Professional Documents
Culture Documents
PATOLOJĐ
1
2
PATOLOJĐ
Hemokromatozda dokuda serbest demir birikir ve bu da üretilen SR’ler ile DNA hasarına yol açar.
Bu yüzden Hemokromatoz sirozunda kanserleşme oranı çok yüksektir.
Bu yüzden H2O2’ye dönmek bir kurtuluş umududur. Çünkü katalazla parçalanma şansı vardır.
2
3
PATOLOJĐ
Ölüme giden hücrede aerobik ATP sentezi düşer --> Anaerobik glikoz --> pH düşer.
Ph düşerse asidoz olur.
Asid hidrolaz aktivitesi ile hücrenin parçalanarak öldüğü nekroz biçimi: likefaksiyon nekrozu
B) Nekroz Biçimleri
1) Likefaksiyon nekrozu: Örnekleri abse, beyin erimeleri
2) Koagulasyon nekrozu: Örnek MI
(a) Đskemide görülür.
(b) En yaygın görülen nekrozdur.
(c) Protein denaturasyonu sebebiyle asid hidrolaz aktivitesi görülmez.
(d) Bu yüzden hücre parçalanmadan ölür.
(e) Sınırları aynen korunur (Hücre hayaleti)
3) Gangrenöz nekroz: (Örnek diabetik ayak)
(a) Koagulasyon nekrozu üzerine likefaksiyon nekrozu eklenmesidir.
4) Kazeifikasyon nekrozu: (Örnek tüberküloz)
(a) Granülomların ortasında görülür
5)Yağ nekrozu:
(a) Travmatik olabilir. Meme travması
(b) Enzimatik olabilir. Pankreatit sonucu batın yağ dokusu
6) Fibrinoid nekroz: Damar duvarlarında görülür; vaskülit anlamına gelir.
C) Apoptoz
1) Programlı hücre ölümüdür (hücrenin intiharı)
2) TNF (nöronlarda) ve FAS ( CD 95) reseptörleri (T lenfositlerde) ya da T8 hücrelerinden
salınan granzyme B ile uyarılır.
3) Mitokondri geçirgenliğinin artmasına yol açan bu maddeler sitoplazmaya sitokrom C salınımına
yol açar.
4) Sitokrom C: apoptozu tetikler
3
4
PATOLOJĐ
A) Yağ birikebilir
1) AÇLIKTA: Depolardan serbest yağ asidi salınımı artacağı için
2) HĐPOKSĐDE: Serbest yağ asidlerinin oksidasyonu azalacağı için
3) Lipoprotein oluşumuna katılacak proteinlerin miktarı azaldığı için mitokondri ve ER
geçirgenliğini bozan toksinlerde (CCI 4) ve protein malnutrisyonunda
4) Ayrıca obezite, diabetes mellitusta
5) En çok karaciğerde birikir
6) Ayrıca hipoksi ve difteri gibi myokardit etkenleri ile kalpte de yağlanma olur.
7) Yağ sudan ve oil red boyaları ile boyanır
B) Kolesterol birikir
1) Makrofajlarda birikir
2) Kolesterol yüklü makrofajlar damar intimalarında (Ateroskleroz), deri (Xantelesma) ve
tendonda (Xantoma) birikir
Kanda dolaşan LDL ve VLDL karaciğere geri döner. Hepatositteki LDL reseptörü doydukça bu
lipidler makrofajlara yönelir.
4
5
PATOLOJĐ
C) Proteinler birikir
1) Mallory cisimciği
2) Alzheimerde nöronlarda nörofibriler yumaklar (tangle)
3) Plazmosit sitoplazmalarında Russel cisimciği şeklinde immunglobulinler
4) Plazmosit çekirdeklerinde Dutcher cisimciği denir
D) Glikojen birikir
Glikojen depo hastalıkları ve diyabette böbrek tübüllerinde birikir (Ebstein Armani belirtisi)
E) Pigmentler birikir
1) Eksojen olabilirler
(a) En çok karbon birikir
(b) Dövme
2) Endojen olabilir.
(a) Lipofucsin birikir
(i) Otofaji veya heterofaji sonrası lizozomal enzimlerin sindiremediği lipid
partikülleridir.
(ii) Hücreye zararı yoktur ama geçmiş hücre hasarının bir belirtisidir.
(iii) Beyin, karaciğer ve kalpte birikim sık görülür (kahverengi atrofi)
(iv) Yaşlılıkta sık görülecektir
(b)Melanin birikir
(i) Tirozinin trozinaz ile dihidroksifenilalanine dönüşmesi ile oluşur.
(ii) Melanositlerde yapılır ama komşu epidermis hücreleri (çil) ve dermal
makrofajlarda da birikebilir.
(c)Hemosiderin birikir
(i) Demir hücrede ferritin olarak birikir
(ii) Ferritin miçeller kümeleri hemosiderin olarak isimlendirilir
(iii) Demir prusya mavisi ile boyanır.
5
6
PATOLOJĐ
Hemosideroz
1.Fazla miktarda demirin vücutta birikimidir.
2.Makrofaj ve parankim hücrelerinde olur.
3.Demir yüklenmesinde, atılım azalmasında ve transfüzyonü hemolitik anemi gibi durumlarda birikir.
Primer Hemokromatozda farklı olarak demir dokularda çıplak olarak da birikip bir takım patolojik
etkilere yol açar (Bkz. Karaciğer).
V) PATOLOJĐK KALSĐFĐKASYONLAR
A) Distrofik kalsifikasyon
Nekrozlu dokulara kalsiyumun çökmesidir.
B) Metastatik kalsifikasyon:
1) Hiperkalsemik kişilerde histolojik olarak normal dokulara kalsiyum çökmesidir.
2) Özellikle damarlarda, böbrekte, akciğer ve mide mukozasında interstisyel dokuyu tutar.
3) Sebeplerine bakacak olursak:
A) Hiperplazi
1) Hiperplazi organ ve dokularda hücrelerin sayısında bir artıştır.
6
7
PATOLOJĐ
2) Bölünebilme kabiliyeti olan hücrelerde olur. (Epitelyal, hematopoetik ve bağ dokusu gibi)
3) Patolojik veya fizyolojik ( Gebede uterus-laktasyonda meme) olabilir
B) Hipertrofi
1) Organellerin sayısında ve hücre boyutunda artışla giden, hücre sayısında artış görülmeyen
büyümedir.
2) Bölünme yeteneği olmayan hücrelerde (Đskelet ve kalp kasları, sinir) görülür.
3) Hipertrofide hücresel büyümeyi asıl sağlayan değişim, organel (özellikle granüllü endoplazmik
retikulum) sayısında artıştır.
Bu kaynak DrTus.com sitesinde yayınlanmaktadır…
Hücrelerde mitokondri sayısının aşırı arttığı özel hücresel değişime Onkositik Değişim denir.
• Hücreler pembe parlak bir sitoplazma kazanırlar.
• En önemli örneği Hürthle hücreleridir.
C) Atrofi
1) Hücre maddesinin ve organellerinin azalmasından dolayı hücre boyutunda görülen küçülmedir.
2) Sebepleri:
(a) Azalmış işgücü
(b) Đnervasyon kaybı
(c) Azalmış kan akımı, yetersiz beslenme
(d) Endokrin stimülasyonun kaybı
(e) Yaşlanma
3) Organellerde otofaji yoluyla kayıp olur ve otofajik vakuoller artar.
4) Lipofucsin granülleri birikir(Brown atrofi).
D) Metaplazi
1) Bir adult hücre tipinin yerini bir başkasının almasıyla karakterize geri dönüşebilir değişikliktir.
(Epitelyal ya da mezenkimal).
2) Metaplazinin yönünü belirleyen başlıca etken irritan etkenin tipidir.
(a) Sigara içenlerde ve vitamin A eksikliğinde solunum sisteminde kolumnar epitel squmöz
epitele dönüşür.
(b) Barret özofajitinde skuamöz epitel, kolumnar epitele dönüşür.
(c) Mezenkimal dokularda kıkırdak, kemik, yağ dokusuna metaplaziler olabilir.
(i) Travmadan sonra iskelet kasında kemik metaplazisi görülebilir ve “ myositis ossifikans” adı
verilir.
Bu kaynak DrTus.com sitesinde yayınlanmaktadır…
7
8
PATOLOJĐ
I. AKUT ĐNFLAMASYON
A. VAZOAKTĐF AMĐNLER
Hücre içinde depo halde bulunurlar. Bu yüzden hızlı etkilidirler.
1. Histamin:
a. Trombosit, bazofil, mast hücrelerinden salınır.
b. Özellikle IgE aracılıklı reaksiyonlar (Tip I anaflaksi) ve anaflaktoksinlerle (C3a, C5a) salınımı
artar.
c. Vazodilatasyon, bronkokonstruksiyon, permeabilite artışı yapar.
d. Erken damar geçirgenliğinin en önemli mediyatörüdür.Bunu endotelyal kontraksiyon
yaparak sağlar.
2. Serotonin:
a. Trombositlerden salınır.
b. Trombosit agregasyonu yapar.
8
9
PATOLOJĐ
1. Pıhtılaşma Sistemi
a. Amacı fibrin oluşturmaktır.
b. Đntrinsik pıhtılaşma sistemi faktör XII ile başlar.
c. Devamında sıra ile şu faktörler aktive olur.
Faktör 10’dan itibaren her basamakta kofaktör olarak kalsiyuma ihtiyaç vardır
9
10
PATOLOJĐ
2. Fibrinolitik Sistem
a. Amacı fibrini yıkmaktır.
b. Bu sistem de faktör 12 ile başlar.
Prekallikrein Kallikrein
Plazminojen Plazmin
10
11
PATOLOJĐ
Bradikinin
• Vazodilatasyon
• Bronkokonstrüksiyon
• Geçirgenlik artışı
• Ağrı
3. Kompleman Sistemi
a. Klasik yol C1 ile başlar
b. Klasik yolu Antijen+antikor kompleksleri aktive eder (özellikle IgG- IgM); sonuçta C3
parçalanır.
c. Alternatif yol direk C3 ten başlar. (Bakteriyel polisakkaritler ve Ig A bu yoldan aktifleştirir)
d. Mantarlar MDP ve CRP’ye bağlanırsa C4 le C2 yi reaksiyona sokar (Lektin bağlantılı yol).
e. Kavşak C3’tür
f. Oluşan yan ürünler:
i. C3a: Anaflatoksin
ii. C3b: Opsonin
iii.C5a: Anaflatoksin, kemotaktik vs.
g. Son ürün C5b6789 kompleksidir (membran saldırı kompleksi → MAC)
h. MAC Bakteri ve hücre zarlarında delikler oluşturur.
11
12
PATOLOJĐ
E.NĐTRĐK OKSĐD
1. Endotelden yapılan NO’in başlıca iki fonksiyonu vardır:
2. Vazodilatatör
3. Antiagregan
4. L-argininden sentezlenir.cGMP yi arttırır (ANP,BNP,PgF2α gibi)
12
13
PATOLOJĐ
G.SĐTOKĐNLER
Otokrin etki: Kendi türüne etki
Parakrin etki:Komşu hücrelere etki
Endokrin etki: Kana karışıp uzak organlara etki.
1. Pekçok hücre tarafından salgılanır ama başlıca salgılayacı hücre makrofaj ve T 4 lenfositleridir.
2. Makrofajların salgıladığı başlıca sitokinler (Monokinler)
a. Đnterlökin-1 ve TNF-α’dır (tümör nekrotizan faktör-α)
b. Beraberce endotel ve nötrofil aktivasyonu yaparlar.
c. IL-1 akut faz reaksiyonlarından sorumlu tutulur; ateş, lökositoz yapar.
d. TNF-α kaşeksi yapar.
e. TNF-α aynı zamanda makrofajları aktive eder. Bu yüzden bir anlamda otokrin sitokindir.
3. T4 lenfositlerinin salgıladığı başlıca sitokinler IL-2, Interferon-gamadır.
a. Đnterferon gama (IF-γ): makrofajları aktive eder.Granülom oluşmasından sorumlu önemli
sitokindir.
b. IL-2 T lenfositlerini aktive eder (Otokrindir)
4. Ayrıca şu sitokinler de T4’lerden salınabilir:
a. IL-4: B lenfositlerini
b. IL-5: Eozinofilleri aktive eder.
5. Diğer bahse değer sitokinler şunlardır:
a. Kemokinler: Kemotaksis yaparlar (IL-8)
b. IL-4/10/13/TGF ß: Anti-inflamatuar etkilidir.
c. IL-2/12/TNF/(IF-γ):: Granülom oluşumunda rol oynar.
d. IL-3/IL-7: Kemik iliğinde kök hücreleri uyarırlar.
e. IL 2/12/15/(IF-γ): Naturel killerları uyaran sitokinler
f. IL-6 :Sedimentasyonu arttırır
III.VASKÜLER DEĞĐŞĐKLĐKLER
13
14
PATOLOJĐ
IV.LÖKOSĐT HAREKETLERi
1. Staz lökositlerin damar duvarında endotele doğru yanaşmasına neden olur (Marjinasyon):
2. Marjine olan lökositler ve endotel birbirlerine selektinlerle tutunur ve lökositler yuvarlanmaya başlar.
KEMOTAKSĐS
1. Lökositlerin olay bölgelerine gidişidir.
14
15
PATOLOJĐ
FAGOSĐTOZ
1. 3 aşaması vardır:
a. Tanıma-Tutunma:
i. Lökosit; arada köprü görevi gören bir opsonin vasıtası ile yutulacak partiküle bağlanır.
ii. Başlıca opsoninler:
(i) C3b
(ii) IgG (Fc parçası)
(iii)Kollektin
b. Yutma (Yine psödopodlarla olur)
i. Psödopodlar partikülü sarar, içeri çeker
ii. Psödopodlar memrandan kopar ve sitoplazmada partikülü saran bir kese halinde kalır
(fagozom)
iii. Fagozom lizozomal keselerle birleşir (Fagolizozom)
iv. Hücre içi sindirim fagolizozomun içinde olur.
c. Öldürme ve Parçalama
i. Öldürme (mikrobisid etki) en iyi SR’ler ile olur (Bkz.1.Bölüm)
ii. NADPH Oksidaz enzimi sayesinde O2 ( Süperoksit anyonu) üretilir.
iii. H2O2 oluşunca değişik bir radikal oluşturulur. Hipoklor radikali (En güçlü mikrobisid)
H2O2+CI =Hipoklor radikali (Myeloperoksidaz enzimi ile)
15
16
PATOLOJĐ
• Kronik granülomatöz hastalıkta NADPH oksidaz bozuktur, bu yüzden bu sistem çalışmaz. Staf gibi
katalaz pozitif organizmalara duyarlılık iyice artmıştır.
A. KRONĐK ĐNFLAMASYON
a. Kronik inflamasyon geç başlar, uzun sürebilir.
b. Daha çok lenfositler ve makrofajlarla seyreden bir iltihaptır.
c. Akut inflamasyondan sonra gelişebileceği gibi baştan kronik olarak da başlayabilir (Örnek: Viral
infeksiyonlar).
d. Fibrozisle sonuçlanabilir.
e. Bazen nötrofil de görülebilir → aktif kronik inflamasyon
Bu kaynak DrTus.com sitesinde yayınlanmaktadır…
B.HÜCRELER
1.Lenfositler
a. %65’i T lenfositleri, %25’i B lenfositleri, %10’u NK “Natural killerdir.
b. T hücrelerinin de 2/3’si T4, 1/3’ü T8’dir (T4:helper, T8:sitotoksik)
c. T4’ler sitokin salgılar, T8’ler hedef hücreleri öldürür, B’ler plazmosite döner ve antikor yapar.
• Bir lenfosit (NK hariç) morfolojik olarak, küçük boyutlu, çentikli yuvarlak çekirdekli, çok dar
sitoplazmalı bir hücredir.
16
17
PATOLOJĐ
• T lenfositlerinin yüzeyinde CD2 ve CD3 (ana molekül) CD5, CD7; B lenfositlerinin yüzeyinde CD
19,CD 20,CD21(EBV reseptörü) molekülleri bulunur.
DĐKKAT!!!
Bu yüzden lenfomalarda küçük - çentikli hücreli olmak ve foliküler olmak iyi diferansiyasyon
belirtisidir.
17
18
PATOLOJĐ
• Class II yüzey molekülü:Sadece makrofajlarda bulunur. Eksojen antijenleri yutan makrofaj, Class
II aracılığı ile bunu T4’e sunar.
KAR ve KIR sağlıklı bir organizmada herhangi bir hücreye bağlandıkları zaman birbirlerinin etkilerini
nötralize ederler. Class I’te herhangi bir antijen eksprese ediliyor ise KIR ana bağlanamaz ve inaktif
kalır; KAR rahatlıkla karşı hücreyi öldürür.
2. Makrofajlar
a. Monositler aktive olursa makrofajlara dönüşür
b. Dokuda hazır bekleyen histiositler de bu gruptandır.
18
19
PATOLOJĐ
Histiosit örnekleri
Karaciğer: Kupffer hücreleri
Beyin: Mikroglia
Deri: Langerhans hücreleri
Kemik: Osteoklast
Böbrek: Mezangial hücreler
Retina : Retina pigment epiteli
c. Görevleri şunlardır:
i. Fagositoz
ii. Sitokin sekresyonu
iii. T4 lenfositlerine antijen sunumu
3. Eozinofiller
a. Major basic protein(MBP) ve eozinofilik katyonik protein içerir ve parazitlerle savaşırlar
b. Allerjik reaksiyonlarda artarlar
4. Bazofiller
a. Dokularda mast hücresi biçiminde bulunurlar
19
20
PATOLOJĐ
20
21
PATOLOJĐ
DĐKKAT!!!
Tip I AD ve Tip IV GAD’da buraya kadar olan kısım benzerdir ama
Salgılanan sitokinlerin farklılığı her şeyi değiştirmektedir.
GRANÜLOMATÖZ HASTALIKLARI
Bakteriyel Đnorganik metaller ve tuzlar
Mantara bağlı
• Tüberküloz • Hisitoplazma kapsülatum • Berilyozis
• Lepra • Blastomikoz Yabancı cisim
• Sifilitik gum • Sütur, meme protezleri, vasküler graft
• Criptococcus neoformans
• Kedi tırmığı hastalığı Bilinmeyen etken
• Coccidioides immitis • Sarkoidoz
Parazitik
• Şistozomiyasis
21
22
PATOLOJĐ
B. ROMATOĐD ARTRĐT
1. Orta yaş kadın hastada daha sıktır.
2. Romatoid faktör pozitiftir.
22
23
PATOLOJĐ
23
24
PATOLOJĐ
SPONDĐLARTROPATĐLER
- Bunlar da ankiloz yapar ancak bu kaynaşma paraartiküler ligamanların fibrozisi ile oluşur.
- Sakroiliakları tutarlar
- Erkeklerde sık görülür
- HLA-B27 pozitiftir
- RF negatiftir.
- Tipik örneği ankilozan spondilittir
- Reiter sendromunda konjonktivit ve üretrit görülür
- Psoriaziste deri tutulumu ve DIP tutulumu görülür.
