Professional Documents
Culture Documents
aritmetiin
temelleri
say kavram zerine
mantksal-matematiksel
bir inceleme
eviren: H. Blent Gzkn
Y
K
Y
ARTMETN TEMELLER
Say Kavram zerine Mantksal-Matematiksel Bir nceleme
GOTTLOB FREGE
Aritmetiin Temelleri
Say Kavram zerine Mantksal-Matematiksel
Bir nceleme
ev iren :
H. Blent Gzkn
STANBUL
indekiler
2.
3.
Byle bir inceleme iin felsefi saikler: Sayyla [Zahl] ilgili yasa
larn analitik mi, sentetik mi a priori mi yoksa a posteriori mi
olduuyla ilgili tartmalar. Bu terimlerin anlam.
4.
Bu kitabn grevi.
Kant bunu yadsmtr, Hankel ise hakl olarak bunu bir para
6.
7.
8.
10.
11.
13.
14.
15.
mas.
Leibniz ve W.S. Jevons'n grleri.
gr.
16.
17.
19.
20.
22.
23.
24.
r savunulamaz.
olmayan metafiziksel ekli. Eer say duyusal bir ey olsayd,
duyusal olmayana atfedilemezdi.
25.
27.
30.
31.
32.
33.
"Birim (birlik)" adnn zemini olarak aynlk [Gleichheit], E. Schrder. Hobbes. Hume. Thomae. eyler arasndaki farklar soyutla
mak, bize onlarn saylarnn kavramn vermez, ne de eyleri
bir dieriyle ayn klar.
35.
36.
37.
38.
39.
41.
Am aca ulalamamtr.
42.
43.
44.
zet.
Bir say tmcesi [Zahlangabe], bir kavram hakknda bir bildirim
iermektedir. Bir kavrama atfedilen saynn deiebildii halde
kavramn deimeden kald hakkndaki kar k.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
Bu aklamann dzeltilmesi.
Almanca bir deyimde bulunan destek.
53.
54.
rolu ve say.
bilir. Birimin blnemezlii ve smrlandrl? Aynl ve ayrt
edilebilirlii? [Gleidheit und Unterscheidbarkeit]
56.
57.
58.
59.
60.
ma giriimi.
tanm, saynn yalnzca bir e olduu bir bildirimdir.
grlmelidir.
lma kar k. lkece say tasarmlanamaz.
gemek iin bir neden deildir.
gnderimini, bir tmce balamnda gz nne almamz gerekir.
61.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
Aklama.
Kavram-bamts.
71.
72.
73.
74.
75.
Sfr, altma hibir eyin dmedii kavrama ait olan sayal say
dr. Eer sfr o kavrama ait olan sayal say ise, o kavramn altna
hibir nesne dmez.
76.
77.
78.
79.
80.
tanmlanmas.
81.
82.
lanmas.
Doal saylar serisinin en son yesi olmadna ilikin kantla
mann ana izgileri.
83.
"Sonlu sayal say" kavramna ait olan sayal say, bir sonsuz sa
yal saydr.
85.
86.
V. Sonu 180
87.
88.
89.
90.
95.
96.
VVittgenstein, Notebooks, 1914-1916, ev. G.E.M. Anscombe, Un. of Chicago Pr. 1979.
5.61.
"Felsefenin amac dncelerin mantksal akldr.
Felsefe bir reti deil, bir etkinliktir.
Felsefe yapt znde amlamalardan oluur.
Felsefenin sonucu 'felsefi tmceler' deil, tmcelerin ak hale gelmesidir.
Felsefe, baka trl sanki bulank ve kaypak olan dnceleri ak klmal, kes
kin olarak snrlamaldr."
Ludwig VVittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 4.112. BFS. st. 1985, ev.
Oru Aruoba.
Michael Dummett, Frege's Philosophy. 'Truth and Other Enigmas' iinde . Harvard Un. Pr. 1980, s. 89.
Frege ve Mantk
Alman matematiki, mantk ve filozofu Friedrich Ludwig
Gottlob Frege, Avrupa'daki kktenci siyasi devrimlerin yl olan
1848'in 8 Kasmnda Pomerenya'nn kk bir kenti YVismar'da
dodu. Frege, 1869-1871 yllar arasnda Jena niversitesinde,
sonraki be dnemde de Gttingen niversitesinde okudu.
