You are on page 1of 7

İşte Türkler’le Kürtler’in nasıl uzaklaştırıldığının tablosu

14.12.2010 - 11:46Yazdır Arkadaşına gönder İş bulma umuduyla çok sayıda


yoksul Kürt ailesi Mersin gibi illere göç ediyor.

Mersin Üniversitesi’nden akademisyenlerin yaptığı araştırma, Türkler’le


Kürtler arasındaki mesafenin son yıllarda nasıl açıldığını ve iki halkın birbirine
karşı önyargılarının arttığını ortaya koydu.

Mersin Üniversitesi'nin Türklerle Kürtler arasındaki sosyal mesafeyi ölçmek


üzere yaptığı araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. İki bin kişiyle 12 yılda dört
kez yapılan ankette, katılımcılara aynı sorular soruldu.

Akşam gazetesinin haberine göre 1998'deki ilk ankette, Kürtlerin yüzde 12.8'i
'Türkle evlenirim' dedi. Bu oran, 2010'da yapılan son ankette 0'a indi. İlk
ankette yüzde 26.9'la 'Kürtle evlenirim' diyen Türklerin oranı ise 2010'a
gelindiğinde yüzde 1.3'e geriledi.

Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü, son nüfus


sayımına göre Doğu ve Güneydoğu'dan 412 bin vatandaşın göç ettiği kentte
yan yana yaşayan Türklerle Kürtler arasındaki sosyal mesafeyi ölçmek
amacıyla 1998'de bilimsel bir bir araştırma başlattı.

Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Gödelik'in de içinde yer aldığı araştırma kapsamında,
Mersin'in 'Kürt varoşları' olarak bilinen Akdeniz ve Toroslar mahalleleri ile
Türklerin yoğun olarak yaşadığı Yenişehir ve Mezitli mahallelerinde ikamet
eden toplam iki bin denek belirlendi. Kürtlerin Türk algısını, Türklerin de Kürt
algısını ölçmek üzere deneklerle 1998'de bir anket yapıldı. Aynı anket,
Mersin'de yaşayan Türkler ile Kürtler arasındaki sosyal mesafenin zaman
içinde değişip değişmediğini anlamak için aynı deneklerle 2002, 2007 ve
2010 yıllarında da yinelendi.

Araştırmada, Kürt deneklere Türkler ile Türk deneklere de Kürtlerle hangi


sosyal ilişkiyi kurmak istedikleri soruldu. Her iki denek grubuna da birbiriyle
aynı yedi seçenek sunuldu. 12 yılda gerçekleştirilen dört ayrı anketten
ürkütücü sonuçlar çıktı.
Evlilik isteği bitti

- 1998'de yapılan ilk ankette 'Türkle evlenirim' diyen Kürtlerin oranı yüzde
12.8 çıktı. Bu oran, 2002'de yüzde 6.3'e, 2007'de yüzde 0.4'e, bu yıl ise yüzde
0'a geriledi. Yani 2010'da yapılan son ankette hiçbir Kürt katılımcı, 'Türkle
evlenirim' seçeneğini işaretlemedi.

- 1998'deki ilk ankette 'Kürtle evlenirim' diyen Türklerin oranı ise yüzde
26.9'du. Bu oran da 2002'de yüzde 14.9'a, 2007'de yüzde 7'ye, bu yıl da
yüzde 1.3'e geriledi.

“İş arkadaşı olabilir”

- Araştırmaya göre Kürtler'le Türkler arasındaki meslektaşlık algısı ise artıyor.


İlk ankette 'Türklerle aynı meslekte iş arkadaşı olurum' seçeneğini işaretleyen
Kürtlerin oranı yüzde 13 çıktı. Bu oran ikinci ankette yüzde 16'ya, üçüncü
ankette yüzde 15.8'e ve son ankette yüzde 17.6'ya yükseldi.

