You are on page 1of 204

TRKYE'DE BREYSEL GELR

DAILIMI ETSZLKLER:
FONKSYONEL GELR KAYNAKLARI VE
BLGESEL ETSZLKLER

Do. Dr. Raziye SELM


Prof. Dr. ner GNAVDI
r. Gr. Dr. Aye Aylin BAYAR

Haziran 2014
Yayn No: TSAD-T/2014-06/554
Merutiyet Caddesi, No: 46 34420 Tepeba/stanbul
Telefon: (0 212) 249 07 23 Telefax: (0 212) 249 13 50
www.tusiad.org

2014, TSAD

Tm haklar sakldr. Bu eserin tamam ya da bir blm,


4110 sayl Yasa ile deiik 5846 sayl FSEK uyarnca,
kullanlmazdan nce hak sahibinden 52. Maddeye uygun
yazl izin alnmadka, hibir ekil ve yntemle ilenmek, oaltlmak,
oaltlm nshalar yaylmak, satlmak,
kiralanmak, dn verilmek, temsil edilmek, sunulmak,
telli/telsiz ya da baka teknik, saysal ve/veya elektronik
yntemlerle iletilmek suretiyle kullanlamaz.

ISBN: 978-605-165-004-3
Editrler: Ebru Dicle, Berna Toksoy Redman, Deniz Karata
Kapak Tasarm: Doan Kumova
Dizgi ve Sayfa Uygulama: Kamber Ertem

Grafik Tasarm:
SS MATBAACILIK PROM. TANITIM HZ. TC. LTD. T.
Eitim Mah. Poyraz Sok. No:1/14 Kadky - STANBUL
Tel: (0216) 450 46 38 Basm CB Basmevi: (0212) 612 65 22

NSZ
TSAD, zel sektr temsil eden sanayici ve iadamlar tarafndan
1971 ylnda, Anayasamzn ve Dernekler Kanunu'nun ilgili
hkmlerine uygun olarak kurulmu, kamu yararna alan bir
dernek olup gnll bir sivil toplum rgtdr.
TSAD, insan haklar evrensel ilkelerinin, dnce, inan ve
giriim zgrlklerinin, laik hukuk devletinin, katlmc demokrasi
anlaynn liberal ekonominin, rekabeti piyasa ekonomisinin kurum
ve kurallarnn ve srdrlebilir evre dengesinin benimsendii bir
toplumsal dzenin olumasna ve gelimesine katk salamay amalar.
TSAD, Atatrk'n ngrd hedef ve ilkeler dorultusunda,
Trkiye'nin ada uygarlk dzeyini yakalama ve ama anlay
iinde, kadn-erkek eitliini, siyaset, ekonomi ve eitim asndan
gzeten i insanlarnn toplumun nc ve giriimci bir grubu olduu
inancyla, yukarda sunulan ana gayenin gerekletirilmesini salamak
amacyla almalar gerekletirir.
TSAD, kamu yararna alan Trk i dnyasnn temsil rgt
olarak, giriimcilerin evrensel i ahlak ilkelerine uygun faaliyet
gstermesi ynnde aba sarf eder; kreselleme srecinde Trk
rekabet gcnn ve toplumsal refahn, istihdamn, verimliliin,
yenilikilik kapasitesinin ve eitimin kapsam ve kalitesinin srekli
artrlmas yoluyla ykseltilmesini esas alr.
TSAD, toplumsal bar ve uzlamann srdrld bir ortamda,
lkemizin ekonomik ve sosyal kalknmasnda blgesel ve sektrel
potansiyelleri en iyi ekilde deerlendirerek ulusal ekonomik
politikalarn oluturulmasna katkda bulunur. Trkiye'nin kresel
rekabet dzeyinde tantmna katkda bulunur, Avrupa Birlii (AB)
yelii srecini desteklemek zere uluslararas siyasal, ekonomik,
sosyal ve kltrel iliki, iletiim, temsil ve ibirlii alarnn gelitirilmesi
iin almalar yapar. Uluslararas entegrasyonu ve etkileimi, blgesel
ve yerel gelimeyi hzlandrmak iin aratrma yapar, gr oluturur,
projeler gelitirir ve bu kapsamda etkinlikler dzenler.

TSAD, Trk i dnyas adna, bu erevede oluan gr ve


nerilerini Trkiye Byk Millet Meclisi (TBMM)'ne, hkmete, dier
devletlere, uluslararas kurululara ve kamuoyuna dorudan ya da
dolayl olarak basn ve dier aralar aracl ile ileterek, yukardaki
amalar dorultusunda dnce ve hareket birlii oluturmay
hedefler.
TSAD, misyonu dorultusunda ve faaliyetleri erevesinde, lke
gndeminde bulunan konularla ilgili grlerini bilimsel almalarla
destekleyerek kamuoyuna duyurur ve bu grlerden hareketle
kamuoyunda tartma platformlarnn olumasn salar.
TSAD Sosyal Politikalar Komisyonu'nun faaliyetleri erevesinde,
"Trkiye'de Bireysel Gelir Dalm Eitsizlikleri: Fonksiyonel Gelir
Kaynaklar ve Blgesel Eitsizlikler" balkl bu rapor T letme
Fakltesi retim yeleri Do. Dr. Raziye SELM ve Prof. Dr. ner
GNAVDI ile T letme Fakltesi retim grevlisi Dr. Aye Aylin
BAYAR tarafndan hazrlanmtr.
Haziran 2014

ZGEMLER
Do. Dr. Raziye SELM
Raziye Selim, lisans renimini stanbul Teknik niversitesi (T) letme Mhendislii
Blm'nde tamamlad. T Fen Bilimleri Enstits'nden yksek lisans ve "Vergi Yknn
Gelir Dalm zerine Etkisi" isimli teziyle doktora derecelerini ald. Doktora rencilii
srasnda ve tamamladktan sonra ald iki ayr bursla ziyareti retim yesi olarak
Nottingham niversitesi, Ekonomi Blm'nde akademik almalarda bulundu. T
letme Mhendislii Blm'nde aratrma grevlisi olarak balad akademik kariyerinde,
2004 ylnda doent unvann alan Raziye Selim, halen ayn blmde retim yesi olarak
grev yapmaktadr. T letme Fakltesi'nde ve eitli niversitelerde istatistik, ekonometri,
iktisat, aratrma yntemleri, gelir dalm ve yoksulluk isimli dersler vermektedir.
Raziye Selim'in uluslararas ve ulusal alanda dergi ve kitap blmlerinde yaymlanm
aratrmalar bulunmaktadr. Applied Economics, ktisat Dergisi, ktisat/letme ve Finans
Dergisi, METU Studies in Development almalarnn yaymlanm olduu dergilerden
bazlardr. Ayrca uluslararas ve ulusal alanda bilimsel toplantlarda sunulmu eserleri
bulunmaktadr.
Raziye Selim, 2000 ylnda yaymlanan "Trkiye'de Bireysel Gelir Dalm ve Yoksulluk:
Avrupa Birlii ile Karlatrma" isimli TSAD Raporu'nun yazarlarndan biridir. 2013
ylnda T.C. Kalknma Bakanl'nn 2014-2018 Onuncu Kalknma Plan kapsamnda
"Gelir Dalm ve Yoksulluk alma Grubu Raporu"nun raportrln yapmtr.
Trkiye statistik Kurumu tarafndan Austos 2012'den itibaren eitli toplant ve altaylar
dzenleyen "Yoksulluk alma Grubu"nun yesi olarak grev yapmaktadr.

Prof. Dr. ner GNAVDI


ner Gnavd, ilk, orta ve lise eitimini stanbul'da tamamlad. stanbul Teknik
niversitesi (T) letme Mhendislii programndan 1987 ylnda mezun oldu. Ardndan
1990 ylnda T Sosyal Bilimler Enstits ktisat Yksek Lisans programn birincilikle
bitirdi. 1991 ylnda gittii ngiltere'de, Warwick niversitesi Saysal Gelime Ekonomisi
yksek lisans programn 1992 ylnda baaryla tamamlad. Nottingham niversitesi'nde
ekonomi alanndaki doktora almalarn ise, 1996 ylnda tamamlad. Ayn yl yurda
dnen ner Gnavd, T letme Fakltesi letme Mhendislii Blmnde retim
grevlisi oldu. 1997 ylnda yardmc doent, 1998 ylnda doent ve 2004 ylnda da
profesr oldu.

ner Gnavd'nn Trkiye ekonomisinin gelime ve byme sorunlarn inceleyen


bilimsel almalar ulusal ve uluslararas birok dergide yaymlanmtr. Bu almalarn
yaymland uluslararas dergilerden bazlar Journal of Development Economics, Journal
of International Development, Applied Economics, Review of Middle East Economics
and Finance, Economics of Planning, Journal of Policy Modelling, Middle East Development
Journal, Turkish Studies, Russian & East European Finance and Trade'dir. Ayrca ner
Gnavd'nn "Dten Geree - Trk Sanayiinde Elginkan Topluluu" adn tayan ve
Trk sanayiinin gemi 50 yllk geliim srecini inceleyen bilimsel bir kitab 2009 ylnda,
Trk Tarih Vakf tarafndan yaymlanmtr.
Bilimsel almalarnn yannda ner Gnavd, T iinde Dekanlk dhil birok idari
grevde de bulunmutur. Bunlarn yannda, 57. Dnem AK Parti Hkmeti dneminde
657 Sayl Devlet Memurlar Yasa Tasar Taslan hazrlamakla grevli kiilik bilim
kurulunda da yer alm olan ner Gnavd, 2009 ylndan bugne Elginkan Vakf
Mtevelli Heyeti yesi ve Ynetim Kurulu yelii grevini yrtmektedir.

r. Gr. Dr. Aye Aylin BAYAR


Aye Aylin Bayar, Yldz Teknik niversitesi'nden blm birincisi olarak mezun
olduktan sonra, stanbul Teknik niversitesi ktisat yksek lisans programn 2006 ylnda
tamamlad. Ardndan stanbul Teknik niversitesi letme Mhendislii Anabilim dalnda
"Ticari Serbestlik Dneminde Gelir ve cret Eitsizlii: Trkiye rnei" isimli doktora
almasn 2012 ylnda tamamlayarak doktor nvann ald. Ardndan, 2013 ylnn Ocak
aynda Aye Aylin Bayar, T letme Fakltesi letme Mhendislii Blmnde retim
grevlisi oldu. Doktora almalar srasnda zel bir vakf tarafndan ve stanbul Teknik
niversitesi tarafndan gen akademisyenleri destekleme program dahilinde ald burslar
ile aratrmalarnn bir blmn ziyareti akademisyen olarak Laval niversitesi, Kanada
ve Sussex Universitesi, ngiltere'de srdrmtr. Bununla birlikte doktora almalar
nedeniyle Stanford niversitesi, Outcome Research Enstits'nden alma dl almtr.
Gelime ekonomisi, Gelir eitsizlii ve Yoksulluk, Trkiye iktisad konularnda almalar
olan Aye Aylin Bayar'n bu konular zerinde uluslararas dergilerde yaymlanm bilimsel
almalar bulunmaktadr. Bu almalarn yaymland uluslararas dergiler, Middle East
Development Journal, EconoQuantum, METU Studies in Development'dir. Bununla
birlikte uluslararas dzeyde birok bildirileri ve ulusal dzeyde yaymlanm aratrma
notu da bulunmaktadr.
Bilimsel almalarnn yannda Aye Aylin Bayar, T letme Fakltesi Faklte
Aratrma Grevlilileri Temsilcilii, Blm Aratrma Grevlileri Temsilcilii, T-SEM
Bilgisayar Eitimi Koordinatrl'n srdrmtr.

NDEKLER
YNETC ZET .............................................................................................................. 15
GR .............................................................................................................................. 21
1. ARATIRMANIN YNTEM VE VER KAYNAKLARI ...................................................27
1.1. Gelir Kavram ....................................................................................................................27
1.2. Edeerlik lekleri ve Bireysel Edeer Gelirler ..........................................................28
1.3. Veri Kaynaklar: Gelir Dalm Anketleri........................................................................30
1.4. Gelir Dalm Eitsizlii lleri .....................................................................................32
1.4.1. Gini Katsays ..............................................................................................................34
1.4.2. Deikenlik Katsays .................................................................................................34
1.5. Sonu............................................................................................................................................35
2. TRKYEDE MAKROKTSAD GELMELER VE GELR DAILIMINA ETKLER .....39
2.1. 2001 Krizi ve Beraberinde Gelen Reformlar ...................................................................41
2.2. Dervi Reformlar ..............................................................................................................42
2.2.1. Reformlar ncesi ve Sonras Trkiye Ekonomisinin Makroekonomik
Performans .................................................................................................................44
2.3. Makroiktisadi Performansn Fonksiyonel Gelirler zerine Etkisi...................................47
2.3.1. Ekonomik Byme.....................................................................................................51
2.3.2. Enflasyon ....................................................................................................................53
2.3.3. Faiz ..............................................................................................................................53
2.3.4. Dviz Kuru .................................................................................................................54
2.4. Genel Olarak Gelir Dalm Konusundaki Gelimeler ..................................................55
2.5. Sonu.................................................................................................................................57
3. TRKYE EKONOMSNDE BREYSEL GELR DAILIMI ETSZL .......................61
3.1. Bireysel Gelir Dalm Eitsizlii zerine Mevcut Aratrmalar.....................................62
3.1.1. 2000 ncesi Gelir Dalm Aratrmalar..................................................................62
3.1.2. 2000'li Yllar Gelir Dalm Aratrmalar (TK) .....................................................65
3.2. 2002-2011 Dneminde Bireysel Gelir Dzeyindeki Gelimeler.....................................67
3.3. Trkiye'de 2000'li Yllarda Gelir Dalm Eitsizlii.......................................................70
3.3.1. Yoksuldan Zengine Gelir Gruplarnn Gelirden Aldklar Paylar.............................75
3.3.2. Gelir Dalmnn Alt ve st Ksmndaki Gelimeler ................................................77
3.4. Gelir Dalm Eitsizliini Etkileyen Faktrler................................................................78
3.4.1. Fonksiyonel Gelir Dalm Kaynaklarnn Gelir Dzeyleri .....................................79
3.4.2. Blgelerin Bireysel Gelir Dzeylerindeki Gelimeler...............................................81
3.4.3. Gelir Eitsizliini Etkileyen Demografik Faktrler....................................................86
3.5. Sonu.................................................................................................................................88

4. TRKYE EKONOMSNDE, 2002-2011 DNEMNDE GELR ETSZLKLERNN


KAYNAKLARI .................................................................................................................... 93
4.1. Gelir Eitsizliinin lm ve Kaynaklarna Gre Ayrtrlmas...................................94
4.2. Trkiye'de Gelir Eitsizliinin Kaynaklar (2002-2011) ...................................................96
4.2.1. retim Faktrlerinin Gelirden Aldklar Paylar .........................................................98
4.2.2 Gelir Gruplarnn Eitsizlie Katklar .......................................................................102
4.3. Gelir Yaratma Politikasnn Dayand ktisadi Faaliyetler ve Gelir Dalm..............106
4.4. 2002 Sonras Politikalarn Gelir Eitsizlii zerine Etkisi:
Dnemler Aras Karlatrma.........................................................................................111
4.5. Sonu...............................................................................................................................114
5. BLGESEL ETSZLKLER VE KAYNAKLARI ............................................................121
5.1. Trkiye Genelinde ve Blgesel Dzeyde Eitsizlikler ..................................................122
5.2. Faktr Gelirleri ve Gelir Gruplar indeki Eitsizlikler ................................................127
5.2.1. Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliklerinde Blgesel
Farkllklar Var M? ....................................................................................................131
5.3. Blgesel Dzeyde Eitsizliklerin Zaman indeki Analizi.............................................135
5.3.1. Blgesel Gelir Farklarnn Trkiye'deki Gelir Dalmna Etkisi............................137
5.4. Gelir Gruplarnn Trkiye Genelinde ve Blgesel Eitsizlie Katklar........................140
5.5. Sonu ...............................................................................................................................144
6. GENEL SONU VE NERLER .................................................................................... 150
6.1 Byme, Refah ve Gelir Dalm likisi........................................................................150
6.2. Gelir Yaratma Sreleri ve Gelir Eitsizlikleri ..............................................................152
6.3. Gelir Dalmnda Devletin Rol....................................................................................154
6.4. Dk Faiz ve Gelir Dalm likisi .............................................................................155
6.5. Gayrimenkul Edinim Sistemi ve Gelir Dalm ...........................................................157
EKLER...... ....................................................................................................................... 163
EK - 1A Aratrmann Veri Kaynaklar ile lgili Genel Bilgiler...................................................163
EK - 1B Gelir Eitsizlii lleri .................................................................................................164
Ek - 2A Bymenin Ayrtrlmas: Potansiyel ve Konjonktrel Byme .................................166
Ek - 2B Farkl lke Ekonomilerinin Potansiyel ve Konjonktrel Byme Oranlarnn
Karlatrlmas ....................................................................................................................168
Ek - 3A Fonksiyonel Gelir Kaynaklarnn Ortalama Bireysel Edeer Gelirleri
(2002 sabit fiyatlaryla) .........................................................................................................171
Ek - 3B Blgelere Gre zet statistikler ...................................................................................172
EK - 4A Hesaplamalarda Kullanlan Yntemlerin Teknik Aklamalar....................................173
EK - 4B Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Gelir Eitsizliinin Ayrtrlmas.......................177

EK - 4C Ticarete Konu Olan ve Olmayan Faaliyetlerden Elde Edilen Gelirler Aras ve


Faaliyet Gruplarnn Kendi lerindeki Gelir Dalmnn Genel Eitsizlie Katklar 178
EK - 5A Blgelerin Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Gelir Eitsizlii lleri:
Gini Katsays .................................................................................................................179
EK - 5B Blge Faktr Gelirlerinin Grup i Eitsizlikleri (Gini Katsaylar)..............................181
EK - 5C Trkiye Faktr Gelir Paylar (GYKA) ...........................................................................186
EK - 5D Blgesel Dzeyde Gelir Gruplarnn Eitsizliklerinin Zamana Gre Seyri .................186
EK - 5E 2011 Yl iin Faktr Gelirlerinin Blgesel Dalm ....................................................188
EK - 5F Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin Ayrtrlmas .......190
EK - 5G Trkiye'de Mevduatn Blgeler Arasnda Dalm ve Art Oranlar..........................196
Ek - 5H Blgesel Dzeyde Konut Satlarndaki Deiim Oranlar ve
Gayrimenkul Kredilerin Dalm (%)...........................................................................197
KAYNAKA ..................................................................................................................... 199

TABLOLAR
Tablo 2.1. Trkiye Ekonomisi Gstergeleri..................................................................................43
Tablo 2.2. Temel Makroiktisadi Deikenlerdeki yilemelerin Fonksiyonel Gelirlere
Olas Etkileri ................................................................................................................48
Tablo 3.1. Bireysel Gelir Dalm Aratrmalarnn Sonular....................................................64
Tablo 3.2. 2000li Yllar TK Gelir Dalm Aratrmalar Sonular........................................66
Tablo 3.3. Hanehalk Bte Anketi zet statistikler..................................................................68
Tablo 3.4. Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas zet statistikler.............................................69
Tablo 3.5. Gelir Eitsizlii lleri ..............................................................................................72
Tablo 3.6. GYKA Gelir Eitsizlii lleri (Eurostat lei) ..................................................74
Tablo 3.7. Gelir Gruplarnn Toplam Gelirden Aldklar Paylar ................................................77
Tablo 3.8. Gelir Eitsizlii llerinin Alt Dnemlerdeki Deiimi...........................................78
Tablo 3.9. Fonksiyonel Gelir Trlerinin Gelirlerindeki Art Oranlar.......................................81
Tablo 3.10. Blgelerin Yllk Ortalama Bireysel Edeer Gelirleri (TL).......................................84
Tablo 3.11. Blgelerin Satnalma Gc Paritesine Gre Bireysel Edeer Gelirleri ..................85
Tablo 3.12. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre zet statistikler .............................................87
Tablo 3.13. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre Gelir Eitsizlii ...............................................88
Tablo 4.1. Geleneksel Gelir Kaynaklarnn Genel Eitsizlik zerine olan Katklar .................97
Tablo 4.2. Gelir Gruplarnn inde ve Aralarndaki Eitsizliklerin Genel Eitsizlik
zerine Etkileri..........................................................................................................105
Tablo 4.3. Temel ktisadi Faaliyetlerin Gelir Eitsizliine Etkisi...............................................108
Tablo 4.4. Ticarete-Konu-Olan ve Konu-Olmayan Emek ve Emek D Gelir
Kaynaklarnn Genel Eitsizlik zerine Olan Katks ..............................................109
Tablo 4.5. Fonksiyonel Gelir Kaynaklarnn Eitsizlik zerine Etkilerinin Zaman
inde Deiimi (%) ..................................................................................................113
Tablo 4.6. Geleneksel Gelir Kaynaklarnn Eitsizlik zerine Etkilerinin
Dnemsel Olarak Deiimi (%) ...............................................................................113
Tablo 5.1. Trkiye Geneli Ve Blgesel Eitsizlik lleri........................................................123
Tablo 5.2. Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliklerde Blgesel Farkllklar ...............132
Tablo 5.3. Blge Dzeyinde Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliin
Geliimi (2006-2011) .................................................................................................136
Tablo 5.4. 2011 yl iin Faktr Gelirlerinin Blgesel Dalm ................................................137

EKLLER
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil

2.1.
2.2.
2.3.
2.4.
3.1.
3.2.
3.3.
4.1.
4.2.
4.3.

ekil 5.1.
ekil 5.2.
ekil 5.3.
ekil 5.4.
ekil 5.5.
ekil 5.6.

Trkiye Ekonomisine likin Temel Makroiktisadi Deikenler .................................45


Trkiye Ekonomisinde Byme ve Kaynaklar ..........................................................50
Gelir Eitsizlii ltleri ................................................................................................55
En Zengin le En Yoksul Arasndaki Farkn Seyri........................................................56
Bireysel Gelir Dzeylerindeki Gelimeler ....................................................................70
Gelir Eitsizlii llerinin Zaman indeki Seyri .......................................................73
Fonksiyonel Gelir Trleri Ortalama Gelirleri (2002 sabit fiyatlaryla).........................80
Faktr Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizlikleri (Gini Katsaylar) ..............100
Faktr Gelir Gruplarnn Genel Eitsizlie Katklar...................................................101
Gelir Gruplarnn inde ve Aralarndaki Eitsizliklerin Genel Eitsizlik
zerine Etkileri ............................................................................................................105
Trkiye Geneli ve Blgesel Eitsizliklleri ............................................................123
Kmelenmi Blgesel Eitsizlikler ............................................................................126
Trkiye Geneli tibaryla Gelir Gruplarnn Paylar Ve Kendi lerindeki Eitsizlikler
(Blgesel Gini Katsaylarna Dayanmaktadr.) ...........................................................128
Faktr Gelir Gruplarnn Grup i Ve Gruplar Aras Eitsizliklerinin
Genel Eitsizlie Etkileri ..............................................................................................138
Genel Olarak Faktr Gelir Gruplarnn Eitsizlie Katklar ......................................139
Faktr Gelir Gruplarnn Blgeler Dzeyinde Eitsizlie Katklar............................141

YNETC ZET

YNETC ZET
2002-2011 dnemi, hem siyasi hem de iktisadi olarak 2001 sonrasnda ortaya kan
yeni bir dneme iaret etmektedir. Bu dnemde AK Parti hkmetleri ile Trkiye'de
uzun sreli bir siyasi istikrar temin edilebilmitir. Ayrca birok iktisadi baarlara imza
atlmtr. ncelikle lke ekonomisi, daha nce olmad dzeylerde bym, enflasyon
ve faizler dm ve nihayet TL'nin yabanc mallar satn alma gcnde ciddi artlar
meydana gelmitir. 2002 ve sonrasnda yaanan tm bu olumlu iktisadi gelimelerin,
bireysel gelir dalmna ve gelir eitsizliklerine ne ynde etki ettii merak konusudur.
Bu aratrmada, 2002-2011 dneminde bireysel gelir dalm eitsizliinin nasl bir
seyir izlediini belirlemek ve gelir eitsizliine etki eden fonksiyonel gelir kaynaklarnn
ve blgesel eitsizliklerin etkilerini analiz etmek amalanmaktadr. Bu ama dorultusunda,
lkemizdeki bireysel gelir eitsizlikleri ampirik olarak llmeye ve gelir eitsizliklerinin
kaynaklar bulgulanmaya allmtr. Bu dnemdeki makro iktisadi politikalarn ve geliryaratma mekanizmalarnn lkemizdeki gelir eitsizliine olas etkileri aratrlmtr.
2002-2011 dnemi, makroekonomik ve siyasi adan gruplandrmaya imkan sunan
iki alt dneme ayrlarak incelenmitir. 2002-2007 dnemi, Trkiye ekonomisinde kriz
sonrasnda ylda ortalama %7'ye yakn yksek byme oranlarnn yakaland, enflasyon
oranlarnn tek haneli saylara drld, AK Parti hkmetinin iktidarda olduu
dnemdir. 2007-2011 dnemi ise makroiktisadi adan mali disiplin ve enflasyonla
mcadelenin devam ettii ancak byme orannn ylda ortalama %3.5 dzeyine geriledii,
AK Parti hkmetinin ikinci kez iktidar olduu dnemdir.
2002 sonras makroiktisadi adan olumlu gelimelerin ve ekonomik bymenin
hanehalk gelirlerine olumlu yansd grlmtr. Bu dnemin gemiten en nemli
fark, refah artlarndan, gemie gre daha fazla kesimin yararlanr hale gelmesidir.
Aratrmann sonularna gre, bireysel gelirlerin reel anlamda 2007'ye kadar art
eiliminde olduu anlalmaktadr. 2007 sonrasnda ise bireysel gelirler, ayn dzeyde
art sergilememitir.
Aratrmann bulgularna gre bireysel gelir dalm eitsizliine ilikin tm eitsizlik
gstergeleri, 2007 ylnda bir krlma iaret etmektedir. 2002-2007 arasnda gelir dalm
eitsizliinde azalma eilimi sz konusuyken, 2007-2011 dneminde eitsizlik llerinde
kayda deer bir gelime gzlenmemitir. Gelir dalmnn birinci dnemde eitlie
yaklamasnda, byk oranda gelir dalmnn en st ucunda yer alan en zengin gelir
grubunun gelirlerindeki oransal azalma etkili olmutur.
Gelir dalm eitsizliinin kaynaklarnn neler olduu sorusuna cevap vermek iin
fonksiyonel gelir kaynaklarnn eitsizlie yapt katklar incelemeye ihtiya vardr.
Ayrtrma analizinin sonularna gre, fonksiyonel gelirler iinde Trkiye genel gelir
eitsizliine en yksek katky faiz gelirleri yapmakta, bu gelir grubunu mteebbis
15

gelirleri izlemektedir. Faiz gelir grubunun eitsizlie katks, 2007 ylna kadar azalrken,
2007 sonrasnda art gstermektedir.
Gelir eitsizliine blgeler arasndaki gelir farkllklarnn ne ynde ve ne oranda etki
ettiini aratrmak amacyla, blgelerin ortalama bireysel gelirleri arasndaki farkllklar
incelenmi ve blge ii gelir dalmnn gelir kaynaklarna gre ayrtrma analizleri
yaplmtr. Aratrma sonularna gre, Trkiye blgelerindeki bireysel gelirler arasnda
iki katna varan farkllklar mevcuttur. Bununla beraber gelir eitsizliine, eitsizlikleri
artrc ynde katky blgeleraras gelir farkllklar deil blge iindeki gelir eitsizlikleri
yapmaktadr.
Raporumuzun nemli bir bulgusu, farkl gelir gruplarnn gelirleri arasndaki eitsizlikten
ziyade, gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizliklerin ekonomi apndaki gelir eitsizliine
kaynaklk ettiidir. Dolaysyla Trkiye'de gelir dalmndaki eitsizlikle ilgili mcadelenin,
ncelikle farkl gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizlikleri yaratan sebeplerle
mcadeleyi kapsamas gerekecektir. almamzn bulgular bu noktada neler yaplmas
gerektii hususunda birtakm ipular vermektedir.
2001 krizi sonrasnda gndeme gelen ve ekonominin ileyiinde yapsal anlamda
birtakm deiikliklere vesile olan ekonomik reformlarn sonular, 2002-2007 dneminde
ok daha bariz bir ekilde grlebilmektedir. Zira bu dnemde artan yenileme yatrmlar
ve faktr verimliliinin yol at arz kabiliyetindeki gelimeler, ciddi boyutta byme
oranlarnn gereklemesine yol amtr. lkenin arz kapasitesindeki artlarn bir sonucu
olan potansiyel byme oran da bu dnemde nemli artlar gstermitir. Gelir
dalmndaki iyilemelerin potansiyel byme orannn yksek seyrettii bu dnemde
gereklemi olmas zerinde dnlmesi gereken bir bulgudur. 2007 sonras dnemde
ise, potansiyel byme orannn duraan seyretmesi, bir bakma yaplmas gereken
ekonomik reformlardaki duraksamalara atfedilebilir. Ancak ayn dnemde eriilen
byme oranlarnda talep unsurunun ok daha ne kmas, beraberinde bymenin
gelir eitsizliklerini giderici etkisinin de azalmasna neden olmutur. Eitsizlikte bu
dnemdeki duraanln sebebi, gelir eitsizliine kaynaklk eden gelir gruplarnn ikinci
dnemdeki uygulamalara gsterdii tepkilerle ilgili olabilecei gibi, yine bu dnemde
iktisadi yapnn ileyiini iyiletirici reformlarn hz kesmesi ile ilgili de olabilir.
Bir lkede gelir dalmnda grlen eitsizlikler salt ekonomik politikalarn sonucunda
ortaya kmaz. Bu eitsizlikler ayn zamanda lkedeki iktisadi birimlerin gelirlerini
belirleyen gelir-yaratma mekanizmalarnn bir sonucudur. Konjonktrel olarak deikenlik
gsteren faktrlerle birlikte, gelir-yaratma mekanizmalarnn nitelii ve ileyi ekli de
bir lkedeki gelir dalm eitsizliklerini belirlemektedir. Buradan yola karak, gelir
eitsizlikleri ile mcadele iin ortaya konulacak gayretler, bu gelir-yaratma mekanizmalarnn
ileyiini iyiletirecek birtakm yapsal deiikliklerin yaplmasn gerekli klabilir. Bu
gelir mekanizmalarnn belli kurallar dahilinde faaliyet gsteren, daha kurumsal yaplar

16

haline dntrlmesi, gelir dalmnda grlen eitsizliklerle mcadelede nemli bir


admdr. Trkiye ekonomisinde zaman zaman gndeme gelen yapsal reformlar iktisadi
birimlerin gelirlerinin oluumunda rol alan yeni kurum ve kurulularn oluturulmasna
ve/veya var olanlarn iyiletirilmesine katkda bulunur. Dahas bu reformlar, lkedeki
iktisadi ilikilerin effafln ve hesapverebilirliini artrarak ekonominin kurumsallamasn
salar. Bu ekilde oluturulacak olan kurumsal yaplar retim faktr gelirlerinin oluumunu
ve bunlarn dalmn iyiletirecektir.
Trkiye ekonomisindeki gelir-yaratma mekanizmasnda ve srelerinde devletin
nemli etkileri bulunmaktadr. zellikle emekli gelirleri ile transfer gelirleri gibi, deme
an itibaryla dorudan herhangi bir retim faaliyetine bal olmadan elde edilen ve
otonom karakter tayan gelirlerin, toplam gelirler iindeki paynn ykseklii dikkat
ekicidir. Bir bakma bu, Trkiye'de devletin gelir eitsizlii ile mcadelede nemli bir
aktr olduuna iaret eder. Bununla ilikili olarak, daha formel ve belli bir kurumsal
erevede oluan gelirlerin daha eitliki dald ifade edilebilir. Emekli gelirleri ile
transfer gelirleri bu tarz gelir gruplar arasndadr ve bu gelirlerin oluumu belli bir
mevzuat kapsamnda gereklemekte, lke dzeyinde uygulamalar ise homojen bir
ekilde icra edilmektedir. Bu zellikleri sebebiyle bu gelir gruplarnn kendi ilerinde
dalmnn eitsizlii dier gelir gruplarna gre ok daha dktr. Ancak transfer
gelirleri asndan 2008-2009 dnemi sonrasnda dalmda eitlikten uzaklama
grlmektedir. Bu duruma, transfer geliri elde eden bireylerin her birinin transfer
gelirlerine eit eriim imkannn bulunmamasnn yol at dnlebilir. zellikle
Gneydou Anadolu ve Akdeniz blgelerindeki eitsizlikler bu blgelerde youn bir
ekilde meydana gelen i g dinamiklerine atfedilebilir.
eitli piyasa mekanizmalarna dayanan gelirlerin lkedeki gelir eitsizliini artrc
ynde etki ettii grlmektedir. Mteebbis gelirleri bu tarz gelirlerdendir ve kendi iinde
bile bu gelir eitsizlii son derecede yksektir. Ancak grup iinde gzlemlenen bu
eitsizliin temel kayna, gelir grubunun tanmsal olarak iinde yer alan mteebbislerin
heterojen yapsdr. Ayn zamanda piyasa mekanizmalarnn, lkenin farkl blgelerinde
farkl ekillerde fonksiyonlarn icra ediyor olmasnn da bu eitsizlikte rol bulunmaktadr.
te yandan, Trkiye uzun yllar yksek faiz sarmalnda bulunmu ve hanehalklar
ve bireylere ciddi miktarlarda faiz demeleri yaplmtr. Faizin gelir etkisi diyebileceimiz
bu etki uzun yllar boyunca iktisadi birimlerin tasarruflar ve bankaclk sektrndeki
mevduatlarn temel motivasyonunu oluturmutur. Ancak bu faiz gelirleri de uzun
yllardr Trkiye'deki gelir eitsizliine kaynaklk etmitir. 2001 reformlarnn ardndan
salanan finansal istikrar ve dk enflasyonun etkisiyle faizlerde meydana gelen dler,
faiz gelirlerinde azalmaya neden olmutur. Bu faiz gelirlerindeki azalma 2002-2007
dneminde gelir dalmn dzeltici ynde bir etki oluturmutur. Ancak izleyen yllarda
dk faizlerin artk sreklilik kazanmas ve lkedeki tketim davranlarnda meydana
gelen deiimler, bir yandan tasarruf orann drrken, te yandan bu tasarruflarn
kaynaklk ettii mevduatlarda da azalmaya yol amtr. Yksek gelir gruplarnn tasarruf

17

orannn dk gelirlilere gre daha yksek oluu, mevduatlar azalrken dk ve/veya


orta gelir gruplarnn mevduatlarnn ok daha hzl azalmasna yol amtr. Bu da faiz
gelirlerine temel tekil eden mevduat tabannn daha yksek gelirler lehine arplmasna
neden olurken, faiz gelirlerinin daha eitsiz dalmasna yol amtr. Bu durum 2007
sonrasndaki dnemde faiz gelirlerinin gelir eitsizliini artrc yndeki etkisini
aklamaktadr. Trkiye ekonomisinde 2002 sonras yaanan nemli yapsal bir deiim
de gayrimenkul edinim sisteminde meydana gelmitir. zellikle mali kesimde yakalanan
istikrar ile dk faiz ve enflasyon politikalarnn, bir de dk dviz kuru ile desteklenmesi
neticesinde mali kesim gayrimenkul yatrm talepleri iin kredi yaratabilir bir hale gelmitir.
2006 sonras dnem iin mevcut olan gayrimenkul gelirlerine dayanarak yaplan
incelemelerimiz, bu gayrimenkul gelirlerinin gerek lke genelinde, gerekse blgesel
dzeylerde lkedeki gelir eitsizliini artrc ynde etki ettiini gstermektedir. Bu tarz
gelirler, hanehalklar ve bireylerin sahip olduklar gayrimenkullerin miktarna bal olarak
elde edildiinden, gayrimenkul gelirleri arasnda eitsizlik ayn zamanda gayrimenkul
varlklarnn dalmndaki bir eitsizlie iaret etmektedir.
Faiz gelirlerinde olduu gibi, lkemizde 2002 sonras dnemde uygulanmaya balanan
gayrimenkul edinim sisteminin gelir eitsizliine kaynaklk ettii dnlebilir. Zira kredi
ile satn alnan gayrimenkullerde, bu kredi imkanna eriim byk lde yksek ve/veya
orta gelir grubu iin mmkndr. Dk gelir gruplarnn krediye ulama imkanlar daha
dk olduundan TOK sistemi zerinden yaratlacak satn alma seeneklerinin bu
gruplarn ev edinimlerine imkan salamas beklenebilir. Ancak elde ettiimiz bulgular
bunu desteklememektedir. Gayrimenkul gelirleri tm blgelerde eitsizlie katks en
yksek gelir gruplar arasnda yer almaktadr. Bu katk zellikle Dou Karadeniz Blgesi
bata olmak kaydyla Trkiye'nin dou kesimlerinde ok daha yksektir. Bu blgelerin
gelir mekanizmalarnda tarmsal gelirlerin nemine dikkat ekersek, gayrimenkul varlk
dalmndaki bu eitsizlii tarmsal gelirlerin bu blgelerde eit olmayan dalmna
atfetmek hi de zor olmayacaktr. Dahas yapsal olarak tarmsal gelirlerin toprak
dalmnn bir sonucu olarak ortaya kmas, bu blgelerdeki retim faktrlerindeki
dalmda da yapsal arpklklarn varlna iaret etmektedir.
Sonu olarak, gelir eitliinin salanmas etkili stratejiler gerektirmektedir. Bymenin
gelir eitsizliklerini giderici ynde etki yaratmas iin, gelir yaratma srelerinin
iyiletirilmesine ihtiya vardr. Gelir dalm eitsizlikleri ile sadece makroekonomik
politika uygulamalaryla mcadele edilemez. lkenin retim kapasitesini artrmas ve
ekonomiye potansiyel bir byme kabiliyeti kazandrlmas gereklidir ancak yeterli
deildir. lkemizdeki iktisadi faaliyetlerin daha formel ve daha kurumsallam bir yapya
kavumas; kresel rekabet dzeyi yksek olan iktisadi faaliyetlerin paynn artmas;
tasarruflarn ve mevduat dzeyinin artrlmas ve tasarrufun tabana yaygnlatrlmas;
ekonominin dviz cinsinden gelir yaratabilme potansiyelinin artrlmas; vergi politikasnn
ve sosyal nitelikli harcamalarn gzden geirilmesi; igc piyasalarnn kaytl ve kurumsal
yapsnn glendirilmesi gibi admlar, gelir dalm eitsizliklerinin giderilmesinde etkili
olabilecek politikalar arasnda saylabilir.

18

GR

GR
Gelir dalm eitsizlikleri toplumsal birok soruna kaynaklk ettiinden, gnmzdeki
siyasi istikrarszlklarn da en nemli nedenlerinden biri olarak grlrler. Gelir eitsizlikleri
gerek uluslararas, gerek ulusal dzeyde belli bir iktisadi yap ve ilikilerin sonucunda
ortaya karlar. Toplumsal dzeyde birok sosyal ve ekonomik maliyete sebep olan bu
eitsizliklerin giderilmesi onlar douran iktisadi yaplarn deitirilmesini gerekli
klmaktadr.
zellikle gelimekte olan lkelerdeki gelir yaratma srelerinin kurumsal olmayan,
daha ok enformel yaplar bu lkelerdeki gelir eitsizliklerine kaynaklk eden nemli
faktrlerden biri olarak grlmtr. ktisadi gelime, bir bakma bu yaplarn daha
kurumsal yaplar haline dntrlmesi ve iktisadi ilikilerin de bu yaplarda stlenilen
rollere bal olarak daha formel bir nitelie brnmesi olarak grlebilir. te bu sebepten
dolay, Dnya Bankas ve IMF gibi uluslararas kurumlar gelimekte olan lkelerdeki
iktisadi yaplarn daha kurumsal, iktisadi ilikilerin ise daha formel hale gelebilmesi iin
bu lkelere yapsal reform yapmalarn nerirler. Bu reformlarn amac, ekonomide
formel gelir yaratma sreleri oluturmak, var olanlarn etkinliini arttrmak ve tm
bunlar yaparken bu sreler vastasyla yaratlan gelirlerin eit bir ekilde datmn
temin etmektir. Gelimekte olan lkelerdeki gibi yapsal sorunlardan bamsz olarak,
deien dnya konjonktr ve toplumsal ihtiyalar da, zamanla lkelerdeki retim
yaplarn ve iktisadi ilikilerde deiim ihtiyacn beraberinde getirebilir. Bu ve benzeri
iktisadi yap zerine etki edecek olan yapsal deiimler, gelir yaratma sreleri zerindeki
etkilerine bal olarak gelir dalmnda da farkllklara neden olabilirler.
ktisadi uygulamalarn ve yaplan yapsal deiikliklerin sonular, bir bakma gelir
dalm zerinden deerlendirilebilmektedir. Bu itibarla Dnya Bankas gibi uluslararas
kurumlar, zellikle gelimekte olan lkelerin yapm olduklar yapsal reformlarn ve
dier politika uygulamalarnn sonularn deerlendirebilmek iin gelir dalm
aratrmalarna nem vermeye balamlardr. 1990'l yllardan itibaren yaygnlk kazanan
bu tarz almalar, bir yandan lm ile ilgili istatistiki gelimelere yol am, dier
yandan da bu lmn yaplabilmesi iin gerekli verilerin toplanmasna imkan salamtr.
Konuya Trkiye zelinde bakldnda, Trkiye'nin 1980 ylndan balayarak bahsi
geen IMF-Dnya Bankas destekli reformlarn yapld bir reform lkesi olduu
dnlebilir. Yapsal reformlarn aamal bir seyir izledii lkemizde, bu tarz reformlarn
olmad dnemlerde ise son derecede iddial byme politikalarnn izlendii grlebilir.
Byme dnemlerinin dndaki dnemlerde ise, genellikle byme dnemlerindeki
iddial uygulamalarn olumsuzluklar toparlanmaya allmtr. Sebebi ne olursa olsun,
iktisadi politikalarn gelir dalm zerine etkileri olacaktr ve bu etkilerin dzeyi ve
niteliinin incelenmesi, uygulamalarn deerlendirilmesi iin gereklidir.
21

zellikle 2001 ylnda yaanan ekonomik krizin Trkiye ekonomisi iin nemi
byktr. 1980'lerde balayan reform srecinin en son halkasn oluturan reformlar bu
krizin ardndan uygulanmaya balanmtr. Dervi Reformlar olarak adlandrlan bu
reformlar, temelde kamu maliyesine bir dzen getirmeye ve bu ekilde kamu kesiminin
kaynak kullanmnn etkinliini artrmaya almaktadr. Bu amala bte disiplini
salayacak reformlar ile kamu da effaflk ve hesap verilebilirlik ilkeleri ne karlmaya
allmtr. Benzer ekilde zel kesimin kaynak kullanmnda etkinliin salanmas da
Dervi Reformlar'nn temel amalarndan birisidir. zellikle mali kaynaklarn tahsisinde
rol alan bankaclk sektrnn glendirilmesi ve birtakm dzenleyici kurallarla kaynak
kullanmnn etkinliinin salanmas hedeflenmitir. Bankaclk Dzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK)'na ynelik dzenlemeler bu amala yaplmtr. Yine para politikasnn
uygulamalarnda effaflk ve hesap verilebilirliin temini ne kartlm ve bu uygulamalarn
neticesinde enflasyonla mcadelede ok nemli baarlara ulalmtr. Yapsal anlamda
Trkiye ekonomisinin ileyiine nemli katklar olan bu reformlar, kaynak kullanm
tercihlerini iyiletirerek ekonomik bymeye olumlu katklarda bulunmutur. zellikle
2002-2007 dneminde byme asndan ok baarl uygulamalara imza atlmtr.
Dervi Reformlar'nn ve sonrasndaki gelimelerin makroiktisadi deikenler zerine
olumlu etkileri olmutur. Ancak gelir dalm asndan elde edilen sonularn ne
olduunun incelenmesi ilgi uyandrmaktadr. Zira elde edilen baarl byme
performanslarnn farkl gelir gruplar asndan dourduu sonular ile bu byme
dneminden hangi gelir gruplarnn daha fazla yarar saladnn tespiti nemlidir.
Blgesel dzeyde iktisadi yaplarn farkl olduu bir ekonomide makroiktisadi uygulamalarn
blgesel gelir dinamikleri ve eitsizlikleri zerine etkilerinin aratrlmas bir dier nem
arz eden konudur.
Bu aratrmada, Trkiye'de bireysel gelir dalm eitsizliinin 2002-2011 yllar
arasndaki deiimi, fonksiyonel gelir kaynaklarnn eitsizlie katklar, blgesel gelir
eitsizlikleri ampirik olarak llmeye allmtr. Ayrca, 2002 sonras Trkiye
ekonomisindeki makroiktisadi politikalarn farkl gelir gruplarnn gelirleri arasndaki
dalma etkisi ve blgeler arasnda bu dalmda grlen farkllklar douran etmenlerin
neler olduunun aratrlmasna allmtr. Bu amala birinci blmde aratrmamzda
kullandmz yntem ile veri kaynaklar tartlacaktr. Bu ve benzeri almalarda
eitsizlik ile neyin lld zerinde durularak, kavramsal bir btnlk salanmaya
allacaktr.

22

kinci blmde Trkiye ekonomisinde 2002 sonras grlen makroiktisadi gelimeler


ve sonular zerinde odaklanlmaktadr. Bu dnemde ekonomide yaanan yapsal
deiimin nitelii ile dnya konjonktrnn salad imkanlar zerinde durulmaktadr.
zellikle lke tarihinde ok rastlanmayan bir istikrar ve byme dneminin analizi
yaplarak, bu dnemde temel iktisadi deikenlerde elde edilen birtakm baarlar ile
gelir dalm arasndaki etkileim mekanizmalar incelenmitir.
almann nc blmnde ekonomideki bireysel gelir dalm eitsizlii sorunu,
farkl gelir eitsizlii lleri yardmyla ortaya konulmaktadr. 2002-2011 dneminde
hesaplanan gelir dalm eitsizlii llerinin zaman iindeki deiimleri incelenmitir.
Ayrca gelir dalm eitsizliini etkileyen faktrler genel olarak aklanmtr. Fonksiyonel
gelir kaynaklar ve blgelerin bireysel gelir dzeylerinin zaman iindeki deiimi
aklanarak, izleyen blmlerdeki eitsizlikle ilgili ayrtrma analizleri ve iktisadi
sorgulamalar ncesinde istatistiki bir n analiz sunulmutur.
Drdnc blmde, 2002-2011 dneminde fonksiyonel olarak gruplanm gelirler
arasndaki dalm incelenmi ve her bir fonksiyonel gelir unsurunun eitsizlik zerine
yapt katk bulgulanmaya allmtr. zellikle makroiktisadi uygulama ve konjonktrel
koullardaki deiiminin fonksiyonel gelirler zerine ve genel olarak lkedeki gelir
eitsizliine yapt etkiler incelenmitir. Ayrca bu dnemde uygulanan makroiktisadi
politikalarn ncelik verdii iktisadi faaliyetlerin gelir eitsizlii zerine anlaml dzeyde
bir etki yaratp yaratmad da bu blmde aratrlmtr.
almann beinci blmnde ise blgesel dzeyde gelir eitsizlikleri ile kaynaklar
aratrlmtr. lkedeki gelir eitsizliklerine her bir blgenin yapm olduu katknn
yan sra, farkl blgesel gelir gruplarnn da bu eitsizlie katklar hesaplanmtr.
Bunlarn yannda blgesel dzeyde iktisadi yaplarn bir fonksiyonu olan gelir yaratma
sreleri incelenerek, 2006-2011 dnemindeki iktisadi gelimelerin bu sreler zerine
nasl bir etki yaratt ve yapsal anlamda ne ynde bir deiime kaynaklk ettii
anlalmaya allmtr.
almamzda elde ettiimiz genel sonular ve bu sonular douran genel etmenlerin
neler olduu altnc blmde yer almaktadr. Trkiye ekonomisindeki gelir eitsizliinin
dinamii zet eklinde ortaya konularak, bunu dzeltme ynnde alnabilecek tedbirler
zerinde de bu blmde durulmutur.

23

B L M

ARATIRMANIN YNTEM
VE VER KAYNAKLARI

1. ARATIRMANIN YNTEM VE VER KAYNAKLARI


Bireysel gelir eitsizlii, gelirin bireyler arasndaki dalmn ve bu dalmn eitlie
yaknlk dzeyini belirlemeye ynelik olarak gelitirilmi bir kavramdr. Piyasa ileyi
sreci ve devletlerin vergi ve transfer politikalar sonucunda gerekleen gelirin bireyler
arasndaki dalmn ifade eder. Bireysel gelir dalm, tanm gerei, gelirin retim
faktrleri arasndaki dalmndan etkilenir. Gelirin emek, sermaye, giriimci ve doal
kaynaklar gibi retim faktrleri arasndaki dalm literatrde fonksiyonel gelir dalm
olarak isimlendirilir. Ancak gnmzde, retim faktrlerinin belirledii gelir gruplar
arasndaki ayrmn, gelir gruplarnn ayn anda farkl retim kaynaklarndan gelir elde
ediyor olmas nedeniyle, belirsizlemeye balamasyla bireysel gelir dalm kavramyla
ve metedolojik lm yntemleriyle daha youn ilgilenilmeye balanmtr.
Bireysel gelir dalmna artan ilgi, bireysel gelir dalmnn teorik olarak uyum
gsterdii istatistiki dalmlarn belirlenmesi almalaryla balam ve gelir dalm
eitsizliinin lmne ynelik farkl llerin nerildii aratrmalarla devam etmitir.
Bu aratrmalar, gelir dalm eitsizliinin nedenlerini, fonksiyonel gelir dalm
eitsizliindeki deiimlerin etkilerini ve ekonomik bymenin etkilerini lmeye ve
politikalar nermeye ynelik aratrmalar izlemitir.
Bu aratrma, Trkiye bireysel gelir dalm eitsizliinin 2002-2011 yllar arasndaki
deiimini, bireysel gelir eitsizliini etkileyen fonksiyonel gelir kaynaklarnn eitsizlik
zerine olan katklarndaki deiimi, Trkiye blgelerinin, blgeleraras ve blge ii gelir
eitsizliklerini ampirik olarak lmeyi ve makroiktisadi politikalarn, farkl gelir gruplarnn
gelirleri arasndaki dalma etkilerini belirlemeyi amalamaktadr.
Bu aratrmann ampirik sonularnn sunumuna gemeden nce, bireysel gelir
dalmnn ve eitsizliklerin lmyle ilgili meselelere aklama getirmekte fayda vardr.
Bu blmde, gelir kavram, edeerlik lekleri ve bireysel edeer gelirlerin nasl elde
edildii, aratrmann veri kaynaklar ve son olarak gelir eitsizlii lleri aklanacaktr.

1.1. Gelir Kavram


Gelir ifadesi ile ilgili literatrde birtakm tanmlamalar sz konusudur. Servet ve yaam
boyu gelir tanmlar ile gelir tanm birbirlerinden farkllaan kavramlardr. Servet kiinin
kaynaklar zerinde sahip olduu halihazrdaki hakimiyetini gstermektedir. Gelir ile
servet arasndaki en nemli fark; gelirin bir akm servetin ise bir stok kavram olmasdr.
Servet, kii veya hanehalklarnn sahip olduklar kiisel mal stoudur. Bu finansal varlklar
(parasal tasarruflar, pay senetleri ve devlet bonolar) ve fiziksel varlklar (emlak ve
dayankl tketim mallarn) ierir. Yaam boyu gelir olarak tanmlanan ifade, yaam
standardn gsteren bir indeks olarak kiinin sahip olduu ekonomik frsatlarn kapsaml
27

bir kmesini iermektedir. Kiisel yetenekler, eitim ve tecrbe nedeniyle kiinin servetine
yapt katklarn toplam, yaam boyu gelirini oluturur. Gelir ise kiinin belli bir zaman
diliminde kaynaklar zerinde tasarruf etmesiyle ortaya kan kazan olarak tanmlandnda,
gelirin servet ve yaam boyu gelire gre kapsamnn daha daraltlm olduu grlebilir
(Lambert, 1993, Goodman vd, 1997). Byle bir tanm yapldnda gelirin zaman birimiyle
(bir yl gibi) snrlandrlmas ve gemi birikimlerin dikkate alnmamas dezavantaj olarak
sylenebilir. Bununla beraber gelir, servet ve yaam boyu gelire gre iki nedenle
eitsizliklerin belirlenmesinde tercih edilen bir kavramdr. Birincisi, eer gelir, elde edilen
gelirlerle beraber sermaye kazanlar gibi kazanlmayan geliri de ieriyorsa belirli bir
zamanda bireyin yaam standardn gsteren olduka kapsaml bir indeks olabilir. kinci
neden ise, kiisel gelir hakknda bilgi kolaylkla elde edilebilir ve servet ve yaam boyu
gelire oranla ok daha kolaylkla yorumlanabilir (Cowell, 2011).
Bu aratrmada Trkiye statistik Kurumu (TK) tarafndan yaymlanan anketler
kullanlacandan TK'e gre gelir kavramnn hangi unsurlar kapsadn belirtmek
faydal olacaktr. TK'e gre, kiisel gelir, retim faktrlerine yaplan gerek demeler
(faktr gelirleri) olan cret, faiz, kar, kira gelirleri ile kiilere kamu veya zel teebbsler
ya da dardan yaplan tek tarafl transferleri kapsar. Kiisel gelirden dolaysz vergiler
ve hanehalknn devlete yapt tek tarafl transferler dldkten sonra kalan miktar
kiisel kullanlabilir gelir olarak tanmlanmtr. Bu aratrma TK anketlerini kulland
iin, gelir kavram vergi ve transferler sonras kullanlabilir gelir olarak belirlenmi
olmaktadr.

1.2. Edeerlik lekleri ve Bireysel Edeer Gelirler


Gelir dalm eitsizlii literatrnde, gelir dalm anketlerinden elde edilen hanehalk
gelirlerini, dolaysyla hanehalkn gzlem birimi olarak kabul eden yaklamdan, zamanla
bireyi gzlem birimi olarak kabul eden ve hanehalk gelirlerini bireysel gelirlere dntren
yaklama geilmitir. Bu dntrme srecinde, iktisadi adan karar alc birim olarak
kabul edilen hanehalknn mal ve hizmet tketme srecinde hanehalk iindeki bireylerin
ortak faydalarn ifade eden "edeerlik lei" kavramndan yararlanlr. Hanehalk
gelirleri edeerlik lekleri yardmyla bireysel gelirlere dntrlr (McClements,
1977; Grsel vd., 2000; Dnya Bankas, 2000).
Hanehalk Bte Anketleri ile rneklem zerinden derlenen gelir verilerinin bir ksm
hanehalkn gzlem birimi olarak alr. Ancak bireysel gelir dalm eitsizlii lmne
ulaabilmek iin, hanehalk gelirlerinin bireysel gelirlere dntrlmesine ihtiya vardr.
Bu noktada hanehalk iinde snma, barnma gibi ortak tketimlerin boyutuna bal
olarak lek getirisinden yararlanma dzeyi tahmin edilir. Her bir hanehalk geliri,
hanenin bykl zerinden oluturulan edeer yetikin saysna oranlanarak bireysel
edeer gelirler elde edilir.
28

Edeer yetikin saysnn, (m) ampirik olarak tahmini aamasnda matematiksel


olarak birbirine yakn sonular veren iki yntemden hareket edilir. Birincisi hanehalk
byklnn, 0 ile 1 arasnda deerler alabilen bir katsay (e) ile tartlandrld ssnn
alnm halidir (Ne). Bu katsayya edeerlik lei esneklii denir ve lekten yararlanma
dzeyi arttka katsay klr ve sfra yaklar. Sfr olmas, N hanehalk bykln
gstermek zere, N0 yani 1 deeri, hane iindeki herkesin gelirinin toplam hanehalk
gelirine eit yani maksimum yararlanmann sz konusu olduu u durumu gsterir.
Dier u durum, bu katsaynn 1 olmasdr ki bu durumda, hane iindeki herkesin geliri,
hane gelirinin hanedeki kii saysna blnmesiyle bulunan kii bana gelire eit olur.
Pratikte edeerlik lei esneklii, 0 ile 1 arasnda rnein 0.5 olarak alnr. kinci
yntem ise, hane iinde yetikin ve ocuklarn ayr ekilde tartlandrld durumdur.
Bu durumda rnein hanehalk reisinin 1, einin ve dier yetikinlerin 0,5 ve ocuklarn
0.3 edeer yetikine denk geldikleri dnlerek hanehalknn edeer yetikin says
(m) bulunur. Bu tartlarn kullanld lee Grsel vd. (2000) Aratrmas'nda Eurostat
lei ismi verilmitir. Bu lek literatrde birok aratrmada "modified OECD" lei
olarak isimlendirilmektedir. 0.5 ve 0.3 tartlarnn takdiri, o lkedeki hanehalk tketim
esneklikleri zerinden yetikin ve ocuklarn edeerlik leklerinin tahminini gerektirir.
Yi , hanehalk gelirini, m, edeer yetikin saysn gstermek zere, Yij ile gsterilen
bireysel edeer gelirler, aadaki forml yardmyla hesaplanr:

Trkiye gelir dalm anketlerinden bu yntemle bireysel edeer gelirler zerinden


eitsizlik llerini ilk kez reten aratrmalarda, edeerlik lei ve farkl leklerden
yaplan hesaplamalarn etkisi ile ilgili deerlendirmeler 2000 ylnda yaplan iki ayr
aratrmada ayrntlaryla yer almaktadr (Grsel vd., 2000; Dnya Bankas, 2000). Son
yllarda TK, Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas Anketi (GYKA) verileri zerinden
gelir eitsizlii lleri hesaplarken Eurostat lei (modified OECD lei) kullanmaktadr.
Bu aratrmada, edeerlik lei seiminde birinci yntemden hareketle gelir dalm
literatrnde yaygn olarak kullanlan ve OECD lei olarak bilinen 0.5 edeerlik
lei esneklii kullanlarak hanehalk gelirleri bireysel gelirlere dntrlmtr. Ayrca
Eurostat lei de kullanlarak gelir eitsizlii llerinin edeerlik lei seimine
duyarll test edilmitir. Eurostat leiyle elde edilen gelir eitsizlii lleri bulgular
asndan farkllk gstermemektedir. Bu nedenle aksi belirtilmedii takdirde raporda
yer alan btn eitsizlik lleri, OECD lei kullanlarak elde edilen bireysel edeer
gelirler zerinden hesaplanmtr.

