You are on page 1of 29

E D E B Y A T A I S I N D A N D O U V E BATI M S T S Z M N D E

ZAMAN DNCES

Yazan :
Do. D r . A h m e t E. U Y S A L
I
H i n t ve Y u n a n kltrlerinin devaml tesirlerine, m a r u z kalm olan slm
tefekkrnde

" Z a m a n " kavramlar m h i m bir yer igal etmektedir ve slm

milletlerinin edebiyatlarnda " Z a m a n T e m a s " gayet geni ve zengin bir ekilde


ilenmitir. Bilhassa slm mistik airleri bize bu hususta bol malzeme brakm
lardr.
ranllarn Z a m a n kavramlar hakknda bize bilgi veren en eski kaynak
Zoroastrism'in mukaddes kitab olan Avesta'dr. Avesta'ya. gre d n y a 12 .000 sene
d e v a m etmek zere yaratlmtr ve yaratltan evvelki, ve bu 12 .000 seneden
sonraki devirler hudutsuz ve sonsuz olarak uzanr 1 . Yaratl anna kadar h u d u t
suz olan Z a m a n , yaratlta, kt r u h u iktidarsz bir hale getirmek maksadiyle,
tahdit edilmitir 2 , fakat muvakkat olan bu tahdit sonunda kaldrrlr, ve Z a m a n
yine hudutsuz olarak uzanr. Demek ki Avesta iki

trl Zaman tanyor: sonsuz

Zaman ve mahdut Zaman.3


M u h a m m e t ' t e n evvelki devirlerde

Zaman

(dahr, wakt, hin) bilhassa A r a p

memleketlerinde, b t n dnyevi ktlklerin ve bellarn sebebi olarak bili


niyordu. Bu devir airleri z a m a n m a n a s n d a
meler

kullanrlar,

ve d a i m a Z a m a n n

" g n l e r " ve

"srmas"ndan,

o l m a s n d a n " , "hedeflerini hi amayan oklar

"geceler" gibi keli


"deiikliklere sebep

atmas"ndan,

s " n d a n ve "hereyi andrmas"ndan bahsederler 4 .

"talar frlatma-

Bu anlaya gre Z a m a n ,

1 Darmesteter, Le Zend Avesta, ii. 310-311.


2 Avesta'da hudutsuz Zaman'a Zruan akarana, mahdut Zaman'a ise Zrvan daregho-khvahta
isimleri verilmektedir.
3 Prof. Dr. Annemarie Schimmel Dinler Tarihine Giri (lahiyat Fakltesi Yaynlar XI, An
kara 1955) adl kitabnn 68 inci sayfasnda bu hususta u bilgileri veriyor: "lhiyatlar, Avesta'daki
mphem imalara dayanarak dnyann gidiinin 12 000 sene devam edecein ileri srmlerdir;
yaratltan 3 000 sene sonra, kt kuvvetler dnyaya akn etmee balamlardr; onlarn haki
miyeti yava yava artmtr. nc devirde Zerdt meydana kp devlerle merhametsizce mu
harebe etmektedir. Bu peygamberin spermas bir glde muhafaza edilir. Dnyann son devrinde
her bin ylda bir, bu glde ykanan birer kz bu spermann bir ksmndan gebe olup dnyay kur
taran birer kahraman douracaktr."
4 Bu hususta bak: W.L.Schramuer, Ueber den Fatallsmus der Vorislamischen Araber, Bonn 1881.

72

AHMET UYSAL

Mukadderat ve Kader gibi mevhumlarla ilgilidir.

Mamafih

bu hususta Arap

lar kendileri de kesin bir tefrik y a p m a m a k t a d r l a r . Yukarda zikrettiimiz tabir


lerden kan m a n y a gre Z a m a n tayin-edici bir faktr olarak grlyor, halbuki
Mukadderat ve Kader d o r u d a n doruya

tayin

etmeyip,

tayin

edildiklerinden,

Z a m a n ' d a n ayr olarak m t a l a edilmeleri icap etmektedir. Arapa da " Z a m a n "


mansna gelen ve ok n a d i r e n kullanlan bir kelime v a r d r : aud. Encyclopedia of
Religion and
lndan

Ethics .

Bakr b.W'il kabilesine mensup bir A r a p airinin ihtiyar

bahseden bir iirinde "Aud" un oklarnn mafsallarn ve bacaklarn

paraladndan bahsettiini kaydediyor. Ayni eserde I b n

al-Kalbi'nin,

Ban

Bakr b. W'il kabilesinin Aud'a. taptn bildirdii kaydedilmektedir.


imdi Klasik r a n , A r a p ve T r k edebiyatlarnda m h i m bir yer igal eden
slm mistisizminden ve mistik z a m a n anlayndan ksaca bahsedelim. slm
mistisizmi M S . V I I I . asrda Suriye, Irak, Arabistan ve H o r a s a n ' d a bir zahitlik
-din u r u n a dnyevi h a z l a r d a n feragat- hareketi olarak balam ve I X . asrdan
itibaren iyice teesss etmee muvaffak olmutur 2 . slm mistisizminde Allah b
t n mevcudiyetin yegne kaynan tekil eden M u t l a k Varlktr. K i n a t hem
ebedi olarak ve h e m de temporal (zaman iinde) olarak mevcuttur. Btn mev
c u d a t y a r a t l m a z d a n evvel Allah'n zihninde prototip olarak bulunmaktayd,
ve bu b a k m d a n lhi R u h veya uur'la birdi. Zaten b t n mevcudat Allah'n
ayrlmaz

paralar o l d u u n d a n

Allah'la

birlemekten bahsedilemez.

Allah'la

m e v c u d a t d a i m a birdir, fakat mistik bu birlii idrak eden kimsedir. Kendisinin


Allah'la birlemesi dnlemez, nki bu birlik zaten her z a m a n vardr. F a k a t
ancak mistik bu birlii

idrak edebilmektedir. Dayand bu felsefi prensipler

b a k m n d a n slm mistisizmi, realitenin blnmez birliine i n a n a n Yunan filozof


larnn

doktrinlerini

hatrlatr.

Bilhassa

Yeniplatonculuun

izleri mistiklerin

eserlerinde kuvvetle sezilmektedir. A h m a d b . H a n b a l (l.855), al-Hrith b. Asad


al-Muhsibi (781-837), D h u '1-Nn, Ab Yazid (875), s al-Kharrz (l.899)
ve al-Junaid (l.910) slm mistisizminin teorik prensiplerini gelitirenlerin en
belliballardr. Bunlardan Ab Yazid mistik tecrbeyi yle a n l a t r :
Ruhumun semalara ykseldiini grdm. Cennet ve Cehennem ona gs
terildii halde o hibir eye bakmyor, hibir eyle ilgilenmiyordu, nki o hadi
seler aleminden ve onu rten perdeden kurtulmutu. Sonra vcudu Birlik ve kanat
lar Edebiyet olan bir ku oldum, ve Mutlak varln havasnda Saffet kresine
gelinceye kadar umaa devam ettim, ve Edebiyet tarlasndaki Birlik aacna
1 Encyclopedia of Religion and Ethics, Second edition 1925, s.662.
2 lk Zahitlerden en mehurlar: Ahmad b. 'sim al-Antki (757-830), Umar b.'Abd al'Aziz (717-773), al-Hasan al-Basri (l. 728), AbR Hshim 'Othmn b. Sharik (l. 776), brahim
b. Edhem (l. 777). Ab Nu'aim Hilya adl eserinde brahim b. Edhem'in ibadeti yle tarif ettiini
yazar: "badetin balangc suknet ve murakabadr; bu sknet yalnz Allah'n adn anmakla
(zikr) bozulur" Hilya, VIII, 17. Iran mistisizmin temellerini kuranlardan Abd Allah b. al-Mubrak (l. 797) Kitab al-Zuhd isimli eserinde zahitliin umdelerin hadis'lere dayanarak tesbit etmiti.
Ayrca Bishr b. al-Harith al-Hafi (l. 841). Bunlar mistisizmi hazrlayan zahitlerden bir kadr.
9 uncu asrda iyice tekml etmi olan mistisizmin ilk kuvvetli ifadesini Ab Suleimn al-Drn
vermektedir (bak: Abu Nu'aim, Hilya, IX, 254.).

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

73

baktm. Bir de baktm ki btn bunlar benim, o zaman haykrdm: "Ey Tarab
bu hodbinlikle ben sana eriemem, nki ben kendimden kurtulamyorum"' O
zaman Allah: "Ey Ab Yazid sen benim sevgili resulmn arkasndan giderek
kendi nefsinden kurtulmalsn. Gzlerini onun ayaklarnn tozuna sr ve hep
1

onun arkasndan git" diye cevap verdi .


slm mistisizminin esasn tekil eden

"tevhit" en klasik tarifini al-Junaid'n

son z a m a n l a r d a ele gemi olan m e k t u p ve risalelerinde buluyor. al-Junaid tevhid'i Ebedinin Z a m a n iinde yaratlm (temporal) o l a n d a n ayrl olarak tarif
3

eder . al-Junaid'in bu tarifi Kuran'da. (Sre 7: 166-7) mevzuubahis olan insanla


Allah arasndaki "ebedi a n l a m a " nn bir tefsirine istinad etmektedir. al-Junaid,
insan tarihini, insann bu anlamay yerine getirebilmesi iin y a p m a k t a olduu bir
m c a d e l e olarak kabul eder; insan d a i m a evvelki d u r u m u n a dnmek istemektedir.
Allah'la insan arasnda varlan bu anlama hakknda al-Junaid yle demektedir:
Allah bu ayetinde insanlarla Adem ve sllesinden evvel, yani insan mev
cut deilken, yahut Onda mevcutken, konutuunu sylyor. Bu ekseriya Allah'n
mahluklarna atfedilen bir mevcudiyet deildir. Bu yalnz Allah'n bilecei bir
mevcudiyet eklidir. Allah insanlar daha balangta, onlar mevcut deilken,
ve istikballerinden haberleri yokken biliyordu. Bunlarn mevcudiyeti zamansz
dr

(ebedidir).4

slm mistiklerine gre Z a m a n m e v h u m , mcerret ve zihn bir kavramdr.


V a h d e t e erilince m e k n gibi z a m a n da o r t a d a n kalkar, ve yalnz n- d i m ka
lr 5 . Yaratlm eyler z a m a n deil n ve dimidir. Allah'n z u h u r u n a tekadd m z a m a n bir tekaddmle deil Z a t i kdemiyledir. K i n a t daimi bir deime
halindedir. Btn alem her an yok olup her an yeniden tecelli etmektedir 6 . Mevlna Celaleddin R u m i (1207-1273) bu fikri Mesnevi'de yle a n l a t r :
u halde sen her gz ap kapamada lyor, dinliyorsun. Mustafa "Dnya
bir andan ibarettir"
Bizim fikrimiz

buyurdu.
Onun att bir oktur. Havada nasl durur?

Tekrar

Allha geri gelir.


