You are on page 1of 41

IEEE ODTÜ Öğrenci Kolu Sayı:26 Sonbahar 2004

Telekom
Açık Kaynak Kodlu Dünyasında
Yazılımlar Halkla Buluşuyor Neler Oluyor?

İnsansız Hava Aracı Projesi Watermarking

Yıldızların Sonu mu?


Güneşle Yarışanlar

Transatlantik Tünel

Üreticinin Kabusu:
KORSAN
Telif Hakları ve Sinema, Microsoft ve Business Software
Alliance Röportajları, Dünyada Korsan ve Alınan Önlemler,
‘Bir Kopya da Kendine Çıkar Dinlersin(!)’ ve Müyap Röportajı
IEEE ODTÜ ÖĞRENCİ KOLU
Yönetim Kurulundan

Sevgili IEEE üyeleri ve okurlarımız;


Yeni bir Biltek sayısı ile sizlerle olmanın mutluluğunu ve onurunu yaşıyoruz. Yepyeni bir
etkinlik yılının henüz başında olduğumuz şu dönemde IEEE ODTÜ Ailesi olarak yine büyük
bir heyecan içindeyiz.
Dinamik bir yapıya sahip olan topluluğumuz, birikim ve deneyimlerin aktarımıyla yenilenen
kadrosunun da verdiği güç ile yeni döneme hazır.
10-14 Nisan 2004 tarihlerinde yapılan IEEE ODTÜ yıllık seçimlerinden çıkan sonuçlara
göre topluluğumuzun yeni yönetici kadrosu aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.

Yeni göreve gelen arkadaşlarımı kutluyor, başarılar diliyorum.

Yönetim Kurulu İdari Kurul


Başkan : Hüseyin Cihan Yaşar Basınla İlişkiler Komitesi Başkanı : Esin Erdem
Başkan Yardımcısı : Alaattin Kahramanlar Eğitim Komitesi Başkanı : Abdurrahman Avcıoğlu
Genel Sekreter : Ferhan Özkan Halkla İlişkiler Komitesi Başkanı : Ediz Edizyürek
Sayman : Ahmet Kuruköse Reklam Komitesi Başkanı : Barış Yavaş
Sistem Yönetim Komitesi Başkanı : Cem Vedat Işık
Öğrenci Kol Bölümü Sosyal Aktiviteler Komitesi Başkanı : İffet Oğuz
Web Tasarım Komitesi Başkanı : Cevahir Turgut
Robotik ve Otomasyon : Mevlüt Akdeniz
ÖKB Başkanı Yayın Komitesi Başkanı : Emrah Gingir

Son sayımızdan bu yana geçen zamanda topluğumuz en getiren bu etkinliğimizin açılışına Sanayi ve Ticaret
yoğun dönemlerinden birini yaşadı ve birçok etkinliğe imza Bakanımız Sayın Ali Çoşkun, Sanayi bakanlığından üst
attı. Bunların en önemlileri BTIE 2004 (Bilişim Teknolojileri düzey yöneticiler, çeşitli odalardan temsilciler, Türkiye'deki
Işığında Eğitim Konferansı ve Sergisi) ve Teknoparklar tüm teknoparklardan yetkililer ve Sivil Toplum Kuruluşları
Zirvesi idi. katıldılar. Zirve açılışında, Ankara Sanayi Odası Başkanı
Ülkemizde şu anda üniversite Zafer Çağlayan'ın hazırlattığı ve takdimlerini Bakanımız
sanayi ilişkisinin en önemli Sayın Ali Çoşkun'un yaptığı özel şiltle ödüllendirilmemiz de
yapı taşlarını oluşturan topluluğumuz için bir gurur kaynağı olmuştur.
Teknoparkları bir araya
g e t i r e n ; Te k n o p a r k -
Üniversite İlişkilerinin, 20, 22 Mayıs 2004 tarihleri arasında yedincisi gerçekleşen
Teknoparklar Teknoparklarla İlgili Yasa ve ve IEEE ODTÜ, Türkiye Bilişim Derneği'nin (TBD)
Zirvesi
Teşviklerin, Teknopark ortaklaşa düzenlediği Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim
3 Mayıs 2004 / Ankara
Şirket ilişkilerinin mercek Konferansı ve Sergisi bu sene insanların ilgi odağı oldu.
altına alındığı zirvede ayrıca Kaçınılmaz değişimin bir sonucu olarak vizyonunu ve
KOSGEB, Ankara Sanayi Odası ve ODTÜ Teknokent A.Ş. içeriğini yenileyen ve ‘Yeni Gençlik’ teması ile daha dinamik
konsorsiyumunun yürüttüğü Anadolu Yenilikçilik Aktarım bir yapıya kavuşan BTIE, bu değişimi gelecek yıllarda
Merkezi (IRC Anatolia) projesinin de lansmanı yapıldı. tamamlayarak daha yeni ve iyiye doğru olan yolculuğunda
Türkiye'de teknoparkları ilk kez bir zirve adı altında bir araya mihenk taşlarını koymaya devam edecektir.

4 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
Yönetim Kurulundan

Öncelikle siz değerli üyelerimizin bu sene de IEEE


ODTÜ'ye desteklerini esirgemeyeceğinden eminim.
20-21-22 Mayıs 2004 Onun için hepinize şimdiden teşekkürler.
ODTÜ Kültür Kongre Merkezi
Kurumsal ortaklarımız, kamu kurumları ve özel şirket
temsilcilerine de bizi destekledikleri ve destekleyecekleri
için teşekkür ediyorum.
Şuna inanıyorum ki üniversitede okuyup boş vakitlerinde
Bu etkinliklerin fikir aşamalarının ve organizasyonunun
de bir şeyler ortaya çıkarmak, tasarlamak, bir projeyi
sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesinde emeği geçen tüm
yürütmek, çeşitli fuar ve organizasyonlara katılarak
üyelerimize, üniversitemize, tüm destekçilerimize,
insanlarla ilişkiler kurmak gibi işler ile daha öğrencilik
kurumsal ortaklarımıza ve sponsorlarımıza yönetim kurulu
seviyesinde uğraşan gençlere vereceğiniz destekle çok
adına teşekkürü bir borç biliyorum.
şeyler kazanacak ve kazandıracaksınız.
Bu yıl yapacağımız etkinliklere genel olarak bakacak
olursak yine güzel bir açılış toplantısı ve kokteyli ile etkinlik
yılımızı açmayı planlıyoruz. ODTÜ'deki oryantasyon Bu desteğin artarak devam etmesi temennisiyle…
sırasında yapacağımız sunum ve
kuracağımız standımızla yeni Hüseyin Cihan Yaşar
ODTÜ'lülere IEEE'yi ve IEEE IEEE ODTÜ Öğrenci Kolu
ODTÜ'yü en iyi şekilde tanıtmaya Yönetim Kurulu Başkanı
çalışacağız. Yine çeşitli cihanyasar@ieee.metu.edu.tr
eğitimlerimiz (C++, Java, Linux,
Grafik Eğitimi: Photoshop ve
CorelDraw gibi) , gezi, turnuva, film
gösterimi gibi sosyal etkinliklerimiz
devam edecek. Ayrıca bu sene
katılacağımız fuarlarda başta CeBIT Bilişim 2004 olmak
üzere 21-26 Eylül 2004 tarihlerinde yine İstanbul'da
yapılacak olan TATEF 2004 fuarı ve tahminen 2005 Mart
ayında yapılacak olan World of Industry 2005 fuarlarına
katılmayı planlıyoruz. Bunun yanında okuduğunuz Biltek
dergimizin iki sayısını daha çıkarmak da hedeflerimiz
arasında yeralmaktadır. Ayrıca her sene ODTÜ Elektrik
Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencilerinin projelerinin
sergilendiği Elektrik Elektronik Mühendisliği Proje Fuarının
altıncısının da organizasyonunu üstleneceğiz
Bu dergimizin ana teması olan korsan ve korsanla
mücadele konularıyla ilgili çalışmalarımız devam edecek.
Eylül ayında Cebit Bilişim 2004 Fuarında bir standla hazır
bulunacağız. Ekim 2004'te Ankara ODTÜ'de düzenlenecek
olan Bilişim Kurultayı'nda gençlikle ilgili bir oturum
tarafımızdan düzenlenecektir.
Bunun dışında 7 yıldan bu yana yapılan BTIE nin 8. sine
imza atmak istiyoruz.
Ayrıca; BTIE 2002'de üniversite-sanayi işbirliği anketi ile
başlayan ve Mart 2003'te Bilişim Ar-Ge Proje Pazarı, Eylül
2003'de dosya konusu Üniversite Sanayi İşbirliği olan Biltek
Magazin, Mayıs 2004'te de Teknoparklar Zirvesi ile süren
Üniversite Sanayi İlişkisi ve İşbirliği konusundaki
çalışmalarımıza devam etmek istemekteyiz. Bu konuda
yeni oluşan ve IEEE ODTÜ çatısı altında çalışmalarını
IEEE’ye katılın,
sürdüren PROMETU projesi ve grubu iyi bir örnek Ufkunuzu genisletin...
,
olacaktır..

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 5
H
aberler

Acxiom Hacker'ı Tutuklandı

Cassini,
Satürn'ün
Şimşeklerini
İ nceliyor

Satürn'ün halkasındaki Cassini uzay aracı, Dünyanın en büyük veritabanı şirketlerinden Acxiom'un
gezegendeki şimşek oluşumunun yapısını araştırıyor. sunucularına girerek bilgi sızdıran bir hacker tutuklandı.
Cassini ayrıca, yeni bir radyasyon kuşağı tespit etti. Scott Levine adlı hacker, Sniper Mail adlı bir online reklam
Cassini araştırma ekibi yetkililerinden Bill Kurth, firması işletiyordu. Levine ve diğer hacker grubunun, 2002
gezegendeki şimşek oluşumunun aralıklı ve düzensiz ile 2003 yılları arasında Acxiom'un sunucularından 8.2
olarak meydana geldiğini belirtti. Daha önceki gigabyte büyüklüğünde bilgi sızdırdıkları saptandı.
araştırmalar şimşeklerin son derece düzenli ve Soruşturmayı yürüten savcı olayı “ABD tarihindeki en
periyodik oluştuğunu gösteriyordu. 1980'lerde geniş kapsamlı bilgi hırsızlığı” olarak niteledi. Acxiom,
gezegeni araştıran Voyager'dan gelen bulgulardan, ABD'de milyonlarca tüketiciye ve şirkete ait finansal,
şimşek oluşum düzeni Satürn'ün ekvatorundaki kurumsal ve kişisel bilgileri işliyor. Çalınan bilgilerin bir
bulutlara ilişkilendirilmişti. Bu teze göre, Satürn'ün başka kurum veya kişiye satılmadığı anlaşıldı.
kendi ekseninde dönüş hızından daha yüksek bir hızla Kaynak: Ntvmsnbc
esen rüzgarlar, bulutları kümeleyerek şimşek
oluşumunu tetikliyorlardı. Cassini'den gelen yeni
bulgulara göre ise, şimşeklerin oluşumu ve fırtınalar
sanıldığından ç ok daha yüksek bölgelerde meydana geliyor. Bu yükseklikte rüzgarlar,
önceki tezin temel aldığı gibi hızlı esmiyorlar.

GÜNEŞ IŞINLARI FARKLI DÜŞÜYOR


Bilim adamları, iki araç tan gelen ölç ümlerdeki farkı, Satürn'ün halkasının gezegene
düşen gölgesindeki değişikliğe bağlıyor. Yarımküreler arasındaki ısı farkı, fırtına
oluşumunu tetikliyor. İ lk ölç ümler yapıldığında Güneş, halka ile aynı ç izgi üzerinde
olduğundan, halkanın gölgesi gezegene ekvator boyunca dar bir şerit olarak yansıyordu. Şimdi ise Güneş, gezegenin
güney yarımküresinden ışıyor ve halkanın gölgesi kuzey yarımkürede geniş bir alana yansıyor. Voyager'ın gözlemlerini
gerç ekleştirdiği zaman var olan ısı farkı, Güneş ışınlarının şimdiki geliş aç ısıyla kapandı. Bu durumda ısı farkına bağlı
fırtına oluşumunun yapısı da değişmiş oldu.

RADYASYON KUŞAĞI
Cassini'nin yaptığı gözlemlerde halkada yeni bir radyasyon kuşağı bulundu. Bulgular, radyasyon kuşaklarının gezegene
doğru uzadığını gösteriyor. Radyasyon kuşakları, iyonlarla elektronların gezegenin manyetik ç ekimiyle
kümelenmesinden oluşan simetrik, simit biç iminde alanlar. Radyasyon kuşaklarının bir gezegenin ve yörüngesindeki
uyduların atmosferik yapısında değişimlere yol aç tığı düşünülüyor.
Kaynak: Ntvmsnbc

Dünyanın en büyük fuarlarından CeBit America'nın 2005 yılı etkinliği iptal edildi. Fuarları düzenleyen
Hannover Fairs USA şirketi, etkinliği yeterli talep olmadığı gerekç esiyle takvimden kaldırmak zorunda
kaldıklarını duyurdu. Gelecek yıl üç üncüsü düzenlenecek olan CeBit America 2005, New York'ta 28-30
haziran tarihleri arasında yapılacaktı. Giderek daha kurumsal kullanıcıları hedefleyen Cebit'in son
etkinliğine 15 bin'den fazla ziyaretç i gelmişti. Diğer Cebit fuarları, CeBit Asia, CeBit Australia, CeBit Bilişim
Eurasia, CeBit Broadcast, Cable & Satellite ve ISCe Satellite & Communications olmak üzere dünyanın değişik
yerlerinde toplanıyor. ABD'nin bir diğer önemli teknoloji fuarı Comdex de iptal edilmişti.
Kaynak: CNET

6 Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04
Hazırlayan: Ediz Edizyürek / ediz@ieee.metu.edu.tr H
aberler

DVD John Yine İ şbaşında Kısa Kısa...


DVD şifrelemesini kırmasıyla ünlenen Norveç li hacker, bu Web Tabanlı MSN
Messenger
kez de Apple Computer Inc.' in kablosuz müzik yayını
Microsoft firması, MSN
teknolojisini kırmayı başardı. Jon Lech Johansen, Messenger programının
bilgisayara yüklenmeden
“Öyleyse beni dava edin!” başlıklı internet sitesinde, internetten kullanılacak bir
deneme versiyonunu ç ıkardı.
Apple'ın “AirPort Express” adlı intenet üzerinden dijital
Microsoft giderek büyüyen
müzik dinlemeye yarayan cihazının kullandığı şifrelemeyi anında mesaj pazarında iddialı.
Özellikle ofislerinde anında
kırmaya yarayan bir kod yayınladı. Bazı güvenlik mesaj (IM-Instant Messaging)
ile haberleşen kullanıcıları
danışmanları, DVD John diye de bilinen Johansen'in hedef alan MSN Web
yayınladığı kodun, Apple iTunes dışındaki başka Messenger, bu yılın sonunda
piyasada olacak. Web tabanlı
programların da Airport Express ile ç alışabilir hale sürüm ücretsiz olacak.
getirilmesine önayak olacağını düşünüyorlar. Bir aç ık Bilgisayara yüklenen sürümü-
ne göre daha kısıtlı özelliklere
kaynaklı kod savunucusu olan Johansen, Apple' in sadece kendi donanım ve yazılımının sahip web tabanlı versiyonun
betası;
birarada ç alışmasını sağlayan patent sistemi iç in büyük bir tehdit olarak gözüküyor. 20
http://webmessenger.msn.com
yaşındaki Johansen, film endüstrisinin kullandığı DVD' lerin yasal olmayan yollardan adresinde sürüldü.
kopyalanmasını engelleyen kodları kırarak internette yayınladığında henüz 15 Kaynak: Anadolu Ajansı

yaşındaydı. Bu olaydan sonra Johansen hackerlar arasında bir halk kahramanı oldu. Mobil Telefonlara
Film endüstrisi şikayette bulunduktan sonra Norveç li otoriteler Jon' u bilgi sızdırma VGA Ekran
Samsung, 300ppi' ya kadar
suç undan yargıladı. Fakat Johansen dava sonucu suç suz bulundu.
ç özünürlüğü destekleyen ve
Kaynak: Associated Press işlenmemiş silikon teknoloji-
sini kullanan yeni bir ekran
geliştirdi. Yeni ekran parlak
güneş ışığında bile net görün-
Dünyada 1 Milyar Korsan CD Satıldı tü sağlıyor. Samsung Mobil
Görüntü Birimi Başkan Yar-
Korsan kopya CD ticaret hacmi 4.5 milyar dolara dımcısı Kim Hyung Guel şöy-
ç ıktı. 2003 yılı iç inde kaldırımlarda, sokaklarda le diyor: “Bu teknoloji öncelik-
le yüksek görüntü kalitesi
aç ılan tezgahlarda 1 milyar adet CD satıldı.
gerektiren PDA ve mobil
International Federation for the Phonographic telefonlarda uygulanacaktır.”
Industry (IFPI - Uluslararası Fonografik Yankee Group' ta kablosuz
Federasyonu) tarafından yapılan araştırmaya göre, teknoloji analisti olan John
tüketicilerin 2003 yılında satın aldıkları her üç Jackson: “Ekranlar, mobil
telefonların maliyet aç ı-
CD'den birinin korsan kopya olduğu ortaya ç ıktı. sından temel parç alarıdır.
Korsan kopya sektörünün ticaret hacmi ise yasal Yüksek ç özünürlük ve renk
sektörün yüzde 15 seviyesine ulaştı. İ nternetteki sayısı aynı zamanda daha
dosya paylaşımından yeterince yara alan müzik fazla güç ve hafıza gerektirir.
Yüksek ç ö-zünürlüklü
sektörünün esas rakibi, ç ok daha güç lü bir altyapıya
ekranların öncelikle PDA' lara
sahip olan korsan kopyacılık. Doğu Avrupa ve ve akıl-lı telefonlara
Güneydoğu Asya'daki derme ç atma fabrikalarda eklenmesi mantıklı olur. Bu
kopyalanan milyonlarca CD, dünyanın her köşesine dağıtılıyor ve birden fazla el cihaz-ların kullanıcıarı en
değiştirerek sokak aralarında, kaldırım tezgahlarındaki yerini alıyor. Sektör analistleri 32 ç ok, gelişmiş ekranlardan
faydalanırlar ve daha daha iyi
milyar dolarlık bir hacme sahip müzik pazarının dört yıldır iç inde bulunduğu krizi korsan bir cihaz iç in gerekli parayı
kopyaya bağlıyorlar. Korsan kopya sektörü son yıllarda belirgin bir artış gösteriyordu, ödeyebilirler.” diyor.
ancak en büyük artışın geç tiğimiz yıl yüzde 14 ile gerç ekleştiği belirtildi. IFPI tarafından Samsung, aralık ayında
yayınlanan bültende korsan kopya pazarının tehdit edici boyutlarda gerç ekleştiği ülkeler ekranları seri üretime
olarak Brezilya, Çin, İ spanya, Meksika, Paraguay, Pakistan, Rusya, Tayvan ve Ukrayna geç irmeyi planlıyor. Böylece
sıralandı. Bültende, internet erişiminin düşük olduğu büyük pazarların fiziksel işlenmemiş silikon(a-Si)
teknolojisi, dijital multimedya
kopyalamaya daha uygun olduğunun altı ç iziliyor. Bu tür pazarların başında Brezilya,
yayınları almaya da yarayan
Meksika ve Rusya geliyor.IFPI bünyesinde EMI, Universal Music, Warner Music, Sony mobil telefonlara ve akıllı
Music ve BMG'nin yanı sıra bağımsız plak şirktelerini de bulunduruyor. telefonlara yayılmış olacak.
Kaynak: Ntvmsnbc Kaynak: newsfactor.com

Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04 7
H
aberler

TÜBİ TAK'ın Linux Projesi Tam Gaz


Türkç e destekli yaygın bir işletim sistemi ağı oluşturulmasını hedefleyen TÜBİ TAK-Uludağ projesinin ilk masaüstü
sürümü 2004 yılı sonunda tamamlanacak. Uludağ Ulusal Dağıtım Projesi, TÜBİ TAK
Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) bünyesinde faaliyet
gösteren ve bir 'ulusal işletim sistemi dağıtımı' oluşturmayı hedefliyor. Uludağ Projesi
Linux Kullanıcıları Derneği tarafından düzenlenen 'Yılın Penguenleri' yarışmasında
'Yılın En Başarılı Özgür Yazılım Projesi' seç ildi. 'Yılın En Başarılı Özgür Yazılım
Projesi' ödülünü, 13-16 Mayıs 2004 tarihleri arasında Ankara Milli Kütüphane'de
düzenlenen III. Linux Şenliği'nde, proje yöneticisi Alp Öztarhan aldı. Şenlikte, Uludağ
Projesi'nin ve ÇOMAR (Configuration by Objects: Modify And Restart) teknolojisinin
tanıtıldığı toplantılar da düzenlendi.
ULUDAĞ AÇIK KAYNAK PROJESİ
Uludağ Projesi (http://www.uludag.org.tr/), masaüstü kullanıcıları iç in Linux tabanlı
bir işletim sisteminin yapılması iç in ç alışıyor. Uludağ projesi, Türkç e destekli yaygın bir işletim sistemi ağı
oluşturulmasını hedefliyor. Proje, kurulumu ve kullanılması kolay, aç ık kaynak işletim sistemli bir teknoloji yaratmayı
amaç lıyor. Kavramsal hazırlığı 2003 yılında başlayan Uludağ projesi, Uludağ Geliştirici Ekibi'nin kurulması ile 2004 yılı
başında faaliyete geç ti. İ lk masaüstü sürümü 2004 yılı sonunda tamamlanacak. Proje kapsamında, sunucu ve diğer
sistemler iç in de sürümler hazırlanacak.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Türkiye IEEE Öğrenci Kolları 2. Kongresi


Yıldız Teknik Üniversitesi
10-12 Eylül 2004, İ stanbul
İ lki bu sene Şubat ayında Anadolu ve Osmangazi Üniversiteleri IEEE Öğrenci
Kolları tarafından Orta Doğu Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kolu'nun da
katkılarıyla Eskişehir'de gerç ekleştirilen IEEE Türkiye Öğrenci Kolları
Kongresi'nin ikincisi 10-12 Eylül 2004 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi'nde
düzenlecektir.
Türkiye'de IEEE Öğrenci Kolu kurulmuş olan 28 üniversitedeki IEEE Öğrenci
üyelerinin katılacağı kongrede ç eşitli konularda ç alıştaylar ve seminerlerin
yanısıra sosyal ve teknik iç erikli geziler de yer alacak. Ayrıca katılan her
üniversitenin öğrenci kolu da bir sunum yaparak diğer öğrencilere kendilerini
tanıtma fırsatı bulacaktır.
Öğrencilerin ihtiyaç duyduğu teknik bilgiye erişimlerini kolaylaştırmak ve kariyer
gelişimlerine katkıda bulunmak amaç larıyla toplanacak olan
kongre; ülkemizdeki üniversitelerde kurulu bulunan IEEE
öğrenci klüplerimizin, edindikleri tecrübelerini diğer
üniversite öğrencileriyle paylaşmalarına da imkan
sağlayacak bir platform oluşturacaktır.
Detaylı bilgi iç in : http://ieee.yildiz.edu.tr/organizasyon.htm

8 Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04
Bİ LG
İSAYAR

Açık Kaynak Kodlu Yazılımlar


Halkla Buluşuyor
Bugüne kadar dinledik durduk. Efendim neymiş, Linux çok güzelmiş, açık kaynak kodluymuş,
herkes geliştirirmiş, Apache dünyada en çok kullanılan web sunucusuymuş, PHP ASP'den
iyiymiş, şuymuş, buymuş... Lakin birçoğumuz için bu laf salataları hiçbir anlam ifade etmedi.
Ortalama bir bilgisayar kullanıcısı neden "dünyanın en çok kullanılan" web sunucusunu
umursasın ki? Hocanın verdiği ödevi yazamadığımız, ilgilendiğimiz web sayfalarına
giremediğimiz, kelimenin tam manasıyla "kullanması zor" bir işletim sistemini biz ne yapalım ki?
Ancak son iki yıldır "özgür" tabir edilen açık kaynak kodlu yazılımlar o kadar olgunlaştılar ki artık
normal bir ev kullanıcısının bile masaüstüne girecek, hatta işletim sistemini değiştirtecek kadar
halka yaklaştılar.
Onur Turgay / onurturgay@isnet.net.tr
kısa süreceği ve bundan sonraki tüm zamanın geliştirmeye
Yaklaşık 25 yıldır ortalıkta dolaşan özgür yazılım fikri adanacağı düşünülmüştü. Ancak aç ık kaynak kodu ile
meyvelerini sıradan kullanıcılar iç in yeni yeni vermeye yazılan yazılımlar genelde yine aç ık kaynak kodu yazan
başladı. Bundan önce mükemmel işler başarılmıştı gerç i. insanlar tarafından kullanıldığı iç in kullanım kolaylığı,
Yazının başında bahsettiğim gibi, PHP, Apache, MySQL, kullanıcı dostluğu gibi kavramlar hep ikinci planda kaldı.
PostgreSQL, Python, Perl farkında olmadan internet Fonksiyonellik, hız, taşınabilirlik gibi kavramlar ise daha göz
gezintilerimiz sırasında senelerdir farkettirmeden bize eşlik önünde tutuldular. Bu da Linux başta olmak üzere birç ok
ediyorlar. Herhangi bir web sayfasına girdiğimizde bize her özgür yazılımı halktan uzak bilgisayarla haşır neşir olan
şey ne kadar basit gibi gözükse de arkadaki kompleks insanlara yakın yazılımlar haline getirdi.
işlemler hep bu aç ık kaynak kodlu programların sağladığı
Paralı yazılımların gittikç e dünyayı kontrol altına alması,
güvenlik, hız ve stabilite sayesinde gerç ekleşiyor. Bunun
kimi markaların tekelleşmesi, şirketlerin önemli
yanında birç ok şirketin beyni Linux, BSD ve türevi
harcamalarının başında yazılım lisanslarının gelmesiyle
tamamiyle bedava işletim sistemleri, bunların üstündeki
birlikte dünya ç ıkış yolunu aramaya başladı. Çözüm hemen
firewall, antivirüs ve saldırı tespit sistemleri sayesinde
oradaydı: Aç ık kaynak kodlu yazılımlar. Ayrıca destek
korunuyor ve ç alışıyor. Ancak bu hep madalyonun bir yüzü.
problemi de kendi iç inde ç özüldü, bazı şirketler aç ık kaynak
Biz eve gelip bilgisayarın başına oturduğumuzda %99.9
kodlu yazılımlara cuzi ücretlerle destek sağlamaya
ihtimalle karşımızda bir Windows oluyor ve bize onun
başladılar. Bu yazılımların gelir kapısı haline gelmesiyle
gösterdikleri ile asla bilişim yaşantımızın bu programlar
birlikte bunu görebilen şirketlerin harcamalarında gözle
sayesinde yürüdüğünü anlayamıyor, sadece "Windows
görülür azalmalar oldu. Hatta bazı şirketler piyasadaki hazır
güzel" diyebiliyoruz. Bu ç ok normal ç ünkü insan araba
aç ık kaynak kodlu yazılımları alıp kendi özel ihtiyaç ları iç in
kullanırken "benim arabam güzel" der, tutup da "aman da
değiştirip kullandılar. Sonra cin fikirli birileri bunları ev
bujilerim harika benzini süper ateşliyor" diye düşünmez.
kullanıcıları iç in de adapte etmeyi düşündü, böylece evde
Zavallı buji üreticisi de kimse tarafından tanınmadığı iç in
bilgisayar kullanabilmek iç in 100 dolar civarı bir para işletim
pek üzülür.
sistemi lisansına verilmeyecekti. Bu arkadaşlar gidip
Aç ık kaynak kodlu yazılım fikri ortaya atıldığında, herkes Linux'u kolay kullanılabilen kolay kurulabilen bir masaüstü
programa katkıda bulunacağı iç in olgunlaşma evresinin işletim sistemine dönüştürmeye uğraştılar. Bu yola ilk önce

Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04 9
Bİ LG
İSAYAR
RedHat, akabinde Mandrake, Lindows, Xandros gibi isimler Explorer tarafından görüntülenmemişti. Yani sayfayı
baş koydu. Bunun yanında programlar cephesinde aklıma yapanlar hatalı yaptıklarının farkında bile değillerdi. Bu da o
gelen Gnome, KDE, XMMS, mPlayer bu dağıtımların sayfaların standartlara bağlı kalan bir tarayıcıda hataları ile
belkemiklerini oluşturdular. Özellikle Xandros ve birlikte gösterilmesine sebep oluyordu. Gerekli stabilite
Lindows'un altını ç izmek isterim. Bunlar Debian tabanlı yakalandıktan sonra bu standart dışı genel eğilimler tek tek
ancak ilgili şirketler tarafından kolay kurulum ve tespit edildi ve kendi standart motoru (Gecko) bozulmadan
kullanılabilirlik iç in optimize edilmiş dağıtımlardır. Hatta Mozilla'ya entegre edildi. 1.4 versiyonu sürüldüğünde
Xandros (eskiden Lindows da) Crossover Plugin sayesinde Mozilla gerç ekten her türlü internet sayfasını
kimi Windows programlarını ç alıştırmayı bile başarmakta. gezebileceğiniz, Internet Explorer'a alternatif olacak
Bu yazıda bu iki dağıtıma fazla değinmek istemiyorum, kalitede bir tarayıcı olmuştu. Bu özellikleriyle sadece Linux
ç ünkü bence güzel de olsalar birç oğumuz iç in Windows'udünyasının baştacı değil Windows dünyasının da alternatif
bırakmak şimdilik biraz güç , belki de biraz üşendirici. tarayıcısı haline geldi.
Zaman iç inde bunları da yaparız, ancak şimdi aç ık kaynak Mozilla bize neler sunuyor?
kodlu yazılımın bizim iç in son zamanlarda yarattığı ve
Bir ev kullanıcısı iç in
hemen deneyebileceğimiz iki önemli programa bakalım:
Mozilla'nın neler
Mozilla & OpenOffice.
sunduğunu kısaca
Mozilla da ne ola ki? sayalım. Öncelikle
Bilgisayar geç mişi 6-7 seneyi bulanlar bilirler. Eskiden bir " G e c k o " , y a n i
Netscape - Internet Explorer ç atışması sürüp giderdi ki ilk M o z i l l a ' n ı n
başlarda Netscape her konuda daha iyiydi. Lakin ikisinin de görüntüleme motoru
4. versiyonlarından sonra Netscape hızla kan kaybetmeye ç ok güncel, her türlü
başladı. Özellikle Internet Explorer'ın Windows'un bir standarda sadık ve
parç ası olmasından sonra hemen hemen kimse Netscape devamlı yenilenen
kullanmamaya başladı. Bu da sayfaların tasarım bir motor. Bu da
aşamasında her iki tarayıcıda da güzel gözükmesinin piyasadaki sitelerin
gözetilmemesi sonucunu doğurdu, ki kısır döngü %99'unu rahatç a
sonucunda Netscape iyice pazar g e z m e i m k a n ı
payı kaybetti. Görünümünü sunuyor size. Bunun yanında size bir pop-up engelleyici
yenileyip özelliklerini arttırarak bir (web sayfalarının reklam aç masını engelliyor), form
6.0 versiyonunu ç ıkarsa da eski yöneticisi (istediğiniz web formlarını daha önce girdiğiniz
günlerine dönemeyen Netscape bilgilerle kendi dolduruyor), genişletilmiş bir JavaScript
bugün hepimizin "Kurtuluş Günü" konsolu (Explorer'ın "Object expected" demekten başka bir
addettiği günde büyük kararını şey bilmeyen konsolundan sonra ilaç gibi) , bir web sayfası
v e r d i : K a y n a k k o d l a r ı n ı editörü, bir adres defteri bir de tam kapsamlı e-posta
aç acaklardı. Özellikle güzel bir program sunuyor Mozilla. Bu özelliklerin hiç biri yarım
tarayıcının yokluğundan ç ok ç eken Linux ve diğer alternatif yamalak değil, hepsi de tam manasıyla görevini yerine
işletim sistemleri iç in bu tek kelimeyle "Bayram"dı. Kaynak getiriyor. Internet Explorer'da bu fonksiyonların tümüne
kodlarının alınması, düzenlenmesi, güncellenmesi ve sahip olmak iç in yüklemeniz gereken program sayısını siz
gerekli sistemin oturtulması ç ok uzun bir süreç aldı. Bu tahmin edin. Ayrıca mozilla.org sitesinde bulabileceğiniz
arada yeni tarayıcının ismi de belirlenmişti: Mozilla sayısız eklenti de cabası. En basitinden web’deki herhangi
(Netscape projesinin kod adıdır aynı zamanda). Strateji ise bir kelimeyi Google'da aratmaktan, bütün HTTP paketlerini
ç ok belliydi: W3C (World Wide Web Konsorsiyum) görüntülümeye varacak kadar ç ok eklenti var; eğer bir web
standartlarına birebir bağlı bir tarayıcı. geliştiricisiyseniz bazı eklentiler gerç ekten hayat kurtarıyor.
Her ne kadar ilk versiyonları Linux dışında kabul görmese Özellikle "Venkman Javascript Debugger"ı, ve on-the-fly
de (ne de olsa orada pek alternatif yoktu) özellikle 1.2 CSS değişikliklerini bile destekleyen "Web Developer"
versiyonundan sonra Mozilla amacına ç ok yaklaştı. Eğer bir eklentisi olmazsa olmazların arasına katılıyor. Mozilla'nın
site W3C'nin XHTML, DHTML, HTML ve CSS görününümü XUL ile yaratılan theme'lere borç lu olduğunu
standartlarına bağlı kalınarak yapılmışsa Mozilla onu atlamamak lazım, Mozilla iç in yazılmış mükemmel
gerç ekten olması gerektiği gibi gösteriyordu. Ancak bu görünümlerden biriyle web gezinme deneyiminizi bir
durumda başka bir problem ortaya ç ıktı, internetteki birç ok eğlenceye dönüştürmek sizin elinizde.
sayfa standart dışı kurallarla yapılmış ve bu hatalar Internet Fakat bütün bunların yanında Mozilla'yı herşeyden ayıran

10 Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04
Bİ LG
İSAYAR

mükemmel bir özelliği var: "Tabbed Browsing" yani Mozilla web gezmelerine yepyeni bir tat getirdi, en azından
"Sekmeli Tarama". Türkç esi biraz komik olsa da bu rüyadan bana öyle geliyor, peki insanlar neden yavaş yavaş
öte birşey. Mesela bir sayfada ç eşitli linkler var ve birden Mozilla'ya geç miyorlar? Bu
fazlası sizin ilginizi ç ekiyor. Bu durumda ne yaparsınız serbest piyasa değil mi?
Internet Explorer'la? Ya her link sağ tıklayıp "Yeni Herşeyden önce her
pencerede aç " seç eneği tıklanır ya da biraz daha bilgisayar kullanıcısı
rasyonel kararlar vermeyebilir,
bunun yanında zevkler ve renkler de tartışma konusudur.
Ancak ben kendi izlenimlerimle size garanti verebilirim ki
insanlar kitleler halinda Mozilla ve Firefox'a geç iyorlar ve
geç ecekler. Yeter ki bir yol gösteren, ya da destekleyen
olsun. Etrafımda bilgisayarla sadece ihtiyaç iç in ilgilenen
birç ok insan bile gerek benim ısrarlarımla, gerek
başkalarından duyduklarıyla, gerek geç mişteki Netscape'e
olan bağlılıklarıyla Mozilla ve türevlerini en azından
"denemeye" başladılar. Zaten bir kere denedikten sonra
bırakmak mümkün değil, ben tabbed browsing olmadan
hiç bir şey yapamıyorum artık bunu farkettim.
Ancak ülkemizde her konuda olduğu gibi bu konuda da
Sekmeli Tarama büyük bir kaynak boşluğu var. Eğer bir arkadaşınız size
yardımcı olmuyorsa gidip Mozilla kurmak insana korkunç
tecrübeliyseniz shift tuşuna basıp linklere tıklayarak her geliyor. Türkç e ayaraları nasıl olacak, Explorer silinecek mi
linkin yeni pencerede aç ılmasını sağlarsınız. Bunun en gibi sorular insanın kafasında cirit atıyor. Bunun yanında
büyük götürüsü her pencerenin bilgisayardan kaynak ülkede Gecko motorlu tarayıcı kullanan sayısı ç ok az
(hafıza, işlemci gücü) ç almasıdır. Ayrıca görev ç ubuğumuz olduğu iç in web sitesi yapanlar da Explorer dışında
(Task bar) zamanla dolar taşar bu pencerelerle. Mozilla ise herhangi bir tarayıcıda düzgün görünüp görünmemesine
bu olaya bir son veriyor ve faremizin orta tuşu marifeti (ya da önem vermiyorlar sitelerinin. Bu iki problemi de ç özmek iç in
ctrl+sol tuş) ile bir linke tıkladığımızda bu sayfa yeni bir biraraya gelen bir kaç Türk Mozilla fanatiği iste
sekmede aç ılıyor. Sekme şu şekilde ç alışıyor, ortamda tek www.turkmozilla.org sitesi altında birleşip; hem insanlara
bir mozilla penceresi var, bu pencerenin iç inde ufak kutulara Mozilla hakkında "Nasıl Yapılır" dökümantasyonları
tıklayarak gördüğünüz sayfayı değiştireibliyorsunuz. Bunu sunmak, hem de sitelere Mozilla ile uyumluluk konusunda
daha iyi anlamak iç in yazının iç ine eklediğimiz resimlere gerekli uyarıları yapmak istiyorlar. Eğer bir Mozilla
bakabilirsiniz ancak denemeniz ve kendiniz görmeniz ç ok kullanıcısı ya da kullanmaya niyetli olan bir kişiyseniz,
daha iyi olacaktır. siteye girip e-posta adresinizle kayıt olarak hem site
hakkında yeniliklerden haberdar olabilirsiniz, hem de
Mozilla'nın güzel özelliklerinin yanında bazı geri kaldığı
internet sitelerine yapılacak "Mozilla ile uyumluluk"
durumlar da var tabi ki, sanırım bunların iç inde en büyük
önergelerinde Türkiye'deki Mozilla kullanıcıları hakkında
problemi yaratan da kimileri iç in gerekenden fazla özellik
yapılacak tahminlere de katkıda bulunursunuz. Ne kadar
iç ermesi. Mesela belki bir web tarayıcı istiyoruz ancak e-
ç oksak, o kadar etkili oluruz.
posta istemcisine ihtiyacımız yok, ya da bir web editörü
bizim iç in ç ok profesyonel OpenOffice - CloseOffice
kaç ıyor. Bu şikayetleri duyan Evet, amaç Linux'taki tarayıcı yetersizliğini ç özmekken
Mozilla geliştiricileri de projeye birden tüm platformları domine edecek bir tarayıcıyla
yeni bir kol eklediler ve Firefox ile karşılaştık. İ şte aç ık geliştirme modelinin en güzel sonucu
Thunderbird'ü kullanıcılara sundular. Firefox tek bu, ivmeyi
başına hafif, az hafıza yiyen, hızlı bir web tarayıcı. aldıktan
Görüntüleme iç in Mozilla'yla aynı motoru paylaşan Firefox sonra artık
Internet Explorer'dan en hızlı geç işi sağlıyor bizlere. n e r e y e
Thunderbird de aynı Firefox gibi, ancak bu tek başına gideceğinizi bilemiyorsunuz.
ç alışan bir e-posta istemcisi. Outlook kullanmaya Peki hocamızın verdiği web sitelerini ziyaret ettik,
alıştıysanız, Thunderbird'le de en ufak bir zorluk makaleleri topladık, şimdi bunları nerede bir araya
yaşamayacağınıza emin olabilirsiniz. getireceğiz de hocamızın MS Word'ünde okuyabileceği

Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04 11
Bİ LG
İSAYAR
hale sokacağız? Bu, gerç ekten Linux'ta bir 3-4 yıl öncesine bunların aşılacağına inanıyorum.
kadar büyük bir problemdi. Her türlü dökümanı Bunun yanında benim gibi amatör olarak Word ya da Excel
yaratabileceğiniz programlar olmasına rağmen, formatı kullananlar iç in yeterli belki OpenOffice. Ancak Microsoft'un
kapalı olduğu iç in problemsiz bir Word dökümanı yaratmak, yılların tecrübesiyle yarattığı MSOffice paketindeki tüm
okumak ve değiştirmek imkansız gibi birşeydi. özelliklerin olması da mümkün deil OpenOffice'de. Basit
Piyasadaki bu boşluğu gören Sun Microsystems, işlerinizi görmek iç in mükemmel bir paketken, ileri
StarOffice isimli, tam kapsamlı (Word,Excel,PowerPoint s e v i y e d e k i i ş l e r d e M i c r o s o f t ' u n ö z e l l i k l e r i n e
eşdeğerleri) bir ofis paketiyle karşımıza ç ıktı. Bu sistem yaklaşamadığını görmek de biraz üzücü. Ancak aslında
hem MSOffice'teki programların eşdeğerlerini (bütün projenin amacı bu kadar gelişmiş birşeyler sunmaktan ç ok
özelliklerle olmasa da) aç ık kaynak kodlu
sunuyor hem de ilgili yazılım kullanan
programlarla mümkün insanlara bedava bir
olduğu kadar iyi dosya alternatif sunmak
alışverişini sağlıyordu. olduğu iç in bunlar
Bir süre şirketin ç o k b ü y ü k
yazılımı olarak kalan problemler de değil.
StarOffice da OpenOffice'in en
sonradan Netscape ile büyük handikapı
aynı yol izlenerek h e n ü z a ç ı k
OpenOffice adı altında geliştirmeye tam
kullanıcılara inememiş olması.
tamamiyle aç ık kodlu Yani kodu aç ıldığı
bir yazılım olarak zaman hali hazırda
sunuldu. OpenOffice ç ok kompleks olduğu
de zaman iç inde iç in şu anda Sun'ın
Linux'u aşıp Windows desteklediği
makinelerdeki yerini geliştiriciler dışında
almaya başladı. programın tümüne hakim olan programcı yok denecek
Herşeyden önce rakip paketler iç in yüzlerce dolara varan kadar az. Bu yüzden de gelişme şu anda yavaş, ancak
lisans ücretleri talep edilirken OpenOffice tamamiyle Mozilla'nın da ilk 2-3 yılının aynı kısırlıkta geç tiğini
bedava bir yazılım olarak, korsan yazılım kullanmak düşünürsek, en fazla 1 sene iç inde OpenOffice'in de büyük
istemeyen parasız Windows kullanıcılarının da bir ivme yakalayacağını ve birç ok ev kullanıcısının
masaüstlerinde yerini almaya başladı. masaüstlerini süsleyebileceğini söylemek yanlış olmaz.
Ancak üzülürek şunu da belirtmek gerekir ki, OpenOffice Sonuç
geç mişte bulunduğu noktadan ç ok daha ilerde olsa da,
Eskiden sadece birkaç bilgisayar delisine hitap eden
henüz MSOffice'in tam manasıyla bir alternatifi olabilmiş
kavramların, artık kitlelere hitab ettiğini görmek, dev yazılım
değil. En önemli problem OpenOffice'de kaydettiğiniz bir
tekellerinin karşısında kullanıcıların da kendi ç aplarında
MSWord dökümanının, gerç ek bir MSWord tarafından
yaptıkları şeylerin başarılar kazanması, bunlar gerç ekten
aç ıldığında neyle karşılaşacağınızı bilememeniz. Çoğu
rüya gibi şeyler.
zaman herşey düzgün gitse de, özellikle grafik öğeler
Hepinize nacizane tavsiyem, öncelikle Windows'unuza bir
kullanmışsanız objelerin yerlerinin karışmış olması olası. O
Mozilla ya da Firefox kurun. Baktınız herşey güzel, bir de
yüzden eğer dökümanınız bir MSWord kullanısına
OpenOffice deneyin. Bu güne kadar belki yakınından bile
gidiyorsa ya PDF formatında kaydetmek ya da Doc
geç mediğiniz aç ık kaynak kodlu yazılımların size
formatında kaydettikten sonra bir MSWord üstünde aç ıp
sunabilecekleriyle tanışın.
yeniden kaydetmek lazım. Peki bunun sorumlusu
OpenOffice mi? Tabi ki hayır. Eğer bir formatın Bu arada tekrar belirteyim eğer Mozilla ya da türevi bir
dökümantasyonu yoksa, siz o format hakkındaki tüm bilgiyi tarayıcı kullanıyorsanız lütfen ama lütfen turkmozilla.org'a
binary dataya bakarak öğreniyorsanız, uyumluluk üye olarak “Biz de varız” dememizi sağlayın.
konusunda da yapabileceğiniz şeyler sınırlıdır. OpenOffice Bol aç ık kaynaklı günler dileğiyle.
iyi dökümanlanmış formatlarla (XML, PDF) ise gerç ekten
mükemmel bir şekilde ç alışmaktadır. Zaman iç inde Kaynaklar:
Microsoft'un da formatlarını halka aç masıyla birlikte www.mozilla.org | www.turkmozilla.org | www.openoffice.org

12 Bİ LTEKSONBAHAR‘ 04
ARAŞTIRMA

TERÖRİZMİN
Terörizmin
Teknolojik
Evrimi
Ferhan Özkan / fozkan@ieee.metu.edu.tr

“... ve savaşlar artık fareler (mouse) tarafından yönetilecek” teröristlerin teknoloji ile kurdukları ilişki geliştikçe,
Terör tüm dünyayı tehdit eden bir oluşum. Hele Ortadoğu eylemlerindeki uzmanlıkları da artıyor. Doğuşunu
gibi kritik bir bölgenin yakınındaysanız, terörle sürekli teknolojiye borçlu olan bu yeni terör biçimi, teknoloji
mücadele içinde bulunmak zorundasınız. Şu ana kadar merkezlerine yönelik eylemleri ve teknolojiyi kullanarak
yaşanan terrör olayları gösteriyor ki; saldırılan ülke ne kadar gerçekleştirilen terör eylemleri olmak üzere iki ana başlık
büyük ve üst düzey güvenlik mekanizmalarıyla donatılmış altında ele alınabilir. Teröristlerin herhangi bir bilgisayar
olsun, bu terror örgütlerinin emellerini gerçekleştirme merkezine yapacakları küçük bir bombalı saldırının her
yolunda çok büyük bir engel teşkil etmiyor. Özellikle büyük hangi bir başka bir saldırıdan çok daha fazla zarar
çaptaki terror örgütlerinin kendilerini yeni teknolojik getirebileceğinin farkında olmaları ciddi bir sorundur.
gelişmelere adapte etmekte pek fazla da gecikmedikleri Teröristlerin ve eylemcilerin özel yada resmi 1000 den fazla
ortada. bilgisayar kuruluşunu bombaladığı düşünülürse; terörizmin
Dünyanın çeşitli bölgelerinde doğa koşullarının dünya genelindeki bilgisayar iletişimi yönünden büyük bir
oluşturduğu, kimi zaman orman kimi zaman dağ, kimi tehdit olduğu açıktır. Dünyadaki terörist eylemlerin %60'ı
zamanda vahalarda saklanan ve vur kaçlarla kendini bilgisayar merkezlerine yapılan eylemlerden oluşuyor.
gösteren terör ve hatta Boston'da terör karşıtı
geçmişteki adıyla eşkıyalık bir birimin başında olan
Dünyadaki terörist FBI ajanlarından Neil
yerini; evinde oturan,
İnternet ve bilgisayarla eylemlerin %60'ı GALLAGHER' in daha
1986 yılına verdiği
ülkeleri ve savunma bilgisayar demeç çok dikkat
sistemlerine korku salan,
hazırladığı şarbonlu yada merkezlerine yapılan çekicidir:
anthrax' lı mektuplarla eylemlerden “Bilgisayar merkez-
binaları hatta şehirleri lerine yönelik bombalı
oluşuyor.
tehdit edebilen kişilere saldırılarda ciddi bir
bıraktı. Artık yolda yürürken artış olduğu açık. Korku-
yada seyahat ederken tucu olan şu ki, toplumu-
durdurulma imkanımız kalmamış olabilir ama muzun bilgisayara olan bağımlılığındaki artış, uğraya-
dokunduğumuz bir mektup zarfı ile ölümle yüz yüze cakları zarar beyin ölümlerine benzetilebilecek riskler
gelmemiz, belki de bilgisayarımıza girecek olan bir virüsle barındıran kritik düğüm noktaları oluşturuyor. Bu nedenle;
tüm yaşamımız boyu kaydettiğimiz çalışmalarımızın bilgisayarlara girişilecek bir sabotaj sonucu ortaya çıkacak
gözümüzün önünde yok oluşuna tanık olabiliyoruz. büyük bir toplumsal parçalanma ve ekonomik kayıp
potansiyeli artmış durumda.”
Siber Terörizm
Bilgisayar Terörizmine Karşı Birlik' in yöneticisi Winn
50 yıl öncesinin meşhur Amerikan banka soyguncusu Willie
SCHWARTAU' nun yazdığı “Terminal Compromise” adlı
Sutton'a sormuşlar “Niçin banka soymakta bu kadar ısrar
romanı bugün belki de gerçeğe dönmüş durumda:
ediyorsun?” , “Çünkü orası paranın bulunduğu yer” diye
yanıtlamış Sutton. Paranın bulunduğu banka hesaplarına “Bilgisayara karşı gerçekleştirilen terör eylemleri uzaktan
ulaşabilmenin, İnternet yoluyla oldukça kolay olduğu kontrol edilen görünmez alanlarda savaşmak, çok büyük
günümüzde, paraya ulaşma olanağının istismarı, tabii ki zarar vermek ve sonunda hiç iz bırakmadan kaybolmak için
yine birileri, ama gerçekten de bilgisayardan oldukça iyi ideal bir mekanizma sağlıyor. Devlet politikaları ve
anlayan birileri (siber teröristler) tarafından yapılıyor. eylemleri, ABD enformasyon toplumunun temel kaynağı
olan 70.000.000 bilgisayarla bu ülkenin olası bir saldırıya
Bilgi çağıyla birlikte her geçen gün daha “akıllı” hale gelen

18 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ARAŞTIRMA
karşı savunmasız, en derin zaafını yarattı.” c. Enerji santrallerine saldırılar: Özellikle doğal gaz, ham ve
Siber terörizmin klasik terörizmden ayrılan bazı özellikleri rafine edilmiş petrol, akaryakıt ürünleri, akaryakıt üretilmesi
vardır, bunlardan birkaçı: için kullanılan tesisler, rafineriler ve üretim tesisleri bu gruba
dahildir. Bu tesislerde kontroller üretim ağlarına bağlı
"Terörizmin asıl amacı yapılan eylemler ile hedef alınan bilgisayarlı kontrol sistemleri tarafından gerçek-
siyasal rejim ve topluma bir mesaj vermektir. Dünyadaki leştirilmektedir. Bir saldırı esnasında bu sistemler ciddi yara
terörist eylemlerin %60'ı bilgisayar merkezlerine alabilirler.
yapılan eylemlerden oluşuyor.
d. Olağanüstü büyüklükte nakliyat sistemi bir ülkenin ulusal
"Terörizmde şiddet ve güvenliği, sosyal ve
zarar verme araç iken, ekonomik refah için kritik
siber terörizmde sanal bir öneme sahiptir. Hava
şiddet bir araç olmaktan yolları, ulusal hava
çıkıp bir amaç haline sahası güvenliği, ulusal
gelebilmektedir. hava yolları ulaşım
şirketleri, uçaklar ve
"Geleneksel terörizmde
havaalanları da bu
örgüt mensupları bir
bağlamda değer-
eylem gerçekleş-
lendirilmelidir. Bu sis-
tirdiklerinde gerekt-
temlerin pek çoğu
iğinde kendilerini bil
bilgisayar sistemleriyle
feda edebilmektedirler.
kontrol edilmektedir. Bu
Fakat dünyanın her-
nedenle söz konusu
hangi bir yerinde
sistemler kolayca zede-
internete bağlanan bir
lenebilecek sistemlerdir.
terörist, çayını içerken
istediği bir ülkenin e. Su şebeke sistemleri.
toplumsal yaşamına f. Bir şahsın ya da bir
ciddi zararlar verebile- topluluğun zor durumda
cek eylemleri hiç kend- kaldığında
ini riske atmadan ger-
yardım için çağırdığı
çekleştirebilmektedir.
hizmet sektörleri. Bunlar
Ayrıca çok daha ucuz
arasında doktor, polis, itfaiye, ambulans sistemlerini ve bu
kaynaklar saldırıları gerçekleştirmek için yeterlidir.
sistemlerde çalışan insanları sayabiliriz.
"Geleneksel terörizmde herhangi bir birime (örneğin Siber Terörizm için
ekonomik alanda bir bankaya) yapacağı fiziksel Üretilebilecek Komplo Teorileri:
saldırının zararı, kamuoyunda bırakacağı etki, bir bina
Durum 1: Bir siber terrorist tahıl üreticilerini kullanarak,
ve personel sayısıyla orantılı iken, bir siber terör
hedef olarak çocukları seçebilir. Tahıl üretiminin tüm
saldırısında (bankaların, finans kurumlarının ve
detaylarının yer aldığı bilgisayara saldırarak, tahıla katılan
borsaların vs.) bilgileri yok edilerek iletişim ağı alt üst
demir miktarını normal düzey olan %2'den %80'e
edilebilir. Bu durumda o ülkenin ekonomisinin ne hale
çıkartabilir. Binlerce çocuk tahılı tükettiğinde muhtemelen
geleceğini kestirmek akıllara durgunluk verecek bir
hastalanacak veya belki de ölecektir.Uzmanlar, bu
niteliktedir.
durumun olabilme ihtimalinin her zaman var olduğunu
"Zarar verme açısından geleneksel terörizmde yalnızca belirtiyorlar, fakat bu saldırının amacına ulaşma ihtimalini
hedef alınan yer ve içinde bulunan insanlar zarar düşük görüyorlar.
görmektedir. Siber terör saldırılarında ise bir virüs Durum 2: Olası siber terrorist saldırısı hava trafiği control
aracığıyla milyonlarca web sitesi zarar görebilir. kulesini kullanarak, uçak yolcularını hedef alabilir.
"Siber terörizm geleneksel terörizme göredaha az kendini Bilgisayara girdikten sonra, uçağın konum ve hızı hakkında
belli ederek yapılabilir, çünkü siber teröristi takip etmek verilebilecek yanlış bir bilgi, uçağın başka bir uçağa
ve takma bir adla bilgisayarda gözüken saldırganı teşhis çarpması veya yere çakılmasına neden olabilir.
etmek zordur. Ayrıca terrorist dünyanın herhangi bir Durum 3: Bir şehrin çeşitli yerlerine önceden
yerinde saldırılarını yönetebilir. programlanmış bombalar koyulabilir. Bir bilgisayar veya
Siber Terörizmin Hedefleri zamanlayıcı yardımıyla patlatılacak bombalar, ayrıca
bombalardan herhangi bir tanesi zararsız hale
a. Banka ve finans kurumlarına saldırılar: Siber teröristler getirildiğinde, diğerlerinin de otomatik olarak patlatılması
bankaların iletişim ağına girerek, para kayıtlarına ve hesap önceden programlanarak sağlanabilir.
bilgilerine ulaşabilir, hesaplardan yasal olmayan havaleler
yapabilirler. Durum 4: Herhangi bir siber terrorist ilaç zincirinin
bulunduğu bilgisayar ağına saldırı düzenleyebilir ve ilacın
b. Telekomünikasyon hizmetlerine saldırılar.