Ana dal matematik olmakla birlikte, fizik, kimya ve felsefe
renimi de grd. zerinde byk bir etki brakacak olan fi
lozof Hermann Lotze'nin derslerini izledi. 1873'te Gttingen
niversitesi'nde verdii "Sanal Formlarn Dzlemdeki Geometrik
Temsili zerine" balkl doktora teziyle matematik doktoru oldu.
1874'te Jena'da Privatdozent (doent) olan Frege, 1879'da profesr,
1896'da ordinarys profesr oldu. 1914'te emekliye ayrlan Frege,
26 Temmuz 1925'te, imdi ad Mecklenburg-Vorpommern olan
Bad Kleinen'de yaama ve manta gzlerini kapad.
almalarna bir matematiki olarak balayan ve matema
tiin temellerine ynelen aratrmalaryla felsefeye yeni bir an
lay getiren Frege'nin yneliminin ardndaki saik nedir? Frege,
yaamnn sonlarnda kaleme ald bir yazsmda bunu yle
ifade ediyor: "Matematik ile baladm. Bu bilimde daha salam
temeller iin aba gstermek bana en acil gereksinim olarak g
rnd. Ksa srede anladm ki, say bir yn, bir ey dizisi veya
bir yma ait bir zellik deildir; sayma ileminin sonucunda
22
Frege, Posthumous Writings. ev. P. Long ve R. VVhite, s. 16, Blackwell 1979 (Nachgelassene Schriften, [NS] s. 17).
52 Gottlob Frege, Philosophical and M athematical Correspondetce. ev. Hans Kaal,
The Un. Of Chicago Pres. 1980, s. 101. [Frege, kavramlarn, yarg ieriinin k
smlara ayrlmasyla ortaya ktn Aritmetiin Temelleri 64'te de sz ediyor]
tmcenin anlam
(dnce)
I
zel adn anlam
i
tmcenin gnderimi (Bedeutung) zel adm gnderimi
(doruluk-deeri)
(nesne)
i
kavram-teriminin
anlam
i
kavram-teriminin
gnderimi
kavram n
(kavram)
- altm a
den nesne
fonksiyon ve deer-alan, kavram ve nesne, dnce ve doruluk-deeri, anlam ve gnderim arasnda yaplm olan ayrmlar
bu deerlendirmelerin altnda anlalmaldr. Bu sz konu
su kavramlarn anlam ve gerekelendirilmeleri onlarn ierebile
cekleri sezgisel ieriklerde deil, salam bir mantksal kuramn
kurulabilmesi iin vazgeilemez olmalarndandr. Frege'nin bu
ayrmlarn gelitirildii makaleler, mantksal ve sistematik ola
rak ncelikli olann aratrlmasna ynelik olarak anlalmal
dr."84
imdi yukarda sz edilen drt temel makaledeki grleri
de biraraya getirerek Frege'nin sayal sayy tanmnn ardnda
ki temel yaklama ksaca bakalm. Aslmda yukarda ele alman
drt makale de AT'den sonra yazlmtr ve ATde ele alnmayan
kavramlar, ayrmlar ve zmlemeleri iermektedir; bununla
birlikte hepsi de Begriffsschrift ve AT'deki temel meselelerin ge
litirilmesidir. Bundan dolay dncesindeki sreklilii geriye
doru okuma olana da vardr.
Russell Paradoksu
Aritmetiin Temelleri'nin ardndan geen yllarda, Frege, bu
kitapta gndeme getirdii fikirleri, yaklamlar ve yntemi
daha da gelitirecek ve 1891'den itibaren daha nce szn etti
imiz drt temel makaleyi yaymlayacaktr. Frege bu makaleler
de 'kavramn kaplam' anlayn, fonksiyonlarn 'deer-alan'
kavramyla daha teknik ve mantksal bir adan ele alacak; 'nes
ne' ve 'kavram' arasnda yapm olduu keskin ayrma ynelik
eletirilere yant olacak ekilde bu ayrm daha teknik bir dzey
de inceleyecek; ve yukarda sz ettiimiz gibi Begriffsschrift'te ve
Aritmetiin Temelleri'nde 'yarg ierii' olarak nitelediini, "An
lam ve Gnderim zerine"de srasyla 'anlam' ve 'gnderim'e
karlk gelecek ekilde 'dnce ierii' ve 'doruluk deeri'
olarak ayrt edecektir. Ve 1893'te yaymlanan Aritmetiin Temel
Yasalar (birinci cildi), tm bu yenilikleri de kapsayacak ekilde
aritmetiin temel yasalarnn, aslnda sadece mantk yasalarn
dan trediini daha teknik bir dille ve aksiyomatik olarak orta
ya koyabilmek amacyla yazlmtr.
