Professional Documents
Culture Documents
Araştırmada
Etik ve Sorunları
Katk›da Bulunanlar
Prof. Dr. Do¤an Aksan
Prof. Dr. Ayfle Erzan
Prof. Dr. Adnan Güriz
Prof. Dr. M. Orhan Öztürk
05 MART 2002
Önsöz .............................................................................. 7
Girifl .............................................................................. 9
I. Bilimsel Araflt›rman›n Do¤as› ve Bilim
‹nsanlar›n›n Görev ve Sorumluluklar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11
Bilim ‹nsanlar›n›n Sorumluluklar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12
Bilim Kurumlar›n›n Sorumluluklar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13
Bilimsel
Araştırmada
Etik ve Sorunları
- 4 - Bilimsel Araflt›rmada Etik ve Sorunlar›
ÖNSÖZ
Bilim eti¤inin, bir bilim akademisi için, yaln›zca kendi üyelerinin kusur-
lu davran›fllar›n› inceleme ile s›n›rl› kalacak bir konu olmad›¤› aç›kt›r. So-
runun yaln›zca bilimde etik d›fl› davran›fllar›n izlenerek yapt›r›ma ba¤lan-
mas› ile s›n›rl› bir çerçevede ele al›nmas› da yeterli de¤ildir. Türkiye Bilim-
ler Akademisi, 2001 y›l›nda, bu yanlar›n› da göz önüne alarak bilim eti¤i
konusunda çal›flmak üzere ikinci bir kurulu, Bilim Eti¤i Komitesi’ni, olufl-
turmufltur. Bu komitenin amac› ülkemizde bilim eti¤i ilkelerinin belirlen-
mesine ve ülkemiz bilim insanlar›n›n, özellikle genç bilimcilerin, bu ilkeler
do¤rultusunda bilgilendirilmesine ve bilinçlendirilmesine hizmet edecek
bir platform oluflturmakt›r. Bu yolla, yeni yetiflecek kuflaklar›n bilimin,
akademik ilerleme ve sosyo-ekonomik yükselmeye hizmet eden bir araç-
tan çok, insanlar› yücelten bir u¤rafl, bir ülkü oldu¤u yönünde ayd›nlat›l-
malar› hedeflenmektedir.
artm›fl ve bu yönde bilim insanlar› aras›ndaki yar›flma h›zlanarak bü- tav›r içinde olmak; bu tav›rlar›n› bilimsel makale yaz›m›nda tam olarak
yümüfltür. korumak
2. Yay›nlar bilimsel baflar›n›n ölçütü olarak daha fazla önem kazanm›fl,
bu da, bilim insanlar› üzerinde bask›lar yaratm›flt›r. Böylece, en k›sa Bilimsel araflt›rman›n tüm evrelerinde titiz bir dürüstlü¤ün temel ol-
yoldan yeni bilimsel veri ve sonuçlara ulaflma çabas›na girilmifltir. du¤u belirtilmiflti. Bu nedenle, araflt›rmac›n›n yaln›z kendisinin de¤il, için-
3. Bilimsel araflt›rmalar›n say›s›n›n patlama ölçüsünde artt›¤› günü- de bulundu¤u araflt›rma grubunun tüm üyelerinin de bilimde etik d›fl› dav-
müzde, etik sorunlar da bu patlamaya paralel olarak ço¤alm›flt›r. ran›fllara girmesi kesinlikle önlenmelidir.
Kuflkusuz varsay›m, kuram ve tasar›m›n düflünce sistemi olarak gelifl- bilir. Ancak, do¤a ve yaflam bilimlerinde teknik ve etik izleme aç›s›ndan ve
mesi her zaman ba¤›ms›z bir bilim ortam› içinde olmaz. Baz› durumlarda çal›fl›lan bilim kurumunun yetkili kuruluna sunulmak üzere, maddi destek
devlet kurumlar› veya özel kurumlar için, bu kurumlar›n genel amaçlar›na istenmese bile, bir araflt›rma projesi haz›rlamak zorunlulu¤u vard›r. Para-
uygun olan güdümlü araflt›rmalar yap›labilir. Böylesi ba¤›ml› ve özel öde- sal destek gören araflt›rma projelerinin ise ayr›nt›l› bir flekilde yaz›lmas›
nekli durumlarda bile, bilim insanlar› ba¤›ms›z, yans›z, nesnel ve yarat›c› gerekir. Amaç, gereçler, yöntemler, denekler ve çal›flmadan beklenen so-
düflünme sistemlerini sonuna kadar korumakla yükümlüdür. Aksi halde, nuçlar ayr›nt›l› olarak yaz›l›r. Ayr›ca, araflt›rman›n süresi ve öngörülen gi-
araflt›rma sürecinde bilimsel gerçe¤i bulmada güçlükler veya yan›lg›lar or- derlerin dökümü de ayr›nt›l› olarak verilir. Araflt›rma etkinliklerine kat›-
taya ç›kabilir. ‹ster merak, ilgi veya özgün gözlem ve/veya özgün düflünce lanlar›n say›s› günümüzde giderek ço¤almaktad›r. Bütün bu kiflilerin, bafl-
ile güdülenmifl olarak, isterse belli amac› olan bir kurumda (örne¤in ilaç ta ‘k›demli’ araflt›r›c› olmak üzere araflt›rma içindeki yükümlülükleri ve
endüstrisi gibi) görevli olarak belirli konulara yönelik bilgi üretimine gir- ay›racaklar› zaman aç›k bir flekilde belirtilir. Araflt›rma protokolleri ve
meye haz›rlans›n, bilim insan›n›n bafllang›çta bir ön çal›flma yapmas› zorun- projelerin tümü aç›k ve kar›fl›k olmayan bir ifadeyle yaz›lmal›d›r. Araflt›r-
ludur. Bilimsel araflt›rmaya bafllamadan önce, amaçlanan varsay›m konusu ma projesi geçerli bir bilimsel soruya yan›t vermek üzere bir olay›, bir
ile ilgili bilim literatürünü ayr›nt›l› flekilde gözden geçirmek, varsay›m›n ve kavram›, bir gözlemi veya k›saca bir fenomeni anlamaya katk› olarak aç›k
özgün düflüncenin, önceki bilimsel bilgi birikimin içinde alabilece¤i yeri bir nesnellik içinde ortaya konmal›d›r.
sorgulamak gerekir. Bilim insanlar› okuduklar›n› gözden geçirirken, bilim-
sel kuflkuculu¤u, elefltirel bak›fl› ve bu arada yeni kavramlara aç›k olma gi- Araflt›rman›n tasar›m›, mant›ksal temele oturmal›d›r. Metodolojideki
bi tutumlar›n›, baflka bir deyiflle, bilimsel araflt›rma disiplinini korumal›d›r- yöntemler ve teknikler baflkalar›n›n da tekrarlayabilece¤i biçimde anlat›l-
lar. Asl›nda bu tutum araflt›rman›n tüm süreci için de geçerli olmal›d›r. mal›d›r. ‹statistik analiz yöntemleri, araflt›rman›n do¤a ve amac›na uygun
ve geçerli nitelikte olmal›d›r. K›sacas›, araflt›rma projesi yap›lacak olan bi-
Özgün bir bulgu veya düflünceye de¤inirken, çok s›k görülmeyen an- limsel araflt›rmay› tam olarak yans›tmal›d›r. Kurum ve flirketlerden mali
cak önemli bir olguya de¤inmek gerekir. Bir bilim insan› baflka araflt›r›c›- destek alabilmek u¤runa projenin nesnellikten saparak abart›l› bir flekilde
lar›n fikir ve görüfllerinin kendisine ait oldu¤u yan›lg›s›na düflebilir. Bu du- yaz›lmas›, daha araflt›rman›n bafl›nda etik kuflkular›n do¤mas›na yol açabi-
rumda, meslektafllar aras›nda paylafl›lm›fl ama yay›mlanmam›fl bir aç›klama, lir. Deneysel çal›flmalarda, araflt›rmac›lar›n projeye yapt›¤› düflünce ve ey-
kuram veya araflt›rma fikri, belli bir süreç içinde bilinçalt› mekanizmalar- lem düzeyindeki olas› katk›lar›n aç›k bir flekilde önceden belirtilmesi, ile-
la, bu bilim insan›n›n kendi düflünce sisteminde üretilmifl gibi benimsen- ride yaz›lacak olan bilimsel kitap ve/veya makalede yazar s›ralamas› konu-
mifltir. Bu olguya ‘bilinçalt› yan›lsama’ (Cryptomnesia) denir. Bu olay›n sunda ortaya ç›kabilecek etik sorunlar› da en aza indirmifl olur. Ancak, ku-
bir etik sorun olup olmad›¤›na karar verebilmek güçtür. Sorunun konu ile ramsal çal›flmalarda problemi çözmede belirleyici katk›n›n kimden gelece-
ilgili kaynaklar›n taranmas› ya da bu konuda kat›l›nm›fl seminer ve tart›fl- ¤i eflitler aras›nda yürütülen bir çal›flmada önceden kestirilemeyebilir.
malar›n bu aç›dan gözden geçirilmesi ile çözülmesi gerekir.
Bilimsel araflt›rmada araflt›rman›n belkemi¤ini metodoloji oluflturur.
Bilimsel yöntemin amac›, bilimsel gözlemlerin yans›z olarak ortaya ç›kar›l-
Araflt›rma Projesi, Protokolü ve Metodolojisi mas›n› kolaylaflt›rmakt›r. Çal›fl›lan bilim alan›na göre çok de¤iflik yöntem-
ler olabilir. Deneysel araflt›rma yöntem ve teknikleri ile uygun istatistik
Araflt›rma projesi, bir çal›flmay› destekleyeceklere gerekçeli ve ayr›n- yöntemler ve ayn› yöntemleri kullanarak elde edilen bulgulardaki hata
t›l› bir öneri olarak sunulmak üzere haz›rlan›r. E¤er çal›flma bir kurum ta- paylar›n›n hesaplanmas›, araflt›rmac›n›n elde etti¤i verilerde yanl› olma
raf›ndan desteklenmeyecekse, araflt›rma projesi ve protokolü yaz›lmaya- olas›l›¤›n› en aza indirir. Araflt›r›c›lar, bu yolla di¤er araflt›r›c›lar›n kolayl›k-
la ayn› sonuçlara ulaflmalar›n› sa¤larlarsa, önemli bir bilimsel güç de kaza- limsel yan›lg›ya karfl› devaml› olarak sorgulanmal› ve s›nanmal›d›rlar. So-
n›rlar. Çünkü, ulaflt›klar› sonuçlar›n baflkalar›nca da kabul edilmesini ve nuçta, bir bilim insan› karfl›s›na ç›kan bilimsel soruyu yan›tlama süresinde
yeni elde ettikleri bilimsel bilgi etraf›nda bir görüfl birli¤i oluflmas›n› sa¤la- yeni yöntemler gelifltirmek durumunda kalabilir. Bunu da nesnellik ilkesi-
m›fl olurlar. ne sad›k kalmak koflulu ile gelifltirmekten ve tart›flmaya sunmaktan kaç›n-
mamal›d›r.
Genel kabul görmüfl yöntemler araflt›rmada aynen kullan›labildi¤i gi-
bi, yeni bir varsay›m› kan›tlamak ve özgün bilgi üretmek için yeni yöntem-
ler gelifltirmek de gerekebilir. Bu durumda, yeni yöntemin deneklere ve Denekler
çevreye verebilece¤i olas› zararlar ve bunlara karfl› nas›l önlem al›naca¤›
aç›kça belirtilmelidir. Ayr›ca, bu yeni yöntemin benzeri her kurumda ve Bilimsel araflt›rmada deneklerin kullan›m› etik aç›dan büyük önem ta-
her yerde uygulanabilir ya da tekrarlanabilir olmas›, duyarl›l›k ve özgüllü- fl›r. Denek olan bireylerin biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve hukuksal var-
¤ünün (sensitivity ve specificity) hesaplanmas› ve ortaya konmas› gerekmek- l›klar›n› korumak ve özgün iradelerine sayg› göstermek burada birincil ko-
tedir. Yukar›da da belirtildi¤i gibi, yöntemler ve bunun civar›nda dönen fluldur. Denekler gönüllü olarak ya da ücret karfl›l›¤›nda hizmet verebilir-
paradigmalar tek yanl› bir mant›kla ifllememeli ve düflünülen varsay›m›n ler. Denek kullan›m›nda önemli olan hususlar flunlard›r:
tersinin ç›kabilece¤i ya da çürütülebilece¤i olas›l›¤› da göz önünde bulun-
durularak düzenlenmelidir. K›sacas›, kullan›lan yöntem yans›z ve baflkala- 1. T›p araflt›rmalar›nda insanlar›n denek olarak kullan›lmas›, özellikle
r›nca da yinelenebilir olmal›d›r. klinik araflt›rmalarda kaç›n›lmaz görünmektedir. Ama böylesi araflt›r-
malarda insanlar›n denek olarak kullan›lmalar›n›n gerekçeleri aç›k bi-
Yeni yöntemlerin kullan›lmas›, bulgunun bilim dünyas›nda kabul edil- çimde ortaya konulmal›d›r. ‹nsan denekler üzerinde araflt›rma yap›l-
mesi bak›m›ndan araflt›r›c›y› baflka güçlüklere sokabilir. Çünkü, bilim in- mas› yaln›zca önerilen araflt›rma projesinden beklenen bilimsel gelifl-
sanlar›n›n yeni yöntemlerle elde edilmifl sonuçlar› kabul etmeleri her za- menin baflka türlü sa¤lanmas›n›n mümkün olmad›¤› durumlarda düflü-
man kolay olmayabilir ve zaman alabilir. Di¤er taraftan, araflt›r›c› da yeni nülmelidir.
yöntemi bilimsel soruyu aç›klamada en uygunu oldu¤unu görerek gelifltir- 2. Denekler, sa¤l›kl› veya hasta bireylerdir. Her iki halde de, araflt›r-
mifl oldu¤undan, di¤er bilim adamlar› sadece verilerin de¤erini de¤il, yön- ma öncesinde çal›flman›n amac› ve uygulamas› tüm aç›kl›¤› ile anlat›la-
temin de¤erini de tart›fl›rlar. Bilim çevresi, öne sürülen yeni yöntemin ye- rak denek ayd›nlat›lmal›, oluru al›nmal›d›r. Deney s›ras›nda denek olu-
ni bilginin elde edilmesinde güvenilir bir araç olarak uygun olup olmaya- runu geri çekerse, bu karar› hemen uygulanmal› ve üzerinde yürütü-
ca¤› konusunda emin olmak ister. Tüm bu nedenlerle yeni bir yöntemin len araflt›rma durdurulmal›d›r. Bunun için dene¤in araflt›rmaya gönül-
s›n›rlar›n›n çok iyi bir flekilde çizilmesi gerekir. lü olarak veya ücret karfl›l›¤› kat›lm›fl olmas› fark etmez.
