You are on page 1of 18

TEOR‹ • May›s 2006

Arslan Çin kalk›nmas›n›n


Bafler
Kafao¤lu
dayan›kl›l›¤› ve
Ekonomist, Ayd›nl›k
dinamikleri
ekonomi yazar›
2003 y›l› Aral›k ay›nda yay›mlanan Ekonomik Bunal›m
adl› kitapta, “Ekonomide Yeni Lider Bölge” bafll›¤› alt›nda
flunlar yaz›lm›flt›:
“20. yüzy›l›n ilk k›rk y›l›nda, dünyan›n liderli¤ini Bat› ve
bir derece de Orta Avrupa ülkeleri yürüttü… 1940’tan sonra
ise, liderlik ABD ve Rusya’ya geçti. Daha çok ABD’nin a¤›r-
l›¤›n›n belirgin biçimde yükseldi¤i son 20 senede, Sovyetler
Birli¤i liderler sahnesinden çekildikten sonra ABD tek kutup-
lu bir dünya kurdu ve yönetmeye bafllad›. Avrupa ülkeleri, ge-
rek AB ve gerekse baz› birey devletler olarak, ABD’yi etkiler
göründüyse de, önemli bir yay›n organ› olan Le Monde Dip-
lomatique dergisinde s›k s›k belirtildi¤i gibi, Frans›z deyimiy-
le bir vasal, yani ‘emirlere uyan’ devlet niteli¤ini geçemedi-
ler. Bunun nedeni, kuflkusuz, ABD’nin dünya üretiminde çok
büyük bir pay› gerçeklefltirmesinin yan› s›ra, Amerikan silâhl›
kuvvetlerinin ulafl›lmas› güç üstünlü¤ü idi.”
“Ne var ki 21. yüzy›la girerken, hatta daha önceleri ABD
ekonomisi çöküfle geçince1 Do¤u ve Güney Asya ülkeleri
özellikle ekonomik alanda lider bölge olma niteli¤ine girdi-
ler. fiimdi burada Güney ve Do¤u Asya’n›n önde gelen ülke-
lerine bir göz atal›m…”
Görüldü¤ü gibi Çin Halk Cumhuriyeti’nin son yirmi y›l-
da kaydetti¤i ekonomideki dev kalk›nma hamleleri sadece
kendi topraklar›yla s›n›rl› kalmam›fl, dünya nüfusunun üçte
bir insan›n› bar›nd›ran bir ülkeyi dünya ekonomisinin loko-
motifi haline getirmifltir.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin son yirmi y›lda kaydetti¤i ge-
liflme gerçekten dünya ekonomi tarihinde efli görülmemifl
bir performanst›r. Bu kadar uzun bir süre kalk›nma, sadece
ABD ekonomisinin 1850 y›l›ndan 1914 y›l›na kadar göster-
di¤i performansla karfl›laflt›r›labilir. Ama daha yak›ndan ba-
k›nca Çin’deki kalk›nma onu bile geride b›rakm›flt›r. Çünkü:
1) ABD kalk›nmas› ancak tarihte görülmemifl bir ölçüde-
1 Bak›n›z Teori dergisi, 2003 Mart, May›s ve Temmuz say›lar›.

3
TEOR‹ • May›s 2006

ki d›fl sermaye ak›m› ile mümkün olmufltur. Çin’e de bir yabanc› sermaye
girifli varsa da, bu asla özellikle Bat› bas›n›n›n belirtti¤i ölçüde de¤ildir
ve hele 19. yüzy›lda eski dünyadan yeni dünyaya akan sermaye ölçüleri
ile karfl›laflt›r›lacak miktarlarda de¤ildir.2
2) Daha önemlisi Amerikan ekonomisinde kalk›nma hiçbir dönemde
insanlara büyük ac›lar çektiren “bunal›m” dönemlerinden geçilmeden
gerçeklefltirilmifl de¤ildir. Geliflme dönemleri k›sa aral›klarla daima “dö-
nemsel” denilen ve adeta kaç›n›lmaz bir kader gibi kabul edilen “buna-
l›m” dalgalar›yla kesilmifltir. Çin Halk Cumhuriyeti’nde ise konjoktür ve
kalk›nma hep ayn› tempoda devam etmektedir.

Bat›l› yorumcular ve gerçekler


Bat›l› yorumcular Çin ekonomisiyle özellikle 1990’dan sonra ilgilenmifltir.
Ve onun baz› yanl›fl yorumlar›n› yapm›fllard›r. Çin ekonomik büyümesinin ke-
sintisiz, enflasyonsuz ve uzun bir süre yüksek oranlarda geliflmesinin en
önemli nedeni, ülkenin komünizmi iyi anlam›fl bir kadro taraf›ndan PLAN ile
yöneltilmesindendir. Bat›l› yorumcular elbette bu gerçe¤i unutturma gayretleri
içindedir. Bat›l› ve liberalizme inanm›fl yorumcular d›fl›nda Çin’in art›k sosya-
list olmad›¤› yönünde soldan yap›lm›fl yorumlar da vard›r.

Ucuz emek ve Çin kalk›nmas›


Çin kalk›nmas›n› baz› yazarlar tek bir etken ile yorumlarlar. Derler ki
emek ucuz oldu¤u için kâr paylar› yüksek olmufl, bu yat›r›mlar› ve ucuz
maliyeti do¤urmufltur. Hatta ülkeye emek ucuz oldu¤u için bol yabanc›
sermaye gelmifltir. Çin’de eme¤in gerçekten dünyan›n birçok yöre ve böl-
gelerine göre esasl› bir ölçüde ucuz oldu¤u do¤rudur. Ancak eme¤in ucuz
ya da pahal› oldu¤u konusundaki yarg›larda dikkatli olmak gerekir. No-
minal olarak ucuz bir emek, verimlilik bak›m›ndan yeterli de¤ilse ucuz
say›lamaz. Geliflen ve az geliflen ülkelerin hemen hepsinde eme¤e ödenen
nominal ücret geliflmifl ülkelere göre daha düflüktür. Fakat bu ülkelerin
hepsine, geliflmifl ülkelerden, “ucuz eme¤e” tamah edilerek sermaye akt›-
¤›n› görmüyoruz. Geliflme ihtiyac› içinde olan bir ülkede hüner, bu ucuz-
luktan yaralan›p, eme¤e dönük bir geliflme politikas› planlamakt›r. Çin
geliflmesini bafltan beri bu flekilde yürütmüfltür.
Geliflme asl›nda bir pazar kapma savafl›d›r. Her savafl gibi de ak›ll› bir
strateji ile yürütülmelidir. Bu strateji ülkenin avantajlar›n› kullanmak ve
zaaflar›n› d›flar›ya açmamak fleklinde kendini gösterir. Çin kalk›nma stra-
tejisinde, geliflme halindeki ülkelerin h›z›n› engellememifltir. Bunun gibi
sermaye k›tl›¤›ndan ve teknoloji eksikli¤i dolay›s›yla yabanc› ürünlerin
ve sermayenin milli üretimi ve yerli birikimi bast›rmas› söz konusu olma-
m›flt›r. Çin daha bafllang›çtan özel giriflimi yasaklam›fl de¤ildir ve 20. ya
2 ABD’ye eski dünyadan d›fl sermaye hakk›nda bkz: Leo Huberman, We, the People adl› Ame-
rikan tarihi Monthly Review Yay›nlar›.
4
TEOR‹ • May›s 2006

da 21. yüzy›lda böyle bir yasaklama delilik olurdu. Yap›lan fley özel giriflimin
ç›karlar›n›n ükenin bütünsel ç›karlar›yla uyuma sokulmas›d›r. Çin’i yönetenler
ellerinde yeterli iflçi stoku varken yol ve inflaat makinelerine baflvurmam›flt›r
ve örne¤in 2006 y›l›na kadar da dünya otomotiv endüstrisine bir rekabetçi ola-
rak girmemifltir. Enerji gereksinimini ilk evrelerde ülkede bol olan kömür ve
su enerjisine dayand›rm›flt›r. Sulardan, büyük ve pahal›, ayn› zamanda çevre
düflman› barajlar yerine, s›k s›k konulmufl motopomplardan yararlanm›fl, ›s›
gücü düflük kömürlerden her gün daha gelifltirilen “y›kama” yollar›yla büyük
tasarruf sa¤lam›flt›r. K›saca Çin kalk›nmas›n› adeta bir mucize haline getiren
sadece eme¤in ucuzlu¤u de¤il, bu ucuzluktan en büyük yarar› sa¤layan kalk›n-
ma yöntemleri içeren plan ve programlard›r.

