You are on page 1of 15

FOCUS ON VOCABULARY - TARGET WORDS AND TURKISH MEANINGS

not: kelimelerin anlamlarýnýn mümkün olduðunca kitapta geçen anlamlarýný kapsamasý için çab
listede son ünite (ünite 7) haricindeki bütün ünitelerin "target words"leri ve anlamlarý va
dýr. yine de bunlarýn %100ünü kapsamaz. basit bulduðum bazý kelimeleri eklemedim. anlamlarý
oðruluðunu da garanti edemem. kendim için çýkardýðým gayriresmi bir listedir. umarým faydan

Chapter 1
Capacity: güç, yetenek
Complex: karýþýk, kompleks
Consequences: sonuç, önem
Contemporary: modern
Contrast: karþýt, zýt
Decline: azalmak, düþmek, reddetmek
Diverse: çeþitli, farklý
Element: öðe, unsur
Encounter: karþý karþýya gelmek, rastlamak
Environment: çevre
Estimate: tahmin etmek, deðerlendirmek
Eventually: er geç
Evidence: kanýt, delil
Evolve: yavaþ yavaþ geliþtirmek / geliþmek
Furthermore: ayrýca
Generation: nesil, jenerasyon
Global: küresel
Interact: birbirini etkilemek
Item: parça, adet
Manipulate: (çýkar için) kullanmak, iþletmek
Neutral: tarafsýz, nötr
Source: kaynak
Symbolize: simgelemek, sembolize etmek
Transform: (biçimini) deðiþtirmek, dönüþtürmek

----------------
Chapter 2
Affect: etkilemek, tesir etmek
Apparent: aþikar
Aspect: açý, yön
Attitude: tutum, davranýþ
Concept: kavram, fikir
Confer: danýþmak, baðýþta bulunmak
Conflict: anlaþmazlýk
Conform: uymak
Contact: temas, irtibat
Distinction: ayýrt etme, fark
Document: belge, doküman
Dominance: hakimiyet, üstünlük
Ethnicity: ýrk, halk
Evaluation: deðerlendirme
Gender: cins, cinsiyet
Media: kitle iletiþim araçlarý
Persist: ýsrar etmek, devam etmek
Process: iþlem, süreç, yöntem
Range: sýra, dizi, menzil
Retain: tutmak, kaybetmemek
Rigid: deðiþmez, bükülmez, katý, sert
Significance: önem, anlam
Style: biçem, tarz
Vary: deðiþmek, deðiþtirmek, (from) den ayrýlmak

----------------

Chapter 3
Assistance: yardým
Avaliable: uygun, (availability) fýrsat
Consist: -den meydana gelmek
Consume: tüketmek
Contribute: katkýda bulunmak, baðýþlamak, ayýrmak
Conversely: karþýt, zýt
Cooperate: iþbirliði yapmak
Domestic: ev ile ilgili, aile içi, yurt içi
Function: iþlev
Isolation: izolasyon, ayýrma
Labor: çalýþma, iþ
Locate: yerleþtirmek, yerini saptamak/belirtmek
Maintain: sürdürmek, devam ettirmek, korumak
Minority: azýnlýk
Negative: olumsuz, aksi
Network: að, þebeke
Nuclear: nükleer, çekirdeksel
Promote: terfi etmek, geliþtirmek, desteklemek
Purchase: satýn alma
Rely: -e güvenmek, -e bel baðlamak
Resource: kaynak, olanak, çare
Structure: yapý, düzenlemek, þekillendirmek
Transtition: geçiþ, deðiþim, intikal
Trend: eðilim, akým

