Professional Documents
Culture Documents
Marşıarı
Orjinal Taş Plak
Kayıtlan
ESET
NOD32
Antivirus
16 Bili~ tarihinde
sansur
26 Ve ni vidi vici
Jül Sezar ünlü 3 Beat1es ve
tıpta devrim
3S İrtica
1 00 yaşında
Anaksagoras'tan Galileo'ya, sözünü tam 2055 sene önce Bilgisayarlı tomografi 1971'de 31 Mart Yakası'nın (13 Nisan
Bacondan Leclerc'e, Tokat'ın Zile ilçesinde Zela tıpta devrim yaratmıştı. Bu 1909) üzerinden bir asır geçti.
Scopes'tan Bilim ve Teknik zaferinden sonra söylemişti . önemli buluşun arkasında, İstanbul'u ve imparatorluğu
dergisine baskı ve sansürün NTVTarih arazide tarihin müzikte bir devrim sarsan olayların perde arkası. ..
tarihi ... izini sürüyor. gerçekleştiren Beat1es vardı. Adana faciası ...
06 Okurdan
11 Haberler
22 Tarihte Bu Ay
23 Tarih Olanlar
Keriman Hani boyası~ 24 Ayın Fotoğrafı
emsalsiz endami ile şar~ 54 Dün / Bugün
68 Kağıt Üzerinde
Enis Batur
70 Nadir Kitap
71 Sahaftan
Nedret İşli
72 Kitap
76 Anadolu'nun Ustaları
Ahmet Yeşiltepe
78 Evliya Çelebi
79 HaBuDiyar
BünyadDinç
84 Cahillikler Tarihi
85 Tavanarası
90 NetTarih
91 Ajanda
96 Bulmaca
Sedat Yaşayan
97 Bilmece
Nevzat Erkmen
98 Zamanın İzinde
İsenbike Togan
')
NTVT Mektupların
NTVT Nusrat gemisi kadar, tamamına cevap vermemiz
bir milletin kaderini birinci zaten imkansız. Bununla
dereceden etkilemiş başka bir birlikte yayımlamadığımız,
gemi yoktur. Buna rağmen ama okurlarımızın {
i
e-posta adreslerine
biz bu gazi gemiye sahip
,t
çıkmadık. Emekli edildikten gönderdiğimiz cevaplar
sonra onu müze yapmayı, da var. Yayımladığımız
gelecek nesillere bırakmayı tüm mektuplara da cevap
düşünmedik. N usrat yıllarca yazılmıyor. Hatalarımıza
yük gemisi olarak kullanıldı gelince ... Bunları göstermekten
ve üzerinde sayısız değişiklik çekinmiyoruz; hatta bunu
6 NTV TARiH NiSAN 2009
. . . .. . . . .... . ... . . . .. . . ... . . . . . . ...... . . .. . . ............. .. ........ . .. . . .. . . . . . . .. . ... .. ......... . . ..... .. .. . . . . ........ . ..... . .. . .. . . . ...... . . . . . ...... . . ....... . . . .. . ... . . . .. . .. . .... .. ... .
.. . . ... . ... . . . . .. ......... . ........ . . .. ... . . . . ...... . .... .. .. . .... . .. . .... . ... . .. . .. . . . .......... . .. . ... .. ..... . .. . ... . . . . . ..... . ......... . .. . ....... . . . . . . . ..... ... .. . ........... . .. . . ......
~ıv lorilı
YAZı i ŞLERi KATKıDA BULUNANLAR NTV Tarih
Ayşegül Parlayan Budak Akalın , Bade Baysal, Sayı 3, Nisan 2009
Suha Çalkıvik, Emre Ergüven, ISSN 1308·7878
GRAFiK Can Girgiç, Necmi Karul,
DOGUŞ GRUBU iL ETişiM YAYıNCılıK Kansu Şarman, Eftalin Tekeli, YÖNETiM YERi
Yavuz Dürüst
VE. TICARET A. Ş. Ceyda Yüksel Doğuş Grubu iletişim
XO~ ETIM KU~~LU BAŞKANı VE
REDAKSiYON Yayıncılık ve Tic. A.ş.
IMTIYAZ SAHIBI Evren Barın Egrik Eski Bü~ükdere Cad. No: 245 A, 34398
Erman Yerdelen REKLAM
Banu Acar (Reklam Satış Koordinatörü) Masıak, Istanbul
YAYıN KU RULU Funda Turan (Reklam Satış Grup Müdürü) T: O212 335 47 58
GENEL MÜDÜR
Enis Batur, Nedret işli, Ahmet Kuyaş, Şebnem Düzcü (Rezervasyon Müdürü) F: O212 335 03 26
Cem Aydın
Masis Kürkçügil, Sevin Okyay, 02123354865 ntvtarih@ntv.com.tr
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Necdet Sakaoğlu, Isenbike Togan Mustafa Çardak (Teknik sorumlu)
Görkem Yaşayan (Operasyon) 02123354404 BASıM YERi
Ateş ince (Reklam satış) YAYıN DAN ıŞMANLARI Promat Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
M. Tanju Akad, Muzaffer Albayrak, Sanayi Mahallesi 1590. Sokak
Ahmet Iren (Finans) HALKLA ili ş KiLE R VE.
Şahin Aldoğan, Serpil Bağcı, No: 32, 34510 Esenyurt
PAZARLAMA DIREKTORÜ
YAYıN DiREKTÖRÜ Turgut Çeviker, Bünyad Dinç, Büyükçekmece, istanbul
Siren Uludağ
Mustafa Alp Dağıstanlı (NTV Yayınları) Semavi Eyice, Emre Gönen, T: O212 622 63 63
Raşit Gürdilek, Hüseyin ırmak,
YAYıN YÖN ETMENi Yavuz Selim Ka rak ı şla, OPERASYON MÜDÜRÜ Her hakkı saklıdır. Bu dergide yer alan
Gürsel Göncü R. Sertaç Kayseril i9ğlu, Sena Uzu noğ l u yazı, makale, fotoğraf ve iIIüstrasyonların
Feza Kürkçüoğ l u, Ocal Oğuz, elektronik ortamlar da dahilolmak üzere
GÖRSEL YÖNETMEN Seni h Onur, IIber Ortaylı, PAZARLAMA MÜDÜRÜ çoğalfılma hakları Doğuş iletişim'e aittir.
Füsun Turcan Elmasoğlu Gül Pulhan, A. M. Celal Şengör, Can Papuççuoğlu Yazılı ön izin olmaksızın hangi dilde ve
Cemalettin Taşk ı ran, hangi ortamda olursa olsun materyalin
YAZı iŞLERi MÜDÜRÜ (Sorumlu) Lucienne Thys·Şenocak, Derya Tulga, YAYıN TÜ RÜ tamamının ya da bir bölümünün
Melda Bağdatiı Ahmet Yeşiltepe, Hayri F. Y ı lmaz Ayl ı k yayg ı n süreli yayın çoğalfılması yasaktır.
-
~INıv yayınla rı
n tvyayinlar i .com
topa -- -_
i i
.,
_idu kitabı
HiT LER'iN iKi ÖZEL YA VERiNiN SORGULANMASIYlA
ST ALİN iç iN HAZıRLANAN GIZLI DOSYA
... ..... ... .. .. ... ..... ........ ......... .......... .......... ........ ... ..... ....... .. .... ...... ..... .. .. .. .. ....... ... ...... .. ..... .... .... .. ....... ... ..... ... ........ ..... ...... ..
Bergama: Allianoi kurtuldu, Hasankeyf' e umut doğdu Sansür: Bilim tarihi boyunca baskı ve
şiddet İstanbul : Ennian Usta'dan cam sanatı Yedikule'nin kartalı "uçtu" Köln: Kaybolan tarih
Okmeydanı'na El Fatiha Panorama 1453 Fetih Müzesi: Doğu Roma mı? Bizans mı?
E
ASUMAN DENKER
yesi olarak kullanılmıştır. 3-4 N az ım Hikmet'in ş iirind e hedef aldığı
Süreyya P aşa , Hikmet'e hakaret
ski Sultanahmet Aralık 1933 gecesi çıkan yan-
da vas ı a çmı ş , ş iirin bulunduğu Gece
Cezaevi'nin (bu- gında Adliye Sarayı'nın büyük Gelen Telgraf kita bının ilk bas kı s ı
günkü Four Sea- bir kısmı yanmış, bir süre sonra t op l a tıl mışt!.
Yapım ı
18S4'te tamamlanan Ad l iye Sarayı, ii. Meşrutiyet döneminde
parlamento binası olarak da ku ll anı l mıştı .
2325.
/ 14TL
. k ç a v dar .k çaı.dar
lıı}11 ı e vf i ı c vf
Bir lnkılabın Günbatımı
i
(4'/0'
türkiyeıni?
(1908 - 2008)
II. Meşrutiyetten yüz yıl sonra, türkiye'ni?
demokrası demokrası
neden başladığımız nohtaya döndüh?
Yüz yılniçin bir hısırdöngüye dönüştü?
=t::arihi =t::arihi
Emperyalizm 1919 'da Istanbul 'U
işgal etmişti, şimdi ülhemizin en ücra
beldelerine hadar ürünleriyle,
bankalanyla, medyasıyla, hültürüyle
istila etmiş durumda ...
Nazım Hikmet'in dizeleriyle,
"... Cumhuriyet oldu. Velahin? .."
Tevfih Çavdar hitap boyunca
Velahin'in peşine düşmüş ...
5895. 3825.
124 TL 121 TL
Allianoi kurtuldu,
Hasankeyf için umut doğdu
o
ISO'den fazla noktasına uçun, siz de gerçek karnavala katılın.
••
TURK HAVA YOLLARI
www.thy.co mI 444 O849 ASTAR ALLlANCE MEMBER .,,~')- ,"
.... ... ......... .. .... ..... ... .... .. ..... .... ..... .......... .... ... ............ .... ..... ........... .... ............. ...... ........ ... ..................... .... .. ....... .. .. .. .... .......... .
Haber
........... ........ ....... ... ... .... .... .. .. ... ... ... ......... ...... ..... ...... ........... ........... .... ...... ... ... .... ...... ....... ..... .... ... ..... ... ...... ............. ....... .... .. ..
Fatihmirası
Okmeydanı'na
EI Fatiha
Fatih Sultan Mehmet adı, bugün semti, köprüsü,
camisiyle yaşıyor. Ama döneminde inşa edilen
külliyeler, medreseler içler acısı ve metruk
durumda. Okmeydanı'nda Fatih Vakfı'na ait geniş
arazi de yakında Hazine ve belediyeye geçecek;
üzerindeki binlerce kaçak bina yasal hale gelecek.
yın Fotoğrafı . . .................................................... ... . ........ ... ... ... . ... ........ ...................... ... . .
... .... .. .. . ... .. .... . ....... . . . . . ... . ......... . .... .... . .. . . .... . . .. . .......... . ......... . . . ... . . .. . .. . . . .. .. .. . .. . .. . . . . .. . . . . ... . . . .. . ... .. ... . . . .... . . .. . . .. .. .. . . .......... .. . . ...... .
i •• •• • • • • •• • ••• • • ••• •• • • • •• • • • • •• •• •• • ••• • • • •• • • ••• •• • ••
R
oma'yı tarihin en güçlü impara- destek süvari birlikleri oluşturulurdu. Ordu-
dikilen kazıklar
torluğu yapan ordusunu diğer nun temel taşı "Iejyoner", yani piyadeydi.
lerinden ayıran disipliniydi. En Savaşın yükünü omuzlayan lejyonerin
küçük birimine kadar birlik olarak hareket gerçekte de yükü ağırdı. Sezar devrinde
eden Roma ordusunun disiplini, özellikle Roma askerleri tabanıarı çivili "caligae"
manevra yeteneğinde kendini gösteriyor- denen deri sandaletleriyle günde ortalama
du. Saflarını ve düzenini asla bozmuyor, 10-30 kilometre yol alırdı. için sivri
savunma anında topluca kapanıyor ve kazma
Sırtlarındaki tahta sırığa tutturulmuş üç
taarruzda koordineli bir şekilde hücuma günlük kumanyayı, bakır yemek kapları,
geçiyorlardı. deri mataraları, battaniyeleri ve tabiki çok
Roma ordusu için "kazma ve kürekle- kullandıkları kazma küreklerini bağladık Yemek
pişirmek için
rini k ı lıçlarından çok kullanıyorlardı" denir. ları "Marius'un katırı" denen sırt yükleri
gerekli kap
Çünkü Roma fethettiği topraklara, ordu 30-40 kilo çekerdi. Bunlara sağ yanlarında kacak
mühendislerinin aylar önce açmaya baş taşıdıkları kısa kılıç "gladius", sol yanla-
ladığı yol, tünel ve geçitier, kurduğu köprü rında taşıdıkları hançer "pugio"yu, "gallic"
ve kemerlerle ulaşırdı. adı verilen bronz miğferlerini, demir uçlu
Ordunun temel birimi "Iegio", yani mızrak "pilum"u ve deriyle kaplı yuvarlak
lejyon, 4.000-6.000 iyi eğiti mli askerden ahşap kalkanlarını da eklemek lazım. As- Dış yüzü deri
kerler ya zincir örme gömlek ya da bronz kaplı kalkan
oluşurdu. "Legatus" adı verilen general
hem lejyona komuta eder hem de Roma zırh plakalar ile korunurdu. Ordunun bütün
eyaletlerinde vali yardımcısı görevi ağırlığını taşıyan atlı araba ve katır kolları
görürdü. Legatusları Sezar bizzat seçer- yürüyüş kolunu arkadan takip ederdi. En
di. Romalılar iyi süvari olmadıklarından önde Roma Kartalı sancağını ve lejyon
Romalı olmayan "barbarlar" arasından işaretlerini taşıyan "signifer"ler yürürdü.
