Professional Documents
Culture Documents
Tanzimaftan Cumhuriyefe
--
- -" . ..---
.:.JJ' _
.
"
Emrah MARAŞO
Ütopyalar ve Ütopyacılar
zun bir zarTlandır yayınlamak istediği- Ütopyacılar
T
tanışması 19. yüzyılın ortala- ürünü olduğu, Doğu toplumlarınınsa onu
rına denk gelir. Kavramın fel- ancak taklit edebileceği" tezi, öteden be-
sefi, siyasi ve edebi açıdan ri ileri sürülmektedir. Ne yazık ki Avrupa-
incelenmesi ise 1960'11 yılla- merkezci bu tez, Türkiye'nin akademis-
başında görülüyor. Bu incelemelerse yen çevrelerinde de etkilidir.(6) 1993 yı-
esas olarak Platon, Thomas More ve lında yayın hayatına başlayan Bilim ve
ampanella'nın ütopyalarıyla sınırlıdır Ütopya dergisi ise bu tezin bir antitezi
) ve daha çok devlet felsefesi açısın- olarak ortaya çıktı ve Türkiye'de "insanlı-
• sadikusta@hotmail.com
1) Yunus Emre Kır, Klasik ve Çağdaş Ütopyalarda Din ve Toplum başlıklı Yüksek Lisans Tezi kapsammda
son 40 yi/m ü10pya üzerine yapi/an tezlerini, Ekler bölümünde sıralamış, Yaymlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
istanbuL, 2007, s. 130.
2) lşm Ekrem, "Jön1ürk ideolojisinin Türk Romanma Etkileri: Mizaneı Murad Bey ve Toplumsal Ü1opyasl,
Sana10layl, istanbuL, 1981, Sayt 5.
3) Metin Özgül, Bir Ütopya Taslağı: Hayat-ı Muhayyel, Türk Dünyası Araştırmalaıı, istanbuL, 1988, Sayı 53.
4) Birçok edebiyat dergisi 1990rarm başmdan itıbaren ütopya konusuna ilgi gös1ermekteydi. Milliyet Sanat
Dergisi ise 1990 yılmda "Abdi ipek çi Ütopya Yaıışması" düzenliyordu. Milliye1 Sanat Dergisi, Sayı 238/15
Nisan 1990.
5) Nurel/in Öztürk, "Çağdaş Türk Edebiyatmda Ütopya: inönü Ün. Sos. BiL. Enst, Yayımlanmamış YÜk.
Lisans Tezi, Malatya, 1992. Öz1ürk çaltşmasmda Türk edebiyatmm 150 yillık sürecinde ü10pyalarm izini
sürmüş. Öztürkvn çalışmasmm önemi, onun 'Doğu'da ütopya vardtr" 1ezinigüçlü bir şekilde savunmasıdır.
6) Murat Belge ''Türk Usulü Ütopya" başlıklt yazısında bunu şöyle ıfade ediyor.' "Sanılim ütopya insanlarda
nesnelerin ilişkilerinden çok, insanlarm insanlarla ilişkilerinde 'devrimci' değinebı/ir değişimler tasavvur etm -
eye bağlı bir şeydir. Bizim ütopyalarda bu pek yok. "Smıf farklaıı korunarak kalkmma" diye özetlenebilecek
bir süreç düşünüyorlar; bu da 'ütopya' olmuyor." Tempo, Sayt,2008/49.
Doç. Dr. Nurettin ÖZTÜRK
1) Bu inceleme, 1992'de inönü Üniversdesinde Prof. Dr. Cahd Kavcar danışmanlığında "Çağdaş Türk
Edebiyaıında Ütopya" adıyla hazırlanmış ve sunulmuş yüksek lisans tezimizin konuyla ilgili bölümünün
düzeltilmiş, değiştirilmiş ve geliştirilmiş biçimidir. Ytllar sonra günyüzüne çıkıyor. Bizden sonra konu ilgi çek -
meye başladı ama çalışmamız ya görmezden gelindi: Taflm, 1995, 5ayl.2, s. 185-203; Özgü/, 1988, 5:53,
ss. 133-160; Taflm, 2006, 5:93, ss. 77-86,' Özgü/, 2006, 5:93, ss. 94-10 1;ya görülmek istendiğigibigörüldü::
Yalçınkaya, 1999, 5:12, ss.78-128: Yalçınkaya, 2004; ya dönem sınırlaması nedeniyle görülmesi gerektiği
Için görüldü: Küçükcoşkun, 2006,' ya da bir projeye referans oldu: Gariper, 2008
dinlememek için kalabalığın . Artık onun görüş ufkunda yalnız bir ha-
sıvışır. Mehmet Rauf'un bu h21'2 =--==- - yat alanı, bir mutluluk köşesi vardı ve
gili yorumu şöyledir: orada istediği gibi bir alem icat etti: Ye-
"işte Abdülhamit idaresi ~ .-? şil Yurt!"(8)
coşkun öfkemiz böyle hareke~ =c-= -- Halit Ziya bu umudun peşinde önce
kışacak kadar ve böyle tehli Fikret'in, ardından da öbür arkadaşları-
alacak kadar kızışmış, köpü nın sarhoş olduğunu belirtir. Anlaşıla-
Hüseyin Cahit de Se cağı gibi kendisi de, H. Cahit de bu ta-
nun'un bir ulusçuluk ve sarıların Halit Ziya dışında gerçekleşti-
ocağı olduğunu söyler. Topl rilmeye çalışıldığını söylemektedirler.