C. SJÖGREN SENDROMU
1. Tükrük bezi; lakrimal gland ağırlıklı tutulum görülür.
2. Sistemik bir hastalıktır.
3. Başka bir otoimmun hastalıkla birlikte çıkmayı çok sever. (En sık romatoid artrit ile) (Sekonder
form)
4. Sadece tükrük-gözyaşı bezi tutulursa “Sicca sendromu” denilir.
5. Tükrük bezindeki histolojik özellikleri (Saldırıyı CD 4 ler başlatır)
a. Lenfoplazmositer inflamasyon
b. Duktus epitel hiperplazisi ve obstrüksiyonu
c. Glandüler atrofi
d. Duktus tıkandığı için gözyaşı ve tükrük salgısı kesilir; ülserasyon ve striktürler olur
(Keratokonjonktivit, Kserostomi)
6. Böbrekte tubulointerstisyel nefrit yapar.
7. Lenfoma gelişme riski çok artmıştır.Tanı biyopsi ile konulur.
8. Anti SS-A, Anti SS-B antikorları vardır
D. SKLERODERMA
1. Erken dönem deri, düz kas ve visseral organ tutulumu ile seyreder
2. Đlk bulgu ekstremite uçlarında ödem ve Reynoud fenomenidir.
3. Deride ekstremitelerden başlayıp proksimale ilerleyen fibrozis görülür.
4. “Maske yüz” görünümü olur.
5. Özefagusta düz kas tutulumu sonucu alt 2/3 te fibrozis görülebilir. (En sık GĐS tutulumu)
6. CREST (calsinozis,reynaud,eusofagial dismotilite,sklerodakti,telenjiektazi) lokalize ve yavaş
gidişli formun adıdır.(Anti sentromer antikorlar)
7. Sistemik skleroderma da anti DNA topoizomeraz -1 antikorları vardır
24
25
PATOLOJĐ
25
26
PATOLOJĐ
3. Kompleman Eksiklikleri
i. C5b-9 eksikliği: Tekrarlayan neisseria enfeksiyonu
ii. C1 esteraz inhibitör eksikliği: Herediter anjioödem
III. AMĐLOĐDOZ
1. Đnterstisyum ve damar duvarlarında patolojik protein birikimidir.
2. Kongo Red ile kırmızı boyanır
3. Polarize mikroskopta “elma yeşili” refle verir.
4. Ölüm nedeni böbrek tutulumudur.
5. Sago dalağı- lardeceous dalak oluşur.
A. SĐSTEMĐK AMĐLOĐDOZLAR
26
27
PATOLOJĐ
B. LOKALĐZE AMĐLOĐDOZLAR
1. Rejenerasyonla iyileşmede hasar sonucu dokuda kaybolan kısım komşu hücrelerin çoğalması ile
örtülür
2. Erozyone epitel lezyonları rejenerasyon ile iyileşir.
27
28
PATOLOJĐ
A. REJENERASYON
1. Hücre çoğalması ile olur.
2. Bölünme yeteneğine göre hücreler 3’e ayrılır.
a. Labil hücreler: Sürekli bölünenler: epitel hücreleri gibi
b. Stabil hücreler: Đhtiyaç duyduğunda bölünenler: hepatositler gibi
c. Permenant hücreler: Hiç bölünmezler; rejenere olamazlar (Myokard, nöron, iskelet kası,kornea
endoteli)
3. Hücrenin bölünmesini sağlayan mitoz siklusu 4 aşamadan oluşur.
a. G1 fazı: ATP yapılıp depolanır
b. S fazı: DNA kopyalaması olur (2n→ 4n)
c. G2 fazı: S fazında tükenen enerji yine depolanır.
d. M fazı: Mitotik bölünme gerçekleşir.
4. Normalde bölünmeden durmakta olan bir hücre siklusun dışında “Go” fazındadır.
5. Hücrenin Go fazından G1’e girmesini sağlayan etken “büyüme faktörleri”dir.
6. Büyüme faktörlerinden birkaçı:
a. EGF-TGF α: Aynı reseptöre bağlanır, epiteli çoğaltır.
b. PDGF (platelet kaynaklı büyüme faktörü)
i. Düz kas stimulasyonu (anjiogenezde damar duvarındaki düz kas hücrelerinin proliferasyonu
için gereklidir).
ii. TGF-β’nın efektör molekülüdür.
c. FGF ve VEGF: Endotel proliferasyonu (Anjiogenezde endotel hücrelerini çoğaltır).
28
29
PATOLOJĐ
d. TGF-β:
i. Antiinflamatuar sitokindir.
ii. Fibroblastlardan kollajen üretimini uyarır (PDGF üzerinden)
29
30
PATOLOJĐ
Ehler-Dannos Sendromları
Kollajenin doğuştan bozuk olduğu hastalıklar grubudur
En sık görülen tipi Tip 3’dır.
Tip 4: Kolon-büyük arter rüptürü
Tip 1 :Diyafram hernisi
Tip 7’de prokollajenin kollajene dönüşümü bozuktur.
Tip 6: Lizil hidroksilaz enzimi eksiktir.Retinal ayrışma vardır.
Tip 9: a-Xe bağlı resesif geçer
Lizil oksidaz enzimi eksiktir.
En sık görülen bulgu: Hipermobil eklemlerdir.
b. Elastik lifler:
i. Deri ve büyük arterlerde bol bulunur
ii. Elastin ve fibrilin isimli iki liften oluşur.
Marfan Sendromunun Özellikleri
1- Fibrilin bozukluğu ile oluşur
2- Uzun boy, uzun ekstremite
3- Disekan aort anevrizmaları ve Berry anevrizmaları
4- Hipermobil eklemler
5- Bilateral lens subluksasyonu (yukarıya sublukse)
30
31
PATOLOJĐ
2. Adheziv Glikoproteinler
a. Granülasyon dokusunda bulunan hücrelerle yara bölgesindeki bağ dokusu arasında bağlantı
sağlar.
b. Đki türü vardır:
i. Fibronektin: Her yerde bulunur:
ii. Laminin: Sadece bazal membranlarda bulunur.
c. Her ikisi de bir uçları ile bölgesel kollajene, diğer bir noktaları ile ise tutunacakları hücrenin
yüzeyindeki integrine bağlanırlar.
d. Bu bağlantı gerçekleşirse bağlanılan hücre aktiflenir.
Granülasyon dokusunda bulunan makrofajlar organizasyon sürecinin yönetici hücresidir. Çünkü üstün
bir sitokin salgılama fonksiyonları vardır. Ancak aktiflenmeler için yukarıda anlatılan mekanizmaya
ihtiyaçları vardır.
3. Proteoglikanlar
a. Jelöz dolgu maddeleridir.
b. Büyüme faktörlerinin depolanıp salındığı bir havuz gibidirler.
c. Hücre membranlarında da bulunur ve
d. Epitel hücre şeklinde stabilite sağlar.
e. Büyüme faktörleri ile kolay bağlantıya aracılık ederler.
31
32
PATOLOJĐ
d. Fibroblastlar
i. 3-5. gün arası gelmeye başlarlar
ii. Gelir gelmez
(i) Çevre bağ dokusuna tutunup kasılırlar =Yara kontraksiyonu
(ii) Kollajen sentezine başlarlar.
iii. Fibroblast aktivasyonu ve yara kontraksiyonu 4-6 hafta kadar devam eder.
e. Remodelizasyon
i. Eski kollajenin yıkılıp yenisinin biçimlendirilmesidir
ii. Remodelizasyonda metalloproteinaz (MP) denilen emzimler rol oynar.
Sürecin sonunda normal doku geriliminin %80’i (3 ayın sonunda) yeni yara gerilimi olarak kazanılır. 1
haftanın sonunda %10 dur. Bu gerimi myofibroblastlar sağlar.
32
33
PATOLOJĐ
I) ÖDEM
1) Hidrostatik basınç artışında görülür. Örnek: Kalp yetmezliği akciğerde ödem yapar.
2) Onkotik basınçta azalma: Protein miktarı azaldığında görülür. (Örnek: Siroz, nefrotik sendrom.)
3) Đnflamasyon ödemle başlar.
4) Lenfatik tıkanması ödem yapar: Filariazis alt elstremitede ödem yapar.
5) Tuz ve su tutulan durumlarda ödem görülür (Conn sendromu ve uygunsuz ADH salınımı
sendromu hariç- Bu sendromlarda ANP den dolayı ödem olmaz ).
33
34
PATOLOJĐ
2) Konjesyon venlerin kanla dolu olmasıdır; pasif bir süreç olduğundan “pasif hiperemi” de denir.
3) Hipereminin örneği inflamasyon; konjesyonun örneği kalp yetmezlikleridir.
III) HEMOSTAZ
1) Kan kaybını durdurma amacıyla damar yaralanmalarından sonra gelişen tıkaç mekanizmasıdır.
2) Basamakları:
(a)Endotel hücrelerinden salgılanan “endotelin” isimli madde vazokonstruksiyon yapar.
(b)Vazokonstruksiyon yaralanma alanını daraltır.
(c)Hasarlı endotel altındaki kollojene trombositler oturur. (Primer hemostatik tıkaç) :
(d)Primer tıkaç zayıf bir tıkaçtır, kolay kopar.
(e)Pıhtılaşma sistemi aktive olur ve fibrin oluşur.
(f) Fibrin üzerine trombositler oturur (Agregasyon); oluşan tıkaç sekonder tıkaçtır.
(g)Sekonder tıkaç fibrinolizle sınırlandırılır.
34
35
PATOLOJĐ
2) Adezyon için yüzeylerindeki gp Ib/IX ile von Willebrand faktöre bağlanırlar ( Adezyon)
3) Granüllerini salarlar. (Sekresyon)
4) Fibrine, yüzeylerindeki gpIIb/IIIa ile bağlanırlar (Agregasyon).
gpIb/IX eksikliği Bernard – Solier sendromuna; IIb/IIIa eksikliği Glanzman trombastenisine yol
açar.
C) Pıhtılaşma Sistemi
1) Đntrinsik sistem FXII (Hageman) ile başlar.
2) Ekstrinsik sistem doku faktörü (tromboplastin) ve FVII ile başlar.
35
36
PATOLOJĐ
36
37
PATOLOJĐ
KANAMA DĐATEZLERĐ
Minör travma ile Menoraji, Operasyon Platelet Kanama PT PTT
peteşi ve posttravmatik sonrası sayısı zamanı
ekimozlar uzayan kanama, masif
burun kanaması kanama
Vasküler + - - N N N N
frajilite artışı
Trombosit + + - N ↑ N N
bozukluğu
Pıhtılaşma - - + N N ↑ ↑
faktör eksikliği
*: Bu faktörlerden aynı anda ikisi ya da sadece biri uzamış olabilir.
V) TROMBOZ
1) Hemostatik mekanizmanın patolojik olarak işlemesidir.
2) Tromboz oluşumunu kolaylaştıran faktörler (Virchow triyadı)
(a)Endotel hasarı
(b)Staz (Hipoksi endotel hasarı yapar)
(c)Türbülans (Anevrizma bölgelerinde)
(d)Hiperkoagulabilite durumları
Hiperkoagulabilite
1- Pıhtılaşma eğiliminde artmadır.
2- Doğumsal sebep örneği mutant faktör V’tir (Leiden mutasyonu)
3- Edinsel sebepler:
a- Yaşlılık
b- SLE
c- Oral kontraseptifler
d- Maligniteler (Pankreas karsinomu gibi)
37
38
PATOLOJĐ
VI) EMBOLĐ
1) Pulmoner embolinin etyolojisi hiperkoagülobilite ile aynıdır.Genellikle bulgu
vermez.Verdiğinde en sık dispne yapar.
2) Kalp kaynaklı emboliler en sık alt ekstremiteye (dahiliyede beyne) gider.
3) Yağ embolisi kemik kırıklarından sonra dolaşımdaki yağ globülleri ile olur.
(a)Kırıklarda yağ embolisi çok yaygındır.
(b)Çoğu emboli küçük olup bulgu vermez
(c)Eğer emboli klinik verecek boyutta ise ve pulmoner yetmezlik, anemi, trombositopeni yaparsa
bu tabloya “Yağ embolisi sendromu” denir.
4) Dekompresyon hastalığında dolaşımında oluşan nitrojen baloncukları multisistem arteryel
emboli yapar (Vurgun hastalığı) .
5) Doğum yapan kadınlarda uterin yırtıklardan venöz dolaşıma giren amnion sıvısı akciğere embolize
olur
38
39
PATOLOJĐ
Pulmoner Emboliler
1- Çok büyükse ya da küçük ama yaygınsa bulgu verir.
2- Yağ embolisi bulgusu
- Kırıktan birkaç gün sonra dispne
3- Tromboembolinin kliniği:
- Uzun süre immobilize hasta harekete geçer. Örneğin 1 ay yatan hasta taburcu olduktan bir süre
sonra dispne ile gelir.
VII) ĐNFARKTÜS
1) Đskemi nedenli koagulasyon nekrozudur.
2) Tek arterden beslenen organlarda soluk infarktüs olur. (Örn. Kalp, dalak, böbrek)
3) Hemorajik infarktüs; infarkt alanına sonradan kanama olmasıdır.
(a)Đki damardan beslenen akciğer ve karaciğerde
(b)Bağırsaklarda
(c)Torsiyone testis ve overlerde
(d)Reperfüze olan infarktlarda görülür.
39
40
PATOLOJĐ
40
41
PATOLOJĐ
I. NEOPLAZĐ SÖZLÜĞÜ
• Bir adenokarsinomun beraberinde benign squamöz tümör alanları mevcutsa buna “ adenoakantom”
(endometriyal karsinomda sıkça olduğu gibi)
• Adenokarsinom squamöz hücreli karsinomla beraberse “adenosquamöz karsinom” adı verilir.
41
42
PATOLOJĐ
Örnekleri:
i. Hamartom: Akciğerde; kan damarları, bronşlar ve kartilajın disorganize şekilde nodül
oluşturarak bir arada bulunması-(kondroid hamartom)
ii. Koristom: Đnce barsak mukozasındaki nodüler pankreatik hücre adaları
A. DĐFERANSĐYASYON (FARKLILAŞMA)
1. Bir tümörün orjin aldığı dokuya veya hücreye benzerlik göstermesidir
2. Diferansiyasyonun histolojik değerlendirmesine “grade” denilir
3. Diferansiyasyon iyi ise grade düşük, kötü ise yüksektir (grade III-IV)
4. Tümörün klinik yayılımı “EVRE” ile belirlenir (Stage)
5. Metastaz yapan tümör yüksek evredir.
6. Bir tümörün hiç diferansiyasyon göstermemesi durumuna “anaplazi (andiferansiye tümör)” denir.
7. Anaplastik tümörlerde pleomorfizm sık görülür; benign tümörler monomorfik olur.
42
43
PATOLOJĐ
Atipi kriterleri
1-Çekirdek büyür, sitoplazma daralır
2-Çekirdek hiperkromatiktir
3-Çekirdek sınırları düzensizdir.
43
44
PATOLOJĐ
Đnsitu karsinom: Epitel içine sınırlı, bazal membranı aşmamış malign tümördür.
Meme Epitel hiperplazisi Đnsitu duktal veya in situ lobüler CA Đnvaziv duktal ya da lobüler CA
B. BÜYÜME HIZI
Malign tümörler hızlı, benign tümörler yavaş büyür. Đstisnalar vardır.
C. BÜYÜME PATERNĐ
1. Malign tümörler çevreye saldırgan tarzda invaze olur (Đnfiltratif patern)
2. Benign tümörler çevrelerini iterek büyür ve kapsüllü olur (ekspansif patern).
3. Her iki grup için de çok sayıda istisna mevcuttur.
44
45
PATOLOJĐ
D. METASTAZ
1. Bir tümörden kopan hücrelerin ayrı bir odakta yerleşip prolifere olmalarıdır.
2. Metastaz yapan tümör maligndir (En kesin malignite kriteri)
3. Deri bazal hücreli karsinomu ve bazı beyin tümörleri metastaz yapmaz ama maligndir .
4. Beyin tümörleri, malign mezotelyomalar uzak metastazı çok nadir yapar.
5. Metastaz vücut boşluklarından yayılarak olabilir (Örnek: Over metastatik tümörleri)
6. Karsinomlar lenfatikleri, sarkomlar venleri ve kapilerleri invaze etmeyi tercih ederler.
7. Bu yüzden karsinomlar en sık lenf nodlarına, sarkomlar akciğere metastaz yapar.
8. Tiroid foliküler ca,renal cell ca,hepatoselüler ca ve prostat ca kanser olmalarına rağmen ön
planda hematojen metastaz yapar.
9. Rabdomyosarkom lenf nodlarını tutabilen sarkomdur.
10. Arter duvarı ve kıkırdak tümör invazyonuna dirençlidir.
11. Dalak ve iskelet kasına metastaz nadirdir.
III. EPĐDEMĐYOLOJĐ
45
46
PATOLOJĐ
Arsenik Akciğer, deri, hemanjiosarkom Metal buharı, metal alışımı, elektrik ve yarıiletken sanayi,
mantar ve parazit ilaçları
Asbestoz Akciğer, mezoteliyoma, özofagus, mide, kalın Toprak (çevre), ısıya dayanıklı ürünler
barsak, larinks CA
Ethylen oksit Lösemi Meyveler için olgunlaştırıcı ajan, tekstil, medikal sterilizasyon
Erionid Mezotelyoma
B. YAŞ
C. GENETĐK
En çok genetik geçişli malignite retinoblastom dur.
D. RADYASYON
Radyasyonla en sık görülen malignite lösemidir.Radyasyonun malignite mekanizmaları genlerde
anlatılacak.
E. PRENEOPLASTĐK HASTALIKLAR
1. Karaciğer sirozundan karaciğer karsinomu
2. Atrofik gastritten mide kanseri,
3. Otoimmun hastalıklardan lenfoma
4. Aktinik keratozdan deri kanserleri gelişebilir.
46
47
PATOLOJĐ
F. VĐRUSLAR
HPV
1. Đnsanda sadece skuamöz epitel bazal tabakasında yaşayabilir
2. HPV tip 16, 18 ve 31 skuamöz hücreli karsinom
3. Tip 6 ve 11 skuamöz benign papillomlar yapar.
4. HPV nin kodladığı iki protein vardır. E6 : p53 ü, E7:Rb genini inhibe ederek kanser yapar
EBV
Herpes virüs ailesindendir. Şunları yapabilir:
a. Burkitt lenfoma (afrika tipi),
b. B hücreli lenfomalar
c. Hodgkin lenfoma
d. Nazofarengeal karsinoma (Lenfoepitelyoma)
LMP-1 ve BCL-2 gen ekspresyonu ile malignite yapar.
HBV
Bir hepatosellüler karsinom nedenidir. p53 mutasyonu ile kanser yapar.
HHV-8
Kaposi sarkomu etkenidir. Tat proteini ile yapar.
HTVL-1
Đnsanda karsinom gelişimine neden olduğu kesin bilinen tek RNA virusu HTLV-1 dir; lenfosit
kökenli lösemi/ lenfoma gelişir. IL-2 artışı ve TAX proteini ile yapar.
