You are on page 1of 23

www.barandergisi.

com

SAYI: 85 21 Aðustos 2008 - 34 2 YTL (kdv dahil)

Ömer ÖZKAYA:
Röportaj

Batý
Fetullah Cemaati Ýle
Beraber Olmak Ýstiyor

Fetullah’ýn
Telegramcý Tarikat
Ýliþkisi
2
BARAN’dan... Kâim ve Dâim
Selâm ile.. bölücü politikayý belirleyen de algý- nin “merkez” hüviyetine zarar ver- girebilir.
Müsbet ve menfi politika... lama mekanizmalarýdýr. mektedir. Merkez olmanýn en önem- BARAN “iç”te ve “dýþ”ta ÝB-
Her iki yöntem de hareketin güç- Algýlama mekanizmalarý, baðla- li özelliði, söylenilen veya ortaya ko- DA’ya nisbetle hiçbir kompleks içi-
ler dengesi içindeki yerine veya bir nýlan dünya görüþünün þuur süzge- nulan meselelerin hakikatine sahip ne girme ihtiyacý duymadan, kýnayý-
hareketin ideolojik muhtevasýna gö- cinden geçerek oluþur. olarak, “düþman kutbu”nun belirlen- cýlarýn kýnamasýna da aldýrmadan
re kullanýlmakta... Algýlama mekanizmalarýnýn ina- mesinden sonra her kesime eþit me- kendi yolunda ilerlemeye çalýþýrken,
Birleþtiricilik sözkonusu oldu- nýlan ve baðlanýlan dünya görüþüne safede durulmasýdýr. Hatta “düþman herkesin menfi taraflarýný deðil de
ðunda müsbet, bölücülük sözkonusu nisbetle doðru veya yanlýþ oluþup kutbu”nun temsil ettiði zihniyetin müsbet taraflarýný “öne çýkarma ve
olduðunda ise uygulanan politikaya oluþmadýðýný gösteren en önemli hu- hakikatine de sahip olarak!.. parlatma” eðilimindedir.
menfi politika diyebiliriz. sus ise “eþya ve hadiselere” karþý Algýlama mekanizmalarý sözde Bunu da ÝBDA’ya nisbetle “kâr-
Herþeyin hakikatini temsil eden gösterilen reflekstir. deðil özde olarak inanýlan dünya gö- zarar” muhasebesi içinde yapmaya
bir hareketin mensuplarýnýn, hareke- Siyasetin “dýþ dünyaya karþý gös- rüþünün þuur süzgecinden geçirilip çalýþmakta... Bir insanýn veya bir ha-
tin merkez hüviyetine uygun olarak terilen refleks-reaksiyon” olduðunu ve ona nisbetle deðiþmedikçe, mev- reketin geçmiþindeki menfilikler,
müsbet-birleþtirici politika izlemele- hatýrlarsak, bu refleksin ideolojiye cut alýþkanlýklarýn dýþýnda farklý ka- bugünkü mevcut durumuna göre
ri gerekir. nisbetle oluþmuþ “siyasî þuur”la nallardan ve farklý damarlardan bir söylenir veya söylenmez. Bugün
Zýddýný dýþarýda býraktýktan son- mümkün olabileceðini de anlarýz. söz söylendiðinde, söylenilen söz müsbet bir hareket ortaya koyan bir
ra, sözkonusu olan müsbet taraflarýn “Ýktidar hedefli” bir hareketin müsbet dahi olsa, algýlama menfi insanýn o müsbet hareketini deðer-
ideolojiye maletme gayreti belki de mensubu olarak “devrim”, “düþmana olacaktýr. lendirirken hemen yanýbaþýna geç-
mücadelenin kendisidir. iradeyi kabul ettirmek”, kýsaca, Ýþte “menfi politika” diye bahset- miþteki menfi durumunu koymak,
Müsbet-birleþtirici veya menfi- “düþmanla savaþýp zafer kazanmak” meye çalýþtýðýmýz husus da, bazen neyle izah edilebilir?
diye bir derdiniz yoksa, devamlý ola- farkýnda olarak bazen de olmayarak Bugünkü mevcut durumu menfi
rak “bölünme” üzerinden politika bu noktada meydana çýkmakta. olan bir insan, bir hareket veya bir
p
ta
Ki

yaparsýnýz; bunun için de menfilikle- Doðru bir siyaset hepimizin bildi- kurumun bugününü deðerlendirirken
ri dile getirir; her þeye itiraz eder, ði gibi ideolojinin muradýný doðru geldiði yolu anlatmak babýndan,
karþý tarafýn söylediðini anlayýp kestirebilmekle mümkündür. “geçmiþinde de þöyle kötü bir þey
“meseleyi meselenin istediði þuur Menfi politikada yanlýþlar olabi- yapmýþtý” denilir.
seviyesinden” ele alýp ona göre ce- leceði gibi, müsbet politikada da Fakat geçmiþinde menfi olup da
vap vereceðinize, böyle yapmayýp yanlýþlar olabilir. Fakat müsbet poli- bugün müsbet birtakým þeyler yap-
sadece “ocu, bucu,” diye “kulp” ta- tikadaki yanlýþlar, “birlik halinde maya çalýþan birine geçmiþini hatýr-
karsýnýz. düþmanla savaþma” niyetine halel latmak, onu dýþlamak mânâsýna ge-
Bölünme üzerinden “politika” getirmez. Çünkü bölünmüþlükle düþ- lir. “Bölünmüþlük” dediðimiz þey
yapmanýn en önemli göstergeleri mana karþý konulamayacaðýndan do- budur. Ayrýlýk noktalarýný gereði
bunlardýr: Menfilikleri dile getirmek, layý bunun yolu birleþmektir. yokken kaþýmak, “kapýyý dýþa kapat-
anlaþýlan veya anlaþýlmayan herþeye Yukarýdaki ifadelerden macý”, içeride de “donup kalmacý”
itiraz etmek, acziyetinden dolayý da BARAN’ýn hedefi ve bu hedef için bir yaklaþýmla mücadeleyi hedefine
kulp takmak! uygulamaya çalýþtýðý farklý atraksi- nasýl ulaþtýrýlacaðýnýn muhasebesini
Bizce bu tavrýn en önemli sebebi, yonlar az-çok anlaþýlabilir. hepimiz tekrar ve yeniden yapmalý-
karþýlaþýlan yeni meseleleri ideoloji- Okuyucu BARAN’ý takip eder- yýz.
ye maletme çetinliðini yaþayama- ken onun muhtevasýný bu hedef doð- Son tahlilde neyi kastettiðimizin
maktýr. Baþka bir ifadeyle, çözüm rultusunda deðerlendirmeli... yani meramýmýzýn iyice anlaþýlmasý
için kendini dayatan her mesele, Aksi takdirde “yanlýþ” niteleme- için þu soruyu sorabiliriz:
Yazarýmýz, baðlýlýk iddiasýnda bulunanlarca ide- siyle söylenen herþey, BARAN’ýn Hz. Ömer Allah Resulü’ne boyun
Gönüldaþ olojiye nisbetle halledilmelidir. aldýðý “risk”le beraber bu hedefini eðdikten sonra ona kim neyi hatýrlat-
Dr. Hakký Açýkalýn’ýn Ýþin bu zor kýsmýna –biz de dahil örtme, perdeleme, yok saymadan tu- tý?
olmak üzere- girilemediðinden dola- tun da, kýskançlýk, þahsî kin ve hatta Veya Hz. Ömer müslüman olduk-
(Havari Kesar) yý kolay kýsmý, yani menfi “politika” düþmanýn iþine yarayan faaliyetler tan sonra cennette yer mi kalmadý?
kitabý ÇIKTI! umumiyetle tercih edilmektedir. yelpazesi diye deðerlendirilebilecek
Bizce bu durum en çok ideoloji- menfi-bölünmüþlük politikasý içine Genel Yayýn
Temsilcilikler:
Ümraniye: Ýbrahim Gülþen

Okuyucudan
Tel: 0539 423 07 48
Esenler: M. Yavuz Dedeoðlu,
Tel:05378902187 05558329423
Antalya: Arif Saygý,
Tel: 0536 605 24 43
K.Maraþ: Baki Aytemiz,
Tel: 0537 271 25 74
Samsun-Bafra: Celal Eker Selamlar... bir surattý o öyle!
Ýsmet Paþa Mah, Sayýn Yetkili Lütfen öylesi bir zat-ý muhteremle dalga
M. Akif Ersoy Cad., No: 16/c
Tel: 0362 542 71 67 Son dört sayýnýzý aldým ve bilmenizi isterim ki geçmeyin.
Ýzmir: Abdülhalim Umarov çok ilgimi çekti... Sizleri Hocamýzý anlamaya davet ediyorum...
Tel:05542528506
Sizleri tebrik ediyorum. Hele hele kýrýk mýzrapý bir okusanýz, Hocamýzýn ne
Erzurum: Bektaþ Bilmez:
0538 300 49 37 Mustafa Kara kadar ince ruhlu bir ÞAHSÝYET olduðunu görür,
Almanya: Okan Fettahoðlu, anlar ve yazdýklarýnýzdan utanýrsýnýz!..
Tel: 00491737569 316
Baran! Size son tavsiyem, bu iþleri yapacaksanýz, hiç
Avrupa:Zafer Yýlmaz:
Tel: 0049177/7403319 Hoca efendiye karþý niçin bu kadar sertsiniz? O yoktan biraz daha ustalýkla yapýn!
Ýsviçre:Simurg Lerzan, gerçekten Ýslâmýn muzafferiyeti için canýný diþine
Tel: 0041 787931279
takmýþ, özel hayatýndan fedakarlýklarda bulunmuþ R. Okçu
Brezilya:Merve Leticia,
Tel: 301 60-031 bir zat- muhterem... Yanlýþ anlamayýn. Derdim size
Niedersachsen Eyalet: çatmak deðil. Ama kýzmadan da yapamýyorum! Arkadaþlar, BARAN Dergisiyle yeni tanýþtým
Cesareddin Musluoðlu,
Tel: 00491799988223
Derginizi son bir kaç aydýr takip ediyorum. sayýlýr. Derginiz vesilesiyle muhterem Salih
cesareddin@yahoo.de Hocamýza yapýlan hakaretler, hele 81. sayýnýzdaki Bey’in aslýnda büyük bir yazar olduðunu
fotomontaj olduðu kesin olan Hocamýzýn resmi. öðrendim. Kitaplarýný okuyorum. Hürmetlerimle...
Fotomontajdan hiç anlamýyorsunuz. Ne iðrenç Emir Han
BARAN 3

Tam Baðýmsýzlýk, Laiklik, Emperyalizm Ve

SÝSTEM ÞUURU
Bu gün dünyada ve Türkiye’de anti-emperyal mücadele bayraðý Müslümanlarýn elindedir. Bu hem fikirde hem de
fiilde böyledir. Müslümanlar hem silâhlý Kurtuluþ Savaþý’nda öncülük etmekte, hem de emperyalizme karþý sistem
çapýnda alternatif teklif etmektedirler.
mede bulmuþtur. mak da mümkün olamaz. Sovyet Rusya, Batý
Bâkî Aytemiz
Laik, çaðdaþ, seküler bir hayat tarzý, bir dünya içinde, Batý için Batý’ya muhalefeti temsil eder.
görüþü içerisinde, Türkiye’de anti-emperyalist ol- Marks, kapitalistlerin sonuncusudur. Çörçil, “Bi-
“T am Baðýmsýzlýk” mevzuu, “Hürriyet ve
Zorunluluk” meselesinin hasrýnda ele
alýnmalý demiþtik. Gerçek ve tam hürriyet, ancak
manýn, anti-emperyalist kalmanýn imkâný yoktur.
Bizim anladýðýmýz mânâda anti-emperyalizm,
zim ateistimiz de Hýristiyandýr!” demekle, iþte bu-
nu kastetmiþtir. Batý’ya, Batý içinden, laik ya da
zorunluluðun idrakiyle mümkünken, bunun, niha- Batý’yý bütün kurum ve kuruluþlarýyla beraber baþka bir dünya görüþü, hayat tarzý ile muhalefet
yetinde “Bütün Fikir – Mutlak Fikir” davasýna reddetme ve reddettiðimiz bu emperyal kurumlar edilemez.
baðlanacaðýna dikkat çekmeye çalýþmýþ ve ayrýca yerine kendi medeniyet görüþümüz çerçevesinde Huntington’un Türkiye için teklif ettiði ve bu
Büyük Doðu – ÝBDA’nýn tarih tezleri ýþýðýnda kendi kurumlarýmýzýn teklifi þeklindedir. gün de uygulamaya konulduðunu gördüðümüz
meseleye tarihî bir pencere açmýþ ve aktüel boyu- Biz demokrasi yerine “Baþyücelik”i teklif ede- Ilýmlý Ýslâm demokrasisi modeli, laikliðe ya da
tuna ýþýk tutmaya çalýþmýþtýk. niz. ulus devlete karþý bir proje deðildir. Batýlýlaþtýra-
“Hürriyet de zorunluluksuz mücerret bir hürri- Biz, Batý’nýn hazza dayalý hayat telakkisi yeri- rak sömürgeleþtirme sürecinde, Ýslâm’ýn özünden
yet olarak var olabilir; bu yalancý hürriyet ne, fazilete dayalý bir dünya teklif edeniz. uzaklaþma adýna muvazzaf kýlýnan laiklik, ulus
keyfîliktir ve bu yüzden tam da kendi kendisinin Biz, Batý’nýn sömürerek büyümek, zenginleþ- devlet vs gibi projelerin akýbeti artýk belli olmuþ-
karþýtý, þuursuz bir zincirleniþ, sadece bir hürriyet tur. Bu projelerde ýsrar ederlerse, emperyalizme
yanýlsamasýdýr; yalnýz þeklî olan bir hürriyettir.” karþý bir muharebe sahasýnýn da yüzde doksaný
(SM, Büyük Muzdaripler, C: 3, sh: 252) Amerika düþmaný olan Anadolu’da açýlacaðý ve
Meseleyi bu ibareyle de perçinleyerek söyle- Anadolu’nun ellerinden kaçacaðý muhakkak…
yelim ki, “Tam Baðýmsýzlýk” ve “Hürriyet” bahis- Emperyalizm, Müslüman-Ýslâmcý hayat tarzý,
lerini birbirinden ayýrmak mümkün olmadýðý gibi, dünya görüþü önünde bu projelerin baþarýsýzlýðýna
meseleyi, meselenin istediði þuur seviyesinden þahit olmuþ ve artýk daha fazla tutunamayacaðýný
ele almayanlarýn ortaya koyduklarý, þeklî bir hür- anlamýþ olarak, Ýslâmcý dünya görüþünün (Büyük
riyet palavrasýndan öteye gidememiþtir. Doðu – ÝBDA’nýn) önünü kesebilmenin yegâne
Þeklî hürriyet davasý da, bizde, Gülhâne ve yolunun yine Ýslâm’ýn içinden çýkartacaklarý hain-
Tanzimat’la beraber Batý’nýn dikte ettiði bir key- ler eliyle olabileceði fikriyle yola çýkmýþtýr. Ve bu
fiyet olarak arz-ý endam etmeye baþlamýþ, bu sü- çerçevede iktidara getirilenlerin de Büyük Doðu –
reç ayný zamanda, bizim, emperyalizmin kucaðý- ÝBDA’nýn kaçkýnlarý ve hainlerinden baþkasý ol-
na “hürriyet” naralarý atarak gönüllü oturuþ süre- mamasý, emperyalizmin asýl hedefinin kimler ol-
cimizi de açmýþtýr. duðunu apaçýk ortaya koyar. Yaþananlar, Emper-
Batý’nýn, bizi köleleþtirmek, sömürebilmek yalizm’in, kendisi için tehlike oluþturacak olanla-
için tek çýkar yolun hayat tarzýmýzý deðiþtirmek, rýn sahtesini iktidara getirerek “asýl”ýn önünü kes-
bizi kendine benzetmek olduðunu biliyordu. Bu me taktiðinin bir tezahürüdür.
taktik, emperyalizmin, Batý’nýn ezel ebed taktiði- Bu gün dünyada ve Türkiye’de anti-emperyal
dir ve “Roma Nizamý, Yunan Aklý ve Hýristiyan mücadele bayraðý Müslümanlarýn elindedir. Bu
Ahlâký” olarak kendini formüle eden Batý için, hem fikirde hem de fiilde böyledir. Müslümanlar
Osmanlý’nýn þahsýnda Anadolu’nun, topyekûn hem silâhlý Kurtuluþ Savaþý’nda öncülük etmekte,
Doðu ve Ýslâm âleminin sömürülebilmesi adýna, hem de emperyalizme karþý sistem çapýnda alter-
kendileri için kendilerine benzeterek yetiþtirdikle- natif teklif etmektedirler.
ri iþbirlikçilerinin kapýyý içten açmalarý gerek- Bir yandan, “Mevzubahis vatansa gerisi tefer-
mektedir; ve Tanzimat’la bu süreç baþlamýþtýr. mek iktisadî anlayýþý yerine, hak edene her saha- ruattýr!” diyenler, diðer yandan da laikliði, laik
Emperyalizmin, sadece iktisadî sömürü olma- da hakkýnýn verildiði bir dünya teklif edeniz. hayat tarzýný vatanýn önüne koyarlarken, “vatan”
dýðý malûm… Ýktisaden sömürebilmek adýna ya Biz, Batý’nýn köhnemiþ sistemi yerine, yepye- davasýndaki samimiyetsizlikleri de bu noktada or-
silâh zoru kullanacak, ya da kendisine benzettik- ni bir sistem teklif edeniz… taya çýkmaktadýr. Bu davada samimiyet arayanlar,
leri eli ile hükmettiði ülkelerde kendi deðerlerini, Zira, Batý’ya karþý durmanýn, emperyalizmi bizim, Efendi Hazretleri’nin, Vahidüddin Hân’ýn
hayat tarzýný hâkim kýlmak sûretiyle, silâh zoruna geriletmenin yegâne yolu, emperyalizmin sistem ve diðer Ýslâm mücahidlerinin, Kurtuluþ Sava-
gerek kalmadan, gönüllü bir sömürü düzeni kur- çapýndaki dayatmalarýna karþýlýk, sistem çapýnda þý’nda, laik de olsa savaþanlara verdiði desteðe
muþ olacak… karþýlýk vermekle mümkün. Bu gün kendisini bakarak kendilerine ders çýkartabilirler.
Ýslâm dünyasýnda bunu yapabilmesi için de “Yeni Dünya Düzeni” olarak teklif eden emperya- Ýslâm dünyasý ve Türkiye’de laik hayat tarzý
her þeyden önce, buna engel olacak Ýslâm ruh ve lizme, kendi “Yeni Dünya Düzeni”mizle karþýlýk ile anti-emperyal olunamaz.
ahlâkýný, Müslüman-Ýslâmcý hayat tarzýný berhava veriyor ve o plân çerçevesinde mücadele ediyo- Pratikte de, bu millet emperyalizme karþý laik-
etmesi gerektiðini fark etmiþtir. Müslümanýn ken- ruz. likle motive edilip cepheye sürülemez.
di hayat tarzýný yaþadýðý, eþya ve hadiseler karþý- Laik ve seküler olduðu hâlde, anti-emperyal ÝBDA ve Kumandan Mirzabeyoðlu,1919’da
sýnda Ýslâmcý bir þuurla durduðu noktada, emper- ve Tam Baðýmsýzlýkçý olma iddiasý iþte bu sebep- emperyalizme karþý þahlanan ve yok olmama ira-
yalizme ekmek çýkmayacaðý muhakkak. Batý, bu le de havada kalmaktadýr. Zira laik ve seküler ha- desini ortaya koyan Anadolu’nun ruhudur, lider-
direniþi kýrmanýn yolunu da, laikleþme sekülerleþ- yat tarzý, dünya görüþü, düþünce tarzý son tahlilde lik makamýdýr. O, emperyalizmin sistem çapýnda-
me sürecinde, Müslüman-Ýslâmcý hayat tarzý yeri- Batý menþeilidir ve bu çerçeve içinde kalýnarak ki taarruzuna, sistem çapýnda karþýlýk verendir.
ne, Batýcý, laik, çaðdaþ hayat tarzýnýn yerleþtiril- Batý’ya sistem çapýnda bir alternatifle karþý koy-
4 BARAN