----------------

Chapter 5
Accompany: eþlik etmek
Acknowledge: (bir gerçeði) kabul etmek
Appreciate: takdir etmek, beðenmek
Attachment: sevgi baðý, yakýnlýk
Bond: bað, iliþki
Controversial: tartýþmalý
Design: tasarým, dizayn
Distribute: daðýtmak, yaymak
Dynamics: dinamikler
Emphasis: vurgulama, önem
Features: özellikler
Fundamental: temel, esas
Image: imaj, görüntü
Impact: etki, çarpýþma
Issues: yayým, mesele
Policy: politika, takip edilen yol
Primary: birincil, en önemli, baþlýca
Principle: prensip, ilke
Revenue: gelir
Strategies: stratejiler
Underlying: belli baþlý, temel
Via: yolu ile, üzerinden
Visible: görülebilir
Whereby: onunla, onun vasýtasýyla

----------------

Chapter 6
Acquire: elde etmek, kazanmak
Adjustment: ayarlamak
Appropriate: ayýrmak, tahsis etmek, kendine maletmek
Assume: varsaymak
Category: kategori
Constantly: sürekli daima
Device: alet, hile, oyun
Dispose: yerleþtirmek, hazýrlamak
Factor: factor, etken
Foundation: tesis etme, temel, vakýf
Illustration: örnek, resim, illüstrasyon
Initiate: baþlatmak
Insight: bir þeyin iç yüzünü kavrama, anlayýþ
Involve: gerektirmek, istemek
Mode: kip (dilbilgisi), makam (müzik), üslup
Modify: deðiþtirmek, azaltmak, nitelemek (dilb)
Norm: norm, standart
Obtain: elde etmek, almak
Occupational: mesleki
Ongoing: devam eden
Reinforce: takviye etmek, desteklemek
Selection: seçme, ayýrma
Sole: (ayaða ait) taban, tek yegane

----------------

Chapter 7
Accuracy: doðruluk
Achieve: baþarmak, elde etmek
Alter: deðiþmek (alternative in kökü)
Attribute: atfetmek, nitelik
Challenge: meydan okuma
Consistent: tutarlý
Demonstrate: kanýtlamak
Deny: reddetmek
Derive: -den elde etmek
Dimension: boyut
Emerge: ortaya çýkmak
Expose: açýða vurmak, maruz býrakmak
Instance: örnek (for instance = örneðin)
Intensity: yoðunluk güçlülük
Mental: zihinsel
Motivate: motive etmek, harekete geçirmek
Participants: katýlan
Perceive: algýlamak, kavramak
Perspective: perspektif, açý
Prior: once, öncelikli
Rejection: ret
Stability: saðlamlýk, deðiþmezlik, denge
Vision: görüþ, öngörü
Trigger: neden olmak, tetik

----------------

Chapter 9
Administrative: idari
Allocate: ayýrmak, tahsis etmek
Approach: yaklaþmak, yaklaþým tarzý
Assign: atamak, tayin etmek, ayýrmak, tahsis etmek
Code: kanun, þifre, kodlamak
Concentration: konsantrasyon, toplanma, toplama
Considerable: önemli, hatýrý sayýlýr, büyük,fazla
Cycle: devre (elektrik), dönüþ, devir, bisiklet
(bkz. Pg 73)
Debate: tartýþmak, düþünüp taþýnmak, münazara
Decade: on yýl
Eliminate: gidermek, yok etmek, elemek
Enhanced: (deðer, fiyat vb) artýrmak
Exclusion: (bir þeyn) dýþýnda býrakma/býrakýlma
Facilitate: kolaylaþtýrmak
Flexibility: esneklik
Phase: faz, safha, evreler halinde hazýrlamak
Restrict: sýnýrlamak, kýsýtlamak
Seek: aramak, araþtýrmak
Status: statü, hal, pozisyon, itibar, prestij
Trace: iz, eser (bkz. Pg 73)
Widespread: yaygýn

