You are on page 1of 5

fotoğraf makinalarında obtüratörün açık kaldığı sürenin adı.

30 saniyeden 1/4000'e kadar mevcut


olabiliyor (daha fazlasıda olabilir). obtürator nekadar çok açık kalırsa (yani enstantane nekadar
düşük olursa), makinanın içine giren ışık süresi okadar artar. fakat bir yanlış anlama mevcut oluyor
genellikle, içeri giren ışık miktarı sabittir, sadece daha uzun süre ışık girer. ışık miktarını ayarlamak
içinse (bkz: diyafram). aynı şekilde tersi için, obtüratör nekadar hızlı kapanırsa (enstantane yüksek
olursa) içeri giren ışık süresi okadar düşer. doğru pozlama için diyafram, enstantane ve iso ilişkisini
iyi bilmek gerekir.

düşük enstantanede fotoğrafların net çıkması için mutlaka tripod veya monopod kullanılması
gerekir. aksi taktirde obtürator uzun süre açık kaldığı için ve bu süre dahilinde eliniz sürekli
titrediği için fotoğraf flu çıkacaktır.

enstantanenin fotoğraf üzerinde bir etkisi daha vardır ki en güzel olayıdır. düşük enstantanede çok
hızlı bir nesneyi çektiğinizde, arkasında iz bırakmış flu birşey olarak görünür ki basit makinalarla
denediğinizde rahatlıkla görebilirsiniz. ama yüksek enstantaneye ayarladığınız vakit, bu hızlı cisim
sanki duruyormuş gibi net çıkar. örneğin bir şelaleyi yüksek enstantaneyle çektiğinizde düşen her
bir su taneciği

20. hocanın anlattığına göre, enstantane değeri ne kadar yüksekse obtüratör o kadar kısa
bir süre için açılıp kapanıyor demektir. mesela bu değer 500 ise (yani 1/500) bu
obtüratörün saniyenin 500'de biri sürede açılıp kapandığı anlamına gelir. yüksek
enstantane değerlerinde perde daha kısa süre ışık gördüğü için fotoğraf karanlık çıkar.
bu değer düşürülünce daha aydınlık kareler elde edilebilir.

11. fotoğraf makinesinin çekme süresi, bu da diyaframa bağlı olarak fotoğrafın çekme hızını
verir. eğer çekeceğiniz cisim hareketli fakat fotoğraf makinenizin çekme hızından
yavaşsa o cimsi duruyormuş gibi çekebilirsiniz, eğer hızlı ise çektiğiniz fotoğrafta en az
iki tane silik şekilde o cisimden göreceksiniz demektir. ben tek görünmesini istiyorum
diyorsanız saniyede en hızlı çekim yapan fotoğraf makinesini almanız gerekir ki bu da
saniyenin x'de 1 sürede çekim yapan bir makine olacaktır. bu fotoğraf makinesinin
estantene değeri ise 1/x dir. x ne kadar büyürse fotoğraf makinesi o kadar kısa sürede
fotoğraf çeker. örneğin x=1000 ise saniyenin binde biri süresinde fotoğraf
çekebileceğiniz anlamına gelir.

(nalsa, 26.11.2007 15:15 ~ 15:20)

ENSTANTANE AYARLARI (Perde Hızı - Ötrücü - Obturator)

Deklanşöre dokunarak yaptığınız şey, aslında örtücünün açılıp kapanmasını sağlamaktır.


Makinanın kapağını açıp filmi taktığınızda göreceksiniz ki, filmle objektif arasında bir siyah
perde ( bazı makinalarda bez perde, bazı makinalarda çelik perde olabilmektedir )
durmaktadır. Deklanşöre dokunarak bu perdenin açılıp kapanması sağlanır ve açılma anında
da görüntü (daha doğru bir deyişle ışık)film yüzeyine kaydedilir.

Örtücü hızı (enstantane)'nı gösteren butonu makinanızın üzerinde (elektronik makinalarda,


makinanın üzerinde bulunan ekranda ) göreceksiniz. 1 , 2 , 4 , 8 , 15 , 30 , 60 , 125 , 250 ,
500 , 1000 , 2000 ,.. rakamları örtücü hızını gösterir.(Elektronik makinaların bir kısmında bu
standart değerlerden başka bazı ara değerler de vardır. 45 , 90 , 350 , 750.....gibi).Bu
değerlerden, şunu anlayabiliriz. 1 rakamı;1tam saniyelik örtücü hızıdır.2 rakamı, 1/2sn.lik
örtücü hızıdır.4 rakamı,1/4 sn.lik örtücü hızıdır. 8 rakamı,1/8sn.lik örtücü hızıdır.
İpucu: Örtücünün açılıp kapanma sürelerini somut olarak algılayabilmek için, enstantane
değerlerini değiştirerek deklanşöre basın ve sesleri dinleyin. Bu seslerden örtücü süresi
hakkında daha net bilgi sahibi olursunuz.