Frege, Aritmetiin Temelleri'nde, kavramlar arasndaki ba
ntdan nesneler arasndaki bantya geebilmek iin 'kav
ramlarn kaplam' anlayn kullanmt. imdi, Aritmetiin
Temel Yasalar'nda bu gei bir aksiyom olarak tanmlanmtr.
V. Aksiyomun biimsel ifadesi udur:
Ve (F(e) = G (e))
(e F(e) = e G(e));
98 "From Frege to Gdel" iinde. Van Heijenoort, Harvard Un. Pr. 1967, s. 127.
Kaynaka
eviri Hakknda
ARTMETN TEMELLER
Giri
G iri
81
; Tanmlar:
(2 + l) + l = 3 + l = 4
Burada eksik olan
2 + (1 + 1) = (2 + 1) + 1
nermesidir, bu da,
a + (b + c) = (a + b) + c
nermesinin zel bir durumudur. Eer bu yasay varsayarsak,
her toplama forml iin benzer bir kantlama verebileceimiz
kolaylkla grlebilir. Yani, her say, kendinden nce gelenle
tanmlanmaktadr. Aslnda 437 986 gibi bir saynn Leibniz'in
yaptndan daha uygun bir biimde bize nasl verilebileceini
de grmemekteyim. Hatta onunla ilgili hibir znel tasarmmz
olmasa da, yine de bu yolla onu rahatlkla elde edebiliriz. Byle
tanmlar araclyla tm sonsuz saylar kmesini bir saysna
indirgeriz ve onu birle arttrrz, bylelikle sonsuzca ok saysal
ifadeden her biri birka genel (tmel) nermeden hareketle ka
ntlanabilir.
12 Non inelegans specimen demonstrandi in abstractis. Erdmann edisyonu, s. 94.
baka bir ey anlarsam, bu, daha nce doru olan ierii yanl
klmayacaktr; tersine, doru bir ieriin yerini belki yanl bir
ierik alacak, ama bu durumda ilk ieriin doruluu kesinlikle
ortadan kalkm olmayacaktr.
Bir bitkibilimci, bir iein ta yapraklarnn saysn (sayal
saysn) verirken, onun rengini verdiinde olduu kadar olgu
sal bir eyi ortaya koymay istemektedir. Ne biri ne de dieri
bizim keyfimize baldr. Demek ki, sayal sayyla renk arasnda
belirli bir benzerlik vardr; ancak bu benzerlik, ikisinin de du
yular yoluyla dsal nesnelerden alglanabilir olmasndan deil,
ikisinin de nesnel olmasndan ileri gelir.
Nesnel olan, dokunulabilir, uzaysal veya fiili gerek [Wirklichen] olandan ayryorum. Yeryznn ekseni, Gne Sistemi
nin ktle merkezi nesneldir, ancak bunlara Yeryznn kendisi
gibi fiili gerek diyemem. Ekvator izgisinden genellikle hayali
bir izgi olarak sz ederiz; ancak onu uydurulmu bir izgi ola
rak adlandrmak yanl olacaktr; ekvator izgisi dnce yoluy
la bilinmi ve kavranm olsa da, dnce yoluyla ortaya km
deildir, bir ruhsal sre rn deildir. Eer bilinmek ortaya
kmak demek oluyorsa, onun ne srlen bilinme tarihinden
nce ekvatorla ilgili olumlayc hibir ey sylememiz gerekir.
Kant'a gre uzay, grnlere (tezahrlere-Erscheinung) ait
tir. Uzayn, dier akl sahibi varlklarn gznde bizimkinden
ok farkl bir biimde grnme olana vardr. Aslnda uzayn
bir insana bir baka insana grnd gibi mi grndn
bile bilemeyiz; nk bunu karlatrabilmek iin gerekli olan,
bir insann uzay grsnn, bir bakasnmkiyle yan yana konul
mas ilemini hibir zaman yerine getiremeyiz. Yine de bunda
nesnel bir ey vardr; herkes ayn geometrik aksiyomlar bilmek
tedir, yalnzca eylem yoluyla da olsa, dnyada yolunu bulabil
mek iin byle yapmak zorundadr. Bunda nesnel olan, yasalara
tbi olan, kavranabilir ve yargda bulunulabilir olan, szcklerle
ifade edilebilir olandr. Saf grsel olan, iletilebilir deildir. Bu
nu ak klabilmek iin noktann bir doruda, drt noktann
bir dzlemde yer almas gibi yalnzca izdmsel zellik ve ba
ntlarn grsn edinebilen iki akl sahibi varlk olduunu
varsayalm; birinin dzlem olarak grsn edindiinin, die
49 Movd sar, xa9' f|V EKaatov td)v o v t c o v e v \ e y E T C t i. 'ApL9[i e t e k |iovd8(ov G u y k e i ^ i e v o v n\fj9o. [Bir birim, varolan eylerden her birinin onun sayesinde "bir"
olarak adlandrld eydir.]
