You are on page 1of 4

FEN VE TEKNOLOJİ 1.

ÜNİTE ÖZET
ÇALIŞMA
Canlıların tüm yaşam özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşına hücre denir.İnsan vücudu
hücrelerden oluşmuştur.Hücreler bir araya gelerek dokuları , dokulardan bir araya gelerek
organları oluşturur.Organlarda bir araya gelerek organ sistemlerini , organ sistemleride canlıyı
oluşturur.
Değişik şekildeki ve uzunluktaki kemiklerin birbirlerine bağlanmaları ile oluşan kemik
yapıya iskelet denir.İskelet sistemi beş bölümden oluşmaktadır.1-Kafatası 2-Göğüs kafesi 3-
Omurga 4-Kollar 5-Bacaklar
İnsan iskeletinde 206 tane kemik vardır.Kemiklerin yapısı farklıdır.Kemikler üçe ayrılır
1-Uzun kemikler:Bacak ve kollarda bulunur
2-Kısa kemikler :El ve ayak bilek kemiklerinde,parmak kemiklerinde bulunur
3-Yassı kemikler:Kafatası ,omurga ,kalça, kaburga ve kürek kemiği yassı kemiklerdendir.
İSKELETİN GÖREVLERİ
1-Vücudun dik durmasını sağlar 2-Kaslarla birlikte vücuda şekil verir3-Kas ve eklemlerle
birlikte vücudun hareket etmesini sağlar4-Organlara askı görevi yapar 5-Organları korur6-
Vücudu oluşturan kemikler kan yapımına yardımcı olur.7-Mineral (kalsiyum,fosfor) depo eder
KEMİĞİN YAPISI
Kemik Zarı: Canlıdır,kemik hücrelerinin bölünerek çoğalması sonucu kemiğin kalınlaşmasını
,kırılma ve çatlamalarda kemiğin onarılmasını sağlamaktadır.
Sert KemikDokusu:Kemiğin güçlü ve sağlam bölümüdür.Kalsiyum , fosfor gibi minerallerin
depolanmasını sağlar
Sarı Kemik İliği:Uzun kemiklerin ortasındaki boşlukta bulunur. Asıl görevi yağ
depolamaktır.Kırmızı kemik iliğinin yetersiz kaldığı durumlarda kan hücreleri üretir
Kırmızı Kemik İliği:Süngerimsi kemik boşluklarında bulunur.Kan hücreleri üretir.
Süngerimsi Kemik Dokusu:Düzensiz boşluklardan oluştuğu için gözenekli bir yapısı vardır.
Kıkırdak:Kemiklerin uç kısmında bulunur .Kemiklerin sürtünerek aşınmasını engeller
EKLEM
Kemiklerin birbirine bağlandıkları yere eklem denir.Kemikler bükülemezler ama eklemler
sayesinde bükelebilmektedir.Eklemler olmasaydı şimdi kolaylıkla yaptığımız yazı
yazma,koşma , yürüme, eğilip kalkma hareketlerini yapamazdık.Eklemler arasındaki kaygan
sıvı ve kıkırdak sayesinde kemikler aşınmaz. Her iki kemik birbirlerine eklem bağları ile
bağlanmıştır.Üç çeşit eklem vardır.
Oynar Eklem:Canlıların hareketinin çoğunu sağlar. Kol ve bacaklarda bulunur.
Yarı Oynar Eklem:Hareketleri oynar eklemlere göre daha azdır.Omurgadaki eklemler
Oynamaz Eklemler:Hiç hareket etmeyen eklemlerdir.Kemiler bir birlerine testere dişi gibi
bağlanmıştır.Kafatasındaki eklemler oynamaz eklemlerdir.
KAS
Vücudumuzun kemiklerini çekerek hareket etmemizi sağlayan ,isketletimiz üzerinde bulanan
ve onu soran ipliksi yapıdır.Bu ipliksi yapılara lif diyoruz.Lifler bir araya gelerek kas
demetlerini, kas demetleride kasları oluşturur.Üç tip kas vardır.1-Çizgili kas :İsteğimizle
çalışır.Hızlı kasılırlar ve çabuk yorulurlar.Kırmızı renklidirler.Kol ,bacak ve omurgadaki kaslar
çizgili kastır.2-.Düz Kaslar:İsteğimiz dışında çalışırlar.İç organların yapısında bulunurlar.Yavaş
kasılırlar ve yorulmazlar.Beyaz renklidir.Mide kaslarının yemekleri sindirmesi düz kaslar
sayesindedir.3- Kalp Kası:Kısa çizgili kastır.İsteğimiz dışında çalışır.Çizgili kas görünümündedir
ama düz kaslar gibi çalışır.
Kaslar sinir sistemimizin sayesinde uyarılır ve kasılıp gevşerler ve böylece vücudumuzun
hareket etmesini sağlarlar.

