You are on page 1of 21

PARK TEKNİK MADEN İŞLETMELERİ

1. Tarihçe, Kuruluş ve Coğrafi Konum:


7 Mart 1998 tarihinde kurulan ve Aralık 2004 tarihine kadar PARK GRUP adıyla
bilinen CİNER GRUBU; ticari faaliyetlerine oto yedek parça üretimi, satışı ve ithalat işleri ile
başlamıştır. Grup 1980’li yılların ikinci yarısında yurtiçi ve yurtdışı zirai motor ve yedek
parça üretim projeleri, anahtar teslimi entegre tesis taahhütleri ve tekstil sanayi tesislerinin
kurulması ve işletilmesi projeleri ile çalışma alanını genişletmiştir.
1990’lı yılların başından itibaren özelleştirme projeleri ile birlikte “ENERJİ VE
MADENCİLİK” alanında yatırımlara başlayan ve Türkiye’de madencilik ve enerji sektöründe
büyük yatırımlar yapan CİNER GRUBU, bu sektördeki grup şirketleri ile Türkiye’de birçoğu
yeni ya da ilk olan atılımlar gerçekleştirmiştir.
1995 yılında CİNER GRUBU bünyesinde PARK TEKNİK’in kurulmasıyla, grup
madencilik sektörüne girmiş, 1996 yılında ANKARA-ÇAYIRHAN’ da, yap-işlet modeliyle
2,5 milyon ton linyit kapasiteli proje ile madencilik alanında önemli bir adım atmış, bu hedef
kapasite ile ÇAYIRHAN TERMİK SANTRALİ’ nin, beslenmesini hedeflemiştir.
Grup, Çayırhan sonrasında da özelleştirme kapsamında faaliyetlerine devam etmiş,
BİLECİK-BOZÖYÜK ve AKYAZI-PAZARKÖY’ de bulunan iki adet hidrolik santralin
işletmesini de 5 yıl süreyle üstlenmiştir.
Grup son olarak 1939 yılından itibaren bugüne devlet eliyle kömür üretilen ve GARP
LİNYİT İŞLETMELERİ’ ne bağlı olan TUNÇBİLEK işletmesini ve TUNÇBİLEK-
BÜYÜKDÜZ mevkiini Ekim 2004’te devralmıştır. IR 4364 no’lu TUNÇBİLEK 6 no’lu yer
altı ocağındaki üretimi bitiren grup, BÜYÜKDÜZ mevkiindeki yer altı ocağında üretime
devam etmektedir. Bahsi geçen TUNÇBİLEK 4364 no’lu imtiyaz sahası TAVŞANLI-
DOMANİÇ karayolu üzerinde yer almakta olup, Tavşanlı’ya 15 km, Kütahya’ya 63 km
uzaklıktadır.
2. Tunçbilek Kömür Havzasının Jeolojisi:
2.1. Stratigrafi
2.1.1. Temel Kayaçlar:
Temel kayaçlar, Kreatese öncesi oluşan ofiyolitik kayaç toplulukları(serpantinit)
temelini oluşturmaktadır.
TERSİYER MİYOSEN
Beke Formasyonu:
Beke köyünün hemen kuzeyinde tipik olarak gözlenen formasyon konglomera-
kumtaşı, kumtaşı ve kilden meydana gelir. Irmak ve mendereslerin etkili olduğu çökelme
ortamında çeşitli boyuttaki kaba kırıntılar Neojen öncesi birimlere uyumsuz olarak gelirler.
Üste doğru tane boyutu incelmekte ve konglomera-kumtaşı ardalanması etkin olmaktadır.
Bunlarda olgu dolgu yapıları gelişmiştir. Kaba kırıntılarda başlıca renk bordo, kırmızı ve
kahverengidir. En üst kısımda kalan koyu yeşil-siyahımsı renkli killer içinde ekonomik
değeri olmayan kömürler görülmektedir. Bu kömürlü kesimden yapılan analizlerden orta
miyosen yaşı elde edilmiştir.
Tunçbilek Formasyonu:
Marn, kil, kumtaşı, konglomera ve kireçtaşından oluşmuştur. Beke formasyonu
üzerine uyumlu gelen bu formasyon üç üyeye ayrılmıştır.
a) Demirbilek Üyesi:
Kil, marn, kömür ile az oranda silttaşı, konglomera ve kireçtaşı ara yüzeylerinden
oluşur. Tunçbilek batısındaki Demirbilek köyünün 200 m doğusunda tipik kesiti görülür.
Üye Tunçbilek kömür havzasında geniş alanlar kaplar. Demirbilek üyesi kil ve marn
ardalanması şeklinde başlar, üst kısımlara doğru marnlar etkin duruma geçer. Renk koyu gri-
yeşilimsi-mavimsidir. 14 m kalınlığına kadar ulaşan kömürlü düzeyler ya tek bir damar ya da
kil-marnlarla ardalanma şeklindedir. Kömürlü düzeyler üzerine gelen marnlar bol ostrocada
içeriklidir ve bunlara yaş verebilecek formalr elde edilmiştir. Polen ve ostrocada biriminin
yaşının üst miyosen olduğu saptanmıştır.
b) Gürağaç Üyesi:
Konglomera, kumtaşı, silttaşı ve kilden oluşur. Tipik kesit Tunçbilek
güneybatısındaki Gürağaç köyünün bulunduğu sırttır. Başvuru kesitleri Soğucak ve Ömerler
köyleri çevresinde yer alır. Birimin taban kesimlerinde bol gostropoda kavkı parçası
gözlenmiş, fakat yaş elde edilememiştir. Üzerine uyumlu olarak gelen Yer Değirmeni
Üyesi’nden elde edilen yaşa göre bu birimin de üst miyosen yaşlı olduğu ön görülmüştür.
PLİYOSEN
Miyosende Tunçbilek yöresinde etkili olan göl ortamı Pliyosen’de Domaniç yöresinde
geniş yayılım alanı bulur. Genç Miyosen’de başlayan asidik volkanizma Pliyosen’de
proklastikler şeklinde etkisini sürdürür. Patlama merkezleri göl içerisindedir. Karada yığılan
tüfler de akarsularla göl ortamına taşınmıştır.
Saruhanlar Formasyonu:
