Professional Documents
Culture Documents
Özet
Bu çalışmada; makina elemanı olarak kullanılan değişik fiber oryantasyon açılarına sahip,
Glass/Epoxy, Glass/Polyester ve Glass/Vinylester kompozit malzemelerin burkulma davranışları,
analitik ve deneysel olarak incelenmiş ve elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Deneylerde
kullanılan kompozit malzemeler, “Hand Layup” tekniği kullanılarak imal edilmişler ve mekanik
özellikleri de, deneysel olarak saptanmıştır. Kompozit malzemelerin kritik burkulma kuvveti,
fiber oryantasyon açısına bağlı olarak değiştiğinden, 0, 45 ve 900 oryantasyon açısına sahip üç
farklı kompozit malzeme; ankastre-ankastre yataklama durumu için bası kuvveti etkisinde
bırakılmış ve kritik burkulma kuvvetleri bulunmuştur.
1. Giriş
Bir makina elemanının boyutlandırılmasında; güvenlik, ekonomiklik ve göreve uygun olma, aynı
zamanda yerine getirilmesi gereken şartlardandır (Pekbey ve Özdamar, 2002). Bası kuvvetine
çalışan narin makina elemanlarında güvenlik, kritik burkulma kuvveti tarafından sınırlanır.
Yüksek dayanımlı malzemelerin ve robot dizayn metodlarının kullanımıyla, pekçok makina
elemanı, ince ve daha narin olmuştur. Bu narin makina elemanları, burkulmaya karşı daha
dayanıksız hale gelmişlerdir (Manickarajah et al. 2000). Bu nedenle, basmaya zorlanan makina
elemanlarında kullanılan malzemelerdeki arayışlar devam etmektedir. En az iki farklı
malzemenin makroskobik anlamda birleştirilmesiyle oluşturulan üçüncü kullanışlı yeni malzeme
olarak tanımlanan kompozit malzemelerin makina elemanlarında kullanılması da, bu arayışların
sonucudur.
Şekil değiştirebilen katı cisimlerin davranışını inceleyen mukavemet bilimi, gerilme problemi ve
stabilite problemi olmak üzere iki ana problemle uğraşır. Gerilme probleminde; belli yükler
altında belli bir enine kesite sahip olan taşıyıcı sistemin gerilme değerlerinin, taşıyıcı sistemin
malzemesine bağlı güvenli gerilmeyi aşmaması istenir. Stabilite probleminde ise aranan, taşıyıcı
sistemin aniden çok büyük şekil değiştirmelere uğradığı yüktür. Denge konumunda sistem kararlı
değil ise, bu konumdan oluşacak çok küçük bir değişiklik, sistemde çok büyük şekil
değiştirmelere yol açacaktır. Yani, gerilme probleminde aşırı gerilmeler; stabilite probleminde ise
denge konumunun kararsızlığı yapıyı kullanılamaz hale getirmektedir. Sistemde kararlı dengeyi
sağlayan bir kritik burkulma kuvvetinden söz edilir. Sistemde meydana gelen kuvvetin, daima, bu
kritik burkulma kuvvetinden küçük ya da en fazla eşit olması istenir. Yükselen hava akımlı
rüzgar türbini kuleleri, madenlerde havalandırma bacaları, denizlerden çıkarılan ham petrolü
gemilere aktarmakta kullanılan borular gibi uzun ve narin yapılarda, gerilme problemi açısından
taşıyıcı sistem güvenli iken, belli bir kritik basma kuvvetinde denge durumu kararsız hale
geçebilir ve sistem kullanılamaz hale gelir (Pekbey ve Özdamar, 2002). Füzelerde, ateşlemenin
bazı kademelerindeki yüksek basınç kuvvetlerinde, ince kaplamaların burkulması da, stabilite
problemine örnek verilebilir (Demiray, 1984). Bu tür makina elemanlarının davranışları
incelenirken, malzemenin yalnızca mukavemeti değil, stabilitesinin de incelenmesi
gerekmektedir.
Kompozit malzemeler, hem doğal hem de mühendislik malzemeleri arasında yaygın olarak
kullanılırlar. Farklı özelliklerdeki iki ya da daha fazla malzemeyi, istenen özellikleri sağlayacak
duruma getirmek için, fiziksel olarak belirli oranlarda makro yapıda bir araya getirilerek elde
edilen, kullanışlı üçüncü malzemeye kompozit malzeme denir.
Kompozit malzemelerin en büyük özelliği, mukavemetinin yüksek olması, kolay
şekillendirilebilmesi, elektriksel, kimyasal etkilere ve korozyona karşı dayanıklı olmasıdır.
