Professional Documents
Culture Documents
Dermatolojide tanıya gitmek için, tıbbın bütün dallarında olduğu gibi çeşitli
yöntemlerden faydalanılmaktadır. Bu yöntemler üç ana grupta incelenebilir:
A- Hikaye (soruşturma)
B- Fizik muayene
C- Laboratuar yöntemleri
Etkili bir tedavi, ancak hastalığa kesin bir tanı konduktan sonra yapılabilir.
A- HİKAYE (SORUŞTURMA)
Hasta ile karşı karşıya kalan hekim, hastalık ile ilgili bilgileri alırken, bir yandan da
hasta ile iyi bir diyalog kurmak zorundadır. Soruşturmada hastalar bazen lüzumsuz
ayrıntılara girebilirler, hekim kırıcı olmadan, hastaları sormak istedikleri bilgiler
doğrultusuna getirmelidir. Soruşturma, belirli bir sistem içerisinde yapılmalıdır.
1- Hastaya şikayetlerinin neler olduğu sorulmalıdır: Poliklinik kapısından giren
hastanın yüzünde hemanjiom mevcuttur. Fakat hasta bunda şikayetçi değildir. Belki
zona interkostalis’ı vardır. Bunun için hastaya hangi şikayetlerinin olduğu baştan
sorulmalıdır.
2- Subjektif şikayetlerinin olup olmadığı, varsa neler olduğu sorulmalıdır. Subjektif
şikayetler dendiğinde hastanın duyduğu ve hekime aktardığı şikayetler anlaşılır. Bu
şikayetlerin başında kaşıntı gelir. Sırası ile ağrı, yanma, batma, karıncalanma gibi
şikayetler diğer sırayı alır. Şikayetler hastanın genel kültür durumu ile yakından
ilgilidir. Bu şikayetler çok abartıldığı gibi, bazen mümkün olduğu kadar gizlenebilir de.
Hastaya şikayetlerinin devamlı mı, aralıklı mı olduğu, gece gündüz arasında fark olup
olmadığı ve nihayet vücudunun neresinde olduğu, bölgesel veya genel olup olmadığı
sorulmalıdır.
3- Hastalığın devamı ve seyri: Hastalığın ne zaman, nasıl başladığı sorulmalıdır. Bu
arada iyileşmelerin ve nükslerin olup olmadığı, mevsimlerle alakası sorulmalıdır. Bu
arada mesleği icabı temas ettiği veya kullandığı malzeme ve aletlerin hastalık
üzerindeki etkileri soruşturulmalıdır.
4- Hastanın daha evvel muayene olup olmadığı, hekimlerce verilen hangi ilaçların
kullanıdığı, bu ilaçların hastalığı üzerine ne gibi etkileri olduğu, ayrıca hekim tavsiyesi
haricinde ilaç kullanıp kullanmadığı sorulmalıdır.
5- Aile hikayesi: Ailesinde ve yakı akrabaları arasında kendi hastalığına benzer bir
deri hastalığının olup olmadığı sorulmalıdır. Bu hem bazı genetik hastalıklar
yönünden, hem de enfeksiyon hastalıkları yönünden önem taşımaktadır.
B- MUAYENE
Dermatolojide 4 muayene metodundan (inspeksiyon, palpasyon, perküsyon,
oskültasyon) inspeksiyon ve palpasyon en önemli sırayı alır. Damarsal lezyonlarda
nadiren oskültasyon kullanılabilir. İnspeksiyon bu 4 muayene metodundan en
değerlisidir. Deri hastalıkları tamamen göze hitap eder. Deri muayenesini yapacak
hekimin gözünün emetrop olması ve renk körlüğünün olmaması gerekir. Palpasyonla
elemanter lezyonların kıvamı, deri seviyesinden yüksekliği, kaidesinin sert veya
yumuşak olup olmadığı araştırılır. İyi bir deri muayenesinin yapılması için, bazı
faktörlerin göz önünde bulundurulması gerekir.
a- Işık faktörü: Dermatolojide bu faktör çok önemlidir. Elemanter lezyonların renk ve
şekillerinin görülebilmesi bu faktöre bağlıdır. Muayene gün ışığında yapılmalı ve
hekim ışığı arkasına, bir başka deyimle hastayı ışık karşısına alıp, bu şekilde
muayene yapmalıdır. İkinci tercih floresan ışıkta muayenedir.
b- Isı faktörü: Muayene odasının ısısı normal derecede olmalıdır. Isı çok yüksek
veya düşük olduğunda fizyolojik olarak deride bazı belirtiler olur ki, patolojik
belirtilerle kolayca karışır.
