Professional Documents
Culture Documents
DAILIMI ETSZLKLER:
FONKSYONEL GELR KAYNAKLARI VE
BLGESEL ETSZLKLER
Haziran 2014
Yayn No: TSAD-T/2014-06/554
Merutiyet Caddesi, No: 46 34420 Tepeba/stanbul
Telefon: (0 212) 249 07 23 Telefax: (0 212) 249 13 50
www.tusiad.org
2014, TSAD
ISBN: 978-605-165-004-3
Editrler: Ebru Dicle, Berna Toksoy Redman, Deniz Karata
Kapak Tasarm: Doan Kumova
Dizgi ve Sayfa Uygulama: Kamber Ertem
Grafik Tasarm:
SS MATBAACILIK PROM. TANITIM HZ. TC. LTD. T.
Eitim Mah. Poyraz Sok. No:1/14 Kadky - STANBUL
Tel: (0216) 450 46 38 Basm CB Basmevi: (0212) 612 65 22
NSZ
TSAD, zel sektr temsil eden sanayici ve iadamlar tarafndan
1971 ylnda, Anayasamzn ve Dernekler Kanunu'nun ilgili
hkmlerine uygun olarak kurulmu, kamu yararna alan bir
dernek olup gnll bir sivil toplum rgtdr.
TSAD, insan haklar evrensel ilkelerinin, dnce, inan ve
giriim zgrlklerinin, laik hukuk devletinin, katlmc demokrasi
anlaynn liberal ekonominin, rekabeti piyasa ekonomisinin kurum
ve kurallarnn ve srdrlebilir evre dengesinin benimsendii bir
toplumsal dzenin olumasna ve gelimesine katk salamay amalar.
TSAD, Atatrk'n ngrd hedef ve ilkeler dorultusunda,
Trkiye'nin ada uygarlk dzeyini yakalama ve ama anlay
iinde, kadn-erkek eitliini, siyaset, ekonomi ve eitim asndan
gzeten i insanlarnn toplumun nc ve giriimci bir grubu olduu
inancyla, yukarda sunulan ana gayenin gerekletirilmesini salamak
amacyla almalar gerekletirir.
TSAD, kamu yararna alan Trk i dnyasnn temsil rgt
olarak, giriimcilerin evrensel i ahlak ilkelerine uygun faaliyet
gstermesi ynnde aba sarf eder; kreselleme srecinde Trk
rekabet gcnn ve toplumsal refahn, istihdamn, verimliliin,
yenilikilik kapasitesinin ve eitimin kapsam ve kalitesinin srekli
artrlmas yoluyla ykseltilmesini esas alr.
TSAD, toplumsal bar ve uzlamann srdrld bir ortamda,
lkemizin ekonomik ve sosyal kalknmasnda blgesel ve sektrel
potansiyelleri en iyi ekilde deerlendirerek ulusal ekonomik
politikalarn oluturulmasna katkda bulunur. Trkiye'nin kresel
rekabet dzeyinde tantmna katkda bulunur, Avrupa Birlii (AB)
yelii srecini desteklemek zere uluslararas siyasal, ekonomik,
sosyal ve kltrel iliki, iletiim, temsil ve ibirlii alarnn gelitirilmesi
iin almalar yapar. Uluslararas entegrasyonu ve etkileimi, blgesel
ve yerel gelimeyi hzlandrmak iin aratrma yapar, gr oluturur,
projeler gelitirir ve bu kapsamda etkinlikler dzenler.
ZGEMLER
Do. Dr. Raziye SELM
Raziye Selim, lisans renimini stanbul Teknik niversitesi (T) letme Mhendislii
Blm'nde tamamlad. T Fen Bilimleri Enstits'nden yksek lisans ve "Vergi Yknn
Gelir Dalm zerine Etkisi" isimli teziyle doktora derecelerini ald. Doktora rencilii
srasnda ve tamamladktan sonra ald iki ayr bursla ziyareti retim yesi olarak
Nottingham niversitesi, Ekonomi Blm'nde akademik almalarda bulundu. T
letme Mhendislii Blm'nde aratrma grevlisi olarak balad akademik kariyerinde,
2004 ylnda doent unvann alan Raziye Selim, halen ayn blmde retim yesi olarak
grev yapmaktadr. T letme Fakltesi'nde ve eitli niversitelerde istatistik, ekonometri,
iktisat, aratrma yntemleri, gelir dalm ve yoksulluk isimli dersler vermektedir.
Raziye Selim'in uluslararas ve ulusal alanda dergi ve kitap blmlerinde yaymlanm
aratrmalar bulunmaktadr. Applied Economics, ktisat Dergisi, ktisat/letme ve Finans
Dergisi, METU Studies in Development almalarnn yaymlanm olduu dergilerden
bazlardr. Ayrca uluslararas ve ulusal alanda bilimsel toplantlarda sunulmu eserleri
bulunmaktadr.
Raziye Selim, 2000 ylnda yaymlanan "Trkiye'de Bireysel Gelir Dalm ve Yoksulluk:
Avrupa Birlii ile Karlatrma" isimli TSAD Raporu'nun yazarlarndan biridir. 2013
ylnda T.C. Kalknma Bakanl'nn 2014-2018 Onuncu Kalknma Plan kapsamnda
"Gelir Dalm ve Yoksulluk alma Grubu Raporu"nun raportrln yapmtr.
Trkiye statistik Kurumu tarafndan Austos 2012'den itibaren eitli toplant ve altaylar
dzenleyen "Yoksulluk alma Grubu"nun yesi olarak grev yapmaktadr.
NDEKLER
YNETC ZET .............................................................................................................. 15
GR .............................................................................................................................. 21
1. ARATIRMANIN YNTEM VE VER KAYNAKLARI ...................................................27
1.1. Gelir Kavram ....................................................................................................................27
1.2. Edeerlik lekleri ve Bireysel Edeer Gelirler ..........................................................28
1.3. Veri Kaynaklar: Gelir Dalm Anketleri........................................................................30
1.4. Gelir Dalm Eitsizlii lleri .....................................................................................32
1.4.1. Gini Katsays ..............................................................................................................34
1.4.2. Deikenlik Katsays .................................................................................................34
1.5. Sonu............................................................................................................................................35
2. TRKYEDE MAKROKTSAD GELMELER VE GELR DAILIMINA ETKLER .....39
2.1. 2001 Krizi ve Beraberinde Gelen Reformlar ...................................................................41
2.2. Dervi Reformlar ..............................................................................................................42
2.2.1. Reformlar ncesi ve Sonras Trkiye Ekonomisinin Makroekonomik
Performans .................................................................................................................44
2.3. Makroiktisadi Performansn Fonksiyonel Gelirler zerine Etkisi...................................47
2.3.1. Ekonomik Byme.....................................................................................................51
2.3.2. Enflasyon ....................................................................................................................53
2.3.3. Faiz ..............................................................................................................................53
2.3.4. Dviz Kuru .................................................................................................................54
2.4. Genel Olarak Gelir Dalm Konusundaki Gelimeler ..................................................55
2.5. Sonu.................................................................................................................................57
3. TRKYE EKONOMSNDE BREYSEL GELR DAILIMI ETSZL .......................61
3.1. Bireysel Gelir Dalm Eitsizlii zerine Mevcut Aratrmalar.....................................62
3.1.1. 2000 ncesi Gelir Dalm Aratrmalar..................................................................62
3.1.2. 2000'li Yllar Gelir Dalm Aratrmalar (TK) .....................................................65
3.2. 2002-2011 Dneminde Bireysel Gelir Dzeyindeki Gelimeler.....................................67
3.3. Trkiye'de 2000'li Yllarda Gelir Dalm Eitsizlii.......................................................70
3.3.1. Yoksuldan Zengine Gelir Gruplarnn Gelirden Aldklar Paylar.............................75
3.3.2. Gelir Dalmnn Alt ve st Ksmndaki Gelimeler ................................................77
3.4. Gelir Dalm Eitsizliini Etkileyen Faktrler................................................................78
3.4.1. Fonksiyonel Gelir Dalm Kaynaklarnn Gelir Dzeyleri .....................................79
3.4.2. Blgelerin Bireysel Gelir Dzeylerindeki Gelimeler...............................................81
3.4.3. Gelir Eitsizliini Etkileyen Demografik Faktrler....................................................86
3.5. Sonu.................................................................................................................................88
TABLOLAR
Tablo 2.1. Trkiye Ekonomisi Gstergeleri..................................................................................43
Tablo 2.2. Temel Makroiktisadi Deikenlerdeki yilemelerin Fonksiyonel Gelirlere
Olas Etkileri ................................................................................................................48
Tablo 3.1. Bireysel Gelir Dalm Aratrmalarnn Sonular....................................................64
Tablo 3.2. 2000li Yllar TK Gelir Dalm Aratrmalar Sonular........................................66
Tablo 3.3. Hanehalk Bte Anketi zet statistikler..................................................................68
Tablo 3.4. Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas zet statistikler.............................................69
Tablo 3.5. Gelir Eitsizlii lleri ..............................................................................................72
Tablo 3.6. GYKA Gelir Eitsizlii lleri (Eurostat lei) ..................................................74
Tablo 3.7. Gelir Gruplarnn Toplam Gelirden Aldklar Paylar ................................................77
Tablo 3.8. Gelir Eitsizlii llerinin Alt Dnemlerdeki Deiimi...........................................78
Tablo 3.9. Fonksiyonel Gelir Trlerinin Gelirlerindeki Art Oranlar.......................................81
Tablo 3.10. Blgelerin Yllk Ortalama Bireysel Edeer Gelirleri (TL).......................................84
Tablo 3.11. Blgelerin Satnalma Gc Paritesine Gre Bireysel Edeer Gelirleri ..................85
Tablo 3.12. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre zet statistikler .............................................87
Tablo 3.13. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre Gelir Eitsizlii ...............................................88
Tablo 4.1. Geleneksel Gelir Kaynaklarnn Genel Eitsizlik zerine olan Katklar .................97
Tablo 4.2. Gelir Gruplarnn inde ve Aralarndaki Eitsizliklerin Genel Eitsizlik
zerine Etkileri..........................................................................................................105
Tablo 4.3. Temel ktisadi Faaliyetlerin Gelir Eitsizliine Etkisi...............................................108
Tablo 4.4. Ticarete-Konu-Olan ve Konu-Olmayan Emek ve Emek D Gelir
Kaynaklarnn Genel Eitsizlik zerine Olan Katks ..............................................109
Tablo 4.5. Fonksiyonel Gelir Kaynaklarnn Eitsizlik zerine Etkilerinin Zaman
inde Deiimi (%) ..................................................................................................113
Tablo 4.6. Geleneksel Gelir Kaynaklarnn Eitsizlik zerine Etkilerinin
Dnemsel Olarak Deiimi (%) ...............................................................................113
Tablo 5.1. Trkiye Geneli Ve Blgesel Eitsizlik lleri........................................................123
Tablo 5.2. Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliklerde Blgesel Farkllklar ...............132
Tablo 5.3. Blge Dzeyinde Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizliin
Geliimi (2006-2011) .................................................................................................136
Tablo 5.4. 2011 yl iin Faktr Gelirlerinin Blgesel Dalm ................................................137
EKLLER
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
ekil
2.1.
2.2.
2.3.
2.4.
3.1.
3.2.
3.3.
4.1.
4.2.
4.3.
ekil 5.1.
ekil 5.2.
ekil 5.3.
ekil 5.4.
ekil 5.5.
ekil 5.6.
YNETC ZET
YNETC ZET
2002-2011 dnemi, hem siyasi hem de iktisadi olarak 2001 sonrasnda ortaya kan
yeni bir dneme iaret etmektedir. Bu dnemde AK Parti hkmetleri ile Trkiye'de
uzun sreli bir siyasi istikrar temin edilebilmitir. Ayrca birok iktisadi baarlara imza
atlmtr. ncelikle lke ekonomisi, daha nce olmad dzeylerde bym, enflasyon
ve faizler dm ve nihayet TL'nin yabanc mallar satn alma gcnde ciddi artlar
meydana gelmitir. 2002 ve sonrasnda yaanan tm bu olumlu iktisadi gelimelerin,
bireysel gelir dalmna ve gelir eitsizliklerine ne ynde etki ettii merak konusudur.
Bu aratrmada, 2002-2011 dneminde bireysel gelir dalm eitsizliinin nasl bir
seyir izlediini belirlemek ve gelir eitsizliine etki eden fonksiyonel gelir kaynaklarnn
ve blgesel eitsizliklerin etkilerini analiz etmek amalanmaktadr. Bu ama dorultusunda,
lkemizdeki bireysel gelir eitsizlikleri ampirik olarak llmeye ve gelir eitsizliklerinin
kaynaklar bulgulanmaya allmtr. Bu dnemdeki makro iktisadi politikalarn ve geliryaratma mekanizmalarnn lkemizdeki gelir eitsizliine olas etkileri aratrlmtr.
2002-2011 dnemi, makroekonomik ve siyasi adan gruplandrmaya imkan sunan
iki alt dneme ayrlarak incelenmitir. 2002-2007 dnemi, Trkiye ekonomisinde kriz
sonrasnda ylda ortalama %7'ye yakn yksek byme oranlarnn yakaland, enflasyon
oranlarnn tek haneli saylara drld, AK Parti hkmetinin iktidarda olduu
dnemdir. 2007-2011 dnemi ise makroiktisadi adan mali disiplin ve enflasyonla
mcadelenin devam ettii ancak byme orannn ylda ortalama %3.5 dzeyine geriledii,
AK Parti hkmetinin ikinci kez iktidar olduu dnemdir.
2002 sonras makroiktisadi adan olumlu gelimelerin ve ekonomik bymenin
hanehalk gelirlerine olumlu yansd grlmtr. Bu dnemin gemiten en nemli
fark, refah artlarndan, gemie gre daha fazla kesimin yararlanr hale gelmesidir.
Aratrmann sonularna gre, bireysel gelirlerin reel anlamda 2007'ye kadar art
eiliminde olduu anlalmaktadr. 2007 sonrasnda ise bireysel gelirler, ayn dzeyde
art sergilememitir.
Aratrmann bulgularna gre bireysel gelir dalm eitsizliine ilikin tm eitsizlik
gstergeleri, 2007 ylnda bir krlma iaret etmektedir. 2002-2007 arasnda gelir dalm
eitsizliinde azalma eilimi sz konusuyken, 2007-2011 dneminde eitsizlik llerinde
kayda deer bir gelime gzlenmemitir. Gelir dalmnn birinci dnemde eitlie
yaklamasnda, byk oranda gelir dalmnn en st ucunda yer alan en zengin gelir
grubunun gelirlerindeki oransal azalma etkili olmutur.
Gelir dalm eitsizliinin kaynaklarnn neler olduu sorusuna cevap vermek iin
fonksiyonel gelir kaynaklarnn eitsizlie yapt katklar incelemeye ihtiya vardr.
Ayrtrma analizinin sonularna gre, fonksiyonel gelirler iinde Trkiye genel gelir
eitsizliine en yksek katky faiz gelirleri yapmakta, bu gelir grubunu mteebbis
15
gelirleri izlemektedir. Faiz gelir grubunun eitsizlie katks, 2007 ylna kadar azalrken,
2007 sonrasnda art gstermektedir.
Gelir eitsizliine blgeler arasndaki gelir farkllklarnn ne ynde ve ne oranda etki
ettiini aratrmak amacyla, blgelerin ortalama bireysel gelirleri arasndaki farkllklar
incelenmi ve blge ii gelir dalmnn gelir kaynaklarna gre ayrtrma analizleri
yaplmtr. Aratrma sonularna gre, Trkiye blgelerindeki bireysel gelirler arasnda
iki katna varan farkllklar mevcuttur. Bununla beraber gelir eitsizliine, eitsizlikleri
artrc ynde katky blgeleraras gelir farkllklar deil blge iindeki gelir eitsizlikleri
yapmaktadr.
Raporumuzun nemli bir bulgusu, farkl gelir gruplarnn gelirleri arasndaki eitsizlikten
ziyade, gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizliklerin ekonomi apndaki gelir eitsizliine
kaynaklk ettiidir. Dolaysyla Trkiye'de gelir dalmndaki eitsizlikle ilgili mcadelenin,
ncelikle farkl gelir gruplarnn kendi ilerindeki eitsizlikleri yaratan sebeplerle
mcadeleyi kapsamas gerekecektir. almamzn bulgular bu noktada neler yaplmas
gerektii hususunda birtakm ipular vermektedir.
2001 krizi sonrasnda gndeme gelen ve ekonominin ileyiinde yapsal anlamda
birtakm deiikliklere vesile olan ekonomik reformlarn sonular, 2002-2007 dneminde
ok daha bariz bir ekilde grlebilmektedir. Zira bu dnemde artan yenileme yatrmlar
ve faktr verimliliinin yol at arz kabiliyetindeki gelimeler, ciddi boyutta byme
oranlarnn gereklemesine yol amtr. lkenin arz kapasitesindeki artlarn bir sonucu
olan potansiyel byme oran da bu dnemde nemli artlar gstermitir. Gelir
dalmndaki iyilemelerin potansiyel byme orannn yksek seyrettii bu dnemde
gereklemi olmas zerinde dnlmesi gereken bir bulgudur. 2007 sonras dnemde
ise, potansiyel byme orannn duraan seyretmesi, bir bakma yaplmas gereken
ekonomik reformlardaki duraksamalara atfedilebilir. Ancak ayn dnemde eriilen
byme oranlarnda talep unsurunun ok daha ne kmas, beraberinde bymenin
gelir eitsizliklerini giderici etkisinin de azalmasna neden olmutur. Eitsizlikte bu
dnemdeki duraanln sebebi, gelir eitsizliine kaynaklk eden gelir gruplarnn ikinci
dnemdeki uygulamalara gsterdii tepkilerle ilgili olabilecei gibi, yine bu dnemde
iktisadi yapnn ileyiini iyiletirici reformlarn hz kesmesi ile ilgili de olabilir.
Bir lkede gelir dalmnda grlen eitsizlikler salt ekonomik politikalarn sonucunda
ortaya kmaz. Bu eitsizlikler ayn zamanda lkedeki iktisadi birimlerin gelirlerini
belirleyen gelir-yaratma mekanizmalarnn bir sonucudur. Konjonktrel olarak deikenlik
gsteren faktrlerle birlikte, gelir-yaratma mekanizmalarnn nitelii ve ileyi ekli de
bir lkedeki gelir dalm eitsizliklerini belirlemektedir. Buradan yola karak, gelir
eitsizlikleri ile mcadele iin ortaya konulacak gayretler, bu gelir-yaratma mekanizmalarnn
ileyiini iyiletirecek birtakm yapsal deiikliklerin yaplmasn gerekli klabilir. Bu
gelir mekanizmalarnn belli kurallar dahilinde faaliyet gsteren, daha kurumsal yaplar
16
17
18
GR
GR
Gelir dalm eitsizlikleri toplumsal birok soruna kaynaklk ettiinden, gnmzdeki
siyasi istikrarszlklarn da en nemli nedenlerinden biri olarak grlrler. Gelir eitsizlikleri
gerek uluslararas, gerek ulusal dzeyde belli bir iktisadi yap ve ilikilerin sonucunda
ortaya karlar. Toplumsal dzeyde birok sosyal ve ekonomik maliyete sebep olan bu
eitsizliklerin giderilmesi onlar douran iktisadi yaplarn deitirilmesini gerekli
klmaktadr.
zellikle gelimekte olan lkelerdeki gelir yaratma srelerinin kurumsal olmayan,
daha ok enformel yaplar bu lkelerdeki gelir eitsizliklerine kaynaklk eden nemli
faktrlerden biri olarak grlmtr. ktisadi gelime, bir bakma bu yaplarn daha
kurumsal yaplar haline dntrlmesi ve iktisadi ilikilerin de bu yaplarda stlenilen
rollere bal olarak daha formel bir nitelie brnmesi olarak grlebilir. te bu sebepten
dolay, Dnya Bankas ve IMF gibi uluslararas kurumlar gelimekte olan lkelerdeki
iktisadi yaplarn daha kurumsal, iktisadi ilikilerin ise daha formel hale gelebilmesi iin
bu lkelere yapsal reform yapmalarn nerirler. Bu reformlarn amac, ekonomide
formel gelir yaratma sreleri oluturmak, var olanlarn etkinliini arttrmak ve tm
bunlar yaparken bu sreler vastasyla yaratlan gelirlerin eit bir ekilde datmn
temin etmektir. Gelimekte olan lkelerdeki gibi yapsal sorunlardan bamsz olarak,
deien dnya konjonktr ve toplumsal ihtiyalar da, zamanla lkelerdeki retim
yaplarn ve iktisadi ilikilerde deiim ihtiyacn beraberinde getirebilir. Bu ve benzeri
iktisadi yap zerine etki edecek olan yapsal deiimler, gelir yaratma sreleri zerindeki
etkilerine bal olarak gelir dalmnda da farkllklara neden olabilirler.
ktisadi uygulamalarn ve yaplan yapsal deiikliklerin sonular, bir bakma gelir
dalm zerinden deerlendirilebilmektedir. Bu itibarla Dnya Bankas gibi uluslararas
kurumlar, zellikle gelimekte olan lkelerin yapm olduklar yapsal reformlarn ve
dier politika uygulamalarnn sonularn deerlendirebilmek iin gelir dalm
aratrmalarna nem vermeye balamlardr. 1990'l yllardan itibaren yaygnlk kazanan
bu tarz almalar, bir yandan lm ile ilgili istatistiki gelimelere yol am, dier
yandan da bu lmn yaplabilmesi iin gerekli verilerin toplanmasna imkan salamtr.
Konuya Trkiye zelinde bakldnda, Trkiye'nin 1980 ylndan balayarak bahsi
geen IMF-Dnya Bankas destekli reformlarn yapld bir reform lkesi olduu
dnlebilir. Yapsal reformlarn aamal bir seyir izledii lkemizde, bu tarz reformlarn
olmad dnemlerde ise son derecede iddial byme politikalarnn izlendii grlebilir.
Byme dnemlerinin dndaki dnemlerde ise, genellikle byme dnemlerindeki
iddial uygulamalarn olumsuzluklar toparlanmaya allmtr. Sebebi ne olursa olsun,
iktisadi politikalarn gelir dalm zerine etkileri olacaktr ve bu etkilerin dzeyi ve
niteliinin incelenmesi, uygulamalarn deerlendirilmesi iin gereklidir.
21
zellikle 2001 ylnda yaanan ekonomik krizin Trkiye ekonomisi iin nemi
byktr. 1980'lerde balayan reform srecinin en son halkasn oluturan reformlar bu
krizin ardndan uygulanmaya balanmtr. Dervi Reformlar olarak adlandrlan bu
reformlar, temelde kamu maliyesine bir dzen getirmeye ve bu ekilde kamu kesiminin
kaynak kullanmnn etkinliini artrmaya almaktadr. Bu amala bte disiplini
salayacak reformlar ile kamu da effaflk ve hesap verilebilirlik ilkeleri ne karlmaya
allmtr. Benzer ekilde zel kesimin kaynak kullanmnda etkinliin salanmas da
Dervi Reformlar'nn temel amalarndan birisidir. zellikle mali kaynaklarn tahsisinde
rol alan bankaclk sektrnn glendirilmesi ve birtakm dzenleyici kurallarla kaynak
kullanmnn etkinliinin salanmas hedeflenmitir. Bankaclk Dzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK)'na ynelik dzenlemeler bu amala yaplmtr. Yine para politikasnn
uygulamalarnda effaflk ve hesap verilebilirliin temini ne kartlm ve bu uygulamalarn
neticesinde enflasyonla mcadelede ok nemli baarlara ulalmtr. Yapsal anlamda
Trkiye ekonomisinin ileyiine nemli katklar olan bu reformlar, kaynak kullanm
tercihlerini iyiletirerek ekonomik bymeye olumlu katklarda bulunmutur. zellikle
2002-2007 dneminde byme asndan ok baarl uygulamalara imza atlmtr.
Dervi Reformlar'nn ve sonrasndaki gelimelerin makroiktisadi deikenler zerine
olumlu etkileri olmutur. Ancak gelir dalm asndan elde edilen sonularn ne
olduunun incelenmesi ilgi uyandrmaktadr. Zira elde edilen baarl byme
performanslarnn farkl gelir gruplar asndan dourduu sonular ile bu byme
dneminden hangi gelir gruplarnn daha fazla yarar saladnn tespiti nemlidir.
Blgesel dzeyde iktisadi yaplarn farkl olduu bir ekonomide makroiktisadi uygulamalarn
blgesel gelir dinamikleri ve eitsizlikleri zerine etkilerinin aratrlmas bir dier nem
arz eden konudur.
Bu aratrmada, Trkiye'de bireysel gelir dalm eitsizliinin 2002-2011 yllar
arasndaki deiimi, fonksiyonel gelir kaynaklarnn eitsizlie katklar, blgesel gelir
eitsizlikleri ampirik olarak llmeye allmtr. Ayrca, 2002 sonras Trkiye
ekonomisindeki makroiktisadi politikalarn farkl gelir gruplarnn gelirleri arasndaki
dalma etkisi ve blgeler arasnda bu dalmda grlen farkllklar douran etmenlerin
neler olduunun aratrlmasna allmtr. Bu amala birinci blmde aratrmamzda
kullandmz yntem ile veri kaynaklar tartlacaktr. Bu ve benzeri almalarda
eitsizlik ile neyin lld zerinde durularak, kavramsal bir btnlk salanmaya
allacaktr.
