You are on page 1of 2

Medya iktidarı nerede oturuyor?

Ç. Begüm SOYDEMİR

Le Monde Diplomatique gazetesi yazarı Serge Halimi, Fransız medyasını didik


didik eden kitabı "Düzenin Yeni Bekçileri"nin Türkçe'ye kazandırılması vesilesiyle
16 ve 17 Mart tarihlerinde İstanbul'daydı. Halimi ilginç saptamalarını bizlerle
paylaştı.
Fransız Le Monde Diplomatique gazetesinin yazarlarından Serge Halimi 16 ve 17
Mart tarihlerinde İstanbul'daydı. "Düzenin Yeni Bekçileri" adlı bir kitap yazan
Halimi'nin kitabı Evrensel Basım Yayın tarafından Türkçe'ye kazandırıldı. Halimi
bu kitabında Fransa'da yayınlanan pek çok gazete, süreli yayın ile televizyon ve
radyo programlarını inceleyerek, halkın gözünde kendini "karşı iktidar" olarak
tanımlayan basın mensuplarının aslında sistemin bir parçası oldukları gerçeğini
gözler önüne seriyor. İşte Halimi'nin ağzından çarpıcı medya notları...

 Kitabım daha çok bilgi üzerine bilgilendirmeye çalışıyor. Çünkü basın dünyası
biraz kapalı bir kutudur. Gazeteciler sosyal olaylar hakkında cevap vermeyi
severler ama kendi pratikleri söz konusu olunca bu kadar cömert davranmazlar.
Bütün bundan benim çıkarttığım sonuç - ki eminim sizin için de pek şaşırtıcı
olmayan bir sonuçtur - basın giderek bir karşıt iktidar olmaktan çıkıp mevcut
güçlerin ve ilişkilerin bir kolu olmaya başlıyor.

 Olup bitenler Türkiye'ye özgü değil. Genel dünya basınındaki eğilim yakın
haber dediğimiz yerel haberler yönünde. Uluslararası gerçekler hakkında bilgi
verilmiyor. O kadar ki geçenlerde çok izlenen bir Fransız televizyon kanalının
spikeri şöyle diyordu: "Eğer bir izleyici Kolombiya hakkında haber öğrenmek
istiyorsa, uydudan bir Kolombiya kanalına abone olsun ve onu izlesin."

 Fransa'da da Türkiye'deki çizgiye uyan bir değişim yaşandı. Özel televizyon


kanallarının çoğalmasıyla birlikte sansasyonel ve görsel yanı çarpıcı haberler öne
çıkarken yazılı basını takip edenlerin sayısında büyük bir düşüş gözlendi.
Televizyonlar taklit edilmeye çalışılarak gazetelerde grafizme ağırlık verildi. Bunu
yaparken de yazılı basının kendine özgü özellikleri yok edildi.

 Bir gazetecinin hem televizyonda, hem gazetede hem de internet siteleri


üzerinde haber yapması, haber organlarının kendine özgü özelliklerini yok eden
bir şey. Çünkü hepsinin ayrı bir dili var. Ama birden çok alanda çalışmaya
başlayınca yetişebilmek için tekdüze bir dil tutturuluyor.

 Biz Chicago Tribune gazetesi üzerine bir araştırma yaptık ve ilginç bir şey
tespit ettik. Gördük ki sabahtan öğleye kadar gazete için, öğleden sonra
televizyon için, akşam da internet sitesi için haber hazırlıyorlar. Üçünü birden
yaptıkları için zamanları daralıyor ve yazılı basın için hazırladıkları haberlerde
diğerleriyle paralellik kurmaya çalışıyorlar ve zamanla haber anlayışlarında bir
farklılık göze çarpıyor.

 Haber dünyası, reklam dünyası ve kitle iletişimi dünyası giderek iç içe


geçmekte ve bütünleşmektedirler. Böyle bir kaynaşma içerisinde gazeteciliğin
payı çok azdır. Çünkü gazetecilik bağımsız bir tapınak olarak korunabilir ve halka
öylece aktarılabilirse gerçek gazetecilik olabilir.

 En etkili gazeteciler giderek ayrıcalıklı insanlarla benzer bir yaşamı


paylaşıyorlar. Ve bir zaman sonra onlar gibi düşünüp onlar gibi yaşamaya
başlıyorlar. Böyle olunca ezilen kesimlerin taleplerini anlamaları bir zaman sonra
olanaksızlaşıyor.

 Mesela Amerika'nın üç büyük televizyon kuruluşu olan CBS, ABC ve NBC'nin


haber programı sunucuları yılda 2 milyon dolar kazanıyorlar ki bu rakam ancak
nüfusun binde 1'inin kazandığı bir rakam.

 Fransa basını benim yazdığım bu kitaptan hiç hoşlanmadı. Çok uzun bir süre
tek bir satır bile söz etmediler. Ancak tüm bunlara rağmen kitabım 200 binin
üzerinde sattı. Bu da hala bu konulara duyarlı bir çevrenin olduğunu gösteriyor.

Kimdir?

Fransız akademisyen ve gazeteci - yazar. Eğitimini siyaset bilimi dalında Paris


Politik Araştırmalar Enstitüsü ve Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nde tamamladı.
Halen bu üniversitelerde doçent olarak dersler veriyor. Fransa'da yeni dünya
düzeni muhalifi ilerici üniversite ve aydın çevrelerinin dergisi kabul edilen,
Fransızca ve öteki Avrupa dilleri ile Arapça olarak toplam 700 bin tirajlı aylık Le
Monde Diplomatique'in yayın kurulu üyesi ve sürekli yazarlarından olan Halimi,
başka bir dizi dergide de Amerikan toplumu, medya, yakın tarih ve ekonomi
politikaları konularında makaleler yazıyor. Edebiyatçılar Topluluğu Ödülü (1998)
sahibi olan Halimi'nin öteki eserleri şunlar: Amerikan Usülü Bir Başkan Yaratmak
(1986), İktidardaki Solun Başarısızlıkları (1993).

You might also like