You are on page 1of 12

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ

KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ


DENEY NO:8

PETROL ÜRÜNLERİNİN TANIMLANMASI

TEORİK BİLGİLER

Petrolün Tanımı ve Kullanım Alanları

Ulaştırma, sanayi, enerji, konut ve tarım alanlarında yoğun olarak kullanılan petrol, adını
Yunanca-Latincede taş anlamına gelen “petra” ile yağ anlamına gelen “oleum” sözcüklerinden
alıyor. Petrol yeraltında rezervuar denen kumtaşları veya kireçtaşları içerisinde bulunduğu
için, bu şekilde adlandırılmış.

Petrol denince; doğal halde bulunan ve yeraltından çıkarılan “ham petrol” anlaşılmalı. Petrol;
koyu renkli, yapışkan ve yanıcı bir sıvı. Metan, etan, propan, bütan gibi bir takım
hidrokarbonların karışımından meydana geliyor. Özel bir kimyasal bileşimi yok. Farklı
kimyasal bileşimlere sahip hidrokarbonlar, farklı petrol tiplerini meydana getiriyor. Ancak,
ham olarak petrolün kullanım alanı çok sınırlı.

Ham petrol sıvı halinde genellikle kahverengi, koyu yeşil veya siyah renkte. Yoğunluğu,
kimyasal bileşimine ve viskozitesine (yapışkanlık) göre değişiyor. En hafif olarak bilinen Rus
petrolünün özgül ağırlığı 0.650 gram/santimetreküp, en ağır olarak bilinen Meksika
petrolünün özgül ağırlığı ise 1.080 gram/santimetreküp. Bugün petrol endüstrisinde petrolün
özgül ağırlığı yerine, bununla ters orantılı A.P.I. Gravite derecesi kullanılıyor. Gravite
büyüdükçe yoğunluk küçülüyor ve petrolün kalitesi yükseliyor. Viskozite değeri yüksek olan
petrol ise boru hattı içerisinde kolayca akamıyor.

Ham petrolün rafine edilmesi ile daha değerli ürünler elde edilir. Bunlar, üretim sırasıyla,
rafineri yakıt gazı, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), nafta, normal benzin, süper benzin,
kurşunsuz benzin, solvent, jet yakıtı, gazyağı, motorin, kalorifer yakıtı, fuel oil, asfalt,
madeni yağ ve diğerleri olarak sıralanabilir. Yağlar ve asfalt gibi ürünler ham petrolün
rafine edilmesiyle elde edilen yakıtlar dışındaki ürünler arasında. Ham petrolün arıtımı ile
parfüm ve böcek ilaçları gibi çeşitli ikincil ürünler de elde ediliyor. Ayrıca, yukarıda sayılan
ürünlerin bir kısmı petrokimya sanayilerinde girdi veya destek ürün olarak kullanılıyor.
Temel petrokimya ürünleri etil, propilen, benzen, amonyak, metanol vb. olarak sayılsa da,
4000’in üzerinde petrokimya ürünü bulunuyor. Petrokimya sanayinin nihai ürünleri genel
olarak plastik, sentetik lifler, sentetik kauçuk, deterjan ve kimyasal gübreler olarak
sınıflandırılabilir.

MOTORİN NEDİR ?
Ham petrolün damıtılması sırasında 200 - 300°C kaynama aralığında alınan üçüncü ana

ürün motorindir. Motorin dizel motoru yakıtıdır.

Yanma ısısını mekanik güce çevirmek için en yeterli mekanizma olan dizel makinesi,

benzin ve gaz makinelerinden takriben 30 yıl kadar sonra 1892 de Dizel tarafından

keşfedildi. Yüksek kompresyonlu bir makinenin geliştirilmesinin sebeplerinden biri, daha

ucuz yakıtların kullanılabilme arzusundan dolayı idi. Termik verim bakımından dizel

makinesi gaz ve benzin makinelerinden daha verimlidir. Çünkü daha yüksek bir sıkıştırma

oranı ile çalışır, İlk İmâl edilen dizeller ağır devirli ve büyük silindirli olduklarından

piyasaya arz edilen fueloil'lerin silindire püskürtülerek yanma suretiyle kullanılmaları

mümkün oluyordu. Fakat zamanla dizel imalâtçıları makine ebatlarını küçültüp devir adedini

artırarak daha fazla güç üretimi yoluna gidince bu ihtiyaca cevap verecek yakıtların

yapılması zaruret haline geldi. Çeşitli makine imalâtçıları değişik tip motorlar imâl

ettiklerinden bunların herbiri için ayrı bir dizel yakıtı imâlinin imkânsızlığı karşısında

ASTM de bunları bir sınıflandırmaya tâbi tutmak mecburiyetinde kaldı.