Kalk›nma köyden bafllad›


Geliflme ve h›zl› bir oranda kalk›narak ilerlemifl ülkelere yetiflme ihtiyac›n-
da olan ülkelerin, önlerindeki ilk engel nüfusunun büyük k›sm›n› oluflturan
köylülüktür. Bu nüfusun ço¤unlukla topra¤› ya hiç yoktur ya da elindeki topra-
¤› yetersizdir. Topraklar›n büyük k›sm› az say›da ailenin elindedir. ‹ki ülke,
ABD ve Çin bu büyümeye ve insan haklar›na ayk›r› toprak da¤›l›m›na zama-
n›nda son vererek h›zl› kalk›nma yoluna getirmifllerdir.
Okuyucular toprak reformunu, ABD ile Çin’i benzefltirerek anmam›
hayretle karfl›layabilir. fiu al›nt›yla onlar›n hayretini giderebilirim:
“1920’den Halk Kurtulufl Ordusu’nun Pekin’i kurtard›¤› 1949 y›l›na
kadar Çin halk›, Komünist Parti önderli¤inde bir devrim ayaklanmas› sür-
dürdü. Bu ayaklanma, ülkenin üzerine bir da¤ gibi çökmüfl, üç belay› or-
tadan kald›rmay› hedef alm›flt›: Yerel feodalizm, bürokratik kapitalizm ve
yabanc› emperyalizm. 1920’lerde ve 1930’lar›n ilk yar›s›nda toprak a¤a-
lar› tahakkümündeki feodal düzen bu savafl›m›n merkeziydi ve bu neden-
le de Toprak Reformu (topra¤› üzerinde çal›flanlara da¤›tma ilkesi) dev-
rimci program›n kalbini oluflturuyordu. 1937’de Japonlar Çin karas›na ç›-
k›p ülkeyi istilaya bafllay›nca emperyalist sald›r› Çin’in ba¤›ms›zl›¤›na
kasdetti¤inden, di¤er konular bu istilâ yan›nda arka plana itilmifl oldular.
Bu güçleri bir araya getirip ulusal bir cephe oluflturacak çal›flmalara girdi-
ler. Toprak Reformuna yönelik y›llar süren çal›flmalar kira ve faizleri
azaltmaya çevrildi.
“1945 y›l›nda Japonlar teslim olunca Toprak Reformu yine politik ko-
nular›n merkezine oturdu ve iç savafl süresince olsun, ondan sonraki nice
y›llarda olsun iç politikaya egemen oldu. Bu egemenlik köylüler her yer-
de iflledikleri topra¤a sahip oluncaya kadar sürdü. Devrimin bu antiem-
peryalist ve anti-feodal dönemine Mao Zedung ‘Yeni Demokratik Dev-
rim’ ad›n› verdi. Çin’deki yeni demokratik devrimin, Toprak Reformu,
kuflkusuz dünya tarihinin de en y›¤›nsal topra¤a el koyma, mülkiyeti da-
¤›tma ve borçlar› reddetme olay›d›r. Çin iç savafl›nda Toprak Reformu,
1861-65 Amerika iç savafl›nda ‘Emancipation Proclamatiön-Kurtulufl Be-

5
TEOR‹ • May›s 2006

yannamesi’ ne rol oynam›flsa o rolü oynamak üzere tasarlanm›flt›. Lin-


coln kölelere serbestlik verdi¤ini ilan edince, kölelere yat›r›lm›fl 3 milyar
dolar› kamulaflt›rm›fl oluyordu. ‹ç savafl›n as›l nedeni eyaletlerin yöresel
ba¤›ms›zl›¤› oldu¤u halde, bu adeta unutulmufl ve sanayici Kuzey ile kö-
le çal›flt›r›lan Güney’in uzlaflmas› olanaks›z hale gelmifl, azat edilen (kö-
lelik iliflkileri kald›r›lan) yüzbinlerce siyahi, Birlik (yani Kuzey) ordusu
saflar›nda savafla kat›lm›fl, savafl›n Güney eyaletlerine bütün y›k›c›l›¤› ile
yay›lmas› bu suretle engellenmiflti. Mao’nun tar›m yasas› da 20 milyar
dolar de¤erindeki topra¤› hiç bedel ödemeden kamulaflt›rm›fl ve Komü-
nist Parti ile has›m Kuomintang aras›ndaki bütün uzlaflma olanaklar›n›
bitirmifl, toprak a¤alar› ve kompradorlar› yurttan d›flar› atm›fl. Çan Kay
fiek’in askerlerinden büyük y›¤›nlar›n Halk Kurtulufl Ordusu’na kat›lma-
lar›n› kolaylaflt›rm›fl, Çin’in her yan›nda köylülere isyan duygular› ilham
etmifl ve iflçilerle ö¤rencilerin, tüccarlar›n ve meslek sahiplerinin Ku-
omintang bölgesindeki gösterilerini … engellemifltir.”3
Mao’nun büyük topraklar› paylaflt›rma amac›n› Lincoln, Güneyli üreticile-
rin elinden köle eme¤ini alarak gerçeklefltirmifltir. Köle eme¤inden yoksun k›-
l›nan Güneyli toprak a¤alar›, konulmufl a¤›r arazi vergilerini ödemek için top-
raklar›n› elden ç›karma yoluna gitmifl, düzensiz de olsa dolayl› yollarla toprak
a¤as› s›n›f› ortadan kald›r›lm›flt›r. Aradaki bu benzerli¤i ortaya ç›karan W.
Hinton toprak reformunun yararlar›n› da flöyle anlat›yor:
“Tam ve evrensel bir toprak reformunun eflitli¤i sa¤lama ötesinde uzun
vadede çok daha önemli sonuçlar› olmufltur. Bu reformla daha önceleri
bask› alt›nda olan üretici güçler, bunlar›n bafl›nda gelen köylülük emek
fazlas› kendine toprak verilince kendi eme¤iyle oradan gelir sa¤lama du-
rumuna girmifltir. Bu durum pek çok büyük gücü sadece ekilen topraklar-
da de¤il, yeni su verilen topraklarda çal›flmaya yöneltmifltir. Köylünün
bir y›lda çal›flt›¤› gün say›s› 150’den bafllay›p 200 ilâ 250 hatta 300’e ç›-
kabilmifltir. Bu rakamlara eme¤i kooperatiflerde bir havuzda toplama yo-
luyla var›lm›flt›r. Tarihte ne zaman toprak a¤alar›n›n elinde bir tar›msal
fazla birikse, onunla ya yeni bir toprak al›r, ya tefeci faiziyle ödünç verir,
ya lüks yaflama harcar, ya da gömer. Buradan üretime bir fley harca-
maz… Al›nan krediler de keyif, festival, dü¤ün ya da kazalar için al›-
n›r. Tar›ma yeni bir girdi getirmeye yanafl›lmaz… Bunun sonucu el-
bette ekonomik durgunluktur. Oysa böyle bir fazla, birey ya da topluluk
eline geçerse tamamen üretimin art›r›lmas›na harcan›r. Kendi girdileriyle
yarat›lan piyasa canl›l›¤›, tüketicilerin artan talebiyle birikte ekonomiyi
atefller. Mao Zedung ünlü makalesi ‘On Büyük ‹liflki Üzerine’de flöyle
demektedir: ‘E¤er endüstriyi gelifltirmek istiyorsan›z tar›m ve hafif en-
düstriyi gelifltirmeye çal›fl›n›z.’ Toprak Reformu yoluyla üretici güçlerin
serbest kalmas› sonucunda Çin’de her alanda tar›mda, hafif endüstride,
a¤›r endüstride, alt yap›da büyük geliflmeler oldu. Devrimden sonraki
otuz y›lda Çin ekonomisinin ortalama y›lda yüzde 8-11 oran›ndaki gelifl-
3 William Hinton, “The ‹mportance of Land Reform in There Construction of China”,
Monthly Review yay›n› Hungry Profit’ten al›nd›.

6
TEOR‹ • May›s 2006

ti¤i de unutulmamal›… Bu reform yap›lmasayd› bu kalk›nma da olmazd›.”4


W. Hinton’dan yapt›¤›m›z bu uzun al›nt› bence hem toprak reformu-
nun az geliflmifl bir ülkeye neler getirece¤ini, hem de Çin toprak reformu-
nu birkaç sahifede en iyi anlatan metinlerden biridir. Çin ve ABD’de top-
rak a¤al›¤›n›n ortadan kalk›fl› ile ilk parmak ›s›rtan sonuçlar tar›m kesi-
minde oluflmufltur. Bu geliflme hala sürmektedir. Dünya Bankas›nca yö-
netilen bir incelemeye göre dünyada üretilen 73 kalem tar›m ürününden
37’sinde Çin Halk Cumhuriyeti birincidir. Ondan sonra ikincilik alt›
ürünle Hindistan’dad›r.

Çin ve Bat› bas›n›


Çin’in ulaflt›¤› ekonomik ve siyasal güç karfl›s›nda emperyalist dünya bas›-
n›n›n tak›nd›¤› tav›rlar da ilginçtir. Bunu 1980’den bu yana kesintisiz izledi-
¤im ‹ngiliz The Economist dergisinin tutumuyla flöyle anlatabiliriz (Bu dergiyi
okuyucular›n›n yap›s› dolay›s›yla seçtim. Dergi ‹ngiltere’de bas›l›p yay›mlan-
mas›na karfl›n okuyucular›n›n üçte ikisi ABD yerlefli¤idir):
Bütün Bat› bas›n› gibi The Economist dergisi de Çin kalk›nmas›n›n bafllan-
g›ç y›llar›nda bu geliflmeye karfl› sessiz kalm›flt›r. Sadece 1985’te The Econo-
mist, kapa¤›nda, “Yedi y›lda üretimi iki kata ç›karan iflçiler hangisi?” sorusunu
sormufl ve yan›t olarak Çin ve Hindistan tar›m iflçilerini göstermifltir. Bu y›llar-
dan önce Çin ve Hindistan’daki nüfus art›fllar›n›, dünyada ayn› oranda besin
üretimi art›r›lamayaca¤› için, insanl›k refah›n›n gelecekteki en karanl›k noktas›
olarak gösteren Bat› bas›n›, bu y›ldan sonra bu yorumlara son vermifltir. Çin’in
kesintisiz ve o y›llarda bile parmak ›s›rtan kalk›nmas›na Bat› bas›n›, piyasa
ekonomisinin kamu yönetimli bir ekonomiye üstünlü¤ünü de kan›tlayan bir
yorum getirmek zorundayd›. Ne var ki dünya ekonomisinin gösterdi¤i gelifl-
meler buna meydan vermiyordu. 1986’da Tienanmen alan›ndaki olaylar Bat›
bas›n›na istedi¤i ve bekliedi¤i f›rsat› verdi. “‹flte kamunun ekonomiyi yönetti¤i
ülke böyle olur” diyerek Çin’den gelecek (kesin olarak gelece¤ini düflündükle-
ri) yeni ayaklanmalar› beklemeye oturdular. Ayaklanmalar gelmedi¤i gibi ka-
munun yönetti¤i ekonomilerin liberal ekonomileri gerilerde b›rakmas› olgusu
da sürmekteydi. Her yönetimin muhalifierinde gecinde kendini belli eder. Ne-
dense 1990’larda Bat›’da da sosyal ve siyasal içeri¤i zay›f bir muhalefet türe-
miflti. Bu muhalefet Uzak Do¤u’da Asya Kaplanlar› ad›n› verdikleri ülkeleri
örnek göstererek, Bat›’n›n bu ülkelerce bir gün mutlaka geri b›rak›laca¤›n› ile-
ri sürüyorlard›. Bat›’n›n da onlar gibi iflçiyi ucuz çal›flt›rma yolunu bulmalar›
gerekti¤ini anlat›yorlard›. Japon yöntemli istihdam konusu en ciddi Bat› bas›-
n›n›n sayfalar›nda uzun uzun anlat›l›yordu. Konumuz bak›m›ndan flunu da be-
lirtelim ki, say›lan Yedi Asya Kaplan› aras›nda Çin Halk Cumhuriyeti yoktu.
Bat› bas›n› o y›llarda yüzde 11-16 aras›nda dünya kalk›nma rekorlar› k›ran Çin
ekonomisine karfl› suskunlu¤unu koruyordu. Bat› bas›n› için 1997 y›l› çok
ilginç geçti.