----------------

Chapter 10
Access: giriþ
Authority: yetki, otorite
Conclusion: son, nihayet, sonuç
Contradictory: tutarsýz
Conventional: geleneksel
Corporate: ortak, birleþmiþ
Crucial: çok önemli, kesin, zor
Differentiate: ayýrt etmek, farklýlaþmak
Display: gösterme, sergileme, gösteriþ
Equipment: gereçler
Exhibition: sergi
Indication: bildirme, anlatma, gösterme, delil
Innovation: yenilik, icat
Obviously: açýkça
Potential: muhtemel, potansiyel
Presumably: büyük ihtimalle, galiba
Psychologist: psikolog, ruhbilimci
Residential: oturmaya ayrýlmýþ
Response: cevap
Somewhat: bir miktar, biraz
Survey: anket, gözlem, incelemek

----------------

Chapter 11
Adapt: adapte etmek, alýþmak
Approximately: yaklaþýk
Assess: deðer biçmek, (para miktarýný) hesaplamak
Contracted: kýsalmýþ, sýnýrlý, sözleþmeli, kontratlý
Establish: kurmak, saptamak, kanýtlamak
Hence: bu nedenle, dolayýsýyla
Incorporate anonim, birleþ(tir)mek, kapsamak,
Military: askeri (the military: ordu)
Overall: baþtanbaþa, uçtan uca, kapsamlý
Overlap: üst üste bin(dir)mek, çatýþmak, kaplamak
Preceding: -den önceki, önde bulunan
Sufficient: yeterli, kâfi
Transmit: iletmek, götürmek, yaymak
Undergo: (sýkýntý) çekmek, maruz kalmak
Volunteer: gönüllü

----------------

Chapter 13
Aid: yardým, yardýmcý
Arbitrary: keyfi, kanun yerine birinin kararýna baðlý olan
Complement: tamamlayýcý, tümleç, tamamlamak
Comprise: kapsamak, içermek, -den oluþmak
Confine: (to) e kapatmak, hapsetmek
Criteria: kriterler, ölçüt
Despite: -e raðmen
Extract: aktarmak, çýkarmak, söyletmek
Highlight: -i vurgulamak, -in altýný çizmek, en önemli/ilgi çekici kýsým
Imply: ima etmek, (dolaylý olarak) göstermek, -e iþaret etmek, içermek
Inherent: (in) özgü/has, esas, öz
Justify: doðrulamak, haklý çýkarmak, temize çýkarmak
Label: etiket, nitelendirici isim/cümlecik, nitelendirmek
Layer: kat, tabaka
Predominate: aðýr basmak, üstün/hâkim olmak
Proportion: orantý, hisse, pay
Unique: tek, eþsiz
Whereas: oysa, halbuki, iken

----------------

Chapter 14
Abandon: býrakmak, vazgeçmek, terk etmek
Adjacent: bitiþik, komþu
Annual: yýllýk, bir yýl için, her yýl
Benefit: çýkar, fayda, e yararý dokunmak
Cite: adýndan söz etmek, bahsetmek,
alýntý yapmak, aktarmak
Conduct: davranýþ, gidiþat, yönetim
Devote: adamak, ayýrmak, tahsis etmek
Diminish: azal(t)mak, eksil(t)mek
Duration: devam süresi, süreç
Expansion: büyü(t)me, geniþle(t)me
Expert: uzman, usta
Inevitable: kaçýnýlmaz, çaresiz
Input: girdi, giriþ
Minimize: en aza indirmek, küçümsemek
Nevertheless: yine de, buna raðmen, bununla birlikte
Occur: vuku bulmak, meydana gelmek, olmak
Outcome: sonuç, çýktý
Predict: önceden bildirmek, öngörmek, -e dair kehanette bulunmak
Prohibitive: engelleyici,yasaklayýcý, fahiþ (fiyat)
Region: bölge, alan
Terminate: son vermek, bit(ir)mek
Ultimate: son, nihai, esas, en büyük,
en üst düzey
Virtual: gerçek(te etkili olan), fiili, gayriresmi,
resmen kabul edilmemiþ fakat fiilen olmuþ bir þey
Volume: hacim, miktar, cilt

