You are on page 1of 2

Beyaz Türkler (Kemalist Burjuvazi) ve Ötekiler

REJİM SORUNU YOK, İŞGAL VAR - Gerekirse Darbeyi Destekleriz

Kendilerini Cumhuriyetin değer ve kazanımlarının taşıyıcısı olarak gören seçkinlerin


‘yeni gelenleri’ yani AK Parti’yi orada olmayı hak etmemiş işgalciler olarak gördüğü
tanımına yer verildi. Bütün katılımcılar Cumhuriyet Minglerine katılırken
katılımcılardan birinin darbe olsa destek vereceğini söylemesi dikkat çekti.

KAPATMA ANTİDEMOKRATİK AMA...DTP ve AKP Kapatılmalı...

Birçok kişi parti kapatmanın demokratik niteliği konusunda kuşkularını ifade


etmelerine rağmen AK Parti ve DTP söz konusu olduğunda bu yönde bir çözümü
tercih ediyor.

"KÜRT'LERİ SEVMİYORUM, AÇIK KONUŞMAK GEREKİRSE KEMALİST


OLABİLMELERİ MÜMKÜN DEĞİL"

Kürt sorununa ilişkin olarak ise katılımcılar DTP’nin meclisteki varlığından rahatsız
olunduğu ve Kürt sorununun temelinde yabancı kışkırtması ve ekonomik nedenler
aranıyor. Kamusal alanda görünmemek şartıyla azınlıklarla, ‘romantik birliktelik’ söz
konusu. Gayrimüslüm komşuya sahip olmak, bir prestij durumu olmasına karşın aynı
durumu Kürt yada Çingene komşulara karşı söyleyebilmek mümkün değil...

Eskiden Kürt sorunu diye bir sorunumuz mu vardı...

Araştırmada Kürt Sorunu başlıklı bölümünde ‘prestijli’ okulların mezunlarının


yaşamöykülerinde Kürtlerin yer almadığı, bu nedenle verilen yanıtların yakınlık
kavramından uzak olduğuna vurgu yapıldı. Sorunun kökeni hakkında bilgi sahibi
olmadıklaı gözlenen katılımcıların büyük bölümü Kürt sorununun PKK ile ortaya
çıktığını düşünüyor. Kürt kökenli arkadaşı olduğunu hatırlamayan Leyla (30), ‘Hani
ben Kürt’üm diyen, öyle bir şey yoktu’ şeklinde yanıt verdiği görüldü. Robert Kolej ve
Boğaziçi İşletme Fakültesi mezunu Doğan (32) Kürtleri sevmediğini ifade ederek,
‘Ben şey olarak da Kürtleri çok sevmememin nedeni de hala kabile hayatı yaşıyor
olmaları.’ yanıtını verdi. Bağcılar’da askerliğini yaparken kendi ifadesiyle ‘Doğu’yu
gördüğünü söyleyen Berk (28) ‘Ben mesela kısa dönemleri daha tehlikeli gördüm,
üniversite bitirmişlerdi. Yani okumuş Doğulular, okumamış olanlardan daha tehlikeli
geliyor bana. Düşünme kapasitesine göre böyle şey oluyorlar, tehlikeli...’ diyor.

Köşk’te türban iğrenç hissettirdi

Araştırmada görüşülen kişilerin neredeyse tamamının eşi başörtülü olan bir kişinin
Cumhurbaşkanlığına tepkili olduklarına yer verildi. Doğan (32) örtülü eşin imaj
bozduğunu söyledi ve ‘Cumhuriyet balosunda görmek istemem adamı, orada beyaz
Türklüğüm çıkar, elim ayağım oynar’ dedi. ‘Cumhurbaşkanının eşinin başörtülü
olması size ne hissettirdi’ sorusunu Begüm (34) ‘iğrenç hissettirdi’ şeklinde yanıtladı.

Başörtü görmek bile istemiyorum

Ayla (41) türbanlılar için ‘çok kalabalıklar’ ifadesini kullanırken, ‘Size cesaretlerini
anlatamam, bizler asla öyle olmadık onlara karşı’ ifadesi yer aldı. Türbanlılar yokMuş
gibi davrandığını söyleyen Sevcan da (38), örtünme biçimleri arasında bir farklılık
gördüğünü söyleyerek, ‘Benim için onların türbanlıların tek bir adı var, sıkmabaş.
Sıkmabaş aşağı, sıkmabaş yukarı.

Ben sıkmabaşlarla iş yapmıyorum. Mümkünse görüşmeyeceğim. İnsan olabilir,


bilmem ne olabilir’ dedi. Gülşen (53) ise üniversitede başörtülü öğrencilerin eğitim
görmesini onaylamadığnıı, hatta iğrenç bulduğunu söyledi. Yasemin (28) de
başörtülerle hiçbir ilişkisi olmadığını, görmek bile istemediğini ifade etti.

Azınlıklara ‘şartlı’ hoşgörü

Araştırmaya katılanların hepsinin en yakın arkadaş çevresi arasında gayrimüslimlerin


bulunuyor. Ancak seçkinler azınlık sorunlarını bu arkadaşlarıyla konuşmayı hiç tercih
etmiyor. çünkü taktirde aralarının gerilebileceğini belirtiyorlar.

Azınlık sorunları hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan katılımcılar gayrımüslim


Vatandaşların hakları konusunda ise çeliykiye düşüyor: Ali (23) (Okulları olsun ama
oralarda Türk müdür bulundurulması yabancı tahdidi alazalmak adınadır.) Sevcan
(38), (Geçmişte belki haksızlığa uğradılar ama şu an tam tersi biliyor musunuz.
Türkiye’yi parselleyip satıyorlar. 5 kuruş da vergi vermiyorlar.)

Not : Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi tarafından yayınlanan, Galatasaray
Üniversitesi siyaset Bölümü öğretim üyeleri Prof. Füsun Üstünel ve Doç. Dr. Birol Caymaz’ın
hazırladıkları ‘Seçkinler ve Sosyal Mesafe’ konulu araştırmada, sorulara yanıt verenlerin
tümü kendilerini demokrat, liberal yada sosyalist olarak değil, sadece ve sadece kemalist ve
Atatürkçü olarak tanımlıyorlar...

Kaynak

You might also like