bir olarak bakyoruz; ancak ister deneysel ister saf olsun, dsal
grmzden her birine ok olarak da bakabiliriz. Her tasarm,
bir dieri karsnda snrlandrldnda birdir; ancak yine de
kendi iinde ok olana ayrtrlabilir." Bu tavr, olgularn doas
tarafndan kavrama dayatlan btn snrlamalar ortadan kal
drmakta ve her eyi bizim ele almza baml klmaktadr.
Bir kez daha soruyoruz: Herhangi bir nesneye "bir" zelliini at
fetmek (yklemek), her nesne bizim ele almza gre bir olacak
ya da olmayacaksa nasl bir anlam ifade edebilir? Nasl olur da,
nn olabildiince kesin ve salam olma savma dayandran
bir bilim, bu kadar bulank bir kavram zerinde temellenir?
31. imdi, her ne kadar Baumann54 "bir" kavramn isel
grye dayandryorsa da, yukarda verilen alntda blnmez
olma ve yaltlm olma ya da snrlandrlm olma vasflarn
dan [Merkmale] sz ediyor. Eer bu doru olsayd, hayvanlarn
da bir tr birlik tasarmna sahip olabilmeleri beklenirdi. Aya
bakan bir kpein, bizim "bir" szcyle adlandrdmz e
ye ilikin, iyi tanmlanmam bile olsa, bir tasarm olabilir mi?
Bu pek inanlabilecek bir ey deil, ama yine de tekil nesneleri
ayrt ettii kesindir: Baka bir kpei, sahibini, oynad ta, ke
sinlikle bizim gibi yaltlm olarak, kendi iinde, blnmemi
olarak grmektedir. Kukusuz, kendini birden fazla kpee kar
savunmak zorunda oluuyla, bir kpee kar savunmak zo
runda oluu arasnda bir ayrm olduunu fark edecektir, ama
bu, Mill'in fiziksel fark dedii eydir. unu zellikle bilmek isti
yoruz: Kpek, daha byk baka bir kpek tarafndan srldmda ve bir kediyi kovaladnda, iki durum arasnda bizim "bir"
szcyle ifade ettiimiz ortak bir nokta olduunun, bulank
bir biimde de olsa, bilincinde midir? Bu bana pek mmkn g
zkmyor. Dolaysyla, birlik ideasmm, Locke'un55 dnd
gibi "bizim dmzdaki her nesne ve iimizdeki her idea tarafn
dan kavrama yetisine sunulduu" sonucunu karsamyorum,
tersine insanlar hayvanlardan ayran yksek zihinsel yetiler
araclyla bizim iin bilinebilir olduunu kabul ediyorum. So
54 A.g.y., Cilt II, s. 669.
55 Baumann, a.g.y., Cilt 1, s. 409.
V"
1"
V"
1" "
Sorunun zlmesi
45. imdiye kadar nelerin ortaya konduuna ve nelerin
hl yantsz kaldna topluca bir bakalm.
Say, ne renk, arlk ve sertlikte olduu gibi eylerden so
yutlanmtr, ne de o zelliklerin olduu anlamda eylerin bir
zelliidir. Bir say tmcesinde ne hakknda bildirimde bulun
duumuz sorusu yantlanmadan kalmtr.
Say fiziksel bir ey deildir, ama znel bir ey, znel bir
tasarm da [Vorstellung] deildir.
Say eylerin birbirine eklenmesiyle ortaya kmamaktadr.
Her biraraya getirme fiilinden sonra yeni bir ad versek bile bir
farkllk olumaz.
"Ayn cinsten okluk" [Vielheit], "kme", "farkl cinsten ok
luk" [Mehrheit] gibi terimler, kendi bulanklklar nedeniyle say
nn tanmlanmasnda uygun terimler deillerdir.
