You are on page 1of 302

A) kla mal

DLBLM
TERMLER
SZL
Prof. Dr. Berke Varda

Prof. Dr. Berke Vardar (1934-1989), dilbilim, gstergebilim,


edebiyatbilim, eviribilim, eletiri, eitim ve Atatrklk zerine
birok zgn aratrma yapt gibi, evirileriyle Trkeye birok
yapt kazandrd. Meydan Larousse ve Byk Larousse Szlk
ve Ansiklopedisinin hazrlanmasnda katkda bulundu. stanbul
niversitesi Edebiyat Fakltesi Roman Dilleri ve Edebiyatlar
Blmn bitirerek, ayn blmde asistan olarak bilimsel ara
trmalarn srdrd ve profesr oldu.
1972 ylnda Ltf Ger, ara Sayn, Akit Gktrk ve zcan
Bakanla birlikte stanbul niversitesi Yabanc Diller Yksek
Okulunu kurdu, burada mdrlk ve blm bakanl yapt.
I.. Atatrk lkeleri ve nklap Tarihi Enstits Mdrl (1989)
ve Trk Dil Kurumunda ynetim kurulu yelii yapt.
1978 ylnda baarl almalarndan dolay Fransz Hkmeti,
Palmes Academiques niannn uchevalier ve 1988 ylndaysa
officier payelerinin yan sra, 1985 ylnda Ordre National de
Merite niannn chevalier" payelerini verdi.
Etde lexicologique dun champ notionnel. Le champ
notionnel de la liberte en France de 1627 1642 (doktora te
zi); Structure fondamehtale du vocabulaire social et
politique en France, de 1815 a 1830 (doentlik tezi); Fransz
Edebiyat, 3 cilt, 1965, 1967,1972, (yeni basks Multilingual
1998); Dilbilim Sorunlar, 1968; Semantik Akmlar, 1969 (ye
ni basks Multilingual, 2001); ne Introducton la
phonologie, 1975; Dil Devrimi stne, 1977; Dilbilimin Te. mel Kavram ve lkeleri, 1982 (yeni basks Multilingual, 1998);
XX. yy Dilbilimi, Kuramclarndan Semeler, 1983 (yeni bsks Multilingual, 1998); Aydnlanma a Fransz Yazn,
(yeni basks Fransz Edebiyat, Multilingual, 1998) 1985; Dil
bilim Yazlar, 2001; Dilbilimden Yaama: Yapsalclk, 2001
gibi zgn yaptlarnn yan sra yaymlad evirileri Dillerin
Yaps ve Gelimesi, A. Meillet - M. Lejeune, 1967; Dil ve D
nce, J. Vendryes, 1968 (yeni basks Multilingual, 2001); An lambilim, P. Guiraud, 1975, (yeni basks Multilingual, 1999);
Genel Dilbilim Dersleri, F. de Saussure, 2 cilt, 1976,1978 (ye
ni basks Multilingual, 1998); Gstergebilim lkeleri, R.
Barthes, 1979; levsel Genel Dilbilim, A. Martinet, 1985 (yeni
basks Multilingual, 1998)dir.

MULTLNGUAL 2002
ISBN 975-6542-12-x

Aklamal Dilbilim Terimleri Szl


Prof. Dr. Berke Vardar ynetiminde Prof. Dr. Nket Gz,
Prof. Dr. Emel Huber, Prof. Dr. Osman Senemolu,
Prof. Dr. Erdim ztokat/
Yaynlayan: Multilingual/1. bask 2002: 2. bask 2007
Bask: Matbaa 70 Ltd ti, Matbaaclar sitesi, Topkap 2007
stanbul

AIKLAMALI
DLBLM TERMLER
SOZLUGU

Prof. Dr. Berke VARDAR


ynetiminde
Prof Dr. Nket Gz, Prof. Dr. Emel I lubcr,
Prof. Dr. Osman Senemolu, Prof. Dr. Erdim ztokat

m u l t il in g u a l

Yabanc Dil Yaynlan


Klodfarer Cd. 40/6 emberlita- stanbul
Tel: (212) 518 22 78 Fax: (212) 518 47 55

SUNU
eitli bilim ve uygulaym (teknik) alanlarna zg
szckler olan terimler, ilikin olduklar dallardaki sy
lem dzleminin eksenini olutururlar. Her trden zel
uzmanlk etkinliinin sylemsel biimi ncelikle terim
lerden rl bir yap stnde ykselir. Bu yap, ilgili
gerekliin zmlenip dizgeletirilmesinin rndr.
Her bilimsel ve uygulaymsal etkinlik, ulat kavramlatrma dzeyini yanstan terimsel bir donanm ie
rir. plak gzle bakldnda, gereklik dzleminde ay
rmsz bir yn grnm sunan olgular, uzmann te
rimlerden oluan mercei altnda yepyeni bi* kimlik ka
zanr, sz konusu daim kavramlatrma eylemi sonu
cunda, kendine zg bir yapnn btnlemi paralan
olarak belirir, terimsel dizge araclyla belli bir aa
malar dzeni iindeki ilevsel konumlan asndan al
glanarak eklemli bir btne dnrler. Ksacas, her
uzmanlk alan kendine zg belli bir stdil ierir, kar-;
lkl olarak birbirini snrlandran, dolayl ya da dolay
sz' biimde birbirini tanmlayan gstergelerden kurulu
zgl bir dizgeye yaslanr.. Bu dizge, inceleme nesnesini
ya da konu-dili, bilim ya da uygulaymn ulat aa
madaki grnmyle alglayp kavramamz salar.
Gereklie yaklam biimlerindeki gelimelere ko
ut olarak terim dzleminde de dalgalanmalar olur; yeni
terimler belirir, kimi eski terimler evrimden kar, ki
mileri de, yeni bir yaplanmadan kaynaklanan yeni de
erler edinir. letiim gereksinimlerinin genel dilde yol
at kesintisiz deiim ve dnm zel uzmanlk dal
larnda kendini daha da gl bir biimde duyurur: Te
rimsel yaplar, genel dilin szlksel yaplan gibi belli
oranda aralarnda kopukluk bulunan zerk alanlardan

olumad iin, yeniliklerden daha da derinlemesine


etkilenirler. ada dnemde yeniliklerin nasl ba dn
drc bir hza ulat dnlrse, gnmzdeki "te
rim patlamasnn nemi ve anlam daha iyi anlalr.
Terimlerin belirlenip tanmlanmas, gereksinim duyulan
durumlarda yeni terimler oluturulmas ve bunlarn
yaygnlatrlmas, vb. konular'inceleyen terimbilim m
gsterdii geliim de bu olgudan kaynaklanr.
Atatrk, dilimizin genel kullanm dzleminde ol
duu gibi zel uzmanlk alanlarnda da izlemesi gereken
yolu grerek alnacak tm nlemleri belirlemi, bylece
Trkenin, z ka}^naklayla beslenerek saydam terim
dizgeleri oluturulmasn salayacak koullar yaratm,
almalar kurumlatrmaya da zen gstermitir. Bu
nun sonucunda Trk Dil Kurumu, genel dil ve ekin alanlarnda olduu gibi bilimsel ve uygulaymsal terimler
dzleminde de nc kurum nitelii kazanm, kendi d
ndaki almalar arasnda da birlik salayarak bu do
rultudaki youn etkinliklerini ok yakn bir gemie de
in srdmtr. Dizi dizi terim szlkleri ve uzmanlk
yaptlar deinilen parlak geliimin sekin rnekleri ara
snda yer alr.
Sz konusu yaratc alma ortamnda dilbilimin
eitli alanlar ve bu arada da terimleri en nemli ilgi
alarndan birini oluturmutur. te, sunmakta oldu
umuz Aklamak Dilbilim Terimleri Szl bu ge
liim izgisi stnde yer alan bir yapttr. Daha nce
Trk Dil Kurumu'nca yaymlanm olan ve dilbilim ko
nusundaki yapt, yaz ve evirilerimizden olduu gilpi
(Bak. Kaynaka), baka kaynaklarn yan sra, zellikle
bu kurum erevesinde yaplan almalardan yararlana
rak hazrladmz Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Szl1nde varlan aama kalk noktas olarak benim
senmitir. Ancak terim dizelgesi byk lde genile
tilmi, balca akmlara ve bunlara zg terimlere yer
verilirken son gelimeler zellikle vurgulanm, bu ara
da henz Batf lkelerinde de hibir dilbilim szlnde
bulunmayan kimi nemli yeni terimler szlmze almmtr. Bu konudaki etkin katklarndan dolay ve

zellikle Almanca ve ngilizce terimlerden kendi ku


ramn ilgilendirenlere degin aklamalar nedeniyle
Andre Martinet'ye ve ilevsel dilbilime atlm yaptr
makta olan dilbilimcilerden Christos Clairis'e gnl
borcumuz olduunu belirtmek isteriz.
Kuramlar ya da almalaryla dilbilimde sekin bir
yer tutan, szlmzn eitli maddelerinde ad geen
50 dilbilimcinin katk ve yaptlar da bamsz maddeler
erevesinde ele alnmtr. Buna karlk, gstergebilime ancak dilbilimle dolaysz balant kurduu du
rumlarda deinilmi, bu nemli bilim dalnn zgl te
rimleri, balbana ayr bir szlk oluturabilecekleri
dnlerek dizelgemizin dnda braklmtr.
Madde bal olarak seilen terimlerin Almanca,
Franszca ve ngilizce karlklarndan sonra verilen ta
nmlarn gerekli durumlarda rnekler ve/ya da akla
malar izlemektedir. Bu rneklerle aklamalar tanmlan
btnleyen, byk lde somutiatran, bu nedenle de
szlmzde nemli bir ilev yerine getiren blmler
dir. Kimi durumlarda, gerekli aklamalara gndermeler
araclyla ulalabileceini de burada belirtmek isteriz.
nsan bilimleri arasnda sekin bir yeri olan, yn
temsel katklaryla bunlan amzda byk lde ye
nilemi bulunan dilbilimin kapsad ok deiik trden
yaklamlann en belirgin olanlanna semeci bir yakla
mla deindiimiz szlmzde bu "en ileri" insan bi
liminin Trke terimlerle de yetkin bir biimde dile ge
tirilebileceini kantladmza ve almalarn ne ynde
srdrlmesi gerektiini gsterdiimize inanyoruz. Bu
konudaki en byk gvencemiz, Atatrk'n at yolda
oluturulmu bulunan gl bir Tke "dilbilimsel sy
lemedir. ada dilbilim dzeyine ulamann balca
koullarndan biri de bylece gereklemi bulunmakta
dr. Kukusuz, Trke'ye gnl vermi olanlarn utku
sudur bu.
Berke VARDAR

Aklamal Dilbilim Terimleri Szl^n


Yeniden Yaynlarken
Saussuren temellerini att, gen bir bilim dal olan dilbilim alannda farkl ynelilerin ve kuramlarn ge
tirdikleri bak alaryla zenginlik kazanan tartmalar,
gnmzde de varln srdrmekte. Bylesi tartma
larn uzantsnda kullanlan ve farkl kuramlarn bilimsel
temelini kuran terimcelerin de eitlilik gstererek, kesin
tisiz bir devinim iinde bulunmalar kanlmaz. Dilbilim
alannda dnya platformunda olduu denli, Trkede de
sorunlar ve sorularn iinde barndrarak geliim gste
ren kuramsal almalarla terimlerin Trkeye kazand
rlmasnda, deerli bilim adam Prof. Dr. Berke Vardarn
ncl ve katklar tartmasz nemli bir rol oynamak
tadr.
Dilbilim alannda ncelikle Saussuren Genel Dilbi
lim Dersleri, Martinetnin levsel Genel Dilbilimi, Guirad
n Anlambilim gibi XX. yyda r aan nemli aratrma
lar Trkeye kazandran Prof. Dr. Berke Vardar, bu a
lmalar konusundaki dncelerini eletiri, yorumlarn
dilselletirerek bilimsel bir yntem olan yapsalcln bi
lim dnyamza girmesinde nemli bir kpr ilevi gr
mtr. Yntem olarak yapsalcl her alanda geree
ulamak, aldatc grntleri aarak temele, ze inmek
iin kullanan Vardar, bu yntemle salt bat dillerini ince
lemekle yetinmemi, Trkenin zglln ortaya ko
yabilmek, Trkenin de bir bilim dili olarak geliebilmesi
iin birok aratrmay da gerekletirmitir. Onun byle
si almalarndan biri olan Aklamal Dilbilim Terim
leri Szl ayn zamanda deiik dilbilim yneli ve
kuramlarnn nerdikleri kavramlar yanyana getirerek
farkllklar kucaklayan bir yapdadr.

Bilimsel bir dzlemde temelini atamayan gelenekselciliin ve yntemsizliin karsnda bilimsel dnceyi
n plana kartan Vardar, aratrmalarn nesnel dz
lemde, tm kapsayc, geree uygun ve i tutarll
olan, kltrler ve dallar aras kprler kuran nitelikte
gerekletirmitir. Bylesi bir bak asyla ilk kez hazr
lad Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Szl (TDK.
yay. 1980) adyla yaynlanan baskda Terimler ve bun
larn tanmlar her dilbilim dalnn kavramsal zn olu
turur, olgular dizgeletirme dzeyini gsterir. Hangi alan
sz konusu olursa olsun, her trl bilimsel yaklamn
temeli terimlerden rldr" der. Aratrmalarn bilimsel
temeller zerine kurulmas ereini gden Vardar, bu
szl daha sonraki yllarda, dilbilim alanndaki ilerle
meleri gzeterek, terim dizelgesini gelitirip Aklamal
Dilbilim Terimleri Szl adyla yaynlamtr. Her iki
basksyla da dilbilim terimleri rgsnn Trkeye ak
tarlmasn salayarak dilbilim alanndaki almalarn
ufkunu aarak uzun yollarn katedilmesini salamtr.
ada olmann an bilimsel gereklerine uygun
almalarn yaplmas anlamna geldiini vurgulayan
Vardar, dier insan bilimlerinin benzer ilke ve- ilevleri
nedeniyle dilbilimi esin kayna edindiklerine iaret eder.
Yapsalcl insan bilimlerinde 20.yy' en iyi tanmlayan
balca akm olarak nitelendirir. Bunun sonucunda da
her trl oluum ve srecin kaynanda bulunan diz-.
genin, yapmn aklanmasnda, olay ve olgularn geri
sinde kalan temel gereklie ulaabilmede dilbilimi yol
gsterici bir rol stlenin Bir olguyu, bir olay, bir sreci
anlamlandrabilmek iin gerekli olan, grnrdeki biim
lerine dayanarak, btn oluturan elerin ilevlerine
ulalmas gerektii,denli yzeysel olandan derin yapya
inilmesi gerekir. Bu balamda gereklii yakalayabilmek,
yanlsamalar aarak temele, ze inmek iin aratrma
larn yapsal dzlemde gereklemesi kanlmazdr.
Dilbilimsel aratrmalara yntem olan yapsalclk byle
likle dilbilim ve dier insan bilimleri arasnda nemli bir

kpr kurar. Tm bunlar gz nnde bulundurulduunda


bu szlkle ayr dilden Trkeye aktarlan kavramlar
dilbilim ve dilbilgisinin zn oluturan bir kazanm
olduu denli, Trkenin kendine zg bilim dili olarak
gelimesine k tutmutur.
Ancak bir kitab yeniden yaynlarken, aradan uzun
yllar gemesine karn herhangi bir deiiklik yapmak
szn tpk basksn yapmann kanlmaz sorunlar da iinde barndrd aktr. Bir de dilbilimin son yllardaki
geliim sreci ve bunun Trkeye yansmas, kaynak dil
leri farkl olan kimi kavramlarn Trkede daha deiik
biimlerde karlanyor olmas, bylesi almalarn ye
niden gzden geirilmesini de zorunlu klar. Gnmzde
Trkede kimi dilbilim kitaplarnn dizini olarak kan a
lmalarn tesinde, Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Szl
dzeyinde ayr dilden kavramlarla hazrlanacak
olan almalarn zlemiyle deerli bilim adam Prof. Dr.
Berke Vardarn salnda dzelterek yaynlam olduu
son basksn yeniden yaynlyoruz.
Soyut yarg ve ilkeleri somut koullara uydurarak
yeni kuramsal sonulara varm, yazdklar ve yaadkla
ryla hayata katlm, dnya platformunda deerli bir bi
lim insan olarak yerini alm, Trk dilbiliminin geliimin
de ve yeni aamalara ulamasnda belirleyici bir rol oy
nam olan Prof. Dr. Berke Vardarn ynetiminde yayn
lanm olan Aklamal Dilbilim Terimleri Szl ilk
yaynland yllarda olduu denli bugn de dilbilim ve
dilbilgisi konularnda ok nemli bir boluu doldurarak
gereksinimlere yant verecektir Ancak burada Vardarn
ilk baskda kaleme ald nszndeki tmcelerini yi
neleyerek,, bunlarn gereklemesi ve yeni almalara
u vermesini diliyoruz: 1000in stnde terim kapsayan
bu szl nicelik asndan olduu gibi nitelik bakmn
dan da srekli biimde gelitirecek, deiiklik ve ekleme
lere ak bir yapt olarak grdmz burada belirtme
liyiz
'
Meral Orali, 2003

A
abartma (Alm. Hyperbel, Fr. hyperbole, ng. hypetbole).
Bir dnceyi an derecede bylterek ya da klte
rek anlatma eylemini belirten szbilim terimi (m. Bu
ocuk ate gibi).
abece (Alm. Alphabet, Fr. alphabet, ng. alphabet).
1. Bir dili yazya dntrmek iin kullanlan her trl
yazl biimler dizgesi; zellikle sesleri ya da ses dizi- .
lilerini belirten ve uzlamsl bir dzen iinde sunu
lan yazalarn tm (m. Trk abecesi, in abecesi).
2. Szl dil temel alnarak oluturulmu bir bildiriim
dizgesinde kullanlan her trl simgeler btn (m.
sar-dilsiz abecesi, mors abecesi). 3. retici-dnmsel dilbilgisinde, dildeki eler belirtilirken, yeni
den yazm srasnda ya da dnm kurallar gsteri
lirken kullanlan sonlu sayda simgeler btn.
ak (Alm. offen, Fr. ouvert, ng. pen). Ses yolu da
ralmadan ya da kapanmadan dilin aada bulunduu
srada'oluan sesleri belirtmek iin kullanlr. Ak n
llerde ([a], [c], [o], []) dil aa konumda bulunur ve
az alr. Bak. alak nl. itimsel bakmdan ak
nller daha youn niteliklidir,
aklamal ayralama Bak. ayralama.
aklk (Alm. ffnung, Fr. ouverture, ng. opening). Ak nitelikli seslerin durumu,
aklk derecesi (Alm. ffhungsgrad, Fr. aperture, ng.
opening). Ses karlrken ses yolunun durumu. F. de
Saussure'e gre btn sesler en kk ye en byk aklk derecelerine gre snflandrlabilir. Kapanllar,
en kk aklk derecesinde bulunan seslerdir,
ak seslem Bak. seslem.
ak uyak Bak. uyak.
alma (Alm. fjhung, Fr. ouverture, ng. opening). Ak sesler oluturulurken ses yolunun genilemesi,
amlama (Alm. Paraphrase, Umschreibung, Fr. paraphrase, ng. paraphrase). Anlamna bir deiiklik ge

tirmeden bir birim ya da bir tmceyi, betii aklayan


ve kalk noktasndaki biimden daha uzun olan sz.
rnein, szlklerdeki tanmlar genellikle amlama
nitelikli blmlerdir. Amlama kavram szbilimde
oluarak dilbilimde de benimsenmitir. retici dilbil
gisi bu kavrama ayrcalkl bir yer verir,
amlamak dnm (Alm. Paraphrasierungstransformation, Fr. transformation paraphrastique, ng. paraphrasing transformation). Z. S. Harris'in dnm
se! dilbilgisinde, sze yeni bir bilgi katmayan dn
m (m. ocuk uyudu ocuun uyumas).
ad (Alm. Substantiv, Gegenstandswort, Nomen, Fr.
substantif nom, ng. substantive, noun). 1. Geleneksel
dilbilgisinde varlklarla nesneleri, eylemleri, duygulan,
nitelikleri, grngleri, vb. gsteren szck. 2. Dalmsal dilbilimde, belirleyiciler snfndan bir biimbirimden sonra gelen ve onunla birlikte bir ad dizimi
oluturan biimbirim. 3.* retici dilbilimde, ad ulam
nn egemen olduu yalanc bir simgenin yerini alabi
len biimbirim.
adbilim (Alm. Onomasiologie, Fr. onomasiologie, ng.
onomasiology). Gsterilenden ya da kavramdan kalka
rak anlam, gsterilenin baland gsterenleri in
celeyen anlambilimsel aratrma. Adbilim, kavrambilimin yaklamna kart bir yoldan anlam olguianm
ele alr. Bak. kavrambim.
ad ekimi (Alm. Deklination, Fr. declinaison, ng.
declension). Kimi dillerde, tmcedeki ilevlerini yeri
ne getirmek zere adlann, sfatlarn ve adllarn uyduklan bkn dzeni. Bknsel deiiklikler durum
ekleriyle belirtilir,
addan treme biim (Alm. Denominal, Denominativum, Fr. denominal, denominatif ng. denominative).
Eylemden treme biimlere kart olarak addan tre
tilmi biim (m. acl < a-cl).
ad durumu Bak. durum.
adeylem Bak. eylemlik.
ad gvdesi (Alm. Nominalstamm, Fr. theme nominal,
ng. nominal stem). Ad ya da eylem kknden treme,
ad olarak kullanlan gvde (rn. iilik, satm, vb.),
adl (Alm. Pronomen, Fr. pronom, ng. pronoun). Dilsel
balamda daha nce anlan bir eyi, bildiriime kat

lan bir kimseyi, szcenin oluturulduu srada gzlem


alanna giren bir varlk ya da nesneyi gsteren biimbirim ve bu nitelii tayan biimbirimlerin olutur
duu dilbilgisi ulam. Adllar, ad soylu biimbirimle
rin nemli bir blmn oluturur, genellikle adlarn
yerini tutar, kii, soru, iyelik, ilgi, gsterme ya da bel
gisizlik kavramn ierir,
adllama (Alm. Pronominalisierung, Fr. pronominalisa tion, ng. pronominalisation). Ad dizimi yerine bir
adl kullanmaya yol aan dnm,
adllatrma (Alm. Pronominalisierung, Fr. pronomina
lisation, ng. pronominalisation). Adla dntrme,
adl nitelii verme,
ad kk (Alm. Nominahvurzel, Fr. racine nominale, ng.
nominal root). Bir birimde bulunan ad nitelikli anlambirim (m. kapc birimindeki kap).
adlandrma (Alm. Benennung, Fr. nomination, ng.
naming). Bir nesne ya da varla bir ad verme. Dil,
mantksal ve cokusal ilevlerini adlandrma yoluyla
yerine getirir. Daha nce ad olmayan ya da ad, ile
vini iyi yerine getirmeyen bir nesne ya da varla bir
ad verildiinde mantksal adlandrma olay ortaya
kar. Bir nesne ya da varl belli bir grnyle yan
stmak, konuucunun o nesne ya da varla ykledii
duygusal, aktrel, vb. deeri dile getirmek amacyla
yaratldndaysa cokusal adlandrmadan sz edilir,
adlama (Alm. Nominalisierung, Fr. nominalisation,
ng. nominalisalion). Bir tmce yerine bir ad dizimi
getirerek onu bir baka tmceye katan dnm. r
nein Osman una inanyor ve Ali geldi tmcelerinden
kincisinin adlamasyla Osman, Ali'nin geldiine ina
nyor tmcesi elde edilir; burada Ali'nin geldii b
lm adlam bir tmcedir,
adlatrc (Alm. Nominalisierungssuffix, Fr. nominalisateur, ng. nominaliser). Bir eylem ya da sfatn bir
ada dnmesini salayan ek (rnein Trke'de -im
soneki: yap-m>yapm).
adlatrma (Alm. Nominalisierung, Fr. nominalisation,
ng. nominalisation). Ada dntrme, ad nitelii ver
me.

adsayma (Alm. Antonomasie, Fr. antonomase, ng. antonomasia). Szbilimde. nl bir zel ad belirgin bir
niteliin simgesi olarak kullanma,
ad tamlamas Bak. tamlama.
ad tmcesi (Alm. Nominalsatz, Fr. phrase nominale,
ng. nominal sentence). Yklemi ad ya da ad soylu olan. tmce. .rnein Dilbilim olduka yeni bir bilimdir
tmcesi bir ad tmcesidir,
aa (Alm. Baumdiagramm, Fr. arbre, ng. treediagram). Bir tmcenin kurucu eleri bakmndan ierdii yapy, ilev ve sray yanstacak biimde gs
teren izim. Aala gsterime bir mek (T=Tmce.
AD=Ad Dizimi, ED=Eylem Dizimi, S=Sfat, A=Ad,
E=Eylem):

deerli

konumac

gzel

szler

syledi

az (Alm. Mundart, Lokalsprache, Sondersprache, Fr.


parler, ng. local language, vocational slang). Bir dil
alan iinde grlen konuma biimlerini, syleyi tr
lerini, kimi durumlarda da toplumsal zellikleri yans
tan kullanmlarn her biri. Yerel kullanm anlamnda
az, leheye kart olarak, ok dar bir alanda yer alr.
Bak. tara az.
az boluu (Alm. Mundhhle, Mundraum, Fr. cavite
buccale, ng. mouth cavity). Ses aygtnn, nde kesici
diler, arkada da eklemleme noktalaryla snrlanan ke
simi.
azsl (Alm. Oral, Fr. orale, ng. oral). Damak eteinin
yukar doru kalkarak geniz boluklarn kapamas ve

havann az boluundan akmas sonucu gerekleen


ses (m. [a], [d]),
az nls Bak. azsl
az nsz Bak. azsl
ae Bak. dil ailesi szck ailesi.
akarsu adlar bilimi (Alm. Hydronymie, Fr. hydrony
mie, ng. hydronymy). Akarsularn adlarn inceleyen
zeladbilim dal,
akc (Alm. Liquidae, Fr. liquide, ng. liquid). Az yo
lunun kapanmas ya da almasyla oluan nsz.
itimbilim ltlerine gre akclar hem nl, hem de
nsz saylr. Yannszlerde alma ve kapanma sremde, titreklerdeyse ardk olarak gerekleir,
akma (Alm. Euphonie, Fr. euphonie, ng. euphony).
Kulaa ho gelen seslerin birbirini izlemesi. Bir tek
szc ilgilendiren akmaya i akma, yan yana bu
lunan iki szck arasnda grlen akmayaysa d
akma denir.
akraba diller (Alm. vei'vvandte Sprachen, Fr. langues
parentes, ng. cognate languages). Bir anadilin deiik
ynlerdeki evrimleri sonucu ortaya kan diller,
aktarc (Alm. Translativ, Fr. translatif, ng. translative).
L.Tesniee'den kaynaklanan bamsal dilbilgisinde, bir
birimi belli bir dilbilgisi ulamndan bir bakasma ak
tarmaya yarayan biimbirim. Bak. aktarma
aktarm (Alm. Entlehnung, Lehngut, Fr. emprunt, ng.
alienism, borowing). Bir baka dilden e alma; dnleme. Aktarmn an boyutlara vard durum
larda dilin dengesi bozulur. Trk Dil Devrimi byle
bir sakncaya kar alnm etkin bir nlemdir ve Ata
trk Devrimleri'ni dnsel bakmdan gl bir bi
imde desteklemitir,
aktarma 1. (Alm. Entlehnung, Lehngut, Fr. emprunt,
ng. alienism, borrowing). Aktarm. 2. (Alm. Lehnwort,
Fr. mot d'empnnt, ngf alien word, loan word, borrowed
word). Bi* baka dilden alnm e. Aktarma eler
belli bi* younlua ulanda, dilin saydamln ve
dengesini bozar. 3. (Alm. Translation, Fr. translation,
ng. translation). Bir szlkbirimi bir dilbilgisi sn
fndan bir bakasna geirme. rnein kardelerin b
y diziminde yer alan byk, aktarma ilemiyle, sfat

snfndan ad snfna geirilmitir. Aktarma kavram,


szck snrlan iinde eylemin temel nitelikli olduu
varsaymna dayanan L. Tesniere kuramnda nemli
bir yer tutar. Bi* dizi aktarmayla ok karmak tmce
yaplann betimleme olana salayan bu kuram kimi
ynlerden retici-dnmsel dilbilgisine giden yol
stnde yer alr,
akustik sesbilgisi Bak. sesbilgsi.
alan 1. (Alm. Area, Fr. aire, ng. area). Lehebilimde
benzer syleyi, dilbilgisi ya da szlk olgulayl be
lirlenen blge. Alan incelemeleri, bir olgu ya da olgu
lar btnn uzamsal konuma bal olarak deerlendi
rir. 2. (Alm. Feld, Fr. champ, ng. field). Aralarnda
gsteren ve/ya da gsterilen dzleminde yapsal ba
ntlar bulunan eler btn. Alan kavram zellikle
J.Trier'in almalanyla gndeme gelmi, G. Matore,
P. Guiraud, vb. dilbilimcilerin almalanyla yaygnlk
kazanmtr.
alan kuram (Alm. Feldtheorie, Fr. theorie des champs,
ng. field theoy). Aralarnda yapsal bantlar bulunan
gstergeleri ele almaya ynelen kuram. Anlamsal, sz
lksel, biimsel-anlamsal alanlar bu kuramn uygu
lanma dzlemini oluturur. Bak. alan2.
alak nl (Alm. niedriger Vokal tiefer Vokal, Fr.
voyelle basse, ng. low vowel). Dilin aa konumda
bulunmas durumunda oluan nl (rnein [e], [],
[a], [o]),
alfabe Bak. abece,
alc (Alm. Empfnger; Fr. recepteur, ng. receiver). Bil
diriim eyleminde, bildiriyi alan aygt ya da alglayan
kii. Alc bir aygt deil de bir insansa, alc terimi
dinleyici terimiyle zdeleir. Alcya dnk dilbilgisi,
tmcelerin anlalmasn salayan kurallan saptar,
almama (Alm. Abstufung, Lautwechsel, Altemation,
Fr. alternance, ng. gradation, altemation). Esremli
iki biim dizisinde dzenli deiimler gsteren iki ses
ya da ses bei arasnda bulunan bamllk. rnein
Almanca Bmder "erkek karde" / Brder "erkek kar
deler", ngilizce man "adam" / men "adamlar" gibi bi
imler arasnda almama vardr. Genellikle almama
birok biim arasnda ortaya kar ve nemli bir ilev,
ulam, vb. kartln yanstr. Ses olgular bir deer

kartl ieren iki dizi e arasnda dzenli bir ses


kartl yaratnca, bu ayrlktan anlam aktarmak, kav
ramsal ayrlk salamak amacyla yararlanlr. Dar an
lamda almama, kkenlerdeki nl deiimini, geni
anlamdaysa biimbilimsel deer tayan her trl esremli deiim olgusunu belirtir,
altanlaml (Alm. hyponym, Fr. hyponyme, ng. hyponymous). Altanlamllk gsteren eleri belirtmek iin
kullanlr. Bak. altanlamllk.
altanlamllk (Alm. Hyponymie, Fr. hyponymie, ng. hyponymy). Szlksel birimler arasndaki anlamsal
ierilme bants. rnein kaplan, hayvanla altanlamllk ilikisi kurar,
altkatman (Alm. Substrat, Fr. subsfrat, ng. substratum).
eitli nedenlerle, bir blgede bir baka dilin yerini
ald, buna karlk yeni dilde de izleri grlen dil.
Altkatmanm dil olarak ortadan kalkmasna g, smrgeleme gibi tarihsel-toplumsal olgular yol aar.
rnein Kelte, Franszca'nn altkatmamdr. Bak. stkatman, yankatman.
altulam (Alm. Subkategorie, Fr. sous-categorie, ng.
subcategory). retici-dnmsel dilbilgisinde, di
zimsel tabana ilikin ulamlarn alt blmlerinin tm.
Amerikan yapsalcl. zellikle L. Bloomfieldin a
lmalarndan kaynaklanan ve 1950'lere dein ABD'de
dilbilime egemen olan dilbilim akm. Bak. dalanchk.
anadil (Alm. Ursprache, Fr. langue mere, ng. primitive
language). Bir ya da birok dilin kaynakland dil.
rnein Latince Roman, dillerine gre bir anadildir,
anadili (Alm. Muttersprache, Fr. langue matemelle, ng.
native languagei mother tongue). nsann iinde doup
byd aile ya da toplum evresinde ilk rendii
dil. Anadili bilinci dili yabanc elere kar savunur,
anahtar szck (Alm. Schlssehvrt, Fr. mot ele, ng.
key-word). Bir dneme ya da toplumsal evreye ayrt
edici zelliini veren kavram ya da lkleri dile geti
ren szcklerin her biri,
anatmce (Alm. Matrixsatz, Fr. phrase mafrice, ng.
matrix sentence). Yerletirme ilemi sonucu bir baka
diziliin eklendii tmce (rnein Kap alnca kedi
kat btnnde kedi kat).

antrma (Alm. Allusion, Fr. allusion, ng. allusion).


Szbilimde, bilinen bir olay, bir ataszn, vb. anm
satma.
anlam (Alm. Bedeutung, Sinn, Fr.sem, signifcation,
ng. meaning, sense, signification). Dildeki bir birimin
aktard ya da uyandrd kavram, tasarm, dnce;
ierik. Anlam, dil ii bantlarn yan sra balam ve
durum belirler.
anlambilim (Alm. Semantik, Fr. semantique, ng. se
man tics). Dili anlam ynnden ele alan, gstergenin
gsterilen blmn ya da ierii esremli ve art
sremli alardan inceleyen dilbilim dal. Anlama ili
kin sorunlar dilbilimi olduu gibi felsefe, mantk, ruhbilim, toplumbilim, vb. dallan da ok yakndan il
gilendirir. Dilbilimsel anlambilim gstergenin gste
rilen yann ele alr, gsterenle gsterilen arasndaki
bmtlan, anlam dzleminde grlen deiimleri, dil
sel yaplarn ierik asndan ortaya kardklan eitli
sorunlar inceler. XIX.. yzyl balannda dil aratr
malar bamsz bir kimlik kazanarak dilbilime katl
maya baladktan sonra dilin evrimsel boyutu balca
inceleme alan olmu, kurulu aamasndaki anlambi
lim de ayn yntemsel eksene oturtulmutur. XX. yz
yl balannda dili kendi yaps ve esremli boyut iinde inceleme ilkesi geerlik kazannca, br dilbilim
dallarna oranla daha ge olmakla birlikte, anlambilim
de ikinlik dzlemine, dizge ya da yap aratrmalanna
ynelmeye balamtr. F. de Saussure'n gsterdii
dorultuyu izleyen Avrupal dilbilimciler '-davran
Amerikan dilbiliminin anlam incelemesini dilbilim d
na itmesine karn- yapsal anlambilimi oluturmu
lardr. J.Trier'in tanmlad "alan" kavram, XX. yz
yl anlambiliminin byk bulular arasnda yer alr:
Gnmzde de temel nitelikli bir anlam zellikleri
dizgesi araclyla szlksel btnleri, anlamsal yap
lar betimlemek amacn gden bir dizi aratrma ya-:
plmaktadr. Yapsal anlambilim, genellikle belli say
da anlambirimcie dayanarak anlambirimler akla
maya, bunlarn oluturduu yapy belirlemeye, anlam
l birimleri zmlemeye ynelmektedir. Anlamsal alan, kavramsal alan, szlksel alan, yapsal dilbilim
erevesinde dilin anlam boyutu enine boyuna irde

lenmekte, dilsel deer zerinde odaklaan almalar


yaplmaktadr. te yandan, gnmzde kimi dilbilimci
lerin nce en kk anlaml birimler dzleminde ieri
in belirlenmesi gerektiini savunmalarna karn (sz
lksel anlambilim) birok dilbilimci anlamn tmce
dzleminde de ele alnmasndan yanadr (szdizimsei
anlambilim). Gerekte bu iki bak as birbirini btnlemektedir. ada anlambilimin, anlaml birimlerin di
zisel dzlemdeki zelliklerini inceleyen dal olmakla ye
tinmesi sz konusu olamaz. elerin tmce iinde kur
duklar bantlarn anlamsal yn de bu dal yakndan
ilgilendirmektedir. retici-dnmsel dilbilim ere
vesinde N. Chomskynin dilbilgisini J.J. Katz, J. A.
Fodor, P. M. Postal btnlemek amacyla yorumlayc
anlambilimi tasarlamlardr. Ama, szcelerin dilbilgi
sel ve anlamsal ulamlarla anlam aync elerinin yan
sra, badama kurallarm belirlemektir. Anlamsal bile
en, yap oluturmayan, var olan yapy anlamsal zel
likleriyle donatan bir bileendir. Anlamsal bileene ili
kin olarak retici anlambilim (G. Lakoff, J. D.
McCawley), yorumlayc anlambilimin yetersizliini
gstermeye alm, derin yapnn anlamsal nitelikli
olduunu savunmutur. ada dilbilim, bu anlambilim
anlaylar arasndaki ayrmn sonu olarak salt bir gs
terim ayrl nitelii tadm belirlemitir.
anlambilimsel (Alm. semantisch, Fr. semantiqe, ng.
semantic). Anlambilime ilikin, anlambilimle ilgili olan.
anlambirim (Alm. Monem, Fr. monem e, ng. mneme).
Anlam olan en kk dilsel birim; dilin birinci eklemlilik dzeyini oluturan en kk anlaml birimle
rin her biri; en* ufak gsterge. Szckle kartrlma
mas gereken anlambirim genellikle biimbirim ve
szlkbirim olmak zere iki tre ayrlr. A. Martinet'
hin ilevsel dilbilim kuramnda anlambirimler tmce
deki ilevleri bakmndan bekte toplanr: Bamsz
anlambirimler, anlamlarnn ilevlerini de belirttii bi
rimlerdir (m. bugn, dn, hzl belirteleri). Baml
anlambirim, szdizimsei ilevi, ya tmcedeki yeri ya
da bir baka anlambirimle (ievsel anlambirimlerle)
belirtilen birimdir (m. kimi dillerde, tmcedeki yeri
ne gre zne ya da nesne olan birimler). levsel

anlambirimler baka anlambirimlerin ilevini belirtir


(m. kimi ilgeler, balalar). Bu anlamb ilimlere,
yklemsel anlambirimler (bunlar olmadan tmce kuru
lamaz) ve Martinet'nin kiplik diye adlandrd tanmlklarla iyelik eleri de eklenir,
anlambirimcik (Alm. Sem, Fr. seme, ng. seme). Anlambirimin gsterilen blmn oluturan en kk an
lamsal zelliklerin her biri. rnein koltuk anlambirimi, ierik bakmndan "arkalkl", "iki, ,... kiilik",
"oturmak iin" ve "ayakl" anlambirimciklerinden olu
ur. Sandalye1deyse, "iki, , ... kiilik" in yerini "bir
kiilik" anlambirimcii alr,
anlambirimcik zmlemesi (Alm. Semanalyse, Fr.
analyse semique, ng. semic analysis). Anlaml bir bi
rimin ieriini oluturan anlam zelliklerini belirle
meyi amalayan ve byk lde sesbilim yntemle
rinden yararlanan zmleme. Gnmzde yaygn anlambilim kuramlar anlambirimcik zmlemesine b
yk bir yer vermektedir. B. Pottier'yle A.-J. Greimas
bu tr zmlemelerin ncleri saylr,
anlambirimcik demeti (Alm. Semem, Fr. sememe, ng.
sememe). Anlambirimin gsterilen blmn olutu
ran anlam zelliklerinin ya da anlambirimciklerin t
m. Anlambirimcik demeti, deimez anlambirimciklerle deiken anlambirimcikleri kapsar,
anlam daralmas (Alm. Bedeutungsbeschrnkung, Bedeutungsverengung, Fr. restriction semantiue, ng.
semantic restriction). Anlaml bir birimin daha snrl
bir kapsam iermeye balamas; genel bir anlamdan
dar bir anlama geerek deimesi. rnein konak (kkensel olarak "konma yeri") szc anlam daralmas
yoluyla, bugn de geerli olan anlamn edinmitir,
anlamda Bak. eanlaml.
anlam deiimi (Alm. Bedeutungswandely Bedeutungswechsel, Fr. changement semantique, ng.. semantic
change). Anlaml dil birimlerinin ierik dzlemlerinde
ortaya kan deiiklik. rnein erik szc nceleri
eitli meyvelerin ortak adyken anlam deiimi gei
rerek bir tek meyveyi belirtmeye balamtr. Anlam
deiimleri genellikle tarihsel, dilbilimsel, toplumbi
limsel, ruhbilimsel nedenlerle aklanr. Bilimlerde,

kunmlrda, trelerde grlen deiimler nesneleri de


itirerek dil dizgesini dolayl olarak etkiler (tarihsel
nedenler). Seslere, biimlere, szdizime ilikin ne
denler bulamaya, kken yaktrma y da yerliletirmeye, eadli atmasna yol aar (dilbilimsel neden
ler). Szcn dar bir toplumsal kesimden geni bir
kesime aktarlmasyla anlamca genilemesi ya da bu
nun tersine bir sre sonunda anlamca daralmas ierik
alann etkiler (toplumbilimsel nedenler). Anlatmll
artrma abalar! da anlam deiimine yol aar (ruhbilimsel nedenler). Kimi dilbilimciler daha yalm bir s
nflandrmayla yetinerek d nedenlerle i nedenlerden
sz ederler. Deiim biimleri de birok snflandr
maya konu olmutur. A. Darmesteter, M. Breal, H.
Paul: Daralma, genileme, kayma; G. Stem: D dei
imler; i deiimler: Szck bantsnn ya da anla
mn yer deitirmesi, szckle bireyler-arasndaki zh
nel bantnn yer deitirmesi: S. Ullmann: Dilsel tu
tuculuktan doan deiimler: Tarihsel ye dil d dei
imler; dilsel yeniletirmeden doan deiimler; Ad
aktarmlar -anlamsal benzerlikle bitiiklikten doan
deiimler-, anlam aktianmlar: Adlar M'sdaki ben
zerlik ve bitiiklikten doai deiimler, kattna* dei
imler bu alanda grlen balca deiim trleridir,
anlam genilemesi (Alm. Bedeulungserweitemn, Fr.
extension semdniique, ng. semantic eoctension). An
laml bir birimin daha geni bir kpsam iermeye ba
lamas; dar bir anlamdan geni bir anlama gei sonu
cu gerekleen deiim. rnein bilim dah szndeki
dal, anlam genilemesi sonucu bu kullanmda yer alr,
anlam kaymas (Alm Bedeutimgsyerschiebung, Fr. deplacement semanque, ng. semantic transfer): Dzdeimece, eretileme, kapsamlay, vb. yoluyla ger
ekleen anlam deiimi. rnein soba yakmak dizi
mindeki soba szc anlam kaymas yoluyla "soba
nn iinde yanan kmrj odun, vb,"ni belirtir,
anlamlama (Alm. Sinifikation, Fr. signifcation,. ng.
signification). Bir nesneyi, bir varl, bir kavram, bir
olay, anlmzda canlandrabilecek bir gstergeye
bala}^an olu, gsterenle gsterilenin birleme sreci;
anlam aktarma ve anlam verme eylemi; anlamn eklemlenii; anlamn retili ve kavran. Mantksal ni

telikli gstergebilim kuram (A.-J. Greimas), anlamlama olgusuna ncelik verir; ilevselci toplumsal stergebilii kuramndaysa (G; Mounin, J. Martinet) bil
diriim o lgular arlk tar,
anlamsal (Alm. semantisch, Fr. semantique, ng. semantic). Anlama ilikin, anlamla ilgili olan,
anlamsal alan (Alm. Bedeutungsfeld, semantisches Feld
Fr. champ semantique, ng. semantic field). Ayn ger
eklik kesiminde yer alan olgular belirten; anlam a
sndan ortak bir paydaya indirgenebilir szlksel
birimlerin ierik dzlemindeki bantlarndan kurulu
dzen. Her szlksel alann temelinde anlamsal bir alan yer alr. Kavramsal bir alann belli bir dile zg ierik dzlemindeki eklemlenii A. Martinet'den kay
naklanan deerbilimsel alan oluturur. Anlamsal alan
kavram, dilin szlk ve anlam boyutlarn yaplatfma abasndan kaynaklanr. Ortak amac, temel
bir anlam zellikleri dizgesi araclyla szlksel b
tnleri betimlemek olan bir dizi aratrma gerekleti
rilmi (B. Pottier, G. Mounin, J. Dubois, P. Guiraud,
vb.); anlamn esremli ve yapsal biimde tanmlan
mas elerin balntlana dayandlmtr. Birok
aratrmac anlamsal alan terimini kavramsal ya da
szlksel alan terimiyle zde tutar. Bir sredir szlksel-deerbilimsel ve anlamsal-deerbilimsel alan
lardan sz edilmeye balanmtr: Bunlardan birinci
sinde gstergeler, kincisindeyse anlambirimcikler arasmdaki ilikiler vurgulanmaktadr,
anlamsal bileen (Alm. semantische Komponente, Fr.
composante semantique, ng. semantic component).
retici-dnmsel dilbilgisinde, szdizimel bile
ende retilen derin yap biimlerini anlam asndan,
bir baka deyile, bu biimlerin hangi anlamlar akta
rabileceini belirleyen bileen. Bak. sesbUimsel bileen^ szdizimsel bileen.
anlalabilirlik (Alm. Verstndlichkeit, Fr. intelligibilite,
ng. intelligibility). Bir Bildirinin alglanabilip kavra
nabilmesi.
anlatm (Alm. Ausdruck, Fr. expression, ng. expression).
1. Sylemin ierdii gsteren blm. Her dilsel bildi
ri bir anlatmla bir ierik kapsar. 2. Dil gstergeleri a

raclyla bildiri oluturma; bildirinin brnd dil


sel biim,
anlatmbilim Bak. biembilim.
anlatmsa! (Alm. expressiv, Fr. expressif, ng. expressive).
1. Anlatma ilikin olan. 2, Konuucunun duygusal ya
da cokusal durumunu dile getiren szdizimsel; biim
bilimsel, briinsel olgular belirtir. Bildirinin konuu
cuya dnk olduu, onun duygularn vurgulad du
rumlarda dilin anlatmsal ilevinden sz edilir,
anlatmsallk ilevi (Alm. Ausdrucksfunktion, Y.fonction expressive, ng. expressive function). Konuucu
nun duygularm, cokularm iletirken bildirinin yerine
getirdii dilsel ilev. rnein Ne gnlerdi o gnleri
tmcesinde anlatmsallk ilevi egemendir. (<Cokusal
ilev de denir.) Bak. ar ilevi, gnderge ilevi, iliki
ilevi, yazn ilevi, stdil ilevi.
anlklk (Alm. Mentalismus, Fr. mentalisme, ng mentalism). Dil birimlerini ve bunlarn birleim kurallarn
anlama dayanarak tanmlayan dilbilimcilerin sezgisel
yan ar basan tutumuna Bloomfield'ci akmda verilen
ad. Bloomfeld!cilerin grgl ve sezgisel biimde ta
nmlandm ne srerek eletirdikleri anlam kavram
ve anlklk ada dilbilim akmlarnn birounda
yeniden egemen olarak aratrmalara yn vermeye
balaiitr. Bak. karmnhkihk. .'
ara durm (Alm. Instrumentalis, Fr. instrumental,
ng. instrumental). Eylemin belirttii oluun hangi arala yapldn gsteren durum. rnein Portakal
alayla kesti tmcesinde yer alan akyla anlatm, ara durumundadr,
aratumce (Alm. Schaltsatz, Fr. proposition inidente,
incise, ng. parenthetical clause). Bir tmceye, yap
deiikliine yol amadan iki virgl ya da izgi aras
na alnarak katlan ve aklama nitelii tayan tmce
(m. Gelecek olursa, pek sanmyorum ya, bize ura
sn'&&pek sanmyorum ya blm),
arayap (Alm. Intermedirstruktur, Zwischenstruktur,
Fr. structure intermediaire, ng. intermediate structure).
retici-dnmsel dilbilgisi kuranmda derin yapyla
yzeysel yap arasndaki dnm evresinde grlen
tmce yaps.

argo (Alm. Argot, Gaunersprache, Fr. argoty ng. argo t,


slang). Bir toplumdaki genelgeer dilden ayn, ama ondan treme olan, belli evrelerce kullanlan ve her
kese anlalmayan, eretilemelerin byk bir yer tut
tuu, kendine zg szck ve deyimlerden oluan zel
dil. Genel olarak teklifsiz, kaba, vb. eitli konuma
biimlerini de belirten argo terimi, dilbilimde daha s
nrl bir anlam tar; ya kapal bir yaam olan ya da
kendini gizlemek isteyen dar bir topluluun zel an
lama aracn belirtir,
an (Alm. rein, Fr. pyr, ng. pre). Baka dillerden ya
plan aktarmalarla karma bir nitelie brnmemi dil
ler ya da bir dilin bu nitelii tayan tr iin kullanlr
(m. an Trke).:
anksay (Alm. Litotes, Fr. litote, ng. litotes), Bir d
nce ya da gerei az syleyip ok ey anlatma yo
luyla, zellikle de kart bir anlatmdan yararlanarak
dile getirme yntemi (rn. iyi yerine kt deil de
mek).
art (Alm. hinter, Fr. posterieur, ng.back). Eklemleme
noktas az boluunun arka blmnde yer alan ses
ler iin kullanlr (m. kul szcndeki jk] [art n
sz]; [a], [], [o], [u] [art nl]). Bak kaln.
artdamaksl (Alm. Postpalaial, Velary Gaumensegellaut, Fl postpalatle, velaire, ng. postpalatal, velar).
Yumuak damak blgesinde^ sert daman art u nok
tasyla kk dil arasnda oluturulan ses (rnein bal
szcndeki [1]).
artgrml (Alm. retrospektiv, Fr. retrospectif, ng.1
retrospective). Bir biimi yaratm olabilecek daha es
ki biimi aratran dilbilimsel yaklam belirtir,
artkbilgi (Alm. Redundanzy Fr. redondancey ng. redundancy). Bildiriimi bulandrabilecek eitli "g
rlt" etkenlerinden kaynaklanan aksaklklan engel
lemek iin, iletilen "bilgi"nin deiik biimcte ya da
olduu gibi yinelenmesi. Dilsel bildiri ei az aba ilke
sinin gerektirdii biimlerle yetinemez, nk ou
kez, grlt diye adlandmlan eitli etkenler bilginin
iletilmesini engeler. Bu nedenle, kimi dillerde aktar
lan bilgide nicel bir art olmadan artkbilgi oran yz
de elliye varr.

artklk derecesi (Alm. Komparativ, Fr. comparatif, ng.


comparative). Bir niteliin iki varlk ya da nesneden
birinde daha ok bulunduunu belirten karlatrma
derecesi. Trke'deki artklk derecesi daha esi ve/
ya da kma durumundaki karlatrma tmcesi
kullanlarak belirtilir (m. Onun olu senin olundan
daha alkan).
artsrem (Alm. Diachronie, Fr. diachronie, ng. diachrony). Sre iinde dil olgularnn evrimi, ilk kez F.
de Saussure'n kavramlatird artsrem, yine ayn
dilbilimcinin tanmlad esremle birlikte olgular
incelemek iin benimsetebilecek bak alarndan bi
ridir ve temel nitelikli yntemsel bir ayrmn ierdii
elerden bii olarak ortaya kar,
artsremli (Aln. diachronisch, Fr. diachronique, ng.
diachronic). 1. Evrim asndan ele alnan, sre iinde
birbirini izleyen. rnein ses deiimleri artsremli dil
olgular arasnda yer alr. 2. Olgular, sre iinde ge
irdikleri evrim asndan inceleyen. Dilbilim tari
hinde XIX. yzyl, artsremli incelemelerin youn ol
duu dnemdir,
artsremli dilbilim (Alm. diachronische Sprachwissenschaft, Fr. inguistique diachronique, ng. diachronic
lingluistics). Sre iinde deiim geiren, evrim boyu
tunda birbirinin yerini alan eler arasndaki bantla inceleyen dilbilim. (Evrimsel ya da tarihsel dilbilim
de denir.) Artsremli dilbilim incelemelerinde evrime
yol aan etkenleri belirlemek byk nem tar. a
da ilevselcilik artsremli ve eremli dilbilimler arasmda indirgenemez bir karrtlk bulunmadm sa
vunmakta, devimsel esrem kavram araclyla bu
kartl yumuatmakta, sz konusu kavram yoluyla
esreme artsremli bir derinlik kazandrmaktadr.
artsremlilikBak. artsrem:
artzamanl Bak. artsremli.
artzamanlhk Bak. artsrem.
asal ses (Alm. Kardinallaut, Fr. son Cardinal, ng. Cardi
nal sound). Eklemleme durumu bir l olarak benim
senen, yakn sesler iin bir karlatrma noktas olarak
kullanlan ses. Uluslararas Sesil Abece'yi (1888) oluturanlar, her sesin karlm yazl bir gstergeyle
belirtme gl karsnda, zellikle nllere ilikin

olarak genel ereve nitelii tayan bir eklemleme


dizgesi ortaya koymulardr,
asl say sfat Bak. sfat.
aalayc (Alm. pejorativ, Fr. pejoratif ng. pejorative).
Bir kavram ktlk, bayalk deeri katarak belirten
eler iin kullanlr. rnein cimri, tutumlu 'ya oranla
aalayc bir szcktr,
an devriklik (Alm. Hyperbaton, Fr. hyperbate, ng.
hyperbaton). Devriklik ileri boyutlara vardnda or
taya kan durum,
aync (Alm. distinktiv, Fr. distinctif ng. distinctive).
Ayrt etmeye yarayan zellik, ilev, birim, vb. eler
iin kullanlr. (Belirgin de denir.) Ayrc ilev, sesbi
limde temel nitelikli ilevdir,
ayrc birim Bak. sesbirim.
aync zellik (Alm, distinktives Merkmal, Vr. trit dis
tinctif ng. distinctive feature). Varl ya da yok
luuyla bir dil bilimini bir bakasmdan ayrt eden, be
lirgin en kk zellik. rnein Trke'deki [t] ve [d]
arasndaki kartlkta [d]nin ierdii "titreimlilik" ya
da "lmllk" ayrc bir zelliktir,
aykr (Alm. anomal, Fr. anamal, ng. anomalous). Belli
bir olgular btnn belirleyen rnee, dzene, kurala
Uymayan. (Kural d da denfr.)
aykrlk 1. (Alm.Anomalie, Fr. anomalie, ng. anomaly).
Kurala uymama durumu. ada dilbilimde zellikle
tmce dzeyindeki dilbilgisel ve anlamsal aykrlklar
stnde durulmaktadr. 2! (Alm. Kontrast, Fr. contraste, '
ng. contrast). Anlambirim ya da sesbilimlerin balam
iinde kendilerini evreleyen ayn trden birimlerle
kurduklan bant. rnein ocuk geldi tmcesinde
ocuk ile gel-, Ve gel- ile -di eleri arasnda aykrlk
bants vardr. Aykrlk bants, dizisel bantlar
dan kaynaklanan kartlk bantsnn tersine, dizim
sel bantlarn rndr,
aykrlklar (Alm. Anamalisten, Fr. anomalistes, ng.
anomalists). .. II. yzylda dil olgularn incelerken
dzenlilik ve kurala verilmesi gereken nem konu
sunda ortaya kan bir tartmada aykrlklar, kural
szlklar stnde durarak, meksemecilerm karsnda
yer alan, dilin uzlam rn olmadn savunan, bun
dan tr de kullanma ncelik tanyan ilka dnr

ve dilbilgicileri (Stoaclar, Bergama Okulu dilbilgici


leri; Roma'da Cicero, vb.)
ayra (Alm. Parenthese, Fr. parenthese, ng. parerthesis). 1. Bir tmceye szdizimsel olarak balanmayan,
ikincil nitelikli saylan bir e, szck, tmce paras
ya da tmceyi o tmceye katmak iin kullanlan ters
ynl, eme biimindeki ikili gsterge: ( ). 2. reticidnmsel dilbilgisinde, yeniden yazm ilemine ili
kin olarak T - AD + ED (D) trnden bir gsterim,
Ad Dizimi'yle Eylem Diziminin zorunlu olmasna
karn lge Dizimi'nin zorunlu nitelik tamadn be
lirtir.
ayralama (Alm. Klammerdarstellung, Klammerung,
Fr. parenthetisation, ng. bracketing). Bir tmcenin (T)
kumcu elerinin (AD = Ad Dizimi, ED = Eylem Di
zimi, vb.) yapsn, bu elere ilikin i ie ayralarla
gsterme. Ayralamada, her ayracn altna kurucu enin szdizimsel ulamm belirten aklayc balklar
eklenir (aklamal ayralama). Aala aym zel
likleri tamakla birlikte, tmce karmak olduunda,
aklamal ayralama yetersiz kalr,
ayrk (Alm. diskret, Fr. discret, ng. discrete). Deeri
balamdan ya da eitli koullarn yol at deiik
liklerden etkilenmeyen; benzer elerden ayr olan,
yalnzca varlk ya da yokluuyla deer tayan eler
iin kullanlr. Anlambirimler de, sesbilimler de ayrk
nitelikli elerdir. Bir baka deyile, bu birimler ba
landklar dizgelerde benzerlerinden ayr kalrlar,
ayrlm (Alm. Dissimilation, Enthnlichung, Fr. dissimilation, ng. dissimilation). Sz zincirinde birbirine ya
kn olup, bitiik olmayan iki ses arasnda bir ayrlk
yaratan ya da var olan bir ayrl daha da belir
ginletiren deiim (m. ierirek > ierlek). Ayrlm,
bir tr uzaktan ayrmlama olgusudur,
ayrmlama (Alm. Differenzierung, Fr. differenciation,
ng. differenciation). Sz zincirinde yan yana bulunan
iki ses arasnda bir ayrm yaratan ya da yar olan bir ay
rm daha da belirginletiren deiim (m. attar > ak
tar). Ayrmlama, sz zincirinde yer alan eler ara
sndaki aykrlk bantsn pekitinci bir olgudur,
ayrmsal (Alm. differentiell, Fr. differentiel, ng. differential). 1. Ayrmlara, ayrlklara dayanan, bunlardan

oluan. Dil birimleri aynmsal niteliklidir; ne oldukla


ryla deil, ne olmadklaryla tanmlanrlar. 2. Diller
arasndaki ayrlklar ele alan. Bak. aynmsal dilbilim.
ayrmsa! dilbilim (Alm. differentielle Linguistik, Fr.
linguistique differentielle, ng. differential linguistics).
Bir anadiliyle bir yabanc dili karlatrarak bunlar arasndaki ayrlklar, ayrmlar, kartlklar saptamak,
bylece etkin yabanc dil retim yntemleri olutu
rulmasn salamak amacn gden uygulamal dilbi
lim dal. Dzenli karlatrmalar yoluyla sesbilim,
szlkbilim, biimbilim, szdizim, vb. alanlarnda dil
ler arasndaki ayrlklarn saptanmas zellikle 1950'
den sonra youn almalara konu olmutur. Kar
latrmalarn, rencilerin yaptklar yanllarn trn
ele alan almalarla btnlenmesi, retimde son de
rece yararl sonular elde edilmesini salam, retimbilime etkin katklarda bulunmutur. Aynmsal dil
bilim zellikle betimleyici dilbilimden yararlanmtr.
(Kartsa! dilbilim de denir.)
ayrmszlama (Alm. Synkretismus, Fr. syncretisme, ng.
syncretism). Bir biimin birden ok ilevin anlatm
olmas. Kimi balamlarda biimsel zdeliin ardnda
anlam ayrlyla karlalr. Bir baka deyile, iki de
iik anlam tek gsterenle anlatlr. rnein Latince
rosis hem "gllere", heri de "gllerle, gllerden" an
lamna gelir, nk ynelme durumuyla kma duru
munun oullan bu dilde zde biimlere (-is) b
rnr.
ayrkan diller (Alm. isolierende Sprachen, Fr. langues
isolantes, ng. isolating languages). Dillerin genel yap
zelliklerine dayanan tipbilimsel snflandrmada, dil
bilgisel ilevi tmcedeki yeri ya da titremiyle be
lirlenen, kk ya da gvdelere benzetilebilecek elerin
yan yana getirildii diller. (Yalnlayan diller de denir.)
rnein ince aynkan bir dildir.

B
badak (Alm. kompatibel, Fr. compatibie, ng. compatible). Badama gsteren eler iin kullanlr. Bak.
badama.
badarlk Bak. badama.
badama (Alm. Kompatibililt, Fr. compatibilite, ng.
compatibility). Tmcede bir arada bulunabilen anlam
birimler arasndaki iliki. Anlambirimler badama
zellikleriyle nitelenirler. Ayn badama zelliini
gsteren ye aralarnda szcenin bir noktasnda seim
yaplmasn gerektiren anlambirimler ayn snfta yer
alr. Ayn badamay gsteren anlambirimlerden bir
birini dlamayanlar deiik snflara girer,
badamazlk (Alm. Inkompatibilitt, Fr. incompatibilite, ng. incompatibility). Badama gstermeyen anlambirimlerin durumu. Bak. badama.
baeylem Bak. ula.
bamlanma (Alm. Subordination, Fr. subordination,
ng. subordination). Bi* temel tmceye bal konumda
olan bir nermenin o tmceyle ilikisi. Bak. yantumce.
bamlanm ya da baml tmce Bak. yantumce.
baml 1. (Alm. abhngig, Fr; dependant, ng dependent). levi tmcedeki konumuna ya da ilevsel bir
anlambirime bal olan (anlambilim). ilevsel dil
bilimde iki trl baml anlambilim ayrt edilir: Yklemsel ekirdee bal olan birincil ilevli anlambirimlerle, tmcenin bir baka parasna bal olan ikin
cil ilevli anlambirimler. 2. (Alm. Dependens, Fr. de
pendant, ng. dependent). Bamsal dilbilgisinde, ba
mllk gsteren birimlerin, alt dzeyde yer alan, ba
ka bir birimin yneticisi olduu birim. rnein Gen
h z yun onyor tmcesindeki kz esi ryor'un, gen
esi de laz'm bamlsdr,
baml biim (Alm. gebundene Form, Fr. forme liee,
ng. bound form). Tek bana kullanlmayan, her za
man baka birimlerle birlikte bulunan elere L.

Bloomfeld'in verdii ad. rnein yapsal szcn


deki -sal baml biimlerdendir. Bak. bamsz biim.
bamllk (Alm. Dependenz, Fr. dependance, ng. de
pendency). Baml olma durumu.
bamsa] dilbilgisi (Alm. Dependenzgrammatik, Abhngigkeitsgrammatiky Fr. grammaire de dependances,
ng. dependency grammar): Tmcenin zmlenme
sinde, ekimli eylemden yola karak eylemlerden ku
rulu soyut tmce yaplarn belirlemeyi amalayan dil
bilim akm. L. Tesniere'in ortaya att barnsal dil
bilgisi gr, retici-dnmsel dilbilgisinde ele alnan para-btn ilikisine d.eil, tmcenin eleri arasndaki soyut bamlla arlk verir. Bu bamllk
genellikle yap aac ya da ayralama yoluyla grsel
letirilir. ekimli eylem, tmcenin btn elerini
kendisine baml klan ye bunlarla birlikte tmceyi
oluturan ynetici edir. Ynetilen baml elerse
eyleyen ve tmleyen olarak ikiye ayrlr. Tmce
zmlemesinde ekimli eylemin ynetici e (ekirdek)
olarak seilmesi sonucunda, geleneksel zne-yklem
kilisinin oluturduu ereve dma klarak zne,
anlamsal olarak belirlenen ayrcalkl yerini yitirir. Bamsal dilbilgisi anlay sz zincirinin izgisel gr
nmne nem vermez, kimi ynlerden retici-dnmsel dilbilgisini de anmsatan bir yaklamla tmce
yap biimlerine arlk veren bir yntem gelitirir.
bamsz (Alm. frei, Fr. autonome, ng. free). Anlam i
levini de belirten eler iin kullanlr. Bak. bamsz
biim.
bamsz biim (Alm. freie Form, Fr. forme libre, ng.
free form). Bir tmcede yer alabilen biimleri be
lirtmek iin L. Bloomfield'in kulland terim. rnein
szck bamsz bir biimdir. Bak. baml biim.
bamsz sral tmce (Alm. juxtaposierter Satz, Fr.
prposition juxtaposee, ng. juxtaposed sentence). An
lam bants, virgl, noktal virgl, vb. ile salanan
tmcelere verilen ad (m. Her gn gelir, kardeini g
rr tmcesi).
bamsz tmce (Alm. unabhngiger Satz, Fr. proposition independante, ng. independent clause). Dilbilgisi
asndan zyeterlii olan tmce (m. Okullar ald).

bant (Alm. Beziehung, Relation, Fr. rapport, relation,


ng. relation). Dil birimleri arasnda dizisel ya da di
zimsel dzlemde kumlan iliki. Dilde her ey bant
lara dayanr, dilin yapsn her dzlemde bantlar be
lirler.
bamtlama (Alm. Konnexion, Fr. connexion, ng: connection). Bamsal dilbilgisinde iki ekirdei birbirine
balama. rnein ocuk uyuyor tmcesinde iki ekir
dekle bunlar arasndaki bamllktan oluan e
vardr.
bamtlayan (Alm. Konnektiv, Fr. connecteur; ng. connective). nermeler arasnda bamt kuran e. Bak.
balayc.
bala .(Alm. Konjunktion, Bindewort, Fr. conjonction,
ng. cnjunction). Bir tmcede ilev asndan iki sz
c, iki szck beini ya da hem ayn trden, hem
de ayr ilevli iki tmceyi birbirine balayan biimbirim. Biim asndan balala\ yaln (ve, de, ile...), t
remi (rnein, ksacas, gerekten...), bileik (yleyse,
yoksa, nitekim...) ve beklemi (bunun iin, gel gele
lim, ne var ki...) b alalar olarak blmlenir,
balam (Alm. Kontext, Fr. contexte, ng. context). \. Bir
dil birimini evreleyen, ondan nce ya da sonra gelen,
birok durumda sz. konusu birimi etkileyen, onun an
lamn, deerini belirleyen birim ya da birimler b
tn. ( balam, dil ii balam da denir.) 2. Duruma,
konuucu ve dinleyicinin dil d toplumsal, ekinsel,
ruhsal nitelikli deneyim ve bilgilerine ilikin verilerin
tm. (D balam, dil d balam da denir.)
balama (Alm. Junktion, Fr. jonction, ng. ju<nctio?i),
Bamsal dilbilgisinde bir dme ayn trden bi r'
baka dm ekleme. Bak. dm.
balama bal (Alm. kontextsensitiv, kontextabhangig,
Fr. dependant du contexte, ng. context-sentive, context-restricted). Biimsel dilbilgilerinde yalnz belli bir
balamda uygulanan kurallar iin kullanlr. rnein A
B/X: "A, Xten nce gelirse yeniden yazmda B olur" anlamnda balama bal bir kuraldr,
balamdan bamsz (Alm. kontextfrei, kontextunabhngig, Fr. independant du contexte, ng. context-free).
Biimsel dilbilgilerinde her balamda uygulanan ku
rallar iin kullanlr. rnein A -*B+C: "A, yeniden

yazmda, balam ne olursa olsun B+C biimini alr"


anlamnda balamdan bamsz bi* kuraldr,
balaml dizin (Alm. Konkordanz, Fr. concordance, ng.
concordance). Szlkb ilgisinde, balamyla birlikte
sunulan szcklerin oluturduu abecesel dizelge.
Balaml dizinler, elerin ilevlerini belirleme ola
na verdiinden aratrmaclara byk kolaylk sala
yan aralardr,
balamsal deike Bak birleimsel deike
balantl diller. Bak. bitiimli diller.
balak (Alm Korrelat, Fr. correlat, ng. corrlate). Bir
ballamn, bir balantnn esi.Bak.ballam.
balayc (Alm. Junktiv, Fr. jonctif, ng. junctive). Bamsal dilbilgisinde, iki szlkbirimi ya da bunlann
oluturduu dmleri birbirine balayan biimbirim.
Geleneksel dilbilgisinin balalar bamsal dilbilgi
sinde bu ad alr. Bak. dm.
ballak (Alm. korrelativ, Fr. correlatif, ng. correlative). Sesbilimde, ikiyanl, orantl ve eksikgeli kart
lk bants iinde bulunan sesbirim iftleri iin kulla
nlr (m. Trke'de /t/ ve /d/),
ballam (Alm. Korrelation, Fr. crrelalion, ng. correlation). Sesbilimde, eleri ayn ses zelliinin var
l ya da yokluuyla kartlk bants kuran sesbirim
iftlerinin oluturduu btn. Ballamn dayand
ses zelliine ballam belirtisi denir (m. Trke'
deki /p/-/b/, /t/-/d/, /k/-/g/, /f/-/v/, vb. iftlerdeki titreimlilik).
ballam belirtisi Bak ballam.
ballk (Alm. Hypotaxe, Fr. hypotaxe, ng. hypotaxis).
Bir nermenin bir bakasna bal olmas.
Bally, Charles (1865-1947). isvireli dilbilimci. Saussure
dncesi erevesinde aratrmalar yapan Cenevre
Okulu'nun kurucularndandr. A. Sechelaye'le birlikte
F. de Saussure'n Cenevre iiversitesi'nde verdii
derslerin notlarn rencilerden toplayarak Cours de
linguistique generale'i (Genel Dilbilim Dersleri) [1916]
yyma hazrlad. Bally, Linguistique generale et
linguistique franise (Genel Dilbilim ve Fransz Dil
bilimi) [1932] adl yaptnda Franszca'nn genel an
lamsal yapsn Almanca'yla karlatrarak belirlemi,

biem incelemelerinde dilin toplumsal boyutuna ar


lk veren bir yaklam benimsemitir: Traite de stylistique dufranais (Franszca'nn Biemine likin nce
leme) [909}. Baliy'nin almalar hem toplumdilbilime, hem de retici dnmsel dilbilgisine giden
yol stnde yer alr.
Bartoli, Matteo (1873-1946). talyan dilbilimcisi. Dil
lerin geliimiyle uzamsal veriler arasnda ilikiler kur
mutur. Introduziore alla neolinguistica (Yeni Dil
bilime Giri) [1925] balca yaptdr.
baftahkBak. deike.
balamal (Alm. inchoativ, Fr. inchoatif ng. inchoative)
Balayan bir edimi, bir gelimeyi belirten eylem bi
imleri iin kullanlr,
balang grn (Alm. ingressiye Aktionsart, Fr.
aspect ingressif ng. ingressive aspect). Bir edimi ba
lad evreyle snrl tutan grn. rnein (ta) at
mak eylemi balang grn ierir,
ba uyak Bak. uyak
Baudouin de Courtenay, Jan (1845-1929). Polonyal
dilbilimci. Sesbilimin nclerindendir. Sesbirim teri
minin daha olumad yllarda (1869), seslerin ayrc
ilevinden sz etmi, dural incelemeyle devimsel in
celemenin birbirinden ayrt edilmesini nermi, dilbi
limde matematiksel ve tmdengelimdi yntemler kul
lanlmasn ngrmtr. Balca yapt O Dreuno
poVskom jezylca do XIV Veka (XIV. Yzyldan n
ceki Eski Leh Dili stne nceleme) [1870] adm tar.'
belge (Alm. Epitheton, Fr. epithete, ng. epithet). Bir
ad ya da ad deerli bir birimi belirleyen birim; zel
olarak, adla tamlama kuran sfat. (Sanlk da denir.)
[m. byk ev dizimindeki byk].
belgili (Alm. dejnit, bestimmt, Fr. defini, ng. defnite).
Belli bir varlk ya da nesneye ilikin olan. Bak. belirli.
belgisiz (Alm. indefnit, unbestimmt, Fr. indefnU ng. indefnite). Bir kavram herhangi bir varlk ya da nes
neye balamadan en genel grn iinde sunmaya
yarayan, belirsiz bir anlam ieren dilbilgisel anlambi
rimler iin kullanlr. Belgisiz adllar ve sfatlar dn
da kini dillerde belgisiz tanmlklar da vardr. Bak. be
lirsiz.

belgisiz adl (Alm. unbestimmtes Frwort, unbestimtntes Pronomen, Fr. pronom indefini, ng. indefnite pronoun). Bir kii ya da nesneyi kesin biimde gsterme
den ad yerine kullanlan adl (m. kimi, ou, bazs,
hepsi, biri, vb.),
belgisiz sfat (Alm. unbestimmtes Adjektiv, unbestimm
tes Beiwort, Fr. adjectif indefini, ng. indefnite adjective). Belirlenmemi bir nicelik, zdelik, nitelik, ben
zerlik, ayrlk, vb. belirten sfat (m. bir, biraz, birok,
her, kimi, vb.),
belirgin (Alm. relevant, Fr. pertinent, ng. relevant). Be
lirginlik ieren, aync zellik tayan. rnein Trk
e'de ti ve /d/ sesbilimlerinin kartln salayan /d/
deki"titreimlilik zellii belirgin niteliklidir,
belirginlik (Alm. Relevanz, Fr. pertinence, ng. relevance). Belli bir dilde, ayrc ilev yerine getiren e
nin zellii. R. Jakobson gibi kimi dilbilimciler bu
kavrama grece olarak geni'bir anlam verirler ve bil
diriimde ilevi olan elerin belirginliinden sz edeler. nce sesbilim alannda ortaya km olan bu
kavram anlambirimcik zmlemesinde de kullanl
maktadr.
belirleme 1. (Alm. Determination, Fr. determination,
ng. detemination). Belirleyen zellii tayan bir biimbirimin (tammlk, gsterme sfa, vb.) bir ad sy
leme katmas. 2. L. Hjelmslev'in kuramnda, iki bamsal eden biri deimez, biri deiken olduunda
ortaya kan bant tr. 3. (Alm. Identifkation, Fr.
identifcation, ng. identifcatin). Blmlemenin yan
sra dil birimlerini saptamak iin bavurulan ve eitli
balamlarda gerekleen bi* birimin dilbilimsel niteli
inin aym kaldm ortaya koyan ilem. rnein ses
bilim, belirleme ilemi sonunda, deiik ynlerine
kari ayn ilevi yerine getirdii saptanan seslerin or
tak paydasdr,
belirlenen (Alm. Determinat, Fr. determine, ng. determinated). B k enin belirledii birim. Bak. tamlanan.
belirleyen (Alm. Determinant, Fr. determinant, ng. de
terminant). Bir eyi belirli klai, bir enin kap
samn snrlandran birim. Bak. tamlayan.

belirli (Alm. definit, bestimmt, Fr. defini, ng. definite).


