You are on page 1of 45

Omuzomuza

°o.O... ۞ MasalEvi ۞ ...O.o° => Beyaz Dizi Arşivi =>


Konuyu başlatan: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007,
09:47:18 ÖS

Konu Başlığı: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:47:18 ÖS
Yazan arkadaşımız sevgili Monalizasmile;

(http://www.fantasticfiction.co.uk/images/n20/n103147.jpg)
(http://img113.imageshack.us/img113/6079/4681361wi3.jpg)

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:49:01 ÖS
BİRİNCİ BÖLÜM

“Orada ne yaptığını sanıyorsun sen?”


Çevrede kimsenin olmadığını sandığı bir anda duyduğu bu sesle, Megan O’Brein dengesini
korumak için,onarmaya çalıştığı rüzgar değirmeninin ucuna yapıştı.
Biraz ileride son model bir kamyonet duruyordu.Megan Teksas’ın ünlü rüzgarının sesi
yüzünden motorun sesini duymamış olmalıydı.Aksi takdirde,aile çiftliğine giren bu
beklenmedik misafiri fark ederdi.
Başında kovboy şapkasıyla karşında duran bu adamı gördüğünde yeni bir şaşkınlıkla
irkildi.Travis Kane çiftliğe neden gelmişti?Megan dan ne istiyordu?
“Sen galiba canına susadın.”
Adamın bu küstahça sözleri Megan’ı sinirlendirmişti.Çiftliğe gelip ona bağırma hakkını
nereden buluyordu?Son haftalarda arka arkaya yaşadığı felaketlerden sonra,bir de bu
adamla uğraşmaya hiç hali yoktu.

Yavaşça iç çekerek paslı dişlilere baktı.Dişlilerin mutlaka değiştirilmesi ve Megan’ında bir


şekilde,yeni parça alacak parayı bulması gerekiyordu.Sığırları susuz bırakması olanaksızdı.
Travis Kane öfke dolu bir sesle “Kendini öldürmek için daha kolay bir yol bulamadın mı?
Diye söyleniyordu.Ellerini Megan’ın beline dolayıp merdivenlerden yere indirdi.
Megan ayakları yere değdiği anda adamdan uzaklaştı.Travis Kan’i neredeyde doğduğundan
beri tanıyordu.Travis Kane’nin birden bire çiftliğe gelmesi zaten kötü başlamış bir günü iyice
karartmıştı.Megan onu tam iki yıldır görmüyordu.Doğrusunu söylemek gerekirse bir daha hiç
görmek istemiyordu.
Başında ki hasır şapkayı çıkarıp kısa sarı saçlarını karıştırarak “Burada ne arıyorsun?” diye
sordu.
Daha nisan ayında olmalarına rağmen Teksas güneşi etrafı kavuruyor,Megan göğüslerinin
arasından ter sızdığını hissediyordu.
Travis onun sinirli haline aldırmadan gülümsedi.Neşeyle parlayan mavi gözleri,derin bir su
duruluğundaydı.Ne yazık ki,Teksas uzun süredir su yüzü görmemişti.
Travis onun üzerinde ki eski tulumu ve postalları süzerek “Beni böyle hoş karşıladığın için
teşekkür ederim” dedi. “Yıllar sonra beni gördüğüne çok sevineceğini biliyordum zaten.”
Megan iş eldivenlerini çıkartıp tulumunun cebine koydu.”Sen tam
başbelasısın,Kane.Bakıyorum buradan ayrı geçirdiğin yıllarda seni değiştirememiş.”
Travis’in dudaklarında ki gülümseme birden yok oldu. “Senin tek başına o değirmene
çıkmayacak kadar akıllı bir kız olduğunu sanırdım.Merdivenlerden düşsen kimsenin haberi
olmazdı.”
Megan ona sırtını dönüp biraz ileriye bağlamış olduğu atına yürüdü.
“Benim için neden endişelendiğini doğrusu hiç anlamıyorum.Asıl kendin için
endişelenmelisin.Duyduğuma göre,hala rodeo işindeymişsin.Bana bu çok daha tehlikeli
görünüyor.”
“Benim yaptığım işte tüm tehlikeler hesaplanmıştır,Megan.Ama senin yaptığın iş…”
“Bak Kane,seninle konuşacak zamanım yok.İşim başımdan aşkın.”
“Kes artık,Megan.Senin aklını başına getirmeye çalışıyorum.Biraz durup dinle beni.”
“Sana ayıracak zamanım yok.”
Travis hızla uzanıp onu kolundan yakaladı ve kendine çevirdi. “Zaten bana ayıracak zamanın
hiç olmadı.Beni hep görmezden geldin.Tamam çocukken çok haşarı olduğumu kabul
ediyorum.Seni kızdırmaktan çok hoşlanırdım.Ama şu anda seninle çok ciddi bir şey konuşmak
için buradayım.Tek başına o değirmene çıkmanın da bir delilik olduğunu düşünüyorum.”
Megan “Beni düşündüğün için çok teşekkür ederim” diye mırıldandı.”Ama artık gitmem
gerekiyor.” Sonra hızla dönüp atına bindi.
Travis atın önüne geçerek dizginleri tuttu. “Bu kadar acele etme.Seninle konuşmak istediğim
çok önemli bir şey var.”
Megan öfkeyle onun elini itti. “Öyle mi?Bir komşu olarak beni ziyarete gelmene çok sevindim
ama ne yazık ki çok meşgulüm.Bugün seninle konuşmam olanaksız.”
“Değirmene bakması için neden Butch’u göndermedin?Ona böyle işleri yapması için para
ödüyorsun.”
Megan ona bağırmamak için kendini zor tutuyordu.Öfkesini bastırmaya çalışarak “Bu seni
hiç ilgilendirmez” dedi. “Ama yine de söyleyeceğim: Oraya ben çıktım,çünkü buranın
sorumluluğu bende.Ayrıca Butch oraya tırmanamayacak kadar yaşlı.”
“Yerinde olsam Butch’a böyle bir şeyi ima bile etmezdim.”
Megan onun haklı olduğunu biliyordu.Butch gerçekten güçlü ve inatçıydı. “Olabilir,ama
romatizması iyice azdı.Böyle tehlikeli işleri yapacak durumda değil.”
“Sen de değilsin?”
Megan atının başını çiftliğe doğru çevirdi. “Ama bu işi birinin yapması gerekiyor.”
“Kahretsin Megan.Durup beni biraz dinler misin?Ben çok ciddiyim.Seninle mutlaka…”
Megan atının dizginlerini çekti. “Ciddi mi? Sen mi ciddisin?Beni güldürme Travis.Seni
hayatımda bir kez olsun ciddi görmedim.” Atını hızla ileriye doğru sürdü ve Travis’in arkada
toz duman içinde kaldığını görerek,gülmemek için kendini zor tuttu.
Aslında şu anda pek gülecek hali yoktu.Son derece zorlu günler geçirmişti,ama hıncını
Travis’ten alması pek doğru değildi.Nede olsa hayatında her şeyin kötü gitmesinden Travis
sorumlu değildi.
Ne yapasa yapsın çiftliği kaybedeceklerini biliyordu.İpoteğin ödenmesine yalnızca birkaç
hafta kalmıştı.Megan çılgın gibi çalışıp durmuş ama bu yılın ödemesini yapacak parayı
kazanamamıştı.
Çiftliği sekiz yıldır Megan yönetiyordu.İşlerin iyi gitmesi için elinden geleni yapmış,ama son
üç yıldır arka arkaya gelen felaketler her şeyi mahvetmişti.
Ahıra ulaştığında Butch onu bekliyordu. “Arkadaşın seni bulabildi mi?Ona tepelerde bir yere
gittiğini söylemiştim.”
“Evet,buldu.Doğuda ki merayı kontrol ediyordum,hiç su kalmadığını fark ettim.Rüzgar
değirmeni çalışmıyor.Yeni parça ısmarlamamız gerekecek.”
“Gidip bir de benim bakmamı ister misin?”
“Hiç gerek yok.Ben iyice kontrol ettim.O parçayı değiştirmekten başka çaremiz yok.Sonbahar
gelince belki yeni bir…” Megan sonbahardan bahsetmenin ne kadar anlamsız olduğunu fark
ederek sustu.O zamana dek çiftliği çoktan kaybetmiş olacaklardı.
Bir motor sesiyle ikisi de arkalarına baktılar ve Travis’in kamyonetini gördüler.Travis ani bir
dönüşle kamyoneti evin önünde durdurdu.
Butch kendine bir sigara sararak “Dün birileri bana Travis’in birkaç gün önce kasabaya
geldiğini söylemişti” dedi. “Buraya gelip de seni aramasına doğrusu çok şaşırdım.Aranızın
pek iyi olmadığını sanıyordum.”
Megan yavaşça iç çekti. “Evet,aramız hiç iyi değil.Ama Travis’i bilirsin.Bizi ziyaret ettiği için
şeref duyacağımızı sanıyor herhalde.”
“Eeee ne istiyor muş?”
Megan kayıtsızca omuz silkti. “Benimle konuşmak istediği bir şey olduğunu söyledi,ama ben
ne konuşmak istediğini bilmiyorum.”
“Belki de işlerin yolunda gitmediğini duymuştur.Çiftliği satın almak istiyor olabilir mi
acaba?”
“O kadar aptal olduğunu sanmıyorum.Böyle bir yeri neden istesin ki?Üstelik kasabaya hiç
gelmez.Üstelik ailesinin bir sürü toprağı var.”
“Babası daha uzun süre çiftliği yönetecek kadar sağlıklı ve genç.Ayrıca Travis kimseden emir
almayı sevmez,babasından bile.”
Birlikte ahırın kapısına doğru yöneldiklerinde Megan “Atların yemini aldın mı?” diye
sordu.Travis’in kamyonetin kapısına dayanmış onların gelmesini beklediğini görmezden
geliyordu.
“Aldım.Fakat Brogan bir daha vereyise vermeyeceğini söyledi.”
“Eh,sonunda böyle olacağı belliydi.”
“Bu kadar sıkılmana gerek yok Megan.Biliyorsun sadece sen değil kasabada ki herkes zor
durumda.Kuraklık herkesi sarstı.”
“Biliyorum.Bu çiftlik benim tüm hayatım.Ayrıca burası,Mollie ve Maribeth’in de evleri.”
Butch şefkatle onun omzunu okşadı. “Burada çok iyi iş çıkarttın.Tek başına hem çiftliği
yönettin,hem de kızları büyüttün.İşlerin bu duruma gelmesinde senin hiçbir suçun yok.Bu
kadar çalışmak yerine yaşıtların gibi hayatın tadını çıkartmalısın.”
Megan sıkıntıyla omuz silkti. “Arkadaşlarımın hepsi evlenip aile kurdular.”
Butch başıyla Travis’i işaret ederek “Adamcağızı orada daha ne kadar bekleteceksin?
Gitmeye hiç niyetli olmadığına göre,onunla konuşsan iyi olur.”
“Haklısın galiba.Eh günüm yeterince kötü geçti zaten.Bir fazlasından bir şey olmaz.Yanına
gideyim de bari biran önce başımdan savayım.”
“Keşke param olsaydı.Çiftliği kurtarman için hiç çekinmeden sana verirdim.”
“Biliyorum Butch.”
“Siz kızlar benim elimde büyüdünüz.Annenizle babanız sizinle gurur duyarladı.Her şeyin en
iyisine sahip olmanızı isterlerdi.”

“Biliyorum.Ama hayat her zaman istediğimiz gibi olmuyor.” Omuzlarını dikleştirerek


Butch’un yanından ayrıldı ve Travis’e doğru yürüdü.
Onun büyük bir dikkatle kendisine baktığının farkındaydı.Ne gördüğünü de çok iyi
biliyordu.Darmadağın saçlı,soluk yüzlü ve sıska bir kız.
Üzerinde ki eski tulumun rengi iyice solmuştu.Botları da artık rengi belli olmayacak şekilde
eskimişti.
Eh bu haliyle pek çekici bir değildi herhalde.Ama,doğrusunu söylemek gerekirse bu Megan’ın
umrunda değildi.
Travis’e yaklaştığında “Eee sen buralarda hala neden dolanıyorsun? Ne istiyorsun?” diye
sordu.
“Söyledim ya seninle konuşmak istiyorum.”
“Ne hakkında?”
“İçeriye girebilir miyiz?Konuşmamız uzun süre bilir.”
Megan onu içeriye almak istemiyordu.Travis’i ne evinde görmek istiyordu ne de hayatında.
“Gel bari.Herhalde Mollie çay yapmıştır.”
İçerisinin hiç de lüks bir görüntüsü olmadığını biliyordu.Kazandiğı her kuruşu çiftlik için
kullandığı için eve fazla bir şey alamıyordu.
Çay doldurduğu iki fincanı mutfağın ortasında yer alan masaya koydu.
Travis çocukluk günlerinden beri hep başının belası olmuştu. “Eee kasabaya ne zaman
geldin?”
Aslında bu Megan’ın umrunda değildi.Sadece sıkıntısını saklamak için sormuştu.
“Çarşamba akşamı.”
Travis kollarını masaya dayadı. “Bu gün postanede Maribeth’i gördüm.”
“Eeee”
“Başının biraz dertte olduğunu öğrendim.”
Megan öfkesini güçlükle bastırdı.Anlaşılan kardeşiyle konuşup özel aile sırlarını kimseye
anlatmamasını söylemeliydi.
Kayıtsız görünmeye çalışarak “Kasabadaki diğer insanlardan daha fazla sıkıntım olduğu
söylenemez.Bu kuraklık herkesi sarstı.”
Travi bir an “Megan” diye başladı ama sonra ne söyleyeceğini bilemez gibi sustu.
“Ne?”
“Maribeth şu an ki banka yönetiminin sana kredi verme işine pek olumlu bakmadığını
söylüyor.Bu yılın ödemesini yapamazsan…”
Megan buz gibi bir sesle “Meribeth ne söylediğini bilmiyor galiba” diye onun sözünü kesti.
“Megan benden pek hoşlanmadığını biliyorum.Bunun nedenini pek anladığım
söylenemez.Tamam,çocukken sana neler yaptığımı biliyorum.Ama bilirsin,çocuklar böyle
şeyleri hep yaparlar.Aslında kesinlikle kötü bir amacım yoktu.Son birkaç yıldır pek
görüşmesek bile ben hep dost olduğumuz düşündüm.Yardıma ihtiyacın olduğunda hep
yanında olacağımı bilmeni isterim.”
Megan öfkeyle sandalyeden fırladı. “Buraya bunun için mi geldin?Bize bağışta bulunmana
izin vereceğimi mi sanıyorsun? Yoksa…”
Travis de telaşla fırladı. “Dur bir dakika.Neden bu kadar sinirlendiğini anlamıyorum.Senin
derdin ne*Dostça bir yardım teklifinden neden böyle alınıyorsun?”
“Senin yardımına ihtiyacımız yok.Biz başımızın çaresine bakarız.”
“Yapma Megan.İnsanın yardıma ihtiyaç duyması utanılacak bir şey değil ki?Tüm sonunda
eninde sonunda birilerinin yardımına ihtiyaç duyarlar.”
Megan ne kadar aptalca davrandığının farkındaydı.Nedense bu adamın yanında kendine
hakim olamaz ve hep böyle saçma sapan tepkiler verirdi.Çocuklujlarından beri bu hep böyle
olmuştu.Boğuk bir sesle “Özür dilerim” dedi. “Biraz yorgunum galiba.Sana bağırmak
istememiştim.”
“Zor bir dönem geçirdiğini biliyorum.Bu güne kadar iyi bir iş çıkardın.Aileyi bir arada
tutmayı başardın,çiftliği yönettin.Ben sadece izin verirsen sana destek olmayı
öneriyorum.Bankada hiçbir işe yaramadan öylece yatan biraz param var.Bu paranın işine
yarayacağını düşünüyorum.Nede olsa bir gün kuraklık bitece.O güne kadar parayı
kullanabilirsin.”
Megan onun yüzüne bakmaya daha fazla dayanamıyordu.Ayağa kalkıp,Travis’e sırtını
döndü.Gösterdiği tepkiden utanıyordu.Travis çocukluklarında kötü şeyler yapmış
olabilirdi,ama şimdi buraya dostça yardım elini uzatmak için gelmişti.Oysa Megan onu
aşağılamış,hiçbir neden yokken bağırmıştı.
Onun suçu değildi.
Fincanları doldurduktan sonra yeniden Travis’in karşısına oturdu. “Kabalığım için özür
dilerim.Bize yardım etmeyi önermen çok nazik bir davranış. “Megan onun gözlerine bakmaya
cesaret edemiyordu.Görüşmedikleri zamanlarda bile bu gözler rüyalarında onu takip etmeye
devam etmişti.
Travis arkasına yaslanarak gülümsedi. “Babam yeni banla yönetiminin halkın iyiliğinden çok
bankanın karıyla ilgilendiğini söylüyor.”
“Eh bunu için onarlı suçlayamayız.Biliyorsun,eyalette bir çok banka battı.Aynı sonu
yaşamamak için dikkatli davranmaları gerek.”
“Bankadakilerle konuştun mu?”
“Evet”
“Fazladan faiz ödemeyi önerdin mi peki?”
“Evet ama kabul etmiyorlar.Ya borcumu hemen ödeyeceğim yada çiftliğe el koyacaklar.”
Travis sinirle küfür etti.
Onun öfkesine şaşıran Megan konuşmanın başından beri aklına takılan soruyu sordu.
“Bizimle neden ilgilendiğini doğrusu hiç anlamıyorum.Aslına benim başarısız olduğumu
görmek isteyeceğini sanırdım.Hatırladığım kadarıyla hakkımda ki düşüncelerin pek olumlu
değildi.”
“Eh seninde bana pek iyi davrandığın söylenemez.”
Uzun bir süre bir şey konuşmadan oturdular.Daha sonra “Sanırım bana kötü davranmanı
hak etmişim.Sana yapmadığımı bırakmamıştım.Saçını çekerdim,kitaplarını
düşürürdüm,arkadaşlarının yanında seninle alay eder,seni küçük düşürürdüm.O zamandan
bu yana büyüyüp olgunlaştığımı söylememin bir yararı olur mu?”
“Hayır”
“Anlıyorum.” Biraz duraksadıktan sonra “Bence yanlış düşünüyorsun” diye devam etti.
“Maribeth olanları anlattığında inan çok sarsıldım.Yani,sana yaptığım kötülükler inan çok
eskide kaldı.Biliyorsun sekiz senedir yollardayım.Buraya doğru dürüst uğramadım bile.”
Megan bütün bunları biliyordu.Travis okulda ondan iki yıl ilerdeydi.O mezun olduğunda
Megan onaltı yaşındaydı.Travis öğrenci birliğinin başkanı,futbol takımının kaptanı ve okulun
kralıydı.
“Sana destek olmama izin verecek misin,Megan?Lütfen.Eğer izin verirsen çocukken yaptığım
aptallıkları affetmiş olduğunu göstermiş olacaksın.Belki benim elimden bir şeyler gelecekken
çiftliği kaybetmeni istemiyorum.Bilmem hislerimi anlıyor musun?”
Megan onunla böyle bir konuşma yaptıklarına inanamıyordu.Travis’in teklifini kabul etmeye
hiç niyeti yoktu,ama yine de etkilenmişti.
Onun bir şey söylemediğini gören Travi konuşmaya devam etti. “Sen çok iyi bir iş
başardın,Megan.Burayı devraldığında çocuk yaşta olmana rağmen çiftliği ayakta tuttun.O
zamanlar kızlar ilk okuldaydılar,değil mi?”
“Evet”
“Bankaya ödemeyi ne zaman yapman gerekiyor?”
“Ay başında”
“Ödeme yıllık mı?”
“Evet”
“Eh sığır satmak için pek iyi bir dönem değil.”
“Şu anda ki fiyatlarla satmayı asla düşünmem zaten.Fiyatların yükseleceği de yok
zaten.İstatistiklere göre sığır eti yiyen kimse kalmadı gibi.Eğer sürümü şu anda satmaya
kalkarsam,sığırlar için yaptığım masraflar boşa gitmiş olacak.”
“Sana borç vermeme razı olacak mısın?”
“Teklifin için minnettarım Travis.Zor durumumda yanımda olduğunu bilmek beni çok mutlu
etti.Ama senden borç almak uzun vadede bir işe yaramaz.Yalnızca ödeyemeyeceğim bir
borcun daha altına girmiş olurum.Eh aslında bu çok komik.Pedy O’Brain bu çiftliği kumar
masasında kazanmıştı.Dönemin en ünlü kumarbazlarından biriymiş ama hayvancılıktan hiç
anlamazmış.Bilirsin haydan gelen,huya gider.”
Travis bunları bilmiyordu.Ama bu bölgede ki ailelerin buna benzer hikayeleri vardı.
Şefkatli bir ses tonuyla “Sen de kumarbazsın” dedi. “Bunu asla unutma.Ve,bir
savaşçısın.Asla pes etmezsin.”
Megan boğazına bir yumrunun kitlendiğini hissetti.
“Beni böyle mi görüyorsun?”
“Evet elbett,Sen ne sandın ki?”
“Ben hep şey sanmıştım…Neyse boş ver.”
Travis masanın üzerinden ona doğru eğildi. “Bak borç istemiyorsan sana başka bir teklif
yapacağım.Bu yılını borcunu ödeyip sığırları fiyatları yükseldikten sonra satabileceğin bir
teklif.”
Megan sıkıntıyla içini çekti. “Piyango bileti almamı önereceksin herhalde.”
“Hayır.Benimle evlenmeni…”

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:50:50 ÖS
İKİNCİ BÖLÜM

Megan’ın ağzı beş karış açık kalmıştı.