Pontus kralı Farnakes, Romalıların yaklaştığı boğaza Tokat Müzesi'ndeki
MÖ 1. yüzyıl Rom a
hakim vaziyette bulunan Skotios dağı ve yamaçlarını dönemine ait bronz
ok uçları 3,7-3,9 cm
kontrol altına almış olsaydı, Sezar'ın her türlü ilerleyişi boyunda, 1 cm eninde.
hüsranla sonuçlanacaktı. Farnakes çok önemli bir taktik
hata da yapmış, coğrafyayı yine hiçe sayarak diğer ucunda
Romalıların beklediği vadinin inişinin çok derin olduğunu
hesaba katmamıştı. Pontus askerleri bu inişten sonra
düşmana saldırmak için yokuş yukarı hareketlenmek
zorundaydı ve zaten daha ilk inişte dar vadi tabanına
sıkıştılar. Leiyonerler tam o anda karşı saldırıya geçti.
vaşarak kah anlaşma yaparak egemen- ker ve gaziler de vardır; arkadaşlarının kampı kurmuş ve ağırlıkları bırakmı ş
liklerini sürdürüyorlar. Son olarak MÖ ölümüne şahit olmuş, intikama susam ış olsa gerek. Buradaki su kaynakları yaz
67 yılında Mithradates anayurdu Pontus askerler. .. sıcağında savaşa girmek üzere olan bir
Kapadokyası'na (Tokat-Amasya yöresi) Sezar ordusuyla hızlı bir şekilde ku- ordu için hayati önem taşıyordu. Yine
geri dönmüş ve Amiral Triarius komu- zeye yönelir ve bugün Adana'nın Tu- bugün Kurupınar köyü mezarlığı kar-
tasındaki Roma ordusunu Zela (Zile) fanbeyli ilçesi yakınlarında bulunan şısında gördüğümüz Roma mil taşı, bir
yakınlarında çok ağır bir yenilgiye uğ Komana'ya gelir. Arazide yaptığımız yatırın baştaşı olarak bizi selamlıyor! Mil
ratmış, 7 binden fazla Roma askerini araştırmalar, Sezar'ın Kadışehri Sebas- taşının bulunduğu yerden Zile ve hemen
öldürmüştü. Şimdi oğlu Sezar'a meydan topolis (Sulusaray) istikametinden De- arkasındaki dağlardaki iki yüksek nokta
okuyor ve yine Zile' de Roma'yı bek- veli dağlarını aşarak Güzelbeyli'ye (Sil- ve derin iki vadi dikkat çekiyor.
liyor! Tarih tekerrür mü edecek yoksa lis), bugün demiryolunun bulunduğu 2055 sene önce Sezar'ın durduğU
Roma' nın intikamı mı alınacak? vadiye ulaştıktan sonra, Zile'ye güney- yerden manzaraya bakıyonız . Şüphesiz
Sezar İskenderiye' den Suriye'ye yola den yaklaşmış olabileceğini gösteriyor. buraya kuş uçuşu 7-8 km mesafedeki,
çıktığında, yanına sadece çok güvendiği Sezar sayıları eksik de olsa kendi bugün Yünlü köyü eteğindeki dağın
6. Ferrata Lejyonu'nu alır. Bu lejyonda topladığı üç lejyon ile Galat lejyonu yamaçlarına konuşlanmış vaziyette-
son derece tecrübeli ve usta askerler var- ve süvarileriyle Pontus kralı Farnakes ki Farnakes kuvvetleri de Romalıların
dır. Antakya üzerinden Tarsus'a geçen karşısında hesaplaşmaya hazırdır artık. yaklaştığından haberdardır. Sezar doğal
Sezar törenle karşılanır. İşin ilginci, ona Farnakes, Sezar'a elçiler ve altın bir taç olarak bu şekilde konuşlanan düşman a
ileride son bıçak darbesini vuracak olan göndererek bir son dakika manevrasıyla ovadan yaklaşamazdı. Zira 20 sene önce
Brutus ve Cassius da karşılayanlar ara- savaştan kaçınmak ve zaman kazanmak Romalılar yine aynı yerde tuzağa düş
sındadır. Tarsus'ta Sezar'ı bekleyen iki istese de işe yaramaz. müş, Roma generali Triarius göz göre
lejyon birliğinde, 20 yıl önce Roma'nın Sezar'ın kuvvetleri, Zile'ye 3 km me- göre Farnakes'in babası Mithradates'in
Pontus'a yenildiği savaştan sağ çıkan as- safedeki Kurupınar köyü çevresinde ana tuttuğu hakim tepelerin altındaki ~
Savaşın coğrafyası
S ezar'ın, Mithradates'e 20 y ıl önce yen ilen
Triarius'un düştüğü t uzağa düş m eye niyeti
y oktu. Alternatif bir yol ku llanarak, Zile'yi
Amasya'ya bağ l ayan yola girmeyip doğuya
yöne l miş ve kales inin bulunduğu tepeden,
o günkü adıyla Skotios dağının eteklerinden,
D erebaş ı köyün ün bu l unduğu vad iye inerek
d üşmana yak l aşm ı ştı.
TOKAT·
©Zile
boğaza girerek kendi sonunu ve askerle- silah ve malzeme taşıyan lejyonerlerin 5 Manevra düzenini oluşturan Roma
rinin hazin akıbetini hazırlamıştır. saatte vardığı hesaplanabilir. Sezar'ın, ordusu savaş çığlıklarıyla düşmana sal-
"Zela, Pontus'ta, ovadaki konumu Farnakes'i koruyan vadilerin kendisini dırır. Romalıların karşısına nefes nefes e
düşünüldüğünde korunaklı bir şehirdir. de koruyacağını değerlendirerek yürü- çıkan Pontuslular kırılmaya başlamıştır.
Duvarları, sanki insan yapısı gibi görü- yüş emrini gece verdiğini düşünürsek, 6. Lejyon düşmanı gerisin geri vadi ta-
nen doğal bir tepenin üzerinde, her yöne askerlerin bitap düştüğü de söylenebilir. banına sürmeye başlar.
muazzam yükselir. Bu şehrin çevresinde Yine de Romalılar, bugün 25 haneli çok Bozulan Pontus kuvvetleri vadi ta-
vadilerle kesilen birçok tepe vardır. Bun- küçük bir yerleşim olan Derebaşı'nın banında sıkışınca daha büyük zayiat
ların en hakimi, neredeyse şehre yüksek yamaçlarını gece boyunca tutmuştur. vermeye b aşlar. Silahlarını bırakarak
patikalarla bağlanan, Mithradates'in, Gün doğarken iki ordu arasında yalnız kendi mevzilerinin bulunduğu tepeye
Triarius'un şanssızlığıyla ordumuzu ca derin bir vadi vardır. Tarih 2 Ağustos tırmanabilenler bile Romalıların kılıçla
yendiği yer olarak bilinir ki, 3 milden MÖ 47'dir. rı altında can verir. Muharebe sadece 4
uzak değildir. Eski istihkamları tamir Havanın aydınlanmasıyla, vadinin saat sürmüştür. Pontus ordusundan he-
ettikten sonra, Farnakes tüm kuvvetle- karşı yamaçları üzerindeki Romalı as- men hemen sağ kalan yoktur.
riyle kampını oraya, babasının vaktiyle kerleri gören Farnakes ordusunu hemen Farnakes'in karargahı da çabucak
başarılı olduğu yere kurdu." savaş düzenine çağırır. Farnakes, Roma ele geçer. Birkaç atlı adamıyla birlikte
31 Temmuz MÖ 47'de Roma ordu- kayıtlarına göre 30 bin kişilik kuvvet- kuzeye, Yeşilırmak vadisine kaçan kral,
su şehrin güneyindeki kampında günü lerinin bir bölümüyle düşmanın güney- Karadeniz'den ve Kırım'a ulaşabilirse de,
batırırken, Jül Sezar gördüğü manzarayı den yaklaştığı boğaza hakim durumda- daha sonra isyan eden adamları tarafın
böyle anlatıyordu. ki Skotios dağı ve yamaçlarını kontrol dan öldürülür ve Pontus Krallığı tarih
Sezar'ın Triarius gibi tuzağa düş altına almış olsaydı, Sezar'ın her türlü olur.
mediği ve alternatif bir yol kullandığı ilerleyişi hüsranla sonuçlanacaktı. Zaferlere alışkın Jül Sezar için bile
neredeyse kesindir. Konuyla ilgili çizim Farnakes'in saldırı emriyle Pontuslu bu çok hızlı bir başarıdır. Müthi ş ke-
ve hipotezlerin aksine, Sezar'ın Zile'yi yamaç aşağı sel misali akmaya başlar. yiflenir ve Roma'daki arkadaşı Gaius
Amasya'ya bağlayan antik yola girme- Farnakes stratejik hatasının yanısıra Matius'a yazdığı mektubu tarihe geçen
yip doğuya yöneldiği ve Skotios dağının önemli bir taktik hata da yapmıştır ve sözlerle bildirir: "Veni, vidi, vici." Gel-
eteklerinden, günümüzde Derebaşı kö- artık geri dönüşü yoktur. Coğrafyayı dim, gördüm, yendim ...
yünün bulunduğu vadiye inerek düşma yine hiçe saymış, diğer ucunda Roma- Sezar'ın bu sözünde sadece zaferin
na yaklaştığı anlaşılır. lıların beklediği vadinin kendi tarafın gururu yoktur. O, 40 yıldır süren ve
Sayıları 15 bini bulan Roma askerle- daki inişinin çok derin olduğunu hesaba bir türlü çözülemeyen Pontus mesele -
ri, kavurucu sıcaklarda haftalarca yürü- katmamıştır. Bu dik inişten sonra düş sini halleden kişinin kendisi olduğunu
dükten sonra, nihayet hedefe varmıştır. mana saldırmak için yokuş yukarı ha- Roma'daki dost ve düşmanlarına duyu-
Bugün Kurupınar köyünden karayolunu reketlenmek zorunda kalan Pontus as- ruyor, bir b akıma "işte bu kadar" diyor-
takip ederek 15 dakikada ulaşılan Dere- kerleri, daha ilk inişte dar vadi tabanına du . Anadolu' daki Roma egemenliği bin
başı köyüne, adam başı ortalama 30 kilo sıkışmıştır. yıl daha sürecekti . •
bazı cinayetler ve dile getirdikleri istekler, safına ittiği bir gruptu. İttihat ve Terakki bir şey yapmıyoruz. Bakın, yazdığımız
bu iddianın doğru olmadığını ispat eder mensupları arasında çok sayıda okullu su- kanun tasarısı -okuyarak- Bismillah ile
başlıyor" dedi . Çavuşlardan biri: "Bizim
niteliktedir. bayolduğunu bildiklerinden, örgüte de
ordu içtüzüğü de besmele ile başlar
düşmandılar.
ama Almancadan çeviriimiştir" dedi. Bir
İsyancı askerlerin 13 Nisan günü boyunca askeri kışkır
Sorumlu arasına
iki grup- tanlar, genellikle İttihad-ı Muhammedi
çavuşun bu bilgisine şaştım . Sonradan
bu gencin çavuş kıyafetine girmiş bir
tan bireylerin de Cemiyeti'ne yakın bir takım medrese öğ
iki grup katıldığı bilini- rencileri ve ordudan uzaklaştırılmış alaylı
yüzbaşı -hem de Almanya'da öğrenim
görmüş bir yüzbaşı- olduğunu öğrendik .
yor. Bunların ilki, subaylar olmuştur. Bunların arasında hoca Asılanlar arasında idi.
medrese öğrencileridir. Hukuk dizgesinde kıyafetine girenler olduğu saptandığı gibi,
Yusuf Kemal Tengirşenk, Vatan
19. yüzyılortalarından beri yaşanan de- bazı subayların da er veya erbaş kıyafetiyle
Hizmetinde (Ankara, 1967)
ğişme dolayısıyla kadılık gibi önemli bir isyancıların arasına katıldıkları biliniyor.
i syancı l ar aras ın da
hoca k ılı ğına girenler,de
Mesudiye zırhlısı
Yeşilköy
kıyıya yanaşınca
31 Mart ayaklanmasından kaçabilen
meclisi
70'in üstünde Mebusan ve Ayan Meclisi
üyesi , 21 Nisan 1909'da Antalya mebusu Hareket Ordusu'nun İstan
meşhur gazeteci ve yayımcı Ebüzziya bul'a iyice yaklaşması, me-
Tevfik'in başkanlığında Ayastefanos buslara cesaret verdi ve
Yat Kulübü 'nde biraraya gelip, Sait birçok mebus ı 9 Nisan'dan
Paşa , Ahmet Rıza Bey ve Talat Bey'in itibaren Yeşilköy'de toplan-
de ertesi gün kendilerine katılmalarıyla maya başladı. 21 Nisan'da
Meclis-i Milli halinde toplanmaya karar
sayıları epeyartan mebuslar,
verirler. Selanik'ten gelen 50 kadar polis
Ayan Meclisi'ni de Yeşilköy'e
korumakla görevlendirilmiş ve Hareket
davet ederek Meclis-i Milli
Ordusu Makriköy'ü (Bakırköy) tutmuşsa
da, mebuslar Yat Kulübü'nün açıklarında
olarak toplanma kararı aldı
Aya stefanos'ta (Yeşilköy) Meclis üyelerinin
demirlemiş Mesudiye zırhlısının kimin lar. Ertesi gün gerçekleşen bu
to plandığı yat kulübü. Ortada elinde
tarafında olduğundan emin olmak tarihi toplantıda Sultan II. Abdülhamit'in bastonuyla Ayan Meclisi Başkanı Sait Paşa .
istemişlerdir. Bunun üzerine, donanmayı tahttan indirilmesi konusu görüşülmeye
Ebüzziya Tevfik'in deyimiyle "iskandil başlandı.
etmeye" karar verirler ve birkaç mebusla bölümü Anadolu yakasına kaçarken, teslim
Ayan 'ın prestijli üyelerinden Gazi Hareket Ordu- olanlar da oldu. Birçok isyancı da kentin
Ahmet Muhtar Paşa 'yı gemiye yollarlar.
