You are on page 1of 47

o

Fuzuli - Murabba
Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım
Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım
Ne dersin rüzgârım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem


Seni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmem
Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Değer her dem vefasız çerh yayından bana bin ok


Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çok
Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme


Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme
İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır


Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir
Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle


Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle
Gel Allah´ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Fuzuli şive-i ihsanın ister bir gedayındır


Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır
Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Fuzuli

Kalıp: mefaîlün / mefaîlün / mefaîlün / mefâîlün

Günümüz Türkçesiyie
 

1. Senin yüzünden perîşân hâllere düştüm de bu perîşân hâlimin sebebini sormadın.

Senin aşkının gamından derde düştüm, derdime bir çâre bulmadın.

Ne dersin, güzel sultânım, bütün ömrüm böyle mi geçsin?

Gözüm, canım, efendim, sevdiğim, yüce sultânım!

2.  Aşkının tuzağına tutsak olalı senden vefa görmedim.

Seni nerede görsem, dertlilere bir yakınlık gösterdiğini görmedim.

Aslında âşıklara vefa ve yakınlık göstermeni de sana yakıştıramam.

Gözüm, canım, efendim, sevdiğim, yüce sultânım!

3.   Vefasız, dönek feleğin yayından

 Forum TR > Genel Kültür > Kültür > Tarih


Arama Dostlar
Üye Ol

FrmTR'ye Reklam Vermek İçin Tıklayınız: reklam@frmtr.com


veya Anında Aşağıdaki Gibi Text Reklam Vermek İçin Buraya
Tıklayınız

Dostluk Linkleri
muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet ...
Sosyal Gruplar 5 sayfadan, 1. sayfa 1 2 3 4 5 >

Sayfaya Git...
  Konu Araçları
03-07-09, 11:19   #1

KaranLık Uyku Tarihe Geçen Sözler...

Hızlı Üye

"Ya İstanbul beni alacak, ya ben İstanbulu..."


 
Fatih Sultan Mehmet
Giriş Tarihi: 15-03-2009

Yer: Bindik bi Alamete


Gidiyoz Kıyamete
"Halk indinde muteber bir nesne yok devlet gibi.
Mesajlar: 1,123
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"

Kanuni Sultan Süleyman

"Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.Hiç ibret alınsaydı,


tekerrür mü ederdi?"

Mehmet Akif Ersoy

veni-vidi-vici
geldim-gördüm-yendim
sezar

sen de mi brutüs
sezar

" Düşmanlarımız olan Juan Juanların hangi yoldan


Bizans a gittiklerini biliyoruz. Tuna nın Dinyeper in
nereye aktığınını da biliyoruz . Gün Doğusu ndan Gün
Batısı na kadar bütün milletler bizim önümüzde diz
çökmüştür.Bekleyin Romaya da geleceğiz ! " GÖKTÜRK
PRENSİ TÜRKŞAD

“Bir çivi bir nalı, bir nal bir tırnağı, bir tırnak bir ayağı,
bir ayak bir atı, bir at kumandanı, bir kumandan bir
orduyu, bir ordu da bir milleti mahveder"

TÜRK-MOĞOL DEVLETİ HÜKÜMDARI CENGİZ HAN

"Ben ölebilirim ama, dünya durdukça benim milletim


mücadeleye devam edecek”

Altay Kartalı Doğu Türkistanlı Kahraman Şehit Osman


BATUR

Bizim kudretimizin eriştiği yere;

Sizin hayalleriniz bile erişemez!

Fatih Sultan Mehmed Han'ın Bizans imparatoru


Konstantin'e söylediği söz....

"Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de


ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar
tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu
orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkânlardan
bol bol faydalanıyorum. Fakat, meydana getirdiğim
orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan
hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti
yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her
teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu
korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil,
onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben,
Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da
anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat
kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere
nakşedebiliyorlar."
- M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)

"Ülke kılıç ile fethedilir kalem ile yönetilir"

Yusuf Has Hacip/Kutadgu Bilig

"Bir gün , yaşayan her yahudi için bana kızacaksınız"


Adolf Hitler

Sizlerinde Bulduğunuz sözler varsa ve eklerseniz sevinirim...

03-07-09, 18:17   #2

ANADOLU PARSI C: Tarihe Geçen Sözler...

boşlukta

  güzel paylaşım kardeşim...

Giriş Tarihi: 29-09-2008


birkaç tanede benden olsun o zaman ;
Yer: KKTC

Yaş: 19 “Ölürsem görmeden millette ümid ettiğim feyzi


Yazılsın seng-i kabrime Vatan mahzûn, ben mahzûn.” Namık
Mesajlar: 325
Kemal

"Ben Afrika'nın ortasında dünyaya gelmiş ve bu akla da sahip


olsaydım Tereddütsüz Türk Milliyetçisi olurdum. Çünkü ben
Türk Milletinin de , İslam Alemin de mazlum milletlerinin de
kurtuluşunun Türk milliyetçilerinde , Türk - İslam
Ülkücülerinde olduğuna "Amentüye iman ettiğim" gibi
inanıyorum"
Seyyid Ahmet Arvasi

“Allah bu dünyayı bizim tasarrufumuza vermiş ve bize emanet


etmiştir. Bütün emirler ve hükümdarlar bizim
memurlarımızdır. Biz cihan padişahlığını babamızdan ve
halifeden miras aldık.” Sultan Sencer

 
04-07-09, 00:23   #3

KornTwisted C: Tarihe Geçen Sözler...

Bağımlı

  I Have A Dream...
Martin Luther King
Giriş Tarihi: 13-12-2006

Yer: im Seni Portakal

Yaş: 22

Mesajlar: 972

04-07-09, 00:25   #4

_HaLiD_Bin_VeLiD_ C: Tarihe Geçen Sözler...

Sonsuzluğun Yüceliği

Kılıçla gelenler kılıçla giderler,gönülle gelenler ebediyyen


  kalırlar.

Giriş Tarihi: 13-09-2006

Yer: Tian'anmen meydanı


Mesajlar: 7,615

31-07-09, 21:49   #5

uziso C: Tarihe Geçen Sözler...

Meraklı

paylaşım için sağol

Giriş Tarihi: 27-04-2009

Yer: 61.gen.tr

Mesajlar: 261

5 sayfadan, 1. sayfa 1 2 3 4 5 >

Bu konunun kısa yolunu aşağıdaki sitelere ekleyebilirsiniz

Google
Facebook

My Yahoo!

« Önceki Konu | Sonraki Konu »

Konu Araçları

Çıktı Görüntüsünü Göster

Gönderme Kuralları

Yeni konu açamazsınız

Cevap yazamazsınız

Dosya gönderemezsiniz

Mesajlarınızı
düzenleyemezsiniz

BB code is Açık

Smiley Açık

[IMG] kodu Açık

HTML kodu Kapalı

Trackbacks are Kapalı

Pingbacks are Kapalı

Refbacks are Kapalı

Forum Rules

Tüm saatler GMT +3. Şuan saat: 15:04


(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Ana Sayfa - Arşiv - Başa Dön


ForumTR Facebook'da, Herkesi Sayfamıza Bekliyoruz...

(*) www.firmaniz.com Domain, Alan adı tescili sadece 11,95 TL!


Bir başkası almadan hemen alan adınızı tescil ettirin...
(*) SiteBAZ ile Web tasarımı sadece 5,95 TL!
Birkaç dakikada web sitenizi kurup, hemen yeni müşteriler kazanın!
www.ihs.com.tr

ForumTR Servisleri: Vidyotup - Haber - Chat - Oyun - Mail - IRC - Efes - Faceb

Haberler | Okul Arkadaşım | Kıbrıs


Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilme
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi sikayet@frmtr.com adresine yollarsanız, gerek
Dikkat: Bu site şikayet sitesi değildir, arızalı ürünleriniz ve diğer şikayetleriniz için bu email adresini kullanmayı
Report Abuse, Harassment, Scamming, Hacking, Warez, Crack, Divx, Mp3 or any Illegal Activity to abuse@frmtr
FrmTR.Com İçerik ve Yer Sağlayıcı İletişim Bilgileri İçin Tıklayınız.