4 Ayn› kaynak.

7
TEOR‹ • May›s 2006

Asya bunal›m›
Y›l›n ilk aylar› Bat› bas›n› için Asya Kaplanlar›’na övgülerle bafllad›.
Ünlü dergilerden biri yak›n gelecekte her bir Asya Kaplan›’n›n Avru-
pa’n›n en ileri ülkelerini geride b›rakaca¤›n› tahminle ilginç bir görünüfl
çiziyordu. En gözde ülke Güney Kore idi. Bu Kaplan 2015’te AB’nin en
geliflmifl ülkesi Almanya’y› ekonomide geçecekti. Dergi müthifl bir sat›fl
yap›nca ona rakip say›lan di¤er bir dergi de bu tahminlere yak›n tahmin-
ler vererek ayn› konuyu kapak yapt›. Ama bu dergi bask›lar›n›n mürekke-
bi yeni kurumufltu ki, Asya Kaplanlar›’n›n o “muhteflem!” ekonomileri,
kendilerini, derinden sallayan bir çöküflün içinde buldular. Dönek için
utanma diye bir kavram yoktur. Bu kez Bat› ve liberal sistem ekonomile-
rinin sa¤laml›klar›n› kan›tlad›¤›n› yazd›lar. As›l gizledikleri bu bunal›m›n
kendileri için bir karabasan olan Çin ekonomisini de silip süpürece¤i flek-
lindeki düflünceleri idi.
Çin ekonomisi bu bunal›mdan pek zarar görmedi. Do¤al ki büyük
sürpriz! Ama as›l sürpriz IMF’de yafland›. Gönüllü kriz doktoru IMF
baflta Malezya, Uzak Do¤u ülkelerine reçeteler yazmaya bafllad›. Krizze-
deler IMF ilaçlar›na s›rt çevirdiler. Asl›nda kriz IMF’nin o güne kadar te-
davi etti¤i ya da etmeye çal›flt›¤› örneklerden çok farkl›yd›. Ondan önce-
kilerde krizin nedeni ülkelerin d›fl ödeme arac› (döviz) bulamay›fllar›yd›.
‹çerde bütçeler aç›k verdikçe dövizlere gere¤i kadar de¤er biçilemiyordu.
Bu döviz yoklu¤undan fakir ülke ekonomisi çöküyordu. Oysa Asya krizi-
nin nedeni döviz krizi de¤il, dövizin afl›r› bollu¤uydu (T›pk› flimdi Türki-
ye’de oldu¤u gibi). Uzak Do¤u ülkeleri k›t iç tasarruflar›n›n do¤urdu¤u
handikap› o s›ralar önemi yeni anlafl›lmaya bafllanan “s›cak para” ile ka-
patm›fllar ve afl›r› k›sa vadeli para ile borçlanm›fllard›. Bölgenin egemen
paras› o zaman Japon Yeni idi. Bir büyük Japon depremi ve arkas›ndan
Japonya için ç›kart›lan dedikodular üzerine bu s›cak paralar çekilmek is-
tenmifl, ama bir ço¤u tafl›nmaz mala yatt›¤› için ödenememifl, buradan
kriz ç›km›flt›. Ancak “Asya Krizi” hakk›nda ç›kan Bat› bas›n› haber ve
yorumlar› da dipsiz ç›kt›. Baflta Malezya Baflkan› Mahathir Muhammet,
Asya ülkeleri, kriz ve tedavi çareleri hakk›nda IMF’den daha isabetli ta-
n›lar koydular. S›cak para hareketlerinin sembolü olan ünlü Soros’u so-
rumlu olarak gösterip k›sa vadeli para girifllerini kontrola ald›lar.
Do¤al ki Asya krizi Asya Kaplanlar› denen ülkeler (Endonezya, Singa-
pur, Malezya, Tayland, Taiwan, Hong Kong ve Güney Kore) d›fl›nda Çin
ve Japonya’y› da etkiledi. Ama krizin bafllamas› ve etkisi konumuz olan
Çin ekonomisi d›fl›ndad›r. Bu nedenle konuyu çok fazla deflmeyece¤im.
Merakl›lar Say›n Attila Sönmez’in Do¤u Asya Mucizesi ve Bunal›m› ki-
tab›ndan bu konuyu okuyabilirler.5 Burada sadece iki fleyi belirtebiliriz.
Birincisi, bir ülke ekonomisini “üretebilir” hale getirdi miydi, onu çok
kuvvetli finansal yönlü krizler bile sarsamaz. Uzak Do¤u ülkeleri de
5 Attila Sönmez, Do¤u Asya Mucizesi ve Bunal›m›, ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›,
Birinci Bask›, ‹stanbul, 2001.

8
TEOR‹ • May›s 2006

“üretimsiz” bir ülke olmad›klar›ndan üretim güçlerinin kuvvetiyle orant›l›


olarak (ilk olarak Güney Kore olmak üzere) bunal›mdan kurtuldular.
Asya krizinin son dalgalar› da sahneden çekildikten sonra (2000 y›l›
sonu) Bat› bas›n› art›k Çin’i sat›rlar›na ve sayfalar›na almamazl›k edemez
oldu. Çin ekonomik kalk›nmas› dimdik ayaktayd›. Japon ekonomisi bü-
yük s›k›nt›ya girmiflti. Bat› bas›n›n›n bir k›sm›n›n efsane haline getirdi¤i
Japon ekonomisi uzun y›llar sürecek bir duraklama içindeydi. Onu bile
harab eden Asya krizi Çin’i etkilememiflti. Bu kez Çin hakk›nda onu sar-
sacak haberler ve yay›nlara girdiler. SARS adl› bir hastal›¤› önce dillerine
dolad›lar. Acaba Çin bu hast›lakla bafledebilecek miydi? Sonra büyük Çin
depremi onlar›n yüre¤ini ferahlatt›. Ama bu dert ve gaileler Çin ekonomi-
sinin h›z›n› hiç kesmiyordu.

“Enflasyon geliyor” söylentileri


Sonra Çin ekonomisinin iflleyiflinden asl› esas› olmayan yorumlar ç›-
kartarak okuyucular›n› ve Amerikan, Avrupa piyasalar›n› yat›flt›rmaya gi-
rifltiler. Diyorlard› ki, “Çin çok h›zl› gelifliyor. Bu kesinlikle enflasyon ge-
tirecek. Hele Çin ekonomisinin esas›n›, belkemi¤ini K‹T’ler, kamu kuru-
lufllar› oluflturuyor. Bunlar dünya kadar kamu aç›klar› oluflturuyor. Enf-
lasyon yak›nd›r.”
Sonra Çin ekonomisi hakk›nda daha baflka bir sürü gerçe¤i çarp›tan
yorumlar yapt›lar. Bu arada Çin’in sosyalistçe yönetilmedi¤i iddias›nda
bulunan Monthly Review dergisinde Çin’in kamu kurulufllar› elinde kapi-
talist bir kalk›nma yoluna girdi¤i ve bunun mümkün olmad›¤› yolunda
yaz›lar yay›mland›.

“Çin kalk›nmas›n› yabanc› yat›r›mlara (m›) borçlu”?


Ç›kart›lan düzmece yorumlardan birisi, Çin kalk›nmas›n›n gücünün, ka-
musal yönetim de¤il, yabanc› yat›r›mlar oldu¤udur. E¤er rakamlar› uzun
boylu deflmez iseniz buna hak da verirsiniz. Örne¤in tart›flt›¤›m›z bir arka-
dafl, “O da ifl mi, yani y›lda 60 milyar dolar yabanc› sermaye giriyor Çin’e”
diyerek iddialar›m› çürütmeye çal›fl›yordu. Evet rakam do¤ruydu, Çin’e her
y›l o dolayda yabanc› sermaye geliyordu. Ne var ki, 60 milyar dolar yabanc›
yat›r›m Çin için önemli bir yat›r›m de¤ildir. Çin her y›l 800 milyar dolar›n
üstünde yat›r›m yapmaktad›r. Çin dünyan›n en yüksek birikim oran›na sahip
ülkelerden biridir. Bu, The Economist’e göre GSMH’nin yüzde 40’› dola-
y›nda (Bak. The Economist, 25 Mart 2006, sahife birinci ek 9). 2006’da Çin
milli geliri 2.2 trilyon dolar gösterilmifltir. Bu hesaba göre tasarruflar 850
milyar dolar civar›ndad›r. Bu say›lar› bilmeden her y›l 60 milyar dolar yat›-
r›m yap›ld›¤› iddias› elbette Çin’in kamuya dayal› gayretinin piyasa ekono-
misine üstünlü¤ünü gözden gizleyebilir. Çin ve ekonomik performans› ko-
nusunda 2003 y›l›ndan sonra Bat› bas›n› gerçe¤e e¤ilmeye bafllam›flt›r. Bu-
nu gösteren al›nt›lar› buraya koyaca¤›z.