Fetullahçýlar, Scientology
ve TELEGRAM
Oðuzhan Gözcü duðu tarikat insanlarýn 75 milyon yýl önce galaksi- Radikal: Cihad taraftarý, mücahid olmaya
deki 76 gezegenden sürgün edilerek dünyaya geldi- eðilimli, fanatik görüþleri olan...
ðini savunuyor. 10 milyon üyesi olan tarikatýn Bu veriler doðrultusunda öðrencilerden öðret-
D ergimiz BARAN’ýn geçtiðimiz haftaki
(14-08-2008) 84. sayýsýnda, Sayýn Salih
Erdal’ýn “Telegramý Kimler Yapýyor” baþlýklý bir
ABD’den sonra en güçlü olduðu yer Almanya.”
Peki, Alman Hükümeti neden böyle bir ikâza
menlere, memurlara, askerlere, hâkimlere, tüccar-
lara kadar her türlü konumda olan insanlar fiþlenir.
yazýsý yayýnlandý. Sayýn Erdal, bu yazýsýnda, 6 gerek duymuþ olabilir? Çünkü Scientology Kilise- Bu listeler merkezlerde toplandýktan sonra gerekli
Aðustos 2008 tarihli Zaman gazetesinde yayýnla- si, ABD emperyalizminin ileri uç bir karakolu ola- yerlerde kullanýlýr. Ancak üst noktalarda bulunan
nan ve “Scientology tarikatýnýn lideri, Ergenekon- rak, Alman devletine nüfuz etme gayreti içerisin- bazý Fetullahçýlar bu listeleri bazý çýkarlar karþýlý-
cularla fayansçýda görüþmüþ. Suikastlar için zihin de! Üstelik bunun için kullanýlan araç da pek taný- ðýnda yabancý istihbarat teþkilatlarýna sýzdýrmakta-
kontrolü” baþlýklý haber-yorum üzerine bir deðer- dýk: “Ýnsan haklarý ve demokrasiye aykýrýlýk. Azýn- dýr.
lendirmede bulunmuþ ve demiþ ki: lýk dinlere(!) baský!” edebiyatý… Yabancý istihbarat ajanslarý gerektiði yerlerde
- “Bu haberi yapan Zaman muhabirine þunu Zaman gazetesinin, “Özel Büro” hakkýnda “Te- bunlarý kullanmaktadýr.
sormak gerekir: ‘Bu konuþmalar zihin kontrolü ya- legramcý” “Scientology Kilisesi”yle iþbirliði yapý- Tabi bu istihbarat ajanslarýnýn ilgilendikleri
pan birine mi yoksa bunu açýða çýkarmaya çalýþan yor diye yayýn yapmasý, aslýnda kendilerinin yaptý- gruplar, Fetullahçý olan kadrolar deðildir.
birine mi delâlet ediyor ve sizin gerçekleri tersyüz ðý iþbirliðini saklamaya yönelik basit bir perdeleme Özellikle CÝA bu listelerdeki aþýrý komünist,
edici böyle bir haber yapmaktaki menfaatiniz ne- operasyonudur. Üstelik, “Ergenekon”cu olduðu ge- aþýrý Kemalist ve özellikle CÝHADÇI MÜSLÜ-
dir?’ Netice olarak: esasen Salih Mirzabeyoðlu’na rekçesiyle tutuklanan Erkut Ersoy, “Zihin kontrolü MANLARLA ve CÝHAD EÐÝLÝMÝ OLAN EHLÝ
tatbik edilen iþkenceyi yapanlara hangi kurum ve- operasyonlarýný MÝT içerisinden bir grubun yaptý- TARÝKATLARLA ÝLGÝLENMEKTEDÝR. BÖY-
ya cemaatlerin destek olduðunun çok fazla bir öne- ðýný ve onlarý cihazlarýyla beraber suçüstü yakala- LECE CIA, MÝT YAHUT EMNÝYET ÝLE ULA-
mi de yok. En alttaki hayvancýklar þekil ve suretle- mak istediklerini” açýkça ifade etmiþken! ÞAMADIÐI BÝLGÝLERE FETULLAHÇILARIN
rine kadar biliniyor. En üstteki irade zaten bilini- Peki, müslümanlarýn kýblegâhýný Beyaz Saray YAPTIÐI ÇALIÞMALARLA ULAÞMAKTADIR.
yor. (...) Bu iþlerde Ergenekoncularýn deðil de, Fe- yapmaya çalýþan “zaman” neden bu kadar saldýrý- TABÝ BU SIZDIRMALARI BÜTÜN FETUL-
tullahçýlarýn rol aldýðýný düþünmemiz için daha çok yor “Özel Büro”ya? Bunun sebebi, 2007 yýlý Ara- LAHÇILARIN YAPTIÐINI SÖYLEYEMEYÝZ.
sebebimiz var. Üstelik bu iþin o cenahta da iyi uz- lýk ayýnda, mail gruplarýna gönderilen ve CIA-Fet- ANCAK FETULLAHÇI ÝÞBÝRLÝKÇÝ AJANLAR
manlarý var. Zaman gazetesinin þu haberi bile on- toþ baðlantýsýný çok güzel bir þekilde anlatan þu ra- BU FAALÝYETLERÝ PERÝYODÝK OLARAK
larý daha þüpheli bir duruma düþürmüyor mu?” por olmasýn sakýn? GERÇEKLEÞTÝRMEKTEDÝR. NURETTÝN VE-
Bu haber üzerine Scientology ve Fettoþizm ara- REN VAKASINDA OLDUÐU GÝBÝ ÝÇ AJAN-
sýndaki baðlarý birazcýk araþtýrýnca çok ilginç bað- FETULLAHÇILARIN CIA ÝLE ÝÞBÝRLÝÐÝ LAR BU FAALÝYETLERE KARIÞMAKTADIR.
lantýlara rastladýk. Bir kere ikisinin de, “diyalogcu” ÖZEL BÜRO SIZDIRMALAR
olmasý, bu yönde uluslararasý büyük bir çaba için- Türkiye’deki genel kanýnýn aksine en büyük fiþ- Zaman Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Ek-
de bulunmalarý, “bütün dinleri kabul edip, onlarla lemeyi Fetullahçý grup yapmaktadýr. Milli Ýstihba- rem Dumanlý bu tür þahýslar arasýndadýr. Ekrem
hemhal olmalarý” tabiî ki bu iki sapkýn oluþumun rat, JÝTEM, Emniyet güçleri Türkiye çapýnda ye- Dumanlý 2005 Haziran, 2005 Eylül, 2005 Kasým
yollarýný bir yerde kesiþtirecekti. Nitekim öyle de terli ölçülerde istihbarat çalýþmasý yapamamakta- aylarýnda Ýstanbul Þiþli’de, Beþiktaþ’taki evlerde
oldu. Görüldü ki, ABD emperyalizminin para-psi- dýr. Oysa Türkiye’deki insanlar üzerinde en büyük CIA yetkilileriyle görüþmüþtür. Bu þahsýn Emni-
kolojik harekât projesi içerisinde çok önemli bir ve ayrýntýlý fiþleme operasyonunu gerçekleþtiren yet’in derin kiþilikleriyle karanlýk iliþkileri olduðu
yer kaplamýþ olan “Scientology Kilisesi” ile “Diya- grup Fetullahçýlardýr. Çünkü Fetullahçýlarýn Türki- sabittir. Ayrýca El Kaide mücahidlerinin saldýrý ya-
log” projesinin diðer önemli bir ayaðý olan Sünnî ye’deki tüm okullarda, üniversitelerde, yargýda, pacaðý istihbaratýný alan CIA, Ankara’da 2004 yý-
(Ýslâm) dünyasý içerisinden devþirilmiþ ve tarih bo- TSK’da, devlet yurtlarýnda, bakanlýklarda, tüm lýnda Kemal adlý Fetullahçý avukatla Balgat’taki
yunca görülmüþ en sapkýn bir yapýlanma olan özel ve devlet teþekküllerinde yeterince yandaþlarý bir evde görüþür...
“Fetullahçýlýk” birçok noktada kesiþiyor. Önce bulunmaktadýr. Burada CIA iki yönlü oynamaktadýr. Fetullahçý-
aþaðýda, Alman Die Wielt gazetesinde geçtiðimiz Bu Fiþleme operasyonu þu þekilde gerçekleþ- larla dolaylý olarak iliþki kurarken, Fetullah Gü-
Þubat ayýnda çýkmýþ þu haberi okuyalým: “En ünlü mektedir: len’in takiyye yapýp yapmadýðýný araþtýrmak için
üyesi Tom Cruise olan tarikatýn geçen Ramazan’da Fetullahçý yandaþlardan, bulunduklarý ortamda- bir ajan görevlendirdiði bilgiler arasýnda kaydedi-
iftar yemekleri düzenlediði ortaya çýktý. Alman- ki yandaþlarýna insanlarý müspet ve menfi olarak lebilir. Yani bu noktada CIA Fetullahçýlara güven-
ya’nýn Hamburg Eyaleti Ýçiþleri Bakanlýðý, Scien- ikiye ayýrmalarý istenir. memekle birlikte, iç iþbirlikçilerin fiþlemelerinden
tology tarikatý konusunda Almanya’daki Türkleri Menfi yani olumsuzlar özel olarak fiþlenir. yararlanmak için bu verileri kullandýðý açýktýr. Bu
uyardý. Ýçiþleri Bakaný Udo Nagel, bakanlýk bünye- Müspet yani Fetullahçý oluþuma olumlu bakanlar yakýn CIA-Fetullahçý iliþkileri doðrudan olmamak-
sinde Scientology’ye karþý bir çalýþma gurubu ayrý olarak fiþlenir. la birlikte Fetullahçýlara bazý avantajlar saðladýðý
oluþturulduðunu, bu grubun içinde de Türk vatan- Bu fiþlemeler Ankara, Ýzmir, Ýstanbul, Amerika söylenebilir.
daþlarý için “özel bilgilendirme servisi” bulundu- ve diðer yerlerdeki merkezi noktalarda toplanýr. Amerika’da bazý Fetullahçýlarýn mesela New
ðunu belirtti. Nagel, ‘Scientology’nin son zaman- Gerekli yerlerde Fetullahçýlara yardým edilir, refe- Jersey’de Arap-Ýslâm kökenli öðrencilerin ara-
larda Türk derneklerinde yandaþ kazanma çaba- rans saðlanýr. Fetullahçýlarýn genel fiþleme metodu sýna sokularak istihbarat çalýþmasý yapmasý
sýnda olduðu tespit edilmiþtir. Bu örgüte karþý Türk þu þekildedir. Her insana rakamsal bir deðer verilir. karþýlýðý parasal gelir elde ettikleri de bir ger-
vatandaþlarýnýn dikkatli ve hassas davranmalarýný Buna göre: çektir.
istiyoruz’ dedi. Çalýþma gurubu baþkaný Ursula GENEL FÝÞLEME METODU Örneðin Selim isimli bir Fetullahçý’nýn New
Cabera da, tarikatýn son günlerde Türk dernekleri- 1.lik: Hizmetten uzak (Fetullahçýlýða uzak) Jersey’de Mýsýr uyruklu Ahmad Kasým isimli öð-
nin içine girerek, gençleri, uyuþturucuyla mücade- 2.lik: Nisbeten ýlýmlý (Fetullahçýlýða açýk) renciden cihadçý faaliyetler hakkýnda bilgi edin-
leyi kullanarak propaganda yaptýðýný söyledi. Sci- 3.lük: Geleneksel (Dini eðilimi olan) mek istediði, mücahid kardeþin olumlu karþýlamasý
entology’nin Berlin’deki camilere kadar sýzdýðý 4.lük: Fetullahçýlýðý bilen (Eðilimli) karþýsýnda Arap kökenli öðrencilerin evlerine gitti-
Ramazan’da dinler arasý diyalog adý altýnda iftar 5.lik: Fetullah Hoca Müridi ði ve bu kiþilerin isimlerini CIA ajanlarýna sýzdýr-
yemeði düzenledikleri iddia edildi. 1954’te bilim- Ehli Beyt: Kýzýlbaþ dýðý bir gerçektir. Ahmad Kasým, Muhammad Ez-
kurgu yazarý Ron Hubbard’ýn Hollywood’da kur- Ehli Tarik: Tarikat ehli zet, Tarýk al Jeyshi isimli kardeþler bu fiþleme ne-
BARAN 5
Ergenekoncu dediðiniz telegramcýlar niye hâlâ iþkencelerine devam edebiliyorlar?
Ergenekon’un baþý tutuklandýysa, kuyruðu nasýl iþbaþýnda hâlâ?
Yoksa onlar sizin bahsettiðiniz Ergenekon tarafýnda deðil de,
sakýn sizin de içinde bulunduðunuz gerçek “Glaido”nun elemanlarý olmasýn?
ticesinde FBI ve CIA tarafýndan takibe alýnmýþtýr. Cemaatteki söylentilere göre tetikçiyi Bolu’da ha- gelirse, Ergenekoncu diye tanýttýklarýnýn üzerine!
Þu an bu kardeþler takibat altýndadýr. Ayrýca bu fa- pis yatan ÝBDA/C lideri azmettirmiþ olabilir. Mir- Öncelikli olarak, bu operasyonlarda tutuklanan
aliyetlere New York’ta Ahmad Nawaz Sherif adlý zabeyoðlu’nun sorgulanmasý gündemde… Ýsma- ve gözaltýna alýnan onca kiþinin yekpâre bir bütün-
Pakistan uyruklu bir Fetullahçýnýn katýldýðý da tes- ilaða Camiî’nde öldürülen emekli imam Bayram lük arzettiðine inanmýyoruz. Zaten, sizin gazetele-
pit edilmiþtir. Bu iþbirlikçi de ayný faaliyetlerle Ali Öztürk cinayetinin üzerindeki sýr perdesi henüz rinizde de yayýnladýðý üzere, birbirlerine bile düþ-
Arap kökenli öðrenciler arasýnda istihbarat yap- aralanmadý. Ancak cemaat ve çevresinde yayýlan man olabilecek kadar parçalý bir yapý var önümüz-
maktadýr. dedikodular polisin de dikkatini çekti. Soruþturma- de, Kimisi, sizin gibi dün emperyalizmin kucaðýn-
Fetullahçý Türklerden bazýlarýna Green Kard yý yürüten ekipler, cinayetin failinin, bir süredir ce- da otururken, bugün satýþa getirilmiþ olmanýn þaþ-
verilmesi ve bir zorluk çýkarýlmadan Fetullahçýla- maat çevresinde yoðunlaþan Ýslami Büyük Doðu kýnlýðýný yaþarken, kimisi de “Müslüman, milliyet-
rýn kolaylýkla Amerika’da iþ ve okul bulabilmesi Akýncýlar Cephesi (ÝBDA/C) olarak bilinen terör çi, vatansever” olarak nitelendirebileceðimiz in-
CIA faaliyetleriyle paraleldir. Þu an tüm Fetullahçý örgütü tarafýndan azmettirilmiþ olabileceði ihtima- sanlar. Hepsini, ayný potada görmek, hukuka ayký-
eðitim kurumlarýnda Green Card uygulamasý yö- li üzerinde duruyor. Linç edilerek öldürülen katil rýdýr ve yeni gladionun ekmeðine yað sürmek olur.
nündeki teþvikler bu zaviyede deðerlendirilmelidir. Mustafa Erdal’ýn ÝBDA-C örgütüyle baðlantýsýný Amerika’nýn “verimli iþçileri”! Bu iþ öyle “Sci-
Dolayýsyla Fetullahçý-Amerikan iliþkileri bilinen- araþtýran polis, bu nedenle Erdal’ýn olay tarihine entology tarikatýnýn lideri, Ergenekoncularla fa-
den daha derin ve karanlýktýr. kadar yaptýðý telefon görüþmelerini de incelemeye yansçýda görüþmüþ” haberleriyle kapatýlacak kadar
Amerika ve tüm dünyada El Kaide basit deðil. Ergenekoncu dediðiniz teleg-
oluþumlarýnda, Fetullahçýlar tampon gö- ramcýlar niye hâlâ iþkencelerine devam
revini görmek için Amerikalýlar tarafýn- edebiliyorlar? Ergenekon’un baþý tutuklan-
dan istihdam edilmektedir. Çünkü El Ka- dýysa, kuyruðu nasýl iþbaþýnda hâlâ? Yoksa
ide’ye doðrudan ajan sokamayan CIA, onlar sizin bahsettiðiniz Ergenekon tarafýn-
Fetullahçýlarla lokal dirsek temaslarýyla da deðil de, sakýn sizin de içinde bulundu-
El Kaide oluþumlarýný yerinde tespit et- ðunuz gerçek “Glaido”nun elemanlarý ol-
mektedir. Potansiyel El Kaide mücahidleri- masýn?
ni eylem sürecine geçmeden Fetullahçýlar Bizzat “Telegram - Zihin Kontrolü” iþ-
aracýlýðýyla yok etmek CIA için büyük bir kencesine maruz býrakýlan Sayýn Salih Mir-
avantaj saðlamaktadýr. zabeyoðlu’nun “Telegram - Zihin Kontro-
Buradan hareketle anti-cihad propagan- lü” isimli eserinden aþaðýdaki iktibas aslýn-
dasý yapan Fetullahçý gruplarýn yayýnlarý da iþin ne kadar uzun baðlantýlarý olduðu-
Ýslâm açýsýndan çok büyük bir tehlike olma- nu ispata yeter:
sa da çýkarcý ve zaaflý Fetullahçý þakirdler —“Bir not: Zihin kontrolü ile ilgili
Amerika’nýn gelecekteki favori muhbirleri- meselelerin “Uluslar arasý gizli anlaþma-
dir. Bu yüzden Fetullahçýlar rahatlýkla dün- larla” resmi muamelelerde bahsedileme-
yanýn her yerine yayýlmaktadýr. Tabi bu ya- yeceði hususu, aþaðýdaki haberlerle de
yýlýþ sürecinde saf müslümanlarýn enerjileri doðrulanýyor. Ýpin ucunun kimlerin elin-
ve paralarý harcanmaktadýr. Ýþte bu gerçek- de olduðu da. Telegramcýlar’ýn “Yeni
ten üzüntü oluþturan bir durumdur. Ýslâm’ýn Dünya Düzeni” münadîliði yapmalarýnýn
kurtulmasý için emeðini sarfeden saf sebebi de. Yahudi-Amerikan piçi olduk-
Anadolu müslümaný bu beyin yýkama sü- larý da.” (Sayfa 75-76, yazýda, 23 Þubat
recinde dolaylý yoldan Amerikan çýkarla- 2003 tarihli Akþam gazetesinde konuyla
rýna yardým etmektedir. ilgili bir habere atýfta bulunmaktadýr)”
Fetullah Gülen ilahî bir vasýfla kitlelere Hrýstiyan-yahudi “Yeni Dünya Düze-
empoze edildiðinden otoritesi tartýþýlmaz ni”nin en hýzlý taraftarý da sizsiniz!
(Kadiri Mutlak) rolündedir. Ancak Fetullah Aþaðýdaki haber, Fettoþçularla, Scien-
Gülen bir beþerdir. Ne vahy ne de baþka bir tology arasýndaki sýký dostluðun diðer
þey almaktadýr. Peygamberlerin bile zellele- delillerinden biridir. 1 Haziran 2008 ta-
ri varken, masum ve günahsýz Ýmam (!) Fe- rihli haber þöyle:
tullah Gülen’in bu süreçte hata etmediðin- Haberinyeri: Fetullah Gülen ve Scien-
den bahsetmek büyük bir hamakattir. aldý. Militanlarýnýn bireysel kararlar alamadýðý, ör- tology
Bütün bunlardan sonra þunu söyleyebiliriz: gütte tek karar vericinin ömür boyu hapse mahkûm http://www.haberinyeri.net/Siyaset/Fetullah-
Sayýn Mirzabeyoðlu’na tatbik edilmekte olan edilen Salih Mirzabeyoðlu (Salih Ýzzet Erdiþ) oldu- Gulen-ve-Scientology_20668.html
“Telegram-Zihin Kontrolü” iþkencesine, bazý ðu biliniyor. Bazý emniyet yetkililerinin savcýlýktan ABD’nin Houston kentinde Scientology tarika-
Fetullahçýlarýn esaslý bir þekilde dahil olduklarýna karar çýkartýldýðý takdirde Mirzabeyoðlu’nun ifade- tý temsilcilerinin özel olarak yaptýðý toplantýda Fe-
dair oldukça fazla karine ve emare mevcuttur. Çün- sine baþvuracaðý konuþuluyor. Mirzabeyoðlu, Bay- tullah Gülen’e teþekkür edildiði öðrenildi. Scien-
kü onlar, bu küresel projenin uygulayýcýlarýndan rampaþa Cezaevi isyanýnýn ardýndan örgütün diðer tology tarikatý ünlü sinema yýldýzý Tom Courise’ýn
olan Scientology Kilisesinin en önemli partnerle- üyeleriyle birlikte Kartal Özel Tip Kapalý Ceza- baðlantýlý olduðu tarikat olarak gündeme gelmiþti.
rindendir. Bu gruba dâhil Zaman, Bugün gibi gaze- evi’ne konulmuþ, buradan da 2003’te Bolu F Tipi Özel davetiye ile katýlým saðlanan toplantýnýn
te paçavralarý bu konuda birçok yalan haber yap- Cezaevi’ne nakledilmiþti. Bugün gazetesi, Kaan ‘küresel ýsýnma’ kalkanlý konuþmasýnda, kürsüye
mýþlardýr. Meselâ, 2006 yýlý Eylül ayýnda, Çarþam- ÖZBEK / ÝSTANBUL.” çýkan Scientology tarikatý temsilcisinin, ABD’de
ba’da, camiî içerisinde þehid edilen ve ÝBDA’nýn Ayný münafýk soyu, CIA emrinde gerçekleþtiri- yaþayan Fetullah Gülen’e sýk sýk teþekkür ettiði
akademik kadrosundan olan (Ýmam-ý Rabbânî len ve kendilerinin de propagandasýný yaptýklarý bildirildi.
Hz.leri üzerine Türkiye’deki en yetkin kiþilerden “Ergenekon Operasyonlarý”nda neler yazdýlar: CIA baðlantýsý tescilli olan Scientology tarika-
biriydi) Bayram Ali Öztürk Hoca’nýn cinayete kur- “Bayram Hoca’yý, Ergenekon mu öldürdü? “Muh- tý, tüm dünyadaki misyonerlik faaliyetleri ile taný-
ban giderek þehid edilmesini “cinayet emri Bo- teþem Manyak” Ýhsan Güven’i Ergenekon mu öl- nýyor. Scientology tarikatý ile Fetullah tarikatýnýn
lu’dan!” diye yazacak kadar, yalancýydýlar. Bu ha- dürdü? Bu ne perhiz, bu ne lahana turþusu? Hem arasýnda tek benzerlik CIA baðlantýsý deðil!
diseyle ilgili olarak Fettoþ’un paçavralarýndan Ýnsan Güven’in Ergenekoncu olduðunu yazacak- Þimdi anladýnýz mý “hesabýn kimden sorula-
“Bugün” gazetesinin baþtan aþaðý yalan, yanlýþ ve sýn, hem de onu Ergenekoncularýn öldürdüðünü caðýný” Verimli iþçiler?
iftiralarla örülmüþ haberi þöyleydi: yazacaksýn. Þehid Bayram Ali Hoca’nýn cinayetini
“Ýsmailaða suikastýnda sýr perdesi aralanmadý. iþine gelirse, ÝBDA’cýlarýn üzerine atacaksýn, iþine
6 BARAN

IRAK’A DAYATILAN
‘AB-D DEMOKRASÝSÝ’NDEN KÜÇÜK BÝR KESÝT
Leyla Enver* Kampa vardýklarýnda Ýngilizler de Ahmet ve Ahmet bu hapishaneye özgü olan þeyin cinsel
diðerlerini benzer þekilde karþýlamýþlar, ahbap taciz ya da iþkence olmadýðý ve þu an artýk alýþtýðý
Amerikalýlarýn daha önce yaptýklarý gibi dipçik- ve ona aþina gelen onlarla (erkeklerle) beraber
S ize anlatmak üzere olduðum, gerçek bir
hikâye. Detaylarý olduðu gibi korudum
ancak isimleri, yerleri ve tarihleri kurbanlarýn kim-
leriyle vurup tekmelemiþler. Ahmet’in ilk tutuk-
lanmasýnda yaralanan baþý tekrar açýlmýþ ve kana-
kadýn mahpuslarýn varlýðý ve bu cesur kadýnlara
onlarýn gözleri önünde uygulanan iþkenceler
liklerini saklamak için deðiþtirdim. maya baþlamýþ. olduðunu hatýrlýyor.
Ahmet, Suriye’de saðlýksýz, köhne bir apart- Hapishane hücresinde askerler dikmeye Bu tekniklerden biri kadýnýnýn iki bacaðýný
manda karýsý ve beþ çocuðuyla birlikte yaþýyor. çalýþmýþlar ancak bunun için eðitilmedikleri için farklý iplerle baðlayýp çýplak vücudu farklý yönlere
Zorla sürülüþünden önce, saygýn bir mahallede becerememiþler. Onu askeri bir hastaneye çekmekmiþ. Bazýlarý bu metodun acýsýndan
ailesinin ve ebeveynlerinin sýðabileceði geniþ bir götürmek zorunda kalmýþlar. X-Ray, kafatasýnýn ölürken ve diðerleri ya ikiye bölünmüþ ya da
evi varmýþ. kýrýlmýþ olduðunu göstermiþ. Birkaç gün önceki kalçalarý eklemlerinden ayrýlmýþ.
Ýþgalden sonra ve olaðan Amerikan gece baskýn- fiziksel darptan kaynaklanan kýrýklar. Ameliyata Amerikan cesur çocuklarýn eðlenebilmeleri için
larý sýrasýnda, tüm Iraklýlarýnki gibi Ahmet’in hay- almak zorunda kalmýþlar ve ardýndan hapishaneye diðer bir “spor” da, erkek mahkumu boðazýndan
atý da onulmaz bir þekilde yön deðiþtirmiþ. geri götürmüþler. bir ilmikle baðlayýp diðer ucu da bir askerin beline
Evi Amerikan barbarlarý, tanklarý ve silahlarý Ahmet, akla gelebilecek her tür aþaðýlama ve baðlamakmýþ. Asker hücrenin bir köþesinden diðer
tarafýndan kuþatýlmýþ. Geldiklerinde gece iþkencenin kamptaki mahpuslara acý vermek için köþesine yerde boðulan esirle koþarken izleyiciler
yarýsýymýþ, herkesi yere yüzüstü yatýrýp, yaþlý ana kullanýldýðýný hatýrlýyor. Birini sorgulamaya almak de zamaný tutuyorlarmýþ. Sonra diðer askerler ayný
ve babasý dahil tüm aileyi, boyunlarýnda ve istediklerinde onu çýrýlçýplak soyup kafasýna bir þeyi daha kýsa zamanda yapmaya çalýþýyormuþ.
kafalarýnda dinlendirdikleri botlarýyla tekmeleyip kukuleta geçirip yaklaþýk 3 km’lik yolu çýplak Diðer bir ifadeyle, bir koþu yarýþý/müsabakasý.
dövmüþler. olarak tüm mahkumlarýn önünde ve araçlardaki Mahkumlar genelde bu “eðlence” yarýþýnda tüm
Sonrasýnda her kapýyý baltalarla kýrmaya askerlerin eþliðinde yürümeye zorluyorlarmýþ. vücutlarý yara bere içinde ve yüzleri boðulmaktan
baþlamýþlar, kapýlarý kilitli olmayan odalarýn. Kitle Sorgulama yine “sebzelerinizi nereden alýyor- koyu mavi halde çýkýyorlarmýþ.
imha silahlarý aramýþlar açtýklarý ve ardýndan ateþe sunuz, saçlarýný nereden kestiriyorsun?” gibi soru- Ahmet sonunda hiçbir suçlama olmadan
verdikleri dolaplarda. lardan oluþuyormuþ. Tüm bu salýverilmiþ. Baðdat’taki
Ahmet ve ailesini evinin önüne çýkarmýþlarý ve süre boyunca, hakaretin ve evini kaybettiðinden ve gide-
sonrasýnda Ahmet ve ailesi seyrederken sizin cesur dayaðýn bin bir türü tutuklu- ceði yeri olmadýðýndan
çocuklarýnýz evi havaya uçurmuþ. nun üzerine yaðýyormuþ. Suriye’ye göçmüþ. Oraya
Ahmet’le beraber birkaç kiþiyi daha tutuk- Bu sorgulama celseleri varýþýndan bir yýl sonra,
lamýþlar, gözlerini baðlayýp onlarý Baðdat’taki bir hapishanenin en yüksek sub- vücudunun bir tarafýnda hissi-
Amerikan kampýna götürmüþler. Toplama kampý ayýnýn varlýðýndan gerçek- zlik ve zayýflýk hissetmiþ,
yolunda, yaklaþýk 20 asker Ahmet ve diðerlerini leþiyormuþ. Ahmet tüm bu konuþmasýný ve yutmasýný
tüfeklerinin dipçikleriyle dövmeye devam etmiþ. sorgulamalarýn ve zorlaþtýran bir þey. Ýlk baþta
Vardýklarýnda onlarý bir hücrenin köþesine koy- iþkencelerin Amerikalýlarýn inme olduðunu düþünmüþ
muþlar ve yaralý bedenlerinin üzerlerine iþerken rol kestikleri gibi güvenlik ancak sonrasýnda bir uzmana
histerik kahkahalar atmýþlar. Sadece bunla tatmin bilgisi almak için deðil sýrf göründüðünde bu travmatik
olmayan Amerikan askerleri, mobil tuvalet pislik- “ASKERLERE EÐLENCE” olayýn nedenin ölü beyin
lerini topladýklarý tekneleri getirip Ahmet ve diðer- olsun diye yapýldýðýna yürek- hücreleri olduðunu öðrenmiþ.
lerinin kafalarý üzerine boþaltmýþ. ten inanýyor. Bugün Ahmet ayaklarýný
Ahmet ve arkadaþlarý Amerikan toplama kam- Ancak bir yýl geçtikten sürüyor ve kollarýný, baþýný
pýnda birkaç ay kalmýþ. Sorgulamalarýnýn ilk gün- sonra Ahmet’e ailesinden kullanamýyor. Ahmet sadece
leri duvardaki posterleri tanýmadan ibaretmiþ. birinin ziyaretine izin ver- herkesin göreceði sadece
Resim Saddam Hüseyin’inmiþ. Tabi ki Ahmet ilmiþ. Ailesi hapishanenin önünde günler, haftalar fiziksel travmayý deðil asla iyileþemeyecek
Saddam Hüseyin’in resmini tanýyacaktý. O ve geçirmiþ, onu görmek için yalvararak… psikolojik yýkýmý da üzerinde taþýyacak.
diðerleri onayladýklarýnda, Amerikalýlar tarafýndan Hapishanedeki yiyeceðin kendisi bile bir Suriye’deyken Ahmet, Basra kampýnda olan bir
vahþice dövülmüþler çünkü bu Amerikan ampul- hakaret ve bir iþkence türüymüþ. baþka arkadaþla tanýþmýþ. Bu arkadaþ ona
leri için onlarýn (tutuklularýn) Saddam’ý þahsen Askerler mahpuslarý sabah 8’de “kahvaltý” için Amerikalýlarýn mahpuslarýn gözlerine sýcak sývý
tanýdýklarýnýn kanýtýymýþ. geniþ bir alanda topluyorlarmýþ. Güneþin alnýnda biber damlattýklarýný anlatmýþ. Ayný arkadaþ bu
Birkaç gün sonra sorgulama þekil deðiþtirmiþ. onlarý 11’e kadar oturtarak… cesur çocuklarýn (Amerikalýlarýn) ona diðer-
Ahmet, bunun sahip dahi olmadýðý bilgiyi almayla Mahpuslar “stres pozisyonu”nda oturmaya zor- lerinden daha sýk yaptýklarýný söylemiþ ve bugün
ilgili olmadýðýna inanýyor. Ona göre bu sorgula- lanýyormuþ, yani elleri baþlarý üzerinde baðlý Ahmet’in o arkadaþý tamamen KÖR.
malar, mahpuslarýn aþaðýlanmasý ve askerlerin eklemlerini zorlayan bir pozisyonda oturuyorlar- Ahmet, Ebu Gureyb’de iþkence gördükten
“Eðlenme” yöntemi, Amerikan tarzý eðlence. mýþ böylece “kahvaltýlarý”ný edebilsinler! sonra kalçalarý “tutmaz olmuþ” ve artýk yürüye-
Ahmet, bir Amerikalý subayýn yaný baþýndaki Eðer mahpus vücudunu bir nebze dinlendirmek meyen bir yargýcýn kýzýyla da tanýþmýþ.
bir sandalyeye elinde bir þiþe viskiyle oturup ona için ellerini oynatýrsa, gardiyanlar onu plastik mer- Birçok hikaye daha var, anlatýlacak gerçek
“Sebzelerinizi nereden alýyorsunuz? Berberinin miyle yüzünden vuruyormuþ. Bazý mahkumlar hikayeler… “Özgürlük” Hikayeleri. “Uygar” Batý,
adý ne?” gibi sorular sorduðunu anýmsýyor. Diðer böyle olaylarda gözlerini kaybetmiþ. Diðerleriyse “Ýnsan Haklarý ve Demokrasi’nin Batý’sý tarafýn-
aþaðýlayýcý sorular: “Karýnla kaç defa iliþkiye aylarca þiddetli aðrý ve mor yüzlere sahip olmuþ. dan dokunmuþ hikayeler…
giriyorsun? Hangi pozisyonlarda? …” Bazý Bu stres pozisyonunda oturamayanlar genelde Bazý kötü inançlý, kirli, yozlaþmýþ, ikiyüzlüler
zamanlarda, bir kadýn ve erkek asker soyunup yaþlýlar oluyormuþ, bazýlarý 70’lerinin bile bunun “birkaç çürük elmanýn” iþi olduðunu iddia
tutuklulara “sataþan” askerlerinin önünde bu üzerinde yaþlýlar… edecek.
hareketlerin taklidini yapýyorlarmýþ. Ayný prosedür “öðle yemeði” zamaný 1 ile 5 Amerikalý ve Ýngiliz “idealleri” – Evet bu daha
Ahmet ve diðer esirler güneyde resmen Ýngiliz arasýnda da tekrarlanýyormuþ. “Kahvaltý” için doðru.
gözetimi anlamýna gelen baþka bir kampa transfer yiyecek þekerli bezelye, “öðle” içinse çok acýlý bir Batý’nýn “Özgürlük” idealleri.
edilmiþler. Fakat kampta Ýngilizlerin yanýnda pilav. 2 Aðustos 2008
Amerikan ve Avustralyalý askerler de bulunuyor- Bir yýl olmuþ ya da olmamýþ Ahmet ve
muþ. arkadaþlarý Ebu Gureyb’e transfer edilmiþ. * timeturk sitesinden iktibas edilmiþtir.
BARAN 7
Öncelikle uðramýþ olduðumuz bilgi kirlenmesinden ve dezenfor-
masyondan kurtulmamýz gerekiyor. Asýl zor olan da bu…
Depoyu ne kadar boþaltýrsan boþalt, kýrýntýsý ve lekesi kalma
ihtimali her zaman var. Bunu aþmanýn yolu da “Allah
Resulünün Haktan getirdiði ve bildirdiði þeylerin hepsi, bütün
halinde bedahet ifade eder ve hiçbir delile muhtaç deðildir.”(1)
hikmetine sýký sýkýya sarýlmakta…

kullanma tarihi henüz dolmamýþ ve anladým, büyük oðlana bir þeyler


AB-D misyonu doðrultusunda öðretmek için önce bildiklerini unut-

Gemi yapacak daha çok iþi olduðundan


kapatýlmamýþtýr. Yalnýzca, “Ey AKP
fazla havalanma <%47 oy aldým, bu
ülkede her iki kiþiden biri arkamda>
turmam lâzým o yüzden fiyatý farklý.”
Öncelikle uðramýþ olduðumuz
bilgi kirlenmesinden ve dezenfor-
masyondan kurtulmamýz gerekiyor.
diye böbürlenme, senin fiþini bir oyla Asýl zor olan da bu… Depoyu ne