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 19
ARAŞTIRMA
tepkimeye gireceği maddelerle ilgili bilgide değişiklik dolar. İhtiyacımız olan teknoloji ise 1940' ların
yapılabilir. Birçok hasta farklı tedaviler görecek ve bunların teknolojisi. Bu özelliklerinden dolayı e-bomba terörle
negative bileşimlerinin oluşturduğu zararlardan etkilenecek mücadele halindeki Dünya' nın ciddiye alması gereken bir
ve bir çoğu ölecektir. tehdit.
Yukarıda açıklanan saldırıların hiçbiri henüz gerçekleşmedi Elektromanyetik bombanın temelini oluşturan düşünce
ve birçok uzman bu saldırıları gerçekleştirebilmek için üretilen yüksek güçte bir radyo dalgası yada mikrodalga
teröristlerin sahip olması gereken bilgi ve uzmanlık atımının önüne çıkan tüm elektronik devreleri yok etmesi.
konusunda ihtilafa düşse de,siber terörizmin amaçları için, Neredeyse etrafımızdaki her şeyin elektrikle çalıştığı bir
önemli olan bu durumların daha once yaşanmış olup çağda yaşadığımız düşünülürse böyle bir yöntem kitlesel
olmaması değil, bu durumların gerçekleşme olasılığının her bir yıkım yaratmak için ideal. Bunu kullanarak taşıma
zaman var olmasıdır. Eğer gerçekten bu saldırıların sistemleri durdurula bilinir, iletişim çökertilebilir ya da
gerçekleşme olasılığı varsa,o zman siber terörizm ciddiye bilgisayar ağlarına zarar verebilirsiniz.
alınması gereken bir durum haline gelmiştir. E-bomba şu anda bile askeri silahlar arasında yerini almış
Yaşanmış Olaylar olabilir. Bazılarına göre bu bombalar ABD' nin 1999' da
radar sistemlerini vurmak amacı ile Sırplara karşı yürüttüğü
Siber terörizmin ciddiyetini göstermek açısından, geçmişte
mücadelede kullanıldı.
neler yaşandığını hesaba katarak, teröristlerin neleri
yapabilecek teknolojik seviyeye ulaştığını görmek Elektromanyetik silahları kullanarak istediğiniz yere
gerekiyor. Aşağıdaki olaylar bir siber sızmanız da mümkün. Gördüğünüz tüm
teröristin yoğun bir çalışmayla neler elektronik sistemleri yakarak yok etmek
yapabileceğini gözler önüne seriyor. G ö z a ç ı p zorunda değilsiniz. tamamlayana kadar
k a p a y a n a k a d a r sistemin hafızasını kaybetmesini
1988: Robert Morris'in yarattığı
sağlamak için çok uygun bir yöntem.
bilgisayar solucanı İnternet'te yer alan 60 u y g a r l ı ğ ı 2 0 0 y ı l
bin serverdan 3 binine ulaşmayı Yapacağınız şey “yumuşak darbe”
başarmıştı. öncesine götürebilecek denen yöntemle sistemi geçici olarak
çökertmek. Böylece elektronik
1989: Legion of Doom olarak bilinenbir bu silahı yapmak için
sistemlerin içine girerek düşmanınız
hacker grubu
ö d e m e m i z g e r e k e n sizin orada olduğunuzu bilmeden
Bellsouth telefon sistemini ele geçirip, sessizce yapmak istediğiniz her şeyi
telefon hatlarını kesmiş ve görüşmeleri miktar yalnızca 400 yapabilirsiniz. Bu da askeri bilgileri ele
yanlış şebekelere yönlendirmişlerdi.
dolar. İhtiyacımız olan geçirmek isteyen teröristlerin işlerini
1994: Merc adlı bir hacker Salt Nehri'nin tamamlayana kadar sistemin hafızasını
su düzeyini ayarlayan ana bilgisayara teknoloji ise 1940' ların kaybetmesini sağlamak için çok uygun
girmeyi başarmıştı. teknolojisi. bir yöntem.
1997: Bir hacker Worcester Mass Biyolojik ve Kimyasal Tehdit
Havaalanının kontrol kulesinin bilgisayar Canberra'da ki, Zararlı Hayvanların
sistemini devre dışı bırakmıştı. Kaza kontrolü Araştırma Merkez' inde görevli
yaşanmamış, fakat verilen hizmet kısa bir süreliğine Ron JACKSON ve Avusturya Ulusal Üniversitesi
saldırıdan etkilenmişti. Aynı yıl, İsveç'deki bir hacker araştırmacılarından Ian RAMSHAW, kıtada ciddi bir tehdit
Florida'nın 911 acil telefon hattını kilitlemişti. oluşturan farelerin kontrol edilebilmesi için mousepox
1998: NASA, donanma ve üniversite bilgisayarları saldırıya virüsünün genlerinde değişiklikler yaparak bu farelere karşı
uğradı ve ağ bağlantıları kesilip, çoğu çalışmaz duruma kısırlaştırıcı bir aşı üretmek amacındaydılar. Bunu yapmak
geldi. için, virüsler tarafından etkilenen hücrelerin proteinlerin
üzerinde bir dizi işlem gerçekleştirdiler. Amaçları, farelerin
2000: Avusturalyalı canı sıkılmış bir danışman atık kontrol
kendi yumurtalarına karşı antikorlar üretmesini sağlamaktı.
sistemine saldırıp, milyonlarca litrelik ham lağım suyunun
Bu amaçla etkiyi artırmak için bu virüsün antikor üretimini
kente ndökülmesini sağladı..
destekleyen bir protein olan interleukin-4 (IL-4) geni
Elektromanyetik Bomba içermesini sağladılar. Fakat deneyler bu virüsün ılımlı soyu
Kısaltılmış adı ile e bomba tek bir tuğlayı kırmadan ve tek bir yerine öldürücü bir türünün oluşmasına neden oldu. Bilim
damla kan akıtmadan tüm bir kenti yere yıkabileceğinden adamları çiçek hastalığı üzerine benzer bir çalışma ile tüm
mükemmel bir silah gibi gözüküyor.hazırlanması çok kolay dünyada çok daha tehlikeli bir etki oluşturabileceklerini
olan bu bombayı oluşturacak mekanizmayı bir araya getirip düşünüyorlar. Deneylerin en korkutucu yönünün ise
büyük bir hasar meydana getirmek için dahi olmak bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu aşı ile bile olsa
gerekmiyor.Bu tür saldırıların yapıldığına inananlar varsa korumanın sağlanamaması. Dolayısı ile böyle bir silah
da silah arkasında hiçbir iz bırakmadığından bunlar oluşturulursa buna karşı herhangi bir aşı mümkün değil.
ispatlanması zor kuşkular.Göz açıp kapayana kadar Biyoloji alanındaki bazı gelişmelerin çok ciddi tehlikelere yol
uygarlığı 200 yıl öncesine götürebilecek bu silahı açabilecek bir potansiyel taşıdıkları açık.Günümüzde
yapmak için ödememiz gereken miktar yalnızca 400 dünya üzerinde birçok bölgede biyolojik nitelikli silahlar

20 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ARAŞTIRMA
bulunmakta. Bu tür silahlar 2. Dünya Savaşında ortaya ile bombalansa idi kentin hala bu bakteri ile istila
çıktıklarında oldukça önemli bir savaş gücü olarak altında olabileceği açıklandı. Bu tip saldırılarda korunmak
kullanılmışlardı. Örneğin; Japon ordusu Bubonik veba için aşıda söz konusu ama aşı ile korunma için önceden
bulaştırılmış pireleri 1942 yılında Mançurya' da Çin saldırı türünün bilinmesi gerekiyor. Tabii birde zamanla aşı
güçlerinin üzerine saldığında pek çok Japon askeride ile tedavi edilemeyecek türlerinde ortaya çıkması söz
hastalıktan etkilenmişti. Sonraki 15 yıl boyunca ABD ve konusu.
diğer bir çok ülke biyolojik silah depolarını genişlettiler.
Son Moda Saldırılar
Fakat 1969 yılında Nixon' ın ABD'nin gelişmeleri
durdurabileceğini açıklaması Görüldüğü üzere, gelişen teknolojiyle
ile 1972 yılında Biyolojik Ve birlikte artık terörizmle savaş için de
Zehirli Silahlar anlaşmasını yeni yollar bulmamız gerekiyor.
imzaladılar. Buna rağmen bu Çünkü teröristlerin hedef-
tür silahların kullanıldığı lerine bu kadar kolay
birkaç olay ile karşılaşıldı. ulaşabilmesi, bizim
İşte bu olaylardan iki örnek: terörist tanımlamamızı
tamamen değiştir-
1984 ABD'de Oregon'da
memize neden oluyor.
kasabadaki restoranlardan
Tüm hayatımızın bilgisa-
yemek yiyen 750 kişinin
yar kontrolünde gerçek-
zehirlenmesi idi. Bu olaydan,
leşmesi, bizim herhangi
o bölgede bulunan ve
bir kişi için hedef haline
Oregon'un yerlileri ile
gelmemize demek. Artık,
çatışma içinde olan bir
bir saldırı gerçekleş-
örgütün sorumlu olduğu
tiğinde, terrör örgütler-
ortaya çıkarıldı. Örgüt üye-
inden saldırıyı üstlenen
leri çiftliklerinde ürettikleri
o l m u y o r, ç ü n k ü b u
Salmonella bakterilerini
saldırıların çoğu yukarı-
bölgedeki 4 restoranın salata
da saydığımız sebepler-
barlarına yaymışlardı.
den ötürü, mutlaka
1995 Tokyo metro-suna siyasal veya ideolojik
“sarin” adlı kimyasal silahla nedenlerden dolayı
düzenlenen saldırıysa, gerçekleşmek zorunda
kamuoyu belleğinde yeni bir değil ve çoğunda da
dönüm noktası oldu. Aun gizlilik ön planda. Bu
Shinrikyo (üstün gerçek) adlı yüzden, belki de artık
tarikatın düzenlediği bu saldırganları tespit
saldırıda 12 kişi öldü 5500 etmek yerine, olası sal-
kişi de yaralandı. dırılara karşı önlemler-
1995-96 ABD'de Larry imizi artırmamız gere-
HARRİS adlı bir laboratuvar teknisyeni bir biyomedikal kecek. Üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, hala kimsenin
şirketinden vebaya sebep olan Yersinia pestis adlı unutamadığı 11 Eylül saldırıları; şu anda dünya tarafından,
bakteriden ısmarladı. Teslimatın geç kalması ile şirkete neden olduğu can kaybı veya milyonlarca dolarlık maddi
telefon eden Larry HARRİS'in konuşması sırasında şirket kayıplarıyla değil, teröristlerin son teknolojiyi nasıl alt edip,
görevlileri şahsın labaratuvar bilgilerinin yetersizliğinden saldırıyı gerçekleştirdikleriyle hatırlanıyor.
dolayı şüpheye düşmeleri ile şahıs güvenlik kuvvetlerince
yakalandı. Yapılan araştırma ile Harris'in beyaz ırkın Kaynaklar:
üstünlüğüne inanan bir örgütün üyesi olduğu ortaya çıktı.
Shekhar Gupta, Indian Express, November, 18, 1998.
Son olayda en ilginç ve dikkat Hakan ALTAN, Siber Terörizm
çekici yön şahsın sahta antetli bir
http://www.egm.gov.tr
kağıt ve kredi kartı ile bu işlemi
İbrahim SEMİZOĞLU, Siber Terörizm Ve Biyolojik Silahlar
yapabilmesi idi. Bu bakterinin 20
dakikada bir bölündüğü düşünü- www.kpl.gov.tr
ldüğünde 10 saat içinde bir milyar- Adam Savino, Cyber-Terrorism
dan fazla kopyanın ortaya çıkabi- http://www.cybercrimes.net
leceği kaygı vericidir. İşin en
korkutucu yanı bu etkini uzun yıllar
sürebileceğidir. Örneğin; 2.
Dünya savaşı sırasında Berlin
Bomba yerine Anthrax bakterisi

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 21
IEEE

IEEE Başkan Adayı ayrıca mutlu etti.


Şimdi başkan se-
çilebilmek için çalış-
ÖZGEÇMİŞ

Prof. Dr. Levent Onural malarımı dünyanın


her yanında hızlı bir
17 yıldır Bilkent Üniversitesi
Elektrik ve Elektronik Mühen-
disliği Bölümü'nde öğretim
tempo ile sürdü- üyesi olan Levent Onural, BS
Biltek: IEEE ile ne zaman tanıştınız ve rüyorum.
bu güne kadar hangi görevlerde ve MS’sini ODTÜ Elektrik'ten;
bulundunuz? doktorasını da ABD'deki SUNY
B: IEEE Başkan-
Levent Onural: IEEE'yi ODTÜ'de at Buffalo'dan aldı. Araştır-
lığına seçilirseniz
öğrenci iken duymuştum. Özellikle aklınızdaki hedef ve malarını genel olarak sinyal
master yaparken IEEE dergilerini planlarınız nelerdir? işleme konularında yapan
karıştırmıştım. 1981'de ABD'ye LO: Bildiğiniz gibi, Onural, yıllardır sayısal video
doktoroya gittiğimde, okulda küçük bir 360.000 üyesi, ile sinyal işlemenin optik dalga
IEEE odası vardı (sonradan bunun 100'den fazla çok yayılımına ve uygulanması ile
IEEE SUNY at Buffalo öğrenci kolu prestijli teknik yayını, ilgili konularla uğraşıyor. Ho-
olduğunu öğrendim). Oraya uğrayarak yılda bini bulan say- lograf’nini liseden beri ilgisi
"IEEE öğrenci üyesi" oldum. Böylece eve düzenli olarak gın konferansları, çektiğini belirten Onural’ın
yayınlar gelmeye başladı. Üyeliğimi Türkiye'ye standartları ve diğer Optik hologramları sayısal
döndüğümde de sürdürdüm. Şu anda cebimdeki üyelik yönleri ile IEEE dün- yöntemlerle çözme üzerine
kartımda "23 yıldır üye" yazıyor. Bulunduğum en önemli yanın en büyük tek- doktorası var (1985). Şimdi de
görevler, Türkiye şubesi kurucu ve ilk başkanlığı (1989- nik kuruluşu. Bu ku- Avrupa'lı 19 ortak kuruluştan
1991), IEEE Region 8 (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi) ruluşun "teknolojinin
öğrenci işleri başkanlığı (1995-1998), tüm dünyadaki 150 araştırmacı ile, holografik
kamu yararına kulla- gösterim de dahil, 3-Boyutlu
öğrenci işleri başkanlığı (1998-1999), Region 8 nımını sağlamak ve
direktörlüğü (2001-2002), IEEE Yönetim Kurulu üyeliği televizyonun her konusunu
kolaylaştırmak" gibi ayrıntılı bir biçimde ele alacak,
(2001-2003), IEEE Meclisi Üyesi (2001-2002), IEEE önemli bir işlevi var.
Sekreterliği (2003) olarak sayılabilir. Bunlara ek olarak Avrupa Birliği'nin 6.15M euro
Bu işlevi daha iyi yeri- ile desteklediği büyük bir
onlarca komitede yer aldım ve çalıştım. Halen başkan ne getirebilmesi ve
adaylığım yanında, IEEE Transactions on Circuits and projenin konsorsiyum liderliği,
saygınlığını daha da
Systems on Video Technology dergisinin yayın kurulunda örgütleyiciliği ve koordina-
artırarak sürdüre-
Associate Editor olarak görev yapıyorum. Pek çok bilmesi için çalışma- törlüğünü yürütüyor.
konferans düzenleme kurulunda yer aldım; bunların içinde larım olacak. Bunları Düzenli olarak spor amaçlı
en önemlisi ICASSP'2000 eş-başkanlığıdır. kısaca, "üyelerin yüzen Onural, yazları da
IEEE etkinliklerinde ormanlık dağlarda bir-iki hafta
B: IEEE Türkiye şubesinin kurucu başkanısınız, Türkiye öncü rol almalarını geçirmeye çalışıyor. Evli; 10 ve
Şubesinin kurulma aşamasından ve o günlerden kolaylaştırmak", "ü- 20 yaşlarında iki çocuk babası.
bahsedebilir misiniz? yelerimize ulaşan
LO: Türkiye döndüğümde, IEEE'nin bildiğimiz teknik IEEE hizmetlerini
dergilerinin yanında bir gün postadan renkli bir küçük dergi ucuzlaştırmak ve kalitesini artırmak", "IEEE'nin 40 kadar
gibi bir şey çıktı. Bu IEEE'nin R8 News adlı haber bülteni teknik dalında özelleşmiş Society'lerini daha özerk
idi. İçinde, bizim bölgedeki ülkelerdeki IEEE şubelerinin kılmak", "hükümetlerin bilim ve teknoloji politikalarını
etkinliklerinden haberler vardı. O zaman Türkiye'mizde bir oluşturmaları aşamalarında yardım vermek", "IEEE'nin
IEEE kolu olmadığını farkettim. Bu çok büyük bir eksiklikti. yerel birimlerini daha özerkleştirmek", ve "IEEE'nin ve ilgi
Yakın arkadaşım Ayhan Altıntaş'la konuştum. Türkiye'de alanına giren mesleklerin kamuoyu önündeki saygınlığını
bir şube kurmaya karar verdik. Destek için o zaman Bilkent artırıcı tanıtımları geliştirmek" olarak özetlenebilir.
Üniversitesi Müh. Fak. Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Bunlara ek olarak IEEE üst örgütlenme biçiminin
Özay Oral'a gittik. Üniversite hukuk danışmanımız aracılığı yeniden düzenlenmesi de var.
ile yapılması gereken işlemleri öğrendik. Anladık ki, bu iş
mevzuata göre neredeyse imkansız. Yılmadık. Yasanın B: IEEE'de sizin gibi yönetici kadrolarda gönüllü hizmet
gerektirdiği yedi kurucu ile, İç İşleri, Dış İşleri ve Enerji yapmak isteyen genç IEEE üyelerine tavsiyeleriniz
Bakanlıklarının görüşü, Bakanlar Kurulu kararı ve nelerdir?
Cumhurbaşkanı onayı, ve bu onayların resmi gazetede LO: IEEE yönetimi ve etkinlikleri neredeyse tamamen
yayınlanması ile IEEE Türkiye Şubesi kurulmuş oldu. üyelerinin gönüllü katkıları ile yürür. Bu etkinliklerde yer
almak özveriyi gerektirir. Ancak, hem zevkli, hem de
B: IEEE'ye Başkan adayı olarak gösterildiniz, bu konuda ne mesleki ve sosyal açıdan son derece yararlı etkinliklerdir.
düşünüyorsunuz? Dolayısı ile herkese öneririm. Yukarıda da belirtiğim gibi,
LO: Her şeyden önce çok mutlu oldum. IEEE Yönetim başkan seçilirsem, bu tür etkinliklere katılımı daha da
Kurulu'nun göstermiş olduğu üç aday arasında bana da yer kolaylaştıracağım. Tavsiyelerimin başında, yerel IEEE
vermiş olması benim için büyük bir onur kaynağıdır. örgütlenmesini ve bu örgütlenme içindeki kişileri tanımak
Hayatımda pekçok "ilk" olmak vardı. Ama, IEEE'nin 120 var. Ardından, yerel çapta teknik gezi, teknik toplantı,
yıla varan tarihinde Kuzey Amerika dışından gösterilen ilk seminer, konferans gibi etkinliklerin düzenlenmesinde
aday olmak sanırım bunların içinde en onurlusu. Bu yer almak ve önayak olmak var. Bu işe ayıracak zamanı
adaylık, 15 yıldır değişik kademelerde sürdürdüğüm ve isteği olanlar için gerisi kendiliğinden gelecektir.
gönüllü IEEE etkinliklerinin sonucunda geldi, tabii ki. Bir
anlamda da bu 15 yıldır yaptığım işleri de "iyi yapmış Daha fazla bilgi için:
olduğuma dair" bir karne anlamına da geliyor; bu da beni http://www.ee.bilkent.edu.tr/~onural//PresidentElect2005/

20
22 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
Kapak Konusu

24 TELİF HAKLARI ve SİNEMA

RÖPORTAJ : MICROSOFT
27
RÖPORTAJ :
BUSINESS SOFTWARE ALLIANCE
30
DÜNYADA KORSAN ve ALINAN
ÖNLEMLER
34
38 ‘BİR KOPYA DA KENDİNE ÇIKAR, DİNLERSİN’

N
iye paramız dışarıya gitsin ki?; Türk Ekonomisi iyi durumda olsa almazdım. Cevabımız hep aynıdır, "Niye
korsan kullanıyorsunuz?" diye soranlara... Her korsan CD veya kitap aldığımızda, belki de paramız yurtdışına
gitmiyor, ama maalesef devlete vergi olarak da dönmüyor. Bir düşünün, o ürün ortaya çıkana kadar kaç kişi
istihdam ediliyor, kaç işletme üretim mekanizmasının içinde yer alıyor. Siz her defasında korsanı tercih ettiğinizde, size
ulaşana kadar elde edilen gelirin hiçbir kuruşu vergilendirilmiyor, aynı zamanda talep de az olduğundan daha az
çalışana ihtiyaç duyuluyor.
Üstelik hiç emek harcamadan, telif hakkını ödemeden, sadece benzerini üreterek veya yasadışı yollarla kopyalayarak
elde edilen yüksek kar, yalnızca birkaç kolay yoldan köşe dönmek isteyen kurnaza gitse yine iyi. Elde edilen gelirin
büyük bir bölümü, maalesef bu işin ticaretini yapan mafyaya veya yasadışı örgütlere maddi kaynak sağlıyor.
Korsan olayının olumsuz etkileri bununla da sınırlı kalmıyor. Özellikle, yabancı ülkelerin Türkiye'yle yürütmekte
oldukları işbirlikleri, maalesef korsandan etkileniyor. Yabancı kaynaklı sermaye ülkemize yapacağı yatırımlarda,
orjinal satışlardan elde edilen gelire göre rotasını belirlediğinden; yabancı yatırımların ülkemizdeki cazip tüketim
potansiyelinden faydalanması karşılığı istihdamı artıramıyoruz. Ayrıca, daha da kötüsü, Avrupa Birliği'ne girme
sürecindeki ülkemizin yaptığı müzakerelerde korsan, önümüze çözülmesi gereken bir sorun olarak getiriliyor.
Fikri mülkiyet hakkı elinden alınan üretici ve sanatçının mağduriyeti diğerlerinden çok daha fazla. Belki de yıllarca
emek verilen bir yapıt ortaya çıktığında, üreticinin çalışmalarının devamını getirmesini sağlayacak maddi karşılık,
üreticiye maalesef geri dönmemiş oluyor. Örnekler çoğaldıkça, bir şeyler ortaya çıkarmak için çabalayan başarılı
gençlerin heveslerini kurutuyor ve yeni ürünlerin piyasaya girmesine engel oluyor, korsan kullanım. Bu da, hem
sektörü ve ekonomiyi küçültüyor, hem de belki de ülkemize ihracatta para kazandıracak olan ürünün daha iç pazarda
tutunamamasından ötürü, dış pazarlara açılmasını engelliyor.
Türkiye'nin korsana en fazla rağbet edilen ülkelerden biri olmasının ortaya çıkardığı zararı gözler önüne sermek
amacıyla ve sizin bir ürünün orjinali yerine korsanını tercih ettiğinizde neleri göze aldığınızı ortaya koymak için, Biltek
dergimizin bu sayısının dosya konusunu "Üreticinin Kabusu: Korsan" olarak belirledik.
Yaptığımız araştırmalar ve röportaklarımızda gözler önüne serdiğimiz bu konuyla; korsanı kökünden kurutmak gibi
ütopik bir amacımız yok. Fakat, korsanı tercih ederek verilen zarar ortada, aynı zamanda korsan kullanan ile
satanlardan büyük çoğunluğunu genç nüfusun oluşturduğu fazlasıyla açık. Biz de, IEEE ODTÜ olarak başlıca
amaçlarımızdan bir tanesi olan "Teknolojiyi teşvik etmek" olgusunun önündeki en büyük engellerden biri olan yasadışı
kopyalamaya karşı belki de yıl içerisinde devamı gelecek olan ilk adımımızı atıyor ve dergimizde bu konuya yer
veriyoruz. Umarız bu çağrımıza kulak verir ve ülkemizi farkında olmadan boyutlarını tahmin bile edemeyeceğimiz
büyük bir kayba uğratan korsana karşı bir adımda siz atarsınız. Hatta kullandığınız tüm korsan ürünleri orjinalleriyle
değiştirerek işe başlayabilirsiniz.

"Aksi halde ortada korsanı yapılabilecek hiçbirşey kalmayacak!”


