Professional Documents
Culture Documents
ÖZET
Bilimsel yaz›lar›n ço¤u ya sadece dilin sosyal boyutuyla yahut yap›sal boyutuyla ilgilenmektedir. Oysa
her dilin iki boyutu da eflit derecede önemli ve birbirinden ayr›lamayacak kadar iç içe girmifltir. Baz› dillerde
görülen kibarl›k ve sayg› ifadeleri de bu flekilde de¤erlendirilmelidir. Bilhassa Japonca, Vietnamca, Korece
ve Tamilcede büyük yer tutan kibarl›k ve sayg› ifadeleri bu dillerde ve içinde bulundu¤u dillerde konuflan›n,
dinleyenin ve kendinden bahsedilen kiflinin toplumdaki sosyal statüsünü gösteren dilbilimsel bir janrad›r.
Bu janra bize toplumsal yap›lar›n dil kullan›m›na olan etkisini gösteren örneklerle doludur. Farkl› dillerden
al›nan örnekler toplumsal yap›dan kaynaklanan kibarl›k ve sayg› yap›lar›n›n dilde fonolojik, leksikal ve dil-
bilgisel de¤iflikliklerle kendisini gösterdi¤ini önermektedir. Bu yaz›n›n esas amac› genetik akrabal›¤› bulun-
mayan dillerden de al›nan örneklere bakarak dillerde böyle yap›lar›n bulundu¤una dikkat çekmek ve Sapir-
Whorf teorisinin kültür-dil ba¤lant›s›n› tam olarak izah etmedi¤ini göstermektir.
Anahtar Kelimeler
Sayg› ifadeleri, kibarl›k yap›lar›, toplumsal yap›, Sapir-whorf teorisi, bölgesel tipoloji
ABSTRACT
Much of the scholarly interest in language descriptions solely focuses on either the social aspects of
languages or on the structural nature of languages. However, they are equally important and intertwined to
each other; therefore, they should not be examined separately. Honorific systems and polite forms in some
languages are thought to be treated in this sense. The polite forms or honorific systems in a language –espe-
cially languages such as Japanese, Vietnamese, Korean and Tamil– constitute a genre of a discourse in
which we observe the social rankings of the speaker, listener and the person mentioned in the conversation.
This genre of speech suggests that the social structure of some societies motivates a good amount of langu-
age discourse that determines the usage and shift of different linguistic levels such as phonology, lexicon and
grammar. The primary goal of this study is to draw attention to such structures in genetically unrelated lan-
guages and thus show that the Sapir-Whorf hypothesis may not fully describe those structures in the langu-
ages examined here.
Key Words
Honorifics, polite forms, social structure, Sapir-whorf hypothesis, areal typology
38 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
gesi olarak de¤erlendirilir (Hudson Usted viene mañana ‘Siz yar›n geli-
1996: 121–131). Bir toplulukta hem top- yorsunuz’ yap›lar› kullan›lmaktad›r
lumsal yap›y› hem de o toplumun dilinin (Butt 1994: 125).
morfolojisini, fonolojisini ve söz varl›¤›n› Dillerde sayg› veya statü ifadeleri
ilgilendiren bu durumu sosyo-morfolojik, sadece ikinci tekil veya ço¤ul flah›s za-
sosyo-fonolojik veya sosyo-leksikal bir mirlerinin kullan›lmas›yla s›n›rl› olma-
konu olarak adland›rmak yanl›fl olmasa d›¤› gibi bu kullan›mlar›n varl›¤›n› tek
gerek. sebebe ba¤lamak da yanl›flt›r. Dilin fark-
Dünyada birçok dil, konuflan›n (hi- l› yap›lar›n› kullanarak ifade edilen say-