larını birbirine sanat bağı - Oysa Halit Ziya da en az öbür arkadaş-
yönetimi ve saraydan ti '-~ == ları kadar ütopik eğilimlere sahiptir. Bu
bağladığını belirtir. Anca eğilimler hem Kırk Yıl adını verdiği ya-
Mehmet Rauf'tan farklı olarc.: -- zın anılarında, hem de romanlarında
ğun politik "komplo" yapma -- . - kendini gösterir. Halit Ziya Kırk Yıl'da,
sinde olmadığını söyler.( çocuklarının ölümünden sonra evden,
Cahit Mehmet Rauf'a gö '" ~- _- eşyadan, kendi kendilerinden ve hatta
yönü daha da gelişmiş yaşamdan kaçmaya çalıştığını söyler:
Onun söyledikleri, toplul .::. - - yazarlarmm hepsi de, Yeni Zelanda'ya gıderek "Nereye gidecektik? Öyle bir yer ol-
kalma ya da öyle görün e ~ -. 'Pik bir kolont' kurma tasanlarmı ortaya atanm malıydı ki bizi umumı hayattan çıkar-
Fikret olduğu konusunda bir/eş/rler.
bir yansıması biçiminde y mış, dünya ile bağlarımızı gevşeterek
Dolayısıyla Mehmet Rauı - Hüseyin Cahit, anılarında ütopya ta- hemen çözmüş olsun. Birden hatıra Bü-
verilen anı-yorumunu duy sarılarına katılan kişiler olarak göz heki- yükada geldi, oradan bizde kalmış öyle
ma, kendini tutamama da i Esat Paşa, Hüseyin Kazım, Tevfik izler vardı ki aranan köşeye çekilmişliğin
görmek doğru olur. Ger. ikret, Mehmet Rauf ve kendisini sa- ancak orada olabileceğini vaat ediyordu.
Rauf, Hüseyin Cahit'in de-=-- =' ar.(S) Bu adlar arasında ise Fikret mer- Her şeyi bırakıp yaz kış yıllarca orada,
tutabildiği duyguyu bastır-.-;:r- = ezı bir kişilik olarak görünüyor. Arka- kendi yalnızlığımızın içine gömülerek
etmiştir. Her iki yazarda de _ - - daşları onunla ilgili sözlerinde, sanki ola- uyuşmaya çalışacaktık. Orada bir ev (...)
tutum ise ütopya özlemi '-.- ğanüstü birini, karizmatik bir kişiliği an la- temin ettim (...) ve bütün bu işi üç gün
sından önemlidir. Gere ır gibidirler. Hüseyin Cahit'in dediği gibi, içinde bitirmiş 0Iduk."(9)
ve gerekse Hüseyin Ca -. - "Fikret'in güçlü, belirgin ve ezici bir Bu eve zaman zaman Fikret, Cenap,
mini istibdattan kurtulma işiliği vardı. Çok eski zamanlarda ol- Hüseyin Cahit ve Mehmet Rauf da gelir.
maktadır. Hüseyin Kazı saydı belki adı bir peygamber diye art Bu buluşmalarda memleket acılarından
rında bu konuya değinir ~ kuşaklara geçerdi. Daha sonraları gel- da, yazından da söz açılmaz.
rinde büyük etkisi olduğ seydi bir tarikat kurucusu 0Iurdu."(6) "Yalnız bir iş vardı: Gülmek ve onun
ret ile birlikte, istibdatt- - -- - =-= yanında daha ehemmiyetli bir iş daha
üzüntü duyduklarını yaz-o. =-=-~ ii. Uzak-Ada-Ülke düşü vardı: Yemek ..." (10)
tik ufukları karardıkça g- - Anı yazarlarının hepsi de, Yeni Ze- Hölderlin (1770-1843) de öyle diyor-
ğünü, beyinlerinin içinde - -~ landa'ya giderek ütopik bir koloni kurma du:
ni, her şeyden umudu k tasarılarını ortaya atanın Fikret olduğu "Umut olmasa yaşamak da olmazdı.
dülhamid'in de günden "'::. =c konusunda birleşirler.(7) Halit Ziya'ya Dünya kazaya uğramış bir gemiye dön-
tırdığını ekler. "Bütün - göre Fikret, müş, bundan bana ne? Beni kendi mut-
panmış ve bu elim v "Ortam kendisine uymayınca hayali- lu adamdan başkası ilgilendirmiyor."(11)
imkanı kalmamıştı."(4) ne uyabilecek bir ortam uydurmalıydı. Ada ütopyaların ideal mekanıdır.(12)
18) Akrel bu mekıubu 2 Şubal 1314 (1898)'te Süleyman Nazif'e göndermişIir. 1 Eylül 1333 tarihli Muallim dergisinde yayınlanan
mektubu biz şu kaynakta gördük:
"Türk Edebiyatında Mektup: 1964, s.464-465 ve Kemalettin Şükrü, 1931, s.42; Bu mektubu yazdığı sıralarda Akret bir kaç kez gözalflna alınmıştı.