Yöntemler bilimde çok önemli yer tutarlar. Ancak bilimsel bilginin Bu ba¤lamda burada, zorunlu olarak, ‘Bilgilendirilmifl Olur’ ve
do¤as›nda oldu¤u gibi, yanl›fls›z ve afl›lamayacak de¤ildirler; yanl›fla aç›k ‘Etik Kurul’ hakk›nda baz› ayr›nt›lara girilecektir. Bilgilendirilmifl
olabilirler. Yetersizlikleri belirlenen veya az kabul gören yöntemlerin ye- olur ve etik kurullar bireysel uygulamalarda ortaya ç›kan t›bbi etik so-
rini zamanla daha iyi yöntemler al›r. Böylece, yöntemler ve bilimsel bilgi runlar›nda önemli oldu¤u gibi, sa¤l›k bilimlerindeki araflt›rmalarda da
paralel olarak ilerler ve biri di¤erine katk›da bulunur. Yöntemlerin yanl›- önemlidirler. Nas›l ki hekimlik uygulamalar› s›ras›nda hastan›n özerk-
fla aç›k olmas›, asl›nda bilimde kuflkuculu¤un önemini vurgulayan bir olgu- li¤ine sayg› gösteriliyor, hastan›n yarar› gözetilerek zarar vermekten
dur. Bilimsel bilgi ve bilimsel yöntemler eski veya yeni olsun, olas› bir bi- sak›n›l›yor ve adaletli olma¤a özen gösteriliyorsa, sa¤l›k bilimleri ala-
n›nda yap›lan bilimsel araflt›rmalarda araflt›rmaya kat›lan hasta veya kemizde pek s›k görülmemekle beraber, geliflmifl ülkelerde denekle-
sa¤l›kl› bireylere de ayn› ilkeler do¤rultusunda yaklafl›lmal›d›r. Bilim re belirli bir ücret ödenmekte ancak, bu ücretin çok yüksek mebla¤-
eti¤inin do¤ru olarak uygulanmas›nda, araflt›rma projesinin ve bunun- lara ulaflmamas› önerilmektedir. Mali durumu çok kötü olan denekle-
la ilgili bilgilendirilmifl olur haz›rl›klar›n›n yeterli olup olmad›¤›na karar re para ödendi¤inde sak›ncalar ortaya ç›kabilir. Yüksek ödemeler cü-
verilmesinde en yetkili kurumlar etik kurullard›r. Araflt›rma yap›lan retkâr ve denetimsiz araflt›rmalara neden olabilir. Yap›lan araflt›rma
tüm kurumlarda bu etik kurullar›n›n olmas›, etkin bir flekilde çal›flma- yeni bir ilac›n denenmesini veya yaralay›c› (invasive) bir yöntemi içeri-
s› ve kurumun tam deste¤ini görmesi gerekir. Asl›nda etik kurullar›n yorsa, denekler için olas› riskleri ayr›nt›l› olarak hesaplamak, al›nmas›
sadece araflt›rma kurumlar›nda de¤il, sa¤l›k uygulamas› yap›lan tüm gereken önlemleri planlamak, bunlar› deneklere anlatmak ve etik ku-
kurumlarda bulunmas› beklenmelidir. rullara aç›klamak zorunludur.
Anayasam›z›n 17. maddesinde "T›bbi zorunluluklar ve kanunda yaz›l› Yukar›da da de¤inildi¤i, gibi baz› hasta gruplar›, haklar›n›n çi¤nenmesi
haller d›fl›nda kiflinin vücut bütünlü¤üne dokunulamaz; r›zas› olmadan bak›m›ndan di¤er insanlara ve hastalara göre daha savunmas›z ve ko-
bilimsel ve t›bbi deneylere tabi tutulamaz" denmektedir. Bu hüküm, runmaya muhtaçt›rlar. A¤›r psikiyatrik bozuklu¤u olanlar, bilinç bo-
araflt›rma için olsun veya olmas›n, herhangi bir uygulamadan önce ki- zuklu¤u gösterenler, çocuklar, ileri yafll›lar, bunam›fl bireyler, HIV ta-
flinin bilinçli olurunun al›nmas› anlam›na gelmektedir. Hasta haklar› ve fl›y›c›lar› ve AIDS hastalar› ve tutuklular bunlar aras›nda say›labilir. Bu
t›p eti¤i ile ilgili hemen tüm uluslararas› ve uluslarüstü belgelerde olur gruplar sa¤l›k hakk› ve hasta haklar› aç›s›ndan kendi yararlar›n›, ç›kar-
hakk› kesin bir flekilde belirtilmektedir. Al›nan olurun geçerli olabil- lar›n› ve benliklerini koruyabilecek yeterlilikte de¤ildirler. Bu bireyle-
mesi için baz› koflullar›n yerine getirilmesi gerekmektedir. Her fley- rin haklar› korunmaya al›nmal› ve kendi grubuna yönelik bir araflt›r-
den önce, hasta veya sa¤l›kl› denek, olur verdi¤i araflt›rma konusun- ma söz konusu olmad›¤› sürece (örne¤in AIDS'te yeni bir ilac›n de-
da ayd›nlat›lm›fl olmal›d›r. Bu bilgilendirme hastaya uygulanacak yön- nenmesi gibi), araflt›rmalarda denek olarak kullan›lmamal›d›rlar.
temler veya ilaç konusunda eksiksiz olmal›d›r. Bilgilendirme s›ras›nda
bir yönlendirme çabas› içine girilmemelidir. Denek herhangi bir zor- Bak›mevlerinde yaflayan çocuklar ve yafll›lar, mahkûmlar, k›fllalardaki
lanma ile karfl›laflmamal›d›r. Bilgiler herhangi bir flekilde abart›lmama- erler, zaman zaman sa¤l›k araflt›rmalar›nda denek olarak kullan›labil-
l›, bireyin kültür düzeyine uygun düflen bir üslup ile verilmelidir. Bilgi mektedirler. Bu durumda, hem dene¤in hem de ba¤l› oldu¤u kurum
ve kiflili¤i yetersiz olan bireyler normal denek olarak kabul edilmeme- yetkilisinin olurlar›n›n al›nmas› gerekir.
lidir. Di¤er bir deyiflle, olurun geçerli olmas› için ilgili bireyin, bilgileri
anlayabilecek, de¤erlendirebilecek, karar verebilecek ve bunlar› uygu- Kurumlarda etik kurullar oluflturulurken, bu kurullar›n iflleyifl kuralla-
lamaya koyabilecek yeterlili¤i tafl›mas› gereklidir. Genellikle ‘bilgilen- r› aç›k olarak belirlenmeli, ulusal ve uluslararas› sa¤l›k ilkeleriyle çat›fl-
dirilmifl olur’ terimi kullan›lmakla beraber, gönüllü olma ve yeterli ki- mayacak flekilde düzenlenmelidir. Etik kurullar baz› durumlarda, sade-
flilik ö¤eleri ön plana al›narak ‘geçerli olur’ teriminin kullan›lmas› da ce o kurumun içindeki deneyimli araflt›rmac› hekimler ve deontoloji
tart›fl›lmaktad›r. E¤er, araflt›rma konusu bireyin yeterlili¤ine engel uzmanlar› taraf›ndan oluflturulur. Baz› durumlarda ise kurumun bu-
olan bir hastal›k, örne¤in bunama (demans) veya küçük çocuklarla il- lundu¤u yerleflim biriminden hukuk, felsefe ve sosyoloji uzmanlar›n›n
gili hastal›klar üzerine ise, hastan›n en sorumlu olan akrabas›, velisi, da kat›l›m›yla daha genifl bir grup oluflturulur. Nas›l organize edilirse
vasisi, vekili veya herhangi bir yasal sorumlusundan ayn› usullerle edilsin, burada iki durum önem tafl›r. ‹lk olarak, bu kurullara, tüm ya-
‘olur’ almak gerekecektir. Böylece, bir dolayl› olur söz konusu olur. flam› boyunca ahlak de¤erlerini en üst düzeyde tutmufl bilim insanlar›
Baz› ülkelerde ‘bilgilendirilmifl olur’un yaz›l› olmas› istenmektedir. Ül- ve bilge kifliler seçilmelidir. Di¤er bir deyiflle, etik kurullara seçilen bi-
reylerin bizzat kendileri geçmiflte etik kurallar› çi¤nememifl olmal›d›r- rumuz veya kod numaras› verilmeli ve dosyas›, araflt›rma grubundaki
lar. ‹kinci olarak, etik kurullara ba¤›ms›z bir çal›flma ortam› sa¤lanma- yaln›zca bir veya iki araflt›r›c› taraf›ndan bilinen bir yerde saklanmal›-
l› ve d›flar›dan gelebilecek etkilerden tamamen ar›nd›r›lm›fl çal›flma d›r. Tutulan kay›tlar ve eldeki bilgiler hastan›n onay› olmadan üçüncü
olanaklar› verilmelidir. Etik kurullar düzenli flekilde toplan›p, kendi kiflilere aktar›lmamal›d›r.
kurumlar›n›n özelli¤ini de göz önüne alarak, de¤iflik konularda etik 6. Hayvan deneyleri: Baz› araflt›rmalar›n insan üzerinde yap›lmas› bi-
uygulama kurallar› üretmeye çal›flmal›d›rlar. Etik kurullar di¤er ku- lim ahlak›na, insan haklar›na ve onuruna ayk›r› olabilir. Bu nedenle ba-
rumlardaki etik kurullarla ba¤lant›l› olmal› ve mümkünse, daha üst dü- z› araflt›rmalar›n insana, en az›ndan, kuramsal olarak uygulanabilirli¤i-
zeyde, daha yetkili kurullar da oluflturulmal›d›r. nin anlafl›lmas› için, hayvanlar üzerinde yap›lmas› gerekir. Di¤er bir
deyiflle, bilginin ilerlemesi, insan hastal›klar›n› anlama ve sa¤alt›m ola-
3. Denekler konusunda bir nokta, ülkemizi yak›ndan ilgilendirmekte- naklar›n›n gelifltirilmesi için canl› hayvanlar üzerinde deney yapmak
dir. Bilimsel yönden geliflmifl ülkeler, zaman zaman, kendi mali ve kül- gerekli olabilir. Bu durumda da uluslararas› etik kurallara uymak ge-
türel etkileri alt›nda kalm›fl ülkelerle medikal araflt›rmalarda iflbirli¤i rekir. Özetle, araflt›rmada deney hayvanlar›na ac› ve huzursuzluk ver-
yapmaktad›rlar. Örne¤in, yan etkileri henüz bilinmeyen ve ABD'de meyecek koflullar›n sa¤lanmas› gerekir. Deney hayvanlar› deneyden
Besin ve ‹laç ‹daresi (FDA) taraf›ndan izin verilmemifl baz› ilaçlara ilifl- sonra yaflat›l›yorsa hayvanlar›n bar›nma, beslenme ve çevre koflullar›
kin araflt›rmalar›n yoksul ülkelerde uyguland›¤› bildirilmifltir. Bu koflul- veteriner hekim kontrolünde ve uygun bir ortam içinde yap›lmal›d›r.*
larda ABD'li bilim kurumu veya ilaç firmas› yetkilileri ile yoksul ülke-
nin hekimleri aras›nda bir iflbirli¤i oluflmakta ve böyle bir ilaç, yoksul
ülkede, deneklere ücret verilerek uygulanabilmektedir. Bu durum, Araflt›rma Verilerinin Arflivlenmesi
dünyada, deneklerin birinci ve ikinci s›n›fa ayr›lmas› gibi insan haklar›
ve insan onuruyla ba¤daflmayan çok önemli bir etik sorunu ortaya ç›- Bulgular ve çal›flma verileri (deneysel, biyolojik/denekli ve klinik) arafl-
karmaktad›r. Geliflmifl veya geliflmekte olsun, hiçbir ülkede araflt›r›c› t›rmalar›n birincil ürünleridir. Veriler önemli bir kaynakt›r ve s›k s›k onla-
hekimlerinin böyle çal›flmalara girmesi kabul edilemez. ra geri dönüp analizler yapmak gerekebilir. Bilimsel bilgiye veya bir kura-
4. ‘Bofluna (göstermelik) denek’ kullan›lmamal›d›r. Uluslararas› m›n geliflmesine katk›lar› olabildi¤i gibi, yeni araflt›rmalara da bir bafllang›ç
ilaç firmalar› tüm araflt›rma evreleri tamamlanm›fl yeni bir ilac›, bilim- oluflturabilirler. Bu nedenle, tüm veriler emin ve kolay ulafl›labilir bir bi-
sel olarak geri kalm›fl bir ülkenin t›p fakülteleri ve di¤er sa¤l›k kurum- çimde arflivlenmelidir. Araflt›rma s›ras›nda bafltan sona, günlük olarak ya-
lar›na sunarak bu ilaçla bilimsel araflt›rma yapmalar›n› önerebilirler. p›lanlar net ve kesin kay›tlar olarak not edilmeli ve kay›tlar saklanmal›d›r.
Burada ilac›n etkinli¤inin bilimsel olarak s›nanmas› söz konusu de¤il- Bu kay›tlar›n tam olmas›, düzgünlü¤ü, do¤rulu¤u ve gizlili¤i konusunda
dir: Reklam›n› yapmak amac›yla, ilaç üzerinde sanki o ülkedeki kurum- özel dikkat gerekir. Her çal›flma gününün sonunda verileri tafl›yan kay›tla-
larda araflt›rma yap›l›yormufl gibi bir izlenim verilmek istenmektedir.