Bir ve birlik szcklerini ele alrken, u soru yantsz kalm
t: eyleri ele almzdaki keyfiliin bir ve ok arasndaki her
ayrm bulanklatrmasm nasl kstlandrabiliriz?
Snrlandrlm olmak, blnmemi olmak, paralara ayrl
mas olanaksz olmak gibi deyimlerden hibiri "bir" szcyle
ifade ettiimiz eyin ie yarar bir tanmlayc vasf [Merkmale]
olamaz.
Eer say verilecek eyleri birimler olarak adlandrrsak,
bu durumda birimlerin ayn olduu sav, eer snrlanmadan
yaplmsa, yanltr. Geri belirli bir adan bakldnda ay
n olmalar dorudur, ama bunun bir deeri yoktur. Eer elde
edilen say l'den bykse saylan eylerin farkl olmas stelik
zorunludur.
yle grnyor ki, birimlere birbiriyle elien iki nitelik
yklemeye zorlanm durumdayz; yani aynlk ve ayrt edilebi
lirlik [die Gleichheit und die Unterscheidbarkeit].
Frege, saylarn sadece kavramlara atfedileceini ifade ederken beilegen fiilini kulla
nyor; kavramlarn nesnelere zellik yklemesi konusuyla kartrlmamas iin,
kavram ile say arasndaki ilikiyi bu atfetme szcyle karlyoruz ve bylece
say verilen (saylan) nesne ifadesinden de ayrt etmi oluyoruz. Kr. 57.
Trkede birden fazla nesne iin kullanlan say szcklerinden sonra oul
eki gelmez, " adam" gibi; ama Almancada her zaman oul eki kullanlr, "
adamlar" gibi. Ancak deyimler sz konusu olduunda bunun istisnalar oluyor,
bundan da Frege, saynn nesnelere deil, kavramlara yklendiine dair baka
bir rnek karyor, (.n.)
Bu ifade, O'n, l'in, vb, her birinin ayr ayr kim liklerinin tehis edilmesi anlam
na geliyor, (.n.)
88 Belirli tanmlm varl buna iaret eder. Benim iin kavram, tekil bir yarg
ieriinin olas bir yklemi, nesne ise byle bir ieriin olas znesidir. Eer,
"Teleskopun ekseninin yn Dnya'nm ekseninin ynyle ayndr"
nermesinde, "teleskopun ekseninin yn"n zne olarak alrsak, "Dnya'nm
ekseninin ynyle ayn olma" da yklemdir. Bu bir kavramdr. Ancak "Dnya'nm ekseninin yn" yklemin bir esidir yalnzca; zne de yaplabildiin
den dolay o bir nesnedir.
Tpk ayn zamanda meydana gelen olaylar nitelemek iin kullanlan 'simultan'
veya gleichzeitig kavramlar gibi, Frege de bu balama uygun bir szck ola
rak gleichzahligi icat ediyor. Bu kavram, 'ezamanl' szcne benzer ekilde
'esayl' szcyle karladk, (.n.)
89 Sanyorum ki, "kavram n kaplam" yerine basite "kavram " diye de yazabilir
dik. Ancak buna iki ekilde kar klabilirdi:
1. Benim daha nce tekil saylarn nesne olmalarndan sz eden ifademle elie
cekti, yani "iki says" [die zwei] gibi belirli tanmlklarda kullanlan ifadelerde
belirtildii gibi ve saylarla "bir saylar", "iki saylar" gibi oul kullanmla
rn olanakszlndan dolay ve say, bir say tmcesinin ykleminin yalnzca
bir paras olduu iin;
2. Kavramlar birbirleriyle rtmeseler de, ayn kaplama sahip olabildik
lerinden.
Her iki itirazn da yantlanabilecei kansndaym; ancak bununla uramak
bizi imdiki amalarmzdan uzaklatrr. Bir kavramn kaplamnn ne olduu
nun bilindiini varsayyorum.
imdi,
"F kavramyla esayl" kavramnn kaplam, "G kavra
myla esayl" kavramnn kaplamyla ayndr
tmcesi dorudur, yalnzca ve yalnzca,
"F kavramna ait olan say ile G kavramna ait olan say
birbiriyle ayndr."
tmcesi de ayn zamanda doru ise. Artk bunda tam bir uyum
vardr.