Kesin olarak belirlenmi, snrlandrlm olan. Bak.
belgili.
belirli gemi zaman (Alm. bestimmte Vergangenheit,
Perfekt, Fr. passe defini, passe simple, ng. past defi
nite, pas perfect). Eylemlerde olu, durum ya da edi
min, iinde bulunulan sre diliminden nce olup bitti
ini bildiren kip. Trke'de belirli gemi zaman -di
(-d, -d, -du, -ti, -ti, -t, -tu) ekiyle oluturulur: gel-di-m,
gel-di-n, gel-di, gel-di-k, gel-di-niz, gel-di-ler.
belirsiz 1. (Alm. indefinit, unbestimmt, Fr. indefni, ng.
indefinite). Belirli olmayan. Bak. belgisiz. 2. (Alm. ambig, Fr. ambigu, ng. ambiguous). Belirsizlik ieren eler iin kullanlr.
belirsiz gemi zaman (lm. unbestimmte Vergangen
heit, Fr. passe indefini, passe indetermine, ng. past in
definite). Eylemlerde olu, durum ya da edimin, iinde
bulunulan sre diliminden nce olup bittiini belirsiz
olarak gsteren ya da bakalarndan duyularak re
nildiini anlatan kip. Trke'de belirsiz gemi zaman
-mi (-m, -m, -mu) ekiyle oluturulur: git-mi-im,
git-mi-sin, it-mi, git-mi-iz, git-mi-si-niz, git-miler,
belirsizlik (Alm. Ambiguitt, Doppelsinn, Fr. ambiguite,
ng. ambiguity). Genellikle biim ve anlam arasnda
bire bi* karlkllk bulunmamas durumunda dilsel bir
biimin iki ya da daha ok sayda yoruma yol amas.
Belirsizlik szdizimsei ya da szlksel olabilir. Sz
lksel dzlemde eadllk ya da okanlamllk, sz di
zimsel dzlemdeyse, yzeysel yapnn iki ya da daha
ok sayda derin yapya balanabilmesi belirsizlie yol
aar.
belirte (Alm. Adverb, Umstandswort, Fr. adverbe, ng.
adverb). Geleneksel dilbilgisinde bir eylemin, bir sfa
tn, bir ilgecin, bir balacn ya da kendi trnden bir
baka birimin anlamn etkileyen, onu kesinletirerek
ya da kstlayarak belirleyen birim (m. Kardeim bu
gn geliyor. retmen gzel konutu. Elbette gidecek.
tmcelerindeki bugn, gzel, elbette szckleri). Be
lirteler hem ilevleri, hem de eitli trlere dalm
lar asndan ok karmak bir dilbilgisi ulam olutu
rur. Anlama dayal snflandrmalarda genellikle za

man, yer, l, durum ve/ya da niteleme belirteleri


birbirinden ayrt edilir; saptanan anlam says kadar tr
belirlenir. Bu da karmakl artrr. eitli dillerle il
gili olarak yaplan snflandrmalarda biime dayak l
tlere bavurulduu, zel bir belirti ya da sonek ie
ren belirtelerle bu trl bir e kapsamayan belirte
lerin ayrt edildii de olur. Trke'deki belirteler de
ok deiik trden snflandrmalara konu olutur.
Zaman, yer, l belirteleri -kimi durumlarda deiik
terimlerle de olsa- genellikle birbirinden ayrt edilir;
binlara soru ve gsterme belirteleri eklenir; durum
belirtecinin kapsamysa deikenlik gsterir. Kimileri
niteleme belirtelerini ayrca ele alr, kimileriyse nite
leme belirtelerini durum belirtelerinin bir alt tr olarak grr; kimi balamlarda durum belirteleriyle ni
teleme belirteleri eanlaml olarak da kullanlr. Nite
leme belirtelerinden durum belirtelerinin ayrld
snflandrmalarda anlama bal olarak durum belir
teleri iinde pek ok tur saptanr: Kesinlik (Kukusuz,
hi, vb ), yineleme (yine, ou kez, vb.), dilek (keke,
bari, vb.), yant (evet, hayr), umu (sannm d, umarm
ki, vb.), olaslk (belki, ola ki, vb.), snrlama (ancak,
yalnz, vb.), koul (eer), letirme (er er, vb.),
yaklaklk (yle byle, az ok, vb.) belirteleri. Bi
im ynnden yaplan snflandrmalardaysa yaln, t
remi, bileik, beklemi belirteler birbirinden ayrt
edilir. Bak. gsterme belirteci, niteleme belirteci, l
belirteci, soru belirteci, yer belirteci, zaman belirteci.
belirteleme (Alm. Adverbialisierung, Fr. adverbialisa; tion, ng. adverbialisaton). Belirtece dnme,
belirteletirici (Alm. Adverbialisierungssuffix, Adverbsuffix, Fr. adverbialisateur, ng. adyerbialiser). Bir be
lirte yapan biimbirim, zellikle de sonek; belirte
eki (rn. amar gzelce ykad, tmcesinde yer alan
gzelce'deki -ce soneki). Trkede -in (ilkin), -leyin
(sabahleyin), -ce (ylece), vb. belirteletiriciler var
dr.
belirteletirme (Alm. Adverbialisierung, Fr. adyerbialisation, ng. adverbialisaton). Belirte nitelii kazan
drma.
/
belirti 1. (Alm. Index, Fr. indice, Icg. index). Gsterge
kuramnda (h. S. Peirce), bir durumun, bir olgunun

varlm doal olarak ieren ya da ortaya koyan olgu/


Belirti, var olduunu gsterdii d gereklikle bir bi
tiiklik, neden-sonu, vb. ilikisi kurar. 2. (Alm. Merkmal, Fr. marque, ng. marker; feature). Eksikeli bir
kartlk ilikisi kuran birimlerin kartln salayan
ayrc zellik. rnein Trke'de /b/ ile /p/ sesbilim
leri /b/de titreimlilik belirtisinin bulunmasyla birbi
rinden ayrlr. Belirti kavram nce sesbilim alannda
ortaya km, giderek, dilbilimin baka alanlarnda da
kullanlmaya balanmtr,
belirtici (Alm. Indiz, Fr. indice, ng. indice). Bamsal
dilbilgisinde, bir szcn baland dilbilgisi smfm
ortaya koyan e; eitli dillerdeki tammlklar, genel
likle belirtici olarak deerlendirilir,
belirtili (Alm. merkmaltragend, markiert, Fr. marque,
ng. marked). Artk bir ayrc zellik ya da belirti ie
ren. rnein Trke'de /d/ sesbilimi "titreimlilik" be
lirtisi ierdiinden/t/ye oranla belirtilidir,
belirtili neshe Bak. neshe.
belirtili tamlama Bak. trhlama.
belirtisiz (Alm. merhnallos, nicht-marhert, Fr. nonmarque, ng. unmarked). Artk bir zellik ya da belirti
iermeyen. rnein Trke'de /t/ sesbirimi, "titreimlilik" belirtisi ieren /d/ ye orila belirtisizdir:
<
belirtisiz nesneBak.wsw.
belirtisiz tamlama Bak. tamlama.
belirtke (Alm. Signal, t. signal, tng. signal). Gstergesel dzlemde, doal zellikli bir belirtiye kart olarak,
bildiriini amac gdlerek istenli ve yapay yoldan
oluturulmu biim (m. demiryolu, karayolu be
lirtkeleri). Dilsel gstergeler bu anlamda belirtke say
lr. te yandan, tm belirtkeler uzlamsal ya da say
maca niteliklidir,
belirtme durumu (Alm. Akkusativ, Fr. accusatif, ng.
accusative). Eylemin en dolaysz biimde etkisi al
tnda kalan eyi^gsteren durum. rnein Evi gr
dm tmcesinde ev belirtme durumundadr. Trke'de
belirtme durumu -i (-, -, -u) ekiyle gsterilir,
belirtine sfat (Alm. Bestimmmgsbeiwort, Fr. adjectif
deteminatif, ng. determnative adjectiye).^jsterne,
soru, say sfatlaryla belgisiz sfata verilen ortak ad.

bemollememi (Alm. nicht-tief Fr. non-bemolise, ng.


non-flat). Bemollemi sesbilimlerin kartlarnn ni
teliini belirtmek iin kullanlr. rnein Trke'deki
/i/ sesbilimi // ye oranla bemollememi zelliini ta
r. Bak. bemollemi.
bemollemi (Alm. tief Fr. bemolise, ng. flat). Sesbi
limde (R. Jakobson), yeinlii eitli nedenlerle (r
nein dudaksllamayla, boazsllamayla) azalan sesbirimlerin niteliini belirtmek iin kullanlr. rnein
Trke'deki // sesbilimi /i/ ye oranla bemollemi zelliini tar. Bak. bemollememi, ikicilik.
Benveniste, Emile (1902-1976). Fransz dilbilimcisi.
Hint-Avrupa dilbilimiyle genel dilbilime ilikin al
malaryla tannr. Saussure'n gsterge kuramn irde
leyerek, buyrultusallk ya da nedensizliin gstergeyle
onun belirttii gereklik arasndaki ba nitelediini,
ancak gsterenle gsterilen arasndaki ilikinin zorun
lu bir zellik ierdiini savunmutur. Balca yaptlar
arasnda Origine de la formation des noms en indoeuropeen (Hint-Avrupa Dilinde Adlarn Oluumunun
Kkeni) [1935] ile Problemes de linguistique generale
(Genel Dilbilim Sorunlar) [1966] yer alr.
benzeim (Alm. Assimilation, Angleichung, Fr. assimi
lation, ng. assimilation). Bir sesin sz zincirinde ken
disinden nce ya da sonra gelen bir baka sesle birlikte
bulunmasndan doan ve birinden brne zellik ak
tarm yoluyla gerekleen deiim (m. Trke'de
/gii-di/ nin /gitti/ olmas). Dillerin deiim srecinde
benzeim nemli bir yer tutar: Trke'de yle
(<+ile), br (<+bir) gibi birimler benzeim r
ndr.
beti (Alm. Figr, Fr. figre, ng. figre). L. Hjelmslev'in
kuramnda, gstergeden daha kk boyuttaki birimle
rin ortak ad. Dil sonlu sayda betilerle (seslem, sesbi
rim, anlambirimcik) sonsuz sayda gsterge olutur
maya elverili bir dzenektir.
betik (Alm. Text, Fr. texte, ng. text). 1. Dilbilimde, in
celeme konusu olan dzlemdeki szceler btn. 2.
Kimi kuramlarda F. de Saussure'n sz ya da sylem;
konuucunun edimli kld dil (E. Benveniste). Bu
balamda, dilsel retim sreci olarak szceleme olgu
suyla karlalr. .Betik szcnn gstergebilimde

de geni bir kullanm alan vardr (betiksel gstergebilim).


betikbilim (Alm. Philologie, Fr. philologie, ng. philology). Yazl betikler, zellikle de yaznsal yaptlar
araclyla gemi uygarlklar tanmay amalayan, i
ve d ltlere dayanarak betiklerin aktarlmas, tarihlendirilmesi, zlmesi, deiik betik biimlerinin ve
el yazmalarnn karlatrlmas, eletirel adan de
erlendirilmesi, vb. sorunlarla ilgilenen dal. (Filoloji
de deni*.) Tarihsel bakmdan betikbilim ok nemli bir
ilev yerine getirmi, Rnesans'la birlikte n srada ge
len insan bilimi olmutur. XIX. yzylda oluan tarih
sel ve karlatrmal dilbilim, karlatrmal betikbilimden domutur,
betiksel dilbilim (Alm., Textlinguistik, Fr. inuistique
textuelle, ng. text linguistics). Tanmlanabilir bir bil
diriim ilevi yerine getiren dil birimleri olarak ele al
d betikleri, yzeysel yapda yaknlk ve uyumluluk,
derin yapda d dnya ya da gnderge dzlemiyle ilikileri bakmndan tutarllk, vb. ilkeler uyarnca be
lirlemeye, bu alanda biimsel bi* tanmlamaya ula
maya alan inceleme tr,
betimleme (Alm. Beschreibung, Deskription, Fr. description, ng. description). Genel olarak grgl ve t
mevarmd inceleme, zel olarak da tmceyi kuran elerin, anlambirimlerin, sesbirimlerin, bunlara ilikin
birleim kurallarnn dizgesel gsterimi. Yntembihmsel adan, betimleme aklamayla kartlar,
betimlemeli Bak betimsel
betimleyici (Alm. konstativ, Fr. constatif, ng. constative).
Edimsel tmceye kart olarak, oluu, edimi, durumu,
vb. yalnzca betimlemekle yetinen, tmceleri, eylemleri
belirtmek iin kullanlr. (Gzlemleyici de denir.) r
nein Gilne douyor tmcesi betimleyici bir tmce
dir.
betimleyicilik (Alm. Deskriptivismus, Fr. descriptivisme,
ng. descriptivism). nceleme konusunu betimlemekle
yetinen yaklamlarn zellii. Bak. betimsel dilbilim.
betimsel (Alm. beschreibend, deskriptiv, Fr. descriptif,
ng. descriptive). Dil olgularn betimlemeye ynelen,
salt gereklemi elerden oluan bir btnceyi ele

alarak inceleyen (m. betimsel dilbilim). [Betimlemeli


de denir.]
betimsel dilbilim (Alm. beschreibende Linguistik, deskriptive Linguistik, Fr. linguistique descriptive, ng.
descriptive linguistics). Bir dildeki gereklemi e
lerden oluan bir btnce araclyla o dilin yapsm
inceleyen dilbilim akm. Betimsel dilbilim, ortaya at
t kurallarn bir blm dil d zorunluk ya da ya
saklamalardan kaynaklanan geleneksel kuralc dilbil
gisinden de, yalnzca btnceyle yetinmeyerek ya da
btnce kullanmadan bir dildeki tm gereklemi ya
da gdil doru tmceleri kurallar araclyla retmeyi
amalayan retici dilbilgisinden de ayrlr. Bu dilbi
lim, tmcelerin salt yzeysel yaplarn incelemekle
yetinir; doru olsun olmasn btncedeki her trl
tmceyi ele alr.
bi&n (Alm. Stil, Fr. style,!ng. style). Bir bireyin, dilsel
gere ve olanaklar kendine zg ltlerle-seip kul
lanmas sonucu syleme katt kiisel nitelikli zel
liklerin tm. (Deyi de denir.) Bieni teriminin ier
dii anlamn karmak nitelii birok durumda bula
nkla yol atndan, kimi aratrmaclar bu terimi
kullanmamay yeler (P. Guiraud). Birok balamda
biem sz, kiisel kullanm gibi kavramlarla rtr.
Biem incelemesinin dilbilim aratrmalarndan youn
biimde etkilendii sylenebilir. Biem terimi, belli
bir dilsel dzlemdeki gereklemelerin toplu zellii
olarak da yorumlanr (m. iirsel biem, resmi yazmalann biemi, vb.).
biembilm (Alm. Stilistik, Fr. siylistique, ng: stylistics).
Biemi, dilin ya da bireyin anlatm ara ve olanak
larn dilbilimsel ilkelerle inceleyen dal. (Deyi bilim
de denir.) Dil biembilimi zellikle konuma diline
ynelerek, duygusal ierik ve deerleri andan b
tn bireylerde grlen anlatm olgularn inceler. Ya
znsa! biembilimse yazmsal yaptlar dilin sanatsal
ilevi asndan ele alr. Kimi kuramclar, biemi her
eyden nce dilsel bildirinin kendine dnk olmas
bakmndan deerlendirirken, kimileri de bir "sapma"
ya da olaan kullanmlarn belirledii genel rnekten
ayrlma olarak yorumlar.

biim 1. (Alm. Form, Fr. fomie, ng. form). Dilsel bir


. gstereni oluturan ses elerinin tm. Dabmsal
dilbilim, biimi anlama kart olarak ele alr ve yalnz
gzlemlenebilen biimlerin inceleme konusu olabile
ceini savunur. levsel dilbilimse ilevi biime kart
olarak ele alr ve dil incelemesinin ilevlerin ortaya
konulmasn amaladm ne srer. 2. Dil birimleri
arasndaki yapsal ilikilerin oluturduu, hem ierik,
hem anlatm dzlemlerinde ortaya kan dzen. L.
Hjelmslev'in kuramnda biim tze kart olarak yer
alr ve dil -F. de Saussure'de olduu gibi- bir tz ola
rak deil, biim olarak tanmlanr. Bak. tz. 3. (Alm.
Morph, Fr. morphe, ng. morph). Biimbirimin ger
eklemelerinin her biri,
biimbilim (Alm. Morphologie, Formenlehre, Fr. morphologie, ng. morphology). Geleneksel olarak anlaml
dil birimlerini, dilbilgisi ulamlarna, ilevsel snflara,
bkn, tretme, biletirme asndan sunduklar gr
nme, aldklar deiik biimlere, birleim zellikleri
ne gre inceleyen dal. (Yapbilgisi de denir.) Gelenek
sel dilbilgisinde biimbilim, -ilevleri inceleyen szdizime kart olarak-, szcklerin biimini, bir baka
deyile, bkn ve tretmeyi ele alr. amz dilbi
limindeyse ya anlambirim birleimlerinin i yap ku
rallarn (tretme) ve say, cins, zaman, kii, durum asindan brndkleri biimleri ya da hem bu olgular,
heri de dizimlerin tmce dzlemindeki birleimlerini
(szdizimsel biimbilim) inceleyen bir dal saylr. A.
Martinet biimbilimi, anlambirim gsterenlerinin de
ikelerini inceleyen dal olarak grr,
biimbilimsel (Alm. morpkologisch, Fr. morphologiqe,
ng. morphological). Biimbilime ilikin olan, biimbi
limi ilgilendiren,
biimbilimsel sesbilim (Alm. Morpho(pho)nologie, Mor
pho (pho)nemik, Fr. morpho(pho)nologie, ng. morphophonemics, morpho (pho)nology). Bkn gibi biimbi
limsel deiimleri salayan sesbilimsel yntemleri in
celeyen dal. N. S. Trubetskoy'un ngrd, Ameri
kan dilbiliminde de nemli bir yer tutan bu dal A.
Martinet, M ayr dzeyi birbirine kartrd iin sa
kncal bulur. retici dilbilgisinde, yzeysel yaplar
daki son dizilileri yorumlayan sesbilimsel kurallara

da, szdizimsel ulamlardan treme simgeleri stlen


dikleri lde, biimbilimsel-sesbilimsel kurallar de
nir.
biimbilimsel yadsmlk (Alm. Barbarismus, Fr. bar
barisme, ng. barbarism). Biimbilimsel nitelikli yan
llk, aykr kullanm,
biimbirim (Alm. Morphem, Fr. morpheme, ng. morpheme) 1. Anlambirimin szlkbirime kart olarak,
dilbilgisini ilgilendiren tr. 2. En kk anlaml bi
rim, en kk gsterge. Amerikal dilbilimciler bi
imbirim terimini ikinci anlamda kullanrlar. L.
Bloomfeld'de biimbirim en kk dilsel birimdir ve
iki tr kapsar: Bamsz biimbirim tek bama szce
oluturabilir; baml biimbirimse hibir zaman tek
bana gerekleemez ve szce oluturamaz,
biimbirimsel deike (Alm. AUomorph, Fr. allomorphe, ng. allomorph). Bir birime ilikin gstergenin
kapsad deikelerin her biri,
biimcilik (Alm. Formalismus, F.formalisme, ng. for
malizm). Dil birimlerini, ilevlerini gz nnde bulun
durmadan yalnz biimleri (deiken, deimez, nekli, vb. birimler) ya da dalmlar, karlkl konumlan
asndan ele alan akm,
biimlendirici (Alm. Formant, Y.formant, ng.formant).
Ses yolundaki tnlatclann etkisiyle karmak sesin,
yeinlii en st noktaya ulam titrekesi (frekans).
Seslemede balca iki biimlendirici sz konusudur:
Boaz ve az. Bunlar nllerin ve nszlerin bir b
lmnn zel tnsn oluturur. Kapantllarda biim- *
lendirici sz konusu olmaz; srtmelilerdeyse belir
ginlikten yoksun biimlendiricilerle karlalr,
biimleyii diller (Alm. Formsprachen, Fr. langues
formatives, ng. formal languages). Tmcedeki her
szc, ayr ve kendine zg bir biimle donattklan
iin bknl dillere verilen bir baka ad.
biimsel (Alm. formal, Fr. formel^jng. formal)., 1. An
lama kart olarak, dilin biime, sesbilimsel, biimbi
limsel szdizim ynne ilikin olan: Anlam gz nnde tutmayan her dilbilgisel betimlem biimseldir.
2. Sezgisel ya da rtk olmayp belirtik (ak) nitelik
tayan, bir dizi belite dayanan, matematiksel ve man
tksal kkenli dizgeler iin kullanlr (m. biimsel dil

ler). Biimsel dizgeler bir simgeler abecesi ve doru


anlatmlar oluturulmasn salayan bir kurallar btn
kapsar.
biimsel dilbilgisi (Alm. fomale Grammatik, Fr. grammaire formelle, ng. formal grammar). Doal dilleri
betimleme ilemini biimselletirme yoluyla gerek
letirmeye alan dilbilgisi. zellikle N. Chomsky'
den kaynaklanan biimsel dilbilgisi dizimsel ve dnmsel olmak zere iki tr dilbilgisi dzeni ierir. Bi, imsel bil' dilbilgisi, ses ve anlam asndan yorumla
nabilmek iin bir tmcenin yerine getirmesi gereken
koullara ilikin bir varsaym olarak grlr,
biimselletirme (Alm. Fomalisierung, Fr. formalisation, ng. formalisation). Simgelerden kurulu bir abe
ceye ve doru oluturulmu simge dizililerini rete
bilecek nitelikte ak seik kurallara indirgeme,
bildiri (Alm. Nachricht, Fr. message, ng. message). Dil
sel bildiriim eyleminde konuucunun belli bir dzgye uygun olarak oluturup dinleyiciye ynelttii gs
tergese! btn, (leti de denir.)
bildirim (Alm. Kommunikation, Fr. communication, ng.
communication). Konuucunun dinleyiciye bildiri y
neltmesi; bildiriim eyleminin tek ynl grnm.
(letim de denir.)
bildiriim (Alm. Kommunikation, Fr. communication,
ng. communication). Konuucuyla dinleyici arasnda
bildiri alverii; karlkl bildiri aktarm; bildirim ey
leminin ift ynl grnm. (letiim de denir.) Ger
ekte, konuucu gl bir dinleyici, dinleyici de gcl
bir konuucudur; daha ak bir anlatmla, her ikisi de
birer konuucu-dinleyicidir. ilevsel dilbilime gre di
lin temel ilevi bildiriimi salamaktr,
bildirme kipi (Alm. Indikativ, Fr. indicatif, ng. indicative). Bir eylemin ierdii gsterileni, konuucunun
benimsedii tutumu belirtmeden, yansz biimde anla
tan kip. Trkede bildirme kipleri belirli gemii, be
lirsiz gemii, imdiki zaman., gelecek zaman ve geni
zaman kapsar,
bildirme tmcesi (Alm. Aussagesatz, deklarativer Satz,
Fr. phrase enonciative, phrase declarative, ng. sentence o f statement, declarative sentence). Soru, buy
rum ya da nlem, vb. tmcesine kart olarak, yalnzca

olumlu ya da olumsuz bildirimde bulunmaya yarayan


tmce (m. Arkadamz gitti).
bileen (Alm. Komponerte, Fr. composante, composant,
ng. component). 1. retici-dnmsel kuramda, bir
dilbilgisini oluturan blmlerin her biri. reticidnmsel dilbilgisinde anlamsal, szdizimsel, dn
msel ve sesbilimsel bileenlerin yan sra, taban oluturduu varsaylan ulamsal ve szlksel bileenler
den sz edilir. 2. Anlam dzlemindeki zellik; anlam
birimcik.
bileen zmlemesi (Alm. Komponentenanalyse, Fr.
analyse. componentielle, ng. componential analysis).
Anlambirimcik zmlemesinin bir b aka ad.
bileik szck (Alm. Kompositum, zusammengesetztes
Wort, Fr. compose, mot compose, ng. compound\
compound word). ki ya da daha ok szlkbirimin
kaynap kalplamasyla oluan ve anlaml bir tek bi
rim ilevi gren e (m. hanmeli, binba, dilbilim,
vb. szckler),
bileik tmce (Alm. zusammengesetzter Satz, Fr. phrase
composee, ng. compound sentence). Temel bir tm
ceyle onu btnleyen bir ya da daha ok sayda tm
ceden oluan tmce (m. Yamur yaarsa sokaa k
mayacaz). Trke'de giriik tmce, kaynak tmce,
koul tmcesi, ilgi tmcesi, katmerli bileik tmce tr
leri ayrt edilir. Giriik tmce, bir temel tmceyle bir
ya da birden ok eylemsiden oluur (m. Glerek bak
t). Kaynak tmce, adlam ad ya da eylem tmcesi
ieren tmcedir (m. Byle yapmal diyordu). Koul
tmcesi, koul kavram ieren ve yklemi -se, -sa eki
alan tmcedir (m. Unutmazsa gelecek). lgi tmcesi,
ki balacyla birbirine balanan tmcelerden oluur
(m. yle sanyomm ki birazdan gelecek). Katmerli
bileik tmce, ayr trden en az iki yan yarg kapsayan
bileik tmcedir (m. Erken gelseydi kendisine sine
maya gidelim diyecektim).
bileik zaman (Alm. zusammengesetztes Tempus, Fr.
iemps compose, ng. compound tense). Yardmc eylem
ya da, Trke'de olduu gibi, ekeylemle oluturulan
zaman. Trke'de yaln zamanl ve ekimli bir eylem,
ekeylemin -di (<-i-di), -mi (<-i-mi), -se (<-i-se) bi
imlerinden birini alarak hikye, rivayet bileik zaman-

lanna ekeyleiin -se biiminin eklenmesiyle katmerli


bileik zamai oluur,
biletirme (Alm. Zusammensetzung, Fr. composition,
ng. composition). ki ya da daha ok szlkbirimL bi
leik szck ya da birlekebirim niteliinde yeni bi*
birim oluturacak biimde kaynatrma (m. anayasa,
zveri, kamuoyu, vb.). Yeni szck yaratmm sala
yan yntemler arasnda yer alan biletirmede sz ko
nusu eler sylemde bamsz kullanm olan birim
lerdir. Bu nedenle kimi durumlarda yorum gl
doabilir.
bilgi (Alm. Information, Fr. information, ng. information). Bir dzgnn ierdii biimlere brnerek kimi
olaslklar ortadan kaldran, belirsizlik ya da bulank
l azaltan her trl e. Bilgi birimi, ayn olasl ta
yan iki ya da daha ok sayda birim bulunan bir diz
gedeki bir birimin salad niceliktir. Bir birim (m.
anlambirm, sesbilim) ne denli sk kullanlrsa o denli
az bilgi ierir.
bilim dili (Alm. Wissenschaftssprache, Fr. langage scientifque, ng. scientific language). Bir bilim dalma zg
terimlerin oluturduu stdil (m. hukuk dili, kimya
dili, vb.).
...
bireim (Alm. Synthese, Fr. synthese, ng. synthesis)..
zmlemeye kart olarak, karmak bir btn olu
turan eleri birlie indirgeme ilemi,
bireimli (Alm. synthetisch, Fr. synthetique, ng. synthetic). ok sayda anlambirimi tek szck ere
vesinde bir araya getiren dilleri belirtir,
bireimli diller (Alm. synthetische Sprachen, /Fr. lan
gues synthetiques, ng. synthetic languages). zmle
yici dillere kart olarak, birok anlambirimi tek sz
ck erevesinde toplamaya ynelen Latince, Viet
namca gibi dillere verilen ad.
bireysel deike (Alm. individuelle Variante, Individuenvariable, Fr. variante individuelle, ng. individual
variant). Balamdan kaynaklanmayan, bireyin kiisel
ya da blgesel zelliklerinden doan deike. (zgr
deike de denir.)
bireysel dil (Alm. Idiolekt, Fr. idiolecte, ng. idiolect).
Bir dilin belli bir bireyde ald biim.

birim (Alm. Einheit, Fr. nite, ng. unit). Dilsel yap i-.
inde belli bir dzlemde yer alan ve benzer br e
lerle kurduu bantlarla tanmlanan ayrk nitelikli
e (m. sesbilimler, anlambirimler).
birinci eklemlilik (Alm. erste Gliederung, Fr. premiere
articulation, ng. frst articulation). En kk anlaml
birimler ya da anlambirimlerden oluan eklemleme
dzeyi. Bak. ift eklemlilik.
birlenme (Alm. Synresis, Fr. synerese, ng. syneresis).
Bir szckte yan yana bulunan iki nlnn tek ses
leme indirgenmesi. Bak. ikilenme.
birleim (Alm. Kombination, Fr. combinaison, ng. combination). Bir birimin, dilin dizimsel boyutundaki br
birimlerle kurduu banti; bu trl bir bantdan
kaynaklanan birleme,
birleim deeri (Alm. Valenz, Wertigkeit, Fr. valence,
ng. valence). Bamsa! dilbilgisinde, eylemleri, bun
lara baml eyleyenlerin saysna gre nitelendirmeye
snflandrma lt. rnein retmen alkan
renciye armaan verdi tmcesinde eyleyen, bundan
tr de vermek eyleminin birleim deeri vardr.
L. Tesniere'in kimya alanndan dilbilim alanna aktar
d bu kavram, eylemi tmcenin odak noktas sayan
birok dilbilimci benimsemitir. Bak. eyleyen.
birleimsel deike (Alm. kombinatorische Variante,
Fr. variante combinatoire, ng. combinatory variant).
Bir sesbirimin ya da anlambirimin eitli i balam ya
da evrelerde deiik gereklemelerinin her biri.
(Balamsal deike de denir.) Birleimsel deikeler
hibir zaman ayn balamda gereklemez; ancak ara
larnda ses (sesbilimlerde) ya da anlam (anlambirimlerde) yaknl vardr,
birleimsel sesbilgisi Bak. sesbilgisi.
birlekebilim (Alm. Synthematik, Fr. synthematiifte,
ng. synthematics). A. Martinet'nin kuramnda birlekebirimleri ele alan inceleme. Bak. birlekebirim.
birlekebirim (Alm. Synthem, Fr. syntheme, ng. syntheme). Biimsel ve anlamsal bakmdan iki ya da daha
ok sayda anlambirime ayntnlabilmekle birlikte,
szdizimsel aidan, szcenin br eleriyle, yerini
ald elerin kurduu trden ilikiler iinde bulunan
birim. A. Martinet'nin ortaya att bu kavram tretme

ya da biletirme yoluyla elde edilen bilimleri ierir.


Dizime kart olarak, elerinin ayr ayr konuucunun
seimine bal olmamas bu trl birimlerin belirgin
zelliidir. Her birlekebirim-belli bir anlambirim sn
fna balanr; dilbilgisi bakmndan birlekebirimle*
hibir zaman yeni bir anlaml birimler snf olutur
mazlar.
birletirme (Alm. Konjunktion, Fr. conjonction, ng.
conjunction). ki ayr derin yapy bir tek tmcede bir
araya getirme. rnein Aye yemek yiyor ile Fato
yemek yiyor, ve balacyla birletirilir, sonra silme d
ntrm sonucu zde eler atlr, ikinci ad dizi
mine yer deitirtilir, bylece Aye ve Fato yemek
yiyor elde edilir,
birliktelik (Alm. Kookkurrenz, Fr. cooccurrence, ng.
cooccurrence). Ayn szcede iki ya da daha ok sayda
dil biriminin bir arada bulunmas. Birliktelik kavram
araclyla szcklerin balamsal anlam saptanr,
birliktelik durumu (Alm. Komitativus, Fr. comitatif,
ng. comitative). Birlikte olmay belirten ad durumu,
bitim (Alm. Endung, Fr. terminaison, ng. ending). Soneki
ya da ekim ekini belirten genel nitelikli terim,
bitiim (Alm. Agglutination, Fr. agglutination, ng. agglutination). eitli dilbilgisel bantlar belirtilirken kke
ayr eklerin gelmesi. Bak. bitime. Bitiim olgusuna
rastlanan dillere tipbilimsel snflandrmada bitiimli
diller denir. Trke bu trl dillerdendir,
bitiimli diller (Alm. agglutinierende Sprachen, anleimande Sprachen, anfgende Sprachen, Fr. langues agglutinantes, ng. agglutinating languages, agglutinative
languages). Dillere ilikin tipbilimsel snflandrmada,
dilbilgisi bantlarn kklere getirilen ayr ayr ekler
le belirten, szcklerinde kk deiimi olmayan, bu
zellikleriyle ayrkan ve bknl dillerden ayrlan
diller. (Balantl diller, bitiken diller de denir.)
Trke bitiimli dillerdendir,
bitike (Alm. Konjunkt, Fr. conjoint, ng. conjunct). Birlekebirimde yer alan anlambirimlein her biri (A.
Martinet). Bak. birlekebirim.
bitiken diller Bak. bitiimli diller.
bitime (Alm. Agglutination, Fr. agglutination, ng. ag
glutination). Balangta birbirinden ayr olan, ama

tmce iinde sk sk bir araya gelen iki ya da daha


ok sayda enin salt nitelikli ya da g zmlene
bilir bir birim iinde birbirleriyle kaynamas (m.
nesne < ne+ise+ne, niin< ne+iin, nasl> ne+asl,
vb.).
bitmemitik grn (Alm. imperfektiye Aktionsart,
Fr. aspect imperfectif, aspect inaccompli, aspect nonaccompli, ng. imperfect aspect, imperfective aspect,
atelic aspect). Balamas ve sona ermesi gz nnde
tutulmadan oluumu iinde ele alman eylemin gr
n. rnein ocuk yemek yiyor, Adam yryordu,
vb. bitmemilik grn ierir.
Bloomfleld, Leonard (1887-1949^ Amerikan yap
salclnn kurucusu ABD'li dilbilimci. almalarn
nceleri yazl belgesi bulunmayan Kuzey Amerika
yerli dilleri zerinde younlatrd. Szl dil incele
melerine arlk verdi ve esremli betimsel yntemin
Amerika'da gelimesine katkda bulundu. 1924-1925
yllarnda Amerikan Dilbilim Demeini ve bu deme
in yayn organ olan Language dergisini kurdu. kinci
Dnya Sava srasnda askerlere yabanc dil retimi
konusunda almalar yapt. Army Special Training
Program ad altnda somutlaan youn bir yabanc dil
retim program oluturdu. 1942'de Outline Guide of
Foreign Language Teaching (Yabanc Dil retimi
in Klavuz) adl yaptn yaymlad. Bu yapt Ameri
ka'da yabanc dil retimine yepyeni bir bak as
getirdi. Bloomfleld ayrca Felemenke ve Rusa re
timi iin elkitaplar hazrlad. An Introduction to the
Study o f Language (Dil ncelemesine Bir Giri) [1914]
adl yaptnda Bloomfield Alman ruhbilimcisi W.
Wundt'un etkisinde kalarak anlksa! ruhbilimiden ya
rarland. 1926'da Language dergisinde yaymlad "A
Set of Postulates for the Science of Language" (Dil Bi
limi in Bir Koyutlar Dizisi) adl yazsndaysa an
lkl brakarak benimsedii karanlk grn
temel ilkelerini aklad. 1933'te yaymlanan Language
(Dil) adl yaptnda karanlk ve davran bir tu
tumla dile yaklaan Bloomfield yalnz gzlemlenebilen olgularn incelenmesi gerektiini ne srerek,
dili insan davrannn zel bir biimi olarak grd ve
uyaran-yant ilikisi iinde aklamaya alt. Bu g-

nileriyle Bloomfield Amerikan dilbiliminin br bi


lim dallarndan bamsz, kendi inceleme konusu ve
yntemleri olan zerk bir bilim dal durumuna gelme
sini salad. Bloomfeld'e gre dil incelemesine sebiHmsel biimden balamak gerekir. nk bu biimle
rin anlamlarn tanmlamak olanakszdr. Anlam da
lm kavramyla aklamaya alan dilbilimci, tm
kapsayc br inceleme olana bulunmadndan an
lam incelemesine girmekten kanr. Buna karlk, aynnl bir biim incelemesine ynelir. Bloomfield
Language adl yaptnda zmlemede biimleri do
laysz kurucularna ayrma ilkesini getirmitir. Bu ya
pttaki temel kavram ve ilkeler ABD'li dilbilimcileri
anlam inceleme d tutmaya yneltmi, salt biimsel
nitelikli incelemelerin gelitirilmesini salamtr.
Bloomfeld'in dalm kavram dalmsal dilbilimin
domasna yol amr. Dier yaymlan arasnda, zel
likle "Language or Ideas" (Dil ya da Dnceler)
[1936], "Meaning" (Anlam) [1943] gibi yazlar sayla
bilir.
boazsl (Alm. Pharyngal, Guttural, Fr. pharyngale,
gutturale, ng. phayngeal, guttural). Eklemleme nok
tas dilin kkyle boaz eperi arasnda artdaman
gerisinde yer alan nsz. Arapa'da ok sayda soluklu
boazsl vardr,
boazllama (Alm. Pharyngalisiemng, Fr. pharyngalisation, ng. pharyngealisation). Boazsl zellii al
ma.
boazsllatrma (Alm. Pharyngalisiemng, Fr. pharyngalisation, ng. pharyngealisation). Boazsl zellii
verme.
bouk (Alm. mild, Fr. mat, ng. mellow). Keskin nitelikli
sesbirimlere oranla yeinlii daha az, ses dalgas daha
dzenli olan sesbirimlerin zelliini belirtmek iin
kullanlr. rnein Trke /p/, /b/iftdudakslla bo
uk zelliini tar. Bak. keskin, ikicilik.
boumlama Bak. eklemleme.
boumlanma Bak. eklemlenme.
boumlu Bak. eklemli.
boumlluk Bak. eklemlilik.
Bopp, Franz (1791-1867). Karlarmal dilbilimin ku
rucularndan Alman dilbilimcisi. Ueber das Konjuga-

tionssystem der Sansbitsprache (Sanskrite'nin Eylem


ekim Dizgesi) [1816] adl temel nitelikli yaptnda
Sanskrite'yle eski Yunanca, Latince, Farsa ve Ger
mence arasndaki balan incelemi, bylece sz ko
nusu dillerin akrabalk ilikilerini ortaya koymutur.
Bir ilk ve ortak Hint-Avrupa diline ulamaya alan
Bopp'un br yaptlar arasnda zellikle Vergleichende
Grammatik des Sanskrit, Zend, Griechischen, Lateinischen, Litthauischen, Altslawischen, Gothischen und
Deutschen (Sanskrite, Zendce, Yunanca, Latince,
Litvanca, Eski Slavca, Gota ve Almanca'nm Karla
trmal Dilbilgisi) [1833-1852] anlabilir.
bo alan (Alm. Leerstelle, Fr. case vide, ng. empty position, empty slot). Bamsal dilbilgisinde, eylemlerin,
birleim deerlerine bal olarak evrelerinde oluturduklan, eyleyenlerle doldurulmas gereken alan. r
nein uyumak eyleminin bir (Ali uyuyorj, grmek ey
leminin iki (Ali, Aye'yi grm) bo alan vardr.
bobiim (Alm. Kenem, Fr. eneme, ng. eneme). L.
Hjelmslev'in kuramnda, sesbirim yerine kullanlan ve
ses tz bakmndan "bo" saylan, anlatmn biimi
dzlemindeki en kk aync birim. Bak. dolubirim.
blmleme (Alm. Segmentierung, Fr. segmentation, ng.
segmentation). Bir szce ya da dizimsel btn birim
ya da paralarna ayrma ilemi. (Kesitleme de denir.)
Blmleme yapsal dilbilimin zmleme yntemidir;
bu ilemin dizisel boyuta ilikin deitirim ilemiyle
btnlenmesi gerekir. Sylem dilbiliminde blmle
meye bavurulur.
Breal, Michel (1832-1915). Fransz dilbilimcisi. Kar
latrmal dilbilim almalarna Fransa'da hz veril
mesini salad. Tarihsel anlambilim almalarn yntemli biimde balatt. Essai de semantique (Anlam
bilim Denemesi) [1897] adl yaptyla bu almalara
dizgeli bir grnm kazandrd.
Brndal, Viggo (1887-1942). DanimarkalI dilbilimci.
Kopenhag Okulu'nun kurucularndandr. Dilde mantk
kavramlann bulmaya almr (Les Parties du discours [Szck Trleri], 1928).
Brugmann, Fiedich Kari (1849-1919). Alman dilbi
limcisi. Yenidilbilgiciler Okulu'nun en nemli dilbilimcilerindendir. Balca yaptlan: Morphologischen

Untersuchungen der indogermanischen Sprachen


(Hint-Avrupa Dilleri stne Biimbilim Aratrma
lar; H. Osthoff la birlikte) [1878-1881] ve Grundriss
der vergleichenden Grammatik der indogermanischen
Sprachen (Hint-Avrupa Dillerinin Karlatrmal Dil
bilgisi ilkeleri; B. Delbrckle birlikte) [1886].
budunbilim (Alm. Ethnolinguistik, Fr. ethnolingui$tique,
ng. ethnolinguistics). Genellikle, dili bir ekmin anla
tm arac olarak ele alan ve bildiriim koullaryla ba
lantl olarak inceleyen dal. Kimi dilbilimciler budundilbilimi toplumdilbilimin bir blm olarak grrler.
Kimi dilbilimcilerse toplumdilbilimin karmak top
lumlar, budundilbilimin yaln yapl toplumlar ere
vesinde geerli olduunu belirtirler. Genellikle budundilbilim dil ve dnya gr arasnda iliki kurar
(E. Sapir, B. L. Whorf), okdillilik sorunlar stne eilir.
bulama (Alm. Kontamination, Fr. contamination, ng.
contamination, blend). Bir enin bir baka eyi et
kileyerek, her ikisinin de birtakm zettiklerini tayan
bir baka enin olumasma yol amas.
buyrultusal (Alm. arbitrr, Fr. arbitraire, ng. arbitrary). Buyrultusallk ieren, buyrultusallk gsteren.
Bak. nedensiz.
buyrultusallk (Alm. Arbitraritt, Fr. arbitraire, ng.
arbitrariness). Dil gstergesinin rastlantsal olma
zellii. F. de Saussure, kimi durumlarda eliik yo
rumlara yol aan bu kavrama gstergenin simgesel
zellik tamadn, saymaca olduunu belirtmek iin
bavurmutur. Buyrultusallk, birok balamda nedensizlik teriminin eanlamls olarak kullanlr. Bak. nedensizlik.
buyrum kipi (Alm. Imperativ, Fr. imperaf, ng. imperative). Eylemin yaplmas gerektiini buyurarak
anlatan isteme kipi. Bu kipin Trke 1. tekil ve oul
kii kullanm yoktur, 2. tekil kii iin eylem kk, 2.
oul kii iin in, -iniz, 3. tekil kii iin -sin, 3, oul
kii iin -sinler ekleri kullanlr: ver, ver-sin, ver-in
(ver-iniz), ver-sinler.
buyrum tmcesi (Alm. Imperativsatz, Befehlssatz, Fr.
phrase imperative, ng. imperative sentence). Yklemi

buyrm kipinde olan tmce (m. Bu almay hemen


bitir!).
bkn (Alm. Flexion, ^Fr. flexion, Ing.flection, inflexion,
accidence). Bir szcn kkenine bitim denilen sonekler getirerek ve/ya da kken deimeleriyle durum
ve cins (adlarda, sfatlarda, adllarda), kii, zaman, kip,
grn ve at (eylemlerde), say belirten biimbilimsel yntem. Bknl dillerin zellii olan bkn, ad
(birok durumda sfat ve adllar da ierir) ve eylem
ekimlerinin tmn kapsayan genel bir olgudur. Bir
biimbirim bu dillerde birden ok ilev yerine getirir.
rnein Latince rosas ("glleri") szcnde -as bi
timi hem belirtme durumunu, hem diili, hem de o
ulu gsterir. A. Martinet, bir ekirdekle kipliklerinin
yan sra, gerektiinde szcenin geri kalan blmle
riyle balant salayan ilevsel bir enin oluturduu
bu trl birimleri dizimbirim olarak adlandrr.
bknl diller (Alm. flektierende Sprachen, Fr. langues
Jlexionnelles, ng. (in)flexional languages).Dillere ilikin tipbilimsel smflandmada dilbilgisi bantla
rm szcn deiken blmndeki deiimlerle, bir
baka deyile bknlerle belirten, biimbirimlerin ye
rine getirdii ilevleri, gsteren dzleminde ayr ayr
elere indirgemeye olanak bulunmayan, bu zellikle
riyle de aynkan ve bitiimli dillerden ayrlan diller.
rnein Latince bknl dillerdendir..
brn (Alm.Prosodie, Fr. prosodie, ng. prosody). Tit
rem, vurgu, durak, sre, vb. ses olgularnn genel ad.
Kimi dillerde (svee, ince, Japonca, Vietnamca,
Lonkundo dili, vb.) brn olgularnn bir blm dil
bilimsel bir ilev stlenir ve brnbilimin inceleme alanna girer.
brnbilim (Alm. Prosodie, Fr. prosodie, prosodematique, ng. prosody). Sesbilimin, bn inceleyen b
lm. Kimi ngiliz ve Amerikal dilbilimciler, genel
likle sesbilim incelemesinde ele alman ve sesbirim di
zililerini ilgilendiren birtakm olgular brnbilim iinde inceleyerek bu alann kapsamn geniletmi
lerdir.
brnbilimsel (Alm. prosodisch, Fr. prosodique, prosodematique, ng. prosodie). Brnbilime ilikin olan.

brnbirim (Alm. Prosodem, Fr. prosodeme, ng.prosodeme). Burun dzleminde yer alan birim. Para zelli
i tayan sesbilime kart olarak parast birim nite
lii gsteren brnbirimi sesbilimin zel bir blm
olan brnbilim inceler,
brnsel (Alm. prosodisch, Fr. prosodique, ng. prosodic). Brne ilikin olan, burun zellii tayan; tit
rem, vurgu, durak, sre, vb. olgulara ilikin olan,
btnce (Alm. Korpus, Fr. corpus, ng. corpus). Bir dili
betimlemek ve zmlemek amacyla derlenmi szl
ya da yazl rnekler, szceler btn. Her btnce bir
seme rndr. Betimlemeye ynelen bir dilbilimci
inceleyecei alan en iyi biimde yanstabilecek ve
kendisine elverili bir gzlem temeli sunabilecek bir
btnce saptamak zorundadr. Buna karlk, retici
dilbilgisinde, hi deilse buradaki anlamyla btnce
kullanlmaz.
btnleme (Alm. Integratiori, Fr. integration, ng. integration). Sesbilimlerden sz edilirken, bir balla
mda yer alma. rnein Trkede /p/, /f/, /t/, vb. ile
fb/, /v/, /d/, vb. titreimlilik ballamnda btnleme
gsterirler.
btnlememi (Alm. nicht-integriert, Fr. non-integre,
ng. non-integrated). Btnleme gstermeyen sesbi
limleri belirtir. Bak. btnleme.
btnlemi (Alm. integriert,\ Fr. integre, ng. integrated).
Btnleme gsteren sesbilimler iin kullanlr. Bak.
btnleme.
btnleyici dalm (Alm. komplementare Distribution,
Fr. distribution complementaire, ng. complementary
distribution). zde balamlarda bulunmayan iki dil
sel enin dalm zellii. rnein ocuk ve uyuyor
btnleyici dalm iindedir. Ayr snflara balan
makla birlikte, dizimsel dzlemde birbirini izleyebilen
ya da yalnz kimi ynlerden zde olan snflara giren,
ama ayn balamda kullanlmayan birimler btnleyici
dalm durumundadrlar,
byk nl uyumu (Alm. Palatalharmonie, Fr. harmonie palatale, ng, palatal harmony). Trke'de yalm ya
da eklerle uzatlm bir szcn ilk sesleminde art
nl varsa, ondan sonraki btn seslemlerde de art n
ller; n nl varsa, br seslemlerde de n nl bu

lunmas yoluyla oluan uyum (m. yapamad, balkla


rnz, vermedi, evleriniz).
byltme eki (Alm. Vergrsserungssujbc, Fr. augmentatif, ng. augmentative). eitli dillerde byltme ya da
stnlk kavram ieren nek ya da sonek. Bak. k
ltme eki.
byltmeli (Alm, vergrssemd, Fr. augmentatif, ng.
augmentative). Byltme eki alm biimleri belirtir.
Bak. kltme.

c
canl 1. (Alm. belebtes [Genus], Fr. [genre] anime, ng.
animate [gender]). Kimi dillerde canllar belirten ve
erille diili kapsayan cins. 2. (Alm. belebt, Fr. anime,
ng. animate). Szlk iinde snflar ve altsnflar olu
turmaya yarayan ikili kartlklardan birinin (canl/
cansz) olumlu esi. rnein insan, kedi, ku "canl"
snfna girer. Canl snf da kendi iinde insan ve
hayvan altsnflarna ayrlabilir. Bu kartlk reticidnmsel dilbilimde kimi tmcelerin yadrgatc y
nn (m. Kap su iiyor) aklamada kullanlr ve
dilbilgisinin szlksel kesiminde yer alr. Bylece ka
pann zellii [-canl] ya da [+cansz] olarak belirlenir,
(m. Su imek [+canl zne]). Bak. cansz?.
cansz 1. (Alm. unbelebtes [Genus], Fr. [genre] inanime,
ng. inanimate [gender]). Kimi dillerde, canl saylma
yan gndergeleri belirten ve doal yansz cinsle zde
leen cins. 2. (Alm. leblos, Fr. inanime, non-anime, ng.
inanimate). Szlk iinde snflar ve altsnflar olu
turmaya yarayan ikili kartlklardan birinin (canl/
cansz) olumsuz esi. rnein sandalye, bak, sokak
"cansz" snfna girer. Bak. canl2.
caymaca (Alm. Andkoluth, Fr. anacoluthe, ng. anacoluthon). Bir tmceyi olutururken yap deiikliine
bavurma, bir kurulu biimim btnlemeden bakas
na geme, dizimsel bir yapy birden keserek bir baka
yapya ynelme biiminde gerekletirilen deimece
(m. Sen Ankara'ya gel, sonra da bize uramamak!).
Cenevre Okulu. almalarnda F. de Saussure' yo
rumlamay ama edinen, bu arada dilbilimin eitli
kollarnda zgn grler gelitiren yapsal dilbilim
cilerden Ch, Bally ile A. Sechehaye, daha sonra da H.
Frei ile R. Godel'in oluturduu dilbilim okulu. Ce
nevre Okulu'nun grleri toplu olarak, ylda bir kez
yaymlanan Cahiers Ferdinand de Saussure adl der
gide yer alr.

Chomsky, Noam (do. 1928). retici-dnmsel dil


bilgisi kuramn oluturan ABD'li dilbilimci. Mantk
ve matematik verilerini doal dillerin incelenmesine
uygulayan Chomsky, dalmsa! dilbilimin kuramcs
ve hocas Z.S. Harris'ten byk lde etkilendi. Ku
ranm ilk kez, 1957'de yaymlanan Syntactic Structures (Szdizimsel Yaplar) adl yaptta ortaya koydu.
Olumlu ya da olumsuz ok sayda eletiri alan
Chomsky kuramm gelitirdi ve derin yapya dayal,
anlam boyutunu da kapsayan ikinci yaptn yaymlad:
Aspects o f a Theory o f Syhtax (Szdizim Kuramnn
Grnleri) [1965]. Chomsky'ye gre dilbilgisinin g
revi bir dilin tmcelerini tanmlamaktr. ncelemede
szdizim arlk tar. Bir dilde oluturulabilecek tm
celer ilkece sonsuz sayda olduundan Chomsky'nin
ngrd dilbilgisi yalnz gereklemi tmceleri de
il, aym zamanda gerekleebilecek tmceleri de ak
lamay amalar. Chomsky'nin yntemi zmsel-tmevanml deil, bireimsel-tmdengelimlidir. Dizgeye
bir metinden kalklarak varlmaz, metinler dizgeden
karsanr. Bu anlaya gre dil, sonlu sayda kuralla
sonsuz sayda tmce retmeye olanak veren bir dze
nektir; her tmce sonlu1uzunluktadr ve sonlu sayda
eler kmesinden oluur. retici-dnmsel dilbil
gisi u katmanlar ierir: Biimbilimsel sesbilim, reti
ci yap ve dizilim yaps. Szdizim almalan zerktir,
"anlam"dan bamszdr. Daha sonra ald eitli ele
tirileri deerlendiren Chomsky kuramn geniletir.
Saussure'n dil/sz kartl dorultusunda edin/edim
ayrmn getirir. Dilbilgisinin grevinin lksel konuucu-dinleyicmm dil edincini betimlemek olduunu ileri srer. Ona gre dilbilgisini szdizimsel, arilambilimsel ve sesbilimsel bileenler oluturur. Derin yap
anlamsal yorumun gerektirdii tm bilgileri ieren
mantk ilikilerinden oluan bir yap, yzeysel yapysa
sesil yoruma gerekli bilgileri ieren bir yap nitelii
tar. Chomsky'nin kuram, o zamana dek Amerika'da
egemen olan Bloomfield'in davran yaklamn sar
sarak anlk dil anlaynn benimsenmesini salam
tr. Hem anadili, hem de yabanc dil retimi ve kulla
nmnda eitli sorunlar yzeysel yap/derin yap aynmna dayanlarak aklanmaya allmtr. Descartes'

bir yaklamla diller arasndaki farkllklarn yzey


sel yapda yer aldn ne sren Chomsky dile getiri
len dncelerin evrenselliini savunur ve diller ara
sndaki ortak zellikler olarak niteledii tmeller ze
rinde durur. Dilin kkeni ve ileyiine ilikin olarak
doutana bir gr benimser. Dier yaptlar arasn
da, Current Issues in Linguistic Theory (Dilbilim Ku
ramnda Gncel Sorunlar) [1964], Topics in the Theory
of Generative Grammar (retici Dilbilgisi Kuramnda
zlekler) [1966], Cartesian Linguistics (Descartes'
1 Dilbilim) [1969], Language and Mind (D ve Dn
ce) [1969], Reflections on Language (Dil stne D
nceler) [1976], Rules and Representations (Kurallar
ve Gsterimler) [1983] anlabilir,
cins (Alm. Genus, Fr. genre, ng. gender). Kimi dillerde
eril, diil ya da yansz olma zelliini gsteren dilbil
gisi ulam. Dilbilgisel ya da biimsel nitelikli olan cins
anlamsal ltlerle tanmlanmaz, bir baka deyile do
al cins ayrmna uymaz; nk doal cinsle saymaca
cins bu ulamda i iedir. Kimi diller eril/diil/yansz
cinsler dmda canl/cansz cinsler de ayrt eder,
cins ad Bak. tr ad.
Coseiu, Eugenio (do. 1921). Rumen asll Alman dil
bilimcisi. Saussure'c yapsalclk dorultusunda anlambilime katkda bulundu, anlambirimcik aratrma
larm gelitirdi. Balca yaynlar arasnda, spanyol
ca olarak yazd Logicismo y antilogicismo en la
grammatica (Dilbilgisinde Mantksalclk ve Karmantksalclk) [1957], Sinerama, diacronia y historia
(Esrem, Artsrem ye Tarih) 11958] ve Teoria del
lenguaje y lingistica general (Dil Kuram ve Genel
Dilbilim) [1962] saylabilir,
cokusal ilev Bak. anlatunsalhk ilevi.
cmle Bak. tmce.


an ilevi (Alm. Appelfunktion, konative Funktion, m.
Fr. fonction appellative, fonction conative, ng. appellative function, conative function). Dilin, buyruk ver
me biiminde gerekleen ve dinleyiciye ynelik olan
ilevi. rnein oraya git! tmcesinde ar ilevi egemendir. Bak. anlatmsalkk ilevi, gnderge ilevi, ir
ki ilevi, yazn ilevi, stdil ilevi.
armsal (Alm. assoziativ, Fr. associatif, ng. associative). Biim ya da anlam asndan ortak zellikler su
nan szckler arasnda sylem dzlemi dnda kuru
lan bantlara ilikin olan, bu trl bir nitelik tayan
F. de Saussure'n dizimsel bantlara kart olarak ta
nmlad armsal bantlar, eitli eleri gcl
bir belleksel dizide bir araya getirir. Bu dzlemde her
hangi bir e, bir yldz burcu beini andrr, kendi
siyle bantl elerin ynetii bir noktaya benzer.
(Birok dilbilimci gnmzde dizisel terimini yele
mektedir.)
armsal alan (Alm. assoziatives Feld, Fr. champ as
sociatif, ng. associative feld). arm yoluyla arala
rnda biimsel ya da anlamsal bantlar kurulabilen
szcklerin oluturduu btn. rnein alm, yazm,
bakm arasnda biimsel; us, dnce, kavram arasnda
anlamsal bantlar bulunduundan, her iki dzlemde
de armsal alandan sz edilebilir.
apraz uyak Bak. uyak.
at (Alm. Diathese, Genus Verbi, Fr. voix, ng. voice).
znenin eylemi yapmasna, eylemin etkisi altnda
kalmasna ya da belli biimde onunla ilgili olmasna
gre eylemin sunduu durum; buna ilikin dilbilgisi
ulam. at, zneyle nesne bantsna ilikin bir ulamdr. Geleneksel dilbilgisinde, yklemin, eyleme katlanlarla kurduu bamlan belirtmek iin ijki ya da
daha ok biim bulunduunda atdan sz edilir. Ge
nellikle, eylemin sz konusu eitli deerlerini belirt
mek iin zel ekim ya da at ekleri kullanlr. Trk

ede atlarna gre eylemler etken, edilgen, dnl,


ite, ettirgen trlerine ayrlabilir. Baka snflandr
malar davardr.
ekim 1. (Alm. Deklination, Fr. declinaison,ng. declension). Ad ekimi: Tmcedeki eitli durumlarna gre
adlarn uradklar biimbilimsel deiikliklerin tm.
Ad ekimi dillerin yapsna gre byk bir eitlilik
gsterir ve genellikle adlar, adllar, sfatlan il
gilendiren bir dizge nitelii tar. 2. (Alm. Konjugation,
Fr. conjugaison, ng. conjugation). Eylem ekimi: e
itli zaman, kip, grn, at, say, kii, vb. ulamlarn
belirtmek zere eylemlerin uradklar biimbilimsel
deiikliklerin tm. Eylem ekimi de, ad ekimi gibi
dillerin yapsna gre byk bir eitlilik gsterir.
ekim eki (Alm. Endung, Flexionsendung, Fr. desinence,
terminaison, ng. ending, termination). eitli dillerde,
szcn deimeyen blmne (kk ya da gvdeye)
eklenerek bir ad ya da eylemin baland diziye zel
liini veren e. ekim eki, ad dizisinde durum, cins,
say, vb.; eylem dizisindeyse kii, at, say, vb. belir
tebilir.
ekimsiz (Alm. undeklinierbar, Fr. indeclinable, ng.
indeclinable). Ad ekimi bulunan dillerde, hibir du
rumda herhangi bir deiim gstermediinden ekim
d saylan birimleri belirtir.
ekirdek (Alm. Kem, Fr. noyau, ng. kernel). Kiplik ya
da tmce kurucusu diye adlandrlan eyle birlikte
tmceyi oluturan ve ad dizimiyle eylem dizimini kap
sayan e. 2. (Alm. Nukleus, Fr. nucleus, ng. core). L.
Tesniere'in kuramnda, tmcede anlamsal bir ilev ye
rine getiren kurucu e. rnein ocuk glyor tm
cesinde iki ekirdek vardr ocuk ve glyor (bu tm
cenin bir esi daha vardr: ki ekirdek arasndaki
ba).
ekirdek tmce (Alm. Kernsatz, Fr. phrase noyau,
phrase nucleaire, ng. kemel sentence). retici-d
nmsel dilbilgisinde, dizimsel kurallarn uygulan
mas ve zorunlu dnmlerin (etken, geili, bildirme
tmcesi) gerekletirilmesi sonucu elde edilen tmce.
ekirdek tmce yalnz zorunlu dnmleri iermesi
bakmndan tremi tmceden aynlr.

eviri (Alm. bersetzung, Fr. traduction, ng. translation). Bir dilde (kaynak dil) dzenlenmi bildirileri an
lam ve biem bakmndan edeerlik salayarak bir
baka dile (erek dil) aktarma ilemi; bu ilemin ger
eklemesiyle ortaya kan rn. eviri eyleminin ba
arl olabilmesi iin dil ii ve dil d balamlar,
dzanlamm yam sra yananlam gz nnde bulun
durmak gerekir. Kimi durumlarda insans eviri/zdevimli eviri, dil ii eviri/dilleraras eviri, szl e
viri/yazl eviri gibi aynmiar yaplr. Bak. zdevim
eviri.
eviribilim (Alm. bersetzungswissenschaft; Fr. traductologie, ng. Science o f translation). eviri sorunlarn
ele alan, bir eviri kuram araclyla olgular deer
lendirmeye, sorunlara zm getirmeye alan, dilbi
limin yan sra gstergebilim, edimbilim, yorumbilim,
vb. dallarn katklarndan da yararlanan karna nitelikli
ve oluum iinde bulunan dal.
evre (Alm. Umgebung, Fr. environnement, ng. environment). Bir birimden nce ya da sonra gelen ayn
trden birimlerin tm; bunlarn oluturduu kk
balam. evre kavram, dalmsal dilbilimin temel
kavramlanndandr.
evrikleme (Alm. Anagramm, Fr. anagramme, ng. anagram). Bir szckteki yazalarn dzenini deitirme
yoluyla elde edilen szck,
evriyaz (Alm. Transkription, Fr. transcription, ng.
transcription). Gsteren dzlemindeki ses birim ve/ya
da olgularm olduklar gibi, eksiltmeden ya da oalt
madan yazil biime dntren yazm tr. En yaygn
evriyaz yntemi Uluslararas Sesbilgisi Demei'ninkidir. 1886'da kurulan bu demek 1888'de sz konuu
evriyazy oluturup srekli biimde gelitirmitir.
Son dzenlemeler 1952 ve 1979'da yaplmtr. Sesil
evriyazya kart olarak sesbilimsel evriyazda yal
nz anlam ayrc ses olgular belirtilir,
kak Bak. eklemleme noktas.
k dlrumu (Alm. Elativ, Fr. elatif ng. elative). Bir
yerden kma devinimini belirten ad durumu,
kma durumu (Alm. Ablativ, Fr. ablatif ng. ablative).
Ad ya da ad soylu szcklerde genellikle kaynak, u

zaklama, ayrlma belirten durum. Trke'de kma


durumu -den (-dan, -ten, -tan) ekiyle gsterilir,
iftdudaksl (Alm. Bilabial, Fr. bilabiale, ng. bilabial).
Ses yolunun kapanmas dudaklar dzeyinde ve her iki
dudak araclyla gerekletiinde oluan nsz (m.
[b]).
ift eklemleme Bak. ift eklemlilik.
ift eklemlilik (Alm. Doppelgliederung, Fr. double arti
culation, ng. double articulation). Dilin, iki trl
zmleme sonucu elde edilen, iki aamal bir seim ey
lemiyle gerekleen szceleri oluturma dzenei.
"Bir dil, insan deneyiminin, topluluktan toplulua de
ien biimlerde anlamsal bir ierikle sessel bir anla
tm kapsayan birimlere, baka bir deyile, anlambirimlere ayrtmlmasm salayan bir bildiriim aracdr; bu
sessel anlatm da, her dilde belli sayda bulunan, z ni
telikleriyle karlkl bantlar bir dilden brne de
ien ayrc ve ardk birimler, baka bir deyile ses
bilimler biiminde eklemlenir." (A. Martinet). ift ek
lemlilik doal dillerin en belirgin zelliidir ve ilevselci okulun almalarnda ok nemli bir yer tutar,
iftleme (Alm. Syllepse, Fr. syllepse, ng. syllepsis). Bir
szc hem z, hem de eretilemeli anlamda kul
lanma,
ift uyak Bak. uyak.
ift nl Bak. ikili nl.
ift nsz Bak. nsz.
izgisel (Alm. Linear, Fr. lineaire, ng. linear). Zaman iinde gerekleen dilsel gstergenin tek boyutlu, izgi
zellii tayan yaylmna ilikin olan; bu trl bir
yaylm gsteren. Dil gsterenleri izgiseldir,
izgisellik (Alm. Linearitt, Fr. linearite, ng. linearity).
Ayrk elerin dizimsel boyutta art arda sralanmas.
F. de Saussuren ortaya att bu kavram doal dille
rin temel niteliklerinden birini belirtir. Btn dilsel
dzenek izgisellie baldr. Dilsel gstergeler tek
boyutta ilerler; o da, zaman izgisidir. Bunlarn e
leri, birbirini izleyen ardk elerdir,
ocuk dili (Alm. Kindersprache, Fr. langage enfantin,
ng. child language, infant language). Kk yataki

ocuklarn kimi szckleri bozarak ya da kendilerine


zg kullanmlara bavurarak oluturduklar anlatm,
oul (Alm. PluralyFr. pluriel, ng. plural). Tekile kart
olarak okluu belirten dilbilgisi ulam. Trke'nin
oul belirten ekleri -ler (gz-ler), -imiz (gzcmz,
gzlerimiz), -k (git-tik, git-sek), -iniz (gitt-iniz), -uz
(gidiyorsun-uz), -um (gide-lim), vb. dir.
okanlaml (Alm. polysem, mehrdeutig, Fr. polysemique, ng. polysemous). Birok anlam olan, okanlamllk gsteren. okanlaml szckler kimi durumlarda
yorum yanllna yol aar. Bak. okanlambhk.
okanlamllk (Alm. Polysemie, Mehrdeutigkeit, Fr. polysemie, ng. polysemy). Bir gsterenin birok gs
terilen belirtme zellii; bir birimin birok anlam ierme durumu. rnein Trke'de ba anlambirimi
okanlamllk ieren bir edir. okanlamllk sklk
kavramyla yakndan ilgilidir. En sk rastlanan birim
ler, okanlamlln en youn dzeye ulat eler
dir. Balam ve durum, kullanm dzleminde okanlamll dengeleyici ve anlam belirsizliini giderici
etkenlerdir.
okbalalk (Alm. Polysyndeton, Fr. polysyndete, ng.
polysyndeton). Benzer ilevi olan elerin art arda
balala birlikte kullanlmas durumu. rnein O da,
sen de, ben de bu konuya ne o gn deindik^ ne de bu
gn.
okbireimli diller (Alm. polysynthetische Sprachen,
Fr. langues polysynthetques, ng. polysynthetic languages). Gvdeleyici dillerin bir baka ad. Bak.
gvdeleyici diller.
okdillilik (Alm. Plurilingu[aljismus, Mu itilin^gu[al]ismus, Fr. multilinguisme, plurilinguisme, ng.
plurilinualism, multilingualism). Bir bireyin ikiden
ok dil bilmesi ya da bir toplumda ikiden ok dil ko
nuulmas. okdillilik kimi kez bildiriim durumlarna
gre deiik diller kullanlmas biiminde ortaya kar,
ok uyak Bak. uyak.
okyanl kartlk (Alm. multilaterale opposition, Fr.
opposition multilaterale, ng. multilateral opposition).
Bir dizgede iki esinin ortak yanna, br kartlk
larda da rastlanan kartlk. rnein Latin abecesinde
ki P/R biimleri arasndaki kartlk okyanldr, nk

P (ortak e) B'de de karmza kar. Bak. ikiyanh


kartlk.
zme (Alm. Dekodierung, Fr. decodage, ng. decoding).
Bildiriim srecinde, alcnn bildiriyi alglayp yo
rumlamas.
zmleme (Alm. Analyse, Fr. analyse, ng. analysis).
Dilbilimcinin ele ald verileri ayrtrarak daha k
k elere indirgemesi, bir btn elerine ayr
mas; bu elerin z nitelik ya da ilevlerini belirle
mek amacyla gerekletirdii deiik trden ilemle
rin tm. Bak. ierik zmlemesi, sylem zmle
mesi, anlambirimcik zmlemesi.
zmleyici (Alm. analytisch, Fr. analytique, ng. analytic). zellikle kkenle dilbilgisel elerin ayrt edi
lemedii, szcklerinin deimez bir nitelik almaya
yneldii dilleri belirtir.

D
da adlan bilimi (Alm. Oronymie, Fr. oronymie, iig.
oronymy). Dalarn adlarn inceleyen zeladbilim da
l.
dalm (Alm. Distribution, Fr. distribution, ng. distribution). Bir sesbilimin, anlambirimin ya da dizimin
deiik kullanm ya da balamlardaki evrelerinin t
m. rnein Trke yol anlambiriminde /o/ nun da
lmn yi ve IV oluturur. Dalm kavram, dalm
sa! dilbilimin temelinde yer ahr. ki birim ayn ba
lamlarda gerekleirse, ayn dalm snfna girdikleri,
ayn ulama balandklar, dalm asndan edeer
olduklar sylenir. Hibir balam ortakl olmayan bi
rimler btnleyici dalm durumundadr. Kimi bi
rimlerinse balamlarnn bir blm zde, bir blm
ayrdr. Dalm zde elerin dalmsal sniflarda
toplanmas ve karsama yoluyla bir dilin tm dilbil. gisi ortaya konulabilir.
dalmc (Alm. Distributionalist, Fr. distribu
tion[njaliste, ng. distributionalist). Dalmclktan
yana olan, dalmsal dilbilim grn benimseyen.
dalmclk (Alm. Distributionalismus, Fr. distribu
tion[n]alisine, ng. distributionalism). Dil inceleme
lerinde dalmlara ncelik veren, eleri dalm
larna gre saptayp snflandran Amerikan yap
salcl; dalmsal dilbilim. Yapsal dilbilimin bir t
r olan dalmclk, dil olgularn bir davran biimi
olarak grr. Ses dizililerine indirgedii dil bi
rimlerini, esremli boyutta ve dizimsel dzlemde bir
leme zelliklerine gre betimler. L. Bloomfeld'den
kaynaklanan ve Z. S. Harris'in gelitirdii dalmclk
bir btnceden kalkarak eitli dzeylerdeki (sesbilim
sel, biimbilimsel, szdizimsei) ayrk nitelikli eleri,
anlam ie kartrmadan, karlkl bamllklar a
sndan inceler. Btncedeki szceleri dolaysz kurucu
larna, onlar da kendi elerine, vb. indirger. Sesil
verilerle yetinerek bunlarn dzenliliklerini, bir baka

deyile yapy ortaya koymaya ynelir. Anlama ba


vurmad gibi konuucu ve durum kavramlarn da bir
yana iterek, eitli dzlemlerde belirlenen biimlerin
evrelerini, dalmlarn, dalmsal snflarn belir
ler. Betimsel ve tmevanml bir yntem ieren dalmclk, sonlu sayda tmce stne ilem yapndan
konuan bireyin dilsel yaratcln, reticiliini orta
ya koyamaz. Dalmclk uzun sre Amerikan dilbi
limine egemen olmu, bu akma kar oluan tepkiler
den retici-dnmsel dilbilgisi akm domutur.
dadmsal (Alm. distributionell, Fr. distributionnel, ng.
distributional). Dalma, dalmlara ilikin olan; da
lmlar ele alan.
dadmsal zmleme (Alm. Distributionsanalyse', Fr.
analyse distributionnelle, ng. distributional analysis).
Dizimsel boyuta ynelen ve bir eyi ilevi asndan
deil de sz zincirindeki konumu bakmndan tanm
layan zmleme tr.
dalmsal dilbilim (Alm. distributionelle Linguistik, Fr.
linguistique distributionnelle, ng. distributional linguistics). Dalmclm bir baka ad. Bak. dahmchk.
dank (Alm, diffus, Fr. diffus, ng. difjuse). Balca iki
biimlendiricinin birbirinden uzakta kald sesbirimlerin niteliini belirtmek iin kullanlr. Trke'de /t/,
/d/ disilleri, /f/, M dudaksldisilleri, /i/, //, /u/ gibi
kapal nller dank zellii tar. Bak. youn, ikici
lik.
dalga kuram (Alm. Wellentheorie, Fr. theorie des
ondes, ng. wave theory). Komu diller arasnda gr
len benzerlikleri aklamak amacyla J. Schmidt'in
1872 ylnda oluturduu kuram. Bir dilin yaylmasn
ve btnln birletirici g salar. Bu g, lehesel
ayrmlamay nleyebildii gibi, bir yeniliin yaylma
sn da salayabilir. Bir lehe olgusunun uzamsal snr
larm belirtmek iin dalga teriminin kullanlmasn bir
letirici, birlik salayc gcn bu ikinci biimi geerli
klar.
dalgalanma (Alm. Schwankung, Fr. fluctuation, ng.
fluctuation). Ayn konuucunun ayn koullarda bir
anlambirimde iki ya da daha ok sayda sesbilimi bir
biri yerine kullanabilmesi sonucu ortaya kan durum.

ada dilbilimin ok nemli bir kavram olan sesbi


rim dalgalanmas zgr bir almamadr. ancak dzenli
bir ileyi gstermez ve yanszlamayla karmaz:
nk yanszlama, anlambirimin herhangi bir ye
rinde belli bir kartln ortadan kalkmasdr, oysa
dalgalanma, anlambirimin herhangi bir yerinde iki
sesbirimin almamasnm rndr; bu durumda belli
bir kartlk ilemez olur. 1970'lerde 47 kiinin ko
nutuu ve Fransz dilbilimcisi C. Clairis'in inceledii
Kavakar dilindeki (Gney Amerika yerli dillerinden
biri) /l/ - /j/ kartln oluturan sesbirimlerin almamas bu oguya iyi bir rnektir: Gerekten de, /lejes/
"grmek, bakmak", /lawcen/ "balk" ve /lalas/. "yz
mek" ls, belirtilen trden bir almama sonucu ve
herhangi bir anlam deiiklii olmadan /jejes/,
/jawcen/ ve /jajas/ biimine brnebilir. Dalgalanma
olgularnn saptanabilmesi iin, sesbilimsel inceleme
nin yaplm olmas, yanszlama durumlarnn, sesbi
rimlerin birleimsel ve zgr deikeleriyle dalm
alanlarnn belirlenmi olmas zorunludur.
damaksl (Alm. Palatal, Gaumenlaut, Fr. palatale, ng.
palatal). Damakla oluturulan ve pek ok tr bulunan
nl ve nszlerin ortak ad. rnein kedi szcn
deki [e] sesi de, Mm szcndeki [k] sesi de damak
sldr.
damaksllama (Alm. Palatalisierung, Mouillierung, Fr.
palatalisation, mouillure, ng. palatalisation). Bir se
sin eklemlenme blgesinin artdamak blgesinden ndamak blgesine kaymas. rnein [u], damaksllama
sonucu [] olur.
damaksllatrma (Alm. Palatalisierung, Muillierurig,
Fr. palatalisation, mouillure, ng. palatalisation). Bir
sesin eklemlenme blgesini artdamaktan ndamaa
kaydrma.
daralt (Alm. Enge, Konstriktion, Fr. constriction, ing.
eonstriction). Ses yolunda, srtmeyi andran bir ses
kmasna yol aan daralma. Bak. daralth.
daraltl (Alm. Konstriktiv, Engelaut, Fr. constrictive,
ng. constrictive). Ses yolunda bir daralma, eklemleyici enin eperinde bir srtme sonucu oluan e
itli nszlere verilen ortak ad. (Srtmeli de denir.)
rnein [f], [v] daraltllardandr.

dar evriyaz Bak. sesil evriyaz.


Darmesteter, Arene (1846-1888). Fransz dilbilimcisi.
Szlklk ve szlkbilim alanlarndaki almala
ryla tannr. La Vie des mots etudiee dans leursignification (Anlamlan Bakmndan incelenen Szcklerin
Yaam) [1887] ve A. Hatzfeld'le birlikte hazrlad,
lmnden sonra A. Thomas'nm katklanyla bitirilen
Dictionnaire general de la langue franaise (Fransz
Dilinin Genel Szl) [1890-1900] adl yaptlarn ya
zandr.
dar nlfi (Alm. enger Vokal, Fr. voyelle etroite, ng.
narrow vowel). Kimi snflandrmalarda, dil kaslarnn
gerilmesi, bylece ses yolunun daralmas sonucu olu
an nl (m. [], [i], [u]5[], vb.).
Dauzat, Albert (1877-1955). Fransz .dilbilimcisi. il
zamsa! dilbilim ve kkeribilim almalannm yan sra
Franszca'nn artsremiyle ilgili aratrmalar yapmtr.
Dictionnaire etymologique de la langue franaise
(Fransz Dilinin Kkensel Szl) [1938] yenilenmi
biimiyle (J. Dubois ve H. Mitterand'n katksyla) bu
gn de geerliini srdrmektedir. Dauzat aralarnda
Le Franais modeme 'in de bulunduu eitli dilbilim
dergilerinin de kurucusudur,
deer (Alm. Wert, Fr. valeur, ng. value). Bir dil biri-'
minin dizgedeki konumundan, br benzer birimlerle
ayn dilsel yap iinde kurduu bantlardan kaynak
lanan grece durum. Deer kavram F. de Saussure'le
birlikte dilin bir tz olmayp bir biim nitelii tad
nn anlalmasyla domutur. Dilsel bir enin dee
rini belirleyebilmek iin, onunla aym dzlemde yer alan br elerle kurduu kartlk bamlann gz
nnde tutmak gerekir. Bu kavram nda dil eleri
ne olduklanyla deil, ne olmadklanyla tanmlanrlar,
deerbilim (Fr. cociologie). Kartlklara dayanlarak or
taya konulmu gstergesel deerlere ilikin incele
meye A. Martinet'nin verdii ad. Deerbilim, dilbilgi
sel ve szlkbilimsel olmak zere iki dzlemde ilem
yapar.
deini (Alm. Argument; Fr. argument, ng. argument).
Tmcedeki eyleyenlere verilen bir baka ad. rnein
Arkadalar onu bilgisayar uzman olarak tanr tm

cesinde yklemin (tanr) deinii vardr: Arkada


lar, o, uzman.
deii (Alm. Permutation, Y.permutation, tng. permutation). 1. Sz zincirinde yer alan elerin sra deitir
mesi. rnein yok ile koy szcklerinde ki ve /y/ sesbirimleri asndan deii vardr. 2. Dilbilgisel
almama.
deiikleme (Alm. Enallage, Fr. Enallage, ng. enal
lage), Kullanlmas beklenen bir biim, bir kurulu ye
rine bir bakasn gerekletirme (m. gelecek zaman
yerine imdiki zaman, belirte yerine sfat, vb. kul
lanma).
deiim 1. (Alm. Wandel, Fr. changement, ng. change).
Bir dilin belli bir evresinden bir sonraki evresine dein
birimlerin ya da birim topluluklarnn gsteren ya da
gsterilen asndan baka duruma girmesi ya da yerle
rini baka elere brakmas. 2. (Alm. Kommutation,
Fr. commutation, ng. commutation). Deitirim so
nucu ortaya kan durum,
deiimsiz (Alm. unvernderlich, Fr. invariable, ng. invariable). Bknsel deiimlere uramayan eler iin kullanlr.

deike (Alm. Variante, Fr. variante, ng. variant). Bir


dil biriminin, deerinde herhangi bir deiiklik olma
dan brnd biimlerin her biri. Deikeler ayn bi
rimin eitli gereklemeleridir ve o birimin dalm
alann olutururlar. Sesbilimlerin balamdan doan
deikeleri balamsal ya da birleimsel deikeler, ki
ilerin zelliklerinden kaynaklanan deikelerse birey
sel deikeler adn alr. (Bakalak da denir.)
deiken (Alm. Variable, Fr. variable, ng. variable).
eitli deerler alabilecek nicelik. rnein, tmce ya
pmyla ilgili olarak AD (Ad Dizimi) ben, ocuk, aa,
vb. deerlere brnebilecek bir deikendir,
deikenlik (Alm. Variation, Fr. variation, ng. variation). Bir dilin sre, uzam ve toplum iinde deiik bi
imlere brnme zellii. Artsremli deikenlik ta
rihsel dilbilimin; uzamsal deikenlik dilbilimsel co
rafyann ve toplumsal deikenlik toplum-dilbilimin
inceleme alanna girer.

deilem.e (Alm. Hypallage, Fr. hypallage, ng. hypallage). Szbilimde, tmcedeki bir eyi, ayn tmcede
ki bir baka eye ilikin zellikle niteleme.
deimece (Alm. Figr; Tropus, Fr. figre, trope, ng.
figre, trope). Kurala ya da edeer, ama daha yaln ve
dolaysz bir anlatma oranla belirgin bir deiim gste
ren her trl dilsel birim ya da bu trl birimler ieren
her trl dzenleni; bir gstergenin ya da bir gster
geler btnnn "gerek" diye nitelendirilen anlam
dnda kullanlmas. Deimece genellikle iki nesne
ya da varlk arasndaki benzerlik (eretileme) ya da
herhangi bir edeerlik (dzdeimece) ilikisi aracl
yla bir gsterge ya da gstergeler btnnn bir
baka gsterge ya da gstergeler btnnn yerine
kullanlmasndan kaynaklanr. Kimi deimeceler,
tmcedeki elerin dzenleni biiminden, tmce ku
ruluundan, biemsel zelliklerden, vb. doar. ada
kuramclarn ou, deimece kavramnn kapsamn
byk lde genileterek hem gstergelerin anlamn
etkileyen, hem de herhangi bir anlam deiikliine yol
amayan, yalnzca dzenlenile ilgili olgular bu te
rimle belirtir.
deimeceli (Alm. fgurativ, Fr. figre, ng. figurative).
Deimece sonucu ortaya kan anlam iin kullanlr.
rnein Aslanlar ma kazand sznde "gllk,
vb." belirten aslan szc, deimeceli bir anlam ie
rir.
deitiri (Alm. Permutation, Fr. permutation, ng. permutation). Deii yapma. Bak. deii.
deitirici (Alm. Modifikator; Fr. modificateur, ng.
modifier). Dzeksel bir kuruluta, dalm kuruluun
tmnden ayr kurucu. rnein Kolu krk adam ku
ruluundaki kolu krk deitiricidir.
deitirim 1. (Alm. Kommutation, Fr. commutation, ng.
commutation). Anlatm ya da ierik dzleminde bir
enin yerine bir baka e koyarak bu deiikliin
br dzlemde de herhangi bir deiiklie yol ap
amadn snama ilemi; ayn dizide yer alan eler
den birinin yerine dizimsel dzlemde bir bakasn
koyma. Sesbilimde birimler deitirimle saptanr. Bir
tek paralar birbirinden ayn olan (m. sel/tel) gs
terge iftleri karlatrlarak bu ayrln gsterilenleri

de birbirinden ayrp ayrmad aratrlr. Bylece


sesbirim dizileri belirlenir. Sesbilimden esinlenen anlambilimcile* de deitirim kavramndan geni lde
yararlanmaktadr. 2. (Alm. Substitution, Fr. substitution
ng. substitution). zellikle retici-dnmsel dilbil
gisinde, silinen bir kurucu yerine bir baka kurucu ge
tirme.
denek (Alm. Infomant, Fr. informateur, ng. informant).
Btnce oluturarak bir dili ya da dilsel bir olguyu in
celemeyi amalayan dilbilimciye dilsel gere salayan
birey.
deneysel sesbilgisi Bak. sesbilgisi.
derilme (Alm. Kontraktion, Zusammenziehung, Fr.
contraction, coalescence, ng. contraction). Sz zin
cirinde yan yana olan kimi nllerin kaynaarak tek
nlye ya da ikili nlye dnmesi (m. pazartesi<
pazar+ertesi).
derin yap (Alrt. Tiefenstruktur, Fr. structure profonde,
ng. deep structure). retici-dnmsel dilbilgisinde,
szdizimsei bileende elde edilen, evrensel nitelikli
olduu varsaylan, biimsel, soyut tmce yaps. Bir
tmcenin dnmsel sre ncesindeki derin yaps,
o tmcenin anlamn belirler. Yzeysel yapda esesli
olan tmcelerin deiik anlamlan derin yapda gste
rilebilir. Bak. yzeysel yap.
devimsel (Alm. dynamisch, Fr. dynamique, ng. dynamic).
Dural dilbilime kart olarak, artsremli dilbilimi be
lirtmek iin kullanlr,
devrikleme (Alm. Anastrophe, Fr. anastrophe, ng. anastrophe). Szcklerin tmce iindeki olaan diziliine
uymayan sralan (m. Oraya git yerine git oraya; ki
ilerin ou yerine ou kii). Devrikleme genellikle
tumturakllk salayc ya da biemsel bir dntrm
sonucu elde edilir,
devriklik (Alm. Inversion, Umkehrung, Fr. inversion,
ng. inversion). Olaan ve sk grlen bir sralan d
zeninin yerini bir tmcede baka trl bir sralama d
zeninin almasndan kaynaklanan durum. rnein
Trke'de zneyle yklem, eylemle tmle yer dei
tirdiinde devriklikten sz edilir: Bak. devrik tmce.
devrim Bak. dil devrimi.

deyim (Alm. Ausdruck, Redensart. Fr. locution, ng. locution, formula). Bir tr szlksel birim oluturan
anlambirim toplamas; genellikle z anlamndan az
ok ayr bir anlam ieren kalplam sz (mkplere
binmek).
deyi Bak. biem.
deyibim Bak. biembitim.
d akma Bak. akma.
d balam Bak. balam.
d gsterici Bak. gsterici.
dzeksel (Alm. exozentrisch, Fr. exocentrique, ng.
exocentric). Dolaysz kurucular zmlemesinde, da
lm kurucularndan biriyle zdelemeyen dizimler
iin kullanlr. rnein, zneyle yklemden oluan di
zim dzekseldir. Bak. izeksel
d patlama (Alm. Explosion, Fr. explosion, ng. explosion). Kapantllar oluurken i patlama ve durak
lamay izleyen sonuncu ve en nemli evre,
d patlamal (Alm. Explosiv, Explosivlaut, Verschlusslaut, Fr. explosive, ng. explosive). D patlama ieren
nsz. Bak. kapantb.
Diez, Fiedrich (1794-1876). Alman dilbilimcisi. Ro
man dilleri zerinde alm, tarihsel yntemin en nemli kuramclar arasna girmitir. Grammatik der
ro?nanischen Sprachen (Roman Dilleri Dilbilgisi)
[1836-1838] ve Etymologisches lYrterbuch der romanischen Sprachen (Roman Dillerinin Kkenbilim Sz
l) [1853] balca yaptlardr,
dil (Alm. Sprache, Fr. langue, langage, ng. language).
Belli bir insan topluluuna zg, ift eklemli sesli gs
tergeler dizgesi. F. de Saussure'n yapt ve birok
dilbilimcinin benimsedii ayrma gre, dilyetisinin
toplumsal rn olan dil, bu yetinin bireylerce kullan
labilmesini (bak. sz) salayan ve toplumca benim
senmi olan uzlamsal bir dzendir. Hem gsterenler
le gsterilenlerin birlemesiyle oluan bir dizge, hem
de bu birleimin rn olan gstergelerle bunlar olu
turan ve bunlarn oluturduu elerin ileyi kuralla
rn ieren bir dzenektir. A. Martinet'nin nl tanm
na gre "bir dil, insan deneyiminin, topluluktan toplu
lua deien biimlerde, anlamsal bir ierikle sessel

bir anlatm kapsayan birimlere, baka bir deyile


anlambirimlere ayrtnlmasn salayan bir bildiriim
aracdr; bu sessel anlatm da, her dilde belli sayda
bulunan, z nitelikleriyle karlkl bantlar bir dil
den brne deien ayrc ve ardk birimler, baka
bir deyile sesbilimler biiminde eklemlenir." 2. Bildi
riim salama arac olarak kullanlan ve doal diller
dnda kalan her trl gstergeler dizgesi, anlatm
yntemi (m. sinema dili, anlann dili).
dil ailesi (Alm. Sprachfamilie, Fr. famille de langues,
ng. family o f lnguages, linguistic family). Ayn ana
dilden tremi, ortak bir kkene balanan dillerin oluturduu btn. XIX. yzylda zellikle F. Bopp'la
balayan karlatrmal dilbilgisi almalaryla dil ai
leleri saptanmtr: Hint-Avrupa, Hami-Sami, vb. dil
aileleri. Bu konuda kesin saylabilecek sonularn yan
sra dorulanmas glk gsteren varsaymlara da
rastlanmaktadr. Trke, Ural-Altay dil ailesinin Altay
beindendir.
dil atlas (Alm. Sprachatlas, Fr. atlas linguistiquef ng.
linguistic atlas). Bir blgedeki belli bir dilsel biimin
deiik lehelerde brnd grnmleri yanstan ya
da dil ve lehelerin dalmm gsteren eitli haritala
rn oluturduu btn. XX. yzyl balarnda J.
Gillieronun E. Edmont'la birlikte Fransa'ya ilikin ola
rak hazrlad atlas, en nl dil atlasdr.
dilbilgisel (Alm. grammatisch, Fr. grammatical, ng.
grammatical). 1. Dilbilgisine ilikin olan, dilbilgisiyle
ilgili. 2. Dilbilgisine uygun olan. Bak. dilbilgisellik.
dilbilgisel aylardk (Alm. Agrammatikalitt, Fr. agrammatiealite, ng. agrammaticality). Bir dilin yapsna,
kurallarna uymama durumu. Dilbilgisel aykrlk ko
nuucularn edin dzlemindeki yargsna dayanlarak
belirlenir.
dilbilgisel zmleme (Alm. Satzanalyse, Fr. analyse
grammaticale, ng. grammatical analysis). Tmcedeki
elerin dilbilgisi ulamlarn ve ilevlerini belirlemeye
yarayan ilem.
dilbilgiselleme (Alm. Grammatikalisierung, Fr. grammaticalisation, ng. grammaticalisation). Dilin evrim
sreci iinde bir szlkbirimin biimbirime d
nmesi.

dilbilgisellik (Alm. Grammatikalitt, Fr. grammaticalite,


ng. grammaticality). Dilbilgisine, bir dilin tmce ya
psna uygunluk. Dilbilgisellik yargs, bir dili anadili
olarak bilen bireylerin edincinden kaynaklanr ve bir
tmcenin doru oluturulup oluturulmadna, dilbil
gisine uyup uymadna ilikin bir i duyguya bala
nr.
dilbilgisi (Alm. Grammatik, Fr. grammaire, ng. grammar). 1. Bir dilin ileyiini ve sunduu dzeni ortaya
koyan, zellikle de biimbilimle szdizimi kapsayan
inceleme. Kimi dilbilgileri, biimbilim dzleminde
szck yapmn da kapsamna alr. 2. Dilsel kullan
mn kimi ynlerini kurala balamay amalayan buyu
rucu ve kuralc inceleme. Geleneksel dilbilgisi salt ku
ralc bir daldr. 3. retici-dnmsel anlayta, bir di
lin konuucu-dinleyicilerince geerli saylan tmceleri
retebilecek bir dzenek oluturmak zere dilbilimci
nin kurduu biimsel dizge. 4. Konuucu-dinleyicinin
tmceleri retmesini ve anlamasn salayan i dizge
ve bilgi; edin,
dilbilgisibirim (Alm. Gramme?n, Fr. grammeme, ng.
grammatical morpheme). Dilbilgisel anlambirim (K.
L. Pike, B. Pottier). Dilbilgisibirimlerin kimi baml
(ekler), kimi bamszdr (eitli dillerdeki tanmlklar,
geler, kimi belirteler),
dilbilgisiyitimi (Alm. Agrammatismus, Fr. agrammatisme, ng. agrammatism). Dilbilgisel anlambirimleri
kullanamama biiminde beliren, tmcelerin salt szlkbirim sralanlarna indirgendii szyitimi.
dilbilim (Alm. Sprachwissenschaft, Linguistik, Fr. linguistique, ng. nguistics). Kendine zg yntemlerle
genel olarak dil olaym, zel olarak da doal dilleri
yaplan, ileyileri, sre iindeki deiimleri, vb. a
sndan inceleyen insan bilimi. nsan bilimlerinin en
gelimii saylan dilbilim, gnmzde szl dile n
celik tanyan, hem tmdengelimli, hem tmevanml
yaklamlar ieren, yansz gzlemlere, nesnel bak alarna dayanan, betimleyici ve/ya da aklayc bir
dal zellii tar. Bu nitelikleriyle kuralc ve buyurucu
geleneksel dilbilgisinden, dorulanamayan varsaym
lara yer veren uygulamalardan, yazl belgelerle yazm
sal deerlere stnlk tanyan betikbilimden aynlr.