19) Krş. Uşak/igil, 1969, s. 530 ve Kaplan, 1987, s. 101
20) "Ahmet Şuayip ile cuma günlerinin en sıcak sohbetlerinden birini de Avrupa 'ya kaçma konusu doldururdu. 'Gitmek' değil 'kaçmak' diyorum. Kaçmak .. Belki bir
yol bulunabilirdi." Yalçın, 1975, s. 61; ve "birkaç kere kendi kendime bin tehlikeyi göze alarak memlekeUen kaçmak üzere leşebbüslerim bile olmuşlu." Mehmet Rauf,
1997, s. 67,' Tanm, 2001, s. 102; Kutlu, 1981, s. 155
cak ütopik koloni yaşamı için "cennet" Öte yandan yine Hüseyin Cahit, 1937'de sözlerini sorgulamayı gerektiriyor:
benzetmesini kullanmasıdır.(21) Oysa şunları yazmaktadır: 1-Hüseyin Cahit, olaydan çok sonra
Fikret'e göre cennet, güzel vatandı r, "Gizli gizli okuduğumuz Utopie, Cite ve Fikret'in ölümünün üzerinden yıllar
başka bir şey değil: de Soleil gibi eserler, bizim ruhlarımızda geçtiği zaman, tasarıları hakkında sos-
"...senin bugün 'senin', 'benim' düşünceleri olmadan yalist düşünceye uygunluk doğrultusun-
Cennet kadar güzel vatan ın var, şu kardeş gibi, hakiki bir insan gibi bir ara- da açıklama ve yorumlar yapmıştır.(24)
gördüğün da yaşamak ve temiz bir sosyete teşkil Bu bağlamda, onun sosyalist, komünist
Zümrüt bakışlı, inci şetaretli kızcağız etmek fikirlerini uyandırmıştl ..."(23) olduğu yolundaki kendi sözleri daha ön-
Kimdir, bilir misin? Vatanın ... " (Ferda) Hüseyin Cahit'in adını andığı yapıt- ce anıımıştı. Orada da belirtildiği gibi, bir
Anıların, Fikret hakkında yüzde yüz lardan ilki, Thomas More'un ünlü Uto- kere Hüseyin Cahit'in belirttiği ve bağ-
doğru bir ruhı portre çizmeye uygun oL- pia'sı, ikincisi de Tommasso Cam panel- landığı ilkeler bu ideolojilerin ilkeleri de-
madığını düşündüren hususlardan biri la'nın Civitas Solis (Güneş Kenti)'idir. iki ğildir. M. Fuat, bazı incelemelerin, Yeni
de, Yeni Zelanda'ya gitme niyetinin, son- yapıt da, ütopya edebiyatının klasiği ol- Zelanda tasarısını ütopyacı sosyalistle-
radan Hüseyin Cahit tarafından "sosya- muştur. Birincisi ingilizce, ikincisi ital- rin özlemlerine benzettiklerini, ama elde-
listçe bir girişim" olarak gösterilmeye ça- yanca olan iki ütopyayı da Hüseyin Ca" ki yazı ve şiirlerin bu tür bir yargıyı doğ-
Iışılmasıdır. Hüseyin Cahit, 1924'teki bir hit'in Fransızca adlarla anması, genelde rulayan ipuçları vermediğini belirtir.(25)
yazısında, ruhunda taşan hürriyet ve Servet-i Fünuncular'ın Fransızca ve Sertel de bu arayışların temelinde sos-
müsavat aşklarıyla komünist, sosyalist Fransız kültürü ile ilgileri düşünüldüğün- yalist veya Marksist görüş aramayı, Fik-
olduğunu ileri sürer.(22) ii. Meşrutiyet'i de, bu yapıtları okuduğunun/okudukları- ret'i benimsemediği düşüncelere sahip
ilan ettiren ilkelerin de, kaynağı Fransız nın kanıtlarından biri sayılabilir. Toplulu- göstermek için sarf edilmiş fazla bir gay-
Devrimi olan "hürriyet", "adalet", "uhuv- ğun ütopik koloni tasarısının, Hüseyin ret olarak görür.(26) Ona göre, Yeni Ze-
vet" ve "müsavat" (liberte, justice, frater- Cahit'in belirttiği gibi kardeşçe, insanca landa hayalini bir sosyalizm olarak kabul
nite ve egalite) olduğu düşünülürse; bu ve temiz bir toplum oluşturma amacını etmek saçma 0Iur.(27) Dolayısıyla, Hü-
ilkeleri savunmakla komünist veya sos- taşıması da diğer bir destektir. Ancak, iti- seyin Cahit'in bu yoldaki sözlerini, Ser-
yalist değil, olsa olsa Jakoben olunur. raz noktası H. Cahit'in yukarıda verilen vet-i Fünun sonrası düşünce gelişiminin
