You are on page 1of 1113

2013

Muhyiddn bnul Arab


Fussul-Hikem
Tercme ve erhi
Ahmet Avni Konuk

www.terzibaba13.org
1

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

Ahmet Avni Konuk NSZ

16

NSZ

16

1.Ksm: VCD

19

2.Ksm: YOKLUK

22

3.Ksm: ZF VCD

23

4.Ksm: VCD TECELLLER

24

5.Ksm:TAAYYNSZLK MERTEBES,AHADYYET MERTEBES

25

6.Ksm: LK TAAYYN MERTEBES, VAHDET MERTEBES

26

7.Ksm: KNC TAAYYN MERTEBES, VHDYYET MERTEBES

29

8.Ksm

31

8.Ksm Birinci Ek: SIFTLAR ve SMLER

31

8.Ksm kinci Ek: AYN-I SBTE YAPILMI DELDR

33

8.Ksm nc Ek: YAPILMAMI STDD VE KABLYET

34

8.Ksm Drdnc Ek: LM MALMA TBDR

36

8.Ksm Beinci Ek: KAZ VE KADER

37

9.Ksm: RUHLAR MERTEBES

40

9.Ksm Birinci Ek: MELKE- KRMIN HAKKAT

42

9.Ksm kinci Ek: BLSN HAKKAT

45

9.Ksm nc Ek: DEM VE HAVVNIN HAKKAT

47

10.Ksm: MSL LEM MERTEBES

49

11.Ksm: EHDET MERTEBES

50

11.Ksm Birinci Ek: CEVHER VE ARAZ

53

11.Ksm kinci Ek: BENZER YENLENME

55

11.Ksm nc Ek: YAPILMI STDD

57

11.Ksm Drdnc Ek: TABAT

58

11.Ksm Beinci Ek: TESR EDEN VE TESR KABL EDEN

60

11.Ksm Altnc Ek: HALKEDLN BALANGICI

61

11.Ksm Yedinci Ek: HALKEDL AAMALARI

64

11.Ksm Sekizinci Ek: SEMVT VE ARZIN HALKEDL

66

11.Ksm Dokuzuncu Ek: SEMVT VE ARZIN HALKEDL AAMALARI

68

11.Ksm Onuncu Ek: DER EHDET LEMLER

71

11.Ksm Onbirinci. Ek: DEMN HALKEDL

74

12.Ksm Birinci EK: NSN-I KML

78

12.Ksm kinci EK: AYNI OLU VE GAYRI OLU

81

13.Ksm: VCT MERTEBELERNN ZETLENMES

83

14.Ksm: RESLLERN RSL (GNDERLMES)

85

15.Ksm: ERATLARIN FARKLI OLUU

87

16.Ksm: DN

89

17.Ksm: LM

91

18.Ksm: BERZAH

93

19.Ksm: KIYMET

95

20.Ksm: CENNET VE CEHENNEM

96

SONU

100

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

NSZ...

106

demiyye Kelimesindeki LHYYE HKMET Fass..

120

lem aynasnn cils DEM

120

lem sretinin bz kuvvetleri MELEKLER

130

Rhlarn kabl edici olan lem sretleri

133

Hakk iin gzbebeiNSAN ve HALFE

136

Hem ezeli, hem ebedi, hem sonradan meydana gelen

138

Hazinelerin Mhrnsn Kmil

140

Allah Telnn sana nasihat, meleklerin azarlanmas.

142

Ya Rab, sen yeryznde fest karan kimseyi mi halkedeceksin?

143

imdi biz nasl "kesin olarak bu byledir" iddiasnda bulunalm?

146

10

Kll husslarn mevctlara bants

148

11

imdi bu idrak edilebilir hakkatte grecelik ortaya koyan eye dikkat et!

150

12

Kadm ile sonradan olann vcudu arasndaki irtibat

151

13

Kendisini meydana getiren var ediciye ihtiyac irtibt ile bal oluu

153

14

Biz kesinlikle biliriz ki, muhakkak bir farkllk vardr

154

15

"Evvel" ve hir

158

16

"ki el"

162

17

"Ben onun iiteni ve greni olurum"

166

18

"O,lemden her bir mevctta,bu mevcdun hakkatinin talep ettii kadardr.

169

19

Hepsi muhtatr; hibiri ihtiyasz deildir

170

20

ittek rabbekum yni Rabbinizden saknn

171

21

Bu kitapta emnet ettiimiz ey, mhede ettiim eydendir

175

22

Ve bana belirtilen ey indinde durdum.

177

siyye Kelimesindeki NEFSYYE HKMET Fass..

179

Zti ltflar ve isimlerin ltflar

180

Kabul edici ynnden ltflar

181

Ve sz lisn ile isteyenler iki snftr

182

steyeni istemeye sevk eden ey sebebiyle ilhi ltflar

183

Ltflarn abukluuna ve gecikmesine sebep olan ey

186

Ltuflarn bzs da isteme ile olmaz

188

Mutlak hamd ancak sz ile geerli olur

189

sti'dd, istein en derini ve gizlisidir.

190

Allah'n ilminin ona nereden hsl olduunu bilir.

191

10

Kader srrna vkf olan snf iki ksm zerinedir.

193

11

Hakk'n a'yn sbiteye yokluk hlinde olan bilii

194

12

Hatta naleme (Muhammed, 47/31), / yn "T ki biz bilelim"

194

13

Tenzh edenin gyesi sonradan oluu, ilimde, ilikilendirmek iin klmasdr

197

14

Zti ltflar ebeden olmaz, ancak ilh tecelliden olur.

197

15

Allah Tel, zt tecellisi iin, bir rnek olarak gsterip onu tyin etti

198

16

Bundan daha yksei asl vki' deildir

200

17

"drkin idrkinden acz, idrktir"

201

18

Velyet

203

19

"Evliynn sonuncusu bir ynden aadadr ve bir ynden yukardadr."

206

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

20

Nbvvet, kerpiten bir duvar ile temsl olundu.

208

21

"Rabb'imi Rabb'imle bildim"

209

22

"Ben peygamber idim; halbuki dem su ile amur arasnda idi"

210

23

Resllerin sonuncusu vel ve resl ve nebdir.

212

24

efat kapsnn fethi

213

25

Rahmn ismi ancak efat edicisinin efatinden sonra efat etti.

214

26

Ve isimlerin ltflarna gelince

215

27

"Msm ve ltfta bulunulmu ve korunmu"

217

28

Haznelerin hzinedr oluu ynyle veren, Allah'dr.

219

29

Ve o hakkat ki, isim onunla dier isimden ayrlr

220

30

Hazreti ilhiyyede, asl tekrar eden bir ey yoktur

221

31

Bundan dolay ztlar ile vasflanmay kabl eder.

222

32

Kiiye kendisinin hricinden hibir ltf ulamaz.

223

33

Bir kimsede kendi nefsinden gayr bir ey yoktur.

224

34

Allmn dnda olarak sa, saa karlk olur ve terslik ortaya kar.

227

35

Bzlar Allah zerine hikmete aykr olan eyi ciz grdler.

228

36

Ve bizden tahkk ehli, imkn isbt eder;

230

37

it'in srlarn tayc trden ocuklarn sonuncusu

231

38

Kymet ancak insnlarn erlileri zerine kopar.

234

39

Mesnevi erf krmz balklar

235

Nhiyye Kelimesindeki SUBBHYYE


SUBBHYYE HKMET Fass.

240

Giri Blm

240

Cenb lh'de tenzh, snrlama ve kaytlamann ayndr

241

Chil veyhut kt edeb shibi olarak tenzih eden.

242

erit lisn genele ilk anda anlalacak ifdeler zere syler.

243

Hak, mn ynyle, zhir olan eyin rhudur.

243

yle ise Hakk'n snrnn olmas mmkn deildir

245

Ve Hakk' tenzh etmeyip tebh eden kimse de byledir

246

Ve Hakk'n mrifetinde tenzh ve tebh arasn birletiren

246

Nefsine rif olan kimse, muhakkak Rabb'ine rif oldu"

247

10

Ve lemin sretinden Hakk'n ayrlmas asl mmkn deildir.

249

11

El hamdu lillhi rabbil lemn (Ftiha, 1/1)

251

12

Tenzh ile kil olur isen kaytlayc, tebh ile kil olursan snrlayc

252

13

Ve eer sen ikisiyle birlikte kail olursan doruya sevkedici olursun

252

14

iftlik ile kil olan, ortak isbt edici, teklik ile kil olan tevhid edici

253

15

Sen iki klc isen, tebhten sakn. Tek klc isen, tenzhten sakn

253

16

imdi sen O deilsin, belki sen O'sun;

253

17

Leyse ke mislih eyun/ve huves semul basr

254

18

Eer Nuh, kavmi iin iki dvet arasn birletirseydi,

255

19

Oysa emr, Kur'n'dr, Furkn deildir.

256

20

Muhammed dn tebh ve tenzh emrini bir emirde toplad

258

21

Furkn'dan dolay onlarn btnlar nefret etti; onlarn firrn artrd

259

22

Bunun iin parmaklarn kulaklarna tkadlar ve elbiselerine brndler.

260

23

Bunun iin insnlar limi billh ve limi billh olmayanlar olarak ayrld

261

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

24

Mlk Allah iindir ve Allah onlarn veklidir.

262

25

"Ve byk bir mekr ile mekr ettiler."

264

26

Allah'a dvet, onun hviyyeti ynyle deil, ancak isimleri ynyledir.

265

27

Senin Rabb'in ancak ona ibdet etmenizi kaz etti, yn hkmetti"

269

28

Her bir mbdda Allh'n gayrisine ibdet olunmad.

271

29

Ve bidin ls, onda ulhiyyet yni ilhlk hayl etmedi.

272

30

"Y Rab, benim hayretimi sende arttr!"

273

31

Ve devr hareketi shibi iin balang yoktur

275

32

Ve izel bihru succiret.Ve denizler tututurulduu zaman (Tekvr,81/6)

277

33

"Rabbim, yeryznde kfirlerden devreden bir kimse brakma" (Nh,71/26)

278

34

"n tezerhum yudll bdeke ve l yelid ill fciren keffr" (Nh,71/27)

282

35

rtlm olan eyi aikr ederler. Onu aa ktktan sonra da rterler.

283

36

Rabbim, beni, annemi, babam ve evime m'min olarak girenleri (Nh,71/28)

284

37

Herey helk olucudur, ancak Onun vechi hari (Kasas, 28/88)

286

drsiyye Kelimesindeki KUDDSYYE HKMET Fass..

288

Giri Blm

288

Ve refanhu meknen aliyyenVe onu, yksek bir mekna kaldrdk.(19/57)

289

Ve meknet ulvvne gelince, o bizim iin, yni Muhammedler iindir.

291

Amel mekn taleb eder. lim ise mekneti yni rtbeyi taleb eder.

292

Halfe olu ile olan ulvv, zti ulvv olsayd, her insan iin olur idi.

294

O'nun ulvv, kendi nefsi iindir.

296

Allah onu ztlar arasnda toplamakla,onun zerine onunla hkmetmekte bilinir

298

Zhir "ben" dedii zaman, Btn hayr, der.

299

Bir, lzmdr ki sayy in etsin. u halde say, bir sebebiyle zhir olur

301

10

budur ki, Hlk mahlktur. Ve yine i budur ki, mahlk Hlk'tr.

304

11

imdi o nefsinin dnda bir eyi boazlar grmedi.

306

12

imdi "tabat" kimdir ve ondan aa kan kimdir?

309

13

Oysa onun zerine ancak tecell ettii "ayn" hkmeder.

312

14

Benim dediim eyi bilen kimsenin basreti deersiz olmaz.

314

15

O vech ile ki, ondan bir nitelikte onu dlamak mmkn olmaya.

316

16

Ve amm hssaten "Allah" ismi ile isimlendirilenin gayrs

317

17

Muhakkak her bir isim zta ve kendisi iin konulan mnya dellet eder

319

18

Ve sft ile olan ulvv byle deildir.

319

brhmiyye Kelimesindeki MHEYYEMYYE HKMET Fass..

322

Giri Blm

322

brhm Hall a.s.n "hall" ile isimlendirilmesi;

323

Bu sebepten dolay Hall'e "hall" denildi

323

Nasl ki renk, renkli bir eyde mtehallil olur yni karr ve aa kar

324

Yhut brhm'in sretinin vcduna Hakk'n karmasndan dolaydr.

325

Hakk'n sftlarnn hepsi, mahlk iin sbittir.

327

Ve ilerin hepsi Hkk'a dner.

328

Edilgen ey zhir ve etken ey btn ve rtldr.

330

imdi eer Hak zhir olacak olursa, halk onda rtl ve btndr.

331

10

Bundan dolay biz ilh ediniciliimiz ile ilh ilh kldk.

332

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

11

"Allah leme baklmakszn bilinir" diye iddi ettiler.

333

12

lem, a'yn sbitesinin sretinde Hakk'n tecellsinden baka deildir.

334

13

Hak, bu aynlarn hakkatleri ve halleri dolaysyla sretlenmi olur.

334

14

Ve bzmz bzmz rif olur. Ve bzmz bzmzdan ayrlm olur

335

15

Bzmz bu bilmenin,aynlarmzn vermesi sebebiyle, Hak'ta olduunu bilir.

336

16

Ve iki alm ile berber Hak bizim zerimize, ancak bizim ile hkmeder.

337

17

Perdeli olanlarn zerine Allah iin apak dell sbittir.

338

18

Eer O dileseydi, elbette hepinize hidyet ederdisznn ne faydas vardr

339

19

in, ne ey zerine sbit olduunu idrk etmesi iin,basret aynn amad

339

20

Hak dilemedi, onlarn hepsine hidyet etmedi ve dilemez de

340

21

Byle olunca, Hakk'n dilemesi ahadiyyet zere isbet eder.

341

22

Bundan dolay m'minler ok ve kef yni alm shibi olan rifler az oldu

342

23

Bilinen makm olmayan bir kimse yoktur.

342

24

Ve senin zerine olan hkm, senin iin sbittir

343

25

imdi sen ancak nefsine hamd et ve ancak nefsini ktle!

344

26

Sen hkmler ile Onun gdssn ve O vct ile senin gdndr.

344

27

u kadar ki sen mkellef olarak isimlenirsin.

345

28

imdi Hak bana hamd eder; ben de Hakk'a hamd ederim.

346

29

Ve ben O'nu rifim; bundan dolay O'nu mhede ederim

347

30

Ve Hakk'n maksadn bende tahkk et!

348

31

Bunun iin ziyfeti snnet ve det edindi

349

32

Oysa burada para yoktur.

349

33

Biz, Hak iiniz. Nitekim delllerimiz sbit oldu. Ve biz,bizim iiniz

350

34

Mesnevi erf krmz satrlar.

353

shkiyye Kelimesindeki HAKKIYYE HKMET Fass...

363

Giri Blm

363

Bu inyet hangi ldendir bilmem?

365

imdi mdenlerden l bir halkedilmi yoktur.

367

Oysa hepsinin Hallk'n rif olduu,kef ve delllerin izh ile sbittir.

367

nsan akl ile ve fikir ile vey mn ba ile kaytldr

369

nk, biz ve onlar ihsan makmndayz.

369

Bizim szmze muhlif olan sze bakma ve buday orak yere ekme!

370

imdi brhm a.s. r'yy tbr etmedi.

371

Kad saddakter ruy yn Sen ryy sdk kldn dedi.

373

10

"Bu bahsedilen i muhakkak ak bir beldr (Safft, 37/106)

375

11

Beni rysnda gren uyanklkta beni grd

377

12

Haylde olduu gibi, histe karsa o r'y iin tbr yoktur

379

13

Allh Tela brhm a.s.a iledii ve ona dedii eyde bize edebi retti

379

14

Vhidi Rahmn iin her bir mertebede sretten gizli ve ak olan ey vardr

381

15

Gzlere tecell ettiinde akllar, artlandklar delller ile reddeder

382

16

Sbit oldu ki, muhakkak kalb Hakk'a vsi'dir.

383

17

Vcdu sonlu olmayan eyi sen, vcdunda halk edersin

385

18

rif,himmeti ile himmet mahallinin dnda olarak vcdu oluan eyi halkeder

387

19

Gaflet, ne genelde ve ne de zelde asl genel deildir

389

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

20

Ehlullah byle bir srrn meydana kmasn dim kskanrlar ve rterler

389

21

Biz kitapta hi bir eyden eksik brakmadk

391

22

Allah'tan saknan iin, Allah Tel furkan klar.

391

23

imdi sen, Rabb'in kulu ol; onun kulunun Rabb'i olma!

393

24

Mesnevi

396

smliyye Kelimesindeki ALYYE HKMET Fass.

398

Giri Blm

398

Allh ismiyle isimlendirilen, zt ile ahad, isimler ile kldr.

398

Her bir mevct iin,Allh'dan,hs olarak onun Rabbinin dnda bir ey yoktur

399

O'nun ahadiyyeti potansiyel olan btn isimlerin toplanmldr.

400

Rabb'i indinde kendisinden rz olunandr.Kendisinden rz olunan ise saddir

401

Muhakkak rubbiyyet iin bir sr vardr ve o da sensin.

402

Hak her eye halkn verdi.Bundan dolay eksiklik ve fazlal kabl etmez

402

Rabbi indinde marz olduunda,dier kulun Rabbi indinde marz olmas gerekmez

403

Bunun iin ehlullah, ahadiyyette tecellyi men' etti

404

10

Kendisinden rz olunann mutlaka rz olunan olmas geerli olmaz.

406

11

"Ey nefis, Rabb'ine dn!" denilen her mutmainne nefs de bunun gibidir.

407

12

"Ey mutmainne nefs, benim cennetime gir"

408

13

u halde sen Rabb'in cennetine girdiin zaman, "nefs"ine dhil olursun

409

14

Sen kulsun ve sen Rab'sin; o kimse iin ki, onun iin onda sen kulsun

411

15

Byle olunca, Allah kulundan rz olucu oldu.

412

16

ki benzer birlemezler; nk farkl olmazlar.

413

17

imdi Hakk'n dnda bir ey bk kalmaz;

414

18

Bu, Rabb'inden onun vcdu olmaktan hayet eden kimseye mahsstur

415

19

Hviyeti ynnden o, zta ve onun hakkatine delildir

415

20

Sen Hakk' halktan soyutlam olduun halde, Hak tarafna bakma!

417

21

Sen vaade sadkat iledir, tehdide sadkat ile deildir.

419

22

Tehdidin gereklemesi olasl ortadan kalkt

420

23

Hakk'n tehdidi iin belirlenmi bir "ayn" yoktur

421

24

Tatllk tadndan dolay "azb" olarak isimlendirilir.

422

Yakbiyye Kelimesindeki RHYYE HKMET Fass.

424

"Dn ikidir"

424

Fiiller bu nedenle "sonradan olan"dr.

427

Halk indindeki dnin faydas hakknda.

429

Zhir lisn ile dn "karlk"tr.

433

Onun srrna ve btnna gelincelim ma'lma tabdir

436

Hallerin sretlerine brnm olan Hakk'n vcudundan gayr bir vcd yoktur

442

in aslnda resller onlarn hallerine hizmet ederler.

447

Resller ve vrisleri Hakk hizmetinde,tabit hizmetindeki tabblere benzerler

450

Byle olunca resl tebli edicidir, baka deil.

451

10

Festekm kema mirte yn Emrolunduun gibi istikamet zere ol (11/112)

454

11

Ben, benim ile ve sizin ile ne ilenir olduunu bilmem" (Ahkaf, 46/9)

457

12

Mesnevi

460

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

Ysufiyye Kelimesindeki NRYYE HKMET Fass.

468

Hayl hazreti de inyet ehli hakknda vahyin balangcnn ilkidir.

468

"Muhakkak insanlar uykudadrlar, ldkleri zaman uyanrlar"

471

On bir yldz ve gnei ve ay bana secde edici halde grdm (Ysuf,12/4)

476

Byle olunca o Allh'n glgesidir.

478

Ancak idrk, Nr ismi ile oldu

482

Oysa uzaklktan baka bir sebep yoktur.

483

Hak, bize bir yn ile bilinendir ve dier bir yn ile de mechldr

485

Sen kimsin? Ve "hviyet"in nedir? Ve Hakk'a nisbetin nedir?

489

Camn rengi, bakann baknda o nrun sflna perde olur.

490

10

Bil ki, sen haylsin

493

11

O'nun isimleri iin iki dell olu vardr

494

12

"Kul huvallhu ahad"

497

13

Hak, senin zerine ve O'nun zerine delller olarak glgeleri icd etti.

499

14

"Ey insanlar, siz Allh'a muhtasnz; ve Allah gan ve hamddir"

500

15

Mesnevi

503

Hdiyye Kelimesindeki AHADYYE HKMET Fass..

506

Giri Blm

506

Allh'a mahss srt mstakm vardr ki,hereyde ikrdr;gizli deildir

507

"Hibir hayt shibi yoktur; ill Hak onun peremini tutucudur"

508

imdi her yryen, Rabb'in doru yolu zerinde yrr.

509

Dallette olu, nasl ki geici ise, ilh gazab dah, ylece geicidir.

510

Yol, ancak zerinde yrmekle yol olur

510

Halk sana itat edici olduu zaman, Hak sana itat edici oldu

511

imdi sen varlkta konuamayan bir mevcd olmadn grrsn

512

Ehlullah iin ilhi ilimler,kuvvetlerin farkll sebebiyle muhteliftir.

513

10

Ve bu ahadiyye hikmeti "ilmi ercl yn ayaklarn ilmin"dendir

515

11

Rab, onlarn alnlarn tutar ve bat rzgr cehenneme sevk eder.

517

12

Uzaklk kalkt ve onlarn hakknda "cehennem"le isimlendirilmi olan kalkt.

518

13

Hak, onlara bu lezz zevk makm, memnn olma ynyle vermedi

519

14

Ve ancak lm olan grr; nk o perdesi kalkm olandr.

520

15

nsanlardan bzs zerinde yrd yolu ve o yolun sonunu bilen kimsedir

521

16

imdi sen kimsin? Sen hakkatini ve gittiin yolu bil!

522

17

Hd kavminin helki

523

18

u kadar var ki, Allah Tel, kendi nefsini "gayrlk" ile vasfetti.

527

19

Nebisi Hd a.s.dan kavmine olan sylemini, mjde iin,bize tercme etti

529

20

Allh indinden asl snrlamadan baka bir ey grmedik

532

21

Bundan dolay Hak, her eye ztyla muhafaza edicidir.

536

22

Benim vcdum O'nun gdsdr. Ve biz de O'na paraleliz ve mukabiliz.

537

23

Sizin nefsinize olan balantnz ben sizden alrm.

538

24

Vakit olur ki saknan kendi nefsini,sreti ile Hakk'a koruma yapan olur

541

25

Elinden geleni gstermeyen, elinden geleni gsteren kimseyi geemez.

543

26

Snrlama olmasayd sretlerde Hakk'n deikenliini,resller haber vermezdi

544

27

Rabb' hakknda bir inan lzmdr ki, onun ile O'na dnsn

545

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

28

Bir inana ship olan, ancak nefsinde cd ettii eyle lh'a inanr.

547

29

Sakn,kendine mahss bir inan ile kaytlanma ve onun gayrn inkr etme

548

30

"Ne tarafa dnerseniz orada Hakk'n vechi zhirdir" (Bakara,2/115)

550

31

Her ne kadar bzs hiret yurdunda bir zaman ak olursa da.

551

32

Mesnevi

554

Slihiyye Kelimesindeki FTHYYE HKMET Fass..

556

Giri Blm

556

Merkb olan yn binilmi olan eylerin yt, yttandr.

556

, aslnda "ferdiyyet" zerine dayanmaktadr ve onun iin leme vardr.

559

imdi , e karlk oldu

560

Byle olunca "var edi"in asl tesls yn leme zere kim oldu.

562

Ve onun misli,biz lemin sebebden olduuna dell getirmek istediimizde

564

Bunun iin Slih a.s.n hikmeti, yalanlanmas olmayan bir bildirim oldu

567

Ve bunun iin Hak Tel iki snf hakknda mjde ile syleyici oldu

569

Kim bu hikmeti anlarsa ona hayr ve errin ancak kendinden geldiini bilir

570

10

Uygun olmayan ey geldiinde, nefsine der ki "Ellerin balad; azn fledi

571

11

Mesnevi

574

uaybiyye Kelimesindeki KALBYYE HKMET Fass.

577

Giri Blm

577

Kalb,yn rifi billhn kalbi,ilhi rahmettendir ve ondan daha genitir

578

Bundan dolay ylece o kalbi doldurur

580

Hakkatte Allh'n iki tecellsi vardr.

583

nanlardaki Hak,m'minin kalbi onun sretine sma yeri olan Hak'tr

585

Y Rabb ilmimi arttr."

586

Byle olunca O tecell edicidir ve tecellyi kabl edendir

588

Bir olan aynn gayr ayn yoktur.Byle olunca nrun ayn, zulmetin ayndr

590

"Bunda, kalb shibi olan kimse iin t ve nashat vardr." (Kf, 50/15)

591

10

Kendi inannda yalnzl zere, inanlarndaki ilhtan yardm kaldrd.

593

11

Kalbin sretlerde dnclyle, sretlerde Hakk'n dncln bildi

594

12

man ehli,nebleri ve resllerialeyhimsselmtakld eden taklidilerdir

596

13

Hayl hazretine ve onun kullanmna dikkt eker

597

14

Tb olunanlar, onlara tbi' olanlardan yz evirdiklerinde" (Bakara, 2/166)

597

15

Perde ald zaman, her bir kimseye kendi inan ynyle alr

599

16

lmden sonra ilhi bilgide olan terakk.

601

17

Nefsini bu bilile bilen kimse, muhakkak Rabb'ini bildi

604

18

Ve fikr bak ebeden ma'rifet vermez

606

19

"Onlar yeni halk ediliten phe iindedir" (Kf, 50/15)

608

20

Keif ehli, Allah Tel'nn her nefeste tecell ettiini grrler.

612

21

Mesnevi'den

614

Ltiyye Kelimesindeki MELKYYE HKMET Fass.

619

Giri Blm

619

Benim size kuvvetim olayd veyhut iddetli bir rkna snaydm. (11/80)

620

Hakkatte ma'rifet, himmet iin tasrruf etmeye izin vermez

625

te bu ve onun benzerleri, rifi lemde tasarrufdan men'eder .

628

10

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

Zayflk ve cizlik makm

630

Bundan dolay Resl, ona vahyolunan ey hkm iledir.

632

Ve nezketen tasarrufun terk edilmesi tercih kullanmaktr.

633

Ve bununla berber resl, zhirde tasarrufu taleb etmez.

633

Ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler,Allah Tel onlara zulmetmedi

637

10

Ve bylece biz, onlara ancak dememizi, ztmzn verdii eyi dedik.

638

11

Ey vel bu Lt kelimesindeki melkiyye hikmetini tahkk et!

640

Uzeyriyye Kelimesindeki KADERYYE HKMET Fass.

644

Giri Blm

644

Bil ki, "kaz" Allhn eyda hkmdr. Ve "kader",

645

Hcceti blia yani apak dell Allah iin sbittir.

646

Her hkim, hkmettii eyle ve hkmettii eyde zerine hkmedilendir.

649

Biz, o resllerden bir ksmn, dierlerinin zerine fazletli kldk."

650

Kader srr ilimlerin en stn ve en byklerindendir.

653

O sebepten dolay, Hak Tel nefsini gazab ve rz ile vasflandrd

655

Geili ve geisiz hkm.

656

Akl ileri hakkati zere idrk etmekte kusurludur.

657

10

Kmil olan ilim.

658

11

"Eer bu talepten vazgemezsen, ismini nbvvet defterinden silerim"

659

12

zeyr a.s.n bu szndeki tarz, brhm a.s.n szndeki tarz gibidir.

660

13

Byle olunca bu kader srr ona verilmedi;

661

14

Kaderi Allah Tel'dan baka bir kimsenin bilmesi muhldir.

662

15

Netcede kendisi iin takdr edilene balanr bir kudret istediini bildik.

664

16

"Ben senden haber yolunu kaldrrm ve ileri sana tecell zere veririm."

665

17

"Velyet", "Nbvvet", "Rislet"

666

18

Bu hitp zel rtbe olan nbvvetin kaldrlmas iin vad yani tehdt olur

671

19

Byle olunca, zeyr a.s.n sorusu, muhakkak makbldr.

673

20

Fetret dnemi kiileri ve kk ocuklar ve deliler iin erat olunur.

674

21

Mesnev'den Krmz Balklar

677

seviyye Kelimesindeki NEBVYYE HKMET Fass.

683

Allah'tan rhtur

683

Rhlarn zelliklerinden bir zellik

695

Cebril a.s'n Hz.Meryem'e s a.s' flemesi

696

s a.s'n oluumu

700

s a.s'n tevzu'u ve lleri diriltmesi

704

Allh'n hviyeti Meryem olu Mesh'dir,diyenler kfir oldular

708

s a.s hakkndaki ihtilaf zerine

711

"Kn! emri ve ma'nev diriltme zerine

714

Hak ol ve hlk ol! Allah ile Rahmn olursun

719

10

Nefesi rahmn ve melekler hakknda

727

11

ScaklkSouklukRutbet ve Kuruluk Hakknda

732

12

"ki el" ve "ln melekler" ve lemi bilme hakknda

735

13

Abes grmekten rahat etmek

739

14

sevyye Kelimesinin imtihn makmnda kim olmas

742

11

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

15

mirlik mertebesi ve me'mrluk mertebesi hakknda

746

16

Rakb ve ehd isimleri hakknda (Mide, 5/117)

750

17

(Mide, 5/118)

753

18

Du etme, isteme ve dunn kabl edilmesi hakknda

757

Sleymniyye Kelimesindeki RAHMNYYE HKMET Fass.

763

Sleyman a.sn Belks'a mektubu hakknda

763

"Bahedilen rahmet" ve "hakedilen rahmet" hakknda

766

Zhir ve hir'in kul iin; Btn ve Evvel'in Hakk iin oluu

767

Mlk zerinde tasarruf hakknda

770

Hakedilen rahmetin kaytl; bahedilen rahmetin mutlak oluu

772

lh sfatlarn bir dierinden stnl hakknda

774

Btn eyda hayat oluu hakknda

778

nde olmay hakedeni geride brakmak hakkatlere terstir.

779

nsan snfnn Cin snfna stnl hakknda

781

10

Tahtn meknndan yokluu,Sleyman'n yannda varl ndr

784

11

Sleyman a.s'n ilmi ve itihat verme hakknda

786

12

Vcdun benzer oluu ve sretin ayn oluu hakknda

790

13

Belks'in teslimiyeti ve Firavun'un teslimiyeti zerine

792

14

lh emir ile olan istekler ve kiisel istekler zerine

795

15

Bu lem sretlerinin hayl oluu ve te'vil gerektii hakknda

798

Dvdiyye Kelimesindeki VCDYYE HKMET


HKMET Fass..

804

Dvd a.sn halfelii ve neblik ve reslln ilh hibe oluu

806

kretmek hakknda

807

Muhammed ve Dvd isimleri zerine

809

Hak Tel Hazretlerinin Dvd a.s.a olan nimetleri hakknda

810

Allah'tan olan halfelik ve resllerden olan halfelik hakknda

814

Reslullah s.a.v'in halfe ta'yin etmeden veftnn hikmeti

817

tiht ile kararlatrlm olan erat hkmleri hakknda

819

lemde ileyen her hkmn muhakkak Allah'n hkm oluu

821

Meiyyetirde fark ve itatsizliin vstal emirlerde oluu

823

10

st irde emrinin fiilin "ayn"nn cdna ynelik oluu

825

11

"Rahmetim gazabm gemitir."

826

12

Dvd a.sa demirin yumuatlmasnn hikmeti

829

Ynusiyye Kelimesindeki NEFESYYE HKMET Fass..

831

Giri Blm

831

Allah'n kullar zerine efkat etmek ve kss hakknda

832

nsann ve ondan kan fiillerin zemmedilmesi hakknda

836

nsn oluumun ldrlmeyip korunmasnn sebebi

838

Cenb Hakk'n zikredilmesi hakknda incelikler

839

lm ve sonras hakknda

841

lm sonras ate ehlinin halleri hakknda

844

Bir olan tecellnin bakann gznde eitlenmesi

845

"lerin hepsi O'na dncdr"

846

Eyybiyye Kelimesindeki GAYBYYE HKMET Fass.

12

849

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

Haytn sudan yaylmas ve arn su zerine ykselmesi

849

Alt ve stn Cenb Hakk'a nispeti hakknda

851

'tidl hakknda

854

Rz ve gazab hakknda

856

Hangi tarafa ynelirsen ynel ibdetten ve kulluktan geri kalma

858

eytan hakknda ba'z hakkatler zerine

860

Bellara dmenin ve onlara sabretmenin srr hakknda

864

Bellar uzaklatrmak iin sebeplere sarlmak hakknda

865

Sabr ve kazya rz gsterme hakknda

866

10

Belnn kaldrlmasn istemekZek ol,iyi anla!Sz bitti

868

Yahyviyye Kelimesindeki CELLYYE HKMET Fass.

873

Yahy isminin hem zel isim oluu hem de sfatn bildirmesi

873

Sylemde nce Hakk' zikretmek hakknda

874

"Doduu ve ld ve diri olarak ba's olunduu gn"

875

Yahy (a.s)'a olan selm ile s (a.s)'n kendisine olan selm

876

Hz.Meryem'in silkelemesiyle aatan hurma dmesinin hikmeti

878

Yahy (a.s)n s (a.s) zerine stn olduunu hayl etme!Aratr!

878

Zekeriyyviyye Kelimesindeki MLKYYE HKMET Fass.

881

Kymet ol,kymeti gr; hereyi grmek iin bu arttr

881

Gazabn varl da Allah'n gazaba olan rahmetindendir.

882

Ayn'larn vcd buluu ve ayn'n ey oluu hakknda

883

Rahmetin kendi nefsine kapsam oluu

884

Bu kadar gazaba urayan eyler vardr. Bunlar nasl rahmet edilen olur?

885

Yok hkmnde olann mevctta te'siri mes'elesi!!!

886

Allah'n rahmetinin btn varla siryeti

887

Bu hakkat ile hiret elemlerinden perdelenme.

888

nanlarda mahlk olarak tasarlanan Hakk'n rahmetin bizzat eseri oluu

889

10

Rahmet iin talep sebebiyle eser oluu

890

11

Hkm hlk edilmilikle vasflanmaz.Varlksal vcdu yoktur

891

12

Rahmetin Zt'n ayn oluu hakknda

892

13

Hakk'tan rahmet etmesinin her bir ilhi isim ile istenmesi

895

14

Hak edi yoluyla rahmete nil olmak.

898

15

Bahedilen rahmet ile rahmete nil olmak.

899

lysiyye Kelimesindeki NSYYET HKMET Fass.

901

Melek ve cismn sretler ile nsiyyet hakknda

901

lys, drs a.s.dr ki, Nh'dan nce neb idi.

902

Cenb lys'n soyut akl kalp salt rh oluu hakknda

903

Akln ilh bilgide tenzh ve tebh zere olmas hakknda

904

Vehim insanda ok byk bir sultandr.

905

Tenzhte tebh ve tebhte tenzh ne demektir.

906

Sretin hakkatinin ve gereklerinin verdii eyin tecellye balanmas

910

"Allah" kelimesindeki ireti anlamak.

911

nsiyyet hikmetinin rhu ve z; Etken ve edilgen.

912

10

Cenb Hakk'n sretlerde tecellsinin deikenlii

914

13

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

11

Etken ve edilgen i'tibr ile Hak bir olan oktur.

916

12

Aynann sretleri deitirmesi; etken ve edilgenlii.

917

13

Sretleri aynen yanstan aynaya bak;ve lp yok olacam diye panikleme;yiit ol

918

14

"Ve m remeyte iz remeyte ve lkinnallhe rem ifdesindeki etken ve edilgenlik

920

15

Rabb'n kulu vey akln kulu olmak hakknda

924

16

hiret oluumuna mhede ile vkf olanlar hakknda

925

17

drs olan lys'n hikmetine vkf olmak hakknda

927

18

Tabatn rahmn nefesin ayn oluu hakknda

931

19

Grlen eyin aynn Allah'tan gayr grmemek hakknda

932

Lokmniyye Kelimesindeki HSNYYE HKMET Fass..

934

Hikmet ve ihsan hakknda

934

Hakk'n hviyyetinin vcdumuzda gizli oluu hakknda

935

Sylenilen hikmet ve sylenilmeyen hikmet hakknda

937

Ma'lmun bilinenin belirsizlerin belirsizi olmas hakknda

938

Cenb Hakk'n latf olmasnn hikmeti hakknda

940

Cenb Hakk'n habr olmasnn hikmeti hakknda

942

Bantlar ztlar ve hakkatleriyle birdierinden ayrlrlar

944

Hz.Lokmn'n hikmetinin tamamlanmas ve daha tam hakknda

946

Kklk mertebeleri ve zerre hakknda

948

10

irk komak ve Allah diye arn veya Rahmn diye arn" hakknda

950

Hrniyye Kelimesindeki MMYYE HKMET Fass..

953

Hrn a.s iin olan rahmetin nefeslerinden bir nefes

953

Ben sril'in buzaya tapmas ve Hrn a.s'n rahmeti

955

Ms a.s'n Hrn a.s'a fkelenmesinin gerek sebebi

958

Her insann kalbi malnn tarafndadr;siz mallarnz semda farz edin

959

Ms as'n buza heykelini yakp,kllerini denize savurmas

960

ki benzerin zt oluu; insniyyet ve hayvniyyet hakknda

963

Teshr ya'n itat ettirme hakknda

965

Allah Tel'ya her bir srette ibdet olunmu olmasnn hikmeti

967

Ma'bdun en by hev hakknda

969

10

lmin tamamlanmasnn dallet olan hayret ile oluu

970

11

Ulhiyyetin kendi ma'bdunun mertebesi olduunu hayl etme

972

12

bdet edilen putlarn sretini inkr sretiyle gzkmek

974

13

Resl s.a.v'in da'vet ettii ilh hakknda

975

Mseviyye Kelimesindeki ULVYYE HKMET Fass.

977

"Ulvyye Hikmeti"nin Ms Kelimesine izfesinin sebebi

977

Ben sril ocuklarnn Ms as yznden ldrlm olmasnn hikmeti

978

Kn bykte te'siri ve suyun risleti

982

Ms a.s'n tbt iine konulmasnn ve deryya salnmasnn hikmeti

984

Cenb Hakk'n lemi lemin sreti ile idre edii hakknda

986

lh hakkatlerden cehlet llnn ilim ile diri olmas

989

Cenab Hakk'n tekliinin aklda idrak edilir olmas hakknda

991

Ms a.s'n Firavun ve ei iin gz nru olup,faydasnn dokunmas

994

Ms a.s'n sdece annesinin stn kabl ve eratlar ilmi

1003

14

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

ndeks

10

Anne hakkatte emzirendir; onu douran deildir.

1005

11

Ms a.s'n tutulduu ilk bel; Bir kbtiyi ldrmesi.

1007

12

Ms a.s'n sandkta denize salnmas / Hzr a.s'n gemiyi delmesi

1008

13

Ms a.s'n Msr'dan firr ve hubbmuhabbet hakknda

1010

14

Grnteki sebebin en yakn sebep; essta muhabbetin sebep oluu

1013

15

"Ben sizden korktuumdan dolay katm" / sznn hikmeti.

1015

16

lh glgeye snma ve nefsin fakr ile vasflandrlmas

1017

17

Ms as Allah'n emirlerini unuttuumuz zaman bize rahmetten dolay gaflet etti

1018

18

Ms a.s ile cenb Hzr'n ayrlnn hikmeti

1020

19

ok byk bir ilh edeb ve nefsin onu kullanarak faydalanmasinsf

1021

20

Ms a.s'n resll ve halfelii hakknda

1023

21

Firavun'un ilh mhiyyetten soru sormasnn hikmeti

1023

22

Ms a.s'n cevbndaki byk sr

1027

23

Ms a.s'n cevbna Firavun'un tevhd lisn zere olan hitb

1029

24

Ms a.s'n szl delllerden fiil delllere gemesi

1033

25

Ms a.s'n assn brakmas

1035

26

Sihirbazlarn mn etmesi

1036

27

Btln varlnn hikmeti ile kdem ve sonradan olmaklk nispeti

1038

28

Firavun'un iinin Allah Tel'ya dnk olmas hakknda

1040

29

Can ekienin kabzedilmesi. ni lmn kt bir hl oluu

1044

30

Ate sretinde tecellnin ve "inn enallhu" sznn hikmeti

1047

Hldiyye Kelimesindeki SAMEDYYE HKMET Fass.


Fass.

1052

Samed ve nceki berzah ve sonraki Berzah hakknda

1052

Murd edilen eyin sdece niyette kalnn mkft

1054

Muhammedyye Kelimesindeki FERDYYE HKMET Fass.

1057

Ferdiyye hikmetinin tahssi hakknda

1057

dem su ile balk arasnda iken o neb idi

1059

Resl a.s.,Rabb'ine dellin ilkidir.Cevmi'u'lkelimdir

1060

"Nefsine rif olan, Rabb'na rif olur" hakknda

1063

"Ben ona rhumdan fledim" szndeki iin asl hakknda

1065

Ona benim kavumam kanlmazdr dedi,ona lm kanlmazdr, demedi

1067

Madde bedendeki rutbetten dolay hayvni rhu ate oldu

1070

Onun sreti zere, dier ahs kard;kadn ismini verdi

1073

Erkek ile kadn ve insan ile Hak arasndaki mnsebet

1074

10

Etken ve edilgen oluu ynnden Hakk'n mhedesi

1076

11

Resl a.s onlarda Hakk'n mhedesinin kemlinden dolay kadna muhabbet etti

1077

12

"Nis" kelimesi ve ird yneli ve ilh emir hakknda

1079

13

Kadna bu l zerine olan muhabbet ilh muhabbettir.

1081

14

"Sret zerine mahlk olmak" hakknda

1084

15

Kadnn beer trnn sretleri zerine ncelik kazanmas

1086

16

S.a.v. Efendimiz'in diili eril zerine glip klmas

1088

17

Ve "gzel koku"nun hikmeti

1090

18

"Gzmn nru namazda klnd" szne gelince

1098

15

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

NSZ
lh imkn dili ile mutlak varlk olan Zta hamd olsun ki, izf yokluun
darlnda bunalp kalan sonsuz sfat ve isimlerini nefes-i rahmnisi ile nefeslendirerek onlara pr cmert olan varlndan her bir tenezzl ettii mertebenin kabna gre birer varlk verdi ve ilh kemlatn ayrntl mhede etmek
iin onlarn btn hepsini ayna edindi.
Salt ve selm, neblerin sonuncusu ve en rifi olan Muhammed Mustaf
Efendimizin zerine olsun ki, onun hakkati tecellyat mertebelerinin en yksei ve en parla; ve aa kan insan mertebesinin en toplayc ve en kapsamlsdr. Ve onun feyzi btn nurlarn kayna olan ilh cmi isminden
olmu olup, ilh rahmet btn hakkatlerine, onun hakkatinden datlr.
Sonsuz salt ve selmlar, Hd isminin en mkemmel grnme mahalli
olan o neblerin sonuncusu (a.s.v.) Efendimizin ilesi ve ashb ve kmil vrislerinin zerine olsun ki, her biri hdyet semsnn k saan yldzlar olup
tabat karanlnda Hak ve hakkate ulatran yolu aran kimselere birer klavuzdurlar.
Ey hakkate susam olan tefekkr eden mminler! Bu heser kitap, kmillerin en ileri derecede olan ve tahkk ehlinin ilimde tkipisi olduu eyh-i
Ekber Muhyiddn bn Arab (r.a.) efendimizin yazd stn eserlerden olan
Fussul-Hikemdir. Manlar Hz. eyhin kalbine (S.a.v.) Efendimiz tarafndan aktarlmas, ve latf isminin rislet-penah ztlar tarafndan isimlendirilmesi ynyle, madde bedende ilevini srdren beynin eseri ve akla dayanan
yarglarn netceleri deildir. Batan sona hakki aslndan neblerin kalplerine
(aleyhims-selm)a indirilmi olan ilh marifetler ve hikmetlerden ibaret, ve
kaytlama ehli olan akl sahiplerinin bilmedii ve idrk edemedii hakkatler
ile dop doludur.
Vallhu yalemu ve entm l talemn yan Allah bilir, siz bilmezsiniz (Bakara, 2/216).
imdi bu aheser kitab batan sona okuyarak iindekilerin bizzat
hakkatlerini idrak ederek rif olanlar, balangcn ve dnn ne demek olduunu, yan kendisinin ve evresinin nereden gelip nereye gittiini ve her
durak yerinde ne iin durduunu ve vcdun hakkatini anlarlar. Cehletin
giderilmesiyle artk nasl ve niinler kesilir, ve lem baklarnda gzel bir elence mahalli olur. Velkin yalnz cehletin giderilmesi yeterli deildir; belki
insan varlnda ok byk bir kuvvet olan vehmin dahi giderilmesi lzmdr. Bu ise ancak bir insn- kmilin kbiliyyete gre terbiyesi ve bu terbiye
erevesinde seyri slkun tamamlanmas ile olur. nk bilmek baka ve
olmak yine bakadr. Bilmek ile vehmin varlnn kaldrlmas ve gerek tev16

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

hide ulamak mmkn deildir. Meer ki hakknda ezel ltufla yardm


olumu olsun. Kurallara gre bu hastaln giderilmesi uzman bir tabbin tedavisi ile mmkn olur. Beyit:
Tercme: Ey kainatn z olan insan! Hakkn tevhdini sz ile bulmak
mmkn deildir. Git, vehmin varln kaldr ki, Fussul-Hikemden ve
Fahreddn Irkinin Kitb- Lemetndan bulamadn bir srr kendinde bulasn.
Bilinsin ki, eyh-i Ekber (r.a.) hazretlerinin itirzclar ve zellikle bu aheser kitbn inkr edicileri vardr. Bunlar zetle aada belirtildii ekilde
snflandrlabilirler:
Birinci snf: Kendi ilim ve irfanlarna gvenen kskanlar snfdr ki,
cenab- eyh hazretlerinin aka belli olan stnlk ve kemlini ekemediklerinden, onlarn bu tabatlarnda olan ktlk, inkrlarna sebep olur.
kinci snf: Birinci snfn taklitileridir ki, hi bir deerleri yoktur.
nc snf: Hz. eyhin yce beyanlarn idrk kapasiteleri kabl etmeyen noksan anlay sahipleridir. Bunlarn inkr sebepleri cizlik ve fanatik olmalardr ki, hallerine acnr. Bunlar erat bahane edinerek bahsedilen
hakkatlerin erata aykr olduunu, ve bundan dolay onlar aratrp ve tefekkr ile megl olan kimselerin kfr tehlikesine deceklerini iddia ederler. Kendilerini hakkatlerden uzaklatrdklar gibi, bakalarn da uzaklatrrlar. Ve hm yahsebune ennehm yuhsinune sun'a yan Oysa onlar
gzel iler yaptklarn sanyorlard (Kehf, 18/104). Halbuki bu hakkatlerin
hepsi Kuran ve hdislerin zdr; ve byk peygambern hazretlerinin
mbrek kalplerine inmi olan hikmetlerdir. Kfrn bir mans da rtmedir; Hakk rten kimselere kfir derler. Bir putperest Hakkn tecellsini
ancak belirli ller ierisine ald ve Hakkn dier tecelllerini rtt ve
inkr ettii iin kfirdir. Eer bir kimse Hakkn mutlak vcdunu feeynema
tvell fesemme vechullah yan Ne yana dnersen Allahn vechi karndadr (Bakara, 2/115) yet-i kerimesi gereince btn zerrelerde mhede
edebilmek ilmini okuduu iin kfir olursa, mminlik sftn, vct
hussunu Hak ve hlk edilmiler diye iki bamsz ksma ayran fanatiklie mi yneltmek uygun olur? Ve bu fanatiklikte gizli irk olduuna phe
yoktur.
Drdnc snf: nc snfn taklitileridir ki, bunlar da pek zavalldrlar.
Beinci snf: Zevk ve merepleri Hz. eyh-i Ekber efendimizin zevk ve
mereplerine uymayan riflerdir. Bunlar lim-i billlh olup Hz. eyhe hrmet
ve onlarn velyetlerini tasdk ile berber baz meselelerde muhalefet ederler.