Rakam büyüdükçe, açılıp kapanma hızı artacaktır.  Makinayı B (bulb) konumuna alıp
deklanşöre bastığınızda,parmağınızı deklanşörden kaldırıncaya kadar perde açık kalacaktır.
Eğer makinada T konumu var ise, bunun anlamı şudur; Deklanşöre bastığınızda örtücü
açılacak, yeniden(ikinci kez) deklanşöre dokununcaya kadar örtücü açık kalacaktır. İkinci kez
bastığınızda kapanacaktır.

Örtücüyü daha da iyi kavrayabilmek için makinanın kapağını açıp enstantane değerlerini
değiştirerek, her defasında deklanşöre basıp perdenin ( örtücünün ) açılıp kapanmasını
izleyebilirsiniz. Böylece örtücünün hareketini gözlerinizle izleyip, kalıcı bilgi edinmiş
olacaksınız.

Örtücü hızından, çıkartılması gereken ikinci ve en önemli sonuç da ; örtücü hızına bağlı
olarak filmin uzun süreli ya da kısa sürekli pozlandığıdır. Yani,1/2 sn.lik pozlama(diğer
deyişle saniyenin yarısı kadar süreyle pozlama), 1/125 sn.lik pozlama süresinden(saniyenin
125'te biri kadar süreyle pozlama) çok daha fazladır.

Bunların her biri arasındaki süre farkı bir stop ( bir durak ) fark olarak kabul edilir. Yani ; 1/2
sn. lik örtücü hızı ile ile 1/4 sn.lik örtücü hızı arasında bir stop fark vardır. Ya da 1/500 sn. ile
1/1000 sn. arasında bir stop fark vardır. Her biri arasında bir stop fark olduğuna göre birer
tane atlandığında iki stop fark oluşacak, üçer tane atlandığında üç stop fark oluşacaktır.
Örneğin ; 1/15 sn. lik örtücü hızı ile 1/60 sn.lik örtücü hızı arasında iki stop fark vardır. 1/60
sn. lik örtücü hızı ile 1/8 sn.lik örtücü hızı arasında üç stop fark vardır. 1/30 sn. lik örtücü hızı
ile 1/1000 sn.lik örtücü hızı arasında dört stop fark vardır.Örtücü hızı irdelenirken öğrenilecek
çok önemli bir başka nokta ise ; düşük örtücü hızı (Örneğin; 1/2,1/4 ...gibi ) ile fotoğraf
çekildiğinde, hızla hareket eden nesnelerin dondurulmuş görüntüleri elde edilemez.
Varsayalım deniz kıyısında martıların fotoğraflarını çekiyorsunuz. Eğer düşük enstantane
( örtücü hızı ) ye aldıysanız makinanızı, martıların hareketleri filminizde izler yapar,
fotoğrafta hareket - hız unsuru elde edersiniz. Yani hızla hareket eden kanatları net , belirgin
ve dondurulmuş halde alınamaz. Ancak eğer, hareketi tam olarak dondurmak istiyorsanız,
enstantanenizi 1/60 veya daha yüksek bir enstantaneye almalısınız. Bununla birlikte , hız -
hareket etkisi almak, bazı fotoğraflarda çok güzel , çok etkili sonuçlara ulaşılmasına yardımcı
olabilir. Bu nedenle bazı fotoğraflardaki hız unsurunu, bilerek düşük enstantane kullanmak
suretiyle belirginleştirebilirsiniz. Bir şelale fotoğrafını çekerken 1/15 gibi düşük enstantane ile
ve 1/60 gibi bir enstantane ile ayrı ayrı çekin. Ya da yol kenarında hızla akıp giden
otomobillerin fotoğrafını hem düşük enstantane ile hem de yüksek enstantane ile çekin.
Hareket eden nesnelerin(düşük enstantane kullanıldığında) renkleri ve tonlarıyla çok etkili
izler ve çizgiler yaptığını göreceksiniz. Ancak, düşük enstantane kullanıldığında makinanın
hareket etmesi de söz konusudur. Düşük enstantane kullanırken makinanızı tripod' a takmanız
isabetli olacaktır. Elinizdeki makine nefes alışlarınızdan, elinizin titremesinden, nabız
atışlarınızdan etkilenecektir. Dolayısıyla enstantaneyi çok düşürdüğünüzde, çektiğiniz
fotoğraflarda objelerin haraketinden daha çok, makinanın titremesinden kaynaklanan genel bir
netsizlik oluşacaktır.