ve değişiminin yansımaları, uzantıları
olarak görmekte yarar vardır. Zaten on-
dan başka hiçbir anı yazarı böyle açıkla-
ma ve yorum yapmamıştır. Servet-i Fü-
nuncuların adını andığı, yararlandığı ve
etkilendiği Batı yazarları arasında da
More ve Campanella adları yoktur.(28)
2-Mehmet Rauf, anılarında, göz he-
kimi Esat Paşa'nın evinde, yazınla uğ-
raşmamalarına karşın ülkenin durumun-
dan yakınan ve içlerinde zengin kişilerin
de bulunduğu bir dost grubunda, bütün
yakınlarıyla birlikte başka bir ülkeye göç
etme dileğinin görüşülüp karara bağlan-
dığını, Fikret'ten aktararak anlatır. Bu
toplantıda H. Cahit de vardır. Ancak,
orada bulunmak dışında bir etkiden söz
etmez. O zamanlar M. Rauf, Tarabya ka-
rakol gemisinde ikinci kaptandır. Gemi-
Thomas More'un Utopia'sı ile Tommaso Campanella'mn Civitas Solis! (Güneş Kenti) nin görevi, yazın o sulara gelen elçilik
ütopya edebiyatmm klasiği olmuştur. gemileri ile aradaki protokol işlerini dü-
21) Krş. Uşaklıgil, 1969, s. 530 ve H CaM/n H Kazım'la ilgili yazısı: Kadri, 1991, s. 9
22) 1924 larihliyazıyl anan: Huyugüzel, 1984, s. 6; Huyugüzel, 1982, s. 16 ve Yücebaş, 1960, s. 10
23) Anan: Huyugüzel, 1982, s. 47
24) Huyugüzel de H Cahit/n yorumlan doğrultusunda görüşler ileri sürer. Bkz. Huyugüzel, 1982, s. 47
25) Memet Fuat, 1979, s.27; Memet Fuat, 1995, s. 32
26) Sertel, 1969, s. 153
27) Sertel, 1969, s. 155
28) Bkz. Akyüz, 1982, s. 117; Şevket Süreyya da H CaM/ 1934'le Meşrutiyetçilik, Cumhuriyetçilik, diL, edebiyat, kadm haklan, toplumsal reformlar, inkllapÇlllk, mil -
liyetçilik, halkÇıilk, dinde reform gibi her türlü yeni düşüncenin öncüsünün kendisi olduğunu ı/eri sürmesi nedeniyle eleştirmiştir. Bkz. Şevket Süreyya, 1933, S:33,
s.37-44
25
Mehmet Rauf, Servet-i Fünuncuların arasında farklılık vardır. fark bulunabileceğini ciddi olarak düşün-
ütopik koloni kurma tasarılarının adını e-Manisa tasarısından vazgeçme mek gerekir.
Yeşil Yurt olarak koyan kişinin Hüseyin konusunda da sorumluluğun herkese
Cahit olduğunu yazar. Ancak, Yeşil Yurt veya yalnızca Fikret'e ait olduğu konusu ViI. Fikret'in Yok-Ülke ağıtları
adına yapıt veren kişi Fikret'tir. M. Rauf, yine M. Rauf ile öbür iki anı yazarı ara- Yukarıda genişçe ve karşılaştırmalı
bu tasarıdan çıka çıka "Rubab-ı Şi kes- sındaki başka bir farklılıktır. olarak üzerinde durulan ütopya tasarıla-
te'nin ancak bir sahifesini kaplayan bir f-Fikret'i "peygamber" gibi gösteren rı yalnızca yaşanmış girişimler düzeyin-
'Yeşil Yurt' manzumesi çıktı"ğını söyler- de, "tuhaflıklar"ı olduğunu söyleyen de de kalmamış, topluluğun sanat yapıtla-
ken, Hüseyin Cahit de kendi deyimiyle H. Cahit'tir. Hüseyin Cahit yukarıda da rında da yansımalarını bulmuştur. Anılar
Fikret'in "tuhaf"lığına çok uygun düşen belirtildiği gibi, Yeni Zelanda'dan geri dö- dışında bu konuda kalem oynatanlar,
şu yorumla, "Başka Dünyalar Hülyası" nüş konusunda Fikret'le "anlaşmazlık" Fikret ile H. Cahit'tir. Fikret'in şiirleri, ge-
adını verdiği bölümü bitirir: içindedir. Sonradan nel olarak onun üto-
"Gel ey berid-i perestide ... diye dize- Meşrutiyet ilan edilince, pik eğilimlerini ortaya
ler söylenmiş, sabırsızlıkla geri dönme- "dargın" olduğu H. Ca- koyacak niteliktedir
mi beklemiş. Sonra girişimden vazgeçin- hit'e bir gazete çıkarma 'RÜBAB;{ ve tek başına bu giri-
şimiere bağlanamaz.