Heyetin dönüşüyle yüzler gülmeye
Sokakta su, Mahmut çeşitli yörelerinde direndi. En çetin çarpış
Şevket Paşa'nın malar Fatih'te ve ancak topa tutularak ele
başlar. Mesudiye zırhlısı Meşrutiyet'in ve
vuruşma verdiği emirle geçirilebilen Babılli'de yaşandı. Bu arada,
dolayısıyla Meclis'in yanındadır, sultanın
24 Nisan günü kentin birçok yerinde asayiş görevi jandar-
değiL. Özgür Türesay
İstanbul'u işgal etti. İsyancı askerlerin bir ma kuvvetlerine bırakıldı.
•
Tuncay Güney'in olay yaratan ifadesi ' "-
için Emniyet'te kavga Çıktı. .
,. li:
- ,, -
• ""ı
edenler sivil polisti.
bilinmeyen hikayesi ve sarsıcı
JITEM 12 Eyiül'de kuruldu.
Türkiye gerçekleri ...
Siz Fethullah Gülenci misiniz iddialanna :
cevap; Ben Atevi'yim.
~DOCAN
_ KITAP
www.dogankitap.com.tr
, . :.
.. i ı i·k kanaa-tJm
..-~:. .".'~ "G Uze · ı..
zı
J~~~...: ~';1'1Avrupay~ k~~uJ ettirdik"
Nazıni Ziya B. e göre Keriman H. ın
zaferi, hakkın batıla galebesidir! ' '''ID!~
Türk gençlerine bu
münasebetle şuiıu da tahattür
etÜrmeyi (hatırlatmayı)
lüzumlu görürüm: Müftehir
olduğumuz (iftihar ettiğimiz)
tabii güzelliğinizi, f enni
(sanatsal) tarzda muhafaza
etmesini biliniz. Bununla
beraber asıl uğraşmaya
mecbur olduğunuz şey,
analarınızın ve atalarınızın
oldukları gibi yüksek
kültürde ve yüksek fazilette
birinciliği tutmaktır.
Atatürk, 3 Ağustos 1932
T
kentinde yapıldı. Dünya Güzellik Kra- ilk organizasyon, Türk kadınının he-
arihteki ilk güzellik ya- liçesi Yarışması'nın ilki ise, 19 Nisan nüz çarşafı yeni attığı bir sırada yapıl
rışması, Homeros'un 1951 tarihinde Londra Festivali kap - mas ı ve ülkenin modernleşen yüzünü
İlyada'sına göre MÖ 2. samında düzenlendi. dünyaya göstermek bakımıarından de-
binde Troya Savaşı ari- Medeni dünyaya ayak uydurma ça- ğer taşıyordu. ~
fesine dayanmakta. Paris, basındaki genç Türkiye Cumhuriyeti,
kıskançlık ve nifak tanrıçası Eris'in yeni toplum yaşantısı
"altın elma"sını Mrodit'e verince kıyamet içinde Türk kadı i
kopar. H era ve Atena, Paris'in kendi-
lerini seçmediğine çok kızmış ve on-
nına önemli bir yer
verir ken, Avru pa' da
Cumhut-iyel
dan bunun intikamını çok acı bir şe yaygın bir hal almış
kilde alacaklarına yemin etmişlerdir. bulunan güzellik ya-
Aradan günler geçer ... Paris, Sparta rışm aları da bu ko -
Kralı M enelaos'un ge nç ve güzel karıs ı nuda önemli bir fırsat
Helen'e aşık olur ve Afrodit'in de yar- bilinmişti . Türkiye'de
dımıyla onu Troya'ya kaçırır. Menela- ilk güzellik yarış
os ve Agamemnon'un ordusu Troya'ya masını 1926 yılında
saldırır ve tarihin en kanlı savaşların İpek Film önderliğin
dan biri başlar. de düzenlenmiş iste-
Modern zamanlardaki ilk güzellik miş, Melek (bugünkü
yarışması, 19 Eylül 1888 tarihinde Emek) sinemasında
Belçika' da "Concours de Beaute" adı yapılan yarışmayı, si-
altında 350 aday ile yapılmış, 18 ya- nemanın yer gösterici
şındaki Bertha Soucaret ilk güzellik kızlarından Matmazel
kraliçesi olmuştu . İlk resmi ve ulusla- Araksi Çetinyan ka-
rarası güzellik yarışması ise 14 Ağustos zanmış, fakat yarışma
"üç Arkadaş"
vardı, sadece
Fikret Hakan
kaldı
Kamera ıslanmasın
Çok soğuk ve çok yağmurlu günde, Fikret
Hakan kendisine tuttuğumuz şemsiyeyi
geti çevriyor. Özellikle fotoğraf makinesi
kesinlikle ıslanmamalı. Göz kapaklarından
damlayan yağmurları silerken "Ben
Yeşilçamcıyım, kamera senden de benden
de önemlidir" diyor.
......... ....... .. ............... .. .. ..... ..... .... ........ .... ...... .......... .... .. ... ... ..... ........ .......... ...... ..... ..... ... ... ....... ............. ..... ...... .... ..... ..... ... ......
OKURDAN
Yıllarboyu
dostluk
Y
ıllardan
beri dost üç aile 12
yıl
sonra birarada. Arkada
oturan Ramazan Eryılmaz
ve Ömer Evran'ın kafaları ilk
fotoğrafta kadraja girmemiş. Sağda,
kucaklarında çocuklarıyla otUran
Hüseyin Şenol, kucağında oğluyla
Samet Şenol, en sağda Ahmet
Malçok. Öride solda İsmail Malçok,
önünde Halil Evran, sağında
Mehmet Eryılmaz, kucağında
Utku Evran. İlk resimdeki Gonca
Eryılmaz bu fotoğrafta yok; Sevim
Şenolonun yerini almış. Aileler,
NTVTarih için 12 yıl önceki
Bizans'tan mübadeleye kadar hayat duruşlarını sergilemişler.
94. yıl
Onutulmayan
Tarihin kıyısında bir kahraman:
İbradılı İbrahim
Arıburnu, 25 Nisan 1915. Avustralya lıl ara ilk ateşi açan
sadece 250 kiş i lik kıyı savunmacıs ı beş saat boyunca direnir;
düşmana ağır zayiat verdirir. Cephaneleri bitince, sağ kalan
az say ı da asker çekilir. Mustafa Kemal'in söz ettiği meşhur
hadisedeki ibradılı da bunlardan biridir.
27 Alay'ın yaralı ibradılı ibrahim Çanakkale Savaş ı 'ndan
aslanları sağ çıktı ve 1959 yılında vefat etti.
Arıburnu çıkarmasın ı
ilk göğüsieyen
27. A l ay'd ı. Alayın
yaralanan subayları
yere serdik ve sahilde yok ettik (... )
Biga Hastanesi'nde Bundan sonra da harbin icabına uya-
tedavi edildi. En rak daha yüksek yerleri elde bulundur-
solda, başı sarg ılı mak zoru ile düşmanın tutunduğu yerlere
oturan Mülazım
ibradılı ibrahim hakim Kocaçimen Tepe'ye (savaş sırasında
Efendi'dir. Conkbayırı' nı da içine alan hakim tepeler
silsilesine bu ad veriliyordu) çıktıktan sonra
taktırdığı askerle- eldeki kuwetten bir kısmını burada bırakıp
ri yere yatırır. Bu geriden yeni kuwet gelmiş gibi göstererek
hareket düşmanı ileri ve düşmana doğru atıldık ve silahları
duraklatır ve 57. mızın şiddetli tesiri olacak kadar mesafeye
Alay'ın yetişmesi sokulduk ve bundan sonra da şiddetli ateşi
için gerekli zama- mizle düşmanı meşgul edip durdurduk. Ve
HALUKORAL nı kazandırır. O sırada saat 10 civarındadır; gerideki büyük kuwetlerimize lazım olan
H er yıldönümünde
Savaşı'yla
Çanakkale
ilgili hatırladığı
mız bir sahne vardır: Mus-
tafa Kemal'in Conkbayırı'na
doğru çekilen askerlerle karşılaşması. Bu
yani çıkarma başlayalı beş saati geçmiştir.
25 Nisan 1915 tarihinde sabaha karşı
Avustralyalıların çıkarma yaptıkları Arıbur
nu sahillerini korumak ve gözlemek görevi
27. Alay, 2. Tabur, 4. Bölüğe verilmiştir. Ku-
zeyde Azmakdere'den güneyde Kabatepe'ye
zamanı kazandırdık. .. "
İbradılı İbrahim'in 1. Takımı gerçekten
de 4 uzun saat boyunca çıkarma kuwetleri-
ni oyalamayı başarmıştır. ı. Takım, bütün
yorgunluğuna rağmen, 57. Alay ve Mustafa
Kemal'le carılanır bir kez daha. Yine İb
karşılaşmayı, hem Arıburnu Muharebe- kadar 4 kilometrelik bir sahilde sadece 250 radılı İbrahim'in mektubundan aktaralım:
leri Raporu'nda, hem de Ruşen Eşref'le kişilik bir kuwet vardır. "... az sonra 19. fırkanın 57. alayı (Merhum
1918'de Yeni Mecmua için yaptığı söyleşide Çıkarma kuwederine en büyük zayiatı Atatürk beraberinde) bize yetişmişti. Bu
aktarmıştır: Balıkçı Damları'ndaki İbradılı İbrahim'in yeni kuwetlerle yapılan taarruz sonunda
- Niçin kaçıyorsunuz? kumandasındaki 1. Takım verdirir. İbradılı düşman sahilde dar bir yere ve zararsız bir
- Efendim düşman! İbrahim bu muharebeden 30 yıl sonra yaz- halde sıkıştırılmıştı ki ben aldığım ağır bir
- Nerede? dığı bir mektupta o günü şöyle anlatmıştır: yara ile savaş dışı edilmiştim. "
Askerler 261 Rakımlı Tepe'nin ötesin- "24 Nisan 1915 Pazar günü Arıburnu yakı Çıkarmanın ilk gunu katlanılan
de bir yeri gösterirler. Düşman, Mustafa nında Ağıldere adıyla anılan yerde deniz- fedakarlıkları bugün hakkıyla takdir ede-
Kemal'e, kısa bir toplanma ve dinlenme za- deki düşmanı gözlemek üzere iş alan yirmi- meyebiliriz ama, o gün bir takdir eden çık
manı verdiği kendi askerlerinden daha ya- yedinci alayın üçüncü taburunun dördüncü mıştır: "Ben ayrılıp gittikten sonra vazifemi
kındır. Kararını hemen verir ve konuşmayı bölüğüne bağlı ve 90 er mevcudu bir takı yaptığım anlaşılmış olacak ki, Atatürk be-
sürdürür: mın içinde bulundum. Düşman Ağıldere nim olağanüstü birinci mülazımlığa terfii-
- Düşmandan kaçılmaz. cihetine de sarkmış ve saldırmıştı. Bizler mi ve gümüş liyakat harp madalyasıyla da
- Cephanemiz kalmadı. de elimizdeki yegane silah ve imanımızla taltifımin yazılmasını lazım gelenlere emir
- Cephaneniz yoksa süngünüz var! karşıladık ve açtığımız kahir ateşle bir saat buyurmuşlar. Bu lütuflarına mazhar olmak-
Mustafa Kemal, böyle diyerek süngü içinde kıyılarımızı örtecek kadar düşmanı la bahtiyar ve minnettarım." .
NTV TARiH NiSAN 2009 57
ÇANAKKALE 94. YIL
A-Z Savaşın
İsmail Utkular tarafından tasarlandı.
Yarımada'da şehit düşen tüm Türk
askerlerinin anısını temsil ediyor ve en
B
ombasırtı (Quinn's Post):
donanmaya açılacaktı.
Çarpışmalar esnasında iki taraf
C
gömülüdür. 1926 yılında açıldı.
ANZAC birliklerinin komutanı.
Arıbumu cephesindeki muharebeler
süresince, esas olarak 19-20 Aralık 1915
tarihindeki geri çekilmenin zayiatsız -
anakkale Şehitler Abidesi:
1960 yılında bitirildi. Morto
Koyu'na hakim Eski Hisarlık
tepesi üzerinde. Boyu 41.70 metre.
G edik Dere (Wire
Gully): 19 Mayıs 1915
tarihindeki büyük Türk
taarruzu suasında, yaklaşık
gerçekleşmesinde başarı gösterdi. Doğan Erginbaş, Feridun Kip ve
J
mermisi sonucu sağ kolunu kaybetti ve Türk birliklerinin
cepheyi terk etti. andarma Şehitliği: Anafartalar başkomutanı
bölgesinin kuz eydoğusunda Alman general.
yer alan Kireçtepe Jandarma Müttefik
Şehitliği, savaş sırasında yapılan en der çıkarmasına
mezarlıklardan. Kaç kişinin ve kimlerin karşı yanlış
yattığı bilinmiyor. strateji uyguladığı
gerekçesiyle eleştirildi .
K cephesinde, 6-10
anlısırt (400 Plateau): Arıburnu
arasındaki kanlı
Ağustos
muharebelerin
cereyan ettiği bölge. Türk tarafı toplam
M ahmut Sabri Bey:
Seddülbahir cepheSindeki kıyı
vuruşmalarında ve 1. Kirte
7164 kişi zayiat vermişti. Avustralyalıların Muharebesi'nde büyük fedakarlıklar
Lone Pine anıtı buradadır. gösteren tabur komutanı.
Kadri Bey: Gelibolu Jandarma taburunun Malone, William George:
komutanı yüzbaşı. Kireçtepe muharebeleri Conkbayırı muharebelerinde Yeni
sırasında şehit oldu. Buradaki şiddetli Zelandalı yarbay. Burada öldü.
savunmanın mimarı kahraman.
aı e
L Burnu üzerindeki tepecik. 6
Baba: Küçük Kemikli
gerçekleştirdikleri
ve buradaki Türk
kuvvetlerinin Yarımada'ya transferini
geciktirmeye yönelik hareket.