Dilbilim, baka olgular aklamak iin zaman zaman


dilden yararlanan ruhbilim, toplumbilim, budunbilim
gibi bilimlerden de bamszdr. Btn alarda dile ilikin incelemelere rastlanrsa da, dilbilim zerk bir
dal kimliiyle ancak XIX. yy. balarnda, dillerin birbirleriyle karlarlabilecei anlalmca kurulmutur.
1816'da, F. Bopp'un Sanskrite'yi Germence, Yunanca,
Latince vb. dillere balayan ilikileri incelemesi bu alanda nemli bir aama saylr (bak. karlatrmal
dilbilim). Ayn dorultuda birok alma yaplm, dil
akrabal kavram erevesinde geni kapsaml ara
trmalara giriilmitir. XIX. yy.'m ikinci yansnda git
gide ar basacak olan tarihsel incelemeleri de kar
latrmal yaklam olanakl klmtr. J. Grimm, kendi
adyla anlan yasa araclyla Latince, Yunanca ve
Sanskite'deki nsz evrimine ilikin dzeni ortaya
koymu, ayn trden almalar Roman dilleri iin de
yaplmtr (F. Diez). 1870'lere doru Almanyada or
taya kan Yenidilbilgiciler Okulu tarihsel dilbilimin
temel ilkelerini belirlemeye almtr (A. Leskien, H.
Paul, G. Brugmann). Yenidilbilgiciler karlatrma
yoluyla elde edilmi olan sonulan tarihsel bir eksene
oturtmaya, olgulan birbirine balayan yasalan sapta
maya almlardr. zellikle salt ve kesin nitelikli
ses deiim yasalarnn geerliini tantlamaya yne
len bu dilbilimciler, olgulan zorlamlar, kimi verileri
grmezlikten gelmilerdir. XIX. yy.'n sonlarna doru
dildeki evrimin toplumsal evrimden soyutlanamayaca gr ar basmaya balamtr. te yandan, de
neysel ses-bilgisL tarihsel bak asnn birok olguyu
gerektii biimde aklayamadn ortaya koymutur.
XX. yy. balarnda F. de Saussure evrim boyutuna s
tnlk tanyan XIX. yy. anlayn temelinden sarsm,
dizge incelemesine arlk vererek dilbilime, amz
da izleyecei dorultuyu gstermi, yapsal dilbilimi
hazrlamtr. Bu gelime nce ses incelemelerini, son
ra da zdizim aratrmalarm etkilemi, daha yakn
bir gemiteyse szlkbilimin (zellikle de anlambilimin) yeni bir yrngeye oturmasna ve ok verimli
yntemlerle donanmasna neden olmutur (bak. yap
sal dilbilim). Kimi ynleriyle yeni trden bir yapsal
clk saylan, ama birok bakmdan da Saussure'dei

bamsz olarak oluan Amerikan yapsalcln (bak.


datmclk) aan retici-dnmsel dilbilgisi (bak.
retici-dnmsel dilbilgisi) gnmzde byk bir
gelime gstermektedir. Dalmcla kar bir tepki
olarak ortaya kan bu akm geni kapsaml bir kuram
latrma ve biimselletirme abasnn rndr. a
da dilbilim bir iki kurama indirgenemeyecek deili e
itlilik gstermektedir. Dilin dizgesel ynnn yan s
ra toplumsal (bak. toplumdilbilim), bireysel (bak.
ruhdilbilim) yanlar stnde de durulmakta, dilsel kul
lanmn btn ynleri, ayrntl biimde ele alnmakta
dr. Sylem zmlemesi, betiksel dilbilim, vb. alanlar
daki almalar araclyla tmce boyutlar alm,
szceleme dzlemine ynelile birlikte dilsel dizgeyi
evreleyen eitli koullar gz nnde tutulmaya ba
lanmtr. Gstergebilimle dilbilim arasndaki et
kileim (bak. gstergebim) de burada anlmaldr. Bir
yandan hibir dnemde ulalmam bir soyutluk dz
leminde kuramsal abalar srdrlrken, bir yandan
da dilsel gereksinimlerden, somut koullardan kaynak
lanan uygulamalara yneli grlmekte, eviri, terim,
anadili ve yabanc dil retimi, vb. ile ilgili youn a
lmalar yaplmaktadr (bak. uygulamal dilbilim). K
sacas, XX. yy. dilbilimcileri, hem oluturduklar ku
ramlarla, hem de giritikleri geni kapsaml uygulama
denemeleriyle szl bildiriim arac dili inceleyen dal
insan bilimleri iinde rnek bilim dzeyine ykselt
milerdir.
dilbilim d (Alm. ausserlinguistisch, Fr. extralinguistique, ng. extra-linguistic). Dilbilimin dnda
kalan, dilbilimi ilgilendirmeyen olgular belirtir. rne
in dalmclar anlam dilbilim d sayarlar.
dilbilimsel (Alm. linguistisch, Fr. linguistique, ng.
linguistic). Dilbilime ilikin olan, dilbilimle ilgili.
dilbilimsel corafya (Alm. Sprachgeographie, Fr.
geographie linguistique, ng. linguistic geography).
Dil olgularnn uzamdaki dal alanlarn inceleyen
bilim. (Uzamsal dilbilim de denir.) Bak. dil atlas.
dilbirim (Alm. Glossem, Fr. glosseme, ng. glosseme). L.
Hjelmslev'in kuramnda, deitirim yoluyla saptanan,
biimsel olarak tanmlanan ve anlatmla ierik dz
lemlerinin en kk esi olarak ortaya kan birim.

dil devrimi (Alm. Sprachrevolution, Fr. revolution linguistique, ng. linguistic revolution). Bildiriim ve dil
ii denge gereksinimlerinin sonucu olarak bir dili ya
banc elerin egemenliinden kurtarmak amacyla gi
riilen ve her trl anlam o dilin olanaklaryla, bir
baka deyile, dil ii aktarm, tretme ve biletirme
yollaryla salamaya, bylece dili yeniletirmeye ve
varsllatrmaya dnk uygulama. Trk Dil Devrimi,
Atatrk Devrimleri'nin ayrlmaz bir paras, Yaz Devrimi'nin doal bir uzantsdr. Dilin kendi zne dne
rek i dengesini sarsc elerden kurtulmasn ve ge
limesini salayc, derleme ve tarama almalaryla
desteklenen byk bir atlmdr. Trk Dil Kurumu'nun
dil devrimi srecine katks byk olmutur,
dil d (Alm. ausersprachlich, Fr. extra-linguistique,
ng. extra-linguistic). Dil dizgesi dmda kalan, zel
likle de konuucu, dinleyici ya da duruma ilikin et
kenleri belirtir (m. dil d olgular),
dil d balam Bak. balam.
dil dzeyi (Alm. Sprachebene, Fr. niveau de langue, ng.
linguistic level), Toplumsal ltler asndan dilsel
gereklemelerin, eitli kullanmlarn balandklar
dzlemlerin her biri. Bireyler, iinde bulunduklar ev
relere gre, toplumsal ayrmlamann sonucu olarak
ortaya kan deiik dil dzeylerinde yer alan kul
lanmlara bavururlar..Bu kullanmlar kimi durum
larda istenli, kimi durumlarda istend bir zellik
tar. Dzey ayrm en az kullanm trne balanr:
zenli dil, gndelik dil ve yerel az. Ayrca salt sz
le ilikin dzey ayrmlar bulunduu gibi ses, biim
ve szdizim olgularn ilgilendiren dzey ayrmlarna
da rastlanr,
dilek kipi Bak. dilek-koul kipi.
dilek-koul kipi (Alm. Desiderativum, Fr. desideratif,
hg. desiderative). Dilek kavram ieren isteme kipi.
Trke'de dilek-koul kipi, eylem kk ya da gvdele
rine -s e (-sa) eki getirilerek oluturulur: kal-sa-m, kalsa-n, kal-sa, kal-sa-k, kal-sa-nz, kal-sa-lar.
dil haritas (Alm. Sprachkarte, Fr. carte linguistique,
ng. linguistic chart). Dil atlasnn blmlerinden her
biri. Bak. dil atlas.
dil ii balam Bak. balam.

dil bei (Alm. Sprachgmppe, Fr. groupe de langues,


ng. linguistic group). eitli ltlere uygun olarak
yaplan snflandrmalarda, bir btn oluturduu var
saylan dil topluluklarna verilen ad.
dilsel (Alm. sprachlich, Fr. linguistique, langagier, Itg.
linguistic). Dille ilgili, dile ilikin plan,
dilsel topluluk (Alm. Sprachgemeinschaft, Fr. communaute linguistique, ng. linguistic community, speech
community). Ayn dili konuan bireylerin oluturduu
topluluk. Byle bir topluluun bireyleri arasnda eitli
etkenlere (kuaklara, uralara, yrelere, vb.) bal olarak seslere, szdizime, szle ilikin ayrlklar g
rlebilir.
dilsel tutumluluk (Alm. Sprachkonomie, Fr. economie
du langage, ng. language economy). Bildiriim iin
gerekli olan abada tutumlu davranmaya yneli. Dil
deki tutumluluk anlaml ayrmlarla gereksiz ayrntlar
arasndaki oynak dengenin rn olarak grlr,
dil tarihlemesi (Alm. Glottochronologie, Fr. glottochronologie, ng. glottochronolagy). Ayn aileden iki
dilin birbirinden ayrld tarihi ya da iki dil durumu
arasnda geen sreyi belirlemek iin kullanlan yn
tem. Karbon-14 ynteminden (canl varlklarn [rne
in aalarn] kalntlarndaki karbon 14 [radyokarbon] azl-okluuyla bu kalntlarn yalarm be
lirleme olanan verir) esinlenen Amerikal dilbilimci
M. Swadesh'in 1952fde oluturduu dil tarihlemesi
yntemi, nce 100 szcklk bir temel szlkten (ev
rensel kavramlar: yemek, imek, insan, vb.) ya
rarlanarak bin yllk evrimin ortalamasn saptar; sonra
ele ald olgular, bu ortalamadan yararlanarak de
erlendirir. Swadesh'e gre temel szlk btn dil
lerde olduka dzenli bir evrim geirir ve belirtilen s
re diliminde yaklak % 19 orannda e yitirir,
dil ucu nsz (Alm. Apikal, Fr. apicale, ng. apical).
Dilin sert daman n blmne (dilere ya da diyuvalarna) yaklatnlmasyla elde edilen nsz (m.
W).
dil st nsz (Alm. Dorsal, Fr. dorsale, ng. dorsal).
Eklemleme noktas, dilin st blmyle sert ya da
yumuak damak arasnda yer alan nsz. rnein da
maksllar dil st nszleridir.
^

dilyetisi (Alm. Sprache, Sprachfhigkeit, Fr. largage,


ng. language). insann sesli gstergeler araclyla ya
da doal diller kullanarak anlama, bildiriim salama
yetisi. Dilyetisi hem toplumsal, hem bireysel zellikler
ieren ok karmak nitelikli bir btndr. Bak. dil
SZ.

dinleyici (Alm. Hrer, Fr. auditeur, ng. listener). Bil


diriim eyleminde konuucunun, bildirisini ynelttii,
kendine zg kurallarla gerekleen bildiriyi alglayp
zmleyen kii. Bildiriim eyleminde birey, hem din
leyici, hem konuucu zellii tar; bundan tr de
dinleyici-konuucudan sz edilir. Bildiriim kuramn
da dinleyiciye alc denir,
diil (Alm. Femininum, Fr./eminin, ng. f eminine). Kimi
dillerde dii cinsten saylai anlaml birimlerin ald
biim. Birok durumda diil, doal bir zellii belirt
mez; uzlamsal nitelik tar,
disil (Alm. Dental, Zahnlaut, Fr. dentale, ng. dental).
Dilin u blmnn dilere dokunmasyla oluan n
sz (m. [t], [d]),
disil-dudaksl (Alm. Labiodental, Lippenzahnlaut, Fr.
labiodentale, dentilabiale, ng. labio-dental). Alt duda
n st dilere dokunmasyla oluan nsz (m. [f],
[v]). [Dudaksl-disil de denir.]
diyuvasl (Alm. Alveolar, Fr. alveolaire, ng. alveolar,
gingival). st diyuvalarmn bulunduu blgeye dil
ucunun dokunmasyla oluan disil [m. Trke'deki

l S])-

diyuvasri-damaksd (Alm. Alveopalatal, Fr. alveopalatale, ng. alveo-palatal). Di yuvalaryla sert damak
arasndaki blgeye dil ucunun ya da dilin n st yze
yinin dokunmasyla oluan ses (rn. Trke'deki [],

[elii Di)-

diyalekt Bak. lehe.


diyezlememi (Alm. nicht-spitz, Fr. non-diese, ng.
non-sharp). Diyezlemi sesbirimlerin kartlarnn ni
teliini belirtmek iin kullanlr. Bak. diyezlemi, iki
cilik.
diyezlemi (Alm. spitz, Fr. diese, ng. sharp)., ikinci bi
imlendiririnin yksek titrekelere (frekanslara) y
nelmesi, azn daralmas, boazn gevemesiyle ta
nmlanan sesbirimlerin niteliini belirtmek iin kulla

nlr. Diyezlemi sesbirimler, Rumence'de, Slav dille


rinde, vb. nemli bir ilev yerine getirir ve genellikle
disilleri ayrmlatrr. Bak. diyezlememi, ikicilik.
dizem (Alm. Rhythmus, Takt, Sprechtakt, Fr. rythme,
ng. rhythm). eitli ses olgularnn (ses nitelii, uzun
luk, vurgu) sz zincirinde dzenli biimde ve belli ara
lklarla yinelenmesi sonucu ortaya kan titremleme
olgusu. Bak. titremleme.
dizge (Alm. System, Fr. systeme, ng. system). 1. eleri
ya da blmleri eitli ilkeler uyarnca birbirine bal
dzenli btn; yap. 2. Dizisel dzeydeki ilikilerden
oluan btn.
dizgesel (Alm. systemisch, Fr. systemique, ng. systemic).
Dizge nitelii tayan, dizgeye ilikin olan,
dizi (Alm. Paradigma, Fr.paradigme, ng. paradigm).
Ayn szdizimsel balam iinde birbirinin yerini ala
bilecek olan ve gcl bir kartlk bams kuran e
lerin oluturduu btn. (Paradigma da denir.) Ayn
dilsel birimle deitirilebilecek birimlerin tmn be
lirten dizi kavram, hem birilici, hem de ikinci eklemlilik dzeylerinde geerlidir. Bundan tr, sesbirim di
zilerinde olduu gibi anlambirim dizilerinden de sz
edilebilir. Bak. dizim.
dizibilim (Alm. Paradigmatik, Fr. paradigmatique, ng.
paradigmatics). Dizimbilime kart olarak, sz zinciri
nin her noktasnda konuucunun dil birimlerini seme
eylemini inceleyen dal. Bak. dizisel bamt.
dizilimbilim (Alm. Tamemik; Fr. tagmemique, ng.
tagmemics). Dizilimbilim incelemesi (K. L. Pike),
diziimbirim (Alm. Tagmem, Fr. tagmeme, ng. tagmeme).
Sylemde elerin gerekleme dzeni. Bak. dizilim
bilim.
dizili (Alm. Sequenz, Fr. seqtence, ng. string). Di
zimsel eksen stnde izgisel biimde sralanan bi
limlerin oluturduu dzen. rnein tmce bir dizili
tir.

dizim (Alm. Syntagma, Y. syntagme, ng. syntagm). Sz
zincirinde birbirini izleyen ve belli bir birim oluturan
anlaml elerin birleimi. (Sentagma da denir.) Bak.
dizi.

dizimbilim (Alm. Syntagmatik, Fr. syntagmalique, ng.


syntagmatics). Dizibilime kart olarak, dil birimlerini
sz zincirinde birbirlerini izlemeleri bakmndan ince
leyen dal. Dizimbilim alanna giren btn olgular
szdizime balanmaz; buna karlk szdizimsel btn
olgular dizimbilimi ilgilendirir. Bak. dizimsel bamt.
dizimbilim (Alm. Syllemna, Fr. syllemme, ng. syllemm).
Bir ekirdekle kipliklerinin yan sra, gerektiinde sz
cenin geri kalan blmyle balant salayan ilevsel
bir enin oluturduu dizim tr (A. Martinet) [m.
ocuklarn].
dizimsel (Alm. syntagmatisch, Fr. syntagmatique, ng.
syntagmatic). Dizime ilikin, dizimle ilgili olan,
dizimsel bamt (Alm. syntagmatische Relation, Fr.
rapport syntagmatique, ng. syntagmatic relation). Bir
tmcede, dizimde, anlambirimde birbirini izleyen ve
ayn dzeye balanan birimler arasnda kurulan yatay
bant. Bak. dizisel bartt.
dizimsel belirtici (Alm. syntagmatische Marlcierung, Fr.
indicateur syntagmatique, marqueur syntagmatique,
ng. syntagmatic marker; syntagmatic indicator). re
tici dilbilgisinde, bir tmcenin yapsn aa ya da ay
ralar yoluyla soyut biimde yanstan gsterim. Her
tmcenin bir ya da birden ok temel dizimsel belirtici
si vardr; dntrm kurallarnn uygulanmas sonucu
trev ya da son dizimsel belirtici ortaya kar; bylece
derin yapdan yzeysel yapya geilir,
dizimsel zmleme (Alm. syntagmatische Analyse, Fr.
: analyse syntagmatiqueJ ng. syntagmatic analysis). Di
lin dizim boyutuna ya da yatay gerekliine ynelik
zmleme. Dizimsel zmleme hem birinci, hem de
ikinci eklemlilik birimlerini ilgilendirir,
dizin (Alm. Index, Fr. index, ng. index). Szlklkte,
bir btncedeki szlksel birimlerden oluan abecesel
dizelge. Bak. balaml dizin.
dizisel (Alm. paradigmatisch, Fr. paradigmatique, ng.
paradigmatic). Diziye ilikin, diziyle ilgili olan,
dizisel bamt (Alm. paradigmatische Relation, Fr.
rapport paradigmatique, ng. paradigmatic relation).
Deitirim sonucu birbirinin yerini alabilen ve ayn
dzeye balanan birimler arasnda kurulan dey ba
nt. Bak. dizimsel bant.

doal dil (Alm. natrlicheSprache, Fr. langue naturelle,


ng. natural language). Yapay dillere kart olarak, in
san trne zg, sesli, ift eklemli bildiriim arac.
Bak. yapay dil.
dolaylama (Alm. Periphrase, Fr. periphrase, ng. periphrasis). Bi* tek szckle belirtilebilecek bir kav
ram birok szckle anlatma (m. ksrak yerine dii
at demek).
dolayl anlatm (Alm. Oratio obliqua, Redeenvhnung,
indirekte Rede, Fr. discours indirect, ng. indirect speech).
Dolaysz anlatma kart olarak, bir szn kii, zaman,
gsterici deiiklikleriyle aktarlan biimi. rnein,
Bana yle dedi: "Yarn gideceim " sz dolayl anla
tmda Bana yarn (ya da ertesi gn) gideceini syledi
biimine girer. Bak. dolaysz anlatm.
dolayl tmle (Alm. indirektes Objekt, Fr. complement
indirect, ng. indirect object). kincil ve zorunlu olma
yan bir belirleme getiren tmle. Trke'de dolayl
tmle ynelme, kalma, kma duruundaki ddn*.
dolaysz anlatm (Alm Oratio recta, direkte Rede, Fr.
discours direct, ng. direct speech). Dolayl anlatma
kart olarak, biimsel deiiklik yaplmadan sylen
dii gibi aktarlan anlatm, (m. Bana yle dedi: "Ya
rn gideceim "), Bak. dolayl anlatm.
dolaysz kurucu (Alm. unmittelbare Konstituente, Fr.
constituant immediat, ng.immediate constituent). Bi*
st dzeye balanan bi* kuruluun iki kurucusundan
her biri. Dolaysz kurucular kuramna gre szce,
tmceden biimbirime (en kk birim) dein uzanan
deiik dzeylerde kurucu elere blnebilir Da-
lmsal bir zmleme yntemi olan, dolaysz kurucu
lara indirgeme yntemi, kumcularn oluturduu ya
py aa ya da ayralarla gsterir,
dolaysz tmle (Alm. direktes Objekt, Fr. complement
direct, ng. direct object). Bak. nesne.
dolgu (Alm. expletiv, Fr. exp1etif, ng. expletive). Sz
ceye katlmasyla yeni bir bilgi, getirmeyen, artkbilgi
nitelii tayan eler iin kullanlr,
dolubirim (Alm. Plerem, x. plereme, ng. plereme). L.
Hjelmslev'in kuramnda, anlambirimcik yerine kul^nlan ve ierik dzlemine ilikin olan bilim, Bak.
bobirim.

dnl adl (Alm. Reflexivpronomen, rckbezgliches


Frwort, Fr. pronom reflechi, ng. reflexive pronoun).
Kii kavramn glendirerek belirten adl. Trke'de
dnl adl kendi dir.
dnl at (Alm. Reflexiv, Fr. voix reflechie, voix
pronominale, ng. reflexive). Eylemin ierdii kavra
mn zneye dnk olduunu belirten at. Trke'de
bu at -n-,
-- at ekleriyle kurulur (m. sevin
mek, yorulmak, gelimek).
dnl eylem (Alm. reflexives Verb, Fr. verbe
no
minal, ng. rejlexive verb). i yapann da, yaplan iten
etkilenenin de ayn zne olduunu gstermek iin d
nl at ekleriyle kurulan eylem,
dnlleme (Alm. Reflexivierung, Fr. reflexivisationi
ng. reflexivation). Dnl nitelii kazanma,
dnlletirme (Alm. Reflexivierung, Fr. reflexivisation, ng. reflexivation). Temel tmcede nesneyle zne
durumundaki ad dizimi zde olduunda, nesnenin ye
rine dnl adl ya da edeer bir ek* getirilmesiyle
gerekletirilen dntrm (m. ocuk ocuu yk
yor - ocuk kendini ykyor ya d ocuk ykanyor).
dntrm (Alm. Transformation, Umformung, Fr.
transfomation, ng. transformation). Dnmn ger
eklemesini salama,
dnm (Alm. Transformation, Umformung, Fr.
transformation, ng. transformation). Bir tmcenin de
rin yapsndan yzeysel yapsna geilmesini salayan
kural ve bu kuraln uygulanmasyla ortaya kan sre.
Belli bir dizimsel yaps olan bir dizilie uygulanan
dnm kural, trev saylan dizimsel bir yaps olan
yeni bir dizili elde etmeyi salar. Byle bir kuraln
uygulanmas sonucu katma, silme, deitiri, deitirim
ilemleri gerekleir. Dnm,, tmcenin retili s
recinde bir aamadr. Bir dilbilgisi retici olmadan da
'dnmlere yer verebilir (dnmsel dilbilgisi). r
nein Z. S. Hams'in dilbilgisi byledir. Dnm bu
anlayta, bir blm zde birimler ieren iki tmce
y da yap arasndaki banty belirtir (m. kimi etken
ve edilgen tmceler arasndaki-bant). Salt retici ni
telikli dilbilgileri de vardr (dizimsel dilbilgileri). Bun
larda derin yap ele alnmadan yzeysel yap retilir.
Bylece dolaysz kumcularn biimselletirilmesiyle

yetinilmi olur. N. Chomsky'nin dilbilgisiyse. hem retici, hem de dnmseldir.


dnmc (Alm. Transformationalisty Fr. transforma
tion fnj aliste, ng. transformationalist). Dnm
clkten yana olan, dnmcl benimseyen,
dnmclk (Alm. Transformationalismus, Fr.
transformationfnjalisme, ng. transformalionalism).
Dnm olgularn incelemeye ncelik tanyan dilbi
lim akm. retici anlaytan daha nce ortaya kan
dnmclk dilin yzeysel grnmn ama aba
syla zdeleir. Bak. dnmsel dilbilgisi, reticidnmsel dilbilgisi
dnmsel (Alm. transfomationell, Fr. transformationnel, ng. transformational). Dnme ilikin olan,
dnm nitelii tayan,
dnmsel bileen (Alm. Transformationsteil\
transformationelle Komponente, Fr. composante transformationnelle, ng. transformational component). retici-dnmsel dilbilgisinde, derin yap biimlerini
yzeysel yapya dntren ilemlere verilen ad.
dnmsel dilbilgisi (Alm. Transformationsgrammatik, Fr. grammaire transformationnelle, ng. trans
formational grammar). eitli tmce trleri arasndaki
edeerlik ilikilerini ortaya koyacak kurallar saptaya
rak tmceleri ak seik ilemler araclyla be
timleyen dilbilgisi. Bak. dnm.
dudaksl (Alm. Labial, Lippenlaut, Fr. labiale, ng.
labial). Dudaklarn yuvarlak konuma getirilmesiyle
oluan nsz. Dudaksllarn balca trleri iftdudaksllar ve disil-dudaksllardr.
dudaksl-artdamaksl (Alm. Labiovelar; Fr. labiovelaire, ng. labio-velar). Dudaklarn yuvarlaklamas ve
dil srtnn yumuak damaa doru/kalkmasyla oluan
nsz (m. kimi Afrika dillerinde rastlanan [kp], [gb]
kapantlan).
dudaksl-damaksl (Alm. Labiopalatal, Fr. labiopalatale, ng. labio-palatal). Dudaklarn yuvarlaklamas
ve sert damak dzeyinde daralma olmas sonucu olu
an ses (m. ndamaksl [], dudaksllam damaksl
nl []).
dudaksl-disil Bak/ disil-dudaksil.

dudaksllama (Alm. Labialisierung, Fr. labialisalion,


ng. labialisation). Bir sesin dudaksl zellii kazan
mas.
dudaksllatrma (Alm. Labialisierung, Fr. labialisa
tion, ng. labialisation). Bir sese dudaksl zellii ka
zandrma.
durak (Alm. Pause, Fr. pause; ng. pause). Sz zinci
rinde, belli bir sre kapsayan kesinti. Kimi balam
larda durak bulunmas ya da bulunmamas ayrc bir
ilev yerine getirir,
dural (Alm. statisch, Fr. statique, ng. static). Sre et
kenini, evrim boyutunu, deiim olgularm gz nn
de tutmadan salt esremli elerin oluturduu dil
durumlarna ynelen, bu durumlara ilikin olan, du
raan. Gnmzde, zellikle ilevsel dilbilim, esremin dural olmadn ortaya koyarak devimsel
essrem kavramn gelitirmitir,
duralama (Alm. Haltung, Verschlussdauer; Fr. tenue,
ng. retention). Bir sesin olumasnda, gerilemeyi izle
yen, gevemeden nce gelen ve ses rgenlerinin, olu
turulan sesin gerektirdii konumda bulunduu evre,
dural dilbilim (Alm. statische Sprachmssenschaft, Fr.
linguistique statique, ng. static linguistics). Evrimsel
dilbilime kart olarak, incelenen dil kesitinde deiim
olmad varsaymndan kalkarak dural olgular ele alan dilbilim akm. Esremli dilbilim bir sre dural
dilbilimle zdelemise de gnmzde devimsel zel
liklere arlk vermeye balamtr,
d^rum 1. (Alm. Kasus, Fr. cas, ng. case). Adm tm
cedeki ilevini gsteren, biimsel deiimlerini ya da
ekim eklerini belirten dilbilgisi ulam. Durumlarn
says dilden dile, deiir. Masai dilinde iki durum bu
lunmasna karlk Macarca'da yirmiye yakn, Fince'de
on be durum vardr. Durumlarn yerine getirdikleri i
levler de deikendir. Ad dizimine bal bir ulam olan
durum, ayrca dorultu ya da devinim kavramyla ilgili
deerler de belirtebilir. Genellikle benimsenen gre
gre Trke'de u durumlar vardr: Yaln durum, be
lirtme durumu, tamlayan durumu, ynelme durumu,
kma durumu, kalma durumu; ayrca bir de eiklik du
rumundan sz edilir. 2. (Alm, Situation, Fr. situation,
ng. situation). Bir sre dilimi iinde ve bir yerde dilsel

d
retim ya da alglamay belirleyen ruhbilimsel, top
lumsal. tarihsel, vb. koullarn tm. Kimi dilbilimci
ler d balam terimini ayn anlamda kullanr,
durum belirteci Bak. belirte.
durum dilbilgisi (Alm. Kasusgrammatik, Fr. grammaire
des cas, ng. case grammar). Tmceyi bir eylem ve bu
eyleme belli durum ilikileriyle bal ad dizimleri ola
rak ele alan, bunlar arasndaki anlam bantsn derin
yapda incelemeyi ngren dilbilim kuram; Ch. J.
Fillmore'un retici dilbilgisine verilen ad. zne kav
ramnn deimez bir anlamsal deerden yoksun oldu-,
u grn savunan bu dilbilgisinde tmcenin iki ku
rucusu vardr: Kiplik ve nerme. Kiplik, zaman, gr
n, olumsuzluk elerini; nemeyse, bir eylemle de
iik adlar ierir. Eylem, tmcenin temel kurucusudur;
derin yapda deiik ilevler, eylemden kalklarak be
lirlenir. Fillmore, durum kavramnn geleneksel dilbil
gisinde yalnzca yzeysel yap iin kullanlmasna kar
km, derin yapda yer alan eden, ara, nesne,
kalma, ynelme, kar-eden, vb. durumlarn evrensel
nitelikli olduunu ne srmtr,
durum ortac Bak. orta.
dm (Alm. Knoten, Fr. noeud, ng. node). L. Tesniere'
in bamsal dilbilgisinin ngrd zel gsterim ya
da aa dzleminde ve retici-dnmsel dilbilgisin
de, kendisine bal birimlere egemen olan, bu birim
lerce belirlenen birim. rnein bamsal dilbilgisinde,
Kk ocuklar top oynuyor,turnesindeki ocuklar ve
top dm, oynuyor ise dmlerin dmdr,
dn yaz Bak. kavramsal yaz.
dzanlam (Alm. Denotation, Fr. denotation, ng. denotation). 1. Bir gsterenin gsterilenini oluturan kav
ramn kaplam, gsterenin belirttii nesneler snf. 2,
Yananlama kart olarak, bir birimin mantksal, bili
sel, nesnel anlam. Bilimsel sylemde dzanlam, ya- znsal sylemde yananlam egemendir,
dzdeimece (Alm. Metonymie, Fr. metonymie, ng.
metonymy). Eretilemeye kart olarak, tmcede di
zimsel bir bant kuran ya da belirtilen gereklik dz
leminde yan yana bulunan elere ilikin olarak, ben
zetme yaplmakszn sonucun neden, kapsayann kap
sanan, btnn para, genelin zel, somut adn soyut

kavram yerine kullanlmas yoluyla oluan deimece


tr. rnein, btn kentte oturanlar yerine btn
kent, bir kadeh dolusu imek yerine bir kadeh imek,
vb. denildiinde dzdeimece yaplm olur,
dzdeimeceli (Alm. metonymisch, Fr. metonymique,
ng. metonymical). Dzdeimece nitelii tayan. Bak.
dzdeimece.
dzelticf sesbilgisi Bak. sesbilgisi.
dzen (Alm. Ordnung, Fr. ordre, ng. order). 1. Dilsel
olgularn belli bir adan gsterdii durum (m. bir di
lin ses dzeni). 2. zellikle, ayn eklemleme nokta
snda oluturulan nszlerin kurduu btn. rnein
Trke'deki /p/, /b/} /m/ sesbilimleri iftdudaksl ol
duklarndan bir dzen olutururlar. (Takm da denir.)
dzenbirim (Alm. Taxem, Fr. taxeme, ng. taxeme). Dil
bilgisel dzene ilikin en kk zellik (L. Bloomfeld). rnein, kurucularn sras dzenbirim nitelii
tar.
dzey (Alm. Ebene, Fr. niveau, ng. level). 1. Bir dilin
anlatm dzlemi bakmndan ya da bildirilerin retil
mesi asmdan ierdii varsaylan katmanlarn her biri.
Yapsal dilbilimin ngrd dzeyler genellikle ses
bilimler, anlambirimlerle bunlann birleimleri ve
szdizim dzeyidir. retici-dnmsel dlbilgisiyse
soyut katmanlar tasarlar ve retim olgusu asndan
soruna yaklar. Her tmce bylece derin yaplardan
yzeysel yaplara dein uzanan boyutta birok gste
rim dzeyinde betimlenir. 2. Toplumsal ltlere gre
yaplan bir ayrm uyarnca dilsel kullanmlarn biemsel nitelii. Bak. d dzeyi.
dzg (Alm. Kode, Fr. code, ng. code). Hem bildiri oluturmay, hem de bildiriyi doru olarak zmleyip
yorumlamay salayan saymaca nitelikli simgeler ve
birleim kurallar dizgesi. Kimi dilbilimciler (m. R.
Jakobson) dil/sz kartl yerine bildiriim kuramn
dan aktardklar dzg/bildiri kartln kullanm
lardr. Yalnz, doal dillerin, eseslilik, anlam belir
sizlii, vb. nedeniyle salt nitelikli dzglerin smrlann
aan, daha karmak ve esnek nitelikli bildiriim aralan olduu unutulmamaldr.
/

dzgleme (Alm: Kodiemng, Fr. encodage, ng. encoding).


Dzgdeki kimi eleri seerek oluk araclyla akta
rlabilecek bir bildiri oluturma. Bak. zme.
dzleme (Alm. Entrundung, Fr. desarrondissement,
delabialisation, ng. unrounding, delabialisation). Bir
yuvarlak nlnn dz nlye dnmesi.
dzsz (Alm. Lokution, Fr. locution, ng. locution). Dil
bilgisine uygun olarak ve bir szlk araclyla dilin
gereklemi biimi; edimsz ve etkisze kart olarak
dil d olgulardan soyutlanm sz.
dz tmle Bak. nesne.
dz nl (Alm. ungerundeter Vokal, Fr. voyelle nonarrondie, ng. unrounded vowel). Dudaklarn ge
rilmesiyle oluan nl (m. [c], [i], [a], []).

E
edat Bak. ilge.
eden (Alm. Agens, Fr. agent, ng. agent). Etken biimde
olua katlan e.
eden ad (Alm. Nomen agentis, Fr. nom d'agent, ng.
agential noun). Edeni belirten ad.
eden durumu (Alm. Ergativ, Fr. ergatif, ng. ergative).
Kimi dillerde edeni belirten ad durumu. rnein eden
durumunun bulunduu Baska'da, anlam asndan
Hint-Avrupa dillerinin geili eylemlerine denk den
eylemler gerekte edilgendir; eden belirten zne eden
durumunda, nesne durumundaki ad yaln durumdadr,
edilgen at (Alm. Passiv, Fr. voix passive, ng. passive
voice). Dilbilgisinde znenin, yaplan iin etkisi alto
da kaldm belirten at. Trke'de edilgen at etken
atidan,
-w- at ekleriyle retilir: Gtrmek
gtrlmek, eklem ekeklenm ek
edilgen eylem (Alm. Passiv, Fr. verbe passif, ng. passi
ve verb). Edilgen atyla kurulmu eylem. Trke'de
etken eylemler, -/-, -n- at ekleriyle edilgen eylemlere
dntrlrler,
edim (Alm. Performanz, Fr. performance, ng. performance). retici-dnmsel dilbilgisi anlaynda edin
cin konuucularca dilin kullanm srasnda gerekle
tirilmesi. Chomsky'deki edim kavram, bellek, dikkat,
vb. etkenlerin koullandrd, kimi gnlerden F. de
Saussure'n sz kavramn anmsatan, konuan birey
lerdeki dilsel yetenein kullanlmasyla taya kan
olguyu belirtir,
edimbilim (Alm. Pragmatik, Fr. pragmatique, ng. pragmatics). zellikle mantksal kkenli kuramlarda (Ch.
W. Morris, R. Camap, J. L. Austin, J. R. Searle) dilsel
gstergelerin birleim kurallarn inceleyen szdizimle, bunlarn gndergelerle ilikisini salayan anlambilime kart olarak, bildiriim durumu iindeki ko
nuucularn gstergeleri kullanmasn, bu edime elik

eden eitli olgular (gdlenme, tepki, etkileim, vb.)


inceleyen dal.
edimdilbilim (Alm. Pragmalinguistik, Fr. pragmalmguistique, ng. pragmalinguistics). Dilbilimle edimbilimin verileri zerine kurulu karma nitelikli dal.
edimsel (Alm. performativ, Fr. performatif, ng. performative). Konuucunun szyle szn ierdii eylemin
ayn anda gereklemesi durumunda, oluturulan sz
ceyi, kullanlan eylemi nitelendirmek iin kullandr.
(Gerekletirici de denir.) J. L. Austinden kaynakla
nan bu kavram edimle zdeleen szceleri, zel ko
ullar iinde, belli bir yerde, belli bir tarihte gerekle
en eylemleri belirtir. Toplanty ayorum diyen bir
bakan bu sz syledii srada, szn belirttii eyle
mi de gerekletirir,
edimsel bileen (Alm. pragmatische Komponente, Fr.
composante pragmatiquef ng. pragmatic component).
Genel gsterge kuramnda, szdizimsei ve anlamsal
bileenlerin dnda kalan, dilin .kullanmna ilikin
ynleri, bildiriim sreci iinde yer alan, belli bir du
rumda gstergelerle konuucular arasndaki bany
ieren bileen. (Kullanmsal bileen de denir.)
edimsz. (Alm. Illokution, Fr. illocution, ng. illocution).
Konuucuyla dinleyici arasndaki ilikiyi etkileyen bir
olgu niteliine brnen sz. Buyrum tmceleri, edim
sz rneklerindendir. Bak. edimbUm.
edin (Alm. Kompetenz, Fn competence, ng. competence). retici dnmsel dilbilgisinde konuucudinleyicilerin edinmi olduklar, daha nce hi duyup
sylemedikleri tmceleri de kapsayan sonsuz sayda
tmce oluturup anlamalarn salayan dilsel bilgi. Bir
retim ve yorum dzenei olan edin, "dilbilgisi" de
nen ak seik kurallarn oluturduu bir dzendir. Edim, edincin gerekleme dzlemidir. N. Chomsky'nin
ortaya att edin kavram, retici sreler dizgesi ni
telii tamasyla kimi ynlerden benzedii F. de
Saussure'n dil kavramndan ayrlr,
eretileme (Alm. Metapher, Fr. metaphore, ng. metaphor). Dzdeimeceye kart olarak, dizisel bantlar
dzleminde, ortak anlambirimcikler kapsadklarndan
aralarnda edeerlik ilikisi kurulan anlaml elerden
birini br yerine ve karlatrma yaplmasn sala

yan szckleri (m. gibi) kaldrarak kullanma sonucu


oluan deimece. rnein yaamn ilkbahar szn
de, "genlik" an belirten ilkbahar eretileme r
ndr.
eretilemeli (Alm. metaphorisch, Fr. metaphorique, ng.
metaphorical). Eretileme nitelii tayan,
ek (Alm. Affa, Fr. affbce, ng. ajfbc). Bir szckte kkn
nne, iine ya da sonuna katlarak onun anlamn,
dilbilgisi deerini ya da ilevini deitiren e. Eklerin
eitli dillerde tr ayrt edilir: nekler, iekler ve
sonekler. Trke'deki ekler arasnda nek yoktur.
levleri asndan ekler yapm ve ekim ekleri olmak
zere ikiye ayrlr. Yapm ekleri szcn niteliini,
ekim ekleriyse tmcedeki grevini belirler. ekim
eklerine tak ad da verilir. Bak. ekim eki, iek, nek,
sonek, tak, yapm eki. Ek terimi, retici dilbilgisinde
zaman, kii, say, grn gibi, eleri yeniden yazma
katlan bknsel biimbirimleri belirtir,
ekeylem (Alm. Verbum Substantivum, Verbum Prdikativum, Fr. verbe substantif verbe predicatif ng.
subtantive verb, predicative verb). Ad soylu dil birim
lerinin yklem ilevi stlenmesini salayan eylem.
Trke'de ekeylem, eklerden oluan bir yardmc ey
lem nitelii tar (-im, -sin, -dir, -iz, -siniz, -dirler).
Olumsuzu deil biimbirimiyle kurulan bu yardmc
eylemin -di, -mi, -se ekleriyle hikye, rivayet ve koul
bileik zamanlar elde edilir. Belli bir eylemlii bu
lunmadn belirterek sz konusu eyi imek eylemi
olarak adlandrmaya kar kanlar varsa da, yzeysel
yapda grlmemekle birlikte dilsel dzenekte imek
eylemliinin var olduu sylenebilir. Bak. koa.
ekleme (Alm. Adjunktion, Fr. addition, ng. addition).
retici dilbilgisinde, bir dnm ilemi srasnda an
lama deiiklik getirmeden szceye e katma. megm unu biliyor ve Arkada nmzdeki hafta gelecek
tmceleri dnm sonucu Arkadann nmzdeki
hafta geleceini biliyor biimine girerken gerekleti
rilen ekleme ilemi anlam deitirmez,
eklemleme (Alm. Artikulation, Fr. articulation, ng. ar
ticulation). Sesleme rgenleri araclyla sesleri olu
turup karma; akcierlerden gelen havann belli ko
numlara girmesini salayan devinimlerin tm; zel

likle de, ses yolunun kimi nokta ya da blgelerde da


ralmas ya da kapanmas. (Boumlama da denir.)
eklemleme biimi (Alm. Artikulationsart, Artikulationsweise, Fr. mode d'aniculation, ng. manrer o f articulation). Akcierlerden gelen havann ses yolundan
geme biimi. nllerde eklemleme biimini az yo
lunun akl ve dudaklarn yuvarlaklama derecesi;
nszlerdeyse, ses tellerinin titremesi ya da titre
memesi, az boluunun kapanma ya da daralmas
belirler.
eklemleme blgesi (Alm. Artikulationsort, Artikulationsstelle, Fr. regin d'articulation, ng. region o f ar
ticulation). Bak. eklemleme noktas.
eklemleme noktas (Alm. Artikulationspunkt, Fr. point
d'articulation, ng. point o f articulation). Sesler olutu
rulurken eklemleyicilerin birbirine yaklamas ya da
demesi sonucu ses yolunun darald ya da tkand
yer. (kak da denir.)
eklemlenme (Alm.Artikulation, Fr. articulation, ng.
articulation). Sesleme rgenieri araclyla seslerin
oluturulup karlmas. (Boumlama da denir.)
eklemleyici (Alm. Artikulator, Fr. articulateur, ng. articulator). Akcierlerden gelen havann geii sra
snda eitli devinimleriyle tmlac boluklarn bii
mini deitiren, seslere kendine zg tny veren ses
rgenieri: Dudaklar, diler, diyuvala, sert ve yumu
ak damak, dil, kkdil, boaz, grtlak,
eklemli (Alm. artikuliert, Fr. articule, ng. articulated).
Eklemleme yoluyla oluturulmu olan, eklemleme rn olan. (Boumlu da denir.)
eklemlilik (Alm. Artikulation, Fr. articulation, ng.
articulation). Eklemli olma zellii. (Boumluluk da
denir.)
eklenti (Alm. Adjunkt, Fr. adjoint, ng. adjunct). Bir
tmcede yapsal bakmdan zorunlu olmayan her tr
kurucu e.
eksel dnm (Alm. Verbaffigienmgstransformation,
Fr. transformation affbcale, ng. verb affixation transformation). retici dilbilgisinde, Ek-E (eylem) dizili
indeki elerin srasn deitiren dnm. Derin
yaps ocuk+ge+yzmek olan tmcede Ge, -yor/du
biiminde gerekleen bir ektir; eksel dnm sonucu

Yzmek ve Ge yer deitiril' (deii). ocuk + Yz


(mek)+Ge elde edilir: Yz(mek) ve Ge birleimi y
zyordu olur.
eksikli (Alm. defektiv, Fr. defectif, ng. defective). Ad ya
da eylem ekimine girmekle birlikte, ilikin olduu di
zinin tm biimlerini iermeyen eleri belirtir,
eksikgeli' kartlk (Alm. privative Opposition, Fr.
opposition privative, ng. privative opposition). ele
rinden bilindeki gsterenin br edeki gsterende
bulunmayan anlaml bir yan ya da belirti ierdii her
trl kartlk. rnein geliyor/geliyordu arasndaki
kartlk eksikgeli bir kartlktr. Bak. eeli kart
lk.
eksilti (Alm. Ellipse, Auslassung, Fr. ellipse, ng. ellipsis). Olaan koullardaki biimine oranla kimi eleri
eksik olan, ama anlamay aksatmayan dizim. Eksilti
rn biimler, ya durum ya da dilbilgisi asndan ko
layca kavranabilecek, eksik yan herhangi bir glk
olmadan giderilebilecek biimlerdir,
eksiltili (Alm. elliptisch, Fr. elliptique, ng. elliptical).
Eksilti ieren biim,
emir kipi Bak buyrum kipi.
en az aba ilkesi (Alm. Prinzip des geringsten Aujwandes, Fr. principe du moindre effort, ng. principle o f
least effort). Belli bir amacn gerekletirilmesi iin
gereken abay insanolunun en aza indirdiini varsa
yan ilke; zellikle birinci ve ikinci eklemlilik dzlemi
erevesinde birimleri yalnlatrma ve genelletirme
eilimlerini anlatan ilke. Dilin evriminde bildiriim
gerekleri, dizgeyi daha karmak bir duruma getirmeye
ynelirken, en az aba ilkesi, yalnlatrc bir etki ya
par. Bylece iki kart eilim arasnda denge kurulur,
engelli (Alm. gehemmt, Fr. bloque, ng. checked). Ksa
bir srede yksek oranda erke (eneji) boalmyla be
lirlenen sesbilimlerin niteliini gstermek iin kulla
nlr. Engelli sesbirimler, sesleme bakmndan grtlaksl zellik tar. Kimi dillerde (Amerika'da, Afrika'da,
Kafkasya'da) engelli ve engelsiz kapantllar arasnda
kartlk grlr. Bak. engelsiz, ikicilik.'
engelli nl (Alm. gedeckter Vokal\ Fr. vpyelle entravee,
ng. blocked vowel, checked vowel). nszle biten ka
pal bir seslemdeki nl.

engelsiz (Alm. ungehemmt, Fr. nonbloque, ng. unchecked). Engelli olmayan sesbirimlerin zelliini be
lirtmek iin kullanlr. Bak. engelli, ikicilik.
engelsiz nl (Alm. freier Vokal\ Fr. voyelle libre, ng.
free vowel). Ak bir seslemdeki nl,
en kk ift (Alm. Minimalpaar, Fr. paire minimale,
ng. minimal pair). Biri dnda btn sesbilimleri ayn
ve anlamlan ayn gsterge ifti (m. Trke'deki
gl/kl, tay/toy, tek/tel). Deitirim ileminde en k
k iftlerden sesbirimlerin saptanmas amacyla ya
rarlanlr.
erek dil (Alm. Zielsprache, Fr. langue cible, langue
d'arrivee, ng. target language). eviri etkinliinde van noktasn oluturan, evrilen yazl ya da szl be
tiin aktarld dil.
eril (A\m. Maskulinum, Fr. masculin, ng. masculine).
Kimi dillerde erkek cinsten saylan anlaml birimlerin
ald biim. Diil gibi eril de birok durumda doal
bir zellii belirtmez, saymaca, uzlamsai bir deer,
tar.
esk biim (Alm. Archaismus, Fr. archaisme, ng. archaisrn). Kullanmdan dm, dilsel evrimden k
m bulunan szlksel birim, szdizimsel olgu, vb.
eskillik (Alm. Archaismus, Fr. archaisme, ng.
archaism). Eskil bir biimin zellii. Bak. eskil biim.
eadl
(Alm. homonym, Fr.
homonyme, ng.
homonymous). Eadllk gsteren szckler iin kulla
nlr. Bak. eadhkk.
eadllk (Alm. Homonymie, Fr. homonymie, ng. homonymy). Gsterileni ayn, gstereni zde olan sz
cklerin zellii (m. bir "renk" belirten kara ve "top
rak paras" anlamna gelen kara szckleri). Kimi
dillerde (m. Franszca) grlen yazl ayn, sylenii
ayn olan eadl szcklere esesli, sylenii ayn, yaz
l ayn olan szcklere eyazimli denir. te yandan,,
dilbilimciler eadllk olgulanyla okanlamllk olgula
rm ynmaya zel bir zen gstermekte, tarihsel, kkensel ltler yerine esremli ilkeler uyarnca ilem
yaparak eadllm snrlarn geniletmekledirler,
eanlaml (Alm. synonym, bedeutungsgleich, Fr. synonyme, ng. synonymous). Eanlamllk gsteren eleri
belirtmek iin kullanlr. Bak. eanlamllk.

eanlamllk (Alm. Synonymie, Fr. synonymie, ng. synonymy). ki ya da daha ok sayda gstergenin ayn an
lama gelme, ayr gsterenlerin ayn gsterileni be
lirtme zellii. rnein siyah ve kam birok balamda
eanlamllk gsteren elerdir. Eanlamllk ou kez
salt nitelikli olmaktan uzaktr, bu nedenle zdelikten
ok, anlamca yaknlk belirtir. nk ayn balamda
hibir anlam ayrts getirmeden birbirinin yerini ala
bilecek gstergeler az saydadr,
ebamblk (Alm. Koordination, Fr. coordination, ng.
coordination). Ayn trden nermeler, szckler ya da
szck bekleri arasndaki iliki,
ebaml tmce (Alm. koordinierter Satz, beigeordneter Satz, Fr. proposition coordonnee, ng. coordinate
sentence). Ebamllk gsteren tmcelerin her biri.
rnein ocuk ok kkt ve daha okula gitmiyordu'
da ve balacyla birbirine balanm tmcelerin her bi
ri ebaml bir tmcedir,
ebiimli (Alm. isomorph, Fr. isomorphe, ng. isomorphic). Ebiimlilik gsteren eler iin kullanlr. Bak.
ebiimlilik.
ebiimlilik (Alm. Isomorphie, Fr. isomorphisme, ng.
isomorphism). Deiik dzeyden iki ya da daha ok
yapnn oluturucular arasnda ayn trden ilikiler
bulunmas. L. Hjelmslev'in kuramnda ierik biimiyle
anlatm biimi ayn trden bir dzenleni gsterir.
Gsterenin sesbilimlere, bunlarn da sesbirimciklere
ayrmas gibi gsterilen de anlambirimciklere bl
nebilir. Ebiimlilik ilkesini, anlatm ve ierik dzlem
lerinin koutluunu yadsyanlar eletirir,
edeerlik (Alm. quivalenz, Fr. equivalence, ng.
equivalence). Karlkl ierme bants. rnein z
de evreleri olan eler edeerlik gsterir,
edeiirlik (Alm. Kovarianz, Fr. covariance, ng. covariance). Dilsel verilerle toplumsal olgularn birbi
rine kout deikenlii. Tplumdilbilim zellikle edeiirlikler zerinde durur,
edillilik izgisi (Alm. isoglosse Linie, Fr. ligne d (isoglosse, ng. isoglotic line). Lehesel alanlar belirleyen
zellikler arasndaki snr.
/
edizimlilik (Alm. Kollokation, Fr. collocation, ng. collocation). ki ya da daha ok sayda dil biriminin ge

nellikle ayn dizimlerde yer almas. Edizimlilik kav


ram, szlkbilime dalmsal ltlerin uygulan
masndan kaynaklanr ve birimlerin anlam ynnn
dizim ii kullanmlaryla yakndan ilikili olduu g
rne balanr,
egnderim (Alm. Koreferenz, Fr. coreference, ng.
coreference). ki ya da daha ok sayda gstergenin
tek gndergeyi belirtmesi. Egnderimi olan gster
geler sz zincirinde bitiik ya da uzak konumlarda bu
lunur.
eil (Alm. Doppelform, Dubletle, Fr. doublet, ng. dou
blet, altemative). Ayn kkene balanan, ama biimce
ayrlk gsteren iki szckten her biri (m. Latince
fragilem', balanan Franszca frele "zayf, narin" ile
fragile "krlgan").
eitlik derecesi (Alm. quativus, Fr. equatif ng.
equative). Kimi dillerde zel bir anlatm bulunan ve
eitli kavramlarn eit lde gsterilmesini salayan
karlatrma yolu. Trke'de eitlik derecesi gibi, ka
dar ilgeleriyle belirtilir,
eeli kartlk (Alm. quipollente Opposition, Fr. op
position equipollente, ng. equipollent opposition). fici
esi de edeerli kartlk. rnein aygr/ksrak ara
sndaki kartlk bu trdendir. Bak. eksikeli kartlk.
esesli (Alm. homophon, Fr. homophone, ng. homophonous). Eseslilik gsteren szckler iin kullanlr.
Bak. eseslilik.
eseslilik (Alm. Homophonie, Fr. homophonie, ng. homophony). Kimi dillerde grlen yazl ayr, syleni
i ayn olan szcklerin zellii (m. Franszca seau
"kova", saut "atlama", sot "budala", sceau "mhr"),
esz (Alm. Tautologie, Fr. tautologie, ng. tautology).
Ayn ierii deiik anlatmlarla yinelemekten kay
naklanan szlere verilen ad.
esrem (Alm. Synchronie, Fr. synchronie, ng. synchrony). Sre iinde geirdii evrimden, artsremden
bamz olarak, srenin belli bir nokta ya da kesiti iindeki ileyii asndan ele alnan dil durumu.
(Esremlilik de denir.)
esremli (Alm. synchronisch, Fr. synchronique, ng.
synchronic). 1. Evrim dmda ve sreden, artsremden
bamsz olarak ele alman, birbirleriyle ayn dizge i

inde bantlar kuran eleri, olgular, vb. belirtmek


iin kullanlr. 2. Olgular, eleri evrim dnda ve s
reden bamsz olarak bir dizge biiminde ele alan.
Bak. esremli dilbilim.
esremli dilbilim (Alm. synchronische Sprachwissenschaft, Fr. linguistique synchronique, ng. synchronic
linguistics). Bi* dilin belli bir evresindeki, bir srem
dilimi iindeki durumunu, evrim etkenini gz nnde
bulundurmadan ele alan inceleme. Esremli dilbilim
XX. yzylda dil aratrmalarna yn veren ilkeler ge
tirmi, yapsal yaklam ve i inceleme kuraln ege
men klmtr. Dil bylece belli bir anda sunduu du
rum ya da yap erevesindeki ileyii asndan, d
etkenlere yer verilmeden betimlenmitir. Esremli
dilbilimin en byk ncs F. de Saussure'dr.
esremlilik Bak. esrem
eyazimli (Alm. hornograph, Fr. homographe, ng. homographic). Eyazmllk gsteren birimleri belirtir. Bak.
eyazmhlk.
eyazmllk (Alm. Homographie, Fr. homographie, ng.
homography). Kimi dillerde grlen, sylenii ayr,
yazl ayn olan gstergelerin zellii (m. Fransz
ca'dafls [fil ,,iplik"in oulu] ile fils "oul"),
ezamanl Bak. esremli.
ezamanllk Bak. esrem.
etken at (Alm. Aktiv, Fr. voix active, ng. active voice).
Dilbilgisel znenin belirtilen ii yaptn gsteren at,
etken eylem (Alm. Aktiv, Fr. verbe actif, ng. active
verb). ken atyla kurulmu eylem,
etkisz (Alm. Perlokution, Fr. perlocution, ng. perlocution). Konuucunun dinleyici zerinde dolayl biimde
bir etki yapmasm salayan bildiri. rnein bir seim
sylevinde etkisz cokuya, belli bir sava inanmaya
yol aabilir.
ettirgen at (Alm. Kausativ, Faktitiv, Faktitivum, Fr.
voix causative, voix factitive, ng. causative voice, fac
titive voice). znenin, eylemin belirttii ii yaptr
dm gsteren at. Trke'de ettirgen at -ir-, -tir-, z
ekleriyle oluturulur.
,
ettirgen eylem (Alm. Kausativ, Faktitiv, Fr. verbe
causatif verbe factitif ng. causative verb, factitive

verb). Ettirgen atl eylem. Trke'de ettirgen eylem


ler nesneyle kullanldklar iin geili eylem zellii
tar.
evrim (Alm. Wandel, Entwicklung, Evolution, Fr. evolution, ng. evolution). Dil dzleminde, olgularn biim
ve anlam asndan art arda geirdikleri deiimlerin
oluturduu sre. Tarihsel dilbilim evrim incele
mesiyle zdeleir,
evrimsel (Alm. evolutiv, Fr. evolutif, ng. evolutionary).
1. Evrim gsteren. 2. Evrimi inceleyen, evrim olgula
rm ele alan. Bak. evrimsel dilbilim.
evrimsel dilbilim (Alm. evolutive Sprachwissenschaft,
Fr. linguistique evolutive, ng. evolutive linguistics).
Artsremli dilbilimin bir baka ad.
evriik (Alm. konvers, Fr. converse, ng. converse). Biri
brne oranla tanmlanabilen, grece nitelikli kartanlaml terimlerin her biri (m. almak/vermek eylem
leri).
evriim (Alm. Konversion, Fr. conversion, ng. conver
sion). Dilbilgisel anlambirimler araclyla bir dilbil
gisel ulamn bir baka ulama dnmesi. rnein yap
szcne -sal anlambiriminin eklenmesi sonucu ger
ekleen evriimle yapsal elde edilir,
eylem (Alm. Verb, Verbum, Zeitwort, Fr. verbe, ng.
verb). 1. Geleneksel dilbilgisinde, znenin yapt ya
da konusu olduu ii, oluu, kl, vb. znenin duru
munu, varln ya da yklemle zne arasndaki ba
nty kii, say, zaman kavramlarm iererek belirten
gsterge. 2. Yapsal dilbilimde, evresiyle belirlenen,
kii, say ve zaman belirtileriyle tanmlanan, dizim ku
rucu (eylem dizimi) e. levselci A. Martinet ey
lemleri zaman, kip ve grn kiplikleriyle birleebilen yklem ilevli birimler olarak grr,
eylem ekimi (Alm. Konjugation, Fr. conjugaison, ng.
conjugation). Eylemin zaman, kip, kii, say, vb. be
lirterek brnd deiik biimlerin tm. Trke'de
olumsuzluk kavram da eylem gvdesi iinde yer alr:
-ma, -me ekiyle olumsuz eylemler oluturulur (m.
satmamak, gitmemek, vb.). Trke'de eylem ekimi de
iik zaman ve kii ekleri kapsar: gel-di-k; yap-t-n, vb.
eylemden treme biim (Alm. Deverbativum, Verbalabsti'aktum, Deverbal, Fr. deverbal, deverbatif, ng.

deverbative). Addan treme biimlere kart olarak, bir


eylemden tretilmi biim (m. vergi<ver-g, bilin<bil-in).
eylem gvdesi (Alm. Verbalstamm, Fr. theme verbal,
ng. verbal stem). Eylem ya da ad kknden tretilmi
gvde (m. ev-le-n).
eylem kk (Alm. Verbalwurzel, Fr. racine verbale, ng.
verbal root). Eylem nitelikli bir gstergenin szlkbirim zellii tayan anlambirimi (m. bak-[mak],
gr-[mek], vb.),
eylemlik (Alm. Infnitiv, Fr. infnitif, ng. inifnitive).
Balca ilevi, eyemin belirttii oluu gstermek olan
ad zellikli eylemsi. (Eylemlie adeylem de denir.)
Trke'de eylemlik, eylem kk ve gvdelerine -mek
(-mak), -me (-ma), -i (-i, -u, -) eklerinin getirilme
siyle oluturulur,
eylemsi Eylemliklerle ortalara ve ulalara Trke'de
verilen ortak ad.
eylem tmcesi (Alm. verbaler Satz, Fr. phrase verbale,
ng. verbal sentence). Yklemi eylem olan tmce (m.
Dn stanbul'a gitti). Trke'de eylem tmceleri bil
dirme ya da isteme kiplerinden biriyle kurulur ve olumsuzlar -me (-ma) ekiyle yaplr,
eyleyen (Alm. Aktant, Fr. actant, ng. atant). L.
Tesniere'in kuramnda eylemin belirttii olua etken
ya da edilgen biimde katlan varlk ya da nesnelerin
her biri. rnein retmen alkan renciye dl
verdi tmcesinde eyleyen, vardr: retmen,
renci, dl Eyleyenler ad nitelikli szcklerdir ve t
m de eyleme baldr; Tesniere'e gre, bir olu, ou
kez eitli oyuncular ve tmleyenler ieren tmcenin
odak noktas, eylemdir. Eyleyen kuramndan yapsal
anlambilim, gstergebilim (A.-J. Greimas) ve kimi
sylem incelemelerinde de yararlanlmtr.
ezgi(Alm. Melodie, Fr. melodie, ng. melody). Bir tmce
ya da szckteki titremleme.

F
fiil Bak. eylem.
Fillmore, Charles J. (do. 1929). ABD'li dilbilimci.
Durum dilbilgisi diye adlandrlan bir rneke tasar
lam ve bununla, retici bir yaklam erevesinde,
derin yapda yer aldn dnd ara, nesne, kal
ma, ynelme, vb. durumlar irdelemitir. ndirect
Object Construction in English and the Ordering o f
Transformation (ngilizce'de Dolayl Nesneli Kurulu
ve Dnm Dzeni) [1965] balkl yaptnn yan s
ra, aratrmalar derinden etkilemi olan, "The Case
for Case" (Durumun irdelenmesi) [1965] adl incele
mesi zel bir nem tar,
filoloji Bak. betikbilim.
__
Firth, John Rupert (1890-1960). ngiliz dilbilimcisi,
insanbilimin, zellikle de B. Malinowski'nin etkisi al
tnda kalarak anlama ilikin bir balam kuram ge
litirdi ve anlam kullanma indirgedi. Dilbilimin br
alanlarnda da ayn lt uygulad. Burun incelemele
rine etkin katklarda bulundu. Speech (Konuma)
[1930] gibi genel nitelikli yaptlarnn dndaki ince
lemeleri Papers in Linguistics, 1934-1951 (Dilbilim
Yazlan, 1934-1951) adl yaptnda topland. En nl
izleyicisi Yeni-Firth' M.A.K. Halliday'dir (do. 1925).
fiziksel sesbilgisi Bak. sesbilgisi.
fizyolojik sesbilgisi Bak. sesbilgisi.
fonematikBak. sesbirimbilim.
Fouche, Pierre (1891-1967). Fransz sesbilgicisi. Sesbilgisine deneysel yntemleri uygulamtr. Phonetique et morphologie historiques du rousillonnais
(Roussillon Aznn Tarihsel Sesbilgisi ve Biimbilimi) [1924], Etudes de phonetique generale (Genel
Sesbilgisi Nicelemeleri) [1927] ve Phonetique historique du franais (Franszca'nn Tarihsel Sesbilgisi)
[1952-1958] balca yaptlan arasnda yer alr.

G
geerli (Alm. akzeptabel, Fr. acceptable, ng. acceptable). retici-dnmsel dilbilgisi anlaynda, ge
erlik tayan szceler iin kullanlr,
geerlik (Alm. Akzeptabilitt, Fr. acceptabilite, ng. acceptability). retici-dnmsel dilbilgisi anlaynda,
bir szcenin belli bir durum ve balam iinde uygun
grlmesi. Dilbilgiselliin edin dzlemini ilgilendir
mesine karlk, geerlik edim dzlemine ilikindir.
Dilbilgisi bakmndan doru bir tmce edim dzle
minde uygun grlmeyebilir, geerlikten yoksun ola
bilir. rnein belli bir uzunluu atnda tmcenin
geerlii sarslr,
geili (Alm. transitiv, Fr. transitif, ng. transitive). Nes
neyle kullanlan eylem (m. Pencereyi kapad tmce
sindeki kapamak). Trke'de geili eylemler hem be
lirtili, hem belirtisiz nesne alabilirler; geisiz bir ey
lem -ir-, -t-, -tir- ekleriyle geiliye dnr: pi-, pi
ir-; uyu-, uyu-t-, vb. Bu eklerle geili eylemin geili
lii baka bir zneye dayandrlr: i-, i-ir-, yka-, yka-t-, vb. Bak oldurgan at, ettirgen at.
geisiz (Alm. intransitiv, Fr. intransitif, ng. infransitive).
Nesnesiz kullanlan eylem (m. ocuk glyor tmce
sindeki glmek).
gemi zaman (Alm. Vergangenheit, Fr. passe, ng. past).
Eylemin belirttii olu, i, edim, vb.nin, iinde bulunu
lan zamandan nce yapldn gsteren zaman. Trk
e'de gemi zaman, eylem kk ya da gvdesine belirli
gemi (bildime) kipinin ekleriyle (-di) belirsiz ge
mi (bildirme) kipinin ekleri (-mi) getirilerek olutu
rulur.
gemi zaman ortac Bak. orta.
gelecek zaman (Alm. Futur, Fr. ftur, ng.future). Ey
lemin belirttii i, olu, edim, vb.nin gelecee ilikin
olduunu gsteren zaman ve kip. Trke'de gelecek
zaman (bildirme kipi) eylem kk ya da gvdesi
ne -ecek / -acak ekinin getirilmesiyle oluturulur: ver-

ecek-im (> vereceim), ver-ecek-sin, ver-ecek-, verecek-iz (> vereceiz), ver-ecek-siniz, ver-ecek-ler.
gelecek zaman ortac Bak. orta.
genel dilbilgisi (Alm. allgemeine Grammatik, Fr. gram
maire generale, fng. general grammar). Btn dillerde
geerli, ilkeleri ortaya koymaya ynelik, zellikle
XVII. ve XVIII. yzyllarda, dnce yasalarndan
kaynakland ne srlen dilin nitelii stne varsa
ymlar oluturan akm. XVII. yzylda, Port-Royal'in
mantksal genel dilbilgisi anlay egemen olmu, d
nceyi yanstt varsaylan dilin eitli gerekle
melerinin evrensel mantk -yasalarna uygun olduu
savunulmutur. Gnmzde N. Chomsky genel dilbil
gisini retici dilbilgilerinin ilk rnei saymaktadr,
genel dilbilim (k\m. allgemeine Sprachwissenschaft, Fr.
linguistique generale, ng. general linguistics). Dilleri
bir btn olarak ele alp bunlarn ortak zelliklerini, i
leyi ve evrim koullarn aratran, dil olaylarnn ge. nel grnmlerinin yan sra, bu olaya uygulanan te
mel kavramlar, kuramlar, yntemleri, vb. irdeleyen,
elde edilen btn verilerin bireimini yapmay ama
layan inceleme.
.
genelleme (Alm. Generalisierung, Fr. generalisation,
ng. generalisation). Anlaml bir birimin ieriinin da
ha kapsaml duruma gelmesi,
geni evriyaz Bak. sesbitimsel evriyaz.
geni nl (Alm. breiter Vokal, Fr. voyelle large, ng.
wide vowel). Dil kaslarnn gevemesi sonucu ses yo
lunda alma olmasyla belirlenen nl (rn [a], [o],
[], vb.).
geni zaman (Alm. Aorist, Fr. aoriste, ng. aorist). Ey
lemin belirttii olu, i, edim, vb.nin her zaman yapl
dn ve yaplabileceini belirten kip (bildimie kipi).
Trke'de geni zaman, eylem kk ya da gvdesine -r
(Hr, -ir-, -r, -ur), -er (-ar) eklerinin getirilmesiyle olutrulur: gel-ir-im, gel-ir-sin, gel-ir, gel-ir-iz, gel-ir
siniz, gel-ir-ler.
geni zaman ortac Bak. orta.
genizsil (Alm. Nasenlaut, Nasal, Fr. nasale, ng. nasal).
Geniz yoluyla karlan ses (m. [m]).

genizsilleme (Alm. Nasalierung, Fr. nasalisation, ng.


nasalisation). Azsl bir sesin genizsil bir nitelik ka
zanmas.
genizsilletirme (Alm. Nasalierung, Fr. nasalisation,
ng. nasalisation). Azsl bir sesi genizsile dn
trme.
geniz nls Bak. genizsil
geniznsz Bak. genizsil
gerekleme (Alm. Aktualisiemng, Fr. actualisation,
n g actualisation). Bir dil biriminin sylemde kulla
nlmas.
gerekletirici 1. (Alm. Aktualisator, Fr. actualisateur,
ng. actualiser). Bir dil biliminin gereklemesini, sz
lk dzleminden szdizim dzlemine aktarlmasn
salayan e (m. bu kap dizimindeki bu) 2. (Alm.
Performativ, Fr. performatif ng. performative). Edim
sel nitelikli e.
gerekletirme (Alm. Aktualisiemng, Fr. actualisation,
ng. actualisation). Bir dil birimini belli bir balam ve
dunm iinde kullanma,
gereklik kipi (Alm. Notwendigkeitsfom, Fr. necessitatif
ng. necessitative). Eylemin belirttii oluun gerek
lemesi gerektiini gsteren isteme kipi. Trke'de ge
reklik kipi eylem kk ya da gvdelerine -meli (-mal)
ekinin getirilmesiyle oluturulur: ver-meli-yim, ver
melisin, ver-meli, ver-meli-yiz, ver-meli-siniz, vermeli-ler.
gergin (Alm. gespannt, Fr. tendu, ng. tense). Az kasla
rnn byk bir gerilme konumuna girmesiyle ve biimlendiricilerin belirgin olmasyla tanmlanan sesbi
limler iin kullanlr. rnein Trke'deki /i/, //5 /u/
gergin nllerdir. Kapal nller gergin saylr. Bak.
gevek, ikicilik.
gerilme (Alm. Spannmg, Fr. tension, ng. tension). Bir
sesin olumasnda, duralamadan nce gelen ve ses rgenlerinin gerekli konuma girdii ilk evre,
gevek (Alm. ungespannt, Fr. lche, ng. lax). Az kas
larnn ok az gerilmesiyle ve biimlendiricilerin be
lirgin zellik tamamasyla tanmlanan sesbilimlerin
niteliini belirtmek iin kullanlr. Ak nllerle

yarnller gevek zelliini tar. Bak. gergin, ikici


lik.
geveme (Alm. Ausgang, Fr. detenle, ng. final glide,
ff-glide). Bir sesin olumasnda, duralamadan sonra
gelen ve ses rgenlerinin girmi olduklar konumdan
kmaya baladklar evre,
grtlaks! (Alm. Laryngal, Kehllaut, Glottal, Fr. layngale, glottale, ng. laryngeal, glottal). Grtlakta oluan,
eklemleme yeri grtlakta bulunan nsz (m.
daralllardan [h]).
grtlajksllama (Alm. Laryngalisierung, Fr. laryngalisation, ng. laryngealisation). Grtlaksl zellii alma,
grtlaksllatrma
(Alm.
Laryngalisierung,
Fr.
laryngalisation, ng. laryngealisation). Grtlaksl zel
lii verme.
grtlak vuruu (Alm. Kehlkopjverschluss, Stimmlippenverschluss, Knacldaut, Fr. coup de glotte, ng. glottal
catch, stop). Grtlakta ses tellerinin birbirine yapmas
sonucu hava aknn birdenbire engellenmesiyle olu
an ve bir kesinti izlenimi veren kapantl. Arapa,
Almanca, Danca gibi dillerde grtlak vuruuna rast
lanr.
Gillieron, Jules (1854-1926). Dilbilimsel corafyann
kurucusu svireli dilbilimci. Yenidilbilgicilerin ses
deiim yasalarnn kesinliini ne sren grlerini
lehebilim ve dilbilimsel corafya almalarndan
kaynaklanan somut olgularla rtm, evrimin kar
mak niteliini ortaya koymutur. E. Edmont'un kat
ksyla sorutum yntemini uygulayan Gillieron, dil
bilimsel haritaclk alannda rnek oluturan Atlas
linguistigue de la France' (Fransa'nn Dil Atlas)
[1902-1909] hazrlamtr,
giri durumu (Alm. Ulativus, Fr. illatif, ng. illative).
Kapal bir yere girme edimini belirten ad durumu,
giriik tmce Bak. bileik tmce.
giriim (Alm. Interferenz, Fr. interference, ng. interference). Konuucularn ikidilli ya da okdilli olmas ne
deniyle bir dildeki biim ya da anlamlarn etkisi so
nucu bir baka dilde eitli deiimlere yol aan sre.
Giriim olgusu hem szlk ve szdizim, hem de ses
bilim dzleminde grlr. Aktarm ve yknt olgula-

nyla szdizim kurallarnda ve sesbirimlerde ortaya


kan kimi deiimler bu olguya balanr.
glosematik (Alm. Glossematik, Fr. glossematique, ng.
glossematics). DanimarkalI dilbilimci L. Hjelmslev'in,
dillerin biimsel yapsn incelemek zere bir tr dil
cebiri olarak tasarlad kurama verilen ad. Bu kuram
bir dil betimlenirken gerekleme dzleminde karla
lan btn elerin (ses, yaz, vb.) ya da tzn bir ya
na braklarak hem ierik, hem anlatm ynnden bi
imin ele alnmasn ngrr. Bak. Kopenhag Okulu.
Godel, Robert (1902-1985). svireli dilbilimci. Ce
nevre Okulu'nun nde gelen aratrmaclarndan biri
dir. Les Sources manuscrites du Curs de linguistique
generale de Ferdinand de Saussure (Ferdinand de
Saussure'n Genel Dilbilim Dersleri'nin Elyazmas
Kaynaklan) [1957] adl yaptyla Saussure dnce
sinin temellerini aydnlatm, aratrmalarda devrim
yaratmtr. 1925-1931 yllan arasnda Galatasaray Lisesinde retmenlik yapm olan Godel'in Gratnmaire
turque (Trke Dilbilgisi) [1945] adl bir yapt da var
dr.
gme (Alm. Metathese, Lautversetzung, Fr. metathese, ng. metathesis). Bir szck iinde birbirini izle
yen iki sesbirimin yer deitirmesi. rnein yalnz
szcnn kimilerince yanlz biiminde sylenmesi
bu olguya balanr. Gme teriminin kapsam eitli
dilbilimcilerde oynamalar gsterir. Kimi durumlarda
birbirini izlemeyen sesbilimlerdeki yer deitirmelerle
snrlandrld da olur.
gnderen (Alm. Adressant, Fr. destinateur; ng. addresser).
Bildiri oluturup dinleyiciye ynelten kii; dar anlam
da konuucu.
gnderge (Alm. Referent, Fr. referent, ng. referent). Bir
gstergenin belirttii gerek ya da dsel nesne ya da
varlk; gndermede bulunduu balam ya da durum.
Gnderge, gstergenin ierdii gsterilen ve gsteren
kilisinin birinci teriminden titizlikle aynlmaldr. r
nein sabah yldz ve akam yldz deyimleri ayn
gsterilenler (anlamlar) iermekle birlikte ayn gndergeyi (Vens gezegenini) belirtirler (G. Frege). ev
riyazda -rnein yldz gstergesiyle ilgili olarak- u

trl ayrmlar benimsetebilir: Gsteren: [yldz], gs


terilen: "yldz", gnderge: YILDIZ,
gnderge ilevi (Alm. referentielle Funktion, Fr. fonction referentielle, ng. referential function). Dilin,
gnderge ya da dzanlama ynelik bildiriim ilevi.
Gnderge ilevinin anlatm, dinleyiciye bilgi vermeyi,
bir dnceyi iletmeyi salayan bildirme tmcesi
dir. rnein Bugn hava gneli tmcesinde gnderge
ilevi egemendir. (Gsterim ilevi de denir.) Bak. anlatmsallk ilevi, ar ilevi, iliki ilevi, yazn ilevi,
stdil ilevi.
gndergesel (Alm. referentiell, Fr. referentiel, ng. refer
ential). Gndergeye ilikin olan, gndergeyle ilgili,
gnderilen (Alm.AdressatyFr. destinataire, ng. addressee).
Bildiriyi alan kii; dar anlamda dinleyici,
gnderim (Alm. Referenz, Fr. reference, ng. reference).
Bir gstergeyi bir gndergeye balama,
grece (Alm. relativ, Fr. relatif ng. relative). Bir baka
eye bal olarak ele alman her trl biim, kullanm,
vb. Bak. salt.
grev Bak. ilev.
grevselBak. ilevsel.
grevselci Bak. ilevselci.
grevselcilik Bak. ilevselcik.
grntsel gsterge (Alm. Ikon, Fr. icone, ng. icon).
D gerekle bir benzerlik ilikisi kuran gsterge. r
nein bir fotoraf, grntsel gsterge nitelii tar.
Gstergebilimci Ch. S. Peirce bitiiklik ilikisiyle aklad belirtiyi ve saymaca nitelikli bulduu sim
geyi, nedenlilik ieren grntsel gstergeden ayrr,
grntsel yaz (Alm. Bildershrift; Fr. ecriture pictographique, ng. pictographic \vriting). Bildiriim ama
cyla kullanlan, szl dile gnderme yapmayan,
uzlamsal nitelikli grntlerden oluan yaz. G
rntsel yaz, ilk yaz biimidir. Bak. kavramsal yaz,
sesilyaz.
grn (Alm. Aspekt, Aktionsart, Fr. aspect, ng. aspect).
Eylemin anlatt i, olu, edim vb.ni konuucunun na
sl grdn belirten dilbilgisi ulam. Zaman ulamn
dan ayrlan grn, eylemin, bitmilii, bitmemilii,
balangc, geliimi, sonucu, yinelenii, vb. bakmn

dan ele alndn vurgular. Kimi dillerde grnn


zel dilbilgisel eleri vardr,
gsteren (Alm. Signifkant, Fr. signifant, ng. signifer).
Gsterilenle birleerek gstergeyi oluturan ses ya da
sesler btn; gstergenin zdeksel ynn oluturan
iitim imgesi. rnein yldz gstergesinin gstereni
[yldz]dr. F. de Saussure'n ortaya koyduu biimiy
le gsteren izgiseldir, bir baka deyile yalnz sre
iinde gerekleir, zelliklerini sreden alr,- bir
yaylm gsterir ve bu.yaylm tek boyutta llebilir,
o da bir izgidir. te yandan, gstereni gsterilenle
birletiren ba nedensiz ve saymacadr.
gsterge (Alm. Zeichen, Fr. signe, ng. sign). Genel ola
rak bir baka eyin yerini alabilecek nitelikte oldu
undan kendi dnda bir ey gsteren her trl nesne,
varlk ya da olgu; zel olarak, dilsel bir gsterenle bir
gsterilenin birlemesinden doan birim, (m de de
nir). Dil bir gstergeler dizgesidir. F. de Saussure'n
tanmlad biimiyle dil gstergesi, ilikin olduu
gerekle doal bir bant kuran belirtide, saymaca
(uzlamsal) olmasna karlk nedenlilik de ieren ve
daha ok grsel olan simgeden hem nedensiz ya da
buyrultusal, hem de saymaca olmasyla ayrlr. Gs
tergenin elerini (gsteren ve gsterilen) birletiren
ba doal deildir, buyrultusal ya da nedensizdir ve
saymacadr. Yansmalar bile toplumdan topluma dei
ir. Gstergeler, gsterenleri araclyla izgisel bi
imde, sz zincirinin birimleri olarak gerekleirler.
te yandan, gsterge aynmsal niteliklidir; hem gste
ren, hem gsterilen dzleminde bant kurduu br
benzer elerle belirlenir ve bir dizge iinde yer alr,
gstergebilim (Alm. Semiologie, Semiotik, Fr. semiolog'ie, semiotique, ng. semiology, semiotics). 1, Toplum
yaam iinde ele alnan gsterge dizgelerini inceleyen
dal. 2. Anlamlamay ele alan dal. Gstergebilimin iki
ncs vardr: Mantk Ch. S. Peirce (anlamlama gstergebilimi) ve F. de Saussure (toplumsal gstergebi
lim). Peirce'e gre mantk, gstergebilimin bir baka
addr. Saussure'n ngrd incelemeyse toplumsal
niteliklidir ve gstergelerin toplum iindeki yaamn
ele almay amalar. Bu iki ncden sonra ve onlarn
zelliklerine uygun olarak balca iki dorultu izlene

cek, karma nitelikli yaklamlara da rastlanacaktr.


Mantkla dil arasndaki eitli bantlar inceleyenler
gstergebilimden bilimsel bilgiye ulalmasn sala
yacak stdiller, kavramsal simge dizgeleri oluturma
sn beklerler. Ch. Morris, gstergebilim iinde b
lm ayrt eder: Gstergelerle konuan bireyler arasn
daki ilikiyi inceleyen edimsel blm, gstergelerle
gsterilen nesneler arasndaki banty ele alan an
lamsal blm ve gstergelerin kendi aralarndaki bi
imsel bantlar stne eilen szdizim. zellikle ya
psal dilbilim, dilin gsterge dizgeleri iindeki yerini
belirlemeye almtr. L. -Hjelmslev, gstergesel ala
n, dile benzer bir yapyla karlalan tm dzlemleri
kucaklayan salt nitelikli b ir. btn olarak yorum
lamtr. Ona gre gstergebilim, konudili bilimsel
olmayan bir dil, bir stdildir. Konudillerini gstergebilimlerin oluturduu bilimsel bir stdil bir stgstergebilimle zdeleil*. Yntemlerin, yorum biimlerinin
eitlilii birlik salanmasn engellemektedir. Bu du
rum genellikle bildiriim kavramnn deiik ynlerde
yorumlanmasndan kaynaklanmaktadr. Gerekten de,
kimi gstergebilimciler bilinli ve amal bildiriim
olgusunun snrlan iinde kalrken (E. Buyssens, G.
Mounin, L. Prieto, J. Martinet) kimileri (R. Barthes)
toplumsal yaamn sunduu ok geni olgular btn
n, bildiriim amac iermemekle birlikte anlam tamalan, anlamlama eylemine konu olmalar bakmn
dan gstergebilime balamlardr. A.-J. Greimas (Pa
ris Gstergebilim Okulu) da olgulan geni bir adan
deerlendirmi, gstergebilimi, hem dnyann insan,
hem de insann insan iin tad anlam aratran dal
olarak yorumlamtr. Burada gstergebilim, dilbilimle
(yapsal dilbilim) mantktan yararlanarak yntemsel
nerilerde bulunan, yorumlama rnekleri sunan bir
stbilim nitelii tar. Onun iin de, somut gereklikle
re deil, soyut ieriklere, temci anlamsal dzenee,
anlamlamaya, anlamlama dizgelerine ynelir. Bu ne
denle, zgl anlamlama dizgeleri olan doal dilleri de
kapsamna alr. Aynca, dilsel gsterge dzenleri (dili
kullanan yaznsal, sylensel, dinsel, tarihsel, bilimsel,
vb. sylemler) gibi, dilsel olmayan anlamlama dzen
leri (resim, mimarlk, mzik, moda, vb.) de onun ala

nna girer. Sonu olarak, eitli gstergebilim akmla


r, toplumsal yaamn rn olan , dilsel ya da dil d
gsterge dizgelerini, doal dillerin dnda kalan gs
terge dizgeleriyle yazmsal dil gibi doal dilden treme
ikincil dilleri, anlamlamay inceler, anlamsal etkinlie
ilikin kavramsal simge dizgeleri, stdiller tasarlar.
Greimas gstergebilimi.mantksal ereveyi aarak,
zellikle J. Petitot araclyla matematiksel mekelere ynelmeye, bu arada matematiki R. Thom'un
altstolular kuramndan yararlanmaya balamtr.
gstergebilimsel (Alm. semiotisch, semiologisch, Fr.
semiologique, semiotique, ng. semiological, semiotic,
semiotical). Gstergcbilime ilikin olan, gstergebilimle ilgili.
gstergese! (Alm. semiotisch, Fr. semiologique, semiotique, ng. semiological,, semiotic, semiotical). Gster
geye ilikin olan, gstergeyle ilgili olan.
gstergesel ilev (Alm. Semiose, Fr. semiosis, ng.
semiosis). Gsterenle gsterilen arasnda karlkl bir
gerektirme bants kurarak gstergeyi oluturan i
lev.
gsterici (Alm. hinweisender Ausdruck, deiktischer
Ausdmck, Fr. deictique, ng. deictic). Bir szceyle ilgili
durum ya da balama, szcenin retildii sre di
limine (eylemin zaman ve grn), konuan bireyle
(kipletirae) dinleyiciye gnderme yapan, somut bir
dzanlam iermeyen, gndergesi deiken olan, ancak
durum ve balamla ilikili olarak yorumlanabilen her
trl dilsel e. Yer ve zaman belirteleri, gsterme
sfatlan, kii adllan, tanmliklar (kimi dillerde) gste
rici nitelii tar. Gstericiler i ve d gsterici olarak
da blmlenebilir. D gstericiler duruma, i gsteri
ciler sylemsel elere gnderme yapar.
gsterilen (Alm. Signifkat, Fr. signifte, ng. signified).
Gstergenin kavramsal yn; gsterenle birleerek
gstergeyi oluturan ierik. rnein yldz gstergesi
nin gsterileni "yldz"dr. F. de Saussure'n ortaya
koyduu biimiyle gsterilenin gsterenle zorunlu,
doal hibir i bants yoktur; bunlar arasndaki ba
nedensiz ve saymacadr.

gsterim (Alm. Deixis, Fr. deixis, ng. deixis). Gsterici


kullanarak szce oluturma, dili sze dntrme. Bak.
gsterici.
gsterim ilevi Bak. gnderge ilevi.
gsterme adl (Alm. Zeigefw'wort, Demonstrativpronomen, Fr. pronom demonstratif ng. demonstrative
pronoun). Varlklar gsterme yoluyla belirten adl
(m. bu, u, o). Trke'de gsterme adllar ad duru
munu belirten ekleri alabilir: bunu, buna, bunda, bun
dan. Bu durumda ekten nce -n- esi kullanlr. Gs
terme adllar oul eki alrken de -n- eki kullanlr:
bunlar, unlar, onlar.
gsterme belirteci (Alm. Demonstrativadverb, Fr. ad
verb e demonstratif, ng. demonstrative adverb). Eylem
ve eylemsileri, gsterme yoluyla belirleyen belirte
(m. te deindiim yaz tmcesindeki ite).
gsterme sfat (Alm. Demonstrativadjektiv, Fr. adjectif
demonstratif, ng. demonstrative adjective). Adlar
gstererek belirten sfat; belirtme sfatlarnn bir tr
(m. adlardan nce gelen bu, u, o).
gvde (Alm. Stamm, Fr. theme, ng. stem). Kkle ona ka
tlan kimi eklerden oluan szck blm, trev, bile
ik biim (m. gzc-lk). Anlambirim bir tek gvde
den oluur; buna karlk birlekebirim iki ya da daha
ok sayda gvde ierir. Eklerin zelliine gre ad
gvdeleriyle eylem gvdeleri birbirinden ayrt edilir,
gvdeleyici diller (Alm. inkorporierende Sprachen, Fr.
langues incorporantes, ng. incorporating languages).
Anlambirimleri, szckleri tmceden ayrmaya nere
deyse olanak brakmayacak denli kaynatran diller,
gzlemleyici Bak. betimleyici.
Greimas, Algirdas-Jlien (do. 1917). Litvanya kken
li Fransz dilbilimcisi ve gstergebilimcisi. nceleri
dilbilim, zellikle de szlkbilim alannda almalar
yapt. 1958-1962 yllarnda Trkiye'de bulundu, Ankara
niversitesi'nin yan sra stanbul niversitesi'nde
(1961-62) retim yelii yapt. Edebiyat Fakltesi
Fransz ve Roman Dilleri ve Edebiyatlar Blm'nde
verdii derslerde ok zgn bir yapsal anlambilim ku
ram oluturdu (Semantique structurale [Yapsal An
lambilim], 1966). Bu almalardan, gnmzde Paris
Gstergebilim Okulu diye anlan bir akmn ortak pay

dasn oluturan gl bir gstergebilim kuram dodu.