Search Engine Optimization by vBSEO

" 1 2 3 4 5 6 7 8 9 0 * - Bksp

Tab q w e r t y u ı o p ğ ü Enter

Caps a s d f g h j k l ş i ,

Shift < z x c v b n m ö ç . Shift

AltGr

Karakutu

SSS
Arama
Üye Listesi
Kullanıcı Grupları
Kayıt Ol
Profil
Özel Mesajlarınız
Giriş

Ana sayfa müstesna beyitler/dizeler


Sayfa 1, 2  Sonraki
Galeri

Gazete Oku
   
   Karakutu Forum Ana Sayfası -> Divan Edebiyatı
Haberler

Karakutu Tv Yazar Mesaj

Forum ANLAM-SIZ Tarih: Prş Oca 03, 2008 10:06 am    Mesaj konusu: müstesna
KARAKUTU YAZARI beyitler/dizeler
Ekart

Ana Konular
Gazeller, mersiyeler, kasideler vs...
Arşiv Kayıt: Dec 14, 2005
Mesajlar: 879 isteyen açıklamasıyla birlikte yazabilir.
Sinema

Müzik “Nîk ü bed herkes bulur âlemde bir gün ettiğin


Kendi çekmezse cezâ mîrâs kalır evlâdına”
Medya Rehberi Ziya Paşa

Sesli Kitap İyi yahut kötü, bu dünyada ne edersen onu bulursun. Hatta karşılığını sen
görmesen bile evladına miras kalır.
Kitap Tahlili

Metin Listesi “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı”

Metin Hali Yunus Emre

Üye Paneli Başa dön  

Üye Günlüğü

Özel Mesaj
ANLAM-SIZ Tarih: Prş Oca 03, 2008 10:09 am    Mesaj konusu:
KARAKUTU YAZARI
Metin Gönderme

Tavsiye Edin
Arz-ı hal etmeğe cana seni tenha bulamam
Künye Seni tenha bulıcak kendimi asla bulamam
Kayıt: Dec 14, 2005
İletişim
Mesajlar: 879 "Selikî"

Başa dön  
Arama

ANLAM-SIZ Tarih: Prş Oca 03, 2008 10:20 am    Mesaj konusu:
KARAKUTU YAZARI
Ara

Kıldı zülfün tek perişan hâlimi hâlin senin


Bir gün ey bî-derd sormazsın nedir hâlin senin
Google Arama Kayıt: Dec 14, 2005
Mesajlar: 879 "fuzuli"

Başa dön
partner-pub-5356  

ISO-8859-9

Ara
ceve Tarih: Prş Oca 03, 2008 11:59 am    Mesaj konusu: Re: müstesna
Yazar beyitler/dizeler
w w w .karakutu.c

Kayıt: Mar 27, 2007


demiş ki:
Mesajlar: 333

Reklam “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı”

Yunus Emre

Reklam

Mal sahibi, mülk sahibi


Hani bunun ilk sahibi.

Yukarıdaki beyit kadar anlam yüklü başka bir beyit yazılmamıştır şimdiye
kadar.

Facebook Bu beyitler divan edebiyatına girer mi?

Başa dön  

Forum Son Başlıklar

oasiller Tarih: Prş Oca 03, 2008 4:04 pm    Mesaj konusu:
 PAKİSTAN
Yeni Üye
 Bir Sarmaşık Olsaydım
 ARABESK ŞARKILARIN
TAHLİL DENEMESİ
 Akira Kurosawa
 Düşleten Müzikler
 Mokhtabad Tab'ım ne mantık u ne bedi u ne beyân arar
Biharf u savt söyleyecek hemzebân arar
 Yol Arkadaşım
 öteki ile beriki
Ebubekir Efendi
 Yazamıyorum artık.....
 şiirin anatomisi.. ve
kötü şiir Kayıt: Jan 11, 2007
 Kim dost kim düşman?
Mesajlar: 64
 Bölünük Ülke
 Korsan Devlet’e Başa
Dur! dön  
Demeliydik
 Sayın Baykal’ın istifası
ardından CHP’de
yaşanan gelişmelerzeytinagaci Tarih: Prş Oca 03, 2008 5:32 pm    Mesaj konusu:
KARAKUTU YAZARI
 Lars Von Trier
 Yaşı/yorum
 MUTLULUK Tahammül eylemez zur-ı hevaya perde-i ismet
 KEMAL TAHİR VE Gîrîban-çâki-i gül dest-i bîdâd-ı sabadandır.
MARKSİZM
N.Kemal
 Siyaset İletişimin
Kayıt: Mar 08, 2007
Mesajları Mesajlar: 828 Masumiyet perdesi, arzu ve heveslerin baskılarına ya da zorluklarına
 Katip Burtleby - Nereden: İzmir dayanamaz.
Melville Gülün yakasının yırtılması da sabah rüzgarının zalim elinden olmuştur.

Karakutu.com-Kültür
Başa dön  
Sanat Forumu

Karakutu - RSSsidharta
- Tarih: Prş Oca 03, 2008 9:39 pm    Mesaj konusu:
Yeni Üye
Alexa

aşk imiş her ne varsa alemde,ilm bir kıylu kal imiş ancak.
Fuzuli.

Kayıt: Dec 19, 2007


Mesajlar: 48
Nereden: sakarya

Başa dön  
Karakutu Site RSS
ANLAM-SIZ Tarih: Cum Oca 04, 2008 2:32 pm    Mesaj konusu:
Karakutu Haber RSS
KARAKUTU YAZARI
Karakutu TV RSS
Karakutu Forum RSS
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey süzülmüş şişeden ruhsâr-ı âl olmuş sana.
Kayıt: Dec 14, 2005
Giriş Sayfanız Yapın
Mesajlar: 879 Nedim
Giriş sayfanız Yapın
Favorilere Ekle! İncelik haddeden geçmiş, sana boy pos olmuş; sırça kabdan şarap süzülmüş,
sana kırmızı yanak olmuş.
İletişim Formu
15:29:09 Başa dön  

Önemli Linkler
askpirin Tarih: Cum Oca 04, 2008 3:00 pm    Mesaj konusu:
Tüm gazeteler Sadece Okur Adayı
Bölümüne Yazabilir
TRT
ŞEB-İ YELDAYI MÜNECCİMLE MUVAKKİT NE BİLİR
Sabah MÜPTELA-YI GAMA SOR KİM GECELER KAÇ SAAT

Hürriyet bosnalı sabit

Milliyet
Kayıt: Apr 01, 2007
Radikal Mesajlar: 8

Taraf Başa dön  


BBC Türkçe

İngilizce Dersler
askpirin Tarih: Cum Oca 04, 2008 3:04 pm    Mesaj konusu:
DW-World Türkçe
Sadece Okur Adayı
Bölümüne Yazabilir
VOA Türkçe
bu beyitinde Yavuz Sultan Selime ait olduğu söyleniyor.
Google
ŞİRLER PENÇE-İ KAHRIMDA OLURKEN LERZAN
Zoque BENİ BİR GÖZLERİ AHUYA ZEBUN ETTİ FELEK.
Karakutu.org
Kayıt: Apr 01, 2007
Mesajlar: 8

Başa dön  
sidharta Tarih: Cum Oca 04, 2008 5:26 pm    Mesaj konusu:
Yeni Üye

Ey feyz-resan-ı Arab u TürkÜ Acem


Kıldun Arab'ı efsah-ı ehl-i alem
İtdün füseha-yı Acem'i İsi-dem
Men Türrk-zebandan İltifat eyleme kem
Fuzuli'nin duası
Kayıt: Dec 19, 2007
amin amin amin
Mesajlar: 48
Nereden: sakarya

Başa dön  

sidharta Tarih: Cmt Oca 05, 2008 1:31 pm    Mesaj konusu:
Yeni Üye

Bildimki nihan bela imiş aşk


Bir dertli macera imiş aşk
Fuzuli

Bir şu'lesi var ki şem-i cânın


Kayıt: Dec 19, 2007
Fânusuna sığmaz âsumanın
Mesajlar: 48
Şeyh Galip
Nereden: sakarya
Âvâzeyi bu âleme Davud gibi sal
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Bâki

Gehî vuslatta âşık,gah mehcur,


Bu dünyadır gehî mâtem,gehî sûr
Bâki

Başa dön  

simko Tarih: Pts Oca 07, 2008 4:24 am    Mesaj konusu: herşey iki
Sadece Okur Adayı mısrada
Bölümüne Yazabilir

ey bi vefa ki adet oluptur cefa sana


billah cefadır bi vefa demek sana
fuzuli
kadd-i düldarın hevadarı değilse zülf-i yar
her kadem de niçin öper hakk-ı pasın bilmedüm
fuzuli
penbe-i dağ içre nihandır bedenim
dir-i oludukça libasım budur ölsem kefenim

Kayıt: Jan 07, 2008


Mesajlar: 1

Başa dön  

sidharta Tarih: Pts Oca 07, 2008 7:41 pm    Mesaj konusu:
Yeni Üye

Padişah gibi bir köle, muhteşem bir dilenciyim.


