You are on page 1of 15

A-PDF Merger DEMO : Purchase from www.A-PDF.

com to remove the watermark


SAYFA 01 SœYAH MAV KIRMIZISARI

www.kolektifler.net Say› 8 Aralık 2010

Bu kahvaltıda 2.5
milyon öğrenci eksik
Tayyip Erdoğan rektör- yürüyecek olan Öğrenci
lerle yaptığı toplantının Kolektifleri, rektörler top-
ikincisini 5 Aralık Pazar lantısının hemen yanında
günü yapacak. Padişah üniversitelinin taleplerini
Tayyip ve onun rektörleri açıklayacağı; sanatçıların,
üniversiteyi “reform” baş- aydınların ve akademis-
lığı altında gerici-piyasacı yenlerin katılacağı
dönüşüme nasıl alet ede- “Büyük Üniversite
ceklerini tartışadursunlar, Forumu” ve alternatif
üniversiteliler istenmedik- kahvaltı yapacaklar.
leri toplantının davetsiz Tayyip rektörleri, Kolektif
misafirleri olarak orada üniversiteliyi çağırıyor,
Tayyip rektörlerini de al git olacaklar.Yıldız Teknik
Üniversitesi Beşiktaş
Kampüsü önünde bulu-
üniversiteliler saat
12.00’da Yıldız Teknik
Üniversitesi Beşiktaş

Üniversiteler bizimdir
Başbakan Dolmabahçe’ mesajı daha vardı: yapacağını da İTÜ’de baş- bir kez daha kanıtladı.
şup kitlesel bir şekilde
Dolmabahçe’ye
Kampüsü önünde buluşu-
yor!

de bu sefer rektörlerle
buluştu. Tüm dünyada
bilim insanlarının ülkeyle
“Yasaklar yasaklanmalı”
Özgürlük anlayışı türban-
la sınırlı olan Tayyip yine,
bakanı protesto eden 18
öğrenciye verdiği 15 ay
ceza ile de göstermişti.
Tayyip’in moralini bozan
üniversitelilerin üzerinde-
ki tüm baskılara rağmen
TAYYİP
ilgili fikirleri alınırken
Tayyip rektörlere akıl ver-
üniversitelerdeki polisleri,
özel güvenlikleri, öğrenci-
Erdoğan, yumurtalı
protestoları da eleştirdi.
AKP’nin, sermaye temsil-
cilerinin gittiği her üni-
Rektörleri
meye kalktı. Başbakan
toplantıda AKP’nin eline
lere verilen cezayı gör-
mezden geldi. Patronların
AKP’nin üniversitelerde
istenmediğini, öğrencile-
versitede tepkiyle karşı-
lanması ve kitlesel, güçlü Kolektif
geçmeden önce şiddetle
karşı çıktıkları YÖK’ün
kalkmayacağını, yapısının
değiştirileceğini söyledi.
Bu değişimin AKP yararı-
yönettiği, devletin kaynak
ayırmadığı bir üniversite
anlayışını tekrar eden ve
üniversiteyi şirket, öğren-
ciyi müşteri belleyen AKP
rin tepkisini temsil eden
yumurtalı protestoların
birçok üniversite rektörü-
nün bulunduğu bir top-
lantıda, başbakanın gün-
meydan okumalar.
Öğrenci Kolektifleri’nin
mücadelesi AKP’nin üni-
versitelerde arzu ettiği
dönüşümü kolay kolay
Seni
Çağırıyor
na olacağı şimdiden orta- “ileri demokrasisi”, eğer deminde olması; yumur- yapamayacağını gösteri-
da. Başbakanın bir önemli karşı çıkan olursa ne talı eylemlerin başarısını yor.
5 Aralık Pazar Saat 12 :00
6 Kasım Kampüs Sivri Biber Sanatın Gündemi Yıldız Teknik Üniversitesi
Önünde Buluşalım
>> Sayfa 5 >> Sayfa 11 >> Sayfa 14 >> Sayfa 15
SAYFA 02 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

AKP’nin bir oyunbozanı var: Kolektifler


Öğrenci Kolektifleri, üniversiteyi bir meslek verdiği yanıtla tepki buldu. Ancak yeterli kontrolü altına almayı hedeflediği bu dönem-
edindirme aracı olarak kabul gören algıları değil, Öğrenci Kolektifleri’nin görevi, 6 de; AKP’nin karşısında bir oyunbozan var.
reddeder ve üniversiteyi bütünlüklü bir sos- Kasım’da binlerce üniversitelinin AKP’ye Bu oyunbozan da Kolektiftir. AKP’ye karşı
yal yaşam alanı olarak görür. Bu doğrultuda meydan okumasıyla yükselişe geçen bu tepki- üniversitelerimizi savunmak, üniversitelilerin
bu dönem, üniversitenin gündeminde iki baş- yi daha da büyütmektir. taleplerini haykırmak için şimdi daha haraket-
lık öne çıkacak. Bunlardan ilki, Üniversiteli Önümüzdeki süreç üniversitelerin çok tartı- li, cesur ve iddialı olmalıyız.
Kadın Kolektifi’nin başlatmış olduğu kam- şılacağı bir dönem, hatta şimdiden tartışmalar
panya : “Bize Acil Eşitlik Gerek!”. Tüm başladı. AKP’nin üniversiteleri tamamen
Türkiye’de üniversiteli kadınların kurduğu,
on dönemde üniversitelerde Kolektif rüz-

S garı esiyor. AKP’ye karşı gerçekten dire-


nen, üniversitenin öznesi Öğrenci
Kolektifleri, AKP saldırılarının bu kadar arttı-
üniversiteli kadını özneleştiren, kapsayıcı bir
yapı olan Üniversiteli Kadın Kolektifi’yle
kadınlar, üniversitelerde kadının özgürleşme-
sinin önündeki tüm engelleri kaldırmayı, ger-
ğı bir dönemde buna karşı duruşu ve üniver-
çek eşitlik için üniversiteli kadın mücadelesi-
siteyi dönüştürme iddiasıyla, ülke ve üniver-
nin bilincini yaratmayı hedefliyor.
sitenin gündemine oturmuş durumda.
Bir diğer başlık , tarihi yaklaştıkça bizleri
Örneğin, Dolmabahçe’de Tayyip
daha da heyecanlandıran Gençlik Filmleri
Erdoğan’ın, YÖK Başkanı’yla birlikte tüm rek-
Festivali 21-22-23-24 Aralık’ta başlıyor. İlk
törleri toplayarak yaptığı toplantılara medya-
defa Türkiye genelinde sponsorsuz bir şekilde
nın bu kadar ilgi göstermesinin nedeni,
üniversite öğrencileri tarafından bağımsız bir
AKP’nin üniversiteler üzerine kurduğu yalan
film festivali yapılacak. Sinemayı, sinema
cümleler değil; Öğrenci Kolektifleri’nin son
emekçilerini ve üniversitelileri bir araya getir-
dönem yarattığı AKP karşıtı hava ve bunun
mek için geri sayım şimdiden başladı.
bir şekilde o toplantıya yansıyacağının bek-
Biz bunları yaparken, AKP de boş durmu-
lentisidir. Bu beklenti haklı bir beklentidir.
yor! İTÜ’de Tayyip Erdoğan’ı protesto eden
Çünkü Kolektifler, üniversite reformu adı
Kolektifçiler 2 yıl süren mahkemenin ardın-
altında, AKP’nin ve onun gericilik ve piyasa
dan 15’er ay hapis cezasına çarptırıldılar.
egemenliğinin güçlendirileceği yeni planların
AKP’nin ileri demokrasi balonu bir kez daha
çıkmasından şüphe duyulmayacak bu toplan-
patladı. Ancak AKP umduğunu bulamadı. Bu
tılarda elbette bir şekilde yer almalıdır, ala-
ceza bir korku havasını estirmek şöyle dur-
caktır.
sun, yüzlerce üniversitelinin İTÜ’de AKP’ye

Nasıl Bir
Üniversite “Nasıl bir üniversite istiyoruz” konulu panellerin ilki Ankara yaratmaya çalıştığı “yeni üniversite modeli” tartışıldı. Yaklaşık

2
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Aziz Köklü Salonu’nda 300 dinleyicinin katıldığı etkinliğin sonunda gerçekleştirilen

İstiyoruz gerçekleştirildi. “Refarandum sonrası Türkiye, “Türkiye ve Üniver-


siteler” başlıklı etkinlikte bir çok akademisyen konuşmacı olarak
yer alırken, AKP’nin üniversiteler üzerinde oynadığı oyunlar ve
forumda, öğrenciler sorunlarını ve bu sorunlarla mücadele yön-
temlerini konuştu. “Nasıl bir üniversite istiyoruz” etkinlikleri diğer
üniversitelerde ve kampüslerde devam edecek.
Panelleri

Halkın Hakları forumu katkılarınızı bekliyor


Yumurta TEKEL işçileri için atıldı
Geçtiğimiz yıl Tekel'in lerini satın alarak AKP'yle işbirliği
Daha önce 2007’de yapılmış olan ve özelleştirilmesiyle birçok Tekel yapan British American
ikincisi 21-22-23 Ocak 2011’de işçisi işsizlikle ve 4C statüsü altın- Tobacco'nun Ankara temsilcisi
Ankara’da gerçekleştirilecek olan Halkın da güvencesiz çalışma koşullarıyla Serdar Örs yumurtaların hedefind-
Hakları Forumu emeği, insanı ve doğayı karşı karşıya kalmıştı. Ankara'nın eydi.Panelin gerçekleştirildiği
hedef alan neo-liberal saldırganlığa göbeğinde 78 gün direnen Tekel salonda bir konuşma yapan
karşı hak mücadelelerinin yaygınlaştığı işçileri, mücadelelerini İstanbul’da üniversiteliler “ Bir... İki... Bir, iki,
bu dönemde, 14 başlık altında gerçek- Tek Gıda İş önünde açtıkları çadır- üç! Bunlara yetmez ama daha fazla
leştirilecek. Eğitim hakkından su hakkı-
larda sürdürmeye devam ediyor. yumurta””Sermaye defol üniver-
na; engelli hakkından iletişim hakkına
Ankara'da 78 gün işçilerle birlikte siteler bizimdir”sloganları
birçok konuda tartışmanın yer alacağı
direnen üniversiteliler Tekel işçi- eşliğinde BAT temsilcisinin bulun-
forumda bir de “Üniversite” forumu
lerinin yanında olduklarını ve duğu kürsüye yumurta
yapılacak. Türkiye’nin dört bir yanındaki
üniversitelilerin katılacağı, AKP sonrası üniversitelerini halk düşmanlarına yağdırarak, dünyanın en lezzetli
üniversiteler ve AKP karşıtı mücade- bırakmayacaklarını Beytepe'de bir protestolarından birini daha
lenin tartışılacağı foruma öneri, katkı ve kez daha haykırdı. Ankara’da gerçekleştiler. Öğren-
makalelerinizi bekliyoruz: gazete.uni- Hacettepe Üniversitesi Beytepe ciler sermayenin temsilcilerine ve
versiteli@gmail.com Kampüsü'ne girişimcilik ve lider- halk düşmanlarına üniver-
lik üzerine konuşma yapmaya sitelerinde yer olmadığını
gelen Tekel fabrikalarını ve işyer- haykırarak salonu boşalttılar

Çerçevelik
Adnan Üç ayl›k, yerel, süreli,
Hasan
Oktar(Harun Türkçe yayin.
Albayrak(Kredi ve
Yahya,”Adnan Oktar ile
Yurtlar Kurumu Genel Kolektif Kültür Yaflam Dernefli Ad›na Sahibi
gece sohbetleri” isimli dini
Müdürü; devlet yurtlarında
program esnasında ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
kadın öğrencilerin kilit altında
konuşuyor):”Güzel Arzu Allah her tutulmasını savunuyor.) "Ben o Dilan Ögüz
geçen gün güzelliğini artırıyor, sen saatte kız çocuğunun başı boş
dünyadaki nadir insanlardan birisin. sokakta dolaşmasını doğru
Adres ‹stiklal Caddesi, imam Adnan Sokak,
Çok çok şahane bir varlıksın. bulmuyorum. Kız çocu- No:5,Kat: 5 Beyofllu/‹stanbul
Seni herkes kolay kolay anla- ğunun barda ne işi
yamaz. Çok güzel bir Tel 0 212 245 97 33
var."
derinliğin var” Nükhet e-posta : universitelimp3@gmail.com
Hotar(AKP Genel Bas›ld›fl› Yer
Başkan Yardımcısı,
Akp’nin yoksullukla Star MedyaYay›nc›l›k A.fl
mücadelede elde ettiği Mehmet Akif Mah. ‹nönü Cad. Bas›n
büyük başarıyı anlatıyor.):
“Ülkemizde günlük 1 Express Yolu Star Sok. No:2 ‹kitelli/‹stanbul
doların altında yaşayan Tel :0212 448 82 62
kişi kalmadı”
Ücretsizdir
SAYFA 03 SœYAH MAV KIRMIZISARI

Abdullah Gül 15 üniversiteye YÖK Başkanı’nın önerdiği


rektör adaylarını atadı. Cumhurbaşkanı daha önce de AKP hükümeti eğitimde ''Fatih Projesini'' başlattı. Fatih
ikinci, üçüncü sıradan seçilmiş, Hizbullah soruşturması
geçirmiş rektör adaylarını atamıştı. Bu seçimlerde de
YÖK elemeye, Abdullah Gül'de seçimlerde 2. 3. sırada
Gün projesi kapsamında 2 milyar lira harcayarak 42 bin
okuldaki 570 bin dersliğe dizüstü bilgisayar, projeksiyon
cihazı, internet yerine, çok amaçlı yazıcı ve akıllı tahta
yer alan rektör adayları atanmaya devam etti. Adnan
Menderes Üniversitesi’ne atanan rektör Mustafa
Birincioğlu seçimlerde 3 sırada yer almasına rağmen
dem sağlanacak. Eğitimde birçok sorun yaşanırken 8 yıllık
iktidarı süresinde bu sorunları çözmeyen, yeni sorunlar
yaratan AKP'nin eğitim alanındaki yaşananları örttüğü
rektör olarak atadı. bir seçim yatırımıdır
SAYFA 3

AKP YÖK’te Reform Yapacak


-
ÖK’te bir takım değişiklikler yapılacağı konuşu

Y
dir
luyor. Aslında yeni değil, AKP’liler uzun süre
ım
YÖK’te değişim sinyalleri veriyordu. 25 Kas
tısında
tarihinde yapılan YÖK Genel Kurulu toplan
dırıl-
“Yükseköğretim sistemimizin yeniden yapılan
emelere
masına ve bunun için gereken yasal düzenl
ldi.
yönelik bir çalışma başlatılmasına” karar veri
eler?
Peki nasıl bir yapılandırma? Nasıl düzenlem
Ne için?

AYIN
PANORAMASI
onu üniversite olunca kurulduğu süreci devam ediyor. siteler bir yandan şirketler tarafından
Yetmez Ama
K günden bu yana YÖK’ün, iktidarda
olduğu sürede de AKP’nin geçmişi
pek parlak değil. 2007 yılında Yusuf Ziya
YÖK’ün yetkilerinin zayıflatılarak,
üniversitelerin daha da özerkleştirilmesi ve
demokratikleştirilmesi için önerilen
ihtiyaç duyulan bilgiyi üreten birer kurum
haline getirilirken bir yandan da bu şir-
ketlere eleman yetiştiren birer meslek okulu
Evetçiler
Bir referandum boyunca arkala-
rında AKP, yanlarında cemaat bir
Özcan’ın atanmasıyla birlikte YÖK tama- “mütevelli heyeti” formülü ise koca bir haline getiriliyor.
men AKP güdümünde bir kurum haline yalandan ibaret. Mütevelli heyetleri üniver- oraya bir buraya özgürlük ve
gelmişti. Şimdi de YÖK’te bir takım siteleri demokratikleştirmek bir yana ser- Hedefte Üniversite Var! demokrasi saçan ‘Yetmez ama
değişiklikler yapılacağı konuşuluyor. mayenin doğrudan müdahale etmesini ve Yapılacak değişikliklerin detaylarını evet’çiler “evet” li bir referandum-
Aslında yeni değil, AKP’liler uzun süredir üniversite adına karar almasını sağlayacak. şimdilik bilemesek de öyle görünüyor ki, dan sonra, yetmez kısmını içlerine
YÖK’te değişim sinyalleri veriyordu. 25 Üniversite özerkliği kavramı ise AKP ve YÖK ve üniversiteler ile ilgili değişiklikler sindirmiş gibi gözüküyor. AKP dar-
Kasım tarihinde yapılan YÖK Genel Kurulu sermaye tarafından mali özerkliğe uzunca bir süre daha gündemde yer bula- beyle hesaplaşmaz, halkı rahat
toplantısında “Yükseköğretim sistemimizin indirgeniyor. Orta vadede üniversitelere cak. Üniversitelilerin fikrinin sorulmadığı bırakmaz, üniversitelerde kan kus-
yeniden yapılandırılmasına ve bunun için ayrılan devlet bütçesinin iyice düşürülmesi ama haklarında kararların alındığı, alınan turur iken sesleri solukları çıkmayan
gereken yasal düzenlemelere yönelik bir ve üniversitelerin kendi kaynağını kendisi tüm bu kararların öğrencilerin değil ser- liberaller yeni bir slogan bulmuşa
çalışma başlatılmasına” karar verildi. Peki yaratan birer şirkete dönüştürülmesi mayenin lehine alındığı bir dönem bekliyor: “Yetti gibi aslında…”
nasıl bir yapılandırma? Nasıl düzenlemel-
er? Ne için?
hedefinin ifadesi olan mali özerklik de,
YÖK’ün yetkilerinin zayıflatılması kararın-
yaşanacak. Bu süreç AKP’nin ve ser-
mayenin üniversitelere karşı atağa geçtiği Avrupa
Çıkartın Ağzınızdan Baklayı
da önemli bir etken.
AKP kurmaylarının ağzından konuşur-
tamamen ele geçirmek için başlattığı bir,
süreçtir. Bu sürecin sonu ise üniversitenin Gençliği
YÖK’te ve üniversitelerde yapılacak olan sak: “Türkiye’nin ekonomisini büyütmek tamamen ortadan kalktığı, bilime ve sorgu- Avrupa ateş gibi yanıyor! Neo-
düzenlemeler yakın zamanda yapılan açık- için nitelikli gençlere ihtiyacı var. Üniver- lamaya yer olmayan birer bina haline getir- liberalizm eğitime, sağlığa saldır-
lamalara ve şimdiye kadar yapılanlara sitelerimizi bu ihtiyacı karşılayacak şekilde ildiği tehlikeli bir noktaya doğru gidiyor. dıkça on binlerce genç sokağa,
bakılırsa, yine piyasa ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmamız gerekiyor.” Yani Üniversitelilerin yapması gereken işte tam eğitim hakları için mücadeleye
şekilleniyor. Üniversite-sermaye ilişkisini toplum için bilim üretmesi gereken üniver- da şimdi üniversiteye sahip çıkmaktır. çıkıyor. Okullar, parti binaları,
daha da kökleştirmek için işleyen Bologna tarihi alanlar işgal ediliyor.
Avrupa sokakları, gelecekleri
ellerinden alınan öğrencileri daha
çok ağırlayacak gibi duruyor