Önemli onkogenler:
47
48
PATOLOJĐ
** p53 hücre içi polistir. Eğer hücre bölünürken bir sorun ortaya çıkarsa G 1→S geçişini
durdurur. Tamir etmeye çalışır. Edemezse apoptoz ile hücreyi öldürür.
48
49
PATOLOJĐ
B. DERMATOLOJĐK HASTALIKLAR
DERMATOLOJĐK HASTALIKLAR
Klinik sendrom En sık neden Neden olan mekanizma
Acantozis nigritans Gastrik karsinom Đmmünolojik?
Akciğer karsinomu
Uterus karsinomu
Dermatomyozit Bronkojenik CA Đmmünolojik?
Meme CA
C. ENDOKRĐNOPATĐLER
ENDOKRĐNOPATĐLER
Klinik sendrom En sık neden Neden olan mekanizma
Cushing sendromu Küçük hücreli akciğer ACTH ve ACTH benzeri molekül üretimi nedenli
karsinomu
Pankreatik karsinom
Nöral tümörler
Uygunsuz ADH sekresyonu Küçük hücreli akciğer ADH veya atriyal natriüretik hormon üretimi
sendromu karsinomu
Đntrakraniyal neoplaziler
Hiperkalsemi Skuamöz hücreli akciğer Paratiroid hormon benzeri peptit, TGF-α, TNF-α,IL-
karsinomu 1 üretilmesi
Meme CA
Renal CA
Adult T hüc. lösemi lenfoma
Over CA
49
50
PATOLOJĐ
V. ĐNTERMEDĐATE FLAMENTLER
50
51
PATOLOJĐ
1. Zorlu ekspiratuar volüm düşer (FEV1); zorlu vital kapasite (FVC) artar (FEV1/FVC düşmüştür).
2. Şu hastalıklar bu gruba girerler.
A. BRONŞĐAL ASTIM
1. Çocuk ve gençlerde allerjik etkenlere bağlı olarak gelişebilir (Tip I Anaflaksi; Ekstrensek astma).
2. Đntrensek astım erişkinde olur; soğuk, stres ve inhale edilen pollutanlarla tetiklenir.
3. Mast hücreleri ve eozinofiller boldur ve eozinofiller her iki tipte de vardır.
4. Erken dönem reaksiyon dakikalar içinde olur ve histamin, adenozin gibi primer mast hücre
mediatörleriyle olur.
5. Geç dönem reaksiyonda (saatler içinde) olay yerine iltihap hücreleri göçer.Lökotrienler,
prostoglandinler, PAF gibi sekonder mast hücre mediatörleriyle olur.
6. Histolojide
a. Bahsedilen inflamasyonun ve goblet hücre metaplazisinin yanı sıra:
B. KOAH
2 hastalık eşlik eder. Amfizem ve kronik bronşit
51
52
PATOLOJĐ
AMFĐZEM
1. Terminal bronşial distalindeki hava yollarının, duvarlarında yıkılmayla birlikte kalıcı
genişlemeleridir.
2. Genellikle yaşlı ve zayıf hastalardır.
3. Siyanoz yoktur (Pembe üfleyen)
4. Dört ayrı tipten bahsedilebilir:
a. Sentrasiner:
i. Respiratuvar bronşial seviyesini tutar.
ii. Sigara içenlerde ve kömür işçilerinde görülür.
iii. Üst loblarda görülür.
iv. Klinikte en sık rastlanan tiptir.
b. Panasiner amfizem
i. α-1 antitripsin eksikliğinde görülür
ii. Alt lobları tutar
iii. Tüm asini (bronşiol + alveol) etkilenir
c. Distal asiner amfizem
i. Sadece alveolleri tutar.
ii. Spontan pnömotoraksa yol açar.
d. Đrregüler amfizem
i. Yaşlıda ve skarla görülen, otopside en sık rastlanan amfizemdir.
5. Pulmoner hipertansiyon mutlak gelişir.
6. Kronik bronşit birlikteliği sıktır.
7. Etyolojide sigara içimi, alfa-1 antitiripsin eksikliği ve elastaz artışı vardır.
SĐGARA
• Nötrofiller için kemotaktiktir.
• Nötrofillerden elastaz salgısını arttırır.
• Alfa 1 antitripsini bloke eder.
52
53
PATOLOJĐ
Alfa-1 AT
• Karaciğerden salınır.
• Nötrofil elastazı bloke eder.
• Makrofaj elastazına etkisizdir.
KRONĐK BRONŞĐT
1. Bronş-bronşiollerin kronik inflamasyonudur, en sık nedeni sigara içimidir.Tanıda 2 yıl -3 ay
balgamlı öksürük olması çok önemlidir.
2. Hava yolu obstrüksiyonu daha çok küçük hava yollarındaki inflamasyon ve fibrozisin daraltıcı etkisi
ile olur.
3. Balgam artışının asıl sorumlusu ise büyük bronşlarda glandüler tabaka kalınlaşmasıdır (Reid
indeksi 0,4’ü geçer). Ayrıca skuamöz metaplazi görülebilir.
Bronşiollerde glandüler tabaka yoktur. Onun için glandüler kalınlaşmada söz konusu değildir.
4. Küçük hava yollarında asthma benzeri histolojik bulgular olabilir (Bkz. Asthma).
C. BRONŞĐEKTAZĐ
1. Bronşlarda nekrotizan süreçlerden sonra gelişen fibrozis sonucu kalıcı dilatasyondur.
2. Kötü kokulu pürülan balgam yapar (Sabahları bol miktarda kötü kokulu balgam)
3. Şu durumlarda görülür:
a. Tıkanma
b. Doğumsal hastalıklar
c. Kistik fibrosis
d. Kartagener
e. Pnömoni (nekrotizan ve abseleşen varyantlar; staf ve psödomonas)
4. Komplikasyonları:
53
54
PATOLOJĐ
Kapiller endoteli ile alveol epiteli arasında kalan ve bazal membranı da içeren alveolar septumdaki
(interstisyum) patolojik değişimlerdir.
54
55
PATOLOJĐ
b. Sepsis
c. Gastrik içerik aspirasyonu
d. Travma ve şok
e. Yağ embolizmi
f. Toksik gaz inhalasyonu
8. Proliferatif fazda:
a. Tip II pnömosit hiperplazisi olur.
b. Septumlarda fibroblast artışıyla genişleme görülür.
c. Hasta iyileşir ya da
9. Yaygın fibrozis sonucu bal peteği akciğer oluşabilir (fibrotik faz).
55
56
PATOLOJĐ
Bronkopulmoner displazi
• Anoksi ya da yüksek doz O2 maruziyetinde oluşur.
• Peribronşial fibrozis
• Alveollerde genişleme
56
57
PATOLOJĐ
T4/T8 oranı
• Kanda düşük, akciğer dokusunda yüksektir
• Hipergamaglobulinemi vardır
• Deri testlerine anerji
iv. En sık bulgu bilateral akciğer ve/veya hiler lenf düğümü tutulumudur.
v. Granülomları interstisyel yerleşimlidir ve interstisyel fibrozis bal peteğine
yol açabilir.
57
58
PATOLOJĐ
58
59
PATOLOJĐ
c. Hipersensitivite Pnömonisi
i. Çiftçi akciğeri, bagassosiz gibi hastalıklar bu tabloya örnek olarak verilebilir.
ii. Alveol seviyesinde tutulum yapar.
iii. Hem tip III anaflaksidir (Damar duvarları ve kanda antikorlar saptanır).
iv. Hem de tip IV anaflaksidir (Non-nekrotizan granülomlar görülür.)
III. TÜBERKÜLOZ
59
60
PATOLOJĐ
IV. PNÖMONĐLER
V. AKCĐĞER TÜMÖRLERĐ
60
61
PATOLOJĐ
A. BENĐGN TÜMÖRLER
1. En sık benign tümör hamartomdur.
2. Yoğun matür kıkırdak içeren tümördür.
B. MALĐGN TÜMÖRLER
4. Adenokarsinom
a. En sık görülendir.
b. Sigara ile ilişkisi zayıf, asbest ve skarla kuvvetlidir.
c. Periferik yerleşimlidir.
61
62
PATOLOJĐ
• Bronkioloalveolarda tümör hücreleri alveol epitelinin yerini almıştır (In situ karsinom mantığı)
• Prognozu en iyi olan akciğer malignitesi bronkioloalveolardır.Aynı zamanda en sık bilateral ve
multipl odaklı olan akciğer kanseridir.En iyi olmasının nedeni pnömoni ile karışmasıdır. (Erken
tanı alır)
Yayılım
a. En sık metastaz lenf nodlarına (En önce de peribronşial ve hiler lenf nodları tutulur).
b. En sık hematojen metastaz surrenal beze; ayrıca kemik, beyin ve karaciğere
c. Komplikasyonlar:
d. Kitle etkileri (SVC sendromu, Horner sendromu gibi)
62
63
PATOLOJĐ
6. Karsinoid Tümör
1. Kultchiscy hücrelerinden çıkan diğer bir tümördür.
2. Kür mümkündür
3. Ana bronşlarda çıkar.
4. Lenf nodu metastazı olabilir; uzak metastaz azdır.
5. Çekirdekler monomorfiktir.
6. Atipik karsinoid denilen yüksek mitozlu ve nekrozlu varyant daha malign seyir gösterebilir.
7. Karsinoid sendrom yapabilir.
8. Daha çok öksürük, hemoptizi ve rekürren pnömoni (bronşial kitle etkileri) ile gelirler.
Karsinoid tümör
• Daha çok barsak sistemindeki nöroendokrin hücrelerden; en çok da apendiksten çıkar.
• Pankreastan ve çevresinden de çıkabilir.
• 6-7.dekad tümörüdür.
• Apendiks ve rektum karsinoidleri metastaz yapamaz; mide-ince barsak yerleşimli olanlar sık
metastaz yapar.
• En sık lenf nodlarına metastaz yapar.
• Gastrin, insülin gibi hormonların yanısıra serotonin salgılayıp karsinoid sendrom da yapabilirler.
• Hematojen metastazını en çok karaciğere yapar.
• Prognoz iyi ancak çok yaygun metastazla ölümcül olabilir.
• Çap büyüdükçe malignite riski artar.
63
64
PATOLOJĐ
Karsinoid Sendrom
- Serotonin (5-Hidroksi triptonin) salgısı ile olur.
- Đdrar ve kanda 5-HT; 5.HĐAA artar.
Klinik
- Kızarıklık
- Diare bulantı, kusma
- Öksürük, dispne
- Niasin eksikliği
- Sistemik fibrozis
7. Mezotelyoma
1. En sık sebebi asbestoz
2. Sigara asbestin bu etkisini arttırmaz
3. Klinik ve histolojik olarak adenokarsinomlarla karışabilir.
4. Uzak metastaz sevmez, toraks boşluğunda yayılır.
64
65
PATOLOJĐ
65
66
PATOLOJĐ
A. MYOKARD ĐNFARKTÜSÜ
1. Majör risk faktörü ateroskleroza eklenen tıkayıcı trombüstür.
2. En çok inen ön dal tıkanır.
3. Bu yüzden infarktüs en çok apekse yakın sol ventrikül ön duvarı ve septum ön yüzde görülür.
4. Đnfarkt önce endokard altında başlar ama transmural (tam kat) yayılır.
5. Eğer infarktın sebebi trombozla tam tıkanma değil de hipovolemi, şok gibi
parsiyel bir hipoksi durumu ise
a. Đnfarkt subendokardiyal kalır
b. Bölgesel değildir, tüm kalbi etkiler
6. Dolayısıyla ventrikülü çevreleyen yaygın subendokardiyal infarktüs görülür.
7. Histolojik ilk bulgu nötrofil infiltrasyonu olup 4-12 saatte görülmeye başlar.
8. Makroskopik ilk bulgu solukluk olup 18-24 saatte görülmeye başlar.
9. Demarkasyon hattı (nekrozu çevreleyen granülasyon dokusu) 3.günden sonra
görülür.
10. Komplikasyonları:
a. Ventrikül rüptürü: 2 hafta içinde olur, en çok 3-4.gün izlenir. En ölümcül
komplikasyondur.
i. Sonuçları:
(i) Papiller kas nekrozu rüptürü ve buna bağlı mitral yetmezlik
(ii) Serbest duvar rüptürü ( en sık) ve buna bağlı hemoperikardium
(iii)Septum yırtılırsa soldan sağa şant
b. Perikardit:
i. 2-3 gün sonra fibrinöz perikardit
ii. 2-3 hafta sonra otoimmun perikardit (Dressler sendromu)
c. Mural trombüs
d. Ventriküler anevrizma: En çok ventrikül apeksinde olur
e. Aritmi: En sık görülen ve en çok öldüren komplikasyondur.
66
67
PATOLOJĐ
1. Koroner arteri yavaş yavaş ama belirgin daraltan aterom plakları ile olan kronik hipoksik kalp
hastalığıdır.
2. Hipertrofi ve interstisyel fibrozis gelişir.
3. Kollateral damarlar genellikle açıktır.
1 Sağ kalp yetmezliği akciğer hastalığı yüzünden oluyorsa tablonun adı “Cor pulmonale” olur.
a. Akut Cor Pulmonaleye en sık sebep olan hastalık pulmoner embolidir.
b. Kronik Cor pulmonaleye en sık sebep olan hastalık KOAH’tır.
67
68
PATOLOJĐ
2. 7-8.dekadda görülür.
3. Valsalva sinuslarına kalsiyum taşları oturur.
4. Survi birkaç yıldır.
G. LĐBMAN-SACKS ENDOKARDĐT
1. SLE’de kapakların hem üst, hem alt yüzünde trombüs görülmesidir.
2. SLE kalpte en çok perikardit yapar.
V. MYOKARD HASTALIKLARI
A. MYOKARDĐT
1. En sık sebebi viruslardır (coxacie virus); lenfositik infiltrasyon yaparlar.
68
69
PATOLOJĐ
B. KARDĐOMYOPATĐLER
1. Dilate kardiyomiyopati
a. En sık görülendir.
b. Kalbin sistol gücü azalmıştır (sistolik disfonksiyon).
c. Mural trombüs ve emboliler sıklıkla izlenir.
d. Kalp makroskopik olarak;
i. Hipertrofik (ağır)
ii. Duvar kalınlığı normal
iii. Boşlukları ileri derecede dilatedir (eksentrik hipertrofi)
69
70
PATOLOJĐ
C. AORT KOARKTASYONU
1. Preduktal Koarktasyon
a. Aorttaki darlık Duktus Arteriosustan (DA) öncedir.
b. Alt ekstremite siyanotiktir ve PDA vardır. Çünkü:
c. Üst ekstremite ve baş-boyun bölgesine normal aort kanı gider.
d. Aorttan gelen kan darlığı geçemez.
e. Darlık sonrasına ise pulmoner arterden kan gider.
f. Pulmoner arterden çıkan kan DA’dan geçerek batın ve alt ekstremitelere gider.
g. Hemen doğumda bulgu verir.
2. Postduktal Koarktasyon
a. Darlık DA’dan sonradır.
b. PDA yoktur, kan göğüs ve batın damarları arasında açılan kollaterallerle taşınır.
c. Dolayısıyla siyanoz yoktur ama alt ekstremiteler bu sefer de hipotansiftir ve nabızları zayıftır.
d. Böbreğe giden kan da azdır
e. Bu yüzden üst ekstremitede hipertansiyon gelişir.
f. Radyolojide kostal çentiklenmeler izlenir.
g. Đlk bulgularını erişkinde verebilir.
VII. PERĐKARDĐTLER
70
71
PATOLOJĐ
1. Fibrinöz perikarditin en sık sistemik nedeni üremi, sistemik olmayan nedeni ise MI dır.
2. Primer perikarditin en sık sebebi coxacie virustur.
3.Tbc ve kanserler hemorajik perikardit yapar.
VIII. TÜMÖRLER
DAMAR HASTALIKLARI
71
72
PATOLOJĐ
Risk Faktörleri
- Đleri yaş
- Erkek cinsiyet
- Aile hikayesi
- Genetik anomaliler
- Diabet
- Sigara
- Hiperlipidemi
- Hipertansiyon
***C.pnömonia-CMV
MORFOLOJĐ:
Atherom plaklarının 3 komponenti vardır;
1- Hücreler : Düz kas hücreleri, kandan kaynaklanan monosit / makrofajlar –köpüksü
hücreler- ve az sayıda lenfositler
2- Konnektif doku lifleri ve matriks: Kollajen, elastik lif, proteoglikan
3- Lipidler: Hücre içi ve dışı
Lezyon taze iken lipid, yaşlandıkça fibröz içerik daha fazladır. Bir aterom plağı yüzeden derine
doğru şekilde katmanlardan oluşur:
• Fibröz plak (Kap)
• Hücreler
• Kolesterol yarıkları, nekrotik tabaka, fibrin, trombüs, vs.
• Medial taraf ağırlıklı “neovaskülarizasyon”
6. Komplike olursa ölümcül olabilir.
7. Komplike olma şekilleri
i. Fissür, plak embolisi
ii. Tromboz
iii. Kalsifikasyon
iv. Plak içi kanama
72
73
PATOLOJĐ
v. Anevrizma ve rüptür
II. VASKÜLĐTLER
Antinötrofilik sitoplazmik antikor (ANCA) pozitifliği ile seyreden oto immun hastalıklardır.
B. WEGENER GRANÜLOMATOZISI
1. 3 bölgeyi tutar:
a. Nazofarengeal orta hat
b. Akciğer
c. Böbrek
2. Nekrotizan ve granülomatoz vaskülittir.
3. Akciğerde tbc ile de karışabilen granülom ve litik lezyonlar yapar.
4. Böbrekte kreşentik glomerülonefrit yapar.
5. c-ANCA pozitiftir.
6. Sıklıkla erkeklerde ve 40 yaş civarında izlenir.
C. MIKROSKOPIK POLIANJIIT
1. Histolojik bulgular (fibrinoid nekroz dahil) PAN’a benzer ama küçük damar tutar
2. PAN’dan farklı olarak akciğer ve glomerül tutulumu da vardır.
3. PAN’dan farklı olarak tüm lezyonlar aynı evrededir.
73
74
PATOLOJĐ
Bu grupta pANCA çok yüksek pozitiftir, ama lezyonlarda immun kompleks birikmez
E. TAKAYASU ARTERITI
1. Genç kadın hastalarda daha sıktır.
2. Aortun ana yan dallarını (A.Subklavia) ve pulmoner arteri tutan granülomatöz vaskülittir.
3. Media tabakasında inflamasyon ve granülomlar izlenebilir.
4. Sonuçta intimada diffuz, konsentrik fibrozis yapar.
5. Nabız iletimi bozulur (Nabızsızlık hastalığı) oküler bozukluklar; körlük, nörolojik bulgular olur.
6. Đntimal fibrozis aort köküne doğru retrograd yayılabilir.