Başlıca konglomera, kumtaşı, marn, tüf, tüfit ve kimi yerde kireçtaşı ara yüzeylerinden
oluşur. Tunçbilek-Domaniç arasındaki Saruhanlar köyü batı bölgesinde tipik olarak gözlenen
formasyon, ayrıca Karaköy ve Ömerler köyündeki dere içinde yayılım alanı bulur. Yaygın
renk beyaz, açık gri ve gridir.
Birimin ara litolojisini oluşturan konglomera bileşenleri Beke Formasyonu’ndakilere
göre daha küçük boyutlu ve daha yuvarlakçadır. Bağlayıcı gereç daha ufak boylu yanı sıra
tüfojendir. Kireçtaşları birkaç ara yüzeyde yer alır. Formasyonun alt kesimlerinde, Ömerler
köyü içinde görüldüğü gibi büyük ağaç parçaları olağandır. Formasyon 300 m ye kadar
kalınlık sunabilmektedir. Fakat formasyon üst yaşlı miyosen birimler üzerine geldiğinden,
onlardan kırıntı içerdiğinden ve yaş elde edilecek fosil bulunamadığından, yaş tespiti
yapılamamıştır. Yöredeki diğer çalışmalarla karşılaştırma yapılarak Alt Pliyosen yaşında
olabileceği kabul edilmiştir.
Karaköy Volkanitleri:
Başlıca bazalt, andesit bileşimindeki volkanitler genelde lav şeklindedir. Tunçbilek-
Domaniç arasındaki Karaköy çevresinde tipik olarak gözlenir. Lavlar genelde yaygılar
şeklinde olup çok az yerde dayk ve dom durumundadır. Tunçbilek-Domaniç yolu üzerinde
yastık lavlara rastlanmaktadır. Ömerler köyü doğusunda ve Kayaarası köyünün güneyinde
volkanitlerin Miyosen marnlarını pişirdiği belirlenmiştir.
YAPISAL JEOLOJİ
Beke köyünden geçen Beke Deresi, havzanın antiklinal eksenidir. Beke deresinin
kuzeyindeki birimler kuzeydoğu eğimli, güneyindeki birimler ise güney-güneybatı eğimlidir.
Genelde havzanın belirli aralıklarla çökmesine bağlı olarak eğim atımlı gravite fayları
belirlenmiştir. Genelde yataya yakın olan(5º-11º) miyosen çökelleri fay zonlarında eğim
kazanabilmektedir. Bu eğimler yer yer çok fazladır. Pliyosen birimleri ise faylanmalardan
daha az etkilenmiştir. Bunlar havza kısımlarındaki kısımlar bir kenara bırakılacak olursa,
genelde yatay konumludur. Tüm faylardaki yaygın doğrultu kuzeydoğu-güneybatıdır.
Çökme özelliği taşıyan bu neojen havzalarında temel ile olan dokanaklar çoğu yerde
faydalıdır. Havzalarda çökmenin ilerlemesi ile eş yaşlı faylar gelişmiştir. Miyosen ile
Pliyosen çökelleri arasında, istifin sürekli olduğu kesimlerde belirgin bir açısal uyumsuzluk
gözlenememiştir.
JEOLOJİ TARİHİ
Miyosene kadar kara durumunda kalan bölgede, bu devirde çöküntü havzalarının
oluşumu başlar ve Batı Anadolu’da geniş göl havzaları gelişir. Pliyosende havzalar yer yer
daha geniş alanlar yayılır. Domaniç havzasının oluşumu Pliyosen başlarındadır. Akarsu,
bataklık ve göl çökelleri Pliyosen sonuna kadar etkilidir. Pliyosen yükselmeler ve
evaporasyonun da etkisiyle göller çekilir. Kuvaterner başlarında akarsular ve sellenmelerle
birlikte kaba kırıntılar çökelir. Alüvyon ve traverten oluşumları günümüzde de sürmektedir.
Üst Miyosende başlayan asidik volkanizma, etkinliğini Pliyosen sonuna kadar
sürdürür. Pliyosen ortalarında bazik-ortaç bileşimli ayrı bir volkanizmanın etkisi görülür.
Post volkanik silis gelimleri Pliyosenin en üst birimlerini önemli ölçüde etkilemiştir.
TUNÇBİLEK KÖMÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Tunçbilek kömürleri, parlak, sert linyit türünde bir kömürdür. Yapılan bilimsel
araştırmalarda, Tunçbilek kömürünün linyitle taşkömürü sınırında yer aldığı tespit edilmiştir.
S5788 standardına uygunluk belgesiyle birinci sınıf linyit kömürü olan Tunçbilek kömürünün
nem oranı düşüktür, taşıma ve depolama esnasında çok az oranda tozlanmaktadır. Isı
değerinin yüksek olması, kolay ve uzun alevli yanması sayesinde birçok türden kalorifer
kazanları için iyi bir yakıttır; özellikle sobalarda yakılabilecek en iyi kömür türündendir.
REZERV
İşletmeye ait ve şu an üretilmekte olan Tunçbilek yer altı ocağında hazır ve çalışan bir
pano bulunmaktadır. Bunun yanında hazırlık çalışmaları devam etmekte olan yeni pano
oluşturma işlemi sürdürülmektedir. Yeni oluşturulan panonun da üretilmesiyle Tunçbilek
diye anılan ocağın rezervi tükenecektir.
Aynı zamanda işletmeye ait Büyükdüz rezervinde üretim halen devam etmekte ve yeni
pano açılması için hazırlıklar devam etmektedir.
Söz konusu her iki rezervde de damarların kalorifik değeri itibariyle en kaliteli kısmı
en üstte yer almakta olup, ikinci kalitedeki zon en altta yer almaktadır. En fakir kısım ise orta
bölümü teşkil etmektedir.

