Professional Documents
Culture Documents
REMZ
K T ABE V
------------ ve------------co
<
c
NORMALDII
DAVRANILAR
Engin Getan
LU
>
/ Engin Getan
c />
o :
GO
CD
Psikodinamik Psikiyatri
ve
NORMALDII DAVRANILAR
P ro f. D r.
Engin Getan
Psikodinamik Psikiyatri
ve
Normald Davranlar
11. Basm
Remzi Kitabevi
Ankara Caddesi, 93 stanbul
ISBN 975-14-0389-8
indekiler
NSZ............................................................................................................ 9
TEMEL KAVRAMLAR . .
Normald Davran Kavram
Zihin-Beden kilisi ve Genel Sistemler Kuram . . .
Genel Sistemler Kuram ve Normald Davranlar
Normallik Kavram
Psikolojik Olgunluk Kavram
Tarih Boyunca Normald Davran K a v ra m ...................
lk ve Eski alarda Demonoloji
Antik Yunan Uygarl
................................................
Ortaa Avrupas'nda D em onoloji............................
Reform D n em i.
Organik Yaklam
Psikodinamik Psikiyatrinin Douu .
11
11
19
24
29
32
37
37
38
40
42
43
44
Birinci Kitap
PSKODN AM K PSKYATR
GR
49
KLASK PSKANALZ
Psikanalitik Geliim K u ra m .
Anksiyete
53
61
64
EGO PSKOLOJS
Ego Savunm a M ekanizm alar.
Bask (Repression).
Yadsma Dleme (Denial-Phantasy)
Neden Bulma (Rationalization)
Yanstma (Projection)
65
66
71
72
75
78
dnleme (Compensation).............................................................80
Yceltme (Sublimation)................................................................... 85
zdeleme (Identification). . . . .................................................... 87
letirme (Introjection)................................................................... 88
Yn Deitirme (Displacement)...................................................90
Duygudalk (Sympathy)-Boyun Em e (Submission)
91
Duygusal Soyutlanma (Emotional Insulation) ....................... 93
Yapm a-Bozma (Undoing).............................................................. 94
Kart Tepki Oluturma (Raction-Formation)....................... 96
Dnme (Conversion)................................................................... 97
Somatizasyon(Somatization) ....................................................... 98
Egonun Uyum levleri......................................................................... 98
nsann Sekiz a .................................................................................100
Oral-Duyum Dnemi..............................................................101
Anal-Kas D n em i.................................................................... 102
Cinsel-Devinsel D n em ........................................................ 103
Gizil Dnem............................................................................... 104
Erinlik ya da Ergenlik D n e m i..........................................104
Gen Yetikinlik D n e m i..................................................... 105
Yetikinlik D n em i.................................................................105
Olgunluk D nem i....................................................................105
OBJE LKLER KURAMI..................................................................... 106
"SELF" PSKOLOJS.................................................................................113
kinci Kitap
RUH SA L BOZUKLUKLAR
GR............................................................................................................ 119
ZOFREN................................................................................................ 121
izofreninin Tarihesi.......................................................................... 121
izofreni T ip leri..................................................................................... 126
Katatonik izofreni.......................................................................126
Dezorganize (Disorganized) Tip izofreni........................... 127
Paranoid T ip ....................................................................................128
Reziduel (Residual) T i p ...............................................................129
izofrenik D nce............................................................................... 130
Psikodinamik G rler.......................................................................133
nsz
ada Yaam ve N orm ald D avranlar'm ilk basm ndan bu
yana on yedi yl geti.
Sonraki yllarda kitap daha yazdm. H er kitap b ir ncekin
den daha znel bir anlatm la yazld. lk denem em olduu iin,
ada Yaam ve Normald Davranlar' allagelm i akadem ik
kalplardan dilediim ce zgr bir biim de gerekletirem em i
tim. O zam anlar bir baka m odelden hareket etm em ya da kendi
me zg bir tarz denem em sz konusu olam azd. nk kitap
yazm ak istei, klinisyen-akadem isyen kim liim in yan sra giri
ilm i ve sonucu kestirilem ez bir denem eydi yalnzca. N itekim ,
ilk denemelerde rastlanabilen bir lszl sanrm ben de
yaptm ve o gne kadar edinm i olduum bilgilerin ve deneyim
lerin tm n kitabn ieriine katmaya alarak okuyucularm
biraz yorm u oldum.
Bugn dokuzuncu basm yaplrken kitabn am acn biraz da
ha netletirm eye altm . nceki basm larn ncesinde de zam an
zaman baz karm alar ve eklem eler yaplm , ancak yapsna do
kunulm am t. Birazdan okuyacanz biim iyle bu kitap, "d in a
m ik psikiyatri" denilen alann insana ve sorunlarna bak asn
anlatm ay am alam aktadr. Bu nedenle, kitabn yapsnda da baz
deiikliklere gidilm i, ayrca, nceki basm larda ele alnm olan
baz konular bu kez kapsam d braklm tr.
Ne var ki, bu basmda gerekletirm eye altm yapsal de
iiklik ve yaklam farkll, kitabn bal ile ynelim i arasn
da bir uyum azl da beraberinde getirdi. Bunda ilk basm dan
bu yana geen yllar iinde yazarn psikiyatriye bak asnda
oluan deiikliklerin de pay var.
Kitabn kalem e alnd 1974 ylnda ada szcnn ta
d anlam byk bir ounluk tarafndan ortaklaa paylalr
10
NSZ
Engin Getan
ubat 1992
Temel Kavramlar
NORMALDII DAVRANI KAVRAMI
N orm ald davranlar yazl tarih boyunca insann ilgi konu
su olmutur; yakn tarihte olduu gibi, eski in, Msr, brani ve
Yunan dillerinde yazlm yaptlarda da davran bozukluu gs
teren kiilerle ilgili yk lere rastlanr. Y unan m itolojisinde Herkl'n epilepsi nbetleri geirdii ve bu nbetler srasnda insan
lara saldrarak ldrdnden sz edilir. "D eli brahim " adyla
anlan O sm anl padiah (1615-1648) byklk hezeyanlarna k a
plarak yanlm azlna inanm , bu nedenle ordu ve ulem tara
fndan tahttan indirilerek ldrlm t. Tarihsel belgelerde n
giltere K ral III. G eorge'un (1738-1820) sk sk mani dnem lerine
girdii yazldr; III. George bu nedenle "deli kral" olarak anl
mtr.
Tarih boyunca yaam birok dnr, yazar, ressam ve b es
tecinin yaam yklerinde de norm ald davranlara rastlanr.
M ozart, nl Requiem 'i bestelerken bir yandan da zehirlenecei
hezeyanlar iindeydi. Van Gogh'un kulan kesip bir fahieye
yollam as, epilepsi sonucu geirdii bir bilin bulankl dnem i
ne rastlar. nl Fransz dnr Jean-Jacques Rousseau, yaa
mnn son dnem inde paranoid eilim ler gsterm i, gizli d
m anlar tarafndan izlendiine inanm t.
Normald davranlar edebiyat ve tiyatro yaptlarnda da
sklkla ilenm itir. A ntik Yunan'n oyun yazan Sofokles "Oedipus Reks" ve "Elektra" adl oyunlarnda ana-babaya ynelik cinsel
isteklerin insan davranlarna etkilerini, on yedinci yzyln ba
larnda W illiam Shakespeare, "O thello" da kskanlk ve duygulann, "M acbeth" de sululuk duygularn ilem iti. Edebiyat
dnyas benzer rneklerle doludur. ada yazarlarn kim i kendi
yaantlarndan rnekler verm e eilimi gsterm i, izofreniden
12
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
13
savunurlar. Kendini iy i hissetm e kavram , yalnzca yaam n srdrlebilm esini deil, potansiyellerin ve isteklerin gerekletiril
mesini de kapsar. Bu lte gre bir davran, toplum un isteine
uygun olsa bile, kiinin gelim esini engelleyici nitelikteyse uyum
suz ya da norm ald saylabilir.
Toplum sal ve kltrel etm enlerin norm ald davranlarn
oluum undaki rolnn gnm zde daha iyi anlalm olmas,
aratrclarn giderek kltrleraras aratrmalara nem verm ele
rine neden olmutur. 1927 ylnda M alinow ski'nin "lkel Toplumlarda Cinsellik ve Bask" adl kitabnn yaynlanm asn izleyen y l
larda, norm ald davranlar insanbilim asndan inceleyen ilk
aratrclar, topladklar verilerden, bir k ltrd e norm ald ola
rak nitelendirilen b ir d avrann bir dier kltrde norm al kar
lanabildii ve norm allik kavram nn kltre gre belirlendii g
rn gelitirdiler. Trobiand adas yerlilerinde Oedipus kom p
leksinin varlna ait yeterli kant bulamam as zerine M alinow s
ki, bu olgunun evrensel olm ayp Bat toplum larnn babaerkil aile
yapsnn b ir rn olabilecei sonucuna varmt. Bu ve benzeri
gzlem ler, nceleri her b ir kltrn evrensel boyutlu olm ayan
bam sz bir btn olarak ele alnm asna neden olm u, ancak
sonraki yllarda bu grler baz deiikliklere uram , rnein
nceleri yalnz Bat kltrnde grld sanlan izofreninin,
en ilkelinden en gelim iine dein, her kltrde grlebildii an
lalmtr.
Baz bilim adam larnn "A nksiyete a" olarak adlandrdk
lar yzylm zda, savalar ve sava tehditleri srekli tedirginlik
yaratm, ekonom ik dalgalanm alar isizlik ve yoksulluk getirmi,
nfus patlamas ve evre kirlenm esi insanlann yaam -destei sis
tem ini tehlikeye drm tr. Kentsel toplum un getirdii ypra
tc ve tekdze yaam , alm a alanndaki yarm alar ve brokra
sinin bunaltc etkileri de ada insann anksiyetesini artran et
m enler arasndadr. inde yaadm z yzylda yaplm olan
bilim sel ve teknolojik aam alar b ir yandan insann ufkunu geni
letirken, kitle iletiim aralar da onu, her gn kendi kk evre
sinin tesindeki dnyann sorunlaryla ilgilenm eye zorlam akta
dr. Hzl toplum sal deiim insanlarn geleneksel deerlerinin ve
inanlarnn sarslmasna yol am akta, ada insan bugne de
14
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
15
16
TEMELKAVRAMLAR
teliklerini yitererek dnyann genel gidii iinde srklenm e (dehm anizasyon), giderek ada insann en nem li sorunlarndan
biri durumuna gelm ektedir. leri uygarlk dzeyine ulam top
lum insannn kendi hakkm daki bilgisi, doabilim ve teknoloji
alanlarndaki bilgisine oranla eksik kalmtr. Buna karlk geli
m ekte olan toplum insan, kentlem e ve nfus g nedeniyle,
alageldiinden ok farkl koullara uyum salam ak zorundadr.
Bu nedenle, ada insan kendisini m utlu edebilecek ve anlam l
bir yaam gerekletirebilecek bir dzeni nasl kurabileceini b il
m em enin aknln yaam akta. Yukarda saylan toplum sal e t
m enlerin yaratt varolu bunalm bireyin kiisel sorunlarna
eklendiinde, ada insann karlat zorlanmalar ba edilm e
si g boyutlara ulam aktadr.
Kitle iletiim inin ve hzl tat aralarnn zerinde yaad
m z dnyay giderek bir "k resel k y "e dntrd am z
da, nceleri bam sz bir ada gibi varlklarn srdrebilen eitli
kltrler, birbirleriyle atm akta ya da birbirlerine geierek tek
bir dnya kltrn oluturm aya doru gitm ektedirler. Ne var
ki, klm ekte olan dnyam zda, zellikle nfus patlam as ya da
ada teknolojinin yaratt ikincil sonular gibi saylar giderek
artan ortak sorunlara karn, eitli kltrlerin kendilerine zg
sorunlar da sregelm ektedir. Dolaysyla, ileri teknolojik dzeye
ulam bir toplum un bireyleriyle, gelim ekte olan toplum un bi
reylerinin karlatklar zorlanm alar arasnda da baz nemli
farkllklar bulunm aktadr.
G elecek oku da denilen bu olgu, insanlarda eitli belirtilere
yol am aktadr (Toffler, 1970). Gelecek okunu yaayanlarn ki
mi, nceden var olan deer yarglarn daha salam latrma ve
katlatrma yoluna gider. Srekli deiikliklerin yaratt belir
sizlik durum larna kar bu insanlar, yeniliklere kar gzlerini
kapatarak eski deerlere daha da kat bir biim de sarlrlar. K i
minde ise, hzl deiim karsnda, anksiyete, aknlk, ie ka
panma, yabanclam a ya da yaam biim inde srekli oynaklkla
belirlenen yaantlar oluur. Toplum daki deiikliklere uyum
salam ak iin abalayan kiilerin rgtlenm i davranlarnda,
zellikle mantk d iddet tepkileriyle belirlenen bozulm alar
gzlemlenir.
TEMEL KAVRAMLAR
17
18
TEMEL KAVRAMLAR
Buna karlk, sava izleyen yllarda toplum lar istenilen "refah "
dzeyine eritike ve bedensel ihtiyalar giderilip gerilim lerin
boalm bulm asna im kn salandka, varolu bunalm , youn
bkknlk duygulan ve em eklilik nevrozu gibi kkenini yaamn
anlam szlndan alan yeni tr ruhsal bozukluklar ortaya km
tr (Alexander, 1960). Sava sonrasnda izofrenik olgularn say
snda grlen art da ada insann toplum dan kopuunun bir
sonucu olarak yorum lanm aktadr (Bertalanffy, 1959). Karakter
bozukluklar alannda da daha nceleri pek bilinm eyen yeni bir
davran sapmas ortaya km tr: A nlam sz gelen b ir yaama h e
yecan katabilm ek iin su ilemek.
Bylece, gnmzde bir yandan klasik psikanaliz ve davran
ekollerin gelitirm i olduu ilkelerin geerlii soruturulurken,
te yandan, Murray ve Allport gibi kiilik kuram clar, Piaget ve
Bhler gibi geliim kuram clar ve varoluu yaklam lar, ortak
bir ilkede gr birliine varm lardr. nsan dtan gelen uyaran
lara tepki gsteren bir robot deil, etkin bir kiilik sistem idir.
Bundan tr, son otuz yl iinde norm al ve norm ald dav
ranlarn anlalm asnda "g en el sistem ler" kuram na giderek da
ha fazla nem tannm aktadr. Bu kuram n norm ald davranlar
bilim ine getirdii yaklam , (1) yalnzca iinde yaanlan zam an
da deil, gelecekte de ortaya kabilecek ruh sal sorunlarnn
nceden kestirilebilm esi ve (2) insana iyi bir gelecek salayabil
m ek iin salam bir bilim sel tem el gelitirebilm e ilkelerinden ha
reket eder. Bu yaklam , "kapsam l halk sal" kavram nn ge
litirilm esine de yol amtr. Byle bir yaklam , dlyatana
dt andan balayarak, insann ihtiyalannn ve haklarnn
salanm olmasna nem verir. Dolaysyla, salkl anababalarn nceden hazrlkl olarak dnyaya getirdikleri ocuk
lar, yalnzca ocukluk ve ergenlik dnemlerinde deil, yetikin
yaamlarnda da kendilerine yn verm e konusunda toplumun
salad nderlikten yararlanm a olanan bulurlar. Bu konuda,
rnein ruhsal bozukluk gsteren kiilerin tedavisine tm evre
sinin katlmas biiminde yaplan denemelerden ok olumlu so
nular alnmtr.
Gelecein getirecei sorunlarn niteliklerini im diden kestir
m ek g olmakla birlikte, bu tr program larn uygulanabilm e
TEMEL KAVRAMLAR
19
20
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
21
cak m adde-enerji dzenlem esini gerekletirir. Bunun iin, madde-enerji olarak, dii ve erkek organizm alarna gerek vardr ki bu
organizm alar rem e ilevleriyle ilgili organ sistemlerini de ierir.
Bilgi aktarm , dii ve erkein krom ozom larnn birleim iyle
gerekleir. Ancak, bunun yan sra, cinsel iliki, yuva kurma ve
bam szlklarn kazanana dek ocuklarn bakm ve onlara, ya
am larn srdrebilm eleri iin gerekli bilgilerin aktarm gibi s
reler de sz konusudur.
Dierlerinden farkl olarak, rem eyi salayan alt-sistem birey
sel sistem in varln srdrebilm esi iin zorunlu deildir. A n
cak, bireysel sistem in ait olduu trn srekliliinin salanmas
iin gereklidir.
2) Salt m adde-enerjiyi ieren alt-sistem ler:
Bu tr alt-sistem lere rnek, bir sistem in ksm larn sistem in
btnne gre ya da sistem in btnn evreye gre hareket et
tiren, ya da evredeki nesneleri birbirine gre hareket ettirten altsistemdir. O m urgal hayvanlarn hareket alt-sistem inin balca bi
rimi izgili kaslardr. Ayrca, dz kaslar i organlarn, kalp kasla
r ise kalp-dolam sistem inin hareketini salar.
rgt dzeyindeki hareket alt-sistem lerinin birim leri, rnein
pilotlar ve ara srcleridir. ada toplum larn hareket altsistem ini ise ulam endstrisi oluturur.
3) Salt bilgi aktarm m ieren alt-sistem ler:
Bu tr alt-sistem lere rnek bellektir. Bellek, renm e srecinin
ikinci aam asdr ve eitli bilgilerin farkl zam an sreleri iin sis
temde depolanm asn tanm lar. Bellek sreleri, bilginin kullanl
m asn, korunm asn, yenilenm esini ve baz bilgilerin yitirilm esi
ni ierir.
Bellek, baz DNA (deoxyribonucleic acid) m oleklleri iinde de
polanr. Bu m olekllerin beyind eki hcerelerde mi ya da sinirle
rin balant noktalarnda m bulunduu bilinm em ektedir. Beyin
de belirli blgelerin bellek depolanm asnda kullanld bilinm ek
le birlikte, bu blgelerin hibiri salt bellek deposu durumunda
deildir. D ier organlarda bellek depolandn gsterir herhangi
bir bulguya bugne dek rastlanm am tr.
22
TEMEL KAVRAMLAR
TEMELKAVRAMLAR
23
24
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
25
26
TEMEL KAVRAMLAR
1)
Organizmaya gelen bilgilerin yetersizlii, ya da b ir bak
deyile, uyaran yetersizlii baz uyum sorunlarnn ortaya km a
sna neden olur. N orm al koullarda insanlar, dier insanlar ara
yarak ya da onlardan uzak durarak, dikkatlerini bir konudan di
erine evirerek, hareketlerini hzlandrarak ya da yavalatarak
klar yakm ak ya da perdeleri kapatm ak gibi bulunduklar ev
rede baz deiiklikler yaparak organizm alarna gelen bilgi ak
mn ortalama bir dzeyde tutm aya alrlar.
Saatlerce tek bana yolculuk yapm ak zorunda olan kam yon
srclerinde, hcreye kapatlm tutuklularda ya da kutup b l
gelerinde keif yolculuuna km kiilerde olduu gibi, uzun
sre dier insanlardan soyutlanan ya da evreden gelen bilgi e
itliliinden yoksun kalan insanlarda "soyutlanm a sendrom u"
denilen belirtiler grlr.