Travis Kane ona evlenme teklif ediyordu. Travis Kane!
Güçsüz bir sesle “Seninle evlenmemi mi?” diye sordu.
Travis onu evden kovacağını düşünerek telaşla “Bunun sana delice bir fikir gibi geldiğini
biliyorum” diye atıldı. “Ama önce beni bir dinle.Bak,böylece sana verdiğim para borç
olmayacak.Ben böylece bir yatırım yapmış olacağım.Buna bir iş anlaşması olarak bak.Belli
bir süre tanıyacağız.Mesela bir yıl.On iki ay sonra durumu gözden geçirip ortaklığı sürdürüp
sürdüremeyeceğimize karar veririz.” Megan’ a o baş döndürücü gülümsemesiyle baktı.
“Kuraklık sonsuza kadar sürecek değil.İşler yeniden yoluna girecek ve senin de…”
“Bu işten senin çıkarın ne?”
Travis hızla sürdürdüğü konuşmasını kesip,şaşkınlıkla ona baktı. “Benim çıkarım mı?”
“Evet.Neden bu kadar cömert davranıyorsun?Çiftliği istiyorsan,satın almak için bana bir
teklif yaparsın,sonrada oturup pazarlık ederiz.”
“Megan,senin bu çiftliği satmayacağını ikimizde biliyoruz.Burası senin evin.Ben çiftliği
istemiyorum.Hayvancılık benim tarzım değil.Ayrıca,çiftliği satarsan nerede oturacaksın?”
Konuşmanın bu şekli alması Megan’ı her an daha çok şaşırtıyordu. “Çiftliği satarsak başka
bir yere taşınacak paramız olur.Ama banka el koyarsa,doğrusu ne yapacağımız hiç
bilmiyorum.”
“Ama teklifimi kabul edersen hem burada kalabilirsin,hem de…”
“Soruma hala cevap vermedin.Neden böyle bir teklif yapıyorsun?Bu işten ne kazanmayı
bekliyorsun?”
Travis bir an duraksadıktan sonra “Bir eş” diye mırıldandı.
“Yapma Travis.Senin evlenmeyi asla istemeyeceğini biliyorum.Üstelik evlenmeye karar
vermiş olsan bile,benimle evlenmeyi asla düşünmezsin.”
Travis ne söyleyeceğini bilmez gibi huzursuzca kıpırdanıyordu. “Kendini bu kadar hafife
alma,Megan.”
“Bana aşık olduğunu mu iddia ediyorsun yoksa?”
“Aşık olduğumu söylesem,bana inanır mıydın?”
“Tabi ki,hayır.”
Travis yavaşça iç çekti. “Öyleyse,sana aşık değilim.”
“Eh,en azından dürüst davranıyorsun.”
Travis gözlerini kaçırarak çayından bir yudum aldı.
Megan dakikalar boyunca sustuktan sonra “Ciddi olduğuna inanmıyorum” dedi.
“Ama ciddiyim.Tabi ki ciddiyim.Ve bunu sana kanıtlamaya kararlıyım.Bu teklifi tamamen iyi
niyetle yapıyorum.Sana yardım etmek istiyorum.İnsanların dostaları kara günler için değil
midir?”
“Her zaman ki gibi,yine dalga geçiyorsun,öyle değil mi?Hyatım bu günlerde sıkıcı,bari bir
değişiklik yapıp evleneyim diyorsun.Hayatı ciddiye almayı asla başaramadın.”
“Sen de hayatı ciddiye almaktan başka bir şey yapmadın.Biraz olsun kendini bırakıp
rahatlasan,hayatın tadını çıkarmaya başlasan olmaz mı?”
“Senin böyle düşünmen çok normal tabi ki.Sen hiç zorlukla karşılaşmadın ki.Asla sorumluluk
taşımadın.Hayatı hiç ciddiye almadın.”
“Yanılıyorsun.Ciddiye aldığım bazı şeyler var.”
“Ne gibi?”
“Rodeoyu ciddiye alırım.Bu işten baya para kazandım.Sna bu parayı vermeyi teklif
ediyorum.Canımı dişime katarak kazandığım parayı.Böyle bir konuda dalga geçeceğimi
sanmıyorsun herhalde?”
“Pekala bunu kabul ediyorum.”
“Ayrıca dostluklarımı da ciddiye alırım.Son yıllarda buraya pek uğramadım ama senin
hakında her zaman bilgi aldım.Durumunun iyi olduğunu bilmek istedim.Hatırlarsan,birkaç
yıl önce seni sinemaya davet ettim.Ve hatırladığım kadarıyla,beni tersledin.”
“Sinema için birkaç saatlik yol kadedip komşu kasabaya gitmek gerekiyor.”
“Teklifimi bu yüzden mi reddettin.”
“Bak ben sabahları çok erken kalkıyorum.Bu yüzden de erken yatmam gerekiyor.”
“Pek dışarı çıkmıyorsun,değil mi?”
Megan önce üstünde ki eski tuluma baktı. “Tbi ki çıkıyorum.Görmüyor musun,erkekler
kapımda kuyruk olmuş,beni bekliyorlar.Benim gibi baş döndürücü bir kadın hepsini
çıldırtıyor,tabi.”
“Yapma Megan.”
“Neyi yapmayayım.”
“Kendinle böyle dalga geçme.Sen çok çekici bir kadınsın.Daha doğrusu,sıcak ve sevgi dolu
bir kadınsın.Ailen için her şeyi göze alabiliyorsun.”
Megan gözlerini kısıp ona baktı. “Son zamanlarda başına hiç saksı düştü mü,Travis?Senden
bu sözleri duyduğuma kesinlikle inanamıyorum!Beni başka biriyle karıştırmadığına emin
misin?”
“Bak yıllardır birbirimizi görmedik.Benim hakkımda bilmediğin çok şey var.Bana bir şans
verip,iyi bir koca olup olamayacağıma bakmaya ne dersin?”
Megan bir anda bütün vücudunun titrediğini hissetti.Travis Kane’yi kocası rolünde
düşünemiyordu.Hayır bu adamla kesinlikle evlenemezdi.Nedeni ne olursa olsun.
Peki çiftliği kurtarmak için de mi evlenemezdi?
Hayatında ilk defa rahibin Pazar vaazlarında bahsettiği baştan çıkarmanın ne olduğunu
anlıyordu.Baştan çıkarma,insanın içinde fırsat kollayan sinsi bir düşmendı.
Travis Kane çocuklukları boyunca tam bir baş belası olmuş,lisedeyken sürekli kalbini
kırmıştı.Ama elbette,o dönemlerde Megan’ın kalbini ona kaptırdığından haberi bile yoktu.Ve
asla da öğrenmeyecekti.
O zaman aşk vurgunu yemiş küçük kız,okulun en popüler erkeği olan Travis Kane’nin günün
birinde kendine evlenme teklifi edeceğini bilse acaba ne yapardı?
A tabi bu teklifi dostça yapmıştı.
Megan2a aşık olmadığını söylüyordu.
Megan da ona aşık değildi.En azından böyle bir erkeği sevemeyeceğini bilecek kadar
akıllıydı.
Ama bu bir iş anlaşmasıydı ve sona ereceği tarih bile belliydi.
“Bir yıl mı demiştin?”
“İstersen daha da uzun olabilir.”
“Hayır bir yıl iyi.Bu kadarı biraz kendimi toparlamama yeterli.Plan yapıp,çiftliği satıp
satmayacağına karar vermeme yardımcı olu.Şey…Sanırım burada yaşamayı
düşünüyorsundur?Evet tabi ki burada yaşayacaksın.Evleneceğimize göre burada
yaşamamanı insanlar garip karşılar.” Megan söylediklerine inanamıyordu.Böyle bir teklifi
kabul mü edecekti?Eh başka çaresi yoktu galiba.Aylarca bir mucize olması için yalvarıp
durmuştu,ama böylesi garip bir mucizeyi beklemiyordu.
“Biliyorsun kasabaya pek sık gelmiyorum.”
Megan rahatladığını saklamaya gerek duymadan “Ah evet” diye atıldı. “Öyleyse işimiz çok
kolaylaşacak.” Yerinden hızla kalkıp odayı arşınlamaya başladı. “Zaten evde bol bol yer
var.Yani Pek çok yatak odamız…”Aniden durarak korku dolu gözlerle ona baktı. “Benimle
aynı odayı paylaşmayı talep edecek misin?”
Travis derin bir nefes alarak gülümsedi. “Sen nasıl istersen Megan.
“Anlıyorum.Şey..odamı başka biriyle paylaşmayı pek istemiyorum.”
“Anlıyorum” Megan yeniden volta atmaya başladı. “Yani bu fikre alışmak için biraz zamana
ihtiyacım var.Evlenebileceğim hiç aklıma gelmediği için böyle şeyleri düşünmemiştim.”
“Neden?”
Megan pencereye doğru yönelerek dışarı baktı.Kızlar kasabadan gelince acaba bu olanlara
ne diyeceklerdi?Megan onlara kararını nasıl açıklayacaktı?
“Çünkü düşünecek çok daha önemli sorunlarım vardı.”
Megan dikkatle onu inceliyordu.Acaba bu adam rodeoda attan falan mı düşmüştü?Gayet aklı
başında görünüyordu gerçi,ama yaptığı teklif tam anlamıyla deliceydi.Ama anlaşmalarına
zaman şartı koyacak kadar mantıklı davranıyordu.
Gülümseyerek “Yalnızca bir yıl” diye mırıldandı. “İnan bana,o bir yılın sonunda buradan
kaçabilmek için can atıyor olacaksın.Ama o zamana kadar Molie liseyi bitirmiş
olacak.Kimbilir belki de kızlar kasabaya taşınmak isterler.Belki de Austin’e”
Haftalardır sıkıntısı süren Megan karnının zil çaldığını fark etti ve buz dolabını açtı.
“Kızlardan söz etmişken,dün gece ikisi de kasabada,arkadaşlarında kaldılar.Eve nezaman
döneceklerini bilmiyorum ve yemeğe bekleyemeyeceğim.Çok acıktım,istersen sende benimle
yiyebilirsin.”
“Evet,isterim.”
“Pek ayrıntılı bir yemek olmayacak tabi.Yemek işlerinde Mollie ustadır.Ben sadece birkaç
şeyi bir araya atıp…”
Ellerinde tabaklarla doğrulduğunda Travis’in yanı başında olduğunu gördü.Travis tabakları
Megan’ın elinden alıp yan tarafa bıraktı ve Megan’ı buzdolabıyla kendi arasında sıkıştırdı.
“Artık anlaşmayı imzalamanın zamanı geldi.”
Megan hayatında ilk defa böyle gafil avlanıyordu.Daha ne olduğunu anlamadan
dudaklarında onun dudaklarını hissetti ve vücudu güçlü bir akımla sarsıldı.
Travis Kane onu öpüyordu!
Daha önce hiç öpüşmemişti.Daha önce hiçbir erkek vücudu ona bu kadar yakın
olmamış,kalçalarında bir erkeğin dokunuşlarını hiç hissetmemişti.
Birden gözlerini açtı ve onu itti.Kalbi sanki yerinden çıkacak gibi atıyordu.
“Sadece bir öpücüktü.”
“Ya ne demezsin.” Hızla arkasını dönüp sandviçleri hazırlamaya başladı.
Uzun bir sessizlikten sonra Travis “Anladığım kadarıyla seni öpmemi istemiyorsun.”
Megan ne diyeceğinin bilemeden dudaklarını ısırdı.Ona yalan söylemek istemiyordu,ama
gerçeğin ne olduğunu da bilmiyordu. “Ben sadece…yani…böyle şeylerde pek deneyinli
değilim.”
“Daha iyi ya.”
Megan hızla arkasını dönerek öfke saçan gözlerle ona baktı. “O kadar masum değilim.Seksin
ve üremenin nasıl olduğunu biliyorum.Ama..”Ne diyeceğini bilemeden sordu ve tezgaha
dönüp sandiviçleri koyduğu tabakları aldı ve masaya götürdü.
“Yalnızca benden tam olarak ne beklediğini kestiremiyorum” dedi.
“Senden vermek istemediğin hiçbir şeyi talep etmeyeceğim.Alışılmadık bir teklif yaptığımı
biliyorum.”
“Alışılmadık mı?Bence delice demek daha doğru olur.Hem buna kimse inanmaz ki.Kesinlikle
mantıklı bir şey değil.Kabul etmeyi düşündüğüme ben bile inanamıyorum” Sandiviçten büyük
bir lokma aldı.
Bunca yıl sonra Travis nasıl böyle bir teklifle karşısına gelebilmişti.
Travis sadvicini bitirdi ve diğerine uzandı. “Bir önerim var.”
“Nedir?”
“Bence yaptığımız anlaşma aramızda kalmalı.En iyisi ailelerimize en nihayetinde birbirimizi
sevdiğimizi anladığımızı ve evlenmeye karar verdiğimizi söyleyelim.”
“Ama kim inanırki.Herkes biliyor ki biz..yani ben…”
“Evet
“Yani bizi bir kere bile birlikte görmediler.”
“Belki,birbirimize mektup yazıyorduk.”
“Hayır,kızlar buna kesinlikle inanmazlar.”
“Belki de sana duygularımı itiraf edecek cesareti ancak şimdi bulabildim.”
Megan kendini tutamayarak gülmeye başladı. “Kızlar bunu da yutmazlar.”
“Bana yardım edersen,yutabilirler.”
“Nasıl”
“Bana değer veriyor gibi görünerek.”
“Ama ailen…”
“O konuda endişelenmene hiç gerek yok.”
Megan elindeki sandviçi tabağa bıraktı.İştahı kaçmıştı birden.
“Ne zaman evlenmek istersin.”
“Ben şey ….”
“Biraz bekleyip herkesin bu fikre alışmasını sağlamak istiyorsan,bence sakıncası yok.Zaten
önce nişanlanmamız bu durum daha normal görünmesini sağlar.”
“Şey..banka ödemesini zamanında yapabileceksem…”
“Parayı almak için önce benimle evlenmene gerek yok.Bu akşam sana bir çek yazarım.”
“Ama yanlış bir şey düşünmeni istemiyorum.Yani…”
“Benim düşüncelerimi kafana takma,tamam mı?Bu yalnızca iş anlaşması.Önümüzde ki hafta
rodeo içi geri döneceğim ve haftalarca buraya gelmeyeceğim.” Bir an duraksayıp
düşündükten sonra “Nişanımızı hemen ilan ederiz.Sana yüzük alırım ve düğün planları
yapmaya başlarız.Sanırım kilisede evlenmek istersin.”
“Kilise mi..Ama böyle bir evlilik için.”
“Bu gerçek bir evlilik,Megan.Bence,böyle bir evlilik kilisede yapılmalıdır.”
Megan iç çekti. “Ama bunun bir yıl süreceğini ikimizde biliyoruz.Hem kilise de evlendiğimizi
görenler bir yıl sonra neden ayrıldığımızı merak etmeyecekler mi?”
“Bu onları ilgilendirmez.Ayrıca günümüzde pek çok evlilik boşanmayla sonuçlanıyor.”
“Haklısın”
“Böylece gelinlik almaya ve kardeşlerinin ne giyeceğini planlamaya zamanın olur.”
“Gelinlik mi?Ama ben mezuniyet balosundan beri elbise giymedim.”
“Eh bu seferlik bir istisna yaparsın herhalde.Ama gelinliğin altına postal giyince rahat
edeceksen,benim için bir sakıncası yok.”
Megan ayağa kalkıp masayı topladı.Travis’de hemen yanına gelip bulaşıkları yıkamasına
yardım etti.
“Kızlara haber verirken yanında olmamı ister misin?”
“Hayır.Ben kendim hallederim.”
“Nasıl istersen.Yarın kasabaya inip yüzük bakmaya ne dersin?”
“Şey,cidden buna gerek var mı?”
“Yüzüğe mi,evet var.”
“Yani kasabaya inip yüzük alırsak bir saat içinde herkes öğrenir.”
“İyi ya biz de öğrenmelerini istiyoruz zaten.”
Megan başını öne eğdi.Evlenmek o güne kadar aklının ucundan geçmemişti.Oysa,şimdi
oturmuş gelinlikten ve yüzükten bahsediyordu.
“Yada istersen yüzüğü Auistin’den alırız.Hatta gitmişken biraz dolaşır,sinemaya da
gideriz.Herhalde bir gece geç yatmak seni sarsmaz?”
“Bunu neden yapıyorsun,Travis?Kendini böyle bir bağlılığa neden sokuyorsun? Eminim ki
yolculukların sırasında bir çok kadınla tanışmışsındır.”
“İçlerinden hiç birisiyle evlenmek istemedim.”
“Ama yine de..”
Travis gülümsedi. “Hep kasabadan bir kızla evlenmek istedim.”
“Öyleyse neden Carrie Cravis ile evlenmedin?Lisenin son sınıfında onunla çıkıyordun.”
“Cari ile mi? O evli değil mi?”
“Evet ama yıllarca seni bekledi.”Travis bir kahkaha attı. “Hiç sanmıyorum”
“Bekledi.Üniversiteye gitmişti,ama seni görmek umuduyla sık sık kasabaya gelirdi.İlk sene
Noel için kasabaya geldiğinde,Trish Kroin ile çıktığını öğrendi.”
“Hafızan gerçekten çok iyi.Ben o iki kızı da unutmuştum.”
Megan pencereye yöneldi.Hava iyice kararmıştı. “Ama onların seni unutmadıklarından
eminim.” Travis kadınların kalplerini nasıl kıracağını iyi biliyordu.O yıllarda onun ilgisini
çekmediği için şanslı olduğunu düşünmemiş miydi?Travis’in sevgililerinin yaşadığı acıyı
yaşamak istemezdi.
Travis uzanıp şapkasını aldı. “Bütün bunlar yıllar önceydi,Megan.O zamanlar çocuk
sayılırdım.”
Megan hızla döndü. “Ama artık büyüdün,öyle mi?”
“Eh evlenip ev bark sahibi olmayı düşündüğüme göre umarım büyümüşümdür.”
“Ama rodeodan vazgeçmiyorsun.”
“Şey henüz değil.Bu işi daha birkaç yıl yapabilirim.Bilirsin rodeo insanı çabuk yaşlandırır.”
“Yada öldürür.”
“Beni değil.Ben ölmeyecek kadar dikkatliyim.” Şapkasını başına taktı ve kapıya yöneldi.
“Yarın seni öğlen yemeğinden sonra alırım,olur mu?”
Megan yanıt vermeden önce bir süre düşündü.Bu fikirden vazgeçtiyse bunu söylemenin tam
sırasıydı.
Ama içinden bir ses vazgeçmeyeceğini söylüyordu.
“Pekala Travis.”
Hayatında ilk defa onu bu kadar korkutan bir karar vermişti.Şuanda çiftliği kaybetme
olasılığı vardı belki,ama Travis Kane ile evlenmek,uzun vadede evinden çok daha fazlasını
kaybetmesine yol açabilirdi.
Genç bir kızken ondan uzak durarak kendini korumuştu.Ama artık koruyamayacaktı.