İSKELET VE KAS SAĞLIĞI


1-Yazarken , oturken dik oturmalıyız
2-Yere eğilirken belimizi bükmek yerine dizlerimiz bükmeliyiz
3-Eşya taşırken ağırlığı belimize vermemeliyiz
4-Düzenli egzersiz yapmalıyız
5-Dengeli ve yeterli beslenmeliyiz (et, yumurta,yoğurt yemeli ve süt içmeliyiz)
6-Ani hareketlerden kaçınmalıyız
7-Kasları çok yorucu ve ani hareketlerden kaçınmalıyız.
8-Kemiklerin güçlenmesi için güneşten yararlanmalıyız
SOLUNUM
Vücüdun enerji elde etmek için havadan oksijeni alarak,vücuda zararlı karbondioksiti havaya
vermesi olayına solunum denir.Solunum organları Burun ,yutak,gırtlak ,soluk borusu,akciğer
ve diyaframdır.
Burun:Dışardan aldığı havayı ısıtır ve nemlendirir .Burun içindeki kıllar ve sümüksü madde
havanın içindeki zararlı maddeleri süzer .Temiz hava buradan yutağa gider.
Yutak:Burun ve hava boşluğunun birleştiği yerdir.Yutak havayı soluk borusuna , yemekleri ise
yemek borusuna gönderir.Hava yutaktan gırtlağa geçer
Gırtlak:Yutaktan gelen havayı soluk borusuna gönderir. Gırtlakta ses telleri vardır ve sesin
oluşumunu sağlar.
Soluk Borusu:Gırlaktan gelen havayı akciğerlere gönderir.İçindeki tüysü uzantılar havanın
temizlenmesin sağlar.Buradan hava akciğerlere geçer.