Soyutlanma belirtileri eitli aam alardan geer: Balangta
kii zam ann dnerek geirebilir, ancak sonunda uyuklam aya
balar. Zaman ilerledike, dncelerini ynlendirebilme ya da
n et bir biim de dnm e zorlam aya balar. Huzursuzluk, hr
nlk ve dmanca duygular belirir. Daha sonra, dardan bilgi
gelmemesinin yaratt boluu d kurarak gidermeye alr.
Davranlar giderek ocuklar. Bunu, olduka canl bir biim de
alglanan grme ve iitm e sanrlar (gerekte var olm ayan nesne
ler grme ve sesler duyma) izler. Sonuncu dnemde kii kendisi
ni, kendi dnda bir yerde, rnein karanln iinde bir k bii
minde alglar.
Bilgi (uyaran) yoksunluu durum u sona erdiinde kiinin
norm ale dn birden olmaz. Topluma yeniden uyum salam a
s zam an alr. Sanrlar ve zihinsel boluk dnemleri onu bir sre
TEMEL KAVRAMLAR
27
2)
O rganizm aya ulaan bilgilerin fazla sayda olm as da cid
Uyum sorunlarna yol aabilir. Lipovvski'ye gre (1970), gn
m zde teknoloji ve refah toplum lar bilgi fazlalklar retmekte,
stelik bunlar insanlara ekici gelecek biim lerde sunm aktadr.
Bu durum , zellikle kitle iletiim aralar ve her eyi zgrce,
ama ou kez rasgele dile getirm eye zendiren ada deer yar
glar tarafndan da krklenm ektedir. Toplumsal basklar kiiyi
ekici seenekler arasnda bir seim yapm aya zorlamakta ve see
neklerin okluu insanlarda aknlk yaratm aktadr. ada in
sann anksiyetesi, ou kez bu bolluk ierisinde karar verm e zorunluunun yaratt atm alardan kaynaklanm aktadr. nsan
lar, seeneklerin bir blm n alglam ayarak, kanarak, saldr
gan davranlar gstererek ya da bu bilgilerin boyunduruuna
girerek uyum yapmaya alrlar. Bu konuda en ok zorlananlar,
yetim ekte olan genlerdir. Bu genler, ekici seenekler arasn
dan seim yapabilm eyi ve seilen amalar dorultusunda tutarl
bir biim de hareket etm eyi renem em i olduklar iin ciddi
uyum sorunlaryla karlarlar.
Bu tr zorlanm alara b ir dier rnek de, endstride ve kam u
hizm etlerinde ynetici durum unda olan kiilerde gzlem lenen
ve "ar rol yklem esi" denilen olgudur. Ar bilgi yklem esin
den kaynakland varsaylan bu durum da, yneticilik dzeyi
ykseldike zorlanm a oran da byr. nk, daha alt dzeyde
ki alanlardan ve genel olarak kurum dan yneticiye yneltilen
beklentiler artar. Ynetici sonunda tm bu istekleri gereince
karlayacak zaman bulamaz duruma gelir. Bu ar yklem eyi
karlayabilm ek iin eitli uyum srelerini kullanrsa da, bek
lentileri yeterince karlayam am olm ann yaratt sululuk
duygularndan kurtulam az. Dosya ve belgeleri akam evine g
trr, ama ou kez bunlarn zerinde alam ayacak kadar yor
gundur.
28
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
29
30
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
31
32
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
33
olm ulardr. Lynd'e gre (1961), gnm z insan "iy i" ve "k t "
Szckleri karl olarak, olgun ve olgunlam am , normal ve
anorm al, uyum lu ve uyum suz terim lerini kullanm a eilim i gs
term ektedir.
Kltrm zde de olgunluk, geleneksel babaerkil im gelerin et
kisi altnda, b ir insann nasl yaadna deil, ne sylediine g
re deerlendirilir. Duygusal tepkiler verm eyen, az konuan ve
konutuunda nem li grnen eyler syleyen kiiler olgun say
lr. Bu grntnn gerisindeki korku ve gerek benliinden farkl
bir kiilik imgesini srdrm e abas ou kez fark edilm ez. ev
resindekilerin an beklentileri sonucu yandan byk davranan
ocuk da, "yana gre abuk olgunlam " olarak beeniyle kar
lanr. ocukluunu yaam aktan vazgem ek zorunda braklm
olm asnn onda yaratt anksiyete grm ezlikten gelinir.
Gnlk konum a dilindeki bu kavram kargaasna ramen,
psikolojik olgunluk konusunda davranbilim cilerin ortak bir g
r gelitirebilm i olduklar sylenebilir. Bu tanma gre, olgun
insanlar gerekleri net bir biim de alglayabilen kiilerdir. D ier
insanlarla karlkl gven ve itenlie dayanan ilikiler kurm aya
alr ve bu ilikilerin sorum luluunu srdrebilirler. Kendileri
ni kabul debilm i olm ann huzuruyla bakalarnn ihtiyalaryla
ilgilenir, nee ve dertlerini paylarlar. retken olm aktan hola
nr, yeteneklerini srekli gelitirirler. Bu nitelikler olgunluun
deimez eleridir. Toplum iindeki yeri ne olursa olsun, insan
yaam nn herhangi b ir dnem inde bu niteliklere ulaabilir.
G ruplar zerinde yaplan baz aratrm alar, yeterli b ir zihinsel
gelimenin, ekonom ik skntlarn en az dzeyde olm asnn, iyi
bir i ve toplum sal olanaklarn ve en nem lisi, bedensel saln,
psikolojik olgunlukla ilikili olduunu gsterm itir. Ancak, bu
zelliklere sahip olm adan da kendisini iyi yaayabilen, gerekleri
grebilen, retken ve bakalaryla iten dostluklar kurabilen in
sanlar da vardr. Bu insanlarn karlatklar zorlanm alarla nasl
ba ettikleri, kiiliklerinin btnln nasl koruyabildikleri ve
tutarl varolularn nasl srdrebildikleri henz bilinem em ekte
dir. Bu kiilerin nerede ve nasl bulunabilecekleri ve bilim sel bir
biim de inceleyebilm ek iin nasl bir yntem geliterebilecei, he
nz zm lenem em i sorunlar olarak bekletilm ektedir.
ND3
34
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
35
36
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
37
38
TEMELKAVRAMLAR
TEMELKAVRAMLAR
39
40
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
41
42
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
43
44
TEMEL KAVRAMLAR
TEMEL KAVRAMLAR
45
46
TEMEL KAVRAMLAR
B irin ci Kitap
PSKODNAMK
PSKYATR
Giri
Psikodinam ik psikiyatri ya da gnm zde daha sk kullanlan
deyim le dinam ik psikiyatrinin balangc yaklak yz yl ncesi
ne dayanmakta. Ellenberger'e gre, ilk kez on dokuzuncu yzy
ln sonlarnda Leibniz, dinamik szcn statik kart olarak
ku llanm ve bu terim psikiyatrik dnce iinde bir sre daha
eitli ve farkl am alarla kullanldktan sonra psikanalitik kuram
iinde bugnk anlam n bulm utur (1970). Dinamik psikiyatri
balnn psikanalitik kuram dndaki baz yaklam lar kapsa
d grn tayan lar olm akla birlikte, gnm zde byk bir
ounluk psikodinam ik ve psikanalitik terim lerini eanlam da k u l
lanm aktadr.
Gnm zde psikiyatri insan eitli boyutlaryla ele alarak in
celem eye ye anlam aya alm aktadr. rnein deskriptif psikiyat
rinin amac, ruhsal bozukluk belirtilerini tanm lam a ve bu b elirti
lere gre konulan tan dorultusunda tedavi uygulam akla snrla
nr. Belirtilerin gerisindeki m ekanizm alar incelerse de bunlar te
mel tedavi arac olarak kullanm az. Ruhsal bozukluk gsteren ki
ileri, ortak davransal ve fenom enolojik zelliklerine gre kategorize eder; znel yaantlara deil, belirtilere gre ulalan tan
ya ncelik verir. D olaysyla, deskriptif psikiyatri, ruhsal
bozukluk gsteren bir insann, kendine zg farkll iinde an
lalabilm esinden ok, kendisiyle ortak baz belirtiler gsteren di
er kiilere ne oranda benzediini aratrr.
Biyolojik psikiyatri, ruhsal bozukluklarn beyin biyokim yasn
da oluturduu deim elerle ilgilenir ve bunlarn hangi kimyasal
maddelerle dzeltilebileceini aratrr. Ayrca, bozukluk belirti
lerinin anlalmasnda ve tedavisinde nrobiyoloji alanndaki
aratrm alardan yararlanr. On yl ncesine kadar psikanalistlerin
ve dinam ik psikiyatristlerin psikiyatri iindeki yeri byk nem
tarken, son zam anlarda biyolojik ynelim li aratrm aclarn orND4
50
GR
51
Klasik Psikanaliz
Sigmund Freud 6 M ays 1856'da M oravya'da dodu ve 23 Ey
l l 1939'da Londra'da ld. Y aam nn seksen ylm Viyana'da
Srdren Freud, bu kenti N aziler ele geirdiinde terk etti. Tp
eitim ini Viyana niversitesi'nde yapm olan Freud niversite
deki grevinden ayrldktan ksa bir sre sonra 1885'te Paris'e giiderek Charcot'nun yannda eitim grd. Sonradan Bem heim ve
dbault ile de tant ve onlarn histeri hastalan zerinde srdr
dkleri hipnoz denem elerinden ok etkilendi. Fransa'da izledik
lerinden sonra Freud, insann bilinli dnyasndan gizli ve ok
gl bir srecin varlna kesinlikle inanm olarak lkesine
dnd.
Viyana'ya dnnde Freud, tecrbeli bir hekim olan Joseph
Breuer ile birlikte alm aya balad. Breuer, ou kadn olan has
talar zerinde hipnozu ilgin b ir biim de kullanyordu. Bu has
talar hipnoz altnda sorunlarn baskszca ve aka anlatabiliyor,
hipnozdan uyandklarnda rahatlk duyuyorlard. D uygularn bo
almna olanak veren bu yntem e "arn m a" anlam na gelen kaJarsis denmiti. Salad rahatlam ann yan sra bu yntem , has
tann nevrotik belirtilerine neden olan duygusal atm alarn da
ortaya km asn salyordu. H er ne kadar hasta, isel sorunlar
ile hastalk belirtileri arasnda bir iliki kuram yorsa da, onu hip
noz altnda gzleyen hekim bu ilikiyi aka grebiliyordu. Do
laysyla, bu uygulam alar sayesinde insann bilind dnyasn
daki srelerin bilinli davranlara yapt nem li etki de gide
rek anlalmaya balam t. Freud ve Breuer 1893'te bu konuda
yaym ladklar ortak bir yazda psikodinam ik* kavram nn tem elini
atm oldular. Ne var ki, Breuer histerinin oluum unda cinsel et
54
PSKODNAMIK PSKYATR
menlere Freud'un verdii nem i kabul edem edii iin iki hekim
bir sre sonra ayrldlar. alm alarn yalnz olarak srdren
Freud, giderek hipnoz kullanm aktan vazgeti ve hastalarn u ya
nk durumda, dnce dzeni ve toplum deerlerini gzetm eksi
zin zgrce konumaya tevik etti. Bu yntem le hastalar isel en
gellerini yenebiliyor, unutulm u anlarna inebiliyor ve sorunlar
n aka tartabiliyorlard. Bu yeni yntem e serbest arm, has
talarn isel dnyalarna inerek kendilerini daha iyi tanm alarna
ve dolaysyla daha salkl b ir uyum dzeyine eriebilm elerini
salayan tedavi yntem ine de psikanaliz ad verildi.
Psikanaliz uygulam alar srasnda yaanan olgu bu yakla
m n temel tedavi aralarn oluturur:
Transferans: Zihinsel rgtn ieriinde ocukluk yllarna ait
zelliklerin srdrlyor olm as, gem iin im diki zam anda tek
rarlanmakta olduu anlam na gelir. Bunun belirgin bir rnei
psikodinamik psikiyatri uygulam alarnda yaanr ve tedaviye ge
len kii analistini gem iinde kendisi iin nem tam olan bi
riym iesine (anne, baba, vb.) yaar. Bu kiiye ait nitelikler, zel
likle tedavi srecinin erken dnem lerinde, analiste m al edilir ve
bu kiiyle ilgili duygular analistin ahsnda yaanr. Tedaviye ge
len kiinin gsterdii transferans tepkilerinin, srdrlm ekte
olan iki yetikin ilikisiyle badam am as ve gemiin olduka
yaln bir tekrar olmas, bu olgunun iki temel zelliidir. Tranferans yaam akta olan kii, hatrlam ak yerine gemiini Dilindnda yeniden harekete geirir ve gem i yaantlarna ilikin bilgile
ri, tedavi ortamnda dorudan yaayarak aktarm olur.
Transferans her psikanalitik srete yaanr, nk insann
kendisi iin nem tayan biriyle ilikide olduu her durumda y a
anr. Bir bakm a her iliki, gerek iliki ile transferans olgusunun
karmdr. Dinamik psikiyatri alannda alanlar, tedaviye ge
len kiinin yaamakta olduu iliki sorunlarnn, zamanla kendi
leriyle olan iliki iinde de ortaya kabileceini gz nnde bu
lundururlar. Ancak nem li olan, transferans olgusunun yaanm a
s deil, ortaya kan yaantlarn anlalabilmesidir. Dolaysyla,
psikanalitik ynelim li psikiyatristler transferansa baka insanlar
dan farkl tepki verirler. rnein, tedaviye gelen kiinin dm an
KLASK PSKANALZ
55
56
PSKODNAMlK PSKYATR
KLASK PSKANALZ
57
58
PSlKODlNAMlK PSKYATR
KLASK PSKANALZ
59
60
PSKODNAMtK PSKYATR
KLASK PSKANALZ
61
62
PSKODNAMK PSKYATR
K LASK PSKANALZ
63
64
PSiKODiNAMK PSKYATR
ANKSYETE
D dnya insann ihtiyalarn karlayabilecek saysz obje
lerle doludur. Ama bu evre tehlikeli blgeleri de ierir ve doyu
rucu olduu kadar rktcdr de. nsann d evreden gelen
tehlikelere kar olaan tepkisi korku duygusudur. ten ya da
dtan gelen tehdit edici gler denetim altna alnam adnda
egoya anksiyete denilen duygu egem en olur. Freud tr anksiyete tanmlamtr: G ereklik anksiyetesi, nevrotik anksiyete ve sulu
luk anksiyetesi.
Gereklik anksiyetesi d dnyadaki gerek tehlikelerle kar
laldnda duyulan korku ya da kaygdr. N evrotik anksiyete
ise igdlerin denetim ini yitirerek ceza ile sonulanacak davra
nlarda bulunma korkusudur. N evrotik anksiyete, igdlerin
kendisinden ok, onlarn doyum bulm asnn ceza ile sonulana
candan korkm aktr. N evrotik anksiyetenin gerek b ir tem eli de
vardr. nk, ana-babann ocuun gznde canlandrd dn
ya, drtsel davranlar cezalandrr. Sululuk anksiyetesi, k ii
nin kendi vicdanndan korkm asdr. Speregosu gelim i olan in
san trelere ve kurallara aykr b ir davranta bulunduunda ya
da bulunmay tasarladnda sululuk duyar. Sululuk anksiyetesinin de gerei yanstan bir temeli vardr. Kii gem ite treleri
inediinde cezalandrlm olduu iin, imdi ayn eyi yaparsa
yin e cezalandrlabileceinden korkar. G ereklik ve sululuk anksiyeteleri egonun bilin blgesinde olutuu iin kii anksiyete
ieriinin ve nedeninin farkndadr. Egonun bilind blgesinde
oluan nevrotik anksiyetelerde ise kii anksiyetesinin kaynan
bilemez.
Anksiyete ortaya ktnda, insan b ir eyler yapmaya gd
ler. Bunun sonucu insan, tehdit edici durum dan kaabilir, tehli
keli drtlerini bastrabilir ya da vicdannn sesine uyar. A nksi
yete denetlenem ezse kendisini aresiz kalm bir ocuk gibi hisse
der. Bir insann yaam ndaki anksiyetelerin ilk rnei doum sar
sn tsd r. Doum sarsnts, dlyatandan kopup d dnya ger
ekleriyle karlam ann yaratt anksiyetedir. Anksiyeteyle baa
km a abasnda manta uygun zm y etersiz kalrsa, ego bu
k ez gereki olm ayan yntem lere bavurur. Bu yntemler, ayrn
EGO PSKOLOJS
65
tlar bu kitabn baka bir blm nde tartlacak olan ego savun
ma m ekanizm alardr.
nceleri Freud'un retilerine direnen ya da kar kanlarn
says oktu. Ruhsal sorunlarn oluum unda cinsellie verilen
nem yadrganm t ve byle bir yaklam zellikle dinsel inan
larla atma yaratmaktayd. te yandan, Freud'un geliim kura
mnda kltr farkllklarna yeterince nem verm em i olm as ve
gelitirdii klinik kavram larn deneysel yoldan dorulanm ol
mamas iddetle eletiriliyordu. Ancak, kar klara ve saldr
lara ram en, Freud'un dnlerinin etkisi tm dnyada kendi
sini hissettirm i, ada psikiyatrik dncenin biim lenm esinde
etkin bir g olarak varln srdrm tr.
nceleri, ann en nemli isim leri Freud'un rencisi olmu
ve dncelerini benim sem ilerse de, bazlar giderek grlerine
kar kmaya balam ve sonunda kendi ekollerini gelitirm i
lerdir. D ierleri ise Freud'un gelitirdii m odeli izleyerek gr
lerini, yeni boyutlar katarak zenginletirm ilerdir.
Ego Psikolojisi
Ego psikolojisi klasik psikanalizin dorudan bir uzants ve
gnm zdeki tem silcisidir. Klasik psikanalizin bu kitapta ayr
bir balk altnda ele alnm olm as konunun tarihsel evrim ini
vurgulam aktan baka bir ama tam am aktadr. Freud'dan sonra
gelen bir grup alm ac yapsal kiilik kuram na nem li baz bo
yutlar katm ve topluca ego-psikanalistleri olarak anlmlardr.
F reu d'u n kz Anna, psikanalizin doal ak iinde gelien ve g
nm zde ego psikolojisi ad ile bilinen bu akm n ncs saylr
sa da Erik Erikson, H einz H artm an, Edith Jacobson ve David Rapaport gerek szcleri olarak kabul edilirler.
Freud baka savunm a m ekanizm alarnn da varln tanm la
mt, ama ilgisi daha ok bask (repression) m ekanizmasna
odaklam t. Anna Freud 1936'da yaym lanan Ego ve Savunma
M ekanizmalar adl klasik yaptnda, babasm n alm alarn geni
leterek, dokuz ayr savunma m ekanizm asn ayrntl bir biim de
ND5
66
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
67
68
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
69
70
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
71
Bask (Repression)
gdsel drtlerin insann istei dnda "bilindnda" tu
tulmas ve bilince kmalarnn nlenm esine bask (repression), u y
gun grlm eyen istek ve anlar bilinten uzaklatrm a m ekaniz
masna ise bastrma (supression) denir. Baskya alm an ruhsal ieri
72
PSKODNAMK PSKYATRI
Yadsma-Dleme (Denial-Phantasy)
Tm ilkel savunma m ekanizm alar evredeki tehlikelerin var
ln yadsm a amacn gder. Eer kii tehlikeyle ba edem ez ya
da ondan kanam azsa, kullanlabilecek tek yol bu tehlikeyi yok
EGO PSKOLOJS
73
74
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
75
76
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
77
78
PSKODlNAMlK PSKYATR
Yanstma (Projection)
Yanstma m ekanizmas kiiyi anksiyeteden iki biim de koruya
bilir:
1) Kii, kendi eksikliklerinin ve yenilgilerinin sorum luluunu
ya da suunu bakalarna ykler.