7. Bu durumda koroner arter ostiumları daralır; iskemik kalp hastalığı oluşur.
74
75
PATOLOJĐ
A. SAKKÜLER ANEVRIZMA
1. Majör Sebebi ateroskleroz olan kese biçimli genişlemedir.
2. En sık yerleşim yeri abdominal aortadır.
3. Rüptüre, tromboze olabilir
4. Konjenital olarak Willis poligonunda da olur (Berry anevrizmaları)
5. Renal artere bası ile hipertansiyon yapabilir.
6. Vertebraya penetre olabilir.
B. SIFILIZ ANEVRIZMASI
1. Tersiyer dönemde aort “vasa vasorum”larında “obliteratif endarterit” yapar.Plazma hücreleriyle
karakterizedir.
2. Bunun sonucunda aort duvarında iskemide dejenerasyon gelişir.
3. Torakal ve çıkan aortta görülür.
4. Mediastinal kitle etkileri yapar (Disfaji, ses kısıklığı, solunum güçlüğü-aort yetmezliğine bağlı
öküz kalbi vs)
D. AORTIK DISEKSIYON
75
76
PATOLOJĐ
A. BENIGN TÜMÖRLER
1. Hemangiom:
a. Kapsülsüz ama nodüler, benign tümördür.
b. Çocukluk çağının en sık tümörüdür.
c. Kapiller hemangiom deride
d. Kavernöz hemangiom: deri, beyin ve karaciğerde izlenir. Erişkinin en sık primer karaciğer
tümörüdür.
Pyojenik granülom
• Travmayla ya da spontan oluşan hemajiom varyantıdır
Granüloma gravidium (Gebelik tümörü)
• Doğumdan sonra kaybolan pyojenik granülom varyantıdır
2. Lenfanjioma
a. Basit kapiller veya
b. Kavernöz (Kistik Higroma) tipleri olabilir.
76
77
PATOLOJĐ
4. Basiller Anjiomatozis
a. Bartonella grubu ajanlarla olur
b. B.hensellae Kedi tırmığı etkenidir.
c. B.quintama Siper ateşi etkenidir.
d. Bu etkenler için kediler önemli kaynaktır.
1. Hemanjioendotelyoma
a. Çocukların en sık primer karaciğer tümörüdür.Yüksek debili kalp yetmezliğine neden
olabilir.
b. Orta ve büyük çaplı venlerin çevresinden çıkar.
2. Kaposi Sarkomu
a. Human Herpes Virus 8 (HHV-8) ile ilişkili, damar endotelinden köken alan bir tümördür.
b. AIDS’le beraber ya da sporadik olabilir.
c. Deri ve GĐS’i sever.
d. Yama/plak/nodül şeklinde 3 evre’den geçer.(Mycozis fungoides gibi)
e. Afrika’da lenfadenopatik tipi vardır; bu form deriyi tutmaz.
C. MALIGN TÜMÖR
Anjiosarkom
1. Deri, göğüs, karaciğerde daha sıktır.F-8 CD 34 boyanır.
2. Kötü prognoz gösterebilir.
3. Risk faktörleri şunlardır:
a. Karaciğer: Vinil klorid, thorotrast, arsenik
b. Lenf ödem (Aksiller küretajdan sonra)
c. Radyoterapi
d. Vücutta kalan yabancı cisimler
Hemanjioperisitoma
1. Damar çevresindeki perisit hücrelerden çıkar.
2. Hipoglisemiye yol açar. (Hepatoselüler ca, fibrosarkom gibi)
77
78
PATOLOJĐ
SĐNDĐRĐM SĐSTEMĐ
I. ORAL TÜMÖRLER
1. Oral kavitede bulunan premalign lezyonlar lökoplaki, eritroplaki (çok kötü), HPV lezyonları, kronik
irritasyon.
2. En sık görülen malignite skuamöz hücreli karsinomdur. En sık dudak lateral vermilyon sınırında
görülür.
a. Lenf nodu yayılımı dudak yerleşimlerinde az, derin yerleşimlilerde (yumuşak damak v.s.) çoktur.
b. Prognoz dudakta iyi, derinde (ağız tabanı-dil kökü) kötüdür
3. Ameloblastom ve odontom benign diş eti tümörleridir
78
79
PATOLOJĐ
B. KRONIK GASTRĐT
1. Mukozada kronik inflamatuar hücrelerle karakterize, epitel ve glandlarda atrofiyle seyreden
premalign bir lezyondur.
79
80
PATOLOJĐ
2. En önemli sebep H.pyloridir (Tip B gastrit). H.pylori lümende yaşayan, invazyon göstermeyen bir
bakteridir.
3. Gastriti ve yerleşimi en çok antrumda olur.
4. Lenfositler, lenfoid foliküller, yer yer nötrofiller ve bazen intestinal metaplazi görülür.
5. Lenfoid foliküller lenfoma, intestinal metaplazi karsinom riskini arttırır.
6. H.pylori sadece antrumdaki gastrik epitele yerleşebilir, metaplazi alanlarında görülmez.
a. Sitolitik olarak vac A toksini ve amonyak oluşturan üreaz salgılar.
b. cagA, IL-8 üretimini arttırır.
c. Tüm bunlar ülsere sebep olabilir.
7. Otoimmun gastritte (Tip A gastrit) perietal hücrelerin H +/K+ ATPaz enzimine karşı otoantikorlar
oluşur.
8. Bu formda korpus ağırlıklı tutulum olur.
9. Đntrinsik faktör üretimi duracağı için pernisyöz anemi gelişir.
10. HCI üretimi duracağı için aklorhidri olabilir.
11. Her iki gastritte de karsinom riski artar.
C. PEPTĐK ÜLSER
1. Sık sebepler sırası ile H.pylori, nonsteroid antiinflamatuarlar ve kısmen Zolinger-Ellison
sendromudur.
Zollinger-Ellison sendromu
• Pankreasta gastrin üreten adacık hücreli adenom
• Hipergastrinemi,
• Hiperklorhidri
• Multipl ülserler
80
81
PATOLOJĐ
V. MĐDE TÜMÖRLERĐ
1. En sık görülen benign tümör hiperplastik polip, en sık mezenkimal tümör leiomyomdur.
2. En sık malignite adenokarsinomdur.
3. Đntestinal ve difüz tip olarak ikiye ayrılır.
4. Risk arttıran faktörler:
a. Diet (nitrit-nitratlı besinler, aşırı tuz,tütsülenmiş besinler, sigara,)
b. Kronik gastrit, H. Pylori enfeksiyonu
c. Distal gastrektomi, adenomatöz polipler, Barrett özofagusu
d. e- cadherin mutasyonu (sadece diffuz tip)
5. En sık yerleşim antrum küçük kurvaturdür.
6. Đntestinal tipte tümör hücreleri malign glandüler yapılar yapar.
• Kronik gastrit zeminindeki intestinal metaplazi ile ilişkilidir.
• 50 yaş üzerinde erkeklerde sık görülür.
• Đyi diferansiyedir.
9. Difüz tipte “taşlı yüzük hücre tipinde tümör hücreleri duvarı yaygın infiltre eder; biraraya gelmez,
kopukturlar.
• Kronik gastrit ve H. Pylori ile ilişkisizdir.
• E- cadherin gen mutasyonu ve A kan grubu gençlerde daha sık görülür.
• Kötü diferansiyedir.
10. Mide yaygın tutulursa “linitis plastica” olur.
81
82
PATOLOJĐ
12. Ekstranodal lenfomaların en sık çıkış yeri midedir. En sık etken H. Pyloridir.
A. HIRSCHPRUNG HASTALIĞI
1. Kolonun bir bölgesinde submukozal ve müsküler sinir pleksuslarında, ganglion hücrelerinin
olmamasıdır.
2. Retrosigmoidi tutar, daha da proksimale uzanabilir.
3. Tutulan bölgede peristaltizm yoktur, proksimal sağlam bağırsak dilate olur.
4. Bebek doğumdan 2-3 gün sonraya dek dışkılayamaz ve kusma gelişir
5. Tanısı biyopsiyle koyulur, tedavi rezeksiyondur.
B. ABETALIPOPROTEINEMI
1. Şilomikronların yapıspnda bulunan Apo B proteini eksiktir.
2. Epitel hücreleri lipid inklüzyon vakuolleri içerir.
3. Sistematik lipid sentezi bozulacağı için eritrositlerde akantositoz izlenir.
C. CELIAC HASTALIĞI
1. Gluten içinde bulunan gliadine karşı antikorlar gelişir
2. Bu maddeyi içeren besinler alındığında
3. Dudenumda inflamasyon
4. Duodenal villöz total atrofi gelişir
5. Atrofi malabsorbsiyona yol açar ama “reversibl”dır.
6. Aynı antikorlar deri bazal membranı ile de çapraz reaksiyon verirse “Dermatitis herpetiformis”
oluşur.
7. Adenovirustan sonra celiac olabilir.
82
83
PATOLOJĐ
MALABSORBSĐYON
Mekanizma Hastalıklar
1-Pankreatit Enzim Yetersizliği - Pankreatit
Enzim salgılanımı az ya da yıkım fazladır. - Kistik fibrozis
- Zollinger-Ellison
2-Safra yetersizliği - Bilier tıkanma
- Đleal rezeksiyon (safra asidlerinin geri alınımı bozulur)
3-Mukozal hücre problemleri - Laktaz toleransı
- Bakteriyal kolonizasyon
- Abetalipoproteinemi
4-Lenfatik Obstrüksiyonu - Lenfoma
- Tüberküloz
5-Đnfeksiyon Bkz. Đnfektif Malabsorbsiyon hastalıklar
6-Iatrojenik - Subtotal gestrektomi
- Distal ileal rezeksiyon
83
84
PATOLOJĐ
- Migratuar poliartrit
- Karsinom
- Sklerozan kolanjit
- Ankilozan spondilit
*Ülseratif kolit çekuma kadar uzanırsa ileuma yayılabilir
**Bazı komplikasyonlar ulsefatif kolitte daha fazla görülür.
F. BAĞIRSAK POLĐPLERĐ
1. Hiperplastik polip
a. En sık görülendir ve rektosigmoid bölgeye yerleşir.
b. Malignite riski genelde yoktur
c. Çok büyük ya da sağ kolon yerleşimli olursa çok düşük malignite riski var
3. Adenomatöz polipler
a. Mukozal displazi görülür.
b. Malignite riskleri vardır (en önemli belirleyici çaptır)
c. Türleri:
i. Villöz adenom (en yüksek malignite riski, sekresyon yapabilir, diare ve potasyum kaybına
neden olabilir)
ii. Tubuler adenom (en sık görülen)
iii. Tubulovillöz adenom
84
85
PATOLOJĐ
5. Lynch Sendromu
a. Kalıtsal DNA onarıcı gen bozukluğudur (OD geçer)
b. Polip sayısı azdır (Non-polipozis)
c. Proksimal transvers kolon ağırlıklı kolon kanserleri
d. Multifokal kanser ve genç yaşta hasta
e. Ekstraintestinal maligniteler de artmıştır.
f. Lynch 1: Sadece kolon kanseri
Lynch 2: Kolon, endometrium, over kanserleri görülür.
F. BAĞIRSAK KANSERLERI
1. En sık görülen malignite adenokarsinomdur
2. Sol kolonu daha sık tutar.
a. Sol kolon tümörleri kanama ve tıkanma-ileus yaparlar
b. Sağ kolon tümörleri kanama yapar
Risk faktörleri:
1) Düşük lifsel besin
2) Yüksek yağ içeriği
3) Yüksek karbonhidrat
4) APC gen mutasyonu
5) Premalin adenomlar
85
86
PATOLOJĐ
VII. LENFOMALAR
IPSID:
• Đmmunproliferatif ince bağırsak hastalığı
• Đnce bağırsakta lenfoma riskini arttırır.
VIII. APENDĐKS
1. Fekaloidle (erişkinde en sık), lenfoid hiperplazisiyle (çocukta en sık) veya yabancı cisimle
tıkanma apendisitin en sık sebebidir.
2. Apendiksin en sık tümörü karsinoid tümörüdür.
3. Genellikle apendiksin uç kısımlarında çıkar.
4. Müsinöz adenom ve adenokarsinomlar “psödomiksoma peritonei” yaparlar.
5. Histolojik tanı kriteri T.muscularis te nötrofil varlığıdır.
86
87
PATOLOJĐ
Pseudomiksoma Peritonei:
• Peritona müsin yayılımıdır
• Batın için fibrozise neden olur
• Tümör metastazı ile beraber olabilir.
KARACĐĞER HASTALIKLARI
87
88
PATOLOJĐ
88
89
PATOLOJĐ
Portal Hipertansiyon
a) Sebepleri
1) Prehepatik: Portal ven trombozu, hipersplenizm
2) Hepatik
I-Presinüzoidal: Schistosoma
II-Sinüzoidal:Siroz
III-Postsinuzoidal: Venooklüziv hastalık
IV- Post Hepatik: Budd Chiary, sağ kalp yetmezliği
b)Klinik:
1) Asid
2) Splenomegali
3) Portal sistemik şantlar
I-Özofagus varisleri
II-Kaput medusa
III-Hemoroidler
c) Dalakta hemosiderin yüklü gama-gandy nodülleri izlenir
89
90
PATOLOJĐ
Karaciğer yetmezliği
a-Sebepleri
1-En sık sebebi siroz
2-Daha sonra fulminant hepatit (masif nekroz)
3-Morfolojik yıkım yapmaksızın enzim blokajı yapan hastalıklar
I-Reye Sendromu
II-Tetrasiklin toksisitesi
III-Gebelik akut yağlı karaciğeri
Bu son grup difuz mikroveziküler yağlanma yaparlar.
b-Klinik
1- Protein sentezinde düşmeye bağlı:
I-Ödem
II-Pıhtılaşma sisteminde bozulma
2- Östrojen metabolizmasında bozulma
3- Ensefalopati
4- Bazen böbrek yetmezliği (hepatorenal sendrom) böbrek → mikroskobik normaldir.
90
91
PATOLOJĐ
A. HEPATĐT A
1. Bağışıklıkla iyileşen subakut hastalık yapar.
2. Nadiren fulminan hepatit yapar (submasif nekroz biçiminde, masif olmadığı için diğerlerinden iyi
prognoz)
3. Kronikleşme ve taşıyıcılık yok
4. Fekal – oral yolla bulaşan kısa inkübasyonlu RNA virüsüdür.
5. Kolestatik hepatit yapar, geçirilmiş hepatitlerin en sık nedenidir.
B. HEPATĐT B
1. Fekal – oral yol dışı yollarla bulaşan DNA virüsüdür.
2. Şu markerları vardır:
a. HBs Ag: Đlk pozitifleşen marker
91
92
PATOLOJĐ
C. HEPATĐT C
1. Kronikleşme riski çok yüksek; fulminanlaşma nadirdir
2. Günümüzde kronik hepatitin en sık sebebidir
3. HCV RNA’sı ile takip edilir
4. Muhtemelen hepatosellüler karsinoma en sık neden olan hastalıktır.
5. Klinik özelliği semptom olmasa bile rekürren ataklara eşlik eden tekrarlayan transaminaz
yüksekliğidir.
D. HEPATĐT D
1. Etkisini Hepatit B’ye eklenerek gösterir.
2. Hepatit B ile birlikte alınırsa “ko-infeksiyon”
3. Hepatit B’nin üzerine eklenirse “superinfeksiyon” denir.
4. Superenfeksiyon fulminanlaşma riskini çok arttırır.
5. Superinfeksiyon durumunda kronikleşme riski de çok artar, bu risk ko-infeksiyonda çok artmaz.
92
93
PATOLOJĐ
E. HEPATĐT E
1. Su ile bulaşan RNA virüsüdür.
2. Gezgin hastalığı yapar.
3. Gebelerde mortalite %20’ye yaklaşır (Fulminanlaşma oranı en yüksek hepatit etkeni).
F. FULMINAN HEPATITLER
1. En sık neden akut viral hepatitlerdir. ( En sık sebep HBV)
2. HDV süperenfeksiyonu
3. Gebelerde HEV
4. Đlaç ve kimyasallar
5. Mikroveziküler yağlanma yapan üç hastalık
6. Metastazlar, otoimmün hepatit
2. Kronik hepatitte
a. Periportal nekrozlar daha belirgin (Güve yeniği ve köprüleşme)
b. Fibrozis sıklıkla izlenir.
93
94
PATOLOJĐ
Knodell Skoru: Kronik viral hepatitte histolojik aktivite skorlamasıdır. Fibrozis Knodell dkorunda
bulunmaz.
A. HEMOKROMATOZ
1. Genetik sebepli primer hemokromatozda bağırsaktan demir emilimi artar.
2. Vücutta biriken demir:
a. Serbest radikal oluşturup lipid hasarı
b. Fibroblastlardan kollajen sentez stimülasyonu
c. Direkt DNA hasarı yapar
94
95
PATOLOJĐ
B. WĐLSON HASTALIĞI
95
96
PATOLOJĐ
1. Bakır önce dokularda, daha sonra kan ve idrarda artar; serüloplazmin düşüktür.
2. En çok karaciğerde, bazal ganglialarda (nörolojik bulgular) ve gözde (Kayser-
Fleicher halkası) birikim olur.
3. Çocukluk çağı sirozunun en önemli nedenidir; kanserleşme oranı düşüktür.
4. Tanı biyopside bakır ağırlığı tayini ile konur.
5. Morfolojisinde yağlı değişiklik, fokal nekrozlar, akut ve kronik hepatit, Mallory
cisimcikleri,siroz görülebilir.
6. Bakır rodamin ve orsein boyasıyla boyanır.
7. Wilson 6 yaş civarında bulgu verir,10 yaş civarında siroz gelişir.
A. NEONATAL HEPATĐT
1. En sık idiopatik form görülür
2. Ayırıcı tanıya bilier atrezi girer (bilinen sebepler arasında en sık)
3. Neonatal kolestaz yapmaları ile tanınırlar
B. REYE SENDROMU
1. Viral enfeksiyon sonrası aspirin kullanan çocuklarda mitokondriyal disfonksiyon gelişmesi ile olur.
96
97
PATOLOJĐ
C. TÜMÖRLER
1. En sık primer tümör hemanjioendotelyomadır.
2. En sık primer malignite hepatoblastomdur.
DOĞUMSAL TABLOLAR
1. Caroli Hastalığı: Đntrahepatik safra yollarının segmental dilatasyonudur
2. Allegille Sendromu: Đntrahepatik safra kanallarının doğumsal yokluğudur
3. Polikistik Karaciğer Hastalığı otozomal dominant polikistik böbreğe; kongenital hepatik
fibroz otozomal resesif polikistik böbreğe sık eşlik ederler.
4. Von moyenburg kompleksi: Safra yolları mikrohamartomlarıdır.
97
98
PATOLOJĐ
B. PELIOZIS HEPATIS
OKS, Anabolik steroid ve Danazol kullananlarda görülen sinuzoidal dilatasyonlardır.
C. BUDD-CHIARY:
Polisitemilerde, OKS kullananlarda görülen hepatik ven trombozu
D. VENOOKLUZIV HASTALIK:
Kemik iliği transplantından sonra görülebilen vena sentralis fibrozisi
E. BANTI SENDROMU:
Peritonit, hiler LAP, pankreatit ve batın operasyonları sonrası olur.