9
TEOR‹ • May›s 2006

15 fiubat 2003 tarihli The Economist dergisi “Eating Your Lunch?” (Yaz›l›fl
maksad›n› da gözeterek “Lokman›z› m› Yiyorlar?” fleklinde çevirebiliriz) bafll›-
¤› alt›nda flöyle diyor: “Dünyada Çin ürünleri önce oyuncak endüstrisinin ürün-
leriyle tan›nd›, ama flimdi kundura, so¤utucular, mikro dalgal› araçlar ve mut-
fak so¤utucular› ile korku veriyor. 1.3 milyar nüfuslu bu ülke, bitmez tüken-
mez, zor koflullarda ve düflük ücretle çal›flmaya haz›r iflçi kayna¤›na sahip.
Dünya Ticaret Örgütü’ne kabul ediliflinden sonra patlamaya geçti, d›fl yat›r›m-
lar› bir hortumla emer gibi emiyor. Geçen y›l bunlar› çekmede birinci oldu.
DÜNYANIN BU YEN‹ ve DEV EKONOM‹S‹NE K‹M RAK‹P OLAB‹L‹R?”
“Kuflkusuz bu gücü görmeme olana¤› yoktur. fiimdi ço¤u kiflinin tasaland›-
¤› böyle bir devin yaratt›¤› ekonomik korku, bu devin herkesi piyasa d›fl› ede-
ce¤i, her alanda süper rekabetçi olaca¤› fleklinde. Ama bu tasalar yanl›fl. Bu ta-
salara kap›lanlar Çin’in büyümesinin yaratt›¤› faydalar› görmüyor.”
Eskiden insan hakk› tan›maz, sald›rganlar› kanatlar›n›n alt›na alan, Tienanmen
meydan›nda gencecik insan vücutlar›n› yere ölü olarak seren bir Çin vard› Bat›
bas›n›nda. 2003’te bu görüntüler unutturulmaya çal›fl›l›yordu. Yaz› “bu gibi tasa-
lar bundan önce de çok duyulmufltur” diye sürüyordu. “Vaktiyle önce ‹ngiltere ve
sonra ABD ekonomik üstünlükleri, 1960 ve 1970’lerde Japon ve 1990’larda Gü-
ney Kore ekonomisi karfl›s›nda da böyle tasa ve düflünceler vard›. Ama bu tasa ve
düflünceler bitti. Çin’in dünya ticaretindeki pay› sadece yüzde 4, yani ‹talya’ya
eflit (2002’de ancak bu kadard›). D›fl Ticaret fazlas› ise 30 milyar dolar›, yani Ka-
nada’ya eflit ve Japonya, Almanya ve hatta Rusya’dan daha düflük.” Arada bir
espri yapm›fl: “Gerçi ABD ile ticaretinde fazlas› var ama kimin yok ki? Ayr›ca ya-
k›n komflular› olan Güney Kore, Malezya ve Tayland ile ticaretinde büyük aç›klar
veriyor”. Bu arada Çin’in yüksek kalk›nma h›z› ve yükselen d›fl ticaretiyle kapita-
lizme sa¤lad›¤› iki büyük avantaj ortaya konmufl: Birincisi, Çin’in büyümesiyle
di¤er ülkelerin pazarlar›n›n genifl ölçüde büyümesi. ‹kincisi ise, di¤er ülkelerin
Çin’den ucuz mal almas›yla, dünyada genel enflasyonun düflmesi.
Derginin ayn› say›s›nda 53. sayfada bir yaz› daha var. Bafll›¤›, “Büyük Olma-
yan Güç”. Ve bu yaz› da, böylesine çok nüfuslu, dünya ekonomisinin yüzde 12’si-
ni ve geliflme h›z›n›n üçte birini sa¤layan bir ülkenin siyaseten süper güç olup
dünya dengelerini tehdit edebilece¤i korkusu karfl›s›nda bir de¤erlendirme. Dergi-
ye bak›l›rsa gerçi Çin büyük ülke, güçlü ülke ve üstelik Güvenlik Konseyi’nin ve-
to hakk›na sahip olan befl daimi üyesinden biri. Ancak korkulmas›n, Çin’in dünya
siyasetinde bafll›ca rol alma niyeti yok. Bunu, ülkenin bugüne kadar Konsey’de
hiç vetoya baflvuran ülke olmay›fl›, komflusu Kuzey Kore ile ç›kan anlaflmazl›k-
larda bile tarafs›z kal›fl›, son Irak anlaflmazl›¤›nda Fransa ve Rusya’y› tam destek-
lemeyifli gibi kan›tlara dayand›r›yor.

Son üç y›ll›k geliflme


2003’ten 2006’ya... Ne k›sa süre de¤il mi? Ama bu k›sa sürede önemli
fleyler oldu. 2006 y›l›n›n Mart ay›nda yay›na ç›kan The Economist’te baflka
bir hava var. Bu de¤iflik anlat›m› dikkatle inceleyelim:

10
TEOR‹ • May›s 2006

Ama önce baz› fleyleri hat›rlayal›m. Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne


giriflinin ülkeye yarar m› yoksa zarar m› getirece¤i Türkiye’de özellikle
sol yazarlar aras›nda çok tart›fl›ld›. Bir çok yazar Çin’in DTÖ’ye girerse
koruma alt›ndaki milli pazar›n›n ithal mallar›yla dolaca¤›, yabanc› serma-
yenin Çin’i paylaflaca¤›, sosyalist say›labilecek bir ekonominin daha çö-
kece¤ini savunuyorlard›. Rusya’n›n DTÖ’ye girmeyi hep reddetmesini de
kendi iddialar›na ek bir kan›t gösteriyorlard›. DTÖ’ye giriflten önce Çin
ile ABD’nin anlaflmas› gerekti¤i ileri sürüldü (Ne sebeple bilmiyorum).
‹ki ülkenin görüflmeleri uzun sürdü. Önce Çin anlaflmay› parlamentosun-
dan geçirdi. Amerikan Kongresi ise Çin’in kabul edemeyece¤i koflullar›n
anlaflmaya girmesini istedi. Bu nedenle ifl bozulur gibi olunca, solcu arka-
dafllar sevindiler. Sonra iki ülke anlaflt›lar. Ve Çin DTÖ’nün üyesi oldu.
Asl›nda ben Çin’in ilerlemesinin as›l bundan sonra h›zlanaca¤›n› yazd›m.
Di¤er arkadafllar Çin’in ABD’ce kand›r›ld›¤› kan›s›ndayd›lar. Benim tah-
minimin gerçekleflti¤i yukar›daki ifadeyle de anlafl›l›yor. Belki de ABD
kurmaylar› Çin’in örgüte girme ça¤r›s›n›n ne büyük hata oldu¤unu sonra-
dan fark ettiler.
‹ngiliz The Economist dergisi her y›lbafl› geçmifl y›l›n olaylar›n› ve
oluflan durumlar›n› gösteren bir kitap yay›mlar. Daha dün diyebilece-
¤imiz 2002’den 2005’e Çin’e Bat› bas›n›n›n verdi¤i önemin ne kadar
de¤iflti¤ini anlamak için 2003 ve 2006 y›llar› The World kitaplar›n›
kar›flt›ral›m.
The World, 2003 Y›l›nda Dünya kitab›na göre (ki 2002 y›l› verilerine
göre düzenlenmifltir) Çin’de Adam Bafl›na Milli Gelir Pay› sadece 1.070
dolard›r. Tabii bu 2002 y›l› verisidir. The World 2006’da ise (ki 2005 y›l›
verilerine göre hesaplanm›flt›r), Adam Bafl›na Milli Gelir Pay› 2.240 do-
lard›r. Yani üç y›lda Adam Bafl›na Gelir ülke düzeyinde yüzde yüzden da-
ha çok oranda yükselmifltir. Asl›nda üç noktadan bu rakam önemlidir:
1) Çin’in zaman geçtikçe geliflme h›z›n›n yavafllayaca¤› düflünülürdü,
Bat› bas›n›nda beklenen bu olumsuz geliflme olmam›flt›r.
2) Dünya iktisat tarihinde 15 y›ld›r süren böyle bir h›z görülmemifltir.
3) Asl›nda Çin paras› afl›r› de¤erli oldu¤u için “sat›n alma eflde¤erleri
bak›m›ndan yap›lacak düzenlemede” Adam Bafl›na Gelir 9.000 dolar› afl-
m›flt›r. Yani her Çinli yurttafl bir y›lda ortalama 9.000 dolar›n sat›n ald›¤›
ölçüde gelir elde etmektedir. Bu 1995 y›l›na göre 27 kat bir yükselifl de-
mektir.
Bu konuda, yani “Bat› bas›n›n›n Çin hakk›ndaki görüfllerinin nas› de-
¤iflti¤i konusunda” son olarak The Economist dergisinin son say›lar›ndan
birinde Çin hakk›nda yap›lan bir de¤erlendirmeyi görelim: “Çin diploma-
tik sahnede ustal›¤›n› gösteren ikinci s›n›f orta güçte bir ülkedir. Gücü
hakk›ndaki inançs›zl›¤›m›z› da¤›tabilmifl de¤ildir”. fiimdi hayatta olma-
yan Gerald Segall, bir ‹ngiliz inceleyici böyle diyordu. NATO’nun S›rbis-
tan’› yola getirdi¤i 1999 y›l›nda bu de¤erlendirme yap›l›rken Çin Asya fi-

11
TEOR‹ • May›s 2006

nansal krizinden yeni kurtulmufl kötü iflaretler veren bir ülkeydi. Sadece,
uluslararas› ticaret ve yat›r›mlar›yla fazla fliflirilmifl tahminlerle “Teorik
bir güç” idi. fiimdi kimse Çin’in 7 y›l önceki durumunda oldu¤unu söyle-
yemez. Di¤er yandan gelecek 20 y›lda Çin kadar ne olaca¤› belli olmayan
bir ülke de yoktur. Dergide gelecek 20 y›lda Çin’in ne olaca¤› konusunda
tahminleri sonraya b›rakarak flimdiki önemini hat›rlatan sat›rlara geçelim.