----------------

Chapter 15
Adequate: yeterli, kâfi
Anticipate: ummak, önceden tahmin etmek
Attain: elde etmek, eriþmek
Aware: farkýnda, haberdar
Capable: yetenekli, becerikli
Clarify: aydýnlatmak, açýklamak
Commodity: mal, eþya
Discrete: ayrý, farklý
Enable: olanak saðlamak, imkan/yetki vermek
Ensure: garanti etmek, kesinleþtirmek, saðlamak, temin etmek
Exploit: faydalanmak, sömürmek
Export: ihraç etmek, ihracatçýlýk
Fluctuate: yükselip alçalmak, dalgalanmak,
kararsýz olmak
Mutually: karþýlýklý
Nonetheless: bununla birlikte, yine de,
her þeye karþýn
Precise: kesin, tam, titiz
Secure: güvenli, saðlam, saðlamlaþtýrmak, korumak
Site: yer
Supplement: ilave, ek, tamamlayýcý
Sustain: dvm ettirmek,finanse etmek, ayakta tutmak
Transport: taþýmak, nakletmek
Utilize:yararlanmak,istifade etmek,yararlý hale getirmek

----------------

Chapter 17
Assemble: topla(n)mak, monte etmek
Assure: temin etmek, saðlama baðlamak
Collapse: çök(ert)mek, cesaretini kaybetmek,
(proje, plan) bir sonuca baðlanmadan daðýlmak
Constraint: sýnýrlama, kendini tutma
Core: çekirdek, öz, esas, merkez
Denote: göstermek, belirtmek
Domain: nüfuz/(b)ilgi alaný
Explicit: açýk, aþikâr
Framework: (inþaatta) iskelet, esas yapý, çerçeve, çatý
Immigrate: göç etmek
Implication: bulaþtýrma, dahil etme, ima
(bir þeyin içinde) saklý olan anlam, çýkarým
Inclination: eðilim, heves
Investment: yatýrým,(sorumluluk yetki vb ni) verme
Notion: kavram, düþünce, inanç
Mature: olgun, olgunlaþ(týr)mak
Oddness: tuhaflýk
Quote: alýntý yapmak, alýntý
Reluctance: gönülsüzlük
Specify: belirtmek, belirlemek
Subordinate: ast, -den sonra gelen, daha az önemli olan, baþkasýnýn emrinde olan
Subsidy: destek(leme), devlet desteði, ödenek
Validity: geçerlilik, doðruluk, yasallýk
----------------

Chapter 18
Advocate: desteklemek, savunmak, avukat
Bias: eðilim, önyargý, fikrini yönlendirmek/etkilemek
Bulk: hacim, çoðunluk
Coincide: (with) rastlaþmak,
ayný zamana rastlamak, çakýþmak
Compatible: (with) uyumlu, uygun
Contrary: aksi(ne), ters(ine), aykýrý
Ethics: ahlak bilimi, etik
External: dýþ, harici, yüzeysel
Finite: sýnýrlý
Forthcoming: gelecek, önümüzdeki,
açýk sözlü, cana yakýn
Infrastructure: altyapý
Integration: bütünleþme, birleþme, integrasyon
Legislation: yasama, yasa
Levy: (vergi) toplama, zorla toplanan asker
Magrin: kenar, sýnýr. (ticaret) maliyetle satýþ fiyatý arasýndaki fark, marj
Ministry: bakanlýk, papazlýk
Orient: doðu, yönlendirmek, yöneltmek
Output: üretim; ürün, çýktý
Portion: parça, bölüm, pay, porsiyon
Practitioner: pratisyen
Qualitatively: nitelikli, niteliksel olarak
Refine: arýtmak, rafine etmek