22
23
B L M
ARATIRMANIN YNTEM
VE VER KAYNAKLARI
bir kmesini iermektedir. Kiisel yetenekler, eitim ve tecrbe nedeniyle kiinin servetine
yapt katklarn toplam, yaam boyu gelirini oluturur. Gelir ise kiinin belli bir zaman
diliminde kaynaklar zerinde tasarruf etmesiyle ortaya kan kazan olarak tanmlandnda,
gelirin servet ve yaam boyu gelire gre kapsamnn daha daraltlm olduu grlebilir
(Lambert, 1993, Goodman vd, 1997). Byle bir tanm yapldnda gelirin zaman birimiyle
(bir yl gibi) snrlandrlmas ve gemi birikimlerin dikkate alnmamas dezavantaj olarak
sylenebilir. Bununla beraber gelir, servet ve yaam boyu gelire gre iki nedenle
eitsizliklerin belirlenmesinde tercih edilen bir kavramdr. Birincisi, eer gelir, elde edilen
gelirlerle beraber sermaye kazanlar gibi kazanlmayan geliri de ieriyorsa belirli bir
zamanda bireyin yaam standardn gsteren olduka kapsaml bir indeks olabilir. kinci
neden ise, kiisel gelir hakknda bilgi kolaylkla elde edilebilir ve servet ve yaam boyu
gelire oranla ok daha kolaylkla yorumlanabilir (Cowell, 2011).
Bu aratrmada Trkiye statistik Kurumu (TK) tarafndan yaymlanan anketler
kullanlacandan TK'e gre gelir kavramnn hangi unsurlar kapsadn belirtmek
faydal olacaktr. TK'e gre, kiisel gelir, retim faktrlerine yaplan gerek demeler
(faktr gelirleri) olan cret, faiz, kar, kira gelirleri ile kiilere kamu veya zel teebbsler
ya da dardan yaplan tek tarafl transferleri kapsar. Kiisel gelirden dolaysz vergiler
ve hanehalknn devlete yapt tek tarafl transferler dldkten sonra kalan miktar
kiisel kullanlabilir gelir olarak tanmlanmtr. Bu aratrma TK anketlerini kulland
iin, gelir kavram vergi ve transferler sonras kullanlabilir gelir olarak belirlenmi
olmaktadr.
29
TK 2001 ylnda yeni bir ankete balamtr. Ancak ilk ay tamamlandnda, ekonomik krizin ba gstermesi
nedeniyle TK ankete devam etmekten vazgemitir. nk kamuoyunda 1994 yl anketi, bu yln ekonomik kriz
ylna denk dmesi ve hanehalk davranlarnn krizden etkilenecei gryle eletirilmitir. TK bu aratrmasna
yneltilen eletirilerin tekrar gndeme gelmesini nlemeyi amalam ve ancak bir yl sonra 2002 ylnda Hanehalk
Bte Anketi uygulanabilmitir.
30
bir analiz yapabilmek amacyla bu aratrma kapsamnda iki farkl anketteki verilerden
de yararlanlmtr. TK'in bu iki ayr veri setinin kullanlmas gelir dalm eitsizlii
ile ilgili bulgular glendirmektedir.
Hanehalk Bte Anketlerinin kullanlmasnn temel sebebi, 2002 yl sonras gelir
dalm eitsizliini gsteren karlatrlabilir, kesintisiz bir zaman serisi verisine duyulan
ihtiyac karlamasdr. Bu amala, 2002-2011 dnemini kapsayan hesaplamalarda,
Hanehalk Bte Anketleri yllk dzeydeki mikro veri seti kullanlmtr. Bu veri seti,
gelir kaynaklarnn eitsizliklerini belirlemek ve genel gelir eitsizliine katklarn ortaya
kartmak iin kullanlmtr.
Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketlerine ihtiya duyulmasnn sebebi ise
Hanehalk Bte Anketlerinin 2003 yl dnda blge deikeni bilgisini iermemesidir.
Bu aratrmann temel amalarndan biri de, blgesel gelir dalm eitsizliine ilikin
analizler yapmak ve gelir eitsizliinin blgesel dinamiklerini ortaya karmak olduu
iin, blgesel ayrm ieren bir anketten yararlanmak gerekmektedir. Gelir ve Yaam
Koullar Aratrmalar, Trkiye geneli iin yaplan gelir eitsizlii ve gelir eitsizliinin
kaynaklarna ayrtrma analizlerini, Trkiye'nin on iki blgesi iin ayr ayr elde ederek
analizler yapma frsat sunmaktadr. Bu nedenle blgesel analizlerde, bu veri setlerinden
yararlanlmtr. nk Gelir ve Yaam Koullar Anketleri, Trkiye geneli, kent ve kr
kesimlerinin yan sra, NUTS (Dzey) 1 temelinde tahminler retebilecek rneklem
byklne sahiptir.2
GYKA, gelir dalm verilerinin yannda yaam koullar, greli yoksulluk ve sosyal
dlanma konularn da ieren verilerin elde edilmesi amacyla derlenmektedir. Bu anketin
en nemli fark, panel veri analizleri yapmaya uygun olacak ekilde, rnekleme girecek
yaklak 12.800 hanenin 2006 ylnda rassal olarak seilmi olmas ve izleyen yllarda
bir ksm hanehalk bir yldan dier yla rneklemde kalrken, dier ksm hanehalklarnn
rneklemden kmas ve yerine yeni hanehalklarnn rnekleme girmesidir. Bu ekilde
anketlerin bir ksmnn ayn hanelere uygulanmas yoluyla, ayn hanelerin yaam
koullarndaki deiikliklerin izlenebildii bir panel veri seti elde edilebilmektedir.
Aratrmaya kaynaklk eden mikro dzeydeki anketlerle ilgili detayl bilgiler Ek 1A'da
yer almaktadr.
2
Avrupa Birlii uyumu erevesinde Trkiye'nin blgelendirilmesi dorultusunda, 2002 ylnda TK ayr
dzeyde ktisadi Blge Birimleri Snflamas (BBS) (The Nomenclature of Territorial Units for Statistics (NUTS))
blgesi oluturmutur. NUTS esas olarak Avrupa Birlii lkelerinin kulland istatistiki blge snflandrmasdr.
Buna gre 81 il NUTS 3 seviyesi olarak kabul edilmi ve 2-6 arasnda deien saylarda il birletirilerek 26 NUTS 2
Blgesi ve onlarn da birlemesiyle 12 NUTS 1 dzeyi oluturulmutur. stanbul byklnden dolay ayn anda
NUTS 1, NUTS 2 ve NUTS 3 dzeyi saylm olup, bunun dnda Ankara ve zmir ise tek ilden oluan NUTS 2
blgelerini oluturmaktadrlar. statistik blgelerin tanmlanmasnda temel faktrler olarak nfus, blgesel kalknma
planlar, illerin sosyo-ekonomik gelimilik sralamas, temel istatistik gstergeleri ve corafya kullanlmtr.
31
Gelir eitsizlii yaznnda eitsizlik lleri arasnda seim yaplrken, lnn aktarm
ilkesini salayp salamad aratrlr. Toplumsal refah fonksiyonlarndan yararlanlarak
tretilen Atkinson indeksi gibi gelir eitsizlii llerinin de aktarm ilkesine uygunluu
incelenmitir. Toplumsal refah fonksiyonlarna dayanan gelir eitsizlii llerinin bazlar,
ayn zamanda gelir dalmnn farkl dzeylerinin greli nemi konusunda deerlendirmeler
ierir. rnein Atkinson ls, alt gelir gruplar arasnda yaplan gelir aktarmlarna
daha duyarldr yani "azalan aktarm ilkesine" uygunluk gsterir. Gelir dalm
aratrmaclarnn ounluu, gelir dalmlarn karlatrrken, Gini katsaylar ayn olan
iki dalmla karlaldnda eitsizlik asndan gelirleri alt gelir dzeylerinde daha
eitlie yakn datan (yani en yoksullarnn gelirden aldklar payn daha yksek olduu)
gelir dalmnn tercih edilir olduunu belirtirler. Bu durumda azalan aktarm ilkesine
uyan eitsizlik ls, tercih edilen dalm iin daha kk olur. Dier bir deyile,
gelir dalmnn alt gelir grubunda yer alan kiiler arasnda yaplan bir aktarmn eitsizlii
azaltmadaki etkisinin, st gelir gruplar arasndaki bir aktarma gre daha nemli olduu
varsaymyla tercih yaplm olur. ou aratrmac azalan aktarm ilkesini kabul ettii
halde, gelir dalmnn farkl dzeylerindeki aktarm etkisinin ne byklkte olmas
gerektii konusunda anlamazlklar sz konusudur (Coulter, 1989).
Sabit eklemeler ilkesine gre, ayn miktardaki eklemelerin eitsizlii azaltmas, ayn
miktardaki karmalarn ise eitsizlii arttrmas beklenir. Nfustan bamszlk ilkesi ise,
herhangi bir gelir dalmndaki geliri alan kii says ayn oranda artrlrsa, bunun
eitsizlik dzeyini etkilememesi gerektiini syler (Cowell, 2011).
Ayrtrlabilirlik ilkesi, bir gelir dalmnn eitsizliine neden olan faktrlerin etkilerini
inceleyebilmek iin, gelir eitsizlii lsnn sahip olmas gereken bir dier zelliktir.
Gelir eitsizlii lsnn, istatistiki olarak gelir kaynaklarna gre veya toplumun sosyoekonomik alt gruplarna gre ayrtrlabilir olmasn ifade eder. Ayrtrma analizinde
temel yaklam, belirlenen zelliklere gre oluturulan alt gruplara ait eitsizlik indekslerinin
karlatrlmasna dayanr. Bu ilkenin literatrde nemine vurgu yapan Shorrocks (1982),
gelirin kaynaklarna gre ayrtrma analizine ynelik varyans gelir eitsizlii lsnden
yola karak ayrtrma yntemi nerir. Literatrde bu yntem "Shorrock Ayrtrma
Analizi" olarak bilinir. Ampirik aratrmalarda yer alan ayrtrma analizlerinde ounlukla
deikenlik katsaysnn karesi olan "greli varyans" gelir eitsizlii ls kullanlr.
Btn eitsizlik llerinin formlleri ve zellikleri Ek 1A'da yer almaktadr. Bu
llerden Gini katsays, literatrde yer alan gelir eitsizlii llerinin ierisinde en
yaygn olarak kullanlan l olduu, deikenlik katsays ise ayrtrma analizlerinde
yaygn olarak kullanld iin, genel zellikleri aada ksaca aklanmtr.
33
Deikenlik katsaysnn karesi, literatrde greli varyans olarak bilinir ve gelir dalm
eitsizlii analizlerinde "greli varyansn yars" yaygn bir eitsizlik ls olarak kullanlr.
Gelir eitsizlii lsnn bu ekilde tanmlanmasnn nedeni, gelir eitsizlii llerinden
genelletirilmi entropi grubu olarak isimlendirilen genel formle bu ekilde uygunluk
gstermesidir (Sen, 1997; Cowell, 2011). Bu l, zellikle ayrtrma analizlerinde yaygn
olarak kullanld iin birok ampirik aratrmada yer alr.
34
1.4. Sonu
Bireylerin refah dzeyleri karlatrlmak istendiinde, yaam standardn yanstan,
servet, yaam boyu gelir ve gelir olmak zere birok kavramdan yararlanlabilir. Bu
kavramlarn herbiri bireylerin sahip olduklar refah dzeyi hakknda farkl boyutlaryla
bilgi sunar.
Bu aratrmada, bireylerin refah dzeyini yanstmak zere gelir kavram kullanlmtr.
Gelir lm, Hanehalk Bte Anketleri ve Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas isimli
iki ayr hanehalk anketlerinden elde edilen verilere dayanarak yllk olarak belirlenmitir.
Gelir birimi olarak ilk aamada hanehalk gelirleri verisi kullanlmtr. Hanehalk iindeki
bireylerin emek gelirleri, mteebbis gelirleri, faiz gelirleri, gayrimenkul gelirleri ve
transfer gelirleri toplanarak hanenin gelirine ulalr.
35
Hanenin elde ettii gelirlerden dolaysz vergiler ve hanehalknn devlete yapt tek
tarafl transferler dldkten sonra kalan gelir, kullanlabilir gelir olarak isimlendirilir.
Anket verileri, bu gelir bilgisini sunduu iin aratrmada vergi sonras gelir lmnden
yararlanlmtr. Bu nedenle aratrma, vergilerin gelir dalm etkilerini yanstmamaktadr.
Bireysel gelir dalm literatrnde, hanehalk gelirlerinden, hanehalk iindeki bireylerin
ortak faydalarn ifade eden "edeerlik lei" yardmyla bireysel edeer gelirler elde
edilir. Hane ierisindeki her bireyin gelirden eit olarak yararland varsaylr. Bu
aratrmada gelir dalm literatrnde nerilen OECD edeerlik lei kullanlarak
bireysel edeer gelirler hesaplanmtr.
Gelir dalm eitsizlii literatrnde ok sayda eitsizlik ls mevcuttur. Bu
aratrmada, literatrde en yaygn olarak kullanlan gelir dalm eitsizlik lleri seilmi
ve sonular kullanlmtr.
36
B L M
TRKYEDE
MAKROKTSAD GEL MELER VE
GEL R DAILIMINA ETKLER
ktisadi kaynaklarn oluumu ve bunlarn ihtiyalar arasnda datm belli bir kurumsal ereve iinde
gerekletirilmektedir. rnein piyasa ve bu piyasann ileyii iin oluturulmu kurallar ve kurumlar byle bir
ereveyi olutururlar. 1982 sonrasnda gerekletirilen reformlarla daha nce lkemizde olmayan birok kurum
oluturulmutur. Faizlerin ve dviz kurunun serbest braklmas sonucunda para ve dviz piyasalarnn oluumu
bunun gzel rneklerindendir. ktisadi gelime denildiinde ise, bu kurumsal ereveyi oluturan kural ve kurumlarn
toplumda ortaya kan yeni ihtiyalar dorultusunda farkllamas ve/veya mevcut kurumlarn ileyilerindeki
deiimler kastedilmektedir. 2001 sonras Trkiye ekonomisi iin rnein Merkez Bankas bamszl, para
politikas yapma konusundaki kurumsal bir deiime karlk gelir. Ya da Bankalar Yeminli Murakplk messesesi
yerine yeni bir kurum olan Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu'nun oluturulmas bir baka rnektir.
39
40
41
gecikmesine neden olmutur. Byle bir durumda kamu kesiminin devam eden kaynak
kullanma talebi ve beraberinde gelen yksek faiz uygulamas dardan sermaye akmlarn
tevik etmitir. zellikle bu kaynaklar kullanmas beklenilen zel kesimin bu maliyetler
altnda kaynak kullanmay gze alamamas, dahas mevcut kaynaklarn da faaliyet d
kazan elde edebilmek iin kamu kesiminin hizmetine sunmas Trkiye ekonomisinde
arzu edilmeyen bir yapnn olumasna yol amtr. Bu kaynak kullanma sistemi devam
ettike, mali disiplinden giderek daha fazla uzaklalm, kamu kesiminin kaynak kullanma
ihtiyac srdrlemeyecek derecede artmtr. Geciktirilen reformlar neticesinde 2001
ylndaki krizin alt yaps oluturulmutur.
Dervi reformlarnn ierii ve detaylar baka kaynaklarda bulunabilir. Ancak bu
almada ele aldmz konu asndan reformlarn makroiktisadi dengelere ne ynde
etki ettiinin deerlendirilmesi nem tamaktadr. Zira gemite izlenilen politikalarn
neticesinde oluan olumsuz makroiktisadi gelimelerin, incelemeye altmz gelir
eitsizlii zerinde nemli etkileri olmutur (Grsel vd, 2000). Yeni makroiktisadi
dengelerin de benzer ekilde gelir dalm eitsizlikleri zerinde etkili olmas beklenir.
Bu blmde 2001 sonras makroiktisadi dengelerdeki gelimeler incelenirken, ayn
zamanda temel deikenlerdeki iyilemelerin gelir dalm eitsizlikleri zerine ne ynde
etki ettikleri ve hangi mekanizmalarla bu etkilerin ortaya kt incelenmektedir.
42
3.2
-3.9
43.0
7.5
30.4
1.8
1.8
-7.6
40.5
9.1
30.6
1.6
-21.2
96.5
31.9
9.0
1.5
17.8
-1.7
6.8
-
Kaynaklar: DPT, Ekonomik ve Sosyal Gstergeler; TCMB, Elektronik Veri Datm Sistemi, http://evds.tcmb.gov.tr/cbt.html;
Dnya Bankas, Dnya Gelimilik Gstergeleri.
Not: Yukardaki tabloda 2008-2009 yllar arasnda Dnya ve Trkiye ekonomisinde ciddi bir daralma yaanmtr.
Bu Trkiye ekonomisinde bugne kadar yaanm daralmalardan farkl bir nitelik gsterir. Zira bu daralmann
kayna dnya piyasalarndaki gelimelerdir.
43
44
45
46
47
Bu her iki dnemdeki gelimelerin bir neticesi olarak yukarda bahsi geen drt
makroiktisadi deikende grlen gelimelerin faktrel gelirlere olas etkileri Tablo 2.2'de
raporlanmtr. Tablo 2.2'nin stunlarnda makroiktisadi performasn ls olarak ele
aldmz deikenler yer almaktadr. Bu bakmdan Tablo 2.1'de yer alan byme
deikeninin Tablo 2.2'de grlen detayl gsterimi bir para aklamay gerekli klmaktadr.
Burada bymeyi iki bileenine ayrarak deerlendirmekte fayda grlmtr. Byme
bir ynyle arz genilemesinin bir sonucu olarak ekonomideki retim kapasitesi ve
iktisadi kaynaklardaki bir genilemeyi ifade eder. Dier ynyle ise, konjonktrel olarak
talep dzeyindeki deimelerin sebep olduu, ekonomideki mevcut kapasitelerin kullanm
oranndaki artlara karlk gelir. zlenilen byme politikasnn ne tip bir byme
politikas olduuna bal olarak, bymenin her iki kayna faktr gelirlerini farkl
ekillerde etkileyebilecektir.
Tablo 2.2'nin satrlarnda ise, elimizdeki veri setinin salad imkanlar dahilinde
oluturulabilecek olan fonksiyonel gelir gruplar yer almaktadr. ekilsel anlamda cret,
faiz, kar, kira gibi klasik fonksiyonel gelir ayrmndan farkl bir snflandrmay gsteriyor
gibi olsa da, TK verilerinde yer alan temel gelir gruplar klasik snflandrmaya yakn
bir snflandrma yaplmasna imkan vermektedir. Bu snflandrmada emek ve faiz
gelirlerinin yannda mteebbis gelirlerinin, klasik snflandrmalarda yer alan kra benzer
bir gelir grubuna iaret etmektedir. Dier yandan, bu gelir gruplarna ek olarak
hanehalklarnn elde etmi olduu transfer gelirlerine ilikin bilgi de kullandmz veri
kmesinde mevcuttur. Transfer gelirleri iinde nemli bir grubu oluturmas nedeniyle
emekli gelirleri dier transfer gelirlerinden ayrtrlarak Tablo 2.2'de ve ilerleyen
blmlerdeki hesaplamalarmzda dikkate alnmtr.
Tablo 2.2. Temel Makroiktisadi Deikenlerdeki yilemelerin Fonksiyonel
Gelirlere Olas Etkileri
Byme
Gelir Gruplar
Potansiyel
Konjonktrel
Enflasyonun
Dmesi
Faizin
Dmesi
TLnin Deer
Kazanmas
Emek
+/-
Tarmsal Mteebbis
+/-
+/-
Mteebbis
+/-
+/-
Faiz
+/-
Emekli
+/-
+/-
Transfer
Ekonomik bymenin, yapsal bir takm deiimler neticesinde meydana gelen arz
ynl bir genilemenin ardndan olmas ekonominin sahip olduu gelir (kaynak) yaratma
kabiliyetinin potansiyel olarak artmas anlamna gelecektir. Potansiyel anlamda bir katma
48
deer art anlamna da gelecek olan bu tarz bir byme, ekonomideki faktr paylarnn
deikenlik gstermedii bir durumda tm gelir gruplarnn gelirlerinde art salayacaktr.4
En kt ihtimalle, ekonominin potansiyel geliri artarken, izlenilen politikalar neticesinde
bir faktr gelirinin greli olarak paynn artmas da olasdr. Ancak bu durumda bile
dier faktr gelirlerinde azalma yaanmasnn gerei yoktur. Zira ekonominin halihazrda
elde ettii byme ve gelir yaratma potansiyeli dier gelirleri azaltmadan, bir gelir
grubunun gelirlerinin artmasna imkan salamaktadr. Emekli ve dier transfer gelirlerinin
otonom karakterde gelirler olmas ve merkezi olarak ekonomideki gelimelerden ziyade,
daha ok otonom olarak gerekletirilecek kararlardan etkilenmesi sebebiyle, herhangi
bir makroiktisadi gelimeden ne ynde etkilenecei daha ok o otonom kararlarn
niteliine bal olacaktr.
Konjonktrel anlamda bymenin daha ziyade talep ekili gereklemesi durumunda,
gelir gruplarna etkisi, izlenecek olan talep politikasnn hangi gelir grubunun lehine
sonular douracana bal olacaktr. Bymenin talep ekili olmas ekonomideki
kapasite kullanm orannn artmas anlamna gelirken, talebin finansman iin kullanlacak
imkanlarn kayna da bu tarz bymenin niteliini oluturacaktr. rnein ksa dnemde
ihtiya duyulacak kaynak emek gelirlerinin bask altna alnmasyla aa kartlacak
bir artk zerinden finanse edilirse, ekonomi konjonktrel anlamda byrken emek
gelirlerinde azalma grlmesi mmkndr. Ya da bu mali kaynak borlanma yoluyla
temin edilirken, bir dnem sonunda faiz gelirlerinde dier gelirlere kyasla ok daha
fazla art yaanabilir. Bu nedenle konjonktrel bymenin fonksiyonel gelir gruplarnn
gelirleri zerine ne ynde etki edecei daha ok bu talep ynl politikalarn uygulanmas
ve finansman eklinin tespit edecei nitelie baldr.
Enflasyondaki dlerin reel anlamda tm gelir gruplarnn gelirleri zerinde olumlu
bir etki yapmas beklenir. Ancak faiz gelirleri bunun tek istisnasn oluturmaktadr.
Enflasyondaki d risk primini de indirecek ve faizlerin de dmesine kaynaklk
edecei iin faiz gelirlerinde bir d yaanacaktr.
Trkiye ekonomisinde 2001 sonras dnemde olduu gibi faizlerde yaanan bir dme
farkl gelir gruplarn yine farkl ekillerde etkileyecektir. Ancak etkilenmenin ynn
baz gelir gruplar iin nceden kesin olarak ifade edebilmek mmkn deildir. Faizlerdeki
dn dier gelir gruplarnn gelirlerini etkileme ekli dorudan o gelirler zerinde
bir etki yaratlmas eklinde anlalmamaldr. Daha ziyade hanehalk gelirlerinden faiz
demesinin azalmas (artmas) neticesinde aa kacak ek satn alma gcndeki art
4
AK Parti dneminde yaplan reformlar ve siyasi istikrarn Trkiye ekonomisi iin yaratm olduu nemli
etkilerden biri enflasyon, faiz ve kurlardaki dtr. zellikle 2001 ncesi dnemde yksek faiz politikas sebebi
ile telenen yatrmlar, oluan bu yeni ortamda yaplabilir hale gelmitir. Byk lde, zel sektrn yenileme
yatrmlarna arlk verdii bu dnemde, emek verimlilii ve toplam faktr verimliliinde ciddi artlar meydana
gelmi ve bu da potansiyel anlamda ekonominin retim kapasitesinde genilemelere neden olmutur.
49
(azalma) olarak dnlmelidir. rnein emek gelirleri asndan durumu ele alrsak,
faizlerdeki bir dn dorudan emek gelirleri zerine bir etkisinden bahsedilemez.
Ancak ekonomideki hanehalklarnn borluluk dzeyi nemli boyutlarda ise, o takdirde
faizlerde yaanacak dler emek gelir grubundaki hanelerin gelirlerini olumlu ynde
etkileyecektir. Mteebbisler asndan da durum bundan farkl deildir. Yaptklar iin
gerei olarak dn fon kullanmak zorunda olan bu kesim gelirlerinin, faizlerin
dmesinden olumlu ynde etkilenmesi beklenir. Emekli gelirleri iin de benzer mantn
geerlilii vardr. Bu gelir grubundaki hanehalklarnn borluluk durumuna bal olarak,
faizlerdeki d, emekli geliri elde edenlerin gelirlerini etkileyecektir. Faizlerdeki bir
dme, borluluu yksek olan emekli geliri elde eden bir bireyin satnalma gcnn
artmasna neden olabilecektir.
Kurlardaki deiim de gelir gruplarn dorudan etkilemektedir. Ancak TL'nin deer
kazanmas eklinde ortaya kacak olan kurlardaki d gelir gruplarnn yabanc mal
kullanm oranna bal olarak onlarn bteleri dahilinde yapacaklar harcamalar
etkileyecek ve refahlarn artrabilme imkan salayacaktr. imdi Tablo 2.2'de raporlanan
beklentiler nda Trkiye ekonomisinde 2001 sonras meydana gelen gelimelerin
farkl gelir gruplarnn gelirleri zerine yapm olabilecei etkileri deerlendirmekte yarar
vardr. Bu blmde ortaya konulacak beklentilerimizin ne derecede gelir dalm
eitsizliklerine yansdn, izleyen blmde mikro dzeyde elde edilen veriler kullanlarak
oluturacamz bir takm ller yardmyla inceleyeceiz.
ekil 2.2. Trkiye Ekonomisinde Byme ve Kaynaklar
50
Ekonomik bymenin ekil 2.2'de olduu gibi bir ekle sahip olmas Trkiye ekonomisinin dnya ekonomisindeki
konumu, yaps ve uygulanan politikalar neticesindedir. Farkl lke deneyimleri sonucunda ortaya kan farkl
byme pratikleri Ek 2 B'de gsterilmektedir.
51
yllarda dmtr. zellikle 2007 sonras dnemde potansiyel byme orannn sabit
bir seyir izlemesi dikkat ekicidir. Dahas, sonraki yllarda elde edilen bymenin
kaynan, daha ok talep ekili konjonktrel bymenin oluturduu anlalmaktadr.