- İlk ankette 'Kürtlerle aynı meslekte iş arkadaşı olurum' diyen Türklerin oranı
ise sadece yüzde 1.1 oldu. Ancak bu oran ikinci ankette yüzde 8.7'ye, üçüncü
ankette yüzde 15.2'ye, son ankette ise yüzde 22.7'ye çıktı.

“Turist gibi gelsinler”

- İlk ankette, Kürt deneklerin yüzde 0.6'sı, 'Türkleri ülkesine gelmiş bir turist
olarak görmek istediğini' belirtti. Bu oran, ikinci ankette yüzde 1.9'a, üçüncü
ankette yüzde 8.8'e ve son ankette yüzde 12'e çıktı.

- Türk deneklerin yüzde 0.1'i, ilk ankette 'Kürtleri ülkesine gelmiş bir turist
olarak görmek istediğini' bildirdi. Bu oran ikinci ankette aynı kalırken üçüncü
ankette yüzde 0.9'a ve son ankette yüde 3.2'ye yükseldi.

Birbirlerini sınırdışı etmek istiyorlar

- Araştırmanın önemli sonuçlarından biri de 'sınır dışı' seçeneğinde ortaya


çıktı. 1998'de Kürtlerin yüzde 0.5'i, 'Türkler vatanımdan sınır dışı edilmeli'
dedi. Bu oran 2002'de yüzde 0.8'e, 2007'de yüzde 5'e, 2010'da ise yüzde 4.2
olarak belirlendi.

- 1998'deki ankette, Türkler arasından 'Kürtler vatanımdan sınır dışı edilmeli'


diyen tek bir denek çıkmadı. Yani oran yüzde 0'dı. Ancak bu oran 2002'deki
ankette yüzde 0.1'e, 2007'deki ankette yüzde 2.9'a, 2010'da yapılan ankette
ise yüzde 9.9'a yükseldi.

Yakın arkadaşlık arayanlar azaldı

- İlk ankette 'Türklerle yakın arkadaş olurum' diyen Kürtlerin oranı yüzde 41.1
oldu. Ancak bu oran ikinci ankette 34.5'e, üçüncü ankette 30.1'e dördüncü
ankette ise 24.7'ye geriledi.

- 'Kürtlerle yakın arkadaş olurum' diyen Türklerin oranı ise 1998'deki ilk
ankette yüzde 59.9 olarak belirlendi. Bu oran da ikinci ankette 44.5'e, üçüncü
ankette 33.6'ya ve dördüncü ankette 23.1'e indi.

- 1998'de yapılan ilk ankette Kürt deneklerin sadece yüzde 2'si, 'Türklerle
aynı ülkenin vatandaşı olurum' dedi. Bu oran, 2002'de yüzde 6.5'e, 2007'de
yüzde 8.4'e, bu yıl da yüzde 9.5'e yükseldi.

- 1998'de Türk deneklerin sadece yüzde 0.2'si, 'Kürtlerle aynı ülkenin


vatandaşı olurum' dedi. Bu oran, 2002'de yüzde 0.8'e, 2007'de yüzde
14.6'ya , bu yıl da yüzde 17.2'ye fırladı.

“Komşu olurum”

- Araştırma bulgularına göre Kürtlerin Türklere karşı komşuluk algısı ise


artıyor. Kürt deneklerin yüzde 29.9'u, 1998'de 'Türklerle aynı sokakta komşu
olurum' seçeneğini işaretledi. Bu oran, 2002'de yüzde 33.4'e çıktı, 2007'de
yüzde 31.5'e geriledi, 2010'da ise 32'ye yükseldi.

- Türklerin Kürtlere karşı komşuluk algısı ise ilk başta yükselme eğilimi
gösterdiği halde sonra geriledi. Türk deneklerin sadece yüzde 11.7'si
1998'deki ilk ankette 'Kürtlerle aynı sokakta komşu olurum' seçeneğini
işaretledi. Bu oran, 2002'de yüzde 30.8'e fırladı. Ancak 2007'de yüzde 25.9'a,
2010'da da yüzde 22.9'a indi.