B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 23
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN

Ferhan Özkan
fozkan@ieee.metu.edu.tr TELİF HAKLARI VE SİNEMA
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema B: Daha çok satıcı tarafındaki bir yasal sürecten
Genel Müdürü Abdurrahman Çelik ile Söyleşi bahsediyoruz; yoksa alıcı da aynı yasal süreçten
etkilenebiliyor mu?
B: Korsan kullanım ile tüketicinin aldığı riskler nelerdir? A.Ç: Yok, biz burada ürünü alana çok fazla bağlayıcı birşey
A.Ç: Burada tüketicinin aldığına, doğrudan risk demek çok getirmedik. Tamamen işi üreten, yayan ve satan kişiler bu
doğru değil de, genel olarak ülke ekonomisine verilen kanun kapsamında gerekli cezalara çarptırılacak. Onun
zarardan belki bahsedilebilir. Çünkü korsanda hiçbir şekilde dışında alıcıya böyle birşey getirmek, çok da doğru birşey
kayıt içinde bir ekonomi söz konusu değil. Tamamen burada değil; yani biz devlet olarak işin orjinal satış tarafını güvenli
kayıt dışı bir ekonominin varlığından söz ediyoruz, çünkü bir şekilde organize edemiyorsak, tüketiciyi niye
yoksa adı korsan olmazdı ki, korsan Türkiye'de üç aşamalı suçlayalım. Ama tüketicinin de bir şekilde bilinçlenmesi
yapılan bir konu: gerekiyor. Onların da artık bu tür ürünleri
1. Basılı yayın dediğimiz, kitap gibi yayınlar almamaları gerekiyor. O bilinçlendirmeyi de,
biz elimizden geldigi kadar yapmaya
üzerine, Biz devlet olarak çalışıyoruz.
2. Müzikle ilgili CD; VCD ve DVD gibi
materyallerle ilgili,
işin orjinal satış B: Genel olarak tüketicilere sorulduğunda,
3. Müzik sektörünün ilgili ekipmanları tarafını güvenli bir
korsana duyulan ilginin sebebi, ekonomik
olarak yabancı ülkelere para gitmesini
yönünden alıp, olayı incelemek lazım. şekilde organize engellemek olarak söyleniyor. Bu konudaki
Burada tabii ki, en önemli şey tüketicinin
özellikle dikkat etmesi gereken
e d e m i y o r s a k , görüşleriniz neler?
A.Ç: Geniş kapsamlı düşünürsek, bu tür
şeylerden bir tanesi ülke ekonomisine t ü k e t i c i y i n i y e yazılımları Türkiye'de üreten şirketler de var.
zarar vermemeli. En büyük risk, ülke
ekonomisine zarar verilmesidir. Burada
suçlayalım. Yurtdışından gelen yazılımlar uluslararası
sözleşmelerle bağlanmış şeyler. Onlar bizim
yapılan iş o. Türkiye'de ortalama olarak
hakkımızı yurtdışnda koruyor, biz onların haklarını
müzik, sinema ve basılı yayında yılda 300 trilyonluk bir
yurt içinde kullanıyoruz. Dolayısıyla, biz onların ürünlerinin
kayıp söz konusu. Sektöre ciddi bir şekilde zarar veriyor.
korsanını ürettiğimizde, ülke ekonomisine zaten hiçbirşey
Yine bunun yanında, bilgisayar programlarından
kazandırmıyoruz..Biz, bu sayede sadece kirli paranın
kaynaklanan çok büyük zararlar var. İşte kopya olarak
akışını saglıyoruz. Birilerinin cebine kirli para akıyor ve bu
kulanılan birçok yazılım var. Bu yazılımların yıllık ortalama
paranın nereye gittiği de belli değil. Bunun kontrolünü de
maliyeti 500 milyon dolar. Tabii bunlar uluslararası
yapamıyoruz. Dolayısıyla, bu dünyanın neresinde olursa
antlaşmalar gereği, bir şekilde yasal ortama alınması
olsun, bir hak. Eğer insanlar bunu düşünmüşse, oturup bir
gerekiyor. Çünkü ülke antlaşmaları var, ülkelerin
emek vermiş ise, bunun karşılığını da alması lazım. Bi r
birbirleriyle baglantıları var. Buna dikkat etmemiz gerekiyor,
bilgisayar programının yazılması o kadar kolay bir iş degil
fakat maalesef son 4-5 yğ dlda, korsan ciddi bir yükselişe
ki. İlk önce ilgili alanın analizi yapılıyor, analize göre
geçti. Bir de korsana dur demek için, 12 Mart'ta 5101 sayılı
program yapılıyor, planlama yapılıyor. Bunlar, seri şekilde
kanunu çıkardık. İşte o kanunlarda artık mümkün olan
üretiliyor. Bu hakkı mutlaka ödememiz gerekiyor. Ülke
sınırlar içerisinde korsanı azaltmaya çalışıyoruz. Bu tür
içinden de olsa, ülke dışındanda olsa. Böyle bir şeyi ben bu
ürünlerin açıkta satışını taamen yasakladık ve o yasal
tür yaklaşımları kesinlikle kabul etmiyorum
süreçte tamamen başlamış oldu.

24 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
B: Peki bir de şu açıdan bakalım. Ekonomiye zararın çok nitelikli gençlerimiz ...bundan sonra
dışında, sektörlerin de küçülmesi söz konusu ve özellikle şu y e t i ş i y o r. B a ş t a Türkiye'de üretilen
anda baktığımızda müzik sektöründe bu konuda korsandan ODTÜ olmak üzere,
bütün yazılımların bir
dolayı bir düşüş yaşanıyor. Bu konuda korsanın etkisi Boğaziçi, Bilkent ve
kopyası bizde duracak;
tartışılmaz herhalde?
diğer üniversitelerde biz onları özel
A.Ç: Çok doğru bir nokta bu. Bundan beş yıl öncesine de. Bunlar da, yazı- kasalarda saklayacagız
kadar, 200 civarında aktif müzik yapımcı firması varken; lımda ortaya önemli ve daha sonra hakkını
şimdi aktif müzik yapımcı firması 50 civarında. Bu da, olayın şeyler koyabilecek koruma yönünden bir
yönünü zaten gösteriyor, çünkü korsan çıktı çıkalı, müzik nitelikteki insanlar. problem çıktığında,
alanında çalışan insanların iş stihdamında ciddi bir şekilde Bu gençlere ciddi üretici açısından bizim
azalma var. Satışlar düştü ve de bunlara paralel olarak destek verilmesi burdaki sistem devreye
bölgesel radyoların çoğalması ve insanların kaset alımının gerekiyor. Bu des- girmiş olacak.
azalması gözleniyor maalesef. Ama sektöre en büyük teği de, onların
zararı korsan verdi. Müzik sektörü gittikçe geriye doğru gitti. yapacakları yazı-
Zaten son beş yılın satış rakamlarında da yıllık %15- %20'lik lımları koruma kolla-
düşüşler var.
mayla yapabiliriz. Şimdi zaten o yönde Türkiye'de üretilen
yazılımların, bizden bununla ilgili tescil edilmesi
B: Korsan kullanımının yaygın olduğu tüm sektörleri gerekiyor.Yani koruma altına almaları gerekiyor. Bu tabii
incelediğimizde üretici ya da sanatçı açısından ne gibi bir daha çok yaygın değil, bilinmiyor. Sektördekiler de, kayıt
durum söz konusu? Geri dönüşümünü alamadığı bir ürünü altına alınması gerektiğini bilmiyor. Şimdi bununla ilgili bir
ortaya çıkarmak istemesinde, bir kırgınlık söz konusu ay içerisinde bir yönetmelik çıkartıyoruz. Ona paralel
oluyor mu? olarak, bundan sonra Türkiye'de üretilen bütün yazılımların
A.Ç: Mutlaka olan kısımlar var, yok denemez ama; onlarda bir kopyası bizde duracak; biz onları özel kasalarda
bir arz talep dengesi içerisinde kendilerini dengeleyip, ne saklayacagız ve daha sonra hakkını koruma yönünden bir
zaman kaset çıkarıp çıkarmayacaklarını o sistem içerisinde problem çıktığında, üretici açısından bizim burdaki sistem
belirliyorlar. Tabii küskün olan sanatçılarımız var. Mesela, devreye girmiş olacak.
Orhan Gencebay 7 yıldır kaset çkarmıyordu, bu kanun
çalışmasından sonra kaset çıkarmaya karar verdi ve B: Sonuçta korsana karşı telif haklarını korumaya yönelik
çıkardı. Burada kanunun en büyük destekçilerinden biri de bir mücadele var. Bu telif hakları konusunda başınızı en çok
kendisidir. Kanun hazırlanırken, medyada çıkıp, bunun ağrıtan ve sizi en çok uğraştıran kısım hangisi?
iletişimini kurmaya çalıştı ve bunun yasal sürecini
A.Ç: Yeni sistemde yeni kanunla beraber bu yetki tamamen
anlatmaya çalıştı. Tabii sanatçıların da küsmemesi lazım.
emniyet yetkilileri ve belediye zabıtalarının elinde. Bunlar,
Üretmesi lazım. Ülkenin kültüre ihtiyacı var. Sanatçıların bu
sürekli olarak kontrol ve denetim yapabiliyor. Kanunda da,
işi üretmeden, biz ülkedeki kültür gelişimine birşey
bu yetkiyi verdik. Belediyenin bu noktada açıkta satışla ilgili
yapamayız. Kültür çok önemlidir. Bir ü lke kalkınacaksa,
ciddi bir şekilde organize olması gerekiyor ve müdahil
önce kültürüyle kalkınacak. Ondan sonra ekonomi ve diğer
olması gerkiyor. Belediye'ye ciddi bir iş düşüyor. Ayrıca
şeyler gelir. Yani kültürsüz hiçbir millet düşünülemez.
kitap satış noktalarına, biz bundan sonra sertifika
Dolayısıyla sanatçılarımız, o özveriyi korsan ne kadar da
verecegiz. Yani kitap satış noktası bizden belge almadan
engel olursa olsun, ellerinden geldiği kadar gösteriyorlar.
orada kitap, CD veya bilgisayar programı satamayacak.
Bundan sonra yeni sistemde böyle olacak. 1 Ocak 2005'ten
B: Netice açısından baktığımızda, yazılım sektöründe veya itibaren bu yeni sisteme geçilmiş olacak. Burada ağırlıklı
diğer sektörlerde atılım yapmak isteyen girişimci kişilerin, olarak emniyet yetkililerine çok ciddi görevler düşüyor.
korsan konusunu görerek risk almak istemediğini Bunların işi benimseyip, uygulamaları gerekiyor ki, biz bu
farkediyorum. Böyle bir istekte bulunsa bile bunu yetkiyi zaten kanunda verdik.
gerçekleştiremeyecegini düşünerek vazgeçip, başka işlere
yönelebiliyor. Bu konuda, herhalde korsanın etkisi
B: Türkiyenin diğer ülkelerle AB sürecindeki ilişkilerinde,
oluyordur.
korsan kullanımın bir etkisi oluyor mu? AB'ye girme
A.Ç: Mutlaka oluyor. Şimdi işi bilişim sektörü için sürecinde, korsan kullanımı önümüze çıkıyor mu?
düşünürsek, yazılım kısmında gençlerin mutlaka üretim
A.Ç: Tabi ki çıkıyor. Şöyle; yurt dışında üretilen ürünler de
yapması gerekiyor, çünkü ülkenin o alanda çok ciddi ihtiyacı
ülkemize giriyor. Bunların da kopyaları üretiliyor ve onların
var. Biz çok genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Üniversitelerde

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 25
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
hakları da ellerinden gitmiş oluyor. Telif hakkı dediğimiz şey üniversitelerde çeşitli paneller düzenlemeye çalışıyoruz.
ödenmemiş oluyor. Onlar da ne yapıyor o zaman, Bizim çeşitli meslek birliklerimiz var, o meslek birlikleriyle
uluslararası alanda örğütleri var. Bu örgütler ülkeye baskı beraber bazı etkinlikler yapıyoruz..O konuda da boş
yapıyor. Bu örgütler, telif haklarının korunması gerektiğini, durmuyoruz. Özellikle üniversiteler bizim için çok önemli.
"Bununla ilgili kanun ve yönetmelikler çıkartmanız lazım, Onlarla ortak çalışmaya gayret ediyoruz. Sizin üniversite de
yasal süreçleri işletmeniz lazım", diye belirtiyorlar. Bu da, öyle bir etkinlik olursa, destek veririz. Bu alanla ilgili
antlaşmalara bağlı bir unsur. Biz de, ülke olarak onun altına uzmanları getirip, konferans yapılabilir,sempozym
imza atmışız ve bunu yerine getirmemiz gerekiyor. yapılabilir.
Dolayısıyla onlarında hakkını korumamız gerekiyor.

B: Genel olarak diğer ülkelere de baktığımızda korsanın


ekonomi ile ters orantılı olduğu görülüyor. Rusya buna bir
örnek olarak verilebilir. Ekonomisi kötü ve korsan yaygın bir
şekilde kullanılıyor.
A.Ç: Bu konuda tabii her ülkenin kendi koşulları farklıdır.
Zaten ekonomiyi siz kayıt altına almış olsanız, sistem doğru
çalışıyor olsa, zaten bunlar olmaz. Bunlar ciddi bir şekilde
kontrol edilmiş olsa, ekonomi de paralel olarak düzelmiş
olur. Maliye bunları ciddi şekilde denetim altına almış olsa,
herkes kendi görev alanı içerisinde denetim mekanizmasını
oluşturmuş olsa bu sistem zaten olmazdı. Korsan bu kadar
türeyip gitmezdi. Maalesef, bu işi yapamadığımız için başka
başka yasalarla biraz daha zor oluyor, biraz daha insanları
B: Son olarak bu konuda belki gelecekte büyük şirketlerin
zorlayan, sıkıştıran unsurlarla bu işi engellemeye
başına gelecek gençler, yazılım kullanımı konusunda
çalışıyoruz. Diğer tarafta, toplumu ciddi bir şekilde
tavsiyeleriniz nelerdir? Korsan kullanımı engellemek için
bilinçlendirmemiz lazım. Tabii bu son yasadan sonra, açıkta
kendi bünyelerinde ne gibi tedbirler almalılar?
satış konusunda ciddi bir azalma oldu. Son üç ayda or
A.Ç: Tabii burada öncelikle bu işin bir hak olduğunu ve
üretimin gerekliliğinin bilincine ulaşmamız lazım. Biz bu
bilince sahip olmadıgımız zaman ülkede kültüre hizmet
etmiş olmayız. Kültür temeldir. Çünkü üreten adam hakkını
almadığı sürece üretime zarar gelir. Düşünün bir insan
oturuyor, düşünüyor, kitap yazıyor, beste yapıyor, şiir
yazıyor. Bu adamlar bir şeyler üretiyor kendilerinin bir emeği
bu. Nasıl ki, bir insan fabrika da çalışıp bir ücret alıyorsa, bu
insanlar da oturduğu yerde bunu üretiyorlar. Düşünmezse
üretemez. Dolayısıyla, bunu bir hak olarak görüp mümkün
olan çerçeve içerisinde, bilinçli kesimin diğer kesimlere
bunu aşılaması gerekiyor. Bunu en azından bilinçli kesimin
önce yapması gerekiyor, diğer kesimlerin de
bilinçlendirilmesi konusunda desteklemesi gerekiyor.
Örnek olması için önce okumuş insanların korsan
talama %50'ye varan bir azalma oldu. Bu sonuç kullanmaması gerekiyor.
öngördüğümüz rakamların üzerine çıktı.
B: Umarız bu temennileriniz gerçekleşir. Bize vakit
B: Bilinçlenme konusunda başka neler yapabiliriz, veya ayırdığınız için teşekkür ederiz...
kullanıcıyı bilinçlendirme adına yaptığınız çalışmalar var A.Ç: Ben teşekkür ederim...
mı?
A.Ç: Kullanıcıyı bilinçlendirme adına, çeşitli dergilerde
TV'lerde bazı dönemlerde çeşitli reklamlarla, spotlarla halkı
bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bunun yanısıra

26 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
ve ayrıca Türkiye'nin en büyük yazılım şirketi olan Microsoft
korsandan nasıl etkileniyor?
E.Y:Öncelikle tabi ki yine mal korsanlığı ya da mal çalımıyla
ilgili düşünürsek siz bir mal, bir ürün üretiyorsunuz, birileri
gelip o malı çalıyor. Bunun size etkisi ne ise korsan
kullanımın da firmalara etkisi odur. Bu, firmaların küçüklüğü
ve büyüklüğüyle orantılı olarak değişir.
Firma çok büyükse çok fazla hisset-
meyebilir. Özellikle yazılım firması küçükse
ve o yazılım firması entellektüel
mülkiyetinden para kazanıp büyümeyi
hedefliyor ise, o firma ya da kişiler herhangi
bir ekonomik eşiği yakalayamayacakları için ürettikleri
entellektüel mülkiyetle kalırlar daha doğrusu yok olurlar,
büyüyemezler, firmalarını kapatırlar.

B: Peki Türk ekonomisindeki yabancı yatırımlara genel


perspektifte korsanın etkileri nelerdir?
E.Y: Tam verileri BSA'dan öğrenebilirsiniz, ancak şu anda
Türkiye'deki yazılım korsanlığını %56-58 gibi algılıyoruz.
Türkiye'deki yazılım sektörünün boyutunu 500 milyon dolar
deseniz, yani 500 milyon dolarlık bir değer şu anda kara
Ferhan Özkan pazarda. Daha doğrusu vergisi ödenmeyen, ekonomik
fozkan@ieee.metu.edu.tr getirisi topluma mal edilemeyen kayıt dışı bir ekonomiden
bahsediyoruz. Aslında o kayıt içine döndürülmüş olsa, devlet
MICROSOFT Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yener ile ondan vergi kazanacak, para döndüğü için ekonomik bir
Korsan hakkında konuştuk.. döngü oluştuğu için o döngü etrafındaki tüm mekanizmalar
bundan faydalanacak; satıcısı, dağıtıcısı hatta alıcısı
B: Korsan kullanım ile tüketicinin aldığı riskler neler? bundan faydalanabilecek.
E.Y: Korsan kullanım ile tüketicinin aldığı riskler, aslında
herhangi bir hırsızın bir mal çalarken alığı risk ile aynı.Yani B: Müzik, yazılım gibi sektörleri ele alırsak üretici ve sanatçı
analoji yaparsak evinize giren bir hırsız size ait olan bir malı açısından korsan bir sorun teşkil ediyor mu? Çünkü korsan
çalarken hangi riski alıyor ise, bu riskler ne olabilir; kullanımıyla kendisinin gelecek için kaynak yaratamama
yakalanma riski, hapse girme riski, toplum içerisinde yüz riski de var.
kızartıcı suç işleme riski daha doğrusu herhangi bir suç E.Y: Ben olayın özellikle müzik sektörü için ciddiyetini daha
işleyen kişinin aldığı risk ile eşit derecede. Burada kişisel yüksek görüyorum. Çünkü müzik şahsın ürettiği entellektüel
riskten bahsediyoruz, yani risk bol. Bunun ötesinde sosyal mülkiyetle yaşamasına yönelik bir pazar. Aynı şey filmler için
boyutu incelenebilir. Toplumsal etkisi de herhangi bir suçun de geçerli tabii. Ancak burada müzik çok daha vahim
toplum üzerindeki etksi ne ise, korsan kullanımla oluşan durumda. Düşünün kişi besteliyor, üretiyor, bir eser
suçun da etkisi aynı. Dolayısıyla risk olarak olayı en basite yaratıyor. Bunu satarak geçinmek zorunda, fakat bir bakıyor
indirgeyip suç işleme riski ne ise korsan kullanımda, korsan eseri satmıyor, aslında gerçekte satıyor; fakat kendisine
yazılım kullanan kişinin riski bize göre aynı. Bunun ötesinde herhangi bir dönüşü olmuyor. Dolayısıyla o müzik üreticisi,
farklı fa rklı irdelenebilir. Destek almama riski, yazılımın bir sanatçı bir sonraki eserini artık üretmeyecektir,
sonraki işlevselliğine sahip olmama riski, ileriye yönelik üretemeyecektir, bu pazarda kalamayacaktır. Dolayısıyla o
teknolojinin getireceği nimetlerden yararlanmama riski noktada durum çok daha vahim. Tabii filmler ve edebiyat
sıralanabilir. Fakat en temelde suç işleme riski ne ise, eserleri için de aynı durum geçerli. Daha doğrusu
korsan kullanım riski de odur diye düşünüyorum. Bu sonuçta entellektüel mülkiyet içeren her endüstri için geçerli. Nedir
en basitinden suç işlemedir. Yani herhangi birinin mülkiyetini bu entellektğ cel mülkiyet içeren konu, tabi ki sanat eserleri
gasp etme olarak ben en basite indirgemek isterim. ve fikir eserleri. Yazılım fikir eserlerinden biridir mesela.
B: Peki korsan kullanımın yazılım şirketlerine etkileri neler Entellektüel mülkiyetin veya patentin taklit edildiği ya da
çalındığı her konu, bizim için korsan kapsamına giriyor.

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 27
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
B: Entellektüel mülkiyeti ele alırsak, yazılım korsanlığında E.Y: O kadar küçük ki onlar, devede kulak dediğimiz bir şey
son kullanıcıyı denetlemek gerekiyor fakat müzik bu. Çünkü derdimiz ev kullanımında değil. BSA, Microsoft
endüstrisinde dağıtım kanallarını kısıtlamak mümkün ya da uluslararası yazılım firmaları gözlerini ev
olabiliyor. Mesela bu konuda BSA'nın yaptığı çalışmalar kullanıcısına dikmiş değil. Tabi ev kullanıcısın da
olsun ya da sizin yaptığınız özel çalışmalar olsun, son ürünümüzü korsan olarak kullanmasını arzu etmeyiz.
kullanıcıya ulaşmak bir zorluk teşkil ediyor mu? Çünkü Fakat ekonomik kayıp orada değil. Ekonomik kayıp, benim
dağıtım kanallarının dışında bir de son kullanıcıyla da yazılımımı kullanıp, ticari gelir elde eden yerler, daha
ilgilenmek zorundasınız. doğrusu herhangi ticari bir işletme benim yazılımımı
E.Y: Ben konunun son kullanıcı da bittiğine inanmıyorum. kullanarak karını arttırıyor, verimliliğini arttırıyor ise, bunun
Yani bizim için son kullanıcı değil buradaki problem. Yazılım entellektüel mülkiyetini bana ödemeli diye düşünüyorum.
ya da müzik sektöründe son kullanıcıyı etkilemenin yolu Sorun orada, özellikle küçük işletmelerde ve büyük
nedir bilinçlendirme. Ancak bu olay oradan işletmelerde de bilgisayarların bir bölümüne orijinal
kaynaklanmıyor. Çok ciddi bir ekonomi dönüyor kara yazılımı alıyor, geri kalanları boş bırakıyor, bi z buna kısmi
ekonomi, korsan ekonomi, mafya ekonomisi adı altında. lisanlama diyoruz. Problemler orada.
Özellikle bizim tüm araştırmalarımız korsan kullanımın, son
kullanıcı talebinden ya da son kullanıcının bilinçli B: Konuyla ilgili araştırma yaparken dikkatimi çekti,
olmamasından değil; bu aradaki o korsan, kara, kayıt dışı, bilgisayar kullanıcılarını bilinçlendirme platformu diye bir
kanun dışı çarktan kaynaklandığını gösteriyor. Paranın oluşum var. Bu konuda ne gibi bir yol izleniyor? Bilgisayar
büyük bir bölümü de yasadışı örgütlere ve mafyaya gidiyor. kullanıcılarını hangi konularda bilinçlen-dirme söz konusu
Dolayısıyla problemin son kullanıcının bilinçlendirilmesiyle acaba bu platformda?
ilgisi yok. Müzik için de bu böyle, kitap için de böyle, film için
E.Y: Bu platformun şu
de böy le, yazılım için de böyle. Çok ciddi bir mafya var.
an direk Microsoft ile
Yasadışı örgütlerinin doğrudan devrede olması var. İşte
ilgisi olduğunu zan-
silahlı baskınlar var. Daha çok yakın bir tarihte gelen bir mail
netmiyorum ama bizim
Bursa'dan. Bursa'da bir pc satıcısı, küçük bir dükkan, bize
Türkiye'de varoluşu-
telefon ediyor ve diyor ki sabahleyin dükkanımı bastılar.
muzun asıl sebebi
Dükkanını basanlar çevrede otopark mafyası olarak bilinen
Türkiye'de bilgisayar-
insanlar. Düşünün otopark mafyasıyla yazılımın ne ilgisi
laşmanın arttırılması.
var. Diyor ki, çok ciddi bir şekilde geldiler. "Sen burada
Microsoft Türkiye olarak
yazılım satıyormuşsun, bunun satışını durdaracaksın
11. yılımıza 1993'te
arkadaş. Bu CD'ler satılacak", demişler. Yani kendi korsan
geldik. Geldiğimiz
CD'lerini dükkana satmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla olayın
günden bugüne temel
boyutu son kullanıcıda değil. O çerçevede aslında önlem
felsefemiz, Türkiye'deki bilgisayarlaşmanın artması.
konusunda firmaların aktif olması ya da tüke ticinin
Çünkü, ancak ve ancak bilgisayarlaşma artar ise biz
bilinçlendirilmesinden çok, devletin olaya dahil olması
Türkiye'de kalıcı olabiliriz. Bizim oluşturduğumuz
önemli. Olay kanun güçlerinin aktif olarak görev
ekosistem Türkiye'deki pazardan nasiplenebilir. Bu
almasından geçiyor. Avrupa'da da bunu gördük. Avrupa'da
ekosistem içerisinde, bilgisayar mühen-disleri,
neden korsan kullanım şu an %10'larda %5'lerde. Devlet
teknisyenler ya da pazarlama uzmanları rahatlıkla iş
entellektüel mülkiyeti koruma ile görevli. Neler yapacak
bulabilir. Şu anda 93'te geldiğimizde 100 milyon dolarlık
devlet.Vatandaşının sağlığını, eğitimini ve kişinin yaşaması
toplan pazar vardı şu anda 3 milyar dolara çıkmış
için gerekli koşulları sağlayacak. Bu koşullar içerisinde ne
durumda. Geldiğimizde bilgisayar sayısı birkaç yüz bindi
var? Son kullanıcının ya da vatandaşının entellektüel
şu an da 3 milyon pc var aktif kullanımda olan. 3 milyon pc
mülkiyetini korumak da var ve bu devletin görevi.
çok olarak görülmesin. Her 100 kişiden 4-4,5 kişiye bir pc
Ülkemizde de çıkış burdan olur diye düşünüyorum ben.
düşüyor demektir bu. Avrupa ortalaması 50'lilere gelmiş
durumda. İskandinav ülkelerinde 70-80'li rakamlara gelmiş
durumda. En yakın komşumuz Yunanistan'daki rakam 17.
Dolayısıyla, biz Avrupa Birliği'ne adım atarken, 26. ya da
28. ülke olacağız, ancak piyasada bilgisayar ve teknoloji
kullanımında en gerideyiz. Dolayısıyla bizim temel
B: Yani son kullanıcıların kendi aralarında bir kopyalama
felsefemiz bu. Burada da, bilgisayar kullanıcılarını
girişimi yapması, sizin için bir kayıp oluşturmuyor
bilinçlendirme platformundaki kasıt bence, bilgisayarı
diyorsunuz.