17

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Altnc snf: Zevk ve merep ynnden Hz. eyh-i Ekber efendimizin ne


anlatmak istediini anlayan tahkk ehlidir. Bunlar Hz. eyhe hi bir meselede
muhalefet etmeyip sessiz kalmakla beraber, ilh srlarn aklanmasn ho
grmezler; ve halk Fussun incelenmesinden menederler. Oysa bu
hakkatler ve marifetlerin hak olduunu bilirler. Velkin ilk olarak, zayf anlay sahiplerinin bu hakkatleri yanl anlayp Hak hakknda yanl inanca
dmelerinden korkarlar. kinci olarak, aslnda zek shibi olmakla beraber
karakterinde gnah ve dny sevgisi ve makm hrs galip olan kimselerin bu
hakkatleri ve marifetleri okuyup, yol gstericilik davasna kalkmasndan ve
bunlar nefsn zevklerine sermye edinmelerinden korkarlar. Bundan dolay
onlarn men etmeleri kullara efkat iin olmu olur.
Fakr derim ki, Fussul-Hikemin de Allahn kelm gibi iki yn vardr:
yudill bih kesran ve yehd bih kesrn ve m yudill bih illel fskn
(Bakara, 2/ 26) Yan okuyanlarn bir ksm hidyete ular, bir ksm da dallete der. Kurn- Kerim bu ynleri toplayc olmakla beraber onu inceleyen ve
okuyan kimseyi menetmek doru deildir. nk Kuran bir mihenktir; altn
ile bakrn ayrlmas iin gelmitir. Fussul-Hikem de ylece bir mihenktir.
Akl ve irfan sahibleri bir kere kendilerini ona vurmaldr, t ki Hak iin apak
delil ortaya ksn! Ve netcede ferkun fl cenneti ve ferkun fs sar yan
Onlarn bir ksm cennette bir ksm alevli atetedir (r, 42/7) srr kuvveden fiile gelsin.
Bahsedilen bu snflarn taraftarlarndan cenab- eyh (r.a.) hazretlerinin
yce beyanlarna kar gerekleen itirzlara tahkk ehli hazart gereken cevab vermi ve bunlar iine alan kitaplar ve makaleler gnmzde insnlarn
ellerinde tedvlde bulunmu olduundan burada ayrntlarn tekrar etmek
lzumsuz grlr. Bu hussta bilgi almak isteyenlerin ikram sahibi ztlarn
fazletlilerinden merhm Bursal Tahir Beyin Tercme-i Hl ve Fazil-i
eyh-i Ekber Muhyiddin bn Arabi ismindeki baslm rislelerini ve onda
isimleri geen risleleri incelemeleri tavsiye edilir.

18

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Birinci ksm: Vcd


Vcdun dilimizde karl varlk, ve Farsada karl hestdir. Szlk anlam aranlan eyi bulmaktr. Genel olarak kullanlan cisim ve beden mans szlklerde ancak mecz man olarak gemektedir. Sf terimlerinde vct sahibi olan mevcttan ibrettir. imdi vct kelimesi ile bir
hakkat kastedilir ki, onun varl kendi ztndan ve kendi zt iledir. Ve daimi
mevctlarn varl ondan olup onunla mevcuttur. Tasavvufla uraan tahkk
ehli szlerindeki irette, o hakkate dikkat ekmek iin Taayynszlk ve
Mutlak vcd derler. nk vcd ztyla bu mertebede hibir isim ve
sfat ve fiil ile kaytlanarak aa km deildir; btn oluumlarla kaytlanmaktan mutlaktr. Belki oluumlarn hepsi bu mertebede ztn ayndr.
Salt Vcd derler. nk zt, isim ve sret ve sfat ve vasftan kendi
saltl ile hlistir.
Naksz zt ve effaf ayn derler. nk isimler ve sfatlar ve fiiller
renginden sde ve sfdir; ve hibir renk ile boyanm deildir.
Vasflar bilinmeyen derler. nk bu mertebede btn vasflar rif
olunabilir ve mhede edilebilir deildir. Ve vasf ise olmak ve olmamak ayrmndan ibrettir. Bu mertebede olmak ve olmamak tasavvurundan hi birisi
yoktur. Bundan dolay vasflar bilinmeyen olur.
Ezellerin ezel derler. nk vcdun bundan yukar bir mertebesi yoktur. Ve btn mertebeler bu mertebenin altndadr.
Gayblerin gayb derler. nk sbit aynlardan balayarak t mutlak
misale kadar olan izf gayb mertebeleri, bu mertebede mutlak kayptr. Ne
harici tasavvurlar ve ne de ilmi tasavvurlar vardr.
retler son bulmu derler. nk bu mertebede btn isimlerin ve sfatlarn iretleri son bulmutur. zfetlerin dmesiyle et-Tevhd bu mertebede gerekleir.
Vicdn son bulmu derler. nk bu mertebede vicdn tasavvuru yoktur. Bu ifde zt iin vicdn yoktur mansna deildir. nk vicdan tasavvuru ilim mertebesinde olur. Bu mertebede ise ilim tasavvur edilir deildir.
Bundan dolay ilim eserinden ibret olan vicdn da yoktur.
Soru: Ztn Zta vicdn olmamas olur mu?
Cevap: Bir eyi bir eyden kaldrmak iin, o eyin (isterse haylen olsun)
mevct olmas lzmdr. Oysa hakk vct karsnda ilim ve hayl dahi
mevct deildir ki, kaldrma durumu gereklesin.

19

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Bu isimler Taayynszlk isminin e anlamllardr. Taayynszlk


mertebesi btn taayynlerin kalkmasdr. Byle olunca taayynszln tasavvurundan zt vicdn son bulmu olur. Son bulma(Mnkata) kelimesi
t harfinin fethi iledir; ve vicdndeki y harfine de balantdr.
Hviyyetlerin gayb derler. nk vcdun btn mertebeleri bu mertebede, aa ktklar mertebelere gre gayb ve belirsizlik iindedir. Nitekim
karanlk gecede btn ey fiilen maddi olarak mevcttur. Fakat karanln
stn gelmesinden dolay ey asl grnmez. nk olmamak baka ve olup
da grnmemek yine bakadr.
Mutlak ayn derler. nk salt zt bu mertebede btn vecihlerden mutlaktr; yle bir vech ile ki, mutlak olarak kaytlanmaktan da mutlaktr.
Grecesiz Zt derler. nk ztn btn grecelikleri bu mertebede grecesizdir. knallahu ve lem yekn meahu ey'a yan Allah vard ve
O'nunla beraber bir ey yok idi! bu mertebeden kinyedir.
Taayynszlk isminin e anlamls olmak zere tahkk ehli bu mertebeyi
aadaki isimler ile de isimlendirirler:
Zt- ahadiyye, zt- hviyyet, zt- bil-taaddd, gayb-i mechl,
mahzen-i un, evvel-i l-nihye,hest-i mutlak, kenz-i mahf,
ahadiyyet-i srf,zt- hve hve, vcd-i baht, gayb- masn,
ademl-adem, hir-i l-bidyet, hest-i sde, mechl-i mutlak,
ahadiyyet-i mutlak, zt- mutlak, vcd-i mahz, gayb- meknn, kdemlerin kdemi, sonlarn sonu, hest-i srf, vcd-i hakki, ahadiyyeti zt, zt- srf, tfn- mahz, gizlilerin gizlisi, sakllarn sakls,
nihyetlerin nihayeti, hakkatlerin hakkati, Hakk- hakk, lem-i zat,
zat- baht, mutlak gayb, batnlarn batn, makm- ev edn,
madml-irt, ebtan- butn.
Vcdun hakkati bir kll nrn man olduundan o kadar latftir ki,
onu akl, idrak, vehm, duyular ve kys ile anlamak mmkn deildir. nk
idrk vstalar olan bu belirli vstalar, o latfin latfi karsnda kesfin
kesfidir. Kesf olann kesfet mertebesinde kaldka kendi asl olan latfi idrk
etmesi mmkn deildir.
Mutlak vct yle bir sonsuz haznedir ki, iindekiler kendisinden gizlidir. nk salt vct kendi zati cemlinde gark olmutur. Kendinden haberdar olmak bir sfat olduundan, bu mertebesinde, salt vct ondan dahi
mnezzehdir. Sonradan meydana gelen vcdun bu mertebeye asl uru
olamaz. nk sonradan meydana gelme(hudus) ve ncesizlik(kdem) birbirinin zttdr. ki zt bir arada olmaz kaidesi gereince, birinin grnmesiyle
dieri kaybolur. Bunun iin neblerin en arifi (s.a.v.) Efendimiz Allahn zat20

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

n teffekkr etmeyiniz mbrek sz ile sonradan meydana gelen vct


olan kulun fikir ile bu vct mertebesini idrk edemeyeceini bildirmilerdir.
Bu mertebede vct tecellden mnezzehdir. nk tecell irde ile olur oysa
irde bir sfat olduundan salt vct ondan dahi mnezzehdir.
Hakk vct yle bir kll tek bir ayn olan mandr ki, snrlar ve ynleri
kabl etmez. nk bir snr kabl etse, snr bittikten sonra dier vcda
geilir ve snrnn sonu olan her bir vcdu saymak mmkn olur. Bu ise
vahdete aykrdr. Ynler ise bir eyin dier bir eye olan karlk taraf olup
bu da snrlar gerektirdiinden, vct hakknda bu da kabl edilebilir deildir. Bundan dolay vcdun vahdniyyeti saysal olan birlik deildir; belki
bir sonsuz kapsam olan varlktan ibrettir. Ve kendisinin bir kayna olmayp
belki kendisi btn mevctlarn kayna ve k yeridir. Farz edelim ki, kaytl bir mevct ve meydana gelmi olan herhangi bir ahs yeryznn herhangi
bir tarafndan uzaya doru zaman snr olmakszn usa bir sona ulamas
mmkn deildir. nk onun bu seyri vct iindedir. Ve sonsuz uzay
vcdun ayndr.
Soru: Bu hakk vcdun bir kayna var mdr?
Cevap: Bu soru yerinde deildir. nk vehmin oluturduu bir sorudur.
Her ne kadar vehme gre bir soru sorulmu gibi grnrse de, hakkatte byle
bir soru yoktur. Ve akl kuvvesi bu sorunun yerinde olmadn birka yn ile
ispt edebilir. yle ki:
1. Vcda bir kaynak dnlmesi, ilk nce yok idi, sonradan var oldu,
demek mansn iine alm olur. Oysa ilk nce yok olan eye var denemez; ve
bunun kabl, yokluk kendisinin zdd olan varla dnt demek olur.
Oysa yok olan var olamaz ve var olan da yok olamaz.
2. Bir kaynaa dayanarak var olan ey, hakk vct deildir. Belki kendinden evvelki vcdun izfetlerinden ve bantlarndan olur. Su ile buz arasndaki bant gibi.
3. Mdemki varla bir kaynak dnlr; bu kaynakta, dier bir kaynaa
dnlebilir; ve bu dnce bylece sonsuza dek silsilelerle gider. Ve bu silsile vcdun deil, yokluklarn silsilesi olur. Ve bylece gidilip bir hakk asla
dayanmak mmkn olmaz. Bundan dolay bu silsileler, vehmin oluturduu
bir man olduu iin, selm akl sahipleri indinde bozuk olur. Essen yokluk,
boluk ve skndur. Ve silsileler ise doluluktan ve hareketten baka bir ey
deildir. Bundan dolay silsileler yokluun ii deildir. Bu itibr ile de ilk nce yok olan eyin silsileler halinde var olmas mmkn olmaz.

21

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

kinci ksm: YOKLUK


Yokluk kavram, zihinde oluan kll karanlk bir mandr; ve kll
nrn bir man olan vcdun zdd ve karlklsdr. Vcdu, yokluun
yokluu diye tarif ettiimiz gibi, yokluu da yokluun vcdu diye tarf
ederiz. Yokluk yle bir ezel ve ebed karanlktr ki, ondan ezelen ve ebeden
bir ey kmaz ve yle bir ezel ve ebed skndur ki, ondan ezelen ve ebeden
bir hareket grnmez. Vct, sonsuz olup bir snrda sona ermedii iin, yokluun tahakkuk edebilecei bir sha mevct deildir; bundan dolay yokluk
mutlak olarak olmayan eydir. Vct dim bir olup, kendi hakk hakkat
zerinde bakalamakszn ve deimeksizin ebedidir. Ve yokluk da bunun
gibi yokluu zerinde sbittir. Vct asl yok olmaz ve mevct, mevct olmayan olmaz ve mevct olmayan da mevct olmaz. nk hakkatlerin deimesi imknszdr. imdi vct hak ve yokluk btldr. Sfilerden
tahkk ehli olanlar bu manya adaki tabirler ile iret ederler:
Hakk yokluk, halis yokluk, mutlak yokluk, mutlak batl, salt
yokluk, yokluk vcdu, hakk batl.
Yokluk iki eittir: Birisi bu bahsedilendir; dieri de, izf yokluk, varsaymsal yokluk ve kaytl yokluk dedikleridir ki, bu yokluk ekirdein
iindeki aacn ve babann dlnde olan ocuun sretleri gibidir. Yan potansiyel olarak mevct ve fiilen mevct olmayan ey izf yokluktadr. zf
yokluk, salt vct ile salt yokluk arasnda bir berzahtan ibrettir.

22

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

nc ksm: ZF VCD
zf vct hakk bir asla dayanm olup, ondan meydana gelen bir varlktr ki ona, glge vct, kaytl vct, mmkn vct da denir.
zf vct salt vct ile salt yokluk arasndadr. nk bir yz yoklua,
bir yz de vcda bakar. Bundan dolay o salt varsaymdr. Hakkatte bamsz bir vcdu yoktur. Belki latf salt vcdun sonradan meydana gelen
sft olan kesfet mertebesinden ibrettir. Mesel buhar mevct olduu halde,
letfetinin kemlinden, gz ile idrk olunmaz. Mertebe mertebe younlatka
grlebilir olur. lk younlamasnda bulut olup gz onu idrk eder; fakat gz
kapalyken bulut iinden geilse, tems ile hissedilemez. Bulut younlap su
olduunda, btn duyularla idrk olunur. Su donarak buz olduunda, younluunun kemli en belirgin olur. Eer buhar hakk vct sayar isek, onun
bulut, su ve buz sretleri, sonradan meydana gelen sfatlarndan ibaret olur.
Ve sonradan meydana gelen sftta aslolan yokluk olduundan, onlara hakk
vct shibidir denemez. Hakk vct, ancak buhar olup, bu sretlerin var
olma sebebi olmu olur. Ve kesilmeksizin olan bakalam ve deiimler
hakk vcdun deil, belki sonradan meydana gelen sfatlarndadr. nk
hakk vct bakalamlardan ve deiimlerden mnezzehdir. te bu rnee
uygun ve denk olarak senin ve benim ve btn kesf eyann ve hayli
sretlerin ve soyut cevherlerin vctlar, hep hakk vcdun sonradan meydana gelen sfatlarnn deiimlerinden baka bir ey deildirler. Onun iin
var olan mevctlara hayli sretler ve vehmi nefsler de derler. Bu glge
gibi ve izf olan mevctlar, hakk vcdun delilleri ve almetleridir. Nitekim
bir yerde bir buz paras grsek, suyun vcduna ve ayn ekilde nmzde
bir glge grsek, arkamzda glge shibinin vcduna delil getiririz. Nitekim
Hak Tel Hazretleri: Ve min ytih halkus semvti vel ard ve m besse
fhim min dbbetin ve hve al cemihim iz yeu kadr yan Gklerin
ve yerin halk edilii ve her hareket edenden onlarda oalttklar da Onun
iretlerindendir ve O dilediinde onlar toplamaya Kadrdir(ra, 42/29)
yet-i kermesinde gkler ve yeryz ile onlarda yaylm olan her hareket
edenin vcdun iretlerinden olduunu beyn buyurmu ve bizlere bu zh
olunan hakkati duyurmutur.

23

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Drdnc ksm: VCD TECELLLER


Bilinsin ki, vcdun eitli mertebelere tenezzl sretiyle tecellsi, ancak
aa kmaya meyil ile mmkndr ve meyil dahi irdeden ibrettir. Oysa irde bir sfat ve bant olduundan, btn bantlar ve sfatlardan beri ve
mnezzeh olan vct bu irde sftndan dahi mnezzehdir. nk mutlak
vct zati cemlinde gark olmutur; ve gark oluta irde olmaz. Bundan dolay vcdun vahdet mertebesine, yan ulhiyyet mertebesine tenezzl gark
olduu zt cemlinden haberdar olma mertebesine gelmesi demektir ki, bu da
irde ile deil, belki onun zatnn gereidir. Zt gereklilikte ise sebep ve illet
szkonusu olamaz. Vcdun tecell mertebeleri yedidir:
1. Taayynszlk, 2. lk taayyn, 3. kinci taayyn, 4. Ruhlar mertebesi, 5.
Misal mertebesi, 6. ehdet mertebesi, 7. nsan mertebesi
Bu dzenleme btnlk itibryladr; paralar itibryla vct mertebelerini bir yere toplamak ve saymak mmkn deildir. imdi bu mertebeler kef
ve akldir; zamnsal ve hakk deildir. Yan vct bir zamanda tecell etmemi ve o an iinde kendi cemlinde gark oluu sebebiyle isimlerinin ve sfatlarnn hepsi kendisinde tkenmi ve yok olmu idi; sonra bir zaman geldi ki, bu
gark olutan aylp kendisine geldi ve kendindeki sfatlara uru olutu; ve bu
zaman da getikten sonra dnp dedi ki, Bende bu kadar sfatlar var; bunlarn eserlerini aa kartaym; falan eyi byle yapaym ve falan eyi de yle yapaym; daha sonra bu ayrntl dnceyi takiben, eyy var etmeye balad; ve hepsini yoktan var etti. Bu kesinkes byle deildir. Bu mertebeler
kefe ve akla gredir; yoksa zaman ile asl olana ballklar yoktur. nk
vcdun tenezzl edii ve tecellleri vct ile berber balangszdr. Sonradan meydana gelme, ancak lemlerdeki okluk sretlerinin fertlerine gredir.
Ve lem bizim lemimizden ibret deildir. Sonsuz olan uzayda sonsuz lemler mevct olup, peyderpey var olmakta ve bozulmaktadr. Bu var olu ve bozulmann ne balangc ne de sonu vardr. nk halkediliin esas ezel ve
ebed olup, ne balangc ne de sonu vardr. Balanglk ve sonluk, ancak
halkedilmi olan fertlere gredir.

24

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Beinci Ksm:TAAYYNSZLK MERTEBES,AHADYYET MERTEBES


Bu mertebe vcdun mutlak mertebesi olup, btn vasflardan ve sfat
izfesinden mnezzeh ve her kayttan, hatt mutlaklk kaydndan dahi mukaddestir. Bu mertebe Hak Tel Hazretlerinin hakkati olup, onun stnde
baka bir mertebe yoktur. Vcdun bu mertebesi hakkndaki detayl aklama,
birinci ve drdnc ksmlarda yapldndan burada tekrr lzumsuzdur.

25

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Altnc Ksm: LK TAAYYN MERTEBES, VAHDET MERTEBES


Bu mertebe salt ztn cemlndeki gark olunmuluundan haberli olma
mertebesine tenezzlnden ibrettir. Bu tenezzl vcdun zt gereidir.
Onun bu haberli olu mertebesine ulhiyyet mertebesi denir. Vct bu
mertebede kendisindeki sfatlar ve isimleri kapsam oluu yoluyla z olarak
bilir. Ve sfatlar bu mertebede kendisinin ayn olduundan bu bili, kendi
ztna olan biliten ibrettir. Bundan dolay vct bu mertebede btn isimler
ve sfatlar ile isimlenmi ve sftlanm ve vasflar ile vasflanm olduundan
ALLAH cmi isminin mertebesidir ve bu isim ile isimlenmitir. Bu mertebe,
taayyn etmemi zatn, taayyn sretiyle aa kt ilk tenezzl mertebesidir. Buna ilk taayyn ve mutlak ilim de derler. nk bu mertebede ztn
uru ve vicdn bilinen ve gayryyet kayd olmakszn mutlaktr. Buna
hakk vahdet mertebesi de derler. nk bu ilk taayyn nefsinin ismidir
ki, vhidden ancak vhid kar demektir. Bu mertebede sayma ve adetler ve
okluk ve fertler yoktur. Olmak ve olmamak arasnda iki tarafta eittir.
Mutlak velyet felei derler. nk ilk cevherden ibret olan ilk taayynn zhiri ve btn vardr. Onun btnna mutlak velyet derler.
Hunlikel velyet lillhil hakk yan te burada velyet Hak olan Allaha ittir (Kehf, 18/44) bu velyetten dolay sylenmitir. Ve onun zhirine
mutlak nbvvet derler. nk o, ahadiyyet ile vhidiyyet vcdu arasnda
gei yeridir. Ahadiyyet mertebesinden dalga dalga gelen akdes feyzini
vstasz kabl eder ki, ad mutlak velyettir. Ve vhidiyyet dalgalar ile
mukaddes feyzleri alarak halk edilmilere eritirir; adna mutlak nbvvet
derler. dem ruh ile ceset arasnda iken ben neb idim bu nbvvete
irettir. Btn vellerin velyeti ve neblerin nbvveti ondan kaynan alrlar ve aa karlar. Bundan dolay ona sabitler felei ifadesi ile dolayl anlatmda bulunurlar ki, btn hareketli ve sabit gk cisimleri nasl uzayda var
iseler, neblerin ve evliynn nbvvet ve velyetleri btn olarak ve paralar
halinde ylece mutlak velyette mevctturlar.
Buna ilk tecell de derler; nk o, taayynszlkten ilk olarak aa
kt; ve gizlilik mertebesinden ilk olarak nurlanan oldu.
lk kbiliyyet de derler; nk o btn mahlklarn ve mevctlarn
maddesidir; ve kbiliyyetlerin hepsi ondan aa karlar.
En yakn makm da derler ki, bu mertebenin stnde, salt zt mertebesinden baka bir mertebe yoktur.
Berzahlarn berzah derler; nk o, taayyn ile taayynszlk arasnda ayrcdr ve btn berzahlar toplamtr.
26

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

En byk berzah da derler; nk ahadiyyet ve vhdiyyetten ibret


olan ok byk iki mertebeyi yklenmitir.
Ahadiyyetl-cem de derler; nk yok etme ve var etme itibar olmay bakmndan o, ztn itibrdr.
okluk mdeni de derler; nk isimlerin ve sfatlarn cevherleri bu
mdenden aa ktlar.
Dierlerin Meneide derler; nk imkn dhilinde olanlarn hepsi bu
mertebeden aa kt.
okluk kbiliyyeti de derler; nk btn kll ilh isimler okluu ve
var olan btn isimler bu kaynaktan aa kt.
Hayat felei de derler; nk lem hayatnn sebebi bu mertebeye baldr.
Bu mertebe ruhlar ve cisimler leminin hakkatlerini iinde barndrmaktadr. Her bir mertebeyi ilh bir isim terbiye eder. Her bir merkezi mertebe
hakki hayat ondan edinir. Ve felek denilmesi onun mertebesinin yksekliinden dolaydr. Bu mertebenin birok isimleri daha vardr ki, onlar da bunlardr:
lk Glge, ilk berzah, ilk mertebe, mutlak madde, remizler lemi,
hakkatlerin hakkati, en byk ak, ilk aa k, ilk nian, ilk vsta, salt
vahdet, hazneler haznesi, mechul hakkat, cemin cemi, ilk halk, ilk akl,
man lemi, vahdet lemi, sfatlar haznesi, hakk dem, iki yay ucu mesafesi, ilk mahlk, akl kll, hakkati muhammediye, rahmet mertebesi, sfatlar
lemi, dem hakkati, lhut, ilk vct, ilk kalem, Muhammed nuru, icmal
lemi, levhi mahfuz, ismi azam, ruhul kuds, ilk mevct, kalemi ala, parlak inci
tanesi, icmali vct, mml kitap, ruhu azam, kaz levhi, ilk kaynak, ilk sebep, toplayc berzah, icmal mertebesi, nurlarn nru, ruhlarn babas, azametli
ar, ceml cemi mhede makm, okluk madeni, dierlerin menei.
Bu mertebenin ismi sfatlarn ve isimlerin hepsini ve ftr istiddlar ve
kbiliyyetleri toplam olan Allah tr. Bu sfatlarn ve isimlerin eserleri kendisinde aa km olsa da olmasa da yine Allahtr. nnallhe le
ganiyyun anil lemn yan Muhakkak ki Allah lemlerden gandir
(Ankebt, 29/6) bu mertebeye irettir.
rnek: Gark olmu bir halde bulunan bir insndan hibir eser ve tecell
aa kmaz; ve bu hal iinde onda ne bilmek, ne iitmek, ne grmek, ne istek,
ne de kuvvet grlmez. Bunlarn hepsi o kimsenin vcdunda kapal konumunda ve nemsizdir. Bu gark olu halinden haberli olma hline geldiinde,
bu saylan sfatlaryla vasflanm olur. Ve onun gark olu hlinden haberli
olu hline gelii, kendi ztnn ve vcdunun gereidir. Yoksa kendi irdesi
ile deildir. Ve haberli olu hline geldiinde, btn halleri ve sfatlar kendi27

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

siyle beraber bir haldedir. Ve kendinin isimlerinin ve sfatlarnn hepsini toplam olan bu insan, bunlarn eserlerini aa karsa da karmasa da yine
insndr. nsann insan oluunu meydana karmak iin eserler ile aa kmasna ihtiya yoktur. O bundan gandir.

28

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Yedinci Ksm: KNC TAAYYN MERTEBES, VHDYYET MERTEBES


Vct, ilk taayyn mertebesinde isimlerini ve sfatlarn z olarak bilmekle
berber, bu isimler ve sfatlarnn cb ettirdii btnsel ve parasal manlarn
hepsinin sretleri, bu ikinci taayyn mertebesinde ayrlrlar. Mevcut ey
hakkatlerinden ibret olan bu sretlerden her birinin gerek kendi ztna ve
gerek kendi ztnn benzerine asl uru yoktur. nk onlarn vctlar ve
farkl olular ilmdir. Vct bu ilmi sretler sebebiyle eitlenir ve okluk
halinde olur. Der bir tabir ile bu ilmi sretler, ulhiyyet ztnn var etme emrinin sebebi olurlar. Ve bunlarn vcdunun sebebi de, isimler ve sfatlarn
hepsini toplam olan ulhiyyet zat olduundan, bundan teorik delillerin aksine olarak u gerek sonu kar: Sebep olan ulhiyyet zat kendinin sebebi
olan sonucun, yan ilmi sretlerin sebebi olur; veyhut sebep olan ilmi
sretler, kendilerinin sebebi olan sonucun, yan ulhiyyet ztnn var etme
emrinin sebebi olur. Oysa teorik delillere gre, akln verdii hkm, sebep
olan ey kendi sonucu iin sonu olmaz demek idi. te tecell ilmi yukarda
zah edildii zere akln bu hkmn sebep olan ey, kendi sonucu iin sonu olur hkmyle feshetti.
Aadaki rnek doru olarak bizzat hakkatini idrak ile iyice dnlnce anlalr ki, bu hkm, batllarn skolastik felsefe dedikleri dedikodu cinsinden deil, belki bir apak hakkattir.
rnek: Bir hatttn yazd levhnn sebebi, o hatttn vcdudur. nk
hatttn vcdu olmasa, o levha mevct olmaz idi. Bundan dolay hatttn
vcdu sebep ve levhann vcdu da o sebebin sonucudur. Fakat o kimsenin
bantlarndan bir bant olan hatttlk sft olmayp da, bu sfat ondan bir
levha yazp aa karmasn kbiliyyet dili ile talep etmese, o ahstan bu
levha meydana gelmezdi. u halde, levhann var edilmesine sebep olan ey,
kendi var edicisinden, vcdunu talep etmesidir. Bu ekilde levha sonu iken,
aa kma emrinin sebebi olur. Ve bu yn ile sebep olan hatttn vcdu,
aa kma emrinde kendisinin sebebi olan, sonu olan levhann sebebi olmu
olur. Yan hatttn vcdu aa kma emrinde sonu ve hem de levhann
var edilmesine sebep olduu gibi, levhann vcdu dahi hem sebep ve hem de
sonu olur.
imdi maddecilerin madde kannunu beyn ettikleri srada genellik
itibryla kintn sebebi yoktur demeleri, iin hakkatine chil olularndan
ve btnn numnesi olan kendi nefislerinden gflette olmalarndan ileri
gelmitir. Ve bu chillik ve gafletin kayna da esfel-i sfiln olan tabat leminden al-y illiyyn olan zta srf akl ve zek ile ulalabilecei zannedile-

29

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

rek, nebler (aleyhims-selm) ve onlarn varisleri olan evliy-y kirm hazretlerinin mbrek szlerine ve ok deerli haberlerine kulak asmamaktr.
Bu mertebede aa kan her bir ilmi sret, harici eydan her birinin
hakkati ve onu terbiye eden Rabb- hssdr. Sufi deyiminde her bir ilmi
srete ayn- sbite ve btn olarak ayn- sbite derler. Kelam alimleri
malm-i madm, felsefeciler mhiyyet ve mutezile grubu sbit ey
derler. lk taayyn, hakkat- muhammediyyeden ibret olduu ynle, bu
hakkat- muhammediyye btn hakkatleri toplam olur. Bu ikinci taayyn
mertebesine vhidiyyet denildii gibi, insniye hakkatda derler. Ve aadaki isimler ile de isimlendirirler:
kinci tecell, aa kan kbiliyyet, naklanm mertebe, ikinci kaynak,
ruhlarn mecm, ruhlarn ahiri, btn mlk, hayat felei, ikinci berzah, kevni
cmi, ikinci mene, ikinci balang, ruhlar makm, hazret-i rubbiyyet, belirginin nihayeti, ikinci zuhr, melekt lemi, isimler lemi, vahdet perdesi,
cem mertebesi, dierlerin menei, uzatlm glge, batn lemi, vct lemi,
vahdet glgesi, okluk menei, uluhiyyetin n, nefesi rahmni, emir lemi,
ruhlar haznesi, sfatlar ayrm, okluk ahadiyyeti, abidin nihayeti, feyizli
vct, ikinci lem, ruhlar madeni, aynel yakin.
lm sretlerden ibret olan ayn- sbite kendi asl yokluklar zerindedir. Onlar hric vct kokusunu koklamamlardr. ehdet leminde aa
kan sretler ancak onlarn yansmalar ve glgeleridir. Ayn sbite vct
kokusu almamtr dedikleri budur. Bu hakkat, ileride ehdet mertebesi
ksmnda rnek ile zh edilecektir.

30

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Sekizinci Ksm Birinci Ek: SIFTLAR ve SMLER


Bilinsin ki, btn eynn kayna olan vct, haytn ayndr; nk hareketlidir ve onda asl skn yoktur. Eer skn olsayd, yokluk olur ve ondan asla bir ey kmazd. nk Fizik limlerinin u: Hibir ey sebepsiz
sknetini harekete ve hareketini de sknete evirmez kaidesine gre, eer
btn eynn kayna olan hakk vctta hayt olmasa, o vcdun sknetinin harekete gemesi iin hibir sebep mevct olmam olur. Ve hareket sebebi mevct olmaynca, hareketten meydana gelmi olan lemlerin
sretlerinin var olmamas lzm gelirdi. imdi aklen ve ilmen anlald ki,
vcdun eitli mertebelerdeki tecellleri onun hareketinden ileri gelir. Ve hareket olan yerde, harekete getiren vardr ve harekete getiren diridir. Ve
hayt bir sfattr ve sfat vasflanandan ayr olmadndan onun ayndr.
Vct, hayt ile vasflanm olunca kendi nefsini ve ztn idrak etmesi cb
eder. Bu ise, onun ztna olan ilmidir. Ve ilim de hayt gibi bir sfttr.
Bundan dolay vct ilim ile de vasflanm olur. Ve hayt ve ilim ile vasflanm olan vcdun irde ve kudret ile vasflanmam olmas mmkn
deildir. nk bunlar, onun gereleridir. Ve vctta bu sfatlarn
mevcudiyyeti ile berber sem-iitme ve basar-grme ve kelm ve
tekvin-var etme sfatlarnn dahi mevcudiyyeti gerekir. Bundan dolay
vct, bu saylm olan zt yedi sfat ile vasflanmtr. ilim, irde, kudret,
sem, basar, kelm, tekvn. Bunlarn nde olan hayttr. nk haytn
olmad yerde ne hareket, ne ilim, ne kudret ve ne de var etme bulunmaz.
imdi, sfat ismin kaynadr; nk bir eyde sfat olmazsa, bir isim ile
isimlendirilemez. Mesel kendisinde hayt sft olmayan bir eye diri ismi
ve ilim sft bulunmayan kimseye de bilen ve bilgili ismi verilmez. Zt, sfat
ile ve sfat isim ile aa ktndan, isim sfatn ve sfat ztn zhiri; ve zt
sfatn ve sfat da ismin btn olur. Ve ey de ismin zhiri ve isim eyin
btn olur. nk isimlenmi olan ey zhir olduu zaman, isim o eyde
gizlenip kaybolur.
imdi zt, sfat ve isim aralarnda zahirlerin ve batnlarn bantlar
olduu ve zahir kavram, batn kavramnn gayri olduu ynnden bakldnda, bu itibr ile bunlarn aralarnda aykrlk olur. Velkin, sfat mutlak
ztn zahir mertebesinde huss tecellsi ile tecellsinden ibret olduu ve o
huss tecellsi mutlak ztn zerine ek olmad ynnden bakldnda ise,
bu itibra gre ztn ayn olur. lh sfatlar ve isimlerin, btnlkleri
itibryla saylmas mmkndr. Nitekim belirli sayda esm-y hsn okunur; fakat paralar itibryla saysz ve hesapszdr.
31

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

simlerin hepsinde iki itibr vardr: Birisi Zta delil olmas ve dieri kendindeki huss manya delil olmasdr. rnein Alm, Sem, Basr isimleri
Zta delil olduklar gibi, kendilerinin huss manlarna da delil olurlar.
nk Alm, Sem, Basr kimdir? denildiinde isimlerinin ahadiyyeti sebebiyle ilh Zattr denir ve bu srette hepsi zta delil olmu olur. Fakat bunlarn
huss manlar baka bakadr. Yan bilicilik, iiticilik ve grclk baka
baka manlardr. Bundan dolay isimler zta delil olmalar itibryla birlik
halinde ve bir derinin ayndrlar; ve birbirine zt olan manlar sebebiyle bir
derinden farkl ve birbirlerinden ayrdrlar.
imdi, Hakkn latf vcdunun delli, onun kesf mertebesi olan aa
km lemlerdir. Ve iinde bulunduumuz dny sonsuz olan aa km
lemlerden birisidir. Bundan dolay biz, Haktan aa kan lem sretlerine
bakp onlarda grdmz hkmlere ve eserlere bakarak hkmederiz ki,
Hak diridir. nk Onun vcdunun belirtisi olan lemin her noktasndan
hayt aa kar; ve kendimizi hayt shibi buluruz. Ve ayn ekilde Hak
Almdir. nk lem sretlerinden bir sret ve lem btnnden birer para olan biz insnlar ilim sft ile vasflanmz. Sem, Basr, Mrd, Kadir, Mtekellim, Mkevvin, Musavvir, vb. hep buna kyas edilebilir.

32

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Sekizinci Ksm kinci Ek: AYN-I SBTE YAPILMI DELDR


Ayn- sbite, isimlerin ilmi sretlerinden ibret olduklarndan, hric vcutlar yoktur. Oysa cal(yapma) tesr edicinin tesrinden ibrettir. Bunlar
ise tesr ve etkiyi kabl mahalli olmadklarndan yaplmlklar sz konusu
olamaz; yan bunlar yaplarak vcda getirilmi eyler deildir. nk zt
ilerden ibrettirler. Ve bu iler ztn gerektirmesidir ve zt ile berber ncesizdir; ve zt iler bir yapcnn yapmas ile yaplarak mevct olmadklar gibi,
bir tesr edicinin tesri altnda da deildirler. Mademki vcdun zt mevcuttur, elbette onlar da Onunla berber mevcttur.
rnek: nsanda glme ve alama gibi birok iler vardr. nsan glmedii
ve alamad zamanlar, bu iler potansiyel olarak mevct ve fiilen yoktur.
Alamas ve glmesi, fiilen aa kt zaman bu aa k, irdesi ve yapl ve tesri ile olmaz; belki zt gereklilik olarak irdesiz ve yaplmakszn ve
tesrsiz gerekleir. Yan insan, henz glmeden ve alamadan evvel, glmee ve alamaya hazrlanmaz ve glme ve alama iler olmalar itibryla
insni manda birlik halinde iseler de, aa kmada bir derinden ayrlrlar.
nk glme, alamann ayn deildir. imdi bunlar, insnn ahsnda
mevct ve fiilen yok iken, bu yok olan ilerin mevct ahs zerinde tesrleri
grlr. Bundan dolay mevct ahs bunlarn tesri ile gzktnde, yan
gldnde ve aladnda, bu iler de, fiilen mevct olurlar; ve onlarn
mevcdiyyetleri mevct ahsa bal olarak olur. Ve mdemki insnn ahs
mevcttur, elbette bu iler de onunla berber potansiyel olarak mevctturlar;
ve bir sebep altnda da zt gereklilik olarak, irdesiz ve yaplmadan ve
tesrsiz, fiilen aa karlar. te bunun gibi hakk mevct olan ulhiyyet
ztnda fiilen yok olan ilerin tesri ile Allahn zat bu ileri sebebiyle tecell
eder. nk ayn- sbite aa kn sebebi ve Allahn zat ise, onlarn sonucudur. Ve sebebin sonu zerinde tesrini reddetmek ve kabl etmemek
mmkn deildir.
Nitekim sebep-sonu ilikisi meselesi, varla getirme rnei ile yukarda
anlatld. Bu tesr ve tesr alan ve sebep-sonu ilikisi meseleleri, vhid olan
Hakkn vcdunun zt bantsndan ibret olup meydanda bir bakas bulunmadndan, ulhiyyet anna yakmayacak bir hkm tr olarak anlalmaz.

33

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Sekizinci Ksm nc Ek: YAPILMAMI STDD VE KABLYET


Zt gereklilik olan ayn- sbiteden her bir aynn bir kendine has istidd ve kbiliyyeti vardr; asl biri dierine benzemez. Mutlak vct olan
Hak, ayn- sbiteden her bir aynn istiddna uygun olarak o aynn
sreti ile aa kar. imdi ayn- sbite yaplm olmaynca, onlarn istiddlar ve kbiliyyetleri de yaplm olmaz. u kadar ki, bu istidadlar ve
kbiliyyetler ayn- sbitenin ve ayn- sbite de Ztn gereklerinden bulunduu ve bunlarn sebebi, ancak Allahn ztnn vcdu bulunduu ve sebebin
sonuca tesrinin doal olaca ynyle, bu istiddlarn ve kbiliyyetlerin
tesr edicisi de, ancak Allahn ztnn vcdudur. te bu hakkate iret olarak, cenb- Mevln (r.a.) Mesnevi-i eriflerinde yle buyururlar:
Tercme: O ta gibi kat kalbin resi bir deitiricinin ltfudur; onun
ltfu iin kbiliyyet art deildir. Belki kbiliyyetin art onun ltfudur. nk ltuf i ve kbiliyyet kabuktur.
nk ayn- sbiteye ilmi vcdu baheden zt ltuftur; ve bu ilh ihsan olmasa, hibir sret ilim mertebesinde mevct olmaz ve onlarn istiddlar ve kbiliyyetleri de sz konusu olamaz idi. Bundan dolay zt ltuf
ve ilh ihsan i ve istiddlar ve kbiliyyetler kabuk derecesindedir. imdi buras iyi anlalsn ki, istiddlarda ve kbiliyyetlerde zorlama yoktur. Zt ltuf
ve ilh tecell ve nefes-i rahmn eit seviyede olur. Rahmn nefesi takiben
her bir ayn kendi zt istiddna ve kbiliyyetine gre aa kmtr. Bundan
dolay her bir ayn kendi kendine cebretmitir.
rnek: Bir kimse iddetli soukta aralksz olarak bir cam zerine nefesini
gnderse, sretsiz olan bu nefes cam zerine ayn seviyede tems eder. Fakat
souun iddeti sebebiyle bu nefes, cam zerinde younlat zaman, trl
ekiller aa kar. Bu aa kan ekillerin hi birisi ne uzunluk ve ne de genilik olarak bir derine benzemez. Bu ekillerin her biri sretsiz olan o nefeste mevct idi. Younlaarak bylece aa ktlar; ve bu sretle kendi istidd
ve kbiliyyetlerini gsterdiler. Bu istidd ve kbiliyyetlere asl nefes verenin
zorlamas yoktur. Belki nefesin aynnda onlar, istidd ve kbiliyyetlerine gre kendilerini yine kendileri var ettiler. Ancak nefes verenin vcdu onlarn
aa kma sebebi oldu ve onlar sonu oldular. imdi bu ekillerin iinden
birisi kp da farzedelim nefes verene hitben: Sen beni niin yanmda var
olmu olan u gzel iek gibi ekillendirmedin; byle upuzun bir ekilde kaldm? sorusunu soramaz. Sorsa, nefes veren ona cevben der ki: Bu ekilde
var olman iin benim tarafmdan senin zerine hibir zorlama olmad; ben ancak seni nefeslendirdim; sen de potansiyel olarak mevct ve fiilen yok olan

34

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

kbiliyyet ve istiddn sebebiyle byle var oldun; zorlama ancak senden, sana
oldu: niin hitabn bana ynlendiriyorsun?
imdi nefes-i rahmnnin nefeslendirmesinde, her bir ayn o nefeste
Kn(Ol) emrine uyarak kendi istidd ve kbiliyyeti erevesinde kendi
kendini var etmi ve ona o srette var olmas iin zorlama olmam olduundan, Hak L ysel amm yefal yan Yaptndan soru sorulmazdr
(Enbiya, 21/23). nk Hakkn fiili onlar nefeslendirmek ve onlara vcttan
feyz vermektir. Bu ise zti ltuftur. Hi zti ltfundan dolay Hakka soru sorulur mu? Belki soru yksek istidd dururken, dk istidd beenip, o istidd erevesinde var olanlara sorulur. Ve hm yseln yan Onlar
sorgulanr(Enbiy, 21/23) onlar hakkndadr. Cenb- Hak, Zeydi zorla
sadet tarafna ve Amr da zorla ekvete sevk etmekten mnezzehtir.
Hakkn irdesi ancak istidd ve kbiliyyete dair olur. nk Hak Tel ilminde mevct olan eyi murd eder ve murd ettii eyi iler.

35

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Sekizinci Ksm Drdnc Ek: LM MALMA TBDR


Bilinsin ki, ilh ilimde iki itibr vardr: Birisi; vahdet mertebesinde ve ilk
taayynde ulhiyyet ztnn sfatlarnn ve isimlerinin hepsine z olarak olan
ilmidir. Bu ilim kendi ztna olan ilimden ibret olduundan, bu mertebede
ilim, lim, malm arasnda asl farkllk yoktur; hepsi vhid eydir. Ve
bu ilim, malma tbi olan trden deildir. nk ncesiz zat ile berber ncesizdir. kincisi; vhidiyyet mertebesine ve ikinci taayyne tenezzlnden
sonra, kendisinde mevct olan btn sfatlarn ve isimlerinin sretleri, bir dierinden farkl olarak ilh ilimde meydana geldiklerinde, her birinin zt gereklilikleri olan kbiliyyet ve istiddlar ne ise aa kar. Ve bu kbiliyyet ve
istiddlar aa ktktan sonra, Hakkn ayrntl olarak malmu olurlar. te
Hakkn bunlara it olan ilmi, onlarn malm olularndan sonra olduundan
ilim malma tbidir denildiinde sfatlara ve isimlere it ilim anlalmaldr. lmin malma tbi oluu hakkndaki Kurandaki dell: Ve leneblvennekm hatta na'lemel mcahidiyne minkm(Muhammed, 47/31) yan:
Biz sizi imtihan ederiz, t ki sizden mchit olanlar bilelim yet-i
kermesidir. Hakkn: T ki biz bilelim sz asl tevl edilemez. Bunu ancak kelam limleri gibi vehm tenzih shipleri tevl ederler. Ve onlar eynn
vcdunu vhid vcdun ayr olarak grdklerinden, Hakkn ilmi malma
tbi olsa, Hakkn ilmini bakasndan almas gerekir; ki bu da chillik ve
cizlik olduundan Hakka lyk olmaz zannederler. Oysa vct birdir: bu
okluklar Onun isimlerine it sretlerinin glgeleridir ve aynaya yansyan
glgeler, aynann karsndaki ahsn sretinden bakas deildir. Bundan dolay, aynann karsndaki ahs aynaya bakt zaman, grd sretten kendisinde bir ilim meydana geldiinde, o bu ilmi bakasndan alm olmaz. Bundan dolay kelam limlerinin zannettikleri ayr olu yoktur ki, Hakka chillik
ve cizlik yklenmi olsun. Bu ayn olu ve ayr olu meselesi, ehdet mertebesi ksmnda zh edilecektir.

36

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Sekizinci Ksm Beinci Ek: KAZ VE KADER


Ayn- sbite, zt gereklilikleri olan istidd ve kbiliyyetleri erevesinde Haktan aa kmay talep ederler. Bu talep sz ile deil, hl iledir. Mesnevi: Tercme;
Biz yok idik; ve bizim serzeniimiz dahi yok idi.
Senin ltfun bizim sylenmemi szmz iitir idi.
Bu talep, yaamak iin baln vcdunun suyu ve insnn vcdunun
temiz havay talep etmesi gibidir. nk onlarn vctlarna it istidd ve
kbiliyyetleri byledir. te her ayn, ulhiyyet ztndan byle zt gerekliliklerine gre tecell talebinde bulundu. Onlarn istidd ve kbiliyyetleri ilh
malm olduktan sonra taleplerini kabl ederek, Hak malm olular erevesinde var edilmelerini irde etti. Bundan dolay Hakkn irdesi ilmine ve ilmi
de malm olan ayn- sbiteye tbi oldu.
imdi onlarn mertebelerinin tmnde istidd ve kbiliyyetleri zere aa kmalarna Hakkn hkmetmesi ilh kazdr ve bu kaz z ve btnsel
hkmdr. Zt istiddlar zerine Zeydin ilmine ve sadetine ve Amrn
chilliine ve ekvetine hkm gibi. Fakat bu hkmde zorlama yoktur.
nk bu hkm, ayn- sbite kendileri zerine vermilerdir ve Hak ilk olarak zerine hkm verilendir. Yan her bir ayn- sbite kendi zatna it
kbiliyyetini gsterip Hakka demitir ki: Ey ltuf sahibi, benim hakkmda
saadet hkmn ver ve beni bu hkm erevesinde aa kar! Bu ise o
ayn- sbite tarafndan Hak zerine bir hkmdr. Bundan dolay o ayn-
sbite hkm veren ve ltuf shibi olan Hakkn vcdu ise zerine hkm
verilendir. Daha sonra Hak hkm veren ve ayn- sbite zerine hkm verilen olmutur. Bundan dolay zorlama her aynn istidd ve kabiliyetlerinden kendi zerlerine olmutur. Ve istidd ve kbiliyyetin yaplm olmad
daha nce zh edildi.
imdi zata it istiddlar asl deimedii gibi, iki ztt da birletirmez.
rnein ilh ilimde sadetle malm olan bir ayn- sbite, deierek ekavetle malm olmad gibi, bir ayn- sbite ayn anda hem sadet ve hem de
ekveti tamaz. nk bunlar, bir derinin zttdr. Nitekim bir ey ayn an
iinde hem beyaz ve hem siyh olmaz.
lh kaz biri zorunlu, dieri muallk olmak zere iki eittir:
Zorunlu Kaz kaytsz artsz yerine getirilmesi gerekli olan kazlardr.
Bu kaz ne szl du ile ve ne de fiili du ile yan tedbirler ile nlenemez. Zo37

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

runlu kazda iki itibr vardr. Birisi Allah indinde muallk kaz ve melekler ve kmilin indinde zorunlu kaz grnen ilh kazdr. Bu kaz du ve
tedbr ile nlenir.
Muallak kaz kayt ve arta bal olarak yerine getirilmesi gereken
kazdr. Bu kaz nleme artnn gereklemesi hlinde tesrli olmaz. art
dah kazdr. Kaz kaz ile geri dndrlr hads-i erfinde bu hakkate
iret buyrulmutur.
Zorunlu kazya rnek: Tavla oyununu oynayan kimse, oyununu iyi oynad ve pullarn da nne biriktirip arkadandan evvel toplamaya balad halde, yle bir zar atar ki, ak vermee mecbur kalr. nk baka trl
oynamak mmkn deildir. Burada tedbr ve mahretin tesri yoktur. te bu
zorunlu kazdr.
Muallk kazya rnek: Bilindii gibi, tavla oyununda oyuncular zarn
hkmne tbidir. Oyuncu oyununu kazanmak iin uygun grd zarn
gelmesini ister. Fakat zar atnca, zarlar genellikle istediinden farkl olarak
gelir. Oyuncu bunda mecbrdur; mutlaka onu oynayacaktr. Velkin gelen zar
zerine birka trl oyun mevct olduu takdirde, onlarn en iyisini oynamakta serbesttir. Bu hussta mecbr deildir. Eer her gelen zarda oyununun
en iyisini oynarsa, oyunu kazanabilir. imdi istediinden farkl gelen zara tbi
olma mecbriyyeti bir kazdr. Ve kazanmak iin oyunun iyisini oynamak dahi bir kazdr. stediinden farkl gelen zar ile oyunu kaybedebilirken iyi oynad iin kaybetmedi. Bundan dolay kazy, kaz ile geri dndrd. Ve bu
kaz muallk kaz oldu. Mesnevi:
Tercme:
Allah Tel tarafndan evliynn yle bir kudreti vardr ki, atlm oku
yolundan geri evirirler beyt-i erfi zorunlu kaz hakknda deil, muallk
kaz hakkndadr.
Abdlkadir Geyln Hazretlerinin (k.a.s.): Ben zorunlu kazay da nlerim buyurmalar Allah indine muallk kaz ve melekler indinde zorunlu
kaz grnen ilh kaz hakkndadr. Yoksa zorunlu kaz hibir yn ile nlenemez.
Kader kaznn ayrntlanmasdr. Kaz bir vakit ile kaytlanm olmad halde, kader vakitlerden bir vakitte her bir ayn- sbitenin zel sebepler
altnda mertebelerinin tmnde aa kacak hallerini deerlendirmekten
ibrettir. rnein Zeyd saadet ehlidir diye hakknda btnsel hkmnn
ulamasndan sonra Zeydin faln vakit ehdet leminde aa kmas ve
kendisinden faln vakitlerde u ve u slih amellerin meydana gelmesi ve u
kadar sene mr srdkten sonra mmin olarak berzaha nakledilmesi ve
berzahta dahi u ve u nimetlere nil olmas vb. gibi haller bu kaznn ayrnts
olduundan bunlara kader denir.
38

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

imdi kaz ayn- sbitenin yaplmam istiddna bal olduu gibi, kader de her bir aynn mertebelerinin tmnde aa kacak yaplm istiddna bal olur. Bundan dolay kader srr ayn- sbiteden her bir aynn
vctta zti ve sfti ve fiili olarak ancak asl kbiliyyetinin ve zt istiddnn
zellii kadar aa kmas esasndan ibrettir.
Kader srrnn srr dahi budur ki, ayn- sbitede ulhiyyet ztndan ayr
olarak hrite aa kan ilerden deildirler. Belki Hak Tel Hazretlerinin
zt bant ve ilerinin sretleridirler. Ve Hak Telnn zt bant ve ileri
ise ezelen ve ebeden deiim ve bakalamaktan mnezzehdir. Bundan dolay
ayn- sbite de deimesi imknszdr. Nitekim daha nce zh edildi. Ksacas kader kaznn ayrntlanmas olup zaman iinde aa kar ve aa ktka malm ve malm olduka takdir edilmi olunurlar.
rnek: Hayvan trnn al kazdr. Bu bir btnsel z hkmdr. Bu
alk hayvan trnn zt gereidir. Bu tr bu zt istidad ile kendi zerine
alk ile hkmetti. Vcdunun zt gereklilii olarak Ve in min ey'in ill
inden hazinuh ve m nnezziluh ill bi kaderin ma'lum yan Hibir
ey yoktur ki onun hazneleri bizim indimizde olmasn. Biz onu ancak
malum bir lyle indiririz (Hicr, 15/21) yet-i kermesi hkmnce gayb
haznesinden an-be-an hayvni birimlerin aa kmas ve birimlerden her
birinin yaad mddete eitli zamanlardaki al kaderdir. Ayn ekilde
onlarn tokluu da bylece kaz ve kaderdir.
imdi alk btnsel hkm, tokluk btnsel z hkmne karlk olduu
yn ile, kaz kaz ile geri dndrlr; ve her hayvann ayr ayr eitli zamanlardaki alklarna, eitli zamanlardaki tokluklar karlk geldiinden, kader
kader ile geri dndrlr ve bunun gibi souk scak ile ve scak souk ile ve
hile hile ile geri dndrlr. Dier iler bunlara kys edilsin.