Greimas gstergebilimi hem "dnyann insan iin"
hem de "insann insan iin" tad anlam aratrr;
yntem dzleminde varsaymsal-tmdengelimli bir
yaklam benimser. Kuramnn ierdii stdili yardm
cs J. Courtes'lc birlikte Semiotique. Dictionnaire
raisonne de la theorie du langage (Gstergebilim. Dil
Kuramnn Aklamal Szl) [1979] adl bir szlk
te sunan bilgin, bu yaptn, eitli lkelerden birok
gstergebilimcinin katksyla hazrlanan ikinci cildin
de (1986), kuramndan kalklarak ok deiik dorultu
larda giriilen yeni denemelerle yorumlan sergilemeye
zen gstermitir. Yapsal dilbilim, halkbilim, sylem
incelemeleri gibi alanlardaki almalardan da esinle
nen ve bugne dein mantksal boyuta arlk vermi
olan Greimas gstergebilimi, z bakmndan bir beti
in (yaznsal ya da yazm d), bir sylemin anlamn
deil, anlam kuruluunu zmlemede yararlanlacak
gereci sunar, anlamlamanm yapsn ve kavranmasn
ynlendiren koullann yorumlanmas, anlamsal tmel
lerin saptanmas, anlam yapsn zmleme yntemi
olarak tanmlanr. Greimas gstergebilimi, zellikle
Fransz matematikisi R. Thoriun "altstlular kuram"ndan esinlenen J. Pctitot'nun almalanyla man
tk dzleminden matematik dzlemine doru bir ge
lime gstermekte, bylece tm bilimler arasnda
bilimkuramsal bir ortaklk kurmaya ynelik abalarn
odak noktasnda yer almaktadr. Tm bu gelimeler,
eitli ynlerden dilbilimi de ok yakndan il
gilendirmektedir. A. -J. Greimas'n br yaptlan ara
snda zellikle Du Sens (Anlam stne) [1970], Du
Sens II (Anlam stne II) [1983], Maupassant (1976),
Semiotique et sciences sociales (Gstergebilim ve
Toplum Bilimleri) [1976] anlabilir.
Grimm, Jacob (1785-1863). Germence aratrmalarn
kuran Alman dilbilimcisi.. Germencefnin ses deiim
yasalarn, kimi nszlerin deiim kurallann belir
lemitir (Deutsche Grammatik [Almanca Dilbilgisi],
1819-1837). Bak. Grimm Yasas.
Grimm Yasas Bak. nsz deiimi.
Guillaume, Gustave (1883-1960). Fransz dilbilimcisi.
Guillaume'un oluturduu yapsalc kuram dili bir diz

ge olarak ele almas, esrem /artsrem ayrmn gz


nnde bulundurmas gibi kimi yaklamlaryla
Saussure yapsalcln andrrsa z, biime yalnzca
ilemsel arlk vermesi ve dilin kuruluundaki d
nce srecini gz nnde tutmasyla bamsz, zgn
bir kuram nitelii tar. Guillaume, incelemelerimde
dilsel ilevlerin betimlemesini sunarken soyut ve man
tksal zm getirmeye zen gstermi, srem (za
man) ve sremsel ulamlarla yakndan ilgilenmitir.
Devimsel esreme dayanan ynteminde fizik, mate
matik alanlarndan da yararlanan dilbilimci zellikle
dizge kavram zerinde dumutur. Bilgine gre dizge
dorudan doruya gzlemlenebilen bir veri deil, anlksal olutummdm kaynaklanan bir soyutlamadr ve
dilin izgiselliine karn, dil ediminin anlksal yn
geriye dnl bir devinim ierir. Biim ve anlam ara
sndaki ilikiye nem veren Guillaume, anlksal
dizgebilim diye adlandrd yaklamnda biimle tz.
birbirinden bamsz olarak ele almak gerektiini sa
vunur. Le Probleme de l'article et sa solution dans la
langue franaise (Tanmlk Sorunu ve Fransz Di
lindeki zm) [1919] adl yaptmda ilemsel srem
kavramn ortaya atan Guillaume Temps et verbe'de
(Zaman ve Eylem) [1929] dillerin biimbilimsel yn
lerini karlatrmal yntemle incelemi, L'Architectonique d temps dans les langues classiques (Klasik
Dillerde Zaman Dzeni) [1945] adl yaptndaysa dil
olgularn konum dilbilgisi yntemiyle ele almtr.
gclbirim (Fr. virtueme). Yananlamsal nitelikli anlambirimcikler btn (B. Pottier). Bak. snfbirim, kavrambirim.
gdmbilim (Alm. Kybemetik, Fr. cybemetique, ng.
cybemetics). Bildiriim ve belirtkelere ilikin kuram
larn sonularndan yararlanarak canl varlklarla sinir
dizgesinin uzants saylan aygtlardaki ya da bunlar
arasndaki bildiriim ve zdenetim dzeneklerini in
celeyen, bu amala zmleme ve bireim yntemleri
gelitirmi olan bilim. ada bilim, uygulaym ve fel
sefenin en arpc atlmlarmdan biri olan gdmbilimin temel sorunu bilginin kullanm ve dnmdr.
gndelik dil (Alm. Alltagssprache, Umgangssprache,
Fr. langue courante, ng. colloquial speech). Bir dilsel

topluluk erevesinde, zellikle gnlk gereksinim


lerle ilgili bildiriim durumlarnda yaygn biimde
gerekleen, yaznsal, bilimsel, vb. dillere kart olarak
ele alman kullanmlarn tm,
grlt (Alm. Gerusch, Strung, Fr. bruit, ng. noise).
Bildiriim kurkmnda, bildiri aktarmm bulandran her
trl olgu. Genellikle dilsel grltyle dilsel olmayan
grlt birbirinden ayrlr. Dilsel grlt, zel bir be
lirtisi olmayan elerden kaynaklarn: (okanlamllk,
vb.). Dilsel olmayan grltyse, kt syleyi, dikkat
sizlik, ar iitme, iitmeyi gletiren koullara bal
dr.

H
halk kkenbilimi Bak. kken yaktrma.
harf Bak. yaza.
harf evrisi Bak. yaza evrisi.
Harris, Zellig Sabbetai (do. 1909). ABD'li dilbilimci.
lk almalar Bloomfield'ci yapsalclk erevesinde
yer alan Harris dalmsal dilbilimin kurucusudur.
Szl dile arlk vermi, dilsel eleri dalmlma
baka bir deyile deiik kullanm ya da balamlardaki
evrelerinin tmne gre tanmlam ve snflandr
mtr. Gerek sesbilimsek gerekse biimbilimsel dz
lemlerde yer alan incelemelerde zmleme, ona gre
blmleme, snflandrma, snflar aras balan sapta
madr. Bu zmleme ynteminde elerin anlamlan
deil, dalmlar gz nnde bulundurulur. Bylece
Harrisin yntemi dorudan doruya gzleme dayanr.
Dilbilimciyi bir btncede yer alan llebilir, nesnel
olgular dnda, anlam bata olmak zere baka hibir
veri ilgilendirmez. Dalmsal yntemi zamanla yeter
siz bulan Harris bu kez de, sonralar N. Chomsky tara
fndan gelitirilerek retici-dnmsel dilbilimin do
uuna yol aan dnmsel bir yaklama ynelerek
dnmsel dilbilimin de temelini oluturmutur. Sy
lem zmlemesi almalanyla da tmce smrlann
aan szceleri incelemitir. Methods in Stmctural
Linguistics (Yapsal Dilbilimde Yntemler) [1951] ve
Structural Linguistics (Yapsal Dilbilim) [1960] ad al
tnda yaymlad yaptlarnda dilsel eleri zm
leme yntemini sunmutur. String Analysis o f Sen
tence Structure (Tmce Yapsnn Zincir zmleme
si) [1962] adl yaptnda tmce zmlemesi yntemini
betimleyen Harris sylemle ilgili dncelerini ilk kez
Language dergisindeki "Discourse Analysis" (Sylem
zmlemesi) [1952] balkl yazsnda aklamtr.
hece Bak. seslem.
heceleme Bak. seslemleme.

hrtl (Alm. Zischlaut, Fr. chuintante, ng. palatal


fricative). Dilin n blmyle iki sra di arasnda bir
nlama boluu olumasndan kaynaklanan damaksl
srtmeli (m. []).
hikye bileik zaman Bak. bileik zaman.
Hjelmslev, Louis (1899-1965). Kopenhag Dilbilim evresini ve glosematii kuran DanimarkalI dilbilimci.
skandinav dilbilim geleneinden (R. Rask, A.
Noreen, O. Jespersen) kaynaklanan Kopenhag Okulu
ayn zamanda Saussure'den de byk lde esinlen
mitir. Hjelmslev'in oluturduu dil kuram ncekilere
oranla ok daha biimsel ve soyut niteliklidir, felse
feyle manta da byk oranda yor verir. Hjelmslev
1939'da V. Brndal'le birlikte Ata Linguistica dergi
sini yaymlamaya balad. Kopenhag Dilbilim evresi'nde H. J. Uldall'le birlikte tasarlad ve yqpyeni bir
dil kuram olan glosematik, ilk basks danca olarak
yaplan (1943), sonra Prolegomena to a Theory of
Language (Dil Kuramnn Temel lkeleri) dyla
ABD'de yaymlanan yaptla dilbilim evrelerinin ilgi
sini ekti. Hjelmslev dili kendine zg bir yaps olan,
yeterli ve tutarl bir btn olarak ele alr. Dili, kken
leri dilin dnda bir olgular btn olarak grmez.
Kendisinden nceki almalar znel, kesinlikten
yoksun ve bundan tr de bilimsellikten uzak olarak
niteleyerek dil kuramna salam ve katksz bir bi
limsel ereve sunmak amacn gder. Kendini
Saussure'n tek gerek izleyicisi olarak gren dilbi
limci iin "dil bir tz deil, bir biimdir". Saussure'n
ortaya koyduu gsteren/gsterilen kartln anla
tm/ierik dzlemleriyle karlar. Her dzlemde de tz/
biim kartln ngrr. Ayrca, yine Saussure'n
dil/sz, dizimsel/armsal bantlar gibi kartlkla
rn da yepyeni terimlerle ele alr. "Dilbilim dili kendi
iinde ve kendisi iin inceler" kuralna uygun olarak
ildhlik ilkesini otaya atar. Anlatm ve ierik dzlem
lerinin ayn kurallara gre dzenlendiini savunan
Hjelmslev ebiimlilik kavramm gelitirir. Anlam
dzlemindeki iki aamal yapy ierik dzleminde de
aratrr. Bylece anlam incelemeleri konusunda yep
yeni bir bak as getirir. Dile yaklamamdaki grgllk ilkesi ltn gz nnde bulundurulmasn

zorunlu klar: Tutarllk, tm kapsayclk ve yalnlk,


Hjelmslev ayrca dilsel dizgelerle dil d dizgeler ara
sndaki ilikileri inceler. Dili gsterge dizgelerinin yal
nzca bir blm olarak grr ve gstergebilimle gstergebilim dnda kalan almalar* arasndaki ilikileri
aratrr. Bylece ada gstergebilimin, zellikle de
Greimas kuramnn ncleri arasnda yer alr.
Humboldt Wilhelm von (1767-1835). Alman dilbi
limcisi ve dnr. Dizgeli bir dil felsefesini ilk ta
sarlayan bilgindir. Dili ekinsel balam iinde incele
yen Humboldt, ada birok dilbilimci gibi, HintAvrupa dilleriyle snrl kalmayan bir yaklam benim
semi, tm insanl aklamay amalayan bir kuram
olarak grd bir insanbilim kuram tasarlamtr.
eitli dilleri ve toplumlan karlatrmal olarak in
celeyerek temel dncelerinden birini oluturan u
yargya varmt*: "Dil, olmu bitmi bir rn deil,
bir etkinliktir". Dilin i biimini, insan anlnn temel
oluturucusu olarak grm ve her dil biiminin o dili
konuan topluluu nitelendiren bir zellik tadrm
savunmutur. Topluluun dnme biimiyle dili ara
snda sk balar bulunduunu, bir dilin yapsnn o dili
konuanlarn i dnyalaryla tm bilgilerini ortaya
koyduunu ileri srmtr. Sapir-Whorf kuram diye
anlan grn temel dnceleri Humboldt'tan kay
naklanr. .ber die Verschiedenheit des menschlischen
Sprachbaues und ihren Einjluss auf die geistige
Entwickelung des Menschengeschlechts (Dillerin Ya
plar Arasndaki Ayrmlar ve Dilin, nsanln Ekinsel
Geliimine Katklar stne) [1820] bilginin balca
yaptlarndandr. te yandan, dile ilikin almalar
nn nemli bir blm H. Steinthal'in giriimiyle Die
sprachphilosophischen Werke Wilhelm's von Hum
boldt (Wilhelm von Humboldt'n Dil Felsefesine li
kin Yaptlar) [1883] balyla yaymlanmtr.

M
slkl (Alm. Sibilant, Fr. sifflante, ng. sibilant). Dilin n
orta blmnn bir tr oluk biimi almasyla oluan
kimi daraltl nszlerin, iitimsel izlenimden kaynak
lanan ad (rnein [s], [z]).
i akma Bak. akma.
i balam Bak. balam.
iek (Alm. Infx, Fr. injxe, ng. injbc). Szcn iinde,
kimi durumlarda kkte yer alan ek (m. Latince iugum
"boyunduruk "un kkne katlarak iungere "boyundu
rua vurmak; birletirmek, balamak, vb." eylemini
oluturan -n- eki),
ierik (Alm. Inhalt, Fr. contenu, ng. content). 1. Bir gs
tergenin anlam, gsterilen yan. 2. Anlatm dzlemine
kart olarak, bir bildirinin anlamsal, kavramsal bl
m. L. Hjelmslev'e gre, dil, iki dzlem kapsar: erik
ve anlatm. Hem ierik, hem anlatmdan oluan bir b
tn, gsterge nitelii tar: Tmce gibi. erik de, an
latm da biim ve tz blmlerinden oluur. erik t
z, konuucunun anlnda henz dilsel biime b
rnmemi olguyu belirtir; ierik biimiyse her dilin bu
olguya verdii dzendir. Bir dilin z nitelii, tz a
sndan deil, ancak biim asndan kavranabilir,
ierik zmlemesi (Alm. Inhaltsanalyse, Fr. anayse
du contenu, ng. content analysis). Konuucu ya da
dinleyiciyi gz nnde tutmadan bildiri ya da betii
ierii asndan nicel ve/ya da nitel olarak inceleme
yntemi. erik zmlemesi, nesnel ve dzenli be
timlemelere ulamak amacn gder, sklk kavramna
nemli bir yer verir, dilsel elerin balam iindeki ilikilerini de gz nnde tutar,
i gsterici Bak. gsterici.
iindelik durumu (Alm. Inessivus, Fr. inessif, ng. inessive). Bir yerin iinde, kapal bir yerde bulunulduunu
belirten ad durumu.

ikin (Alm. immanent, Fr. immanent, ng. immanent).


Dilsel elerin salt yap iindeki bant ve konumla
rn ele alarak dil d herhangi bir olgu ya da ilkeye
yer vermeyen incelemeleri belirtir. Bak. ikinlik.
ikinlik (Alm. Immanenz, Fr. immanence, ng. immanence). kin olma durumu. kinlik ilkesini F. de
Saussure, dilbilimin bamszln salamak amacyla
ortaya atmtr. Bu ilke, dili salt kendi iinde ve ken
disi iin incelemeyi gerektirir. Birok yapsalc (L.
Hjelmslev, K. Togeby ve -Sausure'n etki alan d
nda bulunmakla birlikte- dalmclar) bu ilkeye ba
l kalmtr.
ilem (Alm. Intension, Fr. comprehension, intension,
ng. intension). Bir kavram tanmlayan zelliklerin _
tm. rnein, kedi teriminin ilemi "omurgal",
"memeli", "drtayakl", "miyavlamak", "evcillik" gibi
elerden oluur. Bak. kaplam.
izeksel (Alm. endozentisch, Fr. endocentrique, ng.
endocentric). Dolaysz kurucular zmlemesinde,
dalm kurucularndan biriyle zdeleen dizimler i- .
in kullanlr. rnein alkan renci geldi tmce
sinde yer alan alkan renci kendisini oluturan elerden renciye gre izekseldir, nk onunla
ayn dalm ierir. Bak. dzeksel.
i patlama (Alm. Implosiot, Fr. implosion, ng.
[imjplosion). Kapantllar oluurken ses rgenlerinin
kapanma durumuna girdii, duralama ve d patlama
dan nce gelen evre,
i patlamal (Alm. Implosiv, Fr. implosive, ng.
[imjplosive). Ses yolunun kapanp almamas sonucu
oluan kapanl.
istel (Alm. inhrent, Fr. inherent, ng. inherent). Ayrc
zelliklerin, brnsel zelliklere kart olarak sesbirimlerin ikin nitelikleri iihvkullanlr. sel zel
likler titreimlilik (nl olan/nl'lmayan, vb.) ve titremlilik (pes/tiz, vb.) zellikleri olmak zere iki snfa
ayrlr. Kimi koullarda balam ve durumdan etki
lenmeyen anlam zellikleri de isel terimiyle belirtilir,
ises (Alm. Inlaut, Fr. phoneme interieur; ng. intemal
phoneme). nsesle onses arasnda yer alan ses (m.
dil szcndeki [i]).

ises dmesi (Alm. Synkope, Aussossung, Fr. syncope,


ng. syncope). Szck iindeki bir sesin kullanlmaz
olmas, rnein arslan ises dmesiyle aslan olmu
tur.
itreme (Alm. Epenthese, Einschub, Fr. epenthese, ng.
epenthesis). Bir szcn iinde, kkensel olmayan
bir sesin olumas. rnein kral szcndeki []
itreme rndr.
ikicilik (Alm. Binarismus, Fr. binarisme, ng. binarism).
Dil bilimleri arasndaki bantlar, zellde de eitli
dillerdeki sesbirimlein ierdii ayrc nitelikleri iki eli kartlklara indirgeyen kuram. kicilik R.
Jakobson'un sesbiliminden kaynaklanr. Bu dilbilimci,
btn dillerdeki ayrc zellikleri 12 kartla indirge
yerek her dilin bunlar arasnda seme yaptn savun
mutur: nl/nl olmayan, nsz/nsz olmayan, yo
un/dank,
gergin/gevek,
titreimli/titreimsiz,
genizsil/azsl, srekli/sreksiz, kesik/bouk, engel
li/engelsiz, pes/tiz, bemonemi/bemollememi, diyezlemi/diyezlememi. Jakobson ayrc zellikleri iki
kmeye indirgemitir: Brnsel zellikler ve isel zel
likler. sel zellikleri de titreimlilik zellikleri ve titremlilik zellikleri olarak ikiye ayran bilgin, yukarda
deinilen 12 kartlktan ilk dokuzunu titreimlilik, son
nyse titremlilik zelliklerine balamtr. (Bu kar
tlklarn yetersiz olduu saptanarak eitli uyarlamalar
yaplmtr.) Jakobson'un kuramndan dilbilimin baka
dallan da geni lde (m. anlambilim alanndaki
anlambirimcik zmlemeleri: "canl/"cansz", vb.) ya
rarlanmtr.
ikidillilik (Alm. Bilingualismus, Zweisprachigkeit;Digbssie, Fr. bilinguisme, diglossie, ng. bilingualism, diglossia). Bir bireyin iki dil bilmesi ya da bir toplumda iki
dil kullanlmas durumu, ikidillilikten kaynaklanan so
runlar zerinde son yllarda ok durulmutur. Giriim
olgular] dnda, dillerin kullanld bildiriim durumlaf, ikidilliliin birey stndeki etkileri, toplumsal
ynleri, vb. geni kapsaml toplumdilbilim ve nihdilbilim aratrmalanna konu olmutur. Kimi aratr
maclar, .zel terimler araclyla ikidillilik iinde
deiik trler ayni etmeye alm, sz konusu dil
lerin yaygnlnn yan sra saygnlnn da gz nnde tutulmas gerektiini savunmutur.

ikil (Alm. Dual\ Fr. duel, ng. dual). Kimi dillerde, tekil
ve oul dmda yer alan, iki varlk ya da nesnenin sz
konusu olduunu belirten, ad ve eylem ekimlerinde
kullanlan dilbilgisel say (m. eskiden Trkede kul
lanlan Arapa kkenli ebeveyn). Arapa dmda,
Sanskrite, Yunanca, Gota gibi dillerde de ikil vardr,
ikileme (Alm. Gemination, Verdoppelung, Reduplikation, Fr. gemination, redoublement, reduplication, ng.
gemination, reduplication). Anlama g katmak ama
cyla bir birimi, seslemi yineleme, aralarnda benzerlik
bulunan birimleri art arda, kullanma (m. len lene,
gzel gzel, ev mev, vb),
ikilenme (Alm. Direse, Fr. dierese, ng. dieresis). Aym
szckte yan yana bulunan iki nlnn iki seslem oluturacak biimde sylenmesi,
ikili (Alm. binr, Fr. binaire, ng. binary). ki e ieren,
yalnz iki eye ilikin olan. Bak. ikicilik.
ikili kartlk (Alm. binre Opposition, Fr. opposition
binaire, ng. binary opposition). ki seenekli ayrc
zelliklere indirgenmi, ncelikle de sesbilimsel diz
gelerde, bir zelliin varl/yokluu ya da ayn trn
iki zt esini oluturan zelliklerin varlyla belirle
nen kartlk. rnein "titreimlilik'V'titreimsizlik",
"pes7"tz" ikili kartlklardandr. Bak. ikicilik.
ikili nl (Alm. Diphthong, Fr. diphtongue, ng. diphthong). karl srasnda tns deien, balangta
duyulan sesin bitite yerini bakasna brakmas yoluy
la gerekleen nl. (iftnl de denir.} Sesbilgisi a
sndan ikiye ayrlabilen ikili nl sesbilim bakmndan
tek birim oluturur. ngilizce ve Almanca'da ok say
da ikili nl vardr,
ikili nlleme (Alm. Diphthongierung, Fr. diphtongaison, ng. diphthongisation). Esrem ya da artsremde,
bir nlnn tek seslem oluturan ve biri brnden
daha kapal olan iki nlye dnmesi,
ikinci eklemlilik (Alm. zweite Gliederung, Fr. deuxieme
articulation, ng. second articdation). En kk ses
birimlerinden (sesbirimler) oluan eklemleme dzeyi.
Bak. ift eklemlilik.

ikiyanh kartlk (Alm. bilaterale Opposition, Fr. oppo


sition bilaterale, ng. bilateral opposition). ki enin,
ortak yannn ya da karlatrma temelinin, dzgnn
br kartlklarndan hibirinde bulunmad kartlk.
rnein Latin abecesinde E/F biimleri ikiyanl kart
lk oluturur, nk F baka hibir yazata bulunmaz.
Bak. okyanh kartlk:
ikizleme (Alm. Zweideutigkeit, Fr. amphibologie, ng.
amphibology). Doru olmakla birlikte, iki trl yo
ruma elverili bir tmce kuruluundan doan szdizimsel bulanklk,
ikiz nl Bak. ikili nl
ikiz nsz (Alm. Doppelkonsonant, Fr. consonne gemi
me, ng. geminate consonant). Yaln bir nszden da
ha uzun ve daha yein biimde sylenen, ip atlamal
bir evreyle dpatlamal bir evrenin seslem snn olu
turduu nsz tr,
ileti Bak. bildiri
iletim Bak. bildirim.
iletiim Bak. bildiriim
ilge (Alm. Prposition, Nachstellung, Postposition,
Partikel, Fr. preposition, postposition, particule, ng.
preposition, postposition, partide). eitli dillerde,
nnde yer ald ya da ardndan geldii birimle baka
bir birim ya da tmcenin geri kalan blm arasnda
ilgi kurmaya yarayan, anlam, ayn balamdaki br
birimlerle belirginleen ilevsel biimbirim (rn. ile,
gre, zere, gibi, dolay, iin, vb.). lgelerin tanm ve
kapsam deiik grlerin ortaya atlmasna yol a
mtr. Salt ilge zellikli elerin saysnn az olduu
Trke'de ilgeler, kendilerinden nce gelen ad ve adllarla sk sk tamlama biiminde kullanlrlar (ilgeli
tamlama: Ev iin) ve iyelik eki aldklarnda ad gibi i
lem grrler. lgeli tamlamalar bir yklemi et
kilediklerinde ilgeli tmle (Okula doru gitti) olur
lar.
ilgi adl (Alm. Relativpronomen, Fr. pronom relatif, ng.
relative pronoun). Kimi dillerde aklayc ya da belir
leyici bir ilev yerine getiren bir yantmceyi, daha n
ce anlm bir eye (ncl) balayan adl. '
ilgi tmcesi Bak. bileik tmce.

iliki ilevi (Alm. phatische Fmktion, Fr. fonction


phatique, ng. phatic function). Bildiriimin, salt ko
nuucuyla dinleyici arasnda iliki kurmak ya da ku
rulmu olan ilikiyi srdrmek amacyla gerekletii
durumlarda ortaya kan ilev. rnein Beni duyuyor
musunuz? tmcesinde iliki ilevi egemendir. Bak. anlatimsalhk ilevi, ar ilevi, gnderge ilevi, yazn
ilevi, stdil ilevi.
ilikilendirme (Alm. Zeugma, Fr. zeugma, zeugme, ng.
zeugma). Yalnz bir szceyle ilgili ya da gerek anla
mn yalnz o szcede tayan bir eyi bir baka sz
cede de kullanma (m. Biri kalemi ald, br defteri).
im Bak. gsterge.
imbilim Bak. gstergebilim.
imla Bak. yazm.
imlenen Bak. gsterilen.
imleyen Bak. gsteren.
ince (Alm. vorder, Fr. anterieur; ng. front). Az bo
luunun n blmnde oluan nller iin kullanlr
(m. Trke'deki [e], [i], [], []). Bak. n.
ini durumu (Alm. Delativus, Fr. delatif, ng. delative).
nme ya da uzaklama belirten ad durumu,
isim Bak. ad.
istek kipi (Alm. Optativ, Fr. optatif ng. optative). Ey
leme istek kavram katan isteme kipi. Trke'de istek
kipi eylem kk ya da gvdesine -e (-a) eki getirilerek
oluturulur: ver-e-yim, ver-e-sin, ver-e, ver-e-lim, ver
esiniz, ver-e-ler
isteme kipi (Alm. Subjunktiv, Konjunktiv, Fr. subjonctif,
ng. subjunctive). Eylemin belirttii kavram znel a
dan dilek, istek, gereklik, buyrum biiminde anlatan
kip. Trke'de isteme kipleri istek, dilek-koul, gerek
lik ve buyrum kiplerini ierir,
iaret Bak. gsterge.
iitsel sebilgisi Bak. sesbilgisi.
ilemsel sre (Alm. Algorithmus, Fr. algorithme, ng.
algorithm). Biimsel bir dizgeye ilikin ak seik ve
uygulamada birbirini izleyen ilem ya da kurallar b
tn. Tmcelerin retilmesini salayan dilbilgisi, bir
ilemsel sre olarak ele alnabilir.

ilev (Alm. Funktion, Fr. fonction, ng. function). 1. Di


lin, dil birimlerinin d dnya, dnce, konuan bi
reyler, vb. asndan yerine getirdii, stlendii i; di
lin, dil birimlerinin belli bir amala kullanl. (Grev
de denir.) eitli kuramclar dilin ilevi stnde dur
mular, bunun trlerini belirlemeye almlardr. A.
Martinet'ye ve genellikle de ilevselcilere gre dilin
birincil ilevi bildiriimi salamaktr; bu ilev, gste
rim ya da gnderge ilevine yakndan baldr. Gste
rim ilevi, sz edilen olgunun, dil dnda yer alan
gerein gsterilmesiyle ortaya kar. Ruhbilimci K.
Bhler'in saptamalarna gre anlatmsallk ilevi, ko
nuucunun sz ettii olgu karsndaki dnsel ya da
duygusal tutumuna ilikindir. ar ileviyse, dinleyi
ciye dnktr. R. Jakobson, buraya dein anlanlar d
nda ilev daha ayrt eder: liki ilevi, stdil ilevi,
yazn ilevi. Bunlardan birincisi salt konuucuyla din
leyici arasndaki ilikiye, kincisi kullanlan dzgye,
ncsyse dorudan doruya bildiriye dnktr.
Kimi ilevselci dilbilimcilere greyse, dilin yalnzca
bildiriim ilevi vardr; br ilevler gerekte her bil
diride deiik oranda yer alan kullanm trleridir. Bak.
anlatmsallk ilevi ar ilevi, gnderge ilevi, iliki
ilevi, yazn ilevi, stdil ilevi. 2. Bir tmcede bir dil
biriminin br birimlerle ilikisi araclyla yerine ge
tirdii i, grev (m. zne ilevi).
.,
ilevsel (Alm. funktionell, funktional, Fr. fonctionnel,
ng. junctional). 1. Bildiriim srecinde belirli bir yeri
bulunan, bildiriim asndan etkinlii olan. (Grevsel
de denir.) 2. Tmcedeki br anlambirimlerin szdizimsel ilevini belirten ya da birlikte kullanld e
lerin baland sf gsteren dilbilgisel anlambirim
iin kullanlr. rnein ilgeler, balalar, tanndklar
ilevsel elerdir,
ilvselci (Alm. Funktionalist, Fr. forctionnaliste, ng.
junctionalist). /levselcilikten yana olan, ilevselcilii
savunan. (Grevselci de denir.)
ilevselcilik (Alm. Funktionalismus, Vr.fonctionnalisme,
ng. Junctionalism). ilevsel dilbilim. (Grevselcilik de
denir.)
7
ilevsel dilbilim (Alm. funktionelle Linguistik, Fr.
linguistique fonctionnelle, Ing. functional linguistics).

Dildeki eleri ve bunlarn bantlarn, bildiriim


deki ilevleri asndan ele alan, dil olgularnn sap
tanmasnda ve deerlendirilmesinde bildiriim ilevine
ncelik ve ayrcalk tanyan, dilsel betimlemeyi bu
kavram araclyla gerekletirmeye zen gsteren
yapsal dilbilim akm. (Grevsel dilbilim de denir.) F.
de. Saussure'le Prag Dilbilim evresi'nin uzantsnda
yer alan ilevsel dilbilimde almalarn yneme nok
tasn ilev kavram oluturur. Her ara gibi doal dilin
de insan topluluklar iinde yerine getirdii temel bir
ilev vardr: Bildiriimi salama ilevi. levsel dil
bilimin kuramsal temelini bu kavram oluturur. zel
likle A. Martinet'nin evresinde toplanan ve ift eklemlilik kuramn benimseyen ada ilevselcilere
(Paris levsel Dilbilim Okulu, zellikle de G.
Mounin, H. Walter, P. ve M. Ldon, C. Clairis, F.
Bentolila, A.-M. Houdebine, J.-P. Goudaillier, D.
Franois, J. Martinet, P. Martin) gre, birbirini izleyen
seslerden kurulu sylem dzleminde deitirim yoluy
la iki trl e saptanabilir: Anlambirimler ve sesbirimler. Dil ift eklemli ve sesli bildiriim arac olarak
algland lde kendine zgl asndan kav
ranm olur. Yntemsel bakmdan temel kural, olgula
rn bildiriim gereksinimini karlamadaki yerini, g
revini belirlemek, buna bal olarak da dil dizgesi iindeki konumunu saptamaktr. Olabildiince ok sa
yda rnek derlemek, olabildiince ok sayda dil be
timleyip yeni olgulara, ulamlara, kendine zg gerei
kavray biimlerine ulamak yntemsel bir zorunluk
saylr. Gl bir toplumsal yaklamla da belirlenen
ilevsel dilbilim, dilin kendi iinde ve kendisi bak
mndan incelenmesi ilkesinin, toplumla ve dil d so
mut durumla bantlar gz nnde tutularak ele alnmasn engellemedii grn de ierir. "Olgulara
sayg" ilkesini benimseyen ve "gereki" bir yapsalc
lk yanls olan ada ilevselciler, kimilerince katr
bir kartla indirgenen esrem/artsrem ayrmn da
yumuatarak devimsel esrem kavram araclyla bir
dil durumunun ierdii eitlilii, tz de gz nnde
tutarak saptamaya nem vermektedirler,
ite at (Alm. reziprokes Medium, Fr. moyen reciproque, ng. reciprocal middle). Eylemi birden ok zne

nin yaptn gsteren at. Trke'de ite at -- at


ekiyle oluturulur,
ite eylem (Alm. reziprokes Verb, Fr. verbe reciproque,
ng. reciprocal verb). Bir iin znelerce karlkl ve
ortaklaa yapldn belirten eylem. Trke'de ite
eylem, eylem kk ya da gvdelerine
at eki getiri
lerek oluturulur: Gr-()-mek, gl-()-mek, syle-mek
iyelik eki (Alm. Possesivsuffx, Fr. suffixe possessif, ng.
possessive suffbc). Adlarla ad grevli szckleri kii
kavramna balamak iin kullanlan ek (m. evim sz
cndeki ~[i]m). Trke'nin iyelik ekleri unlar
dr: -(i)m,-[i]n, -i, -(i)miz,-(i)niz, -leri.
iyelik esi (Alm. Possessiv, Fr. possessif, ng. posses
sive). yelii belirten, eitli dillerde sfat, adl biim
lerinde gerekleen e. rnein Franszca'da mon
("benim") iyelik sfatlan, le mien ("benimki") iyelik
adllan arasnda yer alr,
izdm kurallar (Alm. Projektionsregeln, Fr. reles
de projetion, ng. projection rules). Anlamsal bile
ene balanan ve temeldeki szdizimsel kurucunun
rettii derin yaplara uygulanan kurallar.

J
Jakobson, Roman (1896-1982). Rus kkenli ABD'li
dilbilimci. levsel dilbilimin nde gelen kuramclanndandr. lkesinden ayrlarak Prag niversitesi'nde
retim yelii yapt 20'li yllarda Prag Dilbilim
evresi'ni kuranlar arasmda yer alan Jakobson, yapsal
dilbilimin olumasna byk katkda bulunmu, yap
salcln deiik alanlara yaylmasn salayan al
malar yapmtr. 1939'da ABD'ye g ettikten sonra
okynl etkinliklerde bulunmu, dilbilimi olduu gibi
yaznbilimi, bildiriim kuramn, sinirdilbilimi yeni
dorultulara ynelten aratrmalara girimitir. Sesbi
lim dzleminde, devimsel esrem kavramn gelitir
mi, ortaya att ikicilik kuramyla sesbirimleri olutu
ran ayrc zellikleri on iki kartla indirgemitir. K.
Bhler'den esinlenerek ele ald bildiriim olgusuna
ilikin bir rneke gelitirmi, gnderen, gnderilen,
balam, iliki, dzg ve bildiri elerinden oluan bu
mekenin ierdii anlatmsallk, ar, gnderge, iliki, stdil ve yazn ilevlerini belirlemitir. Jakobson'
un, Essais de linguistiaue generale (Genel Dilbilim
Denemeleri) [2 cilt; 1963 ve 1973], Questions de
poetigue (Yazmbilim Sorunlar) [1973], Six leons sur
les sons et le sens (Sesler ve Anlam stne Alt Ders)
[1976] balklaryla ilk kez Franszca'da kitap biimin
de yaymlanan incelemelerinin yan sra, Kindersprache, aphasie und allgemeine Lautgesetze (ocuk Dili,
Szyitimi ve Genel Ses Yasalar) [1941], Selected
Writings (Seme Yazlar) [I, 1962, II, 1971, III, 1967,
IV, 1966], Studies on Chd Language and Aphasia
(ocuk Dili ve Szyitimi stne ncelemeler) [1971],
Preliminaries to Speech Analysis (Sz ncelemelerine
Giri) [G. Fant ve M. Hale'yle; 1952], Studies in
General and Oriental Linguistics (Genel Dilbilim ve
Dou Dilbilimi stne nceleme 1er) [S. Kawamato'
yla; 1970] balca yaptlardr.

Jespersen, Otto (1860-1943). DanimarkalI dilbilimci.


zellikle genel dilbilim ve dilbilgisi alanlarnda al
t. Novial adn verdii yapay bir dil oluturdu. Balca
yaptlar arasnda Modem English Grammar (acl
ngilizce Dilbilgisi) [7 cilt, 1909-1949], Language, its
Nature, Deyelopment and Origin (Dilin Yaps, Ge
limesi ve Kkeni) [1922], The Philosophy o f
Grammar (Dilbilgisi Felsefesi) [1924],Analytic Syntax
(zmsel Szdmm) [1937] saylabilir.

K
/kakma (Alm. Kakophonie, Fr. cacophonie, ng. cacophony). Kimi seslerin yinelenmesi, art arda gelmesi
sonucu beliren uyumsuzluk,
kaim (Alm. hinter, Fr. posterieur, ng. back). Az bo
luunun art blmnde oluan nller iin kullanlr
(m. Trke'deki [a], [], [o], [u]). Bak. art.
kalpl diller (Alm. analogische Sprachen, Fr. langues
analogues, ng. analogical languages). Dillerin genel
zellikleri asndan yaplan snflandrmada, tersinir
dillere kart olarak tmcenin belli bir kalp uyarnca
kurulduu diller. rnein zne, eylem ve tmle d
zeniyle Franszca kalpl dillerdendir. Bak. tersinir dil
ler.
kalma durumu (Alm. Lokativ, Fr. locatif, ng. locative).
Eylemin belirttii edimin gerekletii yeri gsteren
ad durumu. Trke'de adlara ya da ad grevinde kul
lanlan szcklere - de (-da, -te, -ta) durum ekinin ge
tirilmesiyle oluturulan kalma durumu iindelik ve yer
belirttii gibi dolayl tmle, zaman tmleci, tamlama
kurar, olu biimini bildirir,
kapal (Alm. geschlossen, Yy. ferme, ng. close, closed).
Ses yolundaki bir daralma ya da kapanma sonucu olu
an sesler iin kullanlr. Kapal nllerde ([], [i], [u],
[], vb.) dil yuvarlak konumdadr ve az az alr.
nszlerden kapantllar srtmelilere oranla daha
kapaldr,
kapal seslem Bak. seslem.
kaipal uyak Bak. uyak.
kapanma (Alm. Schliessung, Vr. fermeture, ng. closure).
Ses yolunun kapal duruma girmesi,
kapant (Alm. Verschluss, Fr. occlusion, ng. stop, retention). D patlamadan nce ses yolunda gerekleen ve
kapantllann syleniindeki ikinci evreyi oluturan bir
anlk kapanma.

kapantk (Alm. Verschlusslaitt, Vollverschlusslaut, Fr.


occlusive, ng. occlusive, stop). Ses yolundaki kapant
sonucu oluan nsz (m. [p], [b], [], [d]). (Patlamal
da denir.) Kapantnn hava akndan nce ya da sonra
gereklemesine gre d patlamallar ve i pat
lamallar da birbirinden ayrt edilir,
kaplam (Alm. Extension, Fr. extension, ng. extension),
Bir kavramn kapsamna giren, o kavramn tanmlad
elerin tm; dzanlam. rnein kedi teriminin kap
lamn tm kediler oluturur. Bak. ilem.
kapsamlay (Alm. Synekdche, Fr. synecdoque, ng.
synecdoche). Bir szc, kapsamn genileterek ya
da daraltarak, btn-para, cins-tr, tekil-ul ilikisi
iinde bulunduu bir baka szck yerine kullanma.
Gnmzde kapsamlay zellikle parann btn ye
rine kullanlmas (rnein yelkenli'nin "yelkenle giden
deniz tat"m belirtmesi) asndan ele alnmakta, bu
da sz koius deimecenin bir dzdeimece tr olarak grlmesi sonucunu vermektedir,
kanm (Alm. Amalgam, Verschmelzung, Fr. amalame,
ng. amalgam). ki ya da daha ok sayda anlambirimin
zmlenemeyecek biimde birbiriyle kaynamas so
nucu ortaya kan gsteren. meii Franszca nous
aimons'daki (aimer "sevmek" eyleminin bildirme ki
pinin imdiki zamannn oul 1. kiisi) -ons hem bil
dirme kipinin imdiki zamann, hem de oul 1. kiiyi
belirtir.
karma dil (Alm. Mischsprache, Fr. larigue mixie, ng.
mixed language). eitli dillerin karmndan olan
dil. Karma diller, yeterince gelimemi bir aamada
bulunan eitli topluluklarn, lkelerine gelen gelimi
topluluklardan bireylerle daha kolay iliki ktrabilek,
alveri yapabilmek, vb. nedenlerle onlarn dillerin
den byk lde e almalar soncu olumutur:
Akdeniz yresinde rastlanan Franszca ve Prvarisa,
spanyolca ve Katalanca, talyanca ve Arapa karm
Sabir (spanyolca saver "bilmek"tet) dilleri tecimle
ilgili olarak yaratlm, snrl bir lna zg, kstl
birleim kurallar olan anlama aralardr. Anadili olarak kullanlmazlar. Sabir terimi, baka yrelerde
rastlanan benzer anlama yntemleri iin de geerlidir.
Piin ([ngilizce pidgin ya da pidgin-english] ngilizce

business "i"ten) ise ngilizceyle Uzak Dou dilleri


(zellikle ince) arasndaki ilikilerin rndr ve
Sabir'den ok daha gelimi bir yapyla szlk ierir.
Kreoller ([Franszca creole] spanyolca criollo1dan)
eitli toplumsal ve tarihsel nedenlerle anadili dze
yine ykselmi karma dillerdir. Haiti'de, Martinique'te,
Guadeloupe'ta Fransz Kreolleri, Jamaika'da ngiliz
Kreol konuulur. Portekiz, Hollanda Kreolleri de
vardr.
karanlklk (Alm. Antimentalismus, Fr. antimentalisme, ng. anti-mentalism). Davranlktan kaynak
lanan ve her trl znellii bir yana iterek gzlemle
nebilir dilsel davranlar betimlemeye ve aklamaya
ynelen dilbilimcilerin anlay. L. Bloomfield'le onu
izleyen Amerikan dalmsal dilbilim okulu, ara
trmalar kesinlikle alglanabilir dzlemle snrlandr
mak istemi, ruhbilimsel, anlksal sayd olgular in
celeme d saymtr. Bloomfield'ci okulun ar olgu
culuundan kaynaklanan bu tutumunu zellikle retici-dnmsel dilbilgisi kuramclar eletirmitir. Bu
eletiriler, zellikle kariiilklim, ocuun anadili
ni reniini ve konuucunun yaratcln aklaya
mamas zerinde younlar.
karlatrma 1. (Alm. Vergleich, Fr. comparaison, ng.
comparison). ki ya da daha ok sayda dilin birbirine
benzeyen ve benzemeyen yanlarn ortaya koymak
amaciyla yaplai inceleme. XIX. yzylda zellikle
dilbilimsel biimlere ynelen karlatrmalar, eitli
dillerin akrabalk ilikilerinin saptanmasn sala
mtr. 2. (Alm. Kompamtion, Fr. comparaison, ig.
degree). Bir niteliin eitli derecelerini (eitlik, artk
lk, stnlk) belirtme olgusu. Trke'de karlatrma
sfatlarnn nne daha, ok en, vb. eler getirilir.
karitrmac (Alm. Komparatist, Fr. comparatiste,
comparatmste, rg. comparaiive linguist). Karla
trmal dilbilim uzman.
karlairmacilk (Alm. Komparatistik, Fr. comparatisme, ng. comparativism). Karlatrmal dilbilim alannda etkinlik gsterme. Bak. kartiattrmah dilbi
lim.

karlatrmal (Alm. komparativ, Fr. compare, comparatif, ng. comparative). ki ya da daha ok dilin kar
latrlmasna dayanan. Bak karlatrmak dilbilim.
karlatrmal dilbilgisi (Alm. vergleichende Grammatik, Fr. grammaire comparee, ng. comparative grammar).
Karlatrmal dilbilime zellikle XIX. yzylda veri
len ad.
karlatrmal dilbilim (Alm. historisch-vergleichende
Sprachwissenschaft; Fr. linguistique comparative, ng.
comparative linguistics). Karlatrma yntemiyle e
itli diller arasndaki ilikileri, benzerlikleri belirleyip
dil ailelerini saptamay amalayan inceleme. Karla
trmal dilbilim dile ynelik ilk bilimsel yaklam say
lr. nceleri "karlatrmal dilbilgisi" olarak adlan
drlan bu tr incelemelerin kuramsal temelleri J. G.
Herder, J. Grimm, A. W. ve F. vn Schlegel ve W.
von Humboldt gibi bilginlerde bulunur. Ama HintAvrupa dilleri stnde younlaan gerek byk at
lm F. Bopp, R. Rask ve A. Schleicher'le balamtr.
XIX. yzyl ortalarnda karlatrmal dilbilim, tarih
sel dilbilimle karp kaynamtr. nceleri eitli dil
lerin tredii ilk dili, "anadiFi belirleme abalan ar
basmtr. Daha sonraki almalardaysa dil doal,
canl bir rgenlik olarak ele alnm, doa bilimlerin
deki inceleme yntemleri bu dzlemde de geerli sa
ylmtr. Ses deiimlerine byk nem veren kar
latrmal dilbilim yenidilbilgicilerle birlikte salt nite
likli yasalar ortaya koymaya almtr.
kart (Alm. konfrr, Fr. contraire, ng. contrary). Bir
birini olumsuzlayan anlaml birimlerin her biri. Bak.
karrtanlcmhihk
kartanlaml (Alm. antonym, Fr. antonyme, ng. antonymous). Kartanlamllk gsteren eler iin kul
lanlr (m. scak/souk; yksek/alak; vb.). Kartanlamllarn kimileri ikili kartlk oluturur, (m. l/
diri), kimileriyse ara evreler ierir (m. scak/serin/
souk). Kartanlamllar ve ierdikleri trler deiik
tamm ve aklamalara konu olmulardr. Bak. kartanlamllk.
kartanlamllk (Alm. Antonymie, Fr. antonymie,\ ng.
antonymy). Anlam bakmndan birbirinin kart olan
szcklerin zellii. Kartanlamllk, szln an

lamsal yapsn kuran balca olgulardandr. Kartanlamllk ve ierdii trler, deiik yaklam erevele
rinde ele alnmtr. Genellikle ikili kartanlamllk
olgularyla (m. l/diri) eitli ara evreler ieren kartanlamllk olgular birbirinden ayrlr (m. scak/lk/
serin/souk). Bil' baka aynm da, btnleyici (m. ev
li/bekar), karlkllk (evriiklik) ieren (m. satmak/
almak) ve yalnzca kartlk anlatan (m. byk/kk)
kartanlamllk olgularna ilikindir! Kartanlamllk
ilikisi iindeki eler, ortak bir anlam ekseni ve kart
anlambirimcikler sunar,
kartlam (Alm. Antithese, Fr. antithese, ng. antithesis).
Aralarnda anlam kartl bulunan iki szc, dizi
mi, vb. bil' arada kullanma,
kartlama (Alm. Antiphrase, JVortironisiemng, Fr. an
tiphrase, ng. antiphrasis). Bir yargy kart anlamda
kullanma (m. "hastalanmak anlamnda ifay kap
mak demek).
kartlk (Alm. Opposition, Fr. opposition, ng. opposition). Bir dilsel birimle, belli bir balamda onun yerini
alabilecek birim ya da bilimler arasndaki bant. r
nein Kk ocuk diziminde kk, kendisinin yerini
alabilecek byk anlambirimiyle kartlk oluturur.
Kartlk oluturan birimler, aralarnda dizisel bant
lar kuran elerdir ve dilsel deerin temelinde yer alr
lar.
kartsal (Alm. kontrastiv, Fr. contrasf, ng. contrastive).
Dilsel kartlklar ele alan, ayrmsa!,
kartsal dilbilim (Alm. kontrastive Linguistik; Fr. linguistique contrastive, ng. contrastive linguistics). Aynmsl dilbilimin bir baka ad.
kategori Bak. ulam.
katma (Alm. Adjunktion, Fr. addition, ng. adjunction).
retici-dnmsel dilbilgisinde, dizimsel bir yapya
yeni bir e ekleyen dntrm ilemi. rnein
Trke'de olumsuzluk, katma yoluyla (-me, -ma) ger
ekleir.
katmansal dilbilgisi (Alm. Strtifkationsgrammatik, Fr.
grammaire stratifcationnelle, ng. stratifcational
grammar). Dili eitli yapsal katmanlardan oluan bir
dizge olarak ele alan dilbilgisi. S. M. Lamb'n olutur
duu katmansal rneke szcelerin sessel biimiyle

anlamlan arasndaki ilikilerin ok karmak olduu


grnden kalkp bir dizi gsterim dzeyine bavura
rak jbu ilikileri belirlemeyi amalar, sesbilimse! bile
enin sesbilimalti (ya da sesbilgisel) ve sesbirimsel,
dilbilgisel bileenin biim-birimsel ve szlkbilimsel,
gstergesel bileenin anlambilimsel (anlambirimcik
demeti ve stanlambirimcik demeti) katmanlar, vb. ierdiini varsayar,
katmerli bileik tmce Bak. bileik tmce
katmerli bileik zaman Bak. bileik zaman.
kavram (Alm. Begriff, Fr. concept, notion, ng. concept,
notion). Ortak zellikler tayan bir dizi olgu, varlk ya
da nesneye ilikin genel nitelikli bir anlam ieren, de
iik deneyimlere uygun den, dilsel kkenli her tr
l tasarm, dn, imge; bir nesne, varlk ya da olu
un anlksal imgesi; gsterilen,
kavrambilim (Alm. Semasiologie, Fr. semasiologie, ng.
semasiology). Anlatmdan, adlardan, gsterenlerden
kalkarak bunlann belirttii kavranlan, gsterilenleri
inceleyen anlambilimsel aratrma. Bak. adbim.
kavrambilim (Alm. Semantem, Fr. semanteme, ng. se.Monteme). zgl anlambirimcikler btn (B. Pottier).
^ Smibirim ve gclbirimden ayn olarak, srekli ve
zgl nitelik tayan anlambirimcikler btn. Bak.
smfbirim, gcJbirim.
kavramsal alan (Alm. Begriffsfeld, Fr. champ conceptuel, champ notionnel, ng. conceptual field). Bir sz
lksel alanda, anlatmn bulan anlamsal alanm d
gereklik dzlemindeki kavramsal karl. Birok
dilbilimci gerekte kavramsal alan terimini anlamsal
alan terimiyle eanlamda kullandndan yukandaki
^/fnmda yer alan aynm gerekte daha ok kuramsal bir
aynmdr. Kavramsal alan deyimi J. Trier'den kaynak
lanr ve yapsal bir anlay yanstr. Bu bilgin anln
kavramsal kesimine ilikin szckleri incelemi ve
bunlann yap kuran dzenli bir btn oluturduunu,
bu btnde yer alan her birimin brlerine baml ol
duunu tamtlamtr. Bu anlaya gre, bir kavramda
beliren deiiklik komu kavramlann ve onlan belir
ten szcklerin de deiime uramasna neden olur.
Szckler, kavram alanlarn kaplayan dilsel alanlar

oluturur; bir dnya grn dile getirirler. Bak. an


lamsal alan, szlksel alan.
kavramsal yaz (Alm. deographie, Begriffsschrift, Fr.
ecriture ideographique, ng. ideography). eitli so
mut ya da soyut izimlerle kavramlar, anlambirimleri
gsteren yaz tr (rn. in yazs, ivi yazs). [Dn
yaz da denil*.] Kavramsal yaz dizgeleri, gerekte
karma zellik tar. nk bu dizgelerde kullanlan i-
zimlerin birou sesil niteliklidir. Bak. grntsel
yaz, sesilyaz.
kavak (Alm. Junktur, Fge, Y.joncture, jointure, ng.
juncture). Bir szckteki anlambirim snn. rnein
gelmek eylemindeki gel- ve -mek anlambirimleri ara
snda kavak vardr. Amerikal dilbilimcilerin ou
kava parast bir birim olarak ele alr ve kavak
sesbilimden sz ederler; iki szck arasndaki gcl
dura da kavak sayarlar,
kaydrma (Alm. Katachrese, Fr. catachrese, ng. catachresis). Bir adm, eitli biimlerde kurulan bir ben
zerlik bamtsi araclyla bir baka olguya ilikin olarak da kullanlmas. rnein dan etekleri, iskem
lenin ayaklan, inenin gz, vb. kullanmlarda etek,
ayak, gz kaydrma sonucu yer almaktadr,
kaynak dil (Alm. Ausgangssprache, Fr. langue source,
langue de depart, ng. source language). eviri ile
minde kalk noktasm oluturan, evrilen betiin ya
zlm ya da sylenmi olduu dil.
kaynak tmce Bak. bileik tmce.
kaynama (Alm. Fusion, Fr. fusion, ng. fusion). Bir
szckte yan yana bulunan iki enin, zmleme ya
plamayacak denli i ie girmesi,
kaynatrc diller (Alm. amalgamierende Sprachen, Fr.
langues amalgamantes, ng. amalgamating languages).
Dillere ilikin tip-bilimsel snflandrmada, dilbilgisi
balann belirten elerin kkensel elerle kaynat
bknl dillere verilen bir baka ad.
kesinti (Alm. Aposiopese, Aposiopesis, Fr. aposiopese,
ng. aposiopesis). Szbilimde, bir tmcenin bitmeden
birdenbire kesilmesi durumu,
kesintili (Alm. diskontinuierlich, Fr. discontinu, ng. discontinuous). Bitiik olmayan iki ya da daha ok sayda
gsteren kapsayan, ama bir tek dolaysz kurucu olutu

ran dizili. Kesintili olma durumu, szcede bitiik bi


imde gereklemeyen elerin oluturduu biimbirim ya da kurulularn zelliidir. Bir anlambirimin
sessel anlatm her zaman tek paral olmaz; kesintili
olma durumu da bundan kaynaklanr,
kesintililik (Alm. Diskontinuitt, Fr. discontinuite, ng
discontinuity). Kesintili olma durumu. Bak. kesintili.
kesir sayi sfat Bak. say sfat.
kesit Bak. para
kesitleme Bak. blmleme.
keskin (Alm. scharf, Fr. strident, ng. strident). Byk
yeinlik gsteren bir grltnn yan sra ses dalgas
nn dzensizliiyle belirlenen sesbirimlerin niteliini
belirtmek iin kullanlr. Trke'de /f/, M dudaksldisilleri keskin zellii tar. Bak. bouk, ikicilik.
keyf Bak. buyrultusal
kln (Alm. Aktionsart, Fr. ordre de proces, ng. manner o f action). Eylemin belirttii oluun zaman bak
mndan niteliini, bir baka deyile balama m, biti
mi, sreklilik mi belirttiini gsteren anlamsal ulam,
ksa (Alm. kurz, Fr. bref ng. short). Karlatrld elere oranla sre iinde daha az yer kaplayan sesler
iin kullanlr. rnein sevgi szcndeki nller k
sadr. Kapal nller ak nllere, art nller n n
llere oranla daha ksadr. nszler, genellikle nl
lere oranla daha ksadr. nszlerden kapanllar sr
tmelilerden, titreimliler titreimsizlerden daha k
sadr. Ksa sesler her dilde vardr; ama ksa sesbirimerden ylnzca eleri arasnda sre asndan kart
lk kurabilen dillerde sz edilebilir,
ksalk (Alm. Krze, Fr. brievete, ng. shortness). Bir se
sin ksa bir sre kaplamas. Bak. ksa.
ksaltma 1. (Alm. Zeichenkrzung, Kurzwort, Fr. raccourcissement, ng. clipping). Bir szc ya da sz
ck beini daha ksa duruma getirme. Ksaltma iki
biimde gerekleebilir: Gdkleme yoluyla ksaltma
(otomobil yerine oto demek gibi) ve eksilti yoluyla k
saltma (patlcan kzartmas, yerine kzartma demek
gibi). 2. (Alm. Abbreviation, Abkurzung, Fr. abreviation, ng. abbreviation). Ksaltlm szck ya' da sz

ck bei. rnein , stanbul niversitesi1nin k


saltmasdr.
ksa seslem (Alm. kurze Silbe, Fr: syllabe breve, ng.
short syllabe). Uzun nl kapsamayan seslem. rne
inime szcnde iki ksa seslem vardr.
kip (Alm. Modus, Fr. mode, ng. mood, mode). Eylemin
belirttii olu karsnda konuucunun tutumunu, bir
baka deyile, salt bildirmeyle mi yetindiini, yoksa
bir yorumda m bulunduunu, istek, dilek, koul, ge
reklik, buyrum mu anlattn gsteren eylem biimle
rinin zellii. Zaman terimi gibi kip terimi de gerekte
salt bir nitelik tamaz. Bir kip, birden ok kipsel deer
anlatabilir. Kimi durumlarda szdizimsel zorunluklara
bal olarak kipsel deer ortadan kalkabilir. Trke'ye
ilikin betimlemelerde kip kavram zaman kavramyla
ou kez karr, kip yerine tarz terimini kullanp za
man yerine kipi kullananlara bile rastlanr. Pek ok s
nflandrma varsa da, genellikle bildirme kipleri (be
lirli gemi, belirsiz gemi, imdiki zaman, gelecek
zaman ve geni zaman) ve isteme kipleri (istek, dilekkoul, gereklik ve buyrum) birbirinden ayrt edilir.
kiplik (Alm. Modalitt, Fr. modalite, ng. modality).
1. Konuucuyla dinleyici arasndaki bildiriimin tr
ne gre tmcenin ierdii yapnn zellii. Olumlu ya
da olumsuz bildirme tmcesi, olumlu ya da olumsuz
soru tmcesi, olumlu ya da olumsuz buyrum ya da di
lek tmcesi, dolayl ya da dolaysz anlatm erevesin
de balca kiplikleri oluturur. 2. Bir baka anlambirimi belirleyen dilbilgisel anlambirim. A. Martinet
kiplikleri, ilevsel anlambirimlerden ayrr: Kiplikler
bir baka anlambirimin ilevini belirtmez, onu gerek
letirir ve btnler. Adm dilbilgisel belirleyicileri, ey
lem ve ad eklerinden cins, kii, say, zaman ve kip be
lirtenler bu tre balanr.
kipsel (Alm. modal, Fr. modat, ng. modal). Kipe ilikin,
kiple ilgili.
kipselletirici (Alm. Modalisator, Fr. modalisateur; ig.
modaliser). Bir konuucunun kendi szcesini nasl ele
aldm yanstan e (m. belki, kukusuz, vb.). Bak.
kipsettetirme.
kip elletirme (Alm. Modalisierurig, Fr. modalisation,
ng. modalisation). Konuan bireyin sz ya da szce

sine, onu benimseyip benimsememesi, kiiselliini or


taya koyup koymamas, dinleyiciyle arasnda gerilim
yaratp yaratmamas yoluyla kazandrd nitelik,
kii (Alm. Person, Fr. personne, ng. p erson). Konuan
(birinci kii), kendisine sz yneltilen (ikinci kii) ya
da kendisinden sz edilen varla ya da nesneye (nc kii) gre deiik biimlere brnen dilbilgisi
.ulam. Kii ulam, bildiriime katlan kimselerle sz
cede deinilen kimse ya da nesneye bal olarak ger
ekleir; tekil de olabilir, oul da. Trke'de kii ek
leri, eylem kk ve gvdelerine gelen at, kip ye za
man eklerinden sonra gerekleerek ekimli eylemi
oluturur.
kii adl (Alm. Personalpronomen, Fr. pronom personnel, ng. personal pronoun). Dilbilgisel kiiyi belirten
ya da kii adlarnn yerini tutan adl. Trke'de kii adllan: ben, sen, o (tekil); biz, siz, onlar (oul),
kii adlan bilimi (Alm. Anthroponymie, Fr. anthroponymie, ng. anthroponymy). Kii zel adlarn incele
yen zeladbilim dal,
kii eki (Alm. Personalendung, Fr. desinence personnelle, ng. personal ending). Eylem ekiminde kii be
lirten ek. Trke'de kii ekleri drt bekte toplanr:
1. -m, -n, -,-k, -iniz, -ler (gittim, gitsem; gittin, gitsen;
gitti, gitse; gittik, gitsek; gittiniz, gitseniz; gittiler, git
seler); 2. -im, -sin, -, -iz, -siniz, -ler (gitmiim, gidiyo
rum, giderim, gideceim, gitmeliyim; gitmisin, gidi
yorsun, gidersin, gideceksin, gitmelisin; gitmi, gi
diyor, gider, gidecek, gitmeli; gitmiiz, gidiyoruz, gi
deriz, gideceiz, gitmeliyiz; gitmisiniz, gidiyorsunuz,
gidersiniz, gideceksiniz, gitmelisiniz; gitmiler, gidi
yorlar, -giderler, gidecekler, gitmeliler; 3.
-sin, <(),
-in (iniz) -sinler (git, gitsin, gidin [gidiniz], gitsinler);
4. -im, -sin, -, -tim, -siniz, -ler (gideyim, gidesin, gide,
gidelim, gidesiniz, gideler).
kiisiz (Alm. unpersnlich, Fr. impersonnel, ng. impersonal). Kii belirtisi olmayan eylem kipleriyle 3. kii
ekimlerinde znesi belli olmayan eylem biimleri iin kullanlr. rnein eylemlik kiisizdir; imden
geldi szndeki eylem de, znesi belli olmadndan
kiisiz saylr,
kod Bak. dzg.

kodlama Bak. dzguleme.


konu (Alm. Thema, Fr. theme, topiquey ng. theme,
opic). Sylemde sz edilen, hakknda bir ey syle
nen kii ya da nesne. Biimsel mantk ve anlambilim
dzlemine ilikin olan bu kavramn szdizimsel bo
yuttaki karl, Hint-Avrupa dilleri alannda genel
likle znedir. Bak. yorum.
konudil (Alm. Objektsprache, Fr. langue objet, langage
objet, ng. object language). stdilin konusu olmas
bacmndan ele alman doal dil. Dilbilimin inceledii
her dil, stdil nitelii tayan dilbilime oranla konudildir. Konudilin olaan gndergeleri, dil d zellik
tar ve d gereklie gnderme yapar,
konulatnm (Alm. Topikalisierung, Fr. topicalisalion,
ng. topicalisation). Tmcenin bir kurucusunu, yoru
mun ilikin olduu konu durumuna getirme,
konuma (Alm. Sprechen, Fr. parole, .ng. speech). 1. S
z kullanma, sz syleme; konumak eylemi; d
nceyi szle anlatma. 2. ki ya da daha ok sayda bi
reyin szl bildiri alveriinde bulunmas; belli bir
dilsel topluluktan bireyler arasndaki szl bildiriim
konuma dili Bak. srf dil.
konuma rgenleri Bak. ses rgenleri.
konuucu (Alm. Sprecher, Fr. locuteur, ng. speaker).
Dilsel bildiriyi oluturarak dinleyiciye ynelten kii,
konuan birey. Her konuucu gcl bir dinleyicidir; bu
olguyu belirtmek iin konuucu-dinleyiciden sz edi
lir. Bildiriim kuranmda konuucuya verici denir.
Kopenhag Okulu, 1931 ylnda kurulan Kopenhag Dil
bilimin cvresi'nde, zellikle F. de Saussuren yan sra
Ptajg Dilbilim evresi'nin etkisiyle oluan yapsal dil
bilim akm. Danimarka geleneinde yer alan R. Rask
ve O. Jespersen'in yan sra F. de Saussure'le Prag Okulu'nun almalarndan esinlenen V. Brndal, L.
. Hjelmslev, H. Uldall, vb. bu okulun nde gelen dilbi
limcileridir. 1936 ylnda, grlerindeki zgnl
belirtmek iin dilbilim yerine glosematik (Yunanca
glossa "diF'den) terimini kullanmaya balayan Hjelmslev,
, Saussuren grlerini, soyut, mantksal, biimsel,
tmdengelimli bir bak asndan kalkarak gelitirmi,
doal dillerin yani sra btn "dillere" uygulanabilecek

bir tr dilsel mantk, dil "cebir"i, salt kuramsal nitelikli


bir bilim tasarlamtr,
kopukluk (Alm. Asyndese, Fr. asyndete, ng. asyndeton).
Yaln iliki iindeki iki e ya da dizim arasnda bu ilikiyi belirten bir balama esi bulunmamas,
koa (Alm. Kopula, Fr. copule, ng. copula). Yklemi
zneye balayan e. Trke'de ekeylemin nc ki
i eki -dir, koa (bildirme koac) olarak kullanlr;
deil biimbirimi, olumsuzluk koacdr,
koul bileik zaman Bak. bileik zaman.
koul durumu (Alm. Essivus, Fr. essif, ng. essive).
Hangi koul iinde bulunulduunu, nasl olunduunu
belirten ad durumu,
koul tmcesi Bak. bileik tmce.
kountu (Alm. Apposition, Fr. opposition, ng. apposition). Belirleyen ya da tamlayan ilevi yerine getirmek
zere bir baka adla birlikte kullanlan san belirtici e
ya da eler btn. rnein retmen Ahmet dizi
mindeki retmen birimi kountudur,
kreol Bak. karma dil
kk (Alm. Wurzel, Fr. racine, ng. root). Bir szck ai
lesinin eitli biimlerinde yer alan, tarihsel dilbilimin,
deiik trevleri aklamak iin yararland, ou kez
gvdeyle zdeleen, szckten dilbilgisi ve yapm
eleri karlarak elde edilen blm. Bu kavram daha
ok artsremli dilbilimde kullanlr ve deiik gerek
lemeleri olan, belli bir kavram anlatan soyut bir bi
im olarak grlr. Ne var ki, birok dilbilimcinin bu
terime kken anlam verdii de bir gerektir. Bak. k
ken.
kken 1. (Alm. Wurzel, Stammwort, Fr. radical, ng.
radical) Bir szckten ekler karldktan sonra geriye
kalan anlambirim. Bu kavram zellikle esremli dil
bilimde kullanlr. Kimi dilbilgicilere gre kkenle
kk arasndaki temel ayran, birinci enin dilde bir
szck niteliiyle yer almas, ikinci eninse bu trl
bir zellik tamamasdr. Bir baka deyile, -ayrm
gzetilen durumlarda- kk soyut bir biim, kkei onun gereklemesi ya da gereklemeleridir. Ancak,
iki terim arasndaki ayrm olduka bulanktr. Bak.
kk. 2. (Alm.Etymon, Fr. etymon, ng. etymon). Bir

szcn tredii, geldii kaynak biim. Kken ince


lemeleri, kkenbilim alanna girer. Bak. kkenbiUm.
kkenbilim (Alm. Etymologie, Fr. etymologie, ng. etymology). Bir dildeki gsterenlerin kaynan, ne za
man ortaya ktklarn, nereden geldiklerini, hangi ev
relerden getiklerini aratran dilbilim dal. Tarihsel
yntemin olumasyla birlikte, XIX. yzylda kken
ararmalan bilimsel bir yrngeye oturmutur. Kar
latrmal dilbilim, bu geliimi yakndan etkilemi,
anlambirimlerin ses ynleri, youn incelemelere konu
olmutur. XX. yzyl balarnda, salt sesil nitelikli
olan bu almalara J. Gillieron dilbilimsel corafya
alanm aarak etkin katklarda bulunmu, zellikle ya
psal dilbilimin gelitirdii alan kavramndan da ya
rarlanlmasyla (P. Guiraud) eler arasndaki ban
tlarn yan sra anlam boyutu da birok aklamada
yer almaya balamtr. Gnmzde kkenbilim artk
salt kaynak, aratran bir inceleme deil, anlaml bi
rimlerin hem biim, hem de ierik dzlemindeki tari
hini ele alan bir daldr,
kken yaktrma (Alm. Volksetymologie, Fr. etymolo
gie populaire, ng. folk etymology). Kkeni bilinmeyen
bir szc geree uymayan bir kkene balama.
(Halk kkenbilimi ve yerliletirme de denir.) Bu ilem,
glk gsteren bir szc bilinen bir kkene bala
yarak aklama giriimidir ve bireylerin tam anlamyla
zmleyemedii, az rastlanan ya da yabanc kkenli
szckler karsndaki yorumlama abasn dile getirir,
kullanlabilirlik (Alm. Verfgbarkeit\ Fr. disponibilite,
ng. availability). Belli bir alana zg olan, btn ko
nuucularn bildii, ama ancak o alana deinildiinde
kullanlan birimlerin zellii. rnein eitli tat tr
lerini belirten adlar (otomobil, otobs, vb.) kullanla
bilirlik gsteren birimlerdir. Sz konusu kavram sklk
kavramyla birlikte, yabanc dil retiminde ele alman
temel szln belirlenmesine ve aamalanmasma b
yk katkda bulunmutur,
kullanm (Alm. Sprachgebrauch, Fr. usage, emploi, ng..
usage). 1. Bir toplulukta ve belli bir dnemde geerli
yaygn ve ortak dilsel kurallarn tm. Kullanm bir
esremden brne deiir. 2. Dilbilgisel ya da sz-

lksel bi* birimi kullanma, sz dzleminde ger


ekletirme.
....
kullanmsal bileen Bak. edimsel bileen.
kural 1. (Alm. Norm, Regel, Fr. norme, regle, ng. norm,
rule). Buyurucu nitelik tayan geleneksel dilbilgi
sinde, genellikle kullanmn duraksama uyandran
ynlerine ilikin olan, syleyi, biimbilim, biem, ya
zm, vb. alanlarda tek doru saylan, iyi yazmak ve
konumak iin uyulmas zorunlu grlen rnek; zorla
yc ilke, yasa. Geleneksel dilbilgisinin temel kural
yanl-doru kartlndan kaynaklanr. 2. (Alm. Regel,
Fr. regle, ng. rule). ada dilbilimde, genel bir ku
ram erevesinde oluturulan varsaym; zellikle, retici-dnmsel dilbilgisinde, biimsel bir dizge iinde
doru oluturulmu simge birleimlerini belirteli ilke.
Kural betimsel olduu, bir baka deyile, dilin ileyi
ini gstermeyi amalad gibi, dilbilgisine uygun
tmceler retmenin de kouludur. Biimsel zellikle
rine ve sralarna gre, birok kural tr vardr. retici
dilbilgisi bi* simgeler abecesiyle bir dizi retim kura
lndan oluur: Szdizimsel kurallar (yeniden yazm
kurallaryla dnm kurallar), temel birletiricinin
ierdii kurallar (yeniden yazm kurallar ve szlksel
kurallar).
kuralc (Alm. normativ, prskriptiv, Fr. normatif, prescriptif, ng. normative, prescriptive). Gerekten kulla
nlan olgular ortaya koymaya alan betimsel dilbi
lime kart olarak, bir dilde zorunlu olarak ortaya
kan yeni biimleri, lksel ve donmu bir mek u
runa yadsyan, "iyi kullanm", "gzel kllamm",
"yanl" diye nitelendirilen biimlere kar savunan,
sorunlar yanl-doru kartl iinde ele alan gele
neksel dilbilgisini nitelemek iin kullanlr. Dilbilgi
sinde kuralc tutum, bilimsel anlayla eliir. Gerek
lik dzlemini gzlemlemek yerine, birtakm beeni l
tlerine dayal nyarglarla ilem yapar, dil d ku
rallara ayrcalk tanr.
kural d Bak. aykrlk.
kurall (Alm. regelmssig, Fr. regulier, ng. regular).
Kural saylan, en ok sayda biimi aklayabilecek bir
diziye, bir rnee uygun, belli bir kurala gre olutu
rulmu olan.

kuralsz (Alm. unregelmssig, Fr. irregulier, ng. irregular). Kurall saylan bir rnee uymayan, belli bir
kurala balanmayan. Kuralsz saylan biimler, ou
kez iyi saptanmanu kendine zg kurallara uyar,
kurucu (Alm. Konstituerte, Fr. constituant, ng. constituent). Kendisinden daha geni bir btne balanan
her trden anlambirim ya da dizim. Bak. dolaysz ku
rucu.
kurucu tmce (Alm. Konstituentensatz, Fr. phmse constituante, ng. constituert sentence). retici-dnmsel
dilbilgisinde, yerleim yoluyla bir ana tmceye katlan
her trl tmce,
kurulu (Alm. Konstruktion, JVortfugung, Fr. consiruction, ng. construction). Szdizimsel kurallar uyarnca,
szcklerin tmce iinde anlam ve ilevleri bakmn
dan beklenn durumu,
kkdfl nsz (Alm. Uvular, Fr. uvulaire, ng. uvular). Dil srtnn kk dile doru kalkmasyla oluan
nsz. rnein Franszca, Portekizce gibi dillerde kkdil nsz vardr,
kk nl uyumu (Alm. Labialharmonie, Labialassimilation, Fr. hamionie labiale, assimilation labiale,
bg. labial harmony, labial assimilation). Trke'de
ylm ya da eklerle uzatlm bir szcn ilk sesle
minde dz nl varsa sonraki seslemlerde de dar yu
varlak ya da geni dz nller bulunmas yoluyla qluan uyum (m. odalar; evler, ekmek, vurgun, vb.),
kltme eki (Alm. Verkleinerungssuffix, Fr. suffixe
diminutif, ng. diminutive suffx). Adlara, sfatlara k
klk, sevgi, acma, vb. anlam katan ek. rnein
yavrucuk, minicik, vb. kltme eki alm szcklerdir.
Trkede kltme eki adlarda -cik (-ck, -ck, -cuk,
-ik, -k, -k, -uk), sfatlardaysa -cik, -ce, -si, -msi,
-mtrak, -rak'tr. Bak. byltme eki.
kltmeli (Alm. diminutiv, Fr. diminutif, ng. diminu
tive). Kltme eki alm biimler iin kullanlr. Bak.
byltmeli.

L
Lamb, Sydney M. (do. 1929). ABD'li dilbilimci. Kat
mansal dilbilim kuramm oluturdu, dili birok kat
mandan oluan bir dizge olarak ele ald. Balca yapt:
Outline o f Stratificational Grammar (Katmansal Dil
bilgisinin Ana izgileri) [1962]. Bak kaimansal dilbil
gisi.
lehe (Alm. Dialelct, Fr. dialecte, ng. dialect). Bir dilin
tarihsel, toplumsal, ekinsel nedenlerle zaman ya da uzamda syleyi, dilbilgisi ve szlk alarndan ay
rmlam biimi. rnein zbek lehesi, Azeri leh
esi Trk lehelerindendir. (Diyalekt de denir.) Birok
lkede eitli leheler vardr ve tara azlaryla bunlar
arasndaki ayrlklar, toplumsal ltlere bavurma
dan belirleyebilmek ou kez olanakszdr. Lehelerin
oluumu, bir dili konuan eitli topluluklarn birbirle
rinden uzaklamasyla aklanr. Deiimler, anlama
nn olanakszlamasyla ve toplumsal-siyasal koulla
rn etkisiyle ayr dillerin ortaya kmas sonpunu da
verebilir.
lehebilim (Alm. Dialektologie, Fr. dialectologie, ng.
dialectology). Bir dilin ayrt lehelere, azlara ilikin olgularn saptanmas ve betimlenmesiyle ilgile
nen dilbilim dal. Lehebilim, zellikle yenidilbilgicilerin ve G. Wenker,in almalarndan kaynaklanr.
J. Gillieron, bu dala byk bir atlm yaptrmtr. Leh
e zelliklerinin aranlmas, dilbilimsel haritaclk
almalarnn kalk noktas olmutur. Bunlarn rnek
ald alma Gillieroriun dzenledii ve Fransay ele
alan dil atlasdr (Bak. dil atlas). Bu trl aratrmalar,
soruturular araclyla yrtlr. Lehesel zellikler
arasndaki snrlara edillilik izgileri denir. Bir dil ha
ritasna gz atldnda kimi durumlarda iki ya da
izginin akt, belli dorultularda kaynat gr
lr. Aralarnda bu trl bir blge bulunan iki A ve B
. noktas, belli bir ayrlklar btn sunar; olduka ay
rmlam iki az oluturur. yarlklarn tikel nitelik

tamayp iki ya da daha ok sayda alann tm evre


sini ilgilendirdii de olur. Bu uyarlklar yeterli sayya
ulanda yaklak bir biimde leheden sz edilebi
lir Bunlar toplumsal, siyasal, vb. olgularla aklanr.
A. Martinet, lehelere blnmenin uzamsal yaylmn
kanlmaz bir sonucu olmadm, dilsel ayrmlama
nn ilikilerin gevemesinden kaynaklandn belirt
mi, uzaklklarn artn ulam koullarnn elverili
duruma gelmesi dengelediinde, dilsel tutumlarn z
de kaldm vurgulamtr.

M
Martinet, Andre (do. 1908). ilevsel dilbilimin balca
kuramclarndan Fransz dilbilimcisi. nceleri azlara
ve ikidillilik olgularna ilgi duydu. Prag Okulu'nun ve
zellikle de Trubetskoy'un almalarn yakndan iz
ledi. Danimarka'ya giderek glosematik okulunu ince*ledi. 1946-1955 yllar arasnda kald ABD'de Word
dergisini ynetti. Uluslararas ilevsel Dilbilim Kurumu'nun onursal bakan olan Martinet, 1977'den bu ya
na sz konusu demek adna karlan La Lirtguistique
dergisinin de kurucusudur (1965). Martinet'nin geli
tirdii ilevselci gre gre doal dillerin temel ilevi
bildiriimi salamaktr. levselcilik ok sayda dil r
neini betimlemeye, her dildeki ulamlar saptamaya ve
diller arasndaki ortak zelliklerden ok zgl yaplan
belirlemeye ynelir. "Bir dil, insan deneyiminin, top
luluktan toplulua deien biimlerde, anlamsal bir ierikle sessel bir anlatm kapsayan birimlere,
...anlambirimlere ayrtnlmasm salayan bir bildiri
im aracdr; bu sessel anlatm da, her dilde belli say
da bulunan, z nitelikleriyle karlkl bamtlan da bir
dilden brne deien, aync ve ardk birimler,
...sesbilimler biiminde eklemlenir": Elements de
linguistique generale (Genel Dilbilim lkeleri) [1960]
adl yapttaki bu tanmda zellikle Martinet'nin geli
tirdii ift eklemlilik kavram yer alr. Dilde iki trl
e saptanr; birinci eklemlilik dzeyini oluturan
anlambirimler ve ikinci eklcmlililik dzeyini oluturan
sesbilimler. ift eklemlilik dilde tutumluluk salar.
Her dil belli sayda sesbirimle gereksinim duyduu
tm anlambirimleri retir. Esremli incelemelerin
yan sra Martinet artsremli sesbilimle de ilgilenmi
tir. Economie de changements phonetiques: traite de
phonologie diachronique (Ses Deiimlerinin Dzeni:
Artsremli Sesbilim ncelemesi) [1955] adl yaptmda
sesbilimsel dizgenin belli bir andaki durumundan kay
naklanan i nedensellikle, tarihsel, ruhbilimsel nitelikli

d nedensellii aynr. Ayrca bu yaptta devimsel


esrem kavramn gelitirir. Grammaire fonctionnelle
du franais (Franszca'nn ilevsel Dilbilgisi) [1979]
adl yaptta dkm ilemine bavurarak birok
adambirimin birlemesinden oluan birlekebirimhn
saptar ve trlere ayrr. Tmcede anlambirimler gibi
bantlar kuran birlekebiimler birlekebilimm. ince
leme konusunu oluturur. Bilgin, anlambirimler ve
birlekebirimler arasndaki banlar dilbilgisel ilev
leriz saptar, ilevsel dilbilim szdizimde yklemi kal
k noktas olarak alr. Szcede yklem ve onu gerek
letiren elerden oluan ekirdek saptanr. Anlambirimin gsterilen ynne de ilgi duyan Martinet deerbilimi oluturmu, bir dildeki, anlamsal deerleri incele
yen deerbilimle bir dilden bamsz olarak anlamlar'
inceleyen anlambilimi birbirinden ayrmtr. br ya
ptlar arasnda La Prononciation du franais
contemporain (ada Franszca'nn Sylenii) [1945],
Studies in Functional Syntax-Etudes de syntaxe
fonctionnelle (levsel Szdizim incelemeleri) [1955]
ve La Linguistique synchronique (Esremli Dilbilim)
[1965] yer alr.
, ^
mastar Bak. eylemlik.
Meillet, Antoine (1866-1936). Fransz dilbilimcisi. Top. lumsal dilbilim okulunun kurucularndandr. HintAvrupa dilleri, genci dilbilim ve anlam deiimleri
konularndaki almalaryla tannr. Aperu d'une
histoire de la langue grecque (Yunan Dili Tarihine
Bak) [1913], Caracteres generaux des langues
germaniques (Germen Dillerinin Genel zellikleri)
[1917], Linguistique historigue et linguisque generale
(Tarihsel Dilbilim ve Genel Dilbilim) [1921] ve Le
Langttes du monde (Dnya Dilleri) [M. Cohenle. bir
likte ;1924] balca yaptlardr,
metin Bak. betik.
.

nedenli (Alm. motiviert, Fr. motive, ng. motivated). Nedenlilik tayan, bir nedene balanabilen, aklana
bilen. rnein, ekmeki szeg ekmek ve -i anlambirimleriyle aklanabildii lde dilsel adan ne
denli saylr. Nedenli gstergeler dilde bulunan baka
elerle aklanabilen birimlerdir. Bak. nedenik.
nedenlilik (Alm. Motiviertheit, Motivierung, Fr. motivation, ng. motivation). Gsterenin ilgili olduu gsteri
leni, bir baka deyile, anlamn aklayc nitelikler
sunmas, bu ynden saydam olmas. Dil gstergesi, il
kelce nedenlilik tamaz; ancak biletirme, tretme* vb.
yollardan oluturulan birimleri aklayc eler sapta
nabilir. Bundan tr de nedenlilik salt grece ve ikin
cil nitelikli bir olgu olarak karmza kar. Biimbilimsel nedenlilik (rn. ekmek ve -i eleriyle akla
nabilen ekmeki) dmda, kimi dilbilimciler d ger
eklik dzlemindeki olgularla belli bir iitimsel ben
zerlik gsteren elerdeki sesil nedenlilikle (yan
smalar) anlamsal nedenlilik (rn. [aataki] yaprak
[defterdeki] yaprak) olgularna da bu balamda dei
nirler.
nedensiz (Alm. unmotiviert, Fr. immotive, ng. nmotivated). Nedenlilik tamayan, bir nedene bala
namayan. rnein dil gstergesi, ilkece nedensizdir.
F. de Saussure, gstereni gsterilenle birletiren ban
nedensiz olduuna dikkati ekmi, bundan tr de dil
gstergesini nedensiz saymtr. Bak. buyruUusal.
nedensizlik (Alm,_Arbitraritt, Fr. arbitraire, ng. arbitrariness). Gjberenle gsteri& arasnda doal, zo
runlu bir i ba bulunmamas durumu. E. Benveniste
gibi kimi dilbilimciler, F. de Saussure'n savunduu
nedensizlik (/nedenlilik) ya da buyrultusallk (/simge
sellik) ilkesini, d gereklikle gsterge ilikisi ddeminde onaylamakla birlikte, gsterilenle gsteren ili
kisi ve dilin ileyi dzleminde yadsmlardr. nk
nedensiz bir seim sonucu gsterge dile katldktan

sonra onun eleri arasnda zorunlu bir ba kurulur.


