12 Eylül referandum sonuçları, hem içeride hem de dışarıda,
kontrolsüz gücün daha çok kötüye kullanılacağını öğretecektir. Dışarıdan ABD ve AB de kontrol etmese Fethullah Gülen ve AKP lilerin gönlü daha neler ister kim bilebilir ki? Evet çoğunluğuna hayırlısı olsun diyelim; bekleyelim ve görelim.
Bilgi niyete ve maksada göre kullanılabilen iki ağızlı bıçaktır.
İstihbarat bu bilgiyi, iki ağızlı bıçak olarak, vakti ve yeri gelince kullanılmak üzere temin etmek, maksada göre işlemek ve siyasi gücü kontrol etmek için organize olup elde etme ve maksada yere zamana göre gücü kontrol etmek için kullanma faaliyetidir. İstihbaratta en önemli prensip, bilginin sadece ilgilisine ve yetkilisine ulaştırılması, dışarıya sızdırılmamasıdır. Sızdırılan veya herkes tarafından bilinen bilgi istihbarat değerini kaybeder.
Günümüzde, Demokrasi denilen rejimde, siyasetçiler ve para
sahipleri devlet ve iş âlemi, finans sistemi olarak üç katmanlı bir mimari ile organize olmuşlardır. Siyasetçiler para sahiplerinin kuklası, emir eridir. Gerçek gücün sahibi banka ve finans sistemidir. İş âlemi ise siyasetçiler ile finans sitemi arasındaki kıkırdak dokusu rolündedir. Finans sistemi müsaade etmeden, iş âlemi para bulamaz, iş yapamaz ve kar edemez. Siyasetçi de para olmadan siyasi parti kurup teşkilatlanamaz ve güç oyununda ortak oyuncu olamaz.
Görüldüğü gibi Mercedes yıldızı şeklinde, güç için, gücü
zamansız kontrol edebilmek için finans sistemi, siyasi sistem, devlet ve iş âlemi arasında çok akıllı ve dengeli ölçülerle anonim (herkesin bilip anlayamadığı) bir teşkilatlanma yapılmıştır. Finans sistemi tüm istihbarata, para ve bilgi akımlarına hâkimdir ve tüm varlık değerleriyle istediği gibi oynayabilir. Dünya da hala devam eden 2008 Küresel finans krizi bunun delilidir. Anında trilyonlar yok edilebilir veya var edilebilir. Yeryüzünde bir ülkeden diğerine sanal alemde, swift, swap, CDS, CDO… gibi sanal bankacılık şebeke işlem (network transactions, internet banking) araçlarıyla IBAN- BIC bilgi paketleriyle aktarılabilir. Fiyatlarla ve varlık değerleriyle oynanabilir. Kimi zengin iken fakirleştirilir, kimi de fakir iken zenginleştirilebilir. Bu işlemler yapılırken iş istihbaratı ve devlet istihbaratı paralel kullanılır. Bilgiyi koruma kanunları hiçe sayılıp delinerek istenen her türlü bilgiye ulaşılabilir, istenen hapse atılabilir, serbest bırakılabilir. Devletin Yasama, Yürütme ve Yargı teşkilatları da, iş âleminin Finans, Üretim ve Satış teşkilatları da kendi maksatlarına göre üretilen, toplanıp işlenen istihbarat bilgisine iş zekâsına dayanır. Sonuçta gücü kontrol edenler, devlette de iş dünyasında da her üç sahayı da kontrol etmektedir.
