Professional Documents
Culture Documents
Bedevi toplumunda sosyal birim fert değil, topululuktur.Fert mensup olduğu topluluğun bir üyesi
sıfatıyla hak ve vazifelere sahiptir.
Topluluk bütünlüğünü dıştan çöl hayatının güçlükleri ve tehlikelerine karşı kendini müdafaa
ihtiyacı sayesinde,İçten de aslı sosyal bağlantı olan erkek koldan gelenler arasındaki kan bağı
sayesinde koruyordu.
Kabilenin siyasi örgütlenmesi Reis,eşit hak sahipleri arasından seçilen "Seyyid" veya "şeyh"
idi.Şeyh kabile halk efkarına yol göstermekten çok,buna uygun hareket eder,vazife yükleyemez
ve ceza veremezdi.Hak ve görevler kabile içinde farklı ailelere ait olup,bu konuda dışarıdan
hiçkimse iddiada bulunamazdı.Şeyhin "idarecilik" vazifesi emretmekten çok,hakemlik yapmaktı.
Ceza ve mükafatı kamuoyu sağlamaktaydı.bu bir ölçüde sosyal hayata hakim olan anarşiyi
sınırlandırırdı.Buna göre öldürülen adamın yakını katilden veya onun kabilesine mensup bir
kimseden intikam almak vazifesiyle mükelefti.İntikam yani "kıssasa kıssas" geleneği olduğu gibi
Kur'ana geçmiş olup,"ey iman edenler kısasa kısas üzerinize farz kılınmıştır"şeklinde yazılmıştır.
Gerçek anlamda bazı tanrılar mevcut olup,bunlaru nufuzu kabile inançları çerçevesini
aşıyordu.En önemlilerinden üçü Menat,Uzza ve allat idi.Bu üç tanrı daha yüksek olan bir tanrıya
Allah'a tabi bulunuyordu.
Kabile dininde ruhban sınıfı yoktu.Dinleri şahıs dini değil toplum diniydi.Kabile inancı bazen
bir taş,bir eşya ,ile semboleştirilen tanrı etrafında toplanırdı.Tanrı şeyh'in evinde muhafaza
edilir,böylece ev dini itibar kazanırdı.Dini inkar ihanetle birdi.
Şehirde her Klan'ın kendi meclisi ve putu vardı.Ancak şehri meydana getiren klanların
birliği,Ortak bir sembolu içeren bir merkezi kutsal yerde putların toplanmasıyla kurulmuştu.Kabe
adıyla tanınan dört köşe yapı,mekkede bu birliğin sembolu olmuştu.Klan meclislerinden seçilen
bir heyet şehir meclisini oluşturmuştu.
Mekke civarında bir sürü panayır kuruluyordu.bu panayırlar şehrin nüfuz ve itibarını
güçlendiriyor,ekonomik katkı sağlıyordu.Kabbe'nin varlığı Arabistanın her yerinden hacıların
gelmesine vesile oluyordu.burada ibadetler yapılır,namaz kılınır,oruç tutulur kurban kesilirdi.
her biri kendi durumunu güçlendirmek amacıyla hadisler uydurma yoluna saptılar.Müslümanlar
sağlam hadisleri uydurma hadislerden ayırmak için eleştiri ilmi geliştirseler bile,bir raviler
zincirini düzmek,bir hadis uydurmak kadar kolaydır.
Muhammedin hayatı hakkında tartışma götürmüyen tek kaynak Mekke ve Medine halkına
bildirilen sözler külliyatı olan kuran'dır.Kuran ve diğer kaynaklardan derlenen kısıtlı bilgiler
sayesinde Muhammed'in biyografyasını çizmek mümkündür.
Kureyşin hakim zümreye mensup bulunmamakla beraber,tanınmış bir ailesi olan Beni Haşim
ailesindendi.
Zengin ve dul olan kendisinden epeyce yaşlı Hatice ile evlenmek süretiyle,servet ve mevki elde
etti.