ce 'Sen de gittin, senin de arkandan' di- önerisinde bulunmak
ye gözyaşları dökmüştü. Sanki bütün gi-
rişimin amacı bu iki şiiri yazmakmış gibi
üzere H. Kazım'ı
deren Fikret ile Hüseyin
gön-
SiK~-STE' Rubab-ı Şikeste'de
yer alan şiirin bir kıs-
oldu."(33) Cahit arasındaki bu "an- mı, şairin "başka dün-
laşmazlık" daha keskin yalar hülyası" ile ilgili-
VI-Ağaçlara değil ormana bir duruma gelmiş olma- dir. Bunlar içinde de,
bakmak: Anı karartmalarını lıdır. Çünkü gitgide bek- daha yapıtın başında
lentilerin aksine istibdat bulunan Süha ve Per-
usla aydınlatmak
benzeri bir yönetim an- vin ile; ütopya özlemi,
Bu karşılaştırma ve kesin bir sonuca
layışına kayan ittihat ve doğa ve deniz misti-
ulaşmaktan çok kuşku uyandıran nokta-
Terakki'ye karşı Fikret sizmi, pastoral görün-
lar ile soru işaretleri üzerindeki açıkla-
çok kesin ve açık bir tü ve pitoresk (resim-
malardan sonra, şu olasılıklar ağırlık ka-
karşı tutum takınırken, si) beğeninin kucak-
zanmaktad i r:
Hüseyin Cahit bu cemi- laştığı Yeşil Yurt, Bir
a-Ütopya tasarılarının altında tek ba-
yetin -deyim uygunsa- "kalemşor"ü Mersiye, Bir An-ı Huzur, Ömr-i Muhay-
şına istibdat, irsiyet veya kişilik yoktur.
olur.(34) yel, Ne isterim, Aşiyan-ı Dil, Nakş-ı Na-
b-Tasarının bulucusu olarak yine tek
g-Halit Ziya baştan beri ütopya tasa- zenin ve Beri'd-i Ümmi'd adlı şiirler dikka-
başına Tevfik Fikret'i ve onun kişiliğini,
rılarının dışındadır. Mehmet Rauf ise ti çekmektedir. Bunlar dışında örneğin
hele kalıtımını görmek ise, Esat Pa-
Manisa tasarısının dışındadır, o yüzden Hasan'ın Gazası gibi epik bir şiirde bile
şa'nın konağında ortak karar alan kişile-
tanık olmadığı bir konuyla ilgili anıları H. ütopik eğilimlerini dile getirmiştir: "...eski,
ri yok saymak olur.
Cahit ve H. Kazım'ın anılarından farklı- fakat şairane, asude,/ Yeşil bir ormana
c-Yeni Zelanda tasarısı Fikret'in kap-
dır. hem-saye bir küçük belde ..."
risi veya "tuhaf kişiliği" nedeniyle değil,
ğ-Anısını M. Rauf'tan sonra yazan Tevfik Fikret, derin ütopik özlem ve
Esat Paşa'nın çiftliğinin satılmaması ne-
H. Cahit de her ikisini birden okumuştur. eğilimleri olan bir şairdir. Şiirlerinin pek
deniyle gerçekleşmemiştir.
Bu nedenle sonra yazan, önce yazana çoğu bu özlem ve eğilimleri yansıtır. Bu
ç-Bu tasarıların oluşturulmasında ne
göre anılarını "onarmıştır". En son anı çalışmada o türden şiirlere üç değişik
ütopya klasikleri, ne de sosyalist-komü-
yazan H. Ziya da öncekilere bakarak açıdan yaklaşılmaya çalışılacaktır:
nist yapıt veya etkiler söz konusudur. Ta-
ütopya tasarıları ile ilgili anılarını yaz- 1-Topluluğun tasarıları ile ilgili ola-
sarı kendiliğinden ve iç gelişmeler sonu-
mıştır. Ancak konunun baştan beri dışın- rak,
cu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle H. Ca-
da olduğu için, onarım yerine süslü bir 2-Doğaya dönük olmak bakımından,
hit'in sonradan bu etkilerden söz etmesi,
söylemi yeğlemiştir. 3-Geleceğe dönük olmak bakımın-
gerçekte konuyla bağlantısızıdır; H. Ca-
h-Anılardaki Fikret'le ilgili yorumlar, dan.
hit'in bu sözleri kendi düşünce sorunla-
sonraki yapıtlar üzerinde de bazı etkiler ilk maddenin bağlamına giren şiirler
rıyla ilgilidir.
bırakmıştır. Bu yüzden, anılardaki Fikret burada, ikinci ve üçüncü maddenin bağ-
d-Manisa'ya gidecek kişiler konu-
ile gerçek Fikret'in ruhi' portresi arasında lamına giren şiirler de kendi bölümlerin-
sunda M. Rauf'la H. Cahit ve H. Kazım
33) Yalçın, .1975, s. 119; Servel~i Fünun'daki yazi/arl için para almayan arkadaşlarının para almasım sağlayan, para almamalarim haksızlık sayan, genel ka1JlJmla
alınan Yem Zelanda tasarısıyla ilgili ortak karara uyan, bekar/arln bile ka1JlJmlnl istemeyen Fikret'in hem tek başına tasarldan vazgeçmesi hem de ardından gözya~ı
dökmesı bızce yalmz H Cahit'in ani/arlndaki bir çelişkıdir. ,,.