Fuzuli

Aşk mıdır ki boynuma takıp bela zincirini


Gezdirip Mecnûnleyin aleme rüsva eyleyen
Kayıt: Dec 19, 2007
Fuzuli
Mesajlar: 48
Ger ben ben isem nesin sen ey yar
Nereden: sakarya
Ver sen sen isen neyim ben-i zar
Fuzuli(Leyla'dan vazgeçme varolma faslı)

Cânândan mahabbet alıp verdiler bana


Sonra benimde cânımı cânâne verdiler
İzzet

''Kimsesiz hiç kimse yok her kimsenin var kimsesi


Kimsesiz kaldım yetiş ey Kimsesizler kimsesi''
Ruşeni

Başa dön  

kukulkan Tarih: Pts Oca 07, 2008 10:31 pm    Mesaj konusu:
KARAKUTU YAZARI

Aşk derdidir cihanda aşıka maksud olan


Vasl-ı dilberdir hemin bu dar-ı dünyadan murad
Avni
(Cihanda aşıka gereken şey, aşk derdidir. Nitekim bu dünya evinden maksat
Kayıt: Aug 20, 2007 da dilber sevmektir)
Mesajlar: 1134
Sabr etmeyen belalarına aşkın anmasın
Nuş etmesin şarabı kaçanlar humardan
Taşlıcalı Yahya Bey
(Belalarına katlanamayacak olanlar aşkın adını anmasınlar. "Sonunda baş
ağrısı var" deyenler, şarabı hiç içmesinler)

Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib


Kılma derman kim helakim zehr-i dermanındadır
Fuzuli

(Ey tabib! Bana ilaç vermekten elini çek. Bana ilaç verme ki,
benim asıl sonum senin vereceğin ilaçtandır)

Şol ömr kim sensiz geçer, ol ömr zayi ömr imiş


Bir can ki anın canı yok, ol can dahi can olmamış
Ahmet Paşa

Başa dön  

OK
Mesajları göster:     Önceki başlık :: Sonraki başlık
Tüm saatler GMT +2
    Saat
   Karakutu Forum Ana Sayfası -> Divan Edebiyatı
Sayfa 1, 2  Sonraki

1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

ee701ba7a86c4d
Forum Seçin:   

OK

Bu forumda yeni konular açamazsınız


Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

Benzer Başlıklar

Cevapla
Başlık Yazar Forum Tarih
r

müstesna 3maymun Okur Adayları İçin 1 Çrş Eyl 20, 2006 4:48 pm
denizzeyne
pablo neruda dan dizeler... Şairler ve Şiirleri 0 Pzr Tem 09, 2006 1:04 pm
p

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group

Karakutu.com - Karakutu.tv - Karakutu.org - Karasozluk.com - my


 

PHP-Nuke

Sevgili(s.a.v) her acıya lezzet verir…

İBRETLİK HİKAYELER kategorisi için arşiv


« Önceki Yazılar

İnanmam
Posted in İBRETLİK HİKAYELER, İSLAMİ YAZILAR etiketler ile seni seviyorum on Nisan 28, 2010 by islamasevgi
Rabiatü’l-Adeviyye’ye ait şöyle hikmetli bir kıssa anlatılır:

Biri ona geliyor ve şöyle diyor: “–Ben seni çok seviyorum!”

“–İnanmam.”

“–İnan, sözümde çok samimiyim.”

“–İnanmam.”

“–İnan, herkesten çok seviyorum, kimseyi senin kadar sevmiyorum.”

“–Yani yoldan geçmekte olan şu güzel ve genç kadından daha çok mu seviyorsun…?”

Sevdiğini iddia eden kişi, bu sual üzerine işaret edilen tarafa dönüp bakıyor. Fakat bu esnada
Rabiatü’l-Adeviyye de adama tokatı patlatıyor ve diyor ki:

“–Beni çok sevseydin dönüp o tarafa bakmazdın.”

5 Yorum »

SEN DOĞRU OL,KEM BELASINI BULUR


Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Mart 21, 2010 by islamasevgi
Dervişin biri eski İstanbul sokaklarında :
‘-Sen doğru ol kem belasını bulur.Sen doğru ol kem belasını bulur.’Diye diye
dolaşıyormuş.Padişahın biri tebdil-i kıyafet çarşıda gezerken dervişin sözlerini
duymuş,ilgisini çekmiş ve dervişe :

-Hergün sarayıma gel seninle muhabbet ederiz ‘demiş.


Dervişimiz ertesi gün ……

Sarayın kapısına gitmiş padişahın karşısına çıkarılmış sohbet muhabbet zaman geçmiş
saraydan ayrılırken padişah dervişin cebine bir altın konulmasını emretmiş.
Sarayın dışında dervişimizi takip eden sahte derviş kılıklı biri yanına yanaşmış ,

-Ya arkadaş ,Padişah seni neden saraya davet etti ?Derdi neymiş?’falan filan bir yığın sorgu
suale tutmuş.Her gün bir altın aldığını da öğrenince.’Onun yaptığı işi ben de yaparım’ diye
düşünmüş.Sormuş,

-Ya kardeş, hergün ben de seninle gelsem rahatsız olmazsın değil mi?’ demiş belki Padişah
bana da bir altın verir çoluk çocuğum nasiplenir.’

İyi dervişimiz:

-Padişahım kabul ederse neden olmasın sende gelirsin tabii ‘demiş.


Gel zaman git zaman padişah her muhabbet sonrası bir ona bir öbürüne birer altın verdirir
olmuuuş.
Sahte derviş bir sabah gerçek dervişimizi çorba içmeye davet etmiş.Garsona da gizlice
arkadaşının çorbasına bol sarmısak koymasını tembihlemiş.Gerçek dervişin

-Padişah’ımla muhabbet ederken kötü kokarım ‘sözlerine sözüm ona çare de üretmiş
-ağzına mendil tutarsın kardeşim ‘demiş.O gün aynen böyle olmuş bizim derviş ağzını
mendille örterek padişahla söyleşisini sürdürmüş.Bu arada sahte derviş fırsat bulduğunda
Padişahın kulağına eğilip,

- efendim arkadaşım ağzını mendille neden kapatıyordu biliyormusunuz ,ağzınız kokuyormuş


o kokuyu duymamak için’ demiş.
Padişah çok sinirlenmiş çağırın o dervişi demiş. gerçek dervişimize sarayın fırıncısına
verilmek üzere bir pusula vermiş ve ,

-Al bunu fırıncıya götür’ demiş.okuma yazması yok tabii tam kapıdan çıkıp fırıncıya
gidecekken sahte derviş :

-İstersen ver o pusulayı ben götüreyim fırıncıya , belki Padişah ekmek lütfetmiştir çocuklara
götürürüm senin ekmeğe ihtiyacın mı olur?’ demiş.

Onunda okuması yok,pusula böylece sahte dervişin elinden fırıncıya ulaşmış.fırıncı kağıtta
yazılan ‘bunu sana getireni kızgın fırına at’ emrini hemen yerine getirip sahte dervişi küt ,alev
alev yanan kızgın fırına yollamış.Ertesi gün gerçek derviş yine saraya gelmiş.Padişah
şaşırmış:

- Hayrola sen dün fırıncıya gitmedinmi ?’diye sormuş..Derviş de olanları birbir


anlatmış.Padişah dervişin kulağına eğilmiş:

-SEN DOĞRU OL ,KEM BELASINI BULUR ‘demiş.


…..

GÜNAHLARA KEFARETTİR GÖNÜLDEKİ KEDER


NİYETLER HALİS OLUNCA AMELLER OLMAZ HEDER
BİRAZ DAHA SABREYLE NELER GÖRECEKSİN NELER
MEVLAM İHMAL DEĞİL İMTİHAN EDER

Alıntı

4 Yorum »

Kalp Kapıları
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Şubat 23, 2010 by islamasevgi
19. yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt’ın, bir bahçeyi anlatan tablosu Londra
Kraliyet Akademisi’nde sergileniyordu.