28 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
kullanın, bilgisayar sizin verimliliğinizi arttırır. Buna artık B: Geleceğin büyük şirketlerinde rol alacak gençlere neler
bilgisayar da demiyorum da bilgiyi üretim cihazı ya da öneriyorsunuz korsan konusunda?
bilgiye erişim cihazı diyorum. Bu cihazlar insanların
E.Y: Toplumsal etik sonuçta bu. Teknoloji kullanımı olur
verimliliğini arttırır. Bundan korkulmaması gerekir.
,başka bir şey olur; ama ben iş hayatında başarılı olmanın
birinci yollarından birinin etik olmaktan ve inandığınız
B : To p l a m a b i l g i s a y a r k a v r a m ı h a k k ı n d a n e standartlardan sapmamaktan ileri geldiğini düşünüyorum.
düşünüyorsunuz? Yani "Bu yanlıştır.", diyebilmeli. Eğer ondan ekonomik bir
E.Y: Oradaki kavramda korsanlıktan çok, orda da bir kara döngü almasa bile, hatta zararı bile olsa; bunun uzun
ekonomi dönüyor. Türkiye'de yılda satılan 1 milyon PC'nin dönemde faydasını görecektir, diye düşünüyorum. Bu çok
200 bini uluslararası markalar. Şöyle bir genel önyargı önemli bir etik değer. Dolayısıyla gençlere en büyük
vardır: Uluslararası markalar geliyor, Türkiye pazarını önerim, bu korsanlıkla ilgili olur, neyle ilgili olması hiç
alıyorlar, götürüyorlar. HP, IBM, Toshiba, Fujitsu Siemens önemli değil değerlerinizi savunun. Başından da
gibi yababncı kaynaklı firmaların, Türk pazarındaki toplam değerlerinizi ortaya koyun. Bunlar benim değerlerimdir.
payı %20'dir. Bu o kadar net bir rakam ki. Ama bazen öyle Ben bu değerler için mücadele veririm. Bunun adı
abartılır ki, Türkiye'de PC demek IBM demek, Dell demek, bağımsızlık olur, markalı yazılım olur, ekonomiye döngüsü
HP demek. Hayır, %20'si bu. Diğer %20'si bizim olmayan bir işe girmemek olur, verdiği sözü tutmak olur,
Microsoft'un doğrudan ilişkisi olduğu yerli PC üreticileri. Bu verilen sözün tutulup tutulmadığının takibi olur. Bunun gibi
bir beşlidir. Bunlar kimler: Vestel, Beko, Escort, Casper, muhtelif değerler oluşturabilirsiniz ve ben bu değerlere
Exper. Bu beş firmanın da toplam payı %20'dir. Geriye kalan tutunacağım, bu değerlerden ayrılmayacağım. İnanın
%60, merdiven altı pazarı ya da g araj pazarı diye ifade sonunda siz kazançlı çıkarsınız. Bunun çoğu şirkette adına
edilir, toplama pazarıdır.Bu toplama PC'ler faturasız "integrity" denir. İş görüşmelerinde, "Integrity konusunda
çıkarlar, genelikle üzerindeki yazılımda zaten korsandır. ne düşünürsün?" ya da "Beyaz yalan söylermisiniz?" gibi
Ama üzerindeki yazılımın korsanlığından öte, bunlar sorularla karşılaşırsınız. Bu değerlere sahip çıkıldığı
faturasız satılırlar. Ankara'da Maltepe Pazarı'nda bütün sürece, ileriye dönük olarak bu kişilerin kazanacağını
parçalar toplamadır. Bazen 90 gün garanti verir ya da "İşte düşünüyorum. Bir de elektronik ve yazılım dünyasında
abi ben buradayım, garantisi benim abi.", derler. Bu yazılım geliştiren ya da bu pazara girmek isteyen
kavramlarla ülke ekonomisinin de gelişeceğini arkadaşlara da önerim; ham bir pazar oldukça potansiyeli
düşünmüyorum. Bu platformun temel fonksiyonu: "Ey var. Bu potansiyel AB'ye giriş ile beraber artarak devam
vatandaş, aldığın mala sahip çık." Bu mal PC olur, elbise edecek. Çok ham, dediğim gibi sadece 100 kişiden 4'üne
olur, ekmek olur; hiç önemli değil. Tüketici aldığı mala sahip bilgisayar satılmış durumda. İşte tüm yazılım pazarı 500
çıksın, haklarını korusun ve sonuna kadar da gitsin. Hemen milyon dolar, bu rakam 5 milyar $'a çok rahat çıkabilir.
dünden örnek veriyim. Ben Tepe Home'da alışveriş yaptım. Avrupa'ya katma değerli yazılım çok rahatlıkla satabiliriz.
Birkaç gün sonra geri vermek istedim malı. "Üç gün geçti, Çünkü Türkiye'deki eğitimli genç nüfus, Avrupa'da olmayan
alamıyoruz", dediler. Niye? "Bizim politikamız bu.", dediler. ve ihtiyaç duyulan bir kesim. Ben çok umutluyum bu
Oysa Sanayi Bakanlığı diyor ki, aldığın malı eğer çerçevede; dolayısıyla yazılım doğru bir yatırım. Yazılım ve
kullanmadıysan, bir yıl içerisinde geri götürme hakkın var. teknoloji alanı önümüzdeki 10 yılın parlayacak
Eğer ben bilinçsiz bir tüketici olsam, "Peki" derdim ama ben alanlarından biridir, diye düşünüyorum.
hakkımı aramalıyım. Burada da teknoloji ürünleri satın
alırken haklarınızı arayın, sonuna kadar devam B: Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
edin.Garantisi var mı, bakın. Sanayi Bakanlığı'ndan
E.Y: Ben de size teşekkür ediyorum.
garantisi var mı? Bu firmanın PC üretme yetkisi var mı?
Üzerindeki ürünlerin tamamı, birbirini kapsayıp garanti
oluşturuyor mu? Üzerindeki yazılım lisanslı mı? Geri
götürdüğümüzde, bir yıl sonra bu adamı bulacak mıyız?
Yani ürününe sahip çık, markalı al. Marka al derken, illa HP
al, DELL al değil; ama arkasında desteğini bulabileceğin, o
ürünün ekonomik olarak geri d_f6nüşünü alabileceğin bir
faturası olması gerekir. Örneğin; Türkiye'ye çok ciddi
miktarda kaçak çipler girer. Board girişleri vardır. Bunları
engelemenin yolu vatandaşı bilinçlendirmekten de geçiyor
diye düşünüyorum.

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 29
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN

BSA Genel Koordinatörü Erol Özkur’un dünyada ve kullanıcları korsan yazılım kullanmama konusunda
Türkiye’de korsanın durumu hakkında görüşlerini aldık. uyarıyoruz. Aynı zamanda onlara nasıl lisanslı yazılım
temin edecekleri konusunda yol gösteriyoruz. Onları
uyardığımızda bize faturaları ile birlikte lisans gönderimi
Biltek: BSA şu ana kadar yazılım korsanlığının önüne hangi
yapmaları gerekiyor. Eğer bu yapılmazsa biz firmanın genel
oranda geçebilmiştir? Sayısal verilerle açıklayabilir
müdürüne telefon ve mektup yoluyla ulaşmaya çalışırız.
misiniz?
Yine belli bir süre veririz. Tekrar bize geri dönüş olmazsa bu
Erol Özkur: Biz göreve ilk geldiğimizde 1995 yılında korsan defa durumu avukatlarımıza aktarırız. Avukatlarımız ilgili
kullanımı %90'ların üstündeydi. 2003 sonu itibariyle şirkete yasal uyarı niteliği taşıyan bir mektup yollarlar. Yine
baktığımızda bu oranın %58'lere düştüğünü görüyoruz. geri dönüş olmazsa biz o zaman söz konusu firmayı ait
Yaptığımız çalışmalar sonucunda her sene %4-%7 lik olduğu savcılığa götürür durumu aktarırız. Savcılık uygun
düşüşler kaydettik. Tabii pazarın da her sene %15-%20 görürse bu firmaya bir arama emri çıkartır ve halk tabiri ile
seviyelerinde büyüdüğünü de unutmamak gerekiyor. baskın gerçekleşmiş olur.
Diyebiliriz ki; Türkiye'de şu anda yazılım korsanlığı %58
Biltek : Önceden uyarılmış oluyor sonuçta degil mi?
seviyelerinde seyrediyor. Yani her 100 bilgisayardan 58
Erol Özkur: Tabiki, zaten üç beş kere uyarıyoruz, zaten
tanesine korsan yazılım yüklemesi gerçekleştiriliyor.
bizim her türlü mesajımız uyarı niteliği taşıdığında dolayı,
Biltek: Peki BSA, korsan yazılım kullanan veya yapan
hep uyarmış oluyoruz.
şirketlerin lisanslama ve ceza işlemi uygulanmasında ne
Biltek : Hangi tip firmaların telif haklarını korumaya yetkiniz
gibi bir prosedür izliyor? Cezadan önce bir uyarma işlemi
var? Firmanın Türkiye'de bulunması gerekiyor mu?
yapılıyor mu?
Erol Özkur: Evet, zaten biz burda sadece distiribütörü olan,
Erol Özkur: Biliyorsunuz, BSA'nın tüm reklamları, tüm
Türkiye'de bulunan firmaların telif haklarını koruyoruz.
mesajları bir uyarı niteliğindedir. Biz sürekli olarak
Burda olmayanlarla ilgili bir şey gerçekleştiremiyoruz.Şöyle

30 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
örnek vermek gerekirse, firma eğer Türkiye'de belli bir satış yüklediğinizde virüs bulaşma riski daha fazla artmış oluyor.
kanalı, belli bir servis ve destek birimi kurmuş ise biz o Üçüncüsü de hiçbir şekilde gerek programın kullanılması
firmanın telif haklarını koruyabiliriz. Aksi takdirde gidip de o gerekse belli zamanlarda çıkan desteklerden, yamalardan
firmanın yani Türkiye'de faaliyet göstermeyen bir firmanın hiçbir şekilde yararlanma imkanına sahip olamıyor kullanıcı.
telif hakkını korumamız söz konusu olamaz. Zaten bu Aynı zamanda da korsan yazılım kullanarak sektörün
kullanıcılara karşı haksızlık olurdu gelişmesine ciddi bir darbe vuruyor. Yine vergi kaçırmış
oluyor. Korsan kullanımdan dolayı yazılım ekonomisi
Biltek : Korsan kullanımı hangi uygulama ve programlarda
oluşmuyor, yazılım pazarı oluşmuyor. Burdaki vergiler bir
daha fazla oluyor, belli oranları var mı?
şekilde heba edilmiş oluyor. Yine bunun sonucunda istihdam
Erol Özkur: Evet, biliyorsunuz işletim sistemleri daha çok
gerçekleşmiyor, insanlar korsanlığın olduğu bir yere yatırım
bilgisayarla birlikte geldiğinden dolayı işletim sistemlerinin
yapmayacakları için sektör büyümüyor ve sonuçta insanlar
korsan kullanım oranı biraz daha düşük oluyor. Daha çok
da buraya yatırım yapmıyor, istihdan gerçekleşmiyor
uygulamalarda ve programlarda biz zorluklarla
diyebilirim.
karşılaşıyoruz. Bunun içerisine çizim programları,
Biltek: Peki, korsan kullanımın şirketlerde maddi açıdan
muhasebe programları, bazı yazı yazma ve hesap yapma
başka bir zarara yol açıyor mu?
Erol Özkur: Birincisi tabii yazılım şirketi telif hakkının
karşılığını almadığı sürece yatırım yapıp yeni ürünler
çıkartmıyor. Yeni ürünler çıkartmadığı sürece insanlar
bilgisayarlarını upgrade etme yenileme güncelleme
ihtiyacını hissedemiyor. Bilgisayar upgrade olmayınca
donanım sektörü gelişemiyor. Donanım sektörü
gelişemeyince son kullanıcıya daha etkili, daha verimli daha
rekabetçi ürünler, IT teknolojileri, IT çözümleri ulaşamıyor
gibi çok ciddi bir zincir ortaya çıkıyor. Yine yazılım sektörü
telif hakkını alamayınca korsan kullandığı zaman yatırım
yapamıyor. Ar-Ge çalışmaları, geliştirme çalışmaları
yapamıyor. Bunun sonucunda da sektör gelişemiyor
programlari ve Office gibi programları ekleyebilirsiniz. diyebiliriz.

Biltek : BSA'ya üye olan şirketlerin nasıl bir katkısı oluyor? Biltek: Ortaya çıkardığı ürünün korsanı her zaman
yapılabileceği için daha fazla risk alması gereken gereken
Erol Özkur: BSA tamamiyle 20'nin üzerinde katılımcının
yatırımcılar açısından korsan kullanım yeni girişimci bir
oluşturduğu bir birliktir. Bizim senelik aidatımız var, herkes
yazılım şirketinin kurulmasını etkiler mi? Etkilerse ne şekilde
senelik aidatını verir.Bu bir havuzda toplanır. Daha sonra
etkiler?
biz o havuz içerisinden gerekli bilgilendirme ve
bilinçlendirme çalışmalarını yaparız. Erol Özkur: Tabiki etkiler. Çünkü Türkiye'de örneğin beyin
göçü var özellikle IT sektöründe, korsan yazılım yüksek
Biltek: Peki BSA sadece üye olan şirketler için mi
olduğu bir yerde insanlar üretim motivasyonunu kaybediyor.
bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışması yapıyor yoksa
Yani biri gidip de yeni yazılım için yeni bir uygulama için
burda bulunan her firma için genele yönelik bir çalışması var
gerekli yatırımı gerekli zamanı hiçbir şeye harcamıyorlar. Bu
mı?
insanlarımız Kanada, Amerika İrlanda gibi ülkelerere gidip
Erol Özkur: 21 tane katılımcımız var. 21 tane katılımcının orda kendi özelliklerini değerlendirip yeni yazılımlar
programlarınının telif haklarını koruruz. genel değil, yani geliştiriyorlar, firmalar içerisinde çalışıyorlar, bu olayın bir
sadece üyelerimizin. yüzü. İkinci bir yüzü de çok uluslu şirketler Türkiye'ye gelip
Biltek: Tamam genel değil. Ama benim korsan yazılım yatırım yapma ihtiyacını hissetmiyorlar. Çünkü burda
üstüne genel bir sorum olacak. Sizce korsan yazılım ile olacaklar: bir ürünün korsan olarak dağıtılması, korsan
tüketicinin aldığı riskler neler? olarak çoğaltılması, telif hakkına değer verilmemesi gibi
Erol Özkur: Şimdi öncelikle çok güzel bir soru, birincisi olaylar. Onlar için bu olay daha ürün pazara çıkmadan çok
tamamiyle korsan yazılım kullanan tüketici yasaları ciddi bir tehdit teşkil ediyor. Dolayısıyla yurt dışı yatırımda
karşısına almış oluyor. Her an bir yasal arama girişimi ile Türkiye'de güven sağlanmaması ciddi bir sorun oluyor.
karşı karşıya kalabiliyor. Bu çok kötü bir durum kullanıcı için, Biltek : Aynı zamanda yanılmıyorsam AB'nin de bu konuda
hem prestiji sarsılıyor hem de finansal durumu sarsılıyor. ciddi tedbir almamızı istediği yerler var. Özellikle bu korsan
İkincisi korsan çoğaltılmış yazılımları bilgisayarınıza konusunda.

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 31
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
Erol Özkur: Çok doğru yani düşünün; fikir üretemeyen bir Erol Özkur: Evet, biliyorsunuz sistem üreticisi çok büyük
ülkede hiçbir şey üretmezsiniz. Bugün Avrupa'da çok ciddi şirketler var. Onlar için de toplama bilgisayar ciddi bir tehdit.
önlemler alınıyor telif hakları ile ilgili. Zaten ordaki kültür Onlar da lisanslı yazılım veriyorlar, karşısında da geri dönüş
seviyesi ordaki ahlaki değerler biraz daha farklı olduğu için olarak bu toplamacılarla rekabet etmek zorunda kalıyorlar.
yol almak daha kolay oluyor. Dünyada çok az ülkede siz bir Bunun karşısına geçmek için de BKBP diye bir sistem
Kadıköy örneğini görürsünüz. Sokakta seyyar satıcılar işte kuruldu.
kutuları içerisinde ...soft , microsoft ürünlerini yapmışlar ve Biltek: Ülkemizde ekonominin kötü olması korsan
bunları 5-6 milyon liraya satıyorlar. Yani çok az yerde kullanımını artıran bir etken olabilir mi? Özellikle Avrupa
görürsünüz hakikaten gülüyoruz ama içler acısı. Ama ülkelerinde böyle ters bir orantı söz konusu değil mi?
gerçekten geçtiğimiz 6 ay içerisinde Mart ayından bu yana Erol Özkur: Ben buna çok katılmıyorum. Bunun bir etkisi var
yeni çıkan yasa ile birlikte çok ciddi olumlu gelişmeler oldu. ama öncelikli etkileri bunlar değil çünkü Türkiye'nin gelir
Özellikle sokaktaki korsanlık en az bence %35-%40 seviyesi düşük ama Türkiye'deki Hammer marka cip üretim
seviyelerinde azaldı. Bunu da ileriye dönük çok ciddi bir sayısı heralde Avrupa'daki ile aynı orandadır. Ülkemizde
pozitif işaret olarak görüyorum. bilgisayar kullanan kesim daha çok satın alma gücü olan
Biltek : Korsan kullanımı önleme sürecinde sizin açınızdan kesimdir. Dolayısıyla ben bu düşünceyi çok doğru
son kullanıcıyı bilinçlendirmek mi ön planda yoksa üretim bulmuyorum. Zaten 70 milyonda 5-6 milyon bilgisayar
kanallarını kısıtlamak mı? Hangisine daha çok önem kullanıyor. O 5-6 milyon kişi de gelir seviyesi yerinde olan
veriyorsunuz? kişiler. Zaten bunun 4-4.5 milyonu kurumsal kullanıcılar.
Erol Özkur: Son kullanıcıyı bilinçlendirmek mi? Üretim Bunların hepsinin gelir seviyesi yerinde. Kurumsal
kanallarını kısıtlamak mı? Aslında bunu ayırmak çok zor. kullanıcılar, kobiler dediğimiz zaman; bunlar para
Yani son kullanıcı istediği zaman çok kolay bir şekilde kazanmak için bilgisayar işine giriyorlar. Mesala yazılım
korsan yazılım dağıtımı çoğaltımı vesairesini lisansı gibi şeyleri de alması gerekiyor. Ben buna çok
gerçekleştirebiliyor. Dağıtımı demeyeceğimde aslında eş katılmıyorum. Evet bu bir etken ama en öncelikli ve önemli
zamanlı kullanımı demek daha doğru olur. Çünkü ürünü etken değil.
Biltek: Zaten korsan kullanıldıkça ekonominin küçülmesine
neden oluyor. Korsan olmasa belki daha düzgün bir
ekonomide daha rahat hareket edebilecek yatırımcılar.
Erol Özkur: Lisanslı yazılım kullanımının çok ciddi bir
ekosistemi var. Lisanslı yazılım kullandığınızda yeni
Business software alliance donanım ürünleri çıkıyor. Eskiden Windows95'de Pentium2
kullanıyorduk. Ne oldu bugün Windows Xp çıktı ve Centrino
çevresindeki insanlara yayıyor sonuçta. Dolayısıyla son kullanıyoruz. Bilgisayarların bugün harddiskinin Ram'inin
kullanıcıyı biz bırakamayız. Bir de Türkiye'de maalesef daha kuvvetli olması gerekiyor. Bu noktada ciddi bir
ekonomik işaretlerden dolayı yaklaşık 5-6 bin tane ekosistem başlıyor. Firmaların bünyelerine bilgi işlem
bilgisayar firması var. Bilgisayar firması kulağa hoş geliyor müdürlerini alıp onları istihdam etmeleri, en iyi şekilde
ama aslında bilgisayarcı var. Yani bir faks, bir telefon bilgisayar ortamından yararlanmaları gerekiyor. Ne oluyor
alıyorlar; bir masa kuruyorlar; sonra başlıyorlar şirketler bünyesinde bilgi işlem müdürlerinin alınması yeni
bilgisayarları toplamaya. 15-20 milyon TL için ciddi bir istihdam kaynağı sağlıyor. Şirketler bilgisayar sayesinde
daha etkili daha verimli, daha üretken bir hale geliyorlar.
rekabetlere giriyorlar. Bunlar korsan yazılım yükleyerek
Böylece bir haftada yaptıklarını 3-4 saatte yapabiliyorlar.
bilgisayar satışları gerçekleştiriyorlar. Dolayısıyla bunları
Dolayısıyla bütün bunları göz önünde bulundurmak
da boş bırakmamamız gerekiyor. Üretim yapan satış yapan
gerekiyor. Bunları göz önünde bulundurunca çok ciddi ve
yerlere de el atmamız gerekiyor. Bilgisayar sektöründe
çok büyük bir resim ortaya çıkıyor. Biz korsanı kullanımını
satış yapan firmaların sirkülasyonu çok ciddi ve çok hızlı bir
ne kadar düşürürsek teknoloji kullanımını ne kadar
şekilde devam ediyor. Bu da bizim için gerçekten kötü bir
artırırsak o kadar hızlı ilerleyen bir ülke oluruz diye
durum. Çünkü olayı kontrole etmemiz zorlaşıyor. Hem en düşünüyorum.
son kullanıcıya hem de bir üretim yapan, satış yapan,
Biltek: BSA'nın internet sitesinde gördüm IVC'nin bir
çoğaltım yapan yerlere ayrı ayrı odaklanmak bilgilendirmek
araştırması var. Bu araştırmaya göre 2006 yılında korsan
ve bilinçlendirmek bizim temel hedeflerimiz arasında.
%10 azalırsa belli bir oranda ekonominin gelişmesi,
Biltek: Yanılmıyorsam Bilgisayar Kullanıclarını istihdamın artması gibi etkileri olacak deniyor. BSA'nında
Bilinçlendirme Platformu (BKBP) onun için oluşturulmuş bir bu tür çalışmaları var değil mi?
organizasyon, değil mi?
Erol Özkur: Kamuoyuna çok somut örnekler vermek için

32 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
BSA dünya genelinde çalışmalar yapıyor. Bunların hepsinin destekleriz, bunları duyururuz ama yapmayanları da tek
bir senaryosu oluyor. Senaryo derken her ülkede aynı başına bırakmak doğru değil çünkü BSA'nın bünyesinde 25
denklem aynı oranlama üzerine yapılıyorki bu somut tane katılımcı var hepsine eşit uzaklıkta durmamız gerekir.
örnekler ortaya çıksın. En son 2003 yılında yapılan örnekte Biltek: Son olarak geleceğin büyük şirketlerinde veya
2006 yılına kadar Türkiye'de korsan yazılım kullanım devletin önemli görevlerinde bulunacak gençlere
oranının %58 den %38 düşerse yaratacağı etkileri birebir tavsiyeleriniz nelerdir? Şirketlerini yönetirken korsana karşı
öne çıkartan bir örnekti. Aynı şekilde dünyada %38 den ne gibi hassasiyetlere sahip olmalılar ne gibi önlemler
%18 e düşerse etkileri ne olcak şeklindeydi. Bunu böyle almalılar?
somut bir şekilde çalışıyoruzki tüm kamuoyuna bize
Erol Özkur: İnternet sayesinde dünya öyle bir ortama geldi-
sordukları zaman direk rakamsal örnekler verebilelim.
ki artık sanki tek bir ülke varmış gibi dünyada. Ticarete de
Biltek: BSA'nın yazılım denetimi için kullandığı G.A.S.P çok ciddi yansımalar gerçekleştirdi bu durum. Bence
programından biraz söz edermisiniz? girişimcilerin herhangi bir işe girmeden önce mutlak suretle
Erol Özkur : Biz ya 1 ya 2 yıl önce yeni bir programı başlattık. bunun IT altyapısını çok iyi araştırmaları gerekiyor. Dünya
Yazılım envanteri yönetimi platformunda rekabet edebi-
diye. İşte, kullanıcıları sürekli lecekleri bir IT platformunu
uyardık korsan kullanmayın benimsemelerini ve bununla
lisanslı yazılım kullanın diye. ilgili de gerekli yatırımları
...
Kullanılan yazılım arttıkça yapmalarını öneririm. Hatta
bunları denetlemekte ciddi bence yapılacak işin içeriğine
anlamda zorlaşmaya başladı. göre en büyük yatırımın IT
Bu yüzden insanlara bir araç tarafında yapılması gerekiyor
sunduk. Bu araçta bir cd. Bu çünkü ben halen bir kişinin
cdyi bilgisayarınıza taktığı- kendi potansiyelini en
nızda, bilgisayarınızdaki tüm yükseğe çıkarabilmesi için
yazılımların envanterini çıka- bilgisayar kullanımının çok
rıyor. Dönüp onların lisans- çok önemli olabileceğine
larını kontrol ediyorsunuz. inanıyorum. Aynı şey firmalar
Arada bir fark varsa o lisans- için gerekli. Gerek firmanın
ları almanız gerekiyor. Bu kendini izah edebilmesi için gerekse firmanın kendini hem
programı network'e koyarsanız network'deki tüm içerde hem dışarda tanıtabilmesi için internetin, bu
bilgisayarların envanterini veriyor size. Yine lisanslarınızla bağlamda da IT yatırımının çok çok önemli olduğunu
mukayese ederek aradaki eksiği bulabiliyorsunuz. düşünüyorum. Girişimçilerin bunu hiçbir şekilde gözardı
Bununla beraber size gelen bir kitapçıkta var. Bu kitapçık etmemeleri gerekiyor. Bundan 15-20 yıl önce Avrupa'dan
size adım adım neler yapmanız gerektiğini, nerde yazılım mal getirip Çin'e satmak veya Japonya'dan getirip Dubai'e
korsanlarının devreye girdiğini gösteriyor. satmak gibi ticaret yapılırdı. Artık bu tür ithalat ve ihracat
Biltek: Tübitak Bilten'de cd kopyalanmasını engelleyici bir yavaş yavaş ölüyor. Ancak çok spesifik ürünlerde çok hızlı
çalışma var. Sizin de böyle bir çalışmanız var mı? Bu tür davranabilirseniz bu ticaretten yine para kazana-
çalışmaları destekliyormusunuz? Cd kopyalanmasını biliyorsunuz. Artık herşey online, herşey internet üzerinden
engelleyen çalışmalarla ilgileniyor musunuz? yapılıyor. Dolayısıyla çok daha dinamik bir altyapıya sahip
Erol Özkur: BSA olarak o şekilde bir çalışmamız yok. bir sisteme geçmelerini öneriyorum. Firmaların da hiçbir
Çalışmalarla ilgilenebiliriz. O olayın biraz teknik bir tarafı. şekilde korsan yazılım kullanımından doğacak suçlar
Kopyalamayı engelleyen aleti yapanın da kıranın da insan benim başıma gelmez diye düşünmemeleri lazım çünkü
olduğunu düşünürsek. Bunların çok başarılı çalışmalar bugüne kadar birçok firma yasalarla ve cezalarla karşı
olabileceğini zannetmiyoruz. Bizim de bu işi şansa bırak- karşıya kaldı. Bunların %70 %80'i biz bilmiyorduk,
mamamız gerekiyor. Bu yüzden böyle şeylerde biz yer haberimiz yoktu, bu kadar ağır cezalar olduğunu
almıyoruz daha çok. bilmiyorduk, ne yapıcaz diye panik yaşadılar ve hoş
olmayan durumlarla karşı karşıya kaldılar. Benim de
Biltek: Bu tür çalışmaların son kullanıcıyı korsana karşı
firmalara tavsiyem bu olayı çok ciddi bir şekilde ele alsınlar
engelleme açısından bir faydası olamaz mı?.
ve sürekli olarak gerekli özeni göstererek güncellemelerini
Erol Özkur: Ama bu öyle bir şeyki bazı firmalar bunu
gerçekleştirsinler.
destekler bazıları desteklemez. Bazı firmaların bu tarzda
Biltek : Çok teşekkür ederiz.
güvenlik almaya yönelik çalışmalara bütçeleri vardır.
Bazılarının da yoktur. Dolayısıyla bizim burda herkese aynı Erol Özkur: Ben teşekkür ederim.
uzaklıkta durmamız gerekiyor. Bunu yapan firmaları

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 33
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN

DÜNYADA KORSAN VE ALINAN ÖNLEMLER

Önlenemez yükselişiyle Korsan


Bilişim başta olmak üzere sinema, müzik, edebiyat ve daha bir çok sektörün korkulu rüyası.
Ediz Edizyürek
ediz@ieee.metu.edu.tr