c-Soyunma faktörü: Dermatolojik muayenede tam soyunma gereklidir. Ama bu şart,
utanma ve sıkılma hislerinden dolayı her zaman tam olmamaktadır. Bir bölgeye
bakarak tanıya gitmek daima yanıltıcıdır. Tam soyunması sağlanamayan hastalarda,
bakılması gereken yerlere sırasıyla bakmak (pencere yöntemi) da uygun bir
yöntemdir. Deri hastalıklarının pek çoğunda belirli bölge lokalizasyonları vardır, tam
tanı için bu bölgelerin muhakkak görülmesi gereklidir. Bir örnekle anlatırsak uyuz,
gövde ve ekstremitelerde polimorfik lezyonlarla kendini gösteren simetrik dağılımlı bir
hastalıktır. Uyuz erkeklerde glans penise, kadınlarda areola bölgesine yerleşim
gösterir, ayırıcı tanıda bu bölgelerin muayenesi mutlak gereklidir. Fakat bunu
yaparken, değer yargılarına da mümkün mertebe saygılı olunmalıdır. Hastanın
muayene ve tedaviyi kabul etmeme hakkı vardır. Böyle durumlarda, uygun bir lisanla
hastaya başka bir hekime başvurması, bu şartlarda kendisine yardımcı
olunamayacağı izah edilmelidir.
Yukarıda sayılan şartlar yerine getirildikten sonra, hasta belirli bir sistem
içerisinde muayene edilir.
1- Hastanın genel görünüşü:
Muayene odasına giren bir hastanın genel görünümü, tanıda hekime bazı ip
uçları verir. Genel durumunun bozuk olması ateşli veya sistemik, kronik bir hastalığı
düşündürebilir.
2- Deri muayenesi
Bu muayene belirli bir sistem içerisinde yapılmalıdır. Muayenede şu sıra takip
edilmelidir.
a- Saçlı derinin muayenesi
b- Gövde ve ekstremite derisinin muayenesi
c- Bölgesel lenf bezlerinin muayenesi
d- Mukozaların muayenesi
e- Deri eklerinin (tırnaklar, yağ bezleri, tüyler) muayenesi
f- Gerekirse sistemik fizik muayene
Deri hastalıkları (dermatozlar), kendilerini iki çeşit belirti (semptom) ile belli
ederler. Bunlardan birincisi subjektif, diğeri ise objektif semptomlardır. Subjektif
semptomlar, dermatozun şahısta meydana getirdiği gözle görülmeyen fakat hasta
tarafından ifade edilen; kaşıntı, ağrı, yanma, batma gibi duygular ve şikayetlerdir.
Objektif semptomlar ise, hastalığın deride meydana getirdiği, gözle görülen
belirtilerdir. Deri hastalıklarının başlangıcında, seyrinde ve sonunda derinin normal
yapısında oluşan ve deri hastalıklarının tarif etmekte kullanılan değişikliklere
(lezyonlara) ve belirtilere elemanter lezyonlar denilir. Elemanter lezyonlar, sayıları
binleri bulan deri hastalıklarının alfabesi olarak kabul edilir. Elemanter lezyonlar
bilinmeden hastalığın teşhisi hemen hemen imkansızdır. Bazı deri hastalıklarında da
o hastalığa özel bazı belirtiler mevcuttur. Bu belirtiler hekime tanıda bütük kolaylıklar
sağlar. Dermatolojik tanıda yol gösteren bu işaretlere fenomenler denilir.
ELEMANTER LEZYONLAR:
Elemanter lezyonlar değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır. Sınıflamalarda otörler
arasında tam bir görüş birliği yoktur. Elemanter lezyonlar 3 ana gruba ayrılarak
incelenebilir:
A- Deri seviyesinde olan elemanter lezyonlar
B- Deri seviyesinden yüksek olan elemanter lezyonlar
C- Deri seviyesinden aşağıda (çökük) olan elemanter lezyonlar
KAYNAKLAR:
1- Odom RB, James WD, Berger TG (eds). Cutaneous symptoms, signs, and
diagnosis. Andrews’ Diseases of the Skin. 9th ed. Philadelphia, WB Saunders,
2000: 13-21.
2- Kotoğyan A. Deri lezyonlarını tanımlayan terimler (s: 34), Nemlioğlu F.
Dermatozlarda klinik muayene ve tanıya gitme yolları (s: 45). Dermatoloji. Tüzün
Y, Kotoğyan A, Aydemir EH, Baransü O (ed), 2. baskı. İstanbul, Nobel Tıp
Kitabevi, 1994.
3- www20.uludag.edu.tr/~nazan/seminer1.html.org
4- imc.gsm.com/integrated/bcs/clists/skin.html
5- www.medscape.com/viewarticle/447729
6- www.medstudents.com.br/dermat/dermat1.htm
7- www.meduniv.lviv.ua/links/multimedia.html