34) Akret de H Cahit araslndakibu dargınlığa Yakup Kadri de ani/arında değimi: Bkz. Karaosmanoğlu, 1969, s.283
27
:.'" ayrı olarak ele alınacaktır. Çalış- larından daha çok insancı ve insani-
-~ işilerden çok konuya ağırlık ver- yetçi olması bu konuda içten bir in-
- ~i için böyle bir ayrıma gidilmiştir. sanca sahip olmasındandır. Fikret,
Tevfik Fikret, içten ve güzel bir şi- edebiyatımızı insanclllaştırmıştır.(35)
. e bahar özlemini ve baharla bir- işte şairin sevinç ve üzüntülerinin,
e üzüntülerden kurtulma dileğini bahara rağmen melalinin kaynağı, bu
'" la·ır. ister ki bütün yönleriyle dünya insanca yaşama tutkusudur:
_eğişip cennete benzesin. Bahar ge- "Sen zanneder misin ki, benim
. ortalık gülle dolar, çevreyi sevinç, hep elemlerim?
eşe ve uyum sarar. Ufuk ağaçlarla Heyhat! Ben nevaib-i eyyamı in-
·slenir. Bülbül ötüşleri doldurur orta- lerim."
- ı. Ne var ki, kış bitip bahar geldiği, Fikret, özgür istenciyle toplumu
ece bitip gündüz olduğu halde şairin kuran birey-insanlar kuşağının doğ-
- üntüsü eksilmek bilmez. Hatta şai- masını bekliyordu. Bu yeni insan, ye-
. duyu organları çevreyi olduğu gibi Romantik akım ve pastoral şiir etkilerinin yoğun ni toplum ve yeni 'ethos'u oluşturma-
olarak görüldüğü şiir/erindeki özlemi Fikret,
2.lgılarken, duyguları görüntüyü tam nın yolunu Fikret, "Yeni Mektep" ta-
küçük çapta da olsa 19D5'te inşa ettirdiği
-ersine yorumlar. Şairin duygularına Aşiyan 'da gerçekleştirmiştir. sarısıyla bulur. Sonradan Abdullah
• re ortalık gamlı, karanlık, soğuk bir Cevdet ve Kılıçzade Hakkı gibi Batı-
ezarlık gibidir. Göklerde uğursuzluk rıyla hep beraber kurulacak ütopik bir cıların ortaya attığı Batılılaşma Progra-
egemendir. Duyulan sesler ise hep yakı- koloni topluluğunun yer aldığı belirtilmiş- mı'na düşünsel öncülük ettiği söylenebi-
ıştır. Çiçekler açık yaraya benzer. Ruhu ti. işte Tevfik Fikret, gerek şiirlerine, ge- lecek olan bu Yeni Mektep tasarısı, Fik-
! ranlık ve soğuk gece boğmaktadır. Şi- rekse davranışlarına yansıyan bir top- ret'in yeni insan, yeni toplum ve yeni et-
şu trajik soruyla sona erer: lumsal ahlakı benimsemişti. Yeni Zelan- hos yaratma amacını pek kırık dökük bir
"Bu leyl artık nehar olsun diyordum; da ve Manisa tasarıları üzerine anılarını biçimde ve sayılı maddelere bağlayarak
Bahar olsun, bahar olsun diyordum; yazanların da belirttiği gibi bu arayışın gerçekleştirmeyi isteyen bir bildiri metni-
Bahar olmaz bugün bundan mutar- altında insanca ve kardeşçe, kavgasız dir.(36)
a... ve zulümsüz yaşama özlemi bulunmak- Fikret'in ütopik eğilimli şiirlerinde
Niçin kesilmiyor hala melalim, tadır. üzerinde önemle durduğu bir bezek, eş
Niçin şad olmuyor gönlüm, haya- Fikret'i merkezinde insan bulunan bir ya da aile kavramıdır. Yaşamında da bu
tim?" dünya görüşünün öncüsü yapan şiirlere kavrama büyük önem veren şair, kur-
Ütopyacı eğilimin insan-dünya kar- de yine Rubab-ı Şikeste'de rastlanmak- mak istediği mutluluk ülkesinde hiçbir
şıtlığını en yoğun biçimde sergilediği ör- tadır. Örneğin insanı her şeyin ölçüsü zaman yalnız kalmak istemez. Çok sevi-
eklerden biri olan bu şiirde iki temel yapan "Gökten Yere" şiiri buna en uygun len bir eş mutlaka yanındadır. Bu birlik-
arlık vardır: Çevre ve şair. Çevre deği- örneklerden biridir. Ziya Gökalp, "Tevfik telik genellikle kuşlara ve kuş yuvasına
şirken, şairde hiçbir değişme olamaz. Fikret ve Rönesans" başlıklı bir yazısın- (Aşiyan-ı Dil, Ömr-i Muhayyel, Ne iste-
Bununla birlikte, değişen çevrenin içinde da şairi Türk Rönesans'ını tamamlama rim?) benzetilir. Köy, orman, göl ve dere
eya şairin yanında başka insan ya da görevini hakkınca yerine getiren biri ola- doğal çevreyi oluştururken, psikolojik at-
insanlar yoktur. Bu önemli bir noktadır. rak gösterir. Ona göre Fikret'in çağdaş- mosfer sükunetle (Bir An-ı Huzur, Yeşil
Doğal çevredeki en uç değişiklik bile şa- Yurt, Ömr-i Muhayyel, Süha ve Pervin,
iri mutlu etmemektedir. Şairin toplum
Fikret, özgür istenciyle Bir Mersiye) kaplıdır. "Her yer bu süku-
çevresinden ve onun değişmelerinden toplumu kuran birey-insanlar netle hem-aramiş-i cenneL" (Bir An-ı
söz etmemesi anlamlıdır. Çünkü şair Huzur).