Kukusuz, bir kavramn kaplamnn dierinden daha kap
saml olduu anlamndaki kullanmmz, bir saynn dierin
den daha kapsaml olduu eklinde ifade etmiyoruz; ama
"F kavramyla esayl" kavramnn kaplam
"G kavramyla esayl" kavramnn kaplamndan
daha kapsaml olmas gibi bir durum da olanakl deildir; ama
u olabilir: G ile esayl olan tm kavramlar, F ile de esayl
iseler, F ile esayl olan kavramlar da G ile esayl olurlar. Bura
da kullanlan "daha kapsaml" deyii, elbette saylar iin kullan
lan "daha byktr" deyiiyle kartrlmamaldr.
Dnlebilir dier bir durum da, "F kavramyla esayl"
kavramnn kaplamnn dier bir kavramn kaplamndan daha
kapsaml veya daha az kapsaml olabilecei durumdur; ancak
bu dier kavram bizim tanmmz gerei bir sayal say olamaz;
bir sayal say iin bir kavramn kaplamndan daha kapsaml ve
ya daha az kapsaml diye sz etmek pek allan bir ey deildir;
ancak bu durum ortaya ksa bile, yine de bizim sylediklerimi
ze engel olabilecek bir ey yoktur ortada.
dan, saylarn bilinen zelliklerinden bazlarnn tretilip tretilemeyeceini deneyelim. Burada kendimizi en basit olanla s
nrlayacaz.
Bunun iin "esayl olma" [Gleichzahligkeit] teriminin daha
kesin bir aklamasn vermek gereklidir. "Esayl olmay" bire-bir eleme (karlkllk) cinsinden tanmlamtk, imdi ya
placak olan bu sonuncu ifadenin nasl anlalmas gerektiini
ortaya koymaktr, nk onun gryle bir balants olduu ko
laylkla varsaylabilir.
Aadaki rnei inceleyelim! Eer bir garson bir masada
bulunan tabaklarn says kadar ba masaya yerletirdiinden
emin olmak istiyorsa, ne baklar ne de tabaklar saymasna ge
rek vardr; btn yapaca, baklarn, tabaklarn hep sa taraf
na konulmasna zen gstererek her bir taban yanma bir bak
brakmaktr. Bylece tabaklar ve baklar bire-bir eleme iinde
ve ayn uzamsal ilikide olurlar. imdi eer aadaki
a A'nm hemen sanda yer alyor"
tmcesinde, a iin baka, A iin baka nesnelerin yerletirildii
ni dnrsek, bu sre srasnda ieriin deimeden kalan
ksm, bantnn zn oluturmu olur. imdi bunu genelle
tirelim.
Eer bir a nesnesi ve bir b nesnesiyle ilgili bir yarg-ieriinden, a ve b'yi kartrsak, geriye, iki noktada eksik olan bir kavram-bamts [Beziehungsbegriff] kalr. Eer
"Yeryznn Ay'dan daha fazla ktlesi vardr"
tmcesinden "Yeryz"n karrsak, "Ay'dan daha fazla ktle
si olan" kavramn elde ederiz. Eer, "Ay" nesnesini kartrsak,
"Yeryznden daha az ktlesi olan" kavramn elde etmi olu
yoruz. Ama her iki nesneyi de ayn anda kartrsak, elimizde
bir kavram-bants kalyor ki, bu kendi bana alndnda bir
yaln kavramn sahip olduu anlamdan fazlasna sahip deildir;
kavram-bantsmm bir yarg-ierii meydana getirmesi iin her
zaman tamamlanmas gerekir. Ama farkl yollardan da tamam
2.
Eer d, a ile (p bants iindeyse ve eer b, a ile (p bants
iindeyse, demek ki, genel olarak, d ,b v e a ne olurlarsa olsunlar,
d, Vnin kendisiyle ayndr.
Bu, bire-bir elemeyi saf mantksal bantya indirgemekte
ve aadaki tanm vermemizi salamaktadr:
"F kavram, G kavramyla esayldr"
dilegetiriinin gnderimiyle,
"F kavramnn altna den nesnelerle, G kavramnn altna
den nesneleri bire-bir eleyen bir <p bants vardr"
dilegetiriinin gnderimleri ayndr.
imdi ilk tanmmz tekrarlayabiliriz:
"F kavramna ait olan sayal say, "F kavramyla esayl"
kavramnn kaplamdr";
ve unu ekliyoruz:
"n bir sayal saydr"
dilegetiriinin gnderimi ile,
"yle bir kavram vardr ki, r ona ait olan sayal saydr"
dile getiriinin gnderimleri ayndr.
