• t.akyol@milliyet.com.

tr

Taha Akyol Objektif

Hatay’dan bayram notları

30 Kasım Pazartesi 2009
•
BAYRAM tatili için eşim Tülin’le Antakya’ya gittik. İlk dikkatimizi çeken, 2007 Aralık’ta açılan hava
alanının sağladığı müthiş dinamizm oldu. İstanbul’dan karayoluyla 12 saatte gidilebilen
Antakya’ya artık bir buçuk saatte ulaşıyorsunuz. Böylece bütün Hatay ve civarı, hatta Suriye ile
müthiş bir iş ve seyahat trafiği başlamış.
Rakamları, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan aldım.
Antakya’dan THY seferleri, Ankara ve İstanbul’a haftada üçer sefer olarak başlamış.
2009 yılında haftalık sefer sayısı 42’ye çıkmış!
THY’den başka Pegasus ve Sun Expres de seferler düzenliyor.
Antakya havaalanında yolcu sayısı 2008 Ekim’inde 120 binmiş, 2009 Ekim’inde 276 bine çıkmış!
Bunun 76 bini yurtdışı yolcusu!
Binali Yıldırım’ın sözleri:
“Suriyeliler Antakya’ya gelip oradan uçuyorlar! Antakya havaalanındaki yolcuların ortalama yüzde
25’i Suriyeli!
Antakya, bütün Hatay ve civarı Suriye ile ticaret patlaması yaşıyor.
Bütün bunlar neyi gösteriyor?
Türkiye kendi içinde daha fazla entegre olan ve dünyaya daha fazla açık bir toplum haline geliyor!

Medeniyetler Korosu
Kaldığımız otel, The Ottoman Palace, adına uygun şekilde inşa ve dekore edilmiş, kendinizi
Çırağan’da sanıyorsunuz. Hizmet tam bir ‘misafirperverlik’ anlayışıyla yürütülüyor. Mahalli
yemeklerin egemen olduğu mutfak muhteşem... Buradaki künefeyi, özel içli köfteyi, aşur’u hiçbir
yerde tatmamıştık.
Dahası, otelin içindeki kaplıca... Tıp Fakültesi’nin resmi raporuna göre “15 miligram iyodürlü, ante
okiidan etkili” yani anti-yaşlanma etkisi olan “Türkiye’de tek, dünyada ilk” kaplıca imiş.
Müşterilerin üçte ikisi Türk, üçte biri çoğu Suriyeli olmak üzere yabancı...
Ve kültür bilinci ve kültür turizmi...
Otelde “Antakya Medeniyetler Korusu”nu izliyoruz. “Kardeş olun ey insanlar” diye başlıyor.
Koroda imamlar, hahamlar, papazlar, esnaftan insanlar hep beraber her inançtan ilahiler
söylüyorlar: Sünni Müslümanların “Salat-ı Ummiye”si, Alevi Müslümanların “Ali Ali Mevla”sı,
Katoliklerin “Haleluya”sı, Ortodoksların “Ye Ummel İleh”i, Yahudilerin “Hava Nafila”sı ve de
Ermenice “Sarı Galin” türküsü...
Dinlerken defalarca gözlerim yaşardı.

Kuran ve İncil
Hatay Valisi Celalettin Lekesiz hem “iş” zihniyetine hem kültür bilincine sahip bir idareci...
“Medeniyetler Korosu”nu dinlememizi sağladığı için teşekkür ettim. Vali Lekesiz bizi Saint Pierre
(Aziz Petrus) kilisesine de götürdü; Hıristiyanlığın ilk mağara kilisesi, şimdi müze; restore
edilecek...
Habib Neccar Camiine gittik. Hz. İsa’nın havarilerinden ve İncil yazarı Yuhanna (Yahya) ile Pavlus
(Yunus) bu caminin altında yatıyorlar ve türbeleri ziyarete açık. Onların vaazlarıyla Hıristiyanlığa
ilk inanan Habib Neccar, paganlar tarafından şehit edilmiş. Bu kıssa Kuran-ı Kerim’in Yasin
Suresi’nde de anlatılır.
İlk Hıristiyan mümini olan Habib adına bu camii Hz. Ömer yaptırmış...
“Medeniyetler çatışması”na ve Avrupa’daki Türkiye karşıtlığına karşı bunlar çok önemli tarihi ve
kültürel verilerdir.
Tatilimiz sırasında Samandağı’na kadar uzandık. Nezih, güzel Ermeni köyü Vakıflı’yı, bir yıllık
çınarıyla sevimli Hıdırbey köyünü, Roma su kanallarını, ören yerlerini gezdik...
Sevgili Ayten Alpman hiç dilimden düşmedi, “Bir başkadır benim memleketim”