You are on page 1of 290

MGELER

NSAN YAYINLARI 86
SNEMA 13

ZGN ADI

BILDER

LK BASIM

NORSTEDTS FRLAG, STOCKHOLM

KAPAK TASARIMI

BLEN T ERKMEN

KAPAK UYGULAMA

ZEY NEP ARMAN

BASIM LEMLER

ACAR MATBAACILIK
EKM 1999

P USULA PRODUC TIONS


STKLAL CADDES 389 BEYoGLU 80060 STANBUL
TEL: (0-212) 293 6968 FAKS: 2511735
E-MAIL: rob@turk.net

ISBN 975 7496 90 1

lNGMAR BERGMAN
lMGELER
TRKELETREN: GKiN TAKIN

Benim oyunum, bir oyuncunun sahneden inerek izleyicilerin ara


sndaki bir eletirmenin boazn skmasyla balar. Oyuncu, k
k kara deftere not ettii tm aalamalar okuduktan sonra, iz
leyicilerin zerine kusarak dar kar ve beynine bir kurun skar.
alma defteri, 19 Temmuz 1964

DLER DLEYENLER

Fotoraflarda drdmzn de salar zenle taranm, nezaketle birbi


rimize glmsyoruz. Ad

Bergman, Bergman' Anlatyor

olacak bir kitap

projesi zerinde iyice younlamz. Tepeden trnaa ayrntl bilgiyle do


nanm gen gazetecinin, filmlerime ilikin bana sorular sormas tasar
lanm. Y l 1968 ve ben

Utan' yeni bitirmiim.

Bugn, sayfalarn kartrrken o kitab ikiyzl buluyorum. kiyzl?


Doru, ikiyzl. Syleiyi yapan gazeteciler yalnzca tek bir politik doru
benimsemilerdi ve gen kuaklarn yeni estetik anlaylarna gre zama
nn gerisinde kaldm, kmsendiimi ve bana tepeden bakldn da
biliyorlard. Bununla birlikte davranlarnda en ufak bir nezaketsizlik ya
da dikkatsizlik olduunu asla iddia edemem. Bulumalarmz srasnda be
nim fark edemediim ey, Canavarn kendisinin de yardmyla, usul usul
bir dinozor yaratyor olmalaryd. Bu kitapta itenlikli olmak bir yana, hep
savunmada ve epeyce korkak bir grnteydim. Belli belirsiz kkrtc so
rular karsnda bile ksack gnahlar kartyordum. Duygudalk uyand
racak yantlar vermek zahmetine bile katlanyordum. Bana asla gsterile
meyecek bir anlay iin yakaryordum.
Aralarnda Stig Bjrkman bir istisnayd. O da yetenekli bir ynetmendi
ve onunla mesleki deneyimlerimizin ilkelerine ilikin somut terimlerle ko
nuabiliyorduk. Ayrca kitaptaki zengin ve eitli fotoraf seimini ve ku
sursuz montaj gerekletiren de odur.
Bu ilgin projenin syleiyi yapan gazetecilerin kusurlar yznden ba
arsz olduunu sylemek istemiyorum. Bulumalarmz ocuksu bir he
yecan ve gururla bekliyordum. Ben, yreimi aacam, iimi dkeceim,
yaamm boyu srdrdm almalarmla hak ettiim gururu duyaca
m sayfalar umuyordum. Onlarn ise bambaka eyler tasarladklarn ok
ge fark ettim, daha nce de szn ettiim gibi doal olamadm, korkak
ve kayglydm.

Utan' pek

ok yl ve pek ok film izlemi ve, 1983'te kameray bir ke

nara koymaya karar vermitim. Ancak o zaman, yaptlarma bir btn ola
rak dnp bakabilme olana bulabildim ve gemiimle ilgili konumalarn
beni rahatsz etmediini anlamaya baladm. nsanlar yalnzca nezaketen
ya da bir ak yakalamak umuduyla deil, iten ve gerek bir ilgi gsteri
yorlard. nk artk emekli olmutum ve zararszln kesinlemiti.
Ara sra dostum Lasse Bergstrm'le yeni bir

yor

Bergman, Bergman' Anlat

kitab hazrlamaktan sz ediyorduk -daha doru ve yansz bir kitap.

Bergstrm bana sorular soracak, ben de anlatacaktm. Bir nceki kitapla tek

benzerlii bu olacakt. Bunu gerekletirmek iin birbirimizi yreklendirip


duruyorduk ki anszn kendimizi bu projenin iinde bulduk.
Benim nceden kestiremediim, dnp gemie bakmann kimi zaman
lmcl ve insana ac veren bir hale dnebileceiydi.

ren

lmcl ve ac ve

olduka abartlm gibi gelebilir, ama yaadklarm anlatmak iin bula

bildiim en iyi iki szck.


Daha nce hi aklma gelmeyen bir nedenle eski filmlerimi beyazperde
de izlemekten hep kanrm. Meraktan ya da zorunluluktan, ne zaman bu
nu yapmam gerektiyse, hangi film olursa olsun sinirlenmi ve zlmm
dr. Kaygdan bitkin dm, iimden alamak gelmitir; korkarm, kendi
mi mutsuz, zlem dolu, duygusal vb. duyumsarm, hemen iim gelir ve
tuvalete komak isterim. Bu karmak, grltl patrtl duygular yzn
den filmlerimi tekrar izlemekten uzak durma eilimindeyimdir. Yine de
filmlerime bir tr sevecenliim vardr, en ktlerine bile. Her zaman elim
den geleni yaptm ve her birinin kendi tarz iinde gerekten ilgin oldu
unu biliyorum. (imdi bana kulak verin! Yapldklar zaman 'ne denli il
ginti'ler duyacaksnz!) Zevkle aydnlatlm an koridorlarnda bir sre
dolamak istiyorum.
imdi tm filmlerimi tekrar izlemem gerekiyordu ve yle dndm:
Tm bunlar uzun zaman nce yaanmt.

Bugn,

bu duygusal meydan

okumayla ba edebilirdim. Filmlerin, bir ksmn annda ayrabilirdim. Las


se Bergstrm onlar kendi bana izlesin. Ne de olsa o bir film eletirmeni.
Kendi payna den iyi ve kty zorlanmadan grebilir.
Krk yl iinde gerekletirdiim filmlerimi bir yldan ksa bir zaman di
liminde izlemek beklenmedik biimde ac verdi, zaman zaman katlanlmaz
oldu. Anszn filmlerimin ounun ruhumun derinliklerinden, kalbimden,
beynimden, sinirlerimden, cinselliimden daha da nemlisi sezgilerimden
kaynaklandn anladm. Adsz bir istekti onlar douran. "Zanaatnn
cokusu" olarak adlandrlabilecek bir baka istekse, filmlerimi bir ileri aa
maya tam, tm dnyada gsterilmesine yol amt.
Bu nedenle filmlerimin kaynaklarn, kkenlerini aklamak, ruhumun
bulank rntgenlerini elden geirmek zorundaydm. Bu sre, alma def
terlerimin, benim ve bakalarnn yazd notlarn yan sra dier malzeme
lerle, rnein tazelenen anlar, gazete yazlar ve zellikle de bu yetmilik
adamn akl, alglamas, dikkatli ve kapsaml bak, iinde barndrd
tm acl ve yan bastrlm yaantlaryla ve deneyimlerle kuraca yansz
iliki sayesinde mmkn olabilecekti.

10

Filmlerime geri dnecek ve grntlerin iine girecek:tim. Uzun ve e


tin bir yry olacakt.

Yaban ilekleri

iyi bir rnek.

Yaban ilekleri'nden

yola karak, bugn

kendimi kabul ettiriimin hangi noktada hileli olduunu gsterebilirim.


Filmi leden sonra, Lasse Bergstrm'le birlikte Far'deki sinema salonum
da izledik. Kusursuz bir kopyayd. Victor Sjstrm'n yz, gzleri, az,
boynunn incelii, seyrekleen salaryla ensesi, duraksayan ve arayan se
si beni ok duygulandrd. Evet, insan derinden etkiliyordu! Ertesi gn sa-

II

atlerce filmden sz ettik. Victor Sjst


rm' dndm. Anlarm dirildi. Ya
admz glkler, kusurlarmz, ama
en ok iletiim anlarmzn zaferi.

Yaban i/ekleri'ne ilikin alma def


terimin kaybolduunu eklemeliyim.
(Batl inanlarm yznden ben hibir
zaman hibir eyimi saklamam. Bunu
benim iin bakalar yapar.)
Teybe kaydettiimiz konumalarn
deifre edilmi halini okuduumuz za
man filmin ekimi konusunda hibir
ey sylemediimi fark ettik. alma
srecimizi anmsamaya alhm, ama
tmyle belleimden silinmiti. Anm
sadm yalnzca

-o

da bulank- metni,

genel bir kontrol ve tedavi iin yahrld


m Karolinska Hastanesi'nde yazd
mdr. Dostum Sture Helander, hasta
nenin bahekimiydi. O zaman iin ok
yeni ve ilgin bir konu olan psikosoma
tik sorunlarla ba etme zerine verdii
konferanslara katlmam mmkn oldu.
Yaz masamn glkle sdrld k
k bir odam vard ve penceresi kuzeye
bakyordu. Oradan kilometrelerce tesi
ni grebiliyordum.
O yl epeyce telal gemiti. 1956 ya
z boyunca

Yedinci

M hr yapm,
'

Mahn Kent Tiyatrosu'nda oyun sah


neye koymutum:

Eric

XIV ve

Kzgn Damdaki Kedi,


Peer Gynt. Sonuncusunun

ilk gsterimi 8 Mart 1957' de yaplnt.


Ardndan yaklak iki ay hastanede geirdim.

Yaban ilekleri'nin ekimi

temmuzun ilkyarsnda balad ve 27 Austos'ta bitti. Hemen Malm'ye


dnerek

nsandan Kaa n 'n provalarna baladm.

12

1956 kna ilikin anlarm ok silik. Bu karkln iine birka adm at


may denemek bile ok ac veriyor. Pek ok mektubun iinden elime geen
olduka farkl bir tanesinden birka para: Bu, dostum Helande' e yazd
m bir yeni yl kutlama mektubuydu.

On kinci Gece' den sonra Peer Gyn t in provalarna balamtk; eer sal
'

m bu denli kt olmasayd ok elenceli geecekti. Topluluk ok iyi ve


din. Max harika bir oyun karacak. Bu imdiden grlebiliyor. Sabahla
rm korkun; en ge drt buukta uyanyorum ve barsaklarm dans et
meye balyor ve ayn anda bir kaynak makinesi atelenrniesine kayg
larm da balyor. Bu kayglar tam olarak nedir bilmiyorum. Belki yalnz
ca yeterince iyi olamamaktan korkuyorum. Pazarlar ve sallar (prova
yapmadmz gnler) kendimi daha iyi hissediyorum.
Mektup bylece srp gidiyordu. Bu mektup hibir zaman postalanma
d. Sanyorum kendime yakndm ve bu yaknmalarn anlamsz olduu
nu sylemitim. Ne kendi szlanmalarma, ne de bakalarnnkine kar sa
brlymdr. Ynetmen olmann en belirgin stnl, ayn zamanda en
aleyhinize olan yan, kendinizden baka sulayacak hi kimsenin olmama
sdr. Neredeyse herkesin sulayaca bir ey ya da bir insan vardr. Ancak
bu, ynetmenler iin geerli deildir. Onlar kendi gereklerini, kaderlerini
ya da yaamlarn -nasl tanmlarsanz- kendi balarna biimlendirebilmek
konusunda kavranlffi{lZ bir yetenee sahiptirler. Bu dncede ben her za
man bir avuntu, ac bir avuntu, biraz da fke ve sknt bulmuumdur.

Yaban ilekleri'nin alacakaranlna birka adm daha

yakndan baknca,

onun iindeki arkadalk ve ortak abann; insan ilikilerinin olumsuz bir


karmaas olduunu kefettim. nc karmdan ayrlmam hala ac veri
yordu. Birlikte kesinlikle yaayamayacanz birisini sevmek garip bir dene
yimdi. Bibi Andersson'la, sevecenlik ve yaratclk dolu yaam paralanma
ya balamt; neden, anmsamyorum. Annem ve babamla acl kavgalar
l'diyorduk. Babamla konuamyordum, hatta konumak bile istemiyordum.
Annemle zaman zaman geici barmalar deniyorduk, ama aramzda ok
fazla utanlacak ey, ok fazla zehirli yanl anlalma vard. kimiz de bar
istiyorduk ve bunun iin aba harcyorduk, ancak baarszdk.
Sanyorum

Yaban ilekleri'nin ardndaki en kkrtc glerden biri, iin

de bulunduum bu durumdu. Kendimi babamn yerine koymaya altm,


,nnemle aramzdaki ac kavgalara bir aklama bulmaya altm. stenme
mi bir ocuk olduumdan emindim, souk bir rahimde bym, dou
mu hem fiziksel, hem psikolojik bunalmlarla sonulanm bir ocuk. Daha
sonra annemin gncesi de bu dncemi dorulamt. Bu berbat ve nere
deyse lmek zere olan ocukla yzletiinde kart duygular yaad ke
sindi.
nemsiz bir medya olaynda

Yaban

ilekleri'ndeki ana karakter -Isak

Borg- adnn gerekte ne anlama geldiini ancak sonradan anlayabildiimi


aklamtm. Medyaya yaplan aklamalarn bir ou gibi bu da bir tr ya
land, bir syleiyi oluturan bir dizi, az ok zekice uydurulmu geitirme
hamlelerinden biri. Isak Borg eittir ben. l.B. sve dilinde

Is

"buz,"

Borg

"kale" anlamna geliyordu. Kolay ve basit. Dtan babama benzeyen, ama

iten

ie

ben olan bir kii yaratmtm. O zaman otuz yedi yandaydm ve in

sanlarla tm ilikilerim kesilmiti. Bu ilikileri kesen de bendim. Bu, bir tr


kendimi kantlamak eylemiydi galiba. Yalnzdm, yeniktim. Tmyle yenik
dmtm. Baarl olmama karn. Ve zeki. Ve dzenli. Ve disiplinli.
Annemi babam aryordum, ama onlar bulamadm.

Yaban

ilekleri'nin

son sahnesinde gl bir zlem ve istek esi vardr. Sarah, Borg'u elinden
tutup ormanda gnele aydnlanm aasz bir alana gtrr. Borg orma
nn teki ucunda annesiyle babasn grebilir, Borg'a el sallarlar.
Bu izgi, yk boyunca ok ynl eitlemelerle srer gider: hmaller,
yetersizlik, boluk ve incelikten yoksunluk. O zamanlar

Yaban

ilekleri yo

luyla anneme babama beni grn, beni anlayn ve mmknse beni bala
yn diye nasl yakardm bilmiyordum. Bugn bile bunu tam olarak bil
miyorum.

Bir nceki kitapta

(Bergman, Bergman' Anlatyor) bir ayrntyla balant

l olarak bir sabah erkenden arabama atlayp Uppsala'ya gidiimden sz et


mitim. Nasl ani bir drtnn peinden giderek anneannemin Tradgards
gatan'daki evini grmek istediimi anlatmtm. Mutfak kapsnn nnde
durup, sihirli bir anda geriye dnp ocukluuma dalma olasl deneyi
mini nasl yaadm anlatmtm. Bu bir yalan. Doru olan u: Ben srgit
ocukluumda yayorum. Kararmakta olan apartman dairelerinin iinde
dolayorum, sessiz Uppsala sokaklarnda geziniyorum, yaz evinin nn
de durup ift gvdeli kocaman hu aacn dinliyorum. Ba dndrc bir
hzla hareket ediyorum. Aslnda ben hep dlerimde yayorum ve ara s
ra bu dlerden geree ksa aknlar yapyorum.

Yaban ilekleri'nde

hi aba harcamakszn, neredeyse kendiliinden

farkl dzlemlerde hareket ediyorum -zaman-uzam, d-gereklik arasn


da. Bu devinimin teknik adan bana herhangi bir gle neden olduu
nu anmsamyorum. Oysa bu devinim daha sonra Yz

Yze' de almas ok

zor sorunlar yaratt. Aslnda dler otantikti. Devrilen cenaze arabasndan


alarak dar frlayan tabut, okuldaki belal bitirme snav, herkesin orta
snda zina yapan kadn. Bu sahne

plak Gece' de de kullanlmt.

16

Yaban ile kle ri'ndeki

itici g, mitolojik boyutlara varacak derecede

abarttm anne babann uzaklamasna ilikin, kendimi umutsuzca hakl


karma abamd: baarsz olmaya yazgl bir aba. Ne yazk ki bu ocuk
su ve ac nefretin eriyip yok olmas iin uzun yllarn gemesi ve annemle
babamn normal boyutlardaki insanlara dnmeleri gerekti. Ancak o za
man karlkl anlay iinde sevecen bir iliki kurabildik.
Bu yzden ben

Yaban ilekleri'ni neden

yaptm unuttum ve bu film

den sz etmem gerektiinde syleyecek hibir eyim yoktu. Bu, usul usul
ve enikonu ilginleen bir gizdi, en azndan benim iin.
Bugn tm bunlar unuttuuma ve sildiime inanyorsam, bunu Victor
Sjstrm' e borluyum. Filmi yaptmz zaman aramzdaki ya fark ne
mini hissettiriyordu. Bugn ise bu fiilen yok oldu.
Bandan beri sanat Sjstrm ok glyd. Henz on be yanday
ken onun yle bir filmini grmtm ki benim iin filmlerin filmi oldu:

yaletler Arabas.

Ha

Bugne dein bu filmi her yaz en az bir kez ya tek bama

ya da benden gen insanlarla izlerim. almalarm detaylarna kadar na


sl etkilediini ak seik grrm. Bu, tmyle baka bir konudur.
Victor Sjstrm'n yk anlatma yetenei olaanstyd. Elenceli ve
ekiciydi. zellikle evresinde gen ve gzel bir kadn varsa... sve ve
Amerikan film tarihinin pnar banda oturuyorduk. Ne yazk ki o zaman
lar ses alma aygtlar yoktu.
Tm bu d olaylar anmsamak kolay. imdiye dek kavrayamadm

ey, Sjstrm'n benim metnimi alp kendine ait klmas ve kendi deneyim
leriyle donatmasdr. Kendi acs, insanlardan kamas, kendi yabanll,
znts, korkusu, yalnzl, soukluu, scakl, sertlii ve can sknts.
Babamn biimine brnerek benim ruhuma egemen olmu, onu tmyle
sahiplenmiti.

Bana krnt bile kalmamt!

Bunu grkemli bir kiiliin gc

ve tutkusuyla yapmt. Artk, ekleyecek hibir eyim yoktu, aklc ya da


akld tek bir yorum bile.

Yaban ilekleri artk benim

filmim deildi. Victor

Sjstrm'nd!
Senaryoyu yazarken bir an iin bile aklmdan Sjstrm' geirmediim
belki belirtilmeye deer. neri, film yapmcs Carl Anders Dyrnling' den
geldi. Anmsadm kadaryla ona bu rol vermeyi kabul etmeden nce
uzun uzun dnmtm.

18

lkin,

Kurt Saati'ne ilikin alma defterimi bulamadm, sonra anszn

elime geiverdi. Kimi zaman eytanlar insann imdadna koarlar. Ama


dikkatli olmalsnz. Kimi zaman da size cehennemin yolunu gsterirler.
Notlar 12 Aralk 1962'de balyor. K I'm bitirir bitirmez:
Bu projeye umutsuz bir tr coku ve bitkinlikle balyorum. Bir milyon
kazandracak bir filmin sinopsisini yazmak zere Danimarka'ya gnde
rildim. Hem ruhsal hem i organlarmla ilgili bir kabzlk eliinde ve pa
nik iinde, gn gece geirdim, sonunda pes ettim. Aslnda bir nite
lik olan z disiplin, kimi zaman z zorlamaya dnebilir ki bu tmden
zararldr. ki sayfa yazdktan sonra bir kutu laksatif yutup vazgetim.
Bunlar hi anmsamyorum. Anmsadm, bir ey yazmak iin Dani
marka'ya tek bir kez gittiim. Tannm sveli yazar Hjalmar Bergman'n

Patron, Bayan Ingeborg romanndan esinlenen ve Ingrid Bergman'n ok il


gilendii projenin sinopsisi iin olabilir.
Eve dnmek iyi geldi. Gerilim azald, en azndan geici olarak. Gvensiz
lie yaplan yolculuklar hibir zaman fazla yaratc deildir. Gene de bir
ey aklk kazand.

Gemi Kazas Geirenler'in zerinde alacam. Hi

bir ykmllk altna girmeksizin konuyla gerekten birbirimize syle


yecek bir eyimiz var m, yoksa tm bunlar bir yanl anlamadan ya da
benim ho mekanlarda ekim yapmak isteimden mi kaynaklanyor
renmeliyim. Aslnda her ey, benim okyanusu grmek iin duyduum
zlemle balad. Tor Adas'na gitmek, bir hu aacnn gvdesinde otur
mak, sonsuzlua uzanan dalgalar seyretmek... Bir neden de uzun beyaz
kumsaln tam anlamyla gerekd ve ekime ok uygun olmasyd.
Dmdz kumsal ve yuvarlanan dalgalar.
yleyse almaya balamalydm. unlar biliyorum: Lks bir yolcu ge
misi, maskeli bir balonun ortasnda ssz adalarn aklarnda batt. Yolcu
lardan birka adalara doru yzmeyi baard.
Her ey st kapal sylenmelidir; hibir ey vurgul!'lnmamal, hibir
zm getirmemeli. eler tiyatrodaki gibi snrl olmal. Gereklik yok.
Her ey dzenli, kusursuz, yumuak. On sekizinci yzyl tarznda ger
ekd, gerekst. Renkler hibir zaman gereki olmamal.
Bir tr komediye ynelmek zereyim:
yle sanyorum ki, bunun istekler ve dler arasnda belirsiz bir bln
meye dnmesi kanlmaz olacak. Dizi dizi gizemli kiilikler artc
biimlerde ortaya kp, yitip gidecekler. Ancak bir ey ok ak: Ynet-

19

men kiilerine egemen deil. Onlar yitirip tekrar buluyor.


Daha sonra kendime yazdklarm:
Sabr, sabr, sabr, sabr, sabr, panie kaplma, rahat ol, korkma, usanma,
her eyin ok g olduu duygusuna kaplma hemen! Bir senaryoyu
gnde karalayabildiin gnler ok gerilerde kald.
Ama ite yle balyor:
Ah, evet, sevgili hanmefendilerim. Kocaman bir balk grdm, belki de
nizfili ya da suaygryd grdm, denizylan ile oynap seviiyordu.
Issz, derin bir kovuun iinde oturmu, gevemitim.
Daha sonra "Ben" biraz daha belirginleiyor:
Dnyann nde gelen gsteri sanatlarndan biriydim, bir deniz gezisi
ne ktm. Benimle byk bir para karlnda szleme yapld. Deniz,
kendimi toparlayabileceim sakin bir zaman, ho bir fantezi gibi grn
mt bana.
Dorusunu isterseniz artk parann ok da nemli olmad bir yaa geli
yorum. Gemiteki birka evliliin ardndan, imdi yalnzm. Bu evlilik
ler bana epeyce paraya mal oldu. Hi tanmadm ya da pek az tand
m birok ocuum var. zel yaammdaki baarszlklar dikkate de
er. Bu nedenle kusursuz bir gsteri sanats olmak iin ok aba harc
yorum. Doalamac bir sanat olmadmdan sz etmek isterim. Gste
rilerimi zenle, neredeyse bilgilik taslayarak hazrlarm. Deniz kazasn
dan sonra bu adada kaldm srede stdyoma dndm zaman geli
tireceimi umduum birka yeni dncemi not ettim.
27 Aralk:
Komedim nasl gidiyor? Ah, evet, biraz ilerledi. Hayaletlerime ilikin
hala o eski yk, dost Hayaletler; nezaketsiz, acmasz, keyifli, budala,
inanlmayacak kadar budala, sevecen, fkeli, scak, dzeysiz, kaygl Ha
yaletler. Giderek arkamdan daha ok dolaplar eviriyorlar. Gizemli, be
lirsiz, garip, kimi zaman da korkutucu oluyorlar. te byle. Ho bir arka
da bana yeni igrler ve garip dnceler alamaya balyor. Ne var ki
yava yava deiiyor, rktc ve acmasz oluyor.

Kurt Saati'ni, kimileri Persona'ya geri dn gibi grd. Bu denli basit


deil. Persona bir atlm, bana bilinmeyen y ollarda aratrmay srdrme
yrekliliini veren bir baaryd. Birka nedenden tr Person a tekiler
den daha ak, daha kavranabilir bir serven oldu. Kadnlardan biri dilsiz,

20

teki ise konuuyor ve bir atma. Oysa Kurt

Saati daha belirsizdir. Filmde


Kurt Sa

biim ve konu asndan bir paralanma ve dalma vardr. Bugn,

ati' ni grdmde, erken ve ge yaptlarma yansm, kendi iime derin


lemesine yerlemi; gizlice ve dikkatle dzenlenmi bir paralanmaya ili

Yz' de Aman, Sessizlik'te Ester, Yz Yze' de To


mas, Persona' da Elisabet, Fanny ve Alexander' da Ismael. Benim iin Krt Sa
ati nemlidir, nk film ulalmas g bir dizi sorunu evrelemek, snr
kin olduunu anlyorum;

lamak ve iine girmek abasdr. Birka adm atmak yrekliliini gster


dim, ancak sonuna kadar gitmedim.

Persona'da baarsz olsaydm hibir zaman Kurt Saati ni yapmaya


cesaret edemezdim. Kurt Saati bir geriye dn deil, doru ynde titrek
Eer

'

bir admdr.
Axel Fridell'in gravrnde kk bir kza saldrmaya hazr birka gro
tesk yamyam grlebilir. Karanlk odada titreyen mum nn snmesini
beklemekteler. Yal, zayf bir adam kz korumaya alyor. Soytar giysisi
iinde gerek bir yamyam glgede mumun snmesini bekliyor. Her yeri sa
ran karanln iinde insann gzne rktc figrler arpyor.
Final sahnesi iin neri: Kendimi tavandaki kiriten sallandryorum. As
lnda bu, benim Hayaletlerimle arkada olmak iin bir sredir dnd
m bir ey. Hayaletler, tam ayaklarmn altnda beni bekliyorlar. ntihar
dan sonra enlikli bir yemek olacak. ift kanatl kaplar ardna dek al
m. Mzik eliinde (on altnc yzyl dans mzii) bir hanmefendinin
kolunda odaya admm abyorum, cmerte hazrlanrru masaya doru
yryorum.

21

Ben'in metresi var. Karada yayor, ama yaz boyu evime bakyor. Uzun
boylu, sessiz ve sakin. Birlikte vapurla adaya geiyoruz, birlikte eve do
ru yryoruz; yemek yiyoruz. Akam yemeinde ona evin bakm paras
n uzatyorum. Anszn bir kahkaha atyor. Bir dii yok. Gld zaman
onu mahcup eden bir boluk grnyor. Onu gzel buluyormuum gibi
davranmak istemiyorum, arkadalndan holanyorum. Be yaz birlik
te yaamtk.

K l 'nn bir ahlaki zaferi ve bir yola k temsil ettiini syleyebili


riz. nsanlar honut etmeye duyduum gereksinim yznden kendimi
hep mahcup hissetmiimdir. zleyiciye beslediim sevgi, beenilmemek
korkusunun gl eleriyle birleince her zaman biraz karmak
olmutur. Kendimi avutma isteinin iinde, hep izleyicimi de avutma
istei vardr. Bir dakika bekleyin, bu o denli kt bir ey de deildir!
nsanlarn zerindeki erkirni yitirmek korkusu ve hayatm kazanma
kaynan yitirmek gibi meru bir korku vard. Yalnz u da var: Kimi
zaman kii, kendini sevdirmeyi bir yana brakarak boluklara kurun

22

skmak iin kar konulmaz bir gereksinim duyabiliyor. Dier seferlerde


ifte dn vermeye zorlanmak tehlikesine ramen (film sanayii
anaristlere zel bir ilgi gstermez) yine de balanmak ya da sevimli
grnmek iin hibir jest yapmakszn kendini zgrletirip, acnn
ikencesinde kvranan bir insan durumu sergilemek isteyebiliyor. Elbette
ceza abuk ve kesin olacakt. Bu trde ilk abamn, kence'nin nasl
karlandnn acl ans hala iimdedir.

K I da bu tr bir temadr. Filmde dinsel bir tartma ayorum ve so


nucun bedelini demeyi de kabul ediyorum. zleyiciler iin belki bu konu,
benim iin olduundan ok daha az nemlidir. Benim iin bu film, kendi
mi bildim bileli yaammda irinli bir yara gibi sregelmi travmatik bir a
tmann mezar tadr. nk bu filmde hem Tanr imgeleri paralanyor,
hem de benim nsan kutsal amacn taycs olarak gren duygum yok
olmakszn paralanyor. Ameliyat en sonunda tamamlanmt.
Bu notlar 1962'de Noel srasnda yazlmt.

Kurt Saati yamyamlarmdan

iki yl kadar hi ses soluk kmad.


Haziran 1964'te Kraliyet Dram Tiyatrosu sezonu kapattnda tepeden
trnaa bitkin olduumu anladm. Bu arada Sessizlik gsterime girmiti. Ka
rm Kabi'yle yazlar Orn Adas'nda kiraladmz evin sahipleri artk bizi
istemiyorlard. Akl banda kiraclarn mstehcen film yapmamalar gere
kirdi diye dnyorlard. Yalnzca tekneyle ulalabilen sessiz bir adada
(Kabi de sezon boyunca ok fazla almt) bir yaz geirmeyi sabrszlkla
beklemitik. Oysa btn yaz Djursholm'de kalmak zorundaydk ve bu hi
de i ac deildi. Son derece scak bir yazd ve ben, kuzeye bakan ve biraz
serince olan konuk odasna yerletim.
lvar Lo-Johansson, st kzlarn ak kremasndan sz eder. Ak krema,
tiyatro yneticilerinin sonsuza dek oyun okuma zorunluluu anlamna ge
lir. Sezon sresince yirmi iki oyun sahnelemisek, bu, tiyatro yneticisinin
okuduu oyunlarn hemen hemen yzde onu demektir. Ben nmzdeki
tiyatro sezonuna ilikin beynime yklenen tasarlardan v.e dncelerden
kurtulmak iin kendimi sessizlik ve mzikle sarmalayp bir senaryo yaz
maya baladm. Bu, Kabi'yle aramzda karlkl bir saldrganla yol at.
nk o da oturma odasndaki byk piyanoda egzersiz yapyordu. Olay
sofistike bir akustik terrne dnt. Kimi zaman arabayla Dalar'ye gi
dip soluk solua bir kayann zerinde oturarak krfezi seyrediyordum.
te bu ruh durumu iinde

Yamyamlar yazlmaya baland:

23

24

Keyifsiz bir solucan gibi koltuumdan kalkp yazmaya balamak iin


masann bana srnyorum. Kendimi beceriksiz hissediyor, yaptm
ii iren buluyorum. Masa, yazdm her lanet harfle titreyip sallanyor.
Masay deitirmem gerek. Belki kucama bir yastk alp koltukta otur
sam daha iyi olacak. Evet, daha iyi, ama yeterince iyi deil. Kahrolas ka
lemim de berbat. Hi deilse oda serince. Galiba konuk odasna yerlee
ceim. zet: yk Alma'ya ilikin, yirmi sekiz yanda ve ocuksuz bir
kadn.
Yamyamlar'n yks byle balar. Her eyin Alma'nn bak asndan
grlmesi iin perspektifi evirdim.
Eer btn bunlar bir insann, bir yandan bo bir gurur, dier yandan
belli belirsiz bir ilgiyle aynada kendini incelemesiyse, bu bir oyundan
baka bir ey olmayacaktr ve anlamszdr. Ayrca her durumda anlamsz
olabilirlii de sz konusu elbette.
Bunun artk bir komedi olmad kesinlikle sylenebilir.
Bitkinlik, yalnlatrdnz deil, karmaklatrdnz anlamna gelir:
Bir eyin iine fazla gmlr, ar aba harcarsanz, yedek pillerin hepsi
balanr, devre hzlanr, eletirel dnce zayflar. Kararlarnz yanltr,
nk artk doru karar veremezsiniz.
Kurt Saati'nde bu tarz bir bitkinlikten eser yoktur. Oysa film, benim Kra
liyet Dram Tiyatrosu'nun banda olduum ok youn bir dnemde yapl
mtr. Diyaloglar canldr, fazlaca edebidir, ama ar deil.
Bir an iin erotik temaya dnmek, baarl bulduum bir sahneye gn
derme yapmak istiyorum. Johan kendisini sran eytan ldryor.
Yalnzca bir kusur vardr: eytan plak olmalyd. Bir adm daha ileri:
Johan da plak olmalyd.
O sahneyi ekerken ben bu yanln belli belirsiz farkna varmtm, an
cak J ohan rolndeki Max von Sydow'a bunu nerecek gcm ya da cesare
tim yoktu. Eer oyuncularn ikisi de plak olsayd sahn yabans, ak se
ik olurdu. eytan, Johan'n srtna trmanp onu srmaya altnda, Jo
han orgazmn tm enerjisiyle bir kayaya yapp kalyor.
Johan, Veronica Vogle'le ak bulumasna giderken, Lindhorst ona ne
den makyaj yapyordu? Bandan beri onlarn tutkusunun duygudan yok
sun bir tutku, erotik bir saplant olduu bellidir. Bunu daha ilk sahnede an
larz. Daha sonra Alma'nn, Johan'n gncesinde okuduklarndan onun Ve
ronica ile ilikisinin bir ykm olduu anlalyor.

25

26

Lindhorst, yapt makyajla Johan' soytar ve kadn karm bir yarat


a dntryor, ardndan onu daha da kadns yapan ipek beyaz bir ge
celik giydiriyor. Ak soytarlar ise ok ynl ve ift anlaml bir simgesellik
yklenmiler. Gzeldirler, acmaszdrlar, tehlikelidirler ve lmle ykc
bir cinsellik arasndaki snrda ters ynlerde dans ederler.
Gebe Alma, Johan'n tam olarak yaam dedii eyi simgeler: "Her gn
sabrla senin resmini izseydim."
eytanlarn akac, kararl ve korkun bir biimde Johan' Alma'dan
ayrmakta olduklar kesin.
Johan ve Alma rzgarl bir tan vakti atodan eve yrrlerken Alma,
"Hayr, senden kamayacam," der. "Ne denli korkmu olursam olaym.

Bir ey daha: eytanlar bizi ayrmak istiyorlar. Seni kendilerine saklamak isti
yorlar, ama ben yannda olursam, bu ok g olacak. Ne denli urarlarsa
urasnlar, beni senden uzaklatramayacaklar. Kalacam. Kalacam.
Kalabildiirnce..."
Ancak ikisinin arasna yazgnn silah giriyor ve Johan seimini yapyor:

27

Alma'nn somut gerei yerine eytanlarn dn seiyor. Ben burada so


nuca ancak mzik ya da iirle ulalabilecek sorunlu bir yola sapyordum.
Nevroz eytanlar iin benim yetitirdiim topran verimli olduu ku
ku gtrmezdi.
Bu duruma Byl Fener'de aklk getirmeye altm.
Yetitirilmemizde ounlukla su, itiraf, ceza, balanma, ltuf gibi kav
ramlar; aile-ocuk arasndaki ve Tanr ile olan ilikilerdeki somut unsur
lar temel alnmt. Bunlarn tmnde kabul ettiimiz ve anladmz
sandmz doal bir mantk hkm srerdi.
Cezalandrlma doald, hibir zaman sorgulanmad. abuk ve basit ola
bilirdi -yze bir tokat, ka bir aplak gibi- ama ar karmak ve kuak
lar boyu incelmi cezalar da vard.
nemli sular, suun ortaya kmasyla balayarak rnek cezalar olutu
rurdu. lk nce sulu, suunu itiraf ederdi. Hizmetilerin, annemin ya da
eitli nedenlerden dolay papaz evinde kalan kadnlardan birinin nne
kp anlatrd.
tiraf etmenin annda dourduu sonu, toplumdan dlanmakt. Kimse
suluyla konumaz, onu yantlamazd: Anlayabildiim kadaryla bunun
amac sulunun cezalandrlmaya ve balanmaya zlem duymasn
salamakt. le yemei yenip kahveler iildikten sonra taraflar baba
mn odasna arlr, sorgulama ve itiraflar yinelenirdi. Bundan sonra
hal dvme sopas getirilir, ka sopa hak ettiini sulunun kendisi belir
lerdi. Cezann saptanmasndan sonra sk doldurulmu yeil bir yastk
getirilir, pantolonlar ve donlar aaya indirilir, yastn zerine yzko
yun yatrlrdk: Birisi boynumuzu skca tutar ve dayak fasl balard.
Bu cezann fazla ac verdiini iddia edemem. Asl ac veren, dayak treni
ve aalanmayd. Cezann en byn aabeyim alrd. Annem ou
kez onun yatann kenarna oturur, hal dvme sopasnn zedeledii ve
yer yer kanl kabarcklar oluturduu srtna pansuman yapard.
Dayak fasl bittikten sonra babamn elini pmek gerekirdi ve bylece ba
lanma aklanr, su yk hafifler, bunu ferahlama ve dua izlerdi. El
bette yemek yemeden ve gece okumalarn yapmadan yatmak zorunday
dk, gene de nemli lde rahat bir soluk alnrd.
Karanlk korkusuyla kvranan bir ocuk iin ok tatsz olabilen ve kendi
liinden oluuveren bir ceza tr daha vard: zel bir dolabn iine ka
patlmak. Alma, mutfakta bize o zel dolabn iinde yaramaz ocuklarn
ayak parmaklarn yiyen bir yaratn yaadn sylemiti. Ben karan-

28

lkta bir eyin yrdn ak seik iitmi ve byk bir dehete kapl
mtm. Ne yaptm anmsamyorum. Ayak parmaklarm yenilip yu
tulmaktan kurtarmak iin belki raflara trmanm, belki de engellere
aslmtm.
Tm bunlar Fanny ve Alexander'da geri gelir. Ancak o zamanlar yeniden
gn iindeydim ve artk elim titremeksizin ve kiisel olarak kendimi
iin iine katmakszn yaratabildim.

Fanny ve Alexander' zevkle yaptm. Kurt Saati'nde ise ne uzak ac, ne de


yanszlk vardr. Bir anlamda dirimsel olabilen, ama mzran karanln
iine rasgele sapland bir deneme yapmtm yalnzca. Mzran at
yol, gerein kendisinden biraz farklyd.
nceleri Kurt Saati' ni ok abuk kmsemitim, bunun nedeni belki
kiiliimin bastrlm pek ok ynne dokunuyor olmasyd. Persona yo
un k ve kesintisiz bir netlik iinde geerken, Kurt Saati nin lkesi alaca
'

karanlktr. Ayrca filmdeki romantik ironi ve hayaletler benim iin de yeni


olan elerdi; film boyunca gidip gelen eler; Baron'un hi zorlanmaks
zn tavana ykselip, "Bunu hi dikkate almayn, nedeni ok kskan ol
mam," demesini hala gln bulurum. Yal kadnn yzn karp eline
aldktan sonra, "imdi mzii daha iyi duyuyorum," diyerek gzn sher
ry bardann iine koymas beni keyiflendirir.
atodaki yemek sresinde eytanlar biraz mnasebetsiz olsalar da nor
mal grnyorlar. Parkta dolayorlar, konuuyorlar; bir kukla tiyatrosu
sahneliyorlar. Her ey grece sakin.
Ne var ki sonsuza dek birbirlerine dolanarak korkun bir ikence iinde
kt yazgl yaamlarn srdrmekteler. Birbirlerini srrlar ve birbirleri
nin ruhlarn yerler.
Kk bir kukla tiyatrosunda Sihirli Flt' sergilerken aclar ksa bir s
re iin hafifler. Mzik onlara bir anlk huzur ve avuntu getirir.
Kamera tek tek kiilerin yznde dolar. Metnin ritmi bir koddur. Pa
mina Sevgi demektir. Sevgi hala yayor mu? Pamina lebet noch: Sevgi hala ya
yor. Kamera Liv Ullmann zerindedir. ifte bir ak ilan. O zamanlar Liv,
kzmz Linn'i tayordu. Tamino'nun sarayn bahesine giriini ektiimiz
gn, Linn dodu.
Johan, gizemli ift cinsiyetli yarata dnm olarak ortaya kyor,
Veronica plak, lm gibi otopsi masasnda yatyor. Johan, ona sonsuz bir
hareketle dokunuyor. Veronica uyanp glyor ve kk srklarla onu p
meye balyor. Bu an beklemekte olan eytanlar sahneyi ok beenirler. Ar-

30

ka planda grnen eytanlar birbirlerinin zerinde otururlar, yatarlar. Bir


ka pencereye ve tavana trmanr. Johan, "Teekkr ederim," der ve sorar:
"Ayna paraland, ama paralar ne yanstyor?"
Ben bu soruya bir yant veremedim. Kuklalarn Yaam nda da Peter tam
'

olarak ayn szckleri sylemiti. Dnde, karsnn yatakta ldrld


n anlad zaman sormutu: "Ayna krld, ama paralar ne yanstyor?"
Hala iyi bir yantm yok!

31

Persona'nn, byk lde Kraliyet Dram Tiyatrosu'ndaki etkinliklerim


le balantl olduuna inanyorum. Bu deneyim, rzgarn fledii alev gibi
beni bir tr hzlandrlm olgunlua ulamaya zorlamt. Mesleimle ili
kimi, kesin ve gl bir biimde aydnlatm, salamlatrmt.
Kendi gcn ve dirimselliini yaayan Sessizlik'i yeni bitirmitim. He
men ardndan Tm Bu Kadnlar'n ekimine balamam benim stdyoya ve
Svensk Filmindustri'ye ballmn belirtisiydi. Ne yazk ki ayn zamanda
benim gerektii zaman frene basmay baaramaymn bir baka kantyd.
1 962 Noeli'nde Kraliyet Dram Tiyatrosu'nun sanat ynetmenliine a
daydm. Svensk Filmindustri'ye tm film planlarmz imdilik rafa kaldr
mamz gerektiini bildirmeliydim. Ne yazk ki hazrl uzun srm bir
filmi ertelemenin makul ve mmkn olmayaca duygusuna kapldm.
lme meydan okuyan iyimserliim, kavranlamaz alma akm be
nim ulusal tiyatronun bana getirilmemi neren eitim bakanna ve kendi
me cevap vermemi salad. "Tamam. Ben iki iin de stesinden gelebili
rim."
1 Ocak 1963'te son derece dank bir durumdaki tiyatronun bana ye
ni atanmtm. nmzdeki sezon iin ne repertuvar ne de oyuncularla ya
plm szlemeler vard. rgtlenme ve ynetim acnacak durumdayd.
Dzensiz olarak sren yeni tiyatro binasnn yapm almalar bile parasz
lk yznden tmyle durdurulmutu. Kendimi zmsz ve kavranla
mayacak kadar kark bir durum iinde buldum.
Grevimizin yalnzca sanatsal nabz ykseltip insanlarn oyunlar gr
meye gelmeleriyle snrl olmadn ksa srede anladm. Sorun, tm tiyat
royu tepeden trnaa yeniden yaplandrmakt.
Hi kuku yok, bu i beni esir ald. lk yl garip bir biimde keyifliydi.
ok anslydk. "Yer yoktur" dmesine baslp krmz klar yanyor ve
tm izleyiciler soluklarn tutuyorlard. ki byk fiyaskoyla sona eren bir
nceki sezonun aklarn bile kapatabilmitim. Bir yl sonra hazirann ayn
haftasnda Harry Martinson'un Wei'nin Ba ile perdeyi atk. Tm Bu

Kadnlar'n da ilk gsterimini yaptk.


1964 gznde Kraliyet Dram Tiyatrosu'na dndm ve o yl iki byk
baar yaand. Gertrud Fridh'n oynad Ibsen'in Hedda Gabler'ini ve Mo
liere'in Don Jua n n ynettim. Ne var ki hem tiyatronun iinde, hem de d
'

arda kart bir eylem olutu. Sezonun sonuna doru rebrn kentinde ye
ni bir tiyatronun al trenine katlmakla ykml topluluumuz kor
kun bir yolculuk yapt. nsanlar ld ya da ciddi olarak hastaland. Ben,

32

ok yksek atele bu yolculua ktm ve iki yanl zatrree ve youn bir pe


nisilin tedavisiyle yolculuu tamamladm.
Bitkindim, yine de tiyatroyu ynetmeye altm, ancak nisan aynda
doru drst bir bakm grmek iin Sophiahemmet Kraliyet Hastanesi'ne
yatrldm. Yaratclm kreltmemek iin Persona'y orada yazmaya bala
dm.
O dnemde Yamyamlar projesi iptal edilmiti. Hem Svensk Filmindust
ri, hem ben byle byk bir prodksiyonun ynetiminin bir yaz sresine
sdrlmasnn gereki olmadn grmtk. Bu, yllk yapm plannda
bir delik ald ve bir filmin eksildii anlamna geliyordu.
te o zaman ben, "umutsuzlua kaplmayalm. Ben yine de bir film
yapmaya alacam. Belki bundan bir ey kmayacak, ama en azndan
deneyebiliriz," dedim.
1965 Nisan'nda yanl tedavi edilmi zatrreemin yan etkileri srerken
baz notlar almaya baladm, yazmaya dnmemin bir nedeni de tiyatro y
netiminde, beni hedef alan berbat kokulu bombalarn saldrsna uramam
d. Kendime unlar sormaya balyordum: Neden bu ii yapyorum? Ne
den bu denli nemsiyorum? Tiyatronun rol bitti mi? Sanatn grevini ba
ka baka gler mi ele geiriyor?
Byle eyler dnmek iin geerli nedenlerim vard:
Bu profesyonel yaamma kar gelitirdiim bir tiksinti deildi. Nevro
tik biri olmama karn mesleimle ilikilerimde sinirlerim alacak kadar
salamdr. eytanlarm arabama balayacak gcm her zaman vardr ve
eytanlarn kendilerini yararl klmaya zorlanrlar. zel yaammda ise ba
na ikence etmeyi ve utanlacak durumlara drmeyi srdrrler. Bu
khne sirkin sahibinin, sizin de fark etmi olabileceiniz gibi, sanatlarnn
onun kann emmesine izin vermesi gibi bir huyu vardr.
Sophiahemmet'te salm geri gelirken sve Ulusal Tiyatrosu'nun ba
olarak etkinliklerimin, yaratclm engellemekte olduunu anlamaya
baladm. Tm motorlarm en yksek hzda altrmtm ve motorlar bu
gvdeyi, paralayncaya dek sarsmlard. Bu boluk ve hibir yere vara
mamak duygusunu datmak iin artk yazmam gerekliydi. inde bulun
duum durum, Hollanda'nn Erasmus dl'n aldmda yazdm ve
Persona'nn nsz olarak baslan "Ylan Derisi" adn verdiim denemede
aka anlatlmtr:
imdeki sanatsal yaratclk her zaman kendini alk gibi duyurmutur.
Ben de ho bir doyumla bu gereksinimi karlammdr. Ne var ki tm

33

34

bilinli yaamm sresince bu aln nereden geldiini ve neden hep do


yurulmak istediini hibir zaman kendime sormamtm. Son birka yl
dr bu alk yatmaya balyor, bu yzden yaratc etkinliimin asl ne
denini bulmak iin belirli bir drt duyuyorum.

lk ocukluk anm, baardm her eyin (ne olursa olsun) gsterisini yap
mak iin duyduum gl gereksinimdir: Resim yapma becerisi, topu
duvara vurmadaki ustalk, yzme rendiimde attm ilk kulalar.
Bu gsterilerle dnyadaki varlma yetikinlerin ilgisini ekmek iin
gl bir duygu iinde olduumu anmsyorum. evremdekilerin bana
hibir zaman yeterince ilgi gstermediklerini duyumsuyordum. Ne za
man gereklii yetersiz bulsam fanteziler retmeye, yatlarma kendi
gizli servenlerime ilikin yabanl ykler anlatmaya balyordum. Bun
lar beni evreleyen dnyann kuku duvarlarna arpp paralanan utan
verici yalanlard elbette. Giderek gerek dnyadan ekildim ve d dn
yam kendime sakladm. Sonuta ba kurmay arayan dlem saplantl
bir ocuk, ksa srede yaral ve usta bir gndz dsne dnt.
Ne var ki bir gndz ds hibir zaman sanat deildir -dlerinin
dnda.
Film ekme sanatnn benim kanlmaz bir anlatm aracm olaca belliy
di. Yetersiz kaldm szcklerden, yeteneksiz olduum mzikten ve pek
ilgi duymadm resimden farkl bir dil araclyla kendimi akladm.
Anszn evremdeki dnyayla, akln kstlayc denetiminden neredeyse
tensel bir biimde kurtulmu, ruhtan ruha ba kurmaya izin veren bir
dille iletiim kurma olana bulmutum.
ocukluumun bastrlm tm alyla kendimi, setiim anlatm ara
cna adadm. Yirmi yl boyunca hi bkp usanmadan bir tr lgnlk iin
de dler, duyu yaantlar, dlemler, delice patlamalar, nevrozlar, san
cl inanlar, ar yalanlar rettim. Alm durmadan kendini yineledi.
Para, n, baar, artc, ama temelde nemsiz oldu; fkemin neticele
riydi. Bunlar sylyor olmam, hibir zaman gerekletirdiklerimi k
msyor ya da yadsyorum anlamna gelmez. z doyum olarak sanatn
deeri olduu apaktr. zellikle sanatnn kendisi iin.
Tmyle akyrekli olmak gerekirse sanat (yalnzca sinema sanat deil)
benim iin nemsizdir.
Edebiyat, mzik, film ve tiyatro doururlar ve kendileriyle beslenirler.
Yeni dnmler, yeni bileimler ortaya kar ve yok edilir. Dardan ba
kldnda cokulu bir canllk iinde grnen bu devinim, sanatlarn

35

kendilerine, gittike dalgnlaan izleyiciye, onlarn ne dndklerini ar


tk sormaz olmu bir dnya yaratmak iin duyduklar gem vurulmaz is
tekle beslenir. Dnyann kimi yerlerinde sanatlar cezalandrlr ve sa
nat, savalmas ya da denetim altnda tutulmas gereken bir tehdit ola
rak grlr. Ancak genel olarak sanat zgrdr, utanszdr ve sorum
suzdur. Szn ettiim gibi srekli youn bir devinim iindedir ve co
kuludur. Bence sanat, zeri karncalarla dolu bir ylann derisine benzer.
Ylan oktan lm, ii boalm, zehri tkenmitir, ama derisi yaamn
kouturmasyla kpr kprdr.
Bakalarnn bu konuda daha dengeli ve szde yansz grleri olduu
nu umuyorum, buna inanyorum da. Bu skc konular yeniden ortaya
atyorsam ve tm dile getirdiklerime karn hala sanat yapmak istedii
mi iddia ediyorsam (maddi gdleri bir yana brakrsak) bunun ok ba
sit bir nedeni var.
Bu neden merak. Snrsz, doymak bilmez, durmadan yinelenen bir me
rak beni hep ileriye itiyor ve hi huzurum olmuyor. Eski gnlerin ba
kurmak ve paylamak isteinin yerini alyor.
Kendimi uzun sre alkonulduktan sonra anszn yaamn iine salveril
mi de sendeleyen bir tutuklu gibi hissediyorum. Denetlenemeyen bir
merakn peindeyim. Not alyorum, gzlem yapyorum. Her yne bak
yorum. Her ey gerekd, tuhaf, rktc ya da sama. Havada uan
bir toz zerresi yakalyorum, belki bu bir filmin tohumudur diye. Ne ne
mi var? nemi yok, ama ben ilgin bulduuma gre bunun bir filmin to
humu olduunu iddia ederim. Bana ait olan bu nesneyle yatar bu nes
neyle kalkarm, sevinle ya da zntyle onunla ilgilenirim. Ben baka
karncalar iteklerim ya da baka karncalar tarafndan iteklenirim. Yla
nn derisi devinmeye balar. Bu, yalnzca budur benim gereim. Bu ger
ein, bir bakasnn da gerei olmasn istiyor deilim ve bu gerein
sonsuza dek bir avuntu olmasn da beklemiyorum. Aslnda bu gerein
sonsuza dek bir avuntu olmas da imkanszdr. Ancak birka yl daha sa
natsal uralara temel alnmas yeterlidir, en azndan benim iin.
Kendi gnl iin sanat olmak her zaman keyifli deildir. Ama bunun
byk bir stnl de vardr. Sanat bu konumunu, varln yalnzca
kendisi iin srdren baka insanlarla paylar. Tm bunlar dile getirilin
ce souk ve bo gkyz altndaki scak ve kirli yeryznde var olan
bencil bir insan topluluunun iinde yeterince byk bir kardelik olu
tururuz.

"Ylan Derisi" dorudan Persona'nn almasyla balantl olarak yazlmt. alma defterinde 29 Nisan tarihli notta bu aklanmt:
Aadaki komutlara uymaya alacam:
Saat yedi buukta teki hastalarla birlikte sabah kahvalts.
Ardndan hemen kalkp bir sabah yry.
Sz edilen sre iinde gazete ve dergi yok.
Tiyatroyla balant yok.
Mektup, telgraf ve telefon kabul yok.
Akamlar eve gitme izni var.
Son savan hzla yaklatn hissediyorum. Bunu daha fazla erteleme
meliyim. Bir

aydnla kavumalym. Yoksa Beran'n cehenneme


gidecei kesindir.
tr

Yukardaki satrlarda krizin derinletii aktr. Ayn komutlar daha


sonra vergi olaynn stesinden gelmeye alrken de kendime uyguladm.
Dakiklik ve titizlik benim iin yaam biimi oldu.
Bu krizden Persona dodu ve byd:
Bir oyuncu oldu. Ona bu lks verilebilir miydi? Sonra sustu. Dikkate de
er bir ey yok.

37

Birinci sahneye doktorun Hemire Alma'ya durumu aklamasyla bala


mam gerekecek. Bu ilk sahne ok nemli. Hasta ve bakcs yaknlk ku
rarlar, et ve sinir gibi birleirler, ancak hasta konumay reddetmektedir.
Aslnda yalan sylemek istemez.
12 Nisan tarihli alma defterimdeki ilk notlar bunlar: Kullanmadm,
ancak Persona ile zellikle filmin adyla ilgili bir ey daha yazl. "Nianls
Alma'y grmeye geldii zaman, Alma ilk kez onun nasl konutuunu d u
yar. Kendisine nasl dokunduunu not eder. Korkar, nk nianlsnn rol
yapyormu gibi davrandn anlamtr."

Ac ektiiniz anlarda kendinizi kt hissedersiniz ve artk rol yapmazsnz.


Yaammn ar etin bir dnemiydi. Varlmn zerinde bir tehdit sallanyormu duygusuna kaplmtm:
nsan bunu bir i oluuma dntrebilir miydi? Bir baka deyile ayn
ruhun "concerto grosso"su iinde farkl iseslerin kompozisyonu anlat
labilir miydi? Yine de zaman ve mekan eleri ikincil nemde olmalyd.
Bir saniye uzun bir zaman dilimine esneyebilmeli, ak seik bir balant
olmakszn birka satrn iine sabilmeliydi.
Bu sorun filmin tamamnda ok aktr. Oyuncular hi gei yapmaks
zn bolukta kayyormuasna odalara girip karlar. Uygun olduu za
man bu grnt uzatlp ksaltlr. Zaman kavram askya alnr.
Bunu ocukluuma ilikin bir not izliyor:
Ykanm beyaz bir film eridi dlyorum. Projeksiyon makinesinden
szckler yava yava geliyor. (Belki de szcklerin imgeleri ses bandy
la birlikte dnyor.) Tam aradm resim usul usul grme alanmn iine
giriyor. Tm bu beyazln iinde belli belirsiz seilebilen bir yz. Bu, Al
ma'nn yz, Bayan Vogle'in yz.
Ben ocukken, kullanlm film eritlerinin alnabilecei bir oyuncak
vard. Metresi be re. Otuz-krk metrelik film eridini bol sodal suya ko
yup yarm saat brakyordum. Grntler birbirine karyor ve imge taba
kalar yok oluyordu. Film eritleri aklayor, arnyor ve saydamlayordu.
Resimsiz.
eride ini mrekkebiyle renk renk resimler iziyordum. Savatan son
ra Norman McLaren'in dorudan izdii resimler benim iin yeni deildi.
Projeksiyon edildiinde dnen film eritlerinin imgelere dnmesi ve k
sa blmler oluturmas benim uzun zamandr yaptm bir eydi.