Son yllarda Trkiye ekonomisinde elde edilen ekonomik bymenin bu nitelii, talep
artlarnn srdrlebilirlii iin gerekli olan finansman imkanlarnn amalanan byme
potansiyeli asndan tad neme dikkat ekmektedir. Ekonominin arz imkanlarn
artrmadan yksek byme oranlarna ulaabilmek, yksek talep dzeyine ve bu talebi
destekleyecek finansal imkanlarn varlna bal olacaktr.
Bu noktada dikkate alnmas gereken bir nemli husus da, potansiyel bymenin
dorudan retim imkanlarnda bir genileme ve bunun sonucunda faktr gelirlerinde
art anlamna geleceidir. Dolaysyla potansiyel bymenin, retim faktrlerinin
gelirleriyle dorudan bir ilikisi olduu dnldnde, potansiyel gelir artlarnn son
yllarda yeterince artrlamamas, faktr gelirlerinde de artlarn snrl dzeyde seyredeceine
iaret etmektedir.
Dier yandan konjonktrel bymenin halihazrda var olan faktr gelirlerinin potansiyel
seviyelerinde bir etki yaratmas beklenmemelidir. Aksine bu tarz byme pratii
ekonominin potansiyelini yakalamas anlamna gelecei iin, bunu salayacak talep
politikalarnn nitelii, faktrlerin katma deerden aldklar paylar etkileyebilmekte ve
bylece potansiyel gelir dzeyi deimese bile bunun dalm deiebilmektedir.
Dolaysyla Trkiye ekonomisinin byme performans giderek daha ok talep ekili
ve konjonktrel nitelikte bir byme haline gelirse, bu nitelikte bir byme pratiinin
gelir dalm eitsizlii asndan daha ok sorun karmas mmkndr. Trkiye
ekonomisinde gemite ska bavurulan kamu harcamalar yolu ile talep yaratma
pratiinin sebep olduu yksek faiz demelerinin gelir dalm zerinde yaratt etkiler
buna bir rnek verilebilir. Bymenin ihtiya duyduu talep borlanma yoluyla temin
edildiinde faktr gelirlerinde oluacak olan artlar ekonominin halihazrda var olan
potansiyel gelire ulalabilmesini salayacaktr. Ancak borca ynelik olarak ortaya kacak
olan faiz deme zaruriyeti, dier gelirlerden buraya bir transfer yaplmasna yol aacaktr.
En basitinden bu durum, potansiyel gelire ulama yolunda gelir dalm eitsizliinin
ktlemesine neden olacaktr. Bu yzden ekonomide ar borlanma ve faiz yknn
olduu dnemlerde bu ekilde uygulanan talep ekili byme pratii ekonomideki
gelir eitsizlii problemlerinin de ktlemesine neden olacaktr.
Bu aklamalarmz nda, 2007-2011 dneminde elde edilen greli istikrarsz
byme performansnn arlkl bir ekilde konjonktrel bir byme olduu dnlrse,
AK Parti'nin ikinci dneminde uygulanan politikalarn gelir dalmna etkileri aratrmaya
deer bir konudur.
52
2.3.2. Enflasyon
ok uzun yllardr sregelen kroniklemi yksek enflasyon Trkiye ekonomisinin
en temel problemlerinden biri olmutur. Tablo 2.1'den grlecei zere 1995-2000
dneminde %70 seviyesinde olan enflasyon, 2001 krizinin ardndan gelen AK Parti
hkmetlerinin kararl tutumu sayesinde tek haneli seviyelere drlebilmitir. Bu
konuda hala yaplmas gerekenler olmasna ramen, enflasyonun geriledii bugnk
seviyeler dnldnde 2001 sonras politikalarn en nemli baarlarndan birinin
enflasyon konusunda gerekletii ifade edilebilir.
Genel anlamda ekonomideki nominal deerlerde erozyona neden olan enflasyon,
nisbi fiyatlar zerindeki etkisi nedeniyle de farkl kesimlerin gelirleri zerinde farkl
etkiler yaratabilmektedir. Bu ekilde, enflasyonist ortamda her bir faktr gelirinin
enflasyona ayn hzda uyum gsterememesi, enflasyona yava uyum gsteren kesimlerin
reel gelirlerinde azalma gereklemesi, gelir dalm eitsizliini ktletirecektir. rnein
sabit gelirlilerin cretlerindeki deiimin sadece dnemsel gereklemesi, bu dnem
zarfnda elde edecekleri reel gelirlerinde, deiken gelir elde eden gruplara gre
gerilemeye sebep olacaktr. te yandan faiz gibi deikenlii yksek bir gelir grubunun
enflasyona uyum sreci de son derecede hzldr. Enflasyonist dnemlerde faiz gelirlerinin
de ksa dnemde srekli artabilme kabiliyeti, bu gelir gruplarnn gelirlerinin enflasyondan
ok fazla etkilenmemesine ya da artmasna imkan salar. Bu da, ekonomideki gelir
eitsizliini artrc ynde bir etki dourur.
Bu aklamalardan yola karak, 2001 sonras dnemde enflasyonunun kademeli bir
ekilde drlmesinin, sabit gelirlilerin gelirleri zerinde olumlu ynde etki ederek,
daha nceki yllarda olumu olan gelir dalm eitsizliklerinin azalmasna imkan vermesi
beklenmelidir.
2.3.3. Faiz
2001 sonras olumlu gelimelerin yaand bir dier makroiktisadi deiken de
faizdir. Geleneksel olarak yksek kaynak kullanm ihtiyac iinde olan Trkiye ekonomisinde
bir trl artrlamayan tasarruflar doal olarak yksek faiz uygulamalarna yol amtr.
zellikle mali disiplinden uzak kamu kesiminin katklaryla oluan yksek faiz zel
kesimin mali kaynak kullanma talebini basklarken, ortaya kan kaynaklarn kamu
kesimi tarafndan kullanlmasna imkan salamtr. Bu tarz kaynak-kullanm yntemine
1990'l yllar boyunca devam edilmi ve faizler srekli yksek tutulmutur. Kamu kesiminin
mali disiplinden uzaklamas kanlmaz olarak hazinenin i borlanmaya gitmesine ve
i bor stok artna neden olmutur. Bu da hazinenin dier giderlerine ek olarak yksek
faiz demeleri yapmasna yol amtr. Elbette bu faiz demelerinin yapld kesimlerin
gelirlerinde bu dnemde ciddi artlar gereklemi ve bu uygulama gelir eitsizliini
olumsuz ynde etkilemitir.
53
Tablo 2.1'de 2001 ncesi dnemde ortalama nominal faizlerin %74 mertebesinde
seyretmesi bu yksek faiz uygulamasnn ulat boyuta iaret etmektedir. 2002-2007
dneminde nominal faizlerin ortalama olarak %26 seviyesine dmesi de bu dnemdeki
iktisadi uygulamalarn ne boyutta bir baarya yol atnn bir gstergesidir. Ayrca
2007-2011 dneminde de dk faiz uygulamasna devam edilmesi, orta ve uzun vadede
ekonominin maruz kald kaynak skntsnn mali piyasalarda yaratt talep basksnn
azaldna iaret etmektedir. Bu da faizlerin dmesinin gelir dalm eitsizlii zerindeki
olumlu etkisinin devam etmesine imkan salamtr.
54
Bu ksmda kullandmz gelir dalm ltlerinin tanmlar ve genel olarak hesaplanma yntemleri izleyen
blmde ele alnmaktadr.
55
Gini katsaysnda grlen herhangi bir azalma gelir dalmnda dzelmeye iaret
ederken, artlar ktlemeyi gstermektedir. Ancak byle bir deerlendirmenin iktisat
politikalarnn gelir dalm zerinde yaratt sonular asndan ok da doru olmayaca
aktr. Zira, ekonomideki bir takm gelir gruplarnn gelirleri ok deiken ve konjonktrel
etkilere gre daha kolay dalgalanma gsterebilirken, dier gelir gruplarnn gelirleri daha
ok uzun vadede yapsal faktrlerdeki deimelere bal olarak deikenlik gsterebilir.
Bu durumda, belli yllar iin baskn konjonktrel etkiler altnda hesaplanacak bir eitsizlik
lsndeki dalgalanmalara dayanarak yaplacak olan deerlendirmelerde ve varlacak
sonularda daha dikkatli olunmas gerekmektedir. Dolaysyla daha temkinli yaplabilecek
bir deerlendirme, bu katsaynn zaman iinde gsterdii genel eilime dayanmaldr.
ekil 2.3'te, Gini katsaysna ek olarak farkl eitsizlik ls bir arada grlmektedir.
Bu eitsizlik llerinin tm Trkiye'de 2001 sonras ortaya kan gelir dalm eitsizlii
konusunda benzer bir eilim sergilemektedir. Buna gre gelir dalm eitsizliinin 20022007 dneminde gzle grlr derecede azald, 2007 sonras dnemde ise yatay bir
seyir izledii anlalmaktadr. Gelir eitsizlii hususunda iki dnem arasnda ortaya kan
bu farkllk, yukardaki satrlarda da ifade ettiimiz zere, uygulanan makroiktisadi
politikalardaki farkllklarn neticesinde meydana gelmitir. Birinci dnemde yapsal bir
takm deimelerin salad potansiyel gelir artlar bu dnemdeki bymenin niteliini
belirlerken, ayn zamanda gelir dalm eitsizliklerinin giderilebilmesi ynnde de etki
56
etmitir. Potansiyel gelir artnn azald ve istikrarl bir seyir izledii 2007 sonras
dnemde ise, elde edilen bymenin gelir dalm eitsizliklerini gzle grlr lde
azaltc bir etki yaratamad anlalmaktadr.
Bu eitsizlik llerine ek olarak TK Gelir ve Yaam Koullar Aratrmasndan
elde edilen verilere dayanarak, %20'lik kesimler halinde nfusun toplam gelirden alm
olduklar paylar hesaplanarak, bu paylarn zamana gre seyri de gelir dalm eitsizliindeki
deimeleri grmek iin kullanlabilir. Dahas en st gelir grubunda yer alan %20'lik
ksmn geliri ile en alt grupta yer alan %20'lik kesimin geliri karlatrlarak, aradaki
farkn seyri bir eitsizlik ls olarak alnabilir. Bu ekilde "en zengin" ile "en yoksul"
arasndaki gelir farknn zaman iinde nasl bir seyir izledii gzlemlenebilir. Bu durum
ekil 2.4'te grlmektedir. Grld gibi, yukardaki eitsizlik llerine paralel olarak,
zengin ve yoksul gelir gruplar arasndaki gelir fark 2007'ye kadar gzle grlr lde
azalmaktadr ancak bu durum 2007 sonras dnem iin maalesef gzlemlenememektedir.
2.5. Sonu
1990'l yllarn siyasi ve ekonomik istikrarszlklarnn ardndan 2002 ylndaki genel
seimler sonrasnda elde edilen istikrarn Trkiye ekonomisine birok adan olumlu
etkileri olmutur. Ancak bu blmde yaptmz deerlendirmeler nda, 2002-2011
dneminin tamamnda uygulanan makroiktisadi politikalarn niteliklerindeki farkllklar
neticesinde, bu dnemin iki alt dneme ayrlarak incelenmesi daha uygun bulunmutur.
Bu dnemlerden ilki 2002-2007 yllar arasnda AK Parti'nin ilk iktidar yllarn kapsamaktadr.
Makroiktisadi politika tercihleri asndan daha ok bir nceki dnemde IMF ile varlan
anlama hkmleriyle uyumlu politikalarn uygulanmas tercih edilmitir. Yapsal birok
reformun yapld, balayanlarn ise devam ettii bir dnemdir. Bir takm yeni ekonomik
kurum ve uygulamalar hayata geirilirken, var olanlarn ise ekonomideki konumlarnn
glendirilmesi tercih edilmitir. Ayrca bu reformlarn oluturduu iyimserlik ve gven
ortam ekonomideki yenileme yatrmlarnn hz kazanmasna, uluslararas piyasalardan
da giderek artan oranda sermaye giriine vesile olmutur. Bu dnemin olumlu ekonomik
performans AK Parti iin ikinci iktidar dneminin de kaplarn amtr.
kinci dnem 2007-2011 yllarn kapsayan ve AK Parti'nin ikinci hkmet dnemidir.
IMF gzetiminde uygulanan anlama 2007 ylnn k aylarnda sona ermi ve yeni bir
anlama yaplmas hkmete uygun grlmemitir. Bu dnemdeki politika tercihlerinin
oluumunda AK Parti'nin kendi inisiyatifinin rol byktr. Ancak nceki dnemde
yaplan reformlardan anlaml grlebilecek bir geriye dn (policy reversal) yoktur.
Temel makroiktisadi deikenlerde grlen baar genel olarak devam etmitir; TL
yeterince deerli, enflasyon ve faizler de dktr.
57
58
B L M
Gini katsays, teorik olarak 0-1 arasnda deerler alabilir olmasna ramen ampirik olarak lkeler iin tahmin
edildiinde, 0,20-0,65 arasnda deien Gini katsaylarna rastlanr.
8
Dnyada gelirleri eitlikten en uzak dalan lkelerden biri olan Brezilya'da, 2003 ylnda yaplan bir aratrmann
sonularna gre, en zengin %20/en yoksul %20 gelir oran, 20 katna varmaktadr (Sotomayor, 2008).
61
62
Bu alma dourganlk almasna ynelik bir alma olduundan, tabakal rnekleme yntemi ile seilmi
rnek hanehalklarndan, belirli bir boyuttaki hanehalk rneklem d tutulmutur (Grsel vd, 2000). rneklemin
bu ekilde snrl tutulmas Trkiye'deki tm hanehalklarnn %17'sinin ve toplam nfusun ise %8'inin aratrma
kapsam dnda kalmasna neden olmutur (Bulutay vd, 1971).
63
1968
1973
1978
1983
1986
1987
1994
En dk %20
4.5
3.0
3.5
2.9
2.7
3.9
5.2
4.9
kinci %20
8.5
7.0
8.0
7.4
7.0
8.4
9.6
8.6
nc %20
11.5
10.0
12.5
13.0
12.6
12.6
14.1
12.6
Drdnc %20
18.5
20.0
19.5
22.1
21.9
19.2
21.2
19.0
En yksek %20
57.0
60.0
56.5
54.7
55.8
55.9
49.9
54.9
Gini Katsays
0.55
0.56
0.51
0.51
0.52
0.50
0.43
0.49
Kaynak: Grsel vd. (2000), Bireysel Gelir Dalm ve Yoksulluk, TSAD Raporu, 2000-12/295.
10
Trkiye statistik Kurumu'nun resmi ad, anketlerin yapld yllarda Devlet statistik Enstits'dr.
64
Buna karn, bu yllara ait verilen tam olarak karlatrlabilir veriler olmadnn akllarda tutulmasnda yarar
vardr. 1968 ylnda olduu gibi baz yllara ilikin verilerin Trkiye genelini yanstmadna dair literatrde eitli
eletiriler sz konusudur.
12
Edeerlik lei olarak, Eurostat lei (modified OECD lei) olan, referans kii "1", 14 ve daha yukar yataki
fertler iin "0,5" ve 14 yan altndaki fertler iin "0,3" katsaysnn alnarak edeer yetikin saysnn bulunduu
lek kullanlmtr.
65
2006 ylnda Gini katsaysnn, 5 puan artarak 0.38'den 0.43'e ykselmesinin gelir
dalmnn bozulduunu gsterdiini syleyen yorumdur.13 2006 yl olaan bir yl
olduu ve bireysel gelir dalm eitsizlikleri bir yldan dierine bu derece hzl deimedii
iin Gini katsaysnda bu oranda yksek deiim beklenmemelidir. Zira eitsizliin art
veri kaynann deimesinden ve ayrca yldan yla uygulanan yntem deiikliklerinden
kaynaklanmaktadr.
Tablo 3.2. 2000li Yllar TK Gelir Dalm Aratrmalar Sonular
HBA
GYKA*
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
En dk
5.3
6.0
6.0
6.1
5.1
5.8
5.8
5.6
5.8
5.8
kinci
9.8
10.3
10.7
11.1
9.9
10.6
10.4
10.3
10.6
10.6
nc
14.0
14.5
15.2
15.8
14.8
15.2
15.2
15.1
15.3
15.2
Drdnc
20.8
20.9
21.9
22.6
21.9
21.5
21.9
21.5
21.9
21.7
En yksek
50.1
48.3
46.2
44.4
48.4
46.9
46.7
47.6
46.4
46.7
Gini Katsays
0.44
0.42
0.40
0.38
0.43
0.41
0.41
0.42
0.40
0.40
%20'lik grup
Kaynak: Kalknma Bakanl (2013), Gelir Dalm ve Yoksulluk alma Grubu Raporu, (Raportr: R. Selim)
2014-2018 Onuncu Kalknma Plan.
* GYKA gelir deikenleri referans yl, bir nceki yldr. Bu tabloda da sunulduu gibi, TK tablolarnda anketin
yapld yl balkta kullanm, ancak verilerin bir nceki yln gelirlerini yansttn Tablo altnda rapor etmitir.
TK gelir dalm anketleriyle ilgili nemli bir nokta, gelirlerin derlendii yln ne
olduudur. Hanehalk Bte Anketlerinde, bir haneye ilikin gelir verileri, bir yl boyunca
elde edilen gelirleri kapsamaktadr. Her ay rneklem grubu deitii iin ve geriye doru
bir yllk gelirlerini beyan ettikleri iin, veri setinde ifade edilen gelirler, yllk gelir bilgisini
ierir ancak hanelerin yllk gelirlerinin topland dnem balangcndaki ay deimektedir.
GYKA gelir bilgileri ise, bir nceki yln gelir bilgileridir. TK, GYKA'da dier btn
deikenlere ilikin bilgiler anketin yapld yln bilgilerini ierdii iin gelir eitsizlii
hesaplarnn banda da anketin yapld yl belirtmekte, gelir verilerinin bir nceki yla
ait olduunu tablolarn altnda not etmektedir.
Gini katsays hesabndaki veri kaynann ve yntemin deimesi nedeniyle, Gini
katsaysnn zaman iindeki deiimini Tablo 3.2. yardmyla karlatrmak doru
olmayacaktr. Bununla beraber, her iki ankete dayanarak elde edilen Gini katsaylar,
gelir eitsizliinin 2000'li yllarda zaman iinde azalma eilimine girdiini gstermektedir.
Ancak, 2011 ylna gelindiinde Trkiye 0,40 Gini katsays ile Dnya lkeleri sralamasnda
gelir dalm eitsizlii yksek lkeler arasnda yer alr.
13
Bu yorumlardan biri, Gini katsaysnn, 2005'te 0,38 ile gelir eitsizliinde dzelmenin doruk noktasna kt,
ne var ki 2006 ylnda yeniden 0,43'e ykseldii ve gelir dalmnn bozulduu, izleyen iki ylda 0,41 orannda
kald ynnde yaplan deerlendirmedir (Radikal, 1 Austos 2010)
66
67
lk olarak Hanehalk Bte Anketlerine ilikin zet istatistikler Tablo 3.3'te sunulmaktadr.
lk stunda ortalama hanehalk bykl, ikinci ve nc stunda ortalama gelir (kii
bana bireysel edeer gelir) ve medyan gelir (bireysel edeer gelir ortancas) sunulmutur.
Gelir ortalamalar hesaplanrken gzlem deerleri, hanehalklarnn temsil ettii hanehalk
saylar (faktr) ve hanehalk byklnn (hhb) arpmyla bulunmu tartlarla
arlklandrlmtr.
Trkiye'de ortalama hanehalk bykl zaman ierisinde azalma eilimindedir.
Trkiye'de dourganlk oranlarndaki d, hanehalk anketlerinden de izlenebilmektedir.
Ancak hanehalklarnn ortanca bykl her yl ayn dzeydedir ve Trkiye'de
hanehalklar ortalama drt kiiden olumaktadr.
Tablo 3.3. Hanehalk Bte Anketi zet statistikler
Hanehalk
Bykl
(ortalama)
Ortalama
Gelir
(TL)
Meydan
Gelir
(TL)
TFE
(%)
Reel
Ortalama
Gelir (TL)
Reel
Medyan
Gelir (TL)
2002
4,16
4200
2940
31,8
4200,0
2940,0
2003
4,13
5200
3730
11,7
4655,3
3339,3
2004
4,11
6170
4680
9,4
5049,1
3829,8
2005
4,08
7077
5641
7,7
5377,3
4286,2
2006
4,10
7987
6441
9,7
5532,1
4461,3
2007
3,97
9252
7498
8,4
5911,7
4791,0
2008
3,92
10619
8396
10,1
6162,7
4872,6
2009
3,83
11178
8738
6,5
6091,2
4761,6
2010
3,79
12068
9534
6,4
6180,7
4882,9
2011
3,75
14004
11074
10,45
6493,6
5135,0
Kaynak: Tablodaki ilk stundaki istatistikler, TK, HBA ham verileri kullanlarak yazarlar tarafndan
hesaplanmtr. Tablodaki gelir deerleri, OECD lei yardmyla hesaplanm bireysel edeer gelir ortalamalardr.
TFE, TK'den alnm enflasyon istatistikleridir. Reel ortalama gelir ve reel medyan gelir, 2002 fiyatlaryla ifade
edilmitir.
2002 ylnda yllk ortalama bireysel edeer gelir 4.200 TL'dir (Tablo 3.3). Bu gelirin
"bireysel edeer gelir" olduu, o ylda bireyin ortalama nakit gelirine denk olmad
unutulmamaldr. Bireysel edeer gelir ortalamas tek bana dalmn ekli hakknda
bilgi vermez. Ancak ortanca gelir (medyan) ayn yl iin 2.940 TL olarak tahmin edilmitir.
Ortanca gelirin ok daha kk olmas, nfusun ounluunun ortalama gelirin altnda
bir gelir dzeyine sahip olduunu gsterir. Bu bilgi, gelir dalmnn arpk olduunun
yani, gelirlerin eitlikten uzak daldnn da bir gstergesidir.
Bireysel edeer gelirin zaman iindeki seyri incelendiinde, zaman iinde cari
gelirlerin artmakta olduu, 2011 ylna gelindiinde yllk ortalama bireysel edeer gelir
68
dzeyinin 14.004 TL'e ykseldii grlr. Ancak 2002 ylndan 2011 ylna Trkiye
hanehalklarnn satn alma gcnde oluan deiiklikleri grebilmek amacyla, ayn
tabloya TK'in yllk fiyat endeksi istatistikleri eklenmitir. Nominal gelirler, enflasyonun
etkisinden arndrlarak reel ortalama yllk bireysel gelirler elde edildiinde, ortalama
bireysel gelirlerde 2008 ylna kadar (2008 yl dahil) bir art yaand, ardndan 2009
ylnda reel gelirlerin biraz azald ve 2010 ve 2011 yllarnda ykseldii grlmektedir.
Benzer ekilde Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketine dayanlarak oluturulan
betimleyici istatistikler ise Tablo 3.4'te sunulmutur. Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas
Anketleri'nde, gelir deikenlerinin referans yl bir nceki yldr. Bu tabloda ortalama
bireysel edeer gelirler, temsil ettii yla yazlmtr. Bu nedenle ortalama gelirler 20052010 yllarnn gelirleridir. Oysa TK tablolarnda anketlerin yaymlanma yllar 20062011 eklindedir.
Tablo 3.4 Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas zet statistikler*
Hanehalk
Bykl
(ortalama)
Ortalama
Gelir
(TL)
Meydan
Gelir
(TL)
TFE
(%)
Reel
Ortalama
Gelir (TL)
Reel
Medyan
Gelir (TL)
2005
7447
5604
7,7
5658,8
4258,4
2006
3,91
9389
7271
9,7
6503,2
5036,2
2007
3,85
9755
7465
8,4
6233,1
4769,9
2008
3,79
10897
8285
10,1
6324,1
4808,2
2009
3,67
11249
8633
6,5
6129,9
4704,4
2010
3,69
12454
9540
6,4
6378,3
4885,9
2011
3,68
Tablo 3.4'te yer alan istatistiklere gre, 2006-2011 dneminde HBA'den elde edilen
sonularla benzer ekilde, ortalama hanehalk bykl, zaman iinde nfus art
oranndaki dlerin etkisiyle azalmaktadr. Bu tabloda da ortalama yllk hanehalk
gelirleri, nominal gelirlerden reel gelirlere dntrlrken ayn 2002 yln temel alan
fiyat endeksleri serisi kullanlmtr. Bylece 2006 yl ve sonras iin ortalama yllk
hanehalk reel gelirleri, 2002 fiyatlaryla ifade edilmitir ve HBA sonularyla karlatrlabilir
olmutur.
Tablo 3.3 ve Tablo 3.4'teki iki farkl anketten elde edilen sonular, kolay izlenebilir
olmas asndan ekil 3.1'de birarada izilmitir. Gelir ortalamalar asndan GYKA'dan
bulunan ortalama yllk bireysel gelirler, HBA'dan bulunan istatistiklerle benzerdir. Tek
69
istisnas, 2006 yl GYKA gelir ortalamalarnn, HBA ortalamalarna gre yksek grnyor
olmasdr. Dier yllarda her iki anketten elde edilen ortalamalarn birbirine benzer
olmas, 2006 ylnda bu anketlerden birinin veri toplama srecinde bir problem olabilecei
olasln dndrr.
ekil 3.1. Bireysel Gelir Dzeylerindeki Gelimeler
TL
ekil 3.1'den kan genel sonu, 2002 ylndan 2008 ylna, ortalama gelirlerin reel
olarak art eiliminde olduudur. Bu sonu, ekonomik bymenin bir yansmas olarak
aklanabilir. Trkiye ekonomisi zellikle 2002-2007 dneminde yksek byme oranlar
gstermitir. Bu dneme bakldnda, byme oranlarnn hanehalk gelirlerine yansd
grlmektedir. Ancak 2008 ylnda reel gelirler duraksam, 2009 ylnda ise reel gelirler
azalmtr. 2008 ylndan balayarak, ekonominin klmesi hanehalk gelirlerine de
olumsuz yansmtr. 2010 ve 2011 yllarnda ise reel gelirler nceki dnemle
karlatrldnda daha az oranda da olsa art eilimindedir.