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:51:30 ÖS
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Travis gittikten sonra uzun süre banyoda kaldı ve sakinleşmeye çalıştı ve kızlar gelene kadar
kanepede uzanıp televizyon izlemeye karar verdi.
Ailenin eski kamyonetinin sesini duyduğunda uyukluyordu.
Kızlar önceki gece kasabada kalmaya karar verdiklerinden kamyoneti Mollie’ye vermişti.
Ksabadan bu kadar uzakta yaşamaktan hiç şikayet etmiyorlar,ama kasabadaki
arkadaşlarında kalma fırsatını da hiç kaçırmıyorlardı.
Kızlar zaten hiçbir şeyden şikayet etmiyorlardı.Megan kardeşlerini yanında tutmak için büyük
savaş vermişti.Butch’un yardımıyla hem onlara bakıp hem de çiftliği yönetebileceğini
söylemişti.
Kimi zaman anne ve babasının özlemi yüreğine bir bıçak gibi saplanıyordu.Neredeyse çocuk
denen yaşta kardeşlerini elinden almak isteyen yetişkinlerle mücadele etmek için büyümek
zorunda kalmıştı.Onlar için savaşmış ve kazanmıştı.Bu akşamda onların geleceği için bir
karar daha almıştı.Onları korumak için hayatından vazgeçmeye hazırdı.
Maribeth’in neşeli cıvıltısını duyunca gülümsedi.Bu kız inanılmaz bir canlılığa
sahipti.Düşündüğünü söylemekten çekinmezdi.Annesiyle babası öldüğünde Maribeth sekiz
yaşındaydı.Mollie kardeşinden yalnızca iki yaş büyüktü,ama Megan bazen onun kendisiyle
aynı yaşta olduğunu düşünürdü.O sakin ve ağırbaşlıydı.Hep annesine yakın olmuş ve annesi
öldükten sonra daha da sakin olmuştu.
Maribeth hızla içeri dalarak “Merhaba,Megan” diye bağırdı. “Sen daha yatmadın mı?Bu
saatte hep yatmış olurdun.”
“Beni yaşlı bir nine sandın herhalde”
Mollie “Bir şey içmek ister misin?” diye sordu. “Gelirken gazoz aldık.”
“Hımmm,hiç fena olmaz.”
Maribeth heyecanla “Bu gün kasabada kimi gördüğümüzü tahmin bile edemezsin” diye
atıldı.
Megan “Kim?” diye sordu.
“Travis Kane.Onu gördüğümde gözlerime inanamadım.Bobby,Chris le annesinin bir işi için
postaneye gitmiştik,birden ona rastladık.Boby’i görmeliydin.Hep Travis gibi ip atıp boğayı
yakalamayı istemiştir.Travisle konuşurken resmen heyecandan kekeliyordu.”
Mollie elinde üç bardakla gelip kardeşlerine gazozları uzattı.
“Travis’in geldiğini biliyorum.Bu gün bize uğradı.”
Mollie şaşkınlıkla ona baktı. “Travis Kane bize mi uğradı?Ama neden?”
Megan ona yanıt vermek yerine Maribeth’e döndü. “Travis’e tam olarak ne anlattığını
öğrenebilir miyim?”
Maribeth kulaklarına kadar kıpkırmızı kesildi. “Şy..aslında fazla bir şey anlatmadım.Seni
sormuştu,ben de…şey..çiftliği kaybetmemek için deli gibi çalıştığını söyledim.”
Mollie şaşkınlıkla ona baktı. “Maribeth!Bunu nasıl yaparsın?Özel meselelerimizi
yabancılara anlatmaman gerektiğini bilmiyor musun?”
“Ama bunu zaten herkes biliyor.Çiftliği kaybetmekte olduğumuz bir sır değil ki.”
Mollie öfkeyle başını salladı. “Yine de,çeneni kapalı tutmayı bilmeliydin.”
“Şey,o Megan’ı sormuştu,ben de..”
Molli soğuk bir sesle “Herhalde asıl istediğin yanında biraz daha kalmasını sağlamaktı”
dedi. “Travis’in hayranlar kulübü kurulsaydı,herhalde Boby’le sen üye olurdunuz.”
“Travis Kane’nin hayranlar kulübüne ihtiyacı yok!Şu anda bile yeterince kendini beğenmiş
bir adam.”
Megan “Bu hiç de yanlış bir yorum değil” diye söze karıştı.
Maribeth’in suratı asılmıştı. “Ondan neden nefret ettiğinizi merak ediyorum.Sizi bu kadar
kızdıracak ne yaptı ki?”
Megan doğrulup dizlerini göğsüne çekti.Yanıtı onun yerine Mollie verdi. “Çünkü o kendini
Tanrının kadınlara verdiği bir hediye olarak görüyor.Sürekli ortalarda görünüp hava atıyor
ve kızlara gülüyor.Bence,iğrenç bir adam.”
Megan şaşkınlıkla kardeşine baktı. “Ondan bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum.”
“Eh,seninde ondan pek hoşlandığın söylenemez.Okuldayken her akşam ondan şikayet ettiğini
hatırlıyorum.”
“O zaman küçük bir çocuktum.Okul otobüsünde hep benimle uğraşırdı.”
Molly öfkeden kızarmış bir suratla “Onun hakkında başka şeylerde biliyorum.Arkadaşım
“Betsy’nin ablasını kendine aşık etmiş,sonra da bırakıp gitmiş.Ksabada böyle daha kaç kızın
kalbini kırmış.”
Maribeth “Bence o hiç de anlattığınız gibi biri değil,” diye atıldı. “İkinizde erkek arkadaşınız
yok diye,Travis gibi erkek neslinin en mükemmel örneğini küçümsemeye çalışıyorsunuz.Ama
Boby diyor ki..”
Megan hızla başını salladı. “İşte,yine aynı şey.Boby’nin söylediği her şey yasa sayılıyor
galiba.”
“O rodeoyu iyi biliyor.Sürekli babasıyla gidiyor.Travis’i seyretmiş ve çok iyi olduğunu
söylüyor.Zaten bu yüzden geçen yıl onu şampiyon seçtiler.”
Megan doğrulup ayağa kalktı. “Ben gidip yatacağım.” Uzanıp Maribeth’nin saçlarını okşadı.
“Umarım kasabada güzel vakit geçirmişsinizdir” dedi.
“Harikaydı.Rita’nın annesi istediğim zaman onlarda kalabileceğimi söyledi.”
Megan Mollie ye başıyla belli belirsiz bir hareket yaptı ve kapıya doğru yöneldi. “Ben
yatıyorum” dedi.
İkinci kata çıkarken yaptığı hareketi Mollie’nin fark etmiş olduğunu umuyordu.Bu gece
uyumadan önce onunla muhakkak konuşup,verdiği kararın nedenini açıklamak istiyordu.
Sabahlığını giyip yatağa girdiğinde kapısı çalındı ve Megan gülümseyerek “Gir” dedi.
Mollie kapıyı açıp sessizce içeri girdi ve “Benimle konuşmak mı istiyorsun?” diye sordu.
“Evet.Sana yanımızda Maribeth olmadan anlatmak istediğim bir şey var.Bunu onun
öğrenmesini istemiyorum.En azından şimdilik.”
“Seni çok iyi anlıyorum.Maribeth’e söylenen bir şey iki saate kalmadan bütün kasabanın
haberi olur.”
“Senden bir ricam olacak.”
“Tabi ne istersen.”
“Ama ne isteyeceğimi daha bilmiyorsun.”
“Önemi yok.”
Megan uzanıp kardeşine sarıldı. “Sana her şey için çok teşekkür ederim.Bana her zaman
destek oldun.”
“Saçmalama lütfen.Sanki ölüm döşeğindeymişsin gibi konuşuyorsun.Eee isteğin nedir?”
“Yarın bana elbiselerinden birini ödünç verebilir misin?”
Mollie’nin gözleri büyük bir şaşkınlıkla açıldı. “Elbisemi mi?”
“Evet söyledim ya.Elbiseni istiyorum.”
“Ama sen hiç elbise giymezsin ki.Neden elbisemi istiyorsun?”
“Bu uzun bir hikaye.”
“Olsun ben iyi bir dinleyiciyimdir.”
Megan yavaşça iç çekti.Kaçınılmaz an gelmişti.
“Yarın Travis Kane ile Auistin’e gidiyorum.”
“Yani onunla çıkacak mısın?”
“Şeyy”
“Ama liseden beri kimseyle çıkmadın.”
“Biliyorum.Belki aptalca…ama biraz…biraz kadınsı görünmek istiyorum.”
“Ama sen zaten kadınsı görünüyorsun,Megan.”
“Dalgamı geçiyorsun!Eski püskü tulumun ve dağınık saçlarımla oğlan çocuğuna benzediğimi
çok iyi biliyorum.”
“Seni oğlan çocuğuna benzetmek için kör olmak gerek.Son derece kadınsı bir yüzün,uzun
boyun ve güzel bir vücudun var.”
“Sen delirdin mi.Ben sıskanın tekiyim.Üstelik…”
“Sıska değil,incesin.Saçlarını biraz düzeltip güzel bir elbise giydiğinde.harika görüneceğine
eminim.Birde makyaj yaparsak..”
“Ben hayatımda hiç makyaj yapmadım.”
“Ne olmuş yani.Madem değişiklik yapıp elbise giymeye karar verdin,sonuna kadar git bari.”
“Saçlarıma ne yapacaığımı hiç bilmiyorum.Bu işlerden hiç anlamam.”
“Bak,kuaförde ki Teresa bana saç kesmeyi öğretmişti.Hiç de zor iş değil.Bunun için gerekli
makasları da vermişti.Senin saçından gayet iyi şeyler çıkartabilirim.Saçların gayet gür ve
kıvırcık.Bu iş bittiğinde harika görüneceksin.”
“Pekala kendimi senin ellerine teslim edeceğim.”
“Tamam yarın sabah dolabıma bakıp bir elbise seçeriz.Travis ne zaman gelecek?”
“Saat bir civarında.”
Mollie yataktan kalkıp kapıya yöneldi,ama çıkmadan bir an duraksadı. “Bu kadar yıl
kimseyle çıkmadıktan sonra,Travis Kane ile çıkmanı hiç anlamıyorum.Sen ondan nefret
edersin.”
“Travis o kadar kötü bir insan değil.”
“O adam kendini beğenmiş,sorumsuz herifin teki.Ve bu tanım tamamen sana ait sevgili
ablacığımTravis hakkında son konuşmamızda aynen bunları söylemiştin.Onun hakkında ki
fikirlerinin ne zaman değiştiğini doğrusu çok merak ediyorum.”
“Kendimizi toplayana kadar yardım etmeyi önerdi.Çiftliği kaybetmemizi istemiyor.”
“Buna inanmak doğrusu hiç kolay değil.Bundan onun çıkarı ne olacak?”
“Sadece yardım etmek istiyor.Ne yazık ki birbirimizi uzun zamandır görmedik.Ama o bizim
komşumuz.”
“Ya tabi yardım etmeyi öneriyor,sonra da sana çıkma teklif ediyor.Yardımının karşılıksız
olacağını hiç sanmıyorum.Maribeth ona durumuzu tamamen anlatmış.Bize verceği borcun
geri ödeyemeyeceğimizi biliyordur.”
Anlaşılan gerçeği Mollieden saklamasına olanak yoktu.Ellerini kucağında birleştirdi. “Bana
evlenme teklif etti.”
“Ne!”
“Şşş.Maribeth seni duyabilir.”
“Bu ne cüret.Kendini böyle satabileceğini nasıl düşünebilir.”
“Mollie,Travis’in teklifini kabul ettim.”
“Megan,lütfen lütfen böyle bir şeyi yapma.Bizim için endişendiğini biliyorum,ama kendini
feda etmene izin veremem.” Mavi gözleri yaşlarla dolmuştu.
Megan yataktan fırlayıp kardeşine sımsıkı sarıldı. “Mollie,böyle yapma lütfen.Merrak edecek
bir şey yok lütfen.Buna iş anlaşması olarak bakıyoruz.Zaten o çoğunlukla kasaba dışında
olacak.Yarışları var biliyordun.Onu doğru dürüst görmeyeceğiz bile.Ondan borç
alamazdım,Mollie.Ona karşı böyle bir yükümlülüğe giremezdim.”
“Megan,evliliğinde bir yükümlülük olduğunu bilmiyor musun?”
“Bu tamamen bir iş anlaşması.Onunla ortak oluoruz.Travi artık durulmasının zamanının
geldiğini düşünüyor.”
“Megan,hayatım Travis Kane denen bu adam senin kalbini kıracak.”
“Ben izin vermedikçe bu asla olmayacak.Bemim için endişelenme tatlım.Ben artık kocaman
bir kadınım.”
“Biliyorum beni sen yetiştirdin.Ama bir çocuk kadar safsın.Bak yemin ediyorum o.çocuğu
sana bir zarar verirse.”
“Megan sen küfür etmezsin.”
“Daha önce ablam kendini hiç satmamıştı da ondan.” Sözlerinin Megan’ı sarstığını görünce
“Özür dilerim,Megan özür dilerim.Böyle konuşmamalıydım.Sadece,bizim yüzümüzden
kendini feda etmene dayanamıyorum.”
“Önemi yok,Moli.Belki ikimizde Travis hakkında ki düşüncelerimizde yanıldıkSandığımız
kadar sorumsuz biri olsaydı bize yardım etmeye kalkmazdı.Yirmi dört yaşındayım ve bu
zamana kadar hiç sevgilim olmadı.Evlenebileceğimi hiç düşünmemiştim.Ben de artık başka
kadınların sahip olacağı şeye sahip olacağım.Beni düşünen ve koruyan bir kocaya.Ne de olsa
birbirimize yabancı değiliz.Ona ve kendime bir şans vermek istiyorum.Ayrıca çiftliği
kurtarmak da istiyorum.Bana güven.Ne yaptığımı biliyorum.”
“Çok yorgunsun,Megan.Artık uyu.Onun böyle teklif yapması,senin ille de kabul etmeni
gerektirmez.İstersen,yarın dışarı çıkp eğlenecekmişsin olarak görelim.”
Uzanıp yatağın başında ki lambayı söndürdü. “Yarın seni iyice süsleriz.Travis seni görünce
kim bilir ne kadar şaşıracak” dedi ve çıktı.
Megan ne düşüneceğini bilmiyordu.Teklifi geri mi çevirmeliydi.Kafası
karmakarışıktı.Düşüncelerinin arasında uykuya yenik düştü.

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:53:06 ÖS
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Travis arabayı Megan’ın çiftliğine giden yola soktu.


Eve yaklaştıkça,ne kadar harap durumda olduğunu daha iyi görebiliyordu.O anda ikinci
kattaki perdelerden birinin kıpırdadığını gördü.Anlaşılan birileri onu izliyordu.
Sabah daha gün doğmadan uyanmış ve kendini bekleyen günü düşünmüştü.Megan’ın değil
onunla evlenmek,onunla Auistin’e gitmekten bile vazgeçmiş olmasından korkuyordu.Travis’in
ona çiftliği kurtarma için evlenme teklif ettiğine gerçekten inanmış mıydı? Ne kadar
güzel,olağan üstü,çekici bir kadın olduğundan gerçekten habersiz miydi?Travis’in ta
çocukluğundan beri ona karşı neler hisettiğini fark etmemiş olabilir miydi?
Travi onu ne zamandan beri sevdiğini hatırlamıyordu bile.Ama herhalde ilk okuldayken aşık
olmuştu ona.O zaman tipik erkek çocuğuydu.Sevdiği kızın ilgisini sürekli onunla uğraşarak
çekmeye çalışıyordu.Megan’ın gömleğinin içine çakıl taşları attığını hatırlayarak gülümsedi.
Travis’in o zamanlardaki davranışlarının ne anlama geldiğini bütün kasaba biliyordu.Bu
konuda karşılaştığı alaylar yüzünden lisede Megan’dan uzak durmuştu.Üstelik,sevdiği kız
ondan hiç hoşlanmadığını belli ediyordu.Gururu kırılan Travi ona duygularını söylemeye
cesaret edememişti.
Bunun yerine onu etkilemek için sporda ve okulda başarılı olmak için çalışmıştı.Rodeo işine
de onun ilgisini çekebilmek için girmişti.
Maribeth ablasının yaşadığı zorlukları anlattığında,onun yardımına koşmaktan kendini
alamamıştı.Duyduğu endişe birkaç yıl önce onu sinemaya davet ettiğini reddetmesini bile
unutturmuştu.
Ve,nihayet onunla çıkmayı başaracaktı.
Gece boyunca doğru dürüst uyuyamamıştı.Hayatında ilk kez onunla bütün gün boyunca
beraber olacaktı.Travis artık aşkından ne yapamayacağını bilmeyen delikanlı değildi.
Kendisine tahammül edemediğini bile saklamayan bir kadına delicesine aşık yetişkin bir
adamdı.Ama onu kendisiyle evlenmeye razı etmişti.Bu da iyi bir başlangıçtı.
Travi için en zor olanı ondan duygularını saklamak olacaktı.Megan’ın yanında soğukkanlı
davranması gerektiğini biliyordu.Bir aile dostu gibi davranmalıydı.
Hayatı boyunca tanıştığı tüm kadınları Megan ile karşılaştırmış ve içlerinden hiç birinin
onun eline su dökemeyeceğini anlamıştı.
Okulda ki en son yılında futbol takımının kaptanı olmuş ve okulun kralı seçilmişti.Megan’ı
mezuniyet balosuna davet etmeye cesaret edebilecekti.
Megan on altı yaşında olmasına rağmen kimseyle çıkmamıştı.Annesi ile babası onu katı bir
disiplin içinde yetiştiriyorlardı.Travi bu yüzden teklifi ona nasıl yapacağını
bilememişti.Öncelikle babasından izin isteyip kızına iyi bakacağına dair söz vermeyi
düşündü.
Ama planlarını gerçekleştirmesine fırsat kalmadan,Megan’ın anne ve babası korkunç bir
kazada ölmüştü.Megan bu olaydan sonra haftalarca okula gelmemiş ve Travis bu durumda
ona teklif etmenin hiç uygun olmayacağını düşünmüştü.Tabi bunlar yıllar öncesinde kalmış
şeylerdi.İkisi de büyümüştü.Ve Travis,hayallerinde ki prensesi kazanmak için en enihayetinde
bir yol bulmuştu.
Onu ikna etmek için önünde koskoca bir sene vardı.
Megan’ın fikrini değiştirmiş olduğu ihtimalini düşünmemeye çalışarak kamyonetten indi.
Ahırın önünde Butch ona “Merhaba” diye seslendi.” Buralarda bir şey mi kaybettin?”
Travis gülümseyerek elini sıktı. “Merhaba,Butch.İşler nasıl gidiyor?”
“Eh,idare eder işte.Hakkında iyi şeyler duyuyorum,rodeo da şampiyon olmuşsun.”
“Eh,bende idare ediyorum işte.”
“Eee bugün seni buralara hangi rüzgar attı?”
“Meganla beraber Auistin’e gideceğiz.”
Butch şaşkınlıkla “Gerçekten mi? Megan bunu kabul etti mi?”
“Şey,evet kabul etti.”
“İşte bu iyi haber.Bu kız çiftlikten hiç ayrılmıyor.”
“Ben gidip hazır mı diye baksam iyi olacak.”
“Tabii iyi eğlenceler.”
“Teşekkürler,Butch.Görüşürüz.”

………..
Megan penceresinden onun ev doğru ilerlediğini gördü.
Gece boyu saatlerce uyumadan teklifi reddetmeyi düşünmüştü.Evet bunu hala
yapabilirdi.Nede olsa onu evliliğe zorlayan yoktu.Bankaya gidip ödemeyi yapamayacağını
söyleyebilirdi.
Sinirli adımlarla aynanın karşısına geçti ve kendine baktı.Giydiği elbisenin üzerinde
gerçekten çok güzel durduğunu itiraf etmek zorundaydı.Mollie saçalarında harikalar
yaratmıştı.Yeni saç modeli gözlerini ortaya çıkartmıştı.
Mollie aşağıdan “Megan,Travis geldi” diye seslendi.
Megan kardeşinin sesinde ki buz gibi tonu fark etmişti.Bir an önce aşağı inip duruma el koysa
iyi olacaktı.
Travis daha Mollie kapıyı açtığında buz gibi havayı hissetmişti.
“Seninle uzun zamandır görüşemedik,Mollie nasılsın?”
“İyiyim”
“Okul bitti mi?”
“Son senem”
“Hangi üniversiteye gitmeyi düşünüyorsun?”
“Üniversiteye gidecek param yok.”
“Burs için başvurdun mu?”
“Hayır.Megan’ın burada bana ihtiyacı var.”
Travis merdivenlerde bir ses duyup döndü baktı.Megan’ı görünce olduğu yerde donakaldı.
Karşısında yıllardır gördüğü en güzel manzara vardı.
Bakışları birleştiğinde,konuşmaya cesaret edemedi ve başıyla selam verdi.Bir gün önce ki
tulumlu kadını böyle seksi bir kıyafet içinde göreceği aklına gelmemişti.Sanki yüzü bile
değişmiş,yumuşamıştı.Saçları bile değişmişti.
Kalbinin deli gibi attığını fark eden Travis kendine gelmek için derin bir nefes
aldı.Duygularını kesinlikle belli etmemeliydi.
Boğuk bir sesle “Merhaba Mega.Çok güzel görünüyorsun” dedi.
Megan ona doğru ilerledi.Huzursuzluğunu sadece gözleri belli ediyordu. “Teşekkür ederim”
dedi ve sonra Mollie’ye dönerek “Eve ne zaman döneceğimi bilmiyorum.Geç kalırsam merak
etmeyin” dedi.
“Mollie yavaşça başını sallayıp “Tamam” dedi ve işine döndü.
Megan dönüp hızla kapıya yöneldi.Onu takip eden Travis iki kardeş arasında bir sorun
olduğunu anladı.
Butch onları görünce şaşkınlıkla duraksadı.”Bak şu işe!Neredeyse seni tanımayacaktım.Daha
önce hiç böyle giyinmezdin.”
Megan sinirli bir şekilde “Çiftlikte bu şekilde çalışamam her halde”
Butch bir kakkaha attı. “Bundan eminim.Ama seni eski püskü tulumlarla görmeye öyle alıştım
ki,ne kadar güzel bir kız olduğunu neredeyse unutmuşum.”
“Yeter artık,Butch.”
Travis bir kahkaha attı.İkisinin arasında ki tatlı çekişme hoşuna gitmişti.Kamyonetin kapısını
açtı ve Megan’ın içeri girmesini bekledikten sonra Butch’a döndü. “O’Brain kadınlarını asla
hafife alma dostum.Seni şaşırtabilirler.”
“Ona çok iyi bak,tamam mı!Babası yanında değil belki,ama ben…”
“Biliyorum Butch.Ona iyi bakacağıma sana söz veriyorum.”

Yola koyulduklarında Megan sinirli bir tavırla “Butch’a bugün ne oldu bilemiyorum.Sanki
beni kaçırıp köle tüccarlarına satacakmışsın gibi davrandı. “
Travis yan gözle ona bakarak “Onu suçlayamam” dedi. “Bu elbiseyle gerçekten baş
döndürücü görünüyorsun.”
Megan bir kez daha kıpkırmızı kesildi. “Galiba kot pantolon giysem daha iyi olacaktı.Bir
elbisenin bu kadar olay yaratacağı aklıma gelmemişti.”
Travis uzanıp onun elini tuttu. “Özür dilerim,Megan.Seni utandırmak istemedim.”
Megan gerilmiş,ama elini çekmemişti.Bundan cesaret alan Travis,elini daha fazla sıkmış ve
parmaklarını dolamıştı. “Mollie’nin bana karşı olan davranışına göre teklifimden ona
bahsettin..ve o da eniştesi olacağım fikrinden hoşlanmadı.”
“İncinmemi istemiyor.”
Travis şaşkınlıkla ona baktı. “Yani,seni inciteceğimi mi düşünüyor?”
“Mollie çok duygusal bir kızdır.Üstelik,birbirimize çok yakınız.Özellikle anne ve babamızı
kaybettikten sonra.”
“Mollie’nin neden benden hoşlanmadığını sorabilir miyim?”
“Sahip olduğun ün göze alınırsa,bu çok normal.”
“Ün mü? Ne ünü?”
“Yapma Travis.Neden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun.”
“Hayır,ne demek istediğini kesinlikle anlamıyorum.”
“Yani kasabada ne kadar çapkın olarak tanındığını bilmiyor musun?En büyük özelliğin
kızlarla birlikte olup,sonra terk ederek…”
“Ne?” Travisin ani şaşkınlığıyla birlikte kamyonet sarsılmıştı.Megan’ın elini bırakıp güç
bela dreksiyonu düzeltti.
“Çıktığın her kızı,sana karşı ciddi duygular beslemeye başladığı zaman bırakan adamın
başka nasıl görüleceğini sanıyordun?”
Travis kaşlarını çattı. “Başka ne yapabilirdim ki?Kızların gelecekten,evlenmekten ve aile
kurmaktan bahsettikleri anda,ayrılma zamanının geldiğini anlıyordum.”
“Bende bunu kastedmiştim zaten.”
“İyi ama bunda ne kötülük var ki?Evlenmek gibi bir niyetim olmadığına göre,yapılacak en
dürüstçe şeyi yapıyordum.Kimseyi kandırmadım.Yapamayacağım sözler vermedim.Kimseden
faydalanmadım.”
“Yalnızca onları terk edip kalplerini kırdın!”
Travis öfkeyle dreksiyonu sımsıkı kavradı. “Ama bu çok saçma.Başka birinin duygularından
ben nasıl sorumlu tutulabilirim? Onların duygularını kontrol edemem ki.”
“Biliyorum.”
“Birlikte olmayı hoşlandığım kadınlarla çıktım.Birlikte eğlendik.Onlardan hoşlandım,ama
hiçbirine hiçbir konuda söz vermedim.”
Megan” Neyse” dedi.”Bunları konuşmamıza gerek yok.Sadece Mollie’nin senin teklifinden
neden kuşkulandığını anlatmaya çalışıyordum.Travis Kane2nin birdenbire evlenmeye karar
verdiğini kim inanır ki?Mollie endişelenmekte haklı.Tabi ki ben duruma farklı bakıyorum.Bu
evlilik senin de işine yarayacak.Benimle evlenmen en azından senin peşinde olan kadınlardan
bir süre kurtulmanı sağlar.”
Travis alçak sesle “Kulaklarıma inanamıyorum” diye mırıldandı.
“Efendim.Seni duyamadım.”
“Hiç sadece acıktın mı diye merak etmiştim.Bugün öğle yemeğini atladım da.”Heyecandan
ağzına tek lokma koyamadığını söylemesine gerek yoktu. “Yolda durup bir şeyler
yiyebileceğimizi düşündüm.Sende acıktın mı?”
“Eh,çok aç değilim.”
“Öyleyse yemek için Auistin’e kadar bekleyebiliriz.”
“Saçmalama.Sen hamburger falan yerken bende bir şeyler içebilirim.Bugün neyin var senin?
Çok garip davranıyorsun.”
“Çünkü kendimi çok garip hissediyorum.”
Küçük kasabadan geçereken arabayla yenilebilecek bir hamburgercide durdular ve Travis
garsona sipariş verdi.
Yemekleri geldiğinde Megan paketi açarken “Seni rahatsız eden şey nedir?” diye sordu.
“Fikrini değiştirebileceğini düşünüyorum.”
“Şey,bu aklımdan geçmedi değil.”
Travis bütün vücudunun gerildiğini hisetti. “Yani?”
“Bana yardım etmek için gösterdiğin iyi niyeti karşılıksız bırakmamaya karar verdim.En
azından bana aşık olduğun için evlenme teklif ettiğin gibi saçmalıklar söylemedin.Birbirimize
dürüstçe davrandıkça her şeyin yolunda gideceğini düşünüyorum.”
“Anlıyorum.Buna bir iş anlaşması gibi bakıyoruz.”
“Elbette.Tabi bunu başkalarına söylememize gerek yok.Ailelerimizin ve dostarımızın
birbirimize deli gibi aşık olduğumuzu sanmalarını sağlayacağız.” Dudaklarından neşeli bir
kahkaha döküldü. “Buna şaşıracaklarına eminim. Travis Kane bir kadına aşık oldu ve artık
durulup oturmaya karar verdi.Hepsi şok olacaklar.”
Travis kendi elleriyle kurduğu kapana sıkıştığını hissediyordu.Bundan sonra Megan’a onu
sevdiğini söylemesine olanak yoktu.Böyle bir şey yaparsa,kendisinden kuşkulanmasına neden
olurdu.Megan onun dostluğunu kabul edecek,ama kendisine aşık olduğuna inanmayacaktı.
Bu sefer işleri gerçekten berbat etmişti.Çok ince bir ip üzerinde yürümesi gerekiyordu.
Demek kadınların kalplerini kıran bir erkek olarak ünlenmişti.Oysa bu gidişle kendi kalbi
kırılacaktı.
Tabii bundanda sadece kendisi sorumlu olacaktı.Megan’a duygularını yıllar önce itiraf
etseydi,şimdi bu durumda olmayacaktı.O zamanlarda ki cesaretsizliği çok pahalıya mal
olmuştu.
Artık tek umudu,Megan’ın bir şekilde ona aşık olmasıydı.