Üniversitelerin ve t›p mensuplar›n›n bilimsel onurlar›n› zedeleyecek
böyle bir tuza¤a düflmemeleri gerekir. Verilecek mali desteklere de * Avrupa Bilim Vakf›'n›n (ESF) hayvanlar›n deneylerde kullan›m›na iliflkin ilkeleri flunlard›r:
kap›lmamak gerekir. Ayr›ca, bu yolla, kontrol grubunu oluflturan kifli- - Hayvanlar›n duygulu varl›klar olmalar›n›n gerektirdi¤i özenle muamele görmeleri; müm-
lere de gerekli olmad›¤› halde ilaç verilmifl olur. kün oldu¤unca deneylerin yerine geçebilecek (hayvanlar›n kullan›lmad›¤›) alternatif deney sis-
temlerin kullan›lmas›;
5. Epidemiolojik çal›flmalarda deneklerin özel yaflamlar›na ve toplum- - Deneylerde kullan›lan hayvanlar›n mümkün olan en az say› ile s›n›rland›r›lmas›; hayvan
daki konumlar›na sayg› gösterilmesi ve deneklerin kimliklerinin sakl› kullan›m›na seçenek olmad›¤› durumlarda deney hayvanlar›n›n az ac› çekece¤i koflullar›n sa¤-
tutulmas› gerekir. Gizlilik ilkesine titizlikle uyularak her dene¤e bir lanmas›;
ra, araflt›r›c› taraf›ndan tarih konup imza edilerek ‘kiflisellik’ kazand›r›lma- Araflt›rma Verilerinin Analizi ve
l›d›r. Kay›tlar, güvenli bir flekilde dosya veya defterler içinde korunabildi- Bilimsel Bilginin Yay›na Dönüfltürülmesi
¤i gibi, elektronik ortamda da korunabilir. Araflt›rmaya ait arfliv ve depo-
lar›n, k›saca, tüm verilerin belirli bir yerde, en az›ndan 5-10 y›l gibi bir sü- Araflt›rma verilerinin güvenilirli¤inin (reliability) ve geçerlili¤inin (vali-
re saklanmalar› gerekti¤i öne sürülmektedir. Verileri saklama uygulamas› dity) saptanm›fl araçlarla elde edilmesi zorunludur. Bu verilerin baz› alan-
iki aç›dan önem tafl›r: larda istatistik yöntemleriyle analizi gerekir. Sonuca ulaflma do¤rultusun-
da istatisti¤in bir amaç de¤il, bir araç oldu¤unu unutmamak gerekir. Arafl-
1. Araflt›rma sonras› dönemde elde edilen bulgular›n tekrarlanmas› t›r›c›lar istatistikler içinde bo¤ulmamal›, altta yatan özgün verileri yakala-
gerekti¤inde, veri arflivi kolayl›kla ve h›zl› bir flekilde gözden geçirile- yabilmelidir. Veriler de¤erlendirilirken, ortaya ç›kan sonuçlar yans›z bir
bilir. flekilde verilmelidir. Sonuçlara ulaflmada, verilerle istenilen amaç veya var-
2. Yap›lan araflt›rma ile ilgili etik bir sorun ortaya ç›kt›¤›nda, saklan- say›m do¤rultusunda de¤ifliklik yap›lmamal›d›r. Aksi durumda, bir bilim
m›fl araflt›rma verilerinin tekrar gözden geçirilmesi ve etik aç›dan bafl- eti¤i sorunu ortaya ç›kar ve konu etik d›fl› davran›fla girer.
ka bilim insanlar›n›n denetimine aç›lmas› mümkün olabilir.
Araflt›rma tamamlan›p, araflt›r›c› ve grubu yeni bir bilimsel bilgiye
ulaflt›klar›nda veya varsay›mlar›n›n do¤rulu¤unu kan›tlad›klar›nda, araflt›r-
man›n yay›na dönüflme sürecine girilir. Yeni bilimsel bilgi veya yeni bir ku-
ram, art›k bilim dünyas›na sunulup benzer konularda çal›flan di¤er kifliler
taraf›ndan incelenebilir hale getirilebilir. Bunun da temel yolu bilimsel ki-
tap veya makale’dir. Bilimsel makale yaz›l›rken baz› aflamalarda etik sorun-
lar ç›kabilir. Bunlar›n bafll›calar› flöyle s›ralanabilir:
• Yazarlar›n s›ralanmas›
- Deney süresince hayvana verilebilecek ac›y› en aza indirmek üzere gerekli sakinlefltirici, • Gereç ve yöntemler (metodoloji)
a¤r› giderici veya anestetik uygulamalara gidilmesi; deney hayvanlar›n›n kullan›m›n› gerektiren
bir çal›flmadan önce, çal›flman›n, bilimsel ölçütleri yan› s›ra, hayvanlara verilebilecek ac› aç›s›n-
• Kaynak gösterme (at›flar/göndermeler)
dan da ba¤›ms›z bir uzman taraf›ndan irdelenmesi, • Bilimsel yay›nlarda teflekkür
- Hayvanlar için uygun bar›nd›rma ve bak›m koflullar›n›n sa¤lanmas›; bilim ve araflt›rma-
dan sorumlu bakanl›klar›n kat›l›m›yla hayvanlar›n deneylerde kullan›m›na iliflkin düzenlemele-
rin haz›rlanmas›; Yazarlar›n s›ralanmas›
- De¤iflik ülkelerdeki farkl› düzenlemelerin belirli, kamuoyunun güvenini kazanabilecek bir
örnek niteli¤e ulaflmas›n›n sa¤lanmas› ve ESF üyesi kurulufllar›n belirlenen düzenlemelerin izle-
yicisi olmas›; araflt›r›c›lar›n ve bak›m görevlilerinin hayvanlar›n kullan›m›n› gerektiren deneylerin Yazar s›ralamas›, bilimde sayg›nl›k kazanma çerçevesinde önemlidir.
tasar›m ve yürütülmesi konular›nda gerekti¤ince e¤itilmesi ve ESF üyesi kurulufllar›n bu amaç- Günümüzde, geçmifle göre bilimsel araflt›rmalar çok daha fazla say›da bi-
la kurslar düzenlemesi; reyin kat›l›m› ile gerçeklefltirilmektedir. Baz› durumlarda laboratuarlar
- Hayvanlar›n kullan›ld›¤› deneylerin sonuçlar›n›n yay›mland›¤› dergilerin yay›n kurullar›n›n aras› iflbirli¤i gerekli olur. Örne¤in New England Journal of Medicine’da
"Yazarlar ‹çin Bilgiler" bölümünde, deney hayvanlar›n kullan›m›n›n eti¤ine iliflkin duyuruyu içer-
mesi ve ESF üyesi kurulufllar taraf›ndan hayvanlarla yap›lan deneylerin denetimi ve deney hay-
1925 y›l›nda makale bafl›na düflen yazar say›s› ortalamas› birden biraz faz-
vanlar›n›n esenli¤inin korunmas›n› amaçlayan düzenlemelerin yay›mlanmas› ve düzenli biçimin- la iken, bugün bu say› alt›y› geçmektedir. Baz› alanlarda, örne¤in yüksek
de yeniden gözden geçirilerek güncellefltirilmesi. enerji fizi¤i ve genetikte, yazar say›s› yüzlere ç›kabilmektedir. Her ne ka-
dar bu iflbirli¤i çok olumlu geliflmelere yol açm›flsa da, yazarl›k s›ralama- minin genellikle ilaç firmalar›n›n bilimsel araflt›rmalar›ndan kaynaklan-
s›nda farkl› düflünce ve uygulamalara da neden olmufltur. Birçok alanda d›¤› söylenir. Ciddi bilimsel dergilerin, ilaç firmalar›ndan do¤rudan ya-
yazarlar listesinde bir ismin daha önlerde yer almas›, daha fazla katk›da y›n kabul etme konusunda halen bir direniflleri vard›r. Bunu bilen fir-
bulundu¤u anlam›na gelmektedir. Ancak, bu durum disiplinler aras›nda ve malar, araflt›rma konusunda isim yapm›fl ve kendileriyle ba¤lant›s› ol-
araflt›rma gruplar› aras›nda büyük farkl›l›klar gösterir. Baz› alanlarda k›- mayan bir araflt›r›c›n›n ad›n› yazarlar listesinde göze çarpan bir yere
demli araflt›r›c› listede ilk isimdir. Di¤er alanlarda ise, k›demli araflt›r›c›n›n koyabilirler. Bu uygulama, araflt›rman›n yay›na kabul edilmesini kolay-
ad› daima sonda yer al›r (Gene baz› alanlarda araflt›rma kurumunun bafl- laflt›r›r. Ancak, böyle bir gölge yazarl›k genellikle belirli bir para kar-
kan›n›n ad›, makale ile do¤rudan ilgili olmasa bile etik olmayan bir flekilde fl›l›¤›nda sa¤lan›r. Etik aç›s›ndan kabul edilebilir olmayan bu durum, da-
yazarlar listesine girer. Bu, ülkemizde oldukça s›k görülen bir durumdur). ha çok bat› literatüründe ortaya ç›km›fl bir etik sorundur.
Baz› araflt›rma gruplar› ise yazar s›ralamas›n› alfabetik olarak yaparlar. Da-
ha çal›flman›n bafllang›c›nda ve proje yaz›lmas› döneminde araflt›rma gru- 2. Arma¤an Yazarl›k (Gift Authorship)
bu içinde olas› yazar s›ras› konusunun aç›kça konuflulmas›, araflt›rma ve ‹kinci sorun, arma¤an yazarl›k fleklinde ifade edilmektedir. Burada ça-
alan›n›n elverdi¤i ölçüde bir karara ba¤lanmas›, sonraki pürüz ve güçlük- l›flmay› as›l yürüten k›demli araflt›r›c›, bu çal›flma ile hiç ilgisi olmayan
leri önler (bkz Araflt›rma Projesi, Protokolü, Metodolojisi). K›demli arafl- veya pek az ilgisi olan kiflileri yazar listesine ekler. Bu zorla olabilir;
t›r›c› ile genç araflt›r›c›n›n listedeki yeri konusunda da tart›flmalar vard›r. örne¤in, genç bir araflt›r›c›n›n baz› hocalar›n› yay›n listesine koymaya
Genelde, genç araflt›r›c›lara bilimsel sayg›nl›k kazand›r›lmas›na özen gös- zorlanmas› gibi. Ülkemizde bunun örnekleri çoktur. Bir baflka örnek,
terilmelidir. K›sacas›, yazar s›ralamas›nda araflt›rman›n özelli¤ine ve o yay›n say›lar›n› art›rmak için baz› anlaflmal› gruplar›n oluflturulmas›nda
araflt›rma alan›ndaki geleneklere ve grup içi ilkesel kararlara ba¤l› olarak görülür. Örne¤in, t›pta birbirine yak›n A,B ve C bilim dallar›nda, her
de¤erlendirme yap›l›r. grup yapt›¤› çal›flmaya di¤er çal›flma gruplar›n›n ad›n› ekler. Böylece
araflt›r›c›lar›n yay›n listeleri kabart›l›r. Bilim At›f Dizini (Science Citati-
Kuflkusuz bilimsel makalede ad› geçen yazarlar›n hepsi makalenin ge- on Index - SCI) taramas› alt›ndaki hakemli dergilerde bunlara karfl› ba-
tirebilece¤i bilimsel onuru birlikte paylaflacaklard›r. Ancak, makaleden or- z› önlemler al›nmaya bafllanm›flt›r. Bu dergilerin editörleri, yazarlar
taya ç›kabilecek etik sorunlar›n ve hatalar›n sorumlulu¤unu da birlikte listesindeki her yazar›n çal›flmaya olan katk›s›n›n aç›k bir flekilde be-
yüklenmeleri gerekir. lirtilmesini istemektedir. Birçok bilim dergisi yazarlar listesine, ancak
do¤rudan ve temel katk›s› olan kiflilerin konulmas› üzerinde durmak-
S›ralaman›n yan› s›ra, yazarl›¤a iliflkin bafll›ca iki etik sorun ile karfl›lafl- ta ve tüm yazarlar›n imzas›n› tafl›yan ve makaledeki her konuda tüm
mak mümkündür: yazarlar›n fikir birli¤i içinde olduklar›n› bildiren bir belgeyi yay›ndan
önce istemektedir.
1. Hayali (Sanal veya Gölge) Yazarl›k (Ghost Authorship) ve-
ya Onursal Yazarl›k (Honorary Authorship)
Baz› durumlarda yazar listesine, çal›flmaya hemen hiç katk›s› olmayan Yöntemler
birinin ad›n›n yerlefltirildi¤i görülür. Bu davran›fl, bu konuda tan›nm›fl
bir bilim adam›n› yazar listesine sokarak çal›flman›n bilimsel dergide Bilim adamlar› kendi çal›flmalar›ndaki gereç ve yöntemleri çok aç›k ve
daha kolayl›kla kabul edilmesinin sa¤lanabilece¤i inanc›ndan kaynakla- ayr›nt›l› bir flekilde yazmal›d›rlar veya ayr›nt›l› yaz›lm›fl önceki bir makale-
nabilir. Oysa, esas çal›flmaya kat›lanlar›n sayg›nl›¤› veya güvenilirli¤i bu yi kaynak göstermelidirler. Böylece okuyucu, benimsenen yaklafl›mlar›n
onursal yazar nedeni ile az›msanm›fl olmaktad›r. Gölge yazarl›k teri- de¤erini yarg›lama olana¤›n› elde eder. Baflka araflt›r›c›lar, e¤er dilerlerse,
ayn› nitelikte gereçleri ve yöntemleri kullanarak sonuçlar› yeniden gözden dergide bulunan ‘Yazarlara Mektup’ bölümlerine yazarak kaynak göster-
geçirebilirler (Metodoloji konusu yukar›da ayr›nt›l› olarak ele al›nm›flt›r). mede eksi¤i olan makalenin yazar›n› uyarmak mümkündür.
Bilimsel makalede, ayn› konuda çal›flm›fl olan önceki araflt›r›c›lar›n ça- Bilimsel makalede üç farkl› tür katk›ya teflekkür etme olana¤› vard›r.
l›flmalar›n›n kaynak gösterilmesi çok önemlidir. Bu flekilde konu ile ilgili, Bunlardan birincisi, araflt›rman›n yürütülmesine ve/veya makalenin haz›r-
kabul görmüfl veya tart›flmal›, bas›lm›fl bilgilerle yay›mlanmakta olan ma- lanmas›na teknik ve sekreterlik hizmeti sa¤layanlara teflekkür edilmesidir.
kale aras›ndaki iliflki sa¤lanm›fl olur. Ayr›ca, kaynak gösterme daha baflka ‹kincisi, araflt›rma bitmeden önce veya bittikten sonra ayn› kurumda veya
amaçlara da hizmet eder; örne¤in, di¤er araflt›r›c›lar›n çal›flmalar›na sayg› baflka kurumlarda çal›flan baz› bilim adamlar›n›n fikirleri al›nabilir; düflün-
gösterilmifl böylece, önceki bilim insanlar›n›n düflün ürünlerine karfl› bilim ce ve elefltirilerinden yararlan›labilir. Gelenek, böyle durumlarda bu bilim
eti¤i aç›s›ndan da do¤ru davran›lm›fl olur. Göndermeler okuyucuyu ek bil- adamlar›na teflekkür edilmesini öngörür. Üçüncüsü ise, bilimsel araflt›r-
gi kaynaklar›na yöneltir ve önceki bilimsel sorulardaki anlaflmazl›klara ifla- man›n tümüne veya bir bölümüne parasal destek veren kurulufllara teflek-
ret eder. Makalenin yazarlar› gösterilen kaynaklar arac›l›¤›yla yeni bilgi ve kür edilmesidir. Burada, etik aç›dan önemli olabilecek konu, araflt›rmac›-
varsay›mlar› için destek alm›fl olurlar. n›n destekleyen kurumlar› (örne¤in bir ilaç firmas›n›, özel bir endüstri ya
da kamu kuruluflunu) makalede eksiksiz olarak belirtmesidir.