39

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Dokuzuncu ksm: RUHLAR MERTEBES


Vct, ikinci taayyn ve vhidiyyet mertebesinden sonra, ilmi sretler sebebiyle ruhlar mertebesine tenezzl eder. Ve bu mertebede ilmi sretlerden
her biri birer bst cevher olarak aa karlar. Bu bst cevherlerden her birinin ekli ve rengi olmad gibi, zaman ve mekn ile de vasflanm deildirler. nk zaman ile mekn cisme lazm olan itibrlardandr. Bunlar ise cisim
deildirler. Ve cisim olmadklarndan yrtlma ve yapma dahi kabl etmezler. Ve duyuya it iret, cisimler leminin gereklerinden olduundan bu leme bilinen insni duyular ile iret etmek mmkn deildir. Bu mertebede her
bir rh kendini ve kendi benzerini ve kendi kayna olan Hak Sbhneh ve
Tel Hazretlerini idrak etmektedir. Nitekim Kurn- Kermde: Elest
birabbikm kal bel yan Ben sizin Rabbiniz deil miyim? Dediler ki
Evet (Arf, 7/172) ve hads-i erfte Ruhlar sralanm asker topluluklar
gibidirler; onlardan tanp anlaanlar uyuurlar, anlaamayanlar ise uyuamazlar buyrulur.
Hz. Mevln (r.a.) da buyururlar:
Tercme: Elbise tenden, can da tenden haberli deildir; onun dimnda
Allah gamndan bakas yoktur.
imdi bu mertebe, ayrlk ve gayr olutan bir eit zerine ztn harite
aa kmasndan ibrettir. Ve rh kendi zt ile mevct olup, daimi olma
hussunda bedene muht deildir. Soyutluk ynnden bedenden bakadr.
Fakat idare etme ve kullanma ynnden bedene mnasebeti vardr. Ve beden
ehdet leminde rhun sreti ve kemlinin grnme yeridir. Nitekim, Hak
Tel buyurur: kul klln yamel al kiletihi yan De ki: Herkes
kendi kilesi zerine amel eder(sr, 17/84). Bundan dolay rh bedenden
ayr olmayp, kemlini gstermek iin bedene muhtatr ve bedenin paralarna siryet etmitir. Onun siryet etmesi bedene dhil olma ve beden ile birlemek sretiyle deildir; belki onun bedene siryet etmesi, Hakkn mutlak
vcdunun mevctlarn tmne siryet etmesi gibidir. Ve bu itibra gre,
rh ile cisim arasnda btnsellik ynnden bakalk yoktur. Nasl ki Hak, bir
ynden eynn ayn ve bir ynden gayr ise, rh da bir ynden bedenin ayn
ve bir ynden bedenin gayrdr.
Misbhul-Hidye shibi buyururlar ki:
Rhun marifeti ve onun idrk zirvesi son derece yksek ve eriilmezdir.
Akllarn kemendi ile ona ulamak kolay deildir. Kef sahipleri onun kefini
kskanp ancak iret diliyle beynlarda bulunmulardr. Hz. zzet indinde en
mbrek bir mevct ve en yakn bir grnen Rh- Azamdr. nk Hak
40

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Tel onu min rhy yan rhumdan (Hicr, 15/29) ve min rhin yan
rhumuzdan (Enbiy, 21/91) yce beyn ile kendisine balad. Byk
dem, ilk halfe, ilh tercmn, vct anahtar, cd kalemi, cndi ervh onun vasflarndandr. Vct ana den ilk av o idi. ncesiz irde
onu halk edilmiler leminde kendi halifeliine tayin etti. Vct srlar
haznelerinin anahtarlarn ona brakt ve onu onda tasarrufa izinli kld. Ve
onun zerine hayt denizinden byk bir nehir at, t ki hayt feyzi dim
ondan yardm alsn ve var olmu olan paralar zerine feyz versin. Ve ilh
kelimelerin sretlerini birletirme kararghndan, yan mukaddes zttan farkllklar mahalline, yan halk edilmiler lemine eritirsin ve ayrntlarn
aynlarnda icml ayndan kefedilmi olsun.
Ve Cenb- ilh kereminden ona iki itibr bahetti:
Birisi ezel cell kudretinin mhedesi iin; ikincisi ezel ceml hikmetinin
tefekkr edilmesi iin. Birinci itibr ftr akldan ibrettir ki mbrektir ve
onun netcesi, Cenb- ilhnin muhabbetidir. kinci itibr halk edilmilere it
ve dk akldan ibrettir ve onun netcesi kll nefsdir. Hak Telya bal
rhun birletirme aynndan yardmla ald her bir feyzi, kll nefs kabl
eder ve onun ayrnt mahalli olur. Bal rh ile kll nefs arasnda fiil ve fiili
kabl edi, ve kuvvet ve zayflk sebebiyle erkeklik ve diilik aa kt. Ve
onlarn kaynap balanma ve izdivc vstasyla varlklar doarak mevct
oldular. Bundan dolay halk edilmilerin hepsi rh ile nefsin netcesi ve nefis
rhun netcesi ve rh emrin netcesi oldu. nk Hak Tel rhu hibir sebeple deil, ancak ztnn ztilii ile aa kard. Emr ile iret olunmas o
sebepledir. Dierlerini de rh vstasyla aa kard ki, halk edilmiler
ondan ibrettir.
Ve ehdet leminde demin vcdu rhun grnme yeri oldu; ve
Havvnn vcdu nefs sretinin grnme yeri oldu. Ve demin ocuklarnn
erkek sretlerinin doumu, kll rh sretinden meydana karlmtr; velkin nefs sft ile karktr ve diilerin doumu, rh sftnn karmas ile nefsi kll sretinden meydana geldi. Ve bu ynden hibir neb, dii sretinde
gnderilmedi. nk nbvvet demolu nefislerinde tasarruf ve halk edilmiler leminde tesr hussunda erkeklik bantsn tamaktadr.
Ksacas tek bir ayn olan vhidiyyet vcdu, yine tek bir ayn olarak ruhlar
mertebesine tenezzl etmi ve vhidiyyet mertebesinde nasl ki btn isimlerin ilmi sretleri bir derinden farkl olmu ise, ruhlar mertebesinde de onlarn glgeleri olan ruhlar da ylece bir derinden farkl olmutur. Bundan dolay bu mertebe de zt itibryla bir ve bantlar itibryla oktur. Ve her bir
rh, bir olan aynn bantsndan biridir.

41

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Dokuzuncu Ksm Birinci Ek: MELKE- KRMIN HAKKAT


Bilinsin ki, vcdun, daha nce izah edilen ilmi sretler, yan insni
hakkat mertebesinden tenezzl, yine o mertebede mevct olan kudret sfatnn grnme yeri ile, yan kuvvetler ile olur. nk vctta kudret ve kuvvet
olmaynca irde ettii eyin var edilmesi mmkn olmaz. Allah Tel Hazretleri metin kuvvet sahibidir. Ve kudret, dier sfatlar gibi hakk vcdun
ilerinden bir i olduu ynle ztnn dnda bir ey deildir. Byle olduu
halde, maddeciler onu bamsz bir ey zannedip, var etmenin kaynan iki
bamsz vcda dayandrdktan sonra, birine madde, dierine kuvvet
demilerdir. phe yok ki bu hkm onlarn vehme dayanan bir zanlarndan
ibrettir. Zlike meblehm minel ilm yan Onlarn ilimden ulaabildikleri budur (Necm, 53/30) ve innezzanne l yn minel hakk eya
yan phesiz zan haktan bir ey kazandrmaz (Ynus, 10/36).
imdi, fiiller kuvvet ile aa kacandan, ilhi fiiller de melike-i kirm
ile aa kar. lhi kuvvetlerin ismi nebler (aleyhims-selm) dilinde melikedir. nk melek kuvvet ve iddet mansndadr.
Melekler iki ksmdr: Birisi tab, dieri unsurdir.
Melike-i tabiyyn, ansrn bulunmad fezda tabii sretlerden var
olmu olan ulvi ruhlardr. Bunlar fezda mevct bulunmu olduklar ve
ansrdan bir araya getirilmi olan maddi cisimler ile mnsebete sahip olmadklar ynle, deme secde ve itaat ile emrolunmadlar.
kincisi, melike-i unsuriyyndur ki, bunlar ansra mensp olan ruhlardr; ve deme secde ve itat ile mkelleftirler. Melike-i kirm, seim shibi
olmayp, o kuvvetin shibi olan ulhiyyet ztnn irdesine tbi olduklarndan
haklarnda l yasnellhe m emerahm ve yefalune m yumerune yan
Allah'n onlara emrettii eyde, Allah'a si olmazlar ve emrolunduklar
eyi yaparlar. (Tahrm, 66/6) buyurulmutur. Nitekim insan vcdundaki
kuvvetler dahi insnn irdesine tbidir. nsan irdesini bir eye yneltince o
kuvvet o eye sarfolunmu olur ve asl uymamazlk etmez.
Melike-i unsuriyyn, sonsuz kesf lemlerin idaresine memrdurlar.
Bunlarn adetleri bir araya toplanp saylmaya gelmez. Melekler duyu ve
ehdet leminde kesf ahslar gibi grnmezler, nk rhturlar. Hayl leminde eitli sretlerle sretlenerek mhede edilebilir olurlar.Bu suretlenme
grenin halleri ve inanlar ile balantldr. Hz. Cibrlin cenb- Meryeme ve
dier melike-i kirmn Lt (a.s.) vesir neblere (aleyhims-selm) ve evliyaya ve slihlere sretlenmeleri gibi. Onlarn bu sretlenmeleri esnsnda grenin yannda hzr olanlar, bu melekleri mhede edemezler. nk hayl
42

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

lemine dhil olan ancak grendir. u kadar ki yanndakilerden de hayl lemine dhil olanlar bulunsun. Bu sretlenmeyi bunlar da grebilir. Meleklerin
tasarruf ynleri kanatlara benzetilmitir. Nitekim Kurn- Kermde buyrulur: Elhamdu lillhi ftrs semvti vel ard cilil meliketi rusulen ul
ecnihatin mesn ve sulse ve ruba, yezdu fl halk m yeu yan Hamd
gklerin ve yerin Ftr, melekleri ikier, er ve drder kanatl rasuller olarak klan Allah iindir. Hlk edilite dilediini arttrr (Ftr, 35/1).
Bundan dolay bu kuvvetlerin gklerde ve yeryznde ok eitli tesrleri
vardr. Mutlak vcdun mertebeler ve eitli durumlardaki idaresi bu kuvvetler vstasyladr. Bunlar ulhiyyet tarafndan her bir mertebeye ve her bir duruma gnderilirler. Yan bazlar neblere vahiy ile ve bazlar evliyya ilhm
ile ve dier insnlardan her birine ve hayvnlara ve bitkilere ve madenlere ksacas btn eyya ok eitli ilerin tasarruf ve idaresi iin gnderilirler.
Herhangi bir melein kendisinden tesr alan eye bir tesr ile balanmas
onun kanaddr. Bundan dolay her bir tesr yn, bir kanat olmu olur.
Meleklerin kanatlar, yan tesrlerinin ynleri adetle snrl deildir; belki onlarn tesrlerinin ok eitli olmas sebebiyle kanatlarnn saylmas mmkn
deildir. Onun iin (s.a.v.) Efendimiz mirac gecesinde Cebril (a.s.) alt yz
kanatl olarak mhede ettiklerini hikye buyurmulardr. Yksek maksatlar: yezdu fl halk m yeu yan hlk edilite dilediini arttrr (Ftr,
35/1) yet-i kermesi gereince tesrlerinin ynlerinin okluuna iret buyurmaktr.
imdi ulhiyyetin ansr lemine kapsam olan drt btnsel kuvveti vardr ki, onlara erat dilinde, Cebrl, Mkl, srfl ve Azrl (a.s.) ismi verilir.
Bunlara tbi olan meleklerin haddi ve hesb yoktur.
1. Cebrl (a.s.) ilh gayb haznelerinde olan gizli manlar sret lemine
ulatrr ve feyizlendirir. Bundan dolay her bir ferdin kalbine gayb leminden
inmi olan manlar konuma kuvveti vstasyla harf ve ses ile aa karmas ve btnndan haber verip amas Cibrl tarafndan bir ynn tesr ile
gerekleir. Hz. Cibrl, hakkat- muhammediye mertebesinden taayyn-i Muhammed mertebesine btn ynleriyle indiinden Kurn- Kerm de hakknda ve l ratbin ve l ybisin ill f kitbin mubn yan ne ya ne de kuru
bir ey yoktur ki Kitab- Mbin de bulunmasn (Enm, 6/59) buyrulmutur. Cibrl (a.s.) bu tesri ile btn lemleri ihata etmitir. Bu vazfenin ayrntlarn tatbik etmeye memr, onun idaresi altnda saysz ve hesapsz melekler
vardr. Ve ona Rhul- Emn derler.
2. Mkl (a.s.) mahlkatn eitli snflarndan her birerlerine mahss olan
rzklarn muhafazasna tartyla ve lyle ve adetle ve miktarla her bir hakk
43

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

hak sahibine vermeye vekil tayin edildii iin bu kuvvete Mkl ismi verilmitir. Bu hussta Hz.Mklin dahi her mahlkata bir tesr ile balanmas
vardr. Ve bu tesri ile o dahi lemleri ihata etmitir. Ve ayn ekilde bu
vazfenin ayrntlarn tatbik etmeye memr onun idaresi altnda sonsuz melekler vardr. Hatt yeryzne den her yamur damlas bir kuvvet ile iner.
Ve kymete kadar yaan yamurlarn her bir tnesine it olan kuvvetlerden
hibirinde tekrarlanma ve ayn olu yoktur. Ve hatt sen bir eyi tarttn vey
saydn vey deer verdiin zaman, sende Mklin ynlerinden bir ynn
tesri gerekleir.
3. Azrl (a.s.) mandan ibret olan rhu, sretten ibret olan bedenlerden
ayrr. Ve zahir lemde mevct olan her bir kesf sret bir mannn aa kmas iindir. O man, o sretin rhudur. Bundan dolay zerreye varncaya
kadar zhir lemde gerekleen bozulmalar, Azrlin tasarrufu ile oluur.
imdi, Azrl (a.s.) dahi bu tesri ile lemleri ihata etmitir. Ve onun emri altnda dahi sonsuz melekler mevcttur. Ve sen mevct sretlerden birini bozduun vakit, sende Azrlden bir ynn tesri gerekleir.
4.srfl (a.s.) her bir sretin kendi trne oluan hayt Sru ile fler.
Ve fikrin nermelerden ilk hkm ile kesin bilgiyi dourmas dahi, sende
srfl tarafndan tesrlerinden bir yn ile gerekleir. imdi hayt flemeye
memr o kadar melike(kuvvet) vardr ki, hesba ve adede smaz. Ve hepsi
Hz. srflin irdesi altndadr. Ve lemde hayt sahibi olmayan bir ey yoktur. Nitekim buyrulur: Ve in min eyin ill yusebbih bi hamdihi yan
Onu hamd ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur (sr, 17/44) Ve hamd ve
tesbih ancak hayt shibi olan eyde olur. Bundan dolay cenab- srflin dahi
her mahlka bir tesr ile balanmas vardr. Ve bu tesri ile btn lemleri
ihata etmitir.

44

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Dokuzuncu Ksm kinci Ek: BLSN HAKKAT


Bilinsin ki, bls Mudill isminin en mkemmel ve en kemlli grnme yeri
olan bir rhtur. Ve ruhlar mertebesi ayrlk ve gayr olutan bir eit zerine
Ztn hrite aa kmasndan ibrettir. Ve Vhidin ikilik erevesinde
ryeti bu mertebeden balar. Bundan dolay Mudill isminin hkmlerinin
aa kmasnn balangc bu mertebedir. Idll artmak demektir. Bir
vcdun bir dierinden baka olarak iki grlmesi irk ve irk ise dallin
ayndr. Ve bu ryet tarz, vehim veren kuvvetin ndr.
imdi bu kuvvet Mudill isminin grnme yeri olup, blisin hakktidir.
nk n telbs (ikilem)tir; ve ibls ismi de bundan tremitir. Ve bls
bu tesri ile lemleri ihta etmitir.
Ve ona tbi olan saysz ve hesapsz ruhlar mevcttur ki, hepsi artmaya
ve batan kartmaya memrdurlar. Ve bunlar tabatlar leminde btn eyaya siryet etmitir. (S.a.v.) Efendimizin: Her kimse ile berber bir eytan
doar ve ben benimle doan eytan slma getirdim buyurmalar, insan
nefsindeki vehme irettir. nk vehim veren kuvvet asl yalan sylemekten ekinmez. Ve n btn kuvvetler zerine ykselmektir.
Ve vcdundan eser olmayan bir eyi mevct ve aslnda mevct olan eyi
yok gsterir. imdi tefekkr etme kuvveti akln hkmne tbi olursa, ona
akln hkmne tabi dnce ve eer vehmin hkmne tbi olursa ona
hayli dnce derler. blsin hakkati, akl- kl olan insniyye hakkatine
dier ulhiyyet kuvvetleri gibi itaat etmesi teklfine kar ene hayrun
minh yan Ben ondan daha hayrlym (Arf, 7/12) dedi. Bu cevap, kendisini ayr grmek demektir. Biri iki grmek ise vehimdendir.
te bls btn ilh isimleri ve sfatlar toplam olan akl- klle tbi olmayp, ayr olma davasna ve stn olmaya kalkt ve biri iki ve mevcdu
yok ve yoku mevct grd iin, ulhiyyet zat onu dier kuvvetler arasndan fahruc inneke mines sirin yan k, muhakkak ki sen kk denlerdensin(Arf, 7/13) hitb ile uzaklatrd. nk vehim veren kuvvet
btn kuvvetlere musallat olmakla berber, onlara gre kymetsiz ve kk
bir eydir. nk n, hakkate ulamaktan men etmektir.
bls kendilerine gkler ve yere it srlar alm olan seyri slk ehlini dalalete drmek iin hayli dnce olarak arz ve sem sretlerinde aa kar. Ve hatt zti tecellilere dahi karp, sliki dalalete srkler. Ancak, Muhammed sretinde ve onun vrisleri olan kmiln sretlerinde sretlenemez.
nk (S.a.v.) Efendimiz ile onlarn vrisleri olan kmiller Hd isminin ve
bls ve ona tabi olanlar ise Mudill isminin en mkemmel grnme yerleridir.
45

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Ve zt tecelllere karmas ulhiyyet ztnn Hd ve Mudill isimlerinin her


ikisini de toplam olmasndandr. blsin hakkti Mudill ismi olduundan ve
hakkatleri deitirmek mmkn olmadndan, gerek kendi ve gerek tabi
olanlar Hd isminin grnme yeri olarak sretlenemezler. blsin hakkati
hakknda sz oktur; fakat irfn ve zek ehline bu esasa it genel kideler
kfdir.

46

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Dokuzuncu Ksm nc Ek: DEM VE HAVVNIN HAKKAT


Bilinsin ki, vct insniyye hakkat olan vhidiyyet mertebesinden, rh
mertebesine tenezzl ettii vakit, marifet olutu ki, birisi nefs marifeti,
yan kendi ztn ve hakkatini bilmek, dieri halk edicisine marifet, yn
kendisini var edeni bilmek; ncs var edicisine kar fakr ve ihtiycn
bilmektir.
Bu marifet, gayr oluu iine almaktadr. Ve bu rh, rh- Muhammed
(s.a.v.)dir. Nitekim buyururlar: Allah Tel evvela kalemi ve benim ruhumu halketti. Ve bir rivyette: Allah Tel evvela benim aklm ve nefsimi
halketti. Dier ruhlar, onun mbrek rhunun paralardr. Onun iin
(S.a.v.) Efendimize Ebul-ervh (Rhlarn babas) dahi derler. Bu rh akl-
kl sretidir ki hakki demdir.
Vct akl- klln sa taraf ve imkn sol tarafdr. Ve Havv nefs-i
klln sretidir ki, ilk akln sol kaburga kemiinden var oldu. Ve bu muhtelif
taayynlerin meydana gelmesi ve eit eit sretlerin doumlar akl- kl ile
nefs-i klln izdivcndan olutu. Nitekim Hak Tel Hazretleri buyurur: Y
eyyhen nsuttek rabbekmllez halakakm min nefsin vhidetin ve
halaka minh zevceh ve besse minhm riclen kesran ve nisen yan
Ey insnlar! Saknn o Rabbinizden ki, sizleri bir tek nefsten halketti, ondan eini halketti ve ikisinden birok erkekler ve kadnlar retip yayd
(Nis, 4/1). Ve bu taayynler iinde pek ok etken ve edilgen sretler meydana geldi. Ve etken sretler erkekler ve edilgen sretler de kadnlardr. Ve
insni fertlerin etken sreti olan erkekler ve edilgen sreti olan kadnlar en
kmil sret ve en gzel kvam ile aa kt.
imdi, insni fertlerin anne ve babas hakk dem olan akl- kll ile
hakk Havv olan nefs-i klldr. Bunlar zat cennetinde, yan ulhiyyet
mertebesinde rtl idiler. Kurn ki btn isimleri ve sfatlar toplam olan
zttr; ve bu taayynt ki, ulhiyyet ztnn varlnda hayller ve ryadan
ibrettir ve bu okluklar ve hayle it taayynler ki, ekirdein iindeki aa
gibi dal budak salverip, esfel-i sflne(en aalara) doru uzamtr ve zat
mertebesinden uzaktr; ite bu aa, Kurnda bahsedilen lanetlenmi ve
uzaklatrlm aatr. Ve onun meyvesi ve tanesi tabat karanldr.
imdi, akl- kl ile nefs-i kl bu taneye yakn olmadka hbit yan
niniz (Bakara, 2/ 36,38) emriyle zat cennetinden, sret ve taayynler lemine inmediler. Ve onlarn bu menedilmi aaca yaklamalar vehim iblisinin
nefs-i klle ve nefs-i klln de akl- klle galip gelmesiyle gerekleti ki, bu
kesf lemde onlarn soylar olan demi fertler dahi her an hayle it okluklara ve Kurndaki lanetlenmi aaca tutulmulardr. Hak Tel Hazretleri, bu
47

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

hakkate ireten Kurn Kerminde Ve iz kuln leke inne rabbeke ehta


bin nsi ve m cealner ruyllet ereynke ill fitneten lin nsi ve eceretel
melnete fl kurni ve nuhavvifhm fe m yezduhum ill tugynen
kebr (sr, 17/60) yan Ey habb-i z-nm! Hatrla u vakti ki, biz sana
dedik; muhakkak senin Rabbin insnlar ulhiyyet zat ile ihta etmitir;
yan onlarn hakk vctlar yoktur; belki hepsi isimlerimin glgelerinden
ibrettir. Ve glgeler ise hayldir. Ve bizim sana gsterdiimiz rya ve
Kurnda olan lanetlenmi aa insnlara fitnedir, yan sana gsterdiimiz
bu taayynlerin okluklar ryadr. Nitekim sen bu hakkati anladn da: nsanlar uykudadr lnce uyanrlar buyurdun.
Eraynake yan Sana gsterdik (sr, 17/60)daki hitap kf yan
ke hakkatlerin ve bantlarn tmn toplam olan muhammedye taayyndr. Bu ryet esas, gren ve grlen ister; bunlar ise okluktur. Ve bu
okluklar ztta var olan lanetlenmi aatr.
Ve nuhavvifhm yan Onlar korkutuyoruz (sr, 17/60) biz onlar, yan vctlar rh ile nefisten var olan insnlardan her birine ve la
takreba hazihi ecerte yan Ve bu aaa yaklamayn(Bakara, 2/35)
diyerek her an korkuturuz.
Fe m yeziydhm ill tuyanen kebiyr; yan fakat onlarn byk
taknlklarndan baka bir eyi arttrmyor(sr, 17/60). Oysa bu korkutma
karsnda onlarn nefisleri vehmin ayartmas ile rhlarn kendilerine meylettirerek o lanetlenmi aacn mahsl olan tabat karanlna el uzatrlar. Bundan dolay onlarn taknlklar byk olur, yan vahdet ynnden rtnmeleri artar.
imdi, ey ftr idrak sahibi! Kurn- Kerm gemiteki dem ve
Havvdan deil, bizim her gnk hallerimizden bahsediyor. Biz ise bu olaylar gemie evirmekle, kendi halimizden gaflet ediyoruz.

48

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onuncu Ksm: MSL LEM MERTEBES


Bu mertebe, ztn hrite paralanmas ve blnmesi, yrtlmas ve birlemesi mmkn olmayan bir takm sretler ve latf ekiller ile zuhrudur. Bu
mertebeye misl lemi isminin verilmesinin sebebi budur ki, ruhlar leminden aa kan her bir ferdin, cisimler leminde edinecei srete benzeyen bir
sret bu lemde oluur. Ve bir snf ona hayl derler. nk, bu sretleri
idrak eden hayle it kuvvettir.
Tahkik ehli indinde misl iki ksmdr:
Biri budur ki, insndaki hayle it kuvvet onun idrkinde arttr. Ve ryada ve hayle getirmede grlr. O idrk bazen doru ve bazen hatl olur. Ve
ona kaytl misl ve kesintisiz hayl derler.
kincisi budur ki, onun idrkinde hayle it kuvvet art deildir; belki
grme kuvveti dahi idrk edilebilir. ynada ve cilalanm olan sir eylerde
grnen sretler gibi. Mislin bu ksmna mutlak misl ve ayrk hayl
derler. nk bunlar, hayle it kuvvetten ayr olarak zatlaryla mevctturlar.
Ruhlarn beden ekliyle grn bu ksmdandr. Nitekim lmlerin ruhlar
cisimlenmi sretler ile ryada grlr. Ve kmilin rhu, cisimlenmi sret
alarak kendisine muhabbeti olanlardan birisine grnr. Bu grnme ve
ryet geerli ve dorudur; bunda asl hat yoktur.
Misal lemine berzah lemi ve latf terkiplerde derler. Ve bazlar ruhlar ve misl lemlerini birletirip, melekt lemi diye isimlendirirler. Misl
lemi ruhlar leminin feyzini, cisimler lemine ulatrmaya vstadr.
Ve ruhlar ile cisimler arasnda bir berzahtr. Ve berzah olmas sebebiyle
her iki lemin hkmlerini de toplamtr. nk zhir ve btndr. Ve gayb
ve ehdet arasnda ayrc snrdr.Maddeden olumu cisimlerin ayn olmad gibi, akla it soyut cevherin dahi ayn deildir. Fakat hem cisimler leminin ve hem de ruhlar leminin gayrdr. nk ruhlara gre kesftir cisimlere
gre latftir. Lkin cisimlere it cevhere ve akla it cevhere benzerlii vardr.
Cisimlere benzerlii bu yndendir ki, cisimler nasl ki hissedilebilir lde
ise, misl lemi dahi ylece hissedilebilir ldedir. Ve l nicelikten ve nicelik dahi uzunluk ve genilik ve derinlikten ibrettir. nk aynada grlen bir
sret grme duyusu ile idrk olunur ve uzunluk ve genilik ve derinlie sahiptir.
Ve onun ruhlara benzerlii o yndendir ki, ruhlar nasl latf ve rhn ise,
misl lemi de ylece latf ve nrndir. Ve o sretin latf ve nurani oluundandr ki, el ile dokunulamaz ve bak ile kesilmez.
49

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Ve maddeden soyutlanm olan zatlarn sretlerde ve cisimlenmi


vctlarda mhedesi, misl leminde gerekleir. Nitekim Hz.Cibrl baz
zamanlarda, server-i lem (s.a.v.) Efendimize, ashb- kirmdan Dihye-i Kelb
sretinde grnr idi. Hzr ve nebler (a.s.) ile evliy-y kirm hazretlerinin
mhedeleri de bu lemde gerekleir. Ve kmiller, misl leminde, kendi
ekillerini dier bir insnn vey hayvnn ekline dndrmeye kadirdirler. Ve
ldkten ve ten kaydndan ktktan sonra, muhtelif ekiller ile ekillenme
kuvveti onlarda artar.
Rhun beer madde bedeninden ve elementsel cisimlerden ayrlmasndan
sonra meydana kaca misl lemi, bu bahsedilen misl leminden ve berzahtan ayrdr. nk bu berzah dny ile hiret arasndadr. Ve dnyevi oluumdan nceki berzah, tenezzl(aa ini) mertebelerinden ve dnyevi oluumdan sonraki berzah ise urc(yukar k) mertebelerindendir. Ruhlara
balanacak sretlerle bu ikinci berzahta zhir olurlar. Bunlar dnyev oluumda hsl olan amellerin sretleri ve ahlk ve fiillerin netceleridir.
Glen-i Rzdan:
Tercme:
Ten gmleinden soyunduun, yan ldn vakit, ayplarn ve hnerlerin birdenbire grnr olur. Nakledilmi olduun berzah leminde bir
vcdun olur. Lkin bu dnydaki gibi kesf deil. yle su gibi ondan sret
grnr, yan suya karlk olan sret, o suya nasl yansrsa, senin berzah
vcduna dahi amellerinin ve ahlknn sretleri ylece yansr. O berzahta
btn srlar ikr olur. Eer Kuran dan bir delil istersen yevme tubles
serir; Fe m leh min kuvvetin ve l nasr (Trk, 86/9-10) yan, O gnde
insnn nefsinde mevct olan srlar ikr olur. nsan iin bu hli def edecek bir kuvvet ve yardmc yoktur. nk srlarnn ikr olmas, verilen
berzaha it vcdun gereindendir yet-i kermesini oku! Ve bu yansmadan baka senin ahlkn has lem olan berzahn hallerine uygun olarak, cisimler ve ahslar olur. Ahlkn kt ise irkin sretler, iyi ise iyi ve gzel sretler
olup sana arkada olurlar. Sen, bir takm iretlerden ibret olan ameller ve
ahlkn sret elbisesine brnerek aikar olmalarn olmayacak bir ey sanma!
Nitekim bu dnyda kuvvet ve elementlerden bitki, hayvan ve maden meydana geldi; yan oksijen, azot, karbon vb. gibi basit elementler gaz hlinde
sretsiz olduklar halde, younlap madenler, bitkiler ve hayvanlar
sretlerinde ikr oldu. te bylece, senin btn ahlkn cn leminde bazen
nurlar ve bazen de ateler sretinde ikr olur.
Bu misli leminin sretleri, en son berzah sretlerinin tersinedir. lk berzahta grlen eyin his ve ehdet leminde aa kmadan nce grlmesi
mmkndr. Nitekim sekinlerden ve normal insnlardan birok kimseler
ryalarnda birtakm olaylar mhede ederler ki, onun eseri daha sonra
50

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

ehdet leminde aa kar. kinci berzahta olan bir eyin ehdet lemine
dnmesi imknszdr. Yan dnydan ikinci berzaha nakil olan ruhlarn tekrar
dnyya dnmesi mmkn deildir. lk berzahn sretleri normal insnlara
ryada ve sekinlere bazen ryada ve bazen uyanklkta ikr olur. Fakat lm olanlarn hallerinden haberdar olmak, kutuplar ve ferdiyyet
makmndakiler ve keif ehlinden bazlarndan bakasna mmkn deildir.
Bu sebeple ilk berzaha imkn dhilindeki gayb ve imkn dhilindeki
misl ve ikinci berzaha da muhl gayb ve ikinci misl ve muhl misl
ve mmkn olmayan misl derler.

51

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm: EHDET MERTEBES


ehdet mertebesi, ztn hrite cisim sretleri ile aa kmasdr ki, bu
sretler, misl lemi sretlerinin tersine olarak paralanabilir ve blneblir ve
yrtlabilir ve birleebilirdir. Bu mertebeye ehdet lemi denilmesi
mhede hussunda en aikr ve aa kan hereyin be duyu ile alglanabilir olmasndan dolaydr. nk, misl lemindeki bir sreti el ile tutup muhafaza ederek, bakalarna da gstermek mmkn olmad halde, ehdet
lemindeki bir sreti elde tutmak ve bakalarna da gstermek mmkndr.
Filozoflar, lem sretlerini rh sahibi ve rh sahibi olmayan olarak
ikiye ayrrlarsa da, tahkk ehli indinde rh sahibi olmayan hibir sret yoktur.
nk her birinin vhidiyyet mertebesinde mevct olan bir hakkti vardr. Ve bu hakkt onun idare edicisi, tasarruf edicisi ve rhudur. Ve her bir
isim btn isimleri toplam olup tek bir ayndan ibret bulunan ulhiyyet
mertebesine delil olma hussunda hisselere ayrlmam ortaklk ile mterektirler. Ve her bir ismin o tek bir ayndan bir hissesi vardr ki, o hisse dier
isimde yoktur. Mesel; Mni(meneden) ismindeki hisse Mut(veren) isminde
ve Kabz(skan) ismindeki hisse Bst(aan) isminde yoktur. Ve ksmlara ayrlmas mmkn olmayan o tek bir ayn Hayy ismiyle de isimlenmi olduundan, her bir ismin bu isimde de hisselere ayrlmamas yoluyla itirkleri vardr. Velkin hayat eserinin kemliyle aa kna hepsinin taayyn msit
olmadndan, kiminin hayt btn ve kiminin hayt zhir; ve kiminin hayt
hayvanda olduu gibi en ikr ve kiminin hayt da insnda olduu gibi en
ikr ve en kmildir. nk tek bir ayn olan Hak, kendi isimlerinden herhangi birisinde tasarruf buyurursa bu hisselere ayrlmamlk kalmaz, mutlaka
o ismin hkmleri aa kar. nk Hak Tel lemde mutlak tasarruf
shibidir; ve vctta ve tasarrufta asl orta yoktur.
ehdet lemine, varolma ve bozulma lemi de derler. nk
varolma bir sretin aa kp var olmasndan ve bozulmada bir sretin
ortadan kalkmasndan ibrettir. Mesel su kaynatlnca buhar olur ve onun
svlk sreti fenya gider ki, bu esas fen ve bozulmadan ibrettir. Ve daha
sonra ondan havaya it bir sret var olur; buna da varolma derler. Ve ayn
ekilde mum yandnda onun ekli fn olur; bu bozulmadr. Fakat ondan
havaya it baka bir madde oluur; bu da varolmadr. Bundan dolay
ehdet leminde bir bozulma iin bir varolma lzm olur; yan her bir
bozulan sretten sonra varolan bir sret meydana gelir.

52

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Birinci Ek: CEVHER VE ARAZ


Bilinsin ki, ehdet lemi sretlerinin hepsi arazdan ibrettir. Ve araz
iki zamanda daimi ve kendi vcdu ile mevct olmayan eye derler. rnein kelam alimleri ve akl erbb ve nazardan ibret olan fen adamlar bir eyi
tarif ederken, arzlardan ibret olan lsn sylerler. Oysa bir eyin zatna it ls o eyin ayndr, ayr deildir. Mesel arazn kart olan cevheri tarif ettikleri zaman; cevher kendi zt ile mevct olan eydir derler.
Oysa mevct olmak arazdr. Cevher olmasa, mevct olmay ayrca gstermek mmkn deildir. Mevcut olmak byle araz olmakla berber, cevherin
ayn ve hakkatidir. nk cevher bu l ile dier eylerden ayrlr. Ve bu
zata it l, llendirilmi olan cevherin ayndr.
Ve bunun gibi insn tarif ettikleri srada: nsan konuma shibi olan
hayvandr derler. Bu tarifte bahsedilen konuabilme, sahip olma ve
hayvn olma insn dier eydan ayran birer ldr. Oysa konuma
arazdr. Shibin mans bant olduundan o da arazdr. Bu trifte yalnz
bir hayvan kald. Hayvan da trif ettikleri zaman, hayvan duygular olan,
byyp-gelien cisimdir; ve irdesi ile hareket eder derler. Bu trifte bahsedilen cisminin olmas, byyp-gelimesi, duygular olmas, irde ve hareket,
hayvan dier eydan ayran onun bir ls olmas nedeniyle, hepsi arazdr.
nk cisim boyutu kabl eden bir yer kaplayan cevherdir. Oysa
boyut, yan uzunluk, enlilik ve derinlik ve kabl ve yer kaplama
hep arazdr. nk bunlarn hepsi idrak edilebilir manlardr; ve cisim olmaynca grnmezler. Cisim dahi arazdr, nk yer kaplamaynca grnmez.
Byyp-gelime de arazdr; nk asln zerine ilavedir. Duygu da
arazdr; nk duygu, idrktir, idrk ise arazdr. Hareket de arazdr; nk
sknet zerine ilavedir. Ve ayn ekilde irde dahi arazdr; nk o da
asl zerine ilavedir. te grlyor ki, cevher kendi llerini oluturan
arazlarn btn hepsinden ibrettir. Cevherin lleri ise kendi ztdr. Bundan dolay cevher dahi arazlarn ayn olur.
Araz iki zamanda daimi olmayan ey olduuna gre, bir kilo su alp bir
kaba koysak, zamanla eksildiini grrz; nk buharlar; su iki zamanda
daimi kalmaz. Ayn ekilde elimize aldmz bir damla slfirik asit iin yazdmz kimyevi iret o dakka iin dorudur; bir zaman sonra o kimyevi
iret artk elimizdeki o damlann ireti deildir. nk o damla, iki zamanda daimi kalmayan arazdr.
Ksacas ehdet leminde grnen sretlerin hepsinin araz olmas ynyle, bu lemin btn hepsi arazlardan ibret olmu olur. Oysa kelam limleri:
Araz iki zamanda daimi kalmaz ve cevher ise zamanlarda daimi kalr derler.
53

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Sonra da yukarda zh edildii gibi cevheri arazlar ile trif edip onun lsn bu arazlar ile belirlerler. Bu ise aktan aa tutarszlk olduu halde, farkna varamazlar. te beer akl ve zeksnn uyank oluu ve dikkati bu kadardr. Akln bir meselede dikkati olsa, dier meselede gaflete der. Onun
hakkat lemine doru yry de kalka deyimine uygundur.
Tecelli lemine gre ehdet lemi dediimiz ey, birtakm arzlarn btn
hepsi olup, zaman iinde deimektedir. Ve lemde hibir ey, kendi nefsi ile
mevct bir cevher deildir. Ve kendi aynnda, kendi ayn ile var olan
mevct, ancak kendi zt ile mevct bulunan Hakkn mutlak vcdudur. Ve
dier eya kendi vctlaryla yokluk zere olup her anda o mutlak vct ile
yeni hlk edili iindedir.

54

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm kinci Ek: BENZER YENLENME


ehdet lemi, ilhi isimlerin gereinden olarak devaml olarak mevct ve
yok olur. nk Mcid, Muhy, Mbd, Rahmn, Mnim, Musavvir, Hlk ve
Kayym ve bunun benzeri isimler, mevctlarn varln ve grnme yerlerinin aa kmasn gerektirir. Ve Mmt, Drr, Kahhr, Kabz, Ferd ve Vhid
ve bunun benzeri isimler de grnme yerlerinin yok olmasn ve kapal olmasn gerektirir. lem sretlerinin hepsi dim yeni hlk edili iindedir. Her an
baka baka hlkedi ve yeni vct gelir.
Ve her gz ap kapama sresi iinde baka var etme ve ortadan kaldrma
gerekleir. Velkin bu var etme ve ortadan kaldrma rahmn feyzin sona erme ve yenilenme srati sebebiyle idrk olunmaz. Ve bu srat sebebiyle, ey
sretlerinin istikrr zere olduu zannedilir. Yenilenme srati ve rahmn
feyz bir sretle gerekleir ki, gitmenin ve gelmenin idrki mmkn olmaz. Ve
belki gelmek gitmenin ve gitmek te gelmenin ayndr. Varlk ile yokluk arasna zaman girmez ki, onun yokluu dnlm olabilsin.
Ksacas kinat sretlerinden hibir sret, iki anda daimi kalmaz. Fakat ortadan kalkan sret, sonradan olan sretin benzeri olduundan duyu bu deiime vakf olamaz. nk lemin btn hepsi daha nce zh edildii gibi
arazdan ibrettir; ve araz ise iki zamanda daimi kalmaz. mkn dhilinde olan
varlklar onlarn sretiyle Hakkn aa kmasndan ibrettir.
Ve bu aa kma ise, Hakkn tecellsidir. Hakkn tecellsinde sabit olu
yoktur; tekrr da yoktur. nk klle yevmin hve fy en(Rahmn,
55/29) yet-i kermesi gereince Hak her anda bir baka itedir. Bundan dolay
Hakkn mutlak vcdu, her var olann ayn- sbitesinden her anda aa karak sretlenmi olur. Ve ikinci anda o ayn- sbiteden o vct btn ve o sret
zil olur. Ve bu hal bylece silsileler halinde gider.
Ve zil olanlar ile kint arasnda ortak yn ayn- sbitedir. Ve ayn- sbite
ahsa it hakkattir. Bu var olma ve bozulma iinde ahsa it hakkat bkdir.
taatkr ve s ve sevapta olan ve azapta olan bu ahsa it hakkattir. Onun
geici haylden ibret olan maddeden var edilen vcduna asl itibr yoktur.
nk madde dediimiz ey srf varsaymsal husstur.
Ve ayn- sbite ilmi sretlerden ibret olduundan, asl kendi mertebesinden ayrlm deildir. Ayn- sbite vct kokusu koklamamtr dediklerinin mans budur. Mutlak vcdun tecelllerinin mahalli ayn-
sbitedir. nk ilk nce ilim, sonra, fiil aa kar. lim olmaynca fil ve
yapc neyi ileyecek ve yapacaktr?

55

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

rnek: Kendisinde ressamlk sft bulunan bir kimse, bir tablo yapaca
zaman, ilk nce ilminde o tablonun eklini ve taslan hazrlar. Ondan sonra
ilmindeki sretleri tabloya renkler ile boyamaya balar. Ve her istedii vakit,
bu levhann yz benzerinin resmini yapar. Bu tablo bozulsa, yine onlarn benzerini vcda getirir. Onun ilminde olan resmin sreti ise dima mevct olup
asl ressmn ilminden ayrlm olmaz. Ve o ilmi sret asl harici vct kokusunu koklamaz. Ve ressmn ilminde tablonun sreti resmedilmedike
ressmdan resim yapma fiili aa kmaz.

56

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm nc Ek: YAPILMI STDD


stidd iki eittir:
Birincisi yaplmam istidd ki, daha nce zh edildii zere, bu istidd
her bir ayn- sbitenin zt gereinden ibret olup Kn(Ol)! emriyle, ilim
mertebesinde vcda gelirler. Ve m emrun ill vhidetun ke lemhn bil
basar yan Emrimiz tek bir emirdir, gz krpmas gibidir (Kamer, 54/50)
yet-i kermesi bu mertebeye irettir.
Deri yaplm istidddr. Bu istidd da ehdet mertebesinde her bir
ayn- sbitenin aynas ve grnme yeri olmak zere vcda gelen her bir kesf
sretin deiimlerden sonra kemle ulamasdr. nk tabatta vcda gelmi olan her bir sret keml bulma kaidesine tbidir. et teenni miner
Rahmn yan teenni Rahmndandr ile bu hakkate iret olunmutur.
rnek: nsanda konuma istidd ve kbiliyyeti onun zt gerei olduundan yaplmamtr. Fakat doar domaz hemen konuamaz; nk bnyesi msit deildir. Zamann gemesiyle, bnyesine istidd ve kbiliyyet geldikten sonra konuabilir. Bu istidd ve kbiliyyet ise zaman iinde gerekleen keml bulma netcesinde oluur; bu da yaplmtr. Bundan anlalyor ki,
yaplmam istiddn aa kmas, yaplm istiddn ikr olmasna baldr. Dier bir ifade ile denilebilir ki, rhun kemllerinin aa kmas cismin
kemline baldr. Aksi halde rhun kemlleri btnda kalr. imdi zahire it
sebepler zta it istiddlardan olan ilerdir. Bundan dolay sebepleri douran
zta it istiddlar ve kbiliyyetlerdir. Mumun yanma sebebi onun kbiliyyet
ve istidddr. Ta olsa yanmazd; nk tata bu istidd ve kbiliyyet yoktur.

57

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Drdnc Ek: TABAT


Bilinsin ki, uzayda flenmi olan nefes-i rahmn ulhiyyetin zhiri olan
tabat zerine olur. Tabat tezgh bu nefesi dokuyarak eitli sretlere sokar. Bundan dolay uzayda boluk yoktur. Belki tabiye kuvvetleri ile doludur ki, bu kuvvetlere tabiyyn ve liyyn melekleriderler. Bunlarn deme
secde ve itaat ile emrolunmadklar daha nce anlatld.
imdi tabatn zt, bir dierinin ztt olan drt essn tamamndan
ibrettir ki, onlar da scaklk, soukluk, kuruluk ve slaklk tr. Geri
kuruluk scaklktan ve slaklk da soukluktan oluursa da, kuruluk scakln
ve slaklk soukluun ayn deildir. Her birinin kendi mertebelerindeki
gerekimleri ve hkmleri baka bakadr.
Tabat ulhiyyet mertebesinin zhiri olup, maddesel sretlerin dokunulduu bir tezgh olup, onlarn btndr. Tabiatn rknlar alglanabilir ise de,
gzle grlr deildir. Yalnz madde sretine mnasebetinin eserleriyle grlebilir. Suyun donduunu grdmz yerde soukluun ve buzun eridiini
grdmz yerde de scakln olduuna hkmederiz. Ve bunlar gzlerimiz
grmedii halde, vcdumuz hisseder.
imdi tabat, ulhiyyetin zhiri olmakla berber, tek bir hakkatten
ibrettir. Ve bir derine zt birtakm esaslara sahip olan tabata it cisimler o
tek bir hakkatten aa kp trl trl ekillerde aa kar. Bundan dolay
tabat ve tabattan aa kan tabata it cisimlerin tamam, hakkat ynnden
tek bir ayndr ve taayyn ve ekiller ynnden de, ok olan aynlardr.
Ve bu tabata it sretler, tek bir aynn muhtelif taayynleri olduu iin,
taayynler sahasnda mevct olmayan bir ey, tabattan aa ktnda
veyhut mevct cisimlerden bir ksm bozulup ortadan kalktnda, o tabat ne
eksilir, ne de fazlalar. Belki bu hal, latf olutan kesf olua ve kesf olutan
latf olua nakildir. Bundan dolay aa kan sretler, mutlak yokluktan gelmez. Ve ortadan kalkan sretler dahi mutlak yoklua gitmez. Onlarn varlk
ve yokluklar izfdir.
Hikmet ve kimy ilmine vkf olanlara gre bu hakkat ok aktr. Mesel
bir mum bitinceye kadar yakldnda, geri mumun ekli kaybolur; velkin
onun kesf olan sreti gaza dnr. Ve farzedelim altm gram arlnda bir
mum yand zaman, yine altm gram arlnda baka maddelere dnm olur. Mumun vcdu tabatta var olduu zaman, o tabat fazlalamad
gibi, kaybolduu zaman da eksilmemi olur. Tabattan aa kan ey,
tabatn gayr deildir. nk tabattan aa kan tabata it cisimlerin tamam, hakkat ynnden tek bir ayndr.
58

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Ve tabat kendisinde aa kan eyin de ayn deildir. nk farzedelim


tabattan aa kan bir ate parasn aldmz vakit, bu scak ve kurudur ve
bir buz parasn aldmzda da bu souk ve kurudur, diye hkmederiz. imdi ate, buzun ayn olmad halde, tabat bu iki muhtelif ey arasnda kuruluu birletirmi, fakat scaklk ile soukluu ayrmtr. Byle olunca elbette
tabat onlarn ayn olamaz. nk tabat, bir derine zt olan drt rknu toplamtr.
Tabat, ilh ilim mertebesinde mevct olan isimlere it sretlerin grnmesine msit bir aynadan baka bir ey deildir. Ve o aynann vcdu da,
Hakkn latf olan ztnn kesf oluu ile mevct olduu iin zhiridir.