••
O lümler: Türk ordusu 101.709
şehit verdi. Müttefiklerden
50.946 kişi öldü veya kayboldu.
Her iki tarafın, yaralılar ve hastalar da
dahil toplam zayiatı 1 milyon kişinin ~:
üzerine çıktı.
P
ınariçi Koyu (Y Sahili):
MüttefiklerirıSeddülbahir
bölgesinin batısında 2000' den
fazla askerle çıkarma yaptıkları küçük
koy Buradan Alçıtepe'ye doğru
bir saldırı gelişmemesi, İngilizlerirı
talihsizliği, Türklerin şansı oldu.
S impson Kirkpatrick:
bölgesinde görev yapan
Arıburnu
T
Seyit Onbaşı: 18 Mart deniz
muharebesinde Rumeli Mecidiye ekke Koyu (W Sahili):
Tabyası'nda görevli asker. Seddülbahir' deki iki ana çıkarma
~ koyundan biri. Kuvvetli Türk ~
direnişi İngilizleri burada da geciktirdi ve
arkadaki savunma birliklerine organize
olma zamanı kazandırdı.
V ehiP Paşa:
Alçıtepe
Seddülbahir-
bölgesinin grup
komutanı olarak önemli
Z
ığındere (Gully Ravine):
yararlıklar gösterdi. Kuzey grubu Yarımada'nın gürıeyinde, Ege'ye
komutanı Esat Paşa'nın kardeşidir. dökülen ve muharebeler sırasında
Gallipoli
~
' O>
o
Ö
Y
--------------------~~~~~~ ~
Gallipoli
D oughty-Wylie'nin
karısı Lilian,
eşinin ölümünden
sonra, savaş
birlikte taşımaya başladı.
Doughty-Wylie Türkiye ile 1896'da as-
keri diplomat olarak gittiği Girit'te tanıştı.
1906 yılında konsolos yardımcısı olarak
Konya'da ve Mersin'de bulundu. 1909 yı
lında Mersin'de görevliyken patlak veren
sürerken mezarını ziyarete Ermeni olayları üzerine Adana'ya gitti ve
geldi ve 1927'ye kadar burada elinden geldiğince tarafları sakin-
Türkiye'de kaldı. Kızılhaç leştirmeye çalıştı. Silahların patladığı, ev-
lerin yakıldığı bir ortamda sokağa çıkarak
dispanserinde çalıştı; kendini olayların ortasına attı ve bu sırada
mezarın bulunduğu arsayı yaralandı.
almaya çalı ştı. 1912-13 Balkan Savaşları sırasında
Türk ordusunda İngiliz Kızılhaç görevlisi
Arşiv belgelerinden, trajik
olarak bulundu ve hizmetlerinden dola-
bir hayat kesitinin hikayesi. yı padişahtan tarafından ikinci rütbeden
Mecidiye Nişanı, İngiltere kralından da Doughty-Wylie 25 Nisan günü Er-
"Companion of the Order of St. Michael tuğrul Koyu'na yapılan çıkarma başarılı
and St. George" (CMG) madalyasını aldı. olmayınca, ertesi gün Seddülbahir köyüne
Bu savaşta eşi Lilian da gönüllü hemşirelik yapılacak saldırının komutasını üst1endi.
yapmıştı. Savaş sırasında Seddülbahir köyü, bugün
Doughty-Wylie 1. Dünya Savaşı başla olduğu gibi Ertuğrul Koyu'na yayılmamıştı
dığında 46 yaşındaydı ve yarbay rütbesiyle ve evler kalenin doğusunda Morto Koyu'na
Yarbay Doughty-Wylie ve eşi Lilian Wylie, İngiliz ordusunda Royal Welch Fusiliers doğru yer alıyordu.
evliliklerinin ilk yıllarında ...
Alayı'na katıldı. Artık Türklerle 24 saattir Seddülbahir Kalesi yıkıntıları
beraber değil, onlara karşı sava- arasında direnen az sayıda Türk askeri köye
şacaktı. Çok iyi düzeyde Türk- çekildi ve Doughty-Wylie komutasındaki
çe bilmesi, Türkler ve askeri İngiliz birlikleri öğle saatlerinde kaleyi ele
teşkilatı hakkındaki ayrıntılı geçirdi. Köyün içindeki son silah sesi de
bilgiye sahip olması sebebiyle, kesildikten sonra İngilizler duruma hakim
"Gelibolu Seferi"ne hazırlanan oldular ve önlerinde sadece 80 şehit bula-
Akdeniz Seferi Kuwetleri Ko- bildiler. Bunun iki katından fazla ölü ve bir
mutanı Hamilton tarafından o kadar da yaralı vermişlerdi.
özel karargah personeli arasına Doughty-Wylie ve yanındakilerin bir
dahil edildi. sonraki hedefi, yazının başında belirttiği
miz Harapkale Tepe'ydi.
Saat 14.00'e tepeye doğru saldırı başla
dı ve Yarbay Doughty-Wylie askerlerinin
önünde, elinde silah yerine sadece bir bas-
J-':I J JJh ibl. ton taşıdığı halde, onları yüreklendirmeye
S} '. S!..\.;~· ..;~C&. J~; çalışırken başından vurularak öldürüldü.
..,.J)) ~ı(.\ İngiliz askerleri yarbaylarını hemen oraya
gömdüler ve Doughty-Wylie'nin mezarı
savaş boyunca muhafaza edildi. Kendisine
OS: ölümünden sonra, İngilizlerin en yüksek
~ nişan kabul edilen "Victoria Haçı" verildi.
c: Muharebelerin şiddetini kaybettiği, so-
Dougthy-Wylie'nin karısın ı n ~
Osmanlıcakartviziti: "Madam ~ ğukların başladığı o yılın 17 Kasım günü,
Seddülbahir'e yanaşan bir filikadan, her-
~~~:~~d~~:i:~ı~~~r;ii~:i~~ri ~ kesin meraklı bakışları arasında bir kadın
Ordusu i Dersaadet" "*
OJ indi. Yüzü bir peçeyle kapalı olan kadın,
ANZAC
25
sayılarda ziyaretçi Yarımada'ya gelmedi.
ANZAC Koyu 2009
Nisan sabahı. Tüfek atış 1990'da ise, aralarında 50'den fazla savaş
ları Arıbumu semalarında gazisi bulunan 7000 kişi Şafak Ayini'ne
:yankılanıyor. Dar sahilde katıldı. 90'lı yıllardan sonra, savaşa katılan
Ingiliz, Avustralya ve Yeni son asker de öldükten sonra Şafak Ayini'ne
Zelanda üniformaları içinde duran asker- katılım arttı ve son yıllarda ortalama 10 bin
ler ve denizciler önlerindeki dik yamaçlara kişiyi buldu.
bakıyor. Ve sonra sessizlik. 1915'ten bu yana zaman değişti ,
Tarih 1915 değil; 1923. Sahildeki as- Arıbumu'ndaki sahil de. 94 yıl önce o
kerler ve denizciler istilacılar değil, işgalci ölümcül sabahta savaşan Türk ve Müt-
ler. Savaşmak için değil, tam sekiz yıl önce tefik askerleri, bugün yaşasalardı bölgeyi
savaşan ve ölenleri hatırlamak, anmak için tanımakta çok zorlanırdı. Milli Park Mü-
buradalar. 25 Nisan 1923'teki tören, Müt- dürlüğü tarafından 2005'te yürütülen yol
tefik askerlerinin karaya çıktığı bu tarihi çalışmaları birçok tarihi alanı yoketti ve
sahildeki ilk anma töreni değiL. İngilizler araziyi değiştirdi. Bu tahribata ve 2008
25 Nisan 1920'den beri her yıl, ölenleri ha- sonunda siperleri parçalayan, şehit ke-
tırlamak için burada toplanıyorlardı. miklerini ortalığa saçan yol çalışmasının
1923 töreninde savaşta ölenler için du- yapıldığı Kanlı Sırt ile Conkbayın arasın
alar okundu, "Last Post" ezgisi eşliğinde daki benzer vandalizme rağmen; bugün
saygı duruşunda bulunuldu ve saygı atışı Avustralyalı ve Türk ziyaretçiler hala Şafak
Dört yıl önceki yol genişletme ça lı şmaları yapıldı. Gelgelelim bir yıl sonraki 25 Nisan Ayini'ne katılmak için gelerek ortak anıla
koyu tamamen değiştirdi. değişikti. Lozan Antlaşması'nın imzalan- ra sahip çıkıyor. •
66 NTV TARiH NisAN 2009
bu tilrnde burnu kırılan adamı
gerçekler karşınızda NTV Belgesel Kuşağı heyecan verici, sarsıcı yap ı mlarla
dopdolu. Bu filmlerde dublör yok, özel efekt yok.
28. Uluslararası istanbul Film Festivali
NTV Belgesel Kuşağı
6·12 Nisan
Beyoğlu Sinemas.
- LV
www.ntvmsnbc.com
Ka - ıt Uzerinde
••
· ···········EN1Siı\yüR"········· · ············· ·· ··· · ···· ....................................................... .
. ... ....... g ............. . ... ........... . .... ................... ..................................... . .............................................................................. ,
~ ~
bu kaybolan dilin özelliklerini kayıt altına alabilmişti.
Ölmekte olan bir dilin kurtuluş hikayesi...
t~~
. ~i-i"'ha. '.~}\.~.
~~~i
--'ı!" " ,,. -·'f
t
i· it <
' ~Jtj"
j:'j
i,
"-" ,
bir avuç insan tarafından kullanılan o dil- . ~ ./' ::\ Q - .~ c: .'_. ... L L i
lerin ezici çoğunluğu, son temsilcileri çekip
gittiğinde, arkalarında hiçbir yazılı iz bırak
maksızın, birkaç yıl içinde "ölü dil" statüsü-
ne geçmiş olacak. "Küçük bir azınlığın ko-
..Jii..
'V\..
'i •
.' ~ •.
Ilııı· " ~~V."lliji.'i '
i
,;
\
.
!
~· i
r,
~
K'
.
nuşabildiği dilin ölümüyle yitireceğimiz ne
, ~ ~" f '~':-"
,
·r· .
~.' t '~
olabilir" sorusuyla rahatlayacak olanlara, her '
"
tincenin başına gelenleri ayrıntılara girerek
anlatmak gerekir.
-.
... -
Tevfik Esenç, 1987'de 82 yaşınd ayk e n Ar;zona '---~....::~"""
~, _ı._.t.. _
Daily Star gazetesinde bir röportajı yer almıştı. Werner Herzog'un bu arada, görkemli
2
"Fitcarraldo" fılminin çekim dönemine eş
008-2009 dönemecinde, Pompi- lik eden görkemli günlüğü Faydasızın Fet- lerin başında anılan Georges Dumezil,
dou Kültür Merkezi, günümüzün hi de yayımlandı. Amazon yerlileriyle bir- 1925'te Atatürk'ün çağrısıyla İstanbul
önde gelen sinema adamlarından likte çalıştığı o yıllarda, bir gün, ötekilerden Üniversitesi'nde ders vermeye geldiğinde
Werner Herzog'u ağırlıyor. Ana- uzak duran, tek başına şarkı söyleyip dans henüz genç bir adamdır. Altı yıl boyunca
yapıtlarının, çok sayıda orta met- eden bir yerlinin yalnızlığı dikkatini çeker; kaldığı İstanbul'da giriştiği dil çalışmaları
rajlı ve kısa filminin gösterimine eşlik eden rehberlerden birinden öğrenir durumun iç- nı, Türkiye'den ayrıldıktan sonra da kesin-
yayınların yanında, birkaç dolgun söyle- yüzünü: Kabilesinden tek kişi kalmamıştır tisiz sürdürmüş, 1954-1972 yılları arasın
şi de okur önüne çıktı bu vesileyle. Söyleşi hayatta, kendi dilini anlayan hiç kimse yok- da her yıl ülkemize gelerek alan çalışmaları
lerin herbirinde, yakında girişmeyi umduğu tur artık, paylaşılması olanaksız bir varoluş yapmıştı.
bir kolektif belgesel tasarısından sözediyor sal ve toplumsal yalnızlığın girdabında dö- Rivayet ya da düz gerçek, merakının Ka-
Herzog: Dünyanın dörtbir ucundan yönet- nüp dolanmaktadır. raköy iskelesine yakın bir noktada ayakka-
menlerin katkısını alacağı bir "ölmekte olan Bu trajik öykü beni "Son Ubıh" Tevfik bılarını boyatırken, boyacıların kendi arala-
diller" filmiyle bu olguya eğilmek amacıyla Bey'in serüvenine sürükledi ister istemez. rında konuşmalarından birşey anlayamamış
yanıp tutuşuyor. Sinema, "gidici"ye "kalıcı" Dil uzmanlarının, dil ve kültür tarihçileri- olmasıyla doğduğu aktarılır. Kafkas dille-
bir boyut ekleyebilir gerçekten de. nin yakından tanıdığı, başta Orhan Duru rine, Çerkesçeye, Abazcaya, Us et ve Ubıh
UNESCO her yıl bir raporda, ölmek- çeşitli yazarlarımızın üzerinde konakladığı kollarına uzanacak bir araştırmanın to-
te olan dillere ilişkin tehlike çanları çalar; bir örnek olaydır Tevfik Esenç'inki; başlan humları o gün atılmıştır. Dumezil'in, son-
bu yılın verilerine bakılırsa, şu an yeryü- gıcı Cumhuriyetin ilk yıllarına dek iner. radan gelişkin basımlarını hazırlamaktan
zünde konuşulan 6912 dilden 2511'i can- Karşılaştırmalı efsaneler tarihi alanın geri durmadığı ilk kitapları Anadolu Belge-
çekişme evresine girmiş durumda. Zaten da Avrupa'nın yetiştirdiği en ağır top isim- leri üstbaşlığını taşır: Laz masalları derle-
68 NTV TARiH NiSAN 2009
UN I VltRS,Te: 0 & ~AAI •.
c
.
o
.