Di¤er araflt›r›c›lar›n çal›flmalar›n›n kaynak gösterilmesi, yaz›lan maka-
lenin s›n›rlar› içinde kusursuz ve eksiksiz yap›lmal›d›r. Kaynak gösterme-
de baz› kas›tl› davran›fllar da söz konusu olabilir. Örne¤in, baz› araflt›r›c›- Hakemli Dergilerde De¤erlendirme (Peer Review)
lar ulusal duygularla kendi ülkelerindeki araflt›r›c›lar›n çal›flmalar›n›n kay-
nak gösterilmesine a¤›rl›k verir (‹ngiliz ‹ngiliz’e, Frans›z Frans›z’a gibi). Oy- Makale, yaz›lmas› bittikten sonra hakemli dergilerden birine gönderi-
sa, bilimsel bilginin ulusal niteli¤i yoktur; bilim ve bilgi evrenseldir. Yazar lir. Editör ve belirledi¤i hakemler makaleyi bilimsel özgünlük, yöntem ve
grubunun kendilerinden önce yap›lm›fl olan benzer bir çal›flmay› görmez- etik vb. aç›lardan de¤erlendirirler. Bu süreçte bilimsel makaleyi ilk önce
den gelmeleri bir etik sorundur. derginin sorumlu editörü inceler ve makalenin içeri¤ine göre yak›n konu-
larda uzman olan hakemlere (dan›flmanlara) yollar. Hakemlerin say›s› ge-
Bilim insanlar›, di¤erlerinin çal›flmalar›n› kaynak göstermek bak›m›n- nelde 1-4 aras›nda de¤iflir. Hakemler gönderilen makalede iki kurala uy-
dan devaml› olarak ihmalkâr davrand›klar›nda kendi kariyerlerinde güç mak zorundad›rlar. Birincisi, kendilerine verilmifl olan sürede (bu süre ge-
durumlara düflebilirler. Bir bilim insan›n›n yay›mlanm›fl yaz›lar›, o kiflinin nellikle 15 gün-2 ay aras›nda de¤iflir) makaleyi yeterli bir flekilde incele-
bilime yaklafl›m›n› gösterir; ne kadar aç›k ve dürüst oldu¤u konusunda meleri, bu süreyi aflmamalar› ve makaleyi haks›z flekilde geciktirmemele-
önemli bir fikir verir. Ayr›ca araflt›rmac›lar›n bilimsel katk›larla dolu üret- ridir. ‹kinci kural ise, gönderilen makalenin bir s›r olarak saklanarak için-
kenliklerinin meslektafllar›nca takdir edilmesinin, an›msanmas›n›n ve deki verilerden kimseye söz edilmemesi, bunlar›n kullan›lmamas›d›r. So-
onurland›r›lmas›n›n en iyi ifadesi, çal›flmalar›n›n kaynak gösterilmesidir. nunda, genellikle hakem görüflleri do¤rultusunda, editör makalenin ya
Hakemli dergilerde, kaynak gösterme ihmalleri ve eksiklikleri genellikle reddedilmesine ya da do¤rudan veya yeniden düzenlendikten sonra bas›l-
hakemler taraf›ndan giderilmeye çal›fl›l›r ve gerekli uyar›lar yap›l›r. E¤er bu mas›na karar verir. Yazar-editör-hakem üçlüsü aras›ndaki bu sistem ge-
konuda hakemlerin gözünden kaçm›fl eksiklik ve yetersizlik varsa, birçok nellikle çok iyi yürür. Baz› durumlarda bu üçlünün herhangi birinden kay-
naklanan kusurlu bir davran›fl ortaya ç›kar. Söz konusu üçlü içinde, etik zeltilmeli ve bu elefltiriler do¤rultusunda makale yeniden yaz›lmal›d›r. Ba-
aç›dan editör ve hakemlerden kaynaklanabilecek sorunlara afla¤›da de¤i- z› durumlarda hakem raporlar› çal›flmada varsay›m, tasar›m, uygulama ya
nilecek, yazardan kaynaklanabilen sorunlar ise III. Bölümde ayr›nt›l› ola- da de¤erlendirme aç›lar›ndan köklü eksiklikleri ortaya koyabilir. Çal›flma-
rak ele al›nacakt›r. n›n bafltan ele al›nmas›n› gerektiren böyle bir durumda makale iptal edi-
lir. Bu tür bir çal›flma kesinlikle ‘aradan s›yr›l›r’ beklentisi ve umuduyla
Genelde, bilimsel dergilerin editör ve hakemleri bilim dünyas›nda ta- baflka bir dergiye gönderilmemelidir.
n›nm›fl, alanlar›nda sayg›nl›k kazanm›fl kifliler aras›ndan seçilirler. Ancak,
flunu da kabul etmek gerekir ki, bilimsel araflt›rmalar›n dünyadaki ivmesi-
nin artmas›, birçok ünlü bilim laboratuar› veya kurumunu yo¤un bir reka- Bilimsel Bilginin Tan›t›m›
bet içine sokmufltur. Bu kurum ve laboratuarlar›n bafl›ndaki bilim adam-
lar› bu yar›flma ortam› içinde, hakem ve hatta editör olarak bir di¤erine Ulafl›lan bilginin bilim dünyas›na tan›t›lmas›, araflt›rman›n ve sonuçla-
ait yeni bilgileri ele geçirebilecek konumdad›rlar. Burada, bilimsel ç›kar r›n›n bir bilimsel makalede gösterilerek tercihen uluslararas› bir dergide
çat›flmas› (conflict of interest) önem kazan›r. Editörün makaleyi, yazarlar- yay›mlanmas› ile sa¤lan›r. Ancak araflt›rma sonuçlar›, bas›lmadan önce ve-
la özel bir iliflkisi olan ya da onlarla birlikte çal›flan vb. kiflilere gönderme- ya sonra, di¤er yollarla da bilim dünyas›na ve/veya kamuoyuna tan›t›labi-
mesi gerekir. Hakemlerden de, herhangi bir ç›kar çat›flmas› oldu¤u zaman lir. Bu tan›tman›n en kolay ve h›zl› yolu araflt›rma sonuçlar›n›n uluslarara-
(örne¤in makaledeki verilerden do¤rudan yararlanabilme durumu), editö- s› bilimsel kongrelerde sunulmas›d›r. Kongrelerde sunum konferans, pa-
rü uyar›p hakemlik görevini geri çevirmeleri ya da kendi görüfllerinin edi- nel, sözel bildiri veya poster bildirisi olarak yap›labilir. Ancak, ön tan›tma-
tör ya da baflka bir tarafs›z kifli taraf›ndan de¤erlendirilmesini istemeleri lar›n say›s› olabildi¤ince aza indirilmelidir. Araflt›rma sonuçlar›n›n, makale
beklenir. bilim dergisinde yay›na kabul edildikten sonra kongrelerde sunulmas› da-
ha sa¤l›kl› olacakt›r. Baz› durumlarda yeni bilgilerin bilim kamuoyuna çok
K›sacas›, editör veya hakemden kaynaklanan etik d›fl› davran›fl da ola- h›zl› bir flekilde duyurulmas› gerekir. Bunun için h›zl› yay›n yapan dergiler
bilmektedir. Bilimsel etik literatüründe bunlara ait örnekler vard›r. Gö- tercih edilebilir. Bu yaklafl›m, kongrelerde hakem kontrolü olmadan arafl-
rüldü¤ü gibi, bilim dergileri de sorumluluk tafl›maktad›rlar. Bu dergilerin t›rman›n sunulmas›ndan daha do¤rudur. Günümüzde tüm alanlarda ve
‘Yazarlara Bilgi’ rehberi aç›k ve uluslararas› yay›n uygulamalar›nda en iyi özellikle t›p alan›nda düzenlenen pek çok say›da kongreye yollanan bildi-
sonucu sa¤lamaya yönelik olmal›d›r. Esas›nda yay›na kabul etme kurallar›- rilerin ço¤unlu¤u, yeterince özen gösterilmeden, özetler kitab›nda bas›la-
n›n alt› iyice çizilmifltir. Editör grubu ve hakemler listesi aç›k flekilde bas›- bilmektedir. Ancak, bu yol yeni bilginin ortaya konmas› ve bilim dünyas›n-
l›r; bu listenin d›fl›nda kal›p hakemlik yapanlar›n da adlar› periyodik olarak da yerini almas› bak›m›ndan pek önem tafl›mayacakt›r.
yay›mlan›r. Birçok dergide bilimsel makale yazarlar›n›n ve kurumlar›n›n
kimli¤i kapat›larak hakemlere gönderilir. Hakemin yazarlar› tan›mamas›na Yinelemek gerekirse, en iyi yol makaleyi Bilimsel At›f Dizini (Science
özen gösterilerek daha fazla nesnellik ve yans›zl›k sa¤lanma¤a çal›fl›l›r. Ay- Citation Index - SCI) taramas› kapsam›nda olan uluslararas› araflt›rma der-
r›ca, elefltirilen makalede hakem raporlar›, geri bildirim (feedback) olarak gilerine bir an önce göndererek bas›lmas›n› beklemek olacakt›r. Di¤er
yazarlara gönderilir. yandan, makalenin bir an önce kabul edilip bas›lmas›nda acelecilik araflt›-
r›c›y› yanl›fl bir bilim dergisini tercihe sevk etmemelidir. Bilimsel araflt›r-
Makale, bilimsel dergi taraf›ndan reddedildi¤i zaman araflt›rma grubu ma dergilerini, kendilerine sunulan makaleleri reddetme oranlar›na, kabul
üyeleri bilimsel elefltirileri iyice de¤erlendirmeli ve çal›flmalar›n› yeniden ederek yay›mlad›klar› makalelerin genel niteli¤ine ve bunlara yap›lan orta-
gözden geçirmelidirler. Hakemlerin belirtikleri eksiklikler ve hatalar dü- lama at›f say›lar›na dayal› etkileme ve a¤›rl›k katsay›lar›na (impact factor)
göre, bafll›ca üç gruba ay›rmak mümkündür: y›n›n yüksek olmas› halinde, araflt›r›c›n›n bunu sadece bilimsel kayg›larla
yapmad›¤›, afl›r› meslek h›rs› aç›s›ndan araflt›rmas›n› kulland›¤› öne sürüle-
1. Bilgilerin genifl gruplar› ilgilendirebilece¤i dergiler: örne¤in, Nature bilir. Yeni bilimsel bilginin yans›mas›n›, de¤erini ve kal›c›l›¤›n› ölçebilecek
ve Science (t›pta New England Journal of Medicine ve Lancet, fizikte mükemmel bir yöntem yoktur. Bu konuda en önemli ipuçlar›, yay›mlanan
Physical Review Letters) gibi. Bu dergilerin makale reddetme oran› makalenin daha sonra baflkalar›n›n makalelerinde kaynak olarak gösteril-
%85-90 civar›ndad›r. mesiyle elde edilir. Bu nedenle, bir makalenin di¤erleri taraf›ndan kaynak
2. Belirli bir alt uzmanl›k dal›nda veya belirli konuda yay›n yapanlar: gösterilme say›s› önemli bir ölçüttür. Ancak, kaynak göstermede de baz›
örne¤in, Advanced Nuclear Physics, American Journal of Human Genetics, önemli noktalar›, örne¤in, moda konularda yap›lan araflt›rmalar›n (kanser
Biochemistry, t›pta Brain, Blood ve Circulation, vb. gibi. Bunlar, kendile- araflt›rmalar›, genetik çal›flmalar gibi) daha yüksek oranda kaynak gösteril-
rine yollanan yaz›lar›n %60-75'ini reddederler. di¤ini unutmamak gerekir. Oysa, çok özel bir konudaki bir bilimsel maka-
3. Ücret karfl›l›¤› makale yay›mlayan dergiler (pay journals) üçüncü leye çok fazla gönderme yap›lmayabilir. Bu düflük say› her zaman araflt›r-
grubu olufltururlar. Bunlarda elbette, yollanan makalelerde belirli bir man›n de¤ersiz oldu¤unu göstermez. Daha önemlisi, bilimsel makalenin
standart olmas›n› isterler, ancak, s›n›rl› ölçüde ilgi çekebilecek bir ma- ‘derleme makalelere’ ve klasik kitaplara geçmesidir. Yeni bilginin klasik ki-
kaleyi de basarlar ve bu bas›ma karfl›l›k yazarlardan belirli bir ücret taplara girmesi o makalenin de¤erinin en önemli ölçütlerinden biridir.
al›rlar. Bu dergilerin makale reddetme oranlar› %5-15 kadard›r. Bura- Araflt›rman›n sonucu teknolojiye yans›yabilir, medyaya da yans›yabilir.
da flu noktay› da belirtmek gerekecektir: Son y›llarda etkileme ve Medyaya yans›mas›nda araflt›r›c› grubun çok dikkatli olmas›, bilimsel
a¤›rl›k katsay›s› ( impact factor) yüksek olan baz› dergiler de -özellikle amaçlar d›fl›nda medyadan yararlanmamaya veya medya taraf›ndan kulla-
ikinci grup dergiler- sayfa veya makale bafl›na belirli bir ücret talep et- n›lmamaya özen göstermesi gerekir. Çal›flman›n medyaya yans›mas› birey-
mektedirler. Kuflkusuz, bunlar› parayla yay›nlanan dergilerden ayr› sel gösteriye dönüfltürülmemelidir.
tutmak gerekir.