Bu nasıl töre..!!

14 Aralık 2010 Salı, 11:22 tarihinde KADIN GÖZÜYLE... POLITIKA,SIYASET,


EGITIM, GÜNCEL OLAYLAR tarafından eklendi

Müslüman damat ve Ermeni gelinin katili ağabey, 'töre'ye sığındı. Ermeniler


isyanda: Öyle töre yok

Onlar birbirlerini delice sevmiş, evlenmişler...” Oğlunun tabutu omuzlarda


taşınırken baba Murat Vural, oğlu Zekeriya ve gelini Soney Vural’ın sonu
ölümle biten aşk hikâyesini böyle özetliyordu...

29 yaşındaki Zekeriya, Batmanlı Arap kökenli bir ailenin oğluydu. Çırak olarak
başladığı kuyumculuğu geliştirmiş ve Kuyumcukent’te dükkan açmıştı.
Ailesine o bakıyordu.

Soney 26 yaşındaydı. Mardinli Ermeni bir ailenin kızıydı. Ailesi 20 yıl kadar
önce Samatya’ya taşınmıştı. Soney beş çocuklu ailenin en küçüğüydü.
Kocamustafapaşa’da bir eczacıda çalışıyordu.

Beş - altı ay önceydi. Zekeriya, tesadüfen Soney’in çalıştığı eczaneye


gittiğinde, aşkları da başladı. Zekeriya artık sık sık bu eczaneye gidiyordu.
Evlenmek istiyorlardı. Ancak bir sorun vardı. Soney’in ailesi damat adayı
Hıristiyan olmadığı için evliliğe izin vermiyordu. Her ikisi de bu sorunu aşmak
için uğraştı. Zekeriya gerekirse dinini bile değiştirebileceğini söylüyordu.
Soney son günlerde ailesinin yumuşadığından söz etmeye başlamıştı.
Sonunda ‘onay’ı beklemeden evlenmeye karar verdiler. Soney o gün gelinlik
yerine siyah bir elbiseyle gitti Fatih Evlendirme Dairesi’ne. “Evet^ derken
hem tedirgin hem de mutluydular...

Soney’in ailesi bu nikâhı olumlu karşılamadı. Ağabey Göral Öğmen’in


ifadesine göre gençler ölüme adım adım şöyle yaklaştı:
‘Soney donuk donuk baktı’

“Nikahtan sonra ablam Zara’nın evinde kalmışlar. Konuşmak için önce


ablamın evine gittim. ‘Ailemiz böyle bir şeyi kabul etmiyor’ dedim. Kardeşim
Zekeriya’nın Hıristiyan olmayı kabul ettiğini söyledi. Sonra konuşuruz dedik.
11 Aralık akşamı Fındıkzade’deki bir restoranda buluştuk. Zekeriya’yı daha
önce tanımadığım için ruhsatsız tabancamı da yanıma aldım. Yemek yerken
Zekeriya’ya Hırıstiyan olacağını söylediğini hatırlattım. Kaçamak şekilde
‘’Olsam mı olmasam mı... Bizim de şerefimiz var. Kendi tarafımdan kimseye
‘Kilisede düğün yapıyorum’ diyemem” dedi. Küçültücü kelimeler kullandı.
Kalktık. Zekeriya’nın otomobiline bindik. Çözüm üretmesini istedim. Yine aynı
cevabı verdi. Ben de ‘Bizim de bir onur şerefimiz var, bizim törelerimizde de
düğün kilisede olur’ dedim. Zekeriya bana sert çıkarak küfür etti. Silahımı
çekip Zekeriya’nın başına sıktım. Soney geriye dönerek donuk donuk baktı.
Onun başına da bir el sıktım.”

Zekeriya ve Soney’in cesedi o gece bulundu. Arabanın içindeydiler. Soney


eşinin kucağına düşmüştü... Katil zanlısı ağabey, güvercin besliyordu ve
önceki akşam Kocamustafapaşa’daki Güvercin Sevenler Derneği’nde
yakalanıp tutuklandı.