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:53:57 ÖS
BEŞİNCİ BÖLÜM

Travis kamyoneti Auistin yolu üzerinde ki alış veriş merkezlerinden birinin otoparkına
soktu.Hamburgerciden sonra çok az konuşmuşlardı.Travis onunla birlikteyken duygularını
saklamanın bu kadar zor olacağını tahmin etmemişti.
İçeri girip vitrinlere bakmaya başladıklarında Travis uzanıp onun elini tuttu.
Megan’la birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyordu.Onun elini geri çekmemesi
mutluluğunu daha da artırmıştı.Ta çocukluğundan beri kurduğu hayal,nihayet gerçek
oluyordu.
Megan O’Brain onunla evlenmeyi kabul etmişti.
Kuyumcunun önüne geldiklerinde “En nihayetinde aradığımız bulduk.Hadi içeri girelim.”
Megan huzursuzlukla kıpırdandıktan sonra peşinden mağa
zaya girdi.
Tezgahtar ona gülümseyerek “İyi günler.Size nasıl yardım edebilirim.”
“İyi günler” dedi Travis.” Bir çift alyans almak istiyoruz.”
“Tabi bu taraftan lütfen.”
Tezgahtarın gösterdiği yüzüklere bakarken “Beğendiğin bir şey var mı?” diye sordu Travis.
“Ben yüzüklerden anlamam,Travis.Hiç yüzüğüm olmadı.”
“Okul yüzüğünde mi yok?”
“Hayır.Ona vereceğim parayı daha yararlı işler için kullanırım diye düşündüm.”
“O sıralarda ne kadar büyük sıkıntılar yaşadığınızdan haberim yoktu.Bunu anlamayacak
kadar gençtim.”
“Anlamana gerek de yoktu zaten.”
Travis bir şey söylemeden yüzüklere bakmaya başladı Ve sonunda içlerinden birine uzandı.
“Buna ne dersin?”
“Çok pahalı değil mi?”
“Hayır,denemek ister misin?”
Tezgahtar hemen “Parmağınıza uymasa düzeltiriz” dedi.
Megan’ın duraksadığını gören Travis yüzüğü onun parmağına taktı. “Bence çok yakıştı.Sen
ne dersin?”
Megan titrek bir sesle “Çok güzel” dedi.
“Öyleyse alıyoruz.”
Tezgahtar Travis’in kinin ölçüsünü alıp düzeltilmesi gerektiğini söyledi.Travis çek ve adresini
bir kağıda yazdı. “Bu adrese gönderebilirsiniz.Bayanın kini şimdi alıyoruz.”
Dükkandan çıktıktan sonra Megan’a döndü. “Çok sessizsin.Bir şey mi oldu?”
Megan yüzüğe baktı. “Bu işi böyle halledeceğimiz hiç aklıma gelmemişti.Yüzük çok güzel.”
Gözleri parlamaya başlamıştı. “Teşekkür ederim.”
Travis onun yüzünü ellerinin içine alıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. “Bie şey
değil.”
Megan şaşkınlıkla ona baktı. “Şey..ben”
“Seni öpmeme artık alışmalısın.Bu da gösterinin bir parçası.İnsanları inandırmalıyız.”
“Bütün bir aileyi kabul etmene insanlar çok şaşıracak.”
“Onların ne düşündüğünden kime ne.Ayrıca benim de bir ağabeyim ve kız kardeşim
var.Sende onları kabul etmiş olacaksın.”
“Ama aynı şey değil.Onlar Mollie ve Maribeth gibi bizimle yaşamayacaklar.”
Travis gülümseyerek “Birlikte yaşamak” dedi.” Seninle birlikte yaşamak çok hoşuma
gidecek.”
Megan gözlerinin içine baktı. “Ne demek istediğimi biliyorsun Travis.Aynı evde
yaşayacağız.”
Travis gülerek kolunu onun omzuna sardı. “Hadi,biraz daha dolaşalım.Biliyor musun,bura
çok güzel bir de restaurant var.Üstelik,bu gece dinlemeyi çok istediğim bir gurup
çalıyor.Onları bir kere Dallas’ta dinlemiştim.Çok güzel çalıyorlar.Seninde dinlemeni
isterim.”
Megan’ın gözleri parmağında ki yüzükten bile daha çok parlıyordu ve bu Travis’i daha çok
umutlandırıyordu.Onu elinden tutup bir dükkana yönlendirdi.Dudaklarında ki mutluluk dolu
gülümsemeyi daha fazla saklayamıyordu.
Megan’ın evine ancak gece yarısı döndüler.Megan yol boyunca başını onun omzuna koyup
uyumuştu.Kamyonet durduğunda kendine geldi ve gözlerini ovuşturdu.
“Oh,uyuyakalmışım.”
“Önemli değil.Seni her zaman ki yatma saatinden çok daha geç saate kadar ayakta
tuttuğumun farkındayım.”
Megan uykudan uyanmış pembe suratıyla çok güzel görünüyordu.Travis uzanıp onu kendine
çekti.”Sanırım artık seni evine bırakmam gerekiyor.”Aslında daha saatler boyunca onu
yanında tutmak istiyordu.
Megan başını onun göğsüne bıraktı. “Şey sanırım” dedi kıkırdayarak. “Yarın bacaklarımın
üzerine basamayacağım.Bütün kaslarım ağrıyor.Dans etmeye alışkın olmadığımı
söylemiştim.”
“Çok güzel dans ediyordun,tatlım.Seninle gurur duydum.”
Megan başını kaldırıp onun gözlerinin içine baktı. “Gerçekten mi?Oysa ben kendimi aptal
gibi hissettim.Üatelik salonda olağan üstü dans eden bir sürü kadın vardı ve Hepsi sana
bakıyorlardı.Anlaşılan,sık sık dansa gidiyorsun.”
Travis kayıtsızca omuz silkti. Rodeo bittiğinde yapacak fazla bir şey kalmıyor.Tabi bir bara
gidip içki içebilirsin.Ama ben içki içmeyi sevmiyorum.O yüzden dansa gidiyorum.”
“Bu gün çok eğlendim.Hayatta yapılacak bu kadar güzel şey olduğunu
bilmiyordum.Restoranttaki yemekler harikaydı ve dans da çok güzeldi.”
“Artık biraz eğlenmeye başlamanın zamanı geldi.Bunu kesinlikle hak ediyorsun.” Sol elini
tutup dudaklarına götürdü ve yüzüğünün yanından öptü.
Megan iç çekerek yavru bir kedi gibi onun göğsüne sokuldu.Bu haliyle Travis’i nasıl
etkilediğinin farkında mıydı acaba?İşler çığırından çıkmadan geceye son vermesi gerektiğini
düşünerek kapıya uzandı.
Megan uykulu bir sesle “Bu güzel gün için teşekkür ederim” dedi.”Sen çok nazik bir
insansın,Travis Kane.”
“Hakkımda söylenenlere rağmen mi?”Travis onun dudaklarına uzanmamak için kendini zor
tutuyordu.Aceleyle kamyonetten indi.
Birkaç saniye sonra Travis onu kollarının arasında buldu.Megan neşeyle gülerek
parmaklarının ucunda yükseldi ve Travis’in dudaklarına uzandı.
Travis onu kendinden uzaklaştırması gerektiğini biliyordu.Duygularını belli etmeden
uzaklaşmalıydı.Ama içinde ki isteğe hakim olamadı.Dudakları birleştiğinde ,Megan’ı sımsıkı
kendi vücuduna bastırdı.
Megan bunun bir rüya olduğunu düşünüyordu.Travis’in kolları arasında ki o şehvetli kadın
kendisi olamazdı.Hayatı boyunca erkeklerin yanında hep utangaç davranmıştı.Peki bu
adamın kollarında neden bu kadar rahat olabiliyor,onun öpücüklerine böyle istekli yanıt
verebiliyordu?
Travis vücudunun alev alev yandığını hissediyordu.Soluk soluğa dudaklarını onunki lerden
çekerek “Megan” diye inledi.”Hemen durmalıyız,yoksa…”
Megan onun kollarından sıyrıldığında dengesini kaybetti.Bacakları onu taşıyamayacak kadar
güçsüzleşmişti.Olduğu yere çöküverdi.
Travis endişeyle onun yanına diz çöktü.”Megan iyi misin?”
Megan eliyle alnını ovuşturarak “Bilmiyorum” dedi. “Ne olduğunu hiç
anlamıyorum.Kendimi çok..çok garip hissediyorum.Daha önce hiç böyle şeyler
hissetmemiştim.”
Travis uzanıp şefkatle yüzünü okşadı. “Özür dilerim.Seni incitmek istememiştim.”
“Hayır özür dilenecek bir şey yok.Sen benim istemediğim hiçbir şey yapmadın.Ben sadece
böyle şeyler hissedebileceğimi bilmiyordum.”
“İnsanların hormonları çalışmaya başladığında böyle şeyler olur.”
“Eh bu hormonlar bayağı etkiliymiş.”
“Öyle”
Megan kısa bir sessizlikten sonra “Tabi bunun hiçbir anlamı yok” diye mırıldandı. “Bu
tamamen fiziksel bir şey.” Olanların bir anlam taşımasını istemiyordu.Bu anlamdan
korkuyordu.Travis Kane’ye aşık olmaya hiç niyeti yoktu.
Travis hala yanında duruyordu,ama ondan bir abda uzaklaşıvermiş gibiydi.Gözlerinde garip
bir ifadeyle “Sanırım bu uyumlu olduğumuz gösterir.”
“Öyle”
“Bence evlenmeyi düşünen bir çift aralarında böyle uyum olduğu için mutluluk duyarlar.”
“Tabi gerçek evlilikler için geçerli.”
Travis onun ellerini elleri arasına aldı. “İnan bana,Megan.Bu gerçek bir evlilik olacak.”
“Ama sürekli bir evlilik olmayacak.Bu her şeyi değiştiriyor.”
“Senin seçimin.Bu evliliği sen istediğin sürece sürdürebilirim.”
Travis’in gözündeki garip bakış Megan’ı tedirgin etmişti.Güçlükle yutkunarak “Gerçekten
mi?” dedi.
“Evet”
“Peki ama neden?”
“Bu da ne demek?”
“Olanlardan hiçbir şey anlamıyorum,Travis.Bu gece seni izledim.Salonda sana bakmayan bir
tane kadın yoktu.Hepsinin seninle olmaya can attığı belliydi.”
“Sen aklını kaçırmışsın.”
“Hayır kaçırmadım.Senin o kadınlara ilgi göstermediğini biliyorum,ama ben sürekli onları
izledim.Hepsi seni bir lokmada yutmak ister gibiydi.Rodeo için çıktığın yolculuklarda da aynı
şeyi yaşamış olmalısın.
Travis’in bakışları kararmıştı. “Bir şey mi ima etmek istiyorsun?”
“Evet.Neler olduğunu anlamaya çalışıyorum.Neden beni seçtin,Travis.Tanıdığın bir çok
kadın arasından,neden beni seçtin?”
Travis ne diyeceğini bilemiyordu.Uzun süre bekledikten sonra onun gözlerinin içine
baktı.”Seni sevdiğimi söylesem,bana inanır mıydın?”
Megan bir an olsun düşünmeden “Tabi ki hayır” diye bağırdı. “Bu çok saçma.Ben özel bir
kadın değilim.Senin gibi bir erkeğe verebilecek hiçbir şeyim yok.”
Travi yeniden onun ellerine uzandı. “Megan kendini bu kadar küçümseme.Tamam,hayatım
boyunca pek çok kadınla tanıştım.Ama hepsi beni bir yarışmanın kupasıymışım gibi
kazanmaya çalışıyordu.İnsan benim ki gibi bir üne sahip olunca insanlar etrafında pervane
oluyorlar.Ama kimse gerçek beni görmüyor.Ama seninle her şey çok farklı.Sen beni
tanıyorsun.Gerçek kimliğimi biliyorsun.Birbirimizi neredeyse doğduğumuzdan beri
tanıyoruz.Seninle evlenmeyi neden istemeyeyim?Bu işe birde benim gözlerimle bak.Sen
dürüst,güvenilir ve sadık bir kadınsın.Hiç bire şart gözetmeden benimle evlenmeyi kabul
ediyorsun.”
“Ne gibi bir şart?”
“Rodeonun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.Tehlikeli bir iş olsa da ben
seviyorum.Bak,geçmişte birlikte olduğum kadınlar hep işimi bırakmamı istediler.Kensimi
tehlikeye atmamdan yada uzun süre yolculuğa çıkmamdan hoşlanmıyorlardı.Ama sen beni bu
halimle kabul etmeye hazırsın.Hayatımı değiştirmek gibi bir niyetin yok.Bunun benim için ne
kadar önemli olduğunu bilemezsin.”
Megan iç çekti.”Ya bir yılın sonunda seninle daha fazla evli kalmaya karar verirsem?”
“Pazarlık hala geçerli olacak.Geleceğe dair gerçek dışı umutlar beslemiyorum.Her şeyi
geldiği gibi kabul edeceğim.Bu iş yürümezse en azından sana zor zamanında yardım ettiğimi
bileceğim.”
“Param olduğu anda,sana olan borcumu ödeyeceğimi biliyorsun,değil mi?”
“Buna hiç gerek yok Mega.Bunu borç olarak düşünmüyorum.”
“Sanırım seni hiç anlamıyacağım.Bana bu işten yalnızca ben karlı çıkıyor muşum gibi
geliyor.”
Travis uzanıp onun dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.”Ben yarın yola çıkıyorum.Üç
hafta burada olmayacağım.Bu süre içinde düğün planlarını yapabilir misin?”
Megan kayıtsızca omuz silkti. “Planlanacak ne var ki?Belediyeye başvurup evlenme izni
almamız ve sonra rahibin karşısına çıkmamız yeterli değil mi?”
“Evet ama birkaç arkadaşımızı da davet edebilir ve küçük bir kokteyl verebiliriz.”
“Evet sanırım bunları da yapmak gerekecek.”
“Hele ailelerimiz bizi asla affetmezler.Ben ailemin evlenen ilk çocuğuyum.Senin için de aynı
şey geçerli.”
“Haklısın.Ama sadece birkaç dakikalık bir iş için bu kadar gürültü koparmak bana anlamsız
geliyor.”
Travis neşeli bir kahkaha attı. “Sen başka hiçbir kadına benzemiyorsun,tatlım.Bir eşin daha
yok.Hadi,artık içeri gir.Yoksa buracıkta uyuya kalacaksın.”
Megan ayağa kalktı ve acıyla inledi.Bacağında korkunç bir ağrı vardı.Hemen eğilip ayağında
ki sandaletleri çıkardı. “Bir daha asla böyle ayakkabılar giymeyeceğim.”
“Ama neden?Topukların botlarından daha yüksek değil ki?”
“Evet,ama içlerinde ayaklarım kayıyordu.Botlarım en azından ayaklarımı sıkıca kavrıyordu.”
“Ne giyersen giy sevgilim.Ama bugün elbisen ve sandaletlerinle gerçekten çok güzel
görünüyordun.”
Megan kapıda duraklayıp ona döndü. “Bu güzel gün için teşekkür ederim.”
Travis birkaç adım geriledi ve ellerini ceplerine soktu. “Yarın yola çıkmadan önce sana
telefon edeceğim.Turnedeyken de arayıp işlerin nasıl gittiğini öğrenirim.Olur mu?”
“Tamam”
“Dün sana çeki vermeyi unuttum.Yarın postayla yollarım.Böylece bankaya zamanında ödeme
yaparsın.”
“Çeki şimdiden göndermene hiç gerek…”
“Bence gerek var.Para hakkında tartışmayalım.Bu o kadar önemli değil.”
“Önemli değil mi? Yapma Travis.Evlenmemizin tek nedeni bu değil mi?”
“Her şeye böyle tepki vermek zorunda mısın?Ben sadece evlenene kadar parayı beklemene
gerek olmadığını söylemek istedim.Bankayla başının derde girmesini istemem.”
Megan bu kadar tepki vermesine gerek olmadığını biliyordu.Bunun nedeni duygularının
karmakarışık olmasındandı.Kendisini Tarvis’in kollarına atmamak için zor tutuyordu.
“İyi geceler,Travis.Kendine iyi bak.”
İçeri girdiğinde pencereden onun kamyonete ilerlemesini izledi.Gözden kaybolana kadar
camdan baktı.Ancak o gözden kaybolunca parmaklarının ucuna basarak yavaşça yatak
odasına gitti.
Odaya girdiğinde elbisesini çıkarıp pencerenin yanına gitti.Etrafta hiçbir hareket ve ses
yoktu.Çiftlikte herkes derin uykudaydı.
Megan dışında!
Ve hiç uyuyacak halde değildi.
Birkaç kısa hafta sonunda bu evde Travis bu evde yaşamaya başlayacak,onlarla yemek
yiyecek,aile çemberinin içinde yerini alacaktı.
Annesiyle babası,çiftliği kurtarmak için evlendiğini bilseler ne düşünürlerdi acaba?Çiftliği
satmasını mı tercih ederlerdi?
Yatağa yatıp başını hayatı boyunca kendisinin olan odanın tavanına dikti.Hayatında her şey
değişmek üzereydi ve bu çok korkutucu bir durumdu.
O gece Travis’in kollarında hissettikleri de korkutucuydu.Megan varlığından bile haberi
olmadığı duygular içindeydi.
Keşke konuşup akıl danışacağı biri olsaydı,ama ne yazık ki kimse yoktu.
Hayatında ilk defa kendini çok yalnız hissediyordu.

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:54:33 ÖS
ALTINCI BÖLÜM

Maribeth ertesi sabah odaya dalarak “Megan” diye seslendi.”Bütün gün uyuyacak mısın?
Biz bu gün Boby ve arkadaşıyla gezmeye gideceğiz.Megan?Duyuyor musun?”
Megan homurdanarak başını çarşafın altından çıkardı. “Sayende uyandım.Sen ölüyü bile
uyandırırsın,Maribeth.”

Maribeth uzun saçlarını atkuyruğu yapmıştı.Megan küçük kardeşinin on altı yaşına girdiğine
inanamıyordu.
“Megan!
Maribeth’in sesinde son derece garip bir ton vardı.Megan kendini zorlayarak gözlerini açtı
ve kardeşinin şaşkınlıkla parmağına baktığını fark etti.Megan alyansı çıkarmayı unutmuştu!
Maribeth’in neye şaşırdığını anlamasına rağman “Ne oldu?” diye sordu.
“Daha önce yüzük taktığını görmemiştim.Annemin yüzüklerini saklamıştık gerçi,ama
içlerinde böyle bir yüzük olduğunu hatırlamıyorum.” Dikkatle uzanarak yüzüğün üzerinde ki
elmasa dokundu.
“Travis Kane aldı.”
“Travis Kane sana yüzük mü aldı? Neden?”
“Sanırım alışılmış nedenlerden dolayı.”
“Bana bu yüzük dostluk armağanı gibi gelmedi.Bence bir erkek böyle bir yüzüğü bir
kadına,evlenmek niyetiyle verir.”
Megan ifadesiz bir ses tonuyla” öyle” dedi.
Maribeth hehşet içinde “Mollie,hemen buraya gel” diye haykırdı.
Megan güçlükle doğrularak “Maribeth kes sesini,böyle olay çıkarmana hiç gerek…”
O sözlerini bitirmeden Mollie korkuyla içeri girdi. “Ne var? Ne oldu? Maribeth yine senin
neyin var?Böyle bağırmamanı sana daha kaç kez söyleyeceğim.Sesini duyunca biri seni
gırtlaklıyor sandım.”
Megan asık suratla “Doğrusunu söylemek gerekirse ,bunu yapmak aklımdan geçmedi değil.”
Maribeth onların azarlamalarına kulak asmadı.
“Megan ve Travis Kane evleniyorlarmış.Bunu sana söylemiş miydi?Bize söylemediklerine
inanamıyorum.”
Mollie dehşetle Megan’a döndü. “Megan?Ama seninle bunu..”
Maribeth heyecanla yatağa atlayarak “Hadi yüzüğü göster ona.”
Megan isteksice elini çarşafın altından çıkardı.Mollie yüzüğe yılan görmüş gibi bakıyordu.
“Megan.Ah Megan.Biraz daha bekleyeceğini ve düşünmek için kendine zaman tanıyacağını
sanıyordum.Hemen kabul edeceğini düşünmüyordum.Sen ne yaptın?”
“Onunla evlenmeyi kabul ettim.Merak etme her şey yolunda gidecek.Bana bir şey
olmayacak.”
“Ah Megan”
“Yapma Mollie.Benim için mutlu olman gerekir.Düşünsene evleniyorum.Bu kimin aklına
gelir.”
“Senin için mutlu olmak mı?Sana bu yüzüğü vermesinin tek amacı…Dün gece seni baştan
çıkarmaya kalktı mı?Söyle kalkıştı mı?”
“Tabiki kalkışmadı!O tam bir beyefendi.”
“Hayır.O seni kullanıyor.Amacını bilmiyorum,ama seni kullandığına eminim.Ona güvenmen
için şimdilik böyle davranıyor.Ama seni kullanacak ve sonra diğer kızlara yaptığı gibi terk
edecek.”
Megan öfkesini daha fazla zapdedemiyordu.Bu onun hayatıydı.Moliie’nin onun üzülmesini
istemediğini biliyordu ama artık bu kadarı fazlaydı.
“Bana o kızlarla evlenmek istemediğini söyledi.”
“Ama seninle evlenmek istiyormuş,öyle mi?”
“Evet”
“Ah Megan!”
“Bana inanıyor musun?”
“Sana tabi ki inanıyorum.Ama ona..asla!”
“Öyleyse inanmaya başlasan iyi olur.Bir kaç hafta içinde enişten olacak.”
“Birkaç hafta mı?Sen ne diyorsun? Bu kadar çabuk evlenmeyi düşünmüyorsun herhalde?
Önce sana iyi davranıp davranmayacağını öğrenmelisin.Rodeoyu bırakacağını söyledi mi?”
“Tabi ki hayır.Ondan böyle bir şeyi asla istemem.”
“Çiftlikte sana yardım edecek mi?”
“Burada olduğu zamanlarda yardım etmek için elinden geleni yapacağından eminim.”
“Ben hiç emin değilim.Kendine kadın satın almak için bu kadar para verdiğine göre,daha
fazlasını yapmasına gerek olmadığını düşünüyordur.”
“Benimle ne cesaretle böyle konuşursun?Ben senin ablanım ve bana saygı göstermek
zorundasın.Nasıl olur da…”
Mollie hıçkırarak kendini onun kollarına attı. “Özür dilerim,Megan.Özür dilerim.İnan ki öyle
konuşmak istememiştim.”
Megan’da ağlamaya başlamıştı.Tabi Maribeth’in de onlara katılması uzun sürmedi.
Mollie yaşlı gözlerle Megan’ a baktı. “Sanırım benim sorunum korkmak”
“Neden korkuyorsun?”
“Seni kaybetmekten.Son sekiz yıldır bana hem anne hem baba oldun.Seni kaybetmeyeceğime
o kadar inanmıştım ki..”
“Ama beni kaybetmeyeceksin ki.Ben hiçbir yere gitmiyorum.”
“Nasıl böyle bencilce davrandım bilmiyorum.Beni bağışlayabilecek misin?”
“Bağışlanacak bir şey yok.Seni çok iyi anlıyorum.”
“Ben senin mutlu olmanı istiyorum,Megan.Mutluluğu her ketsen çok hak ediyorsun.”
“Merak etme her şey yoluna girecek.”
“Travis’e çok kötü davrandım değimli?Aradığında ondan benim adıma özür diler misin?
“Tabi”
Uzun bir sessizlikten sonra Mollie “Söylemek istediğim bir şey daha var.”
“Nedir?”
“Gelinliğin hakkında.Bilirsin annem gelinlik giymeden evlenmek zorunda kaldığını
söylemişti.Düşündüm de üçümüzün de beğeneceği bir gelinlik diksem,hepimiz evlenirken aynı
gelinliği giysek.Gelinliği dikmeyi çok istiyorum.Zorlandığım zamanlarda öğretmenimden
yardım alırım.”
“Mollie bu harika bir fikir.”
“Gerçekten hoşuna gitti mi?”
“Elbette”
Telefon çalmaya başladı ve Megan ahizeye uzandı. “Alo”
“Megan”
“Ah merhaba Travis” Mollie ablasını rahat konuşabilmesi için yalnız bıraktı.
“Nasılsın”
“İyiyim”
“Kardeşlerin haberi nasıl karşıladı?”
“Maribeth çok sevindi.Mollie’ye gelince sana dün kaba davrandığı için özür dilediğini
söyledi.Beni kaybetmekten korktuğu için öyle davranmış.”
“Öyle mi?” Travis’in sesinden rahatladığı anlaşılıyordu. “Yani tepkisi bana değilmiş.Başka
biri olsaymış da böyle davranacakmış.”
“Evet.En azından yanlış davrandığını anladı ve özür diledi.Hatta gelinliğimi dikeceğini
söyledi.”
“Anlaşılan fikirleri cidden değişmiş.”
“Öyle”
“Artık kasabadan gönül rahatlığıyla ayrılabilirim.Ne kadar paraya ihtiyacın olduğunu
hesapladın mı?”
“Evet,ama hepsini şimdiden vermek zorunda değilsin.”
“Sen rakamı söyle yeter.Bu gün yola çıkmadan postalarım.Çiftliğe uğrayıp çeki kendi
ellerimle vermek isterdim,ama seni görüp hiç ayrılamamaktan korkuyorum.Seni
özleyeceğim,Megan.Bu sana aptalca görünebilir,ama seni özleyeceğim.”
Megan kıpkırmızı kesilmişti.Heyecanını sesine yansıtmamaya çalışarak “Hayır” dedi.
“Aptalca görünmüyor.”
Auistin’de olanlardan sonra bunun sadece bir iş anlaşması olduğunu unutmaya başlamıştı.
Sakinleşmeye çalışarak “Tamam” dedi.Ve gereken rakamı söyledi.”Bu kadarı çok mu fazla”
diye sordu.
“Hayır,kesinlikle değil.Eee ne zaman evlene biliriz?”
Megan kendini tutamayarak güldü. “Sabırsız bir damat adayı gibi görünüyorsun.”
“Bunda ne kötülük var.”
“Hiç kötülük yok.Yarın sabah kasabaya inip rahiple konuşurum.”
“Ben ayın dördünde döneceğim.O hafta cumartesi günü evlenmeye ne dersin?Yani ayın
yedisinde”
“Mollie o tarihe gelinliği yetiştiremeye bilir.”
“Tamam,o zaman birkaç gün sonra seni ararım.Sende bu arada kardeşlerin ve rahiple
konuşursun.”
“Tamam”
“Megan”
“Evet”
“Merak etme,her şey yoluna girecek.Artık endişelenmene gerek yok.”
“Bu alışkanlıktan vazgeçebileceğimi sanmıyorum”
“Biliyorum,ama artık yalnız olmadığını hatırla yeter.Bundan sonra ben yanında
olacağım.Endişelenme alışkanlığını artık bana devredebilirsin.”
Megan neşeli bir kahkaha attı. “Sen ne için endişelenmeyi düşünüyorsun?”
“Mesela evlendiğimde nerede uyuyacağım konusunda endişelenebilirim”
“Travis”
“Ama bunu konuşmadık.”
“Evde iki tane boş oda var.Biri büyük oda.Annemle babamın odası.”
“Yani iki kişilik oda”
“Travis hemen böyle düşüncelere kapılma!”
“Ne yazık ki kapıldım bile”
“İlişkimizin o yünü hakkında daha karar vermedim.Birbirimizi daha doğru dürüst
tanımıyoruz.”
“Megan,birbirimizi tanımak için daha kaç yıla ihtiyacımız var?”
“Ama çocukluğumuzdan beri görüşmedik.Ne çıktık nede … anlıyorsun işte.”
Travis neşeli bir kahkaha attı. “Tamam yine sen kazandın.Bu konuda seni zorlamayacağıma
söz veriyorum,tamam mı?”
“Megan yine kıpkırmızı kesilmişti. “Tamam.”
Travis boğuk bir sesle “Ama seni rüyalarımda görmeyeceğime söz veremem” diye
mırıldandı. “Ve o gördüklerimden de sorumlu değilim.”