Araflt›r›c›, yapt›¤› araflt›rmalar›n etkinli¤i ve bilime yapt›¤› katk›lar›n
Özellikle ilaç firmalar›, yapt›klar› araflt›rmalarda elde edilen sonuçla- önemi do¤rultusunda bilim dünyas›nda tan›n›r. Bunun sonucu olarak,
r›n (Faz I, II, III) bir an önce yay›mlanmas›n› istemektedirler. Her ne uluslararas› dergilerin editör kurullar›na seçilebilir veya dergiler yapt›¤›
kadar bu firmalar yapt›klar› araflt›rmalar›n birinci ve ikinci grup dergi- çal›flmalara benzer konulardaki makaleler için hakemlik yapmas›n› isteye-
lerde yay›mlanmas›na özen gösterirlerse de, ticari öncelikler nedeniy- bilirler. Bunlar, birçok bilim insan›n›n ulaflt›¤› en yüksek bilimsel düzeyler-
le, bu gibi araflt›rmalar›n bir k›sm›n›n ücret karfl›l›¤›nda makale yay›m- dir. Ayr›ca, bu kimseler çal›flt›klar› üniversitede veya uluslararas› bilim
layan dergilerde bas›lmas›na da göz yumduklar› görülmektedir. Ayr›- derneklerinde baz› idari görevler alabilir. Bunlar da sayg›de¤er yükselme-
ca, uzmanl›¤a hitap eden baz› dergilerde bir makale, bilim ve etik ilke- lerdir; ancak, bilimde en çok amaçlanan bu de¤ildir. Burada flu önemli
lerini do¤ru flekilde yerine getirmifl olsa bile, ortalama okuyucunun il- dengeye çok dikkat etmek laz›md›r: Kiflinin, yapt›¤› çal›flmalardan çok
gisini yeterince çekmeyece¤i endiflesi ile bas›lmayabilir. Bu durumda, uluslararas› kongrelerde çok s›k bulunmas›, kongreler düzenleme gibi gi-
makalenin üçüncü grup dergilerde bas›lmas› mümkündür. riflimci tav›rlar›, bilim derneklerine yak›n olmas› ve bilimle ilgisi olmayan
iliflkilerle birtak›m kiflisel ilerlemeler sa¤lamas› ünlü olmas›na neden olabi-
Araflt›rman›n tan›t›lmas›nda ulusal ve uluslararas› toplant›larda su- lir ve bu kifli bu ününü bilim alan›nda da kullanabilir. Ancak, bu tav›rlar uy-
num, yukar›da da belirtildi¤i gibi önemli bir etmen olabilirse de, bunun be- gun bilimsel çal›flmalar ve katk›larla birlikte olmad›¤› takdirde, bir ‘bilim-
lirli bir say› ile s›n›rlanmas› gerekir. Bir araflt›rma ve bununla ilgili bilimsel sel aflama’ olarak kabul edilemez. Ne yaz›k ki, dünyada ve ülkemizde bu
makalenin birkaç uluslararas› toplant›da tan›t›lmas› do¤ald›r. Ancak, bu sa- tür etkinliklerle çevrelerinde bilimsel sayg›nl›k kazanmak isteyenler orta-
ölçüde korumufl olurlar. kullan›l›r. ABD Sa¤l›k Bakanl›¤› Sa¤l›k ve ‹nsan Servisleri Bölümü 1989'da
ilk kez ‘scientific misconduct’terimini kullanm›fl ve kendilerine göre tan›m›-
‹hmallerle dolu ve disiplinsiz yürütülmüfl bir bilimsel araflt›rmada ise n› yapm›flt›r: "Bilimsel bir ortam içinde araflt›rman›n amaçlanmas›, tasar›-
yap›lan hatalar hoflgörü ile karfl›lanamaz. Dikkatsizlik, acelecilik ve özen- m›, iletilmesi veya rapor edilmesi için genel olarak kabul edilen kurallar-
sizlik sonucu ortaya ç›kan hatalar çal›flmay› bilimin gerektirdi¤i standart- dan ciddi flekilde sapma; yalan söyleme ve uydurma (fabrication); tahrif ve-
larla ba¤daflt›rmaz. Baz› bilim insanlar›n›n üzerlerinde hissettikleri bask›lar ya taklit etme veya de¤ifltirme (falsification); afl›rmac›l›k (plagiarism) veya
kendilerini bilimsel araflt›rmada aceleci olmaya zorlayabilir; çok say›da ya- benzer uygulamalara bilimde etik d›fl›, uygunsuz ya da kusurlu davran›fl
y›n yapma güdüsü çal›flma niteli¤ini standard›n alt›na düflürebilir ve bilim- (scientific misconduct) ad› verilir (DHHS, Federal Register, 254, 32446,
sel baflar›y› azaltabilir. Bu güdüyü tafl›yan araflt›r›c›lar araflt›rma sonuçlar›- 1989)". Bu kurulufl ‘fraud’ yani hile yapma, doland›r›c›l›k anlam›na gelen
n› yapay bir flekilde bölerek birkaç ayr› yay›n yapmaya çal›flabilirler, dilim- kelimeden sak›n›lmas› gerekti¤ini bildirmifltir. Ayn› kurulufl 1995'te bilim-
leme (salami slicing) yoluna gidebilirler veya araflt›rma sonuçlar›n› iki ay- de etik d›fl› davran›fl (scientific misconduct) tan›mlamas›n› yenilemifltir. Bu
r› yerde yay›mlayabilirler (duplication). Bu, fark edildi¤i takdirde etik bir yenileme gereksinimi, parasal destek sa¤lama ya da yay›n amaçl› hakemli
sorun olarak kabul edilir. Bu tür bask›lar ve güdülerle bilimde niteli¤in fe- de¤erlendirme (peer review) sürecinde baz› dergi editörleri veya hakem-
da edilmesi, sonuçta, yazar›n kendisine zarar veren bir olaya dönüflür. Ya- lerin yeni bilgileri usulsüzce kullanmalar›ndan kaynaklanm›flt›r.
y›n listesinin çok uzamas› bir bilim insan›n›n bilimsel sayg›nl›¤›n› her zaman
art›rmaz. Niteli¤in önemini yans›tmak bak›m›ndan baz› enstitüler ve fede- Bütün bu çal›flmalara ra¤men, bilimde etik d›fl› davran›fl konusunda s›-
ratif kurulufllar (ABD ve Avrupa'da) son zamanlarda yay›n say›s›na ölçülü n›rlar› çizilmifl ve bilim dünyas›n›n kabul etti¤i bir tan›mlama henüz yok-
bir s›n›r koyan politikalar benimsemeye bafllam›fllard›r. Bunlar bireyin ifle tur. Bilimde etik d›fl› davran›fl genelde bilimsel makalenin dergiye gönde-
atanmas›, akademik yükselmesi veya araflt›rmalar›na maddi destek (grant) rilmesi ile birlikte bafllayan süreçte ortaya ç›kar. E¤er bilimde bu tür bir
almas›nda de¤erlendirilmektedir. davran›fl olay› ortaya ç›km›flsa, yazar-editör-hakem üçlüsünden herhangi
biri bundan sorumlu olabilir. Bilimde kusurlu davran›fl büyük ço¤unlukla
Bilime, önlenebilir yanl›fllar› sokmak, hatalar veya ihmallerle dolu makaleyi gönderen yazardan kaynaklan›r. Çok seyrek olarak da editör ve-
araflt›rmalar yapmak, bu hatalar daha sonra düzeltilse bile bilime zarar ve- ya hakemden kaynaklanan kusurlu bir davran›fl olabilir. ABD'de yap›lm›fl
rebilecektir. Bilim ortam›ndaki kuflkuculuk araflt›rmalarda yap›lan bu tür bir istatisti¤e göre, bilimsel araflt›rmalar›n %0.1-0.4’ünde etik d›fl› davra-
hatalar› zamanla ortaya ç›karacak ancak bu, gereksiz yere zaman harcan- n›fl olmaktad›r. Hatta ilaç kullan›m› ile ilgili klinik çal›flmalarda bu oran›n
mas›na neden olacakt›r. Bilim dünyas› daha önceki araflt›r›c›lar›n yapt›kla- %5’e dek ç›kt›¤› bildirilmifltir. Bir di¤er çal›flmaya göre, ABD Ulusal Sa¤l›k
r› çal›flmalara güvenmeli ve onlar›n üzerine yeni bilgiler gelifltirme çabas› Enstitüsü'ne (National Institute of Health) gönderilen her 2000 araflt›rma
içine girmelidir. Emek ve zaman yanl›fllar›n düzeltilmesi için yitirilmemeli- projesinden yaklafl›k birinde de¤iflik türde etik d›fl› davran›flla karfl›lafl›l-
dir. maktad›r.
Dürüstçe çal›fl›rken yap›labilen yanl›fllar ile disiplinsiz çal›flma sonucu Bilimde etik d›fl› davran›fl türleri afla¤›da yeniden ele al›nm›flt›r:
ortaya ç›kan yanl›fllardan baflka üçüncü bir kategori daha vard›r. Bu da
do¤rudan ve istemli olarak yalan söyleme ve aldatma, hatta kas›tl› yan›lt-
ma eylemidir. Bunlara topluca bilimde etik d›fl› ya da kusurlu davra- Disiplinsiz (Dikkatsiz veya Özensiz) Araflt›rma
n›fl (scientific misconduct) ad› verilir. Bilimde etik d›fl› davran›fl için aldat-
maca ya da doland›r›c›l›k (scientific deception veya fraud) terimleri de Bunlar, yukar›da de¤inilen, kas›tl› olmayan baz› hatalar›n yap›lm›fl ol-
du¤u araflt›rmalard›r. Burada araflt›r›c› iyi niyetli oldu¤u halde bilmeden rada kifli, hiç araflt›rma yapmad›¤› halde veya yar›m-yamalak verileri alarak
hatalar yapar. Genellikle bunlar, telafi edilmesi mümkün olan ve bilime bü- çok uygun yöntemler kullanm›fl ve çok uyumlu veriler elde etmifl gibi söz-
yük zarar vermeyen olaylard›r. Asl›nda ciddi bilim dergilerinde editör-ha- de bir bilimsel makale yazar. Bu tür uydurma yay›nlar çok önemli araflt›r-
kem ikilisi bu hatalar› tafl›yan makalelerin yay›mlanmas›n› en aza indirir. ma merkezlerinden de ç›kabilmektedir. Daha da kötüsü, bu hayal gücüne
sahip, çal›flmadan sonuçlar uyduran kiflilerin baz› araflt›rmalar›n›n bilimsel
ve ekonomik destek ald›¤› bile görülmüfltür. Böylesi makalelerin etkileme
Yinelenen Yay›n (Duplication) ve a¤›rl›k katsay›s› (impact factor) ve makale reddetme oran› yüksek olan
ciddi bilimsel dergilerde bas›lma oran› düflüktür. Makaleyi para karfl›l›¤›
Yinelenen yay›n, ayn› bilimsel araflt›rman›n birden çok dergiye yolla- basan dergilerde uydurmac›l›k daha s›k görülebilmektedir. Daha önce söz
narak yay›mlanmas› olay›d›r. Mizahi bir terimle salam dilimleme de (sa- edilen bu tür dergilerin etkileme ve a¤›rl›k katsay›s› çok düflüktür ve ço-
lami slicing) denir. Tüm araflt›rma makalesi do¤rudan iki ayr› dergide ya- ¤u SCI taramas› içine girmemektedir.
y›mlanabilece¤i gibi, gereksiz yere bölünerek ve hafifçe de¤ifltirilerek bir-
den çok dergide yay›nlat›labilir. Bilimsel dergi editörleri bu s›k görülen
durumdan çok flikâyetçidirler ve yollanan makalenin baflka yerde yay›m- Afl›rmac›l›k (Plagiarism)
lanmayaca¤›na dair ‘yaz›l› olur’ isterler. Ayr›ca, baz› bilim dergileri daha ön-
ce kendilerinde yay›mlanm›fl makalelerin baflka dergilerde ç›kmas› duru- Afl›rmac›l›k için haks›z kullanma, kendi ad›na geçirme, intihal,
munda bunu aç›kça ilan ederler. Baz› bilimsel dergiler bu tip yazarlar› ka- ya¤mac›l›k ve korsanl›k gibi terimler de kullan›lm›flt›r. Temelde afl›r-
ra listeye al›rlar. mac›l›k baflkalar›na ait olan araflt›rma verilerinin, oldu¤u gibi, kaynak bildi-
rilmeden ve kendi araflt›rma verileri imifl gibi yay›mlanmas›d›r. Hakemle
de¤erlendirme -peer review- sisteminde hakemin, kendisine yollanan bi-
Sahtecilik, Sapt›rma veya Aldatmaca (Falsification) limsel makaledeki yeni yöntem veya bilgiyi kaynak bildirmeden kullanma-
s›, haks›z kullanma, kendi ad›na geçirme ya da uygunsuz mal edinme -mi-
Sahtecilik bilimsel verileri istemli olarak de¤ifltirme olgusudur. Bura- sappropriation- olarak isimlendirilir. Afl›rma (plagiarism) için daha genifl bir
da ya do¤rudan do¤ruya deney verileri üzerine baz› istatistik manipulas- tan›mlama da flöyle yap›labilir: Bir baflkas›na ait olan bir fikrin, buluflun,
yonlar yap›lm›flt›r, ya da ortaya ç›kan verilerin en uygun olanlar› al›n›p uy- araflt›rma sonuçlar›n›n veya araflt›rma ürünlerinin bir bölümünün ya da
gun olmayanlar› at›lm›fl, böylece ahlak d›fl› bir yoldan bilimsel varsay›mlar tümünün, hatta kitaplar›n tümünün ya da bir bölümünün kaynak gösteril-
güçlendirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Bu gibi sahtecilik olgular› muhtemelen daha meksizin istemli olarak kopya ya da tercüme edilip yazar›n kendi üretimi
s›kt›r; çünkü bunlar›n ortaya ç›kart›lmas› zordur. Bu nedenlerle ciddi bi- imifl gibi gösterilmesine afl›rma denir. Afl›rma çalma, ya¤malama anlam›na
lim dergileri verilerin ve kullan›lan istatistik yöntemlerin çok ayr›nt›l› fle- gelir. Afl›rmac›l›k aç›s›ndan bilimsel yay›n ile popüler-e¤itimsel yay›n ara-
kilde yaz›lmas›n› isterler. s›nda bir ayr›m yapma gere¤ini tart›flanlar ve popüler yay›nlarda yazar›n
daha serbest ve özgür b›rak›lmas› gerekti¤ini öne sürenler vard›r. Ancak,
bu görüfl do¤ru de¤ildir. Burada bilimsel bulufl ve özgün araflt›rma verile-
Uydurmac›l›k (Fabrication) rinin topluma kazand›r›lmas› söz konusudur. Bu nedenle de tam tersine,
bilimsel ürün üretenlere sayg› gere¤i, çok daha dikkatli olmak zorunlulu-
Kuru laboratuarc›l›k (dry labbing), masa bafl› araflt›rma (desk re- ¤u vard›r. Di¤er bir deyifl ile, afl›rma popüler yay›nlarda da etik d›fl› dav-
search) gibi terimler de uydurmac›l›¤› belirtmek için kullan›lmaktad›r. Bu- ran›fl kapsam›na girer. Bir bilim insan›n›n sorumlulu¤u içine kendinin veya
baflkalar›n›n sonuçlar›n› aç›klarken, bunlar› topluma uygular ve uyarlarken d›klar› maddi destekler ile h›zla yay›n yapma¤a zorlanmalar› bir di¤er
ayn› bilimsel dürüstlü¤ü korumak da girer. Burada bilimsel bilgi, bilim top- nedendir. Elde edilen burs, proje veya sanayi deste¤ini yitirmemek
lulu¤undan ç›kar›larak daha genifl bir toplulu¤a - topluma, kamuoyuna- su- için de bilimde etik d›fl› kusurlu bir davran›fla s›¤›n›labilir.
nulmaktad›r. Dolay›s›yla, topluma yönelik kitap ve makalelerde de di¤er
bilim insanlar›n›n bilimsel ve düflünsel etkinliklerinin ürünlerine ayn› dere-
cede sayg› göstermek gerekir.