Dolmabahçe Toplantısı : Reformlar


Körler sağırlar birbirini Sağlıkta reform, eğitimde
reform, sınav sisteminde reform,

ağırlar! şimdi de YÖK’te reform…


Reform kelimesi; çağdaşlık,
küreselleşme ambalajları ile
AKP’nin hedefindeki piyasacı-
Tayyip Erdoğan bu sefer kararlar doğrultusunda gerici dönüşüme alet edilecek ne
rektörleri topladı. hareket ediliyorsa sormak varsa önümüze sunuluyor. “Battı
Dolmabahçe’deki kahvaltıda
üniversitenin geleceği,
gerek; 2,5 milyon üniversite
öğrencisinin sözü bir Tayyip Üniversitelilerin Talepleri balık yan gider” misali, AKP
reformlarına sarılıp sarmalanıyor.
YÖK’te yapılacak değişiklik- Erdoğan’ın sözü kadar
Var!
ler tartışıldı. Tayyip genelde
bu tip toplantıları kritik
değersizdeğil mi?
Sorgulayan, üreten üniversi-
Yumurta
dönüşümlerden veya telilerin hepsi bir araya gelse Üniversiteler kesinlikle bir yeniden yapılanmaya AKP’lilerin, gericilerin, üniver-
manevralardan önce yapı- Tayyip kadar olamıyor mu ihtiyaç duyuyor. Ama sorulması gereken soru şu : kimin siteyi şirket belleyenlerin korkulu
yor. Açılım dönemi ve refe- ki Tayyip Erdoğan tek başı- için yapılacak bu yapılandırma?. AKP’nin önerdiği rüyası; en ucuz ve en karizma
piyasacı ve gerici reçetelere karşı üniversitelilerin yıl-
randum öncesi böyle toplan- na tüm rektörleri bir araya çizen eylem aracı; demokrasi nefe-
lardır süregelen sorunlarına karşı, sermayenin değil
tılar görmeye alışıktık. Bu toplayarak eğitimin geleceği- üniversitelilerin lehine önerdikleri somut talepler var: ri yumurta, bu ay da üniversiteli-
yapılan toplantı da gösteri- ni belirleme hakkını kendin- 1-Üniversite eğitimine herkesin eşit ulaşabilmesi için lerin ellerinde AKP’lilerin tam kar-
yor ki AKP üniversitelerde de görebiliyor? eğitim tamamen parasız hale getirilmeli, harçlar kaldırıl- şısındaydı. Eskişehir Anadolu Üni-
Türkiye genelinde bir dönü- Bu apaçık bir dayatmadır. malıdır. Üniversitelilerin barınma, beslenme ve ulaşım versitesi’nde yumurtaların hedefi
şümün ve yeniden yapılan- AKP’nin üniversitelere kendi sorunları acil olarak çözülmelidir. bu kez Haşim Kılıç’tı.
manın planını yapıyor. politikasını dayatması ve bu 2- 12 Eylül darbesiyle kurulan YÖK tamamen kaldırıl-
Ancak bir başbakanın tüm konuda üniversite bileşenle- malıdır.
Demokratik
üniversite
rektörleri bir araya toplaya- rinin fikrini dahi almadan 3-Üniversitelilere söz, yetki ve karar hakkı verilme-
rak üniversitelerin gidişatına yok saymaktır. Buna karşın lidir.
yön vermesi temelden üni- elbette ki üniversiteliler boş 4-Devlet üniversitelere daha fazla ödenek ayırmalıdır.
Üniversiteler imkanlarını, finansman yaratmak ve kay- Zaten üniversitede varlığı tartı-
versite fikrinin kendisine durmayacak ve üniversite-
nak elde etmek için değil bilim üretmek ve bunu şılan demokrasi; YÖK’ün, polisin,
aykırı. Hiçbir üniversite nin ihtiyaç duyduğu gerçek toplumla buluşturmak için kullanmalıdır.
öğrencisinin fikri alınmadan dönüşümü yaratmak için özel güvenliğin ve üniversite
5- Üniversitelerde gericiliğe izin verilmemeli. Bilimin
Tayyip Erdoğan’ın alacağı mücadele edecekler. karşısında tehdit oluşturan gerici yapılanmalar engellen- yönetimlerinin elinde iyice kay-
melidir. boluyor. Üniversitelerde afiş
asmak, masa açmak suç.
SAYFA 04 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

İtalya'da bütçe kısıtlaması ve özelleştirmeye imkan


sağlayan reform tasarısına karşı üniversiteliler Pisa
Kulesi ve Colessium binasını işgal etti. Başkent Roma, Gün Filipinler’de kamu üniversitelerinin ve kolejlerin 2011
yılı bütçelerinde senatonun kesinti yapması üniver-
sitelilerin tepkisiyle karşılaştı ve 100 civarında öğrenci

dem
Padova, Bologna, Milano gibi kentlerde üniversitelerin senato binasına yürüdü. Diğer gün 3000'i aşkın
işgal edilmesiyle birçok çatışma yaşandı. İşgallerin öğrenci dersleri boykot ederek olayı protesto etti.
öncesinde Roma'da senatoya yürüyen ve içeri girmek Milletvekilleri ise senatoyu, bu bütçe kesintisini dur-
isteyen üniversitelilere polis müdahale etmiş ve durmaya çağırırken asıl büyük kesintinin 1 Aralık’ta
yaralananlar olmuştu. SAYFA 4 olacağı öğrenildi.

Avrupa’da hava
bizden esiyor
eride bıraktığımız bir yıl içerisinde bütçe kısıtlamaları uygulamalarına giderek

G Avrupa sokakları iyiden iyiye ısınma-


ya başladı. 28 Ekim 2009 tarihinde
daha önceden kaldırılmış olan harç paraları-
eğitimi paralılaştırmanın temellerini atıyor.
Gençliğin isyanının nedenleri bunlarla da
sınırlı değil. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerce
nın yeniden yasalaştırılmak istenmesine kar- işletilmeye çalışan Bologna Süreci ve neolibe-
şılık Viyana Üniversitesi’nin işgal edilmesiyle ral politikaların gereği eğitimin sermayenin
dünyanın gündemine oturdu. Gençlik eylem- ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmeye
lerini Fransa’da, İtalya’da ve dünyanın daha çalışılmasının doğal sonucu olarak ortaya
başka bir çok yerinde gerçekleşen militan ve çıkan niteliksizleşme ve Fransa’da olduğu
kitlesel eylemler takip etti. Son olarak gibi emeklilik yaşını arttıran geleceksizleştir-
İngiltere’de harçlara yapılan zammı protesto me politikaları gençliğin sokakları kuşatması-
etmek isteyen 50 bin üniversite öğrencisinin nın diğer sebepleri. Ayrıca Avrupa genelinde
İktidar Partisinin genel merkezini işgal etmesi %18’i bulan gençler arasındaki işsizlik oranı
ise gündeme damgasını vurdu. Avrupa’da da gençliğin geleceklerini, üniversite işgalle-
sokakları dolduran üniversiteli sayısının mil- rinde ve boykotlarda aramasında oldukça
yonları aştığı eylemlerin dilleri, renkleri, önemli bir etkiye sahip. Bütün bu neoliberal
adresleri ne kadar farklı olursa olsun öğrenci-
leri sokağa çıkaran nedenler fazlasıyla ortak.
politikaların uygulayıcısı olan hükümetler
eylemlerin daha fazla kitleselleşip militanlaş-
Bizim de söyleyecek sözümüz var!
Bunların başında da neoliberal politikalar masından fazlasıyla çekiniyor. Avrupa gençli- Geçtiğimiz günlerde İngiltere’ de son yılların en eyleminin başlangıç olduğunu belirten üniversi-
sonucu ‘eğitimde reform’ adıyla eğitimin ği ise daha önce Fransa’da ve Yunanistan’da büyük öğrenci eylemleri gerçekleşti. İlk olarak teliler 12 Kasım günü Manchester Üniversitesi’ i
paralı hale getirilmeye çalışıyor olması geli- eğitim reformlarını geri çektirme kazanımları-

68
10 Kasım’da Başkent Londra’da harçlara %300’ işgal ederek dediklerini yapmaktan asla vazgeç-
yor. na yenilerini eklemeden eylemlerini bitirmeye lük zam yapan Liberal Muhafazakar partinin meyeceklerini bir kez daha gösterdi. Son olarak
Bugüne kadar sosyal devlet anlayışını en niyetli değil. Anlaşılan önümüzdeki günlerde önünde bir araya gelen 50 bin üniversiteli harç- 24 Kasım günü bir araya gelen üniversitelilerin
iyi kendi ülkelerinde uygulandığını iddia yeni üniversite işgallerini, yeni boykotları ve lara yapılan zamları protesto etti. Harçlara karşı hedefinde bu sefer başbakanlık ofisi vardı. Yine
eden Avrupalı devletler harç paraları ve eylemleri izlemeye devam edeceğiz. parasız eğitim talebini haykıran üniversiteliler on binlerce üniversitelinin yan yana geldiği
mücadelede ne kadar kararlı olduklarını göster- eylemde gençlik bu sefer başbakanı uyardı ve
mek için aynı gün gerçekleştirdikleri eylemde zamları geri çekmediği takdirde eylemlerin
Muhafazakar-Liberal Partinin genel merkezini daha da artacağını belirtti. Eğer zamlar geri
işgal etti. İşgal sırasında öğrencilerin genel mer- çekilemezse nüfusunun %20’sinin yıllık gelirinin
keze girmesini engellemek isteyen polis ise 6 bin Sterlin olduğu İngiltere’de okumak imkan-
çözümü üniversitelilere saldırmakta buldu. sız hale gelecek. Bu yüzden İngiltere gençliğinin
Ancak üniversitelilerin kararlı duruşu polisi geri önünde mücadeleden başka bir yol yok.
adım atmak zorunda bıraktı. Yaptıkları işgal

Dünyadan Kısa Kısa ...


aşta Avrupa’da olmak üzere tüm dünyada gençliğin sokakları

B doldurması, sönmekte olan bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.


Acaba 68 kuşağı bitti mi yoksa yeni bir öğrenci hareketi dalgası
mı yayılıyor ? Kimileri yeni gençlik harekletlerini yalnız kendi çıkar-
Başta Avrupa’da olmak üzere
dünyanın dört bir yanında gençlik
eğitim hakkına ve geleceğine sahip
çıkmak için sokakları tutuşturuyor.
İtalya
Hükümetin eğitim reformu altın-
da eğitimi paralılaştırmak istemesine
karşılık 300 bin öğrenci 8 Ekim’ den
ları için mücadele eden benciller olarak tanımlarken kimileri ise 68 İşte dünyanın her tarafından yükse- beri eylemlerini sürdürüyor.
ruhunun geri döndüğü konusunda hem fikir. Peki gerçekte yaşanan len isyan sesleri ; Yunanistan
hareketlenmeler nelerdir,bunları nasıl değerlendirmek gerek?
Fransa Yunanistan hükümetinin krizin
İlk olarak söylemek gerekirse Avrupa’daki eylemleri 68 kuşağının
Emeklilik yaşını 60’ tan 62’ye yük- faturasını öğrencilere kesmesine,
bir devamı olarak görmemiz olanaksız. Çünkü Avrupa’da yükselen
öğrenci eylemleriyle 68 hareketi özellikleri bakımından birbirleriyle selterek gençliğin geleceğine ipotek üniversitelere ayrılan bütçenin azal-
oldukça farklı. Öncelikle Avrupa’daki hareketlerin en belirgin özelli- konulmak istenen yasaya karşı otuz tılmasına karşı 21 Ekim ve 11 Kasım’
ği neoliberal saldırılara karşı korumacı özellikler taşımasıdır. bin üniversiteli ve liseli 12 Ekimden da kitlesel eylemler gerçekleştirildi.
Şimdilik bu hareketler yapısı gereği sadece elde olan hakları koru- 6 Kasıma kadar her gün sokaklar- Okullardaki boykotlar sürüyor.
makla sınırlı kalıp sistemin toptan bir reddine dönüşmese de, içinde daydı. İrlanda
büyük bir isyan potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca bir çok ülkede gen- Ukrayna Kayıt paralarının 2 katına çıkarıl-
çliğin eş zamanlı olarak sokakları doldurması bütünlüklü bir karşı Üniversitede yapılan sınavların masına karşılık 25 bin öğrenci sokak-
çıkış yaratılmasında oldukça önemli adımlar. Avrupa’da gelişen paralı hale getirilmesine karşılık lara döküldü
mücadele şu an için ‘başka bir dünya mümkün’ dedirtmeyi başara- 20.000 öğrenci ‘Bilgi Ticari Bir Mal Mı sı r
masa da, büyük devrimleri doğuracak olan ‘küçük ve zararsız’ isyan- Değildir’ diyerek eylemler gerçek- Öğrenciler polisin okula girmesini
lar değil midir ? leştirdi. protesto etmek için eylemler gerçekleş-
tirdi.
SAYFA 05 SœYAH MAV KIRMIZISARI

Ko
KTÜ Öğrenci Kolektifi 6 Kasım öncesinde üni- Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde
versite içinde kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirerek okuyan öğrenciler de YÖK’ü protesto etti. Yapılan
Ankara'da yapılacak mitinge Trabzon'dan yoğun basın açıklamasında; zaten baskı aracı olan YÖK’ün

lek
katılımın olacağını gösterdi. Sivil polis ve ÖGB'nin AKP’lileşmesiyle birlikte piyasacılığın ve gericiliğin
de yoğun ilgisini çeken eylemde güvenlikler el yaygınlaştığını, üniversitelerin bilimi toplumun
hareketleri ve küfürlerle üniversitelilere tacizde hizmetine sunmayı amaçlayan geleceğin

tif
bulundular. Eylemin ertesi günü güvenlik tacizi ile mühendisleri olarak YÖK’e karşı parasız, bilimsel ve
ilgili KTÜ Öğrenci Kolektifi Trabzon Gazeteciler nitelikli eğitimin olduğu demokratik üniversite için
Cemiyeti’nde basın açıklaması gerçekleştirdiler. mücadele edeceklerini belirttiler.
SAYFA 5

YÖK’e güçlü HAYIR !

6 Kasım günü Ankara sokakları tarihi bir güne tanık- larına uğradı. Yine aynı günlerde Yıldız Teknik Üniver- bu eylem aslında bir meydan okumaydı. YÖK'e ve
lık etti. Türkiye'nin dört bir yanından binlerce üniversi- sitesi'nde türban karşıtı afiş asan 26 öğrenci okuldan AKP'ye çok güçlü bir şekilde meydan okundu
teli Ankara'da buluştu. YÖK'ün kuruluş yıldönümü süresiz uzaklaştırıldı. Ama AKP'ye meydan okuyanlar Ankara'da. Öğrenciler tarafından üniversiteler bizimdir,
olan 6 Kasım'da üniversiteliler her yıl olduğu gibi yine dirençliydi. Hacettepe'de, Anadolu Üniversitesi'nde türbanı da polisi de, paralı eğitimi de istemiyoruz
sokaktaydılar. Ama bu yıl farklıydı. Ülke gündeminde saldırıya uğrayan öğrenciler ve Yıldız Teknik Üniversi- mesajı çok net bir şekilde verildi. Üniversiteli kadınlar
önemli bir yeri üniversiteler oluşturuyordu, tam da 6 tesi'nde türbana hayır dedikleri için okuldan atılan da ilk kez bir 6 Kasım'da “Üniversitenin ve Kadının
Kasım öncesi AKP üniversitelere yeni bir çok şekilde . öğrenciler baskı karşısında geri adım atmadılar. YTÜ Özgürlüğü İçin Türbana Hayır”yazılı kendi pankartlarıy-
Bu dönemde AKP eliyle türbanın üniversiteye girişinin öğrencileri cezaları yırtıp attılar ve okula geri döndüler. la sokağa çıktılar. Yapılan eylemin Ankara'da olması
önü fiilen açıldı. Yine aynı dönemde üniversitelerde İşte bu özgüvenle Ankara'daydı üniversiteliler. AKP'ye da oldukça anlamlıydı. Üniversiteliler YÖK'ün ve siya-
baskı ve denetimi arttırma amaçlı sivil polis genelgesi meydan okuyorlardı, hedefte YÖK'ün genelgeleri, sal iktidarın merkezinde bu talepleri dile getirmiş
yayınlandı. Bu genelgeyle polisin üniversiteye kurum- paralı eğitim, gericilik vardı. oldu.
sal bir şekilde yerleşmesi isteniyordu. AKP üniversite- Yapılan eylemin kitleselliği açık bir şekilde üniversi-
leri teslim almak için tüm gücüyle çabalıyor, sivil polis 6 Kasım'da binler AKP'ye meydan okudu telilerin AKP'nin politikalarını kabul etmediği ve bunu
genelgeleri, türban genelgeleri derken üniversitelerde Böyle bir atmosferde 6 Kasım gününe girdi üniver- değiştirecek isyan potansiyelinin de kendilerinde mev-
baskı hissedilir biçimde artıyordu. Hacettepe Üniversi- siteliler ve binler sel oldu Ankara'da. Coşku bir an cut olduğunu göstermiş oldu. Bugün üniversiteliler
tesi'nde masa açtığı için, Anadolu Üniversitesi'nde afiş olsun düşmedi. Gençliğin AKP politikalarına tepkisi eskiden olduğundan daha net bir biçimde bunu ifade
astığı için, Boğaziçi Üniversitesi'nde Başbakanı protes- daha da belirginleşerek bir kez daha ortaya çıktı. edebiliyor ve eskisinden de daha güçlü şekilde yoluna
to ettikleri için öğrenciler polis ve özel güvenlik saldırı- Türkiye'nin dört bir yanından gelen üniversiteliler için devam ediyor.

6 Kasım’dan
İzlenimler 6 Kasım Ankara Mitingi
kitleselliği ve çoşkusuyla
her anında renkli görüntü-
katılım gösterdiler.
* Öğrenci Kolektifleri'nin
konuşmasında yumurtalı

6 Kasım’ın iki yanlışı


lerin yaşandığı bir eylem eylemler hatırlatıldıktan
oldu. Bu eylemde dikkat sonra “deve kuşu yumurta-
çeken ve öne çıkan ayrıntı- sı” gösterilerek Tayyip
6 Kasım günü Öğren- düzenledi. TKP üniver- lardan bir kaçı: Erdoğan'a hazır olması
ci Kolektifleri ve siteye saldırılar bu denli * Ankara'ya il dışından gerektiği söylendi. Bütün
gelenler için ilk durak olan eylem boyunca coşkunun
Sokakta olmayanlar
Gençlik Muhalefeti’nin yoğunken ortak güçlü
yaptığı miting haricinde eylem yerine tek başına Ankara Üniversitesi Cebeci doruk noktası bu anda
başka mitingler de eylem yapmayı tercih Kampüsü öğrenci hareke- yaşandı.
yapıldı. Bunlardan biri etti. Bu miting dar grup tindeki tarihiyle ilgi çekici * Mitingin sonlarına
2007 yılından beri YÖK'te bulundu. Keza geçmişte
Ankara'da Genç-Sen'in çıkarının geniş öğrenci bir yer doğru
bir değişim yaşanıyor. 2007 YÖK'e karşı sokaklara çıkan
ve 20'den fazla örgütün kitlelerinin çıkarına ter- oldu. yapılan
yılı sonlarında Yusuf Ziya Mazlum-Der'de bu yıl YÖK
çağrıcılığını yaptığı mit- cih edildiği bir eylem *Son Bandista
Özcan'ın başkan yapılmasıy- karşıtı protestolarda
ingti. Bu eylem bu olarak nitelendirilebilir. on konseri
la beraber YÖK AKP'nin gözükmedi. En son 2001
kadar geniş bir bileşene YÖK'ün son genel- yılın bütün
üniversitelere müdahale yılında YÖK'ü eleştiren bir
rağmen kitlesel anlam- geleri ve üniversitelerde en kit- kitleyi
aracı haline geldi. İşte rapor hazırlayan Mazlum-
da başarılı olamadı. artan baskı lesel coşturdu.
düğüm de bundan sonra Der, YÖK'ün türban genel-
Politik içerik anlamında düşünüldüğünde üniver- Bandista
koptu. Geçmiş yıllarda gesinden sonra bu kurumu
da YÖK'e Hayır slo- siyasal iktidarın ve site grubu da
YÖK'e karşı olanlar, bu öven açıklamalarda bulun-
ganının ötesine geçe- YÖK'ün merkezinde eylemi öğrenci
konuda eylem yapanlar muştu. AKP'nin de ilk ikti-
meyen, üniversitenin yani Ankara'da eylem olma eylemle-
Hiçbir şey yapmaz oldu. dar döneminde henüz
güncel sorunlarına yapmak bir tercihten özelliği taşıyan miting de rinin katılımcısı olmaktan
YÖK'e karşı çıkışını türbana YÖK'ü ele geçirmemişken
değinmeyen ve bunun öte zorunluluk haline anadoluda bulunan üniver- büyük memnuniyet duydu-
endeksleyen birçok örgüt bu YÖK'ü kaldıracağız dediğini
yanında bugün YÖK'ü gelmişti. Öğrenci sitelerden yaşanan yoğun ğunu belirtti.
yıl 6 Kasım'da sokağa çık- ama ardından YÖK'e nasıl
ele geçirerek üniversit- Kolektifleri ve Gençlik katılım dikkat çekti. * Makina Mühendisleri
madı. Üniversitelerde geri- sahip çıktığını hatırlarsak
eye saldıran AKP'yi es Muhalefeti'nin Ankara *İlk kez bir 6 Kasım'da Odası öğrenci üyeleri
ciliği örgütlemeye çalışan gericilerin bu konuda ne
geçen bir eylem oldu. mitingi bütün bu üniversiteli kadınlar kendi ‘YÖK’e Hayır’ pankartıyla
Anadolu Gençlik Derneği bu kadar samimiyetsiz
İstanbulda'da TKP'li saldırılara yerinde pankartları ve talepleri ile eyleme katıldılar.
yıl YÖK'e karşı ne bir eylem olduğunu görmüş oluyoruz.
Öğrenciler bir miting cevap vermiş oldu. yaptı ne de bir eleştiride
SAYFA 06 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten atılan