Ne var ki Sausure'n bu olguya oluam asndan
yaklatn, yoksa dilin ileyi dzleminde gsterenle
gsterilenin zorunlu olarak birbirini artrdm be
lirttiini de unutmamak gerekir. Bak. buyrultusatk.
nesne (Alm. direktes Objekt, Objekt, Fr. complement
d'objet direct, objet, ng. direct object, object). Tm
cede yklemi btinleyen, eylemsel yklemin olanakl
yaylmlar arasnda yer alan, geili eylemin zorunlu
kld tmle (m. Da gryorum tmcesinde da).
Trke'de nesne, yalm durumda ya da belirtme duru
munda olmak zere iki durumda bulunabilir. Yaln du
rumdaki nesneye belirtisiz nesne (m. Ev aldm tm
cesindeki ev), belirtme durumundaki nesneyeyse be
lirtili nesne denir (m. Evi aldm tmcesindeki evi).
nicel dilbilim (Alm. quantitative Linguistik, Fr. linguistique quantitative, ng: quantitative linguistics). Dil ol
gularm, zellikle de szlk verilerini, nicelik asn
dan inceleyen dilbilim dal,
niceleyici (Alm. Quantor, Quantifkator, Fr. quantificateur, ng. quantifier). Mantkta bir ya da daha ok sa
yda deikeni bir nicelie balayan ve kimi dilbilimcilerce de kullanlan, szlksel bantlar incelemesin
de ya da anlambilimin ele ald belli bir oluturucu
trn belirten terim (m. tmel niceleyici [V], varlksal niteleyici [3]).
nicelik (Alm. Quantitat, Fr. quantite) ng. quantity). Bir
sesin ya da ses beinin kaplad sre,
niteleme belirteci (Alm. Adverb der Art und Weise,
Modaladverb, Fr. adverbe de maniere, ng. adverb of
manner). Belli bir nitelik kavram ieren ve "nasl?",
"ne biimde?" trnden sorulara yant olan belirte
(m. Doru syledi, iyi dnyor; yanl gM tm
celerindeki doru, iyi, yanl eleri). Bak. belirte.
niteleme sfat (Alm. qualifkatives Beiwort, attributives
Adjektiv, Fr. adjectif qualifcatif ng. attributive adjective). Birlikte kullanld adn niteliini belirten sfat
(m. Byk bir masa aldm tmcesindeki byk).
nitelik (Alm. Qualitat, Fr. qualite, ng. quality). Tm
(nller) ya da eklemleme biimleriyle (nszler) ta
nmlanan seslerin zellii.

noktalama (Alm. Interpunktion, Zeichensetzung, Fr.


ponctuation, ng. punctuation). Szdizimsel nitelikli
ayrmlarn yan sra belli oranlarda da brn olgularn
belirtmek iin kullanlan yaz gstergelerinin tm.
Trkede kullanlan noktalama gstergeleri ya da im
leri unlardr: Nokta (,), soru gstergesi (?), nlem
gstergesi (!), virgl (), noktal virgl (;), iki nokta
(:), nokta
sra noktalar (......), ayra (), keli
ayra [ ]' trnak ("), ksa izgi (-), uzun izgi (), nok
tal izgi
kesme gstergesi ('), dzeltme gstergesi
(A), engel (), yldz (*). Nokta, bitmi bir tmcenin
sonuna, ksaltmalardan sonra, sra gsteren saylardan,
blm belirten say ve yazalardan sonra konr; tarih
lerde gn, ay, yl saylarn birbirinden ayrr; saat gs
teren saylarda zaman birimleri arama konur. Virgl,
e ilevli szckleri, szck beklerini, bamsz sral
tmceleri ayrr; zneyle yklem arasna baka eler
girdiinde, znenin vurgulu sylenmesi gerektiinde,
tmcede, vurgulu biimde belirtilecek elerden, ses
lenmelerden sonra, araszlerin, aratmcelerin baida
ve sonunda, saylarn ondalk blmlerini belirtmek iin kullanlr. Noktal virgl birbirine bal olmakla
birlikte kendi iinde bamsz olan tmceleri ayrr;
virglle ayrlm rnek kmeleri ya da deiik rnek
ler arasnda, ve, ama, fakat, nk, ancak, ne var id
balalaryla birbirine balanan tmcelerden birincisi
nin sonunda kullanlr. ki nokta, bir tmce ya da sz
ckten sonra aklamalar geliyorsa, bu tmce ya da
szckten sonra, alnt yaz ya da szlerden nce kul
lanlr. nokta, bitmemi tmcelerin sonunda, alnt
larda atlanan yerleri belirtmek, belirtilmek istenmevpn
szlerin atlandm gstermek iin, birtakm blmfr,
rnekler sralandktan sonra vb. anlamnda kullanlr.
Sra noktalar, yazlmadan geilen satrlar belirtir. So
ru gstergesi, som belirten tmcelerden sonra ya da
deinilen konuda kuku duyulduunu anlatmak iin
kullanlr. Ksa izgi, satr sonunda szckleri blmek,
balang ve son ya da balant, ayrnt nitelii tayan
aklamalar belirtmek, ekleri gstermek iin kullan
lr. Uzun izgi, syleilerde konuan deitike kulla
nlr. Noktal izgi, konu balarn ayrr; kesirsiz l
lerde kesir yerine konur (10.-TL gibi). Trnak, bana

ve sonuna konulduu alnt yaz ya da szleri belirtir;


nemi vurgulanan ya da olduu gibi aktarlan szlerin
bana ve sonuna konur, yinelemeden kanmak iin
alt satrda, st satrdaki bir enin yerini tutar
(denden). Ayra, bir szckle, tmceyle ilgili akla
malarn bana ve sonuna konur; altblm belirten say
ya da yazalardan sonra kapanma biimiyle kullanlr.
Keli ayra, ayra iinde, ayra iine alnmas gere
ken aklamalar belirtir. Kesme gstergesi, kii adla
rndan, gerekli grldnde btn zel adlardan son
ra, ksaltmalardan, saylardan sonra gelen eklerden;
yaza ya da ekten sonra gelen ekten nce kullanlr.
Dzeltme gstergesi Arapadan, Farsa'dan gelen
szcklerde [k], [g] nszlerini izleyen [a], [u] nl
leri zerine uzunluu, incelik zelliini belirtmek, ya
zmlan ayn, sylenileri ayr kimi szckleri birbirin
den ayrmak, kimi zel adlarla yer adlarnda kullanlr.
engel, ayr madde, konu, vb. blmleri ayrmaya ya
rar. Yldz, dipnotlar gstermek iin kullanlr.
Nyrop, Kristoffer (1858-1931). DanimarkalI dilbilimci.
zellikle Fransz diline ilikin almalaryla ta
nnmtr. Grammaire historique de la langue franaise (Fransz Dilinin Tarihsel Dilbilgisi) [6 cilt, 18991930] adl yaptnda bu dilin tarihini sesbilgisi, biimbilim, szlkbilgisi, anlambilim ve szdizim alarn
dan ayrntl biimde incelemitir.

o
odak (Alm. Fokus, Fr. focus, ng. focus). ne kanlan
sylem esi. rnein, Arkadam geldi yerine Gelen,
arkadam denildiinde arkadam odak konumuna gi
rer.
odaklatrma (Alm. Fokusierung, Fr.focalisation, ng.
focalisation). Sylemde odak konumuna getirme. Bak.
odak.
okamak (Alm. hypokoristisch, Fr. hypocoristique, ng.
hypocoristic). Okayc bir anlatm ieren biimler iin
kullanlr,
okar (Alm. Paronymori, Fr. paronyme, ng. paronym).
Okarlk gsteren szck,
karlk (Alm. Paronymie, Fr. paronymie, ng. paronymy). Biimsel benzerlii olmakla birlikte, anlam asmdan ayr olan szcklerin zellii,
okumayitimi (Alm. Alexie, Fr. alexie, ng. alexia). Okuma dzleminde beliren ve szcklere ya da ya
zalara ilikin olarak ortaya kan sayrlk,
oldurgan at Trke'de geili deilken bir ek katla
rak geili duruma getirilen at. Bak. oldurgan eylem.
oldurgan eylem Oldurgan atl eylem (m. uyutmak,
ldrmek gibi eylemler),
oluk (Alm. Kanal, Fr. canal, ng. channel). Bildirinin
konuucudan dinleyiciye aktarlmasn salayan her
trl zdeksel gere. rnein szl bildiriimde hava,
oluk ilevini yerine getirir,
olumluluk (Alm. Bejahung, Affirmation, Fr. affirmation,
ng. affirmation). Olumsuzlua kart olarak, tmcenin
Ekleminin anlatt oluu doru, olanakl, olas, zo
runlu olarak gsteren ulam. rnein Arkadam gidi
yor tmcesi olumluluk ierir.
olumlu tmce (Alm. affirmativer Satz, Fr. phrase affirmative, ng. ajfrmative sentence). Olumluluk ieren
tmce Bak. olumlucuk.

olumsuzluk (Alm. Negation, Vemeinung, Fr. negation,


ng. negation). Tmcenin ierdii yklemin anlatt
oluu yadsma yoluyla gerekletiren ulam. rnein
Arkadam gitmeyecek tmcesi olumsuzluk ierir.
Trkede eyleme olumsuzluk kavram, -me (-ma) ekiyle katlr.
olumsuzluk esi (Alm. Vemeinungspartikel, Fr. particule de negation, ng. negation particle). Olumsuzluk
kavram tayan biimbirim. Trke'de eyleme ilikin
olumsuzluk esi -me (-ma) ekidir ve eylem kk ya da
gvdesiyle zaman ve kip ekleri arasnda yer alr. Kimi
dillerde, olumsuzluk esi nitelii tayan nekler var
dr.
olumsuz tmce (Alm. negativer Satz, Fr. phrase negative, ng. negative sentence). Olumsuzluk ieren tm
ce. Bak. olumsuzluk.
olu (Alm. Vorgang, Fr. proces, ng. process). Eylemin
belirttii eitli temel kavramlar (i, devinim, edim,
kl, oluum, durum) gstermek iin kullanlan terim,
oli durumu (Alm. Translativ, Fr. translatif, ng. translative). Deiim, olu belirten ad durumu,
oluturucu (Alm. Formativ, Y.formant, ag.formative).
retici-dnmsel dilbilgisinde kullanlan ve yakla
k olarak datmclarn en kk gsterge anlamn. daki biimbirimine denk den, ama oridn daha soyut
bir nitelik tayan birim. Oluturucu kuram dzle
minde yer alan birimdir, gereklemi tmce dzle
minde belirlenen e deildir. Bundan tr de, aa
mal olarak uygulanan kurallarla ortaya konulur,
orantd kartlk (Alm. proportionetie-Opposition, Fr.
opposition proportionnelle, ng. proportional opposi
tion). eler arasndaki ayrln bir mek nitelii
sunduu kartlk. rnein Almanca Mann "adam" /
Mnner "adamlar" ve Land "lke" / Lnder "lkeler"
orantl kartlklardr. Bak. tekkartk.
ornatma (Alm. Substitution, Fr. substitution, ng. substitution). Bir szcede yer alan elerden birinin yerine
bir baka e koyma. Bak. deitirim2.
'
orta (Alm! mittel, Fr. moyen, ng. medium). n ya da art
seslere kart olarak ses yolunun orta blgesinde olu
an ya da ak ve kapal sesler arasnda yer alan sesleri
belirtir.1

orta (Alm. Partizip, Fr. partiipe, ng. participle). Ey


lemden tremi, ounlukla sfat, arada da ad olarak
kullanlan eylemsi. Orta, Trkede sk kullanlr.
Zaman kavram aktanr, deiik atlara girer, olum
suzluk eki alabilir; ne var ki kii kavram tamaz. Ge
ni zaman ortac, -r, (-ir, -ir, -r, -ur), -er (-ar) ve onun olumsuzu -mez (-maz) ekleriyle oluturulur (m.
gler yz, bulunmaz yapt, vb.). Geni zaman kavram
ieren bir baka orta tr de durum ortacdr ve -en (-an)
ekleriyle kurulur; olumsuzu -me (-ma) ekini alr (m.
giden kadn, glmeyen adam, vb.). Gelecek zaman or
tac, -ecek (-acak) ekiyle oluturulur; bu ortacn olum
suzu da -me (-ma) ekini alr. (m. gelecek ay, kalkma
yacak uak, vb.). Gemi zaman ortac, -dik (-dik) ve
-mi (-m) ekleriyle oluturulur; bu ortacn da olum
suzu -ma (-me) ekiyle yaplr (m. bildik kiiler, gemi gnler; sa bitmedik yetim, gn grmemi bir in
san, vb.).
ortak dil (Alm. Gemeinsprache, Fr. langue commune,
ng. common language). Belli bir alana yaylm lehe
ya da azlardan, birinin alann tmnde de kullanl
maya balamas sonucu ald ad.

bek (Alm. Gruppe, Fr. groupe, ng. group). Dolaysz


kuruculara, ad, eylem, sfat, ilge dizimlerine, iki du
rak arasnda yer alan ya da bir vurgunun evresinde
toplanan eler btnne verilen ad.
e (Alm. Element, Fr. element; ng. element). Bir tm
ceyi, bir dizimi oluturan birimlerle sesbirim, tmce,
vb. birimlere verilen genel nitelikli ad.
l (Alm. Metrum, Versmass, Fr. metre, ng. metre).
Kouklardaki dizelerin seslem ve durak asndan
denklii.
l belirteci (Alm. Quantittsadverb, Fr. adverbe de
quantite, ng. adverb o f quantity). Azlk, okluk, dere
ce, say, vb. anlam ieren belirte (m. Bu gen ok
alyor tmcesindeki ok). Trke'de eitlik (denli),
artklk (daha), stnlk (en, pek ok) kavramm veren
l belirteleri vardr,
lbilim (Alm. Metrik, Fr. metrigue, ng. metrics). Ko
uk llerini, kouklamay ele dan dal.
lnl dil (Alm. Standardsprache, Fr. langue Standard,
ng: Standard language). eitli yerel ya da toplumsal
deikenliklerin dnda kalan ve dilsel bir topluluun
ortak paydas olarak grlen dil.
l dil (Alm. tote Spmche, Fr. langue morte, ng. dead
language). Gnmzde artk bildiriim arac olarak
kullanlmayan, dilsel bir topluluka konuulmayan,
yalnz brakt eitli yazl belgelerle tannan dil
(m. Eski Yunanca, Latince, Dalmaya dili),
n (Alm. vorder, Fr. anterieur, ng. front). Eklemleme
noktas az boluunun n blmnde yer alan sesler
iin kullanlr (m. kip szcndeki [k]; [i], [e), [],

M).
nceleme (Alm. Antizipation, Fr. anticipation, ng. anticipation). Szdizimde, daha sonra gelmesi gereken
eye daha nce yer verme; sesbilgisinde, bir ses olu
turulurken daha sonra gelecek bir sesin kimi zel
liklerini almas.

ncl (Alm. Antezedent, Fr. antecedent, ng. antecedent).


Bir adln gnderme yapt ve adldan nce gelen e.
rnein Kz, ocuu kucana ald, sonra onu yata
na yatrd tmcesinde ocuk, adlnn ncldr,
ndamaksd (Alm. Vorderpalatal, Fr. prepalatale, ng.
prepalatal). ndamak blgesinde oluturulan ses (m.
kir szcndeki [k]).
nek (Alm. Prafx, Fr. prefixe, ng. prejbc). Kimi dillerde
bir szlksel birimin nne getirilen yapm esi. r
nein Franszca independant "bamsz, baml ol
mayan" szcndeki m- yokluk belirtici bir ilev ye
rine getiren bir nektir. nek alan birim, dilbilgisel ulam deitirmez. Kimi nekler bamsz olarak da kul
lanlabilir. Trke'de nek yoktur,
nerme 1. (Alm. Proposition, Fr.proposition, ng.proposition). Mantksal adan doru ya da yanl yargsna
konu olabilecek szce. ada dilbilimde mantksal
nerme kavramndan geni lde yararlanlmaktadr.
2. (Alm. Satzteil, Satzglied, Fr. proposition, ng. clause).
Kimi dilbilimcilerin, temel, bamsz, sral, bamsz
tmcelerle yantmcelere verdikleri ad.
nesnk (Alm. prklitisch, Fr. proclitique, ng. proclitic). Vurgudan yoksun olan ve kendisinden sonraki
szckle birlikte bir vurgu birimi oluturan e.
nesrm (Alm. Assertion, Befauptung, Fr. assertion,
ng. assertion). Konuucunun, bildirisini rtk bir
tmceye ("unu bilgiye sunarm") dayandrarak ger
ekletirdii bildiriim tr. nesrm, mantksal a
dan, bir nermenin doruluunu bildiren dnme ey
lemidir ve sz konusu nermenin ierdii yarg olumlu
da olabilir, olumsuz da.
ngrml (Alm. prospektiv, Fr. prospectif, ng. prospective). Bir biimin hangi biimi verdiini aratran
dilbilimsel yaklam belirtir.
nleme (Alm. Prolepse, Fr. prolepse, ng. prolepsis).
Dinleyicinin ne srebilecei kar gre nceden
yant verme.
nses dmesi (Alm. Aphrese, Fr. apherese, ng. apheresis). Bir szcn bandaki sesin kullanlmaz olmas
(m. scak > scak).

ntreme (Alm. Prothese, Fr. prothese, ng. prothesis).


Bir szcn nnde, kkensel olmayan bir ses olu
mas (m. vurmak [<urmak] eylemindeki [v]).
nvarsaym (Alm. Prsupposition, Fr. presupposition,
ng. presupposition). Bir szcede dinleyiciye ulat
rlmak istenen bildirinin dnda kalan, tarma g
trmeyecek biimde sunulan bilgi. rnein Kardei
min ocuu hasta tmcesinin ierdii Kardeimin o
cuu var ve ocuk hasta nermelerinden birincisi
nvarsaym, kincisiyse sunulan bilgidir,
nyitelem (Alm. Katapher, Fr. cataphore, ng. cataphom).
Anlaml bir birimin yerini tutan bir enin sylemde
ondan daha nce anlmas (m. Sesinden tandk arka
dam tmcesinde yer alan sesinden dizimindeki -i eki)rneke (Alm. Modeli, Fr. modele, ng. model). Arala
rnda eitli bantlar kurulan bir dizi sreci akla
mak iin kullanlan mantksal ya da matematiksel ya
p; belli bir dil olgusunun ya da kuramn biimsel
letirme yoluyla gsterimi. Her dilbilim kuram ak
ya da rtk bir rneke ierir,
mekseme (Alm. Analogie, Fr. analogie, ng. analogy).
Dilbilgisel ya da szlksel rneklere uygun yeni e
ler yaratlmasna, dilsel birimler arasndaki bir bant
araclyla kurulan bir orantdan kalklarak yeni bi
imler oluturulmasna, kimi elerin anlkta iliki
kurduklar baka elerin etkisiyle onlara benzer bir
biime girerek deimesine yol aan sre. rnein
sylem terimi eylem szc mek alnarak retilmi,
mekseme rn bir biimdir. Dile biimbilimsel dz-*
lemde grece bir nedenlilik kazandran mekseme, bir
mek bulunmasn ve dzenli biimde b rnee uyulmasm gerektirir, mekseme rn biim, belli bir
kural uyarnca bir ya da birok baka biime gre oluturulmu yeni bir biimdir. mekseme genellikle
dzenlilik yaratr, yapm ve bkn yntemlerinde bir
lik salamaya ynelir,
meksemecer (Alm. Analogisten, Fr. analogistes, ng.
analogists). .. II. yzylda, dil olgularm incelerken
dzenlilik ve kurala verilmesi gereken nem konusuna
ilikin bir tartmada, kurall biimler stnde durarak
aykrlklarsL kar kan, kural yanstc dizi mek-

leri oluturarak szckleri bunlara indirgeyen lka


dnrleri, yazarlar, dilbilgicileri (skenderiye Oku
lu, Varo, Julius Caesar).
rtmece (Alm. Euphemismus, Fr. euphemisme, Itg. euphemism). Dolaysz biimde sylenmesi uygun g
rlmeyen bir olguyu rterek dolayl yoldan anlatma
(m. cinleri belirtmek iin yi saatte olsunlar demek),
teleme (Alm. Me talepse,
Fr. metalepse, ng.
metalepsis). Bir eyi belirtmek iin ondan nceki ya da
sonraki olaylar syleme,
tmKi Bak. titreimli
tmlleme Bak. titreimlileme.
tmllk Bak titreimtitik.
tmsz Bak. titreimsiz.
tmszleme Bak. titreimsizleme.
yknt (Alm. Lehnbersetzung, Fr. calque, ng, calque).
Bir dilden brne, genellikle szc szcne e
viri yoluyla ierik ve -bileik biimler sz konusu ol
duunda- sralan dzeni aktarma; bu ilem sonunda
ortaya kan biim. rnein bilim-kurgu terimi ngi
lizce kkenli bir ykntdr.
zadllk (Alm. Autonymie, Fr. autonymie, ng. autonymy).
Bir gstergenin yalnz kendi kendini belirtmesi duru
mu. rnein ap ile kap uyak oluturur tmcesinde
ap ve kap, gndergelerini deil, salt kendi bileenle
rini artrrlar,
zanlam Bak. dzanlam.
zdevimli eviri (Alm. automatische bersetzung, Fr.
traduction automatique, ng. automatic translation).
Bilgisayar araclyla gerekletirilen eviri. kinci
Dnya Sava'ndan sonra gelien bilgisayar evirisi a
lmalar byk bir umut dneminden (1955-1960) son
ra bir durgunluk dnemine girmitir. Gnmzde, zellikle bilgisayarn sezgiden yoksun oluundan kay
naklanan sorunlar zmleyecek yntemler stne
geni kapsaml almalar yaplmaktadr,
zel ad (Alm. Eigenname, Fr. nom propre, ng. proper
noun): Ayr olarak ele alman bir tek varlk ya da nes
neyi belirten ad (m. Trkiye, Anadolu, Ankara,
Yeilrmak, Osman, vb.). Bak. zeladbilim.

zeladbilim (Alm. Onomastik, Namenkunde, Fr.


onomastique, ng. onomastics). zel ad nitelii tayan
kii ya da yer adlarnn kken ve geliimini inceleyen
szlkbilim dal. Bak. kii adlan bilimi, yer adlan bi
limi.
zel dil (Alm. Sondersprache, Fr. langue speciale, lan
gue de specialite, ng. vocaional slang). Genel dilin
belli bir evrede kullanlan zel biimi; zel bir de
neyim alanna giren bilgilerin aktarld bildiriim du
rumlarnda kullanlan dil. Bilimsel ve uygulaymsal
dillerin yan sra eitli ura alanlarndaki (kasaplk,
marangozluk gibi) diller zel dillerdir. Genel dile oranla bu dillerin en nemli ynn szlkleri ve bu
dzlemde de adlar oluturur.
zeDeme (Alm. Spezialisierung, Fr. specialisation, ng.
specialisation). Anlaml bir birimin ieriinin daha dar
bir kapsama gemesi,
zellik (Alm. Merkmal, Fr. trait, ng. featufe). Bamsz
varl olmayan, ancak bir sesbirim ya da anlambirimde gerekleen nitelik. Ayrc ses zelliklerine
sesbirimcik, anlam zelliklerineyse anlambirimcik de
nir. Bak. anlambirimcik, sesbirimcik.
zgr deike {Alm. freie Variante, Fr. variante libre,
ng. free variant). Bireysel deikenin bir baka ad.
Bak. bireysel deike.
zne (Alm. Subjekt, SatzgegenstandFr. sujet, ng. subject). Geleneksel dilbilgisinde, eylemin belirttii oluu
gerekletiren ya da bu olua konu olan e; ada
dilbilimde, yklemi gerekletiren ve onunla birlikte
en kk\szceyi oluturan enin szdizimsel ilevi;
ad dizimiyle eylem diziminden kurulu ekirdek tm
cede ad daiminin dilbilgisel ilevi, rnein Kz gl
yor tmcesindeki kz znedir. ada dilbilimcilere
gre zne szdizimsel bir bant ierdiinden, ori,
eylemin belirttii oluu gerekletiren, bu olua konu
olan ya da bir eylem araclyla bir nitelik alaj varlk,
ya da nesne olarak gsteren anlama dayal tanmlar
dilsel gereklere uymaz.

p
papaanlk (Alm. Psittakose, Fr. psittacisme, ng. psittacism). Konuan bireyin (konuucu) kendi syle
diklerini anlamama durumu,
paradigma Bak. dizi.
para (Alm. Segment; Fr. segment, ng. segment). Da
lm ve deitirim ltleri araclyla eitli dz
lemlerde saptanan sesbirim, en kk gsterge, dizim,
kimi durumlarda da tmce gibi elerin her biri; bir
dilsel btnden soyutlanm blm. Sesbilim, en k
k paradr. (Kesit de denir.)Bak. blmleme.
parasal (Alm. segmental, Fr. segmental ng. segmental).
Paraya ilikin olan ya da para nitelii tayan,
parast (Alm. suprasegmental, Fr. suprasegmental,
ng. suprasegmental). Sz zincirinde yer alan hibir
para nitelikli eye indirgenemeyen ve gsteren dz
leminde gerekleen brnsel zellikli eleri belirtir.
Vurgu, titrem, sre, vb. parast olgulardr. Amerika
l dilbilimciler bu olgular parast sesbirim sayarlar,
patlamal (Alm. Plosiv, Fr. plosive, ng. plosive). D
patlamal ve i patlamal seslerin ortak ad.
Paul, Hermann (1846-1921). Alman dilbilimcisi.
Yenidilbilgiciler akmnn nde gelen szclerindendir. Karlatrmal dilbilimin sonularna tarihsel l
tler uygulam, tek bilimsel yntemin tarihsel yn
tem olduunu savunmutur. Ses deiim yasalarnn
kesin bir nitelik tadn ne srerek kural d say
lan durumlar da bir kurala balamaya almtr.
Prinzipien der Sprachgeschichte (Dil Tarihinin lke leri) [1880] ve Deutsche Grammatik (Almanca Dilbil
gisi) [1916-1920] balca yaptlardr.
Peirce, Charles Sanders (1839-1914). Gstergebilimin
kurucularndan ABD'li filozof. Tm bilgilere ilikin
bir biimselletimeden kaynaklandn dnd
gstergebilimi mantksal kkenli bir etkinlik ln ola
rak grm, bantlara ilikin evrensel bir cebir olu
turmak istemitir. Peirce'e gre gsterge, bir kimse i

in herhangi bir biimde ya da herhangi bir bakmdan


bir eyin yerini tutan eydir; birine seslenir, anlkta e
deer bir gsterge yaratr, bu gsterge ilk gstergenin
yorumlayan olur, nesnesinin yerini tutar. Bilgin, gs
tergeler arasnda, nesneleri asndan varlksal ba
lant, benzerlik ya da saymacalk iermelerine gre be
lirtiyi, grnty ve simgeyi birbirinden ayrt eder.
Peirce ada gsterge kuramlaryla gstergebilimi de
rinden etkilemitir,
pekitirmeli (Alm. Intensivum, Fr. intensif, ng. intensive). Kkn belirttii zellii artrc nitelik tayan
ek alm ad, sfat, belirte ya da eylemler iin kullan
lr. Trke'de pekitirmeli biimler, ou kez sfatn,
kimi durumlarda da adn ilk seslemindeki nlnn,
bataki nszle birlikte [p], [m], [r], [s] nszlerinden
biriyle ya da nlyle balayan bir ad ya da sfatn [p]
nszyle kapatlmas sonucu oluan seslemin ayn
szcn bana getirilmesiyle elde edilir (m. kupku
ru, yemyeil, tertemiz, masmavi, vb.)
pekitirmeli sfat Bak. pekitirmeli.
peltek disil (Alm. Interdentalis, Fr. interdentale, ng.
interdental). Dilin n ucunun alt ve st diler arasnda
ak braklan bolua girmesi ve st dilere demesiy
le olan disil (m. ngilizce'deki thin, spanyolca'
daki cinco szcklerinin nsesleri).
pes (Alm. dunkel, Fr. grave, ng. grave). Erkenin (ener
jinin) dk titrekelerde (frekanslarda) topland, aa biimlendiririnin ar bast seslerin niteliini
belirtmek iin kullanlr. Dudaksl ve artdamaksl n
szler, art nller, vb. bu zellii tar. Bak. tiz, ikici
lik.
Petf, Janos Sandor (do. 1931). Macar asll Alman
dilbilimcisi. Genel dilbilim ve anlambilim konularnda
almalar yapt, betiksel aratrmalar alannda, kendi
adn tayan bir kuram gelitirdi. Balca yaptlar:
Vers une theorie du texte (Bir Betik Kuramna Doru)
[1975], Grammars and Descriptions. Studies in Text
Theory and Text Analysis (Dilbilgileri ve Betimleme
ler. Betik Kuram ve Betik zmlemesi ncelemeleri)
[T. A. van Dijk'le birlikte; 1977], Text vs. Sentence.
Basic Questions o f Text Linguistics (Betik / Tmce.

Betik Dilbiliminin Temel Sorunlar) [hazrlayan;


1979].
Piin Bak. karma dil.
Pike, Kenneth Lee (do. 1912). ABD'li dilbilimci. zellikle sylemde elerin gerekleme dzenine ili
kin incelemeleriyle tannr. Balca yaptlar arasnda
The Intonation o f American english (Amerikan
ngilizcesi'nin Titremlemesi) [1945] ve Language in
Relation to a Unified Theory o f the Structure o f
Human Behaviour (nsan Davrannn Yapsna li
kin Birleik Bir Kuramla Balantl Olarak Dil) [3 cilt,
1954-1960] anlabilir. Bak. dizHimbim.
Pottier, Bernard (do. 1924). Fransz dilbilimcisi Ro
man dilbilimi, zellikle de spanyolca zerinde a
lm, bu arada anlambilim alannda byk yank uyandran ve birok dilbilimciye esin kayna olan
anlambirimcik zmlemesini gelitirmitir. zmle
me ynteminden gstergebilimcilerin de yararland
Pottier'nin yaptlar arasnda Linguistique generale
(Genel Dilbilim) [1974] ile Theorie et analyse en
linguistique (Dilbilimde Kuram ve zmleme) [1987]
nemli bir yer tutar.
Prag Okulu. 1926 ylnda kurulan Prag Dilbilim evresi'yle b evrenin almalarna katlan eitli lke
lerden dilbilimcilerce oluturulmu yapsal dilbilim
okulu. 1926 ylnda V. Mathesiuun giriimiyle kuru, lan Prag Dilbilim evresi, S. Karsevsk, N. Trubetskoy
r ve R. Jakobsoriun katlmasyla etki alanm geniletti.
1928'de La Haye'de yaplan Uluslararas Birinci Dilbi
lim Kurultay'nda evre'nin grleri, nerileri, savlan
akland. L. Brun, L. Tesniere, J. Vendryes, E.
Benveniste, G. Gougenheim, A. Martinet, A. De
Groot, N. Van Wijk, A. Sommerfelt gibi dilbilimciler
de Prag Okulu'nun alma ve yaynlarna katkda bu
lundular. Verimli etkinlikleri kinci Dnya Savaana
dein sren bu dilbilim evresi, zellikle ada an
lamda sesbilimi kurdu; aynca yaznsal dille de yakn
dan ilgilendi. ncleri arasnda F. de Saussure'le J.
Baudouin de Courtenay'nin yer ald okulun ilk b
yk szcs, ilevsel dilbilimin kurucusu saylan N.
Trubetskoy'dur. Avrupa yapsalcl ondan kaynakla
nr. A. Martinet ile E. Benveniste, akmn Fransa'da

yaylp gelimesini saladlar. R. Jakobson'un A.B.D.'


ye yerlemesi zerine Avrupa yapsalclyla Ameri
kan yapsalcl arasnda balant kuruldu. Dilin ba
lca ilevini, erekliini bildiriimde gren Prag Okulu'na gre, bir dizge grnm sunan dilin z nitelii
esrem dzleminde belirlenir. Karlatrma yntemi,
aralarnda hibir akrabalk bulunmayan dil dizgelerini
i zelliklerine gre snflandrmada da kullanlabilir.
Bu koullanl belirledii snrlar iinde artsremli in
celemeyle esremli inceleme arasnda almaz engel
ler yoktur. ada ilevselcilik. birok bakmdan Prag
Okulu'nun at yolda yei atlmlar yapmtr.
1977de Paris'te oluturulan Uluslararas levsel Dilbi
lim Kurumu, A. Martinet nderliinde tm dilbilim alanlarnda ve dallarnda, ilk rnekleri sesbilimde veri
len almalara ok geni bir kapsam kazandrm bulunmaktadr. Bak. ilevsel dilbilim.
prozodiBak. brn.

R
Rask, Rasmus (1787-1832). DanimarkalI dilbilimci.
Hint-Avrupa dillerinin akrabalk ilikilerini belirleyip
aklamtr. Sanskrite'yle Avrupa dilleri arasnda
yapt karlatrmalara dayanan bir kuram F. Bopp'
tan nce oluturmu, bylece Hint-Avrupa dillerinin,
ortak kkenlerini ortaya koymu, ancak, 1814'te bitir
dii Undersgelse em det gamle nordiske elle
Islandske Sprogs Opringelse (Eski Kuzey Dili ya da
zlanda Dili stne Aratnma) adl yaptm 1818'de
yaymlad iin F. Bopp denli etkili olamamtr,
resmi dil (Alm. offizielle Sprache, Fr. langue officielle,
ng. official language). Bir devletin lkesinde yasa uyarnca, uluslararas bir kuruluun ynetmelii gere
ince resmi nitelik tayan ilemlerde kullanlmas zo
runlu olan dil. rnein Trkiye Cumhuriyeti'nin resmi
dili Trke'dir,
rivayet bileik zaman. Bak. bileik zaman.
rhdibilim (Alm. Psycholinguistik Fr. psychlmguistique, ng. psycholinguistics). Bireye ilikin dilsel re
tim, anlama, belleme, tanma olgularn, bireysel dav
ran biimleri olan sz edimlerini, dilin edinilmesini,
vb. inceleyen, ruhblmle dilbilimin arakesit blgesin
de olumu dal. Bir tr sz dilbilimi olan ruhdilbilim
1950'lerde C. E. Osgood, T. E. Sebeok, A. Miller, J. B.
Caroll gibi dilbilimcilerin almalaryla bamsz bir
dal olarak otaya kmtr. Bu aamada davran
ruhbilimin, bildiriim kuramnn ve datmcln bir
bireimi olan ruhdilbilim, 1957'den sonra N. Chomsky'
nin retici-dnmsel kuramnn etkisinde kalm, bi
reyin dili kullanmasna ilikin bir edim rnei olu
turmaya ynelmitir.

s
sabir Bak. karma dil.
sasyleyi (Alm. Orthophonie, Fr. orthophonie, ng.
orthophony). Dzgn, doru saylan syleyi biimi,
salt (Alm. abslut, Fr. absolu, ng. absolute). zyeterlii
olan, yalnz kendi varl iinde ele alman biimler iin kullanlr. Salt nitelikli bir kurulu dilbilgisel ba
kmdan szcenin br elerine bal olmayan kuru
lutur (m. Latincedeki salt kma durumu). Bak. g
rece.
saltek(Alm. Konfx, Fr. confxe, ng. conjbc). Saltekleme
srecinde sz konusu olan elerin her bin (A.
Martinet). Bak. saltekleme.
saltekleme (Alm. Konfxation, Fr. confxation, ng. corifxation). Yunanca ve Latince'den aktanlm kalplara
gre Franszca, ngilizce gibi dillerde zerk kullanm
bulunmayan anlambirimlerle bilimsel, uygulaymsal
dzlemleri ilgilendiren birlekebirimler oluturma
(m. Trke'deki telefonum kaynakland Franszca
telephone < tele+phone).
sanlk Bak. belge.
Sapir, Edward (1884-1939). ABD'li dilbilimci. Ame
rika yerli dilleri stne yapt incelemeler Sapir'i z
gn kuramn gerekletirmeye yneltmitir. Bloomfeld'ci yaklama kar arlk akmn nde gelenlerindendir. Sapir'in adna ncelikle sesbilim alannda
rastlanr. Sesbilimle ilgili dnceleri Prag Dilbilim
evresi'nin ilkelerine tmyle uymasa da, sesbilim
kavramlarnn neredeyse tm Sapir'in sesbiliminde
yer almaktadr. Sapir'e gre sesbilgisel bir zmleme
sonucu elde edilen sesbilimler ardnda bir dile zg
ikin ya da lksel dizge; ruhbilimsel ilem yer alr.
Dili toplumsal balamna yerletiren ilk dil
bilimcilerden olan Sapir nce dilin konusunu, sonra da
yapsn belirlemek gerektiini savunur. Dil insan
davranndan soyutlanamadmdan bu balam iinde
ele alnr ve zmlenir. Dilbilimci dili gerek toplum-

larn, gerekse deiik kavramlarn aynas olarak gr


mekle kalmaz, gereklikle dil arasnda sk bir ba ku
rarak gerekliin algland biimde dile getirildiini,
ayrca dilm de bir anlamda gereklii etkilediini var
sayar. Sapir-Whorf Varsaym ad altnda anlan bu n
l sava gre bir anadilde bulunan ulamlar bireylerin
dnyaya bak alarn, dnya grlerini etkiler. Ses
bilime ilikin temel dncelerini, Language dergi
sinde yaymlanan "Sound Pattems in Language" (Dil
de Ses Kalplan) [1925] adl yazsnda sergilemitir.
Language, an Introduction to the Study ofSpeech (Dil,
Szl Dil ncelemelerine Giri) [1921] adl yayn
Sapir'in kuramn sunduu temel yaptdr.
sapkn (Alm: unregelmssig, Fr. aberrant, ng. aberrant).
Kural olarak benimsenen bir rnee uymayan biimler
iin kullanlr. Bak. aykrlk.
sapma (Alm. Abweichung, Fr. ecart, ng. deviance). Bir
dilin konuan bireylerin uyduklar kurallarn dma
kan her trl kullanm. Kimi aratrmaclar, sapma
olgusunu bir biem olgusu olarak deerlendirir.
sarma uyak Bak. uyak.
Saussure, Ferdinand de (1857-1913). ada dilbilimin
kurucusu svireli dilbilimci. Dilbilimde dizgelere ya
da yaplara yneli dnemini balatan Saussure, dilin
i gerekliinin ele alnmasn nermi, dil/sz ve
esrem/artsrem ayrmlarnn yaplmasn zorunlu
grmtr: Dilbilimin konusunu, kiisel nitelikli sz
den ayrlan ve toplumsal ynyle tanmlanan dilin oluturduunu vurgulayan bilgine gre dil ancak esrem erevesinde bir dizge olarak incelenebilir. Gste
ren/gsterilen kilisini ieren gstergenin buyrultusal
ya da nedensiz olduunu ve uzlamsal nitelik tad
n savunan Saussure bu enin deerini dilin olutur
duu dizgeden aldn da ortaya koymutur. Ayrlklara ye kartlklara dayanan dizge, dilin ileyiine yn
veren dizimsel/armsal (daha sonraki dilbilimci
lerde dizisel) bantlarla belirlenir. Bu bantlar dilin
dzeneim ortaya koyar. Yatay ya da dizimsel eksen,
gsterenin izgiselliinden kaynaklanr. Tm Saussure
dncesi u .yargda en zl anlatmn bulur: "Dil bir
tz.deil, bir biimdir". te yandan, bu byk kuram
cnn zgn grlerinden biri de gstergebilime ili

kindir: Saussure, dilbilimi, ele ald konu (toplumsal


nitelikli dil) bakmndan, kurulmasn' ngrd genel
bir gstergebilime balarken, yntem ve ilemler a
sndan da dilbilimin gstergebilime klavuzluk edece
ini belirtir. Saussure'n, Cours de linguistique gene
rale (Genel Dilbilim Dersleri) [1916] adl temel yapt,
izleyicilerinden Ch. Bally ve A. Sechehaye'nin, 19061907, 1908-1909 Ve 1910-1911 retim yllarnda Ce
nevre niversitesinde verdii derslerin notlarn der
leyerek oluturduklar bir yapttr ve Cenevre Okulu
dnda, Prag Dilbilim evresi'ni, Kopenhag Okulu'nu
ve daha baka birok yapsal dilbilim akmn byk
lde etkileyerek XX. yzyl dilbilimine yn verdii
gibi, gnmzde byk bir canllk gsteren ilevsel
dilbilim zerinde etkisini gl bi* biimde duyurmak
ta olan Saussure dilbiliminin elkitabdr. Memoire sur
le systeme primitif des voyelle dans les langues indoeuropeennes (Hint-Avrupa Dillerinde nllerin lk
Dizgesi stne nceleme) [1879], De l'Emploi du
genitif absolu en sanscrit (Sanskritede Salt Tamlayan
Durumunun Kullanm) [1881] adl yaptlar da dilbi
lime yeni bak alan getiren Saussure, XX. yzylda
tm insan bilimlerini yenileyen yapsalcln en b
yk ncsdr. Toplum yaamn geni bir ilikiler a, eitli dzeylerde iletiim salayan anlaml birimle
rin kurduu bir evrim olarak ele alan bilgin, dili bu
btn iindeki yerine oturtmu, nerede anlaml birim
varsa, orada dilbilim ynteminin geerli olmasn sa
lamtr.
say (Alm. Numerus, Fr. nombre, ng. number). Birok
dilde teklii okluktan ayrt etmeye yarayan dilbilgisi
ulam. Tekil, ikil, l... ve oul, say ulamn olutu
rur.
say adi (Alm. Numerale, Zahhvort, Fr. nom de nombre,
ng. numeral). Say kavram ieren ad (m. bir, iki,
...). Trke'de say adlan asl saylar (m. bir; iki,
), sra saylan (m. onuncu, yznc, bininci), le
tirme saylan (m. ikier, onar, yzer), kesir saylan
(m. bete bir; yzde be, binde ) gibi trlere ayrlr.
say sfat (Alm. Zahladjektiv, Fr. adjectif numeral, ng.
numeral adjective). Say kavram ieren sfat (m. on
yl, ikinci gn, birer kii dizimlerindeki on, ikinci, bi-

ver szckleri). Asl say sfatlar adlarn saysn (m.


birer kii), kesir say sfatlar adlann kesirli biimde
saysn (m. drtte pay), sra say sfatlarysa adla
rn srasn (m. ikinci gn) belirtir.
saymaca (Alm. konventional, konventionell, Fr. conventionnel, ng. conventional). Anlam doal bir ilikiden
kaynaklanmayan, toplumsal bir anlamann, bireyler
aras st kapal bir uzlamann rn olan. (Uzlamsal da deni.) Dil gstergelerini oluturan gsterenle
gsterilen arasndaki ba, herhangi bir nedenlilik ta
madndan sal saymaca niteliklidir.
Schleicher, August (1821-1868). Alman dilbilimcisi.
Hint-Avmpa dilleri zerinde alt. Dilbilimi bir doa
bilimi biiminde ele alarak dili canl bir varlk gibi in
celemeye yneldi, uzun sre de etkili oldu. Dilin top
lumsal bir olgu nitelii ortaya konulunca (zellikle
Whitney, Saussure gibi dilbilimcilerce), Schleicher'in
grleri geerliini yitirdi. Schleicher'in Kompendium der Vergleichenden Grammatik der indogermanischen Sprachen (Hint-Avrupa Dillerinin Karlatr
mal Ksa Dilbilgisi) [1861] adl yapt karlatrmal
dilbilime b alca katklar arasnda yer alr.
seimlik dnm (Alm. fakultative Transformation,
Fr. transformation facultative, ng. optional transfor
mation). N. Chomsky'nin retici-dnmsel dilbilgisi
kuramnn ilk aamasnda, zorunlu dnme kart
olarak, konuucunun uygulayp uygulamamakta zgr
olduu dnm. Edilgen dnm seimlik dn
mlerdendir.
seme (Alm. Auswahl, Selektion, Fr. choix, selection,
ng. choice, selection). Konuucunun sylemini olu
tururken, ayn diziye ilikin seeneklerden birini ye
lemesi; ayn dizideki elerden birini kullanma ey
lemi. Seme, dizisel boyuttaki elerin dizimsel bo
yuta katlmasndan nceki aamadr.
seme kstlamas (Alm. Selektionsbeschrnkung, Fr.
restriction de selection, ng. selectional restriction).
Seme eylemine dilin getirdii kstlama.
seme kurallar (Alm. Selektionsregeln, Fr. regles de
selection, ng. selection rules). Birimlerin kullanlma
sna yn veren anlamsal kurallar. retici-dnmsel
dilbilgisinde nemli bir yer tutan seme kurallar, bir

eyle ayn tmcede yer alan br eler arasndaki


badama sorunuyla ilgilidir. rnein duvar szc
glmek eyleminin znesi olamaz,
selenli (Alm. Sonant, Fr. sonante, ng. sonant). Havann
geii srasnda oluturulan engelin en aza indii, bu
nedenle de nllere yaklaan genizsil nszlerin, ak
clarn, titreklerin, yan nllerin ortak ad.
selensiz (Alm. Konsonant, Fr. consoriante, ng. consonant, unsyllabic). Selenlilere kart olarak, srtmeli
ve kapantllara verilen ad.
sentagma Bak. dizini.
sert nsz (Alm. Fortis, Fr. consonne forte, ng. strong
consonant). Az rgenlerindeki kaslarn gergin du
rumunda ve az yolundan geen havadaki basmcm
artmasyla gerekleen nsz (m. [k]).
ses 1. (Alm. Laut, Phon, Fr. son, phone, ng. sound\
phone). Kulan alglad titreim. 2. (Alm. Stimme,
Fr. voix, ng. voice). Akcierlerden gelen havann et
kisiyle sesleme rgenlerinde oluan titreim,
ses aygt (Alm. Sprechapparat, Fr. appareil vocal, appareil phonatoire, ng. vocal apparatus). Ses rgenleriyle bunlara ilikin kaslarn tmne verilen ad.
Bak.
rgenleri.
sesbenzeimi (Alm. Paronomasie, Fr. paronomase, ng.
paronomasia). Birbirine yakn sesler ieren szckle
rin sralanndan doan uyum. rnein Az gitti uz git
ti, dere tepe dz gitti sznde sesbenzeimi vardr,
sesbilgisel (Alm. phonetisch, Fr. phonetique, ng. phonetic). 1. Sesbilgisine ilikin olan. 2. Sesil,
sesbilgisi (Alm. Phonetik, Lautlehre, Fr. phonetique, ng.
phonetics). Bildiriim asndan tadklar zellikleri
ya da ilevlerini gz nnde bulundurmadan sesleri
somut gereklikleri iinde, oluturulmalar, aktarlma
lar ve alglanmalar bakmndan inceleyen dal. Sesbilgisini sesbilimle kartrmamak gerekir. Sesbilgisi, uzun sre "sesleri ele alan bilim" nitelii tam, XX.
yzylda sesbilimin kurulmasndan sonra sesleri daha
ok doa bilimlerindeki yntemlerle ele alan dal ola
rak grlmeye balanm, sesbilim alanndaysa dil
bilim yntemleri geerli saylmtr. N. Trtbetskoy, F.
de Saussure'n dil/sz ayrmndan yola karak, sesbilgisini sz, sesbilimiyse dil alannda ilem yapan

dallar olarak grmtr. A. Martinet'ye gre sesbilim,


sesleri belli bir dilde yerine getirdikleri ilev asndan
ele alr; sesbilgisiyse, sesleri herhangi bir dile bal
kalmadan inceler. Sesbilgisi, olgular ele al trne,
kulland yntemlere gre kendi iinde birok alana
ayrlr. Syleyi sesbilgisi ya da fizyolojik sesbilgisi ses
aygtnn anatomisini, sesleme rgenlerinin devinimle
rini inceler. Fiziksel ya da akustik sesbilgisi, seslerin
havann titreimleriyle konuucudan dinleyiiye aktal asnda ortaya kan olgular ele alr. itsel ses
bilgisi seslerin duyuluu, alglan ve bununla ilgili
eitli olgular stnde durur. Deneysel sesbilgisi sesle
rin karln, aktanlm ve alglann eitli aralar
kullanarak inceler, yalm gzlemin ulaamad zel
likleri saptar. Genel sesbilgisi, btn dillerdeki ses
gereklemelerini inceler. Karlatrmal sesbilgisi,
iki ya da daha ok sayda dili, sesleri asndan kar
latrr. Tarihsel evrimsel ya da artsremli sesbilgisi,
seslerin zaman iinde geirdikleri deiimleri belirler.
Betimsel, dural ya da essuremli sesbilgisiyse, sesleri
belli bir evrede, zaman etkenim ie kartrmadan ele
alr. Birleimsel sesbilgisi, seslerin balam iindeki
konumlarna gre birbirini etkilemesini inceler. D
zeltici sesbilgisi, dil deneyliklerinde ya da derslikte
yabanc bir dille ilgili syleyi bozukluklarn zel
yntem ve uygulamalarla dzeltmeyi amalar,
sesbilim (Alm. Phonologie, Fr. phonologie, ng. phonology, phonemics). Sesleri bildiriimdeki ilevleri a
sndan inceleyen dilbilim dal. Kimi dilbilimcilerin (B.
Malmberg) ilevsel sesbilgisi diye adlandrdklar ses
bilim, zellikle J. Baudouin de Courtenay, F. de Saussure gibi bilginlerden esinlenen Prag Dilbilim evresi'nde olumutur. Bak. Prag Okulu. N. Tmbetskoy,
Saussre'n dil/sz ayrmndan yola karak, sesbilgisini sz, sesbilimiyse dil alannda ilem yapan dallar
olarak gmtr. A. Martinet'ye gre sesbilim, sesleri
belli bi* dilde yerine getirdikleri ilev asndan ele a-.
lir; sesbilgisiyse herhangi bir dile bal kalmadan ince
ler. Sesbilim -zellikle Prag Okulu'nun geleneini sr
dren akmlarda- iki blme aynin: Sesbirimlsri ince
leyen sesbirimbilim ve brn inceleyen brunbilim.
Amerikan Okulu davranln etkisiyle deitirim

ve yanszlama kavramlarn bir yana brakarak btn


leyici dalm kavramn kullanmtr. Kopenhag Okulu'ysa, her trl tzcle kar karak biimselletirmeye arlk yermitir. Sesbiigisi gibi sesbilim de
kendi iinde birok alana ayrlr. Bunlardan genel ses
bilim, btn dillerin sesbilimsel dizgeleriyle bunlarn
ileyi yasalarm inceler. Ayrmsat sesbilim iki ya da
daha ok dilin sesbilimsel dizgelerini ele alr, ayrlk
ve benzerliklerini saptar. Tarihsel ya da artsremli
sesbilim sesbilimsel dizgelerin evrimini, bir dil duru
mundan bne geite ortaya kan deiimleri be
lirler. Betimsel ya da esremli sesbilim bir dilin belli
bir evresinde yer alan sesbilimsel dizgeyi inceler. Bu
alanlarn dnda damcha bir tepki olarak gelien
ve sesbilimi dilbilgisine katma abasndan kaynakla
nan retici sesbilim vardr. Bak. retici sesbilim.
sesbilimse! (Alm. phonologisch, Fr. phonohgique, ng.
phonological). Sesbilime ilikin, sesbilimle ilgili olan,
sesbilimsel bileen (Alm. phonologische Komponente,
Fr. composante phonologique, ng. phonological omponent). retici-dnmsel dilbilgisinde, szdizimsei
bileende retilmi olan soyut biimlerin yzeysel ya
pda nasl seslendirileceini belirleyen bileen. Bak.
anlamsal bileen, szdizimsei bileen.
sesbilimsel evriyaz (Alm. phonologische Transkription, Fr. transcription phonologique, ng. phonological
transcription). Yalnzca ilevsel ses olgularn, bir
baka deyile sesbirim ve brnbirimleri gsteren ev
riyaz. (Geni evriyaz da denir.) Sesbilimsel ya da
geni evriyazda deikeler belirtilmez; birok du
rumda yalnz stsesbirimleri gstermek yeterlidir.
evriyazs yaplan sesbirim ya da gsteren birbirine
kout iki eik izgi iine alnr (/ /).
sesbirim (Alm. Phonem, Fr. phoneme, ng. phoneme).
En kk ayrc, kesintili, ilevsel, kartla dayanan,
sesbirimciklerden oluan ve ikinci eklemlilik dzenine
balanan birim. Sesbilimciler, bir dilde anlam deiik
iki bildiriyi ayrt etmeye yarayan ses eleri bulun
duu grnden yola karak en kk iftlere uygu
lanan deitirim ilemiyle, kendi bana anlam olma
yan sesbirim ya da ayrc birime ulatlar. Sesler ara
clyla gerekleen sesbirimler her dilde sayca -

mrldr. Ortalama olarak dillerde 20-40 arasnda sesbi


lim vardr. En az sesbirim Tahiti dilinde saptanmtr
(14). Genel ortalamann ok stne kan diller de
vardr: Kullanm d kalmak zere olan Ibhca, Marji,
vd.
sesbirimbilim (Alm. Phonematik, Phonemik; Fr. phonematique, ng. phonematics, phonemics). Sesbirimleri
ya da parasal ses birimlerini eitli alardan (blm
leme, belirleme, snflandrma) inceleyen sesbilim da
l.
sesbirimcik (Alm. distinktives Merkmal, Fr. pheme, ng.
distinctive feature). Sesbilimi oluturan ayrc zel
liklerin her biri, rnein /b/ sesbilimi "iftdudaksl" ve
"titreimli" sesbirimciklerinden oluur,
sesbirimcik demeti (Alm. Bndel distinktiver Merkmale,
Fr. phememe, ng. bundle o f distinctive features). Bir
sesbirim oluturan ayrc zellik ya da sesbirimciklerin tm. Sesbirimcik demeti sesbirim olarak gerek
leir.
sesbirimsel deike (Alm. AUophon, Fr. allophone, ng.
allophone). Bir sesbilimin birleimsel deikesi,
sesil (Alm. phonetisch, Fr. phonetique, ng. phonetic).^
Sesle ilgili olan, sese ilikin olan. Bak. sesbigiseP.
sesil abece (Alm. phonetisches Alphabet, Fr. alphabet
phonetique, ng. phonetic alphabet). evriyazda kul
lanlan abece. Sesil abeceye yn veren temel ilke, her
ses iin tek biim olmas, her biimin de bir tek sesi
gstermesidir. Dilbilimsel ilevi ister olsun, ister ol
masn, btn ses olgularnn gsterilmesi gerektiinde
keli ayra kullanlr: [ ]; salt dilbilimsel nitelikli e
ler belirtilirken eik izgilere bavurulur: //. Bun
lardan birincisi sesil evriyazda, kincisiyse sesbilimsel evriyazda yer alr. En nl sesil abece 1888'
de Uluslararas Sesbilgisi Demei'nin benimsedii "Uluslarars Sesil Abece"dir. Bu abece, H. Sweet'in a
lmalarna dayanan P. Passy tarafndan oluturulmu,
daha sonra da eitli katklarla gnmze dek geliti
rilmitir. Uluslararas Sesil Abece, Yunan ve Latin
abecelerinden kaynaklanan elerin yan sra, dilbilimcilerce oluturulmu eitli simgeleri kapsar,
sesil evriyaz (Alm. phonetische Transkription, Fr.
transcription phonetique, ng. phonetic transcription).

Bir dildeki sesleri tm syleni zellik ve ayrntlaryla


gsteren evriyaz. (Dar evriyaz da denir.) Sesil ya
da dar evriyazda gsterilen biimler keli ayra ([ ])
iine alnr.
sesil yaz (Alm. phonetische Umschrift, Lautschrift, Fr.
ecriture phonetique, ng. phonetic serip t). Szck e
lerini ya da sesleri belirten, soyut nitelikli gster
gelerden oluan yaz tr. Sesil yazlar abecesel de,
seslemsel de olabilir. Abecesel sesil yazlarda eler
sesleri, seslemsel yazlardaysa seslemleri belirtir. Bak.
grntsel yaz, kavramsal yaz.
ses deiimi (Alm. Lautwandel, Lautwechsel> Fr. chargement phonetique, ng. phonetic change). Bir dilin
evrimi srasnda eitli nedenlerle ve trl biimlerde
seslerin geirdii deiim. rnein ingek, pke, men
ses deiimi sonucu inek, fke, ben olmutur. Ses de
iimleri yava yava gerekleil*. Belli bir alan ve
sre iinde belirli bir sesin belli durumda bulunduu
tm szckleri etkileyen deiimler, zellikle en az
aba yasas, ayrlm, aynmlama, benzeim, gme
gibi mekanik nedenlerden kaynaklanr. R. Rask, J.
Grimm gibi bilginlerin, deiimlerin birtakm
dzenlilikler sunduunu gstermesinden sonra, XIX.
yzyln ikinci yarsnda ses deiimlerinin "dei
mez" yasalara bal olduu gr (H. Paul) egemen
olmu, yasalara uymayan biimler aktarma olgusunun
yan sra meksemeyle aklanmtr. amzdaysa
"yasa" yerine "deiim eilimleri"nden sz edilmekses dmesi (Alm. Ausstossung, Schwund, Fr. chute, ng.
disappearance). Bir ses ya da ses beinin szck ba
nda, iinde ya da sonunda sylenmez olmas. Bak.
nses dmesi, ises dmesi, sones dmesi.
seslem (Alm. Silbe, Fr. syllabe, ng. syllable). Bir tek
sesleme eylemiyle karlan ses ya da sesler bei. r
nein kap szcnde iki seslem vardr: Ka-p. (Hece
de denir.) Seslem, sz zincirindeki her trl ses dizili
inin temel yapsn oluturur. Bu yapnn z nl
lerle nszlerin aykrlk ilikilerine indirgenebilir.
Her dilde bulunan ak seslemler, nlyle biter; kapal
seslemlerse nszle son bulur. Seslem, dizemin l
birimidir.

seslemalt (Aln. More, Fr. more, ng. mora). Bir ses


lemden daha ksa bir sre kaplayan brinsel birim,
sesleme (Alm. Phonation, Lautbildung, Fr. phonation,
ng. phonation). Dilsel sesleri karma, oluturma. Ses
leme. konuma ediminin temelini oluturur ve fiz
yolojinin yan sra sinir dizgesiyle de yakndan ilgili
sreler ierir. Solunum edimiyle g kaynanda olutumlan soluk, ses tellerinin titreimiyle elde edilen
ses, eitli boluklarn (boaz, az boluu, geniz
boluu, dudak boluu) tmlatc ilevini yerine getir
mesi ve btn dzenin uyumlu biimde ileyiini sa
layan sinir dizgesinin etkisi bu dzlemde gz nnde
tutulacak balca olgulardr,
sesleme aygt Bak ses aygt.
sesleme rgenleri Bak. ses rgenleri.
seslemleme (Alm. Syllabierung, Fr. syllabation, ig. syllabication). Sz zincirindeki ses dizililerini ses
lemlere ayrma. (Heceleme de denil*.)
seslemsel (Alm. silbisch, Fr. syllabique} ng. syllabic).
Sesleme ilikin olan, seslem zellii tayan,
seslemsel yaz (Alm. Silbenschrift, Fr. ecriture syllabique, ng. syllabic writing). Sesleri gstermeyip seslem
leri belirtmekle yetinen sesil yaz tr. rnein, Fe
nike yazs, seslemsel yaz trne balanr,
seslem yutumu (Alm. Haplologie, Silbenschichtung, Fr.
haplologie, hapaxepie, ng. haplology). Bir szckteki
bir seslemin sylenmemesiyle ortaya kan deiim;
seslem dmesi (m. cumaertesi > cumartesi).
seslenim (Alm. Anrede, Fr. apostrophe, ng. apostrophe).
Szbilimde, anlaty keserek birine ya da kiiletiilmi
bir nesneye seslenme. (Ynenme de denir.)
seslenme durumu (Alm. Vokativ, Fr. vocatif, ng. vocative). Sz yneltme kavram ieren ad durumu. rne
in Latince'de seslenme durumu, ikinci ad ekimine
balanan kimi eril szcklerde zel bir ekle (-e) belir
tilir.
ses rgenleri (Alm. Sprechorgane, Fr. organes de la
parole, ng. organs of speech). Seslemeyi salayan ak
cierler, grtlak, az, dil, vb., ile bunlar yneten kas
lar. (Sesleme rgenleri, konuma rgenleri de denir.)
Bak. s. 172.

SES RGENLER

(Kesitsel Grnm)

SOLUNUM

SESLEME

EKLEMLEME

(TINLAMALARI

sestrem (Alm. Anaptyxe, Fr. anaptyxe, ng. anaptyxis).


Bir szckte syleyii kolaylatrc bir sesin, genellik
le de bir nlnn ortaya kmas,
ses yinelemesi (Alm. Alliteration, Fr. alliteration, ng.
alliteration). Bir sesin ya da ses beinin, ayn szce
nin birok seslem ya da szcnde yinelenmesi so
nucu salanan uyum,
ses yolu (lm. Ansatzrohr, Lautrohr; Fr. chenal vocal\
conduit vocal' canal vocal ng. vocal tract). Ses ay
gtnn sesyar stnde kalan blm,
sfat (Alm. Adjektiv, Eigenschaftswort, Fr. adjectif, ng.
adjective). Adn niteliini belirten ya da onu belirleyen
szck (rn. alkan ocuk diziminde yer alan al
kan). Sfat, ad diziminin zorunlu nitelik tamayan esidir ve bu nedenle de bir yaylm zellii tar.
Trke'de sfatlar ilev ve anlam asndan niteleme ve
belirtme; biim asndansa yaln, tremi ve bileik
sfatlar olmak zere eitli beklere ayrlr,
sfatlama (Alm. Adjektivierung, Fr. adjectivisation,
adjectivation, adjectivalisation, tng. adjectivisation).
Sfata dnme. Bak. sfatlatrma.
sfatlatrc (Alm. Adjektivierungssuffix, Fr. adjectivisateur, adjectivateur, ng. adjectiviser). Anlaml bir bi
rimi, adlar snfndan sfatlar snfna geiren biimbirim (m. yapsal birimindeki -sa/ soneki).
sfatlatrma (lm. Adjektivierung, Fr. adjectivisation,
. adjectivation, adjectivalisation, ng. adjectivisation).
Ad nitelikli bir eyi sfata dntrme. rnein, ses
bilim [kuram] dizimindeki sesbilim sfatlatrma so
nucu sesbilimsel [kuram] olur,
sfat tamlamas Bak. tamlama.
sfr biimbirim (Alm. Nullmophem, Fr. mopheme
zero, ng. zero morpheme). Bir dizgede biimsel ya da
anlamsal ayrc zellik belirtisi tamayan bir enin
ayrc nitelii. rnein, gelirim, gelirsin, gelir... dizi
sinde gelir sfr biimbirimiyle nitelenil*,
sfr sesbirim (Alm. Ndlphonem, Fr. phoneme zero, ng.
zero phoneme). Bir sesbirimle ayn evrede kartlat varsaylan "bulunmayan" sesbirim.
sklk (Aln. Frequenz, Fr. jrequence, ng. frequency).
Belli uzunlukta bir konuma ya da yazda ayn dilsel

olgu ya da birimin gerekleme says. Sklk, kullan


labilirlik kavramyla birlikte yabanc dil retimi ala
nnda retilecek elerin belirlenmesine ve aamalanmasna byk katkda bulunmutur. Yabanc dil
retimi dmda szlk almalarnn yan sra, biembilim incelemelerinde de bu kavramdan geni lde
yararlanlmtr. Sklk incelemeleri tm dil bilimle
rine uygulanmaktadr: Sesbirimler, szlkbirjmler,
szdizimsel yaplar, vb. Dildeki szcklerin yazda ve
konumada eit olarak dalmadm gzlemleyen,
kimi elerin dierlerine oranla daha sk kullanld
nn bilincine varan aratrmaclar, birok dilde szcksel sklk dizelgeleri oluturmulardr. Bu almalar
zellikle dil retimi konusunda yararl olmu, yn
temlerin gelitirilmesini salamtn*. Bir dildeki szlksel eler ak bir dizelge oluturur. Her gn dile,
eitli nedenlerle yeni szlkbirimler katlr. Bu yz
den hibir dilde sz varl kesin bir nicel saptamaya
olanak salamaz. Bir dili konuan kiiler genel szlk
teki birimlerin ancak ok kstl sayda e ieren bir
blmyle tm bildiriim eylemlerini gerekletirirler.
Her konuucunun kendine zg, kiisel bir szl,
sz daarc vardr. Bu kiisel szlk bireyin edin
dzleminde yer alan, anlayp kullanabilecei gcl
eleri kapsar. Ancak belli koullara bal bildiriim
durumlarnda, bir betik ya da btncede gerekletir
dii elerse kiinin szlkesini oluturur. Kiisel
szlkte yer alan kimi eler gcl elerdir; sylem
de yer alma olaslklar son derece zayftr. Szlke
edim dzleminde yer alr, bir betik ya da btnceye
balanr; kiisel szln bir altblmn oluturur,
snf (Alm. Klasse, Fr. classe, ng. class). 1. Ortak zel
likler sunan eler btn. 2. Datmsal dilbilimde,
belli bir balamda bir enin yerini alabilecek elerin
bu eyle birlikte oluturduu btn,
snfbirim (Alm. Klassemf Fr. classeme, tg. classeme).
Trsel anlambirimcikler btn, (B. Pttier). Gclbirim ve kavrambirimden ayr olarak, bir anlaml e
nin bir snfa bal olduunu gsteren snfbirim srek
li nitelik tayan bir anlambirimcik kmesidir. Bak.
kavrambirim, gclbirim.

snflandrma (Alm. Klassijkation, Klassifzienmg, Taxonomie, Fr. classification, axinomie, ng. classijcation, taxonomy). Dil birimlerini dalmsal, anlamsal,
biimbilimsel, szdizimsel, vb. zelliklerine gre s
nflara ayrma,
snflandrmac (Alm. taxonomisch, Fr. taxinomique,
ng. taxonomic). Snflandrma yapmaya ynelik, aratrma verilerini snflandrmay amalayan yaklamlar belirtir.
snrlandrma (Alm. Begrenzurig, Eingrenzung, Fr. de
limilation, ng. delimitation). Deitirim yoluyla sz
zincirini en kk birimlere ayrma ilemi,
snrlayc (Alm. Grenzsignal, Fr. demarcatif, ng. demarcative). Gsterenlerin balang ya da biti s
nrlarm belirten sesil ya da brnsel olgular iin kullanlr. Vurgu kimi dillerde snrlayc bir ilev yerine
getiril'.
sra (Alm. Reihe, Fr. s erie, ng. series). Ayn ayrc zel
lii ieren ve ses yolu stnde sralanan nsz sesbi
limlerin oluturduu btn. rnein Trke'deki [b],
[v], [d], [z], [c], [g] sesbirimleri titreimli olduklarn
dan bir sra olutururlar. Sra kavram eklemleme bi
imine baldr,
sralayc diller (Alm. anreihende Sprachen, Fr. langues
juxtaposantes, ng. juxtaposing languages). Dillere ilikin tipbilimsel snflandrmada, dilbilgisi bantla
rn ve ikincil kavramlar, temel kavram belirten
anlambirime getirilen neklerle anlatan diller (rn.
Bantu dilleri),
sra say sfat Bak. say sfat.
szc (Alm. Spirans, Fr. spirante, ng. spirant). Ses yo
lunun ok az almasyla belirlendikleri iin daraltl
ya da srtmelilere verilen bir baka ad. Bak.
daraltl. Kimi sesbilgiciler daralmann az olduu, yal
nzca ses akndan doan bir soluk duyulan durum
larda szc terimini yeler. rnein ngilizce'deki
three "" ve then "o zaman" szcklerinin bandaki
sesler bu trdendir,
szclama (Alm. Spirantisierung, Fr. spirantisation,
ng. spirantisation). Bir kapantlnm szcya dn
mesi.
sibernetik Bak. gdmbim.

silinme (Alm. Verstummen, Schwchung, Fr. amuissement, ng. silency, weakening). Bi* sesin sylenmez
duruma gelmesi ya da bu duruma yol aan sesil s
re.
silme (Alm. Deletion, Lschung, Tilgung, Fr. effacement, suppression, ng. deletion). retici-dnmsel
dilbilgisinde, bir tmce kurucusunu ortadan kaldmna
ilemi. rnein Bu adam ok iki ier yerine, silme i
lemiyle Bu adam ok ier denilir,
simge (Alm. Symbol, Fr. symbole, ng. symbol). 1. Gste
reniyle gsterileni arasnda belli oranda nedenlilik ilikisi kurulabilen, ou kez grntsel nitelik tayan,
ama yine de uzlamsal zellii bulunan gsterge tr.
rnein, F. de Saussure'de tzeyi belirten terazi bir
simgedir. 2. Uzlamsal nitelikli ve istenli olarak kul
lanlan gsterge tr. Ch. S. Peirce'e gre, grntsel
gsterge ve belirtiyle birlikte simge balca gsterge
trlerini oluturur. 3. retici-dnmsel dilbilgisinde
yeniden yazm ya da dnm kurallarm belirtmek iin kullanlan szck ya da yazalara verilen ad. Bi
timsiz, bitimli ve ilemsel simgeler bibirinden ayrt
edilir. Bitimsiz simgeler a -> b trnden bir yeniden
yazm kuralnda solda yer alabilir (Tmce [T], Ad Di
zimi [AD], Eylem Dizimi |ED]), bitimli simgelerse
solda yer almaz (Kip [K]); ilemsel simgeler ger
ekletirilecek ilemleri belirtir. rnein, + zincirleme
ileminin simgesidir,
simgesel (Alm. symbolisch, Fr. symbolique, ng. symbolic). Simgeye ilikin olan, simge zellii tayan,
sinirdilbilim (Alm. Neurolinguistik, Fr. neurolinguistique, ng. neurolingiiistics) . Szyitimi gibi dil sayrlk
laryla bunlara neden olan beyindeki bozulmalar ara
sndaki ilikileri inceleyen dal.
soluklu (Alm. Aspirata, aspirierter Laut, Fr. aspiree,
ng. aspirate). Geveme evresinde ve bir nlden nce
soluk sesi duyuran nsz. rnein ngilizce'de ve Almanca'da nses durumunda olan titreimsiz kapantl1ar vurgulu seslemde soluklu nitelii tar: ng. kin "ak
rabalk".
soluk verme (Alm. Ausatmung, Expiration, Fr. expiration, ng. expiration). Akcierlerdeki havay ses yolu

araclyla darya atma eylemi. Dildeki seslerin b


yk ounluu, soluk verne srasnda oluur,
somut ad (Alm. Konkretum, Stoffiame, Fr. nom concre,
Ing. concrete noun). Soyut ada kart olarak, duyularn
alglama alanna giren nesne ya da varlklara verilen
ad (rn. pencere, kedi, bardak, vb.),
sonasnk (Alm. enklitisch, Fr. enclitique, ng. enclitic).
Vurgudan yoksun olan ve kendisinden nceki szck
le birlikte bir vurgu birimi oluturan e.
sonek (Alm. Suffx, Fr. suffixe, ng. suffbc). eitli diller
de kk, kken ya da gvdeye getirilen ek (m. gzlk
szcnde bulunan -lk). Sonek genellikle bir biimbirim olarak grlr. A. Martinet bkn soneklerinden
ayrd ve ak dizelge oluturduunu savunduu ya
pm soneklerini szlkbirime yakn bulur,
sonses (Alm. Auslaut, Fr. phoneme final, ng. final phoneme). Szck sonunda yer alan ses (m. yl sz
cndeki [1]).
sonses dmesi (Alm.Apokope, Fr. apocope, ng. apocope).
Bir szcn sonundaki sesin kullanlmaz olmas (m.
lala>hla)
sontreme (Alm. Epithese, Fr. epithese, ng. epithesis).
Bir szcn sonunda kkense! olmayan bir sesin be
lirmesi (m. Farsa kehrba> Trke kehribar).
sonu grn (Alm. resltative Aktionsart, Fr. aspect
resultatif, ng. resultative aspect) Bir edimi, daha n
ceki bir eylemin sonucu biiminde sunan grn. r
nein, yaamak eylemi, domak eylemini ierdiin
den, sonu grn kapsamna girer,
sonnl silinmesi (Alm. Elision, Fr. elision, ng. elision).
Bir szcn sonunda yer alan bil* nlnn bir sonraki
szcn banda bulunan nlnn etkisiyle silinmesi.
rnein, Franszca'da le tanml nlyle balayan bir.
szckle kullanlrken sonnl silinmesi olur: benfant
"ocuk".
soru adl (Alm. Fragepronomen, Fr. pronom interrogatif, ng. interrogative pronoun). or* kavram ieren
adl (m. Kim gidecek? tmcesindeki kim). Trke'de
som 'adllar (ne, neyi, neden, kim, lami, kaa,, hangisi,
hangisinin, vb.) ad soylu elerin zelliklerini tar;
iyelik ve ad durumu eklerini alr.

soru belirteci (Alm. Intetrogativadverb, Fr. adverbe interrogatif, Ing. interrogative adverb). Belirtelerin, ey
lemleri som yoluyla belirleyen tr (m. Ne yapabilir
ki? tmcesinde ne).
soru eki (Alm. Fragepartikel, Fr. particule interro
gative, g. interrogative partide). Som kavram ie
ren ek (m. Gelecek yl m gidecek? tmcesindeki m).
sorti sfat (Alm. Fragewort, Fr. adjectif interrogatif,
ng. interrogative adjective). Belirtme sfatlarnn ad
lan soru ynnden belirten tr (m. Ne gim geliyor?
tmcesindeki ne).
soru tmcesi (Alm. Fragesatz, Fr. phrase interrogative,
ng. intetrogative sentence). Konuucunun dinleyiciye
bir ey sormak iin kulland, zel elerin yan sra
kendine zg bir titremlemeyle belirlenen tmce tr
(m. Arkadan gitti mi?).
soyut ad (Alm. Abstraktum, Begriffswort, Fr. nom absti'ait, Ing. abstract nom). Somut ada kart olarak salt
dnsel dzleme ilikin kavranlan belirten ad (m.
erdemlilik zgrlk, vb.),
soyutlama (Alm. Abstraktion, Fr. abstraction, ng. abstraction). Bir dizi nesne, varlk ya da olguya ilikin
olarak yalnzca genel nitelikli zellikleri gz nnde
bulundurmaya dayal ilem. rnein bir tmcede ger
eklemi sesleri sesbirimlere indirgeme bir soyutlama
edimi ierir.
sylem (Alm. Diskurs, Rede, Fr. discours, ng. discourse, speech). 1. Sz; dilin szl ya da yazl ger
eklemesi, konuan bireyin kullanm. 2. Szce; bir
ya da birok tmceden oluan, ba ve sonu olan bil
diri. 3. Tmce smrlann aan, tmcelerin birbirine
balanmas asndan ele alman szce. Z. S. Harris'in
tmceleri de br birimler gibi dalmsal adan in
celemeye balamasyla dilbilimin nnde yeni bir alan
(sylem zmlemesi) almtr. Bylece tmcelerin
bibirlerine eklenme kurallan aratnlm, dalmsal
ltler dnda dnmsel ltler de incelemelere
yn vermitir.
sylem zmlemesi (Alm. Diskursanalyse, Fr. analyse
de discours, g. discourse analysis). Tmce smrlann
aarak daha st dzeyde yer alan sz rnlerine yne
len zmleme. zellikle dile kar,t olarak ele alman

sz incelemelerinden kaynaklanan sylem zmle


mesine ilikin almalar gnmzde byk bir eitli
lik gstermektedir. Kimi araraaclar gsterilenleri^
(ierii) incelerken, kimileri geni balamlar iinde
gstergeleri ele almaktadr. zellikle konuan bireyle
rettii tmceler ya da szceyle yneldii topluluk s
tnde durulmakta, bir rn olarak szceyle bir retim
ya da edim biiminde alglanan szceleme birbirinden
ayrlmaktadr. Ararmalarda dalmsal dilbilimle retici-dnmsel dilbilgisinin yan sra, anlambilim
ve gstergebilimden de byk lde yararlanlmak
tadr.
syleyim (Alm. Ausdrucksweise, Redekunst, Fr. diction,
ng. diction). Konuma ya da sz kullanma eyleminin
eler arasndaki balantlar, duraklan, vurgulamay,
titremlemeyi, vb. ilgilendiren blm,
syleyi (Alm. Assprache, Fr. prononciation, ng. pronunciation). Sesleme edimi srasnda seslerle brnsel
eleri syleme, gerekletirme biimi,
syleyi sesbilgisi Bak. sesbilgisi.
sz (Alm. Rede, Sprechen, Fr. parole, ng. speech).
Dilyetisinin kiisel bir isten ve anlak eylemiyle z
deleen bireysel yan. F. de Saussure'n yapt ve
birok dilbilimcinin benimsedii aynma gre, toplum
sal nitelikli dilden ayr olan sz, konuan bireyin, kii
sel dncesini anlatmak iin dil dizgesini kullanma
sn salayan birleimleri ve bunlarn da iletilmesini
olanakl klan anlksal-fiziksel dzenei kapsar,
szamazlk (Alm. Prterition, Fr. preterition, g.
preterition). Szbilimde, bir konuya deinmeyecekmi
gibi grnp deinme, rnein Dummun ne denli z
veri gerektirdiini belirtmeyeceim tlnden bir anla
tmda szamazlk vardr,
szbilim (Alm. Rhetorik, Fr. rhetorique, ng. rhetoric).
Sz sanatlarn, her eyden nce de bulu, dzenleme,
tmcedeki szcklerin seilme ve sralanmas (biem)
sorunlarn, anlatm yntemlerini uygulamaya koyma
etkinliini ele alan dal. Kkleri .. V. yzyla dein
gerilere uzanan, sz belli bir amaca ulamak iin, zellikle de dinleyenleri bir sava inandrmaya ynelik
biimde kullanma kurallarn oluturan szbilim Aris
toteles'te, uzun sre izleyecei dorultuyu bulmu, ok

gemeden de balca alanlarn belirlemitir (bulu,


dzenleme, seme-sralama, vb.). Yzyllar boyunca
geirdii evrim sonucu gzel sz syleme kurallarna
arlk vermeye balayan szbilim, yaznsal biemi ir
delemi, szck seme-sralama ya da biem sanatyla
zdelemitir. XVIII. ve XIX. yzylda Bat'da rast
lanan szbim yaptlar genellikle deimeceleri sun
makla yetinir. Gnmzde bu dal, dilbilimin, biembilimin, sylem zmlemesi almalarnn etkisiyle
byk bir canllk gstermeye balamtr,
szce (Alm. usserung, Fr. enonce, Ing. utterance). Bir
konuucunun rettii, iki susk arasnda yer alan sz
zinciri paras; szceleme edimiyle ortaya kan sy
lem. Tmce, szn zmlenmesiyle elde edilen bir
birimdir, szceyse bu trl bir ilemden nce belirle
nen bir btnclr. retici dilbilgisi szceyi, bir edim
olgusu biiminde yorumlayarak edin olgusu sayd
tmceye kart bir kavram olarak ele alr; kimi dilbi
limcilerse szceyi tmce ya da birbirini izleyen tm
celer btn olarak grr,
szceleme (Alm. usserung, Fr. ennciation, ng. enunciation). Szce retme edimi; bireyin szceleri belli
bir balam ve durum iinde gerekletirmesi. Szce
leme kuramlar dili bir edim olarak kavramaya al
makta, szceyi salt gndergesel ilevi dnda, ko
nuucunun edimiyle zdelemesi ve dinleyicide bir
etki yaratmas asndan ele almaktadr. Adllar, yer ve
zaman belirteleri, vb. ancak szceleme erevesinde
bir anlam kazanr (E. Benveniste, R. Jakobson).
szck (Alm. Wort, Fr. mot, Ing. word). Bir ya da birden
ok sesbirimin oluturduu, yazda iki boluk arasnda
yer alan, ou kez anlamsal bir birim oluturan, sy
lemde belli bir biimsel birlik sunan, eitli dizimsel
kullanmlarnda biimce ya hi deimeyen ya da
-bknlerde olduu gibi- bir blmyle deiim gste
ren eklemli ses ya da sesler bei. rnein ocuk gitti
tmcesinde iki szck, anlambirim (ocuk, git-, -ti)
vardr. ada dilbilimcilerin ou szcn kesin ni
telikli bir dil birimi olmadm savunmakta ve onun
yerine, duruma gre, anlambirim, dizim, birlekebirim
kavramlarm kullanmaktadrlar.

szck ailesi (Alm. JVortfamilie, Vr.famille de mots, rg.


family o f words). Ayn kkten treme szckler bt
n.
szckbilim Bak. szlkbUim.
szck daarc (Alm. Wortschatz, Fr. vocabulaire,
ng. vocabulary). Bir bireyin kulland ya da bir
btncede yer alan szcklerin tm,
szck tr (Alm. Wortart, Fr. partie du discours, ng.
part o f speech). Nitelikleri, biimleri, ilevleri asn
dan geleneksel olarak szcklerin ayrldklar ulamla
rn her biri. Trke'de szckler sekiz tre ayrlr: Ad,
sfat, adl, belirte, ilge, bala, eylem, nlem. Bula
nk ltlere dayanan szck tr kavram yerine, XX.
yzyl dilbiliminde biimsel smf, dalmsal smf, i
levsel snf, vb. kavranlan yelenmektedir.
szck yapm (Alm. Wortbildung, Fr. formation de
mots, ng. word formation). Tretme ya da biletime
yoluyla szlkbirimlerden yeni birimler yaratlmasn
salayan dilsel retim srelerinin tm,
szdizim (Alm. Syntax, Fr. syntaxe, ng. syntax). 1. Tm
celere ilikin olgularn, tmce dzeyinde dilsel birim
ler arasnda kurulan bantlarn tm. 2. Tmcebilim,
tmceyi/inceleyen dal.
szdizimsel (Alm. syntaktisch, Fr. syntaxiquei ng.
syntactic). 1. Szdizime ilikin, szdizimle ilgili olan.
2. Tmcebilime ilikin, tmcebilimle ilgili olan,
szdizimsel bileen (Alm. syntaktische Komponente, Fr.
composante syntaxique, ng. syntactic component). retici-dnmsel dilbilgisinde, derin yap biimleri
nin oluturulduu temel bileen. Bak. anlamsal bile
en, sesbiHmsel bileen.
szdizimsel yadsmlk (Alm. Solzismus, Fr. solecistne,
ng. solecism). Szdizimsel nitelikli yanllk, aykr
kullanm.
szdzeltim (Alm. Orthophonie, Fr. orthophonie, ng.
orihophony). Syleyi bozukluklarn dzeltmeye y
nelik saaltm,
sz edimi (Alm. Sprechakt; Fr. acte de parole, ng.
speech act). Belli bir konuucunun belirli bir durumda
sz ya da szce retmesi.

szl dil (Alm. gesprochene Sprache, Fr. langue parlee,


langue orale, ng. spokeh language). Yaz diline kart
olarak, gndelik konumalarda kullanlan dil. (Konu
ma dili de denir.) Yaz dilinde kullanlan biimlerle
szl dildekiler ou kez rtmez. Dil inceleme
lerinde yaz dilinden szl dile yneli, XX. yzyl
dilbiliminin balca zellikleri arasnda yer alr. Dil
retiminde de kinci Dnya Sava'ndan sonra szl
dile ynelik betimlemeler eitli yntemlerin temelini
oluturmutur,
szlk 1. (Alm. Lexikon, Wrterbuch, Fr. dictionnaire,
lexique, ng. dictionary, lexicon). Bir dildeki szlksel
birimlerin tmn ya da bir blmn, genellikle abe
cesel dzene, kimi durumlarda da konulara ya da kav
ramsal alanlara gre tanmlan, tanklan, sylenileri,
kkenleri, kullanmlar, dilbilgisi ulamlar, eanlamllan, vb. ya da bir baka dildeki karlklaryla sunan
yapt. Ekinsel nesneler olan szlkler kesintisiz bir
okuma iin deil, gereksinim duyulan durumlarda
bavuruda bulunmak iin hazrlanr. "okdilli" (ge
nellikle "ikidilli") szlklerle "tekdii" szlkler birbi
rinden ayrt edilir. Bir baka nemli aynm da "nesne
szlkleri"yle (ansiklopediler) "szck szlklerine
ilikindir (B. Quemada). Kapsamlarna, esremli ya
da artsremli bak asnn arlk tamasna gre
szlkler arasnda ayrm yaplr. 2. (Alm. Lexikon;
Wortschatzy Fr. lexique, vocabulaire, ng. lexiconf vocabulary). Bir dildeki szlksel birimlerin tm. Bu
radaki anlamyla szlk, dilbilgisine kart olarak s
rekli biimde yeni birimlerin katld, bu arada kimi
birimlerin de kullanm d kald ak bir dizelge outurur. Kimi dilbilimciler, dil dzeyindeki szlkle,
kiisel kullanmda gerekleen birimlerin oluturduu
szl biftirinden ayrr. retici-dnmsel dilbil
gisi kuram (N. Chomsky) szl dilbilgisinin temel
bileenlerinden biri sayar. Bu anlaya gre derin ya
py reten temel bileen ya da taban, yeniden yazm
kurallarn ieren ulamsal bileenle szl kapsar.
Yeniden yazm ilemi dizimsel belirticiyi elde etmeyi
salar, szlkse her szlksel birimin sesbilimsel, an
lamsal ve szdizimsel zelliklerini sralar.

szlkbilgisi (Alm. Lexikographie, Fr. lexicographie,


ng. lexicography). Szlk yapmyla ve bu etkinlie
ilikin ilke, yntem, vb. ile uraan uygulamal sz
lkbilim dal. (Szlklk de denir.) Szlkbilgisi,
szle girecek biimleri (szlksel birimler; szlkbirimler, birlekebirimler), genellikle ekim ekleri d
nda kalan dilbilgisel birimleri (biimbirimler) belir
ledikten sonra bunlara ilikin biimbilimsel (ulamlar,
birleim olaslklar, badama kurallan, vb.), anlambilimsel (tanmlar), kimi durumlardaysa tarihsel (k
ken, vb.) bilgiler verir. Birok szlkte tanmlan r
neklendiren tank alntlar ya da szlknn rettii
dizimler de yer alr,
szlkbilim (Alm. Lexikologie, Fr. lexicologie, lag. lexicology). Bir dildeki szlksel birimleri, bir baka de
yile, anlambirimlerin szlkbirim nitelii tayanlanyla, dilbilgisel olmayan ve szlkbirimler gibi ilem
gren eitli birleimleri (birlekebirimler) dilbilim
yntemleriyle inceleyen, bu arada szlk yapmnn
kuramsal sorunlarm ele alan dal. Saussure'c dilbili
min en byk zelliklerinden biri dilin bir yap, oldu
unu ortaya koymu olmasdr. Bu bak as ses diz
gesinin yapsal bakmdan incelenmesine yol am,
sesbilimin kurulmasn salamtr. Sesbilimden sonra
dilbilimin br alanlar da yeni grlerden etkilen
mi, ok daha ge olmakla birlikte, szlkbilim de bu
gidie ayak uydurmutur. Bylece dilin szlk kesi
mini yaplatraa abalar incelemelerde atlm yapl
masna yol am, yapsal szlkbilim domutur. Sz
lkse! alan, anlamsal alan, vb. kavramlarn yan sra
sesbilim alannn rnek alnmasyla gerekletirilen
anlambirimcik zmlemeleri aratrmaclara yeni olanaklar salamtr. Bu arada szln toplumsal ya
plarla kurduu ilikiler zerinde de nemle durulmu
tur (G. Matore, J. Dubois, vb.). Kimi szlkbilimciler
szck kavramndan giderek uzaklamlar, snrlan
daha iyi izilmi birimler (szlkbirim, birlekebirim,
vb.) kullanmaya ynelmilerdir; kimileriyse tm sa
kncalarna karn -ve szcn tartima gtrmez bir
gereklik olduu grn benimsemeden- bu kav
ramla yetinmilerdir. Szikbilimin szlksel anlambi
lim blm anlam sorunlarm ele alr; szlksel biim-

bilimse birimler arasndaki szlksel birleimleri (t


retme, biletirme, vb.) inceler,
szlkbirim (Alm. Lexem, Fr. lexeme, ng. lexeme).
Anlambirimin, biimbirime kart olarak dilbilgisel ni
telik tamayan tr; bir tek anlambirimden oluan
szlksel birim (m. oda, ev, yol, vb.),
szlklk Bak. szUikbgisi
szlksel alan (Alm. Wortfeld, Fr. champ lexical, ng.
lexical feld). Ayn gereklik dzlemini belirten sz
lksel birimlerin oluturduu yapsal dzen. Szlksel
alan kavram, yapsal dilbilimin bir rndr ve dilin
br kesimlerinde olduu gibi szlksel boyutunda da
rasgele bir sralan yerine, eitli gerek kesimleriyle
ilgili olarak bamtsal bir dzenleni bulunduu var
saymna dayanr. Son yllarda, deer kavramna n
celik tanyan dilbilimciler A. Martinet'nin deerbiliminden esinlenerek szlksel-deersel aindan sz
etmeye balamlardr. Szlksel alan terimini kav
ramsal ya da anlamsal alan terimiyle zde biimde
kullananlar da vardr,
szlksel been Bak. szlk.
szlksel birim (Alm. lexikalische Einheit, Fr. lexie, ng.
lexical unit). Szlkbirim, trev, bileik biim, vb. de
iik boyuttaki birimlere verilen ortak ad.
szlkselleme (Alm. Lexikalisierung, Fr. lexicalisation,
ng. lexicalisation). Dilbilgisel bir birimin szlksel bir
birime dnmesi,
sz uzatm (Alm. Pleonasmus, Fr. pleonasme, ng.
pleonasm). Deiik gsterenler araclyla aym gste
rileni ayn szcede yineleme,
szyitimi (Alm. Aphasie, Fr. aphasie, ng. aphasia). it
me ya da sesleme dzleminde herhangi bir aksaklk
olmamasna karlk, bireyin dilsel bildiriim yetisinde
ortaya kan bozukluk. Szyitimi olgularnda dilbilim
asndan zellikle anlama ve anlatma bozukluklar
birbirinden ayrt edilir. Bunlar da kendi ilerinde, bi
rinci ya da ikinci eklemlilii, szdizimi, vb. ilgilen
dirmelerine gre eitli altblmlere ayrlr,
sz zinciri (Alm. Lautkette, Fr. chane parlee, ng.
speech chain). Dilin gerekletii sz dzleminde dil
birimlerinin birbirini izlemesinden doan ve ardk

la dayanan izgisel nitelikli dzer Sz zinciri di


zimsel boyutta yer alr.
Spitzer, Leo (1887-1960). AvusturyalI dilbilimci ve yazmbilimci. Yenibiimcilikle yapsalclm ncleri arasmda yer alr. Dilbilim ve biem aratrmalaryla ta
nnr. 1933-1936 yllan arasnda Edebiyat Fakl
tesinde Bat dilleri ve yaznlan (Garp Filolojisi) b
lmnde grev yapm, baz Trk dilbilimcileriyle yaznbilimcileri zerinde de etkili olmutur. Stilstudien
(Biem incelemeleri) [1928], Essays in Historical
Semantics (Tarihsel Anlambilim stne Denemeler)
[1948], Linguistics and Literary History (Dilbilim ve
Yazn Tarihi) [1948] bahca yaptlar arasnda .yer alr,
standart dil Bak lnl dil
sre (Alm. Dauer; Lnge, Fr. duree, ng. duration,
length). Bir sesin karl ya da eklemlenii srasnda
kaplad zaman dilimi. Sre uzunluk ve ksalk bii
minde beliren grece bir nicel olgudur ve kimi dillerde
anlam ayrc bir ilev yerine getirir. rnein Trk
e'de, yabanc kkenli ama ile m szckleri arasn
daki ayrm salt sreden kaynaklanr. Fince'de de, r
nein tuli "ate" ile tuuli "yl" arasndaki ayrlk sre
den kaynaklanr,
rebirim (Alm. Chronem Fr. chroneme, ng. chroneme).
Srenin dilbilimsel amala kullanmnda karlalan
birim (uzunluk / ksalk),
srekli (Alm. dauemd, Fr. continu, ng. continuant).
Akcierlerden gelerek grtlaktan geen havann kesin
tisiz akyla belirlenen sesler iin kullanlr. nller,
yan nller, srtmeli nszler srekli seslerdir.
Genizsillerle avurt nszlerini de ayn zellik belirler,
srekli kartlk (Alm. konstante Opposition, Fr.
opposition constante, ng. constant opposition). Yanszlamayan kartlk (m. Trke'de fol ile l arasn
daki kartlk). Bak. yanszlaabilir kartlk.
sreksiz (Alm. abrupt, Fr. discontinu, ng. non-continuant,
abrupt). Akcierlerden gelen havann ak srasnda
kesintiye uramasyla oluan seslerin niteliini belirt
mek iin kullanlr. rnein kapantllar, yankapantllar sreksiz nsz niteliini tar.
/
srem d (Alm. achronistisch, Fr. atemporel, ng. timeless). Zaman kavram antrmayan eylem biimleri

iin kullanlr. rnein Dnya, ekseni evresinde d


ner tmcesindeki dner srem d bir eylemdir,
srerlik eylemi (Alm. Verbum Durativum, Fr. verbe
duratif ng. durative verb). Sre kavram ieren, sre
anlam belirten eylem. rnein bilmek srerlik eylemi
nitelii tar.
srerlik grn (Alm. durative Aktionsart, Fr. aspect
duratif, ng. durative aspect). Eylemin geliim ve sre
si asndan ele alndn belirten grn. rnein
Konuup duruyor tmcesi srerlik grn ierir,
srtmeli (Alm. Frikativ, Reibelaut, Fr. fricative, ng.
fricative). Srtme izleniminden tr daraitllara
verilen bir baka ad. Bak. daralth.


aklamal (Alm. Schnalzlaut, Sauglaut, Fr. claquement,
claquante, clic, ng. click). En nemlisi Zulu olan kimi
Bantu dilleriyle, yine Afrika'da konuulan Buman azlanyla Hotanto dilinde bulunan ve dudaklarda, dilin
n blm araclyla dilerde ya da damaklarda ger
ekleen birincil bir kapantnn yan sra, dilin art b
lm araclyla art damakta gerekleen ikincil bir
kapant yoluyla oluan nsz. aklamallar soluk alma
srasnda oluur,
aklamak diller (Alm. Schnalzlautsprchen, Fr. langues
clics, ng. click languages). aklamal nsz ieren
ve en nemlisi Zulu dili olan kimi Bantu dilleriyle Ho
tanto diline ve Buman azlarna verilen ad.
aumyan, Sebastian Konstantinovi (do. 1916).
Sovyet dilbilimcisi. nce sesbilim kuramyla ilgilendi,
sonra dilleri betimlemeyi amalayan ve "uygulamasal"
diye nitelendirdii retici bir rneke oluturdu. Her
trl somut dilden bamsz lksel bir dil mekesiyle gzlemlenebilir biimleri birbirinden ayrt etti.
Matematiksel nitelikli evrensel bir gstergebilimsel
dizge oluturmaya yneldi. Balca yaptlar arasnda
La Linguistique structurale (Yapsal Dilbilim) [Fran
szca eviri, 1971] ve Problemes philosophiques de la
linguistique theoique (Kuramsal Dilbilimin Felsefi
Sorunlar) [Franszca eviri, 1971] anlabilir,
imdiki zaman (Alm. Prsens, Gegenwart, Fr. present,
ng. present). Eylemin belirttii i, olu, vb.nin iinde
bulunulan zamanda yaplmakta olduunu gsteren
zaman. Trke'de imdiki zaman, -yor ekinin, eylem
kk ya da gvdesine getirilmesiyle oluturulur,
ive (Alm. Akzent, Fr. accent, ng. accent). Aym dil ev
resinde, bir yreye, bir toplulua, vb. zg konuma
biimi; syleyi zelliklerinin tm; az.