Araflt›rma eti¤i yaln›zca bilimle s›n›rl› soyut bir kavram olmaktan çok
genel ahlak ilkelerinin özel bir alandaki yans›mas›n› oluflturur. Di¤er yan-
dan, bilimin do¤as›n›n ve bilimsel geliflmelerin devingenli¤inin ›fl›¤›nda, bi-
lim eti¤i konusunda benimsenen düzenlemelerin genel ve de¤iflmez geçer-
lili¤inin olmas› da beklenemez. Bu düzenlemelerin geliflmelere ba¤l› olarak
zaman içinde yeniden ele al›nmas› gerekebilir.
Do¤runun aranmas›na dayal› bir yaflam biçimi seçmifl olan bilim insa-
n›na ahlak-etik ba¤lam›nda çok özel sorumluluklar düflmektedir. Bilim in-
san› araflt›rma konusunu ve yöntemini kendi seçer, elde etti¤i bulgular›
yorumlar, hangi sorulara yan›t gerekti¤ine ve araflt›rman›n hangi aflamada
tamamlanm›fl say›laca¤›na karar verir. Toplumu bilim konusunda bilinçlen-
dirme, meslektafllar›yla iflbirli¤i, genç araflt›r›c›lar› e¤itme, onlar› yönlen-
dirme, onlara bir model olma görevlerini üstlenir. Bilim insan› toplumda
ahlak de¤erlerinin afl›nd›¤› dönemlerde de savundu¤u ilkeler ve sergiledi-
¤i yaflam biçimi ile ahlak de¤erlerinin savunuculu¤u görevini üstlenebilme-
lidir.
cak durumlara yol açmas›, uzun erimli sosyal ve etik yans›malar› aç›s›ndan irdelemelidir. Bilginin ken-
• araflt›rma grubu çal›flanlar›na ve meslektafllar›na karfl› olumsuz dav- disi yans›zd›r. Ancak toplumsal uygulamada ve bilginin teknolojiye dönü-
ran›fllar›, flümünde bilgi yans›z olmaktan ç›kar. Bu nedenle bilimsel bilgiyi ortaya ç›-
• bilimsel araflt›rmalara verilen parasal deste¤i uygunsuz biçimde kul- karacak olan araflt›rman›n etik olarak toplumca kabul edilebilirli¤inin de
lanmas›, de¤erlendirilmesi gerekir.
• cinsel taciz gibi genel ahlaka ayk›r› davran›fllar›,
Bilim insanlar›n›n yan› s›ra, toplum da giderek araflt›rmalarda daha faz-
kabul edilemez. Bunlara cesaret verilmemeli ve bunlara karfl› gerekli yö- la rol oynamakta, etik sorunlarla ilgilenmektedir. Örne¤in, bir genetik ça-
netsel, sosyal veya hukuksal önlemler al›nmal›d›r. l›flma için bireylerden kan al›n›r ve yetkili kifli ya da kurumlardan izin
ve/veya destek sa¤lan›r. Maddi destek için de dolayl›/dolays›z kamu onay›
Bilim insan› araflt›rma sonuçlar›n›n do¤a ve toplum üzerindeki etkile- rol oynar. Buna güncel bir örnek olarak kök hücrelerinin araflt›rmalarda
rini irdelemek ve bunlara iliflkin uyar›lar› da yapmak zorundad›r. Bilimsel kullan›lmas› verilebilir. Embriyo ve kök hücrelerine dayal› araflt›rmalar,
ve teknolojik geliflmeler sonucu toplum ve bilim toplulu¤unun haz›rl›kl› hayvanlar›n kopyalanmas›, genetik yap›s› de¤ifltirilmifl hayvan ve bitkilerin
olmadan karfl›laflabilece¤i durumlarda da bilim insan› topluma yol göste- yarat›lmas› ve kullan›lmas› gibi konularda toplumun bilgilendirilmesi zo-
rebilmelidir. runludur. Geliflmifl toplumlarda bu konuda ilkelerin belirlenmesinde ka-
muoyu ve politikac›lar bilim insanlar›ndan daha büyük bir rol oynamakta-
Günümüzde do¤a, yaflam, sa¤l›k ve hatta sosyal bilimler aras›ndaki ay- d›r. Bu nedenle, araflt›rman›n sonuçlar›n›n do¤rulu¤u ve yarar› konusun-
r›m giderek ortadan kalkmakta, farkl› alanlardaki bilim insanlar› ayn› tek- da toplumun inand›r›lmas› gerekmektedir. Nitekim, genetik yap›s› de¤iflti-
nolojileri kullanmaktad›r. Bu alanlar aras›nda giderek etik aç›s›ndan ortak rilmifl bitkilerin kullan›m›na karfl› geliflmifl olan büyük tepki tüketicinin bil-
bir anlay›fl›n geliflmekte oldu¤u da gözlenmektedir. Di¤er yandan, yirmin- gilendirilmesi ile azalt›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Araflt›rman›n insanl›k yarar›na
ci yüzy›lda bilimsel geliflmelerin getirdi¤i yenilikler pek çok aç›dan toplu- olmas› flartt›r. Örne¤in, biyolojik silah üretmeye ya da toplumun genetik
mun ve genelde insanl›¤›n bugün sahip oldu¤u ve inand›¤› ahlak de¤erleri- yap›s›nda zay›fl›k aramaya yönelik çal›flmalar etik de¤ildir.
ni zorlayan boyutlara ulaflm›flt›r. Toplum, hukuk ve yasalar, bu geliflmele-
re haz›rl›ks›z yakalanm›fl görünmektedir ve ortaya ç›kan durum, alan gö-
zetmeksizin bilimi ve bilim insanlar›n› bir bütün olarak ilgilendirmektedir.
Akademik Yükseltilmede ve
Ödüllendirilmede Etik ve Sorunlar
haz›rlamalar› ve (3) ayn› veya baflka bir kurulun, gerekti¤inde mülakat/s›- ça¤dafl de¤erlerin toplumumuza yay›lmas›nda kilit rol oynar. Önemi ve ül-
navla süreci karara ba¤lamas›d›r. Bu sürecin her ad›m›nda sapmalar ve kenin bu konuda sa¤layabildi¤i k›s›tl› olanaklar dolay›s›yla yüksek ö¤retim
çarp›tmalar olabilir: büyük özenle korunmal› ve gelifltirilmelidir.
(1) Aday›n gerçek d›fl› veriler sunmas› (örne¤in asl›nda olmayan veri- Ailelerin uzun süreli ve derin etkili psikolojik ve maddi özverisiyle ve
leri veya iki yazarl› bir makaleyi tek yazarl› gibi sunmas›, vb) kesinlik- hatta normal lise e¤itiminin savsaklanmas› pahas›na üniversite girifl s›nav›-
le özür kabul edilemeyecek bir olayd›r ve aday›n akademik kariyeri ile na haz›rlanan adaylar›n yaln›zca küçük bir k›sm› üniversite ö¤rencisi ola-
ilgili olarak çok olumsuz bir de¤erlendirme yap›lmas›na gerekçe olufl- bilmektedir. Bu özveri ve say›sal küçülmenin sonucunda yüksek ö¤retim
turur. baflta de¤inilen kilit rolü katlayan bir önem kazan›r.
(2) Kurul üyesinin olumlu veya olumsuz yönde bir çarp›tmayla gerçe-
¤i yans›tmamas› da eti¤e uymaz. Ayr›ca, kurul üyesinin anonimli¤inin Üniversite e¤itimi boyunca e¤itimci kimli¤i ile bilim insan›na da çok
yükseltme sürecini yürüten kurum taraf›ndan süresiz olarak korun- büyük sorumluluklar düfler. Bilim insan› e¤itim görevlerini eksiksiz ve en
mas› yükseltilme sisteminin kilididir. Kurul üyesinin kimli¤inin, ad›n›n mükemmel biçimde yerine getirmek, yaflam biçimi ve davran›fl› ile ö¤ren-
ve/veya raporunun herhangi bir ö¤esinin aç›klanmas› önemli ve belir - cilerine örnek olmak zorundad›r. E¤itim hizmetinin ürünü k›sa sürede so-
gin bir suçtur. Bu suçu iflleyen akademik üye veya destek personeli- mut olarak ölçülemez. Bilim insan› bilgiye, do¤ruya ve erdeme, yaln›zca
ne yükseltmeyi denetleyen kurum taraf›ndan ödünsüzce yapt›r›m uy- özverili ve uzun soluklu çabalarla ulaflabilece¤ini, bu do¤rultuda gerçek
gulanmal›d›r. Böyle bir uygulama sonucu aday›n kurul üyesiyle süreç e¤itimin ve ö¤renmenin önemini ö¤rencilerine anlatmakla yükümlüdür.
s›ras›nda veya sonras›nda bu konuda iletiflim kurmas› önemli bir etik Ö¤rencilerini çabas›z, biçimsel bir ilerlemenin as›l hedef olarak görülebi-
uyumsuzlu¤u oluflturur. Bu durumda, adayl›¤›n uzun bir süre ertelen- lece¤i bir yan›lg›n›n içine düflüren e¤itimci meslek ahlak› aç›s›ndan çok ku-
mesi gibi bir yapt›r›m söz konusu olabilir. surlu davranm›fl olur.
(3) Aday›n yönetim/mülakat/s›nav kurulu üyeleri ile süreç d›fl› (örne-
¤in üçüncü flah›sla, meslek d›fl› bilgiyle, vb.) iletiflim denemesi etikle Ne yaz›k ki, baz› e¤itimcilerin görevlerini fiilen ders vermemeye ula-
uyuflmaz ve aday›n baflar›s›zl›¤›na yol açmal›d›r. flabilecek düzeyde ihmal ettikleri gözlenmektedir. Böyle bir davran›fl için
hiçbir bahane (örne¤in ö¤rencinin yetersizli¤i, maafllar›n düflüklü¤ü, baflka
Ayr›ca, akademik yaflam›n bütün evrelerinde (örne¤in, akademik yük- e¤itimcilerin bunu uygulad›klar› vb.) geçerli de¤ildir. E¤itimci e¤itimi ge-
seltme jürilerinde, bilimsel ödül jürilerinde, vb) adam kay›rma yani, mes- rekti¤ince vermelidir. Üniversite yönetimi e¤itim standartlar›n› belirleme-
le¤in karar verme mekanizmalar›ndan, nesnel bilimsel ölçütlerden her- li ve gözetmelidir.
hangi bir biçimde sapma ve öznel kiflisel ölçütlere herhangi bir biçimde
ba¤lanma, bilime, bilim kurumlar›na ve topluma büyük zarar verir. Bu tür Di¤er yandan, inan›lmaz bir yayg›nl›k gösteren kopyac›l›k üniversite
davran›fllara göz yumulmamal›d›r. e¤itimi çabalar›n›n sonucunu s›f›rlamaya adayd›r. Kopyac›l›k ödevlerde, s›-
navlarda ve projelerde baflkas›n›n yap›t›n› kendi yap›t› imifl gibi göstererek
e¤itimde hak edilmeyen ilerlemeyi sa¤lamakt›r ve sistemimizde ne yaz›k ki
E¤itimde Sorunlar ve Kopyac›l›k çok yayg›nd›r.
Tüm dünyada oldu¤u gibi, ülkemizde de üniversite lisans ve lisansüs- Kopyac›l›k bir baflka ö¤renciden, geçmifl çal›flmalardan ve kitaplardan
tü e¤itimi mesleklerin oluflumunda, bilimin ülke çap›nda ilerlemesinde ve yap›lmaktad›r. Çok say›da ö¤renci not rekabeti yüzünden kopyac›l›¤a zor-
land›klar›ndan flikâyet etmektedirler. E¤itim ve ö¤retimde kopyac›l›¤›n ka- tini göstermeyen e¤itimcide, e¤itimcilerini uyarmayan bölüm baflkanlar›n-
bul edilir ve hatta baflar› için zorunlu bir davran›fl haline getirilmesi, ileri- da, bölüm baflkanlar›n› desteklemeyen üst yönetimdedir. Üniversite yö-
de toplum yaflam›nda devam ettirilecek bir yolsuzluklar zincirinin ilk hal- netiminin sorumlulu¤unun bilincinde olarak kopyac›l›¤› önleme yönünde
kas›d›r. alaca¤› kararl› tav›r bu sorunun büyük ölçüde çözülmesini sa¤layacakt›r.
Olay›n basitli¤i ve topluma verdi¤i yayg›n zarar göz önüne al›n›rsa, bu ko-
Kopyac›l›¤›n as›l sorumlusu, hak etti¤i e¤itimi alamayan ve üstelik de nuda tepkisiz kalmak belki de en önemli bir meslek eti¤i yetersizli¤idir.
flikâyetçi olabilen ö¤renci de¤ildir. As›l sorumlular: (1) kopyac›l›k sahte- Kopyac›l›¤a hem göz yumanlar hem de kopya çekmelerine göz yumulan-
kârl›¤›n› hofl gören ve hatta bazen bir aç›kgözlülük baflar›s› olarak öven bir lar günümüzün veya gelece¤in ö¤retim üyesi kimlikleriyle, bilimde kusur-
genel kültür ve (2) kopyac›y› yakalamay› ve cezaland›rmay› çeflitli bahane- lu davran›fllara yatk›n bireyler olarak izlenmeli ve kendilerine yapt›r›m uy-
lerle reddeden bir e¤itimci kültürüdür. gulanmal›d›r.
T›p Eti¤i
Adalet ‹lkesi
s›ndan ele al›nd›¤›nda da önem kazanmaktad›r. Çünkü hastal›k, hastan›n ce yarar yönüne çevirecek, zarar› ve riski en aza indirecek yeni yöntem-
di¤er kiflilerle eflitli¤ini bozmaktad›r. Hak aç›s›ndan yaklafl›l›rsa; Hasta ler ve sa¤alt›m biçimleri peflinde olmal›d›rlar.