Limana çekeriz” mesajý verilmiþ ve ömür


boyu köleliðe mahkum edilmiþtir.
Artýk oyun bu kadar açýk, aþikar
ve pervasýzca oynanmaktadýr.
“Yok kardeþim, benim namusla,
kadar boþaltýrsan boþalt, kýrýntýsý ve
lekesi kalma ihtimali her zaman var.
Bunu aþmanýn yolu da “Allah
Resulünün Haktan getirdiði ve
bildirdiði þeylerin hepsi, bütün

Toslamadan
izzetinefisle, geleceði emanet ede- halinde bedahet ifade eder ve hiçbir
ceðim nesille, kâlû belâ’da verilen delile muhtaç deðildir.”(1) hikmetine
sözle, Allah’la Peygamber’le, sýký sýkýya sarýlmakta… Yani peþin
Kitap’la, Din’le iþim olmaz... Ben ve pazarlýksýz bir imân… Hadiseleri
nereden ve nasýl gelirse gelsin mama- ve hayat tarzýmýzý, demokrasya ve
deðildir” referansý ile büyüdüðünü ma bakarým…” diyorsanýz, zaten size yan ürünleri “izm”leri merkeze
Av. Güven Yýlmaz söylenecek bir söz yok… alarak deðil, merkeze Ýslâm’ý
meydanlarda haykýrmasýna raðmen,
komþu Irak’da Müslümanlarýn ýrzýna Zalimler için yaþasýn Cehennem!.. koyarak, kavramlarýn içini doldurma,
A nayasa Mahkemesi’nin
baþörtüsüne dair anayasa
deðiþikliðine iliþkin kararýnýn ardýn-
geçilirken, ABD askerleri için dua
eden, “bir daha baþýmý aðrýtmasýnlar”
Ancak, “ben hâlâ, kâlû belâ’da
verdiðim söz üzere, Rabbimi bilen,
hadiseleri deðerlendirme ve sorgula-
ma, hayat tarzý belirleme ve herkese
diyerek baþörtüsünü ince bir taktikle Peygamberime ümmet olan, rehber- lâyýk olduðu yeri gösterme mükelle-
dan, “Kendini Müslüman olarak
çözen(!), bu arada Ýmam Hatiplilere im Kur’an’da vasýflarý belirtilen fiyeti altýnda olduðumuzun farkýnda
niteleyenler açýsýndan, artýk her þey
de “bak bu iþler sizin bildiðiniz gibi inananlardan olan / olmaya çalýþan olmak…
netleþmiþ ve demokrasya kome-
deðil yiyip içmenize bakýn, boþverin biriyim” diyorsanýz, takkenizi Ferdi plânda peþin ve pazarlýksýz
disinin derde deva olmadýðý, oyunun
katsayýyý matsayýyý” diyen, ama önünüze alýn ve bir kez daha bir imân gerçekleþtiðinde, saðýna sol-
her perdesinde düzenin farklý
ihalelerde istediði sonuca ulaþmasýný düþünün… una bakmadan, bunun aksiyon / amel
baþrollerle kendisini oyaladýðý ve
bilecek kadar iþbitirici olan, bir yan- Cehennemin yollarý iyi niyet olarak cemiyet plânýnda tezahürü
zamanýn boþ yere akýp geçtiði, nesil-
dan acizlik ve mazlumluk edebiyatý taþlarý ile döþelidir. Ve iyi niyetle safhasý… Biri diðerinden bîhaber,
lerin heder olduðu anlaþýlmýþtýr. Vakit
yaparken, diðer yandan “bakýn biz ahmaklýðý karýþtýrmayalým. Bu kadar kuru kalabalýk ve insan yýðýný þek-
kesin karar verme zamanýdýr. Ya ken-
gerekirse emekli generalleri, yazar- açýk oynanan oyun karþýsýnda artýk linde meydan yerine dikilmek
disine takdir edilen hayatý yaþayacak
çizerleri, eskimiþ rektörleri bile içeri ferasete bile ihtiyaç yoktur. deðil,“Her ferdi öbüriyle dirsek
ve biçilen rolü oynayacak ya da aslî
alýrýz” diyerek (5 Kasým direktifleri “Ne yapacaðýz, ne edeceðiz; oy temasý halindeyken, yine her ferdi
hüviyetine dönerek yer gösterilen
üzerinden) efelenen, AB-D’nin iþine verecek baþka bir kimse var da biz mi Allah’la yapayalnýz ve ayný içtimaî
deðil, yer gösteren olacaðý nizamýn
yaradýðý sürece gözden çýkarýlmaya- vermiyoruz?” züðürt tesellisi ile hâlâ dayanýþmaya her sahada mâlik, mily-
tesisine imzasýný atacaktýr.” demiþtik.
cak / Zapsu’nun ifadesiyle “kul- demokrasya oyunundan medet onluk saflarý çerçeveleyen cemaat”
“Anlayana sivri sinek saz anla-
lanýlacak” olan> olarak bakýyor- ummak, kendini kandýrmaktan baþka (2) keyfiyet ve þuuru içinde olmak…
mayana davul zurna az” sözünü deðil
sanýz; evet ve maalesef AKP kapatýl- bir þey deðildir. Bu gaflet, dalâlet ve Sýcaklar iyice kendini hissettiriy-
de “ettekrarül hasen velev kane
mamýþtýr. nihayetinde ihanete giden sürecin or, karar vermek için fazla zaman
yüzseksen / yüzseksen kere de olsa
Yok, eðer AKP’ye, bu milletin has baþlangýcýdýr. yok, taraf olmayan bertaraf olacaðýna
tekrar iyidir/güzeldir.” sözünü refer-
evladý, 28 Þubatçý laik-Kemalist post “Göklerde ne var, yerde ne varsa göre, ya BOP bayraðý altýnda kýsa bir
ans alarak, Anayasa Mahkemesi’nin
modern darbenin karþýlýðý olarak bir Allah’ýndýr. Ýçinizdekini açýklasanýz süre gölgeleneceksin ya da Büyük
AKP’nin kapatýlma talebi üzerine
halk darbesi, milletin 367’ye ve da gizleseniz de Allah onunla sizi Doðu bayraðý altýnda çileli ama sonu
verdiði karar vesilesiyle bir kez daha
Genelkurmay e-muhtýrasýna bir cev- hesaba çeker, kimi dilerse baðýþlar, güzel bir serinliði seçeceksin.
söylememiz lüzumu hasýl olmuþtur.
abý, “ancak ah þu Anayasa kimi dilerse azaplandýrýr. Allah her Bu arada bir not: Altýnoluk’daki
Her ne kadar Anayasa
Mahkemesi yok mu, ah þu Yargýtay þeye gücü yetendir.” (Bakara-284) mukim zat siyasetten umudunu
Mahkemesi’nden “AKP kapatýl-
yok mu, ah þu Danýþtay yok mu, ah “Teþhis tamam da tedavi nedir?” kesmiþ, misafirlerine cihat ayetleri
masýn” þeklinde bir karar çýkmýþ ise
þu muhtarlar federasyonu yok mu sorusu sorulmakta… ikram ediyormuþ. Ne diyelim, “kimi
de yapýlacak deðerlendirmelerin
vesaire, bunlar her þeye engel oluyor- Adamýn biri iki oðlunu almýþ gemiyi dumanýndan tanýr, kimi
saðlýðý bu olaya nereden baktýðýnýza
lar, yoksa her bir iþ tamam, ne yapsýn hocanýn karþýsýna dikmiþ “büyük limana toslayýnca…”
baðlýdýr.
çocuklar” masalý ile hâlâ desteklen- oðlum biraz bir þeyler okudu, küçük
Eðer AKP’ye; <BOP projesinin
mesi gereken olarak bakýyorsanýz ise hiç baþlamadý, borcumuz ne ola-
temel taþý olan ve kökleri 1995 sene-
geçmiþ ola… Bilin ki böyle bir AKP, cak” demiþ, hoca “büyük oðlan için Dipnotlar:
sine dayanan, 28 Þubat mahsulü,
býrakýn kapatýlmayý AÇILMADI yirmi, küçük için on isterim” deyince 1- S. Mirzabeyoðlu - Dil ve
çözümsüz kaldýðý sürece elde koz
bile… adam “ hocam yanlýþ anladýnýz galiba Anlayýþ, Sh: 58
olarak duracakken “çözüm-çözüm”
Evet böyle bir AKP hiç varol- büyük biraz okudu” demiþ. Hoca 2- N. Fazýl Kýsakürek - Ýdeolo-
diyerek Kýbrýs’ý elden çýkaran,
mamýþtýr ve varolan AKP’nin de son cevap vermiþ “be adam seni gayet iyi cya Örgüsü, Sh: 490
“komþusu açken tok yatan bizden

Dergimize Ulaþmanýn En Kolay Yolu


Abone Olmaktýr...
BA RAN’A ABO NE OL!...
8
PANORAMA-Türkiye
AKP’de Ýþler Karýþýk Annesi Türbanlý Subay
Olamaz Mý?
önünde açýkça reddetmemiþlerdi ama artýk
koltuðun elden gitmemesi için bunu yapma-
ya mecbur olduklarýný anlamýþ durumdalar.
E rgenekon iddi-
anamesine konulan
bir belgeyle de bir kez
Zira AB-D böyle istiyor. Bu gibi vaatlerle daha ortaya çýktýðý üzere,
tabanýn motive olmasý AB-D’nin hem taba- annesi ve ailesi türbanlý
na dair hesabýný bozarken, laik iþbirlikçiler- olan Müslüman evlat-
den gelen tepkilerle oluþan toz duman da larýnýn harp okullarýna
görüþ mesafesini sýfýrlýyor. Görüþ mesafesi alýnmalarý, subay olmalarý
olmayýnca da hesap yapamýyor, adým atamý- engelleniyor. Sakýncalý
yorlar. Þüpheli Personel Ýþleri
Yavaþ yavaþ artýk Anayasa deðiþikliðinin Subayý Albay M.A imza-
istedikleri gibi olmayacaðýný vs. söylemeye
P artinin kapatýlmamasý akabinde iþbir-
likçi AKP’de iþler o kadar karýþtý ki,
Tayyip ne yapacaðýný þaþýrdý.
baþladýlar. Edibe Sözen’in son teklifini par-
tinin deðil, Sözen’in þahsî teþebbüsü diyerek
sýyla hazýrlanan ‘Ýrticai
akýmlarýn Türk Silahlý
Kuvvetleri’ne sýzma gir-
Þimdi, verdikleri namus ve þeref sözleri- geri çektirdiler. Verdikleri namus ve þeref iþimlerine karþý alýnacak
ni açýkça yalamaya hazýrlanýyorlar ve bunu sözüne sadýk kalmak isteyen Sözen, partide tedbirler’ konulu ‘Gizli’
nasýl yapacaklarýný tartýþýyorlar. “kötü kadýn” ilân edildi. Vatandaþý “Ananý yazý, “irtica”ya karþý
Bu güne kadar türban ve diðer konularda da al git!” diye azarlamaya alýþmýþ olan Tay- yürürlükte olan önlemler ve getirilen öneriler açýsýndan son
verdikleri sözleri Müslüman kamuoyu yip, Sözen’i de azarladý. derece enteresan ayrýntýlara sahip. Söz konusu tedbirler
arasýnda, ‘Okul Ýçi Kontrol’ baþlýðý altýndaki þu bölüm hayli
çarpýcý:“Öðrencilerin resimli aile albümlerinde yapýlan
ABD Kazýðý 5 Cana Malolmuþ inceleme sonucu, yakýnlarýnýn giyim tarzlarý sakýncalý
görülen öðrenciler takip ve kontrol altýna alýnmaktadýr.”
Böyle bir ordu, 1919 ruhunu temsil edemez.
2006 yýlýnda Antalya’da düþerek 5 poli- kopterler tarafýndan kullanýldýðý, kullanýl- Edemeyeceðinden de NATO ordusu olarak kalmaya, baþýna
sin canýna malolan helikopter kazasýnda mýþ parçanýn Türkiye’ye satýlan helikopte- çuval geçirildiðinden susmaya mahkûm olur. Zira artýk
suçlu Amerikan firmasý çýktý. Firma yaptý- re monte edildiði görüldü. halkla baðý kopmuþ bir ordudur ve halkla baðý kopan ordu,
ðý inceleme neticesi verdiði raporda, üre- Ayrýca helikopterin yakýt sistemi ve vatanýný dýþa karþý deðil de kendisini halk karþý korumaya
tim hatasý olmadý- uyarý sistemlerin- baþlar.
ðýný ve kazanýn de de hatalar tespit Diðer yandan halký kaybettiðini anlayan TSK, halký
nedenini “belir- edildi. Pilotun kazanmak için yeni adýmlar atmaya baþlamýþ ki bu da
siz” olarak belirt- motorda problemi dikkate deðer. Türk Silahlý Kuvvetleri’nin Türkiye
miþti. fark etmesi duru- genelinde özellikle de Güneydoðu’da 2005 yýlýndan bu
Polis yakýnlarý munda uyarý siste- yana yeni bir ‘halkla iliþkiler stratejisi’ izlediði ortaya çýktý.
iþin peþini býrak- minin görevini ye- ‘Psikolojik Harekât ve Halkla Ýliþkiler’ baþlýðýný taþýyan
mayýnca, Türki- rine getirmemesi TSK dokümanýnda, dinî yapý ve yöre kültürü göz önünde
ye’ye 2004 yýlýn- nedeniyle yapacak bulundurularak vatandaþlarla iliþki kurmanýn incelikleri tek
da “yeni” diye sa- bir þeyi olmadýðý tek sýralanýyor. Kýsaca özetleyecek olursak, laik hayat tarzý-
týlan helikopterle- belirtildi. na göre davranmanýn yanlýþlýðýna dikkat çekilmiþ. Bu
rin motorunun Ayrýca heli- davranýþlar yapay olursa hemen sýrýtýr ve gereken tesiri yap-
1999 imalatý ve koptere yerleþtiri- maz. Yapýlmasý gereken, TSK’nýn içindeki iþbirlikçi ve
kullanýlmýþ olduðu ortay çýktý. Helikopte- len yakýt tankýnýn da bu kadar küçük bir hainleri bir ân önce temizleyerek, 1919 ruhuna sahip
rin hidromekanik aksamýnýn 65 saat bo- helikopter için çok büyük olduðu ortaya çýkarak içinden geldiði Müslüman Anadolu’nun hayat
yunca en az 16 deðiþik uçuþta baþka heli- çýktý. tarzýný þuurlaþtýrmasýdýr.

Karakolda “Artist misin?!” Dayaðý! Yahudiyle Tatbikat


T ürkiye, ABD ve Ýsrail’in katýldýðý Reliant Mermaid-
IX Fiili Müþterek Arama Kurtarma Tatbikatý,
Ý zmir Barosu avukatlarýndan Amaç
Kaya (28), üzerinde kimlik bulun-
madýðý için polisler tarafýndan darp edildiði-
baþlatýldý. Nasýl ki hakem kendisine sövüy-
orlar diye seyirciye dayak atmaya kalkmýy-
orsa, polis de kendisine sövenin cezasýný
Ýsrail’in ev sahipliðinde 17-22 Aðustos tarihleri arasýnda
gerçekleþtirildi.
Olur olmadýk yerde masonlarýn parmaðýný arayan sözde
ni, daha sonra kimliðini göstermesine rað- kendisi veremez. Ýslâmî-imânsýz medya, Yahudi ile yapýlan bu tatbikatlara,
men karakola götürülüp yeniden AKP iktidara geldiðinden bu yana ses çýkarmýyor her
dövüldüðünü ileri sürdü. Kaya yaþadýklarýný nedense…
þöyle anlattý: “Kimliðimin bulunduðu çanta
arkadaþýmýn aracýndaydý. Arkadaþým otomo-
bilini almak için otoparka gidince, yanýma Hukukunuzu Nidelim!
polis ekibi geldi. Kimlik sordular. Avukat
olduðumu ve arkadaþým gelince kimliðimi
göstereceðimi söyledim. ‘Artist misin’
C umhuriyet gazetesinde yayýnlanan ve türbanlýlarý
domuz olarak gösteren karikatüre beraat kararý
çýktý. Karikatürün çizeri Turhan Selçuk, “Basýn Yoluya
deyip kelepçelediler ve darp ettiler. hakaret” iddiasýyla yargýlanmaktaydý ki, bu suçun evsafý,
Direnince karakola götürdüler. Orada 9 polis “basýn yoluyla hakaret”ten çok ötededir.
beni yine dövdü.” Ýzmir Emniyet Müdür Selçuk ve gazetesi, Ýslâm’ý aþaðýlayarak, Müslümanlara
Yardýmcýsý Tekin Akdoðan, avukat düþmanlýk yaparak emperyalistlere operasyon sahasý açmak
Kaya’nýn polislere küfür ettiðini öne sürdü. suretiyle iþbirlikçilik yapmaktan suçlanmalý ve cezlandýrýl-
9 polis memuru hakkýnda ise soruþturma malýdýr.
PANORAMA-Dünya 9

ABD Dibe Doðru Yalvar Yakar... Müslüman Osetlerin


ABD ’nin
e n
belirtildi.
ABD’nin dördüncü
Çýðlýðý
büyük üçüncü bankasý büyük bankasý olan
olan JP Morgan, haziran Wachovia da ikinci
sonundan bu yana yük- çeyrekte beklediðinden
sek riskli morgýç krizi daha fazla zarar etti.
kaynaklý zararýnýn 1,5 Ýkinci çeyrekte 9,11
milyar dolar olduðunu milyar dolar zarar eden
bildirdi. Banka, nisan- banka, toplam 600
haziran çeyreðinde çalýþanýyla da yollarýný
morgýç baðlantýlý 1,1 ayýrdý. Amerika, batma-
milyar dolarlýk varlýðýný mak için, “gelin bizden
silmiþti. JP Morgan’dan ev satýn alýn” diye
yapýlan açýklamada, dünyaya el açýp yalvar-
ticari koþullarýn büyük oranda kötüleþtiði maya baþladý.

G ürcüler’in amacýnýn Güney Osetya’yý kendilerine


katýp Gürcüleþtirmek, Ruslar’ýn amacýnýn da o böl-
geyi kendine katarak Kuzey Osetya gibi Slavlaþtýrmak
ÝÞBÝRLÝKÇÝ Pervez Ýstifa Etti olduðunu belirten bölge halký, “Rusya’nýn Osetya’yý
sevmesi diye birþey yok. Rusya gözü aðlayan timsah
gibidir. Zaten Kuzey Osetya-Alanya asimile edilmiþ
durumda. Nüfusun yüzde 40’ý Ruslardan oluþuyor. Geriye
1999 ’da yaptýðý-yaptýrýlan dar-
beyle iktidara getirilen
Pakistan’ýn “Our Boys”u Pervez Müþerref
kalanlar ise Osetler. Kafkaslarýn ve Orta Rusya’nýn iki
Ýslam merkezi vardý; Bunlardan birisi Kazan þehri, diðeri
denen hak ve halk düþmaný iþbirlikçi de Vladikavkaz, Osetya’nýn baþkenti. Vladikavkaz’da
köpek, istifaya mecbur býrakýlmak suretiyle sadece o zamandan kalma büyük bir cami ve müzede sak-
efendisi tarafýndan tasfiye edildi. lanan el yazmasý kitaplar var. Geriye sadece Slavlaþmýþ bir
Ýstifasýný veren Müþerref, her iþbirlikçi þehir var. Gürcülerin amacý Güney Osetya’yý kendilerine
gibi bunu halký için yaptýðýný söylemeyi de katýp Gürcüleþtirmek. Zaten sürekli Gürcü köylerini
ihmal etmedi. Müþerref, ayný zamanda oralara kaydýrýyorlar. Ruslar’ýn amacý da o bölgeyi kendine
Ýsmailiye mezhebine baðlý itikadî bir katmak ve Kuzey Osetya gibi Slavlaþtýrmak!” feryadýný
sapýk… yükseltirken, kendilerine sahip çýkacak “beklenen”i bek-
Müþerref, 9 yýl boyunca Pakistan’da liyor… Müslüman Osetler sözlerine þunlarý da eklemekte:
Amerikan menfaatlerinin koruyuculuðunu “Gürcistan’da iki Müslüman azýnlýk bölge var. Birisi
yapmak adýna Müslümanlara karþý Baþkenti Batum olan Acarya (Acaristan Özerk
Müþerref’i tasfiye eden koalisyon ikti- Cumhuriyeti), diðeri de Güney Osetya. Batýnýn yardýmýyla
katliamlar ve iþkenceler tertiplemekten geri
darýnýn yapýsý AKP ile paralellik arzediyor. bu iki topluluðun susturulmasý hedeflenmiþ. Acarya’yý
kalmadý. Bu süreç, bir yerde Pakistan için
Onlar da hem Ilýmlý Ýslâmcý, hem de bildiðiniz gibi hallettiler. Þimdi sýra Osetya’da.”
tatbik edilen bir 28 Þubat süreci olabilir.
demokrasi dininin meczuplarýndan.

Globalizasyonun Sonu Mu? Alman Devleti


Banka Kurtardý
G lobalizasyonun tetikçi kurumlarýn-
dan DTÖ, 2001 DOHA zirvesinde
ni bildirdiler. ABD ve onun yanýnda yer
alan Avrupa Birliði ülkeleri böyle bir
aldýðý yaradan bu yana debelenmeye
devam ediyor… Son olarak Ýsviçre’nin
görüþmeye razý olmadýlar. Ve ilk kez bir
DTÖ toplantýsý bir karara baðlanmadan
Y ýlmaz Dikbaþ’ýn satýrlarýndan takip edelim:

Almanya’da West LB Bank adlý bir yerel banka, 2007


Cenevre kentinde toplanan DTÖ, yine daðýldý. O günden beri karar alamayan yýlýnda net 2,5 milyar dolar zarar etti.
karar alamadan daðýldý. Aslan DTÖ bu þekilde atýl kalýnca, Bu bankanýn en büyük hissedarý olan Alman Devleti, Þubat
Baþer Kafaoðlu’nun satýr- devletler, DTÖ’ye vücut 2008’de bankanýn batmasýný önlemek için 4,5 milyar dolar
larýndan kýsaltarak: veren Marekeþ destek verdi.
Ýlk DTÖ toplan- Anlaþmasýnýn globaliza- Ancak bu destek de bankayý kurtarmaya yetmeyince,
týlarýnda (Genel syon ilkelerini, özel Nisan 2008’de Alman Devleti 7,8 milyar dolar daha vererek
Kurullarýnda)ABD ve ticaret anlaþmalarýyla bankayý batmaktan kurtardý.
AB ülkeleri toplan- delmeye baþladýlar. AB üyesi bir ülkede, devletin
týnýn gündemine E v e t , bir bankaya parasal yardým-
hâkim oluyor, kendi Amerika’nýn, da bulunabilmesi için
tarým ürünlerini emperyalist Batý’nýn Avrupa Komisyonu’nun
koruyucu önlemlerin dayattýðý haksýzlýklar onayýný almasý gerekmekte-
görüþülmesini engelliyor- birer birer rafa dir.
du. Ancak 2001 yýlý Katar’ýn kaldýrýlýrken, bu durum glob- Alman Devleti’nin West
Doha þehrinde yapýlan zirvede alizasyonun sonuna deðil de, LB Bank’ a 7,8 milyar dolar
baþýný Hindistan ve Brezilya’nýn çektiði Hakka dayalý bir glabalizasyonun aslýnda destek vermesi, Avrupa
çok sayýda ülke emperyalistlerin dayattýðý ne kadar gerekli olduðuna delalet etmekte. Komisyonu tarafýndan onay-
gündeme itiraz etti. Baþka tarým ürünlerini Baþyücelik Devleti’nin global nizâmýna landý.”
globalleþme ilkeleri dýþýnda tutan kural- dünya gittikçe daha çok muhtaç hâle geliy- Hani özelleþtirme, serbest
larýn deðiþmesinin yer aldýðý bir gündem or ve patlayan ve patlamayý bekleyen piyasa her þeydi, hani millî-
kabul edilmezse toplantýyý terk edecekleri- savaþlar da buna iþaret ediyor. lik diye bir þey yoktu?
10 BARAN