2) Sululuk duygular uyandracak nitelikteki drtlerini, d
ncelerini ve isteklerini dier insanlara mal eder.
nsanlarn gnlk yaamda kullandklar birinci tr m ekaniz
madr. Snavlarda baarsz bir renci, retm enin haka dav
ranmadna inanr; bir m em ur iindeki yetersizliini yneticisi
nin anlayszlna ykleyebilir. Alnyazs ve kt talih insanla
rn sk kulland yanstm a kavramlardr. Cansz nesneler bile
sulama konusu olabilirler. Oyuncak atnn zerinde sallanrken
den bir kk ocuk dnp atn tekm eleyebilir; top peinde
koarken dengesini yitirip den bir futbolcu geri dnp yerde
bir tm sek olup olm adn aratrabilir. Ar durum larda ise ki
i, tm glklerinin dier insanlarn hazrlad kom plolar so
nucu olutuuna inanabilir.
"eitli yaknmalarla klinie bavuran bir gen kadn, tedavinin ba
langcnda sorunlarnn kaynan kocasnn yetersizliiyle aklamt;
oysa egosu yeterince olgunlamam olan bu kadn hibir konuda karar
verm e yreklilii gsterememekte ve kendi yetersizliini grmem ek iin
srekli kocasn sulamakta idi. rnein, zellikle akam saatlerinde
kendini nasl oyalayacan bilemediinden, kocas ilgiyle bir gazete
okuduunda ya da bir televizyon pragramn izlediinde, onu bencil bir
kii olmakla ya da her gece evde oturm ak istemekle suluyordu. Uysal
bir adam olan kocas ilgilendii eyi brakp einin o gece iin nasl bir
nerisi olduunu sorduunda, sorum luluu ve kararszlyla ba baa
kalan gen kadn bu kez de yeni bir yanstma ierii gelitirerek kocasn
kararsz bir insan olmakla suluyordu."
EGO PSKOLOJS
79
lim lerini neden bulma gibi dier m ekanizm alarla denetleyemediklerinde yanstma yoluna bavururlar. Dolaysyla, bu istekler
baka bir insana ya da insanlara mal edilir. Bylece kii kendi ar
ln korum u olur ve duygularn yanstt insan kt amal
biri gibi grm eye balar.
Baz insanlar kendi aresizliklerinden kaynaklanan dmanca
duygularn, evrelerinden kendilerine yneltilm i gibi yaama
eilim i gsterirler. Kimi ise deersizlik duygularn, dier insan
lar tarafndan km senm ekte olduu inancna dntrr. By
le insanlar bakalarnn kendilerine gsterdii davranlara kar
ar duyarldr ve reddedildiklerini ya da deersiz bulunduklar
n kantlayc ipular ararlar. gvensizliin, d dnyaya yan
stlm as sonucu gelitirilen bu yaln tepkiye halk dilinde alngan
lk denir. Sevgiye ve kabul edilm eye duyulan ihtiya arttka, red
dedilm eye duyarlk ve alnganlk tepkileri de o denli youn olur.
Baz insanlarda bu duygu yle youndur ki, dier insanlar tara
fndan kendilerine verilen deeri ve gsterilen yaknl kabulle
nem ez ya da psikoz snrlarm zorlayan, m antk d bir duyarlk
gsterirler. Bu tr tepkileri srekli olarak gsteren kiilerde para
noid eilimlerin varlndan sz edilir. rnein, youn eksiklik
duygular iinde yaayan bir kii, olum lu bir niteliinden tr
takdir edildiinde kendisiyle alay ediliyorm u duygusuna kaplr
ve ezikliinin yaratt dm anlk duygularn, evreden kendisi
ne ynelm i gibi yaar. Bu nedenle, paranoid kii evresindeki in
sanlarn davranlarn ve szlerini yanl yorum lam a eilim inde
dir.
Paranoid tepkiler, kiinin cinsel kim liine ilikin anksiyetesine
kar da kullanlabilir. rnein, kadnlna ilikin yetersizlik
duygularn irkin bir kadn olduu inancnda sim geletirm i
olan bir gen kz, bir gn bir binaya girm ek zere iken kapda
"A daletin bu mu dnya?" adl b ir arky y ksek sesle sylem ek
te olan bir gen adamla karlam ve arknn Tanr'nn eitsizli
inin som ut b ir rnei olan irkinlii karsnda kastl olarak
sylendii inancna kaplmt.
Gerek bir nedene bal olm akszn ortaya kan baz kskan
lk tepkilerinde de yanstm a m ekanizm as iler. Bu tr kskanlk
tepkileri genellikle kiinin cinsel kim liine ilikin bir anksiyete-
80
PSKODlNAMlK PSKYATRI
dnleme (Compensation)
dnleyici tepkiler, kkenini insann gerek ya da imgesel ek
sikliklerinden alan yetersizlik duygularna kar gelitirilirler.
dnleme bazen belirli bir am aca ynelik bilinli davranlar bii
m inde de grlebilir. rnein, bedensel bir sakatl olan b ir in
san, srekli abalar sonucu bu durum un olum suz etkilerini
dnleyebilir. Nitekim olimpiyat am piyonu bir yzc, geir
mi olduu ocuk felcinin brakt hareket yetersizliine kar
ylm adan savaarak bu baarsna ulamtr.
dnleyici tepkiler daha ok dolayl bir biim de gelitirilir;
sakatlnn ya da yetersizliinin etkilerini dorudan gidermek
yerine kii bir baka ynn gelitirerek ya da ilgiyi bir dier y
nne ekerek bu eksikliini dnleyebilir. Fiziksel grnm e
kici olmayan bir gen kz, evresinde yaratt scak' ve sempatik
EGO PSKOLOJS
81
82
PSKODlNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
83
84
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
85
Gvenlik Altna
Alnan Duygular
Dmanl Boaltma
Biimleri
G
Saygnlk
Para
aresizlik
Kk dme
Yoksulluk
Yceltme (Sublimation)
dnlem e, engellenen ve doyurulam ayan istek ve davranla
rn yaratt tedirginlii, onlarn yerine geebilecek dier istek ve
davranlarda giderme biim inde ileyen bir m ekanizmadr. Y
celtme m ekanizm asnda ise, ilkel nitelikteki eilim ve istekler do
al am alarndan evrilerek, toplumca beenilen etkinliklere d
ntrlrler. Bu nedenle, tm baarl savunm a m ekanizm alar
"y celtm e" bal altnda toplanabilir. Gerekte bu terim spesi
fik bir m ekanizm ay tanm lam az; edilginlikten etkinlie gemek,
86
PSlKODlNAMlK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
87
zdeleme (Identification)
zdeleme, norm al geliim sreci iind e ocuk ya da ergenin,
benliine rnek olarak, erkekse babasn, kzsa annesini ya da d i
er kiileri seip onlara benzem eye alm as, y an i taklit yoluyla
renme srelerinin bir paras olarak yaanr. Yetikin dnem
de zdelem e, kiinin deerini koruma ve artrm a am acn g
den bir savunm a m ekanizm as olarak kullanlr.
Bym ekte olan ocuk giderek, insanlarn birbirlerini, aileleri
ne ve ait olduklar dier toplum gruplarna gre de deerlendir
diini fark eder. Ergenlik ve yetikinlik dnem lerinde kiinin z
deletii insanlarn ve gruplarn says artar, toplum un yan sra
o da kendisini zdeletii gruplara gre deerlendirir. Yetikin
insanlar, ileriyle, evleriyle, zel ilgi konularyla, ocuklarnn b a
arlaryla ve siyasal retilerle zdeleirler. Bal olduu gru
bun gelimesi ve baars gibi, yenilgileri ve sorunlar da insan,
kendi baar ya da sorunuym uasna yakndan ilgilendirir. A n
cak eer insan, kiisel deerlerini ve yeterlik duygularn zde
im gruplarna ar oranda balam sa, zdeim lerinin yetersiz
kald zorlanm a durum larnda ya da zdeletii grubun d k
rkl yaratmas sonucu, kendisine olan saygsn da kolayca yiti
rebilir.
kinci Dnya Sava'ndan bu yana ve zellikle son yllarda
hzl toplum sal deim elerin yaratt aknlk ve anlam szlk
88
PSlKODlNAMK PSKYATR
letirme (Introjection)
letirme mekanizmas, kiinin bir dier insann ya da bir
grubun baz zelliklerini ve inanlarn kendi benliine katarak
kiiliinin paras durumuna getirm esidir. Bu m ekanizm a birok
ynden yanstm a m ekanizm asnn tam kartdr: lkinde dtaki
olaylar ie alnr, kincisinde ise i yaantlar d dnyaya mal
edilirler.
letirilen nesneler ve kavram lar kii tarafndan ya kullanlr
ya da yklp yok edilir. Yaam nn ilk aylarnda ocuk, besin
maddelerini iine alm asnn kendisine haz verdiini fark eder
(oral dnem ); birinci yldan sonra sindirim i izleyen ykc srele
rin de benzer duygular yarattn gzlem ler (anal dnem ); daha
sonraki yaantlarnda ise giderek, kendisine yarar salayan nes
neleri ya da kavram lar kullanm ak, tehlikeli grdklerini ise yok
etm ek amacyla iletirm eyi renir. rnein ocuk, sperego e
kirdeini ana-babasnn deer yarglarn iletirerek gelitirir;
nceleri ana-babasndan srekli bir biim de ald deerler gide
rek, gelim ekte olan kiiliinin bir paras durum una gelir ve bir
sre sonra bunlarn ana-baba tarafndan pekitirilm esine de ge
rek kalmaz.
letirm e ve zdelem e m ekanizm alarnn ortak ynleri ol
makla birlikte, ayrldklar nemli bir nokta vardr. zdelem e
de kii kendi lklerine uyan insanlar ya da kavram lar benim
ser, iletirilen deerler ise kiinin nceki inanlarna kart da
EGO PSKOLOJS
89
90
PSKODNAMK PSKYATR
Yn Deitirme (Displacement)
B elirli bir uyarann neden olduu tepkinin aa vurulm as
tehlikeli olduunda, tepkinin o uyarandan bir bakasna yneltil
m esine ya da o tepkinin yerine baka bir tepki gsterilm esine yn
deitirme denir. Kiinin ynetm ekte glk ektii duygulann
youn olduu durumlarda kullanlan yn deitirm e m ekaniz
mas iki biim de iler: (1) Ynetim inde glk ekilen duygu, ait
olduu obje ya da durumla hi ilgisi olm ayan bir obje ya da du
ruma yneltilir ve (2) aynca, tehlikeli saylan duygunun yaratt
tepkinin yerine b ir baka tepki gsterilir.
Birinci grup yn deitirm eye gnlk yaamda sk rastlanr.
yerinde stleri tarafndan hakszca eletirilen kii, da vuruldu
unda tehlikeli sonular yaratabilecek duygulann nce baskya
alr, sonradan bu kzgnln yoktan bir neden yaratarak einden
EGO PSKOLOJS
91
92
PSKODNAMlK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
93
94
PSKODNAMK PSKYATR
Yapma-Bozma (Undoing)
Su cezayla, ceza balam ayla sonulanr. ocuun eitimi
bu temel ilkeyle gerekletirilir. Ceza ebeveynin sevgisini yitir
meyi, balanma bu sevgiyi yeniden kazanm ay simgeler. Yeti
m ekte olan ocuk giderek, ana-babasnn onaylam ad davran
lardan tr, onlar evrede olmasa da sulanm ay renir ve ce
za yerine geen bu duyguyu yaam am ak iin nlem ler alr, dav
ranlarn ona gre dzenler. Bylece, speregonun en gl si
lah olan sululuk duygulan, gerektiinde kiiyi egemenliine al
mak zere oluurlar.
Ana-babann ve daha sonralar toplum un iletirilen deerleri
kiiye, uygunsuz davranlarndan tr kendini sulama, yarg
lama ve cezalandrm a sorum luluunu ykler. Yapma-Bozma m e
kanizmas, kiinin kendisi ve evresi tarafndan onaylanmayacak
dnce ya da davrantan vazgem esi ve eer byle bir sz ya
da eylem da vurulm usa, ortaya kan durumu onarmasyla be
lirlenir. Bir baka anlatmla, bu mekanizma sululuk duygularna
kar gelitirilir ve adeta bir szc yanl yazan kiinin kd
EGO PSKOLOJS
95
96
PSKODlNAMlK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
97
Dnme (Conversion)
Dnme, anksiyete yaratabilecek bilind duygularn bilin
dzeyine erim esini engelleyebilm ek ya da zorlanm a yaratan
evresel durum lardan kaabilm ek am acyla ve gerek bir organik
nedeni olm ayan bedensel hastalk belirtileri biim inde ortaya
kan, nevrotik dzeyde bir savunm a m ekanizm asdr. Bu savunND 7
98
PSlKODlNAMK PSlKlYATRt
Somatizasyon (Somatization)
Hipokondri nevrozunda grlen bu savunm a trnde saldr
gan drtler kiinin organlarna yneltilir. Bu tr insanlarla psi
koterapi srdrebilm ek olduka zordur. K abul ed ilm ez nitelikte
ki drtleri ylesi bir bask altnda tutulur ki, ou ancak beden
sel yaknm alar yoluyla iletiim kurabilir.
Yukarda tanmlanm olan ve daha ok nevrotik nitelikli say
labilecek olan m ekanizm alar listenin tm n yanstm am aktadr.
Savunm a mekanizm alar herkes tarafndan kullanlr. Bu gerek,
ruh sal ve ruhsal bozukluklarn ayn srecin paralar oldu
unun bir gstergesidir. Dolaysyla, kullanm akta olduum uz sa
vunma m ekanizm alannn profili, ru h salm zn durum unu da
yanstr (Gabbard, 1990).
EGONUN UYUM LEVLER
Ego psikolojisinin ada tem silcileri, Freud'un norm al ve
salkl davranlar dorudan ve yeterince incelem em i olduu
kansndadrlar. Bu aratrclar, olaan insan davranlarnn t
m n, kzgnlk, cinsel istek gibi igdsel drtler ve bunlarn
denetimindeki glklerden kaynaklanan korkularla aklam ann
yanltc bir yaklam olduu grndedirler. Onlara gre dav
ranlar, igdsel drtlerden baka nedenleri, rnein baz
renm e srelerini de ierir. Dolaysyla insan, iinde bulunduu
durumlar, elinde olm ayan nedenlerle deil, kendi seimleri so
nucu yaar. Bu seim ler yalnzca igdlerin zorlamasyla deil,
grme ve iitme gibi davran aralarnn igdlerden bam sz
olarak evreyle ilikide bulunm as sonucu geliir. Ego psikolojisi
nin ada tem silcileri, bu grlerden hareket ederek, alm ala
rn, insann kendine yn verebildii ve evresiyle ba edebildii
etkin davranlar anlayabilm e am acna yneltm ilerdir.
Byle bir yaklam da, egonun ruhsal yap iindeki nem i sa
vunm a ileviyle snrlanm az. Bu ilkenin ncln yapan He-
EGO PSKOLOJS
99
inz H artnann alm alarn egonun savunm aya ynelik olm ayan
ynlerine odaklatrarak ada ego psikolojisine nem li katklar
da bulunm utur (1939). H artm ann'a gre egonun, atm alarn ve
id'in etkisi dnda kalan alanlar vardr. O rtalam a bir evre iin
de, doutan var olan baz zerk ego ilevleri, atm alara konu
olm akszn gelim e im knn bulabilir. Bunlar arasnda, dn
me, renm e, alglama, hareketlerin denetim i ve konuma sayla
bilir. Egonun zerk alanlarnn kiinin evresiyle uyum una katk
larn vurgulayan H artmann, baz savunm alarn zam an iinde i
gdsel glerden ve id'den kopup ntrleerek, uyum ilevlerine
dnk ve zerk bir nitelik kazanabildiine inanr.
Sonraki yllarda bu yndeki almalar H artnann'n brakt
noktadan alarak gelitiren David Rapaport (1951) ve Edith Jacob
son (1964), ego ilevleri, ego zayfl, ego gc gibi kavram larn
dinam ik psikiyatride yerlem esine katkda bulunm ulardr.
Bu aratrclarn psikanalize en nem li katklarndan biri, d
nceyi ve bilinli dikkati egonun en nem li ilevleri olarak ta
nm lam olm alardr. nsan, davranlarn bilinli olarak ynetir
ve bu konuda en nemli rol dnce oynar. A ncak bir insann
ne dnd, anlar ve o andaki ruhsal durum u tarafndan be
lirlenir.
Dnce ve bilincin gelim esiyle bir baka ego ilevi de geli
m eye balar. Yaanan olaylarn ve kiinin onlara gsterdii tepki
lerin bellek izleri, zihinde, yer, zam an ve benzerlik ynnden bir
dzenlem eye sokulur. Bylece, dnceler igdsel enerjilerden
giderek bam szlarken (ego zerklii), davranlar da d uya
ranlardan daha az bam l olarak gelitirilir.
Giderek, renilm i davranlar da ayn biim de bir dzenle
m eye konurlar. H iyerarik dzende birbiri zerine yerletirilen
davranlarn en altnda ilk renilenler, en stnde ise en son
renilenler ve ou kez, yaanm akta olan zamana ilikin davra
nlar bulunur. H erhangi bir nedenle en st dzeydeki davran
lar gelitirilem ezse, daha alt dzeydeki davranlar ortaya kar
(regresyon). Bazen allm bir davran, onun yerine geen yeni
bir davran edinildii iin ortadan kalkabilir.
Davranlarn b ir blm bilinli denetim altnda olm adn
da ya da tehdit edici durumlarda denetim yitirildiinde, normal-
100
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
101
102
PSKODNAMK PSKYATR
EGO PSKOLOJS
103
104
PSKODNAMK PSKYATR
Bu dnemde ocuk, kendi yapm ak istedikleriyle ana-babasnn yapm asn istedikleri arasndaki farkll grm eye balar. G i
derek ana-babasnn isteklerini kendine mal eder ve onlara aykr
den davranlarda bulunduunda kendisini cezalandrr. D
nem in sonlarna doru ana ya da babasna kar cinsel ierikli
duygularn yitiren ocuk bu kez, ileride kendisinin de ana ya da
baba olacan dlemeye balar.
Gizil Dnem: Beceri ya da A alk Duygusu
Freud'un gizil dnem inin karl olan bu dnem ilkokul a
n kapsar ve 6-11 yalar arasnda srer. Bu dnem de ocuk, ya
antlarndan baz sonular karabilecek biim de dnm eye
balar, yetikinlerin kulland alet, ara vb. eyleri kullanma de
nem elerine giriir. Srekli etkinlik durum undadr; bir eyler ya
par, yaratr ve ortaya karr. Bunlar kusursuz b ir biim de ger
ekletirebilm ek iin ciddi abalar harcar. Eer bu abalarna kar
klrsa, yaptklarnn deersizliine inanr ve aalk duygu
larna kaplr.