39

Neredeyse tm mays ay boyunca ate nbetlerim srd:


Bu garip ate ve ssz imgeler. Hibir zaman bu denli iyi ve bu denli k
t olmamtm. Eer gerek bir aba harcasaydm belki de esiz bir ey
yakalayacaktm. Daha nceleri ulaamadm bir ey: Temalarn dn
mesi. Hi kimse nasl olduunu sormadan ylesine oluuveren bir ey.
Alma kendisini tanmay reniyor. Hemire Alma, Bayan Vogler kana
lyla kendisini tanmak iin yola kyor.
Alma, yaamna ilikin uzun, beylik bir yk anlatyor. Evli bir erkee
duyduu byk ak, ocuk aldrttn, gerek anlamda sevmedii Hen
rik'i ve yataktaki d krkln dile getiriyor. Biraz arap iip kendini b
rakyor, alamaya balyor ve Bayan Vogler'in kollar arasnda hkrkla
ra bouluyor.
Bayan Vogler'in ii sevecenlikle doluyor. Sahne sabahtan lene, akam
zerine ve sabaha dek sryor ve Alma giderek Bayan Vogler'e daha ok
balanyor.
Bu arada farkl belgelerin kullanlmas iyi olur bence. rnein, Bayan
Vogler'in Doktor Lindkvist'e yazd mektup: Neeli akalarla dolu, Al
ma'nn kiiliinin gln ama acmasz bir portresinin izildii elenceli
bir de not var.
Ben bir yetikin gibi davranrm. nsanlarn beni ciddiye almalarna hep
arrm. "unu istiyorum. Bunu isterdim..." derim. Benim grlerimi
saygyla dinlerler. ou zaman sylediimi yaparlar ya da hakl olduu
mu syleyip beni verler bile. Bana gelince, tm bu insanlarn yetikin ro

l yapan ocuklar olduklarn hi dnmem. Yalnz bir fark var: Bu in


sanlar aslnda ocuk olduklar gereini unutmulardr ya da hi dn
mezler.
Annem ve babam bana dindarlk, sevgi, merhamet ve boyun emekten sz et
milerdi. ok abaladm. Ama dnyamda Tanr olduu srece hedefleri
me yaklaamadm bile. Yeterince boyun eemedim. Bununla birlikte sev
gim, sa'nn ya da azizlerin, hatta annemin sevgisinden daha az deildi.
Dindarlm ise sonsuza dek ciddi kukularla zehirlenmiti. Artk Tanr
gitti. Tm bunlarn bana ait olduu duygusundaym: Yaama kar dindar
lk, anlamsz yazgmn nnde boyun emek, hasta olan, korku iinde ve
acmasz olan teki ocuklar sevmek.
Aadakiler mays aynda Orn' de yazlmt. Persona'nn ve Ylan De
risi'nin zne ve yreine yaklayorum:

40

Bayan Vogler doruyu zlyor. Her yerde doruyu aram, kimi zaman
tutunacak -bozulmam- bir ey bulmu gibi oluyor. Ancak bast yer,
anszn ayaklarnn altndan kaym ve gerek eriyip yok olmu. En kt
durum ise dorunun yalana dnvermesi.
Benim sanatm eriyemez, dnemez ya da unutamaz. rnekse fotoraf
taki elleri havada erkek ocuk ya da inancn kantlamak iin kendini ate
e atan adam.
Ben, byk ykmlar kavrayamam. Yreime dokunmazlar. Byle eyle
ri olsa olsa bir tr agzllkle -korku pornografisi- okuyabilirim. Ama
imgelerinden hibir zaman kurtulamam. Sanatm hnerler torbasna ya

41

da anlamsz, kaytsz bir eye dntren imgeler. Sorun, sanahn teki


oyalanma etkinliklerine bir seenek olmak dnda varln srdrp
srdremeyecei. Bu eilip bklmeli sirk numaralar, tm bu anlamsz
lklar, bu abartlm vglerle iirilmi z doyum. Buna karn iimi bir
sanat olarak srdryorsam, artk bunu bir ka ya da bir yetikin
oyunu deil, kabul edilmi bir dzenin bilinci iinde ve ender frsatlarda
kendimi ve insan kardelerimi birka dakika iin avutmak ya da dn
drebilmek amacyla yapyorum. Mesleimin en nemli ilevi, her ey
yaplp sylendikten sonra benim geimimi salamak. Hi kimse bu ger
ei sorgulamad srece ben yalnzca yaayabilme igdsyle al
may srdreceim.
"Sonra sesimdeki her ini kn, azmdaki her szcn bir yalan ol
duunu, amac can sknts ve boluu doldurmak iin oynanan bir oyun
olduunu hissettim. Kendimi umutsuzluk ve kntden koruyabilme
nin tek yolu vard: Susmak, suskunluun ardndaki saydamla ulamak
ya da hi deilse benim iin hala geerli olan kaynaklar biriktirmek."

Bayan Vogler'in gncesinin burasnda Persona'nn z yatar. Bunlar be


nim iin yeni dncelerdi. Etkinliklerimin toplum ya da dnyayla doru
dan ilikisi olduunu hi dnmemitim. Yz -baka bir suskun Vogler
soruna neeli bir yaklamdan baka bir ey deildir.

42

alma defterimin son sayfalarnda kararl bir deiim ortaya kar:


Bu nemli hesaplamadan sonra akamzeri ve gece. Alma, uyurken ya
da uyumak zereyken odann iinde birisi hareket ediyormu gibi olu
yor, odaya sis dolmu ve Alma'y uyuturmu gibi oluyor. Kozmik bir
kayg onu bouyormu gibi oluyor. Kusmak iin yataktan kalkyor, ama
kusamyor, yatana dnyor. Bu srada Bayan Vogler'in kapsnn ak
olduunu gryor, odaya giriyor ve Bayan Vogler'i kendinden gemi
buluyor. lm gibi. Korkuyor. Telefona sarlyor. Sinyal yok. eytanca
bir bakla l kadna dnyor ve bir kiilik dei tokuu yayorlar. Tam
olarak nasl olduunu bilmiyorum, ama Alma sama denecek lde b
lk prk bir iddetle teki kadnn ruh durumunu yayor ve o anda,
artk Alma olan ve onun sesiyle konuan Bayan Vogler'le karlayor.
Yz yze oturuyorlar. Srekli deien ses tonlar ve hareketlerle konuu
yorlar, birbirlerini aalyorlar, ikence ediyorlar, canlarn yakyorlar,
glyorlar, oynuyorlar. Bu bir ayna sahnesidir.
Bu karlama ifte bir monologdur. Bir baka deyile monolog iki yn
den gelir. lkin Bayan Elisabet Vogler' den, sonra Hemire Alma' dan.
Balangta Sven Nykvist'le, iki oyuncu, Liv Ullmann ve Bibi Anders
son'u aydnlatacak klasik bir k dzeni tasarlamtk. Olmad. kisinin de
yzlerini karanlkta brakmaya karar verdik. Yumuatc yardmc bile
kullanmayacaktk.
Bu noktadan sonras doal bir gelimeydi ve monoloun son blmn
de birer yars aydnlatlm iki yz, birleip tek yz olsun diye havada y
zermiesine braklmt.
Pek ok insann yznn iyi yz denen bir yars teki yardan daha e
kicidir. Liv ve Bibi'nin tek yan aydnlatlm yz imgelerini birletirdii
mizde, ikisinin de yzlerinin irkin yarlar gsterilmiti.
Laboratuvardan iki yzn birletirildii filmi aldmda Liv'i ve Bibi'yi
montaj odasna ardm.
Bibi ararak bard; "Sen ok garip grnyorsun, -Liv." Liv ise, "Bu
sensin Bibi, sen ok garip grnyorsun," dedi. Doal olarak ikisi de, yz
lerinin daha az gzel yarsn yadsyorlard.
Persona'nn metni, normal bir senaryoya benzemez.
Senaryo yazarken teknik adan meydan okumalar da gze alrsnz.
Bu, bir partisyon yazyorsunuz anlamna da gelebilir. Sonra yapmanz ge
reken tek ey, enstrmanlar yerine oturtup orkestrann almasna izin ver
mektir.

43

Ben, ekime -stdyoda ya da darda olsun- nasl olsa bir biimde yer
li yerine oturacan varsayarak balayamam. Doalama zerinden do
alama yapamazsnz. Ben, ancak dikkatle yaplm bir plana geri dnebi
leceimi bildiim zaman doalama yapma yrekliliini gsterebilirim.
Setlerdeki esinlenmeye gvenemem.

Persona'nn metnini okuduunuz zaman size doalama gibi gelebilir.


Oysa zenle planlanmtr: Bununla birlikte hibir filmimde bu kadar e
kim tekrar yapmamtm. ekim tekrar derken ayn sahnenin, ayn gn
tekrar tekrar ekiminden sz etmiyorum. Szn ettiim, bir nceki gne
ait ve grdmde beni honut etmeyen ekimler.
ekime Stockholm'de baladk ve kt bir balangt.
Yava ve gcrdayarak hareket ettik. Anszn, "Hayr, daha iyisini yapa
lm, yle yapalm ya da byle yapalm, burasn biraz daha farkl yapabi
lirdik," demekten keyif almaya baladm. Hibir zaman hi kimse zlme
di. Eer kendini sulu hisseden yoksa savan yars kazanlm olacaktr.
Ayrca film, ekim boyunca gelien kiisel duygularn gcnden de payna
deni ald. Ksacas mutlu bir setti, ok yorucu bir alma olmasna kar
n hem yaptm her dn, deitirdiim her fikri izleyen arkadalarm
la, hem de kamerayla tam bir zgrlk iinde altm dnyordum.
Gz dneminde Kraliyet Dram Tiyatrosu'na dn, bir esir gemisine
dn gibi oldu. Tiyatrodaki anlamsz gergin idari ilerle, Persona'y eker
ken yaadm zgrlk arasndaki ztlk inanlmazd. Bir dnemde Perso
na'nn yaamm kurtardn sylemitim. Bu bir abart deildir. Eer ken
dimde bu filmi yapacak gc bulmasaydm bugn bitmi olabilirdim. Bir
nemli nokta daha var: lk kez sonucun ticari baar olup olmayaca beni
ilgilendirmedi. Svensk Filmindustri'de senaryo klelii yaptm yllar bo
yunca beynime kaznan, ne pahasna olursa olsun film anlalabilir olmal
anlaynn da -aslnda ait olduu yere- cehenneme dek yolu var.
Bugn Persona' da ve lklar ve Fsltlar' da gidebileceim en u nokta
ya dek gittiimi hissediyorum. Bu iki rnekte de byk zgrlk iinde a
lrken yalnzca sinemann kefedebilecei szsz gizlere dokundum.

45

Byl Fener' de unlar yazyorum:

Yz Yze, dlerle geree ilikin bir film olacakt. Dler kavranabilir


gereklere, gereklerse eriyerek dlere dnecekti. Zaman zaman film
lerimde gerekle d arasnda hi engellenmeden gidip gelmiimdir. Per

sona' da, Gezginci/erin Gecesi'nde, lklar ve Fsltlar' da. Ama bu kez ok


g oldu. Gereksinim duyduum esini bulamadm. D planlar yapay
d, gerekler bulankt. Yer yer salam sahneler vard. Liv Ullmann dii
bir aslan gibi dvt; gc ve yetenei filmin dalmasn engelledi,
ama o bile benim iyi sindirilmemi cokulu okumalarmn rn olan
doruk noktasn, -asal l- kurtaramad. Sanatsal yetersizlik ince do
kunun iinden srtt.
Y z Y ze'nin durumu bundan daha karmakt. Byl Fener'de bunu
ksa ve hafif bir ekilde geitirdim. nceleri filmi yok saydm, sonra da bir
ahmak olduumu ilan ettim, ama artk kukuluyum.
imdilerde bu filmi yle gryorum: Bandan, ana karakterin kendini
ldrme giriimine dek film tmyle kabul edilebilir. yk biraz sktrl
m da olsa ak seik anlatlyor. Malzemenin kendisinde de gerek anlam
da bir zayflk yok. Eer ikinci blm de birinci blmn dzeyini tuttura
bilseydi film kurtarlm olurdu.

13 Nisan 1 974 tarihli alma defterim:

en Dul'u tasfiye ettim. Byk bir gnl ferahlyla ba belas hanme


fendiye (Streisand) yol verdim. sa'ya ilikin filme de veda ettim. ok
uzun, ok toga var, ok alnt var. imdi zlemini duyduum ey artk
kendi yolumda yrmek. Tiyatroda her zaman bakalarnn yolunu izle
dim, filmlerimde kendim olmak istiyorum.
Bu gittike glenen bir duygu, yolumu gereklik duvarlarn aan gizle
rin iine zorlayan istek kadar gl. Olabildiince az hareketle youn bir
anlatma ulaabilmek. Gene de bu konuda kendime ok nemli bir ey
anlatmam gerektiinden sz etmeliyim. ok kullanlan yollar izlemek
istemiyorum. lklar ve Fs ltlar'n tekniini srdrerek gidebileceim
en ileri noktaya gitmek istiyorum.
Defterimde Sihirli Flt'n ekiminin yaklat ve bunu sabrszlkla
beklediim yazl. "Bakalm temmuzda da ayn duygu iinde olacak m
ym?"
Teknik adan bakldnda Diimba'daki stdyoya tek ve tuhaf bir oda
yaptrmak gibi ho bir dncem var. Oyuncularn eitli dnmlerle

hareket ettikleri, gemii resimledikleri bir oda. Bitiik odada ise goblen
duvar rtsnn ardnda gizemli biri duruyor. Bu kii olanlar etkiledii
gibi olmayanlar da etkiliyor. Hem orada olan hem de orada olmayan bi
ri.
Bu, uzun sredir peimi brakmayan bir dnce: Goblen rtnn ya da
d uvarn arkasnda ift cinsiyetli gl bir yaratk sihirli odada olanlar de
netleyecektir.

Bir Evlilikten Sahneler'i ektiimiz Damba'daki kk stdyo o zaman


lar hala duruyordu. Ho ve kullanlyd. Far' de yayor ve alyorduk.
l : n aza indirgemek ve yalnlatrmak sreci benim iin her zaman itici bir

g olmutur. Bu nedenle filmi, stdyonun belirli snrlar iinde biimlen


dirmeyi dnyordum.
Bundan sonra 1 Temmuz'a kadar alma defterime hibir ey yazlma
m:

Sihirli Flt'n ekimi bitti. Yaammn olaanst bir dnemiydi. Coku.


Mzikle i ie olmak. Bana gsterilen tm sevgi ve efkat.
imin ne denli arlatn, karmaklatn bile fark etmedim. Bunun
dnda souk algnlndan kanmak benim iin bir saplantya dnt.
Bu saplant yaamma glge drd ve zaman zaman delireceimi san
dm.
Far'ye dnte Yz Yze'yi dikkatle tasarlamaya baladm:
Kahramanmz kadn, ocuklarn yurtdna gndermi. Kocas i gezi
sinde. Evleri yenileniyor. Annesiyle babasnn Strandvagen'deki, Dju
gards Kprs'nn ardnda Oscar Kilisesi'nin yaknndaki dairesine ta
myor. Bir sre orada kalp epeyce i karacan dnmekte, zellikle
yazn kentte tek bana kalmay, rahatsz edilmeden kendini ve alma
larn dnmeyi sabrszlkla beklemekte.
Sevilmediini duyumsamann tehlikesi, sevilmediini sezinlemekten ge
len korku, sevilmemenin acs, insann sevilmediini unutma abas.
Bir sre geer. Aadakiler yaklak austos ortasnda yazlmtr:
Resmi ba aa evirsem ne olur? Dler gereklik, gnn olaylarnn
gereklii ise d olsa? Karla Alan'nn evresindeki sokaklarda bir yaz
gnnn sessizlii. Gnlerden pazar. Bo kilisenin alan anlar, hasta
lkl zlemler ve belirsiz telalaryla gnbatm saatleri. Sonra geni ve
bo apartmandaki k.

47

Burada biraz toparlanmaya balyor:

Gerekliin kk odalarnda yedi d! Bedenle ruh arasndaki mesafe,

bedenin yabancl. Bedenle duygular ayr tutmak. Aalanma d,

erotik d, hzn d, korku d, gln d, yok etme d, anne


d...

Sonra tmn bir maskeli baloymu gibi dlemliyorum. 25 Eyll'de


yazdklarm:
Bocalama ve karklk her zamankinden daha byk. Yoksa ben her za
man nasl olduunu unuttum mu? Pek ok konud bak as dnce
yrtmemi belirli bir biimde kartryor. Utan verici bulduum iin
dnmek bile istemediim bak alar.
Bana inat bir direni gsteren bu film ve senaryo sayesinde kendi iim

deki belirli karklklara ulamaya altm anlamaya balyorum. Y z

Y ze ye duyduum isteksizlik -en azndan yzeysel olarak- ulamadan ya


'

da rtsn amadan dokunduum kendi baz i atmalarmdan olabilir.


Ayn zamanda nemli bir eyi akla kavuturdum, ama baarsz oldum.
Karmak bir eyi aa karmak iin ok byk aba harcadm. Senaryo

zerinde almak baka bir ey. Kendiniz, kadnz, kaleminiz arasnda


belirli bir zaman dilimi iinde gerekleiyor. Ama o kocaman mekanizma
nn karsnda durduunuz zaman durum ok farkl.
Anszn film, alma defterimden

olmu olmas gerektii gibi fkryor.

Kahramanmz kadn, anneannesinin dairesinde yerde oturuyor. Kar


snda, gne nda kprdayan bir heykel var. Merdivenlerde dilerini
gsteren kocaman bir kpekle karlayor. Sonra, kadn giysileri iinde
kocas geliyor. Kendi ruh doktoru olan kadn, kocasna doktor aramaya
giderken, "Bu kadn son otuz yldr bana gelen her eyi anlam olma
sna karn bu garip d anlamyor," diyor. Sonra yal bir kadn koca
man kirli yatandan kendini kaldrp sakat gzyle ona bakyor. Anne
anne ile bykbaba birbirlerine sarlmlar. Anneanne, bykbabann ya
nan okuyor ve bykbabann dilini aznn iinde dndrp birka
heceden baka bir ey syleyememesine karn ona sevgi szckleri fsl
dyor.
Ne var ki tm bunlarn ardnda, perdelerin ardnda fsl fsl kadnn cin
selliiyle ne yaplmas, belki de ansnn geniletilmesi gerektii konu
uluyor. Ayn anda kadn teki oluyor. Bu tr eyleri hafife alan ve onu
deiik biimlerde okayan teki. Beklenmedik bir zevk. O anda umar
sz biri gelip kahramanmzn yardmn istiyor: Byk bir fke ve ardn
dan kayg nbeti, nk gerilim hafiflemiyor. Her eye karn Maria'y
ldrerek uzun sredir tasarlad cinayeti gerekletirmi olmak kadn
iin bir tr rahatlama. Elbette artk bana deer verecek ve korkmamam
syleyecek birini bulmak g olacak. Giysilerimi batan aa deitir
sem ve bir partiye gitsem; herkes beni grmeli ve susuz olduumu an
lamal ve kukular bakasnn zerinde toplanmal.
lemeli amdanlarn bulunduu odada herkes maskeli ve anszn dans
balyor. Kadnn bilmedii bir dans, bir on altnc yzyl dans.
Birisi ona dans edenlerin bir ksmnn ller olduunu ve varlklaryla
enlikleri onurlandrmak iin geldiklerini sylyor. Masann st kara ve
parlak. Kadn gslerini masaya dayam yava yava aa kayyor,
nk birisi onun tm bedenini ve daha ok bacaklarnn arasn yala
makta. Bu onu hi rahatsz etmiyor, tam tersine ok zevk alyor. Kara sa
l, byk ve krmz elli bir kz onun zerine yatyor. Akortsuz bir piya
nodan ho bir mzik gelmekte. Tam o srada kap alyor -byk, eski
moda bir kap- ve kocas birka polisle ieri giriyor. Onu Maria'y ldr
mekle suluyor. Kadn hava akmyla dolu dikdrtgen bir odada yere

49

oturmu, ateli bir biimde kendi savunmasn yapyor. Tek gzl yal
kadn elini kaldrp parman onun dudaklarna koyuyor ve sessiz ol
masn istiyor.

te Yz Yze'nin byle yaplmas gerekliydi.


Eer o zaman bugnk deneyimime, bugn de o zamanki gcme sa
hip olsaydm bir an bile duraksamakszn bu malzemeyi uygulanabilir ha

le dntrebilirdim.
Ve Yz Yze unutulmayacak sinemasal bir iir paras olabilirdi.
Benim iin bu film lklar ve Fsltlar izgisinin devam deildir, onun
ok tesindedir. Sonuta Yz Yze' de tm yk biimleri eriyor.
Bir yandan da senaryonun gnbegn tlmesi sryor ve yk bi
imleniyor. lkyar yerine oturuyor. Tek gz kr kadnn dnda...
5 Ekim:
Holanmalar ve honutsuzluklar iin, glkler, aprak durumlar ve
can sknts iin sonsuza dek ac ekilir mi? Ben ekmeyeceim. Galiba
hi imdikinden daha isteksiz ve kararsz olmamtm. Belki su yzne
kmak isteyen bir acyla iletiim iindeyim. Nereden kaynaklanyor? Ne
ieriyor? Yeryznde bu duyguyu bu denli gl hisseden birisi daha
var m?
Benim bozgunumun ve isteksizliimin kendi dnceme ihanet ettiim
den kaynaklandn sylemeye gerek yok. Kaygan bir buz kitlesinden,
bir teki kitleye atlyorum.
Pazar, 13 Ekim:
Byk bir yreksizlik, kararlla dnyor. Bir tr tutsaklk olan ve ar
kasnda gerek filmin gizlendiini hissettiim yazma urann sonuna
geliyorum. Eer itip ekerek kendime bir yol aabilirsem karanlkta y
nm bulabileceim ve bunca zahmete deecek. Bu sesi duymak iin at
lacak byk bir lk var kukusuz. Ben acaba bu l atabilecek mi
yim? Kendimi rahat brakabilecek miyim?

Aadaki notlar da 20 Ekim tarihli:


Kendi umutsuzluumun gizlendii, kendi intiharmn bekledii noktaya
yaklaabilecek miyim? Bilmiyorum.
Bu sahici doum: Beni tutun, bana yardm edin, sk tutun. Neden benim
le ilgilenen hi kimse yok? Neden birisi benim bam tutmuyor? Bam
ok kocaman. Ltfen, ok yorum. Beni tekrar ldrn. Yaamak iste-

50

miyorum. Bu doru olamaz. Bakn kollarm ne kadar uzun. Ve her yerde


boluk.

lk atan kii Jenny deil!


1 Kasmda yazdklarm; "Bugn senaryonun yazmn ilk kez batan so
na bitirdim." Artk batan sona yeniden balyorum. Yeniden okumaya, d-

zeltmeye, yeniden yazmaya.


24 Kasm:
Bugn Stockholm'e gidiyoruz. Bylece d dnyaya odaklanm ikinci
blm balyor. Bunu sabrszlkla beklediimi syleyemem. Erland Jo
sephson'la buluacam, bakalm o ne diyecek? Umarm drst olur. Er
land bu projeden vazgemem gerektiini dnrse vazgeeceim. By
lesine isteksizken bu denli byk bir projenin iine kendimi atmann hi
anlam yok.

On kinci Gece iin de kayglym. Bu kez imdiye dek hi de

nemediim bir eyin iine giriyorum. Olanaksz deilse bile g grn


yor. Gvdemin ve ruhumun "hayr" demesinin nedeni uzun sren yo
un bir etkinliin sonucu olabilir mi acaba diye dnyorum. Olabilir
de. Her ey yaylm ve kaygan. Bense ok keyifsizim. Ancak bu keyifsiz
lik byk lde balamakta zorlanmamdan, insanlardan korkmaktan,
iyi bir ey karamamaktan, hareket etmekten korkmamdan kaynaklan
yor. Bunu da biliyorum.
Ve Kraliyet Dram Tiyatrosu'nda

On kinci Gece'nin balama zaman gel

di.
1 Mart 1975:
Cuma gn Far'ye dndm, On kinci Gece nin gsterimi ok iyi geti ve
'

eletirilerin byk bir ksm grkemliydi. Provalar inanlmayacak kadar


hzl akt. Gerek bir enlik gibiydi. Bu zaman iinde ciddi bir gereklilik
olmadka

Yz Yze ile ilgilenmemeye zellikle nem verdim. T m dik

katimi dleri yeniden yazmak zerinde toplayacam.


Pazartesi, 21 Nisan:
Bugn Far'de son gnmz. Yarn Stockholm'e hareket ediyoruz ve ge
lecek pazartesi de ekime balayacaz. Her zamanki kaygm bir yana
brakrsak, bu, ho bir duygu. Hatta elenceli gibi geliyor, bir tr meydan
okuma belki. Bir baka deyile istek. Senaryonun yazlmasn izleyen o
korkun ruhsal knt yok oldu. Geirdiim knt neredeyse bir
hastalk gibiydi. Birleik Devletler' e yaplan gezi kkrtcyd. Parasal a
dan da iyiydi. Gelecee gvenle bakabiliriz.
1 Temmuz:
ekimi bitirir bitirmez Far'ye dndm. Aslnda inanlmayacak kadar
abuk bitti. Anszn yarlamtk, anszn be gn kalmt, anszn bitmi
ti ve kutlamak zere Stallmastaregarden Lokantas'nda bulutuk. Konu-

52

malar, purolar, zlem ve kark duygular. Filmin nasl olduunu sahiden


bilmiyorum. Sihirli Flt' n iyi olduunu hepimiz biliyorduk. Bu filme
ilikin hibir ey bilmiyorum. Sonuna doru kendimi tepeden trnaa bit
kin hissettim. Her neyse, artk bitti. Liv, ne dndm sordu. Ona,
"Sanyorum iyi," dedim.

Birleik Devletler deyken bir gn Dino de Laurentiis, "Yaptklarnz ara


snda grebileceim bir eyler var m?" diye sordu. Kendimi u yant ve
rirken yakaladm: "Bir insann kne ve dlerine ilikin heyecanl psi
kolojik bir film yapyorum." "Kulaa harika geliyor," dedi ve bylece sz
lemeyi imzaladk.
Bu, yaammn mutlu bir dnemi olmalyd. Arkamda Sihirli Flt, Bir
Evlilikten Sahneler ve lklar ve Fsltlar vard. Tiyatroda baarlydm. K
k irketimiz baka ynetmenlerin de filmlerinin yapmn stleniyordu
ve para akyordu. G bir ile uramak iin doru bir zamand. Sanatsal
zgvenim doruktayd. Ne istersem yapabilirdim, kim olursa olsun herkes
benim almalarm finanse etmek istiyordu.

Yz Yze'nin ekiminde herkes cokuluydu, elbette bu ok nemli bir


eydi. Hi kimse durmakszn dleri yinelememden, deitirmemden,
evrede dolatrmamdan rahatsz olmad; eski Fridell metal kabartmam bi
le sahnede kullandm -zeri karl eyalar ve elinde amdanla korkun soy
tary aydnlatan kk kz.
ki ksa d blm bana kabul edilebilir gibi grnyor. Biri tek gzl
kadnn Jenny'ye yaklap salarn ekmesi. Dieri ise en azndan drst
dnlm: Jenny'nin araba kazasna kurban giden anne babasyla kar
lat ksa blm. Sahneye konmu olan ksm ynetim asndan epeyce
iyidir. Jenny onlar itekledii zaman alamaya balyorlar ve ini sobann
arkasnda emekliyorlar. Ama bir adan bu sahnenin ynetimi kusurludur.

Jenny'nin, anne babas gibi


davranmak yerine ok sakin
olmas gerekirdi. Bunu o za
man anlamamtm. Yine de
bu sahnede salam bir d at
mosferi vard.
teki dlerin hepsi zor
lama. Senaryonun banda da
sylediim gibi kararsz, d
zensiz dolanp duruyorum.
Klie grntler.
Sar bir karton kutunun
dibinde ksa, berbat bir yk
saklyorum. 1940'larda yaz
mm. Gece anneannesinin
apartman dairesinde bir er
kek ocuk, uyuyamyor. ki
kk yaratk ortaya kp
yerde boydan boya kouyor
lar. ocuk birisini yakalayp eliyle eziyor. Bu kk bir kz. yk, ocuksu
cinsellie ve ocuksu acmaszla ilikin. Kz kardeim, alt izilecek bir
inatlkla benim karanlk dolabmn Uppsala' da olduunu iddia ediyor.
Bunun annemle babamn deil anneannemin zel ceza yntemi olduunu
sylyor. Eer evde bir dolaba kapatldysam bu, oyuncaklarm ve sine
maclk oynamak iin kullandm krmz-yeil kl el fenerimi saklad
m dolapm. Aslnda oras ok ho bir yerdi ve beni hi korkutmazd.
Anneannemin eski moda apartman dairesindeki dolaba kilitlenip otur
mak benim iin ok korkun olmalyd. Ne yazk ki bu acy tmyle bas
trmm. Benim iin anneannem hep aydnlk bir figr olarak kalmtr.
Bu filmimde onu, Jenny'nin ilksel iiri olarak ortaya karmak istiyorum,
ama anma biim veremiyorum. An birdenbire, keskin bir acyla canlan
yor ve ben onu annda karanla, srgne gnderiyorum. Tamamyla sa
natsal gszlk.
Ama k noktasnda bir doruluk var. Anneannemin iki yz olmu

olabilirdi.
ocukluumda bitiik odadan anneannemle babam arasnda geen nef
ret dolu bir konuma iittiimi anmsyorum. Masann banda oturmu

54

ay iiyorlard ve anneannem, anszn imdiye dek ondan hi duymadm


bir ses tonuyla konumaya balad. Bunun, beni korkuttuunu anmsyo
rum. Anneannemin bir baka sesi daha vard!
Bu sisler iinde anmsamadm bir ey: Jenny'nin anneannesi korkutu
cu bir k iinde anszn beliriyor ve Jenny eve dndnde zgn kk
bir yal kadnla karlayor.
Dino de Laurentiis baarl eletiriler alan filmden honuttu. Belki film
hi denenmemi bir eyi sunuyordu. imdilerde Yz Yze'yi grdm za
man Bob Hope, Bing Crosby ve Dorothy Lamou'un eski bir farsn anms
yorum. Fas Yolu. Bir deniz kazas geirmiler ve salla arka planda tasarla
nan New York'un nne gelmilerdir. Son sahnede Bob Hope kendini yere
atp azndan kpkler saarak lk atmaya balyor. tekiler akn a
kn ona bakp ne yaptn soruyorlar. Bob Hope annda yatyor ve, "Eer
Oscar kazanmak istiyorsanz yapmanz gereken budur," diyor.
Yz Yze'yi ve Liv Ullmann'n benim adma harcad inanlmaz abay
grnce hala Fas Yolu'nu dnmeden edemem.

lk imge tekrar tekrar gelmeyi srdryordu. Krmzyla kaplanm bir


odada ak giysili kadnlar. te byle! Benden ne istediklerini bilmediim bu
imgeler inatla geliyor ve yalnzca geri dnmek iin bir sre yitip gidiyorlar
ve grnleri hep ayn.
Byk krmz odada, ak giysiler iinde drt kadn. Geldiler gittiler, bir
birlerine bir eyler fsldadlar, ama kendilerini hi ele vermiyorlard. O d
nemde aklmda baka eyler vard, ama imgeler gelip gitmeyi yle srarla
srdrdler ki benden bir ey istediklerini anladm.
Bunu lklar ve Fsltlar'n yaymlanan senaryosunun nsznde de
belirtmitim.
Az nce tanmladm bu sahne, tam bir yl peimi brakmad. Balang
ta elbette bu kadnlarn adlarnn ne olduunu ve neden aaran tann
kurunrengi nda, bu krmz odaya gelip gittiklerini bilmiyordum.
Pek ok kez bu imgeye kar koydum ve bu imgeyi temel alan bir filmi
(ya da her neyse onu) reddettim. Ama imge direndi ve isteksiz de olsa bu
kiileri tandm. Kadnlarn , lmek zere olan drdncnn banda
bekliyorlar. Srayla onun yannda oturuyorlar.
Balangta alma defterimdeki notlar ounlukla Temas'a ilikin, 5
Temmuz 1970 tarihinin giriinde unlar yazyorum:
Kmsenmeyecek bir i direni gstermi olmama ramen yine de se
naryoyu bitirdim. Temas adyla vaftiz edildi. ylesine bir isim.
3 Austos'a

kadar tm zamanlar benim olacak. O tarihte ciddi olarak ha

zrlklara balyoruz. Keyifsizim, knt iindeyim. Temas'tan vazge


mek beni mutlu edecek.

Temas'm yazarna bol para kazandrmas ngrlmt. Ben para ka


zanmaya teslim olmaktan daha ok, para kazanmann ekiciliine kar
koydum. Ancak para kazanmann ekiciliine teslim olduum zamanlar da
vardr ve bu dnemlerde hep kanlmaz pimanlklar yaammdr.
Niyetimiz Temas' ngilizce ve svee ekmekti. Artk ortalkta olmayan
zgn versiyonunda ngilizler ngilizce, sveliler svee konumulard.
Ben, bu versiyonun Amerikallarn ricas zerine yaplan tm ngilizce
versiyondan biraz daha katlanlabilir olduuna inanyorum.
Elime yzme bulatrdm bu yk benim iin ok fazla kiisel olan
bir konuya dayandrlmt: Seven birinin gizli yaamnn giderek onun tek
gerek yaam olmas, gerek yaamnn ise bir yanlsamaya dnmesi.
Bibi Andersson, igdleriyle bu roln kendisine uygun olmadn du-

56

57

yumsad. Ben, rol kabul etmesi iin onu ikna ettim. nk bu yabanc ya
pmda, gvenilir bir dosta gereksinim duyduumu hissettim. stelik o, n
gilizceye de egemen bir oyuncuydu. Rol kabul ettikten bir sre sonra Bi
bi gebe kald. Bu olay, hi deilse yzeysel olarak yansz ve yntemli gr
nen almay byk lde zedeledi.

lklar ve Fsltlar bu kntl dnemde yol almaya balad.


Ayn zamanda, yeni ve batan karc bir dnce zerinde de al
yordum: Sabit Kamera. Kameray odann iine zel bir konumda yerletir
meye karar verdim. Kamera ancak bir adm ileri, bir adm geri gidebilecek
ti. Kiilerse objektife gre hareket etmek zorunda kalacaklard. Kamerann
tek grevi heyecanlanmakszn ve ne kmakszn filmi ekmek olacakt.
Bu dncenin ardnda, aksiyon ne denli iddetli olursa olsun, kamerann
katksnn o denli az olaca inanc vard. Aksiyon duygusal doruklara yk
seldii zaman bile kamera souk ve yansz olacakt.
Sven Nykvist'le birlikte kamerann nasl davranmas gerektii zerine
uzun uzun dndk. Farkl zmlere ulatk, ancak her ey fazla karma
klat, sonunda vazgetik.

58

Bu deneyin kk bir ksm

lklar ve Fsltlar' da

kullanld. ok b

yk teknik karmaklklara yol aan bir eyin zerinde altnz, ancak


sonuta bunun olumsuz etkiler dourduunu, esin kayna olmak yerine
engele dntn kefettiinizde artk bu zararlara son verl!lenin zama
n gelmitir.
alma defterim, 10 Temmuz 1970:
zgr olmak ok ho; uyuyabilirsiniz, ne olup bittiine aldrmakszn ke
yifsizlikle istein birbirini izlemesine izin verebilirsiniz. yice tembellik
edeceim, yalnzca

lklar ve Fsltlar' da

nerede durduumu anlamak

iin birka not alacam.


(Bu filmin ad, bir mzik eletirmeninin, bir Mozart drtlsne ilikin yazsnda drtly 'lklar ve Fsltlata benzetmesinden dn alnmtr.)
Liv'i alacam, Ingrid de (Thulin) bu filmde rol almal, Harriet'i (Anders
son) ok isterdim nk o da gizemli kadnlar trndendir. Mia Far
row'u denemek isterdim, neden olmasn? Ve iman, diilikten vazge
mi birisi. Gunnel (Lindblom) olabilir mi acaba?
26 Temmuz:
Agnes (Strindberg'e sayg) gren gz ve kaydeden bilin. Biraz uysal,
ama idare eder.
Ve Amelia var. Amelia Teyze tuvalete oturmu, cier ezmeli bir sandvi
yiyor. Sindirimine, barsaklarna ve dklarna ilikin ar ayrntl bir
monolog srdryor. Kapsnn da srekli ak olmas gerekli. Utaki
odada ara sra lklarn duyduumuz Beata var. Beata iriyar, iman,
her zaman plak, istekli ve fkeli (dar kmasna izin yok). Bu evde, bu
odalarda zaman durmu (ama yine de buras anneannemin apartman).
Sanyorum herhangi bir aklama aramay bile denememeliyiz. Oray zi
yarete gelen biri var. Bu yeter.
Acaba Agnes, kardelerinden biri tarafndan karlanamaz m, diye d
nyorum. Soluk yzl, ufak tefek, ok akll; ona ek edecek ve gide
rek ondan holanan bir kz karde tarafndan.
Ancak bu kz karde onun bilmek istedii hibir eyi anlatmayacak, gi
zemli aklamalar yapacaktr. Gzlkl, kaba glldr, ama doutan
sevecen ve dosttur, nemli olmayan bir de fiziksel zorlanmas vardr. Yut
kunma zorluu olabilir ya da benzeri bir ey.
Agnes'in kardelerle tanmas bir protokole balanmamal, bir baka de-

59

yile nce birincisi, sonra ikincisi, sonra ncsyle karlamamal; bu


skc olur.
Agnes evin iinde dolatka giderek kendi kendisiyle bir ba kuracak,
daha sonralar ayrntlaryla anlatacam koyu krmz odalarda srekli
bir aknlk yaayacak, hayr, hayr, hi armayacak, her ey ona ok
doal grnecek.

15 Austos:
Bir tema ve farkl devinimler olacak. rnein ilk devinim "Bu yalanlar
yumana" ilikindir. Belki her kadn bir devinimi simgeleyecek, belki de
ilk devinim bu temann eitlemesi olacak. "Bu yalanlar yuma" hi ke
sintisiz yirmi dakika srecek, szckler tmyle anlamszlaacak, davra
n btnl olmayacak, oyunun iindeki mantksz gler nedensellik
ban engelleyecek. Elbette tm aklayc ksmlar karmak, gereksiz,
destekleyici replikleri ve konumlar atmak olas. "Bu yalanlar yuma."
lk devinim.
21 Austos:

Her ey krmz. Ve tuhaf bir srprizle, Temas'n Amerika'daki reklam i


lerinin bandaki kii, bana Leonor Fini adnda bir kadn ressamn byk
bir kitabn gnderdi. Ressamn kadn almalarnda hem Agnes von
Krusenstjerna, hem de lklar ve Fsltlar tanmlamalarmdaki baz ken
di dncelerimi bulabiliyorum. Garip bir rastlant. Bu kadn kokulu res
samn etkinlikleri -resimleri- uyarlmama yardmc oldu kansndaym.

lklar ve Fsltlar dndaki tm filmlerim siyah beyaz dnlebilir.


Senaryoda krmz rengi ruhun ii olarak dndm sylyorum. o
cukluumda ruhu, glgeli bir canavar olarak grrdm. Duman mavisi,
havada durmak iin kocaman kanatlarn rpan bir yaratk; yar ku yar
balk. Oysa canavarn iindeki her ey krmzyd.

lklar ve Fsltlar' a alt ay sonra dnebildim.


21 Mart 1971 :

Fsldayan lklar'a ilikin yazdklarm okudum. Baz noktalar biraz da


ha akla kavumu, ama genelde son yazdmdan bu yana dncem
deimemi. Konu beni hala ayn derecede heyecanlandryor.
Sahneler birbirinin iine tmyle kendilerini aklayc bir biimde ge
meli. Belki unlar olup bitiyor: leden sonra sessizlik, resim bir odadan
bir odaya hareket ediyor. Eyalar, saatler, nesnelerle dolu geni krmz
odalar. Odann bir kesinde hibir ey yapmayan biri var. ok g hare-

60

ket edip dolaan Sofia bu, Anna'ya sesleniyor. Yatak odasnn kaps. So
fia, dinlenmesi iin yatana yatrlyor. O yatmaktan korkuyor. evresin
deki her eyden korkuyor.
Sofia korkuyor ve lme kar yrek paralayan bir sava ayor. nanl
mayacak kadar byk bir manevi gc var. Hi kimse ondan daha g
l deildir.
Kristina evlilii pek kolay gememi bir duldu. Sahiden yle miydi? y
le idiyse neden? Bu gerekten ilgin mi? Sanrm yanl yola sapyorum.
Daha nemli eyler tehlikede. Filmi bu denli gerekli klan eyin ne oldu
unu bulmam gerek.
Ksa izlenimler:
Maria ve Kristina karlkl oturuyorlar: kisi de alam, ikisi de aclar
n ve derin sevecenliklerini davuruyorlar: Birbirlerinin ellerini tutuyor
lar. Yzleri birbirine deiyor.
Akam: Lena lmek zere olann odasna giriyor, bakmn yapyor, yan
na yatyor ve ona memesini sunuyor.
Kristina: "Her ey yalnzca bir yalanlar yuma." Kocasnn kendisini
bekledii yatak odasna girmeden nce bir bardak krp eziyor ve cam
paralarn vajinasna sokuyor. Yalnzca yaralanmak iin deil, yarala
mak iin de.
Maria kendine ak. Gzelliine, bedeninin kusursuzluuna, esizliine
dalm, aynann nnde saatler geiriyor. Kk ksr, etkileyici ne
zaketi, miyopluu ve tatll.
(Avutucu bir film, acy hafifletici. Eer bu tr bir ey baarabilirsem ze
rimden byk bir yk kalkacak. Yoksa bu filmi yapmaya pek demez.)
30 Mart:

Ya lm yatandaki Agnes olsa ve kardeleri onu grmeye gelse. Ona


bakan tek kii Lena olsa. Agnes'in saduyusu, lm korkusu, lme ha
zr oluu, alakgnll ruhu, krlganl ve direnci.

lklar ve Fsltlar' 1971'de Mart sonundan Haziran bana dek bou


cu bir yalnzlk dneminde yazdm. Ayn dnemde Ingrid von Rosen'in on
yedi yllk evliliini ykmasnn dram da yaanyordu. Eyllde filmin eki
mine baladk ve kasmda film bitince Ingrid'le evlendik.
20 Nisan:

Ingrid'in beni bir dramn paras haline getirmesi yznden kendimi bu

61

63

denli zmeme izin veremem. Senaryomun ve dncelerimin dalma


mas iin elimden geleni yapmalym. Lanet olsun! Her zaman bir eyle
rin olacan kendime hatrlatmam gerek. Her eye karn almay sr
drmeliyim. Gnler uzun; byk, parlak gnler. nekler gibi zl; lanet
olas bir tr kocaman hayvan.
AGNES lmek zere olan
MARIA En gzel olan
KARIN En gl olan
ANNA Hizmet veren

lme ilikin hi duygu yok. lm kendi kendin{; rtaya karsn, tm ir


kinliini aa vursun, sesini, grkemini duyursun.
Artk atlmas gereken adm geliyor. Dramn banda Agnes lr. Yine de
l deil. Odasnda yatanda yatmakta. tekileri aryor ve yanakla
rndan aa gzyalar szlyor. Bana sarln, beni stn. Benimle kaln!
Beni brakmayn. Onun lklarna kulak veren, onu kendi bedeniyle
stmaya alan yalnz Anna'dr.
ki kz karde ise lmn acs karsnda afaa dnm, kprtsz duru
yorlar ve dehet iinde lenin acsn dinliyorlar.
Artk oda sessiz. Birbirlerine bakyor, tan vaktinin soluk nda yzleri
ni glkle seebiliyorlar.
imdi alayacam.
Hayr, alamayacaksn.
Maria elini uzatp aynaya dnyor, eli bir yabancnn eli. lk atyor.
"Elim bana yabanc oldu, artk elimi hissedemiyorum."
Karin terk edilmi ve derinden yaralanm. Bacaklarnn arasnda da bir
rahatszlk balyor. Rahminden balayp gslerine doru fel gibi bir
ey. Ani bir irenme.
Maria biraz gizemli, onu ak seik grebiliyorum, ama hep kap gidiyor.
Agnes srekli hasta olduu iin her zaman yalnz. Ama iinde bir aclk,
ekilik ve nefret yok.
Buradaki sszlmda iim pek fazla insancllkla dolup patlam bir di
macunu gibi dar szyor duygusuna kaplyorum. Bedenimin snrlar
iinde kalmak istemiyor. Garip bir arlk ve hacim duygusu. Bulut du
manlar gibi ykselen ve bedenimi saran ruh hacmi belki.

22 Nisan:

Filmin -ya da her ne ise- u iirden olutuuna inanyorum: "Bir insa

lyor, ama karabasanda olduu gibi lm yolunda taklyor ve huzur.

kavuamyor. Sevecenlik, merhamet, kurtulmak, herhangi bir ey ii

yalvaryor. Orada davranlar, dnceleri, lenle, lmeyenle, l il

balantl iki insan daha var. nc kii ise yar ly huzura kavutur

mak iin sevecenlikle kollarnda sallyor, yolun sonuna dek yannda ka


!arak kendi payna deni yapyor."
Bir iir ya da yarat (ne derseniz deyin) hem sertlik, hem de keskin bir ku
lak gerektiriyor. Hibir eyi hafife almamalym, hibir eyin iine kendi
mi anszn dmlememeliyim anlamna geliyor.
23 Nisan:

Bugnk yrymde bu kadnlar konuma gc kazandlar ve konu

mak istediklerini aka belirttiler. Kend ilerini duyurmak iin doru d

66

rst bir frsat istiyorlar ve eer onlar konumazlarsa amacmza hi ula


amayacaz.
Gzmn nnde bir sahne canlanyor. ki kz karde, sonsuz bir ilgiyle
hasta kardelerini gz seyretmesi, ocukluklarnda birlikte oturduklar
salnca bir kez daha grmesi iin parka gtryorlar.
Gzmn nnde canlanan bir baka sahne: ki kz karde akam yeme
i yiyorlar. kisi de suskun, arbal ve karalar giymiler. Anna da orada,
sessizce masann ardnda bekliyor.
Bir sahne daha: ki kz karde ac iindeler, konuamyorlar, yalnzca bir
birlerinin ellerine, yzlerine dokunuyorlar.
26 Nisan:
Bu filmi Agnes Krusenstjerna'ya adamalym diye dndm, onun

ro

manlarn tekrar okuduum zaman neredeyse elle tutulabilir, ok tuhaf


drtler aldm.
28 Nisan:
mge biraz netlemeye mi balyor, yoksa hala bana srtn dnp, benim
le konumay red mi ediyor? (Unutma Bergman, olay ok iyi bilen drt
kadnla alacaksn! Ve bu drt kadn her tr portreyi canlandrma yete
neine de sahip.)
30 Nisan:
Belki, bugn ba arsna, hafif bir d krkl ve can skntsna karn
yine de birka satr yazmalym. Sabah yrym iyiydi. Artk Temas'
dnmyorum, nk beni skntdan bouyor.
Kimi zaman bir btnlk salamak gibi belli belirsiz bir dncem var.
Her ey hi kesintisiz, sahnesiz akp gitsin. Ah, o noktaya bir ulaabilsey
dim!
Gereksiz olan her ey yanl. Gerekli tek ey ise biricik ve salam olan!
Krmz odada ak giysiler iindeki drt kadnla prolog.
Ayrntlarn tm gerekli keskinliiyle Agnes l.
Agnes l deil!
lemeyen Agnes yardm istediinde ne olur?
Anna'nn zverisi.
ki kadn kapnn dnda. Agnes'in acs sona eriyor. Kaslar katlayor.
Epilog: Drt kadn odaya girip kyor. Drd de karalar giymi, Agnes

l. Elleri yznde odann ortasnda duruyor.


(Tamam, artk kesin karar verildi. Ya byle olacak ya da hibir ey olma
yacak. Bunca zamandr peimi brakmayan imgeden vazgeemem. Bu
yanl olamaz. Hatta saduyum ya da bilmem hangi kederli yanm bu
projeden tmden vazgememi nerse bile ... )
te byle.
12 Mays:
Senaryo yazmak, oyunculara ve teknisyenlere verilen uzun ve sevecen
bir mesajdr. Yararl olduu kansndaym. Batan sona ne olup bittii, ne
grldn yorumlamak iin verilen mesaj. Gemiden denize frlatlan
bir sr laf kalabal, film yapacak kiilerle, her zaman yakn bir ba
srdrmek iin.
23 Mays:
Sanyorum yanl iz sryorum. Salam ve akc bir dsellikten, bir tr
skc ve heyecansz, ayrntlara dayal psikolojik betimlemelere saptm.
Bunun olmamas gerek. Bu bir yerde benim huzursuzluumu, yok yere
altm duygusuna kapldm gsterir.
26 Mays:
Eve doktor geliyor. riyar, soluk yzl, insan canls ve souk. Anna'nn
kk kzma bakyor. Maria'nn kz ho denmi ocuk odasnda. Ba
tan karma. Doktor ve Maria aynann nnde duruyorlar, bu arada Ma
ria'ya hep Marie diye hitap ediyor, kocas Maria'nn onu aldattnn far
knda ve intihar edeceini syleyip karsna gzda veriyor.
Bu konuda bugn bir ton ve birka yz kilo arlk tayorum.
1 971 gznde ekime balandnda ideal bir mekan bulduk. Mariefred
dnda Taxinge atosu; ii ok bakmszd, yine de gereksinim duyduu
muz her ey iin bol bol yer vard: Yemek odas, depo, teknik alanlar, d e
kim yerleri ve ynetim ofisleri. Mariefred Oteli'nde kaldk. Gnlk ekim
leri izleyecek bir sinema salonu yoktu, ama montaj masas bu amaca gre
dzenlendi.
Renkler dikkatle denendi. Renkli ekime baladmzda Sven Nykvist
ve ben test edilebilecek her eyi test etmitik. Yalnzca makyaj, sa, giysiler
deil; nesneler, duvar kaplamalar, demeler, hallarn her santimi. . . En in
ce ayrntsna dek her ey denetlenmiti. Bu denetim d ekimlerdeki mak
yaj iin de geerliydi. Hazrlklarmzda kameraya sunulmayan tek bir ay-

68

rnt bile yoktu.


Drt olaanst oyuncu bir araya gelince duygusal arpmalar kanl
maz olabilirdi, ama drd de gvenilir ve yardmseverdi. Bunun tesinde
ve en nemlisi inanlmayacak kadar yetenekliydiler. Yaknmak iin hibir
nedenim yoktu. Yaknmadm bildirmekten de mutluluk duyuyonm.

Sessizlik'in zgn ad Timoka'dr. Bu salt rastlantyd. Bal Estonya di


linde bir kitabn zerinde grmtm ve ne anlama geldiini bilmiyor
dum. Yabanc bir kent iin iyi bir isim olduunu dndm. Gerekte sz
cn anlam "celladn yeri."
alma defterimde 12 Eyll 1961 tarihli bir not:

K I iin mekanlar kefetmek zere Rattvik ve Siljansborg yaknnda


ym. Akam, Nykvist'le tartyoruz. Tm bu duyarlklar karmaas,
arabamz bir arabayla karlatnda ya da bir arabay getiinde ortaya
kyor. Bu olay durup dururken aklma bir dm getiriyor, ba sonu
olmayan ve hi yol gstermeyen ve kendini aklamaya izin vermeyi
yadsyan bir d. Drt gl gen kadn tekerlekli bir sandalyeyi itekli
yorlar. Sandalyede bir erkek iskeleti, dalar kadar yal, oturuyor, bir ha
yalet. Yal erkek bir vurgun geirmi, sar ve neredeyse kr. Gen ka
dnlar glp konuarak onu gnee gtryorlar. Gnein altnda i
ee durmu meyve aalarnn altna. Kadnlardan birinin aya takl
yor ve tekerlekli sandalyenin yanna dyor. teki kadnlar kendilerini
tutamayp glyorlar.

70

Aadaki notlarmda Sessizlik'in ilk tasla gizlidir:


Yal adam Siljansborg Oteli'nde. Bir utan br uca yryor. Komnyo
na (Aai Rabbani ayinine) katlacak; karanlk odayla, sar duvar kady
la kapl aydnlk oda arasndaki kapda bir an duruyor. Bana ve souk
tan morarm yanana gl bir gne vuruyor. Rokoko konsolun
zerinde gz alc krmzlkta bir iek var. Duvarda Kralie Victoria'nn
portresi asl. Tedavi odalar ve donanmyla eski bir hastane. Dztaban
Frida, gne lambalar ve banyolar, ocuk odasndaki oyuncak dolabnn
iinden l bir beden yuvarlanyor.
Aabeyimle benim odamzda beyaza boyanm yksek bir dolap vard.
Dolabn kaplarn atm sk sk dlerdim, iinden inanlmayacak kadar
yal bir adam decekti, bir ceset.
Krmz kapl bir pornografi kitab, puslu penceresindeki sar kla kili
senin cenazeye ayrlm blm. Solmu ieklerin kokusu, mumyalama
svlar, yas peelerindeki gzyalar, nemli mendiller. lmekte olan, do
muz boynu ve barsaklarndan sz ediyor. Adam hala parmaklarn k
prdatabiliyor.
Notlar ilerledike bir erkek ocuk yknn iinde yol almaya balyor.
Bir yal adam ve bir ocuk birlikte geziye kyorlar:
Ben ve arkadam yal ozan, yurtdma yaptmz uzun bir geziden
sonra sve' e, evimize dnyoruz. Yal adam anszn bir kanama geiri
yor ve kendini kaybediyor. En yakn kentte durmak zorunda kalyoruz.
Doktor, evirmeni araclyla yol arkadamn hemen ameliyat olmak
zere hastaneye yatrlmas gerektiini sylyor. te olanlar bunlard.
Hastaneye yakn bir otele yerletim ve her gn onu grmeye gittim. Bu
dnem iinde arkadam srgit iir yazyordu. Ben bu kurunrengi, toz
lu, i karartc kentte gnlerimi gezinerek geiriyordum. Yaplarn atla
rndan belli bir neden olmadan alan sirenler, an sesleri, pornografik
sahne gsterisiyle varyete tiyatrosu. Ozan lkenin a11Ialmaz dilini
renmeye balad.
Bu, kar koca ve bir ocuun gezisi de olabilirdi. Koca hastalanyor. Ka
dn kenti dolayor, erkek ocuksa otelin odalarnda tek bana deneyim
ler yayor ya da koridorlarda annesini gzetliyor.
Yabanc kent motifi beni uzun sredir kendine ekiyordu. Hibir zaman
yaplmayan bir filmin taslan

Sessizlik' ten nce yazmtm.

Birka akroba

ta ilikindi. Partnerlerini yitirmi akrobatlar, Almanya'nn bir kentinde ya-

71

72

kalanmlard. Hannover ya da Duisburg olabilir. Dnem kinci Dnya Sa


va' nn sonlar. Sonu gelmeyen bombardmanlar altnda akrobatlarn ili
kileri paralanmaya balam.
Bu taslan iinde yalnzca Sessizlik deil Ylann Yumurtas da gizlidir.
Yitik partner dncesi Ayin' de de ortaya kar.
Eer yeterince deersem kent konusunun derininde Sigfrid Siwertz'in
ksa bir yksnn yattna inanyorum: 1907'de yaymlanan Daire, Ber
lin' de geen birka yky ierir. Bu yklerden "Zaferin Karanlk Kralie
si" beni ok etkilemiti. Krpe bilincime bir kurun gibi ilemi olmal.
Bu yk benim sk sk grdm bir dn temeli oldu: Kocaman, ya
banc bir kentteymiim. Kentin yasak blgesine ilerliyorum. Buras yalnz
ca insan eti tencerelerinden kan buharlaryla kt nlenmi; gvenilmez
bir alan deil, ok daha kt bir ey var. Blgede gerekliin yasalar ve
toplumun kurallar artk varlklarn srdrmyor. Burada her ey olabilir
ve oluyor. Tedirgin edici eyse benim srekli kentin yasak blgesine doru
ilerlemem ve oraya hibir zaman ulaamamam. Ya uyanyordum ya da d
bir baka de dnyordu.
1 950'lerin banda Kent adl bir radyo oyunu yazdm. Havada yaklaan
bir savan korkusu ya da bir sava sonrasnn karamsarl vard, ancak

Sessizlik' ten ok farklyd. Kent kazlarak apraz yeralt galerileri oluturul


mu, evler km, yarklar alm, sokaklarn balantlar kalmam.
Oyun, bu yabanc ama garip bir biimde tandk kente gelen bir erkee ili
kin. Oyunun benim o zamanki yaammla yakn bir ba var. Karm ve o
cuklarm yeni terk etmiim. Hem kiisel, hem sanatsal dzlemde birbirini
izleyen baarszlklar yaamm damgalyordu.
Yabanc kent konusunu biraz daha deersem Stockholm'deki ilk dene
yimlerime ulayorum. Henz on yandayken babo dolamaya bala
mtm. Hedefim ou kez, kk bir delikten bytele seyredilen resim
leri ve kk sinemas Maxim ile benim iin sihirli bir yer olan Birger Jarl
kemerli pasaj olurdu. Yetmi be reye belirli yan altndakilere yasakla
nan filmleri grmek iin srnerek gizlice sinemaya girerdim. Yalanmak
ta olan bir ecinselin alt projeksiyon odasna kmak daha da keyifliy
di. Cam dolaplarda korseler, vajina dular, protezler, pornografik yaynlar
vard.
Bugn Sessizlik'i izlediinizde iki- sahnenin i karartc bir edebiyatla
dolu (dengesiz arlklarla yklenmi bir gemi gibi) olduunu kabul etme
lisiniz.