Robinson Crouse gibi tek başına bir yal- kuşağının doğmasını Romantik akım ve pastoral şiir etkile-
ızlığın peşinde değildir. Onun dost çev- rinin de yoğun olarak görüldüğü bu şiir-
bekliyordu. Bu yeni insan,
esine ve dostların bağlılığına ne denli lerdeki özlemi Fikret, küçük çapta da ol-
önem verdiği bilinir. Yukarıda anılan yeni toplum ve yeni 'ethos'u sa 1905 yılında Aşiyan'ı inşa ettirerek
mektubunda, dost çevresinin de istediği gerçekleştirmiştir. Bu gerçekleşmenin
gibi olmadığı için kendisini derin bir
oluşturmanın yolunu Fikret, yurt dışında değil yurtta Mehmet Kap-
·züntüye sürüklediği görülmekteydi. Öte "Yeni Mektep" tasarısıyla lan'ın dediği gibi, "memleketin dışında
yandan Yeni Zelanda ve Manisa tasarı- değil içinde" oluşuna dikkat edilmeli-
larında da yine tek başına değil, dostla- bulur. dir.(37)
38) Bazı değişik tarih tartışmalan için bkz. Kudret, c.1, 1979, s.237; Hizarcı, t969, s. t9,' Huyugüzel, 1982, s.34
39) Sükunet kavramı da gerek Rkretrn, gerekse Hayat-I." MuhayyeIYn sonuna doğru H Cahil'in önemle üzerinde durduğu bir kavramdır. insan ister istemez, tefrika
edilirken hemen bütün Servet-i Fünuncularm düzelterek katkıda bulunduğu Saffetl Ziya 'mn Salon Köşelerinde adlı romanmı hatırlatıyor. Yazar "benim" diye övününce
Fikret uyanr.· "Bizim eserimiz deseniz daha doğru olurı"
40) Tamlamalar aÇıldı ve anlatım yalmlaştmldı N Ö.
41) "Servet-i Fünuncv/arm güzel sanatlardan en çok müziğe yer verdikleri görülür. Servet-i Fünun romanmda da piyano en başta gelen enstrüman olarak dikkati
çeker." Bkz. Kavcar, t985, s.125, t27, 188.
42) Kudret, t979, s.247
-ESJ Cahit'in bu yoldaki yukarıda is!, Adam Yayınlart, 1987.
9) HUYUGÜZEL, Ö Faruk, Hüseyin Cahid Yalçın'In
. ayrı açıklaması, diğer anı ya- Hayatı ve Edebi Eser/eri Üzerinde Bir Araştırma, izmir,
i görüş bildirmediği sözleridir. EÜEF Yayınlart, 1984.
10) HUYUGÜZEL, Ö Faruk, Hüseyin Cahid Ya/çlnın
ahit'in tasarıdan yıllarca sonra Hayatı, Hikaye ve Romanlart Üzerine Bir Araştırma,
Ank., KTB Yayınları, 1982.
düşünce değişimleri ile ilgilidir. 11) KADRi, Hüseyin Kazım, Meşruhyet'len Cumhuri-
---; - 923'te yayınladığı Vilfredo Pare- yet'e Hatıralamn, (Haz. ismail Kara), is!, iletişim Yayın .
lart, 1991.
- =. -'; Sosyalist Meslekler'in çevirisi- 12) KADRi, Hüseyin Kazım, Ziya Gökalp'in Tenkidi,
~ =- '-' le söylediğini bile düşünmek (Haz. ismaıl Kara), is! Dergah Yayınlar!, 1989.