59

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Beinci Ek: TESR EDEN VE TESR KABL EDEN


Bilinsin ki, vct hussu biri tesr eden ve dieri tesri kabl eden
olmak zere iki ksmdr. Tesir eden fiile it mertebeden ve tesri kabl eden
fiilin tesr ettii mahalle it mertebeden ibrettir. Dier ifde ile vcdun
btn ve zhiri vardr; btn tesr eden ve zhiri tesri kabl edendir.
lemin vcdu Hakkn Zhiri ve Hak lem vcdunun btn ve
hviyyetidir. Ve her ikisi de vhidl-ayn olan uluhiyyet mertebesinin iki
itibrdr.
imdi tabatn vcda gelmesi ulhiyyetin btnndan olduu gibi, cisimlerin sretlerinin vcda gelmesi de tabattandr. Bundan dolay hakkatte her
yn ile tesr edici olan ancak Allah Teldr.
rnek: nsan vcdunun zhiri ve btn vardr. nsan konuma shibi
olan bir hayvandr diye trif ettiimiz zaman, onun btn ile zhirini alm
oluruz. Konuma onun btn ve hayvan onun cismi ve zhiridir. nsann
konuan varl grnmedii halde, zhiri olan cisminde tesr edicidir; ve
zhiri olan cismi tesri kabl edendir. nsann btnnda bir yere gitmek iin
bir istek meydana gelir. Btnndaki bu istek ve ynelim, onun Kn(Ol) emrinden ibrettir. Cisim, bu istek ve emirden tesr alm olarak harekete gelip o
mahalle gider.
imdi, insann vcdu bir olan ayn olduu halde onda biri tesr eden ve
dieri tesri kabl eden olmak zere iki itibr olmu olur.

60

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Altnc Ek: HLK EDLN BALANGICI


Senetler ynnden zayf ve keif ynnden phesiz olan Ben gizli bir
hazne idim; bilinmee muhabbet ettim; hlk edilmileri bilinmem iin
hlkettim kudsi hadisi gereince, vct vahdet mertebesine, yan hakkat-
muhammediyye mertebesine tenezzlnden sonra, kendi ztna ve sftna
uru sebebiyle ztnda mevct olan kemlt aa karmaya muhabbet etti.
Bu aa kma ve karma, ancak kendi ztndan, yine kendi ztnadr. Ve gizlilik dahi yine kendi ztna gredir. Vcdda kendinden baka bir ey yoktur
ki, ondan gizli olsun. Bundan dolay bu hads-i erf, aa kmadan nce
kendi kemltnn yine kendisine gizli olduunu beyndan ibrettir. Yan
aa kmadan nce kendimden gizli olan kemltm mhede etme zevki
ile bilinmem iin hlkettim demektir. Bunun ne gibi bir ey olduunu aadaki rnek aklar:
rnek: Kendisinde hatttlk, ressmlk ve mimrlk vb. gibi birtakm sfatlar bulunan bir kimse, aa karaca tablolar ile binlarn gizli haznesidir.
Kendi kemltn mhede zevki ile bilmek istedii zaman, kendinde olduunu bildii ve fakat grmedii bu tablolar yazp, resim yapp ve bu binlar
in edip aa kardktan sonra Ben gizli bir hazne idim, bu yaplm olanlar mhede zevki ile bilmek istedim ve bunlar yaptm der. Ve onlar seyredip sanatnn kemltn grdnde kendi kendini ver.
te mahlkatn en ereflisi olan insn ehdet leminde aa kardktan
sonra, Hak Tel Hazretlerinin fe tebrakellhu ahsenl halikynyan
hlk edicilerin en gzeli Allah mbrektir(Mminn, 23/14) buyurmas
bu mevzudandr.
imdi, gizli olan ey, yok deildir; belki mevct olmakla berber bilinmeyendir. Nitekim, bir ekirdekte sonsuz aalar vardr, fakat gizlidir. Aa
kmadan nce, aan dallarnn ekli, lleri ve detaylar ve meyvelerinin
azl ve okluu bilinmeyendir; aa ktktan sonra bilinen olur. nk,
ilim malma(bilinene) tbidir. Velkin, ekirdekte aa olduu ve onun dallar ve yapraklar ve meyveleri bulunduu z olarak bilinir. Ayrntlar aa
ktka mhede ile bilinen olur.
te latfin latfi olan ulhiyyet zt kemltn mhede etme zevki ile
bilmee ve izf gayr olu yznden bilmee muhabbet ettiinde, ihta etmi
olduu sonsuz uzayda aa kma muhabbetinin harreti ile nefes-i
rahmnsini nefeslendirdi ve gnderdi. Bu nefeslendirme netcesinde sonsuz
uzayda, yan kendi latf vcdunda kmeler halinde yaylan nefes-i rahmn,
sonsuz lemlerin heylsdr. Ve gnderilen nefesin iddetinden hareket
olutu. Astronomi ehli indinde bu ilk maddeye parlak bulut ifdesini kulla61

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

nrlar. Geri, bunlar tarafndan kintn balangc hakknda muhtelif teoriler


aklanm ve beyn olunmu ise de, kint heylasnn parlak bulut hlinde
olduunda hepsi birlemitir. Onlar, kef ehline gvenmediklerinden, gk cisimlerinin varl ve dzeni hakknda trl trl teoriler ortaya koydular. Burada bunlarn ayrntlanmas gereksizdir. Yalnz, u kadar diyelim ki, insann
vcdu kintn z olduundan, her srrn anahtardr. Parlak buluta karlk gelen beer sretinde olmayan nutfe, tabata karlk gelen annesinin rahminde ne esas ile sret kazanmakta ise, byk insan olarak isimlendirilen
gne sistemimizin de buluttan meydana geli tarznn ve sret kazanmasnn
bu esaslar erevesinden olmas gerekir. nk byk insann derece derece
keml bulmas milyonlarca seneler zarfnda olduu halde, kk insann
keml bulmas annesinin rahminde dokuz ay gibi ksa bir zaman sar.
Onun iin Hak Tel Hazretleri hlikal insn min acel (Enbiy,21/37)
yan nsn aceleden hlk olundu buyurdu.
imdi nefes-i rahmn, sonsuz uzay ihta etmi olan latfin latfi ztn dna gnderilmedi. nk onun d diye bir ey tasavvur edilemez. Bu nefeslendirme, ztn kendi ztnda, yine kendi ztna, kendi zt ile olan bir
tecellsidir. Ve nefes-i rahmn ztn ayndr. Bu, ancak, ulhiyyet ztnn
ztn ve nefesini [vey nefsini] kesfletirmesinden ibrettir. Nitekim EbulHasen Gr hazretleri buyurur:
Tenzh ederim u en celil ve al zat ki, nefesini [nefsini] latf klp ona
Hak dedi ve nefesini [nefsini] kesf klp ona da hlk edilmiler dedi.
Bu nefes-i rahmn l iken, yan latf ztn nefeslendirmesini takiben latf
oluunun kemlinden sretsiz iken, aa doru indike souma ve sertleme
ile ekiller ve sretler kazanr. Nitekim insann nefesi ok soukta bir cam zerine gnderildiinde, k annda scaklkla latf ve sretsiz iken, aaya doru indike souyup ve sertleerek cam zerinde iekli buzlar oluturur ve o
buzlardaki ekiller nefesin ayndr. Nefes-i rahmn de nefeslendirme annda
bylece latf olup, derece derece parlak bulut hline gelir ve lemlerin asl
maddesi olur.
Nitekim eyh-i Ekber (r.a.) s Fassnda bu hakkate iret olarak kef yoluyla aldklar haber zerine buyururlar: iir:
Tercme: Nefes-i rahmnde olan eynn hepsi, gecenin sonundaki k
gibidir.
Uzayda bu kme kme kesfleen ve souyan parlak bulutlar, ilk devrelerinde dumandan baka bir ey deildirler. Nitekim yet-i kermede
Smmestev ilessemi ve hiye duhann yan Sonra duman halindeki
semya istiv etti(Fusslet, 41/11) buyrulur. Bu bulutlar ince bulutlardr. Ve
Arap dilinde byle ince bulutlara am ismi verilir. Ashb- kirmdan Eb
Rezn el-Ukayl (r.a.) (S.a.v.) Efendimizden:Mahlkatn hlkedilmesinden
62

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

nce Rabbimiz nerede idi? diye sordu. Onlar da cevben: stnde ve altnda hava olmayan am da idi buyurdular. Hazret-i Eb Rezn el-Ukayl,
bizim gne sistemimize bal bir ilh mahlk olduu ve rabb oluunu, kendi
emslini terken, nefsine balad halde, neblerin en arifi (S.a.v.) Efendimizin sonsuz lemlerin hlk ediliinin balangcn da iine alacak ekilde:
Rabbimiz ey sretlerinin aa kmasndan nce, sretsiz olan am da
idi ki, onun st ve alt boluk olup, oralarda elementlerden olumu hav
yoktur buyurdular. Bu yksek cevplaryla, am mertebesine tenezzlnden
nce mutlak vcdun rubbiyyetle vasflanm olmadna ve
rubbiyyetin(rabln), vcdun ilk taayyn olan am mertebesinde baladna iret buyrulur. nk rabb olan olmadka rubbiyyet ile vasflanmak
mmkn olmaz ve am terbiye edilmedike deiimlerden ve muhtelif hallerden geip, yklenmi olduu eit eit sretleri ve taayynleri aa karamaz.

63

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Yedinci Ek: HALK EDL AAMALARI


(S.a.v.) Efendimiz buyururlar ki: Allah Tel bir byk beyaz inci
hlketti; cell ve heybeti ile nazar etti; haydan eridi. Onun yars su ve yars ate oldu. Ondan bir duman husule geldi. Gkleri dumandan ve yeryzn onun kpnden hlketti. imdi onun ar su zerinde vki oldu.
Allah Teldan ama, mutlak vcdun vahdet mertebesidir. Halkn
mans aa kma ve aa karmadr. Byk bir beyaz inciden kast
insniyye hakkati mertebesi olan ilk akldr ki, buna vhidiyyet mertebesi de derler. lk akla cell ve heybeti ile nazar etmesinden kast, ilk akln
gayriyyetin balangc olan rh mertebesine tenezzldr. Ve bu tenezzlden husule gelen gayriyyet perdesi ile mutlak vcdun rtnmesidir. nk,
ceml nazar, Hakk vechinin kendi nru ile tecellsidir ki, bunda rt yoktur. Cell nazar, Hakk vechinin gayriyyet elbisesi ile rtnmesi olduundan, tabiki bunda rt vardr. Gayriyyetten kast, mutlak olutan kaytl
olua tenezzl ve mutlakn kaytl olanda gizlenmesidir. Byk beyaz incinin erimesi, vhidiyyet vcdunun ikilik ile kaytlanarak, akl- klln kendi nefsinde mahvolduu anda, ona nefes-i rahmn ile hrici vct bahetmesi
ve bu nefes-i rahmn ile ona uzayda hrici vct bahedilmesini takiben merkezin ate ve evresinin souma ile su olmasna irettir. Ve yedi kat
gkler tabr ettiimiz yedi gezegenimizin, bu duman hlindeki parlak buluttan ve dnynn da onun younlamasndan mahlk olduuna; ve ar
dny mlk mansna olup, ehdet lemlerinin ilhi mlklerden bulunduuna ve parlak bulutun arn temeli olmas ynyle, ilh arn su zerinde
olutuuna iret olunur.
Astronomi limleri derler ki: Yldzlar ve gezegenler, hallerinin balangcnda bir bulut hlinde olup, derece derece kreler eklinde younlamlardr. Bu gaz halindeki bulut, bu kapsam olan lem kresi balangta ayn cins
ve hidrojenden bile haff bir gazdan olumutur. Merkeze doru btn ferdi
olan paralarn ekilmesi ve bundan meydana gelen gittike artan younlama
ve merkeze doru olan hareketin sya dnmesi ve oluan snn sebep olduu ilk kimyevi karmlar ve elektriin tesri ve tr bir dierinden treyen
tabata it kuvvetlerin muhtelif fiilleri ve tesrleri, hidrojen, oksijen, karbon,
azot, sodyum, kalsiyum, demir, magnezyum vb. gibi ilk elementlerin
oluumununa sebep olup maden trleri, bir derinden ayr ve farkl olurlar.
Isnn meydana gelmesi ferdi olan paralarn hareketindendir. nk hareket
sya dnr. Ve s da bir eit hareketten baka bir ey deildir. imdi bulut
halindeki yldzn birleimine dhil olan yukardaki elementler bugn gnete
yanmakta olduu gibi, iddetli ate hlinde bulunur. Ve bu ate kresi soumaya balaynca ate suya dnm olur. Bu iki akkan, fiziken ztlar ise de,
64

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

kimyca ayn- unsurlarn bilekeleridir. Ve nitekim gnmzde, kremizin


etrfnda dalgalanan denizler hidrojen, oksiyen ve sodyumdan olumutur. Is
tenezzl ettii ve havaya it buharlar younlat zaman, durmadan yer deitiren yzeyinin volkanik patlamalar iinde henz soumayan sular iinde
yar akc, yar kat, hamur gibi, esnek ve birbirinden farkl olan karbon birleiklerinden, yan yapkan balktan ilk bitkiler ve hayvanlar husule gelmeye
balar.
imdi bu hads-i erf: E ve lem yerellezne kefer ennes semvti vel
arda knet retkan fe fetaknhma, ve cealn minel mi klle eyin hayyin,
e fe l yuminn yan nkr edenler semvat ve arzn bitiik olduunu
grmediler mi? Sonra Biz o ikisini ayrdk. Ve her canl eyi sudan yaptk.
Hl iman etmezler mi? (Enbiy, 21/30) yet-i kermesinin zh ve tefsridir.
Ve bundan anlalr ki, gkler ve yeryz hlk ediliin balangcnda bir madde hlinde olarak bitiik idi. Daha sonra birbirinden ayrldlar. Ve cisimlerin
meydana gelmesi de sudandr. nk ilh ar su zerindedir.
Bilinsin ki, ehdet lemlerinin sonsuz uzaydaki miktarnn saylmas
mmkn deildir. Bir taraftan vcda gelmekte ve bir taraftan da ortadan
kalkmaktadr. nk, imkn dhilindeki vcdun ne ncesi ne de sonras
vardr, nk sonsuzdur. Ve hlkedi ezel ve ebedidir ve bunlar mutlak
vctta meydana gelir ve ortadan kalkar. Bunlarn mekn mutlak vcttur.
Nitekim, Hz. Gavs-i Azam Abdl-Kadir Gln (r.a.) buyururlar ki:
Y Rab! Senin iin mekn var mdr? Dedim.
Buyurdu ki,
y Gavs-i Azam! Ben meknn meknym; benim iin mekn yoktur.
Ve ben insann srrym*.

* Yukardaki ibare Risale-i Gavsiyyede mevcttur. Baslm olan nshada cenab-


Abdl Kdire balanr. Fakat Abdullah Bosnevi hazretleri Fusus er
erhinde
hi
cenab- eyh
Ekbere it olduunu beyn buyurur (A. A. Konuk)

65

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Sekizinci Ek: SEMVT VE ARZIN HALK EDL


Bilinsin ki, uzayda nefes-i rahmnnin yaylmasndan husule gelen parlak
bulutlarda tabi olarak hareket aa kar; ve nefeslendirme aa kma muhabbetine dayanm olduundan, sy meydana getirendir. Isnn iddeti
devm ettii srece, nefes-i rahmn ltiflik ve st mertebesindendir. Yayldka fen ehlinin bulut ve hakkat ehlinin am tabr ettikleri lemlerin asl
hlini kazanarak souyarak ve rutubetlenerek kesflik mertebesine tenezzl
etmekle aaya inici olur. Zerrelerinin tamamnn titreiminden bunlar kendi
merkezleri etrfnda devre balarlar. Bu devirlerden meydana gelen merkezka kuvveti sebebiyle, bunlardan kre eklinde paralar kopup ayrlarak milyonlarca gnlk yol mesfesine frlayarak bu bulutun merkezi etrfndaki yrngeleri zerinde devre balarlar. Her bir bulut kendi kbiliyyet ve istidd
kadar yldz ve gezegen vcda getirir. Ve bu oluumlar iin bizim senelerimizle milyarlarca senenin gemesi lzmdr. nk, keml bulma derece derecedir, bir defada deildir. Ve nk lemlerin tamam Rahmnn grnme
yeridir. etteenni miner Rahmn yan teenni Rahmndandr gereince
rahmniyye tecelllerinde acele yoktur.Ve Rahmn Er rahmnu alel aristev
yan Rahmn ara istiva etti (Th,20/5) gereince izfi vctlar arna
istiva ettiinden, eyda daimi yaknlk ve beraberlik ile vasflanmtr.
Rahmnn yaknl ve beraberlii baz eyya daha az ve baz eyya daha
ok deildir. Bu yaknlk ve beraberlikte asl uyumsuzluk yoktur. M ter f
hlkr rahmni min tefvut yan Rahmnn hlk ediinde hibir uyumsuzluk gremezsin (Mlk, 67/3)
Acele ise uzaklk bants mevct olduka olur. Onun iin acele eytandandr buyrulmutur. nk eytan atane ve utnenden tremi olup
uzaklk mansnadr. Grlmez mi ki insan, kendisine uzak grd madd ve manev isteklere ulamak iin acele eder. Ne zaman ki istedii eyi elde
eder, artk faydalanmak iin acele etmez. nk uzaklk bants yok oldu ve
yaknlk bants meydana geldi.
imdi yedi kat gklerden maksat gneten kopup ayrlan Neptn, Urans, Satrn, Jpiter, Mars, Vens ve Merkrdr. Dnya, Mars ile Vens arasndadr. Dnyadan nce meydana gelen ve kopup ayrlanlara ulvi gezegenler ve ondan sonra meydana gelen ve kopup ayrlanlara sfli gezegenler
derler. Bu mevzudaki ayrntlar astronomi kitaplarnda mevct bulunduundan burada bilgi verilmesiyle yetinilir. yle ki:
Gne, kendi sisteminin kalbi ve Muhy isminin grnme yeri olduundan kendi azs mesafesinde olan tabilerine ss ile hayat balar. Ve
etrfnda dnen gezegenlerin hepsini idre eder. Gne onlar yoldan geer66

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

ken tesdfen bulup idaresine almamtr. Belki kendisi ile berber ayn menee sahip olup, ona tbi ve itaatkr olurlar. Bir masa zerinde merkezde bulunan bir gllenin etrfnda dnen kreler gibi, gezegenler gne ile berber
ayn yzeyde dnerler. Ve bunlarn hepsinin bir maddeden var olduuna, daha nce bahsedilen Evelem yeralleziyne keferu ennes semvati vel arda
kneta retkan fe fetaknahma yan nkr edenler semvat ve arzn bitiik
olduunu grmediler mi? Sonra Biz o ikisini ayrdk.(Enbiy, 21/30) yet-i
kermesi delildir.
Gnee en yakn bir gezegen olan Merkr, gneten 57.85 milyon km, Vens 108.10 milyon km, Dnya 149.50 milyon km, Mars 227.72 milyon km, Jpiter 777.6 milyon km, Satrn 1425.6 milyon km, Urans 2868.1 milyon km ve
gezegenlerin en uzak olan Neptn ise 4494.1 milyon km uzakta dnerler.
Dnyann ap (12.742 km.) olduu halde, gnein ap (1.382.000 km.)dir.
Jpiter, Satrn, Urans, Neptn, byk gezegenlerden olup, Dnya ve Vens
ve Mars bunlardan kktr. En kk gezegen ise Merkrdr. En utaki
Neptn gezegeninin gneten ald k dnynn ald n binde biri kadardr. Ve Vensn yzeyindeki temiz havann younluunun,
dnymzdaki temiz havann drtte birine denk geldii hesap edilmitir. Mars
ile Jpiter arasnda, yine gne etrfnda dnen asteroidlerin olduu bir
sahda, bu asteroidlerin 200 den fazlas kefedilmi ise de, astronomi ehli indinde tam olarak bilinmemektedir. En bynn ap 228 mil kadar tahmin
edilmektedir. Bunlarn gnee olan mesfeleri 400 milyon km.dir. Bunlara
benzer dier asteroidler kk olduklarndan nemleri yoktur.

67

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm DOkuzuncu Ek: SEMVT VE ARZIN HALKEDL


AAMALARI
Kul e innekm le tekfrune billeziy halekal arda fiy yevmeyni yan
de ki: gerekten siz yeryzn iki yevm de hlk edeni mi inkr ediyorsunuz (Fusslet, 41/9) ;
Ve ceale fh revsiye min fevkh ve breke fh ve kaddere fh
akvteh f erbeati eyym yan ve orada zerinde sbit dalar oluturdu
ve oray bereketli kld ve onlarn rzklarn drt yevmde takdir etti
(Fusslet, 41/10);
Fe kadhnne seb'a semvtin f yevmeyni yan Bylece onlar iki
yevmde yedi kat gk olarak tamamlad (Fusslet, 41/12) ;
Allahullez halakas semvti vel arda ve m beynehma f sitteti
eyymin smmestev alel ar yan O Allahki gkleri ve yeri ve ikisinin
arasndakileri alt yevmde hlk etti, sonra Ara istiva etti (Secde, 32/4) ,
yet-i kermelerinde gerek yeryznn ve gerek yedi kat gklerin alt
gnde hlkedildii beyn buyrulur. Yevm kelimesine kll devre mans
verilmesi uygun olur. nk czi devirler bir gnn ksmlar cinsinden
olduundan, bunlar dikkate alnmamtr. u halde, yeryz ve gkler iki kll devrede hlk edilmitir.
Birinci kll devre: E ve lem yerellezne keferu ennes semvti vel arda
knet retkan fe fetaknhma yan nkr edenler semvt ve arzn bitiik
olduunu grmediler mi? Sonra Biz o ikisini ayrdk.(Enbiy, 21/30) yet-i
kermesinde iret edildii zere bitiik devredir ki, bu devir am lemi,
yan gne sisteminin ilk maddesi olan nefes-i rahmnnin parlak bulut hlinde younlamasdr. Bu devrede gkler ve yeryz bitiiktir.
kinci kll devre ayrlma devresi dir ki, bu devrede gkler ve yerler birer birer birbirinden ayrlp, farkl oldular. Nitekim, daha nce zh edildi.
Ve ceale fh revsiye min fevkh ve breke fh ve kaddere fh
akvteh f erbeati eyym yan ve orada zerinde sbit dalar oluturdu
ve oray bereketli kld ve onlarn rzklarn drt yevmde takdir etti
(Fusslet, 41/10) ; yet-i kermesi gereince de, bizim dnymzn drt devrede kemle erdii anlalyor. Bunlar da unlardr:
1. Ate devresi, 2. Su devresi, 3. Toprak devresi, 4. Bitkiler ve hayvanlar
devresi.
68

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

1. Ate devresi Gnein altnc ocuk olarak dourduu dny, annesinden ayrld vakit bir te kresi idi. Uzun zaman bu halde yrngesinde dnd. Hak Tel Hazretleri bu binee, binein cinsinden bir tr mahlk bindirdi ki bunlar cinler kavmi idi. Nitekim buyurur: vel cnne
haleknh min kablu min nris semm yan ve cinleride daha nce
semm ateten hlk ettik(Hicr,15/27),
Ve halekal cnne min mricin min nr yan ve cinleri dumansz ateten hlk etti (Rahmn, 55/15).
2. Su devresi: Dnya uzun bir zaman gnein etrfnda, ate kresi hlinde dndkten sonra, onun atei, yzeyinden suya dnm ve kesf unsurlar ateten lavlar hlinde alt tabakalarn oluturmutur. nk fizik ilminin
bak asndan bu iki akc zt ise de kimy ilmine gre ayn- unsurlarn bilekeleridir. Nitekim, gnmzde, dnymzn etrfn evreleyen denizler hidrojen, oksijen ve sodyumdan olumutur.
Bu devreye: Ve kne aruhu alel mi yan Ve Onun Ar su zerinde idi (Hd, 11/7) yet-i kermesi ile iret buyurulur.
3.Toprak devresi: Dnyann yzeyinin derece derece sertleme ve souma
devresidir ki, ilk kabuu yar kat, hamur gibi, yumuak, esnek ve kokmu
karbon birleiklerinden ibrettir ki, buna yapkan balk ve salsl da denir. Fen ehlinin protoplazma, dedikleri ey, bu kokmu amurdan meydana
gelir ki, bu madde canl cisimlerin kaynadr. Beer trnn bu amurdan
hlkedildii Kurn- Kermde haber verilir: inn haleknhm min tnn
lzib yan Muhakkak Biz, onlar yapkan balktan hlk ettik (Safft,
37/11), ve iz kle rabbke lilmeliketi inn hlikun beeran min salslin
min hamein mesnn yan Hani Rabbin meleklere yle demiti: Muhakkak Ben, salsldan, deiip dnen balktan bir beer hlkedeceim
(Hicr, 15/28).
4.Bitkiler ve hayvnlar devresi: Fen adamlarnn beynna gre bu kokmu amurdan, daha sonra ilk bitkiler meydana gelmi ve bitkiler srekli gelierek, byk ormanlar vcda gelmitr. bu ilk canl cisimler, ya bast hcrelerden ve ya da hcre topluluklarndan meydana gelmi olup su yosunlar
familyasndan jeltini maddeler imi.
krm sahibi tahkk ehli tarafndan da tasdk buyurulduu zere, yeryznde insan, hayvnlardan ve bitkilerden sonra aa kmtr. Jeologlar ilk
kara hayvnlarnn kksz bitkiler tarznda var olduunu ve omurgaszlarn
69

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

da maden, bitki ve hayvan vasflarn birletiren zfiyyetler, mercanlar, sngerler, delikli mercanlar ile, kabuksu hayvnlardan ibret bulunduunu ve
daha sonra bunlarn muhtelif deiimler geirmek sretiyle keml bularak eitli ekillerde aa kp erkeklik ve diiliin meydana geldiini beyn ederler. Hi ek ve phe yoktur ki, gerek bitkiler ve gerek hayvnlar, yeryznn
kabuundan hlk edilmi ve u anda dahi hlkedilmektedir.
imdi bu saylan yeryznn drt devresi Ve huvellez halakas
semvti vel arda f sitteti eyymin ve kne aruhu alel mi yan O ki
semlar ve arz alt yevmde hlk etti ve Onun Ar su zerinde idi
(Hd, 11/7) yet-i kermesine gre gkleride iine almaktadr, yle ki:
lk olarak; her bir gezegenin gneten, kopup ayrlarak balangta bir ate
kresi olduunda phe yoktur.
kinci olarak; gklerin ve yerin tamamnn, ilhi mlklerden birer mlk
olduklar ve kne aruhu alel mi yan Onun Ar su zerinde idi
(Hd, 11/7) yce beyn hepsini iine ald iin her bir semnn su devresine
tbi olduu anlalyor.
nc olarak; her bir sem dahi dny cinsinden ve elementlerden olutuklarndan, bu halden sonra kabuk balayacaklar tabdir. Bu da onlarn toprak devreleridir.
Drdnc olarak; Ella yescd lillahillez yuhricl hab'e fiys semvti
vel ard yan Nasl secde etmezler, o Allah ki semlarda ve yerde sakl
olan karr (Neml, 27/25) buyurulduuna gre, bitki devreleri, Ve min
ytihi hlkus semvati vel ard ve m besse fhim min dabbetin yan
Semlar ve yeri hlk etmesi ve onlarda dabbeden oaltp yaydklar
Onun iretlerindendir(r, 42/29) buyurulduuna gre de hayvn devreleri olunca, toprak devreleri de olduu aktr.

70

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Onuncu Ek: DER EHDET LEMLER


Bilinsin ki, uzayda saysz ve hesapsz ehdet lemleri vardr. Bu hakkat,
astonomi limlerinin deliller ile kefinden nce, Nebiyy-i z-n (s.a.v.) Efendimiz ile onlarn vrisleri olan evliyullh kmilleri tarafndan haber verilmitir, yle ki: eyh Zdenin Ftiha Tefsiri dipnotunda beyn ettii hads-i
erfte: Allah Tel, milyonlarca kandl hlkedip, onlar ara ast; ve
semvt ve arz ve onlarda olan eyler, hatt cennet ve cehennem, hepsi bir
kandl iindedir. Kandillerde olan eyi Allah Teldan baka bir kimse
bilmez buyurulmutur. Bu hads-i erfe gre, gne sistemlerinin her birinin
bir kandl kabl edildiine ve milyonlarca ifdesi ile bunlarn uzayda saylamayacak kadar ok olduuna iret vardr.
Ve bunun gibi dier bir hads-i erfte buyurulur: Ne zaman ki Ms
(a.s.) ryetullh talep etti ve onun zerine baylm olduu halde kendisinden perde ald; her birinin zerinde Rabbi ern yan Rabbim bana
gster(Arf, 7/143) diyen bir Ms bulunan yetmi bin Tr grd.
Ve yine Hz. Mevln (r.a.) Mesnev-i erfinde buyurur:
Tercme: Ydzlarn tesinde yldzlar vardr ki, onlarda hosuzluk ve
uursuzluk olmaz; onlar baka semlarda seyrederler; bu mehr olan yedi
semnn gayr olarak.
Ve yine Ebul- lemeyn Seyyid Ahmed er-Rif (r.a.) buyururlar ki: Ik
saan gne bu yksek lemlerin geniliinde yuvarlanan parlak bir yldzdr.
Muhtelif katlarda nice yldzlar dah yaylmtr. Grnen bazs bu dnydan
byk olduu gibi, eitli srette bir dierinden cisimli, ok byk, muhtelif
k ve parlaklk ve llerde klar samakta olup, k atei her ynden uzamayla yle karmtr ki, dima arpmaktadr. Belirli burlarda hepsi dnp
dolaarak seyrinde sbit ve sbitliinde seyirdedir. Bunlarn her biri tesinde
olanlara perde olduu halde, gayb leminde mevct ortada daha ne perdeler
vardr ki, gr mesafesinden daha uzakta bulunarak grlemediinden, akl
inkr ediyor. Oysa bu byk yldzlar ve bunlardan baka gzlerimize kk
grnen nice cisimler vardr ki, onlar bile aslnda dnydan ok byktr.
Ve Maarr de bir beytinde yle der:
Tercme: ey insnlar! Allah Telnn nice felei vardr ki, yldzlar ve
gne ve ay onunla seyreder.
imdi dnymz ile bu ehdet lemleri arasnda ok byk fark olduunda phe yoktur. Nitekim insn fertlerin ekillenmi sreti bir dierine
benzer olarak olmakta ise de, her ferdin ileri dahi sreti gibi ayrntda bir dierinin ayn deildir. Her birinde byk fark ve ayrlk vardr.Dier lemler71

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

deki sretlerin hallerini ilmen tetkk etmek anlamszdr; nk Hak Tel


Hazretleri: ve yahluku m l talemn yan ve daha bilmediiniz eyler
hlk eder(Nahl, 16/8) buyurur. Bunlarn hallerine ancak ilhi kuvvet ile
semlarn ve arzn aplarn geen evliyullahn kmillerinin haberleriyle vkf olabiliriz.
Nitekim Hak Tel buyurur: Y ma'erel cinni vel insi inisteta'tum en
tenfuz min aktris semvti vel ard fenfuz, l tenfuzne ill bi sultn
Rahmn, 55/33) Yan: Ey insan ve cin topluluu! semvt ve arzn apndan nfza kudretiniz varsa knz bakalm? Hayr, kamazsnz! Ancak
sultan ile, yan ilhi kuvvet ile kabilirsiniz.
(Not:Gnmzde uzaya olan yolculuklardaki
yolculuklardaki gcn sultansultan-ilh kuvvet olduu ehlullah tarafndan ifde edilmitir)

Bizim ilmimiz, skin olduumuz dny zerindeki tabatn kanunlarnn


srlarna bile nfz edememitir; nerede kald ki, oluum kanunlar bizim lemimizin oluum kanunlarndan farkl olmas gereken sonsuz lemlerden her
birinin hallerini idrk edebilelim! Kmillerden bazlarnn bizim anlayabileceimiz birtakm ibreler ile verdikleri haberleri bile zayf akllarmz kablde
tereddt eder. Bunlarn halleri dny ehlinin beynlarna ve ibrelerine sar
eyler deildir. Ve trf ve beyna samayan eye ve bilgilere, tahkk ehli dilinde simsime lemi derler. Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) efendimizin Ftht Mekkiyyelerindeki yksek beynlarndan baz blmleri rnek olarak anlatalm:
O lemde Hak Telnn yumuak, krmz altndan bir arz vard ki,
aalar ve meyveleri ve dier eys hep altndandr. Bir kimse onun meyvesinden alp yese, bir derece tazelik ve lezzet ve gzel koku bulur ki, vasflandranlar onu vasfedemez ve o arzn meyvelerinden olan nadide ve gzel naklar ve hayret verici ziynetleri nefisler hayl bile edemez.
Ve yine bir arz daha vardr ki, gmtendir ve eer onun meyvelerinden
bir ey yenilse, nasl bir ey olduunun anlatlmas mmkn olmayan tad ve
gzel koku bulunur.
Ve yine parlak beyaz kfrdan bir arz daha vardr ki, ondaki meknlar scaklkta ateten daha iddetlidir; lkin insan ona girerse yanmaz ve baz meknlar lk ve bazs souktur.
Ve yine zaferndan bir arz vardr ki, ehli, dier arzn ehlinden daha ak
gnll ve daha gleryzldr; geleni karlarlar ve arlarlar. Ve onun meyvelerinden bir ey koparlsa, hemen yerine onun benzeri biter. Koparan farkna varamaz ve onda asla noksan grlmez.
Kadnlarnn gzellii yle bir mertebededir ki, cennetteki hrlerin gzellii, onlara oranla, bizim dnymzdaki kadnlarn gzelliinin hrlerin g72

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

zelliine oran gibi olur. Onlarda ilh teklf yoktur. Belki Hak tazmi zere
vardrlar.
Hz. eyh (r.a.) buyururlar ki: riflerin simsime lemine girileri cisimler
ile deil, rhlar ile olur. O leme girecekleri zaman, madde bedenlerini dny
arznda brakrlar ve dhil olduu arz cinsinden ona bir elbise giydirirler. O
arz ehlinden onu sokak banda karlayan vardr. Geri dnecei zaman, yine
o sokak bana gelirler; ve arkasndan o arzn elbisesini karp birbirleriyle
vedlarlar. rif gider, arkada orada kalr.
Akln dnyda imknsz grd her eyi biz o lemde mmkn bulduk.
Ve hakkatte altndan ve gmten, kfrdan, zaferndan mahlk arza ve
scakl ateten daha iddetli olan mahalde, bir eyin yanmamasna ve koparlan meyvenin yerine farkna varlmakszn benzerinin olumasna ve dier
bahsedilen acaipliklere dnyda yaayanlarn akllar ermez. Ve dnymzn
oluum kanunlar ve hlk edili program bunlara benzer hallerin grnmesine msit deildir. stmzde parlayan sonsuz gk cisimlerinden her birinin
dahi bizim arzmza it kanunlara benzer kannlar erevesinde dndn
iddiya, akl ve fen msade edemez. nk dnymzda ekvator izgisi zerinde yaayanlar ile kutuplarda yaayanlarn yaam artlar arasnda bile ok
byk farklar vardr.

73

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbirinci Ksm Onbirinci Ek: DEMN HALKEDL


demin hlk edilii hakknda genel itibaryla drt anlatm vardr:
Birincisi: Kurn- Kermin ve Efendimiz s.a.vin hdislerinin zhiri
manlar zerine saygdeer tefsir ediciler tarafndan beyn buyurulan anlatmlardr. Bunda kitp ehlinin hepsi birlemitir. zetle beyn budur ki:
Hak Tel Hazretleri lemin hereyini btn gereleri ile hlk ettikten ve
tamamladktan sonra, demin madde beden sretini tyn-i lzibden, yan
kokmu amurdan dzenleyerek, ona rh nefh etti ve meleklere ona secde etmelerini emretti, secde ettiler. bls Ben ondan hayrlym, nk beni ateten
ve onu topraktan hlk ettin diyerek secde etmeyi kabl etmedi. Edebi
terkederek byle bir kysa dayaranarak Hakka kar itirza cret ettiinden,
bls huzr- zzetten kovulmu oldu. Daha sonra demin sol kaburga kemiinden Hak Tel Havvy hlk etti. Yiyip ierek cennette nimetlenmelerini
ve fakat yasaklanan aaca yaklamamalarn onlara emretti. blsin batan karmasyla bu yasaklanan aaca yaklatlar. Hak Tel: hbit yan niniz(Bakara, 2/38) emriyle onlar cennetten karp, yeryzne indirdi. dem
ile Havvdan yeryznde reme yoluyla dem ocuklar tredi. Tefsrcilerin
anlatmna gre, demin hlk ediliinden bu zaman kadar, yedi bin sene
kadar bir mddet gemitir.
kincisi: Kurn- Kermin ve mbrek hadislerin btn manlar zerine
ilhi srlarn kifi olan tahkk ehli hazart tarafndan beyn buyurulan anlatmlardr.
Cenb- Nimetullah (k.s.) hazretleri: Vallhu enbetekm minel erd
nebta yan Ve Allah sizi arzdan bitirdi bir bitki gibi (Nh, 71/17) yet-i
kerimesinin tefsrinde yle buyururlar:
Allah Tel, sizi arzdan en gzel bir ekilde olarak bitirmek sretiyle bitirdi. Ve sizi eitli ve snflar olarak yapt. lk nce bitki cinsinden, sonra
hayvn ve sonra da mn ve marifeti kabl edici insan oluncaya kadar terbiye
etti. Daha sonra beeriyet derecesinden, halife olma mertebesine ve ilhi vekillie ykselmeniz ve gzlerin grmedii ve kulaklarn iitmedii ve beer kalbinin hatrna bile gelmeyen eye ermeniz iin size ar gzken teklifler teklf
etti.
Yeryznde Ben dem neslinin deiimlerin netcesi olarak derece derece keml bulmas ile meydana kmasn, pek ak beyndan ibret olan bu
tefsre dier tetkiklerin ilvesine gerek grlemez. Bu beyn tarz nc cilt
Mesnev-i erf te de aynen byledir:

74

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Madenlikten ldm ve bitki oldum; ve bitkilikten ldm, hayvan mertebesinde grndm. Hayvanlktan ldm, dem oldum. Byle olunca ne korkaym, ne zaman lmekten noksan oldum! Dier bir hamlede de beer mertebesinden lrm. Nihyet melekler arasndan kanat ve ba kaldrrm. Dier
defa da melek mertebesinden kurbn olurum. O ey ki vehme gelmez, o olurum.
Secde sresinde olan: Ve bede ehlkal insni mintn(7) * smme ceale
nesleh min slletin min main mehin(8) * smme sevvyeh ve nefeha
fihi min rhih(9) yan lk olarak balktan hlketmeye balad insn,
sonra onun neslini basit bir sudan yapt, sonra onu dzeltti ve ona ruhundan nefhetti (Secde, 32/7-8-9) yet-i kermeleri, demin yeryznden ne
ekilde bittiini ayrntl olarak bildiriyor ve yukardaki yet-i kermeyi tefsr
ediyor. Demek ki, demin hlkedilmesine yapkan balktan balanlm ve
sonra onun nesli sudan, yan nutfeden meydana gelen akntlardan yaplm
ve sonra da en gzel sret zere dzeltilmi ve bu dzeltme ile ilh rhun
flemesine elverili bir hle geldii iin, ilhi halife olmak flenmi ve
feyzolunmutur. yet-i kermede ki smme (sonra) kelimelerinin deiimlerin mertebelerine iret olunduuna phe yoktur.
Bu deiimler birinci ksmda bahsettiimiz anlatm sahipleri tarafndan
yle tefsr olunur:
Hz. demin madde bedeninin hlkedilmesi hame-i mesnndan, yan
yllanm, kokmu amurdan oldu. Ve onun vcdundan Havv hlkedildi.
dem, topraktan kan bitkileri ve bitkileri yemekle byyp gelien
hayvnlar yedi. Bunlar demin vcdunda sudan ibret olan nutfe oldu. Bu
su, Havvnn rahmine kart ve orada muhtelif haller geirdikten sonra,
dem gibi bir srete girip dodu.
Oysa, Hak Tel Ankebt sresinde: Kul siru fiyl Ard fenzuru keyfe
bedeel hlka (Ankebt, 29/20) Yan Arzda geziniz, Allah Telnn
hlkedie nasl baladna baknz! buyuruyor. Beerin hlk ediliinin
balang, tefsrcilerin bu beynlar ynyle olursa olursa, bunu grmek iin
yeryznde gezmee lzm yoktur. nk bu deiimleri ve hlleri, insan
yeryznn herhangi bir noktasnda ikamet etmekle ve oturmakla da grp
reneblir. Ve arzda geziniz! tevki, arzn gezilmesi mmkn olan yerlerini iine almaktadr. Dnyann yzeyinde gezmek mmkn olduu gibi, kazlar netcesinde, dnynn derinliklerinde de gezilebilir. imdi bu yet-i
kermenin yksek mansndan aka anlalyor ki, dnyda gezip aratrmalar yapmakla, beerin hlk ediliinin balangcna dir fosillerin incelenmesi ile
grlp anlalacak eyler vardr. Essen tahkk ehli deiimlerdeki geileri
beyn ettikleri srada, madenler ile bitkiler arasndaki geiin mercan ve bitki ile hayvan arasndaki geiin de hurma aac ve hayvnlar ile insan arasndaki geiin de maymun olduunu aktan aa gsterirler.
75

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

ncs: dem, deiim netcesinde derece derece deil, belki topraktan


bir defada olarak hlk edilmitir. Vridt Sahibi olan Bedreddin Simv ile baz kiiler bu fikre uymulardr. Cenb- Bedreddin, Vridt isimli kitabnda
yle buyurur:
Sradan insnlarn zannettikleri gibi cesetlerin haredilecei geerli deildir. Ancak mmkndr ki, insan trnden lemde bir ahsn kalmad bir
zaman gelsin; ve daha sonra topraktan babasz ve anasz bir insan dosun,
sonra da birbirlerinden reyerek dosunlar.
Drdncs: Fosillerin incelenmesine bakarak tabat trhi limlerinin
szleridir. Bunlar da derler ki: Yeryznde meydana gelen karbon birleiklerinden ilk bitkiler ve hyvanlar reyip bu ilk canl cisimler ya bast vey birleik hcreler topluluklarndan olumu idiler. Bunlar su yosunlar familyasndan jeltini maddeler; ve omurgasz hayvanlardan maden ve hayvan ve bitki
vasflarn birletirmi olan mercanlar, sngerler ve kabuklu hayvanlardan
ibret idi. lk hayvnlar kksz bitkilerden baka bir ey deildir.
Gezegenin yaam artlarnn mkemmellik kazanmas ve ilkel hlde bulunan baz aznn byyp gelimesi ile hayt hli iyilemi ve keml kazanmtr. lk zamanlarda, ilk denizlerin derinliklerinde yzen omurgasz
hayvnlardan baka bir ey grlmezdi. Bu devrin sonlarna doru sillr devri
esnsnda ilk balklar ve fakat kkrdakl balklar meydana gelmitir. Kemikli
balklar ise ondan pek ok zaman sonra vct bulmutur. lk devirde karada
ve denizde yaayabilen kaba hayvnlar, iri srngenler, ok yava hareket
edebilen kabuklu hayvnlar balar. Ancak hayvn unsurlar bu devirde henz
genilememi idi. Milyonlarca seneler gemitir ki, gerek hayvnlarda ve gerek bitkilerde erkeklik ve diilik yok idi. Bu tr oluumlarn ilk meydan k
balklardaki mnasebetler gibi zayf, belli olmayan ve iddet ve faliyyetten
uzak idi. Ancak hayat derece derece keml kazanr idi. Sonrasnda hayvn
unsurlar, ok eitli olarak birbirlerinden ayrldlar. Srngenler meydana
gelmi, kanatlar kular havada uurmu, ilk omurgal torbal hayvnlar ormanlarda yer almaya balamtr. nc devrede ylanlar ayaklarn kaybetmekle bsbtn srngenlerden ayrlmlardr. Nitekim, ayaklarnn
vctlarna bitiik oluunun eserleri gnmzde dahi grlmektedir. Hem
srngen ve ku vasfna sahip olan hayvnlarn nesli tkenmi ve maymun
trnn ksmlar ve btn iri eitli hayvnlar ktalarda meydana gelmitir.
Ancak beer tr henz mevct deil idi. Anatomik vasflar ynnden
hayvndan pek az fark olan ve fakat ykselme kannu basamalarnn en ykseine ve aklnn bykl ile leme hkmedici-mir- olmak istiddna sahip bulunan insan, daha sonra meydana gelmitir. nsan, keml bulma
kannu netcesinde meydana km ve hayvnlarn silsilesinin en mkemmeli
bulunmutur. Memeli hayvnlar arasnda insann en yakn atas primatlar
olduu gibi, onlarn en yakn atas insna benzeyen denilen Kariniyen
76

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

lerdir. Paul ve Firi Sarasen isminde iki hayvn limi tarafndan 1893 tarihinde
yaplan tetkk ve almalar netcesinde Seyln n ilk ahlsinin kendi oluumlar itibryla dier rklardan daha ok maymuna yakn olduu anlalmtr. Anthropoid denilen insna benzeyenler arasnda ise insna en ok
benzeyenleri empanze ile goril lerdir. 1894 senesinde Cavada kefedilen
bir kafatas ile berber bir oyluk kemii ve birka di, Laytda yaplan
hayvn kongresinde, hayvn ve bitki ve fosil limleri tarafndan tetkk edildikten sonra, bunlarn bir insna benzeyene it olduu kararlatrld. Bu sretle
oluan insnlarn meydana kmasndan imdiye kadar tahmnen be yz bin
sene kadar bir zaman gemitir.
imdi Ben dem tr yeryznde bahsedilen bu drt anlatmdan hangisi ynyle hlk edilmi olursa olsun, arz zerindeki mahlklarn hepsine stn ve hepsinden mkerrem ve daha ereflidir. Onun mkerrem ve daha erefli oluu bu drt anlatmn anlatclarnca da tasdik edilmitir. Hak Tel
Hazretleri bu hakkati: Ve lekad kerremn ben deme hamelnhm fil berri vel bahri ve razaknhm ve minettayyibati ve faddalnhm al kesrin
mimmen halekn tafdl yan Ve andolsun ki demoullarn kerem sahibi kldk. Onlar karada ve denizde tadk. Ve onlar hell eylerden
rzklandrdk. Ve onlar hlk ettiklerimizin oundan stn kldk (sr,
17/70) yet-i kermesinde beyn buyurmutur. nsanlarn deiimler
netcesinde meydana geldiine inanan Camille Flammarion(Fransz Gkbilimci)
bile; Arz kint iinde bir gezegen ve insan o gezegenin ummi kuvvetlerinin
toplanm netcesidir. Tabat iinde ilhi kudreti anlayp idrk ederek ezel
azmetin anna kulluunu gsteren ilk mahlk insndr demitir.
Ben dem trnn hlk edilii ne sretle olursa olsun Allah Zl-Cellin
varln ve meleklerinin varln ve resllerini ve kitaplarn ve hiret gnn ve kaz ve kaderi ve lmden sonra tekrar dirilmeyi inkra sebep olamaz.
Tabat kitbn tetkk ile megl olup da bunlar inkr edenler, tetkk ettikleri
eyin sonularn idrk edemeyen ve sadece bir noktaya konsantre olmalar
sebebiyle bilginin tamamn ihta edemeyen snrl dnce ve noksan istiddl kimselerdir. Yarifne nimetellh smme ynkirneh ve
ekseruhuml kfirn yan Onlar, Allahn nimetini biliyorlar, sonra onu
inkr ediyorlar. Ve onlarn ou kfirdirler (Nahl, 16/83).

