Sanat ve yorum 2. Ödev 03.08.

2010 Tuğrul Kaan Özkavukçu 020050126

İstanbul Modern Müzesi’ne girdiğim de ilk salondaki eserler sanki bu on yıla ait
gibiydiler.Fakat altındaki tarihlere baktığımda 1940 ve 1970 arası yapılmış eserlerle karşı
karşıya olduğumu ve günlerden günümüze teknoloji hariç bir şeyin değişmediğini anladım.Sol
taraftaki salona girdiğimde günümüzün modern sunum araçları ve bilgisayar teknolojileri
kullanılarak yapılmış ,farklılaşmaya çalışan eserler vardı.Bu eserler bana sıkıcı geldi .Çünkü
birkaç eser hariç anlamak için ya açıklamasını okumak yada uzunca kafa yormak gerekiyordu.
Bu bölümde en sevdiğim eser siyah duvarlara yansıtılmış rüzgarda dalgalanan ağaçlardı.
Buradan çıkıp girişte sağdaki salona girdiğimde bu salonda sadece Türk ressamların sergisi
olduğunu fark ettim .Önüme çıkan ilk soyut resmi yorucu olduğu için hemen geçtim.Net ve
etkileyici bir resim olarak Fausto Zonaro’nun aşure resmi çıktı.bu resim korkutucu olsa
da vermek istediğini direk izleyiciye yansıtarak beni rahatlattı.
Bu salonda bir çok resim olsa da beğendiklerimden kısaca madde madde
bahsetmek istiyorum.

 Mihri Müşfik portre: kadın siyahlar içinde gösterilse de mutlu güzelliği sadece
yüzünde ,kendine güvenen bir tavrı var.
 Pehlivanları kübizm seklinde resmeden Cemal Tollu’ya resmin tarihine
baktıgım zaman ne yazık ki ilk olamadın diyorum.
 Kuzgun Acarın eserleri de bende hep isminden ötürü sürekli kuzgunları
anımsatır veya isminden dolayı o hep böyle çalışıyor .Bilemeyiz?
 Neşet Günal’ın çapa yapan köylü resmine klimalı bir sanat galerisinde bakmak
çok manidar.Çünkü köylünün o sıcakta o koşullarda çalışırken resmedilmiş
hali ve sanat galerisinde bizlerin hali.
 Hüsamettin Koçan’ın körler için resimler adlı eserine dokunmaya izin
vermeliydiler.Çünkü ben o resmi dokunmadan göremedim.
 Abstre Peyzaj İhsan Cemal Karaburçak çocuk resmi gibi gök yüzü yeşil farklı bir
alemi çizmiş gibi.Bu resmide bir çizgi film yaparsam ve baş kahramanımın
farklı bir evrene gitmesi gerekirse bu evren bu resimde ki mekan olmalı diye
düşündüm.

Pera Müzesine yanlış programlama nedeniyle gidemedim (pazartesi günleri kapalı

imiş)