tap eden), dinleyenin (muhatap) ve ken- g› olay›n›n birden çok sebebi vard›r. Bi-
dinden bahsedilen kiflinin toplumsal sta- raz evvel bahsedildi¤i gibi bir dildeki
tülerine göre farkl› dilbilgisel yap›lar›n sayg› ifadeleri o dilin konufluldu¤u top-
z›tl›¤›ndan faydalanarak mütevaz›l›k, lumda hitap eden ile muhatab›n toplum
nezaket, sevgi, sayg› ve tazim ifadeleri içerisindeki veya birbirleri karfl›s›ndaki
ortaya ç›karm›flt›r. Dilbilimsel olarak konumlar›n› belirler. Bu konumu ortaya
‘honorific’ sistemler diye adland›r›lan bu ç›karan sebepler aras›nda yafl, cinsiyet,
yap›lar, kelime anlam› bak›m›ndan ‘ta- makam-mevki, bilgi/okumuflluk seviyesi,
zim, ululama, sayg› ifadesi, fleref payesi’ konuflma ortam›n›n resmili¤i, flehirden
manas›ndad›r. Honorifik sistemde mu- veya k›rsaldan geliyor olma (bölge), top-
hatap ile hitap eden kiflilerin sosyal sta- lumsal olarak do¤umla gelen ve sonra-
tüleri, sayg› veya nezaketin farkl› sevi- dan de¤ifltirilemeyen baz› statüler gibi
yelerinin sözdizimine (sentaks) veya etmenler bulunmaktad›r. Bu sebeplerin
morfolojiye yans›mas› olarak karfl›m›za prati¤e döküldü¤ü dillere bakt›¤›m›zda
ç›kar (Crystal 1997: 186). Sayg› veya ki- farkl› co¤rafyalarda konuflulan ve arala-
barl›k sisteminin en basit ve en çok kul- r›nda genetik ba¤ bulunmayan çok say›-
lan›lan flekli ikinci tekil ve ço¤ul flah›s- da dili birbirine benzer buluruz. Her bir
lar için kullan›lan zamirlerdir1. Dünya dil kibarl›k ve sayg› ifadelerini de¤iflik
dillerinin birço¤unda özellikle ikinci te- formlarda ve birbirinden çok farkl› oran-
kil flah›slar için birden fazla zamirin larda kullanmaktad›r. Bu durum bir an-
kullan›lmas› dillerde farkl› say›larda ve lamda bu kavramlar›n evrensel bir hadi-
seviyelerde olsa da sayg› kavramlar›n›n se oldu¤unun da göstergesidir. Neredey-
bulundu¤unu gösterir. Türkiye Türkçe- se bütün dillerde yeni tan›fl›lan insanla-
sinde al›fl›k oldu¤umuz ikinci tekil flah›s ra karfl› veya resmi kurumlarda resmi
zamiri ‘sen’ yerine ikinci ço¤ul flah›s za- konumlar› olan insanlara hitaben kulla-
miri ‘siz’in kullan›lmas› gibi birçok dilde n›lan dil normal iliflkiler için kullan›lan
benzer kullan›mlar mevcuttur. Mesela, ‘form’lardan farkl›d›r. Bu yaz›da baz›
Rusçada yt [t›] ‘sen’ - vy [v›] ‘siz’, dillerde de¤iflik seviyelerde kullan›lan
vy priglawáew; ‘Sen davet ediyor- sayg› ve hürmet ifadelerini ele alaca¤›z.
sun/edersin’- Bu ba¤lamda ‘honorific’ olay›n›n çok
vy lriglawáete ‘Siz davet ediyorsu- yayg›n oldu¤u Japonca, Korece ve Viet-
nuz’; namca baflta olmak üzere baz› gelenek-
Frans›zcada te/tu ‘sen’ vous ‘siz’, sel toplumlardaki sayg› ve dil kullan›m›
Elle te regarde ‘O (bayan) sana ba- ba¤lant›s›n› gösteren örnekleri inceleye-
k›yor’- ce¤iz. Örnekleri, ad› geçen dillerden al-
Je vous regarde ‘Ben size bak›yo- mam›z›n sebebi bu dillerde sayg› ifadele-
rum’ (Crocker 1990:242); rinin çok miktarda bulunmas›ndand›r.
‹spanyolcada tú ‘sen’, usted ‘siz’, ‹nceledi¤imiz örneklerle dillerde görülen
Tú eres listo, pero ella es genial ‘Sen yap›lar›n tek bir teoriyle aç›klanamaya-
ak›ll›s›n fakat o (bayan) bir dâhi’, ca¤›n› da görmüfl olaca¤›z.