Akciğerler:Göğüs kafesinin içinde sağda ve solda olmak üzere iki parçadan oluşur.Solunum
olayının en temel organıdır.Sağ akciğer üç , sol akciğer kalbin olmasından dolayı iki bölümden
oluşur.Soluk borusu göğsümüzün tam ortasına gelince iki ana kola ayrılmaktadır.Bu kollara
bronş denmektedir .Bronşlarda akciğere girince ağaç dalı gibi dallara ayrılır bunlara da
bronşcuk denir.Bronşcukların ucunda da hava kesecikleri vardır.Akciğerlere gelen temiz
hava (oksijen) burada hava keseciklerindeki kılcal damarlara geçer.Oradaki besinleri yakarak
onları vücüdumuz için gerekli enerjiye dönüştürür.Pis hava (karbondioksit) ise hava
keseciklerine oradan temiz havanın geldiği yolu takip ederek ağızdan dışarı çıkar.
Diyafram: Kasılıp gevşeyerek solunuma yardımcı olur.Akciğerlerin hemen altında karın
boşluğunun üstünde kaslı yapıdır.
Solunum esnasında diyafram aşağıya doğru düzleşir, kaburga kemikleri arasındaki kaslar
kasılır , göğüs kafesi ve akciğerler de genişler.Akciğerlerin dışında vücudumuz deri
yüzeyindeki gözenekler ile de solunum yapar.
SOLUNUM ORGANLARININ SAĞLIĞI
Açık ve temiz havada yürüş yapmalıyız.
Evleri ve odaları sık sık havalandırmalıyız.
Kirli hava ve ortamlardan uzak durmalıyız
Yeterince beslenmeliyiz.Yeterince beslenme vücudun direncini artırır
Bazı nefes yoluyla bulaşabilir.Hastalanmamak için bu tür hastalarla aynı ortamı paylaşmama
lıyız
Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gerekli aşıları yaptırmalıyız
Sigara gibi zararlı maddeleri kullanmamalıyız.Sigara nefes darlığı,akciğer kanseri bronşit
astım gibi hastalıklara yol açar.
Hava şartlarına uygun giyinmeliyiz.
SOLUNUM YOLUYLA GEÇEN HASTALIK
Nezle,bronşit zatüre, kabakulak ,kızıl ,kızamık , boğmaca, difteri, menenjit ,suçiçeği ve grip
gibi hastalıklardır .
DOLAŞIM SİSTEMİ
Dolaşım sistemi organları kalp ve damarlardır.Dolaşım sistemi kan yoluyla vücuda besin ve
oksijen sağlar.Vücudu mikroplara karşı korur.Karbondioksit ve diğer zararlı maddelerin dışarı
atılmasını sağlar.Kalp göğüs boşluğunda , iki akciğer arasındadır.Dört odacıktan oluşmuş , üst
odacıklara kulakçık alt odacıklara karıncık denir.Karıncıklar kulakçıklara göre daha sert
kaslardan yapılmıştır.Kan karıncıklardan vücuda girer.Kalp kası istem dışı çalışarak kasılma ve
gevşeme hareketi yapar.Kasılma ile kan pompalanır , gevşeme ile emirlir.Kalp yetişkin bir
insanda dakikada 70 kez çarpar ve 5 litre kanı vücuda pompalar.Kalbin soldaki odacıkları
temiz kan ,sağdaki odacıkları kirli kan bulundurur.
Kalbin Çalışması Kasılıp – gevşeyerek çalışır. Kasılma sırasında ilk önce kulakçıklar kasılıp
kanı karıncıklara pompalar, daha sonra ise karıncıklar kasılarak kanı kalpten vücuda
pompalar.
Kulakçıkların kasılması esnasında; Sağ kulakçık, vücut toplardamarından kirli kanı emer.
Sol kulakçık, akciğer toplardamarından temiz kanı emer.
Karıncıkların kasılması esnasında; Sağ karıncık akciğer atardamarına kirli kanı pompalar.
Sol karıncık aort atardamarına temiz kanı pompalar.
Not : Kulakçıklar kasılırken, karıncıklar gevşer, karıncıklar kasılırken kulakçıklar gevşer.
Odacıklar kasılırken kan pompalanır ve gevşerken kan dolar.Kalbin, atışı esnasında
damarlarda oluşturduğu sarsıntıya nabız, atardamarlarda akan kanın oluşturduğu basınca
tansiyon denir.
Damarlar
Kanın dolaştığı kanallardır. Yapı ve görevine göre 3 çeşit kan damarı bulunur.
Atardamarlar
Kanı kalpten vücuda götüren damarlardır. Temiz kan taşır. (Akciğer atardamarı hariç) Temiz
kanı kalpten vücuda taşıyan damar aort atardamarıdır. Çeperleri kalın ve esnektir.
Tansiyonun en fazla olduğu damardır.
Toplar Damarlar
Kanı vücuttan kalbe getiren damardır. Çeperleri atar damarlardan daha incedir. Vücutta, kalp
seviyesinin altında kalan toplardamarlarda kanın geri akışını engelleyen kapakçıklar bulunur.
Kirli kan taşırlar. (Akciğer toplardamarı hariç)
Kılcal Damarlar
Tek sıralı epitel hücrelerinden oluşmuş olup ince yapılıdır. Atardamarlar ile toplardamarlar
arasında bağlantıyı sağlar. Bir atardamarla bir toplardamar arasında yüzlerce kılcal damar
bulunabilir. Kılcal damarlar kan sıvısı ile doku hücreleri arasındaki temas yüzeyini artırır. Kan
ile hücreler arasındaki madde alışverişini sağlar. Kılcal damarlardan; Oksijen ve besin
hücrelere geçer.
Karbondioksit ve atık maddeler de hücrelerden kılcal damarlara geçer.
Kan Vücudun sıvı olan tek dokusudur. İçeriğinin %90 kadarı su olduğu için akıcıdır. Damarlar
içerisindeki madde taşınmasında rol oynar. Kan dokusu 2 kısımdan oluşur.
1. Kan Sıvısı (Plazma)
Bol miktarda su, organik (glikoz, aminoasit, protein) ve inorganik maddeler ve minerallerden
meydana gelmiştir. Kan proteinleri, hormonlar, antikorlar ve üre kan sıvısında bulunur. Görevi
hücrelere besin taşımak ve artıkları dokulardan uzaklaştırmaktır.
Not: CO2 miktarı fazla olan kana kirli kan, O2 miktarı fazla olan kana temiz kan denir.
Kan sıvısındaki hücreler ve proteinlerin elenmesiyle elde edilen sarı renkli sıvı kısma serum
denir. Serum içerisinde besinler ve antikorlar bulunur.
2. Kan Hücreleri
Kan sıvısında özel görevi olan üç çeşit hücre vardır.