29

1.3. Veri Kaynaklar: Gelir Dalm Anketleri


Bireysel gelir dalm eitsizliinin ampirik olarak lm iin, gelir dalmna ilikin
bilgilerin hanelerden ve/veya bireylerden derlendii lke genelinde yaplm anketlere
ihtiya vardr. Bu tr anketlerin dzenlenmesi ve uygulanmas maliyetli bir sre
olduundan, gemite birok lke iin gelir dalm anketlerinin belirli zaman aralklaryla
dzenlendiini ve dolaysyla gelir eitsizliine dair aratrmalarda lkeler iin gelir
dalm istatistiklerinin bu zaman aralklarn yansttklarn gryoruz. Bu konuda Trkiye
de dier gelimekte olan lkelere benzerlik gstermektedir ve 2002 ylna kadar, gelir
dalm eitsizlii istatistikleri kesintili ekilde derlenmitir. 2002 ylndan sonra ise, TK
tarafndan dzenli olarak uluslararas standartlara uygun gelir dalm anketleri her yl
dzenlenmektedir. Bu sayede, bu aratrmamzda, gemiteki Trkiye ekonomisi gelir
dalm aratrmalarna gre daha uzun bir dnemi ieren ve yksek kaliteli bir veri
seti ile alma frsat yakalyoruz. Veri setleri gelir kaynaklarna gre ayrtrma ve blge
analizleri yapmaya uygun detayl bilgiye sahiptir.
TK'in, bireysel gelir eitsizlii ile ilgili veriler sunan ve Trkiye genelini kapsayan
ilk anket aratrmas, 1987 ylnda yrtlmtr. kinci gelir dalm anketi ise 1994
ylnda yaplmtr. 1994 ylndan sonra uzunca bir sre gelir dalm verilerini derleyen
bir anket almas yrtlmemitir. TK, gelir dalmna ilikin veri kayna olma
zelliine sahip yeni anket dzenlenmesine 2002 ylnda Hanehalk Bte Anketi (HBA)
adyla yeniden balamtr. Bu yldan sonra gelir dalm analizleri yapmaya uygun
anketler her yl dzenlenmektedir.1
TK, Hanehalk Bte Anketlerinin yan sra, 2006 ylndan itibaren Avrupa Birliine
uyum almalar erevesinde Eurostat anketlerine paralellik salamak amacyla Gelir
ve Yaam Koullar Aratrmas (GYKA) ismiyle yeni bir anket almasn daha yrtmeye
balamtr. TK tarafndan Trkiye ekonomisine ilikin gelir dalm bulgular, 2006
ylndan itibaren GYKA verileri kullanlarak raporlanmaktadr. TK, Gelir ve Yaam
Koullar Anketlerinin yan sra, Hanehalk Bte Anketlerine de devam etmesinin
gerekesi olarak bu anketlerin asl amacnn hanelerin tketim kalplarnda ortaya kan
deiiklikleri izlemek olduunu ve bu verilerin enflasyon hesaplamalarnda kullanldn
gstermektedir. Bu nedenle halen bu ankete ilikin veriler de toplanmaktadr.
Bu aratrmada, TK tarafndan yrtlmekte olan gelir dalmna ait mikro veri sunan
Hanehalk Bte Anketleri ve Gelir ve Yaam Koullar Anketleri'nin her ikisi de
kullanlmtr. Trkiye ekonomisindeki genel ve blgesel gelir eitsizlii ile ilgili geni
1

TK 2001 ylnda yeni bir ankete balamtr. Ancak ilk ay tamamlandnda, ekonomik krizin ba gstermesi
nedeniyle TK ankete devam etmekten vazgemitir. nk kamuoyunda 1994 yl anketi, bu yln ekonomik kriz
ylna denk dmesi ve hanehalk davranlarnn krizden etkilenecei gryle eletirilmitir. TK bu aratrmasna
yneltilen eletirilerin tekrar gndeme gelmesini nlemeyi amalam ve ancak bir yl sonra 2002 ylnda Hanehalk
Bte Anketi uygulanabilmitir.

30

bir analiz yapabilmek amacyla bu aratrma kapsamnda iki farkl anketteki verilerden
de yararlanlmtr. TK'in bu iki ayr veri setinin kullanlmas gelir dalm eitsizlii
ile ilgili bulgular glendirmektedir.
Hanehalk Bte Anketlerinin kullanlmasnn temel sebebi, 2002 yl sonras gelir
dalm eitsizliini gsteren karlatrlabilir, kesintisiz bir zaman serisi verisine duyulan
ihtiyac karlamasdr. Bu amala, 2002-2011 dnemini kapsayan hesaplamalarda,
Hanehalk Bte Anketleri yllk dzeydeki mikro veri seti kullanlmtr. Bu veri seti,
gelir kaynaklarnn eitsizliklerini belirlemek ve genel gelir eitsizliine katklarn ortaya
kartmak iin kullanlmtr.
Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketlerine ihtiya duyulmasnn sebebi ise
Hanehalk Bte Anketlerinin 2003 yl dnda blge deikeni bilgisini iermemesidir.
Bu aratrmann temel amalarndan biri de, blgesel gelir dalm eitsizliine ilikin
analizler yapmak ve gelir eitsizliinin blgesel dinamiklerini ortaya karmak olduu
iin, blgesel ayrm ieren bir anketten yararlanmak gerekmektedir. Gelir ve Yaam
Koullar Aratrmalar, Trkiye geneli iin yaplan gelir eitsizlii ve gelir eitsizliinin
kaynaklarna ayrtrma analizlerini, Trkiye'nin on iki blgesi iin ayr ayr elde ederek
analizler yapma frsat sunmaktadr. Bu nedenle blgesel analizlerde, bu veri setlerinden
yararlanlmtr. nk Gelir ve Yaam Koullar Anketleri, Trkiye geneli, kent ve kr
kesimlerinin yan sra, NUTS (Dzey) 1 temelinde tahminler retebilecek rneklem
byklne sahiptir.2
GYKA, gelir dalm verilerinin yannda yaam koullar, greli yoksulluk ve sosyal
dlanma konularn da ieren verilerin elde edilmesi amacyla derlenmektedir. Bu anketin
en nemli fark, panel veri analizleri yapmaya uygun olacak ekilde, rnekleme girecek
yaklak 12.800 hanenin 2006 ylnda rassal olarak seilmi olmas ve izleyen yllarda
bir ksm hanehalk bir yldan dier yla rneklemde kalrken, dier ksm hanehalklarnn
rneklemden kmas ve yerine yeni hanehalklarnn rnekleme girmesidir. Bu ekilde
anketlerin bir ksmnn ayn hanelere uygulanmas yoluyla, ayn hanelerin yaam
koullarndaki deiikliklerin izlenebildii bir panel veri seti elde edilebilmektedir.
Aratrmaya kaynaklk eden mikro dzeydeki anketlerle ilgili detayl bilgiler Ek 1A'da
yer almaktadr.
2

Avrupa Birlii uyumu erevesinde Trkiye'nin blgelendirilmesi dorultusunda, 2002 ylnda TK ayr
dzeyde ktisadi Blge Birimleri Snflamas (BBS) (The Nomenclature of Territorial Units for Statistics (NUTS))
blgesi oluturmutur. NUTS esas olarak Avrupa Birlii lkelerinin kulland istatistiki blge snflandrmasdr.
Buna gre 81 il NUTS 3 seviyesi olarak kabul edilmi ve 2-6 arasnda deien saylarda il birletirilerek 26 NUTS 2
Blgesi ve onlarn da birlemesiyle 12 NUTS 1 dzeyi oluturulmutur. stanbul byklnden dolay ayn anda
NUTS 1, NUTS 2 ve NUTS 3 dzeyi saylm olup, bunun dnda Ankara ve zmir ise tek ilden oluan NUTS 2
blgelerini oluturmaktadrlar. statistik blgelerin tanmlanmasnda temel faktrler olarak nfus, blgesel kalknma
planlar, illerin sosyo-ekonomik gelimilik sralamas, temel istatistik gstergeleri ve corafya kullanlmtr.

31

1.4. Gelir Dalm Eitsizlii lleri


Bireysel gelir dalmndaki eitsizliklerin istatistiki ifadesiyle dalmdaki arpkln
saptanabilmesi ve zaman iinde izledii eilimin ortaya karlabilmesi iin literatrde
eitli gelir eitsizlii llerinden faydalanlmaktadr. Bu nedenle gelir eitsizlii, ska
kullanlan Gini katsaysnn yannda farkl gelir eitsizlii lleri yardmyla da analiz
edilebilmektedir.
Gelir eitsizlii lleri, temel olarak pozitif ve normatif eitsizlik lleri olmak zere
iki gruba ayrlr (Sen, 1997). Pozitif ller, gelirlerin birbirinden veya ortalama gelirden
farklarnn istatistiksel lmlerini kullanarak objektif anlamda eitsizlik derecesini
kavramaya alr. Bu aratrmada kullanlan pozitif gelir eitsizlii lleri, Gini katsays,
logaritmik sapmalarn ortalamas (mean log deviation), deikenlik katsays (coefficient
of variation) ve Theil indeksidir. Normatif ller ise toplumsal refahn baz normatif
grleriyle eitsizlii lmeye alan llerdir. Bu aratrmada normatif gelir eitsizlii
ls olarak Atkinson indeksi kullanlmtr.
Gelir eitsizlii llerinin, lekten bamszlk, aktarm ilkesi, sabit eklemeler ilkesi,
nfustan bamszlk ilkesi ve ayrtrlabilirlik ilkesi gibi zelliklere sahip olmas beklenir.
lekten bamszlk ilkesine gre, bir gelir dalmndaki btn gelirlerin ayn oranda
artrlmas ya da azaltlmasnn eitsizlik lsn deitirmemesi gerektii savunulur.
Sen (1997) de bu zelliin istenen bir zellik olup olmadnn tartmal olduunu
belirtir.
Gelir eitsizlii llerinin sahip olmas gereken zelliklerden biri olarak saylan
aktarm (transferler) ilkesine gre, zengin bir kiiden yoksul bir kiiye yaplacak gelir
aktarm, dier koullar ayn kald takdirde eitsizlii azaltmaldr (Sen, 1997). Herhangi
bir eitsizlik ls, aktarm (transfer) ilkesini salyor olmaldr.
Zengin bir kiiden yoksul bir kiiye gelir aktarm yapldnda eitsizlik lsnn
klmesi beklenir. Ancak bu, eitsizlik lsnn hangi miktarda klmesi gerektii
konusunda bir ipucu vermez. Bu nedenle Cowell, bu gelir aktarmn "Zayf Aktarm
lkesi" olarak tanmlamtr (Cowell, 2011).
Aktarm ilkesine getirilen bir deiiklik de Kolm'un (1976) eklemesi olan "azalan
aktarmlar ilkesi"dir (Coulter, 1989). Buna gre, aktarm ilkesi, eitsizlik lsnn iki
faktre kar duyarllyla ilgilidir. Birinci faktr, gelir verici ve alcsnn gelirleri arasndaki
fark, ikinci faktr ise aktarmn gelir dalmnn hangi dzeyinde yaplddr. Azalan
aktarm ilkesine gre, zengin bir vericiden fakir bir alcya yaplan gelir aktarmnn etkisi;
bunlarn gelir paylar arasndaki fark byk olduunda ve aktarm gelir dalmnn daha
alt bir dzeyinde gerekletiinde daha byk olmaldr (Coulter, 1989).
32

Gelir eitsizlii yaznnda eitsizlik lleri arasnda seim yaplrken, lnn aktarm
ilkesini salayp salamad aratrlr. Toplumsal refah fonksiyonlarndan yararlanlarak
tretilen Atkinson indeksi gibi gelir eitsizlii llerinin de aktarm ilkesine uygunluu
incelenmitir. Toplumsal refah fonksiyonlarna dayanan gelir eitsizlii llerinin bazlar,
ayn zamanda gelir dalmnn farkl dzeylerinin greli nemi konusunda deerlendirmeler
ierir. rnein Atkinson ls, alt gelir gruplar arasnda yaplan gelir aktarmlarna
daha duyarldr yani "azalan aktarm ilkesine" uygunluk gsterir. Gelir dalm
aratrmaclarnn ounluu, gelir dalmlarn karlatrrken, Gini katsaylar ayn olan
iki dalmla karlaldnda eitsizlik asndan gelirleri alt gelir dzeylerinde daha
eitlie yakn datan (yani en yoksullarnn gelirden aldklar payn daha yksek olduu)
gelir dalmnn tercih edilir olduunu belirtirler. Bu durumda azalan aktarm ilkesine
uyan eitsizlik ls, tercih edilen dalm iin daha kk olur. Dier bir deyile,
gelir dalmnn alt gelir grubunda yer alan kiiler arasnda yaplan bir aktarmn eitsizlii
azaltmadaki etkisinin, st gelir gruplar arasndaki bir aktarma gre daha nemli olduu
varsaymyla tercih yaplm olur. ou aratrmac azalan aktarm ilkesini kabul ettii
halde, gelir dalmnn farkl dzeylerindeki aktarm etkisinin ne byklkte olmas
gerektii konusunda anlamazlklar sz konusudur (Coulter, 1989).
Sabit eklemeler ilkesine gre, ayn miktardaki eklemelerin eitsizlii azaltmas, ayn
miktardaki karmalarn ise eitsizlii arttrmas beklenir. Nfustan bamszlk ilkesi ise,
herhangi bir gelir dalmndaki geliri alan kii says ayn oranda artrlrsa, bunun
eitsizlik dzeyini etkilememesi gerektiini syler (Cowell, 2011).
Ayrtrlabilirlik ilkesi, bir gelir dalmnn eitsizliine neden olan faktrlerin etkilerini
inceleyebilmek iin, gelir eitsizlii lsnn sahip olmas gereken bir dier zelliktir.
Gelir eitsizlii lsnn, istatistiki olarak gelir kaynaklarna gre veya toplumun sosyoekonomik alt gruplarna gre ayrtrlabilir olmasn ifade eder. Ayrtrma analizinde
temel yaklam, belirlenen zelliklere gre oluturulan alt gruplara ait eitsizlik indekslerinin
karlatrlmasna dayanr. Bu ilkenin literatrde nemine vurgu yapan Shorrocks (1982),
gelirin kaynaklarna gre ayrtrma analizine ynelik varyans gelir eitsizlii lsnden
yola karak ayrtrma yntemi nerir. Literatrde bu yntem "Shorrock Ayrtrma
Analizi" olarak bilinir. Ampirik aratrmalarda yer alan ayrtrma analizlerinde ounlukla
deikenlik katsaysnn karesi olan "greli varyans" gelir eitsizlii ls kullanlr.
Btn eitsizlik llerinin formlleri ve zellikleri Ek 1A'da yer almaktadr. Bu
llerden Gini katsays, literatrde yer alan gelir eitsizlii llerinin ierisinde en
yaygn olarak kullanlan l olduu, deikenlik katsays ise ayrtrma analizlerinde
yaygn olarak kullanld iin, genel zellikleri aada ksaca aklanmtr.

33

1.4.1. Gini Katsays


talyan istatistiki Gini (1912) tarafndan gelitirilen Gini katsays, eitsizlik dzeyini
tek bir say ile ifade ettiinden farkl gelir dalmlarnn eitsizlik dzeyi ile ilgili
karlatrma yapma olana salamaktadr. Gini katsays literatrde en yaygn kullanlan
gelir eitsizlii llerinden biridir. Bu nedenle birok farkl aratrmada, bulunan
sonularn karlatrlabilir olabilmesi amacyla bu l kullanlarak analiz bulgular elde
edilmitir. Gini katsays, btn gelir ikililerinin farklarnn aritmetik ortalamasnn dalmn
aritmetik ortalamasna oranlanmasyla elde edilen "greli ortalama farkn" yarsn
gstermektedir (Sen, 1997).
Gini katsays, gelir eitsizlii dzeyinin grsel bir sunumunu salayan Lorenz erisi
iziminden hareketle de elde edilebilmektedir. Lorenz erisi, birikimli nfus oranlarnn
yatay eksende, bu nfus oranlarnn birikimli gelir paylarnn ise dikey eksende yerald
grafie verilen isimdir. Grafikte, tam eitlik durumunda herkes gelirden eit pay alr ve
Lorenz erisi kare grafik zerinde diagonal (tam eitlik dorusu) olarak uzanr. lkelerde
gelir eitsizlii mevcut olduundan Lorenz erisi, tam eitlik dorusunun altnda yeralan
eridir. Gini katsays, tam eitlik dorusu ile Lorenz erisi arasnda kalan alann, tam
eitlik dorusu altndaki gen alanna oran olarak hesaplanmaktadr. Bu durumda Gini
katsays, tam eitlik durumunda "0" deerini, tam eitsizlik halinde ise "1" deerini alr.
Bu katsay sfr deerine yaklatka tam eitliki bir dalma ve bir deerine yaklatka
ise tam eitsizlik durumuna sahip bir dalma iaret etmektedir. Bu aamada belirtilmesi
gereken nemli bir nokta, Gini katsays teorik anlamda 0 ile 1 arasnda deer alabilecekken,
lkeler iin hesaplanan Gini katsaylarnn ampirik olarak 0.20 ile 0.65 arasnda deitii
gzlemlenmektedir.

1.4.2. Deikenlik Katsays


Deikenlik katsays, bir istatistik dalmnn greli deikenliini lmekte kullanlan
ve dalmn standart sapmasnn ( ), aritmetik ortalamaya () oranlanmasyla bulunan
ldr.

Deikenlik katsaysnn karesi, literatrde greli varyans olarak bilinir ve gelir dalm
eitsizlii analizlerinde "greli varyansn yars" yaygn bir eitsizlik ls olarak kullanlr.
Gelir eitsizlii lsnn bu ekilde tanmlanmasnn nedeni, gelir eitsizlii llerinden
genelletirilmi entropi grubu olarak isimlendirilen genel formle bu ekilde uygunluk
gstermesidir (Sen, 1997; Cowell, 2011). Bu l, zellikle ayrtrma analizlerinde yaygn
olarak kullanld iin birok ampirik aratrmada yer alr.

34

Farkl gelir eitsizlii llerinden faydanlarak gelir eitsizliine ynelik bulgularn


elde edilmesinin bir takm yararlar vardr. nk her bir gelir eitsizlii ls, gelir
dalmnn farkl noktalarna daha fazla arlk vermektedir. Bir baka ifade ile her bir
eitsizlik lsnn duyarll deimektedir. Bu duyarllk, gelir eitsizlii lsnn
gelir transferlerinden (transferler ilkesi) etkilenme dzeyi ile ilgilidir.
Gini katsays orta gelirliler arasndaki gelir transferlerinden daha fazla etkilenirken,
deikenlik katsays st gelir gruplarndaki gelir transferlerine daha fazla duyarldr.
Logaritmik sapmalarn ortalamas ise, alt gelir gruplarndaki gelir transferlerine daha fazla
duyarldr. Theil indeksi btn gelir dzeylerindeki transferlere ayn ekilde duyarllk
gstermektedir. Atkinson indeksi ise alt gelir gruplarna daha fazla duyarllk gsteren
bir normatif ldr.
Gelir dalmlar karlatrlrken, eitsizlik llerinin birbirleriyle zt sonular verdii
durumlarla da karlalmaktadr. Byle bir durumla karlaldnda gelir eitsizlii
llerinin sahip olduu zellikleri gz nnde bulundurarak bir deerlendirmeye
gitmek yerinde olacaktr.
Gelir dalm eitsizlii llerinin yorumlanmasnda ve zaman iindeki gelimelerin
deerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken bir nokta da udur; bu llerin her yl
iin ayr bir rneklemden elde edilen zet istatistiklerin yardmyla anaktle parametreleri
iin yaplan tahminler olduu unutulmamaldr. Bu nedenle rnekleme hatasn iermektedir.
Gzlem saysnn bymesi rnekleme hatasn kltt iin ve byk rneklem
kmeleri ile alld iin standart hatalar ok kk olacaktr (Cowell, 2011). Bu
nedenle bu aratrmamzda standart hatalar sunulmamtr.

1.4. Sonu
Bireylerin refah dzeyleri karlatrlmak istendiinde, yaam standardn yanstan,
servet, yaam boyu gelir ve gelir olmak zere birok kavramdan yararlanlabilir. Bu
kavramlarn herbiri bireylerin sahip olduklar refah dzeyi hakknda farkl boyutlaryla
bilgi sunar.
Bu aratrmada, bireylerin refah dzeyini yanstmak zere gelir kavram kullanlmtr.
Gelir lm, Hanehalk Bte Anketleri ve Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas isimli
iki ayr hanehalk anketlerinden elde edilen verilere dayanarak yllk olarak belirlenmitir.
Gelir birimi olarak ilk aamada hanehalk gelirleri verisi kullanlmtr. Hanehalk iindeki
bireylerin emek gelirleri, mteebbis gelirleri, faiz gelirleri, gayrimenkul gelirleri ve
transfer gelirleri toplanarak hanenin gelirine ulalr.

35

Hanenin elde ettii gelirlerden dolaysz vergiler ve hanehalknn devlete yapt tek
tarafl transferler dldkten sonra kalan gelir, kullanlabilir gelir olarak isimlendirilir.
Anket verileri, bu gelir bilgisini sunduu iin aratrmada vergi sonras gelir lmnden
yararlanlmtr. Bu nedenle aratrma, vergilerin gelir dalm etkilerini yanstmamaktadr.
Bireysel gelir dalm literatrnde, hanehalk gelirlerinden, hanehalk iindeki bireylerin
ortak faydalarn ifade eden "edeerlik lei" yardmyla bireysel edeer gelirler elde
edilir. Hane ierisindeki her bireyin gelirden eit olarak yararland varsaylr. Bu
aratrmada gelir dalm literatrnde nerilen OECD edeerlik lei kullanlarak
bireysel edeer gelirler hesaplanmtr.
Gelir dalm eitsizlii literatrnde ok sayda eitsizlik ls mevcuttur. Bu
aratrmada, literatrde en yaygn olarak kullanlan gelir dalm eitsizlik lleri seilmi
ve sonular kullanlmtr.

36

B L M

TRKYEDE
MAKROKTSAD GEL MELER VE
GEL R DAILIMINA ETKLER

2. TRKYEDE MAKROKTSAD GELMELER VE


GELR DAILIMINA ETKLER
Trkiye Cumhuriyeti'nin kuruluundan beri, "muasr" medeniyetleri yakalama (catch
up) gayreti, ok partili hayata geilmesiyle birlikte yksek byme oranlarna ulama
hedefi olarak alglanmaya balanmtr. nceleri ekonominin sahip olmad altyaplarn
oluturulmas yoluyla elde edilen byme, 1980 ylndan itibaren yaplan kapsaml yapsal
reformlarla ada bir ekonomide olmas gereken iktisadi kurumlarn oluturulmasyla
salanmaya allmtr. Bu reformlarn ana amac, kamu kesiminin liderlik ettii iktisadi
faaliyetlerin yerine piyasann ve zel sektrn ikame edilmesini salamak ve bu amala
1930'lardan itibaren giderek kapanan Trkiye ekonomisini darya amakt.
Trkiye'de yaanan toplumsal deiimin yaratt bask ve dnya ekonomisinin
konjonktrel dnglerinin etkisiyle zaman zaman ekonomide sahip olunandan daha
fazla kaynak kullanld ve byme gayretlerine girildii grlmtr. Ancak istisnasz
byle dnemlerin her birinin sonunda daha fazla kaynak kullanlarak byme gayretlerine
giriilmi ve sonucunda ekonomik bir krizle karlalmas neredeyse kanlmaz bir son
olmutur. Bu durumda, srdrlebilirlii g, yksek byme gayretleri lkenin
makroekonomik dengelerinde nemli boyutta tahribatlara neden olmutur. Bu tahribatlarn
en nemli gstergelerinden biri uzun yllar sre gelmi ve zamanla kroniklemi
enflasyondur. Bir dieri ise, uygulanan byme politikalar ile bu politikalarn neden
olduu ekonomik krizlerin yol at eitlikten uzak gelir dalm problemidir. Zira
Trkiye hala OECD lkeleri arasnda gelir dalm en kt olan lkelerden biri olarak
tanmlanmaktadr (OECD, 2011).
Defalarca siyasi ve ekonomik istikrarszlklarn glgesinde bymeye alan Trkiye
1990'larn sonunda da byle bir ortama maruz kalmtr. Siyasi istikrarszlk ve bunun
yaratt toplumsal basklar, ekonomiyi byterek amay dnen siyasiler ekonominin
sahip olduundan fazla mali kaynak kullanmaya balamlardr. Yksek enflasyon,
yksek faiz ve ar borlanmayla sonulanan bu tarz bir kaynak kullanma tercihi
Trkiye'nin tarihsel ekonomi pratiklerinden biridir. lkenin gemiinden gelen bu
politika ezberleri, dnyada ve Trkiye'de, ok da farknda olmadan gerekleen kurumsal
deiimlerin ortaya kard yeni dzende srdrlemez bir hal almtr.3
3

ktisadi kaynaklarn oluumu ve bunlarn ihtiyalar arasnda datm belli bir kurumsal ereve iinde
gerekletirilmektedir. rnein piyasa ve bu piyasann ileyii iin oluturulmu kurallar ve kurumlar byle bir
ereveyi olutururlar. 1982 sonrasnda gerekletirilen reformlarla daha nce lkemizde olmayan birok kurum
oluturulmutur. Faizlerin ve dviz kurunun serbest braklmas sonucunda para ve dviz piyasalarnn oluumu
bunun gzel rneklerindendir. ktisadi gelime denildiinde ise, bu kurumsal ereveyi oluturan kural ve kurumlarn
toplumda ortaya kan yeni ihtiyalar dorultusunda farkllamas ve/veya mevcut kurumlarn ileyilerindeki
deiimler kastedilmektedir. 2001 sonras Trkiye ekonomisi iin rnein Merkez Bankas bamszl, para
politikas yapma konusundaki kurumsal bir deiime karlk gelir. Ya da Bankalar Yeminli Murakplk messesesi
yerine yeni bir kurum olan Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu'nun oluturulmas bir baka rnektir.

39

1970'ler ve 1980'lerde kamunun yksek oranda kaynak kullanmnn neden olduu


yksek faiz ve enflasyonun bir lde bask altna ald zel kesim taleplerinin, piyasann
ve piyasaya zg kurumlarn gelimi olduu, ekonominin d alemle gemie gre daha
sk ve eitli yollarla iliki iinde olduu bir dnemde daha fazla basklanabilme ans
artk kalmamt. Trkiye kresellemenin etkisinin artt bir ortamda, da ak ve dnya
ile daha ok ortak deerleri paylar hale gelmitir. Gemiin greli olarak daha kapal
ve yerel deerler sistemine dayanan iktisat politikalarnn, ortaya kan bu yeni kurumsal
ereve iinde uygulanabilirlii son derecede gtr. Bu glk, yeni bir kanlmaz kriz
olarak kendisini gstermitir. Zamanlama olarak ubat 2001'de ortaya kan bu kriz,
bir bakma eski deerler sistemine uygun, devleti iktisat politikalarnn znesi olarak
gren ve bu sebeple ar mdahalelerden kanmamay benimsemi bir anlayn da
iflasn temsil etmektedir.
Ortaya k sebebi itibaryla 2001 krizi, dierlerinde olduu gibi nihayetinde bir
demeler dengesi krizidir. Her ne kadar mali sistem kaynakl bir kriz olarak grnse
de, temelinde yatan sebep, kaynaklarnn tesinde harcamaya alan bir kamu otoritesinin,
geliimini tamamlayamam bir mali kesim zerinden, elindeki tm imkanlar kullanarak
kaynak yaratma abasdr. Trk mali kesiminin gcnn ve kapasitesinin tesinde
stlenmi olduu bu rol, uzun sre srdrlememi ve kanlmaz son 2001 ylnn ilk
aylarnda gelmitir.
Her krizde olduu gibi, hem ekonomiyi krize gtren dinamiklerin, hem de kriz
sonras gelimelerin ve uygulanan politikalarn lke insannn refah zerinde olumsuz
etkileri ortaya kmtr. Yksek oranl reel devalasyonlar ve dramatik faiz artlarnn
etkisiyle mali kaynaklar kesimler arasnda el deitirmitir. Neticede bu gelimeler,
ekonomideki gelir gruplarnn gelirleri zerinde de homojen olmayan etkiler yaratarak,
krizin maliyetini toplumsal anlamda yklenecek bir takm kesimleri ortaya karmtr.
Denilebilir ki 2001 krizinin boyutu bugne kadar grlenlerden ok daha fazladr
ve ortaya kan maliyetler de byktr. Bu sebeple "ban kemie dayanmas" eklinde
bir bkknla iaret eden bir toplumsal algnn olumas kanlmaz olmutur. Byle bir
algnn yardmyla, normal zamanlarda uygulanmas siyasi adan son derecede zor olan
bir takm ekonomi politikalarnn uygulanmasnn zemini hazrlanmtr. Daha sonraki
dnemlerde bu uygulamalarn mimar olan Kemal Dervi'in adyla anlan bu politikalarn,
kanmzca uygulanabilirliini temin eden bir baka faktr daha bulunmaktayd. O da,
dnya ve Trkiye ekonomilerinin 2000'li yllara kadar nemli bir kurumsal dnm
geirmi olmalarna ilikin inantr. Kreselleen dnyada, kreselleme ile yerel dzeyde
btnlemeyi salayan piyasalarn ve piyasa aktrlerinin glenmesi, bu ynde oluturulan
kurumsal ve yasal dnmler gnmz iktisadi sistemlerindeki kaynak-kullanm
nceliklerini ve ekillerini nemli lde deitirmitir. Yeni kurumsal ereveye uygun

40

kaynak tahsisleri ve mekanizmalar, bu kurumsal ereveye uygun piyasa nderliinde,


ancak kurallar nceden belirlenmi, daha kural temelli faaliyet gsteren yeni bir siyasi
anlay gerekli klmaktadr. Bu amala, Merkez Bankasnn bamszl salanrken,
kamu kesimi harcamalarnn da belli kurallar erevesinde yaplabilmesini salayacak
mali kurallar (fiscal rules) oluturulmas dnlmtr. Piyasann ileyiini dzenlemeye
ynelik olarak bamsz kurumlar oluturulmutur.
Mdahaleci bir evrede, piyasann ynlendirmesine izin vermeden neyin, nasl ve
kim tarafndan kullanlacana karar verme pratiini uygulamak mmkn deildir. Zira
arlkl olarak kamunun ynlendirmesiyle, kaynak-kullanm nceliklerinin siyasi anlamda
belirlendii bir dzende, birey ve bireyin eriebilecei refah dzeyi kolayca gz ard
edilebilmektedir. Bask altna alnan zel tketim ve cretler yoluyla aa kartlan
kaynaklarn, szm ona kamunun menfaatleri dorultusunda kullanlmas artk mmkn
deildir. Sadece Trkiye'de deil, hemen hemen birok gelimekte olan lkede bireyler
istedikleri tketimi yapabilmek iin istedikleri piyasalara, yine istedikleri ekilde eriim
hakk talep etmeye balamlardr.

2.1. 2001 Krizi ve Beraberinde Gelen Reformlar


Yerel ve kresel dzeyde yaanan bu kurumsal dnmler Trkiye ekonomisini
ok fazla farknda olmadan 2001 ylndaki reformlara getirdi. Kriz sonras yaplan reformlar
ve uygulanan politikalar iki aamada deerlendirmekte yarar vardr. Zira bu tr krizlerin
ilk aamasnda uygulanacak ncelikli politikalar ekonomik istikrar salamay amalamaldr.
Ardndan gelen politikalar ise ekonominin benzer bir sorunla karlamamas iin gerekli
tedbirleri iermelidir. Trkiye iin bu ikinci aamadaki reformlar "Gl Ekonomiye
Gei Program" ad altnda uygulanan reformlar iermitir. Nitelii itibaryla bu reformlar,
Trkiye'nin 1983 ylndan itibaren, aamal bir ekilde hayata geirdii liberalleme ve
buna bal yapsal uyum programnn bir halkasdr. Bir bakma yarm kalm reformlarn
bir zorunluluk neticesinde tamamlanmasdr. 1980 sonrasnda balayan ve zal reformlar
olarak bilinen bu reformlar ncelikle mal piyasalarnn da almasn temin eden d
ticaret rejiminden balamtr. Ardndan ekonominin mali kaynak ihtiyacnn karlanmas
ve bu hususta Trkiye ile dnya piyasalar arasndaki mali akmlara araclk edebilecek
bir mali kesimin oluturulmasn amalayan finansal liberalleme politikalar uygulanmtr.
1989 ylnda kartlan 32 numaral kararnamenin salad TL konvertibilitesinin yol
at sermaye akmlarna getirilen serbestlik liberalleme reformlarnn en son halkasn
oluturmutur.
Ancak 1990'l yllar boyunca lkenin kar karya kald siyasi istikrarszlklar kamu
kesiminin kaynak kullanm ihtiyacn daha makul seviyelere ekmeyi amalayan reformlarn

41

gecikmesine neden olmutur. Byle bir durumda kamu kesiminin devam eden kaynak
kullanma talebi ve beraberinde gelen yksek faiz uygulamas dardan sermaye akmlarn
tevik etmitir. zellikle bu kaynaklar kullanmas beklenilen zel kesimin bu maliyetler
altnda kaynak kullanmay gze alamamas, dahas mevcut kaynaklarn da faaliyet d
kazan elde edebilmek iin kamu kesiminin hizmetine sunmas Trkiye ekonomisinde
arzu edilmeyen bir yapnn olumasna yol amtr. Bu kaynak kullanma sistemi devam
ettike, mali disiplinden giderek daha fazla uzaklalm, kamu kesiminin kaynak kullanma
ihtiyac srdrlemeyecek derecede artmtr. Geciktirilen reformlar neticesinde 2001
ylndaki krizin alt yaps oluturulmutur.
Dervi reformlarnn ierii ve detaylar baka kaynaklarda bulunabilir. Ancak bu
almada ele aldmz konu asndan reformlarn makroiktisadi dengelere ne ynde
etki ettiinin deerlendirilmesi nem tamaktadr. Zira gemite izlenilen politikalarn
neticesinde oluan olumsuz makroiktisadi gelimelerin, incelemeye altmz gelir
eitsizlii zerinde nemli etkileri olmutur (Grsel vd, 2000). Yeni makroiktisadi
dengelerin de benzer ekilde gelir dalm eitsizlikleri zerinde etkili olmas beklenir.
Bu blmde 2001 sonras makroiktisadi dengelerdeki gelimeler incelenirken, ayn
zamanda temel deikenlerdeki iyilemelerin gelir dalm eitsizlikleri zerine ne ynde
etki ettikleri ve hangi mekanizmalarla bu etkilerin ortaya kt incelenmektedir.

2.2. Dervi Reformlar


Dervi reformlar temelde Trkiye ekonomisindeki kaynak kullanm dengesizliklerini
gidererek, oluacak yeni dengeleri an gerekleriyle ve de facto olarak gereklemi
olan kurumsal yapyla uyumlu bir hale getirmeyi amalamtr. Bu amala, devrim
niteliinde temel reform yaplmtr. Bunlar enflasyonla mcadele amacyla Merkez
Bankasnn bamszln salayc kurumsal deiimler, bankaclk kesiminde istikrar
salayacak yeni bankaclk yasas ve Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK)'nun etkinliini artrc dzenlemeler ile mali disiplini salama ynnde kamu
maliyesinde effaflk salayc dzenlemelerdir.
Bu sebeple ncelikli olarak, kamu ve zel kesim arasnda, uzun bir sre daha ok
zel kesim aleyhine gereklemi olan kaynak-kullanm dengesizliinin giderilmesi
gerekmektedir. 1990'l yllar boyunca grlen kamu kesimin yksek kaynak ihtiyac
enflasyonist finansman yntemleriyle karlanmakta ve bunun sonucunda da yksek faiz
politikalaryla zel kesimin mali kaynak kullanm da bask altna alnmaktayd. Ayrca
sermaye akmlarna getirilen serbestlik, ekonominin snrlarnn tesinde bir kaynak
kullanmna yol amaktayd. Bu dzeylerde kaynak kullanm ve kaynak yaratma
politikalarnn kanlmaz sonucu kroniklemi, yksek enflasyon, yksek faiz ve ar
deer kayplarna maruz kalm bir yerel para birimi olmutur.

42

ncelikle yaplmas gereken, kamu kesiminin kaynak ihtiyacn azaltmak ve bu


amala ekonomiyi bir mali disipline ulatrmaktr. Ardndan mali kesimde salanacak
olan istikrarla aa kan kaynaklarn "zel" kesim tarafndan kullanm salanacaktr.
Dahas kaynak kullanmnn bu ekilde olumas iin gerekli kurumsal deiikliklerin
de bir an nce yaplmas gerekmektedir. Madem ekonominin sahip olduu kaynaklarn
birbirinden bamsz birok zel kesim birimince kullanlmas dnlmektedir, o halde
kaynak tahsisinin etkin ve verimli bir ekilde yaplmasn salayacak tahsis mekanizmalarnn
oluturulmas ve bu mekanizmalarn gzetimini yapacak kurumsal deiikliklerin de
yaplmas gerekmektedir. Bu temel prensiplerin gereklemesine vesile olan reformlar,
kaynak kullanmnda zel kesimi ne karrken, bu zel kesim iinde zellikle retici
birimlerin kaynak kullanmnda nceliklerini yeterince garantiye alamamtr. Uygulanan
makroiktisadi politikalarn bir yansmas olarak meydana gelen nisbi fiyatlar Trkiye'ye
ynelik sermaye girilerine imkan salarken, oluan bu fiyatlar yerel sanayi retimine
yatrlacak kaynaklarn cazibesinin azalmasna neden olmutur. Yeni dnemin yeni siyaset
yapma biimi, kamu kesiminin kullanmndan aa kan bu kaynaklarn daha ok
hanehalklarnca kullanmn n plana kartmtr. Bylece geni kitlelerin yeni dnemde
ortaya kan refah artlarndan pay almas temin edilmitir. Geni kitlelerin refah algsn
ynetebilmek iin de, onlarn birok ekonomik kaynaa eriim zgrl temin edilmi,
dahas ortaya kartlan seenekler arasndan zgrce tercih yapabilmelerine imkan
salanmtr.
Tablo 2.1 - Trkiye Ekonomisi Gstergeleri
1995-2000 (%)
GSYH Byme (1998=100)
4.7
Enflasyon Oran (1994=100)
69.5
Faiz Oran
74.4
Nominal Dviz Kuru
0.264
GSYH'ye Oran (%)
Kamu Sektr Borlanma Gereksinimi
7.3
Cari Denge
-1.1
Toplam Bor
42.0
Ksa Dnemli Bor
9.4
Uzun Dnemli Bor
32.2
Dorudan Yabanc Sermaye Yatrmlar (DYSY), net giriler 0.4
Yzde Deiim
Reel Efektif Kur
7.6
Nominal Dviz Kuru
66.6
Nominal cret Endeksi
77.3

2001 2002-2007 2008-2011


-5.7
6.8
3.5
68.5
12.8
8.1
62.5
26.0
17.6
1.225
1.416
1.503
12.1
1.9
57.7
8.3
42.0
1.7

3.2
-3.9
43.0
7.5
30.4
1.8

1.8
-7.6
40.5
9.1
30.6
1.6

-21.2
96.5
31.9

9.0
1.5
17.8

-1.7
6.8
-

Kaynaklar: DPT, Ekonomik ve Sosyal Gstergeler; TCMB, Elektronik Veri Datm Sistemi, http://evds.tcmb.gov.tr/cbt.html;
Dnya Bankas, Dnya Gelimilik Gstergeleri.
Not: Yukardaki tabloda 2008-2009 yllar arasnda Dnya ve Trkiye ekonomisinde ciddi bir daralma yaanmtr.
Bu Trkiye ekonomisinde bugne kadar yaanm daralmalardan farkl bir nitelik gsterir. Zira bu daralmann
kayna dnya piyasalarndaki gelimelerdir.

43

2 Kasm 2002 genel seimleri Dervi Reformlarnn salad iktisadi dnmn


ardndan, oluan yeni iktisadi sistemin ynetimini yapacak kadrolarn da deiimini
beraberinde getirmitir. Dervi reformlarnn Trkiye ekonomisinde yaratt etkinin
boyutunu ve hangi yollarla bu etkinin ortaya ktn Tablo 2.1'de grebilmekteyiz.
Tablo 2.1'de temel makroiktisadi deikenlerin 2001 ncesi ve sonras deerleri
grlmektedir.

2.2.1. Reformlar ncesi ve Sonras Trkiye Ekonomisinin


Makroekonomik Performans
En temel performans ls olarak reel GSYH'daki byme oranlarna bakldnda
2001 ncesi yaklak %5 seviyelerinde gerekleen ortalama byme orannn, 2001 krizi
ile birlikte %-5.7 seviyesine dt, bu gerilemenin ardndan 2002-2007 dneminde
de neredeyse ortalama %7 seviyelerine ulat grlmektedir. Byme oranlarnn yldan
yla detayl seyri ekil 2.1a'da ayrca grlebilmektedir.
Trkiye ekonomisinde ok sk rastlamadmz bu reform sonras byme dnemi,
elbette ekonomide gerekletirilen yapsal deiimlerin ve yaratt makroekonomik
istikrarn neticesinde ortaya km arz ynl etkilerin sonucudur. Trkiye ekonomisine
bu dnemde artan gven ile Avrupa Birlii (AB) yelii ynnde atlan siyasi admlarn
da bu performansn olumasnda nemli katks olmutur.
Ortaya kan olumlu iktisadi durum siyasi anlamda da iktidar partisinin lehine bir
durum oluturmutur. 1980'lerde Turgut zal liderliindeki ANAP iktidar dneminde
elde edilen bymeye benzer bir durum yaanmtr. Bu boyuttaki byme ve gelir
artlarnn siyasi anlamda iktidar partilerine bir yarar oluturabilmesi, meydana gelen
bymeden geni kitlelerin ne kadar pay aldklarna baldr. Dolaysyla olaanst
koullarda gerekleen yapsal dnmlerin salad kazanmlarn demokratik ekilde
iktidara gelen bir parti tarafndan geni kitlelerin hizmetine sunulabilmesi bir bakma
beklenilen bir sonutur. Ekonomik ve siyasi dnm ihtiyalarnn tamamn
karlayamadan, siyasi alanda kendi pozisyonunu glendirmeyi amalayan bir iktidardan
beklenilen, ortaya kan ekonomik faydadan geni kitlelerin faydalanmasn salamak,
ayn zamanda bunun srekliliini de temin etmektir. Ancak bu faydalarn uzun vadede
devam, yapsal anlamda ekonomik ve siyasi reformlarn devamllna baldr.
2002-2007 yllar arasnda Adalet ve Kalknma (AK) Partisi'nin tek parti iktidarnn
getirmi olduu siyasi istikrarn yannda, hkmetin IMF gzetimindeki politikalara
ballnn da byk nemi bulunmaktadr. Zira Trkiye'nin bymesi iin ok fazla
ihtiya duyduu finansmann d dnyadan kolayca elde edilebilmesi, bu politikalara

44

balln uluslararas yatrmclar nezdinde yarataca olumlu algya dayaldr. Enflasyonu


drmek iin giriilen mcadele, bu ekilde kaynak yaratma ihtiyacn azaltmtr. Ksa
dnemde i tasarruflarn artrlabilmesi de mmkn olmad iin zellikle i talep ekili
bir byme dardan kaynaa ihtiya duyacaktr.
ekil 2.1. Trkiye Ekonomisine likin Temel Makroiktisadi Deikenler

(f) Kamu Kesimi Borlanma Gereksinimi (% GSYIH)

45

Kamu kesiminin harcamalarna getirilen kstlamalarn neden olaca talep eksikliinin


zel kesim talebi ile karlanabilmesi gerei, ayrca ek finansman imkanlarnn mali kesim
tarafndan salanmasn gerekli klacaktr. Yabanc sermayenin Trkiye'ye gelebilmesi
iin bu dnemde ekonomik ve siyasi anlamda yaratlacak pozitif alg son derecede
nemlidir. Bu konuda AK Parti hkmetinin elde ettii baar nemlidir. Zira AK Parti'nin
bu dnemde gsterdii ekonomik ve siyasi baar baz yabanc gzlemciler tarafndan
bir "Trk mucizesi" olarak nitelendirilmitir (Casanova, 2004).
Byle bir algnn olumasnn arkasnda baz veriler yatmaktadr. Tablo 2.1'de grld
gibi, drt yl gibi ok ksa bir dnemde %70'ler seviyesinde seyreden enflasyon 20022007 dneminde ortalamada %13 seviyesine geriletilmitir. Enflasyondaki bu gerilemenin
altnda, Merkez Bankas bamszl ile kararllkla uygulanan para politikasnn yannda,
yine bu yolla ekonomiye kaynak yaratma ihtiyacndaki azalma da nemli rol oynamaktadr.
Yine ayn dnemde kamu kesiminin borlanma ihtiyacnn %3'ler seviyesine dmesi
dikkat ekicidir. ekil 2.1f'de kamunun borlanma gereksinimdeki bu hzl d yllk
dzeyde grlmektedir.
Ancak 2008-2009 dneminde Amerika Birleik Devletleri (ABD) ve AB ekonomilerinde
ba gsteren ekonomik krizin bu lkelerde neden olduu genileyici para politikalar,
Trkiye gibi birok gelimekte olan lke iin kolay elde edilebilen uluslararas likidite
arznn artmasna neden olmutur. Bu durum Trkiye'nin enflasyonist finansman yollarna
bavurmak yerine, cari ak vererek daha ok d kaynaa dayal finansman yolunu
tercih etmesini mmkn klmtr.
Kamu kesiminde gerekletirilen disiplin ve borlanma gereksiniminin azalmas mali
piyasalar zerindeki talep basksnn azalmasna yol aarak, faiz oranlarnda da nemli
boyutta dlere vesile olmutur. 2001 ncesi ortalama %71 olan nominal faizler, 20022007 dneminde %26'ya, ardndan gelen 2007-2011 dneminde ise ortalama %17.6
seviyesine dmtr. ekil 2.1c'de faizlerdeki yldan yla grlen bu dramatik d
arpc bir ekilde ortaya kmaktadr.
Dervi Reformlar sonrasnda gelen dnemin bir dier zellii ise dviz kurunda
yaanlan istikrardr. Nominal ve reel kurlarda grlen deikenliklerin aamal bir
ekilde azald grlmektedir. ekil 2.1d'de nominal dviz kurundaki yllk dzeyde
grlen oynaklktaki d son derecede arpcdr. Bu durum bir yandan mali piyasalarn
istikrarna olumlu ynde etki ederken, dier yandan aamal bir ekilde de olsa, geni
kitlelerin satn alma glerinde nemli artlarn yaanmasna vesile olmutur. Dnemin
genileyici dnya konjonktrnde, ekonominin cari ak verebilme kabiliyeti zellikle
orta gelirlilerin tketimlerini artrabilme ve bu kesimlerin daha nce ulaamadklar refah
dzeylerine ulaabilme imkan yaratmtr.

46

2.3. Makroiktisadi Performansn Fonksiyonel Gelirler


zerine Etkisi
2002 sonras uygulanan makroiktisadi politikalarn fonksiyonel anlamda gelir dalm
zerine etkilerini deerlendirebilmek iin, bu dnemde elde edilen performans zetleyen
drt temel makroiktisadi gstergeyle gelir dalm arasndaki ilikilerin ortaya konulmasnda
yarar vardr. Bu amala dikkate aldmz temel deikenler byme, enflasyon, faiz
ve dviz kurudur. Ayrca bu incelemenin yaplabilmesi iin 2002 ile 2011 dnemi iki
alt dneme ayrlmtr. Bununla her iki dnemde de iktidarda olan AK Parti hkmetlerinin
iktisat politikas uygulamalarnn neticeleri dikkate alnmaya allmtr. 2002-2007
dnemi I. AK Parti dnemine karlk gelirken, 2007-2011 dnemi de II. AK Parti dnemi
olarak nitelendirilmektedir.
Her bir dnemin uygulanan iktisat politikalarnn nitelii bakmndan da
deerlendirilmesinde yarar vardr. 2002-2007 dneminde ibandaki I. AK Parti
hkmetinin izlenecek makroiktisadi politikalar asndan ok fazla hareket alan
bulunmamaktayd. 2001 krizinin ardndan IMF ile varlan anlamalar neticesinde bir
takm reformlarn yaplmas, balayanlarn devam, krizin ar ekonomik ve sosyal
sorunlara sebep olmas hkmete ok fazla seenek brakmamtr. Kriz sonras
ekonominin toparlanabilmesi byk lde dardan temin edilecek mali kaynaklara
balyd ve bu kaynaklarn da Trkiye'ye gelmesi byk lde IMF ile varlan anlama
koullarna ball gerekli klmaktayd. Dolaysyla I. AK Parti dneminde byk
lde reform sreci devam ederken, yaplan uygulamalarda uluslararas yatrmclarn
gvenini kazanmaya ynelik tedbirlerin alnmasna zel gayret sarfedilmitir.
2007 ylnn sonunda IMF ile varlan "stand by" anlamasnn da sonuna gelinmitir.
Birinci dnemde elde edilen makroiktisadi baarlarn ve siyasi reformlarn etkisiyle AK
Parti, Temmuz 2007'de yaplan seimde oy orann %34'lerden %46'ya ykselterek ikinci
bir seim zaferi kazanmtr. Bylece AK Parti 2007-2011 arasndaki ikinci dneminde
uygulayaca makroiktisadi politikalar asndan bir lde bamszlk kazanm; kaynakkullanm tercihlerini kendi insiyatifi ile gerekletirebilir bir hale gelmitir. Hkmet IMF
ile yeni bir anlamaya varmay kabul etmemi, ekonomi idaresinde kendi insiyatifini
uygulamaya koymay tercih etmitir. ABD'den kaynaklanan iktisadi krizin etkisiyle
uluslararas piyasalarda meydana gelen likidite art AK Parti iktidarnn ikinci dnemde
uygulayaca politikalarn finansmannda imkan elde etmesine yardmc olmutur.
zellikle mali disiplin ve enflasyonla mcadele konularnda gsterilen hassasiyet bu
dnemde de devam etmitir.

47

Bu her iki dnemdeki gelimelerin bir neticesi olarak yukarda bahsi geen drt
makroiktisadi deikende grlen gelimelerin faktrel gelirlere olas etkileri Tablo 2.2'de
raporlanmtr. Tablo 2.2'nin stunlarnda makroiktisadi performasn ls olarak ele
aldmz deikenler yer almaktadr. Bu bakmdan Tablo 2.1'de yer alan byme
deikeninin Tablo 2.2'de grlen detayl gsterimi bir para aklamay gerekli klmaktadr.
Burada bymeyi iki bileenine ayrarak deerlendirmekte fayda grlmtr. Byme
bir ynyle arz genilemesinin bir sonucu olarak ekonomideki retim kapasitesi ve
iktisadi kaynaklardaki bir genilemeyi ifade eder. Dier ynyle ise, konjonktrel olarak
talep dzeyindeki deimelerin sebep olduu, ekonomideki mevcut kapasitelerin kullanm
oranndaki artlara karlk gelir. zlenilen byme politikasnn ne tip bir byme
politikas olduuna bal olarak, bymenin her iki kayna faktr gelirlerini farkl
ekillerde etkileyebilecektir.
Tablo 2.2'nin satrlarnda ise, elimizdeki veri setinin salad imkanlar dahilinde
oluturulabilecek olan fonksiyonel gelir gruplar yer almaktadr. ekilsel anlamda cret,
faiz, kar, kira gibi klasik fonksiyonel gelir ayrmndan farkl bir snflandrmay gsteriyor
gibi olsa da, TK verilerinde yer alan temel gelir gruplar klasik snflandrmaya yakn
bir snflandrma yaplmasna imkan vermektedir. Bu snflandrmada emek ve faiz
gelirlerinin yannda mteebbis gelirlerinin, klasik snflandrmalarda yer alan kra benzer
bir gelir grubuna iaret etmektedir. Dier yandan, bu gelir gruplarna ek olarak
hanehalklarnn elde etmi olduu transfer gelirlerine ilikin bilgi de kullandmz veri
kmesinde mevcuttur. Transfer gelirleri iinde nemli bir grubu oluturmas nedeniyle
emekli gelirleri dier transfer gelirlerinden ayrtrlarak Tablo 2.2'de ve ilerleyen
blmlerdeki hesaplamalarmzda dikkate alnmtr.
Tablo 2.2. Temel Makroiktisadi Deikenlerdeki yilemelerin Fonksiyonel
Gelirlere Olas Etkileri
Byme
Gelir Gruplar

Potansiyel

Konjonktrel

Enflasyonun
Dmesi

Faizin
Dmesi

TLnin Deer
Kazanmas

Emek

+/-

Tarmsal Mteebbis

+/-

+/-

Mteebbis

+/-

+/-

Faiz

+/-

Emekli

+/-

+/-

Transfer

Ekonomik bymenin, yapsal bir takm deiimler neticesinde meydana gelen arz
ynl bir genilemenin ardndan olmas ekonominin sahip olduu gelir (kaynak) yaratma
kabiliyetinin potansiyel olarak artmas anlamna gelecektir. Potansiyel anlamda bir katma

48

deer art anlamna da gelecek olan bu tarz bir byme, ekonomideki faktr paylarnn
deikenlik gstermedii bir durumda tm gelir gruplarnn gelirlerinde art salayacaktr.4
En kt ihtimalle, ekonominin potansiyel geliri artarken, izlenilen politikalar neticesinde
bir faktr gelirinin greli olarak paynn artmas da olasdr. Ancak bu durumda bile
dier faktr gelirlerinde azalma yaanmasnn gerei yoktur. Zira ekonominin halihazrda
elde ettii byme ve gelir yaratma potansiyeli dier gelirleri azaltmadan, bir gelir
grubunun gelirlerinin artmasna imkan salamaktadr. Emekli ve dier transfer gelirlerinin
otonom karakterde gelirler olmas ve merkezi olarak ekonomideki gelimelerden ziyade,
daha ok otonom olarak gerekletirilecek kararlardan etkilenmesi sebebiyle, herhangi
bir makroiktisadi gelimeden ne ynde etkilenecei daha ok o otonom kararlarn
niteliine bal olacaktr.
Konjonktrel anlamda bymenin daha ziyade talep ekili gereklemesi durumunda,
gelir gruplarna etkisi, izlenecek olan talep politikasnn hangi gelir grubunun lehine
sonular douracana bal olacaktr. Bymenin talep ekili olmas ekonomideki
kapasite kullanm orannn artmas anlamna gelirken, talebin finansman iin kullanlacak
imkanlarn kayna da bu tarz bymenin niteliini oluturacaktr. rnein ksa dnemde
ihtiya duyulacak kaynak emek gelirlerinin bask altna alnmasyla aa kartlacak
bir artk zerinden finanse edilirse, ekonomi konjonktrel anlamda byrken emek
gelirlerinde azalma grlmesi mmkndr. Ya da bu mali kaynak borlanma yoluyla
temin edilirken, bir dnem sonunda faiz gelirlerinde dier gelirlere kyasla ok daha
fazla art yaanabilir. Bu nedenle konjonktrel bymenin fonksiyonel gelir gruplarnn
gelirleri zerine ne ynde etki edecei daha ok bu talep ynl politikalarn uygulanmas
ve finansman eklinin tespit edecei nitelie baldr.
Enflasyondaki dlerin reel anlamda tm gelir gruplarnn gelirleri zerinde olumlu
bir etki yapmas beklenir. Ancak faiz gelirleri bunun tek istisnasn oluturmaktadr.
Enflasyondaki d risk primini de indirecek ve faizlerin de dmesine kaynaklk
edecei iin faiz gelirlerinde bir d yaanacaktr.
Trkiye ekonomisinde 2001 sonras dnemde olduu gibi faizlerde yaanan bir dme
farkl gelir gruplarn yine farkl ekillerde etkileyecektir. Ancak etkilenmenin ynn
baz gelir gruplar iin nceden kesin olarak ifade edebilmek mmkn deildir. Faizlerdeki
dn dier gelir gruplarnn gelirlerini etkileme ekli dorudan o gelirler zerinde
bir etki yaratlmas eklinde anlalmamaldr. Daha ziyade hanehalk gelirlerinden faiz
demesinin azalmas (artmas) neticesinde aa kacak ek satn alma gcndeki art
4

AK Parti dneminde yaplan reformlar ve siyasi istikrarn Trkiye ekonomisi iin yaratm olduu nemli
etkilerden biri enflasyon, faiz ve kurlardaki dtr. zellikle 2001 ncesi dnemde yksek faiz politikas sebebi
ile telenen yatrmlar, oluan bu yeni ortamda yaplabilir hale gelmitir. Byk lde, zel sektrn yenileme
yatrmlarna arlk verdii bu dnemde, emek verimlilii ve toplam faktr verimliliinde ciddi artlar meydana
gelmi ve bu da potansiyel anlamda ekonominin retim kapasitesinde genilemelere neden olmutur.