Akdeniz Çivi işçileri ile görüşmeyen, sendikayı Tar İstanbul’da AKP’li belediyenin yaptığı ulaşım zam-
mına “Ulaşım zamlarını durduracağız” diye pankartlar
muhatap alamayan aynı zamanda CHP Mersin
Yenişehir Belediyesi Meclis üyesi olan patronlarına
tış asan, basın açıklamaları yapan CHP’liler, söz konusu
zammı kendi belediyeleri yapınca susuveriyorlar.

ma
işçiler CHP Mersin ilçe binasını işgal ederek yanıt İzmir’de ulaşıma yapılan zamda tam bilet 1 lira 55
verdi. Yaka paça gözaltına alınan işçiler için açıkla- kuruştan 1 lira 70 kuruşa, indirimli bilet ise 85 kuruş-
ma yapan sendika yenilenen CHP’ye atıfta bulu- tan 90 kuruşa yükseldi. Belediye 2009’da da ulaşıma
narak: “Bu CHP’nin yenilenmesi ise bırakın eskisi zam yapmıştı. Ayrıca belediye meclisi suyun
gibi kalsın!”dedi. metreküpüne de %10 zam kararı aldı.
SAYFA 6

Gençliğe adres mi ?
HP, ülkeyi 8 yıldır talan eden AKP’ye karşı biriken öfkenin karşı CHP’nin, sözde kalan basın açıklamaları dışında bir müca- düzenin devamı olmayı hedefleyen bir parti yönetiminin iki

C en önemli potansiyelini gençlikte görüyor olacak ki, gençle-


ri siyasete çağırıyor. Çağrının adresi : CHP Gençlik Kolları,
dili ise solun dili. Gençlik hareketinin tarihsel simgeleriyse, yeni
dele yürüttüğü görülmemiştir. Zaten egemenlerin çıkarlarını
savunan bir parti olan CHP’den böyle bir mücadele içinde yer
alması beklenemez. Söz gelimi TÜSİAD'la işbirliği yapan bir parti
dudağı arasından çıkacak karara göre hareket eden bir gençlik, bu
mücadeleye uygun değildir.
Üniversiteli gençlik, öz gücüne dayanarak bağımsız demokra-
CHP’nin gençlik çağrısını destekleyen imajlar olarak kullanılıyor. paralı eğitime karşı olamaz. tik meşru ve militan bir mücadele yolu izlemelidir. Sokağa çıkma-
AKP’ye duyulan ve gittikçe artan bir öfke mücadeleyi tetikle- Gençlik hareketinin başka bir motivasyonu ve görevi ise halkın lıdır. Halkın çıkarlarını, üniversitenin aydınlığını savunmak mili-
yecektir. Ancak CHP Gençlik Kolları sol duyuyla örgütlenmiş yanında yer almaktır. Ankara’da CHP Belediyesi’ne ait Yeni tan bir hak kavgası ile gerçekleşir. Ülkemizin ve üniversitemizi
böyle bir mücadele için doğru adres olabilir mi? Mahallede yoksul halkın evleri yıkılıyor sermayeye alan açmak bataklığa sürükleyen AKP'yi durduracak olan mücadele yolu
CHP Gençlik Kolları’nın, gençlerin doğrudan sorunları olan için. Adı da kentsel dönüşüm. Hani şu AKP’nin sürekli yaptığın- budur.
YÖK, paralı eğitim, paralı ulaşım gibi konulara karşı aldığı tavrın dan. CHP lideri taşeron çalışmayı ortadan kaldıracağız diyor. Gençlik kitlelerinin talepleri üniversitenin öz gücüne dayanan,
tutarsızlığı gözden kaçmıyor. YÖK’ün kapatılması gerektiğini CHP Belediyeleri taşeron çalışanlar ile dolu. Buna karşı çıkan işçi- militan, bağımsız ve demokratik bir mücadele anlayışıyla temsil
belirten gençlik kollarını partileri de destekledi. Ancak bu yıl bin- ler işten atılıyor. edilebilir. Çünkü günümüzde AKP’nin ve sermayenin baskılarına
lerce üniversiteli YÖK’e ve AKP’ye karşı alanlardayken, CHP CHP Gençlik Kolları bu konularda ne düşünüyor? Böyle bir ve sömürülerine karşı direnç göstermek sokakta olmayı, insanlar-
gençlik kolları onlarla birlikte değildi. partiye bağlı kalarak muhalif bir gençlik hareketi örgütlemek, ula- la pratik içerisinde buluşmayı, gençliğin bağımsız iradesini geliş-
YÖK‘ le, paralı eğitimle, AKP’ yle mücadele için alana çıkma şım zamlarına bile karşı çıkmak mümkün olabilir mi? tirmeyi ve kazanım elde etmek için kararlı bir mücadeleyi sürdür-
zahmetine katlanmayan gençlik kolları, öte yandan ulaşım zamla- Öte yandan türban konusu var. Türkiye’de gerici egemen parti- meyi gerektirir.
rına karşı yaptığı çağrıda tanıdık bir slogan kullanmaktan çekin- lerin siyasi çıkarları için simgeleştirdiği bir araçtır türban. Bu
miyor: “Ulaşım zamlarına dur de”. Ancak bu sloganın yeterli konuda ilericiliği ile övünen bir partinin tavrı nasıl olur da ser-
olduğunu düşündüklerinden olacak, Öğrenci Kolektifleri ulaşım bestlik olabilir? CHP için türban siyasi çıkarların malzemesi
zamlarına karşı günlerce insanları turnikelerden atlatırken onlar midir? CHP’nin gençlik kolları, CHP’nin türban konusunda deği-
hiçbir fiili eylem içerisinde yer almıyorlar. şen tavrını nasıl açıklamaktadır?
Türkiye gençlik hareketinin dinamiklerinden biri gençliğin
temel sorunlarına çözüm üretebilmektir. Paralı eğitimden, üniver- CHP, gençlik hareketininin simgelerine yaslanamaz
sitede gericiliğin örgütlenmesine kadar gençliğin sorunlarına 1970’te ortanın solu söylemleriyle siyaset sahnesinde yer bulan
CHP’nin, üniversitelerden yükselen gençlik hareketini temsil ede-
memiştir. Bugün de Kılıçdaroğlu’yla imaj yenileyen CHP, gençli-
ğin ilerici taleplerini karşılayacak konumda değildir. CHP kurul-
tayında kurultayın en genç delegesi, Gençlik kolları Ankara İl
Başkanı Umut Tunç yaptığı konuşmada yaptığı konuşmada,
Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş’in adlarını anarken,
Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP imajına da, bu simgelere yaslanarak
katkıda bulunuyordu.
Parti değil ,bağımsız demokratik mücadele
Gençlik hareketinin örgütlenmesinin bir ihtiyaç olduğu ortada-
dır. AKP’nin baskı politikalarına ve talanına karşı en büyük
mücadeleyi gençlik göstermelidir. Ancak bu örgütlenmenin anti
demokratik işleyişi bulunan bir parti dahilinde olamayacağı bir
Gençlik kolları
gerçektir. Sermayenin çıkarlarını savunan, en nihayetinde kurulu
sergisi buharlaştı mı?
HP parti programına partinin haberinin olmadığını
Sosyal belediyecilik C HP’nin yıllardır kendi için tutturduğu –gerçekçi veya değil-
bir dil var: Halktan yana parti. Uzun yıllar muhalefet partisi
olmanın verdiği etki de kuşkusuz bu söylemde etkili. Öte C göre geliştirilmek istenen
Gençlik Kolları kendile-
açıklaması adeta Gençlik
Kolları'nı ortada bırakmak

unutkanlığı yandan, sosyal demokrasi de kendi içinde belirli ilkeleri olan


bir görüş. Bu yüzden sosyal demokrat olan veya olduğunu
iddia eden her siyasi yapı kendi ideolojik argümanını bu ilkeler
rini rezil etti. “AKP Eziyetleri”
adında bir sergi açan Gençlik
Kolları, Tayyip Erdoğan'ı,
anlamına geliyordu. Gençliğin
ihtiyaç duyduğu eleştirel ve
mizahi yaklaşımı, CHP’nin
üzerinden şekillendiriyor. Nev-i şahsına münhasır sosyal demo- Fettullah Gülen'i ve AKP kur- geleneksel siyaset tarzı karşıla-
krat bir parti olan CHP de sosyal adalet, dayanışma, halkçılık maylarını hicveden ve yamadı. Oysa genel başkan ser-
gibi kavramları kendine ilke edindiğini veya daha güncel ve Erdoğan’ın Hitler’e benzetildiği giyi biliyor, esprilere gülüyor,
somut olarak; sosyal devlet anlayışı, işsizlik ve kalkınma vb. gibi resimlerin sergilendiği bir yorumluyordu. Ama sonrasın-
durumlarla ilgili mücadele ettiğini iddia ediyor. Ancak gerçekler etkinlik düzenlemişti. da partinin haberi yok denilebi-
CHP’nin o kadar da “halktan yana” olmadığını gösteriyor. Kılıçdaroğlu'nun bizzat dolaştı- liyordu.
AKP’li Yeni Mahalle Belediyesi tarafından 2007 yılında kent- ğı bu sergi kısa sürede ülke Gelişen tartışmalar sonrası
sel dönüşüm alanı ilan edilen Mehmet Akif Ersoy gündeminde yer buldu. Ancak Gençlik Kolları başkanı Umut
Mahallesi’nde barınma hakkı mücadelesi sürerken; “Hepinize gelişen tepkiler üzerine parti- Tunç 5N1K programına katıla-
tapu vereceğiz” vaadiyle 2009 seçimlerinde belediyeyi alan den yapılan açıklama sonucun- cağını belirtmesine rağmen,
CHP, rantçılıkta AKP’li belediyeden daha gözü kara çıktı. Çevik da sergi sona erdi. programa bir saat kala ani bir
kuvvet ve yıkım ekipleri mahalleden ayrılmaz oldu. Yeni CHP Genel Başkan kararla katılmaktan vazgeçmiş,
Mahalle halkı kentsel dönüşüme karşı yediden yetmişe direnir- Yardımcısı Hakkı Süha Okay’ program sunucularının arama-
Yıkım için gelen iş makinaları Yeni Mahalle halkı tarafından karşılandı ken, CHP’liler yerel seçimde ağızlarından düşürmedikleri halkçı, ın sergide yer alan resimlerden larına cevap vermemiştir.
sosyal belediyeciliği çoktan unutmuş olmalı.
SAYFA 07 SœYAH MAV KIRMIZISARI

Kuzey Kore ve Güney Kore arasında 24 Kasım günü ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü Geoff
bir çatışma yaşandı. 2'si asker 4 Güney Koreli hayatını
kaybetti. Seul sokaklarında protesto gösterileri oldu ve
Savunma Bakanı istifa etti. 1953 yılından itibaren NA Morrell, basın toplantısında yaptığı açıklamada,
''Hedefimiz, güvenliği sağlama sorumluluğunu Afgan
güçlerine 2014 yılının sonunda transfer etmektir''

TO
süren gerginlikler son dönemde de yoğunluklu olarak dedi. Morrel, görevi teslim etmenin, ülkede güvenliği
devam ediyor. Güney Kore'nin düzenlediği yıllık askeri sağlama görevinin tamamen Afgan güçlere bırakıla-
tatbikatın öncesinde yaşananların ardından ABD müt- cağı, ABD veya koalisyon güçlerine mensup askerlerin
tefikinin yanında olduğu mesajını veriyor. Güney Kore tümünün ülkeden çekileceği anlamına gelmediğini de
topraklarında 28 bin ABD askeri bulunuyor. belirtti.
SAYFA7

Başarı mı? İhanet mi ?

t
3 Soruda NATO nedir ?
Füze kalkanın gerçekleri ? Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü

NATO
(NATO) 1949 yılında ABD önderli-
ğinde Belçika, Danimarka, Fransa,
izbon’da yapılan NATO Zirvesi 28 üye- diyerek maskeyi düşürdü. İran ise zirvenin ABD olmak üzere küresel güçler İzlanda, İtalya, Kanada,

L ülke tarafından balistik füze kalkanları-


nın Türkiye’ye yerleştirilmesi kararıyla
sona erdi. Abdullah Gül ‘ Türkiye olmasa
devam ettiği günlerde füze denemesi yaparak
NATO’ya mesaj yollamayı tercih etti. Başta
Afganistan, Irak ve Filistin olmak üzere
tarafından Ortadoğu’da etkin bir
güç haline getirilmeye çalışılmakta
ve bu güçlerin taşeronu görevini gör-
Lüksemburg, Hollanda, Norveç,
Portekiz, İngiltere olmak üzere 12
kurucu üye tarafından kurulmuştur.
konu yok. NATO zirvesi 10 dakika biter ’diye- Ortadoğu savaşların merkezi olmuşken şimdi mekteydi. Dış politikasında bağımsızlıktan İttifak kendini 'Herhangi bir NATO üyesine
rek zirvede önemli bir rol oynadıklarını ima de İran üzerine kurulan nükleer silahlanmayı söz edemeyeceğimiz Türkiye’nin füze kalkan- yapılmış saldırı diğer üyelere de yapılmış kabul edi-
ederek başarıyla çıktığı izlenimi vermeye çalış- dahi içeren gerilimler Ortadoğu halkları için larını kabul etmesi hiç de zor olmadı ve lecek ve Varşova Paktı'ndan gelebilecek bir saldırıya
tı. Zirveye Türkiye adına katılan Gül ve yeniden binlerce ölüm getirecek. Türkiye’nin emperyalistlere karşı yapılacak saldırılara kal- karşı savunma örgütü olarak' tanıtmıştır. NATO
Davutoğlu ne kadar halkı kandırmaya çabala- füze kalkanlarını kabul ederek İran’ı tehdit kan olmayı tercih etti. uzun yıllar ABD'nin Sovyet Birliği'ne karşı geliştirdi-
salar da Türkiye’nin dış politikasındaki ABD olarak karşısına alması aynı zamanda Ahmet Yerleştirilmesi planlanan füzeler Türkiye’yi ği bir askeri müdahale gücü yüksek , ekonomik,
bağımlığı ve ikiyüzlülüğünün teşhirinin önüne Davutoğlu’nun komşularıyla sıfır problem olası saldırıların da odağına çekmesinin yanı politik kuşatmayı da içeren bir yapı olarak görev
geçemedi. üzerine inşa ettiğini iddia ettikleri dış politika- sıra atılan füzenin direk karşı taraftan atılan yapmıştır.
nın da çöküşü anlamını içeriyor. AKP’nin iç nükleer başlığa çarpıp orada patlamasının
AKP’nin İran aldatmacası başarısız
t

Gül’ün ‘Türkiye olmasa konu yok’ diyerek ön


politikada ikiyüzlülüğü , dış politikada kayıt- yaratacağı ısı etkisi ile havaya radyoaktif Üye ülkeler kimlerdir?
lara geçmiş oldu. madde yayılması söz konusu olursa atmosfer-
plana çıkardığı zirvede, medya ısrarla de olumsuz bir etki yaratır. Düşük bir ihtimal- 12 kurucu üye dışında Türkiye, Yunanistan,
Türkiye’nin balistik füze kalkanına ev sahipli- ABD ne derse o de olsa bu olası bir nükleer serpintinin bizim Macaristan, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek
lik yapılmasına değil de zirvenin yazılı metin- Balistik Füze Projesi bir NATO projesi olarak topraklarımızda yaratacağı zararlar ve ölümle- Cumhuriyeti, Estonya, Arnavutluk, Letonya,
lerinde NATO’nun stratejik hedefinde İran sunulsa da ABD tarafından uygulanmaya ri hesabı ne AKP hükümeti ne de ABD verebi- Litvanya, Lüksemburg, Polonya, Romanya,
adının açıkça yazılmamasını öne çıkardı. çalışmış, 2002’de tehdit olarak gören Rusya’nın lir. Slovakya, İspanya olmak üzere toplamda 28 üyesi
Girişimler sonucunda İran’ın bir tehdit olduğu karşı çıkışından sonra NATO kapsamına alın- NATO’nun kararının bir diğer boyutu ise füze bulunmaktadır. ABD ve Kanada dışında üye ülkele-
yazılmamış yerine Ortadoğu ülkeleri yazıldı. mıştı. NATO ise küresel nitelikte terör girişim- kalkanı projesinin 100 milyar dolara varan rin hepsinin Avrupa ülkeleri olması NATO'nun
İran’la ilişkileri koruma görüntüsü adına giri- lerini önlemek (İran’dan Kuzey Kore’ye birçok maliyeti. Türkiye’nin ne kadarını üstleneceği Avrupa'daki gücünü göstermekte.
len bu sahtekâr çaba malumun ilanını sakla- ülke), enerji bölgelerinin güvenliğini sağlamak henüz bilinmiyor. Milyonlarca insanın yoksul-
Türkiye NATO’ya ne zaman
t

maya yetmedi. Fransa Cumhurbaşkanı gerekçesiyle füzeleri yerleştirmek istiyor. lukla, açlıkla, salgın hastalıklarla boğuştuğu
Sarkozy “NATO’nun kamuya açıklanan belge- Ortadoğu ve ana tehdit İran’ın menziline bir dünyada milyar dolarları silahlanmaya ayı- üye olmuştur ve hangi görev-
lerinde hiçbir isim yer almıyor ama biz kediye yakın oluşu stratejik olarak Türkiye’yi ön rarak bunları görmezden gelmek dünya halk-
kedi deriz, bugünün füze tehdidi İran’dır” plana çıkarıyor. Türkiye uzun zamandır başta
leri üstlenmiştir ?
ları için daha fazla ölüm demektir.
Türkiye 1952 yılında Yunanistan ile birlikte
NATO zirvesinden çıkan karar doğrultusunda dört radar istasyonu kurulmasıyla başlayacak.SM-3 füzele- NATO'ya katılmıştır. Türkiye, Sovyetler Birliği ve

NATO’dan aşamalı olarak planlanan füze projesini teknik yönle-


riyle inceledik. Yerleştirilmesi planlanan anti balistik
SM-3 füzeleri herhangi bir balistik füze ateşlendiğinde
ri rampaları ise Akdeniz'de konuşlanacak (AEGIS)
ABD gemilerinde bulunacak. 2015 hedefli ikinci
aşamada "Block 1B" olarak geliştirilecek ikinci versi-
Ortadoğu sınırlarına yakınlığı ile NATO'nun ileri
karakol görevini gördü. Türkiye üye ülke kabul edil-
dikten sonra NATO'nun en kitlesel askeri güçlerin-
Füze uyduya gelen sinyalerle uzun menzilli ve koordinaat
sağlayabilen X-bant radarları devreye sokarak balistik
yonla füze rampaları gemi dışında karaya yerleştirile-
bilecek. Üçüncü aşama olarak devreye girecek "Block
den biri olarak birçok emperyalist işgal içerisinde yer
almıştır. Başta İncirlik Hava Üssü olmak üzere

Projesi füzeyi takibe başlıyor.Atmosfer dışında balistik füzeyi


imha için havalan füze hedefini bularak görevini
tamamlıyor. Kontrolü NATO personelinde olacak
II-A" versiyonu ile 2018 yılında kısa ve orta menzilli
füzelere ek olarak orta-uzun füzelere karşı koruma
sağlayacak. 2020 yılında 4. aşamayla beraber "Block II-
Konya 3. Ana Jet Üssü ve Afyonkarahisar Askeri
Havaalanları ile birçok savaş suçuna ortaklık etmiş-
tir.
Takvimi füze projesinin ilk aşaması 2011'de Türkiye'de muhte-
melen Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu'ya iki
B" versiyonu kıtalararası balistik füzelere imha edebi-
lecek yeteneğe sahip olacak.
NATO üyeliği aynı zamanda ABD'nin Türkiye'nin
iç ve dış politikalarına müdahalesini artırmıştır.