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:55:24 ÖS
YEDİNCİ BÖLÜM

Duvağı ablasının saçına takmaya çalışan Mollie sabırsızlıkla “Kıpırdama” diye söylendi.İki
kız kardeş kilisenin giyinme odasındaydılar ve törene çok az kalmıştı.
“Bu iş bir bitse de rahatlasam.Bu kadar gürültü koparmanızı anlamıyorum.”
Mollie bir adım gerileyerek ablasına baktı. “Harika.Çok güzel görünüyorsun,Megan.”
Megan gelinliğin eteğini eliyle toplayarak aynaya yöneldi ve aynada ki görüntüsüne
şaşkınlıkla baktı.
Mollie bir kez daha mucize yaratmıştı.Minnetle kız kardeşine baktı.Mollie bu gelinliğin
yanında Maribeth ve kendinin düğünde giyeceği elbiseyi de dikmişti.
Kapı çalındı ve Maribeth elinde çiçekle içeri girdi.”Çiçeklerin en nihayetinde geldi.Çok güzel
değil mi?Kilise ağzına kadar dolu.Düğünden sonra Kanelerin evinde kokteyl verilecek.”
Travis’in babası Frank,törende Megan’a eşlik etmeyi önermişti.Kardeşi Zack de sağdıç
olacaktı.Ailesi bu birkaç ay içinde Megan’a çok yardımcı olmuşlardı.Onlar olmazsa
hazırlıkları asla tamamlayamazlardı.
Üç hafta içinde evlenebileceklerini düşünerek ne kadar aptallık ettiklerini kısa zamanda
anlamışlardı.Travi’in yüzükleri almansın üstünden tam üç ay geçmişti.Travis bu süre içinde
kasabaya iki kez gelmiş ve tüm zamanını çiftliğin onarımı için harcamıştı.
Çiftliğe iki yeni yardımcı almıştı.Bu adamlarda çiftlikte yaşayacakları için ,yeni bir kulübe
yapılması gerekmişti.
Onarım faturalarını Travis’in ödediğini herkes biliyordu,ama bu konuda kimse bir şey
söylememişti.Anlaşılan O’Brain ailesine bir erkeğin katılması herkesin hoşuna gitmişti.
Herkes durumu kabullendiği halde,yapılan değişikliklere Megan karşı çıkıyordu.Ama Travis
çiftliğin yönetimine karışmayacağını,bu işi yine Megan’ın yapacağını söyleyerek onu
yatıştırmıştı.Yeni başlayan adamlara da emirleri Megan’dan alacaklarını açıkça belirtmişti.
Ama kasabaya ikinci gelişinde Travis’in kolunun ve iki kaburgasının kırık olduğunu gören
Megan’ın endişelerine bir yenisi daha eklenmişti.
Neyse ki düğün için geldiğinde sağlamdı ve bunun için kasabadakiler tebrik ettiler.
Megan onu bütün gün görmemişti.Maribeth ve Mollie törenden çok önce onu kiliseye
sürüklemişler ve üçü de kıyafetlerini bekleme salonunda giymişlerdi.
Kapı bir kez daha çalındı. “Megan”
Gelen Travis’in babasıydı.
Maribeth koşarak kapıyı açtı.
“Eh artık zaman geldi.” Frank kızlara gurur dolu gözlerle bakıyordu. “Hanımlar üçünüzde
harika görünüyorsunuz.Uzun zamandır bu kadar güzel üç bayanı bir arada görmemiştim.”
Salondan org sesi gelmeye başladı.
Mollie telaşla eğilip ablasının gelinliğini düzeltti.Sonra ablasına sımsıkı sarıldı ve Maribeth
ile birlikte kapıya yöneldiler.
Frank elini Megan’ın koluna yerleştirdi “Biliyor musun,bu gün oğlumu dünyanın en mutlu
adamı yapıyorsun.”
Megan güçlükle yutkundu. “Umarım öyledir.”
“Bizim velet yıllardır sana tutkundu.Eh artık bu konuda bir şey yapmasının zamanı gelmişti.”
Bu sözler Megan2ı şaşırtmıştı.Ama sonra Travis’in onların birbirlerine aşık olduğunu
sanmaları için öyle davranmış olacağını düşündü.
Megan bu işin bir an önce bitmesi için sabırsızlanıyordu.Üzerinde saten gelinlik ve duvakla
hiç rahat değildi.Biran önce kot pantolon ve çizmelerine kavuşmak istiyordu.
Rahibe doğru ilerlerken Travis ve ağabeyini gördü.İkisi de kovboy tarzı kıyafetler
giymişlerdi.Megan hayatı boyunca onu kot pantolonla görmüştü.Takın elbise içinde çok göz
alıcı görünüyordu.
Megan birden nefesinin kesildiğini hissetti.Kasabadaki tüm kadınların bir zamanlar aşık
oldukları erkekle evlenmek üzereydi.Bir kaç dakika içinde onun karısı olacaktı.
Heyecandan adımlarını şaşırdı ama şansına çok az yol kalmıştı.Travis ona anlayışla
gülümseyerek göz kırptı.
Bundan sonrası bir düş gibi geçti.Zack ve Mollie yüzükleri tam zamanında
uzatmışlardı.Megan şaşkınlıkla Travis’in parmağında ki yüzüğe baktı.Biraz sonra gözleri
karşılaştı.
Sonra Travis dikkatle uzanıp duvağını kaldırdı. “Merhaba,Mrs. Kane”
Megan dudaklarını onun dudaklarında hissetti.Çok kısa süren bir öpüşmeden sonra
davetlilere döndüler.Rahip onları karı koca ilan etti,org çalmaya başladı ve Megan belinde
birkaç dakikalık kocasının elini hissetti.
Kilisenin merdivenlerine geldiklerinde Megan başının döndüğünü hissetti.Etraflarını sarıp
tebrik eden insanlara boş boş bakıyordu.
Travis kulağına eğilerek “İyi misin?” diye sordu.
Megan “Sanmıyorum” dedi fısıltıyla.Hayatında ilk kez bayılıp kendini rezil edeceğinden
korktu.
Travis aniden eğilip onu kucağına aldı ve babasının arabasına taşımaya
başladı.Etraflarından neşeli kahkahalar ve sataşmalar duyuldu.
Megan telaşla “Travis” diye haykırdı. “ Beni yere indir.Kendi başıma yürüyebilirim.”
“Elbette yürüyebilirsin ama bana bir şans tanı.Haftalardır ilk kez seni kollarıma alıyorum.”
Kalabalıktan biri “Gelin çiçeği” diye bağırdı. “Gelin çiçeğini at.”
Megan elinde ki çiçeğe baktı ve sonra başının arkasından fırlattı.Dönüp
baktığında,Mollie’nin adeta bir mucize sonucu elinde beliren çiçeğe baktığını gördü.
Frank kapıyı açtı ve Travis karısını koltuğa bıraktı.Sonra gülerek kapıyı kapattı.
Megan gözlerini kapayıp başını koltuğa yaslamıştı.Sonra,Maribeth’in sesini duydu ve
gözlerini açtı.Küçük kız üzerinde ki elbiseyle bir genç kadına dönüşmüştü.Bobby’de
yanındaydı ve heyecanla Travis’le konuşuyordu.
Bu kadar kısa süre içinde hayatında nasıl bu kadar değişiklik olabilmişti.Megan aylardır
düğünü düşünmemeye çalışmıştı.Düğün onun için yalnızca zorunlu bir törendi ama şimdi
içinde bambaşka duygular vardı.Ve bu yüzden de kendini büyük bir yalancı gibi hissediyordu.
Yan kapı açıldı ve Travis arabaya bindi.Frankla Travis’in annesi Mona da öne oturdular.Hep
birlikte,Kane çiftliğinde verilecek olan çiftliğe gidiyorlardı.
Kalabalıktan birisi “Hadi Travis” diye bağırdı.” Gelini bizim için bir kere daha öp.Resmini
çekmek istiyoruz.” Cama bir fotoğraf makinası uzanmıştı.
Travis onu kendine çekti ve kahkahalarla gülerek,şapırtıyla öptü.
“Hayır,hayır,doğru dürüst öp.”
“Bütün kasabanın önünde öyle bir şey yapmaya hiç niyetim yok” Sonra babasına dönerek
“Hadi artık gidelim” diye devam etti.
Mona arkasına dönüp “Çok güzel bir tören oldu”dedi. “Kız kardeşlerinle beraber kiliseyi
çok güzel süslemişsiniz.Elbiseleriniz de harika olmuş.”
Megan dudaklarının titrediğini hissetti.Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Neden bu
kadar duygusallaşmıştı.
“Ben neredeyse ben hiçbir şey yapmadım.Her şeyi kardeşlerimle arkadaşları halletti.Beb bu
işlerden hiç anlamam.”
Travis “Senin başka yeteneklerin var” dedi.Megan’ın gerildiğini fark edince aceleyle
sözlerini sürdürdü.”Yani,hayvan yetiştirmeyi,çiftlik yönetmeyi demek istemiştim.Sen nedemek
istediğimi sanmıştın,hayatım.”
Annesi azarlayıcı bir sesle “Yine kızcağızla dalga geçma,Travis.Zaten hayatın boyunca
onunla uğraştın.”
Megan hemen “Gerçekten de öyle” diye atıldı. “Çocukken hayatımı cehenneme çevirmek için
elinden geleni yapardı.”
“Ah o günleri çok iyi hatırlıyorum tatlım.Annen akşamları beni arayıp,okul otobüsünden yine
gözü yaşlı indiğini söylerdi.Bizim deli oğlanı azarlardım,ama hiçbir işe yaramazdı” Dönüp
Megan’a sevgiyle gülümsedi. “Kilisedeyken yanımızda olsalar,annenle babanın ne kadar
mutlu olacaklarını düşündüm.”
Megan titrek bir sesle “ Bence onlar zaten yanımızdaydılar” diye mırıldandı.
Travis şefkatle onun elini sıktı. “Kiliseden çıktığında beni çok korkuttun.Yüzün
bembeyazdı.Bayılacağını sandım.”
“Bir ara bende bayılacağımı sandım.Bu düğün beni çok yordu.”
“En azından hamile olacağın ihtimalini düşünmek zorunda değiliz.”
Mona ve Megan telaş içinde aynı anda “Travis” diyerek haykırdılar.
Travis yaramaz bir çocuk gibi gülümsedi. “Ne olmuş yani,söylediğim doğru değil mi?
Anne,Megan’ın hamile olduğunu söylesek çılgına dönerdin herhalde.Ama şimdi böyle bir
tepki vermene hiç gerek…”
Mona Kane sert bir sesle “Bu kadar yeter oğlum” diye söylendi.
Babası ve Travis bir kahkaha attılar.Mona ise gelinine döndü “Oğlumun başka bir eve
yerleşmesine üzüldüğümü söyleyemem.Ama senin yanında olmasından mutluyum,tatlım.”
Kanelerin çiftliğinin önüne gelmişlerdi.Megan gelinliğine bakarak “Üstümü değiştirmeyi
düşünüyordum”dedi. “Ama çantamı unutmuşum.Mollie gelinlikle çok uğraştı,kirlensin yada
bozulsun istemiyorum.”
Frank arabadan inerek “Sorun değil” dedi. “Travis seni eve götürür.Komşu olmanın
avantajları.”
Mona da arabadan indikten sonra Travis sürücü koltuğuna geçti. “Senin o tüllerle öne
geçmeye çalışmana hiç gerek yok.Bu seferlik ben şöför rolünü üstleneceğim.”
Artık yalnız kalmışlardı.Arabada neredeyse elle tutulur bir gerginlik vardı.Kısa bir süre
sonra çiftlikteydiler.Travis kapıyı açıp inmesine yardım etti.Ev büyük bir sessizlik
içindeydi.Birlikte merdivenlere yönelip Megan’ın odasına yöneldiler.Kapıya geldiklerinde
Megan huzursuzlukla duraklayıp ona baktı.
Travis hemen “Düğmeleri açmak için yardıma ihtiyacın olacak” dedi. “Mollie herhalde
elbiseyi çıkarırken yanında olacağını düşünüyordu.”
Megan “Doğru” dedi.”Ben düğmeleri unutmuşum.Şuna neden fermuar koymadı ki?”
Travis onunla birlikte içeri girdi. “Merak etme,ben hallederim.”
Travis düğmeleri çözdükten sonra Megan’ın çıkartabilmesi için kolları tuttu ve Megan’ın
çıkarmasını bekledi. “Hadi artık çıkar”
Kombinezonu gelinliğin içine dikilmişti.Bu yüzden Megan gelinliği çıkardığında dantel iç
çamaşırlarıyla kalakaldı.
Telaşla sabahlığına uzandı ama Travis onun elini tuttu. “Hayır giyme”
Megan yanaklarının kıpkırmızı kesildiğini hissediyordu.Travis ise onu tepeden
tırnağa,gözünde garip bir bakış ile süzüyordu. “Çok güzelsin.”
Megan bunun doğru olmadığını biliyordu. “Böyle şeyler söylememelisin,Travis.Unuttun
mu,birbirimize dürüst davranmaya söz vermiştik.Ben çok sıska bir kadınım,göğüslerim de çok
küçük,kalçalarım…”
Travis onu kendine çekip,bir parmağını dudaklarına koyarak “Hayır.Sen olağanüstü
güzellikte bir kadınsın.Sıska değilsin.Tam olması gerektiği gibisin.Bak,kollarımın arasına
nasıl da uyuyorsun.Bir erkek başka ne isteyebilir ki?”
Parmağının yerini dudakları aldı.Megan’ı dudaklarıyla okşar gibi öpüyordu.
Megan onunla öpüşürken hiçbir şey düşünemiyordu.Oysa,bir an önce partiye geri dönmeleri
gerektiğini biliyordu.Davetlileri bekletmemelilerdi.Sonra,hediyeleri açmaları gerekiyordu
ve…
Megan bu adam hayatına girmeden önce hiç tanımadığı duyguların bir kez daha kendini
sarıp sarmaladığını hissediyordu.Sütyeninin çıkarıldığını,ancak çıplak göğüsleri Travis’in
göğsüne değdiğinde fark etti.Ne yaptığını bilmeden onun düğmelerini çözmeye başladı.
Travis dudaklarını ondan bir an bile çekmeden kucağına alarak yatağa
götürdü.Elleri,Megan’ın çıplak kalçalarında dolaşıyordu.
Megan ani bir tepkiyle onu itti. “Ne yapıyorsun?” Üzerinde yalnızca külodu ve çorapları
vardı.
Travis onun üzerinden çekilip yana uzandı. “Görünüşe bakılırsa,aklımı kaçırıyorum.”
Megan hızla doğrulup oturdu ve yastığı çıplak göğüslerine çekti.
“Sanırım bunu planlayarak yapmadığımı söylememin bir anlamı yok.” Travis yataktan
kalkıp,pencere yönelmişti.Sırtı Megan’a dönüktü.
Megan boğuk bir sesle “Sana inanıyorum” dedi. “Ben de senin düğmelerini çözmeyi
planlamamıştım ve…”
Travis ona döndü.” Birbirimize her dokunduğumuzda kontrolümüzü kaybediyoruz. Yemin
ederim ki gelinliğini çıkarmana yardım etmekten başka bir amacım yoktu.Ama seni yarı
çıplak karşımda görünce kendime engel olamadım.Sana dokunmak istemedim.İnan sana
istemediğin bir şey yapmak gibi bir düşüncem yoktu.”
“Tamam Travis.Olanlarda kimsenin suçu yok.Dediğin gibi birbirimize her dokunuşumuzda…
böyle oluyor.En azından,şu andan itibaren öpüşmekten kaçınmalıyız.”
“Hey dur bakalım.O kadar aşırıya gitmeye hiç gerek yok sevgilim.Sanırım,kendimi kontrol
ederek de seninle öpüşebilirim.”
“Ama ben yapamam.Yani,ellerimi bir türlü senden çekemiyorum.Bu çok saçma.Hayatım
boyunca senden hiç hoşlanmadım,ama yine de …”
Travis yatağa yaklaşıp ona doğru eğildi. “Evet”
“Travsi şu anda bunları konuşacak zamanımız yok.Gecikirsek davetlilere ayıp olur.”
“Bizimkiler onlara nereye gittiğimizi söylerler.”
“Evet ama insanın üstünü değiştirmesi bu kadar uzun sürmez.Nerede kaldığımız merak
edecekler.”
Travis doğrulup neşeli bir kahkaha attı. “Hayır hiç de merak etmezler.Neden geciktiğimizi
gayet iyi anlarlar.Unuttun mu,biz yeni evli bir çiftiz.”
Megan yastığı göğsüne tutup yataktan fırladı ve komidine gitti.Çekmeceden açık rengi atmış
bir kot çıkardı ve sırtı Travis’e dönük olarak pantolonu giydi.En sonunda dolabından aldığı
kovboy gömleğini ve çizmelerini giydi.
Travis gülmemek için kendini zor tutarak “Partiye bunlarla mı gideceksin?”
Meydan okuyan gözlerle ona baktı. “Ben buyum Travis.Öyle süslü püslü elbiselerim
yok.Seninle ilk çıktığımda giydiğim elbiseyi de Mollie’den ödünç almıştım.Ama elbiselerim
seni utandıracaksa…”
“Asla.Senden asla utanmam.” Megan’a elini uzatarak “Haydi gel” diye devam etti. “Gidip
partinin tadını çıkartalım.Ne de olsa insan hayatta bir kere evlenir.”