----------------

Chapter 19
Behalf: (biri) adýna, taraf
Colleague: meslektaþ, iþ arkadaþý.
Compile: derlemek
Compound: içinde binalar bulunan etrafý duvarla çevrili yer
Comprehensive: geniþ, kapsamlý
Deduce: sonuç çýkarmak.
Empirical: deneysel, deneyime dayalý, ampirik
Equate: ile eþit saymak, denk tutmak,
ayný kefeye koymak
Guideline: (bir projedeki) ana hatlar
Identical: ayný, bir, týpký, özdeþ.
Infer: anlam/sonuç çýkarmak
Journal: seyir defteri, günlük, günce
Liberal: liberal, açýk fikirli, cömert
Mediate: aracýlýk etmek
Notwithstanding: yine de, -e raðmen
Pursue: kovalamak, peþine düþmek, sürdürmek
Restrain: zaptetmek, sýnýrlamak
Reveal: açýklamak, açýða vurmak
Straightforward: apaçýk, açýk sözlü
Substitute: vekil, baþka bir þeyin yerine kullanýlan/çalýþan/konuþan
Survive: hayatta/ayakta kalmak, atlatmak
Undertake: üstlenmek, giriþmek

----------------

Chapter 21
Cease: durmak, kesilmek. bitmek, sona ermek
Commentary: yorum, tefsir
Constitute: meydana getirmek, oluþturmak
Grant: kabul etmek, yerine getirmek, ödenek
Implicit: ima edilen, tam, kesin
Induce: neden olmak. ikna etmek
Interpret: yorumlamak, tercüme etmek
Interval: aralýk, ara, süre
Principal: baþlýca, en önemli, belli baþlý
Revolution: devrim
Subsequent: sonraki, sonra gelen, takip eden
Violation: bozma, ihlal, tecavüz

----------------

Chapter 22
Albeit: ... de olsa
Ambiguous: birden fazla anlama gelebilen, ne olduðu belirsiz
Amend: düzeltmek, (kuralý, tasarýyý) deðiþtirmek
Clause: madde, hüküm, fýkra, þart
Consent: rýza
Consultation: danýþma, müzakere, istiþare
Convince: ikna etmek, inandýrmak
Correspond: (to/with) uymak, tekabül etmek
Credit: güven, itimat, itibar, nüfuz
Deviation: sapma, ayrýlma
Distorted: bozulmuþ
Draft: askere almak, zorunlu askerlik
Equivalent: karþýlýk, eþit, eþanlamlý
Integral: bir bütünün ayrýlmaz bir parçasý, parçalardan oluþan
Preliminary: hazýrlayýcý, ön, ön hazýrlýk, eleme maçý, yeterlik sýnavý
Protocol: protokol, tutanak
Route: yol, rota
Tense: gergin, endiþeli, stresli

----------------

Chapter 23
Accumulate: topla(n)mak, birik(tir)mek
Brief: kýsa, özet
Channel: yol, nehir yataðý, kanala dökmek, (into) kanalize etmek
Chart: plan, çizelge, plan yapmak/çýkarmak
Component: parça, bileþen
Convert: (to/into) -e çevirmek/ dönüþtürmek.
Detect: fark etmek, bulmak, keþfetmek
Enormous: kocaman, muazzam
Generate: oluþturmak, üretmek
Implement: (taahhüt, plan) yerine getirmek, uygulamak,
(yasa, karar) yürürlüðe koymak
Incidence: sýklýk, oluþ sýklýðý, isabet, tesadüf etme
Inhibited: yasaklanmýþ, utangaç, çekingen
Inspect: teftiþ etmek, denetlemek
Integrity: bütünlük, doðruluk, dürüstlük
Medicine: ilaç, týp, hekimlik
Monitor: gözlem sistemi, gözlemek, izlemek, denetlemek
Spherical: küresel
Thereby: böylece, bu suretle, dolayýsýyla, -erek, onunla ilgili
Uniformity: aynýlýk, benzerlik, homojenlik, tekdüzelik
Version: yorum, çeviri, tercüme
Visualize: hayalinde canlandýrmak, görselleþtirmek

You might also like