YERİNDE REZERV İŞLETİLEBİLİR


ORT. ORT.
(Ton) REZERV(Ton)
Görünür Hazır Toplam Görünür Hazır Toplam % KÜL KCAL/KG
TUNÇBİLEK 400000 234000 634000 300000 175000 475000 44,36 3047
BÜYÜKDÜZ 800000 - 800000 600000 - 600000 41,27 3413
0 0 0 0
TOPLAM 840000 234000 863400 630000 175000 647500 - -
0 0 0 0
ÜRETİM
Halen üretimi devam etmekte olan Büyükdüz yeraltı ocağının işletme yöntemi olarak
geri dönümlü, göçertmeli, ayak arkasından kömür çekiminin yapıldığı yatay uzun ayaklarda
uygulanmaktadır.
Öncelikle damar içi galerileri panonun alt ve üst sınırında olmak üzere panonun
sonuna kadar açılmıştır. Panonun sonunda bu iki galeri ayak uzunluğuna eşit uzunlukta
(140m.) bir başyukarı ile birleştirilmiştir. Böylelikle 100 m*140 m boyutlarında bir pano
oluşturulmuştur. Sürülen başyukarı uzun ayağın başlangıcını oluşturur ve damarın sahip
olduğu KB +8º eğimle aynı eğime sahiptir. Başyukarının yan duvarından birisi kazı arınıyla
diğer yan duvarı ise göçükle sınırlıdır. Kazı işlemi panonun sonundan başına doğru
yapılmaktadır ve pano ilerleme yönü, galeri ilerleme yönünün tam tersidir.
Kazı işleminin devamlılığıyla birlikte ayak arkasından oluşturulan boşlukların
tahkimatının kaldırılmasıyla ayak arkası göçertilir. Bu göçertme işlemi sırasında tavan
kömürünün ayak arkasından çekimi gerçekleştirilmektedir. Çünkü ayak yüksekliği 1,8 m iken
damar kalınlığı 7-8 m civarındadır. Bu nedenle ayak üzerinde kalan tavan kömürünün
üretilebilmesi için ayak arkasından kömür çekimi gerekmektedir. Ayak arkasından kömür
çekimi tavan taşının göçük içinde belirmesiyle durdurulur ve ayna kazısı işlemine devam
edilir. Göçertme işleminde dikkat edilen husus göçme işleminin mümkün olduğunca hızlı
gerçekleştirilebilmesidir. Bu nedenle ayak ilerleme hızı 1,25 m/gün’dür. Çünkü göçme
işleminin hızlı gerçekleşmesi, arına gelecek ek gerilmelerden kurtulmayı sağlar, aynı zamanda
göçük içerisinde oluşabilecek iç yanmaları engelleyebilecek bir önlem oluşturur.
Ayak içerisindeki üretim;
1) Oluk Havesi+Çekim,
2) Ayna Kazısı,
3) Söküm,
4) Tavan Kömürünün Ayak Arkasından Çekimi,
olmak üzere dört kademeden oluşmaktadır. Yukarıdaki dört kademe tam bir üretim
döngüsünü teşkil etmekte ve her bir döngüde, ayakta 1,25 m’lik bir ilerleme sağlanmaktadır.
1) Oluk Havesi ve Çekim:
Bu kademede ayak içerisinde, ayna ile ayak arkası arasında iki hidrolik direk sırası
bulunur. İki hidrolik direk sırası arasında bulunan zincirli konveyör(panzer) aynanın hemen
önüne taşınacağı için, ayna önündeki zemin zincirli konveyörün yerleşeceği şekilde
düzenlenir. Zemin olduğunca düz hale getirilir.
Ayna önü zemin düzenlenmesinden sonra zincirli konveyörün sökümü yapılmaya
başlanır. Motor başı dişlisinden zincirlerin çıkarılmasıyla motor ve oluk+zincir takımları
birbirinden bağımsız hale gelirler. Daha sonra motor oluk havesi sırasında düzenlenen zemin
doğrultusuna gelecek şekilde, pano ilerleme yönünde ötelenir. Ötelenme işlemi sonunda
motor ağaç tomruklar üzerine yerleştirilir.
Motorun ötelenmesinden sonra konveyör zincirleri parça parça kuyruktan motor
başına doğru, palet birleşim yerlerinden ayrılarak hazırlanan zemin üzerine düzenli bir şekilde
serilir. Zincirlerinden bağımsız hale gelen oluklar, yere serilmiş zincirlerin tekrar
birleştirilmesinden sonra ayna önüne taşınır. Her bir oluk birbirine geçebilecek şekilde imal
edilmiştir. Zincirlerin üzerine taşınan oluklar birbirine birleştirilmeye başlanır. Bu
birleştirme sırasında altta kalan zincirler gergin hale getirilir. Olukların her biri taşınıp
birleştirildikten sonra, zincirli konveyörün motorla bağlantısı sağlanır ve zincirin motor
dişlisine takılmasından sonra tüm zincirlerin gerdirilmesi işlemi yapılır. Böylelikle oluk
havesi+çekim işlemi tamamlanmış olur.
Bütün bu işlemler sırasında basınçlı hava tesisatı, iletişim kabloları, basınçlı hidrolik
tesisatı ve zincirli konveyör emniyet fren teli gibi ayak içi tertibatları da ötelenme işlemine
tabi tutulur.
Bu işlemler sırasında dikkati çeken üç önemli husus vardır. Bunlardan ilki zincirli
konveyörün yukarı meyilli bir şekilde motora monte edilmesidir. Böylelikle malzemenin bir
sonraki zincirli konveyöre dökülebilmesi, aynı zamanda oluk altında kalan zincirler tarafında
istenmeyen malzeme taşınmasının engellenmesi gerçekleştirilebilmektedir. Oluklarla motor
başı arasında oluşan boşlukta biriken malzeme, ayak çalışması sırasında konveyörün
hareketinden sorumlu işçi tarafından sürekli temizlenmektedir.
İkinci önemli husus motorun ağaç tomrukların üzerine yerleştirilmesidir. Şayet
zincirli konveyöre ani yükleme olursa veya gereğinden fazla yük binerse motor zorlanmakta
ve oluşan kuvvetten dolayı bazen anlık olarak havalanıp tekrar tomruğun üzerine
düşmektedir. Böylelikle ağaç tomruğun kullanılmasıyla düşme sırasında oluşan darbenin
sönümlenmesi sayesinde gerek motor korunmuş olmakta, gerekse ekstra bir yükseklik
sağlanmış olmaktadır.
Üçüncü önemli husus ise zincirli konveyörün demontajı sırasında zincirlerin motor
dişlisinden ayrılmasıdır. Böylelikle hem rahatlıkla çalışabilmesi için gerekli zincir bolluğu
sağlanmakta, hem de olası motor çalışması ile oluşabilecek kaza riski engellenmiş olmaktadır.
Zincirli konveyörün montajı sırasında ise aşağıdaki hususlara özenle dikkat
edilmelidir:
1) Olukların mümkün olduğunca tek bir doğrultuda olmasına,
2) Oluk birleşim yerlerinin tam ve eksiksiz bir şekilde birbirine geçmesine,
3) Zincir gerginliğinin optimum değerde olmasına,
4) Zincirlerin oluklara çok düzgün bir şekilde yerleştirilmesine

2) Ayna Kazısı:
Zincirli konveyörün ayna önüne taşınmasından sonraki kademedir. Ayna kazısının
amacı pano ilerlemesinin sağlanmasıdır. Kazı işlemi ayak motor başından başlayıp, ayak
kuyruk kısmında sona ermektedir. Kazı işlemi aynanın üst kısmında bir sarmanın rahat
girebileceği şekilde boşluklar oluşturmakla başlar. İki ya da üç sarmanın ayna boyuna
yerleşebileceği kadar uzunlukta aynanın üzerine boşluklar açıldığında yeni sarmalar, gerideki
sarmalara pimleri vasıtasıyla bağlanır. Daha sonra yeni eklenen sarmaların alt kısmında kalan
kömür kazı işlemine tabi tutularak ayna boyunca iki ya da üç sarmalık bir boşluk oluşturulur.
Oluşturulan boşluğun üzerindeki sarmalar hidrolik direkler vasıtasıyla desteklenir. Hidrolik
direklerin kurulmasıyla ayna boyunca 2-3 sarmalık mesafe pano üretim boyunca ilerletilmiş
olunur. Bu şekilde 2-3 sarmada bir, birbirini tekrarlayan işlemlerle, motor başından kuyruğa
kadar tüm ayna boyunca pano ilerlemesi gerçekleştirilir. Bu işlem sonunda ayak içerisinde üç
sıra hidrolik direk sıralanması oluşur. Zincirli konveyörde ayna kazısından sonra iki hidrolik
direk sırası arasında kalmış olur.
Ayna kazısı işlemi sırasında 1,25 m kadar pano ilerlemesi gerçekleştirilmiş olur.
Üretim sürecinde ayak içerisindeki en büyük boşluk ayna kazısı işlemi sonunda meydana
gelir.
3) Söküm:
Ayak kazısı sonrasında ayak içerisinde oluşan üç sıra hidrolik direk sıralanmasından
ayak arkasındaki hidrolik direk sıranın sökümü işlemidir.
Söküm işlemi motor başından başlayıp ayak kuyruğunda sona erer. Söküm işlemine
başlamadan önce orta sıra hidrolik direk sırası, emniyet takviye tahkimatıyla desteklenir.
Desteklenme işleminden sonra motor başındaki ilk hidrolik direğin, çekme zincirindeki kanca
vasıtasıyla vegaisle bağlantısının sağlanmasıyla söküm işlemi başlamış olur. Vegaisle
bağlantısı sağlanan direğin içindeki akışkan çelik çubuk aracılığıyla direk üzerinde bulunan
ventilden boşaltılır. Akışkanın boşaltılmasıyla tavan-taban arasına sıkıştırılmış direk yükten
kurtulur. Yükten kurtulan direk vegais aracılığıyla ayak içerisine çekilir.
Hidrolik direğin alınmasıyla tüm yük sadece sarma tarafından karşılanır hale gelir.
Sarmalar birbirlerine alt ve üst pimleri vasıtasıyla bağlı konumdadır. Vegaisin sarmaya kanca
vasıtasıyla bağlantısının sağlanmasından sonra, önce alt pim sonra üst pim sökülür ve göçme
başlar. Daha sonra göçük içine sıkışan sarma yine vegais aracılığıyla çekilerek, göçükten
kurtarılır ve ayak içerisine taşınır. Göçük tarafında bulunan bütün hidrolik direk+sarma
çiftinin ayak kuyruğuna kadar sökülmesiyle söküm işlemi tamamlanmış olur.
Söküm işlemi üretimin en riskli kademesidir. Bu nedenle güvenli bir çalışma ortamı
için aşağıdaki hususlara önemle dikkat edilmelidir:
1) Emniyet takviye tahkimatları kurulmadan söküm işlemi gerçekleştirilmemelidir.
2) Sökümü yapılan tahkimat sırasının altında durulmamalıdır.
3) Hidrolik direğin akışkanı boşaltılırken, sarmanın üst pimi mutlaka takılı olmalıdır.
4) Sökümü yapılan ayakta arın kazısı var ise en az 5m yakınında söküm
yapılmamalıdır.