Savaş K endini savunma örgütü olarak tanıtan


NATO gerçekte bir savaş örgütü olduğu-
nu defalarca kanıtladı. NATO’nun tarihi
Ortadoğu’da kanlı bir süreci başlatmış oldu. Hala
Türkiye’den de askerlerin olduğu NATO askerle-
ri Afganistan’da işgali sürdürmekte. NATO’nun

KARNESİ
katliamların, işgallerin, darbelerin, kontrgerilla bir diğer kanlı işgali ise 2003 yılında yaşanan Irak
faaliyetlerinin tarihi olmuştur. Tüm bu yaşanan- oldu. Ortadoğu küresel kapitalist sisteme katma
lar bugün NATO’nun itiraz etmekte zorlanılan adına girilen bu savaşlar hala son bulmuş değil,
savunma ihtiyacı yalanının arkasına sığındığını hatta NATO’nun füze kalkanı projesiyle
NATO karşıtları Kendini savunma gösteriyor ve her ‘savunma’ deyip silahlandığın- Ortadoğu üzerine yeni planlarının olduğu görül-
örgütü olarak da ya da karar aldığında halklar için ölümler mekte. Türkiye ise AKP iktidarıyla emperyalist
Lizbon sokaklarında tanıtan NATO ger-
getirdiği biliniyor.
NATO’nun savaş karnesinin başında 1950
ülkelerle artan işbirliği ve NATO’nun en kalaba-
lık personel sahip ordularından biri olarak bu
ortekiz’in başkenti Lizbon'da NATO Zirvesi'nde
çekte bir savaş yıllında başlayan Türkiye’nin de NATO’ya üye işgallerde önemli bir yer tutuyor.

P toplananlar, sadece savaş planları yapanlar


olmadı. Avrupa'nın farklı bölgelerinden gelen
on binlerce NATO karşıtı da zirvenin devam ettiği
örgütü olduğunu
defalarca kanıtla-
dı. NATO’nun tari-
olmak ve ABD’ye yakınlaşmak için asker gönder-
diği üç milyon insanın öldüğü Kore savaşı
bulunmakta. 1986 yılında Libya’nın birçok bölge-
si bombalandı. 1989 yılında Panama işgal edilir-
NATO güçlerinin açık işgaller sırasında yap-
tıkları katliamlar dışında barındırdığı kontrgeril-
la faaliyetleri sırasında bir çok insan katledilmiş-
tir. Bu kontrgerilla örgütlerinin başında gelen
günlerde Lizbon sokaklarını doldurdu. NATO zirvesi
binlerce asker ve polis tarafından korunurken sınır- hi katliamların, ken, 1991 yılında 1. Körfez Savaşı ile Saddam İtalyan Gladio’su ve benzeri yapılar sol muhale-
Hüseyin’in Kuveyt işgaliyle gerekçelendirilerek fetin yükseldiği ülkelerde darbelerin, suikastla-
larda pasaportsuz geçişi sağlayan Schengen işgallerin, darbe- Ortadoğu’da büyük bir işgale gidildi. 1993 ile rın, kitle katliamların örgütleyici olmuştur.
Anlaşması askıya alındı.'NATO oyun bitti' yazan bir
pankartın önünde üstlerine kanı sembolize eden kır-
lerin, kontrgerilla 1999 yılları arasında sırasıyla Somali, Lübnan, Türkiye’de 1980 öncesi gerçekleşen Çorum,
mızı boya dökerek ve yerlere yatarak gerçekleştirilen faaliyetlerinin tari- Bosna, Yugoslavya, Kosova işgal edildi. Maraş, Beyazıt,1 Mayıs 1977 gibi birçok katliam-
2002 yılında ise 11 Eylül saldırıları bahane da NATO’nun sivil faşist uzantılarının parmağı
eylem zirvenin son gününde gerçekleşen eylemlerden hi olmuştur edilerek Afganistan’a giren NATO orduları olduğu ortaya çıkmıştı.
öne çıkanıydı. İki günlük zirve boyuncu yüzün üze-
rinde NATO karşıtı da gözaltına alındı.
SAYFA 8 SœYAH MAV KIRMIZISARI SAYFA 9 SœYAH MAV KIRMIZISARI

.
Demokrasi Yalanı İtü’de Patladı DİRENİŞ
YUMURTASI AKP'Lİ
HAŞİM KILIÇ'A
Yeni anayasa paketiyle değiştirilen mad-
TÜ'de 2 yıl süren davanın 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla sonuçlandırılması, İTÜ başta olmak üzere kişinin katıldığı kitlesel bir yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasıyla ortaya kondu.

İ
delerden biri olan "Anayasa Mahkemesi'ne
tüm Türkiye'de üniversitelilerin büyük tepkisiyle karşılandı. 12 Eylül referandumu boyunca Yemekhaneden, "Üniversiteliler, zorbalığa, baskıya, AKP'ye teslim olmayacak" pankartıyla bireysel başvuru" hakkında bir sempozyum için
"ileri demokrasi" lafını dillerinden düşürmeyen AKP, çok geçmeden, özgürlüğün ve yürüyüşe geçilen, demokratik kitle örgütleri, aydın sanatçı ve hocaların da katıldığı eylem Anadolu Üniversitesi'ne gelen Anayasa Mahkemesi
demokrasinin önüne set örmeye kaldığı yerden devam etti. Ancak İTÜ'de işler pek istediği gibi AKP'ye ve AKP'nin saldırılarına verilen en net yanıt oldu. Eyleme TMMOB-İKK, TTB, Eğitim-Sen 6 Başkanı Haşim Kılıç, Öğrenci Kolektifleri tarafından yumurta atılarak
gitmedi. Gösterilen tepki, cezalı öğrencilerin basında kendilerini ifade etmesi ile giderek Nolu Şube, Çağdaş Avukatlar Grubu, Sine-Sen, Halkevleri, sanatçı Tolga Sağ ve Pınar Sağ, İTÜ'lü protesto edildi. İTÜ'de 15 ay hapis cezası alan 18 arkadaşlarının hesabını
büyüdü. Tüm üniiversite bileşenlerinin verilen cezalara duyduğu tepki, İTÜ'de 500'ü aşkın akademisyenler katılarak destek oldu. soran Kolektifler "18 arkadaşımıza hapis cezası verdiniz hani nerde sizin ileri
demokrasiniz?, AKP'li Haşim Kılıç biz sizi üniversitelerimize gelmeyin diye
uyarmıştık" diyerek yumurta yağmuruna tuttular. ÖGB ve polisin sert saldırısına
uğrayan Kolektifçiler, göz altına alındılar. Anadolu Üniversitesi'nde 6 Kasım haf-
İTÜ'lü Akademisyenler: tasında polis, kampüste afiş asan öğrencilere saldırmış, öğrencileri kantine
sıkıştırarak camları indirmişti. Öğrencilerin bu saldırıda kolunun, bacağının
ÖĞRENCİLERİMİZİN YANINDAYIZ! kırıldığını da hatırlatan Kolektifçilerin attığı yumurtalardan, Haşim Kılıç'ı,
15 ay hapis cezasına çarptırılan öğrencilere kamuoyunun desteği her geçen cezaların demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önünde ciddi bir korumaları şemsiye açarak korudu. Haşim Kılıç'ın gericilik karnesine
gün artarken; İTÜ'lü akademisyenler de ortak bir metinle, öğrencilerinin yanında engel oluşturduğunu ve bu konudaki tammülsüzlüğün giderek artmakta olduğu-
olduklarını açıkladılar. her geçen gün imzacı sayısının arttığı metinde, akademis- nu kaygıyla izlediklerini belirttiler. Metnin imzacıları arasında olan akademisyen- şöyle bir bakıldığında AKP'ye yakışır bir devlet adamı olduğunu
yenler, düşünce üretimi ve ifadesinin demokratik bir hak olduğunu, bu gibi lere Üniversiteli gazetesi olarak hapis cezası ile ilgili görüşlerini sorduk. kanıtlıyor. 70'li yıllarda radikal islamcı bir örgütün yayın organının
temsilciliğini yapan Kılıç, DTP ve Sosyalist Parti'nin kapatıl-
İLERİ DEMOKRASİ HERYERDE Prof. Dr. Ayşe Erzan-Fizik Mühendisliği Bölümü ması davalarında "evet" oyu kullanırken, AKP'nin kap-
atılması davasında aksi yönde oy kullanarak,
İfade özgürlügü, pankart açmayı ve slogan atmayı da adalet mekanizmasının ve nihayet yürütmenin başındaki hüküme-
. 12 Eylül 2008 tarihinde İTÜ aka-
demik açılışına Recep Tayyip
AKP üniversiteler üzerindeki paralılaştırma
ve gericilik hedeflerini, YÖK eliyle de yukar-
doğal olarak kapsar.Pankart açmak ve slogan atmak hiç bir şiddet
içermemektedir. Böylece ne bir güvenlik tehdidi oluşturmakta, ne
tin, temel hakları benimseme ve korumadaki zaafını göstermekte-
dir. Üniversitemiz yerleşkesi içinde öğrencilerin barışcıl bir gösteri

AKP'liliğini kanıtlamıştır.

POR
Erdoğan'ın gelişini basın açıklama- dan müdahalelerle gerçekleştiriyor. Rektör de başkalarinin özgürlügüne herhangi bir saldırı anlamına gelmek- yaptıkları için hapis ve para cezasına çarptırılmaları, üniversite
sıyla protesto etmek isteyen 18 öğrenci göz- atamaları, üniversite kadroları neredeyse tedir. Bu davranışlarin şiddetle cezalandırılması, ancak bizimki gibi kimliğine sahip çıkma doğrultusunda hepimize göz ardı edeme-
altına alınmıştı. Etkinliğin yapıldığı salona tamamen değişti. Üniversitelerde, yasal demokratik refleksleri köreltilmiş toplumlarda görülebilir. Bu bas- yeceğimiz bir görev yüklemektedir. Ceza alan üniversitelilerden Neval Kösedağı yaşanan sürece ve Öğrenci

TAJ
alınmak şöyle dursun yaklaştırılmayan engeller bulunmasına rağmen, türbanı fiilen kının, sadece muhalif seslere uygulanması, güvenlik güçlerinin,
öğrenciler, kendi üniversitelerinde gün için- serbest hale getiren, sivil polislere yer tahsisi Kolektifleri’ne dair sorularımızı cevapladı
de kimlik kontrollerinden geçirilmiş, kam- ile polisin üniversitedeki kurumsal varlığını 2008'de İTÜ'de Başbakan'ı basın açıklama- Öğrenci Kolektifleri kurulduğu andan itibaren, üniver-
püste adeta olağanüstü hal ilan edilmişti. meşrulaştıran genelgeleriyle, AKP ve YÖK'ü sıyla protesto etmekten 15 ay hapis cezası aldı- siteyi değiştirmek; tüm Türkiye'de eşitlik ve özgürlük
Öğrencisiz salonda, sözlerine, "sevgili öğren- üniversiteleri gericileştiriyor, baskı ve kor- Prof. Dr. Turan Öztürk- Kimya Bölümü nız. Ne düşünüyorsunuz? mücadelesi vermek üzere söz vermiş bir örgüt. Böylesi bir
ciler" diye başlayan başbakan, yetinmeyip kuyla sindirmeye çalışıyor. Özgür, bağımsız Gerekçesi ne olursa olsun, basın açıklaması yapmaktan sözle yola çıkmış bir örgütün, hele ki saldırıların bu kadar
dışarda öğrenciler polis tarafından dövülür- ve demokratik olması gereken üniversiteleri İnsanların kendini ifade etmesi, düşüncelerini belirtmesi en temel hakların-
örneğidir. Onların demokrasisi biat edene, kendilerinden olana; onlardan olma- böyle bir cezanın verilmesini hiçbir adalet, hiçbir demokrasi arttığı bir dönemde bunu yapması zorunluydu. Üniver-
ken, "demokrasi ve hoşgörü" ile devam etti. kendi arka bahçesi haline getirmeye çalışı- dan biridir. Üniversiteler bilgi üreten yerlerdir. Temel görevi de budur zaten.
yana reva görülen demokrasi işte bu cezalar. İtalya örneği var. Yüzlerce öğrenci anlayışı açıklayamaz diye düşünüyorum. Cezanın gerçek sitelerimiz AKP tarafından paralılaştırma ve gericilikle
o gün yaşanan göz altı sonrasında 18 öğren- yor. AKP'nin gölgesinde büyüyen gerici Bilgi üreten yerlerde de bu tip karşı çıkışların, protestoların olması çok doğaldır.
Papa’yı üniversiteye sokmadı, bizde Başbakan protestosunun sonuçlarına verilme nedeninin, bu eylemin asıl olarak bir AKP, dahası
ci açılan dava sonunda, toplantı ve gösteri örgütler üniversitelerde öğrencilere sopalar- Bunu engelleyenlere karşı durmakta üniversitelerin görevidir. Onların demokra- kuşatılıyor. Biz verdiğimiz sözü tutuyoruz ve AKP
bakın.” Başbakan protestosu olmasıdır bence. AKP'nin iktidarı
kanununa muhalefet etmekten, 15 ay hapis la saldırıyor. geçtiğimiz haftalarda Yıldız sisinin ne demek olduğunu gördük. Bu on beş ay hapis cezası bunun en açık saldırılarına boyun eğmiyoruz. Bu da doğal olarak bizi
boyunca oluşturduğu bir yapı var. Medyasıyla, polisiyle,
cezasına çarptırıldı. eğer 5 yıl içinde aynı Teknik Üniversitesi'nde "türbana neden görünür kılıyor, AKP'ye karşı direnişin sözcüsü haline
yargısıyla, YÖK'üyle, rektörleriyle bütün bir yapı bu. AKP 8
"suç"u tekrarlamazlarsa hapis yatmaktan hayır" dediklerini anlatan afişler asan öğren- getiriyor. Bu konuda etkimizin ciddi oranda arttığının
yıllık iktidarı boyunca bu yapıyı bir korku imparatorluğu
kurtulacaklar.
İTÜ'de yaşanan bu örnek uçuk fakat ilk
cilere önce gericiler, ardından da görevi
gericilerden devralan polisler saldırmıştı.
Arş. Gör. Aykut Kılıç- İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü haline getirdi ve sürdürüyor. Paralılaştırma ve gericilik farkındayız ancak yine de biz bunu yeterli görmüyoruz. Bu
etkiyi daha da büyütmek için tüm üniversiteyi topyekün
başta olmak üzere bir çok politikayı hayata geçirebilmek
değil. Üniversitelerde artan AKP karşıtlığı, Üniversiteliler AKP'nin demokrasi yalan- İTÜ'de Başbakanı protesto etmek isteyen ve gözaltına alınan öğrencilere hak olmaktan çıkarma çabalarının kritik bir eşiğe ulaştığını düşünüyorum. Kısa için korku imparatorluğuyla, bu halkı baskı altında tutmalı. harekete geçirmeyi hedefliyoruz.
yine bizzat AKP, onun atadığı rektörler ve larına, eğitimi paralılaştırmasına, üniversite- verilen 15 aylık ceza vahim ve tedirgin edici bir karar. Öncelikle iddia edilenin vadede sadece yüksek öğrenimin içeriğini değil, öğretim üyelerinin iş güvence- Bizim İTÜ'de yaşadığımız olay sonucu itibariyle uç bir Üniversitelilere bu konuda bir çağrınız var mı?
cemaatçi polis işbirliğiyle bastırılıyor. leri gericileştrimesine boyun eğmedikçe, aksine Türkiye'de yargının giderek daha da keyfileştiğinin bir göstergesi. si ve çalışma koşullarından harçlara, barınma koşullarından burslara kadar üni- örnek ama aynı zamanda bu yapının simge ismi Başbakan'ı Üniversitede AKP'ye karşı muhalefet giderek artıyor ve
İstanbul Üniversitesi’nde kendi okuluna AKP saldırılarını arttırıyor. İTÜ'lü öğrencile- 2911'den yargılanan bir öğrenci topluluğunun 15 gün ya da ay, herhangi bir versiteyi bir bütün olarak, daha kökten bir biçimde küresel sermayenin ihtiyaç- protesto etmiş olmanın sonucu olması nedeniyle de anlamlı şuan Öğrenci Kolektifleri bu konuda üniversitenin tek
zorla girmek gibi saçma gerekçelerle verilen şekilde hapis cezasına çarptırılmış olması ilerisi açısından son derece kaygı larına göre yeniden yapılandıracak bir süreçle karşı karşıya kalacağımız kanısın-
re verilen bu cezayla, bu saldırıların önünde bir netice. AKP'ye laf edenin vay haline dedirtiyor. sözcüsü konumunda. Aldığımız cezaya kamuoyunda duyu-
uzaklaştırma cezaları, bu dönemin başında verici. Neden böyle bir ceza gündeme geldi? Her ne kadar türban tartışmaları- dayım. AB ülkelerinde 'Bologna süreci' adı verilen neoliberal politikalar bu tür
duran, engellemeye çalışan, AKP’ye karşı Ciddi bir kamuoyu yarattı bu ceza. Günlerdir televiz- lan büyük tepki, AKP'nin reform adıyla üniversitelere
Ankara Üniversitesi'nde yaşanan ÖGB ve
çıkan Öğrenci Kolektifleri’ne ve bu 18 kişi nın gölgesinde kalmış olsa da, son dönemde öğrenci muhalefetine karşı ciddi bir piyasalaştırma sürecinin iyi bir örneği. Türkiye'de YÖK'ün örnek aldığı yon programlarında, yazarların köşelerinde tartışılıyor.
polis saldırıları, 6 Kasım haftasında Anadolu saldırı planları, Dolmabahçe toplantıları, hepsinin
nezdinde üniversiteye bir tehdit mesajı gön- bir tahammülsüzlük söz konusu. Son bir ayda Yıldız ve Boğaziçi'nde yaşananlar model de bu. Bu nedenle de içinden geçtğimiz dönemde üniversitelerde Öyle ki en son Dolmabahçe'de Başbakan rektörlerle buluş-
Üniversitesi'nde polisin okulu talan etmesi, merkezinde üniversite var. Böylesi bir havada tüm üniver-
deriyor. da bunun birer göstergesi. Üniversitelerde uzun yıllardır devam eden ve YÖK muhalefete pek tahammülleri yok. Öğrencilere verilen ceza da bu tahammül- ması sırasında birşeyler söylemek zorunda kaldı.
hepsi AKP'nin "ileri demokrasi" örnekleri. siteli arkadaşlarımızı bu mücadeleyi büyütmeye çağırıy-
aracılığıyla sürdürülen kamusal eğitimi piyasaya daha fazla bağımlı kılma ve bir süzlüğün bir ifadesi. Evet başbakan adeta savunma yaptı. O basınçla "ben
hiçbir öğrenci hakkında suç duyurusunda bulunmadım" oruz. Parasız eğitim için, üniversitelerimizin gericileştir-
dedi mesela. Ama sorun elbette ki Başbakan'ın suç duyu- ilmesinin önüne geçmek için tüm üniversitelileri omuz ver-
rusunda bulunup bulunmaması meselesi değil. Az önce de meye, üniversitenin kendi öz örgütü Öğrenci
dediğim gibi AKP'nin oluşturduğu bir yapı var ve işliyor. Kolektifleri'nde buluşmaya çağırıyoruz.
Başbakan da bunun gayet farkında. Yani öyle "benim haber- Peki üniversiteliler Öğrenci Kolektifleri'ne nasıl katılabi-
im yoktu, vs." gibi laflarla kendini aklayamaz. Samimiyetsiz lir?
bir açıklama sonuç olarak. Bir üniversite öğrencisi ırkçılık, gericilik ve faşist ideoloji-
Başbakan yumurtalı eylemlere de değindi, hatta eleş- leri fikren ve pratikte savunmadığı sürece; parasız eğitim
tirdi. "Kim olursa olsun yumurta fırlatmak, demokratik istiyorsa,üniversitelerin ve ülkenin AKP hegemonyasından
ortam içinde değerlendirilemez" dedi ve bir şiddet eylemi kurtulmasını istiyorsa rahatlıkla ben Kolektifçiyim diyebilir,
olarak tarifledi. kendinden birşeyler bulabilir. İlla ki sosyalist olması gerek-
Başbakan'ın demokrasi ve özgürlük adına söylediği
mez. Ayrıca, külür-sanat faaliyetlerini, bilimselliği içeren
herşey yalan. İstanbul, Ankara Üniversitesi'nde AKP'li rek-
törlerin, masa açmaktan, afiş asmaktan, kendi okuluna zorla atölyeleriyle sosyal yönüyle de ağır basar. Yani Kolektif'e
girmekten arkadaşlarımıza verdiği cezalar. Anadolu Üniver- katılım kanalları, üniversitenin içinden, bağımsız bir öğrenci
sitesi'nde, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde polisin şiddetle örgütü olması nedeniyle çok fazladır. Bu yüzden her
saldırması. Bunlar hangi demokrasi anlayışının sonucu arkadaşımız rahatlıkla kendini ifade edeceği bir alan bula-
merak ediyorum. Yumurtaya gelince, öncelikle yumurta bir bilir Kolektif'te. Her üniversitede haftalık/on günlük açık
demokrasi ölçer değil bizim için. Bizi salonlara almayanlara, toplantıları, fakültelerde açık stantları bulunur ve buralar-
susturmaya çalışanlara, eğitimi paralılaştıranlara, halkı yok- dan tüm üniversitelilere ulaşır. Tüm üniversiteli
sullaştıranlara, AKP'ye karşı öfkemizin, tepkimizin bir arkadaşlarımıza çağrımız, bu stantlara gelmeleri, bu toplan-
ifadesi. Ayrıca fiziksel hasar oluşturacak bir şiddet unsuru tılara katılmaları ve kendi görüş ve önerileriyle Kolektif'in
değil. Siz karar verin; polis tarafından ağzı kapatılarak yer- özneleri olmalarıdır.
lerde sürüklenen bir üniversiteliye uygulanan mı şiddettir Başka neler yapıyorsunuz? Bahseder misiniz biraz?
yoksa yumurta mı! İTÜ'de, basın açıklaması yapmak mı
Öğrenci Kolektifleri 3 yıldır yoksul mahallerlerde "oku-
demokratiktir, yoksa bu nedenle 15 ay hapis cezası vermek
muş insan halkın yanındadır" kampanyası ile yoksul çocuk-
mi! Ya da masa açmak mı, afiş asmak mı hangisi şiddet
barındırıyor. Yumurta kimseyi öldürmez, yaralamaz sadece lara ders verir, yaz okulları yapar. Bunu parasız eğitim
kokar ve isyanımızı temsil eder. Yumurtanın yaralayıcı bir mücadelesinden ayrı görmez ve bu konuda oluşturduğu bir
şiddet içermediğini onlar da biliyor. Sadece gerçekten örnektir. Daha 2 ay önce Hakkari'deydik. Bu ülkenin
çizilmekten korkuyorlar ve huzurları kaçıyor. Güneşli hava- yeniden kardeşleşmeye, barışa duyduğu ihtiyaca bir cevap
da taşınan şemsiyeler bunun göstergesi. Demokrasi olarak, yıkılan "devrimci gençlik köprüsü"nü "gençlik barışa
demokrasi diyerek faşist yüzlerini gizlemeye çalışıyorlar köprü oluyor" diyerek yeniden inşaa ettik. 2009 yazında
ama nafile. harçlara yapılması planlanan %500'lük zamları tüm
"Yasaklar yasaklanmalı" da dedi. Kulağa hoş geliyor. Türkiye'de gece gündüz yaptığımız eylemlerle, Ankara'da
Biz üniversitelerde neyin yasak olup olmadığını gördük. Başbakan'ın yediği döneri boğazına dizerek geri çektirdik.
Türbana, polise özgürlük, basın açıklamasına yasak. AKP'ye Ulaşım zamlarında turnikelerden binlerce kişiyle atlayıp
hayır demek, muhalefet etmek, eleştirmek yasak. Bize ver-
ulaşım zamlarını geri çektiren de yine bizlerdik. Tüm bunlar
ilen ceza da bunun en güzel kanıtı ne yazık ki.. Tayyip
yaptığımız "başka" şeyler değil, mücadele çizgimizin ve
Erdoğan demogoji yapıyor.
Bu eylemlerle AKP'ye karşı en güçlü, görünür ve sürek- hedeflerimizin içinden örneklerdir. Üniversiteli
li muhalefeti de Öğrenci Kolektifleri yapıyor. Nasıl oluyor arkadaşlarımızın Kolektif'e katılmaları için o kadar çok
bu? Neden bu kararlılık? neden var ki..
SAYFA 10 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