Hunt’ın “Evrenin Işığı” adını verdiği bu tabloda gece elinde bir fenerle bahçede duran filozof
görünüşlü bir adam vardı.

Adam, öteki eliyle bir kapıyı vuruyor ve içeriden sanki bir yanıt bekliyormuşçasına duruyordu. Tabloyu
inceleyen bir sanat eleştirmeni Hunt’a döndü “Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü
kavrayamadım” dedi.” “Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı?

Ona kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da…”

Hunt gülümsedi. “Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki…”dedi ve tablosunun anlamını
açıkladı.

 “Bu kapı, insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açılabildiği için dışında kola gereksinim yoktur…”

O kapı size içerden açılmamışsa giremezsiniz… ” *

1 Yorum »

Bu Salâ Kime…
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Ocak 30, 2010 by islamasevgi
Yıllar önce, köyün birine bir imam görevlendirilmişti. İmam gençti ve yeni evliydi. Gayretli
ve çalışkandı. İnsanları namazla buluşturmak için çaba sarf eden samimi bir insandı. Fakat ne
kadar çabalasa da köyün erkeklerini camiye, cemaate çekmeyi başaramamıştı.

Belki de yazın yoğun dönemi olduğu için Cuma haricinde insanlar gitmiyordu. Kapı kapı
dolaştı, olmadı. İşlerinde yardımcı olmayı teklif etti, olmadı. Namazın hikmetlerinden
bahsetti, yine olmadı.

Bir sabah köy, salâ sesiyle uyandı.

Herkes merakla kimin öldüğünü soruyor; ama kimse bilmiyordu. Tarlaya, bağa, bahçeye
gitmeye hazırlanan köylü, soluğu camide aldı.

Herkes imamın salâyı bitirip çıkmasını bekliyordu. Nihayet imam gözüktü. Biri atıldı hemen:

- Hoca! Kim öldü Allah aşkına? Kimsenin haberi yok, ismini de söylemedin.
O zamana kadar cemaati kapıda göremeyen imam, öfkeyle bağırdı:

- Kim olacak! Sizin ruhunuz ölmüş, onun için okudum salâyı. Şayet ölmemiş olsaydı, dört
aydır buradayım, sabah namazına bir tek Allah’ın kulu gelip de saf tutmadı.

Ruhunuza Fatihâ okuyun, ruhunuza!


Kimseye bakmadan geçti gitti imam. Herkes şaşkınlıkla birbirine bakıyordu. Köy halkı, bu
hâdiseden çok etkilendi. Sabah namazına da, diğer vakit namazlarına da devam edenler yavaş
yavaş çoğaldı.

alıntı

2 Yorum »

KÖR KUYU
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Ocak 26, 2010 by islamasevgi

Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyununbirine düşmüş. Niye
düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte.

Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de toprak dökülmüştü.
Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını
çekemedi ve güm.

Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır söylemesi,anırdı yani.
Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun
bakınıyor. Üstelik yaralanmış. Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden
adamcağız köylüleri yardıma çağırdı.
Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı.

Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.

Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek. Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak
attılar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü.
Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi ve sonunda yukarıya
kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı.

Hayat, bazen bizim de üzerimize üzerimize gelir. (Ne bazeni, çoğu zaman.) Toz toprakla
örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp
silkinmek ve kurtulmak,aydınlığa adım atmaktır.

Kör kuyuda olsak bile

ALINTI

Yorum Yapın »

Gülermisin Ağlarmısın?
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Aralık 2, 2009 by islamasevgi

Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:


Aranızda Müslüman olan var mı?
Korkudan kimse birşey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
“Ben Müslümanım ” der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar.


Adam dışardaki inek sürüsünü gösterip:
amca,bunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin?

Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra “ben yoruldum başka birini bul” der.

Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:

Aranızda başka Müslüman var mı?


Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar,

İmam:
Ne bakıyosunuz bana iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk? der

8 Yorum »

Allah Veriyor
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Kasım 20, 2009 by islamasevgi

Bir sûfi Bağdat pazarını gezerken bir ses duydu.

Bir satıcı; “ Bir hayli halim var,çok ucuza satıyorum,alan yok mu?” diye bağırıyordu.

Sûfi satıcının yanına yaklaştı.


“Ucuza satıyorum diyorsun, hiç’e de verir misin?”diye sordu.

Satıcı: “ Git başımdan be adam! Sen delimisin ki? Kim hiçe karşılık başkasına bir şey verir?”

Sûfi: “Allah veriyor”dedi.“Üstelik hiçe karşılık her şeyi veriyor, istersen daha da fazlasını
ihsan ediyor.” 
Allah’ın rahmeti öğlen güneşi gibidir, ışığın ulaşamadığı yer olmaz.

Rahmetinin büyüklüğüne bak ki bir müşrik için resulünü azarlamıştı.

3 Yorum »

İnCİ Tanesi
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Eylül 11, 2009 by islamasevgi

Buluttan bir damla yağmur düştü.

Bu damla denizin genişliğini görünce utandı:


” Şu deniz denilen yerde ben kim oluyorum? Eğer deniz buysa gerçekten ben hiçim ” dedi.

Damla,kendisini hor görünce sedefin biri onu koynuna alıp seve seve besledi.

Felek de onun işini öyle düzgün yürüttü ki, nihayet padişahlara yaraşan namlı bir inci oldu.

Hasılı bu yüceliği kurumsuz olmakla buldu;

Yokluk kapısını çaldığı için var oldu…

1 Yorum »

Allah(c.c) Demek…
Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Ağustos 9, 2009 by islamasevgi
Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş.

Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım,
şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.”
demiş.

Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime
konuşmadan “Allah” demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla
“Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci
merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş.

Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete
gitmiş. “Kimsin?Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, padişaha karşı da “Allah”
demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış.

Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan
sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne
istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince,

Genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum.

Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim
gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi.

Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu?

Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.”demiş.

2 Yorum »

Onlar Cenneti Görmüşler Mi?


Posted in İBRETLİK HİKAYELER on Haziran 27, 2009 by tesbih
Allahın özel olarak görevlendirdiği bir melekler topluluğu, bir grup insanın bir araya gelerek
Allah’ı zikrettiğini görürler.

Sonra bütün melekler, hep birlikte kanatlarını açarak, insanları kanatlarıyla örterler. Böylece
yer ile gök arası melek ile dolar. Allah’ı anıp öven topluluk dağılıncaya kadar onlarla beraber
olurlar.

İnsanlar dağılınca melekler göğre yükselirler.

Allah, her şeyi meleklerden daha iyi bildiği halde meleklerine sorar:

- Nereden geliyorsunuz?
- Dünyada yaşayan bazı kullarının yanından geliyoruz. Onlar bir araya gelmişler ve seni
tespih ediyorlardı.
- Kullarım bir araya gelmiş ne diyorlardı?
- Subhanallah diyerek seni övüyorlar. Allahu Ekber diyerek seni en büyük olarak kabul
ettiklerini söylüyorlar. La ilahe İlallah diyerek senden başka ilah olmadığına şahitlik
ediyorlar. Elhamdulillah diyerek de sana hamd ediyorlar.

- Onlar beni görmüşler mi ki beni bu şekilde övüyorlar?


- Hayır ey Rabbimiz. Seni görmediler.
- Ya beni görselerdi, ne yaparlardı?
- Şayet seni görselerdi, sana daha çok ibadet ederler, seni daha çok överlerdi.

- Benden ne istiyorlar?
- Senden cennetini istiyorlar.
- Cenneti görmüşler mi?
- Hayır ey Rabbimiz. Cenneti görmediler.
- Ya cenneti görselerdi, ne yaparlardı?
- Şayet cenneti görselerdi, onu daha çok isterler ve onun için daha çok çalışırlardı.

- Neden korkuyorlar?
- Cehenneme girmekten korkuyorlar.
- Onlar cehennemi görmüşler mi?
- Hayır ey Rabbimiz. Cehennemi görmediler.
- Ya cehennemi görselerdi ne yaparlardı?
- Şayet cehennemi görselerdi, ondan daha çok korkar ve kaçarlardı.

Sonunda Allah Celle Celaluhu şöyle buyurdu:


- Sizi şahit tutuyorum. Ben bir araya gelip beni öven ve hamdeden o kullarımın hepsini
affettim. Onları istedikleri cennete sokacak ve korktukları cehennemden uzak tutacağım.