http://www.millifolklor.com 39
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
Kast sistemine dayal› bir toplum sisteminin icaplar› ile birleflerek dil kul-
olan Hindistan’da konuflulan dillere göz lan›m›n›n s›n›rlar›n› belirler. Yaflça bü-
att›¤›m›zda birçok dilde bulunan ‘sen’- yüklük-ekseriyet (ubukuru), dil dâhil
‘siz’ ayr›m›n›n gayet basit ve hatta ma- bütün davran›fllar› tanzim etmede birin-
sum kald›¤›n› görürüz. Yaln›z do¤um ile ci ölçüttür. Kastlar aras›nda çizgilerin
elde edilen, brahmanlar (din adamlar›), net oldu¤u bu toplumda yafll›lar gençle-
kshatriya (savaflç›lar), vaisyalar (çiftçi- rin, erkekler kad›nlar›n önündedir. Bir
ler ve tüccarlar) ve sudralar (uflaklar) gi- konuflma ortam›nda konuflma s›ras› kat›
bi dört ana gruptan müteflekkil olan bir flekilde yafl olay›na ba¤l›d›r. Kad›nlar
kast sisteminde kastlar aras› dil kulla- d›flar›dan gelenler karfl›s›nda kendileriy-
n›m› dilin her seviyesinde farkl›l›k arz le konuflulmad›kça asla konuflmazlar.
edebilir. Mesela, Tamil dilinde, brah- Bu toplumda susmak da konuflmak ka-
manlar ile brahman olmayan s›n›flar dar etkilidir. Grup tart›flmalar›nda yafl-
aras›ndaki dil kullan›m› hem kelime se- ça büyük olan›n susmas› bir onaylama-
çimi baz›nda (leksikal seviye), hem ses- ma ifadesidir. Yaflça büyük olan›n sustu-
bilim baz›nda hem de gramer baz›nda ¤u yerde gruptakilerin de susmas› gere-
kendini gösterir. Afla¤›daki örnek brah- kir. Onun susmas›n›n sonras›nda yap›-
manlar brahman olmayan gruplar ara- lan her yorum gereksiz ve geçersizdir.
s›ndaki dil kullan›m fark›n› göstermek- Dolay›s›yla iyi konuflman›n bir terbiyeli-
tedir. lik göstergesi oldu¤u kabul edilen bu
Brahman Brahman olmayan toplumda yüksek kastlar›n erkek çocuk-
kelime seviyesinde lar› dokuz yafl›ndan itibaren alt s›n›f
tÿngu ‘koyun’ orangu üyeleriyle, üst s›n›f üyeleriyle ve özel
alambu ‘y›kamak’ kaluyu
durumlarda nas›l konuflacaklar›na dair
sesbilimsel seviyede
resmi konuflma e¤itimi al›rlar (Crystal
krÀfu ‘saç kesimi’ krÀppu
jíni ‘fleker’ cíni
1997: 38).
gramer seviyesinde Sayg› ifadelerinin en yayg›n olarak
vandudu ‘o geldi’ vanduccu kullan›ld›¤› dillerden biri muhakkak ki
panra ‘o [erkek] yapar’ pannuhã Japoncad›r. Kibarl›k Japon kültürünün
Kast sisteminden farkl› bir s›n›f ol- en mühim özelliklerinden biri olarak
gusunun bulundu¤u ‹ngiltere’de dilin yüzy›llard›r süregelen bir gelenektir.
kullan›m› yüksek zümre (Upper class) Filmlerde büyüklerinin, misafirlerinin
ile di¤er zümreler (non-Upper class) ara- vs. önünde sayg›dan dolay› e¤ilmeleriyle
s›nda bir hat çizdi¤ini A.S.C. Ross 1954 tan›d›¤›m›z Japonlar dillerinde de kul-
y›l›nda yazd›¤› ve genifl yank› uyand›ran land›klar› farkl› yap›lar vas›tas›yla ben-
bir makalesinde afla¤›daki kelime fark- zer bir gelene¤i sergilemektedirler. Top-
lar›yla ortaya koymufltur. lumun keskin çizgilerle farkl› katmanla-
Yüksek zümre Yüksek olmayan zümreler ra ayr›ld›¤›, kiflilerin sosyal statülerini
have a bath take a bath ‘banyo yapmak’ ve birbirleriyle olan iliflkilerini gösteren
luncheon dinner ‘akflam yeme¤i’ kibarl›k ve sayg› ifadeleri Japon dilinin
sick ill ‘hasta’ feodal ça¤lardan beri kulland›¤› önemli
rich wealthy ‘zengin’
dil yap›lar›ndand›r. ‘Polite form’ veya
mad mental ‘deli’
‘honorifics’ denen bu yap›lar oldukça
telegram wire ‘telgraf’
vegetables greens ‘sebze(ler)’
karmafl›kt›r. Ana dili Japonca olmayan
lavatory-paper toilet-paper ‘tuvalet ka¤›d›’ vb. Japonca konuflanlar›n çok kolayca uygu-
layamad›¤› bu yap›lar en basite indir-
Bir Orta Afrika krall›¤› olan Burun- gendi¤inde karfl›m›za üç çeflit ifade flekli
di’de yafl ve cinsiyet farkl›l›klar› kast ç›kmaktad›r. Birinci tarzda cümle ‘ki-
barl›k’ veya ‘sayg›’ ibarelerini almadan
40 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
‘yal›n’ bir tarzda ifade edilir. Yal›n tarz› Mrs vs. hitap ifadeleri karfl›l›¤›ndad›r.