Çin dünya ekonomisine katk›da ABD’yi geçti


The Economist’in 26-31 Mart tarihli say›s›nda, “... 2000 y›l›ndan bu yana
global ekonomiye katk›s› itibariyle (ve Sat›n Alma Eflde¤eri Ölçüsüyle *)
ABD’yi geçmifltir. Bu katk› ABD ve Çin’den sonra global ekonomiye en
yüksek katk›y› sa¤layan üç ülkenin (Hindistan, Brezilya ve Rusya) katk›s›n›n
iki kat›d›r. Çin’in Amerikan maliyesine sa¤lad›¤› kitlesel yard›m Amerikan
hazine bonolar›n›n faiz ölçülerini ve Amerika’n›n harcama e¤ilimini belirler.
Dünyaya sa¤lad›¤› ucuz sanayi ürünleri sayesinde Bat›l› tüketiciler ayn› pa-
rayla daha çok mal alma olana¤›na kavuflurlar. Enerji için duyduklar› yüksek
talep ham petrol fiyatlar›n› çok yükse¤e f›rlatm›flt›r. Çin’in Dünya Ticaret Ör-
gütü’ne girifliyle dünyan›n en büyük pazar›n›n dünyaya aç›l›fl› h›z kazand›.
Bir zamanlar Çin ekonomisinin tökezlemesi Bat› ekonomileri için önemli de-
¤ilken bugün durum çok de¤iflmifltir. Çin’in geliflmesi ve etkisinin art›fl› dün-
ya sahnesinde ald›¤› yer bak›m›ndan da kendisini göstermektedir” denerek
Çin’in gerek Kuzey Kore ile nükleer anlaflmazl›¤›n›n çözülmesindeki üstüne
ald›¤› görev ve gerekse kurdu¤u çeflitli ittifaklarla dünya ve bölgede oynad›¤›
rollere iflaret ediliyor.

Çin’in avantajlar›
Çin’in ekonomisini planla, hesapla yönetmesi avantaj› d›fl›ndaki önemli
avantajlara, oralar› görmüfl ve incelemifl Atilla Sönmez flöyle iflaret eder:
“Çin’in nüfusu Türkiye nüfusunun 20 kat›, yüzölçümü Türkiye’nin 12 kat›-
d›r. Fakat Çin’in bölgesindeki önemi bu rakamsal verilerin ötesindedir…
Hong Kong ve Tayvan nüfuslar›n›n tamam› neredeyse Çin as›ll›d›r ve tarihleri
tamamen Çin tarihinin bir parças›d›r. Singapur’da nüfusun yüzde 80 kadar›
Çin as›ll›d›r ve ülke Çin kültürünün devam etmesine özen göstermektedir. Ma-
lezya, Tayland ve Endonezya’da nüfusun yüzde 15-20’si Çin as›ll›d›r. Sadece
bu ülkelerde 1990’da 55 milyon Çin as›ll› yaflamaktayd›... (Kald› ki) bu az›n-
l›klar iktisadi ve ticari faaliyetin çok önemli k›sm›n› yönetmektedir... Tipik bir
y›lda özel sektör sanayi yat›r›mlar›n›n yüzde 80’ini veya daha fazlas›n› Çin
as›ll› müteflebbisler yapmaktad›r.

* Son zamanlarda ülkelerin milli gelirlerinin resmi dolar karfl›l›¤›n›n sat›n alma gücüne göre
hesaplanmas› yöntemi yayg›nlaflm›flt›r. Buna göre Çin milli geliri PPP (Purchasing Power
Parity), yani Sat›n Alma Gücü Eflde¤erine göre 9,8 trilyon dolara (yani 10 trilyon dolar)
dayanm›fl durumdad›r. Di¤er biçimde bir hesap da 2,24 trilyon dolard›r. Bir Çin sanayii
iflçisi 200 dolar ayl›k ücret al›r. Ama bunun sat›n alma de¤eri 950 dolard›r.

12
TEOR‹ • May›s 2006

“Japonya ve Kore’de önemli bir Çin az›nl›k olmamas›na karfl›l›k bu ül-


keler için de as›rlardan beri dil, yaz›, edebiyat genel olarak sanat ve bilim
aç›s›ndan tek kaynak ifllevi görmüfltür. Son yirmi y›lda Çin’in d›fla aç›l-
mas›yla ortaya koydu¤u büyük mal, hizmet ve yat›r›m piyasas›, Çin’in bu
ülkeler için önemini art›rm›flt›r… Ayr›ca (Do¤u Asya d›fl›nda) Kuzey Pa-
sifik k›y›lar›nda, Filipinler’de; Kanada’da ve ABD’nin Pasifik Okyanusu
k›y›lar›nda önemli ve önemi gittikçe artan Çin as›ll› az›nl›klar vard›r. De-
niz afl›r› göç eden Çin topluluklar› da, yüzy›llarca sonra bile anayurtta ka-
lan ailelerine ve yeryüzünün anavatan› sayd›klar› Çin anavatan›na ‘Orta
Krall›¤a’ olan ba¤l›l›klar›ndan pek az fley kaybetmifllerdir. Hong Kong’da
yaflayan bir ailenin çocuklar›n› evlendirme zaman› gelince gidip uzun y›l-
lar önce Kaliforniya’da yerleflmifl bir akraba aileden efl seçmesi çok ola-
¤and›r. 150 y›l önce terk ettikleri Çin kasabas›na dönüp orada arkabalar›-
n› bulan, atalar›n›n evini tamir ettiren veya baflka yat›r›mlar yapan Malez-
yal› ya da Amerikal› Çinli çoktur. Do¤al olarak da Endonazya’da ifl haya-
t›na at›lmaya haz›rlanan bir genç için Singapur’daki amcazadesiyle iflbir-
li¤i aramak, Hong Kong’daki day›dan borç almak, Kaliforniya’daki tey-
zenin yard›m›yla Amerikan pazar›na girifl sa¤lamak, teknoloji ö¤ren-
mek gibi iktisadi yaflama büyük canl›l›k ve ak›lc›l›k getiren kolayl›k-
lar vard›r.” 6

“Facia Zhifu Shi Guangrong de”


Yukar›da Çince yaz›l› bu atasözünü bir Amerikal›’n›n yazd›¤› kitaptan
ald›k. Anlam› “Zengin olmak fleref getirir” 7 Çin’in dinsel ve geleneksel
yap›s›nda zenginlik daima flerefli ve onurlu olman›n koflulu olarak kabul
edilmifltir. Bu inan›fl ve gelenek Çin kalk›nmas›nda ayr› bir itme sa¤la-
m›flt›r. Bu inan›fl Çin’in bugün izledi¤i ekonomi politikalar›na yol açan
Deng Sio-ping taraf›ndan flu flekilde yeniden belirlenmifltir: “Çin fakirdir.
Bu fakirlik sosyalizmin üstünlü¤ünü elbette göstermez. Bizim genel ama-
c›m›z toplumumuzdaki herkesin zengin ve mutlu olmas›d›r. En baflta ge-
len yöntemimiz ise, zengin olma çabas›nda öne ç›kan› cesaretlendirmek-
tir ki, böylece di¤erleri de onun arkas›ndan koflabilsin. Gerçek pratikle
bulunabilir. E¤er ilerde her Çinli’nin ortalama gelirini yükseltebilirsek,
yapt›klar›m›z›n do¤ru oldu¤u kan›tlanm›fl olur.” 8
Çin Halk Cumhuriyeti’nde dinsel inan›fl ülkeyi gelifltirmeye yönelik
çal›flmalar› kutsarken dünyevi inan›fl› canland›ran partisel inan›fl da kal-
k›nmaya büyük avantajlar sa¤lam›flt›r.

“Çin’de pek az fley göründü¤ü gibidir”


Yukar›daki söz bunlar› yazarken çok yararland›¤›m Atilla Sönmez’e
6 Ayn› kaynak.
7 Bkz. William Greider, One World, Ready or Not, bu kitap Tek Bir Dünya bafll›¤›yla
dilimize çevrilmifltir.
8 Peter Nolan, China at the Crossroads, 2005, Polity Press, Malden, Maryland, ABD.