T
taban (Alm. Bas is, Fr. base, ng. basis, base). 1. Kk ya
da gvdeye verilen ad. rnein Trke'de eylemlikten
-mek eki atldktan sonra kalan blm, eylem ta
bandr. 2. retici-dnmsel dilbilgisinde szdizimsel bileenin, ulamsal bileenle szl ieren ve derin
yaplan reten blm,
tak (Alm. Suffx des Kasus, Fr. suffixe de cas, ng. case
ending). Ad durumu belirten ek (m. Okuldan geliyor
tmcesinde yer alan okuldan dizinimdeki -dan).
takm Bak. dzen2.
tamlama (Alm. Zusammensetzung, Fr. groupe determinatif ng. determinative group). Bir tamlayanla bir
tamlanandan oluan dizim (m. kardeimin kitab,
Trke uzman). ki ya da daha ok addan kurulmu
tamlamalara ad tamlamas (m. kardeimin kitab), s
fatlarn birlikte kullanldktan ad belirterek (m. bu
ev) ya da niteleyerek (m. eski evler) oluturduktan
tamlamalaraysa sfat tamlamas denir. Bir ad tamlama
s ikinci bir ad tamlamas kurduunda zincirleme ad
tamlamasndan, (m. kitabn kapann yazs), bir sfat
tamlamasna nc kii iyelik eki ya da -fi, -siz^getiri
lerek ikinci bir tamlama oluturulduunda (m. kblu
krk ocuk, krmz yzl adam) zincirleme sfat tam
lamasndan sz edilir. Trke'de tamlayan yaln du
rumda olan ve tamlanan nc kii iyelik eki tayan
tamlamalara belirtisiz tamlama, tamlayan -in (-nin),
tamlanan nc kii iyelik eki tayan tamlamalara
belirtili tamlama denir,
tamlanan (Alm. Grundwort, Fr. determine, ng. determinated). Bir tamlamada anlam belirlenen e; ad di
ziminin tek kurucu esi (m. yeni araba, diki inesi,
arkadamn babas dizimlerindeki araba, ine, baba
birimleri). Bak. belirleyen.
tamlayan (Alm. Determinant, Bestimmungswort, Fr. de
terminant, ng. determinant). Tamlananm anlamn be
lirleyen, snrlandran, ad diziminde ada bal olarak

yer alan birim (rn. yeni ev, diki inesi, arkadamn


arabas dizimlerinde yeni, diki, arkada szclderi).
Bak. belirleyen.
tamlayan durumu (Alm. Genetiv, Fr. genitif, ng. genitive). Bir kavramn baka bir kavrama balandn,
onunla btnlendiini gsteren durum. Trke'de tam
layan durumu -m (-in,-un, -n; -mn, -nin, -nun, -nn)
ekiyle oluturulur,
tanm (Alm. Definition, Fr. definition, ng. definition).
Bir szcn, bir terimin ieriini aklayan anlatm.
Szlklerdeki tanmlar, genellikle amlamalara byk
yer verirler, incelenen birimlerin ayrc anlam zel
liklerine, kaplam ve ilemlerine deinirler, eanlaml
ve kartanlaml szcklere de sk sk bavururlar,
tanmlk (Alm. Artikel, Fr. article, ng. article). Kimi
dillerde, ad diziminin zorunlu eleri arasnda yer alan
belirleyici e (m. Franszca; le pere "baba" dzimindeki/e).
tarihsel (Alm. historisch, Fr. historique, ng. historical).
Bir dilin tarihini, evrimini inceleyen, geliimini ele alan ya da bunlarla ilgili olan; evrimsel, artsremli.
tarihsel dilbilim (Alm. historische Sprachwissenschafi,
Fr. linguistique historique, ng. historical linguistics).
Artsremli dilbilimin bir baka adi. F. de Saussure, tarihsel dilbilim teriminin bulank bir ierik yansttn
belirterek artsremli dilbilim terimini nermitir. Bak.
dilbilim, artsremli dilbilim, evrimsel dilbilim,
taslak (Alm. Schema, Fr. schema, ng. scheme). L.
Hjelmslev'in kuramnda salt biim olarak ele alman,
elerin bantlarndan olutuu varsaylan ve somut
olgu da, ayrc zellik de iermeyen dil. Hjelmslev,
dilii bu dzlemini dizge, rnek, vb. terimlerle belirt
meyi dnmtr. Kimi yorumculara gre bu dzlem
Saussure'n "diT'idir ve zdeksel biim olarak d
nlen dilden (kural) de, belli bir toplumdaki syleyi
alklarnn oluturduu btnden (kullanm) de ayr
lr. Gerekte taslak biim ve kurumla kaynar, kuralkilanm-szse tz ve gereklemeyle zdeleir.
Hjelmslev'e gre kural salt yntemsel soyutlama, sz
yalnzca bir somutlama olduundan, ikili bir kart
la varlr: Taslak/kullanm. Taslak, dil kavramn ke
sinlikle biimselletirir.

tara az (Alm. Platt, Fr. patois, ng. patois). evrede


kullanlan ortak dil ya da leheyi konuanlara oranla
genel olarak daha snrl bir alanda bulunan ve ou
kez de krsal kesimde yer alan az sayda kiinin kul
land yerel az. Terim zellikle Fransada rastlanan
bir durumu belirtir. A. Martinetnin de vurgulad gi
bi, bu lkede tara azlar yalnz ayn kyden olan ya
da bitiik yerleme yrelerinde oturan kiiler arasnda
kullanlmakta, ortak dili de, yerel dil gibi rahat kulla-.
nan "tara az konuanlar" bunun gndelik yaamda
hibir deeri olmad kansna varmaktadrlar. Bu ne
denle, tara azlarnn yok olmaya yazgl olduu sy
lenebilir.
tekanlaml (Alm. monosemisch, Fr. monosemique, ng.
monosemie). Bir tek anlam tayan, tekanlamllk gs
teren. Bilimsel terimler ilkece tekanlamldr. Bak.
tekanlamhhk
tekanlamllk (Alm. Monosemie, Fr. monosemie, n.
monosemy). Dilsel bir gstergenin bir tek anlam ta
mas; bir gsterenin bir tek gsterileni belirtme du
rumu. Tekanlamllk, anlamsal bulankl nleyici bir
zelliktir. zel uzmanlk alanlarnda bu olgunun b
yk yer tutmasnn nedeni budur. Kimi dilbilimciler
tekarilamll, tek trden kullanm olarak yorumlar.
Bu yorum, anlamn kullanmla zdeletirilmesinin
sonucudur.
tekdillilik (Alm. Monolingu[al]ismus, Unilingu[al]ismus, Fr. monolinguisme, unilinguisme, ng. monolingalism, unilingualism). Yalnz kendi anadilini konu
an ya da bir tek dil kullanan kii ya da toplumun du
rumu.
tekil (Alm. Singuldr; Fr. singulier, ng. singular). oula
kart olarak teklii belirten dilbilgisi ulam,
tekil kartlk (Alm. isolierte Opposition, Fr. opposition
isolee, Ing.isolated opposition). eleri arasndaki ay
rln bir rnek nitelii tamad kartlk. Szlksel
kartlklar ou kez tekil kartlk zellii gsterir.
Bak. orantlkartlk.
tekseslemli diller (Alm. einsilbige Sprachen, Wurzelsprachen, Fr. langues monosyllabiques, langues atomiques, ng. monosyllabic languages, radical languages). Szcklerin zmlenemedii, kklerle z

deletii, ilevlerin tice ii toplamalarla belirlen


dii diller. rnein ince, belli lde okseslemli
eler iermesine karlk, tekseslemli bir dil saylr,
tektlleme (Alm. Monophthongierung, Fr. monophtongaison, ng. monophthongisation): ki nlnn yalm bir nlye dnmesi,
temel tmce (Alm. Hauptsazt, Fr. propositin principale, ng. main clause). Bileik tmcede, btn ikincil
tmce ya da yan tmcelerin kendisine baland tm
ce (rn. Arkadamz ban kaldrarak ykselen gne
e bakt kuruluunda gnee bakt blm),
terim (Am. Terminus, Fr. terme, ng. term). zel bir
bilgi ya da etkinlik alanna, bir bilim, uygulaym ya da
uzmanlk dalma zg szck. Terimler uzmanlar ara
snda etkin bir bildiriim salanmas iin gerekli, te
mel nitelikli elerdir. Genel dilde geerli olan okanlamlla krm, terim alannda tekanlamlla yneli
grlr. Bu olguya bal olarak daha hzl bir yenileni
sreci ve yaratm etkinlii gzlemlenir. Bak. terimbilim.
terimbilim (Alm. Terminologie,
terminologie, ng.
terminology). Terimleri inceleyen, bu incelemeye yn
veren ilkeleri belirleyen, terim yaratmyla ilgili, so
runlar ele alan uygulamal dilbim dal. Terimbilim
amzdaki youn terim gereksiniminin bir sonucu
olarak ortaya kmtr. Terimleri, dilbilim ilkelerine
uygun biimde belirlemek, zmlemek, gereken du
rumlarda yeni terimler yaratmak, olanakl durumlarda
da yaratlan terimleri yaygnlatrmak bu daim balca
ilevleri arasndadr,
terimce (Alm. Terminologie, Fr. terminologie, ng. ter
minology). Bir bilim, sanat, uzmanlk dalma zg sz
cklerin ya da terimlerin oluturduu btn; termi
noloji.
terminoloji Bak. terimbilim, terimce.
tersinir diller (Alm. inversive Sprachen, Fr. langues
inversives, ng. inversive languages), Dillere ilikin
pbilimsel snflandrmada, kalpl dillere kart ola
rak, tmcede szcklerin srasn deitirebilen, zgr
kurululu diller. rnein Latince tersinir dillerdendir.
Bak. cahph diller.

Tesiere, Luciet (1893-1954). Fransz dilbilimcisi.


Lehe ve yap konularnda aratrmalar yapt. zel
likle szdizim alannda, yapsalc akmn en nemli
dilbilimcilerinden biridir. Szdizimde gelitirdii z
gn yntem gerek anadili, gerekse yabanc dil reti
minde ok nemli yeri olan bir mekedir. Dilbilgisini
bir dizge olarak ele alan bilgin tmcenin kuruluunu
ve elerinin ileyi kurallarn saptar. Ona gre ilev
kavram biim kavramnn varsl bir grnme brnmesiyle belirmitir. Bu dnceden yola kan
Tesniere dural szdizim devimsel szdizimden ayr
maya zen gsterir. Devimsel szdizimin yapsal ba
mllklarm grselletimeyi, biimsel zellikleri d
nda retici-dnmselcilerin aacna benzemeyen,
oluum aac (stemma) diye adlandrd izimle ger
ekletirir. Tmce zmlemesinin yan sra anlamsal
yne de arlk vererek szck snflandrmasna y
nelen Tesnieree gre tmceyi eyleyen, tmleyen ve
bunlarn dorudan doruya balandklar eylem bi
imlendirir. Ayrca, tmcenin btn eleri birbirine
zincirlenir. Kendisine bal birimleri yneten, dmdr. Dilbilimci balama ve aktarma gibi szdizimsel
ilemleri betimler. Les Formes du duel en slovene
(Slovence'de kil Biimleri) [1925] adl yaptnda dil
bilimsel corafyay Slavca'ya ilk kez uygulayan
Tesniere "Comment constraire une syntaxe" (Bir Szdizimi Nasl Oluturmal) [1934] adl yazsyla sz
dizim almalarna ynelmitir. Ama yazarn bu alan
daki bayapt, lmnden sonra yaymlanan Elements
de syntaxe structurale(Yapsal Szdizim eleri)
[1959] adl incelemesidir. Rusa'nn dilbilgisiyle sz
lne ilikin almalar da bulunan Tesniere kiisel
gzlem ve uygulamalarndan kaynaklanan ilkeleri be
lirleyerek oluturduu szdizim rnekesiyle hem ge
nel szdizim alannda, hen de dil retimi konusunda
yapsal dilbilimin nde gelen szcleri arasna girmi,
zellikle Almanya'da gelien bamsal dilbilgisim b
yk lde etkiledii gibi, gstergebilimei A.-J.
Greimas'u eyleyen kuramnn da esin kayna olmu
tur.
tn (Alm. Klangfarbe, Fr. timbre, ng. timbre). Ykeklik, yeinlik ve sreden bamsz olarak sesleri a

yrt etmeye yarayan ve ikincil titreimlerden (armo


niklerden) oluan zellik,
tn deiimi (Alm. Umlaut, Fr. inflexion vocalique, ng.
mutation). Bitiik bir sesin etkisiyle bir nlnn tn
ynnden deimesi. (nl deiimi de denir.) Tm
deiimi Germence'nin evriminde nemli bir yer tutar
([u], [a], [o], kendilerinden sonra gelen bir [i]nin etki
siyle [], [a], [] olmutur),
tnlatn (Alm. Resonator, Fr. resonateur, ng. resonator).
Boaz, az, geniz, dudak boluklarnn, ses dalgasn
byltmeleri bakmndan aldklar ad.
tipbilimsel snflandrma (Alm. Typologie, Fr. typologie, ng. typology). Tarihsel ltlerle akrabalk kav
ramn gz nnde tutmadan yalnzca ses, biim ve
szdizimi benzerliklerine dayanlarak yaplan dil s
nflandrmas. Bu snflandrma zellikle ayrkan,
bitiimli ve bknl diller biimindeki aynma ncelik
verir. Bak. ayrkan diller, bitiimli diter, bknl
diller.
tiplendirme Bak.tipbilimsel snflandrma.
titrek (Alm. Vibrant, Zitterlaut, Fr. vibrante, ng. flapped,
trilled). Ses yolundan havann geii srasnda eklemleyicinin (dil ucu, kkdil) yol ati hzl alma ve
kapanma devinimlerinin birbirini izlemesiyle belirle
nen nsz. rnein Trke'deki [r] sesi, eklemleyicisi
dil ucu olan bir titrektir,
titrem (Alm. Ton, Fr. ton, ng. tone). Genellikle, gste
renleri ayn, gsterilenleri ayr anlambirimleri nitelen
diren ve sesin yksekliindeki deiikliklerle gerek
leen, ayrc, dilbilimsel deer tayabilen brn ol
gusu. (Ton da denir.) Titrem, anlam aync ilev yerine
getirdii lde sesbirim gibi ilem grr. Bak. titrembirim.
titrembirim (Alm. Tonem, Fr. toneme, ng. toneme).
Brnbirim nitelii tayan titrem. Kimi dillerde bulu
nan titrembirim, pk sesbirim gibi anlaml birimleri
birbirinden ayrr. ince, Japonca, Srpa-Hrvata,
Litvanca, svee, Norvee, vb. dillerde ykseklikteki
deiiklikler anlam ayrcdr. Hotanto dilinde alt tit
rembirim vardr: Yksek-ykselen, orta-ykselen, alak-ykselen, yksek-inen, orta-inen, alak-tekdze.

titremleme (Alm. Intonation, Fr. intonation, ng. intonation). Tmcenin ezgisini oluturan ve seslem ya da
sesbirimi aan boyuttaki eler stnde yer alan yk
seklik deiikliklerine verilen ad. Titremleme, bil
diriye elik eder; anlama duygusal, yananlamsal, cokusal eler katar. te yandan, tmcenin trne gre
titremleme de deikenlik gsterir. Titremleme kimi
dillerde dilbilimsel bir ilev yerine getirir. Bak. titremlemebirim.
titremlemebirim (Alm. Intonem, Fr. intoneme, ng. intoneme). Brnbirim nitelii ya da anlam ayrc deer
tayan, tmce dzeyinde yer alan titremleme birimi.
Kimi dillerde titremleme, salt kendi bana dilbilimsel
bir ilev stlenir. Bu durumda titremlemebirimden sz
edilir. rnein, Franszca'da soru, herhangi bir biimbirim kullanlmadan, yalnzca ykselen titremlemeyle
de sorulabilir.
titremsel deike (Alm. Alloton, Fr. allotone, ng. allotone). Bir titrem ya da titrembirimin balamca be
lirlenen deikesi,
titreimli (Alm. stimmhaft, Fr. sonore, voise, ng. voiced).
Ses tellerinin titreimiyle nitelenen sesler iin kullan
lr. (tml de denir.) [m. [b]].
titreimlileme (Alm. Sonorisiemng, Fr. sonorisation,
voisement, ng. sonorisation, voicing). Titreimli nite
liini kazanma. (tmlleme de denir.)
titreimlilik (Alm. Sonoritt, Fr. sonorite, voisement,
ng. sonority). Ses tellerinin titremesinden kaynakla
nan ve titreimli sesleri niteleyen zellik. (lmllk
de denir.)
titreimsiz (Alm. stimmlos, Fr. sourd, non-voise,. ng.
voiceless). Ses telleri titremeden oluan sesler iin
kullanlr. (tmsz de denir.) [m. [p]].
titreimsizleme (Alm. Verlust der Stimmhaftigkeit, Fr.
assourdissement, devoisement, ng. loss o f voicedness,
devoicing). Titreimli niteliini yitirme. (tmsz
leme de denk.)
tiz (Alm. hell, Fr. aigu, ng. acute). Yksek titrekelerle
(frekanslarla) ve st biimlendiricinin ar basmasyla
nitelenen sesbirimleri belirtmek iin kullanlr. Trk
e'deki A/, // gibi damaksl nller, /t/, di gibi
disiller bu zellii tar. Bak. pes, ikicilik.

ton Bak. titremleme.


topluluk ad (Alm. Sammelname, Kollektivum, Fr. nom
collectif ng. collective noun). Birok eden olu
makla birlikte btnlk gsteren, birlik sunan bir top
lulua verilen tekil ad (om. ordu, blk, snf, vb.),
topllik dili (Alm. Soziolekt, Fr. sociolecte, ng! sociolect). Bir dilin belli bir toplumsal bee zg biimi,
tplumdilbilim (Alm. Soziolinguistik, Fr. sociolinguistique, ng. sociolinguistics). Dil olgularyla toplumsal
olgular arasndaki ilikileri, bunlarn birbirini etkile
mesini, birbirinin deikeni olarak ortaya kmasn,
bir baka deyile, bu iki tr olgu 4arasndaki, edeiirlii inceleyen karma dal. Tplumdilbilim, hem
konuucunun, hem de dinleyicimi toplumsal ko
numuyla bildiriim durumlarn, sylem eitlerini ele
alr. Olanakl durumlarda, edeiirliin yan sra dil
sel ve toplumsal yaplar arasndaki neden-son iliki
sini saptamaya alr. Kimi durumlarda bu daln s
nrlan budundilbiliminkilerle karr,
tz (Alm. Substanz, Stoff, Fr. substance, ng. substance).
Dizgeyi oluturan bantlar btnnn ya da biimin
dimda kalan blm. "Dil bir tz deil, bir biimdir"
diyen F. de Saussure'den esinlenen L. Hjelislev, hem
anlatm, hem ierik dzleminde tz bulunduunu varsaymtr. zdek dzleminde biimin grn olarak^
tanmlanan tzn her timi bir biimi yanstmakla bir
likte, her biim ayr bir tze brnmez. Bak. biim2.
transkripsiyon Bak. evriyaz.
Trombetti, Alfredo (1866-1929). talyan dilbilimcisi.
Dillerin tek kkenden trediini savunanlar arasnda
yer alr. L'Unit di Origine del Linguaggio (Dilin Kkensel Birlii) [1905], Elementi di Glottologia (Dilbi
lim eleri) [1923] ve Lingua etrusca (Etnisk Dili)
[1926] balca yaptlardr.
Tribetskoy, Nikolay S. (1890-1938). Sesbilimin ku
rucularndan Rus dilbilimcisi. Ayn zamanda Prag
Dilbilim evresi'nin nde gelei temsilcisidir. nceleri
Fin-Ugur budunbilgisiyle urat ve Budunbilgisd Kurumu'nun toplantlarna kald. Daha sonra lkesinden
aynlmak zorunda kald. 1922'den lmne dek Viyana
niversitesi'nde grev yapt. 1928de kendisi gibi Rus
gmeni olan R. Jakobon ve S. Karsevski'yle birlikte,

1926'da kumlan Prag Dilbilim cvresi'ne katld. Bu


evredeki dilbilimcilerin 1928'de La Haye'de toplanan
Uluslararas I. Dilbilimciler Kurultay'n sunduklar
sesbilim izlencesi byk ilgi uyandrd. Ksa re son
ra geniletilerek Prag Okulu'nun ilkelerini ieren bir
bildiri nitelii kazand. Balca dilbilim sorunlaryla
sesbilim dnda yaznsal dille ilgili saptamalar da ie
ren 1929 Savlan ve Trubetskoy'un Grundzge der
Phonologie (Sesbilim lkeleri) [1939] adl, yapt ses
bilime yntem asndan dilbilimin nc dal niteliini
kazandrd. Bu yapt ilevsel dilbilimin sesbilim ala
nndaki temelini oluturur ve birok yapsalc yakla
mn esin kaynaklar arasnda yer alr. Saussure'n
dil/sz kartlna uygun olarak Trubetskoy sz dz
lemindeki seslerle, dil dzlemindeki sesleri ayrt eder.
Sesbilgisi szdeki, sesbilimse dildeki sesleri, bir baka
deyile sesbirimlen inceler. Sesbilim ilevsel bir kav
ramdr ve Trubetskoy'un dncesinin temelini olutu
rur. En az bir sesbilimsel kartla dayanan, ayrc,
belirgin zellikler ieren sesbilim ayn sesbirimin ayr
gereklemeleri olan deikelerden ayrlr. Sesbirimin
tanmlanmas iin dizge iindeki yerinin saptanmas
zorunludur. Bu da eitli kartlklarn belirlenmesini
gerektirir: kiyanl/okyanl, orantl/tekil, yanszlaabilir/srekli, vb. Sesbinmler dnda vurgu, titrem, s
re, vb. brn olgularyla da ilgilenen Trubetskoy bu
alandaki incelemelere ilikin salam ilkeler ngrm,
savlarm iki yz dolayndaki dil ve leheye ilikin aratrmalann rnleriyle desteklemitir. Ayrca kimi
almalar sesbilimi yalnzca esremle snrlamad
n, artsremli bir sesbilim de ngrdn ortaya
koymaktadr.
tumturak (Alm. Emphase, Fr. emphase, ng. emphasis).
Bir dnceye g katmak iin bavurulan anlatm t
r. Tumturak hem szck seimi, hem vurgu ve tit
remleme alannda karlalan bir olgudur,
tutarllk (Alm. Kohrenz, Fr. coherence, ng. coherence).
Birbirini izleyen tmce ya da szcelerin szdizim, an
lam ve kullanm bakmndan, elimezlik ilkesine uy
gun biimde bir arada bulunuu,
tmce (Alm. Satz, Fr. phrase, proposition, ng. sentence).
1. Geleneksel dilbilgisinde, anlam asndan eksiksiz
i
*

saylan, bir kesinti ya da durakla snrlanan sz. 2. Dalmsal dilbilimde, zyeterlii ve szdizimsel bam
szl olan, kesintili elerden oluan, daha geni bir
parann kurucusu olmayan para. 3. levsel szdizimde btn eleri bir yklem ya da ebaml birok
ykleme bal sz zinciri paras. 4. retici-dnmsel dilbilgisinde retim kurallar (yeniden yazm
ve dnm kurallar) uyarnca abecede yer alan sim
gelerin sralanmasyla elde edilen, edincin betim
lenmesine ilikin eler btn. Tmce terimi, eitli
kuram ve anlaylara gre deien ierikler kapsar. Bu
bakmdan sz konusu terimi tek tanma indirgemek olanakszdr. Yukarda verilen tanmlardan birincisinin
yanstt anlay her ynden eletirilmekte, kincisi
elerle tmce arasndaki ilikilere yer vermedii iin
yetersiz grlmektedir. Trke'de tmceler yklemle
rine gre ad tmcesi ve eylem tmcesi (Bak. ad tm
cesi, eylem tmcesi) olmak zere ikiye ayrlr; yapla
rna gre yaln tmce ve bileik tmceler (Bak. yahn
tmce, bileik tmce) birbirlerinden ayrt edilir. Tm
celer balantlarna gre bamsz sral ve ebaml
tmce (Bak. bamsz srab tmce, ebaml tmce),
aklamal ve karma sral tmce trlerine ayrlr. Ku
rulu bakmndan dz, devrik (Bak. devrikleme), kesik
tmcelerle, ayra tmceleri birbirinden ayrt edilir. 1erik bakmndan olumlu ve olumsuz tmcelerle soru,
buyrum, nlem, dilek tmcelerinden sz edilir,
tmcebim (Alm. Syntax, Satzlehre, Fr. syntaxe, ng.
syntax). Anlaml birimlerin tmce oluturacak biimde
bir araya gelme, tmcelerin birbirine balanma, re
tilme, dntrlme, vb. kurallarn inceleyen dal.
(Szdizim de denir.) Geleneksel tmcebilim, szckle
rin ilevine ynelmi, anlamsal ltlere, sz blkleri
kavramna bavurmu, meii zneyi "ii yapan",
nesneyi "iin etkisinde kalan", vb. diye tanmlamtr.
Bu anlayta temel ilkeler dnceye, manta ve iki
ilevin varlna baldr: zne ve yklem ilevleri.
Bunlardan birinin bulunmad durumlarda eksiltiden
sz edilir. Dzenlilik, kuralllk olmayan yerde dzen
lilik, kuralllk aranr. Onun iin de birtakm yarsaymsal dzenlilikler kural saylr. Olgularn nasl olduu
deil, nasl olmas gerektii aratrlr. Kuralc anlay

da bundan kaynaklanr. Yapsal tmcebilim, eksilti


kavramndan kanr, anlamsal ltlere genellikle
bavurmaz, biimbilim/tmcebilim ayrmn bir yana
iter. Ak seik ltlere yer vermeye alr, btncelerden kalkarak ilemlerini, zmlemelerini gerek
letirir. Bu ilemlerde ikili bir yol izlenir. Sesbilim
lerden biimbirimlere, dizimlere, tmcelere... ya da
tmcelerden dizimlere, biimbirimlere geilir. L.
Bloomfield'e gre tmcebilim bamsz biimleri
(yaklak olarak szckleri) incelemeli ve dolaysz ku
rucular kavramna bavurmaldr. L. Tesniere hem bi
imsel, hem anlamsal ltlerden yararlanr. Ona gre
"yapsal" terimi "szdizim" terimiyle eanlamldr;
"biimbilimsel" terimiyse "anlamsal"la ayn anlama
gelir. G. Guillaume'a gre, szdizim "anlatm"a bala
nr ve biimbilimsel boyuta gre ikincil bir nem tar.
levsel tmcebilim (A. Martinet) birtakm anlamsal
ltlere de yer verir; "durum" kavramn inceleme d
nda brakr, anlambirimleri belirleyerek bunlarn i
levlerini saptar, szdizimsel zerklik derecelerine gre
snflandrr: Bamsz aniambirimler (rn. tek bama
szce oluturabilen eylem, bugn, yarn gibi belirte
ler), baml anlambirimler (genellikle adlar), ilevsel
anlambirimler (ilgeler, balalar). retici-dnm-.
sel tmcebilim (N. Chomsky) konuucunun daha nce
hi oluturmad ya da duymad tmceleri nasl re
tip anladn gstermeyi amalar. Btnce kullanmaz.
Bir dildeki olanakl tmceleri retebilecek bir kurallar
dizgesi oluturmak ister. ngrd retici taban, de
rin yaplar ele alr; dntmsel blmse yzeysel
yaplara geii inceler. Bak. szdizim.
tmcebilimsel (Alm. syntaktisch, Fr. syntaxique, ng.
syntactic). Tmcebilime ilikin olan, tmcebilimle il
gili.
tmcetesi (Alm. fransphrastisch, Fr. transphrastique,
ng. transsentential). Tmce boyutlarm aan, birden
ok tmce kapsayan birimleri belirtmek iin kullanlr.
Geleneksel dilbilgisinin zerinde durmad tmce
tesi birimler sorunu, ada dilbilim almalarnda
nemli bir yer tular.
tmcesel (Alm. phrastisch, Fr. phrastique, ng. sentential) Tmceye ilikin olan, tmceyle ilgili.

tmeller (Alm. Universalien, Fr. universaux, ng. universals). Btn doal dillerde bulunduu varsaylan
ortak zellikler, ortak kavramlar, vb. Dillerin ben
zerlii ilkesini benimseyen zdevimli eviri ve retici
dilbilgisiyle birlikte tmellerin nemi ok artmtr. Ne
var ki yeryznde konuulan dillerin (kimi saptamala
ra gre 2000* kimi saptamalara gre 6000 dolaylarnda
dil vardr) tmnn incelenmedii dnlrse, tmel
lerin grece bir nitelik tad anlalr. Bugne dein
saptanm dilsel tmeller arasnda zellikle ift eklemlilik,. sesbirimlerin snrl sayda oluu (her dilde 20-40
dolaylarnda), yklem grevini yerine getiren elerle
ilemsel birimlerin varl, vb. dikkati eker,
tmle (Alm. Ergnzun, Objekt, Fi\ complementy ng.
complement). Geleneksel dilbilgisinde, yklemin an
lamm eitli alardan btnlemek, belirginletirmek
ya da pekitirmek amacyla kullanlan szck ya da
dizim. Tmleler iinde genellikle dz tmle ya da
nesne, dolayl tmle, ilge tmleleri ve belirte tm
leleri birbirinden ayrt edilir. Szck kavramna ve
anlama bavurulmasn eletiren kimi ada dilbilim
akmlan tmle terimi yerine baka terimler kullanr:
Yaylm, tmleyen, vb.
tmleyen (Alm. Angabe, Fr. circonstant, ng. circumstantial element). Bamsal dilbilgisinde, eylemin be
lirttii olula ilgili zaman, yer, koul nede, vb. anla
tan belirte ya da belirte nitelikli birim ya da birimler
btn. Tmleyenlerin says belirsizdir; kullamlmalan da zorunlu deildir,
tmsrem (Alm. Panchronie, Fr. panchronie, ng. panchrony). Bir dilin ya da eitli dillerin her dneminde
grlen olgularn tm; sreklilik gsteren olgular b
tn. Bak. tmsremli
tmsremli (Alm. panchronisch, Fr. panckronique ng.
panchronic). Tmsreme ilikin olan, tmsremi ele
alan. rnein sesler her zaman deitiine gre, bu
olgu tmsremli nitelik tar. Artsretli ve esremli
olgularn kartln aan tmsremli bak as genel
kurallar belirlemeye ynelir,
tr ad (Alm. Gattungsname, Fr. nom commun, ng.
common noun). Geleneksel dilbilgisinde, kapsam l
t erevesinde yaplan ayrm uyarnca, zel adlara

kart olarak ele alnan, bir tr ya da btnn herhangi


bir esini ya da bir soyutlamay belirten ad. (Cins ad
da denir.) [m. iek, at, erdem, erkek, vb.] Ay, Gne
belirttikleri btn tek eli olmakla birlikte tr ad sa
ylrlar.
tremi tmce (Alm. abgeleiteter Satz, Fr. phrase
derivee, ng. derived sentence). retici-dnmsel
dilbilgisinde, ekirdek -tmceye kart olarak, zorunlu
dnmlerin yan sra seimlik dnmler de ieren
tmce.
tretme (Alm. Ableitung, Derivation, Fr. derivation, ng.
derivation). 1. eitli dillerde, baml ya da bamsz
bir kkene szlksel zerklii olan (kimi nekler) ya
da olmayan (sonekler) yapm ekleri getirerek ya da bir
eki kaldrarak, deitirerek yeni szlksel birimler oluturma yntemi. rnein alg, balam, gzlk, vb.
szckler tretme rndr. Trkede tretme ad ya
da eylem kk ya da gvdelerine yapm ekleri getirile
rek gerekletirilir. Kimi dilbilimciler tretmenin kap
samna biletirmeyi de alrlar. 2. Dnmsel dilbilgi
sinde, temel nermelerden gereklemi tmcelere ge
ilmesini salayan srecin ierdii aamalardan biri.
trev (Alm. Ableitung, Derivat, Fr. derive, ng. derivative). Tretme yoluyla oluturulmu biim; rnein
hilaldik birimi kulak ve lktm olumu bir trevdir.

u
ula (Alm. Gerundium, Fr. gerondif, ng. gerund). Ey
lemden treme,.ounlukla belirte ilevi yerine geti
ren eylemsi. (Ba-eylem de denir.) Trke'de ulalar
kii ve kesin bir zaman kavram aktarmaz, eleri ba
layc bir zellik tarlar. Ula ekleri: -ip (-p, -p,
-up), -erek (-arak), -e (-a), -ince (-nca, -nce, -unca),
-meden (-madan), -meksizin (-makszn), -dike
(-dka, -dke, -duka; -tike, -tka, -tke, -tuka),
-eli (-al), -ken (-iken), -diinde (-dnda, -dnde,
-duunda; -tiinde, -tnda, -lnde, -tuunda), vb.
ulam (Alm. Kategorie, Fr. categorie, ng. category).
Dilbilgisel ya da anlamsal snflandrma birimi; eitli
ortak dilbilgisel ve anlamsal ltlere gre dil eleri
nin yerletirildii ya da oluturduu snf. Ulam, ge
nellikle dizisel boyut dzleminde yaplan bir snflan
drma ileminden kaynaklanr. Dilbilgisel bir ulam,
eitli biimbirim ya da belirtilerle anlatlan bir kav
ram gsterir. Say, cins, belirlilik ulamlar ad ulamlandir; zaman, kip, grn ulamlarysa eylem ulamla
rdr; derece (artklk, stnlk) daha ok sfat ilgilen
dirir. te yandan ad, eylem, vb. birincil; cins, kip, du
rum, vb. ise ikincil dilbilgisi ulamlar saylr. zne,
yklem, nesne, vb. ilevsel ulamlardr. retici-dn
msel dilbilgisinde, yeniden yazm kurallarnda yer
alan simgeler, eitli dizim ulamlarn belirtir; AD (Ad
Dizimi), ED (Eylem Dizimi) birer ulamdr,
ulama (Alm. Anschluss, Bindung, Fr. liaison, ng.. connection). Bir szcn sonsesiyle onun ardndan gelen
szcn nsesinii kaynamasna yol aan birletirme
(m. art arda dizimindeki eler arasndaki ulama),
ulamsal (Alm. kategrial, Fr. categriel,. ng. categorial): Ulama ilikin olan, ulam belirten,
ulamsal bileen (Alm/ kategoriale Komponente, Fr.
composante categorielle, ng. categorial component).
retici-dnmsel dilbilgisinde, tabanda yer alan ve
dilbilgisi ulamlaryla szdizimsel yaplara ilikin olan

bileen. Ulamsal bileen, bir simgeler abecesiyle yeni


den yazm kurallarn ierir. Simgeler abecesi, balan
g simgesi (T=Tmce), dilbilgisi ulamlarn gsteren
ulamsal simgeler (AD=Ad Dizimi, A=Ad, vb,), yap
lacak ilemlere ilikin simgeler (+ = zincirleme ilemi,
vb.), vb. elerden oluur. Yeniden yazm kural
larysa, simgelerle yaplan ilemlere ilikindir,
ulusal dil (Alm. Nationalsprache, Fr. langue nationale,
ng. national language). Bir devletin bayra altnda
yaayan bir ulusun yasaca tannan ortak dili. rnein
: Trkiye Cumhuriyeti'nin ulusal dili, Trke'dir,
uluslararas sesil abece (Alm. intemationales phonetisches Alphabet, Fr. alphabet phonetique Interna
tional, ng. International phonetic alphabet). evriya
zda yaygn biimde kullanlan yntem. Bak. evriyaz.
uyak (Alm. Reim, Fr. rime, ng. rhyme). En az iki dize
sonundaki eseslilik. Yaln uyakta, biri nl olmak ze
re ikier ses e niteliklidir; varsl (zengin) uyaktaysa.
yaln uyaktan nceki ses ya da seslem de zdetir. Tanm uyakta yahu uyaktan daha az ses zdelii vardr.
ndeli uyak, esesli szcklere dayanr. Ba uyak di
zelerin balarnda, i uyak dizelerin ortalarnda bulu
nan uyaktr Ak uyak, ak seslemle, kapal uyak, ka
pal seslemle biter. Sarma uyakta, birinciyle drdnc,
kinciyle nc dize sonlarndaki eseslilik sz konu
sudur. apraz uyak, birinciyle nc, kinciyle dr
dnc dizeler arasndaki uyaktr. ok uyak, dizelerde
ikiden ok szck arasndaki uyaktr. Dizelerinde iki
er uyak bulunan koalara (beyitlere) ift uyak denir,
uyaran (Alm. Stimulus, Fr. stimulus, ng. stimulus). Dav
ran kuramda, bir yanta yol aan olgu. Bak. yant.
uyarlk (Alm. Adquatheit, Fr. adequation, ng. adequacy). Dil olgularna ilikin betimleme ve/ya da ak
lamalarn bu olgulara uymas, bunlar gerektii bi
imde yanstmas (rn. bir dilbilgisinin uyarl),
uydu (Alm. Satellit, Fr. satellite, ng. satellite). ekir
dee baml olan e (A. Martinet).
uygarlk dili (Alm. Kultursprache, Fr. langue de ivilisation, ng. cultural language). Belli bir uygarlk bii
minin, ekin trnn yaylmasna araclk eden, bir ya
zna tayclk yapan, baka dilleri de etkileyen dil.
rnein Trke, byk bir uygarlk dilidir.
,f"

uygulamak dilbilim (Alm. angewandte Linguistik, Fr.


linguisfique appliquee, ng. applied linguistics). Dilbi
limin kuram ve ilkelerinden yararlanarak bildiriimi
daha etkin klmay, dil retiminden zdevimli evi
riye dein uzanan eitli alanlarn sorunlarna uygu
lama dzleminde zm getirmeyi amalayan karma
dal. Uygulamal dilbilim terimi, hem dilbilim baka
dallara (eviri, budunbilim, dil retimi, vb.), han de
baka dallar (mantk, matematik, vb.) dilbilime uygu
landnda kullanlmaktadr. Uygulamal dilbilim, zellikle dil retimi alannda ok nemli bir ilev ye
rine getirmi, geni kapsaml yntemsel yenilikler ger
ekletirmitir (m. grsel-iitsel yntemler). Gn
mzde yntembilimi, uygulamal dilbilimden bam
szlatrma abalar grlmekte, uygulamal dilbilim
alan, retilecek dile ilikin zelliklerle snrlandnlmaya allmakta (R. Galisson), "ne retilecek? so
rusu nem kazanmaktadr,
uygunluk (Alm. Konkordanz, Fx. concordance, ng.
concordance). Kimi dillerde, yantmcedeki eylem
zamannn temel tmcedeki eylem zamanna uymas,
uyum 1. (Alm. Harmonie, JVohlldang, Fr. harmonie, ng.
harmony). eitli ses nitelik ve birleimlerinden do
an, beenilere uygun den iitsel izlenim. 2. Bir szckteki nller ya da nszler arasnda grlen
benzeim olay. 3. (Alm. Kongruenz, Fr. accord, ng.
concord, agreement). eitli dillerde zneyle ykle
min, ad ve sfatm, vb. cins, say, durum, kii, vb. y
nnden birbirine uymasyla ortaya kan szdizim ol
gusu. Uyum, dilden dile byk deiiklikler gsterir,
uyumluluk (Alm. Kohasion, Fr. cohesion, ng.cohesion).
%fjetik dzleminde, eler arasndaki anlamsal uygun
luk.
uzama (Alm. Dehnung, Lngung, Fr. allongement, ng.
lengthening). Bir sesbirimin ya da sesbirim beinin
oluum sresinin artmas,
uzamsal dilbilim Bak. dbUimsel corafya.
uzlam (Alm. Konvention, Fr. convention, ng. convention). Gsterenle gsterilen arasndaki ban doal ol
madn savunan Saussurec grte, bireyler arasn
da bulunduu varsaylan rtk szleme. Bak. sayma
ca.

uzlamsal Bak. saymaca.


uzun (Alm. lang, Fr. long, ng. long). Karlatrld
elere oranla srede daha ok yer kaplayan sesler iin kullanlr. rnein k szcndeki nses uzun
dur. Bak. ksa.
uzunluk 1. (Alm. Dauer, Fr. longueur, ng. duration).
Bir sesin uzun olma zellii. 2. (Alm. Lnge, Fr. lon
gueur, ng. length). Bir sesin kaplad sre. Uzunluk,
bir nicelik olgusudur ve kimi dillerde dilbilimsel bir
ilev yerine getirir. Bak. ksalk, sre.
uzun seslem (Alm. lange Silbe, Fr. syllabe longue, ng.
long syllable). Uzun nl kapsayan seslem, rnein
mali szcnde iki uzun seslem vardr.

u
letirme sfat Bak. say sfat.
lksel konuucu-dinleyici (Alm. idealer SprecherHrer, Fr. bcuteur-auditeur ideal, ng. ideal speakerhearer). N. Chomsky'nin kuramsal olarak saptad,
dili kullanrken edim alannda bildiriimsel, ruhbilimsel, vb. bakmndan aksaklk gstermeyen kii..
nde (Alm. Wortspiel, Fr. calembour, ng. pun). Esesli
szcklerle yaplan sz oyunu, rnein Deme k yaz,
oku yaz sz nde ierir,
ndeli uyak Bak. uyak.
nlem (Alm. Interjektion, Ausruf, Empfindungswort, Fr.
interjection, ng. interjection). Konuucunun duygusal
bir tepkisini dile getiren, korku, sevin, aknlk, ac
ma anlatan, ar, buyruk, yasaklama, vb. belirten ve
tek bama tmce oluturabilen szck. rnein A!,
ey!, ya!, hadi!, vay! szckleri Trke'deki nlemler
arasnda yer alr. Yansmalar, adlar, eylemler, vb. de
nlem olarak kullanlabilir. nlem ieren tmcelere
nlem tmcesi ad verilir,
nlem tmcesi (Alm. Ausrufesatz, Fr. phrase exclamative, phmse intejyective, ng. interjective sentence).
nlem ieren, nlem deeri tayan tmce (m. Ha
greyim seni!).
nl 1. (Alm. Vokal, Fr. voyelle, ng. vowel). Akcier
lerden gelen havann ses yolunda herhangi bir engelle
karlamadan ak ve ses tellerinin titremesi sonucu
oluan biimlendiricilerin ok belirgin bir yap ortaya
koyduu ses (m. [a], [e], [i], vb). nller dnemsel,
mziksel seslerdir. Dilin konumuna, azn aklk de
recesine ve anlatclara gre snflandrlrlar. 2. (Alm.
vokalisch, Fr. vocalique, ng. vocalic). nlleri olutu
ran zellii belirtmek iin kullanlr. rnein akclar,
nszleri nitelendiren zellikler de iermekle birlikte n
l saylrlar. (nsz olmayan [Alm. nicht-konsonantisch,
Fr. non-consonantique, tg. non-consonantat\ da denir.)

nl almamas (Alm. Ablauty. apophonie, altemance vocalique, ng. apophony, vocalic altemation, vowel
gradation). Kk, sonek, vb. bir yapm esindeki n
llerde grlen almama olgusu. Bak. almama.
nl boluu (Alm. Hiat, Fr. hiatus, ng. hiatus). Bir
szckte ya da birbirini durak olmadan izleyen iki
szck arasnda, ayr seslemlere bal iki nlnn rast
lamas. rnein gide-im'deki nl boluu, -y- esi
nin eklenmesiyle giderilir: gide-y-im.
nl deiimi Bak. tn deiimi.
nlleraras (Alm. intervokalisch, Fr. intervocalique,
ng. intervocalic). ki nlnn arasnda yer alan n
sz belirtir. rnein ece szcndeki [c] sesi
nlleraras bir nszdr,
nlleme (Alm. Vokalisierung, Fr. vocalisation, ng.
vocalisation). Artsrem ya da esremde bir nszn
nlye dnmesi,
nl olmayan Bak. nsz.
nl uyumu (Alm. Vokalharmonie, Fr. harmonie voca
liqu e, ng. vowel harmony). Kimi dillerde, bir szckte
bulunan bir nlnn etkisiyle br nllerin de ona
uymas sonucu ortaya kan ilerleyici ya da gerileyici
benzeim olay. nl uyumu zellikle Trke'yi de ieren Fin-Ugur dillerinde nemli bir yer tutar. Trk
e'de bir szckteki nller ilk seslemdeki nlye gre
n ya da art nl olurlar, dzlk ve yuvarlaklk bak
mndan ilk seslemin nlsne uyarlar. Bak. byk n
l uyumu, kk nl uyumu.
nsz 1. (Alm. Konsonant, Fr. consonne, ng. conso
nant). Akcierlerden gelen havann ses yolunda bir
kapanma ya da engelle karlamas sonucu oluan ses
(rn. [p], [d], [c], vb.). nszler kapanma ya da enge
lin trne ve yerine gre snflandrlan, titreimsizleri
dnemsel olmayan, grlt nitelii tayan seslerdir. 2.
(Alm. konsonantisch, Fr. cnsonantiquey ng. consonantal). nszleri oluturan zellii belirtmek iin
kullanlr. (nl olmayan [Alm. nicht - vokalisch, Fr.
non-vocalique, ng. non-vocalic] da denir.)
nsz deiimi (Alm. Lautverschiebung, Fr. mutation
consonantique>ng. consonant mutation). zel olarak
Hint-Avrupa kapantllanmn nce ortak Germence'deki, sonra da Yksek Almanca'daki evriminde gr

len titreimlileri titreimsize, titreimsizleri de szc


lara dntren sre. Ortak Germence'deki deiime
birinci, Yksek Almanca'daki deimeyeyse ikinci n
sz deiimi denir. Deiimlerin yol at evrim Al
man dilbilimcisi J. Grimm tarafndan dizgeletirilmitir (1822): [bh], [dh], [gh]
[b], [d], [g]; [b], [d], [g]
-> \p l [t], M; [p], M, [k] - ffl, [0], [h] (Grimm Ya
as). Birtakm ayrk biimleri aklayamayan Grmm
Yasas'n, sonradan DanimarkalI dilbilimci K.Vemer,
vurgunun yerini gz nnde tutarak btnlemitir
(Vemer Yasas, 1875).
nsz olmayan Bak. nl.
nsz uyumu (Alm. Konsonantenharmonie, Fr. harruonie consonantique, ng. consonart harmony). Bir sz
ckteki nszler arasnda grlen benzeim. Trke'de
sert nszlerle biten bir szce [c], [d], [g] nszle
rinden biriyle balayan bir ek getirilince bu nszler
de sert nsze dnr (m. ekmek-ci > ekmeki; stden > stten; cogun > cokun).
retici (Alm. generativ, Fr. generatif, ng. generative).
Szdizimsel, anlamsal, sesbilimsel bileenlere ilikin
kurallarn uygulanmasyla bir dilin dilbilgisine uygun
tmceleri oluturup betimleyebilecek bir dzenek nite
lii tayan dilbilimsel mekeleri, kavramlar belirtir,
retici anlambilim (Alm. generative Semantik, Fr. se
man tiqu e generative, ng. generative semantics). N.
Chomsky'nin retici-dnmsel dilbilgisi kuramnda
anlamsal bileene verilen yer konusu evresinde olua
rak derin yapnn salt szdizimsel nitelikli ve anlamsal
yorum iin yeterli olduu grne kar kan, szdizimle anlamsal dzeni kaynatran gr. G. Lakoff,
derin yapya karmak bir grnm vererek bunun
szdizimsel-anlamsal-mantksal bir nitelik olduunu
savunur. Chomsky de -szdizim/anlambilim ayrmn
srdrmekle birlikte- anlamn belirlenmesinde yzey
sel yaplara belli bir yer verir.
-A
retici dbilgisi (Alm. generative Grammatik, Fr.
grammaire generative, ng. generative grammar). l
ksel konuucu-dinlcyicinin edincini biimselletire
rek betimleyen kurallar dizgesi. retici dilbilgisi, belli
bir doal dilin yalnzca gerekletirilmi tmcelerini

deil, gerekletirilebilecek btn gcl tmcelerini


de ak seik olarak betimleme amac gder,
retici-dnmsel dilbilgisi (Alm. generative Transformationsgrammatiky Fr. grammaire generative transformalionnelle, ng. transformational-generative grammar). Bir doal dildeki sonlu sayda kuralla dilbilgisi
ne uygun sonsuz sayda tmce retebilecek, dnm
bileeninin eklendii retici dilbilgisi. N. Chomsky'ye
gre, derin yapyla yzeysel yapnn birbirinden ayr
olmas retici-dnmsel dilbilgisinin temel dn
cesidir. Yzeysel yap, retici blmde retilen biim
lere yinelenerek uygulanan dnm ilemleriyle elde
edilir. Deiik dorultularda gelien retici-dnmsel dilbilgisi, genel olarak szdizimsel bileen, anlam
sal bileen ve sesbilimsel bileen blmlerinden olu
ur. Bak. derin yap, yzeysel yap.
retici sesbilim (Alm. generative Phonologie, Fr. phonologie generative, ng. generative phonology). Sesbi
rim kavramm kullanmadan yzeysel yapdan (dilbil
gisinin szdizimsel bileenince oluturulan gsterge ya
da biimbirimler dzleminden) gerekleen szcelerin
syleniine ilikin sesil dzeye geilebileceini ne
sren sesbilim tr. retici sesbilim, sesbilimsel bile
enin ileyiini gsterirken R. Jakobsoriun ikicilikten
kaynaklanan ayrc zelliklerine bavurur. retici
sesbilim, ses olgularn dilbilgisine katma abasn
yanstr; genellikle, kar kt sesbilimden daha tu
tumlu olmakla birlikte, onu aamayan bir uygulama
olarak grlr,
retkenlik (Alm. Produktivitt; Fr. productivite, ng. productivity). Yeni birimler retmeye olanak veren dilsel
sre ya da elerin zellii. rnein Trk Dil Dev
rimi retken eleri canlandrarak Trkeyi her alan
da varsllatrmtr.
slup Bak. biem.
stanlambirim (Fr. archimoneme). ki ya da daha ok
sayda altanlaml birimin ortak paydasn oluturan
anlambirim. rnein sandalye ve^fo/ftrfcanlambirimlerine oranla oturacak stanlambirimdir. Bu birim gs
terilen olarak ele alndnda stanlambirimcik deme
tiyle zdeleir.

stanlambirimcik demeti (Alm.Archisemem, Fr. archisememe, ng. archisememe). Yapsal anlambilimde bir
dizi anlaml birimin ierdii ve tmnn ortak payda
sn oluturan anlambirimcik demeti. rnein Sandal
ye, koltuk, kanape, vb.'nin stanlambirimcik demeti
"oturacak"tr.
stanlaml (Alm. hyperonym, Fr. hyperonyme, ng. hyperonymous). stanlamllk gsteren eleri belirtmek
iin kullanlr. Bak. stanlamllk.
stanlamllk (Alm. Hyperonymie, Fr. hyperonymie, ng.
hyperonymy). Bir szlksel birimin ierdii birimlere
gre durumu. rnein hayvan terimi kaplan la stanlamllk bants kurar,
stdamaksl (Alm. Zerebral, KakuminalRetroflex, Fr.
cerebrale, cacuminale, retrojlexe, ng. cerebral, cacuminal, retroflex). Dil ucunun sert daman st blgesi
ne demesiyle oluan ses (m. ngilizce time "zaman"
szcndeki [t]),
stdil (Alm. Metasprache, Fr. metalangage, metalangue,
ng. metalanguage). 1. Doal dili ya da konudili ince
leyip betimlemek iin oluturulmu ara dil; dili anla
tan dil. rnein dilbilim terimleri, bir stdil oluturur.
Doal dilin gndergeleri, dil d gereklik dzleminde
yer alr; oysa, stdilinkiler dilsel niteliklidir, konudilin
gstergelerine ilikindir (m. dizim, sesbirim, ek, yap,
vb.). L. Hjelmslev'e gre, bir stdil, bir gsterge diz
gesini inceleyen gsterge dizgesidir, bir baka deyile,
ierik dzlemi bir anlamlama dizgesince oluturulan
dizgedir. te yandan, bir stdilin de yeni bir stdilin
konudili olmasn ilkece hibir ey nlemez. 2. Doal
dil kullanlrken bildiriye aklk getirmek iin yaplan
tanm. rnein bir szcn hangi anlama geldiini
syleme,.......demek istiyorum, bir baka deyile gibi
kullanmlar stdil ilevine balanr,
stdil ilevi (Alm. metasprachliche Funktion, Fr. fonction metalinguistique, ng. metalinguistic function).
Konuucunun kulland dzg stne bilgi verdii,
onun bir esini aklad durumlarda gerekleen i
lev. rnein Anlambirim, en kk anlaml birimlere
verilen addr tmcesinde stdil ilevi egemendir. Bak.
anlatmsalhk ilevi, ar ilevi, gnderge ilevi, Uiki
ilevi, yazn ilevi.

stkatman (Alm. Superstrat, Fr. superstrat, ng. sperstratum). Bir dilin alan iinde bir sre etkili olduktan
sonra, o dilin yerini alamadan, yalnzca birtakm ak
tarma olaylarna yol atktan sonra silinip giden dil.
rnein Germen dillerinden Franka, Galya'daki Ro
man dilini stkatman olarak etkilemitir. Bak. altkatman, yankatman.
stsesbirim (Alm. Archiphonem, Fr. archiphoneme, ng.
archiphoneme). Yanszlaabilir bir kartlk bants
kuran iki sesbirimin ayrc ortak zelliklerine verilen
ad. rnein /p/ ile /b/ arasndaki kartln yanszlamas sonucu P (ya da /B/) stsesbirimi gerekleir,
stszlkbirim (Alm. Archilexem, Fr. archilexeme, ng.
archilexeme). Yapsal anlamb ilimde, bir dizi anlaml
birimde bulunan, tmnn ortak paydas olan anlambirimcik demetini oluturan szlkbirim. rnein san
dalye, koltuk, kanape, vb.nin stszlkbiimi oturacak'
tr.
stndelik durumu (Alm. Superessivus, Fr. superessif,
tg. superessive). Bir yzey stnde bulunulduunu
belirten ad durumu,
stnlk derecesi (Alm. Superlativ, Fr. superlatif, ng.
superlative). Bir niteliin st derecesi. rnein Trk.e'de stnlk derecesi en, pek belirteleriyle anlatlr.

van durumu (Alm. Terminativus, Fr. terminatif, ng.


terminative). Devinimin nereye dein srdn belir
ten ad durumu,
varsayml (Alm. hypothetisch, Fr. assomptif, hypothetique, ng. assumptive, hypothetical). Bir varsaym be
lirtmeye yarayan dilsel eler iin kullanlr,
varsl uyak Bak. uyak.
Vendryes, Joseph (1875-1960). Fransz dilbilimcisi.
Genel dilbilim ve zellikle de Hmt-Avrupa dilleri re
rine almalar vardr. Toplumsal boyuta byk nem
veren Vendryes, dilin her eyden nce insanlar arasn
daki ilikilere bal bir olgu olduunu vurgulamtr.
Le Traite d'accentuation grecque (Yunanca'daki Vur
gulama stne nceleme) [1904], La Grammaire du
vieil irlandais (Eski rlanda Dilinin. Dilbilgisi) [1908],
Le Traite de grammaire comparee des langues
classiques (Klasik Dillerin Karlatrmal Dilbilgisi
stne nceleme) [A. Meillet'yle birlikte; 1924] ve en
nl yapt olan Le Langage (Dil) [1921] balca a
lmalardr.
verici (Alm. Sender, Fr. emetteur, ng. transmitter). Bil
diriim eyleminde, alcya kart, olarak, gnderilen
bildirinin kaynanda bulunan aygt ya da kii. Bildiri
nin kaynanda bulunan kiiyse, verici terimi konu
ucu terimiyle zdeleir. Vericiye dnk dilbilgisi,
tmcelerin oluturulmasn salayan kurallar kapsar.
Verner, Kari (1846-1896). Alman dilbilimcisi. Kendi
adyla anlan ve Grimm Yasasm btnleyen, Germence?ye ilikin bir nsz deiim yasas oluturmu
tur. Bak. nsz deiimi.
Vemer Yasas Bak. nsz deiimi.
vurgu (Alm. Intensittsbetonung, Druckakzent, Akzent,
Fr. accent dintensite, accent dynamiquei ng. stress).
Bir szckteki ya da szck beindeki bir seslemi
brlerine oranla daha belirgin, baskl klan yeinlik
art. Gnmzde yaplan aratrmalar, vurgunun o-

u kez baka brnsel olgularla birlikte ortaya k


tn ve onlardan kolay kolay yaltlamadn gs
termektedir. Kimi dillerde vurgunun yeri, her zaman
ayndr. rnein Franszca'da szck beinin son
seslemi, Fince'de szcn sondan ikinci, eke'de
batan birinci seslemi vurgu tar. Bu durumda vurgu,
snr belirtici bir e nitelii tar. Bak. vurgubirim.
vurgubirim (Fr. accentueme). Dilbilimsel nitelikli bir
ilev yerine getirdii durumlarda vurgunun ald ad.
Vurgunun yeri Trke, talyanca, spanyolca, Rusa,
vb. dillerde deikendir, bundan tr de dilbilimsel
bir ilev yerine getirebilir (m. Trke'de ylnz/yalnz
arasndaki ayrm).
vurgulama (Alm. Betonung, Akzentuierung, Fr. accentuation, ng. accentuation). Bir szckteki ya da sz
ck beindeki bir ya da daha ok saydaki seslemi,
vurgu bakmndan brlerinden ayrt edilecek biimde
syleme.
vurgulu seslem (Alm. betorte Silbe, Fr. syllabe accentuee, ng. stressed syllable). Vurgu tayan seslem (m.
yalnzlk szcndeki son seslem).
vurgusuz seslem (Alm. unbetonte Silbe, atonale Silbe,
Fr. syllabe inaccentuee, syllabe atone, ng. unstressed
syllable). Vurgu tamayan seslem (m. yalnzlk sz
cndeki ilk iki seslem).

w
Wartburg, Watther von (1888-1971). svireli dilbi
limci. Roman dilleri ve zellikle de Franszca zerine
yapt almalarla tannm, O. Bloch'la birlikte nl
bir Dictionnaire etymologigue de la langue fraraise
(Fransz Dilinin Kkenbilim Szl) [1932] hazrla
mtr.
Whitney, William Dwight (1827-1894). ABD'li dil
bilimci. Dilin toplumsal bir olgu ve bildiriim arac ni
telii tadn ve dilbilimin doa bilimlerine ba
lanmadn, tarihsel bir bilim olduunu savunmu,
Saussure'n esin kaynaklan arasnda yer almtr. Ba
lca yapt The Life o f Language (Dilin Yaam) [1875]
adl incelemesidir.
Whof, Benjamin Lee (1897-1941). ABDli dilbilimci.
Dnyaya ilikin kavramsal ulamlatrmalarm tmyle
ya da bir blmyle anadilinin ierdii yapyla belir
lendiini savunmutur. Kkenleri W. von Humboldt'a
dein gerilere uzanan bir kuram ve E. Sapir'in gr
lerini yeniden ele alp deerlendiren Whorf un balca
almalarndan yaplm semeler Language, Thought
and Reality (Dil, Dnce ve Gereklik) [1956] bal
yla yaymlanmtr. Bak. Sapir, Edward.

Y
yadsnlk Bak. biimbitimsel yadsnhk, szdizimsel
yadsnbk.
yaknlk (Alm. Konnexitat, Fr. connexite, ng. connexity).
Betikteki sesbilimsel ve szdizimsel uygunluk,
yaknlk durumu (Alm. Adessivus, Fr. adessif, ng.
adessive). Bir yerin ok yaknnda, hemen yannda bu
lunulduunu belirten ad durumu,
yaln durum (Alm. Nominativ, Fr. nominatif, ng. nominative). Tmcede zne ilevini yerine getiren ve adm
temel biimi saylan durum. Trke'de yaln durum
daki ad, sfr durum ekiyle belirlenir,
yalmlayan diller Bak. ayrkan diller.
yaln szck (Alm. Simplex, Fr. mot simple, ng. simple
word). Trev ya da bileik szce kart olarak, kk
nitelikli bir anlambirim zellii tayan szck. rne
in il, kar, ok gibi adlar, dz, iyi, ok gibi sfatlar yalm
szcklerdir.
yalm tmce (Alm. einfacher Satz, Fr. phrase simple,
ng. simple sentence). Tek yklemli tmce (rn. Arka
dam gitti).
yalm uyak Bak. uyak.
yalm zaman (Alm. einfaches Tempus, Fr. temps simple,
ng. simple tense). Yardmc eylem ya da ekeylem kul
lanlmadan oluturulan eylem zamam. Trke'de yaln
zaman, bileik zamana kart olarak, ekeylem kulla
nlmadan yalnz ekimli eylemle kurulur. Gemi za
man, imdiki zaman, gelecek zaman, geni zaman ya
ln zamanlardr,
yaltlabilir (Alm. isolierbar; Fr. isolable, ng. isolatable) Balandklar eden aynlabilen yapm elerini
(nekler, vb.) belirtmek iin kullanlr (rn. Almanca'nn kimi nekleri),
yananlam (Alm. Konnotation, Nebenbedeutung, Fr.
connotation, ng. connotation). Bir szcn srekli
anlamsal elerine ya da dzanamna kullanm sra-

smda katlan ve bildirienlerin tmnce alglanmayan,


ikincil kavramlara, imgelere, znel izlenimlere, vb. ilikin olan duygusal, cokusal ikincil anlam; ar
msal deer. Yananlamlar bireysel ynler ierdikleri
gibi toplumsal, tarihsel, ekinsel, vb. zellikler de kap
sarlar. Kimi dilbilimciler (L. Hjelmslev), yananlamlan, anlatm dzlemi dzanlam dizgesi olan bir ierik
dzlemi olarak ele alrlar. Toplum, doal dilin kendi
sine salad birinci dizgeden kalkarak yananlam diz
geleri oluturur,
yanak sralam (Alm. Parataxe, Fr. parataxe, ng.
parataxis). ki nermenin, aralarndaki ilikiyi gste
ren herhangi bir balama esi kullanlmadan art arda
sralanmas biiminde gerekleen szdizimsel dzen
(m. Kar yayor, sokaa kmyorum).
yant (Alm. Antwort, Fr. reponse, ng. response). Dav
ran kuramda bir uyarana ya da uyaran duruma kar
gsterilen tepki. Yant dilsel de olabilir, dil d nite
lik de tayabilir. B. F. Skinner'e gre bir koullan
drmayla belirlenen dil U-Y (uyaran-yamt) ereve
sinde renilir,
yankatman (Alm. Adstrat, Fr. adstrat, ng. adstratum).
Bir dilin kullanld alana yakn ya da koiu bir bl
gede konuulan ve o dili eitli alardan etkileyen dil.
rnein Almanca, Franszca'nn, Franszca da Almanca'nn yankatmandr. Gnmzde yankatman etkisi,
uzaktan bildiriim salanabilmesi nedeniyle, komu
diller erevesini am bulunmaktadr. Bak. altkatman, stkatman.
yanl kkenleme Bak. kken yaktrma.
yansma (Alm. Onomatopie, Lautmalerei, Schallnachahmung, Fr. onomatopee, ng. onomatopoeia). D ger
eklik dzleminde var olan ses ya da grltleri, iitimse izlenimi yanstacak biimde aktaran, adlandr
lan gerei ses yknmesi yoluyla belirten dilsel e
(m. pat, fak, tk tk, vb.). Yansmalar her zaman yak
lak bir yknmenin rndrler, bundan tr de
belli oranda saymacalk ierirler. Gstergenin nedensizhi, buyrultusall, dillerin kkenini yansma sz
cklerde arayan gre kar kar. P. Guiraud'nun da
gsterdii gibi, yansmalarn seiminde bile nedensiz-

lik, buyrultusallk grld gibi bu trl birimler dile


girdikten sonra belli oranda evrim bile geirirler,
yansz (Alm. Neutrum, Fr. neutre, ng. neuter). Kimi dil
lerde bulunan ve birtakm biimsel ya da balamsal
belirtilerle erilden de, diilden de ayrlan dilbilgisel
cins. Yansz ou kez cansz belirtir, ancak onunla
rtmez.
yanszlaabilir kartlk (Alm. neutralisierbare Oppo
s itio n Fr. opposition neutralisable, ng. neutralisible
opposition). Kimi durumlarda ilerliini yitiren ikiyanl kartlk. Sesbilimde, yanszlaabilir kartlk ele
ri, yanszlama durumlarnda stsesbirim iinde kart
zelliklerini yitirirler,
yanszlama (Alm. Neutralisierung, Fr. neutralisation,
~ng. neutralisation). iki birim arasndaki kartln aync niteliini yitirmesi. Yanszlama olgusu, ilkin
sesbilim alannda saptanmtr. Ortak ayrc zellikler
ieren kimi sesbilimler, eitli balamlarda ayrc ni
teliklerini yitirirler; zorunlu olarak sesbilimlerden yal
nz biri gerekleir. Bu trl durumlarda genellikle
stsesbirimlerden sz edilir. Yanszlama, dilbilgisi ve
szlk alanlarna da uygulanmtr,
yantmce (Alm. Nebensatz, Fr. proposition subordonnee, ng. subordinate clause). Bir baka tmceye bal
olan, dilbilgisel zerklii bulunmayan, bundan tr
de yaln bir tmce olarak kullanlamayacak tmce.
(Bamlanm tmce de denir.) [m. Bugn gelirse
kendisiyle konuacam kuruluunda bugn gelirse b
lm].
yannsz (Alm. Lateral\ Seitenlaut, Fr. laterale, ng. lateral). Dil ucunun ya da dil srtnn damaa demesi
ve havann bylece ortaya kan engelin yalnz bir ya
rmdan ya da her iki yanndan birden akmasyla oluan
nsz (m. Trke'deki Uf).
yapay dil (Alm. knstliche Sprache, Fr. langue artificielle, ng. artificial language). Baka baka diller ko
nuan bireyler arasnda anlama salamak amacyla,
ou kez doal dillerdeki elerden de yararlanlarak
oluturulan dil. Birok yapay dil yaratlmtr (en az
200): Yapay elerin yan sra Roman dillerinden ya
rarlanlarak oluturulan -Esperanto (1887, Dr. L.
Zamenhof), Esperanto'nun yalmlatrlmasyla yarat

lan Ido (L. Couturat ve L. Beaufront), Oksidantal


(1922, E.de Wahl), ngilizce'den kaynaklanan Volapk
(1879-1880, J. M. Schleyer), dilbilimcilerce oluturulan
Interlingua (1924-1951, A. Gode; 1951'de, Uluslararas
Yardmc Dil Demei'nce benimsenmitir). Bunlarn
iinde doal dillere en yakn olan Interlingua, en yay
gn olanysa, birka yz bin kiinin bildii varsaylan
Esperanto'dur. te yandan, FORTRAN gibi, matema
tiksel ve bilimsel uygulamalara dnk izlenceleme
(programlama) dilleri de yapay dil olarak nitelendirilir.
yap (Alm. Struktur, Fr. structure, ng. structure). Genel
olarak, bir btn oluturan eitli blmlerin birbirleriyle kurduklar ilikilerden ve btn iinde yerine
getirdikleri ilevlerden doan dzen; zel olarak, dilsel
elerin oluturduu, esremli i bantlardan ve elerin ilevlerinden kaynaklanan, zerk nitelikli b
tn, dizge; kimi durumlarda da dizimsel dzlemdeki ilikilerin oluturduu btn; szdizimsel dzen. Bak.
derin yap, yzeysel.yap. Yap kavram, XX. yzyl
dilbiliminin temel kavramdr ve dilbilim yntemlerin
den yararlanan br insanbilimlerinde de ok nemli
bir yer tutar. Yapsalcln odaklama noktasn olu
turan bu kavram, ana izgileriyle ilk kez F. de
Saussure'de buluruz. (Bu bilgin, yap terimim sz ko
nusu anlamda kullanmam, dizge terimini yelemi
tir.) Dili, ayn anda bir arada bulunan esremli ele
rin ilevleri bakmamdan incelemek gerektiini ortaya
koyan Saussure, evrim olgularna ncelik veren XIX.
yzyln dil anlayn kknden sarsmtr. Bylece
dilin belli bir evresindeki i gereklik nem kazanm,
bantlardan kurulu, deerini birbirinden alan dayan
k elerin yaratt dzene ya da yapya ynelik aratrmaar dilbilime egemen olmutur. Yap kavram
baka birok bilim dalnn da esin kaynadr. Bak. ya
psalclk, yapsal dilbilim.
yap aac Bak aa.
yapbilgisiBak. biimbilim.
yapm eki (Alm. Formans, Bildungselement, Fr. affxe
de formation, ng. derivational affix). Szcn anlam
ve eit bakmndan ayr bir nitelik kazanmasn sala
yan yeni eler oluturmaya yarayan ek (m. leble
bici, evli, gnlde szcklerindeki-d, -li, -de ekleri).

yapsal (Alm. strukturell, Fr. structural, ng. structural).