1
Ayrca
3
4
5

Hujwiri, Kasf al-mahjub (terc. Nicholson), s. 238. (2) A.J.Arberry, J.R.A.S. (1935), s. 499.
Massignon, Essai, ss. 273-74.
Qushairi, Risala, s. 3, 136.
A.J.Arberry, Sufism, London 1950, s. 57.
Bak: Kur'n, Qaf Suresi, ayet 15,
Ayrca bak: Te'vilt Kni, cilt I I , s. 256. "Bizi, ruhlar, gkler ve emsali gibi ilk halk ve
icad edilen eyleri tekrar ibda edemezmi sanyorlar? Bunlar bunu itiraf ederler ama her vaktta
teceddt eden huds ve hilkatin phe ve ilt basa dmlerdir. eytan, onlar, "bizi ancak dehr
helak ediyor" diyecek ve te'siri zamana nisbet edip
"Haq, her gn bir en
ile zuhur eder" kavlinin manasna gz yumacak derecede telbis etmitir
Ezel ve Ebed An
daimde mndemitir, ve n daim Zamann btndr. n dime erimek, Zaman ve Mekn kay
dndan kurtulup Huzur-u dime erimekle kaimdir." Abdulbaki Glpnarl, Melami Edebiyat Me
tinleri, 1, ss. 11213.
6 Kr. Herakleitos.

74

AHMET UYSAL

Her an dnya yenilenmektedir, fakat biz bu daimi deimeden habersiziz.


mr su gibi yeniden yeniye akp gider, fakat vcutta bir daimilik gs
terir.
Elinde hzl hzl oynattn ucu ateli denek nasl tek bir ate izgisi
gibi grnrse, mr de pek abuk getiinden yle grnr.
Zaman ve sre Allah'n sr'atle halketmesinden doan hadiselerdir.
Ayni ateli bir denek sallannca atein gze uzun bir izgi olarak grnmesi
gibi.K
Burada Dairevi Z a m a n kavramna zt bir anlay buluyoruz. Dairevi Z a m a n
anlaynda b t n mevcudat iine alan Z a m a n enberi bir noktada balar ve
tekrar o noktaya dnerek biter. H a l b u k i yukardaki p a r a d a misalini grd
m z anlaya gre lem bir an iin vardr, ve bu an iinde Birlik okluk olarak
ve okluk ta Birlik olarak tecelli eder. K i n a t n her zerresi her an kaybolur ve
lhi Enerji tarafndan her an tekrar yaratlr. Bu kaybolma ve y a r a t m a ii a b u k
ve devaml o l d u u n d a n biz hereyi tpk bir sinema filminde olduu gibi devaml
grrz.
M u h a m m e d Awfi'nin Lubbu 'l-Albb isimli antolojisindeki iirlerden en eski
r a n airlerinin Z a m a n hakkndaki fikirlerini renebiliriz. Bu eserde 2 300 k a d a r
en eski r a n airinin hayat ve eserleri hakknda m a l m a t verilmektedir. Z a m a n
hakknda ifade ettikleri fikirler b a k m n d a n tetkik edilince bu kaynan bize bol
malzeme verdiini mahede ettik.
lk r a n airlerinden B a d i ' u ' d d i n T u r k u al-Sanjari Z a m a n ' H a y a t u t u n u n
drt telini kaba elleriyle k o p a r a n bir kuvvet olarak gsteriyor:
Hayat utuna tabiatn takt drt tel
Zaman'n

kaba vuruu ile kopar dolar3.

B u r a d a Z a m a n k a b a ve t a h r i p k r bir kuvvet olarak kendini gsteriyor. Bu


radaki anlaya zt olarak Fadl ibn 'Abbs al-Rabinjani'nin S a m a n i prensi Nasr
ibn A h m a d iin yazd bir mersiyede 4 Z a m a n ' n m a t e m t u t t u u kaydedilmek
tedir.

Dier taraftan Seluk saray airlerinin en mehuru olan Enveri (l.1190)

bir iirinde " Z a m a n n alaca a t " n d a n bahsediyor 5 . Bu iirlerde "ahslatrlm"


bir Z a m a n kavram ile karlayoruz. te bir misal de Enveri'nin bir kasidesinde
gze arpyor:
Ey Zaman, Tabiatn yce hakimi! madem ki sen
Benim vcudumu tasarruf ediyorsun,
Niin byle byk bir garazla
Hakim kiilere azap ektiriyorsun
1
2
3
4
5

Ey koca kambur!

Mesnevi, 1. 1142.
G.L.Browne tarafndan 1903-1906 da iki cilt halinde ngilizce olarak neredilmitir. (Leyden)
Lubb, I I . 162.10.
Ayn eser II.9.22.
Ayn eser II.137.10

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

75

Hi kimsenin akl senin dnnn sebebini anlayamaz.,


Ne de hibir gz senin esrarl kanunlarn grr.
Senin

kara tekerleklerinden neler ektiimi


1

Ah, yllarca anlatp bitiremem.

Yukarda zikrettiimiz iirlerden farkl olarak b u r a d a Z a m a n n tekerlek


2
lerinden bahsediliyor ki Eski H i n t ' t e K a l a anlayna ok benzemektedir .
r a n mistiklerinin en mehuru diyebileceimiz F a r i d al-Din 'Attr (l. 1225)
h a y a t t a devri bir prensibin h k m srdn ve her eyin aslna rcu ettiini
yle ifade eder:
Nasl Denizden kalkan Su,
Tek tek yamur taneleri halinde geri gelip
Byk Umman iinde erirse.3
'Attr b t n yaratlm eyleri
eder:

ve mevcudat asllarna dnmeye davet

Gelin ey dalm Atomlar, Merkezinize dnn4


Geni karanlklara salm klar
Gneinize geri dnn.5
Edebiyatta panteistik dncenin en gzel rneklerini veren 'Attr insan
l a r a eriebilecekleri en byk muvaffakiyetin Allah' idrak edecekleri "-"an" ol
duunu

syler:
Terde ve gkte yalnz Allah' grebileceiniz bir ana ulamaya gayret
edin.6

O n u n iin hakiki hayat Allah' idrak ettikten sonra balayan h a y a t t r ; bun


d a n evvel geen z a m a n hayat deildir:
Ona yan sordular. "Drt yandaym" diye cevap verdi. "Bu nasl
olur?" dediler. "Yetmi sene perdeler iindeydim, fakat drt seneden beri onu
gryorum - ah, nasl olduunu sormayn. Onu grmeden evvel geen zaman
hayatn bir paras deildir.7
lemin her an lp dirildiine i n a n a n mistiklerden ok farkl olarak O m a r
K h a y y m (l.1022 y a h u t 1032) fatallstik ve determinist bir d n y a grne sahipti.
O m a r K h a y y m alemi alma ekli balangta tesbit edilmi bir makine y a h u t
m u k a d d e r a t elinde bir oyuncak gibi

gryordu; lemin dzeni b t n teferru

atna varncaya kadar plnlanmt.

Z a m a n bu plnlarn t a h a k k u n u sr'atle

1 Ayn eser I I . 127.18.


2 Bak: Ahmet E. Uysal, "Baz eski edebiyatlarda Zaman telkkileri" Dil ve Tarih-Corafya
Fakltesi Dergisi, XVII, 1-2, s. 190-1.

76

AHMET UYSAL

salamaktadr. Bir matematiki ve astronom olan K h a y y m alemi mekanistik ve


materiallst bir grle mahede ediyor ve epikryen bir hayat tarzn en iyi yol
olarak insanlara
rubai'si

tavsiye ediyordu. O n u n determinizmini en gzel ifade eden

udur:
Dnyann ilk kili ile Son insann hamurunu yaurdular,
Ve orada son Harmann Tohumunu ekliler:
Ve ilk yaratl sabah
Son fecirde okunacak eyi yazdlar.

Bu deterministik lemde insann Allah'n elinde bir oyuncak olduu fikri


bir tenakuz gibi grnyorsa da K h a y y m belki Allah'n da kendi kanunlarnn
esiri olduuna inanm gibi grnr. Zaten aadaki msralardan anlalaca
vehile onda panteism de v a r d :
Btn bu anak ve anak lf - Sylesene yleyse,
anak kim, anak kim2
K h a y y m Z a m a n ' n felsefi mahiyeti hakknda az ey syler, fakat rubailerin
den bilhassa insana bu d n y a d a tahsis edilen z a m a n n ksal, kaycl, ve uu
culuu zerinde srarla d u r d u u n u gryoruz. l m d e n sonraki h a y a t a i n a n
m a y a n air iin yaplacak en iyi ey bu dnyadaki hayat iyi yaamaktr. Mistik
lerden ayrld en m h i m noktalardan biri ite bu idi. Mistikler m a d d i dnyay
reddederek, nefislerini ldrerek ebed h a y a t a kavumay kendilerine i d e a l kabul
ettikleri halde K h a y y m hayat bu d n y a d a iken yaamay tercih ediyor, nki
ona gre insan bu d n y a d a n
Bir defa ayrlnca, belki bir daha hi dnmiyecek3
Baka bir rubaisinde 4 air "Yaarken i ! nki lnce belki bir d a h a hi
dnmiyeceksin" der. airin balca gayesi, insanlara lmn, kanlmaz l m n ,
sr'atle yaklamakta olduunu ve lmle her eyin son bulacan h a t r l a t m a k
suretiyle, a h r e t iin deil, fakat bu d n y a iin yaamalarn ve bu hususta vakit
kaybetmemelerini telkin etmekti. Byle bir hayat grn iirleri ile y a y m a k l a
K h a y y m O r t a Z a m a n zahitliine ve meneini H i n t ' t e n alan mistisizme kar
bugnk manasiyle Avrupai diyebileceimiz bir tepki gsteriyordu. K h a y y m ' n
bize tavsiye ettii epikriyenizm b u g n Sosyalizmden t u t u n u z h e m e n b t n
m o d e r n felsefi ve siyasi doktrinlerde, ticaret hayatnda ve h a t t a yeme ime itiyat
larmzda kendini kuvvetle gstermektedir. Bugn ou insanlar Khayym. gibi
" H a y d i yeyip ielim ve eylenelim, nki yarn leceiz" diyorlar, ve belki o n u n
neslimiz tarafndan

bu kadar tutulmasnn sebebi bu gr birliidir. H a y a t

1 Omar Khayym, Rubaiyat, Echvard Fitz Gerald, First Edition, 1859, LIII.
2 Omar Khayym, Rubaiyat, Edward Fitz Gerald, Fourth Edition, 1879, LXXXVII.
3 Omar Khayym, Rubaiyat, First Edition, 1859, III.
4 Omar Khayym, Rubaiyat, First Edition, 1859, XXXIV.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

77

ve lm meselelerine hususi bir ilgi gsteren Victoria devri airleri hayatn beyhudelii ve dnyann maksatsz yuvarlan karsnda K h a y y m ' m k i n e benzer
bir karamsarlk ifade ediyorlard. K h a y y m '

X I X . asrda tanyan Avrupa o n d a

t a m a m e n kendi meselelerine u y a n pratik dsturlar ve nasihatler bulmutur.


K h a y y m z a m a n n uuculuunu, kaycln ve hayat zerindeki tahripkrln en veciz bir ekilde anlatmtr:
Gel, kadehi doldur, ve bahar ateinde
Pimanln
Zaman

kaln

elbisesini kar:

Kuunun yolu

ksadr.
2

Kanatlar da rpmadadr.

Bu hayat uuyor - ite tek belli olan ey bu;


Gerisi hep yalandr3
Ah, doldur kadehi - neye yarar
Zaman'n

ayaklarmz altndan kaydn tekrarlamak.

Eer bu gn tatl ise


Ne diye domam Yarm, lm Dn dnrsn?