Bunu üzerine bir melek söz alarak:


- Ey Rabbimiz. Onların hepsi seni övmek için bir araya gelmiş değillerdi. İçlerinde onlardan
olmayan günahkâr bir adam da vardı.  O adam bir işi için oraya gelmişti.

Allah(c.c) bunun üzerine şöyle buyurdu:


- Onu da affettim. Onlar öyle bir topluluktur ki, onlarla beraber olanlar da onların sayesinde
kurtuldular…

Kütubu Sitte Muhtasarı : 1941

6 Yorum »

« Önceki Yazılar

  

Arama Sonuçları


hasan on Rabbim Geri Gönder……

ali on Rabbim Geri Gönder……

İsmail Tekin on Hıdrellez ; H.Z HIZIR ( A.S…

ORHAN AFACAN on Bir Kalpten… Bir Kalbimizden…


)   Yoksul bir yaşam sürmüş, doğru dürüst okula gidememiş, kendi kendini yetiştirmiş bir
sanatçımızdır. Edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji, tıp, tarih, hukuk... alanlarında çok geniş bir
kültüre sahiptir. Yaşamını yazdıklarıyla kazanan sanatçı, para kaygısıyla yazdığı eserlerde "Server
Bedii" takma adını kullanmıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Tarık Buğra
B)  Kemal Tahir
C)  Orhan Kemal
D)  Reşat Nuri Güntekin
E)  Peyami Safa
 

2) Toplumsal gerçekçi şairler kuşağının en önemli temsilcisidir, insanların yaşamlarını öykünmesiz ve


gösterişsiz bir dille yansıtır. Toplumcu şiirleriyle isim yaptıktan sonra mizah yazarlığına geçmiş,
"Hababam Sınıfı" adlı eseriyle ün kazanmıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Kemal Bilbaşar           B)  Cahit Külebi
C)  Rıfat Ilgaz                   D)  Ceyhun Atıf Kansu
E)  Kemal Tahir

3)   İlk şöhretini "Kirpi" imzasıyla yazdığı iğneleyici eleştiri yazılarıyla yapmıştır. Yine bu yazıları
yüzünden Anadolu'nun çeşitli illerine sürgüne gönderilmiştir. Böylece Anadolu insanını yakından
tanımıştır. "Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri, Sürgün, Kirpi'nin Dedikleri" gibi eserler vermiştir.
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Falih Rıfkı Atay                 B) Refik Halit Karay
C) Suut Kemal Yetkin            D) Peyami Safa
E) Ahmet Rasim
 

4)   Edebiyatımızın modernleşmesi yolunda büyük çaba harcamıştır.  Gerek içerik gerek biçim
yönünden Tanzimat şiirini yenileştirmiştir. Romantizmin etkisiyle yazdığı şiirlerinde coşkun bir lirizm
vardır. Tiyatro eserleri de yazmasına karşın, dönemin koşulları gereği bunlar daha çok okunmak
içindir, ilk pastoral şiir olan "Sahra" ve modern bir mersiye olan "Makber" önemli şiirlerindendir.
Bu parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Abdülhak Hamit Tarhan
B)  Ahmet Hamdi Tanpınar
C)  Recaizade Mahmut Ekrem
D)  Faruk Nafiz Çamlıbel
E)  Cenap Sahabettin
 

5)   Sanat hayatına Fecr-i Ati'de başlayan bu topluluğun dağılmasıyla Milli edebiyata katılmış; öykü,
roman, hikâye, deneme, makale, oyun, monografi, anı, mensur şiir türünde eserler vermiştir. Önemli
romanlarından biri olan ……………………….Tanzimat'la başlayan yanlış Batılılaşmanın toplumdaki etkisi
ve üç kuşakta meydana getirdiği çatışmayı anlatır.
Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)  Peyami Safa - Fatih-Harbiye
B)  Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu
C)  Halide Edip Adıvar- Sinekli Bakkal
D)  Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Kiralık Konak
E)  Halikarnas Balıkçısı - Ötelerin Çocuğu

6)   İnsan doğasına, akla ve sağduyuya önem veren bu sanatçılar, konularını Eski Yunan ve Latin
edebiyatının başyapıtlarından seçmiş; tanrıların ve idealize edilmiş soylu tiplerin yaşamını, kurallara
sıkı sıkıya bağlı bir dil, açık ve yalın bir üslupla anlatmışlardır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun olarak eser veren sanatçılar ve temsilcisi oldukları
akım birlikte verilmiştir?
A)  Racine, Corneille, Moliere; klasisizm
B)  La Fontaine, Victor Hugo, Voltaire; romantizm
C)  A. Dumas Pere, Balzac, G. Flaubert; realizm
D)  Racine, Corneille, Voltaire; parnasizm
E)  Voltaire, G. Flaubert, Balzac; romantizm

7)   Edebiyat akımlarıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?


A)Klasisizm; duyguya, coşkuya ve sanatsal anlatıma geniş yer veren romantizme bir tepkidir.
B)Natüralizm, deney ilkesini edebiyata getiren ve realizmin ileri bir aşaması olarak değerlendirilen
edebiyat akımıdır.
C)Romantizmde duygu, coşku ve hayal önem kazanmış, "toplum için sanat" anlayışı etkili olmuştur.
D)Parnasizm, realizmin şiire yansımış biçimi olarak "şiirde gerçekçilik" anlayışını savunmaktadır.
E)Sembolizm, dış dünyadan edinilen izlenimleri sembollerle anlatan ve parnasizme tepki olarak
ortaya çıkan bir akımdır.
 

8)   Benden selam olsun Bolu Beyi'ne


      Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
      Ok gıcırtısından kalkan sesinden
      Dağlar şada verip seslenmelidir
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik taşır?
A) Dramatik                      B) Didaktik      C) Pastoral
D) Epik                             E) Satirik

9)   Cumhuriyet döneminde deneme ve eleştirileriyle tanındı. Türkçenin özleşmesi için çalıştı. Genç
şair ve yazarları sanat dünyasına kazandırdı. "Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri" gibi eserlerinde
devrik cümleyi, Türkçenin anlatım olanaklarını zorlamadan, ustaca kullandı.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Suut Kemal Yetkin
B)  Fethi Naci
C)  Nurullah Ataç
D)  Ahmet Kutsi Tecer
E)  Cevdet Kudret

10)   I.  Bu akımın temelleri Ömer Seyfettin'in Genç Kalemler dergisinde çıkan yazılarıyla atılmıştır.
(Milli Edebiyatçılar)
       II.  II. Meşrutiyet'in ilanından sonra bir araya gelerek, gözden düşen edebiyatın gelişmesine
hizmet edeceklerini açıkladılar. (Fecr-i Aticiler)
     III. "Sanat için sanat" anlayışını benimseyip Batı'yı örnek alarak yeni nazım biçimleriyle şiirler
yazdılar. (Servet-i Fünuncular)
     IV. I. kuşak daha çok toplumsal konularda yazarken, II. kuşak bireysel ve felsefi konulara yöneldi.
(Tanzimatçılar)
      V. Yayınladıkları "Yeni Lisan" adlı makale onların yazılarında kullandıkları dilin özelliklerini
bildiriyordu. (Yedi Meşaleciler)
Yukarıdakilerden hangisi, ayraç içinde belirtilen toplulukla ilgili bir bilgi değildir?