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:56:37 ÖS
SEKİZİNCİ BÖLÜM

Travis yaşlı bir meşe ağacına yaslanmış dostlarının ve ailesinin evliliğini kutlamasını
seyrediyordu.O kalabalığın içinde bir yerlerde,karısı misafirlerle gülüp şakalaşıyordu.
Onun evine gittiklerinde işleri neredeyse mahvediyordu.Duygularına kapılmış ve Megan’la
tam anlamıyla karı koca olmalarına ramak kalmıştı.Oysa onu birbirlerine ait olduklarına
ikna etmek için hiç de iyi bir başlangıç değildi.
Megan’la ilişkisinin sürekli olmasını istiyorsa daha dikkatli davranmalıydı.Ama bu anlaşılan
birkaç hafta önce düşündüğü kadar kolay değildi.Onu kendine aşık etmek için özenle bir plan
yapmamış mıydı?Meganla sonsuza kadar bir arada kalmak için her şeyi en ince ayrıntısına
kadar düşünmemiş miydi?
En azından artık onunla aynı evde yaşayacaktı.Bu hiç de fena bir başlangıç
değildi.Üstelik,Megan’ın kendine cinsel çekim duyduğunu da anlamıştı.Bu gün onun ne kadar
tutkulu bir kadın olduğunu anlamıştı.Adımlarını dikkatle atarak kazanabilirdi.
“Travis,burede ne yapıyorsun?”
Travis kardeşine döndü. “Biraz düşünüyordum.Eh,şuanda hayatımın en önemli dönüm
noktasında olduğuma göre,bu çok normal bir şey.”
Zack bir kahkaha attı. “Hiç şikayet eyme.Bu günü yıllardır bekliyordun.Baksana,Megan onun
için neler hissettiğini hiç bilmiyor değil mi?”
Travisin dudaklarında acı bir tebessüm belirdi. “Demek,fark ettin.”
“Ona neden söylemedin?”
“Çünkü söyleseydim,benimle kesinlikle evlenmezdi.”
Zack şaşkınlıkla ona baktı. “Bu de ne demek oluyor?”
“Megan benimle evlenmeyi çiftliği kurtarmam karşılığında kabul etti.Ona gerçeği söylesem
inanmazdı.Kendişiyle dalga geçtiğimi düşünür ve benden kaçardı.Onu sadece komşuluk ve
dostluk görevimi yerine getirdiğime ikna ettim.Başka bir seçeneği olmadığı için,o da kabul
etti.Bu da benim gururumu okşuyor tabii.”
“Senin gururunun okşanmasına hiç gerek yok,kardeşim.Zaten kendine yeterince
güveniyorsun.”
Travis yavaşça omuz silkti. “Megan’a birbirimize aşık olduğumuz için evlendiğimizi herkesi
ikna etmemiz gerektiğini söyledim.”
Zack bir kahkaha daha attı. “Ama korkarım,babam planını mahvetti.Megan’a yıllardır ona
tutkun olduğunu söylemiş.”
“Ne zaman?”
“Rahibin önüne gelmeden hemen önce.Megan’ın bu sözlere şaşırdığını söyledi.Şaşırmasının
nedenini şimdi anlıyorum.”
“Ama eminim ki babamın gerçeği bilmediğini düşünmüştür.Nedense kendini çirkin bir kadın
sanıyor.Hiç bir erkeğin ona aşık olmayacağına inanıyor.Ona olan duygularımı ancak
evlendikten sonra belli etmeye karar verdim.”
“Söylesene,onu evlenmeye nasıl ikna edebildin?”
“İsterse benden bir yıl sonra boşanabileceğini söyleyerek”
Zack şaşkınlıkla başını salladı. “Bu günlerde attan çok fazla düştün galiba.Aklın başında
değil.Bu gidişle sadece kafan değil,kalbinde kırılacak.”
“Doğrusunu söylemek gerekirse son ana kadar vazgeçmesinden korkuyordum.bu yüzden
parayı hemen verdim ve çiftliğe iki adam aldım.Bu anlaşmadan vazgeçmemesi için elimden
geleni yaptım.”
“Sana ne diyeceğimi bilenmiyorum Travis.Beni hayretten hayrete düşürüyorsun”
“Ben senin kadar umutsuz değilim.Düşünsene onu ikna etmek için önümde koca bir yıl
var.Şans benden yana.”
Zack kardeşinin sırtına vurdu. “Dediğim gibi kendine çok güveniyorsun.Hadi artık partiye
katılalım.Babam dansı başlatmanızın zamanının geldiğini söylüyor.Gelinle beraber ilk dansı
yapmanız gerektiğini unutmadın herhalde.”
Travis’in gözünde düşünceli bir ifade belirmişti. “Bu evliliğin yürümesi için elimden geleni
yapacağım,Zack.Ne kadar inatçı bir adam olduğumu bilirsin.Pes etmeye kesinlikle niyetim
yok.”

Megan izleniyormuş gibi bir hisse kapılarak arkasını döndü ve Travis ve kardeşinin
kalabalığa doğru geldiğini gördü.Travis babasının çiftliğine gelir gelmez ceketini
çıkarmış,kollarını dirseğine kadar katlamıştı.
Travis yanına gelip beline sarıldı,davetlilerin önünde evcilik oyunu oynunu sürdürmek için
dudağına bir öpücük kondurdu. “Merhaba,beni özledin mi?”
Megan da bu oyuna katılmak için neşeyle “Hem de nasıl” dedi.
“İşte bu çok hoşuma gitti.Zack dansı açmamız gerektiğini söyledi.Sanırım ilk dansı bizim
yapmamız gerekiyor.”
Megan yorgunlukla içini çekti. “Bütün bu kuralları kim koydu acaba?Normal bir geline
benzemediğim için saatlerdir benimle dalga geçiyorlar.”
“Hayatım farkındaysan,burada ki kot pantolonlu ve çizmeli tek kadın sensin.Ve bu senin
düğün günün.”
“İyi ya benim düğünüm olduğuna göre,istediğim gibi giyinebilirim.”
Travis onu kalçalarından sımsıkı tutup kendine çekti. “Doğrusunu söylemek gerekirse
pantolonuna hiç itirazım yokKalçalarını çok güzel gösteriyor.”
“Travis” Herkesin güldüğünü gören Megan kıpkırmızı kesilerek onu itmaya çelıştı.Ama
Travis onun kaçmasına izin vermiyordu.
Kulağına eğilerek “Biraz rahatla ve partinin tadını çıkar” diye fısıldadı. “Bütün bunlar
eğlencenin bir parçası”
Megan davetlilere baktığında hepsinin sevgiyle gülümsediğini gördü.Anlaşılan yeni evlilerin
bu heyecanını hepsi anlayışla karşılıyordu.
Travis onun kalçalarını bırakıp elini tuttu.”Hadi dansı açalım.”
“Ama ben dansetmeyi bilmem ki”
“Ama Auistin’de etmiştin.”
“Orada çalan parçalar hızlıydı.Burada daha yavaş parçada dans etmemiz gerekiyor.”
“Bana uy yeter.İdare ederiz.”
Travis sayesinde dansta gerçekten hiç zorluk çekmedi.Zaten ilk turu tamamladıklarında diğer
davetlilerde dansa başladılar.
Hızlı bir parçaya geçildiğinde dansı bıraktılar ama Travis onu bırakmadı. “Gördün mü,o
kadar da zor değilmiş.”
“Evet.Bu gün bana çok yardımcı oldun.Bu kadar anlayışlı davrandığın için sana
minnettarım.”
“Neyse işin zor kısmı bitti.İstediğimiz an davetten ayrılabiliriz.”
Mona yanlarına yaklaştı. “Bu gece nerede kalacaksınız?”
Travis’in cevap vermediğini gören Megan kıpkırmızı kesilerek “Şey,evde kalacağız” dedi.
“Mollie ve Maribeth’i bizde kalmaları için davet edeyim mi?”
“Gerek yok anne.Ev çok büyük.Birlikte yaşayacağımıza göre birbirimize alışmaya hemen
başlasak iyi olur.Ama babama partiden sonra eve getirmesini söylersen sevinirim.”
Megan hemen söze atıldı. “Hayır gerek yok.Bu akşam Boby babasının kamyonetiyle
gelmiş.Eve giderken kıları bırakır.”
Mona’la vedalaştıktan sonra evin arka tarafından kimseye görünmeden kamyonete
bindiler.Travis’le yalnız kalmalaına rağmen Megan kendini çok rahat hissediyordu.
Eve geldiklerine Travis motoru durdurdu ve Megan’a döndü. “Üstünü değiştirmek için
buraya geldiğimzde olanların bir daha tekrarlanmayacağına emin olabilirsin.Kendini rahat
hisset.”
“Bundan korkum yok” dedi Megan.
Bu sözler Travis’i hayal kırıklığına uğratmış gibiydi.Megan’ın ona bu kadar güvenmesinden
hoşlanmamış gibiydi.Kilise töreninden sonra Megan evliliklerinin gerçek olduğunu
hissediyordu.Evliliğin tüm gereklerini yerine getirmemeleri için bir neden yoktu.
Ama bu yeni duygularına güvenemiyor,kendini tehlikeye atmak istemiyordu.Neyse ki karar
vermek için önünde uzun bir zaman vardı.
Kamyonetten inip Travis’in eşyalarını eve taşıdılar.Burası eskiden iki odaydı.Dedeleri arada
ki duvarı yıkmış ve köşeye bir banyo yapmıştı.
Megan banyoya yönelerek “Dolaplarda şampuan ve havlu var” dedi. “Öbür banyo dolu
olduğu zaman bazen bu banyoyu kullanıyordum.Eşyalarını yerleştirmene yardımcı olayım
mı?”
“Hayır,bu gün yeteri kadar yoruldum.Yarın yerleştiririm.”
“Öyleyse iyi geceler.”
“Megan”
Megan kapıda duraksayıp ona baktı. “Evet”
“İstediğin zaman banyoyu kullanabilirsin.”
Megan ne diyeceğini bilemeden yavaşça başını salladı.Aralarında ki dostça yakınlık eve
girdikten sonra gerilime dönüşmüştü.Aceleyle iyi geceler dileyerek odasına koştu.
Hayır onunla aynı banyoyu paylaşamazdı….onunla yaşamı paylaşamazdı.Travis Kne karşı
kendisini korumalıydı.Ona bağlanmayı göze Alamazdı.Günlerini onu bekleyerek ve onun için
endişelenerek geçiremezdi.

Ertesi sabah Travis aşağı indiğinde Megan ikini kahvesini içiyordu.Dışarı aydınlanmış ama
henüz güneş doğmamıştı.Megan başını kaldırıp ona baktı,ama hiçbir şey söylemeden asık
suratla kahvesini içmeye devam etti.
Travis ona gülümseyerek baktı. “İnsanlar birisiyle birlikte yaşamaya başladığında,onun
hakkında gerçekten ilginç şeyler öğreniyor.”
Megan “Bu ne demek?” diye homurdandı.
“Mesela senin benden erken kalktığını öğrendim ve sabahları asık suratlı olduğunu”
“Bu kadar çabuk yargıya kapılma.”
“Yanılıyor muyum,yani”
“Evet.Öncelikle erken kalktım çünkü dün gece hiç uyuyamadım.Kızların eve döndüklerini
duydum.Evde ki en ufak gürültüler bile beni tedirgin ediyor.Sonunda uyuyamayacağımı
anlayınca kahve içmek için buraya geldim.”
“Oysa ben gayet rahattım.Çok güzel uyudum.” Bu doğru değildi ama bunu Megan’ın
bilmesine gerek yoktu.Biraz duraksadıktan sonra “Günü dışarıda geçirmeye ne dersin?
Atlarımıza biner biraz dolaşır,sonra da piknik yaparız.”
Megan bir şey söylemeden ağrıyan başını ovuşturdu.
Onun kararsız olduğunu gören Travis hemen “Birkaç saat işlerden uzak kalıp dinlenmek
sana iyi gelecek” dedi. “Ayrıca yarın gitmek zorundayım.Seninle vakit geçirmek istiyorum.”
Megan şaşkınlıkla ona baktı. “Bu kadar çabuk mu?”
“Evet.Zaten programımı yarıda keserek düğün için geldim.Geri gönüp şampiyon olmak için
gereken puanları toplamam gerekiyor.”
Megan homurdanarak “Seni işinden ettiğim için özür dilerim.”
Travi gülmemek için kendini zor tutarak “Sabahları hep böyle neşeli misindir?” diye sordu.
“Bilmiyorum.Ama artık kendimi tanıyamıyorum.Evlenerek sorunlarımı halledebileceğimi
nasıl düşündün.”
Travis endişeyle gerildi.Megan’ın evlilik fikrine alışacağını düşünmüştü.Telaşla “En azından
acil sorunların çözüldü.Banka borcun ödendi,çiftlik tamir edildi ve Birde…üstüne beni
aldın.Bence bu hiç fena bir pazarlık değil.”
Megan öfkeli bir bakış fırlattı. “Beni de,işin bu tarafı endişelendiriyor.İlk başta bu iş bana
çok mantıklı görünüyordu.Yani,seni yıllardır tanıyorum.Ve artık güveniyorum da.Ama
gerçekten evlenmiş olduğumuza inanamıyorum.”
“Bak şimdilik bunları düşünmeyelim.Bu konuda uzman değilim ama evliliğe alışmanın kolay
olmadığını sanıyorum.En iyisi olayları gelişine bırakalım.Ne de olsa hemen karar vermek
zorunda değiliz.”
Megan hiç konuşmadan uzun uzun onu inceledikten sonra “Sabahları hep bu kadar iyimser
misin?” diye sordu.
Travis bir kahkaha attı. “Yalnızca evlendiğim sabahlarda.Eee günü dışarıda geçirme fikrime
ne diyorsun?Ne de olsa bugün bizim balayımız sayılır.”
Megan çabucak düşündü.Kendini iyi hissetmiyordu,zaten çalışacak hali yoktu.”Gitmek
istediğin bir yer var mı?” diye sordu.
“Babamın çiftiğini uzun zamandır kontrol etmemiştim.Buradan senin atını kamyonetle
götürürüz.Ordan benim atımı da alır ve atla dolaşırız.Böylece değişik bir gün geçirmiş
olursun”
“Pekala .Kızlar partiden bir sürü yiyecek getirmişler.Piknikte bunları yiyebiliriz.”
Travis mutluluktan kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.”Harika” dedi. “Sen piknik
sepetini hazırlarken ben de kahvaltı için bir şeyler pişireyim.”
Megan şaşkınlıkla ona baktı. “Sen yemek yapmayı biliyor musun?”
“Tabi”
“Harika.Galiba sandığımdan daha iyi bir pazarlık yapmışım.Ben mutfak işlerinden
anlamam.Mollie üniversiteye gidiyor.O gidince ne yapacağımı düşünüyordum.”
“Mollie üniversiteye gitmeyi kabul etimi.”
“Evet.Teksas Üniversitesine gidecek.Artık yaşıtlarının arasına karışması gerek.Hayatın
tadını çıkarması gerek.Yaşına göre çok fazla sorumluluk aldı.”
“Bu sözleri senden duymak çok komik.”
“Benim gibi içine kapanık ve güvensiz bir insan olmasını istemiyorum.”
Travis şaşkınlıkla ona döndü. “Kendini böyle mi görüyorsun?Oysa ben senin son derece
kendine güvenen ve kararlı bir insan olarak görüyorum.”
Megan içinde hafif bir sızı hissetti.Bütün lise hayatı boyunca Travis’ten böyle sözler duymak
istemişti.Onun kendisini fark etmesini ve ilgi duymasını istemişti.Ama kendine güvenemediği
için ondan uzak durmaya çalışmıştı.
Kahvaltıdan sonra beraber bulaşıkları yıkarlarken Travis “Yanına mayo almayı unutma”
dedi.Gideceğimiz yerde bir dere var.Küçükken Zack ile birlikte orada yüzerdik.”
Megan vücudunun garip bir duyguyla ürperdiğini hissetti.Günü Travisle baş başa
geçireceklerdi ve sonra o yanından ayrılacak haftalarca geri dönmeyecekti.
Travis kasabaya geri dönene kadar duygularını kontrol altına alacağını ve kendini
toplayacağını umuyordu.
Travis Kane’nin aniden ortaya çıkmadan ki eski sakin günlerine dönmek için neler vermezdi.

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:57:51 ÖS
DOKUZUNCU BÖLÜM

Tepelerin ardında ki vadiye ulaştıklarında,güneş iyice yükselmişti.Uzun bir at yolculuğundan