Söylefli
Pınar Sağ Üniversiteli’de
O sadece sahnelerde görmeye alışık olduğu-
10
muz bir sanatçı değil. Toplumsal muhalefetin
olduğu her yerde Ankara'da TEKEL işçilerine,
İTÜ'de hapis cezası verilen öğrencilere destek
olurken görebiliriz Pınar Sağ'ı. Konserlerinde
konuşurken lafını esirgemeyen Pınar Sağ da
İTÜ'lü öğrenciler gibi hapis cezasıyla ödül-
lendirilmişti. Muhalif kimliğiyle sanatını icra
eden Pınar Sağ ile Üniversiteli Gazetesi olarak
keyifle okunacak bir röportaj gerçekleştirdik.

Sanatçı olmanın, aydın olmanın gerekleriyse bunlar

Cefasını da çekmeye hazırım


Sizi en son İTÜ'de 18 üniversiteliye verilen 15 ay hapis mek, AKP'lilerle yan yana
cezasına karşı yapılan eylemde gördük. İTÜ mezunu olarak durmak o isimlerin tercihidir.
başbakanı protesto eden öğrencilere destek verdiniz bu konu Bir gerçek vardır ki AKP'nin
da neler söyleyeceksiniz? yaptığı bu çirkin oyunun tek
Ben İTÜ'lü olmasam sıradan bir vatandaş olsam da hiç fark sebebi ülkemizdeki söndü
etmezdi. Orada bulunmamın sebebi eski bir İTÜ'lü olmak değil. sanılan bir ateşi işçi sınıfının
Gerçek şu ki bu öğrencilerin yaptığı protesto bir hak arama tekrar alevlendirmesidir. Bu
mücadelesi ve bir şekilde burada bir hak ihlali var. Yani siz yüzden amaçları Tekel işçi-
aydınlık bir ülke diyorsunuz ve bu ülkenin başbakanı kalkıyor lerinin mücadelesini gölgele-
onu eleştiren insanları karşısına alıp rencide edecek tavırla, üslu- mekti. Bir şekilde de başarılı
pla ve bir de bu yetmezmiş gibi mahkeme kararıyla ceza- oldular aslında o sabah kah-
landırıyor. Bu noktada öğrenciler çok önemlidir çünkü bu valtısı sırasında Tekel işçileri
ülkenin okuyan aydın kesimidirler. Bu yüzden hiçbir şekilde üzerinden nice oyunlar
öğrenci arkadaşlarımızı yalnız bırakmamam gerekiyor ve olaya oynanıyordu, nice zulümler ve
bu bilinçle bakıyorum. Ülkemizin içinde bulunan renklerin baskılar yapılıyordu bunu
hangisi olursa olsun hangi halk üzerinde kurulan baskı olursa kimse göz ardı edemez. O
olsun tartışmasız her zaman ezilenden tarafta olacağım. insanlar günlerce çadırlarda
çocuğundan uzakta bir sürü
Bir konserinizde İbrahim Kaypakkaya'yı andığınız ve onun zor koşullar altında sağlıksız
hakkında söyledikleriniz için 2 yıl hapis istemiyle yargılanı- ortamlarda mücadeleden ve
yorsunuz. Benzer şekilde bizim de Samsun'da Adana'da direnmekten yana saf tuttular
arkadaşlarımız Mahir Çayan'ı andıkları, odalarına Deniz bu çok saygıdeğer bir nokta.
Gezmiş posteri astıkları için de örgüt üyesi olmak ve suçu, AKP bu zihniyetini daha önce
suçluyu övmekten yargılanıyorlar. Bu konuda neler düşünü- başka türlü de denedi biliyor-
yorsunuz? sunuz. Aleviler üzerine de nice
Ülkede sürekli açılımlar yapılıyor. Sanatçı, Alevi, Kürt açılım- oyunlar denendi.
ları yakında öğrenci açılımlarını da gerçekleştirecekler.
Söz Alevilere gelmişken
Yaptıkları ulaşım, harç zamlarının yanı sıra insanların bu kadar
zorunlu din derslerinin devam
işsizleştiği bir ülkede bu kadar emeklerinin sömürüldüğü ve
etmesi, cami ve mescit dışında
haklarını alamadığı bir coğrafyada tabii ki rahatsızlıklarımız var.
başka ibadet yerlerinin olma-
Ben hiçbir zaman sistemin yalakası bir sanatçı olmadım. Ben de
ması gibi yöntemlerle Alevilere
bilirim tabii ki birileri gibi farklı oynamayı ama inandığımız
uygulanan asimilasyon sür-
değerler ve ilkeler her zaman ezilmiş halklardan yana saf tut-
mektedir. AKP'nin tüm bunla-
maktır.
rın yanı sıra Alevilerle ilgili
2 yıl hapis istemiyle yargılanıyorsunuz, bu sizde bir kaygı yaptığı çalışmaları nasıl değer-
uyandırıyor mu? lendiriyorsunuz ?
Ülkemizde mücadele vermiş, direnmiş, emek göstermiş, sınıf Alevi çalıştaylarından kalkıp
ayrımlarına karşı insanların eşit ve özgür ülkede yaşama Alevi açılımları falan dediler ama Pınar SAĞ, İTÜ’de hakkında tutuklama kararı çıkartılan 18 öğrenciye
isteğinde bulunmuş Denizler, İbolar, Mahirler gibi değerli ne oldu? Bizim en çok isteklerim- destek için basın açıklamasına da katıldı
önderlerin isimlerini anarken, söylerken hiçbir şekilde bir kaygı izden biri çocuklarımızın zorunlu
gütmüyorum. Çünkü ben inandığım için bu isimlerden yana saf din derslerine girmelerinin önüne kendi harcımı kendim ödeyeceğim." dediğim andan itibaren bu
tutuyorum, inandığım için bu isimleri dile getiriyorum. Birileri geçmektir. Çocuklarımızın taraflı bir şekilde sistemin içinde var mücadele içinde yer alıyorum. Sıkıntıları çok iyi anlıyorum
bu ülkenin gerçek katillerini suçlularını cezaevinden çıktıkların- olmalarını istemiyoruz. Köylerimize cami yapılacağına cemevleri okullara yerleştirilmeye çalışılan sivil polis dün de vardı yani bu
da alkışlarla 5 yıldızlı otellerde ağırlarlar. Ama ben her zaman yapılsın dedik. Cami dayatmasıyla kendi istedikleri ibadet
yeni bir olay değil "Aa amcalar geldi" demiyoruz. Onlar dün de
işçisiyle, köylüsüyle, öğrencisiyle, emeklisiyle, emekçisiyle her biçimlerini bizim üzerimizde uygulamak istiyorlar. Ermeni
vardı bugün de var.
şekilde üretimin yanında duran isimleri anarım. kardeşlerimizin üzerinde de ciddi bir baskı var. Sürekli bir cetvel
var tepenizde her an kafanıza inecekmiş gibi bunların karşısında Üniversitelerde yaşanan sorunlar kronikleşecek mi peki?
Biraz önce sanatçı açılımı dediniz. Tayyip Erdoğan sanatçı- Geçmişten günümüze şiddeti giderek artan durumlar karşı-
duruyoruz. Çünkü biz AKP'yi istemiyoruz çünkü AKP'nin çirkin
larla yemek yerken siz TEKEL işçileriyle birlikte olmayı tercih
oyunları birbirine zincirlemedir. Yaşadığı coğrafyanın sıkın- sında üniversiteliler mücadele yolunu seçiyor. Size göre bu
ettiniz. AKP'nin yaptığı sanatçı açılımı hakkında ne düşünü-
tılarının farkında olan herkesin bunları iyice analiz etmesi gerek- sorunları aşmak için başka hangi araçlara başvurulabilir?

?
yorsunuz?
tiğini düşünüyorum. Sadece öğrencilere değil öğretim görevlilerine, rektörlere,
Bu öyle bir durum ki AKP'nin yaptığı bir sürü çirkin oyun var
Üniversitelilere ve size verilen hapis cezaları dekanlara aslında eğitimden yana olması gereken herkesin
birbirine zincirleme halkayla bağlı. Bu oyun içinde birileri
ülke genelindeki havayı nasıl etkilemektedir? Bu üstüne çok ciddi görevler düşüyor. Bir hortum düşün, bu hor-
alet olur birileri farkına varır ve alet olmaz kimi de nere-
baskı ortamında neler yapılabilir? tum sadece bir bölgeyi değil eğer içine çekerse herkesi içine
den rant alırsa o noktada
çeker. Bir yangın olursa hepimiz yanarız bunun için neyin ne
olmayı ister. O
olduğunun arkadaşlarımız farkındadır. Bu röportajı okuduk-
kahvaltıya git- Ülkenin içinde yaşadığı korku imparatorluğu
larında belki benim söylediklerimi çok sivri bulacaklar ama dün
yaşatılmaya çalışılıyor. Kapım çaldığında her an

Pınar Sağ
de var olan acıları artık yarına taşımamak uğruna tepkimizi bir-
polis gelecek, alacak diye bir risk hissediyorsam eğer
lik olarak göstermemiz gerekir.
bu ülkede faşizm adımlarını daha da hızlandırmış,
Geçtiğimiz yaz yoksul mahallelerde Öğrenci Kolektifleri’nin
Kimdir
daha da sert geliyor demektir. Bu noktada gelecek
günler için biraz daha birlik olmamız gerektiğini gerçekleştirdiği “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” kampan-
düşünüyorum. Nazım'ın "Ben yanmasam, sen yan- yasına destek verdiniz, şenliklere katıldınız. Üniversitelerde
masan, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?" de parasız eğitimi savunan, üniversitelere gelen AKP’lileri
lafı gibi birlik olmanın, biz olabilmenin farkına var- yumurtaya boğan Öğrenci Kolektiflerini nasıl buluyorsunuz?
mamız gerekir. Amacımız eğer tırnak içinde birbirim- Çok seviyorum onları. Üniversitelere yapılan onca saldırıya
Pınar Sağ 1979 yılında ize göz kırpmaksa ki bu tercih insanı karanlığa sürük- karşın üniversitelerin toplumsal duyarlılıklarını canlandıran,
ler. Ben ve benim gibi düşünen yoldaşlarımın, dost-
İstanbul'da doğdu. Aile kökleri koruyan Kolektifleri takdir ediyorum. Biz sanatçılar olarak, onlar
larımın bu ülke insanlarının derdi karanlıkta göz da üniversiteliler olarak nasıl kendimize toplumun muhalif
Erzurum'a dayanan Pınar Sağ 13 yaşında bağla- kırpmak değil aydınlık günlerde yüzümüzü güneşe kanadında bir misyon belirlemişsek elbette ki yan yana dura-
ma çalmaya başladı. 1995 yılında İTÜ Türk Müziği durduğumuzda birlikte halaya durmaktır. cağız. Birbirimize destek olacağız. İşte bu yüzden İTÜ’deki olan-
Konservatuarı Temel Bilimler Bölümüne girdi. Üniversitelerde temeli atılan dönüşümlerin önü ları duyunca çalışmalarımı durdurup yanlarına koştum.
Çalışmaları 5 yıl süren ilk albümü "Türkü Söylemek giderek açılıyor. Sivil polisler, YÖK'ün genelgesine Bize son çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yeni bir
göre artık kampüslerde daha fazla sivil polis olacak albüm çalışması yapmakta olduğunuzu duyduk.
Lazım" 2003 yılında dinleyicilerle buluştu. İlk albümün hatta odaları bile olacak. Üniversiteliler için artık
içinde bulunan "Hoyda Yarim" parçasına Tarkan'la eğitimine devam etmek giderek zorlaşıyor sizin üni- 2 hafta sonra yeni bir albüm çıkaracağım. Adını “Mavi Bir
versite döneminizle şu anki üniversitelerdeki durumu Düş” koydum. İçerisinde çok güzel türküler var. Son süreçte
düet yaptı. İkinci albümü "Kırmızı Gül" Tekel işçileri ile çok zaman geçirdiğim için bir tane onlar için
kıyaslayabilir misiniz?
2007 yılında Türk Halk Müziği severlerle türkü okudum. Yine Emekçi’den bir türkü var. Mahsuni
Üniversitelerdeki çocuklarımız zor koşullarda eğitim görüy-
buluştu. Baba’dan okudum. Biliyor musunuz, TRT bana yayın yasağı
orlar. Kendi ülkenizde harç karşılığında ki bu harç sürekli artıy-
koymuş. Albümüm belki yine çok satmayacak. Emekçiden,
or eğitim görüyorsunuz. Dayatmayla eğitim gören öğrencilerin
ezilenlerden, tutuklanmak istenen üniversitelilerden yana
çok başarılı olmasını bekleyemeyiz. Ben de üniversite süreci
olduğum için belki yine tanıtamayacağım albümümü. Ama
yaşadım. İTÜ'de okuduğum dönemlerde ben de 18 yaşında
sanatçı olmanın, aydın olmanın gerekleriyse bunlar, cefasını da
aileme restimi çekerek "Hayır ben kendi ekmeğimi kazanıp
çekmeye hazırım.
SAYFA 11 SœYAH MAV KIRMIZISARI

12
11

Kampüs
Üniversiteli Gazetesi yeni sayısında yeni bir sayfayla
merhaba diyor! Kampüs sayfamızda her ay bir üni-
versiteyi ve bulunduğu kenti tanıtıcağız. Farklı üni-
versitelerin ve üniversitelilerin havasına teneffüs
etme imkanı bulacağız. Üniversiteli Gazetesi olarak
mikrofonlarımızı üniversitelilere uzatmayı da ihmal
etmedik. Aralık sayımızda ilk konuğumuz Trakya
Üniversitesi. Şimdiden Merhaba diyoruz.

Tanımak isteyenler için


Trakya Üniversitesi


Edirne'ye yolunuz düşerse
Türkiye ile Yunanistan arasın-
da sınır olarak görülen Meriç
Nehri'nin kıyısında yürüye-
bilir, acıktığınızda o meşhur
tava ciğerden yiyebilirsiniz.
Ayrıca meşhur olan badem
ezmesi ve Kavala kurabiyesini
de deneyebilir,
Ayşe Kadın'da ki kafelerde
çay içebilirsiniz.Tarihi mekan-
ları bol olan Edirne' nin ünlü
çarşılarını gezebilir,
mimarisiyle ünlü yapıların bol
bol fotoğrafını çekebilirsiniz.
Vaktiniz bol ise Karaağaç
Pazarkule sınır kapısı yolu
üzerinde Meriç nehri kenarın-
daki Söğütlük ormanında
piknik yapabilirsiniz.

ürkiye’nin en uç kenti Edirne’de bulunan Selimiye Cami’nin altındaki tarihi çarşı ve olmasına rağmen birkaç tanesinin dışında etkinlik

T Trakya Üniversitesi o bölgedeki en köklü


üniversite olma özelliğini taşıyor. Aynı böl-
gede bulunan Çanakkale 18 Mart, Kırklareli ve
Alipaşa Çarşısı öğrencilerin memleketlerine git-
meden, Edirne’ye özgü hediyelik eşyalar almak
için uğradıkları başlıca yerler. Edirne’nin meşhur
yapan yok. Çoğu üniversitede olduğu gibi her
sene sponsorlu şenlik yapılırken, buna alternatif
oluşturacak öğrencilerin düzenlediği ücretsiz,
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi başta Trakya tava ciğeri ise el yakan et fiyatları yüzünden reklamsız bir şenlik henüz mevcut değil.
Üniversitesi’ne bağlı olan meslek yüksekokulları- öğrencilere pek nasip olmamakla beraber son Şehirdeki tek devlet yurdu olan Selimiye
nın fakültelere dönüştürülmesiyle oluşturuluyor. zamanlarda karın doyurma aracından bir lükse Öğrenci Yurdu öğrencilerin yaklaşık yüzde
Bu fakültelerin ayrılmasıyla beraber öğrenci sayı- dönüşmüş durumda. 15’inin barınma ihtiyacını karşılıyor. Açıkta kalan
sında belirgin bir düşüş yaşanıyor ve üniversiteye Meriç nehri kıyısı hem kış hem de bahar ayla- öğrenciler bütçeyi oldukça zorlayan özel yurtlar-

rakya Üniversitesi’nde
olan ilgi eskiye nazaran azalıyor; fakat daha yer-
leşik olması, gücünü belli oranda korumasını sağ-
rında bütün kentin ve turistlerin ilgisini üzerinde
topluyor. Özellikle bahar aylarında cıvıl cıvıl olan
da, apartlarda ve evlerde kalmak zorunda kalı-
yor. Öğrenciye kiralanacak ev emlakçıya verilmiş
T zorunlu kayıt paraları
üniversitelilerin düzenlediği
lıyor. Meriç’te öğrenciler de bisiklet turları ve piknik oluyor. Öğrenciler depozito yetmezmiş gibi bir
imza kampanyalarının ve
Trakya Üniversitesi Ahmet Karadeniz, organizasyonlarıyla hafta sonlarını değerlendiri- de komisyon vermek durumunda kalıyor. Bütün
eylemler sonucunda
Balkan, Sarayiçi, Ayşekadın Yerleşkesi ve şehir yorlar. zorluklar aşılıp barınma sorunu çözüldüğünde en
kaldırıldı.
merkezinden, diğer yerleşkelerden bir hayli uzak Eğitim sistemi üniversite içinde farklılık göste- büyük problem son zamanlarda kentin gündemi
T.Ü Öğrenci
olan rektörlüğün bulunduğu Karaağaç Yerleşkesi riyor. Öğrencilerin kaldıkları dersler için bütün- haline gelen ulaşım sorunu oluyor. Aktarmasız
Kolektifleri’nin ise zorunlu
ile dağınık bir üniversite görüntüsü çiziyor. Üni- leme hakkı verilmediği gibi bazı fakültelerde yaz ulaşım seferlerinin mahkeme kararıyla iptalinin
bağışların nereye kul-
versite kampüsü havasını en çok hissettiren yer- okulu da öğretim üyelerinin keyfine kalmış ardından öğrenciler yerleşkelere ulaşım sağlaya-
lanıldığını öğrenmek üzere
leşke Eğitim Bilimleri Fakültesi’nin bulunduğu durumda. Ancak yaz okulu sadece maddi sıkıntı bilmek için ya uzun yollar yürüyüp dolmuşa
rektörlüğe dilekçe verdi.
Ayşekadın Yerleşkesi. Yurtlar, apartlar, öğrenci yaşamayan öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. biniyor ya da iki kez dolmuş kullanmak zorunda
Cevap niteliğinde resmi bir
evleri ve kafeler yoğun olarak bu bölgede bulu- Edirne’de üniversite içinde öğrenciye yönelik kalıyor. Bu da harcamaların artmasına neden olu-
belge alamayan üniversitelil-
nuyor. kültür-sanat etkinlikleri yoğun olmadığı için yor. Bütün bunlar birleşince öğrenci kenti olarak
er bu konuyla ilgili savcılığa
Edirne denince akla ilk gelenler; mimarisiyle öğrenciler okula çoğunlukla sadece ders için anılan ve rahat bir üniversite hayatı geçirebilece-
suç duyurusu hazırlığın-
Selimiye Camii, doyulmayan tadıyla tava ciğer, gelip, zamanlarının çoğunu kafelerde ve alışveriş ğinizi düşündüğünüz Edirne, özellikle de soğuk
dalar.
tertemiz havasıyla Meriç nehri… merkezinde geçiriyor. Birçok öğrenci kulübü kış günlerinde yaşanmaz bir yer haline geliyor.