Kompozit malzemeler, diğer tüm malzemelere oranla, ağırlığına göre, en dayanıklı malzemedir.
Şekil 1’de malzeme özelliklerinin, metaller ve kompozit malzemeler arasında kıyaslanması
görülmektedir.
Kompozitler Kompozitler
Çelik
Çelik
Çelik Çelik
Alüminyum Al. Al.
Al.
Kompozitler
Kompozitler
Kompozit malzeme, fiber ve matrix olmak üzere iki malzemeden oluşmaktadır. Fiber malzeme,
kompozit malzemenin mukavemetini ve yük taşıma özelliğini sağlayan bileşenidir. Diğer bileşen
ise, matrix malzeme olup, fiber malzemelerini yük altında bir arada tutan, yükü fiberler arasına
homojen dağıtan, sürekli bir fazdır. Fiber malzemesinin kompozit malzeme içerisindeki
uzunluğu, tipi ve oryantasyon açısı, kompozit malzemenin aşağıdaki özelliklerini
değiştirmektedir (Mallick 1997, Jones 1999):
• Yoğunluk
• Çekme dayanımı ve çekme kuvvetindeki elastisite modülü
• Basma dayanımı ve bası kuvvetindeki elastisite modülü
• Kırılma ve yorulma performansı
• Darbe (impact) yükü
• Elektriksel özellikleri
• Termal iletkenlik ve yalıtkanlık
• Korozyon direnci
• Akustik yalıtım
• Titreşim sönümlendirme
• Maliyet
Fiber malzemesi olarak karbon, çelik, cam lif, kevlar, grafit gibi mukavemeti yüksek olan
malzemeler seçilir. Matrix malzeme olarak da, thermoset reçineler (epoxy, polyester, vinylester,
phenolics, polyurethanes, bismaleimides, polyimides, polybenzimidazoles), thermoplastikler
(Nylon 6, polycarbonate, polyacetals, polyamide-imide), metaller (alüminyum, titanyum,
magnezyum alaşımları, bakır bazlı alaşımlar, nikel bazlı alaşımlar), seramikler (slicon carbide,
alüminyumoksit) kullanılabilir.
Kullanılan matrikse bağlı olarak kompozit malzemeler, polymer matrix kompozitler, metal
matrix kompozitler ve seramik matrix kompozitler olmak üzere sınıflandırılabilirler. Ticari olarak
kullanılan kompozitlerin çoğunluğu, polymer matrixli kompozit malzemelerdir. Ancak, metal
matrix kompozitler ve seramik matrix kompozitler; büyük oranda, yüksek sıcaklık
uygulamalarında kullanılmaktadır (Mallick 1997).
Kompozit malzemeler, insanlar tarafından üretildiği gibi, doğada da bulunmaktadır. Buna örnek
olarak; ahşap, kaya ve kemik verilebilir. Ahşap, selüloz fiberlerinin oluşturduğu hücreler ve bu
hücreler, lignin adı verilen doğal yapıştırıcı ile bağlananarak, bir kompozit yapı oluşturmuşlardır
(http://science-ed.pnl.gov/pdfs/mst81.pdf).
Kompozit malzemelerin imalatında, pek çok üretim tekniği geliştirilmiştir. Bu imalat tekniklerine
örnek olarak; hand layup, compression molding, pultrision ve filament winding verilebilir. Bu
çalışmada, imal edilen kompozit malzemelerde, “Hand Layup” tekniği kullanılmıştır.
İlk olarak, 70 adet cam lifi, aralarına reçine (epoxy, polyester, vinylester) sürülerek üst üste
konmuştur (Şekil 2 ve 3). Cam liflerin herbirinin kalınlığı 0,45 mm’dir. Ayrıca, değişik fiber
oryantasyon açılarında kompozit malzeme imal etmek için, cam lifler 0, 45 ve 90º’lik konuma
getirilmiştir. Bu konumdaki malzemeler, 12 MPa basınç ve 180°C sıcaklık konumundaki fırına
konmuştur (Şekil 4). Fırınlama işlemi toplam 2 saat sürmüştür. Bu sürenin sonunda, değişik fiber
oryantasyon açılarına sahip, glass/epoxy, glass/polyester ve glass/vinylester kompozit
malzemeleri imal edilmiştir. Fırından çıkan kompozit malzemeler levha şeklinde olup, dairesel
enine kesit çubuk formuna getirmek için torna tezgahında işlenmişlerdir (Şekil 5). Böylece,
uzunlukları 750 mm ve çapları 22 mm ve değişik fiber oryantasyon açısına sahip kompozit
çubuklar oluşturulmuştur (Şekil 6). Kompozit malzemelerin imalat aşamaları ve torna tezgahında
çubuk formuna getirilmesi aşağıdaki şekillerde görülmektedir.