77

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onikinci Ksm Birinci Ek: NSN-I KML


Nefes-i rahmnnin nefeslendirilmesinden maksat Ben gizli bir hazne
idim; bilinmee muhabbet ettim; hlk edilmileri bilinmem iin hlk ettim
hads-i kdssi gereince muhabbet ve aa kma ve bilinme olduundan ve bilinmenin kemli ise ilhi sreti kable msit bir vct aynas ile
mmkn olduundan, ulhiyyet ztnn latf vcdu, bu ilhi sretin grntsn kabl edebilecek bir kesf mertebeye tenzl etti ki, bu kesf mertebe de
ehdet lemidir. Ve ehdet lemi her ne kadar, ilhi isimlerin hkmlerinin
ve eserlerinin aa kmasna msit ise de, tammyla cillanm bir ayna
olmadndan, ilhi sret onda kemliyle gzkmez. Bundan dolay ehdet
leminden demin hlk edilii ve aa kmas, onun cils kadar oldu.
imdi lem, demin vcdu ile cillanm bir ayna olduundan mutlak
Hakk onda ilhi sretini kemli ile mhede buyurur. Fakat bu mhede,
uzaktan ve kendi vcdunun hricinde olan bir eye bakmakla meydana gelen seyir trnden deildir. Belki zerrelerin tamamnda bizzt aa kma ve
mevct olmak ile zevk mhededir.
Bu hle iret olarak Kurn- Kermde l tudrikuhul ebsru ve hve
yudrikul ebsra ve huvel ltful habr yan Gzler Onu idrk edemez. Ve
o gzleri idrk eder. Ve o Ltftir, Hbirdir (Enm, 6/103) buyrulur. nk latf zt, ey sretiyle kesfleince, onlarda kesf olarak aa kan haller
ve iler, latf ztn mhede ve varlnda bizzt mevcdiyeti ile bilineni olur.
Onun iin yet-i kermede Latf ve Habr buyuruldu. Ve hibret-deneyim
bizzt yaayp bilmektir. Nitekim dier bir yet-i kermede dahi: el yalemu
men haleka ve huvel ltful habr yan Hlk ettiini bilmez mi? Ve O
Ltftir, Habrdir (Mlk, 67/14) buyurulur. Bu taayynlerde Hak can gibidir; ve taayynler ise beden hkmndedir. Ve melekler duyulara; ve felekler
ve unsurlar ve dier mevctlar uzuvlara benzerler. Ve dem bunlarn z ve
esas olduundan gklerin ve yerin hlk edili sebebi dem olmu olur.
Rub:
Tercme:
Ey dem! lh kitabn nshas sensin;
ve ceml pdihnn aynas sensin.
lemde ne varsa, senden hri deildir;
her ne istersen kendinden iste ki, hep sensin.
Ve nitekim levlake levlak lema halaktul eflak yan Sen olmasaydn
eer sen olmasaydn bu lemleri hlketmezdim buyurulmutur.
78

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

lhi isimler topluluundan ibret olan ilhi sreti ve ilhi emneti kabl
ve tamaya, gklerin ve yerin ve madenlerin taayynleri msit olmayp, ancak demin taayyn msit oldu. Bu hakkti idrk edemeyen maddecilerin, tefekkrn ancak insan beyninin azot ve karbon ve fosfor gibi birtakm
madde paralarnn zel olarak yerleiminden olutuunu beyn ederek
many inkr etmeleri, azot ve karbonun ve hakk vcdun huss taayynnden ibret olan bu zel yerleimin ne demek olduunu bilmemelerinden
ileri gelmektedir. te vcdun bu huss taayyndr ki, ulhiyyetin kll
manlarndan ibret olan ilhi emnetleri tamaya msit oldu. Nitekim,
Hak Tel buyurur:
nn aradnel emnete ales semvti vel ard vel cibli feebeyne en
yahmilneh ve efakne minh ve hamelehel insn yan Muhakkak ki Biz,
o emneti gklere, arza ve dalara teklif ettik, onu yklenmekten ekindiler
ve korktular. Ve onu insan yklendi (Ahzb, 33/72).
Kalbi gne ve dier gezegenler uzuvlar olmak zere, Allah Tel Hazretleri gne sistemimizi byk insan olarak hlk etti. Ve arzdan da kendisini
kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret olan taayynn(isticl) kemli iin onlarn
benzeri bir tam ayna olan insn hlk etti. Bunu, Allah Telnn her eye kadir
olduunu bilmemiz iin byle yapt. nk insnda aa kan ilim sftnn
derecesi, dier mahlklarda mevct deildir. Nitekim yet-i kermede
Allhullez halaka seba semvtin ve minel ard mislehnne yetenezzell
emr beynehnne li talem ennallhe al kulli eyin kadr yan O Allah
ki, yedi kat gkleri ve yerden de onlarn misli kadarn hlk etti. Emir onlarn aralarndan kesintisiz olarak iner, t ki Allahn hereye Kadr olduunu
bilmeniz iin (Talk, 65/12) buyurulmutur.
Bilinsin ki, insndan maksat, ancak insan- kmildir. Onun kemli sadece
ilmen deildir; belki btn isimlerin ve sfatlarn hkmleri kendisinde fiilen
aa kar. Mesel kendisinde hlketme sft aa kmayan, yan kendisinde mertebelerin tamamnda hlketme kudreti bulunmayp ta, dier sfatlarn
hkmleri aa kan insan- kmil deildir, noksan insndr. nsn- kmilde diriltme ve ldrme ve var etme ve yok etme ve men etme ve verme
gibi sonu olmayan ilhi sfatlar fiilen aa kar. Nitekim s (a.s.) dan naklen
Kurn- Kermde buyrulur: enn ehlk lekm minet tni ke heyetit tayr
yan Ben size amurdan ku sretinde mahlk yaparm (l-i mrn, 3/49).
Vcdun mutlaklk mertebesinde sfatlar; ve sfatlarn eserleri olan isimler
ve isimlerin eserleri olan fiiller yoktur. Vct ulhiyyet mertebesine tenezzl
edince sfatlara ve isimlere ship olur; fakat fiiller yoktur. Ne zaman ki var
olu mertebelerine tenezzl eder, fiiller aa kar. Ve ehdet mertebesinde
kesf taayynler elbisesine brnd zaman, sfatlar ve isimler ve fiiller en
ak olur. Bundan dolay Allah toplayc ismi, evvel ve hir ve zhir ve
79

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

btnn btn hepsinin ismi olur. Ve mutlak vcdun mertebelerinin ve hallerinin tamamnn grnme yeri lem ve onun z ve esas dem olmu olur.
lemsiz ve demsiz Allah grmek mmkn deildir. Byle olunca insan-
kmilde zt, sfatlar ve isimler ve fiiller bir aradadr. Ve bu mertebe vcdun
yedinci mertebesi olup, vcdun kemliyle tenezzll insan- kmilde son
bulur. Ve mutlak vcdun insan- kmil mertebesindeki kemlt hibir mertebe ve hallerinde mhede olunmu deildir. Hak insan- kmil ile grr,
iitir, bilir ve btn varlk sfatlar ile vasflanm olur ve her bir makmn ve
her bir mertebenin lezzetleri ile lezzetlenir ve elemleri ile elemli olur. Hakkn
zevkleri insan- kmilin zevkleri; vey aksi olarak, insan- kmilin zevkleri
Hakkn zevkleridir. imdi, varlk lemin vcdudur; ve toplayc varlk da
insan- kmildir. dem denilince insan- kmil anlalmaldr.
Bilinsin ki, lem ve demin iki itibr vardr. Birisi zt ynndendir; ve
onlarn zt ilk nce yok idi, sonradan var oldu. Ve dieri mutlak vct ynndendir ki, btne siryet etmitir. Onun herkes ve her ey ile balants
vardr. Bu itibr ile insan nsten tremitir, derler. nsn- kmil, asleten
(S.a.v.) Efendimizdir. nk onun hakkti btn hakkatleri toplam olan
ulhiyyet mertebesidir. Allah ismi onun Rabb-i hssdr. Bu ismin altnda
mevct olan isimlerin tmnde eitlik vardr. Yan birinin dierine stn
gelmesi yoktur. Fakat onun tbii olan nebler (aleyhims-selm) ile evliy
(kaddes Allhu esrrahum) hazart da Allah isminin grnme yeri olmakla berber, onun altnda bulunan isimlerden bir ismin merbbu olup, o isimler, onlarn Rabb- hsslar bulunduundan, isimlerin grnme yerleri olmalar hussunda onlarda eitlik yoktur. Nitekim Slih (a.s.), Fetth isminin grnme yeri olduundan mucizeleri fetihler sretinde aa kt.
imdi nsn- Kmil, Hakk tenzhte tebh ve tebhte tenzh
eder.Tenzhte: innem ene beerun mislkm yan sadece sizin benzeriniz beerim(Fusslet, 41/6)buyurur: Ve tebhte: Men reani fekat reel Hakka yan Beni gren Hakk grmtr buyurur. nk salt tenzh ilhi
marifetin yarsdr. Salt tebhte, vct hakkatinden chil olmaktr. Buna
inanmak kfirliktir. Salt tenzh snrlamaktr, nk bir ey bir eyden mnezzehtir denildii zaman, onlara birer snr tayn edilmi olur ve birinin snr
bittikten sonra, dierinin snr balar demek olur. Salt tebhte mutlak vcdu
bir sret kayd ile kaytlamak mansna gelir. Bu tehlikelerden kurtulmak iin
Hak zt ynnden eydan mnezzehtir ve taayynleri ynnden deildir,
deriz. Ve dier bir tabrle, Hakk zt ynnden eynn ayndr, deriz. nk: Huvel evvelu vel hiru vez zhiru vel btn yan Odur Evvel, hir,
Zhir, Btn (Hadd, 57/3) buyurur ve taayynleri ynnden gayrdr; nk: innallhe le ganyyun anil lemn yan Muhakkak Allah lemlerden
Gandir (Ankebt, 29/6) buyurur.

80

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onikinci Ksm kinci Ek: AYNI OLU VE GAYRI OLU


Bilinsin ki, Rab ile kul arasnda ayn olu ve gayr oluun ikisi de mevct
ve gerektir. O, bir yn ile; bu da bir yn iledir. lk bakta bir ahsta ztlarn
bir araya gelmesi olanaksz grnr. Ve iki zt bir araya gelmez kaidesi geerlidir. Ve lkin bu birlemeyen iki zt kelime anlam zerinedir, meczi zt
deildir. Mecz ztlar birleir. Bunun iin tasavvuf ehli tahkkilerine ztlar
toplayc derler. Mesel nr ile karanlk, kelime anlamyla zttr. Bu iki zt bir
mahalde birlemezler. nk bu iki kelimenin mans kendi konulduklar
anlam zerine vardr. Eer kendi anlamlar zerinde var olmazlarsa, onlarn
bir araya gelmesi geerli olur. Mesel glgeye mecz yoluyla karanlk
deneblir. Ve karanlk adn verdiimiz bu glge, nr ile bir mahalde ve bir
zamanda birleebilir. Nitekim, her zaman grebiliriz ki nrdan ibret olan gnein klar ile duvarn glgesi bir mahalde ve bir zamanda bir araya gelirler.
nk glge meczi karanlk idi.
te bu zhttan anlald ki, kul ile Rab arasndaki hakki ayn olu kelime
anlamyla deildir. Ve ayn ekilde hakki gayr olu da kelime anlamyla deildir. Bu, her iki zttn bir eyde bir araya gelmesi olanakszdr. Bundan dolay akla dayal ilimde bir araya gelmesi menedilen zt, kelime anlamnn
mans itibryladr. Yoksa meczi mans itibryla deildir. Bu tahkk ehli
indinde dah anlamca olan iki zttn bir araya gelmesi olanaksz ve geerli deildir. Bunu baka bir misl ile de anlatalm. yle ki:
Eer bir ahs etrfn kuatacak ekilde epeevre saran aynalar koysa, her
bir aynada zt ve sfatlar ile grlr. Ve sftnn grnmesi budur ki, o ahsn her bir hareket ve sknu, sevin ve keder halleri ve glmesi ve alamas
yansmada grnr. Bu ynden ahs, yansmann ayndr. Bu ayn olu,
meczi hakk ayn olutur. Eer kelime anlamyla olsayd, yansmada olan her
bir halin, ahsta da olmas gerekirdi. nk yansma birok aynada olmutur.
Bu okluk ahsn bir olmasna tesr etmez. Eer yansma zerine ta vey pislik atsalar, ahs ondan zarar grmez ve kirlenmi olmaz, kendi hlinde kalr
ve bu noksanlardan mnezzeh ve beridir. te bu ynden meczi hakk gayr
olu mevct olur. Bundan dolay ahs ile yansmada ayn olu ile gayr oluun
her ikisi de gerekleir.
imdi, kim ki kul ile Rab arasnda kelime anlamyla hakk ayn olua inanr ve btn ynleriyle gayr oluu inkr ederse, o kimse dinsiz ve kfir olur.
Bu inana gre ibdet eden ile ibdet edilen ve secde eden ile secde edilen
arasnda hibir fark kalmaz. Byle bir ayn olu olanak ddr. Nez billhi
min hz yan Bundan Allaha snrz.

81

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Ve ayn ekilde kim ki, Halkedici ile hlkedilen arasnda kelime anlamyla
hakki gayr olua inanr ve Hlk olma ve mahlk olma bantsndan baka
hibir ayn olu mnasebet ve bantsn kabl edici olmazsa, o kimse durumun hakkatinden childir. Bu, mleki ile mlekler arasndaki bantya
benzer. Eer mleki lrse, onun yerine mlekleri bk kalr. Bu hal mlekler ile mleki arasnda mevct olan kelime anlamyla gayr olu sebebiyledir. Kul ile Rabb arasnda byle bir gayr olu olmu deildir. Bu gayr olua
inanan zhir limleri ve kelamclar tevhid ehlinin terimlerinden gfildirler.
Kul ile Rabbin bir deerde tutulmasndan korkarlar. Bilmezler ki, tahkk ehlinin terimleri gereince yansmada ve ahsta her bir ynn mevct oluu ile
berber hibir vakitte bu, o; o da, bu olmaz. Yansma, yansmadr; ahs da ahstr. Yansma mahlk ve sonradan ve noksandr. Ve ahs nceliksiz ve bk
ve kmildir. Baka bir rnek daha verelim:
Buhrn vcdu, ltf oluunun kemlinden dolay grnmez. Bir mertebe
younlanca bulut ve bulut younlanca su; ve su donarak younlanca buz
olur. imdi buzun ess buhar olmakla berber, onun belirmesi buharn gayrdr. nk buhar, asl buz gibi kesf bir belirme shibi deildir; o sretsizdir.
Ve ayn ekilde buz, suyun donmu halinden ibret olduu halde, suyun ayn
deildir. nk su ile grlen iler buz ile grlemez. Su baka, buz bakadr.
Velkin gerek suyun ve gerek buzun vctlar buharn ztndan gayr deildir. Bu itibr ile buharn ayndrlar. Bundan dolay bunlarn arasnda hem ayn olu ve hem de gayr olu mevct ve gerektir.

82

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onnc Ksm: VCT MERTEBELERNN ZETLENMES


Daha nce ayrntl olarak beyn olunan vcdun yedi tenezzl mertebesini zet olarak da anlatmak faydal grndnden aadaki ekil ile beyn
olunur:
Birincisi: Taayynszlk, mutlak ve salt zt mertebesidir. Bu mertebede vct, btn vasf ve sfat izfesinden mnezzeh ve her kayttan ve
hatt mutlaklk kaydndan dahi mukaddestir. Bu mertebe Hak Telnn zdr ki, onun stnde baka bir mertebe yoktur. Kesinlikle btn mertebeler
onun altndadr. Buna ahadiyyet mertebesi derler.
kincisi: lk taayyndr. Bu mertebe Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinin kendi ztn ve sfatlarn ve btn mevctlar, biri dierinden ayr olmamak zere, z olarak, bilmesinden ibrettir. Buna da vahdet mertebesi ve
hakkat- muhammediyye derler.
ncs: kinci taayyndr. Bu mertebe Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinin kendi yce ztn ve yksek sfatlarn, biri dierinden ayrlm olarak, ayrnt ynleri zere bilmesinden ibrettir. Buna da vhidiyyet mertebesi ve hakkat- insniyye derler.
Drdncs: Rhlar mertebesidir. Bu mertebe, katksz soyut eylerin
varlklarndan ibrettir. Yan burada madde ve terkp yoktur. Ve bunlar kendini ve kaynan ve benzerlerini idrk edebilirler.
Beincisi: Misl mertebesidir. O da birleik latf eylerin varlndan
ibrettir ki, bunlar paralanmaz ve yrtlmaz ve yaptrlmazlar. Ryada ve
aynada grlen hayli sretler gibi.
Altncs: Cisimler lemi mertebesidir. Bu mertebe de, kesf birleik eylerden ibrettir ki, blnme, paralanma, ve yrtlma ve yapma kabl ederler.
Yedincisi: Mertebelerin hepsini, yan cismn ve nrn ve vahdet ve
vhidiyyet mertebelerini toplam olan mertebedir ki, insan- kmil derler.
Bu mertebe mutlak vcdun en son tecell ve en son elbisesidir.
Tahkik ehlinden bazlar vahdet mertebesi ile vhidiyyeti birleyerek
ve insan- kmil mertebesini ehdet mertebesine katarak be mertebe
itibr ederek bunlara hazart- hamse yan be hazret ismini verirler.
Bunlara gre mertebelerin isimleri yle olur: Ahadiyyet, vhidiyyet,
rhlar, misl ve ehdet.
Bazlar da drt isim ile zetleyerek lht, cebert, melekt, nst
derler.
83

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Lht, keyfiyyetsiz ve renksiz olan zttan ibrettir ki, buna H ile


iret ederler.
Cebert, ilk taayyn ve z olarak mahededen ibrettir ki, Allah ismiyle isimlendirirler. Onun iin H isminin zikrine lht ve Allah isminin zikrine de cebert derler. lki cemul-cem, yan cemlerin cemi
ve ikincisi cem makmdr.
Melekt rhlar lemi ile misl lemiin bir arada toplanmasndan
ibrettir.
Nst ehdet lemi ile hazret-i insann bir arada toplanmasndan
ibrettir. Bunlar itibrlardan ibret olup, dedikodu mahalli deildir.
imdi, insan fertlerinden birisi ykselerek bu mertebeler ona bizzat
hakkatini idrk ile (zevkan) alr ve bu mertebeleri kendi ztnda bulursa,
ona insan- kmil derler. Ve onun bu hline urc ve mirc ismini verirler.
Bu urc(ykselme) ve genileme tam olarak, ancak Peygamberimiz (s.a.v.)
Efendimize olmutur. nk yukarda anlatld zere, isimlerin tmne
grnme yeri oluu eitlik yolu zeredir. Ve bu makm makm-
mahmddur. Dier insan- kmillerin bu makma ulamalar mmkn deildir. Bu makm yetmin mldr. Ve l takreb mlel yetiymi yan
Yetmin mlna yaklamayn (Enm, 6/152). Tabiidir ki dier kmillerin
mircnda bu makmn zevki yoktur; nk hakkatleri bu zevki engeller.

84

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Ondrdnc Ksm: RESLLERN RSL (GNDERLMES)


Bilinsin ki, resllerin irslinde bir ok ynler vardr. Ve ehdet leminde
peygamberlerin zuhr ve vctlar lzm ve zarrdir.
Bir yn budur ki: Noksan insnda vcdunun bamszl ve gayr olu
vehmi glip olduundan, kendisinde aa kan sfatlar ve fiilleri nefsine
balar. Ve vcdunda bamsz oluu grdke, vct hussunda ortaklk
davasna kalkar. Bu ise ok byk zulmdr. Nitekim Hak Tel buyurur:
inneirke le zlmun azm yan Muhakkak ki irk ok byk bir zulmdr(Lokmn, 31/13)
nk zulm szlkte bir eyi kendi yerinden baka yere koymaktr.
Bu da vct hussunda vehmin srklemesiyle ortaklk davsndan doar.
Byle olunca irkin kayna kendi nefsinden ve evresindeki eynn
hakkatinden ve onlarn var edicisinden chillik ve bu chillik sebebiyle, tabat
karanl hkmlerinde boulmaktr.
imdi ehdet mertebesi, ayn- sbitenin zti istiddlar ve kbiliyyetler
sebebiyle, vcdun gayr olu elbisesi ile aa kndan ibret olduundan,
lemin z olup, ilhi sreti kabl ve tamaya taayynleri msit olan
insnlara bu hakkat retmek ve onlar tabat karanl shasndan uzaklatrmak ve hakk aslnn tarafna dndrmek iin, yine o hakk vcdun
nebler (aleyhims-selm) elbiseleri ile giyinmesi gerekmitir.
Dier bir yn budur ki, ilhi ztn ileri sonsuz olup Hak onlarn bazlarndan rzdr ve bazlarndan rz deildir. Nitekim Hak Tel buyurur: ve
l yerd li ibdihil kfr (Zmmer, 39/7) Yan Allah Tel kullar iin kfrden rz deildir. Oysa kfr Mudill ismin gerei olup, dier isimler gibi
aa kma talebindedir. Hak Tel Hazretleri rahmniyyesinin rahmeti ile
ona da vct baheder. nk rahmniyye rahmeti, genel olduundan, bu
rahmete gre her ey rahmet edilmitir. Velkin rahmiyye rahmeti hussi olduundan bu rahmete gre her ey rahmet edilmi deildir. Belki bazlar
rahmet edilmi ve bazlar lanetlenmitir. Bundan dolay Hak rahmniyye
rahmetine gre kfr ve mna vct verdii halde, rahmiyye rahmetine gre
mandan rz ve kfrden rz deildir. te Zl-Cell Hazretleri kendisinin
rz olduu ve olmad fiilleri rislet mertebesine tenezzl ederek koyduu
eratlar ile kullarna iln etti. lhi sret zere mahlk olan insan, kendi nefsini inceleyecek olursa, rz olduu ve olmad fiillerin aa kmasnn ne
demek olduuna bizzat hakkatini idrak ile vakf olur. nk insndan baz
fiiller kar ki, ondan rz deildir. Fakat aa kmas ztnn gerei olduundan, aa kn terk mmkn deildir.
85

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Bir yn de budur ki, Rabbl-erbb(Rabblerin Rabb) olan Hak Tel, her


biri bir Rabb- hs olan isimlerinin hkmlerinden rz olunan ve azabta olanlarn ayrlmasn irde buyurur. Bu ayrlma ise hkmlerin aa kmasndan
sonra olur ve hkmlerin aa kmas ise imtihndan sonra mmkndr.
Nitekim Hak Tel buyurur: Ellez halakal mevte vel hayte l yeblvekm
eyykm ahsenu amel yan O ki hanginizin daha gzel amel yapacan
imtihan etmek iin lm ve hayat hlk etti (Mlk, 67/2) Ve ayn ekilde
buyurur: Ve le nebluvennekum hatt nalemel muchidne minkm yan
Andolsun ki aranzdan mchitler bilininceye kadar sizi imtihan ederiz
(Muhammed, 47/31). Eer en ikr aa k mertebesi olan ehdet mertebesinde resller irsl olunup, rz olunmu olan srt- mstakm ile azabta
olan srt- mustakm trif edilmemi olsa, her ayn- sbitenin zti istidd ve
kbiliyyetinden ibret olan apak delil fiilen aa karak ve mahede ile
ispatlanamam olur. Nitekim, Hak Tel buyurur: z cin min kll mmetin bi ehdin ve cin bike al huli ehd(Nis, 4/41). Yan:Her
mmet, peygamberlerini hit getirdiimiz vakit, onlarn hli nasl olur? Y
Habbim! seni de onlarn zerine hit getirdik. Ve ayn ekilde buyurur:
nebasu min kll mmetin ehden smme l yuzenu lillezne kefer
(Nahl, 16/84). Yan:Biz o gnde her mmetten bir hit getirdikten sonra,
kfirler itizra izinli olmazlar.
te fe lillhil huccetl bliatu yan Artk apak delil Allahndr
(Enm, 6/149) yet-i kermesi gereince, mahede etme ile ispatlanan apak
delilin meydana konulmasndan sonra ikbl sahipleri ile gnahkrlar ve yakn
ehli ile uzak ehli ayrlarak, ferkun fil cenneti ve ferikun fis sar yan bir
ksm cennette ve bir ksm atetedir (ra, 42/7) srr meydana gelir. Ve
rz olunmu olanlar kendi srt- mstakmlerinin sonu olan cennete ve
azabta olanlar da, kendi srt- mstakmlerinin sonu olan cehenneme ulam
olurlar. Davet emrinde kendilerine geveklik gelmemesi iin nebler
(aleyhims-selm)e davetleri srasnda kader srr, yan her ferdin ezel istidd ve kbiliyyeti alm deildir. Bu sebeple onlarn daveti genele eit olarak olur. te bu beynlardan anlalr ki, resl gnderilmesi zarrdir.
Zamnmzda zek ve lim geinen fen limleri ve onlarn taklitileri halin
hakkatinden chil ve bu chil olularndan dahi gfil olduklarndan, resl
gnderilmesini inkr ederek ve hafife alarak, kendilerini helk ederler. Eer
akl ve zeklarna itimt etmeyip de neblere ve onlarn vrisleri olan ulem-y
billha tbi olarak renmeyi kabl etseler ve eratleri ile nefslerini terbiye
etseler, bu chil olutan kurtulu ve marifet yaknlna nil ve hlk edili
gyelerine ulam ve netcede insan- kmil olurlard. Fakat ne are ki, istiddlarna ezvk- hayvni zevkler ile uramak uygun geldi. Mesnev:
Tercme: Vaktinin peygamberlerinden yz evirme;
Kendi ilmine ve arzularna az itimd et!
86

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onbeinci Ksm: ERATLARIN FARKLI OLUU


Bilinsin ki, ilim mertebesinde mevct olan isimlerin sretlerinin grnme
yerleri ve onlara it olan kemlt, ehdet mertebesinde, ilhi haznelerden
bilinen kaderi zere derece derece iner. Nitekim, Hak Tel buyurur: Ve in
min eyin ill inden hazinuhu ve m nunezziluh ill bikaderin malm
yan Hibir ey yoktur ki haznesi bizim yanmzda olmasn. Biz onu bilinen kaderi ile indiririz (Hicr, 15/21) ve daha nceki blmlerde beyn
olunduu zere vct, henz bitki ve mden ve hayvan mertebelerine
brnk iken, bu sretlerden hibiri ilhi emneti kabl edemedi. nk onlarn istidtlar bu yk yklenmeye msit deildi. Derece derece keml
bulma netcesinde insan aa kt. Her ne kadar ilk insnlarda bahsedilen
emnetten ibret olan hayat, ilim, iitme, grme, irde, kudret, kelm ve
tekvn sfatlar fiilen aa km ise de, istidtlarnda incelikleri ve
mrifetleri hazmedecek kadar kapasite olmadndan, ilk peygamber olan
dem (a.s.)a ancak onlarn istidtlarna uygun olarak on suhuftan ibret ilhi
hkmler indi. nk beeriyyet bebeklik hlinde idi. Beeriyetin istidd
yava yava ykseldike her bir devrede kendilerinden istiddlarna gre birer neb aa kt. Nitekim, Hak Tel buyurur: Lekad cekum raslun min
enfsikm yan Andolsun size iinizden resl geldi (Tevbe, 9/128). Ve
bu resller o mmetlerden her birinin ilhi ilimde birer retmenidir. ehdet
lemi bir okula ve her bir devredeki mmetler de birer snfa ve her mmetin
resl de bir retmene benzer. Nitekim, (s.a.v.) Efendimiz: Ben retmen
olarak gnderildim buyururlar. rnein sekiz snf zerine kurulmu olan
bir okulun, sekizinci snf retmeni, birinci snf tlebelerine, o dersi vermek
zere gnderilse abes olur. nk o retmenin dersini, henz yeni balam
olan tlebeler anlayamaz. Bunun gibi, her devredeki insnlara Nebilerin sonuncusu (s.a.v.) Efendimizin mbrek eratlar ile hitp edilmedi.
Onun rahmet edilmi mmeti son snf talebesi derecesinde olduundan,
srlarn kll ve czilerini toplam olan Kurn ile muhtab oldular. Ve Nebilerin sonuncusundan sonra yeryznde gemi mmetlerin istidtlarna uygun olan eratlar ile amel menedildi. nk Kurnn inmesinden sonra yeryzndeki insnlarn hepsi mmet-i Muhammeddir. Kabl edenler mmet-i
icbetten ve reddedenler mmet-i davettendir. Nebilerin sonuncusundan
sonra gelen insnlarn istiddlarnn mertebelerine baklrsa, Kurna
muhtab olmaya lyk olduklar ortaya kar. nk s (a.s.)n dnyya
gelmesinden (S.a.v.) Efendimizin nbvvetinin balamasna kadar geen be
yz ksur sene iinde, Hristiyanlk lemi chillik iinde batm idi. Onlarn
ilerlemeleri Efendimiz (s.a.v) in nbvvetinin balamasndan sonradr. nk
87

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

hepsi mmet-i Muhammedden olup, istidd ynyle gemi mmetlere stnlkleri vardr.
Ksacas beer istiddlar derece derece keml bulduundan, peyderpey
aa kan nebler de, onlarn istiddna uygun ilhi hkmler ve idrklerine
mutbk rabbni hitplarla geldiler. Bundan dolay her bir nebye verilen
rislet ilmi, mmetlerinin istiddndan ne fazla, ne de noksandr. Yan her
birinin mmeti, ilimlerden ve marifetlerden ne kadarna muht ise, rislet
ilmine balantl olarak, onlara verilen ey de o miktrdan fazla ve noksan deildir. nk eer fazla verilse, tkat getirilmez teklf olur ve eer noksan verilse, haklar verilmemi olur. Oysa Hak Tel ellez at klle eyin
hlkahu smme hed yan Hereyin hlk ediliini verdi sonra yolunu
kolaylatrd(Th, 20/50) buyurduu yn ile, her eyin hakk ne ise onu verir. te neblerin eratlarnn farkl olmasnn ve birinin erat geldiinde, dierinin eratnn hkmsz braklmasnn hikmeti budur. Ve bu hikmete dayanmaktadr ki, neblerin bzs bzsndan stndr. Ve lekad faddalna
ba'dan nebyyiyne al ba'din yan Andolsun ki, Biz neblerin bzsn
bzsna stn kldk (sr, 17/55). Ve ayn ekilde mmetlerin dahi bzs
bzlarndan stndr.

88

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onaltnc Ksm: DN
Dn kelime anlam olarak teslimiyet, karlk ve det manlarna
gelir. Bu manlarn de erata naklolunabilir.
Teslimiyetin mans budur ki, kul nebnin Hakk tarafndan getirdii
erata ya teslimiyet gsterir, ya muhlefet eder. Eer teslimiyet gsterirse,
Hak Tel da ona uygun karlk ile teslim edici olur; ve eer muhlefet eder
ve kulun ayn- sbitesinin istidd balanmay gerektirirse, Hak da ona balama ve gnahlarn rtme ile teslim edici olur. Ve eer kulun ayn-
sbitesinin istidd azaplanmay talep ederse, Hak ona kahr ve intikam ile
teslim edici olup, ona Kahhr ve Mntakm isimleriyle tecell eder. Ve teslimiyette tesr edici olan kulun hlidir. nk teslimiyet kulun fiilidir.
Karln mans da budur ki, Hakkn kula teslimiyeti, onun fiilinin
bedelini vermekten ibrettir. Ve bu bedel kulun ayn- sbitesinin istiddna
gre verilir. Bedelde yol vardr:
Birisi; kulun houna gidecek ve tabatna uygun gelecek eydir. Bunun
delli radiyallhu anhm ve radanh yan Allah onlardan rz olmutur,
onlarda Ondan rz (Mide, 5/119) yet-i kermesidir.
kincisi; kulun houna gitmeyecek ve tabatna uygun gelmeyecek eydir.
Bunun delli de ve men yazlim minkm nuzikhu azben kebr yan Ve
sizden kim zulmederse ona byk azap tattrrz (Furkan, 25/19) yet-i
kermesidir.
ncs; tabatna uygun gelen ve gelmeyen kaytlar ile kaytlanm deildir. Bu da muhlefetin balanmasdr. Bunun delli de ve netecvezu an
seyyitihim yan gnahlarndan vazgeeriz (Ahkaf, 46/16) yet-i kerimesidir. te kulun halinin gereine gre Hakkn teslimiyeti karlk ve bedelini
vermesidir.
detin mans da budur ki, kulun teslimiyet ve muhlefeti, kulun ayn-
sbitesinin hallerinden bir haldir. Ve Hakkn teslimiyet ve bedelini vermesi de
ayn ekilde kulun ayn- sbitesinin hallerinden bir haldir. Bundan dolay kulun teslimiyeti ilk hl ve Hakkn bedelini vermesi de ikinci hldir. kinci hl
ilk hli takip ettii iin, ona kab ve ukbet dahi denir. Bu bakmdan
ukbet uygun gelen ve uygun gelmeyen bedelin verilmesini ierir. Velkin
eratta det olan hkm, uygun gelen bedelin verilmesine sevb ve uygun
gelmeyen bedelin verilmesine kab ismini vermitir.
imdi kulun ayn- sbitesinin bu bahsedilen ilk ve ikinci hli kendi zerine
dnd iin dn dettir. Geri det denildii zaman, akla gelen ey, bir
emrin ayn ile kendi hline dnmesi mansna ise de, byle det hakkatte
89

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

olmu deildir. nk det tekrrdr. Ve tecellde ise tekrr yoktur. Belki


tekrr olunduu zannedilen eyler, bir derinin benzeridir. rnein kul, emre
teslimiyetle sabah namazn kld. Hakkta onun tabatna uygun gelen bir bedel ile teslimiyet gsterdi. Ertesi gn yine sabah namazn kld; yine bedele
nil oldu. Namaz kulun fiili olup, ayn- sbitesi sebebiyle Hakkn kendisine
bir tecellsinden ibrettir ve kulun hlidir. Ve karlk olarak verilen bedel dahi
Hakkn bir tecellsi olup o da kulun ayn- sbitesi sebebiyle olur. Bu da kulun
ikinci hlidir. imdi, namazlarn ve verilen bedellerin sretleri tekrrlanm
grnr. Bu itibr ile dn dettir. Velkin bu sretler bir derinin ayn olmayp, benzeridir. Bu itibrla da det deildir. Ve ayn ekilde namaz klmak kulun hllerinden bir hl olduu gibi, onun ayn- sbitesinin hllerine
gre gerekleen verilen bedel dahi, o hli takp eden ikinci hldir. Ve ilk hli
takp eden ikinci hl ise tabidir ki karlk deildir. Bundan dolay dn bir
yn ile karlk ve det ve bir yn ile de karlk ve det deildir.

90

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onyedinci Ksm: LM
ehdet leminde lm denilen hl, sretin yok olmasndan ibrettir. Bu
da yn ile olur:
Bir yn budur ki, benzer yenilenme bahsinde zh edildii zere, imkn
dhilindeki vct gz ap kapama an iinde yok ve mevct olur. Bu yok olu
lmdr. Bu hussta mden, bitki, hayvan ve insan ortaklardr. Bu hal
mdenlerde duyusuz ve bitki ve hayvan ve insnda fenni tetkikler ile duyumsaldr. Ve gz ap kapama an iinde btn imkn dhilindeki vctlarn zti
gerei sebebiyle olan bu yok olma ve lm, kef ehli olan kmillerin indinde
mhedelidir.
kinci yn budur ki, herhangi bir mevct belirli sret bir daha aynen grnmemek zere bozulur. Ve o mevcdun ayn- sbitesi ve hakkat onun
rhu ve bu sret o rhun grnme yeri ve aynas olduu iin, o sretin bir
sebep altnda yok olmasyla berber, o rh artk ondan alkasn kesmi bulunur. Ve bu yok olua mecbr lm derler. Bunda imkn dhilindeki
mevctlarn tm ortaktr.
nc yn istee bal lmdr. Bu da insna mahsstur. Ve bu
lm nefsin btn heveslerinden ve bedensel lezzetler ve nefsni lezzetlerden
ve tabat icab olan eylerden ve ehvetten fn olmaktr. Beyit:
Tercme: Nefsin heveslerinden yz evirmek efendiliktendir;
heveslerin terki peygamber kuvvettir.
Bu istee bal lm, bir insan- kmilin eteine yaparak onun terbiyesi
altnda bulunmak ile mmkndr. Tahkk ehli terimlerinde buna krmz
lm derler. Ve mt kable ente mt yan lmeden nce lnz hads-i
erf bu istee bal lme irettir. Ve (S.a.v.) Efendimiz, Hz. Sddk- Azam
hakknda buyururlar: Kim ki yeryznde yryen lye bakmak isterse,
Eb Bekre baksn. Beyt:
Ebedi haytn srrn eyhden sul ettim
Oul, lmezden evvel l deyince intikal ettim.
imdi bu tr lme karlk, tr hayt vardr:
Birisi odur ki; lmez diri olan hakk vcdun her bir gz ap kapama
an iinde nefes-i rahmnsi ve feyzinin yardm ile imkn dhilindeki
mevctlara hi kesilmeksizin ular. Bu hayt birinci lme karlk gelir.

91

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

kincisi; melekte it ikinci berzahtaki hayttr. nsann bu hayt ehdet


leminden nakledildikten sonra balar. Bu hayt ta, ikinci tab lme karlktr.
ncs; kalbi ebedi hayttr ki, nefsni balantlardan soyunma
vstasyla ve kalbi sfatlar ile vasflanmak sebebiyle oluur. Bu da istee bal
lm karlndadr. Bu lm ve hayt, sadece insan trne mahsstur.
Glen-i Rz dan:
Tercme: nsn tr iin trl lm vardr: Birisini, her an ztn sebebi
zere bil. kincisi, istee bal lmdr. ncs, mecbr olarak lmektir.
Mdemki lm ve hayt karlktr, bundan dolay onun hayt da menzilde trldr.

92

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Onsekizinci Ksm: BERZAH


Berzah lm zamn ile kymet zamn arasndaki zamn araldr; ve
bir derine muhlif olan iki ey arasnda ayrc olan eye derler. O iki eyin
ister bir derine mnsebeti olsun, ister olmasn, berzahn vcdunun tasavvur edilebilmesi iin, mutlaka iki eyin vcdu gereklidir. Nitekim gemi ile
gelecek arasndaki berzah hl zamndr. Rhlar mertebesi ile kesf cisimler
arasndaki berzah misl mertebesidir. Ve cennet ile cehennem arasndaki
berzah Arfdr. Hayvnlar ile insan arasndaki berzah maymundur. Bitkiler ile hayvnlar arasndaki berzah hurma aacdr. Bitkiler ile mdenler
arasndaki berzah mercandr. Ve buna gre kyasla. lmden sonra berzah
lemine nakledilen ey insann ekli ve cesedi deil, belki ahsna it
hakkatidir. nk madde beden olan cesedi bu lemin paralarndandr;
lmden sonra yine bu lemde bozulup dalr. Zten benzer yenilenme bahsinde zh olunduu zere bu madde beden arazdan ibret olup, iki zamanda
dim kalmadndan, mecbri lmden nce dahi bozulup dalma iindedir.
Velkin, ahsa it hakkatn ball, o madde bedenden kesilmediinden duruyor grnr. Mecbri lmde ise bu ahsa it hakkatn alkas tamemen
kesilmi olup, o hakkat berzaha nakledilir. Ve berzah leminin maddesine
uygun bir bedene balanr. Zhir isminin grnme yeri olan ehdet lemindeki ilhi teklifler zerine Btn isminin grnme yeri olan berzahta, oluan
amellerinin ve ahlknn gzel ve irkin sretlerini, insan berzahta kendi yakn olarak bulur.
Sretin yok olmasndan sonra, mevctlarn tmnn berzaha nakledilip
Ceml ismine it grnme yeri olanlar Ceml mahallinde ve Cell ismine it
grnme yeri olanlar da Cell mahallinde zhir olurlar. Fakat yalnz ilhi
emneti tamaya istiddndan dolay, kendisine teklif yaplan insan iin soru
vardr. Dierleri mkellef olmadndan, onlara soru yoktur. Ve soru ve cevp
herkese kendi hakkatinin almasndan ibrettir. Nitekim Hak Tel buyurur:
Ve cet kll nefsin meah sikn ve ehid * lekad knte f gafletin min
hz fe keefn anke gteke fe besarukel yevme hadd (Kaf, 50/21-22)
Yan: Her bir nefis, kendisi ile berber sevkedicisi ve hit olduu halde
gelir ve ona denir ki: Sen bundan gaflette idin, biz senden perdeyi kaldrdk. Bu gnde senin grn keskindir.
Perdenin kaldrlmas bir tecell ile olur. Bu tecell iinde herkesin soru ve
cevb olmu olur. nk innallhe serl hisb yan Muhakkak ki Allah, hesab abuk grendir(l-i mrn, 3/199) buyurulur. Nitekim, bu lemde bahar mevsimi bir tecellden ibrettir. Ve bu genel tecell Neniz var? sorusundan ibrettir. te bu genel tecell netcesinde gl ve diken ve tatl ve ac
meyve aalar cevaplarn verip: Bizim istiddmz budur, bunlar getirdik
93

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

derler. Bundan dolay herkesin sevkedicisi ve hidi mertebelerinin tmnde


kendisi ile berber olan ztna it istidddr. Bu berzahn hllerine bal baz
bilgiler misl mertebesi bahsinde verilmi olduundan burada tekrr gereksizdir.

94

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Ondokuzuncu Ksm: KIYMET


Kymetin trleri vardr.
Bunlardan birincisi; her n ve satte vuk bulandr. nk lemler her
nda gaybdan ehdete ve ehdet leminden gayb lemine dhil olur. Ve bu
lemlerin bozulup yok olanlar ve var edilenler ve manlar ve cisimler gibi
btn trlerinin ehdetten gayba ve gaybdan ehdete dhil oluunu ve kn, ihta yolu zere, ancak Cenb- Hak bilir. nk bu ilim ilhi
zevk(deneyim) ilminin zevkinden ibrettir. Bunda hi kimsenin ortakl yoktur.
kincisi; mecbri lm ile gerekleendir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz:
len kimsenin kymeti kopar buyururlar.
ncs; istee bal ve irdeye it lm ile olur. Slik bu lm ve
kymetten sonra lemde hiret oluumu zerine yaar. te buna dayanaraktr ki, lye alm olan hller seyri slku srasnda slike de alm olur. Ve
bu hle kk kymet ismini verirler.
Drdncs; rifn-i billh hazartna fen-fillah ve baka-billhtan sonra
tam vahdet ve okluun yok olmas hlinin meydana gelmesidir. rifin nefsinde gerekleen bu tecellye de byk kymet derler.
Beincisi; btn kint iin takdir olunmu ve beklenen kymettir ki, Hak
Telnn cell yetlerindeki: nnes sate tiyetn l raybe fh yan O saat
muhakkak gelecektir, onda hi phe yoktur(Hac, 22/7) ve innes sate
tiyetn ekdu uhfh yan O saat muhakkak gelecektir, onu gizliyorum
(Th, 20/15) ve benzeri Kurn- Kerm yetleridir.
Bu byk kymet hakknda erh esnsnda da srs geldike gerekli
ayrntlar verilecektir.