ı
.
o
_~-
Documents anatoliens
Contes et Legendes sur les langues
et les traditions du Caucase.
des Ou bykhs.
PQl(.lt1ov.::Ulcoı;(XlOlS
Teu"s Oubykhs.
DU CfLfrJ;1 .ıU.TlOf(.o\,L DI LA II!CHOLCJII, scıumı~ tACı.
PARIS .
PARIS. INST ITUT 1) 'l! THNOLO G l f~
I NSTITUT O 'I!TIINO LO G J ı.
IdıSUWı.__ "~III01AII.WI'.rua:ııv~ (I").
Dumezil'in Ub,h Hikayeleri ve Efsaneleri adlı Dumezil'in bir diğer çalışması: Kafkas Dilleri
eseri 1957 yılında basıldı. ve Geleneği Üzerine Anadolu Metinleri.
Hiyeroglif
hakkında ilk ve Mehmed Muhsin, Mısır hiyerogliflerinin
çözülmesinden 73 yıl sonra, 1895 yılında
eserini yayımlar. Geçen 114 yıl içinde,
tek Türkçe eser Türkçede hiyeroglifle ilgili başka bir kitap
ı ır Dikilitaş'ın şifresi
T("'-<t:':'u.J,:,r..>:-o!f.,>."<;,~\:,,;,,.'.ı:ı~I.;.ııı:!Jı.)' Kitapta Sultanahmet
meydanında bulunan
/ Dikilitaş'ın da tercümesi
~<;.;..:..ı~)..:ı.:_
bulunuyor. MÖ 1479-
.u.:.)~~I..... 4:.-
1425 yıllarında Mısır'da
hüküm süren Firavun iii.
~UJl
Tuhtmosis'in kendi adına
S-..ı;...L' ~-!.J"- J (J.f)':-:i ,........... .;.." .. + ...,"',..,
yaptırdığı bu eserde,
..:.J'h~~JC-= .:~ !h.:: __ i ..ı-;u:
~1 ...... .i,;... ~~;";
..:...<4L:..~.:.L,;.;:i '\,\.:.11.u 1 ········~.-.r · ···:·····!1i!i~
firavunun Tanrı Ra tarafından
'\l'.Jj':'
J~./.u..
::t.:;;: i···············,,·!······ Mehmed Muhsin, Os-
~~ c:..-, ',".ı.,~ manlı Devleti'nin Mısır
<L\ S;--=::I ~.r
.1.,,;,' Yüksek Komiserliği'nde
~i <,'.!'...._..~
............
N
Huritf- ı Berbaiyye'nin
apolyon'un 1789 yılındaki se- giriş bölümünde yazar, hiyeroglifın birçok
ferinde yanında getirdiği bi- dilde çevirisinin yapıldığı halde Türkçede
liminsanları sayesinde Mısır böyle bir çalışmanın bulunmamasına deği
arkeolojisinin temelleri atıl nir ve bu eksikliği gidermek için hiyeroglif
mış ve ilk belgeler Deseription de L'Egypte üzerinde çalışan Batılı ve Doğulu bilimin-
1808-1825 (Mısır'ın Tasviri) adlı eserde sanIarının kitaplarından yararlanarak eseri
yayımlanmıştı. Champollion'un 1822 yı hazırladığını belirtir.
lında hiyeroglifleri çözmesinden sonra ise Kitap iki bölümden oluşmaktadır:
biliminsanları Mısır tabletlerini okumaya gramer ve sözlük. Yazar gramer kısmına
başlamış ve yeni tabletlerin ortaya çıkarıl geçmeden önce eserin giriş bölümünde hi-
ması için arkeolojik kazılar yapılmıştı. yeroglif yazısının çözümü ile ilgili olarak
Hiyeroglif Huritf-ı Berbaiyye Ter- tarihi süreci anlatır. Bu bölümde tabletlerin
cümesi adlı kitap, hiyeroglif hakkın bulunma süreciyle ilgili olarak ayrıntılı bil-
da yazılmış bilinen ilk Türkçe eserdir. giler veren yazar, başta Champollion olmak
1895 yılında yayımlanan eser, Meh- üzere yazıların çözümü için uğraşan Batılı
med Muhsin isimli bir diplomat bilginlerinin çalışmalarından bahseder. Bu
Sahaftan NEDRETİşLİ
jı~,--
(.-/,)
1
114 sayfalık eser, 114 yıldır aşılamadı.
9. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında İs Fenni Eğlenceler evdeki birtakım eşyalar ile
konuda bizde çalışma yapılmamış olma- tanbulluların hoşça vakit geçirmek, fizik ve kimya kurallarından yararlanarak
sından yakınan yazar, eserini bu boşluğu eğlenmek için pek fazla olanakları gerçekleştirilen eğlendirici deneyleri tarif
doldurmak için yazdığı nı belirtir. yoktu. Evlerde ancak belirli oyunlar etmektedir. "Çifte küreler, delikli kağıt,
Kitabın birinci bölümünde hiyeroglif oynanabilir, halk hikayeleri anlatılır veya renkli halkalar, buharlı yumurtalar, buzlu
yazısını oluşturan fonetik, ideografik ve İslam ulularının hayatlarını konu alan ayna, müteharrik zarlar, sabun köpüğüyle
determinatif unsurlar detaylı olarak açık menkıbeler okunurdu. mum söndürmek, cimnastik oyunu, ateş ile
lanmış, okunuşları ve anlamları verilmiştir. Biraz da evde geçirilen bu saatleri zen- resim yapılır mı" gibi başlıklarla yüzlerce
Kitabın ikinci bölümü hiyeroglif sözlüğü ginleştirmek maksadıyla, o dönemde ya- oyun ve deney, tarifleriyle bu kitaplarda yer
nü içermektedir. 26 sayfalık bu bölümde yımlanan ilginç kitaplar vardır. Bunlardan almaktadır. Ütücüyan, Dökmeciyan, Oksan
toplam 488 kelimenin Osmanlı Türkçe- biri de Sabah gazetesi ve Maarif Dergisi gibi ünlü Ermeni sanatkarlar tarafından
sindeki okunuşları ve anlamları verilmiş yazarlarından Avanzade Mehmed Süley- yerli yapım klişelerle de süslenen bu eserler,
tir. Eserin son kısmında Sultanahmet'teki man Efendi'nin çevirip bastırdığı Tom Tit bilgisayarsız, TV'siz, DVD'siz yaşadığımız
Dikilitaş'ın Osmanlı Türkçesindeki kar- adıyla yazan Arthur Good'un (1853-1928) yılların önemli yadigarlarıdır.
şılığını gösteren dört sayfalık kısa bir eseridir. La Science Amusan-
bölüm bulunmaktadır. Söz konusu belge te 2. Serie: Cent Nouvelles
Dikilitaş'ın Türkçedeki ilk çevirisidir. Experiences (Eğlenceli Bi-
Mısır'ın yaklaşık 300 yılOsmanlı lim 2. Seri: Yüz Yeni De-
Devleti'nin yönetimi altında yaşamasına ney) ismiyle Paris'te basılan
rağmen bu kadim tarihe Osmanlı'nın ilgi bu eser, Musavver Fenni
duymaması fazla düşündürücüdür. Gerçi Eğlenceler adıyla Türkçeye
Osmanlı dönemi Mısır tarihi çalışmaları çevrilmiştir. ilk baskının ilk
yadsınamayacak ölçüdedir, ama bu çalış cildi Kasbar Matbaası'nda
maların hiçbiri müstakil olarak hiyeroglifi 1892'de basılır; diğer ciltler
konu edinmemiştir. Bu durum Osmanlı de 1893 ve 1894'te piyasaya
dönemi Mısır tarihi çalışmalarının "siyasi çıkar.
tarihııle sınırlı kaldığı yargısını kuvvetlen- Kitabın ikinci baskısı
dirmektedir. ise Mihran Efendi'nin Ci-
Champollion'un hiyeroglifleri çözme- han Kütüphanesi tara-
sinden sonra bu yazı üzerindeki gramer ve fından 1904'te Fenni
lugat çalışmaları özellikle Batılı bilginler Eğlenceler adıyla ya-
tarafından gerçekleştirilmiş ve böylece yımlanır.
Mısırbilimin temelleri atılmıştı. Hiyeroglif Daha çok popüler
Huruf-ı Berbaiyye Tercümesi hem müsta- kitaplar kaleme alan
kilolarak ilk defa hiyeroglifi konu edinmiş Avanzade, kitabın
hem de bunu sistematik bir düzen içinde önsözünde "vakit
vermiştir. geçirmek sırf adi
Bugün Türk üniversitelerinde Mısırbi eğlencelerden ibaret .",.
limi kürsüsünün olmaması bir yana, Mısır
hiyeroglifleri hakkında yazılmış bir tek
eser bile bulunmuyor. 2009 yılı itibariyle
olmayıp, isminden de
anlaşılacağı vechile
esası fenne müstenid
--
---
Jk;L .J...$! o,)\j .j1~1
N
olduğu için, daha çok hayvan- ce rahatlıyor; biri-
TV Tarih: Kitapta ları önemseyen ülkelerden se- si uzaklaşacak olsa,
birbirinden ilginç çim yapmış. Türkiye'ye gelince, etrafa çarpa çarpa
100 kedi öyküsü örnek verecek birçok kedi var. bulup getiriyor. Hiç
var... Adı olan ilk Mesala Duman ... Dumanın anne olmadığı halde,
kedi Necmi'den uzaya fırlatılan öyküsü çok çarpıcı. insanoğlu şimdi Duman'ın üç
ilk kedi Felix'e ... Tarihe iz bı na ders veren gerçek bir öyküsü yavrusu var.
rakmış kedilerle ilgili bir kitap var. Duman'ın öykü-
yazma fikrini nasıl buldunuz? Bir zamanlar bir evi, bir sü TV kanallarında
Bekir Coşkun: Hayvanlarla sahibi olan Dumanın bir gün da yer aldı. Böyle bir
ilgili yazılan her kitap bir hay- gözlerinde sorun çıktı, göremez kitapta yer almasını
vansever olarak tabii beni çok oldu; sağa- sola çarpıyordu. Sa- isterdim.
mutlu ediyor. O yüzden iz bı hibi onu veterinere getirdi; ba- MB: Kitapta-
rakmış kediler hakkında yazılan kamayacağını söyledi; arkasını ki "en siyasi" kediyi
kitabı ben de ilgiyle okudum. döndü gitti. Duman sahibi- seçmek istersek, Be-
MB: Amerika'dan Uzak- nin arkasından bir süre ağladı. yaz Saray'ın "first-
Erm itaj'ın muhafız kedileri.
doğu'ya, ingiltere'den Bur- Gözleri görmediği için duvar- kedi"lerini mi, Kazan işçileri
ma'ya birçok kedi var kitapta. lara çarpa çarpa evinin yolunu Sendikası'na üye olan Kir-Pas'! tün kediler eşittir. Ağızları var
Peki, Türkiye'den hangi kedile- bulmaya çalıştı, beceremedi. Ve mı tercih etmeliyiz? dilleri yok, ama duyguları ve
rin öyküsü eksik?
it
~ .:M:«
e ~
e,. ••
o veteriner kliniğinde kaldı.
Aradan zaman geçti. Bir
gün, bir başka vicdansız insan,
üç minik yavruyu sokağa bı
BC: Beyaz Saray'ın first
kedisi ne yazık ki şimdi bırakın
Saray'ı, Clintonların evinde
bile değiL. Bence Kazan işçileri
yetenekleri birdir.
MB: Kedi soyunun deva-
mı açısından evlilik şart mıdır
sizce? Yoksa Taylandlı Phet ile
· *. .: O' rakmıştı. Veteriner Canan, o Sendikası' na üye olan Kir-Pas'! Ploy boşuna mı evlendirildi?
~~ ..••••. .*.•
. . : .-,
tt' ,
yavruları da Duman ın yanına
bıraktı. Bir süre sonra, yavrular
sağa-sola dağıldıkça, Dumanın
havayı koklayarak, seslere doğ
tercih etmeliyiz. Sonuçta sendi-
kacı olduğuna göre işçi sınıfına
ve yoksula daha yakındır.
MB: Peki Ermitaj'ın
BC:Hayvan haklarına saygı
duyan ve hayvanları seven ül-
kelerde kedilerin çiftleşmesin
de hiçbir sakınca yoktur. Ama
ru giderek, etrafı patileriyle fedakar muhafız kedileri mi, bizim gibi hayvanlara eziyet
yoklayarak yavruları arayıp yoksa sinema emekçisi kediler eden bir toplumlarda, hayvan-
bulup, sepetlerine geri getirdi- midir "en sanatkar" payesini ları sağlılığında evlerine alıp,
ğini gördüler. Duman geceleri hakeden? hastalandığında ya da sıkıldı
yetim yavruları kucağına sırala Be: iş sanata gelince, "en ğında sokağa atan ülkelerde, ne
yıp yatıyordu. Gündüzleri pa- sanatkar" payesini şu ya da bu yazık ki çiftleşmeleri (evlenme-
tisiyle onları yoklayıp, tamam kediye vermek doğru değil; bü- leri) sakıncalı olur.