73

74

Bunlarn ilki ve en belirgini iki kz kardein hesaplamasdr. Filmin so


nundaki Anna ve Ester arasndaki diyalog abas da gereksizdir.
Bunun dnda karsnda olduum baka hibir ey yok. Daha uzun za
manmz ve daha ok paramz olsayd ayrntlarn gelitirilebileceini g
ryorum. Varyete tiyatrosundaki sahne gibi, birka sokak sahnesi. Ama ar
tk sahnelerin anlalabilir olmas iin yapabileceimizi yapmtk. Kimi za
man ok fazla paraya sahip olmamak da bir stnlktr.

Aynadaki Gibi ve K I'nm grnt biimi snrlandrlm, hatta basit


tir. Bir Amerikan datmc, umarsz bir sesle, "Ingmar, neden artk kame
ran hareket ettirmiyorsun?" diye sormutu.

Sessizlik'te Sven ve ben kendimize hi yasak koymadk. Utanszdk.


Filmde benim hala ok holandm bir sinema tad vard'r. Ksacas Sessiz
lik byk keyifle yaplan bir film oldu. Bunun da tesinde oyuncular yete
nekliydi, disiplinliydi ve neredeyse her zaman iyi bir ruh durumundayd
lar.
Filmin birka anlamda onlarn mutsuzluu olmas baka bir ykdr.

Sessizlik'le kendilerine uluslararas birer isim yaptlar. Ne var ki dier lke


ler her zaman olduu gibi onlarn her birinin kendine zg yeteneklerini
yanl anladlar.

75

LK FLMLER

1941 yaznda yirmi yana girmitim ve gidip anneannemin Dalecar


lia' daki evine kapandm. zel yaamm karmakarkt. stelik bir ok kez
zorunlu askere arlmtm. Sonunda lser oldum ve askerlikten muaf tu
tuldum.
Annem Varoms'da tek bana yayordu. Daha nceleri de zaman za
man bir eyler yazmtm, ama hepsi ekmecemin alt gzne kaldrlmt.
Yine de tm karmaklktan uzak Dalecarlia' da kalmak grece bir rahatla
mayd. Yaammda ilk kez kesintisiz yazmaya baladm. Sonu on iki sah
ne oyunu ve bir opera librettosuydu.
Oyunlardan birini Stockholm'e getirip renci tiyatrosunun bandaki
Claes Hoogland'a verdim. Oyunun ad Kasper'in lm idi. 1 941 gznde
bana oyunu ynetme frsat verildi. Oyun mtevazi bir baarya ulat.
Bunun sonucu olarak Svensk Filmindustri' den Stina Bergman'la gr
meye arldm. Oyunu grmt ve gelitirilmesi gereken bir dramatik
yetenek yakaladn dnmt. Bana Svensk Filmindustri'nin metin ya
zarl blmnde cretli bir szleme nerdi.
Stina Bergman, roman ve oyun yazar Hjalmar Bergman'n dul eiydi ve
stdyonun metin blmnn bayd. 1923'te Victor Sjstrm'n Hollywo
od'a tanmasn Bergman'lar izledi. Hjalmar Bergman iin Amerika ser
veni bir ykmd, ama Stina, Hollywood'un teknikleri zerinde alm ve
bunlar abuk renmiti. Bylece Svensk Filmindustri, Amerikan film dra
ma tekniinde geni bilgi sahibi olan bir senaryo yneticisi kazanmt.

79

Bu teknik ok fazla ak seik, neredeyse katyd. zleyicinin hibir za


man yknn neresinde olduuna ya da kimin kim olduuna ilikin en
ufak bir kukusu olmamalyd ve geilere zen gsterilmeliydi. Ykselme
noktalar metnin iine zel bir tarzda datlmal, doruk noktas sona sak
lanmalyd. Diyaloglar ksa tutulmalyd ve edebi terimler yasakt.
lk grevim Sigtuna Kuruluu'nda tannm bir yazarn korkun bir se
naryosu zerinde almakt. demeyi Svensk Filmindustri yapt. hafta
iinde biraz daha heyecan uyandran bir versiyon hazrladm. Film hibir
zaman ekilmedi, ama ben kadrolu bir metin yazar olmutum. Bir masam,
bir telefonum, Kungsgaten No: 30'da st katta atnn saaklar altnda bir
ofisim vard.
Stina Bergman'n buyruunda bir senaryo klesi olmutum. Cennet'in

Oyunu ile azmsanmayacak bir baar kazanan Rune Lindstrm de orada


alyordu. Felsefe doktoras olan Gardar Sahlberg de. Ynetmen Gustaf
Molande'in srekli birlikte alt Gsta Stevens'in brosu ise k sayla
bilirdi. Kadrgada tm gcyle krek eken yarm dzine kle vard. Sabah
saat dokuzdan leden sonra bee kadar bize verilen romanlardan, ksa y
klerden ve sinopsislerden senaryo yazmaya alarak masalarmzn ba
nda oturuyorduk. Stina Bergman'n ynetimi dosta, ama katyd.
Yeni evliydim ve karm Else Fishe'la, Abrahamsberg'de iki odal bir
apartman dairesinde oturuyorduk. Else koreograft. O gnlerde bu meslek
pek kazanl deildi. Hibir zaman yeterince paramz olmad. Durumumu-

80

zu dzeltmek iin bana yklenen kleliin yan sra kendi kk ykleri


mi yazmaya alhm.
Diploma snavmdan sonraki yaz, mavi bir deftere son rencilik ylma
ilikin bir yk yazm olduumu anmsadm.
Svensk Filmindustri'nin bir metni tedavi etmek iin beni gnderdii
igtuna Kuruluu'na giderken bu yky de yanma aldm. Gnn ilkya
rsnda klelik grevimi yerine getiriyor, leden sonralar ise kence ze
rinde alyordum. Kungsgaten No: 30'a dndmde iki senaryoyu bir
Jen teslim edebildim.
kisinin de ardndan uzun bir suskunluk yankland. Gustaf Molandcr
bir rastlantyla kence'yi okuyana dek hibir ey olmad. Molander, Carl
Anders Dymling'e (1 942'de Svensk Film industri'nin bana geti) yknn
itiraz edilebilecek ve sevimsiz pek ok yanna karn azmsanamayacak ka
dar keyifli ve gerek olduunu da yazd . Molande'e gre ke11ce filme e
kilmeliydi.
Stina Bergman, bana Molande'in yorumlarn gsterdi, ayn zamanda
karanlk ve korkun eylere eilim duyduum iin beni hafife paylad.
"Kimi zaman tpk Hjalma'sn." Bu szckleri yce gten gelen bir ileti
gibi aldm, hafif bir gururla iim titredi. Hjalmar Bergman, sevdiim, tapt
m bir yazard.

Bu arada Svensk Filmindustri zel bir yldnm kutlamaya karar ver


miti. Stdyo yirmi be yana basmt. Yldnm 1944-45 sezonuna rast
lamt ve stdyo bu vesileyle nitelikli alt film yapacakt. Balant kurulan
ynetmenler arasnda Alf Sjberg de vard ama ona uygun bir senaryo bu
lamyorlard. te o zaman Stina Bergman kence'yi anmsad.
Daha neler olduunu anlamadan kendimi Alf Sjberg'in Djurgar
den' deki bir kltr ant olan kk evinde oturuyor buldum. Onun perva
sz ekicilii, bilgisi ve cokusu beni ok abuk batan karmt. Sevimli
ve iyi yrekliydi. Anszn hep zlemini duyduum bir dnyayla tantrl
mtm. ok uzun sredir yuvam bu dnyann kenarnda, kysnda kur
maya zorlanyordum.
Alf Sjberg epey bocaladktan sonra ekimde "devamllk asistan" ola
rak almama izin vermiti. Bu grevdeki becerim neredeyse felaketti. Bu
na karn Sjberg bana inanlmaz profesyonel bir sabr gsterdi. Ben de ona
hayran oldum.
Benim iin kence, okulun ve ergenlik ann ikencelerine ilikin sap
lantl ve fke dolu bir ykyd. Alf Sjberg ykde baka eyler grd. De
iik sanatsal ustalklarla ykden bir karabasan oluturdu. Bunun da te
sinde Latince retmeni Caligula'y gizli bir Naziye dntrd ve oyunu
Caligula rolndeki Stig Jarrel'in cokulu hareketler ve anlatmlarla dolu ey
tans bir siyah deil, sarn ve nemsiz birisi olmasn istedi. Alf Sjberg ve
Jarrel bu karakterde yle gizli bir gerilim yarattlar ki Caligula filmin iinde
hep tutarl kald.
ekim bitmek zereyken tiyatro eletirmeni Herbert Grevenius beni
arayp Helsingborg Belediye Tiyatrosu'nun bana gemeyi isteyip isteme
diimi sordu. Alf Sjberg' den Helsingborg' a gidip tiyatro ynetimiyle sz
leme imzalamak iin bir gnlk izin istemem gerekti. Sjberg gld, bana
sarld ve, "Sen delisin," dedi.
Film bittiinde ynetmenlie ilk admm atmtm. kence'nin sonun
da, Alf Kjellin'in canlandrd rencinin dnda tm renciler snavlar
n vermilerdi. Baarsz renci ise arka kapdan darya kyor. Yamu
run altna. Caligula pencereden ona el sallyor. Herkes bu sonucun ok ka
ranlk olduu dncesine kaplnca bir ek sahne daha yazmak zorunda
kaldm. Yenik den Caligula aadaki merdivenlerde fke iinde barr
ken, okul yneticisi, len kzn apartmannda Kjellin'i saduyuya davet
eden bir konuma yapyor. Son sahnede Kjellin tan vakti nda gsterilir.
Uyanmakta olan kente doru yrmektedir.

82

Sjberg'in baka ii olduu iin


d ekimleri benim yapmam neril
miti. Bunlar ilk profesyonel film ka
relerimdi. Szcklerle ifade edeme
yeceim kadar heyecanlandm. Film
ekibi ii brakp evlerine gidecekleri
ni syleyerek bana gzda verdiler.
Bardm ve ylesine yksek sesle
kfrettim ki insanlar uyanp pencere
lerinden baktlar. Sabah saat drtt.
Yldnm iin yaplan alt film
den yalnzca kence baarl olmutu.
Ayrca Helsingborg'un ilk sezonu da
ok baarlyd. Alt oyun ynettim.
Oyun says hzla artt. Stockholm'
den tiyatro eletirmenleri gelmeye
balad. Ksacas ok iyi gidiyorduk.

kence'nin ekiminden nce ken


di filmimi ynetmeme izin vermesi
iin Cari Anders Dymling' e uzun
uzun yakarm ve hep geri evrilmi
tim. Bir gn bana bir Danimarka
oyunu gnderdi. Ad Analk gd
s, yazar Leck Fischer' di. Dymling,
bu byk melodramdan iyi bir se
naryo karrsam filmi benim ynet
meme izin vereceine dair sz verdi.
lgnca bir mutluluk iinde ve soluk kesici bir hzla tm gecelerimi se
naryoyu yazmaya adadm. Teslim ettikten sonra 1 945 yaznda filmi ekme
me karar verilmeden nce senaryoyu iki ya da kez yertiden yazmak zo
runda kaldm. kence' den etkilenerek Kriz adyla vaftiz ettim.
Adna uygun den bir ekim oldu.
ekimin ilk gnnn bendeki etkisini hala tarifsiz bir korku olarak ha
trlyorum.
Hangi film olursa olsun ekimin ilk gn zellikle ok gergindir. Benim
iin en bandan Fanny ve Alexander'a dek ve Fanny ve Alexander da dahil
hep byle olmutur. Ama bu ilk ekim benim sinema yaammn ilk eki-

miydi. ok titiz hazrlklar yapmtm. Her sahne dikkatle dnlm,


her kamera as hazrlanmt. Kuramsal olarak ne yapacam tam olarak
biliyordum, uygulamada ise her ey cehennemlik olmutu.
Birbirlerinden her anlamda ayr drlm ak bir ifte ilikin klasik
bir spanyol oyunu vardr. Birlikte ilk gecelerini geirmelerine izin verilen
aklar ayr kaplardan yatak odasna girerler ve dp lrler.
Benim bama gelen de tam buydu.
Cehennemden daha scak bir gnd ve ats cam bir stdyoda al
yorduk. Grnt ynetmeni Gsta Roosling, karmak a ve o zamanla
rn ar kameralarna alkn deildi. D ekimlerde kulland hafif kame
ras ve bir bana almasyla mesleinde kmsenemeyecek bir n ka
zanmt. Asistan deneyimsizdi. Ses teknisyeni ise yryen bir felaketti.
Ba kadn oyuncu Dagny Lind neredeyse kamera karsna hi gememiti
ve korkudan felli gibiydi.
Gnde ortalama sekiz ayr adan ekim yapacaktk. Bu, saatte bir e
kim demekti. lk gn sadece iki ekim yapabildik. Sonradan o gnk e
kimlere baktmzda net olmadklarn grdk. Dahas da vard. ereve
nin kenarndan mikrofon grnyordu. Dagny sahnedeymi gibi konuu
yordu. Sahneler tiyatro gibiydi. Ksacas tam bir felaket.

Byl Fener'de bu filmde yaadm glkleri yle dile getirmiim:


Kriz' in ekiminin ilk gnleri bir karabasan gibiydi. Kendimi nasl yneti
leceini hi bilmediim bir aletin iinde hissediyordum. Ayrca barol
vermek iin savamay gze aldm Dagny Lind bir film oyuncusu de
ildi ve yeterince deneyimi yoktu. Gayet ak bir ekilde herkesin benim
yetersiz olduumu anladn grdm. Onlarn gvensizliine meydan
okumak iin sk sk aalamalara ve sinir krizlerine bavurdum.
Daha balarda, stdyo yneticileri filmi durdurmak istediklerinde,
haftadr yaptmz ekimleri gren Dymling araya girdi. Her eye yeni
batan balamamz nerdi. Ona derin bir gnl borcu duydum.
Bir sonraki koruyucu meleim -tanm pek de iyi yaplamayan- stdyo
sanatsal danman konumundaki Victor Sjstrm' d:
Sanki bir rastlantym gibi byk sessiz film ustas Victor Sjstrm orta
ya kverdi. Ensemden yakalad gibi beni stdyonun dndaki asfalt
yola kard. Eli ensemde aa yukar yrmeye baladk. ou zaman
susuyorduk. Sonra birdenbire basit ve anlalmas ok kolay eyler sy
lyordu. "Sahnelerin fazla karmak. Ne sen ne de Roosling bu karmak-

lklarn stesinden gelebilirsiniz. Daha yaln aln. Oyuncularn nden


ek. Bunu hem oyuncular sever, hem de en iyi yol budur. Her nne ge
lenle kavga etme. nk fkelenirler ve kardklar i iyi olmaz. Her
ektiin eyi ne kartma. Seyirciyi boarsn. nemsiz bir ayrnt nem
siz bir ayrnt gibi gsterilmelidir. Bunun ille de altn izmeye gerek yok
tur." Asfaltta bir aa bir yukar dolanp duruyorduk, ensemi rutmaya
devam ediyordu. Gerekiydi, somut olaylara dayanyor ve kendisine
hi de nazik davranmadm halde bana fkelenmiyordu.

Ne yazk ki korkun olaylar hzla oald. Hibir ey istediim gibi ol


mad. D mekanlarn ekimi iin Hedemora'ya gittik ve kent otelinde kal
dk, tarihin en yamurlu yazyd. hafta iinde tamamlayacamz n
grdmz yirmi sahnenin yalnzca drdn ekmeyi baarabildik. s
kambil oynadk, iki itik ve hznlendik. Sonunda da geri arldk.
D ekimlerin geri kalann Djurgarden' de gerekletirdik. Pahal He
demora safarimiz tmyle anlamszd.
Ksa bir sre sonra bunu baka bir felaket izledi. Kriz'de, Jigolo Jack'in
(Stig Olin) hem kendi ann, hem de kznn alt ve bitiiinde bir
mzikhol olan sokaktaki, gzellik salonunun nnde kendini vurduu bir
sahne vardr.
Uygun bir mekan bulabilmek iin bo yere Stockholm'n her yann do
latm. Anszn stdyo mimar gelip sokam stdyonun iinde yapacakla
rn bildirdi. Tam istediim gibi olacakt. Her eye karn ynetimin benim
filmimi beendii ve baarl olacama inand gibi bir de kapldm. Ya
placak sokak dlmd.
Kavrayamam olduum eyse Rasunda'daki stdyo ile Stockholm'de
ki merkez ofis arasnda sregelen kirli pazarlkta benim rehin olarak kulla
nlacamd. Stdyoda her yl, yirmi kadar film yaplyordu. Birka yz ka
dar da alan vard. Bu bamsz ve byk iletmenin yneticisi inanlmaz
bir entrikac olan Harald Molande'di ve ok gl bir mevki olan merkez

86

ofisin bandaki Carl Anders Dymling' den ve onun alanlarndan nefret


ediyordu.
Stdyodakiler yle dnmt: Ingmar Bergman'n koruyucusu
Dymling' dir. Filmin tam bir fiyasko olmasn salayacaz. Bandan beri
Bergman'n Kriz' inin lgn bir giriim olduunu iddia ettik. imdiden bt
eyi aan bu filme bir de kark sokak giderlerini ekleyebiliriz. Bu da,

Kriz' in ekonomik bir ykm olmasn garantileyecektir. Bergman kap dar


edilecek, Dymling'in konumu da gszleecektir. Yrttkleri bu mantk
dlsz kalmad.
Evlerin sadece n cephelerinin grnd sokayla bir yazlk dekor
ina edildi. Yapm giderlerinin faturas da benim filmime karld. Sokan
kaldrmlar bile tala denmiti ve herkes bundan honuttu.
Artk gzellik salonu nnde, yanp snen mzikhol klarnn altnda
Jack'in kendini vuraca sahnenin ekimine hazrdk. Yksek bir tula du
var yaplmt, yamur yayordu ve cankurtaran bekliyordu. Bo bir gu
rur ve sahte bir gcn rn mutlulukla sarho olmutum.
Gece ekimlerinin ounda olduu gibi elektrikiler ve asistanlar hafif
e sarhotu. Olabildiince geni ekim yapabilmek iin kameray yksek
bir iskele zerine yerletirmitim. Kameray indirirken setilerden biri boy
lu boyunca yere yuvarland. ekim iin hazrlanan cankurtaran onu hasta
neye gtrd. Ekip ii brakp evlerine dnmek iin direndi, ben reddettim.
Grntnn iine ask yzl bir sve sessizlii girdi. Sylenen her eyi
yaptlar, ama isteksiz. O gece eve gittiimde filmi brakmaya hazrdm.
Seti iyileti. Kriz'in ekimi srd, ancak her geen gn ekiple aramz
daki dmanlk byyordu. Her ey tartma ve kar koyma konusu olu
yordu. Ben bu meslei nasl renecektim?
Bana her zaman dost bir meslekta gibi davranan Victor Sjstrm'n yan sra bir yanda daha bulmutum. Filmin montajn yapan Oscar Rosander.
ekim bittikten sonra iim alayarak d krkl ve fke iinde Oscar'n
evine gittiim zaman beni sert, ama dosta bir yanszlkla karlad. Ac
masz bir biimde, filmimde kt, rezalet, kabul edilemez ne varsa sayp
dkt. Ama iyi bulduu eyler iin vmekten de kanmad. Ayrca beni
montajn srlaryla da tantrd. Her eyden nemli temel bir gerek var
d, montaj ekimle birlikte yaplmalyd, ritm ise senaryoyla birlikte orta
ya kmalyd. Pek ok ynetmenin bunun tersini benimsediini biliyo
rum. Benim iinse Oscar Rosande'in bu ilkesi kural olmutur.
Kriz'in ilk gsterimi 1 946 ylnn ubat'nda yapld ve tam bir fiyaskoy-

du. O dnemde Helsingborg Tiyatrosu'nun bana dnmtm. Firmadan


t kmad. Stdyonun bandaki Harald Molander, Bergman stdyoya
dnerse istifa edeceini resmen aklamt. Tam bir yenilgiydi.
Sonra resmin iine Lorens Marmstedt girdi. Alf Sjberg'le birlikte onun
la birka kez karlamtm. "Yetenekli insanlarn tadna bakmaktan hola
nmm. Bana gelip film yapacaksn," demiti. Bu konuma kence'nin baa
rsnn ardndan yaplmt.

Kriz' in gsteriminden birka gn sonra telefon ald. Lorens' di. "Sevgi-

li Ingmar korkun bir filmdi. Daha ktsn dleyemiyorwn! Sanyorum


telefonun nerilerle kilitlenmitir."
Lorens Marmstedt bamsz bir yapmcyd. Ufak ama saygn bir yap 1 1
firmas vard. Terrafilm. Svensk Folkbiografe' dan Kari Kilbom a z nce onu
aram ve iki film yapmasn istemiti. Birinci tasar Oscar Braathen'in fyi

nsanlar adl bir Norve oyunuydu. Herbert Grevenius'un yazd senaryo


yu Lorens, benim okumam istiyordu.
Herbert Grevenius 1940'larn nde gelen tiyatro eletirmenlerindendi
ve onunla iyi dosttuk. Helsingborg Kent Tiyatrosu'nun bana geme kara
rn vermemin ardndaki itici gt. 1946 ylnda Torsten Hammaren kana
lyla bana Gteborg Kent Tiyatrosu'nun kaplarn aan da odur.
Herbert'in senaryosunu okudwn ve biraz skc buldwn. Lorens Marm
stedt bana senaryoyu yeniden yazmamn ne kadar zaman alacan sordu.

88

Bir sekreter verirlerse bir hafta sonunda bitireceime sz verdim.


nmdeki otuz alt saat iinde gzel bir kadna senaryoyu dikte ettiri
yordum. En azndan senaryonun yavanln krmtk, bu da bir baar sa
ylabilirdi.
Lorens iin bu kez bu byk bir kumar deildi. rakhmm ederi
Svensk Folkbiografer tarafndan denecekti. Senaryo onaylandktan
hafta sonra hemen ekime baladk. Zaman izelgesi hazrd ve ekimin
drt hafta iinde tamamlanmas gerekiyordu.
Lorens sert bir retmendi. Eletileri acmaszd. Zayf bulduu sahne
leri yeniden ekmek zorundaydm. yle eyler syleyebiliyordu: "Hasse
Ekman'la konuuyordum, Kilbom'la konutum. Sorunu aka ortaya koy
malym! ekimi tamamlamana bile izin verilmeyebilir. unu aklndan
karma: Birger Malmsten, Jean Gabin deildir. En nemlisi, sen Marcel Car
ne deilsin!"

Olduka iyi bulduum birka sahneyi gstererek az ok kendimi savun


maya altm zamanlarda Lorens buz gibi ak mavi gzleriyle bana ba
kp "inde bu z doyum kaynarken nasl adm atabiliyorsun anlamyo
rum," dedi.
fkelendim. Aalanmtm ve umutsuzdum, ama onun hakl olduu
nu da itiraf etmek zorundaydm. Her gn oturup gnlk ekimlere bak
mak zahmetine katlanyordu. Ekibin nnde eletirilip aalanmaya da
katlanmam gerekti, nk filmin doumuna ve geliimine tutkuyla katl
yordu. Akmza Yamur Yayordu ya da yaptm baka bir film sresince
beni bir kez bile vdn anmsamyorum.
Yapt ey bana ders vermekti. "Sen ve arkadalarn," dedi, "gnlk e
kimleri grdnz zaman duygusal bir karmaa iine giriyorsunuz ve
grdnz her eyin ok iyi olmasn istiyorsunuz. Baarszlklarnza
zrler bulmak ve grdklerinizi abartmak eiliminde olmanzn nedeni
bu. Hepiniz birbirinizi destekliyorsunuz. Bu normal, ama tehlikeli de. Ken
dini psikolojik bir egzersize brak. Cokulu olma. zeletiriden de vazge.
Sfr noktasnda olduunu varsay. Grdn eye duygularnn karmas
na izin verme. O zaman her eyi greceksin."
Bu t profesyonel yaamm iin paha biilmez deerdeydi.
Film ayn ylda, Kasm 1946' da gsterime girdi ve mtevazi bir baar
ya ulat. Kriz'i azl bir ekilde eletirenler artk daha olumlu bir "bekle
gr" tavr benimsemilerdi. Marmstedt, Folkbiografer iin bir tasaryla da
ha geldi. Fin asll sveli yazar Martin Sderhjelm'in Hindistan'a Giden Ge

mi adl oyunu.
Sderhjelm kendi senaryosunu yazmt, ama senaryosu kullanlabilir
gibi deildi. Lorens, birlikte Cannes'a gitmemizi nerdi. Ben senaryoyu ya
zacaktm, o da rulet oynayacakt. Arada yemek yiyip iki iecektik, amaca
uygun kadnlarla tanacaktk.
yi zaman geirdik. Ben, Hotel Majestic'in en st katnda demiryoluna
ve iki yangn duvarna bakan bir odada kaldm. almak bir saplant oldu.
ki haftadan az bir srede senaryo bitmiti. Martin Sderhjelm'in oyunun
dan geriye pek fazla szck kalmamt.
Dnmeye zaman bulamadan kendimizi yapmn iinde bulduk. Bu
kez ben Marmstedt'in isteklerine kar kp baroldeki kadn Gertrud
Fridh'n oynamasnda direttim. ok yetenekliydi, ancak allm anlamda
gzel bir kadn deildi. Lorens, onun deneme ekimini grnce telalanp
makyajnn yeniden yaplmasn istemiti. Sonunda Fridh, bir Fransz me-

90

91

lodramndaki ucuz bir fahieye benzedi.


Bu filmde de Kriz'de olduu gibi yer yer gl ve canl sahneler vard.
Kamera durmas gerektii yerde duruyor, oyuncular davranmalar gerekti
i gibi davranyorlard. Baz ksa anlarda gerekten bir film ekiyordum.

Hindistan'a Giden Gemi'yi bitirdiim zaman coku iinde yzyordum.


Harikaydm, m thitim, taptm Fransz ynetmenler kadar iyiydim. Ba
langta Lorens Marmstedt de biraz olumluydu. Ama filmi tantmak iin
gittii Cannes Film Festivali'nden panik iinde arad. Byk bir fiyaskoyu
nleyebilmek iin filmin drt yz metresini, hatta daha fazlasn kesmemi
istedi. Byk bir fkeyle ve sersemce bir kendini beenmilik iinde bu b
yk yaptn bir metresini bile kesmeyeceirni syledim.
Filmin sveteki ilk gsterimi garip bir havaya brnd. Zaman azln
dan kopya kontrol edilememi, laboratuvardan doruca Kraliyet Tiyatro
su'ndaki projeksiyon odasna gitmiti. O zamanlar eletirmenler iin zel
n gsterimler yoktu. Onlar da teki izleyiciler gibi ala gelirlerdi. Gert-

92

rud Fridh ve Birger Malmsten'le birlikteydim. Ses bandnn bir kazaya u


radn annda anladk. Konumalar iitilmiyordu. Projeksiyoncuyu ara
yp sesi biraz ykseltmesini syledim. Sonu: Ses daha da az iitiliyordu.
Bu yetmezmi gibi bobinler paketlenirken nc blmle drdnc b
lm karmt. Drdnc blm nce gsterildi. Blmlerin kart iyice
ortaya knca gidip projeksiyon odasnn kapsn tekmeledim, ama kap
ieriden kilitlenmiti. Kapal demir kapnn ardndaki uzun tartmalardan
sonra projeksiyoncuyu filmi drdnc blmn ortasnda durdurup,
nc blmden tekrar balamaya ikna ettim.
Sonra Gondolen Restoram'nda bir parti verildi. Yaammda ilk ve son
kez kendimden geecek kadar sarho oldum.
Artillerigaten' deki bir apartmann merdiveninin basamaklarnda uyan
dm. Ayn sabah uaa binip Kent Tiyatrosu'ndaki oyunun kostml pro
valarnda bulunmak zere Goteborg'a gitmem gerekiyordu. Bir biimde
kendimi Bromma Havaalam'na attm, acnacak durumdaydm. Bekleme
salonunda dinlenmi, tatl kokular srnm Hasse Ekman, inanlmayacak
kadar grkemli Eva Henning'le birlikteydi. Filmimin eletirisini okuyordu.
Babas nl oyuncu Gsta Ekman'n pek ok fiyaskolarnn birinin ar
dndan, "Yarn baka bir gazete kacak," dediini aktararak elinden geldi
ince beni avutmaya alt.

Hindistan 'a Giden Gemi byk bir ykmd. Kopyada bama gelenler ba
na iyi bir ders oldu. Liman Kenti ni yapmak zere Svensk Filmindustri'ye
'

dndmde bo anlarmn tamamn ses blmnde ve laboratuvarda ge


irdim. Ses kaydetmek, film banyo etmek ve kopyalamaya ilikin her eyi
rendim. Kamera ve eitli kamera mercekleri zerinde de altm. Artk
asla bir teknisyen beni ezip geemeyecekti. lerin nasl olmalarn istedii
mi renmeye balamtm.
Tm olanlara karn Lorens Marmstedt beni kap dar etmedi. Byk
bir incelikle artk en azndan mtevazi bir seyirci baars elde etmemin za
mannn geldiini syledi. Yoksa film ynetmeni olarak gnlerim sayl ola
bilirdi.

Hindistan'a Giden Gemi ve Akmza Yamur Yayordu Svensk Folkbiog


rafer iin yaplmt. Marmstedt, imdi kendi firmas Terrafilm iin bir film
yapmam neriyordu. Lorens'in tutkulu bir kumarbaz olduunu, tm gece
boyunca parasn ayn numaraya yatrabildiini de belirtmeliyim.
Dagmar Edqvist'in kr bir mzisyenin yksne ilikin Karanlkta M
zik adl romannn film haklarn almt. imdilik eytanlarm eski bir tor-

93

baya doldurmalydm. Bu almada bana hi yardmlar dokunmayacakt.


Roman okudum: Nefret ettim ve bunu da Lorens'e sylemeye karar
verdim. O da, bana baka bir film nermeye hi niyeti olmad cevabn
verdi. Sonunda birlikte gidip Dagmar Edqvist'i grmeye karar verdik. Ne
fis bir kadnd; akac, scak, zeki, kadns ve sevimli. Teslim oldum. Senar
yoyu birlikte yazacaktk.
Film 1 947 gznde ekildi. Bu filmin ekimine ilikin tek anm durmak
szn, skc blmler olmamasna dikkat et, elenceli olsun diye dnd
mdr. Tek tutkum buydu.

Karanlkta Mzik Gustaf Molander tarznda derli toplu bir film oldu. Ge
nelde iyi karland ve mtevazi bir gie baars elde etti.
Lorens Marmstedt bu kez doru numaraya oynamt. Svensk Filmin
dustri'ye geri dnmek zere ona teekkr ettim. nk benim zgn ad

Yz Olmayan Kadn senaryomdan Gustaf Molander baars kmsene


meyecek bir film yapmt. Bunun tesinde stdyo yneticileri Karanlkta
Mzik'in gieye ne kadar kazandrdn da hesaplamlard. Benim resmi
olarak Svensk Filmindustri'ye geri arlmam tam olarak zverili bir jest
deildi.
Lorens bana hi sitem etmedi. Aslnda ksa bir sre iinde benim profes
yonel yaamma tekrar girecekti.

Liman Kenti dikkate deer bir yk deildi. Olle Lansberg'in ciltler do


lusu malzemesinden paralar seip filme uygun bir derleme yapacaktm.
Bizim iin arpc olan eyin ne olduunu anlamamza bile zaman kalma
dan kendimizi ekimin iinde bulduk.
talyan yeni gerekilerinden ve byk lde Rossellini' den etkilene
rek olabildiince stdyo d ekim yapmaya altm. Yanllk ise tm iyi
niyetime karn filmin ounun stdyo iinde ekilmi olmasyd ve Berg
man'n svelilerin stdyoda film ekme geleneinden ayrld sylene
meyecekti.

Liman Kenti, 1948 gznde gsterime girdi ve belli bir baarya ulat.
Ayn dnemde karm Ellen'le Dalecarlia'ya ocukluumu geirdiim yaz
evine gittik. Orada Zindan'n senaryosunu yazdm.
Gz sonuydu ve neeliydik. ki odada ve mutfaktaki ini sobalarda ate
ler yaktk. Ellen oturma odasnda koreografi alyordu ve ben kendi ilk
filmimi yazdm yatak odasnda egemenliimi srdryordum. Huzur
luyduk ve gzel duygular iindeydik. almadmz zaman uzun yr
yler yapyorduk. Liman Kenti' nin baarsnda bunun ok yarar oldu. Her
eyiyle ho bir dnemdi.
Geen yaz Birgitta Carolina'ya ilikin, o zamanlar haftalk dergilerde
''Yaamdan Gerek ykler" balyla kan popler tarza gnderme ya
parak "Gerek yk" adnda uzun bir yk yazmtm. Zararsz duygusal
lkla gerek duygular arasndaki engellenmi gidi gelileri anlatmak iste
mitim. Filmin adndan da ok honuttum. ronimin uygun olduunu san
yordum.
sveli sinema izleyicilerine ilikin bilinmesi gereken her eyi bilen ya
pmcm Lorens Marmstedt, onlarn ironiden anlamadklarn ve deliler gibi
fkelendiklerini syledi. Filme baka bir isim bulmam istedi. nce O Zin

dan, daha sonra yalnzca Zindan dedim. Bu 1940'lar iin tipik bir isimdi ve
Gerek yk' den ok daha ktyd.
Senaryoyu Lorens Marmstedt'e verirken duraksadm ve yle bir eyler
syledim: "Bunu okumak zorunda deilsin, ama ilgilenirsen bir gz gez
dir." Svensk Filmindustri'ye okumalar iin bile vermedim nk bir yara
r olmayacan biliyordum.
ki gn sonra Lorens telefon etti ve kendi dolambal tarznda, "ok do
kunakl ... Bilmiyorum, belki... duygulandrc, ama etkili deil! Yine de bel
li olmaz. Acaba? Ne kadar hzl alabilirsin?"
"On sekiz gn. On sekiz gnden az deil," dedim. Sonra oyuncu sei
mini konutuk. Lorens oyuncular arayp her birine, "Her zamanki paray
alacanz dnmeyin, nk bu bir sanat filmi ve sanat iin zveride bu
lunmak gerek," dedi. Bense bir kuru bile almadm. Kazancn yzde onu
nu alacaktm. Hibir ey kazanlmad.

Zindan gsterime girdi. 1940'lar simgeleyen bir film olarak hi kusuru


yoktu. Bunun nedeni yalnzca filmin ad deil 1940'larn edebiyat evrele
rinde etkin olduu varsaylan Tomas roln gazeteci yazar Birger Malms
ten'in canlandrmasdr. Ama bu yapay bir benzetmedir. nk sve'in
edebiyat kltr ve bu kltrn yazarlarnn benimle hi ilikisi yoktu, be-

95

nim de onlarla. Beni dnm olsalar bile sve Radyosu oyun seimi so
rumlusu Gunnar Ollen'in

Korkuma

adl oyunumu reddederken, "Yazk ki

sen hibir zaman gerek bir yazar olmayabilirsin Ingmar, yine de yazmay
srdr. yi anslar!" diyerek dar vurduu duygularn paylaacaklard.

Zindan'n

yapm ok kk bir bte kullanmak kouluyla gereklee

bilecekti. Lorens Marmstedt maliyeti normalin altnda tutmaya sz verdi


im srece beni istediimi yapmakta zgr brakacakt. Film stoklarn kul
lanrken de tutumlu olmak zorundaydk. Sekiz bin metre film eridi kulla
nacaktk, daha fazla deil! Bu sorunlar beni kkrtt. Dar bteli bir film
ekmek iin hesapl ve uygulanabilir n gereksinimleri bildiren bir rapor
yazdm:
Ucuz bir film yap. imdiye dek bir sve stdyosunda yaplm olan film
lerin en ucuzunu yap, bylece kendi gnlnce en iyi olan yaratmak iin
sana byk bir zgrlk verilecek.
Bu nedenle bte hesaplarmdaki her tr harcamay en aza indirgemeye
baladm. Program yleydi: ekim gnlerini azalt. Setlerin yapmn k
stla. Fazladan hibir ey yok. Mzik yok (ya da ok az). Ek alma yok.
Ham film kullanmay kstla. D ekimleri k ve ses kullanmadan ger
ekletir. Provalarn tmn ekim sresinin dnda ynet. Sabah ie er
ken bala. ekimde fazla malzeme kullanmamaya dikkat et. Senaryoyu
titiz ksaltmalarla yeniden dzenle.
Bu sre pek dikkate deer gibi gelmeyebilir. Uzun sahneler ekebilirsin,
ancak bu ekimleri uzunluk fark edilmedii zaman yapabilirsin.
Bu dzenlemeyle ynetmen zaman ve sreklilik kazanr. Dikkati odakla
r. Ancak iyi olmayan bir eyi de kesme ansn yitirir, boluklar doldu
ramaz ya da ritmi deitiremez. Montaj daha ok ekim srasnda kame
rada yaplr.
Elbette ar uzun ekimler dncesi tmyle tehlikeliydi. Ben bu tr
servenler iin teknik adan olgunlam olmaktan ok uzaktm, ne var ki

Zindan'm

gerekletirilme olaslnn tek yolu buydu.

Her eyde kesinlikle ekonomik davranmak zorundaydk. Hibir ey


demeksizin bir baka filmden set dn almay baardk. at ve at ara
sndaki geit merdivenleri Djurgarden'de, Novilla'da ekildi. Ancak bir b
lmn ekimi Gardet Stdyosu'nda yapld. Srekli duvar kullandk ve
duvarlarn katlarn pek ok kez deitirdik. Kap ve pencerelerin yerleri
dnml olarak deitirildi.

96

97

Dzyaznn ve senaryonun sonundaki nemli bir sahne filmin btn


iinde yerini tam bulamad. Bu sahneyi yerletirmek iin byk bir aba
harcadm, ne var ki hep bir ekilde baarsz oldum. zgn ykde Birgitta
Carolina pansiyonda bir ressamla karlar. Bu blm yle anlatlmtr:
Bayan Bolin'in odas eski moda eyalarla doluydu. Yerde kaln hallar,
duvarlarda talyan motiflerinin kullanld pek ok tablo, sada solda
kk heykelcikler, kede uyuklayan yksek bir ini soba, kocaman ka
nepeler ve koltuklar, tavanda kristal bir avize. ki yannda hlamur aa-

98

!arnn bulunduu sokaa bakan pencere ar perdelerle evrelenmi


ti. Duvarlarn birinde kara bir saat grkemle tik taklyor; byk gbekli
bir konsolun zerinde ssl bir Fransz saati, hzl bir nabz gibi atyor
du. ini sobann rafms kntsna biblolar, deniz kabuklar ve Bayan
Bolin'in yzyllk akrabalarnn fotoraflar ustalkla yerletirilmiti.
Andreas ar ar "Az sonra gne doacak ve sana olaanst bir ey
gstereceim," dedi. "Beni durmadan artan ve insanlarn uzun sre
birlikte yaadklar bu oda ve teki odalarda iimde korkuyla kark say
g uyandran bir ey var. Bekle, u anda sokan sonundan gne dou
yor ve imdi buraya szyor. Bak, bak! Gryor musun?"
Heyecanla duvar gsterdi.
"te duvarda grmyor musun? Orada! Ve urada! Ve burada!"
"Hayr," dedi. Birgitta Carolina, "Hibir ey grmyorum."
Andreas, onu ilk gne nn parlad duvara yaklatrd.
"imdi gryor musun?" diye sordu. Sesi hafife titriyordu. "Buraya
bak. .. ve buraya ... uraya bak!"
Birgitta Carolina, "Evet, gryorum," diye fsldad.
Birgitta duvar kadndaki olaanst deseni fark etmi ve tam o anda
gnein okamasyla desen anszn deimi ve titreen nlarn etkisiyle
pek ok yz seilebilir olmutu.
Andreas, "Gerekten olaanst," dedi.
Duvardaki gizemli oyunu bozmamak iin Andreas daha fazla bir ey
sylemedi. Birka dakika sonra gne vurunca duvar kad yzler
ce, belki de binlerce yzle dolmutu.
Sessizliin iinde Birgitta, bir koronun fsldayan seslerini duyabiliyordu.
Sesler hafif ve uzakt, ne var ki Birgitta her birini kesin olarak ayrt ede
biliyordu. Hepsi ayn anda konuuyor, kimileri glyor, kimileri alyor
du. Kimilerinin sesleri dosta, kimilerininki ise sert ve ilgisizdi. Yal ses
ler, ocuksu sesler, gen kadnlarn sesleri, yal erkeklerin kiner gibi al
alp ykselen sesleri, yneticilerin grleyen bariton seslerine karan iyi
huylu amcalarn kineyen kahkahalar. Bunlar kulaa bir tr soyut m
zik gibi geliyordu. Ykselip kabaran usuz bucaksz bir denizin kyya
vurmas gibi.
Andreas, "Bu duvar sanki fotorafik bir levhayla kapl gibi," dedi ve sr
drd: "Bu oda sihirli bir kamera ve ieri giren her insann fotoraf e
kilmi. uraya bak!" Birgitta'y ekerek ona duvar iaret edip az ak,

99

ba yana dnk yarm bir yz gsterdi. Bu Andreas'n kendi yzyd.


Anszn saatler be buuu vurdu ve sokakta kocaman bir p kamyonu
grledi, gne snd, yzler silindi, sesler hafifleyip yok oldu ve
oda zamann aresizliine gmlm orta tabaka bir konuk odas gr
nmn yeniden kazand.
Anneannemin Uppsala'daki yemek odasnda duvar kadyla kapl bir
kap vard. Bykbabam lnce anneannem geni apartman dairesini ikiye
bldrtmt. Belki de duvar kadyla kapl kap bitiik daireye alan ge
idi kapatyordu. Ya da yalnzca bir dolaba alyordu. Oray hibir zaman
amadm. Cesaret edemedim.
Farkl gereklik dzeyleri arasndaki kopukluun ocukluumdan beri
yaamm biimlendirdiini dnecek olursak onlar ifadelendirme aba
larm pek baarl olamad. Yalnzca birka kez bu akc snrlar zorlamay
baarabildim. Zindan' da kesinlikle baarszdm. Duvar kad grnts
p sepetine gitti.
Filmin ekiminden sonra uzun bir sre Zindan'la aramzda hibir ba
olumad. Bergman Bergman' Anlatyor da filmden sz ettiimde bu fark
'

edilir.
Ne var ki artk yaptlarm bir btn olarak deerlendirebildiime gre

Zindan belirli bir berraklk kazand gibi geliyor. Film sinemasal bir neeyle
sarmalanm ve yeterince deneyimli olmamama karn makul bir lde
denetlenmiti.

Zindan'n rol dalm ok iyiydi. Bu konuda Lorens cmert ve esizdi.


Hem ok nemli ve ok youn Hasse Ekman', hem Ekman'n len'deki
byk baarsnn tadn karmakta olan, o zamanki ei Eva Henning'i
filmde rol almaya ikna etmiti. Hasse Ekman tutarl bir ballk ve yardm
severlik iindeydi.
Eva Henning filme hi beklenmedik ar bir hzn tonunu getirdi. Y
netmenle ksa bir sahnesi vard ve u szleri sylyordu: "Bizler ocukken
bir ey biriktiririz, sonralar byynce yitirip yok ettiimiz bir ey -buna
ruh denir yle deil mi?" Eva Henning, sertliiyle, scaklyla, mizah duy
gusuyla inanlmaz gzellikte bir sahne kard.
Birgitta Carolina rolndeki Doris Svedlund da ok sevimliydi. Onun ti
pik bir sve filmi fahiesine benzememesi benim iin ok nemliydi. Son
zmlemede Zindan ruha ilikin bir ykyd. Doris de ruhtu ve kendi gi
zemli nda parlad.

I OO

Thomas ve Birgitta Carolina, at arasndaki oyuncak projeksiyon maki


nesinde benim ocukluumda uydurduum bir fars sunarlar. Bu, kilitlen
dii gizemli odada bana her tr ktlk gelen bir adama ilikindir. Ta
vandan aaya bir rmcek iniyor, bir serseri elinde uzun bir bakla ada
m ldrmeye hazr bekliyor, eytan ekmeceden dar frlyor ve lm:
Bir kafatas kaln kepenkli byk pencerenin nnde sallanyor.
Fars ok abuk ve ok iyi ektik. Oyuncular talyan Bragazzi Karde
lerdi. in Varyete Tiyatrosu'nda oynamlar ve sava sresince sve'te kal
mlard.
Sabah erkenden stdyoya geldiler. Sandrew'un giysi blmnden bir
ka giysi dn aldk. Gran Strindberg direkt k veren drt lamba hazr
lad, sert glgeleri azaltmak iin de aydngerle kaplad, ben yky anlat
tm ve Bragazziler ocuklar gibi oynamaya baladlar.
Filmin tmnn ekimi le yemeinden nce tamamland. Malzeme
annda laboratuvara gnderildi. Ertesi sabah ykanm ve baslmt. Ardn
dan Lennart Wallen'le ben Terrafilm'in montaj odasnda fars toparladk.
Lorens Marmstedt'i ararak dnya gsterimini yaptk.
Lorens gzlerinden yalar gelinceye dek gld, sonra bize ampanya ik
ram etti.

101

Susuzluk, Birgit Tengroth'un yaymland zaman byk yanklar uyan


dran ksa yklerinin koleksiyonudur. Sz konusu eserin sinema haklar
n Svensk Filmindustri satn almt. Herbert Grevenius farkl ykleri, pa
ralel planlar ve geriye dnlerle uyum iinde birletirerek iyi bir senaryo
yazd.

Sezgilerim bana, Viola rolnde Birgit Tengroth'un oynamas gerektiini


sylerken yanlmyordum. Belirli yerlerde onunla ibirlii yapmak gereksi
nimini youn bir biimde duyumsadm. ncelikli ve dnceli tarzyla lez
biyen blmn biimlendirmemde yardmc oldu. O dnemde imekleri
eken bir konuydu. Birgit Tengroth'la Mimi Nelson arasndaki dramatik
sahnenin zl blmn elbette sansr kesti ve bu da blmn sonunu an
lalmaz kld.
Birgit Tengroth benim ynetmenliime hi unutmayacam bir katkda
bulundu; yeni ve kesin bir ey rendim.
ki kadn bir yaz akam alacasnda bir ie arap paylayorlar. Biraz
sarho olan Birgitte, Mimi' den bir sigara istiyor. Mimi sigaray yakarak ve
riyor ve kibrit snene dek usul usul kendi yzne yaklatrp bir an iin sa
gznn yannda tutuyor.
Fikir Birgit Tengroth'undu. Asla byle bir ey yapmadm iin bunu

102

1,ok net anmsyorum. yky, kk, neredeyse fark edilmeyecek ayrnt


larla yaplandrmak gelecekteki film almalarmda zel bir unsur oldu.
Filmin byk bir ksm harabeye dnm sava sonu Almanya'sndaki
bir tren yolculuunda geer. Zindan' da uzun ekimler denemeye balam
t m. Bu teknii gelitirmek iin koskocaman bir tren yapmak zorunda kal
dk, bylece farkl blmlere ayrabilecektik. O dnemde kullanlan ar
kamera rahata kompartmanlarda, koridorlarda ve baka yerlerde dolaa
bilecekti.

Zindan' daki uzun ekimler ekonomik nedenlerin sonucuydu. Bu kez


ben yalnlamak iin abalyordum. Karmak kamera devinimleri fark e
dilmeden srp gitmeliydi.
Tren kusursuz olmaktan o kadar uzakt ki yakndan bakldnda birle
tirilen yerleri bile grlebiliyordu. Ayrca istediim, trenin penceresinden
yklm binalarn grnmesiydi ve bunun iin filmin Almanya' da ekilme
si gerekiyordu. Ne yazk ki ekonomik nedenler yznden, o da yaplama
d. Bu derme atma sonu tatmin edici olmaktan ok uzakt.
Bunun dnda Susuzluk nemli lde sinematografik bir canWk gs
terir. Artk kendi tarzmda film yapmay gelitiriyordum. Bu biimsiz me
kanizmay ynetmeyi renmitim ve ilevini genelde benim istediim gi
bi yerine getiriyordu. Elbette bu da bir baaryd.

1 03

1 04

OYUNLAR OYNAYANLAR

1952'den 1959'un bana dek Malm Kent Tiyatrosu'nda oyunlar ynet


tim. Sonuta 1958 yaznda, o dnemdeki deneyimlerimin yansmalarndan

Yz dodu.
O dnem almaya gmldmz bohem yllard. Kentin Yldz Ev
leri denen semtinde Limhamnsvagen' de kk, kalabalk bir apartmanda
iki buuk odal bir dairede Bibi Andersson'la birlikte yayorduk. Malm
Kent Tiyatrosu, o evler yapldnda rnek bir saduyu gsterip birka
apartman dairesi almt. Daireler tiyatroyla ayn semtteydi ve arabayla ya
da toplu tat aralaryla tiyatroya ok abuk ulalabiliyordu.
Oyun olmad ve tiyatro gsterilerinin yerini senfoni orkestralarnn al
d sah gecelerinin dnda tiyatroda yayorduk. Sal geceleri biz tiyatro
cularn bir araya geldiimiz gecelerdi. 16 mm'lik ilk sesli film makinemi sa
tn aldm ve ciddi olarak film toplamaya baladm. Evde sinema geceleri
dzenledik.
Youn ortak almalarmz aramzda daha nce ve daha sonra hi ya
amadm bir yaknlk dourdu. O gnlerden hala yaammzn en gzel
yllar diye sz ederiz. lgn bir i temposu, nitelikli ve profesyonel ibirli
i nevrozlarn saldrsna, sinir krizlerinin tehdidine ve ruhsal paralanma
lara kar sk bir korse oluturabilir.
Bir baka deyile Yz ile o zamanki yaantmz arasnda bir ba vard.
Kentlilerle ilikimiz dikkat ekecek kadar snrlyd, yabanclarla ise bala
rmz yok denecek kadar azd.
Oysa Helsingborg Tiyatrosu'nda sanat ynetmeni olduum dnemde
her ey tmyle farklyd. Helsingborglular kentlerinde oyuncularn bu
lunmasnn ok elenceli olduunu dnyorlard. Her cumartesi Fahl
man'n bedava keklerini ve kremal scak ikolatalarn midemize indirdi
imiz pastaneye arlydk. Sk sk da birilerinin evine arlr, tka basa
doyduktan sonra da yemeyi srdrrdk. Sokan karsndaki bakkalda
eit eit iyi yiyecekler bulunduu gibi bir de mutfa vard. Ordan iyi bir
yemei haftann hangi gn olursa olsun bir krona alabilirdik. Ayrca on
sekizinci yzylda yaplm eski bir evin birka dairesini yok pahasna ki
ralayabilecek kadar da ansmz yaver gitmiti. Sekin Grand Hotel'in efi
nin bizi byk yemek salonunda istememesine karn, arkadaki kk lo
kantaya sk sk buyur ediliyor ve kymal patates, naps ve biraya 1 .75 kron
dyorduk. Eer hi paramz yoksa -ki ou zaman olmuyordu- kredi s
remiz istediimiz kadar uzatlyordu. Karlnda ark syler, oynar ya da
bir eyler okursak atolara ve malikanelere arlyorduk. Kent yaamnn

1 07

bizi btnyle sardn, kuatldmz hissediyorduk. Konukseverlik ve


atmosfer kusursuzdu.
Malm ise farkl bir kentti. Restoran ve barlar kredi konusunda ok cim
riydiler ve ou zaman kredi kabul etmiyorlard. Evet, Kramer Restora
n'nda bize iyi bir masa veriliyordu ve insanlar yaptmz eye dosta ilgi
gsteriyorlard ama genellikle kendi bamza braklyorduk.
Onlar iin oynadmz, ama kendileriyle hi birlikte olmadmz izle
yiciler Yz'de Egerman ailesinde simgelenmitir. Konsl, sevimli ancak
inat bir tavrla mesafeli olmay ve kurallarn kendisi tarafndan konulma-

1 08

sn isteyen ve karsnn ayaktakmyla ilidl olduunu kefedince anla


labilir nedenlerle panie kaplan biridir.
Tiyatro mesleinde bizler ancak sahnedeki maskemiz olduu zaman e
kiciyizdir diye bir yanlsamann acsn yaarz. zleyici bizi sahne klar
altnda grd hclka dnk kimliimizle sevdiine inanr. Maskesiz g
rnrsek (ya da daha da kts eer para istiyorsak) annda bir hi oluruz.
Sahneye ktmz zaman kapasitemizin yzde yz olduunu sylemek
ten sevin duyuyorum, ama sahneden indiimiz zaman yzde otuz bein
altna ineriz, ama hem kendimizi, hem de birbirimizi yzde yz kapasite-

de kaldmza inandrmaya alrz: Bu nemli bir yanltr ve bizler ken


di yanlsamamzn kurban oluruz. Kendimizi tutkuya sunarz, birbirimiz
le evleniriz. Hareket noktamzn son perdenin ardndan sokakta nasl g
rndmz deil, mesleimiz olduunu unuturuz.
Anmsadma gre Yz' deki polis efi bilinle tasarlanm bir hedeftir.
Benim eletirmenlerimi simgeler. Gene de beni hizaya getirmek ve ustalk
taslamak isteyen herkes kadar kkrtc deildi. Tiyatro eletirmenleri o za-

I IO

manlar unu yap bunu yapma diye beni zorlamay kendi grevleri gibi gr
dler. Hatta herkesin nnde beni amarlamaktan bile holanabilirlerdi.
Salk memurunun kiilii de gerek yaamdan bir kopyadr.
Tandm pek ok insann karikatrletirilmi hallerini yllar boyunca
bilinli olarak filmlerime yanstmadm. Yaban ilekleri'nde srekli kavga
eden evli ift Stig Ahlgren ve Birgit Tengroth pimanlk duyduum zc
bir istisnadr. Yz' deki salk memuru Vergerus ok daha elenceli bir ka
rikatrdr. Harry Schein'n iimde uyandrd kar konulmaz kk bir
alma duygusundan domutur.

Schein, o dnemin arl olan bir kltr organ Bonnierin Literary Ma


gazine'inin film eletirmeniydi. Zekiydi, saldrgand ve yazdklar sanat ev
relerinde yanklanrd. Bana kar fazla aalayc bir tavr ald duygusu
nu yaamtm, oysa daha sonralar o, hi de yle olmadn iddia etti.
Bunun tesinde Harry Schein, Ingrid Thulin'le evliydi. Birka vesileyle
Ingrid'in sinema ve tiyatrodan vazgemesi gerektii grnde olduunu
dile getirmiti. Ingrid'i sanat, zellikle el sanatlar konusunda yreklendi
riyordu.
Ben de sofistike bir tarzda kendi grmle, Schein'n bu grne kar
koymutum. Ingrid'in bu dnyada hibir eyi oyunculuk mesleini sr
drmekten daha byk bir tutkuyla istemediini biliyordum ve onu Mal
m Kent Tiyatrosu'na katlmas iin ikna ettim. Harry'nin yanldn kant
lamak istiyordum. O, yanlm olmaktan hi holanmazd.
Sonuta karsn grmek iin dzenli olarak Malm ile Stockholm ara
snda mekik dokumas gerekti.
Bibi ile benim sosyal yaantmzda Ingrid ve Harry'yle grme konu
sunda biraz ekingen davranmamz doald. Bu grmelerde ben tam ra
hatlayamadm. Derinlerde bir yerde onun tarzyla benimki arasnda ala
maz bir yark olduunu, beni devirmek istediini, birbirimize yzeyde
gsterdiimiz nezaketin altnda tanm g bir dmanlk yattn dl
yordum. Bunlarn tmnn zerinden uzun zaman getiinin vurgulan
mas gerekir. imdilerde Harry benim en yakn birka dostumdan biridir.
Ne var ki o zamanlar salk memuru Vergerus'ta, Harry Schein' model
almaya karar vermitim.
Vergerus, Manda Voglet e unlar syler:
"Size gvenip bir sr verebileceimi hissediyorum. Tm gece boyunca si
ze ve saygdeer kocanz, sihirbaza kar duyduum tanmlanamaz sem
patiye kar savayordum."
"Sizler odaya girer girmez, yzlerinize, suskunluunuza, doal saygnl
nza vuruldum. Bu gerekten bir talihsizlik ve biraz sarho olmasaydm
bunu size sylemezdim."
Manda yantlar: "Eer bu duygular iindeyseniz bizi yalnz brakmanz
gerekir." Vergerus, yantlar: "Bunu yapamam." Manda: "Neden?" Verge
rus: "nk siz, benim her eyden ok nefret ettiim bir eyi simgeliyorsu
nuz: Tanmlanamayan bir eyi."
Ne var ki yknn asl odak noktas elbette ift cinsiyetli Aman/Man-

1 12

da. Her ey onun evresinde, onun gizemli kiiliinin ekseninde dnyor.