X. asr A r a p airlerinin en by olarak kabul edilen Abu 'l-'Al A h m a d


ibn 'Abdallah a l - M a ' a r r i
G. Salmon Le poete aveugle

(973-1058)
5

bazan

K h a y y m ile

mukayese edilir.

isimli kitabnda onu K h a y y a m ' n ncs olarak tavsif

eder. Salmon M a ' a r r i ' d e bariz bir hedonizm bulur 6 , ve pessimizmi ile phe
ciliini de birletirerek K h a y y a m a benzediini iddia eder. M a ' a r r i ' n i n eserlerini
etrafl bir tetkike tabi t u t m u olan R.A.Nicholson S a l m o n ' u n bu hususta yanld
fikrindedir ki zannmzca hakldr 7 . Bu iki airin h a y a t grleri arasnda baz
benzerlikler var ise de, b u n l a r baz m h i m farklar y a n n d a ehemmiyetsiz kalr.
M a ' a r r i h a y a t t a iyi yaamaya, drst bir insan olarak t a n n m a y a ve ahlki ky1 Arthur Hugh Clough (1819-1856) 19 uncu asr pessimizmini en yi temsil eden ngiliz
airlerinden biridir. O yle diyordu:
"To spend uncounted years of pain,
Again, again, and yet again,
n working
In
vrorking out, in heart and brain
The problem of our being here."
"Perche Pensa? Pensando ds' invecchia"
Thomson (James) (1834-1882) ve Thomas Hardy (1840-1928) de de kuvvetli bir pessimizm vard: Cf.
"The chance was never offered me before;
For me the infinite Past is blank and dumb:
This chance recurreth never, nevermore;
Blank, blank
blank for
for me
me the
the inf
infinite
inite to-come."
Thomson,
Thomson, The City of Dreadful Night (1874). "To what tune danceth this immense? For one
I cannot answer" Hardy, The Dynasts, 1919, I. 524.
2 Rubaiyat, FitzGerald First ed. VII.
3 Rubaiyat, 4th ed. LXIII.
4 Rubaiyat, Fitz Gerald ist ed. XXXVIII.
5 G.Salmon, Le poete aveugle, Paris 1904.
6 Ayn eser. s. 40.
7 R.A.Nicholson, Studies in Islamic Poetry, Cambridge 1921, s. 205.

78

AHMET UYSAL

metlere ehemmiyet veren bir air-filozoftu. K h a y y a m gibi o da m r n ksal


ndan, z a m a n n her eyi eskittiinden sk sk bahseder, ve yarn ile d n e az
kymet vermemizi tavsiye eder. O.
Ellerini imdi yaptn

ie

ver, yarn

brak,
1

nki o daha gelmedi, dn de brak, nk o geti.

demekle bize g n m z gn etmeyi deil fakat makul bir insandan beklenen


vazifeyi yapmamz tavsiye etmek ister. M a ' a r r i ' n i n pessimizmi bir melankoli
d u r u m u n u n ifadesi deil, fakat zalimce mehulata doru srklenen birinin ne
reye gtrldn haykrarak sormasdr. K h a y y a m realitenin, mahiyeti Allah
M u k a d d e r a t ve K a d e r gibi anlalmas insanlar iin m m k n olmayan m u a z z a m
bir kuvvet olduunu kabul ediyor ve bu hususta d a h a fazla sorup soruturmuyordu.
H a l b u k i M a ' a r r i realitenin srlarna d a h a derin bir ekilde nfuz etmek istiyor,
ve d a i m a kafasn kurcalayan meselelere cevaplar aryordu. K h a y y a m ' m dusturu
" H e r eyi brak, z a m a n geiyor, yaamana b a k " olarak hulsa edilebildii halde,
M a ' a r r m i n k i b u n u n t a m a m e n aksi olarak yle formlletirilebilir:

"Yaradan

Allah Birdir: O n d a n kork ve O n a ittaat e t " 2 . M a ' a r r i adalete fazilete ve itidale


ok kymet veren bir kii idi. Byle sylemekle K h a y y m ' insanlar m u t e b e r
olmayan bir yola sevketme arzusu ile i t h a m etmek istemiyoruz. K h a y y a m d a h a
ziyade insan kalbine,

M a ' a r r i ise akla ve m a n t a hitab

eder.

O n a gre

insanln ktlkleri m a n t k ve muhakemeyi iyi kullanmak ve onlar inkiaf


ettirmekle yenilebilir.
M a ' a r r i ' n i n " Z a m a n " anlayna gelince: aadaki iir bize airin " Z a m a n " n mahiyeti hakknda dndklerini gayet iyi bir ekilde aklayacaktr zanne
diyoruz :
Saatlerin

sandnda

Derine saklanm hadiseler


Beklerler muhafz kuvvetlerin
Kapa

amasn.

iiri Zaman olan sonsuz yaratc


rmek mecburiyetinde deil onun iinde
Zoraki bayat bir kafiye.
Geceler geiyor yle,
Sessiz sessiz
Gelecein abukmu yavam
Geleceini bilmeden.
Allah'n iradesi ile
Yanl cihete gitmeyen
Zaman oklar
Sert bir ekilde stmze saplanyor.
1 Ma'arri, Luzm, I. 353,17.
2 Bak: Luzm,1. 433, 7-8; II. 92, 16 ve 329, 12.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

79

Btn verdii dntr


Ve geri alr tekrar;
Bu hediye ile mesut yaar
Aptal

insanlar.

Bu iirden anlald vehile M a ' a r r i ' y e gre " Z a m a n " Muhafz Kuvvetle
rin, yani Allah'n emrindedir, ve o n u n arzusu ile hadisat gml b u l u n d u u
z a m a n iinden realite alemine kar. "iiri (trks) z a m a n olan sonsuz yaratc"
demekle de air " Z a m a n ' n Allah'a tabi olduunu izah ediyor. Kaydedilmesi
icap eden dier bir husus da

" Z a m a n ' n uursuz olduu ve abuk veya yava ge

tiini bilmeyiidir. Baka bir yerde M a ' a r r i " Z a m a n sessizdir, onu konuuyor
gibi gsteren hadiselerdir"

der. " Z a m a n " Allah'n iradesine tabidir, ve Allah

onu insanlara z u l u m etmek iin bir vasta olarak kullanr.


air Rislatu 'l-Ghufrn adl eserinde " Z a m a n " m Allah ile olan mnase
beti hakknda bize d a h a kat'i bilgiler veriyor. M u h a m m e d ' d e n evvelki devirlerde
Araplarn

" Z a m a n " a kfrettiklerini ve kendilerini " Z a m a n " m t a h r i p ettiini

zannettiklerini kaydettikten sonra, K u r ' a n ' n bu husustaki ayetini hatrlatr. 3


Z a m a n ' n getirdii ktlkler iin ona kfretmek Allah'a kfretmek olacandan,
byle yapanlar takbih eder.
Ayni eserinde M a ' a r r i zaman yle tarif etmektedir:
Zaman, en kk paras btn idrak edilebilir eyleri iine alan bir eydir.
Bu bakmdan

Mekn'n

zdddr, nk onun en kk paras, bir geminin

iindeki eyalar tuttuu gibi tutamaz.4


Z a m a n n ebedilii ve sonsuzluu hakknda M a ' a r r i ' n n iirlerinde u fikir
leri

buluyoruz:
Zaman yaldr, ve bundan maada, eer lmek istersen, Kartallarn
mrleri onunki yannda ksa kalr.,5
Eer Cebrail hayatnn geri kalan ksmn
harcasa,

Zaman'n

Zaman'dan

kamak

iin

dna kmaa muvaffak olamazd.6

M a ' a r r i ' y e gre Z a m a n seyyarelerin hareketlerine bal deildir, ve hadi


selerin cereyan tarzna tesir etmez. Z a m a n hibir ey m e y d a n a getirmez, ve passiftir. O a d e t a hadiselerin cereyan ettii uursuz bir vasat gibidir. nsan b t n
ktlkleri serbest iradesi ile tevlid eder. Z a m a n g n a h ileyemez, binaealeyh
ona kfretmek doru deildir.
1 Luzm, I. 67,4.
2 Luzm, II. 273,6.
3 Kur'an, 45, 23.
4 Rislatu 'l-Ghufrn, Cairo, 1907, s. 137.
5 Burada "Kartallar" Nicholson'a gre Aquila burcundaki yldzlar manasnda kullanlmtr.
Bak: Nicholson, Studies in Islamic Poetry, s. 15.
6 Ayn eser, 372, 12.

80

AHMET UYSAL

Allah dnya ve kullar iin iki gemi yapt: Mekn ve kaan Zaman.
Zaman iine gelen eyi bilmez: o halde olan bir hadise yznden niin
1
kabahatli grlr?
M a ' a r r i ' n i n Z a m a n ' tarif iin kulland mecazlar

ince bir orijinallik ve

derin ve m a n i d a r bir hayal unsuru tamaktadr. M u h a k k a k ki b u r a y a k a d a r


gzden geirdiimiz airler iinde Z a m a n hakknda o n u n k a d a r derin ve uzun
boylu dnen olmamtr. K h a y y m ' d a n evvel yaam olan bu Arap airi sanki
z a m a n hakknda dylenecek b t n eyleri sylemi ve kendinden sonra gelenlere
bu k o n u d a ilve edecek az ey brakmtr. K h a y y m bize Z a m a n hakknda ok
az felsefi fikirler verir; d a h a dorusu K h a y y m ' n iirleri bize Z a m a n ' n mahi
yetinden deil fakat Z a m a n a kar alnmas gereken vaziyetlerden bahseder. Khay
y m bir bakma pratik hayat meseleleri ile megul, ve bu meselelerle ilgili tavsi
yelerde bulunuyor. H a l b u k i M a ' a r r i d a h a ziyade realitenin esrarna nfuz et
m e k istiyor, ve zemedii bu esrar karsnda b a z a n derin bir hayranlk, b a z a n
korku ve mitsizlik duyuyor.
M a ' a r r i Z a m a n hakknda bu k a d a r ok dndkten ve yazdktan sonra
nihayet u k a r a r a varmtr:
u dnyada ben Zamandan, Zaman benden bkncaya kadar yaadm.3
H e m ekil ve h e m de fikir bakmndan r a n ve Arap edebiyatlarnn tesirine
m a r u z kalm olan T r k edebiyat, bu edebiyatlarn gelitirdii iir tekniini ve
felsefe sistemlerini olduu gibi almtr. Bilhassa r a n d a n gelen felsef fikirler,
slm mistisizminin esasn tekil eden ve ideal bir p a n t e i z m olarak tarif edilen
lm-i Tasavvuf erevesi iinde

T r k yazarlar

tarafndan benimsenmitir.