13) KAPLAN, Mehmel, Tevfik Fikrel, Ank., KTB Yayın -
-r.(44) Pareto'nun 1902 ve lan, 1986.
-:=:=~-=-ıayımladığı ve asıl adı "Sosya- 14) KAPLAN Mehmet, Tevfik Fikrel, is!, Dergah Yayın -
lan, 1987, s.23, 30, 32, 43, 44, 45, 101.
- ler" olan bu yapıt, "burjuvala- 15) KARADSMANOGLU, Yakup Kadn; Gençlık ve
EdebiyatHattralarl, Ank., Bilgi Yayınevı; 1969, s. 283.
arx'ı" diye anılan bir iktisatçı-
16) KA VCAR, CahiL, "Tevfik Fikret'in Eğt1imClliği ve Ye -
n sosyalizme bakışını sergiler. ni Mektep~ AÜ EBF Dergisi, 1972, C V, S:3/4, s. 11-
136.
- ~. ile yakınlık kurmuş bulunan 17) KA VCAR, CahiL, BaMlaşma AÇısından Servet·i Fü -
adar sosyalist veya komü- nun Roman!, Ank., KTB Yayınları, 1985
18) KAZGAN, Gülten, iktisadi Düşünce, is!, Remzi Ki-
_Cahit de o kadar bu düşünce- tabevi, 1980.
Akrarin oğlu Haluk, Hayat-ı Muhayy. 19) KEMALETTiN, Şükrü, Tevfik Akrel, is!, Kanaat Kü -
ır. 1924'te sosyalist ve komü-
ilk Adam 'in prototipini oluşturmaktc tüphanesı; 1931.
ğunu söyledikten sonra, 20) KÖSEMiHAL, Nurettin Şazi, Sosyoloji Tarihi, is!,
üstlenilir. H. Cahit, anılarında otu - - - - _ e Utopia ve Civitas Solis'i Ser- Remzi Kıtabevı; 1982.
21) KUDRET, Cevdel, Türk Edebiyahnda Hıkaye ve
ilgili önemli bir noktaya değinir. B cular olarak okuyup etkilen- Roman, is! Var/ık Yayınları, 1979, Ci.
re Fikret eşinin sağına oturmayı •• ?'" 22) KURDAKUL, Şükran, Çağdaş Türk Edebiyatl·Meş -
i en H. Cahit'in 1935'te Ede-
rutiyet Dönemi, is!, May Yayınları, 1976.
Çünkü onun kalbinin bulunduğu ~rı'nda ütopya edebiyatı etki- 23) KUTLU, Şemsettin, Servet·i Fünun Dönemi Edebi -
görmek, aynı zamanda bir sevgi g- - _-o ==- .'. söz etmemesi anlamlıdır. Anı-
yat Antolojisı; is!, Remzi KitabeVl; 1981.
24) KÜÇÜKCOŞKUN, Yasemin, 1980-2005 Dönemi
gesidir.(43) Hayat-ı Muhayyel'de - - e -j Fünun yıllarında ise Fran- Türk Edebiyatında Ütopık Romanlar ve Ütopyanın Kur-
gusu, SDÜ SBE TDE AbD YL, Isparta, 2006.
netici olmadığı gibi, yöneticinin y~: -- _ an çevirmeye uğraşarak baş- 25) Mehmet Rauf, "Yeşıl Yurt Hikayesi~ Güneş Mec -
ması gibi bir yönetim sorunu da Iirtmesi ve bu yapıtları adıyla muası, 1927, S:9.
26) Mehmet Rauf, EdebiHatıralar, (Haz. Mehmet Töre-
Evlenecek kişilerin önceden tanış iJC. u yolda bir kanıttır. Bu konu- nek), ist., Kitabevi Yayınları, 1997.
konusuna değinilmediği gibi, Civi'a", --- 27) Memet Fual, Tevfik Fikrel, ist., de Yayınevı; 1979.
nuçlarıyla birlikte yanlışlana-
28) Memet Fuat, Tevfik Fikrel, is!, YKY, 1995
!is'te yer alan kadın ortaklığı ve ~ ..G. 'an kabul edilen şu cümle, 29) ÖZGÜL, Metin Kayahan, "Bir Ütopya Taslağı: Ha -
yönetici olmasının daha iyi olduğ • -~ -- =" uncuların Yeni Zelanda, Ma- yat-ı Muhayyel'; Türk Dünyası Araştırmalan Dergisı; Ni -
san 1988, S:53, ss. 133·160.
mindeki komünal ve feminist düş" ları ve bu tasarılarla ilgili ve- 30) ÖZGÜL, Metın Kayahan, "Firariyim Firarisin Ara -
ri...: Kitap-Iık, Nisan2006, S93, sS.94-101.
re de yer verilmez. ::t::e 'nde oluşan kanıyı belirtmek- 31) SERTEL, Sabiha Zekeriya, ilericılik ve Gericıltk
Hayat-ı Muhayyel'in adresi Ye-- -=.. Kavgasında Tevfik Akrel, is!, Hür Yaymlarl, 1969.