Kafkasya’da
Fikirsizlik Çýkmazý
Fikirsizlik çýkmazýnda gözleri baðlý bir halde koþturan, Ýslâm ihtilâl ve inkýlâbý için kuru bir “savaþma”nýn
yeterli olduðunu zanneden ve kaba softa ham yobaz bir düþünceyle davayý fikirsiz-kaidesiz bir ütopyaya
dönüþtürenlerin önderlik ettiði bir savaþýn hâlini ibretle ve üzülerek takip ediyoruz.
Emirlikçi kesimi ister istemez ABD ile halklarýnýn desteðini de tamamen kay-
Mustafa Seyfullah Kýlýç
ayný safta göstermeye yetiyor. Kafkas- bettiler.
ya’da görünen durum, “düþmanýmýn Omarov’un bahsettiði “akidevî te-
A merika ve Rusya’nýn hesaplaþ-
ma alaný olarak kendilerine
seçtiði sahalarýn baþýnda son günlerde
düþmaný dostumdur” ilkesinin týkýr tý-
kýr iþlediði… Tabiî bu saflaþmalar sýra-
mizlik” daha evvel baþlamýþtý aslýnda.
Çeçen cihadýnýn ünlü komutanlarý bir
Kafkasya bölgesi geliyor. Askerî ola- sýnda bilerek ya da bilmeyerek birbir- bir hain ilan edildi önce, Komutan
rak ABD ve bölgedeki partneri Türki- lerini düþman ilân eden gruplarýn “zo- Gelayev bundan nasibini ilk alan oldu,
ye’nin desteklediði iþgâlci birlikler, runlu stratejik sebebler”den dolayý bir þehid olmadan önce bu tehlikeden bah-
Osetya’ya girdiðinde olasý duruma ol- araya geldikleri görüldü. setmiþ ve ilk sesini çýkaran O olmuþtu.
dukça hazýrlýklý olduðu gözlemlenen Kafkas Emirliði’ni þatafatlý bir Sonunda hain ilan edildi ve halen tar-
Rusya’nýn tokadýný yemekte gecikme- ilânla duyuran Dokko Omarov’un ký- týþmalar sürmekte, daha sonra savaþýn
diler. Dünya basýnýnda da açýkça bu sa- sa süre önce verdiði röportajýnda “saf- sürükleyicisi konumunda olan Ahme-
vaþ Rus-Gürcü savaþýndan daha ziyade lardaki akidevi temizliðin sürdü- dovlar hain ilan edildi. Baraev grubu
ABD ve Rusya’nýn Kafkasya sahasý ðü”nü söylemesi mânidâr bir durum- savaþtan elini eteðini çekmiþti, özellik-
üzerinde hesaplaþmasý olarak sunuldu. du. Analizciler bu durumu pek sorgu- le geleneksel Çeçen direniþçisi karak-
Bölgede ölü olarak ele geçirilen siyah lamadýlar. Çeçen direniþini oluþturan terini taþýyan ve Kafkas halklarýnýn te-
askerlerin ABD’nin Gürcü ordusu saf- mücahitler üç ana grupta toplanýrlar: veccüh ettiði isimler bir bir tasfiye Çeçenistan’ýn
larýndaki “danýþmanlarý” olduðu da ký- Birincisi, Çeçenistan’ýn geleneksel ya- edildi.
efsanevî Komutaný Gönüldaþ
sa zaman sonra ortaya çýkýnca bu ön- pýsýný taþýyan, örneðin Arbi Mansur, Bu faaliyetlerin kökeni, fikirsiz bir
Arbi Baraev ve Gelayev grubu gibi hareketin geleceði noktaya bir iþaret. Þamil BASAY’dan sonra
görü doðru çýktý ve ABD-Rusya hesap-
gruplar. Ýkincisi ise oldukça azýnlýk Fikir, bir hareketin belkemiðini, strate- Çeçenya’da çok þey deðiþti...
laþmasý aþikâr hâle geldi.
Yýllardýr deðiþmeyen dost-düþman olan ve Dokko Omarov’un etrafýnda jisini ve hareket metodunu benimsetir, örgüleþtirilip insanlýða sunulmuþ bir
kutuplaþmasýndaki taraflarda bir ânda olan Selefî ekole baðlý mücahidler ki; olaylar karþýsýnda alýnmasý gereken hazine ve sadece uzanýp alýnmasý,
deðiþiverdi; Abhazlar ve Osetyalýlar bunlar, komutan Muhenned liderliðin- tavrý ve belirlenecek stratejiyi ortaya okunmasý ve tatbik edilmesi yeterli.
Rusya ile hareket ederken, Kadirov’a deki grup ve þu ân Türkiye’de olan koymada en önemli etkendir muhak- Afgan-Rus harbi zamanýnda Üstad’a
baðlý özel milis birlikleri Gürcülere Movladi Udugov gibi teorisyenler. kak. gelen ve maddi destek bekleyen Afgan
karþý savaþarak Rusya’nýn yanýnda yer Üçüncüsü ise sadece baðýmsýzlýk için Movladi Udugov ve Ýsa Umarov, mücahidlerine Üstadýn cevabý mani-
aldýlar. “Kafkas Emirliði”ni kuran ekip savaþan, ne Selefî ne Sufî özellik taþý- Dokko’nun danýþmanlarý ki geleceðin dar; onlara para deðil ‘Ýdeolocya Ör-
ise, kavkaz centre internet sitelerinde yan gruplar. Bunlar sayýsal olarak “Kafkasya Emiri”ni, emirlik kurmaya güsü’ adlý eserini sunan Üstad’ýn Bü-
“resmi” bir ilan yayýnlayarak Kadirov azýnlýkta kalan gruplardýr ve bölgesel ikna ederken, tüm Kafkas halklarýnýn yük Doðu’su ve onun “niçin”i hâlinde
birliklerinin Gürcülere karþý savaþtýðý- özellikler taþýrlar, genel komutanlýða bu ilanla mücahidlerin peþinden gide- Kumandan Mirzabeyoðlu tarafýndan
ný duyurdular ve durumu protesto etti- baðlý görünseler de son zamanlarda or- ceðini vaad ettikleri biliniyor. Emirli- ortaya konulan ÝBDA fikir sistemi ol-
ler. Böylece doðal düþmanlarý olan Ka- taya atýlan emirlik kavramýndan rahat- ðin hemen evvelinde bu yönde verilen madan nihai bir zafer ham hayal...
dirov’un karþýsýnda Rusya karþýtý Gür- sýz olan gruplardýr. beyanatlarda bu kiþilerin tam bir ütop- Fikirsizlik çýkmazýnda gözleri bað-
cüleri desteklediler. Emirlik grubunun Dokko Omarov ve Movladi Udu- ya içinde yaþadýklarý açýkça hissedili- lý bir halde koþturan, Ýslâm ihtilâl ve
fikir babalarýndan ve enformasyondan guov birçok beyanatlarýnda, “Emirlik” yor. Çýkan sonuç ise hüsran; Kafkas inkýlabý için kuru bir “savaþma”nýn ye-
sorumlu görevlisi olan Movladi Uu- ilânýnýn sinyallerini vermiþlerdi daha halklarýnýn desteði alýnmadýðý gibi, terli olduðunu zanneden ve kaba softa
dugov verdiði beyanýnda Gürcülerden önce. Savaþýn “Ýslâmî” yönünün bo- ilan edilen “emirlik”in de bu halklar ham yobaz bir düþünceyle davayý fikir-
kendilerine henüz bir talep gelmediði- zulmamasý için onlara göre Selefî eko- nezdinde bir baðlayýcýlýðý hissedilme- siz-kaidesiz bir ütopyaya dönüþtüren-
ni söylese de, Pankisi bölgesinde as- lün liderliðinde ve bütün Kafkasya’da mekte. lerin önderlik ettiði bir savaþýn hâlini
kerî güçlerin kolayca sýnýrdan geçme- savaþýn sürdürülmesi gerekmektedir. Ýslâmî devlet için sadece savaþmak ibretle ve üzülerek takip ediyoruz. Bü-
leri ve Rus takibindeki gruplarýn Gür- Ýþin kötüsü, bu selefi ekol diye bahset- yetmiyor, strateji de gerekli, kastettiði- tün bunlara raðmen Çeçen istiklâl sa-
cü topraklarýna kolayca sýzmalarý gibi tikleri kesimin gittikçe marjinalleþerek miz fikir ve strateji ise, Ehli Sünnet vaþýnýn zafere ulaþmasý için ve fikirsiz-
durumlar Gürcülerle Emirlikçiler ara- ve tekfircilik gibi bir çýkmaza sürük- prensipleri ýþýðýnda süzgeçten geçiri- lik illetinden bir an önce kurtulunmasý
sýnda bir anlaþmanýn olduðuna iþaret lendiðinin farkýna varmadýlar. Zaten len ve bir örgü haline getirilen ÝBDA için dualarýmýzý eksik etmeyip “duayý
ediyor. Bu “stratejik” anlaþma da geleneksel yapý itibariyle Selefîlik gibi fikriyatýnýn ta kendisi ki, daha yýllar icrâda arayan”lardan olacaðýz Ýnþaal-
bir ekolle uyuþamayacak olan Kafkas öncesinden ÝBDA mimarý tarafýndan lah.

durdu. Son nefesini yoldaþlarýnýn kollarý arasýn-


Dursun Karataþ’ýn Cenazesi da, dünya halklarýna ve kendi halkýna karþý
görevini yerine getirmiþ bir önderin huzuruyla
A janslara “Devrimci Halk Kurtuluþ
Partisi” imzasýyla düþen haberde, uzun
zamandýr yakalandýðý kanser hastalýðý sebebiyle
verdi.”
Dursun Karataþ’ýn cenazesi Türkiye’ye getir-
ildikten sonra, Baran muhabirinin ifade ettiðine
yurt dýþýnda tedavi gören “Dayý” lakaplý DHKP-
göre, on binlerin katýlýmýyla Gazi Mahallesi’nde
C lideri Dursun Karataþ’ýn öldüðü bildirildi.
kýlýnan cenaze namazýnýn ardýndan Gazi
Dursun Karataþ’ýn ölümü için yayýnlanan
Mezarlýðý’na defnedildi.
bildiride þu ifadeler yer aldý: “Acýmýz tarifsiz,
Türkiye, emperyalizme karþý savaþan yiðit bir
kaybýmýz büyük; komutanýmýz, önderimiz, düþtü. 38 yýldýr devrim için çarpan, dünya halk- evladýný daha yitirirken, bu kayýplarýndan dolayý
Partimizin Genel Sekreteri Dursun Karataþ larýnýn kurtuluþuna, vatanýmýzýn baðýmsýz, Parti-Cephelilere taziyelerimizi sunarýz.
yoldaþýmýz, 11 Aðustos sabaha karþý 05.00te þehit halkýmýzýn özgür olmasýna adanmýþ bir yürek
BARAN 11
NÜFÛZ TÜCCARLARI VE “Yazarlýk Bir Meslek midir?..”
DÝN ÝSTÝSMARCILARI Faruk Selim

Sezai Kýrlangýç
devene içirdiler. Böylece baþka develer
yeþillik bulamazken seninki “Halife” is-
mi sayesinde hepsini buldu, semizleyip
Y azarlýk bir meslek midir?..

Aslýnda çok ciddi ve temel bir mesele, temel bir soru....


M akam ve makamperestlik yet-
mezmiþ gibi bir de baþýmýza di-
nin bazý emir ve yasaklarýný kendi hýrsla-
derisine sýðmaz oldu. Otlu yerler ona
tahsis edildi. Þimdi yapýlacak iþ þudur,
Kafadan kestirip atmak, veya, A, B, C, D, E hiçbiri diye seçenekler
arasýnda dolaþarak cevaplanacak türden de bir “sorun” deðil tabii ki...
deveni satýnca anaparasýný ayýr, kârýný da Efendim, “kelâm fuhþu” diye bir kavram var…
rý doðrultusunda istismar eden yamuklar
hemen bana getir, “Hazine”ye yatýrýp Ýnsanda mevcut hayvanlýðýn, hakikat düþmanlýðýnýn bir ifadesi…
çýktý… Bu yamuk ve yumuþatýlmýþ libe-
beytülmâle iade edelim. Çünkü “halife” Ayný zamanda, “söylediði, konuþtuðu, yazýp çizdiði þeylerin ha-
ral çapulcular, insanlarýn inanç ve ideal-
unvaný devletindir. Devletin unvaný ile cimsizi” olanlarýn bir vasfý olarak iþaretleniyor.
lerini ranta çevirmek adýna, girmedikleri
kazanýlan para da devlete aittir. Aksi hal- Baþka bir ifadeyle, aslýnda, argoda “geyik düþkünü”, laklakçý tip-
kýlýk, yapmadýklarý pislik, iðdiþ etmedik-
de nüfûz ticareti yapmýþ olur, malýmýza leri ifadelendiriyor…
leri anlayýþ býrakmamaya çalýþýyorlar.
haram karýþtýrmaktan kurtulamayýz.’ Bu Mücerret bir “ahlâkî keyfiyet” olarak, “insan bir sözden ibarettir”
Anadolu insanýn inanç ve arzularý haraç-
konuþmanýn ardýndan Abdullah bin hakikatini yaraladýðý için de, tefekkür literatürüne, böyle geçmiþ…
mezat satýlýyor ve bu satýþtan-pastadan
Ömer devesini satar, anaparasýný alýr, Kumandan böyle ifadelendiriyor;
pay kapmak isteyenler “emperyalzmin
kârýný hazineye verir.” Yani adam, “yazýp çizdiði þeylere” inanmýyor…
ileri karakolu eþ baþkanlýðý” ve “hoca Yazýp çizdiði þeylerin sorumluluðunu taþýmýyor, ne ahlâki olarak, ne
efendiliði” derecesinde paye sahibi ola- Nüfûz Tüccarlýðý ile neyi kastettiði-
miz kýssamýzda kýsmen malum, din istis- vicdani yönden...
biliyorlar. Düne kadar beþ kuruþ sahibi Çenesine vurmuþ, kaptýrmýþ gidiyor…
olmayan bu keneler þimdilerde 25 milyar marcýlýðý ise; din adýna insanlarý dolan-
dýrma ve bu yolla rant elde etmek için, Ve yaptýðý iþi bir “meslek” sanýyor…
dolarýn üzerinde sermaye üzerinde oyun- “Yazarlýk” mesleði…
lar oynayabiliyor. Dindarlarý, ‘hizmet’ yaþamý dine deðil, dini yaþama göre bi-
çimlendirme, dinin zor gelen hükümleri- Burada þöyle bir durum ortaya çýkýyor doðal olarak;
adý altýnda boðaz tokluðuna ve ibadet Eðer “yazarlýk”, yazdýðý þeylerin adamý, davacýsý, kavgasýný veren,
hissiyle çalýþtýrabiliyor ve bir zaman son- ni deðiþtirme ve yine buna paralel olarak
fikirleri uðruna ölmeyi göze almayan bir noktada ise, “tornacýlýk” ya-
ra üzerinde iktidarlarýný kurduklarý bu eksiltme ve ilave yapma iþi…
pamadýðý için buralarda kendine “ekmek arayan” bir esnaflýða dönüþü-
inanç sahiblerini kapýnýn önüne koyup Her ikisi baþ baþa giden yer yer birbi-
yor…
baldýrý çýplak pornocu Batýcý laiklerle el rine karýþan bu iki kavram ve anlayýþ gü-
Mevzu uzun, misâl kýsa;
ele kol kola olabiliyorlar. Bütün bunlar, nümüz ‘sahte Ýslâmcýlarýna’ baktýðýnýz-
Adam –yazar ya- yazýyor; “Hýrsýzlýða karþýyým”…
hakikatte tek bir ortak hareketin, ‘nüfûz da, katýksýz, her birinin bu çerçevenin
Evine hýrsýz girmiþ, seninki –yazar ya- hiç oralý deðil…
tüccarlýðý ve din istismarcýlýðý’nýn sonu- dâhilinde olduðu bedahet hâlinde görü-
Adam yazýyor; “Darbeye karþýyým..” Postalý görünce dörde katlan-
cu olarak kültürümüzde yerini ve ölçüsü- nür. Milyarlýk mal üretim ve tüketimi
yor...
nü almýþtýr zaten. Hz Ömer mizaçlýlar Batýcý (Haçlý) efendilerinin istekleri doð-
Adam yazýyor; “Þiddet’e karþýyým” Þiddeti görünce, önce havlýyor,
bunun ne mânâya geldiðini bilir ve ‘Ýlk- rultusunda yürütülürken, faiz, fahiþ fiyat, sonra aðlýyor...
lere’ Halife Ömer’e (r.a) ait o muazzam Müslüman malý olmasý, helal-haram öl- Hülâsa, söz ile, yazý ile, fikir ile, hayat-pratik arasýndaki bu tablo,
sahneyi hatýrlarlar. çüsü (özellikle yiyecek-giyecekte) hiç çürümüþ insan tipini ve günümüzün “aydýn, yazar, çizer” takýmýnýn fo-
“Arabistan uzun süredir kuraklýða düþünülmez ve Haçlý patronlarýnýn ürün- toðrafýný bütün netliði ile gösteriyor…
mahkûm, yeþiller kavrulmuþ, otlaklar lerini pazarlamak ve gelirlerini artýrmak “Fikri yaþamak, yaþamayý fikir bilmek” diye sembolleþtirilen fi-
kaybolmuþ, toprak susuzluktan nefes için türlü kýlýkta (namaz, oruç, dua gibi) kir ve dava; kendi þahýslarýnda her þeyi basitleþtiren, çirkinleþtiren, ba-
alamayacak derecede periþan… Develer müþterilerin önüne çýkarlar. yaðýlaþtýran ahmak bir zihniyet tarafýndan aptal bir hödüklüðün kurba-
zayýf ve biçimsiz… Ancak bir deve var Müþteri Müslüman, mal sahibi Batýcý ný oluyor…
ki, semizlenmiþ, beslenmiþ ve pazara sa- - Haçlý olunca, mal sahibi Haçlýnýn *
týþa götürüldüðünde en yüksek fiyata, ‘Müslüman pazarlamacý’ kullanmaktan Efendim, vallahi sen siyaset biliyor musun, çok mu iyi biliyorsun,
hatta daha fazlasýna satýlacak kadar da il- baþka çaresi olmamasý ve samimi Müslü- hatta bu iþin piri misin?..
gi görmüþ. Yine öyle bir pazar ve deve- manlarýn da bu ihanete rýza göstermeye- “Siyaset”in kitabýný mý yazdýn, defterini mi dürdün, sosyolojisini mi
nin sahibi Abdullah bin Ömer devesini ceðine göre, Haçlý mal sahibinin Müslü- ördün, psikolojisini mi çözdün?.. –Hele ki, ben bu iþleri iyi bilirim an-
pazarda satýþa çýkarýr, ilgi olaðanüstü, fi- manlar içinden en hainini, en istismarcý- lamýnda yazýp çiziyorsan-
yat açýk artýrmaya varacak kadar keyifli. sýný, en hýrslýsýný, en ahmaðýný arayýp Onu bilemeyiz…
Birden bir hareketlilik… Uzakta pazarý bulmasý kadar doðal bir þey yoktur. Ama yapýp ettiklerinden, halinden, tavrýndan, duruþundan, konuþ-
teftiþe çýkmýþ Halife Ömer… Her yer Bu istismarcý, hem müþterinin bir mandan, hareketinden, þu kadar zamandýr katettiðin yoldan, bir þeyle-
tenha iken kalabalýk olan bu yer dikkati- þeyler üretmesinin önüne geçecek hem rin “göründüðü-görünür olduðu” ortada…
ni celbeder Hz Ömer’in… Hz Ömer: ‘Ya de müþteriyi kaybetmeyecek, sürekli Ýþte bu ahmak zihniyetin gündeme gelen bir vesile ile ne kadar kof
Ýbâdallah, bu deve kimin böyle? Ne ka- müþteri olmasýný saðlayýcý fikri patronu- ve bayaðý bir noktada olduklarý aþikâr oldu;
dar semizlenmiþ. Hayret doðrusu? Böyle na verecektir. Ýþte, din istismarcýlarý her Görüldü ki;
kuraklýk günde böyle semizlenme!..’ Ka- devirde çeþitli makam, servet, zevk elde Bunlar, fikirden, sanattan, siyasetten, aksiyondan, tarihden, ideolo-
labalýkta ses yok. Halife Ömer tekrar so- edebilme için bu yollara baþvurmuþtur. jiden, mücadeleden hiçbir þey anlamamýþlar…
rar: ‘Bu deve kimin böyle? Nasýl beslen- Bugün de farklý deðildir… Kurum ku- Diyebilirsiniz ki “anlamadýklarý” hallerinden, dünlerinden, bugün-
miþ de bu kadar semizlenmiþ?’ Abdullah rum, sektör sektör gezen nüfûz tüccarla- lerinden belli oluyordu zaten…
bin Ömer cevap verir: ‘Deve benimdir rý, kamuda makam sahibi olmak isteyen Asýl mesele; “anlar gibi” durup; fikri, sanatý, siyaseti, tarihi, ideolo-
babacýðým, satýp da kâr etmek için sür- din istismarcýlarýnýn nüfûzlarýný kullana- jiyi, mücadeleyi kendi keleþliklerini kapatmaya çalýþmakta kullanmala-
müþ otlatmýþtým.’ Halife Ömer’i bir dü- rak elde ettikleri kadrolar ve makamlar, rý olmuþtur…
müthiþ bir toplumsal çürümenin ve dini *
þünce alýr ve oðlu Abdullah’a: ‘Herkesin
içten çökertmenin adice plâný olarak kar- Ne diyorduk?
devesi iskelet halinde iken senin devenin
þýmýzdadýr. Kadrolaþma deðil, din istis- “Kelâm fuhþu…”
semizleyip, derisine sýðmaz oluþunun se-
marcýlarýný yuvalandýrma, iþi ehline tes- Hiç bir þeyi görmüyorsan, senin ve “gibilerin” yüzünden, “mücer-
bebini biliyor musun?’ diye sorar. Ab-
lim etme deðil nüfûz tüccarlýðý peþinde ret kelâm hakikatinin” güme gittiðini, kelamýn yalama olduðunu da
dullah, ‘Bilmiyorum!’ deyince Hz. Ömer
olan servet avcýlarýnýn, yetim malý yað- mý görmüyorsun?..
devam eder, ‘Bak sana anlatayým. Senin
macýlarýnýn yerleþmelerini saðlama bu Buradan;
devenin bu kadar semizlenmesinin sebe-
plânýn özetidir. “Bedâhet idraki”nin, niçin her þeyin baþý olduðu da anlaþýlmýyor
bi benim halife olmamdýr. “Bu deve, ha-
Bu plân Hz. Ömer mizaçlý Ýbda baðlý- mu?..
lifenin oðlunundur” diyerek, kendi deve-
larýnýn en önemli imha hedefleri arasýnda “Apaçýk olaný” ýskalamamak gerektiði...
lerine yedirmediler, senin devene yedir- Diðer mevzular bundan sonra...
diler, kendi develerine içirmediler, senin yer almaktadýr. Bu böyle biline…
Ömer ÖZKAYA: BARAN Röportaj: Fazýl Duygun