sonra ter içinde kalmışlardı.Ama yolculuk Megan’a çok iyi gelmişti.Ata binmeyi zaten çok
severdi.
Kane çiftliği kendilerine komşu olmasına rağmen,arazi yapısı çok farklıydı.Megan sulama
kanallarına imrenerek bakıyordu.
Travis attan indi. “Seni bilmem ama ben yemekten önce biraz yüzüp serinlemek istiyorum”
“Hiç de fena fikir değil.” Megan çalıların arasında üstünü değiştirmek için bir yer
kestirdi.Attan indi ve Travis atları bağlarken üstünü değiştirmeye gitti.
Mayosu çok eskiydi.Megan o güne kadar buna aldırmamıştı,ama şimdi huzursuzluk
duyuyordu.Ama yapabileceği bir şey yoktu.
Çalıların arasından çıktığında Travis mayosunu giymiş,nehre doğru ilerliyordu.”Su nasıl?”
diye sordu.
Travis durdu ve ona döndü. “Buralarda bir yerden kaynaktan gelen su var herhalde,o yüzden
soğuk olur nehrin suyu.”Bakışları Megan’ın vücudunda dolaşıyordu.
Megan huzursuzca mayosunun göğüs ve kalça kısımlarını çekiştirdi.Mayoyu aldığında
vücudu demek ki bu kadar gelişemişti.Ama yapılacak bir şey yoktu.
Şansına Travis kendini sulara attı.Megan da kendini buz gibi sulara bıraktı.Sırt üstü yüzmeye
ve rahatlamaya çalıştı.Birden vücuduna değen bir şey ile irkildi ve çığlık attı.Travis neşeyle
gülerek yanında yüzüyordu.
“Beni korkuttun” diyerek Megan ona su sıçratmaya başladı.
Travis de gülerek ona su fırlattı.Küçük çocuklar gibi suda oynamaya başladılar.
Megan dereden çıktığında hala neşeyle kıkırdıyordu.Havlusuna uzanarak “Hayatımda hiç bu
kadar çocukça davranmamıştım” dedi.Saçlarını kurulayıp başını kaldırdığında Travis’in
ellerini kalçasına dayayıp dikkatle onu izlediğini gördü. “Havluyu sen mi kullanmak
istiyorsun?” diye sordu.
Travis kendi havlusuna uzanarak “Hayır” dedi. “Sadece sana bakmanın tadını
çıkarıyordum.Seni hiç böyle kahkahalarla gülerken görmemiştim.Hatırladığım kadarıyla hep
bana kızıp surat asardın.”
Megan eğilip bacaklarını kurulamaya başladı. “Ama sende beni kızdırmak için elinden geleni
yapardın.”
“Neden seninle o kadar uğraştığımı hiç merak etmedin mi?”
“Merak etmeme gerek yok.Benden nefret ettiğini biliyorum.Ve inan bana duygularımız
karşılıklıydı.”
Travis’in dudaklarında acayip bir gülümseme belirdi. “Yanılıyorsun.Bir kez daha düşün.”
“Neyi tekrar düşüneyim.”
“Senden nefret etmiyordum.Asla nefret etmedim.Bu yüzden bir kez daha düşün.”
Megan şaşkınlıkla ona baktı. “Sanırım insanlarla uğraşmayı seviyordun.”
“Yaklaştın.Seninle uğraşmayı seviyordum.”
“Evet,belli oluyordu.”
Bir süre hiç konuşmadan yemeklerini yediler.Megan parmaklarına bulaşan soso yalayarak
“Kaç gündür doğru dürüst bir şey yememiştim” dedi. “Yediklerimin tadını da
alamamıştım.Bu çok lezzetli”
“Oysa hiç huzursuz görünmüyordun.”
“Ben huzursuzluğumu herkesin fark ettiğini sanıyordum.Özellikle de senin.”
“Hayır.Evlenmek her zaman yaptığın bir şeymiş gibi gayet rahat görünüyordun.Hadi uzanıp
biraz dinlen.Gitmeden önce bir kez daha yüzeriz.”
Megan esneyerek gerindi. “Uykusuz gecenin etkileri kendini göstermeye başladı. Travis’in
yanına uzandı ve birkaç saniye içinde uykuya dakdı.
Travis gözlerini ondan alamıyordu.Saatlerce hiç usanmadan onu seyredebilir ve bu kadınla
yıllarca beraber olabilirsi.
Hayar-tında ona benzeyen başka bir kadın tanımamıştı.Ne kendinin güzelliğinin farındat-ydı
ne de Travis’in ona olan duygularının.Onun yanında küçük bir bebek gibi,aklına hiç kötü bir
şey getirmeden uyuyordu.Oysa Travis ona sarılıp öpücüklere boğmak istiyordu.
Farkına varmadan uyuyakalmıştı.Birden,Megan’ın hafifçe inlediğini duyarak uyandı.
Megan’ın yüz ona dönüktü ve mayosunun askılarından biri kaymıştı.Düzeltmek için
uzandı.Onun dokunuşunu hisseden Megan gözlerini aralayıp gülümsedi.Daha tam
uyanmamıştı.
Travis’in eli onun kolunda adeta donup kaldı.Ne yaptığının farkına varmadan ipeksi tenini
okşamaya başladı.
Megan boğuk bir sesle “Uyuyabildin mi?” diye sordu.
“Biraz kestirmişim.” Travis onun kolunu okşamaya devam ediyordu.Askıyı düzeltmek yerine
daha aşağı indirdi ve Megan’ın göğüslerinin üst yanı açığa çıkardı.
Gözleri birbirinr kenetlenmişti.Travis kendine hakim olamayarak elini göğüslerine kaydırdı.
Megan hiçbir şey söylemeden gülümsedi ve gözlerini kapadı.Travis aklını kaçırmak üzere
olduğunu hissediyordu.Ama kendine hakim olmalıydı.Megan yarı uykudaydı.Onun bu
halinden faydalanamazdı.Ama yine de kendini durduramıyordu.
Diğer askıyıda kaydırıp mayosunu beline kadar indirdi.Megan itiraz etmeden
gülümsüyordu.Travis onunla evlenerek kazandığı avantajı böyle mahvetmek istemiyordu.Ama
yinede kendine engel olamıyordu.
Megan kollarını onun boynuna doladı.Travis daha fazla dayanamayarak mayosunu çıkarıp
attı.
Başını kaldırıp baktığında Megan’ın gözlerinin arzuyla parladığını gördü.”Çok güzelsin diye
fısıldadı.”
“Sen de öyle”
Travis inleyerek gözlerini kapadı. “Kendime engel olmalıyım.Bunu…yapamayız.”
Megan’ın dudaklarından boğu bir kahkaha döküldü. “Ama biz evliyiz.”
“Ah,evet.Kesinlikle evliyiz.”
“Öyleyse belki de .. yani”
Travis bir dirseğinin üzerinde doğrulup “Yani…seni sevmeme izin verecek misin?”
Megan bir şey söylemedi.Travis sabırla onun cevabını bekledi.Eğer hayır derse
duracaktı.Ama tüm kalbiyle evet demesi için dua etti.Megan sessizce başını salladı.
Travis olanlara inanmıyordu.Megan’ı buraya getirmesinin nedeni kesinlikle onunla sevişmek
değildi.Sadece eğlenmesini ve güzel vakit geçirmesini istemişti.Travis titreyen elini onun
bacaklarının arasına kaydırdı.Megan2ın da aynı dayanılmaz arzuya kapıldığını
biliyordu.Kendi mayosunu da çıkardı.Megan şaşkınlıkla ona bakıyordu.Travia titreyerek yere
çöktü ve onun vücudunun her yerini öpmeye başladı.Daha fazla bekleyemeyen Megan
kollarını onun boynuna doladı ve kendine çekti.Vücutları tam anlamıyla birleşti ve ikisinin
aynı anda dudaklarından zevk çığlığı yükseldi.
Travis soluk soluğa kalmıştı.Yaşadıklarına inanmakta hala zorluk çekiyordu.Bu kadar sene
sonunda duyduğu özlem nihayet sona ermişti.Artık tam anlamıyla birbirlerine aittiler.Travis
sonsuza kadar ayrılmamaları için her şeyi göze almaya hazırdı.
Boğuk bir sesle “İyi misin?” diye sordu.
“H ıhı”
“Canını yakmadım,değil mi?”
“I..ıh.”
Travia ona sımsıkı sarıldı ve başını göğsüne çekti. “Ne o benimle artık konuşmayacak
mısın?”
Megan yavaşça başını salladı.
“Öyleyse bir şeyler söyle.Ne olursa olsun.Neden hiç konuşmuyorsun,Megan? Ne istiyorsun?”
Megan garip bir gülümsemeyle ona baktı. “Daha fazlasını”
Travis içinde büyük bir mutlulukla “Ah bebeğim” diye inledi.”Sen inanılmaz bir kadınsın.Ne
kadar korkmuştum bilemezsin?”
“Korkmuş muydun? Neden?”
“Benden nefret etmenden korkuyordum.İlişkimizin bu tarafı hakkında karara
varmamıştık.Ben konuyu açmaya korkuyordum.Ama sen benimle aynı odada kalmayacağını
söylediğinde yakınlaşmak istemediğini anladım.”
Megan yavaşça iç çekerek başını onun göğsüne bıraktı. “Sanırım istemiyordum.Yani bu
evlilik bir oyundan ibaretti.Ama bütün o hazırlıklar,evlilik provaları gerçek bir evlilikmiş gibi
hissetmeme neden oldu.Sanırım evliliğin gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışırken bende
inandım.”
Travis onun dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. “Benu duyduğuma çok sevindim.Çünkü
başından beri istediğim gerçek bir evlilikti.”
“Öyle mi?”
“Evet”
“Peki bunu neden bana söylemedin.”
“Söyledim ya.Sane evlenme teklif ettim.”
“Ama bunu nedeni bana aşık olman değildi.”
“Duygularımdan bir daha asla şüpheye kapılma Megan.Seni seviyorum.Evet,gerçekten
seviyorum.Dha dişlerinde tellerle dolaştığın günlerden beri seviyorum seni.Neden sürekli
seninle uğraştığımı sanıyorsun?Beni fark etmeni istediğim için!”
“Ah evet.Gerçekten de seni fark etmemi sağlıyordun.”
“Ama bunları benden nefret etmen için yapmıyordum.”
“Oh Travis.” Megan uzanıp onu dudaklarından öptü. “Kafam o kadar karışık ki.Neler
hissettiğimi bilemiyorum.”
“Önemi yok bebeğim.Bana açıklama yapmak zorunda değilsin.Senden istediğim tek şey
yanında kalmama ve seni sevememe izin vermen.Hiç bir şey değişmeyecek korkma.”
Megan’ın dudaklarından bir kahkaha döküldü. “Bu mümkün değil.Daha önce hiç çıplak
erkek görmemiştim.Böyle bir manzarayı nasıl unutabilirim ki?”
“Çıplak bir adamı sürekli görmek belki,bu manzaraya alışmanı sağlayabilir.” Ayağa kalkıp
nehre yöneldi. “Şimdi de sana,çıplak yüzmenin zevkini tattıracağım.”
Çiftliğe geri döndüklerinde hava kararmıştı.Travis atları bağlarken,Megan’ın eve doğru
yürümesini seyrediyordu.Kadınları asla anlayamayacağını bir kez daha fark etti.Megan’ın
ona kızacağını sanmıştı.Ama Megan hiçbir tepki vermemişti.Travis yarışlara katılmaktansa
Megan’ın yanında kalmak için her şeyini verebilirdi.Ama biraz birbirlerinden ayrı kalmaları
ikisine de iyi gelirdi.
Atları bağlayıp eve yöneldiğinde kafası karmakarışıktı.Mollie ve Maribeth mutfak masasında
oturuyorlardı.
Maribeth neşeli bir sesle “Merhaba Travis” dedi.”Evde bir erkeğin olması çok garip ama bir
o kadar da güzel.”
“Yarın kasabadan ayrılıyorum.Şey Megan’ı gördünüz mü?”
Mollie “Yukarı çıktı” dedi. Meribeth “Bu gün at sırtında dolaştığı için her yeri
ağrıyormuş.Kaslarını gevşetmek için banyo yapacağını söylüyordu” dedi.
Travis endişesini güçlükle saklayabildi. “Şey,artık bende yukarı çıkayım.”
Travis onun odasından geçerken,içerden hiç ses gelmediğini fark etti.Banyo da sessizdi.
Şimdilik Megan’ı rahatsız etmek istemiyordu.Ama sabah yola çıkmadan önce konuşacaktı.
Kendi odasına girdiğinde,yatağın başucundaki lambanın yandığını gördü.Banyodan su sesi
geliyordu.Megan içeriden “Travis,sen mi geldin” diye seslendi.
“Şey evet.Özür dilerim,banyoyu kullandığını bilmiyordum.Ben aşağı ineyin.Sakın acele
etme,ben bekleyebilirim.”
“Saçmalama Travis.Burası senin odan.İçeri gelsene.”
Travsi ihtiyatla başını kapıdan içeri uzattı ve Megan’ın küveti doldurup içeri girdiğini
gördü.Köpüklerin arasından sadece başı görünüyordu.
Megan gülerek “İstersen burada sana da yer var” diye mırıldandı.
“Yani….sakıncası yok mu?”
“Sakıncası olsa seni davet etmezdim,öyle değil mi?Ne o yoksa benden utanıyor musun?”
“Tabi ki hayır.”
“Öyleyse ne duruyorsun? Gelsene”
Travis’in daha fazla söze ihtiyacı yoktu.Aceleyle soyunup küvete girdi.Travis dikkatle ona
baktı. “İyi misin?”
“”Tabi ki iyiyim.Neden sordun?”
“Maribeth gün boyu ata binmekten her yanının ağrıdığını söyledi de”
Megan yaramaz çocuklar gibi güldü. “On altı yaşında ki bir kıza ağrılarımın gerçek nedenini
söyleyemezdim ya.”
Travis uzanıp ,sırtı kendi göğsüne değecek şekilde onu çekip sımsıkı sarıldı. “Canını yakmak
istememiştim.”
“Yakmadın da.Sadece ata binmekte biraz zorlandım.Bir kaç gün sonra o da geçer.”
Travsi onun göğüslerini kavradı.Bu arada Megan’da boş durmuyordu.
Travis boğuk bir sesle “Keşke yarın gitmek zorunda olmasaydım.İşlerin böyle gelişeceğini
tahmin etmemiştim.Yani..”
“Yani beni bu kadar kolay kollarına düşeceğimi düşünmemiştin.”
“Hayır.Benim böyle bir niyetim yoktu.Yani umuyordum,ama senden yararlanmak gibi bir
niyetim…”
Megan dönüp ona baktı. “Biz kötü bir şey yapmadık,Travis.Gelecekte ne olur bilmem ama bu
günlerin tadını çıkarmalıyız.Gerisine de sonra bakarız.”
“Bu yolculuğu iptal ederdim ama bu yarışma bizim gurup için…”
Megan parmağını onun dudaklarına koyarak susturdu “Bana açıklama yapmak zorunda
değilsin.İşinle benim aramda seçim yapmanı istemiyorum.Ben böyle bir seçim yapmak
zorunda kalmak istemezdim.Seni de zorlayacak değilim.”
Travis ona sımsıkı sarıldı. “Merak etme.Her şey yoluna girecek.Bu işi yürütmeyi
başaracağız.Ben ilişkimizin sürmesini istiyorum.”
“Bunu duyduğuma sevindim.Evliliğin bu kadar güzel bir şey olduğunu doğrusu hiç tahmin
etmezdim.”
Travis ani bir hareketle doğruldu ve Megan’ı da kaldırarak kurulamaya başladı.Sonra elini
tutarak içeri götürdü.Birlikte yatağın üzerine uzandılar.
Travia ona sımsıkı sarıldı. “Okulda ki son senemizi hatırlıyor musun?Hani futbol takımında
oynuyordum.”
“Evet”
“O sene seni okul balosuna davet etmek için cesaret topluyordum.”
“Beni mi?”
“Evet.Ama balodan iki hafta önce..”
“Megan yavaşça yutkundu. “Annemle babam bizi Auistin’e götürdüler.Kızlarla birlikte
sinemaya gittik.Çıkışta bizi alacaklardı…ama gelmediler.”
“Daha o zamanlarda bile sana değer verdiğimi söylemek istiyordum.Ama olanlardan sonra
nasıl davranacağımı bilemedim.Kazadan sonra bir ay okula gelmedin.”
“Evet”
“Okula geldikten sonra da içine kapandın.Dersler biter bitmez kayboluyordun.”
“Kızları benden almamaları için uğraşıyordum.Onları yetimheneye göndermelerine izin
veremezdim.Gerekirse okulu bırakmayı bile düşünüyordum.Biraz da,Butch’un sayesinde
onları yanımızda tutmayı başardım.”
“O sırada yanında olamadığım için ne kadar üzüldüğümü bilemezsin.”
“Yardım etmeyi önerseydin kabul etmezdim.”
“Biliyorum.Hatta çiftliği kurtarma teklifimi de kabul etmemenden korkuyordum.Ama
duygularımı anlatsan bana inanmayacağını biliyordum.”
“İnanmamakta da haklı olurdum.Seninle yıllardır görüşmemeiştik.”
“Üstelik benimle hiç ilgilenmediğini belli ediyordun.”
Megan ona sımsıkı sarıldı. “Benden nefret ettiğini sanıyordum.Üstelik hep okulda ki en güzel
kızlarla çıkıyordun.Güzel giysiler giyecek kadar parası olan kızlarla.”
“Kot pantolon ve kovboy gömleğinle ne kadar güzel göründüğünün hiç farkında
değildin.Hatta bir keresinde,senin hakkında konuştukları için takımda ki çocuklarla kavga
etmiştim.Ondan sonra bir daha benim yanımda senin hakkında konuşamadılar.”
“Bunları hiç bilmiyordum.”
“Duygularımı senden sakladığım için beni affedebilecek misin?”
“Bu,kendini affettirmek için neler yapacağına bağlı.”
“Hayatının bir parçası olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.”
“Beni en nihayet yatağa atmayı başardın.Eh,artık şu ünlü yeteneklerini göstermenin zamanı
gelmedi mi?”

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 09:58:56 ÖS
ONUNCU BÖLÜM

Megan derin uykudayken telefonun ısrarlı çalışıyla uyandı.Travis’in yanında olmadığını ve


telefonu açması gerektiğini düşünürken,saatin gece yarısını çoktan geçtiğini fark etti.
Karanlıkta uzanıp ahizeyi kaldırdı. “Alo”
Telefondan aceleci bir kadın sesi geldi. “Megan Kane ile görüşebilir miyim.”
“Ben Megan.Kiminle konuşuyorum.”
“Adım Kity.Travsi’in arkadaşıyım.Seni aradığım için beni öldürecek…ama mutlaka haber
vermeliydim.”
Megan korkuyla doğrulup oturdu.Travis gideli daha birkaç gün olmuştu.Evlendiklerinden
beri birkaç kez gelmiş ve son gelişinde ilk defa bu kadar uzun süre kalmıştı,giderkende
Megan’dan güçlükle ayrılmıştı. “Ne oldu?”
“Travis hastanede”
“Oregon da mı?”
“Evet.Rodeo için buraya geleceğini söylemiş miydi?”
“Tanrım.Ne oldu?”
“Rodeoda bir kaza geçirdi.Doktorlar saatlerdir onunla uğraşıyorlar.Başından darbe
aldı,ayağı ve kaburga kemikleri kırıldı.Ama doktorlar en çok başına aldığı darbe için
endişeleniyorlar.Kazadan beri hiç ayılmadı.”
“Ne…ne zaman oldu bu?”
“Bugün sabah.Sanırım dokuz saat oldu.”
Megan tüm vücudunun dehşetle irkildiğini hissetti.Boğuk bir sesle “Tanrım” diye fısıldadı.
“”Yapabileceğim bir şey varsa…”
“Adınız neydi?”
“Kity Canttrel.Travis’i bu guruba katıldığından beri atnıyorum.Bir süre önce evlendiğini
öğrendim.Bu yüzdende haber vermem gerektiğini düşündüm.Yani senin yerinde olsam
kocamın başına gelenleri öğrenmek isterdim.”
“Çok teşekkür ediyorum Kity.En kısa zamanda oraya geliyorum.”
“Bence en iyisi uçakla Portland’a gelmen.Oradan bir araba kiralarsın.”
“Teşekkür ederim.Bana hastanenin adını verebilir misin?Doktorun adı ne?Hangi odada
kalıyor?”
Kity’nin söylediklerini bir kağıda not edip,telefonu kapadı.Gözyaşlarından önünü
göremiyordu.
Maribeth kapıda durmuş korkuyla ona bakıyordu. “Arayan kimdi?Molliy2e bir şey mi
olmuş?”
“Hayır.Travis”
“Travis mi? Travis’e ne olmuş?”
“Kaza geçirmiş.Hemen oraya gitmeliyim.Hastanedeymiş.Kendine gelemiyormuş.” Hızla
koşup kardeşine sarıldı. “Hemen oraya gitmeliyim.”
“Evet tabi”
“Ama seni yalnız bırakmak istemiyorum.”
“Beni merak etme.Ben arkadaşımda kalırım.”
Megan evde bavulu olup olmadığını bile bilmiyordu.Hiç seyahate çıkmamıştı.Telaşla depo
olarak kullandıkları odaya gitti ve orada seyahatte kullanılabilecek bir çanta buldu.
Odaya geri geldiğinde Maribeth götürebileceği eşyaları çıkarıyordu. “Megan eminim ona bir
şey olmayacak.O kadar kısa süre birlikte oldunuz ki?”
Megan hiç düşünmeden üzerine ne bulduysa giydi.ne giydiği umurunda değildi.
“Havaalanına nasıl gideceksin?”
“Butch beni arabayla götürür”
“Öyleyse ben gidip onu uyandırayım”
“Saol Maribeth”
Yola çıktıklarında Megan kendini çok kötü hissediyordu.Hayatında ilk kez uçağa binecek ve
ülkenin neredeyse yarısını katedecekti. Birden aklına Kity’nin söyledikleri geldi.Travis’in onu
aradığını duysa kızacağını söylemişti.Yoksa böyle şeyler daha önce de mi olmuştu.Kocası
belki de daha önce de bir çok kez yaralanmıştı ve Megan’a haber verilmesini istememişti.
Hastaneye ulaştığında danışmada ki hemşireye kim olduğunu söyledi ve kocasıyla görüşmek
istedi.Ama Travis daha ayılamamıştı.Hemşire durumun ayrıntılarını doktordan
öğrenebileceğini söyledi.
“Onu görebilir miyim?”
“Evet.Doktor akşama doğru burada olur.Kocanızın durumunu onunla o zaman
görüşebilirsiniz.”
Megan kocasının yattığı odaya ayağının ucuna basarak girdi.Odadaki ikinci yatak boştu ve
Travis’in çevresi tıbbi cihazlarla doluydu.Yaralarla kaplı yüzü bembeyazdı.Onun bu halini
gören Megan daha fazla gözyaşlarını zapdedemedi.
Megan yatağın yanına oturdu ve Travis’in elini tuttu.
Beş aylık evliliklerinden beri Travis’in karısı olma fikrine iyice alışmıştı.Onun yolculuklarını
anlayışla karşılamış,dönüşünü sabırsızlıkla beklemiş ve onunla sevişmekten zevk almıştı.Ama
kocasının yaralandığını öğreninceye dek,gerçeği kendine itiraf etmekten kaçınmıştı.
Travis Kane aşık olmuştu.
Travis onu yıllardır sevdiğini söylediğinde ona inanmamıştı.Eğer onunla evli
olmasa,Travis’in bunu birlikte olduğu her kıza söylediğine inanacaktı.
Travis onları terk ettiğinde kızların acı çekmesinin nedeni bu olmalıydı.
Ama Travis Megan’ı terk etmemişti.Ve bu beş aylık süre içinde evliliklerinin gerçek nedenini
unutmuştu.
Şimdi baygın bir şekilde yanında yatan kocasına bakarken neden duygularını daha önce fark
etmediğini düşünüyordu.Evet onu seviyordu ve bu gerçeği ona itiraf etmemişti.
Belki de hiçbir zaman söyleyemeyecekti.
Saatlerce kocasının yanında bekledikten sonra makineden kahve almak için odadan
çıktı.Doktorla konuşmuş ve Travis’in durumu hakkında bilgi almıştı.Gece odaya getirilecek
başka hasta olmadığı için Megan odada kalabilecekti.
Makineye para attığında arkasında bir kadın sesi duydu.
“Af edersiniz,siz Megan mısınız?”
Megan arkasını döndüğünde baş döndürücü güzellikte bir kadınla karşılaştı.
“Evet benim”
“Ben Kity.Travis’in yaralandığını size ben haber vermiştim.”
Megan kalbinin hızla çarptığını hissetti.Bu baş döndürücü kadın Travsi’in arkadaşı mıydı?
Ona elini uzatarak “Seninle tanıştığıma sevindim Kity.Beni aradığın için teşekkür ederim”
dedi.
“Travis nasıl?Kendine geldi mi?”
“Hayır”
“Buna çok üzüldüm.”
“Oturmak ister misin?”
“Evet”
“Travis’le ne zamandan beri tanışıyor sunuz?”
Kity’nin dudaklarında bir gülümseme belirdi. “Ah,Travisle çok uzun bir geçmişimiz vardır.”
Megan da bundan korkuyordu zaten.Boğuk bir sesle “Sen de rodeo gurubundan mısın?” diye
sordu.
“Evet.Nerdeyse yürümeye başladığım günden beri ata biniyorum.Babam rodeocuydu,onunla
birlikte seyahat ederdim.Ata binmeyi o öğretti.”
Megan kocasının hayatı ile ne kadar az şey bildiğini daha yeni anlıyordu.Anlaşılan bu kadın
kocasını ondan daha iyi tanıyordu ve bu Megan’ın hoşuna hiç gitmemişti.
Dürüst davranmaya karar vererek “Bunu pek çok kişiden duyduğuna eminim” dedi. “Ama
ben söylemeden edemeyeceğim.Çok güzel bir kadınsın.”
Kity gülümsedi. “Teşekkür ederim.Anneme benzediğimi söylerler.Kızılderili kanı taşıyordu.”
“Travis bana senden hiç söz etmemişti.”
“Söz etmesine hiç gerek yoktu.Onu evde bekleyen biri olduğunu biliyordum.Travis bana
gerçekten çok yardımcı oldu.O gerçekten çok iyi bir dosttur.”
Megan güçlükle yutkundu.Kity’nin Travis’e aşık olduğunu anlamıştı.Uzun bir sessizlikten
sonra Kity sordu. “Nerede kalıyorsun?”
“Burada”
“Ama bütün gece burada kalamazsın ki.Biraz dinlenmen ve sıcak bir duş alman
gerek.Guruptan ayrıldıktan sonra köşede bir motelde kalmaya başladım.Travis tehlikeyi
atlatana kadar buradan ayrılmak istemiyorum.Sen şimdi benim odama git ve bir güzel
dinlen.Travis’i ben beklerim.”
Kadının Travis’le ne kadar yakın olduğunu anlayan Megan kalbinde bir sızı hissetti.Ama
Kity’nin haklı olduğunu biliyordu.Dinlenmesi gerekiyordu.
Uzanıp anahtarı aldı. “Çok teşekkür ederim.”
“Teşekkür etmene gerek yok.İstediğin kadar dinlen.”
Ama ne yazık ki daldığı kabuslar Megan’ın dinlenmesine engel oldu.Megan tüm hayatını
çiftlikte geçirmişti.Şehrin gürültüsüne alışık değildi.
Yine de dinlenmesi gerektiğini düşünerek uykuya daldı.Travis’in ona ihtiyacı vardı.
Israrla çalan telefon sesiyle uyandı.Bir an nerede olduğunu hatırlayamadı.Anladığında
hemen telefona uzandı.
“Alo”
“Merhaba.Ben Kity.Travis kıpırdanmaya başladı.Daha gözlerini açamadı ama doktorlar
kendine gelmekte olduğunu söylediler.”
Megan telaşla yataktan fırladı. “Tamam,hemen geliyorum.”
Banyoya dalıp aceleyle duş aldı.On dakikada hazırlandı.Hemen otelden çıkıp köşede ki
hastaneye yöneldi.
Odanın kapısını açıp sessizce içeri girdi.
Kity yatağın kenarına oturmuş Travis’in elini tutuyordu.Megan’ı gördüğünde yüzünde
sevinçli bir gülümseme belirdi.Megan kocasına baktığında sağ gözünün açık olduğunu
gördü.Travis kapının açıldığını duyunca o yana döndü ve Megan’ı gördü.
“Megan!Burada ne arıyorsun?” Sesinde ki ifade onu görmekten hiç hoşlanmadığını açıkça
belli ediyordu.
Megan ne yapacağını bilemedi.Travis Megan’ı gördüğü anda büyük bir öfkeye kapılmıştı.Bir
an duraksadıktan sonra yatağa doğru yürüdü.Kity ona yola açmak için geri çekildi.
Titrek bir sesle “Merhaba Travis.Ayılmana sevildim.Nasılsın.”Ona dokunmak rahatlatmak
istiyordu.Ama Travisin gözünde ki öfke bunu yapmasına engel oldu.
“Burada ne arıyorsun?
“Seni merak ettim.Yanında olmak istedim.”
“Kaza geçirdiğimi nerden öğrendin.”
Kity kararlı bir ses tonuyla “Ona ben haber verdim.Bilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Travis öfkeyle bir küfür savurup karısına döndü.”Kity seni arayıp rahatsız ettiği için özür
dilerim.Ben gayet iyiyim.Buraya gelmene gerek yoktu.”
Megan suratına bir tokat yemiş gibi sardılmıştı.”Ama ben seni çok merak…”
“Merak edecek bir şey yok.Artık evine geri dönebilirsin.Bir şeye ihtiyaç duyarsam,Kity
yanımda olacak.”
Megan gözyaşlarını güçlükle zabdediyordu.Boğuk bir sesle “Nasıl istersen” diye mırıldandı
ve duygularını belli etmemk için koşarak odadan çıktı.
Uzun bir sessizlikten sonra Kity öfkeyle “Sen ömrümde gördüğüm en salak herifsin”dedi.
Travis yavaşça içini çekti. “İşimde karşılaştığım tehlikeleri bilmemesi gerekiyordu.Bunu sana
söylemiştim.Bu tehlikelerden haberdar olmamalıydı.”
“Yani boynunu kırsan bile haber vermeyecektik,öyle mi?”
“Durumumun o kadar ciddi olmadığını biliyorsun.”
“Hiç de bilmiyorum.Bildiğim tek şey senin,bu kadar yolu seni görmek için gelen karısına kötü
davranabilecek bir serseri olduğun.”
“Benim için endişelenmesini istemiyorum.”
“Öyleyse isteğin gerçekleşecek.Bundan sondan sonra senin için endişelenmek için zaman
bulacağını sanmıyorum.Senden Boşanmak için bir avukat aradığına eminim.”
Travis acıyla inledi. “Yani ona o kadar kötü mü davrandım?”
“Kötü de laf mı?Tam anlamıyla zalimlik ettin.Sen farkında değilsin belki,ama hepimiz senin
için çok endişelendik.Neredeyse iki gündür bilinçsiz yatıyorsun.Bu insanı endişeledirmeye
yetecek bir durum.Düşüf kafanı çarptığında aklının başına geleceğini düşünerek aptallık
etmişim.Aylardır rodeo yarışmalarında kendini tehlikeye atarken bu kadını hiç mi düşün
müyordun?”
“Bunu neden yaptığımı biliyorsun Kity.Çiftliği korumak için para kazanmam gerek.”
“Ona yardım etmek içinkendini nasıl tehlikeye attığını biliyor mu?”
“Tabi ki hayır.Bilmesine gerek yok.Ayrıca at almak için para biriktiriyorum.İyi bir sürü
oluşturacak parayı toparladığımda bu işi tamamen bırakacağım.”
“Öyleyse bu yarışmada ödül parasını aldığını bilmen seni mutlu eder.Çekini ben aldım.Sana
vermek için ayılmanı bekliyordum.
Travis uzanıp onun elini tuttu. “Sen çok iyi bir dostsun Kity.”
“Ama anlaşılan dostluğum işe yaramadı.Yıllardır elde etmek istediğin kadını kaybetmene
engel olamadığıma göre”
Travis güçlükle gülümsemeye çalıştı. “Onu bulup yanıma getirirsen her şeyi
açıklayabilirim.Söylediklerinde haklıydın Kity.Ama ne kadar tehlikeli bir iş yaptığımı anlayıp
işi bırakmam için ısrar etmesini göze alamazdım.”
Kity hiçbir şey söylemeden odadan dışarı fırladı.Ama her yeri aramasına rağmen Megan’ı
bulamadı.Gitmişti.Her yeri aradıktan sonra Megan’ın yanına döndü. “Şimdi gerçekten başın
belada dostum.Karın gitmiş.”
Travis öfkeyle küfür savurdu. “Onunla mutlaka konuşmalıydım.Belki de böylesi daha iyi
oldu.Çok sinirliydi.Beni dinlemeyebilirdi.En iyisi onu aramadan önce biraz sakinleşmesini
bekleyeyim.Bir sonra ki rodeoya on gün var.Bu arada eve gitmeyi düşünüyordum amabelki
gitmemek daha iyi olur.”
“Ayağında o alçıyla rodeoya katılamazsın.”
“Boş versene.Bir kaç günde ayağa kalkarım.”
“Sen delisin Travis.Siz rodeocular hepiniz delisiniz.”
“Biraz zamana ihtiyacım var.Meganla konuşmadan önce kendimi iyice toparlamalıyım.Ona
kendimi affettirmem hiç kolay olmayacak.”
“Karının yerinde olsam kıçına bir tekme basardım.”
“Eh onunda bunu yapmayı hayatında bir çok kez istediğine eminim.En azından artık
evliyiz.Eskisine göre işim çok kolay.”