H
er ne kadar ülkeler korsanı engelleyebilmek için yeni sürekli bir büyüme sergileyen BT sektöründe 160 bin insan
yasalar çıkartıyor, caydırıcı cezalar veriyorsa da korsan çalışıyor. Sektör, 3,8 milyar dolarlık vergi kaynağı yaratıyor.
sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Peki Korsan yazılım kullanımında 10 puanlık bir azalma, 4 yıllık
bunun asıl sebepleri nelerdir? Elbette ki öncelikli (belki de bir dönemde sektörün büyüklüğünü 20 milyar dolara ve
tek) sebep korsan ürünün gerçeğinden çok daha ucuz istihdamı 235 bin kişiye çıkarabilir.
olmasıdır. Bir çok insanın da daha düşük bir maliyet için
kaliteden ödün verebileceği düşünülürse, neden korsan aBatı Avrupa
Kuzey Amerika'dan sonraki en büyük BT sektörüne sahip
sorusu da cevaplanmış olacaktır. "Bu sorunun cevabı bu
bölge olan Batı Avrupa, korsan yazılım kullanımının
kadar basit mi? O zaman fiyatları düşürsünler, korsanı
azalmasının getirilerinden çoktan faydalanmaya başladı.
önlesinler!" diyeceksiniz tabii ki. Fakat bu noktada asıl
BT sektörünün büyüklüğü 275 milyar doları, istihdam sayısı
dikkat edilmesi gereken konu korsan üreticilerinin fiyatları
nasıl bu kadar düşük tutabildikleri olsa gerek. Her açıdan milyonları buluyor. 10 puanlık bir azalma ile sektörün
kalitenin ikinci plana atılması ve hiçbir şekilde vergi büyüklüğünün 2006'da 400 milyar dolara ulaşması
ödemiyor olmaları düşük maliyeti garantiliyor. Tüm öngörülüyor. Ayrıca 200 bin yeni istihdam yaratılacağı
sektörlerin temel amacı halka en iyi hizmeti vermek tahmin ediliyor.
olduğundan kaliteyi düşürme şansları kalmıyor ve aynı aDoğu Avrupa
zamanda devlete de gerekli vergileri ödemek zorunda Doğu Avrupa'nın BT sektörü, ekonomiye yılda 14 milyar
olduklarından, korsan sektörüyle mücadelede bir adım dolarlık katkı sağlıyor ve 350 bin kişiyi istihdam
daha geriye gidiyorlar. ediyor.Sektörün yılda yarattığı vergi kaynağı 3 milyar doları
Bu aşamada bilişim sektörünün bu amansız mücadelede, buluyor. Bu bölgede, 2006'ya kadar kaydedilecek 10 puanlık
diğer sektörlere göre daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
bir azalma, BT sektörünün % 83 büyüyerek 26 milyar
Bilişim korsanlığını önlemede bireysel kullanıcılar bazında
dolarlık hacme ulaşmasını ve 50 bin kişinin daha istihdam
henüz yeterli ilerleme gösterilemese de şirketlere verilen
edilmesini sağlarken, 800 milyon dolardan fazla vergi
caydırıcı cezalar oldukça etkili olmuştur. Özellikle dünyanın
kaynağı yaratılmasını mümkün kılacak.
önde gelen yazılım şirketlerinin korsan yazılımla mücadele
etmek amacıyla faaliyetlerini birleştirmek üzere bir araya aAsya Pasifik
gelerek oluşturdukları BSA ( Business Software Alliance ), Asya Pasifik'in BT sektöründe 3 milyon kişi çalışıyor. Sektör
korsana karşı başarıda en önde olan kurumdur. Dünyada yılda 95 milyar dolar vergi ödüyor. 4 yıllık bir süreçte korsan
bilişim korsanlığının boyutunu daha açık gözler önüne yazılım kullanımının 10 puan azalması, BT sektörünün 175
sermek için, IDC araştırma firması tarafından BSA adına milyar dolardan 330 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmasını
yapılan bir araştırmayı sizlere sunmak istiyorum: sağlayacak. Bu azalma beraberinde 1,1 milyon yeni
istihdam olanağını ve 15 milyar dolarlık ek vergi kaynağını
Bölgelere Göre Bilişim Korsanlığı ve Etkileri da getirecek.
aOrtadoğu ve Afrika aKuzey Amerika
Ortadoğu ve Afrika'nın hacim olarak küçük olan ancak Kuzey Amerika'nın BT sektörünün büyüklüğü 430 milyar

34 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 31
Kapak Konusu ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
dolar. Sektörde 2,8 milyon insan çalışıyor. Sektörün kıldı. Sektördeki bu hızlı büyüme, yeni istihdam imkanlarını
sağladığı vergi yılda 360 milyar doları buluyor. % 26 olan ve girişimleri beraberinde getirirken, devletin bu sektörden
korsan yazılım kullanma oranının 10 puan azalması, elde ettiği vergi miktarının da önemli oranda artmasını
2006'ya kadar 145 bin yeni iş, 600 milyar dolarlık sektörel sağladı. Uzmanlar, Türk yazılım sektörünün 2006'ya kadar
büyüklük ve 24 milyar dolarlık ek vergi anlamına geliyor. % 100'den fazla büyümesini bekliyorlar. Beraberinde yeni
ekonomik fırsatları da getirecek olan bu büyümenin
aLatin Amerika garantilenmesi için yazılım korsanlığıyla mücadelenin daha
Latin Amerika BT sektörünün büyüklüğü 24 milyar dolar.
ciddi şekilde ele alınması ve oranların mutlaka daha da
Sektör, 500 bin kişiyi istihdam ediyor. Korsan yazılım
aşağılara çekilmesi gerekiyor.
kullanımının 10 puan azalması, sektörde 4 yıl içinde 25 bin
yeni iş, 38 milyar dolarlık sektörel büyüklük ve 600 milyon Kısa süre önce açıklanan verilere göre tüm dünyadaki
dolarlık ek vergi anlamına geliyor. bilgisayarlardaki yazılım programlarının 36%' sı korsan
ürünlerden oluşuyor. Toplam hacmi 80 milyar dolar olan
Sanırım bu araştırma sayesinde korsan sektörünün ne küresel yazılım pazarının 30 milyar dolarlık kısmını korsan
denli büyük olduğunu geyet net görebiliyoruz. Peki bu ürünler oluşturuyor. Korsan yazılımdan en fazla zarar
bölgelerin yanında Türkiye' de bilişim korsanlığı ne görenler ise Microsoft ofis uygulamaları, Adobe Acrobat ve
düzeyde? BSA' nın Türkiye ile ilgili kısa raporunda bu soru video oyunları. Asya kıtasında bulunan Çin 92%, Vietnam
da cevabını buluyor: 91%, Endonezya ve Ukrayna 88%, Rusya 87% ile en ciddi
korsan pazarlarını oluşturuyor. Asya' da geçen yıl
Türkiye'de Bilişim Korsanlığı bilgisayarlara yüklenen yazılımların 53%' ü yasadışı ve bu
Türkiye'nin BT sektörü istikrarlı bir büyüme kaydederek 1,4 korsan yazılımların maliyeti 7.6 milyar doları buluyor. Diğer
milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Ekonominin önemli bölgelerde ise oranlar şöyle: Doğu Avrupa 71%, Latin
ayaklarından birini oluşturan BT sektörü, 1996'dan bu yana Amerika 63%, Ortadoğu ve Afrika 56%, Avrupa 36%. ABD
korsan yazılım kullanım oranında gerçekleşen gerilemenin ve Kanada ise 23% ile yazılım korsanlığının en düşük
de verdiği güçle, TÜRKİYE’DE KORSAN YAZILIM KULLANMA ORANI olduğu ülkeler. Ancak
gelecek için ümit vaat Pazar payının büyüklüğü
ediyor. 2002'de korsan nedeniyle ABD 6.5 milyar
yazılım kullanma oranı dolar zarar ederken, 92%
% 58 olarak gerçek- korsan ürün oranına
leşti. 2006'ya kadar sahip olan Çin' de zarar
yazılım korsanlığında 3.2 milyar dolarda kalıyor.
10 puanlık bir gerileme ABD' den sonra korsan
daha kaydedilmesi yazılım oranının en düşük
mümkün olursa, Türk olduğu ülkeler ise 23% ile
BT sektörünün % 100- Yeni Zelanda, 26% ile
den fazla büyüyeceği Danimarka ve 27% ile
ö n g ö r ü l ü y o r. B u Avusturya ve İsveç.
da,Türkiye ekono- Peki tüm dünyada
misine 3,8 milyar dolarlık güçlü bir sektörün dahil olması milyarlarca dolar zarara yol açan korsana karşı neler
demek. Sektörün bu ölçüde büyümesi, doğal olarak yeni yapılıyor? Bu konuda bilgi sahibi olabilmeniz için, değişik
yatırımları ve istihdam imkanlarını da beraberinde ülkelerin korsanla mücadelelerini konu alan bir kaç çarpıcı
getirecektir. Korsan yazılım oranlarındaki azalma, Türk BT habere yer vermek istiyorum.
sektörünün çok ciddi bir atılım yapmasına zemin
hazırlayabilir. 2006'ya kadar yazılım korsanlığında 10 İtalya:
puanlık bir azalma sağlanabilirse, bunun ekonomiye 830 aİtalya'dan Korsana Sert Yasa
milyon dolar civarında bir katkısı olması bekleniyor. Bunun İtalya, korsan kopya-lamaya hapis cezası getiren, dünyanın
yanı sıra, ileri teknoloji alanında 2300 civarında yeni iş en sert korsan kopya yasalarından birini parlamentodan
olanağı yaratılması, yerli sektör gelirlerinin 575 milyon dolar geçirdi. Yasa interneti yasadışı kopyalama için kullananlara
civarında artması ve devletin vergi gelirlerine 59 milyon ve kopya ürün çoğaltıcılarına üç yıla kadar hapis cezası
dolarlık ek katkı sağlanması söz konusu. Yazılım getiriyor. Kopya ürün satanlara en çok 300 bin dolar
korsanlığının azalması ve yazılım sektörünün büyümesi, değerinde para cezaları gelirken, kişisel kullanım için
Türkiye ekonomisi için gerçek anlamda bir itici güç olabilir. korsan ürün satın alanlara da 1250 dolar gibi yüksek para
Halihazırda, kaydedilen olumlu sonuçlar meyvesini cezaları öngörülüyor. İtalyan Kültür Bakanlığı sözcüsü
vermeye başlamış durumda. 1996'dan bu yana sağlanan Carlo Zasio yasayı, “sanatçının emeğini korumak ve bunu
gerilemenin yanı sıra, yazılım kullanımının artması, sömürenleri cezalandırmak için doğru bir adım” olarak
sektörün % 75'ten fazla bir büyüme göstermesini mümkün nitelendirdi. Yasaya karşı tepki gösteren kimi çevreler ise,

32 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 35
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
yasanın uygulanmasının zorluğuna işaret ederek, rüşveti tazminat istemiyle dava açtı. Maryland Üniverisitesi
körükleyeceğine dikkat çekiyorlar. kampusundeki yurtta faaliyet gösteren ve 8500 öğrenci
üyesi bulunan Web sitesinden indirilen
Rusya: her bir şarkı için müzik şirketleri 150 bin dolar ceza talep
ediyor.
aRusya'da Korsana Karşı Düşük Fiyat Dev müzik şirketleri, tüm dünyada yasadışılığı tartışılan ve
Dünyanın en büyük korsan pazarlarından biri olan İnternet üzerinden hızla yayılan MP3'e karşı giriştiği
Rusya'da faaliyet gösteren film şirketleri, taklit ürünlerle mücadeleyi artırarak sürdürüyor. Genellikle MP3 dağıtan
mücadelede son çare olarak fiyat düşürme yoluna büyük şirketlere dava açan ve her seferinde kazanan
gidiyorlar. Her 10 DVD'den 9'unun korsan olduğu Rus Amerikan Müzik Endüstrisi Birliği, bu sefer de Web
pazarında, sokakta 4 dolara satılan korsan ürünlerle sitesinden MP3 dağıtan bir üniversite öğrencisine 98 milyar
rekabet etmek için Columbia Tristar şirketi kendi ürünlerini dolarlık tazminat davası açtı. Kampüs içinde kurduğu Web
10 dolardan (299 ruble) fiyatlandıracağını duyurdu. Time- sitesi üzerinden müzik indirilmesine olanak veren
Warner şirketi de benzer bir yola başvurmuş ve fiyatlarını 15 öğrencinin, şarkıları yasadışı yolla kopyalayarak
dolar düzeyine indirmişti. Ancak, fiyat kırma stratejisine başkalarıyla paylaştığı için şarkı başına 150 bin dolar
karşı çıkanlar, bunun başarılı olamayacağını savunuyolar. ödemesi isteniyor. Maryland'da yapılan dava başvurusunda,
Korsan ürünle mücadelede fiyat kırma politikası aslında üniversite öğrencisi, telifli eserleri yasadışı biçimde
sektöre yabancı değil. Korsanla mücadeleye öncelik veren kopyalamak ve kullanıcılara sunmakla suçlandı. Öğrenci
ABD Film Endüstrisi Birliği (MPAA) Başkanı Jack Valenti'ye kendisini “Bu yaptığımın kötü bir şey olduğunu
göre, korsanla fiyat kırma yarışı genellikle “hüsranla” düşünmemiştim” sözleriyle savundu.
sonuçlanıyor.
MPAA destekli Rusya Korsanla Mücadele Derneği'nin aABD'de Korsan Avı Başladı
istatistiklerine göre, Rusya'da satılan 10 DVD'nin 9'u, 10 ABD'de vizyona yeni giren filmlerin korsan kayıtlarını
CD'nin 6'sı korsan. Her ne kadar Rusya Ticaret ve Ekonomi önlemeye yönelik yeni bir uygulama çerçevesinde, sinema
Bakanlığı korsan kopyanın düşüşe geçtiğini iddia etse de salonlarında korsan kayıt yapan kişileri yakalayan
Moskova'nın merkezinde korsan ürünlerin satıldığı çalışanlara ödül verilecek.
Belli başlı film stüdyolarını temsil eden Amerika Sinema
Gorbuşka Pazarı hafta sonları DVD almaya gelen
Derneği (MPAA) ve Ulusal Sinema Salonu Sahipleri Derneği
müşterilerle doluyor. Rus korsan kopya ürünler gerçek gibi
(NATO) tarafından açıklanan Korsan Kayıda Karşı Ödül
kutuları, kiril alfabesinde altyazıları ve yabancı dil
Programı çerçevesinde, sinema çalışanları, yakaladıkları
seçenekleri ile esas ürünlerden ayırt edilemiyor.
Aylık ortalama gelirin 200 dolar olan binlerce Rus'un tanesi kişi başına 500 dolar alacak.
Sinema salonlarında gösterilen filmlerin yasadışı yoldan
10 dolardan satılacak gerçek ürünlere göstereceği talep
kopyalanmasının, en yaygın korsanlık yöntemi olduğu
merak konusu.
kaydedilirken, MPAA sözcüsü Matt Grossman, internet
Tüketicinin gerçek
üzerinden pazarlanan filmlerin çoğunun da kopya olduğunu
ürüne ilgi göster-
ifade etti.
eceği yönünde Vizyona yeni giren filmlerin sinema salonlarında çekilen
umutlu konuşan kopyalarının dünya çapında bir ağa sahip şebekelerce
Columbia Tristar dağıtıldığı, bu filmlerin DVD'lerinin üretilerek her sokak
Genel Müdürü Vya- başında alıcıya sunulduğu kaydediliyor.
çeslav Dobiçin diğer MPAA'nın girişimleri sonucu 2003 yılında tüm dünyada
yabancı firma- düzenlenen operasyonlarda değeri 3,5 milyar doları bulan
larında fiyat kırma 52 milyon adet film kopyasına el konulmuştu.
savaşına girecek-
lerini öne sürdü. Bulgaristan:
Rusya'daki DVD fiyatlarının gümrük ve tüketim
aSofya Korsan CD Satışını Durdurmak İçin Baskı Altında
vergilerinden dolayı yapay bir şekilde yükseldiğini ifade Bulgaristan, 1999 yılında ABD İzleme Listesinden
eden yetkili, Moskova yakınlarında açacakları fabrika ile çıkarıldığından bu yana geçen beş yıl içinde ilk defa bir
DVD'leri daha ucuza mal edeceklerini savundu. korsan cenneti olarak tanımlandı. Bu yılki incelemede
“korsan CD'lerin yurt içinde üretimi ve ihracatında 1990'ların
ABD:
sonlarına doğru yaşanan dramatik düşüş sonrasında, son
aÖğrenciye 98 Milyar Dolarlık MP3 Davası birkaç yıldır Bulgaristan'da başta korsan CD satışı olmak
Maryland Üniverisitesi'nden bir öğrenci aleyhinde, korsan üzere korsanın sabit şekilde arttığı gözlenmiştir,” deniyor.
müzik dağıttığı gerekçesiyle rekor tazminat davası açıldı. Belgede yetkililer, “etkisiz kovuşturmalar da dahil olmak
Amerikan Müzik Endüstrisi Birliği, korsan müzik üzere yasaları uygulamada yetersizlik, asgari düzeydeki adli
kopyaladığı ve dağıttığı gerekçesiyle, Maryland cezalar, mevcut ve tasarı halindeki yasalardaki eksiklikler ve
Üniverisitesi'nden bir öğrenci aleyhinde 98 milyar dolar sınır önlemlerindeki gevşeklikler” nedeniyle suçlanıyor.

36 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
Ancak aralarında İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Boyko yaygın olarak sürdürülüyor.
Borisov'un da yer aldığı bazı Bulgar yetkililer eleştirileri “Sırbistan, ya korsan satışla mücadeledeki istekliliğini
inkâr etti. 4 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında gösterme ya da onların kazanmasına izin verme yol
Borisov, yasadışı CD ticaretinde kullanılan kanalların ayrımında bulunuyor,” diyen McCallum, Sırbistan-Karadağ
varlığını reddederek sınır görevlilerinin kaçakçılığı Parlamentosunu telif hakları gerektiren mallarla ilgili yeni bir
durdurmak için yeterli tedbirleri almakta olduğunda ısrar yasa çıkartmaya çağırıyor. Bu yasa, Sırbistan Meclisinin
etti. geçen Mart ayında Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç'in
Yine de Sofya'yı ziyaret eden herhangi bir yabancı, ünlü suikasta kurban gitmesinin ardından onayladığı yasayla
Slaveykov Meydanı'nda, içişleri bakanlığı binasının uyumlu hale getirilecek. Yasada korsancılık suç sınıfına
yalnızca 100 metre uzağında kaçak CD satıcılarını kolayca sokuluyor. Ancak pek çok kişi yasanın yeterinde sıkı şekilde
bulabilir. Geçen yıl İngiliz klasik grubu Bond'un üyeleri, uygulanmadığından şikayet ediyor.
Benzer uyarılar nedeniyle Cinciç'in hükümeti bir
kendi CD'leri kendilerine tanesi 4 dolar gibi komik paralar
korsancılıkla mücadele komitesi kurmuştu. Komite başkanı
karşılığında satılmaya çalışılınca çileden çıkmışlardı. Bu
Zoran Djokiç, komitenin korsancılığın engellenmesi ve fikir
fırsattan yararlanarak CD koleksiyonlarını tamamlayan
telif haklarının korunması amaçlı önlemler sunduğunu
diğer Batılı turistler ise bu kadar şikayetçi görünmüyorlar.
söyledi.
Djokiç konu hakkında şunları söylüyor: “Fikir eserlerinin
korunabileceği normal bir çerçeve yaratacak bazı yasalar
önerdik. Polis korsancılığı önleyici tedbirler alıyor, ancak bu
tedbirler ilk suçlamalar ve cezalar verilmedikçe etkili olmaz.
Sekiz yıldan başlayarak korsan malların üretiminde
kullanılan mal ve teçhizata el konmasına kadar son derece
ağır cezalar öneriliyor.”
Komite başkanı, "En iyi önleme şekli, halkın korsan
malların, verilen paranın karşılığını vermediğini anlaması
olacaktır,” dedi.

Gördüğünüz gibi bu zorlu süreçte, korsanla mücadele


adına bilinen ya da bilinmeyen bir çok şey yapılmaktadır.
Fakat ne kadar acı ki bu çabalar milyarlarca dolarlık zararı
engelleyememektir ve az da olsa kaybı sınırlı tutmaktan
öteye geçememektedir. Şunu asla unutmamalıyız ki
Borisov Bulgar hukuk düzeninin yurtiçindeki kaçak ticaret
korsanın engellenmesinin anahtarı, devlet politikalarından
karşısında fazla gevşek olduğunu kabul etmiyor. Genel
çok bizlerde yani korsan ürün alıcılarındadır.
sekreter ayrıca Sofya belediyesi ve Belediye Başkanı Sizlere kısaca, korsan ürünleri alırken neleri göze
Stefan Sofianski'yi korsan CD'cilere karşı etkili bir savaş aldığımızı bir kez daha hatırlatmak istiyorum:
açmamakla suçluyor. Müzik Yapımcıları Derneği üyesi
Stanislava Armutlieva da belediye yetkililerini suçluyor. àDevletin, her bir orijinal ürünün üretiminde yer alan
Armutlieva, “Korsan tacirleri hakkında polisle yürütülen işletmelerden alacağı verginin azalması
ortak operasyonlarda toplanmış sayısız kanıt verdik fakat àAynı zamanda işletmelerdeki istihdamın, talep
kimse adalete teslim edilmedi,” dedi. yetersizliğinden ötürü azalması
Ancak bir şeylerin değişeceğine dair belirtiler de yok değil. àKorsandan elde edilen gelirin, mafyaya ve yasadışı
Artan iç ve dış baskılar altındaki Belediye Meclisi Başkanı örgütlere kaynak teşkil etmesi
àÜreticinin veya eser sahibinin emeğinin karşılığını
Vladimir Kissiov, yasadışı CD ticaretini durdurmak için
alamaması sonucu üreteceği eser sayısında azalma
önlem alacaklarına söz verdi. Şu anda korsana karşı àBirşeyler üretmek isteyen gençlerin önünün tıkanması ve
yürütülen savaş akıntıya karşı bir mücadele olmayı bunun sonucu olarak ilgili sektörlerin ve ekonominin
sürdürüyor. küçülmesi
İşte bu gerçeklerden yola çıkarak, herkesin “Korsan nasıl
Sırbistan: engellenir?” sorusuna cevap verirken ilk önce kendilerine
aSırbistan'da Korsan Satışlar Azaldı, Fakat Yasalar Hâlâ başvurmaları gerektiğini düşünüyorum. Bunu yaptıklarında
Çıkmadı cevabın çok basit olduğunu göreceklerdir:
“HİÇBİR ŞEKİLDE KORSAN ALMAYARAK!”
Sinema Derneği temsilcisi Wendy McCallum, Sırbistan'da
korsan satışların önemli derecede azaldığını, ancak yerli
Kaynaklar:
telif hakkı ve korsan yasalarının hâlâ cumhuriyetler ve http://www.bsa.org.tr
federasyon arasında uyumlu hale getirilmediğini söylüyor. http://www.ntvmsnbc.com
Yasadışı film satışları, müzik dağıtımı ve İnternet korsanlığı http://www.setimes.com
Associated Press

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 37
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN

‘BİR KOPYA DA KENDİNE


ÇIKAR, DİNLERSİN’(!)
DOSYA KONUMUZLA İLGİLİ SON SÖYLEŞİMİZİ
MÜYAP İLE GERÇEKLEŞTİRDİK..
Mehmet Karakaş / mkarakas@ieee.metu.edu.tr
Müyap'ı bize biraz anlatırmısınız, ne tür şeylerle
uğraşıyor Müyap?
Müyap bağlantılı hak sahibi fonogral yapımcıları giriyor? İnternetten mp3 tarzında müzik indirimi söz
destekliyor. Şimdi bunu biraz açalım. Bağlantılı hak tanımı konusu. Bu konuda Türkiye'de yasal olarak mp3
yasadan gelen bir tanım. Yasa fikri mülkiyet alanında iki ana indirme gibi bir işlem var mı? Böyle bir uygulama söz
grup hak tanıyor. Birisi eser sahibinin hakları diğeri ise konusu mu?
bağlantılı haklar. Bağlantılı haklar yapımcıların ve Şu an yasal internet siteleri Türkiye'de yok. Yanlış bilinen bir
yorumcuların hakları oluyor. Dolayısıyla yasal şey korsanlığı sadece sokaktaki korsan cd’yi satın almak ya
katagorizasyon yapabilmek açısından bağlantılı hak sahibi da onu üretmek gibi düşünmek. Biraz önce söylediğim gibi
fonogral yapımcıları oluyor. Fonogral’ın ne olduğuna bir otel izinsiz müzik kullanıyorsa bu da yasadışı ve bu da
aynı yaptırıma tabi. Yani orda da 2 ila 4 yıl hapis cezasıyla
değinirsek; seslerin üzerine kaydedildiği eski taş plaklardan
karşı karşıya. Herhangi bir internet sitesi izin almadı ve
tutun bugünkü son teknoloji cd’lere kadar olanların genel oraya mp3'leri koydu, aynı ceza ile karşı karşıya gelir.
adı. Dolayısıyla Müyap ülkemizdeki müzik yapımcılarının Buradaki temel kriter şu: Bir insan zihni emek harcıyor. Fikri
fikri mülkiyet alanındaki haklarını takip eden yasa ile bir çalışma yapıyor. Onun sonucunda bir şarkı sözü ya da
kurulmuş bir meslek kurumu. 72 üyesi var. Bu üyeler şiir yazıyor. Birisi de oturuyor beste yapıyor. Bir insan da
içerisinde hem yerli yapımcılar var hem de Türkiye'de güfteciye, besteciye bir ödeme yapıyor sonra yorumcuya bir
şirketleri bulunan Sony Universal gibi uluslararası devler de ödeme yapıyor. Yorumcuyla ses kaydını yapıyor cd’ye ya da
kasete ve bunu kullanıcıya sunuyor. Şimdi bunu alıp
var. Baktığımız zaman Türkiye'de yapılmış albümlerin
evinizde kullandığınız zaman bütün bu çarkın dönmesini
tamamını kapsıyor mu? Hayır bizim dışımızda da üye sağlamış oluyorsunuz. Eğer bir kamu hizmeti olarak
olmayan yapımcı şirketler var ama üretim bazında sunulmuyorsa yani devlet bunu kendisi yapmıyorsa piyasa
baktığımız zaman ülkemizdeki üretimin %70-80'leri aşan dediğimiz şey’in içerisinde bunun bedelinin ödenmesi
ü r e t i m i n i M ü y a p ü y e l e r i g e r ç e k l e ş t i r i y o r. A r t ı lazım. Ödemediğiniz zaman ne oluyor? Bütün bu çark
faliyetlerimizden ilki işin doğası gereği fikir mülkiyeti durmaya başlıyor. Sektör olumsuz etlilenmeye başlıyor. Bu
yasalarıyla fiziki korsanı engellemeye yönelik çalışmalar. sefer taklit edilecek üründe çıkmamaya başlayacak.
Kopyalıyabileceğiniz üründe çıkmayacak. Şimdi bunu
İkincisi ise temsili alan diye tabir ettiğimiz müzik kullanılan
alıyorsunuz ve internet ortamına mp3 modunda
yerlerin lisanslanması ve izinsiz müzik kullanılmasını
koyuyorsunuz. Sokaktaki korsandan hiç farklı değil çünkü
engellemeye yönelik çalışmalar. Korsan Türkiye'de hep 16-20-25 yaşındaki genç kuşak çeşitli nedenlerden dolayı
yasadışı fiziki cd satışı ya da kaset satışı olarak kabul hemen oraya kaçıyor. Bilgisayarına mp3 indiriyor. Bu neyin
ediliyor ama onun yanısıra müziği şu ofiste kullanmak kaybı oluyor? Satılan cd'nin alınmaması oluyor. Satılan cd
istiyorsanız ya da Odtü'nün herhangi bir bölümü bir alınmadığı zaman yine çark işlemez oluyor. Aslında bunun
background müzik bulunduruyum diyorsa izin almak kendisi de bizati bir korsandır. Uluslararası düzeyde de çok
zorunda hak sahibinden. Hak sahibi adına da meslek sıkı üzerine gidilen bir korsanlık. Amerika'da Napster'lara
davalar açıldı. Şu anda P2P (peer to peer) denen yapı
birliklerinden izin almak zorunda. Bu izni almadığı anda
içinde yapılan şeyin üzerine yasal olarak gidilmeye
aslında onun da fiilen yapmış olduğu iş bir izinsiz kullanım başlandı. Gecmişte P2P lerle ilgili olarak yasal boşluklar
yani o da bir temsili alan korsanlığı haline gelmiş oluyor. vardı ancak korsan hakkında bilinçlenmeyle başlayan
Dolayısıyla bunu bir düşünürseniz oteller, moteller, tatil akımla bu boşluklar dolduruldu. P2P'da ben kişisel bir
köyleri, şehirler arası otobüsler, uçaklar, barlar, pavyonlar, dosyamı başka bir arkadaşımla paylaşmak istiyorum. İki
kafeteleryalar, lokantalar gibi bir zincir. İnanılmaz sayıda tane şarkı için bu anlaşılır bir şey ama ben kişisel
işyeri bu bağlamda müziği izinsiz ve yasadışı olarak paylaşıyorum diyerek 2000 tane şarkıyı paylaşıma
açarsam artık bu kişisel kullanımın dışına çıkan bir konu
kullanıyor. Biz bunların engellenmesi için çalışan bir meslek
olur. Dolayısıyla bu sav uluslararası hukuk düzeninde de
kurumuyuz. kabul gördü. P2P hizmeti sağlayan aradaki serverlar var. Bu
Müzik korsanlığı kapsamına hangi tür kullanımlar tür serverlara karşı kapatma davaları açıldı. Amerika'da