49

(azalma) olarak dnlmelidir. rnein emek gelirleri asndan durumu ele alrsak,
faizlerdeki bir dn dorudan emek gelirleri zerine bir etkisinden bahsedilemez.
Ancak ekonomideki hanehalklarnn borluluk dzeyi nemli boyutlarda ise, o takdirde
faizlerde yaanacak dler emek gelir grubundaki hanelerin gelirlerini olumlu ynde
etkileyecektir. Mteebbisler asndan da durum bundan farkl deildir. Yaptklar iin
gerei olarak dn fon kullanmak zorunda olan bu kesim gelirlerinin, faizlerin
dmesinden olumlu ynde etkilenmesi beklenir. Emekli gelirleri iin de benzer mantn
geerlilii vardr. Bu gelir grubundaki hanehalklarnn borluluk durumuna bal olarak,
faizlerdeki d, emekli geliri elde edenlerin gelirlerini etkileyecektir. Faizlerdeki bir
dme, borluluu yksek olan emekli geliri elde eden bir bireyin satnalma gcnn
artmasna neden olabilecektir.
Kurlardaki deiim de gelir gruplarn dorudan etkilemektedir. Ancak TL'nin deer
kazanmas eklinde ortaya kacak olan kurlardaki d gelir gruplarnn yabanc mal
kullanm oranna bal olarak onlarn bteleri dahilinde yapacaklar harcamalar
etkileyecek ve refahlarn artrabilme imkan salayacaktr. imdi Tablo 2.2'de raporlanan
beklentiler nda Trkiye ekonomisinde 2001 sonras meydana gelen gelimelerin
farkl gelir gruplarnn gelirleri zerine yapm olabilecei etkileri deerlendirmekte yarar
vardr. Bu blmde ortaya konulacak beklentilerimizin ne derecede gelir dalm
eitsizliklerine yansdn, izleyen blmde mikro dzeyde elde edilen veriler kullanlarak
oluturacamz bir takm ller yardmyla inceleyeceiz.
ekil 2.2. Trkiye Ekonomisinde Byme ve Kaynaklar

50

2.3.1. Ekonomik Byme


Byme hususunda Trkiye ekonomisi I. ve II. AK Parti hkmetleri dnemlerinde
nemli farkllklar gstermektedir. Dnemsel ortalamalar dikkate alndnda 2002-2007
yllar arasnda ortalama %7 seviyesinde bir byme oranna erien Trkiye ekonomisi,
2007-2011 dneminde bu orann %3.5 seviyelerine dmesine engel olamamtr. Yllk
dzeyde bir inceleme ekil 2.2'de grlebilir.5 Bu grafie gre, 2001'deki daralmann
ardndan yksek bir byme dneminin geldii grlmektedir. Ancak 2008-2009
dneminde dnyay etkisine alan ekonomik krizin etkisiyle byme oran neredeyse
2001 seviyelerine gerilemitir.
Trkiye ekonomisinin bu iki dnemdeki byme performansnn biraz daha detayl
incelenebilmesi, bymenin fonksiyonel gelir gruplarnn gelirlerine ve gelir dalmna
etkilerinin daha iyi anlalabilmesi iin nemlidir. zellikle 2001 sonras dnemde
gerekletirilen yapsal reformlarn byme zerindeki rolnn, ardndan gelen dnemde
ise yapsal reformlarn hznn kesilmesine ramen salanan bymenin kaynann tespit
edilmesinin nemi vardr. Bunun iin toplam byme, kaynaklarna ayrlmaktadr.
Yukardaki satrlarda ifade edildii gibi toplam bymenin bir kayna, yapsal reformlarn
tetikledii arz genilemelerinin kaynaklk ettii potansiyel bymedir. Dieri ise kapasite
veri iken, talep artlaryla bu veri kapasitenin kullanm orann arttrmaya ynelik
gerekleen, konjonktrel bymedir. Teknik anlamda toplam bymenin bu ekilde
ayrtrlmasnn nasl yapld Ek - 2A'da gsterilmektedir.
Trkiye ekonomisine ait, mevsimselliklerden arndrlm er aylk GSYH serisinden
yararlanlarak oluturulan ekil 2.2'de toplam byme ile potansiyel ve konjonktrel
byme oranlarnn zaman iinde izledii seyir grlmektedir. Mavi ve yeil fonksiyonlar
srasyla toplam ve konjonktrel byme rakamlarn gsterirken, daha az dalgalanma
gsteren krmz fonksiyon da ekonominin potansiyel byme orannn zaman iindeki
seyrini gstermektedir.
Potansiyel byme fonksiyonu dikkatle incelendiinde, 2002-2007 dneminin ortalarna
kadar ykselen bir seyir izledii, ardndan bir de getii grlmektedir. Potansiyel
gelirin bu seyri sebebiyle, Dervi Reformlarnn neden olduu yapsal dnmn
ekonominin bu dnemdeki potansiyel gelir artnda son derecede etkili olduu ve yine
bu dnemdeki bymenin nemli kaynan da potansiyel gelir artlarnn oluturduu
anlalmaktadr. Gerekletirilen yapsal dnmn ekonominin retim kabiliyetinde
ve kaynak yaratma kapasitesinde neden olduu iyilemeler bu ekilde ak olarak ortaya
kmaktadr. Ancak yapsal reformlarn bu dnemden sonra sreklilik kazanmamas
neticesinde, arz zerinden elde edilen bu olumlu etki snrl dzeylerde kalm ve izleyen
5

Ekonomik bymenin ekil 2.2'de olduu gibi bir ekle sahip olmas Trkiye ekonomisinin dnya ekonomisindeki
konumu, yaps ve uygulanan politikalar neticesindedir. Farkl lke deneyimleri sonucunda ortaya kan farkl
byme pratikleri Ek 2 B'de gsterilmektedir.

51

yllarda dmtr. zellikle 2007 sonras dnemde potansiyel byme orannn sabit
bir seyir izlemesi dikkat ekicidir. Dahas, sonraki yllarda elde edilen bymenin
kaynan, daha ok talep ekili konjonktrel bymenin oluturduu anlalmaktadr.
Son yllarda Trkiye ekonomisinde elde edilen ekonomik bymenin bu nitelii, talep
artlarnn srdrlebilirlii iin gerekli olan finansman imkanlarnn amalanan byme
potansiyeli asndan tad neme dikkat ekmektedir. Ekonominin arz imkanlarn
artrmadan yksek byme oranlarna ulaabilmek, yksek talep dzeyine ve bu talebi
destekleyecek finansal imkanlarn varlna bal olacaktr.
Bu noktada dikkate alnmas gereken bir nemli husus da, potansiyel bymenin
dorudan retim imkanlarnda bir genileme ve bunun sonucunda faktr gelirlerinde
art anlamna geleceidir. Dolaysyla potansiyel bymenin, retim faktrlerinin
gelirleriyle dorudan bir ilikisi olduu dnldnde, potansiyel gelir artlarnn son
yllarda yeterince artrlamamas, faktr gelirlerinde de artlarn snrl dzeyde seyredeceine
iaret etmektedir.
Dier yandan konjonktrel bymenin halihazrda var olan faktr gelirlerinin potansiyel
seviyelerinde bir etki yaratmas beklenmemelidir. Aksine bu tarz byme pratii
ekonominin potansiyelini yakalamas anlamna gelecei iin, bunu salayacak talep
politikalarnn nitelii, faktrlerin katma deerden aldklar paylar etkileyebilmekte ve
bylece potansiyel gelir dzeyi deimese bile bunun dalm deiebilmektedir.
Dolaysyla Trkiye ekonomisinin byme performans giderek daha ok talep ekili
ve konjonktrel nitelikte bir byme haline gelirse, bu nitelikte bir byme pratiinin
gelir dalm eitsizlii asndan daha ok sorun karmas mmkndr. Trkiye
ekonomisinde gemite ska bavurulan kamu harcamalar yolu ile talep yaratma
pratiinin sebep olduu yksek faiz demelerinin gelir dalm zerinde yaratt etkiler
buna bir rnek verilebilir. Bymenin ihtiya duyduu talep borlanma yoluyla temin
edildiinde faktr gelirlerinde oluacak olan artlar ekonominin halihazrda var olan
potansiyel gelire ulalabilmesini salayacaktr. Ancak borca ynelik olarak ortaya kacak
olan faiz deme zaruriyeti, dier gelirlerden buraya bir transfer yaplmasna yol aacaktr.
En basitinden bu durum, potansiyel gelire ulama yolunda gelir dalm eitsizliinin
ktlemesine neden olacaktr. Bu yzden ekonomide ar borlanma ve faiz yknn
olduu dnemlerde bu ekilde uygulanan talep ekili byme pratii ekonomideki
gelir eitsizlii problemlerinin de ktlemesine neden olacaktr.
Bu aklamalarmz nda, 2007-2011 dneminde elde edilen greli istikrarsz
byme performansnn arlkl bir ekilde konjonktrel bir byme olduu dnlrse,
AK Parti'nin ikinci dneminde uygulanan politikalarn gelir dalmna etkileri aratrmaya
deer bir konudur.

52

2.3.2. Enflasyon
ok uzun yllardr sregelen kroniklemi yksek enflasyon Trkiye ekonomisinin
en temel problemlerinden biri olmutur. Tablo 2.1'den grlecei zere 1995-2000
dneminde %70 seviyesinde olan enflasyon, 2001 krizinin ardndan gelen AK Parti
hkmetlerinin kararl tutumu sayesinde tek haneli seviyelere drlebilmitir. Bu
konuda hala yaplmas gerekenler olmasna ramen, enflasyonun geriledii bugnk
seviyeler dnldnde 2001 sonras politikalarn en nemli baarlarndan birinin
enflasyon konusunda gerekletii ifade edilebilir.
Genel anlamda ekonomideki nominal deerlerde erozyona neden olan enflasyon,
nisbi fiyatlar zerindeki etkisi nedeniyle de farkl kesimlerin gelirleri zerinde farkl
etkiler yaratabilmektedir. Bu ekilde, enflasyonist ortamda her bir faktr gelirinin
enflasyona ayn hzda uyum gsterememesi, enflasyona yava uyum gsteren kesimlerin
reel gelirlerinde azalma gereklemesi, gelir dalm eitsizliini ktletirecektir. rnein
sabit gelirlilerin cretlerindeki deiimin sadece dnemsel gereklemesi, bu dnem
zarfnda elde edecekleri reel gelirlerinde, deiken gelir elde eden gruplara gre
gerilemeye sebep olacaktr. te yandan faiz gibi deikenlii yksek bir gelir grubunun
enflasyona uyum sreci de son derecede hzldr. Enflasyonist dnemlerde faiz gelirlerinin
de ksa dnemde srekli artabilme kabiliyeti, bu gelir gruplarnn gelirlerinin enflasyondan
ok fazla etkilenmemesine ya da artmasna imkan salar. Bu da, ekonomideki gelir
eitsizliini artrc ynde bir etki dourur.
Bu aklamalardan yola karak, 2001 sonras dnemde enflasyonunun kademeli bir
ekilde drlmesinin, sabit gelirlilerin gelirleri zerinde olumlu ynde etki ederek,
daha nceki yllarda olumu olan gelir dalm eitsizliklerinin azalmasna imkan vermesi
beklenmelidir.

2.3.3. Faiz
2001 sonras olumlu gelimelerin yaand bir dier makroiktisadi deiken de
faizdir. Geleneksel olarak yksek kaynak kullanm ihtiyac iinde olan Trkiye ekonomisinde
bir trl artrlamayan tasarruflar doal olarak yksek faiz uygulamalarna yol amtr.
zellikle mali disiplinden uzak kamu kesiminin katklaryla oluan yksek faiz zel
kesimin mali kaynak kullanma talebini basklarken, ortaya kan kaynaklarn kamu
kesimi tarafndan kullanlmasna imkan salamtr. Bu tarz kaynak-kullanm yntemine
1990'l yllar boyunca devam edilmi ve faizler srekli yksek tutulmutur. Kamu kesiminin
mali disiplinden uzaklamas kanlmaz olarak hazinenin i borlanmaya gitmesine ve
i bor stok artna neden olmutur. Bu da hazinenin dier giderlerine ek olarak yksek
faiz demeleri yapmasna yol amtr. Elbette bu faiz demelerinin yapld kesimlerin
gelirlerinde bu dnemde ciddi artlar gereklemi ve bu uygulama gelir eitsizliini
olumsuz ynde etkilemitir.
53

Tablo 2.1'de 2001 ncesi dnemde ortalama nominal faizlerin %74 mertebesinde
seyretmesi bu yksek faiz uygulamasnn ulat boyuta iaret etmektedir. 2002-2007
dneminde nominal faizlerin ortalama olarak %26 seviyesine dmesi de bu dnemdeki
iktisadi uygulamalarn ne boyutta bir baarya yol atnn bir gstergesidir. Ayrca
2007-2011 dneminde de dk faiz uygulamasna devam edilmesi, orta ve uzun vadede
ekonominin maruz kald kaynak skntsnn mali piyasalarda yaratt talep basksnn
azaldna iaret etmektedir. Bu da faizlerin dmesinin gelir dalm eitsizlii zerindeki
olumlu etkisinin devam etmesine imkan salamtr.

2.3.4. Dviz Kuru


2001 sonras politikalarn olumlu bir sonucu da dviz kuru zerinden meydana
gelmitir. 2001 ncesi dnemde yksek oynaklk gsteren $/TL kuru, 2001 sonrasnda
greli olarak istikrara kavumutur. Enflasyondaki d ve yksek oranl sermaye
girilerinin neden olduu nominal kurlarda grlen d, TL'nin reel anlamda da deer
kazanmasna yol am, satnalma gcnn de artmasna eden olmutur. zellikle bu
dnemde uluslararas piyasalardaki likidite bolluunun etkisiyle artan sermaye girii TL
talebinin artmasna ve reel olarak deer kazanmasna yol amtr. Ancak bu durum
Merkez Bankas'ndan ok, zel sektrn kredi genilemesine yardmc olmu ve 2002
sonras i talepte arta vesile olan kredi genilemesine neden olmutur. ktisadi birimlerin
borluluklar artarken, bu durum, daha nceki dnemlerde mali kaynak eksiklii sebebiyle
ertelenen harcamalarn yaplabilmesine olanak salamtr. 2007 sonras yapsal reformlarn
hz kesmesi nedeniyle yerel retimin byle bir talep artna yava tepki vermesi ve/veya
verememesi sonucunda ithalat devreye girmi; ekonomi byk cari aklara maruz
kalmtr. ekil 2.2'de Trkiye ekonomisinde cari aklarn ulat boyut grlmektedir.
TL'nin reel anlamda deer kazanmas kanlmaz olarak retim zerinde olumsuz
etkiler dourmu ve arzn bu olumlu evresel koullara yeterince tepki vermesini
engellemitir. Artan talebin neden olduu byme, kullanlan kaynaklarn kesimsel
olarak yeniden datmna yol amtr. Likidite bolluunda talebin yneldii bu yeni
alanlarda artan iktisadi faaliyetler, yine bu kesimdeki retim faaliyetlerinde rol olan
gruplarn gelirlerinde greli olarak bir art yaanmasna neden olmutur. Uluslararas
rekabetin ok daha az hissedildii alanlar (inaat, bankaclk, ticaret ve dier hizmet
sektrlerinde) bu dnemdeki bymenin en nemli kayna olmutur. Birok yatrmc
sanayi faaliyetlerinde kulland kaynaklar inaat gibi yksek kar marjna sahip sektrlere
ynlendirmitir. Bunun neticesinde, 2001 ncesi yksek faiz geliri zerinden faaliyet
d kazan elde eden kesimler, 2002 sonrasnda ellerindeki kaynak fazlasn inaat gibi
iktisadi faaliyetlerde deerlendirmeye balamlardr.

54

2.4. Genel Olarak Gelir Dalm Konusundaki Gelimeler


Trkiye OECD lkeleri arasnda gelir dalm en bozuk lkeler arasnda yer almaya
devam etmektedir. Gemite maruz kalnan istikrarszlklar ve ekonomik krizler
dnldnde, byle bir sonula karlamak ok artc olmayacaktr. Ancak 2001
sonras dnemde uygulanan ekonomik politikalarn ve neticesinde zaman zaman elde
edilen yksek byme oranlarnn gelir dalm eitsizlii zerinde herhangi bir etki
yaratp yaratmad sorusu ele almaya deerdir. Zira bu dnemde Trkiye'de eine ok
rastlanmayan ekilde ard ardna genel seim kazanan siyasi partinin bu baarsnn
arkasnda, uygulad politikalarn gelir dalm asndan yaratt olumlu etkilerin
olduu dnlebilir. Buradan da anlald zere Trkiye'deki gelir eitsizlii problemi
salt konjonktrel sebeplerden deil, ayn zamanda yapsal bir takm sebeplerden de
kaynaklanm olabilir.
Bu almann amac bir btn olarak Trkiye'deki gelir dalm problemini incelemek
olmakla birlikte, uygulanan makroiktisadi politikalarn gelir dalm asndan performansn
deerlendirmekte yarar vardr. Bu amala TK'in hazrlam olduu Hanehalk Bte
Anketi ile Gelir Yaam Koullar Aratrmasndan elde edilen veriler kullanlm ve eitli
gelir dalm eitsizlik lleri hesaplanmtr.6
Genellikle kamuoyunda yaplan deerlendirmelerde en ok kullanlan eitsizlik ls
Gini katsaysdr. Uygulanan iktisadi politikalarn gelir dalm zerine yapt etkiler,
genellikle Gini katsaysnda yldan yla grlen deiimlere dayanarak yorumlanmaktadr.
ekil 2.3. Gelir Eitsizlii ltleri

Bu ksmda kullandmz gelir dalm ltlerinin tanmlar ve genel olarak hesaplanma yntemleri izleyen
blmde ele alnmaktadr.

55

ekil 2.4. En Zengin le En Yoksul Arasndaki Farkn Seyri


En zengin %20 / En yoksul %20

Gini katsaysnda grlen herhangi bir azalma gelir dalmnda dzelmeye iaret
ederken, artlar ktlemeyi gstermektedir. Ancak byle bir deerlendirmenin iktisat
politikalarnn gelir dalm zerinde yaratt sonular asndan ok da doru olmayaca
aktr. Zira, ekonomideki bir takm gelir gruplarnn gelirleri ok deiken ve konjonktrel
etkilere gre daha kolay dalgalanma gsterebilirken, dier gelir gruplarnn gelirleri daha
ok uzun vadede yapsal faktrlerdeki deimelere bal olarak deikenlik gsterebilir.
Bu durumda, belli yllar iin baskn konjonktrel etkiler altnda hesaplanacak bir eitsizlik
lsndeki dalgalanmalara dayanarak yaplacak olan deerlendirmelerde ve varlacak
sonularda daha dikkatli olunmas gerekmektedir. Dolaysyla daha temkinli yaplabilecek
bir deerlendirme, bu katsaynn zaman iinde gsterdii genel eilime dayanmaldr.
ekil 2.3'te, Gini katsaysna ek olarak farkl eitsizlik ls bir arada grlmektedir.
Bu eitsizlik llerinin tm Trkiye'de 2001 sonras ortaya kan gelir dalm eitsizlii
konusunda benzer bir eilim sergilemektedir. Buna gre gelir dalm eitsizliinin 20022007 dneminde gzle grlr derecede azald, 2007 sonras dnemde ise yatay bir
seyir izledii anlalmaktadr. Gelir eitsizlii hususunda iki dnem arasnda ortaya kan
bu farkllk, yukardaki satrlarda da ifade ettiimiz zere, uygulanan makroiktisadi
politikalardaki farkllklarn neticesinde meydana gelmitir. Birinci dnemde yapsal bir
takm deimelerin salad potansiyel gelir artlar bu dnemdeki bymenin niteliini
belirlerken, ayn zamanda gelir dalm eitsizliklerinin giderilebilmesi ynnde de etki

56

etmitir. Potansiyel gelir artnn azald ve istikrarl bir seyir izledii 2007 sonras
dnemde ise, elde edilen bymenin gelir dalm eitsizliklerini gzle grlr lde
azaltc bir etki yaratamad anlalmaktadr.
Bu eitsizlik llerine ek olarak TK Gelir ve Yaam Koullar Aratrmasndan
elde edilen verilere dayanarak, %20'lik kesimler halinde nfusun toplam gelirden alm
olduklar paylar hesaplanarak, bu paylarn zamana gre seyri de gelir dalm eitsizliindeki
deimeleri grmek iin kullanlabilir. Dahas en st gelir grubunda yer alan %20'lik
ksmn geliri ile en alt grupta yer alan %20'lik kesimin geliri karlatrlarak, aradaki
farkn seyri bir eitsizlik ls olarak alnabilir. Bu ekilde "en zengin" ile "en yoksul"
arasndaki gelir farknn zaman iinde nasl bir seyir izledii gzlemlenebilir. Bu durum
ekil 2.4'te grlmektedir. Grld gibi, yukardaki eitsizlik llerine paralel olarak,
zengin ve yoksul gelir gruplar arasndaki gelir fark 2007'ye kadar gzle grlr lde
azalmaktadr ancak bu durum 2007 sonras dnem iin maalesef gzlemlenememektedir.

2.5. Sonu
1990'l yllarn siyasi ve ekonomik istikrarszlklarnn ardndan 2002 ylndaki genel
seimler sonrasnda elde edilen istikrarn Trkiye ekonomisine birok adan olumlu
etkileri olmutur. Ancak bu blmde yaptmz deerlendirmeler nda, 2002-2011
dneminin tamamnda uygulanan makroiktisadi politikalarn niteliklerindeki farkllklar
neticesinde, bu dnemin iki alt dneme ayrlarak incelenmesi daha uygun bulunmutur.
Bu dnemlerden ilki 2002-2007 yllar arasnda AK Parti'nin ilk iktidar yllarn kapsamaktadr.
Makroiktisadi politika tercihleri asndan daha ok bir nceki dnemde IMF ile varlan
anlama hkmleriyle uyumlu politikalarn uygulanmas tercih edilmitir. Yapsal birok
reformun yapld, balayanlarn ise devam ettii bir dnemdir. Bir takm yeni ekonomik
kurum ve uygulamalar hayata geirilirken, var olanlarn ise ekonomideki konumlarnn
glendirilmesi tercih edilmitir. Ayrca bu reformlarn oluturduu iyimserlik ve gven
ortam ekonomideki yenileme yatrmlarnn hz kazanmasna, uluslararas piyasalardan
da giderek artan oranda sermaye giriine vesile olmutur. Bu dnemin olumlu ekonomik
performans AK Parti iin ikinci iktidar dneminin de kaplarn amtr.
kinci dnem 2007-2011 yllarn kapsayan ve AK Parti'nin ikinci hkmet dnemidir.
IMF gzetiminde uygulanan anlama 2007 ylnn k aylarnda sona ermi ve yeni bir
anlama yaplmas hkmete uygun grlmemitir. Bu dnemdeki politika tercihlerinin
oluumunda AK Parti'nin kendi inisiyatifinin rol byktr. Ancak nceki dnemde
yaplan reformlardan anlaml grlebilecek bir geriye dn (policy reversal) yoktur.
Temel makroiktisadi deikenlerde grlen baar genel olarak devam etmitir; TL
yeterince deerli, enflasyon ve faizler de dktr.

57

Bu blmdeki deerlendirmelerimiz nda, 2007-2011 dneminde ulalan bymenin


dalgal bir seyir izledii anlalmaktadr. Bu dnemde yapsal reformlarn hz kesmesinin
neticesinde, uygulanan makroiktisadi politikalardan ekonominin arz ynl kazanmlarnda
da nemli azalmalar meydana gelmitir. Birinci dnemde bymeye nemli katkda
bulunan potansiyel byme bu dnemde dm ve sabit bir eilim sergiler hale
gelmitir. Dolaysyla bu dnemde byme daha ok konjonktrel nitelikli ve talep
ekili bir hal almtr. Bymenin niteliinin bu hale gelmesi Trkiye ekonomisi iin
nemli bir istikrarszlk kayna oluturacaktr.
Bu politikalarn gelir dalm eitsizliine katklar asndan yaptmz deerlendirmeler,
ilk dnemde uygulanan ve ekonominin arz ynn glendirmeyi amalayan politikalarn
gelir eitsizliini azaltc etki yaratt ynnde bir sonu ortaya karmtr. Ayrca dk
enflasyon ve faiz ile birlikte ekonominin gzle grlr derecede artan potansiyel byme
orannn bu iyilemeye katks olduu sylenebilir. Bununla birlikte 2007 sonras
bymenin giderek talep ekili bir zellie brnmesinin, bymenin gelir eitsizlii
zerindeki etkisini snrlayan bir etken olduu dnlebilir.

58

B L M

TRKYE EKONOMSNDE BREYSEL


GEL R DAILIMI ETSZL

3. TRKYE EKONOMSNDE BREYSEL GELR


DAILIMI ETSZL
Gelimekte olan bir lke konumundaki Trkiye ekonomisi dnya ekonomileriyle
karlatrldnda, gelir dalm eitlikten olduka uzak olan ekonomiler arasnda yer
almaktadr. Gelir eitsizliini len en temel istatistiklerden biri olan Gini katsaylar
karlatrldnda, Trkiye ekonomisinin dnyadaki birok lkeden daha yksek bir
eitsizlie sahip olduu grlmektedir.7
OECD lkelerini karlatran bir aratrmada, 2011 yl itibaryla, Trkiye 0.41 Gini
katsays ile, ili (0.50) ve Meksika'dan (0.48) sonra en yksek gelir eitsizliine sahip
nc lke olarak grlmektedir. OECD lkelerinde Gini katsays, en dk gelir
eitsizliinin olduu lke Slovenya'da 0,25 ile en yksek gelir eitsizliinin olduu ili'de
0,50 arasnda deerler alr. OECD ortalamas ise 0.31dir (OECD, 2014)
Gelir eitsizliklerini daha arpc olarak gsteren nfusun en zengin %10'unun ortalama
geliri, nfusun en fakir %10'unun ortalama gelirine oranlandnda, OECD lkeleri
ortalamasnda bu oran 9,6'ya 1'dir. Ancak lkeden lkeye bu oran deimektedir. Kuzey
skandinav ve Avrupa lkeleri'nin ounda bu oran ok daha dktr. rnein
Danimarka ve Slovenyada bu oran 5.3e 1, zlandada 5.6ya 1dir. Gelirin daha eitlikten
uzak dald, rnein srail (12.5a 1), Trkiye (15.2ye 1) ve Amerika (16.5a 1)da ise
oranlar olduka yksektir. OECD lkeleri arasnda gelirlerini eitlikten en uzak datan
iki lke olan ili (26.5a 1) ve Meksikada (30.5a 1) ise bu oran dikkat ekici ekilde
ykselmektedir (OECD, 2014). Gelir dalm literatrnde daha yaygn olarak yaplan
karlatrma, nfusun en zengin %20'sinin ortalama gelirini, en yoksul %20'sinin ortalama
gelirine oranlamaktr. Meksika iin bu orann da 13.5'e 1 olmas (OECD, 2014), gelir
eitsizliinin yksek olmasnn, nemli oranda, bu ve benzeri lkelerdeki en zenginlerin
gelirden aldklar paylarn ok byk olmasndan kaynaklandn gsterir.8
OECD (2011) raporunda, 1980'lerin ortalarnda OECD lkelerinde ortalama 0.29 olan
Gini katsaysnn, 2000'lerin sonlarnda 0.32'ye ykselerek, OECD lkelerinde eitsizliklerin
zaman iinde artmakta olduuna iaret edilmitir. Rapor'da Trkiye, Meksika ve ili
zaman iinde gelir eitsizliini azaltmay baarm lkeler olarak grlmektedir. Ancak
bu gelimelere ramen Trkiye hala gelir eitsizliinin yksek olduu lkeler arasnda
yer almaya devam etmektedir. Bu durum iktisadi karar alclarn gelir eitsizliini
azaltmaya ynelik daha aktif politikalar oluturup uygulamalarn gerekli klmaktadr.
7

Gini katsays, teorik olarak 0-1 arasnda deerler alabilir olmasna ramen ampirik olarak lkeler iin tahmin
edildiinde, 0,20-0,65 arasnda deien Gini katsaylarna rastlanr.
8
Dnyada gelirleri eitlikten en uzak dalan lkelerden biri olan Brezilya'da, 2003 ylnda yaplan bir aratrmann
sonularna gre, en zengin %20/en yoksul %20 gelir oran, 20 katna varmaktadr (Sotomayor, 2008).

61

Gelir eitsizliklerinin pasif olarak ekonomik bymenin neticesinde giderileceini


beklemek doru bir yaklam olmayacaktr. nk iktisat literatr ekonomik bymenin
gelir eitsizliklerini giderici etkilerinin yannda, gelir eitsizliklerini arttrc etkilerinin
varlna da iaret etmektedir. Gelir eitsizliklerini azaltmaya ynelik politika nerileri
ilerleyen blmlerde yaplacaktr.
Trkiye ekonomisinin bireysel gelir eitsizliinin durum tespiti farkl eitsizlik lleri
yardmyla bu blmde sunulmutur. Ancak aratrmann bulgularna gemeden nce,
1963'ten balayarak gnmze kadar yrtlm ve bireysel gelir dalm eitsizlii
lmne ait istatistik sunan aratrmalara yer verilmitir.

3.1. Bireysel Gelir Dalm Eitsizlii zerine Mevcut


Aratrmalar
Trkiye ekonomisi, OECD istatistiklerine gre 2011 ylna gelindiinde yksek gelir
eitsizlii gsteren lkeler arasnda yer almaktadr. Bununla beraber Trkiye'de bireysel
gelir eitsizliklerinin tarihsel geliimi incelendiinde, gemite Trkiye ekonomisinin
daha da arpk bir gelir dalmna sahip olduu grlr. Trkiye'de bireysel gelir dalm
eitsizlii ile ilgili istatistik sunan ilk ayrntl alma 1963 ylnda Devlet Planlama Tekilat
tarafndan yaplm ve Gini katsays 0,55 olarak tahmin edilmitir (avuolu ve Hamurdan,
1966). 1980'li yllara kadar Gini katsays 0,50'in stnde seyrederek, gelir dalmnda
yksek eitsizliin varlna iaret etmektedir.

3.1.1. 2000 ncesi Gelir Dalm Aratrmalar


1963 yl Trkiye gelir dalm aratrmas, avuolu ve Hamurdan'n (1966) eitli
kaynaklar dikkate alarak yaptklar, gelirlerin beyanname veren mkelleflerin gelir vergisi
beyanlarna dayanlarak derledii aratrmadr. Fakat bu aratrma sadece gelir vergisi
beyanna dayanlarak gerekletirildiinden, elde edilen sonularn o dnemdeki gelir
vergisi kapsamnn olduka dar olmas nedeniyle, Trkiye genelini yanstamayaca
ynnde eletirilmitir (zmucur, 1995). Bu aratrmada Trkiye geneli iin 0.55 olarak
tahmin edilen Gini katsays, 1960'l yllarda bireysel gelir dalmnn eitlikten olduka
uzak daldnn bir gstergesidir. Bu aratrma, lkenin iyi bir temsilini vermiyor
olmasna ynelik eletirilere ramen bireysel gelir dalm eitsizliini Trkiye'de ilk
olarak ortaya karmas asndan nemlidir (Grsel vd.,2000).
Bireysel gelir dalm eitsizlii lm zerine ikinci alma, Hacettepe niversitesi
Nfus Etdleri Enstits'nce 1968 ylnda gerekletirilmitir. Bu aratrmann 1963 yl
aratrmasndan fark, gelir dalm anketlerine dayanarak bireysel gelir dalmn
lmeye ynelik ilk alma olmasdr (Bulutay vd., 1971). Bu aratrma daha kapsaml

62

dzeyde verileri iermektedir. Fakat bu sefer de aratrmann rneklem seim yntemine


ilikin baz eletiriler getirilerek rneklemin Trkiye genelini yanstamayaca vurgulanmtr.
nk bu aratrma kapsam sadece ei krk be yandan kk, evli erkeklerle
snrlandrlmtr.9 Bu aratrma sonucunda Gini katsays 0.56 olarak tespit edilmitir.
Gelir dalm aratrmalarnn ncs, Trkiye'nin nfus yaps ve nfus sorunlar
konusunda lke apnda yaplan alan aratrmasnn sonularna dayanan 1973 Gelir
Dalm Aratrmas'dr (DPT, 1976). Bu almann sonularna gre Trkiye geneli iin
Gini katsays 0.51'dir. Fonksiyonel gelir dalm yaklamyla deerlendirildiinde gelirler;
kar, faiz ve rant gelirleri, cret gelirleri ve kk retici gelirleri olarak toplulatrlmtr.
Bu gelir grubu ierisinde en eitsiz gelir dalmna kar, faiz ve rant gelir grubunun,
en eitliki gelir dalmna ise cret gelir grubunun sahip olduu tespit edilmitir. Dier
taraftan, tarmsal gelir elde eden hanehalklarnn gelirlerinin, tarm d gelir elde eden
hanehalklarna gre daha eitlikten uzak olduu tespit edilmi ve bunun sebebi olarak
toprak mlkiyetindeki eitsizlik gsterilmitir. (DPT, 1976). Bu almaya getirilen en
nemli eletiri ise, zellikle 1970'li yllarda gelir dalmnda nemli bir gelir kayna
olan yurtdndan transfer gelirlerinin hesaplamada kapsam d braklm olmasdr
(Bayar, 2012). Ayrca Dervi ve Robinson (1980), 1973 yl gelir dalm anketini, ankette
tarm d gelirin ve tarmsal nfusun olduundan daha az grndn belirterek
eletirmitir.
Trkiye ekonomisindeki gelir eitsizlii ile ilgili bulgular sunan ve anket almas
yapmadan gelir dalm modellemesi ile 1978 ve 1983 yllar iin tahminde bulunan
farkl bir aratrma Celasun (1986) tarafndan yaplmtr. Gini katsays, 1978 yl Trkiye
geneli, tarmsal ve tarm d gelir gruplar iin srasyla 0.51, 0.57 ve 0.43 olarak, 1983
yl iin ise srasyla 0.52, 0.57 ve 0.45 olarak bulunmutur.
Trkiye'de gelirin hanehalklar arasnda dalmna ilikin sonular sunan dier bir
aratrma 1986 ylnda TSAD tarafndan hazrlanmtr (Esmer vd., 1986). Bu aratrma
zellikle bir gelir dalm aratrmas olmayp, Trkiye'de hanehalklarnn sosyal ve
ekonomik adan genel bir resmini ortaya karmay amalamtr. Bu aratrmada Trkiye
geneli iin hesaplanan Gini katsays 0.50'dir.
Yukarda bahsi geen aratrmalarn bulgular, Trkiye ekonomisinin 1980'li yllara
kadar eitlikten uzak bir gelir dalm yaps sergilediine ve lke ierisinde yksek
gelir eitsizlii dzeyine sahip olunduuna iaret etmektedir. Ardndan, 1980'li yllarn
sonuna doru gelindiinde, ilk kez 1987 ylnda Trkiye genelini kapsayacak bir biimde
9

Bu alma dourganlk almasna ynelik bir alma olduundan, tabakal rnekleme yntemi ile seilmi
rnek hanehalklarndan, belirli bir boyuttaki hanehalk rneklem d tutulmutur (Grsel vd, 2000). rneklemin
bu ekilde snrl tutulmas Trkiye'deki tm hanehalklarnn %17'sinin ve toplam nfusun ise %8'inin aratrma
kapsam dnda kalmasna neden olmutur (Bulutay vd, 1971).

63

TK tarafndan Hanehalk Gelir ve Tketim Harcamalar Anketi uygulanmtr.10 Kapsaml


bir alma olan bu anketten blge, nfus tabakalar, kr ve kent ayrmnda gelir ve
tketim farkllamasn gsteren bilgiler elde edilmi, sonular tketici fiyat endeksinin
belirlenmesinde kullanlmtr. TK, bir sonraki Hanehalk Gelir ve Tketim Harcamalar
Anketi'ni, 1994 ylnda uygulamtr.
TK tarafndan gerekletirilen 1987 ve 1994 yl anket almalarnn bulgularna
gre Gini katsaysnn 1987 ylnda 0.43, 1994 ylnda ise 0.49 olduu belirtilmitir. Elde
edilen bu sonular, Trkiye ekonomisinde 1987 ylndan 1994 ylna gelindiinde, gelir
dalmnda nemli lde bozulma yaand eklinde yorumlanmtr. Gelir eitsizlii
aratrmalarnda, gzden karlmamas gereken bir nokta gzlem biriminin seimidir.
TK, 1987 ve 1994 yllarndaki aratrmalarnda gzlem birimi olarak hanehalkn
kullanmtr. Ayn yllarn gelir dalm anket verilerini kullanarak yrtlen dier iki
aratrma ise gzlem birimi olarak bireyleri almlar ve hanehalk gelirlerini edeerlik
lekleri yardmyla bireysel edeer gelirlere dntrmlerdir (Grsel vd., 2000;
Dnya Bankas, 2000). Grsel vd. (2000) tarafndan gerekletirilen almada, hanehalk
gelirleri ayr edeerlik lei (OECD lei, Eurostat lei ve Oxford lei)
yardmyla bireysel edeer gelirlere dntrlm ve gelir eitsizlii lleri hesaplanmtr.
OECD edeerlik lei ile bulunan sonulara gre Gini katsays 1987 yl iin 0.46 ve
1994 yl iin ise 0.45 olarak bulgulanmtr. Dnya Bankas (2000) aratrmasnda ise
OECD edeerlik lei kullanlarak, 1987'den 1994'e gelir dalm eitsizliinin Gini
katsaylar 0.47 bulunarak deimedii belirtilmitir. Bu iki aratrmann bulgularnn
ortak yan, yntem olarak bireysel edeer gelir yaklamn kullanm olmalardr. Bu
aratrmalarn Trkiye ekonomisindeki gelir eitsizlii bulgularnn TK tarafndan
aklanan, hanehalk gelirlerinin gzlem deerlerinin kullanld sonularla rtmedii
grlmtr.
Tablo 3.1 Bireysel Gelir Dalm Aratrmalarnn Sonular
1963

1968

1973

1978

1983

1986

1987

1994

En dk %20

4.5

3.0

3.5

2.9

2.7

3.9

5.2

4.9

kinci %20

8.5

7.0

8.0

7.4

7.0

8.4

9.6

8.6

nc %20

11.5

10.0

12.5

13.0

12.6

12.6

14.1

12.6

Drdnc %20

18.5

20.0

19.5

22.1

21.9

19.2

21.2

19.0

En yksek %20

57.0

60.0

56.5

54.7

55.8

55.9

49.9

54.9

Gini Katsays

0.55

0.56

0.51

0.51

0.52

0.50

0.43

0.49

Kaynak: Grsel vd. (2000), Bireysel Gelir Dalm ve Yoksulluk, TSAD Raporu, 2000-12/295.

10

Trkiye statistik Kurumu'nun resmi ad, anketlerin yapld yllarda Devlet statistik Enstits'dr.

64

Yukarda 1963-1994 arasnda yaplan almalar olarak bahsedilen avuolu ve


Hamurdan, Hacettepe niversitesi Nfus Etdleri Enstits, DPT Gelir Dalm Aratrmas,
Celasun, Esmer vd. ve TK Hanehalk Gelir ve Tketim Harcamalar Anketi aratrmalarnn
sonularnn zeti Tablo 3.1.'de verilmitir. Buna gre, Trkiye ekonomisine ait Gini
katsaylar ve en yoksul hanelerden balayarak en zengin hanelere doru sralama
yapldnda, %20'lik gelir gruplarnn toplam gelirden aldklar paylar sunulmaktadr.
Tablo 3.1'den de grld gibi, Gini katsaylarna baklarak inceleme yaplan her bir
ylda Trkiye ekonomisinde gelir eitsizlii yksektir. Aratrmalarn bulgular belirtilen
dnemlerde Trkiye ekonomisinde gelir eitsizliinde azalma yaandna dair tespitler
sunmaktadr.11 Elde edilen bulgulara bakldnda, 1963 ylndan 1994 ylna gelindiinde
gelir eitsizliklerinde azalmalar olduu sylenebilmektedir. Bununla beraber, hane
gelirlerinin en dkten en yksee doru sralamas yapldnda, en st gelir dzeyinde
yer alan gelir grubunun toplam gelirin byk bir blmn ald grlmektedir. Son
iki yl hari dier yllara ilikin sonular toplam gelirin %50'sinden fazlasnn en st
gruptaki haneler tarafndan paylaldn gzler nne sermektedir. Bu durum, Trkiye
ekonomisindeki gelir dalmnn arpkln aa karan bir bulgudur.

3.1.2. 2000'li Yllar Gelir Dalm Aratrmalar (TK)


Trkiye statistik Kurumu, 2002 ylnda Hanehalk Bte Anketini dzenlemi ve
izleyen yllarda her yl gelir eitsizlii istatistiklerini yaymlamtr. Ancak TK, gelir
eitsizlii istatistiklerini kamuoyuna duyururken, 2005 ylna kadar Hanehalk Bte
Anketleri'ni (HBA) kullanm, 2006 ylndan sonra ise Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas
Anketleri'nden (GYKA) yararlanmtr. Tablo 3.2'de 2002-2011 dneminde TK'in Haber
Bltenleri'nde yer alan Trkiye gelir eitsizlii Gini katsaylar ve %20'lik gelir gruplarnn
gelirden aldklar paylar topluca sunulmutur.
TK, Haber Bltenleri'nde 2003 ve 2004 yllarna ait Gini katsaylarn "bireysel
edeer gelir" zerinden, 2005 ylna ait Gini katsaysn "hanehalk geliri" zerinden
hesaplayarak kamuoyuna duyurmutur. 2006 ve izleyen yllar ise GYKA verileri retilmi
ve "bireysel edeer gelir"12 dntrmesi yaplmtr. Bu durumun kamuoyu tarafndan
gzden karlmas, elde edilen bulgularn yanl yorumlanmasna neden olabilmektedir.
Veri kaynann ve gzlem biriminin deimesi nedeniyle, TK'in yaymlad gelir
eitsizlii istatistikleri kesintiye uramtr. ki farkl anketten gelen eitsizlik llerinin,
bahsedilen gerekelerle 2006 ncesi ve sonras olarak ayr deerlendirilmesi gerekir
(Tablo 3.2). Bu konuda kamuoyunda yaplm yanl yorumlardan biri, 2005 ylna gre
11

Buna karn, bu yllara ait verilen tam olarak karlatrlabilir veriler olmadnn akllarda tutulmasnda yarar
vardr. 1968 ylnda olduu gibi baz yllara ilikin verilerin Trkiye genelini yanstmadna dair literatrde eitli
eletiriler sz konusudur.
12
Edeerlik lei olarak, Eurostat lei (modified OECD lei) olan, referans kii "1", 14 ve daha yukar yataki
fertler iin "0,5" ve 14 yan altndaki fertler iin "0,3" katsaysnn alnarak edeer yetikin saysnn bulunduu
lek kullanlmtr.

65

2006 ylnda Gini katsaysnn, 5 puan artarak 0.38'den 0.43'e ykselmesinin gelir
dalmnn bozulduunu gsterdiini syleyen yorumdur.13 2006 yl olaan bir yl
olduu ve bireysel gelir dalm eitsizlikleri bir yldan dierine bu derece hzl deimedii
iin Gini katsaysnda bu oranda yksek deiim beklenmemelidir. Zira eitsizliin art
veri kaynann deimesinden ve ayrca yldan yla uygulanan yntem deiikliklerinden
kaynaklanmaktadr.
Tablo 3.2. 2000li Yllar TK Gelir Dalm Aratrmalar Sonular
HBA

GYKA*

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

En dk

5.3

6.0

6.0

6.1

5.1

5.8

5.8

5.6

5.8

5.8

kinci

9.8

10.3

10.7

11.1

9.9

10.6

10.4

10.3

10.6

10.6

nc

14.0

14.5

15.2

15.8

14.8

15.2

15.2

15.1

15.3

15.2

Drdnc

20.8

20.9

21.9

22.6

21.9

21.5

21.9

21.5

21.9

21.7

En yksek

50.1

48.3

46.2

44.4

48.4

46.9

46.7

47.6

46.4

46.7

Gini Katsays

0.44

0.42

0.40

0.38

0.43

0.41

0.41

0.42

0.40

0.40

%20'lik grup

Kaynak: Kalknma Bakanl (2013), Gelir Dalm ve Yoksulluk alma Grubu Raporu, (Raportr: R. Selim)
2014-2018 Onuncu Kalknma Plan.
* GYKA gelir deikenleri referans yl, bir nceki yldr. Bu tabloda da sunulduu gibi, TK tablolarnda anketin
yapld yl balkta kullanm, ancak verilerin bir nceki yln gelirlerini yansttn Tablo altnda rapor etmitir.

TK gelir dalm anketleriyle ilgili nemli bir nokta, gelirlerin derlendii yln ne
olduudur. Hanehalk Bte Anketlerinde, bir haneye ilikin gelir verileri, bir yl boyunca
elde edilen gelirleri kapsamaktadr. Her ay rneklem grubu deitii iin ve geriye doru
bir yllk gelirlerini beyan ettikleri iin, veri setinde ifade edilen gelirler, yllk gelir bilgisini
ierir ancak hanelerin yllk gelirlerinin topland dnem balangcndaki ay deimektedir.
GYKA gelir bilgileri ise, bir nceki yln gelir bilgileridir. TK, GYKA'da dier btn
deikenlere ilikin bilgiler anketin yapld yln bilgilerini ierdii iin gelir eitsizlii
hesaplarnn banda da anketin yapld yl belirtmekte, gelir verilerinin bir nceki yla
ait olduunu tablolarn altnda not etmektedir.
Gini katsays hesabndaki veri kaynann ve yntemin deimesi nedeniyle, Gini
katsaysnn zaman iindeki deiimini Tablo 3.2. yardmyla karlatrmak doru
olmayacaktr. Bununla beraber, her iki ankete dayanarak elde edilen Gini katsaylar,
gelir eitsizliinin 2000'li yllarda zaman iinde azalma eilimine girdiini gstermektedir.
Ancak, 2011 ylna gelindiinde Trkiye 0,40 Gini katsays ile Dnya lkeleri sralamasnda
gelir dalm eitsizlii yksek lkeler arasnda yer alr.
13

Bu yorumlardan biri, Gini katsaysnn, 2005'te 0,38 ile gelir eitsizliinde dzelmenin doruk noktasna kt,
ne var ki 2006 ylnda yeniden 0,43'e ykseldii ve gelir dalmnn bozulduu, izleyen iki ylda 0,41 orannda
kald ynnde yaplan deerlendirmedir (Radikal, 1 Austos 2010)

66

Bu aratrmada, 2002-2011 dnemi Hanehalk Bte Anketi verileri ve OECD edeerlik


lei ile dntrlm bireysel edeer gelirler yntemi kullanlarak 2002-2011
dneminde karlatrlabilir ve kesintisiz bir serinin elde edilmesi amalanmaktadr.
Aadaki blmde, bireysel edeer gelir dalmnn zellikleri, bireysel edeer
gelirlerin ortalamalar ve zaman iindeki deiimi, gelir dalmnn deikenlik ve
arpklnn ne olduu tespit edilmitir. Gelir dalmnn arpkl eitsizlik lleri
yardmyla izlenmitir. Gelir eitsizlii llerinin zaman iindeki deiimine dair bulgular
elde edilmi ve 2002-2011 dnemindeki deiimler yorumlanmtr.

3.2. 2002-2011 Dneminde Bireysel Gelir Dzeyindeki


Gelimeler
Trkiye ekonomisinin gemiine bakldnda gelir dalm eitsizlii, dier lke
ekonomileri ile karlatrldnda, gelir dalm en arpk olan lkeler arasnda yer
almaktadr. Buna karn, 2002 sonrasnda Trkiye ekonomisinde yaanan olumlu
gelimelerin gelir dalm eitsizlii zerindeki yansmalarnn nasl olduu merak
konusudur. Trkiye ekonomisinin, 2001 ekonomik kriz sonras uygulad "gl
ekonomiye gei program" ve makroiktisadi gstergelerdeki iyilemeler ve gerekleen
ekonomik bymenin, bireysel gelir dalmna ve eitsizliine nasl yansdnn bulgular,
bu alt blmde ve izleyen blmlerde sunulacaktr.
2002-2011 yllar arasn kapsayan bu aratrmann analizlerinde, tm dnem, ekonomik
ve siyasi adan blmlendirmeye uygun iki alt dneme ayrlmtr: "2002-2007"
makroekonomik istikrar, yapsal reformlar, potansiyel byme ve tek-partili iktidar
dnemi ve "2007-2011" makroekonomik gstergelerin olumlu seyrettii ancak yapsal
reformlarn hz kestii, konjonktrel byme ve ayn tek-partili iktidarn ikinci dnemi.
Aratrmada kullanlan saysal verilerin mevcut olduu tm dnemin, iki alt dneme
ayrlarak incelenmesi, gelir dalm eitsizliinde iki alt dnemdeki gelimelerin, hangi
ekonomi ve politika deiikliklerinden kaynaklanm olabileceini yorumlama frsat
sunmaktadr.
Bu aratrmada, 2000'li yllarda gelir eitsizliinin seyrini, kesintisiz ve ayn yntemlerle
llm gelir eitsizlii lleri yardmyla yorumlamak amalanmtr. Bu nedenle,
2002-2011 yllar Hanehalk Bte Anketi verileri kullanlmtr. Ayn zamanda Gelir ve
Yaam Koullar Aratrmas 2006-2011 yllar anketleri kullanlarak, bu iki tr veri kayna
yardmyla, Trkiye ekonomisi gelir eitsizlii lmnn literatrde geerli yntemlerle
tespit edilmesi amalanmtr. Eitsizlik llerinin sunumuna gemeden nce bireylerin
gelir dzeylerinin ve 2000'li yllarda gelir dzeylerinin nasl deitiine ilikin bulgular
sunulacaktr. Bu amala, ilerleyen blmlerde detayl gelir eitsizlii incelemelerinin
yaplaca veri kaynaklar ile ilgili zet istatistik bilgilerin sunulmas yerinde olacaktr.

67

lk olarak Hanehalk Bte Anketlerine ilikin zet istatistikler Tablo 3.3'te sunulmaktadr.
lk stunda ortalama hanehalk bykl, ikinci ve nc stunda ortalama gelir (kii
bana bireysel edeer gelir) ve medyan gelir (bireysel edeer gelir ortancas) sunulmutur.
Gelir ortalamalar hesaplanrken gzlem deerleri, hanehalklarnn temsil ettii hanehalk
saylar (faktr) ve hanehalk byklnn (hhb) arpmyla bulunmu tartlarla
arlklandrlmtr.
Trkiye'de ortalama hanehalk bykl zaman ierisinde azalma eilimindedir.
Trkiye'de dourganlk oranlarndaki d, hanehalk anketlerinden de izlenebilmektedir.
Ancak hanehalklarnn ortanca bykl her yl ayn dzeydedir ve Trkiye'de
hanehalklar ortalama drt kiiden olumaktadr.
Tablo 3.3. Hanehalk Bte Anketi zet statistikler
Hanehalk
Bykl
(ortalama)

Ortalama
Gelir
(TL)

Meydan
Gelir
(TL)

TFE
(%)

Reel
Ortalama
Gelir (TL)

Reel
Medyan
Gelir (TL)

2002

4,16

4200

2940

31,8

4200,0

2940,0

2003

4,13

5200

3730

11,7

4655,3

3339,3

2004

4,11

6170

4680

9,4

5049,1

3829,8

2005

4,08

7077

5641

7,7

5377,3

4286,2

2006

4,10

7987

6441

9,7

5532,1

4461,3

2007

3,97

9252

7498

8,4

5911,7

4791,0

2008

3,92

10619

8396

10,1

6162,7

4872,6

2009

3,83

11178

8738

6,5

6091,2

4761,6

2010

3,79

12068

9534

6,4

6180,7

4882,9

2011

3,75

14004

11074

10,45

6493,6

5135,0

Kaynak: Tablodaki ilk stundaki istatistikler, TK, HBA ham verileri kullanlarak yazarlar tarafndan
hesaplanmtr. Tablodaki gelir deerleri, OECD lei yardmyla hesaplanm bireysel edeer gelir ortalamalardr.
TFE, TK'den alnm enflasyon istatistikleridir. Reel ortalama gelir ve reel medyan gelir, 2002 fiyatlaryla ifade
edilmitir.

2002 ylnda yllk ortalama bireysel edeer gelir 4.200 TL'dir (Tablo 3.3). Bu gelirin
"bireysel edeer gelir" olduu, o ylda bireyin ortalama nakit gelirine denk olmad
unutulmamaldr. Bireysel edeer gelir ortalamas tek bana dalmn ekli hakknda
bilgi vermez. Ancak ortanca gelir (medyan) ayn yl iin 2.940 TL olarak tahmin edilmitir.
Ortanca gelirin ok daha kk olmas, nfusun ounluunun ortalama gelirin altnda
bir gelir dzeyine sahip olduunu gsterir. Bu bilgi, gelir dalmnn arpk olduunun
yani, gelirlerin eitlikten uzak daldnn da bir gstergesidir.
Bireysel edeer gelirin zaman iindeki seyri incelendiinde, zaman iinde cari
gelirlerin artmakta olduu, 2011 ylna gelindiinde yllk ortalama bireysel edeer gelir

68

dzeyinin 14.004 TL'e ykseldii grlr. Ancak 2002 ylndan 2011 ylna Trkiye
hanehalklarnn satn alma gcnde oluan deiiklikleri grebilmek amacyla, ayn
tabloya TK'in yllk fiyat endeksi istatistikleri eklenmitir. Nominal gelirler, enflasyonun
etkisinden arndrlarak reel ortalama yllk bireysel gelirler elde edildiinde, ortalama
bireysel gelirlerde 2008 ylna kadar (2008 yl dahil) bir art yaand, ardndan 2009
ylnda reel gelirlerin biraz azald ve 2010 ve 2011 yllarnda ykseldii grlmektedir.
Benzer ekilde Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketine dayanlarak oluturulan
betimleyici istatistikler ise Tablo 3.4'te sunulmutur. Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas
Anketleri'nde, gelir deikenlerinin referans yl bir nceki yldr. Bu tabloda ortalama
bireysel edeer gelirler, temsil ettii yla yazlmtr. Bu nedenle ortalama gelirler 20052010 yllarnn gelirleridir. Oysa TK tablolarnda anketlerin yaymlanma yllar 20062011 eklindedir.
Tablo 3.4 Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas zet statistikler*
Hanehalk
Bykl
(ortalama)

Ortalama
Gelir
(TL)

Meydan
Gelir
(TL)

TFE
(%)

Reel
Ortalama
Gelir (TL)

Reel
Medyan
Gelir (TL)

2005

7447

5604

7,7

5658,8

4258,4

2006

3,91

9389

7271

9,7

6503,2

5036,2

2007

3,85

9755

7465

8,4

6233,1

4769,9

2008

3,79

10897

8285

10,1

6324,1

4808,2

2009

3,67

11249

8633

6,5

6129,9

4704,4

2010

3,69

12454

9540

6,4

6378,3

4885,9

2011

3,68

Kaynak: Yazarlar tarafndan TK, GYKA ham verilerinden hesaplanmtr.