Yani, sayal say kavram, geri aka kendi cinsinden tanm
lanmtr, ancak "F kavramna ait olan sayal say" daha nce ta
nmland iin bunda bir hata yoktur.
73. Bundan sonraki amacmz, eer F kavram, G kavramy
la esayl ise F kavramna ait olan sayal say ile G kavramna ait
olan sayal saynn ayn olduklarn gstermektir. Doal olarak
bu bir totoloji gibi grnyor, ama deildir; "esayl" szc
nn gnderimi, onun nasl biraraya getirildiinden deil, benim
yukardaki tanmlamamdan karsanmaldr.
Bizim tanmmzla ilgili gsterilmesi gereken, eer F kavra
myla G kavram esayl ise "F kavramyla esayl" kavramnn
kaplamnn, "G kavramyla esayl" kavramnn kaplamyla ayn
olduudur. Baka bir deyile, bu kabulden hareketle, aadaki iki
tmcenin tmel olarak salandnn kantlanmas gerekir:
Eer H kavram, F kavramyla esayl ise, ayn zamanda
G kavramyla da esayldr;
ve
"O'la ayn olan" kavramna ait olan sayal say, "O'la ayn
olan" kavramna ait olan sayal sayyla ayndr;
"O'la ayn olan, ama O'la ayn olmayan" kavramna ait olan
say O'dr.
Yani, bizim tanmmza gre [ 76.] "O'la ayn olan" kavra
mna ait olan sayal say, doal saylar serisinde dorudan O' iz
lemektedir.
imdi eer aadaki gibi tanmlarsak:
1, "O'la ayn olan" kavramna ait olan sayal saydr,
bu durumda elde edilen sonucu yle yazabiliriz:
1, doal saylar serisinde dorudan O' izlemektedir.
Bizim 1 says tanmmzn, kendi nesnel meruluu iin her^
hangi gzlemlenmi bir olguyu94 gerektirmediini belirtmek sa
nrm yersiz olmaz; nk tanma ulamay mmkn klmak
iin, baz znel koullarn salanm olmas gerektii ve duyu
sal alglarn bizi buna srkledii konusunda kolayca karklk
doabilir.95 Bununla birlikte, bu koullar, tretilen tmcelerin
a priori olmalarn deitiremez. rnein, en azndan imdilik
bilebildiimiz kadaryla, belli bir miktarda ve uygun nitelikte
kann beyinde dolamas da byle bir kouldur; ancak bizim yu
kardaki son tmcemizin doruluu, bu koula bal deildir,
hatta kan dolam dursa bile tmce hl geerli olacaktr; hatta
tm akll varlklar bir gn ayn anda k uykusuna yatacak ol
salar bile, bizim tmcemiz bu sre iinde iptal olmayacak, hi et
kilenmeden kalacaktr. nk bir tmcenin doru olmas, onun
dnlm olmasyla ayn ey deildir.
78. Bizim tanmlarmz araclyla kantlanacak baz
tmceleri sralayarak konumuza devam ediyorum. Bylelikle
okurlar bunun nasl yaplabileceini ana hatlaryla kolaylkla
grebilecektir.
1. Eer a doal saylar serisinde dorudan O' izliyorsa, a =
l'dir.
2. Eer 1, bir kavrama ait olan sayal say ise, bu kavramn
altna den bir nesne vardr.
94 Tmel olmayan nermeler.
95 Kar. Erdmann, Die Axiome der Geometrie, s. 164.
te bylelikle,
"n ile sonlanan doal saylar serisinin yesi"
kavramna ait olan sayal saynn, doal saylar serisinde doru
dan n'yi izlediini ne sren tmce, n'nin 0 ile balayan doal
saylar serisinin bir yesi olmak durumunda olduu koulunu
eklemek zorunda kalyoruz. Bunun iin aada akladm kul
lanl bir ksaltma vardr:
r, 0 ile balayan doal saylar serisinin bir yesidir"
tmcesi ile,
"n sonlu bir sayal saydr"
tmcesinin gnderimleri ayndr.
Bylece son tmceyi u ekilde ifade edebiliriz: Doal say
lar serisinde hibir sonlu sayal say, kendini izlemez.