Yukarda da izah ettiimiz vehile, umumiyetle " H a k " diye isimlendirilen Allah
mistiklerce Vcud-u Mutlaktr. Vcud-u M u t l a k b t n zahiri varlklar kendin
de toplar. Vcud-u M u t l a k ebed ve ezeldir, fakat zahiri varlklar fanidir, ve reel
olmayp Vcud-u M u t l a k ' 'Adem aynasnda bir aksinden ibarettir. Mistiklere
gre Z a m a n yalnz zihinde vardr ve olaylarn olu anlarnn birbiriyle muka
yesesinden doan Z a m a n Hissi hakikatte bir aldantr. Hakikatte Z a m a n an'larn
y a n i Z a m a n n blnmez czlerinin birbirini takip etmesinden d o a n bir daimiliktir. B t n varlklar her an d o m a d a ve her an yine Vcud-u M u t l a k ' t a bir
lemektedir, fakat biz bu hareketin ni ve d a i m i oluu dolaysiyle alemi devaml
olarak grrz ve deitiini ancak u z u n bir z a m a n sonra anlyabiliriz. Hakiki
1 Luzm, I I . 354, 14.
2 "Kan dkmek iin kl ekme: hi knna girmeyen kan dkc Zaman ba yeter"
Luzm, I. 270.
"Zaman avcsnn av zerine att alar" Luzm, 57.9.
"Zaman yldrm indii zaman ruh ac bir sarsnt geirir" Luzm, I I . 77,10.
"Bu saatler, bunlar alaca ylanlar gibi O kadar ldrc ki, parmaklar ona dokunmak
cesarestini gsteremez." Luzm, I I . 77,10.
"Bana yle geliyor ki biz saatler zerinde harbe giden svariler g bi gidiyoruz: Onlar bizi
uzunboylu, iri kemikli ksraklar gibi gtryorlar." Luzm, I. 123, 10.
"Siyah beyaz benekli hayat ylan srnp gidiyor" Luzm, I. 57,9.
3 Luzm, I. 121.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN D N C E S

81

Z a m a n An' D i m ' d i r . Ezel ve Ebed An-i D i m ' d e birleir. Bu bakmdan Z a m a n ,


h e r noktas bir balang, ve son olarak kabul edilebilen daireye benzer. An-
D i m e erimek, Z a m a n ve M e k n k a y d n d a n k u r t u l u p H u z r - u Daim'e erimek
d e m e k t i r ki bu da mistiin en byk idealidir.
1

slm mistisizminden genel olarak bahsederken M e v l n Celleddin R u m i '


n i n Z a m a n kavramn grmtk. Bu hususta b u r a d a d a h a fazla bir ey syle
meyi lzumsuz buluyoruz. Yalnz Mesnevi'den u paray almay faydal olur
zannediyoruz, nki b u r a d a Z a m a n imdiye k a d a r hibir yerde rastlamadmz
b i r motif olarak kullanlmtr:
Can dedi ki: "Beni doyur, nk ben am. abuk ol,
nk vakit keskin bir kltr."
Ey yolda, ey arkada! Sfi vakit oludur
"Tarn"

(ibnu 'l-waqt).

demek yol artlarndan deildir.2

T r k mutasavvuflar " z a m a n iinde z a m a n " o l d u u n u ileri srmekle M u t


lak Z a m a n ' n (temp suprasensible), d e h r ' d e n (temp sensible) yani her z a m a n
getiini ve deitiini hissettiimiz z a m a n d a n farkl olduunu izah etmek is
temilerdir. O n l a r a gre lem, M u t l a k Z a m a n , dier ismi ile "an- d i m " zerin
de dner ki bu da z a m a n n gayri kabili mnkesit parasdr:
Kime kimfeyz erer ol feyz eritir An-i dimden
Zamann btndr An- dimden eder iksa
Bu erh dolab hem ol An-i daim zre devreyler
Ki her devrinde bin suret ile zahir olur a'z
Kuamu eyaya hakim An-i daimdir Zaman ire
Ki her mazharda zahir An-i daim srrdr cana
Erer feyzi vucud insana daim An-i daimden
Be kadr-i kabiliyyet her vcuda nerolur amm

Hakiki alim kii ite bu'an-i daim'i idrak edebilendir. Mutasavvuflar cezbe
halinde -ki m o d e r n psikoloji b u n u autosuggestion y a h u t autohypnose metodlar ile
m e y d a n a getirilen bir nevi hypnotic trance h a l i olarak kabul ediyor- d realiteden
t a m a m e n ayrlmak ve iradeyi yalnz bir fikir veya cisim zerine teksif etmek sure
tiyle

uur akmn (stream of consciousness) muayyen bir m d d e t d u r d u r a r a k

an-i d a i m ' e eritiklerini zannediyorlard. Bu bizce yksek seviyede bir hallucina1 Bak: Yukarda sayfa 4'e baknz.
2 Mesnevi, I. 123.
3 Bu paray Ahdlbaki Glpnarl'nn Melmi Edebiyat Metinleri I (stanbul 1932) adl eserinde
mutasavvuflarn zaman anlaylarn izah iin verdii notlardan aldk.skolastk slam felsefesinde
"Zaman iinde Z a m a n " tasavvurunu izah etmek iin baz fkralar uydurulmutur. Bunlardan bir
tanesi yledir: "Bir hoca "Zaman iinde Z a m a n " olduunu talebelerine anlatmaya alrken,
bunu anlamakta glk eken talebelerinden birine gzleri ile kuvvetle baknca, talebe kendisini
hemen bir kartaln penelerine asl olarak yukar karken grr. Kartal taleybeyi mehul bir aleme
gtrp indirir. Mezkur talebe bu yeni alemde muvaffak olur ve nihayet o lkenin kiral seilir.
Fakat bir gn iledii gayet ehemmiyetsiz bir kabahatten dolay idama mahkum edilir; tam idam
edilecei srada gzlerini aan talebe kendisini snfta bulur."

82

AHMET UYSAL

tion'dur.

F a k a t mutasavvuflar bu tecrbenin gerekliine inanm gibi grnyor

lar, yoksa an-i d a i m zerinde bu kadar durmazlard. Hakiki alim an-i daimi i d r a k
eden ve yaayan bir kimse idi:
alimim dersin
Alemden

amma

bi-habersin

Bu andan, bu nefesten
1

Bu demden bi-habersin

Tasavvuf, z a m a n dediimiz mthi akclk, ve bu akclk iinde d n y a n n


geirmekte olduu devaml deiiklik karsnda sabit deerlere t u t u n m a k iin
insann b u l d u u yollarn en ayan dikkati ve orijinalldir denebilir. Mutasavvuf
lar sanki irade kuvvetlerine d a y a n a r a k z a m a n bir m d d e t durdurabiliyorlar ve
ebedlii tadabiliyorlard. Bu, pratik gayeler bakmndan verimsiz de olsa, insa
nn nefsi ve iradesi ile yapt tecrbelerin en ayan dikkatidir.
Fikir unsuru b a k m n d a n bir ksrlk arzeden ve esas megalesi dil ve m u h
telif nazm ekillerinin kullanlmasna mnhasr kalan Divan edebiyatnda z a m a n
meselesine kar orijinal bir vaziyet-al bulmuyoruz. D i v a n airleri umumiyetle
M u t l a k Z a m a n ' bir tarafa brakmlar, dehr, dem, devran gibi kelimlerle ifadeye
altklar, sosyal ve m o r a l deiiklikleri getiren bir vasat olarak kabul ettikleri
bir z a m a n d a n bahsediyorlard. Divan edebiyatnda z a m a n m e v z u u n d a yazlm
iirlerde fazla bir felsefi derinlik a r a m a k beyhudedir. Burada bu eit iirlerden
birka misal almakla iktifa edeceiz.
G a m ve kederi t e r e n n m eden Fuzuli (01.1556) z a m a n ' bir g a m kayna
olarak vasflandrmt. Aadaki beyitte olduu gibi yevm ( = g n ) kelimesinin
oul ekli olan eyyam kelimesini ekseriya z a m a n ve devir m a n a s n a kullanmak
tadr 2 .
Gam-i eyyam Fuzli bize bidd etti
Gelmiz acz ile ddetmee sultnmza3.
D i v a n airleri insan ve cemiyet hayatndaki b t n deiiklikleri erh-i fefelek'in dn ile izah ederlerdi. B u n u n bir nevi z a m a n kavram, veya o n u n l a
ilgili bir tasavvur olduunu zannediyoruz. T a m a m e n klasik bir mahiyet arzeden
Nef'i'nin z a m a n kavram u kasidesinden iyice anlalabilir:
Sanman ki felek devr ile am seher eyler
Her vakann akbetinden haber eyler
Bir d gibidir hak bu ki manide bu lem
Kim gz yumup anca zaman gzer eyler
Bir yerdeki rma bu miktar ola mhlet
Erbab nice kesb-i keml- hner eyler
1 Melamilik ve Melami'ler, Olan eyh brahim No. 7, s. 110.
2 Necmettin Halil Onan, zahl Divan iiri Antolojisi, Trk Ede. Antolojileri: 2, stanbul
1940, s. 89.
3 Leyla ve Mecnun mesnevisinde Mecnun'un azndan. "Sultan" burada sevgili mansnda
kullanlmtr.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

83

Olmu tutalm mddet-i aram da mmted


1

Akl nice temyiz-i hayr er eyler .


I V . M u r a d ' a yazd medhiyesinde Nef'i z a m a n "alaca bir a t " a benzet
mekle bize H i n t ve A r a p edebiyatlarnda evvelce kullanldn grdmz
motiflerin (at ve ylan motifleri)

biraz deiik bir ekilde hal d e v a m ettiini

gsteriyor:
Eblak suvar-i rzgr b-i Rum u Zengibr
3

Leker ikr-i km-kr Behrm-i efridun-alem .


Btn Divan edebiyatnda Z a m a n bir d n m e hareketi olarak m t a l a edil
mitir. X V I . asrn ikinci yars ile X V I I . asrn ilk yarsnda yaam olan ey
hlislm Yahya (1553-1644) Z a m a n ' gnein dnmesi ile balatyor:
Olup glzr dehrin eme-i hurid ile dir
Cihan ban ser-sebz etti dlb- sem devri4
smeti (l.1644) bu esrarl dnn manasn anlyamadn yle ifade e d e r :
Ne feyz-i evka ne ser-sebze-i bahara dner
Bu khne erh-i felek bilmezem ne kare dner5
Hezr bezmi ikest etti rzgr henz
Bu nh piyle dahi durma bir karra dner5
Nedim-i K a d i m (l. 1670) bir ah ekerek gnele birlikte erh-i felek'i tersine
d n d r m e y i ister:
Sineden derd ile bir ah edeyim kim dnsn
Aksine erh-i felek mihri drahan bile6.
N a b i (1642-1712) ise Z a m a n n gvenilemiyeceini m a r u r l a r a ihtar e d e r :
Ba- dehrin hem hazann hem baharn grmz
Biz netnda gamn da ruzigrn grmz
ok ta marur olma kim meyhaneyi ikblde
Biz hezaran mest marurun humarn grmz7.
eyh Galip (1758-1799) sevgiliyi beklemekle geen z a m a n n u z u n l u u n d a n
ikyet

eder:
Trb ne intizrdr bu
Gemez nice rzgrdr bu
Hep gussa v hrhrdr

1
2
3
4
5
6
7

Nef'i Divan, "Eyler redifli Kaside", stanbul 169, s. 27.


Bak: Yukarda sayfa 10 ve not (1) e baknz.
Divan, "IV nc Murad'a Medhiye", stanbul 1853, s. 49.
eyhislam Yahya Divan, bnl Emin Mahmut Kemal.
smeti Divan
Nedim-i Kadim Divan
Nabi Divan, eyh Yahya Matbaas, 1876, s. 75.

84

AHMET UYSAL

Duysam ki ne ivekrdr
1

Vuslat gibi bir meram yok mu

Dier taraftan Ak'n beikte istirahatn a n l a t a n ksmda z a m a n n ksal


belirtiliyor:
Ey gonce uyu bu az azmandr
2

erhin sana maksad yamandr .