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 10:00:08 ÖS
ONBİRİNCİ BÖLÜM

“Sen ne yaptığını sanıyorsun?”


Megan şaşkınlıkla aşağıdan gelen sesle irkildi.Onun eve bu kadar çabuk dönmesini
beklemiyordu.Onu görmeye henüz hazır değildi.
Duymamış gibi davranarak su kulesini tamire devam etti.
“Megan O’Brein Kane.Boynunu kırmadan hemen ordan aşağı in.”
Megan işini bitirdikten sonra dikkatlice merdivenden aşağı indi.Hastaneden ayrıldığından
beri onu hiç görmemişti.Üstelik telefonda da konuşmamıştı.Travis bir çok kez telefonla
armıştı gerçi,ama Megan telefonlara çıkmamıştı.Onunla konuşacak hiçbir şeyi yoktu.
Travis’in ne kadar zayıflığını görünce bir an sarsıldı.Anlaşılan kendine pek iyi
bakmamıştı.Ama tabi bunlar artık Megan’ı ilgilendirmiyordu.
“Kulenin tepesinde ne işin vardı?Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?”
Megan ona sırtını döndü ve yürümeye başladı. “Sana ne”
“Bu işi neden adamların birine bırakmadın?”
Megan bir sıçrayışta atına sıçradı. “Onları gönderdim.”
Travis’in şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açıldı. “Gönderdin mi? Bu da ne demek oluyor
şimdi?”
Megan atının başını çiftliğe yöneltti.Travis hastanede daha aklı başında değilken söylediği
sözler için kızgın olmasını anlayamıyordu.Ne söylediğini tam olarak hatırlamıyordu bile.Ama
Kity ona defalarca anlatmıştı ve telefonlarına çıkmamakla çok haklı olduğunu söylemişti.
Tamam,Travis her şeyi berbat etmişti.Ama ne de olsa Travis de bir insandı.
Başını kaldırıp su kulesine baktı.Bu kadın tam anlamıyla deliydi.O kuleye çıkmanın ne kadar
tehlikeli olduğunu bilmiyor muydu?Üstelik bir de Travis’in tuttuğu adamları göndermişti.
Anlaşılan çiftlikteki işleri tek başına yapamayacağını hala anlamamıştı.
Ağır adımlarla çiftliğe yürümeye başladı.Yorgunluktan ölmek üzereydi.Bir an önce eve
dönmek için bütün gece araba kullanmıştı.
Megan’ı çok özlemişti.Evlendiklerinden beri en uzun ayrılıklarıydı bu.Ama iyileşmesi uzun
sürmüştü.Sonra hastane masraflarını ödemek be kaçırdığı rodeoları tamamlayabilmek için
bir çok yarışa katılmıştı.
Artık bu mevsimin yarışları bitmiş ve Travis at sürüsü alabilmek için yeterli parayı
toplamıştı.Gelecek seneki rodeolara kayılmayı düşünmüyordu.Bu işten artık iyice sıkılmıştı.
Üstelik Megan’dan ayrı kalmayı istemiyordu.Ona Oregon’da onu incitmek istemediğini
anlatmalıydı.Eve yaklaştığında Maribeth verandadan “Merhaba Travis” diye seslendi.
“Bakıyorum topallıyorsun”dedi.
“Bileğim daha iyileşmedi.Megan içerde mi?”
“Evet ama pek neşeli görünmüyordu.Geldiğini biliyor mu?”
“Evet.Neşeli olmamasın nedeni de bu galiba.Anlaşılan son zamanlarda benden pek
hoşlanmıyor.”
“Haklısın galiba.Senden ne zaman bahsetsek adını duymamış gibi davranıyor.”
Travis bir şey söylemeden içeri girdi.Mutfakta kimse yoktu.Pencereden Maribeth’e “Doris
nerede?” diye sordu.
“Megan onu gönderdi.Evde kahyaya ihtiyacımız olmadığını düşünüyor.İkimiz her şeyi
halledebilirmişiz.”
“Yemekleri de mi?”
“Evet.Bu günlerde sürekli donmuş yiyecekler yiyoruz,ama yemek yapma işine yavaş yavaş
alışıyorum.”
Travis Megan’la paylaştıkları odaya çıktı.İçeri girdiğine Megan’ın kendi eşyalarını almış
olduğunu gördü.Bu hiç de iyiye işaret değildi.
Banyoya girip soyundu.Meganla konuşmadan önce kendine gelmek istiyordu.Hazırlanıp
aşağı indiğinde mutfak masasında iki tabak oluğunu gördü. “Kim yemek yemiyor” diye
sordu.
“Megan ona tabak koymamamı söyledi.Çalışma odasında atıştıracakmış.”
Travis masada Maribeti yalnız bırakmamak için ona eşlik etti.Aceleyle yemeğini yedikten
sonra Megan’ın yanına çalışma odasına gitti.Kapı kapalıydı.Travis yavaşça kapıyı çaldı.
“Girin”
İçeri girdiğinde Megan’ı faturaların başında buldu.Yemeğine hiç dokunmamıştı.
“Megan seninle konuşmamız gerek”
“Evet.” Megan elindeki çeki ona uzattı. “Sığırları sattım.İşte bu da senden borç aldığım
para.Fazizini de ekledim.Sanırım artık ödeştik.”
“Megan,Oregon’da sana neden öyle davrandığımı açıklamak ve senden özür dilemek
istiyorum.Ben…”
Megan kararlı bir ses tonuyla “Açıklayacak bir şey yok.Sen haklıydın.Oraya
gelmemeliydim.Kiminle ne yaptığın beni ilgilendirmez.”
“Kiminle mi? Bu da ne demek oluyor?”
“Bir avukatla konuşup sözlü anlaşmamızı anlattım ve bu ortaklığa artık son vermek
istediğimizi söyledim.Avukatın dediğine göre…”
Travis şaşkınlıkla yerinden fırladı. “Ne! Ne yaptım dedin?Dur bir dakika.Bu işi bitirmeye hiç
niyetim yok.Sen ne yaptığının farkında mısın Megan?”
“Sadece senin kurallarına uyuyorum.Bana o parayı borç vermen büyük bir incelikti.Ama
artık borcumu ödediğime göre,evden ayrılabilirsin.Ben eşyalarımı odadan taşıdım.Evden ne
kadar çabuk ayrılırsan ikimiz içinde çok iyi olacak.”
Travis duyduklarına inanamıyordu. Megan biraz durup beni dinle.”
Megan ellerini kavuşturdu. “Peki dinliyorum.”
“Hastanede seni gördüğüm zaman daha kendime gelememiştim.Kity’nin seni aradığını
bilmiyordum.Seni görmek benim için büyük bir şok oldu.”
“Ah evet.Bundan eminim.”
“Kity peşinden koştu,ama seni bulamadı.Sana kabalık etmek gibi bir niyetim yoktu.”
“Artık bunların bir önemi yok.”
“Ama ben öyle düşünmüyorum.Bu çiftlikten tıpkı Doris ve adamlar gibi beni kovamazsın.Ben
senin kocanım.Bir açıklama yapmam için bana fırsat vermelisin.”
“Neyi açıklayacaksın Travis?Hayatının rodeo olduğunu mu? Bunu biliyorum.Kity’nin seni
benden daha iyi anladığını mı? Bunu da biliyorum.Bir kaç günlüğüne geldiğinde benimle
evcilik oynamanın hoşuna gittiğini mi?Evet artık bunu da biliyorum.Beni yıllardır sevdiğine
inanmakla ne kadar büyük aptallık etmişim.Ama sen beni hiçbir şeye zorlamadın
Travis.Hepsini kendi isteğimle yaptım.Sadece senin hayatında başka bir kadın olduğunu
bilmiyordum.”
“Sen ne dediğini bilmiyorsun.Hayatımda başka biri yok.Senden başka kimse olmadı.”
“Yani gözlerimin içine bakarak Kity’le hiçbir ilişkin olmadığını mı söyleyeceksin.Buna
inanmamı mı bekliyorsun?”
“Kity mi? Onun bunlarla ne ilgisi var? Yoksa onunla bir ilişkim olduğunu mu
düşünüyorsun.O enim kardeşim gibidir.Ben sadece onu korudum ve diğer erkeklerin onu
kullanmasına izin vermedim,ama aramızda başka bir şey yok.”
“Anlıyorum.”
“Yani bana inanıyor musun?”
“Sadece artık bunların önemli olmadığını söylüyorum.Bana verdiğin borç sayesinde
borçalrımdan kurtuldum.Yeni bir koyun sürüsü ısmarladım.Önümüzde ki hafta onların
parasını ödemem gerekecek.O yüzden senin tuttuğun adamları gönderdim.Zaten ihtiyacımda
yoktu.Butch la ikimiz her şeyi hallederiz.”
“Yani evliliğimizi sona erdirmek mi istiyorsun?”
“Evet”
Neden?”
“Çünkü hayat tarzlarımız birbirine uymuyor.Yaptıklarını bilmeden dayabiliyordum.Ama
şimdi seni öyle görünce dayanabileceğimi sanmıyorum.Hayat tarzlarımızın uymadığını kabul
etmeliyiz.”
“Ya rodeoyu bıraktığımı söylersem.İstediğim at sürüsü için gerekli parayı toparladım.Artık
biz…”
“Biz diye bir şey yok.Hayatını istediğin gibi sürdürebilirsin.Ama planlarına beni dahil etme.”
“Yani her şeyin bittiğini mi söylüyorsun?”
Megan yavaşça başını salladı.
“Anlaşılan bu kez her şeyi berbat ettim.”
“Unuttun mu dostça ayrılmayı daha baştan karar vermiştik.”
“Bence anlaşmanın bunlarla ilgisi yok.Ben o parayı sana borç olarak vermedim.İkinci olarak
on iki ay evli kalmayı kararlaştırmıştık.Bana altı ay borcun var.”
“Teknik olarak haklısın.Ama sana parayı geri ödediğime göre….”
“Hayır.Parayı istemiyorum.Ben o altı ayı istiyorum.Evliliğimizi sürdürebileceğimizi sana
kanıtlamak istiuorum.Bana bu şansı vermek zorundasın.”
“Anlamıyorum”
“Öyleyse anlamanı sağlamak için o altı aya ihtiyacım var.Bana bu kadarını borçlu olduğunu
düşünüyorum,Megan”
“Sence bu gerçekten geçerli mi?”
“Evet gerekli.” Travis içinde ki korkuyu güçlükle saklıyordu.Megan’ı kaybetmemek için
elinden gelen her şeyi yapmalıydı.
Uzun bir sessizlikten sonra “Pekala” dedi. “Ama senin odanda kalmayacağım ve seninle
sevişmeyeceğim.”
“Neden?”
“Çünkü sevişmemiz işleri karıştırdı.Bunun sadace iş anlaşması olarak kalmasını
sağlamalıydık.Duyguları işe karıştırmamalıydık.”
“Yani senin duygularının da bu işe karıştığını mı söylüyorsun?
“Bunun için endişelenmene gerek yok.Ben duygularımla başa çıkabilirim.Zaten artık
büyümemin zamanı gelmişti.Sen bu konuda bana yardım ettin.Bunun için de sana teşekkür
ederim.”
Travis şimdilik bununla yetinmesi gerektiğinin farkındaydı.Onu ikna etmek için önünde ne de
olsa altı ay vardı.Bu kadar yaşanmıştan sonra Megan’ı kaybetmeye dayanamazdı.
“Adamları yolladığına göre bu işler için beni kullanabilirsin.Her sabah yapılacak işlerin
listesini bana verirsin.”
Megan bir şey söylemeden başını salladı ve Travis odadan çıktı.
En azından zaman kazanmayı başarmıştı.Önünde uzun bir altı ay vardı ve Megan’ı
kazanmaya kararlıydı.
Kışın çiftlikte yapacak fazla iş olmadığı için Megan’ın bol bol vakti oluyordu ve Travis’in
sürekli öiftlikte olması onu huzursuz ediyordu.Üstelik Maribeth okul piyesinde rol almıştı ve
haftanın birkaç akşamı kasabada kalıyordu.Bu da akşamları Megan ile Travis’in çiftlikte baş
başa kalmalarına neden oluyordu.
Megan başlangıçta Travsi’in onunla yeniden konuşmaya çalışacağını düşünmüştü.Ama
Travis bunu hiç denememişti.Sadece sevgililer gününde.
Megan sevgililer gününü hatırladı.
Hayatı boyunca sevgililer günün hep göz ardı etmeye çalışmıştı.Megan2ın sevgililer gününü
hatırlaması için hiçbir gerekçe olmamıştı.
Ama Travis hatırlamıştı.
Megan’a hiçbir şey söylememişti.Sadece Megan akşam odasına girdiğinde yatağında kırmızı
bir gül ve bir paket bulmuştu.
Kutunun içinde altın bir zincir ve ucunda bir madolyon vardı.Kutunun içinde bir kartta “Seni
seviyorum,Travis” yazılıydı.Madolyonun içinde düğün günü arabada birinin çektiği o resim
vardı.Megan zinciri çekmeceye kaldırdı ama gülü atmaya kıyamadı ve sakladı.Travis’e bu
konuda hiçbir şey söylemedi,teşekkür de etmedi.
O günden beri Travsi’e karşı öfkesi azalmıştı.Ne de olsa hastanede Travis o sözleri söylerken
daha kendine gelememişti.Kity gibi bir kadın dururken bir erkek ona nasıl aşık olabilirdi?
Ama Travis onunla evlenmişti.Eğer istese Kity’le evlenebilirdi.Ama o,Megan’ı seçmişti.
Birden yan odadan Travis’in sesini duyarak irkildi. “Megan,burada havlu kalmamış.Bana bir
havlu getirebilir misin?”
Travis’in odasına havlu koymayı unutmuştu.Zaten son zamanlarda işlerin çoğunu
unutuyordu.
Aceleyle sabahlığını giydi. “Bekle,hemen getiriyorum.”
Eline bir havlu alıp Travis’in odasına geçti ve kapının aralığından ona uzattı. “Al”
“Teşekkür ederim” Travis kapıyı ardına kadar açıp havluyu elinden aldı ve Megan’ın orada
olmasına hiç aldırmadan çıplak halde kurulanmaya başladı.
Megan aceleyle dönüp kapıya yöneldi.
“Megan”
Megan olduğu yerde kalakaldı. “Evet”
“Teşekkür ederim.”
“Önemli değil.Havlu koymayı unuttuğum için özür dilerim.”
Travsi omuzlarından tutup onu kendine çevirdi.Havluyu beline sarmıştı. “Sana
saldıracakmışım gibi davranmana gerek yok.”
“Öyle değil Travis,yalnızca…”
“Yalnızca ne?”
“Bilmiyorum.Kafam çok karışık.Kendimi çok aptal hissediyorum.Yani benden ne beklediğini
bilemiyorum.Ben böyle şeyleri bilmiyorum.Aşık olmak bana göre değil.Kıskançlık yapmanın
aptallık olduğunu biliyorum,ama…”
Travis onu kollarında sımsıkı kavradı. “Dur bakalım sen ne dedin?Şu aşık olma işini biraz
daha açıklayabilir misin?”
“Senin için ne hissettiğimi biliyorsun”
“Hayır hiç de bilmiyorum.Ama öğrenmek için sabırsızlanıyorum.”
Megan güçlükle yutkundu. “Seni çok uzun zamandır seviyorum.Sadece bunu kendime itiraf
etmekten korkuyordum.Okulda ki diğer kızlar gibi bende sana aşıktım.Ama kendimi senden
nefret ettiğime inandırmaya çalışıyordum …”
“Ah Megan” Travis onu kendine çekip sımsıkı sarıldı. “Bir gün bu sözleri senden duymayı ne
kadar istediğimi bilemezsin.Artık umudumu kaybetmeye başlıyordum.”
Ani bir hareketle Megan’ı kucağna alıp yatağa taşıdı.YANINA UZANDI.Yüzünün her yanını
özlemle öpüyordu.
Boğuk bir sesle “Hayatım boyunca senden başka hiçbir kadını sevmedim.Gözüm senden
başka kimseyi görmüyordu.
“Ah Travis”
Sevgiyle geçen saatler boyunca başka hiçbir şey konuşmadılar.Megan sabaha doğru
uyandığında Travis’in sevgi dolu bakışlarıyla karşılaştı.
“Bir daha asla kavga etmeyelim,bebeğim.İstersen bana bağırabilirsin hatta vurabilirsin
bile.Ama asla kendini benden uzaklaştırma”
Megan2ın dudakları mutluluk dolu bir gülümsemeyle aydınlandı. “Seni bir daha kendimden
uzaklaştırmayacağım.Ama bağırmayacağıma söz veremem.Sen insanı çileden çıkarıyorsun.”
“Bebeğim,Kity’i neden kıskandığını hiç anlayamıyorum.”
“Kity çok güzel bir kadın Travis.”
“Evet ama o sen değil.”
Megan yavaşça başını salladı.Bir daha asla Travis’in duygularından şüphe etmeyecekti.
“Bu yıl artık rodeoya katılmayacağını söylerken ciddi miydin?”
“Evet.Artık senin yanından bir an bile ayrılmak istemiyorum.”
“Sana verdiğim o parayı at çiftliği kurmak için kullanabilir misin?”
Travis bir kahkaha atarak onu kendine çaktı. “Artık bütün kararları birlikte alacağız.Ama
şimdi bunları konuşmak istemiyorum.”

Konu Başlığı: Ynt: Megan Evleniyor - Annette Broadrıck


Gönderen: michelle üzerinde Temmuz 11, 2007, 10:00:59 ÖS
ONİKİNCİ BÖLÜM

“Şey…Travis seninle konuşmak istediğim bir şey var.”


Travis birkaç gün önce doğan taya bakmak için ahırdaydı.Baharla birlikte at sürüsünde ilk
doğum gerçekleşmişti. “Yine ne oldu?”
“Nerdeyse öğlen oldu.Bir şeyler yemek ister miydin?”
Travis onun elini tutup eve doğru çekti. “Bakıyorum ev işlerine iyice alıştın.Yemekte ne var.”
“Fazla bir şey bekleme.Hala öğreniyorum.”
Travis yemeğini bitirdiğinde arkasına yaslandı. “Doğrusu yemek konusunda epey ilerleme
kaydettin.”
“Aman benimle alay etme.”
“Yoo,bu konuda seninle kesinlikle alay etmem.Ağzımın tadını bilirim.Evet,benimle ne
konuşmak istiyordun?Yoksa çiftlik işeri için yeni yardımcılara mı ihtiyacın var?”
“Hayır,şu anki adamlar yeterli.Ama sanırım ev işleri için bir yardımcı almamız gerekecek.”
“Anlaşılan ev işlerine sandığım kadar alışamamışsın?”
“Şey,öyle değil.Hatırlıyorsan artık kararları beraber almaya karar vermiştik.”
“Evet hatırlıyorum.”
“Fakat bazen karar vermeye fırsat olmuyor”
“Bu da ne demek oluyor?”
“Ben hamileyim.”
“Hamile mi?” Travis’in ağzı kulaklarına varmıştı. “ Şaka yapmıyorsun değil mi?Yani hamile
olduğuna gerçekten emin misin?”
“Evde yapılan testlerden yaptım.Zaten şüpheleniyordum.Belirtileri vardı.”
“Ne zaman? Yani ne zaman doğacak?”
“Sanırım kasımda.Ama önce doktora gidip muayene olmam gerek.”
Travis uzanıp elini tuttu. “Peki nasıl hissediyorsun.Yani çocuğun olmasını istiyor musun?”
“Daha önce hiç bu konuyu düşünmemiştim ama çocuğum olmasını engellemek için de bir şey
yapmamıştım.”
Travis yaramaz bir çocuk gibi gülümsedi. “Evet,bunun farkındayım.”
“Yani bunu bilerek mi yaptın?”
“Kim,ben mi?Tabi ki hayır.Benim gibi basit bir çiftçi doğum kontrol yöntemleri hakkında ne
bilir ki?”
“Seni gidi numaracı.Demek benim hamile kalmamı istiyordun.”
Travis büyük bir sevgiyle onun dudaklarına uzandı.Dakikalar sonra birbirlerinden
ayrıldıktan sonra soluk soluğaydılar.
Megan boğuk bir sesle “Ben de bunu sana nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.Çocy-uk
istememenden korkuyordum.”
“Şuan da beni en çok mutlu edecek şey çocuğumun olmasıdır.Senin de eninde sonunda
hamile kalacağını umduğumu söyleyebilirim.Ama bunun için bir planımda yoktu.Eve bir
yardımcı kadın alma işine gelince…bir an önce birini bulmalıyız.Bundan sonra hiçbir işle
uğraşmanı istemiyorum.”
Megan onun yüzünü avuçlarının içine aldı. “Olanlara inanmakta hala zorluk çekiyorum.İki
yıl önce her şeyi kaybedeceğimi düşünüyordum.Sen çıkageldin ve bir anda her şey değişti”
dedi.
Travis dikkatle onun karnını okşayarak “Sen daha hiçbir şey görmedin” dedi.
Megan hayatının nasıl değiştiğini düşünerek gülümsedi.Travis yanında olduğu sürece her
türlü zorluğu alt edeceğini biliyordu.Yalnızlık içinde geçen yıllardan sonra beyaz atlı prenses
hayatına girmiş ve sevginin ne demek olduğunu göstermişti.
Ve de daha da öğretecekleri vardı anlaşılan…..

SON

Powered by SMF 1.1.4 | SMF © 2006, Simple Machines LLC

You might also like