95

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Yirminci Ksm: CENNET VE CEHENNEM


Bilinsin ki, cennet ve cehennemin her bir lemde grnme yerleri
mevcttur:
lk nce; ilhi ilim mertebesinde ayn- sbiteleri vardr.
kinci olarak; ilm vctlarnn rnei misl leminden mevcttur.
nc olarak; ehdet mertebesinde her ikisi de kark olarak gzkmektedir. nk ehdet mertebesi hiretteki grnme yerlerine gre daha
geni deilse de, daha birlemitir. Ve elem ve lezzetin karmn her zaman
bu lemde bizzt idrk ile biliriz.
Drdnc olarak; insann kendine it leminde mevcttur. nk rh ve
kalp makm ve kemlt nmetlerin ayndr. Ve nefis ve heves ve bunlarn gerekleri cehennemin ayndr. Bunun iin kalp ve rh makmna dhil olan ve
gzel ahlk ve rz olunan sfatlar ile vasflanm olanlar, trl nmetler ile
nmetlenen olurlar. Ve nefis ve lezzetleri ve heves ve ehvetleri ile megl
olanlar trl bellar ile azablanan olurlar. Nitekim Hak Tel: inne cehenneme le muhtatn bil kfrin yan Muhakkak ki cehennem kfirleri
ihta eder. (Tevbe,9/49) buyurur.
Celleddin Devvn (k.s) hazretleri Zevr Hiyesinde buyururlar ki: Bu
yet-i kermeyi tevle lzm yoktur. nk kfirlerin inanlarnn ktl
ve rz olunmayan ahlklar, ahiretteki oluumda cehennem sretinde aa
kp kfirleri azab iinde bulunanlar klacaktr. Nitekim (s.a.v.) Efendimiz buyururlar: Kabir, ya cennet bahelerinden bir bahe, veyhut cehennem ukurlarndan bir ukurdur.
rzdan ibret olan insann ahlk ve amellerinin berzahta benzer uygun
sretler ile aa kacaklar gerek misl lemi ve gerek berzah bahislerinde
beyn olundu.
Beinci olarak; cahm ve namin en son grnme yeri, hiret yurdundadr.
Ve bunlar rhn deil cismndir. Velkin, bu cismniyyette rhni oluum
gliptir. Nefsni oluumlar glip olan nefsin zevklerinin stn olduu bu
ehdet leminin hllerine bakp da, cismn cennet ve cehennem hakknda
delil getirerek hkm verenler hat ederler. Mesel bu lemin maddeye it
sretleri bir karar zere olmayp bozulur. nk kll kanunlar bunu gerektirir.Fakat cismn cennet ve cehennemin sretleri sbit ve karr zerinedir ve
onlarn kll kanunlar cb budur. te bu sebebe dayanmaktadr ki, bu lemde akl ve mantn kabl edemeyecei hller, cismn cennet ve cehennemde
makuldur. Ve orada bu hllere hayret olunmaz. Bunun benzeri bu lemde de
mevcttur. Mesel ehdet leminde insann havada umas ve denizin ze96

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

rinde yrmesi mmkn olmad halde, uykuda olan kimse havada uar ve
su zerinde yrr. O kimse kendisinin hayl leminde gerekleen bu hline o
lemin iinde bulunduka armaz. Normal bir hal sretinde kabl eder.
Uyanp ehdet lemindeki hkmler evresine dndnde, ryadaki hline
hayret eder ve arr; nk o anda hayl lemindeki hkmlerden kmtr.
te gerek berzah hlleri, gerek cennet ve cehennem yerleri bu hle benzemektedir. Kitbullhn haber verdii bu meknlarn hllerinin gariplikleri gaflet
ehli tarafndan ehdet lemine kysland iin, olmaycak ey sanlr ve inkr
edilir. nk onlar bu lemin hkmleri iinde boulmu ve hapsolmulardr.
imdi, cismn cennet ve cehennem hakkndaki Kurn yetleri ve hds-i
erfler benzetme yoluyla anlatm zere yksek beynlar iermektedir.
Mhede makmna ulaamayan her bir mmin, bu haberler zerine kendi
haylinde var ettii sretlere inanmtr. Oysa Hak Tel Hazretleri kuds
hadsinde Ben slih kullarm iin gzlerin grmedii, kulaklarn iitmedii
ve beer kalbinin hatra gelmeyen eyler hazrladm buyuruyor. Gzlerin
grmedii ve kulaklarn iitmedii ve beer kalbinin hatrna getiremedii eyler elbette bu ehdet leminde grlen ve iitilen ve hayl edilen eylerin
hricinde olacaktr. Bu lemde cennet hakkndaki trifler ve ayrntlar ise, beer kalbince hatrlanan hayllerden ibrettir. Bundan dolay gerek cennet ve
gerek cehennem bizim hatrmza gelen hesap ve tertiplerin hricindedir.
Cennet szlkte, sk aalarla kapl olan bir zemnden ibrettir ki, aalarn sklndan dolay glgeleri yerin yzn rter. Ve cennet setr-rtmek
mansna gelen cenne kelimesinden tremi olup, bu kelimenin bin-i
merre mastardr. Zhir limlerinin terimlerinde, hiret yurdunun temiz ve
pk makmlardr. Ve bu makm gzel fiiller ve slih amellerin cennetidir.
Fiillerin amellerin azl ve okluu itibryla bu cennetin birbirinden farkl
dereceleri vardr. rifler derler ki, bu fiiller ve ameller cennetinden baka da
cennetler vardr. Onlara sfat cennetleri derler. Ve o kulun ilhi keml sfatlaryla vasflanmas ve ilhi ahlk ile ahlklanmasdr. Bu cennet dahi, keml
ehlinin mertebeleri sebebiyle eitlidir. Ve bunlardan baka cennetler de vardr
ki, onlara zt cennetleri derler. O da hs kullarna, Rabbl-erbb olan Allah
zl-Cell Hazretlerinin ve her birinin muhtelif rabblardan kendisine it olan
rabbin zti tecell ile zuhrundan ve kulun ztta, kendi ztnn ortadan
kalkmas ile o cennetlerde rtnmesinden ibrettir. Hak Tel Hazretlerinin
zt iin dahi cennet vardr ki: vedhul cenneti yan ve cennetime
gir(Fecr, 89/30) mbrek sznden anlalmaktadr. Hak Tel, bu cennetleri
kendi ztna izfe buyurur.
Birisi; ayn- sbite cennetidir ki, Hak Tel onunla rtl olmu ve
kendi ztn, kendi zt ile ayn- sbite arkasndan mhede buyurmutur.
kincisi; rhlar cennetidir ki, Hak Tel o rhlarda yle rtl olmutur
ki, ne melek ve ne de beer ona vkf deildir.
97

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

ncs; ehdet ve varlklar lemidir ki, Hak tel o perdeler arkasnda, yle rtnmtr ki, baka hibir kimse vkf olamaz.
Cismni cennet nmetler yurdudur. Bu duraa ulancaya kadar kulun
hibir durakta rhat ve nmetlenme hli yoktur. Ve cismn cennet, saidlerin
ayn- sbitesinin gidecebilecei yolun en sonudur. Kemlin olumas ancak
bu durakta gerekleir. Ve cennet ehli bu nmet iinde devamllk ve ebediyyet
zeredir. Bunlarn aynna asl fen gelmez; ve hepsi seyr-i fillhdr. nk
seyr-i fillhn nihyeti yoktur.
Cehennem ehli birisi geici ve dieri dim olmak zere iki ksmdr:
Geici olanlar ezel istiddlar gnahlarnn rtlmesini gerektirmeyen
mmin olan gnahkrlardr. Bunlar Mntakm(intikam alan) tecellsinden
sonra cennete dhil olunurlar.
Dim olanlar irk ve kfr ve nifk ehli olup, asl cehennemden kmazlar. nk ezel istiddlarnn gerei budur. Onlar Hakk ancak cehennemde
hatrlarlar; ve cehennem onlarn mabedidir. Fakat ok uzun devrelerden sonra cehennemin atei souyup, atei kaybolmu ve: Rahmeti gazabn gemitir srrnn ortaya kmasndan dolay bu hl cehennem ehli hakknda bir
nmet olur. Nitekim hads-i erfte: Bitkilerden circr aa oradadr
buyurulmutur. Circr gyet sulak yerde biten bir bitkidir. Ve Kurn-
Kermde l bisne fh ehkabe yan orada ok uzun mddet kalacaklardr (Nebe, 78/23) yet-i kermesi ile azbn sonuna iret buyurulur. nk
hukub seksen yl mansna gelir. Ve ahkb hukubun oulu olup ok
uzun mddetin kastedilmesinden dolay, bir son mansn ifde eder.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) Ftht- Mekkiyyelerinde, cehennemin atee
it havdan ibret olup, iinde ate olmadn ve onun kor atelerinin gnahkrlar olduunu ve cehennem ehlinin bu atee it hav iinde yanmakla
berber kllem nadicet culdhm beddelnhm culden gayreh li
yezkl azab yan her defasnda onlarn derileri yandka azb tatmalar
iin derilerini deitireceiz(Nis, 4/56) yet-i kermesi hkmnce, mahvolmayarak bu iddetli yanmaya tahamml edebilecek bir vcda sahip olacaklarn beyn buyururlar. Bu yksek beynlara bakarak cehennemin, gnee
it maddeden ibret iri bir kre olaca anlalyor. Oysa bilimsel verilere bakarak bu gibi ate akkan hlinde bulunan krelerin milyonlarca sene sonra
uzayda soumalar ve katlamalar olmaktadr. Bu hal ise cehennem ehli hakknda tabii ki bir ilave nimet olur. Fakat cennet ehlinin nmeti gibi, hlis nmet
deildir. Cismn cehennem de, ekvet ehlinin ayn- sbitesinin, gidebilecei yolun en sonudur. Ve onlarn kemlinin gereklemesi ancak bu durakta
olur.
imdi cehennem ehlinin nmeti, cennet ehlinin nmetine zttr. Velkin lezzetlenme ve nmetlenme hussunda her ikisi eittir. nk cennet ehline gre,
98

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

cennetin nmetleri ne ise, cehennem ehline gre de cehennem azb odur.


nk tabatlarna uygun olan nmetler bunlardr. Cennet ehli, cehennemden
nasl kaarsa, cehennem ehli de cennet ehlinden ylece kaar. Bunun bu lemde rnekleri pek oktur. Mesel insan pislikten nasl tiksinip kaar ve gl kokusunda holanrsa, pislik bcei de glden ylece tiksinip, kaar ve pislikten
honut olur. Velkin bu iki nmet arasnda ok byk fark ve ztlk vardr.
Vct iinde temiz ve pis bir derinden farkl olduundan, cennet ehlinin
nmeti temiz olanlar ve cehennem ehlinin nmeti de pis olanlar cinsindendir.
Cennet ehlinin nmeti ihsan etmenin halislii ile Rahmnr- Rahm hazretinden ve cehennem ehlinin nmeti ise Mntakm tecellsinden ve elm azbtan
sonra Erhamr-rhimnin rahmetinden zhir olur. Ve cehennem ateinin
sona ermesinden sonra, cehennem ehlinin bu katlam kre zerindeki yaaylar gyet sfl ve hkir ve dier azblar iindedir; ve ebediyyen oradan
kmazlar. Hlidne fh m dmetis semvtu velardu ill m e
rabbke yan Semlar ve arz var olduka onda ebedi kalrlar (Hd,
11/107)

99

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

SONU
nceki bahislerden anlald zere, insn fertlerden her bir fert ehdet
leminde naklanm olan sretlerden bir srettir. Ve bu sret ancak
mansndan dolay nakolunur. Mansz sret nak abestir ve hikmete uymaz. nsan bu lemin cevherinden yaplm ve btnn paras derecesinde
olup, kendi nefsnde mansz naklar ile vakitlerin aa kmasn abes grd halde, kendi btn olan hakk vctta, byle bir meziyetin
vcdunun yokluunu iddi eder ise, ak bir cehlet ve irkin bir sapklk
olur. Bu ekil dnce ile aklen sbit olur ki, insni fertler, ehdet lemi
kitbnda, manlarndan dolay nakolunmu birer srettirler. Hak Tel
Hazretleri bu hakkati: Ennem haleknkm abesen yan abes olarak
hlk ettiimizi mi zannettiniz (Mminn, 23/115) ve lev eradn en
nettehze lehven lettehaznh min lednn yan Eer bir elence edinseydik kendi katmzdan edinirdik (Enbiy, 21/17) ve benzeri Kurn
yetlerinde beyn buyurmutur.
nsan, vcdun en son tecellsi olduu iin, mertebelerin tmn toplamtr. Onun taayyn ulhiyyetin iine ald sfat ve isimlerin fiilen hkmlerini aa karmasna msittir. Yan ulhiyyet bir man olup, insan sreti
lem kitbnda ancak o many meydana karmak iin nakolunmutur.
Man sretin ayn olmad gibi, gayr da deildir. Bundan dolay sret
mandan ve man da sretten ayrlmaz. Ulhiyyetin kll mans iin nakolunmu olan insn sretler, saysz ve hesapszdr. Fakat bunlarn ok olmas, tekil olan o btnsel many arttrp oaltmaz. Nitekim, insnyyet btnsel bir kavram olduu halde, bu kavrama iret etmek zere, kt zerine,
yle bir insan kelimesini yazarz. Bu nak bir sretten ibrettir. Bunu grdmz zaman, bilmesi, grmesi, iitmesi, istemesi, glmesi, alamas, yrmesi, oturmas, uyumas vb. ne kadar ileri varsa hepsi dhil olmak zere,
insnyyet kavramna iret ettiini anlarz. Bu kelimenin on, yz, bin ve yz
bin mislini yazsak, tamam bu kavrama iret eder. O btnsel kavram paralara ayrlarak bu kelimelere blnmedi; belki her birine btnsellik ile it oldu. Ve bunlar sildiimizde, insan btnsel kavram yine kendi leminde durur. Bunlar ile berber silinmez. nk o kavram bu sretlerin gayrdr. Fakat
bu sret olmakszn o many anlatmak da mmkn deildir. Bu nak grlnce, o manya gei yaplr. Bundan dolay bu nak o mannn gayr da
deildir. Ve o mannn o srete it oluu naslszdr, trife smaz.
nsann vcdunun oluumu, hakk vcdun insn srette taayyn ve
o taayynde arzdan ibret olan elementsel paracklarn birbirleriyle birleerek ald vaziyetler, akl dediimiz ftr bir nr husle getirmitir. nsan bu100

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

nunla dnyev ilerinde doruyu yanltan ve iyiyi ktden ayrr. Bunda cins
ve mezhep ayrm olmakszn insni fertler ortaktr. Buna akl- ma yan
geimlik akl derler ki, akln ocukluk mertebesi derecesindedir. Ve insn
fertlerin farkl akllar oluu bnyelerinden dolaydr. Ve bnye ve taayyn
farkllklar da onlarn ahsi hakkatleri ve ahsi hakkatlerinin kbiliyyeti gereindendir. Ve ilmin it olduu mahal akl olduundan, onlarn ilimlerinin
dereceleri dahi akllarna bal olarak farkldr. Nitekim Hak Tel Hazretleri
bu farklla iretten buyurur: Ve fevka kll z ilmin lim yan btn
ilim sahiplerinin stnde daha iyi bilen vardr (Ysuf, 12/76)
imdi, mdemki akl- ma yan geimlik akl ocukluk mertebesidir;
bir ocuk nasl eitim ve retime muht ise, akl- ma yan geimlik akl
da ylece eitim ve retime muhttr. ehdet leminde akllarn retmeni
iki trldr:
Birisi nebler (a.s.)dir ki, bu akllar Hd isminin hkmleri erevesinde
terbiye edip, akl- mad yan ileriyi dnen akl mertebesine ykseltirler.
Nitekim (S.a.v.) Efendimiz, buyururlar. Akl bu mertebede keskin bir
bak oluturup, hiret ilerinde doruyu yanltan ve iyiyi ktden ayrr. nsan bu akl- mad erevesinde nebnin eriatna en gzel ekilde tabi olur ve
slih ameller ile uraarak nefsini terbiye edince, artk kmil olup akl- kl
erevesine dhil ve hlk edili gyesine ulam olur. Bu akla it olan ilim
Hak ilmidir.nk ilmi, hakkat- muhammediyyeden ibret olan akl- klden
alr. Hakkat- muhammediyye mertebesi ise vcdun vahdet ve ulhiyyet
mertebesidir.
kinci tr retmen de neblere tb olmay nemsemeyen ve onlar inkr
eden gruptur ki bunlar blsn vekillleridir. Kendilerine tb olanlarn akl-
malarnda Mudill isminin hkmleri erevesinde tasarruf edip, gerek kendilerinin ve gerek kendilerine tb olanlarn akllarnn ykselmesine mn
olurlar. Ve hakkati bulacaz diyerek evhm llerinde ve tabat leminin karanlk shalarnda, serp peinde susuz ve akn olarak koarlar. Hak Tel
bunlarn hllerinden haber verip buyurur: Vellezne kefer amlhm ke
serabin bi katin yahsebhz zamnu me hatt iz ceh lem yecidh
eyen (Nr, 24/39) Yan: Nebleri ve onlarn getirdikleri kitplar inkr
edip kfir olanlarn amelleri llerdeki serp gibidir. Susam olan kimse onu
grp su zanneder. O serp mevkine geldii vakit, onu hibir ey bulmaz.
Bunlar vcdun zhiri olan tabat kitb ile yetinen inkr edenler zmresidir.
Bir zaman, hakkat zannettikleri ey dier bir alm ile kknden sklm
olur. O sklm olan zannettikleri hakkat ise serptan baka bir ey deildir.
Bu grup byle tabat kitbn tetkk etmek sretiyle nihyet bir gn hakkate
ulaabileceklerini zannederler. Denizin yzeyindeki kpkler ile megl olanlar denizin derinliklerine ulaabilirler mi? Heyht! Bu tifenin Voltaireleri,
Shakespeareleri, Darwinleri, Bhnerleri vb. hakkat anlamadan gittiler. Ve
101

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

bunlara tab olan zamnmzn inkrclar da onlar gibi gideceklerdir. nk


tabat leminde ve tabatta var olan insan vcdunda hkmrn olan vehim,
hakkat yolunun en byk bir yolkesicisidir. Velkin neblerin ve onlarn vrislerinin kll taraftan getirdikleri ilim, vehmin tasarrufundan soyutlanm
ilimdir. Nitekim, Hak Tel buyurur: Ve m erseln min kablike min
reslin ve l nebyyin ill iz temenn elka eytnu f mniyyetih fe
yensehullhu m yulk eytnu smme yuhkimullhu ytih (Hacc,
22/52) Yan Ey Habbim! Senden evvel bir neb vey resl gndermedik, ll
ki kendi nefsinden bir ey temenn ettiinde, eytan onun niyetine ilk etmemi olsun. Allah Tel ise eytann ilka ettii eyi bozar, daha sonra yetlerini
salamlatrr ve yerletirir. te grlyor ki, nefsin istekleri neblerde bile
gereklese, ona vehim eytan karyor; ve daha sonra vehmin telkinleri
Hakk tarafndan kaldrlr. Artk her an kendi nefislerinin hkmleri altnda
ezilmekte olan filozoflara vehmin tesr ve tasarruf derecesi kys edilsin!
imdi nebler(a.s.)e hakkyla tb olup onlarn ayak izlerinden kl ucu kadar sapmayanlar kendi asllarna ulamlardr; ve retim iinde onlarn vris
ve halfeleri olmulardr. lim saltanat ile aa kan bu kitbn yazar Hz.
eyh-i Ekber Muhyiddin bn Arab efendimiz, o kmil vrislerden ve yeryzndeki halfelerden birisidir. Ve onlarn ilimleri Hak Telnn ve
allemnhu min lednn ilm yan Lednnmzden ilim rettiimiz
(Kehf, 18/65) mbrek sznde iret buyurduu lednn ilimdir. Bu lednn
ilim yakn ehline, akla it deliller ile ve nakiller ile deil, ilh retim ve
rabbn anlatm ile bilinir ve anlalr. Bu da ksm zerine olup,
birincisi vahy, ikincisi ilhm, ncs firset-sezgitir.
Vahy neblere has olup iki trldr: Biri ilh kelm, dieri nebev
hadstir; nk neblerin szleri ve m yentku anil hev * in hve ill
vahyun yuh yan hevsndan konumaz, o vahyolunan vahiydir (Necm,
53/3-4) yet-i kermesi gereince vahiydir. lh kelm Cibrl vstasyla Resl
(s.a.v.)in mbrek kalblerine indirilmitir. Nebev hdisin bazs mhede
mahallinde Cibrl vstasyla gelmitir. Fe evh il abdihi m evh yan
Bylece kuluna vahyedeceini vahyetti(Necm, 53/10) yet-i kermesinde
ona iret olunur. Ve bazs da Cibrlin inmesi vstasyla ve bazs da
mbrek kalbine nefs yan Cibrlin flemesi ile gelmitir. Cibrlin inmesinden kast, onun melek sretinden beer sretine inmesi ve cisimlenmesidir.
Ve nefsden kast Cibrlin bir srete girmeksizin ilh vahyin mansn
nebnin mbrek kalbine koymasdr.
lhm evliyya mahsstur. O da doru ve mevct olan bir ilimdir ki,
Hak Sbhneh ve Tel onu gayb leminden evliynn sekinlerinin
kalblerine koyar. Tasavvuf ehli buna hakkan htr derler. Bu ilim Hd ismi
hazretinden ilk olunduundan, bunda Mudill ismine it evhmn tesri yoktur.
102

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

Firset-sezgi bir ilimdir ki, sretin eserlerinin sezilmesi sebebiyle


gayblerden alm olur. Bu ilim evliy ile mminlerin sekinleri arasnda ortaktr. Nitekim hads-i erfte Mminin firsetinden saknn nk o Allahn nru ile bakar buyurulur. lhm ile firset arasndaki fark budur ki,
firsette gayba it ilerin almas, sret eserlerinin sezilmesi ile olur; ilhmda
ise sret eserlerinin sezilmesi sebep deildir. Vahy ile ilhm arasndaki fark
dahi budur ki, ilhm vahye tbidir; vahy ilhma tb deildir. Yan evliyya
ilhm, Resle tb olmak vstasyla hsl olur.
imdi akllar, Hd ismi erevesinde eitip reten retmene olan ilm
telkinler bu sretle olduu gibi, akllar dallet ukuruna atan retmene de,
Mudill ismi hazretinden vahyolunur. Nitekim Hak Tel buyurur: inne
eytne le yhne il evliyihim yan muhakkak eytanlar kendi dostlarna vahyederler (Enm, 6/121) Ve ayn ekilde dier yet-i kermede de
buyurur: Ve kezlike cealn likll Nebiyyin advven eytnel insi vel
cinni yuh badhm il badn zhrufel kavli gurur yan bylece
neblerin hepsine insan ve cin eytanlar dman kldk, onlardan bazs
bazsna aldatmak iin ssl szler vahyeder (Enm, 6/112) Ve eytann
dostlarnda ilhma karlk evhm ve firsete karlk ahmaklk hkmrn
olur.
Nitekim Hz. Mevlna (R.a.) buyurur: Mesnevi:
Tercme: Byle bir kimse mutlak zeki olsa bile, kendisinde bu ayrt etme
ve firset olmad iin ahmaktr; yan kendi akllarna tb olan inkr edenler, her ne kadar tabat ilimlerinde mutlak zeki olsalar bile, mdemki onlarda,
geldikleri yerin ve dneceklerin yerin hakkatini ayrt edebilecek kuvvet yoktur, ahmaktrlar.
Aslnda bu kiilerin ilmi de bir tr ilimdir. Fakat akl saptrd iin kymeti yoktur. Nitekim Hak Tel onlar hakknda: Ve edallehullhu al ilmin
yan Allah onu ilim zere dallette brakt (Csiye, 45/23) buyurur. Ve
kal m hiye ill haytuned dny nemtu ve nahy ve m yuhlikn illed
dehr ve m lehm bi zlike min ilmin in hm ill yezunnn (Csiye,
45/24). Yan nebleri inkr edenler derler ki, hayt ancak dny hayatmzdr. Madde, mden ve l hlinde iken zel oluumlar erevesinde hayt eseri meydana gelir; ve bizi ancak zaman helk eder. Oysa onlarn bu hkmlerinde hakk ilim cinsinden bir ey mevct deildir. Belki zann ve vehm ilimleri vardr. yet-i kermesinde de onlarn ilimlerinin kymetinin derecesini
bizlere duyurur.
imdi faydal ve faydasz olarak ilmin trleri oktur. Bu nsz onlarn
ayrntlanmasna msit deildir. Bunlardan tasavvuf ilmi, lednn ilimden
olduu ynle hepsinin stndedir. Filozoflar, felsefe ile ilgili mesleklerin baz
meselelerinde hakkatlere tems ettiklerinden, baz kt aklllar, tasavvuf ilmi103

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

nin bunlardan alnm olduunu zannederler ise de, bunun byle olmad
meydandadr. nk evliy, ilhm ve firsetlerinin shhatine iki dil hit ahitlik etmedike, onlara kymet vermezler. O iki dil hitten biri Kurn
dieri de nebye it hdislerdir.
Bundan dolay tasavvuf ilmi Kurn ve mbrek hdslerin z olup, asl
felsefeye it meslekler ile alkadr deildir.
lhi tevfkten yardm isteyerek ve neblerin en rifi (s.a.v.) Efendimiz hazretlerinin yksek feyizlerinden yardm isteyerek ve onlarn kmil vrislerini
ve zellikle evliylarn sonuncusu eyh-i Ekber Muhyiddn bn Arab ve
hakkat gnei cenb- Mevln Celleddin Rm (rdvnullhi aleyhim
ecman) hazretlerinin kerem kaplarndan dilenerek erhine balanlan bu
Fussul-Hikem dahi batan sona ledn ilmi ve Kurn ve nebye it hdislerin
zdr. Vasbir nefseke meallezne yedne rabbehm biladti vel aiyyi
yurdne vechehu ve l tadu aynke anhm trdu znetel haytid dny
ve l tut men agfelna kalbehu an zikrina vettebea hevhu ve kne emruhu
furut(Kehf, 18/28) Yan Bk vechini murt ederek, gece ve gndz
Rablerini zikredenler ile berber nefsini tut ve salamlatr! Yan onlarn sohbetleri ile vakitlerini geir! Ve kalbini bizim zikrimizden gafil brakp hevsna
tb ve nefsnyetinde haddi am olan kimseye itat etme, yan ona arkada
olma! Mesnev:
Deme hn derghna bizlere ruhsat yoktur.
kerm olanla olduunda zorluk kalkar.

Yazlmasnn biti trihi: 3 Zilhicce 1346 / 22 Mays 1928

104

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ahmed Avni KONUK nsz

eyh Al Fakr Efendi merhmun i bu zsz okuduktan sonra yazdklar beyitlerdir:

Orhan emseddin Bey merhmun okuduktan sonra o anda yazdklar


beyitler:

105

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz





BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
FUSSUL HKEMN NSZ

Rahmn ve Rahm olan Allahn ismi ile balarm.Her ne kadar mmetlerin farkllklarndan dolay din anlaylar ve mezhepler eitli ise de,
hikmetleri, doru olan yolun teklii ile akdem makmndan kelimelerin
kalpleri zerine indiren Allha hamd olsun.(1)
Yan bahedilen rahmeti ile btn eyya varlk veren ve hakedilen rahmeti ile baz kullarna tecell edici olan btn kemltn shibi bulunan Allah
zl-Cell Hazretlerinin erefli ismiyle bu Fussul-Hikemi yazmaya balarm
demek olur. Bahedilen Rahmet ile hakedilen rahmetin aklanmas
Sleymn Fassnda gelecektir.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a),Besmele ile balanmayan btn iler yarm
kalmtr hads-i erfine uyarak kitba Besmele-i erfe ile baladktan sonra,
hamd ve sen kemlta gre tertip olduu ve oysa btn kemlt Allah zlCell Hazretlerine mahss bulunduu iin Besmele-i erfeden sonra
hamdtan bahsetti ki, hamdn hepsi Allha ittir demek olur. Ve hamdta
yn vardr:
Birincisi, Haktan hlk edilmilere olan hamddr ki, bunun delli (Ahzb,
33/56) nnallahe ve meliketehu yusallune alen neb yan Muhakkak ki
Allah ve melekleri, Nebiye salt ederler ve (Ahzb, 33/43) Huvelleziy
yusalliy aleykm yan O ki sizin zerinize salt eder yet-i kermeleridir.
Bu ekilde Hak hmd eden ve hlk edilmi hamd edilendir.
kincisi, hlk edilmiten Hakka hamdtr ki, bunun delli de (sr, 17/44)
ve in min ey'in ill ysebbihu bi hamdihi yan Hibir ey yoktur ki
Onu hamd ile tespih etmesin ve (Zmer, 39 /75) Ve teral melikete
haffiyne min havlil ari ysebbihune bi hamdi rabbihim yan Ve grrsn ki melekler arn her yanndan kuatmlar, Rablerini hamd ile tespih
ederler ve benzeri Kurn ayetleridir. Bu ekilde Hak hamd edilen ve hlk
edilmi hamd eden olur. Ve bu ynn ekli vardr: Sz ile, fiil ile, hl ile.
1) Sz ile hamd: Nebiler (aleyhims-selm)in syledikleri zere Hakkn
kendi nefsine sen ettii eyle kulun sz ile hamdidir.
2) Fiil ile hamd: lh vechi talep ile ve onun ikram sahibi oluu tarafna
ynelerek kulun iyi ve gzel ilerden ve ibdetlerden birtakm bedeni amelleri
106

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

yerine getirmesidir. Bu ekilde kul, her bir organn, ne iin hlk edilmi ise,
Hakka ibdet amacyla meru ynde kullanr. Ve bu hussta nefsinin hazlarn dnmez.
3) Hal ile hamd: Rh ve kalp sebebiyle gerekleir. O da kulun ilmi
kemlt ve ameller ile vasflanmas ve ilhi ahlak ile ahlaklanmasdr.
ncs, hlk edilmilerden hlk edilmilere olan hamdtr. Bu ekilde
hamd eden ve hamd edilen hlk edilmiler olur. brhm Fassnda detayl
akland zere, bu tr hamdn Allah iin olmasnn yn budur ki, Hak
meydana kma ynyle hmd edenin sretinde aa kmtr ve hamd ile
kendi kemltn gsterir. Ve her hamd edilen hlk edilmiin sfat bulunan
sen dahi, hamd edilen sretinde keml ile tecell etmi olan Hakkn
ayndr ki, hamd edilen o keml sebebiyle hamd hakedici olur. Bundan dolay hamd, Hakkn kemltndan bir kemlin sfatdr ki, Hakkn
hakkatinden kar. u halde hamd edilenin grnme mahallinde aa kan
kemle kar, hmd edenin grnme mahallinden km olan hamd dahi
Hakka it olur. Ve hamd km olduu mahal itibriyle kmil ve noksan
olur. Bundan dolay, kmilden knca kmil ve noksandan ktnda noksan
olur. Cenb- eyh (r.a.) velyetin sonuncusu makmnda aa km olduundan onun hamdi, kendisi gibi btn hamdlarn en toplanmdr.
Evliynn sonuncusu hakkndaki aklama t Fassnda gelecektir.
ndiren(Mnzil), indirme(inzl) fiil kknden veyhut indirmek(tenzl) fiil kknden fiili yapan isimdir. Her iki man da tatbik edilebilir.
nk, inzl bir eyi bir defada indirmek mansnadr. Ve nebler
(aleyhims-selm)in sbit aynlar, rahmin rahmetiyle ile rahmetlenmi
olup, sahip olduklar has isim gereince, ahadiyyet mertebesinin alt olan
vhidiyet mertebesinde, ilhi ltuflar kendilerine bir defada iner. nk klnm fakat henz aa karlmam kabiliyetlerinin gerei budur. Ve
ehadet mertebesinde aa ktklarnda, has isimleri haznesinde gizli olan
hikmetler, klnm kabiliyetleri aldka, birbiri ardnca ve derece derece iner
. Nitekim Hak Tel buyurur: (Hicr, 15/21) Ve in min ey'in ill ndena
hazainuh* ve ma nnezziluhu ill bi kaderin ma'lum; yan Hibir ey
yoktur ki hazneleri bizim yanmzda olmasn, biz onu ancak malum bir
kader ile inzal ederiz. te bu yet-i kermede derece derece indirmek
mansna tenzl fiil kk kullanlm ve ehdet mertebesinde her bir eyin
derece derece indirilmesine iret olunmutur.
Hikem hikmetin ouludur. Ve hikmet, eynn hakkatlerine gerei
gibi ilim ve o ilim icabnca amelden ibrettir. Bunun iin hikmet, ikiye ayrld.
Birisine ilmi hikmet, dierine ameli hikmet denildi. Oysa marifet hikmet gibi deildir. O, yalnz hakkatleri gerei gibi idrktir. Ve ilim ise
hakkatleri ve onlarn gerelerini idrkten ibrettir. Bu sebeple dorulanma
ilim ve tasavvura marifet denildi. te bundan dolay cenb- eyh-i
107

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

Ekber (r.a.) marifetleri indiren vey ilimleri indiren demeyip hikmetleri


indiren buyurdu.
Kulub kalbin ouludur. Ve kalb, ilhi sfatlar ile varla it zelliklerin arasn birletirmi olan bir hakiktten ibrettir. Ve bu hakiktin kozalak
eklindeki madde bedendeki kalbe ball ve ak vardr. Ve ona kalb isminin verilmesi, mevcdtn z olduundan dolaydr. nk bir eyin
z, onun kalbidir. Veyahut isimlerin ve sfatlarn hareketi sebebiyle, deiimin ok olmasndan dolaydr. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz, Kalb, Rahmnn
parmaklarndan iki parmak arasndadr; onu diledii yn ile dndrr hadsi erfiyle buna iret buyurmu; ve iki parmakla Hak Tel Hazretlerinin Cell ve Ceml sfatlarn kast etmitir.
Kelim kelimenin ouludur. Ve kelimeden kast her bir mevcdun
ayndr. nk onlar, rahmn nefes ile aa kmtr. Nitekim, insann konumas srasnda kelimeler, insann nefesi ile ortaya kar. Ve cenb- eyh
(r.a.), Ftht- Mekkiyyenin yz doksan sekizinci blmnde buyururlar ki:
Mevcdt bitmek tkenmek bilmeyen kelimelerdir. Allah Tel s (a.s.)n
varl hakknda ve kelimetuhu elkaha ila meryeme yan ve Onun Meryeme ilka etmi olduu kelimesidir (Nis,4/171)buyurdu.Ve o s(a.s.)
dr.Ve mevcdtn kelimeler olduuna Hak Tel Hazretlerinin Kul lev
knel bahru midden likelimati rabbiy lenefidel bahru kable en tenfede
kelimatu rabbiy velev ci'na bi mislihi mededa; yan De ki: Rabbimin
kelimeleri iin deniz mrekkep olsa idi Rabbimin kelimeleri tkenmeden
deniz tkenirdi ve eer yardm iin bir o kadarn daha getirsek bile (Kehf,
18/ 109) ayeti kerimesi delldir. Ve eyh-i Ekber (r.a.) Efendimizin burada kelime ile anlatmak istedii yksek gayesi, ilhi kelimelerin en gzelleri olan
nebler (aleyhims-selm)in mbrek zatlardr. Ve hikmetler onlarn
mbrek kalplerine, yan hakktlerine ilim mertebesinde bir defada ve
ehdet mertebesinde derece derece iner.
Emem hemzenin fethiyle en yakn ve doru anlamndadr. Ve yolun
en yakn ve doru olan slm dinidir. Nitekim Hak Tel buyurur: nned
diyne indallhil islm* ve mahtelefelleziyne utlkitbe (Al-i mrn, 3/19)
yan Kesinlikle Allahn indinde dn slmdr. Ve kitp verilen kimseler anlamazla dmediler. Ve yet-i kermeden de anlald ekilde slm dini,
yalnz Muhammed din deildir. Kendilerine kitp verilen nebler (a.s.)in getirdikleri dinlerin hepsi slm dinidir. nk slm teslimiyet mansnadr.
Bu bahsin detayl aklamas Yakb Fassnda gelecektir. Bundan dolay aslnda dinde anlamazlk yoktur. Doru yol tek oluu zeredir. Yeryznde
dn sebebiyle gerekleen anlamazlk, her dn limlerinin ahsi kt niyetlerinden domutur. Nitekim yet-i kermenin devam olan ill min ba'di ma
caehml lm bayen beynehm yan Onlar ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarnda haset ve mevki sevdas ve dnyev menfaatler gibi
108

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

nefsniyetlerinin kt arzularndan dolay anlamazla dtler sz ahittir. nk nebler (a.s.)in getirdikleri dinlerin hepsi birlie davetten
ibrettir. Nitekim Hak Tel buyurur Kul y ehlel kitbi telev il kelimetin
sevin beynen ve beynekum ell nabude illllhe (l-i mrn, 3/64) Yan
Ey Habbim de ki: Ey ehli kitp bizimle sizin aranzda ayn olan kelimeye
geliniz ki, o da Allahtan bakasna kul olmamaktr. u halde her hangi bir
nebnin mmeti olursa olsun, onun zamnnda inmi olan kitbn hkmlerine teslimiyet ve itat ile amel ederse Hakka ulam olur. nk, bu dn yolun yakn ve dorusudur. Fakat ondan sonra gelen resln getirdii kitba
mn ve onun dni ile amel etmeyen kimselerin sarldklar eski din uzak yol
olacandan, Hakka ulatrma hussunda faydas kalmaz. nk o kimse
neblerin arasn ayrd ve yolun tekliini idrk edemedi. Oysa Muhammed
dine sarlanlar: la nuferriku beyne ehadin min ruslihi yan Onun
reslleri arasnda hibir ayrm yapmayz (Bakara, 2/285) dediler.
Akdem makmndan kast akdes makmdr ki, zt ahadiyyet mertebesidir. Ve ilmi mertebede sbit olan aynlar ve onlarn kabiliyetleri, ilk olarak
bu zt ahadiyyet kaynandan tamaya balar. Ondan sonra ruhniyyet ve
cismniyyet mertebelerine inerler. Onun iin zt ahadiyyet mertebesine akdem makm ifde buyuruldu. Geri aslnda btn mertebeler Hakkn mutlak vcdunun isimler ve sfatlar sebebiyle gerekleen iniinden ibret olduu yn ile o vct, ncelik ve sonralktan tenzih edilmitir. Ve mertebelerin
hepsi eittir. Velkin, akln itibarlar ncelik ve sonralk ile vasflanmtr. Nitekim aklda Mrd(irde sahibi) olmak iin ilk nce lim(bilen) olmak
lzmdr. Ve lim olmak ise, ancak Hayy(hayat sahibi) olduktan sonra
mmkn olur. Ve btn isimler ve sfatlar ztn vcdunun sbit oluundan
sonra sbit olur. Aklda hkm byledir. Bundan dolay inen hikmetlerde
bu akdem makmndan aa kar.
Milel milletin ouludur, ve millet dn mansnadr.
Nihal nihlenin oulu olup mezhep ve inanlan esas mansna
gelir.
imdi nebler (a.s.)in yollar aslnda birdir. Dinlerin ve eratlerin farkll
kendi mmetlerinin kabiliyetlerinin farkllndan kaynaklanr. nk her bir
asrda yaayan kavimlerin idrk ve kabiliyetleri birbirinden farkldr. Ve her
bir nebye verilen rislet ilmi mmetinin kabiliyetine gredir; ondan ne fazla
ve ne de noksandr. nk o rislet ilmi onlarn kabiliyetinden fazla olsa,
tebl ettiinde dayanamayacaklar bir teklif olur. Ve noksan olsa, herkese
kendi hakk verilmemi olur; bu ise zulmdr. Oysa Hak Tel Hazretleri hakmdir; her eyi gzel tanzim eder ve herkese kendi hakkn verir. te dinlerin
ve mezheblerin farkllndaki hikmet budur. Ve bu farkllk yolun tek oluuna
bir zarar vermez. nk nebler(a.s.) eratlerini bir kaynaktan alrlar. Ve hepsi btn isimleri ve sfatlar toplayc olan Allaha davet ederler. Bundan do109

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

lay hepsinin getirdii dn, hak dindir. u kadar var ki, bu erat onlarn kabiliyetlerine ve kabl edebilirliklerine gredir. Ve bunun srr budur ki, Hak
Tel Hazretleri, her anda bir en(i) ile tecell buyurur ve tecellde asl tekrr
yoktur. nk isimler ve ilhi sfatlar sonsuzdur. Tabidir ki onlarn grnme
yerlerinin de ona gre olmas lzm gelir.

Ve Allhn rahmeti ve selm, ltuf hazneleri ve keremden en doru


sz ile himmetlere yardm eden Hz. Muhammed ve onun li zerine olsun
(2).
Bilinsin ki, salt Allah tarafndan rahmet ve melekler tarafndan istifr
ve kul tarafndan du ve tevazudur. Ve ilh rahmet her eyin kabiliyeti ve
talebi sebebiyle o eye balanr. Bundan dolay rahmet, sler ve gnahkarlar
zerine Hak tarafndan affetme ve gnahlarn rtme ile tecelldir. Ve affetme
ve gnahlarnn rtlmesinden sonra, kul cennetle nimetlenen olur. taatkr
olanlar ve slihler zerine cennet ve rz ve kavuma haktr ki, bunlar da gzlerin grmedii ve kulaklarn iitmedii ve insanolunun kalbinin hatrna
gelmeyen ilhi nimetlerdir.
Ve rifn zerine olan rahmet ise, bu nimetler ile berber yakn ilimleri ve
hakki irfaniyetten feyz verilmesidir.
Ve nebler (a.s.) ile evliydan tahkk ehlinin ve kmiln ve kemle erdiricilerin zerine olan rahmet, zt tecelller ve isimler ve sfatlar ve ameller cennetleri ve sfat ve zttan cennet mertebelerinin en ykseidir.
Ve rahmet (S.a.v.) Efendimizin kalp ve rhuna balantldr. Onun kabiliyetinin
kemlinden
ve
talebinin
kuvvetinden
dolay,
hakkat-i
muhammediyye zt tecelllerin ve isimler mertebelerinin en ykseidir. Ve
onun feyzi btn ruhlarn kayna olan ilh toplayc isimden olur. Ve ite
bunun iin Hak Tel: nnallhe ve melaiketehu yusallune alen neb yan
Muhakkak ki Allah ve melekleri, Nebiye salat eder (Ahzb, 33/56) buyurur. Ve hakkat- muhammediyye btn hakkatleri toplam olduundan, ilhi rahmet hakkatlerin hepsine bu makmdan datlr. Bundan dolay (S.a.v.)
Efendimize getirilen salt, herkesin kendi nefsi iin rahmet talebini iine alr.
nk ilh rahmet hakkat-i muhammediyyeye inmedike, onun paralar
olan hakkatlere ulamaz.
Ve melekler Allah azam isminin hizmetkrlar olan isimlerin grnme
yeridirler. Ve hizmetkrn kendi efendisine tabi olmas normaldir. Ve (S.a.v.)
Efendimiz, ise Allah toplayc isminin aa k yeri olup, kendi
hakkatinin toplayc olduu btn grnme yerleri iin istifr buyurduundan melike-i kirm dahi, o mertebeye tabi olarak istifr ederler. u halde
(S.a.v.) Efendimiz her bir aynn himmetine yardm eder. Ve aynlarn himmetleri, o aynlarn kendi kemllerine ulamas iin sarfolunmutur. Bu keml
110

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

man yolunda olduu gibi, kfr yolunda dahi olabilir. nk her bir grnme mahalli, kendi has Rabbi olan ismin doru yolunda yrr. Ve o ismin yolunun sonu, kendi grnme mahallinin kemlidir. Bu bahsin detayl aklamas sml Fass ile Hd Fassnda gelecektir. Ve himmete it aklama da Lt
Fassndadr.
Hazin, haznenin ouludur. Ve haznelerden kastedilen, ilhi
hakkatlerdir ki, onlara isimler ve sfatlar denilir.
Cd(ltf) hakedie ve talebe ihtiya kalmakszn gerekleen ihsan
mansnadr ki, Hakkn zt sfatlarndandr. nk, zti ltuflar iin hakedi
ve talep art deildir. Bu ltuflar ztnn gereidir.
Kerem bunun aksinedir. nk kerem iin kabilin hakedii ve talebi lzmdr. Ve kerem isimlerin ltuflar netcesidir. Zti ve isimlerin ltuflar hakknda detayl aklama t Fassnda gelecektir.
Kyl, sz mansnadr. Akvem, en sadk ve en adaletli ve doru mansna gelir. Ve en doru sz ile ifdesi, yardm edene baldr.
Yan (S.a.v), en sadk ve en adaletli olan sz ile, her bir aynn himmetine
yardm eder ki, o szde herhangi bir yne sapma ve erilik yoktur. nk
hakkat-i muhammediyye btn isimleri ve ilh sfatlar toplam olan ve btn zaruri(vcubi) hakkatlerin ve imkn dhilinde olanlarn feyzinin kayna
bulunan ilhi mertebedir. Bundan dolay (S.a.v.) Efendimiz, kendi
hakkatinden kendi paralarna, her bir mertebede yardm eder.
Sul: Cenb- eyh-i Ekber (r.a) Ftht- Mekkiyyenin yz doksan sekizinci blmnde buyururlar ki; Kelm ve sz, Allah Tel iin iki vasftr:
Sz ile izf yoklukta olana seslenir. O da Onun nnem kavln li ey'in
iz eradnhu en nekle lehu kn feyekn; yan Bir eyi irde ettiimizde
szmz ona sadece: Ol dememizdir. O hemen olur (Nahl, 16/40) szdr. Ve kelm ile mevcda seslenir. O da Onun: ve kellemallhu Ms
tekliym; yan ve Allah Msya szlerle konutu (Nis, 4/164) szdr. Oysa burada cenb- eyh (r.a.) sz kelimesini kulland;kelm kelimesini kullanmas gerekirdi. nk (S.a.v.) Efendimiz, madde leminde, dil
ile doru yolu gsterdi ve mevcda seslendi.
Cevap: Bilinsin ki, hakkt- muhammediyye zt ile isimler ve varlklarn
hakkatleri ile varlk sretleri arasnda birletirici berzahtr. Ve bu hakkat
(S.a.v.) Efendimizin mbrek zatnda aa kmtr. Bundan dolay, Onun
mbrek zat, ilhi zatn en kmil grnme yeri ve Hakkn btn sfatlarnn
ve isimlerinin ve fiillerinin en kapsaml k yeridir. Hak Tel onun ztnda
ve kuvvelerinde ve btn paralarnda zt sereyn ile siryet etmi olup
feecirhu hatt yesmea kelamallhi yan Allahn kelmn iitinceye kadar onu himye et (Tevbe, 9/6) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere,
farzlar ile yaklama makmndan o hazretin dili zere konutu. imdi bir kimse bir kemlin olumas vey kendi has Rabbi olan ismin haznesinden bir
111

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

ltufa ulamak iin himmet sarfettiinde, o izf yoklukta olan ilh ltuf
veyhut has Rabbi olan ismin haznesindeki istenilen keml iin (S.a.v.) Efendimizin berzah olan birletirici hakkati Ol! sz ile syleyen olur. Ve o
ahsn himmetine Ol! szyle yardm eder. Ve bu sz hakkat-i
muhammediyye mertebesinden olan Hakkn szdr.
Reslullah Efendimiz, madde leminde grndkleri vctlarnn diliyle
syledikleri vakit, mmetine en doru sz ile yardm ederler. nk en
doru sz kelm ve zahir diliyle doru yolu gstermeyi gerektirir. nk,
Hakkn sz, en adaletli ve en gzel ekilde nafileler ile yaklama
makmndan Hak diliyle mevcda seslenir. imdi, fahr-i lem Efendimizin
gerek btn ve gerek zhiri ile syledii szler, Hakkn szdr. Ve onun
btn ve zhiri Hakkn birer mertebesidir. Bundan dolay btn szleri ile
izf yoklukta olana ve en doru sz olan zahiri szler ile mevcda seslenir.
Ve onun zhiri ve btn Hak olunca, sz ile en doru sz, yan kelm,
Hakkn her iki mertebesine gre iki ilh vasf olmu olur.
l araplarn indinde, zellikle ev ehline deil, itibr ok byk bir
kimsenin kendi evresine dhil olanlara denilir. Nitekim Kurn- Kermde:
edhl le fir'avne yan l-i Firavunu dhil edin (Mmin, 40/46) buyrulmutur. nk Firavun, dny hayatnda bir itibr byk pdih olduu
iin, onun yakn evresine dhil olanlar l olarak ifde edildi. Bundan dolay, l deyiminden Resl (a.s.)n zellikle ehl-i beytinin kastedildii dnlmemelidir. u halde itibr ok byk olan kiilerin yakn evresindekilere
l ve itibr ok byk olmayan kiilerin yakn evresine de ehl sz kullanlr. imdi Resl (a.s.)a yaknlk, ya yalnz sreten olur; bu da ya dnen
vey soyu ynnden olur. Soyu ynnden olan yaknlk erflerin(Hz.Hseyin
neslinden gelenler) ve seyyitlerin(Hz.Hasan neslinden gelenler) ve dnen olan
yaknlk da zahir ehlinden itihat edicilerin ve dier zahir limlerinin ve
slihlerin ve btn mminlerin yaknlklardr. Veyhut yalnz manen olur.
Bu da genelde evliyullhn yaknldr. Nitekim, Selmn (r.a.) aslen rnl
olduu halde, (S.a.v.) Efendimiz Selmn bizdendir buyurdu. Vey hem
sreten ve hem de manen olur. Bu srette, bu kiiler Resl (a.s.)n makmna
durmu olan halfe ve imamdrlar. Bunlar da kendisinden nce gelen neblerin
en bykleri ile, sonra gelen kamil velilerin yaknldr. u halde tam itibr
edilen yaknlk ilk nce sret ve many birletirmi olan yaknlktr. kinci
olarak, ruhen manevi yaknlk, nc olarak dinen sretlerde yaknlk, drdnc olarak sret olarak soy yaknldr.
Ve sellim. Allah tarafndan teslm, Hak Telnn noksanlklarn icab
olan her bir eyden selmeti gerektiren, Selm ismi mertebesinden olan
tecellsidir. Mminn tarafndan sz ile du; ve fiilen de zoraki olmayp, kendi
isteiyle teslimiyet ve tabi olutur.

112

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

Bundan sonrasna gelince, kesinlikle ben mbeirede Reslallah (a.s.)


ryet ettim. O bana 627 ylnn Muharrem aynn son on gnnde, amda
gsterildi. Bu halde (S.a.v.)in elinde bir kitap var idi. Bana buyurdu ki: Bu
Fussul-Hikem kitbdr. Bunu al ve insanlarn istifdesine sun! Bununla
kendilerine fayda temin etsinler!(3)
Yan besmeleden ve hamd sendan ve salt selmdan sonraki
beynlara gelince, ben sadk ryda Reslullah(a.s.) ryet ettim. Ryet
hissedilen ve hayl edilen ve rneklenen ve aklla idrak edilebilir olan eyleri
mhede etmek mansnadr. Ve ibsr yalnz hissedilir olan eyy grmekten ibrettir. u halde ryet, ibsrdan daha kapsamldr. Yan her
ryet ibsrdr ve her ibsr ise ryet deildir. Bundan dolay ryet madde
bedendeki gz ile snrl deildir. Belki basret ve ilim ve akl ve hayl ve kalp
gzleriyle gerekleen mhededir.
Mbeire, sdk ve slih rya demektir. Szlkteki anlam deitirmedir. nk mjde, hzn sevince dndrr. Salih rya neb olmann krk
alt ksmndan bir ksmdr. nk (S.a.v.) Efendimize alt ay slih ryada
vayh olundu. Vahyin inmesinin mddeti yirmi sene idi. Alt ay ise yirmi
senenin krk alt ksmndan bir ksmdr. Onun iin (S.a.v.) Efendimiz: Nbvvet gitti, slih rya kald buyurdular. Velkin, hakkat ehli indinde
mbeirenin mutlaka ry olmas lzm gelmez. nk Allah Tel Hazretleri evliysn uyku ile uyanklk arasnda veyhut uyanklk halinde iletim ve
bildirim ve tecell ve rhn oluumlar ile mjdeler. Bundan dolay, Cenb-
eyh-i Ekber (r.a.) his gz ile (S.a.v.) Efendimizin hakkatinin sretini ve rh
gzyle rhniyesinin sretini ve hayle it gz ile misle it sretini grd.
Ve mmkndr ki, his aleminde alglanan sretlerini mhede etti. nk
(S.a.v.) Efendimiz, btn ilh mertebeleri toplamtr. Ve hibir mertebe ile
kaytlanm deildir. Cenb- eyh-i Ekber efendimiz de, onlarn en kmil vrisi olduu iin onlar da bir mertebenin hkm ile kaytlanm ve balanm
deildir. Resl-i Ekremi herhangi bir mertebede mhede etmi ise, o ryet
kendileri iin mbeire olur.
imdi, mminler iin Resl (a.s.)n ryda grlmesi iki yn ile olur:
Birincisi: Yaad haldeki ekil ve emaili rislet penhlarna benzer olarak grlr.
kincisi: Dnyadaki mbrek sretlerine ksmen benzer ve ksmen benzemez veyhut tamamen benzemez olarak grlr.
Her iki, ekilde de gren Resl (a.s.) grm olur. nk hads-i erfte
Beni gren kimse, kesinlikle beni grr. nk eytan benim sretimle
sretlenemez buyrulmutur. nk Resl-i Ekrem Efendimiz Hd ism-i
erfinin ve eytan ise Mudill ism-i erfinin en kmil olarak aa kt
113

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

yerdir. Bundan dolay eytan Hd isminin en kmil grnme yeri olarak


sretlenip insanlar saptramaz. Grenin Resl-i Ekrem Efendimizi sadetli
grnlerine benzemeyen bir ekilde grmesi, kendisinin Muhammedyye
eriatna ballnn sretidir. Bundan dolay o grenin inancnda vey ilminde vey hl ve makmnda bir noksan vardr. Bu uyumazlk bunlara irettir.
Ry ile ilgili detayl aklamalar shk Fass ile Ysuf Fassnda gelecektir.
Bilinsin ki, btn nebler (a.s.) ve evliya (kaddes Allah esrrahum) hazretleri ilimlerin ve hikmetlerin hepsini muhammediyyeye has velyet olan son
velyet kaynandan alrlar. Ve muhammediyyeye has velyet, (s.a.v.) Efendimizin nebliinin btndr. Bu bahsin detayl aklamas da, t Fassnda
gelecektir. Bundan dolay neblerin (a.s.) zatlarnn hakkatlerini ve ilimlerini
ve hikmetlerini toplam olan bu Fussul-Hikem kitb muhammediyyeye
has velyetten, cenb- eyh-i Ekber (r.a.) efendimize verildi. Ve hazret-i eyh,
bu verilen ilimleri ve hikmetleri fazlasz ve noksansz, insanlarn kabiliyeti
olanlarna teblie memur buyruldu. u halde, bu kitba itirz, tamamyle
neblerin sonuncusuna itirz olduundan her bir mminin bundan kesinlikle
saknmas lzmdr. Bu ilimleri ve hikmetleri anlamayanlar, kendi kabiliyetlerine kusur bulmaldr.

imdi ben: Dinledim ve itaat ettim,ki Allah Telya ve Reslne ve


bizden ull-emredir; nitekim emrolunduk dedim. Bundan dolay
Reslullah (s.a.v.)in bana belirttii ekilde fazla ve eksik olmayarak bu kitabn sunulmas iin, mniyyeyi yerine getirdim ve niyeti hlis kldm ve
kasd ve himmeti ayrdm. (4)

Yan Allah Tel Hazretleri ile onun Resl ve bizim cinsimiz ve


dnimizin ehli tarafndan kan emri dinleyip, ona itat ederiz. nk Kurn-
Kermde: atllhe ve atr resle ve ulil emri minkm yan Allaha itaat
edin, Rasule itaat edin ve sizden Ull Emre de (Nis, 4/59) ve hads-i
erfte dahi, Emir sahiplerine itaat ediniz, Habe bir kle olsa bile buyrulmutur, demek olur. Ve her mertebeden kan emri dinleyip ona itat etmek,
Allah Telya itattir. nk ulhiyyet, birletirme makm ve Resl ve ullemr detaylandrma makmdr; ve hepsi ilh mertebelerdir. Ve cenb- eyh-i
Ekber (r.a.) bu Fussul-Hikemin insanlara sunulmas iin kendisine gelen
emri, Haktan ve Reslnden ve ull-emrden alm olduuna iret eder.
nk his ve ehdet alemine inen her bir ilim ve hikmet, zt mertebesinden
hakkat-i muhammediyyeye ve daha sonra btnda ull-emr olan onun halifelerinin kalbine gelir. Ve Hz. eyh-i Ekber nebev varislerin en kmili olduu
yn ile ull-emr kendileridir. Eer Bir kimsenin kendine itati nasl olur?
denecek olursa, cevb budur ki: Her bir kimse kalbine gelen her bir eyi bir
114

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

lzm olmadka mutlaka insanlara sunmaz. Eer lzm olursa, yine kendi
btnndan gelen emir zerine o latf many harf ve ses ile younlatrarak
insanlara sunar. Bu srette o kimsenin zhiri kendi btnna itat etmi olur.
mniyye temennden istemek mansnadr. Deerli erh edicilerden Abdrrezzk Kan Hazretleri gibi bazlar mniyyeyi cenb- eyh-i
Ekbere ve Dvd-i Kayser ve dier deerli erh edici hazretler gibi bazlar
da Peygambere balamtr. Hz. eyhe balanmas hlinde man: Ben ne
zaman ki kendimde byle bir kitb alarak insanlara sunma kabiliyetini grdm, kalben isterdim ki, (S.a.v.) Efendimiz bunu bana emir buyursunlar. Bendeki bu mniyye mbeirede oluunca verilen bu kitb ehdet aleminde
insanlara sunmak sretiyle o mniyyeyi yerine getirdim. demek olur. Ve
cenb- Peygambere balandnda man: nsanlarn faydalanmas iin bu
kitabn insanlara sunulmas hussunda cenb- Peygamber tarafndan
mbeirede olmu olan mniyyeyi ehdet aleminde yazya dkerek yerine getirdim demek olur. Abdullah Bosnev Hazretleri her iki kk da beyn
buyurmutur. Ve yerine getirmekten kast his ve ehdet alemine sunmaktr. nk Ysuf (a.s.), evvelce grd rysnn izlerinin ehdet aleminde
aa kmas zerine hz tevlu ruyye min kablu kad cealeh rabb
hakk yan Bu nceden grdm rynn tevlidir, Rabbim onu hak
kld (Ysuf, 12/100) demi idi. Bu bahse dir olan hakkatler Ysuf
Fassnda gelecektir.
Niyeti hlis klmaktan kast, bu kitb mutlaka insanlara sunmaktr. Ve
kasd ve himmeti ayrmaktan kast, bu kitbn yazlmas srasnda akla dayal gr ve nefsni maksatlar sebebiyle bir harf bile yazmayp Reslullah
(s.a.v.) Efendimizin belirttii ekilde ilim ve hikmetleri bir kelime bile fazla ve
noksan olmakszn, tammyla sunmaktr. Bu hl ise ancak en kamil vrisin
ndr. nk onlar akla dayal grlerinin vehimlerinden ve nefislerinin
saptrmasndan kurtulmulardr.