86. Cantor, kendi sonsuz saylarn elde etmek iin bir ard
k sralanmada izleme bamt-kavramm devreye sokmaktadr
ki bu, benim "bir seride izleme" kavrammdan farkldr. Cantor'a gre, rnein, eer sonlu pozitif tamsaylar, tek saylarn
tpk doal saylarn serisi iinde birbirlerini izledii ekilde bir
sra iinde dzenler, ayn eyi ift saylar iin de yapar ve her ift
saynn bir tek sayy izleyecei koulunu da getirirsek, bir ard
k sralanma elde etmi oluruz. rnek olarak, bu ardk sra
lanmada 0 , 13' izleyebilecektir. Ancak hibir say O'dan hemen
nce gelemez. Bu, benim sral dizilerdeki izleme tanmmda kar
lalmayacak bir durumdur. Grden alnma hibir aksiyoma
bavurulmadan, eer y, ^-serisinde x'i izliyorsa, bu seride y'den
hemen nce gelen bir nesne olduu kesin olarak kantlanabilir.
Burada ardk sralanmaya ve Cantor'un sayal say kavramna
ilikin tanmlarn kesinliinde hl eksiklik varm gibi grn
yor. Dolaysyla Cantor, gizemli "isel gr"ye bavurmutur; ki
burada tanmlardan kan bir kantlama yapmaya almak ve
bu kantlamay yapmak elbette mmkndr. nk sz konusu
iki kavramn nasl kesin hale getirilebileceini ngrebildiimi
sanyorum. Bununla birlikte, bu sylediklerimle, onlarn meru
luunu ve verimliliini sorgulamay da kesinlikle istemiyorum.
Tam aksine, Cantor'un aratrmalarn, bilimi genilettikleri iin
selamlyorum, nk bu almalar sayesinde daha yksek de
receli sonsuz byk sayal saylara (sonlutesi sayal saylara) gi
den saf aritmetiksel bir yol almtr.
V. Sonu
teki Saylar
92. imdiye kadar incelememizi sayal saylarla snrladk.
imdi de teki say trlerine bir bakalm ve daha dar bir alanda
renmi olduklarmz bu daha geni alanda kullanmay yarar
l klmay deneyelim.
Hankel,109belirli bir say eidinin olanakl olup olmad so
rusunun ne anlama geldiini ak klmak iin unlar yazyor:
"Bugn say, dnen zneden ve saynn ortaya kmasna
olanak veren nesnelerden ayr olarak varolan bir tz deildir;
Pythagoraslarda olduu gibi kendi bana varolan bir ilke de
deildir. Bu yzden, saylarn varolmas sorunu, dnen z
neyle ya da aralarndaki bantlarn saylar tarafndan temsil
edildii dnlen nesnelerle ilikilendirilebilir. Matematiki
asndan, olanaksz olan, yalnzca mantksal olarak olanaksz
olan, yani kendisiyle eliik olandr. Bu anlamda olanaksz olan
saylarn kabul edilemez olmas, kantlama gerektirmemektedir.
Ancak sz konusu saylar mantksal olarak olanaklysa, kavram
lar aka ve tam olarak tanmlanmsa ve dolaysyla eliki
iermiyorsa, burada soru, unlara verilecek yantlarla aklana
bilir: Gereklikte ya da bize grde verilen fiili dnyada, bu sa
ylar iin bir dayanak [Substrat] bulunuyor mu, saylarn, d
nlr [intellectuellen] bantlarla belirlenmi olarak grnecei
nesneler var mdr?"
108 Bu kantlama yine de ok uzun bulunacak, mutlak bir kesinlie sahip olduu
nun dnlmesi de herhangi bir hata veya eksikliin gzden kaabilme duru
mu asndan sakncal grlecektir. Benim buradaki amacm, her eyi olanakl
en az saydaki en basit mantk yasasna indirgemekti. Bu yzden, yalnzca tek
bir karm ilkesi kullandm. Bununla birlikte, nsz'de, s.......'de belirttiim
gibi, benim kavram yazmn daha ileri uygulamalar iin, baka ilkelerin de ka
bul edilmesi gerekir. Bunu, karm zincirlerindeki hibir halkay yitirmeden
yapmak mmkndr ve bylelikle kantlamalarda nemli lde ksaltma ya
plabilir.
109 A.g.y. s.6-7.
T e m e lle r i, S a y
K a v r a m z e r in e M a n t k s a l- M a t e m a t i k s e l b i r n c e l e m e ,
Trkede.
l o i n oi 1,VTL
ISBN 978-975-08-1521-8
789750 815218