Banti Sendromu: Neonatal subklinik trombozlar (omfalit, kateterizasyon) sonrası ileri dönemde
gelişen vasküler yatak fibrozisi, portal hipertansiyon)
98
99
PATOLOJĐ
PANKREAS HASTALIKLARI
I. AKUT PANKREATĐT
99
100
PATOLOJĐ
III.PANKREAS KARSĐNOMLARI
1. En sık görülen tümör adenokarsinomdur.
2. Duktus epitelinden kaynak alır.
3. En çok pankreas başında çıkar ve sarılık yapar. (Erken bulgu verdiği için nispeten iyidir)
4. Gövde ve kuyruk kanserleri daha geç dönemde bulgu verir.
5. Perinoral invazyonla ağrı yapar.
6. Lenf nodları ve uzak organ metastazları görülür; kötü prognozludur.
7. Gezici nekrotizan tromboflebit (Trousseau bulgusu) izlenebilir.
100
101
PATOLOJĐ
Tip I Tip II
Yaş Daha çok çocuk Daha çok erişkin
Kilo Normal Obez
Đnsülin Ağır eksiklik Normal ya da artmış
Patogenez Otoimmun iltihap Periferik insulin rezistan
Patoloji Atrofi, fibrozis, inflamasyon Fokal atrofi, amiloid depozisyonu
Genetik yatkınlık Düşük (HLA Class II ilişkisi) Yüksek
A. Tip I Diabet
1. En sık sebep otoimmun adacık yıkımıdır.
2. Bu yüzden ağır insülin kaybı olur.
3. Diabetik ketoasidoz eğilimi tip I’de fazladır.
4. Hashimoto gibi tiroiditlerle birlitelik sıktır.
B. Tip II Diabet
1. Daha sık görülür.
2. Patogenezinde 2 önemli faktör rol oynar.
a. Periferik dokularda insulin direnci artar.
b. Đnsülin pulsatil ritminde bozukluk.
3. Başlangıç döneminde insülin miktarları yüksektir.
4. Đleri dönemde β hücre kaybı ve insülin düşüşü olur.
5. Adacık hücreleri çevresinde “amylin” formunda amiloid birikir.
6. Diabette enfeksiyon eğilimi artar (Deri, akciğer, böbrek gibi)
a. Mucormycoz infeksiyonlarına eğilim artmıştır.
7. En sık ölüm sebebi iskemik kalp hastalığıdır.
8. Metabolik komplikasyonlar ve patogenezler şöyle sıralanabilir
9. Diabetik Ketoasidoz
a. Nisbi glukagon artışı yağ dokularından kana yağ asidi geçişini arttırır.
b. Yağ asidleri karaciğerde okside olup keton cisimciklerine dönüşür.
c. Metabolik ketoasidoz oluşur.
10. Hiperosmolar komada hiperglisemi nedeniyle ağır diürez ve dehidratasyon gelişir.
11. Anatomik komplikasyonların patogenezi şöyle özetlenebilir:
a. Non-enzimatik glikolizasyon
i. Glikoz kanda artınca proteinlere bağlanır (örnek HbA1C)
ii. Kollajen gibi proteinlere bağlanırsa “glikolizasyon son ürünleri” denilen (AGE)
maddeler oluşur.
iii. Bu maddeler damar duvarında kalınlaşmaya ve ateroskleroza sebep olur.
b. Đntraselüler hiperglisemi ve sorbitol metabolizması
i. Glukoz sinir, lens, böbrek ve damarlara insulin olmadan girer.
ii. Girerse “aldoz-reduktaz”lar sorbitole, sonra da fruktoza metabolize olur.
iii. Sorbitol ve fruktoz hücre içine su çeker.
iv. Sıvı birikimi lenste opasiteye; sorbitol perisit ve Schwann hücrelerinde hasara yol açar.
101
102
PATOLOJĐ
A. Vasküler Sistem
1. Ateroskleroz
2. Hyalin arterioloskleroz
3. AGE birikimine bağlı mikroanjiopati
4. Alt ekstremite gangrenleri
5. Artmış koagulabilite ve tromboz eğilimi
B. Böbrek
1. Kimmelstiel-Wilson lezyonu (nodüler glomerüloskleroz): Spesifiktir
2. Diffuz glomerüloskleroz
3. Hem afferent, hem efferent arteriolü tutan arterioskleroz
4. Tubul epitelmide vakuolizasyon (Armani - Epstein lezyonu)
C. Göz Komplikasyonları
1. Proliferatif retinopati: Retinada vaskülarizasyon ve fibrozis
2. Non-proliferatif retinopati:
a. Mikroanjiopati
b. Retinal kanama
c. Mikroanevrizmalar
D. Nöropatiler
1. Alt ekstremitelerde ağırlıklı simetrik duysal ve motor içerikli periferik nöropati
2. Otonomik nöropati ve iskemik fokal nöropati
Nesidioblastoz:
Diabetik anne çocuklarında pankreasta intrauterin adacık hücre hiperplazisi
102
103
PATOLOJĐ
ÜRĐNER SĐSTEM
I. AKUT GLOMERÜLONEFRĐTLER
Nefrotik Sendrom
• Hipoalbuminemi
• Proteinüri
• Ödem
• Hiperlipidemi
• Lipidüri
B.MEMBRANÖZ GLOMERÜLONEFRĐT
1. Erişkinde nefrotik sendrom sebebidir. (Ancak en sık neden FSGS dir.)
2. Yavaş ve ilerleyici gidişi vardır.
3. Bazal membran boyunca subepitelyal immunkompleks birikimi vardır.
4. Granüler tarzda biriken Ig G ve C3 bazal membranda diken- kubbe görüntüsüne yol açar.
103
104
PATOLOJĐ
D. MEMBRANO-PROLĐFERATĐF GLOMERULONEFRĐT
1. Nefrotik ve nefritik sendromların ikisini de sık yapabilir.
2. Işık mikroskopide:
a. Bazal membranda (kapiller duvarı) kalınlaşma (membranöz)
b. Glomerülde hücresel artış (Proliferatif) vardır. Hücresel artıştan mezengial hücre
proliferasyonu sorumludur.
c. Kapiller duvarlarındaki kalınlaşma “tren veya tramvay rayı” biçiminde çift kontur kalınlaşmaya
yol açar.
3. Đki tipi vardır:
a. Tip I de bazal membran boyunca granüler Ig G ve C3 birikimi vardır.
b. Tip II de ise bazal membran boyunca sadece C3 birikimi görülür.
4. Tip I, hepatit B ve C, kronik karaciğer hastalıkları, SLE ve kronik bakteryal infeksiyonlarla ilişkili
olabilir.
5. C3 nefritik faktör isimli bir otoantikorun tip II’den sorumlu olduğu düşünülmektedir.
6. Tip II Renal transplantasyondan sonra tekrarlar
104
105
PATOLOJĐ
Nefritik Sendrom
• Hipertansiyon
• Azotemi
• Oligüri
• Hematüri
105
106
PATOLOJĐ
Glomerülonefret Immunfloresan
Membranoproliferatif Tip II
Sadece C3 biriken
Lipoid nefroz
Birikim olmayan
Tip III Kreşentik
Tip I Kreşentik
Lineer birikim yapan
Berger
Mezengial IgA biriken
FSG
Mezengial IgM biriken
H. HEREDĐTER NEFRĐTLER
1. Alport sendromu: Posterior katarakt, lens dislokasyonu, sağırlık nefrit.
2. Đnce membran hastalığı: Bazal membranlar incedir.Asemptomatik hematüri yapar.
A. AKUT PYELONEFRĐT
1. En sık etken E.coli’dir
2. Predispozan faktörlerin bulunması gerekir:
a. Vezikoüreteral reflü
b. Üriner sistem tıkanması
c. Đdrar yolu enstrümantal girişimleri
d. Gebelik
106
107
PATOLOJĐ
B. KRONĐK PYELONEFRĐT
1. Daha çok reflü ile; ayrıca tıkanma ile oluşabilir
2. Çift taraflı ise prognoz kötüleşebilir.
3. Tutulum asimetriktir.
4. Morfolojik bulgular:
a. Parankim ve kalikslerde deformasyona yol açabilen skarlar ve kalikslerde küntleşme görülür.
b. Mononükleer iltihabi hücre infiltrasyonu
c. Tubullerin skarla obstrüksiyonu sonucu dilatasyonları (Troidizasyon)
5. Hipertansif damar değişimleri
6. IVP’de renal kaliks küntleşmesi görülür
7. FSG gelişebilir.
107
108
PATOLOJĐ
2. Analjezik Nefropatisi:
a. Yüksek doz/uzun süre kullanımla gelişir.
b. Medullada inflamasyon, renal papiler nekroz gelişebilir.
c. Renal pelvis ve mesanede transisyonel hücreli karsinom gelişir.
B. MALĐGN NEFROSKLEROZ
1. Malign hipertansiyonda görülür.
2. BNS’daki bulguların üzerine fibrinoid nekroz eklenir (Nekrotizan arteriolit)
108
109
PATOLOJĐ
3. Daha büyük arterlerin etrafında soğan kabuğu tarzı düz kas proliferasyonu olur
(Hiperplastik arteriolit)
4. Böbrek yüzeyinde peteşiler ortaya çıkabilir.
Malign Hipertansiyon
1-Diastolik basınç >120 mmHg
2-Papil ödem
3-Ensefalopati
4-Renal ve kardiak yetmezlik
5-En sık ölüm sebebi üremidir.
A. BASĐT KĐST
1. Böbreğin en sık görülen kistik hastalığıdır.
109
110
PATOLOJĐ
A. BENĐGN TÜMÖRLER
1. Adenom: Böbreğin en sık görülen benign tümörüdür.
2. Anjiomyolipom: Tuberosklerozla birlikteliği sıktır. Multipl odaklı olduğu için malignite ile
karışır.
3. Onkositom: Hürthle hücrelerine benzeyen onkositik hücrelerin tümörüdür.
4. Meduller Fibrom: Otopside sık görülür.
110
111
PATOLOJĐ
C. WĐLMS TÜMÖR
1. Çocukluk çağının en sık tümöral batın kitlesidir.
2. Histolojik olarak 3 farklı patern izlenir (Trifazik)
3. Üç sendromla birlikteliği sıktır.
a. WAGR (Wilms tümörü, aniridi, genital anomali, mental retardasyon)
b. Denys-Drash sendromu
c. Beckwith-Wiedeman sendromu
1. En sık görülen taş cinsi kalsiyum oksalattır.Mg-Amonyum-fosfat taşları strüvit taşlarıdır ve proteus
ile olur.
2. Taşın en sık sebebi taş komponentlerinin idrarda yoğunlaşmasıdır.
3. Hidronefroz konjenital ya da edinsel üriner sistem tıkanmaları ve spinal kord hasarları ile gelişen bir
patolojidir.
4. Kaliks ve pelvis torbalaşır, korteks atrofiye gider.
A. BENĐGN HASTALIKLAR
1. Kronik sistitte von-brun adaları görülür.
• Biyopside PAS (+) boyanan granüller içeren (Michelis-Gutman cisimcikleri) makrofajlar izlenir
2. Siklofosfamid ,adenovirüs,radyasyon hemorajik sistit yapar
3. Malakoplaki gram (-) bir enfeksiyondur.Özellikle E.coli iile olur.Sarı-turuncu granüller içerir.
B. MESANE KARSĐNOMU
1. Transisyonel hücreli karsinomdur.Ağrısız pıhtılı hematüri ile gelirler.
111
112
PATOLOJĐ
2. Etyoloji:
a. Sigara
b. Siklofosfamid
c. Benzidin, β naftilamin
d. Schistosoma (Daha çok skuamöz hücreli karsinom)
e. Analjezik nefropatisi
f. Triptofan metabolizması anormallikleri
3. Multifokal olma eğilimi vardır.
4. Đn-situ karsinom sık çıkar.
5. Papiller karsinom ise invazyon derinliği azdır ve iyi prognozludur
6. En kötü prognostik faktör kas invazyonudur.
7. Đn situ CA’larda solid tümör gelişebilme ihtimali ve multifokal olma eğilimi nedeniyle kötü prognoz
görülebilir.
8. Ağrısız pıhtılı hematüri karakteristik kliniğidir.
9. Tedavide TUR ve intravezikal BCG kullanılabilir.
Glial hücreler
112
113
PATOLOJĐ
A. ÖDEM
1. Vazojenik ödem: Kitle, inflamasyon gibi durumlarda görülen klasik ekstrasellüler sıvı birikimidir.
2. Sitotoksik ödem: Hipokside görülen intrasellüler sıvı birikimidir (Hücresel şişme).
3. Sulkuslar silinir, giruslar düzleşir.
B. HĐDROSEFALĐ
1. Beyin omurilik sıvısı (BOS) artar.
2. Ventrikül dilatasyonunda kompansatuar olarak BOS artışı olabilir; ancak bu durumda KĐBAS
oluşmaz (Hidrosefali ex vacuo).
3. Basınç artışı olan durumlar:
a. Komünikan hidrosefali: Üretim artmış ya da emilim azalmıştır.
i. Koroid pleksus tümörleri
ii. Menenjit ve SAK
iii. Tbc, sarkoidoz
b. Non-komünikan hidrosefali: BOS dolaşımı engellenir; Luschka ve Magendi delikleri tıkanır.
i. 4. ventrikül tümörleri
ii. Dandy-Walker
iii. Tümör, abse, hematom, anevrizma gibi yer kaplayan lezyonlar
C. HERNĐASYON
113
114
PATOLOJĐ
B. VASKÜLER TIKANMA
1. Tromboz ya da emboli ile olur.
2. Đnfarktüsün en sık sebebi aterosklerozdur. En sık internal arter bifurkasyonu ve orta serebral arter
tutulur.
2. Emboliler en çok “arteria serebri media”da görülür.
3. Dolayısı ile en sık infarkt görülen bölge bu damarın trasesidir.
4. Beyne embolinin en sık kaynağı kalp ve proksimal damarlardır.
C. HĐPERTANSĐF KANAMA
1. Hipertansiyona bağlı beyin kanaması en çok bazal ganglialarda olur.
2. Đki önemli histolojik bulgu:
a. Hyalin arterioloskleroz
b. Charcot–Bouchard mikroanevrizmaları
3. Spontan intraserebral kanamanın en sık sebebidir.
4. En sık putamene kanar.
D. SUBARAKNOĐD KANAMA
1. Spontan subaraknoid kanamanın en sık sebebi Berry anevrizması rüptürüdür.
2. En sık anevrizma lokalizasyonu arteria serebri anterior ve arteria komünikan anterior bileşkesidir
3. Kanama beyin tabanında ve subaraknoid mesafede yoğundur.
114
115
PATOLOJĐ
E. ARTERĐOVENÖZ MALFORMASYONLAR
1. En sık arteria serebri media trasesinde yerleşirler.
2. Đlk dekaddan sonra kanayabilirler, epilepsi yapabilirler.
3. Kıvrıntılı ve birbirleri ile ağızlaşmış arter ve ven yumaklarıdır.
4. Yaşlılıkta kalsifiye olabilirler.
A. EPĐDURAL KANAMA
1. Kafa kemiği ile dura arasında kanamadır.
2. Künt kafa travmasından sonra oluşan kemik kırıklarından gelişir.
3. En sık kırılan bölge temporal kemik skuamöz parçasıdır.
4. Bu kırık arteria meningia mediada yırtığa yol açar.
5. Kanama arteriyal olduğu için 3-4 saatlik bir süre sonra (lucid interval) KĐBAS, unkal herniasyon
bulguları ve ölüm oluşur.
B. SUBDURAL KANAMA
1. Kafanın şiddetle öne ve arkaya hareketi nedeniyle olur.
2. Kafanın hızına eşlik edemeyen beyin dokusu ile dura arasında gerilen küçük köprü venler kopar.
3. Küçük venlerin kanaması ile oluştuğu için klinik bulgularını 24-48 saat sonra bile verebilir.
4. Hematomun basısı ile kanama durabilir.
5. Hematom rezorbe olmaz ise “ neomembran” denilen dura kaynaklı bir organizasyon membranı ile
çevreden ayrılır.
6. Bu tablo kronik subdural hematomdur.
7. Subdural hematomların nüksetme eğilimi vardır.
8. Çocuklarda (sarsılmış çocuk sendromu) ve yaşlılarda,alkolik ve ilaç bağımlılarında daha sık
görülür.
115
116
PATOLOJĐ
NÖROKUTANÖZ SENDROMLAR
Sendrom Özellik
Nörofibromatosis Nörofibromlar, schwannomlar, malign periferik sinir tümörü, gliomlar, cafe-au-lait lekeleri, lisch nodülleri.
1 (En sık görülen)
Nörofibromatosis 8. kafa çiftinde bilateral schwannom, meningiom, spinal nörofibromlar, spinal kord ependimomları,
2
Tubersoklerosis Serebral kortikal malformasyon, subependimal tümör, epilepsi (ilk haftada kesin), mental retardasyon,
kardiyak rabdomyomlar, renal anjiomyolipomlar, adenoma sabeceum (en karakteristik deri lezyonu)
Von Hippel- Serebeller hemanjioblastom, retinal anjiom, renal hücreli karsinom, eritropoetin sekresyonu,
Lindau feokromasitoma, visseral kistler, ependimal kistler
Sturge-Weber Genetic değil, sporadiktir. 5.kafa çifti trasesinde deride kutanöz anjiomlar, aynı taraflı oksipital atrofi
hast. meningial anjiomatosis, serebral kalsifikasyon, epilepsi, mental retardasyon, grafide kafada tren rayı
kalsifikasyon (damar duvarlarında)
116
117
PATOLOJĐ
SPONGĐOFORM ENSEFALOPATĐLER
1. Nöron membranlarındaki “prion proteinlerin” mutant değişimi ile karakterizedir.
2. Bu değişim çoğunlukla sporadik olur.
3. Kuru hastalığı ve Creutzfeldt Jacob’un “varyant” formu et yeme ile de bulaşır.
4. Creutzfeldt-Jacob ailesel veya sporadik olabilir, tıbbi uygulamalarla bulaşabilir.
5. Prion protein hastalıklarında
6. Beyincikde “PrP” amiloid plak birikir.
7. Histolojide süngerleşme görülür.
8. Demans ve myoklonus ile gider.
Spongioform Ensefalopatiler
• Creutzfeldt Jacob hastalığı ( spongiozis,cerebellumda prion-amiloid)
• Gerstmann-Straussler Hastalığı
• Kuru(yamyamlar)
• Öldürücü ailevi uykusuzluk hastalığı
• Deli dana hastalığı
117
118
PATOLOJĐ
1. Astrositom
a. Erişkinin de çocuğun da en sık primer tümörü astrositomdur.
b. Çocuk astrositomları
i. Düşük gradeli olur.
ii. Pilositik astrositom adını alır.(En iyi prognozlu beyin tümörü)
iii. Ençok beyincikde olur.
c. Erişkin astrositomları
i. Yüksek gradeli olur.
ii. Glioblastom multiforme adını alır.(En kötü prognozlu beyin tümörü)
iii. En çok beyinde yerleşir.
d. Astrositomlarda en kötü histolojik prognoz kriteri nekrozdur, glioblastom nekrotiktir.