Emperyalizm Türkiye’de
Saf Deðiþtirdi
deðil mi? ve solun sivrileri tasfiye ediliyor. sermayeyle beraberdir, onlarýn emrin- beraber hareket etmesi demektir.
Ýleride onu alacaðýz, haftalýk olarak dedir. Amerikan Dýþiþleri Bakanlýðý
devam edecek. Peki, kýsaca þunu diyebilir miyiz? ise ulusalcýdýr. Bu yüzden de Penta- Ýngiltere çok ateþli zaten Türki-
Biz yazýlarýmýzda hüküm olarak þu- gon’la Dýþiþleri Bakaný takýþýr. Mesela ye’yi aldýrmaya.
Haber olarak Dünya Günde- nu diyoruz; Türkiye Cumhuriyeti de- Türkiye mümkün mertebe Dýþiþleri Yani, Kraliçe buraya gezmeye gel-
mi’nin farký oldukça doyurucu, ol- ðil Talabani Cumhuriyeti’ne dönüþ- Bakanlýðý’yla hareket etmek ister. Ebu medi. Bursa’da kestane yemeye gel-
dukça aktüel, hatta haftalýk da olsa türülmek isteniyor Türkiye. Maksat Gureyb Cezaevi’ndeki olaylarýn, o re- medi. Onun gelmesinin bir manasý
bir gazete olarak mesela bu gazeteyi odur diyebilir miyiz? simlerin ortaya çýkarýlmasý da ulusalcý vardý. Dedi ki ‘Arkadaþ ben Türki-
alýn Türkiye’den bir hafta gazete al- Onu diyebilir miyiz? Bu manada kanadýn küreselci kanada karþý yaptýðý ye’de mevcut yönetimin yanýndayým
mayýn. Bu kadar doyurucu, aktüel þunu söyleyebilirim. Þu anki dünyanýn bir operasyondur. ve ona sahip çýkýyorum.’
olmayý nasýl saðlýyorsunuz? haritasý Birinci Dünya Savaþý sonunda
Ýmkânlarýnýza baktýðýmýz zaman di- Ýngiltere tarafýndan çizildi. Amerika Þöyle diyebilir miyiz? Ameri- Özellikle Abdullah Gül þahsýn-
ðerlerine göre oldukça kýsýtlý. bu haritayý deðiþtirmek istiyor. Türki- ka’nýn kendi içerisindeki güç denge- da...
Þöyle, Mýsýr Cumhurbaþkaný resmi ye’deki bu son zamanlardaki geliþme- lerinin çatýþmasý Türkiye ve Ortado- Tabiî. Bu önemli. Türkiye’nin Av-
bir ziyaret için Katar’a gidiyor. Resmi ler de aslýnda Ýngiltere’yle Ameri- ðu’daki sömürgeleþtirilmiþ ülkeler rupa Birliði hayali için Fransa ve Al-
görüþme bittikten sonra Katar Þeyhine ka’nýn karþý karþýya gelmesidir. üzerinden devam ediyor, açýða çýký- manya’nýn karþý çýkmasýnýn sebebi bi-
diyor ki ‘Ben El-Cezire’yi çok merak yor. zi sevmedikleri için deðil. Bunu anla-
ediyorum. Beni oraya götürür mü- Burada Ýsrail de var. Ýsrail Ameri- Þimdi iþte bu tornaya verme Büyük yamadýk biz. Türkiye bunu anlayama-
atý önümüzdeki dönemde Fetullah
sün?’ El-Cezire’ye geliyorlar, dolaþý-
yorlar. Çýkarken Hüsnü Mübarek di-
yor ki ‘Ya bu kadar gürültü bu kibrit
kutusundan mý çýkýyor?’ Bir þeyin gü-
ka’yý zorluyor.
Ýsrail, Amerika demektir zaten.
Son 6-7 ay içinde genel olarak dünya-
da bir deðiþiklik oldu. Bugüne kadar
Ortadoðu Projesiyle baðlantýlý. Yani,
çatýþan deðil kendi içerisinde barýþçý
ama sonuçta genel plânda Büyük Or-
tadoðu Projesi’ne hizmet eden bir ya-
dý. Onlar Avrupa Birliði’ne girmiþ bir
Türkiye’yle Londra daha da güçlene-
ceði için karþý çýkýyorlar. Bizi sevme-
dikleri için deðil. Onlar Ýngiltere’nin
B cemaatiyle beraber olmak istiyor.
Önümüzdeki yýllarda Müslüman cemaat
cü o mekânýn güzelliði, birkaç sekre- bazý küçük ayrýþmalar olsa bile Ame- pý oluþturulmak isteniyor Türkiye’de. liderliðindeki Avrupa Birliði’nin daha
terinin olmasý, cam binada deðildir. rika-Ýngiltere-Ýsrail yani Anglosak- Hani biz genelde iki adým, üç adým da fazla büyümesini istemiyorlar. Bu
üzerinde çok büyük operasyonlar yapýla-
Bir þeyin gücü o iþi hazýrlayan, o iþin son-Yahudi ittifaký vardý. Fakat bu sonrasýný görüyoruz ama beþ adým, on yüzden de Akdeniz Birliði Projesi or- cak. Bu yüzden de Müslüman cemaatin
içindeki insanlarýn ufkuyla ve ruhuyla yaklaþýk 7-8 ay önce veya bir yýl önce adým sonrasý önümüze baþka bir þey taya çýkarýldý. Tabii þu üzücü; Mer-
baðlantýlýdýr. bu ittifak çatladý. Ýþte Ýngiltere bu nok- çýkýyor. Mesela Sovyetler Birliði Af- kel’in Almanya’da baþbakan olmasýy- veya merkez saðdaki insanlarýn biraz bi-
tada, bu ittifaktan ayrýldý. Ýngiliz derin ganistan’ý iþgal ettiðinde belki de be- la ve Sarkozy’nin de Fransa’da baþba- linçlendirilmesi gerekiyor.
Fikir gücüyle baðlantýlýdýr. Fikre devleti Tony Blair’e, ‘Sen Ýngiltere’yi nim, sizin arkadaþlarýnýz gitti orada kan olmasýyla Avrupa Birliði tama-
emperyal olabilmesi için, bu þekilde inanmasý ve onun için mücadele et- tamamýyla Amerika’nýn güdümüne savaþ verdi. Ruslarý kovduk. Ne oldu? mýyla bitmiþ, bu birlik Amerika’nýn
Ömer Bey öncelikli olarak günlük düþünebilmesi için ihtiyacý olan enfor- mesi. soktun’ deyip görevden çekilmeye Amerika geldi yerleþti. Peki, þimdi biz dümen suyuna girmiþtir. týþmayla, buradaki hadiseleri?.. ka’nýn Ýstanbul Konsolosluðu binasýn-
çýkarmaya baþladýðýnýz Türk Haber masyonun saðlanmasý gerekiyor. Evet, onunla baðlantýlý… zorladýlar. Oysa daha iki yýllýk süresi þehit miyiz? O ölenler þehit mi, ne? Türkiye’de Ýngiltere çok ciddi ve da yaklaþýk 15-20 gün süren bir top-
Gazetesi için hayýrlý olsun diyoruz. Mevcut Ýstanbul basýnýyla -bakýn Türk vardý. Ýngiltere bu ittifaktan çekilince Yani üç sene sonrasý için evet. Afgan Parçalanmýþtýr. büyük operasyonlar yapýyor. Bunu lantý yapýldý. Pentagon’un Ýran Ope-
Sað olun… basýný demiyorum- Ýstanbul basýnýy- Peki, Türk Haber Gazetesi’nin o ayaðýn desteklenmesi gerekiyordu. cihadýna destek verip Ruslarý kovdu- Evet. þöyle ifade edeyim. Mesela bir insan rasyonu kitabýnda bunun belgesi var.
la… genel yayýn yönetmeni olarak son Fransa alýndý. Biliyorsunuz Tony Bla- lar. Kovdular ama Amerika geldi. So- lokantaya gidebilir. Orada istediði ye- Orada çeþitli kararlar alýndý. Alýnan
Genel yayýn yönetmenisiniz ayný günlerde Türkiye’de yaþanan hýzlý ir’in baþka bir adý Bush’un finosuydu. nuçta kimlere hizmet etti bu plân? Peki, Ýngiltere’yle Amerika çað- meði yiyebilir. Ama menünün dýþýna kararlardan birisi þu: Yunanistan, Ýran
zamanda. Gazeteyi çýkarýþ amacýnýzý Veya uluslar arasý sermayenin ba- hadiseleri nasýl deðerlendiriyorsu- Ruslarý kovup, Amerika’nýn gelmesi- daþ küresel Ýngiliz-Yahudi medeniye- çýkamaz. Menü içerisinde istediðiniz ve Türkiye’de halklarýna liderlik ya-
kýsaca anlatabilir misiniz? sýnýyla diyelim… nuz? Meselâ, önce Ergenekon Ope- Onun bir sözü var. Diyor ki, ‘Lon- ne imkân hazýrladý. ti dediðimiz þey, niçin özellikle son yemeði yiyebilirsiniz. Þimdi, iç-dýþ pabilecek bireylere özel önem verme-
Türk Haber uluslar arasý iliþkiyi ve Evet, küreselcilerin yerli taþeronla- rasyonu, AKP’nin kapatýlma davasý dra’nýn Ýngiltere’nin Amerika’dan bir yýl içinde þiddetli olarak karþý belirli güç merkezleri o ülkelerdeki si- liyiz.
uluslar arasý ekonomiyi daha geniþçe rý ve Ýstanbul basýný bu enformasyonu ve kapatýlmamasý vs. buradan baþla- baðýmsýz siyaset gütmesi Ýngiltere Fakat þu anda da Amerika’nýn karþýya geldi? Çýkarlar nerede çatýþ- yasi oluþumlara kendi þartlarýna, ken-
yer vererek okuyucusuyla buluþtur- vermez, vermek istemez. Zaten kuru- yarak neler söyleyebilirsiniz? için felâket olur.’ canýna okuyorlar. tý? di planlarýna uyuyorlarsa sahip çýkar- Ýleride onlarý yetiþtiririz diye.
mak istiyor. Türkiye’nin çok acilen luþ amacý, Türk halkýný belirli güç Son zamanlarda olan olaylar, dýþ Tabiî, diyor. Ýngiliz derin devleti Þu an tabi. Her þey onlarýn istediði Þöyle, bunu iyi kullanmak lâzým... lar ve büyütürler. Mesela hatýrlarsýnýz Evet. Ýþte menüyü birileri hazýrlý-
emperyal olmasý gerekiyor. Belki bu merkezlerinin istediði istikamette güç merkezlerinin de içinde olduðu buna ‘Hayýr, yeter artýk’ dedi. Þimdi gibi gitmiyor. Mesela orada güçlenen Said-i Nursî talebeleriyle dolaþýrken Cem Boyner bir dönem siyasi hayata yor. Biz sadece menü içinden birisini
kelime çok itici geliyor ama ne demek kontrol altýnda tutmak… Türk Haber bir sistem içinde Türkiye tornaya veri- Amerika’nýn yeni finosu Sarkozy. Av- Taliban Hareketi NATO’nun kaderiy- bir grup köpek görüyorlar. Talebeler- atýldý. Çok büyük paralar harcadý. Bir seçiyoruz. Þunu yapmak lâzým bakýn.
istediðim gayet iyi anlaþýlýr. Mesela herhangi bir uluslar arasý baðlantýsý ol- liyor. rupa Birliði Ýngiltere’nin kontrolünde le oynuyor. den biri diyor ki ‘Hocam bakar mýsýn þov yaptý ve bekledi ki bana kim sahip Siz, biz, hepimiz… Dünya çapýnda
milli takýmýn son maçlarýnda aldýðý mayan, ekonomik açýdan, siyasi açý- bunu unutmayalým. Avrupa Birliði ne ne kadar güzel ahenkle oynaþýyorlar’ çýkar? Hangi uluslararasý güç merkezi kurulu emperyalist sisteme karþý hem
galibiyet ilgisiz alakasýz bazý ülkeler- dan vs. açýdan herhangi bir yerle gö- Evet… Almanya’nýn ne de Fransa’nýn, Avru- Batýrýyor. diyor. O da diyor ki ‘Onlarýn arasýna sahip çýkar? Hiç kimse sahip çýkmadý- ekonomik alanda, hem siyasi alanda,
de sevinç gösterilerine neden oldu. bek baðý olmayan, tamamýyla kendi öz Tornaya veriliyor. Ýstenen þu; Tür- pa Birliði Londra’nýn kontrolünde. Tabiî. Demin yarým kaldý, Türki- bir kemik at bakalým ne olacak?’ Yani ðý için… hem felsefi alanda yani tüm alanlarda
Bana göre o sevinç gösterilerinin ol- sermayesi üzerine kurulmuþ bir gaze- kiye için önümüzdeki 25 yýl için þöyle Londra þu anda küresel sermayeye ye’nin Avrupa Birliði’ne girme hayali böyle bir durum var. Mesela Rusya da alternatif sistemler geliþtirmeliyiz.
duðu bu ülkeler Türkiye’nin reddettiði te. bir Türkiye hayal ediliyor belirli güç baþkentlik yapýyor. Genel olarak dün- var. Almanya ve Fransa buna karþý çý- Hýristiyan’dýr, Amerika da Hýristi- Tabanda gücü olmadýðý için…
mirasý ve reddettiði haritayý gösteri- merkezleri tarafýndan. Biraz Ýslâmcý, yadaki savaþýn da özü þu; ulusal dev- kýyor. Buna karþý çýkmalarýnýn sebebi yan’dýr ama kavga eder. Bu insanlarýn Hayýr, tabanda gücü olmasa bile Bir düþünce, fikir sistemi oluþtur-
yor. Dünya Gündemi’yle ayný ekip biraz solcu, birazcýk da Kürt kimliðini letlerle küresel sermaye kavga ediyor. Avrupa Birliði’nin liderinin Ýngiltere yapýsý gibidir. bulunabilirdi. Ama hiçbir güç merkezi mamýz gerekir.
olarak çýkarýyorsunuz bunu. tanýyan ama bunu resmi beyanlarda, Mesela Ebu Gureyb Cezaevi’ndeki olmasý. Mesela Amerika da diyor ki onunla ilgilenmediði için kendiliðin- Evet. Þimdi küresel sistem, küresel
Osmanlý bakiyesi dediðimiz tarihi Dünya Gündemi’nin ekibi þimdi anayasada falan zikretmeyen tarzda olaylarýn dýþarýya sýzdýrýlmasýnýn se- ‘Türkiye’nin Avrupa Birliði’ne girme- Bunun Türkiye’ye yansýmasý mý den çekildi. Onun harcadýðý parayý emperyalizm raylarý döþemiþ. Tren bu
bölge. Türk Haber’de… bir Türkiye hayali var belirli güç mer- bebi küresel sermayeyle ulusal devlet- sini istiyorum’. Aslýnda girmemizi is- diyorsunuz? Ergenokon Operasyo- birçok siyasi parti harcamamýþtýr, har- raylarýn üzerinde... Bu trenin makinis-
Tabii. Bu sebeple Türkiye’nin em- kezlerinin. Bu son süreçle saðý ve solu lerin kavgasýnýn bir sonucudur. Ame- temiyor. Çünkü Türkiye’nin Avrupa nu, AKP’nin kapatýlma davasý. Yani cayamaz. Yani þunu demek istiyorum; ti kim olursa olsun Tayyip olsun, Ah-
peryal olmasý gerekiyor. Türkiye’nin Dünya Gündemi de devam edecek tornaya soktular. Yani saðýn sivrileri rika ikiye ayrýlýr. Pentagon küresel Birliði’ne girmesi demek Ýngiltere’yle bu baðý nasýl saðlayabiliriz? Bu ça- 1950’de bütün Asya, Afrika ve Orta- met olsun, Mehmet olsun, sen bile ol-
doðu’daki Amerikan elçileri Ameri- san sen o raydan çýkamazsýn. O raya
14 BARAN
girdiðin an sen artýk o yoldan gitme- nomisini getirmiþtir. Amerikan Dý- linçlendirilmesi gerekiyor.
ye mahkûmsun. Makinist ne yapabi- þiþleri Bakanlýðý’nýn 2007–2012
lir? Sadece treni birazcýk hýzlý veya stratejik planlamasýnda þöyle bir ifa- Peki, daha önceki röportajýmýz-
yavaþ sürebilir. O kadar. Küresel sis- de var. Diyor ki ‘Biz yönetim þekli da konuþmuþtuk hatýrlýyorsanýz.
temin içine girip de küresel sisteme ne olursa olsun ülkelerde iki þey is- Batý, TSK’yý tasfiye etmek istiyor
raðmen hiçbir þey yapamazsýn. temeliyiz. Bir, serbest piyasa ekono- diye. Þimdi bu tasfiye süreci hýzla-
misi, iki, serbest seçim sistemi... nýyor.
Ondan baðýmsýz, ona alternatif Þimdi bu iki ilkeyi sen uyguluyorsan Þimdi dünyanýn genelinde þu ya-
bir sistem oluþturup müesseseleþ- senin yönetim þeklin Þeriat da olsa þanýyor. Küreselcilerle ulusalcýlar,
mek lâzým. Marksist de olsa fark etmez. Bu iki tabiî Türkiye’de ulusalcýlýk kavramý
Tabii. Þunu söyleyeyim ifadem yoldan senin devletine, yönetim sis- biraz yýprandý.
daha net anlaþýlsýn. Mesela þu anda temine sýzmak mümkün oluyor.
para basmak, vergi almak IMF ile Türkiye’deki ulusalcýlarýn Ba-
programa baðlandý. AB uyum kriter- Zaten ele geçirmiþ oluyor. Tre- tý’dan baðýmsýz düþünemediði için
lerine baðlandý. Merkez Bankasý, nin raylarý döþenmiþ siz sadece ma- yýprandý diyebilir miyiz? Hani az
özerklik kanunuyla, IMF anlaþmasý- kinistsiniz. önce dedik küresel sistemden ba-
ugün Türkiye elden
nýn emrine verildi. Hukukla ilgili her
türlü þey AB kriterlerine baðlandý.
Þimdi senin para basma, vergi belir-
Evet. IMF adýna Galini deðil de
Ahmet yönetiyor.
ðýmsýz bir sistem oluþturmak zo-
rundayýz. Türkiye’deki ulusalcýlara
baktýðýmýz zaman Batý’ya karþý çý-
B gidiyor, Kur’an elden
gidiyor diye zýrlayan kim?
leme, hak ve hukukun IMF’ye, iç Vietnam biliyorsunuz Ameri- karken Batý’nýn argümanlarýný Yine sað. Sen deðil miydin
hukukun AB Uyum anlaþmasýna vs. ka’ya karþý savaþtý. Þimdi Ameri- kullanýyorlar. Bu da tutmuyor top-
anlaþmalara uygun ise, e sen nesin kan kapitalizmi Vietnam’ý çok ra- lumda. iktidar?
ki? O ülkende yürüyen sitemini bu hat þekilde idare edebiliyor. Türkiye’de geçen 50 yýl içinde þu kavga ediyorlar’ diyor. Kavga bu-
sistem içinde yürütüyorsan, sen, sa- Tabiî. Þunu unutmamak lâzým, yaþandý. Serbest seçimlerin baþladý- nun üzerinden gidiyor.
dece küresel emperyalizm adýna bu bu önümüzdeki dönem ile alâkalý. ðý yýl 50 diyelim. Yýl 2008. 58 sene Bizim þunu yapmamýz lâzým. Þu
iþleri takip eden küresel emperyaliz- Türkiye’deki belirli merkezler bunu geçti. Bu 58 sene içinde kýsa bir anda dünya genelinde yürürlükte
min bir sadýk köpeðisin. O kadar. göremedi. Göremediði içinde 3–4 Ecevit hükümeti haricinde hep sað olan her türlü sistemin üzerinde dü-
Yani bu sistemin dýþýna çýkmadýðýn yýldýr biraz burnu sürtülüyor. Em- hükümetler iþbaþýndaydý. Ama bu- þünüp yeni sistemler getirmemiz ge-
müddetçe sen o sistem için hizmet peryalizm Türkiye’de saf deðiþtirdi. gün Türkiye elden gidiyor, Kur’an rekir. Yani kurallarýný baþkasýnýn be-
eden bir adamsýn. Bunun için küre- elden gidiyor diye zýrlayan kim? Yi- lirlediði bir oyunda biz galip gele-
sel döþenmiþ raylarýn dýþýnda yeni Ne gibi, nasýl? ne sað. Sen deðil miydin iktidar? meyiz.
raylar döþememiz lâzým. Þöyle, bakýn bundan beþ sene ön-
cesine kadar küresel emperyalizm Misyonerliðin önünü açan yine Bu manada þunu diyebilir mi-
Ondan baðýmsýz bir düþünce sis- Demirel ve o grupla beraberdi. sað iktidar. yiz? Osmanlý’dan sonra Türk-
temi… Demek ki sen deðilmiþsin. Sen Ýslâm dünyasý, Osmanlý’nýn merke-
Tabiî. Mesela 12 Eylül olaylarý Demirel, Baykal, lâik Batý’cý... sadece kullanýlmýþsýn. Güç baþka- zi Türkiye, devlet þuuru Ýstanbul,
var 1980 darbesi. Saðdan ve soldan Baykal deðil de Demirel ile bera- sýndaymýþ. az önce maç hadisesini konuþtuk…
halen konuþulur, tartýþýlýr. Bazý isim- berdi. O maçtaki heyecan, Türkiye’nin
ler der ki ‘Ben 12 Eylül olaylarý sýra- En son Hasan Köni Hoca dýþýnda yapýlan sevinç gösterileri
sýnda Hacettepe’yi on gün iþgal et- Batýya yakýn biraz lâik… STV’de söyledi, o da bizim dediði- Ankara’nýn reddettiði haritayý göste-
tim’. Öteki der ki ‘Ben bilmem ne Lâik-Batýcý kesimle beraberdi. miz þey. Türkiye’de sahte bir kavga riyor.
yurdunu iþgal ettim’, ‘Solcudan üç Tabiî bunu o lâik kesim algýlayama- var. Ilýmlý Ýslâm dediðimiz klasik
taneyi devirdim, beþ taneyi o devir- dý. Batý saf deðiþtirdi. Batý önümüz- sað ile CHP þeyinden gelen Ýsrailci Yani oralara hitap edecek, ora-
di’ filan bu sanki bir meziyet gibi deki dönemde Fetullah cemaatiyle lâik sol kesimin sahte bir kavgasý. larý tekrar kendine baðlayacak, o
anlatýlýyor þu anda. Oysa 12 Eylül beraber olmak istiyor. Þunu demek Emperyalizm dönem dönem saf de- hinterlandý tekrar toparlayacak
olaylarý Türkiye’ye serbest piyasa istiyorum. Önümüzdeki yýllarda ðiþtiriyor. Bu tarafý sopa olarak Türkiye merkezli milli-Ýslâmî bir
ekonomisinin girebilmesi için yapýl- Müslüman cemaat üzerinde çok bü- kullanýyor. Millet hayda buraya. Ve düþünce-fikir sistemi ve ona baðlý
mýþ bir operasyondur. 12 Eylül neyi yük operasyonlar yapýlacak. Bu yüz- oradan emperyalist politikayý uygu- bir devlet, ona baðlý sistemler oluþ-
getirmiþtir? Özal’ý getirmiþtir. Özal den de Müslüman cemaatin veya luyor. turmak gerekiyor diyoruz. Bu ma-
neyi getirmiþtir? Serbest piyasa eko- merkez saðdaki insanlarýn biraz bi- Doðru. Batý için kalýcý dost yok- nada Sayýn Salih Mirzabeyoð-
tur. Sadece menfaati için kullanýlan lu’nun Baþyücelik Devleti isimli bir
vardýr. Mesela Demirel’in þunu sor- eseri var teklif edilen. Ve Salih Mir-

ÝBDA
küresel
’nýn
gulamasý lâzým... 40 yýl bana sahip
çýkan Batý bugün beni niye yalnýz
býrakýyor? Projem baþarýlý olmuyor.
zabeyoðlu diyor ki ‘Varsa sizin de
teklif ettiðiniz buyurun’... Þimdi
böyle bir teklif var. Ne düþünüyor-
Deðil mi? Bunu düþünmesi lâzým... sunuz ÝBDA hakkýnda. Yani Ba-
emperyalizme
Bunu þu anda Müslüman cemaatin tý’dan baðýmsýz, küresel sistemin
karþý çýkmasý de düþünmesi lâzým. Müslüman ce- dýþýnda ÝBDA diye bir fikir var. Bir
önemli bir duruþ. maat þu anda Türkiye’deki lâik ya sistem var. Bugün lideri sizin de bil-
Ama bu þuna da baþka bir takým güç merkezlerine diðiniz gibi idamla cezalandýrýlmýþ.
karþý Batý’yla ortak, beraber hareket ÝBDA’yý nasýl deðerlendiriyorsu-
alternatif olur mu, ediyor. Etmek istiyor. Ama burada nuz bu manada?
buna alternatif olur kullanýldýðýný bilmesi lâzým… ÝBDA üzerine benim özel bir ça-
mu onu bilmiyorum. lýþmam yok. ÝBDA’nýn küresel em-
Kim kimi kullanýyor? peryalizme karþý çýkmasý önemli bir
Çünkü ÝBDA sistemini Tabiî. duruþ. Ama bu þuna alternatif olur
incelemiþ birisi mu, buna alternatif olur mu onu bil-
deðilim. Ama Hasan Hoca ‘Ne AKP ne de miyorum. Çünkü ÝBDA sistemini in-
NATO’ya, Amerika’ya, AKP’ye karþý dava açan kesimler celemiþ birisi deðilim. Ama NA-
Amerika’nýn Türkiye üzerindeki TO’ya, Amerika’ya, Avrupa Birli-
Avrupa Birliði’ne iþgâl politikalarýna karþý çýkmýyor- ði’ne hayýr demesi çok önemli…
hayýr demesi lar. Sadece sýnýrlarýný Amerika’nýn
çok önemli… çizdiði lâiklik kavramý içerisinde
BARAN 15
Küresel Krizin tek Sebebi: Tevekkül
Ýktibas

ve Devâ
Faiz Belasý BÝTKÝLERLE TEDAVÝ/ Ramazan Meraþî

Faiz suni iþlemler oluþturarak ve doðasý gereði


her bulaþtýðý muameleyi spekülasyona çevirerek
B itkilerle tedavi konusunda, birbiri-
ni taklit eden ve daha çok Batý kay-
naklý akýmlarýn piyasada yer ettiðini görü-
finans hayatýný kimileri için saadet, kimileri içinse yoruz. Buna karþý biz, özellikle kendi öz ve
felaket kapýsý haline getirir. Böyle bir sistemin asýl kaynaklarýmýzdan faydalanýrken, atýf-
kriz üretmesine neden þaþýlýr? larýmýz da asýl olarak bu kaynaklara ola-
cak.
Resûlü Enbiyâ Efendimiz, hastalýktan
taleple paralellik saðlar. Böylece bine kadar devam eder. Hatta bi- önce saðlýðý ganimet bilmemizi, hastala-
Sami Uslu insanlarda alýþveriþ arzusu tekrar reysel yatýrýmcý da bunu baþka ya- nýnca da bazý çarelere baþvurmamýzý em-
canlanýr vesaire. týrýmcýlara devrederek kâr etme retmiþtir. Her iþi ehline sorup, ehline yap-
F aiz son derece ilginç bir ol-
gudur. Þöyle ki, bir yandan
tarih boyunca en çok lanetlenen
Faaliyetlerini iþ hayatýnýn ihti-
yaçlarýyla sýnýrlayan finans, nor-
imkanýna sahiptir. Böyle bir iþ-
lemde her devreden poliçenin
týrmak gerekir. Bazýlarý, hastalýk ve musi-
betler karþýsýnda, “Ben tevekkül ederim!”
mal fonksiyonunu icra eder. Basit içerdiði faizin bir kýsmýna sahip demektedir ki, bu gayet yanlýþ bir anlayýþ-
bir kavram iken diðer yandan her
bir örnek verelim. 100 bin dolarlýk olur. Baþka bir ifadeyle, poliçeye týr. Tevekkül, hastalýk ve musibetlere çare
devirde insan ve toplum hayatýný
bir sipariþ alan ihracat þirketi hiç yatýrým yapan her kuruluþ ve fert ararken yapýlacak þeydir. Derdine deva
en çok etkileyen bir unsur olmuþ-
öz kaynak kullanmasa dahi top- faize tamah etmiþ olur. Sonuçta, bulmak için gerekeni yaparsýn ve devanýn
tur.
lam maliyetini karþýlayacak kadar, faiz içeren iþlem ve araçlar inanýl- Allah’tan geleceðini bilirsin. Hiçbir þey
Ama, faize iliþkin en önemli
söz gelimi 90 bin dolar kredi kul- maz bir doðurganlýk kazanýr. Halk yapamadan tevekkül etmek, aslýnda tevek-
gerçek, kapitalist liberal ekonomi-
lanýrsa bu borcu faizi ile birlikte deyimiyle, bir koyundan bazen 5- kül etmemektir.
nin temel taþý olduðu veya yapýl-
yaptýðý dýþ satýmýn bedeli ile geri 6, 10 veya daha çok sayýda post Þafî ve Þaný Yüce olan Allah, peygam-
dýðýdýr. Parantez içinde söyleye-
ödeyebilir. Bu olayda kreditör çýkarýlýr. berlerine, nebat, cemat ve hayvanatýn fay-
lim ki meþhur iktisatçý Samuel-
banka þirketin öz sermeye noksa- Faiz ayný zamanda spekülas- dalarýný bildirmiþtir. Ancak bu konuda
son, komünist sistemde bile gizli
nýný telafi etmiþ, karþýlýðýnda þir- yonun kaynaðýdýr. Trilyonlarý bu- kendisine ilk vahiy gönderilen peygambe-
bir faiz bulunduðunu öne sürer.
ket kârýnýn bir bölümünü faiz ola- lan bono piyasalarý, ekonomideki rin kim olduðu hakkýnda ihtilaf vardýr. Ki-
Faizin faziletine inananlar ve-
rak kendi hesabýna kaydetmiþtir. her faiz deðiþikliðinde dalgalanýr; mileri, bu konudaki ilk vahye muhatap
ya bu konuda kararsýz kalanlar
Ancak, maalesef finans alemi yüz milyar dolarlar birkaç saat olan peygamberin Adem Aleyhisselam ol-
için dünyanýn içinden geçtiði kü-
insani hýrsýn en zor kontrol edile- içinde bazýlarýnca kazanýlýr, bazý- duðunu söyler.
resel finans krizi aksi yönde yad-
bildiði faaliyetlerdir. Nitekim, larýnca kaybedilir. Faiz, modern Kimileri de “Pir” olarak Ýdris Aleyhis-
sýnamaz ispatlar sunmaktadýr.
banka ve finans sistemi bu doðal ekonomilerin adeta hücrelerine selâmý kabul ederek, Süleyman Aleyhis-
Dünyanýn en baþarýlý yatýrýmcýlarý
çalýþma alanýnýn bilhassa kadar iþlemiþtir. Faizle alakasýz selâm’ýn, Ýdris(A.S)’dan nakledilen bilgi-
olan ve bence finans filozofu sevi-
1980’lerden bu yana dýþýna çýka- gibi görünen finansal iþlemlerin leri bir araya getirmiþ, kaideleþtirmiþ ve
yesine eriþmiþ George Soros ve
rak bir görev ve fonksiyon tecavü- hepsi dolaylý olarak faize baðlýdýr. geliþtirmiþ olduðunu söyler.
Warren Buffet global finans krizi-
zü içerisine girmiþtir. Finansal ku- Mesela, vadeli kontratlarda spot Batý’da Sokrat, tebabet bilgisini, Hz.
nin teþhisinde birleþiyor: Her iki-
ruluþlar ile hissedarlarý ve finans fiyat ile vadeli fiyat arasýndaki Ýdris’ten tevarüs eden iþte bu bilgilerden
sine göre de kriz ekonomideki son
yöneticileri, finansý reel sektörün farký tayin eden faizden baþka bir devþirmiþtir.
25 yýlýn köpüklenmesinden (bub-
yardýmcýsý olmaktan çýkarýp sade- þey deðildir. Faizin sadece bir pu- Sultanül Enbiyâ Efendimizden nakledi-
le) doðmuþtur. Köpüklenmeyi
ce kendisi için yaþayan, kendi an yükselmesi, bir devletin borç len, þifalý bitkiler ve hastalýklarý tedavi ile
oluþturan ise, modern finansýn bel
kendini besleyen büyüten bir ca- stokunu durup dururken, yukarýla- ilgili hadisler sayýlamayacak kadar çoktur.
kemiði konumundaki doðurgan ve
navar mekanizma haline getirdi- ra çeker, bir puan inmesi ise ala- Bu konuda müstakil kitaplar da yazýlmýþtýr.
spekülatif faizdir. Kýymetli evrak
ler. Örneðin; mal bedelini temsil caklýyý zarara uðratýr. Bitkilerle tedavi konusunda önemli bir
hukukundan yararlanan faizli ens-
eden, bir poliçenin üzerine konu- Özetle, faiz suni iþlemler oluþ- kaynak da tecrübe deneylerdir. Faydanýn
trümanlar piyasalarda sýnýrsýz de-
lan bir kelimelik ‘kabul (accep- turarak ve doðasý gereði her bulaþ- ve tedavinin bünyeden bünyeye deðiþme-
fa dolaným imkaný bulur. Zaten
ted)’ veya aval ibaresi bu kýymet- týðý muameleyi spekülasyona çe- sine nazaran, ayný ilaçlar farklý bünyelerde
krizin suçlusu reel ekonomi yani
li evrakýn her banka tarafýndan sa- virerek finans hayatýný kimileri farklý bünyelerde farklý neticeler verebilir.
sanayi ve ticaret olamaz. Çünkü
týn alýnmasýný saðlar. Ancak iþ bu- için saadet, kimileri içinse felaket Deneyim ve tecrübe burada devreye gire-
reel sektör dönemsel hareketler
rada bitmez, iskontocu banka bu- kapýsý haline getirir. Böyle bir sis- bilir. Kumandan, kendi diþi aðrýdýðýnda bal
gösterir; belirli müddet yükselir,
nu baþka bir bankaya satar. O da temin kriz üretmesine neden þaþý- yediðinde bu aðrýnýn geçtiðini aktarmýþ.
sonra yavaþlar. Talepteki gerileme
baþka bir bankaya satabilir ve bu lýr? Kendi tecrübe ve deneyimiyle kendisine
belli bir süre devam edince, ihti-
sirkülasyon bireysel tasarruf sahi- 15 Aðustos 2008-Zaman faydalý olaný buluyor. Tabiî bu misal, her
yaçlar birikir, gerileyen arz düþen
hastalýk için kendi bünyenizi deneme tah-
tasýna dönüþtürmeyi gerektirmez.
Bir bitki tek baþýna bir hastalýða fayda-
Menfaatimizi Korumakta Bile Aciz Reelpolitik Kahramanlar lý olabilecekken, birden fazla bitkiden olu-
þan bir karýþým, çok farklý hastalýklarýn te-

Ýran C. Baþkaný Ahmedinejad’ýn Ýstanbul ziyaretinde asýl


önemli olan ve ziyaretin yapýlýþ amacýný oluþturan do-
ðalgaz anlaþmasý, Amerika’nýn baskýsýyla imzalanmadý. Evet,
davisinde kullanýlabilir. Bu da içlerindeki
etkin maddelerin farklý bir terkip oluþtur-
masýndan kaynaklanýr. Mesele, terkiplerin
kendi menfaatine olan bir þeyde dahi Amerika’ya sormadan sýrrýna, ilmine vakýf olabilmede…
adým atamayan ve Amerika “höyt” dediðinde de ne vereceði- Hastalýklarýn tedavisinden önce hasta
ni þaþýranlar, böyle apaçýk bir ihanet ve iþbirliði tablosundan olmamaya bakmalý. Bunun yolunu da Pey-
ürkmüþ olarak, þimdi de “anlaþmayý Tahran’a gidip imzalaya- gamber Efendimiz, “Ýstekli olmadýkça ka-
caðýz!” demekteler. tiyen yemek yememek ve sofradan yeme-
Yani imzalayacaklarsa ne âlâ… Biz doðru atýlan adýmlar ðe istekli olarak kalkmak” hadisiyle reçe-
kimden gelirse gelsin destekleriz. Zira bu anlaþma Türki- telendirmiþ bulunuyor.
ye’nin baðýmsýzlýðý yolunda atýlmýþ bir adým olacaktýr ayný Buyurdu ki: “Bütün hastalýklarýn baþý
zamanda. çok yemektir!”
16
B Ü Y Ü K D O Ð U ÝSTÝKLÂL SAVAÞI
Pislik-Ýþgalci Amerika’nýn Yeni bir Hayvanlýðý-Vahþeti Belgelendi!