* Tabloda, GYKA'dan elde edilen "hanehalk ortalama byklkleri", TK'in tablolarnda gzkt ekline benzer
ekilde anketin yapld yla ilenmitir. Gelirlerle ilgili istatistikler, anketteki gelir deikenlerinin bilgilerinin nceki
yla ait olmas nedeniyle, ilgili yln karsna ilenmitir.

Tablo 3.4'te yer alan istatistiklere gre, 2006-2011 dneminde HBA'den elde edilen
sonularla benzer ekilde, ortalama hanehalk bykl, zaman iinde nfus art
oranndaki dlerin etkisiyle azalmaktadr. Bu tabloda da ortalama yllk hanehalk
gelirleri, nominal gelirlerden reel gelirlere dntrlrken ayn 2002 yln temel alan
fiyat endeksleri serisi kullanlmtr. Bylece 2006 yl ve sonras iin ortalama yllk
hanehalk reel gelirleri, 2002 fiyatlaryla ifade edilmitir ve HBA sonularyla karlatrlabilir
olmutur.
Tablo 3.3 ve Tablo 3.4'teki iki farkl anketten elde edilen sonular, kolay izlenebilir
olmas asndan ekil 3.1'de birarada izilmitir. Gelir ortalamalar asndan GYKA'dan
bulunan ortalama yllk bireysel gelirler, HBA'dan bulunan istatistiklerle benzerdir. Tek

69

istisnas, 2006 yl GYKA gelir ortalamalarnn, HBA ortalamalarna gre yksek grnyor
olmasdr. Dier yllarda her iki anketten elde edilen ortalamalarn birbirine benzer
olmas, 2006 ylnda bu anketlerden birinin veri toplama srecinde bir problem olabilecei
olasln dndrr.
ekil 3.1. Bireysel Gelir Dzeylerindeki Gelimeler

TL

ekil 3.1'den kan genel sonu, 2002 ylndan 2008 ylna, ortalama gelirlerin reel
olarak art eiliminde olduudur. Bu sonu, ekonomik bymenin bir yansmas olarak
aklanabilir. Trkiye ekonomisi zellikle 2002-2007 dneminde yksek byme oranlar
gstermitir. Bu dneme bakldnda, byme oranlarnn hanehalk gelirlerine yansd
grlmektedir. Ancak 2008 ylnda reel gelirler duraksam, 2009 ylnda ise reel gelirler
azalmtr. 2008 ylndan balayarak, ekonominin klmesi hanehalk gelirlerine de
olumsuz yansmtr. 2010 ve 2011 yllarnda ise reel gelirler nceki dnemle
karlatrldnda daha az oranda da olsa art eilimindedir.

3.3. Trkiye'de 2000'li Yllarda Gelir Dalm Eitsizlii


Trkiye ekonomisinin, 2001 ekonomik krizi sonras uygulad "gl ekonomiye
gei program" sonucunda makroiktisadi gstergelerdeki iyilemelerin 2002-2007
dneminde gerekleen ekonomik byme oranlarnn, bireysel gelir dalm eitsizliinde
dzelme saladna inanlmaktadr. Bu aratrmann bulgularna gre, bireysel gelir
dalm eitsizliini lmekte kullanlan btn eitsizlik lleri, 2002-2007 dneminde
gelir dalm eitsizliinde dzelmenin olduuna iaret etmektedir14 (Tablo 3.5). 2007
sonrasnda ise gelir eitsizlii llerinin kk art ve azallarla duraan bir seyir
izlemesi, 2007-2011 dneminde bireysel gelir dalm eitsizliinde kayda deer bir
deiikliin olmadn gsterir.
14

Bireysel gelir dalm eitsizliini lmek iin literatrde yaygn olarak kullanlan farkl gelir eitsizlii lleri
rapor edilmitir.

70

2002-2011 yllar arasn kapsayan bu aratrmann analizlerinde, tm dnem, ekonomik


ve siyasi adan blmlendirmeye uygun ekilde 2002-2007 ve 2007-2011 olmak zere
iki alt dneme ayrlmtr. ncelemeye konu olan birinci dnem, AK Parti'nin 2002
seimleriyle tek bana iktidar olduu ylla balamakta ve genel seimlerin yenilendii
2007 ylnda son bulmaktadr. Bu dnemde, ekonomik adan ortalama yllk % 7.2'ye
ulaan yksek byme oranlar grlmtr. Makroekonomik istikrarn olduu, yapsal
reformlarn yapld bir dnemdir. kinci alt dnem ise genel seimlerin yenilendii ve
ayn tek parti hkmetinin (AK Parti) iktidarnn devam ettii, ancak dnya ekonomik
krizinin etkili olmaya balad ve byme oranlarnn dalgal bir seyir izlemeye balad
(ortalama yllk %3.5) 2007-2011 dnemidir. Bu dnem makroekonomik gstergelerin
olumlu seyrettii ancak yapsal reformlarn hz kestii bir dnemdir. Aratrmada kullanlan
verilerin iki alt dneme ayrlarak incelenmesi, bu dnemlerde gelir dalm eitsizliindeki
gelimelerin, hangi ekonomi ve politika deiikliklerinden kaynaklanm olabileceini
yorumlama frsat sunmaktadr.
Gelir dalm eitsizliini lmekte yaygn olarak kullanlan Gini katsaysnn 2002
ylnda ald 0,44 deeri, Trkiye'de gelir eitsizliinin yksek olduunun gstergesidir.
Bireysel gelir dalm eitsizliinin ilk lmnn yapld 1963 ylndan itibaren gelirleri
eitlikten uzak dalan Trkiye'nin 1990'l yllarda izledii makroiktisadi politikalar,
ekonomik ve siyasi istikrarszlklar, ekonomik krizler ve yksek enflasyon oranlar gelir
dalm eitsizliklerinin devamna yol amtr. 2001 ylnda yaanan ekonomik krizin
bir yansmas olarak da 2002 ylnda Gini katsaysnn byle yksek deerlerde seyrettii
sylenebilir.
2001 ekonomik krizi sonras IMF desteiyle yeni bir istikrar program hazrland ve
uygulanmaya baland. 2002 Kasm seimlerinde, zellikle yoksulluk ve gelir eitsizlii
konularna yapt vurguyla dikkat eken AK Parti seimleri kazand (Koyuncu ve enses,
2004). "Gl Ekonomiye Gei Program", AK Parti tarafndan da benimsendi. zellikle
bankaclk sistemindeki dzenlemeler, denetimin bamsz kurumlar tarafndan yrtlmesi,
mali disipline bal kalnmas kamu kesimi bte dengelerinin yeniden kurulmasn
salad (Pamuk, 2012). 1990'lardan beri sregelen yksek enflasyon oranlarnn drlmesi
hedefinin baarl olmas ve enflasyonun tek haneli rakamlara gerilemesi, mali disiplin
beraberinde faiz oranlarndaki d ve yksek byme oranlar, bireysel gelir dalm
eitsizliklerine azaltc ynde katk salad. Nitekim, Gini katsays, 2002 ylnda 0.44
iken, azalarak 2007'de 0.38'e kadar gerilemitir. Bu bulgu, bu dnem boyunca bireysel
gelir dalm eitsizliinde iyilemenin yaandn gsterir. Bu dnemde yksek byme
oranlarnn yannda, bu almann izleyen blmnde gelir eitsizliinin kaynaklarna
ayrtrlmasnda ayrntl ekilde incelenecei gibi, yapsal politikalarn sonucu olarak
gelir eitsizlii dzelmektedir.

71

Gelir dalm eitsizliklerini deerlendirirken tek bir eitsizlik lsne bal kalmak,
dalmn farkl ksmlarndaki deiikliklerin gzden karlmasna neden olabilir. Ayn
Gini katsaysna sahip iki dalmn eitsizlik asndan tamamen ayn olduunu sylemek
hatal olabilir. rnein, dalmlardan birinde alt gelir gruplarnn gelirden ald paylar
yksek, dierinde az olduu halde, ayn Gini katsays bulunabilir. Byle bir yanlgya
dmemek iin, baka gelir eitsizlii llerini de kullanarak eitsizlikteki deiiklikleri
yorumlamak faydal olacaktr. Bu amala Tablo 3.5'te Gini katsaysnn yannda, deikenlik
katsays, Atkinson indeksi, log sapmalarn ortalamas ve Theil indeksi sonular da
sunulmutur.
Tabloda yer alan btn eitsizlik lleri, bu dnemde gelir dalm eitsizliklerinin
azaldn gstermektedir. Deikenlik katsays ls 2002-2007 dneminde, 1.45'ten
0.86'ya gerilemitir. Deikenlik katsays, st gelir dzeyindeki transferlere daha duyarl,
dier bir deyile, bykl zenginler arasndaki gelir transferlerlerinden daha fazla
etkilenen bir l olduu iin, 2002'den 2007'ye zellikle en zenginlerin gelirlerinde
azalmalar olduunu gsterir. Atkinson indeksi ve log sapmalarn ortalamas lleri ise
alt gelir dzeylerindeki transferlere daha fazla tart verirler. Atkinson indeksinin 0.29'dan
0.22'ye dmesi ve log sapmalarn ortalamas lsnn de 0.34'ten 0.25'e gerilemesi,
gelir dalmnn alt ucunda da yoksullar lehine gelimeler olduuna iaret eder. Yine
Theil indeksi de 2002'de 0.40 iken, 2007'de 0.25'e derek, bu dnemde gelir eitsizliklerinin
azalmakta olduu bulgusunu desteklemektedir.
Tablo 3.5. Gelir Eitsizlii lleri
2002

2003

2004 2005

2006 2007

2008

2009

2010 2011

Hanehalk Bte Anketi


Gini Katsays

0.44

0.43

0.41

0.39

0.38

0.38

0.39

0.39

0.38

0.38

Deikenlik katsays

1.45

1.23

1.10

0.94

0.90

0.86

0.89

0.99

0.97

0.92

Atkinson ndeksi ( =1)

0.29

0.27

0.26

0.24

0.22

0.22

0.23

0.24

0.22

0.23

0.34

0.32

0.30

0.28

0.25

0.25

0.26

0.28

0.25

0.26

0.40

0.37

0.33

0.28

0.26

0.25

0.27

0.29

0.27

0.27

Gini Katsays

0.42

0.39

0.39

0.40

0.39

0.39

Deikenlik katsays

0.98

1.01

0.98

1.04

0.98

0.97

Atkinson ndeksi ( =1)

0.26

0.23

0.23

0.25

0.23

0.23

0.30

0.27

0.26

0.28

0.26

0.26

0.32

0.30

0.29

0.31

0.28

0.29

Log Sapmalarn
Ortalamas
Theil ndeksi
Gelir ve Yaam
Koullar Anketi

Log Sapmalarn
Ortalamas
Theil ndeksi

Kaynak: Yazarlar tarafndan TK ham verileriyle OECD lei yardmyla oluturulmu bireysel edeer gelirler
zerinden hesaplanmtr. GYKA gelir eitsizlii lleri, 2006-2011 yllar verileri, gelir verilerinde referans ylnn
bir nceki yl olmas nedeniyle ait olduklar yllara yani 2005-2010 dnemine kaydedilmilerdir.

72

kinci alt dnem olan 2007-2011 dneminde, gelir dalm eitsizlii lleri dnem
ba ve sonu itibaryla, ufak farklar dnda benzer deerler almtr. 2007 sonras, iktisadi
adan yksek byme oranlarnn srdrlemedii bir dnemdir ve bu dnemde
ekonomik bymenin gsterdii istikrarszln eitsizlii bozucu ynde etkide bulunmas
beklenebilir. Nitekim, ekonominin durgunlua girdii 2008 yl ve ekonominin %4.8
orannda kld 2009 ylnda, btn gelir dalm eitsizlii lleri artma eilimine
girmitir. HBA'dan elde edilen btn gelir eitsizlii llerinin zaman ierisinde izledikleri
seyir ekil 3.2'de sunulmutur. Gini katsays, 2008 ve 2009 yllarnda 0,39 deerini
almtr. 2007 ylndan sonraki dnem, iktisadi olarak byme oranlarnn ilk dnemdeki
ekilde srdrlemedii, yapsal reformlarn hz kestii ve dnya krizinin etkilerinin
zellikle isizlik oranlarndaki art nedeniyle gelir dalmnn alt kesimindeki kiilere
olumsuz yansd yllardr. zellikle, 2009 ylna ait eitsizlik llerine bakldnda,
btn eitsizlik llerinde artma eilimi olduu grlmektedir. Bu yldan sonraki iki
ylda ise Gini katsays ve dier gelir eitsizlii llerinde nemli bir deiim
gzlenmemektedir. Ekonominin byme oranlarnn yksek olduu 2010 ve 2011
yllarnda ise yksek byme oranlarna ramen Gini katsays 0.38 deerini almtr.
Bu da makroekonomik gstergeler olumlu seyretmeye devam ettii halde bu alt dnemin
gelir dalm eitsizlii asndan olumlu bir gelime yaratamadn gsterir. Dnemin
banda 0.38 bulunan Gini katsays dnem sonunda da 0.38'dir.
ekil 3.2. Gelir Eitsizlii llerinin Zaman indeki Seyri

73

Tablo 3.5'te, ikinci alt dnem iin tahmin edilmi GYKA15 sonular da sunulmutur.
GYKA'dan bulunan eitsizlik lleri, genel olarak HBA'dan bulunan eitsizlik llerinden
bir miktar daha byktr. Bu, yeni ankette gelirle ilgili daha ayrntl sorularn yer
almasnn ve bu nedenle, gelirlerin eksik beyan edilmesinden doan sapmann kk
bir lde de olsa bertaraf edilebilmi olmasnn bir sonucu olabilir.
GYKA verileri alt dnem ayrm, verilerin derlendii dnemler asndan 2005-2007
ve 2007-2010 dnemi olmaktadr. lk dnem iin GYKA eitsizlik lleri, HBA eitsizlik
lleriyle rten sonular verir. kinci alt dnem iin, GYKA eitsizlik lleri, 2008'de
art, 2009'da d gsterir. Bu durum HBA eitsizlik lleriyle uyumamaktadr. Ayrca
ekonomik byme ile karlatrldnda bu sonu paradoksal grnebilir. Oysa u
olguyu dikkate alrsak paradoks byk lde kaybolur. Yllk Gayri safi yurtii hasla
(GSYH) deiimi yanltc olmaktadr. GSYH klmesi 2008'in ikinci eyreinde balam,
nc eyreinde iddetlenmi ve 2009'un birinci eyreinde dip noktasn grmtr.
HBA ile oluan fark, bu anketin toplanma dneminin hareketli olmasndan kaynaklanyor
olabilir. GYKA'dan bulunan Gini katsays da 2007 ve 2010 yllar iin ald 0.39 deeri
ile bu ikinci alt dnemde eitsizlikte herhangi bir dzelmenin olmadn bulgular. Bu
bulgu, 2007 sonras izlenen ekonomi politikalarnn, gelir eitsizliinde bir dzelme
yaratmadn, gelir eitsizliinin dz bir seyir izlemesine yol atn gstermektedir.
Bu sonu gelir dalm eitsizliinin dzeltilebilmesi iin ekonomik byme yannda
yapsal politikalarn nemini destekler niteliktedir.
Gelir eitsizlii ile ilgili bireysel edeer gelirler zerinden her iki anket verileriyle
karlatrlabilir ller elde etmek amacyla yukardaki tabloda edeerlik lei olarak
OECD lei kullanlmtr. Ancak dier edeerlik leklerinin kullanlmas ile sonularn
lekdeki deiime duyarll da incelenmelidir. Bu amala, GYKA verilerinden Eurostat
(modified OECD) lei yardmyla oluturulmu gelir eitsizlii lleri de hesaplanm
ve Tablo 3.6'da sunulmutur.
Tablo 3.6. GYKA Gelir Eitsizlii lleri (Eurostat lei)
2005

2006

2007

2008

2009

2010

Gini Katsays

0,43

0,40

0,40

0,41

0,40

0,40

Deikenlik katsays

1,02

1,06

1,01

1,06

1,03

1,01

Atkinson ndeksi ( =1)

0,28

0,25

0,24

0,26

0,24

0,24

Log Sapmalarn Ortalamas

0,32

0,38

0,28

0,30

0,28

0,28

Theil ndeksi

0,33

0,28

0,31

0,33

0,30

0,31

Kaynak: Yazarlar tarafndan Eurostat edeerlik lei (modified OECD lei) yardmyla hesaplanm gelir
eitsizlii lleridir.
15

Gelir eitsizlii lleri, Gelir ve Yaam Koullar Anketleri'nden, Hanehalk Bte Anketlerinde olduu gibi,
OECD edeerlik lei yardmyla hanehalk kullanlabilir gelirleri bireysel edeer gelirlere dntrlerek
hesaplanmtr.

74

GYKA anketi ile gelir eitsizlii lleri, OECD lei (Tablo 3.5) ve Eurostat lei
(Tablo 3.6) karlatrldnda Eurostat leinin edeer yetikin saylarn, sistematik
olarak OECD leinden bir miktar daha byk vermesi sz konusudur. Eurostat
leinin kullanlmas, bireysel edeer gelirlerin, zellikle hanehalk byklkleri
genellikle fazla olan alt gelir gruplar iin bir miktar daha klmesine ve bylece gelirler
arasndaki farklarn almasna yol aar. Bu durum eitsizlik llerinin de daha byk
tahmin edilmesi sonucunu dourur. Ancak zaman iindeki eilim asndan bir fark
yoktur. Bu nedenle yorumlama asndan OECD lei ile yaplan yorumlar destekler.

3.3.1. Yoksuldan Zengine Gelir Gruplarnn Gelirden Aldklar Paylar


Gelir dalmnda yaygn yaklam, gelirlerine gre sralanm kiilerin %20'lik gruplar
halinde, toplam gelirden aldklar paylarn ne olduunun belirlenmesidir. Tablo 3.7'de
en yoksuldan en zengine doru be gelir grubunun toplam gelirden aldklar paylar ve
bunlarn incelenen dnemde, zaman iinde seyri tablodan izlenebilir. Gelimelerin kolay
izlenebilmesi iin bu gruplar, en yoksul, orta-yoksul, orta, orta-zengin ve en zengin
olarak isimlendirebiliriz. Bu aratrmada, birinci blmde bahsedildii gibi btn dnem,
2002-2007 ve 2007-2011 olmak zere iki alt dneme ayrld. Gelir gruplarnn gelirden
aldklar paylardaki gelimeyi bu iki alt dnem ayrmnda izlemek aklayc olacaktr.
Tablo 3.7'de Hanehalk Bte Anketi verileri dikkate alnarak yaplan hesaplamalara
gre, Trkiye'de 2002-2007 dneminde en yoksul gelir grubundan balayarak drt
grubun hepsinin gelirden aldklar paylar, 2002'den 2007'ye artmtr. Nfusun en yoksul
%20'sinin toplam gelirden ald payn 2002'de %5.3'ten, 2007'de %6.0'a kadar ykseldii
grlr. Orta gelir grubunda yer alan, ikinci gelir grubunun (orta-yoksul) pay %9.8'den
%11.3'e, nc gelir grubunun (orta) pay, %14.1'den %16.3'e ve orta grup iindeki
son gelir grubunun (orta-zengin) gelir pay da %20.9'dan %22.7'ye ykselmitir. Yoksullarn
ve orta gelirlilerin gelir payndaki bu art, bu dnemde ardarda yksek byme
oranlarnn gereklemi olduu dnldnde, bu bymenin dk ve orta gelirlilerin
gelir paylar lehine faydalar retmi olduuna iaret eder. rnein bu dnemde devletin
transfer harcamalarndaki artlar ve 2004 ylnda asgari crete yaplan zam dar gelirlilerin
satn alma glerinde art yaratmtr.
Tablo 3.7'nin sonularna gre Trkiye'de incelenen birinci alt dnemde, makroiktisadi
politikalardaki baar, zellikle enflasyon oranlarnn tek haneli seviyelere drlmesi,
daha nceki dnemlerde dar gelirliler iin yaanan nominal gelirlerin yksek enflasyonla
hzla deer kaybetmesi gereini ortadan kaldrm, nceki dnemlerin aksine reel
gelirlerini koruma hatta artrma frsat salamtr. Bir dier deyile bu gelimeler sayesinde,
siyasi adan AK Parti iktidarnn seimlere hazrlanrken vaadettii yoksulluk ve gelir
eitsizlii konularna yaplan vurgu dorultusunda, en yoksul ve orta gelir gruplarnn

75

paylarnn artmas, bu dnemde refahlarnn arttnn bir gstergesidir. 2002-2007 dnemi,


zenginler iin, yoksul ve orta gelir gruplarnn aksine greli gelir paylarn koruyamadklar
bir dnem olmutur. En zengin %20 gelir grubunun gelirden ald pay, 2002 ylnda
%49.8 iken, 2007 ylnda bu pay %43.7'ye kadar gerilemitir. Alt yllk bir srede gelir
paynda %10'un zerinde kayp, bu dnemdeki makroiktisadi gelimelerin, rnein
faizlerde gerekleen dn, zellikle zenginlerin gelirlerinde azalma yarattn gsterir.
Sonu olarak bu alt dnemdeki makroiktisadi gelimeler, zenginler ve fakirler arasndaki
gelir farklarnn azalmas dolaysyla gelir eitsizliinin azalmas sonucunu dourmutur.
Bu aratrmann bulgularna gre, 2007-2011 dnemi, dnemin ba ve sonu itibaryla
birbirine ok benzer bir bireysel gelir dalm eitsizlii gsterir. Bu dnemde, HBA
sonularndan, ilk say 2007 ylnn ve ikinci say 2011 ylnn tahminini gstermek zere,
en yoksul gelir grubunun gelirden ald pay, %6.0 ve %6.1; orta-yoksul grubun pay,
%11.3' ve %11.1, orta gelir grubunun pay %16.3 ve %15.8; orta-zengin grubunun pay
%22.7 ve %22.1 ve son olarak en zengin gelir grubunun pay, %43.7 ve %44.8 olarak
tahmin edilmitir.16 Ancak gelir paylarnda dnem iinde dalgalanmalar meydana gelmitir.
Bu dnemin ilk iki ylnda (2008 ve 2009) alt ve orta gelir gruplarnn paylar azalrken,
en zengin gelir grubunun pay az oranda da olsa artmtr. Bu, kriz ortamlarndan en
fazla etkilenenlerin dar gelirliler olmas ve krizin etkilerine kar kendilerini koruyabilecek
deiiklikler yapma frsat salayacak bir sermaye birikimine sahip olamamalarnn bir
sonucudur. Ayn yllarda en zengin %20'lik grubun gelirden ald pay ise, %45.3'e kadar
ykselmitir.
Gelir dalm eitsizliindeki deiiklikler, btn gelir gruplarndaki deiikliklerin
yannda, daha byk oranda, en zengin gelir grubunun toplam gelirden ald payn
2002'den 2007'ye kadar azalmasndan ve 2007 sonrasnda artmasndan
kaynaklanmaktadr. Fonksiyonel gelir gruplar ayrmnda yaplan ayrtrmalar, gelir
gruplarnn farkl ularndaki gelimelere k tutmaktadr. En zengin gelir grubunun
gelirlerinin ounlukla mteebbis ve faiz gelirlerinden kaynaklanyor olmas ve sz
konusu gelir kaynaklarnn eitsizlie katklarnn dier gelir kaynaklarna gre ok
yksek olmas, gelir eitsizliindeki gelimeleri aklar niteliktedir.
Tablo 3.7'de gelir gruplarnn toplam gelirden aldklar paylarn yannda, nfusun
en zengin %20'sinin toplam gelirden ald pay, nfusun en yoksul %20'sinin toplam
gelirden ald paya oranlanarak bulunan, alternatif bir eitsizlik ls yardmyla da
izlenebilir. Buna gre 2002 ylnda 9 katn stnde olan bu oran, 2007 ylnda 7 kata

16

Bireysel gelir eitsizlii hesaplamalarnn, rassal rneklem verileri zerinden yaplan anaktle iin elde edilen
tahminler olduu ve bu oranlardaki ufak art ve azallarn istatistiki adan anlaml olmama olaslnn
bulunduu, bu nedenle de yorumlamada dikkatli olunmas gerektii unutulmamaldr.

76

kadar gerilemitir ve 2011 ylnda ayn kalmtr. Bu katsay da incelenen ilk dnemde,
zengin ve yoksul gelir gruplar arasndaki farkn kapandn ancak ikinci dnemde sabit
kaldn gstermektedir.
Tablo 3.7. Gelir Gruplarnn Toplam Gelirden Aldklar Paylar (%)
2002

2003

2004 2005

2006 2007

2008

2009

2010 2011

HBA
En yoksul %20

(1)

5.3

5.6

5.4

5.4

6.0

6.0

5.9

5.8

6.3

6.1

kinci %20

(2)

9.8

10.1

10.3

10.8

11.3

11.3

10.9

11.0

11.3

11.1

nc %20

(3)

14.1

14.4

15.3

15.9

16.2

16.3

16.0

15.8

15.8

15.8

Drdnc %20

(4)

20.9

20.9

21.9

22.8

22.4

22.7

22.6

22.2

22.1

22.1

En zengin %20

(5)

49.8

48.9

47.0

45.1

44.1

43.7

44.7

45.3

44.4

44.8

9.4

8.7

8.6

8.3

7.3

7.3

7.6

7.9

7.0

7.3

(5)/(1)
GYKA
En yoksul %20

(1)

5.3

6.1

6.1

5.9

6.2

6.2

kinci %20

(2)

10.2

10.8

10.6

10.5

10.9

10.8

nc %20

(3)

15.0

15.5

15.3

15.3

15.5

15.4

Drdnc %20

(4)

22.1

21.8

22.1

21.7

22.0

21.9

En zengin %20

(5)

47.4

45.8

45.8

46.6

45.4

45.8

8.9

7.5

7.5

7.9

7.3

7.4

(5)/(1)

Kaynak: Yazarlar tarafndan TK ham verileriyle OECD lei yardmyla oluturulmu bireysel edeer gelirler
zerinden hesaplanmtr.
GYKA gelir eitsizlii lleri, 2006-2011 yllar verileri, gelir verilerinde referans ylnn bir nceki yl olmas
nedeniyle ait olduklar yla 2005-2010 yllarna kaydedilmilerdir.

3.3.2. Gelir Dalmnn Alt ve st Ksmndaki Gelimeler


Gelir eitsizliinin lmlenmesinde, Gini katsaysna ek olarak, Trkiye 2002-2011
dnemi iin eitli gelir dalm eitsizlii llerinin sonularnn yer ald Tablo 3.5'te
ve yukardaki alt blmlerde belirtilmiti. Bu alt blmde, bu llerin 2002-2007 ve
2007-2011 alt dnemlerinde nasl deitikleri bir kere de oransal olarak karlatrlacaktr.
ekil 3.2, tm eitsizlik llerinin 2002'den 2007'ye azalmakta olduunu grsel olarak
sergilemektedir. Bu bulgu, 2002-2007 dneminde Trkiye'de gelir dalm eitsizliinin
azalmakta olduunun bir gstergesidir. Eitsizlik lleri, 2008 ve ardndan 2009'da bir
miktar ykselmi ve 2010 ylnda bir miktar dmtr. Btn llerde, 2007 sonrasnda
oluan deiiklikler, 2007 ncesiyle karlatrldnda ok daha kk oranlarda olmutur.
Tablo 3.8, btn eitsizlik llerinin, incelemeye konu aldmz iki alt dnemde,
hangi ynde ve ne oranda deitiklerini gstermektedir. Deikenlik katsays, istatistikte
greli deikenlii lmek amacyla kullanlan ve standart sapmann, aritmetik ortalamaya
oranlanmasyla bulunan ldr. Bu l, gelir dalmnn st ucundaki transferlere

77

daha duyarl bir ldr. Deikenlik katsaysnn, 2002-2007 alt dneminde %40.7
orannda klyor olmas, gelir dalmnda en zengin gelir grubunda yer alanlarn
gelirlerinin bu dnemde oransal olarak azaldna iaret eder. kinci dnemde ise en
zengin grup, yeniden gelir paylarn az oranda da olsa arttrmtr. Theil indeksi de
deikenlik katsays ile benzer sonular gsterir.
Trkiye gelir dalmnn alt ucundaki gelimeleri izleyebilmek iin, yoksul gelir
grubundaki transferlere daha duyarl olan eitsizlik llerinden yararlanlabilir. Atkinson
indeksi ve logaritmik sapmalarn ortalamas ls, ilk dnemde, benzer oranlarda
klmekte ve ikinci dnemde daha az oranlarda bymektedir. Bu ller de ilk
dnem eitsizliin azaldna, ikinci dnemde ise eitsizliin arttna iaret eder. Ancak
bunlardaki ilk dnem oransal dn, deikenlik katsays ile kyaslandnda daha
kk olmas, gelir dalmndaki dzelmenin, gelir dalmn alt ksmndan ok st
ksmndaki deiimlerden kaynaklandn gstermektedir. Gelir dalmnn birinci
dnemde dzelmesine, byk oranda gelir dalmnn en st ucunda yer alan kiilerin
gelirlerindeki azalma etkili olmutur. Blm 3.4'te ayrntlaryla aklanaca gibi, bu
dnemde faizin eitsizlie yapt katkdaki dn etkisi nemlidir.
Tablo 3.8. Gelir Eitsizlii llerinin Alt Dnemlerdeki Deiimi
2002-2007 Dnemindeki

2007-2011 Dnemindeki

Deiim (%)

Deiim (%)

Gini Katsays

-13.6

Deikenlik Katsays

-40.7

7.0

Atkinson ndeksi ( =1)

-24.1

4.5

Log Sapma Ortalamas

-26.5

4.0

Theil ndeksi

-37.5

8.0

Kaynak: Yazarlar tarafndan HBA gelir eitsizlik lleri zerinden hesaplanmtr.

3.4. Gelir Dalm Eitsizliini Etkileyen Faktrler


Gelir dalm eitsizliinin 2002'den 2007'ye azald, 2007 sonrasnda ise ufak
dalgalanmalar etrafnda ayn kald saptanmtr. Yukardaki alt blmlerde en yoksuldan
en zengine gelir gruplarnn gelir paylarndaki deiiklikler izlenmitir. Bu noktada bu
deiikliklerin hangi faktrlerden kaynaklandnn belirlenmesi ve makroiktisadi
deikenlerle ilikilerinin analiz edilmesi gerekir. Bu sayede makro dzeyde, ekonomik
bymelerin gelir dalmn dzeltici ynde etki etmesinin koullarnn neler olduu
hakknda bilgi elde edilir. Bu erevede, Trkiye ekonomisinde bugne kadar gerekleen
bymenin, gelir dalm zerinde etkilerinin nasl gerekletiini saptamak nem
kazanmaktadr.

78

Trkiye'de gelir dalm eitsizliindeki azalmann nelerden kaynakland, ekonomik,


sosyal ve demografik deiiklikler zerinden aklanabilir. Yine bu amaca ynelik olarak
ekonomik bymenin temin edildii iktisadi faaliyetlerin nitelii ve/veya sektrel
tercihlerin gelir dalm zerinde etkileri incelenebilir.
Gelir dalm eitsizlikleri, gelirlerin bireyler arasndaki dalmna etki eden birok
faktrden etkilenir. Bunlardan bir tanesi, gelir gruplarnn gelirlerini hangi iktisadi
faaliyetten elde ettikleriyle ilgilidir. Gelir dalm eitsizliinin kaynaklarndan biri, eitli
iktisadi faaliyetlerden elde edilen gelirler ve bu faaliyetlere ilikin fonksiyonel gelir
unsurlarna den gelir paylarnda grlen farkllklardr. Belli konjontrel dnemlerde
belli trdeki iktisadi faaliyetler ve bu faaliyetlerin yapld sektrlerdeki gelirler yksek
gerekleebilir. Buna kout olarak da bu faaliyetlerin icrasnda yer alan eitli fonksiyonel
gelir gruplarnn kazanlar da artarak dier iktisadi faaliyetlerde bulunan bireylerin
gelirleri arasnda eitsizlii artrc etki yaratabilir. Bu etkiyi grebilmek amacyla bu
aratrmada, iktisadi faaliyetler, ticarete konu olan iktisadi faaliyetler ve ticarete konu
olmayan iktisadi faaliyetler eklinde iki gruba ayrlarak, her bir grubun gelir eitsizliine
etkisi incelenmitir. 2002-2011 dneminde zellikle ticarete konu olmayan iktisadi
faaliyetlerin faktr paylarnda art gzlenmitir. Bu iktisadi faaliyetlerin gelir eitsizliine
olan katklar, izleyen blmde sunulmutur.
Bu blmde, 2002-2011 dneminde Trkiye'deki gelir eitsizlii ve zaman iindeki
seyri incelendikten sonra gelir eitsizliinin hangi faktrlerden kaynakland, fonksiyonel
gelir dalm bileenlerinin gelir eitsizliine yapt katklar zerinden ampirik olarak
irdelenecektir. Bu inceleme, metodolojik bir takm sonularn elde edilmesi iin ele
alnan dnem, uygulanan makroiktisadi politikalardaki farkllklarn etkileri ve bu gelir
eitsizlii farkllklarnn olas kaynaklarn grebilmek amacyla alt blmlere ayrlarak
yaplmtr.
Blgeler arasnda gelimilik farkllklarnn olduu ve gelirin blgeler arasnda da
eitsiz dald, Trkiye iktisat literatrnde nemli bir yer tutar. Blgesel eitsizliklerin,
bireysel gelir dalm eitsizlii zerinde ne derece etkili olduu da merak konusudur.
Bu aratrmada, blgeler arasndaki ve blge ii gelir dalm eitsizliklerinin, Trkiye
genel gelir eitsizlii zerindeki etkileri de analiz edilmitir. Blgesel ayrtrma analizi
sonular ve politika nerileri, bu almann 4. blmnde yer almaktadr.

3.4.1. Fonksiyonel Gelir Dalm Kaynaklarnn Gelir Dzeyleri


Gelir dalm eitsizliinin, fonksiyonel gelir gruplarnn gelir eitsizliine yaptklar
katky lecek ekilde ayrtrlmas, makroiktisadi deiikliklerin gelir eitsizlii zerindeki
etkilerini incelemeye frsat sunar. Bu nedenle bu projede Hanehalk Bte Anketi'nden
elde edilen gelirler, elde edildikleri kaynaa gre aadaki gruplara ayrtrlm ve her
79

grubun gelir eitsizliine katks ve bu katknn zaman iindeki geliimi incelenmitir.


Bu aratrmada Hanehalk Bte Anketleri verisi kullanlarak, fonksiyonel gelir kaynaklar,
alt gruba ayrlmtr. Bunlar, emek geliri, tarm mteebbis geliri, mteebbis geliri, faiz
geliri, emekli geliri ve transfer geliri gruplardr.
Fonksiyonel gelir gruplar, Hanehalk Bte Anketi verilerinden oluturulurken,
hanenin ana gelir kayna esas alnmtr. rnein bir hanedeki bireyler, emek gelirinin
yannda transfer geliri de elde edebilirler. Bu durumda, toplam hane geliri ierisinde,
emek gelirinin pay yksekse, bu hane gelir kayna emek geliri olan hane olarak
saylmtr. Ancak bireysel edeer geliri, hanenin toplam gelirleri zerinden hesaplanmtr.
Fonksiyonel gelir trlerinin, 2002-2011 yllar arasnda elde ettikleri gelirlerin ortalamalarn
gsteren zet istatistikler Ek 3A'daki tabloda yer almaktadr. Fonksiyonel gelir trlerinin,
HBA'dan hesaplanan yllara gre ortalama bireysel edeer gelirleri, tketici fiyat endeksi
(TFE) verileri kullanlarak, ortalama bireysel edeer gelirlere (2002 sabit fiyatlaryla)
dntrlmtr. Bu tablodaki verilerden reel gelirlerin zaman iindeki seyrini grebilmek
iin ekil 3.3 hazrlanmtr.
Fonksiyel gelir ayrm yapldnda, hanehalk ana gelir kaynana gre, ortalama
reel bireysel edeer gelirler zaman ierisinde art eilimindedir (ekil 3.3). Ana gelir
kaynaklar emek, emekli, transfer ve tarm mteebbis geliri olan hanehalklarnn bireysel
gelir ortalamalar birbirine yakndr ve zaman iindeki art eilimleri de birbirine yakndr.
Bu tr gelir elde eden hanelerin gelirleri arasndaki fark, 2002 ylnda da, 2011 ylnda
da dktr. Bu gruptan nemli oranda farkl kazan elde eden iki gelir tr, mteebbis
geliri ve faiz geliridir.
ekil 3.3. Fonksiyonel Gelir Trleri Ortalama Gelirleri (2002 sabit fiyatlaryla)

80

Gelir kaynaklarnn reel gelir ortalamalarndaki yllk ortalama art oranlar Tablo
3.9'da tm dnem ve alt dnemler iin sunulmutur. ncelenen dokuz yllk zaman
diliminde, mteebbis gelir grubunun kazanlar (yllk ortalama %5,3), toplam gelirdeki
arta (ylda ortalama %5,0) benzer bir art gstermitir.
Tablo 3.9. Fonksiyonel Gelir Trlerinin Gelirlerindeki Art Oranlar
Yllk ortalama art oran (%)
2002-2011

2002-2007

2007-2011

Toplam Gelir

5.0

7.1

2.4

Emek geliri

5.7

7.4

3.7

Tarm Mteebbis Geliri

5.2

2.7

8.5

Mteebbis Geliri

5.3

5.7

4.8

Faiz Geliri

9.1

-13.4

45.6

Emekli Geliri

6.1

9.9

1.6

Transfer Geliri

4.8

6.2

3.2

Kaynak: Yazarlar tarafndan HBA ham verilerinden hesaplanmtr.

Tablo 3.9'da ortalama geliri, dier btn gelir gruplarndan farkl bir seyir izleyen
tek gelir tr, ana gelir kayna faiz geliri olanlarn gelirlerindeki arttr. Anket verilerinde
az sayda hane bu gruba dmektedir. Bu haneler, faiz gelirinin yannda baka gelir
trlerinden de gelir elde etmektedir. Ancak, toplam gelirleri ierisinde faiz gelirinin
arl fazladr ve ortalama gelirleri btn dier gruplardan daha yksek olduu iin
bu haneler en zengin gelir grubunda yer alrlar. Dnem boyunca, ana gelir kayna
faiz geliri olan haneler, gelirleri ylda ortalama %9.1 art ile tm dier gelir gruplarna
gre en yksek gelir artlar elde eden kesimdir. ki alt dnemdeki gelimeler ise
birbirinin tam aksi yndedir. Bu gruptaki hanelerin bireysel edeer gelirleri 2002-2007
alt dneminde yllk ortalama %13.4 azalrken, 2007-2011 dneminde ise ylda ortalama
%45.6 art gstermitir. ncelenen ilk dnemde faize yani borlanmaya ihtiya dt
iin faiz gelirlerinin dt, daha sonra yeniden artt sylenebilir. Bu noktada yksek
gelir gruplarnn faiz gelirlerinden elde ettikleri gelirlerin gelir eitsizlii zerindeki
etkilerini incelemek nem kazanr ki drdnc blmde ayrtrma analizi sonularna
dayanarak bu etki yorumlanmtr.

3.4.2. Blgelerin Bireysel Gelir Dzeylerindeki Gelimeler


Trkiye gibi blgesel gelimilik farklarnn olduu bir ekonomide, blgesel dzeydeki
farklarn gelir dalm zerine etkilerinin olmas kanlmazdr. ncelikle blgesel
dzeydeki corafi farkllklarn yannda demografik ve ekonomik farkllklarn gelir
eitsizliine neden olmas beklenir. Bu ekilde ortaya kan blgesel dzeydeki gelir

81

eitsizlii ekonomi apndaki eitsizlii de arttrc ynde etki edebilir. Buna ek olarak
her blgenin kendi iinde ortaya kan gelir eitsizliklerinde meydana gelen artlarn
da ekonomi dzeyindeki eitsizlikleri arttrc ynde etki yaratmas beklenmelidir. Gelir
eitsizliini gidermeye ynelik politikalarn, blgeler arasndaki eitsizlikleri gidermeye
ynelik politikalar da iermesi gerekir. Bu amala ncelikle blgeler arasndaki gelir
eitsizliklerini ve bu eitsizliin kaynaklarn belirlemenin nemi son derecede byktr.
Ardndan blgesel dzeyde gelir eitsizliklerinin boyutu ile bu eitsizliin blgesel
dzeyde fonksiyonel gelir dalmna gre kaynaklarnn aratrlmas gerekmektedir.
Trkiye'nin gelir eitsizliine blgelerin etkisi iki ynden olabilir. Birincisi, blgeler
aras gelir farkllklar zaman iinde artar (azalr) ise, bu genel gelir eitsizliinin artmasna
(azalmasna) yol aabilir. kincisi blge iindeki bireyler arasnda zaman iinde oluan
eitsizlikler (dzelmeler) gelir dalmnn daha eitsiz (daha eitlie yakn) dalmasna
etki eden bir faktr olabilir. Bu alt blmde, Trkiye gelir dalm eitsizliine katk
asndan sadece birinci etkiyle ilgili blgelerin gelir dzeyleri karlatrmalar yer
alacaktr. Trkiye gelir eitsizliine, blgeler aras deikenliin etkileri ve blge ii
eitsizliklerin etkileri aratrmann 5. blmnde ayrntlaryla tartlacaktr.
Trkiye'de gzlemlenen blgeleraras farkllklar, blgelerin birbirine yaknsayp
yaknsamadklar sorusunu da beraberinde getirmitir. Blgesel byme ve yaknsama
konularnda yrtlen aratrmalar, analizlerinde illerin kii bana milli gelirlerini, il ve
blgenin bireysel gelir dzeyi temsilcisi olarak kullanrlar (Doruel ve Doruel, 2003;
Karaca, 2004; Filiztekin, 2008; Zeren ve Ylanc, (2011); Erlat, 2012; Krdar ve Saraolu,
2012).17 Blgesel gelir eitsizliini, hanehalk verileri zerinden inceleyen aratrmalar
saysal olarak daha azdr. Bunlardan Filiztekin ve elik (2010), 1994 ve 2003 Hanehalk
Bte Anketleri yardmyla blgeleri karlatrmlardr. Blgelerle ilgili yaknsama
analizleri yapan aratrmalarda, gelir dzeyi belirlenirken, ilgili ilde yaratlan katma deer,
ilin nfusuna oranlanarak kii bana gelir elde edilir. Bu ekilde kii bana geliri
retmenin yle bir sakncasndan bahsedilebilir. rnein Kocaeli, Bursa gibi illerde
yaratlan katma deer, byk oranda fabrikalarn bu illerde ancak firma merkezlerinin
baka blgelerde olmas nedeniyle, o blge dndaki hanehalklarnn refahna da
yansmaktadr. llerin kii ba gelir sralamasnda en stte yeralan Kocaeli, o blgedeki
hanehalklarnn refah dzeyinin Trkiye'nin dier btn blgelerinden yksek olduu
ynnde sapmal bir sonu dourur. Bu gibi durumlarda, blge iin ortalama bireysel
edeer gelirin kullanlmas, o blgenin bireysel refah dzeyinin bir gstergesi olarak
daha iyi bir temsilci olmaya adaydr. Bu da blgedeki hanehalklarnn gelir dzeylerini
karlatrmada, direkt hanehalklarndan elde edilen bilginin, bireylerin refah dzeyini
daha iyi yanstan bir gsterge olduunu dndrmektedir.
17

Blgelerin gelir dalm asndan karlatrld aratrmalarn ou, llerin Gayri Safi Hasla verileri zerinden
yaplan hesaplamalar ierir. TK'in illerin kii ba gelirlerini gsteren bu tr verileri 2000 ylna kadar yaymlam
olmas, 2000 sonras iin karlatrma ans vermemektedir (Filiztekin, 2008).

82

Bu aratrmada blgesel farkllklar ortaya kartmak amacyla yararlandmz veri


kayna Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas (GYKA)'dr. Bu aratrma, Trkiye'yi on
iki blgeye ayran Dzey 1 corafi blge snflamasn kullanmtr. Bu aratrmann
verilerinden Trkiye'nin oniki blgesinin zet istatistikleri hesaplanmtr. Tablo 3.10'da
blgelerin yllk ortalama bireysel edeer gelirleri sunulmutur. Bu tablodaki blgeler,
2010 ylndaki ortalama bireysel edeer gelirlerine gre bykten ke sralanmtr.
Trkiye blgeleri ortalama bireysel edeer gelir sralamasna gre, ana gruba
ayrlabilir. Birinci srada yksek gelir dzeyine sahip blgeler yer alr. Bu blgeler, 2010
yl ortalama bireysel edeer geliri 12.500 TL'nin stnde olan, Trkiye'nin corafi olarak
bat blgesindeki illerden oluan, stanbul, Ege, Bat Anadolu ve Dou Marmara
Blgeleri'dir. Ortalama bireysel edeer geliri 10.000'den fazla, 12.500'den az olan blgeler
(Akdeniz, Bat Marmara, Bat Karadeniz, Orta Anadolu, Dou Karadeniz) orta gelir
grubundaki blgeler olarak tanmlanmtr. 2010 ylnda, ortalama bireysel edeer geliri
10.000 TL'nin altnda olan Dou Anadolu (Orta, Kuzey, Gney) Blgesi de dk
gelir dzeyine sahip blgeler olarak isimlendirilmitir.
Trkiye blgeleri arasnda bireysel edeer gelir ortalamas en yksek olan, bir baka
deyile, ortalama olarak bireyin refah dzeyinin en yksek olduu blge, 2005-2010
arasndaki her yl iin stanbul Blgesi'dir. stanbul Blgesi'ndeki bireysel gelirin yksek
olmas bu blgenin dier blgelere gre tercih edilen ve g alan bir blge olmaya
devam etmesini aklar niteliktedir. 2010 ylnda stanbul Blgesi'ni, refah sralamasnda
Ege Blgesi ve Bat Anadolu izlemektedir. Dou Marmara ise 2005 ylnda bu iki blgenin
arasnda iken, 2010 ylnda drdnc sraya gerilemitir. Bu alt yllk sre zarfnda, btn
blgeler iinde bireysel refahn en yava byd blge Dou Marmara Blgesi'dir.
Her yl ilk sralarda yer alan bu drt blge, Trkiye'nin sanayi merkezlerinin bulunduu,
gelimi blgelerdir.
Orta gelir dzeyinde yeralan blgeler iinde ba eken Bat Marmara Blgesi'dir.
Bu alt yllk srede bireysel gelirleri neredeyse iki katna kan Akdeniz Blgesi, 2005
ylnda orta gelir dzeyindeki blgeler arasnda en dk gelir dzeyine sahip blgeyken,
bu hzl artla ikinci sraya ykselmitir. Dier blge, srasyla Orta Anadolu, Dou
Karadeniz ve Bat Karadeniz Blgeleri'dir. Orta gelir dzeyinde olup, gelirleri en yava
artan blge ise Dou Karadeniz Blgesi'dir.
2005 ylnda Trkiye blgeleri iinde gelir dzeyi dk olan blge, Orta Dou
Anadolu, Kuzey Dou Anadolu ve Gney Dou Anadolu Blgeleri'dir. Bununla beraber
bu blgenin de hanehalk gelirleri, 2005-2010 dneminde Trkiye ortalamasnn
zerinde art gstermitir. Ancak 2010 ylna gelindiinde bu blge bireysel refah
dzeyi asndan en alt srada yer almaktadr.

83

Tablo 3.10. Blgelerin Yllk Ortalama Bireysel Edeer Gelirleri (TL)


Gelir Dzeyi Blgeler

Yksek

Orta

Dk

Trkiye

2005

2006

2007

2008

2009

2010

10.318

13.190

13.725

14.804

15.424

17.089

Ege

8.472

10.012

10.455

12.064

12.536

14.668

Bat Anadolu

9.053

10.680

11.362

13.259

12.793

14.310

Dou Marmara

8.968

11.649

11.399

12.821

11.713

12.507

Bat Marmara

7.327

8.555

9.168

10.295

11.043

12.127

Akdeniz

5.968

7.797

8.002

9.367

10.743

11.633

Orta Anadolu

6.793

8.137

8.107

9.640

9.845

11.037

Dou Karadeniz

7.618

9.104

9.819

10.467

9.977

10.964

Bat Karadeniz

5.997

8.353

8.362

9.442

9.613

10.745

Kuzey Dou Anadolu

4.898

7.366

7.649

7.212

7.739

8.644

Orta Dou Anadolu

4.636

6.232

6.534

6.762

7.609

8.006

Gney Dou Anadolu

3.405

4.561

5.317

5.822

6.334

6.773

7.447

9.389

9.755

10.897

11.249

12.454

stanbul

Kaynak: Yazarlar tarafndan GYKA verileri ve OECD lei yardmyla hesaplanmtr. Gelirlerle ilgili istatistikler,
anketteki gelir deikenlerinin bilgilerinin nceki yla ait olmas nedeniyle, ilgili yln karsna ilenmitir. Gelir
ortalamalar hesaplanrken gzlem deerleri, hanehalklarnn temsil ettii hanehalk saylar (faktr) ve hanehalk
byklnn (hhb) arpmyla bulunmu tartlarla arlklandrlmtr.

Blgeler arasnda bireysel gelir dzeyine gre nemli farkllklar vardr. rnein,
2005 ylnda en yksek gelir dzeyine sahip stanbul Blgesi'nin ortalama bireysel geliri,
en dk gelir dzeyindeki Gney Dou Anadolu Blgesi'nin katdr. Zaman ierisinde
bu farkllklar az da olsa azalma eilimine girmitir. rnein, 2010'da stanbul ile Gney
Dou Anadolu Blgesi arasndaki fark 2.5 kata kadar inmitir.
Tablo 3.10'da blgelerdeki bireylerin refah dzeyleriyle ilgili karlatrmalar, nominal
bireysel gelirler zerinden yaplmtr. Ayn karlatrma fiyat endeksleriyle dntrmeler
yaplarak, blgelerdeki reel bireysel gelirler zerinden de yaplmtr. Bu amala, 20052010 aras fiyat endeksleri kullanlarak reel ortalama bireysel edeer gelirler elde edilir.
Bu ekilde zaman ierisinde blgelerin reel bireysel gelirlerindeki gelimeler izlenebilir.
Bu amala yukardaki tablolarda sunulan TK fiyat endeksleri kullanlarak reel ortalama
bireysel edeer gelirler hesaplanmtr. Ancak bu noktada, asl merak edilen, blgedeki
bireysel refahn, blgesel fiyat endeksleriyle olan balantsdr.
Blgesel olarak piyasa fiyatlar arasndaki farkllklar nedeniyle, bireysel gelirlerin
satn alma gcyle ifade edilmesine ihtiya vardr. Gelir dzeyi dk olan bir blgede
yaayan bireyin refah dzeyi, gelir dzeyi biraz daha yksek olan ancak, piyasa fiyatlar
da yksek seyreden bir blgedeki bireyden daha fazla olabilir. Bu sakncay ortadan

84

kaldrabilmek iin TK, Blgesel Satnalma Gc Paritesi18 2008 almasndan


yararlanlacaktr.19 TK, Blgesel Satnalma Gc Paritesi (2008) verileri Dzey 2
ayrmnda 26 blgeye aittir. Bu verilerden Dzey 1 ayrmnda blgesel fiyat endeksleri
verileri elde edilmitir ve Tablo 3.11'de ilk stunda sunulmutur.
Tablo 3.11. Blgelerin Satnalma Gc Paritesine Gre Bireysel Edeer Gelirleri
Blgeler

Fiyat Endeksi

2005

2006

2007

2008

2009

2010

stanbul

114.2

9035

10529

10106

9901

9686

10086

Ege

102.0

8306

8947

8620

9034

8814

9693

Bat Anadolu

100.9

8972

9648

9469

10037

9093

9560

Dou Marmara

104.1

8614

10200

9208

9407

8069

8098

Bat Marmara

102.5

7148

7609

7522

7672

7726

7975

Akdeniz

99.3

6010

7158

6776

7205

7759

7897

Orta Anadolu

96.2

7061

7710

7087

7654

7340

7734

Bat Karadeniz

99.0

6058

7691

7103

7284

6964

7316

103.0

7396

8058

8016

7762

6947

7175

Kuzey Dou Anadolu

97.4

5029

6894

6604

5656

5699

5982

Orta Dou Anadolu

96.7

4794

5875

5682

5341

5643

5580

Gney Dou Anadolu

95.1

3581

4372

4702

4676

4776

4801

Dou Karadeniz

Kaynak: Blgesel fiyat endeksleri, TK Blgesel Satnalma Gc Paritesi, 2008 Haber Blteni, Say:54. 2005-2010
satnalma gc paritesine gre bireysel edeer gelirler, yazarlar tarafndan hesaplanmtr.

Tablo 3.10'daki yllk ortalama bireysel edeer gelirler, nce Trkiye genel fiyat
endeksleri kullanlarak, 2005 fiyatlaryla reel deerlere dntrlm, sonra da Blgesel
Satnalma Gc Paritesi verileri kullanlarak blgesel gelirleri satnalma gc paritesi
yaklamyla ifade eden gelirlere ulalm ve Tablo 3.11'de sunulmutur.
Blgeler arasnda, stanbul fiyatlarn en yksek olduu blgedir. Yine Ege ve Bat
Anadolu gibi fiyatlarn yksek olduu byk ehirlerin iinde bulunduu blgelerin
fiyat endeksleri yksektir. Blgeler, satnalma gc paritesine gre bireysel gelirler
zerinden 2010 ylnda bykten ke sralandnda, Tablo 3.10'dan tek fark, Bat
Karadeniz ile Dou Karadeniz'in sralamada yer deitirmesidir. Bu deiiklik, Dou
Karadeniz Blgesi'ndeki fiyatlarn, Bat Karadeniz'den ok daha yksek olmasndan
kaynaklanmaktadr.
18

Blgesel Satnalma Gc Paritesi 2008 almas, Trkiye'nin eitli blgelerinde TL'nin satn alma gcndeki
farkllklarn belirlenmesine ynelik gerekletirilmi, ortak bir mal ve hizmet sepetinden hareketle blgesel dzeyde
satnalma gc paritesi deerleri temelinde fiyat dzeyleri elde edilmitir (TK, 2009). ktisadi Blge Birimleri
Snflamas (BBS) Dzey 2'ye gre sunulmu olan endekslerden, bu aratrma iin Dzey 1'e gre hesaplanm
endeksler, ilgili blgelerdeki illerin endeks verilerinin geometrik ortalamalarnn alnmas yoluyla hesaplanmtr.
19
Blgesel Satnalma Gc Paritesi verileri yldan yla ok byk farkllklar gstermemektedir. Blgesel Satnalma
Gc Paritesi 2012 almas fiyat endeksleri kullanldnda da benzer sonulara ulalmaktadr.

85

Blgeler arasndaki bireysel gelir dzeyine gre farkllklar, satnalma gc paritesine


gre bakldnda, nominal bireysel gelirler zerinden yaplan karlatrmaya kyasla
azalmaktadr. rnein, 2005 ylnda en yksek gelir dzeyine sahip stanbul Blgesi'nin
satnalma gc paritesine gre bireysel refah, en dk olan Gney Dou Anadolu
Blgesi'nin 2.5 katna dmektedir. Greli gelir farkllndaki bu daralma, Tablo 3.11'in
fiyat endeksi stunundan kolayca izlenebilecei gibi stanbul Blgesi'nin fiyatlarn en
pahal olduu blge, Gney Dou Anadolu Blgesi'nin ise fiyatlarn en ucuz olduu
blge olmas nedeniyledir. 2010 ylnda ise bu fark, 2.1'e kadar azalmaktadr.
Blgelerin gelirleri arasndaki farklarn illerin kii bana gelirleriyle tespit edildii derecede
yksek olmamas, 4. blmde yer alan blgelere gre yaplan ayrtrma analizlerinde,
gelir eitsizlii zerine blgeleraras gelir farkllklarnn etkisinin az olmasna yol aar.
Gelir eitsizliine nemli derecede katky, blgeleraras deil, blge iindeki gelir
eitsizliklerinin yksek olmas yapmaktadr.