Manda, insanlarn iindeki kutsalla inanc simgeler. Vogler ise pes et
mitir. Tiyatronun en ucuz trne bulam. Kadn bunu biliyor.
Manda, Vergerus'la ok ak konuur. Bir kez bir mucize gereklemi
tir ve kendisi bunu srdrmektedir. Vogler'in inancn yitirdiinin tmy
le bilincinde olmasna karn onu sevmektedir.
Eer Vogler, anlamszlaan hokuspokusunu yinelemeyi srdren, le
cekmiesine yorgun bir sihirbazsa, Tubal da smrc, sanat satcsdr.
Tubal, stdyo efi Dymling'i son filminin yararl ve nitelikli olduuna inan
drmaya alan, ynetmen Bergman' dr.
Ar kukulu stdyo yneticilerinin nnde Yz' mthi bir erotik ko
medi olarak satmay baardm.
Akas stdyo ynetimi bile benim baarl olduumu artk yadsya
mad. Bunu yadsyabildikleri srece yadsmlard. Muhasebe efi Juberg'
in her yeni filmime balarken elinde hesap defterleriyle ynetim odasna
girip son filmlerimin firma iin ne denli ciddi zararlara yol atn gster
mesi geleneksel bir trene dnmt.
Oysa artk herkesin balangta umutsuzlukla selamlad Bir Yaz Gece

si Glmsemeleri vard. Bu filmim de Yaban ilekleri gibi hem sve'te, hem


yabanc lkelerde beklenmedik grkemli bir baar kazand. Stdyo, Berg
man filmlerini ilgili yabanc lkelere satmaya balamt. Bu yeni bir du
rumdu ve stdyonun, en egzotik aklar kendisine kur yaparken buluve
ren evde kalm bir kz gibi davranmad sylenemez. Dsatmlar konu
sunda stdyonun hi deneyimi yoktu. Evet bir dsatm blm vard, ama
alanlarnn yabanc dil bildiinden bile kukuluyum. ou zaman film
lerimin hrszlarn eline dmesiyle sonulanan tam bir karmaa vard. Bir
leik Amerika bunun dndadr. O dnemde iki gen erkek Janusfilm adn
da bir datm irketi kurmulard. lke sahibi olmakla yoksulluun kar
m bir ac yayorlar ve filmlerimi yurtdna karp tantmak iin ellerin
den geleni yapyorlard.

Yz'de, Naima Wifstrand'n esiz bir bilgelikle canlandrd bir by


kanne portresi vardr. ki yz yanda ve amdan kulplarn devirip fanus
lar patlatabilen bir cad. Kkeni eski geleneklerde grlen otantik bir b
yc; -ayn zamanda topluluun en zekisi. Sevgi bileimleri iksiri satyor.
Zararsz bir emekli olmay tasarlad iin byclkten kazand paray
biriktiriyor.
Ana karakterlerden bir dieri, oyuncu Johan Spegel'dir. ki kez lr.

1 13

lklar ve Fsltlar' daki Agnes gibi yar yolda taklr. Spegel hem ldr
hem de henz lmemitir.
lmedim, ama tekin olmayan yerlerde dolamaya baladm bile. Aslnda
hayalet olarak iyiydim. nandrc oldum. Bir oyuncu olarak hibir zaman
inandrc olmadm.

Vogler'in klk deitirmesinin ardndaki niyeti annda fark eden Spe


gel'dir. "Gerek yzn saklama gereini duyan bir sahtekar m?"
Vogler'in byk sihir seansndan bir nceki gece, Spegel ve Vogler ikin
ci kez karlarlar: "Glgelerin en koyu olduu ve zerinde yldzlarla giz
li iaretler resmedilmi perdenin bitiiindeki sahne arkasnda Spegel ve
Vogler ikinci kez karlarlar." Spegel'in yz karanla dnktr.
Tm yaammda

bir ey iin dua ettim. Tanrm beni grevlendir, beni kul

lan. Fakat Tanr hibir zaman benim ne denli gl ve kendini adam bir
kle olduumu fark etmedi. Benden yararlanmad. Hayr. Bu da yalan.
Karanln iine adm adm girersiniz. Gerek olan tek ey devinimdir.

Bunlar Spegel'in daha nce sylediklerinin ayndr.


Her zaman bir bak zledim. organlarm oyacak bir bak. Yreimi
ve beynimi karsn. Beni ieriimden kurtarsn. Dilimi ve cinselliimi
kessin. Safl bozan her eyi oyacak sivri bir bak. Bylece ruh denen
ey bu anlamsz kadavradan doacaktr.

Bu kulaa anlalmas g gelebilir, ama esas noktay ierir. Bu szler


benim ar sanata duyduum zlemi yanstr. Bir gn drst olma yreklili
ini gsterebilirim, belki niyetlerimden bile vazgeebilirim gibi bir dn
cem vard.
Bu, Yz'deki pek ok eye doal bir tepkidir: Fahielie, rnein!

ou zaman kendimi srekli ve olduka keyifli bir fahielie bulam


hissetmiimdir. Benim grevim seyirciye ho zaman geirtmekti. Bu sabah
tan akama dek gsteri iiydi. Elenceli olduu da kukusuzdu. Tabii bunun
altnda Spegel'in d avurmasna izin verdiim iddetli bir zlem de vard.
Yz'n senaryosundaki tarih 4 Haziran 1958'di ve 30 Haziran' da ekime
baladk. O yaz boyu ya da 27 Austos'a dek ekim srd. Yaz tatili bitti
inde tiyatroya dnme zaman gelmiti.
Yz, masalda rdmz tm karanlk unsurlara karn neeli bir ha
vada ekilmiti. Bu byk bir olaslkla Malm'de geirilen zamanla ve
ekip iindeki beraberlik ruhuyla ilintiliydi. Daha sonra Yz'deki temalar

Ayin' de yinelediim zaman tmyle farkl ve acmasz oldular.

1 14

Ayin' in ilk tasla 27 ubat 1967' de Utan almamn

orta yerinde yaz

dm bir diyalogdur:
"Evet, Sanat Bey, ne yaptnz ve nasl yaptnz gstermek ltfunda
bulunur musunuz?"
"Bunu yapmal mym efendim? (Kahkaha) Bu yalnzca sizin ok fke
lenmenize yol aacaktr."
"fkelenmeyeceim."
"Ah, evet, fkeleneceksiniz, nk siz hem benim hem de kendiniz iin
her eyi zorlatrmak amacyla buradasnz ve eer fkelenmezseniz bu
nu yapacak gc bulamazsnz. Siz bizler gibi insanlara katlanamazsnz;
doru deil mi? Gzlerimin iine bakn, Sayn Yarg. (Hafife) te by
le."
"Hayr, gen Bay Faggot. Hi de bu denli basit deil."
"Bu denli basit olmadn biliyorum. Bu yzden arkadamla birlikte ne
yaptmz size gnll olarak gstereceim. Biz buna ... " (Duraksar, su
sar.)
"Bu yaramazlnza ne ad veriyorsunuz?"
"Biz buna bakalar iin dua etmek diyoruz."
"Bakalar iin dua etmek mi? Kimler iin?"
"Bilmiyorum, Sayn Yarg. Anszn bir ayini, bir byy, bir kural, bo
bir gururu, bir bulutu, bir bulutun glgesini kutlamak isteine kapldk.
Efendim, siz de belli bir zamanda, belki ocukken byle bir gszlk
duygusu yaamsnzdr. Ama hayr, sizden sz etmeyecektik."
"Konuya gelin, Baym."
"Ah, evet. Arkadam, tiyatroda birlikte yaptmz bir numarada tak
mak iin korkun bir maske yapt. Bir kaynana numaras. Zavall koca
portresini de benim canlandrdmdan sz etmeliyim belki."
Yeil sal, frl frl dnen gzleriyle smsk bzlm korkun azn si
iller ve sakallarn evreledii yal bir byc kadn maskesi gsteriyor.
"Bir baka deyile, yakalandnz ... "
"Ben kadn giysileri iindeydim. Sakindim, derli topluydum ve koku s
rnmtm. Arkadamsa takma bir gsle plakt. Bir baka deyile
ok kiisel bir and, akam alacasndaydk. Ben pencerenin yannda du
ruyordum ve ellerimin arasnda ... (sessizce alar) krmz arapla dolu bir
tas vard. Orada ylece akam alacasnda duruyordum. Aalar uuldu
yordu, yamur da yayordu sanyorum. Ama yle bardaktan boanrca-

IIS

sna deil, usul usul bir yamur. te, ben pencerenin yannda duruyor
dum (Markus'a dner); sevgili Markus o andaki gibi arkamda dur ve
yarg grsn. Maskeyi sol eline al ve sa elini yreinin zerine koy."
"Peki ne yapacaksnz?"
"zr dilerim efendim. ok zntlym (alar) Bu kk oyunumuzu
ya da her ne ise onu sizin nnzde yinelemek ok ac verici. Bir yanl
tonlamayla her ey yitip gidebilir."
"abuk olun. Ne yapacaksanz yapn. Dnyann tm zamanlarna sahip
deilim."
"Tasn dibindeki koyu parlak araba bakarak fsldadm: 'Tanr! Kendini
gster!' Sonra Markus omzumun ardndan maskeyi kaldrd. Pencereden
gelen kla yal bycnn yz araba yansd ve bylece ben, 'Teek
kr ederim Tanrm, seni kavramama izin verdiin iin,' diye fsldadm
ve yansmaya eilerek arap itim. Byle. Markus gld ve ayin bozul
du. Ben de osurdum. Marcus bunun trenin sonuna ok uygun olduu
nu syledi. Ve oynarken yakalandk."

Ayin' in balangc budur. ki ecinsel erkek pencerenin yannda

yar p

lak duruyorlar. Daryla da pek fazla ilgilenmiyorlar, ilgilenselerdi pence


renin kenarnda d urduklarn fark ederlerdi. Darda bir sokak ve bir park
var. Birisi onlar grp ikayet ediyor. Bir oyuna dalmlar. Yontucu olan
Marcus, isimsiz bir erkein kaynanasn simgeleyen korkun bir maske ya
ratm. Anszn Antik Yunan'daki bir ykselme ayinini canlandryorlar.
Bir baka deyile zgn dnce, tamamlanan filmdekinden daha kaba,
daha kolay anlalr ve ok daha sevimsizdir.

Bakklalar almamla

ilgili ykselme ayinine ilikin epeyce bir ey oku

mutum. Lars Levi Laestadius'la, Euripides'in Bakklalar'nn tiyatronun


byk sahnesinde gsterimi konusunu gndeme aldk. Dionysos'u, Gert
rud Fridh, Pentheus'u da Max von Sydow oynayacakt. Projeler ve hazrlk
lar yapmaya baladk, ama baz kukularmz vard. Malm Kent Tiyatro
su'nun tek grevi insanlar tiyatroya ekmekti. Artlarla eksileri tartp faz
la duygusalla kaplmadan projeyi iptal ettik. Tiyatro yaam sava veri
yordu ve bu proje hem ok byk hem de ok kkt.
Antik Yunan' da tiyatro dinsel ayinlere dmlenmiesine balyd. z
leyiciler gne domadan gelirdi. Tan aarmnda ise maskeli din adamla
r grnrd. Dalarn ardndan doan gne kk bir sunan bulundu
u sahnenin ortasn aydnlatrd. Kurban edilen kutsal hayvann kan b-

! 16

yk bir tasta toplanrd. Din adamlarndan biri dierlerinin ardna gizlenir


di ve Tanry simgeleyen altn bir maske takard. Gne daha da ykselin
ce iki din adam izleyicilerin, Tanr maskesinin kana yansmasn grebil
meleri iin tam zamannda tas yukar kaldrrlard. Davullar ve pan fltler
den oluan orkestra almaya balard ve din adamlar ark sylerdi. Ardn
dan grevli tas indirir ve kan ierdi.
lk dncem Ayin'le Utan' ezamanda yapmakt. Utan yzde yz d
ekim gerektiriyordu, ama biz ekim iin stdyonun iki kat byklnde
bir ev yapmak zorunda kaldk. Yamurlu gnlerde dar kamadmz
iin ierde kamerayla oynadk. Bu yzden Ayin'e drt oyuncu ve bir kame
ra iin egzersiz derim.

Ayin'i abuk ve zentisiz yazdm. eitli nedenlerle Utan'la ezaman


da ekilemedi, ama ben Ayin' den vazgemedim. Ingrid Thulin, Gunnar
Bjrnstrand, Erik Hell ve Anders Ek'i hzl bir prodksiyon iin ikna etme
yi baardm. Bir hafta prova yapp dokuz gn iinde ekimi bitirdik.

Ayin' de fazla k yoktu. Film epeyce saldrgand ve Televizyon Tiyatro


Blm'nden ve eletirmenlerden rktc tepkiler ald.
Kraliyet Dram Tiyatrosu'nda grev srem dolduktan sonra ar bir f
keyi glkle denetleyebiliyordum. Uyuyan Gzel'in atosu olan tiyatroyu
yeniden canlandrmtk. svelilerin dedii gibi kiliseyi kentin ortasna
yerletirmitik. Bunun anlam en nemli eyi, en nemli yere koymaktr. Ti
yatroyu tepeden trnaa yeniden yaplandrmtk ve uygun zamanlarda
uygun oyunlar karmtk. Byk sahnede ocuk oyunlar oynadk, yakn
daki in Varyete Tiyatrosu'nu kiralayp orada eitli okullar iin oyunlar
kardk. Turneler yaptk ve giderek hzlanan bir oyun temposuyla bir se
zonda yirmiden fazla oyun kardk. Ksacas tiyatronun kaynaklarn so
nuna dek kullanmtk. Bundan dolay da biz (ben) srekli azarlanmtm.
fkem bir eylere ynlendirilmeliydi; Ayin'le patlak verdi.
Filmde az ok bilinli olarak kendimi karaktere bldm.
Sebastian Fischer (Anders Ek) sorumsuz, seks dkn, ne yapaca
belli olmayan, ocuksu, duygusal adan tedirgin, srekli bir krizin eiin
de, ama yaratc, derinlemesine anarist, zevk dkn, tembel, sevimli,
yumuak ve kaba.
te yandan Hans Winkelmann (Gunnar Bjrnstrand) dzenli, disiplin
li, derin bir sorumluluk duygusuna ve toplum duyarllna sahip, iyi huy
lu ve sabrl.
Thea (Ingrid Thulin) ise kendi sezgimi betimlemek iin gsterilen yar

I I7

bilinli bir abann rn. Yz yok. Olgunluunu kabul etmek istemiyor.


Uysal ve insanlar honut klna gereksinimi iinde bir kadn. Ani drtle
ri var. Tanryla, meleklerle, eytanlarla konuuyor ve bir ermi olduuna
inanyor. Bedeninde olaanst iaretler var etmeye alyor. Katlanlama
yacak denli duyarl, kimi zaman zerindeki giysiler bile ona ar geliyor.
Ne yapc, ne ykc. Baka dnyalarn radyo istasyonlarndan gizli sinyal
ler alan bir tr uydu.

1 18

Bu karakter zlemeyecek kadar birbirine dolanm. Birbirlerinden


kopamyorlar ve tek balarna hareket edemiyorlar. Yalnzca genin
noktas arasndaki gerilim alhnda bir eyler baarlabilir. Bu, kendimi k
smlara ayrp gerekte ilevimi nasl yerine getirdiimi ve ne tr glerle
mekanizmarnn almay srdrdn anlamak iin gsterdiim tutku
lu bir abayd.
Dier filmlerimde de Thea'ya karde karakterler vardr. Aynadaki Gi

bi' de Karin, duvardaki bir rmcek-tanryla konuur. lklar

ve

Fslt-

lar' da Agnes, lm yolunun yarsnda taklr. Yz' de Aman/Manda'nn s


rekli deien bir cinsel kimlii vardr: Thea'nn Fanny ve Alexander'daki Is
mael gibi bir odaya kilitlenmesi gereken kuzenleri de vardr.
Bu lnn perspektifinden, Kraliyet Dram Tiyatrosu'nda geirilen yl
lar iyi yllar deildi. Ne Sebastian ne de Thea yaamak ve hareket etmek
iin yer denilebilecek eye sahip deillerdi. Yalnzca dzenli Hans Winkel
mann'a yer vard. br ikisi suskunlatlar, gszletiler ve geri ekildiler.

Bu yorum iinde Thea kendini anlalabilir klmaya abalar:


Kendimi bir ermi ya da kurbanm gibi dlyorum. Bu nedenle kendi
me Thea diyorum. Salondaki byk masann banda saatlerce avular
mn iine bakarak oturabilirim. Bir kez sol avcumda bir krmzlk belir
di, ama hi kan yoktu. Hans ya da Sebastian' kurtarmak iin kendimi
kurban ettiimi varsayyorum. Kendimi coku iinde Kutsal Bakire ile
inanc, inanszl, meydan okuma ve kukuyu konuuyormuum gibi
dlyorum: Katlanlamayacak bir sula ykl zavall bir gnahkarm.
Sonra inancm yadsyp kendimi balyorum. Hepsi bir oyun. Kimi za
man tmyle trajik, kimi zaman ar cokulu. Hepsi ayn kk abay
la. Durmakszn akan bir su gibi.
Bir kez bir hekimle grtm (ka hekimle grtm!). Gezgin yaam
mn

ruhumu rselediini syledi. Yuva, koca ve ocuk nerdi. Gvence,

1 20

dzen ve gnlk yaam. Gerekler. Kiinin kendini benim yaptm gibi


gereklikten kopartmamas gerektiini iddia etti. Ben de ona, gerekliin
insanlarn ounluunun yaam nasl algladklar mdr, yoksa her biri
teki kadar gerek, farkl gereklikler de olabilir mi diye sordum. Bana
herkesin yaayabildiinin en iyisini yaamas gerektii yantn verdi.
Ben de kesinlikle mutsuz olmadm syledim. O zaman omuz silkip bir
reete yazd.
Zavall yargca (Erik Heli) sevecen bir k deceini ummutum, an
cak pek baarl olmadm anlyorum.
Yarg, sanatdan kendisini bir insan olarak grmeye almalarn
rica ediyor. Artk ok ge. O rza gemitir ve lecektir. O, artk, cellat bal
tasn indirdii anda bile mdafaasn yapmaya alan bir idam mahku
mudur.
Bugn Ayin'i izlediim ya da senaryoyu okuduum zaman filmi nasl
daha farkl yapabileceimi gryorum. Yapsnn salam ve hatta biraz da
farkl olmasna karn yer yer anlalmas gtr. rnekse Sebastian'n yar
gcn nnde patlayp iini boaltma sahnesi:
nancm ilan etme yetisinden yoksunum ve hibir kiliseye ait deilim.
Hibir zaman Tanrya, kurtulua ve sonsuz yaama gereksinmedim. Ben
kendimin tanrsym ve kendi meleklerimi ve kendi eytanlarm yarat
rm. Ben, kendini dalgalarla koruyucu bir okyanusa indiren tal bir
kumsalda varlm srdryorum. Bir kpek havlar, bir ocuk alar,
gn batar, gece olur. Beni asla korkutamazsn. Bundan sonra artk hi kim
se beni korkutamayacaktr. Gecenin salt sessizliinde kendi kendime yi
nelediim bir duam var benim. Bir rzgar, okyanusu ve boulan alacaka
ranl canlandrsn. Sudan bir ku ksn ve arsyla sessizlii parala
sn.
On iki yl sonra Sebastian akln yitirmiesine korktu. Bundan daha
sonra sz edeceiz.

121

plak Gece iin syleyecek fazla bir eyim yok. Filmin bir eytanlar kar
gaas, ama iyi dzenlenmi bir kargaa olduu iddia edilebilir. Senaryoyu
Mosabacque Meydan'nda, ayn binada Gney Tiyatrosu'nun da bulundu
u kk bir otelde yazdm. Oda dard, kente ve krfeze bakan geni bir
manzaras vard. Geceleri aadaki revden gelen sesler iitilebiliyordu.
Dnemeli ve gizli bir merdiven otelle tiyatroyu birletiriyordu. Akamlar
oyuncular ve onlarn tuhaf konuklar otelin yemek salonunda toplanyor
lard. Bu ortamda plak Gece haftadan ksa bir zaman iinde dodu.
eytanlarm anmsyorum, gemie dnk kskanlk eytanlarm. Onlar
dizginlemitim, ykl bir vagon ektiriyordum. Verimli bir etkinlie zorla
nyorlard. Senaryoyu batan sona durmadan yazdm; dnmek, bir ey
eklemek ya da tamamlamak iin hi ara vermeden.
Dramn kkeni bir dn iindedir. Frost ve Alma' ya geri dnp d
betimledim. Yorumu kolaydr. Birka yl nce lgn gibi ak olmutum.
Meslek ilgisiymi gibi gstererek sevgilimi ok ynl erotik deneyimlerini
ayrntlaryla anlatmaya kkrttm. Onun gemiine ilikin taze bir ks
kanln heyecan, i organlarm ve cinsel organlarm yaralyor, paral
yordu. En ilkel utancn ayinleri benim kskanlmn alamyd. Kskan
lk, neredeyse iimden patlayacak bir tr dinamit oldu. Mzik terimleriyle
anlatlacak olursa ana tema Frost ve Alma blmdr denilebilir. Bunu ke
sintisiz bir zaman erevesi iinde birka erotik konu eitlemesi ve srek
li deien aalanma biimleri izler.

plak Gece grece drst ve utanszca kiiseldir. Sirkin sahibi Albert


Johansson hem Anne'i, hem de sirkin iindeki dzensiz yaam seviyor. Bir
yandan da yeni terk ettii karsyla srdrm olduu burjuva yaamnn
gvencesine gl bir zlem duymakta. Ksacas birbirinin tersi duygula
rn karmaas iinde yol almakta. Albert'i, Ake Grnberg oynad ve blm
zellikle onun iin yazlmt ve Dupont'un filmi Varyete'deki Emil Jan
nings'ten etkilenmesi gibi bir ey de sz konusu deildi. Olay ok daha ba
sitti. Zayf, kuru bir ynetmen kendi portresini canlandrmay amalarsa el
bette bu rol oynamas iin iman bir oyuncu seer.
Ake Grnberg her eyden nce bir komedi oyuncusuydu. Tombuldu ve
szde sade, tatl ve nazikti. Albert olarak iindeki kimi gleri zgrletir
miti. ekim sresince kendine gvensiz ve yabanc gelen bir zeminde ha
reket ettii iin vahi ve fkeliydi. Keyfi yerinde olduu gnlerde bize ar
k sylerdi. Halk arklar, nl pop besteleri, ak sak basit arklar. Onu
sevdim ve ondan nefret ettim. Sanyorum o da bana kar benzer duygula-

122

1 24

r besledi.
Bu gerilimden bir yarat olutu.

plak Gece herhangi bir filmden etkilendiyse bile Dupont' un Varyete'si


deildir. Kurgusunda bir benzerlik olabilir, ama konu asndan tmyle
kartdr. Va n;ete' de Jannings sevgilisini ldryor. plak Gece' de ise Al
bert kskanln ve aalanmalarn aar, nk insanlardan holanmak
iin kar konulmaz bir gereksinim duyar.

1 25

Filmin d ekimleri iin her tr havada uzun sre darlarda kaldk.


Giderek sirk insanlar ve hayvanlaryla (epeyce kokulu!) fazlasyla ortak bir
yaamn iine girdik. Nereden bakarsanz bakn lgn bir dnemdi. Ban
da sylediim gibi plak Gece ye ilikin syleyecek pek fazla eyim yok.
Filmi bitirdikten sonra Harriet Andersson'la tatile ktk: Henz monta
ja balamamtk, ama ben yaptmz iten honuttum. Harriet, aadaki
kumsalda gnelenirken ben kaldmz kk otelin kule odasnda bir ko
medi yazdm. Bir Ak Dersi adyla vaftiz edildi.

Bir Ak Dersi'nin hemen ardndan Dler'i Sandrew'un film irketi iin


yaptm. plak Gece'nin ses getiren bir fiyasko olmas yznden stdyo e
fi Rune Waldekranz'a bir komedi sz vermitim. Yzeysel bakldnda

Dler, Bir Ak Dersi'ndeki temann iki ek eitlemesinden oluur. O dnem


de artk Harriet'le ilikimizi bitirmitik ve ikimiz de ok zntlydk.
zntmz filmde arln hissettirdi. Birbirinin iine geen, birbirini
srdren iki yk arasnda bir uyum vardr, ancak Dler depresyonla sert
e yaraland iin hibir zaman yol alamad.

Bir Ak Dersi (en hafifinden) kark grlerle deerlendirildi. Stock


holm'n saygdeer eletirmenlerinden biri, "Bergman'm en son kusmas
nn gzle grlr bir incelemesidir," demiti. Bu dile getirme biimi pek
ok adan bana yneltilen dmanln bir simgesidir. Ne yazk ki etkilen
mediimi de iddia edemem.

126

Byl Fener'de, Ylann Yumurtas'nn baarszlnn esas nedeninin


filmi 1920'lerin Berlin'ini yanstan bir dekorda ekmem olduunu yazdm.
"Eer dlerimdeki kenti var olmayan ve hibir zaman da var olmam,
ama yine de yaklaan bunalmyla, kokularyla, grlt patrtsyla varl
n ortaya koyan o kenti yaratm olsaydm, yalnzca tam bir zgrlk ve
katksz bir ait olma duygusuyla hareket etmekle kalmayp ayn zamanda
ve daha da nemlisi izleyiciyi kendine yabanc olan, ama gizliden gizliye
tand bir dnyaya gtrecektim. Ylann Yumurtas'nda hi kimsenin, be
nim bile tanmadm bir Berlin yaratma cretini gsterdim."
Ne var ki imdi bu baarszln ok daha derinde olduuna inanyo
rum. Zaman ve yerin ele aln tarzlar tartlabilir, ama filme gsterilen
zeni yadsmak gtr. Setler, kostmler ve rol datm uzmanlar tarafn
dan yaplmtr. Ylann Yumurtas'na salt sinema dili asndan bakarsanz
kusursuz paralar vardr ve kurgunun dramatik yaps iyidir. Film bir an
iin bile insan skmaz. Aslnda tam tersini yapar. Anabolizan almasna
ar kkrtcdr.
Ancak bu canllk yzeysel dzlemde gldr, baarszlk bunun al
tnda gizlidir.
Tasarnn ilk aamasnda, gsterilerinin nc orta lnce geride ka
lan iki trapezcinin dibe vuruu olan eski dncemi anlatmak istedim. Sa
va tehdidi altndaki bir kentteydiler. Gittike hzlanan kleri kentin y
kmyla i ie rlecekti. Hem Sessizlik'te, hem Ayin'de ilenen bu tema
nc kez uygulanacak kadar gldr. Ne yazk ki senaryoyu tasarlama
aamasndaki talihsiz bir karar beni yolumdan saptrd.
Yl 1975'ti ve kasm aynn balaryd. Bir nceki yaz Adolf Hitler'in, Jo
achim Fest tarafndan yazlan yaamyksn okumutum. Kitaptan al
ma defterime geirdiim paragraf:
Enflasyon gereklie grotesk bir zellik katm, yalnzca halkn kurulu
dzeni kabul etme drtsn deil, onlarn istikrar duygusunu da ezmi
ve insanlarn kendilerini soluk alnmas g bir atmosferde yaamaya
altrmalarna yol amt. Bu, bir dnyann dncelerinin, normlarnn
ve ahlaknn kmesiydi ve sonular hayal bile edilemezdi.
Bylece film bu glgeler ve glgelerin gereklii iinde biimlenmeliydi.
Bu lanetlemedir ve cehennem souk, nk yakacak odun yok. Kasm
1923 ve paranz ancak arlyla saylabiliyor. Her ey altst olmu.
Kiiler:
ABEL ROSENBERG, 38. Dalan bir sirkin sanatsdr. Nasl olduunu

1 27

anlamadan erkek kardeini ldrm.


HANS VERGERUS, ayn yata (ya da biraz daha byk olabilir, belki 45).
nsanlar zerinde ne olduu belirsiz deneyler yapan bir bilim adam. n
sanlara ve onlarn davranlarna ilikin kukulu grleri var.
MANUELA BERGMANN, 35. Gittike yoku aa inen bir fahie. Ona
kt davranyorlar, gene de fahielii brakmyor. Ruhunda derin yaralar
brakm be yz kam izi var.

r 28

1 29

O dnem henz vergi sorununa ilikin o acmasz gereklik vurgununu


yaamamtm. Fest'in kitabndaki Almanya'nn kn dile getiren bu
satrlar yaratclm kamlamt. Dzenle karmaa arasndaki ayarlan
mas g denge, her zaman ilgimi ekmitir. Shakespeare'in son oyunlarn
da da teki eylerin yan sra ahlak kurallar ve toplumsal normlar arasn
daki gerilimin iinde bir dnya dzeninin bozulmas, tam bir k ve kar
maann anszn dzenli gereklii altst etmesi vardr.
Vergerus motifli rntgenci temasn, tehdit altndaki bir kentteki iki sirk
sanatsnn yksyle birletirmeye alyordum. Ancak farknda olma
makla birlikte bu aba kendi iinde bir baarszl tayordu.
1 966'da neye varacan bilmeden baladm bir yazmda rntgencilik
temasn gelitirmitim:
Rntgenci, kontrolndeki deneylerle, yzlemeleri gereken insanlarn
yzlerini ve hareketlerini incelemeye balyor. Olduka masumane bir
balangc var: kendi ektii filmleri gsteriyor. Bir gn, intihar eden bi
rinin, sonra ldrd birinin filmini ekiyor. Vahi cinsel tahrikin kur
ban bir kadn gsteriyor. Sonunda gizli plann tamamlyor: akl hasta
nesine gidiyor, iddetli unutkanlk ya da benzeri bir hastal olan bir
adam dar karyor. Sonra yanna bir kadn yerletiriyor. Kadn ve er
kek, kendileri iin hazrlanm bir yerde beraberce yaamaya ve belki de
birbirlerini sevmeye balyorlar. Rntgenci bunu nefret ve kskanlkla
not ediyor ve birbirlerine kar kuku ve saldrganlk yaratarak ikisini
kar karya getiriyor ve davranlarn etkilemeye balyor. Onlar yava
yava kertiyor ve sonunda birbirlerini yok ediyorlar. Rntgencinin ar
tk baka seenei yoktur; kendi zerinde alacaktr. Kameray kendi
bedenine yneltir ve zdrap ektiren bir zehir yutarak ar ar k
n not eder.
Aslnda orada tm bir film vardr. O zamandan bu yana tekrar tekrar
ayn alana dnmmdr. Hibir zaman evrilmeyen Aksz Ak ve senar
yosunu bile bitirmediim Finn Konfusenfenj.
Ne var ki Ylann Yu m u rtas nn talihsizlii; gzleyici motifinin iki sirk
'

sanatsnn yksyle badamyor oluudur. Onlar birletiren tek ey


benim bir dnyann ykm ve ideolojilerinin kmesi zerine olan dn
celerimdi. Buna bir de benim kendi zel dnyamn kn ekleyin. 19
Kasm 1975'te vergi grevlilerinden ilk bildiri geldi ve basn buna, manet
lerdeki lklaryla yldrm hzyla elik etti.

alma defterim:
leden sonra ve akam. Korku, kayg ve utan. Aalanma. fke. Sizi
gsteren bir parmak var ve siz kendinizi savunamyorsunuz. Gerek ne
denleri sormayan bir mahkeme tarafndan peinen yarglanmak. Aky
rekli olmak gerekirse balangta olay ok hafife almtm. tler din
ledim ve tleri verenlerin en iyisini bildiklerini dndm. Sonu ola
rak onlarn meslei buydu. Her ey dzenliydi ve rnek nitelikteki kii
ler tarafndan ele alnmt.
Bu elbette can alc nokta deildi. Sorun, ocuka ve kendimi yiyip bitire
rek beni sulayanlarn lehine tepki vermem. Anlamak istiyorum, itiraf et
mek istiyorum, iyi olmak istiyorum, yaptm her eyin cezasn ekmek
istiyorum.
Bu anszn karanlk ocukluk korkularmn iinden fkran tehlikeli bir
duygu. Kt bir ey yaptm duyumsuyorum, ne yaptm anlamyo
rum, ama kendimi sulu hissediyorum. Saduyum mantkl olmam iin
abalyor, ancak yaran olmuyor. Bu utan duygusu ok derinlerime kk
salm. Bu aktan aa lekelenme duygularm daha da keskinletiriyor.
Saduyumun zayf sesi gemiten gelen lklar ve hkrklar iinde bo
uluyor. Sulu olsanz da, olmasanz da nceden hkm giydiimiz o
dnemde hibir rica olasl yoktu. Size huzur getirecek tek ey cezalan
drlma ve pimanlkt -zlecek ve pimanlk duyacak hibir ey olma
sa bile. Sonunda hibir yer olmayan bir yerden anszn bir ltufmuas
na yzp gelen bir balanma. Sert ve sulayc sesler birdenbire kesilir.
Suluyu evreleyen buz gibi suskunluk, ceza uygulandktan sonra biter
di. Cezalandrlm, arnm, balanm, artk dlanmayan, eski deer
lerini yeniden kazanm olarak.
te kendimi byle duyumsuyordum. Kayg i organlarmda hzla dola
yor, midemde kuduz bir kedi varmasna onlar trmalyordu. Yanak
larm krk yldan bu yana yaamadm, ama bana anmsatlan bir alevle
gzle grlr biimde ate gibi yanyordu.
Saatler ileri doru emekliyordu. Bundan sonraki yaamm nasl olacakt?
almay srdrebilecek miydim? Bu uluorta rezaletten sonra alma
ya dnmek isteyecek miydim? Bu gereklik iinde, kendimde oyunlarm
oynama gcn bulabilecek miydim? imdi olaylar bana yle grnm
yor ama o zamanlar yleydi. imdi anmsyorum: ocukluumdaki ka
dar gszdm, mthi bir akntnn srekli dibe ektii bir kii gibi g
szdm. Kendimden vazgemenin, karanla, eylemsizlik felcine gml-

131

menin ekiciliine kaplmtm. Her eyi brakmann ekiciliine. Hem


elli yedi, hem yedi yandaydm; ayn kii, ayn zamanda, ayn anda.
Hi deilse bana bu ikenceyi ektiren kurnaz brokratlara gerek nefre
timi haykrabilseydim. Ancak bunun da yarar olmaz. Elli yedi yanda
ki, ac iinde, "Tanr Akna, onlar yalnzca grevlerini yapyorlar," diyor.
Yedi yandaki ise yetkeden ve adaleti paylatranlarn yanlmazlndan
hi kuku duymuyor. Yedi yandaki elbette her zaman yanlyor ve bu
nu elli yedi yandakine sylyor. Ne var ki elli yedi yandaki saduyu
sunun sakin, olaylara dayanan ve kendisine her eyin rol datm, diya
log ve replikleriyle toplumun genelde aalayc ve skc bir trajikome
disi olduunu syleyen sesine deil de yedi yandakinin sesine inanyor.
Hi kimse umursamyor, kimse rktlmyor, hi kimse -ola ki bakas
nn mutsuzluundan alnan o muzip zevkten baka- hibir ey hissetmi
yor. Hi kimse karlat aalanma, utan, korku ve kendisinden nef
ret duygusuyla titreyen ve ocukluundan beri ruhsal zrl olan elli ye
di yandaki soytardan baka hi kimse hibir ey hissetmiyor. Saatler
saatleri, gnler gnleri izliyor.
Olaylar bylesine sinir bozucu.
Sakinleip dnebilsem bunlar Abel Rosenberg'e malzeme olarak kul
lanabileceimi biliyorum. O tam byle hissetmeli. nk insann sulan
d zaman kendini nasl hissettiini tanmlamay biliyorum, ne denli
korktuunu, cezalandrlmay ne denli istediini, cezalandrlmay zle
yecek lde. Bir an iin tm varlmn iinde kk bir sevin dolama
ya balyor. Sevin kpryor ve ben kendi kendime glmeye balyo
rum. Bu iyi bir iaret olmal: Bu kayg denizinin ortasnda kk bir se
vin. Belki elli yedi yandaki -bu su bamls haykran ocuk zerin
de- egemenliini yeniden kazanacak. Bu ereve iinde byle bir ey ola
s deil miydi? Tanrm, ya mmknse! Bu ksack an birdenbire beni ya
ttryor.
Belki burada kalmak, yerimde kalmak; drtlerimle, utancmla ve aa
lanmamla savamak olasdr. Burada kalmak, kamamak. Her eyi alp
saduyuyla, salkl bir fke iinde yansz bir tarzda kullanabilmek. Her
eye karn byle bir ey yaplabilir mi?
ki gn sonra defterime unlar yazdm: "Ah, evet. Dn ve bugn yaza
bildim. Aslnda bunun esinden ok, bir istem eylemi olmasna karn. Bu,
bir sahnenin bitmesi gibi bir duyguya benziyordu."
Aslnda artk mzik enstrmanm elimden alnmt. Yine de avukatlar

1 32

1 33

toplantlar yapp, sorunun nemsizliini belirtip, vergi yetkilileriyle gr


meler balahrken, ben Ylann Yumurtas'n bitirdim. Dingindim, ama bu al
dahc bir dinginlikti.
26 Ocak 1976'da mali polis beni alp gtrd. Yz Yze'nin montajn ve
miksajn henz bitirmitik. Gunnel Lindblom, Cennetin Yeri'ne benim fir
mam Cinematograph'ta balamak zereydi. Lindblom ve Ulla Isaksson ile
senaryo ve rol datm konusunda grmelere balamtk. Ben Kraliyet
Dram Tiyatrosu'nda, Strindberg'in lm Dans'nn provalarna balam
hm ve en sonunda Ylann Yumurtas'nn senaryosu tamamlanmh.

1 34

Ne var ki her ey, daha imdiden ters gitmiti. Yaratc alma zedelen
miti. Henz kullanlmaya hazr olmayan bir durumu kullanabileceimi
sanmtm. Yaratcln doktormu gibi, hemireymi gibi, cankurtaran
arabasym gibi yardmma komasna izin vermitim.
Bunu bir knt ve bir dalma izledi. Bir rastlant sonucunda kendi
mi Alman filmimle birlikte Almanya' da buldum. Ylann Yumurtas'n ba
tan karc bir proje olarak gren Dino de Laurentiis'ten bir neri aldm.
Ykl bir ynetmen creti iin pazarla girebilecek konumdaydm. n
k o zamana kadar gerekletirmi olduum lklar ve Fsltlar, Bir Evli

likten Sahneler ve Sihirli Flt sayesinde artk pahal bir ynetmendim.


almalarm srdrebilecek durumdaydm ama, her an da yklabile
cek gibiydim, tehlikeli bir dengeydi. Kendimi zehirlenmi gibi hissediyor
dum. Zehir benim hem yaktm, hem alevim oldu. Gemiime sava atm
ve bu savan beni glendirdiine inandm.
ekime balamadan nce genel bir kontrol iin doktora gittiimde tan
siyonumun ar yksek olduu sylendi. Mnih sokaklarnda yzme ate
basm halde yrrken kzaran yanaklarm ykseklie (alt yz metre) al
kn olmamakla suluyordum. O zamana dek tansiyonum hep dkt.
Beta blokerleri yemeye baladm, yarar dokunmad, yalnzca izofrenik
oldum.
Bu olaya verdiim tepkinin hi de aklc olmadn grmek bugn ok
kolay. O gnk isteim ise en ksa zamanda bu filmi yapmak ve dnyaya
kantlayabilmekti. Oysa Ylann Yumurtas'nda artlmtm. Herkes yk
nn iyi olduunu syleyerek beni yreklendirdi. Grkemli ve hantal bir e
kim oldu. Ne var ki ben en iyi filmimi yapmakta olduuma kendimi inan
drmay srdrdm. ldrmtm, kudurmutum ve tm zgven kaynak
larm aniden eyleme dnmt.
Montaj ve miksaj srasnda bile stn bir eser yarattm yanlsamasn
srdrdm. Bir yandan da Residenz Tiyatrosu'yla Strindberg'in Bir D

Oyunu'nun prodksiyonunun grmelerini yapyordum. Bu da ok gr


kemli bir tasaryd. Tiyatronun en iyi oyuncularndan krktan fazlasnn ka
tld prodksiyon lgn mantk hatalaryla sslenmiti.
Her sabah tiyatroya giderken Ordu Mzesi'nin ykntlarnn nnden
geiyordum. Ykk kubbesiyle bu grnt bende Bir D Oyunu iin ideal
bir dekor olduu dncesini dourdu ve buna uygun bir sahne yaptk.
Tamamlanm dekoru denetlemek iin tiyatroya geldiim zaman ilk
duygum geri dnmek, eve gitmek, bir daha hi gelmemekti. Fonun ar

1 35

bykl nnde oyuncular karncalar gibi grnyordu. Fon tm oyu


nu yutmutu. Tilin yapmamz gereken perdeyi ap ykntlar gstermek
ve tekrar kapatmakt. Sahne spot klarna snd ve baka hibir eyin
nemi yoktu; ve oyun baarszd.
Ka benzeyen bir akam alacasnda Berlin sokann youn trafiini
yanstan karakalem anlaml bir resmin olduu 1923'ten kalma eski bir Simp

licissimus buldum. Bedin' de ve dier yakn kentlerde uygun ekim yerleri


aram olmamza karn hibiri karakalem resimdeki bu sokaa uygun d
medi. stelik bu sokan byl bir ad vard: Bergmannstrasse. Yapmcy
la srdrdfun etin tartmalardan sonra tm soka, tramvay vagonlar,
arka baheleri, kesien yan yollar, kubbe biimindeki kaplaryla Bavyera
Stdyolar'nn harici platosunda yaptrttm. Maliyet astronomik rakamlara
ulayordu ama ateli bir cokuyla bam dnmt.
Bergrnannstrasse de, Bir D Oyunu gibi hipertansiyonumun neden ol
duu ayn lgnln sonucuydu.
Uyar anlar alyordu, ama ben duymay reddettim.

Baroldeki erkek Abel Rosenberg iin bir oyuncu bulmak zere karm
Ingrid'le birlikte Amerika'ya gittik. lkin Dustin Hoffman'a, Abel rolnde
oynayp oynamayacan sordum. Senaryoyu dikkatle okudu ve bana ok
zeki bir yorum getirdi. Szleme aamasnda birlikte almann ok ho

olacan vurgulad ve kendisinin bu rol iin uygun olmadn hissettiini


itiraf ederek geri ekildi.
Sonra Robert Redford'la Beverly Hills'te bulutum. Dosta ve olumluy
du, ne var ki kendini bir Yahudi sirk gstericisini oynarken dnemedii
ni bildirdi.
Hem Redford, hem de Hoffman'a byk saygm vard ama ne yazk ki
ikisinin de rol geri evirmelerini bir uyar iareti olarak grmedim.
ok iyi bir aktr olduunu dndm Peter Falk'a yneldim. Role
yaklam olumluydu, ancak szlemeyle ilikisi olmayan ok farkl neden
lerden dolay sonuta o da rol kabul etmedi.

Bu etin ikilemin iinde bile Dino de Laurentiis ok vefalyd ve vazge


medi. Acilen yaptmz bir grmede bir baka oyuncu -Richard Harris
nerisini ortaya att.
Kafamn iindeki uyar sinyalleri bu kez de yanp snmedi. Ylann Yu

murtas'n gerekletirmek istei bam dndrmt.


Richard Harris, Malta' da, lgn bir kaptann kocaman bir balinayla ya
ad ak yksne ilikin Orca filmini bitirmek zereydi ve byk bir su
tanknn iindeydi. Dino de Laurentiis su tankn zel olarak bu filmin e
kimi iin yaptrmt ve Harris zamannn byk bir ksmn suyun iinde
geiriyordu. te oradan rolde oynamaktan ve benimle almaktan keyif

1 37

alaca haberi geldi.


ekim hafta ertelendi. Prodksiyonun eitli sahne testlerini denet
lemek iin ben Mnih' e dndm, ama herkes hazr bekliyordu. Bavyera
Stdyolar'nm byk makineleri uzun zamandr almaktayd, maliyeti
ok byk olan setler yaplm ve yerlerine yerletirilmiti. Sven'le birlikte
sabahtan akama dek giysilerin, eyann ve masklarn perde denemesini
yaptk. Coku bykt. Richard Harris'in banyodan kmasn beklerken
Bavyera' da oyalanacak eyler bulduk.
Onun banyodan kt gnn akam Goethe dl almak iin yapla
cak resmi trene katlmak zere Frankfurt'ta olmam gerekti.
Koordinatrm Harold Nebenzahl, (on iki dil konuan becerikli bir mi

santrop) Harris'i Mnih havaalannda karlayacak ve benim de karmla


birlikte kaldm Hilton Oteli'ne yerletirecekti. Ertesi gn Frankfurt'tan
dndmde onunla le yemeinde buluacaktk.
Ertesi sabah lobiye inip Harris'in (ve kz arkadann) ortaya kmasn
bo yere bekledik. Otel grevlisine direkt olarak sorduumuzda Bay Har
ris'in kendisine Londra'daki Savoy Otel' de bir oda ayrttktan sonra sabah
erkenden otelden ayrldn rendik.
Umutsuzluk iinde Nebenzahl ve ben zel bir uak kiralayp Londra'ya
utuk ve dosdoru Savoy'a gittik. Bize otele geldiini ancak rahatsz edil
mek istemedii sylendi. Dar frladm ve sinirlerimi yattrabilmek iin
Thames kysnda uzun bir yry yaptm. Gece saat on sularnda odam
dan Harris'e telefon edip ona bu saklamba oyunundan vazgememiz ge
rektiini syledim. Mnih' e geldiinde ynetmenin onu karlamamasna
delice fkelendiini ve Goethe dl'nn benim yokluum iin sudan bir
neden olduu cevabn verdi. Bir sre sonra benimle odasnda grmeyi
kabul etti. Sabahn erken saatlerine dek konutuk. Sonuta Ylann Yumur

tas 'nda oynamay kabul etti, ancak baz ilerini dzenlemesi iin nce bir
Los Angeles'a gidip dnmesi gerekiyordu. Birka gn iinde bizimle Bav
yera Stdyolar'nda buluacak ve filmin ekimine balayacaktk.
Gnl rahatlyla Mnih'e dndk ve tm ekip bunu kahve ve kekle
kutladk.
Ertesi gn Dino de Laurentiis, Richard Harris'in su tankndayken kap
t bir tr amipli bakteri sonucunda zatrreeye yakalandn ve iyileme
sinin epeyce zaman alacan sylemek zere beni arad. Baka bir oyuncu
bulmamz gerekiyordu.
Bu noktada David Carradine adnn olabilirliinden sz edildi. Dino,

bana Carradine'n filminin kopyasn gnderdi. Ertesi gn kopyay incele


dim. Bir halk arkcsnn yksyd ve beni byledi. Carradine klann
dan olan David Carradine'n heyecan verici bir grnm vard ve sesi ol
duka derin bir mzikaliteye sahipti. Bana sveli oyuncu Anders Ek'i
anmsatt ve en sonunda Tanrnn parmayla bana doru Abel Rosenberg'i
gsterdiini ve onu yakaladm dndm.
ki gn sonra Carradine, Mnih'e geldi. En sonunda balamaya hazr
dk. Ne var ki baladmzda Carradine bana dalgn ve biraz tuhaf grn
d. Onun bu filmin dnce biimini kavrayabilmesi iin iki klasik Berlin
filmi gsterdik: Mutter Krausens Fahrt ins Glck ve Ruttmann'm Berlin-die

Symphonie der Grosstadt. Salonun klar sner snmez Carradine sesli bir
horultuyla uykuya dald. Uyandnda onunla roln tartacak ansm
kalmad.
Carradine'n bu davran ekim sresince kendini tekrarlad. O bir ge
ce kuuydu ve ekim sresince sette uyumay srdrd. Nerede olursa ol
sun oturduu yerde uyuyup kalm bulundu. Her eye ramen, alkan,
dakik ve hazrlkl olmas yznden ekimi tasarladmz program iinde
tamamladk. En azndan honut olduumu syleyebilirdim ve baarmz
dan gurur duyuyordum. Ayrca olumlu bir tepki alacamz konusunda da
azmsanamayacak kadar umutluydum.

Ylann Yumurtas'nn ciddi bir baarszlk olduunu anlamam iin ara


dan epeyce zaman gemesi gerekti. Eletirmenlerden gelen lml tepkilere
kar kendime bir tr baklk kazandrmtm. Filmin gerekte ne oldu
unu anlamay yadsyarak olumlu kalmay srdrdm. Film elimden k
tktan sonra yaamm sakinlemeye balad; ite o zaman ac iinde baar
szlmn ciddiliini grdm. Yine de Ylann Yumurtas'n yapm olmak
tan bir an iin bile pimanlk duymuyorum; benim iin salkl bir ren
me deneyimiydi.

1 39

Byl Fener' de, 1 985 yaznda Far Adas' nda bir senaryo yazmaya baladmdan sz ediyorum.
Senaryo sessiz filmler yapan yal birine ilikin olacakt. rmeye yz
ttnu bu eski filmler, onarlmakta olan bir yaz evinin bodrumunda, me
tal kasetler iinde bulunur. Grntler arasnda belli belirsiz alglanabilen
bir balant vardr. Sar ve dilsizlerle ilgilenen bir uzman, replikleri anla
yabilnek iin oyuncularn dudak kprtlarn okumaya alr. Sahnelerin
farkl mizansenlerle birbirine balanmasyla, hepsi de farkl sona eren her
tr montaj denenir. Proje giderek daha ok kiiyi ilgilendirir, daha ok kii
tarafndan benimsenir, byr ve ok daha fazla para gerektirir. Ba edilme
si her gn biraz daha gleir. Sonra bir gn filmlerin hepsi tutur. Hem
nitrat tabanl orijinaller, hem de asetat kopyalar yok olur. Herkes rahatlar.
Senaryoyu yazmaya baladktan hemen sonra bir kenara braktm. Ru
humun unuttuu inzivaya ekilme szn bedenim yeniden hatrlatmt.
Senaryo olmakszn film paralarn bir araya getirme dncesi yine de
ok ekiciydi. Bunu daha nceden de bir kez aklmdan geirmitim.
Mnih'teki ikinci ylmda (1977)

A.ksz Ak adl bir yk yazmaya ba

lamtm. Ard, biimsel olarak paralara blnmt ve kendi tercihim


olan srgn yaammdan sonra yeniden ayaa kalkarken ektiim zorluu
aka yanstyordu. Dekor Mnih'ti ve malzemesi ynetmeni tarafndan
terk edilen sessiz film dmle ilintiliydi.

A.ksz Ak' n senaryosunun

banda birlikte altm kiilere ve arka-

dalarma yazlm bir mektup vardr:


Ne zaman sahne iin bir oyun almaya balasam nce u sorular gz
nne alrm: Yazar bu oyunu neden yazd, oyun neden bu biimde ge
liti? imdi ayn sorular kendime yneltiyorum. B. neden bu oyunu yaz
d ve oyun neden byle geliti? Yantlar kukulu ve gerei dorulama
abalaryla yklyd. Eer insanlarn belirli davran biimleri, siyasi
ikiyzllk, duygusal kopukluk gibi irendiim eyler beni kkrtt der
sem ancak dorunun yarsn sylemi olurum. nk bunlarn yan s
ra sevgi ve yaanan ann getirdii zenginlik olasln ve insann iyi ola
bilme yeteneini gstermek gereksinimini de duydum.

A.ksz Ak'a,

benim kendi param da kullanmak istememe karn s

ve' te hi kimse bir kuru bile yatrmak istemedi.

Ylann Yum urtas'nn Al

man orta Horst Wendlant'la grtm, ama onun da geirdii deneyim


den az yanmt. Dino de Laurentiis de istekli deildi ve ksa zamanda bu

1 40

byk ve pahal projenin gereklemeyecei anlald. Hepsi bu kadard.


unu gayet iyi biliyordum ki projeleriniz ne denli pahal olursa reddedilme
olasl da o denli byk oluyordu.
Hi zlmeden projeyi gmdm ve artk bu konuda hi dnmedim.
Residenz Tiyatrosu'ndaki topluluu bytmek ve glendirmek iin birlik
te bir televizyon oyunu yapmann yararl olabileceini dndm. Bylece
gmlen Aksz Ak'tan Peter ve Katarina'run yksn kard m.
zgn metinden bir-iki sahne kald, ama genelde Kuklalarn Yaam ndan
yeni bir yazm almasndan dodu.
Filme uzun sredir beni byleyen ve somut gzlemlerimle anlarm
ieren bir konuyu temel aldm: ki insan acyla ve zlemez biimde bir
sevgi iinde kilitleniyorlar, ama ayn zamanda ikisi de kendilerini bu pran
gadan kurtarmak istiyorlar.

Kuklalarn Yaamndan'n ana kiileri Peter ve Katarina, daha nce Bir Ev


lilikten Sahneler'in ilk blmnde Johan ve Marianne'e kart ift olarak g
rlmlerdi.
nceki filmde Peter ve Katarina ne birlikte ne de ayr yaayabilirler. Bir
birlerini sabote etmek iin acmasz davranlarda bulunurlar, yalnzca bir
birlerine bu denli yakn iki insann icat edebilecei davranlar. Birliktelik
leri sofistike ve ykc bir lm dansdr. Yemek masasndaki kavgalarnda
fkeyle Johan ve Marianne'in kartondan evlilik dnyalarna saldrrlar ve
Johan ve Marianne, ilk kez onlarn her gn, gnahlarnn cezasn ektikle
ri cehennemi grrler.

Bir Evlilikten Salneler'i yazn, alt haftada yazdm ve televizyon iin gn


lk gzel bir yapm olacan dndm, nk btemiz tam anlamyla
sfrdayd. Alt blm tasarladk ve her blmn be gn iinde provas ya
placak, ardndaki be gnde de filme alnacakt, bylece filmin elli dakika
s on gnde gerekleecekti ki bu, alt blmn iki aydan biraz uzun bir s
re iinde tamamlanaca anlamna geliyordu.

Ama filmin ekimi daha da ksa srd. Erland Josephson ve Liv Ull
mann, Johan ve Marianne rollerinden holandlar ve abuk ilerlediler. Ne
redeyse bize hibir eye mal olmayan bir film ortaya kt. Hi paramz kal
mad iin bu harika bir eydi. (lklar ve Fsltlar henz satlmamt.)
Bunun da tesinde Bir Evlilikten Sahneler'i yapmak katksz bir zevkti,
nk filme bir televizyon yapm olarak yaklatmz iin konulu bir fil-

1 42

min insan felli gibi hissettiren basksn duyumsamadk.

Kuklalarn Yaamndan' yapmak ise hi keyifli olmad. O da bir televiz


yon filmi olarak yapld ve byk lde Zweites Deutschen Fernshen tara
fndan finanse edildi. Ne yazk ki Almanya'nn dnda konulu bir film ola
rak tantld.

Aksz Ak ta ana karakter Peter, Franz Joseph Strauss'u kurunlayan


'

gz dnm bir hayduttur. Kuklalarn Yaamndan' yazarken Peter'in vur


mas gereken kiinin Strauss olmamas gerektiini abuk anladm.
Peter tm yollarn kapal olduunu, dar kmak olaslnn bulunma
dn syler. Alkol, uyuturucu ve cinsellik k yolunun yalnzca yanlsa
masdr.
Film, Peter'in grnte hibir neden yokken bir baka insann yaam
na niin son verdii sorusunu sorar. Filmde sonu olarak hibiri geerli ol
mayan birka farkl aklama sunuyorum. Bugn filmi izlediimde ecinsel
olan Tim' in, doruya en ok, Peter'in biseksel olduunu ima ederken yak
latn hissettim. nk Peter'in paralanm cinselliini kabul etmesi
onu zgrletirebilecekti.
Doktor tarafndan yaplan psikanaliz sonucundan anlk bir aklama da
sunuyorum, ama analizin tm bilinli bir dalga geme: Dramn alayc psi
kiyatrik terimlerle toparlanmas. Doktor neler olacan grr, ama olacak
lara izin verir, nk Katarina'ya ilikin zel planlar vardr. O zaman so
nuta Peter, doktoru vurmalyd.

Kuklalarn Yaamndan benim tek Alman filmimdir. Ylann Yumurtas da


ilk bakta Alman filmim gibi grnebilir, ne var ki tohumu sve'te atlm
tr ve kendi kiisel ykmmn uyarc sinyallerini aldm dnemde yazl
mtr.

Ylann Yumurtas bir yabancnn lgn, merakl bakyla yaplmtr,


ama Kuklalarn Yaamndan evrilirken, Almanya'daki yaamm bir lde
kabullenmitim ve artk dil sorunum yoktu. Uzun sre Alman tiyatrosun
da almtm ve kulaa neyin doru, neyin yanl geldiini syleyebilir
dim. Alman halkn ve onlarn kltrlerini tandm dnyordum.

Aksz Ak' yazmtm.-Bu, Alman varln derinden aratrabilmek iin


tutkulu bir abayd.

Kuklalarn Yaamndan'n sert bir slupla yazlmas dikkat ekicidir. Se


naryoyu yazdktan sonra diyaloglarn yzde yirmisini attm, yzde onu ise
filmin ekiminde kesildi.
Bu kesmelerle film sktrlm ksa biimini ald. Brecht tarzndaki ara

1 43

metinlerle ksa blmler. Bu metinler sregelen olaylarn sonucundaki y


kmla ilintiliydi.
Benim iin nemli olan kt filmler ektim. Yansz olmak gerekirse tm
den ilgisiz kaldm iyi filmler yaphm. teki filmler gln bir biimde be
nim deien tavrlarma baldr. Kimi zaman biri, "Ben bu filmi sahiden
sevdim," der. O zaman ksa bir mutluluk yaarm. ''Bu filmi ben de sahiden
sevdim," diye karar veririm.