Kuran'da ticari kelime ve tabirlerin sık kulanılışı,Muhammedin bir miktar ticaret tecrübesine
sahip olduğunu akla getirir.
Gelenek,kavimlerinin putperestliğiyle tatmin olmıyan ve daha saf bir din şekli aramakla
beraber,hristiyan ve müseviliği kabule yanaşmayan mekkelilerden,Hanifler denilen bir halktan
bahseder.Muhammedin ruhi hazırlanışı haniflerle olan ilişkilerinde aranmalıdır.
Muhammed daha sert davranmaya başlayarak Mekkelilerin dinine açıkça hucum edince,Ona
ve taraftarlarına karşı idareci zümrenin muhalefeti sertleşti.Bu sert muhalefet iki sebebe
dayanıyordu.birincisi eski dinin mekke ve kabeye sağladığı mukaddes mahalin sona ermesi
düşüncesi,ki buda büyük bir ekonomik kayıp demekti.İkincisi hakim zümreden olmıyan
birinin aşırı güç kazanma endişesi.Muhalefet dini olmaktan çok siyasi bir tarzda ortaya
çıktı.Muhammed de siyasi faliyetlere başladı.
Ebu Bekr,Küçük beni adun ailesinden Ömer ve Mekkenin hakim ailelerinden Ümmeye
ailesinden Osmanın Muhammedin safına geçmeleri,Ona güç kazandırmıştır.Mekkelilerin
muhalefeti karşısında başarısızlığa uğrayan Muhammed,şansını Taifte denedi.Orada da
başarısız olunca kendisini davet eden Medineye yöneldi.
Mekkenin 500 km.kuzeyinde,Yahudi kabileleri Beni kurayza ve Beni nadir tarafından
kurulmuş şehrin nisbi zenginliği diğer bazı arap kabileleinin de oraya sızmasına sebeb
olmuştu.Yahudilerin iktisadi ve kültürel zenginli arapların onlardan nefret etme sebebiydi.Sonraki
yıllarda Muhammed bu iki yahudi kabilesini de ortadan kaldırmıştır.Yahudiler dışında iki büyük
arap kabilesi Evs ve Hazreç arasındaki
Ummetin yeni Şeyhi yani bizzat Muhammed sadece hakimiyet icra etmiyor,mutlak bir dini
hakka dayanıyordu.Hakimiyet kaynağı halk düşüncesinden Allah'a intikal etmiş,Allah da resülü
vasıtasıyla bunu kullanıyordu.
Muhammed arap milli uyanış ve yayılışının gizli kuvetlerini harekete geçirmişti.bunu tamamlama
vazifesi başkalarına kaldı.
saygılarımla
Metin Kahveci.
Muhammed'in ölümü islam cemaatini idari bir krizin içine atmıştı.Muhammed halefini tayin
etmemişti.Şii geleneği daha sonraları,Peygamber'in,amcası oğlu ve kızı Fatıma'nın kocası Ali'yi
halef tayin ettiğini iddia eder ki,bu asla doğru değildir.
Birden fazla kadınla evlenmemin mevcut olduğu böyle bir cemiyette Damat Ali'nin yada
Kayınpeder Ebu Bekr'in idialarının bir ağırlığı olamazdı.
Bunalım Ebu Bekr,Ömer ve Ebu Ubeyde'nin birlikte uyguladıkları siyaset ve bir çeşit hükümet
darbesi gibi,emri vaki bir şekilde Ebu Bekr'in halife ilan edilmesiyle aşıldı.
Ebu Bekr yalnız cemaatin değil,tüm bölgenin yürütme yetkisini ve bir orduyu eline geçirdi.
Kuzeye yapılan akınlar fetih düşüncesinden çok maddi menfaata (ganimet,yağma) dayanıyordu.
Bu akınlarda ön planda yer alanlardan biri Ebu Bekr'in Başkumandanı Halid Bin velid idi.Halid
634 nisanında Dımaşk(şam)a girdi,şehri yağmalayıp geri çekildi.