Bu dnem de ocuun beceri kazanm as ya da aalk duygu
larna kaplm asnn tek nedeni ana-baba olm ayabilir. Erikson,
Freud'dan farkl olarak, okul yaantsnn da ocuu bu ynden
etkiledii grndedir. A na-babann salayam ad destek ba
zen okuldan gelebilecei gibi, evinde ana-babas tarafndan bece
ri kazanmaya tevik edilen ocuk, okulda kendine olan saygs
nn azalmasna neden olabilecek tutum larla karlaabilir.
Bu dnemde ocuk, kendi bana ya da dier ocuklarla oyna
d oyunlar araclyla dnyay alglamaya ve onun bir blm
n kendi denetimi altna almaya alr. Yaant rnekleri yaratr
ve bunlar zerinde denem elerde bulunur. O yunlarn yan sra ya
tlaryla birlikte alm alar yapar.
Erinlik ve Ergenlik Dnemi: Ego Kim lii ya da Rol Kargaas
Yaamn bu dnem inde ergen, kiilii iin bir kimlik gelitir
m eye alr. Bu dnem de d grnm nem kazanr. Grn
mne gsterdii ilgi benliin olumasna yardmc olur. Kim lii
ni aray abas iinde, kahram anlara, retilere, kar cinsten ki
ilere tutulur. Kararszlk ve aknlk bu yataki genlerin daya
EGO PSKOLOJS
105
106
PSKODNAMK PSKYATR
107
108
PSKODNAMK PSKYATR
109
110
PSKODNAMK PSKYATR
111
112
PSKODNAMK PSKYATR
SELF PSKOLOJS
113
Self Psikolojisi
S elf (kendi, kendilik, benlik) psikolojisi, insann kendine verdi
i deeri ve btnln koruyabilm esinde d ilikilerinin ne
mini vurgular. Heinz K ohut'un eitli zam anlarda yazlm kitap
larndan esinlenerek gelitirilm i olan bu kuram sal yaklam a g
re, tedaviye gelen kii, kendini iyi hissedebilm ek iin dier insan
lardan gelecek olum lu tepkilere ar bir ihtiya duyar. Bu neden
le, baz gzlem ciler bu kuram "ik i kii psikolojisi" olarak nitelen
dirirler.
Self psikolojisi K ohut'un, ciddi narsisistik bozukluklar gste
ren hastalarn psikanalitik tedavisi srasnda edindii izlenim ler
sonucu gelitirilm itir (1971). Bu insanlar, tedavi ortamna klasik
nevrotik hastalardan farkl b elirtiler getirm ekte ve tanm lam akta
glk ektikleri bir kntden ya da ilikilerindeki doyumsuzluktan yaknm aktaydlar. K endilerine verdikleri deer evrelerin
deki insanlarn tepkilerinden kolayca etkilenebiliyordu. Kohut,
klinik almalar srasnda, ego psikolojisinin sunduu yapsal
m odelin bu insanlarn sorunlarn anlam ada ve rahatlatm ada y e
terli olam adn giderek fark etm eye balam t.
K ohut bu hastalarn iki tr transferans gelitirdiini gzlem le
m iti: m irror transference (ayna transferans) ve idealizing transfe
rence (idealize ederek transferans).
Ayna transferansnda hasta srekli terapistinin onayn ve b e
enisini arar. Bu aray, ocuun, ilgi ekm e gsterilerine karlk
annesinin gzlerinde b ir prlt aram asn andrr. Kohut'a gre,
anneden gelen onaylayc tepkiler normal bir geliim iin byk
nem tar ve ocuun kendisine deer verebilm esini salar. A n
ne mirroring tepkileri verm ediinde, ocuk, btnlk duyusunu
srdrm ede ve kendine olan saygsn korumada glk eker.
Btnln koruyam ayan ocuk um utsuzluk iinde kusursuz
olmaya ve "perform ans" ile ebeveynini etkilem eye alr. Teda
viye gelen bir yetikin de ayna transferans gelitirdiinde, "tera
pisti iin perform ans" gstererek ondan onay alabilm e abalarna
girebilir.
ND 8
114
PSKODNAMK PSKYATR
SELF PSKOLOJS
115
kinci Kitap
RUHSAL
BOZUKLUKLAR
Giri
kinci kitap balca ruhsal bozukluklar deskriptif ve psikodinam ik ynleriyle birlikte incelem eyi am alam aktadr. Ender rast
lanan b az psikiyatrik durum lara ya da olduka yaygn olduu
halde psikiyatrist ve psikoterapist ofislerine pek yansm ayan du
rum lara, kitabn hacm i gz nnde bulundurularak yer verilm e
mitir.
Kitabn ayn zam anda akadem ik am alarla kullanlm asndan
da kaynaklanan bu durum , m eslek d okuyucularm n bazlar
tarafndan yadrganm a olasl yaratabilecek, "bozu klu k" terim i
nin kullanlm a gereini de beraberinde getirdi. Bunun nedeni, l
kem izdeki psikiyatristler tarafndan yaygn bir ekilde kullanl
makta olan Diagnostic and Statistical M anual ya da ksa adyla
D SM 'nin, yllarca kullanlm olan "n evroz" ve "psikoz" kavram
larndan nemli lde vazgeerek, bunlarn yerine "disorder"
szcn yelem esi ve bu szcn Trkeye "bozukluk" ola
rak evrilerek kullanlm akta olmas.
Evrim i iinde deerlendirilm ediinde bilim deki gelim eleri
gereince kavrayabilm ek ve zm sem ek kolay olm ayabilir. Eski
nin yerine yeniyi, salt yeni olduu iin irdelem eden kabul ede
rek, bilim in de bir sre olduunu yadsm ak baz kolaylklar sa
layabilir ama, insann kiisel tarznn ve sentezinin oluum unu
engelleyici etkiler de yaratabilir. Bu kitabn basma verilecei
gnlerde DSM -IV de yaym lanm ak zereydi. Yazar, gemite
DSM -III' kendi klinik izlenim lerinin szgecinden geirip zmseyebilm ek iin geirdii sreyi gz nnde bulundurarak, DSMIV'teki olas deiikliklerin yansm alarn, kitabn sonraki basm
larndan b irin e ertelem eyi daha uygun grm tr.
izofreni
ZOFRENNN TARHES
122
R U H SALBO ZU KLUKLAR
ZOFREN
123
124
RUHSAL BO ZUKLUKLAR
ZOFREN
125
126
RUHSAL BOZUKLUKLAR
rum layan Laing, bylece bilim sel niteliini yitirerek dier psikiyatristler tarafndan ciddiye alnm az olm u, bu kez hippilik ve
LSD kltr gibi toplum d akm lar tarafndan alklanm tr.
ZOFRENTPLER
Katatonik izofreni
K atatonik izofreni genellikle birbirini izleyen otizm ve uyarl
ma dnem leri ile belirlenirse de, bazen bu iki tr tepkiden yalnz
biri dierine egemen olur. Katatoni ortaya km adan nceki d
nem de de kiide, giderek artan bir ie kapanm a ve duygusal
k ntlk grlr. Katatonik stupor da denilen otizm yaantsnda,
her trl hareket birden yitirilir ve kii belirli bir beden durum u
nu deitirm eksizin, bir heykel gibi, saatlerce hatta gnlerce bu
lunduu yerde kalr. Baz durum larda stupor bu denli youn ol
mazsa da etkinlik dzeyi yine de ok azalr. Katatonik stuporda
gzler bo bakar, yz ifadesizdir, tehditlere ve ac veren uyaran
lara tepki gsterilmez, beslenm eleri, giydirilm eleri ve boalm i
levlerine yardm edilmesi bile gerekebilir. stem tm den yitiril
mitir; istem olm adndan eylem de olmaz.
Katatonik stupor durum unda, ilkel de olsa iki ayr tepki bii
mi grlr. Kim i katatonik telkine yatkndr; kendisinden isteni
lenlere otom atik bir biim de uyar; karsndaki kiinin davran
larn (echopraxia) ya da szlerini (echolalia) anlam sz bir biimde
yineler, kolu ya da bacana dardan verilen bir durumu oldu
u gibi saatlerce korur (balmumu esneklii = flexibitas cerea). K i
mi katatonik ise dardan yaplan uyaranlara direnir, beden du
rumunun deitirilm esine kar koyar, tek szck konum az (mutism) ve kendisinden istenilenleri yapm az (negativism).
K atatonik izofrenide sanrlar ve hezeyanlara rastlanabilir.
Ancak kii evresindekilerle konum adndan, bu belirtilerin
varl ancak iyilem e dnem inde fark edilebilir. Katatonide g
rlen hezeyanlar herhangi bir konuda olabilirse de zellikle, r
nein "dnyann paralanm akta olm as" gibi nihilizm hezeyanla
r niteliindedir (Arieti, 1974). Katatonik stupor sresince kii
evresinde olup bitenlerden habersizm i gibi davranmasna kar
n, iyiletikten sonra evresinde gemi olan olaylar aynntlary-
ZOFREN
127
la anmsar. Belirtilerinden de anlalaca gibi, katatonik stuporda duygusal soyutlanm ann yan sra regresyon m ekanizm as da
you n bir biim de kullanlr. Kii alg ve eylem alann en azma
indirerek, adeta dlyatandaki varolu biim ine b ir dn y a
par.
K atatonik stupor bazen birden katatonik uyarlm aya dne
bilir. Bu dnem de kii an etkinlik durum undadr. Hzl adm
larla dolar ve balantsz bir biim de konuur ya da haykrr,
herkesin ortasnda m astrbasyon yapar, evresindekilere tehlike
li bir biim de saldrp yaralayabilir ya da ldrebilir; bazen inti
har giriim inde de bulunabilir.
Gem ite olduka sk grlen bu izofreni tr ABD ve A vru
pa'da artk ender gzkr olm utur.
128
R UH SAL BOZUKLUKLAR
Paranoid Tip
izofreninin en sk grlen tr olan paranoid izofreni baz
dnemlerden geerek geliir. nsan ilikilerinde ortaya kan g
lkler ve artan bir kukuculuk eilim i ou kez ilk belirtilerdir.
Balangta giderek younlaan kukuculuk eilim i ou kez ilk
belirtilerdir. Giderek younlaan kukuculukla b irlikte konu edil
me hezeyanlar (reference) ortaya kar. Kii nceleri kendi iinde
duyduu ve tanm layam ad farkll, evresinden geldiini
varsayd baz ipularyla aklam aya balar. Bir toplulukta ken
di aralarnda glm ekte olan insanlarn kendisinden sz ettikle
ri inancna kaplr, b ir dier insann anlattklarnda kendi adn
duym u gibi olur ya da duyduu bir sz kendisine ilikin ola
rak yorumlar; bazen radyo ya da televizyondaki konum aclarn
kendisiyle ilgili st kapal haberler verdiklerine inanr. Bu d
nemde kiinin, kendi yetersizliinin dier insanlar tarafndan da
fark edilip konu edildiine inanc kesinlem itir.
Giderek bu inan yerini daha m antk d ve deim ez baz
inanlara brakr ve kovuturulm a hezeyanlar (persecution) belir
m eye balar. Kii artk evresindeki insanlarn, hatta yaknlarnn
yalnzca kendisini konu edinm ekle yetinm eyip kendisine kar
baz tasarlar hazrladklarna ve bu konuda giriim lerde bulun
duklarna inanm aktadr. Bu insanlar kendisini gzlem ekte, izle
m ekte ya da zehirlem eyi tasarlam aktadr. Sokaktaki arabalarn
ald klaksonlar, gerekte dm anlarnn birbiriyle iaretle
mekte olduklanm n, evine yanllkla edilen bir telefon ise denet
lenm ekte olduunun kantlandr.
Bu dnem de etkilendirilm e (influerce) hezeyanlar da olduka
sk grlr: Kii dm anlarnn baz zel elektronik aralarla d
nce ve davranlarna yn verdiklerine inanm tr. Aslnda,
kendi i duygularnn sorum luluunu dier insanlara yanstarak,
bu duygularla yzlememek iin umutsuzca bir aba iindedir.
Daha sonraki dnem de kii, kendisine yneldiini varsayd
bu ar ilgiye bir neden aram aya balar ve sonunda bulur: Btn
bunlar stn niteliklere sahip, olaanst bir kii olduu iin ba
na gelm ektedir; dm anlarnn kendisiyle uram alar iin ba
ka hangi neden olabilir ki? Bylece giderek byklk (grandeur)
ZOFREN
129
Reziduel (Residual)Tip
Daha nce geirilm i bir ya da daha fazla sayda izofrenik
dnem in kalnt belirtilerini tanm lar. H ezeyanlar, sanrlar, ba
lantsz konum a ya da takn davranlar gibi belirgin psikotik
ND 9
130
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ZOFREN
131
132
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ZOFREN
133
b ir sonucu vard r" Bir olaya neden olan A da, sonu olan B de bu
olay iin ayn gereklilii tar. kinci b ir t r ise erekbilim sel n e
denselliktir: O laylar am alan olduu iin ortaya karlar. Bir kita
b okuma olay (B), okuyucunun (A) renm e am acyla oluur.
Psikolojik nedensellik, bir erekbilim sel nedensellik trdr.
P atolojik durum larda kullanlan yntem lerden biri "yan stl
m psikolojik nedensellik"tir. rnein paranoid eilim li kiiler,
her trl olay hezeyanlarnn ieriine gre aklarlar. Yani olay
lar, onlar oluturan am alara gre deil, kiinin paleolojik d
ncesine gre anlam kazanr. K atatonik izofrenide ise kullan
lan yntem "iletirilm i psikolojik nedensellik"tir. Psikodinam ik
incelem eler, yetikin yaam larnda katatonik izofreni olan kiile
rin, ocukluk dnem lerinde istem lerini eylem e dntrm ekten
engellenm i ve her trl giriim lerinde kendilerini sulu hisse
den kiiler olduunu ortaya koym utur (A rieti, 1955). lkel insan
da tek bana giriim de bulunduunda, giritii eylem in ne gibi
sonular douracan bilem ediinden, ou kez sululua ben
zer bir duygu yaar. K atatonik eilim li kii, yetitirilm e biim i ve
giriecei davrann nasl b ir olayla sonulanacan bilem em e
nin gvensizlii nedenleriyle istem li davranlarndan vazgem e
eilim indedir. Bu gvensizlik duygusu genel bir panik durum u
na ulatnda ise eylem e gem eyi tmden terk ederek katatonik
stupor durum una girer.
PSKODNAMK GRLER
Genetik alannda yaplan son alm alar izofreninin biyolojik
alt-yapl b ir bozukluk olduunu aka ortaya koym utur (Kendler, 1987). Buna karlk, nrobiyoloji alanndaki alm alarn, i
zofreninin etiyolojisi ve patogenezini anlayabilm e konusunda ih
tiya duyulan verileri salayabilm i olduu sylenemez. Nroleptik ilalarn kullanm, yaam boyu hastanelerde kalm aya
m ahkm olm as beklenebilecek birok kron ik hastann tedavisin
de m ucizeler yaratm tr. A ncak bu gelim eler, izofreninin teda
visinde biyolojik indirgem ecilie ynelm e gibi olum suz baz so
nulara da yol am tr (G abbard, 1990). Oysa izofreni "kendine
zg bir psikolojik yapya sahip insanlarn yaad " bir bozuk
134
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ZOFREN
135
136
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ZOFREN
137
138
139
fndan "d elilik " karl olarak kullanlm olduu sanlm akta
dr. Sonraki yzyllar boyunca literatrden silinen ve ancak za
m an zam an karlalan bu terim , on sekizinci ve on dokuzuncu
yzyllarda yeniden belirm eye balam ve her bir dnem de bir
birinden farkl baz ruhsal bozukluklar tanm lam ak iin kullanl
mtr. zellikle on dokuzuncu yzylda hem delirium hem heze
yan (delusior) durum larnn karl olarak kullanlm olmas so
nucu, o dnem psikiyatrisinde ba eken Franszlarn her iki du
rum iin "delire" terimini kullanm a alkanln edinm esine n e
den olm utur (Cameron, 1974).
On dokuzuncu yzyl sonlarnda gnm z psikiyatrisine k
tutm u olan klasifikasyon alm alaryla bilinen K raepelin, kita
bnn drt ciltlik 1915 yl basm nda eitli paranoid durum larn
tanm lanm asna yetm i sayfadan fazla yer ayrm tr. Daha son
raki yllarda Freud bu durum lar ontogenetik bir geliim gsteren
psikodinam ik fenom enler olarak tanm lam , ancak psikodinam iini bilind ecinsel istekleri bask altnda tutma glyle
aklam as ou evrelerde kabul grm em i ve konuya ilikin tar
tmalar gnm zde bile sona erdirilem em itir.
Paranoid bozukluklarn kaltsal b ir zem in zerinde oluum u
na ilikin aratrm alarn ilklerinden biri M iller'in 1941 ylnda ya
ym lad klasiklem i almasdr. H astane tedavisi grm
olan ve tm paranoid zellikler gsteren drt yz psikotik hasta
zerinde yaplan bu kapsam l aratrm a konuya bir aklk getire
memitir. Bu hastalarn arasnda nceki kuaklarda paranoid bo
zukluk saptanm kiilerin says yalnzca sekiz ya da oran % 2
olarak bulunm utur. Bir nceki kuakta ailesinde herhangi bir
psikoz belirtisi saptanm kiilerin says ise krk drt ya da oran
% 11 idi. te yandan, yaam larnn ilk aylarnda bebeklerin d
uyaranlara ve kendi bedenlerinden kaynaklanan zorlanmalara
gsterdikleri tepkilerde nem li farkllklar olduu ve baz bebek
lerin doutan itibaren daha gergin ve huzursuz, bazlarnn ise
daha sakin olduu bilinm ektedir. Bebeklik dnem lerinde daha
gergij ve huzursuz olan kiilerin, ileriki yaam larnn olaan zor
lanm alar karsnda ortalam a insana oranla daha ok uyum suz
luk gsterdikleri dnlm ektedir. Ne var ki bu yndeki tm a
lm alar sonucunda, paranoid bozukluklarda kaltsal ya da yap
140
RUHSAL BOZUKLUKLAR
141
142
RUHSAL BOZUKLUKLAR
143
144
R UH SA LBO ZU K LU K LA R
145
146
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Kskan Tip
1922 tarihli bir yazsnda Freud, normal kskanln bile m an
tk d bir olay saylm as gerektiini, byle bir duygunun bilin
denetimi altnda olmad gibi, d dnyann herkese paylalan
gereklii iinde yaanan durum larla orantsz olduu grn
aklamt. Sevginin kayb ya da kaybedilme tehlikesi, sevilen ki
iye ve bir rakibe kar duyulan dm anlk ve kendine saygy
actarak azaltan narsisistik darbe kskanlk duygusunu olutu
ran tem el elerdir.
K skanlk duygusu, kovuturulm a hezeyanlarna benzer
zellikler kazandnda, yani yanstm a ve gerilem e m ekanizm ala
r ar oranlarda kullanldnda ve d dnya ile oradaki gerek
ler saptrlarak yeniden bir iliki kurulduunda, hezeyan nitelii
ni alr. Bylece, kskan paranoid kendisini hakl gsterecek ipu
larnn peine der, bakalarnn (ya da kskanlan kiinin) her
trl davranna "gerein zn" kantlayan yanl yorum lar
getirir.