Ýnsanlarý Tahta Kutularda Tutuyorlar!


Ýþgalci Amerika’nýn ve iþbirlikçilerinin yaptýðý bu hayvanlýklar eninde sonunda kendisine yönelecektir.
:
yan þ
ýrla ta
Haz n Bek
Osm
a
Ý þgalci Amerikan ordusunun
Iraklý “vahþi esirleri!” bir insa-
nýn ancak sýðabileceði tahta kutular-
Tabutluklarda Daha Ýyi
Ýzliyorlar (MIÞ!)
Ýþgalci Amerikan ordusu kullaný-
da tuttuðu ortaya çýktý. 2005’te bir lan tabutluklarýn “insani” olduðunu
blog yazarýnýn Bilgi Edinme Kanunu iddia etti. Askeri yetkililer tabutla-
kapsamýnda orduya soru sormasýnýn rýn her 15 dakikada bir kontrol edil-
12 Aðustos 2008 ardýndan çýkan tabutluklar bir Tele- diðini ve içerisine konulan Iraklýla-
Bakuba kentinde üst düzey Iraklý vizyon kanalýnda yayýnlandý. rýn azami 12 saat tutulduðunu öne
yetkilileri taþýyan araç konvoyunun he- Ýþgalciye göre görülen gri-siyah sürdüler. 134 Task Force’dan Bin-
def intihar saldýrýsýnda 2 ölü, 12 yaralý. derme çatma kutularýn ebatlarý 180 baþý Neal Fisher, “Ayýrma kutularý-
cm boy, 90 cm en ve 90 cm derinliðe na konulanlar diðer herhangi birin-
13 Aðustos 2008 kadar küçülebiliyor. Irak Saðlýk Ba- den daha fazla izleniyor” diye sa-
ABD’nin, Irak’ta diplomatlarý koru- kanlýðý ortalama 1,60 metre boyun-
vundu.
ma ve gýda hizmeti saðlama gibi çeþitli daki bir Iraklýnýn içeride kýpýrdaya-
Ýnsan haklarý savunucularýysa ta-
görevlerde bulunan sözleþmeli perso- cak hiçbir yeri olmadýðýný söyledi. Ýþgalci Amerika’nýn ve iþbir-
butluklara konulan Iraklýlara askeri
nele 85 milyar dolar ödediði bildirildi. likçilerinin yaptýðý bu hayvanlýklar
personelin nasýl davrandýðýyla ilgili
objektif bilgi olmadýðýný söylediler. eninde sonunda kendisine yönele-
14 Aðustos 2008 cektir. Yöneldiði zaman baþta Ame-
Human Rights Watch’dan Jennifer
Baðdat’ýn güneyinde iki kadýn þeha- rika olmak üzere onun iþbirlikçileri
det eylemcisi tarafýndan eþzamanlý dü- Daskel þöyle konuþtu: “Esirlerin
aþýrý sýcak altýnda bu kutulara kapa- sakýn ha aðlayýp zýrlamasýn. Çünkü
zenlenen iki saldýrýda, 20 Þii hacý ada-
týldýðý durumlar olabilir. Ayrýca ku- müslümanlar “Kýsasta Hayat Var-
yýnýn öldüðü, 50 kiþinin de yaralandýðý
tulardaki esirlere yiyecek verilip ve- dýr!” ölçüsüne sýký sýkýya baðlý bir
bildirildi.
rilmediði de çok önemli”. ümmetiz. Bundan taviz vermeyiz!
15 Aðustos 2008
Irak’ta 6 Amerikalý donanma askeri,
askeri mahkeme tarafýndan, tutuklulara Afganistan Ýstiklâl Savaþý
kötü muameleyle suçlandý.

16 Aðustos 2008
Baðdat’ta Þiilerin yaþadýðý Þaab Taliban Propaganda Savaþýnda da Önde!
semtinde Ýmam Mehdi’nin doðum gü-
nü törenlerine katýlmak için Kerbela’ya Molla Ömer'in Molla Ömer'in
gidecek ziyaretçileri taþýyacak otobüs- danýþmaný Basýn sorumlusu
Molla Muhammed Kudretullah Cemal
lerin yanýnda park halindeki bir araca
Hasan Rahmani
yerleþtirilen bombanýn infilak etmesi
sonucu 6 ölü, 11 yaralý.

17 Aðustos 2008
Baðdat'ta bir kadýn intihar bombacýsý
tarafýndan düzenlenen saldýrýda, ABD
ile ittifak kuran bir Sünni grubun lider-
lerinden biriyle 6 korumasýnýn öldüðü
bildirildi.
18 Aðustos 2008
05-07-2008’den 02-08-2008’e kadar
Irak Ýslam Devleti Mücahidleri tarafýn-
dan Musul bölgesi Ninova ilinde ger- aliban son zamanlarda propaganda faaliyetleri- Son zamanlarda Afganistan’da Taliban’ýn halký iyi-
çekleþtirilen askeri operasyon haberle-
rinin bir özeti yayýnlandý. Bu raporun
T ne hýz verdi. Afganistan’ýn gerçek sahipleri olan
Taliban Silahlý Kuvvetleri’ne baðlý mücahidler, iþgalci-
ce yanýna çektiði ve aldýðý ganimetlerden halka da da-
ðýttýðý bildiriliyor. Öte yandan uzmanlar Afganistan’da
özetine göre yukarýda geçen tarihler
arasýnda toplam 80 adet eylem yapýl- yi cephede yendiði gibi propaganda savaþýnda da ezi- Taliban’ýn Pakistan’la anlaþmasýndan sonra Afgan as-
mýþ olup, bu eylemler neticesinde çok yor. Afganistan’ýn yarýsýndan çoðunun kontrolünü ele ker ve polislerine saldýrýlarýn azaldýðýný, aksine iþgalci
sayýda iþgalci ve iþbirlikçinin öldürül- geçiren Taliban son günlerde etkili bir propaganda sa- Amerikan ve ISAF birliklerine ise saldýrýlarýn arttýðýna
düðü bildirilmiþtir. Yine bu eylemlerde vaþýna baþladý. dikkat çekiyorlar.
iþgalciye ait çok sayýda savaþ malze- Önce El-Cezire TV Taliban’ýn lideri Molla Muham-
mesine de ya el konulmuþ, ya da imha med Ömer’in danýþmaný Molla Muhammed Hasan Rah- Saha Komutaný Abdulhak:
edilmiþtir. mani ve Taliban’ýn basýn sorumlusu Kudretullah Cemal “Amerika 150 Sivili Öldürdü,
ile görüntülü röportaj gerçekleþtirdi. Bunun ardýndan Ýçlerinde Hiçbir Taliban Üyesi Yok”
Taliban ilk defa resmi yayýný olan “es-Sumud” logolu El-Cezire TV’de yayýnlanan görüntülerde saha ko-
saldýrý videolarýný el-Cezire TV’de yayýnlattý. Þu ana mutaný Abdulhak Amerika’yý 150 sivili haksýz yere öl-
kadar Taliban hareketi saldýrýlarýný görüntüye almýyor- dürmekle suçladý. Abdulhak “Taliban’ý toplu olarak öl-
du. Afganistan’daki Özbekler veya Araplarýn çektiði düreceðim diye 150 sivili öldürdüler. Vallahi içlerinde
görüntüler ise Taliban’ýn resmi yayýnlarýnca yayýnlan- bir tek Taliban mensubu bile yoktu” diyerek sözlerini
mamýþtý. sürdürdü.
17
“Zulme Karþý Tek Baþýna Olsan da Yürüyeceksin!”
Ýmân ve Ýslâm Hazýrlayan: Samed Sancar

Gerçek ve Derin Müslüman Hadîslerle Dünya Nizamý


N e olmak ve neyi gerçekleþtirmekle
yükümlü olduðumuzu içice bir bü- DUA, KADER,
tün olarak açýkladýðýmýz zaman, “Mutlak Fi-
kir” ihtilâl-inkýlâbýný gerçekleþtirecek tipi TEDBÝR
çizmiþ oluruz ki þu: “Allaha, kabul edileceðini bi-
— “Gerçek ve derin Müslüman, dünya lerek dua ediniz; ayrýca biliniz ki,
ve insan kadrosunun bütün iþ ve fikir muha- gaflet dolu kalple edilecek dua
sebesini muvazeneleþtirmiþ, zimmet (sahip makbul deðildir.”
çýkacaðý ve koruyacaðý) ve matlup (istenile- “Þüphesiz üç kimsenin duasý,
ni gerçekleþtirici) sütunlarýný tam bir sýhhat Allah indinde makbuldür.
ve mutabakatla karþýlýklý mizana sokmuþ, Birincisi evladýna babanýn, ikin-
yapýlacak ve yapýlmayacak her þeyi tespit et- cisi misafirin, üçüncüsü de
miþ, bütün istikametleri keþfetmiþ ve iþaret- mazlumun duasý...”
lemiþ, bu hayatýn yaþanmak zahmetine deðer “Üç kimsenin duasý, Allah
bütün kýymetlerini tablolaþtýrmýþ, en uzak indinde makbul deðildir. Biri o adam ki, harap bir eve iner, orada
buðday baþaðýnýn ucundaki taneden, güneþin barýnýr ve «Yârab, beni hýfzet!» diye dua eder. Öbürü de o adam
kalbine kadar nabýz dinleme âletlerini her ki, sokak ortalarýnda yatýp kalkar ve malýnýn muhafazasýný ister.
noktaya dikmiþ ve her unsurun gaye ve me- Daha, öbürü o adam ki, salýverdiði hayvan kaçar ve «Yârab, hay-
muriyet sýrrýna ermiþ, yeryüzüne ve madde vanýmý tut!» diye yalvarýr.”
âlemine insan tahakkümünü ve bunun muaz- “Mümin kardeþinin arkasýndan edeceðin dua reddolunmaz.”
zam cihazýný azami istismar haddine yük- “Ana rahminde iken insana ne takdir olunmuþsa o olacaktýr.”
seltmiþ, idrak ve “tekevvün-oluþ” çilesini ni- “Kuþ da kaderle uçar.”
haî hassasiyetle doldurmuþ, Frenklerin “sajes” dediði nihaî vecd, zerafet, huzur ve “Allah bir nefsi hâlketmeyi takdir etmiþse onu önlemeye çare
sükûna varmýþ; kýsaca, insan baþýný sümüklü böcek kafasýndan ayýran tek haysiyetle, yoktur; o mutlaka vücuda gelecektir”
varlýk sýrrýnýn bütün þubelerini kahramanca kucaklamýþ, plânlaþtýrmýþ ve bunun insan “Korku, kaderi defedemez.”
cemiyetini teþkilâtlandýrmýþ, kâmil insan örneðidir.” “Bütün insanlarýn kalbi Allanýn iki parmaðý arasýndadýr. Onlarý
Büyük Doðu Mimarý’nýn “derin ve gerçek mümin”i ifâdelendiriþi böyle!.. tek bir kalb gibi dilediði þekilde yoðurur ve dilediði tarafa
(Salih Mirzabeyoðlu, Ýdeolocya ve Ýhtillâl) çevirir.”

Ben, o belli vakte kadar diri kaldýkça, sen üm- Onlarýn bir kýsmýný ulemaya gönderdim.
Þeytanýn metin için nasýl ferah duyarsýn?..
Ben, onlarýn kan mecralarýna girerim. Etlerine
Bir kýsmýný gençlere yolladým.
Bir kýsmýný da, meþayiha saldým.
Hileleri karýþýrým. Ama onlar, benim bu halimi göremez
ve bilemezler, beni yaratan ve baas gününe ka-
Bir kýsmýný da, ihtiyar kadýnlara musallat et-
tim.
dar bana mühlet veren Allah'a yemin ederim ki: Gençlere gelince; aramýzda hiçbir anlaþmaz-
Muhyiddin-i Arabî (Hz.)
Onlarýn tümünü azdýrýrým. Cahillerini ve lýk yoldur. Onlarla gayet iyi geçiniriz.
alimlerini... Ümmilerini ve okumuþlarýný... Fa- Çocuklara gelince... Onlarla da, bizimkiler is-
B
du:
undan sonra, Resûlüllah (s.a.v.) Efendi-
miz ashabý hakkýnda ona bazý sorular sor-
cirlerini ve abidlerini... Hasýlý, bunlarýn hiçbiri
elimden kurtulamaz.
tedikleri gibi birlikte oynarlar.
Bizimkilerin bir kýsmýný da, abidlerin baþýna
Fakat... Allah'ýn halis kullarýný... Evet, bunla- dert ettim. Bir kýsmýný da zahidlerin.
- "Ebubekir için ne dersin?.." Ýblis buna þu ce-
rý azdýramam. Onlar, bunlarýn yanýna girer; halden hale so-
vabý verdi:
Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz karlar. Bir tepeden öbürüne... hep dolaþtýrýp du-
- O bana, cahiliyet devrinde bile itaat etmedi...
sordu: rurlar. Öyle bir hal alýrlar ki; baþlarlar, sebepler-
Ýslâm'a girdikten sonra nasýl bana itaat eder?
- "Sana göre ihlas sahibi olan muhlis kullar den herhangi birine sövmeye...
- "Peki, Ömer b. Hattab için ne dersin?.."
kimlerdir?.." Ýþte... Böylece, onlardan ihlasý alýrým... Onlar,
Ýblis buna da þu cevabý verdi:
Bu suale Ýblis þu cevabý verdi: bu haller ile, yaptýklarý ibadeti, ihlassýz yaparlar
- Allah'a yemin ederim ki, her gördüðüm yer-
- Bilmez misin? ya M......., bir kimse ki, dir- gayrý... Ama, bu hallerinin farkýnda olamazlar.
de ondan kaçtým.
hemini ve dinarýný sever... O Allah için bir ihla- Ýblis, bundan sonra, aldattýðý bir rahibin hika-
- "Peki Osman b. Affan için ne dersin?.."
sa sahip deðildir. yesini anlatmaya geçti. Ve þöyle dedi;
- Ondan utanýrým... Hem de çok... Nasýl ki,
Bir kimseyi görürsem ki; dirhemini ve dinarý- - Bilmez misin, ya M......., Rahip Barsisa; tam
Rahman'ýn melekleri de ondan utanýrlar. ..
ný sevmez; övülmekten, medh edilmekten hoþ- yetmiþ yýl ihlas ile Allah'a ibadet etti.
- "Peki, Ali Bin Ebutalib için ne dersin..." Ýb-
lanmaz... bilirim ki o: Ýhlas sahibidir... Hemen Bu ibadetleri sonunda, ona öyle bir hal ihsan
lis onun için de þöyle dedi:
onu býrakýr kaçarým. edilmiþti ki: Her dua ettiði hasta, duasý bereketi
- Ah, onun elinden bir kurtulsam... O, kendi
Bir kul, malý ve övülmeyi sevdiði süre, kalbi ile þifa buluyordu
baþýna kalsa; ben de kendi baþýma kalsam... O,
de dünya arzularýna baðlý kaldýðý müddet, o size Onun peþine takýldým; hiç býrakmadým... Zina
beni býraksa... Ben de onu býraksam... Ben onu
vasfým yaptýðým kimseler arasýnda bana en çok etti. Katil oldu. Sonunda da küfre girdi.
býrakýrým; ama o beni býrakmaz.
itaat edendir. Bu o kimsedir ki; Allah-ü Tealâ aziz kitabýn-
Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, yukarýdaki so-
Bilmez misin ki; mal sevgisi, büyük günahla- da, ona þöyle anlatýr:
rularý sorduktan ve þeytanýn verdiði cevaplar da
rýn en büyüðüdür. - "... Þeytanýn hali gibidir ki; o insana:
kýsmen bittikten sonra, þöyle buyurdu:
Bilmez misin ki; ya M......., baþ olma sevgisi -Kâfir ol... Dedi.
- "Ümmetime saadet ihsan eden; seni de taa,
yine büyük günahlarýn en büyükleri arasýndadýr. Vaktaki o kafir oldu; bu defa ona þöyle dedi:
belli bir vakte kadar þaki kýlan Allah'a hamd ol-
Ýblis, anlatmaya devam etti: - Ben, senden uzaðým... Ben alemlerin Rabbi
sun."
- Ya M......., bilmez misin?.. Benim yetmiþ bin olan Allah'tan korkarým." (59/16).
Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz o cümlesini du-
tane çocuðum var. Bunlarýn her birini bir baþka
yan laîn Ýblis þöyle dedi:
yere tayin etmiþimdir. Sonra... o her çocuðumla Devam edecek...
- Heyhat, heyhat... Ümmetin saadeti nerede?
birlikte yine yetmiþ bin tane þeytan vardýr.
18 BARAN