3.4.3. Gelir Eitsizliini Etkileyen Demografik Faktrler


Bireysel gelir eitsizliklerindeki deiiklikler, ekonomik deikenlerin yannda sosyal
ve demografik birok deikenden de etkilenir. Bir lkedeki gelir eitsizliklerine lkenin
hanehalk bykl, hanehalk tipi, hanehalk reisinin ya, hanehalk reisinin cinsiyeti,
eitimi, meslei gibi faktrler de etki eder. Bu aratrma, gelir eitsizliine fonksiyonel
ve blgesel adan etkili olan faktrleri kapsad iin her biri ayrntl incelemeler ve
politika nerileri gerektiren dier faktrlerin etkisi ayrntlaryla tartlamayacaktr. Sadece
baka aratrmalara nclk edebilmesi amacyla birka tanesine ilikin ksa deerlendirmeler
yaplacaktr.
Demografik faktrlerden olan hanehalk bykl, genel olarak nfus art
oranlarndaki dten ve aile tipindeki deiikliklerden etkilenir. Trkiye'de 2002 sonras
hanehalk bykl, nfus art oranlarndaki azalma ve Trk aile tipinin geleneksel
aile yaplarndan, ekirdek aileye doru deimesinden, boanma oranlarndaki arttan
etkilenerek zaman iinde azalmaktadr. Bu blmn banda sunulan tablolarda yer alan
istatistiklere gre, Trkiye hanelerinin ortanca bykl 4 kiilik hanelerdir. Ancak
zaman iindeki deiiklii grebilmek iin hesaplanan aritmetik ortalama sonularna
gre, 2002 ylnda 4.26 olarak tahmin edilen ortalama hanehalk bykl, 2011 ylnda
3.75'e kadar gerilemitir. Hanehalk bykl asndan blgeler arasnda da farklar
vardr. Trkiye'nin bat blgelerinde hanehalk bykl ortalama 3-4 arasnda deiirken,
dou blgelerinde ortalama 5-6'ya ykselmektedir.
Hanehalk byklndeki deiimin gelir eitsizliini nasl etkileyecei dnldnde,
hanehalk byklndeki azalma sonucunda bireysel edeer gelirler, hane gelirleri
edeerlik leine blnerek elde edildii iin byyecektir. Yapsal olarak alt gelir

86

dzeyindeki haneler, st gelir dzeyindeki hanelere kyasla daha ok ocuk sahibi


olduklar iin, Trkiye genelinde hanehalk byklnde zaman iinde grlen azalma,
alt gelir dzeyindeki haneler iin hesaplanan bireysel edeer gelirleri zaman iinde
artrc (hane gelirleri, daha kk bir edeer yetikin saysna oranland iin) rol
oynar. Bu yolla gelir farklarn azaltc etki yaparak eitsizlie olumlu ynde katk
salamas beklenebilir.
Kadn-erkek gelir farkllklarnn, gelir eitsizlii zerindeki etkisi, gelir dalm
literatrnde hanehalk reisi erkek ve hanehalk reisi kadn olan hanelerin gelir eitsizlikleri
zerinden analiz edilir. Hanehalk Bte Anketi'nden hesaplanm olan zet istatistiklere
gre (Tablo 3.12)20 Trkiye'de hanehalk reisi kadn olan hanelerin oran 2000'li yllarda
%10 dolayndadr. 2011 ylnda ise hanehalk reisi kadn olan hanelerin oran, 2007
sonras dnemde boanma oranlarndaki art nedeniyle %13'e ykselmitir. Hanehalk
reisi kadn olan hanelerin ortalama hanehalk bykl, hanehalk reisi erkek olan
hanelere gre kktr.21 Hanehalk reisi kadn olan hanelerin genellikle ei lm veya
boanm kadnlardan olutuu dnldnde, bu hanelerin gelir ortalamalarnn,
hanehalk reisi erkek olan hanelere gre dk olmas beklenir. Tablo 3.12'de gerek
ortanca gerek ortalama bireysel edeer gelirler, hanehalk reisi kadn olan hanelerde,
hanehalk reisi erkek olan hanelere kyasla kktr. Bu hanelerin, reisi erkek olan
hanelere gre gelir dalmnn daha alt gelir dzeyinde yer aldklar sylenebilir.
Tablo 3.12. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre zet statistikler
2002
2007
2011
Erkek
Hanehalk Reisi (%)

Kadn Erkek

Kadn Erkek

Kadn

89,9

10,1

89,3

10,7

87,0

13,0

4,4

2,9

4,2

2,8

3,9

2,6

Ortanca Bireysel Ed. Gelir(TL)

2.960

2.680

7.504

7.228

11.098

10.612

Ortalama Bireysel Ed.Gelir (TL)

4.210

4.050

9.258

8.953,3

14.007

13.963

Standart Sapma (Bireysel Ed.Gelir)

6.100

6.010

7.973

7.042

12.869

12.903

Ortalama Hanehakl Bykl (HHB)

Kaynak: Yazarlar tarafndan hesaplanmtr.

Hanehalk reisinin cinsiyetinin gelir dalm eitsizliklerine etkisini inceleyebilmek


amacyla Tablo 3.13 hazrlanmtr. Bu tabloda hanehalk reisi kadn ve erkek olan
hanelerin gelir eitsizlikleri lleri yer almaktadr. 2002 ylnda hanehalk reisi kadn
olan haneler ile hanehalk reisi erkek olan haneler arasnda nemli bir fark vardr. Reisi
kadn olan hanelerin eitsizlik dzeyleri, reisi erkek olanlara gre daha yksektir. Gini
20

Tablonun izlenme kolayl gz nnde bulundurularak, sadece incelenen dnemlerin ba ve sonundaki yllara
ilikin istatistikler rapor edilmitir.
21
TK Evlenme ve Boanma statistikleri Sonular'na gre, 2002-2006 arasnda ylda ortalama 93.673 ift
boanrken, 2007 sonras boanmalar her yl bir nceki yla gre artm ve 2007-2011 yllar arasnda ylda ortalama
109.346 boanma gereklemitir (TK, 2012).

87

katsays, erkek reisli haneler iin, nfusun ounluunda bu tr haneler yerald iin,
Trkiye Gini katsaysyla ayn, yani 0,44'tr. Hanehalk reisi kadn olan haneler iin ise
Gini katsays 0.47 ile olduka yksektir.
Tablo 3.13. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre Gelir Eitsizlii
2002
2007
2011
Erkek

Kadn

Erkek

Kadn Erkek

Kadn

Gini Katsays

0,44

0,47

0,37

0,38

0,38

0,40

Deikenlik Katsays

1,45

1,48

0,86

0,79

0,92

0,92

Log Sapmalarn Ortalamas

0,33

0,40

0,25

0,26

0,26

0,28

Theil ndeksi

0,40

0,47

0,25

0,25

0,27

0,29

Kaynak: Yazarlar tarafndan hesaplanmtr.

2002-2007 dneminde gelir eitsizlii llerinde grlen dzelmenin, kadn reisli


haneler iin de olumlu olduu, bu dnemde bu hanelerdeki gelir eitsizliinin azald
grlr. Gelir eitsizlii lleri kadn ve erkekler iin birbirine ok yakndr. 2011 ylnda
ise, kadnlarn Gini katsays, 0.40'a ykselmitir.
Tablo 3.13 zetle, 2002 ylnda kadnlar iin eitsizliin ok yksek olduunu, 2007'de
ise hemen hemen erkeklerle ayn eitsizlik dzeyine geldiini ve 2011'de kadnlar iin
eitsizliklerin yine artm olduunu gsterir. Bu sonu, hanehalk reisi kadn olan hanelerin
ounlukla dar gelirli gruplar arasnda olmas nedeniyle, ekonomik krizlerden en fazla
etkilenen haneler olmasnn bir gstergesidir.

3.5. Sonu
Trkiye, dier lkelerle karlatrldnda, bireysel gelir dalm eitlikten olduka
uzak olan lkeler arasnda yeralr. 2011 itibaryla Trkiye, OECD lkeleri arasnda Meksika
ve ili'den sonra sralamada gelirleri en eitsiz dalan nc lke olmaktadr (OECD,
2014).
Bireysel gelir dalm asndan Trkiye iin olumlu gelime, OECD lkelerinde
2000'li yllarda zaman iinde eitsizlikler artarken, Trkiye'de ayn dnemde bireysel
gelir dalm eitsizliinde dzelmenin meydana gelmi olmasdr. 2000'li yllarn banda
0.44 olan Gini katsays, 2011 ylnda 0.39'a gerilemitir. Ancak gelir dalm eitsizliindeki
bu dzelmenin, 2000'li yllar iki alt dneme ayrldnda, 2002-2007 arasndaki birinci
dnemde gereklemi olduu grlr. Bu dnemdeki baar, 2001 ekonomik kriz
sonras, IMF desteiyle uygulanan makroiktisadi politikalarn yapsal reformlara ilikin
dzenlemeler iermesi ve ekonominin potansiyel bymesi zerinden gereklemi olan

88

gelirin blm srecinin sonucudur. 2007-2011 dneminde ise, gerek dnemin bandaki
dnya ekonomik krizinin olumsuz etkileri, gerekse konjonktrel byme sreci, bireysel
gelir dalmnda bu dnemde duraan bir seyrin ortaya kmasna yolamtr.
Bireysel gelir dalm eitsizliini etkileyen fonksiyonel gelir kaynaklarna gre
yaplan ayrtrmalarn sonucunda, ana gelir kayna faiz geliri olan hanelerdeki bireysel
gelirlerin, dier hanelere gre ok daha yksek olduu, 2002 ylndan balayak 2007'ye
kadar bu grubun gelirlerinde azalma yaand grlr. 2007 sonras ise faiz geliri elde
edenlerin gelirlerindeki hzl art, bu grubun gelirleri ile hanenin ana gelir kayna cret,
emekli maa, transfer veya mteebbis geliri olan hanelerin gelirleri arasndaki makasn
almas sonucunu dourmutur. Trkiye'de bireysel gelir dalm eitsizliini etkileyen
nemli bir faktr de, blgeler arasndaki gelir farkllklar ve bunlarn eitsizlik zerindeki
etkileridir. Bu aratrmada, nceki aratrmalardan farkl olarak, hanehalk gelirlerinden
elde edilen bireysel edeer gelirler, o blgenin bireysel refah dzeyinin bir gstergesi
olarak kullanlmtr. Blgeler aras bireysel refah dzeyi farkllklar, kii bana milli
gelir farkllklarnda bulguland kadar yksek deildir. Hatta, blgesel gelirler satn
alma gc paritesi zerinden elde edildiinde blgesel farkllklar daha da dktr.
Zaman iinde, blgesel gelir farkllklarnn birbirine yaknsad ynnde n bulgular
mevcuttur. Ancak blge ii bireysel gelir eitsizlikleri halen ok yksektir ve bunlarn
ve blge iindeki gelir kaynaklarnn Trkiye gelir eitsizliine etkileri, beinci blmde
ayrntlaryla tartlacaktr.

89

B L M

TRKYE EKONOMSNDE
2002-2011 DNEMNDE
GEL R ETSZL KLERNN
KAYNAKLARI

4. TRKYE EKONOMSNDE 2002-2011 DNEMNDE


GELR ETSZLKLERNN KAYNAKLARI
Belli bir dnemde uygulanan iktisat politikalarnn gelir dalm zerine etkilerinin
anlalabilmesi, bu politikalarn ncelikle toplam gelir zerine, ardndan da bu gelirden
pay alan gruplarn gelirleri zerine yapt etkilerin deerlendirilmesini gerektirir.
Makroiktisadi politikalarn toplam gelir zerine yapt etki ekonominin byme oran
ile ilgilidir ve 2001 sonras Trkiye ekonomisinin bu adan performans karktr.
nceki blmlerde deinildii zere, 2002-2007 dneminde ekonomi yksek oranlarda
byrken, bu dnemdeki bymenin en nemli zellii potansiyel anlamda da bymenin
yksek dzeylerde seyretmi olmasdr. Ancak 2007 sonras tecrbe edilen byme
hem nicelik, hem de nitelik olarak bir daha bu ilk dnemdeki seviyelere ulaamamtr.
Byme oranlar cinsinden makroiktisadi politikalarn bu birbirinden farkl performansnn
gelir dalm zerine yapm olduu etkinin incelenmesi iin fonksiyonel anlamda
ekonomide yaratlan bu gelirden pay alan kesimlerin kazanlarndaki deiime bakmakta
yarar vardr. Elbette iktisat politikalar farkl gelir gruplarnn gelirlerine simetrik bir
ekilde etki etmeyecektir. zlenilen iktisat politikalarnn niteliine gre, baz gelir
gruplarnn gelirlerinin olumlu, dierlerinin ise olumsuz etkilenmesi mmkndr.
Fonksiyonel anlamda gelir gruplarnn iktisat politikalarndan asimetrik bir ekilde
etkilenmi olmalar da etkilenmenin ynne bal olarak gelir dalmn iyiletirebilecei
gibi, tersine ktletirebilir de. te fonksiyonel anlamda farkl gelir gruplarnn gelirleri
zerinden Trkiye ekonomisinin 2002 sonras dneminde izlenilen makroiktisadi
politikalarn gelir dalm zerindeki etkilerinin deerlendirilmesi bu blmn konusunu
oluturmaktadr.
Amaladmz deerlendirmelerin yaplabilmesi iin ncelikle ortak bir eitsizlik
lsnn tanmlanmasna gereksinim duyulacaktr. Ardndan bu eitsizlik ls referans
alnarak, her bir gelir grubunun zaman iinde toplam gelirden alm olduklar paylar
ve bu paylarn eitsizlie yapm olduu katklarn hesaplanmasna ihtiya vardr. Ayrca
her bir gelir grubunun toplam gelirden alm olduklar paylar neticesinde toplam eitsizlik
zerine yapm olduklar katknn da zaman iinde nasl deikenlik gsterdiinin analiz
edilmesi gerekmektedir. Ancak byle bir inceleme dnemsel olarak meydana gelen
iktisat politikalarnda deiimin gelir dalm eitsizlii zerine yapaca etkilerin
anlalabilmesine imkan verecektir.

93

4.1. Gelir Eitsizliinin lm ve Kaynaklarna Gre


Ayrtrlmas
Gelir eitsizlii ve her bir iktisadi grubun gelir eitsizliine yapm olduklar katklarn
tespit edilebilmesi iin ncelikle bir eitsizlik ls tanmlamak, ardndan da her bir
gelir grubunun bu eitsizlik lsne yapm olduu katky hesaplamak gerekmektedir.
ncelememize konu olabilecek birok gelir eitsizlii ls mevcut olup, bu almada
deikenlik katsays (Coefficient of Variation) gelir eitsizlii ls tercih edilmitir.22
Gelir eitsizliini incelemeye ynelik ly oluturduktan sonra, bu eitsizlik lsne
farkl gelir gruplarnn elde ettikleri gelirler yoluyla yapm olduklar olumlu veya olumsuz
etkiler hesaplanmaldr. Bu nedenle elde edilen gelir eitsizliklerinin farkl gelir gruplar
itibaryla ayrtrlmas gerekecektir. Bu noktada zlmesi gereken iki nemli sorun
bulunmaktadr. Birinci sorun, ayrtrmaya tabi olacak gelir gruplarnn hangileri olacann
tespitidir. kincisi ise, bu ayrtrmann nasl yaplaca ve ne tarz bir yntemin
kullanlacadr. Bunlarn ardndan belirtilmesinde yarar grlen bir husus da 2002'den
gnmze kadar olan ve en uzun dnemi kapsayan veriye duyulan ihtiyatr. TK'in
hazrlam olduu veriler arasnda, bu uzunluktaki tek veri kayna Hanehalk Bte
Anketleri'nden elde edilen verilerdir.
Deerlendirmelerimiz iin zm gerektiren ilk husus, ayrtrma analizlerinin hangi
gelir gruplar itibaryla yaplacadr. Bu amala iki farkl gruplama tercih edilmitir.
Bunlardan ilki, retim faktr gelirleri itibaryla gruplandrmaktr.23 Buna gre, orijinal
verilerdeki gelir gruplarn referans alarak emek, tarm mteebbis, mteebbis, faiz,
emekli ve transfer gelirleri olmak zere alt farkl gelir grubu oluturulmutur. Bu ekilde
yaplan gruplamalarda, zellikle klasik anlamda emek ve emek d gelirlerdeki gelimelerin
gelir eitsizlii zerine katklar grlebilecek; bu eitsizliin giderilmesi yolundaki
politikalarla hedeflenmesi gerekenlerin emek geliri elde eden kesimler mi, yoksa baka
kesimler mi olmas gerektii ortaya kacaktr. Ya da, uygulanm olan iktisat politikalarnn
ex post olarak hangi gelir gruplar zerinden gelir eitsizliine etki ettii grlebilecektir.
Ayrtrmada analizlerimize temel olacak bir dier gruplandrma ise, AK Parti iktidar
sresince uygulanan iktisat politikalaryla tercih edilen gelir yaratma srelerinin gelir
eitsizlii zerine etkilerini deerlendirmeye imkan tanyacak bir gruplama eklidir. 2002
yl sonras dnemde dnya ekonomisinin iinde bulunduu konjonktrn etkisiyle
22

Gelir eitsizlii ls olarak deikenlik katsaysnn seilmesinin baz temel nedenleri sz konusudur. Bunlardan
birincisi, bu gelir ltnn ayrtrma analizi iin gerekli temel zellikleri tamasdr. kincisi ise, bu eitsizlik
ltnn ayrtrma analizinde fazla sayda gelir grubunun kullanlmas durumunda hi gelir elde etmeyen hane
halklarn da gz nne alan ve bu sorunla ba edebilmesi mmkn olan bir gelir ls olmasdr.
23
ktisat literatrnde cret, faiz, kira ve kar eklinde tanmlanan klasik anlamdaki retim faktr gelirlerinin
pratikte elde edilmesinde yaanlan glkler sebebiyle, hanehalk gelirlerinin fonksiyonel anlamda gruplanmalar
emek gelirleri, tarmsal mteebbis geliri, mteebbis geliri, faiz ve transfer gelirleri eklinde yaplmaktadr.

94

uluslararas likidite bulmakta glk ekmeyen Trkiye, arzu ettii harcamalar kolayca
finanse edebilme ve yeni gelir yaratma sreleri oluturabilme imkanlarna erimitir.
Likidite bolluu, bir yandan nemli bir lde tketim patlamas (consumption boom)
yaratarak toplumsal refaha olumlu etki etmi, te yandan uzun yllardr ertelenen bir
takm harcamalarn yaplabilmesi iin de olanaklar yaratmtr. Gelir yaratma sreleri
itibaryla ortaya kan canl talep ve bu talebin neden olduu harcamalarn finansman
iin gerekli likiditenin bolluu, ncelikle i piyasaya ynelik yerel nitelikli retim yapan
iktisadi faaliyetlerde arta neden olmutur. Bu tip iktisadi faaliyetlerde yer alanlarn
gelirleri, oluan bu yeni iktisadi ortamdan olumlu ynde etkilenmitir. Yerel pazara
ynelik bu iktisadi faaliyetler, bir yandan uyarlmalar kolay olduu iin tercih edilirken,
dier yandan ksa dnemde imkan salad istihdam ve gelir artlar sebebiyle toplum
tarafndan olumlu alglanmakta ve hkmetler tarafndan kolayca tercih edilmektedirler.
Bu tip iktisadi faaliyetlerle, bu faaliyetlerin yarataca gelirlere dayanarak oluturulacak
gelir politikalarnn tek sknts ise, bu faaliyetlerin lkenin dviz kazanma kapasitesine
etkilerinin son derecede snrl olmas; buna karlk lkenin dviz giderlerine artrc
ynde etki etmesidir. Bu sebepler dikkate alarak, bu tip iktisadi faaliyetler ticarete-konuolmayan iktisadi faaliyetler olarak nitelendirilir.24 Hatta bu tip faaliyetler lkenin uluslararas
rekabet gcne de olumsuz etki edebilirler.
ncelememiz asndan zm gereken ikinci sorun da farkl gelir gruplarnn
dnemler itibaryla eitsizlie yaptklar katklarn hesaplanabilmesidir. Bu amala iktisat
literatrnde ska kullanlan ayrtrma yntemlerinden biri olan Shorrocks ayrtrma
yntemi tercih edilmitir. Bu tercihin nedeni, bu yntemin her bir gelir kaynann gelir
eitsizlii zerine yapm olduu katklarn ayr ayr belirlenmesine olanak tanmasdr.25
Farkl gelir gruplarnn gelir eitsizlii zerine yaptklar etkilerin zaman iinde
karlatrlmasna izin vermese bile, Shorrocks ayrtrma yntemiyle, belli bir dnem
iinde farkl gelir gruplarnn, o dnemde ortaya kan gelir eitsizliine katks
grlebilmektedir. Bu zelliiyle statik bir ayrtrma yntemi olan Shorrocks ayrtrma
ynteminin, dnemler aras karlatrmaya izin vermemesi nedeni ile dnemler aras
karlatrmalarda dinamik karlatrmaya olanak tanyan Jenkins ayrtrma yntemi
tercih edilmitir.26

24

Ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetler, hizmet ve inaat gibi faaliyetleri kapsamaktadr. Detayl bilgi iin
baknz: sayfa 106-107, dipnot 29-30.
25
Shorrocks, bu yntemde varyansn ayrtrlmas ile modelin ilk kurgusunu gerekletirmi ve varyansn
ayrtrlmasna "doal ayrtrma" adn vermitir. Bu zellik, bu ynteme dier ayrtrma yntemlerine oranla
bir stnlk saladndan, metodolojik olarak en byk avantajnn bu olduu sylenebilmektedir. Bununla
birlikte, toplama gre ayrtrlabilirlik zellii tamas da bu yntemin bir dier stn noktasdr. Bir dier avantaj
da, eitli gelir bileenlerini "tek bir seferde" gz nne alarak ayrtrma ilemini gerekletirmesidir. Bylelikle,
toplam eitsizlie kaynaklk tekil eden eitli gelir gruplarnn eitsizlie olan oransal katklar belirlenebilmektedir.
26
Bahsi geen her bir hesaplama ynteminin teknik detaylar Ek 4A'da verilmektedir.

95

4.2. Trkiye'de Gelir Eitsizliinin Kaynaklar (2002-2011)


ktisat politikalar ile, bir lde, iktisadi sistemdeki gelir yaratma sreleri belirlenir.
Farkl iktisat politikalar vastasyla oluan her bir gelir yaratma sreci neticesinde ise,
farkl gelir gruplar zerinde olumlu veya olumsuz etkilerin meydana gelmesi kanlmazdr.
Dolaysyla 2002 sonras dnemde AK Parti hkmetlerinin uygulad iktisat politikalarnn
vesile olduu gelir yaratma srelerinin ncelikle her bir gelir grubu zerine etkisi,
ardndan da bu gelir gruplarnn toplam gelir iindeki arlklar lsnde gelir eitsizliine
yapm olduu etkiler Tablo 4.1'de raporlanmtr.
Tablo 4.1'de dikkate alnan yllar 2002-2007 ve 2007-2011 olmak zere iki farkl AK
Parti hkmeti dnemlerini kapsamaktadr. Dikkat edilecei gibi 2007 yl, birinci dnemin
sonu ve ikinci dnemin de balangc olarak ele alnmtr. Aslnda ikinci dnemin 2008
yl ile balamas beklenirken, 2007 ylnn balang yl olarak tercih edilmesinin sebebi,
2008 ylnn salkl bir dnemsel karlatrma yaplabilmesi iin normal bir yl olmamasdr.
Zira 2008 ylnda ABD'den balayp, etkilerini tm dnyada hissettiren mali krizin olumsuz
etkileri dnemleri ayrtrmamzda rol oynamtr.
Dnemlerden ilki 2001 krizinin ardndan gelen ve uygulanan iktisat politikalarnn
tespiti konusunda hkmetin ok da inisiyatif sahibi olamad bir dnemdir. Zira IMF
ile yaplan stand-by anlamalar sebebiyle 2007 sonuna kadar Trkiye ekonomisi IMF
gzetimi altndadr. Bu dnemde uygulanan politikalarn ncelii, Trkiye ekonomisini
iktisaden rehabilite edebilmek ve daha nce dland uluslararas sermaye piyasalarna
dnn salayabilmektir. Dolaysyla bu dnemdeki ama, ncelikle Trkiye'nin bor
demelerini temin etmek, ekonomide srdrlebilir bir harcama dzeyi salamak ve
makul dzeylerde bir cari dengeye ulaabilmektir. Elbette bu tarz daraltc politikalarn
lke iindeki gelir dengeleri zerine olumsuz etkiler yarataca ve bu etkilerin neler
olabilecei, Trkiye ve dnyadaki dier lke deneyimlerinden bilinmektedir. IMF'nin
ve Dnya Bankas iktisatlarnn da kabul ettii bu etkilerin, toplumsal bar tehlikeye
sokmamas iin bir takm "sigorta" mekanizmalarnn oluturulmas konusunda literatrde
bugn iin bir gr birlii olumutur. Bu itibarla, 2002-2007 dnemi zarfnda I. AK
Parti hkmeti kanalyla oluturulan yardmlama ve dayanma amal ayni ve maddi
gelir transferleri bu dncenin bir rndr. Bu tip transfer demeleri 2007 ncesi
dnemde AK Parti hkmeti tarafndan baarl ekilde ynetilmitir. Bu transfer demeleri
zaman zaman siyasi tartmalara da konu edilmitir.
2007 yl sonunda IMF ile yaplan stand-by anlamasnn sona ermesiyle ayn zamanda
II. AK Parti hkmeti dnemi balamtr. Bu dnemde dnya ekonomisinin iinde
bulunduu iktisadi skntlar ve bu skntlar ama ynnde ABD'de uygulanan politikalarn
nitelii, bir anlamda II. AK Parti dnemi iin nemli frsatlarn olumasna vesile olmutur.

96

ABD'de ba gsteren ekonomik kriz ve beraberinde gelen daralma, ABD'yi dk faiz


ve ucuz dolar politikasna yneltmi; i ve d talebi artrmak ve bu ekilde ABD
ekonomisine canllk kazandrmak amalanmtr. ABD'de bu tip politikalarn uygulanmas
Trkiye ve benzeri lkeler iin byk bir imkan yaratmtr. Uluslararas piyasalarda
meydana gelen bu dolar bolluu ile hem daha nceleri yksek byme oranlar iin
gerekli harcamalar finanse etmekte glk eken Trkiye ve benzer lkelerin maruz
kaldklar likidite kst alm oluyordu, hem de bu likiditeye daha ucuz eriim imkan
douyordu. Bu uluslararas konjonktrn etkisiyle Trkiye ve benzeri lkelerin harcama
ve byme oranlar kolayca artmtr. Byle bir konjonktrde lkeler, byme oranlarn
artrc harcamalara hz verirlerken, ayn zamanda bu hzl bymeyle gelen gelir artlarn
temin edecek iktisadi faaliyetlerin neler olmas gerektii tercihiyle de kar karya
kalmlardr. Sz konusu tercih gelecek yllardaki byme imkanlarn da etkiler. Trkiye
ve benzeri lkelerde yaplan bu tercihler neticesinde, elde edilen yeni gelirlerin yeniden
datmnn eitsizlik zerinde iyiletirici veya ktletirici ynde etkilerin domas
neredeyse kanlmaz bir hal almaktadr.
Tablo 4.1'de 2002-2011 yllar arasnda, farkl retim faktr gelirlerinin toplam gelir
iindeki paylar ile bu faktr gelirlerinin gelir eitsizliine yapm olduklar etkiler
grlmektedir. Tablo 4.1'de birbirinden ayr iki ana grup sonu yer almaktadr. Bunlardan
Tablo 4.1. Geleneksel Gelir Kaynaklarnn Genel Eitsizlik zerine Olan Katklar
Gelir Kaynaklar

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

(a) Gelir gruplarnn toplam iindeki paylar (%)


Emek Geliri

45.2

45.1

47.5

50.8

53.3

56.2

55.9

56.2

58.0

58.4

13.5

10.9

9.6

9.4

6.7

5.5

4.6

6.9

5.9

7.2

25.2

26.7

26.3

21.8

22.5

21.9

21.8

20.1

18.6

18.2

Faiz Geliri

3.0

1.4

0.6

0.7

0.3

0.1

0.3

0.9

0.4

0.7

Emekli Geliri

9.2

11.9

11.8

12.7

12.8

12.3

13.0

10.7

11.5

10.6

Transfer Geliri

3.8

3.9

4.2

4.6

4.3

3.9

4.1

5.2

5.8

4.9

Tarm Mteebbis
Geliri
Mteebbis Geliri

(b) Gelir gruplarnn eitsizlie katklar - Greli eitsizlik gstergesi


Emek Geliri

0.3

0.6

0.5

0.8

0.7

0.7

0.7

0.6

0.8

0.8

0.3

0.3

0.8

0.4

0.2

0.2

0.4

0.3

0.3

0.5

1.9

2.3

2.4

2.0

2.5

2.6

2.4

2.5

2.4

2.4

10.9

4.4

3.3

7.7

4.0

1.0

3.7

10.0

8.8

7.4

Emekli Geliri

0.1

0.2

0.2

0.3

0.3

0.3

0.3

0.2

0.2

0.2

Transfer Geliri

0.1

0.2

0.3

0.5

0.3

0.3

0.1

0.1

0.3

0.2

Tarm Mteebbis
Geliri
Mteebbis Geliri
Faiz Geliri

Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan
deerlerdir.

97

birinci gruptaki veriler retim faktr gelirlerinin toplam gelir iindeki paylarn ve bunun
zaman iindeki geliimini gstermektedir (Tablo 4.1a). kinci veri grubunda, Shorrocks
ayrtrma yntemi kullanlarak retim faktr gelirlerinin her bir yl iin ayr ayr toplam
eitsizlie yapm olduklar greli katk grlmektedir. (Tablo 4.1b).

4.2.1. retim Faktrlerinin Gelirden Aldklar Paylar


Belli bir dnemde Trkiye ekonomisindeki gelirden elde edilen paylara baklarak,
bir yandan her bir retim faktrnn blmde oynad rol, dier yandan da
ekonomideki eitsizlie yapaca oransal etkinin derecesini grebilme imkan elde
edilmektedir. Tablo 4.1a'ya gre, Trkiye'de elde edilen toplam gelirin nemli bir
blmn igc gelirlerinin oluturduu anlalmaktadr. 2002'de %45 mertebesinde
olan emek gelirlerin, tm dnem zarfnda istikrarl bir ekilde artt ve 2011'de %58 gibi
yksek bir dzeye ulat grlmektedir. Bu dnemde emek gelirlerinde ok az da olsa
bir azalmann grld tek dnem, tahmin edilebilecei gibi 2008 yl olmutur. Bu
kriz ylnda emek gelirlerinin toplamdan ald paydaki azalma, bir lde dier gruplarn
gelirlerinde bir art veya istikrarn kayna olduu grlmektedir. Bu sayede ekonominin
%5 mertebesinde darald byle bir dnemde krizin ekonomideki dier kesimler zerine
yapt olumsuz etkinin snrl olmas salanmtr.
Toplamdaki pay itibaryla Trkiye ekonomisindeki ikinci byk gelir grubu mteebbis
gelirleridir. Ancak bu gelir grubunun toplam gelirden alm olduu payn 2002-2011
dneminde srekli bir ekilde azald anlalmaktadr. Tablo 4.1a'dan izlenebilecei
gibi, 2002 ylnda %25 civarnda olan bu pay, 2011 ylnda istikrarl bir azalmann ardndan
%18 seviyesine gerilemitir. Benzer bir eilim tarmsal mteebbis gelirlerinde de
gzlemlenmektedir. Bu kesimin de 2002 ylnda toplam gelirden ald pay %14
civarndayken, 2011 ylnda %7'ye gerilemitir. Tablo 4.1a'daki rakamlar detayl
incelendiinde, tarmsal mteebbis gelirlerinin paynn, nceki iki gelir grubundan farkl
olarak bu dnemde ciddi dalgalanmalar gsterdii anlalmaktadr.
ok uzun yllar yksek faiz basks altnda kalm ve bu yolla ok byk miktarlardaki
mali kayna kamu kesiminin kullanmna kanalize etmi bir ekonomide yksek faiz
gelirlerinin Trkiye'deki gelir eitsizliinin en nemli kayna olduu dnlmtr.
Hanehalklarndan ve firmalardan nemli miktarlarda mali kaynak kamu kesiminin
finansman iin kullanlmtr. Hatta faaliyet d elde edilen bu karlar uzun yllar firmalar
kesiminin en nemli gelir kayna olmutur. Kamu kesimi bir yandan yksek enflasyon,
dier yandan dolayl vergileme yoluyla bu faiz demeleri iin kaynak bulmaya almtr.
Sadece yapm olduu yksek faiz demeleri yoluyla deil, ayn zamanda kaynak
yaratmak iin bavurduu enflasyonist finansman ve dolayl vergileme yoluyla da gelir
eitsizliine olumsuz ynde katkda bulunmutur.

98

Dolaysyla kamu kesiminin faiz yknde meydana gelebilecek olan bir azalmann
eitsizlii azaltc ynde etki etmesi beklenebilir. Ancak bu noktada dikkat ekmekte
yarar grdmz bir husus da, gelir dalm eitsizliini azaltc ynde etki elde etmek
iin faizlerin dmesinin gerekli, ama tek bana yeterli olmaddr. Ayn zamanda
enflasyonda ve kamu kesiminin finansman iin kaynak yaratmada kullanlan uygulamalardan
da vazgeilmesi gerekmektedir.
Tablo 4.1a'da faiz gelirlerinin toplam iindeki paynn 2002 ylnda %3 mertebesindeyken,
%1'in altnda seviyelerde dalgal bir seyir izleyerek 2011 ylnda %0.7 dzeyine gerilemi
olduu grlmektedir. zellikle faizin 2002-2007 dneminde istikrarl bir ekilde srekli
bir d gstermesi ve 2007 ylnda %0,1 seviyesine ulamas dikkat ekicidir. Ancak
bu tarihten sonra faiz gelirlerinin toplam iindeki paynn daima %1'in altnda kalmasna
ramen, ini ve klarla istikrarsz bir seyir izlemesi de dikkatlerden kamamaktadr.
ki dnem arasndaki temel farklln, zellikle 2002-2007 dneminde IMF gzetiminde
izlenilen makroiktisadi politikalar sayesinde kamu kesiminin borlanma gereksinimini
azaltc yndeki uygulamalarn kat bir ekilde srdrlmesidir.
te yandan ikinci dnemdeki dnya konjonktrnn daha istikrarsz olmasnn da
bu dalgal seyrin elde edilmesinde rolnn olduu sylenebilir. Faiz gelirlerinin toplam
gelir iindeki paynda 2007-2011 dneminde grlen dalgal seyrin bir baka sebebi de,
ikinci dnemde elde edilen bymenin daha ziyade talep ekili, konjonktrel bir
byme olmas ve potansiyel byme orannn sabit yatay bir seyir izlemesi olduu da
dnlebilir. zellikle Trkiye ekonomisinin birinci dneminde gerekletirilen yapsal
reformlarn yol at potansiyel gelir artlar ekonominin kullanabilecei kaynaklarda
da yapsal anlamda bir arta neden olduundan faiz gelirlerinin toplam iindeki greli
paynda azalmalar yaanmtr. Ancak izleyen ikinci dnemde reformlarn hz kesmesi
bymenin daha ok talep ekili olarak gereklemesine yol aarken, bu politikann
bir neticesi olarak faiz gelirlerinin de talepteki dalgalanmaya bal, istikrarsz bir seyir
gstermesine neden olmutur.
Tablo 4.1a'nn ortaya koyduu ilgin bir durum ise, emekli ve transfer gelirlerinin
birlikte toplam gelirden aldklar payn yksek oluu ve hatta emek ve mteebbis
gelirlerinin ardndan nc ana gelir grubunu oluturmasdr. dendii an itibaryla
herhangi bir retim faaliyetine bal olmadan, dier retim faktr sahiplerinin gayretleriyle
yaratlan toplam gelirden yaplan bu demeler, toplumda ekonomik maduriyeti olan
hanehalklarna dier gelir gruplarndan yaplan transferler olarak dnlebilir. Bu gelirler
makroiktisadi gelimelerin dorudan etkisine gre deil de, daha ok otonom bir ekilde
merkezi bir karar biriminin kararlarna bal olarak deimektedir. rnein hkmetin
zaman zaman emekli maalarn artrmas bu tarz otonom kararlardandr. Ancak konu
emekli gelirleri ve bunun gelir eitsizlii zerine etkileri olunca, Trkiye ekonomisi iin

99

yapsal bir takm zelliklerin dikkate alnmas gerekmektedir. 2001 reformlarna kadar
Trkiye'deki emeklilik sisteminin yapsal olarak kaynak sknts ciddi boyutlara ulam
ve sistem neredeyse iflas etmitir. Bu iflasn arkasndaki birok neden arasnda en temel
unsurlar olarak emeklilik prim demelerinin zamannda yaplmamas ve sistemin gelir
a, bunlarn rasyonel olmayan ekillerde deerlendirilmeleri, emeklilik sisteminin
arlkl olarak kamu desteine baml olmas ve nihai olarak gen yata emekli saysnn
yksek oluu saylabilir. zellikle gen yata emekli olup daha sonra bir baka gelir
getirici faaliyet iinde yer alan bireylerin emeklilik gelirlerindeki artlar, ekonomide
kaytdln ykseklii ve sosyal gvence altndaki bireylerin saysnn halen dk
olmas da dikkate alndnda, bir eitsizlik kayna olarak deerlendirilebilir.
Toplam olarak bakldnda, emekli gelirleri ile yardm amal transfer demelerinin
paylar %14-17 arasnda deerlere ulamaktadr. zellikle I. AK Parti dneminde emekli
gelirlerinin paynda bir art gzlemlenirken, II. dnemde ise daha dalgal bir seyir
grlmektedir. Otonom bir karaktere sahip olmasna ramen emekli gelirlerinin paynda
meydana gelen nemli dlerin, daha ok emeklilik sisteminde bu dnemde meydana
gelen yasal deiimlerin sonucu olarak ortaya kt dnlebilir.

ekil 4.1. Faktr Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizlikleri (Gini Katsaylar)

100

te yandan hanelere yaplan dorudan transfer demelerinde de nemli artlar


gzlemlenmektedir. 2002 ylnda %4 civarnda olan bu tarz demelerin gelir iindeki
pay I. AK Parti dnemi boyunca bu seviyelerde kalmtr. II. dnem boyunca bu pay
%1'lik bir art gstermi ve transfer demelerinin toplam gelir iindeki pay %5 seviyesine
ulamtr.
Gelir gruplarnn toplam gelirden aldklar paylarn yannda, her bir gelir grubunun
kendi ilerindeki gelir dalmnn niteliinin incelenmesinde de yarar vardr. Bu amala
her bir faktr gelir grubunun kendi iindeki dalmn lmek amacyla Gini katsaylar
hesaplanm ve ekil 4.1'de gsterilmitir. Genel olarak tm gelir gruplar iindeki gelir
dalmlarnn son derecede bozuk olduu anlalmaktadr. Ancak ekildeki en arpc
sonu, faiz geliri elde eden grubun gelir dalmnn en bozuk olduu grup olarak
karmza kmasdr. Dahas bu eitliksiz durum, zaman iinde de ciddi dalgalanmalar
gstermektedir.27 Dier yandan emekli geliri elde eden grubun ise, gelir dalmnn en
eitliki olduu grup olduu anlalmaktadr. Dier yandan mteebbis gelir grubunun
da kendi iindeki bozuk yaps ekil 4.1'de dikkat eken bir dier sonutur. Dier gelir
gruplarndaki Gini katsaylar genellikle birbirine yakn bir seyir seyrettiklerinden, bu
gelir grubundan dikkat ekici bir ekilde ayrmaktadr.
ekil 4.2. Faktr Gelir Gruplarnn Genel Eitsizlie Katklar

27

Faiz gelirlerindeki dalgalanmann iki kayna vardr. Bunlardan birincisi faizlerdeki deime, dieri ise faiz
gelirine konu olan mevduat tabanndaki deimedir. Faiz oranlarnn dmesinin mevduatlar zerinde yarataca
olumsuz etki, bu noktada gzden karlmamaldr. Zira, faizlerdeki ani d zellikle kk mevduat sahiplerinin
tketime ynelmelerine yksek gelir gruplarna gre ok daha hzl yol aacaktr. Bu da, faiz oranlar derken,
yksek gelir gruplarndaki mevduat miktarlarnn nispi olarak yksek kalmasna ve nihayetinde faiz gelirlerinin
de dk ve orta gelir gruplarna gre daha yksek kmasna neden olabilir.

101

4.2.2. Gelir Gruplarnn Eitsizlie Katklar


Belli bir dnemde farkl gelir gruplarnn toplam gelir iindeki arlklar lsnde
gelir eitsizliine yaptklar katk Shorrocks ayrtrma yntemiyle hesaplanm ve elde
edilen sonular Tablo 4.1b'de raporlanmtr. Bu tablodaki sonular ayrca ekil 4.2'de
gsterilmitir. Bu veri setinde yer alan saylarn negatif olmas, ilgili gelir grubu tarafndan
elde edilen gelirlerin ekonomi apnda gelir dalm eitsizliini azaltc ynde etki
ettiini; pozitif olmas ise bu etkinin eitsizlii artrc ynde olduunu gstermektedir.
Bu itibarla, tm gelir gruplarnn ilgili her bir yl zarfnda elde etmi olduklar gelirlerin
lkedeki gelir dalm eitsizliini artrc ynde etki yapt anlalmaktadr. zellikle,
transfer gelirlerinin gelir eitsizliini azaltc bir etki sergilemesi beklenirken, aksine
artrc bir etkiye neden olmas dikkate deer bir husustur. Transfer gelirlerinin emekli
gelirlerinin toplam gelirden ald payn neredeyse yarsna tekabl etmesine ramen,
gelir eitsizliine en az emekli gelirleri kadar etki ediyor olmas, bu transfer gelirlerinin
datmnn hi de amaland gibi eitsizlii giderici ekilde yaplmadnn bir gstergesi
olarak dnlebilir.
te yandan bu katsaylarn bire eit olmas halinde, ilgili gelir grubunun Trkiye
ekonomisindeki eitsizlie katksnn toplam gelir iindeki arlklar kadar olaca
anlalmaktadr. Bu hesaplanan katsay birin zerine ktka, o gelir grubunun eitsizlie
katksnn toplam gelir iindeki arlndan ok daha yksek dzeylerde olduu; birin
altna dtke de, gelir grubunun eitsizlie katksnn toplam gelirdeki arlndan
ok daha dk dzeylerde olduu anlalmaldr. Bu katsaynn sfr olmas durumu
ise, ilgili gelir grubunun eitsizlie katksnn olmadnn gstergesidir. zellikle eitsizlii
azaltma ynndeki gayretlerin, bu katsayy sfr yapmasa bile, sfra yakn bir deere
ulatrmas beklenmektedir.
Tablo 4.1b'deki sonular bu adan deerlendirildiinde tm gelir gruplarnn Trkiye
ekonomisinde var olan eitsizlie pozitif, yani eitsizlii artrc ynde katk yapt
grlmektedir. Ancak Tablo 4.1b'deki sonulardan zellikle dikkat eken nokta,
mteebbis gelirleri ile faiz gelirlerinin eitsizlie katklarnn, toplam gelir iindeki
arlklarnn zerinde gereklemi olmasdr. Faiz gelirlerinin toplam gelir iindeki
paynn 2002 ve 2003 yllar dnda %1'in altnda olmasna ramen eitsizlie yapm
olduu katknn ykseklii, faizleri drme ynndeki gayretlerin gelir eitsizlii ile
mcadelede ne kadar isabetli bir politika tercihi olduuna iaret etmektedir. Ancak
burada dikkatten karlmamas gereken bir noktay belirtmekte yarar grmekteyiz. Faiz
gelirlerinin dmesi gelir dalmndaki eitsizlikleri gidermek iin nemlidir; ancak
bundan ok daha nemli olan yksek faiz politikasn zaruri klan kaynak kullanm
politikasndan vazgeilmesidir. Kamu kesiminin ar kaynak kullanmnn sonucunda
ortaya kan yksek faizlerin drlmesinin tek yolu hkmetin mali disiplini salayarak

102

ekonomiden mali kaynak talebini azaltmasdr. Yoksa salt dnyadaki mali piyasalardaki
gelimelerin neticesinde ortaya kabilecek zorunlu faiz artlarndan basklarla kanmann,
belki balangta ekonomiye olumlu etkileri olacakm gibi grnse de, sonraki dnemlerde
bu basklarn neden olaca dengesizlikler, ekonomiye ok daha fazla maliyetler
ykleyebilecektir. Dahas bu maliyetlerin banda da artan gelir eitsizlii sorunu
gelebilecektir.
Faiz gelir grubunun toplam gelir iindeki arl en dk gruplardan biri olmasna
ramen, eitsizlii artrc etkisi, bu arlnn tesinde bir etkiyle 2002 ve 2009 yllarnda
10 dzeylerini aarak, dier gelir gruplarnn katklarna gre son derece yksek dzeyde
gereklemitir. Bu beklenen sonu bir bakma 2001 krizi sonrasnn etkileri olarak
yorumlanabilir. Fakat nominal olarak faizlerde nemli dlerin gereklemi olmasna
ve faiz gelirlerinin toplamdaki paynn %0.9 mertebelerine gerilemi olmasna ramen,
2009 ylnda faiz gelirlerinin eitsizlik yaratma etkisinin bu dk paynn ok stne
kp, yine 10 mertebesine erimesi de ilgintir.28
Faiz gelirleriyle birlikte mteebbis gelirleri de eitsizlie toplam gelirdeki arlnn
ok zerinde katk yapmaktadr. nceleme dnemi iinde bu etki, mteebbis gelirlerinin
arlnn iki katnn zerindedir. Buradan da anlalaca zere mteebbis gelir grubu,
2002 sonras iktisadi politika uygulamalarndan en ok etkilenen gelir gruplarndan
biridir. Bir bakma bu beklenen bir sonutur. Zira 2002 ncesi yksek enflasyon ve
faiz basks altnda faaliyet gsteren kk, byk tm giriimcilerin karllklarnda, faiz
yknn ve enflasyonun azalmasyla birlikte nemli lde artlar meydana gelmitir.
Dolaysyla, AK Parti liderliinde uygulanan iktisat politikalarndan, gelir eitsizliine
katklar yksek olsa da en ok bu gelir grubundakilerin yararlandn ifade etmek ok
da yanl olmayacaktr.
Tablo 4.1b'den elde edilen bir baka ilgin sonu da, emek gelirlerinin toplam gelir
iindeki paynn olduka yksek olmasna ramen, eitsizlik zerine yapm olduu
katknn bu payna kyasla son derecede dk olduudur. 1'in altnda gereklemi
olan bu katknn zaman iinde art gstermesi ise, dikkatlerden kamayan bir baka
bulgudur. 2002'de 0.3 olan emein greli eitsizlik katsays, emek demelerinin toplam
gelir iindeki payndaki artla birlikte 2011 ylnda 0.8 seviyesine kmtr. Dolaysyla
emek gelirlerinin toplam gelir iindeki arlnn giderek artmas, etkisi snrl da olsa
gemie gre artan oranda eitsizlie katkda bulunmaktadr.
28

Faiz gelirlerinin gelir eitsizlii zerinde bu kadar etkili olmasnn arkasndaki temel nedenlerden biri 2009
ylnda GSYH'nn %4.8 dzeyinde gerilemesi ve Trkiye ekonomisinde yaanan daralmadr. Bu itibarla gemite
ekonominin byd dnemlerde yaplm olan borlanmann, 2009 yl iindeki demeleri olarak yorumlanabilecek
faiz demelerinin miktar, 2009 yl gelirleri azalrken, mutlak olarak ok fazla deimese bile, dier gelirlere nispetle
artm gibi grlebilecektir. Dolaysyla faiz gelirlerine ynelik olarak 2009 ylna ait yorumlarda, 2009 ylnn bu
zel durumunun gz nnde bulundurulmasnda yarar vardr.

103

Tablo 4.1b'de gsterilen faktr gruplarnn her birinin genel eitsizlie yapt katklarn
zamana gre seyrini inceleyebilmek iin ekil 4.2 oluturulmutur. Buradan da kolayca
grlebilecei gibi iki faktr gelir grubunun dnemsel olarak oluan gelir eitsizliine
katklar dier gelir gruplarnn ok tesine gemektedir. Daha nce akland zere
bu eitsizlik kayna gruplar; faiz ve mteebbis gelir gruplardr.
Tablo 4.1'deki Shorrocks ayrtrma ynteminden elde ettiimiz sonulara gre, gelir
gruplarnn lkedeki genel eitsizlik zerine farkl ekillerde etki ettii sonucuna ulalmtr.
Bu etkilerin gelir gruplar arasndaki eitsizlikten mi, yoksa her bir gelir grubunun kendi
iindeki eitsizliklerinden mi meydana geldiini anlamak gelir eitsizliini gidermeye
ynelik politikalarn tespiti asndan nem arz edecektir. Bu amala gelir gruplarnn
bir btn olarak kendi aralarndaki eitsizlikleri ile, her bir gelir grubunun kendi iindeki
eitsizliklerinin lke apndaki genel eitsizlik zerine yapt etkilerin boyutu hesaplanm
ve elde edilen sonular Tablo 4.2'de raporlanmtr. Bu raporlanan sonulara dayanlarak
da ekil 4.3 oluturulmutur.
Yorumlama kolayl asndan ekil 4.3'e bakldnda, 2002-2011 dneminde lke
dzeyindeki eitsizlie her bir gelir grubunun kendi iindeki eitsizliklerinin katksnn
baskn faktr olduu grlmektedir. lkedeki gelirin farkl gelir gruplar arasndan eit
datlp datlmadnn etkisi ise son derecede snrl dzeylerde kalmaktadr. rnein
Tablo 4.1'deki Shorrocks ayrtrma sonularna gre, genel eitsizlie yapt katknn
dzeyi bakmndan faiz gelirlerinin ilk srada yer almasnn nedeninin, faiz gelirlerinin
kendi grubu iinde daha eitsiz dalmnn olduu sylenebilir. Ortaya kan bu sonu,
lke apndaki genel gelir eitsizliinin dzeltilebilmesinin ilk koulu olarak, gelir gruplar
iinde o gruba zg gelirlerin dalmnda eitliin salanmasnn nemine iaret
etmektedir. Elbette bu durumda akla gelen nemli bir soru da, gelirin her bir grup
iindeki eitsiz dalmnn nedenleridir. rnein faiz geliri asndan bunun cevab, faiz
gelirlerine konu olan mevduatn younlamas ve dalmndaki farkllklardr. Daha
ok mevduatn daha az hanenin elinde younlamas, beklenecei gibi bu hanelerin
daha yksek faiz geliri elde etmelerine yol aacaktr.

104

Tablo 4.2. Gelir Gruplarnn inde ve Aralarndaki Eitsizliklerin Genel Eitsizlik


zerine Etkileri
2002

2003

2004

2005 2006

2007 2008

2009

2010

2011

Genel eitsizlik
1,05
Gelir gruplar
arasndaki eitsizlik
farklarnn genel
0,06
eitsizlie etkisi
(Btw)
Gelir gruplarnn
kendi iindeki
eitsizliklerin
genel eitsizlie
0,99
etkisi (Within)

0,76

0,61

0,44

0,40

0,37

0,40

0,50

0,47

0,43

0,04

0,03

0,03

0,02

0,02

0,03

0,03

0,02

0,03

0,71

0,57

0,41

0,38

0,35

0,37

0,47

0,45

0,40

Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan
deerlerdir.

ekil 4.3. Gelir Gruplarnn inde ve Aralarndaki Eitsizliklerin Genel Eitsizlik


zerine Etkileri

105

Genel eitsizlie yksek katkda bulunan dier bir gelir grubu da mteebbis gelirleridir.
Bu blmdeki sonularmza dayanarak, bu gelir grubunun kendi iindeki gelir eitsizliinin
genel eitsizlie yapt yksek katknn sebebi olduu dnlebilir. Faiz gelirleri
grubunda olduu gibi, mteebbis gelirlerinin dalmndaki eitsiz yapnn sebebi, belli
hanelerin daha yksek mteebbis geliri elde ediyor olmalarndan ziyade, bu tanm
iinde yer alan mteebbislerin tanmsal olarak heterojen yapsdr. Zira bu grup iinde
ok byk lekli iler yapan mteebbislerin yannda, esnaf snfndaki, daha kk
apl ilerden gelir elde eden mteebbisler de yer alabilmektedir. Tanm olarak mteebbis
geliri olarak tanmlanan grubun kapsad gelirlerin heterojen olmasnn, bu eitliksiz
yapnn ortaya kmasnn bir sebebi olarak dnlebilir. Benzer ekilde, her bir gelir
grubu iinde tanmsal olarak yer alan gelir gruplarn heterojenlii bu gelir
gruplar iinde meydana gelen eitsizliklere kaynaklk etmi olabilir.

4.3. Gelir Yaratma Politikasnn Dayand ktisadi Faaliyetler


ve Gelir Dalm
Yukardaki gibi benzer bir ayrtrma bu kez de, gelir gruplarnn elde ettikleri gelirlerin
tabi olduklar ana iktisadi faaliyetler dikkate alnarak yaplabilir. Byle bir ayrm 20022011 dneminde uygulanan gelir yaratma politikalarnn ne tr iktisadi faaliyetlere
dayandnn ve bu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin gelir dalm eitsizlii zerine
nasl etki ettiinin anlalmasna imkan salayacaktr.
Hanehalklarnn gelir elde ettikleri iktisadi faaliyetler, d rekabete aklklar ve dnya
ekonomisindeki dinamikler ile pratiklere uygunluklar dikkate alnarak iki temel gruba
ayrlmtr.29 Bunlar srasyla ticarete-konu-olan (tradable) iktisadi faaliyetler ve ticarete
konu olmayan (non tradable) iktisadi faaliyetlerdir. Bunlardan ilk grubun, global nitelikte
i pratiklerinin geerli olduu, uluslararas rekabet edebilirlik asndan global llerin
referans alnd iktisadi faaliyetlerden olutuu dnlr. Bu tarz faaliyetler neticesinde
retilen rnlerin piyasas global lekte bir piyasadr. Ticarete-konu-olmayan iktisadi
faaliyetler ise daha ok yerel nitelikte ve yerel ihtiyalarn karlanmasna ynelik retim
faaliyetlerinin yapld faaliyetlerdir. Bu faaliyetlerdeki retimin yerel zellii sebebiyle,
ticarete-konu-olmayan faaliyetlerin pazar da yerel standartlara gre ileyen, byk
lde d rekabete kar doal bir korumas olan faaliyetlerdir. Siyasiler asndan,
ticarete-konu-olmayan bu faaliyetler, yerel ncelikleri gzeten gelir yaratma uygulamalar
yapabilmelerine frsat vermektedir. Eer lke ekonomisi da ak mal piyasalarna sahip
29

Burada ticarete konu olup olmamakla kastedilen, ilgili iktisadi faaliyet konusundaki rnlerin d pazarlarda
ticaretinin yaplp yaplmamas ile ilgilidir. Bu sebeple ticarete-konu-olan iktisadi faaliyetler neticesinde retilen
mallarn ihracat yaplarak lkenin dviz kazand dnlr. Ayn zamanda uluslararas rekabet gc dk
ticarete-konu-olan bir takm faaliyetlerin rnleri de fiziki olarak yerel piyasalarda talebin karlanabilmesi iin
ithal edilebilmektedir. Bu zellii itibaryla da lke ekonomisi iin dviz cinsinden bir harcamay iaret ederler.
Dolaysyla ticarete-konu-olan faaliyetler, aslnda byk lde ihracat ve ithalat yaplabilen mallarn retimini
yapan sektrlerdeki faaliyetleri iaret etmektedir.

106

ise, hkmetlerin ticarete-konu-olan faaliyetler yoluyla yerel ihtiyalar n plana kartan


gelir yaratma srelerini uygulamalar ok mmkn deildir. Zira bu tarz yerel ncelikli
uygulamalarn dnya leinde rekabet edilen pazarlarda lke ekonomisinin rekabet
gcn azaltmas beklenir. O sebeple seenekleri snrlanm hkmetler kendi
nceliklerine gre lkedeki gelir yaratma pratiklerini ekillendirmek istediklerinde ve
buna ticarete-konu-olan faaliyetleri de katmak istediklerinde, genellikle daha korumac
d ticaret rejimlerine bavururlar. Eer d ticaret rejimi ile ilgili tercihlerde de bir
snrlama varsa, o takdirde kendi siyasi nceliklerini ve buna bal gelir yaratma srelerini
ticarete konu olmayan iktisadi faaliyetler zerinden icra etmek zorunda kalrlar.
Tablo 4.3a'ya gre, 2002-2011 dneminde Trkiye ekonomisindeki tm iktisadi
faaliyetlerin iinde ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetlerden elde edilen gelirlerin
pay artm ve bu pay 2002'de %66 iken, aradan geen yaklak 10 yllk bir sre sonunda,
2011'da %73'e ulamtr.30 Bu tip iktisadi faaliyetlerin iktisadi karar alclar iin nemli
olmasnn nedeni, bu tip yerel nitelikli faaliyetlere dayanarak ekonomide yaratlan
gelirlerin dorudan uyarlmalarnn greli olarak daha kolay olmas ve sonularnn da
ok daha hzl alnabilmesidir. Bir kere, yerel nitelikte faaliyetler olduklar iin, uluslararas
rekabete maruz kalmamaktadrlar. Dahas bu tarz faaliyetlere dayanarak uygulanacak
gelir uyarc politikalar, ksa dnemde yerel likiditenin kullanlmasyla hayata geirilebilir.
Bu uygulamalarn neticesinde istihdam ve gelir yaratc etkiler ksa dnemde dorudan
ortaya kacaktr. Ayrca ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetlere hz vermek, zellikle
uluslararas likidite bolluunun yaand 2002 sonras dnemde daha da kolay
gerekletirilmektedir.