X I X . asr Divan airlerinden Ziya Paa (1825-1881) ile Hersekli Arif H i k m e t
(1825-1903) kayde deer birka msra bulabildik. Ziya Paa Terkib-i Bend'de
z a m a n a gvenilemiyeceini yle ifade e d e r :
Bir reng-i vefa varm nazar kl u sipihrin
Ne leyl neharnda ne ems kamerinde
kbaline idbarna bel balama dehrin
Bir dairede devredemez ember-i devran3
Terci-i Bend'de insan Z a m a n deirmenindeki b u d a y danelerine benzetil
mektedir :
Gerdun bir siyb-i felket - medardr
Gya iinde dem vre dnedir4.
Ayni eserde Z a m a n ocuklarn y u t a n bir deve (Kronos) benzetilmektedir:
Manendi-i div beelerin iltikam eder
Khne rbt-

dehr aceb iynedir5

Hersekli Arif H i k m e t lemi yokluun vehimde beliren bir glgesi olarak


kabul eder ve Z a m a n n mahiyetini a n l a m a k iin temiz bir bak kfi sayar:
Zll-i

mevhm- ademdir bu sevd- imkn

Seyr-i mhiyyet-i dehre nazar- pak yeter6


Aadaki beytinde ise Z a m a n uzayp giden bir an olarak tarif edilir, yle
bir an ki geip giden bir a n bir d a h a geri gelmez. D a i m a olu halinde b u l u n a n
kinatta tekrarlama yoktur demekle air "Dairevi Z a m a n " anlayn reddedi
yor:
Zaman bir n- mmteddir ki gemez bir geen n
Teselli-bah- ehl-i hal olur ta'bir yoktur yok 7
T r k H a l k iirinde de z a m a n n (mrn) ksal, fni d n y a n n gelip gei
cilii gibi mevzular zerinde ok eyler sylenmitir. Yunus E m r e (l. 1329) za
m a n n geii iin "yel" ve " k u " motiflerini muvaffakiyetle k u l l a n m a k t a d r :
1 Hsn- Ak
2
3
4
5
6
7

Ayni eser., "Asuden-i Ak der mehd"


Terkib-i Bend
Terci-i Bend
Ayn eser.
Divan
Divan iiri XIX. Yzyl, Varlk Yaynlar, stanbul 1955, s. 123.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

85

Bu mrmz gaflet ile


Geldi geti neyliyeyim
Dnya kervansaray imi
Konan ger neyliyeyim.
Bu ecele yoktur dilek
Ne insan kalr ne melek
Her kiinin ark felek
Kann ier neyliyeyim
Olur iimiz d gibi
Naktin yele vermi gibi
Bir gn mrmz ku gibi
1

Uar gider neyliyeyim

Geldi geti mrm benim


ol yel esip gemi gibi
Hele bana yle gelir
ol gz yumup am gibi2
Bu motiflere aa yukar b t n halk airlerinde rastlanmaktadr. Hepsi
de fani d n y a n n geicilii, ecelin d a i m a yaklamakta olduu, ve insanlarn bu
d n y a d a birer misafirden baka bir ey olmadklar hususunda mttefiktirler;
h a t t a birok halk airlerinde artk kyametin yakn olduu, ve "ahir z a m a n " iinde
b u l u n d u u m u z fikri h a k i m d i r :
Aadan iskan evi geliyor
Bezirganlar ko yiide glyor
Kitabn dedii gnler oluyor
Toksa devir dnd hir zaman m3
Fikir u n s u r u n a ve hayatn manevi cephesine gereken ehemmiyeti vermeye
balayan X X . asr T r k airlerinden biroklar z a m a n meselesi ile ilgilenmiler
dir. Bu ilgi bilhassa lirik nevide bariz bir ekilde gze arpmaktadr. F a k a t gen
airlerimizde z a m a n meselei karsnda belirli bir vaziyet-ah b u l m a k gtr.
Fikirler okcas yar hazmedilmi olarak karmza kyor, ve birka air hari,
derin bir estetik tecrbenin ifadesine hizmet etmiyor. M a m a f i h m o d e r n T r k
liriklerinde z a m a n hakknda uraya b u r a y a serpilmi orijinal motif ve mecazlara
bol bol rastladmz kaydetmeliyiz. Genel olarak diyebiliriz ki, artk felek, arh-
felek, dehr, ve devran gibi klasik klieler yerine d p e d z " z a m a n " kelimesi kul
lanlmaya balamtr ve mecaz ve tebihlerde Divan iiri ile mukayese edilemiyecek k a d a r byk bir tenevv gze arpmaktadr. B u r a d a esasl bir tahlile ge
meden, z a m a n meselesinde iirlerine yer vermi olan baz airlerimizden rnek
ler vermekle iktifa edeceiz. M o d e r n T r k iirinin fikir cephesi henz bir tetkik
mevzuu olarak ele alnmad iin, ve istikametler belirsiz ve kararsz bir m a n 1 Yunus Emre Divan, Abdlbaki Glpnarl, Ahmet Salih Kitabevi, stanbul 1948, cilt 2-3,
s. 415.
2 zahl Halk iiri Antolojisi, Boratav ve Fratl, Ankara, 1943, s. 48.
3 Dadalolu (1785-1865). Bak: Ayni eser. s. 172.

86

AHMET UYSAL

z a r a arzettiinden, bu hususta herhangi bir tez ileri srmek cesaretini kendimiz


d e bulamadk.
Ahmet H a m d i T a n p n a r gzellik ve z a m a n arasndaki mnasebetler zerin
de bir hayli duruyor. Anladmza gre air b t n gzel eylerin bir " a n " n
mahsulu olduu fikrindedir. Mesel " G l " iirinde gl z a m a n n aralndan k
maktadr :
Bir gl, bu karanlklarda
Skta kendini mercan
Bir kadeh gibi sunmada
Zamann

aralndan

air gzelliin doduu bu ann ebediyyet k a d a r derin ve engin olduunu


yle ifade eder:
Banda bu mucizenin
Sesler kokular ve renkeler
Ebediyet kadar derin
Bir ann va'diyle bekler2.
T a n p n a r gzellii ebedi bir an iinde toplamaktadr, yle bir an ki z a m a n
szdr; mesel iirdeki gzelliin zamanszln yle ifade eder:
Sktun meyvas, tlsml pnar
Ve yldz

cmlesi

karanlklarn;

klimler dnda ezeli bahar,


Mevsimler iinde tkenmez

Yarn.3

"Bursada Z a m a n " adl iirinde T a n p n a r , ehrin b t n mazisini ebed bir


" a n " iinde t o p l a r :
Yekpare bir anda gn, saat, mevsim
Yayor sihrini gemi zamann4
E r c m e n t Behzat Lav, z a m a n a kinatn " y a p m a d z e n i " n i ykmas iin
yalvarr:
Seneler, yn, kara seneler . . .
Verin arlara ara seneler...
Seneler, yzlere vuran semler . . . .
Bir kapta su gibi duran seneler...
Seneler,

takvimden kan seneler ...

Bu yapma dzeni ykn seneler!

Zamanszlamak veya ebedilemek arzusu Necip Fazl Ksakrek'te ifadesini


yle buluyor:
1
2
3
4
5

Ahmet Hamdi Tanpnar " G l " Kurtulutan Sonrakiler, O. Burian, stanbul 1946, s. 37.
Ayn eser s. 37.
Ayn eser, s. 39.
Ayn eser, s. 40.
Ayn eser, "Yapma Dzen", s. 74.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

87

teler, teler, gayemin mal;


Mesafe ekinim zaman madenim.
Gkte saman yolu benim olmal,
Dipsizlik glnde inciler benim.
Diz ok, zorlu kader, nmde diz k.
Heybem dava dolu, deste ve yumak.
Sen, btn dallarn birletii kk;
Biricik meselem, ebedi olmak!

air z a m a n n bir vehim olduu k a n a a t i n d e d i r : mesel


Bu nasl bir dnya;

hikyesi zor...
2

Mekn bir sath, zaman vehim.

A h m e t M u h i p D r a n a s " S e l m " adl iirinde " d u r a n bir ann h a v a s n d a "


eski hatralarn, "kalbinde sonsuz lm a n l a r " hasretle hatrlyor. O n a gre
z a m a n sonsuzdur, fakat iinde lm anlar v a r d r :
Uuyor duran bir ann havasnda
Iktan kular bir akam seherinin.
Gzelliklerine

doyulmam

zamanlar,

Bir gn kalbimizde sonrasz lm anlar3


" P o r t r e " adl iirinde ise D r a n a s , gemi z a m a n tekrar bulabilmek iin sanat
krn onu bir ereve iine hapsettiini yle ifade e d e r :
Sonsuz bir bahara ak penceresinden
Belki, bir an gelir, kayp gnleri arar
Diyerek bu portreyi izdi sanatkr,
Bir akasya aacnn lo glgesinde.4
Fazl H s n Dalarca z a m a n n srekliliini tatmtr:
Vakti

lezzetle

Devamndan

kefettim,
5

Oktay Rifat z a m a n Balkondaki Beyazl K a d n ' n omuzlarndan bir billur


alyan gibi aktr:
Balkondaki beyazl kadn
ls rengin ve maknn
Der omuzlarndan sanki
Billur

alyan

zamann.6

1 Ayn eser, "ile", s. 143.


2 Ayn eser, "ile", s. 140.
3 Ayn eser, "Selm", s. 199.
4 Ayn eser, s. 197.
5 Ayn eser, "Kabul", s. 258.
6 Ayn eser, "Balkondaki Beyazl Kadn", s. 290.

88

AHMET UYSAL

Melih Cevdet Anday z a m a n n insan yine kendisinin olan bir leme srk
lediini ifade etmekle lm sonras h a y a t a bir inan besliyor ve z a m a n a munis
bir nazarla bakyor gibi grnyor:
Bak! zaman bu mr srklemede
Yldzlar

bizim olan kyya.

Ceyhun Atuf K a n s u aadaki msralarda z a m a n n her an d alemi dei


tirmekte oluu ve her eyi gittike biraz d a h a lme yaklatrmas ile megul ol
maktadr :
Baheye kar yummu gzlerini
Bir an le uykusuna dalan adam!
Rzgr rpertisiyle uyanr, birdenbire,
dakika daha gemitir mrnden.
Bir para

daha

kzarmtr

kirazlar

Sessiz iken dallarn ryas dakika nce2


E m i n lgener " M a n s u r u n Sesi" adl iirine gzel bir z a m a n mecazyla ba
lyor:
Mevsimi ekiyor topraa
Sar bahelerden gelen ku;
Bir deirmenin slak kanatlarnda
Zaman kurumu.3
Bu mecaz dikkata ayandr, nk b u r a d a , z a m a n asrlar boyunca arkla
ve d n m e hareketiyle sembolize eden bir gelenein m o d e r n ekil iinde devamn
buluyoruz.
II
D a h a pre-Sokratik devirlerde Yunanllar, politeistik bir tanr anlay iinde,
tek ve mutlak bir T a n r fikri gelitirebilmilerdir, fakat bu mutlak T a n r lemden
ayr bir ahs deildi; O z a m a n ve mekn iinde tecelli eden b t n ferdi varlklarn
toplam, onlarn ta kendisi idi. Bu anlaya gre T a n r lemin h r yaratcs deil,
fakat tabi bir yolla ve m u k a d d e r a t n tayin ettii ekilde bu lemin kendisinden
kmasna sebep olan bir varlkt. Bu panteistik bir tanr anlaydr. Buna kar
lk olarak Hristiyanln Tanrs ahsi bir kuvvetti, ve lemi kendi cevherinden
deil, fakat hiten yaratmt. Y u n a n felsefi sistemleri yoktan hibir ey kmyacan

(ex nihilo nihil) iddia ediyorlard, halbuki Hristiyanlk lemin yoktan

(ex nihilo) yaratlm olduunu beyan etmekteydi.