A) I.            B) II.           C) III.          D) IV.        E) V

11)   ………………..Osmanlının yetiştirdiği en büyük bilirnadam-larındandır. Tarih, coğrafya,


bibliyografya, biyografi alanların-da önemli eserler vermiştir. ………………….On dört bin beş yüz eseri
tanıttığı önemli bir kaynak eserdir. Latince, Almanca ve İngilizceye çevrilen bu eser, Avrupalı
bilimadamlarının takdirini kazanmış önemli bir kültür ürünümüzdür.
Bu parçadaki boş yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)  Sinan Paşa - Tazarrunâme
B)  Ali Şir Nevai - Muhakemetü'l Lügateyn
C)  Evliya Çelebi - Seyahatname
D)  Kâtip Çelebi - Keşfü'z Zünun
E)  Naimâ - Osmanlı Tarihi

12)   Gerek sağlam roman tekniğinin öncülüğü gerekse realizmin ilk olgun ürünlerini vermesi
bakımından Türk edebiyatına, roman ve hikâye alanında büyük katkısı olan bir sanatçıdır. Konularını
İstanbul’un çeşitli kesimlerinden seçer; ancak sosyal sorunları ele almak gibi bir amacı yoktur.
Gözleme çok önem verir. Romanlarının konularını genellikle aydın tabakanın hayatından alır.
Hikâyelerinin önemli bir kısmında halkın arasına girmeye çalışmıştır. Onların yaşayış, âdet ve
inançlarını anlatmıştır. "Nemide, Aşk-ı Memnu, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı" gibi romanları
vardır.
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Tevfik Fikret
B)  Halit Ziya Uşaklıgil
C)  Mehmet Rauf
D)  Cenap Sahabettin
E)  Süleyman Nazif

13)   Bütün kusurumu toprak gizliyor


        Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
        Kolun açmış yollarımı gözlüyor
        Benim sadık yârim kara topraktır
Bu dörtlükle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)  Bir koşmadan alınmıştır.
B)  Uyak düzeni aaab'dir.
C)  Redif kullanılmıştır.
D)  Kişileştirmeye başvurulmuştur.
E)  Tüm dizeler 6 + 5 duraklıdır.

14) Divan şiirinin en yaygın türü olan en az beş en çok on beş beyitten oluşur. Özel bir gazel biçimi
olan uzun ve kısa dizelerin art arda sıralanması biçimindedir, iki uzun iki kısa dize bir beyit sayılır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere göre sırasıyla aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A)  gazel - kaside
B)  gazel - müstezat
C)  kaside - mesnevi
D)  kaside - müstezat
E)  gazel - mesnevi
 

15)   İlk romanlarında bireysel duyguları, kadın ruhunun özelliklerini işler. Bunlar psikolojik sevgi
romanlarıdır. Kurtuluş Savaşı yıllarında toplumsal konulara yönelir. Vatan sevgisi ve kurtuluş ülküsünü
destanlaştırır. Ama bunları yaparken dili savruk ve özensizdir. "Handan, Yeni Turan" eserleri arasında
yer alır.
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Reşat Nuri Güntekin
B)  Falih Rıfkı Atay
C)  Yakup Kadri Karaosmanoğlu
D)  Halide Nusret Zorlutuna
E)  Halide Edip Adıvar
 

16)   Açtırdım kapıyı girdim içeri


         Aklımı başımdan aldı o peri
Bu dizelerdeki altı çizili sözdeki söz sanatının benzeri aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A)  Boş geçirmeyelim gel bu çağları
      Dolaşalım sahraları, dağları
B)  Kırk yıldır beklerim çilem dolmadı
     Söylediğim hiçbir söz yerin bulmadı
C)  Gizliden gizliye genzime dolar
     Kokular gibi hep hatıralar
D)  Bir ateş düştü canıma
     Yanarım kimse bilmez
E)  Bahar gelsin şu dağlara gideyim
      Belki derdimize çare bir çiçek

17)    I. Mehmet Akif Ersoy


        II. Hüseyin Rahmi Gürpınar
       III. Yahya Kemâl Beyatlı
Aşağıdakilerden hangisi, bu sanatçıların her üçü için de söylenebilir?
A)  Aynı akımdan etkilendikleri
B)  Aynı türde yapıtlar verdikleri
C)  Herhangi bir edebiyat topluluğunda yer almadıkları
D)  "Sanat toplum içindir." görüşünü benimsedikleri
E)  Aynı konuları işledikleri

1. Bir sözcüğün, benzetme amacı güdülmeden başka bir varlık ya da kavramı anlatacak biçimde
kullanılmasına "mecaz-ı mürsel" denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu tanıma uygun bir kullanım yoktur?
A) Televizyondaki filme o kadar dalmıştı ki fokurdayan tencereyi bile duymuyordu.
B) Tren, sıkıntılı geçen bir yolculuktan sonra İstanbul’a girdi.
C) Bu yaz hem Doğu klasiklerini hem de Orhan Kemal'i okuyacağım.
D) Güneş, baharın ilk günleriyle birlikte karlı dağların ardından gülümsemeye başladı.
E) Yeni Türkçe öğretmenimiz de bizim apartmanda oturuyor.

2. Namık Kemal şiir ve tiyatrolarının yanı sıra önemli romanlar da yazmıştır. Onun ....................adlı
eseri ilk ............. roman,.................... adını taşıyan eseri ise ilk .........................roman olarak kabul
edilir.
Parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) Karabibik - bilimsel - Araba Sevdası - natüralist
B) Akif Bey - özgün - Aşk-ı Memnu - psikolojik
C) İntibah - edebi - Cezmi - tarihi
D) Şair Evlenmesi - Batılı - Afife Anjelik - realist
E) Mai ve Siyah - modern - Kara Bela - sembolik

3. Edebiyatımızda köyden söz eden ilk eser olarak kabul edilir. Realist ve natüralist özellikler taşır.
Eserde anlatılanlar Antalya'nın bir köyünde geçer. Romandan çok uzun hikâye sayılır.
Parçada sözü edilen eser ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) Hüseyin Fellah -Ahmet Mithat Efendi
B) Karabibik - Nabizâde Nazım
C) Eylül - Mehmet Rauf
D) İntibah - Namık Kemal
E) Sergüzeşt - Samipaşazade Sezai

4. Ziya Paşa, Harabat adlı antolojisinde Divan edebiyatında büyük değerler bulunduğunu ortaya
koymaya çalışır. Bu eser, Namık Kemal tarafından yeni şiire ihanet olarak kabul edilip şiddetle
eleştirilir.
Bu parçada sözü edilen ve edebiyatımızda ilk eleştiri örneği sayılan eser, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şiir ve İnşa                     B) Istılahat-ı Edebiye   

C) Tahrib-i Harabat             D) Demdeme


E) Yeni Lisan

5. Dünya edebiyatında öne çıkmış büyük yazarların çoğu, yarattıkları kahramanlarla özdeşleşmişlerdir.
Nitekim ……………..yaşatan ……………………...
Bu parçada boş bırakılan yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilenlerin getirilmesi uygun değildir?
A) Daniel Defoe'yi - Robinson Crusoe'dur
B) Mark Twain'i - Tom Sawyer'dir
C) Shakespeare'i - Macbeth'tir
D) Goethe'yi - Faust'tur
E) Balzac'ı - Jean Valjan'dır

6.   Günbatı sularında güzelliğin


      Uzak aynalara vuran bir karanfil
   Yukarıdaki dizelerle;
        1. Bir tedirgin
        2. Pencereler
        3. İşin farkında değil
        4.Ebemkuşağı bir tuhaf
söz gruplarının tümü kullanılarak "çapraz uyak" düzeninde bir dörtlük oluşturulsa, bu dörtlüğün
son iki dizesi aşağıdakilerden hangisi olur?
A) 4. ile 1. ve 2. ile 3.
B) 2. ile 3. ve 4. ile 1.
C) 2. ile 4. ve 1. ile 3.
D) 4. ile 3. ve 2. ile 1.
E) 4. ile 1. ve 3. ile 2.

7.  Aşağıdakilerin hangisinde boş bırakılan yere ayraç içindeki sözcük getirilirse tanım yanlış olur?
A)  Bir topluluğa belirli bir düşünceyi aşılamak için yapılan etkili ve inandırıcı konuşmalara ……………….
denir, (söylev)
B) Bir yazarın, başından geçen ya da tanık olduğu olay ve olguları, günü gününe tarih düşerek
aktardığı yazı türüne....................... denir (günce)
C)  ……………….. bir yazarın belirli bir konu üzerinde kesin sonuçlara varacak şekilde, bilimsel görüş ve
düşüncelerini dile     getirdiği yazı türüdür. (Deneme)
D)  Bir kimsenin kendi yaşam öyküsünü yine kendisinin yazıp anlattığı yapıtlara ……………………denir,
(otobiyografi)
E)  ..................... güncel bir konu hakkında, bir yazarın, iddia ve ispat kaygısı taşımadan bireysel görüş
ve yorumlarını aktardığı yazı türüdür. (Fıkra)

8. Şiirlerinde didaktik öğelere yer vererek Divan şiirinde yeni bir yol açmıştır. Özellikle toplumsal
düzensizlikleri, yaşamın kişiyi kötü yapan yönlerini göstermiş, din ve ahlâkla ilgili öğütler vermiştir.
Divanından başka "Hayriye", "Hayrabad" adlı mesnevileri, gezi notları ve mektupları vardır.
Bu parçada tanıtılan 17. yüzyıl Divan şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Baki                              B) Nef'i     