13
TEOR‹ • May›s 2006

aittir. Ekonomi ve yaflam›n bu niteli¤i d›flar›dan gelen gözlemcilerin çok


temel hatalara düflmesi sonucunu verir. Bunlardan biri Çin’in art›k bir li-
beral ekonomi durumuna geldi¤i. Bu söz bizde özellikle birçok ekono-
mist, yazar ve siyaset adam›nca çok söylenen bir söz oldu¤u gibi, d›flar›-
daki baz› yazarlarca da düflülen yanl›fllardan biridir.
Asl›nda Çin’in anayasal yap›s›n› William Greider. ve ekonomisini iyi
bilmedikçe bu hataya düflülmesi her zaman mümkündür. Çin’deki kuru-
lufllar›n yap›s›n› Attila Sönmez flöyle çözümler:
“fiüphesiz özel yabanc› sermaye yat›r›mlar›n› ‘Özel’ sermaye saymak
gerekir. Ancak Çin’de pek az fley göründü¤ü gibidir. Yabanc› sermayenin
büyük k›sm› denizafl›r› Çin sermayesidir. Bunlar uygulamada her zaman
‘yerli’ sermayeyle ortak yat›r›m yaparlar. Yerli sermayenin katk›s› arsa,
arazi olabilece¤i gibi, yerli kaynaklar›n kullan›m›nda öncelik sa¤layacak
‘devlet iliflkilerini’ yönetmek de olabilir. Örne¤in bölgede büyük elektrik
k›tl›¤› olsa bile bu iflletmelerin elektri¤i garantilidir. Bu durum, liman, de-
miryolu ve di¤er ulaflt›rma gibi yetersiz kalan alt yap› hizmetleri için de
geçerlidir... Bu arada devlet kurulufllar› ‘özel’ giriflimci k›l›¤›nda ve dav-
ran›fl›yla sanayileflmeye katk›da bulunmaktad›r. Ordunun çeflitli dallar›n›n
kendi silâh fabrikalar›ndaki deneyimlerinden yararlanarak ‘özel’ sanayi-
ler kurduklar›, bas›nda ç›kan haberlerden anlafl›lmaktad›r. ‹leri teknoloji
kullanan elektronik cihaz üretimi ve ihracat›n›n ihmal edilemeyecek bir
k›sm›, gerçekte ordunun denetimi alt›ndaki flirketlerin elindedir (ileride
görece¤imiz XAC’de bir ordu kurulufludur).
“Ayn› mekanizmayla, Çin’e dönüflünden hemen önce Hong Kong’daki
‘yabanc› yat›r›mlar’ ço¤unlu¤u itibariyle Çin flirketlerine aittir. Bu arada,
Çin ordusuna ait flirketler silah ihracat›ndan sa¤lad›klar› kârlarla Hong
Kong’un ve Pekin’in en lüks büyük otellerine sahip oldular. Cezaevi yöneti-
cileri hükümlülerin el eme¤iyle yap›lan üretime dayanan büyük flirketler
kurdular. ‘Böylece Çin, devlet mal› olmayan sanayiin inan›lmas› güç dina-
mizmini (y›lda yüzde 18-20 civar›nda büyüme) kullanarak, devlet sanayiini
özellefltirmeden, sanayiyi özellefltirdiler (Yukar›da ‘tarihsel olarak Çin kü-
çük kapitalist giriflimcisinin Çin büyümesinin motoru oldu¤u nu belirtmifl-
tim).9 Bugünkü geliflmeler tarihsel miras›n kolay kolay unutulmad›¤›n› ve
beklenmedik biçim ve zamanlarda ortaya ç›kabilece¤ini göstermektedir. Üs-
telik bu sefer, ‹mparatorluk Çin’inden farkl› olarak küçük kapitalist giriflim-
ci devleti de arkas›na alm›flt›r. Belki de Çin’in inan›lmas› güç bir h›zla sana-
yileflmesinin s›rr› burada. Tarihin cilvesi, bu yeni küçük kapitalist, çok za-
man Kültür Devrimi’nin K›z›l Muhaf›zlar’›ndan birisi olarak da baz› dene-
yimlere sahiptir. Giriflimcili¤in ac›mas›zl›¤›, al›fl›lm›fl kurallar d›fl›na ç›kma
konusundaki korkusuzlu¤u bu deneyimlerin bir tortusu gibi görünüyor. Di-
¤er yandan, Çin’in son 15-20 y›ldaki sanayileflme baflar›s›, k›smen de olsa,
‘endüstriyi ve tar›m› k›rsal bir endüstrileflme program› içinde birlefltiren
9 John Mc Millan ve Barry Naughton, How to Reform a Planned Economy, Lessons From
China, Oxford Review of Economy Policy, Cilt 8, no:1’den aktaran Atilla Sönmez, age..

14
TEOR‹ • May›s 2006

Maocu politikalar›n izini tafl›r.’ ”*10


Atilla Sönmez kitab›n›n baflka yerinde flöyle yazar: “… Çin’de baflka
ülkelerde yap›lan devlet sanayi-özel sanayi ayr›m›n› yapmak güçtür. Sa-
nayide çal›flan nüfusun yar›s›, ‘Kasaba ve Köy fiirketleri’ denen flirketler-
de çal›fl›r. Bu flirketler bildi¤imiz Bat› usulü flirketler hukuku terimleriyle
tan›mlamak güç. Bunlar ço¤u zaman ‘üretim ve sat›fl kooperatifi’ denebi-
lecek biçimde, bir veya birkaç köy veya kasaba ileri geleninin giriflimiyle
kurulan küçük fakat h›zla büyüyen flirketler olarak ortaya ç›k›yorlar. An-
cak çok zaman, belki de her zaman, köy veya kasaba yöneten kamu veya
parti yöneticileriyle ‘özel’ flirketin yöneticileri ayn› kiflilerdir. fiirketin hu-
kuki yap›s›, denetlenme yol ve yöntemleri belirsizdir. fiirketin sermaye
biriktirmesi, yöneticilerin yaflam tarz› ve özel servet birikimleri, ifle alma
ve iflten ç›karma uygulamalar› ise, tam olarak bir özel flirket uygulamas›-
n› düflündürür. Ancak yönetiminden sorumlu olduklar› köy ve kasabada
baflkalar› taraf›ndan baflkas› ayn› ifle giremez. Mal ve hizmet piyasalar›n-
da gerçek rekabet yoktur. Bu nedenle gerçek bir devlet flirketi oldu¤u
söylenebilir. Bu flirketler baflka köy ve kasabalarda kurulmufl ayn› alanda-
ki flirketlerle k›ran k›rana rekabet ederler.”11
Görüldü¤ü gibi üretim ve ticarette K‹T yönetimiyle çal›flanlar yan›nda
çal›flma yöntemleri kar›fl›k kasaba ve köy flirketleri var. Bunlardan birin-
cileri (K‹T’leri) hükümet, kasaba köy flirketlerini ise parti örgütü yöneti-
yor. Kasaba ve köy flirketleri on binlerce orta¤a sahiptir. Böyle bir birle-
flimde Çin ekonomisine özel flirketlerin egemen oldu¤unu söylemek an-
cak Çin’deki mekanizmalar› tan›mamakla mümkündür.

Sanayi merkezleri
Çin sanayiinin önemli bir k›sm› devasa sanayi merkezlerinde yabanc›
flirketlerle yan yana çal›fl›r. Çin ekonomisinde bu merkezlerin rolü büyük-
tür. Bir Amerikal› yazar, William Greider bu merkezlerden biriyle ilgili
izlenimlerini flöyle anlat›yor: “Xiang Aircraft Company (K›saca XAC),
endüstriyel sistemin globalleflmesinde kendine özel bir rol oynam›flt›r.
Buras› birbiriyle yar›flan büyük çokuluslu flirketlerin yan yana çal›flt›¤› bir
yerdir. XAC, k›rsal bölgede merkez Çin’in do¤usunda kurulmufl bir Ka-
mu ‹ktisadi Kuruluflu (K‹T) idi. Alüminyum pencereden orta menzilli
uçak parçalar›na kadar bir çok fleyin yap›m›yla görevlenmiflti. Kuruluflun
hangarlar›, montaj tesisleri, atölyeleri, laboratuvarlar› bir çok ulusun yan
yana ve Çin’in yarar›na çal›fl›p yar›flt›¤› yerler idi. Boeing XAC’deydi,
10 Arif Dirlik, Tarihte ve Bellekte devrimler: Tarihten Perspektiften Kültür Devrimi’nin
Politikas›, Toplum ve Bilim, Bahar 1999’dan aktaran Atilla Sönmez, age.
* Çin’de Deng devriminin Maocu düflünceyle ilgisi olmad›¤›n› düflünen çoktur. Onlara Deng’in
flu notunu iyi okumalar›n› sal›k veririm: “Dört Modernizasyonu Çin Komünist Partisi’nin
liderli¤i alt›nda h›zland›racak ekonomik politikalar sosyalizmin dört temel ilkesine dayan›r:
Sosyalizm, proleterya diktatörlü¤ü, Marxism-Leninizm ve Mao Zedung düflüncesi”. Kaynak
için bkz. dipnot 7 ve 8
11 Atilla Sönmez, Age, s.208 ve 209.

15
TEOR‹ • May›s 2006

737’lere kuyruk ve denge parçalar›, 747’ler için kargo kap›lar› ve kanat


parçalar› imal ediyordu. Hemen yan›nda Mc Donald Douglas vard›. Ve
MD modelinin gövde perçinlerini ve montaj›n› yap›yordu. Air-Bus’›n or-
taklar› -DASA ve Aerospatiale-da, t›pk› ‹talyan Alenia ve Canadaair gibi
birtak›m montajlar yap›yordu: XAC yöneticileri Güney Kore’nin Da-
ewoo A¤›r Endüstri, ‹srail Havac›l›k Endüstrisi, Mitsubishi ve ilgi duyan
Japon yap›mc›lar› ile çeflitli imalat konular› üzerinde görüflmeler yap›yor-
du ve Çin havac›l›k yetkili makamlar› Japon Hükümeti’nden 100 milyon
dolarl›k kredi alm›fllard›.”
Di¤er taraftan “Çin’in filizlenen turizm endüstrisi için XAC’a tur otobüsleri
yapmak üzere ‹sveç’in VOLVO firmas› davet edilmiflti. Volvo daveti kabul et-
miflti. Çünkü Avrupa’daki en büyük rakibi Mercedes Çin’e girmiflti ve firma
Mercedes nereye girmiflse onu takibe kararl› idi. Benim XAC’› gezdi¤im gün-
lerde Xian Silver Corporation ilk montaj hangar›n› kurup ilk silver otobüsünün
montaj›na bafll›yordu. Volvo ilk y›l sadece 250 otobüs yapmay› düflünüyordu.
Bu say›y› hemen 1000’e ç›kard›. XAC bunu 3000’e ç›karmak istiyordu ve bu-
nun üçte biri di¤er Asya ülkelerine ihraç edilecekti.
“Global kapitalizm Xiang gibi yerlerde -veya Shanghai, Guangdong ve
benzeri birçok sanayi merkezlerinde- devlet kapitalizmi ile kucaklafl›yordu.
Çin’in komünizmden kalan tek yaflama gücü olan ekonomiydi. Yap›lan birçok
piyasa reformuna karfl›l›k Marxist-Leninist bir dizayn içindeydi. Her iki tip
ekonomi birbirlerinin haklar›n› gözeterek yan yana çal›fl›yor.
“Kapitalistler sermaye, teknoloji, iflletme yönetiminin yüksek sanat›n›, kali-
te kontrolünü ve pazarlamay› ortaya koyuyor; komünistler disiplin ve düzeni
ve her fleyin üstünde tüketici talebini; ö¤renmeye hevesli ucuz ve itaatli bir ifl-
gücünü, modern mallara aç bir piyasay›. Volvo daha birkaç bin otobüs sataca-
¤›ndan emin. Hükümet flimdiden karar›n› vermifl. Volvo’nun yöneticisi Tho-
mas Appelbom diyor ki, ‘Gümrük ödemekten kaç›nmak ve Çin gibi bir ülkede
baflar› kazanmak istiyorsan›z baflar›l› ve güçlü bir orta¤›n›z olmas› flart. XAC
bu koflullara sahip bir firma. Çin halk›, o bir ifle girince iflteki süreklili¤e, güce
ve güvenilirli¤e inan›r. Böyle bir Joint Venture ( cesur birleflme) kurdu¤umuz
için flansl›y›z. XAC bir devlet giriflimi oldu¤undan, ailede bir küçük çocuk gi-
bi, extra bir yard›m görece¤imizden eminiz. Çünkü hiçbir devlet kendi kuru-
munu bat›rmaz.”12
Asl›nda Çin’e gelen yabanc› sermayenin büyük k›sm› bir Çin devlet firma-
s›yla “Joint Venture” halindedir. Yani hiçbir zaman bafl›na buyruk de¤ildir. Ya-
banc› firmalar yukar›da anlat›lan nedenle bu çal›flma modelini ye¤lerler.