30

Ticarete-konu-olan gelir yaratc iktisadi faaliyetler tarm, avclk, ormanclk, balklk, madencilik ve ta
ocakl ve imalat sanayi sektrlerini kapsamaktadr. Ticarete-konu-olmayan gelir yaratc iktisadi faaliyetler ise,
elektrik, gaz ve su, inaat ve bayndrlk ileri, toptan ve perakende sat, motorlu aralar, motosiklet, kiisel ev
eyalarnn tamiri, otel ve lokantalar, ulatrma, haberleme ve depolama hizmetleri, mali arac kurulularn
faaliyetleri, gayrimenkul, kiralama ve i faaliyetleri, kamu ynetimi ve savunma, zorunlu sosyal gvenlik, eitim,
salk ileri ve sosyal hizmetler, dier sosyal, toplumsal ve kiisel hizmet faaliyetleri, evlerde yaptrlan hizmet ileri
ve uluslararas rgtler ve temsilcilikleri kapsamaktadr.

107

Tablo 4.3. Temel ktisadi Faaliyetlerin Gelir Eitsizliine Etkisi


2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

(a) Toplam Gelir erisindeki Faktr Paylar (%)


Ticarete konu
olan gelirler
Ticarete konu
olmayan gelirler

34.2

30.3

31.2

26.8

28.9

28.0

25.1

27.8

28.5

27.2

65.8

69.7

68.8

73.2

71.1

72.0

74.9

72.2

71.5

72.8

(b) Gelir Kaynaklarnn Toplam Eitsizlie Olan Katklar (%)


Ticarete konu
olan gelirler
Ticarete konu
olmayan gelirler

19.1

26.1

25.2

18.8

16.9

16.1

16.2

10.9

16.6

19.5

80.9

73.9

74.8

81.2

83.1

83.9

83.8

89.1

83.4

80.5

(c) Greli Eitsizlik Gstergesi [(b)/(a)]


Ticarete konu
olan gelirler
Ticarete konu
olmayan gelirler

0.6

0.9

0.8

0.7

0.6

0.6

0.6

0.4

0.6

0.7

1.2

1.1

1.1

1.1

1.2

1.2

1.1

1.2

1.2

1.1

Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'e dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan deerlerdir.

108

Tablo 4.4. Ticarete-Konu-Olan Ve Konu-Olmayan Emek ve Emek D Gelir


Kaynaklarnn Genel Eitsizlik zerine Olan Katks
2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

(a) Gelir Kaynaklarnn Toplam Eitsizlie Olan Katklar


Ticarete konu
olan Emek geliri
Ticarete konu
olmayan Emek geliri
Ticarete konu olan
Emek d gelir
Ticarete konu
olmayan Emek d gelir

2.9

8.2

5.7

17.8

6.8

7.3

4.1

4.4

8.1

6.8

10.8

18.2

17.8

20.5

25.3

28.9

33.2

28.6

36.0

36.4

16.3

18.1

19.2

10.4

10.0

9.1

12.4

6.8

8.4

14.8

70.0

55.6

57.3

51.3

57.9

54.7

50.3

60.3

47.5

42.1

(b) Toplam Gelir erisindeki Faktr Paylar


Ticarete konu olan
Emek geliri
Ticarete konu
olmayan Emek geliri
Ticarete konu olan
Emek d gelir
Ticarete konu
olmayan Emek d gelir

13.0

13.0

14.6

16.4

14.4

17.0

14.2

15.3

16.1

14.7

29.8

30.6

31.0

31.3

35.9

36.8

38.5

38.4

39.4

41.0

21.4

17.4

16.3

16.5

14.5

11.3

11.5

13.0

12.5

13.7

35.8

38.9

38.1

35.8

35.2

34.8

35.8

33.3

32.0

30.6

(c) Greli Eitsizlik Gstergesi [(b)/(a)]


Ticarete konu olan
Emek geliri
Ticarete konu
olmayan Emek geliri
Ticarete konu olan
Emek d gelir
Ticarete konu
olmayan Emek d gelir

0.2

0.6

0.4

1.1

0.5

0.4

0.3

0.3

0.5

0.5

0.4

0.6

0.6

0.7

0.7

0.8

0.9

0.7

0.9

0.9

0.8

1.0

1.2

0.6

0.7

0.8

1.1

0.5

0.7

1.1

2.0

1.4

1.5

1.4

1.6

1.6

1.4

1.8

1.5

1.4

Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan
deerlerdir.

109

Tablo 4.3c'de grlen sonulara bakldnda, Trkiye ekonomisindeki tm iktisadi


faaliyetlerden elde edilen gelirlerin gelir eitsizliini artrc etkiye sahip olduklar
anlalmaktadr. Bu sonucu, ilgili veri grubundaki katsaylarn pozitif olmalarndan kolayca
kartabiliyoruz. Ticarete-konu-olmayan mallarn ekonomide yaratlan gelirler iindeki
pay yksektir ve 2002-2011 dneminde her bir yl iin, gelir eitsizlii yaratc etkisi
kendi arlnn tesinde bir oranda yksek olmutur. Bunun temel sebebi 2002 sonras
iktisat politikalarnn ticarete-konu-olmayan faaliyet kollarnda daha ok gelir artna
neden olmasdr.
Dier yandan her bir iktisadi faaliyet grubunun kendi iindeki eitsizlikleri lke
genelindeki gelir eitsizliine nemli derecede katk yapmakta; ancak gruplar aras gelir
farkllklarnn katks ise son derecede snrl boyutta kalmaktadr. Bu sonu Tablo
4.2'deki sonularla uyumlu olduundan, artc deildir. Bu sonulara dayanak tekil
eden ampirik test sonular Ek 4C'de sunulmutur.
Buradan yola karak, ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetlerden elde edilen
gelirlerin Trkiye ekonomisindeki mevcut gelir eitsizliinin nemli kaynaklarndan birini
tekil ettii sylenebilir. Dahas, elde edilen bu sonucun nda, ticarete-konu-olmayan
iktisadi faaliyetlere dayal gelir yaratma srelerinin tevik edilerek, gelecekte arlnn
daha da artrlmasnn, lkemizdeki mevcut gelir eitsizliini daha da ktye gtrme
olasl bulunmaktadr.
Bu husustaki analizlerimizi bir adm daha teye gtrerek, her bir faaliyet alanndaki
gelirleri emek ve emek d bileenlerine ayrabiliriz.31 Bu ekilde yaplan bir ayrm, gelir
eitsizliine katk yapan iktisadi faaliyet gruplar iinde hangi gelirlerin etkin olduunun
anlalmasna yardmc olacaktr.
Tablo 4.4a'daki ayrtrlm sonular dikkate alndnda, her iki faaliyet grubu
itibaryla emek d gelirlerin eitsizlie katksnn daha yksek olduu anlalmaktadr.
Ancak ticarete-konu-olmayan faaliyetlerden elde edilen emek d gelirlerin eitsizlie
katksnn daha yksek olduu da Tablo 4.4.a'dan grlmektedir. te yandan Tablo
4.4b'den izlendii gibi, emek gelirleri asndan da ticarete-konu-olmayan faaliyetlerden
elde edilen gelirin pay dier iktisadi faaliyetlere gre daha yksektir. Eitsizlie katklar
itibaryla, her bir gelir grubunun lkedeki gelir dalm eitsizliine katklarnn boyutu
Tablo 4.4c'de grlmektedir. Buna gre her bir gelir grubunun lkedeki eitsizlie katks
pozitif ve eitsizlii artrc yndedir. Ancak zellikle ticarete-konu-olmayan iktisadi
faaliyetlerden elde edilen emek d gelirlerin yapm olduu katk ok daha yksektir.
31

Mevcut verilerdeki gelir gruplarnn iinde yer alan hane saylar, iktisadi faaliyetleri ticarete-konu-olan ve konuolmayan iktisadi faaliyetler olarak ayrtrdmzda her bir gelir grubu iinde yeterli sayda gzlem kalmamaktadr.
Bu nedenle daha nce yapld gibi gelir gruplarn alt alt balkta toplamakta sknt domaktadr. Ancak bunun
yerine alt gelir gruplar emek ve emek d olmak zere iki gelir grubu bal altnda toplanmtr.

110

4.4. 2002 Sonras Politikalarn Gelir Eitsizlii zerine Etkisi:


Dnemler Aras Karlatrma
Bu aamaya kadar elde edilen sonular ile her bir gelir grubunun belli bir yldaki
gelir eitsizliine yapm olduu katklar ayr ayr grlmtr. Ancak AK Parti
hkmetlerinin uygulad politikalarn gelir eitsizliine etkileri asndan
deerlendirilebilmesi iin, bu gelir gruplarnn gelir eitsizlii zerine yaptklar etkilerin
zaman iinde nasl bir deikenlik gsterdiinin de ortaya konulmas gerekmektedir.
Tablo 4.5'te bu amala kullanlan Jenkins ayrtrma yntemine gre elde edilmi sonular
yer almaktadr (Bkz. Ek-A). Bu ayrtrma ynteminin uygulanabilmesi iin, biri balang
ve dieri biti olmak zere iki referans ylnn tespit edilmesi gerekmektedir. Hesaplanan
deerler, bu iki referans yl arasnda gelir eitsizliine etki eden gelir gruplarnn, bu
etki dzeylerindeki deimeyi yanstmaktadr. Elde edilecek pozitif deerler, ilgili gelir
grubunun gelir eitsizlii yaratma etkisinin artt; negatif deerler ise, azald anlamna
gelecektir. Eldeki verilerin bize dikte ettii dnemlerin, ayn zamanda AK Parti'nin iki
farkl hkmet dnemine karlk gelmesi de, sonularn yorumlanmas asndan bir
kolaylk sunmaktadr. rnein herhangi bir gelir grubunun eitsizlie yapm olduu
katknn artmas, o dnem zarfnda uygulanan iktisat politikalarnn asimetrik olarak bu
gelir grubunun gelirleri lehine sonular dourduu ve bu sebeple gelir eitsizlii zerine
gemiten daha fazla etkili olduu eklinde yorumlanabilir.
Gelir gruplarnn eitsizlie yapm olduklar katklardaki deiim iki farkl ekilde
hesaplanm ve raporlanmtr. Bunlar Tablo 4.5 ve Tablo 4.6'da grlmektedir. Tablo
4.5'te adm adm (descrete) yllk deiimler hesaplanm ve izlenilen politikalar neticesinde
yldan yla bu katklarn nasl evrildii anlalmaya allmtr. Tablo 4.6'da raporlanan
sonularda ise dnemsel politikalarn gelir eitsizlii zerine etkilerini grebilmek iin
dnem sonu ve dnem ba karlatrmas yaplmtr. Zira eldeki verilerin 2002'den
2011'e kadar bir dnemi kapsamas, ncelikle iki farkl makroiktisat uygulamalarn
ieren iki farkl AK Parti hkmet dnemlerinin gelir dalm itibaryla etkilerini grmemize
olanak tanmaktadr. zellikle I. dnemin IMF stand-by dnemi olmas, bu politikalarn
gelir eitsizlii zerine etkilerinin deerlendirilebilmesi bakmndan ilgintir.
Tablo 4.5 detayl olarak incelendiinde bir takm arpc bulgular grlebilmektedir.
zellikle 2002-2007 dnemindeki rakamlara bakldnda, genel olarak tm gelir gruplarnn
eitsizlikteki deiime katk derecelerinin azald anlalmaktadr. 2002 sonras dnemde
gelir eitsizliinde azalmann en ok yaand dnem 2002 ile 2003 yllar arasndaki
dnemdir. Takriben %29 mertebesinde bir azalmann yaand bu dnemde, gelir
eitsizliindeki azalmaya faiz gelirlerinin yapm olduu katk en fazla olmutur (-%28.4).
zleyen dnemde de faizlerin gelir eitsizliklerine azaltc etkisi devam etmitir. 20022003 dneminde faizin ardndan mteebbis gelirleri ile tarmsal mteebbis gelirlerinin

111

eitsizlik giderici etkileri meydana gelmitir. Bunlar srasyla %4.8 ve %1.4'tr. lgin
olan, emek gelirlerinin ayn dnemde eitsizlik zerine tersi ynde bir etki sergilemesidir.
Bu gelir grubu, bu dnemde toplamda eitsizlik azalm olmasna ramen, %4.8'lik pay
ile bu eitsizlii artrc ynde etki etmitir. Emek gelirleri asndan byle bir etkinin
yaanm olmas ya nominal cretlerde greli bir iyilemenin olmas, ya da cret geliri
elde edenlerin kendi aralarndaki dalmn daha eitsiz hale gelmesi ile mmkndr.
Daha nceki blmlerdeki istatistiki analizlerden de grld gibi, bu dnemde nominal
cretlerde azalan bir oranda da olsa bir art eilimine girildii grlmektedir. Dier
yandan emek geliri elde edenler arasnda gelirin dalmnn ktlemesi de byle bir
etkinin ortaya kmasna neden olmutur.
Tablo 4.5'teki bulgulara gre, faiz gelirleri, gelir eitsizlii yaratan nemli unsurlardan
biridir. Fakat 2002-2003 dneminde faizlerde ve enflasyonda yaanan hzl dn
etkisiyle faiz gelirlerinin eitsizlikteki deiime olan katks daha sonra azalmtr. Ancak
bu gelir grubunda dikkat eken husus, faiz gelirlerinin eitsizlie kaynak olma derecesinde
ikinci AK Parti hkmeti dneminde artlarn bulunmasdr. Dier bir deyile I. AK Parti
hkmeti dneminde faiz gelirlerindeki gelimeler eitsizlii azaltc ynde etki etmiken,
II. AK Parti hkmeti dneminde bu etki tersine dnmtr.
II. AK Parti dneminde Trkiye genelindeki eitsizliklerde kategorik olarak art
grlmektedir. Bu tabloda bir istisnay mteebbis gelirleri oluturmaktadr. Zira bu
gelir grubunun elde etmi olduu gelirlerde 2002 ylndan itibaren, 2005-2006 ve 20082009 dnemleri dnda yaanan gelimeler srekli olarak gelir eitsizliini azaltc ynde
etki etmitir. ncelikle 2008-2009 dnemi dnyada ve Trkiye'de bir kriz olmas itibaryla
2005-2006 dneminden farkllk arz eder. Zira bu farkllk 2005-2006 dneminde gelir
eitsizliinde bir dzelmenin var olmasyla ak bir ekilde ortaya kmaktadr. te
yandan 2008-2009 dneminde ise gelir eitsizlii %24.8 orannda artmtr ve bu artn
%12.2'si mteebbis gelirlerinin eitsizlie yapt etkiden kaynaklanmaktadr.
Gelir gruplarnn eitsizlik zerine etkilerinde iki farkl dnem zarfnda ortaya kan bu
kategorik farkll, tm dnemi iki alt dneme ayrtrarak daha net grmek mmkndr.
Bu amala Tablo 4.6 oluturulmutur. Tablo 4.6 bu iki referans dnem arasnda, ilgili
gelir gruplarnn toplam gelir eitsizliine yapm olduu etkide meydana gelen deiimi
gstermektedir.

112

Tablo 4.5. Fonksiyonel Gelir Kaynaklarnn Eitsizlik zerine Etkilerinin Zaman


inde Deiimi (%)
2002
2003

2003
2004

2004
2005

2005
2006

2006
2007

2007
2008

2008
2009

2009
2010

2010
2011

4,8

-6,8

4,8

-9,2

-0,6

7,4

1,9

7,7

-5,8

-1,4

2,6

-4,4

-2,7

-0,8

1,2

1,1

-0,6

1,3

-4,8

-10,1

-30,8

8,6

-5,1

-0,7

12,2

-9,5

-4,3

-28,4

-4,6

2,0

-4,3

-1,2

1,1

10,2

-5,6

1,0

Emekli Geliri

1,2

-0,8

1,3

-1,2

-0,4

0,2

-1,2

0,8

-1,1

Transfer Geliri

0,2

0,5

0,4

-1,1

-0,2

-0,9

0,6

1,0

-0,7

-28,5

-19,3

-26,7

-9,9

-8,3

8,4

24,8

-6,2

-9,4

Emek Geliri
Tarm
Mteebbis Geliri
Mteebbis
Geliri
Faiz Geliri

Toplam Gelir

Kaynak: TK Bte Gelir Harcama Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi
politikalarnn gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan
hesaplanan deerlerdir.

Tablo 4.6. Geleneksel Gelir Kaynaklarnn Eitsizlik zerine Etkilerinin Dnemsel


Olarak Deiimi (%)
2002-2007

2007-2011

Emek Geliri

-1.4

12.7

Tarm Mteebbis Geliri

-3.6

3.1

Mteebbis Geliri

-28.1

-5.7

Faiz Geliri

-32.8

5.9

Emekli Geliri

0.7

-1.2

Transfer Geliri

0.1

0.2

Toplam Gelir

-65.1

15.0

Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden , Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi
politikalarnn gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan
hesaplanan deerlerdir.

Bu rakamlarn iaret ettii sonu, I. AK Parti dnemi iinde uygulanan iktisat


politikalarnn gelir dalm eitsizliini azaltc bir etki (-%65.1) yaratm olmasna
ramen, II. AK Parti dnemindeki uygulamalarn gelir dalm eitsizliklerini artrc bir
etkiye (%15) neden olduudur. zellikle birinci dnemde faiz gelirlerinin eitsizlii
giderici ynde yapm olduu etki ok arpcdr (-%32.8). Ardndan gelen mteebbis
gelirlerinin yapt -%28.1'lik katknn da dikkatlerden kamamas gerekmektedir. Ancak
II. AK Parti dneminde genel olarak eitsizlikte artta faiz gelirlerinin pozitif ynde, yani
eitsizlik artrc etki etmesi kayda deer bir sonutur. Ancak bundan ok daha nemlisi,
bu dnemde cret gelirlerinin eitsizlik yaratc etkisinin %12.7 mertebesine kmas ve
en nemli eitsizlik kayna haline gelmesidir.

113

te yandan klasik anlamda faktr gelir sahiplii asndan yaplan gelir gruplamasnda,
I. AK Parti dneminde emekli ve transfer gelirleri dndaki tm gelir kalemleri gelir
eitsizliini azaltc ynde etki etmitir. Dolaysyla bu dnemin iktisadi uygulamalarnn
gelir dalm eitsizliklerini azaltc etkilere vesile olduu dnlebilir. zellikle faiz
gelirlerinin eitsizlik yaratc etkisinde ok byk azalmalar yaanmtr. 2002-2007 dnemi
iin elde edilen bu sonucu ilgin klan iki hususa zellikle dikkat ekmekte yarar vardr.
Bunlardan ilki 2002-2007 dneminin bir IMF stand-by dnemi oluu ve bu dnemde
neredeyse klielemi beklentilerin aksine, ilgin bir ekilde IMF gdml uygulamalarn
gelir dalm eitsizliklerini azaltc bir etki ortaya kartm olmasdr.32 kinci husus ise,
transfer gelirlerinin yine beklentilerin aksine, bu sre zarfnda gelir dalm eitsizlii
yaratc etkisinin artm olmasdr. Dier bir deyile, sosyal ve ekonomik yardmlama
amal gelir transferlerinin gelir eitsizliini kk boyutta bile olsa artrd grlmektedir.

4.5. Sonu
Bu blmde Trkiye'deki gelir eitsizliklerinin kaynaklar zerinde durulmutur.
ktisadi faaliyetlerden aldklar gelir paylar itibaryla gruplara ayrdmz hanelerin ait
olduklar foksiyonel gelir gruplarnn her birinin genel eitsizlie yaptklar katklar
incelenmitir. Gelir eitsizliine genel olarak bakldnda, 2002 sonras gelir eitsizliinde
bir azalmann gerekletii grlmektedir. Ancak bu iyileme trendi 2007 ylna kadar
devam etmi, bu tarihten itibaren eitsizlik yatay bir seyir izlemeye balamtr. AK Parti
iktidarlarnn ilk dnemine karlk gelen 2002-2007 dneminde elde edilen makroiktisadi
baarlarn ve bu baarlara bal olarak elde edilen yksek byme oranlarnn gelir
dalm eitsizliinde azalma trendinin elde edilmesinde rol oynad dnlebilir.
Ancak ardndan gelen dnemde meydana gelen dalgal byme performans ve d
dnyadaki olumsuz konjonktrel gelimeler yatay bir seyir takip etmeye balayan
Trkiye'deki gelir eitsizliinin yapsal bir karakter sergilemeye baladn gstermektedir.
Bu ngr uyarnca, gelir eitsizliklerinin daha da azaltlabilmesi, bu eitsizlie sebep
olan yapsal karakterdeki kstlarn giderilmesine baldr. te bu blmde Trkiye
ekonomisindeki gelir eitsizliine kaynaklk eden yapsal faktrler bulgulanmaya
allmtr.
32

IMF temelli politikalar ile, uluslararas demelerde finansman sknts eken, uluslararas finansal piyasalarda
finansal kstlarla karlaan lkelerin toplam harcamalarnn kontrol edilip, nispi fiyat yaplar zerine mdahalelerde
bulunarak, lkenin daha ok dviz kazandrc faaliyetlere ynlendirilmesi amalanr. ktisat literatrndeki bir
ok aratrma bu politikalara maruz kalan lkelerde ciddi gelir dalm problemlerinin yaand ynnde
sonulara dikkat ekmektedir. Oysa Trkiye'de bunun tam tersi bir sonu ortaya kmtr. Buradan da anlald
gibi, IMF politikalarnn gelir dalm etkilerinin iddeti byk lde uyguland uluslararas konjonktre bal
olabilmektedir. Zira daralan ve ekonomik krizlerle uraan bir dnya ekonomisinde IMF politikalarnn kat bir
ekilde uygulanmasnn toplumlar zerine etkileri ok daha menfi olabilecekken, tam tersine lkelerin maruz
kaldklar finansal likidite kstlarnn daha esnek olduu, byyen bir dnya ekonomisinde ayn politikalarn
etkileri ok daha lml ve hatta olumlu olabilmektedir.

114

ncelikle ekonomideki emekli gelirleri dnda kalan tm faktr gelir gruplarnn


kendi ilerinde gelir dalm son derecede ktdr ve zaman iinde de bu konuda ciddi
bir deiim yaanmamtr. Dierlerine gre faiz ve mteebbis gelir gruplarndaki eitsiz
dalm ok daha dikkat ekicidir. Eitsizlikle mcadelede makroiktisadi alandaki baarl
performansn nemi byktr. Ancak byle bir performans, nispi fiyatlar zerinde
yapaca etki yoluyla farkl gelir gruplarnn gelirlerini etkileyecek ve gelir gruplar
arasndaki gelir eitsizliinin azaltlmasna katkda bulunacaktr. Oysa bu blmde elde
edilen nemli bir bulgu, farkl gelir gruplarnn gelirleri arasndaki eitsizlikten ziyade,
gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizliklerin ekonomi apndaki gelir eitsizliine
kaynaklk ettiidir. Dolaysyla Trkiye'de gelir dalmndaki eitsizlikle ilgili kapsaml
bir mcadelenin, ncelikle farkl gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizlikleri yaratan
sebeplerle mcadeleyi kapsamas gerekecektir.
Gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizliin temel sebebi, gelire konu iktisadi
faaliyetlerden doan gelirlerdeki farkllklardr. Bunun da kanmzca, gelir grubunu ve
bu gruptaki gelirleri oluturan dinamikler uyarnca iki temel sebebi bulunmaktadr.
Bunlardan birincisi gelirleri douran iktisadi faaliyetlerin formel ve informel pratikleri
ieriyor olmasdr. rnein formel ve daha ok kurumsallam bir yap iinde gelirlerin
oluturulduu gruplarda elde edilen gelirler arasnda bir standart ve eitlikten bahsedebilmek
mmkndr. te yandan informel iktisadi faaliyetlerin ve kurumsal olmayan ilikilerin
neticesinde elde edilen gelirlerde ise, herhangi bir standartlama ve eitlikten bahsedebilmek
mmkn deildir. Bu itibarla gelir getirici iktisadi faaliyetlerin daha kurumsal bir yapya
sahip faaliyetler olmas, elde edilecek gelir dzeylerinde de belli bir eitliki dzeyin
ve buna bal daha adil bir dalmn salanmasnn koulu olacaktr. Buna bal olarak,
gelir gruplar iinde yer alan birey ve/veya hanelerin gelirlerin oluumuna araclk eden
kurumsallam piyasa pratiklerine ulaabilme imkanlar gelir eitsizlikleriyle mcadele
de nem arz etmektedir.
Gelir gruplarnn kendi ilerindeki dalmn bozan bir dier faktr ise o gelir grubu
iine dahil olan iktisadi faaliyetlerin tanm itibaryla heterojen bir yapda olmasdr.
Dolaysyla tanm olarak benzer faaliyetlerin iktisadi boyutlarnn farkllklar doal olarak
gelir farkllklarna neden olmakta ve bunun neticesinde de bu gelir gruplarnn kendi
ilerindeki eitsizlii artrmaktadr. Bu sebepten kaynaklanan eitsizliklerin azalmas, en
azndan tanmsal dzeyde ilgili gelir gruplar iinde kapsanan faaliyetlerin daha homojen
faaliyetlerden olumasyla temin edilebilir.
leri srdmz bu hususlar itibaryla Trkiye ekonomisindeki gelir eitsizliine
kaynaklk eden gelir gruplarnn deerlendirilmesini yapmak ve bu gruplardan kaynaklanan
eitsizliklerin sebeplerini zetlemekte yarar vardr. Faiz bu gelir gruplarnn banda
gelmektedir. 2002 sonras faizlerde yaanan dn, faiz gelirleri ile dier gelir gruplar

115

arasndaki eitsizlii azaltc etki yaratmas olumlu bir gelimedir. Ancak bu gelir grubunun
kendi iinde grlen dalmn eitsizliinin ykseklii de son derecede arpcdr. Bunun
temel sebebi faiz gelirine konu olan mevduatlarn ve mevduat douran tasarruflarn
haneler ve bireyler arasndan eit bir ekilde dalmamasdr. Dolaysyla faiz dzeyi
dse de, haneler ve bireyler arasndaki dalmda herhangi bir iyilemenin olmamas
halinde, faiz geliri elde edenler arasndaki eitsizliin dzelmesi mmkn deildir.
Trkiye ekonomisinde 2007 sonras dnemde giderek daha arpc bir ekilde grlmeye
balanan tasarruf oranlarndaki d, tasarruf ve mevduatlarn belli kesimler zerinde
nispi olarak daha fazla younlamasna neden olmutur. Dk gelir gruplarnn daha
ok tketime ynelmesi, onlarn yksek gelir gruplarna gre mevduattan kalarnn
daha hzl olmasna yol amakta ve bu da toplam mevduatta yksek gelirlilerin payn
greli olarak arttrmaktadr. Mevduattn dalmnda bu ekilde meydan gelen sapmalar
faiz gelirlerinin de yksek gelir gruplar lehine bir durum yaratmaktadr.
Mteebbis gelirleri, Trkiye'deki gelir dalm eitsizliine kaynaklk eden bir dier
gelir grubudur. Bunun temel sebebi bu grupta yer alan mteebbislerin ve elde ettikleri
gelir dzeylerinin heterojen yapsdr. Zira bu grup iinde ok byk iktisadi faaliyetlerde
bulunan mteebbislerle, esnaflk boyutunda iktisadi faaliyetlerde bulunan mteebbisler
yer almaktadr. Bu nedenden tr mteebbis gelirleri arasnda dzey olarak nemli
boyutta farkllklar olumaktadr.
Tarmsal mteebbis grubunda da eitsiz bir gelir dalm gzlemlenmektedir. Bu
eitsizlik temelde iki nedenden kaynaklanmaktadr. Bunlardan ilki bu grup iinde yer
alan hanelerin tarmsal iletmelerinin boyutudur. Tarmsal gelire konu olan topran
bykl, elbette elde edilecek gelirin bykln pozitif ynde etkileyecektir.
Kk toprak sahibi olan kk reticilerin gelirleri de kk olacaktr. te yandan
bu gelir grubu iindeki eitsizlii yaratan bir dier faktr de tarmsal rnler arasnda
nispi fiyatlardaki farkllklardr. Baz tarmsal rnlerin fiyatlarnn belli dnemlerde
dierlerine oranla daha yksek dzeyde artmas bu gelirleri elde edenlerin gelirlerinde
de yksek oranda artlar beraberinde getirecek ve konjonktrel (baz durumlarda
yapsal olarak) olarak tarmsal gelir elde eden mteebbis gelirlerinde de farkllklara
neden olacaktr.
ncelemeye konu olan emekli gelir grubu, dier gelir gruplarna nazaran en kurumsal
gelir kaynandan gelir elde eden gruptur. Bu sebeple Trkiye geneli itibaryla kendi
iinde en eitliki gelir grubudur. Elde edilen gelirin doas gerei farkllama dzeyi
de dktr. Olumlu makroiktisadi gelimelerin en fazla bu gelir grubunun refah
dzeyini artrmas beklenir.

116

Transfer geliri elde eden gruplarn iinde de eitliki olmayan bir dalm grlmektedir.
zellikle gelir dalmn dzeltmek iin destee ihtiyac olan yoksul hanehalklarna
yaplan bu tarz gelir transferlerinin gelir dalm eitsizliklerini azaltmas beklenir. Oysa
lkemizde transfer gelirlerinin genel eitsizlii artrc bir etki yaratt gzlemlenirken
kendi iinde de son derecede eit olmayan bir dalm sergiledii grlmektedir. Bunun
en nemli sebebi hanelerin transfer gelirlerine eit eriim imkanna sahip olmamalar
gelmektedir. Bu konunun aratrlmasnda fayda vardr.
Emek geliri grubu da, kendi iinde eitsiz gelir dalmna sahip bir dier gelir
grubudur. Doal olarak emek gelirlerinin elde ediliinde bir takm farkllklar
gzlemlenebilir. Kurumsal gelir kaynaklarndan elde edilen emek gelirlerinin daha
standart ve ok da farkllamayan gelirlerden olumas beklenirken, kurumsal olmayan,
daha ok informel (kayt d) gelir kaynaklarndan elde edilen emek gelirlerinin ise,
daha dk ve oynaklnn ise daha yksek gelirler olduu dnlebilir. Dolaysyla,
emek gelirlerinin daha kurumsal gelir kaynaklarndan elde edilen gelirler konumuna
gelmesi bu grup iindeki gelir dalm eitsizliini dzeltici etki yaratacaktr.
Trkiye ekonomisindeki iktisadi faaliyetler iinde son yllarda dikkat ekici ekilde
art gsteren ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetlerin nemli lde eitsizlie katkda
bulunduu grlmektedir. Uluslararas rekabetten uzakta ve kurumsallk dzeyi dk
bu tarz iktisadi faaliyetler kolay ekilde artrlmalar sebebiyle siyasilerce tercih edilirler.
Ampirik incelemelerimiz neticesinde bu tarz iktisadi faaliyetlerden elde edilen gelirlerin
kendi ilerindeki gelir eitsizliinin de nemli boyutlarda olduu ve lke genelindeki
eitsizliin artmasna katkda bulunduu anlalmtr. te yandan dnya ekonomisi ile
rekabet dzeyi yksek ticarete-konu-olan iktisadi faaliyetlerin bnyesinde oluturulacak
kurumsal gelir kaynaklarnn Trkiye'deki mevcut gelir eitsizliini azaltc bir etki
yarataca da dnlebilir.

117

B L M

BLGESEL ETSZL KLER


VE KAYNAKLARI

5. BLGESEL ETSZLKLER VE KAYNAKLARI33


Farkl gelir gruplarnn tabi olduklar gelir yaratma mekanizmalarnn yol at
fonksiyonel gelir dalm eitsizlikleri ve bunun olas sebepleri bir nceki blmde
konu edilmitir. Bu blmde ise corafi olarak Trkiye'deki ve belli bal on iki blgedeki
gelir eitsizlikleri ve bunlarn olas kaynaklar zerinde durulmaktadr. Amacmz genel
olarak blgeler dzeyindeki gelir oluturma mekanizmalarna ve bu mekanizmalarn
gelimilik dzeyi ile kurumsal dzeylerindeki farkllklara dikkat ekerek blgeler
arasndaki gelir eitsizliklerini aklamaya almaktr. Ayrca her blgenin faktr donanm
ve piyasa yaplarnda grlen farkllklar ile kltrel ve toplumsal farkllklarnn blgesel
iktisadi uygulamalara yansmalar ve bunlarn kaynaklk ettii eitsizliklerin neler olduu
da bulgulanmaya allmaktadr. Dahas makroiktisadi dzeyde yaplan uygulamalarn
her bir blge dzeyinde yansmalar ve bu yansmalarda blgesel karakteristik zelliklerin
rol tartlmaktadr.
Metodolojik olarak, bir nceki blmde olduu gibi blgeler dzeyinde genel eitsizlik
llerinin genel bir analizi ile balayacak olan incelememiz, blgesel eitsizlikleri yaratan
farkllklarn Shorrocks ayrtrma ynteminin bulgularna dayanarak yorumlanmasyla
devam edecektir. Bu ekilde yapacamz incelemelerle, her bir gelir grubunun blgesel
eitsizliklere yapm olduu katknn derecesi anlalmaya allacaktr.
Blm 4'teki incelememize konu olan Hanehalk Bte Anketlerinin (HBA) blgesel
dzeyde bilgi iermemesi sebebi ile bu blmde kullanlmas mmkn olmamtr.
Bunun yerine blge dzeyinde detayl veri ieren Gelir ve Yaam Koullar Aratrmalar
Anketi (GYKA) kullanlmtr. Ancak, GYKA'nn kst, 2006 ylndan itibaren mevcut
olmasdr. Bu blmdeki incelememiz sadece 2006 sonrasndaki dnemi kapsayacaktr.
Bununla birlikte, incelememize konu olan blgelerin ve bu blgeleri konu edinen
analizlerin daha iyi anlalmas iin bu blgelerin neler olduundan bir kez daha
bahsetmekte yarar vardr. lkemiz alageldiimiz ekliyle corafi olarak yedi blgeye
ayrlmtr. Bunlar Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz, Anadolu, Dou Anadolu ve
Gney Dou Anadolu Blgeleri'dir. Ancak nceki blmlerde de akland zere,
almamzn bu blmnde dikkate aldmz blgesel gruplandrma bu yedili gruplandrma
deildir. TK'in blgesel dzeydeki almalarnda kulland ekliyle on iki blgeye
ayrlm bir gruplandrma kullanlmaktadr. Zira bu gruplandrma dzeyi on iki blge
ayrmnda istatistikler retmeye uygun temsili rneklemler ierdiinden, bu ayrm
33

Gelir ve Yaam Koullar Aratrmalar anketi belirli bir yl sresince elde edilen gelir verilerini iermektedir ve
bu gelir verileri o dnem zarfnda elde edilen gelirlerin toplamn ifade eder. Dolaysyla dnem sonu (ex post)
deerler olarak dnmek gerekir ayn ekilde bu veriler bir sonraki yln dnem ba (ex ante) deerleri olarak
da dnlebilir. TK'in belirli bir yl iin ilan ettii gelir deerleri o yl sonuna kadar elde edilen gelirlerin
toplamdr. Ancak ilan edilirken izleyen yln dnem ba deeri olarak ilan edilir. TK gelir dalm verilerini
kamuoyuna sunarken ilan ettii ex post gelir verisini referans yl geliri olarak ifade etmektedir.

121

kullanmak bir bakma zaruriyet haline gelmektedir. Ayrca on ikili gruplandrmann


alageldiimizden daha fazla blgeyi iermesi sebebiyle, greli olarak birbirine daha
ok benzer, daha homojen illeri iermesinden dolay iktisadi analizler asndan ok
daha faydal olabilecei dnlebilir.

5.1. Trkiye Genelinde ve Blgesel Dzeyde Eitsizlikler


Trkiye geneli ile karlatrmal olarak, blgesel dzeyde gelir eitsizlikleri blgesel
Gini katsaylar hesaplanarak incelenmeye allm ve elde edilen sonular Tablo 5.1'de
raporlanmtr. Bu rakamsal sonular, ayrca ekil 5.1'in oluturulmasnda kullanlmtr.
Dikkat edilirse, Trkiye geneli iin Tablo 5.1'de raporlanan Gini katsaylarnn 2006
ve sonras deerleri bir nceki blmde farkl bir veri kmesinden yararlanlarak
hesaplanan deerlerden bir iki puan daha byk deerlere iaret etmektedir. Ancak
Gini katsaylarnn 2006 sonras izledikleri yol bakmndan bir farkllk gstermedii
anlalmaktadr. Tablo 5.1'deki deerleri daha iyi yorumlayabilmek ve eitsizlikteki
gelimeleri bir btn olarak daha iyi grebilmek iin bu tablodaki deerler kullanlarak
ekil 5.1 oluturulmutur. lk bakta ekil 5.1'den birka arpc sonu elde edilmektedir.
ncelikle Trkiye geneli iin hesaplanan Gini katsays 2006 sonras yaanan bir dn
ardndan, yatay bir dorultu etrafnda hafif dalgal bir seyir izlemeye balamtr. Bu
yatay seyirden, yapsal anlamda gelir yaratma mekanizmalarnda kayda deer bir deiimin
yaanmad, o yzden de mevcut yapnn ayn ekilde eitsizlik retmeye devam ettii
anlalmaktadr. Ancak konjoktrel politikalarn gelir yaratma srelerinde neden olduu
farkl etkileimler neticesinde, ekonominin genel Gini katsaysnda zaman iinde
dalgalanmalar meydana gelmitir. Bu dnem zarfnda hem toplamda, hem de kii ba
gelir (ortalama gelir) itibaryla nemli artlar yaanm olsa da, Tablo 5.1 ve ekil 5.1'deki
sonulardan anlald kadaryla dalmndaki eitsiz yap hala devam etmektedir.34
ekil 5.1'den elde ettiimiz dier bir sonu ise, blgeler aras gelir eitsizlii konusunda
ciddi farkllklarn olduudur. Dahas bu farkllklara ramen, hemen hemen tm
blgelerdeki gelir eitsizlikleri konjonktrel olarak dalgalanmalar gstermektedir.
ncelikle blgeler arasndaki eitsizlikler asndan meydana gelen bu farklar, gelir
yaratc mekanizmalarn her bir blgede farkl sonular dourduuna iaret eder. Gerek
faktr donanmlar, gerek blgesel dzeydeki retim ilikileri asndan farkl olduu
anlalan bu blgeler, kurumsal yaplar ve piyasa pratikleri asndan da nemli farkllklar
gstermektedir. Zira tm bu blgelere zg yapsal farklar blgelerin, ekonomiyi etki
altna alan oklar ile uygulanan politikalara farkl tepki vermesine neden olacaktr. Bu
sebeplerden dolay blgesel gelir eitsizlikleri zaman iinde farkl boyutlarda dalgalanmalar
gstermektedir.
34

Genel eitsizlik ve blge iindeki faktr gelirlerinin kendi ilerindeki eitsizlik dzeyinin tespitine ynelik Gini
katsaylar hesaplar ve ekilleri srasyla Ek 5A ve Ek 5B'de verilmektedir.

122

Tablo 5.1. Trkiye Geneli ve Blgesel Eitsizlik lleri


2006

2007

2008

2009

2010

2011

Gini katsaylar
stanbul

0.37

0.34

0.35

0.35

0.36

0.36

Bat Marmara

0.35

0.32

0.33

0.36

0.36

0.36

Ege

0.41

0.37

0.38

0.38

0.38

0.39

Dou Marmara

0.39

0.38

0.33

0.36

0.33

0.32

Bat Anadolu

0.40

0.36

0.39

0.40

0.36

0.37

Akdeniz

0.41

0.41

0.37

0.39

0.39

0.40

Orta Anadolu

0.34

0.32

0.33

0.39

0.36

0.36

Bat Karadeniz

0.36

0.35

0.36

0.37

0.34

0.32

Dou Karadeniz

0.38

0.35

0.36

0.36

0.32

0.31

Kuzey Dou Anadolu

0.37

0.40

0.43

0.39

0.39

0.38

Orta Dou Anadolu

0.40

0.38

0.38

0.39

0.39

0.40

Gney Dou Anadolu

0.39

0.36

0.39

0.40

0.39

0.39

TRKYE GENEL

0.42

0.39

0.39

0.40

0.39

0.39

Kaynak: Yazarlarn hesaplamalar.

ekil 5.1. Trkiye Geneli ve Blgesel Eitsizliklleri

123

ekil 5.1'den elde ettiimiz bir dier arpc gzlemimiz ise, blgenin 2006-2011
dneminde belli yllarda Trkiye genelinden daha fazla eitsizlie sahip olmalardr.
Bu blgeler 2007 ylnda Kuzey Dou Anadolu ile Akdeniz blgeleri'dir. 2008 ylnda
Kuzey Dou Anadolu'nun yine Trkiye genelinin stnde bir eitsizlie sahip olduu
grlmektedir. 2011 ylnda da Orta Dou Anadolu ve yine Akdeniz blgeleri dier
blgelerden daha yksek bir eitsizlie sahiptir. Bu noktada dikkat eken bir husus da,
Akdeniz blgesindeki eitsizliin tm dnem zarfnda en yksek dzeylerde seyretmesidir.
zellikle bu blgenin son yllarda youn g basks altnda olmas bu sonucu aklayan
bir neden olarak grlse de, ayn zamanda bu blge zelindeki gelir yaratma
mekanizmalarnn da byle bir sonucun olumasnda rol olduu gzden karlmamaldr.35
ekil 5.1'deki blgesel eitsizliklerin seyri incelendiinde, balangta geni bir aralkta
dalm olan blgesel Gini deerlerinin 2011 ylna gelindiinde birbirinden farkl
grup halinde kmelendikleri grlmektedir. ncelikle baz blgelerin eitsizlikleri
Trkiye geneline ait Gini katsays etrafnda toplanarak dierlerinden ayrmaktadr.
Dier baz blgelerin Gini deerleri azalan bir seyir gstererek bu blgelerdeki gelir
eitsizliinde bir iyilemeye iaret etmektedir. te yandan, nc grup olarak
tanmlayabileceimiz, son blge grubunun eitsizlik dzeyi ise, nceki iki grubun Gini
deerlerinin arasnda bir deere yaknsamaktadr. Bu son grup iinde baz blgelerde
gelir dalmnda iyilemeler yaanrken, bazlarnda da ktlemeler meydana gelmitir.
ekil 5.1'de yer alan blgelerin gelir eitsizlik dzeylerinin zaman iindeki seyri
dikkate alnarak oluturulan grup ekil 5.2'de gsterilmitir. ekil 5.2a'da, gelir
eitsizlii asndan birbirinden farkl dzeylerde eitsizlik durumuna sahip olan, ancak
zaman iinde belli bir Gini deerine birlikte yaknsama davran gsteren drt blge
yer almaktadr. Bunlar lkenin batsnda yer alan ve nispi olarak piyasa pratikleri ve
iktisadi kurumlarn ileyii itibaryla daha gelimi stanbul, Bat Marmara, Bat Anadolu
ve Orta Anadolu Blgeleri'dir. Bu blgelerdeki eitsizlik ok geni bir aralkta dalgalandktan
sonra belli bir deer etrafnda toplanmtr. zellikle gelir eitsizliinin artt yllarn
2008 ve 2009 olmas dikkat ekicidir. Bu yllarn dnya ve Trkiye ekonomisinde iktisadi
kriz yl olmas, bu krizin gelir dalm asndan olumsuzluklarnn bu blgeleri daha
ok etkiledii anlalmaktadr. Greli olarak daha gelimi ve piyasa kurumlarnn daha
ok ilerlik kazand blgeler olmas sebebiyle byle bir okun etkilerinin bu ekilde
ortaya kmas anlalr bir durumdur.

35

Gelir yaratma mekanizmas ile kast edilen her bir fonksiyonel gelirin elde edildii srelerdir. rnein bu, cret
geliri ise gelir yaratma mekanizmas; igc piyasas ve bu piyasaya zg dinamiklerdir. Sz konusu mekanizma,
mteebbis geliri iin mal piyasalar ve dinamikleri, faiz geliri iin faizin belirlenme sreleri ile mevduatlarn
oluumuna etki eden dinamikler, emekli ve transfer gelirleri iin bu gelirlerin tespitinin yapld merkezi ve otonom
sebeplerdir.

124

ekil 5.2b'de gsterilen blgelerdeki gelir eitsizlikleri 2006-2011 dneminde yatay


bir deer etrafnda dalgal bir seyir sergilemektedir. Grup iindeki baz blgeler yksek
Gini deerlerinden balayarak, snmlenen bir dalgalanmann ardndan balang
deerlerinin altnda bir deere ulamaktadr. Akdeniz ve Ege blgeleri buna rnek
verilebilir. Orta Dou ve Gney Dou Anadolu blgeleri ise, Gini katsaylarnn
gsterdikleri dalgal seyre ramen, balang dzeyine eit bir dzeyde dnemi
kapatmlardr. Dier yandan Kuzey Dou Anadolu Blgesi'ndeki eitsizlik deeri 2011
ylna gelindiinde balang deerinin stne karak, bu blgede yaanan gelir
dalmndaki ktlemenin ipularn vermektedir. Bu blgelerin ortak bir zellii ise,
zaman iinde Gini katsaylarnda grlen dalgalanmann son yl zarfnda snmlendii
ve daha dar alanda dalgalanma gstererek farkllatklardr.
ekil 5.2b'de, 2009 sonrasnda, blgelerdeki farkl gelir mekanizmalarnn konjonktrel
gelimelere gsterdikleri tepkinin birbirinden ok farkl olmad ve gelir srelerinin
eitsizliklere ayn dzeyde kaynaklk ettii sonucu kmaktadr. zellikle 2006 sonras
gelimeler bu blgelerde gelir yaratan mekanizmalarda herhangi bir yapsal deiime
neden olmadklarndan, bu blgelerdeki eitsizlik dzeyi 2011 ylna gelindiinde
balangca gre ok fazla deiim gstermemitir.
Son olarak, ekil 5.2c'de yer alan blgelerdeki gelir dalm eitsizliinin azalan bir
trend sergilemesi dikkat ekicidir. Bu grupta yer alan blgeler srasyla Dou Marmara,
Dou Karadeniz ve Bat Karadeniz Blgeleri'dir. Bu blgelerdeki Gini katsaylarnn
2006-2011 dneminde azalan bir trend sergilemesi, bu ynde etkiye neden olan sistematik
ve bu blgelere zg bir takm gelimelerin varlna iaret etmektedir. zleyen blmlerde
her bir blgede eitsizliin arlkl olarak hangi gelir gruplarndan kaynakland
aratrlrken, bu blgede ortaya kan farkl durumun kayna da incelenecektir.
ekil 5.2'deki blgesel grubun Gini katsaylar dikkate alnrsa, baz blgelerin
gelir dalmn zaman iinde dzelttii, bazlarnda deien ok bir ey olmad,
bazlarnda ise ktlemelerin yaand sonucu kmaktadr. Buradan, dnem iinde
uygulanan politikalarn ve dsal oklarn blgesel gelir mekanizmalarn farkl ekillerde
etkiledii ve bunun neticesinde gelirin farkl ekillerde dalmasna neden olduu sonucu
kmaktadr. Bu farkllklarn kaynaklar ilerleyen blmlerde bulgulanmaya allmaktadr.
Bu ksmdaki analizlerimizin nda, imdilik kurumsal gelimilik dzeyinde ve blgesel
faktr donanmnda grlen fa kllklarn, blgesel gelir srelerinin tepkilerindeki
farkllklarn ana sebebi olduunu ifade edebiliriz.

125

ekil 5.2. Kmelenmi Blgesel Eitsizlikler

126

5.2. Faktr Gelirleri ve Gelir Gruplar indeki Eitsizlikler


Trkiye ekonomisinde toplam gelirin nasl paylaldna bakmak iin her bir gelir
grubunun toplamdan aldklar paylarn hesaplanmasna ihtiya duyulmaktadr.
Hesaplamalarmz neticesinde, gelirin %40'ndan fazlasnn emek geliri olarak dald
grlmektedir. Nfusun nemli blmnn emek geliri elde ettii dnldnde
en yksek pay grubunun emek gelir grubu olmas anlalr bir durumdur (bkz. ekil
5.3). ekil 5.3a'da her bir gelir grubunun zaman iinde toplamdan ald paylar
gsterilmektedir. Mteebbis gelirleri ikinci byk gelir grubunu olutururken, %20'lerin
zerinde olan paynn 2008 ylndan sonra ksa bir sre d sergilemesi dikkat ekicidir
(bkz. Ek 5C).
Herhangi bir retim srecine dayanmasa da, emekli gelirleri toplamdan alnan pay
itibaryla nc byk gelir grubunu oluturmaktadr. Bu gelir grubunun bir dier
zellii, kendi iinde ok fazla heterojenlii olmayan ve seviyesi daha ok otonom bir
karar sreci ile belirlenen bir gelir grubu olmasdr. Piyasa kurumuna dayal olarak
belirlenen bir gelir tr deildir. Toplamdan ald pay olarak emekli gelirlerini takip
eden bir dier gelir grubu da izafi kira gelirleridir. Bu gelir daha ziyade ev sahibi
olmann aile btesine yapt katknn derecesini gsterir ve daha ok izafi karakterdedir;
yani bu gelir yoluyla gerekte bireyin gelir toplamna giren bir byklk yoktur. Birey
dzeyinde fazla oynakl olmayan ve daha ok otonom bir zellik sergileyen gelir
grubudur. Uygulamada bireylerin evlerinin bulunduu blgeye gre tahmini bir deer
olarak hanehalknn btesine yanstlr. Dier gelir gruplarnn toplamdan aldklar pay
ise yukarda bahsedilen drt gelir grubuna gre ok daha dk dzeylerde olup,
gayrimenkul gelirleri, faiz gelirleri ve transfer demelerinden olumaktadr.
ekil 5.3b'de her bir gelir grubunun kendi iindeki gelir eitsizlii gsterilmektedir.36
Bu eitsizliklerin dzeyini ve zaman iindeki seyirlerini belirlemek, her bir gelir iin
geerli olan gelir yaratma srecinin ne ynde bir sonu ortaya kard ve bu sonucu
karan kurumsal ve/veya kurumsal olmayan yapnn nasl yaplar olduunu anlamak
bakmndan nemlidir. ekil 5.3b'de grld zere, gelir gruplar kendi ilerindeki
eitsizlikler itibaryla kategorik gruplanm bir davran sergilemektedir. Bunlardan
birinci grup, Trkiye geneli eitsizliinin etrafnda kmeleen gelir gruplarndan oluurken,
dieri bunun ok stnde bir seviyede kmeleen gelir gruplarn ierir. Bu grup
davran aslnda tm dnem boyunca sergilenmektedir.

36

Bu konuda yaplan yorumlarn bir karkla neden olmamas iin tekrarlamakta yarar grdmz bir husus,
ekil 5.3'teki verilerin her bir gelir grubunun ayr ayr kendi iindeki gelir eitsizliklerini gsteriyor olmasdr. Dier
bir ifadeyle, hanehalklarnn tm gelirleri dikkate alnarak yaplan bir hesaplama deildir.

127

ekil 5.3. Trkiye Geneli tibaryla Gelir Gruplarnn Paylar ve Kendi lerindeki
Eitsizlikler (Blgesel Gini Katsaylarna Dayanmaktadr.)

Dier yandan greli olarak eitsizlik dzeyi dk olan gelir gruplarnn nitelii dikkat
eken bir husustur. Bu gelir gruplar srasyla emek gelirleri, emekli gelirleri ve izafi
kira gelirleridir. Bu gelirlerden emekli gelirleri merkezi otonom karar srelerinin
neticesinde oluur ve piyasa dinamiklerinden bamszdr. Dahas bu gelirler tm lke
dzeyinde homojen olarak uygulanrlar. Blgesel anlamda uygulamalarda herhangi bir
fark gzetilmez. Bu itibarla emekli gelir grubunun kendi iinde daha eitliki bir yap
gstermesi beklenir.

128

zafi kira gelirleri de, yukarda bahsedildii gibi, hanehalklarnn btesine gerek
bir gelir katksna karlk gelmez. Hanehalk ve birey dzeyinde ok fazla deikenlik
gstermeyen, daha ziyade sistematik bir tahmine dayanarak elde edilen deerlerdir.
Daha ok, gelimeye bal olarak ya zaman iinde ya da farkl blgeler asndan homojen
farkllk gsterirler. Blgelerde gerekleen kira dzeylerine bal olarak yine sistematik
olarak artar veya azalrlar. Dolaysyla daha gelimi blgelerde ev sahibi olmann ve
kira dememenin hanehalk btesine daha fazla katk yapmas beklenir. Zira kiralar
ait olduklar blgelerdeki iktisadi faaliyetlerin hacmi ile pozitif bir iliki iindedir. Daha
gelimi blgelerdeki kira giderinin daha yksek, daha az gelimi blgelerdekinin ise
daha dk olmas beklenir. Bu sebepten dolay blgeler arasndaki izafi kira deerlerindeki
farkllklar bir bakma blgesel gelime farkllklarna iaret eder.
Bu gelir gruplarndan emek gelirlerinde kurumsal dzenlemelerin nemi byktr.
Kayt dln yaygn olduu lkemizde, kayt iinde yer alan cret gelirleri farkl kurumsal
dzenlemelerin neticesinde elde edilirler. ncelikle devlet memurlar tm lke dzeyinde,
son derecede homojen bir ekilde uygulanan bir cret sisteminin neticesinde gelir elde
ederler. Dier yandan kaytl igc belli bir kurumsal ereve iinde cretlerini
belirleyebilmektedir. Dahas asgari cret gibi bir gelir kaleminin ulusal dzeyde belirlenip,
tm lke sathnda uygulanmas da cret gelirlerinin kurumsal olarak belirlenmesine
katkda bulunur. Bunlarn dnda kalan cret gelirleri, daha ok kayt d mekanizmalar
neticesinde, mevzuatn kapsam dnda, daha ok informel faktrlerin neticesinde
belirlenen cretlerdir. Blgelerin kurumsal altyaps ve gelimilik dzeyine bal olarak
cret geliri elde eden grup iinde kaytd mekanizmalardan elde edilen cret gelirlerinin
pay daha yksek veya daha dk olabilir. zellikle lkenin gelimilik ve kurumsallama
seviyesi daha yksek olan Bat blgelerinde, kurumsal sreler neticesinde belirlenen
cret gelirlerinin nispi paynn daha yksek olmas beklenebilir. Kurumsallk dzeyinin
giderek yavalad, pazar yapsnn zayflad ve daha dk bir iktisadi gelimilik
dzeyine sahip blgelerde ise, bu ekilde kurumsal srelerin belirledii cret gelirlerinin
oran azalaca gibi, bu gelir grubunun kendi iindeki farkllklar da artabilir.
Bunlarn dnda, kendi iindeki eitsizlik dzeyi yksek olan gruplardan mteebbis
gelirleri daha ok piyasa pratiklerinin neticesinde oluan gelirlerdir. Dolaysyla farkl
piyasa yaplar ve piyasa pratikleri bu elde edilen mteebbis gelirlerini etkileyecektir.
Ayrca mteebbis tanm olarak kendi iinde ok fazla heterojen bir zellik gsterdii
iin bu gruptaki gelirler arasnda da byk farkllklarn olmas kanlmazdr. cra edilen
mteebbislik faaliyetinin lei de bu gruptaki gelirler arasndaki farkn kayna olacaktr.
lke dzeyinde uygulanan politikalarn farkl piyasa yaplarn farkl etkilemesi mmkn
olduu iin, bu piyasalardan elde edilen gelirlerde de farkllklar meydana gelebilecektir.
Baz politikalar belli bir tr mteebbis faaliyetleri iin gelir art salayabilecekken,
baka mteebbisler iin tam zt bir etki ortaya karabilecektir. Bu tarz gelimeler de

129

mteebbis grubu iinde gelir dalmnda farkllklarn meydana gelmesine kaynaklk


edecektir. Tm bu sebepler bir btn olarak deerlendirildiinde, dier gelir gruplarndan
farkl olarak mteebbis gelirlerinin pazar dinamiklerinin etkilerini en fazla yanstan gelir
grubu olduunu belirtmekte yarar vardr.
Toplam gelir iindeki pay kk olmasna ramen, kendi iindeki gelir dalm
eitsizliinin en yksek olduu gruplarn banda faiz gelir grubu gelmektedir. Faiz
gelirlerinin olutuu piyasa mekanizmalar asndan kurumsal yapnn var olmas, bu
eitsizliin faize temel olan mevduatn dalmndaki eitsizliklerden kaynaklandna
iaret etmektedir. Bu ayn zamanda tasarruflarn dalmnn da eit olmad anlamna
gelmektedir. zellikle banka mevduatnn lke apnda yaygnlk kazanmamas ve/veya
makroiktisadi gelimeler neticesinde gzden dmesi mevduat dalmndaki arpkln
kayna olabilir. te yandan yksek gelir gruplarnn tasarruf yapma potansiyelinin daha
yksek olmas da, son yllardaki gelir artlarnn sonucunda tasarruflarn bu kesimlerin
ellerinde birikmesine yol at dnlebilir. Bu noktada dikkat ekmekte yarar
grdmz bir husus da, lkenin finansal gelimilik dzeyinin bir sonucu olarak
mevduatn tabana ynelik yaygnlnn da yapsal olarak dk olmas olasldr. Zira
mevduat d yatrm seeneklerinin oluturulmasnn yannda, lkede hala gayrimenkul
ve altn gibi geleneksel yatrm seeneklerinin yaygn kullanm bu konudaki gelimeleri
engellemektedir.
Gayrimenkul gelir grubu iindeki yksek eitsizlik dzeyi de dikkat ekicidir. Bu
gelir grubu iindeki eitsizliin kayna, daha ok gayrimenkul gelirine konu olan
gayrimenkul varlklarn dalmndaki eitsizliklerdir. zellikle bu dnem zarfnda
gayrimenkul dalmnda meydana gelen eitsizlikler, lke apnda uygulanan gayrimenkul
edinim sisteminin de bir sonucudur. Ayca bu, gayrimenkul edinmek iin gerekli
kaynaklara eriim asndan da ok da eit olmayan bir durumun varlna iaret etmektedir.
Transfer gelirleri asndan da eitsiz bir dalmn olduu ekil 5.3b'de grlmektedir.
Daha nceki blmde de ifade edildii gibi, bir sosyal a (social net) uygulamas olarak
eitsizliin deil, daha ok eitlik yaratc bir etkinin kayna olmas beklenen transfer
gelirlerinin kendi iindeki dalmnda grlen bu eit olmayan dalm ilgi ekicidir.
Bu durum transfer gelirlerinin tahsis mekanizmalarnn bir sonucu olabilecekken, farkl
kaynaklardan elde edilen bu tarz gelirler arasndaki farklar da buna kaynaklk edebilir.
Ayrca birey ve hanehalklar asndan transfer gelirleri mekanizmalarna eriimde de
eit olmayan bir durumun varl bu gelir grubunun kendi iindeki dalmnn ktlemesine
neden olabilir.
Gelir gruplarnn kendi ilerinde gsterdikleri eitsizliklerin blgeler itibaryla herhangi
bir farkllk gsterip gstermediini incelemekte yarar grmekteyiz. Her bir gelir grubunun

130

tabi olduu gelir yaratma mekanizmasnn blgesel dzeyde farkllklara kaynaklk edip
etmediini bulgulamak; ediyorsa bunun blgesel nedenlerini ortaya karmak gelir
eitsizlii ile mcadelede oluturulacak politikalarn tespitinde yararl olacaktr. Bu
aamada belirtmekte yarar grdmz bir baka nokta da udur. ekil 5.3'ten grld
zere, elimizdeki gelir gruplarnn nemli bir blmnn gelirleri otonom srelere
tabidir ve bu ekilde en azndan bir blmnn blgeler arasnda uygulamalar asndan
farkllklar iermedii dikkate alnmaldr. Transfer gelirleri, emekli gelirleri, izafi kira
gelirleri ve bir lde emek gelirleri bu kapsamda deerlendirilebilecek gelirlerdir.
Dier yandan faiz gelirlerinin eit olmayan dalm blgesel dzeyde mevduatn ve
buna temel olan tasarruflarn eit olmayan dalm hakknda bir fikir vermektedir.
Gayrimenkul gelirlerinin eitsizlii de, yine gayrimenkul varlklarnn dalmndaki eit
olmayan yapya ve gayrimenkul edinim sisteminin adil olmayan yapsna iaret etmektedir.
Bu gelir gruplar iinde mteebbis gelirleri ise, piyasalarla ilikisi sebebiyle, blgesel
dzeyde dorudan farkllklarn gzlemlenecei, blgelere gre deiiklik gsteren bir
gelir grubudur. Bu husustaki incelemeler izleyen blmlerde yaplacaktr. Ancak ondan
nce gelir gruplarnn kendi ilerinde gzlemlediimiz eitsizliklerinde blgesel dzeyde
nasl bir fark olduunu incelemekte yarar vardr.