Bireysel gelir dalm eitsizliini lmek iin literatrde yaygn olarak kullanlan farkl gelir eitsizlii lleri
rapor edilmitir.
70
71
Gelir dalm eitsizliklerini deerlendirirken tek bir eitsizlik lsne bal kalmak,
dalmn farkl ksmlarndaki deiikliklerin gzden karlmasna neden olabilir. Ayn
Gini katsaysna sahip iki dalmn eitsizlik asndan tamamen ayn olduunu sylemek
hatal olabilir. rnein, dalmlardan birinde alt gelir gruplarnn gelirden ald paylar
yksek, dierinde az olduu halde, ayn Gini katsays bulunabilir. Byle bir yanlgya
dmemek iin, baka gelir eitsizlii llerini de kullanarak eitsizlikteki deiiklikleri
yorumlamak faydal olacaktr. Bu amala Tablo 3.5'te Gini katsaysnn yannda, deikenlik
katsays, Atkinson indeksi, log sapmalarn ortalamas ve Theil indeksi sonular da
sunulmutur.
Tabloda yer alan btn eitsizlik lleri, bu dnemde gelir dalm eitsizliklerinin
azaldn gstermektedir. Deikenlik katsays ls 2002-2007 dneminde, 1.45'ten
0.86'ya gerilemitir. Deikenlik katsays, st gelir dzeyindeki transferlere daha duyarl,
dier bir deyile, bykl zenginler arasndaki gelir transferlerlerinden daha fazla
etkilenen bir l olduu iin, 2002'den 2007'ye zellikle en zenginlerin gelirlerinde
azalmalar olduunu gsterir. Atkinson indeksi ve log sapmalarn ortalamas lleri ise
alt gelir dzeylerindeki transferlere daha fazla tart verirler. Atkinson indeksinin 0.29'dan
0.22'ye dmesi ve log sapmalarn ortalamas lsnn de 0.34'ten 0.25'e gerilemesi,
gelir dalmnn alt ucunda da yoksullar lehine gelimeler olduuna iaret eder. Yine
Theil indeksi de 2002'de 0.40 iken, 2007'de 0.25'e derek, bu dnemde gelir eitsizliklerinin
azalmakta olduu bulgusunu desteklemektedir.
Tablo 3.5. Gelir Eitsizlii lleri
2002
2003
2004 2005
2006 2007
2008
2009
2010 2011
0.44
0.43
0.41
0.39
0.38
0.38
0.39
0.39
0.38
0.38
Deikenlik katsays
1.45
1.23
1.10
0.94
0.90
0.86
0.89
0.99
0.97
0.92
0.29
0.27
0.26
0.24
0.22
0.22
0.23
0.24
0.22
0.23
0.34
0.32
0.30
0.28
0.25
0.25
0.26
0.28
0.25
0.26
0.40
0.37
0.33
0.28
0.26
0.25
0.27
0.29
0.27
0.27
Gini Katsays
0.42
0.39
0.39
0.40
0.39
0.39
Deikenlik katsays
0.98
1.01
0.98
1.04
0.98
0.97
0.26
0.23
0.23
0.25
0.23
0.23
0.30
0.27
0.26
0.28
0.26
0.26
0.32
0.30
0.29
0.31
0.28
0.29
Log Sapmalarn
Ortalamas
Theil ndeksi
Gelir ve Yaam
Koullar Anketi
Log Sapmalarn
Ortalamas
Theil ndeksi
Kaynak: Yazarlar tarafndan TK ham verileriyle OECD lei yardmyla oluturulmu bireysel edeer gelirler
zerinden hesaplanmtr. GYKA gelir eitsizlii lleri, 2006-2011 yllar verileri, gelir verilerinde referans ylnn
bir nceki yl olmas nedeniyle ait olduklar yllara yani 2005-2010 dnemine kaydedilmilerdir.
72
kinci alt dnem olan 2007-2011 dneminde, gelir dalm eitsizlii lleri dnem
ba ve sonu itibaryla, ufak farklar dnda benzer deerler almtr. 2007 sonras, iktisadi
adan yksek byme oranlarnn srdrlemedii bir dnemdir ve bu dnemde
ekonomik bymenin gsterdii istikrarszln eitsizlii bozucu ynde etkide bulunmas
beklenebilir. Nitekim, ekonominin durgunlua girdii 2008 yl ve ekonominin %4.8
orannda kld 2009 ylnda, btn gelir dalm eitsizlii lleri artma eilimine
girmitir. HBA'dan elde edilen btn gelir eitsizlii llerinin zaman ierisinde izledikleri
seyir ekil 3.2'de sunulmutur. Gini katsays, 2008 ve 2009 yllarnda 0,39 deerini
almtr. 2007 ylndan sonraki dnem, iktisadi olarak byme oranlarnn ilk dnemdeki
ekilde srdrlemedii, yapsal reformlarn hz kestii ve dnya krizinin etkilerinin
zellikle isizlik oranlarndaki art nedeniyle gelir dalmnn alt kesimindeki kiilere
olumsuz yansd yllardr. zellikle, 2009 ylna ait eitsizlik llerine bakldnda,
btn eitsizlik llerinde artma eilimi olduu grlmektedir. Bu yldan sonraki iki
ylda ise Gini katsays ve dier gelir eitsizlii llerinde nemli bir deiim
gzlenmemektedir. Ekonominin byme oranlarnn yksek olduu 2010 ve 2011
yllarnda ise yksek byme oranlarna ramen Gini katsays 0.38 deerini almtr.
Bu da makroekonomik gstergeler olumlu seyretmeye devam ettii halde bu alt dnemin
gelir dalm eitsizlii asndan olumlu bir gelime yaratamadn gsterir. Dnemin
banda 0.38 bulunan Gini katsays dnem sonunda da 0.38'dir.
ekil 3.2. Gelir Eitsizlii llerinin Zaman indeki Seyri
73
Tablo 3.5'te, ikinci alt dnem iin tahmin edilmi GYKA15 sonular da sunulmutur.
GYKA'dan bulunan eitsizlik lleri, genel olarak HBA'dan bulunan eitsizlik llerinden
bir miktar daha byktr. Bu, yeni ankette gelirle ilgili daha ayrntl sorularn yer
almasnn ve bu nedenle, gelirlerin eksik beyan edilmesinden doan sapmann kk
bir lde de olsa bertaraf edilebilmi olmasnn bir sonucu olabilir.
GYKA verileri alt dnem ayrm, verilerin derlendii dnemler asndan 2005-2007
ve 2007-2010 dnemi olmaktadr. lk dnem iin GYKA eitsizlik lleri, HBA eitsizlik
lleriyle rten sonular verir. kinci alt dnem iin, GYKA eitsizlik lleri, 2008'de
art, 2009'da d gsterir. Bu durum HBA eitsizlik lleriyle uyumamaktadr. Ayrca
ekonomik byme ile karlatrldnda bu sonu paradoksal grnebilir. Oysa u
olguyu dikkate alrsak paradoks byk lde kaybolur. Yllk Gayri safi yurtii hasla
(GSYH) deiimi yanltc olmaktadr. GSYH klmesi 2008'in ikinci eyreinde balam,
nc eyreinde iddetlenmi ve 2009'un birinci eyreinde dip noktasn grmtr.
HBA ile oluan fark, bu anketin toplanma dneminin hareketli olmasndan kaynaklanyor
olabilir. GYKA'dan bulunan Gini katsays da 2007 ve 2010 yllar iin ald 0.39 deeri
ile bu ikinci alt dnemde eitsizlikte herhangi bir dzelmenin olmadn bulgular. Bu
bulgu, 2007 sonras izlenen ekonomi politikalarnn, gelir eitsizliinde bir dzelme
yaratmadn, gelir eitsizliinin dz bir seyir izlemesine yol atn gstermektedir.
Bu sonu gelir dalm eitsizliinin dzeltilebilmesi iin ekonomik byme yannda
yapsal politikalarn nemini destekler niteliktedir.
Gelir eitsizlii ile ilgili bireysel edeer gelirler zerinden her iki anket verileriyle
karlatrlabilir ller elde etmek amacyla yukardaki tabloda edeerlik lei olarak
OECD lei kullanlmtr. Ancak dier edeerlik leklerinin kullanlmas ile sonularn
lekdeki deiime duyarll da incelenmelidir. Bu amala, GYKA verilerinden Eurostat
(modified OECD) lei yardmyla oluturulmu gelir eitsizlii lleri de hesaplanm
ve Tablo 3.6'da sunulmutur.
Tablo 3.6. GYKA Gelir Eitsizlii lleri (Eurostat lei)
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Gini Katsays
0,43
0,40
0,40
0,41
0,40
0,40
Deikenlik katsays
1,02
1,06
1,01
1,06
1,03
1,01
0,28
0,25
0,24
0,26
0,24
0,24
0,32
0,38
0,28
0,30
0,28
0,28
Theil ndeksi
0,33
0,28
0,31
0,33
0,30
0,31
Kaynak: Yazarlar tarafndan Eurostat edeerlik lei (modified OECD lei) yardmyla hesaplanm gelir
eitsizlii lleridir.
15
Gelir eitsizlii lleri, Gelir ve Yaam Koullar Anketleri'nden, Hanehalk Bte Anketlerinde olduu gibi,
OECD edeerlik lei yardmyla hanehalk kullanlabilir gelirleri bireysel edeer gelirlere dntrlerek
hesaplanmtr.
74
GYKA anketi ile gelir eitsizlii lleri, OECD lei (Tablo 3.5) ve Eurostat lei
(Tablo 3.6) karlatrldnda Eurostat leinin edeer yetikin saylarn, sistematik
olarak OECD leinden bir miktar daha byk vermesi sz konusudur. Eurostat
leinin kullanlmas, bireysel edeer gelirlerin, zellikle hanehalk byklkleri
genellikle fazla olan alt gelir gruplar iin bir miktar daha klmesine ve bylece gelirler
arasndaki farklarn almasna yol aar. Bu durum eitsizlik llerinin de daha byk
tahmin edilmesi sonucunu dourur. Ancak zaman iindeki eilim asndan bir fark
yoktur. Bu nedenle yorumlama asndan OECD lei ile yaplan yorumlar destekler.
75
16
Bireysel gelir eitsizlii hesaplamalarnn, rassal rneklem verileri zerinden yaplan anaktle iin elde edilen
tahminler olduu ve bu oranlardaki ufak art ve azallarn istatistiki adan anlaml olmama olaslnn
bulunduu, bu nedenle de yorumlamada dikkatli olunmas gerektii unutulmamaldr.
76
kadar gerilemitir ve 2011 ylnda ayn kalmtr. Bu katsay da incelenen ilk dnemde,
zengin ve yoksul gelir gruplar arasndaki farkn kapandn ancak ikinci dnemde sabit
kaldn gstermektedir.
Tablo 3.7. Gelir Gruplarnn Toplam Gelirden Aldklar Paylar (%)
2002
2003
2004 2005
2006 2007
2008
2009
2010 2011
HBA
En yoksul %20
(1)
5.3
5.6
5.4
5.4
6.0
6.0
5.9
5.8
6.3
6.1
kinci %20
(2)
9.8
10.1
10.3
10.8
11.3
11.3
10.9
11.0
11.3
11.1
nc %20
(3)
14.1
14.4
15.3
15.9
16.2
16.3
16.0
15.8
15.8
15.8
Drdnc %20
(4)
20.9
20.9
21.9
22.8
22.4
22.7
22.6
22.2
22.1
22.1
En zengin %20
(5)
49.8
48.9
47.0
45.1
44.1
43.7
44.7
45.3
44.4
44.8
9.4
8.7
8.6
8.3
7.3
7.3
7.6
7.9
7.0
7.3
(5)/(1)
GYKA
En yoksul %20
(1)
5.3
6.1
6.1
5.9
6.2
6.2
kinci %20
(2)
10.2
10.8
10.6
10.5
10.9
10.8
nc %20
(3)
15.0
15.5
15.3
15.3
15.5
15.4
Drdnc %20
(4)
22.1
21.8
22.1
21.7
22.0
21.9
En zengin %20
(5)
47.4
45.8
45.8
46.6
45.4
45.8
8.9
7.5
7.5
7.9
7.3
7.4
(5)/(1)
Kaynak: Yazarlar tarafndan TK ham verileriyle OECD lei yardmyla oluturulmu bireysel edeer gelirler
zerinden hesaplanmtr.
GYKA gelir eitsizlii lleri, 2006-2011 yllar verileri, gelir verilerinde referans ylnn bir nceki yl olmas
nedeniyle ait olduklar yla 2005-2010 yllarna kaydedilmilerdir.
77
daha duyarl bir ldr. Deikenlik katsaysnn, 2002-2007 alt dneminde %40.7
orannda klyor olmas, gelir dalmnda en zengin gelir grubunda yer alanlarn
gelirlerinin bu dnemde oransal olarak azaldna iaret eder. kinci dnemde ise en
zengin grup, yeniden gelir paylarn az oranda da olsa arttrmtr. Theil indeksi de
deikenlik katsays ile benzer sonular gsterir.
Trkiye gelir dalmnn alt ucundaki gelimeleri izleyebilmek iin, yoksul gelir
grubundaki transferlere daha duyarl olan eitsizlik llerinden yararlanlabilir. Atkinson
indeksi ve logaritmik sapmalarn ortalamas ls, ilk dnemde, benzer oranlarda
klmekte ve ikinci dnemde daha az oranlarda bymektedir. Bu ller de ilk
dnem eitsizliin azaldna, ikinci dnemde ise eitsizliin arttna iaret eder. Ancak
bunlardaki ilk dnem oransal dn, deikenlik katsays ile kyaslandnda daha
kk olmas, gelir dalmndaki dzelmenin, gelir dalmn alt ksmndan ok st
ksmndaki deiimlerden kaynaklandn gstermektedir. Gelir dalmnn birinci
dnemde dzelmesine, byk oranda gelir dalmnn en st ucunda yer alan kiilerin
gelirlerindeki azalma etkili olmutur. Blm 3.4'te ayrntlaryla aklanaca gibi, bu
dnemde faizin eitsizlie yapt katkdaki dn etkisi nemlidir.
Tablo 3.8. Gelir Eitsizlii llerinin Alt Dnemlerdeki Deiimi
2002-2007 Dnemindeki
2007-2011 Dnemindeki
Deiim (%)
Deiim (%)
Gini Katsays
-13.6
Deikenlik Katsays
-40.7
7.0
-24.1
4.5
-26.5
4.0
Theil ndeksi
-37.5
8.0
78
80
Gelir kaynaklarnn reel gelir ortalamalarndaki yllk ortalama art oranlar Tablo
3.9'da tm dnem ve alt dnemler iin sunulmutur. ncelenen dokuz yllk zaman
diliminde, mteebbis gelir grubunun kazanlar (yllk ortalama %5,3), toplam gelirdeki
arta (ylda ortalama %5,0) benzer bir art gstermitir.
Tablo 3.9. Fonksiyonel Gelir Trlerinin Gelirlerindeki Art Oranlar
Yllk ortalama art oran (%)
2002-2011
2002-2007
2007-2011
Toplam Gelir
5.0
7.1
2.4
Emek geliri
5.7
7.4
3.7
5.2
2.7
8.5
Mteebbis Geliri
5.3
5.7
4.8
Faiz Geliri
9.1
-13.4
45.6
Emekli Geliri
6.1
9.9
1.6
Transfer Geliri
4.8
6.2
3.2
Tablo 3.9'da ortalama geliri, dier btn gelir gruplarndan farkl bir seyir izleyen
tek gelir tr, ana gelir kayna faiz geliri olanlarn gelirlerindeki arttr. Anket verilerinde
az sayda hane bu gruba dmektedir. Bu haneler, faiz gelirinin yannda baka gelir
trlerinden de gelir elde etmektedir. Ancak, toplam gelirleri ierisinde faiz gelirinin
arl fazladr ve ortalama gelirleri btn dier gruplardan daha yksek olduu iin
bu haneler en zengin gelir grubunda yer alrlar. Dnem boyunca, ana gelir kayna
faiz geliri olan haneler, gelirleri ylda ortalama %9.1 art ile tm dier gelir gruplarna
gre en yksek gelir artlar elde eden kesimdir. ki alt dnemdeki gelimeler ise
birbirinin tam aksi yndedir. Bu gruptaki hanelerin bireysel edeer gelirleri 2002-2007
alt dneminde yllk ortalama %13.4 azalrken, 2007-2011 dneminde ise ylda ortalama
%45.6 art gstermitir. ncelenen ilk dnemde faize yani borlanmaya ihtiya dt
iin faiz gelirlerinin dt, daha sonra yeniden artt sylenebilir. Bu noktada yksek
gelir gruplarnn faiz gelirlerinden elde ettikleri gelirlerin gelir eitsizlii zerindeki
etkilerini incelemek nem kazanr ki drdnc blmde ayrtrma analizi sonularna
dayanarak bu etki yorumlanmtr.
81
eitsizlii ekonomi apndaki eitsizlii de arttrc ynde etki edebilir. Buna ek olarak
her blgenin kendi iinde ortaya kan gelir eitsizliklerinde meydana gelen artlarn
da ekonomi dzeyindeki eitsizlikleri arttrc ynde etki yaratmas beklenmelidir. Gelir
eitsizliini gidermeye ynelik politikalarn, blgeler arasndaki eitsizlikleri gidermeye
ynelik politikalar da iermesi gerekir. Bu amala ncelikle blgeler arasndaki gelir
eitsizliklerini ve bu eitsizliin kaynaklarn belirlemenin nemi son derecede byktr.
Ardndan blgesel dzeyde gelir eitsizliklerinin boyutu ile bu eitsizliin blgesel
dzeyde fonksiyonel gelir dalmna gre kaynaklarnn aratrlmas gerekmektedir.
Trkiye'nin gelir eitsizliine blgelerin etkisi iki ynden olabilir. Birincisi, blgeler
aras gelir farkllklar zaman iinde artar (azalr) ise, bu genel gelir eitsizliinin artmasna
(azalmasna) yol aabilir. kincisi blge iindeki bireyler arasnda zaman iinde oluan
eitsizlikler (dzelmeler) gelir dalmnn daha eitsiz (daha eitlie yakn) dalmasna
etki eden bir faktr olabilir. Bu alt blmde, Trkiye gelir dalm eitsizliine katk
asndan sadece birinci etkiyle ilgili blgelerin gelir dzeyleri karlatrmalar yer
alacaktr. Trkiye gelir eitsizliine, blgeler aras deikenliin etkileri ve blge ii
eitsizliklerin etkileri aratrmann 5. blmnde ayrntlaryla tartlacaktr.
Trkiye'de gzlemlenen blgeleraras farkllklar, blgelerin birbirine yaknsayp
yaknsamadklar sorusunu da beraberinde getirmitir. Blgesel byme ve yaknsama
konularnda yrtlen aratrmalar, analizlerinde illerin kii bana milli gelirlerini, il ve
blgenin bireysel gelir dzeyi temsilcisi olarak kullanrlar (Doruel ve Doruel, 2003;
Karaca, 2004; Filiztekin, 2008; Zeren ve Ylanc, (2011); Erlat, 2012; Krdar ve Saraolu,
2012).17 Blgesel gelir eitsizliini, hanehalk verileri zerinden inceleyen aratrmalar
saysal olarak daha azdr. Bunlardan Filiztekin ve elik (2010), 1994 ve 2003 Hanehalk
Bte Anketleri yardmyla blgeleri karlatrmlardr. Blgelerle ilgili yaknsama
analizleri yapan aratrmalarda, gelir dzeyi belirlenirken, ilgili ilde yaratlan katma deer,
ilin nfusuna oranlanarak kii bana gelir elde edilir. Bu ekilde kii bana geliri
retmenin yle bir sakncasndan bahsedilebilir. rnein Kocaeli, Bursa gibi illerde
yaratlan katma deer, byk oranda fabrikalarn bu illerde ancak firma merkezlerinin
baka blgelerde olmas nedeniyle, o blge dndaki hanehalklarnn refahna da
yansmaktadr. llerin kii ba gelir sralamasnda en stte yeralan Kocaeli, o blgedeki
hanehalklarnn refah dzeyinin Trkiye'nin dier btn blgelerinden yksek olduu
ynnde sapmal bir sonu dourur. Bu gibi durumlarda, blge iin ortalama bireysel
edeer gelirin kullanlmas, o blgenin bireysel refah dzeyinin bir gstergesi olarak
daha iyi bir temsilci olmaya adaydr. Bu da blgedeki hanehalklarnn gelir dzeylerini
karlatrmada, direkt hanehalklarndan elde edilen bilginin, bireylerin refah dzeyini
daha iyi yanstan bir gsterge olduunu dndrmektedir.
17
Blgelerin gelir dalm asndan karlatrld aratrmalarn ou, llerin Gayri Safi Hasla verileri zerinden
yaplan hesaplamalar ierir. TK'in illerin kii ba gelirlerini gsteren bu tr verileri 2000 ylna kadar yaymlam
olmas, 2000 sonras iin karlatrma ans vermemektedir (Filiztekin, 2008).
82
83
Yksek
Orta
Dk
Trkiye
2005
2006
2007
2008
2009
2010
10.318
13.190
13.725
14.804
15.424
17.089
Ege
8.472
10.012
10.455
12.064
12.536
14.668
Bat Anadolu
9.053
10.680
11.362
13.259
12.793
14.310
Dou Marmara
8.968
11.649
11.399
12.821
11.713
12.507
Bat Marmara
7.327
8.555
9.168
10.295
11.043
12.127
Akdeniz
5.968
7.797
8.002
9.367
10.743
11.633
Orta Anadolu
6.793
8.137
8.107
9.640
9.845
11.037
Dou Karadeniz
7.618
9.104
9.819
10.467
9.977
10.964
Bat Karadeniz
5.997
8.353
8.362
9.442
9.613
10.745
4.898
7.366
7.649
7.212
7.739
8.644
4.636
6.232
6.534
6.762
7.609
8.006
3.405
4.561
5.317
5.822
6.334
6.773
7.447
9.389
9.755
10.897
11.249
12.454
stanbul
Kaynak: Yazarlar tarafndan GYKA verileri ve OECD lei yardmyla hesaplanmtr. Gelirlerle ilgili istatistikler,
anketteki gelir deikenlerinin bilgilerinin nceki yla ait olmas nedeniyle, ilgili yln karsna ilenmitir. Gelir
ortalamalar hesaplanrken gzlem deerleri, hanehalklarnn temsil ettii hanehalk saylar (faktr) ve hanehalk
byklnn (hhb) arpmyla bulunmu tartlarla arlklandrlmtr.
Blgeler arasnda bireysel gelir dzeyine gre nemli farkllklar vardr. rnein,
2005 ylnda en yksek gelir dzeyine sahip stanbul Blgesi'nin ortalama bireysel geliri,
en dk gelir dzeyindeki Gney Dou Anadolu Blgesi'nin katdr. Zaman ierisinde
bu farkllklar az da olsa azalma eilimine girmitir. rnein, 2010'da stanbul ile Gney
Dou Anadolu Blgesi arasndaki fark 2.5 kata kadar inmitir.
Tablo 3.10'da blgelerdeki bireylerin refah dzeyleriyle ilgili karlatrmalar, nominal
bireysel gelirler zerinden yaplmtr. Ayn karlatrma fiyat endeksleriyle dntrmeler
yaplarak, blgelerdeki reel bireysel gelirler zerinden de yaplmtr. Bu amala, 20052010 aras fiyat endeksleri kullanlarak reel ortalama bireysel edeer gelirler elde edilir.
Bu ekilde zaman ierisinde blgelerin reel bireysel gelirlerindeki gelimeler izlenebilir.
Bu amala yukardaki tablolarda sunulan TK fiyat endeksleri kullanlarak reel ortalama
bireysel edeer gelirler hesaplanmtr. Ancak bu noktada, asl merak edilen, blgedeki
bireysel refahn, blgesel fiyat endeksleriyle olan balantsdr.
Blgesel olarak piyasa fiyatlar arasndaki farkllklar nedeniyle, bireysel gelirlerin
satn alma gcyle ifade edilmesine ihtiya vardr. Gelir dzeyi dk olan bir blgede
yaayan bireyin refah dzeyi, gelir dzeyi biraz daha yksek olan ancak, piyasa fiyatlar
da yksek seyreden bir blgedeki bireyden daha fazla olabilir. Bu sakncay ortadan
84
Fiyat Endeksi
2005
2006
2007
2008
2009
2010
stanbul
114.2
9035
10529
10106
9901
9686
10086
Ege
102.0
8306
8947
8620
9034
8814
9693
Bat Anadolu
100.9
8972
9648
9469
10037
9093
9560
Dou Marmara
104.1
8614
10200
9208
9407
8069
8098
Bat Marmara
102.5
7148
7609
7522
7672
7726
7975
Akdeniz
99.3
6010
7158
6776
7205
7759
7897
Orta Anadolu
96.2
7061
7710
7087
7654
7340
7734
Bat Karadeniz
99.0
6058
7691
7103
7284
6964
7316
103.0
7396
8058
8016
7762
6947
7175
97.4
5029
6894
6604
5656
5699
5982
96.7
4794
5875
5682
5341
5643
5580
95.1
3581
4372
4702
4676
4776
4801
Dou Karadeniz
Kaynak: Blgesel fiyat endeksleri, TK Blgesel Satnalma Gc Paritesi, 2008 Haber Blteni, Say:54. 2005-2010
satnalma gc paritesine gre bireysel edeer gelirler, yazarlar tarafndan hesaplanmtr.
Tablo 3.10'daki yllk ortalama bireysel edeer gelirler, nce Trkiye genel fiyat
endeksleri kullanlarak, 2005 fiyatlaryla reel deerlere dntrlm, sonra da Blgesel
Satnalma Gc Paritesi verileri kullanlarak blgesel gelirleri satnalma gc paritesi
yaklamyla ifade eden gelirlere ulalm ve Tablo 3.11'de sunulmutur.