Ve Allah Teldan talep ve niyz ettim ki, onu sunmakta ve btn hallerimde beni zerlerine eytann Msllat olmad kullarndan eylesin. Ve
parmaklarmn yazd ve dilimin syledii ve kalbimin zerine kapsam
olduu her eyde gnahlardan saknmay destekleyerek nefs ruda beni
Subbh ilhama ve rh nefse yneltsin. Hatt hakim olarak deil, tercme
edici olaym. T ki kalplerin sahibi olan ehlullhdan ona vkf olan kimse
tahkk ehli olsun ki, muhakkak o, kuku giren nefsn dncelerden mnezzeh bulunan takdis makmndan indirilmitir. (5)

dem Fass ile Eyyb Fassnda beyn olunaca zere, eytann hakkati
uzak olutur. nk eytanlk, uzaklk mansnadr. nk eytan ateten
115

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

hlk edilmitir. Ve ate tabat alemindendir. Ve tabat alemi ise, btn


hereyiyle berber Haktan manev uzaklk ile uzak olup Hakkn cemlinin
perdesidir. Bundan dolay, eytan kullar bu tabat vstasyla gaflete drr
ve batan kartr. Ve yazmak ve konumak ve kalbin zhiri olan gnldeki
hatralar ve kuruntular, hep bu tabat aleminde gerekleen hallerdendir. Byle olunca bunlar eytann Msllat olduu mahallerdendir. Bununla beraber
Hak Tel hazretleri Kurn- Kermde eytana hitben nne bd leyse leke
aleyhim sultnun (Hicr, 15/42) yan Muhakkak benim kullarm vardr ki,
senin onlarn zerine gcn yoktur buyurur. nk bunlar evliyullahtr.
Ve tabatn hkm ve etkisi altndan kmlardr. Ve onlar zerinde eytann
Msllat olaca bir vstas kalmamtr. Ve en kmil vris olan Hz. eyh-i
Ekber (r.a.) onlardan biridir. Fakat Hak Telya kar edeb gerei kendisinin
eytann Msllat olmad kullardan olmasn talep eder. Nitekim (S.a.v.)
Efendimiz: Muhakkak cennette bir derece vardr ki, ancak bir kiiye geerlidir. Ve ben bu kii olmay umarm buyururlar. Oysa o kii aslnda risletpenhlarnn da kendisidir. Edeb gerei byle buyurmulardr.
Gnahlardan saknmay desteklemek sm olan Allah Tel tarafndan, eytnn telkinlerinden ve nefsn dncelerden muhfaza sretiyle
yardm etmekten ibrettir.
Nefs r : R Rh vezninde sadr mansnadr ki, kalbin tabat
alemine dnk olan yzdr. nk, kalbin iki yz vardr: Birisi ruhlar
lemine ve dieri tabat lemine dnktr. Ve tabat alemine dnk olan yz, nefsni dncelerin ve eytni vesveselerin mahallidir. Gnahlardan saknmann desteklenmesi ile kuvvetlenerek rh nefse mahal olduu zaman
ilh nur ile nurlanr ve fena ve kt huylar ondan kaybolur.
Subbh ilham: Ahadiyet mertebesinden gerekleen ilhamdr. nk
ahadiyet mertebesi okluktan mnezzeh olduundan bu mertebeden olan ilhamlar da, okluk leminin cblar arasnda bulunan nefis ve eytann ilhamlar olan vehimler ve hayller gibi ibelerden berdir.
Ruhi nefs: Klli meleki byk ruhlardan aktarlp kalbin ruhlar lemine
dnk olan yznde aa kan rhn kelamn sretidir. Ve o rhn kelamn sreti Rhul-Kudsten kalbin btnna flenmitir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz: Ruhul Kuds kalbime fledi hads-i erfiyle buna iret buyururlar.
imdi, Hz. eyh-i Ekber (r.a.)in bu kitaba yazd hikmetlerin ilimleri ilk
nce ahadiyet mertebesinden ruhlar lemine ve daha sonra ikinci olarak ruhlar leminden onun kalbinin btnna ve nc olarak kalbinin zhirine aktarlnca, kendisi tercme edici vaziyetinde olur. nk tercme edici ancak
many nakleder. Hakim olmak ise, bir mannn ortaya getirilmesinde kendi
grn kullanmaktr. Bundan dolay Hz. eyh bu kitapta hakim olan deildir. Bu kitabn mnalar, szleri, tertip ve dzeni ve yazlm ve dier halleri
gnahlardan saknmann desteklenmesi ile hep Hakkn ilhamdr. Ve bu kita116

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

bn takds makmndan, yan ahadiyet makmndan, asl temizlii zere indiini ve ahadiyet makmnda okluk olmad iin, oradan inmi olan manalara kuku mahalli olan nefsni dncelerin bulamayacan ehlullahtan
keml merepli tevhid sahipleri bilirler. nk onlar li men kne lehu
kalbun ev elks sema ve huve ehdun yan kalbleri olan veya grc
olduu halde kulak veren kimse (Kaf, 50/37) yet-i kermesinde beyn buyrulan snftandrlar. Onlarn indinde bu man bizzat hakkatini idrak ile tahakkuk etmitir.

Ve umarm ki, Hak Tel benim dum iittiinde sesleniimi kabl eylesin! imdi ben, ancak bana aktarlan eyi aktarrm. Ve ben bu yazlanlarn iinde, ancak benim zerime onunla indirilmi olan eyi sunarm. Oysa
ben neb deilim, resl de deilim; velkin vrisim. Ve hiretim iin himaye ediciyim. (6)
Yan umarm ki, Hak Tel benim yukarda ettiim dum iittii vakit
sesleniimi, yan bu his ve ehdet leminde harf ve ses ile olan bu dum,
d'uniy estecib lekm yan Bana du edin size icabet edeyim (Mmin,
40/60) yet-i kermesindeki ilh vaadi gereince kabl ede. Ve ben ancak
hakkat-i muhammediyye mertebesinden bana aktarlan hikmetleri ve srlar
ve ilimleri ve marifetleri yazmak sretiyle bu kitabn okuyucularna aktarrm. Ve bu kitapta bir hikmete tahsis edilmi olan her bir fassta, keml mhryle sret-i muhammediyyede aa kan, Allah tarafndan benim zerime
indirilmi olan ilmi sunarm. Fakat bana cenb- ilhden ulaan feyz ve ilhm
beyn ettiimden dolay zayf anlaya sahip olanlar neb olma iddiasnda bulunduumu zannetmesinler. Ben ne Nebyim ve ne de Reslm. Velkin El
ulamau verasetul enbiya yan Alimler neblerin varisleridir hads-i erfi
gereince ben vrisim. Ve versetim sebebiyle hakkat-i muhammediyyeden
aldm ilimleri ve hikmetleri sunarm. Ve hiretim iin himaye ediciyim.
Yan cisim arzmda gml olan ilimleri, dn yerim ve nihayetim olan
hakkat-i muhammediyye ve ahad olan zat iin sunarm.

iir:
imdi Allahtan dinleyiniz ve Allaha dnnz! (7)
Yan bu kitapta yazlm olan marifetler ve hakkatler, mdemki hakkat-i
muhammediyye mertebesinden kalbime iner ve ben onlar sunma hussunda
asl hakim olmayp tercme ediciyim, ve onlar olduu gibi aktarrm ve
hakkat-i muhammediyye mertebesi ise, ahad olan ztn bu mertebe ile aa
kmasndan ibrettir; u halde siz bu ilim ve hikmetleri Allahtan dinleyiniz.
117

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

Ve bu hikmetleri ve marifetleri dinlediiniz vakit, anlattklarmn hakkatine


ilminizin yokluundan dolay tkat getiremeyecek olursanz, itirz etmeyip
Allaha dnnz ki, o anlatlanlarn manalar cmi ismi mertebesinden sizin
kalbinize dosun.

imdi benim getirdiim eyi iittiiniz vakit, muhafaza ediniz!


Daha sonra idrak ile szn zn detaylandrnz ve birletiriniz! (8)
Yan getirdiim ilimler ve hakkatler, Hakta fn ve onunla bk olduum
yn ile benden deil, Hak tarafndandr. Onu Hak tarafndan dinlediiniz vakit, kalblerinizde muhafaza ediniz! Benim bu kitapta bahsettiim ilh srlar
szler ile gerekleti. Siz bu zet olan szleri, Allaha dndnz vakit, o
cmi ismi mertebesinden size olacak olan idrak tecellleri ile, erh ederek detaylandrn! Ve her bir fasstaki srlar ve ilh hikmetleri ahad olan ztta birletirin! Yan ahad olan ztn ne yn ile ok olduunu ve okluun ahad olan
ztta ne sretle birlemi olduunu ilh idrak ile idrk edin!

Daha sonra onun tliplerine onu nimet olarak verin, men etmeyin!
te bu, size kapsam olan rahmettir; siz de geniletin! (9).
Yan siz ilh idrak ile ahad olan zt oklukla detaylandrdktan ve okluu ahad olan ztta birletirdikten sonra, benim varis oluum sebebiyle
Haktan getirdiim bu hikmetleri ve ilhi srlar anlamaa ok istekli olan
tliplere ihsn edin! Ve zet olarak anlatlan szlerimi detaylandrma ve erh
ve rneklendirmek sretiyle marifete susam olanlara retin! nk, Hak
Tel Hazretleri: enfiku mimma ce'alekum mustahlefiyne fiyh yan Sizi
halife kld eylerden infak edin (Hadd, 57/7) buyurmu ve Reslullah
(S.a.v.) Efendimiz bu kitabn, fayda temin etmeleri iin, insanlara sunulmasn
emretmilerdir. Bundan dolay bu hakkatleri ehli olan tliplerden saklamak
asl mmkn deildir. Velkin idraki snrl olan kimselere retilmesinde
fayda deil, bilakis zarar olduu iin, retilmesi uygun deildir. u halde
enbiy-y kirm hazretlerinin tevhd ilmindeki bizzat yaayarak idrak ettikleri
hakkatleri ve mereblerini beyn buyuran bu Fussul-Hikem, ey zek ehli ve
ey irfan ehli, size kapsam olan zel ilh rahmettir. Bu rahmet, Hak tarafndan
nasl size ulam ve sizi istl etmi ise siz de bu rahmeti zek ehline geniletin! Ve okluk perdeleri iinde kalm olan kabiliyetli tlipleri uyandrp doru
yolu gsterin. T ki nereden gelip nereye gittiklerini ve ne iin gelip ne iin
gittiklerini ve kendilerinin ve eynn ve btn alemlerin ne olduunu ve bylece eynn hlk ediliinden maksadn ne olduunu idrk etsinler.

118

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Fussul Hikem nsz

Hz. Msrden beyit:


Oru, namaz ve hacc ile sanma biter zhid iin
nsn- kmil olmaa lzm olan irfn imi
Nerden gelir yolun senin y nereye varr menzilin
Nerden gelip gittiini anlamayan hayvn imi

Ve ben desteklenmi olan kimselerden olmaklm Allahtan ric ederim. imdi o kimse desteklenen oldu ve destekledi; ve tertemiz muhammed
eriat ile baland ve balad. Ve bizi onun mmetinden kld gibi, onun
zmresinden har eylesin. imdi Mlikin kula bundan aktard ilk ey:
(10)

119

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass





BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
-1DEM KELMESNDE MEVCT OLAN LH HKMETN BEYANI
OLAN FASSTIR
eyh-i Ekber (r.a.) Efendimiz Allah indinden desteklenmi ve tertemiz
muhammediyye eriat ile bal bulunduu halde, pk peygamber yolunun
izinden giderek edeb diliyle Allah indinden desteklenmi olan ve bakalarna
da destek olan ve tertemiz muhammediyye eriat ile balanm olup bakalarn da balayan kullarn zmresinden olmakl Allh zl-Cell Hazretlerinden ric eder. Ve bu dnyev oluumda (S.a.v.) Efendimizin mmetinden
olup btn hallerde ona tbi olduu gibi, ahirete it btn geitlerde ve ilhi
mertebelerde o Hazretin sekinleri zmresinin iinde olmasn mt ettiini
beyn buyurur.
imdi ahadiyyet mertebesinden hakkat-i muhammediyye vstasyla,
Mlik olan Hakkn hlis kulu olan Cenb- eyh-i Ekber efendimizin pk kalbine, bu Fussul-Hikemden ilk nce ilk ve vahy olunan ey dem Kelimesinde mevct olan ilhi hikmetin beynnda olan fasstr.
lhi hikmetin dem Kelimesine tahss edilmesindeki sebep budur ki:
lhiyyet Hakkn btn isimleri ve sfatlarn toplam olan bir mertebenin
ismidir. Ve dem, kemlt leminin anahtardr. Eer dem olmasa idi,
ulhiyyet mertebesinin kendisinde bulunan isimler ve sfatlar kemliyle aa
kmaz idi. nk lhiyyet ilh olan olmaynca aa kmaz. Ve lemde
demin dndaki grnme yerlerinin hibirisinin taayyn, bu toplanmlarn aa kmasna msit deildir. O grnme yerinde ilhiyyetten aa
kan ey, ancak onlarn hs Rabbi olan ismin rubbiyyet ve ulhiyyetinden
ne kadar pay varsa, o kadardr.
imdi, lem Rahmn isminin grnme yeri olduu ve etteenni miner
Rahmn yan teenni Rahmndandr kriterince lemdeki aa klar
keml bulma kaidesine tb olup, keml bulmannda derece derece olmas ynyle mahlklarn en mkemmeli ve mevctlarn en ereflisi olan dem en
sonra geldi. Bundan dolay dem, bu var olan sret trlerinin sonu ve mhr120

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

leyicisi oldu. Ve onda mevctlarn tamamnn netceleri ve z ve esaslar


mevct oldu. Ve Cenb- Hakkn kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan
ilk taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret
olan taayynn(isticl) kemli demin vcdu ile husle geldi. nk ilhi
isimlerin tamam btnda hatrlama mertebesinde iken, dem bunlarn tamamnn sretine grnme yeri ve ayna oldu. Beyt:
Tercme:
Hakki muhabbet edilen kendi sretini aa karmay murt etti.
demin su ve amur muharebe meydannda adr kurdu.
Kendi cemlini seyretmek iin topraktan ayna yapt:
kendi yansmasn grd.
Kskanmaktan hepsini alt-st etti.
te ilhi hikmetin dem Kelimesine tahssindeki sebep budur.
Fass bir eyin esas ve z mansnadr. Ve yzn fass yz ssleyen eydir, yni yzn tadr ki, onun zerine shibinin ismi yazlr.
Hikmet ile kelimenin manlar bataki nszde zh edildi.
Ne zaman ki Hak Sbhneh ve Tel saylmas mmkn olmayan gzel isimleri ynnden onlarn aynlarn grmeyi diledi; (ve eer dilersen,
vct ile vasflanm olmasndan dolay kendisindeki sonsuz tecellleri barndran lemlerde kendi aynn grmeklii ve onunla kendi srrnn,
kendine grnmesini diledi dersin). nk bir eyin kendi nefsine kendi
nefsi ile bakmas, o eye ayna gibi baka eylerde kendi nefsine bakmas
gibi deildir. nk, ona kendi nefsi baklmakta olan mahallin verdii bir
srette grnr. yle ki bu mahallin vcdu olmakszn ve onun ona
tecellsi bulunmakszn, ona sret grnmez idi. Oysa Hak Tel lemin
tamamn, mkemmel olmakla berber kendisinde rh olmayan ceset
vcdu olarak hlketmi idi. Bundan dolay bulank bir ayna gibi idi. Ve
ilh hkmnn nndandr ki, muhakkak o, bir mahalli ancak ilhi fleme olarak ifde edilen ilh rhu kabl edici olarak dzenledi. O da ancak sonsuz ve kesintisiz olan dimi tecellnin feyzini kabl etmek iin dzenlenen bu sretten istiddn hsl olmasdr. Ve ancak kabl edici kald.
Ve kabl edici ise, ancak onun akdes feyzinden olur. Byle olunca iin tamam, ondan kt gibi, ona geri dner. imdi i, lem aynasnn cilsn
gerektirdi. Bundan dolay dem, bu aynann cilsnn ayn ve bu sretin
rhu oldu (1)
Bilinsin ki, ahad olan ztn btnsellik ynyle alt mertebesi vardr. Ve
paralar ynnden mertebelerine son yoktur:

121

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Birincisi: Taayynszlk, mutlaklk ve srf zt mertebesidir. O mertebenin bu isimler ile isimlendirilmesi renmek isteyenlere anlatmak iindir.
Yoksa srf zt btn sfat ve vasf ve isim balantsndan mnezzeh olduu
gibi, mutlaklk kayd ve taayynn olmay kavramndan dahi mukaddestir.
Ve bu mertebe Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinin asldr. Onun stnde
hibir mertebe yoktur, belki btn mertebeler onun altndadr. Ve ztn btn
bantlar ve ileri ve onun mertebelerinin tamam kendinde sakl ve gizlidir.
Ve zt, ztiyyeti ynnden lemlerden gan olduundan tecellden de gandir.
Onun tecellsini gerektiren ey, ztnda gizli ve sakl olan bant ve ileridir.
Eer kendisinde bu bantlar ve iler olmasa idi, zt ebediyyen tecell etmez
idi. Ve btn bantlar ve iler, ztta helk ve mahv olduundan onlar bu
mertebede srf ztn ayndr. rde dah dier bantlar gibi onun bir bants
olduundan Hak, ahadiyyet mertebesinde irdi deildir. Ve irde denilen bant ise ztn ayndr. Ve bu mertebe, latfin daha latfinin daha latfi olduundan ve kesfin kesfi olan bu ehdet lemine ve esfel-i sfilne reddolunmu bulunan insann fikri bu mertebeye gre en kesf bulunduundan fikir ile
srf ztn idrki mmkn deildir. Onun iin hads-i erfte Allahn ztn
tefekkr etmeyiniz buyrulmutur.
kincisi: Vhidiyyet mertebesidir. Bu mertebenin hsl oluu, srf ztta
gizli ve helkta olan btn bantlarn, yni sfatlarn istidd dili ile aa
kma isteinde bulunmalarndan ve ztn da onlar kendi haps olduklar yer
olan ahadiyyet mertebesinden salvermek iin nefeslendirmesinden dolaydr.
te bu nefeslendirme ile o sfatlarn sretleri ilh ilimde mevct olur. Bu nefeslendirme, ztn kendisinde, yine kendisine, kendi zt ile olan tecellsinden
ibrettir. Ve bu tecellye akdes feyz derler. Ve ilim mertebesinde mevct
olan sfatlarn sretleri, Hakkn ztnn bunlarla taayynnden ibrettir. Ve
bu mertebenin ismi Allahtr. Vahidiyyet denilmesi btn isimlerin Allah kll ismi altnda toplanm olmalarndan dolaydr. lim mertebesinde
taayyn etmi olan bu sretlere, ayn- sbite derler; ve ilhi hakkatler
olarakta ifde ederler. nk ilhi sfatlarn sretleridir; ve imkn dhilinde
olanlarn hakkatleri ve dayanaklardr. te bu mertebede zti irde de, dier
bantlar gibi, ztta haps olunmuluktan salndndan srf zt, irde sft ile
tecell eden olmakla, btn bantlarn sretleri, bu irde sft altnda ilh
ilim mertebesinde taayyn etmi olurlar. Ve irde, ztn aa kmaya ve
karmaya meyl ve arzusundan ibrettir. Bu husstaki ayrntlar Dvd Fassnn sonlarnda ve Lokmn Fassnn balarnda gelecektir. Bu vhidiyyet mertebesi, ahadiyyet mertebesine gre latfin latfi olan Hakkn ztnn bir mertebe, kesfleme buyurmasndan baka bir ey deildir. Ve srf zt bu mertebenin btn, vhidiyyet mertebesi ise, srf ztn zhiri olur.
ncs: Ruhlar mertebesidir. Bu mertebe mutlak ztn ilim mertebesinden bir derece daha kesflemesinden ibrettir. yle ki, ilim mertebesinde
mevct olan her bir ilmi sret, bir bst cevher olarak bu mertebede zhir olur.
122

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Ve bu bst cevherler ekil ve renk ve zaman ve mekn ve yrtlma ve yapmadan soyuttur. Bu bir lemdir ki, duyulara it iretler ile anlatmak mmkn deildir. Bu mertebede her bir rh, kendisini ve kendi benzerini ve kendi
kayna olan Hak Sbhneh ve Tel Hazretlerini idrk etmektedir. Bu leme emr lemi, gayb lemi, ulv lem ve melekt lemi derler. Bu mertebe mutlak ztn ayrlk ve gayrlk trnden hrite aa kmasdr. Bu ayrlk ve gayrlk, latf olan buharn bir mertebe younlaarak bulut olmasna
benzer. Ve rhlar lemi vhidiyyet mertebesinin zhiri, vhidiyyet mertebesi
ise onun btndr. u halde, rhlar mertebesine gre ahadiyyet mertebesi,
btnn btn olmu olur.
Drdncs: misl lemi mertebesidir. Bu mertebede de mutlak ztn
ayrlma ve blnme ve yrtlma ve yapma kabl etmeyen sretler ve biimler
ile hrite aa kmasdr. Ve bu leme misl lemi denilmesinin sebebi
budur ki, rhlar leminde bulunan her bir ferdin cisimler leminde brnecei bir sretin benzeyeni bu lemde zhir olur. Ve bir grup ona hayl derler.
nk bunlar idrk edebilen hayl etme kuvvesidir. Ve misl lemine berzah lemi ve latf terkipler de derler. Ve tasavvuf ehli terimlerinde rhlar
lemi ve misl lemini birletirip melekt lemi derler. Ve misl lemi
rhlar leminden cisimler lemine ulaan mukaddes feyzin vstasdr. Ve
rhlar ile cisimler arasnda berzahtr. Ve berzah olmas sebebiyle her iki lemin hkmlerini toplamtr ki, onlar da zhir ve btndr. Yni misl mertebesi rhlar mertebesinin zhiri ve cisimler mertebesinin btndr. u halde
mutlak zt misl mertebesine gre btnn btnn btn olur. Ve bu mertebe,
gayb ve ehdet arasnda ayrc izgidir. Ve madde bileimi cisimlerin ayn
olmad gibi, akl soyut cevherin de ayn deildir. Yni rhlar lemi ile cisimler leminin gayridir. Rhlara gre kesf ve cisimlere gre latftir. u kadar ki,
cismn cevher ile akl soyut cevhere benzemesi vardr. Cisimlere benzemesi
budur ki, cisimlerin nasl eni ve boyu ve derinlii varsa, misl alemine it
sretlerin de eni ve boyu ve derinlii vardr. Ve onu lmek ve gz ile grmek
mmkndr. Aynaya yansm olan sret gibi. Rhlara benzemesi budur ki,
rhlar nasl nrn ve ltif ise misl lemine it sretler de latf ve nrndir.
Ve ltf ve nrn oluundan dolay el ile tutulmaz ve bakla kesilmez ve paralara ayrlamaz. Ryda grlen sretler bu lemdendir.
Beincisi: ehdet mertebesidir. Bu mertebe de mutlak ztn ayrlma ve
blnme ve yrtlma ve yapma kabl eden cisimlerin sretleri ile hrite aa kmasdr. Onun iin bu leme olma ve bozulma lemi derler. nk
cisimlerin sretleri bir taraftan oluur ve bir taraftan bozulur. Ve bu cisimler
leminin bst elementleri oksijen, klor, sodyum, karbon, bakr ta, altn, gm vb. gibi yetmi ksur elementten ibrettir. Muhtelif sretler bu elementlerden bazlarnn muhtelif llerde bir deriyle karmndan oluur.Bu
elementlerin genel olarak sretinin hli vardr. Onlar da gaz, sv ve kat
halleridir. Detaylar fizik ve kimy kitaplarnda mevcttur. Tasavvuf ehli, can123

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

l cisimlerin drt esas zere bulunduunu beyan ederler ki, bunlar da hav
(gaz), su (sv), toprak (kat) ve ate (s)ten ibrettir. Bu cisimler lemi dier
mertebelerin hepsinden daha kesf ve en aa km olandr. Ve ahadiyyet
mertebesi bu mertebeye gre btnlarn btnlarnn btndr. Ve cisimler leminde aa kan her bir sretin hakkati, vhidiyyet mertebesinde sbit olan
aynlardr. Ve her birisinin rhlar leminde birer rhu vardr. Bundan dolay
cisimler leminde gerek cemd, gerek bitki ve gerek hayvan olsun, rhu olmayan bir sret yoktur. nk, her bir sret bir ismin grnme yeridir. Ve
onu idre eden rh o isimdir. Cemda cemd denilmesi kendi taayynnn
rha it eserleri aa karmaya msit olmamasndandr. Cisim sretleri derece derece keml bularak kendisinde rha it eserler aa kacak taayyn
kazanr; ve sonuta en mkemmel sret olan insna it srette rha it eserler
en ikr olarak aa kar. Fakat dikkt edilsin ki, bu mertebelerde grlen
deimeler ve bakalamalar mutlak ztn deildir. Her bir mertebede mutlak
zt, ztiyyeti zere kimdir. Bakalama ve deimeler, ancak onun sonradan
olmu olan sfatlarndandr. Mesel, buhrn zt latftir. Bir mertebe younlanca bulut olur. Bir derece daha younlanca su ve yine younlanca buz
olur. Her bir mertebede buhar ztiyyeti zere mevcttur. nk bakalaan
ey buharn zt deildir; onun ztnda mevct olan sonradan olma sftdr.
Eer buhrn zt bakalam olsa idi buzun eriyip su ve derece derece buharlaarak bulut ve bulutun tekrr latfleerek buhar olmamas lzm gelir idi.
nk bozulan ey baka bir ey olur ve aslna karamaz ve geri dnemez.
Mesel arabn iine tuz konsa, bozulup sirke olur. Zt bozulduundan, artk
arap olamaz.
Altncs: Hazret-i insan toplayc mertebesidir. Bu mertebe de ayn ekilde
mutlak ztn en mkemmel bir grnme yerinde aa kmasdr. Ve bu en
mkemmel grnme yeri de dem trdr. Ve tasavvuf ehli his ve ehdet
lemi ile hazret-i insan birletirip nst derler. Ve ite bu mertebe cismni
ve nrni ve vahdeti ve vhidiyyeti mertebelerin tamamn toplam olan bir
tecell ve bir en son elbisedir. Ve insan ilhi sret zere mahlk olduundan
btn isimleri toplam olan Allah mbrek isminin grnme yeridir. Ve
insan, kmil ve kmil olmayan olarak iki ksmdr. Her ikisi de bu mbrek
ismin grnme yeridir. Fakat neblerden ve evliydan ibret olan insan- kmil
sfyeleme yoluyla kaynana dndkleri ve kendi var zannedilmi olan varlklarndan fn olduklar ynle dier insan fertlerinden bu keml ile ayrlmlardr. Yni bu ikrm sahibi ztlar Hak-perest ve geriye kalan insan fertleri ise
kendini-peresttir Nitekim Mevln (r.a.) buyurmulardr:
Tercme:
Her kim ki eleste kaplmtr
T ahd-i elesten o mesttir
124

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Balanm aya derd evinde


Can vermek iin kde-desttir
Kendinden o fn Dostla bk
Hayret ki, o yoktur ve vardr
Bu zmredir ancak ehl-i tevhd
Gerisi cihanda kendini-peresttir
Ve her mertebe ve taayyn ilhi isimlerden bir ismin grnme yeridir. Ve
insan Allah kll isminin grnme yeridir. Ve btn ilhi isimler, paralarn
btnn altnda mevct olmalar gibi, zt ismi ve btn sfatlar toplam olan
Allah kll isminin altnda mevcttur. Ve Allah ismi, nasl ki hakkatte ve
mertebede isimlerin hepsinin zerine nde ise, Allah mbrek isminin grnme yeri olan insni hakkatin de grnme yerlerinin hepsinin ztndan ve
hakkatinden nde olmas lzm gelir. Bundan dolay insni hakkat grnme
yerlerinin hepsinin hakkatlerini toplam ve mertebelerin hepsini ihta etmitir. Ve insan mertebesinden hri hibir ey yoktur. Nitekim Hz. Emrlmminn, esedullhil-glib Ali bn Eb Tlib (k.A.v.) Efendimiz hazret-i insann bu toplayclndan haber verip buyururlar:
Tercme: Senin ilcn sende olduu halde bilmiyorsun. Ve hastaln
senden olduu halde grmyorsun. Ve sen kk bir csse olduunu zannedersin, halbuki en byk lem sende toplanmtr. Ve sen yle bir ak
kitpsn ki, gizlenmi olan ey onun harfleriyle aa kar. Ve sen vctsun ve
vcdun nefsisin. Ve sende mevct olan ey toplanp saylmaya gelmez. Senin
hrice ihtiycn yoktur. Kint kitbnda yazlm eyler hep senden kar.
imdi, hazret-i insan mertebesi taayyn bakmndan ahadiyyet mertebesinden en uzak ve esfel-i sfiln olur. Nitekim Hak Tel buna ireten:
Lekad halaknel insne f ahseni takvm; Smme redednhu esfele
sfiln yan Andolsun Biz insn en gzel srette hlk ettik, sonra da onu
esfeli sfilne reddettik (Tin, 95/4-5) buyurur. Ve mutlak zt insan mertebesinde taayyn bakmndan en zhir ve hakkat bakmndan btnlarn
btnlarnn btn olmu olur. Ve insan varlk aacnn meyvesi ve zt
cemlinin aynas derecesinde bulunduundan, var etmenin maksat ve amacna it sebep insandan ibret bulunur.
*
Bu n bilgi anlaldktan sonra metnin mansn anlamak kolaylar. yle
ki: Btn izfelerden mnezzeh olan mutlak zt, kendi vcdunda gizli ve
helkta olan ve paralar ynnden bir araya toplanp saylmaya gelmeyen
gzel isimleri itibryla, bu isimlerin aynlarn grmeyi diledii zaman, il125

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

h emir ayna derecesinde olan lemin cilsn gerektirdi. Bundan dolay dem,
rhu ve akl ve nefsi ve cesedi ynnden, bu lem aynasnn cilsnn ayn
oldu. nk demin rhu rhlar leminin ve akl akllar leminin ve nefsi
nefsler leminin ve cesedi cisimler leminin cilsdr. Ve dem mkemmel
olarak hlk edilmi bir cesed olan lemin rhu oldu. nk Hak Tel Hazretleri ruhniyet lemine demin rhu ile ve akllar lemine onun akl ile ve
nefsler lemine onun nefsi ile ve cisimler lemine onun cesedi ile yardm eder.
Bundan dolay dem bu tesviye edilmi cesedin rhu olmu olur. Ve ite
demin en sonra hlk buyrulmasnn sebebi ve hikmeti budur.
imdi Cenb- Hakkn kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret olan
taayynn(isticl) kemli demin vcdu ile olunca sen istersen dersin ki:
Mutlak zt saylmas mmkn olmayan gzel isimleri bakmndan (srf
zt bakmndan deil, nk zt ynnden tecell olmaz) yokluktan sonra
vct ile vasfland iin ilh emri barndran toplayc varlkta aynn
grmeklii ve onunla kendi srrnn kendine grnmesini diledii, yni
kemliyle aa kmaya irdesi baland vakit, ilh emir lem aynasnn
cilsn gerektirdi. dem bu aynann cilsnn ayn oldu.
nk toplayc varlk daha nce izf yokluk ile vasflanm iken, daha
sonra izf vct ile vasflanm oldu; ve vct emrini iine ald. nk toplayc varlk kll vct ile vasflanmtr ve kll vct ile vasflanm olan eyde, aynlarn aa kmas ve tecellsi dahi klldir. Bundan dolay mutlak zt,
toplayc varlk grnme yerinde kll taayyn ile taayyn etmi olmu olur.
Soru: Allah Tel, zt ve sfatlar ile ezeldir. Ve insn lemin var edilmesinden nce kendi ztn ve sfatlarn bilir ve grr. Bundan dolay kendi
aynn grmek iin neden bir grnme yerine lzm grsn?
Cevap: Evet, Hak Tel Hazretleri zt ve sfatlar ile ezeldir. Ve ztn ve
sfatlarn bildiine ve grdne phe yoktur. Fakat bu bili ve gr, kendi
ztn kendi ztnda bilmek ve grmektir. Bundan dolay toplayc varlkta
isimlerinin aynlarn grmeye ilhi irdesi balanmazdan nce, isimlerini ve
sfatlarn, kendisinin zti bantlar ve gaybi ileri olarak grr idi. Bunun
iin ztnda olan isimlerinin aynlarnn hkmlerini ve eserlerini hrite olan
toplayc varlkta grmeyi diledi. nk bir eyin kendi nefsini, bir grnme
yerinin aracl olmakszn, kendi nefsi ile grmesi, o eye ayna gibi olan baka eyde, kendi nefsini grmesine benzemez. Geri toplayc varlk mutlak
ztn bir tenezzl ve tecell mertebesi olmas itibryla, Hakkn zt bu toplayc varlkta dahi isimlerin aynlarndan ibret olan kendi nefsini, ahadiyyet
mertebesinde kendi nefsini grd gibi, grr. Velkin, iki gr arasnda
fark vardr. Daha nce, z olarak grr idi. Toplayc varlk mertebesine tenezzlnde ayrntl grr. z ile ayrnt arasnda fark olduu aktr.
126

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

rnek: Dnya gzeli bir kadn kendisinin yerinde bir fizik ve gzellik ve
yze sahip olduunu, mr boyunca aynaya bakmam olsa, yine bilir ve grr. Fakat bu bili ve gr, kendi ztn, kendi ztnda bilmek ve grmektir ki,
z olarak bilmek ve z olarak grmektir. Hi bakmam olduu ayna kendisine verilip bunda mevct olan yerinde fiziini ve gzelliini ve yzn grdnde kendisinde daha nceki ilim ve grten baka bir ilim ve grme zevki
oluur. Ve z ayrntya dnm olur.
Dier rnek: Kendisinde ressmlk ve hatttlk ve mimrlk sfatlar bulunan bir kimse, hi resim yapmam ve yaz yazmam ve bin in etmemi
olsa dahi, kendinde bu sfatlarn olduunu ve bu sfatlarla berber ztn bilir
ve grr; bu zdr. Ne zaman ki bir resim levhas yapar ve yaz yazar ve bir
bin in eder, o resim ve yaz levhalarnda ve in ettii binda ztnda potansiyel olarak mevct olan bu sfatlar ayrntl olarak bilmi ve grm olur.
Ve bu eserler bu sfatlarn aynas derecesinde bulunur. Bundan dolay daha
nceki bili ve gr ile sonraki bili ve gr arasnda fark ortaya kar.
Ve baka eyde olan grmede, eye kendi nefsi, kendisine baklmakta
olan mahallin verdii bir srette grlr. Eer bu mahallin vcdu olmasa ve
eyin o mahalle tecellsi bulunmasa, o eye sret grnmez idi. Yni daha nceki rneklerde zh edildii ekilde, bir kimsenin kendi sretini seyretmesi,
ancak aynann vcdu ile mmkn olur. nk ayna o kimseye daha nce
grnmeyen bir sreti gsterir. Bundan dolay o kimsenin nefsi, o kimseye,
kendisine baklmakta olan aynann verdii bir srette grnr.
Ve baka eyde sretin grnmesi iki eyden oluur: Birisi mahall, dieri
bakann mahalle tecellsidir. Eer mahall olan ayna tammyla cill ve parlak
ise, bakann sreti onda kemliyle grnr. Deil ise bakana aynann istiddna gre bir sret grnr. Ve ayn ekilde ayna tmsek vey ukur vey
tmseklik ve ukurluk ile kark ise, ona karlk olmak sretiyle tecell edici
olan bakana kendi sreti trl trl grnr. Geri bu aynalarda grnen
srette bakann sretidir. Velkin kendisine baklmakta olan aynalarda bakann sretini kemliyle gsterebilmek istidd olmadndan, byle muhtelif ve
noksan olarak gstermitir. Bundan dolay uyumazlk ve noksan bakann deil, aynalarn istidd ve kbiliyyetlerindedir. Oysa Hak Tel hazretleri lemin tamamn kendisinde rh olmayan mkemmel olan bir cesedin vcdu
olarak var etmi idi. Bundan dolay lem bulank bir ayna gibi idi. Ve ayna
bulank olunca, doal olarak bakann sretini kemliyle gsteremez.
Ve muhakkak Hak Tel bir mahalli, ancak ilh fleme denilen ilh
rhu kabl etmek zere tesviye etti ki, byle olmas ilh hkm nndandr.
lh rhu kabl etmek iin mahallin tesviyesi ise, ancak sonsuz ve kesintisiz
olan dimi tecell feyzini kabl etmek zere tesviye olunan sretten istidd
aa karmaktan ibrettir.
127

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Yni Hak Tel rhsuz bir cesed gibi lemi var etti. Oysa lem bu halde
kalamazd. nk Hak Tel bir mahalli tesviye ederse, mutlaka ona rh flemek iin tesviye eder. lh hkmn n budur. Ve toplayc varlk olan insandan nce lem sretinin tesviyesi, ancak bu sretten istidd aa karmak iindir. nk bu sret sonsuz ve kesintisiz olan dimi tecell feyzini
kabl eder. te bu sebeple Hak Tel lem sretinin rhu olan insan var etti.
Nitekim ve nefaht fhi min rh yan ve rhumdan fledim (Hicr,
15/29) buyurur. Ve rh flenmesi mden ve bitki ve hayvan hakknda genel
ve insan hakknda zeldir. u hlde tesviye, tesviye edilmi mahallde
kbiliyyetin, yni zt olan yaplmam istiddn aa kmasdr. nk eer
mahallin vcdun yaplm istiddn kable zti istidd olmasa idi, dimi
feyzi kabl etmee istiddl olmaz idi.
rnek: zerine koyu bir boya srlm olan bir aynaya sret aksetmez. O
boya aynann yzeyinden silinmeli ve onun yzeyine cil verilmeli ki, iinde
sret grneblsin. Cillanmadan nce onda sretin grnmesi istidd yok
idi. Cildan sonra bu istidd olutu. Bu istidd yaplm istidddr. Fakat bir
tahta parasna ne kadar cil vurulsa onda aynada olduu gibi sretler yansmaz. nk onda aynann zt istidd yoktur. Ne kadar tesviye olunsa yaplm istidd renip bakann sretini kabl edemez.
Dier rnek: Yeni doan ocuk konuamaz. Velkin onda konumaya zt
istidd vardr. Cismi zaman iinde byyp gelitike konumaya balar. Fakat yeni doan bir hayvan ilk bata konuamad gibi ne kadar byse ve ona
konuma retilse konuamaz. nk konumaya zt istidd yoktur. Zt
stiddn aa kmas yaplm istiddn olumasna baldr.
imdi tesviye edilmi mahallde feyzi kabl eden kabl ediciden baka var
etme haddinden hri geriye bir ey kalmad; yni lem var etmenin altna
dhil oldu ve var etmenin altna dhil olmayan, ancak kabl edicinin vcdu
kald. Ve kabl edici ise ancak Hakkn akdes feyzinden olur. nk tesviye
edilmi mahallde feyzi kabl eden ey, onun ayn- sbitesinde olan zt istidddr; bu da yaplmamtr; yni var etmenin altna dhil olmu bir ey
deildir. nk bu zt istidd ahadiyyet ztnda gizli olan bantlarn gerekleridir; ve bu bantlar Hakkn ayndr.
Ve kabl edicinin vcdu akdes feyzden, yni zt tecellden oluur. Yni
Hak ahadiyyet mertebesindee kendi ztn kendi ztyla bilir ki, ztnda gizli
sonsuz bantlar ve iler mevcttur ve bunlar aa kma talebindedir. Onlarn bu taleplerini yerine getirmek iin, kendi ztnda, kendi ztna, kendi zt
ile tecell ettiinde onlarn sretleri ilh ilimde var olur. Ve Hakkn nefsi bu
vhidiyyet mertebesinde bu bantlarn ilm sretleriyle taayyn etmi olur.
Bundan dolay burada var etme mevzbahis olamaz. Bu mertebe isimlerin
okluundan akdes olduu iin bu zt tecellye akdes feyz demilerdir. Ve
her bir tecellyi kabl edecek bir mahall lzmdr ki, o mahal o feyzin kabl
128

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

edicisi ve o tecellnin aynasdr. Bu zt tecellnin aynas ve bu akdes feyzin


kabl edicileri ayn- sbite ve ilmi hakkatlerdir. Ve bu hakkatler ise, Hakk
ztnn gayri deildir.
Ve yukarda bahsedilen altl mertebeden ncden altnc mertebeye
kadar olan mutlak vcdun tenezzlleri, Hakkn mukaddes feyzinden olur.
Vemukaddes feyz ayn- sbite istiddlarnn gerektirdii eylerin hrite
aa kmasn icp ettiren isimlerin tecelllerinden ibrettir. Ve zt ve isimlerin tecellleri hakkndaki zhlar ve ayrntlar t Fassnda gelecektir.
imdi mdemki kabl edicilerin balangc yaplmam olan ilhi
hakkatler, ve sonu yaplm olan varlk sretleridir; ve ilhi hakkatler
Hakkn ztnn ve varlk sretleri de ilhi hakkatlerin aynas olmutur; ve
bunlar da Hakkn zt tecellleri ve isimlerinden ibret bulunmutur; u halde
emrin hepsi, balangc ve sonu Hakktandr. Ve emrin tamam ondan balad gibi, yine ona dner. Nitekim Hak Tel buyurur: nnem emruh iz
erade ey'en en yekule leh kn feyekn; * Fe subhanelleziy biyedihi
melekt kll ey'in ve ileyhi turcen; yan Bir eyi irde ettiinde
Onun emri sadece ona Ol demektir. O hemen olur. * O ki Sbhandr.
Hereyin mlk ve hkmranl elindedir. Ve ona dndrleceksiniz
(Ysin, 36/82-83).
Ksacas Hak Tel hazretleri kendi bantlar ve ileri olan sonsuz isimlerinin aynlarn grmeyi diledii vakit, onlarn sretlerinin yansyabilecei
aynann vcdu gerekti; bu aynaya gerekli olan eyy hazrlad. Mertebe
mertebe ehdet mertebesine tenezzl etti ve lemi hlk etti. Ve lem cilya
isdiddl bir ayna idi. Onda demi var etmekle lem aynasn parlak kld.
nk dem isim tecelllerinin hepsini kable isdiddldr. Ve taayynler
leminde, onun taayyn gibi mkemmel ve makbl bir taayyn yoktur. Ve
dem denilen grnme yerinde taayyn etmi olan ancak Hak olduundan,
Hak Tel kendi ztn dem aynasnda kemliyle mhede buyurur. Bundan dolay dem btn mertebeleri toplamtr. Bu srette Cenb- Hakkn
kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret olan taayynn(isticl) kemli
demin vcduyla olumu olur.