Kuklalarn Yaamndan filmimle gurur duyarm. zgn bir film olduu


nu dnyorum.
Filme ilikin tek kabul edebileceim eletiri; biiminin daraltlm olma
sdr. Genliimde Olle Hedberg'in Kuduz adl bir uyarlamasn sve, Hel
singborg' da sahnelemitim. Oyun, Hedberg' in yazd son romanlar dizisi
nin birinden alnmt. Final monolounda ana karakter Bo Stensson Sven
ningson, "Biz hepimiz, kaplar ve pencereleri olmayan karanlk bir odada

1 44

yayoruz," der. Yalnz unlar ekler: "Gzlerimize grnmeyen, ama bize


temiz hava dncesini veren bir atlak olmal."
Ne var ki Kuklalarn Yaamndan' da d.a karakterler bir atlan bile olma
d hava geirmez kapal bir odada yaarlar. Geriye bakhrn zaman bu
deiiklii bir zaaf olarak gryorum.
Bir dier byk kusur da Pete'in yazp hibir zaman postalamad
mektup. Bunun psikolojik ynden bir anlam yok. Peter yalnzca, i mek
tuplar yazdrrken ne sylemek istediini ak olarak belirtiyor. Ancak
onun kendini aklama bilgisi ve sanalna sahip olduu dnlemez. Ya
zk ki bu noktada William Faulkne'n salam dn izlemedim: "Sevgi
lilerinizi ldrn!" Bir baka deyile bu mektubu kesmeliydim.
Bugn bu konuda en byk makasrn kullanrdm. Bu blm kesmek
filmi on dakika ksaltrd ve ok daha iyi olurdu.
Filmin bir ksm, -Peterin hastanede yaadklar- dorudan benim de
neyimimden kaynaklanmt. Vergi olayndan sonra bir sre psikiyatri kli
niinde kalmtm. Bu acl bir dnem miydi anmsamyorum. Herkesten

1 45

nce tuvalete gitmek iin sabahlar saat be buukta kalkardm; fiziksel du


rumuma ok zen gsterirdim. Tm gnm dikkatle blnmt. Gnde
on tane onda bir miligramlk Valium alyordum ve gereksinim duyduum
kimi zaman da fazladan bir doz.
Peter de benzeri bir varolu srdryor. ocukluundan kalma eski
oyuncak ayyla uyuyor. Bilgisayarla satran oynuyor. Her sabah yarm sa
at sakince yatan dzeltiyor.
Kars Katarina hala onunla birlikte yayor, ama artk mesafeliler. Kata
rina, Pete'in annesine her zamanki yaamn srdrdn syler. "Ama
srekli iim alyor," der.

Provadan Sonra da konulu bir film olarak ekilmedi. Kuklalarn Yaamn


dan gibi o da televizyon iin yapld.
Balangta filmi yalanmakta olan bir ynetmenle gen bir oyuncu ara
sndaki iletiim olarak dlemitim. Yazmaya baladm, ama ok gemeden
skc buldum, onlar grntlemek daha elenceli olacakt.
Yazarken acyan bir sinire, ya da isterseniz suyun dibindeki bir bitkiye
diyelim, dokunmu olmalym. Benim slak bilinaltmdan sarlgan bitkiler,
yabanl otlar fkrd; her ey bir cad kazannda byd. Gen oyuncunun
annesi -bir zamanlar da ynetmenin metresi olan kadn- anszn ortaya
kt. Yllardr gmlyd, oysa imdi oyunun iine giriyor. Bir tiyatronun
karanlk bo sahnesinde, leden sonra drtle be arasndaki sakin bir sa
atte pek ok ey ruhlar gibi geri dnp sizi ziyaret edebilir.

Provadan Sonra, bu kaynamann sonucu oluan yaama ve tiyatroya ait


dramatik bir televizyon oyunuydu.
Bir an bile dnmeksizin kendi ocuklarm gibi grdm gen oyun
cular vardr. Onlar da beni yararl bir figr bulup kendilerine baba edinir
ler. Bir sre sonra da bana kar bir fke duyarlar, nk artk bir babaya
gereksinimleri kalmamtr. Ben her zaman bu rolden holandm ve hibir
zaman psikolojik ynden bir rahatszlk duymadm. Belirli koullarda ken
disine kt davranlmasna katlanabilen bir baba figr, gen oyuncular
iin bir gvenlik a olabilir.

Provadan Sonra, zellikle Sven Nykvist, Erland Josephson ve Lena Olin'


le bir alma gerekletirmenin zevkini yaamak iin yazlmt. Lena'y
her zaman efkatle ve profesyonel ilgi ile izlemiimdir. Erland benim elli
yllk arkadamdr. Sven, Sven' dir. Eer arada bir filmde almay zl
yorsam, bu gerekte Sven'le birlikte almay zlediim anlamndadr.
te Provadan Sonra, benim lme doru aldm yolda ho, kk bir
blm olacakt. Ekibi kk tutmay tasarladk. hafta prova yapacak,
ardndan Sven filmi ekecekti. Filnhuset'te alacaktk ve set ok basit ola
cakt.
Beklediimin tersine ekim batan sona keyifsiz geti.
imdilerde Provadan Sonra'y izlediimde, anmsadmdan ok daha iyi
buluyorum. Kt bir filmle savatnzda keyifsizlik uzayp gider. Bu da
filmi gereinden fazla honutsuzlukla anmsamanza yol aar.
Beni ilgilendiren en sinir bozucu ey, -zamanmzn gerek anlamda en
iyi oyuncularndan biri olan- Ingrid Thulin'in bir sahnesiydi. Kskan bir
meslekta Ingrid iin bir kez, "O, kamerayla evlidir," demiti. Ne var ki bu

1 47

filmde, rolyle kendisi arasna bir uzaklk koyamad. "Sence mzik enstr
manm sonsuza dek yok mu oldu?" repliinde alamaya balyordu. Ona,
"Ltfen duygusal olma," dedim. Bana gre bu replii serinkanl bir gzlem
le sylemesi ok doal olacakt. Oysa her seferinde hkrklara bouluyordu.
Sonunda vazgetim. Ingrid'e zlmemin nedeni belki kendime duyduum
fkeydi. "Benim mzik enstrmanm sonsuza dek yok mu olmutu?" Bu so
ru beni, onu ilgilendirdiinden daha ok ilgilendirmi gibi grnyordu.
Bu duruma bir de Erland Josephson'un ar yorgun olmas eklendi. Bir
likte altmz uzun yllar sresince Almanlarn Textlagst (metin kaygs)
dedikleri duyguyu ilk kez yayor, repliklerini ezberlemekte zorluk eki
yordu. Sonuncu ve en nemli gnde ksa devreler ve kararmalar oldu. Ser
seme dndk, ama geitirdik.
Grece deneyimsiz olmasna karn Lena Olin'in dikkati dalmad ve
bizim grlt patrtmzdan etkilenmemeyi baard.
ekimin tedirginlii zamk gibi yapt ve montaj da berbat bir deneyim
oldu; ok fazla kesip yaptrma vard. Provadan Sonra'nn montaj yaplm
son versiyonu, bir saat on iki dakikayd. Tamamlanm filmin en az yirmi
dakikasn kesmek zorunda kaldm.
Bugn Provadan Son ra'nm aslnda biraz ac, ama komedi diliyle yapl
m bir kara mizah olduuna inanmak gtr. Filmde zgn senaryonun
canllndan eser yoktur ve donuktur.
Bu sondu. 22 Mart 1983'te gnceme unlar yazdm:
Artk film yapmak istemiyorum. Brakmak istiyorum. Huzur istiyorum.
Artk gcm yok. Ne psikolojik, ne fiziksel. Grltden patrtdan ve i
nelemelerden nefret ediyorum. Lanet olsun.
25 Mart:
Berbat bir geceydi; saat buukta mide bulantsyla uyandm. Sonra bir
daha uyuyamadm. Kayg, gerilim, yorgunluk. Sonuta srklenerek ya
taktan kalktm. Biraz glendim. Bugn hava karabulutlu ve derece sf
rn altnda. Kar yaacak galiba. Fiziksel rahatszlma karn tekrar al
mak ho. Ama artk film ekmek istemiyorum. Bu son olacak.
26 Mart (sabah erken):
Bu kk bir film olacakt. Elenceli, zentisiz. Peki imdi ne durumda?
Ve ne olacak? ki ey gzmde da gibi byyor. Birincisi: Bu tr ied
nk bir aryann yansmasyla gerek anlamda kim ilgilenecek? kincisi:
Belki de bu monolog dramann znde vakf olamadm ve dolaysyla
sezgilerime ve duygularma ulamayan bir gerek mi var? Baarszl-

1 49

mm nedeni alma yntemimizdi. ekimden nce hafta prova yaptk.


Yazdm repliklerden bkp usandm. Kendimizi dorudan ekimin ii
ne atmalydk. Bylece her gn yeniliin ekicilii, beklemenin heyeca
nyla dolu olacakt. Ama hayr! Prova yaptk, tarttk, zmledik, dik
kat ve saygyla derinlemesine konunun iine girdik, tiyatroda yaptmz
gibi ve sanki sevgili yazannz aramzdan ayrlm gibi. Bu yzden yara
tclk hadm edilmiti, bir budu kesilmiti, nasl bakmay yelerseniz.
31 Mart:

imdi tm ekimlerin zerinden dikkatle getiim zaman bu yaptn va


sat, hatta yer yer baarsz olduunu gryorum. Artk yaplacak bir ey
yok. Bu senaryoyu -artk inanmadm- film ekmek mesleine ilikin
dnceler zerine yazmtm. (Gryorsunuz insan ne denli abuk de
iebiliyor. Lanet olsun, ne denli abuk! Dn doru diye bellediim eyi
bugn beylik bir ey gibi gryorum.) Belki yorgun olmamn bu pers
pektifle balants var. Tm alma boyunca kendimi ar bir yk altn
da hissettim. Katinka, yumuak otoritesini kullanarak, u anda filme ili
kin dndklerimin yanl olduunu sylyor. Ama genelde ben kendi
eletirimi daha iyi yaparm ve sonular aldmda da nerede olduumu
bilirim. Neyse, dnyann sonu deil. Akyrekli olmak gerekirse, kimi
zaman bu filmi yapmamam gerektiini dnyorum, kimi zaman da iyi
ki yaptm, hi deilse denedim diyorum.

1 50

Bu akam kk bir veda partisi verdik. Atmosfer, dosta bir hzn ve


sevecenlikle doluydu.
Ara sra tiyatroyu da brakmay dnyorum. Ancak bundan o kadar
emin deilim. Kimi zaman tiyatrodan ok keyif aldm dnyorum, ki
mi zaman artk tiyatroyu da srdrmek istemiyorum. Duraksamam yoru
ma kar deien tavrmla ilgili.
Eer bir mzisyen olsaydm hi sorunum olmayacakt. Ama yanlsama
ya ilikin tm bu eyler, tm bu yapay tavrlar! Oyuncular rol yapyor, bir
ynetmen olarak ben de onlar batan karyorum. Yaratcln rzgarl
yolunda izleyicilerin duygusal drtlerini uyandrp, duygular ve hatta
oyundaki kiilerin yaamlarn gerek gibi alglamalarn salamaya abal
yoruz. Bunu tekrar tekrar yapmak hokkabazlk oluyor. imde, yaratclk
denen eye kar bir tiksinme olutuunu hissediyorum.
Bunun yan sra belirli oyunlar beni hala batan karyor, bunun nede
ni de ender bir ey olan tanr vergisi, derin bir sanatsal anlatma sahip zel
baz oyuncular belirli rolleri canlandrrken grmem. Tm bunlar sakince
kafamn iinde evirip eviriyorum. Ani bir atekes yok. te yandan masa
mn bana oturup ilgimi yazmaya ynelttiimde ok keyifliyim. Kendi
zevkim iin yazyorum, lmszle dikilen bir gzle deil.
Artk epilogu nasl oluturacama dair bir karara varmam gerekiyordu.

ISI

GVENSZLK GVEN

Yedinci Mhr, iinde Malm tiyatro rencilerinin mezuniyeti iin yaz


dm Ahap zerindeki Resim adl tek blmlk bir oyun barndrr. Malm
tiyatro okulunda retmenlik yapyordum ve ilkbaharda rencilerin yl
sonu gsterisi iin bir oyuna gereksinimimiz vard. Ayn derecede nemli
birka rol birden ieren bir oyun bulmak gt, bu nedenle yalnzca eg
zersiz anlamnda Ahap zerindeki Resim'i yazdm. Oyun birka monoloa
blnmt ve renciler rol says konusunda kararlarn verdiler.

Ahap zerindeki Resim' de benim ocukluuma ilikin grsel anlar vardr.


rnein Byl Fener'de yazdm gibi babam kasabalara vaaz vermeye
gittiinde kimi zaman ona elik ederdim:
Dzenli olarak kiliseye giden herkes gibi ben de mozaiklere, kanatl re
simlere, vitray pencerelere, armha gerilmi sa tasvirlerine, sa'y ve
soyguncular kanlar ve ikenceler iinde gsteren duvar resimlerine dal
dm. Meryem, St. John'a yaslanyordu: Kadn, bak ite senin olun, bak
ite senin annen. Gnahkar Maria Magdalena. Acaba onu en son kim
dzmt? lmle satran oynayan valye. Yaam Aacn kesen lm
ve tepesinde ellerini ovuturan korku iinde bir yaratk. Dans karanlk
lkelere gtren lm, trpann bayrak gibi sallyor, uzun bir sra olu
turan cemaat hoplayp zplyor ve soytar arkadakilerin yaklamalarna
yardmc oluyor. eytanlar kazan kaynatmay srdryor. Gnahkarlar
boylu boyunca derinliklerin iine yuvarlanyorlar. Adem'le Havva p
laklklarn kefediyorlar. Tanr'nn gz yasak aacn arkasndan bak
yor. Baz kiliseler akvaryum gibidir. Boyasz ve resimsiz bir yer gremez
siniz. Her yerde insanlar, ermiler, peygamberler, eytanlar, iblisler; hep
si canldr, geliip bymektedir. Bu dnya ile teki dnya, duvarlarn ve
kemerlerin zerinde dalgalanr. Gerek ile dlem birbirine kararak erir
ve salam bir efsane yaps oluturur. Gnahkar, ite yaptn ii gr, u
kede seni bekleyen eyi gr, arkandaki glgeyi gr!
Kendime kocaman bir plakalar edinmitim. Cari Ferenc Fricsay'n dol
durduu -Cari Orff- Carmina Burana'y aldm. Sabahtan balayp prova bi
tene kadar Orffu grletiyordum.

Carmina Burana, veba ve korkun sava yllar boyunca yurtsuz yuvasz


kalp babo dolaarak Avrupa topraklarn kat eden kadnlarla erkeklerin
oluturduu gezginci toplulua katlan halk ozanlarnn yazd ortaa
arklarndan esinlenmitir. Kalabaln iinde bilginler, rahipler, papazlar
ve oyuncular vard. Kimileri yazmay biliyordu ve kilise festivallerinde ve
panayrlarda sylenen arklar yarattlar.

1 55

Beni en ok etkileyen; uygarlk ve kltr kntleri arasnda gezinen


insanlarn yeni arklar dourmalar dncesiydi. Bir gn Cannina Bra

na' nn final korosunu dinlerken anszn gelecek filmimin konusunu buldu


umu fark ettim.
Sonra Ahap zerindeki Resim'in k noktam olacan dndm.
Sonuta Ahap zerindeki Resim pek fazla kullanlmad. Yedinci Mhiir
baka bir ynde k yapt: Zaman ve mekan iinde snrszca salnan bir
tr "yol filmi" oldu. ok dolambal yollardan geti ve bunun tm sorum
luluunu yklendi.
Senaryoyu Svensk Filmindustri'ye verdiim zaman herkes tarafndan
olumsuz bir tepkiyle karlatm. Ardndan Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri
geldi, 1 955 Noel'inl1 ertesi gn gsterime girdi. Ak ve st kapal ku
kulara karn gerek bir baar kazand.
1 956 Mays'nda Cannes Film Festivali'nde gsterildi. dl ald za
man doru Malm'ye gittim ve o zaman en varlklmz olan Bibi Anders
son' dan bor aldm. Ardndan Svensk Filmindustri'nin bandaki Carl An
ders Dymling'i grmeye gittirn. Onu denetimsiz ve ar heyecanl bir du
rumda, Cannes' da bir otel odasnda oturmu, karsna ylesine kan bir
at hrszna Bir Yaz Gecesi Gliimseneleri'ni sudan ucuz bir fiyata satarken
buldum. Bu konuda hibir deneyimi yoktu. Saflnn derecesi neredeyse
aryd ve zgvenine uygundu.
Reddedilmi -Yedinci Mhr- senaryoyu kucana koydum ve, "Ya im
di ya da hibir zaman, Carl Anders Dymling," dedim. "Elbette, ama nce
okumam gerek," diye yantlad. "Reddettiine gre okumu olmalsn."
"Doru, ama belki yeterince dikkatli okumadm."

156

Filmi yapmam kabul etmesi iin, filmi ok abuk bitireceime, geziler


ve d ekimler dnda otuz alt gnde tamamlayacama sz vermek zo
runda kaldm. ok ucuz bir prodksiyon olmalyd. Cannes'daki sarholu
umuz akamdan kalmala dnnce

Yedinci

Mhr'n sivri, az kiiye

seslenen ve satlmasnn g bir eser olduu dnld. Yine de anlama


yapldktan iki ay sonra her naslsa kameramz dnyordu.
Baka bir filmin yaplaca bir stdyoda, bize yer vermilerdi. O zaman
lar bu denli karmak bir ekime, bu denli sevin ve cokuyla balayabilmi
olmam dikkate deer.

Hovs Hallar'daki sahne dnda her ey Film Kenti'nde ekildi. Bu


sahne, prolog, son ve Jofla Mia'run yemek yedikleri yaban ilei tarlasnn
bir blmyd. D ekimler iin hareket alanmz ok dard, ne ki havadan
yana anslydk; gne doumundan gece ge saate dek ekim yapabildik.
Tm teki setler stdyo iin yaplm bir alanda yer ald. Gezginlerin ca
dyla karlatklar karanlk ormandaki dere itfaiye blmnn yardmy
la oluturuldu ve baz iddetli tamalara neden oldu. Dikkatli bakarsanz
birka aacn ardndan gizemli bir n yansdn grrsnz. Bu, ya
kndaki yksek apartmanlarn birinin penceresidir.
lm'n gezginlerle dans ederek uzaklat son sahne szn ettiim
Hovs Hallar' da ekildi. Frtna yaklamakta olduu iin o gn eyalarmz
toplamtk. Anszn gzme garip bir bulut arpt. Gunnar duraksayarak
kamerasn yeniden yerine yerletirdi. Birka oyuncu bizim durduumuz
yere geldi, asistanlardan bazlan ve birka turist ne olup bittiini bilmeksi
zin olduklan yerde dans etmeye baladlar. Daha sonralar karanlk bulu-

1 57

tun ardndaki lm Dans olarak n yapan bu imge birka dakikada ger


ekleen bir doalamayd.
Sette byle eyler olabilir. Filmi otuz be gnde yaptk.

Yedinci Mhr, yreime gerekten yakn olan birka filmimden biridir.


Neden bilmem. Elbette kusursuzluktan uzaktr. Her tr lgnlkla bou
mak zorunda kalmtm. nsan yer yer filmin ne denli hzl yapldn an
layabilir. Ancak filmi gl ve enerji dolu buluyorum. Bunun da tesinde
filmin konusuna tutkuyla balanp sonuna dek besledim.
O zamanlar dinsel inan konusunda hala ciddi tereddtlerim vard. Bir
birinin kart iki inanc yan yana yerletirip ikisinin de kendi tarzlarnda
aklama yapmalarna izin verdim. Bu yolla ocukluumun dindarl ile
yeni benimsediim kat aklclk arasnda fiili bir atekes oluabildi. Byle
ce valye ile buyruundakiler arasnda da nevrotik karmaklklar olma
d.
Ayrca Jof ve Mia'nn kiiliklerine benim iin ok nemli olan bir eyi a
ladm: nsanolunun kutsall kavramn. Teolojiyi ortadan kaldrn, kut
sal olan hep yerinde kalr.
Aile resmine neeli bir dostluk da kattm. ocuk beraberinde mucizeyi
getiriyor, oyuncu soluk kesici bir mikrosaniye iin alt topu birden havada
tutuyor.

Yedinci Mhr, hibir eyi ypratmaz.


Ne var ki bugn yapmak yrekliliini gsteremeyeceim bir eyi, o d
nem hi ekinmeden yapmtm. valye sabah duasn eder. Satran tak
mn toplamaya hazrlanrken evresine bakar, karsnda lm durmakta
dr. valye sorar: "Sen kimsin?" "Ben lm'm."
Bengt Ekerot'la ben lm'n beyaz bir palyaonun zelliklerini tama
sn dndk: Bir palyao maskesi ve bir kafatas karm.
Bu, baarszla urayabilecek ok hassas ve tehlikeli bir sanatsal ham
leydi. Anszn karalar giymi, ak yzl bir oyuncu ortaya kp lm oldu
unu sylyor. Herkes onun lm olduunu -dramatik bir baar- kabul
etti. Oysa, "Haydi oradan, numara yapmayn! Bizi kandramazsnz. Senin
beyaza boyanm, karalar giymi yetenekli bir oyuncu olduunu gryo
ruz! Elbette sen lm deilsin!" diyebilirlerdi. Ama kimse itiraz etmedi. Bu
beni keyiflendirdi, kendimi baarl hissettim.
Hala ocukluumun dindarlnn soluk kalntlarn tarm. O zamana
dek doast kurtulu denilebilecek tmyle ocuksu bir dncem vard.
imdi var olan inancm kendini o zaman belli etmiti.

1 58

una inanyorum: nsan, -kadn ya da erkek- kutsalln keneli iinde


tar ve bu kutsallk yaadrmz dnyaya aittir ve bu dnyann dnda
baka aklamalar yoktur. Filmde, gereklii kah ve aklc alglamann ya
n.da ocuksu ve drst dindarlm sakince yatar.

1 60

Yedinci Mhr, bana babamdan geen ve ocukluumdan beri tadm


inan kavramlanm belirgin olarak akladm son filmlerimden biridir.

Yedinci Mhr' yaptm zaman bir eye ya da birisine ettiim dualar ve


dua tmceleri yaammda merkezi bir yere sahiptiler; bir dua sunmak t
myle doal bir olayd.

Aynadaki Gibi' de ocukluumun kaltm dinlenmeye brakld. nsanlar


tarafndan yaratlan her kutsal Tanr'nn iki yze sahip bir canavar ya da
Karin' in syledii gibi rmcek-tanr olmas gerektiini ne srdm.
Kiliseler ressam Albertus Pictor'la keyifli bir sahnede ben kendi sanatsal
inancm hi sklmadan belirtiyorum. Albertus kendisinin gsteri dnya
snda olduunu iddia ediyor. Bu meslekte varln srdrebilmek iin in
sanlar ok fazla ldrtmaktan kanmak nemlidir.
Jof, kiilii iinde, Fanny ve Alexander' daki srekli hayaletlerin ve eytan
larn saldrsna ve kendisini korkutmalarna karn sonsuza dek onlarla
ilikisini srdrmek zorunda olduu iin rahatszlk duyan erkek ocuun
tohumunu tar. Jof ayn zamanda yabanl ykler anlatmaktan da kendi
sini alkoyamaz; daha nemli grnmek iin hem gelecei nceden kestire
bilir, hem de yksekten atar. Jof ve Alexander srayla ocuk Bergman'la
balantldrlar. Sahiden bir ya da iki vizyon grmtm, ou kez ykle
rim d rndr. Grntlerim tkenince uydurdum.
Geriye dnp anmsayabildiim kadaryla ergenlik dnemimde ve er
ken yirmilerimde hzla byyp giderek katlanlmaz bir eye dnen ya
banl bir lm korkusuyla yaadm.
leceim gerei, artk var olmayacam, karanlk bir kapdan geece
im ve denetleyemeyeceim, nceden gremeyeceim, d zenleyemeyece
im bir eyin varl benim iin srekli bir korku kayna olmutu. Tm ce
saretimi toplayarak lm beyaz bir palyao, sohbet eden, satran oyna
yan, hibir gizi olmayan bir figr olarak resimleyip o ok byk korkuma
sava amak iin ilk adm attm.

Yedinci Mhr' de beni byleyen, ayn zamanda iimi korkuyla doldu


ran bir sahne vardr. Bu, karanlk ormanda Raval'in ld sahnedir. Raval
ban yerdeki oyua sokup korkuyla haykryor.
Balangta bu sahneyi final olarak dnmtm, ama ksa srede bu
korkunluun mesafe ile glendiini kefettim. Raval ld zaman ka
meray bir nedenden dolay ormandaki gizemli dere yatann evresinde
dolatryordum, anszn soluk bir gne olutu. Bu bir sahne dekoru
gibi grnd. Hava tm gn bulutluydu. Tam Raval'n ld dakikada

161

nceden dzenlenmiesine bu k ortaya kt.


lm korkum byk lde dinsel kavramlarmla balantlyd. Sonr;
lan nemsiz bir ameliyat geirdim. Yanllkla bana ok fazla narkoz ve
milerdi. Kendimi gerekliin dna kp yok olmu hissetmitim. Bun<
saat nereye gitmiti? Bir salise iinde hepsi kl olmutu.

Anszn, bunun nasl olduunu anladm. Bir insann varlktan yoklua nas
dntn. Bunu kavramak gt. Ama srekli lm kaygs yaaya

biri artk zgrleiyordu. Yine de biraz zcyd. Ruhunuz bedeninizde


ayrlmaya alp biraz dinlenirken yeni deneyimlerle karlamann he
olacan sylyorsunuz kendinize. Ne var ki byle olmayacan anlyo
sunuz. lkin varsnz, sonra yoksunuz. Ben bunu derinlemesine doyuruc
buluyorum.
Eskiden benim iin ok gizemli ve rktc olan -bir baka deyile- b

dnyann tesinde varln srdren bir baka dnya yok. Her ey b


dnyada. Her ey iimizde olup bitiyor ve birbirimizi iimize alyor ve bi
birimizin iinden tayoruz. Byle olmas da ok iyi.

Yedinci M hr birdenbire, o suada Svensk Filmindustri'nin gerekleti

dii sve sinemas altn yl kutlamalar tantanasnn ve prltsnn odaj

oluverdi. Bylesi etkinliklere gre yaplmayan film iin bu bir ykmd. Gc

la, seyirci topluluu, trampet sesleri, Car! Anders Dymling sylevi, cidc

bir sanat filmini ldren bir atmosfer oluturdu. Bir rezaletti. Bu saldr:

durdurmak iin elimden geleni yaptm. Tepeden tunaa etkisizdim. zley


cinin sknts ve mutsuzluu filme amansz bir glge drd.

Sonra, gsterime girince Yedinci Mhr bir orman yangn gibi dnyay

yayld. Film, ayn i kukular ve aclar duyumsayan kiileri de etkilemi


ve onlardan gl yantlar aldm.
Ama o merasimli galay hibir zaman unutamayacam.

1 62

Epilogdaki gevek dokuyu bir yana brakrsanz

Aynadaki Gibi' de,

dra

matik ve teknik adan pek kusur bulunamaz. lk oda oyunumdur ve bana

Persona'nm yolunu gsterir.

Dram ksaltp younlatrmaya karar vermi

tim. Bu, ilk sahnelerde annda belli olur. Hibir yer olan bir yerden gelen
drt kii grleyen denizden ortaya kar.
Yzeysel bakldnda bile Aynadaki

Gibi' de belki zerinde henz all

mam olsa bile yeni bir eyin balangc aka grlebilir. Sahnelemede
teknik adan kusur bulmak zor olabilir, ritmik adan kusuru yoktur, her
ekim tam yerini bulur. Sven Nykvist'le ben her zaman baarl olmayabi
len klandrmaya ou kez glmtk, bu da baka bir ykdr. birlii
mizin bu noktasnda klar ve klandrmaya ilikin youn tartmalara
baladk. Bu tartmalar bizi sinematografinin farkl kavramlarna gtrd.
Bunun sonular daha sonralar K I'nda ve Sessizlik'te grlebilir. Sine
matografik adan

Aynadaki Gibi daha nceki tavrlarmzn bitiine damga

sn vurur. Benim iin bu, verilmi bir karar gibidir.


Epilog, gevek bir dokuyla sona yaptrlm gibi diye bir dereceye ka
dar hakl olarak eletirilir. David'le Minus arasndaki sahnede erkek ocu
un son replii yledir, "Babam benimle konutu!" Sanyorum bu, benim
retici olma gereksinimimle yazlmtr. Belki de bunu o zamana dek sy
lemediim bir eyi sylemek iin yazdm; bilmiyorum. Bugn o epilogla
karlatmda kendimi huzursuz hissediyorum. Film boyunca bu hesap
lama yznden bakalarnn yakalamas g olan yapay bir ton vardr.
Bir nceki yl (1959)

Gen Kz Pnar'n yaptm ve bu filmin zellikle Os

car aldktan sonra benim konumumu glendirdii de unutulmamaldr.


Bugn

Yedinci Mhr'le balattm

dinsel sorunun sorumluluunu t

myle alyorum. Bu filme prlt katan doal ve romantik bir dindarlkt.


Ne var ki

Gen Kz P nar'nda

benim motivasyonum ar karkt. Tanr

kavram uzun sre nce atlamaya balam ve arkasnda neredeyse dekor


dan baka bir ey kalmamt. Beni gerekten ilgilendiren ey bir kz, onun
rzna geen erkek ve bunu izleyen intikamn korkun yksyd. Bu ara
da dine ilikin kendi atmalarm da su yzne kmt.

K I'na ilikin Ingmar Bergman ile Gnce, adl kita


Gen Kz Pnar ile Aynadaki Gibi arasndaki balantya deinen bir
tartma vardr. Benim, K I ' nn, bir lemenin -Gen Kz Pnar ve Ay
nadaki Gibi- sonuncusu olarak tasarladm yazmtr.
Vilgot Sjman'n

bnda

Bugn bu gr, filmin ardndan yaplm bir dnce yrtme gi


bi gryorum ve leme kavramna kukuyla bakmak eilimindeyim. Bu

dnce Sjman'la bir konumamz srasnda domutu ve Aynadaki Gibi,

K I ve Sessizlik senaryolar tek kitapta yaymlandktan sonra glen


miti. Vilgot'un yardmyla yazdm tantc notta bir aklama yaptm.
Bu

film,

geriye dne ilikindir. AYNADAK GB kesinlii yenmitir.

KI IIGI kesinliin iine girmitir. SESSZLK -Tanr' nn sessizlii- negatif

baskdr. Bylece bir leme olutururlar.


Bu not Mays 1963'te yazlmt. Bugn bu "leme"nin ne bir uyann
ne de mantnn olmad dncesindeyim. Bavyerallarn dedii gibi

-Schnaps ldee- bir bardak alkoln dibinden kan, ama ayk kafayla gn
nda incelendiinde ou zaman kabul grmeyen bir dncedir.

Aynadaki Gibi, aslnda Kiibi Laretei ile evliliimiz ve birlikte yaammz


la ilgiliydi.

Byl Fener' de yazdm gibi ikimizin arasnda karmak ve sahnelen


mi bir iliki geliti. Zihinlerimiz karkt, ayn zamanda inanlmayacak
kadar baarlydk. Birbirimizden de ok fazla holanyorduk. Bunun te
sinde her eyden konuabiliyorduk, aklmza ne gelirse. Ama gerekte or
tak bir dilimiz yoktu. letiim kuramadk.
Tanklmz mektupla balad. Hi karlamadan nce bir yla yakn
mektuplatk. Duygusal ve entelektel ynden beni tamamlayan bir mek
tup arkadana sahip olmak ok heyecan vericiydi. Mektuplarm tekrar
okumadm, a ma ok gemeden daha nceleri denemek yrekliliini gste
remeyeceim szcklerle dolu bir dil kullanmaya baladma inanyorum.
Bunun nedeni Kabi'nin edebi anlamda ok iyi bir anlatm olmasyd.
Belki renmek ve egemen olmak zorunda kald iin sve dilinde olaa
nst bir keskinlie sahipti.
O dnemdeki gncemde bugn bile kullanmay dleyemeyeceim sz
ckleri kullandm ve ssl ve edebi bir dile tehlikeli bir eilimim oldu-

unu gryorum.
Ki:ibi'yle ben ok emek verdiimiz birlikteliimizin andn grdke,
ilikiyi yzeyde, szsel kozmetikle onarmak iin daha ok aba harcyor
duk.
Bu kiisel deneyimi Gz Sonat'nda kullandm. Papaz Victor, kars Eva'
ya: "Bunun da tesinde gereki olmayan umutlar, dler besledim. Asln
da bu, bir tr zlemdi." Eva yle yantlar:
Bunlar ok gzel szckler deil mi? Hibir anlam olmayan szckler
demek istiyorum. Ben gzel szcklerle yetitirildim. rnein "ac" sz
c. Annem hibir zaman fkeli, krgn ya da mutsuz deildir, aaldr.

1 65

Sen de bu tr pek ok szck kullanyorsun. Vaiz papaz olduun iin bu


belki de bir meslek hastal. Tam burada nnde dururken beni zledi
ini sylyorsun, ben de kukulara kaplyorum.
Victor: Ne demek istediimi ok iyi biliyorsun.
Eva: Hayr. Eer bilseydim sen hibir zaman beni zlediini sylemeyi
dnmeyecektin.

Aynadaki Gibi'yi ekmek bir sattan nce saym yapmak gibiydi. Karm
da, ben de eski yaam biimlerimizi brakp yepyeni bir yaam biiminde
bir araya geldiimiz zaman benim bu yaptmz byk deiiklikler konu
sunda kayglarm vard. Daha sonralar olan eylerin olacandan korku
yordum. Tehlikeli bir kumar. Bu korku yznden Aynadaki Gibi' de biraz
fazlaca gzel szckler, biraz fazlaca grkemli aklamalar, biraz fazlaca
ho biimler geliti.
Btn bunlar Vilgot Sjman'm K I'na ilikin kitabnn bandaki
gnce notlarnda aka grlebilir.
Ulla Isaksson'un evinde akam yemei. Ingmar ve Kabi kahve imeye
uradlar. Sanatsal yorumlarn arasndaki farklar: Kabi, Hindemith'ten
sz ediyor. Ingmar ynetmenlikten ve yorumdan sz ediyor. Sonra filme
ald hayvanlara ilikin yabans ve rezilce ykler anlatyor. Sessizlik' te
ki ylanlar, Yedinci Mhr' deki sincap, eytann Gz'ndeki kedi. Anszn
konuma ac ekme konusuna yneliyor.
Vilgot'un kitabndaki bu szckleri ilk kez okuduum zaman lanet ola
s Vilgot iimizi okumu diye dndm. Kabi'yle benim aramdaki oyuna
parman basmt.
Bugn Vilgot'un hibir eyden kukulanmadn biliyorum. Ne var ki
sahne, kendi tedirgin dilini konuuyor.

Aynadaki Gibi, basit bir felsefeyi sunmak iin umutsuz bir abadr: Tanr
sevgidir ve sevgi Tanr' dr. Sevgiyle sarmalanm bir insan Tanr'yla sarma
lanmtr. Benim Vilgot Sjman'm da yardmyla "kazanlm kesinlik" de
diim budur. Filme ilikin en berbat ey, filmin banda yaratcsnn bir er
kek ve bir sanat olarak kendi portresini ve iinde bulunduu durumu
korkun bir biimde aklamasdr. Szckler resimlerden daha belirsiz ve
sisli olabileceinden, bu durumda bir kitap ok daha az aklayc olabilir
di.
Bylece biz burada bir yalanla, -byk lde bilinsiz de olsa- yine bir
yalanla baladk. Tuhaf bir biimde film yerden birka santim yukardadr.

1 66

Ama yalan baka bir eydir, yanlsamalarn rnts baka bir ey. Yanl
sama ustas ne yaptn bilir. Yz' deki Albert Emanuel Vogler gibi. Yz d
rst bir filmdir, oysa

Aynadaki Gibi'nin

Aynadaki Gibi bir hokkabazlk numarasdr.

en iyi yan Kabi'yle benim ilikimizden domu olma

sdr. Kabi'den mzie ilikin ok ey rendim. Kabi, "oda oyunu" biimi


ni bulmama yardmc oldu. "Oda mzii" ile "oda oyunu" arasnda bir s
nr olmad gibi, sinemasal anlatmla mzikal arasnda da bir snr yok.
Tasarlama aamasndayken filme

Duvar Kfid

ad verilmiti. alma

defterime unlar yazdm: "Bu, yatay deil dikey hareket eden bir yk ola
cak. Bunu nasl yapacaksn?" 1 Ocak 1960 tarihli notta biraz garip bir biim
de de olsa bu aklanmt, ne demek istediimi tam olarak anladm: Derin
liin denenmemi boyutuna inen bir film.
alma defterim (Mart ortas):
Bir Tanr, kadnla konuuyor: Tapt bu Tanrya kar kadn alakgnl
l ve uysal. Tanr hem karanlk hem aydnlk. Kimi zaman kadna tuzlu
su imek, hayvanlar ldrmek gibi anlalmaz komutlar veriyor. Kimi
zaman da ona sevgi dolu, dirimsel deneyimler yaatyor, cinsel ynden
bile. Kimi zaman inip kk erkek kardei Minus klna giriyor. Kadn
evliliini bozmas iin de zorluyor. O, damad bekleyen bir gelindir; saf
lnn bozulmasna izin vermemelidir. Kadn, Minus'u kendi dnyasna
ekiyor. Minus da onu istek ve cokuyla izliyor, nk ergenliin snrn
da bir erkek ocuktur. Tanr, kadn uyarmak iin; Martin ve David'in
zerine kuku serperek yanl bir izlenim yaratr. Buna karlk Minus'u
en garip niteliklerle ssler.
En ok istediim ey, dinsel bir histerinin ya da isterseniz ar dinsel eilimleriyle izofrenik bir kiinin portresini canlandrmakt.
Martin, kars Karin'i, kendi dnyasna geri getirmek iin, bu Tanr'yla
savayor. Ne var ki Martin, dokunulabilen bu dnyaya aittir ve bu yz
den abalar boa gidiyor.
Sonra alma defterimde unu buluyorum:
Tanr, bir insann iine girip yerleiyor. Kadn iin ilkin yalnzca bir i ses,
belirli bir bilgi ya da bir buyruk. Tehditkar ya da yalvaran. rkiltici, ama
kkrtc. Giderek kadnn O'nu daha da ok tanmasna izin veriyor. Bu
insan Tanrnn gcn snyor, onu sevmeyi ve onun iin zveride bulun
may reniyor, nce kendini sonsuz bir adamaya zorlanm, ardndan
da tmden bir boluk iine dm buluyor. Bu boluk yaratldktan son-

1 67

ra Tanr tmyle o insana egemen oluyor ve kendi iini kadnn elleriyle


baaryor. Ardndan onu bo ve tkenmi bir d urumda, bu dnyada ya
ama olasl kalmam bir durumda brakyor. Karin'in bana gelen bu.
Sonunda duvar kadnn zerindeki garip desenden snr geiyor.

Dikkatle seilmi szlerin yan sra bir de benim yarattm acmasz


Tanr ve nasl grnd sz konusu.
O dnemdeki alma defterimde Bergman'n bir de kendisiyle ufak bir
hesab var.
Frank Martln'in Petite symphonie concertante' tuhaf bir deneyim. ok ho
balad. Mzii ok gzel ve duygulandrc buldum. Anszn, bu mzik

1 68

ben im film lerim gibi diye bir dnceye kapldm. Bir noktada ben, Bela
Bartok'un yazd mzik gibi filmler yapmak istiyordum. Gerekte ise
filmlerim Frank Martin'in besteledii Symphonie concertante tarzndayd
ve hi i ac deildi. Kt mzik olduunu syleyemem, aslnda tam
tersi. Duygulu, dokunakl, mzikal efektler asndan tamamen artlm.
Ama mziin yapay, sonuna dek dnlmemi eyleri kulland iin
etkisinin savunulabileceinden daha dank olduu kukusu iindeyim.
Kabi byle olmadn sylyor, ama ben acaba m diyorum ve biraz
zntlym.
Bu notlar Aynadaki Gibi son biimini almadan 1960 Mart'nn sonuna
doru yazlmt. Hala farkl bir filme doru yol alyordum:
Karin, kocas Martin'in de Tanr'ya ibadet etmesini istiyor, yoksa Tanr
tehlikeli olabilir. Martin'i bunu yapmas iin zorlamaya alyor. Sonun
da Martin, David'den yardm isteyip karsna bir ine yaptryor ve Ka
rin duvar kadnn ardndaki kendi dnyasna girip yitip gidiyor.

1 2 Nisan' da alma defterime yazdklarm:


Karin'in hastaln duygusallatrma. Hastal korkun grkemi iinde
gster. Tanryla yaad deneyimi ustaca balarla sonulandrmaya a
lma.
Paskalyadan nceki Cuma:
almak ve dikkatini toplamak iin istek duy. Ne olaca belli deilse de
belki eitli eytanlklar ve yaramazlklar ortaya kar. Ne zamandr film
zerinde dnp duruyorum; kendimizi bir Tanr dlemeye zorlarsak
ve onu somutlatrmaya alrsak bu Tanr anszn biraz itici ve ok yz
l bir figr oluverir.
Gerek olan, kutsal bir kavrama dokunuyordum; sonradan zerine gs
terili ve yapkan bir sevgi bulatryordum. Aslnda kendi yaamm teh
dit eden eye kar kendimi koruyordum.
Baarl bir yazar olan David'in -Karin' in babasnn- kiilii sorun oldu.
Bu kiiliin iinde iki bilinalt birlikteydi: Benimki ve aktr Gunnar
Bjrnstrand'mki. Glerimizi birletirme giriimimiz skc bir karmaa ya
ratt.
Gunnar, byk bir drstlk iinde ve geree kar besledii tutkuyla
Katoliklie dnmt. Bu koul altnda ben, onun iin yapay olan ve kabu
l olanaksz bir metin vermitim. Bugn Gunna' a bir tek doru szck

1 69

syletmediimi anlyorum.
O, ok satan bir yazarn portresini iziyor; oysa ben, -baarl ancak ta
nnmayan ya da sayg grmeyen- kendi durumumu yazyorum. David'i,

Bir Yaz Gecesi dnemimden nce svire' de giritiim intihar denememi an


latmaya zorluyorum. Metinde umutsuz bir alayclk var. David'in kendi in
tihar giriiminden ciddi anlamda kukulu bir sonu karmasna izin veri
yorum. O, kendi lmn ararken ocuklar iin duyduu sevginin taze
lendiini anlyor.
Benim ne denli korkun olduu belirgin olan svire' deki durumumdan
bir iz bile kalmyor. Bu, ksr bir sondu. Gunnar, bu deiim monolounun
mjdesini kendisininmi gibi keyifle yaad. Bunun grkemli olduunu
dnd.
Baarsz yaplmb, baarsz oynand.
Minus rolne gelince; drama okulunu yeni bitirmi ve yeterince olgun
olmayan biri iin bu rol ok karmakt. Snrlar gemek, uarlk, bir yan
dan babay kmserken, te yandan onunla ba kurmaya zlem duymak,
kardee ballk, retkenlik gereksinimi. Lars Passgard, canl ve ho bir in
sand ve bir kpek gibi klelik yapt. Ne var ki bu rol iin Bengt Ekerot'un
genlik versiyonu gerekliydi.

Yllar iinde doru roller iin doru oyuncular semek gibi bir ustalk
gelitirmitim. Passgard ve ben elimizden geleni yaptk. Baarszlmzda
onu sulayacak hibir ey yoktur.
Bylece benim yayl sazlar drtlm olutu. Ne yazk ki bir saz, Bjmst
rand srekli yanl ald, teki saz Passgard, elbette nndeki yazl mzi
i izledi, ama yorumu yoktu.
nc saz Max von Sydow, tertemiz ve yetkin ald, ama gereksinim
duyduu hareket alann vermemitim ona.
Mucizevi olan, Harriet Andersson'un Karin roln yankl bir mzikali
teyle oynamasyd. Hi zorlanmakszn, grlmeyen admlarla tanmlanan
gerekliin iine girip kh. Karin roln temiz bir ton ve bir deha doku
suyla oynad. Onun varlyla yapm katlanlabilir oldu.
Ayrca Harriet, benim yazmay dndm, ama hibir zaman yazma
dm bir filmin fragmanlarn da yaph.

171

K I'n eyrek yzyl sonra grmek doyurucu oldu. Hibir eyin an


madna ya da eskimediine inanyorum.
"Tanr'yla Konumalar" bal altnda filme ilikin 26 Mart 1961'deki ilk
notlarmda, alma defterimde unlar yazl: Pazar sabah. lahiler senfoni
si. Rake'in Geliimi almas. Stockholm Operas'nda, Stravinski'nin Rake'in
Geliimi'yle bouuyordum, kaya krmak gibi bir eydi. Mzii ezberle
mem gerekiyordu ve benim bu konuda hi yeteneim yoktur. "nsan gere
ken eyi yapmak zorunda. Hibir ey gerekmedii zaman da hibir ey ya
plamyor."
Tanr'yla konumak iin terk edilmi bir kiliseye gidiyorum; baz yantlar
almak istiyorum. Sonunda ya Tanr'ya direniimden vazgeeceim ya da
bitmeyen atmalarmdan. Ya gl olana, babaya, gven gereksinimine
yapacam ya da Tanr'nn yzyllardan bu yana alayc bir ses gibi s
rp giden varln esin yoluyla aklayacam.
Dram, ykk ve terk edilmi bir kilisenin yksek sunanda geer. Kiiler
ortaya kyor ve yitip gidiyorlar. Ne var ki gzda veren, fkelenen,
dua eden ve bu kark ruh durumu iinde bir aydnlk bulmaya alan
Ben srekli merkezde. Yksek sunakta bir gndz ve bir gece sahnesi,
gece sahnesi dorukta bitiyor: "Beni kutsayana dek elini brakmayaca
m." Kendi kiliseye giriyor, kapy kilitliyor ve bir ate iinde orada ka
lyor. Gecenin umarsz sessizlii, mezarlar, l, org borularnn uultusu,
fareler, rmlk kokusu, kum saati ve o belirli geceyi kaplayp yay
lan panik. Bu, yarg, armha gerilme, "Gethsemani"ydi.* "Tanr, Tanrm,
beni neden terk ettin?"
Ben bocalayarak eski derisinden syrlyor. Ardnda kuruni hilik.
sa, Ben'in sevemedii iyi bir oban. Ben ondan nefret etmeli. Kendi me
zar kazyor, iine yryor ve l'y uyandryor.
Bu dram dlediim zaman kafamn iinde bir ortaa oyunu gibi bi
imlendi. Tm sahneler sunan nnde olutu. Deien tek grnt, tan
aarmasn, akam alacasn vb. gsteren kt.
Tanr'nn teslim olmak ve ibadet etmek taleplerindense evrensel korku
sunu, bana braklan mirasn tayacam. Bu, ilk devinimin sonunu be
lirtir. te yandan kilise mtevellisinin karsyla konumas tmyle ger
ektir. Kadn, hafta boyunca kimsenin uramas beklenmediinden kili
seyi kapatmaya gelmi, ieride bir eylerle oyalanyor. Sonra kilise kap* Kuds'n dousundaki Zeytinlik Da'nn eteinde sa'nn tutuklanmadan nce dua et
tiine inanlan yer. .n.

1 72

lan bir grltyle kapanyor. Ben tek bana braklyor.


ok sevgili sa. Eer grevini biliyorsan ac ekmek o denli de g deil.
Gerek ac, sevgi buyruunu renmek ve insanlarn sevgi konusunda
kendilerine ve birbirlerine nasl ihanet ettiklerini grmektir. Sevgiyi nasl
kirlettiklerini. sa'nn ak grll, onun en byk acy ekmesine
yol am olmal.
Bu noktada ben gerek kendimle, d rn Ben arasnda ruhsal yn-

den hi engellenmeksizin, ama karm bir zihinle gidip geliyordum:


Aynadaki G ibi nin iine girmeliyim. Kesinlikle gizlerin kaps olmayan bir
'

kap yakalamalym. Yapay kaplara ve tm hilelere kar kendimi savun


mam bir zorunluluk. Gcm vard ve zveriye hazrlklydm. imdi ise
hibir ey yaln deil ve hibir ey kesin de deil. Hibir ey dramatik ak
siyon iinde gelimiyor. Her zaman bir anma, devinimden uzaklama
sorunu var. Devinimin durduu anda ben lym. te yandan devinim
fazla hzlannca grnt bulanklayor ve ben nereye gittiimden emin
olamyorum.

Kadn kiliseye girince sahne belirgin bir ykye dnyor. Dram biimlenmeye balyor:
kinci gnn sabah papaz, birinin kilise kapsna grltyle vurmasyla
uyanyor. Bu, ieriye girmeye alan kars. Kadn ylesine bir grlt
karyor ki papaz onun darda durup kalmasna izin veremiyor. Elleri
ayaklar sarg bezlerine sarlm, alnnda yaralar, ieri giriyor. Egzamas az
m. Kadn tedirgin, korkuyor ve bkkn. Bu iki insan birbirlerini seviyorlar
ve birbirlerine sevginin ve dayanmann kesin kantn veriyorlar. Ne var
ki kadn tmden inansz. Tanr yok. Dolaysyla ona gre kocasnn kilise
de beklemesi sama, hi anlam olmayan bir ey. Kadnn ac ektii somut
olarak ortada ve kocasyla kalmaya ilikin verdii karar tartlamaz.
Papaz nefretini kansna yneltiyor. Akam kadn kocasn ac iinde bra
kyor. Gne kan krmzya dnyor. evredeki her ey tedirgin edici
bir akam alacas iinde. Papaz tepeden trnaa sakin ve sesinde bir titre
me olmakszn Tanr'ya ve sa'ya kar duyduu nefreti dile getiriyor.
Gn bitmeye yaklam, sessizlik gmbrdyor. Sunan ayanda uy
kuya yatyor. Bu en karanlk gece, yok etmenin gecesi. Bo ve rpertici
lmn habercisi, manevi lmn, rten lmn.

Zaman geti. Yaz ortasna doru yazyorum:


nme ylm bitmez tkenmez aptalca iler bu filmi yapma yolunda

173

engel oluturuyorlar. Film zerimde arlayor, bana sululuk duygusu


yklyor, biraz da hevesimin krldn hissediyorum. Filmim tozlanp
kt amura dnyor. Bu iyi deil.
imdi filmin iinde unu gryorum: Kilisedeki ayinlerden sonra balk
ve kars, Papaz Ericsson'u grmeye geliyorlar. Balknn kars (Bayan
Persson) papaza, kocasnn kaygsndan sz ediyor. Berbat bir grip geir
mekte olan papaz, sevginin her eye gcnn yettiini syleyerek onu
yantlyor. Balk susuyor. Kars, bir e ve bir anne olarak grevlerini
yapmas iin kocasna kendisini eve gtrmesini sylyor. Koca, yakla
k yarm saat iinde geri dnebilir.
Elleri sarg bezleri iindeki kadnn, papazn kars deil metresi olduu
na karar verdim. Kars drt yl nce lm. Metresi Marta sska, tedirgin,
yalnz ve inansz bir kadn. Byk fkesini kendi iinde bastryor. Ko
mnyona sevdii erkee yakn olmak iin katlyor.
Bu dram, kiilerimi sahiden sevmeden ve onlarn aclarna ciddi olarak
iyilikler dilemeden nce yazmaya balamamam gerektiine inanyorum.
Dram neeye doru zorlamak istemiyorum.
Temmuz banda Tor'ye gittik ve orada

K I'n

yazmaya baladm.

28 Temmuz' da da bitirdim. Bu denli ustalk isteyen bir yk iin ksa bir


sreydi, karmak bir konu olduundan deil, basitliinden.
lk dncem, yknn terk edilmi ve onarlmak zere bekleyen eski
mi bir orgu olan ve sralarn arasnda farelerin koturduu bir kilisede
gemesiydi. Bu iyi bir fikirdi! Kendini kiliseye kilitleyen bir erkek en so
nunda sanrlaryla yalnzd. Bunun iin bir tek set gerekliydi. Yksek suna
ve kanatl resimleriyle kk bir kiliseyi betimleyecek kapal bir me
kan. Yalnzca klandrma efektleri odadaki deiiklikleri, afa, parlak
gnei, gnbatmn ve gecenin karanln anlatacak. Sonra rzgarn v e
sessizliin garip sesleri var.
Ne var ki film daha byk ve daha artc bir fikre dnt, belki de
pek ok filmden daha teatral oldu. Dinsel temalardan tmyle dnyasal
olaylara gei baka bir set gerektirdi. Ve baka tr bir klandrma. Ve bu

Aynadaki Gibi' den baka bir yne kkten bir sapma olur.
Aynadaki Gibi' nin yapmackl duygusal bir tonu, hem romantik hem ko
ket bir tarz olduundan K I'nn yaplmas pek kolay sulanamaz. n
san ancak Aynadaki Gibi'yi, K I'nn balang noktas grrse bu iki film
birlikte dnlebilir. Aynadaki Gibi' den kendimi biraz iddetli bir biimde
rada

kopardm, ne var ki bunu henz sesli olarak kabul etmemitim.