5.2.1. Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliklerinde Blgesel


Farkllklar Var M?
Her bir gelir grubunun kendi iindeki eitsizlikleri, o gelir grubunun tabi olduu gelir
yaratma mekanizmalarnn bir sonucudur ve bu mekanizmalar blgeler arasnda farkllk
gsterebilir. Dahas blgeye zg bir takm zellikler de belli gelir gruplar iin
gzlemlediimiz eitsizliin sebebi olabilir. Bu gerekeyle her bir gelir grubunun blgesel
dzeyde gsterdii eitsizlikler yl yl hesaplanm ve bunlarn ekilleri hazrlanmtr
(bkz. Ek-5B). Ardndan her bir gelir grubu iin hazrlanan bu ekillerdeki blgesel
eitsizliklerin zaman iindeki seyrinin karakteristik zellikleri dikkate alnarak Tablo
5.2'de zetlenmeye allmtr. Bu ekillere dayanak tekil eden Gini katsaylar Ek5A'da raporlanmtr.
Tablo 5.2'de her bir stunda gelir gruplar, yatayda ise blgeler yer almaktadr. Stun
itibaryla yaplacak bir deerlendirmede, belli bir gelir grubunun kendi iindeki eitsizliin
nitel anlamda blgeler arasndaki deikenlii grlr. Yatayda ise, belli bir blgedeki
farkl gelir gruplarnn eitsizlikleri grlmektedir.
Tablo 5.2'de her bir hcrede yer alan D ve Y harfleri eitsizlik dzeyi sralamasnda
greli olarak dk ve yksek gelir eitsizlii olan gelir gruplarndaki kategorik eitsizlik
dzeyini gstermektedir. Bu harflerin says da, ilgili kategori iindeki eitsizliin iddetini
ifade etmektedir. Belirtmekte yarar grdmz bir husus da, bu blmde yapmaya

131

altmz incelemenin genel bir inceleme olduu ve uygulamaya altmz yntemin


de, elimizdeki mevcut ok sayda bilgiyi kategorize ederek, bir takm genel sonular
elde etme abas olduunun unutulmamas gerektiidir.
Tablo 5.2 yatay olarak incelendiinde, her bir blgedeki gelir gruplar iin hesaplanan
Gini katsaylarnn sergiledii eitsizlikler sebebiyle ekil 5.3b'deki gibi iki farkl kategori
ortaya kmtr. Emek, emekli ve izafi kira gelir gruplar greli olarak sergiledikleri
dk eitsizlik nedeniyle dk eitsizlik kategorisinde; transfer, gayrimenkul, mteebbis
ve faiz gelirleri ise yksek eitsizlik kategorisinde yer almaktadr (bkz. Ek-D).
Her bir gelir grubundaki eitsizliklerin blgesel dalmnda grlen farkllklar, bu gelire
ynelik olarak, o blgelerde olumu gelir srelerinin ne boyutta bir eitsizlik yarattn
anlamamza yardmc olur. rnein Tablo 5.2'de emek gelirlerinin kendi iindeki
eitsizliin blgesel deikenlii ilk stundan grlmektedir. ncelikle emek gelirleri
iindeki eitsizlik, greli olarak dk eitsizlik kategorisinde yer almaktadr. Bu, ekil
5.3'teki sonularla paralel bir sonutur. Ancak bu kategori iinde emek geliri, dier iki
gelir grubuna gre eitsizlik dalm en yksek gelir grubudur ve bu sebeple DDD ile
dierlerinden ayrtrlmtr.
Tablo 5.2. Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliklerde Blgesel Farkllklar
Gelir Gruplar
Emek

Emekli

zafi Kira Transfer Gayrimenkul Mteebbis

Faiz

TRKYE

DDD

YY

YY

YY

stanbul

DDD

DD

YY

YY

YYY

Bat Marmara

DDD

DD

YY

YY

Ege

DDD

DD

YY

YY

YY

YY

Dou Marmara

DD

YY

YY

Bat Anadolu

DDD

YY

YY

YY

Akdeniz

DD

YY

YY

Orta Anadolu

DDD

DD

YY

YYY

Bat Karadeniz

DDD

YY

YYY

Dou Karadeniz

DDD

YYY

YY

Kuzey Dou Anadolu

DDD

DDD

YY

YYY

YY

Orta Dou Anadolu

DDD

DDD

YY

YYY

YYY

Gney Dou Anadolu

DD

DDD

YY

YYY

YYY

Not: D ve Y srasyla Dk ve Yksek anlamnda kullanlmaktadr. Bu harflerin says ise dk ve yksek ibareli
gelir gruplarn eitsizlik asndan kendi iindeki sralamasn gstermektedir. rnein tek D, dk Gini katsaysna
sahip grup iinde en d, DDD ise en yksek Gini katsaysna sahip gelir grubunu gsterir. Y ise yksek gini
katsaysna sahip gelir gruplar arasndaki greli olarak en dk eitsizlii gsterirken, YYY en yksek eitsizlie
sahip gelir grubunu ifade eder. DD ve YY ise en yksekle en dk arasndaki ortada yer alan deerleri gsterir.
Yani tablodaki Gini katsaylar, harflere gre en kkten, en bye doru, D-DD-DDD-Y-YY-YYY eklinde sralanr.

132

Tablo 5.2'ye gre, blgeler arasnda emek geliri eitsizliinin ok deikenlik


gstermedii grlmektedir.
Emekli gelirleri asndan bakldnda ise bu grup iindeki eitsizlik blgesel olarak
deikenlik gstermektedir. Bu gruptaki eitsizliin en arpc zellii Kuzey Dou
Anadolu, Orta Dou Anadolu ve Gney Dou Anadolu blgelerinde eitsizlik dzeyinin
dier blgelere gre ok daha yksek olmasdr. Bu durum sz konusu blgelerin
sosyo-ekonomik yaps hakknda da bilgi verir. Zira emekli gelirleri asndan byle
bir eitsizliin varl, bu blgelerde geni bir emekli kesiminin dk gelir elde ettiine,
buna karlk daha kk bir kesimin ise yksek emekli geliri elde ettiine iaret
etmektedir. Blgedeki yksek emekli gelirlerini memur emeklilerinin elde ettikleri gelir
olarak dnrsek, dk olanlarnkini de dier blgelerde rastlanmayan ancak sadece
bu blgeye zg dk emeklilik geliri salayan bir kesimin bulunduuna iaret
etmektedir. Bahsi geen blgelerde zellikle yksek emekli geliri elde edenlerin saysndaki
greli art ya da dk emekli geliri elde edenlerdeki artlar bu duruma yol am
olabilir.
Tablo 5.2'nin nc stunundaki izafi kira gelirlerine bakldnda, bu gelir grubundaki
eitsizliin homojen seyri dikkat ekicidir. Zira bu gelir, hanehalklarna belli bir sistematik
gzetilerek, otonom bir ekilde atanan deerler olduu iin eitsizlik yaratma kabiliyeti
snrldr. Dolaysyla bu gelir grubu iindeki eitsizliin blgeler asndan farkllk
gstermemesi, ancak ve ancak tutarl bir sistematiin tm blgeler asndan uygulandna
iaret edecektir.
Kendi ilerindeki eitsizlik dzeyleri dk olan gruplar daha kurumsal, daha organize
gelir kaynaklarndan gelirlerini elde etmeleri itibaryla, blgesel eitsizlik dzeyleri de
dier gelir gruplarna gre daha dk kmaktadr. Bu, dikkat edilmesi gereken bir
bulgudur.
Kendi ilerindeki eitsizlikleri yksek olan gelir gruplar incelendiinde ise, bunlardaki
eitsizliklerin blgeler arasnda daha ok deikenlik gsterdii anlalmaktadr. Bunlar
iinde transfer gelirlerinin dalm greli olarak daha az deikenlik gsterirken, kendi
iindeki eitsizlik dzeyinin birok blgede olduka yksek olduu grlmektedir.
Dolaysyla transfer gelirlerinin tahsis mekanizmalarnn blgesel dzeyde de eit olmayan
bir dalm rettii sonucuna varlabilmektedir.
Blgeler itibaryla eitsizlik seviyesi yksek deikenlik gsteren dier gelir gruplar
gayrimenkul gelirleri, mteebbis gelirleri ve faiz gelirleridir. Gayrimenkul gelirlerindeki
eitsizliklerin kaynann gayrimenkul dalmnn da bir gstergesi olduu dnlrse,
blgeler itibaryla gayrimenkul varlklarnn dalmndaki eitsizliklerin blgesel bir takm

133

zellikler ierdii sonucuna eriilir. Dikkat edilirse Dou Karadeniz, Kuzey Dou
Anadolu, Orta Dou Anadolu ve Gney Dou Anadolu Blgeleri gayrimenkul gelirlerinin
dalm asndan en kt blgeler olarak karmza kmaktadr. Bu durum, bu
blgelerdeki gayrimenkul edinim sisteminin de bir sonucudur. Zira tarmsal gelirlerin
baz rnler asndan ykseklii ve bu gelirlerin belli ellerde toplanmas, mali kesimdeki
yatrm imkanlarnn cazibesinin dmesiyle birlikte, bir yatrm arac olarak gayrimenkul
edinimine ynelim bu blgelerin farkllklarn aklayan bir sebep olabilir. Konjonktrel
olarak art gsteren kullanlmayan kaynaklarn gayrimenkul varlk talebini artrmas
ncelikle bu varlklarn dalmn bozmu, ardndan bu varlklardan elde edilen gelirlerin
de eitsiz dalmna neden olmutur. te yandan ayn dnemde yine ayn blgelerdeki
gayrimenkul arzndaki art da, bu yndeki bir younlamay ve gayrimenkul gelirlerindeki
eitsiz dalm krklemi olabilir.
Mteebbis gelirlerinin oluturduu eitsizlik gayrimenkul gelirlerine gre daha dk
seviyelerde olup blgeler arasndaki deikenlii de greli olarak daha dktr. Belli
piyasa pratikleri neticesinde meydana gelen bu gelirlerin yksek bir eitsizlie yol
amasnn sebepleri nceki blmde tartld. Mteebbis gelirlerinin genel olarak daha
heterojen bir yapya sahip olmas ve farkl lekli faaliyetlerin bnyesinde yer almas
bu eitsizliin sebepleri olarak grlebilir. Ayrca farkl piyasalarn, uygulanan makroiktisadi
politikalardan, dorudan ancak farkl ekillerde etkilenmesi de bu eitsizlie kaynaklk
etmektedir. Tablo 5.2'den anlald zere, piyasa pratiklerinin blgesel farkllklar da,
bu eit olmayan dalma snrl lde etki etmektedir. Blgesel farkllklarn beklendii
kadar yksek olmamas, blgesel dzeydeki unsurlarn, bu gelirlerin oluumunda dier
gelir gruplarnda olduu kadar etkili olmadn gstermektedir.
Faiz gelirleri iindeki eitsizlikler, gayrimenkul gelirlerindeki gibi blgeler arasnda
deikenlik gstermektedir. Yine blgelerdeki mevduat dalmnn bir sonucu olarak
meydana gelen faiz gelirlerinin dalmndaki eitsizlikler ayn zamanda blgelerin
kendine zg yaplarnn bir sonucudur. Blge dzeyinde gelirin belli ellerde younlamas
ve tasarruf ve mevduat dalmnda buna bal meydana gelen eit olmayan dalm bu
yapsal farkllklara sebep olabilir. Genel olarak blgelerin temel gelir kaynann tarmsal
faaliyet olduu dnlrse, hem topraklarn dalm hem de nispi tarmsal rn
fiyatlarnn belli tarmsal rn reticileri iin neden olduu homojen olmayan gelir artlar
blgesel eitsizliklere neden olabilir.
Sonu olarak, otonom karakterde, daha kurumsal ve organize olmu yaplarn
dourduu gelirlerin ait olduu gruplarda eitsizlik greli olarak daha dk seviyelerdedir.
Dahas bu tarz gelir elde eden gruplarn kendi ilerindeki eitsizlik dzeyi daha az
blgesel deikenlikler gstermektedir. Gelir elde etme srelerinde blgesel zelliklerin
nem kazand gelir kalemlerinde ise, bu blgesel karakteristik zelliklerin

134

gelirlerin dalmna etki ettikleri anlalmaktadr. te yandan transfer gelirlerinin


eitsizliinin blgesel dzeyde farkllk gstermesi bu gelirlerin tahsis srelerinde
blgesel bir takm faktrlerin ne kt sonucunu dourmaktadr.

5.3. Blgesel Dzeyde Eitsizliklerin Zaman indeki Analizi


Her bir eitsizlik dzeyinin zaman iindeki deiimleri dikkate alnarak Tablo 5.3
oluturulmutur. Blge dzeyinde her bir gelir grubundaki gelir dalm eitsizlikleri
hesaplanarak, blge dzeyindeki gelir eitsizliklerinin zaman iindeki seyrine baklmtr.
Ardndan bu eitsizliklerdeki seyrin genel eimi dikkate alnarak, o gelir grubundaki
eitsizliin her bir blgede ne ynde deitii saptanmaya allmtr. Bu incelememizde,
nceki blmlerde olduu gibi, gelir eitsizlikleri Gini katsaylar ve bu katsaylardaki
deiimler kullanlarak hesaplanmtr. Tablo 5.3'te zetlenen genel saptamalara temel
tekil eden ekiller Ek-5D'de yer almaktadr.
Tablo 5.3'teki (+)'lar eitsizlik dzeyindeki artlar, (-)'ler ise azallar gstermektedir.
(0) ise genel eilimin istikrarl bir yapda olduunu gstermektedir. Deiimlerin kuvveti
ise (+) ve (-)'lerin saysyla gsterilmitir.
Greli olarak eitsizliin daha dk olduu gelir gruplarnda (emek, emekli ve izafi
kira gelir gruplar) emek ve emekli gelirlerinin dalmndaki eitsizliklerin birok blgede
art eilimi sergiledii anlalmaktadr. zellikle emek gelirlerinde Orta Dou Anadolu'daki
eitsizlik dzeyinin ciddi bir ekilde artmas dikkat ekmektedir. Bunun yannda Bat
Anadolu, Ege ve Akdeniz blgelerinde emek geliri elde edenler arasndaki eitsizlik
dzeyinde ok fazla bir deiim olmad anlalmaktadr. te yandan emekli gelirleri
asndan durum blgeler itibaryla bir para farkllk iermektedir. Eitsizlik dzeyi greli
olarak dk olsa da, emekli geliri elde eden grup iindeki gelir dalmnn Orta Dou
Anadolu ve Gney Dou Anadolu blgelerinde ciddi oranda ktletii grlmektedir37.
zafi kira gelirleri asndan ise eitsizliin hemen hemen tm blgelerde azald
anlalmaktadr.
nceki blmlerde greli olarak eitsizliin daha yksek olduu gelir gruplar arasnda
kategorize edilen faiz ve mteebbis gruplarndaki zaman iindeki gelimeler ise ilgintir.
ncelikle faiz geliri grubu iindeki eitsizliin Orta Anadolu blgesi dnda hemen
hemen tm blgelerde lml bir art gsterdii grlmektedir. Ege, Dou Marmara ve
stanbul'da ise eitsizlik dzeyinin istikrarl bir seyir izledii anlalmaktadr. Mteebbis
gelirlerindeki gelimeler ise faiz gelirlerine gre daha karmak bir yap sergilemektedir.
37

Bu durum iki sebepten kaynaklanyor olabilir. Birincisi dk emekli geliri elde edenler blge dna g etmi
olabilir. Bir dieri ise, emek geliri elde edenler kaytdna km olabilir.

135

Tablo 5.3. Blge Dzeyinde Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliin


Geliimi (2006-2011)
Gelir Gruplar
Faiz

Mteebbis

Gayrimenkul

Transfer

Emek

Emekli

zafi Kira

TRKYE

--

++

--

stanbul

++

---

--

Bat Marmara

--

++

Ege

+++

+++

---

---

Dou Marmara

--

++

--

Bat Anadolu

--

--

Akdeniz

--

Orta Anadolu

++

--

++

Bat Karadeniz

++

+/-

++

--

++

Dou Karadeniz

--

+++

--

--

Kuzey Dou Anadolu

+++

++

++

---

Orta Dou Anadolu

+++

+++

+++

---

Gney Dou Anadolu

++

+++

++

+++

Not: (+) ve (-)'ler ilgili gelir grubuna ait Gini katsaylarnn srasyla artan ve azalan eimlere sahip olmalarn
gstermektedir. Bunlarn says ise art ve azaln iddetini ifade etmektedir. (0) ise dnem zarfnda ilgili Gini
katsaysnn yatay bir seyir izlediini gstermektedir.

Ege blgesinde mteebbis gelirlerinin dalmndaki eitsizlik ciddi bir art


gstermektedir. Dier yandan Bat Karadeniz'deki eitsizlik seviyesinde ciddi dalgalanmalar
vardr. Dnemin bir blmnde arpc art varken, dier bir blmnde azalma
grlmektedir.
Transfer gelirlerinin eitsizliin yksek olduu gelir gruplarndan biri olduu daha
nce tespit edilmiti. Ancak zaman iinde bu eitsizliin lke geneli ve hemen hemen
tm blgelerde azalma ynnde bir seyir izledii anlalmtr. Orta Dou Anadolu ve
Gney Dou Anadolu blgeleri bu husustaki istisnalar oluturmaktadr. Bu blgelerde
eilim, eitsizlii artrc yndedir.
Tablo 5.3'te grlen en arpc sonu gayrimenkul gelirlerinin dalmnda zaman
iinde ciddi bir ktlemenin yaanmas ve bu ktlemeden hemen hemen tm
blgelerin az ya da ok pay almalardr. Bu ktlemenin temeli gayrimenkul varlklarn
dalmnda meydana gelen arpklktr ve zaman iinde gayrimenkul edinim sisteminin
ileyii byle bir arpkln olumasna msaade etmitir. zellikle Dou Karadeniz,
Kuzey Dou Anadolu, Orta Dou Anadolu ve Gney Dou Anadolu blgeleri bu
ktlemenin en fazla olduu blgeler olarak ne kmaktadr. ktisadi yap ve faktr
donanm asndan bu blgelerin dierlerine oranla farkl yaps, gayrimenkul edinim
sisteminin sebep olduu arpklklar destekleyerek, bu gelir grubu iindeki dalmn
ok daha fazla ktlemesine neden olmutur.
136

Tablo 5.4. 2011 Yl in Faktr Gelirlerinin Blgesel Dalm


Nfusun Oran

Ortalama Gelir

Toplam Gelirden Pay

stanbul

0.18

17,088.5

0.24

Bat Marmara

0.04

12,127.4

0.04

Ege

0.13

14,667.9

0.15

Dou Marmara

0.09

12,506.6

0.09

Bat Anadolu

0.09

14,310.1

0.11

Akdeniz

0.13

11,633.3

0.12

Orta Anadolu

0.05

11,037.4

0.05

Bat Karadeniz

0.06

10,745.1

0.05

Dou Karadeniz

0.03

10,964.1

0.03

Kuzey Dou Anadolu

0.03

8,644.0

0.02

Orta Dou Anadolu

0.05

8,005.7

0.03

Gney Dou Anadolu

0.11

6,773.3

0.06

Kaynak: 2011 GYKA anketinden yazarlar tarafndan hazrlanmtr.

5.3.1. Blgesel Gelir Farklarnn Trkiye'deki Gelir Dalmna Etkisi


Trkiye ekonomisinde blgeler arasndaki gelime fark bilinen bir gerektir. Bu
bariz gelime farkll blgesel dzeydeki iktisadi yaplarn oluumu ve ileyiinin bir
sonucu olarak gnmzde de varln srdrmektedir. Makro dzeyde uygulanan
iktisadi politikalara ve reformlara blgesel yaplarn yava tepki gstermesi, zellikle
radikal reform dnemlerinde blgeler arasndaki eitsizlikleri artrmaktadr. Zira baz
blgeler gelime srecine yava tepki vererek, bazlar da srece daha hzl katlarak
blgesel dzeyde deiimlere yn verirler. zellikle faktr donanm itibaryla adil
olmayan bir dalmn bulunduu blgelerde bu durumu deitirmek son derecede
zordur. Gelime srecinde giderek muhafazakrlaan bu tarz iktisadi yaplar, blgeler
arasndaki gelir dalmnn daha da bozulmasna neden olabilirler.
Tablo 5.4'te lke nfusunun ve gelirinin blgeler arasnda dalm grlmektedir.
Dier faktr gelirlerinin de blgesel dalmlarn ieren tablolar Ek-5E'de bulunmaktadr.
Dikkat edilirse nfus dalm asndan en yksek younluun yaand blgeler
stanbul, Ege ve Akdeniz blgeleridir. Bu blgeleri srasyla Gneydou Anadolu, Dou
Marmara ve Bat Anadolu blgeleri takip etmektedir. te yandan ortalama gelir dzeyleri
itibaryla da blgeler arasnda nemli farkllklar bulunmaktadr. Tablo 5.4'teki veriler
nda ortalama gelirin en yksek olduu blge stanbul Blgesi'dir. En dk olduu
blge ise Gney Dou Anadolu blgesidir. stanbul'daki gelir Gney Dou Anadolu'daki
ortalama gelirden yaklak 2.5 kat daha fazladr.

137

Blgesel dzeydeki gelir farkllklarnn yannda her bir blgenin kendi iindeki gelir
eitsizliinin de farkl olduu daha nceden ifade edilmiti. Bu aamada sorulmas
gereken temel soru, Trkiye ekonomisinde gzlemlediimiz eitsizliin, blgeler arasndaki
eitsizliklerden mi, yoksa her bir blgenin kendi iindeki eitsizlik dzeylerinden mi
kaynaklanddr. Bu amala bir nceki blmde kullandmz ayrtrma analizleri
vastasyla, blgeler arasnda ve blge ii eitsizliklerin genel eitsizlie katklar istatistiki
olarak llmeye ve buna bal olarak da, hangisinin temel belirleyici olduu anlalmaya
allmtr. Hesaplamalarmz neticesinde elde edilen deerlerden yararlanlarak ekil
5.4 oluturulmutur. Bu hesaplamalar hem Trkiye geneli iin hem de faktr gelir gruplar
iin yaplmtr. Blgesel farkllklarn Trkiye'deki gelir eitsizliine katksnn incelenmesinin
yannda, faktr gelirlerinin her birinin dalmna etkileri de incelenmitir. Yaplan tm
hesaplamalar, gelir eitsizliinde blgeler aras farkllklarn deil, aksine blge iinde
grlen gelir eitsizliklerinin daha byk rol oynadna iaret etmektedir. Bu sebeple
blge ii eitsizliklerin kaynaklarn daha detayl olarak incelemek ve gelir eitsizliini
yaratan gelir gruplarn tespit etmek gerekmektedir. Zira bu ynde yapacamz inceleme,
lke dzeyindeki gelir eitsizliiyle mcadelede ncelikle blge iindeki eitsizliklerin
kaldrlmasna iaret etmekte ve bu amala iktisadi olarak yaplmas gerekenlerin tespitini
kolaylatrmaktadr.
ekil 5.4. Faktr Gelir Gruplarnn Grup i ve Gruplar Aras Eitsizliklerinin
Genel Eitsizlie Etkileri

138

ekil 5.4. Faktr Gelir Gruplarnn Grup i ve Gruplar Aras Eitsizliklerinin


Genel Eitsizlie Etkileri (devam)

ekil 5.5. Genel Olarak Faktr Gelir Gruplarnn Eitsizlie Katklar

139

5.4. Gelir Gruplarnn Trkiye Genelinde ve Blgesel


Eitsizlie Katklar
Daha nceki blmlerde faktr gelirlerinin bazlarnn dalmnda, dierlerine gre
daha farkl gelimelerin olduu ve bunlarn da blgesel dzeyde farkllamalar gsterdii
sonucuna varlmtr. zellikle faiz gelirleri ile gayrimenkul gelirlerinin dalmnda
blgesel farkllklar dikkat ekmektedir. Bu farkllklarn blgenin genel gelir dalm
eitsizliine ne ynde ve ne iddetle etki ettiini bulgulamak incelememizin bu aamasnda
nem kazanmaktadr. Bu amala, lke ve blge dzeyindeki verilere Shorrocks ayrtrma
yntemi uygulanarak her bir gelir grubunun blgesel gelir dalmna yapm olduklar
etkiler hesaplanmaya allmtr. Bu hesaplamalarn rakamsal sonular Ek 5F'de
grlmektedir. lgili hesaplamalara dayanlarak, gelir gruplarnn blgesel eitsizlie
yaptklar katklar ve bu katklarn zaman iindeki deiimleri ekil 5.6'da yer almaktadr.
ekil 5.5'te Trkiye genelinde faktr gelir gruplarnn genel eitsizlie katklarnn
zaman iindeki seyri grlmektedir. Bu blmde kullandmz verilerin kapsad gelir
gruplarnn nceki blmlerden farkl olmas sebebiyle, daha nce de Blm 4'te
raporladmz benzer bir ekle ramen, bu hesaplamalar tekrar yaplm ve ekil 5.5'te
sunulmutur. ekil 5.5'ten, gayrimenkul gelirleri ile faiz ve mteebbis gelirlerinin genel
eitsizlie en fazla katky yapan gelir gruplar olduu anlalmaktadr. zellikle gayrimenkul
gelirlerinin katksnn gsterdii ar dalgalanma dikkat ekicidir. 2008-2009 kriz
dneminde faiz gelirlerinin katks neredeyse deimezken, gayrimenkul gelirlerinin
eitsizlik yaratc etkisinde grlen art, ekonomik kriz dneminde hanehalklarnn
gayrimenkul birikimine yneldiklerine de iaret etmektedir. Faiz gelirlerinin katks 2009
sonras dnemde ciddi bir ekilde artmtr. te yandan mteebbis gelirlerinin katksnn
yksek ve tm dnem dikkate alndnda ise yatay bir seyir izledii grlmektedir.
Dolaysyla inceleme dneminde gayrimenkul gelirleri ve faiz gelirlerinin Trkiye
genelindeki eitsizlie arpc boyutlarda etkilerinin olduu grlmektedir. Elde ettiimiz
bu bulgular nceki blmlerdekilerle paralellik gstermektedir.
Dier gelir gruplarnn eitsizlie katklarna bakldnda emekli gelirlerinin 2008
sonrasnda eitsizlie katksnn nemli lde artt grlmektedir. Bununla birlikte
emek gelirlerinin eitsizlie katksndaki kademeli art bir dier gzlemimizi oluturmaktadr.
Transfer gelirleri ile izafi kira gelirlerinin katklarnn ise dt grlmektedir. nceleri
otonom bir gelir unsuru olan emekli gelirleri arasndaki dengeyi gzeten maliye politikas,
daha sonralar nem kazanan mali disiplin kapsamnda ayn zenle uygulanmam
olabilir.

140

Bu durumun blgesel yansmalarn anlayabilmek iin ekil 5.6 oluturulmutur.


ekil 5.6 bir btn olarak deerlendirildiinde gelir grubunun hemen hemen tm
blgelerde eitsizlie en fazla katky yapt grlmektedir. Bu gelir gruplar faiz,
mteebbis ve gayrimenkul gelir gruplardr. Bunun tek istisnas Orta Dou Anadolu
blgesidir. Ancak bu blgede de gayrimenkul ve faiz gelirlerinin eitsizlie katklar
2010'dan sonra art eilimi gstermitir.
Bat Karadeniz blgesinde faiz ve mteebbis gelirleri dndaki tm gelirlerin blgesel
eitsizlie katklarnn 2009 sonrasnda artt grlmektedir. Dou Karadeniz'le
karlatrldnda gelir gruplarnn genel eitsizlie katklarndaki 2009 ncesi ve
sonrasndaki farkllk dikkat ekmektedir. Dou Karadeniz Blgesinde gayrimenkul
gelirleri dndaki tm gelir gruplarnn genel eitsizlie katklar 2008 sonrasnda
azalmaktadr. Dolaysyla Karadeniz'in bu iki alt blgesi gelir eitsizliine yol aan
dinamikler asndan birbirinden farkl bir yapya sahiptir. Genel olarak Kuzey Dou
ve Gney Dou Anadolu Blgesi'nin genelinde de yekpare bir davran tarz yoktur.
Orta Dou Anadolu Blgesi'ndeki gelir gruplarnn eitsizlie katklar geni bir aralkta
kendilerini gsterirken, Gney Dou Anadolu'da bu etkiler snrl (faiz dnda) dzeyde
kalmaktadr.
ekil 5.6. Faktr Gelir Gruplarnn Blgeler Dzeyinde Eitsizlie Katklar

141

ekil 5.6. Faktr Gelir Gruplarnn Blgeler Dzeyinde Eitsizlie Katklar


(devam)

142

stanbul'daki gelir dalm eitsizliine katk bakmndan faiz, mteebbis ve


gayrimenkul gelirlerinin katklar simetrik bir yap gstermektedir. zellikle gayrimenkul
ve faiz gelirlerinin yapm olduu katklar 2010 ylna kadar tam bir paralellik iindedir.
Sonrasnda katklar ayn ynde olmakla birlikte faiz gelirlerinin katks dikkat ekici bir
ekilde artmaktadr. Dou Marmara Blgesi'nde gayrimenkul gelirlerinin eitsizlik zerine
yapm olduu katk ciddi derecede yksek dzeylerdedir. te yandan mteebbis
gelirlerinin ve faiz gelirlerinin katklar bu dzeylerin altnda gereklemitir. Gayrimenkul
gelirlerinin katks asndan benzer bir eilim Dou Karadeniz'de ve bir lde son
yllar itibaryla Ege blgesinde de gzlemlenmektedir.
ekil 5.6'dan gzlemlediimiz bir dier arpc sonu da, Gney Dou Anadolu'da
2009 ylnda faiz gelirlerinin eitsizlie yapt katkdaki gzle grlr arttr. Dier
blgelerin hibirinde rastlanmayan derecede gerekleen byle bir art, blgede bu
dnemde adil olmayan bir mevduat ve buna bal tasarruf dalmnn gereklemi
olmasn gerektirmektedir. Ancak blgenin iktisadi yapsnda ve faaliyet dzeyinde bu
dnemde herhangi bir kayda deer deime yaanmam olduu gz nne alndnda,
byle bir mevduat artnn kayt d bir takm faaliyetlerin neticesinde olmu olabilecei
dnlebilir. Ek-5G'de blgesel dzeyde mevduatn dalm ile 2003-2012 yllar arasnda
blgesel dzeyde mevduatlarda grlen artlar raporlanmtr. Buradaki tablolardan da
grlecei gibi Gney Dou Anadolu blgesindeki banka mevduatlar 2008'de %31.3,
2009'da ise %23.4 gibi sra d bir oranda art gstermitir. Faiz gelir grubu iinde ayn
dnemde eitsizliin de yksek olduu dnldnde, bu blgedeki mevduat artnn
daha ok yksek gelir grubundaki hanehalklarndan kaynakland anlalr.
te yandan Ek-5H'de gsterildii gibi blgeler dzeyinde konut satlarndaki artlar
son derecede dikkat ekicidir. Bu satlarn finansman eklinin tespiti iin gereksinim
duyduumuz konut kredilerine ilikin istatistiki verinin kapsam, detayl bir analiz
yapmamza u an iin imkan vermemektedir. Ancak zellikle Dou Karadeniz blgesindeki
gayrimenkul varlklarndaki dramatik artn kredi ile salanmad Ek 5H'deki verilerden
anlalmaktadr. Zira blgesel dzeydeki gayri menkul kredileri dalm iindeki pay
%0.1'ler seviyesinde olan bu blgedeki gayrimenkul edinimlerinin, daha ok tasarruf
ve/veya dier faaliyetlerden gelen gelir artlaryla temin edilme ihtimali bulunmaktadr.
Orta Anadolu blgesindeki gayrimenkul varlklarndaki artn da benzer sebeplerden
kaynakland dnlebilir.

143

5.5. Sonu
Bu blmde gelir dalm eitsizliinin blgesel yansmalar zerinde durulmutur.
Blgesel dzeyde 2006-2011 dnemine ilikin veri mevcut olduu iin analizlerimiz bu
dnemle snrl kalmtr. Analizlerimizde kullandmz metodoloji bir nceki blmdekinden
farkl deildir. ncelemelerimiz neticesinde u temel sonular elde edilmitir.
Trkiye ekonomisinde blgesel eitsizlikler en az Trkiye genelindeki eitsizlik kadar
yksektir ve zaman iinde de Dou Marmara, Bat ve Dou Karadeniz blgeleri dnda
gelir eitsizliinde yapsal bir azalmann emareleri grlmemitir. Bu blgelerdeki gelir
yaratma srelerinin dengeli bir yapsal deiim gsterdii dnlebilir. Ancak blgesel
dzeyde eitsizlikler birok blgede konjonktrel olarak dalgalanma gstermektedir.
Trkiye ekonomisinde blgeler arasnda retim faktr donanm, ekonomik kurumlarn
kurumsallama dzeyi, piyasa pratiklerinin kurumsal uygulamalar ile sosyo-ekonomik
dzeyde birok farkllklar bulunmaktadr; bu da blgeler arasndaki iktisadi faaliyetlerde
ve yaratlan gelirde de farkllklar meydana getirmektedir. Ancak istatistiki analizlerimiz
neticesinde, Trkiye genelindeki gelir dalm eitsizliinin temel kaynan blgeler
arasndaki gelir farkllklarnn deil, her bir blgenin kendi iinde var olan gelir dalm
eitsizliklerinin oluturduu sonucuna varlmtr. Bu sebeple blgesel gelir dalm
eitsizliklerinin kaynaklar aratrlmaya allmtr.
Trkiye ekonomisinin 2006 sonras gelir kaynaklar incelendiinde gelirlerin hi de
gz ard edilemeyecek kadarnn otonom karakterde, herhangi bir piyasa dinamiinden
ziyade hkmetlerin belirledii gelirlerden olutuu grlmektedir. Bu son zamanlarda
Trkiye'de nem kazanmaya balayan yeni devletilik uygulamalarnn da bir gstergesidir.
Gemite devlet iktisadi faaliyetlerin iinde dorudan rol stlenir ve fiilen retim
faaliyetlerinde bulunurken, gnmzde sadece kaynak tahsis mekanizmalarn dzenleyerek
iktisadi kaynaklarn datmnda sz sahibi olmaktadr. Bunun en gzel gstergesi
Trkiye geneli ve blgesel dzeyde emekli geliri ile transfer geliri gibi otonom karakterdeki
gelirlerin toplam iinde paynn %20'lerin zerinde olmasdr. Buna, bu gelir gruplaryla
benzerlik gsteren izafi kira gelirini de dahil ettiinizde herhangi bir iktisadi faaliyete
bal olmadan, merkezi olarak tahsisi yaplan otonom karakter zellii ar basan gelirlerin
toplam %30'lara ulamaktadr. Memur cretlerini de dahil ettiinizde bu oran %30'lar
amaktadr. Tarmsal mteebbis gelirleri ile bir takm taahht gibi mteebbislik faaliyetleri
de dahil edildiinde bu orann %40'lar amas iten bile deildir. TOK sistemi ile
gayrimenkul edinim sisteminin kamu ile ilikisi lkedeki iktisadi faaliyetlerde devletin
rolnn ne boyutta olduunu ok daha anlalr bir hale getirmektedir. Bunlardan yola
karak, Trkiye ekonomisinde oluturulan gelirlerin ok nemli bir ksmnn kurumsal
yapsnn olumasnda devlet ve kamunun nemli bir rol stlendii ifade edilebilir.

144

Devletin dorudan ve/veya dolayl olarak iktisadi kaynaklarn tahsisinde oynad


bu rol blgesel adan farkl sonular dourmaktadr. rnein emekli ve transfer
gelirlerinin dou yerine batda younlamas bunun bir gstergesidir. Zira izafi kira
gelirlerinin pay da bat blgelerinde daha yksektir. Emekli gelirleri iin Trkiye pratikleri
dikkate alndnda bunun iki nedeni olabilir. Bunlardan ilki, bat blgelerinin daha
gelimi olmas ve dier blgelerden daha nce endstriyel politikalarn ve ilikilerin
kapsam iine girmi olmasdr. kincisi ise, lke artlar asndan emeklilerin emeklilik
sonrasnda da igc piyasalarnda kolayca istihdam edilebilmeleridir. Ancak bu nedenle,
emekli gelirlerine otonom karakterde yaplacak mdahaleler blgeler arasndaki eitsizliin
ktlemesine kaynaklk edecektir.
Trkiye iin ortaya kan yeni bir gelime de transfer demelerinin toplam gelirden
nemli boyutta pay almasdr. Bu sadece Trkiye geneli iin deil, ayn zamanda blgesel
dzeyde de ortaya kan bir durumdur. Bu bir bakma lkedeki g olgusunun bir
sonucu olarak karmza kmaktadr. Ancak, transfer demelerinin geleneksel olarak
blge dna g veren blgelerde bile yksek dzeylerde olmas, bu blgelerin kendi
ilerindeki nfusun da krsaldan kentlere doru mobilize olduunu gstermektedir. Bu
tarz meydana gelen i g gerei blgelerdeki transfer demelerinin sebebini tekil
edebilir. Kamu yatrmlarnn salad imkanlarla blge iinde, krsaldan ehirlere ynelik
artan gn sosyal maliyetleri yine artan transfer demeleri ile giderilmeye allmaktadr.
Ancak transfer gelirlerinin tahsis mekanizmasnda hem lke dzeyinde, hem de blgeler
dzeyinde var olan bir takm aksaklklar bu gelir grubu iinde eitsizliin yksek
boyutlarda olmasna neden olmaktadr.
Trkiye'de piyasa mekanizmas zerinden elde edilen mteebbis gelirinin pay %20
civarndadr. zellikle krsal blgelerdeki mteebbis gelirlerinin iinde tarmsal mteebbis
gelirlerinin nemli bir pay olduu ve bu tarz gelirlerin byk lde devletin destekleme
politikasna tabi olduu dnlrse, piyasa kurumunun lkedeki gelir yaratma srelerinde
oynad rol kolayca anlalabilir. Blgeler arasnda deikenlii yksek olan bu gelirler
lkenin dousuna gidildike art eilimi gstermektedir. Bununla birlikte mteebbis
gelirleri hem lke dzeyinde hem de blgesel dzeyde kendi iinde yksek eitsizlikleri
barndrmaktadr. Gayrimenkul ve faiz gelirleri ile birlikte en byk eitsizlikler bu gelir
gruplarndan kaynaklanmaktadr.
gc piyasalar geni bir kitlenin gelir elde ettii bir piyasa olduu iin, bu gelir
grubu iindeki eitsizlik dzeyi ok nemlidir. Dier gelir gruplarnda olduu gibi
emek geliri elde eden grubun kendi iindeki gelir dalm da eitlikten uzaktr ancak
dier gelir gruplarna kyasla daha iyi bir konumdadr. Emek gelirlerindeki eitsizlik
dzeyi ve bu eitsizliin blgesel eitsizlie katks ktletirici ynde ancak dk
seviyelerdedir. zellikle zaman iinde lkenin dousuna gidildike bu gelir grubu

145

iindeki dalmn daha da ktletii grlmektedir. gc piyasalarnn kurumsal


yapsnn glendirilmesi, daha organize ve kaytdln dk olduu bir igc piyasas,
cret gelirleri asndan daha adil bir dalmn elde edilmesini salayacaktr. Ancak
byle bir kurumsal yapnn, farkl faktr donanmna ve iktisadi faaliyet yapsna sahip,
lkenin dousundaki blgelerde bir takm maliyetlere yol aabilecei ve bunun neticesinde
de kaytdl tevik etme ihtimalinin bulunduunu belirtmekte yarar vardr.
Bu blmde, gayrimenkul gelirlerinin Trkiye'de nemli bir eitsizlik kayna olduu
sonucuna varlmtr. Gayrimenkul varlklarnn dalmndaki adaletsizliklerin neticesinde
meydana gelebilecek olan byle bir sonu, genel anlamda lkedeki gayrimenkul edinim
sisteminin ileyii hakknda soru iaretlerinin domasna neden olmaktadr. zellikle
gayrimenkul edinimi iin gerekli kredi imkanlarna eriimde yaanan eitsizlikler byle
bir sonucu douran etmenlerin banda gelmektedir. Blgesel anlamda lkenin Orta
Anadolu ve Dou Karadeniz gibi blgelerinde bu etki ok yksek seviyelere ulamaktadr.
Halihazrda yksek gelire sahip olanlarn kredi imkanlarna kolay eriimi yannda, blgesel
dzeyde tarmsal gelirlere dayanak tekil eden topran dalmndaki adaletsiz yap da
blgelerdeki gayrimenkul edinimlerindeki arpklklara kaynaklk etmektedir.
Trkiye'de bir dier gelir eitsizliine kaynaklk eden gelir grubu faiz gelirleridir. Faiz
gelirlerinin banka mevduat karl elde edilen bir gelir olduu dnldnde, byle
bir eitsizliin de mevduatlarn dalmnda grlen eitsiz bir dalmdan kaynakland
dnlebilir. Mevduat tabannn darald ve mevduatlara temel olan tasarruflarn azald
bir durumda byle bir eitsizliin ortaya kmas normal karlanabilir. zellikle dk
ve orta gelir grubunun tasarruf eiliminde grlen azalma ile mevduata dnebilecek
tasarruflarn gayrimenkul veya kurumsal olmayan yatrm alanlarna ynlendirilmesi bu
yndeki eilimi hzlandrm olabilir. te yandan blgesel dzeyde grlen farkllklar,
yine o blgelerde elde edilen gelirlerin adil olmayan dalm ve yksek gelirlilerde
tasarrufun younlamas sonucunu dourmu olabilir. Bu adan eitsizlik ile mcadele,
ncelikle mevduatn tabanda yaygnlatrlmasn gerekli klarken, ayn zamanda gelir
gruplarnn tasarruf eilimlerini tevik edici dzenlemelerin hayata geirilmesini ve
bununla birlikte finansal kesimin gelimesini salayacak kurumsal deiimlerin yaplmasn
gerekli klmaktadr.

146

B L M

GENEL SONU VE NERLER

6. GENEL SONU VE NERLER


2002-2011 dnemi, hem siyasi hem de iktisadi olarak 2001 sonrasnda ortaya kan
yeni bir dneme iaret etmektedir. Bu dnemde AK Parti hkmetleri ile Trkiye'de
uzun sreli bir siyasi istikrar temin edilebilmitir. ktisadi alanda nemli baarlara bu
dnemde imza atlm, lke ekonomisi daha nce olmad dzeylerde byme
gerekletirmitir. Enflasyon ve faizler dm, TL'nin yabanc mallar satn alma gcnde
ciddi artlar meydana gelmitir. TL'nin ar deerlenmesi cari akta olaanst artlara
neden olmutur. 10 yllk bu dnemin gemiten en nemli fark ise, deerli TL
neticesinde ortaya kan refah artndan gemie gre daha fazla kesimin yararlanr hale
gelmesidir. zellikle yabanc kaynaklara herkes tarafndan dorudan ve/veya dolayl
yollardan eriilmesi bu dnemde salanmtr.
Ancak bu dnem siyasi adan sunduu istikrara ramen, iktisadi adan birok
farkllklar iermektedir. zellikle 2007 sonras dnemde d alemde ortaya kan
olumsuzluklar Trkiye'nin ekonomik performansnda da istikrarszlklara neden olmutur.
Dahas, konumuz asndan, bu dnemde uygulanan politikalarn gelir dalm eitsizliklerini
giderici etkisi son derecede snrl olmu; hatta bazen beklenenin tersi ynde etki etmitir.
Elbette uygulanan makroiktisadi politikalarn gelir dalm etkileri muhtelif kanallardan
meydana gelebilir. Ancak Trkiye zelinde yrttmz bu alma, aadaki hususlarn
gelir dalm eitsizlii asndan nemine iaret etmektedir.

6.1. Byme, Refah ve Gelir Dalm likisi


Trkiye'nin 2002'den bu yana iktisadi performans istikrarl bir seyir izlememitir.
2001 krizinin ardndan gelen siyasi istikrar ve beraberinde yrtlen reform sreci
ekonominin performansn artrm ve yksek byme hzlarna ulalabilmitir. Kurumsal
anlamda birok yenilik hayata geirilmi, iktisadi sistemin kurumsal davran sergilemesi
ynnde nemli mesafeler kat edilmitir. Giriilen yapsal reformlarn etkisi hkmetin
makroiktisadi performans llerinde de kendisini gstermitir. Uzun sreli, kroniklemi
enflasyon tek hanelere indirilebilmi, kamu maliyesine eki dzen verilebilmi ve
nihayetinde faizler drlebilmitir. Ancak iktisadi sistemin kaynak kullanm dzeyinde
bir azalma olmam, aksine artmtr. Daha nce kamu kesimi tarafndan kullanlan
kaynaklar, yeni durumda zel kesim tarafndan kullanlmaya balanmtr. O gnlerde
ve sonrasnda geerli olan uluslararas piyasalardaki likidite imkanlarndaki art, Trkiye'nin
hi de zorlanmadan, bu arzu edilen harcamalara kaynak bulabilmesine imkan salamtr.
Bu olumlu konjonktr iinde lke arz ynl bir byme srecine girerek potansiyel

150

byme hznda da nemli oranlarda artlar gereklemitir. Bu potansiyel byme


oranlarndaki artlar benzer lke deneyimleri ile karlatrldnda dk dzeylerde
kalm olsa da, Trkiye'nin kendi gemi deneyimlerine kyasla nemli bir performans
artna iaret etmektedir. Bu sre 2007 yl sonunda biten I. AK Parti hkmeti dnemi
boyunca devam etmitir.
2007 sonrasndaki srete ise Trkiye ekonomisi istikrarsz bir byme performans
gstermitir. Bunda 2008-2009 dneminde ABD'de meydana gelen iktisadi kriz ile AB
iinde Yunanistan ekonomisinin iflas ve Euro krizi nemli rol oynamtr. Uluslararas
likiditenin bol oluu, Trkiye gibi birok piyasa ekonomisini sermaye akmlarna maruz
brakm ve bu ekilde yerel para birimleri deer kazanmaya balamtr. ncelikle dk
kur, yerli mallara kyasla yabanc mallarn ucuzlamasna ve bu sebeple daha fazla talep
edilmesine imkan salamtr. Geni halk kesimlerinin yabanc mallara daha kolay
eriimini38 salayan byle bir gelime, yabanc mal talebini kolayca karlayabilen kitlelerin
refahnn artmasna imkan salamtr. ktisadi birimler yerel dzeyde retimi ok fazla
deitirmeden, bu retim karl elde edebildii yabanc mal miktar tketimini, deerli
TL sayesinde kolayca artrabilmitir. Bu doal olarak 2002 sonrasnda cari aklarn
grlmemi derecede artmasna neden olmutur. lkenin yabanc mal tketimi zerinden
kazanlan refah artlar yabanc sermaye kullanmyla finanse edilmeye devam etmitir.
Zira bu ekilde elde edilebilecek refahn en nemli iki koulu, ncelikle deerli TL ve
sermaye girilerinin srekliliidir. kinci AK Parti dneminde ortaya kan bu durum
talep temelli bir byme srecinin yaanmasna vesile olmutur. Reform srecinin hz
kesmesiyle yavalayan potansiyel byme, talep ekili konjonktrel byme ile telafi
edilmitir.
2002 ylndan bu yana yaanan bu ikili byme srecinin gelir dalmna etkileri
iki ekilde gereklemitir. I. AK Parti dneminde artan potansiyel byme ve dzelen
makroiktisadi performans gelir dalm eitsizliklerini dzeltici ynde etki yaratrken,
izleyen dnemde gelir eitsizlii ltlerindeki konjonktrel dalgalanmalarn dnda,
kayda deer bir dzelme yaanmamtr. Buradan yola karak birinci dnemde elde
edilen refah artlarnn lkedeki gelir dalm eitsizliklerini dzeltebilmek iin imkan
salad anlalmaktadr. Ancak izleyen dnemde elde edilmi olan refah artlarnn
gelir dalm zerine birinci dnemdeki gibi bir dzeltici etkisi sz konusu deildir.

38

Geni halk kesimlerinin yabanc mallara eriimi ya piyasa kanalyla ya da devletin bu kitlelerin kullanmna
tahsis ettii otonom harcamalar yoluyla salanabilir. Serbest d ticaret rejiminin imkanlar neticesinde ucuzlayan
yabanc mallarn Trkiye ekonomisinde bollamas bu mallara tketicilerin kolay eriilebilirliini arttrmtr.
Dk kurun desteiyle bu tip mallara talep artmtr. te yandan bu piyasalara dorudan eriim imkan olmayan
kesimlere de devletin yrtt yatrm projeleri ve dorudan yaplan transferler yoluyla nemli lde kaynak
aktarlabilmitir.

151

Buradaki en temel faktr, 2007 sonras dnemde izlenen politikalar ile giderek yapsal
reformlarn hznn dmesi ve bu ekilde ekonominin arz ynnde mevcut darboazlar
amada yeterince aktif olunamamasdr. Aksine arz ynl byme pratii talep ekili
konjonktrel bir byme ile ikame edilince, yapsal anlamdaki skntlar giderilemeyerek
elde edilen byme ve refah artlarnn gelir dalmn iyiletirici etkisinden
yararlanlamamtr. Bu adan yaplmas gereken, ekonominin arz ynndeki kstlarn
gidermeyi amalayan yapsal deiimleri salamak ve bu yndeki reformlar uygulamaktr.39
Bu ekilde sadece mevcut refahn ve bymenin gelir eitsizliklerini dzeltici etkisinin
yannda, ayn zamanda bu refahn deien dnya konjonktrnde sreklilii de salanm
olacaktr. Elbette byle bir tercih bugnn deien dnya konjonktrnde, Trkiye'nin
mevcut byme modelini tekrar gzden geirmesini gerekli klabilir. Dahas yeni bir
byme srecinin gelir eitsizliklerini giderici ynde etki yaratmas iin, bu gelirlerin
yaratld srelerin iyiletirilmesi ve onlarn gelir eitsizliine yaptklar katklarn ortadan
kaldrlmasna ihtiya vardr.

6.2. Gelir Yaratma Sreleri ve Gelir Eitsizlikleri


Gelir dalm eitsizlikleri konjonktrel bir sorun olmad gibi, sadece makroiktisadi
politika uygulamalarn hayata geirerek, bu sorunla mcadele edilemeyecei aktr.
Bu ekilde yaplan mcadelelerin etkileri snrldr ve belli koullara baldr. rnein,
yukarda anlatld gibi, makroiktisadi uygulamalarn toplam arza olumlu ynde etki
ederek lkenin retim kapasitesini artrarak ekonomiye potansiyel bir byme kabiliyeti
kazandrmas byle bir kouldur. Zira eitsizlikleri yaratan kurumsal evre ve yaplarn
deitirilmesi bu mcadelenin en temel unsurunu oluturmaldr.
Gelir dalm ncelikle farkl gelir gruplarnn gelir elde ettikleri gelir-yaratma
srelerinin bir sonucudur. Eitsizlik, uygulanan iktisadi politikalarn farkl gelir-yaratma
srelerini farkl ekillerde etkilemeleri ve/veya bu srelerin evresel gelimelere farkl
ekilde tepki vermeleri neticesinde meydana gelmektedir. Dolaysyla farkl gelir-yaratma
39

Gelir dalmndaki eitsizlikleri dzeltmeye ynelik yaplmas gereken reformlarn ncelikle ekonominin arz
ynn gelitirmeyi amalamas gerekmektedir. Bu reformlarla retimde faktr verimlilii arttrlacak ve bylece
ekonominin arz ynl (potansiyel) bymesinin n alm olacaktr. Bu amala yaplmas gereken reformlarn
banda igc piyasasnn kurumsal yapsn glendirecek ve kaytdln nne geecek tedbirlerin alnmas
yer almaktadr. Zira almamza gre, kurumsal dzenlemelerin kapsam iinde elde edilen cret gelirlerinin
eitsizlik yaratc etkisi dktr. Ancak bu ynde yaplacak reformlarn retici kesimler iin oluturduu maliyetlerin
de daha etkin, verimli ve daha rekabeti bir retimin gerekletirilmesiyle telafi edilmesi mmkndr. Bu itibarla
devlet, reticileri bu yndeki tedbirleri almaya tevik ederken, ayn zamanda mali adan desteklerini esirgememelidir.
Ayrca, uygulanacak vergi politikalarnn kayt iinde olmay zendirmesi gerekmektedir. Bir baka rnek reform
alan ise, mali kesime yneliktir. Mali piyasalarda eitlilii artracak yeni rn ve piyasalarn oluturulmas
gerekmektedir. rnein gayrimenkul ipoteklerinin likiditesini temin edecek bir piyasa kurulabilmi deildir. Bu ve
benzeri amalarla mali kesimin geliimini hzlandracak tedbirler ayn zamanda tasarruflarn artrlmasna da
imkan salayacaktr.