38 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
ÜRETİCİNİN KABUSU: KORSAN
kendi dosyalarını başkalarına açan yanlış hatırlamıyosam CeBİT BİLİŞİM EURASIA 2004
geçen ay itibariyle 4 kişi mahkum oldu. P2P üzerinden Avrasya'nın en büyük bilgi ve iletişim teknolojileri
açanlardan ki birinde 10000 civarında kayıt vardı, bir platformu CeBIT Bilişim Eurasia, 31 Ağustos - 5 Eylül
diğerinde de 1500 film kaydı vardı. Onların hepsi yargılandı tarihleri arasında Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre
ve mahkum oldular. Türkiye'de şu anda yasal internet Merkezi'nde düzenlenecek. Dünyanın dört bir yanından
paylaşım sitesi yok. Bunun olmamasının sebebi müzik farklı sektörlerden pek çok katılımcı ve ziyaretçiyi
sektörünün cahilliği ya da bunu gerekli görmemesinden ağırlayacak olan fuar, "küresel ticarette varım" diyenleri
bir araya getirecek. 60'ın üzerinde ülkeden yatırımcı bu
kaynaklanan bir şey değil; Türkiye'deki teknolojik altyapı
platformda bir araya gelecek. CeBIT Bilişim Eurasia bu
buna çok müsait değil; bir müziği intenetten indirmeye sene de bilişimin yarattığı sinerji ile işini geliştirmek
kalktığınız zaman çok zahmet çekiyorsunuz. Dial-up ile isteyenlerin buluşma noktası olacak.
bunu yapmak işkence gibi bir şey. Onun için yapılmıyordu CeBIT Bilişim Eurasia'da bu senede üç tematik bölüme
ama şimdi ADSL teknolojisi çıktı ve yaygınlaşmaya başla- yer verilecek. Bu tematik bölümlerden biri de "Gelecek
dı. O zaman da yasal siteler muhtemelen yaygınlaşacak. Parkı - Future Parc" olacak. Üniversite - sanayi işbirliğinin
Avrupada da benzer sıkıntılardan geçildi ama Avrupada somut örneğinin görüleceği "Gelecek Parkı - Future Parc"
orbitwo diye bir ana dağıtım ağı vardı. Ona bağlı olarak 10- tematik bölümü bu sene üçüncü kez gerçekleştirilecek.
Bu bölümde TÜBİTAK'ın desteğiyle, 30'un üzerinde
15 civarında büyük site çeşitli ülkelerde kurulmuştu. Şimdi
üniversitenin bilişimi kullanarak geliştirdiği projeler
Items girdi, bir buçuk ay önce ve çok ciddi satış rakamlarına sergilenecek. 2002 yılında TÜBİTAK öncülüğünde beş
geldi. Böyle bir şey Türkiye'de de olacak ama şu anda yok üniversite ile başlayan Gelecek Parkı, geçtiğimiz iki
senede hızlı bir büyüme göstererek 2003 yılında 12
üniversiteye ait 140'ı aşkın projenin sergilendiği bir
Korsan kullanımdan öte cd kopyalamayı önlemek için platform haline geldi.
yaptığınız bir şeyler var mı? Kopyalandıktan sonra Sanayinin yatırım ve zaman isteyen Ar-Ge planlarını,
müziğin kalitesinin azalması; mp3e çevirince yine üniversitelerin nitelikli beyin gücü ve akademik
kalitesinin azalması gibi? tecrübeleri ile bir araya getiren Gelecek Parkı - Future
Parc, yarınların kapısını açacak işbirliklerinin başlangıç
Teknolojik olarak dünyada uygulanan bu tarz yöntemler var. noktası olacak. Ar-Ge yatırımları kısıtlı olan KOBİ'lerin
Copy control programları görülüyor. Bunlar müzikle beraber (Küçük ve Orta Boy İşletmeler) geliştirecekleri projeler
cd içerisine yükleniyor ve onlar audio olmayan cihazlarda açısından geleceğe yeni bir bakış açısı getirecek.
çalışmıyorlar. Avrupa'da yapılan yöntemler var. Türkiye'de Bu bölümde yer alan forum alanında; üniversiteler
uluslararası şirketlerden bir ikisi bunu denedi ve geliştirdikleri projeleri sanayici ve işadamları ile
uygulamaya soktular ki internet ortamında yasal sitelerde paylaşacaklar. Bunun yanı sıra TİDEB, TTGV ve
KOSGEB gibi kurumlar, KOBİ'lere bilişim yatırımlarının
bu tür uygulamalar var, indirdiğiniz parçayı diyelim ki copy nasıl fonlanacağını yine bu bölümde gerçekleştirecekleri
edemiyorsunuz cd’ye ya da ipod'a indiriyorsunuz cd’ye sunumlarda aktaracaklar.
atamıyorsunuz veya cd’ye en fazla iki defa copy Biz de IEEE ODTÜ Öğrenci Kolu olarak, bu sene Gelecek
edebiliyorsunuz. Bunların ticari kullanıma geçmesini engel- Parkı' nda Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ni temsilen
leyecek yöntemler var. Derseniz ki bir Odtü elektrik yerimizi alıyoruz. 4. salonda 532 numaralı standda
elektronik öğrencisi olarak bunları kıracak öyle güzel projelerimizi paylaşmak için sizleri bekliyor olacağız.
hackerlar ve programcılar var ki bunları crack eder, girerler Ayrıca fuar süresince projelerimizi tanıtacağımız dört
adet sunumumuz olacak. Bu sunumlarımızın zamanları
doğrudur. Bunun sonu yok. Bakın Türkiye'de esrar da silah
ve konuları şöyledir:
da satılıyor ama ortaya çıktığınız zaman esrar ve eroin
bulamazsınız. Bir internet sitesine girdiğiniz zaman bana
esrar satan var mı dediğiniz zaman ertesi gün evinize polis à04.09.2004 Cumartesi 11.20-11.45
AB Youth Projeleri, Bilişim Klüpleri
gelir. Olacaktır bunlar ama yasal bi şekilde değil; Taksim
Eylem 1
meydanına açılan tezgahlar var; gazetelere nerdeyse ilan
vererek benim internet sitemde mp3ler var diyerek ya da à04.09.2004 Cumartesi 16.40-16.55
Teknoparklar Zirvesi
bilgisayara girdiğinizde mp3 dediğinizde şakır şakır çıkan
portal sitelerle olmasının engellenmesi lazım. Yoksa bu à05.09.2004 Pazar 11.40-11.55
olacak ama bu düzeyde olmamasını sağlamak lazım. Copy Korsanla Mücadele
control bunların bir kısmı, şöyle sorunları var onlarda da à05.09.2004 Pazar 16.20-16.35
gerçekçi olmak lazım. Arabalarımızdaki bütün cd player’lar Sanayi Yakınlaşması Projesi
aslında audio cd çalıştırır. Controlu koyduğunuzda bu sefer
arabasında çalışmıyor. Avrupada bu oldu Almanya'da tepki Ülkemizde bilişimin hızla ilerlediği şu günlerde, gençlerin
aldı ve dava kaybetti bir yapım şirketi. Üzerinde bilgisayarlı bilişim sektörüne katkılarını ve fırsat verildiği takdirde
çalman olmasına rağmen araçtakinin bir cdrom okuyucu neler başarabildiklerini gözler önüne sermek için bu
dünya çapındaki fuarın çok iyi bir platform olduğunu
olduğunu düşünmeyen bir firmanın müşterisi alıp evinde
düşünüyorum ve hepinizi bu paylaşım ortamında ufak da
dinledi ürünü, arabasında giderken taktı ve çalışmadı. olsa bir pay sahibi olmak için CeBIT Bilişim Fuarı'na
Şimdi ona göre bütün copy control logoları değiştirildi. Yani katılmaya davet ediyorum.
aldığınız zaman bunu aracınızda kullanamayacağınız
belirtildi. Öyle almak istiyorsanız onunda yasalı var, öyle Fuarla ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.cebitbilisim.com
şeyde var farklı fiyatlarla ve yani ihtiyaçlara göre çeşitlenen
ürünler çıkıyor ortaya.

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 39
BİLİM

YILDIZLARIN SONU MU?


Mürsel Emre Çavdaroğlu / emrecavdar@ieee.metu.edu.tr
İlk kez İngiliz gökbilimci William Herschel tarafından helyum arttığında, çekirdeğin yoğunluğu da artar.
gözlemlendiğinden beri yapısında barındırığı ilginç fiziksel Merkezdeki kütle çekiminin gaz basıncına baskın hale
olaylarla uzun bir süre gizemini korumuş olan beyaz cüceler gelmesiyle yıldızın çekirdeği çökmeye başlar. Basıncı iyice
günümüzde sırlarını tamamen açığa vurmuş durumdalar. artan hidrojen yakan katman, çok hızlı bir yanma sürecine
Şimdi gelin bu sırları paylaşarak beyaz cüceler nasıl oluşur, girer ve bu hızlı tepkimenin ortaya çıkardığı ışınım basıncı,
gerçekten yıldızların sonu anlamına gelir mi sorularına yıldızın dış katmanlarının genişlemesine yol açar. Yıldız o
yanıt arayalım. Yanıtları vermeye başlamadan önce şunu kadar genişler ki, çapı eski çapının yüz katını geçer. Bu,
belirtmeliyim ki bir yıldızın sonu kütlesine bağlıdır. Büyük kırmızı dev aşamasıdır. Genişleyen gaz soğuduğu için,
kütleli yıldızların sonu bir karadelik olurken, Güneş gibi sıcaklığı düşer ve kırmızı görünür. Buna karşılık, yüzey
küçük veya orta büyüklükteki yıldızların (bütün yıldızların alanı da çok arttığından, yıldız eskisine oranla yaklaşık
99%'u) hayatı, adıyla zıt olarak, mavi ışık yayan oldukça 1000 kat daha fazla ışıma yapar. Bu arada sıkışan çekirdek,
küçük fakat yoğun beyaz cücelere dönüşerek helyumun tepkimeye girerek karbon oluşturmaya
noktalanmaktadır. Bu 3 olayın her biri kendi başına bir yazı başlamasına yol açar. Bu süreçte, yıldız hemen hemen
konusu olduğu için burada sadece Güneş benzeri yıldızları eski büyüklüğüne döner. Karbon çekirdeğin üzerindeki
bekleyen sondan, beyaz cücelerden , bahsedeceğim. katmanlar, ışınım basıncının etkisiyle genişlediğinde yıldız
Bir yıldızın yaşamı süresince, yıldızın içerdiği madde yeniden bir kırmızı dev olur. Çekirdek çöktüğünde bu sefer
birbirine zıt yönlü iki kuvvetin etkisi altındadır. Bunlardan dıştaki hidrojen katmanların bir bölümü serbest kalır ve

birisi, maddeyi birbirine doğru çeken, yani yıldızı çökmeye genişleyerek bir gezegenimsi bulutsu oluşturur. Artık
zorlayan kütle çekimidir. Buna zıt yönlü olan kuvvetse, nükleer yakıtı tükenmiş olan çekirdek iyice çökerek bir
yıldızdaki nükleer tepkimelerin yan ürünü olarak ortaya beyaz cüce halini alır. Bu yıldızın tam olarak sonu olmasa
çıkan yüksek sıcaklığın ısıttığı gazın basıncıdır. Bu iki da yıne de eski parlak günlerine veda anlamı taşır. Yalnız bu
kuvvet dengelendiğinde, yıldız kararlı bir şekilde parlamayı veda, yıldızın eski günlerine yakışır güzellikte görüntüler
sürdürür. Ne var ki, yıldızın nükleer yakıtı sınırlıdır. Yakılan açığa çıkarır.
hidrojen helyuma dönüşür. Ve hidrojen azalıp çekirdekteki Beyaz cüce adaylarına örnek olarak verılebilecek Güneş,

40 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
BİLİM
başlangıcından bu yana çekirdeğindeki hidrojenin yarısını Yani kuantum prensipleri neden beyaz cücelerin küçülerek
kullanmıştır. Rahatlıkla bir 5 milyar yıl daha enerji yaymaya tamamen yok olmadıklarını açıklar.
devam edecektir. Bu süre içinde parlaklığı da iki kat
artacaktir. Eninde sonunda hidrojen yakıtını tüketecek ve Nasıl ki beyaz cüceler belli bir değerden sonra daha fazla
kendi boyutundaki her yıldız gibi dünyayı da içine alacak bir küçülemiyorlarsa buna benzer şekilde yine kuantum yasaları
kırmızı deve dönüşecek, daha sonra da kendi içine çökerek sonucu, belli bir limitin üzerinde de kütleye sahip olamazlar.
bir beyaz cüce haline gelecektir. Güneş benzeri yıldızların, Chandrasekhar Limit denilen bu azami kütle değeri Güneş'in
beyaz cüce haline gelmeden önce uzaya saçtıkları ağırlığının yaklaşık olarak 1.4 katıdır. Eğer beyaz cücenin
katmanlar, çoğunlukla hidrojen ve az miktarda da yıldızın kütlesi bu limiti geçerse çekirdek çöker ve süpernova
evrimi sırasında merkezde ya da yakınlarında sentezlenip patlaması meydana gelir.
dışarıya sızmış olan daha ağır bazı elementlerdir. Bunlar, Beyaz cücelerin yüzey alan yerçekim kuvveti Dünya'nın tam
100,000 katıdır, bu yüzden atmosferleri de değişik özelliklere
sahiptir. Yüksek yerçekim kuvvetinin doğal sonucu olarak
ağır atomlar yüzeye çökerken hafif atomlar da atmosferi
oluşturmuşlardır. Bu yüzden genelde beyaz cüce
atmosferleri hidrojen ve helyumdan (hafif elementler)
oluşmaktadır. Yalnız şunu unutmamak gerekir ki atmosferin
kalınlığı o kadar azdır ki eğer Dünya'da boyle bir incelikte
atmosferimiz olsaydı uçaklarımızın yüksekliği atmosferin
boyunu aşardı.

Evrendeki Yıldızlar İçinde Beyaz Cücelerin yeri

Yıldızların büyük kısmı, en azından gökadamız


Samanyolu'ndakilerin çok büyük kısmı, Güneşimizden
oldukça küçük yıldızlar. Samanyolu'ndaki 100 milyar kadar
yıldız arasında Güneş'ten daha büyük (ve daha sıcak) olan
yıldızların (O ve B sınıfı mavi dev yıldızlar, A sınıfı beyaz ve F
sınıfı sarı-beyaz yıldızlar) oranı yalnızca %1. Güneş'in de
dahil olduğu G sınıfı sarı yıldızların oranıysa %4. Güneş'ten
biraz daha küçük olan turuncu yıldızların toplama oranıysa
zaman içinde yıldız kuluçkalıkları olarak görülebilecek dev %15 kadar. Güneş'ten çok daha küçük ve oldukça soğuk olan
gaz ve toz bulutlarına karışıyor ve oluşan yeni kuşak kırmızı cüce yıldızlarsa, toplamın %70'iyle en büyük grubu
yıldızların içeriğine katkıda bulunuyor. Dolayısıyla, 4,6 oluşturuyor. Geriye kalan %10'luk grubu da kütleleri Güneş'e
milyar yaşında olan Güneşimizin içeriği, 11-12 milyar yıl yakın olan yıldızların, ömürlerinin sonunda dış katmanlarını
önce oluşmuş ve neredeyse saf hidrojenden oluşmuş uzaya saldıktan sonra sıkışıp Dünyamız boyutlarına kadar
yıldızlarınkinden çok farklı. çökmüş merkezleri olan "beyaz cüce"ler.
Beyaz Cücelerin İç Yapısı ve Yüzeyi Beyaz cüceler ve öteki yıldızlar hakkında bildiklerimizin
tümünü, ışıklarına bakarak öğreniyoruz. Bu ışık onların
Tüm beyaz cücelerin yapısı aynı olmamakla birlikte, sadece kimyası hakkında bilgi sağlamakla kalmayıp,
genellikle üç katmandan oluşurlar. Bunlardan en içte içlerinde meydana gelen sismik olaylar gibi başka olayları da
olanında, oksijen ve karbon, ortada ince bir katman halinde anlatıyor. Pek çok yıldız, atma benzeri sismik etkinlik gösterir.
helyum ve dışta yine ince bir katman halinde hidrojen Güneş de bunlardan biri. Gök fizikçileri, bu atmaları
bulunur. Beyaz cücelerin yapılarındaki farklılıklarsa, onların "dinleyerek" yıldızların ve beyaz cücelerin içlerinde neler
daha önceki aşamalarda birbirlerinden biraz farklı evrim olup bittiğini anlayabilirler. Bunları anlayabilmemiz beyaz
süreçleri yaşadıklarını gösteriyor. cüceleri gökbilimin gelişmesine katkıda bulunabilecek
yapılar haline getirir.
Beyaz cüceler gerçekten çok yoğun maddelerdir. Örnek yapılar haline getirir.
vermek gerekirse dünya büyüklüğünde bir beyaz cücenin
yoğunluğu 1 x 109 kg/m3 iken dünya'nın yoğunluğu sadece Beyaz cüceler genel olarak gezegenimizin yaşını
5.4 x 103 kg/m3 'tür. Bu da demek oluyor ki beyaz cüce öğrenmemize (eğer bir beyaz cücenin soğuyup siyah cüceye
dünya 'dan tam 200.000 defa daha yoğun. dönüşmesi için gereken zamanı tahmin edebilirsek bu
soğuma süreci çok uzun olduğundan evrenimizin yaşının da
Peki beyaz cücenin daha fazla sıkışarak yoğunluğunun bu süreden az olmadığı tahmininde bulunabiliriz.), ilkel
artmasını önleyen nedir? Yıldız, küçüldüğünde, elektronlar yıldızların özelliklerini anlamamıza, maddenin yüksek basınç
uygulanan basınca daha fazla dayanamayıp karşı koyarlar. ve sıcaklıklarda nasıl davrandığını incelememize yardımcı
Çünkü, elektronlar birbirine öyle yaklaşmışlardır ki, biraz olabilir.
daha sıkıştırma iki elektronun uzayda aynı yerde bulunması
anlamına eşdeğer olur. Ancak bu durum da kuantum
fiziğine aykırıdır. Pauli dışlama ilkesi adı verilen yasaya
göre, özdeş (aynı) kütle, spin, elektrik yüklü olan iki Kaynaklar:
parçacık aynı yerde ve kuantum durumunda bulunamaz. http://imagine.gsfc.nasa.gov
Bunun sonucu olarak da ortaya çıkan basınç, toz elektron http://apod.gsfc.nasa.gov
http://www.whitedwarf.org
basıncı adını alır ve yıldızın daha çok büzülmesini önler. http://www.biltek.tubitak.gov.tr
Yani kuantum prensipleri neden beyaz cücelerin küçülerek Http://www.gulizk.com
tamamen yok olmadıklarını açıklar.
basıncı adını alır ve yıldızın daha çok büzülmesini önler.

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 41
TEKNOLOJİ

GÜNEŞLE
YARIŞANLAR...
İffet Oğuz / iffet@ieee.metu.edu.tr
hücreler iki katmanlı yarı iletken bir bölge içerir. Bölge
içindeki “+” ve “-” yüklerin yoğunluklarındaki değişim her iki
BİZ DE GÜNEŞLE YARIŞANLARDANIZ!..
katmanda da elektrik alan oluşmasına neden olur. Bunun
Teknoloji alanında pek çok konuda “Adamlar yapıyor!” devri sonucunda yüzey alanıyla ve alana düşen ışın
çok gerilerde kaldı artık. Yapılanları merakla takip edip hızla yoğunluğuyla orantılı bir elektrik akımı oluşur. Güneşli bir
uygulamaya geçen ve hayalgücüyle daha da gelişmiş havada 1 dm çapında bir fotopil yaklaşık 1 watt üretir. Tipik
buluşlara imza atan, çağın ilerisinde bir nesil var önümüzde, bir güneş arabasında üretilen enerji 200-1500 watt
ne mutlu:) civarında (yaklaşık 1-2 beygir gücü). Güneş enerjisiyle
Güneş enerjisiyle çalışan arabaları hepimiz duymuşuzdur hareket eden bir otomobil yaklaşık 70-120 km hızla
ama sanırım pek azımız yakından görme ya da yarışlarını ilerleyebilir. Bu performans, enerjinin depolanmasını
izleme şansına erişmiştir. Uzaydan gelmişcesine garip sağlayan piller sayesinde gerçekleşir.
görünüme sahip bu araçlar hakkında bilgi ve bir de müjde Avantajlarının yanında güneş enerjisinden bedava
verelim istedik sizlere; onları yakından görebilme şansımız faydalanmanın, herşeyde olduğu gibi, birtakım
artık var!.. dezavantajları da var tabii. Öncelikle bahsettiğimiz güneş
Önümüzdeki yıllarda karşılaşacağımız en büyük panellerinin maliyeti çok fazla, bu da üretimi zorlaştırıyor.
sorunlardan birinin petrol rezervlerinin tükenmesi olduğu Gerçekten iyi bir araba için 150.000 dolar harcamanız
düşünüldüğünde kuşkusuz herbirimiz bizi bu kaynağa gerekebilir. Tabii bir de güneşsiz kaldığımız gecelerle ilgili
muhtaç olmaktan kurtaracak çözümler üretmeyi deneriz. problem yaşayabiliriz ama endişelenmeyin,güneş
Aslına bakarsanız otomobillerden yayılan egzoz gazının enerjisinin elektriksel enerjiye çevrilip depolanması üzerine
neden olduğu hava kirliliği ve buna bağlı oluşan diğer çeşitli çözümler üretilmiş durumda.
sorunlar düşünüldüğünde bu kaynaktan kurtuluyor olmak Gelelim esas konumuza, hız tutkunları için formula
bizi ayrıca mutlu etmeli. Üstelik yüksek yakıt maliyeti de yarışlarından vazgeçmek pek kolay olmayacak ama yeni
cabası… Üretilen çözümler arasında, hidrojen tüketen, yarış önerilerimiz var sizlere. Yurtdışında 80'lerden bu yana
elektrikli motorlarla çalışan, kimyasal enerjiyi doğrudan düzenlenen ve daha çok üniversite öğrencilerinin
elektrik enerjisine dönüştüren ve elektriği fotovoltaik katılımıyla gerçekleşen güneş enerjisiyle çalışan otomobil
gözeler aracılığıyla güneş ışınlarından elde eden araçlar yarışları, Ağustos 2005'te, Türkiye'de de start alıyor. Üstelik,
yer alıyor. Hidrojen tüketen, elektrik motoru kullanan ya da katılımcıların neredeyse tamamı Türkiye'deki üniversite ve
kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren araçlar, maliyet, liselerde öğrenim gören öğrenciler. Katılımcı üniversiteler
uygulanabilirlik ya da kullanışlılık açısından karşımıza bir arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi de yer alıyor. “Soular
takım sorunlar çıkarırken, güneş ışınlarından elde ettiği Car” isimli bir takım oluşturan ODTÜ Takımı, Makine
enerjiyle elektrik üreten araçlar bu seçenekler arasından, Mühendisliği, Elektronik Müh., Fizik, Havacılık, Metalurji ve
maliyetsiz bir kaynaktan faydalanma ve rahat kullanım gibi Malzeme Müh., Endüstri Ürünleri Tasarımı, Matematik ve
avantajlarla öne çıkıyor. Bu da güneş enerjisiyle çalışan İşletme bölümlerinden 40 öğrenci ve 4 akademik
otomobilleri geleceğe taşıyor. danışmanla hazırlanıyor yarışlara.
Güneş enerjili otomobillerin çalışma prensibinden Bu heyecanlı yarışın tam tarihi henüz belli değil ama
bahsedelim isterseniz biraz da. gelişmeleri, Bilim Teknik'in
Arabalara, bu dünyadan aşağıda vereceğimiz adre-
değilmiş görünümünü veren, sinden takip edebilirsiniz.
üzerini neredeyse tamamen Ağustos 2005'te, İstan-
kaplayan, güneş pilleri ya da bul'da Formula1 Pisti'nde,
fotovoltaik piller, yüzeylerine “Formula G” heyecanı için
gelen ışınları doğrudan elektrik buluşmak üzere.
enerjisine dönüştüren bir çeşit Bu yarış kaçmaz:)
yarı iletkendirler ve genellikle
silisyumdan yapılırlar. Alanları
genellikle 100 cm² civarında ve Kaynaklar:
kalınlıkları 0,2-0,4 mm arasında http://www.biltek.tubitak.gov.tr/
değişmektedir. Fotovoltaik http://www.solarcar.metu.edu.tr

42 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
TEKNOLOJİ
oluşturulmasıdır. Projenin de adına 'Yaygınlaştırılmış

İSTİKBAL Ulusal ve Uluslararası Proje' adını verdik. Şu anda


projemizin uluslararası bir ayağı yok ama çok yakında onu
da oluşturacağız.
GÖKLERDEDİR... Amacımız sadece ODTÜ'yü ön plana çıkarmak değil.
ODTÜ'nün bu projedeki rolü, ülke içerisindeki mevcut
Pınar IŞIK
pinarisik@ieee.metu.edu.tr sektörleri ve kurumları bir araya getirip, harekete geçirmek,
büyük bir dinamizm ve sinerji yaratmaktır. Bu her şeyden
daha önemlidir ve asıl ön plana çıkarılması gereken budur.
Proje sonunda ortaya çıkacak ürünler ve
bu ürünlerin özellikleri
İki ayrı platform yapmak istiyoruz. Bunlardan bir tanesi :
İnsansız Mini Hava Aracı diğeri ise biraz daha büyük. Kanat
açıklığı 2-2.5 metre, menzili 5-10 km, havada kalış süresi 1
saat civarında. Büyük olanın ise havada kalış süresi 5-6
saat ve menzili 50-100 km. Platformlarda elektrik motoru
kullanılacak, bu sayede sessiz çalışabilecekler. Ama pille
çalışması havada kalma süresini kısıtlıyor. Ancak aynı
platforma benzinli motor koyarak havada kalış süresi
uzatılabilir. Kullanılım kolaylığı dikkat ettiğimiz bir başka
nokta. El ile atılabilen tek kişinin bile rahatlıkla
kullanabileceği platformlar yapmayı hedefliyoruz. Yani piste
ihtiyaç duymayacak, ya paraşütle ya da gövdesinin üstüne
iniş yapabilecek. Otopilotlu uçacaklar ve içinde gece
gündüz kemaraları bulunacak. Büyüğü daha fazla yük
taşıyabilecek ve üzerinde daha değişik alıcılar
barındıracak.