4)Tavan Kömürünün Ayak Arkasından Çekimi:


Arka kömür çekimi ancak söküm işleminden sonra yapılabilir. Söküm sırasında
tavanın göçmesiyle birlikte, öncelikle tavan geliri söz konusudur. Çünkü üretim taban ayak
şeklinde gerçekleşmekte olup, ayaküstünde tavan kömürü bulunmaktadır. Göçükten gelen
kömür, çekim küreğiyle ayak arkasından çekilerek zincirli konveyöre aktarılır. Kömür çekimi
devam ettikçe tavan taşı oturmaya ve parçalanmaya başlar. Tavan kömürü çekimi bittiğinde,
göçükte sadece tavan taşı bulunur. Tavan taşından oluşan göçüğün zincirli konveyöre akması
istenmediğinden, hidrolik tahkimatlar arasına ağaç kamalar yerleştirilerek, tavan taşı göçüğü
stabil hale getirilir. Arka kömür çekimi, söküm işlemini takip ettiğinden, tıpkı söküm gibi
motor başından başlayıp, ayak kuyruğunda sona erer. Kömür çekilmesinde dikkat edilmesi
gereken üç önemli husus vardır. Bunlardan birincisi, kömür çekimi sonrasında tavan taşının,
tavan taşı göçüğüne iyice oturduğundan emin olmaktır. Çünkü tavan taşı göçüğe oturmazsa,
ayağa baskı artmakta hatta kazı arınında ufalanmalar, kırıklar ve zeminde kabarmalar
meydana gelmektedir. Bazı durumlarda baskı o kadar artmaktadır ki, tahkimatlar zemine
batmakta, ayak yüksekliği azalmaktadır. Böyle bir durumda tavan taraması zorunlu hale
gelmektedir. Şayet tavanın kendiliğinden göçerek oturması söz konusu değilse, ayak
arkasında top atımı diye tabir edilen patlatma işlemi gerçekleştirilmekte ve tavanın göçük
üzerine oturtulması sağlanmaktadır.
İkinci önemli husus ise kömür çekimi sırasında, kömürle birlikte tavan taşının
alınamamasıdır. Çünkü kömüre karışan tavan taşı, kömürün kil oranını arttırır, kalitesini
düşürür ve lavvar maliyetinin artmasına neden olur.
Son önemli husus ise göçük içerisinde mümkün olduğunca az kömür bırakılmasıdır.
Şayet çekim sonrasında göçük içerisinde fazla miktarda kömür bırakılırsa ocak yangını riski
artmaktadır. Çünkü ocak içerisinde kalan kömür oksidasyona ve dolayısıyla CO miktarının
artışına neden olmaktadır.
TAVAN TARAMASI
Ayaklarda söküm işlemi gerektiğinde veya arka kömür çekiminden sonra tavan
göçüğe oturmadığında, tahkimatına binen yük artmaktadır. Bu baskıdan dolayı tahkimatlar
zemine batmakta ve ayak yüksekliği azalmaktadır. Bu durum çalışma şartlarını olumsuz
etkilemektedir. Bu nedenle tavan taraması zorunlu hale gelmektedir. Tavan taraması
yapılırken zemine batmış durumda iki tahkimat sırasının sarmaları, pimleri aracılığıyla
birbirinden ayrılırlar. Ayrılan iki sıra sarma arasındaki tavan martopikörle taranır. Yeterli
yükseklik sağlandığında, bir sıra hidrolik direk+sarma çifti kurulumu yapılır. Bu işlem
arından ayak arkasına kadar devam eder. Aynı işlem basık olan her sıra için tek tek
uygulanır, bütün ayak boyunca yeterli tavan yüksekliği elde edilir.