Özel bir şirketin kayıtlarından Motorin;


Motorin ham petrolün rafine edilmesiyle ortaya çıkan birçok maddenin fiziksel karışımı
sonucunda elde edilir Rafine sanayi ham petrolü ayrımlamaya (vakumda damıtma) ve kimyasal
olarak dönüştürmeye (hidrojenli kükürt giderme, katalitik) dayanan çok sayıda işlem
gerçekleştirir, bu işlemler motorinlerin birleşimlerinde yer alan birçok temel maddenin elde
edilmesini sağlar.
Motorinler , çok farklı fiziksel ve kimyasal özellikleri bulunan alabildiğine yüksek sayıda
(binin üstünde) hidrokarbonun karmaşık karışımıyla meydana gelir. Motorin üretiminde yasal
oranlara uyulur.Motorinin en hassas özellikleri arasında şunları sayabiliriz:
• Setan sayısı :
Motorinin dizel motorun yanma odasında kendi kendine tutuşma yatkınlığını gösterir. Başka
bir deyişle , çok düşük bir setan sayisi , yani çok uzun bir kendi kendine tutuşma süresi , geç,
eksik ve şiddetli bir yanmaya yol açar, ki bu da şu sonuçları doğurur: randımanın düşmesi ,
yakıt tüketiminin artması, havayı kirleten gazların emisyonu, gürültü (özellikle rölantide) ve
çalıştırmada yaşanan güçlüklerin , özellikle soğukla artması
• Soğuğa dayanıklılık
Benzin ya da kerosen gibi petrol ürünü daha hafif yakıtların tersine motorin , düşük
sıcaklıklarda parafin kristallerinin oluşumu nedeniyle saydamlığını ve akışkanlığını kaybeder .
Bu olay , özellikle kış aylarında , çoğunlukla dizel araçların filtrelerindeki tıkanmalara bağlı
kullanım sorunlarına yol açar. Motorinin düşük sıcaklıklarda uğradığı değişikliği tanımlamak
amacıyla genelde iki gösterge temel alınır : Sorun Noktası ve FSL (Filtreleme Sıcaklık Limiti).
Sorun Noktası ilk parafin kristallerin belirdiği sıcaklığı gösterir. FSL değeri ise gerçekçi bir
sıcaklık alt limit ölçüsüdür; motorin bu değerin üstündeki sıcaklıklarda dizel araçta beklenen
performansı gösterir.
• Kükürt Oranı
Avrupa’da motorindeki kükürt oranı , Euro 3 standartlarina göre 350 ppm’in üstüne çıktığı
takdirde cezai şart getirilmiştir. Çevreci kaygılara bağlı olarak alınan bu karar rafinerileri
hem petrol konusunda daha ciddi seçimler yapmaya hem de temelde daha ileri bir hidrojenli
kükürt giderme işlemi uygulamaya zorlar ki her ikisi de büyük oranda yatırım gerektirir.
Motorinin yoğunluğu, akışmazlığı (viskozitesi), uçuculuk aralığı gibi diğer özellikleri genelde
rafineriye ek yükümlülük getirmez.
Kısacası rafinerinin işi, çeşitli oran değerleriyle sınırlandırılmış bir alanda, kullandığı ham
petrol türü ne olursa olsun, en yüksek kalite ve dayanıklılık düzeylerini sunan ürünleri elde
etmektir.
MOTORİNLERİN YAĞLAYICI GÜCÜ
Yönerge bütün motorinlerdeki en fazla kükürt oranının, bugünkü %0.7 değerinden % 0.005
değerine düşürülmesini zorunlu kılacaktır. Kükürt oranındaki bu düşüş motorinlerin yağlayıcı
gücü, yani motorların enjeksiyon sistemlerinde yer alan hassas parçalara yönelik sağladığı
koruyucu etki üzerinde dolaylı olarak olumsuz etki yaratır. Bu sorun göz ardı edilirse,
nispeten kısa süre içinde enjeksiyon pompalarının zamanından önce eskimesi olgularına yol
açabilir. Bu eskime riski, lineer (doğrusal) enjeksiyon pompalarıyla donatılmış ağır vasıtalar
için değil, rotatif (merkezleme pimli) enjeksiyon pompalı binek araçlar için geçerlidir. Çünkü
ağır vasıtalarda ikincil bir yağlama sistemi bulunur, oysa merkezleme pimli pompalar
bütünüyle motorinle yağlanırlar, bu nedenle de yakıtın yağlayıcı gücünde gerçekleşebilecek
olası bir azalmaya karşı çok hassastırlar.
Motorinlerin yağlayıcı gücünü iyileştirmek için petrol üreticilerinin başvurdukları yollardan
biri de uygun bir katkı maddesi kullanımıdır.
Motorinden Beklentiler:
• Yüksek Setan Sayısı: Çok önemli bir özellik olup, motor içerisindeki düzenli yanmayı
sağlar ki özellikle sınır ticareti ile giren motorinde bu değer fazlasıyla oynamakta ve kimi
kez TSE ve Tüpraş tarafından tanımlanan değerlerin altına düşmektedir.
• Yüksek Isıl Değer: Parafinlerin az, aromatiklerin çok olmasına bağlıdır ve motor verimine
etki eder.
• İyi Alışkanlık: Az miktarda naftanik içermesine bağlıdır ve özellikle yakıt pompası ve
düzenli yanma için önemlidir.
Kısacası rafinerinin işi, çeşitli oran değerleriyle sınırlandırılmış bir alanda, kullandığı ham
petrol türü ne olursa olsun, en yüksek kalite ve dayanıklılık düzeylerini sunan ürünleri elde
etmektir.
TEKNİK ÖZELLİKLER:

ÖZELLİK BİRİM DEĞER SINIR DENEY YÖNTEMİ

Yoğunluk(15 ºC’ ta) kg/m³ 820-845 TS1013 EN ISO 3675

TS EN ISO 12185

Polisiklik aromatic hidrokarbonlar % ağırlık 11 En çok TS EN 12916

Parlama Noktası ºC 55 En az TS 1273 EN 22719

Soğuk Filtre Tıkanma Noktası(SFTN) ºC TS EN 116

Kış (a) -15 En çok

Yaz (b) 5 En çok

Damıtma TS 1232 EN ISO 3405

250ºC’ ta elde edilen % hacım 65 En çok

350ºC’ ta elde edilen % hacım 85 En az

360ºC’ ta elde edilen % hacım 95 En az

Kükürt mg/kg 10 En çok TS EN ISO 20846

TS EN ISO 20884

Karbon Kalıntısı % ağırlık 0,30 En çok TS 6148 EN ISO 10370

(%10 damıtma kalıntısından)

Viskozite (40 ºC ‘ta) cst 2,0- 4,5 TS 1451 EN ISO 3104

Bakır şerit korozyonu Derece No.1 En çok TS 2741 EN ISO 2160


(3 saat 50 ºC’ ta)

Kül % ağırlık 0,01 En çok TS 1327 EN ISO 6245

Setan indisi hesapla 46 En az TS 2883 EN ISO 4264

Setan sayısı 51 En az TS 10317 EN ISO 5165

Su mg/kg 200 En çok TS 6147 EN ISO 12937

Toplam kirlilik mg/kg 24 En çok TS EN 12662

Oksidasyon kararlılığı g/m³ 25 En çok TS EN ISO 12205

Yağlama özelliği(wsd) 60 ºC’ ta µm 460 En çok TS EN ISO 12156-1

Düzeltilmiş aşınma izi çapı

Yağ asidi metal esteri %(v/v) 5 En çok TS EN 14078

1)DİSTİLASYON DENEYİ

Damıtma sıvının buharlaşıncaya kadar ısıtılıp daha sonra yükselen buharın bir soğutma
yöntemiyle yeniden sıvılaştırılmasıdır. Böylece sıvı önceden içerdiği buharlaşmaz
maddelerden arınmış olur. Laboratuarda bir sıvının içinde çözünmüş olabilecek öteki
maddelerden ayrıştırılarak arıtılması gerektiğinde kullanılan en kolay yöntem damıtmadır.

Petrol ürünlerinde de damıtma yapılarak saflık ölçülür. Bu yöntemle belirli bir buharlaşma
hızına karşılık sıvının sıcaklığının değişmesi ilişkisi o sıvının ne kadar saf olduğunu gösterir.Bu
deneydi motorinin saflığı incelendi.

DENEYİN YAPILIŞI

• Deney AD86 5G2 distilasyon cihazıyla gerçekleştirildi.