Trakya Öğrenci Kolektifleri gözünden Trakya Üniversitesi


Trakya Öğrenci Kolektifi ne zaman kuruldu? Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’ yi şoför olarak tarafından yapılan eyleme katıldık. Uzunköprü
Öğrenci Kolektifleri Trakya Üniversitesi’nde 3 canlandırırken Trakya şivesinin kullanılması da halkıyla Ergene Nehri’nin göze göre göre ölmesine
yıldır mücadelesini sürdürüyor. Ancak bu sene ilgi topladı. izin vermeyeceğimizi söyledik. Toplumsal muhale-
üniversite sorunlarına tepkisel ve etkili fetle ortak hareket etme hassasiyetini her zaman
Geçtiğimiz günlerde girişimleriniz sonucu üni-
müdahaleler gerçekleştirdik. Bunları göstermeye çalışıyoruz.
versite sorunlarını mecliste soru önergesi veril-


yaparken belli bir ölçüde mizahı mesini sağladınız? Bu süreç nasıl işledi? Bugün muhalif üniversiteliler üzerine baskı-
kullandık. Tüm bunlar geçtiğimiz ların arttığını gözlemliyoruz. Edirne’de üniversi-
Ulaşım eylemlerinin ardından üniversitemizde
yıllara göre daha hareketli başla- teliler olarak muhalif olmanın ne gibi zorlukları

POR
ve kentimizde yaşanan sorunlarla ilgili Edirne mil-
mamızı sağladı. var?
letvekili Rasim Çakır’la görüşüp meclise soru öner-
Yaptığınız ulaşım eylemi gesi vermesini istedik. Aynı hafta Edirne milletve- Üniversitemizde düşünce özgürlüğümüz önün-

TAJ
basında ve Edirne’de oldukça ilgi kili Bilgin Paçarız Trakya Üniversitesinde oluşan de birçok engel var. Fakülte içlerinde afiş asmak ve
çekmişti, bunun sebebi neydi, barınma sorunu hakkında cevaplanması istemiyle bildiri dağıtmak yasak. Aynı zamanda yoğun bir
hangi araçları kullandınız? Nimet Çubukçu’ ya soru önergesi vererek bu soru- özel güvenlik baskısı var. Tüm bu nedenle kendi-
Bütün üniversitelilerin tepki vermesini nu meclise taşıdı. mizi ifade edecek araçlar üretme noktasında zorla-
sağlamak ve ilgisini çekmek için her zaman yeni nıyoruz. Ancak üniversitenin asıl öznesi biz üni-
Sadece üniversiteye yönelik sorunlarla mı
araçlar kullanmaya çalışıyoruz. Ulaşım sorununa versiteliler bu engellerin üzerine gideceğiz. Edirne
ilgileniyorsunuz?
yönelik de davullu zurnalı oyun havalarının çalın- genelinde ise polisin de içerisinde bulunduğu pro-
Hayır Edirne’nin genel sorunlarının çözümüne vokasyonu ile linç girişimi yaşanmıştı. Geçtiğimiz
dığı bir eylem yaptık. Aynı eylemde öğrenci belge-
yönelik de çalışma yapıyoruz. Çorlu’daki fabrika- yıl, bu olayla ardından Edirne muhalefeti üzerinde
leri ve transkriptlerin parayla verilmesine, zorunlu
ların atıklarının Ergene Nehri’nde yarattığı kirliliğe yaratılan etkinin yansımalarının etkisini yitirmiş
bağışlara, öğrencilerin barınma sorununa ve YÖK
Trakya Ögrenci Kolektifi’nin eylemlerinden.. karşı Uzunköprü Belediyesi ve çevreci örgütler olduğunu söyleyebiliriz.
kanun tasarısına da değindik. Temsili bir dolmuşta
SAYFA 12 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

12

Tarih
19 Aralık 2000 sabahı saat 04:30 sıralarında 20 cezaevinde
eşzamanlı olarak binlerce mahkuma yönelik on binlerce
güvenlik görevlisinin katıldığı "Hayata Dönüş" adı verilen
operasyon başlatıldı. Operasyonda iki askerle birlikte 32 kişi
öldü, yüzlerce tutuklu ve hükümlü yaralandı. Kameraların
önünde diri diri yakılan bedenleri ve demir parmaklıklar
ardında kurşuna dizilenleri kim unutabilir ki? Bu günlerde
görülen davada 39 asker tutuksuz yargılanıyor. Emri veren-
ler hakkında ise hiç bir işlem yapılmadı. Dönemin Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk üniversitede öğretim elemanı ola-
rak görevine devam ediyor. Dönemin Ceza ve Tevkif Evleri
Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’a ise AKP iktidarı dönemin-
de üstün hizmet madalyası verildi. İnsanları diri diri yaktıra-
rak yerine getirdiği üstün hizmetinden dolayı!

Gerici bir katliamın çarpıcı öyküsü

Sene 78, Yer Maras.


on dönemde gerici ve faşist saldırılar tekrar katliamda kendi yandaşlarının zarar görmesini mit parçaları ve patlayıcı maddelerle korteje sal-

S artmaya başladı. Egemenlerin karşısında


direncin güçlendiği zaman devreye giren
gerici ve faşistler, tarih sahnesinde hiç de yeni
baştan engellerler.
19 Aralık günü Çiçek Sineması’nda Ülkücü
Gençlik Derneği tarafından gösterilen “Güneş Ne
dırmalarının ardından polisin, halkla karşı karşı-
ya gelmemek(!) için dönemin vali vekili
Abdulkadir Aksu’nun emriyle grupların arasın-
AKP’nin Alevi Uzmanı
değil. Bugün ufak çaplı saldırılarla karşımıza
çıkan gericilik ve faşizm engellenmediği noktalar-
Zaman Doğacak” adlı filmin gösterimine tesiri az
bir patlayıcının atılmasıyla olayların başlangıç fiti-
dan çekilmesi ve jandarmanın yetersiz olmasıyla
cenaze korteji dağılır ve cenazeler sahipsiz kalır.
Ökkeş Şendiller
da toplu katliamlara kadar gidebilecek potansiye- li ateşlenir. Filmi izleyenler arasında bulunan bir Ardından yaşanan sokak çatışmalarında 3 sal-
le sahip. Türkiye tarihi gerici ve faşistlerin bu tip grup Ülkü Ocağı mensubu, "Bunu solcular attı" dırgan ölür, bunun üzerine “solcular 3 din karde- araş katliamı davasında
toplu katliamlarıyla dolu. Bunlardan en çok akıl-
larda kalan ve bilinenlerden birisi ise Maraş
söylentileriyle diğer izleyicileri de tahrik ederek
solcuların bulunduğu binalara ve kahvelere sal-
şimizi şehit etti” diyerek halkı tahrik etmeye
devam eden dincilere imamlardan da destek gelir:
M bir numaralı sanık ola-
rak yargılandı ancak (ne hik-
Katliamı. Bu dönem tekrar yükselişe geçen faşizmi dırmaya başlarlar. Polisin olaya el koyarak, olayın 22 Aralık günü Cuma namazında Bağlarbaşı metse) darbeye 33 gün kala
ve gericiliği bir tehdit olarak algılamayanlara ülkücüler tarafından gerçekleştirildiğini ispatla- İmamı Mustafa Yıldız'ın söyledikleri olayın dinci- serbest bırakıldı. Olayların
Maraş katliamı ev ödevi niteliğindedir. ması sonucu bazı kişiler gözaltına alınır. lerle, faşist ülkücülerin nasıl bir araya geldiklerini başlangıcında Çiçek
1980 darbesinin hemen öncesinde yükselişe Patlamanın arkasındaki kişinin Ökkeş ve ortak hedeflerini nasıl örtüştürdüklerini göster- Sineması’na bomba atarak
mektedir. Kara İmam, cuma vaazında "Oruç ve halkı galeyana getirdi.
namazla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer Bombanın patlamasından
hacca gitmiş gibi sevap kazanır" diyor. Halkı tah- hemen sonra Ankara Ülkücü
rik etmeye çalışan diğer faşist ve dinciler ise, Gençlik Derneği’ni arayarak
"Allah için Alevileri, gavurları vurun, evlerini yardım talebinde bulundu.
yakın. Solcuları öldürün. Polis ve asker durdurur- Olayların ardından “güven-
sa dönün onları da vurun" diyorlardı. lik sebebiyle” Kenger olan
Alevilerin yaşadığı mahallelerde otomatik soyadını Şendiller olarak
silahlarla saldırılar başlarken, bir yandan da işa- değiştirdi ve 19. Dönem
retlenen evlere benzinli gazlı, yanıcı maddeler Kahramanmaraş milletvekilli-
atılmaya başlanır. Ardından evlere girilerek ği yaptı (MHP). AKP’nin 2009
kadın, çocuk demeden linç, tecavüz ve işkenceler yılında düzenlediği Alevi
başlar. çalıştayına “alevi uzmanı”
Katliamı gerçekleştirenler, kadınlara tecavüz olarak davet edildi. BBP’liler
ederler, hamile kadınların karınlarını deşerler, tarafından TRT-1 de hazırla-
kundaktaki çocukları boğazlarlar, kurşun sıkarlar, nan “Şahların Labirenti” isim-
öldürdükleri kadınlara tecavüz ederler, kadınların li programda Hrant Dink ve
memelerini keserler. Çocukları gözlerinden şişler- arakadaşlarını katliamın
ler, insanları baltalarla saldırıp öldürürler. sorumluları olarak gösterdi.
Askerlere sığınan veya devlet hastanesine kaldırı- Buna kanıt olarak da “Hrant
lanlar da buralardan alınarak kurşuna dizilirler. Dink ve arkadaşlarının örgüt-
Tarihte kara bir leke olarak yer alan Maraş kat- leri bu işleri yaptı. Zaten olay-
liamı sonucu sokaklar cesetlerle dolar. Dönemin larda ölenlerin arasında yer
Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman alan 6-7 tane sünnetsiz cese-
Demirel “bana sağcılar cinayet işli- din Alevilikle Sünnilikle ne
yor dedirtemezsiniz” şeklinde alakası var?” dedi.
Maraş’ta planlanan kanlı katliam sırasında bir çok
açıklama yapar. Maraşın katili Ökkeş bugün-
ev ve işyerine saldırılar yapıldı.
Bilanço : Katliam , sonucu de AKP’nin kanatları altında
geçen, egemenlerin iktidarı için ciddi tehdit resmi rakamlara göre 111 kişi devlet kanalına çıkmakta,
oluşturan toplumsal muhalefet hareketleri Kenger(daha sonra adını Ökkeş öldü, binin üzerinde insan yara- Maraş’taki masum insanların
ve işçi sınıfı hareketini sekteye uğratmak, ezilenle- Şendiller olarak değiştirdi) olduğu anlaşılır. landı. 552 ev ve 289 işyeri yakılıp kemikleri sızlarken (dalga
ri sınıfsal kimliklerinden ayrı olarak mezhepsel 20 Aralık'ta akşam saatlerinde "Alevi ve solcu- yıkılarak tahrip edildi. 804 kişi hak- geçer gibi) Alevi çalıştaylarına
olarak bölen ve doğrudan devlet eliyle örgütlenen ların çoğunlukla gittiği Yeni Mahalle'de bulunan kında dava açıldı; sanıklardan 29 kişi davet edilmektedir.
onlarca provokasyondan biridir Maraş katliamı. Akın Kıraathanesi'ne patlayıcı madde atılır ve iki idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi
19-25 Aralık 1978’de gerçekleşen katliamın kişi yaralanır. Sonraki akşam (21 Aralık 1978) iki de 1-24 yıl arasında hapis-
hazırlıkları çok önceden başlar. Önce sayım yaptı- öğretmen silahlı saldırıya uğrar. Solcu olarak bili- le cezalandırıldı.
ğını söyleyen ve kendilerini devlet görevlisi ola- nen öğretmenler, Hacı Çolak ve Mustafa Olayların ardından
rak tanıtan şahıslar Alevi ve solcuların yaşadığı Yüzbaşıoğlu hayatını kaybeder. Alevi nüfusunu,
evlere kırmızı boyayla işaretler koyar. Ardından Faşistler, iki öğretmenin cenazesine katılan 5 yüzde 80'inin
da PTT memuru kılığındaki ülkücüler de benzer bin kişiye "Komünistler Moskova'ya " sloganlarıy- Maraş'ı terk ettiği
şekilde evleri işaretleyerek gerçekleştirecekleri la saldırırlar. Üzerlerinde bulunan taş, sopa, kire- biliniyor.
.

!
GENCLIK
.. .
tti
Gençlik mücadelesi tarihinde Aralık ayı parasız eğitim talebinin en yüksek

i bunlar yo¨ne TARIHI sesle haykırıldığı eylemleri içinde barındırmakta.


Biz
20 Aralık 1995: nin toplam 96 yıl ile yargılandığı dava İsyanı” sloganıyla üniversitelilerin
"Sen Refah Partisine 1995 yazında üniversite harçlarına sürecinde üniversiteliler alanlardaydı. parasız eğitim talebinin meşruiyetini
hizmet etmezsen yapılan %300’lük zamların ardından Saldırının öğrenci hareketi ve toplum- güçlendirirken; polis copunu ve
hiç bir ibadetin ayağa kalkan öğrenci hareketi, DGM’leri ise yargılanır hale getirdi.
kabul olmaz, çünkü İstanbul Üniversite Öğrenci 24 Aralık 1997
Koordinasyonu’nun çağrısı ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
başka türlü müslü- “Hayalgücü Beyazıt’ta!” sloganıyla 2. sınıf öğrencisi Ali Serkan Eroğlu
manlık olmaz, başka büyük bir öğrenci mitingi düzenledi. fakülte tuvaletine asılmış bir şekilde
türlü kurtuluş yok. Miting öncesi yapılan anket çalışmala- bulundu. Üniversitede polis baskısı-
Refah bu ordudur. rında üniversitelilerin %96’sının nın en yoğun olduğu o dönemlerde,
seçimden bir beklentisinin olmadığı Serkan sivil polisler tarafından Kasım
Bütün gücünle bu sonucunun çıkması ve 24 Aralık 1995 ayında kaçırılmış, işkence görmüş ve
Necmettin ordunun büyümesi
icin çalısıcaksın.
seçimlerinde üniversitelilerin bir oy
deposu olarak görülmesine inat üni-
kendisine ajanlık teklif edilmişti. Polis
olayı kapatmaya çalıştı, İçişleri
Erbakan Çalışmazsan patates versiteliler Beyazıt’ta tek bir talebi Bakanlığı Serkan’ın “yaptırdığı bir aşı
haykırdı: “Parasız Eğitim Haktır!” sebebiyle” öldüğünü iddia etti. Üni-
dinindensin.” versiteliler ise olayın peşini bırakma-
17 Aralık 1997: sal muhalefetin bütününe yönelik dı, arkadaşlarına sahip çıktı. Yapılan
28 Şubat 1996’da TBMM’de olduğunun bilinciyle yürütülen müca- eylemler sonucunda Serkan’ın bulun-
“Öğrenci Harçlarına Hayır” pankartı delede 17 Aralık Kızılay eylemi masından 24 saat önce öldürülüp asıl-
açan Öğrenci Koordinasyonu üyeleri- “Devletin Fermanı, Bastıramaz dığı ortaya çıktı.
SAYFA 13 SœYAH MAV KIRMIZISARI

13

Bilim
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP 16)
Meksika’da başladı. 10 Aralık’a kadar sürecek
konferansta, 2012 yılında süresi dolacak olan
Kyoto Antlaşması’nın yerine yeni bir iklim
antlaşması imzalanabilme koşulu sağlanabi-
lecek. Yeni antlaşmanın iklim değişikliğinin
asıl sorumluları olan sanayileşmiş ülkelerin
kendi çıkarlarını gözeterek alacakları kararla
oluşacak olması iklim değişikliğinin önüne
geçilmesini yine engelleyecek.

Bu da mı olmuş?
KÖK HÜCRE
Bilimde yeni
devrimlerin
kapı aralığı


CERN fizikçileri yüzyılın
deneyinde saniyenin onda biri
süresince “anti-maddeyi”
gözlemledi. Yani evren olmadan
önce var olan “şey” bulundu.
Bu olay baskın çevreler tarafın-
dan “ Tanrı’nın parçacığı bulun-
du” şeklinde yorumlandı.
Ancak, bu olay materyalizmin
zaferine giden yolda dev bir
adımdır. Anti-madde, evreninin
var oluşu (big bang) teorisine
göre maddeden önceki şeydir.
Yani, boşluktur çok kısa bir süre
gözlemlenebiliyor.