Yaratl hakkndaki bu ay

rla r a m e n Platonik fikirler Hristiyanlk tarafndan alnm ve bilhassa pla


tonik duallzm bu dine bariz tesirler yapmtr. Platonizmin en esasl zellii duy
gular lemi ile r u h lemi -veya bedenle ruh- arasnda kuvetli bir tezat bulmas1 Ayn eser, s. 293.
2 Haziran Defteri, s. 16.
3 Kurtulutan Sonrakiler, s. 335.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN D N C E S

89

dr. Duygular lemi muvakkattir ve srekli bir deime halindedir; b u n a karlk


ruh lemi deimez, daimi ve ebeddir. Hakiki bilgi bu ikinci lem hakkndaki
bilgidir ve formlar veya ide'lerden teekkl eder. Hasseler alemi bu ikinci alemin,
yani ide'ler aleminin bir glgesinden ibarettir. nsan isterse bu ideler ve formlar
alemine ulaarak ebedileebilir. Yeniplatoncular (Neo-Platonistler), ki Plotinvs
( M S . 205-269) bunlarn balca s idi, ide'leri Allah'n aklna yerletirmilerdi.
O n l a r a gre insan ya kendini t a m a m e n hasseler alemine terkeder, y a h u t t a Allah'
n aklna ulamaya alrd. Birinci halde yok olup gider, fakat ikinci yolu seerse
ebediyete kavuurdu. te Hiristiyanlk balangtan bu m a d d e ve r u h duallzmini
benimsemiti ve ncil'in en m h i m retisi insan bu d n y a d a dier d n y a iin
hazrlama gayesine matuftu. M a d d i hayat topraktan gelmi ve yine topraa d
1

necekti, fakat ruh, asl sahibi olan Allah'a avdet edecekti . ncil insanlarn dn
celerini zahiri alemden ekip, onlar gzle grnmez bir alemin mevcudiyetine
i n a n d r m a y a srarla alr

ncil d a i m a insann m a d d i alemde bir yabanc, bir misafir olduunu ve o n u n


hakiki gayesinin bu alemde kalmak deil, fakat ruh aleminde ebediyete kavu
m a k ve Allah'la birlemek olduunu tekrarlyordu:
Bizim dnyadaki gnlerimiz bir glge gibidir, ve burada kalan hibir
ey yoktur.3
ncil insan hayatnn ksal ve ehemmiyetsizliini yle ifade ediyor:
Hayatmz anlatlan bir masal gibi gelip geiyor.4
Gnlerim bir dokumacnn mekiinden daha abuk geiyor.
Hayatmn rzgr olduunu

unutma.6

Kadndan doan insann hayat birka gnlktr ve meakkatle doludur.7


nsan hayatnn bu ksal karsnda Allah z a m a n l a mukayyet

deildir,

ebed, ezel ve sonsuzdur:


Ben alfa ve omegaym, hem balangcm hem de sonum, hem birinciyim,
hem

sonuncuyum.8

nsanolunun bu d n y a d a geirecei ksa z a m a n Allah'n elindedir:


Zamanm

senin elindedir.9

ncile gre m a d d i lem zamanla deiir, nesiller nesilleri takip eder, fakat
b t n kinatta yeni denilebilecek hibir ey yoktur:
1 "Toz eskiden olduu gibi yine topraa dnecektir; ve ruh ta onu veren Allah'a dnecektir"
Ecclesiastes, X I I . 7. Cf. "nki tozsun sen ve yine toz olacaksn" Genesis, I I I . 19.
2 Corinthians, IV. 18.
3 I Chronicles, XXIX, 15.
4 Psalms, XC. 4.
5 Job, VII.6.
6 Ayn eser, VII.7.
7 Ayn eser, XIV. 1.
8 Revelations, XXI. 6.
9 Psams, XXXI. 15.

90

AHMET UYSAL
1

Gnein altnda yeni hibir ey yoktur.


O

halde

"bak yeni bir ey" denilebilirini?


2

O zaten bizden evvelki zamanlarda vard.

ncilde z a m a n n felsef mahiyeti hakknda pek az eye rastlanmakla b e r a b e r


ilk Hiristiyan mtefekkirler Yunan felsef grlerini ncildeki bilgilerle birle
tirmek suretiyle " z a m a n " hakknda baz u m u m i prensipler vazetmilerdir. Hiris
tiyan filozoflarn ilki diyebileceimiz Origen (MS. 185-254) Allah'n deimez
lii, Logos ve r u h u n ebediliini ve ezel mevcudiyetini iddia etmiti. Latin-Hiristiyan filozoflarn ilki diyebileceimiz Saint Augustine Yeni-Platonculukla Hiristiyanln bir sentezini y a p m a a muvaffak olmutu. Saint Augustine (MS.354430) Confessions ve De civitate Dei eserleri ile Hiristiyan edebiyatnda derin izler
brakmtr. Augustine gre Z a m a n sredir, ve y a r a t m a n n dnda Z a m a n , M e
k n ve sre yoktur 3 . Z a m a n hareketle vardr ve onunla llr, binaenaleyh,
hareket olmayan yerde, yani y a r a t m a ii dnda z a m a n vardr denemez. Ezelilikte ve Allah'ta hareket olmad iin z a m a n da yoktur. Z a m a n a n c a k sonu
olan eylerin varl ile balar ve onlar iin vardr. Dier bir tabirle Z a m a n d n
yann yaratlmas ile balar, o n d a n evvel Z a m a n yoktur. Augustine bu fikirlerini
yle izah e d e r :
For if eternity and time are rightyl distinguished by this, that time does
not exist without some movement and transition, vohile in eternity there is no
change, who does not see that there could have been no time had not some creature
been made, vuhich by some notion could give birth to change -the various parts of
vohich motion and change, as they cannot be simultaneous, succeed one anotherand thus in these shorter or longer intervals of duration, time would begin? Since
then, God, in whose eternity is no change at all, is the creator and ordainer of
time, I do not see how He can be said to have created the world after spaces of
time had elapsed, unless it be said prior to the world there was some creature
by whose movement time could pass. And if the sacred and infallible Scriptures
say that in the beginning God created the heavens and the earth, in order that il
may be understood that He had made nothing previously for if he had made
anything before the rest, this thing would rather be said to have been made "in
the beginning"- then assuredly the world was made, not in time, but simultaneously voith time.4
Augustine felsefesine gre Allahn dnyay y a r a t m a z d a n evvel geirdii
istirahat haline Allah'n mazisi nazariyle bakamayz, nki d n y a n n yarat
lndan evvel z a m a n diye bir ey mevcut deildir. 5
Hiristiyanln en byk gayesi insan temporal olmaktan kurtarmak, z a m a n szlatrmakt; bu insan r u h u n u n bedenden kurtulup Allah'a r c u etmesiyle m m 1 Ecclesiastes, I. 9.
2 Ayn eser,, I. 10.
3 Confessiones, X I . 10 ve De civitate Dei, X I . 4-6.
4 The City of God, Modern Library, New York, s. 350.
5 Ayn eser, s. 349-50.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

91

k n d . Hristiyanlkta bu kurtulu anla beden ile ruh arasndaki Platonik dualizme dayanyordu. Dier taraftan b t n byk dinlere mensup mistiklerin pla
tonik duallzm yerine Z a m a n ile

Zamanszlk arasnda bir tefrike d a y a n a n mis

tik bir duallzm kabul ettiini grmekteyiz. Mistiklere gre kurtulu her an ve her
yerde m m k n d r ve gnlk, temporal hadiselerin zamanszln ve ebedili
ini teemml etmekle

baarlabilir.

nsan gnlk hayatta her vakit Allah'la

birleebilir ve bu suretle zamanszlaabilir. Z a m a n onlara

gre Allah'la insan

arasndaki en byk maniadr. Hadiselerin z a m a n iinde birbiri arkasna vukubulduunu grmee alm olan insan kurtuluun gelecekte bir z a m a n olacan
bekler, ve bu alkanlktan dolay "imdiki a n " m zamanszln ve ebediliini
idrak edemez. Allah' idrak etmek iin iki eyin bertaraf edilmesi arttr: Z a m a n ve
beden. ncil m a d d i h a y a t t a bir terraki tanmaz, fakat r u h u n d a i m a yenilendiini
2

kabul eder . B u n d a n ikiyz sene k a d a r evvel ortaya atlan evrensel terakki naza
riyesi Darwin'in T e k m l nazariyesi ile epeyce desteklenmiti, fakat son iki d n y a
harbi ve nihayet a t o m enerjisinin tahripkr maksatlar iin kullanlmaa bala
mas, baz kimseler iin adeta bir din haline gelen bu terakki nazariyesine dayanan
nikbinlii zayflatmtr. Ne

Klasik medeniyetlerde, ne

Asya kltrlerinde ve

ne de O r t a alarda bir terakki fikri yoktu. Hiristiyanlktan evvelki devirlerde


insanlar hayatn manas iin istikbale bakmyorlard. Hristiyanlk insana tarihi
bir perspektif getirmitir denilebilir; nki Hiristiyan bir taraftan midini mazide
olmu bir hadiseye -sann a r m h a geriliine- dier taraftan istikbalde olacan
bekledii bir hadiseye -sann ikinci geliine- balamt. Hiristiyanln insanla
telkin ettii mit sonsuzdur 3 .
Apokrifa'da, yani K i t a b Mukaddesin haricinde braklm fakat baz kiliselerce mukaddes addedilen kitaplarda, bir melein, Allah zerine yemin ederek
" z a m a n sona erecektir" dediini nakleden bir para vardr. Bu birok tefsirlere
yol amtr, fakat umumiyetle b u n d a n kan m a n a lmle ve bilhassa kyamet
g n n d e n sonra z a m a n n biteceidir. l m d e n sonra r u h t a , veya lmden sonra
tekrar dirilen vcutta esasl bir deime olmyacaktr. Bazan da bu, sann ikinci
geliinden sonra t a m bir deimezlik ve zamanszlk safhasna girecei manasna
alnmaktadr. Dier bir tefsire gre lmden sonra insan iki ebediyetten birine
kavumaktadr: ya ebedi hayat, y a h u t da ebedi lm.
1 Boethius (MS. 480524) De Consolatione Philosophiae'de, aeternum veya aeviternum kavramlarn
yle tarif eder:
"nterminabilis vitae tota simul et perfeeta possessio" De Consol. Phil, V. vi. Bu tariften
anlaldna gre edebiyet "deimez bir an"dr. Nunc Stans, yani "Srekli a n " denilen bu kav
ram islm mistiklerinin "an- d a i m " kavramna ok benzemektedir. Bak. s. 4. ngiliz edebiyatnda
"imdiki an"n yegne zaman realitesi olduuna dair bir ok szlere ve iirlere rastlamak mmkn
dr. Mesel Cowley yle der: "Nothing is there to come, and nothing past, /But an eternal Now
does always last." Davidies, I. 361. Tevrat'da da "Now is the accepted time" diye bahsedilmek
tedir (II Corinthians, VI. 2).
2 "Hope to the e n d " I Peter, I. 13.
3 "Though our outward man perisheth yet the inward man is renewed day by day. II Corinlhians IV. 16.