Soldan elefltiriler
Buraya kadar Çin ekonomisine özellikle sa¤ yönden yap›lm›fl elefltiri-
leri anlatt›k ve yan›tlad›k. Ancak Çin sistemine soldan gelen elefltiriler de

12 William Grieder, One World; Ready or Not, s.190 vd.

16
TEOR‹ • May›s 2006

az önemli de¤ildir. Bunlar, Çin’in art›k marksist ilkelerle yönetilmedi¤i


fleklindedir. Bu elefltirilerin en tutarl›s›na ilerde yan›t verece¤iz. Ama bü-
yük ölçüde rastlan›lan elefltiriler, Bat› kaynaklar›n›n yanl›fl verdi¤i bilgi-
lerden ileri gelir. Bu elefltirilerin bir k›sm› bizde özellikle çok önemli ma-
kamlarda bulunan kiflilerce tart›flmas›z do¤ru gibi beyan edilir. Örne¤in
Maliye Bakan› Unak›tan TBMM’de hakk›ndaki bir gensoru görüflmesin-
de sol sistemin Küba d›fl›nda uygulamadan kalkt›¤›n› ciddi ciddi söylemifl
ve Çin’de bile serbest piyasa yöntemi uyguland›¤›n› ifade etmifltir. ‹flin
tuhaf› birçok marksist de bu yanl›fll›¤› düzeltmez. Konumuz d›fl›nda olsa
da dünyada uygulanan ekonomi politikalar› konusunda bir aç›klama yap-
mak zorunlu olmaktad›r burada.

Dünyada izlenen ekonomik politikalar


Kapitalist dünya globalleflmeyi dünya çap›nda bir zorunluluk olarak ilan et-
tikten, özellikle IMF ve Dünya Bankas› güçleriyle bu hedefe uygun politikala-
r› geliflen dünya ülkelerine dayatmaya bafllad›ktan sonra, dünyada bu politika-
lara yüz vermeyen ve ekonominin “ancak kamu taraf›ndan yönetilirse baflar›l›
olaca¤›n›” kabul eden baflka bir ülke grubu ortaya ç›kt›. Bunlar›n ço¤u Uzak
Do¤u’da idi. Uzak Do¤u’da Japonya ulaflt›¤› üstün ekonomik düzeyini kamu-
ca yönetilmeye ve ülkesinde çok üst düzeye varm›fl Japon milliyetçili¤ine
borçluydu. Onu Güney Kore, Tayvan, Malezya, Tayland ve Endonezya izledi.
Hindistan, J. Nehru’nun Partisi (Kongre Partisi) zaman zaman iktidar› kaybet-
se de kurucusu Nehru’nun fikir miras›na ba¤l› kald›. Nehru, Hindistan’›n kur-
tuluflundan sonra düzenine önderlik etti¤i I. Hindistan Kalk›nma Plan›’nda son
hedefin “Hindistan’› sosyalist bir ülke haline getirme” oldu¤unu aç›kça anlat›-
yordu. D›flarda çat›flan bloklar karfl›s›nda tarafs›z kal›nmas›n› da ayr› bir vasi-
yet halinde b›rakm›flt›. Dikkat edilirse Hindistan bu ilkelere iktidarda hangi
parti bulunsa ba¤l› kalm›flt›r. Merkezi hükümette de¤ilse bile birçok büyük ye-
rel devlette hep komünist partiler (adlar›n› hiç gizlemeyen) iktidardad›r. fiimdi
ki Kongre Partisi de ancak komünist partilerin d›flar›dan deste¤i ile hükümetini
kurmufltur ve onlar›n parlamento deste¤iyle ayaktad›r.*
Kapitalzm yanl›lar›n›n kof iddialar›n›n aksine dünyada insanlar›n büyük ço-
¤unlu¤u böylece “ekonomiyi kamunun yönetmesini” uygulayan iktidarlarca
yönetilmektedir. Büyük kapitalist ülkelerin “her fleyi piyasaya b›rak›n›z, her
türlü ekonomik bozuklu¤u o düzeltir” laf›na inanan ülkeler k›çlar›n› borçtan
kurtaram›yor. Yaln›z kamu yöneticili¤inde de¤iflmeden uygulanan bir önemli
yöntem daha vard›r: Milliyetçilik. Uzak Do¤u ülkeleri derece derece milliyet-
çilik ilkesine sad›kt›r. En koyusu Tayvan, sonra Japonya ve Güney Kore ve
sonra di¤erleri. Bu ilkeye uygun olarak hepsi de (Çin o kadar de¤il) yabanc›
sermayeye iyi gözle bakmazlar. Milliyetçili¤in öldü¤ü, devletin küçülmesi ge-
rekti¤i gibi ilkelerin ise ABD, Fransa ve ‹talya gibi ülkelerde bile pabucu da-
ma at›lm›flt›r.
* 1960’tan sonra ilk defa iki Türk Planc›s› Hindistan Uzun Vadeli Planlar›n› dikkatle
incelemifllerdir. Bu planlar DPT kütüphanesinde birkaç nüsha olarak yer alm›flt›.

17
TEOR‹ • May›s 2006

Çin modelinin kusurlar› yok mu?


Elbette var, bunlar› flöyle s›ralayal›m:
1) Çin halk›n›n önemlice bir k›sm› zor koflullar alt›nda yaflamaktad›r.
Hele Mao’nun mirasç›s› olmakla ö¤ünen bir ülke için bu kolay affolu-
nur bir kusur de¤ildir. Ancak ücret düflüklü¤ünün affolunmasa da hafif-
letici nedenleri vard›r: Çin sanayileflen her ülkenin sanayileflme hamle-
sini kilitleyen bir ö¤eyi iyi biliyor. Bu, y›¤›nla köylünün sanayi iflçisi
olarak kentlerin kald›r›mlar›n› doldurmas›d›r. Bunu önlemek üzere flu
önlemleri alm›flt›r:
a) Do¤um kontrolu koyup gelece¤in yar› iflsizlerinin olas› s›n›r›n› afla¤›
indirmifltir. Çin yurttafllar›na sadece bir çocu¤a sahip olma hakk› tan›m›fl-
t›r. Birçok yorumcu Çin’deki h›zl› kalk›nmada çok sert uygulanan bu ku-
ral›n büyük rolü oldu¤unu yazarlar. Çin bas›n›nda bir yerine iki çocuk il-
kesine dönülmesini isteyen yaz›lara s›k s›k rastlanmaktad›r. ‹lk çocuk köy
ve k›rlarda k›z ise, ailenin bir çocuk daha yapma hakk› vard›r. Bir de kar›
koca ayr›lm›fllarsa yapabilirler. Peki birden fazla çocuk yap›l›rsa cezas›
ne? Bir kere aile a¤›rca bir para cezas›na çarpt›r›l›r. Ayr›ca fazladan olan
çocu¤a okul bulma kolay de¤ildir. Bat› kaynaklar› bu kural›n k›rlarda uy-
gulanamad›¤›n›, birçok çocu¤un kay›t d›fl› kald›¤›n›, bu nedenle Çin nü-
fusunun gösterilen rakamlar›n üzerinde oldu¤una iflaret ederler. Acaba bu
s›n›rlaman›n sonucu nüfus art›fl› ne ölçüde azalm›flt›r? Bunu bilmek zor,
ama Amerikan ‹statistik Bürosu’nun bunu 300 milyon olarak tahmin etti-
¤ini okuyoruz (The Economist, 18 Aral›k 2004). Ancak uzun bir uygula-
madan sonra bu önlemin çal›flan nüfusun emeklilere oran›n› düflürece¤i
ve geliflmeyi (Bat› Avrupa’da oldu¤u gibi) köstekleyece¤i söylenebilir.
b) Kent ve kasaba flirketlerini bölgelerdeki parti yöneticileri öncülü-
¤ünde kurarak köylerden taflan bir k›s›m nüfusu buralarda ifle sokmufltur.
c) K‹T’lerde fazla istihdama göz yummufltur. K‹T sanayiinde, fabrika-
lar›nda görünen bu fazladan iflçi asl›nda sanayiye al›flan köylülerdir. Böy-
lece bir fayda daha sa¤lan›yor: Yeni bir fabrika aç›ld›¤›nda köyden yeni
gelen iflçiye de¤il, kent ve sanayiye al›flm›fl kimselere ifl veriliyor. Yani
ham bir k›r iflçisi yerine az çok e¤itilmifl iflçiler kullan›l›yor.
Ne demifltik? “Çin’de hiçbir fley göründü¤ü gibi de¤ildir.” Örne¤in,
Çin’de bir iflçinin 2002’de y›lda 300 dolar ald›¤› yaz›l›p söyleniyor. O
300 dolar›n Çin’deki sat›n alma gücü (Amerikan kaynaklar›n›n verilerine
göre) 300 dolar›n 4,70 kat›, yani 1410 dolard›r. Ancak yine de bu neden-
ler olay› hafifletmeye yetmez.
2) Çin’e her y›l 50-60 milyar dolar yabanc› sermaye geliyor. Bu durur-
sa ne olur? Evet Çin’e 2005’te d›flar›dan 50 milyar dolar d›fl para geldi,
ama onun 8 kat›na eflit bir para da Amerikan hükümetinin ç›kard›¤› dev-
let ve hazine bonolar› için ülkeden ç›kt›. Art›k kesilmesinden korkulan
Çin’e gelecek yabanc› sermaye de¤il, Çin’den ABD’ye gidecek tahvil bedelleri-
dir. Bat› bas›n› bu konuya a¤›rl›k veriyor art›k.