Hayal Kırıklığı

ök hücreler sınırsız bölünebil- olan kök hücre araştırmaları tüm yen süreçte tümörleşmesi de olası- dan bir ya da iki tanesi rahme yer-

K me ve kendini yenileyebilme
özellikleriyle vücudumuzda-
dünyada geniş yankı uyandırdı.
Henüz yaygın bir yöntem olarak
lıklar arasında yer alıyor. Kesin
çözümler sunan tedaviler olmasa da
leştirilir diğerleri ise ailenin talebine
bağlı olarak dondurulur ya da imha

oğal yaşamdan koparılan


ki bütün dokuları ve organları oluş-
turan, (totipoent, multipotent ve
kullanılmasa da kök hücre yöntemi
ile tedavi, birçok kanser, sinir hasta-
Japonya ve Güney Kore'de bu alana
dair ciddi çalışmalar yapılıyor.
edilir. Bilim adına kullanıldığında,
dokularımızın nasıl meydana geldi- D hayvanların bilimsel deney-
lerde kullanılması yasaklanmış
pluripotent) temel hücrelerdir. lıkları (Alzhemier,felç), metabolik Kök hücre çalışmaları bünyesinde ği gibi genetik bilimine dair önemli
Kolay anlaşılabilmesi için şöyle hastalıklar (diyabet), organ yetmez- çok çeşitlilik gösteren bilimsel çalış- soruların cevabının bulunması gibi olsa da, kanunlardaki açıktan
örneklendirebiliriz: Totipoent hücre- liği, kalp ve kemik hastalıkları, maları da barındırmakta. Benzer bir işlev de görecek olan deneysel faydalanılarak vahşi hayvanların
ler, (embriyonunen erken evresinde- romatizma hastaları için çoktan yöntemler uygulanarak ortaya çıkan çalışmalar bilimsel etiği kendilerine kafeslerde üretilmesi sonucu yav-
ki kök hücrelerdir) ilkokul öğrenci- umut olmuş durumda. Kuşlar üze- tüp bebek çalışmaları da bir dizi tar- göre yorumlayan dinci çevrelerin rular laboratuvarlarda denek ola-
leri gibi her hangibir mesleğe yöne- rinde yapılan çalışmalarda kendini tışmaya yol açmış, uygulamanın tutunacağı dal olmuş durumda. rak kullanılıyor. Vahşi hayvanlar
lebilirler. Pluripotent hücreler, yenileyebilme yetisi olmayan işitme 'caiz' olup olmadığı, bilimsel etiğe Katolik kilisesine göre zigota insan ilk birkaç haftalarını küçük
(embriyonun blastokist evresinde ve hücrelerinin tedavisinde embriyo- aykırı olup olmadığı soruları sıkça muamelesi yapılmalı, saklanmamalı kümeslerde delirmişçesine kafes
fetusta bulunabilen kök hücrelerdir) dan elde edilen kök hücrelerden sorulmuştu. Çoğunluğunu geliştirici ya da üzerinde çalışmalar yapılma- içinde dönerek ya da yaşadıkları
üniversite öğrencileridir hangi başarılı sonuçlar alındı. Kuşlar üze- ve ilerletici soruların oluşturduğu malıdır. Birkaç günlük insan embri- şokun etkisiyle sessizce bir köşe-
bölümdeler ise ileride de o bölümle rinde yapılan deneylerin başarılı tartışamalarda dinsel dogmalarla yonlarının da ruhlarının varlı- ye sinerek geçiriyorlar. Dünya
ilgili işlev görürler. Multipotent sonuçlar almasının ardından meme- karşı çıkan çevreler ciddi kafa karı- ğı'ndan bahseden kilise, kök hücre ölçeğinde laboratuvar hayvanı
hücreler ise (kordon kanı ve yetişkin liler üzerinde de çalışmalara başla- şıklığına sebep oldu. Bunların en ile tedavi konusuna da mesafeli bütçesi yıllık 750 milyon liraya
kök hücreleridir) üniversite muzu- yan Michigan Üniversitesi'ndeki popüleri olan tüp bebek yöntemi, yaklaştı. 'Din adamları'; doğum ulaşıyor. Laboratuvarlarda kulla-
nudurlar ve herhangibir mesleğin bilim insanları tarla sıçanları üzerin- kürtajı yasaklayan zihniyet tarafın- kontrol hapına 'ahlaksızlık', kök nılarak binlerce insan hayatının
bir dalında uzmanlaşırlar. de yaptıkları deneylerde Math1 adlı dan aynı mantıkla saldırıya uğra- hücreye 'günah', tüp bebeği de kurtulmasına vesile olan kobay-
genin aktarıldığı destek hücrelerinin mıştı. 'mekruh' diye yorumlayarak kadına, ların bu hali karşısında hayal
'Mucize' olmasa da tıpta devrim! işitme hücrelerine dönüştüğü göz- insana ve bilime yaklaşımını göster- kırıklığına uğramamak elde
Yüzyıllardır tedavisi mümkün lemlenmiş. Fakat bu alandaki çalış- Tüp bebek mekruhtur*! miş oldu. değil.
olmayan bir çok hastalığın iyileşti- Tüp bebek merkezlerinde birden
rilmesi konusunda önemli bir adım
maların önünde ciddi problemler de
mevcut. Alınan kök hücrenin ilerle- fazla embriyon elde edilir ve bunlar-
*Haram olmayan ancak harama
yakın. Tanıtım
Düzeltme
Kök hücre kavramının doğuşu Gazete-
mizin Kasım
sayısında
Transplantasyon(organ, doku, veya sinin rejenerasyon yeteneği ve dolayısı ‘Galileo -
hücre nakli) düşüncesi, tarih boyunca ile kök hücre kavramını ortaya koyan ilk Engizisyon
bu tasavvuru akla getirmiş olup mitolo- hikayedir. Yüzyıllar sonra bu transplan- Din -Bilim
jide yer alan ve her biri xenotransplan- tasyon fantezisi ve teknolojisi, tıbbi bir karşı karşıya’
tasyon(hayvanlardan alınan organların profesyonelin eline geçerek klasik ede- başlıklı yazı-
insanlara nakli) örneği olan sfenksler*, biyatın bir uç örneğini oluşturacak şekil- mızda Galileo’nun kilise

deniz-kızları gibi betimlemelerle hayat de Mary Shelley’in Frankenstein romanı- tarafından idam edildiğini an Yüzüncü Yıl Üniver-
bulmuştur. Mitolojide, ateşi tanrılardan
çalarak insanlığa hediye etmesi üzerine
Zeus tarafından cezalandırılan
Prometheus’un hikayesi de buna bir
na malzeme olmuştur. Ancak bu
durum, neyse ki o devirdeki klinik
sonuçları yansıtmamakla birlikte günü-
müzde yasal engeller ve etik kurallar
yazmıştık.
Okuyucularımızdan gelen
düzeltmeler sonucunda,
V sitesi Biyoloji Anabilim
Dalı'na bağlı sitede evrim
sempozyumlarından sunumlar,
bizi de hataya düşüren bilimsel filmler ve makaleler yer
örnektir. Zeus tarafından Olimpos açısından mesafeli durulmasından kay- Galileo’nun giyotin idamı alıyor. Öğretim Görevlilerinin ve
dağında bir kayaya bağlanarak karaciğe- naklı bu nakil işlemleri hücresel boyutta genel kanının aksine 77 öğrencilerin emekleri ile hazır-
rinin hergün bir kartal tarafından yen- yapılmaktadır. yaşında ev hapsindeyken lanan site; evrim, bilim, teknoloji,
mesi şeklinde bir cezaya çarptırılan *Kafası koç, kuş, veya insan, gövdesi öldüğünü öğrendik. çevre, toplum, biyoloji ile ilgili
Prometheus’un karaciğeri hergün kendi- ise uzanan bir aslan şeklini alan heykel. Okuyucularımızdan özür kapsamlı filmleri ile öğrencilerin
sini yenilemektedir. Bu, karaciğer hücre- dileriz. yararlanabileceği bir adres
http://www.biyolojiegitim.yyu.e
du.tr/
SAYFA 14 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

14
“5N 1K” Cüneyt Özdemir’in sunduğu bir prog-
ramın adı. 5N 1K ismini haberin ilkelerini oluştu-
ran sorulardan almış. Bu sorular zamanla

Medya
haberciliğin ilkeleri olan sorgulama, objektif
olma gibi özellikleri de doğuruyor. Özdemir de
haberciliğinin objektif, araştırmacı söyleyen bir
isim. Ama Özdemir’in objektifliği cemaati görün-
ce kesiliyor. Cemaatle yakınlığı tartışılan gazete-
ci, bir öğretmenin olduğu programda, öğretme-
nin KPSS sorularını cemaatin sızdırdığını (KPSS
soruşturmasıyla gözaltına alınanların itiraf ettiği
gibi) söylemesine “Ne biliyorsunuz, burada her
şeyin cemaate yüklenmesine karşıyım” diyerek
haberciliğini kanıtladı.

Ahlak Yarışının
Ahlaksızlaştırdıkları
hlak, siyasal güç kart açan üniversiteliler

A ilişkilerinin, çatı-
şan ve galip gelen
ideolojilerin yokluğunda
hapis cezasına çarptırılır-
ken, Erdoğan haksızlıkla-
ra tahammülü olmayan
acaba nasıl tanımlanırdı? bir kahraman imajına
Böyle bir tanıma hiç sahip bürünüyor.
olur muyduk? Kendi Küfür eğer harcında
görüşünü, ahlak anlayışı- zeka yoksa, bir güçsüzlü-
nı gazetede bulmak, bu ğün ifadesidir. Düşmanın
görüşlerin sert söylemler- zayıf noktasını göreme-
le (küfürlerle) çatıştığını yip, kutsallaştırılanlara

Kuş bakışı mizah dergileri


ve galip geldiğini görmek saldırmak, birikmiş bir
okuyucu için özgüven nefreti boşaltmaktır.
kaynağıdır. Aynı zaman- Ama batının
da “ortak ahlakın” doğru- ahlaksızlığın- Mizah
lanmasıdır. Fakat dan dert dergileri özellikle Gazete okuma oranının mizah eleştiren, yerin dibine geçiren, hedefi- hı kar kapısı olarak görme hırsı yüzünden
“Değişen Türkiye’de” yanan bir son bir iki yılda hiç %20’lerde kaldığı, dergi ve ni en zayıf noktasından vuran yani kısaca özellikle bel altı esprilerle dolu, cinsel içe-
ahlakın keskin kılıcını başba- kitap okuma oranlarının egemenler tarafından “istenmeyen” oldu. rikli birçok karikatür dergisi türedi.
olmadığı kadar popüler.
tutan eller de değişiyor. kan, bu %5’i bile bulamadığı bir Türkiye’nin ilk mizah dergisi “siyasi yazı- Gırgır’ın ikinci kuşak çizerlerinden oluşan
Özellikle üniversite gençliği ülkede, okuma oranının bu lar” sebebiyle üç kez geçici ve en sonunda
74’te devraldığı saldırıyı bir ekip Limon dergisinde, daha muhalif bir
arasında yaygınlaşan karikatür kadar düşük olması son tamamen kapatıldı. Diyojen bir mizah der- çizgi izleyerek çalışmaya başladılar. Limon
Hürriyet’in başyazarlığı “anamı,
koltuğunda, Oktay eşimi bu dergilerinin içerikleri artık derece olumsuzken mizah gisiydi; ancak yazı ağırlıklıydı. Modern kısa sürede Gırgır’ı geçti. Ancak 80 sonrası
Ekşi’nin hasıraltı ettiği işe karış- konuşmalarda, alıntılarda dergilerinin bu kadar okuyu- anlamda karikatür ağırlıklı mizah dergisi depolitize olmuş toplumun ilgisini kaybetti-
onca “ahlaksızlık” şimdi tırmayın” hatta tartışmalarda cusunun olması yine de olum- Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz gibi isimlerin çıkar- ler.
bir küfür boyutunda bize diyerek geçiyor. lu bir gelişme. Birçok insan için dığı “Marko Paşa” ile başladı. Dönemin
yediriliyor. 1980’de, top- kolayca etkisiz- gündemden haberdar olma aracı “ana muhalefeti” adı takılan Marko Paşa, “Mizahın varlık sebebi çarpıklıktır”
lumun ve devletin ortak leştirebilir. olan mizah dergileri şu an için, eksik- "Toplatılmadığı zamanlar çıkar" veya Günümüzde ise Limon’un Leman olması,
ahlakına dayanıp, Toplumsal ahlaka hakim gedik de olsa belirli bir sermaye grubuna "Yazarları hapishanede olmadığı zamanlar Leman’dan kopan genç bir ekibin Penguen’i
“Fatsa’dan Ders Almalı” olmak için verilen bu bağlı olan medyadan bağımsız bir yol izle- çıkar" gibi sloganlarla çıkıyordu. Gazete o kurması ve son dönemde Penguen’den ayrı-
yazısıyla orduyu göreve savaşın galibi kim olursa meye çabalayan, bazen gözden kaçan ayrın- kadar ilgi çekti ki, tirajı 70 binlere ulaşarak lan bir grubun Uykusuz dergisini çıkarması
çağıran, vurulmasının olsun, egemen ahlakın tıları yakalayan ve ülke gündemini eğlence- gazetelerin tirajını bile geçti. ile çeşitlenmiş, genç karikatüristlerin sayısı
evvelinde Akın Birdal’a ezdiği bir “ahlaksızlar kit- li, gerçekçi bir biçimden değerlendiren bir 70’lerde epey kalabalık okuyucu kitlesini da dergi sayısı doğrultusunda artmıştır.
linç kampanyasını örgüt- lesi” de vardır. Kadınlar yapıya sahip. Bunda elbette ki görselliğin arkasına alan Gırgır dergisi ilk dönemler bel AKP’nin saldırılarının insanları getirdiği
leyen, Ahmet Kaya’nın üzerinden bir nefret dili yazılı kültürün önüne geçmiş olmasının da altı karikatürlere, çıplaklığa ağırlık verirken; bıkkınlık noktasında mizah da bir umut ola-
“Bugün PKK'lılar para geliştirilmesi, aslında ken- etkisi büyük. 70’lerin ikinci yarısında o dönemdeki her rak sıyrılmış ve muhalif mizah popülerleş-
dağıtsa PKK'lı, yarın tra- dilerine yapılan hakaretin Mizahın önemini, rolünü ve bugününü şey gibi politik bir içerik kazanmaya başla- miştir. Ancak AKP, karikatür tahammülsüz-
vestiler dağıtsa ondan” erkeğe yapılmış sayılması değerlendirmek için Türkiye’deki önemli dı. 500.000’i aşkın baskıyla Avrupa’nın 3. lüğünü sürdürmeye devam etmektedir.
olduğunu iddia eden ve tüm küfür külliyatı mizah dergilerini tanımakta fayda var. Büyük mizah dergisi olan Gırgır özellikle Muhalif dergilere açılan davalar artık kari-
Ekşi’nin nicelerini top- aslında siyasal alanın da Özellikle Türkiye basın tarihinde mizah der- gençlerin ilgisini çekti ve karikatürle, katürün bile “suçlu” olduğunu gösterir nite-
lumsal dışlanma ve nefre- erkeklere has olduğunu gilerinin rolü oldukça büyük. Dünden mizahla uğraşan genç bir kitle yarattı. likte. Öte yandan bu dergileri “tek muhale-
tin nesnesi haline getiren işaretlemenin bir yolu. bugüne birçok mizah dergisinin ortak yönü Gırgır sansüre rağmen bazı haberleri karika- fet” olarak görme hatasına düşenler de var.
kocaman küfürleri hesabı Oktay Ekşi’nin malum sansürün en yoğun olduğu, en baskıcı türleştirerek yazdığı için kendisine yasak Kılıçdaroğlu’nun Arınç’la bir girdiği laf
sorulamayanlar arşivinde yazısı, İkizdere’de inşa dönemdeki iktidarlara karşı kimse sesini gelemiyordu. Bu sayede gazetelerin yerini dalaşında cevabı Penguen ve Leman’a
yerini alıyor. edilen HES’lere karşı çıkaramazken mizahı kullanarak muhalif bile tutmuştu. Gırgır politik karikatürlerin bırakması bunun çok ucuz bir göstergesi.
Ekşi’nin zihniyetiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar bir çizgi örmeleri oldu. yanı sıra Çılgın Bediş, Avanak Avni gibi Penguen editörü Bahadır Baruter ise kendi
savaşmaya soyunansa, Bakanı Gülümsemenin kült karakterleri de o dönemde yaratarak, amaçlarını özetliyor: “Mizah iktidarı iste-
coşturan ve ağlatan, Taner kısa tarihi yediden yetmişe herkesin sevgisini kazan- mez, ona alternatifler önermez. Mizah
sözün gücüne sonuna Yıldız’ın Türkiye’de ilk mizah mıştı. önüne gelen her çarpıklığa malzeme gözüy-
kadar sahip olma uğraşın- tavrını eleş- dergisi olan 80 sonrası dönemde Gırgır’dan kopuşla- le bakar. Zaten mizahın varlık sebebi çar-
daki Tayyip Erdoğan. tiriyordu. Diyojen’den bugüne rın başlaması ve medya patronlarının miza- pıklıktır”
Toplumun ortak ahlakının İnsanların
kendisinde cisimleştiği yaşamlarını
özgüveniyle mitingindeki talan eden Mizah bin bir çeşittir. Sorgulayarak, ayrıntı- atçilerin dört elle sarıldıkları, gözbebeği Caf
çiftçiye “ananı da al git” uygulama- lardan malzeme çıkararak ve eleştirerek ken- Caf dergisi “Muhalefete muhalefet!”,
diyen, toplumsal bellekte
Mustafa Kemal’in siteler
lar, görülü-
yor ki ahlak
Dededen dini var eder. İktidar eliyle siyasal İslam’ın
borusunun öttürüldüğü Türkiye’de ise miza-
“Ergenekoncu olmayan tek mizah dergisi!”
reklamları ile pazarlanıyor. Caf Caf’cıların
kapattıran mevcudiyeti-
nin yanına kendisini de
bekçisi
kalemler ve nesile hın, karikatür sanatının bile işbirlikçisi, gerici-
si üretiliyor. Mizah kültürleri ancak kendileri-
mizah anlayışlarının sığlığı, gericiliğin üretim
sınırı ile birleşince Caf Caf’a “taraflı mizah”
önder-kurucu kimliğiyle sözlerde ni tek bağımsız mizah dergisi ilan edecek demek caiz oluyor. Caf Caf’a dair doya doya
eklemek isteyen bir baş-
bakan. Protesto şarkıların-
ancak onların
küfürleşme
abdestli kadar gelişmiş olan Caf Caf dergisi ekibi, 2008 gülünecek bir şey varsa o da dergi adına yapı-
yılında yayın hayatına başlayarak yıllar sonra lan rap şarkısıdır: “Duamı ederim, çizgimi
da “Ampul Tayyip”
dedikleri için liseli öğren-
ve güç göste-
risine kaynak
mizah ortaya çıkan ilk İslamcı mizah dergisi olmanın çizerim, karşıma çıkanı ezer geçerim”
haklı gururu içinde bu yüzden (!) Zaman Dinlemek isteyenler için: http://www.myspa-
ciler yargılanırken ve pan- oluyor.
gazetesinin her yerde reklamını yaptığı, cema- ce.com/cafcafdergisi

Aklınıza gelmeyeni bile getiren site Teknoloji ve sanat buluşursa…


İnternetin etki alanı genişle- rıp yazdığı birden çok konuyu Teknolojinin sanatla buluş- görüşünü alma, fikir alışverişinde
dikçe, her şeyin internet versi- içinde barındıran bir internet tuğu “deviantart.com”, ticari bulunma, başkalarının eserlerini
yonu çıkıyor. İnternet gazete- ansiklopedisi. İsteyen herkesin amacı olmayan görsel sanat eleştirebilme, favorilerine ekleyebil-
ciliği, internet sözlüğü, inter- yazabileceği site meraklılar paylaşımı sitesi. On yıldır me gibi olumlu özellikler var. Siteye
netteki sosyal platformlar… için oldukça kullanışlı ve dünyanın dört bir yanındaki girip gezmek için üye olmak gerek-
Blog siteleri de, internette en basit. İçinde biyografilerden kullanıcıları içinde barındı- miyor, sitede paylaşımlar biçimleri-
çok tercih edilenler arasında. psikolojiye, tarihten sinema- ran, binlerce üyeye sahip ne ve konularına göre sınıflandırıl-
“Hafif.org” blog altyapılı, ya… akla gelebilecek her sitede; fotoğraf, resim, grafik mış. Bu görsel galeriyi ziyaret
fakat çok-yazarlı bir “meraklı” konuya dair bilgi barındıran çalışma vb. eserlerinizi sergi- etmek istiyorsanız
mekanı. Daha anlaşılır bir sitenin kullanıcılarına önerdiği leyebilirken dünyanın pek http://www.deviantart.com adresi-
biçimde, kullanıcıların araştı- tek şey var: “Meraklı ol!” çok yanındaki insanların da ne tıklamanız yeterli.
SAYFA 15 SœYAH MAV KIRMIZISARI

ültür
Ksanat..
10 yıl sonra yine onla
Ahmet Kaya ölümünün Akdeniz bölgesinde çıktığı
15
10. yılında eşi Gülten Kaya konserlerde yaptığı konuş-
tarafından derlenen malar, fotoğrafları ve
“Ülkemde son turnem” röportajları yer alıyor.
adlı albümü ile yeniden Albümün yanı sıra Ahmet
sevenleri ile buluştu. Kaya için Aralık ayının ikin-
Albümün içinde Kaya’nın ci haftasında Lütfi Kırdar
18 parçası ve sanatçının Kongre ve Sergi Sarayı’nda
daha önce hiç görülmemiş anma gecesi düzen-
1998 yılında Ege ve lenecek.