1. Yap nitelii tayan, yap zellii sunan. 2. Yapy
ele alan, yaplan inceleyen. Yapsal incelemeler,
esremli olgulara yneliin rndr.
yapsalc (Alm. strukturalist, Fr. structuraliste, ng.
structuralist). Yapsalclktan yana olan, yapsalcl
benimseyen.
yapsalclk (Alm. Strukturalismus, Fr. structuralisme,
tg. structuralism). Olgulan bir btnn eleri olarak
ve bu btn iindeki ilikileri bakmndan ele alan, ya
p incelemelerine ynelen, dilbilimin yan sra, daha
baka birok insan biliminde nemli bir yer tutan e
itli akmlara verilen ortak ad. Bak. yap. XX. yzyl,
insan bilimlerinde yapsalclk a saylr. Yapsalc
lk ilk kez dilbilim alannda biimlenmi ve bilimsel
bir yntemle donanmtr. Bak. yapsal dilbilim. Ki
milerinin salt bir yntem olarak grd yapsalcl,
kimileri bir reti ya da deiik trden aratrmalarda
gzlemlenen ortak bir eilim olarak yorumlar. Yap
salcln kapsad akmlarn eitlilii karsnda ya
psalclk yerine yapsalclktanian sz etmenin daha
doru olacan savunanlar da vardr. eitli insan bi
limlerinde (tarih, G. Dumezil, F. Braudel; tarih felse
fesi, M. Foucault; ruhzm, J. Lacan; yaznsal ele
tiri, R. Barthes; insanbilim, C. Levi-Strauss; vb.) daha
k 1950-1960 yllar arasnda byk bir yaylma gs
teren yapsalclk, dilbilim dnda zellikle insanbilim
alannda, F. de Saussure'n, R. Jakobson'un ve N.
Trubetskoy'un almalarnn yan sra matematik ve
mantktan da yararlanan C. Levi-Strauss'ta en ileri
yntemsel aamasna ulamtr. Yapsalclk, gstergebilim alannda da etkisini gl bir biimde duyur
mu, deiik dorultularda gelien eitli akmlarn
(A.-J. Greimas, J. Martinet, vd.) kalk noktasn olu
turmutur.
yapsal dilbilim (Alm. strukturelle Linguistik, Fr. linguistique stmcturale, ng. structural linguistics). Dili
bir yap*olarak ele alan, esremli yaklama arlk
veren eitli dilbilim akmlarnn ortak ad. Dilbilimin
konusunu toplumsal nitelikli dille kiisel zellikli sz
ayrmndan kalkarak belirleyen, dizge grnm su
nan toplumsal dili inceleme konusu olarak ele alan F.

de Saussure, onu d etkenlerle ya da evrimsel olgular


la deil, ayn anda bir arada bulunan esremli eler
le aklamak gerektiini belirtmitir. Bylece yapsal
dilbilim nce sesbilim alannda gelimi (Bak. Prag
Oku1u\ giderek dilbilimin baka alanlarn da etkisi
altna almtr. Sonuta, yapsal szdizim, yapsal anlambilim, vb. domutur. Yapsal dilbilim okullarnn
byk bir eitlilik gsterdiini de belirtmek gerekir.
Bak. Kopenhag Okulu, ilevsel dilbilim, Amerikan
yapsalcl ve datmclk. levselci A. Martinet,
yapsal akmlar iinde, sre ve uzam iindeki dilsel
deikenlii unutarak ar biimselletirme tutkusuna
kaplanlar, mantksal gerekler uruna geree srt e
virenleri eletirir; artsremli bak asn, insanln
deien gereksinimlerinin basks altndaki yapnn
devingenliini kavrama arac olarak grr; bylece,
dural nitelikli esremcilie, duraan yap kavramna
kar karak devimsel yap kavramn benimser. N.
Chomsky, dalmclann yap anlaym yetersiz bulur,
dili matematiksel-mantksal ereve iinde biimsel
bir yap olarak betimlemeye, konuan bireyin dilsel
olanaklarn belirlemeye, sz konusu yapya ilikin ku
ramsal varsaymlar oluturmaya ynelir. Bak. reticidnmsel dilbilgisi.
yaratclk (Alm. Kreativitt, Fr. creativite, ng. creativity). 1. Genel olarak, edim dzleminde gzlemlenen ve
yeni birleimler oluturma yoluyla dili varsllatrmaya, kurallar deitirmeye, kimi kurallara yaygnlk
kazandrmaya ynelik dilsel g. 2. zel olarak, edin
dzleminde yer alan, sonlu sayda kural araclyla
sonsuz tmce oluturma ve anlama yetisi. Bak. retici*
dnmsel dilbilgisi.
yardmc eylem (Alm. Hilfsverb, Fr. verbe auxaliaire,
ng, vodliary verb). Bir baka eyle birlikte eylem ileyi yerine getiren kimi szcklerin eylem gibi kul
lanlmasn salayan eylem. Trke'de etmek, eylemek,
olmak, klmak ve ekeylem, yardmc eylem olarak kul
lanlr.
yarkapantij (Alm. Affrikata, Fr affrigupp, ng,
affricate). ^Eklemleme noktalan bir kap antlyla bir
srtmelinin birleiminden oluan nsz (m, Trk-

e'deki [c], []).

varm uyak (Alm. Assonanz, Fr. assonance, ng. asso


nance). Yaln uyaa oranla daha az sayda esesli e
ieren uyak (rn. bas-kes).
yarnl (Alm. Semivokal, Halbvokal, Fr. semi-voyelle,
ng. semi-vowel, glide). Oluturulmalar ve seslemdeki
dalmlar bakmndan nllerle nszler arasnda yer
alan, seslemin yanlarnda gerekleen ses. (Yannsz
de deni*). (rn. yen szcndeki [y]).
yannsz Bak.yarnl.
yasaklayc (Alm. prohibitiv, Fr. prohibitif, ng. prohibitive). Yasaklama belirten her trl terim ya da dizim,
yaayan dil (Alm. lebende Sprache, Fr. langue vivante,
ng. living language). l dile kart olarak, gn
mzde bildiriim arac olarak kullanlan, konuulan,
-yazs varsa- yazlan dil.
yaylm (Alm. Eyveitenng, Expansion, Fr. expansion,
ng. expansion). Tmceye eklendiinde, var olan e
lerin ilev ve bantlarn deitirmeyen e. rnein
ocuklar uyuyor tmcesine katlabilecek okuldaki ve
yataklmnede (Okuldaki ocuklaryataMmnede uyuyor)
dizimleri birer yaylmdr,
yaza (Aln. Buchstabe, Fr. lettre, ng. letter). Bir abe
ceyi oluturan ve tek bana ya da kendisiyle ayn tr
den elerle birlikte bir sesi ya da ses beini gster
mek iin kullanlan yaz elerinin, izimsel belirtke
lerin her bii Genellikle eitli abecelerde, bir szck
iindeki konumuna ya da benzer elerle birleimine
gre bir yaza birok sesi belirtebilir. te yandan, ayn
ses iin deiik yazalar kullanld da olur. Bu ne
denle dilbilimci yazalarla sesleri birbirinden titizlikle
ayn*.
yaza evrisi (Alm. Transliteration, Fr. translit[t]eration, ng. transliteration). Bir yaz dizgesindeki yaza
lar bir baka yaz dizgesine uyarlama,
yaz (Alm. Schift, Fr. ecriture, ng. writing, seript). Di
lin sesli gstergelerini karlamay amalayan, g
rntsel elerden ya da yazalardan oluan gster
geler dizgesi. Szl dile oranla ikincil nitelik tayan
yaz, bildirilerin yitip gitmesini nlemek ya da uzaktan
bildiriim salamak iin oluturulmutur. Grntsel
yazlar, yaznn-ilk-biimi olarak grlr. Kavramsal
yazlarda, birinci eklemlilik birimleri gsterilir. Sesil

yazlardaysa, ya dorudan doruya sesler (abecesel


yaz) ya da seslemler (seslemsel yaz) gsterilmeye a
llr.
yazbirim (Alm. Graphem, Fr. grapheme,!ng. grapheme).
Bir abecedeki yazalarn dizge asndan ilevsel nite
lii.
yaz dili (Alm. geschriebene Sprache, Schriftsprache,
Fr. lange eerite, ng. written language). Yazl anla
tmda kullanlan dil. Yaz diliyle szl dil (konuma
dili) arasnda nemli ayrlklar vardr. Bak. szl dil
Dil incelemelerinde, yaz dilinden szl dile yneli
XX. yzyl dilbiliminin zellikleri arasnda yer alr.
Dil retiminde de kinci Dnya Savandan sonra,
yaz dili yerine szl dile ynelik betimlemeler eitli
yntemlerin temelini oluturmutur,
yazm (Alm. Orthographie, Rechtschreibung, Fr. orthographe, ng. spelling, orthography). Bir dili belli
kurallar uyarnca yazma, o dildeki szckleri yazda
gsterme biimi,
yazmbilim (Alm. Poetik, Fr. poetique, ng. poetics).
Hem zdei, hem de arac dil olan yaptlarn yaratm
ya da oluturulmasn inceleyen dal. Yazmbilim, hem
iiri, hem de dzyaz nitelii tayan kimi yaptlarn
nasl dili ne kardn, bu amala kullanlan yn
temleri inceler. Bak. yazn ilevi.
yazm dili (Alm. Literatursprache, Fr. langue litteraire,
ng. literay language). Yaznsal yaptlarda kullanlan
dil. Yazn dili terimi yalnz yazm alannda kullanlan
dili deil, daha genel anlamda, her trl ekin dilini de
belirtir.
yazn ilevi (Alm. poetische Fmktion, Fr. fonction
poetigue, ng. poetic funetion). Bildirinin salt kendisi
ne dnk olduu, yaznsal yaptlar dnda da sk sk
rastlanan, biimsel ya da deyisel yan ar basan b
tn bildirilerde gerekleen ilev. (Yaznsal ilev de
denir.) Bak. anlatunsalk ilevi5ar ilevi, gnderge
ilevi, iliki ilevi, stdil ilevi
yazsal deike (Alm. Allograph, Graphemvariante, Fr.
allographe, ng. allograph). Yaz ediminde yazalarn
bir bireyden brne deien biimlerinden her bi i.

yeinlik (Alm. Intensitat, Tonstrke, Stimmverstrkung,


Fr. intensite, ng. intensity). Bir ses karlrken algla
nan ve titreimlerin genliinden kaynaklanan zellik,
yeniden oluturum (Alm. Rekonstruktion,
Fr.
reconstruction, ng. reconstruction). Eski bir dilsel bi
imi, akraba diller arasnda karlatrmalar yaparak
ortaya koyma yntemi,
yeniden yazm kurallar (Alm. Produktionsregeln, Fr.
regles de reecriture, ng. rewriting rules). retici-dnmsel dilbilgisinde bir eyi bir baka eye d
ntrmek amacyla oluturulan dilbilgisi kural. Bir
dile uygun tmceleri belirleyip sralamay amalayan
retici-dnmsel dilbilgisi, tmce yapsn ortaya
koyarken yeniden yazm kurallarndan yararlanr. Ulamsal bileene ilikin olan bu kurallar dizimsel ku
rallar nitelii tar. Her kural A B (A'y B biiminde
yeniden yaznz) olarak sunulur. Bu durumda tmce
nin yeniden yazm kural u biime brnr:
T-* AD+ED (Tmce-Ad Dizimi+Eylem Dizimi),
yenidflbilgiciler (Alm. Junggmmmatiker, Fr. neogrammairiens, ng. neogrammarians). XIX. yzyl sonla
rnda, ses deiimlerine ilikin yasalarn kesinliine
inanan dilbilimciler. Yenidilbilgicilerin nde, gelen
lerinin tm de Alman'd: K. Brugmann, H. Osthoff,
W. Braune, E. Sievers, H. Paul, yb. Bu bilginler kar
latrma yntemiyle elde edilen sonular tarihsel bir
ereveye oturtmay, olgular doal dzenleri iinde
birbirlerine balamay baarmlardr. Yenidilbilgi
cilerin eitli lkelerde pek ok izleyicisi olmutur,
yeni szck (Alm. Neologismus, Neubildung, Fr. neologisme, ng. neologism). Yeni oluturulmu ya da bir
sre unutulduktan sonra yeniden kullanlmaya ba
lanm, bit baka dilden ya da bir azdan yeni alnm
anlaml birimlerle yeni bir anlam edinmi ayn trden
birimlere verilen ad. Trevlerle bileik yapmlar yeni
szcklerin en sk rastlanan trleridir. Szdizimsel
dzlem gibi szlksel dzlem de zdnm kurallar
olan retici bir dzenek ierir. retim sreci kimi du
rumlarda kurallara uyar, kimi durumlardaysa kurallar
deitirerek yeni kurallar yaratr.

yer adlan bilimi (Alm. Toponymie, Fr. toponymie, ng.


toponymy). Yer belirten zel adlar inceleyen zeladbilim dal.
yer belirteci (Alm. Lokaladverb, Adverb des Ortes,
Ortsadverb, Fr. adverbe de lieu, ng. adverb ofplace).
Yer bakmndan bir belirleme getiren belirte (m. D
ar kt, Geri dnd, Saa sapt tmcelerindeki d
ar, geri, saa eleri),
yerdelik (Alm. Isotopie, Fr. isotopie, ng. isotopy). 1. Bir
sylem erevesinde anlamsal tutarll, bildirinin bir
ailam btn olarak kavranmasn, tek ynl an
lamay salayan uyum; ayn dzlemde yer alan ele
rin oluturduu, okanlamll engelleyen ve anlambi
rimcik yinelemelerinden doan uyumluluk. 2. Hem ierik, hem anlatm dzleminde dil elerinin yi
nelenmesiyle oluan uyum,
yerine (Alm. Allegorie, Fr. allegorie, ng. allegory). Bir
soyutlamann, bir niteliin kiiletirilmi biimi ya da
uzun bir gelitirmeye konu olan eretileme; alegori,
yerleim (Alm. Einbettung, Fr. embotement, ng. nesting). Bir dizimin bir baka dizim iine katlmas. A ve
2? dizimlerinden^ tmyle2?'nin iine giriyorsa, yerle
im var demektir,
yerleme (Alm. Einbettung, Fr. enchssement; ng. embedding). retici-dnmsel dilbilgisinde bir tm
cenin (kurucu tmcenin) bir baka tmceye (ana tm
ce) katlmas. rnein Komumuz A sylyor ve o
cuu hasta tmceleri yerleme dnmyle Kom
umuz ocuunun hasta olduunu sylyor biimini
alr. Burada A simgesi kurucu tmcenin alaca yeri
belirtir.
yerliletirme Bak. kken yaktrma.
yinelem (Alm. Anapher, Fr. anaphore, ng. anaphora).
Szcede daha nce kullanlm bir biime (ncl) daha
sonra gelen bir e (zellikle de bir adl) araclyla
gnderme yaplmas sonucu gerekleen szdizimsel
sre. Bak. ncl, nynelem.
yinelemeli (Alm. rekursiv, Fr. recursif, ng. recursive).
retici-dnmsel dilbilgisinde tmcenin retili s
recinde birok kez uygulanabilen bir kuraln ya da bir
ok kez karlalabilen bir enin zelliini belirtir.

yinelemsel (Alm. iterativ, Fr. iteratif ng. iteralive). Bir


eylemin yinelendiini belirten biimler iin kullanlr,
youn (Alm. kompakt, Fr. compact, ng. compact). Ba
lca iki biimlendiricinin birbirine ok yakn olduu
sesbilimlerin niteliini belirtmek iin kullanlr. rne
in Trke'deki artdamaksl ki ve /g/, damaksl yi, I2J
nls youn zelliini tar. Bak. dank, ikicilik.
yokluk durumu (Alm. Abessiv, Fr. abessif, ng abessive).
Yokluk belirten ad durumu,
yorum (Alm. Kommentar, Rhema, Fr. commentaire,
rheme, ng. commert, rheme). Szcede konuya ilikin
olarak sylenen. Biimsel mantk ve anlambilim dz
lemine ilikin olan bu kavramn szdizimsel boyuttaki
karl, Hint-Avnpa dilleri alannda genellikle yk
lemdir. Bak. konu.
yorumlama (Alm. Interpretation, Fr. interpretation, ng
interpretation.) retici-dnmsel dilbilgisinde, de
rin yapya anlam verme (anlamsal yorum) ya da y
zeysel yapy gereken sesbilimsel ve sesil zelliklerle
donatma.
yorumlanabilir (Alm. interpretierbar, Fr. interpretable,
ng. interpretable). Doal konuucunun baz kurallar
araclyla bir anlam verebilecei, anlamsal yorumu
nu yapabilecei szceleri belirtir,
yneli durumu (Alm. Allativus, Fr. allatif, ng. allative).
kma durumuna kart olarak bir eylemin yneldii
noktay belirten ad durumu,
ynelme durumu (Alm. Dativ, Fr. datif, ng. dative).
Adm belirttii kavrama dn ya da yneli anlatan
durum. rnein Trke'de ynelme durumu, -e (-a)
ekiyle oluturulur,
ynenme Bak. seslenim.
yneme (Alm. Konvergenz, Fr. convergence, ng. con
vergence). ki ya da daha ok sayda dilin ayn ynde
bir deiim sreci geirmesi,
ynetici (Alm. Regens, Fr. regissant, ng. goveming
item). Bamsal dilbilgisinde, bamllk gsteren bi
rimlerin st dzeyinde yer alan, baka birimlerin ba
mls olduu birim. rnein Kk ocuk elma yiyor
tmcesindeki yiyor esi ocuk ve elma1hm, ocuk esi kk'n yneticisidir. Bak. bamsal dilbilgisi.

ynetme (Alm. Rektion, Fr. rection, ng. govemment).


Bir birimin belli bir tmle almas bakmndan yerine
getirdii ilev,
yumuak nsz (Alm. Lenis, weicher Konsonant, Fr.
consonne douce, ng. lenis, soft consonant). Az er
genlerindeki kaslarn gevek durumunda ve az yo
lundan geen havadaki basncn azalmasyla gerekle
en nsz (m. [g]).
yumuama (Alm. Erweichung, Fr. adoucissement, ng.
softening). Titreimsiz bir nszn titreimli nitelik
edinmesi (m. [sjnin [z] olmas),
yutulma (Alm. Absorption, Fr. absorption, ng. absorp
tion). nl nitelii tayan bir sesin bir selenimin etki
siyle nsz nitelii almas ya da tmyle silinmesi,
yuvarlaklama (Alm. Rundung, Fr. arondissement, ng.
rounding). Bir nlnn yuvarlak nlye dnmesi;
dudaksllama,
yuvarlak nl (Alm. gerundeter Vokal, Fr. voyelle arrondie, ng. rounded vowel). Dudaklarn yuvarlak
lamasyla oluan nl (m. [], [u]. [], [o]),
ycelim ilevi (Alm. gipfeldildende Funktion, Fr. fonction culminative, ng. culminative funetion). Bir szce
de belli sayda nemli eklemlemeler bulunduunu gs
tererek bildirinin zmlenmesini kolaylatran ilev.
rnein zgr vurgulu dillerde vurgu ycelim ilevi
yerine getirir.
yklem (Alm. Prdikat, Satzaussage, Fr. predicat, ng.
predicate). Tmcede btn elerin ilevlerini kendi
sine gre belirledikleri, szdizimsel adan tmcenin
temelini oluturan ve hibir eye bal olmayan, or
tadan kalkmasyla da tmcenin yok olmasna yol aan
e (m. Arkadam alyor, Arkadam alkan
tmcelerinde alyor ve alkan). Yklem, bam
sz, temel nitelikli ve zorunlu olmasyla nitelenir. a
da dilbilimcilere gre "tmcede zne iin sylenen"
biimindeki geleneksel tanm yetersizdir, kimi du
rumlarda dil olgularyla da eliir. Yzeysel tmcede
yklem her zaman eylemle zdelemedii gibi bir
zne de gerektirmez,
yklemleme (Alm. Prdikation, Fr. predication, ng.
predication). Yklem tmcesi ya da dizimi araclyla
varlk ya da nesnelere nitelikler verme.

yklemsi (Fr. predicatoide, ng. predicatoid). Yklem


nitelii tayan bir dizime bal bir yaylmda yer alan
ykleme A. Martinet'nin verdii ad.
ykseklik (Alm. Hhe, Tonhhe, Fr. hauteur; ng. pitch).
Bir sesin tiz ya da pes olmasn salayan, titreimlerin
hzyla llen nitelik,
yksek nl (Alm. hoher Vokal, Fr. voyelle haute, ng.
high vowel). Dilin yukar konumunda gerekleen nl
(m. [i], [], [], [u]).
ykselme durumu (Alm. Sublativus, Fr. sublatif, ng.
sublative). Bir yzeye ynelik devinimi belirten ad du
rumu. rnein Macarca l-ra iil "ata biniyor"da ra bu
durumu belirten bir ektir,
ykseltici (Alm. meliorativ, Fr. melioratif, ng. meliorative). Bir kavram iyi, yksek, yce, vb. bir deer kata
rak belirten eler iin kullanlr. rnein byk adam
dizim indeki byk, ykseltici bir deer tar,
yzeysel yap (Alm. Oberflchenstmktur; Fr. structure
de surface, slructure superfcielle, ng. surface struc
ture). retici-dnmsel dilbilgisinde, derin yap bi
imlerine uygulanan dnmler sonucu gerekle
tirilen, bildiriime elverili duruma gelen somut tmce
biimi. Bak. derin yap.

zaman (Alm. Tempus, Zeitform, Fr. temps, ng. tense).


Eyleme bal olarak gerek ya da doal srenin eitli
dilbilgisel blmlerini belirten ulam ve bu ulama bal
olarak ortaya kan altulamlardan her biri. Zamana ilikin olarak en sk rastlanan blmleme tr imdiki,
gemi ve gelecek zaman blmlemesi olmakla bir
likte, bu ayrm evrensel nitelik tamaz. Zaman ulam
nn temel zellii, tmcede belirtilen olu ann konu
ucunun syleme, szceleme anma balamasdr. Ey
lem diziminin bir ulam olan zaman ou kez kip, kip
lik, grn ulamlaryla kesiir. te yandan, eitli
dillerin zaman dizgeleri arasnda da byk ayrlklar
vardr. Salt nitelikli zamanlar konuucunun konutuu
ana, grece zamanlarsa gemi ya da gelecekte yer alan bir olaya gre deerlendirilen zamanlardr. Trk
e'de eylemler yaln ve bileik zamanlar olmak zere
ikiye ayrlr. Yaln zamanlar unlardr: Gemi zaman,
imdiki zaman ve geni zaman. Bileik zamanlarsa hi
kye, .rivayet, koul bileik zamanlardr. Bunlara b i
de katmerli bileik zaman eklenir,
zaman belirteci (Alm. Temporaladverb, Zeitadverb, Fr.
adverbe de temps, ng. adverb o f time). Zaman kavra
m ieren belirte (rn. imdi gidiyorum, Yarn gele
cekHemen yola kyor tmcelerindeki imdi, yarn,
hemen eleri),
zamir Bak. adl
zarf Bak. belirte.
zincirleme ad tamlamas Bak. tamlama.
zincirleme sifat tamlamas Bak. tamlama.
zincirlenme (Alm. Konkatenation, Verkettung, Fr. concatenation, ng. concatenation). Birimlerin yan yana geti
rilip birbirine eklenerek sralan. rnein, sz zinciri
seslerin zincirlenmesinden oluur,
zorunlu dnm (Alm. obligatonsche Transforma
tion, Fr. transformation obligatoire, ng. obligatory
transformation). N. Chomsky'nin retici-dnmsel
dilbilgisi kuramnn ilk aamasnda, seimlik dn
me kart olarak, her tmceye zorunlu olarak uygula
nan dnm. Uyum dnm zorunlu dnmler
dendir.

ALMANCA-TRKE DZN
Abbreviation: ksaltma2
Abessiv: yokluk durumu
abgeleiteter Satz: tremi
tmce
abhangig: baml1
Abhangigkeitsgrammatik:
bamsal dilbilgisi
Abkrmng: ksaltma2
Ablativ: kma durumu
Ablaut: nl almamas
Ableitung: 1) tretme, 2) trev
abrupt: sreksiz
absolut: salt
Absorption: yutulma
Abstraktion: soyutlama
Abstraktum: soyut ad
Abstufung: almama
Abweichung: sapma
achronistisch: srem d
Adaquathe: uyarlk
Adessivus: yaknlk durumu
Adjektiv: sfat
Adjektivierung: l) sfatlama,
2) sfatlatrma
A djektivierungsuffbc:
sfatlatrc
Adjunkt: eklenti
Adjunktion: 1) ekleme, 2) kat
ma
Adressant: gnderen
Adressat: gnderilen
Adstrat: yankatman
Adverb: belirte
Adverb der Art und IVeise:
niteleme belirteci
Adverb des Ortes: yer belirteci
Adverbiasierung: 1) belirteieme, 2) belirteletime
Adverbialisiemngssufflx:
belirteletirici

Adverbsuffvc: belirteletirici
Affirmation: olumluluk
ajfrmativer Satz: olumlu
tmce
Affix: ek
AJfrikata: yarkapantl
Agens: eden
Agghtination: l) bitiim, 2)
bitime
aggbtinierende Sprachen: bitiimli diller, balantl diller,
bitiken diller
Agrammatikalitt: dilbilgisel
aykrlk
Agranvnatismus: dilbilgisiyitimi
Akkusativ: belirtme durumu
Aktant eyleyen
Aktionsart: 1) grn, 2) kl
n
Aktiv: 1) etken at, 2) etken
eylem
Aktualisator: gerekletirici1
Aktuatisierung: 1) gerekle
me, 2) gerekletirme
Akzent: 1) ive, 2) vurgu
Akzentuierung: vurgulama
akzeptabd: geerli
Akzeptabitt: geerlilik
Alexie: okumayitimi
Algorithmus: ilemsel sre
Allativus: yneli durumu
Allegorie: yerine
aUgemeine Grammatik: genel
dilbilgisi
aUgemeine Spradmissensdi af t: genel dilbilim
Attiteration: ses yinelemesi
AUograph: yazsal deike

AUomorph: biimbirimsel
deike
AUophon: sesbirimsel deike
AUoton: titremsel deike
AUsion: antrma
Alphabet: abece, alfabe
Altemation: almama
Alltagssprache: gndelik dil
Alveolar: diyuvasl
Alveopalatah diyuvasldamaksl
Amlgam: karm
amclgamierende Sprachen:
kaynatrc diller
ambig: belirsiz2
Ambiguitt: belirsizlik
Anagramm: evrikleme
Anakoluth: caymaca
Analogie: mekseme
analogische Sprachen: kalpl
diller
Analogisten: meksemeciler
Analyse: zmleme
analytisch: zmleyici
analytische Sprachen:
zmleyici diller
Anapher: yineleme
Ariaptyxe: sestrem
Anastrophe: devrikleme
anfugende Sprachen: bitiimli
diller^ balantl diller, biti
ken diller
Angabe: tmleyen
angmandte Lingistik: uygu
lamal dilbilim
Angleichng: benzeim
Anlcut: nses
anleimende Sprachen: bitiimli diller, balantl diller,
bitiken diller
anomal aykr
Anomalle: aykrlk
Anomasten: aykrlklar
Anrede: seslenim. ynenme

anreihende Sprachen: srala


yc diller
Ansatzrohr: ses yolu
Anschluss: ulama
Antezedent: ncl
Anthroponymie: kii adlar
bilimi
Antizipation: nceleme
AntimentaUsmus: karanlklk
Antiphrase: kartlama
Anthese: kartlam
Antonomasie: adsayma
antonym: kartanlaml
Antonynde: kartanlamllk
Antwort: yant
Aorist: geni zaman
Aphrese: nses dmesi
Aphasie: szyitimi
Apikal: dil ucu nsz
Apokope: sonses dmesi
Aposiopese: kesinti
Aposiopesis: kesinti
Appellfunktion: ar ilevi
Apposition: kountu
quativus: eitlik derecesi
aquipoente Opposition: eeli kartlk
quivalenz: edeerlik
arbitrr: buyrultusal, nedensiz
Arbitraritt: buyrultusallk.
nedensizlik
Archaismus: eskil biim, eskillik
Archilexem\ stszlkbirim
Archiphonem: stsesbirim
Archisemem: stanlambirimcik demeti
Area: alan1
Argot: argo
Argument: deini
Artikel tammlk

Artikulaon: 1) eklemleme. 2)
eklemlenme, 3) eklemlilik
A rtikulationsart: eklemleme
biimi
Artikulationsort: eklemleme
blgesi
Artikulationspunkt: eklem
leme noktas
Artikulationsstelle: eklemleme
blgesi
Arkulatiomwelse: eklem
leme biimi
Artikulator: eklemleyici
artikuliert: eklemli
Aspekt: grn
Aspirata: soluklu
aspirierter Laut: soluklu
Assertion: nesrm
Assimilation: benzeim
Assonanz: yarm uyak
assoziativ: ar msal
assoziatives Feld: armsal
alan
Asyndese: kopukluk
atonale Silhe: vurgusuz ses
lem
attributives Adjektiv: niteleme
sfat
Ausatnung: soluk verme
Ausdruck: 1) anlatm, 2) de
yim
A usdrucksfunktion: anlatmsallk ilevi
Ausdruckswelse: syleyim
Ausgang: geveme
Ausgangssprache: kaynak dil
Auslassung: eksilti
Aslaut: sonses
Ausruf: nlem
Asmfesatz: nlem tmcesi
Aussagesatz: bildirme tmcesi
ausserlingistlsch: dilbilim
d
aussersprachlich: dil d

usserung: 1) szce. 2) szceleme


Aussprache: syleyi
Ausstossung: 1) ises dmesi,
2) ses dmesi
Auswahl: seme
automatishe bersetzung: zdevimli eviri
Autonymie: zadllk
Barbarismus: biimbilimsel
yadsmlk
Basis: taban
Baumdiagramm: aa
Bedeutung: anlam
Bedeutungsbeschrnkung:
anlam daralmas
Bedeutungsenveiterung:
anlam genilemesi
Bedeutngsfeld: anlamsal alan
bedeutungsgleich: eanlaml
Bedeutungsverengung: anlam
daralmas
Bedeutungsverschiebung: _
anlam kaymas
Bedeutungswandel anlam
deiimi
Bedeutungmechsel: anlam
deiimi
Bedeutungszuordnung:
anlamlama
Befehlssatz: buyrum tmcesi
Begrenzung: snrlandrma
Begriff: kavram
Begrffsfeld: kavramsal alan
Begrijfsschrift: kavramsal
yaz
Begriffswort: soyut ad
Behaptung: nesrm
beigeordneter Satz: ebaml
tmce
Bejahung: olumluluk
belebt: canl^
belebtes Genus: canl1

Benennung: adlandrma
deklarativer Satz: bildirme
beshreibend: betimsel, betim tmcesi
leme!i
Deklination: ad ekimi.
ekim1
beschreibende Lingistik:
betimsel dilbilim
Dekodierung: zme
Beschreibung: betimleme
belativus: ini durumu
bestimmt: belgili, belirli
Deletion: silme
bestimnte Vergangenheit:
Demonstrativadjektiv: gster
belirli gemi zaman
me sfat
Bestimnumgsbeiwort:
Demonstrativadverb: gster
me belirteci
belirtme sfat
Bestimnungmort: tamlayan Demonstrativpronomen:
betonte SUbe: vurgulu seslem gsterme adl
Betonung: vurgulama, vurgu Denommah addan treme bi
im
Bezieh ung: bant
Denominativum: addan tre
Bilabial: iftdudaksl
biterale Vpposition: ikiyanl me biim
Denotation: dzanlam
kartlk
Bderschrift: grntsel yaz Dental disil
Bildungselement: yapm eki Dependens: baml2,
Dependenz: bamllk
Bilingialismus: iki dillilik
Dependenzgrammatik: bambincir: ikili
sal dilbilgisi
binre Opposition: ikili
Derivat: trev
kartlk
Derivation: tretme
Binarismus: ikicilik
Desideravum: dilek-koul
Bindewort: bala
kipi
Bindung: ulama
' Deskription: betimleme
breiier Vokal: geni nl
deskriptiv: betimsel, betimBuchsiabe. yaza
lemeli
Bndel distinktiver
deskriptive Linguistik: betim
Merkmale: sesbirimcik
sel dilbilim
demeti
Deskriptivismus: betimleyicilik
Chronem: srebirim
Determinant: belirleyen, tam
layan
Dativ: ynelme durumu
Determinat: belirlenen, tam
Dauer: 1) sre, 2) uzunluk1
lanan
daemd: mk\\
Determination: belirleme1,2
defektiv: eksikli
Deverbat eylemden treme
defnit: belgili, belirli
biim
Defnition: tanm
Deverbativum:
eylemden
Dehnun: uzama
treme biim
7
DeLxis: gsterim

Diachronie: artsrem, artsremlilik


diachronisch: artsremli
diachronische Sprachwissensc!aft: artsremli
dilbilim
Dialekt: lehe
Dialektologe: lehebilim
Duirese: ikilenme
Diathese: at
differentiell: ayrmsal
differentielle Linguistik: ayrmsal dilbilim
Differenzierung: ayrmlama
diffus: dank
Diglossie: ikidillilik
diminutiv: kltmeli
Diphthong: ikili nl
Diphthongierung: ikili nl
leme
direkte Rede: dolaysz anlatm
direktes Objekt: dolaysz tm
le, nesne
diskontinuierlich: kesintili
Diskontinuitt: kesintililik
diskret: ayrk
Diskurs: sylem
Diskursanalyse: sylem
zmlemesi
DissimUation: ayrlm
distinktiv: ayrc
distinktives Merkmal: ayrc
zellik, sesbirimeik
Distrihution: dalm
DistributionaLisnms: dalmclk
DistributionaUst: dalmc
distributionell: dalmsal
distributionelle Linguistik:
dalmsal dilbilim
Distributionsanalyse: dalmsal zmleme
Doppelform: eil

Doppelgliederung: ift eklemlilik


Doppelkonsonant: ikiz nsz
Doppelsinn: belirsizlik
Dorsal dil st nsz
Druckakzent: vurgu
Dual: ikil
Dublette: eil
dunkel pes
durative Aktionsart: srerlik
grn
dynamisch: devimsel
Ebene: dzey
Eigenname: zel ad
Eigenschaftswort: sfat
Einbettung: 1) yerleim, 2)
yerleme
einfacher Satv yalm tmce
einfaches Temps: yalm
zaman
Eingrenzung: snrlandrma
Einheit: birim
Emschuh: itreme
einsilbige Sprachen: tekseslemli diller
Elativ: k durumu
Element: e
Esion: sonnl silinmesi
Eipse: eksilti
elliptisch: eksiltili
Empfnger: alc
jEmpfindungswort: nlem
Emphase: tumturak
Enallage: deiikleme
endozentrisch: izeksel
Endng: 1) bitim. 2) ekim eki
Enge: daralt
Engelaut: daraltl
enger Vokal: dar nl
enktitisch: sonasnk
Enthnlichung: ayrlm

fgurativ: deimeceli
flektiererde Sprachen: bknl diller
Flexion: bkn
Flexionsendung: ekim eki
Fokus: odak
Fokusierung: odaklatrma
Form: biim 1,2
fomah biimsel
formole Grammatik: biimsel
dilbilgisi
Formasierung: biimsel
letirme
Formasmus: biimcilik
Formans: yapm eki
Formant: biimleidirici
Formativ: oluturucu
Formenlehre: biimbilim
Formsprachen: bimleyici
diller
Fortis: sert nsz
Fragepartiket soru eki
Fragepronomen: soru adl
Fragesatz: soru tmcesi
Fragewort: soru sfat
frei: bamsz
freie Form: bamsz biim
freier Vokal: engelsiz nl
freie Variante: zgr deike
Frequenz: sklk
Fnkativ: srtmeli
Fuge. kavak
Funktior: ilev, grev
funktional: ilevsel, grevse!
Faktitiv: 1) ettirgen at. 2) et Funktionalismus: ilevselcitirgen eylem
lik. grevselcilik
faktivum: ettirgen at
Funktionalist: ilevselcL grevselci.
fakultative Trcmsformatum:
seimlik dnm
funktionell: ilevsel, grevsel
Feld: alan
funktionelle Linguistik: ilev
sel dilbilim, grevsel dilbilim
Feldtheorie: alan kuram
Fusion: kaynama.
Femininum: diil
Futur: gelecek zaman
Figr: 1) beti, 2) deimece
Entlehnung: 1) aktarm, 2)
tarma1
Entrundung: dzleme
Entwicklung: evrim
Epenthese: itreme
Epithese: sontreme
Epitheton: belge. sanlk
Erganzungtmlc
Ergativ: eden durumu
erste Gliederung: birinci
eklemlilik
Emeichung: yumuama
Erweiterung: yaylm
Essivus: koul durumu
Ethnolinguistik: budundilbilim
Etymologie: kkenbilim
Etyrnon: kken2
Euphemismus: rtmece
Euplonie: akma
Evolution: evrim
evolutiv: evrimsel
evolutive Sprachw'ssenschaft:
evrimsel dilbilim
exozenti'isch: dzeksel
Expansion: yaylm
Expiration: soluk verme
expletiy: dolgu
Explosum: d patlama
Explosiv: d patlamal
Explosivlaut: d patlamal
expressiv: aniatmsal
Extension: kaplam

Gattungsname. tr ad. cins


ad
Gaumenlaut: damaksl
Gaumensegeaut artdamaksl
Gaunersprache: argo
gebundene Form: baml
biim
gedeckter Vokal: engelli nl
Gegenstandswort ad
Gegemmrt: imdiki zaman
gehenvnt: engelli
Gemeinsprache: ortak dil
Gennation: ikileme
Generalisierung: genelleme
generativ: retici
generative Grammatik: retici
dilbilgisi
generative Phonologie: retici
sesbilim
generative Semantik: retici
anlambilim
generative Transformationsgrammatik: retici-dnmsel dilbilgisi
Genetiv: tamlayan durumu
Genus: cins
Genus Verbi: at
Gerusch: grlt
gerundeter Vokal, yuvarlak
nl
Gerundium: ula
geschlossen: kapal
geschriebene Sprache: yaz
dili
gespannt: gergin
gesprochene Sprache: szl
dil. konuma dili
gipfelbildende Funktion: y
celim ilevi
Glossenr. dilbil im
Glossematik: glosematik
Glottal: grtlaksl
Glottodronologie: dil tarihlemesi

Grammatik: dilbilgisi
GrammatikaUsierung: dilbil
giselleme
Grammatikalitt dilbilgisellik
grammatisch: dilbilgisel
Grammem: dilbilgisibirim
Graphem: yazbirim
Graphemvariante: yazsal
deike
Gren&ignal: snrlayc
Gruppe: bek
Guttural: boazsl
Halbvokal: yarnl
Haltung: duralama
Haplologie: seslem yutumu
Harmonie: uyum1,2
Hauptsatz: temel tmce
hell: tiz
Hiat. nl boluu
. Hilfsverb: yardmc eylem
hmter: art kaim
hinweisender Ausdruck: gs
terici
historisch: tarihsel
historische Sprachwissen~
schaft. tarihsel dilbilim
/t istorisch-vergleichende
Sprachwissenschaft:
karlatrmal dilbilim
Hhe: ykseklik
fttf/er Vokal yksek ril
homograph: eyazml
Homographie: eyazmllk
homonym: eadl
Homonymie: eadllk
homophon: esesli
Homophonie: eseslilik
Hrer: dinleyici
Hydronymie: akarsu adlar
bilimi
HypaUage: deileme
Hyperbaton: an devriklik

Hyperbel: abartma
hyperonym. stanlaml
Hyperonymie: stanlamllk
hypokorustisch: okamal
hyponym: altanlaml
Hyponymur: altanlamllk
Hypotcoce: ballk
lypothetisch: varsayml

ngressive Aktionsart: balan


g grn
Inhal: ierik
Inhaltsanalyse: ierik zm
lemesi
inhrent: isel
Inkompatibilitt: bada
mazlk
inkorporiende Sprachen: gvdeleyici diller
idealer Sprecher-Hrer:
Inlaut: ises
lksel konuucu-dinleyici
Instnmentalis: ara durumu
denfkation: belirleme3
Ideographie: kavramsal yaz Integration: btnleme
integriert: btnlemi
Idiolekt: bireysel dil
Intension: ilem
Ikon: grntsel gsterge
Intensitt: yeinlik
Illativs: giri durumu
Intensittsbetonung: vurgu
Illokution: edimsz
Intensivum: pekitirmeli
immanent: ikin
Interdentalis: peltek disil
Immanenz: ikinlik
Interferenz: giriim
Imperativ: buyrum kipi
Imperativsatz: buyrum tmcesi Interjektion: nlem
Intermediarstruktur: arayap
imperfektve Aktionsart:
interrationales phonetisches
bitmemilik grn
Alphabet: uluslararas sesil
mplosion: i patlama
abece
Impbsiv: i patlamal
Interpretation: yorumlama
Inchoativ: balamal
interpretierbar. yorumlanabilir
indefinit: belgisiz, belirsiz
Interpunkiion: noktalama
Index: 1) belirti1. 2) dizin
Interrogativadverb: soru
Indikativ: bildirme kipi
indirekte Rede: dolayl anlatm belirteci
ihtervokalisch: nlleraras
indirektes Ohjekt: dolayl
Intonation: titremleme
tmle
individuelle Variante: bireysel Intonem: titremlemebirim
intransitiv: geisiz
deike
Individuenvariable: bireysel Inversion: devriklik
inversive Sprachen: tersinir
deike
diller
Indiz: belirtici
isoglosse Linie: edillilik iz
Inessivus: iindelik durumu
gisi
Infnitiv: eylemlik
isolierbar: yaltilabilir
Infx: iek
isotierende Sprachen: ayrInfomant: denek
kan diller
Infomation: bilgi
'solierte Oppositioi: tekil kar
tlk

Knacklaut: grtlak vuruu


Knoten: dm
Kode: dzgti
Kodierung: dtizgleme
Kohrenz: tutarllk
Junggrammatiker: yenidi1Kohsion: uyumluluk
bilgiciler
Koektivum: topluluk ad
Junktion: balama
Kollokation: edizimlilik
Junktiv: balayc
Kombination: birleim
Junktur: kavak
kombinatorische Variante:
juxtaposierter Satz: bamsz birleimsel deike
sral tmce
Komitaiivus: birliktelik duru
mu
Kommentar: yorum
Kakophonie: kakma
Kommunikation: 1) bildirim,
KakuminaL stdamaksl
iletim, 2) bildiriim, iletiim
Kanal: oluk
Konunutation: 1) deiim2,
Kardinallaut: asal ses
2) deitirim1
Kasus: durum1
kompakt: youn
Kasusgranvnatik: durum
Komparation: karlatrma2
dilbilgisi
Komparaiist: karlatrmac
Katachrese: kaydrma
Komparatistik: karlatrmaKatapher: nyinelem
clk
kategoriat ulamsal
komparav: karlatrmal
kategoriale Konponente:
Komparativ: artklk detecesi
ulamsal bileen
kompatibel: badak
Kategorie: ulam
KompatibiUtt: badama
Kausativ: 1) ettirgen at,
2) ettirgen eylem
Kompetenz: edin
KehIkopfverschluss: grtlak
komplementre Distribution:
btnleyici dalm
vuruu
Komponente: bileen
Kehllaut: grtlaksl
Komponentenanalyse: bileen
Keneni: bobirim
zmlemesi
Kem: ekirdek1
Kompositum: bileik szck
Kernsatz: ekirdek tmce
konative Funktion: ar
Kindersprache: ocuk dili
ilevi
KlammerdarsteUung: ayraKonfvc: saltek
lama
Konfocation: saltekleme
Klammerung: ayralama
Kongmenz: uyum3
Klungfarbe: tn
Konjugation: eylem ekimi,
Klasse: snf
ekim 2
Klassem: snfbirim
Klassifkation: snflandrma Konjunkt: bitike
Klassifizierung: snflandrma Konjunktion: 1) bala, 2) bir
letirme
Lsomorph: ebiimli
Isomorphie: ebiimlilik
Isotopie: yerdelik
iterativ: yinelemesel

Konjunktiv: isteme kipi


Konkatenation: zincirlenme
Konkordanz: l) balaml
dizin. 2) uygunluk
Konkretm: somut ad
Konnektiv: bant layan
Konnexion: bantlama
Konnexitat: yaknlk
Konnotation: yarianlam
Konsonant: 1) nsz12) selensiz
Konsonantenharmonie: nsz
uyumu
konsonantisch: nsz2
konstante Opposition: srekli
kartlk
konstav: betimleyici, gzlemleyici
Konstituente: kurucu
Konstituentensatz: kurucu
tmce
Konstriktion: daralt
Konstriktiv: daaltl
Konstruktion: kurulu
Kontamination: bulama
Kontext: balam
kontextabhngig: balama
bal
kontextfrei: balamdan
bamsz
kontextsensitiv: balama bal
kontextunabhngig: balam
dan bamsz
Kontraktion: derilme
kontrr: kart
Kontrast: aykrlk2
kontrastiv: kartsal
kontrastive Linguistik: kartsal dilbilim
Konvention: uzlam
konventional: saymaca, uzlamsal
konventionel: saymaca, uzlamsal

Konvergenz: yneme
konvers: evriik
Konversion: evriim
Kookkurrenz: birliktelik
Koordination: ebamllk
koordinierter Satz: ebaml
tmce
Kopula: koa
Koreferenz: egnderim
Korps: btnce
Korrelat: balak
Korrelation: ballam
korrelativ: ballak
Kovarianz; edeiirlik
Kreativitat: yaratclk
Kultursprache: uygarlk dili
knstliche Spradte: yapay dil
kurz: ksa
Krze: ksalk
kurze Silbe: k^a seslem
Kurzwort: ksaltma
Kybernetik: gdmbilim
Labial: dudaksl
Labialassimilation: kk
nl uyumu
LabiaUtarmonie: kk nl
uyumu
y
Labialhiemn: i) dudaksl
lama, 2) dudaksllatrma
Labiodentah disil-dudaksl
Labiopalatal: dudaksl-damaksl
Labiovelar: dudaksl-artdamaksl
lang: uzun
Lnge: 1) sre, 2) uzunluk2
lange Silbe: uzun seslem
Langung: uzama
Laryngah grtlaksl
Laryngatisierung: 1) grtlaksllama 2) grtlaksllatrma
Lateral yannsz 7

Laut: ses1
Lautbildung: sesleme
Lautkette: sz zinciri
Lautlehre: sesbilgisi
Lautnmlarei: yansma
Lautrohr: ses yolu
Lautschrift: sesil yaz
Lautverseliiebung: nsz
deiimi
Lautversetzung: gme
LautwandeL ses deiimi
Lautwechseb 1) almama?
2) ses deiimi
lebende Sprache: yaayan dil
leblos: cansz2
Leerstelle: bo alan
Lehngut: 1) aktarm, 2) ak
tarma1
Lehnbersetzung: yknt
Leltmvori: aktarma2
Lenis: yumuak nsz
Lexem: szlkbirim
lexikalische Einheit: szlksel
birim
Lexikasierung: szlkselleme
Lexikographie: szlkbilgisi
Lexikohgie: szlkbilim
Lexikon: szlk
near: izgisel
Linearitt: izgisellik
Linguistik: dilbilim
liHguistisch: dilbilimsel
Lippenlaut: dudaksl
Lippenzahnlaut: disil-dudaks

Liquidae: akc
Literatursprache: yazn dili
Litotes: arksay
Lokaludverh: yer belirteci
Lokahprache: az
Lkativ: kalma durumu
Lokution: dzsz

Lschung: silme
markiert: belirtili
Masklinm: eril
Matrvcsatz: anatmce
mehrdeutig: okanlaml
Mehrdeutigkeit: okanlamllk
meliorativ: ykseltici
Melodie: ezgi
Mentalismu: anlklk
Merkmat 1) belirti2. 2) zellik
merktnallos: belirtisiz
merkmaltragend: belirtili
Metalepse: teleme
Metapher: eretileme
metaphoisch: eretilemeli
Metasprache: stdil
metasprachliche Funktion:
stdil ilevi
Metathese: gme
Metonynde: dzdeimece
metonynsch: dzdeimeceli
Metrik: lbilim
Metrum: l
mild: bouk
Minimalpaar: en kk ift
Mischsprache: karma dil
mittel: orta
modal: kipsel
Modaladverb: niteleme belir
teci
Modalisator: kipselletirici
ModaUsierung: kipselletirme
Modalitt: kiplik
Modeli rneke
Modifikator: deitirici
Modus: kip
Monem: anlambirim
Mono1mg(al)ismus: tekdillilik
Monophthongiemng: teknlleme
Monosemie: tekanlamllk

monosemisch: tekanaml
More: seslemalt
Morph: biim3
Morphent: biimbirim
Morphologie: biimbilim,

Neutmm: yansz
nicht-integriert: btnleme

mi
nicht-konsonantisch: nsz

olmayan

nicht-markiert: belirtisiz
morphologisch: biimbilimsel nicht-spitz: diyezlememi
nicht-tief: bemollememi
Morpho(pho)nemik: biim
nicht-vokalisch: nl olmayan
bilimsel sesbilim
Morpho(pho)nologie: biim niedriger Vokal: alak nl
bilimsel sesbilim
Nomen: ad
motviert: nedenli
Nomen agentis: eden ad
Motiviertheit: nedenlilik
Nominasierung: 1) adlama,
2)adlatrma
MouilUerung: 1) damaksl
lama* 2) damaksllatrma
Notmnatisierungssuffvc: admuilaterale Opposition:
latnc
okyanl kartlk
Nonnakatz: ad tmcesi
Multilingu(al)ismus: okNominalstamm: ad gvdesi
dillilik
Nonnahvurzel: ad kk
Mundart: az
Nominativ: yaln durum
Mundhhle: az boluu
Norm: kural1
Mundraunv az boluu
nortnativ: kuralc
Mttersprade: anadili
Notwendigkeiisform: gereklik

yapbilgisi

kipi
Nachricht: bildiri, ileti
Nachstellung: ilge
Namenkunde: zeladbilim
Nasal: genizsil
Nasalierung: 1) genizsilleme.

2) genizsilletirme
Nasenlaut: genizsil
Nationalsprache: ulusal dil
natrlicle Sprache: doal dil
Nebenbedeutung: yananlam
Nebenstz: yantmce
Negation: olumsuzluk
negativer Satz: olumsuz tmce
Neologisms: yeni szck
Neubildng: yeni szck
Neurolmguistik: sinirdil bi1im
Neutratisierung: yanszlama
nmtrallsierbare Opposition:

yanszlaabilir kartlk

Nukleus: ekirdek2
Nulbnorphem: sfr biim-

birim
Nullphonem: sfr sesbirim
Numerale: say ad
Numerus: say
Oberflchenstruktur: yzey

sel yap
Objekt: 1) nesne, 2) tmle
Objektsprache: knudil
obligatorische Transformation: zorunlu dnm
offer: ak
offmette Sprache: resmi dil
ffnung: 1) aklk. 2) alma
ffnungsgrad: aklk dere

cesi *
Onomasiologie: adbilim

Onomastik: zeladbilim
Onomatopie: yansma
Opposition: kartlk
Optativ: istek kipi
Orah azsl
Oratio obliqua: dolayl anla

perfektive Aktionsart: bitmi-

lik grn

Performans edim
Performativ: gerekletirici2
performativ: edimsel
Periphrase: dolaylama
tm
Perlokution: etkisz
Oratio recta: dolaysz anlatm Pernutation: 1) deii. 2) deitiri
Orclnung: dzen2, takm
Person: kii
Oronymie: da adlar bilimi
Personalendung: kii eki
Orthographie: yazm
Orthophonie: 1) sasyleyi, Personalpronomen: kii adl
Plaryngdb boazsl
2) szdzeltim
rtsadverb: yer belirteci
Pharyngalisierung: 1) boaz-

sllama. 2) boazsllatrma
phatische Funktum: iliki
Palatal damaksl
PalatalJarmonie: byk nl ilevi
Philologie: betikbilim
uyumu
Palatalisierung: 1) damaksl Piton: ses1
Phonation: sesleme
lama. 2) damaksllatrma
Panchronie: tmsrem
Phonem: sesbirim
Phnenutk: sesbirimbilim
panchronisch: tmsremli
Phonemik: sesbirimbilim
Paradigma: dizi, paradigma
Phonetik: sesbilgisi
Paradigmatik: dizi bilim
paradigmatisch: dizisel
phonetisch: 1) sesbilgisel.
2) sesil
paradigmatische Relation:
phonetisches Alpli ab et: sesil
dizisel bant
abece
Paraphrase: amlama
Paraphrasierungstransformat phonetische Transkription:
sesil evriyaz
ion : amlamak dnm
phonetische mschrift: sesil
Parataxe: yanak sralam
yaz
Parenthese: ayra
PJtonobgie: sesbilim
Paronomasie: sesbenzeimi
phonologisch: sesbilimsel
Paronymie: okarlk
plonologisch e Komponente:
Paronymon: okar
sesbilimsel bileen
Partikel: ilge
plonologisch e Transkription:
Partizip: orta
Passiv: 1) edilgen at. 2) edil sesbilimsel evriyaz
phrastisch: tmcesel
gen eylem
Platt: tara az
Pause: durak
Pleonasnus: sz uzatm
pejorativ: aalayc
Perfekt: belirli gemi zaman Plerem: dolubirim
Plosiv: patlamal
Plural: oul

P1uringu(al)ismus: ok-

dillilik
Poetik: yazmbilim
poetische Funktion: yazn

ilevi, yaznsal ilev


polysem: okanlaml
Polysemie: okanlamllk
Polysyndeton: okbalallk
polysynthetische Sprachen:

okbireimli diller
Possessiv: iyelik esi
Possessivsuffvc: iyelik eki
Postpaatal: artdamaksl
Postposition: ilge
Pradikat: yklem
Priidikation: yklemleme
Prfpc: nek
Pragmalnguistk: edimdil-

bilim
Pragmaik: edimbilim
pragmatische Komponente:

edimsel bileen
Prposition: ilge
Prcisens: imdiki zaman
prskriptiv: kuralc
Prsupposition: nvarsaym
Prterion: szamazlk
Prinzip des gereingsten
Aufivandes: en az aba ilkesi
privative Opposition: eksik-

eli kartlk
Produktionsregeln: yeniden

yazm kurallar
Produktivitt: retkenlik
prohibiiiv: yasaklayc
Projektionsregeb: izdm

kurallar
proktitisch: nesmk
Prolepse: nleme
Pronomen: adl
Pronominalisierung: 1) adl-

lama. 2) adllatrma
proportionelle Opposition:

orantl kartlk

Proposition: nerme1
Prosodenv brnbirim
Prosodie: 1) brn. 2) brn-

bilim
prosodisch: 1) brnsel 2) b-

rnbilimsel
prospektiv: ngrml
Prothese: ntreme
Psittakose: papaanlk
PsychoJinguistik: ruhdilbilim

Qualitcit: nitelik
quafikatives Beiwort: nitele

me sfat
Quantifikator: niceleyici
Quantitt: nicelik
quantative Lingu istik: nicel

dilbilim
Quantittsadverb: l belir

teci
Quantor: niceleyici
Rechtschreibung: yazm
Rede: 1) sylem, 2) sz
Redeerwhnung: dolayl an

latm
Redekunst: syleyim
Redensart: deyim
Redundanz: artkbilgi
Reduplikation: ikileme
Referent: nderge
referentiell: gndergesel
referentielle Funktion: gn-

derge ilevi, gsterim ilevi


Referenz: gnderim
Reflexiv: dnl at
reflexives Verb: dnl ey

lem
Reflexivierung: 1) dnl

leme. 2) dnlletirme
Refexivpronomen: dnl

adl
Regel: kural
regelmssig: kurall'
Regens: ynetici

Reibelaut: srtmeli
Reihe: sra
Rdm: uyak
rein: ar
Rekonstruktion: yeniden olu-

tumm
Rektion: ynetme
rekursiv: yinelemeli
R ela tio n bant
relativ: grece
Relativpronomen: ilgi adl
relevant: belirgin
Relevanz: belirginlik
Resonator: tnlatc
resultave Aktionsart: sonu

grn
Retroflex: stdamaksl
retrospektiv: artgrml
reziprokes Medium: ite at
reziprokes Verb: ite eylem
Rhema: yorum
Rhetorik: szbilim
Rhythmus: dizem
rckbezgliches Fnvort:

dnl adl
Rundung: yuvarlaklam
Sammelname: topluluk ad
SateUt: uydu
Satz: tmce
Satzanalyse: dilbilgisel
zmleme
Satzcussage: yklem
Satzgegenstand: zne
Satzglied: nerme2
Satzlehre: tmcebilim
Satzteil nerme2
Sauglaut: aklamak
SchanachaJtmung: yansma
Schaltsatz: aratmce
scharf: keskin
Schema: taslak

Schliessung: 1) kapallk.

2) kapanma
Schlssehvort: anahtar szck
Schnalzlaut: aklamak
Schnalzlautsprachm: akla

mak diller
Schrift: yaz
Schrifitsprache: yaz dili
Schwchung: silinme
Schwankung: dalgalanma
Schwund: ses dmesi
Segment: para
segmentdb parasal
Segmentierung: blmleme,

kesitleme
Seitenlaut: yannsz
Selektion: seme
S elektionsb eschrnkung:

seme kstlamas
Selektionsregebt: seme

kurallar
Sem: anlambirimcik
Semanalyse: anlambirimcik

zmlemesi
Semantem: kavrambirim
Semantik: anlambilim
semantisch: l) anlambilimsel.

2) anlamsal
semantisch e Komponente:

anlamsal bileen
semantisches Feld: anlamsal

alan
Semasiologie: kavrambilim
Semem: anlambirimcik demeti
Semiologie: gstergebilim
semiologisch : gstergebilimsel
Semiose: gstergesel ilev
Semiotik : gstergebilim
semiotisch: 1) gstergebil im

sel, 2) gstergesel
Semivokal: yarnl
S ender: verici
Sequenz: dizili
Sibilant: slkl

Signal: belirtke
Signifkant: gsteren
Signifkat gsterilen
Signifkation: anlamlama
Sibe: seslem
Silbenschichtung: seslem

yutumu
Silbenschrift: seslemsel yaz
silbisch : seslemsel
Simplex: yaln szck
Singuar: tekil
Sinn : anlam
Situation: durum2
Solzismus: szdizimsel

yadsnlk
Sonant: selenli
Sondersprache: 1) az,

2) zel dil
Sonorisierung: titreimlile-

me, tmlleme
Sonoritat: titreimlilik. tm
llk
Soziolekt: topluluk dili
Soziotinguistik: toplumdilbilim
Spannung : gerilme
Spezialisierung: zelleme
Spirans: szc
Spirantisierung: szclama
spitz: diyezlemi
Sprachatlas: dil atlas
Sprache: 1) dil, 2) dilyetisi
Sprachebene: dil dzeyi
Sprachfhigkelt: dilyetisi
Sprachfamilie: dil ailesi
Sprachgebrmch: kullanm
Sprachgemeinschaft: dilsel
topluluk
Sprachgeographie: dilbilimsel
corafya, uzamsal dilbilim
Sprachgruppe: dil bei
Sprachkarte: dil haritas
sprachch: dilsel

Sprachkonomie: dilsel

tutumluluk
Sprachrevolution: dil devrimi
Sprachwissenschaft: dilbilim
Sprechakt: sz edimi
Sprechapparat: ses aygt
Sprechen: 1) konuma. 2) sz
Sprecher: konuucu
Sprechorgane: ses rgenleri
Sprechtakt: dizem
Stamm: gvde

Stamnmort: kken1
Standardsprache: lnl dil
statisch: dural
statische Spraclmissenschaft:

dural dilbilim
Stil: biem, deyi
Stilistik: biembilim, deyi

bilim
Stimme: ses2
stimmhaft: titreimli, tml
Stimmlippenverschluss: grt

lak vuruu
stimndos: titreimsiz, tmsz
Stimmverstrkuhg: yeinlik
Stimulus: uyaran
Stoff: tz
Stofftame: somut ad
Strung: grlt
Stratifkationsgrammatik: kat

mansal dilbilgisi
Struktur: yap
Strukturatismus: yapsalclk
strukturast: yapsalc
strukture: yapsal
strukturee Linguistik: yap

sal dilbilim
Subjekt: zne
Subjunktiv: isteme kipi
Subkategorie: altulam
Sublativus: ykselme durumu
Subordination: bamlanma
Substantiv: ad

Substanz: tz
Substiiution: deitirim2, or
natma

Substrat: altkatman
Suffvc: sonek
uffbc des Kasus: tak
Superessivus: stndelik du

Synthematik: birlekebilim
Synthese: bireim
synthesch: bireimli
synthetische Sprachen: bire
imli diller

System: dizge
systemisch: dizgesel

rumu

Superlativ: stnlk derecesi


Superstrat: stkatman
suprasegmental: parast
Syllabierung: seslemleme
Syttemma: dizimbirim
Syllepse. iftleme
Symbol: simge
symbolisch: simgesel
Synresis: birlenme
Synchronie: esrem, esremlilik

synchronisch: esremli
synchronische Sprachwissenschaft: esremli
dilbilim

Synekdoche: kapsamlay
Synkope: ises dmesi
Synkretismus: ayrmszlama
synonym: eanlaml
Synonymie: eanlamllk
Syntagma: dizim, sentagma
Syntagmatk: dizimbilim
syntagmatisch: dizimsel
syntagmatisch e Analyse:
dizimsel zmleme

syntagmatisch e Markierurig:
dizimsel belirtici

syntagmatische Relation:
dizimsel bant

syntaktisck: 1) szdizimsel,
2) tmcebilimsel

syntaktisch e Komponente:
szdizimsel bileen

Syntax: 1) szdizim.
2) tmcebilim

Synthenv birlekebirim

Tagmem: dizilimbirim
Tagmemik: dizilimbilim
Takt: dizem
Tautologie: esz
Taxem: dzenbirim
Taxonomie: snflandrma
taxonomisch: smflandrmac
Temporaladverb: zaman be
lirteci

Tempus: zaman
Terminativus: var durumu
Terminologie: 1) terimbilim,
2) terimce

Terminus: terim
Text: belik
Textnguisk: betiksel
dilbilim

Thema: konu
tief: bemollemi
Tiefenstruktur: derin yap
tiefer Vokal alak nl
Tilgung: silme
Ton: titrem
Tonem: titrembirim
Tonhhe: ykseklik
Tonstrke: yeinlik
Topikalisierung: konulatnm
Toponymie: yer adlar bilimi
tote Sprach e: l dil
Transformation: 1) dn
trm, 2) dnm

Transformationalismus:
dnmclk

Transformationalist: dn
mc

transformationell: dnm-

sel

transformationelle Komponente: dniimsel bileen


Transformationsgranvnatik:

dnmsel dilbilgisi
Transformationsteik dn

msel bileen
transitiv: geili
Transkription: evriyaz
Translation: aktarma3
Translativ: 1) aktarc, 2) olu
durumu
Transitierction: yaza evrisi
transphrastisch: tmcetesi
Tropus: deimece
Typologie: tipbilimsel snf
landrma
bersetzung: eviri
bersetzungswissenschaft:

eviribilim

Umformung: l) dntrm.

2) dnm

Umgangssprache: gndelik

dil

Umgebung: evre
Umkehrung: devriklik
Umlaut: tn deiimi
Umschreibung: amlama
Umstandswort: belirte
unabhangiger Satz: bamsz

tmce

unetenmt: engelsiz
ungerundeter Vokal dz nl
ungespannt: gevek
Uni1ingu(al)ismus: tekdillilik
Universaen: tmeller
unmittelbare Konstituente:

dolaysz kurucu
unmotmert: nedensiz
unpersnlich: kiisiz
unregelmassig: sapkn,

kuralsz

unverndertich: deiimsiz
Ursprache: anadil
Uvular: kkdil nsz
Valenz: birleim deeri
Variable: deiken
Variante: deike
Variation: deikenlik
Velar: artdamaksl
Verb: eylem
Verbaffigierungstransformation: eksel dnm
Verbalabstraktum: eylemden

treme biim

verbaler Satz: eylem tmcesi


Verbaktamm: eylem gvdesi
Verbabvurzel: eylem kk
verbum: eylem
Verbum Duravum: srerlik

eylemi
Verbum Pradikativum: ek-

eylem

unbelebtes (Genus): cansz1


Verbum Substantivum: ekunbestimmt: belgisiz, belirsiz1 eylem
unbestnmtes Adjektiv: bel
Verdoppehng: ikileme
gisiz sfat
Verfiigbarkeit: kullanla
unbestimmtes Behvort: bel
bilirlik
gisiz sfat
Vergangenheit: gemi zaman
unbestimmtes Fiirwort: bel
Vergleich: karlatrma1
gisiz adl
vergleichende Grammatik:
unbestimntes Pronomen: bel karlatrmal dilbilgisi
gisiz adl
vergrssernd: byltmeli
unbestimmte Vergangenh eit: Vergrsserungssuffvc: byt

belirsiz gemi zaman

me eki

seslem

Verkettung: zincirlenme
Verkleinerungssuffvc: klt

unbetonte Silbe: vurgusuz


undeklinierbar: ekimsiz

me eki

Verlust der Stimmhaftigkeit:

titreimsizi eme, tm
szleme
Verneinung: olumsuzluk
Verneinngspartikel: olum
suzluk esi

Verschluss:

1) kapallk.

Wortironisiemng: kartlama
Wortschatz: szck daarc.

szlk2
Wortspiel nde
Wurzel: 1) kk, 2) kken1
1Vurzelsprachen: tekseslemli

diller

2) kapant

Verschlussdaer: duralama
Verschlusslaut: 1) d patla
mal. 2) kapantl

Verschmelzung: karm
Versmass: l
Verstndchkeit: anlala
bilirlik

Verstummen: silinme
vemandte Sprachen: akraba
diller

Zahladjektiv: say sfat


Zahhvort: say ad
Zahnlaut: disil
Zeichen: gsterge
Zehchensetzung: noktalama
Zeicherkrzjung: ksaltma1
Zeigefimort: gsterme adl
Zeitadvedb: zaman belirteci
Zeitform: zaman
Zeitwort: eylem
Zerebrah Ustdamaksl
Zeugma: ilikilendirme
Zielsprache: erek dil
Zischlaut: hrtl
Zitterlaut: titrek
zusammengesetzjter Satz: bile

Vibrant: titrek
Vokal nl1
Vokaiarmonie: nl uyumu
Vokalislerung: nlleme
vokasch: nl2
Vokativ: seslenme durumu
Volksetymologie: kken yak ik tmce
trma, halk kkenbilimi, yer
liletirme
Vollverschlusslaut: kapantl
vorder: ince, n
Vorderpalatal: ndamaksl
Vorgang: olu

zusammengesetzjtes Tempus:

bileik zaman
zusammengesetzjtes Wort: bi

leik szck
Zusanunensetzung: 1) bile

tirme, 2) tamlama

Zusammenziehung: derilme
Wandeh 1) deiim !.2) evrim Zweideutigkeit: ikzleme
weicher Konsonant: yumuak Zvveisprachigkeit: ikidillilik
nsz
zweite Gliederung: ikinci

IVettentheorie: dalga kuram


Wert: deer
IVergkeit: birleim deeri
Wissenschafissprach e: bilim
dili

IVohlklang: uyum1,2
Wort: szck
IVortart: szck tr
Wortbildung: szck yapm
IVortfamiUe: szck ailesi
IVortfeld: szlksel alan
IVortfugung: kurulu
Wrterbudt: szlk1

eklemlilik
Zwischenstruktur: arayap

FRANSIZCA-TRKE DZN
aberrant: sapkn
abessif: yokluk durumu
ablaf: kma durumu
abreviation: ksaltma2
absolu: salt
absopon: yutulma
abstraction: soyutlama
accent: ive
accent d'intensite: vurgu
accent dynamique: vurgu
accentuation: vurgulama
accentueme: vurgubirim
acceptabite: geerlik
acceptable: geerli
accord: uyum3
accusatif: belirtme durumu
actant: eyleyen
aete deparole: sz edimi
actuasateur: gerekletirici1
actuasation: 1) gerekleme.
2) gerekletirme

addition: ) ekleme, 2) katma


adequation: uyarlk
adessif: yaknlk durumu
adjectif: sfat
adjectifdenonstratif:
gsterme sfat

adjectifdeterminatif: belirtme
sfat

adjectifindefni: belgisiz sfat


adjectifinterrogatif: soru sfat
adjectifnumerah say sfat
adjectifqualifcatif: niteleme

adjectivisation: 1) sfatlama,
2) sfatlatrma

adjoint: eklenti
adoucissement: yumuama
adstrat: yankatman
adverbe: belirte
adverbe de lieu: yer belirteci
adverbe de maniere: niteleme
belirteci

adverbe demonstratif: gs
terme belirteci

adverbe de quantiie: l
belirteci

adverbe de temps: zaman


belirteci

adverbe interrogatif: soru


belirteci

adverbialisateur: belirteletirici

adverbiatisation: 1) belirteleme, 2) belirteletirme

affirmation: olumluluk
ajffbce: ek
affvce deformation: yapm eki
ajfricpee: yarkapantl
agent: eden
aggluttaon: 1) bitiim,
2) bitime

agrammaticaUte: dilbilgisel
aykrlk

agrammatisme: dilbilgisiyitimi

aigu: tiz
aire: alan1
sfat
adjectivalisation: 1) sfatlama, alexie: okumayitimi
algorithme: ilemsel sre
2) sfatlatrma
allatif: yneli durumu
adjectiyateur: sfatlatrc
allegorie: yerine
adjectivdiion: 1) sfatlama.
alliteration: ses yinelemesi
2) sfatlatrma
aographe: yazsal deike
adjectivisateur: sfatlatrc

anaptyxe: sestrem
anastrophe: devrikleme
allongement: uzama
anime: canl2
allophone: sesbirimsel deike anime (genre): canl1
aUotone: titremsel deike
anontal: aykr
allusion: antrma
anomatie: aykrlk1
alphabet: abece, alfabe
anomastes: ykrlklar
alphabetphonetique: sesil
antecedent: ncl
abece
anterieur: ince, n
alphabetphonetique
anthroponymie: kii adlar bi
International: uluslararas
limi
sesil abece
antidpation: nceleme
alternance: almama
antimentalisme: karanlkaernance vocaique: nl
lk
almamas
antiphrase: kartlama
alveolaire: diyuvasl
antithese: kartlam
alveopalatale: diyuvasl antonomase: adsayma
damaksl
antonyme: kartanlaml
amalgame: karm
antonymie: kartanlamllk
ambigu: belirsiz2
aoriste: geni zaman
ambigute: belirsizlik
aperture: aklk derecesi
amphibologie: ikizleme
aphasie: szyitimi
amuissement: silinme
apherese: nses dmesi
anacoluthe: caymaca
apicale: dil ucu nsz
anagramme: evrikleme
apocope: sonses dmesi
analogie: rnekseme
apophonie: nl almamas
analogistes: meksemeciler
aposiopese: kesinti
analyse: zmleme
apostrophe: seslenim, ynenanayse componentielle: bile
me
en zmlemesi
appareilphonatoire: ses aygt
analyse de discours: sylem
appareil vocah ses aygt
zmlemesi
apposition: kountu
analyse distributionnelle:
arbitraire (a): buyrultusallk,

aUomorphe: biimbirimsel
deike

dalmsal zmleme

analyse du contenu: ierik


zmlemesi

nedensizlik

arbitraire (s): buyrultusal, ne


densiz

analyse grammaticale: dilbil arbre: aa


gisel zmleme
archaiisme: eskil biim, eskilanalyse sendque: anlambirim lik
cik zmlemesi
archilexeme: stszlkbirim
analyse syntagmadque: di
archimoneme: stanlambirim
zimsel zmleme
archiphonhne: stsesbirini
analytique: zmleyici
archisememe: stanlambirimanaphore: yinelem
cik demeti

argot: argo
argment: deini
arrondissement: yuvarlakla

autonome: bamsz
autonymie: zadllk
axiologie: deerbilim

ma

article: tanmlk
articulaieur: eklemleyici
articulation: 1) eklemleme,
2) eklemlenme. 3) eklemlilik

articule: eklemli
aspect: grn
aspect accompli: bitmilik
. grn

aspect duratif: srerlik gr


n

aspect imperfectif: bitmemi


lik grn

barbarisme: biimbilimsel

yadsmlk
base\ taban
bemolise: bemollemi
bilabiale: iftdudaksl
bilinguisme: ikidillilik
binaire: ikili binarisme: ikicilik
bloque: engelli
bref: ksa
brievete: ksalk
bruit: grlt

aspect inaccompli: bitme


mitik grn

aspect ingressif: balang


grn

aspect non-accompli: bitme


mitik grn

aspect parfait: bitmilik


grn

aspect perfectif: bitmilik


grn

aspect resultatif: sonu gr


n

aspiree: soluklu
assertion: nesrm
assimilation: benzeim
assimilation labiale: kk
nl uyumu

j associaf: armsal
assomptif: varsayml
assonance: yarm uyak
assourdissement: titreimsizleme, tmszleme
asyndete: kopukluk
atemporeh srem d
atlas nguistique: dil atlas
auditeur: dinleyici
augmentatif(a): byltme eki
augmentatif(s): byltmeli

cacophonie: kakma
cacuminale: stdamaksl
calembour: nde
calque: yknt
canal: oluk
canal vocal ses yolu
carte linguistique: dil haritas
cas: durum1
case vide: bo alan
catachrese: kaydrma
cataphore: nyinelem
categorie: ulam
categorieh ulamsal
cavite buccale: az boluu
eneme: bobirim
cerebrale: stdamaksl
chatneparlee: sz zinciri
champ: alan2
champ associaf: armsal

alan
champ conceptueb kavramsal

alan
champ lexicah szlksel alan
champ noiionnel kavramsal

alan
champ semantique: anlamsal

alan

changemmt: deiim1
changementphonetique: ses

deiimi
changemmt semantique:

anlam deiimi
chenalvocal ses yolu
chobc: seme
chroneme: srebirim
chuintcute: hrtl
chute: ses dmesi
circonstant: tmleyen
claquanie: aklamal
claquement: aklamal
classe: snf
classeme: smfbirim
classifcaon: snflandrma
clic : aklamal
coalescence: derilme
code: dzg
coherence: tutarllk
cohesion: uyumluluk
collocaor: edizimlilik
combinaison: birleim
comitatif: birliktelik durumu
conmentaire: yorum
cotrmunaute linguistique:

dilsel topluluk
comnmnication: l) bildirim,

iletim 2) bildiriim, iletiim


conmutation: 1) deiim2,
2) deitirim1
conpcct: youn
comparaison: karlatrma
comparatif: 1) artklk dere
cesi. 2) karlatrmal
comparatisme: karlatrmaclk
comparatiste: karlatrmac
comparativiste: karlatrmac
compare: karlatrmal
compabite: badama
compable: badak
competence: edin
compUment: tmle

coMplement direct: dolaysz

tmle, nesne
complement d'objet direct:

nesne
complement indirect: dolayl

tmle
composant: bileen
composante: bileen
composante categorielle:

ulamsal bileen
composante phoriologique:

sesbilimsel bileen
composante pragmatique:

edimsel bileen
composante semantique:

anlamsal bileen
composante syntaxique: sz-

dizimsel bileen
composante
transformationnee: dn-

msel bileen
compose: bileik szck
composition: biletirme
comprehension: ilem
concatenatkm: zincirlenme
concept: kavram
concordance: 1) balaml

dizin, 2) uygunluk
cnduit vocal: ses yolu
confvce: saltek
confcation: saltekleme
conjoint (a): bitike
conjonction: 1) bala,

2) birletirme

conjugaison: eylem ekimi.

ekim2
connecteur: bantlayan
connexion: bantlama
connexite: yakmhjc___...
connotation: yananlam
consonante: selensiz
consonantique: nsz (s)
consonne: nsz (a)

consonne douce: yumuak

defmition: tanm
deictique: gsterici
consonne forte: sert nsz
debcis: gsterim
consonne geminee: ikiz nsz delahiaUsation: dzleme
constatif: betimleyicL gzlem- delatif: ini durumu
leyici
delimitation: snrlandrma
constituant: kurucu
demarcatif: snrlayc
constituant immediai: dolaysz denominal: addan treme

nsz

kurucu

constriction: daralt
constrictive: daraltl!
construction: kurulu
contamination: bulama
contenu: ierik
contexte: balam
continu: srekli
contraction: derilme
contraire: kart
contraste: aykrlk2
contrastif: kartsal
convention: uzlam
conventionnel: saymaca,

uzlamsal
convergence: yneme
converse: evriik
conversion: evriim
cooccurrence: birliktelik
coordination: ebamllk
copule: koa
coreference: egnderim
corpus: btnce
correlat: balak
correlatif: ballak
correlation: ballam
coup de glotte: grtlak vuruu
covariance: edeiirlik
creativite: yaratclk
cybernetique: gdmbilim
datif: ynelme durumu
declinaison: ad ekimi, ekim1
decodage: zme
defectif: eksikli
defini: belgili, belirli

biim
denominatif: addan treme

biim
denotation: dzarilam
dentale: disil
dentilabiale: disil-dudaksl
dependance: bamllk
dependant: baml
dependant du contexte: bala

ma bal
deplacement semantique: an

lam kaymas
derivation: tretme
derive: trev
desarrondissement: dzleme
descriptif: betimsel, betimle-

meli
description: betimleme
descriptivisme: betimleyicilik
desideratif: dilek-koul kipi
desinence: ekim eki
desinence personnee: kii eki
destinataire: gnderilen
destinateur: gnderen
detente: geveme
determinant: belirleyen, tam

layan
determination: belirleme1,2
determine: belirlenen, tam

lanan
deuxieme articulation: ikinci

eklemlilik
deverbal: eylemden treme

biim
deverbatif: eylemden treme

biim

devoisement: titreimsizleme. ecart: sapma


tmszleme
economie du langage: dilsel
tutumluluk
diachronie: artsrem
ecriture: yaz
diarhronique: artsremli
dialecte: lehe
ecriture ideographique: kav
ramsal yaz
dialectologie: lehebilim
ecriturephonetique: sesil
dictior: syleyim
yaz
dictionnaire: szlk1
ecriture pictographique:
dierese: ikilenme
grntsel yaz
diese: diyezlemi
ecriture syabique: seslemsel
differenciation: ayrmlama
yaz
differentiel ayrmsal
effacement: silme
diffus: dank
elatif: k durumu
diglossie: ikidillilik
element: e
diminutif: kltmeli
diphtongaison: ikili nlleme elision: sonnl silinmesi
eipse: eksilti
diphtongue: ikili nl
elliptique: eksiltili
discontinu: 1) sreksiz,
embotement: yerleim
2) kesintili
emetteur: verici
dlscontinuiie: kesintililik
emphase: tumturak
discours: sylem
emploi: kullanm
discours direct: dolaysz
emprunt: 1) aktarm.
anlatm
2) aktarma1
discours indirect: dolayl
enallage: deiikleme
anlatm
enchssement: yerleme
discret: ayrk
disponihilite: kullanlabilirlik enclitique: sonasnk
encodage: dzgleme
dissimilation: ayrlm
endocentrique: izeksel
distinctif: ayrc
enonce: szce
distribution: dalm
distribution complementaire: enonciation: szceleme
environnement: evre
btnleyici dalm
epenthese: itreme
distribution (n)alisme: dalmclk
epithese: sontreme
distribution(n)aliste: dalimci epithete: belge, sanlk
equatif: eitlik derecesi
distributionneL' dalmsal
equivalence: edeerlik
dorsale: dil st nsz
ergatif: eden durumu
double articulation: ift eklemlilik
essif: koul durumu
doublet: eil
ethnolinguistique: budundilbilim
duel: ikil
etymologie: kkenbilim
duree: sre
dynamique: devimsel

etymologie populaire: kken


yaktrma, halk kkenbilimi,
yerliletirme
etymon: kken2
euphemisme: rtmece
euphonie: akma
evoktif: evrimsel
evolution: evrim
exocentrique: dzeksel
expansion: yaylm
expiration: soluk verme
expletif: dolgu
explosion: d patlama
explosive: d patlamal
expressif: aniatmsal
expression: anlatm
extension: kaplam
extensin semantique: anlam
genilemesi
extra-linguistique: 1) dil d,
2) dilbilift d

fonctionnalisme: ilevselcilik.
grevselcilik

fonctionnaste: ilevseli.'
grevselci

fonctionnel ilevsel, grevse!


fonction phatique: iliki ilevi
fonction poetique: yazn ilevi
yaznsal ilev

fonction referentielle:

gnderge ilevi, gsterim


ilevi
formatisation: biimselletir
me
fornalisme: biimcilik
formant: 1) biimlendirici,
2) oluturucu
formation de mots: szck
yapm
forme: biim1,2
forme libre: bamsz biim
forme liee: baml biim
formel: biimsel
famille de langues: dil ailesi frequence: sklk
famille de mots: szck ailesi fricative: srtmeli
fusion: kaynama
feminin: diil
futur: gelecek zaman
ferme: kapal
fermeture: 1) kapallk.
geminaiion: ikileme
2) kapanma
generalisation: genelleme
figre: 1) beti, 2) deimece
gmeratif: retici
figre: deimeceli
genitif: tamlayan durumu
flexion: bkn
genre: cins
fluctuaon: dalgalanma
geographie linguistique: dil
focalisation: odaklama
bilimsel corafya, uzamsal
focus: odak
dilbilim
fonction: ilev, grev
gerondif: ula
foncon appeative: ar
glossematique: glosematik
ilevi
fonction conative: ar ilevi glosseme: dilbirim
fonction culmmative: ycelim glottale: grtlaksl
glottochronologie: dil tarihleilevi
fonction expressive: anlatm- mesi
grammaire: dilbilgisi
sallk ilevi
grammaire comparee: kar
fonction metalinguistique:
latrmal dilbilgisi
stdil ilevi

homographe: eyazml
homographie: eyazmllk
grammaire des dependances: homonyme: eadl
bamsal dilbilgisi
homonymie: eadllk
grammaire formee: biimsel homophone: esesli
dilbilgisi
homophonie: eseslilik
grammaire generale: genel
hydronymie: akarsu adlan
granvnaire des cas: durum

dilbilgisi

dilbilgisi

bilimi

grammaire generative: retici hypaage: deileme


dilbilgisi
hyperbate: ar devriklik
grammaire generative trans- hyperbole: abartma
formaonnelle: retici- dn- hyperonyme: stanlaml
msel dilbilgisi
hyperonymie: stanlamllk
grammaire stratif cationn elle. hypocoristique: okamal
katmansal dilbilgisi
hyponyme: altanlaml
grammaire
hyponymie: altanlamllk
transformationnee: dnhypotaxe: ballk
msel dilbilgisi
hypothetique: varsayml
grammaticat dilbilgisel
grammatiealisation: dilbilgi icone: grntsel gsterge

selleme

Identification: belirleme3
idiolecte: bireysel dil
illatif: giri durumu
iocution: edimsz
immanence: ikinlik
immanent: ikin
immotive: nedensiz
imperatif: buyrum kipi
impersonnel: kiisiz
implosion: i patlama
hapaxepie: seslem yutumu
implosive: i patlamal
haplologie: seslem yutumu
inanime: cansz2
harmonie: uyum1,2
inanime (genre): cansz1
harmonie consonantique:
inchoatif: balamal
nsz uyumu
incise: aratmce
harmonie labiale: kk nl
incompatibilite: badamazlk
uyumu
indeclinable: ekimsiz
harmoniepalatale: byk nl
indefni: belgisiz, belirsiz1
uyumu
independant du contexte:
harmonie vocalique: nl
grammaticalite: dilbilgisellik
grammeme: dilbilgisibirim
grapheme: yazbirim
grave: pes
groupe: bek
groupe de langues: dil bei
groupe determinatif: tamlama
gutturale: boazsl

uyumu
hauteur: ykseklik
hiatus: nl boluu
historique: tarihsel

balamdan bamsz

index: dizin
indicateur syntagmatique:

dizimsel belirtici
indicatif: bildirme kipi

indice: l) belirti1, 2) belirtici


inessif: iindelik durumu
infinitif: eylemlik
infvce: iek
inflexion voca!ique: tn

deiimi
informateur: denek
information: bilgi
inherent: isel
instrumental ara durumu
integration: btnleme
irtegre: btnlemi
intelgibilite: anlalabilirlik
intensif: pekitirmeli
intension: ilem
intensite: yeinlik
interdentale: peltek disil
interference: giriim
interjection: nlem
interpretable: yorumlanabilir
interpretation: yorumlama
intervocaIique: nlleraras
intonation: titremleme
intoneme: titremlemebirim
intransitif: geisiz
invariable: deiimsiz
inversion: devriklik
irregulier: kuralsz
isolable: yaltlabilir
isomorphe: ebiimli
isomorphisme: ebiimlilik
isotopie: yerdelik
iteratif: yinelemesel
joiniure: kavak
jorictif: balayc
jonction: balama
joncture: kavak
labiale: dudaksl
labiasation: l) dudaksl

lama; 2) dudaksllatrma
labiodentale: disil-dudaksl

lahiopalatale: dudaksldamaksl
labiovelaire: dudakslartdamaksl
lche: gevek
langage: i) dil, 2) dilyetisi
langage enfantin: ocuk dili
langage objet: konudil
langage scientifique: bilim dili
langagier: dilsel
langue: dil
langue artifcielle: yapay dil
langue dble: erek dil
langue commune: ortak dil
langue courante: gndelik dil
langue d'arnvee: erek dil
langue de civilisation: uygar
lk dili
langue de depart: kaynak dil
langue de specialite: zel dil
langue ecrite: yaz dili
langue litteraire: yazn dili
langue matemelle: anadili
langue mere: anadil
langue mvcte: karma dil
langue morte: l dil
langue nationale: ulusal dil
langue naturelle: doal dil
langue objet: konudil
langue offcieUe: resmi dil
langue orale: szl dil. konu
ma dili
langueparlee: szl dil?
konuma dili
langues clics: aklamal
diller
langues agglutinantes: biti- ;
imli diller, balantl diller,
bitiken diller
langues amalgamantes: kay
natrc diller
langues analogues: kalpl
diller
/

langues analytiques: zm

leyici diller
langues aionques: tekses-

iemli diller

linguistique (s): 1) dilbilimsel.