YENİ ÇıKANLAR
ARAŞTIRMA Keltler
Türk'ün Soy Ağacı Venceslas Kruta
Ebu'l-Gazi Bahadır Han Dost Yayınları
İlgi Kültür Sanat Yayınları 140 sayfa, 7.50 TL
272 sayfa, 18 TL Çanakkale Savaşı
Modern İran Tarihi Günlüğü
Ervand Abrahamian İsmail Bilgin
Türkiye İş Bankası Timaş Yayınevi
Yayınları 480 sayfa, 17 TL FELSEFE
320 sayfa, 16 TL Descartes
İpsiz Recep "Emice" Tom Sorell
Tek Partili Cumhuriyet Mümin Yıldıztaş Dost Yayınları
Mahmut Goloğlu Yeditepe Yayınevi 145 sayfa, 7.50 TL
16. Yüzyılda Türkiye İş Bankası 168 sayfa, 10 TL
Adriyatik'te Korsanlık Yayınları Söylemek ve Yapmak
ve Eşkiyalık 440 sayfa, 18 TL Cengiz Han ve Modern (Harvard Üniversitesi
Senjli Uskoklar, Catherine Dünyayı Anlamak 1955 William James
Wendy Bracewell
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınları
TIBBİ
MUCtzELER
- Jack Weatherford
İnkılap Kitabevi
352 sayfa,I 9 TL
Dersleri)
John Langshaw Austin
Metis Yayınları
471 sayfa, 26 TL
T'l'T..u.ındon Y.....
Dq/tI!ı'mlOO~
ROMAN
Kayıp Cennet
(Smyrna 1922 Hoşgörü
200 sayfa, 13.50 TL
çİZGİROMAN
Ortadoğu'ya
Batı'dan değil bakmak
Ortadoğu'yu Anlamak Ilan Pappe, israil'in en özgün, bağımsız ve sözünü sakınmayan
Ilan Pappe tarihçilerinden. Son kitabında yıllardır Ortadoğu meselesini belli
Çeviri: Gül Atmaca
şekilde yan sıtan Bat ılı kriterleri eleştiriyor ve bölge insanının
NTV Yayınları
425 sayfa, 22 TL sorunlarını gündelik hayatın gerçeklerini de analiz ederek ele alıyor.
T ürkiye'de Ortado-
ğu ve Ortadoğu
çalışmaları
yıllardır
uzun
ihmal
edilen alanların başında gelir.
vizyonun dönüştürücü gücünü
anlatıyor.
Kısacası Ilan Pappe, sıra
dan insanlarının, günlük hayatı
üzerinden de Ortadoğu'nun
analizinin yapılabileceğini or-
Son 10 yılda, özellikle Irak'ın taya koyuyor. Uzun yıllardır
işgalinin ardından Türkiye'de "oryantalizm" çalışmalarının
Ortadoğu'ya yönelik ilgi gi- temel argümanını oluşturan
derek arttı. Bölgeyle ilgili öz- Batılı değerlerle bölgenin şe
gün ya da tercüme onlarca killendirilebileceği, bu kriterler
kitap raflardaki yerlerini aldı. içinde bölgenin gelişip "uygar-
Irak'ın işgali sonrası, bölgedeki laşabileceği" iddia edilmişti.
tüm dengeler bozularak zaten Bölgenin kendi iç dinamiğini
kaygan ve kırılgan olan siya- Bush'un Bağdat ziyaretinde Iraklı gazeteci Muntadar el-Zeydi kendisine görmezden gelen, insanlarını
si zemin işgal, savaş ve şiddet ayakkabısını fırlatmıştı. Zeidi'nin 18 Mart'ta 3 yıl hapis cezas ı kesinleşti. sürekli şiddet üretmekle suçla-
yoluyla yeniden düzenlenmeye yan bu önyargılı, zaman zaman
çalışıldı, çalışılıyor. Öte yan- Ilan Pappe, İsrail'in en guluyor. Kitap bu temel bakış ırkçı bakış açıları eleştiriliyor.
dan 1948'den bu yana İsrail'in özgün, bağımsız ve sözünü açısından yola çıkarak kaleme H ayfa Üniversitesi'nden
Ortadoğu politikası hem siyasi sakınmayan tarihçilerinden alınmış . Bildik, kronolojik bir ayrıldıktan sonra Exeter
alanda hem de vicdanlarda bü- (bu aralar ülkesinde çok tepki sıralama yapan ve olanları sa- Üniversitesi'nde görev yapan
yük tepki topluyor. Filistin me- topladığı nı da ekleyelim) . Bu dece neden sonuç ilişkileri ile Pappe'nin kitabı, Ortadoğu'ya
selesi çözülmek bir yana daha önemli kitabında Ortadoğu'ya ortaya koyan çalışmalardan de- bakmak isteyenler için bir ilk
da içinden çıkılmaz bir hale yaklaşımları eleştirerek Ba- ğiL. Tarihi olguları, gündelik si- adım, bir ön okuma niteliğin
getirilerek, Filistinlilerin hak- tılıların kendi bakış açılarına yaseti, kadın meselesini anlat- de önemli bir çalışma. Orijinal
ları yıllardır göz göre göre gasp göre bölgeyi yorumlamaya ça- maya çalışıyor. Pappe bölgenin ismi Modern OrtadoğU olan bu
ediliyor. Irak'ın işgali bölgede lıştıklarını belirtiyor. Pappe siyasi ve ekonomik tarihini an- çalış manın Türkçe isminin, ki-
din, mezhep ve etnik gruplar modernleşme süreçlerindeki latırken arkasına kırsal tarihini tabın kendi derdini anlatması
üzerinden siyaset yapılmasına tüm yaklaşımların tek başına de ekliyor. Kent yaşantılarını açısından çok başarılı oldu-
yol açarak bölgede yeni kırılma Ortadoğu'yu anlatmakta yeter- anlatmadan geçmiyor. Bu tür ğunu da söylemek gerekiyor.
ve gruplaşmaların altyapısı li olmadığını, bu yaklaşımların kitaplarda pek rastlamadığımız Çünkü, OrtadoğU'yu Anlamak,
nı oluşturdu . Petrol bölgedeki harmanlanarak ele alınması, ya da her biri tek tek bir kitap olan biteni gerçekten anlamaya
egemenlik için hala en gözde bölgenin kendine özgü koşul olabilecek konulara yer veriyor: çalışmak, bölgeyle ilgili sıkça
gerekçe. Yani bölgede kartlar larının, dinamiklerinin gözardı Popüler kültür, müzik, dans ve duyduğumuz klişeleri sorgu-
birileri tarafından yeniden ka- edilmemesi gerektiğini belir- şiirin Ortadoğu insanını na- lamak için yeni bir başlangıç
rılıyor. terek Batı tarzı klişeleri sor- sıl şekillendirdiğini irdeliyor. imkanı sunuyor.
Yalnız ve mutsuz
Atatürk saptaması doğru
Mustafa
C an Dündar'ın hazır
ladığı "Mustafa"yı
(bir DVD, bir kitap
ve bir albüm) seyret-
tim ve okudum. Çok da beğen
arşivlerden
mış,
na
malzeme toplan-
belgesel fı1m parçaları
canlandırmalar
lerin çevirileri,
eklenmiş;
Fransızca ve İngilizce metin-
Osmanlıcaların
yani vahiy dinlerinin beyhu-
deliği, hakikatin akılcı ve po-
zitivist bir anlayışla aranması
gerektiği savı, bana doğru görü-
nüyor. Yansıtılan, ı 930'lardaki
Can Dündar
dim. sadeleştirmeleri yapılmış .
Gerçi yalnız ve mutsuz Atatürk
NTV Yayınları
232 sayfa, 15 TL Elbette, bu çalışma Mus- metinler ve görseller arasında imgesi de haklı bir saptama.
tafa Kemal Atatürk'ün eksik- ufak tefek takdim-tehirler de Onun, Sokrates'inki gibi bir
siz bir yaşam öyküsü değil; yok değiL. iç-daimon'u olduğunu, onca
Milli Mücadele'nin ve erken Türk basınında "Mustafa" övgü ve alkış arasında, zaman
Cumhuriyet yıllarının tarihi hakkında yazılanlara ve söy- zaman aradığını, özlediğini bu-
hiç değil! İnsanüstü diye gös- lenenlere baktım . A1eyhinde- lamamış olmanın bunalımını
terilen Atatürk'ün - belki biraz ki değerlendirmeleri haksız yaşadığını, Can Dündar bence
magazine kaçarak- insani bo- buldum. Lehindekilere ekle- iyi anlatmış. Ayrıca "Mustafa",
yutlarını vurguluyor. Bir hayli mek istediğim pek bir şey yok. Atatürk hakkında kesinlikle
emek harcanarak resmi ve özel Atatürk'e izafe edilen ana fikir, son söz değil.
Tanrılar vardı,
yine de
düşündüm
Felsefe de onunla başladı, bilimsel
yöntemler de. Cebirden geometriye,
depremlerden yıldızlara, günlerden
aylara, denizlerden karalara,
ekvatordan kutuplara; bugün
kullandığımız temel bilgileri ortaya
çıkardı. Anadolu'da, Miletos'da yaşadı;
insanları kaderin tutsaklığından kurtardı.
tim ve ortaya koyduğum her somut fayda, yıkan cesur devrimcilerin ülkesidir, aksi • Ölürken ağzından çıkan son cümle:
bana yönelik tepkilerin şiddetine kalkan halde bu topraklar nasıl medeniyetin beşiği Paralellik varsa oranlar korunur.
oluşturmaktaydı. Elbette hataları m da az olabilirdi? •
NTV TARiH NiSAN 2009 77
..
.~ .Y.J._Y.~ Ç.~J.~b._. " ".·".·" " ".·" " ".".".·.··. . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . ... ..... ..... . . . ... . ...... ... . . . . . . ...:. ::: : : : ::. . : : :. :
SEYAHATNAME
Iı
camiden ayrı, yolun karşı tarafındadır. Sıfas
)1 Camii'ni Halil Beyyaptırmıştır. Ermenek'te
üç medrese, altı sıbyan mektebi, bir seyyah-
lar tekkesi, üç han, bir Mevlevihane iki ha-
Y
alçın
bir dağın tepesinde Tanrı gece gündüz kapalıdır. Mağaranın içinde dağı taşı tutan Ermenek'in bezi, narı, beyaz
yapısı,
görülmeye değer bir ka- kırk elli kadar kargir ev vardır ki pencere ve ekmeği ve kalesi meşhurdur. Elli dükkanlı
lesi vardır. Otuz iki yıldır, karada cumbaları, şehre, karşı kayalıklara bakar. çarşısında bedesten yoksa da her şey bu-
denizde on sekiz padişahlık gez- Mağara içine yağmur inmediğinden ev- lunur. Ermenek eski ve şirin bir kasaba
dim, mislini görmedim! Bedenden, burç ve lerin bazıları tahta örtülü, bazılarının üstü olup ahalisi yoğunlukla Ermenek Türkle-
barudan, hendekten iz olmayıp kudret ya- açıktır. Bir cami varsa da minare mümkün ri amma yoksullardır. Ayanları Süleyman
pısı, duvar gibi yalçın kaya içinde, dairemsi değildir. Kişi bu evlerden aşağıya baksa, Bey'le kardeşi Ahmet Ağadır.
bir mağaradır. Doğuya bakan kapısına, bir gözleri şaşalayıp aklı başından gider. Kaya- Ermenek'teki ziyaret yerleri Kesik Yol
yanı korkuluklu, ağaçtan yüz kırk basamak- lardan abıhayat gibi bir su çıkar ve aşağıya önünde Kırklar Makamı, şehir içinde Ya-
lı merdivenle çıkılır. Aşağı bakanın başı akar. Kalede top tüfek, cephane bulunma- lınca Baba ve Hıdırlık Sultan, bunun ya-
döner. Dört tarafı perdahlanıp parlatılmış dığı gibi, Sultan İbrahim'in hapsettirdiği kınında Kulacık Baba ile Pir İlyas Dede,
bir kayadır ki, insanın tırnağını iliştireceği, bir kadından başka beni adem de yoktur. şehrin bir ucunda da Apraş Dede'dir.
kuşların yuva tutup konacağı Ermenekliler ümmetin iyilerinden
yeri yoktur. Ermenek Ka lesi, büyük bir kaya kütlesinin yahşi ademIerdir. Bunların hayır dua-
Şehirden iki minare boyu üzerine ve içine yapılmış bir yaşam alanı, larını aldıktan sonra Silifke'ye gitmek
yukarıdaki kale, üç mızrak yıll ar geçtikçe, aşağıya doğru genişlemiş. üzere doğu tarafına doğru ilerledik.
yüksekliğinde, eni beş yüz de- Şehrin kenarında Kepan Kayası denen
rinliği bin adım bir mağaradır. yer, korkunç bir uçurumdur. Bir geçen
Ağzı doğuya baktığından ay- taş yuvarlasa bin kişiyi helak eder.
dınlıktır. Üstünde göğe yük- Kesme taş basamak1ı daracık yolun
selen kayalar, kayaların üzeri iki tarafındaki oyma mağaralara, şahin
de gönül açan bir sahra ve yuvası yüksek kayalara bakarak dört
çemenzardır. Ermeni kralları, saat yürüyüp Aykadın ırmağına indik.
İslam askeri korkusundan bu
kaleye sığınırlarmış. Eskiden Seyahatname, Cilt IX, 1935,
kalma demirden küçük kapısı s.305-306
GÖDENE-ALTIN YAKA
Antalya 'nın
bir başka yüzü
A talya'da zamanda
ufak bir yolculuk veya
uzur için en iyi adres
yakın Asartepe çevresinde
hem de arkasındaki ormanlık
alanda bulunabilir. Ayrıca han binalarında yaşamını Anacaddenin üstündeki kahve
eski hareketli günlerini arıyor.
GÖdene. Yeni adıyla Altınyaka. Akçaağıl mahallesinde sürdüren bakkal, marangoz,
Beydağlarını adeta ikiye Köristan tepesi denilen yerde, terzi ve kahvehanelerde zaman
ayıran devasa A1akır vadisinin özellikle nekropol alanındaki durmuş gibidir. Kahvenin
doğu yamacında, asırlardır bu lahideri iyi korunmuş bir antik önündeki çardakta gün boyu o
Antalya
görkemli manzaraya hakim
olan ufak bir yerleşimdir
yerleşim daha var.