gösteren hususi ek veya dilbilgisel bir Kibarl›k gerektiren her yerde kullan›la-
iflaret yoktur. Palmer’dan (1996: bilir.
200–206) al›nan örneklere bakal›m: -sama: -San’dan bir derece yüksek
(1) Taroo ga2 ki-ta (yal›n)
bir sayg› ifadesidir ve büyük sayg› ifade-
Taro Nominatif gel-Geçmifl zaman si olarak kullan›l›r.
‘Taro geldi’ -dono: ‘Lord/tanr›’ anlam›ndaki to-
(2) Taroo ga ki-masi-ta (kibar) no kelimesinden gelmektedir. Sama’dan
Taro Nominatif gel-Kibarl›k f.-Geçmifl zaman da yüksek sayg› ifade eder. En yüksek
‘Taro geldi’
derecedeki sayg› ifadesi olarak kullan›-
‹ki (2) numaral› örnekte bulunan -masu-/-masi- eki
kibarl›k formunu oluflturmaktad›r.
l›r.
(3) Sensei ga warat-ta (yal›n) -kun: Erkek çocuklar›n isimlerin-
ö¤retmen Nominatif gül-Geçmifl zaman den sonra kullan›larak sevgi ve aflinal›k
‘Ö¤retmen güldü’ ifade eder. Bazen erkekler aras›nda ken-
(4) Sensei ga warawa-re-ta(sayg›) dilerinden daha alt seviyedekiler veya
ö¤retmen Nominatif gül-Sayg› f.-Geçmifl za- genç olanlar için kullan›l›r.
man
-chan: Daha çok k›z çocuklar› için
‘Ö¤retmen güldü’
(5) Taroo ga sensei o tasuke-ta (yal›n) kullan›lan bu sevgi ifadesi ayn› zaman-
Taro Nominatif ö¤retmen Akkuzatif yard›m- da küçük erkek çocuklar, ev hayvanlar›
Geçmifl zaman ve hatta sevgililer aras›nda kullan›l›r.
‘Taro ö¤retmene yard›m etti’ Bu ek kullan›ld›¤› nesneye çocukça bir
(6) Taroo ga sensei o o-tasuke si-ta (Sayg›) sevimlilik katar.
Taro Nominatif ö¤retmen Akk. Sayg› f.-yar-
Bu eklerin yan›nda sempai, kohai
d›m et-Geçmifl zaman
‘Taro ö¤retmene yard›m etti’ ve sensei gibi unvanlar da konuflmada
kullan›lmaktad›r. Sempai genellikle
Sayg› olay›na cümledeki ö¤eler aç›- okullarda üst s›n›flardaki kifliler için alt
s›ndan bak›l›nca inceledi¤imiz Japonca s›n›flar taraf›ndan kullan›lan bir k›dem
kaynaklar›n hemen hemen hepsinde terimidir. Bu terim ifl yerlerinde tecrü-
sayg›n›n ya özneye veya nesneye yönelik beli veya k›demli olanlar için de kulla-
oldu¤unu görmekteyiz. Dört (4) numara- n›lmaktad›r. Kohai ise sempainin tam
l› cümlede fiil sayg› ifadesini alarak öz- aksini gösterir. Okullarda veya ifl yerle-
nenin sayg›nl›¤›n›, alt› (6) numaral› rinde acemiler için kullan›lmaktad›r.