2) dilsel
linguistique appliquee: uygu

lamal dilbilim

languesflexionnelles: bknl linguistique comparave:

diller
langues formatives: biim-

leyici diller
langues incorporantes: gv-

deleyici diller
langues inversives: tersinir

diller
langues isolantes: ayrkan

diller
languesjuxtaposantes: sra

layc diller
langues monosyllabiques:

tekseslemli diller
langue source: kaynak dil
langues parentes: akraba diller
langue speciale: zel dil
langues polysynthetiques:

okbireimli diller.
langues synthetiques: bire

imli diller
langue Standard: lnl dil
langue vivante: yaayan dil
laryngale: grtlaksl
laryngalisation: 1) grtlaksl-

Jama, 2) grtlaksllatrma
laterale: yannsz
lettre: yaza
lexeme: szlkbirim
lexicaUsation: szlkselleme
lexicographie: szlkbilgisi
lexicologie: szlkbilim
lexie: szlksel birim
lexique: szlk
liaison: ulama
ligne d'isoglosse: edillilik

izgisi
lineaire: izgisel
nearite: izgisellik.
linguistique (a): dilbilim

karlatrmal dilbilim
linguistique contrastive:

kartsal dilbilim
linguistique descriptive:

betimsel dilbilim
nguistique diachronique:

artsremli dilbilim
linguistique differentielle:

ayrmsal dilbilim
linguistique distrib utionn elle:

dalmsal dilbilim
linguistique evolutive: evrim

sel dilbilim
tinguistiquefonctionnee:

ilevsel dilbilim, grevsel


dilbilim
tinguistiquegenerale: genel
dilbilim
linguistique historique: tarih
sel dilbilim
linguistique quanttative: nicel
dilbilim
linguistique statique: dural
dilbilim
linguistique structurale: yap
sal dilbilim
nguistique synchronique:

esremli dilbilim
nguistique textue11e: betiksel

dilbilim
liquide: akc
litote: arksay
locaf: kalma durumu
locuteur: konuucu
locuteur-auditeur ideal lk

sel konuucu-dinleyici
locution: 1) deyim, 2) dzsz
long: uzun
longueur: uzunluk

marque: belirti2
marque: belirtili
marqueur syntagmatique:
dizimsel belirtici

masculin: eril
mat: bouk
melioratif: ykseltici
melodie: ezgi
mentalisme: anlklk
message: bildiri, ileti
metalangage: stdil
metalangue: stdil
metdkpse: teleme
metaphore: eretileme
metaphorique: eretilemeli
metathese: gme
metonymie: dzdeimece
metonymique: dzdeimeceli
metre: l
metrique: lbilim
modal: kipsel
modalisateur: kipselletirici
modalisaon: kipselletirme
modalite: kiplik
mode:kvp
mode d'articulation: eklem
leme biimi

modele: rneke
modificateur: deitirici
moneme: anlambirim
monolinguisme: tekdillilik
monophtongaison: teknlleme

monosemie: tekanlamllk
monosemique: tekanlaml
more: seslemalt
morphe: biim3
morpheme: biimbirim
morpheme zero: sfr biim
birim

morphologie: biimbilim.
yapbilgisi

morphologique: biimbilimsel

morpho(pho)nologie: biim
bilimsel sesbilim

mot: szck
motele: anahtar szck
mot compose: bileik szck
motd'emprunt: aktarma2
motivation: nedeni ilik
motive: nedenli
mot simple: yaln szck
moillure: 1) damaksllama,
2.) damaksllatrma

moyen: orta
moyen reciproque: ite at
multilinguisme: okdillilik
mutation consonantique: n
sz deiim

nasale: geniszil
nasalisation: 1) genizsilleme,
2) genizsilletirme

necessitatif: gereklik kipi


negation: olumsuzluk
neogrammairiens: yenidilbilgiciler

neologisme: yeni szck


neuroUnguistique: sinirdilbilim

neutralisation: yanszlama
neutre: yansz
niveau: dzey
niveau de lemgue: dil dzeyi
noeud: dm
nonv ad
nom abstrait: soyut ad
nombre: say
nom collectif: topluluk ad
nom commun: tr ad, cins ad
nom concret: somut ad
nom d'agent: eden ad
nom de nombre: say ad
nominasateur: adlatrc
nominalisation: 1) adlama,
2) adlatrma

nominatif: yaln.durum

nomination: adlandrma
nom propre: zel ad
nortranime: cansz2
non-bemotise: bemollememi
non-bloque: engelsiz
non-consonantique: nsz

olmayan
non-diese: diyezlememi
non-integre: btnlememi
non-marque: belirtisiz
hon-vocatique: nl olmayan
non-voise: titreimsiz, lmsz
normatif: kuralc
norme: kural1
notion: kavram
noyau: ekirdek1
nucleus: ekirdek2

orale: azsl
ordre: dzen, takm
ordre de proces: kln
organes de la parole: ses

rgenleri.
oronymie: da adlar bilimi
orthographe: yazm
orthophonie: 1) sasyleyi,

2) szdzeltim
ouvert: ak
ouverture: 1) aklk, 2) alma
paire minimale: en kk ift
palatale: damaksl
palatalisation: 1) damaksl

lama, 2) damaksllatrma

pandtronie: tmsrem
panchronique: tmsremli
paradigmatique (a): dizibilim
objet: nesne
paradigmatiqe (s): dizisel
occlusion: kapant
paradigme: dizi, paradigma
occlusive: kapantl
paraphrase: amlama
onomasiologie: adbilim
parataxe: yanak sralam
onomastique: zeladbilim
parenthese: ayra
onomtopee: yansma
parenthetisation: ayralama
opposition: kartlk
opposition bilaterale: ikiyanl parler: az
parole: 1) konuma, 2) sz
kartlk
paronomase: sesbenzeimi
opposition binaire: ikili
kartlk
paronyme: okar
opposition constante: srekli paronymie: okarlk
kartlk
participe: orta
opposition eqipollente: epartimle: ilge
eli kartlk
particule de negation: olum
opposition isolee: tekil
suzluk esi
kartlk
partimle interrogative: soru
opposition muitilaterale: ok- eki
yanl kartlk
partie du discours: szck tr
opposition neutralisable: yan- passe: gemi zaman
szlaabilir kartlk passe defini: belirli gemi
opposition privative: eksikzaman
eli kartlk
passe indefni: belirsiz gemi
opposition proportionnelle:
zaman
orantl kartlk
passe indetermine: belirsiz
optatif: istek kipi
gemi zaman

passe simple: belirli gemi

zaman
pctois: tara az
patise: durak
pejoratif: aalayc
performance: edim
performatif: edimsek gerek

letirici2
periphrase: dolaylama
perlocution : etki sz
permutation: 1) deiL

2) deitiri
personne: kii
perdnence: belirginlik
pertinent: belirgin
pharyngale: boazsl
pharyngasaiion: 1) boazsllama, 2) boazsllatrma
p/eme: sesbirimcik
phememe: sesbirimcik demeti
philologie: betikbilim
phonation: sesleme
phone: ses
phonematique: sesbirimbilim
phoneme: sesbirim
phonemefin a l sonses
phoneme initial nses
phonene interieur: ises
phoneme zero: sfr sesbirim
phonetique (a): sesbilgisi
phonetu/ue (s): l) sesbilgisel,
2) sesil
phonoogie: sesbilim
phonologie generative: retici
sesbilim
p]onologique: sesbilimsel
phrase: tmce
phrase affrmave: olumlu
tmce
phrase composee: bileik
tmce
phrase constituante: kurucu
tmce

phrase cleclarative: bildirme

tmcesi
phrase derivee: tremi tmce
phrase enoncative: bildirme

tmcesi
phrase exclamative: nlem

tmcesi
phrase imperative: buyrum

tmcesi
phrase interjective: nlem

tmcesi
phrase interrogative: soru

tmcesi
phrase matrce: anatmce
phrase negative: olumsuz

tmce
phrase nominale: ad tmcesi
phrase noyau: ekirdek tmce
phrase nucleaire: ekirdek

tmce
phrase simple: yaln tmce
phrase verbale: eylem tmcesi
phratique: tmcesel
pleonasme: sz uzatm
plereme: dolubirim
plosive: patlamal
phriel: oul
phrUinguisme: okdillilik
poetique: yazmbilim
point d'articulation:

eklemleme noktas
polysene: okanlamllk
polysemique: okanlaml
polysyndete: okbalallk
ponctuation: noktalama
possessif: iyelik esi
posterieur: art kaln
postpaldtale: artdamaksl
postposition: ilge
pragmalingistique: edimdil-

bilim
pragmatique: edimbilim
predicat: yklem
/
predication : yklemleme

predicato'ide: yklemsi
prefvce: nek
prepalatale: ndamaksl
premiere arculation: birinci

eklemilik
preposition: ilge
prescriptif: kuralc
preseni: imdiki zaman
presuppositionr nvarsaym
preterition: szamazlk
prindpe du moindre effort: e

az aba ilkesi
proces: olu
proclitique: nesmk
productivite: retkenlik
prohibif: yasaklayc
prolepse: nleme
pronom: adl
pronom demonstratif: gs
terme adl
pronominalisation: 1) adllama, 2) adllatrma
pronom indefni: belgisiz adl
pronom interrogatif: soru adl
pronompersonneh kii adl
pronom reflechi: dnl adl
pronom relatif: ilgi adl
prononciation: syleyi
proposition: nerme, tmce
proposition coordonnee: ebaml tmce
proposition inddente: aratmce
proposition independante: ba
msz tmce
proposition juxtaposee: ba
msz sral tmce
proposition prindpale: temel
tmce
proposition subordonnee: yan
tmce
prosodeme: brnbirim
prosodematique (a): brnbilim

prosodematique (s): brn-

bilimsel
prosodie: 1) brn, 2) brn-

bilim
prosodique: 1) brnsel, 2) b-

rnbilimsel
prospectif: ngrml
prothese: ntreme
psittacisme: papaanlk
psychotinguistique: ruhdil-

bilim
pur: ar
quatite: nitelik
quantificateur: niceleyici
quantite: nicelik
raccourcissement: ksaltma1
racine: kk
racine nominale: ad kk
radne verbale: eylem kk
radical kken1
rapport: bant
rapport paradigmatique: dizi

sel bant
rapport syntagmatique: dizim

sel bant
recepteur: alc
reconstruction: yeniden olu-

turum
recursif: yinelemeli
rection: ynetme
redondance: artkbilgi
redoublement: ikileme
reduptication: ikilenme
reference: gnderim
referent: gnderge
referentiel: gndergesel
reflexivisation: 1) dnl

leme, 2) dnlletirme
region d'arculation: eklem

leme blgesi
regissant: ynetici
regle: kural

regles de projection: izdm semiotique (a): gstergebilim


semiotique (s): 1) gstergekurallar
bilimsel, 2) gstergesel
regles dereecriture: yeniden
semi-voyelle: yannl
yazm kurallar
sens: anlam
regles de selection: seme
kurallar
sequence: dizili
regulier: kurall
serie: sra
relaon: bant
sifflante: slkl
relatif: grece
signai. belirtke
reponse: yant
signe. gsterge
resonateur: tnlatc
signifiant gsteren
restriction de selection: seme signification: 1) anlam,
kstlamas

2) anlamlama

restriction semantique: anlam signifie: gsterilen


daralmas
singulier: ekil
retroflexe: stdamaksl
situation: durum2
retrospectif: artgrml
sodolecte: topluluk dili
revohtionlinguistique: dil
sociolinguistique: toplumdevrimi

rheme: yorum
rhetorique: szbilim
rime: uyak
rythme: dizem
sateite: uydu
schema: taslak
segment: para
segmentah parasal
Segmentation: blmleme,

dilbilim

soledsme: szdizimsel
yadsmlk

son: ses1
sonante: selenli
son Cardinal: asal ses
sonore: titreimli, tml
sonorisation: titreimlileme.
tmlleme

sonorite:titreimlilik, tmllk

sourd: titreimsiz, tmsz


selection: seme
sous-categorie: altulam
speciatisation -zelleme,
semanteme: kavrambirim
spirante: szc
semantique (a): anlambilim
semantique (s): 1) anlamspirantisation: szclama
bilimsel, 2) anlamsal
statique: dural
semantique generative: retici stimulus: uyaran
anlambilim
strident: keskin
sefnasiologie: kavrambilim
structural: yapsal
seme: anlambirimcik
structuralisme: yapsalclk
sememe: anlambirimcik demeti structuraliste: yapsalc
semiologie: gstergebilim
structure: yap
semiologique: 1) gstergestructure de surface; yzeysel
kesitleme

bilimsel, 2) gstergesel

semiosis: gstergesel ilev

yap

strudure intermedaire: ara-

syncretisme: ayrmszlama
synecdoque. kapsamlay
strudureprofonde: derin yap synerese: birlenme
structure'superfddle:.
synonyme: eanlaml
yzeysel yap
synonymie: eanlamllk
style: biem, deyi
syntagmatique (a): dizimbilim
stylistique\ biembilim, deyi- syntagmatique (s): dizimsel
bilim
syntagme: dizim, sentagma
subjondif. isteme kipi
syntaxe: 1) szdizim,

yap

sublatif: ykselme durumu


subordination: bamlanma
substance: tz
substantif: ad
substituon: deitirim2, or
natma

substrat: altkatman
suffbce: sonek
suffbce de cas: tak
suffbce diminutif. kltme eki
suffbce possessif: iyelik eki
sujet: zne
superessif. stndelik durumu
superlaf: stnlk derecesi
superstrat: stkatman
suppression: silme
suprasegmental: parast
syllabation: seslemleme
syllabe: seslem
syllabe accentuee: vurgulu

2) tmcebilim
syntaxique: l) szdizimsel,

2) tmcebilimsel
synthematique: birlekebilim
syntheme: birlekebirim
synthese: bireim
syntheque: bireimli
systeme: dizge
systemique: dizgesel

tagmeme: dizilimbirim
tagmendque: dizilimbilim
tautologie: esz
taxeme\ dzenbirim
taxinomie: snflandrma
taxinondque. smflandrmac
temps: zaman
temps compose. bileik zaman
temps simple: yaln zaman
tendu: gergin
seslem
tension: gerilme
syllabe atone: vurgusuz seslem tenue: duralama

syllabe breve: ksa seslem


terme: terim
syllabe inaccentuee: vurgusuz temdnaison: 1) bitim, 2) ekim
seslem

syllabe longue: uzun seslem


syllabique: seslemsel
syllemme: dizimbirim
syepse: iftleme
ymbole: simge
symbolique: simgesel
. synchronie: esrem, esremlilik

synchronique: esremli
syncope: ises dmesi

eki
ternnatif: var durumu
temdnologie : 1) terimbilim,

2) terimce
taefe: betik
theme: 1) gvde, 2) konu
theme nominal: ad gvdesi
theme verbal: eylem gvdesi
theorie des champs: alan
kuram

theorie des ondes: dalga ku

ram
timbre: tn
ton: titrem
foneme: titrembirim
topicalisation; konulatnm
topique: konu
toponynde: yer adlar bilimi
traduction: eviri
traduction automatique: zde-

vimli eviri
traductologie: eviribilim

tfraif: zellik
tfraif distinctif: ayrc zellik
transcription: evriyaz
transcription phonetique.

sesil evriyaz
transcription phonologique:

sesbilimsel evriyaz
transformation: 1) dnm,

2) dntrm

typologie: tipbilimsel

snflandrma
unitinguisme: tekdillilik
zmil; birim
universaux: tmeller
usage: kullanm
uvulaire: kkdil nsz
valence: birleim deeri
valeur: deer
variable: deiken
variante: deike
variante combinatoire: bir-

leimsel deike
variante individuelle: bireysel

deike
variante bre: zgr deike
variation: deikenlik
velaire: artdamaksl

vr/>e: eylem
actif: etken eylem
dnm
ver2>e avciaire: yardmc
transformation facuUative:
eylem
seimlik dnm
vrZ> causatif: ettirgen eylem
transforrhation obgatoire.
vrZ> duratif: srerlik eylemi
zorunlu dnm
verbe factitif: ettirgen eylem
transformationparaverbepassif: edilgen eylem
phrastique: amlamal
verbe predicatif: ekeylem
dnm
verbe prnominat dnl
transformation(n)a1isme:
eylem .
dnmclk
verbe redproque: ite eylem
transformation(n)aliste: dn verbe substantif: ekeylem
mc
vibranie: titrek
transformationnet. dnvirtueme: gclbirim
msel
vocabulaire: szck daarc,
transitif: geili
szlk2
translatif: 1) aktarc, 2) olu
vocalique: nl2
durumu
vocasation: nlleme
translation : aktarma3
vocatif: seslenme durumu
translit(t)eration: yaza evrisi voise: titreimli, tml
transphrastique: tmce tesi
voisement: titreimlileme,
frpe: deimece
titreimlilik, lmllk'
vobc: 1) at, 2) ses2

transformation affbcale: eksel

vobc active: etken at


vobc causative: ettirgen at
vobc factitive: ettirgen at
vobcpassive: edilgen al
vobcpronominale: dnl

at
vobc reflechie: dnl al
voyee: nl1
voyette arrondie: yuvarlak

nl

voyette basse: alak nl


voyette entravee: engelli nl
voyette etroite: dar nl
voyette haute: yksek nl
voyette large: geni nl
voyette libre: engelsiz nl
voyette non-arrondie: dz nl
zeugma: ilikilendime
zengine: ilikilendime

NGLZCE-TRKE DZN
abbreviation: ksaltma2
ablative: kma durumu
aberrant: sapkn
abessive: yokluk durumu
abrupt: sreksiz
absohte: salt
absorpon: yutulma
abstraction: soyutlama
abstract noun: soyut ad
acceni: 1) ive, 2) vurgu
accentuation: vurgulama
acceptable: geerli
acceptability: geerlilik
accidence: bkn
accusative: belirtme durumu
actant eyleyen
actfive v/*Z>: etken eylem

adverb ofplace: yer belirteci


adverbe of quanty: l
belirteci

adverb o f time: zaman


belirteci

affirmation: olumluluk
affirmative sentence: olumlu
tmce

affvc. ek
affricate: yarkapantl
agent: eden
agentialnoun: eden ad
agglutinating languages:
bitiimli diller, balantl
diller, bitiken diller
agglutmation: 1) bitiim,
2) bitime

agghtinative languages:
active voice: etken at
actualisation: 1) gerekleme, bitiimli diller, balantl
2) gerekletirme
actualiser: gerekletirici1
acule: tiz
addition: ekleme
addressee: gnderilen
addresser: gnderen
adequacy: uyarlk
adessive: yaknlk durumu
adjective: sfat
adjectivisation: lj sfatlama,
2) sfatlatrma
adjectiviser: sfatlatrc
adjunct eklenti
adjunctioh: katma
adstratunv. yankatman
6
adverb: belirte
adverbiasation: l) belirteleme, 2) belirteletirme
adverbialiser: belirteletirici
adverb of manner: niteleme
belirteci

diller, bitiken diller

agrammaticatify: dilbilgisel
aykrlk

agrammatism: dilbilgisiyitimi
agreement uyum3
alexia: okumayitimi
algorithm: ilemsel sre
alienism: 1) aktarm,
2) aktarma1
afim
aklarma2
aative: yneli durumu
aliegory:yerine
alliteration: ses yinelemesi
allograph: yazsal deike
attomorph: biimbirimsel
deike
aUophone: sesbirimsel deike
attotone: titremsel deike
allusion: antrma
alphabet: abece, alfabe
aemation: almama 7

altemative: eil
alveolar. diyuvasl
alveo-palatal: diyuvasl
damaksl

apophony: nl almamas
aposiopesis: kesinti
apostrophe: seslenim,
ynenme

amalgam: karm
amalgamating languages:

appellativefinction: ar

kaynatrc diller
ambiguity:tbelirsizlik
antbiguous: belirsiz2
amphibology: ikizi eme
anacohthon: caymaca
anagram: evrikleme
analogical languages: kalpl
diller
analogists: rneksemeciler
analogy: mekseme
analysis: zmleme
analytic: zmleyici

applied linguistics: uygulamal

analytic languages:
zmleyici diller

anaphora: yinelem
anaptyxis: sestrem
anastrophe: devrikleme
animate: canl2
animate (gender): canl1
anomalists: ayknlklar
anomalous: aykn
anomaly: aykrlk1
antecedent: ncl
anthroponymy: kii adlan
bilimi

antidpation: nceleme
anti-mentalism:
karanlaklk

antiphrasis: kartlama
antithesis: kartlam
antonomasia: adsayma
antonymous: kartanlaml
antonymy: kartanlamllk
aorist: geni zaman
aphasia: szyitimi
apheresis: nses dmesi
apical: dil ucu nsz
apocope: sonses dmesi

ilevi
dilbilim

apposition: kountu
arbitrariness: buyrultusallk,
nedensizlik

arbitrary: buyrultusal,
nedensiz

archaism: eskil biim, eskillik


archilexeme: stszlkbirim
archiphoneme: stsesbirim
archisememe: stanlambirimcik demeti

area: alan1
argot: argo
argument: deini
article: tanmlk
articulated: eklemli
articulation: 1) eklemleme,
2) eklemlenme, 3) eklemlilik

articulator: eklemleyici
artifciallanguage: yapay dil
aspect: grn
aspirate: soluklu
asserton: nesrm
assimilation: benzeim
associative: armsal
assodativefel: anmsal
alan

assonance: yarm uyak


assumptive: varsayml
asyndeton: kopukluk
atec aspect: bitmemilik
grn

attributive adjective: niteleme


sfat

augmentative (a): byltme


eki

augmentative (s): byltmeli

automatic translation: z. de
vimli eviri
autonymy: zadllk
auxiary verb: yardmc
eylem
availabitity: kullanlabilirlik

back: art, kaln


barbarism: biimbilimsel
yadsnlk

base: taban
basis: taban
bilabial iftdudaksl
bilateral opposition: ikiyanl
kartlk

binguaUsm: ikidillilik
binarism: ikicilik
binary: ikili
binary opposition: ikili
kartlk

blend: bulama.
blocked vowel: engelli nl
borrowedword: aktarma2
borrowing: 1) aktarm,
2) aktarma1

causative verb: ettirgen eylem


causative voice: ettirgen at
eneme: bobirim
cerebral: stdamaksl
change: deiim1
channel: oluk
checked: engelli
checked voweh engelli nl
child language: ocuk dili
choice: seme
chroneme: srebirim
circunstanal element: tmleyen

class: snf
classeme: snfbirim
classifcation: snflandrma
clause: nerme2
click: aklamak
cck languages: aklamal
diller

ctipping: ksaltma1
close: kapak
closed: kapak
closure: 1) kapallk,
2) kapanma

boundform: baml biim


code: dzg
bracketing: ayralama
cognate languages: akraba
bundle of distinctivefeatures: diller
sesbirimcik demeti
coh erence: tutarllk
cohesion: uyumluluk
cacophony: kakma
collective noun: topluluk ad
cacuminal: stamaksl
coocation: edizimlilik
calque: yknt
colloquial speeh: gndelik dil
Cardinal sound: asal ses
combination: birleim
case: durum1
combinatory variant:
case ending: tak
case grammar: durum

dilbilgisi

catadresi: kaydrma
cataphora: nyinelem
categorial ulamsal
categorial component:
ulamsal bileen

category: ulam

birleimsel deike

comitative: birliktelik durumu


comment: yorum
common language: ortak dil
common noun: tr ad, cins
ad

communication: l) bildirim,
iletim, 2) bildiriim, iltiim

commutaon: 1) deiim2,

conjugaion: eylem ekimi,

2) deitirim1
compact: youn
comparative: 1) artklk
derecesi, 2) karlatrmal

conjunct: bitike
conjunction: l) bala, 2) bir

comparative linguistics:

connection: 1) bagmtlama, 2)

karlatrmal dilbilim1
comparative linguist:

karlatrmac
comparative grammar:

karlatrmal dilbilgisi
comparativism:

karlatrmaclk
comparison: karlatrma1
compatibity: befdama
compatibe: badak
competence: edin
complement: tmle
complementary distribution:

btnleyici dalm
complete aspect: bitmilik
grn
component: bileen
componential analysis:

bileen zmlemesi
omposition: biletirme
compound': bileik szck
compound sentence: bileik
tmce
compound tense: bileik
zaman
compound word: bileik
szck
conative function: ar ilevi
concatenation: zincirlenme
concept: kavram
conceptualfield: kavramsal
alan
concord: uyum3
concordance: 1) balaml
dizili, 2) uygunluk
concrete noun: somut ad
confvc: saltek
confcation: saltekleme

ekim2
letirme
ulama
connective: bantlayan
connexity: yaknlk
connotation: yananlam
consonant(a): 1) nsz1

2) selensiz
consonantal: nsz2
consonant harmony: nsz

uyumu
consonant mutation: nsz

deiimi
constant opposition: srekli

kartlk
constative: betimleyici,

gzlemleyici
constituent: kurucu
constituent sentence: kurucu

tmce
constriction: daralt
constrictive: daraltl
construcon: kurulu
contamination: bulama
content: ierik
content analysis: ierik

zmlemesi
context: balam
context-free: balamdan

bamsz
context-restrited: balama

bal
context-sensitive: balama

bal
continuant: srekli
contraction: derilme
contrary: kart
contrast: aykrlk2
contrastive: kartsal

cntrastive linguistics: kart-

sal dilbilim
convention: uzlam
convenonah saymaca, uz-

lamsal
convergence: yneme
converse: evriik
conversion: evriim
cooccurrence: birliktelik
coordinate sentence: ebam

l tmce
coordination: ebamllk
copula: koa
core: ekirdek2
coreference: egnderim
corpus: btnce
correlate: balak
correlation: ballam
correlative: ballak
covariance: edeiirlik
creativity: yaratclk
cubninative function: ycelim

ilevi
cultural language: uygarlk

dili
cybemetics: gdmbilim
dative: ynelme durumu
dead language: l dil
dedarave sentence: bildirme

tmcesi
dedension: ad ekimi, ekim1
decoding: zme
deep structure: derin yap
defective: eksikli
definite: belgili, belirli
definition: tanm
degree: karlatrma2
deictic: gsterici
deixis: gsterim
delablalisation: dzleme
delative: ini durumu
deletion: silme
delimitation: snrlandrma

demarcative: snrlayc
demonstrative adjective: gs

terme sfat
demonstrative adverb: gster

me belirteci
demonstrative pronoun: gs

terme adl
denominative: addan treme

biim
denotation: dzanlam
dental: disil
dependency: bamllk
dependency grammar: bam-

sal dilbilgisi
dependent: baml
derivation: tretme
derivational affbc: yapm eki
derivative: trev
derived: tremi
derived sentence: tremi

tmce
description: betimleme
descriptive: betimsel, betim-

lemeli
descriptive linguistics:

betimsel dilbilim
descripvism: betimleyicilik
desiderative: dilek-koul kipi
determinant: belirleyen, tam

layan
determinated: belirlenen, tam

lanan
determination: belirleme1,2
detemdnative adjective: be

lirtme sfat
determinative group: tamlama
determinatum: belirlenen,

tamlanan
deverbative: eylemden treme

biim
deviance: sapma
devoicing: titreimsizleme,

tmszleme
diachronic: artsremli

diachrnic nguistics: arts-

remli dilbilim
diachrony: artsrem,
artsremlilik
dialect: lehe
dicdectology: lehebilim
diction: syleyim
dictionary: szlk1
dieresis: ikilenme
dijferenciation: ayrmlama
differentidb ayrmsal
differential nguistics: ayrmsal dilbilim
diffuse: dank
diglossia: ikidillilik
diminutive: kltmeli
diminutive sffvc: kltme
eki
diphthong: ikili nl
diphthongisation: ikili nl
leme
direct object: dolaysz tmle,
nesne
direct speech: dolaysz anlatm
disappearance: ses dmesi
discontinuous: kesintili
discontinuity: kesintililik
discourse: sylem
discourse analysis: sylem
zmlemesi
discrete: ayrk
dissimilation : ayrlm
distinctive: aync
distinctive feature: ayrc
zellik, sesbirimcik
distribution: dalm
distributional: dalmsal

double articulation: ift ek-

lemlilik
doublet: eil
dual ikil
duration: 1) sre, 2) uzunluk1
durative aspect: srerlik

grn
durative verb: srerlik eylemi
dynannc: devimsel
elative: k durumu
element: e
etision : sonnl silinmesi
ellipsis: eksilti
elliptical: eksiltili
embedding: yerleme
emphasis: tumturak
empty position: bo alan
empty slot: bo alan
enaage: deiikleme
enclitic: sonasnk
encoding: dzgleme
ending: 1) bitim, 2) ekim eki
endocentric: izeksel
enunciation: szceleme
_
environment: evre
epenthesis: itreme
epithess: sontreme
epithet: belge, sanlk
equative: eitlik derecesi
equipollent opposition: ee-

li kartlk
equivalence: edeerlik
ergative: eden durumu
essive: koul durumu
ethnolinguistics: budundil-

bilim

etymology: kkenbilim
distributional analysis:
etymon: kken2
dalmsal zmleme
euphemism: rtmece
distribuonalism: datmclk euphony: akma
distributionast: dalmc
evolution: evrim
distributional nguistics:
evolutionary: evrimsel
dalmc dilbilim
evohtive linguistics: evrimsel
dorsaL dil st nsz ,
dilbilim

exocentric: dzeksel
expansion: yaylm
expiration: soluk verme
expletive: dolgu
explosion: d patlama
explosive: d patlamal
expression: anlatm
expressive: anlatmsal
expressivefunction: anlatmsallk ilevi

extension: kaplam
extra-lirigistic: l) dil d,

formalisation:
biimselletirme

formasm: biimcilik
formal languages: biimleyici
diller

formant biimlendirici
formative: oluturucu
formula: deyim
free: bamsz
free form: bamsz biim
free variant: zgr deike,
bireysel deike

free vowel: engelsiz nl


frequency: sklk
factitive verb: ettirgen eylem fricative: srtmeli
front: ince, n
factitive voice: ettirgen at
family of languages: dil ailesi function: ilev, grev
fannly of words: szck ailesi functiondb ilevsel, grevsel
feature: 1) belirti2, 2) zellik functionalism: ilevselcilik,
grevselcilik
/eminine: diil
funconast: ilevselci, gfeld: alan2
revselci
feld theory: alan kuram
funconal linguistics: ilevsel
figurative: deimeceli
dilbilim, grevsel dilbilim
figre: 1) beti, 2) deimece
fusion: kaynama
finalglide: geveme
future: gelecek zaman
finalphoneme: sonses
frst articulation: birinci
geminate consnant: ikiz
eklemlilik
nsz
flapped: titrek
gemination: ikileme
flat: bemollemi
gender: cins
flection: bkn
flexional languages: bknl general grammar: genel
2) dilbilim d

diller

fluctuation: dalgalanma
focalisation: odaklatrma
focus: odak
folk etymology: kken yak

dilbilgisi

generasation: genelleme
general linguistics: genel
dilbilim

generative: retici
trma^halk kkenbilimi, yerli generative grammar: retici
letirme

form: biim 1,2


formah biimsel
formolgramnar: biimsel
dilbilgisi

dilbilgisi

generative phonology: retici


sesbilgisi

generative semantics: retici


anlambilim

genitive: tamlayan durumu

gerund: ula
gingival: diyuvasl
glide: yarnl
glossematics: glosematik
glosseme : dilbirim
glottal: grtlaksl
glottal catch: grtlak vuruu
glottochronology: dil tarih-

lemesi
goveming item: ynetici
govemment: ynetme
gradation. almama
grammar: dilbilgisi
grammaticah dilbilgisel
granunatical analysis: dilbil

gisel zmleme
grammaticalisation: dilbilgi

selleme
grammaticality: dilbilgisellik
granunatical morpheme: bi-

imbirim1, dilbilgisibirim
grapheme: yazbirim
grave: pes
group: bek
guttural: boazsl

hyperonymous: stanlaml
hyperonymy: stanlamllk
hypocoristic: okamak
hyponymous: altanlaml
hyponymy: altanlamllk
hypotaxis: ballk
hypothetieab varsayml
icon: grntsel gsterge
idealspeaker-hearer. lksel

konuucu-dinleyici
identifcation: belirleme3
ideography: kavramsal yaz
idiolect: bireysel dil
illative: giri durumu
illocuon: edimsz
immanence: ikinlik
immanent: ikin
immediate constituent: dolay

sz kurucu
imperative: buyrum kipi
imperative sentence: buyrum

tmcesi
imperfect aspect: bitmemilik

grn
imperfecve aspect: bitmemi

haplology: seslem yutumu


harmony: uyum 1,2
hiatus: nl boluu
high vowel: yksek nl
historical: tarihsel
historicallinguistics: tarihsel

dilbilim
homographic: eyazml
homography: eyazmllk
homorymous: eadl
homonymy: eadllk
homophonous: esesli
homophony: eseslilik
hydronymy: akarsu adlan

bilimi
hypaage: deileme
hyperbaton: ar devriklik
hyperbole: abartma

lik grn
impersonal: kiisiz
(m)plosion: i patlama
(m)plosive: i patlamal
inanimate: cansz2
inanimate (gender): cansz1
inchoative: balamal
incompatibility: badamazlk
incorporating languages:

gvdeleyici diller
indectinable: ekimsiz
indefinite: belgisiz, belirsiz1
indefnite adjective: belgisiz

sfat
indefinite pronoun: belgisiz

adl
independent clause: bamsz

tmce

index: 1) belirti1, 2) dizin


indicative: bildirme kipi
indice: belirtici
indirect speech: dolayl

anlatm

interrogative adverb: soru

belirteci
interrogative particle: soru eki
interrogative pronoun: soru

adl

indirect object: dolayl tmle interrogative sentence: soru


tmcesi
individual variant: bireysel
intervocac: nlleraras
deike
intonation: titremleme
inessive: iindelik durumu
intoneme: titremlemebirim
infant language: ocuk dili
intransitive: geisiz
infinitive: eylemlik
invariable: deiimsiz
infix: iek
inversion: devriklik
inflexion: bkn
(n)flexional languages: binversive languages: tersinir

knl diller
informant: denek
information: bilgi
ingressive aspect: balang

grn
inherent: isel
initialphoneme: nses
instrumental: ara durumu
integrated: btnlemi
integraon: btnleme
intelgibiUty: anlalabilirlik
intension: ilem
intensity: yeinlik
intensive: pekitirmeli
interdentah peltek disil
interference: giriim
interjection: nlem
interjective sentence: nlem

tmcesi
intermediate structure: ara-

yap
internalphoneme: ises
international phonetic
alphabet: uluslararas sesil

abece
interpretable: yorumlanabilir
interpretaon: yorumlama
interrogav adjective: soru

sfat

diller
irregular: kuralsz
isoglotc line: edillilik izgisi
isolatable: yaltlabilir
isolated opposition: tekil

kartlk
isolating languages: aynkan

diller
isomorphic: ebiimli
isomorphism: ebiimlilik
isotopy: yerdelik
iterave: yinelemsel
junction: balama
junctive: balayc
juncture: kavak
juxtaposed sentence: bamsz

sral tmce
juxtaposing languages: sra

layc diller
kerneh ekirdek1
kem el sentence: ekirdek

tmce
key-tyord: anahtar szck
labiah dudaksl
labial assimilation: kk

nl uyumu

linguistics: dilbilim
quid: akc
labiasation: 1) dudaksllama tistener: dinleyici
2) dudaksllatrma
terary language: yazn dili
labio-dentah disil-dudaksl
totes: anksay
labio-palatal dudaksl-damak- living language: yaayan dil
sl
loan word: aktarma2
labio-velar: dudaksl-artdalocal language:az
maksl
locative: kalma durumu
language: 1) dil, 2) dilyetisi
locution: 1) deyim, 2) dzsz
language economy: dilsel
long: uzun
tutumluluk
long syllable: uzun seslem
laryngeah grtlaksl
loss o f voicedness: titreimsizlaryngeasation: 1) grtlaksl- leme, tmszleme
lama, 2) grtlaksllatrma
low voweh alak nl
lateral: yannsz
lax: gevek
main clause: temel tmce
lengih: 1) sre, 2) uzunluk2
manner of action: klm
lengfltening: uzama
manner of arculation:
lenis: yumuak nsz
eklemleme biimi
letter: yaza
marker: belirti2
leveh dzey
marked: belirtili
lexeme: szlkbirim
mascune: eril
lexicalfeld: szlksel alan
matrix sentence: anatmce
lexicalisation: szlkselleme meaning: anlam
Iexical unit: szlksel birim ntedium: orta
lexicography: szlkbilgisi
meorative: ykseltici
lexicology: szlkbilim
meIlow: bouk
lexicon: szlk1,2
melody: ezgi
linear: izgisel
mentaUsm: anlklk
nearity: izgisellik
message: bildiri, ileti
nguistic: 1) dilbilimsel,
metalanguage: stdil
2) dilsel
metalepsis: teleme
linguistic atlas: dil atlas
metanguisticfunction: stdil
nguistic chart: dil haritas
ilevi
nguistic community: dilsel
metaphor: eretileme
topluluk
metaphorical: eretilemeli
nguisticfanuLy: dil ailesi
metathesis: gme
nguistic geography: dilbilim metonyncat dzdeimeceli
sel corafya, uzamsal dilbilim metonymy: dzdeimece
nguistic group: dil bei
metre: l
nguistic leveh dil dzeyi
metrics: lbilim
nguistic revolution: dil dev- minimalpair: en kk ift
rimi
mvced language: karma dil

labial harmony: kk nl
uyumu

modal: kipsel
modalisation: kipselletirme
modality: kiplik
modaliser: kipselletirici
mode. kip
model: rneke
modifer: deitirici
moneme: anlambirim
monolingualism: tekdillilik
monophthongisation:

teknlleme
monosemic: tekanlaml
monosemy: tekanlamllk
monosyttcbic languages: tek-

seslemli diller
mood: kip
mora: seslemalt
morph: biim3
morpheme: biimbirim1'2
morphological biimbilimsel
morphology: biimbilim,

yapbilgisi
morphophonemics:

biimbilimsel sesbilim
morpho(-pho)nology:

biimbilimsel sesbilim
mother tongue: anadili
motivated: nedenli
motivation: nedenlilik
mouth cavity: az boluu
multilateral opposition: okyanl kartlk
multUingualism: okdillilik
mutation: tn deiimi
naming: adlandrma
narrow voweh dar nl
nasal: genizsil
nasalisation: 1) genizsilleme,

2) genizsilletirme
national language: ulusal dil
native language: anadili
natural language: doal dil
necessitave: gereklik kipi

negation: olumsuzluk
negationpartide: olumsuzluk

eki
negative sentence: olumsuz

tmce
neogrammarians: yenidil-

bilgiciler
neologism: yeni szck
nesting: yerleim
neurolmguistics: sinirdilbilim
neuter: yansz
neutrasable opposition: yan-

szlaabilir kartlk
neutralisation: yanszlama
node: dm
noise: grlt
nominalisation: 1) adlama,

2) adlatrma
nominaliser: adlatnc
nominal rot: ad kk
nominal sentence: ad tmcesi
nominal stem ad gvdesi
nominative: yaln durum
non-consonaritab nsz

olmayan
non-continuant: sreksiz
non-flat: bemollememi
non-integrated: btnleme

mi
non-sharp: diyezlememi
non-vocalic: nl olmayan
norm: kural1
normative: kuralc
notion: kavram
noun: ad
number: say
numeral: say ad
numeral adjective: say sfat
object: nesne
object language: konudil
obligatory transformation:

zorunlu dnm /
occlusive: kapantl

off-gde: geveme
offcial language: resmi dil
onomasiology: adbilim
onomastics: zeladbilim,
onomatopeia: yansma
pen: ak
opening: 1) aklk, 2) aklk

partidple: orta
part o f speech: szck tr
passive verb: edilgen at
passive voice: edilgen at
post: gemi zaman
past defnite: belirli gemi

derecesi, 3) alma
opposition: kartlk
optative: istek kipi

past indefinite: belirsiz gemi

optional transformation: se
imlik dnm
oral: azsl
order: dzen2, takm
organs o f speech: ses rgenleri
oronymy: da adlar bilimi
orthography: yazm
orthophony: 1) sasyleyi,
2) szdzeltim

zaman
zaman

pastperfect: belirli gemi


zaman

patois: tara az
pause:dmak
pejorative: aalayc
perfect aspect: bitmilik
grn

perfective aspect: bitmilik


grn

performance: edim
performative: edimsel, gerek
letirici2

periphrasis: dolaylama
palatal: damaksl
perlocution: etkisz
palatalfricave: hrtl
palatalharmony: byk nl permutation: 1) deii,
uyumu

2) deitiri

palatalisation: 1) damakslla person: kii


personal ending: kii eki
ma, 2) damaksllatrma
personalpronoun: kii adl
panchronic: tmsremli
pharyngeaL boazsl
pandrony: tmsrem
plaryngeasation: 1) boazparadigm: dizi, paradigma
sllama, 2) boazsllatrma
paradigmatic: dizisel
paradigmaiic relation: dizisel phaticfuncon: iliki ilevi
philology: betikbilim
bant
phonadon: sesleme
paradigmatics: dizibilim
phone: ses1
paraphrase: amlama
paraphrasing transformation: phonematics: sesbirimbilim
phoneme: sesbirim
amlamal dnm
phonemics: 1) sesbilim,
parataxis: yanak sralam
parenthesis: ayra
2) sesbirimbilim
parenthetical clause: aratmce phonetic: sesbilgisel, sesil
phonec alphabet: sesil
paronomasia: sesbenzeimi
abece
paronymous: okar
phonec change: ses deiimi
paronymy: okarlk
phonetics: sesbilgisi
partide: ilge

phonetic script: sesil1yaz


phonetic transcription: sesil

evriyaz
phonological: sesbilimsel
phonological component:

sesbilimsel bileen
phonological transcription:

sesbilimsel evriyaz
phonology: sesbilim
pictographic writing:

grntsel yaz
pitch: ykseklik
pleonasm: sz uzatm
plereme: dolubirim
plosive: patlamal
phral: oul
pluringuasm: okdillilik
poetic function: yazn ilevi,

yaznsal ilevi
poetics: yaznbilim
point o f articulation: eklem

leme noktas

present: imdiki zaman


presupposition: nvarsaym _
preterition: szamazlk
primitive language: anadil
prindple ofth e least effort: en

az aba ilkesi
privative opposition: eksik-

eli kartlk
process: olu
proctic: nesmk
productivity: retkenlik
prohibitive: yasaklayc .
projection rules: izdm ku

rallar
prolepsis: nleme
pronominatisation: 1) adl-

lama, 2) adllatrma
pronoun: adl
pronunciation: syleyi
proper noun: zel ad
proportionalopposition: oran-'

tl kartlk

polysemous: okanlaml
polysemy: okanlamllk
polysyndeton: okbalallk
polysynthetic languages:

proposition: nerme1
prosodeme: brnbirim
prosodic: 1) brnsel,

okbireimli diller
possesive: iyelik esi
possesive sujfvc: iyelik eki
post-palatah artdamaksl
postposition: ilge

prosody: 1) brn, 2) brn-

pragmalinguistics:

edimdilbilim
pragmatic component:

edimsel bileen
pragmatics: edimbilim
predicate: yklem
predication: yklemleme
predicative verb: ekeylem
predicatoid: yklemsi
prefvc: nek
prepalatal ndamaksl
preposition: ilge
prescriptive: kuralc

2)brnbilimsel
bilim
prospective: ngrml
prothesis: ntrane
psittac&m: papaanlk
psychonguistics: ruhdilbilim
pu n : nde
punctuation: noktalama
pure: ar
quality: nitelik
quantifier: niceleyici
quantitative linguistics: nicel

dilbilim
quantity: nicelik

rhythm: dizem
radical: kken1
root: kk
radicallanguages: tekseslemli rounded vowel yuvarlak nl
diller
rounding: yuvarlaklama
receiver: alc
rule: kural
reciprocalntiddle: ite at
reciprocal verb: ite eylem
sateite: uydu
reconstruction: yeniden
scheme: taslak
oluturum
Science of translation: evirirecursive: yinelemeli
bilim
redundancy: artkbilgi
scientifc language: bilim dili
redupcation: ikileme
script: yaz
reference: gnderim
second articulation: ikinci
referent: gnderge
eklemlilik
referential: gndergesel
segment: para
referentialfunction: gnderge segmentah parasal
ilevi, gsterim ilevi
segmentadon: blmleme,
reflexivation: 1) dnl
kesitleme
leme, 2) dnlletirme
selection: seme
reflexive: dnl at
selectional restriction: seme
kstlamas
reflexive pronouh: dnl
adl
selection rules: seme kural
reflexive verb: dnl eylem lar
region of arculaiion: eklem semanteme: kavrambirim
leme blgesi
semanlic: 1) anlambilimsel,
2) anlamsal
regular: kurall
semantic change: anlam
relation: bant
deiimi
relative: grece
semantic component: anlam
relativepronoun: ilgi adl
sal bileen
relevance: belirginlik
semantic extension: anlam
relevant: belirgin
genilemesi
resonator: tnlatc
semanticfied: anlamsal alan
response: yant
semantic restriction: anlam
resutative aspect: sonu
grn

retention: 1) duralama,
2) kapant

daralmas

semantics: anlambilim
semantic transfer: anlam

kaymas
retroflex: stdamaksl
semasiology: kavrambilim
retrospective: artgrml
rewriting rules: yeniden yazm seme: anlambirimcik
sememe: anlambirimcik
kurallar
demeti
rheme: yorum
semic analysis: anlambirimcik
rhetoric: szbilim
zmlemesi
rhyme: uyak

senological 1) gstergebilimsel, 2) gstergesel


semiology: gstergebilim:
semiosis: gstergesel ilev
semiotic: 1) gstergebilimsel,
2) gstergesel
semioticah ) gstergebi
limsel, 2) gstergesel
semiotics: gstergebilim
semi-vowel: yarnl
sense: anlam
sentence: tmce
sentence ofstatement: bildir
me tmcesi
sententiah tmcesel
series: sra
sharp: diyezlemi
short: ksa
shortness: ksalk
short syllabe: ksa seslem
sbiUmt slkl
sign : gsterge
signal: belirtke
signifcation: 1) anlam,
2) anlamlama
signified: gsterilen
signifier: gsteren
silency: silinme
simple word: yaln szck
simple sentence: yaln tmce
simple tense: yaln zaman
singular: tekil
situation: durum2
slang: argo
sociolect: topluluk dili
sociotinguistics: toplumdilbilim
sofi consonant: yumuak
nsz
softening: yumuama
soledsm: szdizimsel yadsnlk
sonant: selenli

sonorisaon: titreimlileme,
tmlleme

sonority: titreimlilik, tmllk

sound: ses1
source language: kaynak dil
speaker: konuucu
specialisation: zelleme
speech: 1) konuma, 2) sy
lem, 3) sz

speech ad: sz edimi


speech chain: sz zinciri
speech community: dilsel
topluluk

speUing: yazm
spirant: szc
spirantisation: szclama
spoken language: szl dil,
konuma dili

Standard language: lnl


dil

static: dural
static Unguistics: dural dil
bilim

stenv gvde
stimulus: uyaran
stop: 1) kapant, 2) kapantl,
3) grtlak vuruu

straficaonalgrammar:
katmansal dilbilgisi

stress: vurgu
stressed syllabe: vurgulu
seslem

strident: keskin
string: dizili
strong consonant: sert nsz
strudural: yapsal
struduralism: yapsalclk
struduralist: yapsalc
strudural Unguistics: yapsal
dilbilim

strudure: yap
style: biem, deyi

<

stylistics: biembilim, deyibilim

subcategory: altulam
subject: zne
subjunctive: isteme kipi
subative: ykselme durumu
subordination: bamlanma
subordinate cimse: yantmce
substance: tz
substantive: ad
substantive verb: ekeylem
substitution: deitirim2,
ornatma

substratum: altkatman
suffvc: sonek
superessive: stndelik

syntactic component: sz
dizimsel bileen

syntagm. dizim, sentagma


syntagmatic: dizimsel
syntagmatic analysis: dizimsel
zmleme

syntagmatic indicator: dizim


sel belirtici

syntagmatic marker: dizimsel


belirtici

syntagmatic rdation: dizimsel


bant

syntagmatics: dizimbilim
syntax 1) szdizim, 2) tmcebilim

synthematics: birlekebilim
syntheme: birlekebirim
durumu
superlative: stnlk derecesi synthesis: bireim
synthetic: bireimli
superstratunv stkatman
synthetic languages: bireimli
suprasegmentah parast
diller
surface structure: yzeysel
system: dizge
yap
systemic: dizgesel
syabic: seslemsel
syllabication: seslemleme
tagmeme: dizilimbirim
syabic writing: seslemsel
tagmemics: dizilimbilim
yaz
target language: erek dil
sytlable: seslem
tautology: esz
syemma: dizimbirim
taxeme: dzenbirim
sylepsis: iftleme
taxonomic: snflandrmad
symbol: simge
taxonomy: snflandrma
symbolic: simgesel
telic aspect bitmilik
syncope: ises dmesi
grn
syncretism: aynmszlama
tense (s): gergin
synchronic: esremli
tense (a): zaman
synchronic tinguistics: e
tension: gerilme
sremli dilbilim
term: terim
syrchrony: esrem, etermination: ekim eki
sremlilik
terminative: var durumu
synecdoche: kapsamlay
ternnology: 1) terimbilim,
syneresis: birlenme
2) terimce
synonymous: eanlaml
text: betik
synonymy: eanlamllk
text nguistics: betiksel
syntactic: 1) szdizimsel,
2) tmcebilimsel

dilbilim

theme: konu
timbre: tn
timeless: sre d
tone: titrem
toneme: titrembirim
topic: konu
topicalisation: konulatnm
toponymy: yer adlan bilimi
transcription: evriyaz
transformation: 1) dn

unrounding: dzleme
unstressed syable: vurgusuz .
unsyllabic: selensiz
usage: kullanm
utterance: szce
uvular: kkdil isz

valence: birleim deeri


value: deer
variable: deiken
trm, 2) dnm
variant: deike
transforrnational dnmsel varialion: deikenlik
transformational component: velar: artdamaksl
dnmsel bileen
verb: eylem
transformational-generative verb affvcation
grammar: retici-dnmsel transformation: eksel dn
dilbilgisi

transformationalgrammar:
dnmsel dilbilgisi

transformationalism: dn
mclk

transformationalist: dn- ,
mc

verbalroot: eylem kk
verbal sentence: eylem tm
cesi

verbalstem: eylem gvdesi


vocabulary: szlk2, szck
daarc

transitive: geili
vocalic: nl2
translation: 1) aktarma3,
vocalic altemation: nl
2) eviri
almamas
translative: 1) aktarc, 2) olu vocal apparatus: ses aygt
durumu
vocal tract: ses yolu
transteration: yaza evirisi vocasation: nlleme
transmitter: verici
vocative: seslenme durumu
transsentential: tmcetesi
vocational slang: 1) az,
tree-diagram: aa
2) zel dil
trilled: titrek
voice: 1) at, 2) ses2
trope: deimece
voiced: titreimli, tml
typology: tipbilimsel snf
voice: 1) at, 2) ses2
landrma
voiced: titreimli, tml
voiceless: titreimsiz, lmsz
unchecked: engelsiz
voicing: titreimlileme, tm
unilingualism: tekdillilik
lleme
unit: birim
vowel:nl1
universals: tmeller
vowel gradation . nl almaunmarked: belirtisiz
mas
unmotivated: nedensiz
vowel harmony: nl uyumu
unrounded voweh dz nl

wavetheory: dalga kuram


zero morpheme: sfr biimweakening. silinme
birim
wide vowd: geni nl
zero phoneme: sfr sesbirim
word : szck
zeugma: ilikilendirme
W0r</formation. szck yap

m
writing: yaz
written language: yaz dili

KAYNAKA
ABRAHAM, W. Terminologie zur neueren Linguistik,
Tbingen. Max Niemeyer Verlag, 1974.
AKARSU, B. Wilhebn von ffumboldt'da DiL-Kltr Balan
ts, stanbul, Remzi Kitabevi, 1984.

AKSAN, D. (ynetiminde) Szck Trleri, 2 cilt, Ankara,


Trk Dil*Kurumu Yaynlar, 1976.
AKSAN, D. Her Ynyle Dil Ana izgileriyle Dilbilim, 3
cilt, Ankara, Trk Dil Kurumu Yaynlar, 1977-1982.
AKSOY, . A. Gelien ve zleen Dilimiz, 4. bask, An
kara,Trk Dil Kuumu Yaynlar, 1975.
ALTHAUS, H. P.ve bakalar Lexikon der Germanistischen
Linguistik, Tbingen, Max Niemeyer Verlag, 1973.
ARRTVE, M. ve bakalar La Grammaire d'aujourd'hui, Pa
ris, Flammarion, 1986.
AUSTN, J. L. Quand dire, dest faire, Fr. eviri, Paris,
Editions du Seuil, 1970.
Balam Yabanc Diller Yksek Okulu Almanca Blm
dergisi, 1-3, stanbul, Yaynlar, 1979-1981.
BALLARD, M. (yaymlayan) La Traduction. De la teorie a
la didactique, Lille, Presses Universitaires de Lille, 1986.
BARTHES, R. Gstergebim tikeleri, Trke eviri, Ankara,
Kltr Bakanl Yaynlar, 1979.
BAKAN, . Lengistik Metodu, stanbul, alayan
Kitabevi, 1967.

BAYRAV, S. Yapsal Dilbilimi, stanbul, Edebiyat Fakl


tesi Yaynlar, 1969. Yeni basm Multilingual 1998
BAYRAV, S. Filolojinin Oluumu. ada Dilbilim-Eletiri
Sorunlar, stanbul, Edebiyat Fakltesi Yaynlan, 1975.
Yeni basm Multilingual 1998
BENVENISTE, E. Problemes de linguistiquegenerale, 2 cilt,
Paris, Gallimard, 1966-1974.
BL(X)MFIELD, L. Le Langage, Fr. eviri, Paris, Payot, 1970.
BUSSMANN, H. Lexikon der Sprachwissenchaft, Stuttgart,
Krner Verlag, 1983.
BUYSSENS, E. La Communication et Varticulation
nguistique, Paris, P.U.F., 1967.

CHOMSKY, N. Structures syntaxiques, Fr. eviri, Paris,


Editions du Seuil, 1969.
CHOMSKY, N. spects de la thiorie syntaxique, Fr. eviri,
Editions du Seuil, Paris, 1971.
CHOMSKY, N. Questions de semanque, Fr. eviri, Paris,
Editions du Seuil, 1975.

CLAIRIS, C. El Qawasqar. Linguistica fueguina. Teoria y


descripcin, Valdivia, Facultad de Filosofa y Humanidades,
Universidad Austral de Chile, 1987.
CRYSTAL, D. Dictionary of Linguistics and Phonetics, 2.
bask, Oxford, Basil Blackwell, 1986.
DEMRCAN, . Trkiye Trkesinde Kk-Ek Bileimleri,
Ankara, Trk Dil Kurumu Yaynlan, 1977.
DEMRCAN, . Trkiye Trkesinin Ses Dzeni, Trkiye
Trkesinde Sesler, Ankara,, T.D.K.Yaynlan, 1979.
DLAAR, A. Dil, Diller, Dilcilik, Ankara, T.D.K.Yay. 1968.
D ilb ilim i Yabanc Diller Yksek Okulu Franszca Blm
dergisi, 1-6, stanbul, Yaynlan, 1976-1981; 10 Edebiyat
Fakltesi dergisi, 7, stanbul, Yaynlar, 1987.

DZDAROGLU, H. Tmcebgisi, Ankara, Trk Dil Kurumu


Yaynlar, 1976.
DUBOIS, J. Grammaire structurale du franais, 3 cilt, Paris,
Larousse, 1965-1969.
DUBOIS, J. ve bakalan Dictionnaire de nguistique, Paris.
Larousse, 1973.
DUCROT, O. ve T. TODOROVDictionnaire encyclopedique
des sciences du langage, Paris, Editions du Seuil, 1972.

FRANOIS, F. (ynetiminde) Linguistique, Paris, P.U.F.,


1980.
GALMICHE, M. La Semantique generative, Paris, Larousse,
1975.
GENCAN, T. N. Dilbilgisi, 3. bask, stanbul, Trk Dil Ku
rumu Yaynlar, 1975.

GLEASON, H. A. Introduction a la nguistique, Fr. eviri,


Paris, Larousse, 1969.
GODEL, R Les Sources manuscrites du "Cours de
linguistique generale" de Ferdinand de Saussure, Geneve,
Droz; Paris, Minard, 1957.
GKTRK, A. eviri: Dillerin Dili, stanbul, ada Yayn
lan, 1986.

GALISSON, R. ve D. COSTE Dictionnaire de didactique de


langues, Paris, Hachette, 1976.
GREIMAS, A.-J. Senantique structurale, Paris, Larouesse,
1966.
GREIMAS, A.-J. Du Sens. Essais Semiotiques, Paris, Edtions du Seuil, 1970: Du Sens, II, Paris, Editions du Seuil,
1983.
GREIMAS, A.-J. ve J. COURTES Semiotique. Dictionnaire
raisonne de la theorie du langage, Paris, Hachette, 1979;

Semiotique. Dictionnaire raisonne de la theorie du lan


gage, II, Paris, Hachette, 1986.
GROSS, M. Grammaire transformationnelle du franais,
Paris, Larousse, 1968.
GUIRAUD, P. Anlambilim, Trke eviri, 2. bask, Ankara,
Kuzey Yaynlan, 1984. Yeni basm Multilingual 1998.
GZ, N. iirsel lev ve Yapsal zmleme. Verlaine'in
Fetes galantes', stanbul niversitesi doktora tezi, 1981.
GZ, N. "Metin incelemeleri", Atatrk lkeleri ve tnkdap
Tarihi Enstits Yll, 1,1986.
HAGEGE, C. ve A. HAUDRICOURT La Phonologie
panchronique, Paris, P.U.F., 1978.
HARTMANN, R. R. K. ve F. C. STORK Dictionary of
Language and Linguistics, London, Applied Sciences
Publshers Ltd., 1973.
HATPOLU, V. Dilbilgisi Terimleri Szl, 3. bask, An
kara, A Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Yaynlar, 1978.
HJELMSLEV, L. Prolegomenes une theorie du languge,
Fr. eviri, Paris, Editions de Minuit, 1968.
HJELMSLEV, L. Essais linguistiques, 2. bask, Paris,
Editions de Minuit, 1971.
HOUDEBINE, A.-M. (yaymlayan) La Phonologie de
Venfantfranais de six ans. Varietes regionales, Hamburg,
HelmutBuskeVerlag, 1985.
JAKOBSON, R. Essais de linguistique generale, Paris, Edi
tions de Minuit, 1963.
KNOBLOCH, J. Sprachwissenschaftliches IVrterbach, Heidelberg, Cari Winter Universitatverlag, 1963.
LADMIRAL, J.-R. Traduire: theoremes pour la traduction,
Paris, Payot, 1979.
La Linguistique, revue de la Societe Internationale de
linguistique fonctionnelle, 1-23, Pari, P.U.F., 1965-1987.

Langages,1-87, Paris, Larousse, 1966-1987.


Languefranaise, 1-74, Paris, Larousse, 1969-1987.
LEWANDOWSKI, T. Linguistisches lVrterbuch, 3 cilt, 2.

bask, Heidelberg, UTB, 1976.


LYONS, J. Linguistiquegenerale, Fr. eviri, Paris, Larousse,
1970.
LYONS, J. Elements de semantique, Fr. eviri, Paris, La
rousse, 1978.
LYONS, J. Semantique 1inguistique, Fr. eviri, Paris, La
rousse, 1980.
MALMBERG, B. Anafyse du langage au XX* siecle, Paris,
P.U.F., 1983.
MAROUZEAU, J. Lexique de la terminologie 1inguistique,
3. bask, Paris, Paul Geuthner, 1951.
MARTINET, A. Economie des changements phonetiques.
Traite de phonologie diachronique, Beme, A. Francke,
1955.
MARTINET, A. La Linguistique synchronique Paris, P.U.F.,
1965.
MARTINET, A. (ynetiminde) Le Langage, Paris, Gallimard,
1968.
MARTINET, A. (ynetiminde) La Linguistique. Guide
alphabetique>Paris, Denoel, 1969.
MARTINET, A. (ynetiminde) Grammaire fonctionnee du
franais , Paris, Credif-Didier, 1979.
MARTINET, A. "La synthematique comme etde de
l'expansion lexicale", Dilbilim, 6,1981.
MARTINET, A. "Pour une approche empirico-deductive en
linguistique", Linguistique et semiologie fonctionnelles, s
tanbul, stanbul niversitesi Yabanc Diller Yksek Okulu
Yaynlar, 1981.
MARTINET, A. levsel Genel Dilbilim, Trke eviri, An
kara, Birey ve Toplum Yaynlar, 1985. Yeni basm
Multilingual 1998
MARTINET, A. Syntaxe generale, Paris, Armand Colin,
985.
MARTINET, J. Clefs pour la semiologie, Paris, Seghers,
1973.
'
MOUNIN, G. Histoire de la Unguistique, Paris, P.U.F., 1967.
MOUNIN, G. La Linguistique du XX * siecle, Paris, P.U.F.,
1972.

MOUNIN, G. (ynetiminde) Dictionnaire de la linguistique,


Paris, P.U.F., 1974.
NiVETTE. J. Prindpes de grammaire generative, Bruxelles.
Labor; Paris, Nathan, 1970.
ZDEMR, E. Terim Hazrlama Klavuzu, Ankara, Trk Dil
Kurumu Yaynlan, 1973.
ZTOKAT, E. "Szksel Sklk ve Bildirinin Alglan",
Dilbilim, 3,1978.
ZTOKAT, E. "Szlk stne Gzlemler", Dilbilim, 4,1979.
PEIRCE, Ch. S. Ecrits sur le signe, Fr. eviri, Paris, Editions
du Seuil, 1978.
PETERFALVI, J.-M. Introduction a la psycholinguistique,
Paris, P.U.F., 1970.
PIAGET, J. Le Structuralisme, Paris, P.U.F., 1968.

PETITOT-COCORDA, J. Les Catastrophes de la parole: de


Roman Jakobson a Rene Thom, Paris, Maloine, 1985.
POTTIER, B. Theorie et analyse en linguistique, Paris,
Hachette, 1987.
POTTIER. B. (ynetiminde) Le Langage, Paris, Centre
d'etude et de promotion de la lecture, 1973.
QUEMADA, B. Les Dictionnaires du franais moderne, Pa
ris, Didier, 1968.
REY, A. Le Lexique: images et modeles, Paris, Armand
Colin, 1977.

REY-DEBOVE, J. Etde tinguisque et semiotique des


dictionnaires du franais contemporain, The Hague-Paris,
Mouton, 1971.
ROBINS, R. H. Breve histoire de la linguistique, Fr. eviri,
Paris, Editions du Seuil, 1976.
SAUSURE, F. de Genel Dilbilim Dersleri, Trke eviri, 2.
bask, Ankam, Birey ve Toplum Yaynlar, 1985. Yeni bas
m Multilingual 1998.
SENEMOGLU, O. "Image et signifcation", Dilbilim, 6,1981.
SENEMOGLU, O. Yabana DL retiminde Grsel Destein
levi, stanbul niversitesi doktora tezi, 1982.

SZER, E. ada Almanca'da Koul likileri, stanbul


niversitesi doktora tezi, 1980.
SZER, E. (yaymlayan) Text Connexity, Text Coherence.
spects, Methods, Results, Hamburg, Helmut Buske Verlag,
1985.

TROUBETZKOY, N. S. Prindpes de phonologie, Fr. eviri,


yeni bask, Paris, Klincksieck, 1957.
Trke Szlk,. 2 cilt, 7. bask, Ankara, Trk Dil Kurumu
Yaynlar, 1983.
ULRICH, W. IVrterbuch. Linguistische Grundbegriffe,
Kiel; Verlag Ferdinand Hirt, 1972.
VARDAR, B. Etde lexicologique d'un champ notionneL Le
champ notionnel de la liberte en France de 1627 1642, s
tanbul, Edebiyat Fakltesi Yaynlar, 1969.
VARDAR, B. Structure fondamentale du vocabulaire s o dal
etpo1itique en France de 1815 a 1830, stanbul, Edebiyat
Fakltesi Yaynlar, 1973.
VARDAR, B. (ynetiminde) Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri
Szl, Ankara, T.D.K.Yaynlar, 1980.
VARDAR, B. Dilbilimin Temel Kavram ve lkeleri, Ankara,
T.D.K. Yaynlar, 1982. Yeni basm Multilingual 1998.
VARDAR, B. (ynetiminde) XX. Yzyl Dilbilimi Ku
ramclardan Semeler, Ankara, T.D.K.Yaynlar, 1983. Yeni
basm Multilingual 1998.
VARDAR, B. Une lntroduction a la phonologie, 2. bask, s
tanbul, Edebiyat Fakltesi Yaynlar, 1984.
VENDRYES, J. D il ve Dnce, Trke eviri, stanbul, Yeni
nsan Yaynlar, 1968 Yeni basm Multilingual 2001.
WALTER, H. La Dynamiqi4e des phonemes dans le Iexique
franais contemporain, Paris, France-Expansion, 1973.
WELTE, W. Modeme Linguistik: Terminologie / Bibliographie, Mnchen, MaxHueber Verlag, 1974.
YCEL, T. Dil Devrimi ye Sonulan, Ankara, Trk Dil Ku
rumu Yaynlar, 1982.
YCEL, T. Yapsalclk, st., Ada Yaynlar, 1982.

T)tT,BTI,tM

Genel Dilbilim Dersleri,


Ferdinand de Saussure,
eviren: Berke Vardar
Saussuren Cenevre niversitesinde verdii ders
lerin lmnden sonra rencilerinin 1916da Cours
de linguistique generale adyla yaynladklar kitabn
Berke Vardar Genel Dilbilim Dersleri olarak Trkeye
kazandrmtr. Saussuren Dil nedir? sorusunu ya
ntlama srecinde ortaya kan her trl dilin i ele
riyle dil d enin sorgulan kitabn ekirdeini olu
turur.
Dilin b ir gstergeler dizg e si olduuna iaret eden
Saussure, dilin kendi i gerekliini aratrrken, d i l ,
kendi dzeni dnda dzen tanmayan bir dizgedir der.
Bu yaklamyla gelecekte birok biliminsamnm sorgu
lad yapsalcln ilk temellerini atm olur. Bir baka
deyile 20.yy dilbilimi bu yaptla balar ve geliir. Ge
nel Dilbilim Dersleri tm dilbilimsel yaklamlarna
kaynak olur.
Saussure dilin kendi i gereklii incelerken onu salt
biime indirgemez, dil d eleri de almasnn iine
katt. Dilbilimle buduribilime aldn, dille siyasal ta
rihin iie gelitiini, dilin her trl kurumla balant
lar olduunu dile getirerek farkl alanlar arasnda kp
rler kurdu.
levsel Genel Dilbilim*,
Andre Martinet,
eviren: Berke Vardar
20. yyda Saussureden ardndan gelitirilen dilbi
limsel almalara getirdii yeni bak alan ve kuram
sal aklamalaryla, dilbilime yeni bir soluk kazandran

Martinet, Danimarka kkenli Glosematikin ve Ameri


kan betimleyiciliinin de etkilerinde kalarak, Prag Oku
lunun adeta Amerikadaki uzants olmutur. Ancak
Prag Okulunun aratrmalarn daha da gelitirmi, ve
ilevsel dilbilimin kuramsal ve kavramsal temelini kur
mutur.
Sesbilimse! incelemeleriyle modem dilbilime katk
lar byk olan Martinet, sessel elerle anlaml birim
lerin farkllklarndan sz ederek dildeki ift eklemliliin nemini vurgular. Sz konusu kuramsal ve kavram
sal ereveyi bulabileceiniz ilevsel Genel Dilbilim,
Martinetnin Berke Vardar tarafndan dilimize kazand
rlan en nemli yaptlarnn banda gelir.
letiim arac olarak dilin znde Martinetye gre
yapsalclk ve ilevsel dilbilimin oluturduu btnle
gereksinim duyulur. Bu bak asnda Prag Okuluyla
da ayn yerde buluur. Martinet tm bu aratrmalarn
da, yapsalc dilbilimde henz ok az irdelenmi olan,
yapsalc anlambilimsel yaklam n plana kartr.
YapsalDilbilimi,
" ----------------Prof. Dr. SheylaBayrav,
20.yyda dilbilimin amac dil gerekliini tanmak,
biimsel ve sistematik bir bilim dal olmaktr. Saussure'
izleyen dilciler dilin bir sistem olduu ilkesinde bir
letiler ve dilin elerinin tannp belirtilmesi iin iinde
bulunduklar yapnn incelenmesi gerektii grn
kabul ettiler.
Prof. Dr. Sheyla Bayrav da bu almasnda Dil
nedir? sorusuna yant ararken Saussuren alma
larn kendisine baz alarak, 20. yy genel dilbilimi konu
sunda btn ciddi dilcilerin gr birliine vardklar^
hususlar toplayarak, yapsal sistemi tutarl bir btn ha
linde aklamay ama edinmitir.
Prof. Dr. Sheyla Bayravn Yapsal Dilbiliminin
ilk basks yaplal otuz yl oluyor neredeyse. ada

genel dilbilimini tantan .tfu yapt otuz yl nceki kadar


taze ve dilbilimi konusunda temel bilgilere gereksinim
duyanlarn hala yararlanabilecekleri kaynak kitaplardan
biri.
Filolojinin Oluumu,
Prof. Dr. Sheyla Bayrav
Filolojinin birinci amac, okunup anlalmasnda
glk duyulan metinleri aklamak, onlan canl tuta
bilmek iin gereken abalan gstermektir.Metni ak
lamak, anlalmasn engelleyen her trl zorluu ortam
dan kaldrmak olduuna gre, yaplacak iler eitlidir.
(...) Zorluk bir kelimenin anlamndan ya da cmlenin
yapsndan gelebilir. O zaman dilbilimi. Filologa yol
gsterir. Ama, metinde, unutulmu trelere, iyi bilin
meyen felsefe akmlarna, inanlara, tarih olaylarna,
kanunlara telnihler bulunuyorsa, yardm sosyoloji, fel
sefe, din tarihi, tarih, hukuk vb. bilim kollarndan gele
cektir. Yaklamyla dili teki bilim dallaryla olan et
kileimini gz: nnde bulundurarak hazrlam Prof.
Dr. Sheyla Bayrav Filolojinin Oluumunu.
''. Filolojinin tarihsel geliim iindeki yerini ve nemi
ni belirleyen Bayrav, filolojinin eitli alanlarn irdele
yerek retorik, szlk, gramer, eletiri, gstergebilim vb.
konulan da aratrmasna katm, bylelikle dil zerine
olduka geni bir yelpaze izerek, okuruna btncl bir
bak as kazandrmay amalamtr.
Dilbilimsel Edebiyat Eletirileri,
Prof. Dr. Sheyla Bayrav
Edebiyat trlerinin kesin tanm yaplan ve her t
rn belli kurallara uymak zorunda olduu ilkesine inan
lan dnemlerde, edebiyat rnlerini bu kurallarn
nda deerlendirmek doald. (...) Tr kavramnn sar
sld, tr snrlarnn srekli inendii, hatta silindii
amzda, edebiyat eletirisi hangi ilkelere dayanmal

dr? sorusundan yola kan Bayrav edebiyat eletirisine


dilbilimsel bir pencereden bakarak, eletiride gnmze
dein tartlan kimi farkl yntem araylarn ve edebi
yattaki eletiri sorunlarm irdeler.
Dilbilimsel Edebiyat Eletirisi yazarnn farkl d
nemlerinde Dilbilim Dergisinde yaynlanm olan ma
kalelerinden olumakta,. Yazlar yanyana getiren onla
rn edebiyata, edebiyat metnine bak alarnn ortakl
; yazmsal metnin zmlenmesinde kullanlan yn
temleri belirleyen yaklamlar olarak yapsalclk ve
gstergebilim yazlarn baat konusu.
Bireyin kendi yaam deneyimleri ve yaznsal dona
nmlar da yazmsal metnin yeniden anlamlandrlmasn!
belirleyen baat etkenlerden olsa da, okurun keyfi ele
tirinin dna kabilmesi, bylesi snrlan aabilmesi iin, yazmsal metne nasl baklabileceine ilikin ipula
r sunar Bayrav bu kitabnda. Kitabn bilimsel alma
larda, eitimde kullanlabilecei gibi kitap bireysel okumalarda da okura yeni ufuklar aacaktr.
Roman Dillerinin Douu ve Gelimesi,
Prof. Dr. Sheyla Bayrav
Hint-Avrupa dil ailesinin geni yelpazesi iinde yer
alan Roman Dillerinin douu ve geliimi, Avrupa kta
snn tarihsel geliim srecinden bamsz olarak
dnlemez. Prof. Dr. Sheyla Bayrav Roman Dille
rini aratrrken bu gereklii ne kartarak, deiimin
neden ve nasl olduunu sorgular. Bu balamda da dilin
geliimi, Roman dilini konuan uluslarn tarihine kout
olarak ele alnarak irdelenir.
Dilin tarihi fikir ve kltr tarihinden ayrlamaz di
yen Bayrav, dil zerine yaplan bylesi almalarn, ar
keoloji kadar tarihin aydnlatlmasna k tutacana iaret eder. Tarihsel sre iinde komuluk iUkilerinin,
ticaretin, aknlarn etkisiyle deien uygarlklarn kat-

manlamalann, dildeki fonolojik, morfolojik ve szck


dzlemindeki farkllamalarda bulmak olas.
Bayrav farkl corafyalarda ortaya kmalarna ve
ortak bir rka ait olmamalarna karn, kltr birlii gs
teren Hint-Avrupa dillerinin yapsal farkllamalarn da
ele alarak, tarihsel geliiminin yan sra Roman dilleri
nin bu ereve iindeki konumunu ayrntl olarak belir
ginletiriyor.
Anlambilim,
Pierre Guiraud,
eviren: Berke Vardar
Anlambilim, dili anlam asndan inceleyen daldr.
Anlam sorunu ve bu sorunun trl uzantlar dilbilimi
olduu gibi felsefe, mantk, ruhbilim, toplumbilim, vb.
bilimleri de ok yakndan ilgilendirir.
Dilbilimsel anlambilim, gstergenin ierik ya da
gsterilen yann ele alr, gsteren (iitim imgesi) ile
gsterilen arasndaki ilikileri, gsterilendeki deiim
ve oynamalar, dilsel yaplarn anlamsal ynden ortaya
koyduu eitli olgular, vb. inceler.
Tannm Fransz dilbilimcisi, P.Guiraud, 7. bask
sndan Berke Vardarn Trkeye kazandrd La
Semantique (Anlambilim) adl yaptnda sz konusu alana genel bir bak ynelterek anlam sorununu irdele
mekte, konuyu hem artsremli, hem esremli alardan
incelemektedir. Belirtilen yaklam trlerini ilgin ku
ram ve uygulamalarla rneklendiren yazar, yer yer anlambilimin zel saylabilecek birtakm ynlerine de de
inmekte, bu arada kendi gr ve savlarn da ayrntl
biimde belirtme olana bulmaktadr.
Dilbilimin Temel Kavram ve lkeleri,
Prof. Dr. Berke Vardar
Bu yaptta, dil olgularna.ilikin incelemelerde gz
nnde tutulmas gereken temel nitelikli dilbilim kav

ramlaryla ilkelerini sunmay amalyoruz. Bunlarn


baland akmlarla yntemlerin oluum ve geliimini
de belirterek izmeye altmz genel ereve, ola
nakl durumlarda, deiik kuramlarn birbirini btnle
yici katklarndan yararlanlarak oluturulmutur. An
cak, sz konusu semeci yaklamda, yapsalcln ilevselci kolunun birok ynden ar bastn da belirt
meliyiz.
Dilin, toplumsal adan bir bildiriim arac, i dzen
bakmndan ise bir yap olarak deerlendirilmesi, bun
dan tr de bildiriim ilevinin yapsal, yapsal ilevi
nin bdiriimsel bir nitelikle donatlmas, izlenen do
rultuyu belirleyen bilimsel tutumun balca zellikleri
arasndadr. lev kavram araclyla bildiriimden kal
karak yapya, yapdan kalkarak bildiriime ulaan d
nsel bir devinim, ele alnan kavram ve ilkelerin sap
tanmasnda benimsenen ltlere egemendir ve tm dil
olgular bu devinimin izdii uzamda irdelenmektedir.
Yirminci Yzy Dilbilimi,
Kuramclardan Semeler;
eviri ve Sunular: Berke Vardar ynetiminde .Demircan,
EErgun, N. Gz,G.Ik, .Ozil, E.ztokat, O.Senemolu,
N.Sevil,E.Szer
20. yy dilbiliminin kurucusu olan F. de Saussure,
baka bilimlerin egemenliinden kurtard dilbilimde
yntemsel bir devrim yaratarak dizge incelemeleri d
nemini balatm, yapsalcla giden yolu amtr.
Toplumsal nitelikli dil olgusuyla bireysel zellikli sz
olgusunu birbirinden ayrt ederek birinci olguya ncelik
tanm, dili gsterge dizgeleri arasndaki ayrcalkl ye
rine oturtmutur. acl dilbilim Saussurede ilk gl
anlatmm bulduktan sonra Avrupada zellikle
N S.Trubetskoy, G.Guillaume, L.Tesniere, L.Hjemslev,
A. Martinet gibi kuramclar araclyla insan bilimleri
arasndaki sekin yerini almtr.

Sekimizde yer alan kuramsal almalarda, ekimli


eylemi, tmcenin yneticisi niteliinde ele alan ve gele
neksel zne-yklem kalbn kran Tesniere, Kopenhag
Okulunun nderi, bir tr dil cebiri oluturmay ama
lam olan Hjemslev, Avrupa yapsalclnn gn
mzdeki en canl akm olan ilevselciliin szcs,
Prag Dilbilim evresinin bir uzants olan almala
ryla Martinet gibi Avrupa kkenli biliminsanlannn ya
zlarm bulabileceiniz gibi; Amerikada Saussureden
bamsz, ama kimi ynlerden onunkilere kout ilkeler
den yola kan Sapir gibi kuramclarn, dil olgularm
bir davran biimi olarak ele alan Bloomfield, tmevanml bir yol izleyen, dalmclk zerine almalar ya
pan Hanis ve retici-dnmsel dilbilgisi kuramcs
Chomskynin yazlarm ve bunlarn yan sra Bir yny
le Avrupa, bir ynyle de Amerikan dilbilimini yanstan
Jakobsonun iki kta dilbilimi arasnda kurduu kpr
leri, salad balantlar bulabilirsiniz.
Her Ynyle Tahsin Ycel,
Yayma Hazrlayan: Prof. Dr. Mustafa Durak
evirmen, dilbilimci, gstergebilimci, edebiyatbilimci, yk, roman yazar, denemeci ve daha birok ya
nyla Tahsin Ycel... 15-16 Ekim 1999da Bursada
gerekletirilen Her Ynyle Tahsin Ycel Sempoz
yumu nda Ycelin rencileri, okurlar, meslektalar
onun farkl kimliklerle karmza kan grntlerini
anlamaya, anlamlandrmaya altlar. Sempozyumdan
geriye kalan szcklerse birbirleriyle eklemlenerek bu
kitapta bulutu.
Tahsin Ycelin Trkeye kazandrd bilimsel, d
nsel ye yaznsal yaptlar zerine farkl bak alary
la kaleme alman bu yazlar, okurunun Yceli anlaya
bilmesi yolunda nemli ipularna iaret etmekte.
...tm yazma abalarmda benim tutkuyla kovaladm
ey, yani btnlk diyen Ycelin btnln ardn
daki arayn, bu farkl alanlar arasndaki kprleri na-

sil kurduunu, hem bilimadam hem de yazar olarak bi


reysel sylemini nasl oluturduunu Her Ynyle Tah
sin Ycelde bulmak olas.
Dile Genel Bir Bak,
Fatma Erkman-Akerson
Dile Gelen Bir Bak, dilbilimin konusu gerei,
olduka karmak ve soyut bir bilim dal olduu syle
mini ortadan kaldrarak, okurun dilbilime kar nyarg
larm yok eden bir alma. Kitapta dilbilimin gerek ta
rihsel geliimi gerekse ele alnan dilbilgisel ilevler bi
limsel bir titizlikle gndelik yaamdan alnm rnekler
le bezenmi. Bylelikle dilbilimin tarihsel geliiminde
olduu denli dilin adlandrma, belirlenim, niteleme,
tmce kurgusu ve kip gibi ilev kategorileri de ok daha
ak, yaln ve anlalr klnmakta.
Dile Gelen Bir Bak dilbilim konusunda genel
bir bak kazanmak isteyen herkese ynelmi bir kitap.
Kimi- iin bir bavuru kimi iinse bir baucu kitab.
Anaizgileriyle Evresel Dilbilgisi ve Trke,
Nadir Engin Uzun
Gnmze dein dilbilgisi modellerini yabanc dil
deki rnekleriyle anlamaya, kavramaya almak ska
rastlanan bir durumduAnaizgileriyle Evresel Dilbilgisi
ve Trke bylesi allageldik, salt kuramsal bir al
ma olmann ok tesinde, bir dilbilgisi modelinin tm
ayrntlaryla Trkeye uyarlanm olduu nadir al
malardan biri.
Noam Chomskynin (1957) ilk temellerini att 0 retken-Dnml Dilbilgisi kavramyla bilim dnya
snda tartlan, ardndan da farkl adlar ve yaklamlarla
dnme urayarak Evrensel Dilbilgisi diye anlan
dilbilgisi modeli salt kuramsal bir aktarm, bir tr eviri
metni olmann tesine tand.

Nadir Engin Uzunun bu almasnda Evrensel


Dilbilgisinin ne olduunu, Noam Chomskynin bu
konudaki dncelerine ulaabileceiniz gibi, Trk
diline farkl bir pencereden bakarak ve bu alandaki
terimleri Trkeye kazandrarak hazrlanm olduunu
grecek, henz yantlanmam sorularnzn yantlarn
bulurken, nnze alacak yeni ufaklarda kendinizi
yeni sorularn eiinde bulacaksnz.
Dilbilimden Yaama: Yapsalclk,
Prof. Dr. Berke Vardar
ada bir bilim adam, gerek bir aydm ve eitimci
olan Prof. Dr. Berke Vardarn eviri, roman, iir, dra
ma, Atatrk, dil ve toplum, eitim konularnda gazete
ve dergilerde yaymlam olduu yazlan DLBLM
DEN YAAMA: YAPISALCILIKta topland. ada
bilim ve sanata ynelen Vardar, yapsalc yntemle n
celikle dile, ardndan da teki insan bilimlerine ve haya
ta nasl bakt?
Genelde dilbilim yazlaryla tannan Prof. Dr. Berke
Vardarn bu kitabnda farkl ynlerini de bulacaksnz.
Hayatla bilimi iieletiren, farkl dallar arasnda iliki
ler kuran geni bir bak asnn rn olan yazlarm
ierir kitap.
Dilbilim Yazlan,
Prof. Dr. Berke Vardar
^Dilbilim almalaryla tandmz Prof. Dr. Berke
Vardar5n bu kitapta ada-bilim ve sanata zerine ka
leme ald yazlarnda da, dilde olduu gibi yapsalc
yntemle teki insan bilimlerine ve hayata nasl bak
tn, dallararasi kurduu ilikilerde bulacaksnz.
Bu kitapta toplanan yazlarnn kimisinde gerek
dzyaz olsun gerekse iir ya da drama tm yaznsal rnlerin ele alnd, gibi, Atatrkn Yaz Devriminden,

dil anlayndan, dilbilime yaklamndan, Atatrkn


toplumsal yapya, bireylere nasl yaklatn, Atatrk
ln zn kavrayabilmek, onu yaptklaryla ve d
ndkleriyle anlayabilmek iin salt bir isim olmann
tesine tanarak, okurun klielerin tesinden, farkl bir
bak asndan bakmasn neren bir yaklam sz ko
nusudur. Bunun yan sra genel olarak eitim zerine
kaleme alnan yazlardaysa, Batda ve Trkiyede ei
tim sistemindeki aksaklklar eletirilerek olas zmler
sunulur.
Dil ve Dnce,
Prof. Dr. Berke Vardar
ada ynelimler dorultusunda Tk dilbiliminin
gelimesinde ve yeni aamalara ulamasnda sonsuz
katklar olan Vardarn 60l yllarda kendi olanaklar
yla yaynlam olduu basks tkenmi ayr kitabn
yeniden bilim daarcmza katan bir kitap Dil ve D
nce.
1968de J.Vendryesden evirdii Dil ve Dncenin yan sra 1967de Cemil Merile birlikte
A.Meillet ve M.Lejeuneden evirdikleri Dillerin Yap
s ve Gelimesi ve 1969da N.Ankl ve T.Tundoanl
ile hazrlad Semantik Akmlar adl kitaplar
yanyana geliyor. Bylelikle Vardarj bilimsel alma
laryla sadece Trkenin snrlan iinde skp kalma
yan dnya platformundaki konumunu, evirileri, zgn
bilimsel almalaryla bilim dnyasn ne denli aydn
lattn bugnden grebilmek, yeni kuaklara aktarmak
amacyla bugne ve buraya tayor bu kitap.
Dictionary of linguistic terms,
Do. Dr. Aye Pamir Dietrich
Dilbilim terimleri Szl Rusa, ngilizce ve Trk
e olarak hazrlanm, dilbilgisi ve dilbilime ilikin te
rimleri kapsayan bir szlk. ki ayr biimiyle yaynla

nan szln ilkinde Rus dilbilgisi ve dilbiliminde;kul


lanlan terimlerin ngilizce ve Trke karlklar ver
ilmitir. Szlk hazrlanrken zellikle Rusann szck
trlerinin ve tmce yaplarnn farkllklar gz nnde
bulundurularak, okurun daha kolay anlayabilmesi iin
karlatrmal bir almann sonularndan da yarar
lanlarak szlk hazrlanmtr.
Birinci kitapta Rusadan yola kan Do. Dr. Aye
Pamir Dietrich, kincisinde sk kullanlan ngilizce dil
bilgisi ve dilbilim terimlerini Rusa ve Trke olarak
vermeyi yelemitir. okdilli dilbilim aratrmalar ya
panlar iin alnacak kitaplar listesinin banda bulun
mas gereken bir szlk.
Metin Bilgisi,
JDoanGnay
Bir ok tartmaya yol aan metin kavram Doan
Gnayn Metin Bilgisinde olas tm sorularn yant
larm iinde barndrarak kavram yeniden tanmlyor.
Kitapta metnin okuma srecinde bt bir rol stle
nen okura ve konumuna ncelik verilir. Ardndan met
nin ne olduu, yaps, tonu, ne tr metin tipleri olduu
ve metin trlerinin iletiim izgesi ile ilevleri aynntl
olarak irdelenmi.
Trk ve dnya yaznndan ve basnndan alntlarla
rneklenerek bezenmi olan kitabn sonuna da, TrkeFranszca bir szlk eklenerek olas bir kavram karga
asnn n kesilmitir.
Metin zmlemeyi ve retmeyi hedefleyenler iin
gzard edilmemesi gereken bir kaynak.

You might also like