2. Oligodendrogliom
a. Kalsifikasyon sıktır.
b. Tümör hücreleri nöronlar etrafında toplanır (satellitosis).
c. Sahanda yumurta görünümü tipiktir.
3. Ependimom
a. Çocuklarda serebellumda sık olur.
b. Medulla spinalisdeki lezyonlar erişkinde olur.
c. Rozet, pseudorozet görülür.
d. Miksopapiller ependimom filum terminalede görülür.
4. Medulloblastom
a. Çocuklarda serebellumda görülür.Çok kötü prognozludur.
b. Primitif nöroektodermal tümördür(PNET)
c. Homer Wright rozetleri vardır.
118
119
PATOLOJĐ
5. Retinoblastom
a. Rb gen mutasyonu ile olur.
b. Ailevi mutasyon ise çift taraflı olma eğilimi artar.
c. Retinada çıkar, pupilde beyaz leke yapar.
d. Kendi kendine regrese olabilir.
e. Yuvarlak, undiferansiye hücreler rozet yapıları yaparlar.
6. Primer Lenfoma
a. Đmmün supresif hastalarda görülür.HIV lilerde görülür.
b. Genellikle B hücre orjinli Non- Hodgkin lenfoma şeklindedir.
8. Meningiomlar
a. Benign tümördür. Parasagittal bölgenin en sık tümörüdür. En sık kadınlarda görülür.
b. Beyne invazyon gösterirse maligndir (invaziv meningiom).
c. Araknoid zardan çıkar.
d. Progesteron reseptörü içerdiği için gebelik kontrendikedir.
e. Histolojide “ psammom cisimciği” şeklinde kalsifikasyonlar görülür.
f. Nörofibromatozis ile birlikteliği vardır.
9. Metastatik tümörler:
Lösemi, lenfomalar, akciğer, prostat, meme kanseri sık görülür.
A. MULTĐPL SKLEROZĐS
1. 18-40 yaş arası kadın hastalarda olur.
2. En sık görülen demyelinizan hastalıktır.
3. Ataklar halinde gelir ve ilk atak optik sinirde olur.
4. Otoimmün kökenli olduğu düşünülür.
5. MS periferik sinir sistemini tutmaz.
6. Remyelinizasyon alanları (gölge plak) izlenebilir
7. Plaklar en sık periventriküler beyaz cevherde bulunur.
8. BOS elektroforezinde “oligoklonal band” lar bulunur.
9. BOSda “myelin basic protein” bulunur.
119
120
PATOLOJĐ
D. AYRICA
Şu hastalıklar da demyelinizasyon görülebilir:
1. Kurşun zehirlenmesi
2. Binswanger hastalığı
3. Progresif multifokal lökoensefalopati
A. AIZHEĐMER HASTALIĞI
1. Senil demansın en sık sebebidir.
2. Korteksde nöron kaybı vardır.(Korteks atrofik ventriküller dilate)
3. Makroskopi:
a. Kortikal atrofi
b. Hidrosefali ex vacuo
4. Mikroskopik bulgular:
a. Hirano cisimleri ( En sık hipokampüste)
b. Nöronlarda “nörofibriler tangle”lar izlenir.(Fosforile tau protein yapısında)
c. “Amiloid prekürsör protein” in parçalanması ile oluşan “beta amiloid”den oluşan amiloid
plaklar görülür.
5. Demansın yanında nörolojik bulgular da izlenebilir; bunlar parkinsonun bulguları ile örtüşebilir.
120
121
PATOLOJĐ
B. PARKINSON HASTALIĞI
1. Substantia Nigra ve Locus Cereleusta dopamin salgılayan nöron kaybı yapar. ( Depigmentasyon
olur-Nöromelanin kaybı)
2. Mikroskopide Lewy cisimcikleri izlenebilir (alfa- synuclein)
3. Rijidite, duruş bozuklukları, hareketlerde yavaşlama, tremor görülür.
4. En sık görülen formu “paralizis ajitans= idiopatik parkinsonizm”dir.
5. Travma ve infeksiyonlarla ölüm yüksektir.
C. HUNTINGTON HASTALIĞI
1. Ekstrapiramidal motor sistemin genetik hastalığıdır.
2. Bazal ganglialarda atrofi görülür.
3. BT de ventrikül duvarı düzleşir.
4. Đlk atak koredir; ikincide epilepsi ve rijiditedir
5. Demans görülebilir.
6. Orta yaşta başlar
7. Erken yaşta başlarsa rijidite ve felçler görülür (rijid- akinetik varyant)
8. Đntihardan ölüm yüksektir.
121
122
PATOLOJĐ
A. NÖROPATĐLER
1. Travmatik nöropati
a. MSS nöronlarında da görülür.
b. Aksonu zedelenen sinirde
ı. Hasarın distalinde akson dejenere olur(Walerian dejenerasyon)
ii. Nöronun ana gövdesinde reversible “kromatoliz” olur.
c. Sinir tekrar rejenerasyon gösterir.
d. Distalde myelin kılıf sağlamsa rejenerasyon başarılıdır.
e. Değilse “travmatik nörom” olur.
2. Distal aksonal dejenerasyon
a. Toksik nöropatilerde ve beslenme bozukluklarında görülür (Tiamin eksikliği).
b. En distalden başlayıp gövdeye kadar dejenerasyon olur.
Her iki dejenerasyonda da myelin parçalanırsa “myelin ovoidleri” görülür.
3. Segmental demyelinizasyon
a. En iyi örneği Guillain- Barre sendromudur.
b. Sadece myelin kılıfı parçalanır.
c. Sinir çevresinde Schwann hücrelerinin proliferasyonu izlenir (soğan göbeği).
122
123
PATOLOJĐ
ENDOKRĐN SĐSTEM
I ADENOHĐPOFĐZ HASTALIKLARI
123
124
PATOLOJĐ
124
125
PATOLOJĐ
125
126
PATOLOJĐ
Cushing Sendromu;
• Hipertansiyon
• Kilo artışı ( en sık semptom)
• Aydede yüzü
• Tip II fibrillerde selektif kas atrofisi
• Diabetik tablo (Hiperglisemi, glikozüri, polidipsi)
• Osteoporoz
• Depresyon
• Hirsutizm
C.HĐPERALDOSTERONĐZM
1. Sodyum tutulur, potasyum atılır
2. En sık primer sebep adrenal korteks adenomudur (Conn sendromu)
3. Şu durumlarda sekonder hiperaldosteronizm de görülebilir:
a. Kalp yetmezliği
b. Ağır ödeme bağlı sıvı kaybı (Siroz, nefrotik sendrom)
c. Gebelik (renin salgısı artar)
d. Böbrek kanlanmasında azalma
4. Primerde renin-anjiotensin seviyeleri düşüktür; sekonderde ise yüksektir.
A. FEOKROMASĐTOMA
1. Benign ve tek taraflı olma eğilimindedir.
2. Adrenalin, noradrenalin salgılar.
3. “Karotid body“de de çıkabilir.
4. “Zellballen“ denilen tümöral hücre yuvaları izlenir.
5. Malignite kriteri metastazdır.
6. Başağrısı, hipertansiyon, taşikardisiz palpitasyon izlenir.
7. MEN IIa-IIb ile birlikte görülebilir.
126
127
PATOLOJĐ
Maling
% 10 Bilateral
Çocukta
Ailesel
B.NÖROBLASTOM
1. Yuvarlak, indiferansiye hücrelerden oluşan tümördür; rozet formasyonları izlenir.
2. Çocukluk çağının en sık ekstrakraniyal solid tümördür.
3. Katekolamin üretir; idrarda vanilmandelik asid artar.
4. Adrenal medulla ve sempatik ganglionlarda çıkar (en sık retroperiton).
5. Yaygın hematojen-lenfoid yayılım görülür.
6. “Stage IVs“ yaygın karaciğer, deri, kemik iliği metastazlarına rağmen kemik metastazı olmayan
evredir
7. “Stage IVs“ kendiliğinden regrese olabilir.
8. En önemli prognoz kriteri evredir; ikinci sırayı yaş alır (düşük yaş).
9. Orta hattı aşarsa evre III olur.
10. “myc“ gen mutasyonu kötü prognoz kriteridir.
11. Tedavi ile “ganglionik“ maturasyon görülebilir; iyi prognoz elde edilir.
V. TĐROĐD HASTALIKLARI
A.GRAVES HASTALIĞI
1. Hipertiroidizmin en sık sebebidir.
2. Folikül hücrelerindeki “TSH reseptörlerine“ karşı antikor gelişen OTOĐMMÜN bir hastalıktır.
3. Antikorlar reseptöre bağlanır ve “TSH gibi” uyarır.
4. Kronik bir inflamasyonla beraber tiroid hiperplaziye gider.
5. Bez diffüz, simetrik ve hafif büyür.
6. T3-T4, radyoaktif iyot tutulumu artar; TSH düşer.
7. Aynı antikorlar yumuşak dokulara da bağlanıp büyütebilirler.
a. Orbital yağlı doku büyür ( Ekzoftalmi).
b. Deri altı kalınlaşır ve hiperpigmentedir; pretibial miksödem görülür.
8. Tanı TSH artışı ile konulmalıdır.
127
128
PATOLOJĐ
HĐPERTĐROĐDĐ
Hipertiroidinin diğer sebepleri Hipertiroidinin bulguları
- Ekzojen alınım - Diare
- Toksik guatr (Plummer send) - Taşikardi
- Toksik adenom - Proksimal kas güçsüzlüğü
- Tiroiditler - Aşırı terleme
- Struma ovarii, hiperpituarizm - Đştah artışı
- Kilo kaybı
1. Sebepleri
a. Endemik iyod eksikliği
b. Sporadik
i. Đdiopatik
ii. Guatrojen alınımı
iii. Yüksek kalsiyum alınımı
iv. Ailesel dishormonogenez
2. Tiroidi en fazla büyüten hastalıktır
3. Bez asimetrik büyür
4. T3-T4 başta düşük olduğu için artan TSH bezi büyütür
a. Baştaki difüz büyüme difuz (basit) guatr
b. Sonraki nodülasyon “nodüler guatr“ adını alır
5. Genellikle hormon seviyeleri normaldir; bası semptomları ile gelirler
6. Kolloidden zengin parlak nodüller oluşur
7. Kanserleşme riski yoktur
8. Kimi zaman nodüllerden bazıları hiperaktif olabilir; bu durumda hipertiroidi olabilir (Toksik guatr:
Plummer sendromu)
C.TĐROĐDĐTLER
128
129
PATOLOJĐ
4. Riedel tiroiditi
a. Tiroidin fibromatozisidir.
b. Tiroid serttir.
c. Çevre dokuları da infiltre ettiği için boyunda fiksedir.
d. Mediastinal ve retroperitoneal fibromatozisle birlikte olur.
D.TĐROĐD TÜMÖRLERĐ
•Şu nodüllerin malign olma ihtimalleri daha yüksektir:
o Tek ve solid nodüller
o RAIU düşük (soğuk nodül)
o Genç hastalrın nodülü
o Erkeklerdeki nodül
1. Foliküler Adenom
a. Tiroidin en sık tümörüdür.
b. Orta yaşta çıkar.
c. Hormon sentezleyecek olursa “toksik adenom” adını alır.
d. Histolojik olarak:
i. Kalın bir kapsülle çevrilidir.
ii. Foliküller yapan bir tümöral infiltrasyon izlenir.
129
130
PATOLOJĐ
e. Karsinoma dönüşmez.
2. PAPĐLLER KARSĐNOM
1. Hem erişkin, hem çocuğun en sık tiroid malignitesidir.
2. Radyasyonla ilişkisi en yüksek tiroid tümörüdür.
3. Genç yaşta çıkar (20-30 yaş).
4. Multifokal olabilir ve aşırı iyot bulunan bölgelerde ortaya çıkar.
5. Servikal lenf nodlarına metastaz yapar.
6. Lenf nodu metastazı yapsa bile çok iyi prognozludur.
Buzlu cam çekirdeği: Tümör hücre çekirdekleri cam gibi şeffaf gözükür
3. FOLĐKÜLER KARSĐNOM
1. Orta yaş ve ilerisinde görülür.
2. Endemik iyot eksikliğinde gelişim riski artar.
3. Hematojen metastazı daha çok sever.
4. Foliküler adenoma histolojik olarak çok benzeyebilir; ayırım kriterleri:
a. Tümörün kapsül dışına invazyonu.
b. Kan damarına invazyonu görülürse karsinom tanısı alır.
5. Orta-kötü prognoz gösterir.
4. MEDULLER KARSĐNOM
1. Parafoliküler C hücrelerinden çıkar.
2. Kalsitonin, VĐP ve CEA salgılayabilir.
3. Đmmunhistokimyasal olarak diğer tiroid tümörleri gibi “tiroglobulin” değil “kalsitonin” pozitiftir.
4. Ailesel ve multipl olabilir; MEN sendromlarında görülebilir.
5. Ailesel tümörlerde RET mutasyonu görülür.
6. Histolojik özelliği tümör stromasında “prokalsitonin” formunda amiloid birikimidir.
130
131
PATOLOJĐ
A. HĐPERPARATĐROĐDĐZMLER
a. Primer en sık sebebi patairoid adenomu, sekonder en sık sebep kronik böbrek yetmezliğidir.
B. HĐPOPARATĐROĐDĐZM
1. En sık sebebi paratiroidlerin cerrahi çıkarılmasıdır.
2. Endojen en önemli sebep “Di George” sendromudur.
3. Pseudohipoparatiroidizm; parathormonun var olduğu, reseptör cevabının olmadığı tablodur.
Di George Sendromu
• Faringial 3-4. yutak gelişim bozukluğu
• Timik aplazi ve paratiroid hipoplazisi
• Yüz ve kalp anomalisi (Velokardiofasiyal sendrom)
• Hipoparatiroidizm ve T hücre yetmezliği
I. VULVA HASTALIKLARI
131
132
PATOLOJĐ
A. LĐKEN SKLEROZ
1. Postmenopozal kadınlarda olur.
2. Histolojide şunlar görülür:
a. Epitel atrofisi
b. Hiperkeratoz
c. Dermal fibrozis
3. %1-4 ‘ünde kanseröz değişim olur.
B.KONDĐLOMA AKUMĐNATA
1. Kondilomlar anogenital bölgenin papillomlarıdır.
2. Condiloma Acuminata siğil benzeri papiller lezyondur.
a. HPV tip 6 ve 11 ile olur.
b. Beningdir.
c. Tipik bulgusu koilosit denilen hücresel görünümdür.
i. Karsinomatöz lezyonlarda etkin olan HPV ise tip 16 ve 18 dir.
C. VULVAR KARSĐNOM
1. Çoğunlukla 60 yaş üstünde görülür ve en sık skuamöz hücreli karsinomdur.
2. Genç kadınlarda öncesinde yüksek grade VIN görülür; invaziv CA ya döner.
3. Ancak invazyonun derinliği 5 mm. yi aşmamışsa mikroinvaziv karsinomdan bahsedilir.
4. Mikroinvaziv karsinomlar iyi prognoz gösterir.
5. Đnguinal lenf nodlarına metastaz yaparlar.
Erkekte ve kadında klitoris hariç tüm dış genital organ tümörleri inguinal lenf nodlarına metastaz
yaparlar.
132
133
PATOLOJĐ
A. ENDOSERVĐKAL POLĐP
1. En sık görülen serviks tümörüdür
2. Benigndir ve malignleşmez.
Smearda geniş nükleuslu, dar sitoplazmalı hücreler progesteron, küçük nükleuslu, geniş
sitoplazmalı hücreler östrojen etkisini gösterir.
C. ADENOKARSĐNOMLAR
1. Kötü prognozludurlar, az görülürler.
2. En sık görülen tipi endoservikal tiptir.
3. Adenoma malignum (minimal deviation adenocarcinoma)
4. Histolojide endoservikal glandların fazlasıyla bükümlü ve derine (7mm.den fazla) inmesi dışında
anormal özellik yoktur.
IV. UTERUS
133
134
PATOLOJĐ
A. ENDOMETRĐTLER
1. Akut infeksiyonlar çoğunlukla düşük ve doğumlardan sonra olur.
2. Kronik endometrilerde en sık sebep RĐA kullanımıdır.
3. Tanı koydurucu bulgu plazmosit görülmesidir.
B. ADENOMYOZĐS VE ENDOMETRĐOZĐS
1. Adenomyozis myometrium içinde endometrial stroma ve gland bulunmasıdır.
a. Menstrüel siklusa pek eşlik etmezler (kanamaları nadirdir).
2. Endometriozis uterus dışında endometriyal doku alanları (gland-stroma-hemosiderin)
bulunmasıdır (en sık overler)
a. Her zaman siklik değişikliklere eşlik eden bir lezyondur. Çikolata kisti gelişebilir.
C. ENDOMETRIYAL HIPERPLAZI
1. Majör risk faktörü östrojendir.
2. Östrojeni arttıran faktörler:
• Anovülasyon
• Progestinsiz östrojen alınımı
• Östrojen üreten ovaryen lezyonlar (Stein-Leventhal sendromu, granüloza hücreli tümör, kortikal
stromal hiperplazi gibi)
• Erken menarş, geç menapoz Hiç doğum yapmama ya da geç yapma
• infertilite, obezite, diabet, hipertansiyon
134
135
PATOLOJĐ
1. Polipler
a. En sık görülen endometriyal tümördür ve benigndir.
b. En sık menopoz zamanı gelişirler.
c. Karsinom gelişim riski vardır.
2. Endometrial Karsinom
a. Kadın genital sistemin en sık kanseridir.
b. Postmenopozal kadında lökore ve kanama ile başlar.
c. Risk faktörleri endometrial hiperplazi ve östrojendir (Bkz. Hiperplazi).
d. Meme Ca ve eş zamanlı ovaryen endometrial karsinom riski yüksektir.
e. Endometriyal glandları taklit eden malign tümördür.
f. Adenoakantom (skuamöz metaplazili adenoca) biçiminde olabilir.
g. Adenoskuamöz karsinom görülebilir. (malign gland+ malign skuamöz elemanlar)
g. Direkt paraaortik lenf nodlarını tutabilir.
h. Akciğer metastazı oldukça sıktır.
4. Leiomyom ve Leiomyosarkom
135
136
PATOLOJĐ
V. TUBALAR
1. Tuba inflamasyonları çoğunlukla bakteriyel orijinlidir (en sık gonore).
2. PID, ektopik gebelik ve tüberküloz kadın genital sisteminde en çok tubayı tutarlar.
3. Primer adenokarsinomları nadir ve geç farkedildikleri için ölümcüldür. Histopatolojik olarak seröz
papiller over Ca’ya benzer.