cümlede ise nesnenin sayg›nl›¤›n› gös- Sensei tabiri kelime anlam› itibar›yla
termektedir. ‘önceden gelmifl kifli’ manas›ndad›r ve
Japoncada kibarl›k ve sayg› göster- doktorlar, ö¤retmenler, alanlar›n›n usta-
geleri farkl› yap›larca gösterilmektedir s› konumundaki kifliler için kullan›l›r.
fakat bir cümlede her iki yap› da bir ara- New York Times’ta ç›kan ve Nori-
da bulunabilir (Kaiser 2001: 178). mitsu Onishi taraf›ndan yaz›lan Japon-
(7) Itu o-kaeri ni nari-masu-ka? ca Sayg› ‹fadeleri Zay›fl›yor4 bafll›kl› ya-
Ne zaman Sayg›-dön- Zarf ol-Kibarl›k f.-Soru
z›ya göre Japon dilindeki ve toplumun-
‘(Sen) Ne zaman geri dönüyorsun?’
daki as›rl›k hiyerarfliler zay›flamakta.
Japon dilinde fiillerin yan›na getiri- Geleneksel olarak kat› bir flekilde yafla
lerek statüleri belirleyen eklerin bulun- ve k›deme göre yap›lanm›fl birçok Japon
mas›n›n yan›nda isimlere eklenen sayg› flirketi daha aç›k bir yap›ya kavuflmak
ve sevgi elementleri de mevcuttur. Bun- ve rekabeti kolaylaflt›rmak için unvan
lardan baz›lar› flöyledir3: kullan›m›n› b›rakt›.
-san: En yayg›n olarak kullan›lan Ayn› yaz›ya göre ekonomide yafla-
sayg› ifadesidir. Bay, Bayan, Mr., Ms., nan bozulma, firmalar› geleneksel düze-
ni bozma pahas›na, k›demlilik ilkesin-
http://www.millifolklor.com 41
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
den vazgeçip performans ilkesini kriter baflka ifadeyle Kore toplumunda insan-
olarak kullanmaya zorlad›. Uzmanlar›n lar kendi hareketlerini anlat›rken sayg›
belirtti¤ine göre bu durum sayg› dilinin ifadelerini asla kullanmazlar. Fiiller
ve unvanlar›n›n kullan›m› konusunda –usey veya –sey eklerinin –yo’dan evvel
kargafla yaratt›. Bu mesele Japon toplu- getirilmesiyle sayg› formunu al›rlar.
munda büyük bir de¤iflikli¤in aynas› du- Hankwuk mal ul cal hasey yo?
rumundad›r. fiöyle ki, eflitlik düflüncesi- ‘Koreceyi iyi konuflabiliyor musu-
ni ilke edinmifl anne-babalar art›k ço- nuz?’
cuklar›na geleneksel sayg› dilini ö¤ret- Ape’ nim... chayk ul ilk.usey yo.
me konusunda titiz davranmamaktalar. ‘Baba... kitap okuyor.’
Okullar›n ço¤u ö¤rencilerinden ö¤ret- Japoncada oldu¤u gibi Korecede de
menleri için bu dil yap›lar›n› kullanma- hem kibarl›k ifadeleri hem de sayf›
lar›n› beklememektedirler. Bunun neti- formlar› vard›r:
cesi olarak genç Japonlar ne bu yap›la- Çekimli fiil Kibarl›k formu Sayg› formu
r›n kullan›m›na tam olarak hakimler ne kes-er pey yo peysey yo
de kendilerini bu dil yap›lar›n› kullan- yap-ar hay yo hasey yo
bulufl-ur manna yo mannasey yo
maya mecbur hissetmekteler. Yukar›da
dinle-r tul.e yo tul.usey yo
belirtildi¤i üzere sayg› ifadeleri mevzu-
bekle-r kitalye yo kitalisey yo vb.
unda Japonca di¤er birçok dile nazaran
Korece, Japonca ve Tamil diliyle
daha kompleks bir yap›ya sahip oldu-
hiçbir genetik ba¤› bulunmayan Viet-
¤undan her fleyin en az zamanda en k›sa
namca (Thompson 1965: 260–266,
yolla gerçekleflmesini istedi¤imiz bir
299–304) da kibar kullan›m ve sayg›
ça¤da bu yap›lar›n ö¤renimi ve kullan›-
formlar› bak›m›ndan oldukça karmafl›k
m› kendi insanlar›na bile a¤›r gelmekte.