• Öncelikle numune bir behere alındı ve daha sonra 100ml’lik mezüre, dikkatlice boşaltıldı.
• Bu örnek 100ml’lik numune balona aktarıldı.
• Sonrasında boş olan mezür, buharlaşıp yoğunlaşan sıvının toplanması için cihaz içerisine
yerleştirildi.
• Cihaz çalıştırıldıktan sonra; sonra “PROG” tuşuna basılarak “Distillation Programmes”
ekranına gelindi.
• “1” tuşuna basılarak mevcut programların bulunduğu listeye gelindi. Bu listeden “6” nolu
program seçilerek “ENT” tuşuna basıldı.
• Gerekli ayarlamalar yapıldıktan sonra “TEST” tuşuna basılarak ölçüm başlatıldı.
• Deney bitiminde cihaz bize IBP ‘ i(initial boiling point) , motorin hacminin buharlaşan
miktarlarına karşılık gelen sıcaklıkları ve FBP ‘ i(final boiling point) verdi.

HESAPLAMALAR, SONUÇLAR VE YORUM


Buharlaşma Sıcaklık(0C
miktarları )

IBP 182,9

5 204,6

10 216,6

20 230,0

30 242,5

40 254,6

50 265,8

60 275,9

70 286,2

80 297,1

90 311,2

93 316,2

95 321,6

( FBP ) 96,9 334,4

% Recovery: 99.6

• Distilasyon,numunenin safsızlığının tespiti için yapılan bir analizdir. En son hacim olarak
ekrandan %96.9 okundu. Buna karşı gelen sıcaklık ise 344,4oC’idi. Sonrasında numune ilk
kaynama noktası olan 192,9oC’ye kadar soğutulup hacmi stabilize edilmeye çalışıldı. En son
ekrandan %99.6 hacmi (distilat yüzdesi) okundu. Hacim artmasının sebebi numunenin
kaynamaya devam etmesidir. Yani buhar geçişinin sürmesidir. Aradaki 0.4lük fark
motorinin safsızlığını ifade etmektedir. BU %0.4lük kısmı biz ilave ediyoruz.
• Cihaz ilk kaynama yoğunlaşma gözlendiği zaman, belirli hacimlerde sıvı buharlaşıp
yoğunlaştığı zaman ve son kaynama noktasında alarm verdi.
• Tüpraşın motorin ürününün özelliklerine dair verdiği çizelgede motorinin 250 oC sıcaklığa
karşılık en çok %65 hacim değişimi verilmiştir. Bizim elde ettiğimiz değerlere bakılırsa
254.6o sıcaklığa karşılık %40 hacim değişimi okunur. Yani verilen değere uygundur. Yine
tüpraşın verdiği çizelgeden 350°C’ta elde edilen hacim değişimi en az %85 olarak
verilmiştir. Bizim değerlerimizde en fazla 334,4oC sıcaklığa çıkılmış ve bu noktadaki
hacim %96.9’dur. Yani %85’ten büyüktür, verilen değerlere uymaktadır. Son olarak %95
hacme karşılık en fazla 360oC sıcaklığı verilmiştir. Bizim %95 hacim değerine karşılık
gelen sıcaklık değerimiz 321.6oC’dir. Yani verilen değerlere uygundur

2)YOĞUNLUK TAYİNİ DENEYİ


Yoğunluk , belirli bir sıcaklıkta bir maddenin birim hacminin kütlesi olarak ifade
edilebilir(mutlak yoğunluk).

Görünür yoğunluk , havanın kaldırma kuvvetinin etkisi ihmal edilerek bulunan


yoğunluktur ve bu hassasiyet bir çok işlem için yeterlidir.

Bağıl yoğunluk , bir maddenin yoğunluğunun , referans olarak seçilen diğer maddenin
yoğunluğuna oranı olarak tanımlanabilir.

Bu dney Anton Paar DMA 4500 tipi yoğunluk ölçer ile yine motorin için
yapılmıştır.Metot olarak density nc kullanılmıştır.Ve 150C , 25 0C için yoğunluklar
saptanmıştır.