Erotomanik Tip
Arada bir edilgin erkeklerde de grlmekle birlikte, genellikle
bir kadn olan erotom anik hezeyanl kii, bilinm eyen nedenler
147
den tr akn aklayam ayan, ama ilgisini "b e lli ed en " bir er
kek tarafndan sevildiine ve arzu edildiine inanm tr. Bu sev
gili ou kez, politikada, sahne, sinem a ya da televizyonda, ya da
halkn ilgisini toplayan bir baka alanda sivrilm i biridir. Erotom anik kii, hibir eyden haberi olm ayan bu insan, m ektuplary
la, ziyaretleriyle, her eyin herkese aklanmas talepleriyle ileri
lde rahatsz edebilir, hatta bazen polise ya da m ahkem eye
bavurabilir.
*
Sz konusu "ak" ou kez, kiinin kendine ynelik narsisistik aknn "tayin edilen bir kiiye" yanstlm asndan baka bir
ey deildir. Freud bu tr hezeyanlar, bilind ecinsel isteklere
kar gelitirilm i bir savunm a m anevras olarak aklam tr. Fenichel ise "snrda erotom anik" erkeklerde, dlenen sevgilinin
cinsiyetinin nemli olm adn yazm tr (1945). ou erotom a
nik d rn aklarnn adeta keyfini karrsa da bazlar bunu
"ak tarafndan kovuturulm a" biim inde yaar ve tatsz olaylara
neden olabilirler (Cameron, 1974).
Klasik Paranoya
Ender grlen bu trde belirli bir hezeyan en u biim de sistematize edilir ve deim ez bir nitelik kazanr. Birok paranoyak,
karmak ve deim ez hezeyanlarna ramen, dalm akszn ve
toplum iindeki durumlarnda bir deiiklik olm akszn ilerini
148
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Folie Deux
Bundan yzyl akn bir sre nce Baillarger, zde hezeyan
larla ayn gn hastaneye yatrlan iki akraba zerine bir yaz ya
ym lamt. Sonradan folie deux terim iyle anlan bu gibi durum
larn, egemen kiinin kendisine edilgin bir biim de bam l olan
d ier kiiyi etkisi altna alarak hezeyanlarn ona alam as sonu
cu yaand anlalmtr. Genellikle ok yakn temas iinde ya
ayan ikili birbirinden ayrldklarnda edilgin kii kolayca norm a
le dner, egem en olanda ise deim e grlmez.
PSKODNAMKDNCELER
Paranoid bozukluklarn psikodinam ik aklam asnn nasl ya
plabilecei ve hangi kaltsal ya da doutan var olan etm enlerin
ve erken ocukluk yaantlarnn bir insan ciddi paranoid dn
celer gelitirmeye hazrlad sorularnn yant kolay verilem eye
bilir. H er eyden nce paranoid dncenin hem en hem en evren
sel olm as ve normal insanlar arasnda geen bozuk bir iletiim
sonucu ortaya kabilm esi, basit bir neden-sonu ilikisinin kuru
labilmesini im knsz klm aktadr. Yeni dom u bebeklerin evre
uyaranlarna kar direnlerinin nem li farkllklar gsterdii bi
linmekle birlikte, nrobiyoloji alanndaki hzl gelimeler parano
id bozulm aya eilim in etiyolojisine katkda bulunabilecek bir
aamaya henz ulaam am tr. stelik birok aratrcnn vurgu
lad gibi, tipik paranoid hezeyanlarn bazen klasik manikdepresif bozukluklarda, izofrenide ve organik beyin hasar sendrom larnda da ortaya kmas konunun aklanabilmesini daha
da gletirmektedir.
AFEKTF BOZUKLUKLAR
149
Afektif Bozukluklar
D SM -III ve D SM -III-R 'ye gre, belirli bir ruhsal ya da beden
sel nedene bal olm akszn ortaya kan ve tam ya da ksm i manik ya da depresif sendrom un elik ettii duygu durumlarna
afektif bozukluklar (ya da duygu durum u bozukluklan) denir.
Duygu durum u (mood), ruhsal yaam n tm ne bir dnem iin
srekli egem en olan duygular tanm lar. Bu duygular genellikle
depresyon ya da nedensiz ve abartl bir neelenm e durum u (ma
ni ya da hipom ani) biim inde yaanrlar.
Bir duygu durum u sendrom u (m anik ya da depresif), belirli
bir zam an dilim inden daha uzun bir sre yaanan bir duygu du
rum u ve buna elik eden b elirtiler grubunu tanm lar. rnein b
yk depresif sendrom, en az iki hafta boyunca yaanan ve kilo kay
b ve dikkat toplama zorluu gibi yan belirtilerin elik ettii dep-
150
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AFEKTF BOZUKLUKLAR
151
Mati Dnemi
Bu dnem in temel karakteristii duygu durum unun ya yk
selmesi ve yaylmas ya da kolay uyarlabilir olm asdr. Ayrca
manik sendrom belirtileri de ortaya kar. Bu belirtiler arasnda,
kendine gven duygusunun abartl bir biim de artm as ya da
bazen hezeyan nitelii gsterebilen byklk dnceleri, uyku
ihtiyacnn azalmas, hzl konum a, dnce uum as, dikkatin
kolay dalmas, amaca ynelik etkinliklerde artm a, psikom otor
ajitasyon, ar zevklere dalm a ve bunlarn bazen can skc so
nular dourabileceini fark edem em e saylabilir. Belirtiler genel
likle kiinin i yaamnda ve olaan sosyal ilikilerinde ciddi so
runlar yaratabilecek niteliktedir. Kendine ve bakalarna zararl
olabilecei baz durum larn ortaya km as hastane tedavisini ge
rektirebilir.
Duygu durum unun ykselm esi, fori (euphoria) denilen abar
tl iyim serlik ve neelenm e ile tanm lanr. D urum ou kez dier
insanlar etkisine alrsa da kiiyi yakndan tanyanlar tarafndan
yadrganr. Duygu durum unun yaylm as ise, dier insanlarla ve
evredeki olaylarla, seim yapm akszn ve sonu gelm ez bir biim
de iletiim kurm a ynnde yaanan bir drty tanm lar. Duygu
durumunun ykselm esi m aninin tem el karakteristii olmakla b ir
likte, zellikle kiin in engellendii durum larda ar uyarlm a ve
ani kzmalar n plana geebilir.
Mani dnem inde kii bilgi sahibi olm ad konularda otorite
im iesine konum alar yapabilir ya da nerilerde bulunabilir, ye
tenei olmad halde rom an yazmaya ya da m zik bestelem eye
kalkabilir, hibir pratik deeri olm ayan bir icatta bulunabilir ve
bunun ciddiye alnm asn talep edebilir. Byklk hezeyanlar
nn ieriinde Tanr ya da nl kiilerle zel yaknlk iddialar
olabilir.
Uykuya ihtiya azald iin herkesten erken ve enerjiyle uya
nr. Daha ilerdi durum larda gecelerce uyum ayabilir, yine de yor
gunluk hissetmez.
Mani dnemindeki kii yksek sesle ve hzl konuur, konu
m asn kesm ek m m kn olmaz. eriine aka, espri ve kelim e
lerle oynama egemendir. Bazen teatral tavrlar sergilenir, arklar
152
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AFEKTF BOZUKLUKLAR
153
Baz durum larda m ani dnem i ncesi kiilik yaps hipom anik
zellikler tayabilir. Byle biri dtan bakta genellikle canl, et
kin, candan ve dostadr. N e var ki, yakndan bir gzlem le, bu
davranlarn yzeysel n itelii ve saysz eylem lere snm a aba
snn altndaki doyum suzluk kolayca fark edilebilir. Byle bir k i
i, dikkat toplam a yerin e eylem lere girim eyi gerektiren ilerde
baarl olabilir. Genellikle evresine iyi b ir uyum salayabilirse
de zam an zam an bu durum u srdrm ede glklerle karlaabi
lir. M anik eilim li kii ok sayda dostu olduundan sz ederse
de, grnrde scak ve candan izlenim ini veren ilikileri yzey
seldir ve gerek yaknlktan yoksundur. evresindeki kiilerle a
kalap onlar gldrm esine karlk, isel dnyasna yalnzlk ve
boluk duygular egem endir. Bu tr kiilerin bir dier zellii de,
grevlerine ve ilikilerine olan balldr. Bu ballk duygusu
nun m aninin psikodinam iinde nem li bir yeri vardr. Riesm an'n da dedii gibi (1950), m anik eilim li kii "dier insanlara
ynelik" deil "da ynelik"tir. M anik kii, aslnda, dier insan
lara gerek anlam da ynelm em itir, kendi isel dnyasndan ka
m aktadr. Bu isel dnyada, iletirm i olduu iin kendisine yk
olan dier insanlar bulunur. Bu nedenle derin duygularn yer al
m ad yzeysel gereklik dnyasna kaar. Bu ka hem dier
insanlarla iliki kurabilm esini salar, hem de onlarla gerek bir
beraberliin duygusal yknden korur. Bunda baarl olam ad
zam an yaad duygu knt olur.
Hipomani Dnemi
Belirtiler m ani dnem iyle zde olm akla birlikte ok daha ha
fif seyreder ve hastane tedavisini gerektirm ez, hezeyanlar grl
mez.
154
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AFEKTF BOZUKLUKLAR
155
156
RUHSAL BOZUKLUKLAR
A FEK T F BOZUKLUKLAR
157
158
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AFEK TF BOZUKLUKLAR
159
160
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AFEKTF BOZUKLUKLAR
161
162
RUHSAL BOZUKLUKLAR
A FEK T F BOZUKLUKLAR
163
NTHARIN PSKODNAM
ntihar olgusu, psikiyatrik hastalarda grlen lm lerin bata
gelen nedenidir. ntiharn bilim sel ynden incelenm esi olduka
gtr. H er eyden nce, intihar etm i olan kiiler artk yaam a
dklarndan duygusal dnyalarn incelem e im kn ortadan kalk
mtr. Ayrca, aada tartlaca gibi, intihar olgusunun yaps
da olduka karmaktr.
ntihar olgusunun gereklem esinde genellikle etm enin rol
oynad kabul edilir: (1) ntihar kavram na kar toplum un grup
olarak gelitirm i olduu tutum; (2) kiinin kendi dndan gelen
zorlanm alar; ve (3) bu etm enlerin bireyin karakteri ve kiiliiyle
etkileimi.
1) Toplumsal Etmenler:
ntihar oran bir toplum dan dierine deiir. Dnya Salk rgt'nn 1967 yl istatistiklerine gre, Finlandiya, M acaristan ve
Bat A lm anya'da intihar orannn 100.000'de 30 kii olm asna kar
lk Filipinler'de bu oran 100.000'de l'e dm ektedir. nsanbilim
ciler, baz ilkel toplum larn intihar olgusunun varlndan bile
haberdar olm adklarn gzlem lem ilerdir. ntihar orannn baz
toplumlarda olduka dk olm asna karlk bu olgu, baz kl
trlerde benim senm ekle de kalm am , belirli koullar ortaya k
tnda giriilm esi zorunlu bir davran biim i olarak kabul edil
mitir. skandinavya'nn eski cenki insanlar ve antik Yunanllar
intihar etmeyi kutsal bir olay olarak karlam lardr. ntihar g
nm zde bile, baz Gney Pasifik Adalarnda onurlu bir davra
n olarak deerlendirilir. ada toplum lardan Japonya'da inti
har olay baz zel koullarda, rnein bireyi ya da toplumu k
k drc bir durum a tepki olarak ortaya ktnda, toplu
mun onayyla karlanr. Bu nedenle kinci Dnya Sava'nn son
gnlerinde ok sayda Japon kyls, yaklaan dm an glerine
tutsak olmamak iin intihar etm ilerdi. ada dnya toplum larnn ou intihar olaylarn onaylamazlar. H atta baz gruplar in
tihar gnah ya da su olarak nitelendirirler.
ntihar olaylarnn tarihesini incelem i olan Dublin, bu konu
ya eski alarda da byk bir ilgi duyulmu olduunu, ancak on-
164
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AFEKTF BOZUKLUKLAR
165
166
RUHSAL BOZUKLUKLAR
A FEK TF BO ZU K LU K LA R
167
W
168
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Anksiyete Bozukluklar
Freud 1926 ylnda gelitirdii yapsal m odelde anksiyeteyi
egoya ait bir duygu olarak tanm lam tr. Ego, bilince ulaan yol
lar denetler ve bask m ekanizm asn kullanarak, idden kaynakla
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
169
170
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
171
n trdklar iin anksiyete nedeni olurlar. ocuk byrken anksiyeteye kar "savunular" ad da verilen uyum mekanizmalar ge
litirir ki bunlar bir alk nitelii kazanarak, sonraki yaam da
anksiyete yaratan her durum da yeniden ortaya karlar.
Bebeklik yllarnda kullanlan uyum aralar olduka ilkeldir.
Bunlardan biri Freud'un "koruyucu kabuk" adn verm i olduu,
uyarlma eiini ykseltm e yoludur. rnein, uyku ve duyum sa
m azlk durum larnda uyarlm a eii norm alden yksektir. Tehli
keli olabilecek bir uyarana ilgi gsterm em ekle, etkisi de ortadan
kaldrlm olur. Bebeklik yllarnn ilk yaantlar sonraki yllarda
da kullanlabilir. rnein, baz insanlar anksiyete yaratan bir du
rumla karlatklarnda uykuya ekilerek bu duygunun olum suz
etkilerini yadsma yoluna giderler. Grnte kolay bir yol gibi
grnm ekle birlikte, anksiyete sresince uykuya dalna anksiyeteye neden olan sorunu zm ez, geici olarak kanm ay salar.
Birincil anksiyeteden sonraki anksiyetelere gei egonun ol
gunlam asyla ilikilidir. Alglama sistem inin yardm yla ego,
ruhsal srelere dnyayla ilikileri ynnden bir zam an dzenle
mesi getirir. Ayrca, bu sreleri gereklik snam asndan geire
rek, hangi durum lar iin uygun olduklarn saptar. Drt ile ey
lem arasna dnce srecini yerletirerek, igdsel drtlerin
boalm nn gerektiinde ertelenebilm esini salar. Bunlarn sonu
cu giderek gelien ego, igdsel zorlam alara boyun em ektense
onlarla uzlamaya ynelerek zgrleir ve ou kez igdlerin
denetim ini de elinde tutabilir.
Ego srekli olarak ayr tehlike karsndadr: (1) Engellen
m eler ve d dnyadan gelebilecek saldrlar. (2) d'in igdsel
ve gerekd istekleri. (3) Speregonun cezalandrlm as. A nksi
yete, egonun tehlikeden ka yollarnn bir anlatm olduundan,
yukarda tanm lanan tr tehlikeye kar, tr anksiyete geli
tirilir:
1)
Gereklik arksiyetesi "k o rk u " ile eanlam tar. D dnyad
ki tehlikeli b ir durum un alglanm asndan doan can skc b ir
duygudur. Bu da, ihtiya duyulan bir nesnenin evrede bulunm a
mas ya da yaam n srdrlebilm esini tehlikeye sokan bir du
rum dan kaynaklanr. Freud, organizm a iin tehlike yaratan du
172
RUHSAL BOZUKLUKLAR
173
3)
N evrotik anksiyetenin nc biim i olan panik ya da an
siyete n betin de, korku yaratan durum la gsterilen tepki arasnda
balant yoktur. Dardan gzlem leyen biri iin anksiyete nedeni
olarak gsterilen durum inandrc olmaktan uzaktr. Anksiyete
nbetinde grlen panik, ego ve speregonun yasaklam asna
kar d'in, h i olmazsa baz isteklerine doyum salayarak geri
lim den kurtulm aya alm asnn sim gesel bir belirtisidir. gd
sel boalm lar ceza ile karlanm ad srece, insann onlardan
korkm as iin bir neden yoktur. Ama bu tr davranlar bana
dert atnda, igdlerinin toplum sal yaam da kendisi iin ne
denli tehlikeli olabileceini de renir.
Salkl bir insan ya da etkin bir ego, anksiyeteyle nasl ba
edileceini renir. Edilgin bir biim de anksiyetenin yaklam as
n bekleyecei yerde, tehlikeyle yzlem eyi gze alr ve kendini
savunm ak iin gerekli nlemleri gelitirir. En hafif kayg duygu
lan belirdiinde bile, yaklam akta olan eyin tehlike yaratacan
sezinler. Byle bir durum da anksiyete yine yaanrsa da, edilgin
bir biim de karlanan anksiyeteden olduka farkldr. nsann
tm varln kaplayan bunalm n yerine hafif bir korku duyulur
ki bu da egoyu yaklam akta olan duruma kar hazrla yneltir.
Bu hazrlk uygun savunm a m ekanizm alarn hareket geirir ve
bylece ego, anksiyetenin zerinde bir denetim salam olur.
Freud n nevrotik anksiyeteyi igdsel kkenli olarak akla
masna karlk, sonraki aratrclar toplum sal ve kltrel etm en
lere daha byk bir nem tanmlardr. Dnya gn getike ank
siyetenin can skc etkilerinin daha ok farkna varm aktadr.
1957 ylnda N ew York kentinin youn b ir yerleim blgesinde
yaayan kiiler zerinde yaplan bir aratrm ada, incelem e konu
su olan nfusun % 75'inde eitli anksiyete belirtileri saptanm
tr (Rennie, Srole, O pler ve Langler). Bu bulgularn deeri kulla
nlan ltlere bal kalm akla birlikte, sorunun bykln
gsterme bakm ndan yine de aydnlatc bir nitelik tamaktadr.
Son yllarda ataraksik felsefelere ve uyuturucu ilalara artan ilgi
de bu istatistikleri desteklem ektedir.
ada dnyada, anksiyete yaratc etm enlerin says ve yo
unluu giderek artarken, anksiyete giderici yollar da etkinliini
yitirmektedir. Toplum lann hzla deimesi, ayn toplum yeleri
174
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AN K SYETE BOZUKLUKLARI
175
176
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
177
178
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AN K SYETE BOZUKLUKLARI
179
A.II
B.I
180
B.II
RU H SA LBO ZU K LU K LA R
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
181
182
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
183
Kovuturulm a anksiyetesi
Dalm a korkusu
En gelimi dzeyde anksiyete speregodan kaynaklanr.
letirilmi ahlak ve vicdan standartlarna uygun davranlm adnda yaanan sululuk duygularyla belirlenir. zm lenem emi oedipal atm alardan kaynaklanan kastrasyon anksiyetesi
nin ileriki yaamdaki belirtileri, bir beden blgesini yitirm e ya da
bedensel hasar grm e korkusu biim inde yaanabilir. Bir basa
m ak inildiinde, kii anksiyetesini kendisi iin nem li olan insa
nn sevgi ve onayn yitirm e kaygs olarak yaar. Daha da aa
da bu durum , balanlan objenin yalnzca sevgisini deil, kendi
sini yitirm e biim inde yaanr. K ovuturulm a anksiyetesi ve da
lma anksiyetesi, anksiyetenin en ilkel biim leridir. K ovuturul
ma anksiyetesinde kii, dtan kovuturan objelerin igaline ura
yarak kendi iinde yok edilecei kayglarn yaar. Dalm a ank
siyetesi ise iki ayr biim de yaanabilir: Bir baka objeye
geierek kendi benlik snrlarn yitirm e, ya da evresinden mir
roring tepkileri gelmemesi ya da idealize etm e ihtiyacnn karla
nam am as sonucu btnln y itirip dalm a korkular bii
m inde yaanr.