Şekil 2 Cam liflere reçinelerin (epoxy, polyester, vinylester) sürülmesi
Şekil 3 Kompozit malzemelerin fırına konmadan önceki durumu
Şekil 4 Kompozit malzemelerin fırınlanması
Şekil 5 Torna tezgahında kompozit malzemelerin istenilen uzunluk ve çapa getirilmesi
Şekil 6 Değişik fiber oryantasyon açılarında üretilen kompozit numuneler
4. Analitik İnceleme
Basmaya zorlanan çubukların kritik burkulma kuvvetleri, dört yataklama durumu için, 1744
yılında Euler tarafından sabit enine kesit kabulü altında hesaplanmıştır. Bası kuvveti etkisi altında
kalan bir çubuğun, kritik burkulma kuvvetinin hesaplanmasında, çubuk davranışı diferansiyel
denklem olarak ifade edilmektedir. Diferensiyel denklemi elde etmek için, basmaya zorlanan bir
çubuğun serbest cisim diyagramı incelenmelidir. Elde edilen diferensiyel denklemin çözümü ile,
değişik yataklama durumları için, kritik burkulma kuvveti hesaplanabilir.
Şekil 7’de, basmaya zorlanan ve x noktasında kesilmiş bir çubuğun serbest cisim diyagramı
görülmektedir (Pekbey ve Özdamar, 2002). Burada moment denge denklemi yazıldığında
elde edilir. Burada Mey(x) ile eğilme momenti kesit zoru, w(x) ile çökme fonksiyonu ve P ile de
eksenel basma kuvveti simgelenmiştir. I, çubuk enine kesitinin alan eylemsizlik momenti ve
w''(x), w(x) çökme fonksiyonunun x'e göre ikinci türevi olmak üzere, eğilme momenti kesit zoru;
elastik eğri denkleminden de
olarak bilinmektedir. (1) ve (2) nolu denklemler birbirine eşitlenir ve ifadelerin iki kez x'e göre
türevleri alınırsa, problemin en genel haldeki diferansiyel denklemi elde edilir:
w=Acos(kw)+Bsin(kw)+Cw+D (4)
Şekil 8’de görüldüğü üzere, her iki tarafı ankastre olan bir çubuk göz önüne alınırsa, sınır
koşulları gereği, çubuğun uç noktalarında çökme ve eğim açısı sıfır olacaktır. Buna göre, her iki
tarafı ankastre olan, sabit enine kesitli bir çubuğun kritik burkulma kuvveti sınır koşullarının
uygulanmasıyla aşağıdaki şekilde olacaktır:
4π 2 EI
P= (5)
L2
(5) nolu denklemden görüleceği gibi, kritik burkulma kuvveti, elastisite modülüne (E), alan
eylemsizlik momentine (I) ve kolon uzunluğuna (L) bağlı olarak değişir.
5. Deneysel İnceleme
Bu bölümde, değişik fiber oryantasyon açılarına sahip kompozit malzemelerin, bası kuvveti
yönündeki elastisite modülleri (young modulus) ve burkulma kuvvetleri bulunmuştur. Bası
testleri, değişik fiber oryantasyon açılarına sahip, farklı her bir kompozit malzeme için, toplam 4
adet olacak şekilde yapılmıştır. İlk olarak, malzemenin basma kuvveti etkisi altındaki
özelliklerini belirlemek için, uzunlukları 40 mm olan deney numunelerine, çekme cihazında, bası
kuvveti uygulanmıştır. Bası kuvveti, Shimadzu AG 100 kN universal test makinasında
uygulanmıştır. Şekil 9’da bu test makinası görülmektedir. Makina tarafından uygulanan bası
kuvveti, displacement oranı, dakikada 0,5 mm olacak şekilde, yavaş yavaş uygulanmıştır. Bası
kuvveti etkisi altında, malzemeye ait yük-deformasyon eğrisinden, o malzemeye ait elastisite
modülü tespit edilmiştir. Bulunan değerlerin ortalaması alınarak, sonuçlar elde edilmiştir. Fiber
oryantasyon açısına bağlı olarak saptanan sonuçlar, Tablo 2’de görülmektedir.