ve zengin bir yap›ya sahiptir. Vietnam-
Mesela ana dili Frans›zca olanlar›n ikin-
cadaki sayg› ve kibarl›k terimlerinin ak-
ci kifliye hitap ederken sadece gayri res-
rabal›k iliflkileriyle de yak›ndan ilgisi
mi ‘tu’ ile resmi ‘vous’ zamirlerini seçme-
vard›r. Bu terimlerin kullan›m› dinleyi-
lerine mukabil Japoncada ‘ben’ veya
ciye (muhatap), kendinden bahsedilen
‘sen’ demenin birçok flekli vard›r. Japon
kifliye (g›yaben), bu kiflilerin yafl›na, ak-
toplumunda bu zamirlerin kullan›m› ya-
rabal›k derecelerine ve toplumsal statü-
fla, cinsiyete, sosyal statüye, içinde bulu-
lerine göre de¤iflmektedir. Bu karmafl›k
nulan duruma ve birçok baflka flarta
sistemde di¤er dillerde oldu¤u gibi kifli-
ba¤l›d›r. Hatta fiillerin çekimi, s›fatlar
lerin birbirlerini tan›ma dereceleri, orta-
ve tüm kelimeler sayd›¤›m›z sebeplere
m›n resmi veya gayri resmili¤i kullan›-
göre de¤ifliklik arz eder. Türkçeye yak›n-
lacak dil formlar›n› belirleme konusun-
l›¤› ile bilinen Korecede (Martin 1993:
da önem tafl›r. Mesela, yirmi yafl üstün-
42–45) de bu durum sadece zamirlerle
deki bir kifli muhataplar› için afla¤›daki
s›n›rl› olmay›p fiil sisteminde kendini
standart kelimeleri kullanmaktad›r:
göstermektedir. Korecede bir kifli sayg›
cu: ileri yafltaki insanlar için; biri-
duydu¤u bir flahs›n yapt›¤› iflten bahse-
nin ninesi veya dedesi veya onlardan da
derken ‘honorifik’ denen sayg› ifadelerini
yafll› durumdaki kifliler.
kullanmaktad›r. Kore toplumunda ken-
ông: cu tabirinin kullan›lmad›¤›
dinden sayg›yla bahsedilen insanlar an-
yirmi ve üzeri yafllardaki tüm erkekler
ne-baba, di¤er akrabalar, yafll› insanlar,
için.
yüksek rütbeliler, ö¤retmenler ve dok-
bà: cu tabirini kullanacak kadar
torlar gibi e¤itimli insanlar ve baflka
yafll› olmayan bütün evli kad›nlar, hitap
meslek erbab› fleklindedir. Korecede
edenin kendi yafl›ndaki kad›nlar veya
kendi flahs›n› övmekten kaç›nmak da
daha yafll›lar için.
baflkalar›n› tazim kadar mühimdir. Bir
42 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
http://www.millifolklor.com 43
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
birçok yerinde konuflulan ve ço¤u gene- üyenin topluma kat›ld›¤› zaman dilimi-
tik bak›mdan farkl› ailelere mensup dil- ne kadar dilbilgisel ve semantik anlam-
lerde de¤iflik derecelerde kibarl›k ve da tekâmül etmifl bir anlaflmalar bütünü
sayg› ifadeleri bulunmaktad›r. Bu diller- haline gelmifltir. Japoncadaki durum göz
de sayg› ifadelerinin bulunmas› kulla- önünde tutuldu¤unda baz› sayg› formla-
n›mlar›n birebir örtüflmesi anlam›na r›n›n terk edildi¤ini görmekteyiz. Afl›r›
gelmemektedir. Örneklerde aç›k olarak ‘marjinal’ düflünerek Japon ekonomisin-
flunu görmekteyiz ki her dil sayg› kavra- deki durgunlu¤u bile ticaret dilinde veya
m›n› farkl› gramer yap›lar›yla veya de¤i- genel dildeki sayg› ifadelerinin hantall›-
flik leksikal unsurlarla karfl›lamaktad›r. ¤›na ba¤lamak d›fl dünyan›n dili nas›l
Bu noktada, bir sonuç ç›karma, ge- etkiledi¤ini göstermesi aç›s›ndan önem-
nel/geçer bir hükümde bulunma veya lidir. Modern dünyada yerel veya küre-