636 yılında bizansı hezimete uğrattılar,637 yılında sasanileri yendiler,639 mısır ele geçirildi,640
bizans yenildi,Anadolunun doğu ve
Halife Ömer 644 tarihinde İranlı bir köle tarafından öldürüldü.Onun ölümünden sonra Osman
B.Affan halife seçildi.Seçim Araplar arasında şaşkınlık yarattı,Zira Osman Arapların gözünde
korkunç bir kusur olan iktidarsızlığı ve korkaklığıyla tanınıyordu.Osman Muaviye gibi Ümeyye
kabilesine mensuptu.Osmanın seçilmesi emeviler için bir zafer ve bir fırsat oldu.Devletin
bütün üst yönetimine emevi ailesinden kişiler atandı.bu durum çalkantı ve isyanlara sebebiyet
verdi.16 haziran 656 tarihinde mısır ordusuna bağlı serkeşler,Halifenin evine girerek onu
öldürdüler.Osmanın öldürülmesinden Mekkeli talha ve Zübeyr,Osmanın görevden aldığı
Amr,Muhammedin karısı Aişe,ve Ali sorumlu tutuldu.Amr ve Aişe bu olayla ilgileri olmadığını
ispat ettiler.ama Ali suikastı engellemediği ve Osman için ağırlığını hisetirmemesi
muhaliflerince sorumlu tutulmasına sebebiyet verdi.
Alinin halifeliği Medinede derhal kabul edildi.emeviler halifeliği,halifenin katline borçlu olan
birisini tanımak istemediler.Osman taraftarı bir parti oluşturdular.Ali,osman'ın tayin ettiğ adamları
görevden alarak daha büyük şimşekleri üzerine çekti.daha önceki durumunu unutan Aişe,talha
ve zübeyr,Aliye karşı birleştiler.muhalefeti basradan yönetmeye başladılar.
Ali,6 ekim 656 tarihinde ordusuyla basra üzerine yürüyerek "Cemel"savaşında Aişe,Talha ve
Zübeyr'in ordusunu bozguna uğrattı.Bu savaşa "Cemel"adının verilmesi,Aişe'nin bindiği devenin
etrafında cereyan etmesindendir.
Muaviye suriyede çok kuvetli bir durumdaydı.bizansa karşı yapılan savaşlarda askeri sanatı
ve disiplini benimsemiş mükemmel bir orduya sahipti.Amcası Osmanın intikamını almak
isteyerek,Kur'anda bile teyid edilen arap geleneğine göre hareket etti.Halifelik makamı için bir
iddiada bulunmuyor ancak intikam istiyordu.Osmanın ölümünden sürekli Aliyi sorumlu gösteriyor
ve onu itham ediyordu.
Ali Muaviyeyi şam valiliğinden aldı,onun yerine gönderdiği adamı Muaviye kabul etmemekle
ona açıkça karşı çıktı.Ali bir orduyla Muaviyenin üstüne yürüdü Mayıs 657 de Sıffın yakınlarında
karşılaştılar.26 temmuzda alinin birlikleri zafer kazandılar.Mağlup olan suriyeliler kur'an
sayfalarını mızraklarının ucuna takıp,Allah'ın karar vermesini istediler.Ali bunun bir hile
olduğunu farketti ancak dindar taraftarlarının baskısına boyun eğdi.hakeme başvurma yolunu
muaviye kabul ettirdi ve kurnazca kendi adamlarını hakem tayin etti.
hakemler 6 ocak 659 tarihinde erzuh'ta buluştular.Ali'nin aleyhinde karar verdiler,Ali kararı
kabul etmedi,ocak 661 tarihinde İbn Mülcem adlı bir harici tarafından öldürüldü.Oğlu Hasan
mücadeleyi terk etti tüm haklarını Muaviye'ye devretti.
Metin Kahveci.