HAZIRLIK VE KAZI
KAZI
Yeraltında kazı işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi ve deliklerin hazırlanabilmesi için
iki ana malzeme kullanılmaktadır.
1) Martopikör:
Ocaklarda el ile kazıda yayagın olarak kullanılan ve basınçlı hava ile çalışan kazı
aletidir. Martopikör esas olarak tokmakla sivricin birleştirilerek makineleştirilmiş durumudur.
Martopikörün hava mandalına basılmasıyla silindir içindeki piston, basınçlı hava ile
distribütörün yardımıyla, eksen boyunca ileri geri hızla harekete başlar. Pistonun
hareketlenmesiyle de sivrice vuruşlar başlar ve sivricin titreşimleri kazının yapılmasını
mümkün kılar.
2) Martoperferatör:
Ocak içerisinde burgu tipli, basınç hava motorlu martoperferatörler kullanılmaktadır.
Patlatma öncesi deliklerin hazırlanması amacıyla kullanılmaktadır. Martoperferatör, gövde,
burgu ve burgu ucu olmak üzere üç parçadan meydana gelmektedir. Burgu uzunluğu 1,6 m
olup, burgu 600 devir/dk. hızla dönmektedir.
HAZIRLIK
Hazırlık işlemleri büyük ve küçük hazırlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Tunçbilek
Büyükdüz yer altı ocağında büyük hazırlıklar tamamlanmıştır ve üretim faaliyetleri devam
etmektedir.
Büyük Hazırlık:
Büyükdüz’de desandre çalışmaları tamamlanmıştır. Desandre 12º eğimle açılmıştır.
Desandre ve galeriler açılırken kısmi kesit galeri açma makinesi DOSCO kullanılmıştır.
DOSCO:
Kendi kendine hareket edebilen, paletler üzerine bindirilmiş, kömür ve taş kesebilen,
kesici başlıklı, bir yükleme tablası üzerinde dönen pasa toplama kollarına sahip, MK2-A
olarak anılan kısmı kesit galeri açma makinesidir. DOSCO taş veya kömürü kestikten sonra
kırılmış pasayı, yükleme tabla ve kollarıyla alıp çevreden geçen zincirli konveyöre, sonra da
kuyruk bandı olarak anılan kendi üstünde montajlı bantlı konveyöre aktararak, hem kazı hem
yükleme yapmaktadır. Tahkimatlama işleme sırasında da bağ kaldırma aparatıyla
desandrenin tahkimine yardımcı araç olarak da kullanılmaktadır.
DOSCO’ da yalnızca kesici kafa direk elektrik motoruyla tahrik edilmektedir. Diğer
bütün hareketler yine elektrik motoruyla tahrik edilen hidrolik pompanın sağladığı yüksek
basınçlı silindirler ve hidrolik motorlarla yapılmaktadır. DOSCO masif homojen taşlarda 15
m³/sa, ideal şartlarda 68,8 m³/sa’ e kadar kazı yapabilmektedir.
DOSCO MK2-A’nın kesici kafası eksenden itibaren, yatay düzlemde sağa ve sola
53º’de, düşey düzlemde ise aşağı doğru -26º, yukarı doğru +60º içinde kazı yapılabilmektedir.
Makine baş aşağı ve başyukarı +14-16ºye kadar galeri açılabilmekte ve yan meyillerde
çalışılabilmektedir.
Galeri açma makinesine verilen su, önce elektrik motorları ile hidrolik tankına
gönderilerek motorların ve hidroliğin soğutulmasında kullanılmaktadır. Bu su daha sonra
kesici kafa bıçakları arasındaki fıskiyelerde püskürtülmek suretiyle kazıda meydana gelen
tozun bastırılmasında kullanılmaktadır.
Kazı için makine galerilerde, galeri ekseni boyunca kazı yapacak biçimde
tutulmaktadır. Makinenin toplama plakası, açılacak galerinin eğimine göre kazıya imkan
vermek için hareketli yapılmıştır. Ön kısmında skraper konveyör oluklarına mafsallı olan
toplama plakası 25,4 cm yukarıya kaldırılabilmektedir. Kazı aynasına hareket ettirilerek
kazıya başlanıldığında makineyi tam hızla ve fazla basınçla aynaya bastırmamak gerekir.
DOSCO İLE ARINDA KESME İŞLEMİ
1) Öncelikle kesici kafa galeri tabanına paralel hale getirilir.
2) Kesici kafa çalışır durumda ayağa doğru yürütülerek aynada yaklaşık 38 cm
derinliğinde bir yuva açılır.
3) Kesici kafa ortada açılan yuvadan sola doğru hareket ettirilerek galeri aynasının
sol yanına kadar götürülür.
4) Kesici kafa kazılan kısımdan sağa doğru hareket ettirilerek galeri aynasının sağ
yanına kadar kazı yapılır.
5) Kesici kafa, galeri aynasının sağ yanından kazarak daha önce kazılmış kısmın
üstüne çıkartılır.
6) Galeri aynasının sağ yanından, ilk kazılan kısmın üstünden galerinin sol yanına
kadar kazılarak gidilir.
7) Galerinin sol tarafında, ilk kazılan kısmın altına kazılarak inilir.
8) Galeri aynasının sol yanından ve ilk kazılan kısmın altından alınarak galerinin sağ
yanına kadar gidilir.
9) Sağ yandan kazılarak yukarı, kazılmış kısmın üstüne çıkılır.
10) Galeri aynasının orta üstünde kalan kısmı sağdan sola, altında kalan kısmı soldan
sağa doğru kazılarak galeri ilerlemesi sağlanmış olur.
Küçük Hazırlık:
Bacalarda ilerleme delme-patlatma yöntemiyle gerçekleştirilmekte olup, ilerlemenin
sistematik ve güvenli bir şekilde devam edilebilmesi için delik düzenleri de sistematik bir
şekilde uygulanmaktadır.
TAHKİMAT
Yeraltındaki tabakalar, üstlerindeki tabakaların baskısı altındadır. Normal şartlarda bu
basınç altında, tabakalar kapalı halde bulunduklarından bir gelişme söz konusu olmaz, çünkü
tabakalara etki eden kuvvetler denge altındadır. Fakat herhangi bir boşluk açıldığında bu
denge bozulur. Kuvvetler çeşitli yönlere dağılırlar. Bu kuvvetlerin çoğu açılan boşluğa
yönelirler. Açılan boşluğun bu kuvvetler karşısında ayakta durabilmesi için, tahkimat yapma
gerekliliği doğar. Tahkimat işinde birçok malzeme kullanılmaktadır ve bunların bir araya
gelmesiyle tahkimat oluşturulabilmektedir.

GALERİ TAHKİMAT ÜNİTELERİ


1-) KAMA: İki sarma veya iki bağ arasına konulan, tavan ve yan boşlukları
sıkıştırmak için kullanılan ağaç tahkimat üniteleridir. Kamalar çeşitli boy ve ebatta
olabilirler. Kamaların vazifesi yükleri sarmalara ve bağlara dengeli bir şekilde dağıtmaktadır.

2-) FIRÇA: Galerilerdeki bağların arasındaki mesafeyi muhafaza etmek ve


tahkimatın, gerilme ve burulma kuvvetleri karşısında bozulmalarını önlemek için kullanılan
ünitelerdir. Ağaçtan veya demirden imal edilebilirler.

3-) SIKTIRMA KAMA: Herhangi bir tahkimat ünitesini, tavan ve yanlara


sıkıştırmak için kullanılan tahkimat üniteleridir.

4-) TOUSSAINT – HEINTZMANN BAĞI ( ÇAN TİPİ – U TİPİ GEÇME BAĞ) :


Geçmeli bağ olarak ta anılırlar. Bu bağlar birbiri içinde kaymaya müsait özel profilden imal
edilmişlerdir. Bu tip bağlar bir boyunduruk ve iki direkten oluşturulurlar. Boyunduruk belli
bir miktar yan direkler üstünde olacak şekilde, özel pabuçlarla birbirlerine sıkılanırlar. Bu
bağların özelliği, basınç altında birbirleri üzerinde kayabilmeleridir. Böylelikle galeri
şekilleri basınç altında deforme olmaz fakat kesitte küçülme gerçekleşir.2,50-3,20-3,60-5,20
taban genişliğine sahip, çeşitli boyutları vardır.

5-) I PROFİLİ RİJİT BAĞLAR: I profilin, kalıplara göre presten geçmesi sonucu
elde edilirler. Bir bağ takımı uç uca geçirilmiş 2 parçanın, iki adet pabuç ve dört adet cıvata
ile sıkıştırılması sonucu elde edilirler. Pabuç delikleri; bağların kavisli uçlarında ikişer
adettir. Bu bağlar faydalı taban genişliğine göre anılırlar. En çok kullanılan boyutları 2,80 ve
3,40’tır.

6-) HASIR TEL ÖRGÜ: Galerilerde ağaç kama yerine kullanılan tahkimat
üniteleridir. Daire kesitli demir çubuklardan karesel örgü şeklinde yapılırlar. Her bir kare
10x10 cm. boyutlarındadır. Demir çubukların uçları 60º ile aynı yöne eğilmişlerdir. Hasır tel
örgünün boyutları 50*110 cm’dir.

GALERİ VE DESANDRE TAHKİMİ


Büyük düz yeraltı ocağında giriş desandresinin ve açılan hazırlık bacalarının
tahkiminde, U profili geçme bağ kullanılmaktadır. U tipi geçme bağ tahkimi için bir
boyunduruk, iki yan direk, dört kelepçe, sekiz cıvata ve altı adet demir fırça gerekmektedir.
Bağ tahkimi yapılırken, öncelikle bağ dipleri bir önceki bağdan yaklaşık 1m. uzaklıkta olacak
şekilde, kısmi kesit galeri açma makinesi DOSCO yardımıyla direklerin üstüne boyunduruk
yerleştirilmektedir. Daha sonra kelepçeler üzerindeki cıvataların, havalı somun tabancasıyla
sıkılması sonucunda, direkler ile boyunduruğun bağlantısı sağlanmış olur. Fırçaların yeni
atılan bağ ile bir gerideki bağ arasına montajlanmasıyla da; hasır tel örgü, bağlar arasında
kalan kısma yerleşmektedir. Gerekirse hasır tel örgüler, bağ ile galeri çeperi arasına sıktırma
kamalar aracılığıyla sıkıştırılmaktadır.