Aslında,diyafram göz bebeği ise, enstantane göz kapağının açılıp kapanmasıdır. Fotoğraf
makinemizin içinde bulunan sensörün veya filmin üzerine düşen ışığın süresini ayarlayan
sistem, fotoğrafın ne kadar zaman diliminde çekileceğini de belirler. Enstantane yaprak adı
verilen metalden yapılmış perdedir. Deklanşöre basıldığında seçilen zamana göre perde-
enstantane açılır film ya da sensör üzerine ışık üzerine düşer ve perde kapanır. Işık koşullarına
ve hareket özelliklerine göre bir fotoğraf ya çok kısa ve ya uzun zaman süresinde çekilebilir.
Işığın film üzerine düştüğü süreye "Pozlandırma" adı verilir. Güçlü ışıklarda az, zayıf
ışıklarda uzun pozlandırma yapılır. Yine hareketi dondurmak için az, flulaştırmak için uzun
pozlandırma söz konusudur.

Uyarı: Düşük pozlandırma sürelerinde (özellikle gece manzara fotoğrafı çekimlerinde) perde
daha uzun süre açık kalacağı için, fotoğraf makinemiz titreşime karşı aşırı hassasiyet gösterir.
Bu gibi durumlarda kesinlikle tripod kullanılmalıdır.

MODE: S (Shutter - Deklanşör Hızı)

Fotoğraf makinesinde bu ayar seçildiğinde, çekim yapmadan önce enstantane ayarını


kendimiz yapabiliriz.Fotoğraf makinesi limitleri dahilinde uygun diyafram ayarını kendisi
ayarlayacaktır. Deklanşör - enstantane hızı düşürüldükçe hareketli nesneleri dondurabiliriz.
Deklanşör hızını düşürdükçe yani daha hızlı bir çekim modu ışık yeterli olmadığında kadrajı
kararacaktır.

DİYAFRAM AYARLARI

Diyafram ayarı objektif içerisindeki diyaframın veya iris'in hangi dereceye kadar açık
kalacağının belirlenmesidir. Objektifler en fazla düzeyde ışık toplayabilmek için dizayn
edilmişlerdir.

En önemli unsur diyafram bileziğidir. Fotoğraf makinalarında en fazla bilinmesi gereken


eleman diyafram açıklığıdır. Elektronik makinaların önemli bir kısmında enstantane
değerlerinde olduğu gibi , diyafram açıklığı da gövde' den belirlenir ve makinalardaki
ekrandan görünür. Ancak mekanik makinalarda diyafram açıklığı, objektif üzerindeki
diyafram bileziği hareket ettirilerek belirlenir.

Diyafram bileziği üzerindeki standart diyafram açıklıkları şu rakamlarla gösterilir:

1,4 diyafram
1,7 diyafram
1,8 diyafram
2    diyafram
2,8 diyafram
3,5 diyafram
4    diyafram
5,6 diyafram
8   diyafram
11 diyafram
16 diyafram
22 diyafram

...gibi. Objektiflerin tamamında diyafram açıklığı 1,4 den başlamayabilir. Bir kısmı 1,7 den ,
bir kısmı 1,8 den, bir kısmı 2 veya 2,8 den , hatta 5,6 dan başlayabilmektedir. Bunun yanında,
özellikle elektronik makinalarda 22 diyaframdan sonra 32 diyafram, 45 diyafram gibi,
diyafram açıklıkları da bulunabilmektedir.

Diyafram gözümüzdeki iris gibidir; güçlü ya da parlak ışık altında kısılır, az ışık altında ise
genişler. Objektif içinden gelen ışığın bir kısmının engellemek için diyafram kapatılabilir
veya durdurulabilir. Diyafram ayarı ile aynı zamanda bir portre veya macro fotoğraflardaki
alan derinliğini de değiştirebiliriz.

Uyarı: Diyafram bileziği üzerindeki rakamlar küçüldükçe, diyafram açıklığının o oranda


artacağını ve diyafram bileziği üzerindeki rakamlar büyüdükçe diyaframın o oranda
kısılacağını unutmamalısınız.

Örneğin ; 1,4 diyafram , en açık diyaframdır. Buna karşılık 22 diyafram en kısık diyaframdır.
2 diyafram , 5,6 diyaframa göre daha açık bir diyafram değeridir. 11 diyafram, 3,5 diyaframa
göre daha kısık bir diyaframdır.