Haklar› denen kavram ortaya ç›kar. Genel olarak t›p eti¤i alan›nda ada-
let ilkesi, hasta haklar›n›n yorumlanmas› ve sorgulanmas› yöntemine da-
yand›r›l›r. Bilim eti¤i aç›s›ndan çok sosyal aç›dan bir örnek vermek gere- Sa¤l›k Bilimlerinde Etik ve Toplum
kirse, ayn› sosyal devlet içinde yer alan hasta bireylerin hepsinin sa¤l›k hiz-
metlerinden eflit olarak ve ayn› kolayl›k ve rahatl›k içinde yararlanabilme- Sa¤l›k bilimlerindeki etik genel bilim eti¤inin içerdi¤i temel ö¤eleri ta-
si gerekir. fl›r. Bilimde ‘Etik D›fl› Davran›fllar’ bafll›¤› alt›nda ele al›nan konular sa¤l›k
bilimleri için de aynen geçerlidir. Bu bak›mdan, daha önceki sayfalarda sö-
Yarar-Zarar ‹lkeleri zü edilen birçok kavram ve bilgiyi yinelemeden, afla¤›da sa¤l›k bilimlerin-
de eti¤in önemi ve toplumdaki etkisi konusu ele al›nacakt›r.
Bu iki ilke hem birbirlerine, hem de özgürlük ve adalet ilkelerine s›k›
s›k›ya ba¤l›d›r. Hekimlik tarihini bafllatan Hippocrates’ten beri, önce has- T›p araflt›rmalar›nda etik giderek önem kazanmakta ve bilimsel arafl-
taya zarar vermeme ilkesi hekimlik uygulamalar›nda ilk s›ray› alm›fl, bu il- t›rmalarda araflt›r›c›-denek-toplum ç›karlar›n›n ahlak ilkeleri içinde korun-
ke ‘primum non nocere’ fleklinde dile getirilmifltir. Sa¤l›k bilimleri alan›nda- mas› ön plana ç›kmaktad›r. Di¤er bir deyiflle, bilimsel araflt›rmalardaki etik
ki araflt›rmalarda tan› ve sa¤alt›ma yönelik olarak ‘primum non nocere’ il- sadece araflt›rma ile ilgili birincil gruplar› kapsamakla kalmay›p toplumsal
kesi hiçbir zaman göz ard› edilmemelidir. ‹yi bir sedatif ve hipnotik etki- bir olgu haline de dönüflmektedir. T›p araflt›rmalar›n›n toplumu hem so-
sinin yan› s›ra, geçmiflte gebelik kusmalar›n› önlemek için de kullan›lan nuçlar› hem de etik aç›dan ilgilendirmesinde afla¤›daki nedenler söz konu-
Thalidomide adl› ilac›n yüzlerce sakat bebek do¤mas›na neden olmas›, bu su olabilir:
konuda yaz›k ki ac› bir örnek oluflturmufltur. K›sacas›, bir hekimin hasta-
s›n› tedavi ederken önce zararl› olmama ilkesini korumas› gibi, sa¤l›k bi- 1. Yirminci yüzy›lda devrimsel nitelik ve nicelikte bilimsel araflt›rma-
limlerinde araflt›rma yapanlar›n da toplumun tüm bireylerine karfl› ayn› lar ve geliflmeler olmufltur. Örne¤in organ nakli, tüp bebek, genetik
sorumlulu¤u duymalar› gereklidir. Yararl›l›k ilkesi t›bb›n kendi uygulama- çal›flmalar, kopyalama, vb. Bu biyolojik geliflmeler toplumbilimin ve
s›n›n özünde vard›r. Yarar sa¤lama ilkesi öncelikle hastan›n yarar› için ol- bireylerin bugün sahip olduklar› ve inand›klar› ahlak de¤erlerini afl-
mal›d›r. Yarar/zarar ilkesi içine yarar/risk de¤erlendirmesi de dahil edile- maktad›r. Hukuk ve yasalar da bu geliflmelere haz›rl›ks›z yakalanm›fl-
bilir. Hasta bireye bir sa¤alt›m yöntemi önerildi¤inde, bu yöntemin riskle- lard›r.
ri de göz önüne al›nmal› ve riskin umulan yarar› aflt›¤› durumlarda hasta- 2. Bilimdeki geliflmeler ve sa¤l›k alan›ndaki ilerlemelerle beraber arafl-
n›n özerk karar› da göz önüne al›narak uygulamadan vazgeçilmelidir. t›rmalar da giderek insan›n denek olarak kullan›lmas›n›, örne¤in yara-
lay›c› (invasive) tan› ve sa¤alt›m yöntemlerinin gelifltirilmesini ve yeni
Sa¤l›k bilimlerinde sa¤alt›m ve tan› yöntemleri üzerinde araflt›rma ya- ilaç uygulamalar›n› daha çok gündeme getirmektedir. Bu durumda, bi-
p›l›rken de ayn› ilkeler geçerli olmal›, önerilen yenili¤in yarar› ve zarar›, lime ve topluma sa¤lanacak genel yarar ile insan›n biyolojik, psikosos-
ortaya ç›kabilecek riskler ve bunlara karfl› al›nabilecek önlemler çok ay- yal ve moral aç›dan bir bütün olarak sa¤l›¤›, esenli¤i ve sayg›nl›¤› ara-
r›nt›l› ve dikkatli bir flekilde de¤erlendirilmelidir. Bu etik ilkeler hekim- s›ndaki dengeyi çok iyi korumak gerekmektedir. Bu anlay›fl toplum
hasta iliflkilerinde ne kadar önemli ise, t›p alan›ndaki çal›flmalarda da ayn› içinde birçok grubun ilgisini ve baz› durumlarda da tepkisini çekmek-
derecede önemlidir ve hiçbir zaman göz ard› edilmemelidir. Sa¤l›k bilim- tedir.
lerinde çal›flanlar yapt›klar› araflt›rmalarda yarar/zarar oran›n› olabildi¤in- 3. T›p araflt›rmalar›nda uluslararas›l›k kavram› h›zla geliflmektedir.
De¤iflik ülkelerde yap›lsa da, araflt›rmalar art›k ayn› standartlar› ge- rulufllardan (örne¤in Adli T›p) gelen istem üzerine rapor haz›rlama görev-
rektirmektedir. Örne¤in, bir çal›flmadaki t›bbi sonuçlar di¤er toplum- leri vard›r; bu görevleri günlük u¤rafllar› içine girmifltir. Bu bak›mdan, baz›
larda da denenecek ise, ‘uluslararas›’ standartlara uymak gerekecek- temel t›p dallar› (fizyoloji, anatomi, biyokimya gibi) bir yana b›rak›l›rsa, ö¤-
tir. Bu öncelikle araflt›rma gruplar›n› ilgilendirir gibi gözükse de, arafl- retim üyeleri ve yard›mc›lar›n›n bir hizmet sektörü olarak yo¤un bir günlük
t›rma sonuçlar›n›n toplum yaflam›na uygulanmas› aç›s›ndan daha da çal›flma içinde olmalar› beklenir. Ama bu durum üniversite ö¤retim üyele-
kapsaml›d›r. Asl›nda, t›p araflt›rmalar›ndaki çok merkezli çal›flmalar›n rine ‘bilimsel araflt›rma yapmama’ hakk› verdirmez. fiöyle ki:
özündeki uluslararas›l›k kavram› da bu aç›dan gözden geçirilmelidir.
4. Araflt›rmac› olmayan bireyler ve kurumlar t›p araflt›rmalar›na ya- 1. T›p Fakülteleri di¤er kamu görevi yapan sa¤l›k kurumlar›na göre
t›r›m yapmaktad›r. Parasal destekleri nedeni ile bu kurumlar ve tem- (Devlet Hastaneleri, SSK Hastaneleri vb) daha fazla yard›mc› kadro-
sil ettikleri çevreler, bu araflt›rmalar konusunda söz söyleme ve hat- lara, daha çok asistan, uzman, teknisyen, laborant ve hemflireye sahip-
ta ‘yönlendirme’ hakk›na sahip olmaktad›rlar. Çünkü t›bbi araflt›rma- tir. Dolay›s›yla ö¤retim üyelerinin bilimsel araflt›rmaya daha fazla za-
lar›n sonuçlar› birer sanayi ürünü haline dönüflmektedir. Örne¤in, ilaç man ay›rabilmeleri gerekir.
endüstrisinde ilaçlar ve t›bbi ayg›tlar›n üretilmesi gibi. Toplumda ko- 2. Her ne kadar fakültelere göre de¤iflse de, önde gelen birçok t›p
layl›kla uygulamaya dönüflebilen araflt›rmalarda, toplumun ve bireyle- merkezinde tan› ve tedaviye yönelik devlet bütçesi ya da döner ser-
rin ve hatta araflt›r›c›n›n do¤ru flekilde korunmas›nda etik ilkeler çok maye olanaklar›yla sa¤lanan çok pahal› ve modern ayg›tlar bulunmak-
büyük önem kazanmaktad›r. Geçmifl yüzy›ldan bafllayarak bilimsel re- tad›r. Bu ayg›tlar her zaman t›bbi araflt›rmaya yönelik bilimsel araflt›r-
kabet ve özellikle t›bbi araflt›rmalara özel giriflimcili¤in kar›flmas› so- malar› olanakl› k›lar.
nucu bilim insanlar› bask›l› ve stresli bir ortamda çal›flmaya zorlan- 3. Uluslararas› dergi ve kitap ak›fl› ve di¤er literatüre ulaflma yollar›
maktad›r. Örne¤in, parasal destek alan araflt›rma kurumlar› belirli za- t›p fakültelerinde çok daha fazlad›r. Uluslararas› bilgisayar a¤› bilgiye
man içinde belirli say›da araflt›rma tamamlamaya zorlanmaktad›r. Bu ulaflmay› çok kolaylaflt›rm›flt›r.
da, en az›ndan baz› araflt›r›c›lar› kusurlu davran›fllara yöneltebilmekte- 4. Birçok ö¤retim üyesi Bat›n›n geliflmifl ülkelerinde e¤itim görmüfller
dir. Daha da kötüsü, destek veren kurulufllar›n bilimsel araflt›rma so- ve bilimsel araflt›rma yap›p, gerekli bilim metodolojisini ö¤renmifllerdir.
nuçlar›na dolayl› veya dolays›z olarak müdahale etme olas›l›¤›d›r. Bu-
rada bilim insanlar›n›n yaflam standartlar›na iliflkin sorunlar da günde- Bu durumda ülkemizdeki t›p fakültelerinin mevcut olandan çok daha
me gelmektedir. E¤er üniversite bilim insan›na yaflamsal refah ve ça- fazla, daha üst düzeyde bilimsel etkinlik içinde olmalar› beklenir. Ancak
l›flmalar› için dingin bir ortam sa¤layam›yorsa, d›flar›dan gelen parasal bilimsel etkinlikler yetersizdir. Aç›kças›, t›p fakültelerinde ö¤retim
deste¤in boyutuna göre ‘bilimsel yans›zl›k’ tehlikeye girebilecektir. üyelerinin bir k›sm› araflt›rma yapmamaktad›r. Al›nan iyi bir e¤itim ve
Bütün bu iliflkiler içinde sa¤l›k bilimlerinde araflt›rma eti¤i büyük ço¤u zaman yurtd›fl›nda edinilen deneyim ve birikime ra¤men, genellikle
önem kazanmaktad›r. bilimsel etkinlik bir yana b›rak›lmakta, ekonomik ya da di¤er gerekçelerle
klinikçi ve/veya e¤itimci etkinlikler ön plana ç›kmaktad›r.
Ö¤retim Üyesi Olarak Hekim ve Etik Üniversitelerde ve bu ba¤lamda t›p fakültelerinde klikleflme ve adam
kay›rmac›l›k gibi yöntemlerle akademik kadrolara ulafl›labilmektedir.
T›p fakültelerinin di¤er araflt›rma kurumlar›ndan önemli bir fark›, bilim- Belirli bir ö¤retim üyesi kesimi ise aç›kça bilimsel araflt›rman›n nas›l yap›l-
sel araflt›rma ve e¤itim görevlerinin yan› s›ra kamu görevinin de olmas›d›r. d›¤›n› bilmemektedir. Bundan da önemlisi, bilimsel araflt›rman›n varl›¤› ve
Sa¤l›k konusunda halk› uyarma, hastal›klar› önleme ve tedavi etme, ilgili ku- gereklili¤i alg›lanmamakta, buna hiç önem verilmemektedir. Bu gerekçeler
Bilimsel araflt›rmada etik d›fl› bir davran›fl ortaya ç›kt›¤›nda, bundan ilk
önce bilim dünyas› haberdar olur. Bu durum o araflt›rmay› yapana ve e¤er
varsa, grubuna ve de araflt›rman›n yürütüldü¤ü kuruma duyulan güvenin
sars›lmas›na yol açar. Bilim insanlar› aras›nda karfl›l›kl› güveni zay›flatan bir
durum ortaya ç›kar. Bilimde etik d›fl› davran›fl bu düzeyde etki yapmakla
kalmaz; bu olay›n niceli¤i ve niteli¤ine göre toplum da bundan haberdar
olur. Bu da sorumlu birey veya bireylerin ve kusurlu davran›fl›n sergilen-
di¤i kurumlar›n her fleyden önce sayg›nl›klar›n› yitirmelerine neden olur.
Daha genel anlamda toplum ve bilim aras›ndaki güven ve iyi iliflkiler zede-
lenebilir.
En güç durumlardan biri, bir araflt›rmac›n›n di¤er bir araflt›rmac›n›n
sergiledi¤i etik d›fl› davran›fla tan›k olmas› veya bunu saptamas›d›r. Bu
durumda en kolay olan hiçbir fley yapmamakt›r; ama do¤ru olan bu de¤il-
dir. E¤er bir bilim insan›, bir bilimsel kurum veya dergide çal›flan bilimsel
konulardan sorumlu bir kifli bilim eti¤ine ters bir davran›fl olay›na tan›k ol-
muflsa veya saptam›flsa eyleme geçmek zorundad›r. E¤er bir araflt›rma
henüz yay›nlanma aflamas›na gelmeden böyle bir davran›fl gözlenir de
buna karfl› eyleme geçilmezse, hem bu grubun çal›flmas›nda yer alan di¤er
kifliler, hem de hedeflenen araflt›rma zarar görecektir. Daha genifl anlam-
da ele al›n›rsa, tek bir etik d›fl› davran›fl olgusunda bile, bu davran›fl› ser-
gileyenin yan› s›ra di¤er bilim insanlar› ve içinde bulunduklar› kurum da
zedelenecektir.