AYAK İÇİ TAHKİMAT ÜNİTELERİ

SHS TİPİ HİDROLİK DİREKLER: Birbiri içinde kayabilen iki borudan ibaret
olup, boru silindir iç boru piston vazifesi görmektedir. Merkezi pompalıdırlar. Hidrolik
direklerin açılmış maksimum uzunlukları 2500 mm.- minimum kapalı uzunlukları 1440 mm,
hareket yolu (uzama miktarı ) 1060 mm dir. Kapalı durumundaki ağırlığı ise 87 kg.dır.
Hidrolik direğin dikimi için, dikim tabancası dikim ventili yuvasına tam yerleşmesi sağlanır.
Merkezi pompadan borularla gelen hidrolik (%4 bor yağı + %96 su), tabanca vasıtası ile
ventilden dış direğe basılır. Hidroliğin dış direğe sürekli şarjıyla birlikte artan basınçtan
dolayı, iç direk yükselmeye başlar. Direğe intikal eden hidrolik basıncı 160 kgs/cm2. dir.
Hidrolik direğin sökümü içinse söküm ventili ve söküm kolundan yararlanılmaktadır. Söküm
kolu, ventil yuvasına yerleştirildikten sonra, kolun döndürülmesiyle ventil açılmakta ve
hidrolik boşalmaktadır. Söküm sırasında, söküm kolu tekrar konumuna getirilerek söküm
işleminin durdurulması mümkündür.
Hidrolik Direklerin Avantajları:
• Tavan baskısını homojen olarak karşılarlar.
• Dikim ve söküm işi tek kişi tarafından yapılabilir.
• Tavan homojen olarak tutulduğundan daha seyrek dikim yapılabilir.
• Direk mukavemeti ayaktaki basınca göre 20–40 ton arasında ayarlanabilir.
• Tavan basıncına göre yükü kendi üstüne çok kolay alır.
• Ayakların mekanize edilebilmesine imkân sağlanır.
Hidrolik Direklerin Dezavantajları:
• Tamirleri zordur.
• Ventillerde meydana gelen arıza, hidrolik direklerin en önemli avantajı olan homojen
mukavemet özelliğini devre dışı bırakır.
• 30-40 tondan fazla yük alamazlar.
• Fazla meyilli yerlerde kullanılması elverişli değildir.

ÇELİK SARMA: Ayak içi tahkimatının hidrolik direklerden sonra ikinci kısmını
teşkil eden tahkimat üniteleridir. Tahkimatlama sırasında hidrolik direklerin üzerine
konularak tavanı desteklemektedir. Sarmaların baş tarafında sabit ve oynar olmak üzere iki
adet pim bulunmaktadır.

DOMUZ DAMI: Bir boşluğun tabanı ile tavanı arasında kare, dikdörtgen veya temas
yüzeyleri düzeltilmiş diğer iki tarafı doğal bırakılmış ağaçların karşılıklı olarak üst üste
dizilmesi sonucu elde edilen tahkimat üniteleridir. Tavan ve taban ile temas yüzeylerinin
fazlalığı ve sağlam olmaları nedeniyle, domuz damları tavan ve tabana gömülmezler. Domuz
damı temiz ve düzgün bir taban üzerine yerleştirilmeli, damı sıkıştırmak için üst iki sıra
arasına sıkıştırma kamaları sürülmeli ve en üst katın tavana teması sağlanmalıdır. Tavan
yükünün homojen olarak dağılmasını sağlamak için kamalar üst sıra ile tavan arasına
sıkıştırılmalıdır. Çünkü kamaların üst sırayla tavan arasına sıkıştırılması temas açısını
azaltacağı için, temas yüzeyinde basıncın artmasına neden olmaktadır. Domuzdamı tavanın
baskısı altında sıkışarak, tavan basıncına karşı yüksek mukavemet göstermektedir.
Domuzdamı Kullanımında aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
• Domuzdamının kurulacağı yer temiz ve düz olmalıdır.
• Domuzdamını oluşturan ağaçlar birbirine ve tavana iyice temas etmelidir.
• Domuzdamları bir ilerideki kurulmadıkça sökülmemelidir.
• Daire kesitli ağaçlar temas yüzeylerinin azlığından dolayı kullanılmamalıdır.
• Ağaçlar birbirleri üzerine aynı düşey doğrultuda konmalıdır.

EMNİYET SARMASI:
İnat ve emniyet takviye tahkimatlarının kurulmasında kullanılan 2m. Boyunda doğal
ağaç tahkimatlardır.

AYAKLARIN TAHKİMİ
Ayaklarda tahkimat; hidrolik direk + çelik sarma tahkimi emniyet takviye tahkimi, inat
tahkimi ve domuzdamı tahkimi şeklinde gerçekleştirilmektedir.

HİDROLİK DİREK + ÇELİK SARMA TAHKİMİ:


Hidrolik direk + çelik sarma tahkimi arın kazısı sırasında ve tavan taraması işinde
gerçekleştirilir. Ayak içerisinde her bir hidrolik direk sırası arasındaki mesafe 90 cm olup,
her bir sırayı oluşturan direkler arası mesafe 60 cm dir. Hidrolik direk sıraları arına paralel
çelik sarmalar arına dik bir şekilde tahkim edilmektedir. Ayna kazısı sırasında, ayna boyunca
oluşturulan her 2 veya 3 sarmalık boşluk sonrasında, oluşan boşluğun güvenli hale
gelebilmesi ve ayna kazısının devamı için, çelik sarma bir gerideki çelik sarmaya üst pimi
aracılığıyla bağlanır. Daha sonra sarmaların üstleri kamalanmakta ve sarmaların üst
pimlerinin takılmasıyla sarmalar altında kalan kömür kazılmaktadır. Kömürün kazılmasına
mütakıben, hidrolik direklerin dikimi gerçekleştirilir ve her iki, üç sarmalık mesafede bu
tahkim işine motor başından kuyruğa kadar tekrar edilir. Hidrolik direklerin dikimi
sarmaların 8. ve 9. tırnağına gelecek şekilde yapılmaktadır. Böylelikle bu sıradaki oluk
havesi için, kazı arını ile hidrolik direk sırası arasında yeterli mesafe sağlanmaktadır.

EMNİYET TAKVİYE TAHKİMİ:


Ayak arkasında kalan hidrolik direklerin sökümünden bir önceki aşamadır. Söküm
öncesinde ayak içerisinde üç sıra hidrolik direk bulunmakta ve emniyet takviye tahkimatı orta
sıradaki hidrolik direklerin göçük tarafına tahkim edilmektedir. Emniyet takviye tahkimatı
ağaç emniyet sarması ve hidrolik direklerden oluşmaktadır. Öncelikle emniyet sarması üç
adet çelik sarmayı kavrayacak şekilde, çelik sarmaların altına yerleştirilir. Daha sonra orta
hidrolik direk sırasının göbeğine bakan sırasına göçüğe bakan tarafına, orta direkle yan yana
gelecek şekilde, emniyet sarmasının iki ucuna iki adet hidrolik direk dikilir. Bu tahkim işleri
motor başından başlayıp, ayak kuyruğuna kadar devam eder. Emniyet takviye tahkimatının
amacı mevcut tahkimatı desteklemekten ziyade ayak arkasını yüksek tutarak kömür çekimini
kolaylaştırmak ve söküm işleminin daha güvenli yapılmasını sağlamaktır.