C) Nedim                           D) Nabi          

E) Necati

9. Cumhuriyet Dönemi oyun yazarlarındandır. Bir süre yayıncılık ve filmcilikle uğraşmış, mizah
dergiciliği yöneticiliği, köşe yazarlığı yapmıştır. Edebiyattaki ününü tiyatrolarıyla kazanmıştır. Bu tür
yapıtlarında genellikle toplumsal bozuklukları, kurumları ve kişileri eleştiren, kimi zaman da gülünç
yanlarıyla sergileyen bir tutum izlemiştir. Yapıtları arasında Bir Kilo Namus, Cengiz Han'ın Bisikleti,
Aman Avcı, Canavar Cafer, Açıl Susam Açıl, Karayar Köprüsü sayılabilir.
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Refik Erduran                 B) Orhan Asena
C) Aziz Nesin                      D) Haldun Taner
E) Recep Bilginer
10.    I.   Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
              Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
        II.  Bir gün deniz ölgündü. Bir oltayla balıkta
              Kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta
      III.   Ufkumda bir dakika görmeksizin kara
              Hür gökte, hür denizde uçar, hür ufuklara
      IV.  Hiç durmadan koştun bu umman için dün de                                      
            Geçmişin yorgunluğu içindesin bugün de
       V.   Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar
             Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar
Yukarıdaki ikili dizelerin hangisinde "zengin uyak" vardır?
A) I.           B) II.          C) III.             D) IV.             E) V

11. (I) "Destan devri" olarak da adlandırılan İslamiyet öncesi Türk edebiyatı "sözlü" ve "yazılı" olmak
üzere iki eksende değerlendirilir. (II) Sözlü edebiyat ürünleri "destan, koşuk, sav, sagu" olmak üzere
dört başlıkta karşımıza çıkar. (III) Kendilerine şaman, kam, ozan, baksı denen kimseler tarafından
söylenip yaygınlaştıran bu ürünlerin kimilerine Kaşgarlı Mahmut'un Divanü Lügati't Türk adlı yapıtında
rastlamak mümkündür. (IV) Dış etkilere genelde kapalı olan bu ürünler, öz ve yalın bir Türkçe
eşliğinde ulusal duyarlılıklarla oluşturulmuştur. (V) Yazılı edebiyat alanında ise IX. yüzyıl eserlerinden
olan ve kim tarafından yazıldığı bilinmeyen "Göktürk Yazıtları" akla gelir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) I.            B) II.            C) III.             D) IV.             E) V.

12.  Divan edebiyatında modern öykü ve romanın  yerini i tutan en

                                                            I                                             

önemli tür mesnevidir.  Nef'î'nin Harname, Şeyh Galip'in   Hüsn ü  

                       II                           II              IV              V

Aşk adlı yapıtları bu türün tanınmış örnekleridir.

Yukarıdaki numaralanmış sözlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?


A) I.             B) II.            C) III.              D) IV.              E) V.
 
 

13.  Açık denizde sakin sakin yol alırken, bir anda

                      I                        II               III

yanınızda beliren,  sizi neşelendiren sevimli

          IV                               V

yoldaşlarınızda yunuslar.
Bu cümledeki numaralanmış yerlerin hangi ikisinde "ulama" vardır?
A) I. ve III.              B) II. ve III.            C) II. ve IV
D) I. ve V.               E) IV ve V

14. (I) Tragedyanın amacı korku ve acıma duyguları uyandırarak arınma sağlamak, komedyanınki ise
sıradan kişilerin kusurlarını göstererek insanları güldürürken düşündürmektir. (II) Tragedyada her
çeşit tutku ve büyük serüvenlerle dolu yaşantılar yansıtılır; oysa komedya günlük yaşantının olayları
içinde kalır. (III) Tragedyaya özgü kişiler soylu, komedyada çizilen tipler ise aşağı tabakadan
insanlardır. (IV) Trajik karakterler iyi, hiç hata yapmayan, zaafları olmayan insanlardır; komik
karakterler ise hatalarından dolayı yıkıma uğrayan kişilerdir. (V) Sanatçı tragedyanın kişilerini çizerken
abartma yapabilir; oysa komedya yaşama bağlı kaldığı için gerçeğe benzerlik göstermek
zorundadır.
'Tragedya" ile "komedya" türlerini karşılaştıran bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
A) I.        B) II.           C) III.             D) IV.             E) V.

15. Sabırlı bir gözlemci olan sanatçı; ustalığını, hep İstanbul yaşantılarını anlatan roman ve
öykülerindeki gözlem gücüne, bütün incelikleri, ayrıntıları yansıtabilirle becerisine borçludur.
Sanatçının romanları ve onların bütün özelliklerini olduğu gibi taşıyan öyküleri, Türk toplumunun elli
yıllık yaşayışına ait çok zengin malzeme ile doludur.
Bu parçada sanatçı yanı tanıtılan ve "Şık, Şıpsevdi, Gulyabani" gibi romanların yazarı olan
sanatçımız, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Rasim
B) Halit Ziya Uşaklıgil
C) Hüseyin Rahmi Gürpınar
D) Ahmet Mithat Efendi
E) Ömer Seyfettin
 

16.  Gümüş bir dumanla kaplandı her yer


       Yer ve gök bu akşam yayla dumanı
       Sürüler, serçeler, sarı çiçekler
       Beyaz kar, yeşil çam, yayla dumanı
Bu dizelerde, aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Satirik                 B) Pastoral               C) Epik
D) Dramatik             E) Didaktik

 
17. Türk şiirinde yeni bir aşıdır onların yaptıkları. Modern Türk şiirinde, Batı ile atbaşı gitme çabasının
ilk tohumları bu akımla, Orhan Veli ve arkadaşları tarafından atılmıştır, denebilir.
Parçada sözü edilen akım ve akımın adı anılmayan diğer sanatçıları aşağıdakilerin hangisinde
verilmiştir?
A) Garip Akımı / ilhan Berk, Turgut Uyar
B) Yedi Meşaleciler / Ziya Osman, Yaşar Nabi
C) II. Yeniciler / Cemal Süreya, Ece Ayhan
D) Milli Edebiyat /Ali Canip, Ziya Gökalp
E) Garip Akımı / Oktay Rifat, Melih Cevdet

MODERN TÜRK  EDEBİYATI (CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI)

1. Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının genel özellikleri arasında yer almaz?

A)  Atatürk devrimlerinin savunuculuğu yapılır ve bu

      devrimler yaygınlaştırılmaya çalışılır.

B)  Tabiat tasvirleri gerçeklikten uzak ve subjektiftir.

C)  Şiirlerde genellikle hece vezni kullanılır.

D)  1930’a kadar Milli Edebiyat çizgisinde gelişir. Bu

      tarihten sonra toplumcu – gerçekçi bir çizgiye yönelir

E)  Anadolu insanının sorunları eserlerde işlenir.


 

2. Aşağıdakilerden hangisi Garip akımının özellikleri arasında yer almaz?

A)  Esin kaynağı olarak Batı’yı almışlardır.

B)  Ölçü, uyak ve sanatlı söyleyiş gibi gelenekleri tümüyle

      reddetmişlerdir.

C)  Gülmece ve ince yergi şiirin temel öğesi  olmuştur.

D)  Konuşma dilinden ayrı bir dil kullanmışlardır.

E)  Sürrealizm akımından etkilenmişlerdir.

3. Aşağıdakilerin hangisinde Garip Akımı’nın temsilcileri bir arada verilmiştir?

A)  Orhan Veli Kanık – Oktay Rifat Horozcu – Melih Cevdet Anday

B)  O.Veli Kanık – Cemal Süreya – Edip Cansever

C)  F. Nafiz Çamlıbel – N. Fazıl Kısakürek – Ece Ayhan

D)  Osman Saba - M. Cevdet Anday – Yahya Kemal

E)  A. Muhip Dıranas – A. Kutsi Tecer - Edip Cansever

4. 1930’lu yıllarda bir grup genç bir araya geldiler. “Canlılık, samimiyet ve daima yenilik” ilkesini
benimsediler. Hececilerin elinde tıkanan şiirimize yeni ufuklar açmayı amaçladılar. Cevdet Kudret,
Sabri Esat Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır gibi tanınmış sanatçılardan oluşmuş bu grup şiirimize istedikleri
gibi bir yenilik getiremediklerinden kısa sürede dağıldı.