ÝNSAN
“Büyük Doðu-ÝBDA”
Salih Mirzabeyoðlu

Piþdar: Kumandan. Öncü. Harbte önden düþ- Salýverilmiþ, býrakýlmýþ þey… Bi’set: Gönderil-
20 YIL BERABER mana saldýran askerler. Önde giden. Sanat, mes- me. Allah Sevgilisi’nin nübüvvetinin baþlangýç
Levha: 28 Haziran 1984… Kalýn ve yuvarlak lek: 517= 1516. zamaný.): 472.
bir mermer sütunda, afiþ büyüklüðünde Üsta- Üstun: Direk. Sütun: 517= 1516. Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: 691+477+1302=
dým’ýn kitabý… Kapakta, “20 Yýl Beraber” diye Bidistan: Söðütlük: 517= 1516. 2470= 472.
bir baþlýk… Üstadým onu, hapisteyken bir senede Mehdî Muhammed Mirzabeyoðlu:
yazmýþ… Galiba 333 ve 33 veli gibi, “menkabe - l 59+92+322= 473= 1472.
velilerin hayat hikâyeleri”ne dair bir kitab… 10 Týb’: Gölge: 472.
cilt olmasý plânlanmýþ ama, “hapisten çýkýnca bi- Ruham: Mermer: 841.
rinci ciltte kalmýþ!” diye düþünüyorum… Üsta- Mehdî Muhammed Salih: 59+92+691= 842= l
dým’ýn kitabýný okurken, onu hayâl mi ediyorum, 1841.
yoksa ben okurken sözleri o söylüyor gibi canlý Hammar: Mürþid, þeyh, kýlavuz: 841. Kef harfinin ebced deðeri: (Muhyiddin-i Arabî
mý görüyorum, yoksa o mu okuyor, kestiremiyo- Müþakat: Sýkýntý ve zorluklara dayanma husu- Hazretlerinin tablosunda “Kef” harfi, Allah’ýn
rum… Ama onu gördüm… Þöyle bir cümle: “40 sunda yarýþma. Aykýrýlýk: 841. “Eþ-Þükür” ismine denk gelir ve mertebesi de
senede de erilmez ama, biz erdik!”… Kitabtaki bu Müþtak: Arzu ve iþtiyak gösteren: 841. “Kürsî”dir.): 20.
yazýnýn Hazret-i Hüseyin ile alâkalý olup olmadý- Dahâmet: Ýrilik, kocamanlýk, vücutça büyük Rahman Suresi, 20. âyet: (Rahman Sûresi’nin
ðýný bilmiyorum! olmaklýk: 1841. 19. ve 20. âyetlerinin meâli: Ýki denizi salývermiþ
birbirine kavuþuyorlar – (fakat) birbirlerine karýþ-
l l maða engel bir perde var.): 2020.
Céwî. (Kürtçe.): Ýkizler. (Da’vâ cetvelinde
Üstüvane: Silindir. Direk þeklindeki sütun: Ruhamî: Mermerden yapýlmýþ. Mermerle ilgi- “Kef” harfi, Allah’ýn “Kâfî” ismine denk geliyor
132. li: 851. ve sayý deðeri: 111… Elif: Birinci harfin adý:
Ýslâm: 132. Dain: Doðruluk. Mâden. Asýl: 851. 111.): 20.
Kalb: 132. Kazzan: Pire: 851.
Münzel(e): Yukarýdan aþaðýya kýsým kýsým in- l
miþ olan: 132. l
Lika: Kavuþmak. Görüþmek. Rast gelip buluþ- 20 Yýl Beraber: 472+41+405= 918.
mak. Yalnýz görüþmek. Yüz, sima, çehre: 132. Ruhamî Sütun: 851+516= 1367. Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: 129+477+1312=
Münavele: Takdim, bir þeyi el ile öne uzatmak. Düþenbih: Pazartesi günü: 367. 1918.
Sunmak, arzetmek: 132. Faðfur: Eski Çin Ýmparatorlarýna verilen isim. Sübutî: Müsbet, isbatlý olan. Varlýðý katiyyen
Yarý þeffaf Çin porseleni. Çin yapýsý: 1366= 367. isbat edilene âit: 918.
l Kýrvan: Doðu ve Batý. Dünyanýn her tarafý. Buzaðý (zý ile): Sýðýr yavrusu: 1918.
Kafile, kervan: 367. Haziyy: Mertebeli, deðerli kiþi. Yarýþ atlarýnýn
Sütun: Direk, amud. Silindir biçiminde destek. sekizincisi: 918.
Kolon: 516. l Hýrpadak: Birdenbire. Uygun bir þekilde. Týpa-
Saye: Niþân için dikilen taþ. Yolun tanýnmasý týp: 918.
Ruhamî sütun: 1367= 368. Terþih: Süzme, sýzdýrma. Besleyip eðitme, ter-
için bir yere yýðýlýp höyük yapýlan taþ: 516.
Kürd Suadî: (Suadî: Topalak otu… Kust: To- biye etme. Sözü özlü söyleme. Tezyin etme: 918.
Mübtede’: Aslýnda yok iken yeni çýkmýþ olan:
palak otu.): 224+1144= 1368. Teþrih: Bir kitab veya ibareyi anlaþýlýr þekilde
516.
Kürd Mehd(î) Muhammed: 224+144= 368. açýklamak, tafsilat vermek. Ýnceden inceye didik-
Mübtedi’: Yeni bir þey icad eden. Bedi’a çýka-
Kürd Said: 224+144= 368. leyip araþtýrmak. Bir cesedi parçalara ayýrarak in-
ran: 516.
Neþide: Þiir, manzume. Yüksek sesle okunan celemek: 918.
Dasitan: Destan, sergüzeþt. Þöhret: 516.
þiir. Atasözü derecesinde kullanýlan beyit veya
Müteabbid: Kulluk eden. Ýbadet eden: 516.
Takva: 516.
mýsra: 369= 1368. l
Tashih: Daha iyi ve daha doðru hâle getirmek.
Düzeltmek. Hastanýn aðrý ve acýsýný gidermek: l 20 Yýl Beraber: 20+41+405= 466.
Mehdî Muhammed Mirzabeyoðlu:
516.
Mermer sütun: 480+516= 996. 62+92+1312= 1466.
Tevsim: Ýsimlendirme, ad verme. Daðlamak
Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: Üstad: 466.
suretiyle ten üzerine iþaret koymak, döðme yap-
59+129+477+332= 997= 1996. Dýteney. (Zazaca.): Ýki tane: 466.
ma: 516.
Zýllullah: Allah namýna yeryüzünde tasarrufta Nüütî: Gemi reisi, kaptan: 466.
Alüfte: Muhabbet ve sevgiden deli gibi olan.
bulunan insan, halife. Halife ve pâdiþahýn namý:
Alýþýk. Ýfrat eden: 516.
996.
Derpiþ: Önde olan, göz önünde olan: 516.
Þühus: Yüksek olmak. Bir yerden bir yere git-
Müsteva: Müzekker ile müennesi þâmil olan,
mek. Gözünü bir yere dikip hareket ettirmeden ve
OYUNCAK
içine alan: 516. Levha: 7 Aðustos 2008… Kaldýrýmdan beþ-al-
kapaðýný açýp yummadan durmak. Bir hâdisenin
Mütelevvim: Muntazýr olan, bekleyen: 516. tý basamaklý merdiven aþaðý inerek, –bahçe duva-
meydana gelmesinden dolayý acý çekip kararsýz
Mütesavi: Birbirine müsavi olan: 516. rýndan atlamýþ hissi içinde–, Kumandan’ýn yanýna
olmak: 996.
Takavvî: Kuvvetlenme: 516. geliyorum. Merdivenlerin bitiminde, sol tarafta
Menzur: Adanmýþ, nezrolunmuþ, va’dedilmiþ:
Ta’vil: Ýtimad etmek. Sesli aðlamak: 516. kapalý koðuþ kapýsý var. Kumandan’ýn saçlarý
996.
Tuluat: Hazýrlýksýz olarak birden kalbe gelen omuz hizasýnda. Býyýk ve sakallarý çok kýsa ve
mânâlar, ilhâmlar. Doðuþlar: 516.
Destane. (Kürtçe.): Eldiven: 516.
l çevrilme çizgileri dümdüz ve net, hepsi de dikkat
çekecek kadar simsiyah. Ben uzun sakallý ve biraz
Heme ost: Hepsi odur: 517= 1516. Bist: Yirmi. (Bist: Yavrusu yanýnda diþi deve. da beyaz olacaðý düþüncesiyle þaþýrdým. Yüz hat-
BARAN 19
larý dümdüz, hiç kýrýþýklýk yok, çok genç görünü-
yor. Bana çok samimi bir ifâde ile, hapishânede Ýnak: Birbirinin boynuna sarýlma, kucaklaþma. Dehen: Aðýz: 59.
elde edilemeyecek derecede dinî yönümün fazla (Ýnak: Sözüne inanýlýr, itimad edilebilir, mutemed. Mehdî: Hidayete eren, hidayete vesile olan:
olduðunu söylüyor. Ben de çocukluðumda Büyük Müsteþar, müþavir. Ýstiþare, rey… Ýnaka: Aþýrý gü- 59.
dedem’den ders aldýðýmý söylüyorum. Samimi bir zelliði ve cazibedarlýðý ile hayret verme.): 221. Hind: Hindistan’ýn kýsa adý. Bir kadýn adý: 59.
tebessümle omuzlarýmdan tutup çekerek, kendi Müslîman: 221.
omuzlarýna deðdiriyor. Sonra, baþka bir ceza- Musas: Her nesnenin aslý. Ot, nebat: 221. l
evi’ndeki bir yakýnýmýn telefonunu soruyor, onun-
la tanýþýklýðý olduðunu öðrenmiþ oluyorum. Biz l Dehan: Aðýz. Fem: 60.
bu sohbeti koðuþ kapýsýnýn önünde yaparken, bir- Sin: ÝNSAN. Bir harf ve ebced deðeri: 60.
kaç metre ötede, oturmak için koyulduðu belli be- Lu’bet: Oyuncak. Oynayan ve oynatýlan þey. Büyük Doðu: 1060.
yaz bir döþeðe gidip oturuyor. Koðuþ kapýsýnýn Herkesi hayrette býrakýp þaþýrtacak þey. (Oyuncak, Nahb: Önemli iþ, mühim iþ. Nezretmek, ada-
önünde, büyükçe boyda Uzi marka bir silâh görü- Yunaca’da “teknik” demek.): 502. mak. Seri seyr. Vakit, müddet. Yüksek sesle aðla-
yorum ve “bu silâhý nereden buldu, saklamasý zor Bistüm: Yirminci: 502. mak. Ecel, ölüm, mevt: 60.
olur” diye düþünüyorum. Sonra idareyi aldatmak Ektaf: Omuzlar: 502.
amaçlý alýnmýþ, oyuncak silâh olduðunu anlýyo- Tebessüm: Gülümseme: 502.
rum ve merdivenlerden yukarý çýkýyorum. Orasý
Fatih Camii’nin önündeki ana cadde imiþ. Ailem-
Telbis: Hile. Oyun: 502.
Tesbil: Bir þeyi Allah rýzasý için vakfetme.
MÝSAFÝR
den bazý kiþiler, yan taraftan verilen çuvallar do- Yolcu etme, yola çýkarma. Yol gösterme. Kesme: Levha: 8 Haziran 1996… Kumandan’ýn bizim
lusu kitablarý alýyor. Üzerinde 2011 yazan tozlu 502. eve geldiðini görüyorum. Bahçede biraz oyalan-
bir ajanda görüyorum ve “bunun 2009’u yok dýktan sonra merdivenleri çýkmaya baþlýyor. Yarý-
mu?” diye sorarak sayfalarýný çeviriyorum. (Bolu l ya kadar çýktýktan sonra durup gözlerini bir nok-
F–Tipi Cezaevi — Eyüb Atmaca.) taya dikiyor ve bir müddet öyle dalgýn dalgýn bir
Dest-huþ: Oyuncak: 1370= 371. yerleri seyrediyor veya bir þeyler düþünüyor. Son-
l Egniþ: Ýnþâ etme, bina yapma: 371. ra silkinerek kendine geliyor ve merdivenleri çýk-
Akar: Para getiren mülk. Zayi etme, kaybetme. maya devam ediyor. Ben, kapýnýn önünde ayak al-
Mirkat: Merdiven. Basamak. Derece. (Merakî: Kumlu yer: 371. týndaki ayakkabý ve benzeri þeyleri kaldýrýp yol
Merdivenler. Vesvese içinde bulunan kimse.): açýyorum. Daha sonra Ali Osman ve Kayýnvali-
741. l dem’in de bulunduðu yer sofrasýnda Kumandan’la
Feraset: Anlayýþlýlýk, çabuk seziþ: 741. birlikte yemek yiyoruz. Kumandan, Ali Osman’a
Hýssan: Belirli ve mümtaz kimseler. Tanýnmýþ Kütüb: Kitablar: 422. Cezaevi ile ilgili bir þeyler söylüyor. Ali Osman,
iyi kimseler. Ekâbirler: 741. Dûpiþk. (Kürtçe.): Akreb: 422. sanki Cezaevi’nden yeni çýkmýþ gibi. Kuman-
dan’ýn sureti olduðundan çok daha farklý. Uzun
l boylu ve zayýf, ama yüzü çok daha beyaz. Sakal
ve býyýklarý ise çok az kalacak þekilde traþ edil-
Resalet: Saçý salýverme: 691.
KIRMIZI DUDAK miþ. Konuþurken dudaklarýna bakýyorum; somona
Salih: Karayýlan: 691. Levha: 31 Ocak 1999… Geniþ bir caddede bir yakýn açýk pembe oluþu dikkatimi çekiyor. (Emel
Ýlhan: Hülagu hanedanýnýn hükümdarlarýna ve- grub gönüldaþ geziyoruz. Derken, caddede iþine Zor.)
rilen isim: 692= 1691. gelip giden insanlar arasýnda, onlardan farklý,
Tasabbur: Sabretme. Sabýrlanma: 692= 1691. ayakta dikilen birini görüyorum. Hemen yanýndan l
Risalet: Elçi. Birini bir vazife ile bir yere gön- geçiyoruz. “Aaa! Bu Kumandan!”… Arkadaþlar,
dermek: 691. sakalsýz ve býyýksýz, çok genç gösteriyor olmasýn- Müsafir: Seferde olan: 381.
Faziz: Tatlý su. (Fürat: Tatlý su. Fýrat nehri.): dan dolayý olsa gerek, “o deðil!” diyorlar. Bense o Mehdî Mirzabeyoðlu: 381.
1690= 691. olduðuna eminim, ona yaklaþýyorum. Gözlerim Füþag: Sarmaþýk otu: 1381.
insiyakî bir þekilde dudaklarýnda; çok kýrmýzý ve Haþefet: Hiss. Harekete ve yürüyüþ sesine der-
l kadýn dudaðýna benziyor… O! (Bandýrma Ceza- ler: 1380= 381.
evi — Aydýn Alkan.) Þefa: Kenar, taraf, uç: 381.
Mesrube: Uzun saç. Saç kesecek âlet: 307.
Avrel. (Kürtçe.): Nisan: 307. l l
Arvasî: 308= 1307.
Bicad: Kýrmýzý dudak. Yakuttan daha az deðer- Zayf: Misafir. Gelip geçen: 890.
l li kýrmýzý bir taþ: 20. Müsteþfî: Hastahâne: 890.
Hadî: Doðruyu gösterici. (Esma-i Hüsna’dan- Tetmim: Tamamlama, bitirme. Bir þiiri tamam
dýr.): 20. etmek: 890.
Siyah: Kara, esved. Zenci. (Siyaha: Suyun ak-
Vedûd: Müminleri seven. (Esma-i Hüsna’dan- Harif: Güz mevsimi, sonbahar. Meyve toplama
masý. Oruç tutmak.): 76.
Mehdî Salih Mirzabeyoðlu: 62+691+322= dýr.): 20. zamaný: 890.
1075= 76. Azîm: Büyük. Yüce. Çok ileri. (Esma-i Hüs- Münkýz: Kurtaran. Kurtarýcý: 890.
Ayine: Ayna. Mir’at: 76. na’dandýr.): 1020.
Kevn: Hudus. Varlýk, var olmak. Vücud, âlem, Uzma: Büyük. Ýri. En büyük. Çok büyük: l
kâinat. Mevcudiyet: 76. 1020.
Ebza: Göðsü çýkýk: 20. Tahdik: Gözünü dikip, ayýrmadan ve dikkatle
bakmak: 522.
l Rekz: Hicret. Gaza: 1020.
Hadîs: Allah Resûlü’nün sözleri: 522.
Itf: Omuzbaþý. (Itaf: Kaftan.): 159. l
Atf: Baðlama. Bað. Ekleme. Meyletme. Þef- l
kat. Sevgi. Eðilme. Ýkiye bükme. Çevirme. Geri Bicad: Hazret-i Abdullah’ýn lâkabý. Çizgili
döndürme. Bir kimse üzerine tekrar hamle etmek. olarak yol yol dokunmuþ aba, kilim, halý: 10. Þefe: Dudak. Kenar. (Þef’: Çift. Kurban Bay-
Bir kelimeyi bir kelimeye harf-i atýf vasýtasýyla il- Gaza: Din uðrunda kâfirlerle yapýlan savaþ: ramý. Namazlarýn her iki rekâtý.): 385.
hak eylemek: 159. 1009= 10. Ayþe: Dirilik, hayat, yaþayýþ: 385.
Mülattýf: Taltif eden. Bir iyilikle gönül alan. Mütelessim: Yüzü peçeli: 1010.
Yumuþatýcý (ilâç): 159. Casus: Karpuz: 1010. l
Ýfza’: Medet etmek, yardým etmek. Korkut- Ebced: 10.
Dü: Ýki: 10. Þifah: Dudaklar: 386.
mak: 159.
Yuþa: Hazret-i Musa’dan sonra Peygamber ol-
l l muþtur: 386.
20 BARAN
Faruk: Hak ile batýlý birbirinden ayýran: 387= Müceddid: Yenileyen. Yenileyici. Her asrýn ye- Mehdî Muhammed Salih Mirzabeyoðlu:
1386. nileyicisi, peygamber vârisi olan zât: 51. 59+92+129+322= 602= 1601.
Merkum: Yazýlmýþ. Adý ve bahsi geçmiþ. Ra- Marzî: Razý olmaya dair: 1050= 51. Eþkar: Mavi gözlü ve sarý tenli kimse. Yelesi
kamla söylenmiþ. Sayýlmýþ: 386. Devam: 51. ve kuyruðu kýrmýzý olan sarý at: 601.
Mermuk: Mahfuz, hýfzolunmuþ: 386. Mahe: Matkab, burgu: 51. Aþkar: Koyu kýrmýzý. Kýrmýzý saçlý adam. Do-
Meþum: Vücudu benekli adam: 386. Ýnne: Tahkik edatýdýr. Kat’iyyet ifâde eder: 51. ru at: 601.
Mansur: Yardým edilen, yardým görmüþ. Galib, Hecmec: Koç: 51. Hudr: Yeþillik: 1600= 601.
muzaffer: 386. Ümmî: Tahsil görmemiþ. Anaya mensub: 51. Mýskat: Su kovasý: 601.
Fakýra: Büyük musibet, zahmet, meþakkat. Vehm: Cüz’i mânâlarýn anlaþýlmasýna vesile Mesanî: Çift. Bir þeyin tekrarý. Mükerrer: 601.
Dâhiye. Belleri kýrýp parçalayan þiddet: 386. olan meleke: 51. Akþer: Kýzýl çehreli, kýrmýzý yüzlü adam: 601.
Ýdame: Devam ettirmek. Dâim ve bâki kýlmak: Massetmek: Emmek, emerek içmek: 601.
l 51.
Hame: Kafatasý: 51. l
Penbe: Açýk kýrmýzý renk. Pamuk: 59. Eym: Yýlan: 51.
Mehdî: 59. Ýdeal: Fikre âit. Tasavvurî, hayâlî. Mefkûre. Tahtgâh: Baþþehir: 1426.
Emel. Gaye. Hayâlde tasavvur edilen kemâl. Fev- Hiyazet: Toplama, bir araya getirmek. Bir þeyi
kalâde, mükemmel kimse veya þey: 51. kendine maletme: 426.
TABLO Damir: Kalb. Niyet: 1050= 51.
Kilâ: “Her ikisi, her iki” mânâlarýnda olup da- l
Levha: 14 Ocak 1999… Kumandan’dan bana, ima izâfet olunur: 51.
sanki bir mektub gibi, kendi yaptýðý 4 aded resim- Kelime-i Þehadet: 806.
tablo gelmiþ, onlara bakýyorum. Tablonun ilkinde l Hudara: Allah için, Allah aþkýna: 806.
Kumandan’ýn yazdýðý bir yazý ve o yazýnýn tablo- Zevk: Lezzet alma, hoþa gitme, tatma. Hoþ, ho-
ya geçiriliþi gibi durum. Yazý, “Hazret-i Ýsâ yakýn- Ýstanbul: 550. þa giden. Mânevî haz. Güzeli çirkinden ayýrma ka-
da gelecektir” veya “çýkacaktýr!” þeklinde ve Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: biliyeti: 806.
“Hazret-i Ýsâ” lâfzýnýn tam üzerinde “ebcedi 150” 59+129+477+322= 1549= 550. Hur: Güneþ. Yiyecek þey: 806.
yazýyor. Tablo, Türkiye haritasý þeklinde ve kýsým Tüfeng: 550. Haver: Þark, doðu: 807= 1806.
kýsým çeþitli renklerle Kumandan tarafýndan res- Kafþelil: Kepçe: 550. Haver: Denize suyun döküldüðü yer. Yumuþak,
medilmiþ; ve Ýstanbul bölgesi çapraz sað aþaðýya çukur yer. Zayýf olmak: 806.
doðru oldukça uzun bir hâlde pastel kýrmýzý renk- Uhre: Bir þeyin sonu: 806.
le boyanmýþ, burasý sanki Hazret-i Ýsâ’nýn çýkaca- Bihred: Akýllý kimse: 806.
ðý yer olarak iþaretlenmiþ. Yaðlýboya çalýþmasý gi- MANÝSA Haþhaþa: Yeni kaftan. Silâh. Silâh sesi, yüksek
bi olan resmi, duvara asýyorum. Türkiye haritasý Levha: 1 Kasým 1999… Ýllere göre Türkiye ha- ses. Kuru ot: 1805= 806.
tablonun tamamýný kaplamýyor, bir fon içinde yer ritasý. Manisa üzerine konuþuluyor. Önce normal Ihdar: Kendini gözlemek. Bir yerde durmak,
alýyor. (Ufuk Soyhan.) çizgi ve sýnýr dahilinde olan þehir, direði ile topra- ikamet: 806
ða dikilmiþ bayrak gibi ve kendi sýnýrlarýnda al-
l bayrak oluyor. Bizim bayraðýmýz imiþ. Bu þekli
almasý ile, “göndere çekildi!” diyoruz. Manisa ol-
Resm: Yazma, çizme, desen. Eser, iz, iþaret, masýnýn sebebi, Üstad’ýn doðum yeri olmasýndan-
“ABDÜLHAMÎD HAN”
niþân, alâmet. Suret. Tertib. Tarz, üslûb. Fotoðraf. mýþ ve bunun için de bizim Baþþehrimiz olacak- Levha: 23 Þubat 2008… Kumandan yatakta
Âdet, usûl, tavýr, davranýþ. Alay, merasim. Bir þe- mýþ. Bu alâka ile birlikte anneme anlatýrken aðlý- sýrtüstü yatýyor, üstü yorganla örtülü. Bulunduðu-
yi baþkalarýndan ayýrdeden tarif: 300. yorum. Esra, telefonla biriyle görüþüyor. O mu, muz yerin neresi olduðu belli deðil. Yataðýn ayak
Rakk: Kitab, sahife. Tomar: 300. bir baþkasý mý, bayrak göndere çekilirken mi bil- ucunda kim olduðunu bilmediðim biri var, tam
Kýnkýn: Yol gösterici, kýlavuz. Yer altýndaki miyorum, birisi þehadet getiriyor. (Serab Yýlmaz.) olarak hatýrlamýyorum. Kumandan’a, “Üstad’ýn
suyun miktarýný bilip kazan kimse: 300. okumadýðýnýz kitablarýný okuyun!” diyor… Veya
Sudur: Göðüsler, sadýrlar. Olma, meydana gel- l “okumadýðýnýz kitablarý hangileri?” diyor. O ara
me: 300. Kumandan, bana ya soruyor veya ben cevab ver-
Manisa: 162. me ihtiyacýný duydum, “kütübhâne listesine baka-
l Ýnsan: Ýns. Nisyan: 162. rak okumadýðýmýz kitablarý tesbit ederiz!” diyo-
Asmanî: Gökyüzüne, aya, güneþe mensub. rum. O da, “gerek yok, Ýsmail Uysal benim hangi
Tablo: (Levha: Üzerinde yazý veya resim bulu- Açýk mavi: 162. kitablarý okumadýðýmý bilir!” diyor. (Bolu F-Tipi
nan duvara asýlacak kâðýt. Bir sayfanýn üzerindeki Cezaevi — Suat Çakýroðlu.)
kalýn yazý.): 47. l
Valî: Mâlik. Bir vilâyeti idare eden en büyük l
memur. (Esma-i Hüsna’dandýr: Ýþleri yürüten.): Al bayrak: 343.
47. Çeþm: Göz. Ayn. Dide: 343. Abdülhamîd: (Yevmiye: Malûm olduðu üzere,
Agma: Yýldýz. YILDIZ AKMASI. (Kur’ân’da Asgaran: Kalb ile dil: 1342= 343. Üstadým’ýn dedesi, Abdülhamîd devrinin adliye
Allah Sevgilisi hakkýnda geçen bir tâbirdir.): Murakýb: Murakabe eden. Teftiþ ve kontrol ricalindendir ve Ermeniler tarafýndan Abdülhamîd
1046= 47. eden kimse. Hýfzeden. Allah’a baðlanmýþ olan: Han Hazretlerine yapýlan suikast hadisesini muha-
Cilvaz: Reis. Kethuda: 47. 343. keme eden mahkemenin reisidir… Bana, Abdül-
Cümd: Taþ: 47. Binsar: Yüzük parmaðý: 343. hamîd Han hakkýnda yazdýðý eserde dedesinin
Cümd: Yüce saðlam mekân: 47. bahsinin geçtiðini söylüyor ve ekliyor: “Okumuþ-
Behm: Çok siyah olan þey: 47. l sundur!”… Hâdiseyi hatýrlýyorum da, hâdiseye
Dama: Deniz, bahr: 47. bakan zâtýn ismini ve onun Üstadým’ýn dedesi ol-
Ýdma’: Kan alma. Kanatma: 47. Meskat: Doðum yeri: 209. duðunu hatýrlamýyorum!.. Fena!.. Ama yüzlemi-
Ulî: Sahib, ehil: 47. Muksit: Adaletle iþ gören. (Esma-i Hüsna’dan- yor! –Birinci cilt olarak yayýnlandýktan sonra, iki-
Mezz(e): Emmek, mass: 47. dýr: Adalet gösterici.): 209. si bir arada yayýnlanan baskýda olabilir mi?–):
Galiye: Galeyan eden. Diðerinden çok pahalý. Her-ca: Her yer: 209. 169.
Misk ve anberden yapýlmýþ hoþ koku. Hoþ kokulu Sun’: Ýbda. Yapmak. Eser, yapýlan iþ. Tesir. Kust: Topalak otu: 169.
kýymetli bir madde: 1046= 47. Güzel iþ yapmak: 210= 1209. Atýs (Þafak) 29= 140+29= 169.
Kýst: Hisse. Nasib. Mizan. Parça parça verilen
l l hediye. Adalet etmek: 169.
Saade: Yokuþ baþý: 169.
Dehma: Koyu kýzýl. Belâ. Zahmet. Çok adet. Meskat: Su maslaðý: 601. Kanýt: Delil: 169.
Çömlek. Kadim, eski. Halis kýrmýzý koyun: 51. Hýzýr: 1600= 601. Cevsak: Kasr, köþk, konak: 169.
BARAN 21
Hifaf: Tavaf etmek. Zinet vermek. Yan, taraf: Bastân: Tarih. Mazi, geçmiþ zaman. Eski. Kuffaz: Eldiven: 188.
169. (Yevmiye: Tarihçi Emin diye biri vardý. Bir gün Mukmah: Baþýný kaldýrýp bir yere gözünü dikip
Macun: Hamur kývamýndaki ilâç. Hamur gibi Nazým’a bir þey söyledi, Nazým kalakaldý…): 514. duran kiþi: 188.
yoðurulmuþ þey: 169. Ahdas: Gençler. Yeni hâdiseler. Dertler, musi-
Usluc: Yeni belirmeye baþlayan aðaç budaðý: betler: 514.
169. Cum’at: Cuma günleri: 514.
Mâhasal: Hâsýl olan, meydana gelen. Netice: Huþrüba: Akýl kapan, aklý baþýndan alan: 514.
HÝKMET VE ÝLÝM
169. Ta’dil: Aslýna zarar vermeden deðiþtirmek. Levha: 20 Mayýs 2001… Baðýmsýz milletveki-
Magnatýs: Mýknatýs: 1169. Doðrulaþtýrmak. Tebdil etmek: 514. li Mail Büyükerman’ý kalabalýk bir yemekhânede
Takbib: Kubbe gibi yapmak: 514. görüyorum. Bana, “Mehdî ile alâkalý âyeti bul-
l dum!” diyor. Hangi âyet olduðunu soruyorum,
l Yusuf Sûresi’nin 22. âyetini okuyor. Unutmaya-
Abdülhamîd Han: 169+651= 820. yým diye mavi kablý not defterime yazýyorum. Ay-
Hayrî: Hayra âit: 820. Ahzem: Büyük göðüslü. Ýþini sýký tutan, ihti- rýlýrken tanýdýðým bir genç onu çaðýrýyor; “gel bu
Ýzah: Açýklamak. Bir þeyi anlaþýlýr hâlde söyle- yatlý, tedbirli. Yüksek yer: 56. arada kýlabilirsin namazýný!” diyor. O da gelmeye
mek veya yazmak: 820. Mübdî: Herþeyi hiçten halkeden. Baþlayan. niyetleniyor. (Kartal Cezaevi — Sadeddin Ustaos-
Ihrit: Ýsmi iþitilmeyen bitki: 820. Gizli sýrlarý açýklayan. (Esma-i Hüsna’dandýr.): manoðlu.)
Müfettiþ: Teftiþ eden. Araþtýran: 820. 56.
Adahî: Kurbanlar: 820. Dânâ: Bilen, bilgili, malûmatlý, âlim: 56. l
Dahya’: Ruþen, parlak ve nurlu nesne: 820. Nedb: Dua etmek: 56.
Muhassas: Birine âit kýlýnmýþ. Tahsis edilmiþ. Pend: Nasihat, vaaz: 56. Yusuf Sûresi, 22. âyet: (Meâli: Yusuf, kemâl
Tâyin edilmiþ: 820. Yevm: Gün. Sene. Asýr. Devir. Devre: 56. çaðýna varýnca, kendisine (evvelâ) hikmet ve ilim
Muhassis: Tahsis eden: 820. Ýdam: Islah etmek. Muvafýk kýlmak, uygun verdik. Ýþte iyilik yapanlarý biz böyle mükâfatlan-
yapmak: 56. dýrýrýz.): 3197.
l Hazim: Basiretli, tedbirli. Göðüs. Göðüs orta- Abdullah (Dehlevî): (Hacegân yolunun 29. bü-
sý: 56. yüðü.): 142+55= 197.
Kütübhâne: 1078. Mîv: Kýl. (Þa’r: Kýl, saç. Ateþ yakmak. Cenk Abdullah Necib: 142+55= 197.
Hakîm: Hikmetle muttasýf olan ve mevcudatýn koparmak: 570… Þi’r: Þiir. Anlama, idrak: 570.): “Necib, men ene? - Necib, ben kimim?”: 197.
hakikatine vakýf olan. Hikmet mütehassýsý. Ýþ ve 56. Asdika: Sadýklar: 197.
emirleri hikmetli ve yanlýþsýz olan. Tabib, doktor. Mizah: 56. Kavafî: Kafiyeler: 197.
(Esma-i Hüsna’dandýr: Hikmet sahibi.): 78. Miyah: Sular: 56. Manzur: Görülen, bakýlan, nazar edilen. Beðe-
Levh-i Mahfuz: 1078. Mucez: Ýcâz yoluyla. Kýsaca: 56. nilen: 1196= 197.
Ýbda’: Allah’ýn âletsiz, maddesiz, zamansýz, Müheyya: Hazýrlanmýþ olan. Heyet-i mecmu- Efsane: 197.
mekânsýz yaratmasý ve icâdý. Misli gelmemiþ bir asý tertib ve tesviye olunmuþ: 56. Vakkas: Okçu. Ýyi muharebe eden. Savaþçý:
eser meydana koymak. Geçmiþte benzeri olmayan Muhaddid: Keskinleþtirici, bileyici. Sýnýrýný 197.
þiiri söylemek: 78. tâyin eden, sýnýrlayýcý. Tahdid eden. Hudutlandý- Afsun: Büyü, sihir, efsun: 197.
Sipahî: Osmanlý askerlik teþkilâtýnda “Timar” ran: 56. Fanus: Fener. Sâbit ve süslü fener. Bazý þeyle-
namiyle öþür ve vergi aldýklarý araziye mukabil, Nebac: Sesi yüksek olan: 56. rin üstünü kapatmak için camdan yapýlmýþ kapak:
harb zamanlarýnda kendi hayvanlarý ve kanunen Nebbac: Sesi sert olan: 56. 197.
götürmeye mecbur olduklarý silâhlý askerlerle bir- Hashas: Zâhir olma, âþikâr olma: 197.
likte sefere iþtirak eden bir sýnýf SÜVARÎ askeri: l Mefza’: Sýðýnacak yer. Korku. Korku yeri:
78. 197.
Himl: Yük. Taþýnan aðýrlýk: 78. Necd: Meme. Hasma galip gelmek. Açýk ve iþ- Menkabe: Büyük kiþilerin hayat hikâyesi. Kýs-
Hapis: 78. lek yol. Yüksek yer. Minder, döþeme gibi oturacak sa. Hikâye. Menkýbe: 197.
þeyler. Aðaçsýz mekân. Mahir kýlavuz. Yiðitlik Mi’zef: Çalgý âleti: 197.
hâli. Gamlýlýk, gussa. Suudî Arabistan’ýn doðu Müfezzi’: Hayretle ve þaþkýn þaþkýn baktýran:
mýntýkasý: 57. 197.
MEME Mecid: Azametli, þerefli, galib. (Esma-i Hüs- Sanvan: Kaftan. Eski eþyalarýn muhafaza edil-
Levha: 12 Aralýk 1986… Eskiþehir’de bir ev… na’dandýr: Zât þerefine nasib.): 57. diði dolab veya sandýk: 197.
Köprübaþý’ndan gelmiþim… Þerif Muammer’in Eluk: Sefil, büyükelçi: 57. Uknum: Asýl: 197.
sorusu üzerine, 3 kitab birden çýkacaðýný söylüyo- Mebadî: Mebdeler, baþlangýçlar, ilk unsurlar.
rum… “Demek bu iþi kendine iþ edindin!” di- Prensibler: 57. l
yor… “Evet! Bütün gençliðe talibim!” diyorum… Kalbüd: Kalýb, þekil. Gövde, beden. Ýnsan ve-
Þerif Muammer, neþeyle bir küçük kahkaha atý- ya hayvan cesedi: 57. Yusuf Sûresi, 22. âyet: 3197= 2198.
yor… Ben, perdeyle ayrýlmýþ bir bölüme geçiyo- Amige: Hakikat. Karýþýk. Çiftleþme: 57. Ebu-l Husayn: Tilki: 198.
rum ve heyecanlanarak gölge boksu yapýyorum… Kubus: Süratle yürüdüðünden yere týrnaðýnýn
Üstüm çýplak ve sanki aynada kendime bakýyo- l ucundan baþka yeri deðmeyen at: 198.
rum… Göðsüm geniþlemiþ ve memelerim büyü- Münakkah: Fazlalýklarý atýlmýþ, temizlenmiþ:
müþ! Behdel: Erkeðin memelerinin büyük olmasý. 198.
Sýrtlan yavrusu: 41.
l Yal: Kuvvet, güç. Boyun, gerdan: 41. l
Tertil: Yerli yerinde güzel ve lâtif konuþmak.
Tecsim: Vücud gösterme. Vücudlu gösterilme. Düþüne düþüne okumak. Beyân eylemek ve âþikâr Yusuf Sûresi, 22. âyet: 3197= 1199.
Cisimlendirme: 513. kýlmak: 1040= 41. Ayasofya: 199.
Mehdî Salih Mirzabeyoðlu: 513. Belde: Þehir, memleket. Yer, arz. Göðüs, sadr. Münakkat: Noktalý, noktalamýþ. Nokta koy-
Pistan: Meme: 513. Ýki kaþ arasýnda kýl olmamasý: 41. muþ: 199.
Ýstignan: Allah’tan baþka kimsenin minneti al- Maraz: Hastalýk, illet, dert. Belâ: 1040= 41. Halkabend: Toplanýp yuvarlak meydana getire-
týna girmeme. Gönül tokluðu. Nazlanmak. Aza- Lay: Çamur. Kül. Tortu, posa: 41. cek þekilde oturma: 199.
met ve tekebbür etmek. (Yevmiye: Allah’tan baþ- Mantýk: Akýl yürütmeyi öðreten ilim. Konuþtu-
ka kimseye hiçbir þey borçlu deðilsin!): 1513. l ran, söyleten. Akýl, nutuk, söz: 199.
Sadaka: 199.
l Füsham: Göðsü geniþ: 188.
Mehdî Salih: 188. l
Sedy: Meme: 514. Kýhf: Kafatasý: 188.
Reþîd: Yarayaný ihsan eden: 514. Yusuf Sûresi, 22. âyet: 3197= 200.
22 BARAN
Semsem: Tilki: 200. Otað: Padiþahlarla vezirlere mahsus çadýrlar: kendi namýna hareket eden. Akþam vakti. Ölüm,
Manzarî: Güzel, gösteriþli ve yakýþýklý adam: 1408. mevt: 131.
1200. Çetu: perde, örtü: 409= 1408. Esatin: Sütunlar. Ýleri gelen kimseler: 131.
Garr: Alnýnda dirhemden büyük beyaz bu-
lunan at: 1200. l
Nesif: Ýki kiþi arasýndaki sýr: 200.
Top: 408= 1407. ELBÝSE
Nur Mehdî Muhammed: 407. Levha: 12 Mayýs 1999… Metris Cezaevi’ne
Dabbe(t): Yürüyen mahlûk. Debelenen: 407. gitmiþiz. Kumandan’ýn saçlarý kýzýl. Herkese
ÞIRINGA emirler veriyor ve sonra “Esma ve Gülçin beyaz
Levha: 29 Mart 2001… Anneme, Mehdî’nin l giysin!” diyor. Etrafýma bakýyorum ve diðer ha-
bazý vasýflarýný anlatýyorum. “Allah, Resûlullah’a nýmlarýn renkli giyinmeye devam edeceðini düþü-
ilmi Cebrail vasýtasýyla bildirdi, Mehdî’ye ise Mýhkan: Þýrýnga. Tenkiye âleti: 198. nüyorum. (Gülçin Þenel.)
doðrudan kendisi bildiriyor!” diyorum. Bu sýrada Yusuf Sûresi, 22. âyet: 3197= 2198.
Mahmud Efendi Hazretleri, “þöyle bir top düþü- l
nün, –iki eliyle tarif ediyor–, bu pamuða þýrýnga l
ile su verdiðinizde pamuk kuru kalýp, su diðer ta- Ýzdiyar: Ziyaret etme, gidip görme: 223.
raftan çýkar mý? Çýkmaz! Pamuk o suyu emer, Mihcem: Çekip emmeye mahsus âlet: 91. Kabir: Büyük, ulu. (Kabr: Mezar: 302… Mir-
toplayýp alýr. Ýþte Mehdî’nin Allah’tan ilmi alma- Ramazan: 1091. zabeyoðlu: 1302.): 223.
sý da böyledir!” diyor ve bunlarý anlatýrken Ku- Fuad: Kalb, gönül, yürek: 91. Dervaze: Kapý. Þehir. Þehir kapýsý, kale kapýsý:
mandanýmýz’ý kastediyor. (Ýstihareci) 223.
l Irýp: Balýk tutmaya yarayan büyük að: 223.
l Hukne: Þýrýnga. Þýrýnga edilen ilâç: 163.
Deryaçe: Göl, küçük deniz: 223.
Kürrec: Top: 223.
Cebrail: Allah’ýn emirlerini Peygamberlere Muhyiddin: 163. Ýkra: Kiraya verme. (Ýkra’: Okutmak. “Oku”
bildiren büyük melek: 247. Kaptan: 163. diye emretmek. Selâm göndermek. Yakýn gelmek.
Azerm: Þefkat, merhamet. Haþmet, azamet. Ziyafet istemek.): 223.
Haya: 248= 1247. l Rikab: Üzengi. Büyük bir kimsenin huzuru,
Magare: Maðara: 1246= 247. makamý: 223.
Ýmsas: Emdirmek, emdirilmek. Suda erimiþ
Göz kapaðý: 33+214= 247. Vezir: Hükümdar vekili: 223.
ilâcý þýrýnga etmek: 222.
Ragame: Toprak: 1246= 247. Ziyare: Meþhur, þöhretli: 223.
Haydar: Arslan. Kahraman, yiðit. Gazanfer:
Mübadir: Bir iþe hemen giriþen: 247. Ebrek: En bereketli: 223.
222.
Magavir: Kýtal eden, harbeden, çarpýþan: 1247. Ekber: Daha büyük, en büyük: 223.
Bidare: Tutkun, âþýk, düþkün: 222.
Bermah: Burgu, matkab: 248= 1247. Garize: Asýl. Yaratýlýþtan olan. Sevk-i ilâhî.
Ceride: Yalnýz, tenhâ: 222.
Emmare: Emreden. Cebreden: 247. Huy: 1222= 223.
Berk: Göðüs. Sadr: 222.
Tebyiz: Temizce yazma. Aðartma, beyazlatma:
Ýstizan: Bir hususta izin istemek, izin için da-
l nýþmak: 1222.
1222= 223.
Ziver: Süs, zinet: 223.
Cibril: Cebrail: 245.
Mader: Ana. Ümm: 245. l l
Masduka: Doðru söz: 245.
Mass: Emmek. Bir þeyi eme eme içmek: 130.
Erdem: Usta gemici: 245. Müsecher: Beyaz. Ak nesne: 308.
Da’vâ cetvelinde Allah’ýn YASÝN ismi “Y”
Ermed: Gözü aðrýyan adam. Kül rengi, gri: Arvasî: 308.
harfine, sayý deðeri de: 130.
245. Þihab: Parlak yýldýz. Kývýlcým. KAYAN YIL-
Ayn: Göz. Pýnar. Kaynak. Týpkýsý, tâ kendisi.
Çember: 245. DIZ: 308.
Zât. Eþyanýn hakikati. Kavmin þereflisi. Diz. Al-
Merre: Defa, kerre: 245. Kubur: Kabirler, mezarlar, türbeler: 308.
tun. Nazar deðme. Casus. Her þeyin iyisi. Muaye-
Hemr: Gözyaþý akýtmak. Süt saðmak. Hediye
ne etmek: 130.
vermek. Su dökmek: 245.
Selil: Yeni doðmuþ erkek çocuk. Netice, seme-
l
Macera: Olup geçen þey. Baþtan geçen hâdise:
re. Büyük, geniþ dere: 130. Siyab: Elbiseler, giyecek þeyler: 513.
245.
Felek: Gök, gök katý, devir. Tali’, baht. Büyük Mehdî Salih Mirzabeyoðlu: 1512= 513.
Mütehaddir: Örtünen, bürünen: 1244= 245.
ve dairevî olan herþey. Her gök seyyaresinin gez- Tefellüc: Felc olma. Yarýlýp çatlama. (Felc:
diði âlem. Dünya, âlem. Yuvarlak kütük, kýzak:
l 130.
Nüzul, inme. Ýki kýsma yarýlmak. Küçük nehir.
Fevz, zafer.): 513.
Süruþ: Melek. Cebrail: 566. Fenn: Hüner. Marifet. San’at. Tecrübe. Ýlim. Ýsbat: Bir hastalýðýn devamlý olmasý, müzmin
Seyyid Abdülhakîm Arvasî: 74+184+308= Nevi, sýnýf, çeþit, tabaka. Türlü. Fizik, matematik, oluþu, ayak kaydýrma: 513.
566. kimya, biyoloji ilimlerinin umumi adý: 130.
Rum Sûresi, 7. âyet: (Meâli: Onlar dünya ha- Kul: “De, söyle, bildir” meâlinde emirdir: 130. l
yatýndan bir dýþ görünüþü bilirler. Ahirettense La’l: Dudak. Kýrmýzý. Al renk. Kýrmýzý ve kýy-
gaafil olanlarýn tâ kendileridir.): 3565= 2566. metli bir süs taþý: 130. Libas: Elbise. Karý ve koca. Ýctima. Þübhe ka-
Maunet: Allah’ýn salih kullarýna imdadý, ina- bul eden söz: 93.
yeti. Yardým. Ýmdad. Azýk. Yol yiyeceði: 566. l Ýfa: Ödemek. Yerine getirmek: 93.
Meþkur: Þükre lâyýk olan. Kendisine þükür ar- Ýsla’: Teselli verme, avutma: 93.
Mass: Emici, massedici: 131. Ümena: Emin kimseler: 93.
zolunan: 566.
Hilkat: Doðuþtan gelen vasýf. Yaratma. Yaratý- Secl: Ýçi su dolu kova: 93.
Fürfür: Semiz koç: 566.
lýþ: 1130= 131.
l
Kale: Dedi. O söyledi: 131. l
Nasik: Allah yolunda ibadet: 131.
Top: Küre: 408. Salim(e): Saðlam. Sýhhatli. Sað. Noksansýz. Telebbüs: Giymek. Giyinmek. Ýki þeyi birbiri-
Tese’sü: Korkmak: 1407= 408. Her türlü tehlikeden uzak olan. Emin ve korkusuz ne benzeterek ayýrdedememek. Örtülü olmak:
Hazret: Ön. Kurb. Hürmet maksadý ile büyük- olan: 131. 492.
lere verilen ünvan: 1408. Menam: Uyku. Uyku zamaný. Rüyâ, düþ. Uyu- Abdülhakîm Arvasî: 493= 1492.
Guzat: Gaziler: 1408. nacak yer: 131.
Tahazzur: Hazýr bulunma. Hazýr olma: 1408. Silam: Hamd. Þükür. Taþ. Su: 131.
Asil: Esas. Köklü. Edebli, soylu. Muamelâtta (Devam edecek...)
23
BARAN