İNAT TAHKİMİ:
İnat tahkimi, tıpkı emniyet takviye tahkiminde kullanılan ağaç emniyet sarması ve iki
adet hidrolik direkle uygulanmaktadır. Ancak inat tahkimini, emniyet takviye tahkiminden
ayıran iki önemli unsur vardır. Bunlardan ilki, inat değil, yatayla 60º eğim yapacak şekilde,
arından göçüğe doğru uygulanmaktadır. İkinci unsur ise, inat tahkimi, emniyet arkasından
arına doğru yönelmiş baskıyı karşılayabilmek için yapılmaktadır. Ayak arkasından arına
doğru oluşan baskının nedenleri ise tavanın göçüğe tam oturmaması, ayak etrafında faylanma
olması ve ayak etrafında süreksizlikler bulunmasıdır.

DOMUZ DAMI TAHKİMİ:


Ayak motor başlarında ve ayak kuyruklarında kullanım alanı bulmaktadır. Motor
başlarında büyük boşluklar oluşturulduğu için tavan basıncı normalden daha fazladır ve bu
baskının sadece hidrolik direklerle karşılanabilmesi çok zordur. Bu nedenle motor başlarının
göçük tarafında mutlaka domuz damı uygulanmaktadır. Ayakların kuyruk kısmında bulunan
domuz damları da aynı nedenle tahkim edilmektedir. Domuz damı tahkimiyle hidrolik
direklere binen baskı azalmakta, ayaklarda daha güvenli bir çalışma alanı sağlanabilmektedir.
Aynı zamanda baskının domuzdamı aracılığıyla azaltılması sonucu, ayak yüksekliği daha
rahat korunabilmektedir.

NAKLİYAT

Herhangi bir kütlenin bir yerden başka bir yere taşınması işlemidir. Madencilikte
nakliyat, cevherin kazanıldığı yerden tüketim yerine kadar ulaştırılması ve ocak içinde ihtiyaç
duyulan malzemenin ocağa taşınması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bunlar için ocak
içerisinde çeşitli nakliye sistemleri bulunmaktadır.
OCAK İÇERİSİNDE KULLANILAN NAKLİYE TÜRLERİ:

Zincirli Konveyör: Çelik saçtan yapılmış oluk ve oluk içerisinde hareket eden
zincirlerle bağlanmış paletlerden oluşan bir nakliye sistemidir. Ocak içerisinde elektrikli
motorlarla baştan tahrikli, çekiş zincirleri olukların üstünde olan, çift zincirli konveyörler
kullanılmaktadır. Zincirli konveyörlerin oluk genişlikleri 70 cm uzunlukları 1,20 m dir.

Bantlı Konveyör: Sürekli nakliyat sistemlerinden olan bantlı konveyör büyük


miktarda yığma malzemenin uzun mesafelere yatay ve eğimli olarak nakledilmesini sağlayan
sistemlerdir. Basit olarak iki tambur arasına gerilmiş sonsuz bir banttan oluşmaktadır.
Nakledilecek malzeme, bir veya birkaç tambur tarafından tahrik edilen bu bant üzerinde
taşınmaktadır. Ocakta kullanılan bantlar tekstil dokulu olup, raptiyeleme yöntemiyle
birbirlerine eklenmektedir. Bantlı konveyörler elektrikli motorlarla tahrik edilmektedir.

Monoray: Tavanda asılı raya gidarlanmış taşıyıcı elemanların halatlarla çekilerek


nakledildiği bit sistemdir. Ocak içerisine malzeme taşınması için kullanılmaktadır. Halatlı
kısmı ocağın belirli bir yerine kadar devam etmekte olan monoray daha sonra basınçlı hava
tahrikli motorlarla çalışmaya başlamakta ve nakliyata serbestlik kazandırmaktadır.

OCAKTA KÖMÜR NAKLİ:


Ayak içinde nakliye paletli, yandan çift zincirli, sondan başlamalı zincirli
konveyörlerle yapılmaktadır. Bütün ayaklardaki konveyörler 63 KW gücünde, 70 cm olup
genişliğinde 1,20 m oluk uzunluğundadır. Aynı zamanda da sürülen bacalarda zincirli
konveyör alanı bulunmaktadır.1. ve 2. ayaktan üretilen kömür, 1. ayağın taban yolunda
bulunan ½ sabit olarak anılan zincirli konveyöre nakledilmektedir. 3. ayaktan üretilen kömür
ise 3. ayağın tavan yolunda bulunan ve 3. sabit adı verilen zincirli konveyöre aktarılmaktadır.
3. sabitten gelen kömür 2. sabite aktarılmakta, daha sonra ½ sabitten gelen kömür ile
birleşerek, 1.sabite nakledilmektedir. 1. sabit üzerinde bulunan bant emniyet kırıcısından
geçerek 6. bantlı konveyöre aktarılan kömür, birbirini takip eden bantlar aracılığı ile 0 banda
kadar gelir. 0. bant üzerinde bulunan manyetik metal separatöründen de geçen kömür,
numune cihazından da geçtikten sonra siloya ulaşır. Silo içerisinden kamyonlara yüklenen
kömür kantara girdikten sonra ve termik santrale ya da lavvara beslenmek üzere karayolu ile
nakledilir.
HAVALANDIRMA

Ocakta çalışanların hava ihtiyacını karşılamak, tehlikeli gaz birikimini önlemek, iyi bir
ocak iklimi elde etmek, tozlu havayı seyreltmek, çalışan makinelerin soğumasını sağlamak,
özellikle kömür madenciliğinde kömürün oksidasyonu neticesinde oluşturduğu ısıyı taşımak
gibi nedenlerle ocak içerisini havalandırmak, madencilik faaliyetlerinin devamlılığını
sağlamak için şarttır.

HAVALANDIRMA ELEMANLARI:

Vantilatörler: Ocak havalandırması, 122500 m³/sa. debi üretebilen, 55 kw. Motor


gücünde, 200 mmss. Depresyon yaratan, aksiyel tip vantilatörlerle yapılmaktadır.
Vantilatörler paralel bağlanmış olup, üfleyici şekilde çalıştırılmaktadır.
Aksiyel tip vantilatörler, silindirik bir muhafaza içinde dönen, bir gövdeye monte
edilmiş aerodinamik kanatlardan ve arkadaki sabit kanatlardan ibarettir.

Hava Kapıları: Ocak içerisine gönderilen hava, ocağın çeşitli bölümlerine açılan
yollara dağılır. Bu dağılımın kontrol altında tutulabilmesi ve istenilen yere, istenilen miktarda
havanın gönderilebilmesi için hava kapılarına ihtiyaç duyulmaktadır. Hava kapısının
uygulandığı galerinin direnci artar, böylelikle diğer yollardan geçe hava miktarının artması
sağlanmış olunur. Ocaktaki kapılar havanın geldiği yöne açılmakta olup, kapı kazası kapının
kapanma yönüne doğru meyilli olarak yapılmıştır. Kapıların hepsi ahşap olup, üzeri hava
geçirmeyen plastik malzeme ile kaplanmıştır.