Gabbard'a gre, dinam ik psikiyatri alannda alan bir psikiyatristin, tedavisini stlendii kiinin yaamakta olduu anksiye
tenin bu aam alarn hangisinden kaynaklandn anlamaya al
mas tedavi stratejisi ynnden nem tar. A yrca, anksiyete te
davisinde, beyin biyolojisine ilikin bir dier kategorik deerlen
dirilm enin de gz nnde bulundurulm as gerekir.
B iyolojik Yaklamlar
N robiyoloji alanndaki son aratrm alar esas olarak iki ayr
tr anksiyetenin varlna iaret eder niteliktedir: Psikolojik ne
denlerle ortaya kan anksiyete ve psikolojik etm enlerden bam
sz olarak biyolojik nedenlerden kaynaklanan anksiyete. Bu soncun, Freud'un anksiyete konusunda vaktiyle ortaya koym u ol
duu grlerle zde olm as olduka ilgintir. Panik nbetleri
nin im ipram ine ve m onoam ine oxidase gibi ilalara cevap verm e
sine karlk, ayn maddelerin kayg trnde anksiyetelerde etkili
184
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
185
186
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
187
188
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AN K SYETE BOZUKLUKLARI
189
190
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AN KSYETE BOZUKLUKLARI
Fobik Tepki
Akrofobi
yksek yerler
Agorafobi
Astrofobi
gkgrlts ve imek
Eritnofobi
Hematofobi
kan
Klostrofobi
kapal yerler
Monofobi
yalnz kalma
Nikrofobi
karanlk
Patofobi
hastalk
Zoofobi
191
192
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
193
bir obsesif dncenin yerine bir dier dnce, bir trensel eyle
min yerine bir dieri gelitirilebilir; ancak hasta bunlardan hibir zam an
kurtulamaz. Belirtilerin bir konudan dierine, bir davrantan dierine
deimesi hastaln temel zelliidir, bir dier ilgi ekici zellik de, has
tann zihnine taklan dncelerin, gerek deerlerinin tam kart (ku
tup deerler) oluudur. Tm bu belirtilere, giderek artan ve kesinlikle
belirlenmi durumlarda bile yaanan kararszlk, enerji tketim i, zgr
ln kstlanmas da eklenir. te yandan, obsesif nevrozlu kiiler genel
likle, etkin, ortalama dzeyin stnde aydn, yksek deer ltleri
olan, ar vicdanl ve drst kiilerdir."
194
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSlYETE BOZUKLUKLARI
195
"O tuz yalarnda evlenmemi bir sekreter olan Bayan V., ellerini ve
bedenini art arda ykamaktan yaknarak klinie bavurdu. lk bakta,
gen kadnn pembelemi ve yer y er yzlm derisi ilgi ekmekteydi.
Sonradan akladna gre, klinie geldii gnn sabah ok erken saat
lerde kalkarak ykanmaya balam ve dokuz saat banyoda kalmt. Ba
yan V. iki kz kardein k idi. Babasn ok kk yalannda iken
yitirmi, ablas da evlenip evden ayrld iin annesiyle birlikte otur
makta idi. Gen yata dul kalm olan annesini, kendisine ar dkn,
her iine karan, sulayc ve zellikle kadn-erkek ilikileri konusunda
ok tutucu bir kadn olarak tanm layan Bayan V. kendisini ok etkilemi
olan bir ocukluk ansn sk sk anmsyordu. Be yanda iken bir gn,
komunun ayn yalardaki oluyla cinsel bir oyuna girimilerdi. Bek
lenmedik bir anda eve dnen ve durum u gren annesi, Bayan V .'yi.ar
bir biimde cezalandrd gibi, olay unutm ayarak, sulamasn yllarca
srdrm ve kznn sonunun mutlaka kt olacan syleyip durm u
tu.
Gen kadn ilk det grd gn de acyla anmsamakta idi. Annesi
ona bu konuda yardmc olm ad gibi, durum u, yaklamakta olan kt
olaylarn habercisi olarak nitelemiti. Bu basklara karn Bayan V. iki
kez erkeklerle arkadalk kurm ay denemiti. lkini annesine bildirmi,
ondan ald tepki zerine kincisini gizli tutm usa da durum yine fark
edilmiti. H er iki giriiminde de annesinin fkesiyle karlaan Bayan
V.'nin bu ilikileri engellenmi, sonunda bir fahie olduu ilan edilmiti.
Yaklak on yl nce geen bu olaylardan beri gen kadn, annesiyle ya
pk ve sadom azoist ierikli bir iliki srdrmekteydi. nceki rnekte
incelediimz Bay D.'den farkl olarak Bayan V., annesinden zgrleme
isteklerinin ve cinsel drtlerinin farkndayd. Ne v ar ki, evi ile iyeri
arasnda gidip gelmekten teye gidemeyen yaam na hibir yenilik geti
rememiti ve erkeklerin yzne bakmaktan ekiniyordu. Son yllarda,
arada bir odasna ekilerek saatlerce m astrbasyon yapmaktayd. Ayn
dnemde el ve beden ykamalannn da giderek sklatn ve bunun ne
denini anlayamadn anlatan Bayan V., kendisini bir trl temizlenmi
hissedemedii iin, bazen saatlerce banyodan kamadndan ya da e
me bandan ayrlamadndan yaknmakta idi."
Bayan V .'nin kom pulsif ykanm a eylem lerinin gerisindeki psikodinam ik etm enler u biim d e zetlenebilir: (1) Bayan V .'n in o
cukluk yllan annesinin dul ve yalnz kald dnem e rastlamt.
Bu nedenle annesi, sorum luluunu tek bana stlenm ek zorun
196
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
197
198
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
199
200
RUHSAL BOZUKLUKLAR
o kadar iyiler ki, onlara kzm akta hakl bile olsam bu duygum u
da vurm am alym !" Klinikte izlediim iz olgularda, bu tr anababalarn ocuklarna srekli olarak "dnyann en iyi ana-babas
olduklarn" ve "h er eyi kendilerine borlu olduklarn" alaya
rak bu duyguyu pekitirdikleri gzlem lenm itir.
Dehet uyandran istekler bazen bir "obsesif itiraf" biim inde
ortaya kabilir (Reik, 1925). Gazetede bir cinayet haberini oku
yan kii birden bu suu kendisinin ilem i olabilecei kukusuna
kaplr. Genellikle sululuk korkusunu ok youn bir biim de ya
ayan kiilerde grlen bu durum , D ostoyevski'nin "Su ve Ceza"
romannda olduu gibi, hak edilen cezann denm esi ve balanabilme umutlarn yanstr. Bu nedenle kii, polise bavurarak
ilemedii bir suu "itira f" eder.
Fenichel, obsesif-kom pulsif nevrozlardaki savunm a m ekaniz
masnda, baskya alm an yaantlarn duygu esinin, bu yaant
lara ilikin anlardan soyutlanarak bilindnn derinliklerine itil
diini ve bu duygularn yaratt gerilim in obsesif dnce ya da
kompulsif eylem gibi duygusal olm ayan ve zararsz yollardan
boalm bulduunu aklam tr (1945). Duygusal tepkilerin d
nce ve eylem lerden kopukluu obsesif-kom pulsif nevrozun te
mel zelliidir.
O bsesif-kom pulsif nevrozun temel dinam iini oluturan sa
vunma amal regresyonun klasik form ulasyonu Nemiah tarafn
dan yle zetlenm itir (1988): Oedipal dnem in anksiyeteye yol
aabilecek uyaranlar karsnda bu drtleri bastrp enerjisini
de histeride olduu gibi somatik semptomlara dntrmek ya
da fobik nevrozda olduu gibi ynn deitirm ek ve yanstm ak
yerine, obsesif-kom pulsif kii oedipal durum undan psikoseksel
geliim in bir nceki basam a olan anal dneme geriler. Bu geri
leme, kiinin anal dnem den geerken yaam olduu baz zor
luklar sonucu zaten olum u bir fiksasyon temeli tarafndan da
desteklenir.
Oedipal dnemin en nemli karakteristii cinsel ve saldrgan
drtlerin birbirine geim esiyle oluan fzyondur ve anal dne
me gerilem e bu fzyonun zlm esine neden olur. Bu zlm ey
le sevgi ve nefret artk birbirine geiem ediinden obsesifkom pulsif kii srekli ve youn bir am bivalans yaar. Bir baka
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
201
202
RUHSAL BOZUKLUKLAR
YAYGIN ANKSYETE
DSM -III-R klasifikasyonunda, panik, fobi, obsesif-kom pulsif
bozukluk ve posttravm atik stres bozukluklar dnda kalan tm
abartl kayg yaantlar yaygn anksiyete bal altnda toplan
mtr. Yaygn anksiyeteli insanlar, geleceklerine, yaamakta ol
duklar ana, parasal durum larna, yaknlarnn balarna gelebile
cek olas felaketlere ve yaamn dier ynlerine ilikin srekli
kayglar yaarlar. Zam an zaman ve birden younlaan kayg
duygularyla belirlenen yaygn anksiyete, belirli bir tehlike kay
nana bal olm adndan, "balantsz" anksiyete olarak nite
lendirilir. A nksiyete kayna olarak gsterilen durum un ou
kez belirsiz, rtl ve karm ak bir nitelik tam asna karn, bu
duygu kiiliin tm n egem enlii altna alabilir. Balantsz
anksiyeteye genellikle elik eden dier belirtiler arasnda, dikkati
toplayam ama, karar verm e gl, ar duyarlk, umutsuzluk,
uyku bozukluklar, ar terleme ve srekli kas gerilimi saylabi
lir.
Balantsz anksiyete kiin in srekli olarak gerilim, znt ve
tedirginlik yaam asna neden olur. A nksiyeteli insan, ilikilerin
de ar duyarldr, kendini yetersiz bulur ve kolayca zntye
girer; dikkatini toplayam ad ve yanl yapm aktan ok korktuu
iin, karar verm ek ona g gelir. zellikle boyun ve omuz blge
lerinde daha ok duyulan kas geriliminden, sk idrar yapmadan,
uyku glnden ve kt ryalardan yaknr; sk terler, avu i
leri slak ve souktur; grnr bir neden olm akszn kan basnc
ve nabz hz artabilir, kalp arpntlar olabilir.
Yaygn anksiyeteli kii, ileri yolunda gitse de kaygldr. Be
lirsiz kayglar ve genel duyarlk, srekli skntl ve tedirgin ol
m asna, umudunu kolayca yitirm esine yol aar. Byk glkle
bir karar verebilse bile, bu kararn sonular, yapm olabilecei
yanllar ve bunlarn douraca olum suz etkiler zerinde ar
bir kayg srdrlr. Bu insanlarn znt konusu yaratmadaki
hayal gleri sonsuzdur; bir znt konusu ortadan kalkt an,
yeni bir sorun bulunur ve sonunda evresindeki kiiler de sabr
larn yitirirler. zntler gece yataa girdikten sonra da bitmez.
Gnlk olaylarla ilgili kayglara, gem ite yaplm yanllar ve
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
203
204
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
205
206
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
'2 0 7
208
RUHSAL BOZUKLUKLAR
1)
Kazay izleyen ilk dakikalarda kii ok dn em in dedir; don
kalm, akn ve sersem lem i grnr. ou kez yaralarnn de
recesinin farknda deildir, kaza yerinde amaszca dolar, ken
dine ya da dier kaza kurbanlarna yardmc olm ak iin en kk
b ir abay bile gsterem eyecek durumdadr. Zam an, yer ve kii
yneliminde bozukluklar, alglamada sapmalar, olaya ilikin bel
lek kayb ve kendinden gem e gibi durum lar da grlebilir. Ola
ANKSYETE BOZUKLUKLARI
209
210
RUHSAL BOZUKLUKLAR
AN KSYETE BOZUKLUKLARI
211
212
RUHSAL BOZUKLUKLAR
SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
213
Somatoform Bozukluklar
KONVERSYON BOZUKLUU
(Konversiyon Tip Histen Nevrozu)
Dnm e (conversion), anksiyete yaratabilecek bilind duy
gularn bilin dzeyine ulamasn engelleyebilm ek ya da zorlan
ma yaratan evresel durumlardan kaabilm ek amacna ynelik
ve gerek bir organik nedeni olm ayan bedensel hastalk belirtileri
biim inde ortaya kan, nevrotik dzeyde b ir savunm a m ekaniz
masdr. Bu savunm a m ekanizm asnn oluturduu nevrotik b e
lirtilere de "histeri nevrozu" denir.
"H isteri" szc Yunancada uterusun (hysteron) dolamas
anlamna gelir. Bu tr davran bozukluklar ile cinsel doyum suzluk arasndaki ilikiyi ilk kez tanm lam olan Perikles zam ann
da kullanlmtr. Platon "Timaeus" adl yaptnda yle der:
"Erkekte reme organ ehvetle kamlanm ve mantk dinlemez bir
hayvan gibibakaldnc ve atlgan bir durum a gelebilir. Ayn d urum ka
dnn dlyata iin de sz konusudur; iindeki h ay v an ocuk dnyaya
getirme isteindedir ve meyvesini verm e zamann ok fazla geirirse,
214
RUHSAL BOZUKLUKLAR
SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
215
216
RUHSAL BOZUKLUKLAR
4)
H isteri belirtisi kiinin belirli bir zorlanm a durum undan k
abilm esini saladndan "seici bir n itelik" gsterir. rnein
alma yaam nda glklerle karlaan bir memur, sa elinde
"yazc kram p" denilen bir histeri belirtisi gelitirerek iinde bu
lunduu can skc durum dan kamay salayabilir; ancak ayn
kii bir iskambil oyununda kartlar kartrrken glk ekmez.
Belden aas fel olmu bir dieri, yrm ek iin kullanamad
bacaklarn yatakta kolayca hareket ettirebilir.
ok eitli biim de ortaya kabildikleri iin tm rneklerini
buraya alabilm e olanan bulam adm z histeri nevrozu belirti
lerini drt blmde toplayabiliriz:
1)
Duyu organ belirtileri'n in en sk grleni, bazen yldrc n
telikte olabilen ve bedenin belirli bir blgesinde duyulan srekli
arlardr. Ba derisinde iddetli ar ve duyarlk, ban iki yann
da ivi aklyormuajiina alglanan duyular (clavus) ve srt ar
lar olduka sk grlen histeri belirtileridir. Srt arlarnda b a
zen kas kram plar ve om urgann ne doru eilmesi de grlebi
lir (Abse, 1959).
SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
217
2)
Devinim organ belirtileri ok eitli biim lerde ortaya kab
lirler. H isterik feller genellikle tek bir bacak, kol ya da elde gr
lrler. "Astasia-Abasia" denilen histeri trnde, kii yryem edii halde oturur ya da yatar durum dayken bacaklarn h er yne
hareket ettirebilir (Ham m er, 1967). H isterik kkenli titrem eler ya
da tik gibi istem d davranlar sk grlen belirtilerdendir.
Ses telleri felci biim inde ortaya kan histeri belirtilerine de
olduka sk rastlanr. rnein, "afo n i" denilen durumda kii an
cak fslt halinde konuabilir, m utizm 'de ise ses tm den yitirilir.
Gerekte ses tellerinin organik felcine elik eden ksrk reflek
sinin yitirilm esi bu durum larda grlmez. A foni, genellikle duy
gusal bir ok olayndan sonra birden ortaya kar (Coleman,
1972).
218
RUHSAL BOZUKLUKLAR
SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
219
HPOKONDR
ounluu kadn olan hipokondrik kiiler, srekli olarak ken
di salk durum uyla ilgilenir ya da trl bedensel hastalk belirti
lerinden yaknrlar. Bu yaknm alar bedenin bir blgesinden die
rine deiebilir ve ou kez hastalk belirtilerinin tanm lanm asn
da glk ekilir.
H ipokondrik kii ciddi b ir hastal olduuna kesin inan ge
litirm itir ve iyilem e umudu yoktur. N e var ki, histeri nevro
zunda olduu gibi, bu yaknm alarna karn gerekten nem li bir
hastal olan insann anksiyetesini yaam az. ou hipokondrik,
hastalklara ve tedavilerine ilikin gazete haberlerini ilgiyle izler
ve en son kan ilalardan haberdardr. Bazlar srekli olarak bir
hekim den dierine dolar. H ipokondrik kiiler ou kez kendi
hastalklarn tanlam olarak hekim e bavururlar; tp bilgileri
noksan olduundan vardklar sonular da genellikle m antk d
olur. Ancak hipokondrik kiinin organlarna ilikin gelitirdii
varsaymlar, psikotiklerde grlen hastalk hezeyanlar m antk
d deildir.
H ipokondrinin psikiyatrik klasifikasyondaki yeri yzyln
balarndan bu yana tartm a konusu olm u, baz aratrclar bu
belirti grubunun bam sz bir tan grubu olm ayp, birok p siki
yatrik bozuklukta grlebilen b ir belirti olarak deerlendirilm esi
grn savunm ulardr. Freud balangta (1894), nevrasteni,
anksiyete nevrozu ve hipokondriyi, "gerek nevroz" adyla tek
bir blm altnda toplam ve o dnem de, hipokondrik belirtile
rin ruhsal atm alardan kaynaklanm adna ve biriken cinsel
enerjinin yaratt zararl etkilerin bir sonucu olarak ortaya ktk
larna inanm t. Daha sonralar balangtaki organik yaklam
n terk eden Freud, hipokondriye ilikin psikanalitik form lasyonunu gelitirm i ve bu durum u, libido ve ilginin d dnyadaki
nesnelerden ekilip bedene yneltilm esi biim inde yorum lam tr
(1938). Daha sonralar Fenichel hipokondriyi, histeri nevrozlar
ile hezeyanl psikozlar arasnda b ir gei durum u olarak tanm la
mtr.
Sonraki yllarda bu konu evresinde gelitirilen yorum lar
farkllk gsterm itir. rnein Kolb (1973) hipokondriyi, zaman
220
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Disosiyatif Bozukluklar
(DisosiyatifTip Histeri Nevrozu)
Kendi aralarnda birlik oluturan b ir ruhsal etkinlik grubunun,
kiiliin geri kalan blm yle balarn kopararak, bam sz bir
biim de etkinlik gsterm esi durum una disosiyasyon (dissociati
on) denir. Anksiyetenin ok youn olduu durum larda kiilik d
zeni o denli bozulabilir ki, savunm a m ekanizm alar, bilinci, belle
i ve hatta bazen kiiliin tm n egem enlikleri altna alr ve psi
kozu andran dram atik belirtilerin ortaya km asna neden olur.
DSOSYATF BOZUKLUKLAR
221
222
RUHSAL BOZUKLUKLAR
DSOSYATF BOZUKLUKLAR
223
DEPERSONALZAS YON
"D epersonalizasyon" terimi ilk kez 1898'de Dugas tarafndan
kullanlm ve ayn aratrc, bu tarihi izleyen otuz be yl sre
since konuya ilikin ok sayda yaz yazm tr. Yz yla yakn bir
sredir incelem e konusu olm u ve sanldndan ok daha sk
rastlanan bu olguya, belirtilerinin olaand nitelii ve zellikle
kiilerin bu belirtileri dile getirm ede glk ekm elerinden tr
kesin bir aklam a getirilem em itir. M ayer ve Gross, "depersona
lizasyon" terim inin kiinin kendi benliinde oluan deiiklikler
iin snrlanm asn, kiinin d dnyasndan alglad deiiklik
ler iin ise "d erealizasyon" terim inin kullanlm asn nerm itir
(1935).