1 74

175

Dardan K I' na gle kar koyuldu; filmin yapm srerken eleti


riler balamt bile. Oysa Svensk Filmindustri'nin bandaki Carl Anders
Dymling ciddi olarak hastayd ve ben kendimi ne istersem yapabileceim
bir konumda buldum. lesiye meydan okuyacak bir srama yapmak teh
likesini gze almann zamanyd ya da aktr Spegel'in Yiiz'deki u szleri
ni kullanmann: "Ar olmayan her eyi kazmak iin keskin bir bak ucu."
Her zaman filmlerimi izleyici iin bir ekilde ekici klmaya almm
dr. Ne var ki K I'nn halkn baylaca bir film olacana inanacak ka
dar aptal deildim. Talihsizlik belki, ama kanlmaz. Gunnar Bjrnstrand
bile rolnde byk glkler yaad. Uzun bir komediler dizisinde birlikte
almtk, ama Tomas Ericsson rol ondan ok kat eyler istiyordu; Gun
nar bu lde sevimsiz birisini canlandrmay ac verici buldu. Kendi i hu
zursuzluu ok younlat ve repliklerini anmsamakta glk ekti, oysa
hibir zaman byle bir sorun yaamamt. Bunun da tesinde salk sorun
lar vard. Onun hatrna alma gnlerimizi grece ksa tuttuk. D ekim
leri Dalecarlia' da Orsa Finmark yaknnda yaptk. Orada kasm gnleri k
sayd, ama kimi zaman gerekd garip yatay eilimleriyle bile k fazla
syla honut ediciydi.
Bir tek ekim bile dorudan gne nda yaplmad. Yalnzca bulutlu
ve sisli havalarda ekim yaptk.
sve gereinin ortasnda, sve ikliminin i karartc yznn deneyi-

mini yaayan sveli bir adam. Genelde film pek ok dramatik "an"dan
yoksundur.
Yine de Marta Lundberg'le Tomas'n demiryollannn kesitii yerde du
rup konutuklar byle bir '.'an" vardr. Tomas, babasnn onun bir din ada
m olmasn istediini anlatyor. Ardndan yk vagonlarnn kocaman ta
butlar andrd bir tren geliyor. Bu, gl grsel ve akustik efektlerin ya
and tek an. Bunun dnda film basittir, gene de basitliin ardnda ta
.
nmlanmas g bir karmaklk yatar.
K I dinsel bir atma gibi grnr, ama bunun da tesine geer. Pa
paz duygu ynnden lmekte. Varln sevginin dnda, aslnda tilin in
san ilikilerinin dnda srdrmekte.
Onun cehennemi, -nk gerekten cehennemin iinde yaamakta- du
rumunun farknda olmas.
Karsyla birlikte bir tr yk benimsemiler. Bu yk: "Tanr sevgidir.
Sevgi Tanr' dr."
Kars kanser olur, onun ac ekmesi ilikilerini daha da derinletirir. Ka
rsnn ektii aclar yoluyla efkat ve insan gereklii duygularn tanr. O
zamana dek hi iletiim kurmad duygular, karsnn ektikleri karsnda
gszlk ve aresizliin verdii aclar yoluyla sahici bir insan olur.
Karsyla kendisi ayru yapda iki insan, birbirini bulmu iki yaral ocuk
tu. Birliktelikleri yaam katlanlabilir klmt.
lkecilikleri, krlgan, ama gerektir. Papaz kansnn da destekledii ro
mantikletirilmi bir ilke oluturuyor ve bu alanda dinsel inanlar glen
direcek toplantlar yapmaya balyor. nsanlar papazlarm yenilenmi bir

ilgiyle dinlerler. Kars ok gzel, iirsel konumalar yapan bir papaz. Ce


maatin zerinden tatl bir rzgar eser. ift, deiik evlere giderek yal in
sanlarla konuup ilahiler syler. Rollerinin kendilerine derin bir doyum
verdii anlalmakta.
Karsnn lmyle, papazn yaam da sona erer. Amansz bir iverene
dnr. Hafif, hilekar kars lm ve Tanr, Baba eriyip gitmektedir.
Papaz lmcl bir duygu kanamas iinde, nk ocuksu duygularnn
hibir zaman gerek bir z olmam. Karsnn lmnden sonra iki yl tek
bana yayor. Sonra Marta onu ele alyor. Marta her zaman ona akt. Pa
pazn evli ve ulalamaz olduu zamanlarda bile. Kk bir toplulukta din
grevlisi ve retmen sk sk balant kurarlar. K, sessizlik, yalnzlk ve
ortak alklar onlar birbirlerinin kollarna atyor.
Marta'nn psikosomatik bir hastal var -egzama. Tomas hastal kor
kutucu bulduu iin ondan kopmaya balyor. Kadn ilikilerindeki sevgi
sizlii arpc bir biimde alglyor. Ama inat. Bu erkek onun misyonu.
Dinsel inancnda drstlkle kark bir aka var: "Tanr'ya bana bir grev
vermesi iin dua ettim. Seni buldum." Dua etmek iin diz ktnde ken
disine yol gstermesi iin Tanr'ya dnmyor. Diz kmek kilisenin dikte
ettii bir eydir. man ve gven iin dua ediyor.
Jonas'n cesedinin banda beklerken Tomas, kendi yaamnn fiyaskosu
nu beynine kaznm yaz gibi ak bir biimde grr. Bir saat sonra bunun
cn kendisini seven insandan alr. Sonra bu korkak erkek daha fazla sus
kun kalamaz ve kendisini u szleri sylerken yakalar: "Nedeni, kararmn
nedeni, ben artk seni istemiyorum."
Marta (kendi kendine): Yanllar yaptm anlyorum. Her zaman...
Tomas (acl): Artk gitmeliyim. Bayan Persson'la konuacam.
Marta: Hep yanllar yaptm. Ne zaman senden nefret etsem bu nefreti
efkate dntrmeye altm. (Ona bakar.) Sana acdm. Sana acmaya
o denli altm ki artk senden nefret edemiyorum. (zr dilermiesine
glmser, yapay alayc glmsemesiyle. Tomas ona bir gz atar: km
omuzlarna, ne eilmi bana, hareketsiz iri ellerine, gzlerindeki ani,
savunmasz baklara, dank salar arasndan grnen sarkk kulak
memelerine... )
Marta: Bensiz ne yapacaksn?
Tomas: Ah! (Kmseyerek. Dudan srr. Ar ve kt bir tat i organ
larndan azna yaylr.)
Marta (yitik): Ah, hayr! Bensiz olamazsn, beceremezsin, sevgili kk

1 78

1 79

Tomas. Artk seni hibir ey kurtaramaz. lnceye dek kendinden nefret


edersin.
Tomas ayaa kalkyor ve kapya doru yryor. Bu saniyelerde Mar
ta'sz daha da korkun bir yaam dnecek zaman olur. Artk Tomas iin
hibir ey deitirilemez. Snfta lm egemenliini srdrr. Kapya uzan
mak zereyken dner ve u szleri sylediini duyar: "Benimle Frostnas'a
gelmek ister misin? yi davranmaya alacam."
(Kadn ban kaldrp bakyor, yz ketumluk ve sertlik yanstyor.)
Marta (gergin): Gelmemi gerekten istiyor musun? Yoksa yeni bir korku
nbeti mi geiriyorsun?
Tomas: Ne istersen onu yap, ama ben sana neriyorum.
Marta: Evet. Elbette geleceim, baka seeneim yok.
Olanlar bir yara irininin szlmesidir. Yalnz erkek deil, kadn iin de.
Erkek, iindekileri szcklere dkyor, kadn ise savunmasz oturuyor ve
anszn yapt yanltan sululuk duyuyor. Kendi duygu frtnasnn iin
de yabans bir bencilliin de varln hissediyor.
Ayn gn leden sonra saat . Tomas ve Marta, Frostnas'a varyorlar.
Kilise anlar alyor. Akam alacasnda sessizce yan yana yrrlerken ara
larnda bar egemen. Algot Frvik'in umutsuzluk zerine dnceleri on
lara ferahlatc bir hogeldiniz sunuyor. Tomas bir an iin sa ile kendisinin
ayn acy ektiklerine inanyor. "Tanr, benim Tanrm, beni neden terk et
tin?"
Frostnas'a ve Golgotha'ya da karanlk ker.
Tomas'taki bu deiiklii Frvik fark etmitir. Birka saniye iin Tomas
bile aralarnda ac yoluyla oluan bu tuhaf dostluu yakalyor.
Her ey alevli bir k sayor. Kiisel geliim artk bir olaslk. Yaamn
da ilk kez kendi kararn kendisi veriyor. Yalnzca Marta Lundberg orada
olduu iin vaaza balayacaktr.
nsann, dinsel inanc varsa, Tanr'nn kendisiyle konutuunu syleye
cektir. Eer Tanr'ya inanmyorsa Marta Lundberg ve Algot Frvik'in, d
e gemi ve mezara girmek zere olan geleceklerini kurtaran iki kii ol
duklarn sylemeyi yeleyebilir.
Bu noktada Tanr'nn sustuyor ya da konuuyor olmas nemli deildir.
Byl Fener' de unlar yazdm:
Bir k sonu K I iin hazrlk yaparken Uppland' daki kiliseleri gez
dim. ou zaman orgcudan anahtar alp n dolamasn seyrederek

1 80

kilisede birka saat oturdum ve filmin sonu iin nasl bir alma yapaca
m dndm. Her ey yazlp planlanmt. Finalden baka her ey.
Bir pazar sabah erkenden babama telefon edip benimle dar kmak is
teyip istemediini sordum. Annem ilk kalp krizini geirmi, hastanede
yatyordu, babam da kendini insanlardan soyutlamt. Elleri ayaklar k
t durumdayd, bastonla yryor ve ortopedik izmeler giyiyordu. z
disiplini ve irade gcyle grevini srdryordu. Yetmi be yandayd.
lkyaz balarnda puslu bir gnd. Karn zerinde gl bir k parlyor
du. Uppsala'nn kk bir kilisesine tam zamannda gittik, dzenli ola
rak kiliseye giden drt kii nmzdeki dar sralarda oturmu bekliyor
du. Kilise mtevellisi ve zango sundurmada fsl fsl konuuyorlar, ka
dn orgcu, balkondaki org odasnda ortal inletiyordu. ar annn
nlamas sona erdiinde daha papaz grnmemiti. Cennette ve dnya
da uzun bir sessizlik oldu. Babam rahatsz bir biimde kprdanp homur
danmaya balad. Birka dakika sonra dardaki kaygan zeminde hzla
yaklaan bir araba sesi duyduk. Papaz koridordan oflaya puflaya geti.
Sunan nndeki parmaklklara vardnda dnd ve kzarm gzle
riyle cemaatine bakt. Zayft, uzun salyd, bakml sakal dz enesini
zorlukla gizliyordu. Kollarn bir kayak gibi sallayp ksrd, salar te
pesine kmelenmiti, aln krmzyd. Papaz, "Hastaym, ateim var.
yorum," dedi. Gzlerimizde anlay aryordu. "Ksa bir ayin yapmama
izin verildi. Komnyon vermeyeceim. Elimden geldiince iyi bir vaaz
vereceim. Bir ilahi syleyeceiz. Hepsi bu. imdi bir kou odaya gidip
cppemi giyeceim." Selam verdi ve birka dakika kararsz durdu, hi
kimse tepki vermeyince ar, kaln bir kapnn ardnda kayboldu.
Babam oturduu sradan kalkmaya hazrland. zlmt. "u yaratkla
konumalym. Geeyim." Kalkt. Bastonuna dayanarak kilise odasna git
ti. Bunu ksa ve kkrtc bir konuma izledi. Birka dakika sonra kilise
mtevellisi grnd. Mahcup bir biimde glmseyerek komnyon veri
leceini syledi. Yal bir meslekta papaza yardm edecekti.
Giri ayini, orgcu ve kiliseye dzenli olarak gitmeyi srdren birka kii
tarafndan sylendi. kinci dizenin sonunda cppesi ve bastonuyla ba
bam geldi. lahi bittii zaman bize dnd. "Okunmu Ekmein Kutsal
Efendisi. Cennet ve Dnya Senin Hametinle Doludur. Ey Ulu Tanrm,
Zafer Senin Olsun."
Bylece K I n n nasl biteceini buldum ve bundan sonra izleyeceim
'

bir kural vard: Yaamnzda ne olursa olsun komnyonunuzu engellemeyecek.

182

DiGER FiLMLER

Birger Malmsten, Cagnes-sur-Me' de yaayan ocukluk arkada bir res


sam ziyaret etmeyi tasarlyordu. Birlikte yola ktk, karanfil tarlalarnn
ardndaki yksek dalarn iinde Akdeniz' e egemen manzaras olan kk
bir otel bulduk.
kinci evliliim kayalara vurmutu. Karm ve ben birbirimize mektuplar
yazarak akmz tazelemeye alyorduk. O sralarda Helsingborg' da ya
admz dnemi dnmeye baladm. Bir evlilikten birka sahnenin res
mini tasarladm. imden bir ey hem kiisel olarak sanat dnyasndaki ye
rimi, hem evlilik yaammdaki sadakat (sadakatsizlik) kavramma ilikin
grlerimi darya vurmam iin beni zorluyordu. zellikle de bunlarn
iinde filizlenip fkran mzikli bir film yapmak istiyordum.
Helsingborg Senfoni Orkestras, hi sofistike olmamakla birlikte belli
bal orkestralarn kanonunu cokuyla alyordu. Zamann ve koullarn
izin verdii kadar sk gidip orkestrann provalarn izledim. Sezonu Beet
hoven'n Dokuzuncu Senfonis i'yle bitirmek istiyorlard. ef Sten Frykberg'in
partisyonunu dn almama izin verildi. cretsiz, ama tutkulu yelerden
oluan mzisyenleriyle amatr koroyu nota nota izleyebildim. ok etkile
yici ve duygulandrc bir olayd. Bir film iin grkemli bir fikirdi.
Bu dnceyi evirip evirmem son derece doald. zyaam filmimde
ki teatral kiileri mzisyenlere dntrdm ve filme Beethoven'n senfo
nisinden esinlenip Neeye Doru adn verdim.
Dncemi parlak buldum. Mesleime ilikin hibir nevrozun olmad
kesindi. alyordum, nk elenceliydi, nk paraya gereksinimim
vard. Yaptm iin deerinin ne olduunu ender olarak dnyordum.
Bylesi sarho gibi bir durumda kendi parlaklk duygumla sarlp sarmala
nabilirdim.
Neeye Doru'da, provalar balaynca tam saatinde yerinde olmann ve
dikkatli almann neminin tartld bir yer vardr. Byl Fener' de
Helsingborg yllarna ilikin yazdm gibi: "Prova srelerimiz ok ksa, n
hazrlklarmz yok denecek kadar azd. abalarmzn sonucu telala orta
ya karlm ve unutulup gitmeye mahkum zanaat rnnden baka bir
ey deildi. Bunun byle olmas iyiydi, hatta yararlyd kansndaym.
Genler srekli yeni ilerle kar karya getirilmelidir. Ara denenmeli ve
salamlatrlmaldr. Teknik ancak seyirciyle kesintisiz ve salam bir ili
kiyle gelitirilebilir."
Filmin gen kemancsnn Mendelssohn'un keman konertosunu Kriz' de
sergilediim gibi bir donuklukla almas yalnzca yknn bir blmdr.

1 85

Neeye Doru, birka parlak sahne


dnda umarszcasna dzensiz bir
filmdir. Stig Olin'le Maj-Britt Nils
son'un yzletikleri gece iyi bir sahne
dir. yi bir sahnedir, nk Maj-Britt
Nilsson'un usta oyunculuu sahneyi
zenginletirir. Drst ve ak tanmla
nan karmak bir iliki benim kendi
evliliimdeki atmalar yanstr.
Neeye Doru, ayn zamanda katla
nlmaz bir melodramdr. Filmin ba
langcnda bir gaz frnnn uursuz
ca patlamasyla Beethoven'n Doku
zuncu Senfonisi arszca smrlr.
Melodram ve pembe dizilerin tekni
ini iyi bilirim. Melodram kullanl
mas gerektii gibi kullanan kii, tar
za uygun snrlanmam duygusal olaslklar yerinde uygulayabilir. Me
lodram, Fanny ve Alexander'da olduu gibi ynetmene salt bir duygusal
enlik gerekletirme olana verir, ancak kabul edilebilir olanla, sama ve
itici olan arasndaki izginin ekilecei yeri bilmek ok nemlidir.
Neeye Doru'yu yaptmda bunu bilmiyordum. Beethoven'n "An die
Freude"si ile karsnn lm arasnda balant kurmam dikkatsiz ve ina
nlmayacak kadar anlamszd. zgn yk ok daha iyiydi. Ayrlan bir ift
le sonlanyordu. ift orkestrada kalmay srdryor, ama kadn Stock
holm' den, ayrlklarn abuklatran bir neri alyordu.
Ne yazk ki bu denli basit ve kat bir finali ykye yerletirmeyi becere
medim.
Bu dnemdeki filmlerimde genelde bir zayflk vardr. Genliin mutlu
luunu tanmlamakta zorlanyordum. Sorunun, benim kendimi hibir za
man gen hissetmemem, yalnzca olgunlamam hissetmem olduuna
inanyorum. ocukken teki gen ocuklarla hi arkadalk etmedim. Ken
dimi yatlarmdan soyutlayp yalnzl seven birisi oldum. Ayn zamanda
sveli romanc ve oyun yazar Hjalmar Bergman ve onun genlere ilikin
oya gibi ilenmi ykleri tehlikeli bir biimde beni bylemiti. Onun et
kisi Yaz Oyunu'nda grlebilir. Ayrca bu Yaban i/ek/eri'ninde en byk
eksikliidir.

1 86

Genliin dnyas bana yabancyd. Bu dnyaya dardan bakyordum.


Gen karakterlerimi konuturmaya altmda edebi, beylik eyler syle
tiyor, rk bir samalk benimsetiyordwn.
Neeye Doru' da mesafeli ve gereki olmas gereken bir dizi olay sergi
liyordum -sahneler uzaklk ve perspektif gerektiriyordu- ama byk l
de kiisel olmaya yatknd. Malzeme iin salam bir temel bulamadm ve
bylece iskambilden evim kt.
Ksa srede, hatta Yaz Oyunlar'nda kiisel ileti biiminin belirli bir uzak
lkta tutulduu zaman daha net olduunu rendim.
Yaz Oyunlar'nn uzun bir tarihi vardr. Kaynann, ailem Orn Ada
s'ndayken yaadm dokunakl bir ak yks olduunu imdi anlyo
rum . On alt yandaydm, her zamanki gibi fazladan almalara boul
mutum ve ancak ara sra kendi yamdakilerin etkinliklerine katlabiliyor
dwn. Ayrca onlar gibi giyinmiyordum, sskaydm, sivilceliydim. Nietzsc
he' den bam kaldrp, azm ap konumaya baladm zaman da keke
liyordum.
O yaz, bozulmam bir peyzajda tembel ve keyfimce srdrlen harika
bir yaamd. Ama dediim gibi biraz yalnzdm. Cennet Adas denilen ye
rin ucunda bir kz yayordu. O da yalnzd. ou zaman yalnz insanlarn
birbirini arayp bulduu gibi bizim de aramzda ekingen bir ak geliti.
Kz, anne ve babasyla tuhaf bir biimde tamamlanmam genie bir evde

yayordu. Annesi biraz ypranmt, ama ender rastlanan gzellikteydi.


Babas fel geirmiti, ya mzik odasnda ya da denize bakan terasta hare
ketsiz otururdu. Beyefendiler ve hanmefendiler egzotik gl bahesini gr
mek iin gelirlerdi. Aslnda bu biraz ehov'un ksa yklerine dorudan
adm atmak gibi bir eydi.
Gz gelince akmz ld, ama o yaz smavlarmdan sonra yazdm k
sa bir yky bu aka dayandrdm. Svensk Filmindustri' de senaryo kle
si olarak alrken bu yky elden geirip besledim ve bir film senaryo
suna dntrdm. inden nasl kacam bilemediim kark ve geri
dnlerle dolu bir ey oldu. Birka versiyon yazdm, ama hibiri tam ye-

1 88

rine oturmad. Herbert Grevenius yard mma kotu. Kark ve gereksiz


blmleri ayklayp zgn senaryoyu ortaya kard. Onun abalan saye
sinde senaryonun yapma girmesini onaylatabildim.
ekimi, Stockholm dndaki takmadalarda yaptk. Peyzaj, lml bir kr
sallkla bir el dememiliin karmyd ve yazn parlaklyla gzn ala
casndaki farkl zaman planlar ok nemli rol oynad. Maj-Britt Nilsson'un
kard oyunda doal bir sevecenlik dokusu vard: Kamera onu anlal-

mas kolay bir efkatle yakalyordu. Kzn yksn kucaklam, parlak


oyunculuu ve ciddiyetiyle onu yukar kaldrmt. ekim, benim mutlu
deneyimlerimden biri oldu.
Oysa nmzde zor gnler vard. Tam bir durgunluun habercisi olan
film krizi hzla yaklayordu ve Svensk Filmindustri alelacele bir gerilim fil
mi yapmak istiyordu. Hollywood' dan ithal edilecek olan Signe Hasso'lu
Burada Byle ey Olmaz' ekme telana dmt. Bu filmi parasal neden
lerden dolay kabul ettim ve bir ekimden tekine kotum, Yaz Oyunlar bir
yana brakld, nemli olan Burada Byle ey Olmaz' d.
Benim iin olayn tm ikence gibiydi, istemediiniz bir eyi yapmak
zorunda kaldnz zaman kendinizi ne denli kt hissedebileceinize iyi
bir rnek. Beni hasta eden ey, byle grevlendirilmek deildi. Daha sonra
film yapmclnn durduu dnemde bir sabun, Bris "Meltem" iin bir di
zi reklam filmi yaptm ve birletirdim. Reklam filmi tryle oynayp rek
lam trnn stereo-tiplerini ortaya karmak ve bw1lardan Georges Melies
ruhunda filmler yapmak ok elenceli oldu. Bris reklamlarn kendi gei
mim ve ailelerimin geimi iin kabul etmitim, ancak bu gerekte ikincil ne
dendi. Asl neden, rnn mesajn istediim gibi anlatmam iin bana pa
rayla birlikte zgrln de verilmesiydi. Ben, sanayinin elinde ekiyle
kltre hcum etmesine ierlemeyi her zaman g bulmuumdur. Tm si
nema kariyerim zel sermaye tarafndan desteklenmitir. Kendi gzel gz
lerimin hatrna tek bama ayakta durmay beceremedim! Para karln
da alan bir kii iin kapitalizm -kazan beklentisi olduu zaman- yaban
s, drst ve biraz da cmerttir. Hibir zaman gnlk deerinizden kuku
ya dmezsiniz ve sizi salamlatracak yararl bir deneyimdir.

1 90

Ne var ki daha nce de sylediim gibi Burada Byle ey Olmaz batan so


na bir ikenceydi.
Bir polisiye ya da gerilim filmi yapmann hi de karsnda deildim; be
nim rahatszlmn nedeni bu deildi. Signe Hasso da deildi. Hasso, ulus
lararas bir yldz olarak Svensk Filmindustri tarafndan arlmt ve ina
nlmaz bir saflkla bunun, filmi tm dnyada mthi bir baarya ulatra
ca umulmutu. Bylece biz, Burada Byle ey Olmaz'n ekimini iki dilde
yaptk. svee ve ngilizce. Yetenekli ve scak bir kadn olan Signe Hasso,
ne yazk ki tm ekim boyunca kendini kt hissetti. Onun, bir gnden te
kine zinde mi yoksa depresif mi olduunu bilmiyorduk. Bu bir glkt el
bette, ama belirleyici neden deildi.
ekimin daha drdnc gnnde yaratclm felce urad.
Bu olay tam olarak, bize katlacak olan Baltk'tan srlm oyuncularla
karlanca bama geldi. Karlama bir oktu ve birdenbire hangi filmi

191

yapmamz gerektiini anladm. Srgn edilen oyunculardaki yaam dene


yimi ve zenginliini, hemen hemen dzensiz gelien entrikalarla, Burada
Bt;le ey Olmaz'da aka grebiliyordum. lk haftann sonuna gelmeden
Svensk Filmindustri'nin ba yneticisi Carl Anders Dymling'i grmeyi ta
lep ettim ve ondan projeyi iptal etmesini rica ettim. Ama trenimiz yoluna
devam ediyordu ve durdurulamad.
Tam bu srada korkun bir grip oldum. Grip, gittike iddetlenen bir si-

1 92

nzite dnt ve ekimin sonuna dek bana ikence etti. Tm ruhum, si


nslerimin ve burun kanallarmn en derin karanlklarna gizlenerek filme
kar koydu.
Birka filmimden utan duyarm ya da deiik nedenlerden dolay nef
ret ederim. Burada Byle ey Olmaz birincisiydi. Filmi iddetli bir isel kar
koyma eliinde tamamladm. teki ise Temas. kisi de ok derinlerimde le
ke brakmlardr.
Dardan alacam ceza da gecikmemiti. Burada Byle ey Olmaz
1950'de gsterime girdi ve hem eletirmenler, hem izleyiciler tarafndan bir
fiyasko, hak edilmi bir baarszlk olarak karland. O dnem sresince

Yaz Oyunlar beklemeye alnd. Bir yldan nce de gsterime girmedi.


Eer bir baka film yaparsam, ynetmen olarak saygnlmn kurtarl
ma frsah vard. Bunu aklmda tutarak Svensk Folkbiografer iin Yazn Dan
seden Kadn' yazmaya karar verdim. Baz nedenlerden bu film morator
yumdan muaf tutuldu. Ne var ki son dakikada prodksiyonun bandaki
Karl Kilbom'un akl bana geldi. Gzel bir film grmek istiyordu, rnein
Susuzluk gibi nevrotik bir bayalk deil. Projeden kovuldum. Ne var ki
Ulla Jacobsson'la perde denemeleri (Jacobsson bu filmin yapm bittikten
sonra uluslararas yldzla ykseldi) oktan yaplmt.
Buna karlk bir sonraki filmim Bekleyen Kadnlar olacakt. Yapm yasa

kalktktan bir gn sonra hemen balama iaretini almt. Bu filmin fikir


annesi, o dnemdeki karm Gun Hagberg' di. Biz tanmadan Gun, Dani
marka'nn Jutland Adas'nda byk bir yazlkta kalabalk bir aile iinde ev
liliini srdryordu. Gun, bana bir gn klann btn kadnlarnn akam
yemeinden sonra masann bandan kalkmayp, nasl gerek anlamda ko
numaya baladklarn anlatmt. Byk bir akyreklilikle evliliklerini
ve aklarn dile getirmilerdi. Bunun, ykden oluan bir film iin ku
sursuz bir ereve olacan dndm.
Yapmdan sonra da hibir kprt olmayan parasal durumum beni (en ha1 95

fif szcklerle) Svensk Filmindustri'yle ikinci snf bir szleme yapmaya


zorlamt. Baarl bir film yapmak zorunda olduumun znt iinde bi
lincindeydim. Bir baka deyile bir komedi kesin bir gereklilik gibi grn
yordu.
Komedi, nc blmde aka kendini belli etti. Eva Dahlbeck'le Gun
nar Bjmstrand'n asansr sahnesi. lk kez seyircinin yarattm bir eye
gldn iittim. Eva ve Gunnar komedi ve gldrme tekniklerinde de
ok deneyimliydiler ve bu iin nasl baarlacan biliyorlard. Asansrde
dar alandaki bu kk komedi onlarn sayesinde gln oldu.
kinci blm benim iin daha ilgintir. Uzun sredir diyalogsuz bir film
yapmay dnyordum. 1930'larda ek ynetmen Gustav Machaty, iki
film -Ecstasy, Nocturno- yapmt. kisi de grsel anlatma dayal ve hemen
hemen diyalogsuzdu. Ecstasy'yi grdmde on sekiz yamdaydm ve be
ni derinlemesine etkilemiti. Bunun bir nedeni, beyazperdede ilk kez plak
bir kadn grmeye gsterdiim doal bir tepkiyse de, daha nemli neden,
filmin hemen her eyi imgeler yoluyla anlatmasyd.
Machaty'nin tekniinde ocukluumdan bu yana bildiim bir ey vard.
Bir kez kartondan minyatr bir sinema yapmtm. nde birka sra, or
kestra ukuru, perdeler ve n sahne, yanlara kk balkonlar yapmtm.
Giriine de -Stockholm' deki nl sinema- Rda Kvarn (Krmz Deirmen)
adn yazmtm.
Filme gelince; uzun katlara gln yk dizileri iziyordum ve bunla
r kare biiminde kesilmi "perdem"e balanan kutudan ekerek oynat
yordum. ykler uydurup resimlerin altna yazlar yazyordum, ancak ke
sinti olmasn diye yazy en aza indirgemitim. Ksa srede Ecstasy'deki gi
bi yazsz ykler anlatmann mmkn olduunu kefettim.
Bekleyen Kadnlar' yazarken dzenli olarak yazar Per Anders Fogelst
rm'le bulutum. Yazar, evlerinden kaan ve uygarla geri dnmeden n
ce el dememi takmadalarda yaayan bir gen kzla gen bir erkee ili
kin bir yk zerinde alyordu. Senaryoyu Fogelstrm'le birlikte yazdk.
Nasl kullanlacana ilikin ayrntl bilgilerle Svensk Filmindustri'ye tes
lim ettik. Rahat bir program iinde kk bteli bir film yapmak istiyor
dum; stdyolardan uzak, olas en kk ekiple Monika'ya, klelik szle
memin ikinci filmine yeil k yakld. Harriet Andersson'la Lars Ekborg,
Bekleyen Kadnlar'n bir sahnesinde perde denemesinden geirildiler. Ben yi
ne bir film bitiminin hemen ardndan bir baka filme balamaya kotum.
Monica'yla Yaz, filmlerim arasnda en az karmak olanyd. zgrl-

1 96

mzden byk bir keyif alarak dosdoru gidip ektik. Filin nemli sayla
cak bir baarya ulat.
Harriet Andersson gibi doal bir yetenei ortaya karmak ve onun ka
mera karsnda nasl davrandn grmek byk bir mutluluktu. Harriet,
tiyatro ve varyete gsterilerinde oynam, Bayan Andersson'un Kalle'si ve
Kyma ve Muz gibi hafif komedi filmlerinde kk roller almt. Aynca
biraz bocalamadan sonra Gustaf Molander'in Meydan Okuma filminde ona
saf bir kz rol verilniti. Monika'yla Yaz' yapmak zere prodksiyon y
neticilii ofislerine gittiim zaman youn bir kukuyla karlatm. Gustaf

1 97

Molander'e Harriet'i kullanma konusunu dantm. Gz krpt. "Eer sen


ondan bir eyler karabileceine inanyorsan sanyorum iyi olur." Ancak
daha sonra benden ya daha byk meslektamn bu sevimli, ama uygun
suz st kapal szcklerinin anlamn yakalayabildim.
Harriet Andersson, sinemann en stn yeteneklerinden birisidir. Sine
ma sanayii ormannn dolambal yollarnda yaptmz gezilerde ancak
pek ender olarak rastlayabileceiniz donuk ve titrek kl sayl birka kii
den birisi.
te onun yeteneinden bir rnek: Yaz bitmi. Harry evde deil. Monika,
Lelle adl bir adamla buluur. Adam kafede jukebox'a madeni para atar ve
hareketli bir mzik kafede yanklanrken kamera Harriet1 e dner. Harriet,
baklarn partnerinden dosdoru objektifin iine kaydrr. Birdenbire, si
nema tarihinde ilk kez oyuncunun bakyla izleyici arasnda utansz ve
dorudan bir iliki kurulur.

1 98

Utan'n ilk gsterimi 29 Eyll 1968'de yapld. Ertesi gn alma defterimde yle bir giri var:
Far Adas'nda oturmu bekliyorum. stediim gibi tam anlamyla so
yutlandm. Bu bana iyi geldi. Liv Sorrento'da, festivalde. Dn, Stock
holm' de ve Sorrento'da film gsterime girdi. Burada oturup eletirileri
bekliyorum. lende vapurla Visby'ye gidip sabah ve len gazetelerini
birlikte alacam.
Bunu tek bama yapmak kendimi daha iyi hissettiriyor. Yzm gster
mek zorunda kalmamam iyi, nk ikenceler iindeyim: Korkuya kar
an srekli bir ac. Henz hibir ey bilmiyorum. Sezgilerim, bana kendi
mi depresif hissettiriyor. nk eletirilerin, kk drc olmadkla
r zaman lk olacana inanyorum. zellikle bu kez eletirilerden etki
lenmemek g olacak. Elbette herkes, her zaman eletirmenlerin ve hal
kn beenisinin ve baarnn keyfini karmaktan holanr. Benim iin
uzun zamandr byle bir ey olmad. Kenara itiliyorum duygusundaym.
evremde suskunluk ve nezaket var. Soluk almak g. Bunu nasl srd
receim?
Sonunda daha fazla bekleyemedim. Svensk Filmindustri'nin merkez ofi
sini arayarak halkla ilikilerin bandaki kiiyle grmek istedim. Dar
da kahve molasmdayd. Onun yerine sekreteriyle grtm:
Ah, evet, eletirileri henz okumamt. yi olmalydlar, akam gazetesi
Expressen'de be yldz verilmiti, ama trnak iine alnacak bir ey yoktu,
hayr. Evet, Liv iyiydi, elbette, yine de neler yazdklarn bilirsiniz.
Bu arada ateim 39 oldu ve almac yeniden yerine yerletirdim. Yreim
utantan, bitkinlikten, skntdan dar frlayacakmasna arpyordu.
Bunun nedeni umutsuzluum ve isteriydi. Hayr, pek mutlu deildim.
Bu paragraflar iki ey gsteriyor: 1) Eletirileri beklerken bir film ynet
meninin ektii acy ve 2) yi bir film yaptna olan inanc.
Bugn Utan' izlediim zaman iki blmde deerlendirebileceimi d
nyorum. Sava olaylarna ilikin birinci yar kt. Savan etkilerine
ilikin ikinci yar iyi. Birinci yar sandmdan ok daha kt, ikinci yar ise
anmsadmdan ok daha iyi.
Birinci yarda blk prk iyi yerler var: Film iyi balyor. iftin duru
mu ve arka plan iyi dzenlenmi. Filmin iyi yars, savan bittii ve yan et
kilerin acsnn ortaya kt an Liv Ullmann ve Max von Sydow'un bir pa
tates tarlasnda boucu bir sessizlik iinde yrmeleriyle balyor.

1 99

nsan, bir tomar banknotun birka kez el deitirmesini de ieren bir d


zenle filmin ikinci yarsnn zgnlnn yitirildiini dnebilir. Bu
dzen 1 950'lerin Amerikan dramaturgi etkilerini yanstr.

Utan' yapmadan nce uzun bir sre bir snrda sregelen "kk bir
sava" zerinde dncemi odaklatrmaya almtm. Bir snr sava,
byk bir karklk yaanyor ve kimse aslnda neler olup bittiini bilmi
yor. Eer senaryoyu yazarken daha sabrl olsaydm bu "kk sava" ok
daha iyi betimlerdim. Ne var ki bu sabr bende yoktu.

Dorusunu sylemek gerekirse bu filmle ar gurur duyuyordum. Ayr


ca sregelen gncel toplumsal bir tartmaya da (Vietnam Sava) katkda
bulunduum duygusu iindeydim. Wan'n iyi olduuna kendimi inandr
mtm. Hindistan'a Giden Bir Gemi'yi de bitirdikten sonra ayn kuruntunun
acsn ekmitim. Ylann Yumurtas'n yaptktan sonra da ayn ey bama
gelecekti.
Bir sava filmi yapmak, topluluklara ya da bireylere yneltilmi iddeti
betimlemektir. Bir Amerikan filminde iddeti betimlemenin uzun bir gele
nei vardr. Japonlarda ise iddet, byk bir ustalkla ritele dntrl
m ve esiz bir biimde koreografisi izilmitir.

Utan' yaptm zaman savan iddetini hi snr tanmakszn sergile


mek iin youn bir istek duymutum. Ne var ki isteim ve niyetim yete
neklerimden daha bykt. Sava betimleyen modern bir tasarmcnn be
nim hazrlmdan tmden farkl bir sabr ve profesyonel titizlik iinde ol
mas gerektiini anlamadm.
D iddet bitip i iddet balaynca Utan iyi bir film oluyor. Toplum ar
tk ilevini yerine getiremeyince ana karakterler bir yarg ya da karar veril
meden nce bilinmesi gereken koullar yitiriyorlar. Toplumsal ilikileri bi
tiyor. nsanlar paralanp ufalanyorlar. Filmdeki zayf erkek acmasz olu-

200

yor. Gl kadn gyor. Her ey bir d oyununun iine kayp bir g


men gemisinin iinde son buluyor. Bir karabasanda olduu gibi resimlerle
gsteriliyor. Karabasanda rahattm. Savan gerekliinde kaybolmutum.
(Senaryo yazma dneminde yknn ad Utancn Dleri'ydi.)
Bir baka deyile zayf rlm bir metinden sz ediyoruz. Filmin ilkya
rs, on dakikaya sdrlp tamamlanmas gereken, ama gerekte bitip t
kenmeyen bir sergilemeden fazla bir ey deildir. Sonraki olaylar bunun
zerine yaplandrlp, doldurulup, gereksinim duyulduu lde gelitiri
lebilirdi.
Oysa ben bunu hi grmedim. Senaryoyu yazdm zaman grmedim,
anlamadm. Filmi ekerken de anlamadm. Montaj yaparken de grmedim.
O dnemde Uta n n ak seik ve duygu asndan dengeli bir film olduu
dncesiyle yaayp durdum.
Eer insan alma sresinde metnin yapsndaki yanll anlamazsa
ok karmak ve uzun bir srele ilevini yapan savunma mekanizmasnn
devreye girmesi gerekebilir. Bu mekanizma, eletirel egoyu susturur. Ken
di zeletire! sesiniz kulanza haykrp dururken filmin ekimi katlanla
mayacak lde ar ve acl olabilir.
'

20I

Anna'nn Tutkusu, 1968 gznde Far Adas'nda yaplmt ve o gnler


de hem film dnyasnda hem de gerek dnyada kopan frtnalarn izleri
ni tar. Dnemini belirleyen zellikler tar. Dier gl ynleriyle kabul
edilmi film almalarndan farkl bir yaps vardr. Bu filme bakm kar
k duygularla dolu.
Yzeysel dzlemde oyuncularn salar, modaya uygun giyim tarzlar,
filmi dnemiyle balantl klar. Dnemi belli bir filmle dnemi belli olma
yan bir film arasndaki fark eteklerin boylarndan belli oluyor. ki yetikin
kadn, Bibi Andersson ile Liv Ullmann' o dnemin ksack etekleri iinde
ocuksu bir havada grmekten hi holanmamtm. Bir hafta kadar onlara
hafife direndiimi anmsar gibiyim, ama iki kadnn gcyle karlatm
da ne yazk ki gerilemitim. Bu talihsizlik o zaman gze arpmad, ne yazk
ki daha sonra grnmez bir mrekkeple yazlm gibi kendini gsterdi.
Anna'nn Tutkusu birka anlamda Utan'n eitlemesidir. Gerekte U
tan'ta gstermek istediim eyi betimler, iddetin st rtl biimde d
avurumudur.
Aslnda yk ayndr, ama daha inandrc biimde anlatlmtr.
Notlar aldm ok ayrntl bir alma defteri tuttum, bu defteri imdi
okumak ok ilgin. 1967 ubat'nda aldm notlar, lm Krall nn Fa
r' de yaplmas dncesini beynimin iinde dolatrp durduumu gste
riyor. ok uzaklarda varln srdren bir eyin zlemini duyan birisi ada
da yryor. Yry boyunca birka durak var. Basit, rktc ve garip
bir biimde heyecan verici.
te bu temel kavram, biten filmin de temelini oluturdu. Ne var ki bu
kavram, anszn olas her ynde geliti. Bir sre, birisi l Anna, teki ya
ayan Anna olmak zere iki kz kardein evresinde dnen karmak bir ta
sar zerinde altm. ki yk art arda dnml olarak birbirlerinin
kar sesini oluturacaklard.
30 Haziran'da defterime unlar yazl: "Bir sabah uyandm, iki kz kar
dee ilikin ykden vazgetim. ok geni, ok hantal ve &inemasal adan
da ok ilgin deil."
O zaman senaryo yazlmamt, ama iki yknn de uzun diyalog
blmleriyle birletii ayrntl bir taslak vard. Avrupa Radyo Birlii bana
bir televizyon oyunu smarlad zaman Kuku'nun notlarndan bir oyun
karp onlara vermem bir haftadan fazla zamanm almad. Bu yzden
Kuku ile Anna'nn Tutkusu arasnda sk bir balant olduu anlalabilir.
Bu giriimi elimdeki malzemenin iyice uzatlp Anna'nn Tutkusu bii'

203

minde yeniden gelitirilmesi izledi. Bu sre yaz boyu srd ve gzn e


kime baladk.
Notlarmda lm Krall tekrar tekrar karma kmay srdryor. Bu
gn zgn grntme daha sk bal kalmadm iin pimanlk duyuyo
rum.

lm Krall'mn zgn grntsnden fkran film ise farkl oldu. te


ki eylerin yan sra Utan'la olan balants giderek nem kazand.
ki filmde de grnt ayndr, ne var ki Utan'taki yadsnamayacak teh-

20 5

likeli sahneler, Anna'nn Tutkusu'nda kolayca fark edilemeyecek kadar us


talkldr. Ya da metinde sylenildii gibi: Uyarc iaretler grnte deil
daha altlarda yatar.
Anna'nn Tutkusu'nda d, Utan'taki gerekliin bittii yerde balar. Ne
yazk ki zel bir inandrcl da yoktur. Baklanarak ldrlen kuzucuk
lar, yanan at, aslan kpek yavrusu karabasan yaratmak iin yeterlidir. Ba
langtaki yapayl ok belirgin olan gneler, filmin tonunu ve havasn
belirlemiti bile.
1960'larn izleri bylesine belirgin olmasayd Anna'nn Tutkusu iyi bir
film olabilirdi. Bu yllarn damgas yalnzca etek boylarnda ve salarda de
il, daha nemli biimsel elerde grlr: Oyuncularla yaplan syleiler,
doalama akam yemei daveti. Syleiler karlmalyd. Akam yemei
ise ok farkl olmalyd, ksaltlmalyd.
Ne yazk ki sk sk kaygl bir biimde retici olmutum. Korkuyordum.
Oturduunuz yerin alt uzun sredir oyulmakta olduu zaman korkars
nz. Utan gerek bir baar deildi. Firmann filmimin anlalr olmas ge
rektii talebinin basks altnda almtm. Tm bunlara karn tm cesa
retimi Anna'nn Tutkusu'na son biimini vermek zere topladm syleye
rek kendimi savunabilirim.
Filmdeki drt ana karakter, Johan' (Erik Hell) oyunlarnda bir su orta
gibi kullanrlar. Johan'la K I'ndaki balk arasnda bir koutluk var
dr. ki karakter de felli gibi olmalarnn ve insanda var olan duygusal ya
amla ba kurma yeteneinden yoksun olmalarnn kurbandrlar.
Benim felsefem (bugn bile) anlatlamaz bir ktln -zehirli, korku
tucu bir ktlk- varln srdrd ve hayvanlar arasnda bu ktle
yalnzca insanlarn sahip olduudur. Akld ve kuralsz bir ktlk. Koz
mik. Nedensiz. nsanlar, anlalamayan ve aklanamayan bu ktlkten
daha fazla korkutan hibir ey yoktur.
Anna'nn Tutkusu'nun ekimi krk be gn srd ve etin bir deneyimdi.
Senaryo, heyecann dorukta olduu bir zamanda yazlmt ve geleneksel
dramatik film blmlerinden ok, bir dizi ruh durumunun tanmlanp an
latlmasyd. Genellikle ortaya kacan dndm teknik sorunlar,
senaryoyu yazarken annda zerim. Ama bu kez ekim sresinde sorun
larla boumay yeledim. Bu kararn nedeni bir yere kadar zamann azl
yd, ama daha arlkl olan kendimi zora komak gereksinimi duymam
d.
Anna'nn Tutkusu, Sven Nykvist'le birlikte yaptmz gerek anlamdaki

206

ilk renkli filmdi. Tm Bu Kadnlar' yerleik renkli film kurallarna gre ek


mitik. Bu kez o zamana dek hi yaplmam bir renkli film yapmak istedik.
Her zamanki ibirliimizin tersine bu kez kendimizi bitmeyen anla
mazlklar iinde bulduk. Benim lserim azd, Sven'in de vertigosu vard.
Tutkumuz belirli renk tonlarnn tam anlamyla tanmland siyah beyaz
tonunda bir renkli film yapmakt. Ama bunun g olduu anlald. Renk
li negatif filmler o zamanlar daha yavat ve bambaka bir k dzeni ge
rektiriyordu. abalarmzn baarsz sonular kafamz kartrd ve ne ya
zk ki sk sk tarttk.
Ayrca yl 1968'di. O yl atlan bakaldr tohumlar bizim Far'deki eki
bimize bile ulamaya balad.
Sven'in daha nce birka filmde birlikte altmz bir asistan vard.
Ksa boylu, gzlkl, asker gibi bir adamd. Hi kimse ondan daha dikkat
li ve alkan olmamt. Ama artk etkin bir kkrtcya dnmt. B
yk miting arlar yapyordu. Sven ve benim diktatrler gibi davrand
mz, tm sanatsal kararlarn ekibimiz tarafndan verilmesi gerektiini ilan
etti.
Ben de bizim alma tarzmzdan holanmayanlarn ertesi gn evlerine
dnebileceklerini ve maalarnn eksiksiz deneceini bildirdim. alma
yntemimi ve ekim programm deitirmeyecektim ve ekibin sanatsal ka
rarlarn kabul etmeyecektim.
Hi kimse evine dnmek istemedi. Kkrtcmz baka ilere gitti ve An
na 'nn Tutkusu'nun ekimi, baka protesto mitingleri yaplmadan tamam
land.
Yine de ekim, imdiye dek yaptm ekimlerin en ktlerinden bir ol
du. Ktlk derecesi Burada Byle ey Olmaz, K I ve Temas'la aynyd.

207

Yaamn Eiinde'yi 1 957 gznde ektiimden bu yana bir daha izleme


mitim. Ancak bu gerek, filmden aykr terimlerle sz etmemi engelleme
di. Lasse Bergstrm ve ben filmlerime ilikin banda alnm konumalar
mz bitirip teybi artk kapattmz zaman Yaamn Eiinde' den sz etme
diimizi aknlk iinde fark ettik. Bir tek sz bile sylememitik, bir dip
not bile d memitik. kimiz de bu dlamann gerekten tuhaf olduunu
dndk. Sonuta ben filmi izlemeye karar verdim ve bu noktada iimde
ki inat bir kar koyuun rtsn kaldrdm; mthi bir kar koyu, ne
den bilmiyorum.
Filmi Far'deki sinema odamda tek bama seyrettim ve Yaamn Eiin

de'ye duyduum krgnla kendim de ardm. Bu, smarlama bir filmdi.


Svensk Folkbiografe' e bir film yapmaya (nedenini anmsamyorum) sz
vermitim. Ulla Isaksson'un ksa yklerden oluan liimn Teyzes i'ni oku
mutum. Ulla Isaksson'un iki ksa yks beni bylemiti ve bu iki yk
y birletirip bir senaryoya dntrebilirdim. Senaryonun yazm ilerledi
ve elenceli oldu (dostum Ulla ile her zaman olduu gibi). stediim ekip
verildi. Bibi Lindstrm kabul edilebilir bir doum kouu hazrlad; herke
sin keyfi yerindeydi ve almamz hzla ilerliyordu. Bunca kayg ne iin?
Ah, evet! imdi zayflklar ve kusurlar otuz yl ncesinden daha ak g
rebiliyorum, ama 1950'lerden bu yana ka film varln srdrebildi? l
tlerimiz deiti. (Film ve tiyatroda bu deiimin hz ba dndrcdr.)
Bir tiyatro ynetmeninin en byk avantaj, gsterinin unutuun okyanu
suna dalp yok olmasdr. Filmler ise yaamay srdrrler. Eer eserlerim
yok olup gitseydi ve ben yal1zca defterlerdeki yorumlarm, fotoraflar,
gazete eletirilerini ve soluk anlar temel alsaydm nasl bir kitap ortaya
kard acaba?
Oysa Yaamn Eiinde, ilk gsteriminin
yapld 1 1 Mart 1 958'de olduu gibi var
ln srdryor, grlebiliyor, iitilebili
yordu ve yllar sonra tek bama oturmu,
karanlkta, kimsenin etkisinde kalmadan
ayn filmi izliyordum. Grdm ey, do
um kouundaki kadna ilikin iyi an
latlm, ama biraz fazlaca soluksuz bir y
kyd. Birinci snf bir oyunculukla her
ey drst, scakkanl ve zekice canland
rlmt, ama makyaj ard, Eva Dahlbeck'

in banda acnacak bir peruk,


yer yer baarsz bir sinematogra
f vard, ayrca gndermeler biraz

fazlacayd. Film bittiinde kendi


bama biraz arm ve rahatsz
olmu oturuyordum; anszn eski
filmden holanmhm. Kendi ola
naklar iinde drst ve kusur
suz biimlenmiti, sinemalarda
oynad zaman da byk bir
olaslkla ok yararl olmutu.

Sinemalara salk grevlileri yerletirildiini anmsyorum. nsanlar srf


korkudan baylmak eilimindeydiler. Film iin bir salk danman ar
dm da anmsyorum. Dr. Lars Engstrm, Karolinska Hastanesi'nde bir
doumda bulunmama izin verdi. Travmatik ve rnek bir deneyimdi. O za
manlar be ocuk babas olmama karn doumlardan hibirinde bulunma
mtm. (Eskiden bu olay byleydi.) Ya sarho olurdum ya minyatr elekt
rikli trenlerimle oynardm, sinemaya ya da provaya gider ya da bir film
zerinde alr ya da pek de uygun olmayan bir tarzda baka kadnlarla il
gilenirdim. Ayrnhlar pek anmsamyorum. Her neyse, Karolinska Hasta
nesi'ndeki doum harikayd ve hi de kark deildi. Anne gen ve i-

209

mand, lklar ve kahkahalar iinde ocuunu dnyaya getirdi. Atmosfer


heyecan vericiydi. ki kez baylr gibi oldum, sonunda kendimi toplamak
iin odadan kp bam duvara vurmak zorunda kaldm. imin bana bi
raz sarslm, ama krederek dndm.
Filmi yaparken hi karklk olmadn varsaymak istemiyorum. Folk
biografer'in Stockholm'n stermalm semtinde ykk dkk bir binann
bodrumunun derinliklerinde bir zamanlar bir okulun jimnastik salonu olan
bir stdyosu vard. Bitiiinde yeterli alan yoktu ya da yararlanlmamt.
Havalandrma da ok salkl deildi. Hava kaldrm dzeyinden geliyor
ve geen arabalarn egzoz kokularn ieri flyordu. Stdyo skntl, kirli
ve bakmszd. Asya gribi ortal kasp kavuruyordu ve hepimiz domino
talar gibi devriliyorduk. Oyuncularn ekimin hemen ardndan baka

210

szlemeleri olduu iin eki.mi ne erteleyebiliyor, ne de iptal edebiliyor


duk. 40 derece atele ekimi srdrmek olanaksz gibi grlebilir, ama pe
kala da olanaklyd. Zaman zaman, daha dorusu sk sk azot monoksit ga
znn bulunduu setin arkasna gidiyorduk. Azot monoksitin etkisi ksa ol
makla birlikte uyuturucu kadar bamllk yapar.
Kameraman Max Wilen'in yetenekli, ama neesiz ve duyarsz bir zana
at olduu anlald. atk kal, ama terbiyeli bir yzle neesiz ibirliimi
zi srdrdk. Laboratuvar da bir felaketti (banyo edilmi filmlerin zerin
deki kir ve izikler).
Tmyle film fazla nemli deildi. Oyuncular en byk deerdiler ve
yle kaldlar. Her gergin d urumda olduu gibi profesyonelliklerini, yarat
clklarn ve sarslmaz baWklarn gsterdiler. Sorunlar karsnda glme
2II

yetenekleri vard. Kardelik duygusu iindeydiler. Birbirleriyle ilgileniyor


ve birbirlerini kolluyorlard.
Oyuncular, evet onlar zel bir blm hak ediyorlar, ne ki onlarn benim
filmlerimin doularna ve kompozisyonlarna nasl k tuttuklarn ak
layabilecek miyim bilmiyorum.
Bibi Andersson, Alma'y oynamasayd acaba Persona nasl olurdu? Liv
Ullmann kendini bana ve Elisabeth Vogler' e atlamasayd benim yaamm
ne olurdu? Ya Harriet'siz Monika'yla Yaz? Ya da Max von Sydow'suz Yedin
ci Mhr? Yaban ilekleri'nde Victor Sjstrm? K I'nda Ingrid Thulin?
Bir Yaz Gecesi Dleri'ni Eva Dahlbeck ve Gunnar Bjrnstrand'sz yapmak
yrekliliini hibir zaman gsteremezdim.
Oyuncular sk sk stdyolarn dnda baka koullarda grmmdr,
ancak benim motiflerim hep filmlerin evresinde dner. Ah, bykanne
Gunn Wallgren ok doal. Fanny ve Alexander'da bykanne rolnde oyna
mal elbette. Lena Olin ve Erland Josephson olmasayd Provadan Sonra'y
yazmazdm, nk bu iki oyuncu bana esin kayna oldu ve filmi yapmak
isteini verdi. Ingrid Bergman ve Liv Ullmann Gz Sonat'n yapmam iin
gerekliydi. Pek ok sabah, pek ok le yemei saati ve uzun uzun dn
meler. Ne keyif, ne karklk, ne sevecenlik. Tm bu kendini adama -ekim
biter bitmez younluk ve davran deiiklii gsterir- dengelenir, azalr
ya da yok olur. Sevgi, dokunma, pme, karklk ve gzyalar. lklar
ve Fsltlar' daki drt kadn: Kari Sylwan, Harriet Andersson, Liv Ullmann,
Ingrid Thulin. Sette ekilmi bir fotoraf var. Drd de alak bir kanepeye
dizilmi gibi oturmular, drd de karalar giymi ve ciddi. Harriet'e ceset
makyaj yaplm ve ceset giysisi giydirilmi. Anszn oturduklar yerde
zplamaya balyorlar. Kanepenin yaylar salam, drd de -aa yukar
zplyor ve birbirleriyle arpyorlar ve glyorlar. Nasl bir dii yaants,
ne denli bir profesyonel baar.
Gunnar Bjrnstrand, kslm gzlerle karanlk, alayc bir bak frlatt,
dudaklarnda alayc bir glmseme, vahi bir savata iki samuraydk, l
me adanm bir sava; sonra o, hastaland ve repliklerini ezberlemekte g
lk ekti; zel bir tiyatroda felaket bir al gecesi yaad, stelik Stock
holm' deki birka igzar tiyatro eletirmeni tarafndan cezalandrld. Tm
mesleim boyunca birlikte almtk, bu nedenle Gunnar'n son filmimin
bir paras olmasn ok istedim. (Birlikte almaya 1946' da balamtk.
Akmza Yamur Yayordu'da Bay Purman' oynamt.) zellikle Gunnar
iin onun anmsama glne uyum gsterebilecek bir blm yazdm.

21 2

Fanny ve Alexa nder'daki ynetmeni, idari blm bakann ve Pere Noble'


oynad. Filmdeki tiyatro topluluunun On kinci Gece gsterisinde Gunnar,
soytar rolndedir. Oyunun sonunda kk bir merdivende oturur. plak
kafasnn zerinde yanan bir mum, elinde krmz ak bir emsiye
"Yamur Gibi, Yad Gnlerce" arksn syler. Yamur yaar. Her ey ok
gzel ve duygulandrcdr ve Gunnar Bjrnstrand'n nitelikli zevkiyle ya-

2 13

plmtr. Gn boyunca belgeselimizi eken kameraman, kamerasn kesin


tisiz olarak Gunnara yneltti. Hi kimse, hatta ben bile onun Gney Tiyat
rosu'ndaki bu olaanst gn zelletirdiini bilmiyorduk.
Gunnar iin zor bir gnd. Anmsamakta ve balant kurmakta zorlan
yordu. Sonu gelmeyen ekim tekrarlar yapyorduk. Ne var ki ne Gun
narn, ne de benim vazgemeye hi niyetimiz yoktu. Bellek yetersizliiyle
yiite savat ve bir an bile pes etmedi. Sonuta soytar sahnesinin tamam
film makarasndayd. Zaferimiz tamamlanmt.
Fanny ve Alexander'n ekimine ilikin -iki saatten uzun- belgesel de
Gunnar Bjrnstrand'n savamnn ve zaferinin damgasn tar. alma
iin denen malzemenin nemli bir ksmn montajda kullandm. Film iin
de yirmi dakikalk bir blm iin binlerce metrelik malzeme.
Emin olmak iin Gunnar ve karsndan ona ilikin blm onaylamala
rn istedim. kisi de honut olduklarn sylediler. Mutluydum. Byk bir
oyuncunun son zaferinin antn yaptm duygusu iindeydim. yle sra
dan bir zafer deil, en yksek dzeyde sanatsal bir zafer. Daha sonra Gun
narn dul ei verdii onay sznden cayd ve soytarnn arks blm
nn karlmasn talep etti. Ne yazk ki onun bu isteini kabul etmek zo
runda kaldm. Ancak Gunnar Bjrnstrand'n oyuncu olarak kazand bu
byk zaferin yitip gitmemesi iin negatifleri sakladk.
Bir tiyatro gsterisinin yaratl ve ynetmenin seimleri sz konusu
olunca, oyuncularn nemi daha da artabilir. Jarl Kulle'nin Kral Leari, Pe
ter Stormare'in Hamlet'i, Bibi Andersson'un Legend' canlandrmas. Mal
m Tiyatrosu'nun yeil badanal kantininde Gertrud Fridh'n karsnda
oturuyorum. Eski anlara uzanyoruz. Uzun yllar birlikte altk. nce
Gteborg' da, sonra Stockholm ve Malm' de. Dedikodu yapyoruz ve sa
ma sapan eylerden sz ediyoruz. Gney sve k, Tiyatro Park' na bakan
geni, kirli pencerelerden grlebiliyor, cimri mavimsi, titrek bir k, ta
vandaki lambalar yaklm bile. Gertrud'un yz iki tr kla aydnlatl
m, dardan gelen souk kla ve tepedeki scak klarla. Sesi yorgun,
ama youn bir biimde kedi gibi mrldanyor; gri-yeil gzleri zel bir is
tekle prl prl. Anszn dnyorum: te karmda Celimene'im oturu
yor. Gertrud, nsandan Kaan' daki Celimene iin kusursuz. Gelecek yl n
sandan Kaan' sahneye koymay tasarlyorum, Celimene'ni sen oynamal
sn, bunu istersin deil mi? Ah, evet, istiyor, ama u anda Celimene'in kim
olduundan ve nsandan Kaan'n nasl bir figr olduundan tam olarak
emin deil. Yine de Ingmar mutlu ve istekli grnyor, yleyse benim de

2 14

kukularm aa vurmaya cesaretim yok. Evet, Gertrud Fridh, ate, mt


hi ve korkutucu bir kaynak alevi onu yakp tututuruyor. Hedda Gabler,
byk trajik ton, mizah ve acmasz akaclk. Evet!
Birka yl nce Bir D Ol;unu'nu sahnelediimde ufak, ama nemli bir
rol olan dansy gen bir oyuncu, Pernilla stergren oynamt. Yakn za
manda Fanny ve Alexander' da da stergren aya aksayarak yryen neeli
ocuk bakcsn canlandrmt. O sralar Bir D Oyunu'nun provasn ya
pyorduk. Glln, istekliliini ve drstln izliyordum (yanl bir
ey yapt zaman bile yanl iyiydi). An
szn yllarca beklemenin ardndan bana
yle geldi ki Kraliyet Dram Tiyatrosu'nun
yeni bir Nora's vard! Prova bitince onu
yakaladm ve ya da en fazla drt yl
iinde Nora'y oynayacan syledim.
Tiyatro, oyuncularnn gcyle yrr.
Ynetmenler ve sanat ynetmenleri ne is
terlerse yapabilirler; kendilerini, oyuncu
larn ve hatta oyun yazarlarn sabote
edebilirler. Oyuncular gl olduu za
man tiyatro baarya ular. Kz Kar
de in bir prodksiyonunu anmsyorum.
Dleri krlm bir Avrupal ynetmen
'

215

tarafndan sonsuzca zmlenmi, provalar yaplm ve tepeden trnaa


incelenmiti. Dikkatli ve alkan oyuncular uysal bir tavrla uyurgezerler
gibi yryp skntdan boulmulard. Bu bozluktan karalar giymi bir
kralie dnsz ve fkeli bir dirilikle ykseldi: Agneta Ekmanner.
Az nce yazdklarmn Yaamn Eiinde'ye ilikin dncelerimle hibir
ilgisi olmadnn tam anlamyla farkndaym. Yine de belki var. ou kez
kendi senaryolarm yazarm. Yazarm ve sonra yeniden yazarm. alma
defterlerim bu uzun sreci (bittikten sonra ou kez beni artan) kantlar.
Diyalog sk bir denetim altna alnr, ksaltlr, younluu hafifletilir, kesi
lir, ayrntlar anlatlr, boluklar doldurulur, yer yer silinir, yeniden yazlr.
Szckler denenir, yerleri deitirilir. Son turda byk ynlar yok edilir
("sevgililerinizi ldrn"). Sonunda sra oyunculara gelince onlar benim
szcklerimi kendi anlatmlarna dntrrler. Genelde ben kendi yazd
m repliklerin zgn anlamlaryla balanty kaybederim. Benim lesiye
drdr ettiim sahnelere sanatlar yeni bir yaam verirler. Mutlu olurum,
ama saknml, yine de doyumlu. Aa, bunu ben mi yazdm? Ah, evet, elbet
te, ama sylemek istediim tam anlamyla bu. Uzun ve tek bama, sonsuz
gzden geirme srecinde unutmu olsam bile.
Ne var ki Yaamn Eiinde' de durum tmyle farklyd. Ulla Isaksson'un
yazm olduu szcklere kar sorumluluk hissettim. Hem tandk, hem
yabanc olan bir geree egemen olmalydm: Kadnlar ve doum. Bir an
lamda kendimi "yaamn eiinde" buldum. Doumun yan etkilerinin o
u artcyd. Bir hastane odasnda alt taze anne ve alt yeni domu bir
ka saatlik bebek vard. ien gsler, her yerde ekimsi st lekeleri, pek
ok fiziksel durum, honutluk. . . Olayn ince ve hayvansal yan. Midem bu
land ve bir baba olarak yalnzca kendi yetersiz deneyimlerimle balant
kurabildim, mnasebetsiz ve sonsuza dek kaak.
Ingrid Thulin, nc aynda bebeini kaybetme tehlikesi iindeki Ceci
lia rolnde. zerindeki rtleri atyor ve korku iinde, souk terler dke
rek araflarnn gslerine dek kan iinde olduunu gryor. Teknik da
nmanmz olan ve her gn sete gelen bir ebe kullanacamz kan ayarla
d. (kz kan, hafife sulandrlm ve kimyasal boyayla doru tonu bu
lunmu.) Birdenbire kiisel bir anm canland: Tuvalete melmi ve bacak
larnn arasndan kanlar fkran korku iindeki kz grdm zaman duy
duum bulant.
Ulla Isaksson'un karakterlerinin szlerini ve hareketlerini dilerimi ska
rak ve amansz bir ustalkla kullanm olmama karn kimi zaman umutsuz

216

anlarda neye bulatm, gerekten neye bulatm bilseydim bu ii yap


mazdm diye dndm oldu: Basacak yer arayp da bulamayan ve bo
ulmakta olan biri gibi yzdm. stelik bir de lanet Asya gribine yakalan
dm. yice devrilmitim.
Oyuncularn drd de nazikti ve zorluk karc tavrlarmdan etkilen
mediler. Benim kendimi iyi hissetmediimi grebildiler. Rollerinin dikkat
lerinin dalmamasn talep etmesine karn bana hogrl bir nezaketle
davrandlar. Onlara gnl borcu duyuyordum; ben hemen her zaman
oyuncularmn hogrsne gnl borcu duyarm. Bir dnem birlikte al
tktan sonra ayrldmzda kendimi iddetli bir ayrlk kaygsna kaplm
bulurum ve bunu bir depresyon izler. nsanlar kimi zaman benim al ge
celerine ve veda partilerine katlmaktan kanmama arrlar. Bunda a
lacak bir ey yoktur, nk ben ilikimizdeki duygu balarn artk kopar
mmdr. Bu bana ac verir ve iim alar. Byle bir durumda partiye gitme
yi kim ister?
Provadan Sonra, aslnda gen bir oyuncuyla yal bir ynetmen arasnda
ki diyalogdur.
Anna: Bir oyuncuya doru eyi sylediinizi nereden biliyorsunuz?
Vogler: Bilmiyorum. Hissediyorum.
Anna: Yanl bir ey hissetmi olmaktan korkmuyor musunuz?
Vogler: Genken korkmak iin nedenim vard, korkmak iin nedenim ol
duunu anlamamtm.
Anna: Pek ok iyi ynetmenin yolu aalanm ve ktrmletirilmi
oyuncularla doludur. Siz hi kurbanlarnz saymak zahmetine katland
nz m?
Vogler: Hayr.
Anna: Belki de arkanzda hi kurban brakmadnz?
Vogler: Braktm sanmyorum.
Anna: Nasl bu kadar emin olabilirsiniz?
Vogler: Yaamda ya da gerek dnyada diyelim, benim fkelenmemden
ilerinde krgnlk tayan kiiler olduuna inanyorum, benim de bana
davranlarndan dolay iimde yaralar tadm kiiler olduu gibi.
Anna: Tiyatroda yok mu?
Vogler: Hayr. Tiyatroda yok. Belki nasl bu denli emin olabildiime a
ryorsun, imdi syleyeceklerim sana abartlm ve duygusal gibi gelebi
lir, yine de dorudur. Ben oyuncular severim!
Anna: Sever misiniz?
2 17

Vogler: Aynen. Onlar severim. Dnyalar kadar severim: Mesleklerini se


verim, yrekliliklerini ya da dnyaya tepeden ba kmalarn ya da nas]
anlatrsanz. Yalanclklarn, ayru zamanda hibir eyin engelleyemedii
soukkanl itenliklerini severim. Beni parmaklarnda oynatmaya al
malarn severim. Saflklarn ve keskin igrlerini severim. Evet, ben,
bu oyuncular hi koulsuz s'verim: onlara olan sevgim muhteemdir.
ncitemem onlar.