Mutlak Yoğunluk: Belli bir sıcaklıkta maddenin birim hacminin kütlesidir.

m( g )
ρ ( g / cm3 ) =
V (mL)

Bağıl Yoğunluk: Bir maddenin mutlak yoğunluğunun, aynı koşullardaki referans maddenin
mutlak yoğunluğuna oranıdır. Referans madde olarak, 760 mmHg basınçtaki 4°C su alınır.
Mutlak yoğunluklar oranı olduğu için birimsizdir.

sıvının T o C ' de mutlak yoğunluğu


dT / 4 =
suyun 4o C ' de mutlak yoğunluğu

Spesifik Gravite: T1 sıcaklığındaki bir maddenin belirli hacminin kütlesinin, T2


sıcaklığında aynı hacimdeki suyun kütlesine oranıdır.

örneğin T o C ' deki mutlak yoğunluğu


spesifik gravite =
suyun 15o C ' deki mutlak yoğunluğu
Özgül Ağırlık: Belli sıcaklıktaki bir maddenin birim hacminin ağırlığıdır. Yer çekiminin
etkisi nedeniyle ölçüldüğü yere bağlı olarak değişen bir büyüklüktür.

özgül ağırlık ( g / cm3 )( m / s2 )


3
= yer çekimi sabiti (m / s 2 )
yoğunluk ( g / cm )

Bağıl Ağırlık: Bir maddenin özgül ağırlığının, referans maddenin özgül ağırlığına oranıdır.
Referans olarak 760 mmHg basınçtaki 4°C su alınır.

Görünür Yoğunluk: Yoğunluk tayininde havanın kaldırma kuvveti ihmal edildiğinde bulunan
değerdir.

DENEYİN YAPILIŞI

• Deneyde Anton Paar DMA 4500 tipi yoğunluk ölçer ile numunenin yoğunluğu ölçüldü.
• Cihaz çalışır vaziyete getirildi.
• “Method” tuşuna basılarak gerekli metod seçildi. Deneyde kullanılan metod “Density nc”
idi. Bu metodta viskozite düzeltmesi içermeyen yoğunluk ve spesifik gravite ölçümü
yapılır.
• Temiz bir şırınga yardımıyla numuneden 1.5ml çekildi. Ancak bu işlem yapılırken şırınga
içerisinde hava kabarcığı olmamasına özen gösterildi.
• Numune şırınga yardımıyla cihaz içerisine boşaltıldı ve şırınga geri çekilmedi.
• “START” tuşuna basılarak ölçüm alındı.
• Ölçüm tamamlandıktan sonra şırıngaya aseton çekildi ve cihaz içerisine boşaltıldı, şırınga
cihazdan çekilerek bağlantı kablosu takıldı ve “PUMP” tuşuna basılarak cihazın
temizlenmesi sağlandı.

SONUÇLAR, HESAPLAMALAR VE YORUM


Yoğunluk (mutlak): 0.83407 g/cm3 (25oC’de)

SG (spesifik gravite): 0.8348 g/cm3 (15oC’de)

• Numunenin mutlak yoğunluğu 0.83407 g/cm3, spesifik gravitesi ise 0.8348 g/cm3 olarak
belirlenmiştir. Mutlak yoğunluk 25oC’de ölçülmektedir. Spesifik yoğunluk ölçümünde cihaz,
numunenin 25oC’deki belirli hacminin kütlesini, suyun 15oC’de aynı hacme sahip kütlesine
oranlıyarak spesifik graviteyi ekrana getirir.
• Numune cihaza şırınga ile aktarıldıktan sonra şırınga cihazdan çekilmedi. Bunun sebebi
havanın cihaz içerisine girme ihtimalinin bulunmasıdır.
• Ölçüm tamamlandıktan sonra ölçüm kabının temizliği aseton ile yapıldı. Bunun nedeni
motorinin asetonda çözünebilmesidir.
Tüpraşın motorinle ilgili verdiği çizelgede motorinin 15oC’deki yoğunluğu 0.820-0.845
g/cm3 aralığındadır. Deney sonucu bulunan değerler bu aralığa uygundur.

3)PARLAMA NOKTASI TAYİNİ DENEYİ


Parlama noktası, tanımlanmış bir test aparatında yanıcı bir ürünün hava ile karıştığı
anda parlayabilen bir karışım meydana getirdiği en düşük sıcaklık noktasıdır.Petrol
ürünlerinin uçuculuğu hakkında fikir verir.

Bu deneyde MINIFLASH FLPH cihazı kullanılmıştır.

DENEYİN YAPILIŞI

• Cihaz çalışır duruma getirildi.


• Gerekli ayarlar yapıldıktan sonra ekranda “Fill sample and pres run” yazısı belirdi. Örnek
kabı içerisinde olan çizgiye kadar numune ile dolduruldu, cihaz içerisine yerleştirildi ve
“RUN” tuşuna basıldı.
• İşlem tamamlandıktan sonra ekrandan değerler okunarak kaydedildi. Örnek kabı aseton
yardımıyla temizlendi.