224
RUHSAL BOZUKLUKLAR
DSOSYATF BOZUKLUKLAR
225
4)
D epersonalize olan kiide duygusal tepkiler yitirilir. Ki
hibir ey hissedem ez, hibir eyden zevk alam az ve o dnemde,
sevdii kiilere kar da duygusuzdur. Sevdii kiileri, aile yele
rini ya da gem iteki ho anlarn gznde canlandram az. Buna
karlk, hibir ey hissetmem e ve hibir eyle ilgilenm em e duru
mundan tr anksiyete yaanr.
D epersonalizasyon olgusunun her tr insanda ortaya kabil
mesi, anlalabilm esini daha da gletirm ektedir. Bu durum nor
m al saylabilecek kiilerde ve ortada belirli b ir neden olm akszn
grlebildii gibi, eitli duygusal ve bedensel zorlanm alar sonu
cu da ortaya kabilm ektedir. am zdaki jet hz, insanlar alk
olduklar durum lara yabanclatrabilm ektedir. Ktalararas uak
yolculuklar baz kiilerde h afif derecede depersonalizasyon y a
ratmaktadr. Saatlerin deim esiyle birlikte, yem ek ve uyku d
zeni, gece gndz dngleri de bozulur ve kii kendine ve evre
ye yabanclam a duygularyla birlikte, iine girdii bu yeni duru
ma uyum gl gsterir (Cattell, 1967).
Depersonalizasyon olgusu, alglam a ve b ili deiiklikleri ya
ratan durum larda da grlm ektedir: A lg yoksunluu deneyleri,
lde ya da kutuplarda yolculuk, okyanus ortasnda bir sandalda
tek bana kalm a gibi soyutlanm a durum lar ve "b ey az grlt "ye (elale) uzun sre bakm ak bunlar arasnda saylabilir (Cappon, 1961). Uyku yoksunluu da, alglama ve bili bozukluklar
yaratt iin, gerekd yaantlara yol aabilir (Bliss, Clarck ve
W est, 1959). Fizyolojik dengenin bozulduu ateli hastalklar,
kan ekerinin ya da kan basncnn dm esi, i salgsal dzenin
deitii erinlik, det grm e ncesi, lohusalk vb. durum larnda
da bu olgunun ortaya kabildii gzlem lenm itir (Cattell, 1966).
Birok ila y an etki olarak depersonalizasyon yaratabilir. Baz
ilalar ise bu amala kullanlrlar; hallusinojen ilalardan m escali
ne ve lysergic acid diethylam id (LSD) bunlar arasnda saylabilir.
Gerekd olma duy gulan ile ego durum lar arasndaki iliki
teden beri incelem e konusu olm utur. Freud rya gren kiinin,
ryasnn gerekd olduunu bildiinden ve ou kez "bu yal
nzca bir r ya" diyerek kendisini rahatlattndan sz etm itir
(1900). Bir kiinin bazen iinde bulunduu bir durum u, sanki da
ha nce yaam gibi alglam asn tanm layan dj vu olgusu da
ND 15
226
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Parafililer
(Cinsel Davran Sapmalar)
Hangi cinsel davranlarn norm alden sapm a olarak nitelendi
rilebilecei, yirminci yzyln ikinci yarsnda psikiyatrinin
nemli etik konularndan biri olm utur. Freud 1905 ylnda ya
ym lanan bir makalesinde, sapkn cinsel davranlar konusunda
kullanlabilecek ltleri yle aklam t: (1) bedenin cinsel ol
mayan blgelerine ynelm e; (2) kar cinsten kiilerle cinsel or
ganlar araclyla yaanan ilikilerin yan sra arada bir grl
m ekten te, saysal olarak bu ilikileri ama ya da tm den bunla
rn yerini alma; (3) kiinin tem el cinsel davran seimi durum u
na gelmi olma. Freud ayrca, bilind dnyalar psikanaliz yo
luyla incelenen her insanda sapknlk eilim lerinin izlerine rastla
nabileceinden sz etm itir. Cinsel davran sapm alarnn tanm
nn tarihsel geliimi incelendiinde, getirilen tanm larn, iinden
kt toplumu ve yaanmakta olan dnemi yanstt grlr.
Dolaysyla Freud'un tanm lam alarnn da, norm al cinsellii ol
PARAFLLER
227
228
RUHSAL BOZUKLUKLAR
dier belirleyici etmen olarak tanm lam tr. Ona gre, erotik ey
lemlerin, bir dier insanla duygusal yaknln yaand ve s
reklilii olan ilikilerden kanm a amacyla kullanlm akta olmas,
bir insann sapkn olarak nitelendirilebilm esini belirleyen en
nemli etm endir. Stoller'in anlatm yla, cinsel davran sapm ala
rnn znde ocukluk travm asnn yetikin zaferine dnm esi
bulunur. Cinsel eylem lerinde ya da dlerinde ilikide bulunduk
lar kiiyi kk drerek ve aalayarak, vaktiyle ebeveynleri
tarafndan kendilerine yaplm olanlarn c alnmak istenir.
M itchell'e gre de cinsel davran sapm alar obje ilikilerinden
kan anlatm olabilirler (1988). Parafilik eilim gsteren insan
larn ou, annelerinin intrapsiik im gelerinden yeterince kopam am ve bireylem elerini tam am layam am kiilerdir. D olay
syla, dier objelerle beraberliklerinde eriyip yok olma ve ayr bir
varlk olarak kim liklerini srdrem em e tehdidini srekli olarak
yaarlar. Sapkn nitelikte cinsel eylem ler, ou kez, bam szlkla
rn ortaya koyarak belirm e ihtiyacn karlam ak iin seilm i
yollardan biri olabilir. M itchell'in de klinik alm alarnda gz
lemledii gibi, parafilik kiilerin cinsel isteklerini eylem e dn
trdkten sonra yaadklar rahatlam a, ilerindeki denetleyici an
ne im gesine kar kazanlan zaferi simgeler.
Kohut'a gre ise parafilik eylem ler, dier insanlarn yakn selfobje tepkilerinden yoksun kalma sonucu bozulan benlik btnl
n onarabilm ek amacna ynelik abalarn anlatm dr. Bu tr
cinsel eylemler ya da dler, ayr kalma ya da terk edilme tehdidi
yaayan kiinin kendisini var hissedebilm esine yardm c olur
(1977).
Mc Dougall da ou sapkn davrann znde, kimliini ya
da ben lik duyusunu yitirm eye ilikin youn b ir korkunun varl
ndan sz eder (1986). Belirli cinsel eylem ler ya da objeler, kii
nin i olgunluuna ve benliinin dalmas korkularna iyi gelen
bir ila gibi kullanlr. M c Dougall ayrca, ou insann zam an za
m an parafilik dler kurabildiini, ancak kom pulsif b ir nitelik
kazanm adka bunlarn sorun olarak nitelendirilem eyecei gr
ndedir. Ona gre, ou kez yenilik araylarndan kaynaklanan
bu dler, kiinin karlanam ayan baz duygusal ihtiyalarnn
dengelenm esine yardmc olurlar.
PARAFLLER
229
230
RUHSAL BOZUKLUKLAR
PARAFLLER
231
232
RUHSAL BOZUKLUKLAR
PARAFLLER
233
234
RUHSAL BOZUKLUKLAR
PARAFLLER
235
236
RUHSAL BOZUKLUKLAR
ou parafilik eylem de olduu gibi transvestizm de de kastrasyon anksiyetesine kar gvence arama sz konusudur. Klasik
psikanalitik aklamalara gre (Fenichel, 1945), kastrasyon anksiyetesinin tem elinde, kadnlann kastre edilerek penislerini yitir
mi olduklar biim inde ve ocukluk dnem inden kalma bilind bir inan bulunur. Y etikin yaam nda kastrasyon anksiyetesi
yaayan kiinin bilindnda, ayn durum un kendi bana da ge
lebilecei kayglan srdrlr. Transvestizm eylem i srasnda k i
i, b ir yandan kadn giysisi tarken, b ir yandan da penisinin var
ln hissetm ektedir. Bu elikiyi alglam akta olm ak, kadnlarn
da giysilerinin altnda penise sahip olduklar biim inde "bilind b ir in an " gelitirilebilm esini ve kastrasyon korkularnn yattrlm asn salar. Bu durumda yaratlan penisli kadn im gesi,
hem bir zdelem e objesi, hem sevgi objesi (anne im gesi) olarak
kullanlr.
Diilikle zdeleen baz transvestitlerde m azoist davranlar
duruma elik eder (Schechter, 1957). Bu durum larda kii, kadn
elbisesi giydikten sonra, kendine ac veren uyaranlar uygular.
Schester, ergenlik dnemindeki erkek ocuklarda grlen ve
transvestizm durumunda iken giriilen intihar eylem lerinin,
"gl baba imgesine boyun em e"yi sim geledii grndedir.
Person'a gre (1988), transvestizm daha pirim itif dnem ler
den de kaynaklanabilir. Anneyle arasndaki cinsel farklln alg
lanmas farkl bireyler olduklar gereini de beraberinde getirdi
inden, preoedipal dnem deki erkek ocuk annesiyle zdelee
rek ayrlk anksiyetesinin stesinden gelm eye alabilir. Klinik
almalarda edinilen izlenim ler de, transvestizm eylemi srasn
da, iletirilm i anne im gesiyle belirli oranlarda bir btnlem e
nin de yaandn dorular niteliktedir. H eteroseksel olan, an
cak cinsellikleri nemli lde ketlenm i bu erkekler iin trans
vestizm eylemi, ilerindeki rahatlatc anne im gesini yitirm e tehli
kesine kar alnan bir nlem niteliindedir.
SADZM VE MAZOZM
Sadizm ve m azoizm terim leri ilk kez 1882'de Richard von
Krafft-Ebing tarafndan, kuram sal aklam alaryla birlikte kulla
PARAFLLER
237
238
RUHSAL BOZUKLUKLAR
PARAFLLER
239
240
RUHSAL BOZUKLUKLAR
241
ND 16
242
Psikoaktif Madde
Bamllklar
D SM -III-R'ye gre (1986), aadaki durum lardan nn bir
likte grlm esi psikoaktif madde bam ll tansnn konulm as
iin yeterlidir:
M addenin kiinin am alam olduundan daha yksek
dozlarda ya da daha uzun sreden beri alnmakta olmas.
M addeyi alm ak iin youn bir istek duym ak, ya da m adde
yi almamay ya da azaltmay bir ya da birden fazla kez denemek
ve baaramamak.
Maddeyi elde edebilm ek (hrszlk), kullanm ak (zincirlem e
sigara imek) ya da etkilerinden kurtulabilm ek iin uzun zaman
harcamak.
M addenin yaratt zehirlenm e ya da yoksunluk belirtileri
nin, alma yaam ndaki, okuldaki, ya da evdeki sorum lulukla
rn srdrlm ekte olduu srada, ya da fiziksel tehlikelere neden
olabilecei durum larda da yaanm as.
Madde kullanm sonucu, ile ilgili, toplum sal ya da ho va
kit geirmeye ynelik etkinliklerin azaltlm as ya da bunlardan
vazgeilmesi.
M addenin kullanmnn, baz toplum sal, psikolojik ya da
bedensel sorunlarn artt ya da dorudan ned en olduunun bi
linmesine ram en srdrlmesi.
M addeye bedensel toleransn artm as ve srekli ayn m ik
tarda alndnda giderek daha az etkili olmas. stenilen etkiyi
salayabilm ek amacyla alnan m iktarn giderek artrlmas.
ALKOL BAIMLILII
nsanlarn bilin durum larn deitirm ek amacyla alkol kul
landklar, tarihin ilk gnlerinden beri bilinm ektedir. Alkoll i
kinin ilk kez Nuh Peygam ber tarafndan kullanlm olduu sy
lenir. Amerika Birleik D evletleri'ndeki "N ational Institute on Al-
PSKOAKTF M AD D E BAIMLILIKLARI
243
244
RUHSAL BOZUKLUKLAR
245
4)
A lkol bam ls kiiler cinsel ynden olgunlam am insa
lardr ve zellikle erkeklik rolyle zdeim lerinde ciddi bir eksik
lik sz konusudur. Birou edilgin-dii rolyle zdelem eye
kar tepki gelitirirse de baarl olam az ve kar cinse ilginin
azalmasndan ecinsellie kadar deiebilen davranlar gsterir
ler.
C olem an'a gre, yerlem ek zere olan alkolizm in ilk uyarc
belirtileri aadaki biim de zetlenebilir (1972):
1) H er g n alm an alkol m iktarnn aylar boyunca giderek art
mas.
2) A lkol etkisi altnda takn davranlar gsterm e ve ertesi sa
bah duyulan sululuk.
3) Alkol amnezisi: Bir gece nce alkol etkisi altnda neler yap
m olduunu hatrlayam am a.
4) Sabahlar da alkol alma.
Alkol tutkusunun psikodinam ii konusunda da trl grler
gelitirilm itir. Rado, alkolizm in nedenlerini aadaki biim de
aklam tr (1933):
nem li olan uyuturucu madde deil, onu kullanm ak iin gelien
drtdr. Bundan tr her trl ila tutkusunu, tek bir hastaln
(pharm acothym ia) trleri olarak ele alm ak gerekir... baz insanlarn ac
veren gerilim lere dayankll azdr ve zorlanm a karsnda kolayca
depresyona girerler. Oysa bu olumsuz duygu alkol yardm yla derhal
ortadan kalkar ve yerini artan bir gven duygusuna ve neeye brakr.
Bir el hareketiyle bu sihirli m addeye ulaldnda ac ve keder biter, ye
rini tm benlii kaplayan bir zevk duygusu alr. A ncak bir sre sonra
depresyon kanlm az bir biim de g eri dner ve neeye duyulan istei
yeniler... bylece ego, gvenini ve varln yapay bir yoldan salama
alkanln kazanr."
Knigt, yapt incelem elerde, alkoliklerin ocukluk yaantla
rnda, ar istekleri ana-baba tarafndan hogryle karlanm
kiiler olduu izlenim ini edinm itir (1937). Ona gre byle bir or
tamda yetien kii, sonraki yaam ndaki engellere kar d krk
l ve fke gelitirir. Kzgnlk drtlerinin yaratt sululuk
246
RUHSAL BOZUKLUKLAR
247
248
R UH SAL BOZUKLUKLAR
249
250
RUHSAL BOZUKLUKLAR
251
252
RUHSAL BOZUKLUKLAR
253
254
RUHSAL BO ZUKLUKLAR
255
256
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Y E M E BOZUKLUKLARI
257
Yeme Bozukluktan
ANOREXiA NERVOSA
Anorexia nervosa terim i aslnda adlandrd sorunun niteliini
yanstm am aktadr. nk, ergenlik ya da gen yetikinlik dne
m indeki kzlarda grlen anorexia nervosann tem el belirtisi i
tahszlk deil, im anlam aktan an korkma sonucu zayflam ak
iin srekli aba gsterm ektir. Bir insann beden arln kendi
isteiyle, ya ve boyu iin norm al olan asgari arln yzde
85'inin altna indirm esi tan koym ak iin yeterlidir.
Son yirmi yl iinde Hilde Bruch'un yapt alm alar konu
nun anlalm asna ciddi katklarda bulunm utur (1973, 1978,
ND 17
258
RUHSAL BOZUKLUKLAR
Y EM E BOZUKLUKLARI
259
260
Kiilik Bozukluktan
Kiilik bozukluklar, kiilik zelliklerinin esneklikten yoksun
bir nitelik kazanarak, kiinin evresiyle ilikilerinde zorlanm asn
ya da kendi iinde skntlara neden olacak boyutlarda yaanm ak
ta olmasn tanmlar. Kendisini ve evresini alglam asnda ve ili
kisinde kat b ir deim ezlik gsteren bu zellikler nedeniyle kii,
yaad durumlara uygun tepkiler verm ek yerin e, h er trl du
ruma birbirinin benzeri tepkiler verir. Bu zellikler, ou kez er
genlik dneminde, bazen de yetikinliin ilk yllarnda ortaya
kar ve giderek belirginleir.
Kiilik bozukluu gsteren insanlar genellikle bu zelliklerini
dorudan ikyet konusu etm ezlerse de yaam larnda etkin ola
mam aktan ya da ilikilerindeki aksaklklardan tr rahatszdr
lar.
DSM -III Kiilik Bozukluklarn km ede toplam tr:
(A) kmesinde bakalarnca yadrganabilecek ve allm n
dnda davranlarla belirlenen, Paranoid, izoid ve izotip K ii
lik Bozukluklar bulunur. Dram atik, duygusal ya da ini kl
davranlarla belirlenen (B) km esinde A ntisosyal, Borderline,
H istrionik ve N arsisistik Kiilik Bozukluklar bulunur. (C) km e
sini ise anksiyete ve korkularla belirlenen, Kanan, Baml, Obsesif-Kom pulsif ve Pasif-Saldrgan Kiilik Bozukluklar olutu
rur.
PARANOD KLK
DSM -III-R'nin tanm lam asna gre, paranoid kii, ilk yetikin
lik yllarndan balayarak, evresindeki insanlarn kastl olarak
kendisini k k drc ya da tehdit edici davranlarda bu
lunduuna inanr. nsanlar, hatta toplum gruplar, iinde bulun
duklar koullardan tr geici b ir sre iin benzer yaantlar
dan geebilirler. Ancak paranoid kiilik bozukluunda, kltrel
etmenlerden ya da grup dinam iklerinden bam sz ve deimez
bir dnce, duygu ve iliki tarz olaanst kat bir biimde sr
drlr. D ier kiilik bozukluklarnda da olduu gibi, paranoid
KLK BOZUKLUKLARI
261
262
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
263
264
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
265
266
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
267
268
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
269
270
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
271
272
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
273
274
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
275
276
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
277
278
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
279
280
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
281
282
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
283
Bakalannn ona uyarak, her eyi kendi yapt gibi yapm alar
konusunda m antk d bir inat ya da doru yapam ayacaklar
inancyla yapm alarna izin verm em ek, obsesif-kom pulsif kiilerin
bir baka zelliidir. Dinlenm e ihtiyacndan ve dostlarndan yok
sun kalma pahasna, kendilerini almaya ve retim e adarlar.
Karar verm ede ok zorlanrlar. Karar verm ekten kanr ya da s
rekli ertelerler. Bazen de dnceleri iki seenek arasnda gider
gelir ve b ir trl balayc b ir sonuca ulaamazlar. evrelerinde
ki deiikliklerden rahatszlk duyarlar.
O bsesif-kom pulsif kiiler kend ine zg bir biim de ar vic
danldr, ahlaki konular ve toplum deerlerini kat b ir biim de
yorumlarlar. Duygusal yaknlklann gsterem ezler. Kiisel kar
larnn sz konusu olduu durum lar dnda, zam an, para ya da
hediye verm e konusunda cm ert davranm azlar. Eskimi ya da
ise yaram az eyalar atamazlar.