218

Gz Sonat'nn tasla 26 Mart 1976' da yazld. Ocak aynda bama gelen


vergi kaakl skandalnn bu ykyle yle bir balants vardr: Bu
olayla, nce Karolinska Hastanesi'nin psikiyatri kliniinde, ardndan Sop
hiahemmet'te kaldm ve sonunda Far'ye gidebildim. ay sonra dava
dt. Bu ciddi sulama basit bir eksik vergi bildirimine dnt. lk tep
kim kendimi ar zinde hissetmekti.
alma defterim unlar sylyor:
Aklandm gnn ertesi gecesi, uyku ilalarna karn uyuyamyorum
ve anne-kz, kz-anne ilikisini konu alan bir film yapmak istediimi d
nyorum ve bu iki rol Ingrid Bergman'la Liv Ullmann oynamal. Ba
ka ikili olamaz. Daha sonra nc bir karaktere de yer alabilir.
yle: Antik adann ykc gzelliine sahip olmayan Helena, otuz be
yanda ve Victor adnda nazik bir papazla evli. Alt yandaki oullar
Eric bilinmeyen bir hastalktan ldnden beri ift kiliseye yakn papaz
evinde oturuyor ve cemaatin iinde deien mevsimlerle birlikte sakin
bir yaam srdrmekteler. Helena'nn konser piyanisti olan annesi dn
yay dolamakta. Kz, annesinin birka yldr gerekletiremedii yllk
ziyareti bekliyor. Papaz evinde titiz hazrlklar ve mutlu ama kaygl bek
lentiler var. Helena, uzun sredir annesiyle karlamay ummakta. O da
piyano alar ve annesi ona dersler verir. tenlikli bir sevincin yaygn ol
duu bu ziyareti anne de kz da hem kaygyla hem cokuyla beklemi
ler. Anne geldiinde harika bir ruh durumu iindedir, en azndan yley
mi gibi davranmay baarabiliyor. Hazrlklar kusursuz. Her ey d
nlm; konuk odasndaki yatann altna yerletirilen sert tahta (srt
iin) bile. Anne ise svire'den ikolata getirmi.
Kilise anlar alyor. Helena annesini mezara gtrmek istiyor, Erik'in
mezarna. Helena her cumartesi oluna gidiyor. Erik' in kimi zaman ora
da kendisini grmeye geldiini ve olunun kk, efkatli okamalarn
duyumsadn itiraf ediyor. Anne, bu l ocuk saplantsn tehlikeli bu
luyor ve szcklerini zenle semeye alarak Victm'la ikisinin bir ocuk
evlat edinmeyi ya da bir ocuk yapmay denemelerini sylyor. Daha
sonra Helena, annesi iin bir para alyor. Anne birka vc sz syl
yor, ne var ki parann arln gstermek iin bir kez de kendisi alyor
ve kznn yorumunu sakin, ama etkili bir biimde eziyor.
kinci blm, uykusuzlukla savaan anneyle balyor. Uyku ilac alyor,
kitap okuyor, dualar mrldanyor, ama uyuyamyor. Sonunda kalkyor
ve oturma odasna geiyor. Helena onun kalktn duyuyor, bunu mas-

219

kelerin grkemli bir biimde karlmas izliyor. ki kadn ilikilerini sz


cklere dkyorlar. Helena ilk kez doru sylemek yrekliliini gsterip
gerek duygularn anlatyor. Annesi Helena'nm aklad nefret ve kin
karsnda tepeden trnaa sarslyor.
Sonra kendinden sz etme sras anneye geliyor; aclarndan, nefretinden,
umutsuzluundan, yalnzlndan, yaamndaki erkeklerden sz ediyor,
bu erkeklerin katksz ilgisizliini, srekli baka kadnlarn peinde koa
rak onu nasl aaladklarn dile getiriyor. Ne var ki sahne daha da de
rinleiyor: Kz sonunda annesini douruyor. Bu dnmle birka saniye
iin kusursuz bir ortak yaamda birleiyorlar.
Yine de anne ertesi sabah evden ayrlyor. Bu kin ve nefrete katlanamyor.
Kendisine hemen iine dnmesini bildiren bir telgraf ekmesi iin birisi
ni ayarlyor. Telefonda yaplan bu dzenlemeye Helena kulak misafiri
oluyor. Annesi gidiyor. Gnlerden pazar ve Helena kocasnn vaazn
dinlemek zere kiliseye gitmeye hazrlanyor.
Filmde iki karakter yerine drt karakter gerekti. Helena'nn kendi anne
sini douruunu canlandrmak ok etin bir dnceydi ve bundan vaz
getiimi zlerek sylyorum. Karakterler bir biimde kendi yollarn iz
liyorlar, gemite onlar denetlemeye ve zorlamaya alrdm, ne ki yllar
getike akllandm ve onlarn kendi istedikleri gibi davranmalarna izin
verdim. Sonu: Nefretleri betonlat. Kz hibir zaman annesini balaya
myor. Anne de hibir zaman kzn balayamyor. Balanmaya ancak
drdnc karakter yoluyla, hasta kz yoluyla ulalyor.
Gz Sonat, bir yazarn tkanklk dneminin ardndan bir gecede, birka
saat iinde tasarland. Uzayp giden soru ise u: Neden Gz Sonat? Bu, be
nim daha nceden dndm hibir eyi iermiyordu.
Ingrid Bergman'la alma dncesi eski bir istekti, ama yky bala
tan bu deildi. Ingrid'i son kez Cannes Film Festivali'nde lklar ve Fsl
tlar'n oynatld zaman grdm. Cebime, birlikte bir film yapacamza
ilikin verdiim sz hatrlatan bir mektup koymutu. Uzun zaman nce
bir kez Hjalmar Bergman'n Patron, Bayan Ingeborg romanndan bir film
yapmay tasarlamtk.
Gizemli olan u: Neden bu yky setim ve neden bu denli tamamd?
Taslak, son haline gre bitmi grnyordu.
Gz Son a t' nn senaryosunu, ne olur ne olmaz eer Ylann Yumurtas bir
fiyasko ile sonulanrsa elimin altnda bir ey olsun diye birka hafta iin
de yazp bitirmitim. Kararm kesindi: Byle bir ey olursa artk sve'te a-

222

lmayacaktm.

Gz Sonat'nn, Norve'te ekilmesi iin yaptm tuhaf dzenlemenin


nedeni budur. Oslo eteklerindeki ilkel stdyolarda almaktan honuttum.
1913 ve 1914'te yaplan bu yaplar olduu gibi braklmt. Elbette rzgar
belirli ynden estii zaman hava trafii tam tepemizden geiyordu, bunun
dnda eski moda ve rahath. Yapnn ykk dkk ve bakmsz olmasna
karn gereksinim duyduumuz her ey vard. Ekiptekiler dosta, ama bi
raz amatrd.
ekim akyordu; Ingrid Bergman'la alma ilikimizde glkler var
denilemezdi. Daha ok bir tr dil engeliydi bu, ama derin anlamda bir dil
engeli. lk gnden balayarak metni prova stdyosunda hepimiz okuduk;
Ingrid'in, rolnn tmn kendi jest ve tonlamalaryla ayna karsnda
prova ettiini kefettim. Mesleine kar bizlerden farkl bir tavr olduu
aka belliydi. Hala 1940'larda yayordu.
Tuhaf da olsa bir tr esinlenilmi alma sistemine sahip olduuna ina
nyorum. Ynetmenden ipular alp beklendii gibi yerli yerinde -olmas
gerektii gibi- uygulanmas mekanizmasn kabul etmemesine karn yine
de daha nce iki ya da ynetme
nin nerilerine ak olduunu san
yorum. Ne de olsa birka Amerikan
filminde kusursuz almalar yap
mt.
Hitchcock'un filmlerinde her za
man olaanstyd. Hitchcock'tan
nefret etmitir. Onun lngrid' e kar
saygsz ve kstah davranmakta te
reddt etmediine ve bunun ona
sz dinletmek iin en iyi yntem ol
duuna inanyorum.
Balangtaki provalarda yapt
m gibi ona anlayl davranmann ve zenle kulak vermenin hibir yara
r olmadn anladm. En bata saldrganlk olmak zere normalde kar
ktm tm taktikleri kullanmak zorunda kaldm.
Bir kez bana, "Bana bu sahnede ne yapmam gerektiini sylemezsen se
ni tokatlayacan," dedi. Bundan holandm syleyebilirim. Ne var ki
profesyonel adan bu iki oyuncuyla almak gt. Bugn, filmi izledi
im zaman, Liv Ullmann'a daha ok destek vermek yerine, onu kendi ba-

2 23

nn aresine baksn diye brakhm anlyorum. Liv sahip olduu her e


yi veren cmert oyunculardan biridir. Birka sahnede kimi zaman yanl
sapmalar yapyor. Bunun nedeni benim Ingrid Bergman'la ok fazla ilgilen
memdi; Ingrid de repliklerini anmsamakta baz glkler ekiyordu. Sa
bahlar ou kez ters ve fkeli olmas anlalabilirdi. Hastal yznden
srekli kayg iinde yayordu, ayrca bizim alma yntemimiz onun iin
yabanc ve rktcyd. Hibir zaman gerilemeyi denemedi. Davranlar
son derece profesyoneldi. Belirgin gsz yanlaryla birlikte bile Ingrid
Bergman olaanst biriydi; iyi yrekli, grkemli ve ok yetenekli.*

Bir Fransz eletirmen zekice, "Gz Sonat'yla Bergman, Bergman yap


yor," demiti. Bu szler dndrc, ama talihsizdi. Benim iin yleydi.
Sanyorum yalnzca, Bergman'n (Ingmar), bir Bergman yapt ok do
ruydu.
Eer balangta yapmaya niyetli olduum eyi yapabilme gcm olsay
d film byle olmazd.
Ynetmen Tarkovski'yi severim ve hayranlk duyarm. Onun tm za
manlarn en byklerinden birisi olduuna inanrm. Fellini'ye duyduum
hayranlk snrszdr. Ne var ki Tarkovski'nin Tarkovski filmleri yapmaya
baladn ve Fellini'nin de Fellini filmleri yapmaya baladn hissede
rim. Ancak Kurosawa hibir zaman bir Knosawa filmi yapmamtr.
* Gz Sonat ekilirken Ingrid Bergman kanserle savayordu. 1982'de ld. .n.

2 24

Hibir zaman Bufuel' den holanmadm. O, ok erken bir aamada iten


likli hnerler retmenin mmkn olduunu kefetti ve daha sonra bunlar
Bufuel' e zel deha dzeyine ykselterek yineledi ve eitledi. Her zaman
alk ald. Bufuel neredeyse her zaman Bufuel filmleri yapt.
Benim iin de aynaya bakp u soruyu sormak zaman gelmiti: Nereye
gidiyoruz? Bergrnan, Bergman filmleri yapmaya m balad?

Gz Sonat'n can skc bir rnek olarak gryorum.


Hibir zaman bilemeyeceim ey ise u: Nasl oldu da bu film Gz Sona
t oldu? Eer bir yky uzun sre iinizde tarsanz ya da Persona ve
lklar ve Fsltlar' da olduu gibi konuyu iinizde barndrrsanz bir filmin
nasl byle gelitii ve byle sonland anlalabilir. Nasl oldu da Gz So
nat patlayp fkrd, byle bir film oldu, d gibi mi? Belki de filmin g
szl bu: Bir d olarak kalmalyd. Bir d filmi deil de bir film d.
Arka plan ve baka her ey bir yana itilmeliydi. farkl k alhnda b
lm. Akam alacas , gece ve bir sabah . Hantal sahneler yok,

iki yz ve tr k. Gz Sonat'n ilk kez byle imgelediim kuku gtr


mez.
Kzn annesini dourma dncesinde gizernliye yakn bir ey var. Bu
nun altnda benim kavrayamadm ve sonulandramadn bir duygu
yatyor. Tamamlanan film yzeysel olarak taslaa benziyor, ama gerekte
durum byle deil.
Delii ayorum, ama ya matkap krlyor ya da ben yeterince derine in
mek yrekliliini gsteremiyorum. Ya gcm yok ya da delii daha derin
letirmem gerektiini anlamyorum. Matkab ekiyorum ve fazladan ba
dndrc bir adm atmyorum. Matkab ekiyorum ve honut olduumu
belirtiyorum. Bu, yaratclk yorgunluunun kesin bir belirtisi ve ar teh
likeli, nk can actmyor.

2 25

KOMEDLER EGLENCELER

1951 ylnda sve film sanayiindeki grev sresince Bris iin bir dizi rek
lam filmi ektim. Bunlar beni etin bir parasal darboazdan kurtard. Bu
gn bile onlara baktmda hala erken dnemimdeki cokunun dokusunu
hissedebilirim. En ufak bir tutku azalmas ya da tembellik yanstmazlar.
Allmn dnda olup neeli bir havada ekilmilerdir. Aslnda bedenini
zin derisini soyan bir sabunun deerinin nasl artt da gzden uzak tutul
mamal.
Yaptm komediler de sabun reklamlaryla ayn amaca ynelikti. Ama
para kazanmakt. Bu beni hi utandrmaz. Film dnyasndaki projelerin
pek ou da ayn nedenle gerekletirilmitir.
Komediyle benim ilikim karmak olmutur ve glkler ok eskilere
gider. Beni hep ask yzl ve fazla duyarl bir ocuk olarak grmlerdi. lk
genliimden bu yana, "Ingmar'm hi mizah duygusu yok," denilmiti.
te yandan aabeyim ok elenceliydi. ok erken yalarda bile akam
yemeklerindeki konumalar ok parlakt, komik, ineleyici ve hazrcevap
t; zaman iinde akalar epeyce aclamt.
Yine de insanlarn benim akalarma glmelerini ok istiyordum. G
ln bir ey yaratmak iin birka giriimim oldu. Helsingborg' da ynetti
im iki Yeni Yl revs iin ok elenceli olduunu sandm hicivli ksa
oyunlar yazmtm. Ne var ki glmseyen bile olmad. Bakalarnn insan
lar nasl bu kadar kolay gldrebildii konusunda epeyce kafa yordum,
ama yaamm pahasna bile olsa bu ii nasl yaptklarn anlayamadm.
Gteborg Kent Tiyatrosu'nda Torsten Hammaren'in ynettii klasik
Fransz fars Bichon'un provalarnn tmn izledim. Hammaren, glme
dmemize tam olarak nerede baslacan bilmekte esiz bir yetenei olan
ender rastlanr bir komedi ynetmeniydi. Oyuncularn sahnenin solundan
balayarak on iki saniye sonra sahne ortasna geldiklerinde kahkahalarn
patlayaca gln durumun koreografisini etkin bir biimde yapmt.
Klasik Fransz farslarnn bir anlk bile anlamlar yoktur. Batan sona g
ln bir durum evresinde yaplanmlardr. Her ey tam kahkahann atla
ca doruk noktaya gre matematiksel bir biimde hazrlanmtr.

Bekleyen Kadnlar' da komediye ilk gerek bam sapladm Eva Dahl


beck'le Gunnar Bjrnstrand'n asansr sahnesi gerek yaam deneyimini
temel alr. kinci karmla ben grltl patrtl bir kavgadan sonra Kopen
hag' da tekrar birlemeye karar vermitik ve yurtdna giden dostlarmzn
evinde kalmay planlamtk. Bir lokantada nefis bir akam yemei yiyip
keyifli ve biraz da heyecanl, apartman dairesine dndk. Anahtar karp

2 29

kilide soktum ve anahtar kilidin iinde krld, krld yerde de kald. Ka


pc ertesi sabah ltfedip de kalkp gelene dek btn gece merdiven aral
nda oturmak zorunda kaldk. Ama gece boa gememiti, nk anszn
gerek anlamda birbirimizle konumak iin beklenmedik bir frsat yakala
mtk.
Bu olayda kuku gtrmez derecede salam bir komedi durumunun te
melinin yattn not ettim.
O dnemde hem Eva Dahlbeck'in hem Gunnar Bjrnstrand'n, Svensk
Filmindustri'yle szlemeleri vard. Onlar iin bir metin yazmam ok do
ald.
mzn -ben, Eva ve Gunnar- bir araya gelmesinde yazgsal bir ey
vard. Eva da Gunnar da yaratc oyunculard. Ben harika bir metin yazma
m olsam bile birlikte almamzn onlara byk frsatlar sunacan ann
da fark ettiler. Bana gelince; ilk kez bir komedi yapmak giriiminde bulun
d uumdan panik iindeydim. Bana sonsuz bir gven ve byk bir incelik
le bu ii nasl yapmam gerektiini rettiler.
Asansr sahnesindeki ikiliyi sonradan tamamlayp ylesine iyi oynad-

lar ki ben bu sahneyi gelitirip bir komedi -Bir Ak Dersi- yazabildim. Fars
amalayan bir sahnede Eva kendini asmaya alyor. Ayn anda Gunnar da
ona akn ilan ediyor. Tavan kyor ve tm olay gln oluyor. Sahneyi
ekmeye gittiimiz zaman buz kestim. Eva ile Gunna'a metni tekrar oku
duumu; skc, kt yazlm, ekilmez bulduumu ve filmi bir baka bi
imde yapmamz gerektiini syledim. kisi birden kar koydular. Bana
setten ayrlmam, kente inip kendime yapacak baka bir ey bulmam sy
lediler. "Bize almamz iin bir saat zaman ver. Hazr olduumuz zaman
sahneyi senin iin oynayacaz."
te byle oldu. Ve anszn bana bir esin geldi: Ah, evet! Byle yapmamz
mmkn! Daha iyi bir ders alamazdm. Aramzda hep varln srdrecek
bir inan, gven, rahatlama ve profesyonellik olutu ve bu, teki komedi
lerin ve Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri'nin salam bir temeli oldu.

Bir Ak Dersi'nin ilk gsterimine gittim. Rda Kvarn Sinemas'nn fuaye


sinde bir aa bir yukar gergin yryordum. Anszn sinemann iinde
kahkahalarn grldediini duydum. Kendi kendime yle dedim: "Ola
maz! Glyorlar. Benim yarattm bir eye glyorlar."

Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri iimde 1 955'te olumaya balad. Malm


Kent Tiyatrosu'nda Moliere'in Don /uan'n, John Patrick'in Austos Mehta
bnda ayevi'ni ynetmitim. Martta da Ahap zerindeki Resim'i yapmtm.
svire'ye Monte Verita (Gerek Da) diye arlkl bir ad olan kocaman,
lks bir otele gitmitim. Mevsim balamamt. Yalnzca on konuun kald
n ve turist mevsimi balamadan nce onarm yaplmakta olmasna kar
n koca otelin ak tutulduunu kefettim.
Dalar ruhumu kertti, zellikle leden sonralar saat te gne Alp
le'in ardnda batp gittii zaman. Hi kimseyle konumadm, uzun yr
yler yaptm ve gnlk dzenimi kurmaya altm. Yaknlarda frengili
soylular iin k bir bakmevi vard. Hastalar gnlk yrylerini benim
le ayn saatte yapyorlard. nanlmaz bir grntyd. Bu insanlar tkeni
in farkl aamalarnda buraya yar l gelmilerdi. Yanlarnda kadn ya da
erkek bakclaryla yaklayorlar, ilkbaharn titrek peyzajnda yollarda sen
deliyorlard.
Mutsuzluk ve umutsuzluktan bir araba kiralayp Milano'ya gittim ve La
Scala' da son srada oturup Verdi'nin Sicilyallarn Akam Dans'nn berbat
bir gsterisini izledim. Bu gezintiden sonra Monte Verita'ya, dalara ve
frengili akl hastalarna geri dndm. Hzla dibe batyordum.
ntihar sk sk aklmdan geirmiimdir, zellikle daha genken ve ey-

23 1

tanlarmla birdenbire karlatm zamanlarda.


Bu kez zaman gelmiti, bu dnceye tmden teslim oldum. Arabam
alacak, ayam frenden ekecek ve otele ylan gibi trmanan yolun kenarn
da srecektim. Bylece olay bir kaza gibi grnecekti. Kimse kendini zn
tl ya da sulu duyumsamak zorunda kalmayacakt.
Tam o sralarda Stockholm'den Carl Anders Dymling'i, Svensk Filmin
d ustri' den hemen aramam ileten bir telgraf geldi.
Dymling' e, Ascona' dan Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri zerinde altm
anlatan iyimser bir mektup yazmtm. Hem Eva Dahlbeck, hem Gunnar
2 32

Bjrnstrand iin iki nemli rol vard. Ticari bir film olacakt. Senaryo nisan
da bitecekti. Yaz ortasnda ekime balayacaktk.
Dymling' i telefonla aradmda benden eve dnmemi istedi; Bir Yaz Ge
cesi Glmsemeleri almam srdrmek iin deil Alf Sjberg'le almak
iin. Senaryonun ad Dardaki Son ift'ti (bir ocuk oyunundan esinlen
miti). Sinopsisi uzun bir sredir Svensk Filmindustri' de dolap duruyor
du. abalarm iin tutsaklk szlememe ek ayr bir deme yapacaklard.
Ayrca aceleleri de vard. Rahatlayarak intiharn erteledim ve Stockholm' e
dndm.

Sjberg'le birlikte hzla alarak daha sonra Sjberg'in kendi versiyonu


nu yazd Dardaki Son ift'in metnini kartrmaya baladk. Dardaki
Son ift i hi umursamadm. Svensk Filmindustri ve Sjberg bu filmi ek
'

mek istemilerdi, ben de para kazanmaktan honuttum.


Fazladan kazandm paray, Dalecarlia' da Siljansborg adnda bir turis
tik otelde harcadm. ou zaman bu otele gidip en st katta Siljan Gl' ne
ve sradalara bakan iki kk odada kalrdm. Yanma sar msvette ka
tlarm, iki kazak, bir takm koyu renk elbise ve bir boyunba aldm. Bu
otelde konuklarn akam yemei iin giyinmelerinden holanlrd.
Stockholm'e dnmek, anszn ve beklenmedik bir gven duygusuna ka
vumak gibi bir eydi. Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri frengili hastalarn ara
snda tkanp kalmt. Elbette eitli karakterleri ve onlarn ilikilerini ta
sarlamtm ve bunlarn nasl gelieceini biliyordum. Denklem nmdey
di ve nasl zleceini biliyordum. Ama sonra tkandm.
Ayn otelde yazar Sven Stolpe ve sevimli kars Karin'den baka, alerji
sorunundan dolay kulland penisilinin yol at iddetli bir zehirlenme
geirmi gen bir kz vard. Birbirini bulan iki yalnz insandk. Baharn ilk
gnlerinde, ocukluumun Siljan Gl evresinde ve nehir kysnda, le
den sonralar arabayla dolatk. Anszn yazmak neeli bir oyun oluverdi.
Mart ortasnda Stockholm'e dndmde sz verdiim gibi antamda
ki msvette katlar bitmiti. Senaryo stdyo tarafndan annda kabul edil
di.
O dnem ekime balamadan nce uzun hazrlklar yaplmyordu. An
cak planlama aamasndan balayarak pahal bir film oldu. ekim, prog
ramdan on gn uzun srd. Ayrca d ekimler iin yaplan gezilerle bir
likte elli be gnde tamamland.

Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri'nde Bir Ak Dersi ndeki temalar gelitiril


'

mitir. Birlikte yaamay katlanlmaz bulsalar bile iki insann birbirini seve
bilmesinin rktc i dnyasn aratrr. Geriye dnp kendi yaamma,
kzmla byk bir karklk ve acyla dolu ilikiye baktmda bu biraz da
nostalji ieriyor.
ekime yaz ortasna doru baladk. Annda benim de mide eytanm
azd. Tm ekim boyunca hastaydm ve gzle grlebilecek kadar berbat
bir ruh hali iindeydim. Her zaman kendi tatszlklarmdan korumaya a
ltm oyuncularm elbette rahatsz etmedim. Ama bu ekimi anmsayan
lar, yapm grevlilerine, laboratuvarn ses blmne ve zellikle ynetime
eytan gibi davrandmda srar ediyorlar.

2 34

Asistanm Lennart Olsson, ekim sresince defterlerine, baslsa ciltler


dolduracak kadar -her set sahnesinin skeleri ve sahne iaretlerini anlatan
notlar aldn sylyor.
Bu, Xenophon'un Anabasis'i kadar tutkulu ve skc. Ne var ki art arda
sayfalar dolduran teknik aklamalarn ortasnda yle diyor: "Artk herkes
bitkin. Katinka'ya susmasn sylerseniz annda hkrklara boulacak."*
ekim kesintisiz srd ve hava iyi olduu iin olduka anslydk.
Oyuncular yaptklar eyi sevdiler ve benim fkeme, hastalma ve dep
resyonuma karn film baarl oldu. ekimin son gnnde 57 kiloydum.
Ben dahil herkes mide kanseri olduumu dnd. Hastaneye gtrlp
tepeden trnaa muayene oldum. Bulgu: nanlmayacak kadar salkly
dm.

eytann Gz'yle komedi dizim srer. Stdyo Don Juan'n Dn adl


tozlu bir Danimarka komedisinin haklarn almt. Dymling ve ben utan
verici bir anlamaya vardk. Ben onun nefret ettii Gen Kz Pnar 'n ynet
mek istiyordum. O da benim nefret ettiim eytann Gz'n ynetmemi is
tiyordu. kimiz de birbirimizi kandrdmz sandmz anlamadan ho
nuttuk. Gerekte ben yalnzca kendimi kandrmtm.

Tm Bu Kadnlar, yalnzca Svensk Filmindustri'ye para kazandrmak iin


yaplmt. Batan sona, byk ve hesaplanm bir yutturmacaya dnt
ise bir baka ykdr. Byl Fener' de, "Kimi zaman gerektiinde frene
basmay bilmek, roketi atelemekten daha ok yreklilik ister," diyorum.
Bende bu yreklilik yoktu ve nasl bir film yapmam gerektiini ok sonra
anladm.

* Bergman'n uzun sre asistanln, kimi zaman da yapmcln stlenen Katinka Fara

go'dan sz ediyor. .n.

2 35

Sihirli Flt' Stockholm'deki Kraliyet Opera Binas'nda ilk kez grd


mde on iki yandaydm. Uzun ve hantal bir prodksiyondu. Perde ksa
bir sahne iin ald ve annda tekrar kapand. Orkestra yeleri alelacele or
kestra koridoruna ekilip yere meldiler. Daha nce yaplm paralar e
kile birletiren sahne teknisyenlerinin telal koturmalaryla perde arka
snda grlt patrt vard. Bitmez tkenmez bir aradan sonra perde bir
sonraki ksa sahne iin ald.
Mozart, Sihirli Flt' hzl sahne deiimlerini kolaylatrmak amacyla
birbirinin yerine konulabilen ve kendiliinden kapanan fon perdeleriyle
hareketli kanatlar kullanan bir tiyatro iin yazmt. Bu mekanizma hala
opera binasndayd, ama kullanlmyordu: 1 920'lerde set tasarmndaki
devrim berbat sonular dourdu. Sahne dekorlar ok boyutlu olmutu, iyi
ki de olmutu! ok da salam yaplmt, insan orada polisten bile gizlene
bilirdi; ne ki sonuta ar, hantal ve hareket ettirilmesi gt.
Kraliyet Opera Binas'na dzenli olarak gitmeye 1928 yl gznde ba
ladm. Yandaki nc balkonda oturursanz grece ucuzdu. Sinemadan
bile daha ucuzdu. Opera altm be reydi, sinema ise yetmi be re. Sk
sk operaya gider oldum.
O zamanlar zaten kendi kukla tiyatrom da vard. ou zaman ocuklar
iin yazlm peri masallar koleksiyonundan bulabildiim ykleri oynat
yorduk. Tiyatroya bulam ayn yata drt arkadatk. Kz kardeim ve
ben zamanmzn ounu kukla tiyatromuzla uraarak geiriyorduk. Be
nim en iyi arkadamla, onun en iyi arkada da cokuyla bize katlyorlar
d.
Tiyatromuz, zengin repertuar olan byk bir kukla tiyatrosuydu. Her
eyi kendimiz yapyorduk. Kuklalar, her biri iin farkl giysiler, dekorlar ve
klar. Dner bir sahneyle, inen bir sahnemiz ve yarm bir fon perdemiz
vard. Oyun seimlerimizde hzla sofistike olduk. Gittike daha karmak
klandrma ve daha sk dekor deitirilmesi gereken oyunlar aramaya
baladm. Bylece Sihirli Flt'n bu tiyatronun bandaki kiinin dlemle
rinde daha ok yer almaya balamas epeyce doal grnd.
Bir gece, bir ynetmen Sihirli Flt' sahnede grd ve bu mzikali y
netmeye karar verdi. Ne yazk ki operann tamamnn ses kayd bizim al
tndan kalkamayacamz kadar pahalyd, dolaysyla projeden vazgeildi.

Sihirli Flt yaamm boyunca benim yoldam oldu.


1 939'da Kraliyet Operas'na yapm yardmcs olarak ie alndm. 1940'ta
bu eski, ar yapm yeniden canlandrlp harekete geirildi. Yapm yardm-

23 7

cs olarak kanatlarn ilk giriinde, sahnenin solunda klandrma kabinin


deydim. Orada "ef itfaiyeci" diye anlan bir beyefendi ve olu alyordu.
Baba oul tm manivela kollar arasnda, bu skk koridorda bym gi
biydiler. Benim iim, elimde piyano notalaryla orada durup k deitiri
lecei zaman onlara iaret vermekti.
Bir sre sonra Malm Kent Tiyatrosu'na gittim. Ana sahnede her sezon
en az iki opera sahneleniyordu ve ben Sihirli Flt' sahnelememiz iin co
kuyla oy verdim. nk bu operay kendim ynetmek istiyordum.
Eer tiyatro, eski ekolden bir Alman opera ynetmeniyle bir yllk sz
leme imzalam olmasayd bu isteim gerekleebilirdi. Ynetmen altm
yalarndayd ve uzun meslek yaam boyunca var olan operalarn ounu
ynetmiti. Onun Sihirli Flt' ar dekorlarla, yalnzca fosili kalan antsal
bir filmmi gibi ynetmesi doald. D krklm ikiye katlanmt.

Sihirli Flt akma karan bir olay daha vardr. ocukluumda evrede
dolamaya baylrdm. Bir Ekim gn on sekizinci yzyldan kalma esiz
bir saray tiyatrosunu grmek iin Drottningholm' e (Stockholm' de) doru
yola ktm.
Nedense sahne kaps kilitli deildi. eri girdim ve zenle restore edil
mi barok tiyatroyu ilk kez grdm. Ne denli byleyici bir deneyim oldu
unu ok ak anmsyorum: Ik-glge, sessizlik, sahne ...
Dlerimde her zaman Sihirli Flt'n o eski tiyatroda, o tahta akustik ku
tu iinde, aa ekilebilen fon perdeleriyle eik sahne tabannda yaad
n grdm. Burada tiyatronun soylu ve sihirli yanlsamas vardr. Hibir
ey yoktur; her ey temsil edilir. Perde ald anda izleyiciyle sahne arasn
daki anlama kendini belli eder. Ve imdi birlikte yaratacaz!
Bir baka deyile Sihirli Flt'n ayrntlaryla bir barok tiyatroda, barok
tiyatronun yetkinlii ve esiz mekanizmasyla sahnelenmesi gerektii ak
t.
Tohum 1960'larn sonunda ekilmiti. sve Radyo Orkestras yllardr
Djurgarden Sirki'nde halk konserleri dzenlerdi. Buras mzisyenler iin
rahatsz bir yer olabilir, ama mzik iin harikayd; kk kubbeden yans
yan akustikle mzik olaanstyd. Bir gece konserde sve Radyosu'nun
Mzik Blm Bakan Magnus Enhrning' e rastladm. Antraktta oturup
sohbet ederken ona bu mekann Stravinski'nin Kral Oedipus'u sahnelemek
iin kusursuz bir yer olacan syledim. Yant, "Yapalm" oldu.
Bundan nce Rake'nin Geliimi'ni ynetmitim. Ayrca Malm Kent Ti
yatrosu'nda Varmlandliler folk mzikalini ve en Dul' u da ynetmitim.

2 39

2 40

Mzikli tiyatro deneyimimin tm bu kadard.


Enhrning, bana baka nerilerimin de olup olmadn sordu. "Sihirli

Flt' yapmak istiyorum. Televizyon iin Sihirli Flt' yapmak istiyorum,"


dediimi duydum.
Enhrning, "yi, onu da yapalm," dedi. Karar vermemiz bu denli uzun
ve bu denli ksayd. sve Televizyonu Sihirli Flt' n yapmnn yarm mil
yon sve Kronu gibi ba dndrc bir rakam bulacan ngrd. ste
lik 1968' de kitle iletiim aralarnda genelde kltr ve zelde opera, antieli
tist bir tavrla tartlyordu. Bu durumda pahal bir opera yapm olumlu
bir ey deildi.
Magnus Enhrning'in tkenmeyen cokusu olmasayd Sihirli Flt hibir
zaman yaplamazd. Magnus yorulmak bilmiyordu. Dnk ocuk olmad
ndan da hem her tr manevray, hem de en iyi kararlarn nasl alnaca
n biliyordu.
Her eyden nce bir orkestra efine gereksinimimiz vard. Eski bir dos
tum Hans Schmidt-Isserstedt'e nerdim. Taklit edilemez aksanyla yantla
d: "Nein, lngmar, nicht des alles noch mal!" [ "Hayr, lngmar. Tm bunlar
yeni batan yapamam."]

Silirli Flt'n paradoksuna tam byle bir tepki verilebilirdi. Mzikal a


dan delicesine gt. Ancak orkestra efinin tm abalar ok ender dl
lendirilirdi.
Sonra bir koro efi olan ve oratoryolar yneten ok beendiim ve sayg
duyduum Eric Ericson'a yneldim. Yant kesin bir, "Hayr," oldu. Ama
ben pes etmedim. Ericson bir orkestra efinde aradm tm yeteneklere sa
hipti: Mzie yaklamnda szl bir scaklk, yorumlama tutkusu ve -en
nemlisi- koro efi olarak srdrd kusursuz meslek yaamnda geli
tirdii doal ses duygusu. Sonunda kabul etti.

Silirli Flt' sahnede deil de kamera karsnda yaptm iin gr ses


lere gereksinim yoktu. Kiilikli, scak ve duyarl sesler istiyorduk. Bana se
vin ve ac; dnme ve hissetme arasndaki ba dndrc duygusal ge
ilere doal yaknl olan gen oyuncular gerekliydi. Tamino, yakkl,
gen bir erkek olmalyd. Pamina, gen ve gzel bir kadn olmalyd. Papa
geno ve Papagena da yle. Bunun tesinde Gece Kraliesi'nin nedimesi
nin de gen, mutlu ve virtz olmalarnda kararlydm. Gerek bir komedi
anlay iin de ve ayn zamanda yabans duygusal kk sevgililer, tehli
keli flrtler: gen erkek biraz serseri olacak, vb.
Topluluu oluturmamz uzunca bir sremizi ald. Tam bir skandinav

24 1

topluluu. arkclar ve mzisyenler ilk provamzda tant. Bu yapmda


neyi vurgulamak istediimi onlara ana izgileriyle anlattm: tenlikli bir
atmosfer, insan nitelii, duyarllk, scaklk ve izleyiciyle yakn bir ba. Sa
natlarn hepsi cokuyla karladlar.
Ana hedefim peri masalndaki karakterlerin portrelerini mmkn oldu
unca scak ve canl klmakt. Sihir ve sahne ayrntlar akp geiyormua
sna canlandrlacakt. Anszn sarayn bahesindeler, anszn kar yayor,

2 42

anszn bir cezaevi duvar, anszn ilkbahar.


ekimi yaparken uzun doum ncesi sremizin projeye ne denli yarar
l olduunu fark ettim. Hibir yapm bu denli az engelle karlamamt.
zmler art arda sralanyor ve teker teker kendilerini aklyorlard. Hi
bir zorlama izi olmad gibi benim ynetmen olarak zekam kantlamama
frsat verecek bir dnce bile olumad. Gece gndz Mozart'n mzii
eliinde ok yaratc bir dnem yaand.
Tamino ve Pamina'nn durumasnn giriinde oyunun en nemli mer
kez sahnelerinden biri vardr. Bunun tartlamayacak nemine Kabi Lare
tei'nin piyano retmeni, Andrea Vogler-Corelli dikkat ekmiti. Byl Fe

ner' de unlar yazyorum:


Daniel Sebastian 7 Eyll 1962'de sezaryenle dodu. Kabi ve Andrea son
ana dek durmakszn klavye banda altlar. Doumdan sonraki akam
Kiibi dokuz aylk bir ikenceden sonra uykuya dalnca Andrea, raftan Si

hirli Flt n partisyonunu indirdi. Ona dlediim bir sahnelemeden sz


'

ettim. Andrea ateten kaskl nbetiler tarafndan sylenen koro blm


ne bakt ve Mozart'n bir Katolik olarak kendisinin ve Schikanede'in me
sajn iletmek iin Bach'tan esinlenen bir koro semesinin ne denli dikka
te deer olduuna iaret etti. Bana notalar gsterdi ve "Geminin omur
gasn buras oluturmaldr. Sihirli Flt n dmenine gemek zordur.
'

Omurgasz olmaz. Bach'n korosu bu omurgadr," dedi.


Filmin montajn Far'de yaptk. Tm ses bantlaryla kopyamz tamam
lannca benim stdyomda dnya gsterimini gerekletirdik. Gsteriye fil
me emei geenlerin hepsi, komular, ocuklar ve torunlar arlyd. Ayn
okyanusta parldad scak bir austos gecesiydi. ampanya itik, darda
fenerler yakp kk havai fiekler patlattk.

244

Fanny ve Alexander'n iki vaftiz babas vardr. Biri E.T.A. Hoffrnann'dr.


1 970'lerin sonuna doru Mnih Opera Binas'nda Hoffrnann'n masalla
rn ynetecektim. Luther'in arap mahzeninde oturan, hasta ve neredeyse
lmek zere olan Hoffrnann'a ilikin fanteziler retmeye baladm. Notla
rma unlar yazdm: "lm her zaman vardr. Barcarole (Bir Venedik gon
dolu arks), lmn tatll. Venedik sahnesi, rmlk, yabanl arzu
ve ar parfmler kokuyor. Antonia sahnesinde, anne, modern, fkeli ve
ok rktc. Odada dans eden, azlar ak insan glgeleri. Ayna arya
snda ayna kk ve bir cinayet silah gibi parlyor."
Ayrca Hoffrnann'n yazd ksa bir ykde kocaman sihirli bir oda var
dr. Sahnede yeniden yaratmak istediim sihirli oda buydu. Oyun n plan
daki bu odada oynanacak, orkestra arka planda olacakt.
Hoffrnann'n yklerinden birinde zaman zaman peime den bir be
timleme, Fndkkran' dan bir imge vardr. Noel arifesinin akam alacasnda
iki ocuk titreyerek birbirlerine sokulmu, sabrszlkla mumlarn yaklp
aacn aydnlanmasn ve salonun kaplarnn almasn bekliyorlar.
te bu sahne bana Fanny ve Alexander'a Noel kutlamalaryla balamak
fikrini verdi.
kinci vaftiz babas Dickens: Piskopos ve evi. Yahudi ve onun dsel dk
kan. Kurban gibi ocuklar; canl ve prltl bir d dnyada serpilen yaa
mn kart siyah-beyaz kapal bir dnya.
Her eyin 1978 gznde balad sylenebilirdi. Mnih'te yayordum
ve kendimi huzursuz hissediyordum. Hala vergi karklnn iindeydim
ve bunun ne zaman ve nasl sonlanacan bilmiyordum. 27 Eyll' de defte
rime yazdklarm:
Kaygmla, yol at gereklik arasnda artk bir belirginlik yok. Yine de
gelecekte ne tr bir film yapmak istediimi biliyorum. imdiye dek yap
tm filmlerden tmyle farkl.
Anton on bir yanda, Maria on iki. Onlar betimlemek istediim gerek
liin gzlemcileri ilevini stlenecekler. Dnem: Birinci'Dnya Sava'nn
balangc; yer: Kk bir kasaba. Ar sakin ve bakml. Bir niversite,
bir tiyatro ve biraz uzakta bir otel. Yaam huzurlu.
Anton ve Maria'nn annesi bir tiyat:ronun yneticisi. Babalar ld za
man, onun tiyatrosunun ynetimini yklenmi, yetke ve kurnazlkla ti
yatroyu ynetiyor. Sakin bir sokakta oturuyorlar. Tiyatronun arkasnda,
bir oyuncak dkkan sahibi Isak adl bir Yahudi yayor. Dkkannda il
gin ve heyecan verici nesneler de var. Bir zamanlar in' de misyoner

2 45

olan yal bir hanmefendi sk sk ailenin pazar ziyaretisi ve onlara in


glge tiyatrosu gsterisi sunuyor. Zaman zaman epeyce ileri giden, hafif
e deli, ama zararsz bir de amca var. Ev varlkl ve ar burjuva. Bir alt
taki dairede yaayan anneanne neredeyse gizemli bir figr. nanlmaya
cak kadar zengin, bir zamanlar bir prensin metresiymi ve byk bir
oyuncuymu. Artk emekli, zaman zaman -baz blmlerde- grnyor.
Nereden bakarsanz bakn kadnlarn egemenliinde bir dnya; yz yl
dr o evde olan adan, neeli, bir aya tekinden ksa olduu iin aksa
yan, illi ve tatl ter kokan dadya kadar.
Tiyatro ocuklarn hem oyun alan hem de sna. Kimi zaman tiyatro
oyunlarndan birine katlmalarna izin veriliyor ve bu olay son derece
heyecanl buluyorlar. ocuklar ayn odada uyuyorlar ve kendilerini oya
layacak pek ok eyleri var -kendi kukla tiyatrolar, kendi sinema maki
neleri, oyuncak trenleri, bebek evleri. Birbirlerine ok ballar.
nisiyatifi ou zaman Maria alyor. Anton biraz kaygl. ok sk bir di
siplinle yetimiler. nemsiz sular bile iddetle cezalandrlm. Zama
nn geiini kilise anlar belirliyor. Katedralin kk an akam ve sa
bah haber veriyor. Piskopos scak karlanan, tiyatroya bile buyur edilen
bir konuk. Anneyle zel bir ilikisi olduundan kukulamlabilinir. Yine
de bunu u anda bilmek olanaksz.
Sonra anne piskoposla evlenmeye karar veriyor. Anne tiyatroyu ynet
meyi srdremiyor; bir e ve bir anne olmal. Bu karnnn imeye bala
masndan da belli. Maria piskoposu sevmez. Anton da sevmez. Anne ti
yatronun mlkiyetini oyunculara devrediyor, ac ac alayarak onlarla
vedalayor, fkeden kpren Maria ve Anton'u yanma alp piskoposun
evine tanyor.
Anne, piskoposa iyi bir e oluyor. Roln kusursuz oynuyor. ocuk do
uruyor, kilisenin sabah servisinden sonra cemaat yelerini kahveye a
ryor. Kilise anlar alyor. Maria ve Anton almay dnyorlar.
Artk ayn odada yatmalarna da izin verilmiyor ve gebe kalan en dad
kovulmu, yerini piskoposun kz kardei alm ve kadn bir canavar.
Sezgi deneimle zeminde bir kaynak aradm ve bir su damar buldum.
Delik amaya baladm zaman kaynar su fkrd. Notlarm sryor:
Oyun sresince, kaygmn stesinden gelmek, gerilimi hafifletmek,
knty yenmek istiyorum. Yaptlarma ender olarak ve belli belirsiz
yansyan ve her eye karn iimde tadm yaama sevincini en sonun
da anlatmak ve resimlemek istiyorum. Eylem gcn, kararll, canll-

247

ve sevecenlii dar vurabilmek. Evet, bir kez olsun bunu yapabilmek


fena bir dnce olmayacakt.

Fanny ve Alexander'la ocukluumun dnyasna ini yaptm en bata


a nlalabilir; ite niversite kenti, Anneannenin evi, yal a; ite arkada
yaayan Yahudi ve ite okul. Artk tam yerimdeyim ve tandk bir evrede
dolamaya balyorum. Elbette, ocukluum, neyin nereden doduunu
anlamak zahmetine bile girmeksizin ana kaynam olmutur.

10 Kasm' da defterime yazdklarm:


Sk sk Ingrid Bergman' dnyorum. Onun iin ok fazla zorlayc ol
mayan bir ey yazmak isterdim ve yamur altnda bir yaz verandas g
ryorum. O, tek bana, ocuklarn ve torunlarn bekliyor. leden son
ra. Tm film bir verandada ve yalnzca yamur yad sre iinde gei
yor. Doa en gzel yzn gsteriyor; her ey yumuak ve durmakszn
yaan yamura sarmalanm. Film baladnda o telefonda konuuyor.
Ailesi gl evresinde gezintiye km. Telefonda kendinden ok daha
yal, eski bir dostuyla konuuyor. ki dost arasnda derin bir gven var.
Bir mektup yazyor. Baz nesneler buluyor. Bir tiyatro gsterisini anms
yor -byk bir baars. Pencere camlarnda kendi yansmas gzne ar
pyor ve bir an iin kendisini gen bir kadn olarak gryor.
Evde tek bana kalmasnn nedeni ayak bileini burkmu olmas, hafif
bir burkulma. Daha ok evde yalnz kalmak iyi geliyor. Filmin sonuna
doru aileyi gezintiden dnerken gryor; yamur hala yayor, ama
imdi daha sakin, huzurlu damlalar.
Her ey majr tonunda olup bitmeli.
Yazn veranda -her ey yumuak bir sessizliin iinde sarmalanm. Bu
parada sert izgiler yok; her ey yamur kadar yumuak olmal. Bir
komu ocuu gelip teki ocuklar soruyor. Yaban ilekleri getirmi ve
ona bir armaan veriliyor. Yamurdan slanm, yamur kokuyor. Sakin
bir yaam, ho, yaln, inanlmaz bir yaam. ocuun elini grnce en ola
and dnceler aklndan geiyor, o zamana dek hi dnmedii ey
ler. Kedi kanepeye uzanm mrlyor, saat tik taklyor, yazn kokusu her
yana yaylm. Anneanne, verandann kapsnda durmu mee aacnn
ykseldii imenlie bakyor. imenlik, eski kpr ve krfeze uzanyor.
Anneanneye her ey ok tandk ve yine de yeni ve artc grnyor.
Anszn ken yalnzlk ve sszlktan zlem nasl fkryor, bu ok garip.
Bunun farkl ve bamsz bir film olduu dnlebilir, ancak bu malze-

2 50

me Fany ve Alexander'a ok yararl oldu. Ikl ve mutlu bir yaam resim


leme kararm, benim yaam katlanlmas gerekten ok g bulduum za
manlarda verilmitir.
Bir belirsizlik dneminde fkran Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri'nde de
ayn ey olmutu. Belki bunun nedeni ruh tehdit altndayken yaratclk s
vlarnn daha hzl fkrabildiidir diye dnyorum. Bu sre kimi za
man Bir Yaz Gecesi Glmsemeleri, Fanny ve Alexander ve Persona' da olduu
gibi derin bir kavrama ve ans getiriyor. Kimi zaman da Ylann Yumurta
s'ndaki gibi yanl yola saptryor.

Fanny ve Alexander' 1978 gznde evremdeki her eyin bana ac ve


umutsuzluk verdii bir dnemde tasarlamaya baladm. Senaryoyu 1979
baharnda yazdm. O zaman pek ok ey yoluna girmiti: Gz Sonat 'nn ilk
gsterimi baarlyd ve vergi olay havada eriyip buhar olmutu. Anszn
kendimi zgrlemi buldum.

Fanny ve Alexander bu rahatla


madan payn almt. Sahip
olmu olduum eylere sahip
olduumu bilmek.
Uyum benim iin tmyle
yabanc ve olaand bir duy
gu deildir. Eer varoluuma

25 1

ak bir perspektifle bakabileceim, nazik ve efkatli olabileceim herhangi


bir eye gereksinim duymadan ve pek ok kiiyle bulumak zorunda kal
madan sakin ve sessiz bir ortamda yaamama ve yaratmama izin verilirse
ite o zaman ilevimi en iyi biimde yerine getirebilirim. Bylesi bir varolu
bana ocukluumun edilgen ve iyi huylu yaamn anmsatr.
12 Nisan 1979'da Far'ye geldik. "Eve dnmek gibiydi. Her ey bir d
ya da gerekdyd." Birka gn sonra Farny ve Alexander yazmaya bala
dm. 1 8 Nisan aramba gn yazdklarm:
Bu filme ilikin ok fazla ey bilmiyorum. Yine de beni teki filmlerimin
hepsinden daha ok ekiyor. Gizemli ve zerinde dnmeyi gerektiri
yor, ama en nemli ey elbetteki istekli olmam.
23 Nisanda not ettiklerim: "Bugn Famy ve Alexander'n ilk alt sayfas
n yazdm. Gerekten ok haz aldm. imdi tiyatroyu, apartman dairesini
ve anneanneyi yazacam."
2 Mays aramba:
Acele etmekten ve kendimi zorlamaktan uzak durmalym. nmde tm
bir yaz var. Drt aydan fazla, te yandan masamdan da ok uzun ayrl
mamalym. Ama hayr, biraz yrye kmamn sakncas yok! Sahne
ler kendilerini istedikleri gibi yerletirsinler. Nasl isterlerse yle olsunlar.
O zaman en iyisini yaparlar!

5 Haziran Sal:
eytans gleri armak tehlikeli. Isak'n evinde melek yzl, ince, k
rigan bedenli, saydam gzleri her eyi gren geri zekal bir erkek ocuk
yayordu. Ktlk yapabilme gcne sahipti. Hafif bir dokunmayla tit
reyen bir dilek zar gibiydi.
Alexande' Alexander yapan giz deneyimi, len babasyla konumasy
d. Tanr'nn ona grnmesi. Yanmakta olan bir kadn, piskoposu yok et
meye gnderen tehlikeli Ismael'le karlamas.

25 3

Metin 8 Temmuz' da bitti,


balamamn ardndan ay
bile gememiti. Bunu ekim
iin hazrlk yaptmz bir
yl izledi, uzun ve alacak
kadar ho bir dnem.
te anszn nmde ger
ekletirmem

gereken

bir

film duruyordu.
9 Eyll 1 980 gn dar kmadan nce unlar yazyorum: "Pek iyi bir
gece deildi. En azndan kaygm ve gerginliim bitmiti. Bu iyi. Scak ve
puslu bir hava. Herkes yrek rpndran bir istek iinde."
Film yaptnz zaman bu hep byle olur. Her zaman var olan bir eyin
ortasnda olduum duygusunu yaamam iin birka gn geer. Sonra bir
tr soluk alma biimi olur. lk haftay zetlediim zaman yle anlatyo
rum: "ekimin ilk haftas her anlamda beklediimizden daha iyi geti. Ay
rca almak anmsadmdan daha keyifliydi. Sanyorum bunun kendi di
limde alyor olmamla da ilintisi var. Bunu yapmayal ok zaman olmu
tu.

ocuklar da ok iyiydiler, ok rahattlar, ok elenceliydiler." Elbette her

kede bir glk gizliydi. Kimi zaman kayg iimi delip geiyordu.
Hi kimse gln gizlenmesinden honut olduunu syleyemez. Bir
gn, Sven Nykvist ve ben, Filmindustri'nin geni koridorunda bir ileri bir
geri yrrken az daha eziliyorduk. Yaklak bir ton arlnda bir kiri ye
re, yle yaknmza dt ki kulamzn yanndan bir frtna kopup geti
duygusuna kapldk. Elektrik efimiz Gney Tiyatrosu'nda orkestra uku
runun iine dt ve bacaklarn krd. Kanatlar ve maskelerle ilgilenecek
olan eski ve yakn alma arkadalarmdan Cecilia Drott'un diski kayd ve
doktoru almasn yasaklad. Onun yerini Kraliyet Dram Tiyatrosu'ndan
ok yetenekli, ancak sinemada hi almam iki kii ald. Giysi dkkan
nn ba olmas gereken ve dnemin en ayrntl giysilerini yaratacak olan
kii ekime balamadan birka hafta nce ld.
Noel yaklarken oyuncular ve tm ekip berbat bir griple yataa dt
ler. almay hafta durdurmak zorunda kaldk. Takrdayan dilerimle
bir yatalaktm. Sven Nykvist'in yerini, birka hafta iin deeri pek bilinme
mi, ama birinci snf bir fotoraf olan Tony Forsberg ald. Alexander ro
lndeki gen Bertil Guve buz hokeyi oynarken dizini sakatlad. Ve byle
srd gitti.

