You are on page 1of 2

KEMALİST REJİMİN KÜRTLERE BAKIŞI

1930 Ağrı isyanı sonrası Kürtler, dönemin yarı-resmi gazetesi Cumhuriyet tarafından şöyle
tasvir ediliyor:

"Bunların alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle işleyen his ve dimağlarının tezahürleri,
ne kadar kaba hatta abdalca düşündüklerini gösteriyor... Çiğ eti biraz bulgurla karıştırıp
öylece yiyen bu adamların Afrika vahşilerinden ve Yamyamlardan hiç farkı yoktur."

("Temizlik Başladı: Zeylan Deresindekiler Tamamen İmha Edildi", Cumhuriyet, 13 Temmuz 1930, sayfa: 4)
***
16 Temmuz 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesinde "Ağrı Dağı Harekatı Bu Hafta Başlıyor"
başlığı altında şöyle yazıyor:

"Ağrı Dağı tepelerinde kovuklara iltica eden 1500 kadar şaki kalmıştır. Tayyarelerimiz şakiler
üzerine çok şiddetli bombardıman ediyorlar. Ağrı dağı daimi olarak infilak ve ateş içinde
inlemektedir. Türkün demir kartalları asilerin hesabını temizlemektedir. Eşkıyaya iltica eden
köyler tamamen yakılmaktadır. Zilan harekatında imha edilenlerin sayısı 15.000 kadardır.
Zilan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur... Bu hafta içinde Ağrı Dağı tenkil harekatına
başlanacaktır. Kumandan Salih Paşa bizzat Ağrı'da tarama harekatına başlayacaktır. Bundan
kurtulma imkanı tasavvur edilemez."

("Ağrı Dağı Harekatı Bu Hafta Başlıyor", Cumhuriyet, 16 Temmuz 1930)


***
Gazeteci Yusuf Mazhar, isyan bölgesini gezdikten sonra kaleme aldığı "Ararat Eteklerinde"
başlıklı yazı dizisinde Kürtleri şöyle tasvir ediyor:

"Bunlar – tarihin şehadeti ile sabittir ki – Amerika'nın kırmızı derililerinden fazla kabiliyetli
oldukları halde ziyadesiyle hunhar ve gaddardırlar... Dessas ve bediî hislerden, medeni
temayüllerden tamamiyle mahrumdurlar. Bunlar asırlardan beri ırkımızın başına bela
kesilmiştirler.

.....

Rusların idaresi altında – bir kısım insani ve medeni haklardan mahrum tutularak –
dağlardan aşağı inmelerine müsaade olunmayan bu mahlukat hakikaten medeni haklardan
istifadeye şayan değildir.

.....

Siyasî ve medenî teşkilata istinad eden buradaki Türk köylüleri, hükümet ve idare
nüfuzunun za'fa uğraması üzerine başkaldıran vahşi Kürt aşiretlerinin önünden ya kaçmışlar,
yahut Kürtleşmişler de yalnız köylerinin isimlerini bırakmışlar."

(Yusuf Mazhar, "Ararat Eteklerinde", Cumhuriyet, 18 Ağustos 1930, sayfa: 3)


***
"Bunlar (Kürtler) ayrıkotu gibi sardıkları toprakta intişar eder fakat bastıkları yere zarar verir
mahluklardır. Birçok yerlere hastalık sirayet eder gibi sonradan yerleşmiş ve asli ahalisini
–aşiret teşkilatındaki kuvvet sayesinde – körletmişlerdir."

(Yusuf Mazhar, "Ararat Eteklerinde", Cumhuriyet, 19 Ağustos 1930, sayfa: 3)


***
"Bu Kürtler zahireyi değirmende öğütmeyi bilmezler. ... Bunlarda istiklal ve hürriyet hisleri
temelinden mefkut ve ruhları izzet-i nefisten mütecerrittir. Bana bu sözleri söyleyen Kürt
delikanlısı buralar Rusların işgaline uğrayınca hicret ederek on dört yaşından on dokuz
yaşına kadar Gazi Ayıntap'ta yaşamış olduğu cihetle biraz insanı andırıyordu. Yoksa bunlar
meramlarını, maksatlarını en basit mantikî kıyaslarla yahut en adi misallerle ifadeye kadir
değildirler.

Bu Kürt kitlesindeki karanlık ruhu, kaba hissiyatı, hunhar temayülatı kırmak mümkün
olmadığına kaniim. Bunu uzun bir tekamülden beklemek bunların zaman zaman böyle
isyanlar çıkararak yahut memlekette asayişi bozarak veyahut hırsızlık ederek hükümetin
daima meşgul olmasına halkın mütemadiyen mutarrız olmasına sebep olur."

(Yusuf Mazhar, "Ararat Eteklerinde", Cumhuriyet, 20 Ağustos 1930, sayfa: 3)

www.solplatform.org

You might also like