Öte yandan etik d›fl› bir davran›fl›n varl›¤›n› ortaya koymak pek de ne¤in ‘uydurmac›l›k’ ile ‘sahtecilik’ aras›nda derece fark› vard›r. Bunun
kolay de¤ildir. Burada suçlanan kifli kadar suçlayan kiflinin de sonunda da etik aç›dan de¤erlendirmesi yap›lmal›d›r.
zarara u¤rayabilece¤ini unutmamak gerekir. Bilimde kusurlu davran›fl ile 2. Bilimde etik d›fl› bir davran›fl belirlendi¤inde soruflturmada ‘yanl›fl-
mücadele çok ciddi bir kararl›l›k, çok ciddi eylem ve ifllemlerin gerekti¤i l›k’ ile ‘kötü niyet’ aras›ndaki fark ay›rt edilmeye çal›fl›lmal›d›r. E¤er
zor bir durumdur. E¤er iyi yönetilmez ve yönlendirilmezse, suçlanan araflt›rmada yanl›fl sonuçlar saptanm›flsa, bunlar ayn› yay›n organ›nda
kiflinin bilimsel kariyeri haks›z olarak zedelenmifl, çal›flt›¤› kurum da hak- düzeltilmeli veya yay›n ve sonuçlar› bilimsel ortamda geri çekilmelidir.
s›z yere zarara u¤ram›fl olur. 3. Ön ve temel araflt›rman›n yap›laca¤› süre olay›n özelli¤ine ba¤l›
olarak belirlenmelidir. Eylem kan›tland›¤›nda uygulanacak soruflturma
Araflt›rma eti¤ine ters bir olay ile karfl›lafl›ld›¤›nda neler yap›labilir? kurallar› önceden belli olmal›d›r.
Ço¤u olguda ilk yap›lacak olan durumu güvenilir bir meslektafl veya dan›fl- 4. fiikâyet eden ve edilen aras›ndaki çat›flmalar en aza indirilmeli ve
man ile tart›flmakt›r. Üniversitelerde bölüm baflkan›, bir dan›flman veya her iki taraf›n haklar› korunmal›d›r.
yafll›, deneyimli bir meslektafl ile durum tart›fl›labilir. Böylece, olay›n kap- 5. Etik ihlallerine iliflkin araflt›rma gizli tutulmal›d›r. Ancak, bir yandan
sam› ve daha ileriye gidilip gidilemeyece¤i hakk›nda genel bir fikir sahibi gizlilik gerekirken, öte yandan gerçe¤i ortaya ç›kartmada bir ikilem
olunur. söz konusu ise, gerçe¤i aç›klama seçene¤ine öncelik verilmelidir.
6. Etik ihlallerine iliflkin araflt›rma sonuçlan›p kusurlu bir davran›fl or-
Önemli bir nokta da durumun veya flikâyetin yaz›ya dökülmesine taya ç›kt›¤›nda, soruflturma kurallar› içinde yap›l›p sonuçland›r›l-
karar vermektir. Durum yaz›l› hale getirildi¤inde üniversiteler ve di¤er mal›d›r.
bilim kurumlar› bu flikâyeti resmî bir flekilde ele almak zorundad›rlar. 7. E¤er bir araflt›rmada bir k›demli bilim adam› hakk›nda kuflku veya
Bilimde etik d›fl› bir uygulaman›n yap›ld›¤› bilim kurumu veya üniversite flikâyet varsa, bir bilge uzman (arac› kifli, yetkili kifli ‘ombudsman’) veya
hem olaydan birinci derecede sorumludur, hem de soruflturmakla küçük bir araflt›rma komisyonunun görevlendirilmesi önerilebilir. Bu
yükümlüdür. Bu nedenle, normal olarak ilk yasal ifllemler ilgili kurumda bilge uzman kifli veya araflt›r›c› komisyon bilim insanlar› aras›ndaki
yap›lmal›d›r. Bilimde etik d›fl› davran›fl ve uygulaman›n kayna¤› ne olursa sorunlar› çözmeye çal›fl›r. E¤er sorun bilimde kusurlu bir davran›fl› da
olsun, esas olan hem flikâyet eden, hem de flikâyet edilenin adaletin sa¤- içeriyorsa genel etik araflt›rma kurallar›na dönmek gerekir.
lanaca¤›na güvenmesidir. fiikâyetler bütünlük, gizlilik ve güven içinde her 8. Sonuçta, üniversite veya baflka bir bilimsel kuruluflta kusurlu dav-
türlü yak›nmay› d›fllayacak bir tarafs›zl›kla de¤erlendirilip incelenmelidir. ran›fl›n çeflidine göre kuruma ait yönetmelik ve kurallar›na uygun bir
fiikâyet edilenin bu süreçte kan›tlar› yok etme olas›l›¤›na karfl› da önlem- cezaland›rma söz konusu olur.
ler al›nmal›d›r. Bu arada, flikâyet edilenin suçlanmas›na karfl›n, durum 9. Baz› ülkelerde bir bilim kuruluflunu aflmas› halinde, konu devlete
kan›tlan›ncaya kadar masum oldu¤u kabul edilmelidir. Etik d›fl› davran›fl ait baz› kurumlarda gözden geçirilip de¤erlendirilmektedir.
içine girdi¤i iddia edilen kifli çevreden gelebilecek tepkilere karfl› 10. Olay etik d›fl› davran›fl›n özüne ve çap›na göre yarg›ya intikal et-
korunabilmeli ve bunun için gerekli önlemler al›nmal›d›r. tirilebilir.
davran›fllar› engelleme konusunda baz› fikirler belirginleflmifltir. nedenlerinin üzerine gidilmesi gerekir. En baflta genç bilim insan› aday-
lar›n›n, bilimin ve araflt›rman›n akademik ilerleme veya sosyo-ekonomik
1. Bilimde araflt›rma e¤itimine ve ö¤retime önem vermek gerekir. yükselmeye hizmet eden bir araçtan çok insanlar› yücelten bir yaflam tar-
Genç bilim insan› adaylar›na araflt›rman›n nas›l yap›laca¤›n› ö¤retip, z›, u¤rafl ve bir ülkü oldu¤u yönünde ayd›nlat›lmas› ve bilinçlendirilmesi
onlara dan›flmanl›k hizmeti verilmelidir. Bilimsel araflt›rma dan›flma gerekir. Uzun sürede baflar›ya ulaflmada en güvenilir seçene¤i olufltur-
merkezleri kurulmal›d›r. Bu kurumlarda rasgele bireyler de¤il, ger- mas›na karfl›n, kararl›l›k ve uzun soluklu çabalar gerektiren bu yolun ül-
çekten bilimsel deneyimi olan dürüst, sayg›n bilim insanlar› bulun- kemizin koflullar›nda ne denli destek bulaca¤›n› söylemek güçtür. Ne yaz›k
mal›d›r. ki, genelde bu tür konularda ilerideki kuflaklar› kazanmaya yönelik gös-
2. Araflt›rmada çok deneyim kazan›lsa bile, etik kurallara her zaman teriflsiz, ancak yo¤un ve uzun erimli yat›r›mlar yerine ses getirmeye yöne-
önem verilmelidir. Deneylere ait tüm belgeler ve veriler en az befl y›l lik ç›k›fllar ye¤lenmektedir.
el alt›nda bulundurulacak flekilde arflivlenmelidir.
3. Genç araflt›rmac›lar denetimi daha kolay ve daha basit olan arafl- K›sa sürede cayd›r›c›l›¤›n sa¤lanmas› için yap›lmas› gereken ifllerin
t›rma projeleri ile ifle bafllamal›, böyle yönlendirilmelidir. bafl›nda bilimde kusurlu davran›fllar› saptanan kiflilerin ve onlar›n bu dav-
4. Yay›n say›s› ile birlikte yay›n niteli¤inin (örne¤in at›f say›lar›n›n) de ran›fllar›na göz yuman kifli ve kurulufllar›n üzerine ödünsüz gidilmesi gel-
önemli oldu¤u vurgulanmal›d›r. (Do¤a ve sa¤l›k bilimlerinde örne¤in, mektedir. Yukar›da belirtildi¤i gibi, geçmifl y›llarda her düzeyde olufl-
arfliv taramas› niteli¤i tafl›yan makaleler de¤il de tasar›m ve varsay›m› turulan kurullar kendilerinden bekleneni yeterince yerine getirememifltir.
olan makaleler teflvik edilmelidir. Uluslararas› yay›nlar gözden Bunda, hiç kuflkusuz, günümüzde yayg›n olan kifli ve kesimleri gücendirme
geçirilirken yay›n›n uluslararas› etkinlik ve a¤›rl›k katsay›s› yüksek der- endiflesiyle ilkelerden feda etmekte sak›nca görmeyen eyyamc› tav›r
gilerde bas›l›p bas›lmad›¤›na dikkat edilmelidir). önemli bir rol oynamaktad›r. Bu tavra ço¤u zaman bu kurullar›n iflleyifli
5. Araflt›rmac›lar›n üzerindeki mali ve idari bask›lar›n kald›r›lmas› için hiç de kolaylaflt›r›c› olmayan bir mevzuat gerekçe olarak gösterilmek-
hedeflenmelidir. Kendilerine iyi araflt›rma olanaklar› sunulmal›d›r. tedir.
* Bu ilkeler Türkiye Bilimler Akademisinin 14 Aral›k 2001 tarihli Bilim Eti¤i Konusunda
Bas›n Duyurusuna esas teflkil etmifltir.
336, 1176 - 1180, 1997. 28. Kayaalp, O.: Klinik Farmakolojisinin Esaslar›. Geniflletilmifl 2. Bask›
12. DHHS, Federal Register 254, 32446, 1989. (2001).
13. Dingell, J: Shattuck Lecture - “Misconduct in Medical Research” 29. Kennard, C.: “Problems in Neuroscience Research”. J. Neurol.
(Special article). New Engl. J. Med. 328, 1610-1615, 1993. Neurosurg. Psychiatry. 68, 1-2, 2000.
14. Drenth, PJD: “European Science and Scientists-Between Freedom 30. Kuçuradi, I.: Etik. 3. Bask›, 1999.
and Responsibility” - A Conference Organised by ALLEA. Amsterdam 2-3 31. Lachmann, P.: “Stem Cell Research. Why is it Regarded as a
December 1997: * PJD Drenth: Scientist at Fault: Causes and Consequences Threat?” EMBO Reports 3, 165-168, 2001.
of Misconduct in Science. ss: 41-50, * PJD Drenth: The Ethical Discussion 32. Mieth, D.: “Going to the Roots of the Stem Cell Research: The
Main Themes and Issues. ss: 173-184. Ethical Problems of Using Embryos for Research”. EMBO Reports 1, 4-6,
15. Drenth, PJD: “Science and the Public in the 21st Century” - Panel 2001.
Discussion. ALLEA General Assembly. Prague. March 30 to April 1, 2000. 33. Neyzi O.: “Kan›ta Dayal› T›p Yaklafl›m›”, T›p E¤itim Dünyas› Say› 6,
16. Durkheim, E: Meslek Ahlak›. Çev: Karasan, M. 1949. 2002.
17. EEC Council Directive 86/609 on the Approximations of Laws. 34. Özden, Akil Muhtar : ‹lim Bak›m›ndan Ahlak. 1950.
Regulations and Administrative Provisions of the Member States Regar- 35. Özo¤lu, S.Ç.: “Psikologlar için Aktöresal ‹lkeler ve Standartlar”.
ding Protection of Animals used for Experimental and other Scientific I. Ulusal Psikoloji Kongresi, ‹zmir 1981.
Purposes. Official Journal of the European Communities. L 358, 1-29, 1986. 36. Payasl›o¤lu, Arif T.: Seçimler ve Oy Verme Üzerinde Araflt›rmalarda
18. Ertekin, C: T›bbi Araflt›rmalarda Bilimsel Sapt›rmaca. CBT, 626, 16- Kullan›lan Metodlar, 1956.
17, 1999. 37. Tepe, H (ed).: Etik ve Meslek Etikleri, 2000.
19. Ertekin C: “T›p Araflt›rmalar›nda ‘Etik’ Üzerine”. Journal of 38. TÜBA Bilimsel Toplant› Dizileri: “Dünyada ve Türkiye'de Bilim,
Neurological Science (Türkçe) (Elektronik Journal), 7, 1-5, 2000. Etik ve Üniversite”. Ankara. 1994.
20. Ertekin C.: “Gift Authorship” Nöropsikiyatri Arflivi. 38, 9-10, 39. TÜB‹TAK: Yay›n Eti¤i Sempozyumu, 15 Kas›m 1996.
2001. 40. TÜB‹TAK: 21. Yüzy›lda Bilimsel Yay›nc›l›k: Hedefler ve Yaklafl›mlar.
21. European Science Foundation (ESF) Policy Briefing: “Good 2 Kas›m 2001.
Scientific Practice in Research and Scholarship”, 2000, Strasbourg. 41. TÜB‹TAK Sa¤l›k Bilimleri Araflt›rma Grubu. T›pta Bilimsel Yaz›m,
22. European Science Foundation (ESF) Policy Briefing: “Use of Editörlük ve Denetleme, Ankara, 1996.
Animals in Research”, 2001. http.//www.esf.org. 42. TÜB‹TAK Araflt›rma ve Yay›n Eti¤i Kurulu Çal›flma Esaslar›, 2001,
23. Everett, D-Lazar, P.: “Misconduct in Medical Research” (view- http://www.tubitak.gov.tr
point). Lancet, 345, 1161-1162, 1995. 43. Türkiye Biyoetik Derne¤inin 2001 Y›l› Ulusal T›bbi Etik Kongresinin
24. Godlee, F-Jefferson, T.: Peer Review in Health Sciences. BMJ Books Sonuç Bildirgesi. Bilim ve Ütopya 90, 5, 2001.
- London. 1999. 44. Tütengil, Cavit Orhan: Sosyal Bilimlerde Araflt›rma ve Metod, 1981.
25. Goode, William J-Hatt, Paul K. Methods in Social Research, 1952. 45. Ulusal Uygulamal› Etik Kongresi, Kas›m 2001, Ankara. ODTÜ
26. International Committee of Medical Journal Editors: “Uniform Felsefe Bölümünün düzenledi¤i bu Kongrenin bildirileri yay›na haz›rlan-
Requirements for Manuscripts Submitted to Biomedical Journals”. Annals maktad›r.
of International Medicine. 126, 36-47, 1997. 46. UNESCO Birth of Universal Declaration on the Human Genoma
27. Hughes, “The Editorial Tightrope”. J. Neurol. Neurosurg. Psychiatry. and Human Rights, http://unesco.images. 1999.
60, 1, 1991. 47. Wilkie, T. Perilous Knowledge: The Human Genome Project and its