Vantüp: Vantilatörlerin gönderdiği hava ile havalandırılamayan, açılmasına devam


edilen bacaların havalandırılabilmesi için kullanılan yardımcı havalandırma elemanlarıdır.
Vantüpler bir adet üfleyici vantilatörlerle, bu vantilatöre bağlanan plastik malzemeden
yapılmış hava borularından ibarettir. Vantilatör yeraltında temiz havanın bulunduğu bir yere
kurulur daha sonra vantilatörün üflediği hava, hava borularıyla sürülen bacanın arınına taşınır.

Havalandırma Ölçümleri: Ocak içerisinde CO konsantrasyonu, CH4(metan)


konsantrasyonu ve hava hızı olmak üzere üç parametrede ölçülmektedir. Bütün bu
parametrelerin ölçümü için yeraltında 3. bantlı konveyörler 4. bantlı konveyörlerin birleştiği
noktada sabit gaz istasyonu bulunmaktadır. Ayrıca her vardiya mühendisine seyyar CO
ölçüm aleti temin edilerek, vardiya sorumlusunun CO miktarını sürekli kontrol edebilmesi
sağlanmaktadır.

Ocak Yangınlarına Karşı Alınan Tedbirler: Ocak içerisinde alınabilecek yangına


karşı çeşitli önlemler alınmaktadır. Bunlardan biri; özellikle ayak etrafında yoğun olarak
bulunan yangın söndürme elemanlarıdır. Diğer bir önlem ise, eski üretim yerlerine bağlanan
yolların barajlanmasıdır. Bu barajlardan ve barajlanmış bölgede yangın olup olmadığı tespit
edilmektedir.

CO MASKESİ: Maskeler CuO ve MnO2 içeren bir katalizöre sahiptir. Bu katalizör


tabaka üzerinden geçen hava içindeki CO, CO2’ye dönüşür. Aynı zamanda bu tabaka
üzerinde amonyak (NH3) ve H2S’de tutulur. Ama havanın neminden, etkinliğini kısa sürede
kaybeder. Hava higroskopik bir tabakadan geçirilirse bile, maskelerin kullanılması kısıtlıdır.
Bundan dolayı CO maskeleri, ortamdan uzaklaşmak için kullanılır. Maskenin etkinliği
yaklaşık 1 saattir.

DRENAJ

Yeraltı ve yer üstü sularının toplanarak işletme sahasından uzaklaştırılması işlemidir.


Ocak içerisindeki su gelirleri, galerilerin yanlarında bulunan kanallarla toplanmakta ve ocak
içerisinde en alt katta bulunan drenaj havuzunda toplanmaktadır. Daha sonra toplanan bu
sular 11 kw’lık iki adet pompa aracılığı ile ocak içerisinden, ocak dışına basılmakta ve belirli
bir kat yüksekliğe kavuşan su, borular içinde kendiliğinden akarak havuzlara kadar
ulaşmaktadır.

PATLAYICI MADDELER VE PATLATMA

ANTİGRUZİTİN DİNAMİT: Düşük oranda nitrogliserin + nitroglikol, fazla


miktarda amonyum nitrat ve sodyumklorürden meydana gelir. Kömür madenlerinde metan-
hava karışımının veya kömür tozunun alevlenmesini önleyici şartları sağlamaktadır. İşletme
BARUTSAN ve ONCA tarafından üretilen antigrizutin dinamitler kullanılmaktadır. Bu
dinamitlerin donmaya karşı mukavemetleri yüksektir.
KAPSÜLLER: Gecikmesiz, köprülü elektrikli, bakır kapsüller kullanılmaktadır.
Kapsüllerin nakil telleri 1,5 cm uzunluktadır. Nakil tellerinin haricinden kapsülün elemanları
kontakt lamelleri, izolasyon maddesi, flaman, ateşleme maddesi ve bakır tüptür. Bakır
kapsüllerin kullanılma nedeni ise, ısıyı çabuk iletmelerinden dolayı soğumalarının çabuk
olmasıdır. Böylelikle akkor hale gelmezler. Kömür madenciliğinde patlatma işini daha
güvenli kılarlar.

SU KARTUŞLARI: Yeraltında deliklerin sıkılanması işinde kullanılırlar. İçerdikleri


su sayesinde kısmen de olsa tozu bastırırlar. Aynı zamanda top atım sırasında patlayıcı
maddenin oluşturduğu basıncın kayıp oranını azaltarak, faydalı basınç miktarını azaltır. Su
kartuşlarının kullanılmasıyla sıkılama işi daha kolay hale gelmekte ve zaman kaybı
azalmaktadır.
ATEŞLEME TELLERİ: Manyetonun elektrikli kapsüllerle bağlantısını
sağlamaktadır. Teller plastik yalıtkan maddeyle kaplıdırlar. Böylelikle kısa devreler
önlenmekte ve patlatma işlemi daha güvenli hale gelmektedir.
MANYETO: İşletmede dinamo tipi manyetolar kullanılmaktadır. Döner kollu bir
dinamo olan manyeto bir seferde maksimum 200 adet kapsül patlatabilmektedir.
LAĞIM ATIMI:
Ayaklarda kazı arınında ve bacalarda uygulanmaktadır. Kazı arınında kazılması
mümkün olmayan ve gereğinden fazla zaman alabileceği düşünülen formasyonlarda
gerçekleştirilmektedir. Bacalarda ise ilerleme yapılabilmesi için lağım atımı şarttır.
Lağım atımında öncelikle martoperferatör aracılığıyla delik veya deliklerin
hazırlanması gerekmektedir. Galerilerde birden fazla delik bulunmakta ve bu delikler
sistematik bir şekilde delinmektedir. Kazı arınında ise delik sayısı değişken olmakta ve delik
düzeni bulunmamakta, deliklerin konumları ihtiyaca ve formasyona göre belirlenmektedir.
Deliklerin hazırlanmasına mütabıken, antigrizun dinamite yerleştirilecek kapsül
ohmmetreyle kontrol edilir ve kapsül dinamite yerleştirilir. Deliğin bir ağaç sopayla
kontrolünden sonra dinamit-kapsül ikilisi deliğe şarj edilir. Şayet deliğe birden fazla dinamit
kullanılacaksa, ikinci konulan dinamite kapsül yerleştirilmemektedir. Dinamit-kapsül
ikilisinin deliğe şarjından sonra su kartuşlarıyla deliğe sıkılanması işlemi gerçekleştirilir ve
kapsüllerin nakil telleriyle seri olarak bağlantısı yapılır ve patlatma işlemi gerçekleştirilir.
Patlatma işleminden önce sesli ikazla, patlatma bölgesinde bulunanların güvenli mesafeye
geçmeleri sağlanmaktadır.
TOP ATIMI:
Bu patlatma yöntemi, üretimde arka kömürünün çekilmesi sırasında uygulanmaktadır.
Top atımı iki şekilde uygulama alanı bulmaktadır. Uygulamalardan biri kömür çekimi
sırasında iri boyutlu kömürün gelmesiyle, çekim işleminin kendiliğinden durması durumunda
gerçekleşmektedir. Kömür gelirinin devamlılığını sağlamak amacıyla iri boyutlu malzemenin
çatlaklarına veya yakınına patlayıcı madde yerleştirilerek patlatma işlemi gerçekleştirilir.

You might also like