Güç istenen hedeflere ulaşabilmek için gerekli her türlü bilgi,
teknoloji ve sermaye birikimidir. Güçlü olan dünya da her türlü teknoloji ve bilgi üretimine, enerji, temiz hava ve su dâhil tüm hayati kaynaklara ve canlıların yaşama hakkına, cansızların var olma hakkına onlara sormadan karar verir. Gerçek güç kaynağı ilahidir. İnsanlığın ürettiği her türlü bilgi ve teknoloji, keşifler tesadüf eseri değildir. Örneğin atom çekirdeğinin parçalanmasıyla ortaya çıkan nükleer enerjiden hem elektrik enerjisi elde edebilirsiniz, hem de Uranyum u zamana bağlı olarak zenginleştirirseniz atom bombası yaparsınız. İkinci dünya savaşında atom bombası keşfedilmeseydi belki de dünya üzerindeki güç dengeleri kontrol edilemez ve barışa ulaşılamazdı. İnsanlığın bekası için Tanrısal güç, bilimin yeni enerji ve malzeme, gen teknolojilerinin keşiflerine müsaade ederek hayatı korumaktadır. Bilim tarihinde hiçbir keşif tesadüfen olmamıştır. Bilimsel keşif yapmanın ne bir sistemi, ne yolu yordamı yöntemi ve ne de kesin bilgisi henüz bilinmemektedir. Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerine harcanan trilyonlarca doların, hiçbir yeni enerji ve malzeme teknolojileri veya yeni bilgilerin keşfedilememesi sonucunu halinde, varlık değerleriyle oynanarak kaynak transferi yapmak kaçınılmaz hale gelmektedir. Yeryüzünde yürütülen bütün araştırma ve geliştirme faaliyetleri yeni bilgi, yeni teknoloji ve yeni enerji kaynaklarına hâkimiyeti ve kontrolü sağlayacak askeri amaçlarla yapılır. Önce belirlenen askeri amaçlar gerçekleştirilir, gücün ve bilginin yayılması tamamen kontrol altına alınır ve daha sonraki aşamada, ekonomik ve finansal hedeflere ulaşmak için yeni keşfedilen bilgi ve teknolojiler sivil kullanıma açılır. Ancak ve ancak gücün, yani bilginin kontrolü ve istenmeyene yayılmaması askeri teknolojilerle güvenceye alındıktan sonra, aynı bilginin sivil amaçlı teknoloji üretiminde kullanılmasına müsaade edilir.
İstihbaratta birinci ve en önemli prensip, işe yarayan, maksada
ulaştıran bilginin üretimi ve yayılmasını ile birlikte kullanılacağı maksadın, yerin ve zamanın sadece ilgililerince bilinmesini sağlamaktır. Bilgiyi, bilginin üretim, depolama, işleme ve yayılmasını kontrol eden, gücü de kontrol eder.
Nasıl ki insan ilişkileri ve çevresi, bilgi ve sermaye birikimi
ölçüsünde güçlü olur ve önemli isteklerine ulaşabilir ise toplumlar ve devletler, firmalar için de aynı kural geçerlidir. Diplomasi denilen teşkilatlanma, sadece bilgi toplamak ve toplanan bilginin maksada uygun kullanılabilmesine yöneliktir. Ülke Yönetimlerin de stratejik kararları sadece siyasetçilerin aldığını düşünenler kesinlikle yanılmaktadır.
Ne yazık ki sosyal bilimlerde güç tanımı yapılamadığından,
bilimsel ispat kabiliyeti de kendiliğinden sınırlanmaktadır. Herhangi bir sistemin ispat kabiliyeti, kendisinden hiyerarşik olarak daha soyut ve daha kapsamlı öğelere ve kavramlara sahip bir üst sistemin var olmasına bağlıdır. En üst, en kapsamlı ve en soyut sosyal sistem dindir. Din olmadan sosyal bilimlerin ispat kabiliyeti kazanması mümkün değildir. Müspet bilimler de ise enerji ve güç kavramları kesin olarak tanımlandığından ispat kabiliyeti ve sebep sonuç ilişkisinden bahsedilebilir.
Sosyal bilim sayılan ekonomi de her şey arz-talep dengesi ile
açıklanır, ancak örneğin işsizlik sorununa hiçbir kesin çözüm reçetesi ve kesin geçerli sebep sonuç ilişkisi bulunmamaktadır. İşsizlik ekonomik olarak artık değerdir. Örneğin, Kar, faiz, kira gelirleri sermayenin getirisidir ve emek karşılığı değil de, sermaye birikimi sürecinde hiçbir cari emek karşılığı olmayan katma değer (rant) geliri olarak sistemin büyümesini, zenginleşmesini sağlamaktadır. Sermaye, enerji ve tabii kaynaklar, işgücü ve zaman temel üretim girdileridir. Arz ve talep ile üretim ve bölüşüm dengelerini, fiyatları ve gelir dağılımını belirleyen güç fiziki sermaye birikimidir. Parasal sermaye ise her an eriyip yok olabilir, değer kaybedebilir.