Kardeşçe yaşamayı nasip etsin

Bu arada cenaze namazını kıldıran imam da ‘barış ve kardeşlikten’ söz etti:


“Farklı dinlere mensup da olsak bu yaşadığımız ortamda kardeşlik üzere sevgi
bağını kuvvetlendirerek yaşamayı Allah nasip etsin. Bir insanı öldüren bütün
insanlığı öldürmüş gibidir. Nereye mensup olursa olsun bu değişmez. ‘Bir
insana hayat veren bütün insanlığa hayat vermiş gibidir’ diyor İslam. Bu
temel bir kaidedir. Allah, yaşatma tarafında olmayı nasip etsin. Farklı dinlere
mensup da olsak aynı havayı kardeşçe, anlaşma içersinde, huzur içersinde
sürdürmeyi nasip etsin.”

Soney’in cenazesi bugün ü

Soney Vural’ın Adli Tıp Kurumu’ndaki cenazesi dün öğlen sıralarında ailesi
tarafından alındı ve Kocamustafapaşa’daki Surp Kevork Kilisesi’ne götürüldü.
Genç kadın bugün kilisede düzenlecek törenden sonra toprağa verilecek.
Genç kadının Kocamustafapaşa’daki ailesinin evinde ise sessizlik hakim.
‘Bizde töre ve aile meclisi yok’

Cinayet Ermeni cemaatinde de şok etkisi yarattı. Jamanak Gazetesi Editörü


Sevan Değirmenciyan, Ermenilerde farklı dinden ya da ırktan evliliğin yasak
olduğnun söylenemeyeceğini belirtti: “Yasak yok ama önyargılar var tabii.
Hoş bakılan bir şey olmayabiliyor. Ancak asla ölüm uygulanacak kadar bir
şiddet söz konusu olamaz. İyice düşünülmesi tavsiye ediliyor ama ‘aileden
silelim, bunlarla görüşmeyelim’ gibi tepkiler de artık olmuyor. Töre ve aile
meclisi gibi şeylerden bahsetmek mümkün değil.”

Kendi dinlerini yaşayacaklardı

Zekeriya Vural dün Kocamustafapaşa Sümbül Efendi Camii’ndeki cenaze


töreninden sonra toprağa verilirken anne Hazal Emine Vural tören boyunca
feryat etti: “Oğlum sadece sevdi.”

Baba Murat Vural’un ise cinayetle ilgili önemli kuşkuları vardı: “Kızın ailesi
evlenmelerine karşıydı. Anne ve babası tehdit etti ve ‘Kızı da oğlanı da
öldürteceğiz’ dediler. Oysa çocuklar anlaşmıştı. Herkes kendi dinini
yaşayacaktı. Sonra oğlumu kandırmak için onay vermiş gibi gözüktüler.
Oğlum o gün ’Kız beni ağabeyiyle tanıştıracak’ dedi. Oğlumu öldürmek için
kandırdılar. Bu kişinin verdiği karar değil. Aile oturup hep beraber bir karar
aldı. Bu işin peşini bırakmayacağım. ”

Amca Cemil Vural da ‘töre cinayeti’ şüphesinden söz ediyordu: “Susturuculu


silah kimde var? Zaten akrabaları ‘olmaz’ dedi. Kızın annesi gelip, ‘Ben
öldürteceğim’ dedi. Cinayet organize.”

Ermeni akraba cenazede

Cenaze törenine Soney Vural’ın akrabası Atronik Yontan da katıldı. Yontan


Ermeni geleneğinde töre cinayeti olmadığını belirtip “Farklı din sorun
olmamalıydı. Ancak Gönay, bizden habersiz cinayeti işlemiş, şok olduk” dedi.

http://www.yuksekovahaber.com/haber/bu-nasil-tore-42327.htm

You might also like