O bsesif-kom pulsif ebeveynin ocuu ve gelecein obsesifkom pulsif yetikini, dnyay evinin penceresinden izler. Dar
daki insanlarn dnyas ona tehlikeli bir yer olarak tantlm tr;
en gvenilir yer anne ya da babann yandr. ou obsesifkom pulsif ebeveyn "eer ben olm asaydm ..." tutumlaryla ocu
un kendilerine borlu olduu m esajn srekli verirler ve baz
durumlarda ocuun kendilerine koulsuz bir ballk, hatta hay
ranlk gelitirm esini salarlar. Freud (1935) ve Ferenczi (1952),
obsesif-kom pulsif kiilerin "in fan tile om nipotence" yaadndan
sz eder (Infantile om nipotence, geliim inin erken dnem lerinde
kk ocuun, kendisini dnyann m erkeziym iesine alglama
sn ve tm isteklerinin karlanm asn beklem eye hakk olduu
sansn tanm layan b ir terim dir). Bu nedenle, her eyi en iyi b il
diklerini savunur ve kendi grlerine ters gelen dnceleri ac
maszca eletirirler. N e var ki, inanlarnn ve kurallarnn ou
gerek dayanaktan yoksundur.
Obsesif-kom pulsif kiinin benm erkezcilii, ebeveyn-ocuk rol
lerinin yer deitirm esine neden olur ve ocuk, ebeveyninin kap
rislerini karlam a, yani kendi ocukluundan vazgem e duru
m unda kalr. Bask altnda byyen ocuk, sonraki yaam nda da
kendisini ynetecek basklar arar, bulam azsa kendi iinde yara
tr ve yaatr. Bu nedenle tek bana karar verem ez, kendisiyle ne
284
R U H SA LBO ZU K LU K LA R
yapacan bilemez, yaama sevincinden yoksundur. O bsesifkom pulsif kii yaama gerek anlam da katlm az, yaayanlar d
ardan, ou kez eletirerek gzler. Yaayam adklarnn bakala
r tarafndan yaanmas, bask altnda tuttuu zgrlk istekleri
ni kkrttndan, panie urayarak evresini de bask altnda
tutm aya alr.
O yun yetikin yaam n hazrldr. ocuu ileriki yllarn ya
ratclna, hayal gcne, retkenliine ve kendini gerekletir
meye hazrlar. Ona, ocukluun yaratc etkinlikleri yerine yeti
kinlere ait olmas gereken trde grevler yklenirse ortaya, yaa
m n yerine getirilmesi gereken grevler dizisi biim inde srd
ren bir insan kar. Byle biri iin nem li olan yaam ak deil, ba
z grevleri tamamlamaktr. B ir ii bitirdikten sonra beliren bo
luk ve anlamszlk duygulanna kar yeni grevler yaratarak anksiyetesiyle yzlem em eye alr. Bu nedenle byle kiiler tatil
gnlerinde huzursuz olurlar. O nlar iin yaam n anlam , yaam a
grevini tam am layp lm ektir. Yani yaam , am ac lm olan bir
yartr.
Obsesif-kompulsif kii, seim yapm asn bilem edii ve hayal
gc snrl olduu iin, yaam na yenilikler getirem edii gibi o
u kez evresinde olagelen deiikliklerden korkar ve bunlara
kar tavr alr. evresini deitirm e gc yoktur, olanlar kabul
eder ya da kar kar, neride bulunam az. O bsesif-kom pulsif ki
iye dtan bakldnda, pek ok konuda kesin dnceleri olan
mantkl zeksndan tr gurur duyan, gerekleri deerlendirebilen, deim ez bir btnl olan bir insan izlenim ini verir. B a
z ynlerden drst ve gvenilir b iri olmasna ramen, evreye
vermek istedii izlenimde olduka ikiyzldr. B ir yandan in
sanlar incitm eye kar an duyarlk gsterir, dier yandan ev
resini kyasya eletirebilir, kin besleyebilir ya da hogrszce
cezalandrabilir (Rado, 1959).
Obsesif-kom pulsif kii d i er insanlann esnekliklerini km
seyerek karlar, onlar d dnyalarnn sam alklaryla ura
m akla sular, kendisini saduyu sahibi ve gereki bir insan ola
rak grr. M eslek d uralar yoktur, olan da gsteri niteli
inden te bir anlam tam az. Bilim , kltr ve sanatla ilikileri,
depolama amacyla bilgi edinm ekle snrlanm tr ve bu bilgileri
KLK BOZUKLUKLARI
285
286
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
287
288
RUHSAL BOZUKLUKLAR
KLK BOZUKLUKLARI
289
ND 19
Kaynaka
TEM EL KAVRAMLAR
BERTALANFFY, L. VON. General System Theory and Psychiatry, S. Arieti
(Ed.). American Handbook of Psychiatry, Vol. Ill, (s. 705-722). New
York: Basic Books, 1966.
COLEMAN, J. C. Abnormal Psychology and Modern Life. Glenview Illino
is, Scott, Foresman and Company, Glenview, 1972.
COX, R. D. The Concept of Psychological Maturity. American Handbook of
Psychiatry I (Ed. Arieti, S.) Basic Books, N. Y. 1974.
HEATH, D. H. Exploration of Maturity. Appleton-Century-Croffts, N. Y.
1965.
MENINGER, K. A. The Vital Balance, Viking, N. Y. 1963.
OFFER, D. ve SABSHIN, D. The Concept of Normality. American Handbook
of Psychiatry I (Ed. Arieti, S.) Basic Books, N. Y. 1974.
SARANSON, I. G. Abnormal Psychology (The Problem of Maladaptive Be
havior). New York: Meredith Corporation, 1972.
SELYE, H. The Stress of Life, Me Graw-Hill, N. Y. 1956.
WHITWELL, J. R. Historical Notes on Psychiatry. London: H. K. Lewis,
1936.
ZILBOORG, G. ve HENRY, G. W. A History of Medical Psychology. New
York: Norton, 1941.
Birinci Kitap
PSKODtNAMlK PSKYATR
BALINT, M. The Basic Fault: The Therapeutic Aspects of Regression. Lon
don, Tavistock, 1968.
BION, W. R. Learning from Experience. New York, Basic Books, 1962.
ERIKSON, E. H. Childhood and Society. New York, Norton, 1952.
FAIRBAIRN, W. R. D. Psychoanalytic Studies of Personality. London, Routledge & Kegan Paul, 1952.
FREUD, A. The Ego and the Mechanisms of Defense (1939). New York, In
ternational Universities Press, 1946.
FREUD, S. On Narcisissism: An Introduction. The Standard Edition of the
Complete Psychological Works of Sigmund Freud, c. 14. London, Ho
garth Press, 1963, s. 67-102.
FREUD, S. The Ego and the Id (1923), The Standard Edition of the Complete
Psychological Works of Sigmund Freud, c. 19. London, Hogarth Press,
1961, s. 1-66.
N D 19
292
KAYNAKA
KAYN AKA
293
kinci Kitap
RUHSAL BOZUKLUKLAR
izofreni
AMERICAN PSYCHIATRIC ASSOCIATION, Diagnostic and Statistical M a
nual of Mental Disorders, 3rd Edition, Revised. Washington D.C., Ame
rican Psychiatric Association, 1987.
ANDREADSEN, N. C., OLSEN, S. A., DENNERT, J. V.: Ventricular Enlarge
ment in Schizophrenia: Relationship to Positive and Negative Symptoms.
Am J Psychiatry: 139, 1982.
ARIETI, S. Schizophrenia: The Manifest Symptomatology, the Psychodyna
mic and Formal Mechanisms. American Handbook of Psychiatry C. I.: s.
419-454, New Ycprk, Basic Books, 1959.
ARIETI, S. Interpretation of Schizophrenia. N. Y. Brunner, 1959.
BENDER, L. The Concept of Plasticity in Childhood Schizophrenia. Psycho
pathology of Schizophrenia. New York, Grune & Stratton, 1966.
BION, W. R. Attaes on Linking, Second Thoughts: Selected Papers in
Psycho-Analysis. New York, Jason Aranson, 1967, s. 93-109.
BLEULER, E. Dementia Praecox, On the Group of Schizophrenias. Interna
tional University Press, N. Y. 1959.
CANTRIL, H. Tht: Invasion from M ars., Princeton, N. J. Princeton, 1940.
COLEMAN, J. C. Abnormal Psychology and Modern Life. Scott, Foresman.
Glenview, III, 1972.
FEDERN, P. Ego Psychology and Psychoses. New York, Basic Books, 1952.
FREUD, S. The Unconcious (1915), The Standard Edition of the Complete
Psychological Works of Sigmund Freud, C. 14. London, Hogarth Press,
1963, s. 159-215.
FREUD, S. Neurosis and Psychosis (1924), The Standard Edition of the
Complete Psychological Works of Sigmund Freud, C. 19. London, Ho
garth Press, 1961, s. 147-153.
FREUD, S. The Loss of Reality in Neurosis and Psychosis (1924), The Stan
dard Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud,
C. 19. London, Hogarth Press, 1961, s. 181-187.
FROMM REICHMANN, F. Principles of Intensive Psychotherapy. Chicago,
University of Chicago Press, 1950.
GABBARD, G. O. Psychodynamic Psychiatry in Clinical Practice. Washing
ton D.C., American Psychiatric Press, Inc., 1990.
GARFIELD, D. Self-Critisism in Psychosis: Enabling Statements Psychothe
rapy. Dynamic Psychotherapy 3:1985.
294
KA YN A K A
H ezeyanli Bozukluklar
ARIETI, S., The Intrapsychic Self: Feeling, Cognition and Creativity in He
alth and Mental Illness. New York, Basic Books, 1967.
BAK, R., Masochism in Paranoia, Psychoanalytic Quarterly, 15.1946.
CAMERON, N. A., Paranoid Conditions and Paranoia. American Handbook
of Psychiatry C. Ill, s. 676-694. New York, Basic Books, 1974.
FENICHEL, O., The Psychoanalytical Theory of Neurosis. New York, W. W.
Norton, 1945.
FRUD S., Some Neurotic Mechanisms in Jealousy, Paranoia and Homosexu
ality (1922). Standard Edition C. 18. London, Hogarth Press, 1955.
KLEIN, M., Contributions to Psycho-Analysis. London, Hogarth Press, 1948.
KAYN AK A
295
A fektif Bozukluklar
AMERICAN PSYCHIATRIC ASSOCIATION. Diagnostic and Statistical Ma
nual of Mental Disorders, 3rd Edition, Revised. Washington D.C., Ame
rican Psychiatric Association, 1987.
ARIETI, S., Affective Disorders: Manic-Depressive Psychosis and Psychotic
Depression. American Handbook of Psychiatry C. 3, s. 449-491. New
York, Basic Books, 1974.
ARIETI, S., Psychotherapy of Severe Depression. Am J Psychiatry 134: 864868,1977.
BIBRING, E., The Mechanism of Depression. Affective Disorders: Psychoa
nalytic Contributions to Their Study. New York, International Universi
ties Press, 1953, s. 13-48.
BINSWANGER, L., Ueber Ideenflucht, Zurich, Orel-Fussli, 1933, (American
Handbook of Psychiatry C. l'den alnmtr).
BUNCH, J BARRACLOUGH, B., The Influence of Parental Death and Anni
versaries Upon Suicide Dates. Br J Psychiatry 118: 621-626, 1971.
COLEMAN, J. G, Abnormal Psychology and Modern Life. Glenview, Illino
is, Scott, Foresman, 1972.
DUBLIN, L. I., Suicide. New York, Ronald, 1963.
DURKHEIM, E., Le Suicide. Glencoe, Illinois, Free Press, 1950.
FARBEROW, N. L., SHNEIDMAN, E. S., LEONARD, C., Suicide Among Ge
neral Medical and Surgical Patients with Malignant Neoplasms. Medical
Bulletin. Veterans Administration, Feb. 25, 1963.
FREUD, S., Mourning and Melancholia (1971), The Standard Edition of the
Complete Psychological Words o f Sigmund Freud, C. 14. London, Ho
garth Press, 1963, s. 237-260.
GABBARD, G. O., Psychodynamic Psychiatry in Clinical Practice, Washing
ton D.C., American Psychiatric Press Inc., 1990.
GODFARB, A. I., Masked Depressions in the Old. Am J Psychotherapy 21,
791,1967.
GUTHEIL, E., Reactive Depressions. American Handbook of Psychiatry C.
1, New York, Basic Books, 1959.
HAVINGHURST, R. J., Suicide and Education. On the Nature of Suicide.
San Francisco, Joseyy-Bass, 1969, s. 53-67.
KLEIN, M., Mourning and its Relation to Manic-Depressive States (1940), Lo
ve, Guilt and Reparation and Other Works 1921-1945. New York, Free
Press, 1975, s. 344-369.
296
K A YN AK A
A nksiyete Bozukluklar
AMERICAN PSYCHIATRIC ASSOCIATION, Diagnostic and Statistical Ma
nual of Mental Disorders, 3rd Edition. Revised. Washington D.C., Ame
rican Psychiatric Association, 1987.
BAER, L., JENIKE M. A. Introduction, Obssesive-Compulsive Disorders:
Theory and Management, s. 1-9. Littleton Ma., PSG Publishing Co., 1986.
BARLOW, D. H., BECK, J. G. The Psychosocial Treatment of Anxiety Disor
ders: Current Status, Future Directions. Psycotherapy Research: Where
are we and Where Should We Go? s. 29-69. New York, Guildford Press,
1984.
COLEMAN, J. C. Abnormal Psychology and Modern Life. Glenview, III.,
Scott, Foresman and Co., 1972.
COOPER, A. M. Will Neurobiology Influence Psychoanalysis? Am J Psychi
atry 142: s. 1395-1402, 1985.
FREUD, A. The Ego and The Mechanisms of Defence (1936). New York, In
ternational University Press, 1946.
FREUD, S. The Problem of Anxiety. New York, Norton, 1936.
FREUD, S. Further Remarks on the Defense Neuro-Psychoses (1896). Collec
ted Papers C. I., s. 155-182, New York, Basic Books, 1959.
FREUD, S. Instincts and Vicissitudes. Collected Papers C. IV ., London, Ho
garth Press, 1924.
FREUD, S. Analysis of a Phobia in a Six Years Old Boy (1909). Collected Pa
pers C. III., s. 149-289, New York, Basic Books, 1959.
FREUD, S. Obsessions and Phobias: Their Psychic Mechanisms and Their Ae
tiology. Collected Papers C. III., s. 128-137, New York, Basic Books, 1959.
FREUD, S. Inhibitions, Symptoms and Anxiety (1926). The Standard Edition
of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud C. 20, s. 75175, London, Hogarth Press, 1959.
GABBARD, G. O. Psychodynamic Psychiatry in Clinical Practice. Washing
ton D.C., American Psychiatric Press Inc., 1990.
HORNEY, K. New Ways in Psychoanalysis. New York, Norton, 1936.
HORNEY, K. Our Inner Conflicts, New York, Norton, 1945.
HORNEY, K. Neurosis and Human Growth. New York, Norton, 1950.
HOROWITZ, M. J. Stress Response Syndromes. New York, Jason Aranson,
1976.
KAYN AKA
297
298
KAYN AKA
Somatoform Bozukluklar
ABSE, D. W. Hysteria, American Handbook of Psychiatry C. I., s. 272-292.
New York, Basic Books, 1959.
ACKNER, B. Aetiology and Phenomenology, J M ental Science 100: s. 838853,1954.
CAPPON, D. BANKS, Orientational Perception, Arc Gen Psychiatry 5: s.
380-392,1961.
CATTEL, R. B. The Nature and Measurement of Anxiety, Scientif A m er208:
s. 96-104,1963.
CHRZANOWSKI, G. Neurastenia and Hypochondriasis, American Handbo
ok of Psychiatry C. I., s. 258-271, New York, Basic Books, 1959.
COLEMAN, J. C. Abnormal Psychology and Modern Life. Glenview, III.,
Scott, Foresman, 1972.
GUZE, S. The Diagnosis of Hysteria, Am J Psychiatry 124: s. 491-498,1967.
HAMMER, H. Astasia-Abasia: A Report of Two Cases at West Point, Am J
Psychiatry 124: s. 671-674, 1967.
IRONSIDE, R., BATCHELOR, J. C. The Ocular Relation to Flying, British J
Ophtalmology 29: s. 89-98,1945.
KENYON, F. E. Hypochondriasis, Intern J Psychiatry 2: s. 308-325,1966.
KOLB, L. C. Modern Clinical Psychiatry. Philadelphia PA, W. B. Saunders,
1973.
MASSERMAN, J. H. Principles of Dynamic Psychiatry. Philadelphia PA, W.
B. Saunders, 1961.
MAYER-GROSS, W. On Depersonalization, British J Medical Psychology 15:
s. 103,1935.
OBENDORF, C. P. Depersonalization in Relation to Erotization of Thought,
Int J Psychoanal 15: s. 271,1939.
PRICE, M. The Dissociation of Personality. New York, Longmans, 1905.
Parafililer
ABRAHAM, K. Remarks on the Psychoanalysis of a Case of Foot and Corset
Fetishism. Selected Papers on Psychoanalysis, s. 125-136. New York, Ba
sic Books, 1955.
AMERICAN PSYCHIATRIC ASSOCIATION: Diagnostic and Statistical Ma
nual of Mental Disorders, 3rd Edition, Revised. Washington D.C., Ame
rican Psychiatric Association, 1987.
BERGLER, E. Differential Diagnosis Between Spurious Homosexuality and
Perversion Homosexuality. Psychiatric Quarterly, 21.1947.
K A YN A K A
299
Yem e Bozukluklar
BEMPORAD, J. R., BATEY, R. Intensive Psychotherapy of Former Anorexic
Individuals, Am J Psychother 39: s. 454-466,1985.
BRUCH, H. Eating Disorders: Obesity, Anorexia Nervosa and the Person
W ithin. New York, Basic Books, 1973.
BRUCH, H. The Golden Cage: The Enigma of Anorexia Nervosa. Cambrid
ge MA, Harvard University Press, 1978.
300
KA YN A K A
KA YN A K A
301
Kiilik Bozukluklar
ABRAHAM, K. Contributions to the Theory of Anal Character (1921), Selec
ted Papers of Carl Abraham, s. 370-382. London, Hogarth Press, 1942.
AKHTAR, S. Schizoid Personality Disorder: A Synthesis of Developmental,
Dynamic, and Descriptive Features: Am J Psychother 61: s. 499-518,1987.
AMERICAN PSYCHIATRIC ASSOCIATION: Diagnostic and Statistical Ma
nual of Mental Disorders, 2nd Edition. Washington D.C., American
Psychiatric Association, 1968.
AMERICAN PSYCHIATRIC ASSOCIATION: Diagnostic and Statistical Ma
nual of Mental Disorders, 3rd Edition. Revised. Washington D.C., Ame
rican Psychiatric Association, 1986.
APPEL, G. An Approach to the Treatment of Schizoid Phenomena, Psychoan alR ev 61: s. 99-113,1974.
BALINT, M. The Basic Fault: Therapeutic Aspects of Regression. New
York, Brunner/Mazel, 1968.
302
KAYNAKA
KAYNAKA
303
304
KAYN AKA
REMZ
KTABEY
P sikod in am ik Psikiyatri
................ ve
NORMALDISI
DAVRANILAR
"Psikodinamik Psikiyatri ve Normald
Davranlar" daha nce sekiz basm
gerekletirilmi olan "ada Yaam ve
Normald Davranlar" adl kitabn yeniden
dzenlenmesi ve byk lde yeniden
yazlmas sonucu olumutur. Psikodinamik
psikiyatri ynelimli bir ierii olan bu kitap,
ada psikodinamik psikiyatri alanndaki
almalarn bir blmnn derlemesini,
kendisi de bir klinisyen olan yazarn bugnk
anlay erevesinde sunmay
amalamaktadr.
9789751403896