92

AHMET UYSAL

Kitab

Mukaddeste Z a m a n n T a n r ' y a gre baka, insana gre baka ol

d u u n u syliyen, ve biraz zamanmzn izafet nazariyesini hatrlatan ksmlara


rastlanyor. Mesel Psalms'da yle deniyor:
Senin nazarnda bin sene, getii zaman ancak dn gibidir.

Klasik felsefe gibi Hristiyanlkta insana yarn dnmemesini, b u g n


yaamasn tavsiye eder:
2

Yarn hi dnme: nki yarn kendi bann aresine bakacaktr.

nsan z a m a n n geiini bilmek ve gnlerini saymakla kendisinin aczini,


zafiyetini anlar ve kalbini ktlklere deil iyiliklere vermesini renir. Maksat
r u h u v c u d u n esaretinden k u r t a r m a a hazrlktr. Psalms'da (Yani M e z u n l a r
kitabnda) yle denir:

O halde bize gnlerimizi saymasn ret ki


kalbimizi hikmete

verebilelim.3

Allahm bana gnlerimin saysn ve sonumu


ret ki ne kadar zayf olduumu bileyim.4
nsan maalesef Hiristiyanln istikbali dnmemesi hakknda verdii tav
siyeye gre nadiren hareket edebilmitir. Bugn ekseri insanlar istikbali dn
mekle ve istikbalde yaamak zere planlar kurmakla mrlerini geirmektedirler.
s t i k b a l i dnmek insan ve hayvanlarda insiyaki bir temayldr. 5 H a y v a n l a r d a
m a z i ve istikbali tefrik edebilme kabiliyetlerini aratran Koehler 6 bilhassa may
m u n l a r d a az da olsa bir istikbal fikir ve endiesinin mevcut olduunu bildiriyor.
Z a m a n hissi hayvanlardan ok d a h a yksek bir gelime sahasnda 7 b u l u n a n
insan b t n faaliyetlerini istikbali d a h a iyi kontrol edebilme gayesine tevcih et
mektedir. B u n u n iin m o d e r n insan fenni bir vasta olarak kullanmaktadr ve
m u k a d d e r a t n ona balamtr. Z a m a n , mekn ve m a d d e zerinde gittike
a r t a n bir hakimiyet kazanmasna ramen, insan vasta olarak
nin peinde giderken

r u h u n u n susuz

kaldn

kulland fen

hissetmekte ve a r a sra o n a

dnmektedir, fakat bu dn eski kuvvet ve samimiyetini kaybetmitir. Bugn


fennin altnda kinata evrilen kozmik bir gr, insana iinde b u l u n d u u
lemin hameti ve azameti hakknda hibir dinin veremedii vs'atte bir anlay,
1
2
3
4
5

Psalms, XC. 4.
Matthew, VI.34.
Psalms, XC. 12.
Ayni eser, XXXIX. 4.
"To think of the future and to live in the future is a necessary part of his (man's) nature.
n
a certain sense this tendency appeares not to exceed the limits of all organic life. It is
characteristic of all organic processes that we cannot describe them without reference to the future.
Most of the animal instincts must be interpreted in this way. Instinctive actions are not prompted
by immediate needs; they are impulses directed to the future, and often to a very remote future.
Ernst Cassirer, An Essay on Man, New York 1954, s. 77.
6 Koehler, The Mentallty of Apes, s. 182.
7 Burada baz hayvanlarda istikbal sezme hususunda grlen ve telepatiye benzeyen bir
kabiliyeti zikretmeliyiz. Telepati hadisesi baz mtefekkirler tarafndan zaman realitesinin mevcut
olmad iddiasnn kuvvetli bir delili ollarak kabul edilmektedir.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

93

ihata ve manevi heyecan temin etmektedir. Bununla beraber, insan iin en doru
yol fenn, din ve mistik yollar arasnda bir uzlama temini olsa gerek.

Hiristiyanlk, Grek, R o m a ve Dou kltrlerinin eitli yollarla etkilerine


m a r u z olan Bat edebiyatlarnda da Z a m a n konusu zerinde pek ok durulmu,
bu kavramn insan ve evren iin tad m a n a anlalmaa

allmtr. air

lerin Z a m a n a kar tavrlar D o u d a olduu gibi ya ; a) onun tahripkrlndan


korkmak, b) ya da onu hie saymak, t a n m a m a k eklinde olmutur. kinci tavr
d a h a ziyade mistik airlerde ve mistik olmamakla beraber iirlerinde bazan mis
tik dn zelliklerini gsteren fikirler b u l u n a n airlerde gryoruz. Mesel
ngiliz airlerinden A b r a h a m Cowley (1618-1667) byle bir airdir. The Davideis
isimli eserinde Z a m a n hakknda Boethius, T h o m a s Aquinas gibi iskolastik d
nrlerin ve slm mistiklerininkine benzer dnceler gze arpmaktadr. Cowley'nin u iirinde yukarda akladmz 2 "an- d a i m " ve onun Batdaki aksin
den baka birey olmayan " n u n c s t a n s " kavramn tesbit ediyoruz:

On no smooth sphere the restless seasons slide,


No circling Motion doth

Swift

Time diuide;

Nothing is there to come, and nothing past,


But an Eternal Now does always last.3
(Durmak bilmiyen mevsimler dz bir yer yuvarla zerinde kaymazlar;
Hzl giden Zamar dairevi bir yol takip etmez,
Ne gelecek, ne de gemi, fakat
Yalnz daima mevcut olan Ezeli bir An vardr.)
Gowley " T h e M u s e " isimli gazelinde airin Z a m a n ile olan mnasebet
lerine d o k u n m a k t a ve o n u n Gemi, imdiki Z a m a n ve Gelecee bakan biri
olduunu kaydetmekle 4 Z a m a n n bu blmlere ayrlmas gereini kabul et
mektedir. Ayni gazelinde Z a m a n bir nehire ve bir ylana benzetmekte, ve o n u n
imdiki z a m a n iine balanabileceini dnmektedir. Cowley'nin bu iirlerinde
belirli bir Z a m a n dncesinden ziyade, orijinal imajlar y a r a t m a k ve mecazlar
k u r m a k hevesini t a t m i n e zorladn sanyoruz.
Felsef grlerini t a m a m e n sezi yolula elde etmi olan ngiliz mistik air
lerinden William Blake (1757-1827) ebediyetin gereklii ve bu d n y a d a erii
lebilecei dncesi ile pek meguldur. O n a gre insann gerek yeri Edebiyettir,
fakat o bu gerek d u r u m u n u anlayncaya k a d a r Z a m a n ve M e k n T u z a n d a
kalacaktr. airlerin ve peygamberlerin yardm ile Ebediyete giden yolu bula1 Mistisizmin dayand temelleri mantki bakmdan kifayetsiz bulan Bertrand Russell, bu
yolun tamamen faydasz olmadn, bilkis insanlara, baka trl elde edemiyecekleri bir bilgi
saladn ve mistik davrann en yksek insan duygulara ve ideallere ilham kayna olmas ha
sebiyle, ayan tavsiye olduunu yazmaktdr. Bak: Bertrand Russell, Mysticism and Logic, Penguin
1954, ss. 17-18.
2 Bak: Yukarda sayfa 4 ve 25 (not 1).
3 The Davideis I. 25-26. Buradaki fikir T.S.Eliot'un The Four Quartets'de ileri srd "Ge
mile gelecein imdiki Zaman iinde mevcut oluu" fikrine benziyor.
4 "The Muse" Pindarique Odes.

94

AHMET UYSAL

caktr. Blake'e gre balangta Ebediyet ve onunla bir a r a d a yaayan Evrensel


insan vard. Evrensel insan U r t h o n a (Hayal K u d r e t i ) , Urizen (Akl), L u v a h
(Duygular) ve T h a r m a s (Beden) denilen Drt Z o a ' d a n ibaretti. nsan Cennetten
kovuluncaya k a d a r bu drt varlk bir a r a d a y a y o r d u . Cennetten kovulmaya
sebep U r i z e n (Akl) in d u r u m u n d a n m e m n u n olmayp, b t n kuvveti eline ge
irmek istemesi olmutur. B u n u n sonucu olarak Ebediyet lemi paralanm,
Akln zel lkesi olarak m a d d i lem yaratlmtr. te bu m a d d i lem Blake'in
Z a m a n indeki Dnyasdr. Blake Z a m a n n yaratln yle tarif e d e r :
The Eternal Prophet heav'd the dark bellows,
And turn'd restless the tongs and the hammer
Incessant beat, forging chains new,
Numb'ring

with links hours, days andyears.

(Ezeli Peygamber siyah krklere asld,


Maalar, ekiler durmadan ilemeye
Dmeye balad, yeni zincirler yaplp
Halkalar saatlar, gnler ve yllar diye numaraland. )
Z a m a n iinde bir M a d d i D n y a yaratlmas ile, bu d n y a d a yaayan in
sann Ezeliyet gr darald ve ksmen kayboldu:
The visions of Eternity, by reason of narrowed perception
Are become weak visions of Time and Space fixed into the furrows of
death2
(Idrak snrlar daralnca Ezeliyet gr
lmn ukuruna saplanm
Zayf Zaman ve Mekan grleri haline geldi)
M a m a f i h Cennetten kovulan insan Ezeliyet ile olan balarn t a m a m e n
kaybetmi deildi; o n u n her gn Ezeliyet ile birletii anlar v a r d :
There is a Moment in each Day that Satan cannot find,
Mor his watch Fiends find it; but the industrious find
This Moment and it multiply, and when it once is found
It renovates every Moment of the Day if rightly placed3
(Her gn eytann ve bekilerinin bulamad yle bir an vardr ki,
Onu alkanlar bulur ve oaltr; Bir kere bulununca da doru
kullanlrsa gnn her ann yeniler.)
Blake'e gre insann byle anlar bulabilmesi iin d u a etmesi, almas ve
kendini san'ata vermesi gerekir; ite bu maksat iin sarfedilen gayretler san'at
eserinin domasna yol aar, ve b t n byk iler bu gibi a n l a r d a n hareket nok
tasn alr:
1 The First Book of Urizen, VI (b). 2
2 Jerusalem, 49.21-22.
3 Milton, 555.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

95

For in this period the Poet's work is Done, and all the great
Events of Time start forth and are conceived in such a period,
1

Within a Moment, a pulsation of the Artery.