152

yaplar, gsterecekleri deiik dzeylerdeki tepkilerle farkl gelir gruplar arasndaki


gelir orannn (veya farkl gelir gruplarna ait nispi gelirin) bozulmasna yol aabilirler.
Gelir dalmndaki eitsizliklerle mcadele dorudan bu yaplarn dourduu eitsizlikleri
ortadan kaldrmay hedeflemelidir.
Bu itibarla farkl gelir gruplarnn tabi olduklar gelir srelerinde gelirin domasna
vesile olan retim faktrlerinin miktar ve dalm da bu gelir-yaratma srecinin en
nemli zelliini oluturmaktadr. Bu miktar ve dalm daha ok o faktr gelirinin kendi
iindeki dalmn etkileyecek ve faktr dalmnn dzeltilmesi bu kapsamda meydana
gelen gelir eitsizliini giderme yolunda nemli bir katk yapacaktr. Bu hususta dier
bir eitsizlik yaratan unsur, gelirin ait olduu retim faktr fiyatnn, dier faktr
fiyatlarna gre nispetidir; dier bir ifadeyle nispi fiyatdr. Bu unsur daha ok farkl
faktr gruplar arasndaki eitsizliin kaynan tekil etmekte olup ve bu nispi fiyatlarn
ayarlanmas yoluyla giderilebilecek bir eitsizlik kaynadr. rnein reel cretler ve
reel faiz gelirleri bu kapsamda dnlebilecek gelirlerdir ve makroiktisadi politika
uygulamalar ile nispi fiyatlar tekrar dzenlenebilir. Burada nemli olan, lkedeki
eitsizliin temel kaynann gruplar aras eitsizlik mi, yoksa her bir faktr gelir grubunun
kendi iindeki eitsizlii mi olduunun tespitidir. Trkiye ekonomisinin 2002-2011 ve
2006-2011 dnemleri iin yaptmz her iki ampirik inceleme de lkedeki gelir eitsizliine,
daha ok farkl gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizliklerin kaynaklk ettiine iaret
etmektedir. Dolaysyla her bir gelir grubu iindeki eitsizlii douran ana etmen, bu
gruplarn tabi olduklar gelir-yaratma sreleri olunca, gelir dalm eitsizliiyle
mcadelenin de ana konusu, bu yaplar iyiletirmek ve kendi ilerinde daha eit bir
gelir dalmna yol aacak yaplara kavuturmak olmaldr.
Blgesel dzeyde yaptmz analizlerde de faktr gelir gruplar iindeki eitsizliklerin
lke genelindeki eitsizliklere katksnn ok daha nemli olduu ve bu gelir gruplarnda
eitsizlie kaynaklk eden yapsal kstlarn ortadan kaldrlmasnn gerektii sonucuna
ulalmtr. Dahas, bu analizlerimiz blgeler arasndaki gelir farkllklarndan ziyade
yine blge iinde meydana gelen gelir dalm eitsizliklerinin ok daha nemli olduunu
gstermitir. Bu itibarla lke genelinde eitsizlikle mcadelenin nemli bir unsurunun
da, blgelerin kendine zg yaplarnn dourduu eitsizliklerle mcadele etmek olduu
anlalmaktadr. Blgesel dzeyde mevcut olan gelir-yaratma srelerinin tabi olduu
faktr donanm ve bu srelerin kurumsallk dzeyleri, blgesel eitsizlikleri douran
faktrler olarak karmza kmaktadr.
Blgeler arasnda, sahip olduklar faktr donanm, sosyo-ekonomik yap ve iktisadi
gelimilik bakmndan bir takm farkllklar bulunmaktadr. Elbette tm bunlarn blgesel
dzeyde gelir-yaratma srelerinin farkllamasna neden olmasn beklemek doaldr.
Ancak lkemizdeki gelirlerin oluumunda devletin dorudan ve/veya dolayl olarak
belirleyicilii blgesel farkllklarn bu srelere etki etmesine imkan vermemektedir.
153

Dikkat edilirse, emekli, transfer, izafi kira ve faiz gibi gelirler ya dorudan ve otonom
bir ekilde devlet tarafndan ya da lke genelinde homojen olarak uygulanan politikalar
sonucunda belirlenmektedir. Bu ekilde devletin blgesel dzeydeki gelir-yaratma
srelerine mdahalesi bir bakma blgesel gelir farkllklarnn, iktisadi faaliyetler
balamnda artmasnn nne gemekte ve blgesel piyasa koullarna gre daha dk
gelir oluturabilecek blgeler lehine bir durum olumas salanmaktadr. Zira yaptmz
istatistiki testler neticesinde ortaya kan, blgeler arasndaki gelir farkllklarnn lkenin
genel eitsizliine katksnn olmamasnn ardnda, devletin tm blgelerde otonom
ve/veya yar otonom bir ekilde uygulad gelir transferlerinin olduu dnlebilir.
Blgesel anlamda farkllklar genel olarak mteebbis gelirlerinin oluumunda ortaya
kabilir. Zira bu gelirler, dierlerine oranla daha piyasa mekanizmas zerinden elde
edilen gelirlerdir ve piyasa mekanizmasnn da blgesel farkllklar yanstmas daha
olasdr. zellikle bu gelir grubu iinde yer alan tarmsal mteebbis gelirlerinin, tarmsal
faaliyetlerin arlkl bir yer tekil ettii Anadolu'daki iktisadi faaliyetlerde blgesel
farkllklarn olumasnda daha ok rol oynayabilecei dnlebilir. Bunun yannda
gayrimenkul kira gelirlerinin de, bir lde blgesel zellikleri yanstabilecek bir geliryaratma sreci olduu ifade edilebilir.
Tm gelir gruplar asndan, gelir-yaratma srelerini blgesel dinamiklere brakmak
bugn iin ok doru olmayabilir. Zira blgelerin mevcut faktr donanmlar ve piyasa
pratikleri ile iktisadi faaliyetlerin seviyesindeki farkllklar buna imkan vermeyebilir.
Aslnda blgesel dzeydeki mevcut yap bir bakma lkenin iktisadi merkeziyetiliinin
bir sonucudur. lkemizdeki blgeler, uluslararas sistemde olduu gibi, bir merkezevre ilikisi iinde batdaki daha gelimi blgeler ve bu blgelerdeki pazarlar ile
btnlemi durumdadr. Yeterince blgesel geliime olanak salamayan bu tek eksenli
pazar dinamiinin ve i blmnn eitlendirilmesine ve farkl blgelerin birbirleriyle
iktisadi iliki seviyelerinin artrlmasna ihtiya vardr. Blgelerin kendi aralarndaki ticari
faaliyetlerin artrlmas her bir blge iin daha fazla rekabet alannn domasna ve
beraberinde dier gelir srelerine de katk salayabilir. Bu hususta devletin yapmas
gereken, blgeler aras ticarete olanak salayacak, varolanlar kolaylatracak altyaplar
gelitirmek ve/veya kurmaktr. zellikle blgeler arasndaki ulatrma ve lojistik ann
gelitirilmesi bu kapsamda dnlebilir. Bu ekilde blgesel iktisadi faaliyetler bugn
olduu gibi tek merkezli, tek boyutlu bir yapdan, ok merkezli, ok boyutlu bir pazar
yapsna ve pazar btnlemesine doru gitmelidir.

6.3. Gelir Dalmnda Devletin Rol


Devlet faktr gelir gruplarnn gelirlerinin oluum srecinde stlendii role bal
olarak, o gelirler zerinde etkili olabilmektedir. Transfer ve emekli gelirleri gibi baz
gelir gruplarnn gelirleri dorudan devlet kurumlarnn otonom kararlar neticesinde

154

oluurken, devlet faiz ve gayrimenkul gelirleri gibi dier gruplarn gelirlerine ise dolayl
yollardan etki edebilmektedir. Devletin bu ekilde faktr gelirlerinin oluum srecine
belli kurallar gzeterek ve yerlemi bir takm kurumsal yaplar zerinden dahil olmas,
bu gelir gruplar iindeki eitsizlik dzeyinin, dier gruplara gre daha iyi olmasna
imkan verilmektedir. te yandan daha informel yaplar iinde ve/veya piyasa
mekanizmasnn etkin bir ekilde icra edilemedii sreler zerinden yaratlan gelirlerde
ise, grup ii dalmn daha eitsiz bir biimde gerekletii anlalmaktadr.
Ancak faktr gelirlerinin oluum srecine her devlet mdahalesinin bu ekilde olumlu
bir etkisinin olacan dnmek doru olmayacaktr. ncelemelerimizden de grld
gibi, otonom karakteri ar basan transfer ve emekli gelirlerine yaplan devlet mdahalesinin,
o gelir gruplarnn eitsizlik dzeyini kategorik olarak drd grlmektedir. Bununla
birlikte, gelirlerinin oluumu piyasa pratikleri ve onlarn kurumsal ileyiine bal gruplar
asndan, devletin kaynak tahsis mekanizmalarna mdahalelerinin gelir dalmn
iyiletirmesi bir yana, daha da ktletirdii anlalmaktadr. Bunun en gzel rneini
2002 sonras kamu kesiminin youn mdahaleleri altnda uygulanan gayrimenkul
edindirme sistemi oluturmaktadr.
Trkiye ekonomisindeki gelir srelerinin nitelii asndan bu noktada nemli bir
bulguya da deinmekte yarar var. Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketlerinden
elde edilen veriler nda, devletin dorudan veya dolayl mdahalesine tabi gelirlerin
toplam gelir iindeki pay son derecede yksektir. zellikle otonom karakterde olan
iki gelir grubu, "transfer ve emekli gelirleri" gibi dorudan bir retim faaliyetinin sonucu
olmayan gelirlerin toplam iindeki pay %20'lere yakndr. Bu oran, blgeler arasnda
dalgalanmalar gsterse de, son derecede yksek bir oran olarak karmza kmaktadr.
Dahas buna yine otonom karakteri yksek olan izafi kira gelirlerini de dahil ettiimizde,
oran %30 mertebelerine ulamaktadr. cret gelirlerinin iinde yer alan devlet memurlarna
yaplan demelerin de devletin kendi bte dengeleri dorultusunda olutuu
dnldnde, bahsi geen orann %40'lara yaklamas hi de arlacak bir durum
deildir. Buna TOK sistemi zerinden ve/veya faiz demeleri zerinden yaplan devlet
mdahaleleri dahil deildir. Dikkat edilirse, lkede yaratlan gelirin ok byk bir oranna
devlet bir ekilde dahil olmaktadr. Dahas bu durum piyasa mekanizmasnn gelir
yaratma srelerindeki roln kstlamaktadr.

6.4. Dk Faiz ve Gelir Dalm likisi


2002-2011 dneminde oluan dk faiz oranlar uygulamas, iktidarn en nemli
iktisadi performans ls olarak algland. Hatta zaman zaman d konjonktrde meydana
gelen gelimelere tepki olarak Merkez Bankas'nn faizleri arttrmas hkmet ile gr
ayrlklarnn domasna dahi neden olmutur.

155

ktisadi sistemlerdeki temel fiyatlardan biri olan faiz, sahip olunan mali kaynaklarn
bugn ile gelecek arasndaki dalmn salar. Bu zellii sebebiyle iktisadi sistemdeki
zaman tercihinin bir gstergesidir ve bu ekilde kaynaklarmzn kullanmnn ne zaman
yaplacan dzenler. Faizlerin dk olmas kaynaklarmz kullanrken bugnn yarna
tercih edilmesini, yksek olmas da yarnn bugne tercihi anlamna gelir. Buna gre
son 11 yl boyunca, gemi dnemlere gre dk seviyelerde seyreden faiz, Trkiye
ekonomisindeki zaman tercihlerini bugn ynnde deitirmi ve iktisadi birimlerin
tasarruflar azalrken, bugn yapm olduklar harcama dzeyi artmtr. Bir refah gstergesi
olarak harcamalar artmtr ancak bu harcamalarn hangi alanlarda yapldnn neredeyse
zerinde hi durulmamtr.
Dk faiz uygulamas neticesinde artan mali kaynak kullanmnn ynlendirilebilecei
belli bal iki seenek mevcuttur. ktisadi birimler kaynaklarn ya tketime ya da sahip
olunan kaynaklar gelitirici yatrm alanlarna ynlendirebilirler. kinci seenek lkenin
retim potansiyeli zerinde dorudan etkili olacandan gelecekte elde edilebilecek gelir
art anlamna da gelecektir. Dahas da ak bir lkede, bu yatrmlarn lkeye dviz
getirici alanlara yaplmasyla lkenin dviz gelir potansiyeli artrlarak, gelecekteki dviz
cinsinden harcamalar da gvence altna alnm olacaktr.
Trkiye ekonomisinin 2002-2007 dneminde ulat dk faiz dzeylerinin hem
TL, hem de dviz cinsinden lkenin potansiyel gelir seviyelerini ykseltici tarzda
harcamalarn arttrd ve buna bal potansiyel byme orannda kayda deer artlarn
yaand grlmtr. Ancak bu dnemi izleyen 2007-2011 dneminde ise, dk faiz
politikasnn giderek arlkl olarak tketim ve TL cinsinden gelirleri arttrc ynde etki
ettii anlalmaktadr. Dier bir ifadeyle dk faizlere kar gsterilen tepki ve lkenin
kaynak-kullanm tercihleri deimitir.
Faizlerin bahsettiimiz kaynak-kullanm tercihleri zerine yapm olduu etkinin
yannda, bu kaynaklar mali kesime arz edenler asndan da bir etkisi bulunmaktadr.
Zira, faiz mekanizmas yoluyla iktisadi birimlerin tasarruflarnn da ynlendirilmesi
mmkndr. zellikle dk faiz dnemlerinde iktisadi birimlerin tketim tercihleri n
plana getii iin tasarruflar azalacak ve mali kesim iin gerekli yerel fon arznda azalma
meydana gelecektir. Dahas farkl iktisadi birimlerin dk faizlere tepkisi ayn ekilde
ve ayn iddette olmayacaktr. Zira dk gelir gruplarnn dk faizlere tepkisinde
arlkl olarak tketim ne karken, tasarruflar hem mutlak olarak, hem de nispi olarak
azalabilir. Dier yandan yksek gelir gruplarnn tasarruflar ise, artan tketim harcamalar
nedeniyle mutlak olarak bir azalma gsterse de, nispi olarak deimeyebilir ve/veya
artabilir. Bu durum tasarruflarn ve bu tasarruflara konu olan mevduatn gelir gruplar
arasndaki dalmnda farkllamalara ve daha ok yksek gelir gruplar lehine bir

156

younlamaya neden olur. Doaldr ki, faiz gelirlerinin de mevduatlarn bir fonksiyonu
olduu dnlrse, bu gelirin de dalm mevduat dalmyla paralellik gsterecektir.
2002- 2007 dneminde Trkiye ekonomisinde faizlerdeki dler gelir dalm
eitsizliklerini dzeltici ynde etki ederken, 2007'den sonra uygulanan dk faiz
politikasnn tasarruflarn ve buna bal mevduatn dalmnda bir eitsizlik dourduu
ve bunun neticesinde ortaya kan faiz gelirlerinin dalmnn lke genelindeki eitsizlii
arttrc ynde etki ettii anlalmaktadr. Dier bir deyile dk faiz politikas, faiz
gelirlerinin eit olmayan dalm nedeniyle eitsizlik yaratan bir politikaya dnmtr.
zellikle blgesel dzeyde rnein Gney Dou Anadolu Blgesi'nde, 2008 sonras
grlen mevduat artlarnn sonucunda ortaya kan faiz gelirlerinin eitsizlie katks
dikkat ekicidir.
Faiz gelirlerinden kaynaklanan gelir eitsizlii ile mcadele edebilmek iin zaruri
olarak yaplmas gereken lkenin tasarruflarn ve beraberinde mevduat dzeyini
artrmaktr. Ancak bu gereklilii yerine getirdikten sonra, mevduatn yaygnlatrlmas
da bir dier gerekli arttr. Bunun yaplabilmesi mutlaka faizleri arttrmay gerekli klmaz.
Aslnda ideal olan mali kaynaklarn kullanm tercihlerini deitirerek, ekonominin dviz
cinsinden gelir yaratabilme potansiyelini arttrmaktr. Finansal piyasalarn geliimini
salamak ve bu ynde yeni piyasalarn oluumuna katk yapacak reformlar gerekletirmek
ve bu yaplrken tasarrufun tabanda yaygnlamasn gzetmek gerekmektedir.

6.5. Gayrimenkul Edinim Sistemi ve Gelir Dalm


lkemizde gelir eitsizlii yaratan bir dier gelir grubu da gayrimenkul kira gelirleridir.
zellikle 2006 sonras Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketleri kapsamnda derlenen
verilerden elde ettiimiz gayrimenkul kira gelirleri blgesel dzeyde baz farkllklar
gstermesine karlk, tm blgelerde en nemli eitsizlik kaynadr. Bu gelirlerin daha
ok gayrimenkul dalmnn bir fonksiyonu olduu dnlrse, 2006 ve sonras
dnemde gayrimenkul varlklarn dalmnn hi de eit olmayan bir ekilde gerekletii
anlalmaktadr. Bu adaletsizlii belli bal iki sebebe balamak mmkndr. Bunlardan
birincisi gayrimenkul edinimine kanalize edilen birikimler ve bu birikimlerin eitlikten
uzak dalmdr. zellikle Anadolu'daki blgelerin birounda tarmsal faaliyetlerin
arlkl bir yer igal ettii ve buradan elde edilen gelirlerin de gayrimenkul varlk
almlarna ynlendirildii grlmektedir. Yksek tarmsal gelirlerin de topraa bal
olduu dnlrse ve bu toprak dalmnn da lkemizde eitlikten uzak olduu gz
nnde tutulursa, bu durum edinilen gayrimenkullerin yine yksek gelir gruplarnn
ellerinde toplanmas anlamna gelir. Dolaysyla bu gelir grubunun elde ettii gelirler
zerinden yaplacak bir eitsizlikle mcadele, yapsal anlamda toprak dalmnn da
daha eit hale getirilmesini gerekli klacaktr.

157

Gayrimenkul varlk edinim sisteminde eitsizlik yaratan ikinci neden, lkemizdeki


gayrimenkul arznn nitelii ve kurumsal yapsdr. lkemizdeki gayrimenkul piyasas
kamu eliyle idare edilen TOK kurumunun inisiyatifi ile ynlendirilen bir piyasadr.
Sektrn fonlanmas asndan bankaclk sistemi iin gvenli bir kaynak-kullanm
seenei oluturan gayrimenkul ipotekleri, BDDK'nn sermaye yeterlilik kurallar
erevesinde, maliyet asndan ciddi bir cazibeye sahiptir. zellikle tketici asndan
kolay eriilebilir hale gelen konut kredileri konut talebini artrrken, hanehalklarnn
daha nceden bankaclk sisteminde mevduat olarak tuttuklar tasarruflar, bankalarn
alaca (kredi) haline dntrlmtr. Dahas faiz asndan mevduatn artk cazip bir
seenek olmamas, hanehalklarnn tasarruflarn gayrimenkule ynlendirmelerine neden
olmutur. Bu sistemde daha yksek gelirleri ile tasarruflar olanlar daha fazla gayrimenkul
edinir hale gelmitir. Bu eilim, aratrmalarmzn sonucunda tm blgelerde grlmtr.
Bu sebeple, almamzda 11 yldr lkemizde srdrdmz gayrimenkul edinim
sistemimizin, aslnda beklendii gibi eitsizlii azaltc ynde bir etki yaratmad, aksine
artrd sonucuna eriilmitir. Zira lkemizdeki gayrimenkul edinim sisteminin iki temel
unsuru, banka kredileri ve TOK kapsamnda yrtlen yksek gelir gruplarna ynelik
projelerdir. Bu sistem uyarnca krediye eriimin de gelir dzeyi ile ilikili olduu
dnldnde, dk gelir gruplarnn bu sistem zerinden gayrimenkul edinimlerinin
mmkn olmad anlalabilir. Oysa bu gelirler TOK'nin dk gelirliler iin retilen
konutlarn finansman ve kredilendirilmelerinde kullanlm olsayd gayrimenkul varlklarn
dalm ve gelirlerindeki eitsizliin boyutu bu boyutta olmazd.

158

EKLER

EKLER
EK - 1A

Aratrmann Veri Kaynaklar ile lgili Genel Bilgiler


Bu aratrmada bireysel gelir dalm eitsizliini lebilmek amacyla, Trkiye genelini
temsil etme zelliine sahip, hanehalk ve fert baznda gerek hanehalknn ekonomik
durumunu gerekse hanehalknda yaayan fertlerin ekonomik, demografik durumlarn
ve blgesel unsurlar gsteren deikenleri ieren anketler kullanlmtr. Trkiye statistik
Kurumu, bu kapsamda kullanlabilir olan iki farkl anket almasn yrtmekte ve
sonularn kamuoyuna duyurmaktadr. Bu projede, temel veri kayna olarak kullanlan
bu anket aratrmalarnn isimleri ve dzenlendikleri dnemler yledir:
1-Hanehalk Bte Anketleri (2002-2011)
2-Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas (2006-2011)
Trkiye statistik Kurumu, bireysel gelir dalm eitsizliine ilikin istatistikleri, 20022005 dnemi iin Hanehalk Bte Anketleri'ni kullanarak retmektedir. 2006-2011
dneminde ise Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas verileriyle gelir dalm eitsizlii
ve yoksulluk lleri retilmektedir. Hanehalk Bte Anketleri'nden gelir trleri ve gelir
kaynaklarna ilikin veri derlenmeye devam etmektedir. Ancak bu anketler zellikle
tketim harcamalarna ve fiyat endekslerine ilikin hesaplamalar iin kullanlmaktadr.
TK, 2006 ylndan sonra Avrupa Birlii istatistikleriyle karlatrlabilir olan, Trkiye'de
gelir dalmna ait verilerin yannda yaam koullar, greli yoksulluk ve sosyal dlanma
konularn da ieren veriler retmek amacyla, "Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas"
adyla anket almasn yrtmeye balamtr.
Gelir ve Yaam Koullar Anketleri'nde u konularda ok sayda deikene ilikin
veri derlenmektedir: gelir durumu, ekonomik durum, igc durumu, demografi, eitim,
konut, gayrimenkul sahiplilii, sosyal dlanma. Bu ankette, Trkiye, blgeleri temsil
etme zelliine sahip olacak ekilde aadaki 12 blgeye (ktisadi Blge Birimleri
Snflamas) ayrlmtr. (Dzey 1) :
TR1TR2TR3TR4TR5TR6-

stanbul
Bat Marmara
Ege
Dou Marmara
Bat Anadolu
Akdeniz

TR7- Orta Anadolu


TR8- Bat Karadeniz
TR9- Dou Karadeniz
TRA- Kuzeydou Anadolu
TRB- Ortadou Anadolu
TRC- Gneydou Anadolu

163

Hanehalk Bte Anketi ve Gelir Yaam Koullar Anketi arasndaki bir dier farkllk,
referans dnemlerinin farkl olmasdr. Referans dnemi, anketten elde edilen bilginin
ait olduu zaman sreci olarak tanmlanmaktadr. Gelir bilgilerinin referans dnemi, "bir
nceki takvim yl"dr (TK, 2012). rnein, 2011 uygulamasndaki gelir bilgileri, 2010
ylna aittir.
Hanehalk Bte Anketleri'nde rnekleme giren toplam hanehalk bykl,
her ay deien hanehalk alt rneklem kmelerinden olumaktadr. rnein, 2002 ylnda,
her ay deien 800, yl boyunca toplam 9.600 hanehalkna anket uygulanmtr. 2003
rnek hacmi dier yllara gre, blge asndan da temsili olma zellii tamas amacyla
daha byktr. Her ay deien 2.160, yl boyunca toplam 25.920 rnek hanehalkna
uygulanmtr. 2004-2008 yllar arasnda, her ay deien 720, yl boyunca toplam 8.640
hanehalkna uygulanmtr. 2009 ylndan itibaren ise, rneklem hacmi artrlarak, aylk
1.104, yllk 13.248 hanehalkna uygulanmtr (TK, 2012). Bu hanelerden yllk gelir
bilgisi, son bir ylda elde ettikleri gelir zerinden derlenmektedir. Bu nedenle, anketin
yapld ay gidilen hanehalkndan, geriye doru son bir yln gelir verisi elde edildii
iin, "Referans dnemi", bir yllk ancak dnemin balang ve biti ay, anketin yapld
aya gre hareket eden dnemler olmaktadr.

EK - 1B

Gelir Eitsizlii lleri


Gelir dalm eitsizliiliteratrnde, gelir eitsizliini lmek iin ok sayda eitsizlik
ls nerilmitir. Gelir dalmlar eitsizlik dzeyleri yorumlanrken, eitsizlik llerinin,
farkl zellikleri nedeniyle birarada kullanlmas sz konusudur. Birou istatistik
llerden retilen gelir dalm eitsizlii lleri ve formlleri ile ilgili genel bilgiler
aada Bayar (2012) aratrmasndan zetlenmitir.
Gini katsays
Literatrde Gini katsays, btn gelir ikililerinin farklarnn aritmetik ortalamasnn
dalmn aritmetik ortalamasna oranlanmasyla elde edilen "greli ortalama farkn"
yarsn gsterirve aadaki ekilde formle edilir (Sen, 1997):

Bu formlde, n rneklemdeki bireylerin saysn, ve


srasyla i. ve j. bireylerin
gelirlerini, ifadesi toplam gelirin aritmetik ortalamasn gstermektedir.
Gini katsays gelir eitsizlii llerinin sahip olmas gereken zelliklerin hepsini

164

tamaktadr. Gini katsays transfer ilkesi koulunu salamasna ramen, orta gelir
gruplar arasndaki gelir transferlerinden, alt ve st gelir gruplarndaki gelir transferlerine
gre daha fazla etkilenmektedir (Sen, 1997; Fields, 2001).
Deikenlik katsaysnn karesinin yars
Literatrde birok ampirik almaya konu olan "greli varyansn yars" olarak da
ifade edilen bu eitsizlik ls aadaki biimde elde edilmektedir:

Bu eitsizlik ls, dier genelletirilmi entropi grubu lleri gibi eitsizlik


llerinin tamas gereken zelliklerin tmn salamaktadr (Litchfield, 1999; Cowell,
2011).
Logaritmik sapmalarn ortalamas
Logaritmik sapmalarn ortalamas, her bir gelir bileeni ile ortalama gelir arasndaki
ilikiyi logaritmik olarak lmlemekte ve aadaki gibi elde edilmektedir (Goodman
vd, 1997):

Bu gelir ls, gelir dalmnn alt gelir gruplarnda yer alan gelirler arasndaki
uzaklklara daha fazla arlk verdiinden, alt gelir gruplarnn arasndaki gelir transferleri
bu lnn deerini daha fazla etkilemektedir (Goodman vd, 1997, Litchfield, 1999).
Bu gelir eitsizlii lsnn ald deerler 0 ile sonsuz arasnda deimektedir. Bu
deer bydke (kldke) dalmn daha eitsiz (eit) olduunu gstermektedir.
Theil indeksi
Theil indeksi, bilgi teorisindeki entropi kavramndan yola karak gelitirilmitir (Theil,
1967). Bu l aadaki biimde yazlmaktadr:

165

Theil indeksi dalm boyunca yer alan gelir gruplar arasndaki uzaklklara eit derecede
nem vermekte, bir dier ifade ile dalmdaki her bir ksma eit duyarllk gsterdii
anlamn tamaktadr. Theil indeksi sfr deerinden sonsuz deerine kadar deien reel
deerler alabilmektedir. Theil indeksinin deeri bydke (kldke) dalmn daha
eitsiz (eit)olduu anlamn tamaktadr (Litchfield, 1999).
Atkinson indeksi
Atkinson (1970) almasnda, toplumsal refah da gz nne alan bir eitsizlik ls
nermitir. Bu indeksi aadaki ekilde ifade edebilmek mmkndr:

Bu fonksiyonda parametresi eitsizlikten kanma derecesini ifade etmektedir. Bir


dier ifade ile toplumun normatif olarak eitsizlie kar duyarlln gstermektedir.
Eer toplumun duyarll yksek ise eitsizlikten kanma parametresi daha byk
deer alacaktr (Atkinson, 1970; Sen, 1997; Cowell, 2011). Ampirik almalarda 'un
0.5, 1.0, 1.5 gibi deerler verilerek hesapland grlr (Atkinson, 1996). Atkinson
indeksinin deeri 0 ile 1 deerleri arasnda deimektedir. Sfr ve bir deerleri, srasyla
iki u nokta olan tam eitlik ve tam eitsizlik durumunu gstermektedir. Atkinson indeksi
daha byk olan dalmn daha eitsiz olduu sonucuna ulalmaktadr (Sen, 1997;
Grsel vd, 2000). Bu aratrma kapsamnda, farkl eitsizlikten kanma parametresi
deerleri iin Atkinson indeksi hesaplanm, ancak bunlar arasndan sadece ( =1) iin
bulunan deerler tablolarda rapor edilmitir.

Ek -2A

Bymenin Ayrtrlmas: Potansiyel ve Konjonktrel Byme


Gndelik iktisadi uygulamalarda byme belli bir anda ekonomideki nihai mal ve
hizmet miktarndaki art oran olarak hesaplanr ve ifade edilir. Ancak bu artn ne
kadar kapasite artnn sonucunda oluan bir arz artndan, ne kadar ise mevcut
kapasitenin kullanm orann artran bir talep artndan kaynakland ak deildir.
Byle bir ayrmn yaplmas gerekleen bymenin iktisadi sistemin kaynaklarndaki
gelimeleri grmek asndan faydas vardr. Zira arz ynl byme uzun dnemli
analizleri iin anlaml bir bymedir. te yandan konjonktrel byme ise daha ok
ekonominin ksa ve orta dnem performans hakknda bilgi verir.
Teknik anlamda konuyu u ekilde aklamak mmkndr. ktisadi sistemlerde
byme ya retim kapasitesinin genilemesi, ya da mevcut kapasitenin kullanm orannn

166

artmasyla salanr. Bunlardan retim kapasitesindeki genileme ayn zamanda ekonomideki


gelir yaratma potansiyelinde arta karlk gelir ve daha ok "potansiyel byme" olarak
bilinir.Bu tarz bymeye temel olan potansiyel gelir ise, ekonominin sahip olduu
potansiyel gelir kaynaklarn gsterir. Ekonomideki arz ynl gelimelerin sonucu olarak
meydana gelen kapasite artlar, ayn zamanda bahsi geen potansiyel bymenin
kayna olarak dnlr. Bu sebeple arz ynl etkisi olan yapsal reformlarn ekonomilerin
potansiyel gelir dzeyini arttraca dnlr.
te yandan kapasite kullanm orannn artmasyla meydana gelen retim artlar
talep ekili olarak meydana gelir ve ekonominin sahip olduu mevcut kapasite ve
potansiyel kaynaklarda herhangi bir deiime neden olmaz. Bu ekilde elde edilen
byme talebin yksek tutulmasna imkan salayan finansal politikalarla temin edilebilir.
Talep artrc finansal politikalar oluturulurken, byk lde ekonominin mevcut
potansiyel gelir dzeyi dikkate alnarak deiik finansman imkanlar kullanlr.Ksa
dnemde finansal imkanlarda yaanan dalgalanmalar talep dzeyindeki dalgalanmalara
da kaynaklk ederek kapasite kullanm orannda da deimelere neden olacaktr.
Dolaysyla bu tarz byme de talep dalgalanmalarna bal olarak ar dalgalanmalar
grlebilir.Bu itibarla kapasite kullanm oranndaki artlardan kaynaklanan bu tarz
byme "konjonktrel byme" olarak da adlandrlabilir. Ekonominin ksa dnemde
maruz kalaca finansal kstlar da bu tarz bymenin zerinde etkili olacaktr.
Maalesef gndelik ifadelerimizde yer alan byme rakamlar, bymenin gerekte hangi
yolla oluturulduu hususunda bir aklama iermez. Ekonomi byrken, bu bymenin
ekonominin mevcut gelir oluturma kapasitesindeki arttan m, yoksa bu kapasite
veriyken sadece kapasite kullanm oranndaki artlara bal olarak gerekleen potansiyel
gelire ulama gayretinden mi kaynakland belli deildir. Bu ayrmn yaplabilmesi
birtakm ek teknik hesaplamalarn yaplmasn gerekli klar.
Bymenin kapasite art ile kapasite kullanm oranndaki artndan kaynaklanan
bileenlerini farkl yntemlerde hesaplayabilmek mmkndr. Yukardaki aklamalarla
tutarllk salayabilmek iin bu alma iin yaptmz hesaplamalar ncelikle retimdeki
artn kaynaklar aadaki gibi ifade edilmektedir.

Burada
anndaki gereklemi GSYH'y, ayn dnemdeki retim kapasitesini
(potansiyel gelir dzeyini) gstermektedir. Eitliin solundaki ifade gerekleen GSYH'deki
deime miktar; sadaki ilk ifade ekonominin retim kapasitesindeki deime miktarn
ve nihayet sonuncu ifade ise kapasite kullanm oranndaki deime miktarn gstemektedir.
Eitliin sanda keli parantez iindeki ifade, ekonominin kapasite kullanm oran
deiirken potansiyel kapasitenin sabit kalmad, ayn zamnda onunda deitii varsaym
ile oluturulmutur. Bu matematiksel ifade oranlar cinsinden yazlabilmesi iin eitliin

167

'e blmek mmkn. Bu ekilde eitliin solunda elde edilecek ifade


her iki tarafn da
gerekleen bymeyi gsterirken, sandaki ilk ifade kapasitedeki deiim miktarnn
bir dnem nceki gelire gre normalize edilmi bir oran gsterecektir.

Bu eitliin solunda yer alan ifade gerekleen byme oranna karlk gelirken,
sanda yer alan ilk orann potansiyel byme orann, ikincisinin ise konjonktrel
byme orann gsterdii kabul edilmektedir.
Trkiye ekonomisine ait er aylk mevsimsellikten arndrlm GSYH verileri
kullanlarak yukardaki hesaplama yaplmtr. Ayrca Hodrick-Prescott yntemi kullanlarak
GSYH verisinin trent deerleri elde edilmi ve bu deerlerin ekonominin sahip olduu
potansiyel gelir veya potansiyel retim kapasite dzeyine iaret ettii kabul edilmitir.
Ardndan elde edilen byme oranlar ile ekil 2.2'deki grafik elde edilmitir.
Ayn hesaplamalar her eyrek iin yllk bazda hesaplanm ve bu hesaplamann ekil
2.2'deki seyri deitirip deitirmedii test edilmitir. Zira bu yeni hesaplamalar hesaplanan
deerlerin daha az dalgal bir seyir gstermesine imkan verir ancak yukarda metin
ierisinde ifade edilen grlerin nitelii zerinde bir deiiklik yaratmayacaktr.

Ek -2B

Farkl lke Ekonomilerinin Potansiyel ve Konjonktrel Byme


Oranlarnn Karlatrlmas
2002-2011 dneminde Trkiye ekonomisinde grlen bymenin potansiyel ve
konjonktrel bileenlerine ayrtrlmasyla elde edilen eilimin Trkiye ekonomisine
zg olduunu ve lkedeki politika uygulamalarnn neticesinde meydana geldiini
gstermek iin farkl lke deneyimleri incelenmi ve bu ekte raporlanmtr. Ayrtrma
yntemi EK-2A'da aklanan yntemdir. Bu lkelerden bazlar gnmzde piyasa
pratiklerinin yaygnl sebebiyle ykselen ekonomiler (emerging markets) olarak bilinen
grupta yer alan Brezilya ve Gney Afrika gibi lkeler; bir tanesi Trkiye'nin aday olduu
Avrupa Birlii lkeleri arasnda yer alan ve Trkiye ile karlatrlabilir boyutta bir lke
olan spanya; nihayet sonuncusu da, tarihsel adan Trkiye'nin kalknma sreci
incelenirken srekli referans alnan bir lke olan Gney Kore'dir.
Elbette her lkenin uluslararas sistemdeki konumu ve uygulad politikalarn
farkllklarna bal olarak gsterecei byme deneyimi de farkl olacaktr. Bu farklklar
izleyen ekillerde ak bir ekilde grlebilmektedir. lkelerin byme pratiklerine bal
olarak herbir lkenin kaynak kullanmlar da birbirlerine gre farkllklar gsterecektir.Kimisi
168

daha dk cari ak verirken, bazlar da byme pratiklerinin bir sonucu olarak daha
yksek oranda cari aklara maruz kalacaklardr. rnein Gney Kore son derecede
dk cari ak vermi olan bir lke olarak dierlerinden ve tabii Trkiye'den bariz bir
ekilde farkllamaktadr. Baz lkelerin ise zaman zaman yksek oranda d kaynak
ihtiyalarnn doduu anlalmaktadr. Brezilya rneinde 1998-2002 dnemi ve 2008
sonras dnem yksek cari aklarn tecrbe edildii iki dnemdir. Gney Afrika iin
2003-2010 dnemi, spanya iin 1998'den gnmze kadar olan dnemin ounda ciddi
d kaynak kullanm gereklemitir.
te yandan byme pratikleri asndan da lkeler arasndaki farkllklar arpcdr.
spanya rneinde 2007'ye kadar potansiyel byme orannn yksek, konjonktrel
anlamda gerekleen bymenin de ok dk ve istikrarl bir seyir izledii grlmektedir.
2002-2007 arasnda Trkiye'nin potansiyel byme orannn %2'nin altnda seyrettii
dnldnde, spanya'nn byme performans ok daha iyi deerlendirilebilir.
zelikle bu dnem zarfnda yksek oranda d kaynak kullanma ihtiyacnn spanya
ekonomisi iin daha ok potansiyel bymenin yksek kmasn salayacak olan
yapsal politikalarn finansmannda kullanld izlenimi vermektedir.
Brezilya ekonomisinin byme pratii ok daha arpc grnmektedir. Zira potansiyel
byme oran 2013 ylna kadar %2'lerin ok zerinde seyretmitir. Hatta 2002-2006
arasnda kalan dnemde Brezilya ekonomisinin bir de cari fazla vedii anlalmaktadr.
Benzer bir yksek potansiyel byme pratiini Gney Afrika'da grmekteyiz. Bu
ekonominin Brezilya'dan fark ise ele aldmz dnemin byk blmnde makul kabul
edebileceimiz cari aklarla bu bymenin gerekletirildiidir. Fakat 2004-2010 arasndaki
dnemde cari aklarn boyutu dikkat ekici lde artmtr. Gney Kore potansiyel
byme orannn seyri asndan %2'ler seviyesinde bir byme oranna ulam ve bu
nitelii ile Trkiye'ye benzer bir grnt sergilemitir. Ancak bu ekonominin de en
dikkat ekici zellii ve Trkiye'den fark, Gney Kore ekonomisinin srekli cari fazla
durumunda olan bir ekonomi grnts vermesidir.

169

Kaynak: Casanova, T. (2004). "Turkey: Growth in Inequality". Euro-Mediterranean Observatory Publications, Section
Seven, http://emo.pspa.uoa.gr/data/papers/14_paper.pdf

170

EK - 3A

Fonksiyonel Gelir Kaynaklarnn Ortalama Bireysel Edeer Gelirleri

Kaynak: Fonksiyonel gelir kaynaklar ortalama bireysel edeer gelirler, HBA'den yazarlar tarafndan hesaplanmtr.
TK, TFE fiyat istatistikleri kullanlarak reel gelirler hesaplanmtr.

171

Ek - 3B

Blgelere Gre zet statistikler

172

EK - 4A

Hesaplamalarda Kullanlan Yntemlerin Teknik Aklamalar


Shorrocks Ayrtrma Yntemi
Gelir dalm eitsizliinin gelir kaynaklarna gre ayrtrlmas ile ilgili Shorrocks
(1982)'un kurgulad ayrtrma yntemi temel olarak her bir gelir kaynann toplam
gelir eitsizlii ierisindeki ayr ayr katklarnn belirlenmesini salamaktadr. Belirli
varsaymlar altnda, bu ayrtrma yntemi farkl gelir eitsizlii ltlerine uygulanabilecek
genel bir ayrtrma yntemidir. Dolaysyla, Shorrocks (1982)'un gelitirdii bu ayrtrma
yntemi eitsizlik ltnden bamsz olarak ayrtrma ilemini gerekletirmektedir.40
Toplam gelirin aadaki ekilde gsterildii bir ekonominin sz konusu olduunu
dnelim:

Bu fonksiyonda,
ve
ile simgelenen ifadeler srasyla, ekonomideki toplam geliri
ve k gelir kaynandan (k=1,2,,k) gelir elde eden i bireyin (i=1,2,,n) gelirini
gstermektedir. Bu durumda, bu ekonomideki toplam gelirin varyansn aadaki biimde
yazmak mmkndr:

Bu eitlikte
ve
ile simgelenen ifadeler srasyla j ve k ile gsterilen
iki farkl gelir kayna arasndaki korelasyon katsaysn ve iki farkl gelir kaynann
standart sapmalarn gsterirken,
ifadesi ise k gelir kaynann varyansn
gstermektedir.
Shorrocks (1982), almasnda her bir gelir kaynana ait tek bir etkileim teriminin
sz konusu olduunu varsaymtr. Bu varsaym, karlkl etkileimden kaynaklanacak
dier katklarn saysnn kabul edilebilir dzeyde olmasn ve analizin btn eitsizlik
ltlerine uygulanabilirliini salamaktadr. Fakat bu durumda da, her bir gelir bileenine
atanacak olan etkileim terimlerinin nasl datlaca sorunu ortaya ktndan, Shorrocks
(1982) bu etkileim terimi olarak da ifade edilen ortak faktrn yaratt problemi
gidermek iin, varyansn "doal ayrtrmas" olarak da adlandrd yaklamn kullanmtr.
Varyansn doal ayrtrmas, k gelir bileeni ile ilgili btn etkileim terimlerinin deerini
yarya indirgemektedir. Bu durumda, k gelir kaynann eitsizlie olan mutlak katks
aadaki hale dnmektedir:

40

Bir dier ifade ile bu ayrtrma yntemi Atkinson indeksi, Gini katsays ve genel entropi snfndaki tm
indeksleri kapsayan btn gelir dalm eitsizlik ltlerine uygulanabilmektedir.

173

Bu eitlikte ile simgelenen ifade, k gelir kaynann toplam eitsizlik zerine olan
ifadesi k gelir kayna ile toplam gelir arasndaki kovaryans
mutlak katksn ve
gstermektedir. Bununla birlikte, toplanabilirlik zelliinden dolay her bir gelir kaynann
toplam eitsizlie olan mutlak katklarnn toplam, toplam gelir eitsizliine eittir:

Yukardaki I(Y) eitlikte toplam gelir eitsizliini gstermektedir. Buradan hareketle


ile simgelenen k gelir kaynann toplam eitsizlik ierisindeki oransal katksna
aadaki biimde ulamak mmkndr:
ncelikle, varyansn doal ayrtrmasnda gelir kaynaklarnn toplam eitsizlie olan
oransal katklar aadaki biimde ifade edilebilmektedir:

174

175

176

EK - 4B

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Gelir Eitsizliinin Ayrtrlmas

177

EK - 4C

Ticarete Konu Olan ve Olmayan Faaliyetlerden Elde Edilen Gelirler


Aras ve Faaliyet Gruplarnn Kendi lerindeki Gelir Dalmnn
Genel Eitsizlie Katklar

178

EK - 5A

Blgelerin Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Gelir Eitsizlii


lleri: GN KATSAYISI

179

Ticarete Konu Olan ve Olmayan Faaliyetlerden Elde Edilen Gelirler


Aras ve Faaliyet Gruplarnn Kendi lerindeki Gelir Dalmnn
Genel Eitsizlie Katklar (devam)

Kaynak: Yazarlarn hesaplamalar

180

EK - 5B

Blge faktr gelirlerinin grup ii eitsizlikleri (Gini Katsaylar)

181

Blge faktr gelirlerinin grup ii eitsizlikleri (Gini Katsaylar) (devam)

182

Blge faktr gelirlerinin grup ii eitsizlikleri (Gini Katsaylar) (devam)

183

Blge faktr gelirlerinin grup ii eitsizlikleri (Gini Katsaylar)


(devam)

184

Blge faktr gelirlerinin grup ii eitsizlikleri (Gini Katsaylar)


(devam)

185

EK - 5C

Trkiye Faktr Gelir Paylar (GYKA)

EK - 5D

Blgesel Dzeyde Gelir Gruplarnn Eitsizliklerinin Zamana Gre


Seyri

186

EK - 5D

Blgesel Dzeyde Gelir Gruplarnn Eitsizliklerinin Zamana Gre


Seyri (devam)

187

EK - 5E

2011 Yl iin Faktr Gelirlerinin Blgesel Dalm

188

EK - 5E

2011 Yl iin Faktr Gelirlerinin Blgesel Dalm (devam)

Kaynak: Yazarlarn hesaplamalar

189

EK - 5F

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin


Ayrtrlmas41

41

Tablolar yazarlar tarafndan hesaplanmtr.

190

EK - 5F

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin


Ayrtrlmas (devam)

191

EK - 5F

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin


Ayrtrlmas (devam)

192

EK - 5F

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin


Ayrtrlmas (devam)

193

EK - 5F

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin


Ayrtrlmas (devam)

194

EK - 5F

Geleneksel Gelir Kaynaklarna Gre Blgesel Gelir Eitsizliinin


Ayrtrlmas (devam)

195

EK - 5G

Trkiye'de Mevduatn Blgeler Arasnda Dalm ve Art Oranlar


Tablo 1 - Blgesel Mevduatlarn Art Oranlar (%)

Kaynak: www.tbb.org.tr

Tablo 2 - Mevduatlarn Blgesel Dalm (%)

Kaynak: www.tbb.org.tr

Yukardaki tablolarda, yllar itibaryla banka mevduatlarnn blgeler arasndaki


dalmnda grlen art oranlar ile blgeler arasndaki dalm raporlanmaktadr.
Raporlanan bu bilgilerin hesaplanmasnda bireysel ve ticari mevduatlar dikkate alnm,
resmi ve dier mevduatlar hesaplama dnda tutulmutur. Verilerin kayna Trkiye
Bankalar Birlii web sitesindeki veri tabandr.

196

2008-2010 dneminde Gneydou Anadolu blgesindeki faiz gelirlerinin kendi


iindeki eitsiz dalmnda grlen dramatik artlarn muhtemel kayna, bu dnemde
faiz gelirine tabi olan banka mevduatndaki art ve bu artn homojen bir ekilde
dalmamasdr. 2005 ylnda da ayn blgedeki mevduatlarda yaanan art %25
mertebelerine ularken, bu artn neticesinde eriilen mevduatn greli dalmnn daha
eitliki olmas, Gney Dou Anadolu blgesindeki faiz gelirleri iindeki eitsizliin
dk seviyelerde kalmasna imkan salamtr. Ancak 2008-2010 dneminde faiz geliri
elde edenlerin kendi ilerindeki eitsizliin artmas, meydana gelen mevduat artlar
ile birlikte mevduatn ve neticesinde oluan faiz gelirlerinin belli ellerde younlatna
iaret etmektedir. Ancak bu noktada gelir dzeyinin dk olduu bir blge olmasna
ramen, Gneydou Anadolu blgesinde mevduatlarda bu boyutta bir artn nasl bir
iktisadi faaliyet ve gelir yaratma srelerinin etkisiyle yaand incelemeye deer bir
konudur.
Mevduatn blgesel dalmna bakldnda stanbul'un neredeyse toplam mevduatn
%50'sine yaknna kaynaklk ettii, bunu greli olarak kk de olsa byklk srasna
gre Ege, Bat Anadolu, Akdeniz ve Dou Marmara Blgeleri'nin takip ettii grlr.
Mevduatn tasarruflarn bir kayna olduu da dnlrse, Tablo 2'de raporlanan bu
bilgilerin ayn zamanda lkedeki tasarruflarn dalm asndan da bir fikir verdii
dnlebilir. Dolaysyla teorik beklentilerimizle uyumlu bir ekilde, buradan yksek
gelir dzeyine sahip blgelerimizin tasarruf oranlarnn da daha yksek olduu dnlebilir.

EK - 5H
Tablo 1 - Blgesel Dzeyde Konut Satlarndaki Deiim Oranlar (%)

Kaynak: www.tuik.gov.tr web sitesindeki konut istatistiklerini ieren veri taban.

197

Yukardaki tabloda blgeler itibaryla gerekleen konut satlarndaki deiim oranlar


yer almaktadr. Hesaplamalara temel olan veriler TK veri tabannda yer alan birinci
ve ikinci el konut sat rakamlardr ve mutlak seviyeleri itibaryla 2008 ylndan itibaren
mevcuttur. Ancak zaman boyutunun bu kadar ksa olmasna ramen, mevcut haliyle
veri 2009 ylndaki uluslararas krizin Trkiye ekonomisine yansmalar asndan ipular
vermektedir. Zira tm blgelerde 2008 ylndan 2009'a konut satlarnda nemli artlarn
gerekletii anlalmaktadr. Blgeler arasnda %45'lik artla Gneydou Anadolu birinci
gelirken, bunu %38.6'lk artla Bat Karadeniz, ardndan %37.2'lik artla Dou Marmara
izlemektedir. stanbul %35.8 ile ancak drdnc srada yer almaktadr. Gneydou
Anadolu blgesinde 2010 ylnda %2.6'lk bir azalmaya ramen, izleyen yllarda da 2009'a
benzer ekilde yksek bir art yaanmtr. lgin bir ekilde bu da gsteriyor ki, 2008
sonrasnda Gneydou Anadolu blgesinde nemli lde gayrimenkul cinsinden bir
varlk art yaanmtr. Rakamlarn geneli itibaryla bakldnda, Dou Marmara
blgesindeki gayrimenkul varlklarnn art da dikkat ekicidir. stanbul'daki artlar
genel olarak Anadolu'daki gayrimenkul varlk stokundaki artlara gre daha dk
seviyede kalmtr. Bu da gsteriyor ki, gayrimenkul cinsinden varlk biriktirme, stanbul
dndaki blgelerde arlkl olarak tercih edilen bir yatrm davrandr.
Tablo 2 - Blge Dzeyinde Gayrimenkul Kredilerinin Dalm (%)

Kaynak: www.tbb.org.tr

198

KAYNAKA
Atkinson, A.B. (1970) "On the Measurement of Inequality", Journal of Economic Theory
Vol.2, 244-263.
Atkinson, A.B. (1996) Incomes and the Welfare State, Cambridge University Press,
Cambridge.
Bayar, A. A. (2012), Ticari Serbestlik Dneminde Gelir ve cret Eitsizlii: Trkiye rnei,
Doktora Tezi, T Fen Bilimleri Enstits, stanbul.
Bulutay, T.S., Ersel, H. ve Timur, S.(1971), Trkiye'de Gelir Dalm-1968, A Siyasal
Bilgiler Fakltesi Yayn, yayn No:325, Sevin Matbaas, Ankara.
Casanova, T.(2004), "Turkey: Growth in Inequality". Euro-Mediterranean Observatory
Publications, Section Seven, http://emo.pspa.uoa.gr/data/papers/14_paper.pdf
Celasun, M. (1986), Income Distribution and Domestic Terms of Trade in Turkey, 19781983: Estimated Measures of Inequality and Poverty, ODT Gelime Dergisi, 13 (1-2),
s. 193-216.
Cowell, F.A. (2011) Measuring Inequality, 3rd Edition, Oxford University Press Inc., New
York.
Coulter, P. B. (1989). Measuring Inequality-A Methodological Handbook, Wesview Press,
London.
avuolu, T. ve Hamurdan, Y. (1966), Gelir Dalm Aratrmas (1963), T.C. Babakanlk
Devlet Planlama Tekilat Aratrma ubesi.
Dervi, K. ve Robinson, S. (1980), The Structure of Income Inequality in Turkey (19501973), The Political Economy of Income Distribution in Turkey, New York/London.
Devlet Planlama Tekilat (1976), Gelir Dalm Aratrmas 1973, Yayn No: 1495, Sosyal
Planlama Dairesi Aratrma ubesi, Ankara.
Doruel, F. ve Doruel, A.S. (2003), Trkiye'de Blgesel Gelir Farkllklar ve Byme,
A.H.Kse, F.enses ve E.Yeldan (der.), Kresel Dzen:Birikim, Devlet ve Snflar, letiim
Yaynlar, 287-318.

199

Dnya Bankas (2000), Turkey Economic Reforms, Living Standards and Social Welfare
Study, Mays 17, 2000.
Erlat, H.(2012), Trkiye'de Blgesel Yaknsama Sorununa Zaman Dizisi Yaklam,
Discussion Paper, Turkish Economic Association, No.2012/64.
Esmer, Y., Fiek, H. ve Kalaycolu, E.(1986), Trkiye'de Sosyo-Ekonomik ncelikler,
Hane Gelirleri, Harcamalar ve Sosyo-Ekonomik htiyalar zerine Aratrma Dizisi, Cilt
II, TSAD, stanbul.
Fields, G. S. (2001), Distribution and Development: A New Look at the Developing
World, MIT Press and the Russell sage Foundation, Cambridge.
Filiztekin, A. (2008), Trkiye'de Blgesel Farklar ve Politikalar, TSAD, Eyll 2008,
TSAD-T/2008-09/417.
Filiztekin, A. ve elik, M.A. (2010), Trkiye'de Blgesel Gelir Eitsizlii, Megaron 2010;
5(3); 116-127.
Goodman, A., Johnson, P. and Webb, S. (1997), Inequality in the UK, Oxford University
Press.
Gursel, S., Levent, H., Selim, R. ve Sarca, . (2000), Bireysel Gelir Dalm ve Yoksulluk:
Avrupa Birlii ile Karlatrma, TSAD,2000-12.
Jenkins, S. P. (1995). Accounting for inequality trends: decomposition analyses for the
UK, 1971-86", Economica, Cilt 62, No. 1, Sf. 29-63.
Kalknma Bakanl (2013), Gelir Dalm ve Yoksulluk alma Grubu Raporu, (Raportr:
R. Selim )2014-2018 Onuncu Kalknma Plan.
Karaca, O. (2004), Trkiye'de Blgeleraras Gelir Farkllklar: Yaknsama Var m?, Trkiye
Ekonomi Kurumu, Tartma Metni 2004/7.
Krdar, M.G. ve Saraolu, D..(2012), G, Blgesel Yaknsama Sorunu ve Ekonomik
Byme: Trkiye rnei, Discussion Paper, Turkish Economic Association, No.2012/75.
Kolm, S. C. (1976). Unequal inequalities, I. II. Journal of Economic Theory, Cilt 12, 416442; Cilt 13, 82-111.

200

Koyuncu, M. ve enses, F. (2004), Ksadnem Krizlerin Sosyo-Ekonomik Etkileri: Trkiye,


Endonezya ve Arjantin Deneyimleri, ERC Working Papers in Economics, 04/13.
Lambert, P. J. (1993). The Distribution and Redistribution of Income: A Mathematical
Analysis, Manchester University Press, Second Edition.
Litchfield, J.A., (1999). Inequality: Methods and Tools. Text for World Bank's Web Site
on Inequality, Poverty and Socio-economic Performance:
http://www.worldbank.org/poverty/inequal/index.htm
McClements, L. (1977). Equivalence Scales for Childen, Journal of Public Economics,
Cilt 8, 191-210.
OECD(2011), Divided We Stand: Why Inequality Keeps Rising, OECD Report.
OECD (2014), Income Inequality Update, Rising Inequality: Youth and Poor Fall Furher
Behind, June 2014
zmucur, S. (1996), Trkiye'de Gelir Dalm, Vergi Yk, ve Makroekonomik Gstergeler,
Boazii niversitesi Yaynlar, istanbul.
Pamuk, . (2012), Trkiye'nin 200 Yllk ktisadi Tarihi, Bankas Kltr Yaynlar,
stanbul.
Sen, A. (1997) On Economic Inequality on Economic Inequality, Oxford University Press
Inc., New York, (expanded edition with a substantial annexe by Foster, J.E.).
Shorrocks, A. F. (1982). Inequality Decomposition by Factor Components, Econometrica,
Cilt 50, Sf. 193-212.
Shorrocks, A. F. (1983). The Impact of Income Components on the Distribution of Family
Incomes, Quarterly Journal of Economics, Cilt 98, Sf. 311-326.
Theil, H.(1967), Economics and Information Theory, North-Holland, Amsterdam.
Zeren, F. ve Yilanci, V. (2011), Trkiye'de Blgeler Aras Gelir Yaknsamas: Rassal
Katsayl Panel Veri Analizi Uygulamas, Business and Economics Research Journal, Vol:
2, No:1, 143-150.

201

You might also like