18
TEOR‹ • May›s 2006

3) Çin yeterli ham petrol kayna¤›na sahip de¤il. Otomobil kullan›m› az oldu-
¤undan bugüne kadar akarsulardan ve kömürden elde edilen enerji ile az çok ida-
re edebiliyordu. fiimdi otomobil kullan›m› artt›kça büyük s›k›nt›ya düflmeyecek
mi? Çok do¤ru bir nokta. Asl›nda Çin yetkilileri de bunu anlad›. Ve Çin d›fl politi-
kas›nda daha aktif bir dönem bafllad›. Bu politikayla ABD’nin petrol kaynaklar›
alan›nda Çin’i s›k›flt›rmas› önlenmek isteniyor. Buna karfl› Çin d›fl politikas›nda
yap›lan de¤iflikli¤i biraz sonra görece¤iz.
4) Bir baflka konuda, çevre koruma noktas›nda da Çin Halk Cumhuriyeti hiç
de titiz de¤ildir. Hava kirlili¤i konusunda yap›lan uluslararas› görüflmelerde
Çin’in ABD’den sonra havay› en çok kirleten ülke oldu¤u ortaya ç›km›flt›r. Çevre
kirlili¤i hakk›nda Cumhuriyet gazetesinin 4 Nisan 2004 günlü yaz›s›nda ç›kan flu
haber ibret vericidir: “ Irmak de¤il zehir ak›yor: Moskova (AA)- Çin’in Song Hua
›rma¤›nda inceleme yapan Rus bilim adamlar› ›rmakta kabul edilebilir düzeyin 50
kat› kimyasal oldu¤unu bildirdiler. Sibirya’n›n Habarovsk bölgesi Do¤al Kaynak-
lar Koruma Bakanl›¤› Çevre Koruma Bölümü Baflkan› Viktor Bardyuk, NTV te-
levizyonuna yapt›¤› aç›klamada, fiubat ve Mart aylar›nda al›nan su örneklerinde
selüloz ve k⤛t fabrikalar›n›n at›¤› olan klorfenol birikimini kabul edilebilir dü-
zeyden 50 kat fazla oldu¤unu söyledi. Bardyuk, su örneklerinde ayr›ca yüksek
oranda demir, çinko, nikel ve c›va gibi a¤›r metallerin yan›s›ra kansere yol açan
polioromatik hidro karbonlar›n birikimine rastland›¤›n› belirtti. Rus bilim adamla-
r› Sibirya’daki Amur nehrine akan Song Hua’y› geçen kas›m ay›nda Çin’de bir
fabrikada meydana gelen patlamadan bu yana izliyordu.”
Patlamada Song Hua’ya benzin ve di¤er zehirli kimyasal maddelerin dökülme-
si üzerine Çin yetkilileri, milyonlarca insana içme suyu sa¤layan su flebekelerini
kapatmak zorunda kalm›flt›. Yaln›z flunu belirtelim ki Çin iktisat siyasetlerine leke
süren bu eksikliklere son Çin Halk Kurultay› çareler bulma karar›na varm›flt›.
Bunlar aras›nda çevre problemlerini kesin olarak kökünden çözmek de var. Bunu
ilerde görece¤iz. Cumhuriyet gazetesi haberi bu tutumu teyit ediyor: “Çin Devlet
Çevre Koruma Bürosu geçen hafta yapt›¤› aç›klamada Rusya s›n›r› boyunca akan
afl›r› kirli ›rma¤› temizlemek için 10 milyar Yuan (1.2 milyar dolar) harcayacakla-
r›n› aç›klad›.”

Çin d›fl politikas›


Çin Halk Cumhuriyeti ABD’nin bafl›n› çekti¤i blokun haks›z tutumuyla,
1949’da yani Cumhuriyet’in kuruldu¤u y›ldan sonra Birleflmifl Milletler Örgü-
tü’ne bile al›nmad›. BM Güvenlik Konseyi’nde hakk› olan Daimi Üyelik bile For-
moza Adas›na kaçarak orada sözümona milliyetçi bir hükümet kuran Çan Kay
fiek’e verildi. O devletin ad› Tayvan oldu. Ve bu nedenle Çin’in d›fl politikada ad›
san› pek duyulmad›. Sonra ifl de¤iflti Çin BM’e girdi. Ama Güvenlik Konseyi’nde
veto hakk› sahibi oldu¤u halde en önemli sorunlarda bile ses ç›karmam›flt›. Çin
D›fliflleri Bakan› ülkesinin sahip oldu¤u veto hakk›n› hiç kullanmamalar› ile
övünüyordu.
Çin’in d›fl dünya ile temaslar›nda iki büyük olaydan dolay› gerilim yaflan-
m›flt›r. Birincisi, komünist Kuzey Kore’nin haritadan silmesine bizzat ordusu

19
TEOR‹ • May›s 2006

ile müdahale ederek engel olmas›. ‹kincisi ise, Vietnam savafl›nda Kuzey Viet-
nam’› destekleyip bugünkü yönetimin zaferini ilan etmesine yard›mc› olmas›-
d›r. Bunun d›fl›nda d›fl dünyaya kar›flmas› olmad›. Hatta uzun y›llar Birleflmifl
Milletler’de Çin’i sadece bir adada yerleflmifl Tayvan’›n temsil etmesine bile
güçlü bir protesto hareketinde bulunmam›flt›. BM’e kabul olunduktan sonra bir
süre etliye sütlüye kar›flmad›. Ona yak›flacak rol dünyan›n tek efendisi rolüne
soyunan ABD’ye karfl› ç›kmak idi. Ama bunun için güçlü bir silah tekni¤ine
dayal› silahl› kuvvetlere sahip olabilmek gerekiyordu. Böyle bir gayret ise, ül-
keyi ortaça¤dan kurtaracak geliflme program›ndan vazgeçmeyi gerektiriyordu.
Ona da niyeti pek yoktu. Ama ABD’nin sald›rgan politikalar›na karfl› durmak
ve dünyan›n tek efendili¤i konusunda ona direnen Rusya da vard›. Onun askeri
teknolojisi Çin’i birçok yükten kurtaracakt›. Rusya da elbette Çin gibi bir stra-
tejik müttefike muhtaçt›. Her iki ülke için de aranan kan bulunmufltu. Ameri-
ka’n›n sald›rgan politikas› beklenen zaman›n geldi¤ini her iki ülkenin lideri Hu
ve Putin’in anlamas›na yetti. Afganistan’a ABD sald›r›s› bu ülkenin Rus ve Çin
için son derece yaflamsal Orta Asya bölgesindeki emellerini de ortaya koymufl-
tu. Asl›nda ABD uçaklar›n›n Belgrad Çin Elçili¤i’ni bombalay›fl›, Çin halk›n›n
da “art›k k›p›rdayal›m” seslerini yöneticilere duyurmas›na sevk etti.

fianghay Befllisi
Çin’in tek kutuplu (ABD buyru¤undaki) dünya düzenine karfl› ç›k›fl› bir ör-
güt kurularak bafllad›. Çin ve Rusya’n›n bafl›n› çektikleri örgüte Sanghay Befl-
lisi ad› verildi. Çünkü Antlaflma befl ülke aras›nda yap›lm›flt›: Çin, Rusya, Orta
Asya’daki üç Türki Cumhuriyet. O günden bu yana Mo¤olistan ve Türkmenis-
tan’›n kat›l›m› ve Kazakistan’da yap›lan son toplant›da Hindistan, Pakistan ve
‹ran’›n “gözlemci üye” olarak kat›lmas›yla güç kazand›. Çin ve Rusya’n›n
dünyada tek kutuplulu¤u asla kabul etmediklerini ilan ettikten sonra flu gelifl-
meler yafland›.
1) ABD ve ‹ngiltere’nin Irak konusunda Güvenlik Konseyi’ne sundu¤u tez
Konsey’in di¤er baz› üyelerinin de (özellikle Fransa ve Hindistan’›n) ken-
dilerine kat›lmas›yla kabul edilmedi. Gerçi ABD ve ‹ngiltere önderli¤inde bir
Irak sald›r›s› önlenemedi, ama sald›r› uluslararas› kamu oyunda meflruluk
kazanamad›.
2) ABD’nin Kuzey Kore’de istedi¤i gibi hareket etmesi önlendi,
3) ABD’nin Orta Asya’da edindi¤i hava üsleri oradan ç›kar›ld›,
4) ‹ran konusunda ABD Irak’taki gibi davranam›yor.
5) Hamas’›n seçimleri kazanmas›n›n mukabele görmesi engellendi.
Bunlar bar›fl yolunda kazan›mlar›n özeti. Ama Rusya-Çin ‹flbirli¤i ve
bunun sonuçlar› ayr› bir konu ve önümüzdeki say›larda bunu da okuyucu-
lar›m›za sunaca¤›z.

20

You might also like