İNSANSIZ HAVA ARACI PROJESİ Peki bu araçlar hangi alanlarda kullanılabilecek?


Bu araçlar trafik kontrolü, orman yangınları, kaçakçılık
Kuşlar havada ne güzel de süzülüyorlar, bizleri kendilerine takipleri, deprem felaketleri, özellikle doğal afetler sonucu
hayran bırakarak. Bir uçabilsek, hayatımız ne kadar da oluşan can ve mal kayıplarının belirlenmesi gibi çok farklı
kolaylaşacaktı, bir uçabilsek... İşte bu fikirden doğan alanlarda kullanılabilir. Bu araçlar tamamen otonom olarak
havacılık, şimdi koca bir sektör. Gün geçtikçe hızlanan ve uçacak, bu yüzden üzerlerine otopilot ve bilgisayarlar
modernleşen uçaklar, jetler... Ve şimdi de 'insansız hava yüklenecek. Üzerlerindeki bilgisayara uçuş rotası önceden
araçları'. Biz de artık teknolojiyi satın almak yerine yüklendiğinden, uçaklar bu uçuş rotalarını takip edip,
teknolojiyi üretmeye başlıyoruz. İşte buna en iyi örnek görevlerini yapıp geri dönecekler ve uçuş esnasında
'İnsansız Hava Aracı Projesi'. Proje koordinatörü , ODTÜ kaydettiği görüntüleri gerçek zamanlı olarak yer
Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. istasyonuna aktarabilecekler.
Nafiz Alemdaroğlu ile bu projeyi konuştuk. DPT bu yeni oluşumun farkında olduğundan, tüm
Projede kimler var? kuruluşlarıyla bu projeye sahip çıkıyor. Bize de gözünü
Orta Doğu Teknik Üniversitesi başta olmak üzere Boğaziçi, geleceğe dikenlere ve geleceğin gökyüzünde olduğuna
Gazi, Selçuk, Kocaeli ve Trakya Üniversiteleri kaynak ihti- inananlara başarılar dileyip, yolunuz açık olsun demek
yacını karşılayan Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), TAİ, kalıyor...
TUSAŞ, ROKETSAN , ASELSAN, Türk Hava Kurumu
(THK) , ODTÜ Teknoparktan GATE Elektronik gibi yerli
kuruluşlar ve KOBİ’ler (küçük ve orta ölçekli işletmeler) bu
projenin içinde. Üç yıl içinde tamamlanması planlanan bu
projeden çıkan ürünlerin ticarileştirilmesi de bu şirketlere
devredilecek.
Amacımız '' Türkiye Araştırma Alanını '' oluşturmaktır.
Bu çalışmada asıl amaç Türkiye araştırma alanını

4 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 43
TEKNOLOJİ

TRANSATLANTİK
TÜNEL!
Dünya bu kez
gerçekten küçülüyor.
Emrah Gingir / emrahgingir@ieee.metu.edu.tr

Hayat her geçen gün daha kolaylaşıyor ve daha


karmaşıklaşıyor. Dünyanın öbür ucundaki bir habere
ulaşmak internet sayesinde artık saniyelerinizi bile
kesilmeyince 31 Ekim 2003'te kullanımdan tamamen
almayan bir süreç. Dünya bilgi iletişimi konusunda çoktan
kaldırıldı ve müzelerdeki yerini aldı. Concorde olayı kadar
küçüldü ancak hiçbir şey insanoğlunun doymak bilmeyen
meşhur olmayan benzer bir durum yine dünyanın ilk
hırsına karşı koyacak seviyede değil. Avrupa ve Amerika en
süpersonic yolcu uçağı olan “Tupolev 144” ün başına
gelişmiş ülkelerin bulunduğu iki kıta. Londra ve New York
gelmişti. İlk uçuşunu 1968'de yapan tu-144, 5 yıl sonra bir
ise bu iki kıtanın bir bakıma ticaret ve iş merkezleri.
gösteri uçuşunda yere çakıldığı gün kullanımdan kaldırıldı.
Dolayısıyla bu iki kıta ve bu iki şehir arasında ulaşım birçok
Amaç sadece hızlı ulaşım olduğunda savaş uçakları tabii ki
insan için her zaman önemli ve her zaman kaçınılmaz. Bilim
rakip tanımaz ancak iş yolcu taşımayı ve bunu güvenli bir
adamları ve mühendisler bu noktadan yola çıkarak çılgın bir
şekilde yapmaya geldiğinde bu “Transatlantik Tünel” fikri
fikrin peşine düştüler. Diyorlar ki “Teorideki bir trenle sizi
kulağa hiç de fena gelmiyor.
New York'tan Londra'ya 54 dakikada götürebiliriz. Ancak
5000 km.lik bir yolu, Atlantik'te yüzen bir tünel içerisinde Teorinin amacına uygun olabilmesi için hızlı trenimizin,
saatte 8000 km. hızla giden bir trenle katedebilmeyi göze günümüz trenlerinden 20 kat daha hızlı olması gerekiyor.
almanız gerekiyor.” Sesten birkaç kat daha hızlı gidebilen Çünkü siz Londra ile New York'u tünelle birleştirseniz dahi
trenler üzerinde çalışılmaya çoktan başlandı ve genel eğer hızlı bir ulaşım sağlamazsanız, bahsettiğimiz şekilde
görüşe göre de yakın gelecekte bu süper hızlı trenler hava bu tünelin tercih edilebilirliği oldukça düşecek ve uçaklar bu
ulaşımının yerini alacak. konudaki üstünlüklerini sürdürecektir. Guinness rekorlar
kitabına göre dünyanın en hızlı treni saatte 515.3 km. hıza
Dünyanın en hızlı uçağı olan Concorde'lar Amerika ile
ulaşmış durumda. Rekor 18 Mayıs 1990'da Fransa'da
Avrupa arasındaki ulaşımı 3 saate kadar düşürebilmişti.
kırıldı. Bu durumla ilk karşılaştığımızda biz de sizin kadar
Ancak 2000 yılında, Air France'daki trajik kazanın ardından
şaşırmıştık. 1990'dan bu yana daha hızlı bir trenin
bu uçaklar çok tartışıldı ve bir süreliğine kullanımdan
üretilememiş olması tabir yerindeyse teknolojik bir hayal
kaldırıldı. Gözden geçirildi ve hizmete tekrar sunuldu. Buna
kırıklığı yarattı bizde. Ancak bu hepimize çok önemli bir
rağmen teknik arızaların ve kaza risklerinin ardı arkası
gerçeği de anımsatıyor. İnsanoğlu artık bir çok konuda
sınırlara yaklaşmış durumda. Atletizmde, motor
sporlarında rekorların kırılması artık iyice
güçleşmeye başladı. Bir konuda devrim
niteliğinde bir gelişme yaratmak için sıradışı
yöntemlere ve çözümlere ihtiyacınız vardır.Bu
durum hızlı tenler için de geçerli. Belki 513
km/saat olan rekora teknolojik ilerlemelerle seri
rekorlar kırılarak erişilmiş olabilir. İnsanlar bu
konudaki eksikleri hızla gidererek bu seviyeye
gelmeyi başardılar. Ancak giderilebilecek
eksikler iyice kısıtlandığı için bu noktadan
sonraki ilerlemeler artık çok daha yavaş
olacaktır. Bu açıdan bakıldığında, Atlas
okyanusunu saatte 8000 km/saat, yani

44 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
TEKNOLOJİ
günümüzdeki dünya rekorunun yaklaşık 16 katı hız ile içerisinde kusursuz bir vakumlama işlemi yapılması
geçebilecek bir tren üretmenin zorluğu sanırım daha iyi gerekiyor. Dev vakum pompalarıyla tüneldeki hava
anlaşılıyor. çekilecek ve havanın sürtünmesi de iyice azaltılmış olacak.
Peki bu hıza nasıl ulaşılabilir? Teorik olarak uzay dahil olmak üzere, hiçbir yerde
sürtünmeyi sıfıra indiremezsiniz. Bu nedenle amaç aracın
Bahsettiğimiz sıradışı yöntem ve çözümler neler olabilir?
hızlanmasını engelleyen sürtünme kuvvetini en aza
Gelin bunlardan bahsedelim. Bu olağanüstü hıza ulaşmak
indirmek. Süper vakumlama sayesinde tünelde hiç hava
için öncelikle tekerleklerin ve rayın yerini manyetik aksamın
kalmayacak ve hava direnci ekarte edilmiş olacak.
alması gerekiyor. Böylece tren raydan kurtulup, rayın
Tekerlekler yerine de manyetik aksam konularak aracın
üzerinde birkaç cm.lik fark ile uçarak gidebilecek. Bunun
yerden birkaç cm. yükseklikte hareket etmesi sağlanınca
mantığı gayet basit. Ortaokul yıllarımızdaki deneyleri
oldukça yüksek hızlara ulaşabileceği tahmin ediliyor.
düşünürsek, iki mıknatısın benzer uçlarını yaklaştırdı-
Bunların sağlanması durumunda araç 18 dakika
ğımızda mıknatıslar birbirlerini itiyorlardı. Bu mantıktan yola
hızlanarak, 18 dakika sabit hızda ve 18 dakika da
çıkarak, trenin tekerleri yerine mıknatıs bir şerit konulacak
yavaşlayarak yolculuğunu 54 dakikada tamamlayacak. Hız
ve rayda aynı şekilde mıknatıs bir şeritten oluşacak.
konusundaki dertlerimiz bu kadar mı? Tabii ki hayır. Hiç
Mıknatısın gücü, trenin ağırlığına göre dengelenecek ve
bunlar yetmiyormuş gibi bir de G-kuvveti sorunuyla
böylece tren zeminden kurtulmuş bir şekilde havada
uğraşmamız gerekiyor. G-kuvveti yer çekimine karşı
kalacak.Treni raydan kurtarmaktaki amaç sürtünme
gelinen hareketlerde vücuda binen yüktür. Bu nedenle
kuvvetini azaltmak. Havanın sürtünmesi, tahmin
özellikle savaş uçağı pilotları G-kuvvetine karşı oldukça
edeceğiniz şekilde sürtünme katsayısı en küçük olan
dayanaklı olmak zorundadır. Ancak yerde hızlı hareket
katıdan bile çok daha düşük bir seviyededir. Tekerlek diye
eden araçlar içinde aynı durum geçerli. Mesela formula 1
bir şey olmadığına göre bu tip bir katı sürtünmesi derdimiz
araçlarının maruz kaldığı şiddetli G kuvveti hızlanma ve
yok. Ancak bu da gereken hızı sağlamak için kesinlikle
frenleme esnasında uzunlamasına, viraj alımında ise
yeterli değil. Bu kez de havanın yüksek hız karşısındaki
enlemesinedir. Yani F1 pilotları hızlanma esnasında boyun
direnç seviyesi önem kazanıyor. Yüksek hızdaki bu direnç

B
ve göğüslerine doğru bir baskı hissederler. Pilot virajı alıp
hiç de küçümsenecek bir seviyede değil. Bu nedenle tünel

u konudaki araştırmalarını 1957’den beri sürdüren MIT'den emekli aukat Frank


Davidson bu konuda ”Bu yeni bir fikir değil. Bu fikir ilk olarak 1895 yılında
Jules Verne tarafından ortaya atıldı. Ben o düşünce üzerinde çalışıyorum.” diyor.
Davidson bu projenin öncülerinden. Kendisi sadece bir avukat olduğu halde birçok bilim adamı ve
mühendise bu teoriyi benimsetip araştırmaların başlamasını sağlamış. Davidson, bu projede
mühendislik açısından çok ciddi problemlerin olmadığını, teknolojinin artık bu tip projelere olanak
sağlayacak kadar geliştiğini; asıl sorunun, yüksek finansman bulunamamasından ve terörist
saldırılardan çekinil-
mesinden kaynaklan- Besleme Kabloları

dığını söylüyor. Ancak


buna rağmen, hızlı
Servis Bölümü
trenlerin gelecekte
hava ulaşımının
pabucunu dama atacağı Dış Kapsül

konusunda da oldukça Pencereler


Manyetik olarak
iddialı. Bakalım yanda Yükseltilmiş Yardımcı Yollar
Tren
kesitini gördüğünüz Çelik Halatlar
transatlantik tünel VakumPompaları

projesinin geleceği ne
olacak.
B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 45
TEKNOLOJİ
hızını yükseltirken 5G (yaklaşık 25 kg) yük pilotunun oldukça sağlam olması gerekiyor çünkü olası bir depremde
boynuna biner. Bir F1 pilotunun 350 km/saat hıza ulaşırken bu dev çapalar yerlerinden çıkabilir. Gelişen teknoloji ve
bu G-kuvvetine maruz kaldığını düşünürsek bizim yüksek basınca dayanıklı, insansız deniz araçları bu
trenimizdeki yolcular için alınması gereken önlemleri halatları okyanus dibine sabitleyebilecek seviyeye gelmiş
sanırım daha iyi anlayabiliriz. Yolcuları yüksek hızdan ötürü durumda. Akla gelen ikinci soru: Tünel neden deniz
oluşacak G-kuvvetinden korumak için koltuklar, zemine seviyesinden 46 metre aşağıda ve neden okyanus dibinden
uyumlu olarak hareket edebilecek şekilde tasarlanacak. sabitleniyor? Tüneli dev dubalar yardımıyla su
Böylece G-kuvvetinin etkisi azaltılmış olacak. Bu pratikte ne seviyesinden biraz aşağıya sabitlemek ya da suyun
kadar işe yarar sorusu ise yapılan araştırmalar ve üzerinde yüzer şekilde tutmak mümkün. Ancak bu durumda
deneylerle sanırım gelecekte yanıtını bulacaktır. tünel okyanus akıntıları ve dev dalgalardan oldukça
Tünel inşaası... etkilenecek ve Atlas Okyanusu'nda kuzey-güney yönlü
gemi ulaşımını da tamamen engelleyecekti. Tünel okyanus
5000 km.lik bir tüneli, üstelik okyanusun altına inşaa etme
dibinden gelen çelik halatlarla su yüzeyinden aşağıdaki bir
fikrindeki heyecan ve ciddiyet insanı gerçekten etkiliyor.
seviyede sabitlenince tüm bunlar sorun olmaktan çıkacak.
Aslında konunun ilgi çekici olan kısmı da bu. Dünyanın
hemen her yerinde hızlı trenler olduğu için teorinin tren Risklere gelince...
kısmı insanlara çok çekici gelmiyor. Ancak Atlas Sorunsuz bir ulaşım için her şey ayrıntılarıyla düşünülmüş
Okyanusunu baştan başa geçecek bir tünel su altına nasıl olsa dahi sorun yaratabilecek oldukça fazla nokta
inşa edilir? Bu tünelin özellikleri nelerdir? İsterseniz gelin bulabilmek mümkün. Sağı solu belli olmayan su basıncı,
şimdi de konunun bu boyutunu inceleyelim. depremler, elektrik sisteminde oluşabilecek bir arıza, insan
Tünel Londra ile New York'u tamamen okyanus altından faktörü... Tüm bunlar ne kadar önlem alınsa dahi her zaman
bağlayacak. Tünel okyanus boyunca alttan tabana için büyük sorunlara neden olabilecek kavramlar. Sonuçta
demirlenecek ve deniz seviyesinden yaklaşık 150 feet (46 bir çalışanın yapabileceği ufak bir hata büyük bir felaketle
metre) aşağıda suda yüzer konumda bulunacak. Tren, bu sonuçlanabilir. Ayrıca bu teorinin hayata geçirilmesi
tünel içerisine yerleştirilen manyetik raylarda ilerleyecek. durumunda, terörist saldırıların bir numaralı hedefi
Tünel içerisinde, tren yolunun alt ve üst kısımlarında yer olabileceğini kestirmek de pek güç değil.
alan bölümler ise enerji, iletişim, bakım gibi çeşitli servisler Sonuç olarak...
için ayrılacak. Tünelin 1 milyar ton çelikten oluşacağı ve 12 Bu proje başarıyla tamamlanması halinde, boyut olarak Çin
trilyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor. Tünelin içerisinde Seddi'ni ikiye katlayacak ve yeryüzünün en büyük yapısı
New York'tan Londra'ya bir yol ve o yoldan uzakta olacak olacak. Bu tüneli bizim jenerasyonumuz görebilir mi? Orası
şekilde de bu yolun ters istikameti bulunacak. Bu iki yolun bir soru işareti. Teorinin hayata geçirilmesi ve tünelin
arasında ise acil durumlar için yardımcı bir yol daha hizmete başlamasına kadar aradan yıllar geçecek ve bu
bulunacak. Tünel 54 000 kısa tünelin birbirine sürede, bu mesafeyi yarım saatte alabilecek uçaklar
bağlanmasıyla oluşturulacak. Bu tüneller de birbirlerine üretilebilir. Ancak bahsettiğimiz zorlukları ve güzellikleriyle
vakumlanmış, su geçirmez dev contolarla bağlanacak. “Transatlantik Tünel” projesi neden hayata geçirilmesin?
Tünelin dış iskeleti paslanmaz çelikten oluşacak ve hemen
Teknoloji artık tam bir çılgınlık. Mühendislik sınır tanımıyor.
içinde de kalın köpükler olacak. Trenler ve tüneldeki diğer
İnsanoğlunun yapabileceği işler sadece hayal güçleriyle
tüm ekipmanlar elektrik gücüyle çalışacak. Bu nedenle
sınırlı. Sanırım “Tansatlantik Tünel” hepimiz için heyecan
elektriği de 5000 km. boyunca sağlanabilir kılmak gerekiyor.
verici bir fikir. Acaba günün birinde, dünyanın bir ucunda
Olayın belki de en can alıcı kısmı tüneli o bölgeye nasıl
yaşarken, diğer ucuna çalışmaya giden ve akşam mesai
yerleştireceğimiz ve orada nasıl sabit tutacağımız. Tünel
bitiminde de evine dönen insanlar görebilecek miyiz?
okyanusunun dibine çelik halatlarla ankrajlanacak ve daha
önce de bahsettiğimiz gibi deniz seviyesinden 46 metre
aşağıda salınır vaziyette duracak. Akla gelen ilk soru: Atlas
Okyanusu'nun ortasında derinlik 8 km.yi geçmişken çelik
halatları dibe nasıl demirleyeceğiz? Hatırlarsanız 2000
yılında 108 metrede dibe oturan Rus donanmasının nükleer
“Kursk” denizaltısı 118 denizciye mezar olmuştu. 108
metredeki su basıncı dahi Ruslar'a askerlerini kurtarmak
için izin vermemişti. Bu olayda Rusya diğer ülkelerden Kaynaklar:
yardım almayı reddetmiş ve bu durum oldukça tartışılmıştı. http://media.dsc.discovery.com/
Ancak bu tajik olay bize gösteriyor ki 108 metre derinlikte http://www.popsci.com/
dahi çalışmak oldukça zor. Tünel için yapılacak ankrajın

46 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4
DÜŞÜNSEL

in
b u r u lm uş kalbin .
dolu , yordu
o tu r m u ş, özlem in içinde düşünü ğunu
a n u
r d iv e n kenarınd en bir melankoli r çok şey old u bir
bakan b
ir me de mode
llen kada a koy
cek ne arkasınd nmekten
Ormana uğu aşk filmlerin ışırken düşüne ki “kuru otların şü
e d e n o ld r ın a k ar n ö n ü n d e
a n z a r a s ı onu dü n anıların
n
rı sakal
la ini eşi” m ıp gele
a gözler muz gün ın arasından çık i artırıyordu.
Parmakla du. Sağ yanınd e n te m
or itip gid mların olisin
düşünüy onun üzerinde y ında “beyin kıvrı nlü resim melank
e
orman v a çalışıyor; sol ya m akıtması” isimli
n ü
ın d a k i anılarına
y le sol ya n tularak
alıkoyma anan bir kalbe öz e d e rdi. Ne ını anılardan kur ndan
tı r y h is s
çatır ça aresiz batmas i orma
k e n d i n i hep ç ındaki güneşin a ş a ğ ıs ına sank ına neşeli
a an en ağ
amanlard nabilir, ne sağ y i bir kaç merdiv şmış kendi basam ağda batan
Böyle z o k u d ı k a lı d e s
rıyla d larday ış gibi aldı ne ile
parmakla irdi. Tam bu sıra amandır oradaym bir sanat eseri k ğünde ormanın b
il z da dü
seyredeb kuş geldi. Uzun dı ki ne sol yanın iye sonra düşün
ş b ir m a n ir kaç s an
kopmu o za
ordu. Tam e gitmişti sanki, b
ö tü y ve
ne ş e li
la n k o lisi b il
e g ö r e sağında ,
e . in an
güneş. M min edebilecekti ç u v e r d i . Kendis atan güneş, orm
e kuş u
gittiğine y s iy le irkildi adar çok şey old acakların listesi.
u ki. B ..
korn a s e
ar o k en alın
n gelen bir re ise içinde tekr kşam eve giderk un
A rk a d a
b e y n in eg ö
a c a k i ş ler, a
a ve in sanoğlun ı
; ıl ın ç
solunda anılar, yarın yap
i, ığ ın a , h ormonlar an bir veya birka
l k l d se
melanko r ın a , h ava sıca konuların arasın lerin hepsini bil
atışla öre bu ğişken
ki a l g ıl a rına, kalp rce değişkene g ir kamera bu de
O an binle yen b
z b u lamadığı . Acaba onu izle ve
h e n ü
e k ti b ir a zda n
m iy d i? n m a s k eledi onu lı
seçilec ulabilir li bir a kana
in s e ç il eceğini b a d a y d ı. Melanko b ir te levizyon rinde
ne y ş hep o r andayl a yor diğe
i u z a k la ştıran ku kı uzaktan kum parmağı değiştiri ı geçiriyor,
lankoliy ra. Tıp insan armağ
Belki me terdi daha son şeyleri birinde bir yine bir insan p
ös n u
tekrar g k gibi. Maskelene anala televizyon
m e k
değiştir Üçüncü
h o r m o n belki. ası belki.
bir rn
araba ko
diğerinde

B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4 47
DÜŞÜNSEL

sanın
? O a r ab a yı süren in nın
r sadece umanda
ı k a n a l l a rı değişiyo çıkıyor, bir şeyler k eğişmesi
uranın m a sesi alların d
m e rd iv e n başında ot i? Değişiyor ki korn diğimiz zaten bu kan eyde biz özgür
Peki
rı değişem
ez m şam de ızı sandığım
ız ş
ğişiyor. Ya acağımızı
da kanalla asıyor ki kanallar de ademizle yaşadığım ruz? Peki ya ne yap
b r ir o
düğmesine yat dediğimiz, özgü at edenleri mi oynuy
H a i ta
değil mi? mandaya
e y e ri n e aslında ku kten yapılabilir mi? R ”. Kimbilir be
lki
irad t, g e r ç e “K A D E ir
hesaplaya
cak o ale
s a a d ı b e nde hazır. rıyla tamamlamış b
a yapılır eri başa irlerden
l ir m i b il m iyorum, am yapılmış, tüm testl melinde yirmilik dem ğının
ılabi k iyi ş, te aca
O alet yap ndislik çalışması ço k sağlam inşa edilmi in ne zaman ne yap
ü h e ı ç o m i n
kader m eğil. Tıpk lan bir işle
tim siste
n d e n b a ş ka birşey d e y e c e k o
ürü çökm ki
lunan, hiç iyoruz. Bel
sayısız bu bir kitapçık gibi. k l e r in i b i lm
u er hissetti yaş üstü
yazılı olduğ rı m ız ı y a parken nel bizim internetten 16
ladıkla belki
m c i le ri n b izim hesap zaman çok üzülüyor, arımız var kim bilir?
Biz de işl e i y
i n e virüs girdiğ çok feminist bir bilgisa kat
bilgisayar ım ız i ç
k a rş ı, b e l ki de c a k la r ın ı biliyoruz fa p
memize ne yapa ızı yapı
sitelere gir . O n la rı n ne zaman i küçük insancıklarım
biliyoruz de kend
b i z o n l a r ın kaderini lki seneler sonra biz
Fakat bilir be z.
n la r b il i y o r mu? Kim güzel bir evren veriri g u lar. Herhan mı
gi bir
o n d a h a iz d u y
kinde issettiğim acakları
onlara bizim t ığ ım ız ş eylerden h kimsenin benim yap yorum...
irade. Ya p oruz. Bir rum, oynu
ş a n s ı m ı z ise özgür ndi hayatımızı yaşıy a ağlıyorum, gülüyo n k le m in i a s la
Bizim iz ke oyasıy , de
varız, ve b şıyorum, d mayacağı
şekilde biz e mahsur var. Ben ya e a k lı m ı n h iç a l a ında ne sakınca var.
n
bilmesinde e v i y o r u m . . . B e lk i
d olmas
e r a l e tinin yapılı ihrin
s
D o y a s ı y a ğim şeylere sahibim , k a d
y o r. B i r z amanlar s ış
çözemeye
ce çok tanı artık sihri olojinin
bırakm
i v e e tra fını daha s a n o ğ lu ,
kendisin anan in or. Tekn
ğ lu h e r g eçen gün i g ü ç o l duğuna in iyi tanıyor ve anlıy in aynı tarafa
İnsano bahşettiğ aha
tanrısını d savaş bitiyor belki, b
ilim d
n rı la r ın insanlara e k n o l o j i y l e ı k
ta ıll
inanıyor. T riyor. Yüzy
teknolojiye i sanılan şeyler yeşe nca
zehirleyec geçecek.

a ş a d ı ğ ı süre boyu lu
a lının y sanoğ
geçiyor vey n u a ş a n , belki ak ma bir gerçek var ki in
lki boyu yacak. A
n ır ım in s anoğlu be asında çıkış yolu ara k:
Ve sa dialar ar yapaca
n la y a m a y acağı bu id özleyeceği bir şeyler
a ok
ği zaman ç oynayacak
...
bırakıp gitti , g ü le c e k ,
ğlayacak
ş a y a c a k , doyasıya a tay
Doyasıya y
a Serdar Su
.tr
e k .. . r d a r @ i e e e.metu.edu
evec se
Doyasıya s

48 B İ LT E K S O N B A H A R ‘ 0 4

You might also like