Açık diyafram kullandığınızda net alan derinliği azalacak, kısık diyafram kullandığınızda net
alan derinliği artacaktır. Anlaşılması en zor gibi görünen, bir kez mantığını
oluşturabildiğinizde basit ve yalın bir bilgiye dönüşen net alan derinliği kavramı için bazı
örneklerden hareket etmek yararlı olacaktır.

Macro'larda Alan Derinliği ve Diyafram Ayarı (MODE: M-Manuel Mode)

Bir de makro objektifler vardır ki, bunlar da çok küçük nesneleri ( çiçek,böcek.....gibi) büyük
boyutlu fotoğraflamak için, yani söz konusu objeleri çok daha yakın plan çekebilmek için
kullanılırlar. Çoğunlukla makinalarımızda kullandığımız normal objektiflerin, geniş açı ya da
tele objektiflerin, aynı zamanda makro özellikleri de bulunabilmektedir. Bununla birlikte,
sadece makro çekim yapmak üzere üretilmiş çok özel körüklü makro objektifler de vardır.
Alan derinliği macro'larda çok büyük önem taşımaktadır. Bir objeyi macro olarak fotoğrafını
çekeceğimiz zaman zoom ayarlarını yaptıktan sonra sadece objemizin mi net olacağına yoksa
obje ve arka planın mı net olacağına yani alan derinliğine karar vermeliyiz. Bunu diyafram
ayarı ile oynayarak yapabiliriz.

 Büyük diyafram açıklığı(Ör: f:2.8-f:3.0) alan derinliğini azaltır ve objenin net arka
planın blur-bulanık çıkmasını sağlar.
 Küçük diyafram açıklığı (Ör: f:8.0-f:7.6) alan derinliğini arttırır objenin ve arka planın
net çıkmasını sağlar.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta; enstantane hızıdır. Diyafram ayarı ile oynadığımız zaman
lens-sensor'e düşecek ışık miktarı da değişeceğinden ona göre enstantaneyi hızlandırmak ya
da yavaşlatmak gerekebilir.

İpucu:  Makinenizde "A" Aperture-Diyafram Öncelikli Mode varsa onu kullanmanızı tavsiye
edilebilir. Diyafram ayarını değiştirdiğinizde makine otomatik olarak enstantaneyi
değiştirecektir.
ISO-ASA AYARI

ISO: fotoğraf filmlerinde, ışığa duyarlılık derecesini belirleyen standart ölçüm sistemidir.
Uzun pozlama yapmayacağımız ve alan derinliğini kaybetmek istemediğin zaman ISO
ayarlarını yükseltebiliriz.

Akşam üzeri az ışık altında dışarıda çekim yapmak istiyoruz, 1/125 enstantanenin altına da
inmek istemiyoruz, çünkü titreşime karşı hassasiyet artabilir. Bu sebeple enstantaneyi 1/125
ayarlayıp diyaframı sonuna kada açıyoruz (f:2,8 -f:3,7 gibi) ve ISO'yu 50 olarak ayarlıyoruz.
Fakat sonuç bize karanlık geliyor, o zaman aynı enstantane ve diyafram ayarıyla ISO'yu 200'e
getirip çok daha iyi sonuç alabiliriz.

İpucu: Dış çekim, öğle vakti 50 ISO ile bir kuş fotoğrafı çekeceğiz, diyafram f:4 ya da f:5
enstantane ise 1/1000. Çekimiş olduğumuz fotoğrafa baktığımızda kuşun net, hareketli
kanatlarının ise flu/blur olduğunu görüp enstantaneyi 1/2000'e çıkartmak istiyoruz ama ışık
yeterli değil, işte o zaman ISO'yu 400 olarak ayarlayıp enstantaneyi 1/2000'e çıkartabiliriz ve
istediğimiz sonuca ulaşmış oluruz.

Uyarı: ISO ayarlarını yükseltmenin avantajları olduğu gibi dez avantajları da vardır. ISO
yükseldikçe grain ya da noise (fotoğrafta kirlilik/kumlanma) da artar, bunun sebebi CCD'ye
fazla voltaj giderek CCD'nin ısınmasıdır.

İpucu: Gece yapılan çekimlerde düşük ISO ve kısık diyafram kullanılır, bunlar detayları
ortaya çıkartmak için gereklidir. Fakat bu esnada hızlı enstantane ayarından ziyade düşük
enstantane ayarı ve titreşimi engellemek için ise kesinlikle tripod+self timer kullanmak
gerekir.

You might also like