Blgeler arasnda, stanbul fiyatlarn en yksek olduu blgedir. Yine Ege ve Bat
Anadolu gibi fiyatlarn yksek olduu byk ehirlerin iinde bulunduu blgelerin
fiyat endeksleri yksektir. Blgeler, satnalma gc paritesine gre bireysel gelirler
zerinden 2010 ylnda bykten ke sralandnda, Tablo 3.10'dan tek fark, Bat
Karadeniz ile Dou Karadeniz'in sralamada yer deitirmesidir. Bu deiiklik, Dou
Karadeniz Blgesi'ndeki fiyatlarn, Bat Karadeniz'den ok daha yksek olmasndan
kaynaklanmaktadr.
18
Blgesel Satnalma Gc Paritesi 2008 almas, Trkiye'nin eitli blgelerinde TL'nin satn alma gcndeki
farkllklarn belirlenmesine ynelik gerekletirilmi, ortak bir mal ve hizmet sepetinden hareketle blgesel dzeyde
satnalma gc paritesi deerleri temelinde fiyat dzeyleri elde edilmitir (TK, 2009). ktisadi Blge Birimleri
Snflamas (BBS) Dzey 2'ye gre sunulmu olan endekslerden, bu aratrma iin Dzey 1'e gre hesaplanm
endeksler, ilgili blgelerdeki illerin endeks verilerinin geometrik ortalamalarnn alnmas yoluyla hesaplanmtr.
19
Blgesel Satnalma Gc Paritesi verileri yldan yla ok byk farkllklar gstermemektedir. Blgesel Satnalma
Gc Paritesi 2012 almas fiyat endeksleri kullanldnda da benzer sonulara ulalmaktadr.
85
86
Kadn Erkek
Kadn Erkek
Kadn
89,9
10,1
89,3
10,7
87,0
13,0
4,4
2,9
4,2
2,8
3,9
2,6
2.960
2.680
7.504
7.228
11.098
10.612
4.210
4.050
9.258
8.953,3
14.007
13.963
6.100
6.010
7.973
7.042
12.869
12.903
Tablonun izlenme kolayl gz nnde bulundurularak, sadece incelenen dnemlerin ba ve sonundaki yllara
ilikin istatistikler rapor edilmitir.
21
TK Evlenme ve Boanma statistikleri Sonular'na gre, 2002-2006 arasnda ylda ortalama 93.673 ift
boanrken, 2007 sonras boanmalar her yl bir nceki yla gre artm ve 2007-2011 yllar arasnda ylda ortalama
109.346 boanma gereklemitir (TK, 2012).
87
katsays, erkek reisli haneler iin, nfusun ounluunda bu tr haneler yerald iin,
Trkiye Gini katsaysyla ayn, yani 0,44'tr. Hanehalk reisi kadn olan haneler iin ise
Gini katsays 0.47 ile olduka yksektir.
Tablo 3.13. Hanehalk Reisinin Cinsiyetine Gre Gelir Eitsizlii
2002
2007
2011
Erkek
Kadn
Erkek
Kadn Erkek
Kadn
Gini Katsays
0,44
0,47
0,37
0,38
0,38
0,40
Deikenlik Katsays
1,45
1,48
0,86
0,79
0,92
0,92
0,33
0,40
0,25
0,26
0,26
0,28
Theil ndeksi
0,40
0,47
0,25
0,25
0,27
0,29
3.5. Sonu
Trkiye, dier lkelerle karlatrldnda, bireysel gelir dalm eitlikten olduka
uzak olan lkeler arasnda yeralr. 2011 itibaryla Trkiye, OECD lkeleri arasnda Meksika
ve ili'den sonra sralamada gelirleri en eitsiz dalan nc lke olmaktadr (OECD,
2014).
Bireysel gelir dalm asndan Trkiye iin olumlu gelime, OECD lkelerinde
2000'li yllarda zaman iinde eitsizlikler artarken, Trkiye'de ayn dnemde bireysel
gelir dalm eitsizliinde dzelmenin meydana gelmi olmasdr. 2000'li yllarn banda
0.44 olan Gini katsays, 2011 ylnda 0.39'a gerilemitir. Ancak gelir dalm eitsizliindeki
bu dzelmenin, 2000'li yllar iki alt dneme ayrldnda, 2002-2007 arasndaki birinci
dnemde gereklemi olduu grlr. Bu dnemdeki baar, 2001 ekonomik kriz
sonras, IMF desteiyle uygulanan makroiktisadi politikalarn yapsal reformlara ilikin
dzenlemeler iermesi ve ekonominin potansiyel bymesi zerinden gereklemi olan
88
gelirin blm srecinin sonucudur. 2007-2011 dneminde ise, gerek dnemin bandaki
dnya ekonomik krizinin olumsuz etkileri, gerekse konjonktrel byme sreci, bireysel
gelir dalmnda bu dnemde duraan bir seyrin ortaya kmasna yolamtr.
Bireysel gelir dalm eitsizliini etkileyen fonksiyonel gelir kaynaklarna gre
yaplan ayrtrmalarn sonucunda, ana gelir kayna faiz geliri olan hanelerdeki bireysel
gelirlerin, dier hanelere gre ok daha yksek olduu, 2002 ylndan balayak 2007'ye
kadar bu grubun gelirlerinde azalma yaand grlr. 2007 sonras ise faiz geliri elde
edenlerin gelirlerindeki hzl art, bu grubun gelirleri ile hanenin ana gelir kayna cret,
emekli maa, transfer veya mteebbis geliri olan hanelerin gelirleri arasndaki makasn
almas sonucunu dourmutur. Trkiye'de bireysel gelir dalm eitsizliini etkileyen
nemli bir faktr de, blgeler arasndaki gelir farkllklar ve bunlarn eitsizlik zerindeki
etkileridir. Bu aratrmada, nceki aratrmalardan farkl olarak, hanehalk gelirlerinden
elde edilen bireysel edeer gelirler, o blgenin bireysel refah dzeyinin bir gstergesi
olarak kullanlmtr. Blgeler aras bireysel refah dzeyi farkllklar, kii bana milli
gelir farkllklarnda bulguland kadar yksek deildir. Hatta, blgesel gelirler satn
alma gc paritesi zerinden elde edildiinde blgesel farkllklar daha da dktr.
Zaman iinde, blgesel gelir farkllklarnn birbirine yaknsad ynnde n bulgular
mevcuttur. Ancak blge ii bireysel gelir eitsizlikleri halen ok yksektir ve bunlarn
ve blge iindeki gelir kaynaklarnn Trkiye gelir eitsizliine etkileri, beinci blmde
ayrntlaryla tartlacaktr.
89
B L M
TRKYE EKONOMSNDE
2002-2011 DNEMNDE
GEL R ETSZL KLERNN
KAYNAKLARI
93
Gelir eitsizlii ls olarak deikenlik katsaysnn seilmesinin baz temel nedenleri sz konusudur. Bunlardan
birincisi, bu gelir ltnn ayrtrma analizi iin gerekli temel zellikleri tamasdr. kincisi ise, bu eitsizlik
ltnn ayrtrma analizinde fazla sayda gelir grubunun kullanlmas durumunda hi gelir elde etmeyen hane
halklarn da gz nne alan ve bu sorunla ba edebilmesi mmkn olan bir gelir ls olmasdr.
23
ktisat literatrnde cret, faiz, kira ve kar eklinde tanmlanan klasik anlamdaki retim faktr gelirlerinin
pratikte elde edilmesinde yaanlan glkler sebebiyle, hanehalk gelirlerinin fonksiyonel anlamda gruplanmalar
emek gelirleri, tarmsal mteebbis geliri, mteebbis geliri, faiz ve transfer gelirleri eklinde yaplmaktadr.
94
uluslararas likidite bulmakta glk ekmeyen Trkiye, arzu ettii harcamalar kolayca
finanse edebilme ve yeni gelir yaratma sreleri oluturabilme imkanlarna erimitir.
Likidite bolluu, bir yandan nemli bir lde tketim patlamas (consumption boom)
yaratarak toplumsal refaha olumlu etki etmi, te yandan uzun yllardr ertelenen bir
takm harcamalarn yaplabilmesi iin de olanaklar yaratmtr. Gelir yaratma sreleri
itibaryla ortaya kan canl talep ve bu talebin neden olduu harcamalarn finansman
iin gerekli likiditenin bolluu, ncelikle i piyasaya ynelik yerel nitelikli retim yapan
iktisadi faaliyetlerde arta neden olmutur. Bu tip iktisadi faaliyetlerde yer alanlarn
gelirleri, oluan bu yeni iktisadi ortamdan olumlu ynde etkilenmitir. Yerel pazara
ynelik bu iktisadi faaliyetler, bir yandan uyarlmalar kolay olduu iin tercih edilirken,
dier yandan ksa dnemde imkan salad istihdam ve gelir artlar sebebiyle toplum
tarafndan olumlu alglanmakta ve hkmetler tarafndan kolayca tercih edilmektedirler.
Bu tip iktisadi faaliyetlerle, bu faaliyetlerin yarataca gelirlere dayanarak oluturulacak
gelir politikalarnn tek sknts ise, bu faaliyetlerin lkenin dviz kazanma kapasitesine
etkilerinin son derecede snrl olmas; buna karlk lkenin dviz giderlerine artrc
ynde etki etmesidir. Bu sebepler dikkate alarak, bu tip iktisadi faaliyetler ticarete-konuolmayan iktisadi faaliyetler olarak nitelendirilir.24 Hatta bu tip faaliyetler lkenin uluslararas
rekabet gcne de olumsuz etki edebilirler.
ncelememiz asndan zm gereken ikinci sorun da farkl gelir gruplarnn
dnemler itibaryla eitsizlie yaptklar katklarn hesaplanabilmesidir. Bu amala iktisat
literatrnde ska kullanlan ayrtrma yntemlerinden biri olan Shorrocks ayrtrma
yntemi tercih edilmitir. Bu tercihin nedeni, bu yntemin her bir gelir kaynann gelir
eitsizlii zerine yapm olduu katklarn ayr ayr belirlenmesine olanak tanmasdr.25
Farkl gelir gruplarnn gelir eitsizlii zerine yaptklar etkilerin zaman iinde
karlatrlmasna izin vermese bile, Shorrocks ayrtrma yntemiyle, belli bir dnem
iinde farkl gelir gruplarnn, o dnemde ortaya kan gelir eitsizliine katks
grlebilmektedir. Bu zelliiyle statik bir ayrtrma yntemi olan Shorrocks ayrtrma
ynteminin, dnemler aras karlatrmaya izin vermemesi nedeni ile dnemler aras
karlatrmalarda dinamik karlatrmaya olanak tanyan Jenkins ayrtrma yntemi
tercih edilmitir.26
24
Ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetler, hizmet ve inaat gibi faaliyetleri kapsamaktadr. Detayl bilgi iin
baknz: sayfa 106-107, dipnot 29-30.
25
Shorrocks, bu yntemde varyansn ayrtrlmas ile modelin ilk kurgusunu gerekletirmi ve varyansn
ayrtrlmasna "doal ayrtrma" adn vermitir. Bu zellik, bu ynteme dier ayrtrma yntemlerine oranla
bir stnlk saladndan, metodolojik olarak en byk avantajnn bu olduu sylenebilmektedir. Bununla
birlikte, toplama gre ayrtrlabilirlik zellii tamas da bu yntemin bir dier stn noktasdr. Bir dier avantaj
da, eitli gelir bileenlerini "tek bir seferde" gz nne alarak ayrtrma ilemini gerekletirmesidir. Bylelikle,
toplam eitsizlie kaynaklk tekil eden eitli gelir gruplarnn eitsizlie olan oransal katklar belirlenebilmektedir.
26
Bahsi geen her bir hesaplama ynteminin teknik detaylar Ek 4A'da verilmektedir.
95
96
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
45.2
45.1
47.5
50.8
53.3
56.2
55.9
56.2
58.0
58.4
13.5
10.9
9.6
9.4
6.7
5.5
4.6
6.9
5.9
7.2
25.2
26.7
26.3
21.8
22.5
21.9
21.8
20.1
18.6
18.2
Faiz Geliri
3.0
1.4
0.6
0.7
0.3
0.1
0.3
0.9
0.4
0.7
Emekli Geliri
9.2
11.9
11.8
12.7
12.8
12.3
13.0
10.7
11.5
10.6
Transfer Geliri
3.8
3.9
4.2
4.6
4.3
3.9
4.1
5.2
5.8
4.9
Tarm Mteebbis
Geliri
Mteebbis Geliri
0.3
0.6
0.5
0.8
0.7
0.7
0.7
0.6
0.8
0.8
0.3
0.3
0.8
0.4
0.2
0.2
0.4
0.3
0.3
0.5
1.9
2.3
2.4
2.0
2.5
2.6
2.4
2.5
2.4
2.4
10.9
4.4
3.3
7.7
4.0
1.0
3.7
10.0
8.8
7.4
Emekli Geliri
0.1
0.2
0.2
0.3
0.3
0.3
0.3
0.2
0.2
0.2
Transfer Geliri
0.1
0.2
0.3
0.5
0.3
0.3
0.1
0.1
0.3
0.2
Tarm Mteebbis
Geliri
Mteebbis Geliri
Faiz Geliri
Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan
deerlerdir.
97
birinci gruptaki veriler retim faktr gelirlerinin toplam gelir iindeki paylarn ve bunun
zaman iindeki geliimini gstermektedir (Tablo 4.1a). kinci veri grubunda, Shorrocks
ayrtrma yntemi kullanlarak retim faktr gelirlerinin her bir yl iin ayr ayr toplam
eitsizlie yapm olduklar greli katk grlmektedir. (Tablo 4.1b).
98
Dolaysyla kamu kesiminin faiz yknde meydana gelebilecek olan bir azalmann
eitsizlii azaltc ynde etki etmesi beklenebilir. Ancak bu noktada dikkat ekmekte
yarar grdmz bir husus da, gelir dalm eitsizliini azaltc ynde etki elde etmek
iin faizlerin dmesinin gerekli, ama tek bana yeterli olmaddr. Ayn zamanda
enflasyonda ve kamu kesiminin finansman iin kaynak yaratmada kullanlan uygulamalardan
da vazgeilmesi gerekmektedir.
Tablo 4.1a'da faiz gelirlerinin toplam iindeki paynn 2002 ylnda %3 mertebesindeyken,
%1'in altnda seviyelerde dalgal bir seyir izleyerek 2011 ylnda %0.7 dzeyine gerilemi
olduu grlmektedir. zellikle faizin 2002-2007 dneminde istikrarl bir ekilde srekli
bir d gstermesi ve 2007 ylnda %0,1 seviyesine ulamas dikkat ekicidir. Ancak
bu tarihten sonra faiz gelirlerinin toplam iindeki paynn daima %1'in altnda kalmasna
ramen, ini ve klarla istikrarsz bir seyir izlemesi de dikkatlerden kamamaktadr.
ki dnem arasndaki temel farklln, zellikle 2002-2007 dneminde IMF gzetiminde
izlenilen makroiktisadi politikalar sayesinde kamu kesiminin borlanma gereksinimini
azaltc yndeki uygulamalarn kat bir ekilde srdrlmesidir.
te yandan ikinci dnemdeki dnya konjonktrnn daha istikrarsz olmasnn da
bu dalgal seyrin elde edilmesinde rolnn olduu sylenebilir. Faiz gelirlerinin toplam
gelir iindeki paynda 2007-2011 dneminde grlen dalgal seyrin bir baka sebebi de,
ikinci dnemde elde edilen bymenin daha ziyade talep ekili, konjonktrel bir
byme olmas ve potansiyel byme orannn sabit yatay bir seyir izlemesi olduu da
dnlebilir. zellikle Trkiye ekonomisinin birinci dneminde gerekletirilen yapsal
reformlarn yol at potansiyel gelir artlar ekonominin kullanabilecei kaynaklarda
da yapsal anlamda bir arta neden olduundan faiz gelirlerinin toplam iindeki greli
paynda azalmalar yaanmtr. Ancak izleyen ikinci dnemde reformlarn hz kesmesi
bymenin daha ok talep ekili olarak gereklemesine yol aarken, bu politikann
bir neticesi olarak faiz gelirlerinin de talepteki dalgalanmaya bal, istikrarsz bir seyir
gstermesine neden olmutur.
Tablo 4.1a'nn ortaya koyduu ilgin bir durum ise, emekli ve transfer gelirlerinin
birlikte toplam gelirden aldklar payn yksek oluu ve hatta emek ve mteebbis
gelirlerinin ardndan nc ana gelir grubunu oluturmasdr. dendii an itibaryla
herhangi bir retim faaliyetine bal olmadan, dier retim faktr sahiplerinin gayretleriyle
yaratlan toplam gelirden yaplan bu demeler, toplumda ekonomik maduriyeti olan
hanehalklarna dier gelir gruplarndan yaplan transferler olarak dnlebilir. Bu gelirler
makroiktisadi gelimelerin dorudan etkisine gre deil de, daha ok otonom bir ekilde
merkezi bir karar biriminin kararlarna bal olarak deimektedir. rnein hkmetin
zaman zaman emekli maalarn artrmas bu tarz otonom kararlardandr. Ancak konu
emekli gelirleri ve bunun gelir eitsizlii zerine etkileri olunca, Trkiye ekonomisi iin
99
yapsal bir takm zelliklerin dikkate alnmas gerekmektedir. 2001 reformlarna kadar
Trkiye'deki emeklilik sisteminin yapsal olarak kaynak sknts ciddi boyutlara ulam
ve sistem neredeyse iflas etmitir. Bu iflasn arkasndaki birok neden arasnda en temel
unsurlar olarak emeklilik prim demelerinin zamannda yaplmamas ve sistemin gelir
a, bunlarn rasyonel olmayan ekillerde deerlendirilmeleri, emeklilik sisteminin
arlkl olarak kamu desteine baml olmas ve nihai olarak gen yata emekli saysnn
yksek oluu saylabilir. zellikle gen yata emekli olup daha sonra bir baka gelir
getirici faaliyet iinde yer alan bireylerin emeklilik gelirlerindeki artlar, ekonomide
kaytdln ykseklii ve sosyal gvence altndaki bireylerin saysnn halen dk
olmas da dikkate alndnda, bir eitsizlik kayna olarak deerlendirilebilir.
Toplam olarak bakldnda, emekli gelirleri ile yardm amal transfer demelerinin
paylar %14-17 arasnda deerlere ulamaktadr. zellikle I. AK Parti dneminde emekli
gelirlerinin paynda bir art gzlemlenirken, II. dnemde ise daha dalgal bir seyir
grlmektedir. Otonom bir karaktere sahip olmasna ramen emekli gelirlerinin paynda
meydana gelen nemli dlerin, daha ok emeklilik sisteminde bu dnemde meydana
gelen yasal deiimlerin sonucu olarak ortaya kt dnlebilir.
ekil 4.1. Faktr Gelir Gruplarnn Kendi lerindeki Eitsizlikleri (Gini Katsaylar)
100
27
Faiz gelirlerindeki dalgalanmann iki kayna vardr. Bunlardan birincisi faizlerdeki deime, dieri ise faiz
gelirine konu olan mevduat tabanndaki deimedir. Faiz oranlarnn dmesinin mevduatlar zerinde yarataca
olumsuz etki, bu noktada gzden karlmamaldr. Zira, faizlerdeki ani d zellikle kk mevduat sahiplerinin
tketime ynelmelerine yksek gelir gruplarna gre ok daha hzl yol aacaktr. Bu da, faiz oranlar derken,
yksek gelir gruplarndaki mevduat miktarlarnn nispi olarak yksek kalmasna ve nihayetinde faiz gelirlerinin
de dk ve orta gelir gruplarna gre daha yksek kmasna neden olabilir.
101
102
ekonomiden mali kaynak talebini azaltmasdr. Yoksa salt dnyadaki mali piyasalardaki
gelimelerin neticesinde ortaya kabilecek zorunlu faiz artlarndan basklarla kanmann,
belki balangta ekonomiye olumlu etkileri olacakm gibi grnse de, sonraki dnemlerde
bu basklarn neden olaca dengesizlikler, ekonomiye ok daha fazla maliyetler
ykleyebilecektir. Dahas bu maliyetlerin banda da artan gelir eitsizlii sorunu
gelebilecektir.
Faiz gelir grubunun toplam gelir iindeki arl en dk gruplardan biri olmasna
ramen, eitsizlii artrc etkisi, bu arlnn tesinde bir etkiyle 2002 ve 2009 yllarnda
10 dzeylerini aarak, dier gelir gruplarnn katklarna gre son derece yksek dzeyde
gereklemitir. Bu beklenen sonu bir bakma 2001 krizi sonrasnn etkileri olarak
yorumlanabilir. Fakat nominal olarak faizlerde nemli dlerin gereklemi olmasna
ve faiz gelirlerinin toplamdaki paynn %0.9 mertebelerine gerilemi olmasna ramen,
2009 ylnda faiz gelirlerinin eitsizlik yaratma etkisinin bu dk paynn ok stne
kp, yine 10 mertebesine erimesi de ilgintir.28
Faiz gelirleriyle birlikte mteebbis gelirleri de eitsizlie toplam gelirdeki arlnn
ok zerinde katk yapmaktadr. nceleme dnemi iinde bu etki, mteebbis gelirlerinin
arlnn iki katnn zerindedir. Buradan da anlalaca zere mteebbis gelir grubu,
2002 sonras iktisadi politika uygulamalarndan en ok etkilenen gelir gruplarndan
biridir. Bir bakma bu beklenen bir sonutur. Zira 2002 ncesi yksek enflasyon ve
faiz basks altnda faaliyet gsteren kk, byk tm giriimcilerin karllklarnda, faiz
yknn ve enflasyonun azalmasyla birlikte nemli lde artlar meydana gelmitir.
Dolaysyla, AK Parti liderliinde uygulanan iktisat politikalarndan, gelir eitsizliine
katklar yksek olsa da en ok bu gelir grubundakilerin yararlandn ifade etmek ok
da yanl olmayacaktr.
Tablo 4.1b'den elde edilen bir baka ilgin sonu da, emek gelirlerinin toplam gelir
iindeki paynn olduka yksek olmasna ramen, eitsizlik zerine yapm olduu
katknn bu payna kyasla son derecede dk olduudur. 1'in altnda gereklemi
olan bu katknn zaman iinde art gstermesi ise, dikkatlerden kamayan bir baka
bulgudur. 2002'de 0.3 olan emein greli eitsizlik katsays, emek demelerinin toplam
gelir iindeki payndaki artla birlikte 2011 ylnda 0.8 seviyesine kmtr. Dolaysyla
emek gelirlerinin toplam gelir iindeki arlnn giderek artmas, etkisi snrl da olsa
gemie gre artan oranda eitsizlie katkda bulunmaktadr.
28
Faiz gelirlerinin gelir eitsizlii zerinde bu kadar etkili olmasnn arkasndaki temel nedenlerden biri 2009
ylnda GSYH'nn %4.8 dzeyinde gerilemesi ve Trkiye ekonomisinde yaanan daralmadr. Bu itibarla gemite
ekonominin byd dnemlerde yaplm olan borlanmann, 2009 yl iindeki demeleri olarak yorumlanabilecek
faiz demelerinin miktar, 2009 yl gelirleri azalrken, mutlak olarak ok fazla deimese bile, dier gelirlere nispetle
artm gibi grlebilecektir. Dolaysyla faiz gelirlerine ynelik olarak 2009 ylna ait yorumlarda, 2009 ylnn bu
zel durumunun gz nnde bulundurulmasnda yarar vardr.
103
Tablo 4.1b'de gsterilen faktr gruplarnn her birinin genel eitsizlie yapt katklarn
zamana gre seyrini inceleyebilmek iin ekil 4.2 oluturulmutur. Buradan da kolayca
grlebilecei gibi iki faktr gelir grubunun dnemsel olarak oluan gelir eitsizliine
katklar dier gelir gruplarnn ok tesine gemektedir. Daha nce akland zere
bu eitsizlik kayna gruplar; faiz ve mteebbis gelir gruplardr.
Tablo 4.1'deki Shorrocks ayrtrma ynteminden elde ettiimiz sonulara gre, gelir
gruplarnn lkedeki genel eitsizlik zerine farkl ekillerde etki ettii sonucuna ulalmtr.
Bu etkilerin gelir gruplar arasndaki eitsizlikten mi, yoksa her bir gelir grubunun kendi
iindeki eitsizliklerinden mi meydana geldiini anlamak gelir eitsizliini gidermeye
ynelik politikalarn tespiti asndan nem arz edecektir. Bu amala gelir gruplarnn
bir btn olarak kendi aralarndaki eitsizlikleri ile, her bir gelir grubunun kendi iindeki
eitsizliklerinin lke apndaki genel eitsizlik zerine yapt etkilerin boyutu hesaplanm
ve elde edilen sonular Tablo 4.2'de raporlanmtr. Bu raporlanan sonulara dayanlarak
da ekil 4.3 oluturulmutur.
Yorumlama kolayl asndan ekil 4.3'e bakldnda, 2002-2011 dneminde lke
dzeyindeki eitsizlie her bir gelir grubunun kendi iindeki eitsizliklerinin katksnn
baskn faktr olduu grlmektedir. lkedeki gelirin farkl gelir gruplar arasndan eit
datlp datlmadnn etkisi ise son derecede snrl dzeylerde kalmaktadr. rnein
Tablo 4.1'deki Shorrocks ayrtrma sonularna gre, genel eitsizlie yapt katknn
dzeyi bakmndan faiz gelirlerinin ilk srada yer almasnn nedeninin, faiz gelirlerinin
kendi grubu iinde daha eitsiz dalmnn olduu sylenebilir. Ortaya kan bu sonu,
lke apndaki genel gelir eitsizliinin dzeltilebilmesinin ilk koulu olarak, gelir gruplar
iinde o gruba zg gelirlerin dalmnda eitliin salanmasnn nemine iaret
etmektedir. Elbette bu durumda akla gelen nemli bir soru da, gelirin her bir grup
iindeki eitsiz dalmnn nedenleridir. rnein faiz geliri asndan bunun cevab, faiz
gelirlerine konu olan mevduatn younlamas ve dalmndaki farkllklardr. Daha
ok mevduatn daha az hanenin elinde younlamas, beklenecei gibi bu hanelerin
daha yksek faiz geliri elde etmelerine yol aacaktr.