Bu parçada sözü edilen edebi topluluk aşağıdakilerden hangisidir?

 
A)  Yedi Meşaleciler   B) Birinci Yeniler  C) İkinci Yeniler   D)  Fecr- i Ati topluluğu    E) Beş Hececiler

5.Aşağıdaki eserlerden hangisi Yaşar Kemal’e ait değildir?

A)  İnce Memed

B)  Yer Demir Gök Bakır

C)  Ağrı Dağı Efsanesi

D)  Sarı Sıcak

E)  Saatleri Ayarlama Enstitüsü

6. “Ok” şiiri hariç bütün şiirlerini aruzla yazmıştır. Batı şiiriyle eski Türk şiirini bir noktada buluşturmayı
başarabilmiştir.Şiirlerinde Osmanlı medeniyet ve kültürüne bağlı kalmıştır. Türk musikisine, İstanbul’a
hayrandır. “Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla”  en tanınmış eserleridir.

Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yahya Kemal Beyatlı   

B)   Yakup Kadri Karaosmanoğlu

C)   Tevfik Fikret

D)  Mehmet Akif Ersoy

E)   Faruk Nafiz Çamlıbel

7. Aşağıdaki yazar – eser eşleştirmelerinden hangisi doğru değildir?

A)  Reşat Nuri Güntekin – Şıpsevdi

B)  Orhan Veli Kanık – Vazgeçemediğim

C)  Kemal Tahir – Devlet Ana

D)  Memduh Şevket Esendal – Ayaşlı ve Kiracıları


E)  Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur

8. Cumhuriyet Dönemi’nin tanınmış şairlerindendir. Fransız Sembolist Baudeleire’in etkisi altında


kalmıştır. Şiirlerinde Türkçenin sıcaklığını ve akıcılığını bulmak mümkündür. Hece ölçüsü ile şiirler
yazarken uyağa sıkıca bağlıdır. Şiirlerinde etkili bir lirizm vardır. “Ömrümde Sükut”, “Düşten Güzel” ,
“Sonrası” en tanınmış şiir kitaplarıdır.

Yukarıda sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A)  M. Cevdet Anday

B)  Enis Behiç Koryürek

C)  Yahya Kemal Beyatlı

D)  Cahit Sıtkı Tarancı

E)   Ahmet Haşim

9. Çeşitli gazetelerde başyazrlık yaptı.Daha çok gezi ve anı türlerinde eserleri vardır. Yazılarıyla Milli
Mücadele’yi destekleyen yazar, Atatürk devrimlerinin de savunucusu olmuştur. “Çankaya”,  “Zeytin
Dağı” , “Ateş ve Güneş” , “Baş veren İnkılapçı” eserlerinden bazılarıdır.

Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Ahmet Rasim    

B)  Sait Faik Abasıyanık

C)  Sabahattin Eyuboğlu

D)  Falih Rıfkı Atay

E)  Memduh Şevket Esendal

10. “Kırgızistan Türk edebiyatının dünyaca tanınmış yazarıdır. Dünyada en çok okunan romancılar
arasında yer alır. Eserlerinde doğa, aşk ve vatan sevgisi geniş yer tutar. İlhamını Manas ve diğer Kırgız
destanlarından ve efsanelerinden alır. “Cemile” adlı romanı dünyada bütün zamanların en çok
okunan aşk romanı seçilmiştir. Sanatçıya Sovyetler Birliği’nde en değerli edebiyat ödülü sayılan  Lenin
Ödülü verilmiştir.”
Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Cengiz Aytmatov     

B)  İsmail Gaspıralı   

C)  Ata Atacanoğlu

D)  Aybek

E)  Abdurrahim Dede

11. Aşağıdakilerden hangisi İkinci Yeni topluluğu için söylenemez?

A)  Servet-i Fünun edebiyatına karşı bir tepki olarak

      doğmuştur.

B)  Görünümü, eşyayı, insanı Gerçeküstücülerden daha da

      aşırıya giderek soyutlamışlardır.

C)  Söyleyişe anlamdan daha fazla önem vermişlerdir.

D)  Şiirde felsefi yaklaşımlara yer verilmemiştir.

E)  Ölçü, kafiye ve biçim unsurlarıyla ahenk sağlamak

      yerine musiki ve anlatım zenginliği ön plana

      çıkarılmalıdır.

12. Attila İlhan’ın öncülüğünü yaptığı bir akımdır. Garip şiir akımının tersine şiirde sanatlı ve şairane
bir söyleyişi benimsemişlerdir. Bu akım adını Attila İlhan’ın çıkardığı bir dergiden almıştır.

Yukarıda sözü edilen edebi topluluk aşağıdakilerden hangidir?

A)  Maviciler    

B)  İkinci Yeniler


C)  Beş Hececiler

D)  Yedi Meşaleciler

E)  Fecr- i Ati topluluğu

13.  … ,deniz edebiyatımızın ünlü hikaye ve romancısıdır.

Edebiyatımızda deniz çığırını açmış, sürgün olarak gittiği Bodrum’da deniz insanlarını, Bodrum’u ,Ege
denizinin efsanelerini, Akdeniz savaşlarını, lirik bir dille anlatmıştır.

Onun eserlerinde denizle ilgili her şeyi bulmak mümkündür.

Bu parçada tanıtılan edebiyatçımız aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Cevat  Şakir Kabaağaçlı

B)   Ahmet Muhip Dıranas

C)   Memduh Şevket Esendal

D)   Falih Rıfkı Atay

E)   Haldun Taner

14.  Aşağıdakilerden hangisinde verilen eser karşısındaki sanatçıya ait değildir?

A)  Dostlar Beni Hatırlasın – Aşık Veysel

B)  İnce Memed – Yaşar Kemal

C)  Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım – Haldun Taner

D)  Rahatı Kaçan Ağaç – Melih Cevdet Anday

E)   Kaldırımlar – Ahmet Kutsi Tecer

     

15.  Aşağıdakilerden hangisi edebiyat türü bakımından ötekilerden farklıdır?

A)  Kanlı Topraklar       B)   Yorgun Savaşçı


C)  Otuz Beş Yaş           D)    Huzur 

E)  Yaprak Dökümü

16.  Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışlığı vardır?

A)  Cumhuriyet Edebiyatı, Milli Edebiyat’ın konu ve  

       öz bakımından devamı niteliğindedir.

B)   Garip akımı İkinci Yeni akımına karşı bir tepki

       olarak doğmuştur.

C)   Türk hikaye ve romanı 1930’dan sonra toplumcu

        gerçekçi bir çizgiye yönelir.

D)    “Hayat” dergisi 1926’da Cumhuriyet ideolojisini

        yaygınlaştırmak göreviyle çıkarılmıştır. 

E)    Birinci Yeniler, ölçü, uyak ve sanatlı söyleyişi

        tümüyle reddetmiştir.

17.

I.    Yedi Meşaleciler, Verlaine, Mallerme, Baudelaire gibi

       Fransız şairlerini önek almıştır.

II.   Yedi meşaleciler, hece ölçüsünü kullanmışlar; ancak

        şiirimize biçim bakımından bir yenilik

        getirememişlerdir.

III.   Garip şiiri temsilcileri , konuşma dilinin

        doğallığından yararlanmışlardır.


IV.  İkinci Yeniler, ahlak, erdem, dürüstlük gibi konuları

        topluma benimsetmek için şiiri bir araç olarak

        görmüşlerdir.

V.   Cumhuriyet döneminde aruz tümüyle bırakılmış, halk

       şiiri biçimleri ve serbest şiir yaygınlaşmıştır.

Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışlığı yapılmıştır?

A)  I          B) II         C)  III           D)  IV         E) V

18.  Aşağıdakilerden hangisinde sanatçı ve temsil ettiği topluluk yanlış eşleştirilmiştir?

A)   Orhan Veli – Birinci Yeni

B)   Cevdet Kudret – İkinci Yeni

C)   Kenan Hulusi Koray – Yedi Meşale

D)   Melih Cevdet Anday – Birinci Yeni

E)   Edip Cansever – İkinci Yeni

CEVAP ANAHTARI: 1. B   2. D   3.A    4.  A    5. E   

6. A     7. A    8.  D     9. D    10. A     11. A    12.  A

13. A    14.  E    15. C     16. B     17. D     18.  B

You might also like