O zamanlardan yakın geçmişe
oturan yöre ihtiyarlarının
gözlerinde, hep eski şenlikli .'
Çildibj
burası. Antikçağdaki ismi kadar kullanılan, bugün artık günleri arayan hüzünlü bir
O vacık
Cotanna olan bu yerleşimin unutulmaya yüz tutmuş tarihi bakış vardır. Artık günde
•
Gödene Kemer
tarihsel izleri, hem merkeze Antalya-Kumluca yolunu
geçen seyyah ve
sadece birkaç defa geçen
araçlar bile onlar için
• •
kervanlar, daha heyecanlanma sebebidir. " Antalya Gödene
Unutmayın: Merkezde al abalık
sonrasında araçlar Gödene'nin arkasındaki
lokantalan var. Yemekler çok leziz,
hep Gödene'de dağlardan gelen kar sularının fiyatlar çok uygun • Bazı köy evlerimle
soluklanır veya oluşturduğu, ağaçlar altındaki komıklama ve köy yomeği imkanı var
• Yerel ulaşım olınasma rağmen,
konaklardı. O pınarlar, özellikle yaz aylarında Antalya veya Kemer'den safari
günlerin izleri kıyının sıcağından kaçmak turlanyla da buraya gelebilirsiniz:
Equinox Turizm 0242 247 8836
dikkadice bakılırsa isteyenler için ideal yerlerdir.
hala görülebilir. Burası, Antalya'nın bir başka Kitap: Hüseyin Saraçoğlu, Akdeniz Bölgesi, Milli
Eğilim Bakanlığı Yayınları 1989.
Merkezdeki eski yüzüdür.
N e zaman kurulduğu,
ne olduğu tam olarak
bilinmeyen, üzerine
Gerga'ya varmak için Çine'yi
Eski Çine'ye bağlayan
karayolu üzerindeki sapaktan
buradan bahsetmez. Kalıntılar,
duvarlarla teraslanmış 200
metre uzunluğunda 15-20
Ovacık
•
Alabayır
•
birçok savların öne sürüldüğü Ovacık yönüne sapın metre genişliğinde bir düzlük
ufak bir yaşam alanıdır. Kesin (sapakta Gerga tabelası var). ve çevresindedir. Tapınak
Unutmayın: Bir gününüzü ayırınakta
iki şey ise etkileyici, özel bir Kırksakallar'ı geçtikten sonra, olduğu düşünülen neredeyse yarar var . Alulıayır veya Kırksalmilar
yer olduğu ve ulaşımının sağda büyük bir kayanın sapasağlam küçük yapı, köyünden yerel rehber alırsarnz yolu
kalıntıların merkezindedir. daha rahat bulalıilirsiniz. Büyük
zorluğudur (yol yapılması üzerine boyayla yazılmış
ihtimalle sizi defineci zannedecektiL
düşünülüyor ki defıneciler Gerga yazısından toprak yola Kapısının üstünde "Gergas" • Zorlayıcı bir ortamda yürüyeceğin izi
rahat ulaşsın). girin. Yolun iyice bozulduğu yazılıdır. Bu kalıntıların Roma lıilin; giysileriniz lıöyle bir gezi için
uygun olmalı. Suyunuzu, yiyeceğinizi
Gerga'nın bir antik kent yere kadar gidin. Solunuzdaki dönemine ait olmaları kuvvetle yanınıza alın.
olmadığı kesindir. Bir köy vadinin yamacından aşağı muhtemeL. Ama dönemin
yerleşimi de denilemez. Her inen patika, sizi yarım saatte anıtsal yapılarıyla hiçbir teknik Kitap: Bilge Umar, Karia, inkı lap Kilabevi, 1999.
www.losttrails.com
ne kadar diğer ismi Gerga Gerga'ya ulaştırır. Yolun iniş benzerlikleri yoktur. Karia www.anadolugizeml.com
Kome olsa da ve "kome" Helen olması sizi sevindirmesin, her bölgesine özgü kaba taş
dilinde köyanlamına gelse inişin bir çıkışı vardır. Gerga işçiliğinin ürünleridir.
de ... Bir mabet etrafındaki hakkında antik kaynaklarda
tapınma alanı, akla en yatkın hiçbir bilgi yok. Ne Strabon,
olanıdır. ne Plinius ne de Herodot
Medeniyetlerin
buluşma noktası
• Içe merkezinde Maduru
I ve Çanakçı derelerinin
arasındaki tepenin
Bizans, Selçuklu, Osmanlı
dönemlerinde çeşitli eklerle
genişletilerek kullanıldığı
üzerindeki yapı, iç kale, biliniyor.
orta kale ve dış kale olmak Onarım ve yenilerneler
üzere üç bölümden oluşur. geçiren kale günümüzde
Niksar'ın zengin tarihinin tamamen bir ortaçağ yapısı
son tanıklarındandır. Asırlar görünümüne ve bürünmüştür.
boyu Orta Karadeniz'in iç Kale günümüzde bir mesire
kısımlarının kontrolünü yeri havasındadır. Niksar'ın
elinde tutmak isteyen birçok çeşitli dönemlerinden
medeniyetin izlerini burada tarihi eser parçaları, kalenin
bulabilirsiniz. Kalenin ilk içindeki gazinonun her yerine
olarak Roma döneminde dağılmıştır ve dekorasyon
yapıldığı daha sonra objesi olarak kullanılmaktadır.
Erbaa
• Niksar
•
Almus
• Barajı
Alt bölümünde geniş bir modern hayatın gürültü ve mektubundan hazırlanan bir ~ Antalya Alanya
alana yayılan birçok mimari karmaşasından uzak, tarih yazıt sayesinde öğreniyoruz. Bu
Unutmayın: Manzara ve tarih
kalıntı var. Fakat bunların eşliğinde huzur dolu dakikalar yazıt halen Alanya Arkeoloji günbatımında biitiinleşiyoı; gezi
planınızı buna göre yap ın.
çoğu makiler ve ağaçlar hatta saatler geçirilebilir Müzesi'nde sergileniyor.
• Yeıel ulaşımla Seki köyüne kadar
arasında kaybolmuş. Sütunlu burada. Severus mektubunda Syedra gelebiliısiniz . Dalıa sonra yokuş yu karı
caddenin, hamamın, tapınağın Syedra'daki kalıntılar MÖ halkını kente saldıran kısa bir yürüyüş sizi bekliyor.
ve samıçların bulunduğu 7. yüzyıl ile MS 13. yüzyıl haydutlar ve düşmanlara karşı Kitap: Faruk Nafiz Koçak, Alanya Tarih ve
Kılltür Seminerleri, Alanya Belediyesi Yayınları.
üst bölüm ise gerçekten arasına tarihleniyor. Hamam direnişi nedeniyle kutluyor.
gözünüzü açtığınız
kentlerinin Roma döneminde
kendilerini koruma ihtiyacı
duyan ilk Hıristiyanlar
Kapadokya'da olduğunuzu tarafından yapıldığı biliniyor.
sanırsınız. Aydıntepe Yeraltı Buranın da erken Hıristiyanlık
Şehri, Kapadokya'nın meşhur döneminde yapıldığı
yeraltı şehirleriyle aynı yapısal düşünülebilir.
ve görsel özellikleri taşıyor.
ı 989'da bir mezar kazısı
sırasında tesadüfen bulunmuş.
•
Aydınte p e
6-7 kilometre genişliğinde bir Çicekli
alana yayıldığı tahmin ediliyor. •
Kent, anakayaya oyulmuş Bayburt
tüneller, tonozlu odalar ve
bu odaların açıldığı geniş
O
ana mekanlardan oluşuyor. • Baybım Aydıntepe
Bölgenin bilinen tarihi MÖ Unutmayın: Kentin girişi kapalıysa,
3000-2500 yıllarına yıllarına bekçi ve anahtar belediye bin as ında .
• Bayburt'tan yerel ulaşım var.
gidiyor. Bir sava göre, eski • Yakınduki Kop dağırıda bulunan
ismi Hart olan Aydıntepe'deki otelleıde konaklayabilirsiııiz .
Kalelerin
kalesi
K alekent adını
Adana'nın
Kozan
'lçesi Gedikli köyü
yakınlarındaki, üzerine kurulu
olduğu Karasis dağından
almakta. MÖ 3. yüzyıla
tarihlendiriliyor. O
dönemlerdeki ismini
bilemiyoruz. Yine de
antikçağ coğrafYacısı
Strabon'un bahsettiği kale korkutucu. Üst kalede
kent Kydnia olabileceği ise sarnıçlar, yaşam Karasis
kimi arkeologlarca öne alanları ve garnizon A~dll O. Tapurıu
sürülüyor. Strabon'a göre binası var. Güneyde Kozan
B arajı . Gedikli
yörede hüküm süren Çukurova ve kuzeyde
Hac ım llZa l l
Seleukos hanedanlığı, Toros dağları •
Kozan
devlet hazinelerini
ulaşılması çok güç bir yerde kayalık uçurum olan bir dağın
gözüküyor. Belli
ki antikçağda Kapadokya'yı
•
koruyordu. Bu yer de dağlık uzun sırtı boyunca geniş bir Komana antik kenti Adana Kozan
tmıı gününüzü
Kilikia'da kurulu bir kale kentti. alana yayılan kalekent, oldukça üzerinden kıyıya bağlayan Unutmayın: Bir
ayırmalısınız.· Arazide yürümo
Doğrusu bu tarif Karasis'e çok sağlam kalıntılara sahip. yolu kontrol altında tutmak konusunda tecrübeli olmalısırıız.' Yakın
uyuyor. Kalenin tanınması Alt kale bölümündeki surlar, için inşa edilmiş. Eğer buraya çevrede yerleşim yok, o yüzden her türlü
tedaıikle yola çıkın. ' Kozmı dahil yakırı
çok yeni. Bunun sebebi de yüzyılların yıpratıcı etkisine çıkabillirseniz, fethinin
çevrede konaklama olanağı yok.
ulaşılabilme zorluğu. Batı tarafı rağmen hala etkileyici ve imkansızlığını farkedersiniz.
MOR ESTAFANOS
Kili s ESi G üneyde Mardin-
Nusaybin-Cizre
hattının, kuzeyde ise
Hizmetkarlar Dicle ırmağının sınırladığı
tarihi T urabdin bölgesindeki
dağında en etkileyici Süryani
kiliselerinden biri, Turabdin
bir bekçi adı, "Hizmetkarlar Dağı"
anlamına geliyor.
Kilise, Mor Gabriel
Midyat Manastın'nın çok yakınındaki
• Gülgöze
• Keferbe (Güngören)
B udakıı köyündedir ve bir binadan
• Güven çok, bir yapılar topluluğudur.
• Keferbe Yapımı kitabesine göre 778-
Çayırlı
• O 79'a tarihlenir. Köyün hemen
tl Mardin Midyat yanıbaşındaki yükseltide, Ki lisenin görkem li yapısı, köyevleriyle büyük bir tezat o l uşturuyor.
Katerina
Yanlış Katerina, Baltaeı'nın otağına
gider ve olaylar gelişir
Doğru Katerina, Çar Petro'nun
çadırına gider ve onu ikna eder
NECDETSAKAOGLU
T ürklerin Ruslarla
ilk büyü~ savaşının
nedeni, Isveç
Kralı XII. Karl' ın,
1709'da Poltava'da Çar Petro'ya
yenilip Osmanlı topraklarına
sığınması, onu kovalayan Rus
birliklerinin sınırı geçmeleriydi.
Sorun diplomatik yoldan
çözülmek yerine, Rusya'ya
savaş ilan edildi. Sadrazam efendinin Tarih-i Raşidinde ne
Baltacı Mehmet Paşa orduyla Osmanlı arşivlerinin belgeleri
Boğdan'a gitti. 18 Temmuz arasında, herhalde ne de
1711 günü Prut ırmağı Rus kaynaklarında, Baltacı
vadisindeki Kartal sahrasında Fehim'in eseri. Katerina halvetini uzaktan
ordugih kuruldu. Karşı yakada yakından doğrulayan bir bilgi
da Rus ordusu vardı. Irmağa Baltacı Paşa da bütün Kendi mücevherleri de dahil yoktur. İşin doğrusunu Voltaire,
ivedilikle köprüler çatıldı. birliklerle karşıya
geçerken, epeyce bir dünyalık toplayıp XII Karl'ın Tarihi'nde, Prut
~ 19 Temmuz'da, Türklerin Kırım Hanı Devlet G iray "Petro'nun çadırına" gitti ve Savaşı'na katılmış yaşlı Rus
~ "Şeremetof" dedikleri General da Rus ordugihını arkadan sara nöbetleri geçiren çarı generallerinden dinlediklerine
i Petroviç Şeremetof, Türk çevirdi. Petro saçını yatıştırdı. 21 Temmuz günü dayanarak anlatıyor: Kapana
~ birliklerinin köprülerden başını yolacağı bir tuzağa Baron Pyotr Şafırof'u, barış düşen Çar, sara nöbetleri
~ geçişini önleyemediği gibi, düşürülmüştü. Karşısında görüşmesi için 200 bin rublelik geçirirken Katerina, çadırına
E yenilip çekildi. Ertesi gün Türk Ordusu, arkasında Kırım bir kurtuluş akçesi, kürkler ve girdiği Petro'yu her nasılsa
.~
o:: süvarileri, bir yanı ırmak öbür mücevherlerle Mehmet Paşa'ya yatıştırıp barış görüşmelerine
yanı bataklık! gönderdi. Baltacı'yı barışa razı razı etmiş. Çar da ertesi
Önden ve arkadan yoğun edemeyen Şafırof, Sadaret sabah Şafırof'u, mücevherler,
ateş altında çılgına dönen Kethüdası Osman Ağa'yla rubleler ve kürklerle Baltacı'ya
Petro'nun imdadına, anlaştı. Tarih olaylarını "Baltacı göndermiş.
ordugihta bulunmaması ve Katerina" öykülerinde "Baltacı ve Katerina" roman
gereken ama her işleyen usta yazarlara göreyse, ve öykülerini yazanlarımız,
nasılsa yasağı delmiş Osmanlı ordugihına giden hatta maalesef kimi araştırmacı
metresi Marthe bizzat Katerina idi. Baltacı'nın köşe yazarlarımız Katerina'yı
Rabe (Katerina) çadırına girmiş, anlı şanlı çarın çadırı yerine Osmanlı
yetişti . Ö nce paşayı bir çadır kaçamağı sadrazamının otağına sokarak
generalleri karşılığında kandırmıştı! (!) yüzyıldır bizi bu masalla
ikna etti. Ne dönemin vakanüvisi Raşid uyutmayı başarmışlardır.