104
2003
2004
2005 2006
2007 2008
2009
2010
2011
Genel eitsizlik
1,05
Gelir gruplar
arasndaki eitsizlik
farklarnn genel
0,06
eitsizlie etkisi
(Btw)
Gelir gruplarnn
kendi iindeki
eitsizliklerin
genel eitsizlie
0,99
etkisi (Within)
0,76
0,61
0,44
0,40
0,37
0,40
0,50
0,47
0,43
0,04
0,03
0,03
0,02
0,02
0,03
0,03
0,02
0,03
0,71
0,57
0,41
0,38
0,35
0,37
0,47
0,45
0,40
Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan
deerlerdir.
105
Genel eitsizlie yksek katkda bulunan dier bir gelir grubu da mteebbis gelirleridir.
Bu blmdeki sonularmza dayanarak, bu gelir grubunun kendi iindeki gelir eitsizliinin
genel eitsizlie yapt yksek katknn sebebi olduu dnlebilir. Faiz gelirleri
grubunda olduu gibi, mteebbis gelirlerinin dalmndaki eitsiz yapnn sebebi, belli
hanelerin daha yksek mteebbis geliri elde ediyor olmalarndan ziyade, bu tanm
iinde yer alan mteebbislerin tanmsal olarak heterojen yapsdr. Zira bu grup iinde
ok byk lekli iler yapan mteebbislerin yannda, esnaf snfndaki, daha kk
apl ilerden gelir elde eden mteebbisler de yer alabilmektedir. Tanm olarak mteebbis
geliri olarak tanmlanan grubun kapsad gelirlerin heterojen olmasnn, bu eitliksiz
yapnn ortaya kmasnn bir sebebi olarak dnlebilir. Benzer ekilde, her bir gelir
grubu iinde tanmsal olarak yer alan gelir gruplarn heterojenlii bu gelir
gruplar iinde meydana gelen eitsizliklere kaynaklk etmi olabilir.
Burada ticarete konu olup olmamakla kastedilen, ilgili iktisadi faaliyet konusundaki rnlerin d pazarlarda
ticaretinin yaplp yaplmamas ile ilgilidir. Bu sebeple ticarete-konu-olan iktisadi faaliyetler neticesinde retilen
mallarn ihracat yaplarak lkenin dviz kazand dnlr. Ayn zamanda uluslararas rekabet gc dk
ticarete-konu-olan bir takm faaliyetlerin rnleri de fiziki olarak yerel piyasalarda talebin karlanabilmesi iin
ithal edilebilmektedir. Bu zellii itibaryla da lke ekonomisi iin dviz cinsinden bir harcamay iaret ederler.
Dolaysyla ticarete-konu-olan faaliyetler, aslnda byk lde ihracat ve ithalat yaplabilen mallarn retimini
yapan sektrlerdeki faaliyetleri iaret etmektedir.
106
30
Ticarete-konu-olan gelir yaratc iktisadi faaliyetler tarm, avclk, ormanclk, balklk, madencilik ve ta
ocakl ve imalat sanayi sektrlerini kapsamaktadr. Ticarete-konu-olmayan gelir yaratc iktisadi faaliyetler ise,
elektrik, gaz ve su, inaat ve bayndrlk ileri, toptan ve perakende sat, motorlu aralar, motosiklet, kiisel ev
eyalarnn tamiri, otel ve lokantalar, ulatrma, haberleme ve depolama hizmetleri, mali arac kurulularn
faaliyetleri, gayrimenkul, kiralama ve i faaliyetleri, kamu ynetimi ve savunma, zorunlu sosyal gvenlik, eitim,
salk ileri ve sosyal hizmetler, dier sosyal, toplumsal ve kiisel hizmet faaliyetleri, evlerde yaptrlan hizmet ileri
ve uluslararas rgtler ve temsilcilikleri kapsamaktadr.
107
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
34.2
30.3
31.2
26.8
28.9
28.0
25.1
27.8
28.5
27.2
65.8
69.7
68.8
73.2
71.1
72.0
74.9
72.2
71.5
72.8
19.1
26.1
25.2
18.8
16.9
16.1
16.2
10.9
16.6
19.5
80.9
73.9
74.8
81.2
83.1
83.9
83.8
89.1
83.4
80.5
0.6
0.9
0.8
0.7
0.6
0.6
0.6
0.4
0.6
0.7
1.2
1.1
1.1
1.1
1.2
1.2
1.1
1.2
1.2
1.1
Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'e dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan deerlerdir.
108
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2.9
8.2
5.7
17.8
6.8
7.3
4.1
4.4
8.1
6.8
10.8
18.2
17.8
20.5
25.3
28.9
33.2
28.6
36.0
36.4
16.3
18.1
19.2
10.4
10.0
9.1
12.4
6.8
8.4
14.8
70.0
55.6
57.3
51.3
57.9
54.7
50.3
60.3
47.5
42.1
13.0
13.0
14.6
16.4
14.4
17.0
14.2
15.3
16.1
14.7
29.8
30.6
31.0
31.3
35.9
36.8
38.5
38.4
39.4
41.0
21.4
17.4
16.3
16.5
14.5
11.3
11.5
13.0
12.5
13.7
35.8
38.9
38.1
35.8
35.2
34.8
35.8
33.3
32.0
30.6
0.2
0.6
0.4
1.1
0.5
0.4
0.3
0.3
0.5
0.5
0.4
0.6
0.6
0.7
0.7
0.8
0.9
0.7
0.9
0.9
0.8
1.0
1.2
0.6
0.7
0.8
1.1
0.5
0.7
1.1
2.0
1.4
1.5
1.4
1.6
1.6
1.4
1.8
1.5
1.4
Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi politikalarnn
gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan hesaplanan
deerlerdir.
109
Mevcut verilerdeki gelir gruplarnn iinde yer alan hane saylar, iktisadi faaliyetleri ticarete-konu-olan ve konuolmayan iktisadi faaliyetler olarak ayrtrdmzda her bir gelir grubu iinde yeterli sayda gzlem kalmamaktadr.
Bu nedenle daha nce yapld gibi gelir gruplarn alt alt balkta toplamakta sknt domaktadr. Ancak bunun
yerine alt gelir gruplar emek ve emek d olmak zere iki gelir grubu bal altnda toplanmtr.
110
111
eitsizlik giderici etkileri meydana gelmitir. Bunlar srasyla %4.8 ve %1.4'tr. lgin
olan, emek gelirlerinin ayn dnemde eitsizlik zerine tersi ynde bir etki sergilemesidir.
Bu gelir grubu, bu dnemde toplamda eitsizlik azalm olmasna ramen, %4.8'lik pay
ile bu eitsizlii artrc ynde etki etmitir. Emek gelirleri asndan byle bir etkinin
yaanm olmas ya nominal cretlerde greli bir iyilemenin olmas, ya da cret geliri
elde edenlerin kendi aralarndaki dalmn daha eitsiz hale gelmesi ile mmkndr.
Daha nceki blmlerdeki istatistiki analizlerden de grld gibi, bu dnemde nominal
cretlerde azalan bir oranda da olsa bir art eilimine girildii grlmektedir. Dier
yandan emek geliri elde edenler arasnda gelirin dalmnn ktlemesi de byle bir
etkinin ortaya kmasna neden olmutur.
Tablo 4.5'teki bulgulara gre, faiz gelirleri, gelir eitsizlii yaratan nemli unsurlardan
biridir. Fakat 2002-2003 dneminde faizlerde ve enflasyonda yaanan hzl dn
etkisiyle faiz gelirlerinin eitsizlikteki deiime olan katks daha sonra azalmtr. Ancak
bu gelir grubunda dikkat eken husus, faiz gelirlerinin eitsizlie kaynak olma derecesinde
ikinci AK Parti hkmeti dneminde artlarn bulunmasdr. Dier bir deyile I. AK Parti
hkmeti dneminde faiz gelirlerindeki gelimeler eitsizlii azaltc ynde etki etmiken,
II. AK Parti hkmeti dneminde bu etki tersine dnmtr.
II. AK Parti dneminde Trkiye genelindeki eitsizliklerde kategorik olarak art
grlmektedir. Bu tabloda bir istisnay mteebbis gelirleri oluturmaktadr. Zira bu
gelir grubunun elde etmi olduu gelirlerde 2002 ylndan itibaren, 2005-2006 ve 20082009 dnemleri dnda yaanan gelimeler srekli olarak gelir eitsizliini azaltc ynde
etki etmitir. ncelikle 2008-2009 dnemi dnyada ve Trkiye'de bir kriz olmas itibaryla
2005-2006 dneminden farkllk arz eder. Zira bu farkllk 2005-2006 dneminde gelir
eitsizliinde bir dzelmenin var olmasyla ak bir ekilde ortaya kmaktadr. te
yandan 2008-2009 dneminde ise gelir eitsizlii %24.8 orannda artmtr ve bu artn
%12.2'si mteebbis gelirlerinin eitsizlie yapt etkiden kaynaklanmaktadr.
Gelir gruplarnn eitsizlik zerine etkilerinde iki farkl dnem zarfnda ortaya kan bu
kategorik farkll, tm dnemi iki alt dneme ayrtrarak daha net grmek mmkndr.
Bu amala Tablo 4.6 oluturulmutur. Tablo 4.6 bu iki referans dnem arasnda, ilgili
gelir gruplarnn toplam gelir eitsizliine yapm olduu etkide meydana gelen deiimi
gstermektedir.
112
2003
2004
2004
2005
2005
2006
2006
2007
2007
2008
2008
2009
2009
2010
2010
2011
4,8
-6,8
4,8
-9,2
-0,6
7,4
1,9
7,7
-5,8
-1,4
2,6
-4,4
-2,7
-0,8
1,2
1,1
-0,6
1,3
-4,8
-10,1
-30,8
8,6
-5,1
-0,7
12,2
-9,5
-4,3
-28,4
-4,6
2,0
-4,3
-1,2
1,1
10,2
-5,6
1,0
Emekli Geliri
1,2
-0,8
1,3
-1,2
-0,4
0,2
-1,2
0,8
-1,1
Transfer Geliri
0,2
0,5
0,4
-1,1
-0,2
-0,9
0,6
1,0
-0,7
-28,5
-19,3
-26,7
-9,9
-8,3
8,4
24,8
-6,2
-9,4
Emek Geliri
Tarm
Mteebbis Geliri
Mteebbis
Geliri
Faiz Geliri
Toplam Gelir
Kaynak: TK Bte Gelir Harcama Anketleri verilerinden, Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi
politikalarnn gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan
hesaplanan deerlerdir.
2007-2011
Emek Geliri
-1.4
12.7
-3.6
3.1
Mteebbis Geliri
-28.1
-5.7
Faiz Geliri
-32.8
5.9
Emekli Geliri
0.7
-1.2
Transfer Geliri
0.1
0.2
Toplam Gelir
-65.1
15.0
Kaynak: TK Hanehalk Bte Anketleri verilerinden , Bayar ve Gnavd (2011) "AK Parti'nin ekonomi
politikalarnn gelir eitsizlii zerine etkisi". Betam Aratrma Notu 11/122'ye dayanarak yazarlar tarafndan
hesaplanan deerlerdir.
113
te yandan klasik anlamda faktr gelir sahiplii asndan yaplan gelir gruplamasnda,
I. AK Parti dneminde emekli ve transfer gelirleri dndaki tm gelir kalemleri gelir
eitsizliini azaltc ynde etki etmitir. Dolaysyla bu dnemin iktisadi uygulamalarnn
gelir dalm eitsizliklerini azaltc etkilere vesile olduu dnlebilir. zellikle faiz
gelirlerinin eitsizlik yaratc etkisinde ok byk azalmalar yaanmtr. 2002-2007 dnemi
iin elde edilen bu sonucu ilgin klan iki hususa zellikle dikkat ekmekte yarar vardr.
Bunlardan ilki 2002-2007 dneminin bir IMF stand-by dnemi oluu ve bu dnemde
neredeyse klielemi beklentilerin aksine, ilgin bir ekilde IMF gdml uygulamalarn
gelir dalm eitsizliklerini azaltc bir etki ortaya kartm olmasdr.32 kinci husus ise,
transfer gelirlerinin yine beklentilerin aksine, bu sre zarfnda gelir dalm eitsizlii
yaratc etkisinin artm olmasdr. Dier bir deyile, sosyal ve ekonomik yardmlama
amal gelir transferlerinin gelir eitsizliini kk boyutta bile olsa artrd grlmektedir.
4.5. Sonu
Bu blmde Trkiye'deki gelir eitsizliklerinin kaynaklar zerinde durulmutur.
ktisadi faaliyetlerden aldklar gelir paylar itibaryla gruplara ayrdmz hanelerin ait
olduklar foksiyonel gelir gruplarnn her birinin genel eitsizlie yaptklar katklar
incelenmitir. Gelir eitsizliine genel olarak bakldnda, 2002 sonras gelir eitsizliinde
bir azalmann gerekletii grlmektedir. Ancak bu iyileme trendi 2007 ylna kadar
devam etmi, bu tarihten itibaren eitsizlik yatay bir seyir izlemeye balamtr. AK Parti
iktidarlarnn ilk dnemine karlk gelen 2002-2007 dneminde elde edilen makroiktisadi
baarlarn ve bu baarlara bal olarak elde edilen yksek byme oranlarnn gelir
dalm eitsizliinde azalma trendinin elde edilmesinde rol oynad dnlebilir.
Ancak ardndan gelen dnemde meydana gelen dalgal byme performans ve d
dnyadaki olumsuz konjonktrel gelimeler yatay bir seyir takip etmeye balayan
Trkiye'deki gelir eitsizliinin yapsal bir karakter sergilemeye baladn gstermektedir.
Bu ngr uyarnca, gelir eitsizliklerinin daha da azaltlabilmesi, bu eitsizlie sebep
olan yapsal karakterdeki kstlarn giderilmesine baldr. te bu blmde Trkiye
ekonomisindeki gelir eitsizliine kaynaklk eden yapsal faktrler bulgulanmaya
allmtr.
32
IMF temelli politikalar ile, uluslararas demelerde finansman sknts eken, uluslararas finansal piyasalarda
finansal kstlarla karlaan lkelerin toplam harcamalarnn kontrol edilip, nispi fiyat yaplar zerine mdahalelerde
bulunarak, lkenin daha ok dviz kazandrc faaliyetlere ynlendirilmesi amalanr. ktisat literatrndeki bir
ok aratrma bu politikalara maruz kalan lkelerde ciddi gelir dalm problemlerinin yaand ynnde
sonulara dikkat ekmektedir. Oysa Trkiye'de bunun tam tersi bir sonu ortaya kmtr. Buradan da anlald
gibi, IMF politikalarnn gelir dalm etkilerinin iddeti byk lde uyguland uluslararas konjonktre bal
olabilmektedir. Zira daralan ve ekonomik krizlerle uraan bir dnya ekonomisinde IMF politikalarnn kat bir
ekilde uygulanmasnn toplumlar zerine etkileri ok daha menfi olabilecekken, tam tersine lkelerin maruz
kaldklar finansal likidite kstlarnn daha esnek olduu, byyen bir dnya ekonomisinde ayn politikalarn
etkileri ok daha lml ve hatta olumlu olabilmektedir.
114
115
arasndaki eitsizlii azaltc etki yaratmas olumlu bir gelimedir. Ancak bu gelir grubunun
kendi iinde grlen dalmn eitsizliinin ykseklii de son derecede arpcdr. Bunun
temel sebebi faiz gelirine konu olan mevduatlarn ve mevduat douran tasarruflarn
haneler ve bireyler arasndan eit bir ekilde dalmamasdr. Dolaysyla faiz dzeyi
dse de, haneler ve bireyler arasndaki dalmda herhangi bir iyilemenin olmamas
halinde, faiz geliri elde edenler arasndaki eitsizliin dzelmesi mmkn deildir.
Trkiye ekonomisinde 2007 sonras dnemde giderek daha arpc bir ekilde grlmeye
balanan tasarruf oranlarndaki d, tasarruf ve mevduatlarn belli kesimler zerinde
nispi olarak daha fazla younlamasna neden olmutur. Dk gelir gruplarnn daha
ok tketime ynelmesi, onlarn yksek gelir gruplarna gre mevduattan kalarnn
daha hzl olmasna yol amakta ve bu da toplam mevduatta yksek gelirlilerin payn
greli olarak arttrmaktadr. Mevduattn dalmnda bu ekilde meydan gelen sapmalar
faiz gelirlerinin de yksek gelir gruplar lehine bir durum yaratmaktadr.
Mteebbis gelirleri, Trkiye'deki gelir dalm eitsizliine kaynaklk eden bir dier
gelir grubudur. Bunun temel sebebi bu grupta yer alan mteebbislerin ve elde ettikleri
gelir dzeylerinin heterojen yapsdr. Zira bu grup iinde ok byk iktisadi faaliyetlerde
bulunan mteebbislerle, esnaflk boyutunda iktisadi faaliyetlerde bulunan mteebbisler
yer almaktadr. Bu nedenden tr mteebbis gelirleri arasnda dzey olarak nemli
boyutta farkllklar olumaktadr.
Tarmsal mteebbis grubunda da eitsiz bir gelir dalm gzlemlenmektedir. Bu
eitsizlik temelde iki nedenden kaynaklanmaktadr. Bunlardan ilki bu grup iinde yer
alan hanelerin tarmsal iletmelerinin boyutudur. Tarmsal gelire konu olan topran
bykl, elbette elde edilecek gelirin bykln pozitif ynde etkileyecektir.
Kk toprak sahibi olan kk reticilerin gelirleri de kk olacaktr. te yandan
bu gelir grubu iindeki eitsizlii yaratan bir dier faktr de tarmsal rnler arasnda
nispi fiyatlardaki farkllklardr. Baz tarmsal rnlerin fiyatlarnn belli dnemlerde
dierlerine oranla daha yksek dzeyde artmas bu gelirleri elde edenlerin gelirlerinde
de yksek oranda artlar beraberinde getirecek ve konjonktrel (baz durumlarda
yapsal olarak) olarak tarmsal gelir elde eden mteebbis gelirlerinde de farkllklara
neden olacaktr.
ncelemeye konu olan emekli gelir grubu, dier gelir gruplarna nazaran en kurumsal
gelir kaynandan gelir elde eden gruptur. Bu sebeple Trkiye geneli itibaryla kendi
iinde en eitliki gelir grubudur. Elde edilen gelirin doas gerei farkllama dzeyi
de dktr. Olumlu makroiktisadi gelimelerin en fazla bu gelir grubunun refah
dzeyini artrmas beklenir.
116
Transfer geliri elde eden gruplarn iinde de eitliki olmayan bir dalm grlmektedir.
zellikle gelir dalmn dzeltmek iin destee ihtiyac olan yoksul hanehalklarna
yaplan bu tarz gelir transferlerinin gelir dalm eitsizliklerini azaltmas beklenir. Oysa
lkemizde transfer gelirlerinin genel eitsizlii artrc bir etki yaratt gzlemlenirken
kendi iinde de son derecede eit olmayan bir dalm sergiledii grlmektedir. Bunun
en nemli sebebi hanelerin transfer gelirlerine eit eriim imkanna sahip olmamalar
gelmektedir. Bu konunun aratrlmasnda fayda vardr.
Emek geliri grubu da, kendi iinde eitsiz gelir dalmna sahip bir dier gelir
grubudur. Doal olarak emek gelirlerinin elde ediliinde bir takm farkllklar
gzlemlenebilir. Kurumsal gelir kaynaklarndan elde edilen emek gelirlerinin daha
standart ve ok da farkllamayan gelirlerden olumas beklenirken, kurumsal olmayan,
daha ok informel (kayt d) gelir kaynaklarndan elde edilen emek gelirlerinin ise,
daha dk ve oynaklnn ise daha yksek gelirler olduu dnlebilir. Dolaysyla,
emek gelirlerinin daha kurumsal gelir kaynaklarndan elde edilen gelirler konumuna
gelmesi bu grup iindeki gelir dalm eitsizliini dzeltici etki yaratacaktr.
Trkiye ekonomisindeki iktisadi faaliyetler iinde son yllarda dikkat ekici ekilde
art gsteren ticarete-konu-olmayan iktisadi faaliyetlerin nemli lde eitsizlie katkda
bulunduu grlmektedir. Uluslararas rekabetten uzakta ve kurumsallk dzeyi dk
bu tarz iktisadi faaliyetler kolay ekilde artrlmalar sebebiyle siyasilerce tercih edilirler.
Ampirik incelemelerimiz neticesinde bu tarz iktisadi faaliyetlerden elde edilen gelirlerin
kendi ilerindeki gelir eitsizliinin de nemli boyutlarda olduu ve lke genelindeki
eitsizliin artmasna katkda bulunduu anlalmtr. te yandan dnya ekonomisi ile
rekabet dzeyi yksek ticarete-konu-olan iktisadi faaliyetlerin bnyesinde oluturulacak
kurumsal gelir kaynaklarnn Trkiye'deki mevcut gelir eitsizliini azaltc bir etki
yarataca da dnlebilir.
117
B L M
Gelir ve Yaam Koullar Aratrmalar anketi belirli bir yl sresince elde edilen gelir verilerini iermektedir ve
bu gelir verileri o dnem zarfnda elde edilen gelirlerin toplamn ifade eder. Dolaysyla dnem sonu (ex post)
deerler olarak dnmek gerekir ayn ekilde bu veriler bir sonraki yln dnem ba (ex ante) deerleri olarak
da dnlebilir. TK'in belirli bir yl iin ilan ettii gelir deerleri o yl sonuna kadar elde edilen gelirlerin
toplamdr. Ancak ilan edilirken izleyen yln dnem ba deeri olarak ilan edilir. TK gelir dalm verilerini
kamuoyuna sunarken ilan ettii ex post gelir verisini referans yl geliri olarak ifade etmektedir.
121
Genel eitsizlik ve blge iindeki faktr gelirlerinin kendi ilerindeki eitsizlik dzeyinin tespitine ynelik Gini
katsaylar hesaplar ve ekilleri srasyla Ek 5A ve Ek 5B'de verilmektedir.
122
2007
2008
2009
2010
2011
Gini katsaylar
stanbul
0.37
0.34
0.35
0.35
0.36
0.36
Bat Marmara
0.35
0.32
0.33
0.36
0.36
0.36
Ege
0.41
0.37
0.38
0.38
0.38
0.39
Dou Marmara
0.39
0.38
0.33
0.36
0.33
0.32
Bat Anadolu
0.40
0.36
0.39
0.40
0.36
0.37
Akdeniz
0.41
0.41
0.37
0.39
0.39
0.40
Orta Anadolu
0.34
0.32
0.33
0.39
0.36
0.36
Bat Karadeniz
0.36
0.35
0.36
0.37
0.34
0.32
Dou Karadeniz
0.38
0.35
0.36
0.36
0.32
0.31
0.37
0.40
0.43
0.39
0.39
0.38
0.40
0.38
0.38
0.39
0.39
0.40
0.39
0.36
0.39
0.40
0.39
0.39
TRKYE GENEL
0.42
0.39
0.39
0.40
0.39
0.39
123
ekil 5.1'den elde ettiimiz bir dier arpc gzlemimiz ise, blgenin 2006-2011
dneminde belli yllarda Trkiye genelinden daha fazla eitsizlie sahip olmalardr.
Bu blgeler 2007 ylnda Kuzey Dou Anadolu ile Akdeniz blgeleri'dir. 2008 ylnda
Kuzey Dou Anadolu'nun yine Trkiye genelinin stnde bir eitsizlie sahip olduu
grlmektedir. 2011 ylnda da Orta Dou Anadolu ve yine Akdeniz blgeleri dier
blgelerden daha yksek bir eitsizlie sahiptir. Bu noktada dikkat eken bir husus da,
Akdeniz blgesindeki eitsizliin tm dnem zarfnda en yksek dzeylerde seyretmesidir.
zellikle bu blgenin son yllarda youn g basks altnda olmas bu sonucu aklayan
bir neden olarak grlse de, ayn zamanda bu blge zelindeki gelir yaratma
mekanizmalarnn da byle bir sonucun olumasnda rol olduu gzden karlmamaldr.35
ekil 5.1'deki blgesel eitsizliklerin seyri incelendiinde, balangta geni bir aralkta
dalm olan blgesel Gini deerlerinin 2011 ylna gelindiinde birbirinden farkl
grup halinde kmelendikleri grlmektedir. ncelikle baz blgelerin eitsizlikleri
Trkiye geneline ait Gini katsays etrafnda toplanarak dierlerinden ayrmaktadr.
Dier baz blgelerin Gini deerleri azalan bir seyir gstererek bu blgelerdeki gelir
eitsizliinde bir iyilemeye iaret etmektedir. te yandan, nc grup olarak
tanmlayabileceimiz, son blge grubunun eitsizlik dzeyi ise, nceki iki grubun Gini
deerlerinin arasnda bir deere yaknsamaktadr. Bu son grup iinde baz blgelerde
gelir dalmnda iyilemeler yaanrken, bazlarnda da ktlemeler meydana gelmitir.
ekil 5.1'de yer alan blgelerin gelir eitsizlik dzeylerinin zaman iindeki seyri
dikkate alnarak oluturulan grup ekil 5.2'de gsterilmitir. ekil 5.2a'da, gelir
eitsizlii asndan birbirinden farkl dzeylerde eitsizlik durumuna sahip olan, ancak
zaman iinde belli bir Gini deerine birlikte yaknsama davran gsteren drt blge
yer almaktadr. Bunlar lkenin batsnda yer alan ve nispi olarak piyasa pratikleri ve
iktisadi kurumlarn ileyii itibaryla daha gelimi stanbul, Bat Marmara, Bat Anadolu
ve Orta Anadolu Blgeleri'dir. Bu blgelerdeki eitsizlik ok geni bir aralkta dalgalandktan
sonra belli bir deer etrafnda toplanmtr. zellikle gelir eitsizliinin artt yllarn
2008 ve 2009 olmas dikkat ekicidir. Bu yllarn dnya ve Trkiye ekonomisinde iktisadi
kriz yl olmas, bu krizin gelir dalm asndan olumsuzluklarnn bu blgeleri daha
ok etkiledii anlalmaktadr. Greli olarak daha gelimi ve piyasa kurumlarnn daha
ok ilerlik kazand blgeler olmas sebebiyle byle bir okun etkilerinin bu ekilde
ortaya kmas anlalr bir durumdur.