Şekil 9 Çekme cihazı
İkinci olarak da 750 mm uzunluğunda ve çapı 22 mm olan numuneler, her iki ucu ankastre olacak
şekilde yerleştirilerek, bası kuvveti uygulanmıştır. Yine yük-deformasyon eğrisinden, çubuklara
ait kritik burkulma kuvveti hesaplanmıştır (Özdamar ve Pekbey, 2004). Kritik burkulma kuvveti,
yük-deformasyon eğrisinin, lineer kısmından ayrıldığı ve eğrisel kısmının başladığı nokta olarak
alınmıştır. Şekil 10’da dairesel enine kesitli bir kompozit çubuğun, burkulmadan önceki ve
sonraki formu görülmektedir.
Şekil 10 Sabit enine kesitli kompozit çubuğun burkulma öncesi ve sonrası formu
6. Sonuçlar
Bu çalışmada, “Hand Layup” tekniği ile imal edilen, değişik fiber oryantasyon açılarına sahip
Glass/Epoxy, Glass/Polyester, Glass/Vinylester kompozit malzemelerin kritik burkulma
kuvvetleri, değişik fiber oryantasyon açıları için, analitik ve deneysel olarak bulunmuştur. Elde
edilen sonuçlar; ankastre-ankastre yataklama durumu için, Tablo 3’de verilmiştir.
Hata (%)
(Analitik- 0 derece 45 derece 90 derece
Deneysel)
Glass/Epoxy 0,608 -0,87 -1,35
Glass/Polyester 1,67 -1,44 -0,90
Glass/Vinylester 0,91 -1,08 -2,27
Sonuçlar incelendiğinde, fiber oryantasyon açısına bağlı olarak kritik burkulma kuvvetinin
değiştiği görülmektedir. Fiber oryantasyon açısı arttıkça, kritik burkulma kuvveti de
azalmaktadır. En büyük kritik burkulma kuvveti, sıfır fiber oryantasyon açısında oluşmaktadır.
Ayrıca, en büyük kritik burkulma kuvveti Glass/Epoxy’de, en küçük kritik burkulma kuvveti ise
Glass/Polyester’de oluşmaktadır. Analitik ve deneysel olarak bulunan kritik burkulma kuvvetleri,
birbirlerine çok yakındır. Deneysel verilerde oluşan en büyük hata % 2,27 olup; bu hata,
Glass/Vinylester kompozit malzemesi için ve fiber oryantasyon açısının 90 derece olması
durumunda meydana gelmektedir.
Eğilme rijitliği, yani EI değeri büyük olan malzemeler, burkulmaya karşı daha dayanıklı
olmaktadır. Bu çalışmada, eğilme rijitliği farklı olan 3 değişik kompozit malzemenin burkulma
davranışı incelenmiştir. Kompozit çubukların sabit enine kesite sahip olmaları nedeniyle, EI
değeri, yalnızca malzemenin elastisite modülüne bağlı olarak değişecektir. Elastisite modülü
büyük olan malzemenin kritik burkulma kuvveti de büyük olacaktır. Dolayısıyla, en büyük kritik
burkulma kuvveti elastisite modülü en büyük olan Glass/Epoxy kompozit malzemesi için ve sıfır
fiber oryantasyon açısında meydana gelmiştir. Uygulanan yükün fiberler tarafından taşınması
nedeniyle, fiber oryantasyon açısının sıfır derece olması, kritik burkulma kuvvetini diğer açılara
bağlı olarak oldukça fazla değiştirmiştir.
Sonuç olarak; kompozit malzemenin özellikleri, fiber oryantasyon açısına bağlı olarak
değiştiğinden, kompozit malzemeye etkiyen kuvvetin yönüne bağlı olarak, fiber oryantasyon
açısı düzenlenmelidir.
7. Kaynaklar:
1. CHAWLA, K. K., Composite Materials Science and Engineering, Second Edition, Springer –
2. DEMİRAY, H., Mukavemet, Katı Cisimler Mekaniğine Giriş, Çağlayan Kitapevi, 1984.
Publishing, 1999.
5. MALLICK, P. K., Composites Engineering Handbook, Einband 1. Marcel Dekker, Inc., 1997.
6. MANICKARAJAH, D., XIE, Y. M., STEVEN, G. P., Optimisation of columns and frames
7. ÖZDAMAR, A., PEKBEY, Y., Bası yükleri altında burkulmaya zorlanan kompozit çubuklarda
optimum enine kesit değişimi üzerine nümerik ve deneysel bir araştırma, Ege Üniversitesi 2004
8. PEKBEY, Y., ÖZDAMAR, A., Bası yükleri altında burkulmaya zorlanan çubuklarda optimum
enine kesit değişimi üzerine bir araştırma, DEÜ Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik
9. (http://science-ed.pnl.gov/pdfs/mst81.pdf).