.
Sanatin Gundemi
Kampüs bizim Naipaul: Düşmanın
Yeni Yüzü
festival bizim E
mir Kusturica, Antalya
Film Festivali jüri baş-
kanlığından arkasında
linç etmeye yönelik tazelen-
miş bir özgüven bırakarak
yine duyarlı işaretçi Yavuz’da
saklı. Katıldığı televizyon
programında,Nedim Gürsel’e
‘’Bu hakaret dolu, galiz ve
aşağılayıcı üslubun bazı
ayrılmıştı. Trinidad doğumlu insanları ilgilendirebilecek
Hint /İngiliz yazar Naipaul olduğunu da Nedim kardeşi-
‘ün İstanbul’da toplanan mizin lütfedip hesaba katması
Avrupa Yazarlar gerekir.’’ derken bir duyarlık
Parlamentosu’na onur konu- dersi verir Hilmi Yavuz.
ğu olarak davet edilmesinin Ancak aynı duyarlılık, kafası-
ardından bu özgüven yeni nı kabul edilen kimliğin şem-
meyvelerini verdi :Hakim siyesinden çıkardığı anda
kimliklerin koruyucu şemsi- toplumsal görünmezlik yağ-
yeleri altındayken işaret muru altında erir gider ve
etmenin, ‘gösteren’ olmanın başka bir programda “Çok iyi
Üniversiteyle sanatı ve sinemayı ücretsiz olarak bir araya getiren konforunu yaşayan boykotçu anlıyorum Müslüman kardeş-
ve filmlerin konusundan, Türkiye’de bir ilk olmasına kadar her yönetmenlerin takipçisi boy- lerimin o incinme duygusu-
şeyiyle ‘genç’ olan Gençlik Filmleri Festivali’ne geri sayım başladı. kotçu yazarlar. Hilmi Yavuz, nu. Bu ülkede bir azınlık ola-
Zaman gazetesindeki köşesin- rak 70’lerden beri yaşadığım
İstanbul, Ankara ve İzmir’de 21 Aralık’ta, Eskişehir’de ve den işaret parmağını uzatıp, birçok şey bana o duyguyu
Kocaeli’nde 27 Aralık’ta yapılacak olan açılış geceleriyle başlatıla- ‘’Naipaul’ü tanıyalım!’’ diye layıkıyla yaşattı.” diyen
cak festival, gönüllülerin çalışmalarıyla adım adım ilerliyor haykırırken ,‘’ Bu yazının hiç- Mario Levi’ye diyecek yalnız
bir etkisi olmayacağını bile bir cümlesi kalır: “Eee siz de
bile yazıyorum ‘’ diyerek bir o zaman ses çıkarsaydınız!’’
irçok ilde festivalin açılış gecesi yer- valin destekçisi ve danışmanlarının da yüşü ile başlayacak etkinlikte izleyicileri

B leri belli oldu. İstanbul’un açılış


gecesi 21 Aralık’ta İstanbul Teknik
Üniversitesi Maçka Kampüsü Mustafa
içinde bulunduğu, genç yönetmenlerin ve
oyuncuların emeği ile gitgide büyüyen bir
akım olan Yeni Sinema Hareketi’nden
salon girişinde fotoğraf sanatçısı Berker
Dalmış’ın sergisi karşılayacak. Kocaeli
Üniversitesi Dans Kulübü’nün salsa, tango
tevazu örneği gösterir. Oysa,
böyle büyük bir kimlik şemsi-
yesinin toplumsal etki garan-
tisini beraberinde getirdiği
Hilmi Yavuz’a en çok alkış
tutanlardan biri ne ilginçtir ki,
Naipaul’u açılış konuşmacısı
olarak davet eden organizas-
Kemal Amfisi’nde gerçekleşecek. Gecenin üyelerin katıldığı özel gösterimler yapıla- ve bachata gösteriminin ardından, müzik
malumdur. Kim bu Naipaul, yonun edebiyat direktörü
sunuculuğunu ise “Başka Dilde Aşk” fil- cak. kulübünün performansı ve ritm atölyesi-
diye sorar Hilmi Yavuz ve Ahmet Kot oldu. TRT’de
mindeki performansıyla büyük ilgi gören İzmir’de de 21 Aralık’ta gerçekleşecek nin etkinliği yer alacak. Konuk sanatçılarla
yeni düşmanın yüzünü tekrar katıldığı programda
genç oyuncu Mert Fırat yapacak. Geceye, ve Konak Selahattin Akçiçek Kültür yapılacak söyleşi ve açılış filminin gösteri-
tekrar işaretler.İşaret gerekli- Naipaul'un katılmama karari
aralarında festivalin destekçisi ve danış- Merkezi’nde yapılacak açılış Grup miyle festival başlayacak.
dir çünkü ‘’..medya, ehl-i almasını değerlendirirken
manlarının da bulunduğu birçok sanatçı Günberi’nin verdiği konserle başlayacak. Eskişehir’de 27 Aralık’ta yapılacak fes-
salibin ( haçlıların) utanmaz Yavuz’a ‘’gerekeni yaptınız.’’
ve akademisyen katılacak. Açılış filminin Bunun dışında İzmir’de Kolektif tival açılışı Anadolu Üniversitesi
yüzünü tanımıyor!’’ der. diyordu. Ahmet Kot,
gösterimi ve büyük bir konserin ardından Sinema’nın atölyeleri de yakında başlıyor. Yunusemre Kampüsü’nde Sinema
Toplumsal bir linçi tetikleyen Naipaul’ü çağırırken unuttu-
geceye katılan sinemaya emek veren bir Beş derslik bir programda; film çözümle- Anadolu’da saat 18.00’da olacak. Eskişehir
bu ilk yazının özünde ve boy- ğu yazarın ırkçı olduğu gerçe-
çok kişiye plaket verilecek. meleri, teknik atölye, sinema tarihi gibi festival gönüllüleri 27 Kasım’da yaptıkları
kot çağrısında, Hilmi Yavuz’ ğini hatırlayıvermişti.
Ankara’da 21 Aralık’ta gerçekleşecek konular olacak. Festival sonrasında atölye toplantı sonrasında panel, söyleşi ve atöl-
un değiştirerek alıntıladığı Unutulan şeylerden biri de bu
açılışa ODTÜ ev sahipliği yapacak. çalışmaları devam edecek. ye çalışmaları ile festivali renklendirmenin
dizenin özgün halini duyar yeni düşmanın temmuz ayın-
Festival yürüyüşü ile başlayacak olan Festivalin Kocaeli açılışı 27 Aralık’ta kararını aldılar. Ayrıca Anadolu Üniversi-
gibi oluruz: ‘’Tükürün Ehl-i da, yine 2010 ajansı tarafın-
etkinlik, müzik dinletisi ve festival danış- Kocaeli Üniversitesi Sosyal Tesisler Baki tesi Sinema Topluluğu üyelerinin de katıl-
Salib’in o hayasız yüzüne! ‘’ dan düzenlenen bir etkinliğe
manlarının, gönüllülerinin yaptığı konuş- Komsuoğlu Konferans Salonu’nda yapıla- dığı toplantıda, karşılıklı fikir alış verişin-
Hilmi Yavuz’un davetinin sorunsuz katılmış olmasıydı.
malar ile sürecek. Ankara’da ayrıca festi- cak. Sokak tiyatrosu ardından açılış yürü- de bulunuldu.
cevapsız kalması beklenemez- Bu kadar kısa sürede değişen,
di. ‘’Müslümanları, bunca düşmanın yüzünü görünür
hakareti reva görerek aşağıla- kılan, hatırlananlarla unutu-

Festival gönüllüsü olmak ister misiniz?


yan bu adamla yan yana otur- lanları belirleyen nedir?
mayı nasıl içlerine sindirecek- Naipaul’le ilgili tartışmalar
ler? ‘’ şeklinde bir retorik, yazarın yazınının-politik tav-
Gençlik Filmleri Festivali ekibinin bir Hatırlatmakta fayda var! Festival çok olmanın güveniyle birle- rının-nefretinin bir eleştirisi
de gönüllülük çağrısı var. En başından Aralık’tan sonra Türkiye’nin birçok üni- şince, korkutucu bir etki oluş- olamadı. Toplumsal linçi
beri gönüllülerin emeği ile büyüyen festi- versitesini gezecek. “Ben de üniversitem- turabilir. Bu yüzden Naipaul tetikleyen, toplumsal olarak
val, açılış gecesinde ve gösterim yerlerin- de festival yapmak istiyorum” diyenler ‘ün Parlamentoya katılmama- sahiplenilmiş kimlikler üze-
de görev alabilecek üniversite gönüllüleri- için: genclikfilmlerifestivali@gmail.com sı sürpriz olmadı. rinden kurulan ayrı bir nefret
ni bekliyor. Festival çalışmaları aynı adresine mail atabilir veya www.genclik- Naipaulsüzlük de Kusturica propagandasına dönüştü.
zamanda sinemaya dair tartışmalar ve eği- filmlerifestivali.org sitesini ziyaret edebi- krizinde pratiği yapılan tartış- Hilmi Yavuz bu propaganda-
tim çalışmaları ile zenginleşiyor. lirsiniz. malar için yeni bir zemin ya devam ederken en vurucu
oluşturdu. Ancak Naipaul’ün silahlarını ortaya çıkarmış
kendi özel tartışması Edward durumda. Kendisini eleştiren-
Said’in Hilmi Yavuz tarafın- lere,’’ bundan sonraki toplan-
dan ödünç alınan deyişiyle tıya Danimarka'da, Hz.

Festivalde hangi Gösterimler nerede bir ‘’sömürge aydını’’ olma-


sıydı. Naipaul’ün düşman
Muhammed ile ilgili o karika-
türü yapan zatın da, 'onur
yüzü belki kendisini hiç tanı- konuğu' olarak davet edilme-
filmler gösterilecek? gerçekleşecek? mayan bir kitle için tanımlan-
dı:merkezi Batı olarak kabul
sini, bütün kalbimle, öneriyo-
rum’’ derken toplumu saflaş-
Festival “Uzun Metaj”, “Genç Yönetmenlerden Festival Aralık ayında İstanbul, Ankara, İzmir, edip, merkez dışı her şeyi tırmadaki etkisinden emin.
Kısa Filmler” ve “Belgesel” olmak üzere üç Eskişehir ve Kocaeli’nde üniversitelilerle buluşa- ilkellik-cahillikle ‘’Ben, bu toplantıya katılacak
bölümden oluşuyor. Festival kapsamında toplam cak. Gösterim yerleri için görüşmeler sürerken, suçlayan,’’efendisinin diliyle yazarlara da, 2010 Avrupa
30 film izleyiciyle buluşacak. Festival filmleri şu an için gösterimlerin kesin olarak yapılacağı ‘’ konuşan oto-oryantalist , Kültür Başkenti Ajansı'na da,
arasında klasik filmlerden yeni dönem filmlerine yerler: kolonyal bir yazarın utanmaz Naipaul'un kimliğini hatırlat-
geniş bir yelpazede gençlik filmleri bir araya İstanbul: İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik yüzüydü bu. Peki bu boykot, tım ‘’derken aynı zamanda
geliyor. Klasiklerden Hair, Berkeley In The Sixties Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, , Kolektif gerçekten bir nefret söylemi- temsil ettiği çoğunluğun kim-
gibi ’68 kuşağını anlatan filmlerin yanında; Jules Yaşam Kültür Merkezi, Kazım Koyuncu Kültür ne, oryantalist aşağılamalara likleri işaretlemekteki rolünü
et Jim gibi kült filmler de yer alıyor. Festivalin Merkezi, Kumbara Sanat, Leman Kültür, Goethe- karşı örgütlenmiş bir tepki de hatırlatıyor. Bütün bunları
belgesel seçkisi ise konuları bakımından Institut Kültür Merkezi miydi? Naipaul’ün nefreti bir yandan, yine sömürge
kuşkusuz en renkli bölüm Türkiye’deki sınav sis- Ankara: Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Ankara Müslümanlara değil de bir aydınlığıya suçlamayı en sev-
temlerini anlatan “3 Saat” adlı belgesel film, Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi başka kitleye, Türkiye’de bu diği yazarlardan olan Orhan
konusuyla ilgi görecek gibi duruyor. Festivalin İzmir: Ege Üniversitesi Tıp Konferans Salonu, kadar geniş etki alanı olma- Pamuk'un adını Naipaul’le
büyük ilgi gören “Genç Yönetmenlerden Kısa Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yan, hatta hali hazırda dışla- ilişkisini anarak yapıyor ve
Filmler Kuşağı”nda ise ödüllü filmlerin yanı sıra, Konferans Salonu, Bozukezber Kültür Merkezi nan bir başka kimliğe yönelik bir taşla iki kuş vurmuş olu-
ilk kez Gençlik Filmleri Festivali’nde gösterim fır- Eskişehir: Anadolu Üniversitesi olsaydı da böyle bir duyarlı- yor. Bize de çoğunluk tarafın-
satı bulan kısa filmler de olacak. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi lık gösterebilecek miydi boy- dan yüzeyselleştirilmiş bir
kotçu yazarlar? Bunun cevabı tartışma ve bir linç kalıyor.
SAYFA 16 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

. tlik gerek
Bize acil esi

1 2 3
Burslarda Kampüslere
Kız Değil Pozitif Kadın
Kadın Yurdu Ayrımcılık Merkezleri
Kadın ya da erkek olan cinsiyetin ismi Yetersiz ve herkese sağlanmayan burslar Üniversitelerde sağlık problemlerinden
kadınlar için aşamalandırılmıştır. Önce sebebiyle üniversiteliler çalışarak para taciz vakaları, şiddet, kadına özgü sağlık
kız sonra kadın olan aşamanın basama- kazanmaya yönelmektedir. Üniversiteli problemleri, cinselliğe kadar daha birçok
ğını ise bekaret-bakirelik oluşturmakta- kadınların tercih edildiği işler görünüşün sorun vardır. Birçok üniversitede Kadın
dır. Bu yollarla kadınlar üzerinde toplum- ön planda olduğu stant hostesliği ve gar- Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi
sal baskı ve denetleme sağlanmaktadır. sonluktur. Kötü koşullar altında, güvence- (KASAUM) bulunmaktadır; ancak kadınların
Bilim ve özgürlük yuvası olan üniversite- siz, geç saatlere kadar süren işler çalışan sorunlarına yeterince çözüm olamamak-
lerde bu anlayış "kız yurtları" adıyla üniversiteli kadının eğitim hayatını olum- tadır. Üniversitelerde işleyişinde üniversiteli
devam etmektedir. Üniversiteli kadının suz etkiler. Ayrıca tüm bu sebepler taciz kadınların öznesi olduğu, karşılaşılabilecek
bedeni üzerinden belirlenen bu baskı, vakalarının yaşanma sıklığını arttırmakta ve tüm sorunlara ve ihtiyaçlara psikolojik,
eşitsizlik ve ayrımcılık üniversitelerde üniversiteli kadın cinsiyetinden ötürü iki hukuksal, sosyolojik olarak destek verebile-
daha fazla bulunmamalıdır. kez mağdur olmaktadır. cek nitelikte kadın danışma/araştırma
merkezleri bulunmalıdır.

Kampüste Eşitlik Rüzgarı Esiyor! N Üniversiteli


E
Kadın
niversiteli kadınların kampüste, yurtta, evde ne gibi sorunları sahiplenilmesi, çözümü için mücadele etmesi ve kazanımla sonuç-

Ü vardır? Aslında sorunsuz gibi görünen (gösterilen) üniversiteli


kadınların yaşamının perde arkasında biriken yığınla problem
var. Egemen ideolojinin kadına yönelik baskısını ve denetimini dil
landırılmasıdır.
Kampanyanın en etkili aracı ise üniversiteli kadınlarla yapılan
ankettir. Anket üniversiteli kadınlar tarafından hazırlandı; birçok üni- D
üzerinden köklü şekilde sürdürmesi, ekonomik sıkıntılar, part-time
işyeri problemleri, yurtta, otobüste ve üniversite içinde yaşanan
versiteden akademisyene götürülen anketlerin incelenip, eleştiril-
mesi ve desteklemeleri istendi. Kampanyanın yeni başlamasına rağ- E
N Kolektifi?
tacizler gibi birçok sorun üniversiteli kadınlara isyan bayraklarını men akademisyenlerin ankete ve kampanyaya desteği yüzlerce
açtırdı. imzaya ulaştı. Kampanya süresince anket uygulamasının dışında her
Bilim ve özgürlüğün egemen olduğu üniversitelerde eşitlik kavra- il kendi programı çerçevesinde etkinliklerle üniversiteli kadınlar ara-
mının sözde kaldığını söyleyen üniversiteli kadınlar gerçek eşitliğin sında tam dayanışma sağlayacaktır. Örneğin İstanbul'da "kız yurtla- Öğrenci Kolektifleri’nden Kadınlar bugüne
ancak acil talepleri yerine geldiğinde sağlanacağını söyleyerek, üni- rı"nın isminin "kadın yurtları" olarak değiştirilmesi talebi gerçekleşti- kadar "üniversiteli kadın" kimliğini üniversiteler-
versiteli kadınların bu talepleri hayata geçirecek güce ve iddiaya rilebilir. Bu sebeple kampanyanın bu maddesi ön plana çıkarılıp ek de tanıttı, üniversiteli kadınların sorunlarına dik-
sahip olduğunu vurguladılar. Üniversite içinde belirlenen sorunlara olarak basın açıklamaları, şenlik, film gösterimleri gibi etkinliklerle kat çekti, çözüm buldu ve hesap sordu. İzmir'de
dair çözüm sağlamada ileriye dönük adım sayılacak 3 talep belirlen- bu iddia güçlendirilebilir. Üniversiteli kadınların bu iddialı çıkışı ulaşım hakkı mücadelesini kazanan, İTÜ'de taciz-
di. Bu 3 talep ise çeşitli araçların yardımıyla bir kampanya programı bütün üniversitelerde ses getirecektir. Tabii ki kazanımlar da bera- ci güvenliği kovan, Hüseyin Üzmez' i şemsiyeler
çerçevesinde şekillendirildi. Kampanyanın amacı üniversite içinde berinde gelecektir. Tüm Türkiye'den Üniversiteli Kadınlar ve yumurtalarla rezil eden, adli tıp ve yargının
belirlenen sorunların üniversiteli kadınların tamamı tarafından hemen şimdi eşitlik istiyor. tutumuna rağmen tutuklatan, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi önünde burs nöbeti tutan
ÜKK'nin taleplerini içeren kampanya pro- Öğrenci Kolektifleri’nden Kadınlar mücadelesi-
Yrd. Doç.Dr Ayşe Akalın gramını ve anket çalışmasını inceleyen ve ne yeni yüzüyle devam edecek.
İTÜ İnsan Ve Toplum Bilimleri destekçisi olan akademisyenlerin bazıları ; Üniversitede dönüştürücü ve özgürleştiri-
Dumlupınar Üniversitesi: ci özneler olarak üniversiteli kadınlar kendi
“Kadınlık” hakkında düşünmenin değişmez Batı Dilleri ve Edebiyatı Bölümü özgün bağımsız çizgisini yarattı. Şimdi bu
temel bir kuralı vardır; “doğal” diye kanık- Yrd.Doç.Dr. Özlem Özen çizginin kurumsal adı olan Üniversiteli
sadığımız pek çok durumun aslında önceden Ondokuz Mayıs Üniversitesi: Kadın Kolektifi olarak yola devam edecek.
belirlenmiş kurallar çerçevesinde şekillendiğini Sosyoloji Bölümü Öğretim görevlisi Üniversiteli kadınlar artık politik pratik,
ve “normal” sayılanın aslında bu kuralların Yasemin YÜCE TAR bağımsız mücadelesini oluşturacak. Üniver-
görünmez hale gelmesi olduğunu idrak etmek. Veterinerlik Fakültesi Yrd.Doç.Dr.Filiz siteli Kadın Kolektifi ismi Tüm Türkiye'den
Türkiye’de kadın hareketi bunu göstermek adına çıktığı yolda otuz AKDAĞ kadın temsilcilerin bir araya geldiği toplantılar-
yıldır çok önemli kazanımlar elde etti. Sırf "kadın" kelimesini kul- Araş.gör. Melda Yaman ÖZTÜRK da herkesin ortak kararına göre alındı. Yeni poli-
lanmamak için yerine kullanageldiğimiz “bayan, kız, hanım, ODTÜ: tik pratik hareket tarzı ise iddialı bir çıkışın ihti-
hanımefendi” gibi alternatif ifadeler; “kadın” kelimesinin, toplum- Sosyoloji Bölümü Yrd.Doç.Dr Sibel Kalaycıoğlu yacını doğurdu. Böylece üniversiteli kadınların
sal algıda yaptığı çağrışımlar sebebi ile, bir isim olmaktan çıkıp Sosyoloji Bölümü Prof.Dr Ayça Ergun kampanya programıyla ise kadın
potansiyel olarak ahlak kurallarını hep biraz zorlayan bir meydan Sosyoloji Bölümü Dr. Fatma Umut Beşpınar hareketinin yeni aşaması başladı.
okuma haline geldiğinin sessiz kabulü. Neyin “normal” neyin ise İTÜ: Üniversiteli kadınların Böylece Üni-
"anormal" olmadığını hatırlatmak konusunda önemli kazanımları İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Prof.Dr İştar versiteli Kadın Kolektifi (ÜKK) isim
üniversiteli kadınlar çalışmalarıyla sağlayacaktır. “Kadın yurdu” Gözaydın değişikliği ile üniversiteli kadın hareketinin
isim değişikliğinde üniversiteli kadınlara önlerindeki zorlu yolda Elektronik ve Haberleşme Müh. Bölümü Prof.Dr. bağımsız, özgür yüzü olacak.
başarılar diliyorum. Leyla Gören Sümer

You might also like