Hazýrlayan: Yavuz Arslan / tiyatrobitti@hotmail.com

Ýlma’ Ýlk Yýlýný Doldurdu! Doðru Yorum


A kademik dergi
ÝLMA’ ilk yýlýný
Dýþ Ticarette Milli-
yetçilik Ve Serbestlik
Felsefesinde 'Saadet'
Kavramý - Büþra Aktaþ
S ayýn Ali NAR Hoca’nýn ya-
yýn yönetmenliðini yaptýðý
“Doðru Yorum” dergisi’nin ikinci
4. sayýsýný çýkararak Üzerine - Halil Aktaþ Ayrýklýk Ve Sürekli- sayýsý çýktý...
okurlarýyla buluþtu! Ýlk Felsefî Roman: lik: Kümeler Teorisi - Müslüman Anadolu halkýnýn
BARAN olarak, ÝLMA’ Hayy Ýbn Yakzan - Büþ- Bilâl Oðuz Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat çizgisi
dergisini ilk yýlýnda teb- ra Aktaþ Güreþ Sporunun üstünde yeþerdiði itikadýna karþý
rik ediyor, baþarýlarýnýn Üretim Ýliþkileri ve Fizyolojik Özellikleri - yoðun saldýrýlara bir tepki olarak
devamýný diliyoruz. Différance: Esnek Üre- Mehmet Asker yayýn hayatýna baþlayan dergi
Üç ayda bir, mevsim Psikanaliz Yerine muhtevasýndaki ciddî tahliller ve
periyodlarýyla yayýnla- Edebiyat - Celil Civan tesbitlerle dikkat çekiyor...
nan derginin 4. sayýsý- Sinemanýn Çeliþik Ýslâm’ýn hakikatine karþý, Vahþi
nýn muhtevasýndan seç- Yapýsý - Mustafa Er Batý ve onun iþbirlikçileri eliyle
meler: "Olojiler Ve Ýzm- “Ilýmlý Ýslâm” adýyla yürütülen çeken en önemli inceliði ve güzel-
Keynesyen Ýstihdam ler" - Þener Özönder Amerikan Ýslâm’ý-Ýmansýz liði ise geçtiðimiz sayýda olduðu
Teorisi ve Uygulamala- * Ýslâmcýlýk projesi’nin geçtiðimiz gibi, bu sayýsýnda da derginin
rý - Mehmet V. Kaya Ýlma’ Ýstanbul ve aylarda su yüzüne çýkan “Hadîsle- muhtevasýnýn bir özeti hâlinde ve
Bilim Toplum Ýleti- Ankara’da bir çok ki- rin ayýklanmasý” adlý þirretçe saldý- “hükme getirici” olabilme kaygý-
þiminin Boyutlarý ve tapçýda bulunabileceði rýyý ilk sayýsýnda mevzu eden sýyla olduðunu düþündüðümüz
Kitlesel Medyanýn Ro- gibi, http://ilmadergi- “Doðru Yorum” Dergisi, ikinci sa- son-arka kapak sayfasý ki, Üstad
lü - Þener Özönder si.com/ adlý internet si- yýsýnda da Sünnî Ýslâm ve onun va Necip Fazýl’dan bölümü olarak ta-
Badýou, Demirku- tesi üzerinden veya onun karakteristiði olan Edille-i sarlanmýþ renkli sayfanýn bu sayý-
Þeriyye’den ÝCMÂ’ya karþý yürü- sýnda da Üstad’ýn “Nerfsani Tefsir-
buz Ve Ahlâkýn Yok aþaðýdaki adresten der-
tülen sapýk yaklaþýmlarý mevzu ci” baþlýklý yazýsý aynen verilmiþ...
Öznesi - Mustafa Er giye ulaþabilir, sipariþ
edinmiþ... Üstad’ýn söz konusu mekelesinden
Sportif Baþarý Gra- verilebilirsiniz:
Kapak konusu olarak, “Dinde son hükmü, derginin de son cümle-
fiðinde Rekor Kýrmak Adres: Prof. Kazým
Reform”u da konu eden derginin si oluyor:
Ýþtiyakýnýn Mahiyeti tim Çaðýnda Yazý Ve Þi- Gürkan Cad. Çatalçeþme
kapak sloganý ise þu: Dinde Re- Ýslâm inkýlâbý nefsani tefsir-
Hakkýnda - Osman Te- ir - A. Celil Civan sok. Üretmen Han No:29 cilerle olmaz!
miz Lisenkoizm Baðla- Kat:3-324... 34110... Ca- form Baþlatýlmýþ, Luter’imiz kim?
Aylýk dini, ilmi, edebi gazete Doðru Torum’u temin edebile-
Platonculuk'un Sa- mýnda Ýki Tartýþma - ðaoloðlu - Ýstanbul ceðiniz iletiþim adresleri: Abdi
vunulmasý: Resnýk Ve Bilâl Oðuz Tel: (0212)527 46 32 jeneriðiyle çýkan Ehl-i Sünnet der-
gi Doðru Yorum’un bizce dikkat Ýpekçi Cd. No: 31/2 Güngören - Ýs-
Husserl - Bilâl Oðuz Farabi'nin Devlet tanbul... Tel: (0212) 534 32 64

Yeni ve Doyurucu Bir Gazete:


Y aklaþýk 4 yýldýr yayýnlanmakta olan hafta-
lýk “Dünya Gündemi” gazetesi ekibi ta-
rafýndan günlük olarak çýkartýlan “Türk Haber”
Genel yayýn Yönetmeni Ömer Özkaya baþta ol-
mak üzere, gazeteyi çýkaran ekibi tebrik ediyor ve
çalýþmalarýnda baþarýlar diliyoruz.
gazetesi yayýnýna baþladý. 1,5 aydýr yayýn hayatý- Gazetenin Web adresi: www.turkhbr.com
na atýlan Türk Haber gazetesi, doyurucu dýþ dün- Telefon: 0212 644 70 74
ya haberleri, haber yorumlar, konusunda uzman Adres: Talat Paþa Cad. 49/1-2 Bahçelievler-
kiþiler tarafýndan hazýrlanmýþ dosya yazýlar ve iç yorum” gazetesi olmayý kendine hedef seçmiþ. Ýst.
siyasetteki tutarlý tesbitleriyle bir “Fikir- haber- Baran Dergisi olarak, Türk Haber gazetesinin Daðýtým: Turkuvaz Daðýtým

Olimpiyatta Çizgi Dili Yavuz Arslan


Ýlk Altýn Madalya 2008 Olimpiyatlarý, Müslümanlara yaptýklarý iþkencelerle ünlü
Çin’in baþkenti Pekin’de baþladý... Tuðlalama
stiline
Çok
ne diyosun?
klasik!..
Benim favorim
24 numara...

16

2008 Pekin Olimpiyatlarý Güzel


Sanatlar Organizasyon Komitesi, 42
Türk ressam Elif Çimen'in eserini 9
altýn madalyayla ödüllendirdi. 24 38
Pekin Kültür Sarayýnda ödül töreni
düzenlendi.
Ata sporu güreþ dahil tek “altýn”
dahi alamayan Türkiye’nin resimde
madalya almasý, Yunan sitelerinde
“alay konusu” oldu...
BARAN BLOK
Þükrü Sak sukrusak@gmail.com
NOT

Devrim-Devrimci Þuur Üzerine


Bazý Hatýrlatmalar
“S iz, bir toplumun tarihinin
en çetrefil bir anýnda, Jules
Verne’in Aya Seyahat romanýný oku-
çýkanlarýn

“Ayakkabýcý”
altýnda
düþündüðüm þeyler.
yattýðýný

dediðimizde
Daha doðrusu, “nesnel” ve “öznel”
diye zihnimizde soyutlayarak
ayýrdýðýmýz koþullar, gerçekte tama-
Siz, bir toplumun tarihinin en
çetrefil bir anýnda, Jules Verne’in Aya
Seyahat romanýný okumaya karar ver-
maya karar vermiþseniz, sonra, o aklýmýza nasýl “ayakkabý yapan” bir men içiçe geçmiþ olarak varolurlar. miþseniz, sonra, o toplumun müteba-
toplumun mütebaki tarihinin hangi adam geliyorsa “devrimci” deyince Böyle adamlarýn varlýðý ve etkinliði ki tarihinin hangi aþamasýnda vaziyet
aþamasýnda vaziyet edip de “devrim” de “devrim yapan” birini zihnimizde böyle bir “durum”un oluþmasýna edip de “devrim” yapmayý kuruyor-
yapmayý kuruyorsunuz?” canlandýrýyoruz herhalde. Bu adam, imkân verir ve adamlar böyle olduðu sunuz?”
Diye soruyor Murat Belge geçen öyle ufak tefek, “çerezlik” iþlerle için de, o “durum”dan bir “devrim” Biraz uzun bir alýntý oldu ama,
haftaki yazýlarýndan birinde... uðraþmýyor, zamaný gelince “devrim ortaya çýkar.” olsun, zararý yok...
Tabii bu benzetme Osmanlý’nýn yapýyor”. Ve son olarak: Herhangi bir “devrimci þuur”a
son döneminde, devlet elden Çocukluðumda okuduðum “Bolþevikler 1900’de de ayný sahip, bir “devrim gayesi” olan, yapýp
giderken, devrin “ulemâ”sýnýn(!) “Hayvanlar Âlemi” gibi çocuk ansik- Bolþevikler (henüz Menþevikler’den ettiklerini “devrim gayesi”ne nisbet
yaptýðý söylenen, “meleklerin cin- lopedilerinde, karýncalarla ilgili bir de ayrýþmamýþ olarak), Çarlýk ayný etmeye çalýþanlara duyurulur...
siyeti”(!) tartýþmasýný da hatýrlatýyor þeylere rastlamýþtým. Bütün bilgiler Çarlýk’tý. 1905 olmadý; 1917 oldu. Murat Belge’nin bu iki üç para-
biraz... zaman içinde deðiþiyor, yenileniyor; Tabii bu iki tarih arasýnda, “dünya grafa sýðdýrmaya çalýþtýðý “misâller”
Tarihin, en çetrefil, en kýrýlgan, en bu da deðiþti mi, bilmem. Ama savaþý” gibi çok önemli bir fark vardý. üzerinde haftaya durmak üzere,
karmaþýk virajýnda; “asker karýnca” denilen, her yuvada Ama ayný zamanda, devrimcilerin 12 þimdilik kýsaca þunu diyebiliriz:
“Jules Verne’in Aya Seyahat bulunan bir karýnca tipi olduðunu yýllýk etkinliðinin birikimi de vardý. Ortalýk:
romanýný okuyan “devrimciler” gara- okumuþtum. Bu karýnca sadece O yýllarýn bir “devrimci”sini, “Celladýna gülümseyen” salak-
betini, kendi bulunduðu “sol” konum- dövüþmeyi bilirmiþ, elinden baþka imkân olsa da diriltsek ve bugünkü larla dolu...
dan hareketle deðerlendiriyor... hiçbir þey gelmezmiþ. O kadar ki, Türkiye’ye getirebilsek... Bir yanda Tabi buradaki;
En azýndan, siyasî tutum ve tavýr- karnýný doyurmayý bile beceremez, “kapatma” davasý, öbür yanda “Celladýna gülümseme”, kaçýnýl-
lardaki eðilip bükülmelere, “ideolojik bildiðimiz sýradan iþçi karýncalar bun- “Ergenekon” davasý... Radek veya maz bir ölüm karþýsýnda “asil bir
tutarlýlýk-tutarsýzlýklar”a göndermeler larýn aðzýna yem koyarak beslermiþ. Buharin veya Troçki, bu duruma duruþ” ve “meydan okuma!”yý
yapýyor... Bir zamanlar bizim memlekette de bakacak ve “Bu iþler bizi deðil, durumun farkýnda olun-
Herhangi bir þeye bir yararý var mý “profesyonel devrimci” denilen bir ilgilendirmez. Biz ‘tarafsýz’ madýðýný gösteren, mevzunun önemi-
bilmem ama; insan tipine –þimdikinden daha sýk- kalmalýyýz” diyecek!.. ni ve ciddiyetini kavramamýþlýðýn
“Devrimci bir þuur”la, “ideolojik rastlanýrdý. Bunlarý görünce nedense Ya da, diyelim Narodnikler ifadesi olan salakça bir
bir yozlaþma” denilebilecek, siyasi aklýma hep “asker karýnca” gelirdi. hükümet kurmuþ, icraatlarýndan biri “gülümseme”...
tavýrlardaki belirsizlikleri iþaretliyor, Benim bu soyutlamadan de Okrana’nýn insanlýk dýþý etkinlik- Hatta; “gülümseme” bile deðil...
“devrimci kimliðe” göndermeler anladýðým, öncelikle, elinden her iþ lerini teþhir etmek. Lenin, “Bu bizi Gülümsemedeki zarifliðe nisbetle;
yaparak... gelen bir insan tipidir. Yani, “asker ilgilendirmiyor” diyor ve Rusya’da “sýrýtma” da diyebiliriz...
Aslýnda meselelerin çoðu da karýnca”nýn ya da bizdeki “profesy- kapitalizmin geliþmesini incelem-
buralarda düðümleniyor... onel devrimci”nin tam tersi. Sonuç eye devam ediyor.
Zaman ve süreç içinde, geliþen olarak, “takýntýlý” bir insan tipidir; o
bazý hadiseler karþýsýnda bazý “zayýf da, yaptýðý her þeyi “devrim için”

!
ruhlular”, kendi “kimliklerini unut- yapar. Bu özelliðiyle, bana çok TI
tuklarý” gibi diðerlerine de bunu “sevimli” gelmez doðrusu, ama çok
K
unutturmaya çalýþýyorlar... “saygýdeðer” gelir. Bu adamý bir gün
ÇI

“Bildikleri”ni ve “yaptýklarý”nýn; fabrika semtinde iþçilere, ertesi gün


Bir “devrim gayesi”ne nisbetle; kýrda köylülere propaganda yaparken
“devrim için, devrim adýna” olmasý görebilirsiniz; akademik bir konuda
gerektiðini
adamlar...
hatýrlamýyor bile bilgi toplamasýný söyleyin, kitaplýða
kapanýp o bilgiyi çýkarýr; “falancanýn
aylýk
Buna da kimileri; “geliþim”, kim- evine ahçý kýlýðýnda girip istihbarat Aðustos
ileri, “deðiþim”, kimileri “reel poli- toplayacaksýn” deyin, yemek
tik”, kimileri “zihniyet dönüþümü” piþirmeyi de –bilmiyorsa- öðrenip o Sayýsý
olarak tanýmlýyorlar... iþi de yapar. Bayilerde...
Ýþte Murat Belge’den bu Böyle “adanmýþ” ve böyle
çerçevede bazý hatýrlatmalar: “becerikli” bir adam olduðu için,
“Öyle anlaþýlýyor ki, bizim mem- koþullar belirli bir durumu ortaya Ýsteme Adresi:
leketin “sol”unda yer alan bazý çýkardýðýnda, “devrim” de yapar. Yahya Kahya Mah.
arkadaþlarýmýzýn zihninde, belki daha Ama zaten koþullar sadece kendil- Neva Sk. No:2 K:2
çok da bilinçaltýnda, oldukça kendine iðinden –anlayamadýðýmýz, analiz D:3 Kasýmpaþa/
özgü bir “devrimci” kavramý var. Bu, edemediðimiz birtakým mistik
Beyoðlu Ýst
“ortaklaþa bilinçdýþý”na özgü imge- mekanizmalarýn çalýþmasý sonucu-
den söz ettiðim için, söylediklerim böyle bir “durum” yaratmaz. O Tel:0212 256 73 87
kimsenin fiilen aðzýndan çýkmýþ koþullarda ve o “durum”da, anlat- Cep:0535 778 04 36
þeyler deðil; ama birilerinin aðzýndan týðým bu insan tipinin de payý vardýr.

Sahibi ve Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Aydýn Alkan n Genel Yayýn Yönetmeni: Ali Osman Zor n Yayýn Kurulu: Harun Yüksel,
Kâzým Albayrak, Nazif Keskin, Mevlüt Koç n Haber Müdürü: Fazýl Duygun n Hukuk Danýþmaný: Av. Ahmet Arslan
n Ýdare Yeri:Emekyemez Mah. Gümüþgerdan Sk. No: 6/4 Þiþhane-Beyoðlu / ÝSTANBUL Tel: (0212) 361 44 18 n Abone
Bedeli: 3 Aylýk: 25 YTL 6 Aylýk: 50 YTL Yurtdýþý: 3 Aylýk: 60 Euro 6 Aylýk: 120 Euro Posta Çeki
Hesabý: Aydýn Alkan:5070378 (on line tercih ediniz) Banka Hesap No: Akbank Galata Þb. He-
HAFTALIK SÝYASÝ DERGÝ sap No: 93 465-3 n Teknik Hazýrlýk: Baran n Baský: Kuþak Ofset Himayei Etfal Sk. Yýldýrým Han
Sayý:85, 21 Aðustos 2008 - 34
No:1171-2 Caðaloðlu-ÝSTANBUL Tel: (0212) 527 41 03 n Daðýtým: Turkuvaz Daðýtým n Yayýn Tü-
BÝZE YAZIN: rü: Yaygýn Süreli n Baský Tarihi: 13 Aðustos 2008
barandergisi@gmail.com

You might also like

  • Bar An 170
    Bar An 170
    Document23 pages
    Bar An 170
    karahilalbd
    No ratings yet
  • BARAN180
    BARAN180
    Document24 pages
    BARAN180
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 166
    Bar An 166
    Document23 pages
    Bar An 166
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Gölge Ocak 1976
    Gölge Ocak 1976
    Document26 pages
    Gölge Ocak 1976
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Gölge Ocak 1977
    Gölge Ocak 1977
    Document28 pages
    Gölge Ocak 1977
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 165
    Bar An 165
    Document23 pages
    Bar An 165
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 174
    Bar An 174
    Document24 pages
    Bar An 174
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 178
    Bar An 178
    Document24 pages
    Bar An 178
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 181
    Bar An 181
    Document24 pages
    Bar An 181
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 182
    Bar An 182
    Document24 pages
    Bar An 182
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 173
    Bar An 173
    Document24 pages
    Bar An 173
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 176
    Bar An 176
    Document24 pages
    Bar An 176
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 164
    Bar An 164
    Document23 pages
    Bar An 164
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 177
    Bar An 177
    Document24 pages
    Bar An 177
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 175
    Bar An 175
    Document24 pages
    Bar An 175
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 172
    Bar An 172
    Document23 pages
    Bar An 172
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 171
    Bar An 171
    Document23 pages
    Bar An 171
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 160
    Bar An 160
    Document23 pages
    Bar An 160
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 158
    Bar An 158
    Document23 pages
    Bar An 158
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 159
    Bar An 159
    Document23 pages
    Bar An 159
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 162
    Bar An 162
    Document23 pages
    Bar An 162
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 163
    Bar An 163
    Document23 pages
    Bar An 163
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 161
    Bar An 161
    Document23 pages
    Bar An 161
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 157
    Bar An 157
    Document23 pages
    Bar An 157
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 155
    Bar An 155
    Document23 pages
    Bar An 155
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 156
    Bar An 156
    Document23 pages
    Bar An 156
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 154
    Bar An 154
    Document23 pages
    Bar An 154
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 152
    Bar An 152
    Document23 pages
    Bar An 152
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 153
    Bar An 153
    Document23 pages
    Bar An 153
    karahilalbd
    No ratings yet
  • Bar An 151
    Bar An 151
    Document23 pages
    Bar An 151
    karahilalbd
    No ratings yet