Belge/ 1921'den Mason diploması
,
.fi /!t9
DIPLOME
r Lc a'"r~.J.~~ı () ~ J~'~'J §"'.'} .ı-,I tf;
Lt. Sup.', (Mı_ • du SS ... GG:.~ du Rıı,
En yüksek riitbeye
çıkan sivil Ujeneral"
Topçu Feriki Hüseyin Paşa. Okulu'na yabancı öğrenci Bu ilk öğrencilerin ardından, Kansu Şarman
-=
Manisa
Uzun Çarşı'da
insan trafiği
Cumhuriyetin ilk yıllarında
çekilen bir fotoğrafta Manisa
Uzun çarşı. . . Manisa,
antikçağda "Magnesia", Roma
İmp aratorluğu döneminde
"Magnesia ad Sipylum" adıyla
anılır. Osmanlılar döneminde
"Şehzadeler Şehri" olarak
bilinen Manisa, Cumhuriyetin
ilk yıllarından başlayarak
büyümeye başlar. Uzun Çarşı
ya da Kuyumcular Çarşısı adını
taşıyan cadde, bugün Doktor
S adık Ahmet caddesi olarak
anılmakta.
RESTAURANTS
Okur soruyor, okur cevaplıyor
AbdoullahEffendi İstanbUl'un, büyük ihtimalle Türkiye'nin en
küçük minberi hangi camidedir?
ET,\RLlSSF.MENT TURC.
Geçmişteki
gelecek
Paleo-Future, geçmişte geleceğin
nasıl hayal edildiğini inceleyen
"retrofütürizm" akımıyla ilgili en
kapsamlı sitelerden biri. Ziyaretçiler
yarım kalmış ve artık günümüzde
absürt olarak görülebilecek yeni milenyumun gelmesiyle bütün
teknolojik projeler ve eski bilimkurgu elektronik sistemlerin çökeceği inancı
eserlerindeki temalar gibi pek gibi gelecek tahayyüllerinin bazıları
Türk musikisinden çok unsuru ı880'lerden ı 990'lara hem tanıdık hem de söz konusu
kadar inceleyebiliyor. ı 900'lü yıllara dönemlerin düşünce biçimi hakkında
diplomasız mezuniyet
ait, kablosuz bir telefonun nasıl ipuçları veriyor.
olabileceğinin tasviri ya da ı 990'larda, http://www.paleofuture.com
Klasik Türk müziğinin bütün detaylarını
Türk Musikisi adresinde bulabilirsiniz.
Farabi'den İsmail D ede Efendi'ye, Hacı
ArifBey'den Münir Nureddin Selçuk'a Kafkasların kalbi
bestekarların hayatlarına ve önemli
burada atıyor
bestelerinin güftelerine ulaşabiliyorsunuz.
Saz ve sözlü eserlerden oluşan nota arşivi Kafkas Vakfı, Kafkas tarihi ve kültürüyle
de zengin bir kaynak. Konuyla ilgili makale ilgili pek çok ayrıntıyı internet sitesine
ve araştırmaların yanı sıra klasik Türk . . . _ _ 8 _ _ _ _ ... _ _ _ _ _ _
taşımış. Kafkas halklarının tarihi,
müziğinin nazariyatı, usulleri ve formlarıyla
' H« ili, hall4d. ıı.r <1>1 6!K.k" __ _
kültür ve gelenekleri, müziği, dilleriyle
ilgili daha derin bilgi sahibi olmak ilgili bilgilerin yanısıra
Bı r "Asya Yaftakh" sergısı
isteyenler için de eksiksiz bir başvuru adresi. Kafkasya'daki gelişmeleri
Türk Musikisi, "musikişinaslar" için de içeriğinde barındırıyor.
haberleşebilecekleri, bilgi alışverişinde Makaleler ve haberler de
bulunabilecekleri bir grup da oluşturmuş. sitenin güncel yönünü
Site üzerinden üye olabileceğiniz zengin kılıyor. Özellikle
haberleşme platformundan, özellikle "Belgelerle Kafkasya"
klasik Türk müziği, Türk halk müziği ve bölümü konuyla ilgilenenler
tasavvuf müziği ile ilgili her tür bilgiyi için bir nevi arşiv niteliği
paylaşabiliyorsunuz. taşıyor.
www.turkmusikisi.com www.kafkas.org.tr
F merakla beklenen
i ım Festivali'nin özgürl eştirici an l atım ı yla
izleyicinin kend i sonucuna
yapıtı , Al manya'n ı n kendinin varmas ına izin Bleibtreu, Baader'in Stuttgart' ı n
Stammheim
2009 Akademi Ödüllerindeki veriyor. izleyicinin sempatisini karizmasını ina nd ı rıcı biçimde Hapishanesi gibi gerçek
temsilcisi ve şimd i ye kadar yitirmeye baş lad ığı sahnelerin, yans ı tıyor. Aynı şek i l de mekEınların k ull anı l ması,
ü reti l miş en paha lı prodüksiyon öykünün merkezindeki Meinhof Gedeck de inand ı ğı amaç gerçeklik vurgusunu daha da
olarak gösterilen "Der (Martina Gedeck) karakterinin uğ runda çocuk l arını terk pekiştiriyor. Stefan Aust'un
Baader Meinhof Komplex" en etkileyici o l duğu anlar edecek derecede ideallerine k itabından uyarlanan "Der
sert, hızlı hatta nefes nefese o l duğunu söyleyebiliriz. bağlı Meinhof rolünde Baader Meinhof Komplex",
koşturan bir sinema yapı t ı Andreas Baader'i can l andıran mükemmel bir performans kışkırtıc ı ve düşündü rücü
olarak dünyanın sayıl ı saygın Moritz Bleibtreu ve Gedeck sergiliyor. Yönetmen Uli Edel, bir film. Süresinin gereksiz
fi lm festivalierinden sonra mükemmel birer başrol filmin temposunu sürekli biçimde uzun tutu l ması
istanbul'da. oyuncusu. Örgüt içindeki en ayakta tutmayı başarıyor; d ı şında, - kaçırı l maması
19?0'lerin Almanya'sında, antipatik ve en az idealist özellikle mahkeme sahneleri gereken- bir yakın tarih
Ul rike Meinhof, Gudrun Ensslin yap ı daki rolü can l andıran kusursuz bir biçimde çekilmiş. hesaplaşma ve öze l eştiri filmi.
Televizyon Kennedy başabaş gerçekleşen baş ka n lık ka za na cağ ın dan emin olan
seçimleri. Kennedy'n in b eğen i aj ans ça lı şa n la rı ofi ste part i
Nixon'a karşı toplayan seçim kampanya s ı y l a vere rek seçim so n uç l arını izler.
Her Sal ı 22 .15, e2 başedemeyeceği n i anlayan Gece boyunca kimin kazand ığı
5terling (ooper, N i xo n' ı a n l aşıl ma z . Gerçekten de 9 Ka s ı m
60'lar New York'unda bir reklam desteklemek için fa r klı bi r yol 1960 sa bah ı ABD'de tam bir kaos
aja n s ın ın ça lı şanlarını konu alan seçer. Kennedy'nin can l ı yayında hakimdi. Times gazetesi tüm
"Ma d Men"de birinci sezonun halka ses l eneceğ i televizyon oy la rın say ı l masın ı beklemeden
son bölümlerine damgasın ı prog ram ı na rek lam girerek Ken nedy'n in seçi l diği n i
vu ran olay, John F. Ken nedy Kennedy'nin ko n uşma süresini du yu r m u ştu. Nixon, sadece 120
ve Richard Nixon a ras ı nda kısalt ı r. 8 Kas ı m gecesi Ni xon'ın bin oyla seçimi kaybetmi şti.
Saatler
13 Mart-28 Haziran
armasının içine
Ya p ı
Kred i Vedat oturtulmuş bir
Nedim Tör Müzesi, Fransız saati.
istanbul
gemici
Ya pı Kred i, teknoloji saatinden
tarihi temalı sergiler meydan
dizisine saatlerie başladı. saatlerine
Türkiye'nin önemli müze neredeyse tüm türleri
ve özel koleksiyonlarındaki görmek mümkün. Mustafa
eserleri biraraya getiren sergi, Şemi, Mehmet Şükrü, Ahmet
insanın günü saat dilimlerine Eflaki Dede, Dervi ş Yahya ve
ayıran matematiksel sistemi Şeyh Dede gibi saat ustalarının
ve saati buluşundan 1950'lere yapt ı ğı, çok azı günümüze
dek geçen süreci içeriyor. ulaşab i lmiş saatler usta l arıyla
.oTiktak" seslerinin birbirine an ıl ıyo r. Sergideki bu nadide
ka rışt ığı salonda; tarihi saatler Osmanl ı saatlerinin en eskisi
iş l evsellikleri, mekanik yapıları , 16. yüzyıldan . Zamanın
dönemlerinin tarihi atmosferi kavramsal yönü ise , ünlü yazar
göz önünde bulundurularak ve düşünürlerin saatlere eşlik
ayrıntılı bilgilerle sergileniyor. eden yaz ıl arıyl a izlenebiliyor.
Gü neş saatinden kum saatine, www.ykykultur.com .tr
Osmanlı'dan
Cumhuriyete
Biraya Dair
21 Mart-19 Nisan , Osmanlı
Ga rajistanbul toplumunda
23 Nisan-5 M ayıs, Ça ğdaş da hayatın önemli bir
Sanatlar Galerisi, Ankara parças ı olduğu dönemin
13-31 Mayıs, Atatürk Kültür popüler objeleriyle
Me rkez i, izmir gösteriliyor. Araştırmacı
ve yazar Mert Sandalcı içinde algılanıyor. kültürüyle ilgili akıılardaki
B i ran ın Osmanlı topraklarına koleksiyonunu 20 Öyle ki, koskoca bir sorulara cevap olacak."
sanayi ürünü olarak girdiği yılda o l uşturmuş. semte adını ve rmiş Sandalcı koleksiyonunu
1840'lardan Cumhuriyetin ilk "Osmanlı'da bira var bira fabrikası Bomonti oluştururken karşılaştığı en
y ıll a rına serüveni ... Serg ideki mıydı?" sorusuyla halen yerli yerinde. büyük zorluğu, tarihi bira şişesi
objeler, bardak a ltlığından sık sık karşılaştığını Genciyle, yaşlısıyla ararken yaşamış . Bira şişele ri
açacaklara , bira bahçelerinde belirten Sanda lcı'nın tarihine yabancı bir o dönemde mandal karşılığı
çekilen fotoğraflardan ilanlara cevabı , "Son yıllard a toplum olduk. Bu değ i ş-tokuş edildiğinden
h e rşey! Biranın Cumhuriyetin Osmanlı olduğundan yüzden koleksiyonum bugüne çok az örnek kalmış.
ilk y ıllarında olduğu gibi farklı olarak belli kalıplar Osmanlı'daki bira www.birayadair.com
Belgesel ÜNİVERSİTELER
Geleceğin tarihçileri
tarihi tartışıyor
prensipler çerçevesinde En önemlisi ise, sempozyum 20-21 Nisan
Sempozyum anlaşılması Kosova için bildirilerinin kitaplaşt ı rılara k Anadolu Üniversitesi,
büyük önem taş ı yor. Özellikle Arnavutça yay ı m l anması. Eskişehir
Siz kimlerdensiniz?
Şecereler aile, sülale, gelirlerinden hisse alanlar, kadın-erkek
kabile tarihini anlatır. ayırt edilmeden belirtilmişlerdir. İşte
bu durumda şeeerenin statü sembolü
Bunlarda gelir, toprak, soy,
olmanın ötesindeki işlevlerinden biri
., f.'
şÖhret, tarih veya aidiyet daha ortaya çıkar. Çin'de yerleşik soylar,
paylaşılır. Kendisini müştereken kullandıkları arazilere bağlı
~ olarak şeeereler düzenlerdi. Bu şecere-
yedi göbek atasının N
~
ler miras açısından önemli idi. Yakında
isimleri ile tanımlayan i Ahat Salihov tarafından yayımlanacak
kişi, takriben iki yüz ~ olan BaJkurt Şecereferi'nde ise, bunların
~ her birinin bir Başkurt kabilesinin var-
senelik bir aile tarihini
il;==;;;-------,:-":"7"-:---\;-.".....,~~~ ~ lık gösterdiği bölgeyi tanımlamak için
omuzlarında taşırken, ı- '!
kullanıldığını görüyoruz.
kendisine kimlerle nikah '" Kısacası yukarıda sayılan bütün bu
Tarihi Romanlar
t ,,,. ,~,('- ..
CA.Mi1' Au Çizgili
"' ~-,c...... ,,\
A. ADNAN SAYGü N Pij a malı
DAR :ı<;ÖrRÜNÜN Ç ocuk
DERVİşİ
MudUÖdınal
John ROjRO
()tudem'
Bilgilendiren Tarih
E~ 'ence'; T a\v;h
YAlıNAYAK GEN
Bombadan Sonra
3.Klı.p
www.Bitturk.Net
•
a,r
OBJE LER BELGELER
FOTOGRAF LAR SERGiSi
. . ..... .