35
Gelir yaratma mekanizmas ile kast edilen her bir fonksiyonel gelirin elde edildii srelerdir. rnein bu, cret
geliri ise gelir yaratma mekanizmas; igc piyasas ve bu piyasaya zg dinamiklerdir. Sz konusu mekanizma,
mteebbis geliri iin mal piyasalar ve dinamikleri, faiz geliri iin faizin belirlenme sreleri ile mevduatlarn
oluumuna etki eden dinamikler, emekli ve transfer gelirleri iin bu gelirlerin tespitinin yapld merkezi ve otonom
sebeplerdir.
124
125
126
36
Bu konuda yaplan yorumlarn bir karkla neden olmamas iin tekrarlamakta yarar grdmz bir husus,
ekil 5.3'teki verilerin her bir gelir grubunun ayr ayr kendi iindeki gelir eitsizliklerini gsteriyor olmasdr. Dier
bir ifadeyle, hanehalklarnn tm gelirleri dikkate alnarak yaplan bir hesaplama deildir.
127
ekil 5.3. Trkiye Geneli tibaryla Gelir Gruplarnn Paylar ve Kendi lerindeki
Eitsizlikler (Blgesel Gini Katsaylarna Dayanmaktadr.)
Dier yandan greli olarak eitsizlik dzeyi dk olan gelir gruplarnn nitelii dikkat
eken bir husustur. Bu gelir gruplar srasyla emek gelirleri, emekli gelirleri ve izafi
kira gelirleridir. Bu gelirlerden emekli gelirleri merkezi otonom karar srelerinin
neticesinde oluur ve piyasa dinamiklerinden bamszdr. Dahas bu gelirler tm lke
dzeyinde homojen olarak uygulanrlar. Blgesel anlamda uygulamalarda herhangi bir
fark gzetilmez. Bu itibarla emekli gelir grubunun kendi iinde daha eitliki bir yap
gstermesi beklenir.
128
zafi kira gelirleri de, yukarda bahsedildii gibi, hanehalklarnn btesine gerek
bir gelir katksna karlk gelmez. Hanehalk ve birey dzeyinde ok fazla deikenlik
gstermeyen, daha ziyade sistematik bir tahmine dayanarak elde edilen deerlerdir.
Daha ok, gelimeye bal olarak ya zaman iinde ya da farkl blgeler asndan homojen
farkllk gsterirler. Blgelerde gerekleen kira dzeylerine bal olarak yine sistematik
olarak artar veya azalrlar. Dolaysyla daha gelimi blgelerde ev sahibi olmann ve
kira dememenin hanehalk btesine daha fazla katk yapmas beklenir. Zira kiralar
ait olduklar blgelerdeki iktisadi faaliyetlerin hacmi ile pozitif bir iliki iindedir. Daha
gelimi blgelerdeki kira giderinin daha yksek, daha az gelimi blgelerdekinin ise
daha dk olmas beklenir. Bu sebepten dolay blgeler arasndaki izafi kira deerlerindeki
farkllklar bir bakma blgesel gelime farkllklarna iaret eder.
Bu gelir gruplarndan emek gelirlerinde kurumsal dzenlemelerin nemi byktr.
Kayt dln yaygn olduu lkemizde, kayt iinde yer alan cret gelirleri farkl kurumsal
dzenlemelerin neticesinde elde edilirler. ncelikle devlet memurlar tm lke dzeyinde,
son derecede homojen bir ekilde uygulanan bir cret sisteminin neticesinde gelir elde
ederler. Dier yandan kaytl igc belli bir kurumsal ereve iinde cretlerini
belirleyebilmektedir. Dahas asgari cret gibi bir gelir kaleminin ulusal dzeyde belirlenip,
tm lke sathnda uygulanmas da cret gelirlerinin kurumsal olarak belirlenmesine
katkda bulunur. Bunlarn dnda kalan cret gelirleri, daha ok kayt d mekanizmalar
neticesinde, mevzuatn kapsam dnda, daha ok informel faktrlerin neticesinde
belirlenen cretlerdir. Blgelerin kurumsal altyaps ve gelimilik dzeyine bal olarak
cret geliri elde eden grup iinde kaytd mekanizmalardan elde edilen cret gelirlerinin
pay daha yksek veya daha dk olabilir. zellikle lkenin gelimilik ve kurumsallama
seviyesi daha yksek olan Bat blgelerinde, kurumsal sreler neticesinde belirlenen
cret gelirlerinin nispi paynn daha yksek olmas beklenebilir. Kurumsallk dzeyinin
giderek yavalad, pazar yapsnn zayflad ve daha dk bir iktisadi gelimilik
dzeyine sahip blgelerde ise, bu ekilde kurumsal srelerin belirledii cret gelirlerinin
oran azalaca gibi, bu gelir grubunun kendi iindeki farkllklar da artabilir.
Bunlarn dnda, kendi iindeki eitsizlik dzeyi yksek olan gruplardan mteebbis
gelirleri daha ok piyasa pratiklerinin neticesinde oluan gelirlerdir. Dolaysyla farkl
piyasa yaplar ve piyasa pratikleri bu elde edilen mteebbis gelirlerini etkileyecektir.
Ayrca mteebbis tanm olarak kendi iinde ok fazla heterojen bir zellik gsterdii
iin bu gruptaki gelirler arasnda da byk farkllklarn olmas kanlmazdr. cra edilen
mteebbislik faaliyetinin lei de bu gruptaki gelirler arasndaki farkn kayna olacaktr.
lke dzeyinde uygulanan politikalarn farkl piyasa yaplarn farkl etkilemesi mmkn
olduu iin, bu piyasalardan elde edilen gelirlerde de farkllklar meydana gelebilecektir.
Baz politikalar belli bir tr mteebbis faaliyetleri iin gelir art salayabilecekken,
baka mteebbisler iin tam zt bir etki ortaya karabilecektir. Bu tarz gelimeler de
129
130
tabi olduu gelir yaratma mekanizmasnn blgesel dzeyde farkllklara kaynaklk edip
etmediini bulgulamak; ediyorsa bunun blgesel nedenlerini ortaya karmak gelir
eitsizlii ile mcadelede oluturulacak politikalarn tespitinde yararl olacaktr. Bu
aamada belirtmekte yarar grdmz bir baka nokta da udur. ekil 5.3'ten grld
zere, elimizdeki gelir gruplarnn nemli bir blmnn gelirleri otonom srelere
tabidir ve bu ekilde en azndan bir blmnn blgeler arasnda uygulamalar asndan
farkllklar iermedii dikkate alnmaldr. Transfer gelirleri, emekli gelirleri, izafi kira
gelirleri ve bir lde emek gelirleri bu kapsamda deerlendirilebilecek gelirlerdir.
Dier yandan faiz gelirlerinin eit olmayan dalm blgesel dzeyde mevduatn ve
buna temel olan tasarruflarn eit olmayan dalm hakknda bir fikir vermektedir.
Gayrimenkul gelirlerinin eitsizlii de, yine gayrimenkul varlklarnn dalmndaki eit
olmayan yapya ve gayrimenkul edinim sisteminin adil olmayan yapsna iaret etmektedir.
Bu gelir gruplar iinde mteebbis gelirleri ise, piyasalarla ilikisi sebebiyle, blgesel
dzeyde dorudan farkllklarn gzlemlenecei, blgelere gre deiiklik gsteren bir
gelir grubudur. Bu husustaki incelemeler izleyen blmlerde yaplacaktr. Ancak ondan
nce gelir gruplarnn kendi ilerinde gzlemlediimiz eitsizliklerinde blgesel dzeyde
nasl bir fark olduunu incelemekte yarar vardr.
131
Emekli
Faiz
TRKYE
DDD
YY
YY
YY
stanbul
DDD
DD
YY
YY
YYY
Bat Marmara
DDD
DD
YY
YY
Ege
DDD
DD
YY
YY
YY
YY
Dou Marmara
DD
YY
YY
Bat Anadolu
DDD
YY
YY
YY
Akdeniz
DD
YY
YY
Orta Anadolu
DDD
DD
YY
YYY
Bat Karadeniz
DDD
YY
YYY
Dou Karadeniz
DDD
YYY
YY
DDD
DDD
YY
YYY
YY
DDD
DDD
YY
YYY
YYY
DD
DDD
YY
YYY
YYY
Not: D ve Y srasyla Dk ve Yksek anlamnda kullanlmaktadr. Bu harflerin says ise dk ve yksek ibareli
gelir gruplarn eitsizlik asndan kendi iindeki sralamasn gstermektedir. rnein tek D, dk Gini katsaysna
sahip grup iinde en d, DDD ise en yksek Gini katsaysna sahip gelir grubunu gsterir. Y ise yksek gini
katsaysna sahip gelir gruplar arasndaki greli olarak en dk eitsizlii gsterirken, YYY en yksek eitsizlie
sahip gelir grubunu ifade eder. DD ve YY ise en yksekle en dk arasndaki ortada yer alan deerleri gsterir.
Yani tablodaki Gini katsaylar, harflere gre en kkten, en bye doru, D-DD-DDD-Y-YY-YYY eklinde sralanr.
132
133
zellikler ierdii sonucuna eriilir. Dikkat edilirse Dou Karadeniz, Kuzey Dou
Anadolu, Orta Dou Anadolu ve Gney Dou Anadolu Blgeleri gayrimenkul gelirlerinin
dalm asndan en kt blgeler olarak karmza kmaktadr. Bu durum, bu
blgelerdeki gayrimenkul edinim sisteminin de bir sonucudur. Zira tarmsal gelirlerin
baz rnler asndan ykseklii ve bu gelirlerin belli ellerde toplanmas, mali kesimdeki
yatrm imkanlarnn cazibesinin dmesiyle birlikte, bir yatrm arac olarak gayrimenkul
edinimine ynelim bu blgelerin farkllklarn aklayan bir sebep olabilir. Konjonktrel
olarak art gsteren kullanlmayan kaynaklarn gayrimenkul varlk talebini artrmas
ncelikle bu varlklarn dalmn bozmu, ardndan bu varlklardan elde edilen gelirlerin
de eitsiz dalmna neden olmutur. te yandan ayn dnemde yine ayn blgelerdeki
gayrimenkul arzndaki art da, bu yndeki bir younlamay ve gayrimenkul gelirlerindeki
eitsiz dalm krklemi olabilir.
Mteebbis gelirlerinin oluturduu eitsizlik gayrimenkul gelirlerine gre daha dk
seviyelerde olup blgeler arasndaki deikenlii de greli olarak daha dktr. Belli
piyasa pratikleri neticesinde meydana gelen bu gelirlerin yksek bir eitsizlie yol
amasnn sebepleri nceki blmde tartld. Mteebbis gelirlerinin genel olarak daha
heterojen bir yapya sahip olmas ve farkl lekli faaliyetlerin bnyesinde yer almas
bu eitsizliin sebepleri olarak grlebilir. Ayrca farkl piyasalarn, uygulanan makroiktisadi
politikalardan, dorudan ancak farkl ekillerde etkilenmesi de bu eitsizlie kaynaklk
etmektedir. Tablo 5.2'den anlald zere, piyasa pratiklerinin blgesel farkllklar da,
bu eit olmayan dalma snrl lde etki etmektedir. Blgesel farkllklarn beklendii
kadar yksek olmamas, blgesel dzeydeki unsurlarn, bu gelirlerin oluumunda dier
gelir gruplarnda olduu kadar etkili olmadn gstermektedir.
Faiz gelirleri iindeki eitsizlikler, gayrimenkul gelirlerindeki gibi blgeler arasnda
deikenlik gstermektedir. Yine blgelerdeki mevduat dalmnn bir sonucu olarak
meydana gelen faiz gelirlerinin dalmndaki eitsizlikler ayn zamanda blgelerin
kendine zg yaplarnn bir sonucudur. Blge dzeyinde gelirin belli ellerde younlamas
ve tasarruf ve mevduat dalmnda buna bal meydana gelen eit olmayan dalm bu
yapsal farkllklara sebep olabilir. Genel olarak blgelerin temel gelir kaynann tarmsal
faaliyet olduu dnlrse, hem topraklarn dalm hem de nispi tarmsal rn
fiyatlarnn belli tarmsal rn reticileri iin neden olduu homojen olmayan gelir artlar
blgesel eitsizliklere neden olabilir.
Sonu olarak, otonom karakterde, daha kurumsal ve organize olmu yaplarn
dourduu gelirlerin ait olduu gruplarda eitsizlik greli olarak daha dk seviyelerdedir.
Dahas bu tarz gelir elde eden gruplarn kendi ilerindeki eitsizlik dzeyi daha az
blgesel deikenlikler gstermektedir. Gelir elde etme srelerinde blgesel zelliklerin
nem kazand gelir kalemlerinde ise, bu blgesel karakteristik zelliklerin
134
Bu durum iki sebepten kaynaklanyor olabilir. Birincisi dk emekli geliri elde edenler blge dna g etmi
olabilir. Bir dieri ise, emek geliri elde edenler kaytdna km olabilir.
135
Mteebbis
Gayrimenkul
Transfer
Emek
Emekli
zafi Kira
TRKYE
--
++
--
stanbul
++
---
--
Bat Marmara
--
++
Ege
+++
+++
---
---
Dou Marmara
--
++
--
Bat Anadolu
--
--
Akdeniz
--
Orta Anadolu
++
--
++
Bat Karadeniz
++
+/-
++
--
++
Dou Karadeniz
--
+++
--
--
+++
++
++
---
+++
+++
+++
---
++
+++
++
+++
Not: (+) ve (-)'ler ilgili gelir grubuna ait Gini katsaylarnn srasyla artan ve azalan eimlere sahip olmalarn
gstermektedir. Bunlarn says ise art ve azaln iddetini ifade etmektedir. (0) ise dnem zarfnda ilgili Gini
katsaysnn yatay bir seyir izlediini gstermektedir.
Ortalama Gelir
stanbul
0.18
17,088.5
0.24
Bat Marmara
0.04
12,127.4
0.04
Ege
0.13
14,667.9
0.15
Dou Marmara
0.09
12,506.6
0.09
Bat Anadolu
0.09
14,310.1
0.11
Akdeniz
0.13
11,633.3
0.12
Orta Anadolu
0.05
11,037.4
0.05
Bat Karadeniz
0.06
10,745.1
0.05
Dou Karadeniz
0.03
10,964.1
0.03
0.03
8,644.0
0.02
0.05
8,005.7
0.03
0.11
6,773.3
0.06
137
Blgesel dzeydeki gelir farkllklarnn yannda her bir blgenin kendi iindeki gelir
eitsizliinin de farkl olduu daha nceden ifade edilmiti. Bu aamada sorulmas
gereken temel soru, Trkiye ekonomisinde gzlemlediimiz eitsizliin, blgeler arasndaki
eitsizliklerden mi, yoksa her bir blgenin kendi iindeki eitsizlik dzeylerinden mi
kaynaklanddr. Bu amala bir nceki blmde kullandmz ayrtrma analizleri
vastasyla, blgeler arasnda ve blge ii eitsizliklerin genel eitsizlie katklar istatistiki
olarak llmeye ve buna bal olarak da, hangisinin temel belirleyici olduu anlalmaya
allmtr. Hesaplamalarmz neticesinde elde edilen deerlerden yararlanlarak ekil
5.4 oluturulmutur. Bu hesaplamalar hem Trkiye geneli iin hem de faktr gelir gruplar
iin yaplmtr. Blgesel farkllklarn Trkiye'deki gelir eitsizliine katksnn incelenmesinin
yannda, faktr gelirlerinin her birinin dalmna etkileri de incelenmitir. Yaplan tm
hesaplamalar, gelir eitsizliinde blgeler aras farkllklarn deil, aksine blge iinde
grlen gelir eitsizliklerinin daha byk rol oynadna iaret etmektedir. Bu sebeple
blge ii eitsizliklerin kaynaklarn daha detayl olarak incelemek ve gelir eitsizliini
yaratan gelir gruplarn tespit etmek gerekmektedir. Zira bu ynde yapacamz inceleme,
lke dzeyindeki gelir eitsizliiyle mcadelede ncelikle blge iindeki eitsizliklerin
kaldrlmasna iaret etmekte ve bu amala iktisadi olarak yaplmas gerekenlerin tespitini
kolaylatrmaktadr.
ekil 5.4. Faktr Gelir Gruplarnn Grup i ve Gruplar Aras Eitsizliklerinin
Genel Eitsizlie Etkileri
138
139
140
141
142
143
5.5. Sonu
Bu blmde gelir dalm eitsizliinin blgesel yansmalar zerinde durulmutur.
Blgesel dzeyde 2006-2011 dnemine ilikin veri mevcut olduu iin analizlerimiz bu
dnemle snrl kalmtr. Analizlerimizde kullandmz metodoloji bir nceki blmdekinden
farkl deildir. ncelemelerimiz neticesinde u temel sonular elde edilmitir.
Trkiye ekonomisinde blgesel eitsizlikler en az Trkiye genelindeki eitsizlik kadar
yksektir ve zaman iinde de Dou Marmara, Bat ve Dou Karadeniz blgeleri dnda
gelir eitsizliinde yapsal bir azalmann emareleri grlmemitir. Bu blgelerdeki gelir
yaratma srelerinin dengeli bir yapsal deiim gsterdii dnlebilir. Ancak blgesel
dzeyde eitsizlikler birok blgede konjonktrel olarak dalgalanma gstermektedir.
Trkiye ekonomisinde blgeler arasnda retim faktr donanm, ekonomik kurumlarn
kurumsallama dzeyi, piyasa pratiklerinin kurumsal uygulamalar ile sosyo-ekonomik
dzeyde birok farkllklar bulunmaktadr; bu da blgeler arasndaki iktisadi faaliyetlerde
ve yaratlan gelirde de farkllklar meydana getirmektedir. Ancak istatistiki analizlerimiz
neticesinde, Trkiye genelindeki gelir dalm eitsizliinin temel kaynan blgeler
arasndaki gelir farkllklarnn deil, her bir blgenin kendi iinde var olan gelir dalm
eitsizliklerinin oluturduu sonucuna varlmtr. Bu sebeple blgesel gelir dalm
eitsizliklerinin kaynaklar aratrlmaya allmtr.
Trkiye ekonomisinin 2006 sonras gelir kaynaklar incelendiinde gelirlerin hi de
gz ard edilemeyecek kadarnn otonom karakterde, herhangi bir piyasa dinamiinden
ziyade hkmetlerin belirledii gelirlerden olutuu grlmektedir. Bu son zamanlarda
Trkiye'de nem kazanmaya balayan yeni devletilik uygulamalarnn da bir gstergesidir.
Gemite devlet iktisadi faaliyetlerin iinde dorudan rol stlenir ve fiilen retim
faaliyetlerinde bulunurken, gnmzde sadece kaynak tahsis mekanizmalarn dzenleyerek
iktisadi kaynaklarn datmnda sz sahibi olmaktadr. Bunun en gzel gstergesi
Trkiye geneli ve blgesel dzeyde emekli geliri ile transfer geliri gibi otonom karakterdeki
gelirlerin toplam iinde paynn %20'lerin zerinde olmasdr. Buna, bu gelir gruplaryla
benzerlik gsteren izafi kira gelirini de dahil ettiinizde herhangi bir iktisadi faaliyete
bal olmadan, merkezi olarak tahsisi yaplan otonom karakter zellii ar basan gelirlerin
toplam %30'lara ulamaktadr. Memur cretlerini de dahil ettiinizde bu oran %30'lar
amaktadr. Tarmsal mteebbis gelirleri ile bir takm taahht gibi mteebbislik faaliyetleri
de dahil edildiinde bu orann %40'lar amas iten bile deildir. TOK sistemi ile
gayrimenkul edinim sisteminin kamu ile ilikisi lkedeki iktisadi faaliyetlerde devletin
rolnn ne boyutta olduunu ok daha anlalr bir hale getirmektedir. Bunlardan yola
karak, Trkiye ekonomisinde oluturulan gelirlerin ok nemli bir ksmnn kurumsal
yapsnn olumasnda devlet ve kamunun nemli bir rol stlendii ifade edilebilir.
144
145
146
B L M
150
38
Geni halk kesimlerinin yabanc mallara eriimi ya piyasa kanalyla ya da devletin bu kitlelerin kullanmna
tahsis ettii otonom harcamalar yoluyla salanabilir. Serbest d ticaret rejiminin imkanlar neticesinde ucuzlayan
yabanc mallarn Trkiye ekonomisinde bollamas bu mallara tketicilerin kolay eriilebilirliini arttrmtr.
Dk kurun desteiyle bu tip mallara talep artmtr. te yandan bu piyasalara dorudan eriim imkan olmayan
kesimlere de devletin yrtt yatrm projeleri ve dorudan yaplan transferler yoluyla nemli lde kaynak
aktarlabilmitir.
151
Buradaki en temel faktr, 2007 sonras dnemde izlenen politikalar ile giderek yapsal
reformlarn hznn dmesi ve bu ekilde ekonominin arz ynnde mevcut darboazlar
amada yeterince aktif olunamamasdr. Aksine arz ynl byme pratii talep ekili
konjonktrel bir byme ile ikame edilince, yapsal anlamdaki skntlar giderilemeyerek
elde edilen byme ve refah artlarnn gelir dalmn iyiletirici etkisinden
yararlanlamamtr. Bu adan yaplmas gereken, ekonominin arz ynndeki kstlarn
gidermeyi amalayan yapsal deiimleri salamak ve bu yndeki reformlar uygulamaktr.39
Bu ekilde sadece mevcut refahn ve bymenin gelir eitsizliklerini dzeltici etkisinin
yannda, ayn zamanda bu refahn deien dnya konjonktrnde sreklilii de salanm
olacaktr. Elbette byle bir tercih bugnn deien dnya konjonktrnde, Trkiye'nin
mevcut byme modelini tekrar gzden geirmesini gerekli klabilir. Dahas yeni bir
byme srecinin gelir eitsizliklerini giderici ynde etki yaratmas iin, bu gelirlerin
yaratld srelerin iyiletirilmesi ve onlarn gelir eitsizliine yaptklar katklarn ortadan
kaldrlmasna ihtiya vardr.
Gelir dalmndaki eitsizlikleri dzeltmeye ynelik yaplmas gereken reformlarn ncelikle ekonominin arz
ynn gelitirmeyi amalamas gerekmektedir. Bu reformlarla retimde faktr verimlilii arttrlacak ve bylece
ekonominin arz ynl (potansiyel) bymesinin n alm olacaktr. Bu amala yaplmas gereken reformlarn
banda igc piyasasnn kurumsal yapsn glendirecek ve kaytdln nne geecek tedbirlerin alnmas
yer almaktadr. Zira almamza gre, kurumsal dzenlemelerin kapsam iinde elde edilen cret gelirlerinin
eitsizlik yaratc etkisi dktr. Ancak bu ynde yaplacak reformlarn retici kesimler iin oluturduu maliyetlerin
de daha etkin, verimli ve daha rekabeti bir retimin gerekletirilmesiyle telafi edilmesi mmkndr. Bu itibarla
devlet, reticileri bu yndeki tedbirleri almaya tevik ederken, ayn zamanda mali adan desteklerini esirgememelidir.
Ayrca, uygulanacak vergi politikalarnn kayt iinde olmay zendirmesi gerekmektedir. Bir baka rnek reform
alan ise, mali kesime yneliktir. Mali piyasalarda eitlilii artracak yeni rn ve piyasalarn oluturulmas
gerekmektedir. rnein gayrimenkul ipoteklerinin likiditesini temin edecek bir piyasa kurulabilmi deildir. Bu ve
benzeri amalarla mali kesimin geliimini hzlandracak tedbirler ayn zamanda tasarruflarn artrlmasna da
imkan salayacaktr.
152
Dikkat edilirse, emekli, transfer, izafi kira ve faiz gibi gelirler ya dorudan ve otonom
bir ekilde devlet tarafndan ya da lke genelinde homojen olarak uygulanan politikalar
sonucunda belirlenmektedir. Bu ekilde devletin blgesel dzeydeki gelir-yaratma
srelerine mdahalesi bir bakma blgesel gelir farkllklarnn, iktisadi faaliyetler
balamnda artmasnn nne gemekte ve blgesel piyasa koullarna gre daha dk
gelir oluturabilecek blgeler lehine bir durum olumas salanmaktadr. Zira yaptmz
istatistiki testler neticesinde ortaya kan, blgeler arasndaki gelir farkllklarnn lkenin
genel eitsizliine katksnn olmamasnn ardnda, devletin tm blgelerde otonom
ve/veya yar otonom bir ekilde uygulad gelir transferlerinin olduu dnlebilir.
Blgesel anlamda farkllklar genel olarak mteebbis gelirlerinin oluumunda ortaya
kabilir. Zira bu gelirler, dierlerine oranla daha piyasa mekanizmas zerinden elde
edilen gelirlerdir ve piyasa mekanizmasnn da blgesel farkllklar yanstmas daha
olasdr. zellikle bu gelir grubu iinde yer alan tarmsal mteebbis gelirlerinin, tarmsal
faaliyetlerin arlkl bir yer tekil ettii Anadolu'daki iktisadi faaliyetlerde blgesel
farkllklarn olumasnda daha ok rol oynayabilecei dnlebilir. Bunun yannda
gayrimenkul kira gelirlerinin de, bir lde blgesel zellikleri yanstabilecek bir geliryaratma sreci olduu ifade edilebilir.