SONUÇLAR, HESAPLAMALAR VE YORUM


Tİ=40oC (ilk sıcaklık)

TF=100oC (son sıcaklık)

Parlama noktası=Tf=58oC

• Alevlenme noktası bir sıvının kapalı bir kapta hava ile yanıcı bir karışım meydana getiren
buharını verdiği en düşük sıcaklık derecesidir. Alevlenme noktası yakıtın taşınması ve
depolanması esnasında önemli bir etken olmaktadır.
• Parlama noktası tayini tehlikeli bir deney olduğundan kapalı düzeneklerde
gerçekleştirmektedir.
• Parlama noktası tayininde kullanılan cihaz numuneyi asansör sistemiyle yukarı almakta ve
ateşleme yaparak parlama noktasını vermektedir.
• Parlama noktası tayini deneyinde ilk sıcaklık olarak 40oC, son sıcaklık olarak (max sıcaklık)
100oC girildi. Örnek sıcaklığı başlangıç sıcaklığından yüksek olursa örneği soğutulması
yada başlangıç sıcaklığının yükseltilmesi gerekir.
• Parlama noktası 58oC olarak bulundu. Tüpraşın motorin için verdiği çizelgeden parlama
noktasının en az 55oC olduğu okunur. Yani verilen aralığa uygundur

4)BUHAR BASINCININ BELİRLENMESİ DENEYİ

Buhar basıncı benzini karakterize eden en önemli özelliklerden birisidir.Bu basınç


yakıtın kullanıldığı ülkenin iklim şartlarına göre sınırlandırılır.
Bu deney MINIVAP VPSH cihazı ile ölçülmüştür.

• Ölçüm sıcaklığı (T(m)) olarak 37.8oC seçildi. Bunun sebebi deney sonucumuzu uluslar arası
karşılaştırma imkânımızın olmasıdır.
• Gerekli ayarlar yapıldıktan sonra ekranda “Fill sample and press run” yazısı çıktı. Aletin
sağ tarafından uzanan plastik boru örnek içerisine batırıldı ve “RUN” tuşuna basılarak
ölçüm başlatıldı.
• Cihaz bu plastik boruyla sıvıyı alır, ölçümü yaptıktan sonra yandaki atık kutusuna boşaltır.
• Ölçüm tamamlandıktan sonra “Rinsing” ve “TASK” tuşlarına basarak cihazın temizlenmesi
sağlandı.

SONUÇLAR, HESAPLAMALAR VE YORUM

V/L = 4,3
T(m) = 37,8oC
Pabs = 1,3kPa
Pgas = 2.5 kPa
RVPE = -0.3 kPa
ASVP = 3.8 kPa

• RVPE uçucu benzinin ortak bir ölçüsüdür. 37.8 oC’de ve ASTM-D-323 test metodunda
kararlı olan bir sıvı tarafından uygulanan mutlak buhar basıncı olarak tanımlanmaktadır.
• Tüpraş motorinin buhar basıncı ile ilgili bir bilgi vermemiştir. Bunun sebebi motorinin
düşük buhar basıncına sahip olması ve depolanma, taşınma gibi işlemlerde herhangi bir
risk (örneğin kayıp) oluşturmamasından kaynaklanabilir. Örneğin kurşunsuz benzinin ürün
özelliklerine bakılırsa buhar basıncının kışın 60-90kPa, yazın ise 45-60kPa arasında olması
gerekmektedir. Görüldüğü üzere kurşunsuz benzin motorine göre oldukça yüksek bir
buhar basıncına sahiptir. Buhar basıncının yüksek olması kaynama noktasının düşük olması
demektir ki bu da depolama ve taşıma esnasında risk oluşturur ve kayıplara neden olur. Bu
sebeple buhar basıncı kurşunsuz benzin için seçici bir özellik olurken motorin için
olmamaktadır.

KAYNAKLAR

http://tr.wikipedia.org/wiki/Petrol
http://www.1bilgi.com/cevre-bilimleri/3559/motorin-nedir.html
http://www.bakterim.com/kimya/6083-damitma-ve-damitma-yontemleri.html
http://www.webhatti.com/sozluk/417078-parlama-noktasi.html
http://www.tupras.com.tr/file.debug.php?lFileID=1431

You might also like