Alyuvarlar (Eritrositler) : Kırmızı kemik iliğinde üretilirler. Yaşlanmış alyuvarlar


karaciğerde parçalanır. Çekirdekleri yoktur. Oksijen ve karbondioksit taşınmasında görevlidir.
Yapısında oksijen taşıyan ve kana kırmızı rengini veren hemoglobin (Fe içerir) bulundurur. Kan
gruplarının oluşmasını sağlayan özel proteinleri (Antijen) taşır.

Akyuvarlar (Lökositler) : Sarı kemik iliği, dalak ve lenf bezlerine üretilirler. Vücudu
mikroplara karşı korurlar ve antikor üretirler. Hastalık anında sayıları artar. Hareket ederek
damar dışına çıkabilirler ve yıpranmış, ölü hücreleri yiyerek temizlerler. Çekirdekleri vardır.
Kan Pulcukları (Trombosit) : Kanın damar dışına çıkması halinde pıhtılaşmasını
sağlarlar. (Fibrinojen proteini ile) Karaciğer tarafından üretilen Heparin maddesi ise kanın
damar içinde pıhtılaşmasını engeller. Renksiz olup çekirdek taşımazlar. Çalışması için K
vitaminleri gereklidir. Dolaşım Şekilleri1. Küçük Kan Dolaşımı
Bu dolaşım şeklinin amacı kirli kanı oksijen yönüyle zenginleştirmek yani kanı temizlemektir.
İzlediği yol sağ karıncıkta başlayıp sol kulakçıkta biter.

Sağ karıncıktaki kirli kan akciğer atar damarı ile akciğerlere götürülüp orada temizlenir.
Temizlenen kanın akciğer toplar damarıyla kalbin sol kulakçığına getirilmesine küçük kan
dolaşımı denir.

Kirli kirli temiz temiz

Sağ Karıncık → Akciğer atardamarı → Akciğer → Akciğer Toplardamarı → Sol


kulakçık

2. Büyük Kan DolaşımıBu dolaşımın amacı temizlenen kanı vücuda dağıtıp, kirli kanı
kalbin sağ kulakçığına getirmektir.Sol karıncıktaki temiz kan aort atardamarıyla tüm
vücuda gönderilir. Vücuttan toplanan kirli kan toplar damar ile kalbi sağ kulakçığına gelir.

temiz temiz kirli kirli

Sol Karıncık → Aort atardamarı → Vücut → Toplardamar → Sağ kulakçık

Dolaşım Sisteminin Sağlığı


Dolaşım sisteminin sağlığını olumsuz etkileyen en önemli etkenler sigara, alkol ve kirli
havadır.
Sigaradaki nikotin, kanın mikroplara karşı direncini azaltır. Alkol, damarların esnekliğini
bozarak genişletir. Çocuklukta geçirilen enfeksiyonlar ve bademcik hastalıkları kalbi olumsuz
etkiler. Uzun süre ayakta kalmak veya hareketsiz kalmak, toplardamar kapakçıklarını bozarak
varise sebep olur.
Hepatit B ve C, tetanos, sıtma, kuduz, tifüs ve AIDS kan yoluyla bulaşan hastalıklardır.
Dolaşım sisteminin sağlığının korunması için, dengeli beslenilmeli, düzenli spor yapılmalı,
sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durulmalıdır. Kalbi yoracak, yaşa ve bedene
uygun olmayan işlerde çalışılmamalıdır.
Tetanos Aşısı: Tetanos mikropları yara, kesik gibi yerlerden kan yoluyla vücuda girer.
Tetanos hastalığına yakalanmamak için aşı olmak gerekir. Tetanos aşısı çok küçük yaşlarda
yaptırıldığında vücut hastalığa karşı bağışıklık kazanır.
Nabız ve Tansiyon
Kalp, her kasılışında basınç yaparak atardamarlara kan pompalar. Kan basıncının etkisiyle
damarlar genişler ve hemen ardından daralır. Kan, damarlarda boğum boğum ileriye doğru
gider. Kanın damarlardaki bu hareketi, nabız dalgalarına sebep olur. Nabız, kalbin atış hızıyla
aynı hızdadır. Kanın damar duvarlarına yaptığı basınca tansiyon denir. Kalbin kasılması
sırasında oluşan basınca büyük tansiyon, kalbin dinlenmesi sırasında oluşan basınca küçük
tansiyon denir.

You might also like