(nki air iini bu sre iinde yapar;
Zamann btn byk olaylar da
Byle bir sre iinde, bir anda
Damarn bir atnda idrak olur. )

Dou mistiklerinin statik ebediyet kavramlar ile karlatrldnda Blake'in


yakardaki msralarda ifadesini b u l a n " a n " kavramnn dinamik ve retici ol
duu dikkatimizi ekiyor. Bu " a n " enerji dolu bir z a m a n parasdr ve byk
bir hareket kaynadr. nsan o an iinde hareketsiz ve passif kalmayp, m u a z z a m
bir enerjinin serbest kalmasna ve byk bir hareket olarak m e y d a n a kmasna
sebep olmaktadr. Bylece T a n r n n bir zelliini paylamaktadr. O n u n l a bir
lemek o n u n gibi yaratc olmaktr.
William

Wordsworth

(1770-1850)

lmezlik ve dolaysyle Z a m a n konusu

ile ok ilgilenmi bir airdir. "Lines Written a few miles above T i n t e r n A b b e y " ve
"Intimations of immortallty from recollections of early childhood" gibi iirlerinde
a n a tema insann

kklerinin ezeliyette olduunu

ocukken ok iyi bildii

ve

hissettii halde, yalannca bu duygular kaybettii, ve bunlarn yerini d n y a


hakknda bir takm kuru bilgilerin alddr. ocuk geldii yer olan ezeliyete
ok yakndr. Yal insan ise o n d a n uzaklamtr, a m a gayret ederse, sanat ve
tabiat yoluyla tekrar o eski duygularn kazanabilir.
Wordsworth The Excursion de r u h u n u n Z a m a n ' n ne olduunu a n l a m a y a
altn

kaydediyor:
My soul
Turned inward - to examine of what stuff
Time's fetters are composed.1
(Ruhum,

Zamann

zincirlerinin

neden yapldn

Anlamak iin ie dnerdi)


Wordsworth evrende tabiat olaylarnn srekli karkl iinde bir dei
mezlik, m k e m m e l bir sessizlik ve hareketsizlik grmektedir; gerek olan ite
b u d u r . Dier her ey zahiridir. Kark teferruat iinde

srklenip giden insan

hayat da, tpk bir nehirin okyanusa akan sular gibi, Z a m a n n srtnda Ezeliyete
doru yol a l m a k t a d r :
Now, even now, ere wrapped in slumber,
Fix thine eyes upon the sea
That absorbs Time, space and numbers;
Look thou to Eternity!
1 Milton, 31.1-3. Ayrca bak: 30.61-62 "Every time less than a pulsation of the artery /
Is equl in its period and value to Six Thousand Years."
2 The Excursion, III. 695-7.

96

AHMET UYSAL
Follow thou the flowing river
On whose breast are thither born
All deceived, and each deceiver
1

Through the gates of night and morn.

Wordsworth, devaml bir deime halinde kendini gsteren evrenin, insan


iin balanacak bir yer olmadn, insann temmelerini "mid the wreck of IS a n d
W A S " (Mazi ile Halin harabeleri arasnda) deil, insan hayat denilen nehirle
Ebediyet Krfezine boalmasn tavsiye diyor:
His particular current voill soon reach
2
The unfathomable gulf, where all is stili.
(Onun kendi sular yaknda
Hereyin sukn bulduu derin krfeze ulaacak.)
Bu fikri a n l a t m a k iin Wordsworth sk sk nehir ve su imajlar kullanmak
tadr. 3
"Memorials of a T o u r in I t a l y " iirinde iinde b u l u n d u u m u z ann (the
living now) insan iin tek z a m a n realitesi olduu fikrindedir:
While we plough
This sea of life without a visible shore,
Do neither promise ask nor grace implore
n vuhat alone is ours, the living now.4
(Bu hayat denizini hibir ky grmeden
Yarp giderken, sahip olduumuz tek ey olan
imdiki zamandan ne bir lutuf ne de bir vaad bekliyoruz.)
Shelley'de de Z a m a n n basksndan kurtulup Ebediyete ulama arzusu var
dr. Aadaki msralarda, r u h u n asl olan Ebediyete dnecei fikri ifade olun
maktadr:
The pure spirit shall flow
Back to the burning fountain vohence it came,
A portion of the Eternal, vohich must glow,
Through time and change.5
( Saf ruh akacak,
kt o ateten kaynaa dnecek;
0 zaman ve deime olarak grnen
Ebediyetin alev alev yanan bir parasdr. )
Keats'in lm zerine yazd bu atta kendi r u h u n u n da o n u n r u h u gibi
Ebediyete kavumasn salamak iin her eyini vermee hazr olduunu ifade
etmektedir:
1
2
3
4
5

"The Longest Day" Poetns Referring to the Period of Childhood XVII. 45-52.
The Excursion I I I . 990-1
The River Duddon X I I . 7-9 ve XXXIV. 5-9; Prelude VI. 742-6
Memorials of a Tour in Italy, X. 11-14.
Adonais, LII, 460-4.

E D E B Y A T AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

91

I would give
All that I am to be as thou now art!
1

But I am chained to Time, and cannot thence depart.

But I am chained to Time, and cannot thence depart.'


(imdi senin gibi olmak iin btn varlm verirdim.
Ama ben zamana zincirlerle balym, ve onun iin ayrlamyorum buradan )
X X . asrda H e n r i Bergson'un, m a d d e n i n hareketsizliine kar, canl h a y a t n
ve o n u n esasn tekil eden yaratc enerjinin mcadelesi fikri ile, yine o n u n ortaya
att duree kavram, yazarlar bir z a m a n birimi olarak " a n " Ve insann bir a n a
san tecrbelerinin anlatlmas gibi meselelere sevketti. Bu fikirlerden Imagism,
Impresyonizm, Vortisizm, u u r Akm (Stream of Consciousness) gibi edeb tec
rbeler kt. Bu akmlar b u r a d a inceleyecek deiliz, bunlarn

F r e u d ' u n ve

Einstein'in teorileri ile birlikte yeni z a m a n ve mekan perspektifleri iinde insan


h a y a t n n mahiyetini anlamak, insann m u k a d d e r a t n ve onunla ilgili dier me
seleleri demek iin kullanldn kaydetmekle yetineceiz.
M o d e r n airler arasnda mistik diyebileceimiz iki nemli air, W.B.Yeats
(1865-1939), ve T.S.Eliot (1888-1965) Z a m a n konusu ile olduka geni bir e
kilde megul olmulardr. T a r i h i olaylarn devri bir seyir takip ettiine ve insann
tekrar tekrar doduuna i n a n a n Yeats, san'at Ebediyete ulamak iin bir vasta
saymaktadr.

"Sailing to B y z a n t i u m " iiri bu a n a fikir zerine kurulmu gibi

grnmektedir. Hakiki san'at iinde eriyen kimse Z a m a n d a n ve devri deimeden


kurtulur, Ebediyete ular. Bu meneini H i n d i s t a n d a n alan bir h a y a t grdr.
Bu gre gre Ebediyete ulaan kimse her eyi grr ve bilir; nk Z a m a n or
t a d a n kalkmaktadr. Yeats'de bu fikir yle ifade olunuyor:
All could be known or shown
If Time were but gone.2
(Her ey bilinir yahut gsterilirdi
Eer bir kere Zaman ortadan kalksa.
" T h e Lamentation of the O l d Pensioner" iirinde ise ihtiyar a d a m Z a m a n ' a
kzgnln yle ifade e d i y o r :
I spit into theface of Time
That has transfigured me3
(Beni byle deitiren
Zamann suratna tkrrm )
"A Dialogue of Self a n d S o u l " isimli iirinde air deimezlie erimeyi ve
Ebediyetle birlemeyi arzuluyor; b u n u n iin, cinayet sayd lm ve d o u m
olaylarndan kurtulmak istiyor:
1 Adonais, XXVI. 32-4.
2 "Crazy J a n e on the Day of Judgement" The Collected Poems of W.B. Yeats, Macmillan, 1935,
s. 292.
3 "A Dialogue of Selfand Soul" Ayni eser, s. 52.

98

AHMET

UYSAL
1

Deliver from the crime of death and birth


(lm ve doum cinayetinden kurtar)

ngilizce yazan airler arasnda Z a m a n ve o n u n l a ilgili eitli meselelerle


asrmzda en ok megul olmu olan T.S.Elitot, her eyin bir " a n " iinde m e v c u t
olduunu yle aklar:
The stillness, as a Chinese Jar still
Moves perpetually in its stilness
Nor the stillness of the violin while the note lasts
Not that only, but the coexistence
Or say that the end precedes the beginning,
And the end and the beginning were always there
Before the beginning and after the end
And all is always now.2
(Hareketsizlik, bir in vazosunun hareketsizlii iinde
devaml hareket edii gibi.
Ne de sesi devam ederken kemann sessizlii,
Yalnz o deil, fakat ayni zamanda bala sonun ayni oluu
Yahut sonun balangtan nce gelii
Balangtan evvel ve sondan sonra
Sonun ve ban daima orada oluu
Her eyin daima imdiki zaman iinde bulunuu)
Eliot, yukardaki msralarda Bergson'un z a m a n realitesinin blnmezlii
hakkndaki fikirleriyle, Einstein'in realitenin izafilii hakkndaki fikirlerinden
etkilenmi olabilir. O n a gre Z a m a n kafadadr ve biz o n u imdiki z a m a n iinde
bir an olarak idrak ediyoruz. te b u n u iddetle duymak, Z a m a n d a n kurtularak
Zamansz realiteyle birlik haline gelmektir:
At the still point of the turning world. Neither flesh nor fleshless;
Neither from nor towards; at the still point, there the dance is,
But neither arrest nor movement. And do not call it fixity,
Where past and future are gathered. Neither movement from nor towards
Neither assent nor decline Except for the point, the sttill point,
There would be no dance, and there is only the dance.3
(Dnen dnyann hareketsiz noktasnda. Ne bedenli ne bedensiz,
Ne bir yere doru, ne de bir yerden; hareketsiz noktada; oradadr oyun,
Fakat ne duraklama ne de harekettir. Ona gemile gelecein topland bir
tesbit noktas demeyiniz.
1 Ayn eser, s. 265.
2 "Burnt Norton" Four Quartets.
3 "Burnt Norton" Four Quartets. Buradaki fikirler bize Mevlevi dervilerinin dnerek dans
ederken vecd haline gelilerini, hareket halinde olduklar halde bunu unutarak ebediyet alemini
tatmalar ve Tanr'nn huzuna ulatklarna inanmalarn hatrlatyor.

EDEBYAT AISINDAN DOU VE BATI MSTSZMNDE ZAMAN DNCES

99

Ne bir yere doru, ne de bir yerden harekettir,


Ne kabul ne red. O nokta, o hareketsiz nokta olmadan
Dans olmaz, halbuki olay sadece bir danstr. )
Eliot'un "stili p o i n t " i gemile gelecein birletii, ve ayni z a m a n d a mevcut
olduu "imdiki z a m a n " dr. uurlu olmak bu "imdiki z a m a n n " dna kmtr:
1

To be conscious is not to be in time

Fakat insan zamanszlk d u r u m u n a ancak Z a m a n yoluyla

Z a m a n n , yani

dnyev, hayatn eitli zdraplarna katlanarak, ona t a h a m m l ederek erii


lebilir. te o z a m a n Z a m a n

fethedilecek, ve Z a m a n n dna klacak, tesine

geilecektir.
Only through time timi is conquered2
Yukardaki aklamalardan D o u d a ve Batda Z a m a n konusunda airler
arasnda birok fikir benzerliklerinin bulunduu grlyor.

X X . asrdan evvel

Dou airleri belki bu konuda Bat airlerinden d a h a fazla dnm ve yazmlarsa da, X X . asr balarnda Avrupada ortaya atlan, yukarda temas ettiimiz
felsefi ve ilmi teoriler Batl airler zerine geni tesirler yapm ve b u n u n sonucu
olarak Batda pek ilgi ekici iirler ve eserler domu ve iir bu sayede byk bir
derinlik kazanmtr.

1 Ayn eser,
2 Ayn eser,

You might also like