Tm gelir gruplar asndan, gelir-yaratma srelerini blgesel dinamiklere brakmak
bugn iin ok doru olmayabilir. Zira blgelerin mevcut faktr donanmlar ve piyasa
pratikleri ile iktisadi faaliyetlerin seviyesindeki farkllklar buna imkan vermeyebilir.
Aslnda blgesel dzeydeki mevcut yap bir bakma lkenin iktisadi merkeziyetiliinin
bir sonucudur. lkemizdeki blgeler, uluslararas sistemde olduu gibi, bir merkezevre ilikisi iinde batdaki daha gelimi blgeler ve bu blgelerdeki pazarlar ile
btnlemi durumdadr. Yeterince blgesel geliime olanak salamayan bu tek eksenli
pazar dinamiinin ve i blmnn eitlendirilmesine ve farkl blgelerin birbirleriyle
iktisadi iliki seviyelerinin artrlmasna ihtiya vardr. Blgelerin kendi aralarndaki ticari
faaliyetlerin artrlmas her bir blge iin daha fazla rekabet alannn domasna ve
beraberinde dier gelir srelerine de katk salayabilir. Bu hususta devletin yapmas
gereken, blgeler aras ticarete olanak salayacak, varolanlar kolaylatracak altyaplar
gelitirmek ve/veya kurmaktr. zellikle blgeler arasndaki ulatrma ve lojistik ann
gelitirilmesi bu kapsamda dnlebilir. Bu ekilde blgesel iktisadi faaliyetler bugn
olduu gibi tek merkezli, tek boyutlu bir yapdan, ok merkezli, ok boyutlu bir pazar
yapsna ve pazar btnlemesine doru gitmelidir.
154
oluurken, devlet faiz ve gayrimenkul gelirleri gibi dier gruplarn gelirlerine ise dolayl
yollardan etki edebilmektedir. Devletin bu ekilde faktr gelirlerinin oluum srecine
belli kurallar gzeterek ve yerlemi bir takm kurumsal yaplar zerinden dahil olmas,
bu gelir gruplar iindeki eitsizlik dzeyinin, dier gruplara gre daha iyi olmasna
imkan verilmektedir. te yandan daha informel yaplar iinde ve/veya piyasa
mekanizmasnn etkin bir ekilde icra edilemedii sreler zerinden yaratlan gelirlerde
ise, grup ii dalmn daha eitsiz bir biimde gerekletii anlalmaktadr.
Ancak faktr gelirlerinin oluum srecine her devlet mdahalesinin bu ekilde olumlu
bir etkisinin olacan dnmek doru olmayacaktr. ncelemelerimizden de grld
gibi, otonom karakteri ar basan transfer ve emekli gelirlerine yaplan devlet mdahalesinin,
o gelir gruplarnn eitsizlik dzeyini kategorik olarak drd grlmektedir. Bununla
birlikte, gelirlerinin oluumu piyasa pratikleri ve onlarn kurumsal ileyiine bal gruplar
asndan, devletin kaynak tahsis mekanizmalarna mdahalelerinin gelir dalmn
iyiletirmesi bir yana, daha da ktletirdii anlalmaktadr. Bunun en gzel rneini
2002 sonras kamu kesiminin youn mdahaleleri altnda uygulanan gayrimenkul
edindirme sistemi oluturmaktadr.
Trkiye ekonomisindeki gelir srelerinin nitelii asndan bu noktada nemli bir
bulguya da deinmekte yarar var. Gelir ve Yaam Koullar Aratrmas anketlerinden
elde edilen veriler nda, devletin dorudan veya dolayl mdahalesine tabi gelirlerin
toplam gelir iindeki pay son derecede yksektir. zellikle otonom karakterde olan
iki gelir grubu, "transfer ve emekli gelirleri" gibi dorudan bir retim faaliyetinin sonucu
olmayan gelirlerin toplam iindeki pay %20'lere yakndr. Bu oran, blgeler arasnda
dalgalanmalar gsterse de, son derecede yksek bir oran olarak karmza kmaktadr.
Dahas buna yine otonom karakteri yksek olan izafi kira gelirlerini de dahil ettiimizde,
oran %30 mertebelerine ulamaktadr. cret gelirlerinin iinde yer alan devlet memurlarna
yaplan demelerin de devletin kendi bte dengeleri dorultusunda olutuu
dnldnde, bahsi geen orann %40'lara yaklamas hi de arlacak bir durum
deildir. Buna TOK sistemi zerinden ve/veya faiz demeleri zerinden yaplan devlet
mdahaleleri dahil deildir. Dikkat edilirse, lkede yaratlan gelirin ok byk bir oranna
devlet bir ekilde dahil olmaktadr. Dahas bu durum piyasa mekanizmasnn gelir
yaratma srelerindeki roln kstlamaktadr.
155
ktisadi sistemlerdeki temel fiyatlardan biri olan faiz, sahip olunan mali kaynaklarn
bugn ile gelecek arasndaki dalmn salar. Bu zellii sebebiyle iktisadi sistemdeki
zaman tercihinin bir gstergesidir ve bu ekilde kaynaklarmzn kullanmnn ne zaman
yaplacan dzenler. Faizlerin dk olmas kaynaklarmz kullanrken bugnn yarna
tercih edilmesini, yksek olmas da yarnn bugne tercihi anlamna gelir. Buna gre
son 11 yl boyunca, gemi dnemlere gre dk seviyelerde seyreden faiz, Trkiye
ekonomisindeki zaman tercihlerini bugn ynnde deitirmi ve iktisadi birimlerin
tasarruflar azalrken, bugn yapm olduklar harcama dzeyi artmtr. Bir refah gstergesi
olarak harcamalar artmtr ancak bu harcamalarn hangi alanlarda yapldnn neredeyse
zerinde hi durulmamtr.
Dk faiz uygulamas neticesinde artan mali kaynak kullanmnn ynlendirilebilecei
belli bal iki seenek mevcuttur. ktisadi birimler kaynaklarn ya tketime ya da sahip
olunan kaynaklar gelitirici yatrm alanlarna ynlendirebilirler. kinci seenek lkenin
retim potansiyeli zerinde dorudan etkili olacandan gelecekte elde edilebilecek gelir
art anlamna da gelecektir. Dahas da ak bir lkede, bu yatrmlarn lkeye dviz
getirici alanlara yaplmasyla lkenin dviz gelir potansiyeli artrlarak, gelecekteki dviz
cinsinden harcamalar da gvence altna alnm olacaktr.
Trkiye ekonomisinin 2002-2007 dneminde ulat dk faiz dzeylerinin hem
TL, hem de dviz cinsinden lkenin potansiyel gelir seviyelerini ykseltici tarzda
harcamalarn arttrd ve buna bal potansiyel byme orannda kayda deer artlarn
yaand grlmtr. Ancak bu dnemi izleyen 2007-2011 dneminde ise, dk faiz
politikasnn giderek arlkl olarak tketim ve TL cinsinden gelirleri arttrc ynde etki
ettii anlalmaktadr. Dier bir ifadeyle dk faizlere kar gsterilen tepki ve lkenin
kaynak-kullanm tercihleri deimitir.
Faizlerin bahsettiimiz kaynak-kullanm tercihleri zerine yapm olduu etkinin
yannda, bu kaynaklar mali kesime arz edenler asndan da bir etkisi bulunmaktadr.
Zira, faiz mekanizmas yoluyla iktisadi birimlerin tasarruflarnn da ynlendirilmesi
mmkndr. zellikle dk faiz dnemlerinde iktisadi birimlerin tketim tercihleri n
plana getii iin tasarruflar azalacak ve mali kesim iin gerekli yerel fon arznda azalma
meydana gelecektir. Dahas farkl iktisadi birimlerin dk faizlere tepkisi ayn ekilde
ve ayn iddette olmayacaktr. Zira dk gelir gruplarnn dk faizlere tepkisinde
arlkl olarak tketim ne karken, tasarruflar hem mutlak olarak, hem de nispi olarak
azalabilir. Dier yandan yksek gelir gruplarnn tasarruflar ise, artan tketim harcamalar
nedeniyle mutlak olarak bir azalma gsterse de, nispi olarak deimeyebilir ve/veya
artabilir. Bu durum tasarruflarn ve bu tasarruflara konu olan mevduatn gelir gruplar
arasndaki dalmnda farkllamalara ve daha ok yksek gelir gruplar lehine bir
156
younlamaya neden olur. Doaldr ki, faiz gelirlerinin de mevduatlarn bir fonksiyonu
olduu dnlrse, bu gelirin de dalm mevduat dalmyla paralellik gsterecektir.
2002- 2007 dneminde Trkiye ekonomisinde faizlerdeki dler gelir dalm
eitsizliklerini dzeltici ynde etki ederken, 2007'den sonra uygulanan dk faiz
politikasnn tasarruflarn ve buna bal mevduatn dalmnda bir eitsizlik dourduu
ve bunun neticesinde ortaya kan faiz gelirlerinin dalmnn lke genelindeki eitsizlii
arttrc ynde etki ettii anlalmaktadr. Dier bir deyile dk faiz politikas, faiz
gelirlerinin eit olmayan dalm nedeniyle eitsizlik yaratan bir politikaya dnmtr.
zellikle blgesel dzeyde rnein Gney Dou Anadolu Blgesi'nde, 2008 sonras
grlen mevduat artlarnn sonucunda ortaya kan faiz gelirlerinin eitsizlie katks
dikkat ekicidir.
Faiz gelirlerinden kaynaklanan gelir eitsizlii ile mcadele edebilmek iin zaruri
olarak yaplmas gereken lkenin tasarruflarn ve beraberinde mevduat dzeyini
artrmaktr. Ancak bu gereklilii yerine getirdikten sonra, mevduatn yaygnlatrlmas
da bir dier gerekli arttr. Bunun yaplabilmesi mutlaka faizleri arttrmay gerekli klmaz.
Aslnda ideal olan mali kaynaklarn kullanm tercihlerini deitirerek, ekonominin dviz
cinsinden gelir yaratabilme potansiyelini arttrmaktr. Finansal piyasalarn geliimini
salamak ve bu ynde yeni piyasalarn oluumuna katk yapacak reformlar gerekletirmek
ve bu yaplrken tasarrufun tabanda yaygnlamasn gzetmek gerekmektedir.
157
158
EKLER
EKLER
EK - 1A
stanbul
Bat Marmara
Ege
Dou Marmara
Bat Anadolu
Akdeniz
163
Hanehalk Bte Anketi ve Gelir Yaam Koullar Anketi arasndaki bir dier farkllk,
referans dnemlerinin farkl olmasdr. Referans dnemi, anketten elde edilen bilginin
ait olduu zaman sreci olarak tanmlanmaktadr. Gelir bilgilerinin referans dnemi, "bir
nceki takvim yl"dr (TK, 2012). rnein, 2011 uygulamasndaki gelir bilgileri, 2010
ylna aittir.
Hanehalk Bte Anketleri'nde rnekleme giren toplam hanehalk bykl,
her ay deien hanehalk alt rneklem kmelerinden olumaktadr. rnein, 2002 ylnda,
her ay deien 800, yl boyunca toplam 9.600 hanehalkna anket uygulanmtr. 2003
rnek hacmi dier yllara gre, blge asndan da temsili olma zellii tamas amacyla
daha byktr. Her ay deien 2.160, yl boyunca toplam 25.920 rnek hanehalkna
uygulanmtr. 2004-2008 yllar arasnda, her ay deien 720, yl boyunca toplam 8.640
hanehalkna uygulanmtr. 2009 ylndan itibaren ise, rneklem hacmi artrlarak, aylk
1.104, yllk 13.248 hanehalkna uygulanmtr (TK, 2012). Bu hanelerden yllk gelir
bilgisi, son bir ylda elde ettikleri gelir zerinden derlenmektedir. Bu nedenle, anketin
yapld ay gidilen hanehalkndan, geriye doru son bir yln gelir verisi elde edildii
iin, "Referans dnemi", bir yllk ancak dnemin balang ve biti ay, anketin yapld
aya gre hareket eden dnemler olmaktadr.
EK - 1B
164
tamaktadr. Gini katsays transfer ilkesi koulunu salamasna ramen, orta gelir
gruplar arasndaki gelir transferlerinden, alt ve st gelir gruplarndaki gelir transferlerine
gre daha fazla etkilenmektedir (Sen, 1997; Fields, 2001).
Deikenlik katsaysnn karesinin yars
Literatrde birok ampirik almaya konu olan "greli varyansn yars" olarak da
ifade edilen bu eitsizlik ls aadaki biimde elde edilmektedir:
Bu gelir ls, gelir dalmnn alt gelir gruplarnda yer alan gelirler arasndaki
uzaklklara daha fazla arlk verdiinden, alt gelir gruplarnn arasndaki gelir transferleri
bu lnn deerini daha fazla etkilemektedir (Goodman vd, 1997, Litchfield, 1999).
Bu gelir eitsizlii lsnn ald deerler 0 ile sonsuz arasnda deimektedir. Bu
deer bydke (kldke) dalmn daha eitsiz (eit) olduunu gstermektedir.
Theil indeksi
Theil indeksi, bilgi teorisindeki entropi kavramndan yola karak gelitirilmitir (Theil,
1967). Bu l aadaki biimde yazlmaktadr:
165
Theil indeksi dalm boyunca yer alan gelir gruplar arasndaki uzaklklara eit derecede
nem vermekte, bir dier ifade ile dalmdaki her bir ksma eit duyarllk gsterdii
anlamn tamaktadr. Theil indeksi sfr deerinden sonsuz deerine kadar deien reel
deerler alabilmektedir. Theil indeksinin deeri bydke (kldke) dalmn daha
eitsiz (eit)olduu anlamn tamaktadr (Litchfield, 1999).
Atkinson indeksi
Atkinson (1970) almasnda, toplumsal refah da gz nne alan bir eitsizlik ls
nermitir. Bu indeksi aadaki ekilde ifade edebilmek mmkndr:
Ek -2A
166
Burada
anndaki gereklemi GSYH'y, ayn dnemdeki retim kapasitesini
(potansiyel gelir dzeyini) gstermektedir. Eitliin solundaki ifade gerekleen GSYH'deki
deime miktar; sadaki ilk ifade ekonominin retim kapasitesindeki deime miktarn
ve nihayet sonuncu ifade ise kapasite kullanm oranndaki deime miktarn gstemektedir.
Eitliin sanda keli parantez iindeki ifade, ekonominin kapasite kullanm oran
deiirken potansiyel kapasitenin sabit kalmad, ayn zamnda onunda deitii varsaym
ile oluturulmutur. Bu matematiksel ifade oranlar cinsinden yazlabilmesi iin eitliin
167
Bu eitliin solunda yer alan ifade gerekleen byme oranna karlk gelirken,
sanda yer alan ilk orann potansiyel byme orann, ikincisinin ise konjonktrel
byme orann gsterdii kabul edilmektedir.
Trkiye ekonomisine ait er aylk mevsimsellikten arndrlm GSYH verileri
kullanlarak yukardaki hesaplama yaplmtr. Ayrca Hodrick-Prescott yntemi kullanlarak
GSYH verisinin trent deerleri elde edilmi ve bu deerlerin ekonominin sahip olduu
potansiyel gelir veya potansiyel retim kapasite dzeyine iaret ettii kabul edilmitir.
Ardndan elde edilen byme oranlar ile ekil 2.2'deki grafik elde edilmitir.
Ayn hesaplamalar her eyrek iin yllk bazda hesaplanm ve bu hesaplamann ekil
2.2'deki seyri deitirip deitirmedii test edilmitir. Zira bu yeni hesaplamalar hesaplanan
deerlerin daha az dalgal bir seyir gstermesine imkan verir ancak yukarda metin
ierisinde ifade edilen grlerin nitelii zerinde bir deiiklik yaratmayacaktr.
Ek -2B
daha dk cari ak verirken, bazlar da byme pratiklerinin bir sonucu olarak daha
yksek oranda cari aklara maruz kalacaklardr. rnein Gney Kore son derecede
dk cari ak vermi olan bir lke olarak dierlerinden ve tabii Trkiye'den bariz bir
ekilde farkllamaktadr. Baz lkelerin ise zaman zaman yksek oranda d kaynak
ihtiyalarnn doduu anlalmaktadr. Brezilya rneinde 1998-2002 dnemi ve 2008
sonras dnem yksek cari aklarn tecrbe edildii iki dnemdir. Gney Afrika iin
2003-2010 dnemi, spanya iin 1998'den gnmze kadar olan dnemin ounda ciddi
d kaynak kullanm gereklemitir.
te yandan byme pratikleri asndan da lkeler arasndaki farkllklar arpcdr.
spanya rneinde 2007'ye kadar potansiyel byme orannn yksek, konjonktrel
anlamda gerekleen bymenin de ok dk ve istikrarl bir seyir izledii grlmektedir.
2002-2007 arasnda Trkiye'nin potansiyel byme orannn %2'nin altnda seyrettii
dnldnde, spanya'nn byme performans ok daha iyi deerlendirilebilir.
zelikle bu dnem zarfnda yksek oranda d kaynak kullanma ihtiyacnn spanya
ekonomisi iin daha ok potansiyel bymenin yksek kmasn salayacak olan
yapsal politikalarn finansmannda kullanld izlenimi vermektedir.
Brezilya ekonomisinin byme pratii ok daha arpc grnmektedir. Zira potansiyel
byme oran 2013 ylna kadar %2'lerin ok zerinde seyretmitir. Hatta 2002-2006
arasnda kalan dnemde Brezilya ekonomisinin bir de cari fazla vedii anlalmaktadr.
Benzer bir yksek potansiyel byme pratiini Gney Afrika'da grmekteyiz. Bu
ekonominin Brezilya'dan fark ise ele aldmz dnemin byk blmnde makul kabul
edebileceimiz cari aklarla bu bymenin gerekletirildiidir. Fakat 2004-2010 arasndaki
dnemde cari aklarn boyutu dikkat ekici lde artmtr. Gney Kore potansiyel
byme orannn seyri asndan %2'ler seviyesinde bir byme oranna ulam ve bu
nitelii ile Trkiye'ye benzer bir grnt sergilemitir. Ancak bu ekonominin de en
dikkat ekici zellii ve Trkiye'den fark, Gney Kore ekonomisinin srekli cari fazla
durumunda olan bir ekonomi grnts vermesidir.
169
Kaynak: Casanova, T. (2004). "Turkey: Growth in Inequality". Euro-Mediterranean Observatory Publications, Section
Seven, http://emo.pspa.uoa.gr/data/papers/14_paper.pdf
170
EK - 3A
Kaynak: Fonksiyonel gelir kaynaklar ortalama bireysel edeer gelirler, HBA'den yazarlar tarafndan hesaplanmtr.
TK, TFE fiyat istatistikleri kullanlarak reel gelirler hesaplanmtr.
171
Ek - 3B
172
EK - 4A
Bu fonksiyonda,
ve
ile simgelenen ifadeler srasyla, ekonomideki toplam geliri
ve k gelir kaynandan (k=1,2,,k) gelir elde eden i bireyin (i=1,2,,n) gelirini
gstermektedir. Bu durumda, bu ekonomideki toplam gelirin varyansn aadaki biimde
yazmak mmkndr:
Bu eitlikte
ve
ile simgelenen ifadeler srasyla j ve k ile gsterilen
iki farkl gelir kayna arasndaki korelasyon katsaysn ve iki farkl gelir kaynann
standart sapmalarn gsterirken,
ifadesi ise k gelir kaynann varyansn
gstermektedir.
Shorrocks (1982), almasnda her bir gelir kaynana ait tek bir etkileim teriminin
sz konusu olduunu varsaymtr. Bu varsaym, karlkl etkileimden kaynaklanacak
dier katklarn saysnn kabul edilebilir dzeyde olmasn ve analizin btn eitsizlik
ltlerine uygulanabilirliini salamaktadr. Fakat bu durumda da, her bir gelir bileenine
atanacak olan etkileim terimlerinin nasl datlaca sorunu ortaya ktndan, Shorrocks
(1982) bu etkileim terimi olarak da ifade edilen ortak faktrn yaratt problemi
gidermek iin, varyansn "doal ayrtrmas" olarak da adlandrd yaklamn kullanmtr.
Varyansn doal ayrtrmas, k gelir bileeni ile ilgili btn etkileim terimlerinin deerini
yarya indirgemektedir. Bu durumda, k gelir kaynann eitsizlie olan mutlak katks
aadaki hale dnmektedir:
40
Bir dier ifade ile bu ayrtrma yntemi Atkinson indeksi, Gini katsays ve genel entropi snfndaki tm
indeksleri kapsayan btn gelir dalm eitsizlik ltlerine uygulanabilmektedir.
173
Bu eitlikte ile simgelenen ifade, k gelir kaynann toplam eitsizlik zerine olan
ifadesi k gelir kayna ile toplam gelir arasndaki kovaryans
mutlak katksn ve
gstermektedir. Bununla birlikte, toplanabilirlik zelliinden dolay her bir gelir kaynann
toplam eitsizlie olan mutlak katklarnn toplam, toplam gelir eitsizliine eittir:
174
175
176
EK - 4B
177
EK - 4C
178
EK - 5A
179
180
EK - 5B
181
182
183
184
185
EK - 5C
EK - 5D
186
EK - 5D
187
EK - 5E
188
EK - 5E
189
EK - 5F
41
190
EK - 5F
191
EK - 5F
192
EK - 5F
193
EK - 5F
194
EK - 5F
195
EK - 5G
Kaynak: www.tbb.org.tr
Kaynak: www.tbb.org.tr
196
EK - 5H
Tablo 1 - Blgesel Dzeyde Konut Satlarndaki Deiim Oranlar (%)
197
Kaynak: www.tbb.org.tr
198
KAYNAKA
Atkinson, A.B. (1970) "On the Measurement of Inequality", Journal of Economic Theory
Vol.2, 244-263.
Atkinson, A.B. (1996) Incomes and the Welfare State, Cambridge University Press,
Cambridge.
Bayar, A. A. (2012), Ticari Serbestlik Dneminde Gelir ve cret Eitsizlii: Trkiye rnei,
Doktora Tezi, T Fen Bilimleri Enstits, stanbul.
Bulutay, T.S., Ersel, H. ve Timur, S.(1971), Trkiye'de Gelir Dalm-1968, A Siyasal
Bilgiler Fakltesi Yayn, yayn No:325, Sevin Matbaas, Ankara.
Casanova, T.(2004), "Turkey: Growth in Inequality". Euro-Mediterranean Observatory
Publications, Section Seven, http://emo.pspa.uoa.gr/data/papers/14_paper.pdf
Celasun, M. (1986), Income Distribution and Domestic Terms of Trade in Turkey, 19781983: Estimated Measures of Inequality and Poverty, ODT Gelime Dergisi, 13 (1-2),
s. 193-216.
Cowell, F.A. (2011) Measuring Inequality, 3rd Edition, Oxford University Press Inc., New
York.
Coulter, P. B. (1989). Measuring Inequality-A Methodological Handbook, Wesview Press,
London.
avuolu, T. ve Hamurdan, Y. (1966), Gelir Dalm Aratrmas (1963), T.C. Babakanlk
Devlet Planlama Tekilat Aratrma ubesi.
Dervi, K. ve Robinson, S. (1980), The Structure of Income Inequality in Turkey (19501973), The Political Economy of Income Distribution in Turkey, New York/London.
Devlet Planlama Tekilat (1976), Gelir Dalm Aratrmas 1973, Yayn No: 1495, Sosyal
Planlama Dairesi Aratrma ubesi, Ankara.
Doruel, F. ve Doruel, A.S. (2003), Trkiye'de Blgesel Gelir Farkllklar ve Byme,
A.H.Kse, F.enses ve E.Yeldan (der.), Kresel Dzen:Birikim, Devlet ve Snflar, letiim
Yaynlar, 287-318.
199
Dnya Bankas (2000), Turkey Economic Reforms, Living Standards and Social Welfare
Study, Mays 17, 2000.
Erlat, H.(2012), Trkiye'de Blgesel Yaknsama Sorununa Zaman Dizisi Yaklam,
Discussion Paper, Turkish Economic Association, No.2012/64.
Esmer, Y., Fiek, H. ve Kalaycolu, E.(1986), Trkiye'de Sosyo-Ekonomik ncelikler,
Hane Gelirleri, Harcamalar ve Sosyo-Ekonomik htiyalar zerine Aratrma Dizisi, Cilt
II, TSAD, stanbul.
Fields, G. S. (2001), Distribution and Development: A New Look at the Developing
World, MIT Press and the Russell sage Foundation, Cambridge.
Filiztekin, A. (2008), Trkiye'de Blgesel Farklar ve Politikalar, TSAD, Eyll 2008,
TSAD-T/2008-09/417.
Filiztekin, A. ve elik, M.A. (2010), Trkiye'de Blgesel Gelir Eitsizlii, Megaron 2010;
5(3); 116-127.
Goodman, A., Johnson, P. and Webb, S. (1997), Inequality in the UK, Oxford University
Press.
Gursel, S., Levent, H., Selim, R. ve Sarca, . (2000), Bireysel Gelir Dalm ve Yoksulluk:
Avrupa Birlii ile Karlatrma, TSAD,2000-12.
Jenkins, S. P. (1995). Accounting for inequality trends: decomposition analyses for the
UK, 1971-86", Economica, Cilt 62, No. 1, Sf. 29-63.
Kalknma Bakanl (2013), Gelir Dalm ve Yoksulluk alma Grubu Raporu, (Raportr:
R. Selim )2014-2018 Onuncu Kalknma Plan.
Karaca, O. (2004), Trkiye'de Blgeleraras Gelir Farkllklar: Yaknsama Var m?, Trkiye
Ekonomi Kurumu, Tartma Metni 2004/7.
Krdar, M.G. ve Saraolu, D..(2012), G, Blgesel Yaknsama Sorunu ve Ekonomik
Byme: Trkiye rnei, Discussion Paper, Turkish Economic Association, No.2012/75.
Kolm, S. C. (1976). Unequal inequalities, I. II. Journal of Economic Theory, Cilt 12, 416442; Cilt 13, 82-111.
200
201