136
137
PATOLOJĐ
1. Seröz Tümörler
a. Overin en sık görülen tümörüdür.
b. Solid ya da kistik olabilir (Kistadenom, kistadenokarsinom)
c. %60 benigndir (seröz adenom).
d. En fazla bilateral olan over tümörüdür.
e. Karsinom hücreleri tubanın epitelyum hücrelerine benzer.
e. Psammom cisimcikleri sık izlenir.
f. Over tümörlerinde malignite kriteri tümörün over stromasına invazyon göstermesidir.
g. Peritoneal kaviteye en sık yayılan tümördür (peritoneal karsinomatozis).
2. Müsinöz Tümörler
a. Müsin sekrete eden endoserviks benzeri epitelle döşelidir.
b. % 80 i benigndir.
c. Overi en fazla büyüten ve en fazla multiloküle olan tümördür.
d. “Pseudomiksoma peritonei” ye yol açar.
3. Endometroid Tümörler
a. Uterusun endometrial karsinomuna benzer
b. Onunla birlikte (senkronize) çıkabilir.
4. Brenner Tümörü
a. Yoğun stroma içinde izlenen transisyonel epitel adacıklarıyla karakterizedir.
b. Müsinöz kistadenomların duvarında da rastlanabilir.
c. Çoğu benigndir ve histopatolojide kahve çekirdeği paterni görülür.
137
138
PATOLOJĐ
3. Embriyonal Karsinom
a. Erken dönemde akciğer metastazı yapabilen kanamalı kitlelerle karakterizedir.
b. Hem AFP, hem HCG salgılar
c. Bol miktarda sinsityotrofoblastik hücre içerir.
d. Son derece anaplastik bir tümördür.
4. Koriokarsinom
a. Sito ve sinsisyotrofoblastları taklit eden tümördür.
b. Sadece HCG yükselmiştir (pozitif gebelik testi).
c. Erken dönemde akciğer metastazı yapabilen kanamalı kitlelerle karakterizedir.
d. Plasental özdeşlerine göre kemoterapiye daha dirençlidir.
e. Erkeklerde en malign testis tümörüdür.
5. Teratomlar
138
139
PATOLOJĐ
139
140
PATOLOJĐ
4. Fibroma
a. Đyi diferansiye fibröz dokudan oluşur.
b. Benign tümörlerdir.
c. Asid ve pleural efüzyonla karakterize Meigs sendromunun bir komponenti olabilirler.
5. Gonadoblastom
a. Seks-kord stromal hücre tümörü ve germ hücre tümörünün karışık görüldüğü bir tümördür.
D. METASTATĐK TÜMÖRLER
a. Genellikle bilateraldir.
b. Aslında en sık meme kaynaklı olurlar ama bunların çoğunda klinik bulgu izlenmez.
c. Klinik verenlerde en sık kaynak kolon karsinomlarıdır.
d. Bunu meme ve mide takip eder.
e. Metastatik kanser taşlı yüzük hücre paterninde ise adı Krukenberg tümörü olur.
i. Krukenberg tumörü en sık mide kaynaklıdır. Endometrial karsinom gibi “mullerian tümörler”in
metastazı kimi yazarlar tarafından en sık metastazlar grubuna konmuşsa da bunların önemli bir
kısmı senkronize tümör sayılırlar.
A. EKTOPĐK GEBELĐK
1. %1 gebelikte olur.
2. %90’ı tubal gebeliktir.
3. Bilinen en sık neden tubadaki kronik inflamatuar değişikliklerdir.
4. Mikroskopisinde gebelik elemanları ve endometriumda desidual ve sekretuar değişiklikler
140
141
PATOLOJĐ
görülür.
5. Komplikasyonları intratubal hematom ve/veya intraperitoneal hemorajidir.
6. Gonadotropin seviyelerinin düşük olması tanıyı ekarte ettirmez.
B. TÜMÖRLER
1. Mol Hidatiform
a. Plasental villusların tümörüdür.
b. Đki ana tipi vardır:
i. Komplet mol
ii. Đnkomplet (parsiyel) mol.
c. Đlk tedavi seçeneği küretajdır.
d. Postküratif hCG seviyeleri izlemede ve tedavide önemlidir.
e. Nüks eder veya rest kalırsa kemoterapi yapılır.
a. Komplet mol
i. Boş ovumun “X” kromozomu taşıtan bir spermle döllenmesi sonucu
ortaya çıkar.
ii. Bütün kromozom içeriği paternal (babadan) olduğundan fetal doku
içermez.
iii. Tüm villuslar tümöral villus özelliğindedir.
iv. Tüm koryonik epitelyal hücreler diploiddir (46XX, daha az oranda 46XY).
v. Döllenmeden 12-14 hafta sonra ağrısız kanama ile gelirler.
b. Đnkomplet molde
i. Hem anne, hem baba kromozomları vardır; embriyo gelişimi olabilir.
ii. Villusların sadece bir kısmı tümöraldir.
iii. Trofoblastlar triploiddir (69 kromozom, XXY gibi).
iv. hCG’leri komplete göre daha az yükselmiştir.
141
142
PATOLOJĐ
2. Đnvaziv Mol
ı. Benign molle koryokarsinom arasındadır (borderline).
ii. Villuslar myometriumu infiltre eder; rüptür ve hemorajiye neden olurlar.
iii. Metastatik potansiyeli yoktur.
iv. Akciğere embolize olabilirler.
v. Đnvazyon nedeni ile küretaj yeterli değildir; kemoterapi uygulanır.
3. Koryokarsinom
ı. Sitotrofoblastların ve sinsityotrofoblastların malign tümörüdür; koryonik villus içermez.
ii. Komplet molü, abortusu ve normal gebeliği takiben gelişebilir.
iii. Uterus büyümesi yoktur; çok hemorajik, nekrotik bir tümördür
iv. hCG çok yüksektir.
v. En sık metastazı akciğere olur.
vi. Overyenden farklı olarak kemoterapi yanıtı iyidir.
I. PENĐS HASTALIKLARI
B. TÜMÖRLER
1. Penisin in situ karsinom kategorisinde 3 önemli lezyonu vardır:
a. Bowen hastalığı: Đn situ Ca penis derisi üzerinde yerleşir ve viseral tümörlerle birlikteliği sıktır.
b. Queyrat eritroplazisi: Glans peniste ve diğer mukozal yapılarda eritamatöz bir yama
şeklindedir.
c. Bowenoid papüloz:
i. Premalign, venerial geçişli viral (HPV) lezyondur.
ii. Multipl olur.
2. En sık malignitesi skuamöz hücreli karsinomdur.
3. Kötü hijyen, HPV 16 ve 18 etkendir.
142
143
PATOLOJĐ
II. SKROTUM
1. Skrotumun en sık tümörü skuamöz hücreli karsinomdur (baca temizleyicileri).
2. Hidrosel, testis büyümesinin en sık nedenidir; tunika vajinaliste seröz sıvı birikimidir.
3. Biriken sıvı kan ya da lenf sıvısı ise “hematosel” , “şilosel” denir.
III. EPĐDĐDĐM
1. Tüberkülozun en sık tuttuğu erkek genital organıdır.
2. Adenomatoid Tümör:
a. Epididimin sık tümörüdür ve benigndir.
b. Mesothelial orjinlidir.
IV. TESTĐS
143
144
PATOLOJĐ
Testis biyopsilerinde histopatolojik fertilite belirlmesi için kullanılan skorlama sistemi: Johnson
skorlaması
B. TESTĐS TÜMÖRLERĐ
a. En sık germ hücreli tümörler görülür. Bunlardanda da en sık seminom görülür.
V. PROSTAT
A. PROSTATĐT
1. Akut bakteriyal prostatitin en sık sebebi E.Coli ve gram (-) çomaklardır.
2. Kronik prostatit tekrarlayan akut prostatit ataklarını takip edebilir, ya da kronik olarak başlayabilir.
3. Organizma izole edilemezse “Kronik abakteriyel prostatit” ten bahsedilir (Prostatodinya).
144
145
PATOLOJĐ
C. PROSTAT KARSĐNOMU
1. Erkeklerin en sık viseral kanseridir.
2. Latent kanserler, klinik olarak belirgin olanlardan fazladır.
3. Periferik zondan çıkar; bu yüzden bası semptomu az olur ve daha geç farkedilir.
4. Rektal palpasyonla hissedilebilmektedir.
5. Mikroskopik olarak çoğu adenokarsinomdur.
6. Histolojik derecelendirmesi “Gleason skorlaması” ile yapılır.
7. Alt genitoüriner yapıları rektumdan ayıran Denonvillier fasyası yüzünden rektum invazyonu
nadirdir.
8. En sık bölgesel lenf nodlarına ve vertebraya metastaz yapar.
9. Vertebra metastazları osteolitik ya da daha da sık olarak osteoblastik natürde olabilirler.
10. Serum “prostat-spesifik antijen” ölçümü (PSA) erken prostat CA teşhisi için sık kullanılır.
11. Kesin tanı rektumdan girilerek yapılan iğne biyopsisi ile konur.
A Mikroskopik tümör
B Palpabl tümör
C Ekstrakapsüler yayılım
D Metastatik hastalık
MEME HASTALIKLARI
145
146
PATOLOJĐ
I. FĐBROKĐSTĐK DEĞĐŞĐKLĐKLER
b. Sklerozan Adenozis
ı. Daha az görülmesine rağmen klinik ve patolojik olarak CA ile karışabileceği için önemlidir.
ii. Radyal skar şeklinde bir fibrozis ve küçük duktus ve asinilerin proliferasyonu izlenir.
iii. Karsinoma ilerleme riski minimaldir.
iv. Fibrozis nedeniyle sert kıvamlı ve düzensiz sınırlıdır; bu nedenle klinikte karsinomla karışabilir.
v. Ayırıcı tanı myoepitelin varlığı ile yapılır.
Đnvaziv meme CA lar ve bazı in situ CAlar dışında myoepitel meme duktuslarının etrafında daima
bulunur. Ayırıcı tanıda kullanılır.
II. ĐNFLAMASYONLAR
146
147
PATOLOJĐ
2. Meme dukt ektazisi (plazma hücreli mastit, periduktal mastit) ana duktusta sekresyonun birikmesi,
duktusu rüptüre etmesi sonucu çevresinde lenfosit, plazmosit ve granülomlar içeren iltihabi reaksiyon
gelişmesi ile karakterizedir.
a. 40-50 yaşlarında kadınlarda görülür.
b. Meme başında çekilme yapıp karsinomla karışabilir.
3. Travmatik yağ nekrozu kitle yapan nadir bir lezyondur.
a. Nekrotik yağ dokusunu çeviren nötrofil ve makrofajlarla karakterizedir (lipogranülom).
b. Zamanla skar dokusu gelişir.
c. Kalsifiye olabilir.
4. Mastitlerde karsinom riski artmaz.
1. Fibroadenom
a. Memenin en sık görülen benign tümörüdür.
b. Ayrıca genç kadınların en sık meme tümörüdür.
c. Kapsüllü, mobil ve iyi sınırlı, benign lezyonlardır.
d. Ortalama boyutu 2 cm.dir.
e. Histolojik olarak gevşek bir fibroblastic stromal üreyiş içinde yarık biçiminde ve düzenli bir
epitelle döşeli boşluklar izlenir.
f. Stromal bir tümör olarak kabul edilir.
g. Menstrüel siklusun sonlarında ve gebelikte büyürler.
h. Malignleşmezler.
3. Đntraduktal Papillom
a. Bir duktus içine neoplastik papiller büyüme olmasıdır.
b. Ana laktiferöz dukt ve sinuslarda izlenir.
147
148
PATOLOJĐ
c. Kanlı ve seröz meme başı akıntısı ve subareolar bölgede bir kaç mm.lik kitle şeklinde görülür.
d. Nadiren meme başını retrakte eder.
e. Nadiren multipl olabilirler ve bu durumda papiller karsinoma dönüşebilir.
B. SINIFLAMA
148
149
PATOLOJĐ
149
150
PATOLOJĐ
Đnflamatuar Karsinom
3. Meduller Karsinom
a. Büyük ve stroması çok zayıf olduğundan yumuşak kitlelerdir.
b. Düzgün sınırlıdır (Fibroadenomla klinik olarak karışabilir).
c. Yoğun lenfositik infiltrasyon tipiktir.
d. Prognozu nisbeten iyidir.
e. Hormon reseptörü ve erb B2 mutasyonu yoktur.
4. Kolloidal (Müsinöz) Karsinom
a. Đntraselüler ve ekstraselüler müsin üretir.
b. Yaşlı kadınlarda olur.
c. Yumuşak kitlelerdir.
d. Prognozu medüller gibidir.
5. Tubuler Karsinom
a. Đyi diferansiye tubullerden oluşur.
b. En iyi prognozlu tümördür.
6. Papiller Karsinom
a. Papiller yapılar görülür.
b. En az görülen meme karsinomudur.
150
151
PATOLOJĐ
A. JĐNEKOMASTĐ
1. Östrojen artışıyla olur.
2. Sebepleri:
a. En sık sebebi sirozdur.
b. Klinefelter sendromu
c. Östrojen sekrete eden testis tümörü
d. Östrojen tedavisi
e. Dijitalizasyon
3. Büyümenin nedeni duktusların prolifere olmasıdır.
151
152
PATOLOJĐ
B. KARSĐNOM
1. Đleri yaşlarda olur.
2. Çabuk yayıldığı için kötü prognozludur.
3. En sık Đnvaziv duktal karsinom görülür.
I. KEMĐĞĐN HÜCRELERĐ
1. Osteoprogenitör hücre
2. Osteoblast: Matriksi oluşturan proteinlerin (osteoid) sentezini yaparlar.
3. Osteoblast matriks ile çevrelenirse osteosit adını alır. Kemiğin inaktif hücreleridir.
4. Osteoklast: Kemik iliği kökenli monosit makrofaj sisteminin elemanlarıdır.
A. AKONDROPLAZĐ
1. Büyüme plaklarında kartilajın bozulmuş matürasyonuyla karakterize herediter bir hastalıktır.
2. Büyüme plaklarının en sık hastalığı ve cüceliğin majör nedenidir.
3. Yassı kemik bölgeleri daha normal kalır.
B. OSTEOGENEZĐS ĐMPERFEKTA
1. Tip I kollagenin anormal gelişimi ile karakterize herediter bir hastalık grubudur.
2. Karakteristik bulgusu multipl kemik fraktürleridir (cam bebek).
3. Sklerada kollagenin azalması sonucu mavi görünümde sklera izlenir.
C. OSTEOPOROZ
1. En sık görülen metabolik kemik hastalığıdır.
152
153
PATOLOJĐ
E. RĐCKETS VE OSTEOMALASĐ
1. Vitamin D metabolizmasındaki defekt sonucu gelişen tablolardır.
2. Büyümekte olan çocukta raşitizm; erişkin çağda osteomalazi oluşur.
153
154
PATOLOJĐ
F. HĐPERPARATROĐDĐZM TABLOLARI
1. Primer Hiperparatiroidizm
a. En sık sebebi paratroid adenomudur.
b. Bir bez büyük, diğerleri baskılanmıştır.
c. PTH yüksek olduğu için kemiklerdeki erime, subperiostal mikrofraktürler sonucu kanama,
hemosiderin birikimi “brown tümörü” görülür.
d. Hiperkalsemi nörolojik bulgulara ve metastatik kalsifikasyona sebep olur.
e. Kemiklerde hücresel aktivite artışı, peritrabeküler fibrozis ve brown tümörün bir arada bulunuşu
osteitis fibrosa kistika adı ile bilinir.
** Kafa kemiklerinde tuz biber manzarası oluşur.
** Kemik rezorbsiyonları en sık el kemilerinde olur.
2. Sekonder Hiperparatroidizm
a. Böbrek yetmezliği ile kalsiyum düşüp, fosfor yükselince olur.
b. Paratroidlerde hiperplazi olur.
c. Başta hipokalsemi, sonra
d. PTH artışı ile hiperkalsemi olabilir.
e. Nörolojik bulgular, ileri dönemde metastatik kalsifikasyon, multipl brown tümörler görülebilir.
154
155
PATOLOJĐ
II. OSTEOMYELĐTLER
A. PYOJENĐK OSTEOMYELĐTLER
1. En sık etken staf.aureus’dur.
2. En sık metafizde görülür.
3. Anahtar lezyon absedir.
4. Çevre yumuşak dokuya, deriye, epifize, eklem aralığına yayılabilir ve subperiostal abseler yapabilir.
Son ikisi daha çok çocuklarda görülür.
5. Kemik kan akımını bozacağından kemikte yaygın iskemik nekroz gelişir.
6. Đlk hafta içinde radyoloji bulgu vermez; radyonüklit skanlar (özellikle gallium sintigrafisi) daha
değerlidir.
B. KRONĐK OSTEOMYELĐTLER
1. Akut infeksiyonu takiben gelişirler
2. 3 morfolojik anahtar kelime vardır:
155
156
PATOLOJĐ
Osteomyelit komplikasyonları
Patolojik fraktürler, bakteriyemi, endokardittir, reaktif amiloidoz, kronik sinüs yolunda yassı epitel
hücreli karsinom ve infekte kemikte sarkom (osteosarkom ve malign fibroz histiositom) gelişimidir.
C. TÜBERKÜLOZ OSTEOMYELIT
1. Başlangıç enfeksiyonu sıklıkla sinovyadadır.
2. Komşu epifize yayılır ve granülomatöz reaksiyon oluşur.
3. En sık vertebra tutulur (Pott hastalığı).
4. Yumuşak dokulara yayılması özellikle psoas kasları arasında soğuk abselere (pott absesi) neden
olur.
1. Đyileşme önce kırıkla birlikte oluşan hematomun organizasyonu ile başlar; yumuşak ve zayıf
“prokallus” oluşur.
2. Sonrasında bağ doku artışıyla “fibrokartilajenöz kallusa” döner.
3. Son olarakta kemik doku yapımının başlamasıyla “osseöz kallus” adını alır.
4. Zamanla üzerine binen ağırlık doğrultusunda yeniden biçimlenir (remodelizasyon).
Kırık uçlarında mobilizasyon ve psödoarthrozis gelişimi, lokal ve sistemik infeksiyonlar, Ca++, fosfor
ve vitamin eksiklikleri, atheroskleroz, beslenme bozuklukları, osteoporoz kırık iyileşmesinde
bozulmaya yol açan faktörlere örnek verilebilir.
156
157
PATOLOJĐ
Olası nedenleri:
a. Steroidin yol açtığı nekroz en sık nedendir.
b. Vasküler tıkanma, vaskülit, vs..
c. Damar basısı (olasılıkla steroidin yol açtığı nekroz; çok sık bir nedendir)
d. Venöz hipertansiyondur.
V. KEMĐK TÜMÖRLERĐ
1. Osteoma
a. Baş ve boyunda özellikle paranazal sinüslerde( frontal kemik) görülen benign tümördür.
b. Gardner sendromunda izlenebilir.
157
158
PATOLOJĐ
3. Osteosarkom
a. Kemiğin en sık izlenen primer malign tümörüdür.
b. Sıklıkla 10-20 yaş arasında, erkeklerde ve sıklıkla diz çevresinde
c. Rb gen mutasyonlarında ve Li- Fraumeni sendromunda sıklığı artar.
d. Sıklıkla metafizi tutar.
e. Korteksi yıkıp yumuşak dokuya girerse grafide “Codman üçgeni” görülür.
f. Epifiz plağına invazyon sık değildir.
g. Osteoblastların malign tümörüdür.
h. Klinikte progresif olarak büyüyen, ağrılı kitle yaparlar; akciğere metastaz yaparlar.