2 54

Yine de ekim sresince ciddi bir engellenme duygusuna kapldm


anmsamyorum.
Ne var ki ben kendi gcmn tkendiini hissediyordum. Koullarmn
son derece iyi olmasna karn, gn bitirene dek byk bir gerginlik ya
yordum. Kendi dilime dnmtm. Sekin oyuncularla ve uyumlu bir
ekiple alyordum, rgtlenme kusursuzdu; yine de gl bir korku bir
an bile peimi brakmyordu. Bir gn daha bitirmeyi baarabilecek miy
dim? O gc bulabilecek miydim? ki yz elli gn film ekme gcn?
Sonra ne yapmam gerektiine ilikin anlk grntler belirmeye balad.
Birka hafta sonra ekimi bitirdik ve sra yirmi be saatten uzun olan
malzemenin byk bir ksmn ayklamaya gelmiti.
Buna ilikin ilk tepkimi 31 Mart aramba gn yazdm: "Sonunda e
kilenleri inceliyorum. lk gn drt saat boyunca oturup izledik. Sonu ger-

2 55

ekten karmakarkt. Grdklerim zaman zaman artyordu beni. yi ol


duunu sandm eyler kt olmutu, dengelenememiti ve acnacak du
rumdayd. Dierlerinin daha iyi olacan sanyordum ama ne yazk ki
Gunn Wallgren'n dnda hibir ey gerekten iyi deildi."
Ertesi gn: "Dn grdklerimin kaygsyla neredeyse hi uyumadm.
Bugn Noel sabah ayininden Gunn ve Pernilla'nn veranda sahnesine ka
dar ekilenleri izledik. Bugn epeyce elenceliydi, yine de garip yanllar
gryorum. Filmin uzunluu ve biimi beni kayglandryor."
Gnlk ekimlerin tmn izledikten sonra ikinci kez izlemeye bala
dk. "Bu kez yeterince sakinleecek zamanm oldu. Artk sregelecek imge
leri kesintisiz grebiliyorum. Bu nedenle izlenimim daha olumlu."
Bir hafta sonra havam daha da iyileti, ancak malzemenin uzunluun
dan dolay kayglanmaya balamtm. "Gnlk ekimleri izliyorum. Ger
ekte her ey iyiye gidiyor. Zayflklar belirgin, ama onarlamaz deil." Bir
sonraki gn: "Son saatlerde yeni malzemeyi izledik. Uzunluu konusunda
kayglym. Finalin tm sorunlu. zm bulmak gerek."
Gncemi kartrdka evremdeki insanlar benden bkm olmalyd di
ye dnyorum. fke iinde yabanl bir hayvan gibi koturup saa sola
saldryordum; en kk ayrntlar yznden bile herkese syleniyor, ne
den bu yle oldu, bu ne, u e diye evremdekileri sorguya ekiyordum.
Aslnda sorun imdi balyordu. Filmi banyo etmek ve iki versiyon yarat
mak. Fanny ve Alexader'n iki ayr versiyonu olacakt. Bir versiyon televiz
yon iin be blmde gsterilecekti (hepsinin eit uzunlukta olmas gerek
miyordu); ikincisi sinema iin "normal uzunluk" kesin deil, ama iki buuk
saatten fazla srmeyecekti.
Uzun versiyon daha nemliydi. Bugn de benim tmyle arkasnda ol
duum film budur. Sinematografik datm gerekliydi, ama ncelikli deil.
Elverili ve teknik nedenlerden dolay nce televizyon iin be blmlk
birinci versiyonu bitirdik. nce montaj yaptk, be saat sren bir filmimiz
vard.
Austos 198l'de montajcm Sylvia Ingemarsson Far'ye geldi. Kafamn
iinde tasarlanm olan sinematografik versiyonu birka gn iinde kurgu
lamak dncesindeydik. Filmi kesmek istediimi epeyce net olarak bili
yordum ve amacm onu iki buuk saate indirmekti.
Hzla altk. Bitirdiimiz zaman korku iinde filmimin neredeyse drt
saat srdn kefettim. Tam bir ok! Oysa hep kusursuz bir zaman ve
zamanlama duygusuna sahip olduuma ilikin zgvenim vard.

En batan balamaktan baka yapacak bir eyimiz yoktu. Bu olduka can


skoyd, nk imdi filmin en canl yerlerini kesmek zorundaydm.
Kestiim her karenin, almamn niteliini azalttn biliyordum. So
nuta bir uzlama oldu: Film saat sekiz dakika srecekti.
Bugn uzun versiyonu izlediimde yarm saat ya da krk dakikasnn
hi kimseye fark ettirmeden budanabileceini anlyorum. Aslnda bu al
mann montaj, televizyonda be farkl blmde izlenmek zere yaplm
t. Sinematografik versiyon ise sinema salonu ve mesafenin uzunluu d
nlerek ksaltlmtr.

Fanny ve Alexander'n

temel akorlar

Byl

Fener'de tmyle zetlen

mitir:
Drst olmak gerekirse geriye baktmda yaammn ilk yllarn zevk
ve ilgiyle hatrlarm. Hayal gcm ve duyularm yeterince besleniyordu.
Bu dneme ilikin skc, renksiz hibir ey anmsamyorum, aksine gn
ler ve saatler, beklenmedik harika grntler ve sihirli dakikalarla dolup
taard. Hala ocukluumun grntleri iinde gezip dolaabilir; kla
r, kokulan, insanlar, odalar, anlar, jestleri, ses tonlarn ve objeleri ye
niden yaayabilirim. Bu anlarn ender olarak zel bir anlam vardr, o
u ksa ya da uzun, hibir amac olmayan rasgele ekilmi filmler gibidir.
ocukluumun ayrcal; by ile yulaf lapas, mthi korkular ile b
yk mutluluklar arasnda hi engellenmeden gidip gelebilmesidir. Gl
geli, ou zaman anlalmaz yasaklar ve kurallardan baka hibir snr
yoktu. rnein zaman kavramn bir trl anlayamadm hatrlyorum.

Artk dakik olmay renmelisin, sana bir saat verildi, bakmasn rendin ! Ama
benim iin zamann anlam yoktu. Okula, yemee hep ge kalyordum.
Hastanenin parknda keyfimce geziyor, bir an bir ey grp duruyor, ha
yal kuruyordum, zaman duruyordu, sonra bir ey bana a olabileceimi
sylyordu ve kyamet kopuyordu.
mgelemimde belirenle gerek olan ayrt etmem olduka gt. Eer a
ba harcasaydm belki gerei kalc klmay baarabilirdim, ama orada
her zaman hayaletler ve dler vard. Onlarla ne yapmam gerekiyordu?
Ya peri masallar? Onlar gerek, ... yoksa deil mi?

25 7

FiLMOGRAF

1 944

KENCE
zg: Hets. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Alf Sjberg. Prod: Harald Molan
der, Victor Sjstrm (sanat danman). Sen: Ingmar Bergman, Alf Sjberg. Ass:
Ingmar Bergman. Gr: Martin Bodin. Mz: Hilding Rosenberg. San: Ame Aker
mark. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvam, 2 Ekim 1 944. Uzn: 101 dakika. Oyn:
Stig Jarrel, Alf Kjellin, Mai Zetterling, Olof Winnerstrand, Gsta Cederlund, Stig
Olin, Jan Molander, Olav Riego, Marta Arbin, Hugo Bjrne, Anders Nystrm,
Nils Dahlgren, Gunnar Bjrnstrand, Carl-Olof Aln, Curt Edgard, Sten Gester,
Palle Granditsky, Birger Malmsten, Arne Ragneborn.

1945

KRiz

zg: Kris. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman. Sen: Leck Fisc
he'in Analk gds adl oyunundan uyarlayarak, Ingmar Bergman. Prod: Ha
rald Molander, Victor Sjstrm (sanat danman). Gr: Gsta Roosling. Mz: Er
land von Koch. San: Arne Akermark. Mon: Oscar Rosander. lk: Spegeln, 25 ubat
1946.

Uzn:

93 dakika.

Oyn: Dagny Lind, Marianne Lfgren, Inga Landgre, Stig

Olin, Allan Bohlin, Ernst Eklund, Signe Wirff, Svea Holst, Arne Lindblad, Julia

261

Caesar, Dagmar Olsson, Anna-Lisa Baude, Kari Erik Flens, Wiktor Andersson,
Gus Dahlstrm, John Melin, Holger Hglund, Sture Ericson, Ulf Johanson.
1946
AKIMIZA YAGMUR YAGIYORDU

zg: Det regnar pa var kiirlek. Prds: Sveriges Folkbiografer. Da: Nordisk Tone
film. Yn: Ingmar Bergman. Sen: Oscar Braathen'in yi nsanlar adl oyunundan
uyarlayarak Ingmar Bergman ve Herbert Grevenius. Prod: Lorens Marmstadt.
Gr: Hilding Bladh, Gran Strindberg. Mz: Erland von Koch. San: P.A. Lundg
ren. Mon: Tage Holmberg. lk: Astoria, 9 Kasm 1 946. Uzn: 95 dakika. Oyn: Barb
ro Kollberg, Birger Malmsten, Gsta Cederlund, Ludde Gentzel, Douglas Hage,
Hjrdis Petterson, Julia Caesar, Gunnar Bjrnstrand, Magnus Kesster, Sif Ruud,
Ake Fridell, Benkt-Ake Benktsson, Erik Rosen, Sture Ericson, Ulf Johanson, Tors
ten Hillberg, Erland Josephson.
1 947
Yz OLMAYAN KADIN

zg: Kvinna utan ansikte. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Gustaf Molander.
Prod: Harald Molander, Victor Sjstrm (sanat danman). Sen: Ingmar Bergman,
Gustaf Molander. Gr: Ake Dahlqvist. Mz: Erik Nordgren, Julius Jacobsen. San:
Arne Akermark, Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn, 16 Eyll
1947. Uzn: 1 02 dakika. Oyn: Alf Kjellin, Gunn Wallgren, Anita Bjrk, Stig Olin,
Olof Winnerstrand, Marianne Lfgren, Georg Funkquist, Ake Grnberg, Linnea
Hillberg, Calle Reinholdz, Kari Erik Flens, Sif Ruud, Ella Lindblom, Artur Rolen,
Wiktor Andersson, Bjrn Montin, Carl-Axel Elfving, Carin Swensson, Arne
Lindblad, Lasse Sarri, David Eriksson, Torsten Hillberg, Emst Brunman.
1947
HiNDSTAN' A GiDEN GEM

zg: Skepp till Indialand. Prds: Svensk Folkbiografer. Da: Nordisk Tonefilm.
Yn/Sen: Martin Sderhjelm'in oyunundan uyarlayarak, Ingmar Bergman. Prod:
Lorens Marmstedt. Gr: Gran Strindberg. Mz: Erland von Koch. San: P.A.
Lundgren. Mon: Tage Holmberg. lk: Royal, 22 Eyll 1947. Uzn: 98 dakika. Oyn:
Holger Lwenadler, Birger Malmsten, Gertrud Fridh, Anna Lindahl, Lasse
Krantz, Jan Molander, Erik Hell, Naemi Briese, Hjrdis Petterson, Ake Fridell,
Peter Lindgren, Gustaf Hiort af Orniis, Torsten Bergstrm, Ingrid Borthen, Gun
nar Nielsen, Amy Aare.

1947
KARANLIKTA MZK

zg: Musik i mrker. Prds/Da: Terrafilm. Yn: Ingmar Bergman. Prod: Lorens
Marmstedt. Sen: Dagmar Edqvist. Gr: Gran Strindberg. Ms: Erland von Koch.
San: P.A. Lundgren. Mon: Lennart Wallen. lk: Royal. 17 Ocak 1948. Uzn: 87 daki
ka. Oyn: Mai Zetterling, Birger Malmsten, Bengt Eklund, Olof Winnerstrand,
Naima Wifstrand, Ake Claesson, Bibi Skoglund, Hilda Borgstrm, Douglas Ha
ge, Gunnar Bjrnstrand, Segol Mann, Bengt Logardt, Marianne Gyllenhammar,
John Elfstrm, Rune Andreasson, Barbro Flodquist,Ulla Andreasson, Sven Lind
berg, Svea Holst, Georg Skarstedt, Reinhold Svensson, Mona Geijer-Falkner, Ar
ne Lindblad.
1948
LMAN KENTi

zg: Hamnstad. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman. Prod: Ha


rald Molander. Sen: Olle Liinsberg'in Altn ve Duvarlar adl yksnden uyarla
yarak, Ingmar Bergman ve Olle Lii.nsberg. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erland von
Koch. San: Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosander. lk: Skandia, 18 Ekim 1948. Uzn:
100 dakika. Oyn: Nine-Christine Jnsson, Bengt Eklund, Berta Hali, Erik Heli,
Mimi Nelson, Birgitta Valberg, Hans Straat, Nils Dahlgren, Harry Ahlin, Nils
Hallberg, Sven-Eric Gamble, Sif Ruud, Kolbjrn Knudsen, Yngve Nordwall,
Bengt Blomgren, Hanny Schedin, Helge Karlsson, Stig Olin, Else-Merete He
iberg, Brita Billsten, Sture Ericson.
1948
EVA

Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Gustaf Molander. Prod: Harald Molander.


Sen: Ingmar Bergman'n Trompeti ve Lordumuz adl ksa filminden uyarlayarak,
Ingmar Bergman ve Gustaf Molander. Gr: Ake Dahlqvist. Mz: Erik Nordgren.
San: Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn, 12 Aralk 1948. Uzn:
98 dakika. Oyn: Birger Malmsten, Eva Stiberg, Eva Dahlbeck, Stig Olin, Ake Cla
esson, Wanda Rothgardt, Inga Landgre, Hilda Borgstrm, Lasse Sarri, Olof
Sandborg, Carl Strm, Sture Ericson, Erland Josephson, Hans Dahlin, Hanny
Schedin, Yvonne Eriksson, Monica Wienzierl, Anne Karlsson.
1 948/49

ZNDAN
zg: Fiingelse. Prds/Da: Terrafilm. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lorens Marms-

tedt. Gr: Gran Strindberg. Mz: Erland von Koch. San: P. A. Lundgren. Mon: Len
nart Wallen.

lk: Astoria, 19 Mart 1949. Uzn: 79 dakika. Oyn: Doris Svedlund, Birger

Malmsten, Eva Henning, Hasse El<nan, Stig Olin, Irrna Christenson, Anders Hen
rikson, Marianne Lfgren, Kenne Fant, Inger Juel, Curt Masreliez, Torsten Lilliec
rona, Segol Mann, Brje Mellvig, Ake Engfeldt, Bibi Lingqvist, Arne Ragnebom.
1949
SUSUZLUK

zg: Trst. Prds/Da: Svensk Firnindustri. Yn: Ingrnar Bergman. Prod: Helge
Hagerrnan. Sen: Birgit Tengroth'nun ksa yklerinden uyarlayarak, Herbert
Grevenius. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San: Nils Svenwall. Mon:
Oscar Rosander. lk: Spegeln, 17 Ekim 1949. Uzn: 83 dakika. Oyn: Eva Henning,
Birger Malmsten, Birgit Tengroth, Mimi Nelson, Hasse Ekman, Bengt Eklund,
Gaby Stenberg, Naima Wifstrand, Sven-Eric Gamble, Gunnar Nielsen, Estrid
Hesse, Helge Hagerman, Calle Flygare, Monica Wienzierl, Verner Arpe, Else
Merete Heiberg, Sif Ruud.

1949
NEEYE DoRu

zg: Till gliidje. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod:
Allan Ekelund. Gr: Gunnar Fischer. San: Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosander.
lk: Spegeln, 20 ubat 1950. Uzn: 98 dakika. Oyn: Stig Olin, Maj-Britt Nilsson,
Victor Sjstrm, Birger Malmsten, John Ekman, Margit Carlqvist, Sif Ruud,
Rune Stylander, Erland Josephson, Georg Skarstedt, Berit Holmstrm, Bjrn
Montin, Svea Holst, Ernst Brunman, Maud Hyttenberg.
1950
KENT UYURKEN

zg: Medan staden sover. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Lars-Eric Kjellg
ren. Prod: Helge Hagerman. Sen: Fogelstrom'un Ligister'inden (ete yeleri)
uyarlayarak, Lars-Eric Kjellgren ve Per Anders Fgelstrom. Gr: Martin Bodin.
Mz: Stig Rybrant. San: Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosander. lk: Skandia, 8 Ey
ll 1 950. Uzn : 102 dakika. Oyn: Sven-Eric Gamble, Inga Landgre, Adolf Jahr, John
Elfstrm, Marta Dorff,Elof Ahrle, Ulf Palme, Hilding Gavle, Barbro Hiort af Or
niis, Rolf Bergstrm, Ilse-Nore Tromm, Ulla Smidje, Ebba Flygare, Carl Strm,
Mona Geijer-Falkner, Alf stlund, Hans Sundberg, Lennart Lundh, Arne Ragne
born, Hans Dahlberg, Ake Hylen, Brje Mellvig, Olav Riego, Arthur Fischer,
Harriet Andersson, Henrik Schildt, Julius Jacobsen, Gunnar Hellstrm.
1950
YAZ YUNLARl

zg: Sommarlek. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman. Prod:


Allan Ekelund. Sen: Bergman'm Mari adl yksnden uyarlayarak, Ingmar
Bergman ve Herbert Grevenius. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren, Bengt
Wallerstrm, Eskil Eckert-Lundin. San: Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosander. lk:
Rda Kvarn, 1 Ekim 1951. Uzn: 96 dakika. Oyn: Maj-Britt Nilsson, Birger Malms
ten, Alf Kjellin, Annalisa Ericson, Georg Funkquist, Stig Olin, Renee Bjrling,
Mimi Pollak, John Botvid, Gunnar Olsson, Douglas Hage, .Julia Caesar, Carl
Strm, Torsten Lilliecrona, Olav Riego, Ernst Brunman, Fylgia Zadig, Sten
Mattsson, Carl-Axel Elfving.
1 950
BURDA BYLE EY LMAZ

zg: Sant hiinder inte har. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman.
Prod: Helge Hagerman. Sen: Peter Valentin'in On ki Saat Boyunca adl romann-

dan uyarlayarak, Herbert Grevenius. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren.

San: Nils Svenwall. Mon: Lennart Wallen. lk: Rda Kvarn, 23 Ekim 1 950. Uzn: 84
dakika. Oyn: Signe Hasso, Alf Kjellin, Ulf Palme, Gsta Cederlund, Yngve Nord
wall, Stig Olin, Ragnar Klange, Hannu Kompus, Sylvia Tael, Els Vaarman, Ed
mar Kuus, Rudolf Lipp, Lillie Wastfeldt, Segol Mann, Willy Koblanck, Gregor
Dahlmann, Gsta Holmstrm, Ivan Bouse, Hugo Bolander, Helena Kuus, Ale
xander von Baumgarten, Eddy Andersson, Fritjof Hellberg, Mona Astrand, Mo
na Geijer-Falkner, Erik Forslund, Georg Skarsted t, Tor Borong, Magnus Kesster,
Maud Hyttenberg, Helga Brofeldt, Sven Axel Carlsson.
1950

BOANMA

zg: Franskild. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Gustaf Molander. Prod: Al


lan Ekelund . Sen: Ingmar Bergman, Herbert Grevenius. Gr: Ake Dahlqvist.
Mz: Erik Nordgren, Bengt Wallerstrm. San: Nils Svenwall. Mon: Oscar Rosan
der. lk: Rda Kvarn, 26 Aralk 1 951 . Uzn: 103 dakika. Oyn: I nga Tidblad, Alf Kjel
lin, Doris Svedlund, Hjrdis Petterson, Hakan Westergren, Irma Christenson,
Holger Lwenadler, Marianne Lfgren, Stig Olin, Elsa Prawitz, Birgitta Valberg,
Sif Ruud, Carl Strm, Ragnar Arvedson, Ingrid Borthen, Yvonne Lombard, Ei
nar Axelsson, Rune Halvarson, Rudolf Wendbladh, Guje Lagerwall, Nils Ohlin,
Nils Jacobsson, Hanny Schedin, Harriet Andersson, Christian Bratt.
1 952

BEKLEYEN KADINLAR

zg: Kvinnors vantan. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Berg


man. Prod: Allan Ekelund. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San: Nils
Svenwall. Mon: Oscar Rosander. ilk: Rda Kvarn, 3 Kasm 1 952. Uz11: 107 dakika.

Oyn: Anita Bjrk, Maj-Britt Nilsson, Eva Dahlbeck, Gunnar Bjrnstrand, Birger
Malmsten, Jarl Kulle, Karl-Arne Holmsten, Gerd Andersson, Bjrn Bjelfvenstam,
Aino Taube, Hakan Westergren, Kjell Nordenskild, Cari Strm, Marta Arbin,
Torsten Lilliecrona, Victor Violacci, Naima Wifstrand, Wiktor Andersson, Doug
las Hage, Lil Yunkers, Lena Brogren.
1952
MONIKA'YLA

YAZ

zg: Sommaren med Monika. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Berg
man. Prod: Allan Ekelund. Sen: Per Anders Fogelstrm'n romanndan uyarla
yarak, Ingmar Bergman ve Per Anders Fogelstrm. Gr: Gunnar Fischer. Mz:
Erik Nordgren, Eskil Eckert-Lundin, Walle Sderlund. San: P.A. Lundgren. Mon:
Tage Holmberg, Gsta Lewin. lk: Spegeln, 9 ubat 1953. Uzn: 96 dakika. Oyn:
Harriet Andersson, Lars Ekborg, John Harryson, Georg Skarstedt, Dagmar Eb
besen, Ake Fridell, Naemi Briese, Ake Grnberg, Gsta Eriksson, Gsta Gustafs
son, Sigge Frst, Gsta Przelius, Arthur Fischer, Torsten Lilliecrona, Bengt Ek
lund, Gustaf Fiiringborg, Ivar Wahlgren, Reme Bjrling, Catrin Westerlund,
Wiktor Andersson, Birger Sahlberg, Hanny Schedin, Anders Andelius, Gordon
Lwenadler, Nils Hultgren, Nils Whiten, Tor Borong, Einar Sderbiick, Bengt
Brunskog, Magnus Kesster, Carl-Axel Elfving, Astrid Bodin, Mona Geijer-Falk
ner, Ernst Brunman.
1 953
GEZGiNCiLERIN GECES

zg: Gycklarnas afton. Prds: Sandrewproduktion. Da: Sandrew-Bauman.


Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Rune Waldekranz. Gr: Hilding Bladh, Sven
Nykvist. Mz: Karl-Birger Blomdahl. San: Bibi Lindstrm. Mon: Carl-Olov
Skeppstedt. lk: Grand, 14 Eyll 1 953. Uzn: 93 dakika. Oyn: Harriet Andersson,
Ake Grnberg, Hasse Ekman, Anders Ek, Gudrun Brost, Annika Tretow, Gunnar
Bjrnstrand, Erik Strandmark, Ake Fridell, Majken Torkeli, Vanje Hedberg, Curt
Lwgren, Conrad Gyllenhammar, Mona Sylwan, Hanny Schedi;-, Michael Fant,
Naemi Briese, Lissi Alandh, Karl-Axel Forssberg, Olav Riego, John Starck, Erna
Groth, Agda Helin, Julie Bernby, Gran Lundquist, Mats Hadell.

1953

BiR AK DERS

zg: En lektion i kiirlek. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Berg


man. Prod: Allan Ekelund. Gr: Martin Bodin. Mz: Dag Wiren. San: P.A. Lundg-

ren. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn, 4 Ekim 1 954. Uzn: 96 dakika. Oyn:
Eva Dahlbeck, Gunnar Bjrnstrand, Yvonne Lombard, Harriet Andersson, Ake
Grnberg, Olof Winnerstrand, Renee Bjrling, Birgitte Reimer, John Elfstrm,
Dagmar Ebbesen, Helge Hagerman, Sigge Frst, Gsta Przelius, Cari Strm,
Torsten Lilliecrona, Ame Lindblad, Yvonne Brosset.
1 954/55

KADIN DLER
zg: Kvinnodrm. Prds: Sandrewproduktion. Da: Sandrew-Bauman. Yn/Sen:
Ingmar Bergman. Prod: Rune Waldekranz. Gr: Hilding Bladh. Mz: Stuart Gr
ling. San: Gittan Gustafsson. Mon: Carl-Olov Skeppstedt. lk: Grand, 22 Austos
1955. Uzn: 87 dakika. Oyn: Eva Dahlbeck, Harriet Andersson, Gunnar Bjrnst
rand, Ulf Palme, Inga Landgre, Sven Lindberg, Naima Wifstrand, Benkt-Ake
Benktsson, Git Gay, Ludde Gentzel, Kerstin Hedeby, Jessie Flaws, Marianne Ni
elsen, Bengt Schtt, Axel Dberg, Gunhild Kjellqvist, Renee Bjrling, Tord Stal,
Richard Mattsson, Inga Gill, Per-Erik Astrm, Carl-Gustaf Lindstedt, Asta Beck
man.
1955

BiR YAZ GECES GLMSEMELER


zg: Sommarnattens leende. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar
Bergman. Prod: Allan Ekelund. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San:
P.A. Lundgren. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn, 26 Aralk 1955. Uzn : 108
dakika. Oyn: Eva Dahlbeck, Gunnar Bjrnstrand, Ulla Jacobsson, Harriet An
dersson, Margit Carlqvist, Ake Fridell, Bjrn Bjelfvenstam, Naima Wifstrand,
Jullan Kindahl, Gull Natorp, Birgitta Valberg, Bibi Andersson, Anders Wulff, Jarl
Kulle, Gunnar Nielsen, Gsta Przelius, Svea Holst, Hans StraiH, Lisa Lund
holm, Lena Sderblom, Mona Maim, Josef Norman, Arne Lindblad, Brje Mell
vig, Ulf Johanson, Yngve Nordwall, Sten Gester, Mille Schmidt.
1956

KOAN SoN Ff
zg: Sista Paret Ut. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Alf Sjberg. Prod: Allan
Ekelund. Sen: Ingmar Bergman. Gr: Martin Bodin. Mz: Erik Nordgren, Char
les Redland, Bengt Hallberg, Julius Jacobsen. San: Harald Garmland. Mon: Oscar
Rosander. lk: Rda Kvarn ve Fontanen, 12 Kasm 1956. Uzn: 103 dakika. Oyn:
Olof Widgren, Eva Dahlbeck, Bjrn Bjelfvenstam, Johnny Johansson, Marta Ar
bin, Jullan Kindahl, Jarl Kulle, Nancy Dalunde, Bibi Andersson, Harriet Anders
son, Aino Taube, Jan-Olof Strandberg, Hugo Bjrne, Gran Lundquist, Kerstin

268

Hrnblad, Mona Maln, Olle Davide, Claes-Hakan Westergren, Lena Sderblom,


Kristina Adolphson, Svenerik Perzon.
1956

YEDNC MHR

zg: Det sjunde inseglet. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman.
Sen: Kendi oyunu Ahap zerindeki Res im den uyarlayarak, Ingmar Bergman.
Prod: Allan Ekelund. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San: P.A. Lundg
ren. Mon: Lennart Wallen. lk: Rda Kvarn, 16 ubat 1 957. Uzn: 96 dakika. Oyn:
'

Max von Sydow, Gunnar Bjrnstrand, Nils Poppe, Bibi Andersson, Bengt Eke
rot, Ake Fridell, Inga Gill, Erik Strandmark, Bertil Anderberg, Gunnel Lindblom,
Inga Landgre, Anders Ek, Maud Hansson, Gunnar Olsson, Lars Lind, Benkt
Ake Benktsson, Gudrun Brost, Ulf Johanson.
1 957

YABAN iLEKLERi

zg: Smultronstiillet. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman.


Prod: Allan Ekelund . Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren, Gte Loven. San:
Gittan Gustafsson. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn ve Fontiinen, 26 Ara
lk 1957. Uzn: 91 dakika. Oyn: Victor Sjstrm, Bibi Andersson, Ingrid Thulin,
Gunnar Bjrnstrand, Folke Sundquist, Bjrn Bjelfvenstam, Naima Wifstrand,
Jullan Kindahl, Gunnar Sjberg, Gunnel Brostrm, Gertrud Fridh, Ake Fridell,
Max von Sydow, Sif Ruud, Yngve Nordwall, Per Sjstrand, Gio Petre, Gunnel
Lindblom, Maud Hansson, Lena Bergman, Per Skogsberg, Gran Lundquist,Eva
Noree, Monica Ehrling, Ann-Mari Wiman, Vendela Rudbiick, Helge Wulff.

1 957
YAAMIN EiGNDE

zg: Nara livet. Prds/Da: Nordisk Tonefilm. Yn: Ingmar Bergman. Prod: Gsta
Hammarbiick. Sen: Kendi ksa ykleri Dosta ve Asil'le Sabit'ten yararlanarak,
Ulla Isaksson. Gr: Max Wilen. San: Bibi Lindstrm. Mon: Carl-Olov Skeppstedt.

lk: Rda Kvarn ve Fontiinen, 31 Mart 1958. Uzn: 84 dakika. Oyn: Ingrid Thulin,
Eva Dahlbeck, Bibi Andersson, Barbro Hiort af Orniis, Max von Sydow, Erland
Josephson, Anne-Marie Gyllenspetz, Gunnar Sjberg, Margaretha Krook, Lars
Lind, Sissi Kaiser, Inga Gill, Kristina Adolphson, Maud Elfsi, Monica Ekberg,
Gun Jnsson, Gunnar Nielsen, Inga Landgre.
1 958
Yz

zg: Ansiktet. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergnan. Prod:


Allan Ekelund. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San: P.A. Lundgren.
Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn ve Fontiinen, 26 Aralk 1958. Uzn: 100 da
kika. Oyn: Maw von Sydow, Ingrid Thulin, Ake Fridell, Naima Wifstrand, Lars
Ekborg, Gunnar Bjrnstand, Erland Josephson, Gertrud Fridh, Toivo Pawlo, Ulla
Sjblom, Bengt Ekerot, Sif Ruud, Bibi Andersson, Birgitta Pettersson, Oscar
Ljung, Axel Dberg, Tor Borong, Ame Martensson, Harry Schein, Frithiof Bjiirne.

2 70

1959
GEN Kz PNAR

zg: Jungfrukallan. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman. Sen:


Tre'nin Kz adl ortaa baladndan uyarlayarak, Ulla Isaksson. Gr: Sven
Nykvist. Mz: Erik Nordgren. San: P.A. Lundgren. Mon: Oscar Rosander. lk: R
da Kvarn, 8 ubat 1960. Uzn: 89 dakika. Oyn: Max von Sydow, Birgitta Valberg,
Gunnel Lindblom, Birgitta Pettersson, Axel Dberg, Tor Isedal, Allan Edwall,
Ove Porath, Axel Slangus, Gudrun Brost, Oscar Ljung, Tor Borong, Leif Forsten
berg.

1 959/60
EYTANN Gz

zg: Djavulens ga. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Ingmar Bergman. Sen:
Don Juan'n Dn adl radyo oyunundan uyarlayarak, Ingmar
Bergman. Prod: Allan Ekelund. Gr: Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San:
P.A. Lundgren. Mon: Oscar Rosander. lk: Rda Kvarn ve Fontanen, 17 Ekim
1960. Uzn: 87 dakika. Oyn: Jarl Kulle, Bibi Andersson, Stig Jarrel, Nils Poppe,

Oluf Bang'n

Gertrud Fridh, Sture Lagerwall, Gunnar Bjrnstrand, Georg Funkquist, Gunnar


Sjberg, Axel Dberg, Torsten Winge, Kristina Adolphson, Allan Edwall, Ragnar
Arvedson, Brje Lundh, Lenn Hjortzberg, John Melin, Sten Torsten Thuul, Arne
Lindblad, Svend Bunch, Tom Olsson, Inga Gill.

1960
AYNADAK GB

zg: Sasom i en spegel. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yiin/Sen: Ingmar Berg


Prod: Allan Ekelund. Gr: Sven Nykvist. Mz: Erik Nordgren. San: P.A.
Lundgren. Mon: Ulla Ryghe. lk: Rda Kvarn ve Fontanen, 16 Ekim 1961 . Uzn : 89
dakika. Oyn: Harriet Andersson, Max von Sydow, Gunnar Bjrnstrand, Lars

man.

Passgard.

1 961
ZEVKLER BAHES

zg: Lustgarden. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn: Alf Kjellin. Prod: Allan
Sen: "Buntel Eriksson" (Ingmar Bergman ve Erland Josephson). Gr:
Gunnar Fischer. Mz: Erik Nordgren. San: P.A. Lundgren. Mon: Ulla Ryghe. lk:
Rda Kvarn ve Fontanen, 26 Aralk 1961 . Uzn: 96 dakika. Oyn: Sickan Carlsson,

Ekelund.

Gunnar Bjrnstrand, Bibi Andersson, Per Myrberg, Kristina Adolphson, Stig Jar
rel, Hjrdis Petterson, Gsta Cederlund, Torsten Winge, Lasse Krantz, Fillie

27 1

Lyckow, Jan Tiselius, Stefan Hbinette, Sven Nilsson, Rolf Nystedt, Sten Hed
lund, Stina Stahle, Lars Westlund, lvar Uhlin, Birger Sahlberg.
1961 /62

K lIGI
zg: Nattvardsgasterna. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Berg
man. Prod: Allan Ekelund. Gr: Sven Nykvist. San: P.A. Lundgren. Mon: Ulla
Ryghe. lk: Rda Kvarn ve Fontanen, 11 ubat, 1963. Uzn: 81 dakika. Oyn: Gun
nar Bjrnstrand, Ingrid Thulin, Max von Sydow, Gunnel Lindblom, Allan Ed
wall, Olof Thunberg, Elsa Ebbesen, Kolbjrn Knudsen, Tor Borong, Bertha San
nell, Eddie Axberg, Lars Owe Carlberg, Johan Olafs, Ingmari Hjort, Stefan Lars
son, Lars-Olof Andersson, Christer hman.
1 962

SESSZLK

zg: Tystnaden. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: I ngmar Bergman. Prod:


Allan Ekelund. Gr: Sven Nykvist. Mz: Jvan Renliden. San: P.A. Lundgren.

Mon: Ulla Ryghe. lk: Rda Kvarn ve Fontanen, 23 Eyll 1963. Uzn: 95 dakika.
Oyn: Ingrid Thulin, Gunnel Lindblom, Jrgen Lindstrm, Hakan Jahnberg, Bir
ger Malmsten, Eduardo Gutierrez, Lissi Alandh, Leif Forstenberg, Nils Waldt,
Birger Lensander, Eskil Kalling, K.A. Bergman, Olof Widgren.

272

1 963
TM Bu KADINLAR

zg: Fr att inte tala om alla dessa kvinnor. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn:
Ingmar Bergman. Prod: Allan Ekelund. Sen: Ingmar Bergman, Erland Josephson.

Gr: Sven Nykvist. Mz: Erik Nordgren. San: P.A. Lundgren. Mon: Ulla Ryghe.
lk: Rda Kvarn, 15 Haziran 1 964. Uzn: 80 dakika. Oyn: Jarl Kulle, Bibi Anders
son, Harriet Andersson, Eva Dahlbeck, Karin Kavli, Gertrud Fridh, Mona Maln,
Barbro Hiort af Ornas, Allan Edwall, Georg Funkquist, Cari Billquist, Jan Blom
berg, Gran Graffman, Gsta Przelius, Jan-Olof Strandberg, Ulf Johanson, Axel
Dberg, Lars-Eric Liedholm, Lars-Owe Carlberg, Doris Funcke, Yvonne Igell.
1 963/65
DANIEL

Bu film, bir ortak alma olan Stimulantia'nn blmlerinden biridir. Prds/Da:


Svensk Filmindustri. Yn/Sen/Gr: Ingmar Bergman. Mon: Ulla Ryghe. lk:
Spegeln, 28 Mart 1 967. Oyn: Daniel Sebastian Bergman, Kabi Laretei.
1 965
PERSONA

Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carl


berg. Gr: Sven Nykvist. Mz: Lars Johan Werle. San: Bibi Lindstrm. Mon: Ulla
Ryghe. lk: Spegeln, 18 Ekim 1 966. Uzn: 85 dakika. Oyn: Bibi Andersson, Liv Ull
mann, Margaretha Krook, Gunnar Bjrnstrand, Jrgen Lindstrm.
1 966
KURT SAAT

zg: Vargtimmen. Prds/Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman.


Prod: Lars-Owe Carlberg. Gr: Sven Nykvist. Mz: Lars Johan Werle. San: Marik
Vos-Lundh. Mon: Ulla Ryghe. lk: Rda Kvarn, 19 ubat 1 968. Uzn: 90 dakika.
Oyn: Liv Ullmann, Max von Sydow, Erland Josephson, Gertrud Fridh, Gudrun
Brost, Bertil Anberberg, Georg Rydeberg, Ulf Johanson, Naima Wifstrand, Ing
rid Thulin, Lenn Hjortzberg, Agda Helin, Mikael Rundquist, Mona Seilitz, Fol
ke Sundquist.
1 967
UTAN

zg: Skammen. Prds: Svensk Filmindustri, Cinematograph. Da: Svensk Filmin


dustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carlberg. Gr: Sven Nykvist.

273

San: P.A. Lundgren. Mon: Ulla Ryghe. lk: Spegeln, 29 Eyll 1 968. Uzn: 103 daki
ka. Oyn: Liv Ullnann, Max von Sydow, Gunnar Bjmstrand, Birgitta Valberg,
Sigge Frst, Hans Alfredson, Willy Peters, Per Berglund, Vilgot Sjman, Ingvar
Kjellson, Rune Lindstrm, Frank Sundstrom, Frej Lindqvist, Ulf Johanson, Bjm
Thambert, Gsta Przelius, Karl-Alex Forssberg, Bengt Eklund, Ake Jomfalk,
Jan Bergman, Stig Lindberg.

1 967
AYiN

zg: Riten. Prds: Cinematograph. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe


Carlberg. Gr: Sven Nykvist. San/Kas: Mago (Max Goldstein). Mon: Siv Kanalv.

lk: TV, 25 Mart 1 969. Uzn:

72 dakika.

Oyn: Ingrid Thulin, Anders Ek, Gunnar

Bjmstrand, Erik Hell, Ingmar Bergman.

27 4

1968
ANNA'NIN TUTKUSU

zg: En Passion. Prds: Svensk Filmindustri, Cinematograph. Da: Svensk Fil


mindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carlberg. Gr: Sven
Nykvist. San: P.A. Lundgren. Mon: Siv Kanalv. lk: Spegeln, 1 0 Kasm 1 969. Uzn:
1 01 dakika. Oyn: Max von Sydow, Liv Ullmann, Bibi Andersson, Erland Joseph
son, Erik Hell, Sigge Frst, Svea Holst, Annika Kronberg, Hjrdis Petterson,
Lars-Owe Carlberg, Brian Wikstrm, Barbro Hiort af Ornas, Malin Ek, Britta
Brunius, Brita berg, Marianne Karlbeck.
1 969

FAR BELGESEL 1969


zg: Fardokument 1 969. Prds: Cinematograph. Yn: Ingmar Bergman. Prod:
Lars-Owe Carlberg. Gr: Sven Nykvist. Mon: Siv Lundgren-Kanalv. lk: TV, 1
Ocak 1970. Uzn: 78 dakika. Oyn: Ingmar Bergman, Far halk.
1 969/70

PHE

zg: Reservatet. Yn: Jan Molander. Sen: Ingmar Bergman. Prod: Bernt Callenbo,
Hans Sackemark. Mon: Inger Burman. San: Bo Lindgren, Henny Noremark. lk:
TV, 28 Ekim 1 970. Uzn: 95 dakika. Oyn: Gunnel Lindblom, Per Myrberg, Erland
Josephson, Georg Funkquist, Toivo Pawlo, Elna Gistedt, Erik Hell, Gran Graff
man, Brje Ahlstedt, Sif Ruud, Barbro Larsson, Helena Brodin, Olof Bergstrm,
Gun Arvidsson, Catherine Berg, Claes Thelander, Irma Christenson, Leif Lilje
roth, Gun Andersson, Per Sjstrand, Margaretha Bystrm.
1 970

TEMAS

zg: Berringen / The Touch. Prds: Cinematograph, ABC Pictures (NewYork).


Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carlberg.
Gr: Sven Nykvist. Mz: Carl Michael Bellman, William Byrd, Peter Covent. San:
P.A. Lundgren. lk: Spegeln, 30 Austos 1 971 . Uzn: 115 dakika. Oyn: Elliott Go
uld, Bibi Andersson, Max von Sydow, Sheila Reid, Barbro Hiort af Ornas, Ake
Lindstrm, Mimmo Wahlander, Elsa Ebbesen, Staffan Hallerstam, Maria Nol
gard, Karin Nilsson, Erik Nyhlen, Margaretha Bystrm, Alan Simon, Per Sjst
rand, Aino Taube, Ann-Christin Lobraten, Carol Zavis, Dennis Gotobed, Bengt
Ottekil.

2 75

1 971

IGLIKLAR VE FISILTILAR
zg: Viskningar och rop. Prds: Cinematograph, Film Enstits, Liv Ullmann, Ing
rid Thulin, Harriet Andersson, Sven Nykvist. Da: Svensk Filmindustri. Yn/Sen:
Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carlberg. Gr: Sven Nykvist. San: Marika Vos.
Mon: Siv Lundgren. lk: Spegeln, 5 Mart 1 973. Uzn: 91 dakika. Oyn: Harriet An
dersson, Kari Sylwan, Ingrid Thulin, Liv Ullmann, Anders Ek, Inga Gill, Erland
Josephson, Henning Moritzen, Georg Arlin, Linn Ullmann, Greta Johansson, Ka
rin Johansson, Rosanna Mariano, Malin Gjrup, Lena Bergman, Ingrid von Ro
sen, Ann-Christin Lobraten, Brje Lundh, Lars-Owe Carlberg, Monika Priede.

1 972

BiR EVLLKTEN SAHNELER


zg: Scener ur ett aktenskap. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carl
berg. Gr: Sven Nykvist. San: Bjrn Thulin. Mon: Siv Lundgren. lk: TV, 1 . Blm
"Saflk ve Panik" 11 Nisan 1973, 2. Blm "rtbas Etme Sanat" 1 8 Nisan 1 973,
3. Blm "Paula" 25 Nisan 1 973, 4. Blm "Gzyalar Vadisi" 2 Mays 1973, 5.
Blm "Cahiller" 9 Mays 1 973, 6. Blm "Dnyann Bir Yerinde Gecenin Bir Ya
rs Karanlk Bir Evde" 1 6 Mays 1 973. Uzn: Her Blm 49'ar dakika, 1974'te si
nema iin retilen ksa versiyon 1 55 dakika. Oyn: Liv Ullmann, Erland Joseph
son, Bibi Andersson, Jan Malmsj, Anita Wall, Rosanna Mariano, Lena Bergman,
Gunnel Lindblom, Barbro Hiort af Orniis, Wenche Foss, Bertil Norstrm.

1974
SiHiRLi FLT

zg: Trllflojten. Yn/Sen: Wolfgang Amadeus Mozart'n -metni Emanuel Schi


kanede'a ait olan- Die Zauberflte operasndan uyarlayarak, Ingmar Bergman.
Prod: Mans Reutersward. Gr: Sven Nykvist. Mz: Radyo Korosu, sve Radyo
su Senfoni Orkestras, ef Eric Ericson. San: Henny Noremark. Mon: Siv Lundg
ren. lk: TV, 1 Ocak 1 975; Rda Kvarn Sinema Salonu, 4 Ekim 1 974. Uzn: 1 35 da
kika.

Oyn:

Josef Kstlinger, lrma Urrila, Hakan Hagegard, Elisabeth Erikson,

Britt-Marie Aruhn, Kirsten Vaupel, Birgitta Smiding, Ulrik Cold, Birgit Nordin,
Ragnar Ulfung, Erik Saeden, Gsta Przelius, Ulf Johanson, Hans Johansson,
Jerker Arvidson, Urban Malmberg, Ansgar Krook, Erland von Heijne, Lisbeth
Zachrisson, Nina Harte, Helena Hgberg, Elina Lehto, Lena Wennergren, Jane
Darling, Sonja Karlsson, Einar Larsson, Siegfried Svensson, Sixten Fark, Sven
Eric Jacobsson, Folke Johnsson, Gsta Backelin, Arne Hendriksen, Hans Kyhle,
Cari Henric Qvarfordt.

277

1 975
Yz YZE

zg: Ansikte mot ansikte. Prds: Cinematograph. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod:
Lars-Owe Carlberg. Gr: Sven Nykvist. Mz: Wolfgang Amadeus Mozart. San:
Anne Hagegard, Peter Kropenin. Mon: Siv Lundgren. lk: TV, 1 . Blm "Ayrl"
28 Nisan 1 976, 2. Blm "Snr" 5 Mays 1 976, 3. Blm "Alacakaranlk Eyaleti"
12 Mays 1 976,

4. Blm "Dn"

19 Mays 1 976.

Uzn: Her blm 50'er dakika,

sinema iin retilen ksa versiyon 1 35 dakika. Oyn: Liv Ullmann, Erland Jo
sephson, Aino Taube, Gunnar Bjmstrand, Sif Ruud, Sven Lindberg, Tore Se
gelcke, Kari Sylwan, Ulf Johanson, Gsta Ekman, Kristina Adolphson, Marian
ne Aminoff, Gsta Przelius, Birger Malmsten, Gran Stangertz, Rebecca Paw
lo, Lena Olin.
1 976

YILANIN YUMURTASI

zg: Ormens agg. Prds: Rialto Film (Berlin), Dino De Laurentiis Corp. (Los An
geles). Da: Fox-Stockholm. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Dino De Laurenti
is. Gr: Sven Nykvist. Mz: Rolf Wilhelm. San: Rolf Zehetbauer. Mon: Petra von
Oelffen. lk: Rda Kvam, 28 Ekim 1 977. Uzn: 1 1 9 dakika. Oyn: Liv Ullmann, Da
vid Carradine, Gert Frbe, Heinz Bennent, James Whitmore, Glynn Turman, Ge
org Hartmann, Edith Heerdegen, Kyra Mladeck, Fritz Strassner, Hans Quest,
Wolfgang Weiser, Paula Braend, Walter Schmidinger, Lisi Mangold, Grischa Hu
ber, Paul Brks, Isolde Barth, Rosemarie Heinikel, Andrea L'Arronge, Beverly
McNeely, Toni Berger, Ema Brunell, Hans Eichler, Harry Kalenberg, Gaby
Dohm, Christian Berkel, Paul Burian, Charles Regnier, Gnter Meisner, Heide
Picha, Gnter Malzacher, Hubert Mittendorf, Hertha von Walther, Ellen Umla
uf, Renate Grosser, Hildegard Busse, Richard Bohne, Emil Feist, Heino Hallhu
ber, Irene Steinbeiser.
1 977

Gz SoNATI

zg: Hstsonaten. Prds: Personafilm (Mnih). Da: Svensk Filmindustri. Yn/


Sen: Ingmar Bergman. Prod: Katinka Farago. Gr: Sven Nykvist. San: Anna Asp.
Mon: Sylvia Ingemarsson. lk: Spegeln, 8 Ekim 1 978. Uzn: 93 dakika. Oyn: Ingrid
Bergman, Liv Ullmann, Lena Nyman, Halvar Bjrk, Marianne Aminoff, Erland
Josephson, Georg Lokeberg, Mimi Pollak, Linn Ullmann.

1977 /79
FAR BELGESEL 1979

zg: Fardokument 1 979. Prds: Cinematograph, sve Radyo-TV Kanal 2


1 977 / 1 979. Yn: Ingmar Bergman. Prod: Lars-Owe Carlberg. Gr: Arne Carlsson.
Mz: Svante Pettersson, Sigvard Huldt, Dag ve Lena, Ingmar Nordstrms, Strix
Q, Rock de Luxe, Ola and the Janglers. Mon: Sylvia Ingemarsson. lk: TV, 24 Ara
lk 1979. Uzn: 1 03 dakika. Oyn: Far Adas halk.
1979/80
KUKLALARIN YAAMINDAN

zg: Ur Marionetternas !iv. Prds: Personafilm (Mnih). Da: Sandrews. Yn/Sen:


Ingmar Bergman. Prod: Horst Wendlandt, Ingmar Bergman. Gr: Sven Nykvist.

Mz: Rolf Wilhelm. San: Rolf Zehetbauer. Mon: Petra von Oelffen. lk: Grand, 24
Ocak 1981 . Uzn: 1 04 dakika. Oyn: Robert Aztorn, Christine Buchegger, Martin
Benrath, Rita Russek, Lola Muethel, Walter Schmidinger, Heinz Bennent, Ruth
Olafs, Kari Heinz Pelser, Gaby Dohm, Toni Berger.

1981 /82
FANNY VE ALEXANDER

zg: Fanny och Alexander. Prds: Cinematograph (Film Enstits iin), sve TV
Kanal 1 , Gaumont (Paris), Personafilm (Mnih), Tobis Filmkunst (Berlin). Da:
Sandrews. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Jrn Donner. Gr: Sven Nykvist. San:
Anna Asp. Mon: Sylvia Ingemarsson. lk: Astoria, 17 Aralk 1 982. Grand 2, 1 7
Aralk 1 983. Uzn: 1 97 dakika (Astoria), 3 1 2 dakika (Grand 2). Oyn: Pernilla All
win, Bertil Guve, Brje Ahlstedt, Harriet Andersson, Pernilla stergren, Mats
Bergman, Gunnar Bjrnstrand, Allan Edwall, Stina Ekblad, Ewa Frling, Erland
Josephson, Jarl Kulle, Kabi Laretei, Mona Maim, Jan Malmsj, Christina Schol
lin, Gunn Wallgren, Kerstin Tidelius, Anna Bergman, Sonya Hedenbratt, Svea
Holst-Widen, Majlis Granlund, Maria Granlund, Emilie Wekr, Christian Almg
ren, Angelica Wallgren, Siv Ericks, Inga Alenius, Kristina Adolphson, Eva von
Hanno.

1983
PROVADAN SoNRA

zg: Efter repetitionen. Prds: Personafilm (Mnih). Yn/Sen: Ingmar Bergman.


Prod: Jrn Donner. Gr: Sven Nykvist. San: Anna Asp. Mon: Sylvia Ingemarsson.
lk: TV, 9 Nisan 1 984. Uzn: 70 dakika. Oyn: Erland Josephson, Lena Olin, Ingrid
Thulin.

279

1 985

KUTSANANLAR
zg: De tva saliga. Yn: Ingmar Bergman. Sen: Kendi romanndan uyarlayarak,

Ulla Isaksson. Prod: Pia Ehrnvall, Katinka Farago. Gr: Per Noren. San: Birgitta
Bensen. lk: TV, 1 9 ubat 1986. Uzn : 81 dakika. Oyn: Harriet Andersson, Per
Myrberg, Christina Schollin, Lasse Pysti, Irma Christenson, Bjrn Gustafson,
Majlis Granlund, Kristina Adolphson, Margreth Weivers, Bertil Norstrm, Johan
Rabaeus, Lennart Tollen, Lars-Owe Carlberg.
1 986

FANNY VE ALEXANDER BELGESEL


zg: Dokument Fanny och Alexander. Prds: Cinematograph, Film Enstits.

Yn/Sen: Ingmar Bergman. Gr: Arne Carlsson. Mon: Sylvia Ingemarsson. lk: TV,
1 8 Austos 1986. Uzn : 1 1 0 dakika.
1 986

KARIN'iN Yz
zg: Karins ansikte. Prds: Cinematograph. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Mz: Ka

bi Laretei. lk: TV, 29 Eyll 1986. Uzn: 1 4 dakika.


1991

0 Ho NYETLER
zg: Den goda viljan. Prds: sve TV 1 . Kanal'la ZDF, Kanal 4, Raidus, La Sept,

DR, YLE 2, NRK, RUV. Da: Svensk Filmindustri. Yn: Bille August. Sen: Ingmar
Bergman. Prod: Ingrid Dahlberg. Gr: Sven Nykvist. Mz: Stefan Nilsson. San:
Anna Asp. Mon: Janus Billeskov Jansen. lk: Riviera, 4 Haziran 1 992. Uzn: 181 da
kika. Oyn: Samuel Frler, Pernilla August, Max von Sydow, Ghita Norby, Len
nart Hjulstrm, Mona Maln, Lena Endre, Keve Hjelm, Bjrn Kjellman, Brje
Ahlstedt, Hans Alfredson, Lena T. Hansson, Anita Bjrk, Elias Ringquist, Ernst
Gnther, Marie Granzon, Bjorn Granath, Gunilla Nyroos, Michael Segerstrm.
1 991 /92

PAZAR OCUKLARI
zg: Sndagsbarn. Prds: Sandrew Film ve Tiyatrosu'yla Film Enstits, Sweet

land Films, sve TV 1 . Kanal Drama, Metronome Productions, Finlandiya


Filmstiftelse, zlanda Film Fonu, skandinav Film ve TV Fonu desteiyle Norsk
Film, Eurimages. Da: Sandrews. Yn: Daniel Bergman. Sen: Ingmar Bergman.
Prod: Katinka Farago. Gr: Tony Fosberg. Mz: Johann Sebastian Bach, Rune

Gustafsson, Zoltan Kodaly. San: Sven Wichmann.

Mon: Darek Hodor. lk: Olym

pa ve Biopalatset 3, 28 Austos 1992. Uzn : 121 dakika. Oyn: Thommy Berggren,


Henrik Linnros, Lena Endre, Jakob Leygraf, Anna Linnros, Malin Ek, Marie Ric
hardson, Irma Christenson, Birgitta Valberg, Brje Ahlstedt, Maria Bolme, Maj
lis Granlund, Birgitta Ulfsson, Cari Magnus Dellow, Melinda Kinnaman, Per
Myrberg, Helena Brodin, Halvar Bjrk, Gunnel Gustafsson, Kurt Savstrm, Lis
Nilheim, Hans Strmblad, Bertil Norstrm, Suzanne Ernrup, Lars Rockstrm,
J osefin Andersson.
1 997

BR PALYAONUN NNDE

zg: Larmar och gr sig ti!!. Prds: sve, Danimarka, Norve, talya, Finlandiya,
Almanya. Da: Sveriges Televizyon. Yn/Sen: Ingmar Bergman. Prod: Pia Ehrn
vall, Mans Reutersward. Oyn: Brje Ahlstedt, Marie Richardson, Erland Joseph
son, Pernilla August.

mgeler balangta Lasse Bergstrm'le sylei biiminde tasarlanmt. Proje


1 987 yaznda Bergman'n Byl Fener'inin son dzeltmesinden sonra dodu.
Ingmar Bergman'la syleiler 28 Eyll 1988'de Far Adas'nda balad ve 1 u
bat 1 990'da Stockholm'de tamamland. Kitabn temelini Bergstrm'n sorular
nn karld ve neredeyse altm saat sren grmelerin dzeltilmi metni
oluturur. Metnin Bergman tarafndan gzden geirilmesi 1 1 Haziran 1990'da
bitmitir. Kitaptaki fotoraflar Lars Ahlander semi, filmografiyi Bertil Wred
lund derlemitir.

ForoGRAFLAR

Per B. Adolpnson, Thomas Bergman, Inga Lill Bergstrm, John Bryson, Arne
Carlsson, Cinematograph, Bo-Erik Gyberg, Harry Kampf, K. G. Kristoffersson,
Lars Looschen, Vicke Malrnstrm, Pressens Bild, Sandrew Film Tiyatro, Anders
Svahn, Svensk Filmindustri, sve Film Enstits, sve Ulusal Mzesi, sve Fo
toraf Servisi, sve Radyosu, Bo A. Vibenius, Max Wilen, Christian Wirsen.

285

286

NDEKLER
DLER DLEYENLER, 7
YABAN LEKLER, 9
KURT S A AT, 19
PERSONA, 32
Yz YzE, 46
IGLIKLAR VE FISILTILAR, 56
SESSZLK, 70

LK FLMLER, 77
KENCE, LMAN KENT, 79
ZNDAN, 95
SUSUZLUK, 102

OYUNLAR OYNAYANLAR, 105


Yz, 107
AYN, 115
IPLAK GECE, 122
YILANIN YUMURTASI, 127
KUKLALARIN YAAMINDAN, 140
PROVADAN SoNRA, 147

GVENSZLK GvEN, 153


YEDNC MHR, 155
AYNADAK GB, 163

K IcI, 1 72

DGER FLMLER, 183


NEEYE DGRU, MONIKA'YLA YAZ, 185
UTAN, 199
ANNA'NIN TUTKUSU, 203
YAAMIN EGNDE, 208
Gz SoNATI, 219

KOMEDLER EGLENCELER, 227


BiR YAZ GECES GLMSEMELERi, 229
SHRL FLT, 237
FANNY VE ALEXANDER, 245

FLMOGRAF, 259

ISBN

97S-749b-90-L

1 111111111 11111 1 1111 11111 111

9 789757 496908

You might also like