kültür dil iliflkisi ba¤lam›nda konuya en sel kültürlerin diller üzerinde muazzam
yak›n Sapir-Whorf teorisini (Malmkjaer de¤ifliklikler yapt›¤›n› göz önünde tu-
1996: 305–308) uygulaman›n ne denli tunca dilin kültürü flekillendirmesini id-
zor oldu¤unu müflahede etmekteyiz. Sa- dia etmek yerine kültürün dil formlar›n›
pir-Whorf teorisine göre diller dünyay› flekillendirdi¤ini öne sürmek de en az
tamamen ayn› flekilde alg›lamazlar. Her aksi kadar geçerli görünmektedir. Kald›
dilin d›fl dünyay› alg›lamas› farkl›d›r. ki Peter Trudgil’in diyalektoloji çal›flma-
Bir kiflinin anadili o kiflinin dünyaya ba- lar› sosyal s›n›flar›n dil kullan›m›n› ne
k›fl›n›, varl›klar karfl›s›ndaki hareketle- kadar etkiledi¤ini aç›kça göstermekte-
rini ve k›saca kültürünü flekillendiren dir. (Chambers 1988: 67–82). Kendileriy-
bir sistemdir. Bu bak›fl aç›s›ndan hare- le bizzat konufltu¤um Hindistanl› bilim
ket edilince dillerdeki unsurlar›n birbir- adamlar› da art›k insanlar›n Hindis-
lerine tam olarak çevrilmesi söz konusu tan’da kast sistemini devam ettirmeye
de¤ildir. Teorinin öne sürdü¤ü ‘dillerin alet olan dilin de¤iflmesi gerekti¤ini söy-
varl›klar› farkl› alg›lay›p anlatmas›’ ga- lemektelerdi. Ancak onlar da önce sosyal
yet makul bir görüfl olsa da dilin kültürü yap›n›n de¤iflmesi gerekti¤ini sonra bu
flekillendirdi¤i görüflü tart›flmaya aç›k- de¤iflikli¤in zamanla dili de¤ifltirece¤ini
t›r. Hindistan’daki kast sisteminin ta- düflünmektelerdi. Öte yandan Korecede,
mamen dilden kaynaklanarak gelifltiril- Japoncada ve Vietnamcada bilhassa ö¤-
mifl bir sosyal yap› oldu¤unu veya Ja- retmenler ve doktorlar için hususi sayg›
poncadaki tazim formlar›n›n feodal Ja- ifadelerinin kullan›l›yor olmas› bölgesel
pon toplumunu kurmufl oldu¤unu öne tipoloji (areal typology) kuram›yla aç›k-
sürmenin zorlu¤u Sapir-Whorf teorisini lanabilir. Buna göre aralar›nda genetik
tart›fl›l›r hale getirmektedir. fiöyle ki, bir ba¤ bulunmayan diller bölgesel ya-
öteden beri yerleflmifl, konvansiyonel ya- k›nl›ktan dolay› benzer özellikler göste-
p›lar olarak dillere bakt›¤›m›z zaman, rebilmektedir. Dillerdeki kibarl›k ve
diller mevcut sosyal sistemleri do¤uran sayg› yap›lar›na eflzamanl› olarak bakt›-
yap›lar olmaktan ziyade bu sistemlerin ¤›m›zda, bu yap›lar›n önümüze o toplu-
devam›n› sa¤layan birer unsur olarak mun sosyal yap›s›na iliflkin bir tablo
kabul edilebilir. Yani hem kast sistemine sundu¤u gayet aç›kt›r. Bu sosyal yap›n›n
hem de bu sitemde kullan›lan dile son- dillere fonolojik, leksikal, morfolojik se-
radan kat›lan (yeni do¤an) bir üye için viyelerde yans›d›¤›n› müflahade etmek-
dil o sistemin devam›na katk›da bulu- teyiz. Yafl, cinsiyet, makam-mevki, bil-
nan bir unsurdan baflka bir fley de¤ildir. gi/okumuflluk seviyesi, konuflma ortam›-
Öteden beri var olan bir sistemin içinde n›n resmili¤i, flehirden veya k›rsaldan
kendisini bulan bir üye o dili kullanmak geliyor olma (bölge), toplumsal olarak
zorundad›r çünkü dil denen sistem yeni do¤umla gelen ve sonradan de¤ifltirile-
44 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2006, Y›l 18, Say› 69
http://www.millifolklor.com 45