ı. Kesin tanı için biyopsi şarttır. Biyopside malign mezenkimal hücrelerin osteoid
sentezlemeleri tanısaldır.
Sekonder osteosarkomlar:
• Daha ileri yaşlarda saptanır.
• Paget, radyasyon ve nadir olgularda fibröz displazi, kemik infarktları ve kronik osteomyeliten
sonra görülür.
2. Kondroma (Enkondroma)
a. Sıklıkla el ve ayakların küçük kemiklerini tutar.
b. Matür hyalini kıkırdakdan oluşmuş benign lezyonlardır.
c. En sık 3-4. dekatta izlenir. Her yaşta çıkabilir.
d. Genellikle asemptomatiktirler.
e. Multipl kondrom sendromlu hastalardan 1/3’ünden kondrosarkom gelişir.
f. Radyografide “O ring bulgusu” verirler.
158
159
PATOLOJĐ
Multipl enkondromatozisler:
Ollier hastalığı: Vücudun bir tarafında toplanmış multipl kondromlar vardır.
Maffucci sendromu: Yumuşak dokunun benign vasküler tümörlerine (anjiomlar) eşlik eden multipl
kondromlar bulunur.
3. Kondrosarkom
a. Osteosarkomdan sonra en sık 2. malign tümördür.
b. Yaşlılarda (en sık 6.dekatta) izlenir.
c. Pelvis kemikleri, proksimal femur, omuz, ve kostalar gibi gövdeye yakın bölgeleri tutar.
d. Tipik olarak kemiğin medüller kavitesinden (intramedüller kondrosarkom) çıkarlar.
e. Sıklıkla akciğere ve diğer kemiklere metastaz yapar.
f. Yüksek grade sarkomlara dönüşebilir (dediferansiyasyon).
4.Kondroblastom
a. Epifize yerleşirler.
2. Ewing sarkomu
a. Çocukluk çağı ve adelosanda (sıklıkla 1. dekatta) kemik ve yumuşak dokulardan kaynaklanan
primitif malign neoplazmdır.
b. Đlk dekadın en sık malign kemik tümörüdür.
c. Küçük, yuvarlak undiferansiye hücrelerden oluşur ve agresiftir, NSE (+)
d. Tümör hücrelerinin dar sitoplazmalarında PAS (+) glikojen bulunur. t (11;22) görülür.
e. Sıklıkla diafizin medüller kavitesini ekspanse eder ve çevresinde lameller reaktif kemik yapımı
izlenir (soğan zarı görünümü).
f. Klinikte ağrı, lokal inflamasyon ve ateş sıklıkla (osteomyelitle karışır) bulunur.
159
160
PATOLOJĐ
3. Kordoma
a. Spinal kordda (en sık servikal ve sakral) gelişir.
b. Primitif notokord artıklarından kaynaklanır.
c. Đleri dekat erkeklerde sık izlenen malign bir tümördür.
d. Vertebra dışında yerleşirse parakordoma olarak adlandırılır.
A. OSTEOARTRĐTLER (OSTEOARTROZ)
1. Eklemlerin en sık izlenen hastalığıdır.
2. Sıklıkla yaşlılarda ve vücut ağırlığını taşıyan eklemlerde izlenir.
3. Đnflamasyon yoktur, sadece dejenerasyon vardır.
4. Sıklıkla yalnızca bir bazen ise birkaç eklemi tutar; kalça, diz, vertebra, proksimal ve distal
interfalengeal eklemler sık tutulur.
5. Sabahları eklem tutukluğu ve ağrıya yol açar.
6. Anlamlı eklem deformitesi gelişebilir, fakat RA’deki gibi füzyon oluşmaz.
7. En erken morfolojik değişim eklem kıkırdağında yüzeyel kondrositlerin disorganizasyonu ve buna
eşlik eden fibrilasyon ve ayrışmadır (Çatlar!!!).
8. Eklem kıkırdağının ilerleyici yıkımı ve eklem yüzeylerinin kaynaşması sonucu:
a. Subkondral kemik zaman içinde kalınlaşır ve fildişi renginde parlak bir hal alır (eburnation).
b. Küçük kartilaj ya da kemik parçaları kırılarak eklem aralığına düşebilir (eklem faresi).
c. Eklem yüzeylerinde dikensi kemik proliferasyonları (osteofit) oluşur.
B. GUT HASTALIĞI
1. Eklemlerde monosodyum ürat kristalleri görülerek tanısı koyulur.
2. En sık akut atağı ayak baş parmağında görülür.
3. Kronik dönemde ürik asit birikintilerine tofüs denir ve en sık kulakta görülür.
C. PSODOGUT
1. Eklemlerde kalsiyum pirofosfat dihidrat kristallerinin birikmesiyle olur.
2. En sık diz eklemini tutar.
160
161
PATOLOJĐ
A. MYASTENĐA GRAVES
1. Postsinaptik asetilkolin reseptörlerine karşı otoantikor oluşumu ile karakterizedir.
2. Timoma sıklıkla görülür.
3. En sık etkilenen bölge göz kapağı kaslarıdır.
2. Albinizm
161
162
PATOLOJĐ
3. Ephelis (çil)
Melanosit sayısı normaldir fakat bazal tabakada melanin artmıştır. Güneşte koyulaşır.
4.Melasma
Gebelik gibi hiperöstrojenik durumlarda izlenen maske benzeri fasiyel hiperpigmentasyondur.
5. Cafe-au-lait lekeleri
Bazal tabakada melanosit sayısında hafif bir artış
6. Lentigo
a. Deri ve mukozal membranlarda, sık rastlanan 5-10 mm çaplı benign hiperpigmente maküllerdir.
b. Çil’in aksine güneşe maruz kalınca koyulaşmaz.
c. Melanosit hiperplazisi, buna uyan linear bazal hiperpigmentasyon ve sıklıkla rete’lerde
incelme ve uzama izlenir.
i. Güneş etkisiyle oluşursa “solar lentigo”;
ii. Genç erkekte tek taraflı omuzda hipertrikosis ile beraberse “Becker nevüs”;
iii. Gastrointestinal poliplerle bir arada ise “Peutz Jeghers sendromu.”
iv. Bunların dışında görülen küçük lezyonlara ise “lentigo simpleks” adı verilir.
9. Malign Melanoma
a. Nadiren oral ve anogenital mukoza, özofagus, meninksler ve gözde de izlenebilir.
162
163
PATOLOJĐ
Lentigo maligna
1. Yaşlı hastalarda güneşe maruz kalan bir deri bölgesinde (sıklıkla yüz’de) yıllar boyunca radial fazda
duran ve metastaz yapmayan melanom öncülü
2. Bazal tabakanın altına inince (vertikal faz) “lentigo maligna melanoma” olarak adlandırılır.
163
164
PATOLOJĐ
164
165
PATOLOJĐ
MALĐGN MELANOM
Yüzeyel yayılan Nodüler Lentigo maligna Acral lentiginöz
melanon melanom melanoma melanoma
En sık (%70) %15-30 %4-10 %2-8
Genç-orta yaş Genç-orta yaş Yaşlı (ortalama 70 yaş) Genç-orta yaş
Üst sırt K ve E’de, Bacak ve gövde Güneş gören yerler, baş, boyun Avuç içi, ayak tabanı
alt ekstremite K’da
Radyal büyüme paterni, Vertikal büyüme, Radyal büyüme paterni, tanıda Radyal ve vertikal büyüme paterni,
tanıda erken evrede Tanı geç evrede- erken evrede-en iyi Tanıda geç evrede
en kötü
Açık renk derililerde Açık renk Açık renk derililerde Zenci, asyalı ve orta asyalılarda
derililerde
A. SEBOREĐK KERATOZ
1. Sıklıkla orta ve ileri yaş tümörleridir.
2. Özellikle gövdede sıklıkla görülürler.
3. Keratin dolu kistler, hiperkeratoz ve bazal hücrelerde artışla karakterizedir.
4. Yassı epitel hücreli karsinoma progresyon azda olsa olasıdır.
5. Eğer yüzlercesi birden gelişirse, paraneoplastik sendrom tipinde bir reaksiyonu düşündürür (Leser-
Trelat bulgusu).
B. AKANTOZĐS NĐGRĐKANS
1. Tipik olarak katlanma bölgelerinde (aksilla, kasık, boyun gibi) izlenir.
2. Deride kalınlaşma ve hiperpigmentasyon alanları ile karakterizedir.
3. Olguların %80’inde benign tip izlenir.
4. Obezite ve endokrin hastalıklarla bir aradadır.
5. Orta-ileri yaşlarda, adenokarsinomlar ile beraber bulunur (en sık mide).
C. KERATOAKANTOMA
1. Hızlı büyür.
2. Histolojik olarak iyi diferansiye skuamöz karsinom ile karışabilir.
3. Sıklıkla erkeklerde, 50 yaş üzerinde, beyazlarda ve güneş gören bölgelerde izlenir.
4. Histolojik görünümlerinde karakteristik olarak eozinofilik sitoplazmada “glassy” (buzlu cam)
tipinde görünüm izlenir.
165
166
PATOLOJĐ
TÜMÖRLERĐ
166
167
PATOLOJĐ
1. PSÖRĐAZĐS
A. Diz, dirsek, saçlı deri, lumbosakral bölge en sık etkilenen yerlerdir.
B. Tırnak değişiklikleri görülebilir (onikoliz)
C. Parakeratoz, epitelyumde kalınlaşma, stratum granülozumda incelme ve Munro
mikroabseleri tipiktir.
D. Koebner ve Auspitz fenomenleri non-spesifiktir.
2. LĐKEN PLANUS
A. Deri ve müköz membran tutulumu ile karakterizedir.(Ağız-penis)
B. Anahtar lezyon papüldür ( 4P bulgusu: Poligonal, pruritik, purple, papül)
C. Papüllerin üzerinde beyaz bir nokta yada çizgi bulunur ( Wickham striaları)
D. Koebner pozitiftir.
E. Dermoepidermal bileşkede bant tarzında yoğun lenfosit infiltrasyonu ve Civatte cisimcikleri
tanısaldır.
F. Flexör yüzlerde sıktır ve simetriktir.
3. AKNE VULGARĐS
A. Etken propionibacterium acnestir.
B. Anahtar lezyonu komedondur.
V. BÜLLÖZ DERMATĐTLER
A. PEMFĐGUS
A. Oldukça nadir görülen deri ve mukozayı tutan otoimmün büllöz hastalıktır.
B. 4-6. dekad, K=E
C. Stratum spinosumdaki desmosomlara karşı Ig G tipinde antikor oluşur.
D. Akantoliz +, intraepidermal bül, Nikolski +, Tzank + tir.
E. Dört ayrı gruba ayrılır:
• P. Vulgaris: En sık görülen tiptir.
• P. Vejetans: Siğil benzeri lezyon lardır.
• P. Foliaceus: Mukozayı en az tutan en iyi prognozlu tiptir. Büller subkornealdir.
• P. Eritematozus.
B. BÜLLÖZ PEMFĐGOĐD
167
168
PATOLOJĐ
A.Bazal tabaka hücrelerini bazal membrana tutturan hemidesmosomlara karşı Ig G antikorları gelişir.
B.Akantoliz -, Nikolski -, subepidermal bül +, Tzank – tir.
C.Deri ve nadiren mukoza tutulumu görülür.
D.DERMATĐTĐS HERPETĐFORMĐS
A. Çoğu hastada Çölyak hastalığı mevcuttur.
B. Gliadine karşı oluşan Ig A tipi antikorlar deride hemidesmosomlarla çapraz reaksiyona girer .
C. Akantoliz -, subepidermal bül +, Nikolski -, Tzank – tir.
A)TALASEMĐ
1) Hb yapısındaki 2 adet α ve/veya 2 adet β zincirinin doğumsal kaybıdır.
2) Hb düşük olacağı için hipokrom mikrositer anemi gelişir.
3) Đnefektif eritropoez vardır
4) Kana geçebilen eritrositler dalakta yıkılır.
5) Kemik iliği genişler, osteoporoz olur.
6) Transfüzyon ve artmış demir emilimi nedeni ile sekonder hemokromatoz olur.
7) Talasemi majorde 4 tane β zinciri alelinden hiçbiri yoktur.
(a) Anizositoz, bazofilik noktalanma, hedef hücreler izlenir.
168
169
PATOLOJĐ
169
170
PATOLOJĐ
BULGULAR
• Hepatosplenomegali
• Gelişim bozukluğu, kule kafa
• Erişkinde otosplenektomi
• Femur başı avasküler nekrozu
• Kemik infarktına bağlı ağrı krizi
• Nörolojik bulgular
• Renal papiller nekroz
D)HEREDĐTER SFEROSĐTOZ
1) Eritrosit membranlarında “ankrin” bazen “spektrin” başta olmak üzere bazı proteinler bozuk
olduğundan eritrositler sferik (küresel) bir hal alırlar.
2) Esneklikleri azaldığı için dalakta yıkılırlar.
3) Dalak büyük (1000 gr’a kadar), kemik iliği hiperplastiktir.
4) Đnfeksiyonların tetiklemesi ile
(a)Masif hemolize bağlı hemolitik kriz
(b)Parvovirus nedenli geçici aplastik kriz görülebilir.
5) Tanıda sferositlerin görülmesi ve eritrosit frajilitesinde artışın bulunması önemlidir.
170
171
PATOLOJĐ
F)ĐMMUNOHEMOLĐTĐK ANEMĐLER
1) Eritrosite karşı otoantikorlar oluşur.
2) Coomb’s antiglobulin testi pozitiftir.
3) Sıcak antikor tipi
(a) Đdiopatik ya da SLE gibi hastalıklarla olabilir.
(b) IgG ile kaplanan eritrositlerin dalakta yıkılması ile olur (sferositleşip fagosite edilirler)
(c) Normal vücut ısılarında görülür.
4) Soğuk antikor tipi
(a)30° C’nin altında eritrositlere IgM bağlanması ile tetiklenir.
(b) Ekstremite uçlarında ısı bu derecelere düşebilmektedir.
(c) IgM komplemanı fikse ettiği için intravasküler hemoliz görülebildiği gibi
(d) Sıcak bölgelerde IgM’in kopması ile eritrosit yüzeyinde kalan C3b’nin opsonizan etkisi ile
eritrositler dalakta da fagosite edilirler (Ekstravasküler hemoliz).
5) Mycoplasma ve infeksiyöz mononükleoz’dan sonra görülebilirler.
ETYOLOJĐ
DEMĐR EKSĐKLĐĞĐ KRONĐK HASTALIK ANEMĐSĐ
Diyette demir eksikliği Kronik infeksiyonlar
Malabsorbsiyon Otoimmun hastalıklar
Gebelik, infansi (artmış ihtiyaç) Hodgkin lenfoma
Kronik kanamalar Karsinomlar
171
172
PATOLOJĐ
C)MEGALOBLASTĐK ANEMĐ
1) B12 veya folat eksikliği nedeni ile gelişir.
2) B12 eksikliğinde çekirdek matürasyonu bozulur.
3) Bozuk çekirdek yapısı ile
(a) Dev eritroid seri öncülleri (megaloblast)
(b) Hipersegmente nötrofiller görülür (periferik kanda en erken bulgu)
Sebepler
• Pernisiyöz anemi
• Đleum patolojileri
• Diflobotium latum
• kör bağırsak, skleroderma
• Đhtiyaç artışı (hipertroidi gebelik)
D)APLASTĐK ANEMĐ
1) Đdiopatik olur; kimyasal toksisite ikinci sebeptir.
2) Viral hepatit başta olmak üzere viral etkenlerle de olur.
3) Multipotent myeloid kök hücrenin baskılanmasından gelişir.
4) Kemik iliği hiposelülerdir (Pansitopeni yapar); küçük lenfoid seri elemanları görülebilir
5) Yağlanma, kanama, transfüzyonlara bağlı hemosideroz izlenebilir.
E) MYELOFĐTĐZĐK ANEMĐ
1) Kemik iliğine metastaz yapan tümörler veya myelofibroz gelişmesiyle ortaya çıkan tablodur.
2) Anemi ve trombositopeni vardır; beyaz küreler daha az etkilenir.
172
173
PATOLOJĐ
I. NON-HODGKĐN LENFOMA
1. Genellikle servikal lenf nodlarından başlamasına rağmen iç organları tutmayı severler.
2. Saldırgan gidişli olabilir.
3. Aynı anda multifokal tutulum olabilir.
4. Sistemik tedavi gerekir.
5. Tümör hücre sayısı fazladır.
3. Çoğunlukla küçük hücre, çoğunlukla büyük hücre veya ikisinin karışımı olabilir.
4. Baskın büyük hücre olursa prognoz kötüleşir.
5. Yaşlılarda görülür
6. Multifokal tutulum yapar.
7. Ekstranodal alanı az tutar
8. Bcl-2 mutasyonu ve t(14,18) sık görülür
9. %40 olguda difuz büyük hücreli lenfomaya transforme olur.
C.MANTLE CELL LENFOMA
1. Yaşlılarda saldırgan bir lefomadır
173
174
PATOLOJĐ
E.LENFOBLASTIK LENFOMA
1. Lösemi (ALL) ile örtüşür.
F.BURKITT LENFOMA
1. Çene ve retinoperiton tutulumu
2. EBV ile ilişkili olabilir
3. Çentiksiz çekirdekleri vardır.
4. Myc gen mutasyonu görülebilir.
5. Çok hızlı büyür
6. Kür olabilir.
7. t(8,14) görülür,tümör lizis sendromu,L3 blastlar sıktır.
174
175
PATOLOJĐ
DĐKKAT!!!
• MALToma hariç low grade lenfomalar:
• Yaşlılarda görülür ve uzun sürvilidir
• Multifokal, lenf nodu ağırlıklı tutulum yapar.
• Küçük çentikli hücreler içerme eğilimindedirler.
MALTomalar ise:
• Gençlerde de görülür
• Çok iyi prognozlu olup antibiyotikle gerileyebilir ama tedavisiz transforme de olabilir.
175
176
PATOLOJĐ
AKUT LÖSEMĐLER
• ALL ve AML’dir.
• Hızlı başlar.
- Auer rod görülür (en sık görüldüğü form myeloblastik varyanttır “M2”).
176
177
PATOLOJĐ
177
178
PATOLOJĐ
Multiple Myelom
• En sık görülen malign plazma hücre tümörüdür.
• Hafif zincirler idrara çıkar (Bence-Jones proteinurisi; distal ve toplayıcı tubulleri tıkar)
• Görme bozukluğu
• Kanama eğilimi
• Nörolojik problemler
Lokalize plazmositom
• Tek odak tutulumu yapar.
• Kemik dışı da olabilirler (en çok sinuslar)
• Kemik dışı olursa daha da iyi prognoz
178
179
PATOLOJĐ
179