129

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Ve melekler de kavim terimlerinde byk insan denilen bu sretin,


yni lem sretinin, bz kuvvetlerinden oldu. Byle olunca melekler o
sret iin, insan oluumundaki rhni ve hissi kuvvetler gibi oldu. Ve onlardan her bir kuvvet kendi nefsi ile rtldr, ztndan stnn grmez.
Ve muhakkak kuvvetlerde Allh indinde olan her bir yksek makm ve
derece iin kendi zannnda yeterlilik vardr. nk onlarn indinde, ilh
tarafa ve hakkatlerin hakkati tarafna ve bu vasflar tayc olan oluumda lem kabl edicilerinin hepsini, ykseini, alan barndran kll
tabatn gerektirdii eye dnk olan arasnda, ilhi toplayclk hsldr (2).
Yni melekler, evliyullhn terimlerinde, byk insan denilen lem
cismi sretinin baz kuvvetlerindendir. nk lem kendisinden var olan insann vcduyla berber btn hereyiyle isimlerin tamamna grnme yeri
olduu iin ilhi sret zere mahlktur. Ve lem cisminin kk paras olan
insan, ilhi isimlerin hepsine grnme yeri olarak onun rhu derecesinde bulunduu ynle, cismen kk ve mnen byktr. nk mnen lemi dahi
toplamtr. Bu sebeple evliyullah, cisim itibryla leme byk insan ve
deme kk insan ve man itibryla leme kk insan ve deme
byk insan der.
Ve cismen byk insan denilen lemde, elektrik kuvveti, buhr kuvveti,
ekim kuvveti ve merkezka kuvveti gibi birok tabat kuvvetleri ve cinni
rhlar ve eytan rhlar gibi bir ok rhni kuvvetler olduu gibi, onun paralarndan olan her bir mahlkta dahi bitkisel ve hayvnsal kuvvetler ve bunlarda dahi silsileler ynyle saysz ve hesapsz muhtelif kuvvetler vardr. Oysa melekler cisme it duyusal sretler ile mevct olan kuvvetlerin ve nefsi
kuvvetlerin ve kudsi akla it kuvvetlerin rhlardr. Bunlar rabbni hkmleri
ilh eserleri, cismni lemlere ulatrrlar. lhi nrlar ile gl olduklar iin
onlara melek denilmitir. Bundan dolay melekler, lemin sretinde mevct
olan kuvvetlerin bazs olmu olur. u halde melekler, lemin sreti iin insni
oluumda olan rhni ve hissi kuvvetler gibi oldu.
Ve insandaki rhni kuvvetler btn duyulardr ki, onlar da mterek
hissi kuvvetler, hayle it kuvvetler, tefekkr etme kuvveti, vehim veren kuvvetler ve hfza kuvvetidir. Ve tab rhuna it olan ekim kuvveti, zaptetme kuvveti, hzmetme kuvveti, koruma kuvveti, gelitirme
kuvveti, oluturma kuvveti ve tasavvur etme kuvvetidir. Ve hayvn ve
nefsn rhuna it olan ilim,yumuak huy, arballk, cesaret, adlet, siyset,
gurur ve reislik gibi kuvvetlerdir.
Hissi Kuvvetler de zhir duyulardr ki, onlar da: itme kuvveti, grme
kuvveti, koklama kuvveti, tadma kuvveti ve dokunma kuvveti deni130

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

len be kuvvetten ibrettir. Ve bu kuvvetler hissedilebilir olan maddi cisimlere


bal olur.
te bu rhni ve hissi kuvvetler insann bedenini idre ettii gibi, melekler de lem cisminin btn hereyini idre edici bulunduu iin lem sretinin
rhni ve hissi kuvvetleri gibi oldu. Nitekim Hak Tel Fel mudebbirti
emr yan emri tedbir edenlere (Nzit, 79/5) buyurur.
Ve Hz. Hayym bu drtlkte bu hakkati ksaca beyn eder: Drtlk:
Tercme: Hak cihnn cndr. Ve cihan btn hereyiyle bir bedendir. Melike rhlar ise bu tenin btn ve zhir duyulardr. Felekler ve unsurlar ve
mevctlar dahi insna it z derecesindedir. te tevhd ancak budur. Ve bunun gayrisi btn okluktan ibrettir.
*
* *
Ve lem sretlerinde olan her bir kuvvet kendi nefsiyle perdelidir. Kendisinden stn olan baka bir kuvvet grmez. Nitekim akl kuvveti ile vehim
kuvveti, insann leminde saltanat iddia ederler. Biri dierine itaat etmez.
nk akl, delilleri deerlendirme kuvvetiyle, btn hakkatleri gerei gibi
idrk ve ihta ettiini iddi eder. Oysa mm- fi Hazretlerinin u;
Tercme: Akllarn idrkinin nihyeti badr, dmdr. Ve lemlerin
alma gyesi aknlktan ibrettir. beytinde buyurduu gibi akl,
hakkatleri idrkten ok uzaktr. Bununla berber herkes kendi akln beenir.
nk her ferdin akl kendi nefsiyle perdelenmitir. Ve bylece insan
vcdunda akl vehme ve vehim de akla tb olmak istemez. Ve grme kuvveti bir eyin grlmesinde gark olduu zaman kendi nefsiyle perdelenmi olup,
o srada sylenen szler iitme kuvvetine tesr etmez olur. Ve iitme kuvveti
bir szn iitilmesinden gark olduu vakitte, grme kuvveti evresindeki
eynn seyretme zevkinden perdeli olur. te meleklerin dem oluumu hakkndaki ekimesi dahi bu hakkate dayanmaktadr.
Ve her bir kuvvet, Allh indinde her bir yksek makm ve derece iin
kendi zannnca, nefsinde yeterlilik tasavvur eder. Ve kendi nefsinde grd
keml, dierlerinin kemlini grmee perde olur. Oysa hlin hakkati byle
deildir. Bu ancak bir zan ve tasavvurdan ibrettir. Bunun sebebi budur ki, her
bir kuvvet indinde ilh tarafa (yni her bir mevct iin vstasz zel bir yn
bulunan ve vhidiyyet mertebesinden ibret olan isimler ve sfatlar mertebesine) ve hakkatlerin hakkati tarafna (yni mevct ve izfi yoklukta olan btn
imkn dahlindekileri toplam olan imkniyye mertebesi) ve bu vasflar (yni
hakkyye ve hlk edilmilik vasflarn) tayc olan insan oluumunda lem
131

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

kabl edicilerinin hepsini (yni tab rha isdiddl olan tesviye edilmi cesedi
ve tabat leminin elementsel, mdensel, bitkisel, hayvnsal ve insna it btn kabl edicilerini) ykseini (yni melekleri) ve aasn (yni elementsel
cisman lemi) iine alan kll tabatn (yni tabatlarn asl olan scaklk, soukluk, slaklk ve kuruluun) gerektirdii ey arasnda ilhi toplayclk vardr. Bu cmleyi zh iin birz ayrnt verilmesi lzm geldi. lhi toplaycl
toplam olan hakkat vardr:
Birincisi: Vhidiyyet mertebesidir ki, isimler ve sfatlar mertebesidir. Ve
her bir mevcda vstasz bu mertebeden zel bir yn vardr. nk en kesf
lem olan ehdet mertebesine kadar, bu mertebenin altnda bulunan her bir
mertebede var olan herhangi bir mevct, bu mertebede mevct olan bir ismin
grnme yeridir. Ve bu isim, o mevcdun zel yndr; ve o mevct bu ismin
glgesidir. Glge ile shibi arasnda vsta olmad gibi, o mevct ile bu isim
arasnda da vsta yoktur.
kincisi: mkniyye mertebesidir. Bu mertebe fiilen mevct olmu ve potansiyel mevct ve fiilen olmayan btn imkn dhilinde olan hakkatleri toplamtr. Ve bu yle bir olu yndr ki, rubbiyetten ayrlp kulluk ile vasflanmtr. nk bir olan hakk vct vitr(tek) iken, bu imkniyye hakkati ile
tecell etmekle ift olmu ve bir vct iki grnmtr. Bundan dolay
imkniyye mertebesi btn okluklarn hakkatlerini toplamtr. Ve
imkniyye mertebesi vhidiyyet mertebesine karlk olduu ve btn bantlar ve ileri toplam olan tek bir vcdun tenezzlnden baka bir ey olmad iin tab ki ilhi toplaycla sahiptir.
ncs: Klli tabat mertebesidir. Bu mertebe vhidiyyet mertebesi ile
imkniyye mertebesini birletirmitir. Ve madde lemi bu mertebenin ihtas
altndadr. Bundan dolay lem sretlerinde bir yn ile tesr eden ve bir yn
ile tesr edilendir. Ulhiyyet bu kll tabatn btn ve bu mertebe ulhiyyetin
zhiridir. nk ilhi isimlerin kesf sretleri bu lemde bu kll tabat ile aa kar. u halde kll tabat hakkyye ve hlkyyeyi birletirmi olan kll
ilhi hakkattir. Ve Hak ile hlkedilen taraflarnn kemli ile zhirdir.
te insni kuvvetlerden her bir kuvvet ve lem sreti kuvvetlerinin bazs
derecesinde olan meleklerden her bir melek, kendi indinde, bahsedilen toplaycl mhede ettii iin, bu hakkate dnk bulunan her bir yksek
makm ve dereceye kendi zannnda yeterlilik tasavvur eder. Oysa onun bu
zann doru deildir. Kendisinin toplaycl toplam olmas, kemlttan
ancak huss bir kemlin grnme yeri olmas sebebiyledir.
Der tbir ile ifde edelim: Her bir kuvvet bir ismin grnme yeridir. Ve
isimde iki iret vardr:
Birisi zta, dieri kendisinin mevzu olduu huss manya ittir. Zt btn isimlerin ve sfatlarn toplaycs olduundan zta ireti itibryla hangi
132

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

bir isim alnsa, onda btn isimler mevct bulunur. Ve o isim bu itibr ile
toplaycla sahiptir. Velkin onun grnme yeri, ancak kendisinin aynas
olduu ynle, bu grnme yerinin taayyn, onda mevct olan dier isimlerin hkmlerinin aa kmasna msit deildir.
Ve mevz olduu huss man itibryla her bir isim dier isimlerden
ayrlr. Bundan dolay bu itibr ile onda toplayclk yoktur.
Fakat Allah toplayc isminin grnme yeri olan insan- kmilin taayyn btn isimlerin hkmlerinin aa kmasna msit olduundan, bahsedilen hakkati toplamtr. Zr toplayc isim olan Allah btn isimleri
ihta etmi olan zta iret eder. Ve bu bahsin detaylar drs Fassnda gelecektir.

Ve bunu akl, dnce bak yoluyla rif olmaz; belki bu ilmin idrki,
ancak ilh kef ile olur ki, rhlarn kabl edici olan lem sretlerinin aslnn ne olduu ondan bilinir (3).
Yni bu kll tabat ilmini akl dnce bak yoluyla bilemez. Bu ilmin
idrki ilh kef ile olur.
Ve lemde var olan sonsuz sretlerin asl nedir?
Ve onlar kendilerinin rhu olan ilhi isimlerin tesrlerini ne yn ile kabl
ederler?
Ve ahadiyyet mertebesinden ehdet lemine tenezzllerinin esaslar nasldr?
Bunlar hep ilh kef ile bilinir. Dnce bak yoluyla akllarn kullanan
felsefe ehli bu hussta hayret iindedirler. Nitekim slm felsefecilerinden olan
Eb Al Sn, veft zamnnda bu yol ile sarf ettii mesnin ve icr ettii aratrmalarn ve tetkiklerin bo olduunu ve hibir ey tahsl edememi bulunduunu itirf etmi ve aadaki beyit ile bu aczini kabl etmitir:
Tercme: Mahlkatn gnahlarnn rtlmesi senin rtmen iledir. Seni
vasfedenler sfatndan ciz kaldlar. Y Tevvb, bize hakki tvbe ihsn et;
nk biz beeriz. Biz seni marifetin hakkyla bilemedik.
Ve felsefecilerin nerede hayrete dtklerinin ayrntlar drs Fassnda
gelecektir.
Bilinsin ki, kll tabat ulhiyyetin zhire km hli olan tek bir
hakkattir. Ve bir dierine zt birtakm esaslara sahp olan tabat sretleri, her
mertebede, o tek bir hakkatten aa kp eitli taayynler ile taayyn eder.
Bundan dolay tabat ve tabattan aa kan tabat cisimlerinin tamam,
hakkat ynnden tek bir ayndr; ve taayyn ynnden ok aynlardr. Ve tek
133

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

bir ayn dahi Hakkn hakkati olan ahadiyye ayndr. Ve bu tabat sretleri tek
bir aynn muhtelif taayynleri olduu iin, taayynler sahasnda mevct olmayan bir ey, tabattan aa ktnda, veyhut tabatta mevct sretlerden
bir ksm bozulup yok olduunda, o tabat ne eksilir, ne de artar. Ve tabat ile
ilgili ayrntlar drs Fass ile s Fassnda gelecektir.
Ve kll tabatn mertebelerin hepsinde sretlerin var edicisi olan
hakkatin zhiri taraf oluu ynyle, sretler cismn, akl, ilm, hayl, zihn,
nr, rhn ve ilh olur. Nitekim salam kaynakl hadste buyrulmutur:
Muhakkak Allah Tel, demi sreti zerine hlk etti. Byle olunca Allah
Telnn tarafna lyk nra it ilhi sreti vardr. imdi hakkat ehline gre sretler, ya ulv veya sfl olur. Ve ulviyyette, hakk ve izf olmak zere
iki ksma ayrlr:
1. Hakki ulvi sretler. Vhidiyyet mertebesinde taayyn etmi olan
rubbiyyet isimleri sretleridir. Bunlarn maddesi ve ilk cevheri am-i
Rabdr. Ve bu sretlerin tesr edicisi ulhiyyet ztnn hakkati olan zti
ahadiyyettir. Ve vhidiyyet mertebesinin tamamnn zhir taraf kll tabattr.
2. zfi ulvi sretler. Aklyye rhlar, mheyyem rhlar, nefsiyye rhlar
ve mheyyem melekler rhlar hakkatlerinin sretleridir. Bunlarn maddesi
tecell nrudur.
3. Sfli sretler. mkniyye hakkatleri ile cisimler lemi sretleridir.
mkniyye hakkatlerinin sretleri imkniyye mertebesinde taayyn eden ilhi
bantlardan ibrettir ki, Rab ve merbb(Rabb olan) bantlar bu mertebede
aa kar. Bundan dolay imkniyye mertebesi btn okluklarn
hakkatlerinin sretlerini toplamtr. Ve bunlarn maddesi am-i
merbb(Rabb olan)dur. Am-i Rabde taayyn etmi olan ulvi hakkatlerin
sretleri bu mertebede merbbiyyetle(Rabb olmaklkla) vasflanm olur. Ve
imkniyye mertebesi mutlak misl ve kaytl misl ve berzah lemlerindeki
sretleri toplamtr. Ve bu sretler cisimler lemine gre ulvdir. Ve bu
sretlerin maddesi ve ilk cevheri nefesler ve ameller ve ahlk gibi arzlardr.
Bundan dolay bir kimse erata uygun slih ameller yapsa ve gzel ahlk ile
vasflansa, bunlar berzah leminde hriler ve kkler gibi cemli sretler ile
grnr. Ve kt ameller ve irkin ahlktan da ate ve ylan ve akrep sretleri
oluur.* (Mesnevi, Cilt 2, 958,1406; Cilt 5. 2211.beyitlere baknz.(A.A. Konuk)
Cisimler lemindeki sretler en sfl olanlardr. Ve bunlarn maddesi tamamen cisimdir ki, elementlerden ibrettir. Bunlarn ulvsi haff olan ate ile
havdr. Ve ate ile hav havsal ve atesel rhlarn maddesidir. Sflsi ar
olan kat ve sv cisimlerdir. Ve bunlar mdensel ve bitkisel ve hayvansal
sretlerin maddesidir. te tabat bu sretlerin hepsini tayan bir hakkattir.
Bir yn ile fil ve bir yn ile filin fiilini kabl edendir. Mesel tabatta scaklk,
134

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

soukluk, kuruluk ve slaklk vardr. Bu drt ey tabatn gayri deildir. Fakat


tabat scakl ile kurulukta ve soukluu ile slaklkta fildir ve kuruluk ile
slaklk fiili kabl edendir. Demek ki, tabat bir yn ile fil ve bir yn ile filin
fiilini kabl edendir. Tesr ve tesri kabl edi zerine ne varsa bu rnee
kyslansn. Ve kendi rhlarn kabl eden lemin idrk edilebilir ve hissedilebilir sretleri aadaki zhlar erevesinde var olur.
yle ki rhlarn hepsi ilk nr olan kalem-i alnn hakktinde taayyn
etmilerdir. Ondan sonra gklerin ve yeryznn hlkedilmesinden nce,
levh-i mahfzda o manlar tayan harflerin yazlmasyla ayrntya gelir.
Fakat bu levh-i mahfzda yazlm sretler ve ekiller belirgin deildir. Daha
sonra aa kmaya muhabbetin harreti ve rhni evkin hareketinin meydana gelmesiyle bu belirgin olmayan sretler ve ekiller kendilerine tahss
edilmi olan lemlerinde, yni tabatlar ve unsurlar leminde zuhur eder. Onlarn belirmesi ve zuhur etmesi, yni cesedlerinin tesviyesi tammlandnda
bu cesed sretlerini aa karc mden rhtan sonra yerden yetien bitkilere
sryet eder. Daha sonra hareketli hayvn rha ve en sonra da imkn dhilindeki ynlerin en mkemmeli zere, ilh zuhr iin, insni mkemmel rhun
sryeti gerekleir.
rnek: Bir ktip ilminde olan manlara sret vermek iin kalemini hokkaya batrr. Kalem ucunun zerine ald mrekkep, o manlar tayc olan
harfleri ihtiv eder. Fakat ktip mrekkep yerine soan suyu kullansa ve bu su
ile beyaz kat zerine harfleri yazsa kt zerinde harflerin ekilleri belirgin
olmaz. Ve bu harfler manlarn sretleridir; ve manlar bu sretlerin
rhlardr. Ve bu manlar, bu harflerde birleme ve dhil olma olmakszn
mevcttur. Daha sonra bu soan suyu ile yazlm olan hrfler atein ssna
tutulduunda, yazlm olan harflerin rengi kadn renginden farkl olarak
gzkerek okuyan onlar okuyup, o hrflerde aa kan manlar anlar.
imdi rhlar kabl eden lem sretlerinin asl olan kll tabat ilminin
idrk akl ile deil, ilh keif ile mmkn olur. Akl ancak kendi nefsini idrk
eder; ve ona ancak kendi nefsiyle kendi nefsinden ald ey kef olur. nk
akln iletici ve hkmedicileri duyulardr. Akl duyular vstas ile kendinde
toplanan husslara gre hkmeder. Bu ise kendi nefsiyle kendi nefsinden ald hkmdr. Bu hkmdeki kapsam alan ise meydandadr. Onun iin dnce bak yoluyla akllarn kullanan felsefecilerin eynn hakkatlerine vkf olmalar imdiye kadar mmkn olmad gibi, bundan sonra da ebeden
mmkn olamayacaktr. Bunlar Hz. Hayymn buyurduu gibi kzden st
samak gibi abesle megldrler. Beyt-i Hayym:
Tercme ve izh: Onlar ki, akl ile alrlar; yazk ki, hepsi kzden st
saarlar. Dnmeksizin elbisesi giymeleri, yni akllarn terk edip ilh keif
shipleri olan kerem shibi neblerin getirdikleri hkmleri kabl ve onlara
tb olmalar, daha iyidir. Bu tb olma yle olmaldr ki, iin hakktinde bu135

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

gn akln hkmyle bir yaprak bile satmamaldr. Yni neblerin hkmlerini


kstl ihta shibi olan akla uydurmaya almak ile tirzlarda bulunmamaldr.
Ve ilh kef toplayc varln grnme yerinin dnda bir yerde olmaz.
Bunlar ise nebler (aleyhims-selm) ile Hz. eyh-i Ekber ve benzeri
(rdvnullhi aleyhim ecman) gibi onlarn vrisleri olan kmillerdir. nk
bunlar Allah toplayc isminin grnme yeri olduklar ynle, mutlak ztn tenezzl mertebelerini kendi nefislerinde bizzt hakkatini idrk ile mhede
ederler. Ve syledikleri ve yazdklar hep kendi bizzt hakkatini idrk ile
mhedeleridir. Ve onlar bu mhede zerine bilirler ki, kll tabat
ulhiyyetin zhir taraf olan tek bir hakkattir. Ve bu da btnde sryet etmi
olan ahad zttan baka bir ey deildir. Bunun iin Hak Tel buyurur: Ve
huvellez fs semi ilhun ve fl ard ilhun yan Gkteki ilh da yerdeki
ilh da Odur (Zuhruf, 43/84) ve reslinin lisn ile de Bir ip sarktm olsanz Allahn zerine derdi deyip btnde ahad ztn sryetinin
hakkatini duyurur.

imdi bu bahsedilen, insan ve halfe olarak isimlendirildi. Onun


insniyyetine gelince, onun oluumunun genelliinden ve hakkatlerin tmn barndrdndan dolaydr. Ve o, kendisiyle baklan gzden, Hakk
iin gzbebei gibidir. Ve gz ile anlatlmak istenen odur. te bunun iin
insan olarak isimlendirildi. nk Hakk, onunla hlk ettiklerine bakt ve
onlara rahmet etti (4).
Yni lem kuvvetlerinin tmn ykseini ve alan toplam olan bu
bahsedilene, yni toplayc varla, insan denildi ki,asl ismidir. Ve halife
denildi ki, sonraki ismidir. Ona insan denilmesi, oluumunun genel olmasndan ve hakkatlerin hepsini barndrmas ve ihta etmesinden dolaydr.
nk rhn, tab ve unsur olan btn oluumlarda onun sryeti olduu
gibi, ulv ve sufl btn hakkatleri barndrr. lemde hibir hakkat yoktur ki,
onda olmasn. nsann zhirinde lemin zhirinde olan ve btnnda da, lemin
btnnda bulunan her bir eyin benzeri vardr. Bundan dolay insan
mevctlarn zeti ve kinatn zdr. nk lem ilhi sret zeredir. Ve insan ise o sretin toplayc nmnesidir.
Ve bu toplayc varlk kendisiyle baklan gzn, Hak iin, gzbebei gibidir. Ve gz ile anlatlmak istenen dahi, ancak odur. Ve grme kuvveti grnen eylerin aynn nasl gzbebei ile idrk ederse, mutlak ztn kendi tenezzl mertebelerinin tmne olan bakmas da, bu gzbebei gibi olan insan-
kmil ile olur. Yni grme kuvvetinin algs olan grmek gzbebeinin sreti
ile olduu gibi, Hak iin grmek algs dahi insan- kmilin sretine it taayyn ile olur. Ve insan grme kuvvetiyle kendisinin ayn olan vcduna bakt136

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

nda oluan grme algs, bakasndan kazanlmaz. Belki bu alg kendi


ztnn kendi ztna verdii bir algdan ibrettir. te insan- kmil denilen grnme yeriyle olan ilh bakta byledir. Onun iin Hz. eyh-i Ekber (r.a.)
Ftht- Mekkiyyenin iki yz yirmi birinci ksmnda yle buyurur: Beyt:
Tercme: Gayr nerededir? Ve varlkta btn beer olarak isimlendirdiin vcdun gayr bir ey yoktur. nk o, aynen ve ilmen varln hepsine
kapsam olan bir isimdir. Bundan dolay sen sretlerden kma!
te insan, Hak iin gzn gz bebei gibi olduundan dolay, insan olarak isimlendirildi. nk Hak insan- kmil ile hlk ettiklerine bakt ve onlara
rahmet eyledi. nk insan- kmil lemin var edilmesine ve onun devamllna ve kemltna ezelen ve ebeden dnyca ve hirete sebeptir.
lim mertebesinde sebep oluuna gelince: Hak Tel kendi ztna ztyla
tecell ettii ve btn sfatlarn ve kemltn ztnda mhede ettii ve onlar insan- kmilin hakkatinde mhede etmeyi istedii zaman, ilim mertebesinde insan trnn hakkati olan hakkat- muhammediyye, Hak iin, ayna
gibi oldu. Ve lem hakkatlerinin tm onun vcdu ile mevct oldu. Ve bu
hakkat btn isimleri toplam olan ilhiyyet mertebesine karlk oldu.
Daha sonra Hak Tel o hakkatte btn isimlere ayrntl vct verip ayn-
sbite aa kt.
Ayndaki sebep oluuna gelince Allah ilk nce benim nrumu hlk etti hads-i erfi gereince nr-i muhammedden ibret olan ilk akln var edilmesiyle, Hak Tel hric vcdu ilmi vcda uygun kld. Daha sonra ilk akln iine ald dier mevctlar aa kt. Nitekim altl mertebe bahsinde daha nce beyn edildi.
Kemlta sebep oluuna gelince. Hak Tel insan- kmilin kalbini ztnn
ve isimlerinin tecelllerine ayna kld. lk nce ona, daha sonra onun vstasyla
leme tecell etti. Bu hl, bir aynaya yansyan nrun onun karsnda bulunan
dier bir aynaya yansmasna benzer. u hle gre isimlerin ilimde ve
ayndaki aynlar ve onlarn kemlt ancak insan- kmil vstasyla husule
geldi. Ve insan ilk gye olunca, tabidir ki onun hricsi vcdu lem
hakkatlerinin vcdunu gerektirir. Bundan dolay Hak Tel, en son insan
var etmek iin, ilk nce lemin paralarn var etti. Nitekim buna ireten,
hads-i kudsde: Levlke levlk lema halakt'l eflk yni sen olmasa idin
yerleri, gkleri hlketmez idim buyruldu. Ve Hz. Mevlna Celleddn Rm
(r.a.) Efendimiz, Mesnev-i erflerinin drdnc cildinde bu hakkati u yn
ile izh buyururlar: Mesnev:
Tercme Zhire gre, o dal budak meyvenin asldr. Velkin btna gre,
dal budak meyve iin vct bulmutur. Eer meyve meyl ve mdi olmasa idi,
bahvan hi aacn kkn diker miydi? Byle olunca o aa man tibryla
meyveden dodu. O meyvenin doumu her ne kadar sret tibryla aatan
137

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

olmu ise de, bunun iin, o ilimlerin shibi olan (S.a.v.) Efendimiz: Biz ne
gemi olan sonra gelenleriz iaretini beyn buyurmutur. Ve yine buyurur
ki: Geri ben sret tibryla demden domuumdur. Velkin man
tibryla ceddin ceddi olarak olmuumdur. O melein secdesi benim iin olmutur. Ve benim iin yedinci felek zerine gitmitir. Akln ilki, amelde sonra
geldi. O yle bir akl ki, ezel vasf ola.
te bu ezel mhede ve ilm ve ayn var etme onlara baktan ve onlarn
zerine z olarak rahmniyye rahmetinin ve ayrntl olarak rahmiyye rahmetinin feyzlendirilmesinden ibrettir. nk btn kemlt vct zerine tertp
edilmitir. Ve vct asl rahmettir ki, rahmetin trleri ve dny ve hiret ile
ilgili sadet hep bu asl rahmete tbidir.

imdi o, ezel olan sonradan meydana gelmi insndr ve ebed olan


dimi oluumdur; ve birletirici olan ayrc kelimedir. Bundan dolay lem
onun vcduyla tamm oldu. Byle olunca o, lemden, yzkteki yzkta
gibidir ki, o, pdihn haznelerini onunla mhrledii nak ve almet
mahallidir (5).
Yni toplayc varlk olan insan- kmil, sretiyle sonradan var olmutur
ve rhi hakkatiyle ezeldir. nk ilmi sretler ilh ilimdir; ve ilim ilhi bantlardan bir bant olmas tibryla Hakkn ayndr; ve Hak ise ezeldir. Ve
insni hakkat sonsuz bantlar toplam olan vhid zta karlk olan ayna
gibi olup vhid ztn mertebelerin tmne tenezzl bu hakkatle olduundan ve mertebelerin tm ise, Hakkn vcdundan ibret ve Hakkn vcdu
ise ebed olduundan, insan- kmilin oluumu dahi ebeddir. Hibir mertebede asl fen bulmaz.
Ve insan- kmil bir kelimedir ki, zorunlu hkmler ile mmkn hkmlerin aralarn ayrr. Ve kendisi zorunlu ile mmkn arasnda berzahdr. Ve
berzah olan eyin iki tarafa da birer yz vardr. Bundan dolay insan- kmil
zorunlu hkmler ile mmkn hkmleri birletirmitir. Velkin onun berzah
oluu iki taraftan ayr olmak ve kendisinin ilve ayn bulunmak sretiyle deildir. Mesel kelimenin vcdu sretle man arasnda berzahtr. Velkin kelimenin vcdu sret ve manya gre bir ilve ayn deildir. nk sret kelimenin ayn olduu gibi, man da o sretten hri deildir. Bundan dolay
kelime sret ve many bir derinden ayran bir berzah olmakla berber bunlardan ayr deildir. Ve sret ve mandan fazla olarak bir ayna da ship
deildir. te insan- kmilin vcdu da bu rnee uyarlanabilir.
imdi dem mertebelerin tmne toplayc olduu ve onun taayyn btn ilhi isimlerin aa kmasna msit olduu iin, lemin vcdu
demin vcduyla tamm oldu. nk demin vcdu olmasa idi, lemin
138

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

vcdu rhsuz bir tesviye edilmi ceset ve cilsz bir ayna gibi kalr idi. Bundan dolay lemin deme nispeti, yzktann yze nispeti gibidir.
Ve yzkta nak ve almet mahallidir ki, pdih haznelerine onunla
mhr vurur. nk yzkten kast nak ve lamet mahalli olan onun ta
olduu gibi, lemden kast dahi, hakk melikin ismi olan Allah toplayc
isminin nak mahalli olan insan- kmildir; ve hakk melik isimlerinin
haznelerini bu almetle muhafaza eder.
Bilinsin ki O insan ezel olan sonradan meydana gelmi ve ebed olan
dimi oluumdur ibresi altnda ok byk manlar vardr. Bu beyndan
insann, yalnz yeryz zerinde aa kan insandan ibret olmad aka
grlr. nk yeryznn balangc ve sonu vardr. Bundan dolay onun
zerinde aa kan insanlarn da balangc ve sonu vardr. u halde yeryz
zerindeki insanlar ezel olan sonradan meydana gelmi deildir, ebed olan
dimi oluumda deildir. imdi bu many izh etmek iin bir n bilgi vermek lzmdr.
yle ki, Hakkn vcdunun ne balangc, ne de sonu vardr, kadmdir.
Bundan dolay onun sfatlar ve isimleri dahi kadmdir. Ve sfatlarnn ve isimlerinin hkmlerinin ve eserlerinin aa kmas asl durma kabl etmez. u
halde, Hakkn tecell etmedii bir n yoktur. Nitekim, yet-i kermede klle
yevmin huve f en yan O her an yeni bir itedir(Rahmn, 55/29) buyrulur. Hak Tel ezelen ve ebeden Hlktr, Rezzktr, Gaffrdr, Mmttir,
Muhydir vb. Bundan dolay vct kadm olduu gibi, sonradan var olanlarn
esslar dahi kadmdir. Ancak sonradan var olan fertlerin balangc ve sonu
vardr. Ve sonradan var olanlarn esaslarnn balangc ve sonu yoktur. Yni
Hakkn hlketmedii bir n yoktur. imdi sonsuz uzay Hakkn vcdunun
ayndr. Ve onda bir taraftan var olan ve bir taraftan bozulan var edilenler ve
zil olanlar hlkedicilik sftnn grnme yerleridir. Ve o sonsuz lemlerin
zerinde ezelen var olan insanlarn fertleri sonradan meydana gelmitir. Bundan dolay insan hem ezel ve hem de sonradan meydan gelmedir. Ve beer
fertleri ve zerinde yaad lemler ecele tb olduu halde onun bu sonsuz
lemler zerinde sonu olmadan aa kmas onun ebed daimi oluumu olduunu gsterir. Ve oluum sonradan meydana gelmek mansndadr.
Bu cmlenin ak mans: imdi o, ezel sonradan meydana gelmi ve
ebed dimi sonradan meydana gelmi olan insandr demek olur. u halde
insan, kadm olan Hakkn varlnda ezelden ebede kadar mevcttur.
Yukardaki erh, kerim olan erh edicilerin verdikleri manya gredir. Ve
bu kerim olan ztlar, insann sonradan meydana gelii ancak yeryzne mahsus olduu ve ehdet leminin ancak bizim lemimiz olduu dncesiyle bu
ekilde erh etmiler ve insan- kmil sretiyle sonradan meydana gelme ve
rhi hakkati ile ezeldir demilerdir. Geri bu beyn da dorudur; fakat insni
139

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

fertlere gre dorudur. nk henz sret leminde aa kmayan her bir


ferdin bir rhi hakkati vardr. Fakat insan kavramnn sret leminde ezelden beri mevct olmad dncesi darlktr. nk sret lemi ilhi fiillerin
aynasdr. Ve ilhi fiillerin ezelen ve ebeden durmas mmkn deildir. Bundan dolay bizim lemimiz yok iken sonsuz uzayda baka lemlerde insan
sretleri var idi. Bunun delli n bilgi cmlelerinde zh olunduu zere Ve
min ytih hlkus semvti vel ard ve m besse fhim min dbbeh yan
Gkleri ve yeri hlk etmesi ve orada dbbehden oaltp yaymas Onun
yetlerindendir (r, 42/29) yet-i kermesidir. Hak Tel yerde ve gklerde dbbe cinsinden olan mahlkat yaydn beyn buyuruyor. Ve dabbe
insann sretine de kapsamdr. Nitekim yet-i kermede, Enfl sresinde
nne erred devbbi indallhis summul bukmullezne l yakln. yni
Muhakkak ki, Allah indinde dabbelerin en erlisi aklsz olan sar ve dilsizlerdir Enfl, 8/22) dilsiz ve sar ve aklsz olan dabbelerin erlisi insan
olduu meydandadr. Ve ayn ekilde dier bir yet-i kermede de nne
erred devbbi indallhillezne kefer fe hum l yu'minn yni Allah indinde devbbn en erlisi, muhakkak kfirlerdir, artk onlar imn etmezler
(Enfl 8/55) buyrulur. Ve kfreden ve mn etmeyen devbb ise ancak insandr. Essen cenb- eyh-i Ekber hazretleri Fthtn 367nci ksmnda
hlketme essnn ezel ve ebed olduunu beyn buyururlar. Nitekim daha
sonra byk kymet bahsinde ayrntl anlatlacaktr. Ve cenb- Mevlna
Celleddn Rm efendimiz dahi Mesnev- erfin nc cildinde Dekk
kssasnda olan
beyt-i erfinin ikinci msrasnda bu manya iret buyururlar ki, fakr Mesnev- erfe olan czne
erhimde bu many zh ettim. Burada bahsetmek uzun olur.

Ve bu ecilden ona halfe ismini verdi. nk mhr hazneleri muhafaza ettii gibi, hlk ettiklerini onunla muhafaza edicidir. imdi
pdihn mhr onlarn zerinde bulunduka, onlarn almasna bir kimse cesret etmez. Ancak onun izniyle aar. Byle olunca, lemin muhafazasnda onu halife yapt. Bundan dolay kendisinde insan- kmil mevct olduka, lem muhafaza olmaktan zil olmaz. Onu grmez misin ki, dny
haznelerinden zil olup kaldrlsa Hak Telnn onda muhafaza edecei
bir ey kalmaz. Ve onda olan ey kar ve bazsna katlr. Ve i hirete nakledilir. u halde hiret hazneleri zerine ebed mhr ile mhrlendi(6).
Yni insan- kmil isimlerin hepsini toplam olan Allah isminin grnme yeri olduundan dolay Hak Tel Hazretleri ona halife ismini verdi.
Nitekim Kurn- Kermde meleklere hitben inn cilun fl ard halfeh
yan muhakkak Ben yeryznde bir halfe klacam (Bakara, 2/30) buyrulmutur. nk kilitlerin zerine konulan mhrmumunun stne baslan
140

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

mhr ile hazneler muhafaza edildii gibi Hak Tel da, kendisinin isimlerinin grnme yerleri olan hlk ettiklerini insan- kmilin vcdu ile muhafaza
eder. nk mevct trlerin sretlerinin devamll, ulhiyyet
haznelerinden, durmakszn onlara ulaan isimlere it tlar ile olur. Eer bu
tecelller kesilse, lem sretleri bir anda buz gibi eriyip mahvolur ve yok olur.
Nitekim Hak Tel Kurn- Kermde Ve in min eyin ill inden
hazinuhu ve m nunezziluh ill bi kaderin malm yan Hibirey yoktur ki hazneleri bizim yanmzda olmasn. Onu malm bir kader ile indiririz (Hicr, 15/21) buyurur. Ve bu sretlerin kemlt ve eserlerinin devamllna sebep olan ilhi tlar ilk nce zamnn vhidi olan insan- kmilin kalp
aynasna inip, daha sonra onun kalbinden leme yansma sretiyle datlr.
Ve hakki pdihn izni olmadka, insan- kmilin muhafaza ettii
haznelerin srlarna kimse vkf olamaz; ve ilhi haznelerin tasarrufuna kimse cesret edemez. Ve ill bi iznihi deki zamrin insan- kmile dnk olmas dahi mmkndr. Bu ekilde man: Allah toplayc isminin grnme
yeri olan insan- kmilin izni olmadka ilhi tlarn kayna olan haznelerde
hibir kimse tasarrufa cesret edemez, demek olur. Ve insan- kmilin ilhi
haznelerde tasarrufu asleten deil, hilfetendir. nk Hak Tel lemin
muhafazas hussunda insan- kmili halfe yapt. Bundan dolay lemde insan- kmil mevct olduka, o lem dim muhafazada kalr.
Sen grmez misin ki, Zhir isminin grnme yeri olan olan bu kesf dny
leminde Hakkn aa kma ve aa karmas ve Cenb- Hakkn kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn
aa kyla olan bilmesinden ibret olan taayyn(isticls), son derece
kemle geldikten sonra, insan- kmilin vcdu zil ve onun vct mhr
dny haznelerinden kaldrld zaman, artk dny haznelerinde muhafaza
edecek bir ey kalmaz. nk zhir sretler bozulup harp olur. Ve Zhir isminin hkmleri Btn isminin sahasna nakil olur. Ve kesf dny leminde
mevct olan mden ve hayvn ve insan ve cinn ve gklerde olan melekler
hiret lemine ihrac olur ve lemde toplanr. Nitekim Hak Tel Ve izel
vuhu huiret yni vahiler topland zaman (Tekvr, 81/5) buyurur. Ve
toplanma ise her bir ey hakknda geneldir. Bundan dolay lemden ihrac olan
eylerin bazs bazsna katlr. Yni paralar kendi asllarna katlm olur. u
halde mden ve bitki ve hayvn topraa; ve insan ve cinn ise, kendilerinde
stn gelene gre, atee at paralar eytandan ibret olan atee, ve nra at
paralar da melekten ibret olan nra katlr. Daha sonra nr insan- kmile
katlp nrn lemde onun mhrleme hakkati aa kar. Ve insan- kmil
grnme yeriyle aa kma ii hirete nakil olmakla, insan- kmil nruyla
nra it lemin haznesinin; ve ateiyle de atee it lemin haznesinin, hiret
lemi zerine ebed mhrleme ile mhr olur. nk insan- kmil melek ve
eytan toplamtr. u kadar ki, eytan onda tasarruf edemez; belki o eytanda
tasarruf eder. Velkin noksan insnda eytan tasarruf eder. Onun iin noksan
141

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

insnda eytnlk glip olunca hirete naklinde eytann aslndan olan atee
katlr. Ve eytan Cell isminin grnd yerdir. hirette Celli tecelllerin
mahalli ise cehennemdir. Ve Celli tecelller elemi gerektirir. Ve eer nrluk
glip olursa hirete naklinde melein asl olan nra katlr. Nitekim Hz. Mevlna Celleddn Rm (r.a.) efendimiz Mesnev-i erflerinde buyururlar:
Mesnev:
Tercme: Dier bir hamlede beer mertebesinden lrm, melike mertebesinden kanat ve ba kartmak iin.
Ve nr Ceml isminin grnd yerdir. hirette Cemli tecelller mahalli ise cennettir. Ve Cemli tecelller lezzeti gerektirir. Ve ahret oluumunda
bunlarn mahalli ayr olduu halde, dnyev oluumda bir aradadr. Bundan
dolay gerek mminlerin ve gerek kfirlerin bu lemde Cemli ve Celli
tecelllerden nasbleri vardr.
te insan- kmil, dny haznesi zerine geici mhr ile ve hiret
haznesi zerinde de ebed mhr ile mhrlenir. nk onun mhrlenmesi, oluumun geiciliine ve ebediliine tbidir.
imdi ilhi srette olan isimlerin hepsi bu insan oluumunda aa kt. Byle olunca onun derecesi bu vct ile ihtay ve toplamay tayc oldu. Ve Allah Telnn delili melekler zerine, onunla var oldu. imdi dikkat et! Muhakkak Allah Tel sana, senin gayrin ile nasihat etti. Ve bak!
zerine azarlama gelen kimseye nereden azarlama geldi? (7).
Yni insan- kmil, hakk melikin isimlerinin hazneleri zerine baslan
mhr derecesinde ve toplayc ismin nak mahalli olduundan, ilhi srette
mevct olan isimlerin tm bu insan oluumunda aa kt. nk
padihn mhrnde nakolunmu olan isim grlnce, bu mhrden o
pdihn btn sfatlarna ve isimlerine gei olur. Bundan dolay o mhrde
pdihn sretinde mevct olan isimlerin hepsi aa kar. Ve mhr
cismni sret tibryla her ne kadar kk bir cisim ise de, onun mans
pdihn stn gelici kuvvetine ve saltanatna uyar olduundan kimse onu
kaldrmaya cret edemez. te dnyda geici mhr ve hirette ebedi mhr
ile mhrlenmi olan insan- kmilin oluumu dahi byledir. Bundan dolay
insan- kmilin derecesi bu ayn ve unsur vcdu ile, btn isimlerin ihtasn
ve mutlak ztn tenezzl mertebelerinin tmn tayc oldu.
Ve bu ihta ve toplayclk sebebiyle Allah Telnn delili melekler zerine onunla var oldu. nk Ve iz kle rabbuke lil meliketi inn cilun fl
ard halfeh yan Ve Rabbin meleklere: Muhakkak ki Ben yeryznde
bir halife klacam demiti. (Bakara, 2/30) yet-i kermesinde beyan
buyurulduu zere, Hakk Tel yeryznde halfe edineceini meleklere haber verdi. Melekler de: Ya Rabb yeryznde fesd eden ve kan dken kim142

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

seyi nasl halfe edineceksin? Oysa biz sana tesbh ve hamd ederiz ve seni
takds ederiz dediler. Oysa meleklerde bu toplayclk ve ihta bulunmayp
onlar Hakk, grnme yeri olduklar hs isimleri erevesinde tenzh ve
takds ettikleri ve ona bu isimler erevesinde hamd ettikleri yn ile, dier
isimler ile Hakkn tenzh ve takds ve hamd edilmesinden habersiz idiler. Ne
zaman ki Hak Telnn: y demu enbihum bi esmihim yan Ey dem!
Bunlar onlara, isimleriyle haber ver(Bakara, 2/33) hitb zerine dem onlarn bilmedikleri isimlerden haber verince, melekler bu delil zerine
subhneke l ilme len ill m allemten yan Sen sbhansn. Senin bize rettiinden baka bir ilmimiz yoktur (Bakara, 2/32) diyerek aczlerini
trf ettiler ve sorularndan vazgetiler.
imdi Cenb- eyh-i Ekber (r.a) aa kma ve aa karma iinde kendi
hilktlerini yeterli grp halfenin gereksiz olduunu zanneden meleklerin
hlinden ibret alnmas iin buyururlar ki: Sen yeryznde Allahn halfesi
olan insan- kmilin derecesi karsnda edebini muhafaza et! Muhakkak Allah
Tel, senin gayrin olan meleklerin hliyle sana nashat buyurdu. Ve bak ki,
zerine azar gelen meleklere bu azar nereden ve hangi sebepten geldi? nk Hak Tel onlarn sorusu zerine: Benim bildiimi siz bilmezsiniz deyip
onlar chil sayd. Ve chil saylmak ise phesiz azardr. Ve Hz. Mevlna (r.a)
Mesnev erflerinin nc cildinde insan- kmile kar yerine getirilmesi
gerekli olan edeb hakknda yle buyururlar. Mesnev:
Tercme: Bu sr syleyici olan resller srfl huylu dinleyici isterler. Onlarn, pdihlar gibi, bir gururu ve bir kibri vardr. Dnya ehlinden klelik
isterler. Sen onlarn lyk olduklar edeb vazfesini yerine getirmedike onlarn
risletlerinden nasl istifde edersin? Sen onlarn nnde iki kat olarak eilmedike, o emnet sana ne zaman ular? Her bir edep onlara nasl makbl
gelir? nk onlar mbrek kkten geldiler.
nk melike, bu halfe oluumunun verdii eye vkf olmad. Onlar
hazreti Hakkn zti ibdetinin gerektirdii eye de vkf olmadlar. nk
hibir kimse Haktan kendi ztnn verdii eyin gayrisini bilmez. Oysa melekler iin demdeki toplayclk yoktur. Ve onlar, kendilerine mahss
olan ilhi isimlerin dndakilere vkf olmadlar. Ve Hakk onlar ile tesbh
ve takds ettiler. Oysa onlar, Allah Tel iin, kendilerine ilmi ulamam
isimler olduunu bilmediler. Bundan dolay onlar ile Hakk tesbh ve
takds etmediler. imdi onlarn zerine bizim bahsettiimiz ey stn geldi. Ve onlarn zerine bu hl hkmetti. Byle olunca onlar, oluumlar ynnden e tecalu fh men yufsidu fh (Bakara,2/30) yni Ya Rab, sen
yeryznde fest karan kimseyi mi hlk edeceksin? dediler. Oysa bu ekimekten baka bir ey deildir. Ve o ekime, onlardan gerekleen eyin
ayndr. u halde dem hakknda dedikleri ey Hak hakknda olan eyin
ayndr.(8)
143

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Yni melekler bu halfenin insni oluumunun zhiren ve btnen ship


olduu ihta ve toplaycla vkf olmad. Ve bylece onlar Hakkn zti
ibdetinin gerektirdii eye de vkf olmadlar. Ve zti ibdetten kast,
Hakkn ztnda, Onun isimlerinin hepsiyle ibdet etmektir.
Bilinsin ki, kul bir tasarruf edicinin tasarrufu altnda bulunan kimseye
derler. Ve grnme yerlerinden her bir grnme yeri ilhi isimlerden bir ismin
tasarrufu altnda olup, o ismin gerekleri kendilerinden kmak sretiyle
Hakkn ztna ibdet ederler. Ve netcede de, her bir grnme yerinden ancak
kendisinin hs Rabbi olan ismin kemlt aa kar ki, Hakkn zti
ibdetinden gereken ey, o grnme yeri hakknda, ancak bu ismin hkmlerinden ibret bulunur. O grnme yeri kendi hs Rabbi olan o ismin kuludur.
Ve grnme yerinin ibdeti de Hakkn zti ibdetinden bir paradr. nk
Hakkn ztnn bir ok ynlerinden sadece bir yne dnktr. Velkin isimlerin hepsini toplam olan Allah isminin grnme yeri olan insan- kmil, bu
azam ismin kulu olduundan onun ibdeti, zti ibdetten bir para deildir.
nk Hakkn ztnn btn ynlerine dnktr. te melekler bu hakkate
vkf olmadlar. nk kendisinde isimleri toplayclk olmayan bir kimsenin
Haktan bildii ve anlad ey, ancak kendi ztnn verdii ilim kadardr. Yni
kendisinin hs Rabbi olan ilh isim ne ise, o kimse Hakk o isim ile kendinde
aa kt kadar bilir. Oysa meleklerde demin toplaycl yoktur. Onlar
Subbh, Kudds, Tayyib, Thir, Nur, Vhid, Ahad ve Aliyy gibi kendilerine
mahss olan tenzh ve takdse bal ilhi isimlerden baka ilhi isimler bulunduuna vkf olmadlar; ve Hakk bu isimler ile tesbh ve takds ettiler. Ve
bunu yeterli zannedip demin hlk ediliinin, kendilerinde olan tekrar ortaya getirmek olaca zannna dtler. Oysa onlar, Allah Telnn baka isimleri de olup, bu isimlere vkf olmadklarn ve bu isimlerle Hakk tenzh ve
takds etmediklerini bilmediler. Bundan dolay melekler zerine bizim bahsettiimiz vkf olamama glip geldi. Ve onlar zerine dier ilhi isimlere ilimsizlik hli hkmetti. tidl snrndan kp edeb diresini aarak Hakka tirz
ettiler. Ve kendi nefislerini temize kararak demi ktlediler. Bundan dolay melekler cz-i noksan oluumlar ynnden y Rab, sen yeryznde fest
karan ve kan dken kimseyi mi hlkedeceksin? dediler. Oysa meleklerin bu
szleri ancak ekimeden ibrettir. Ve ekime ise fesadn gereidir. Ve onlardan gerekleen tirz ekimenin ayndr. u halde melekler, bu szleriyle,
dem hakknda dedikleri eyin aynn yapm oldular. nk onlar, dem
yeryznde fest karr ve kan dker demiler idi. Oysa fest karma ve kan
dkme, fiilen Hakka muhlefettir. Ve muhlefet ise tirzdr. Ve tirzn bulunduu mahalde fest oluur. Melekler byle demekle Hakka sz ile
muhlefet ettiler ve Hakkn arzusunun meydana gelmesinin tersine altlar.
Bu ise tirzdr. Bundan dolay deme ykledikleri fesdn aynn kendileri
de yapm oldular.

144

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Soru: dem henz hlkedilmemi olduu halde, melekler demin fest


karacana ve kan dkeceine nasl hkmettiler?
Cevp: Bu sorunun cevbn Hz. Mevln Celleddn Rm (r.a) Fhi Mfh ismindeki mbrek eserlerinde aadaki yn zere beyn buyururlar:
Buna iki yn ile cevp verdiler. Biri nakil, dieri akl iledir. Nakil olan odur
ki, melekler bir kavmin geleceini ve sfatlarnn byle olacan levh-i
mahfzdan okudular. Bundan dolay ondan haber verdiler. kinci yn odur ki,
melekler akl yoluyla o kavmin yeryznde zuhra geleceklerini ve kukusuz
hayvan olacaklarn ve hayvandan bu zhir olacan ve her ne kadar onlarda
man bulunur ve konuurlar ise de, kendilerinde hayvniyyet olduundan
aresiz gnah ileyeceklerini ve kan dkeceklerini ve kan dkcln
dem gere olduunu dndler.
Bir grup baka bir man beyn buyururlar: yle ki, melekler hlis akl ve
srf hayrdrlar. Ve onlarn bir ite asl tercihleri yoktur. Nitekim ryda bir
fiil ilersen, onda tercih kullanm olmazsn. Eer uyku sebebiyle kfretsen
vey tevhd eylesen veyhut zin etsen phesiz sana tirz vey vg olunmaz. Melekler uyank hlde bu gibidirler. Ve insnlar ise bunun aksinedirler.
Onlarda tercih ve heves vardr. Her eyi kendi nefisleri iin isterler. Ve her eyin kendilerinin olmas iin kan ederler. Bu hal ise hayvni sfatlardandr.
Bundan dolay melekler, insnlk hlinin zdd olarak zhir oldu. imdi her ne
kadar orada bir sz ve konuma mevct deil ise de byle dediler diyerek, bu
yol ile onlardan haber vermek mmkndr. Onun takdri byle olur ki, eer
bu iki birbirine zt hl sze gelseler ve kendi hllerinden haber verseler, byle
olur.
Nitekim ir der ki: Havuz, ben doldum der. Havuz sz sylemez.
Onun mans budur ki, eer havuzun dili olsa idi, bu hl iinde byle der idi.
Her bir melein btnnda bir levh vardr ki, o levhden kendisinin kuvveti kadar lemin hllerini ve vuku bulacak eyleri evvelce okur. Ve okuyup bildii
eyler, vcda geldii zaman, o melein Br Tel hakkndaki inanc ve ak
ve mestlii artar. Ve Hakkn azametine ve gayb biliine hayret eder. Ve onun
ak ve inancnn artmas ve szsz ve ibaresiz hayreti onun tesbhi olur. Nitekim mmr, bu evi bin ederken bu kadar kereste ve bu kadar kerpi ve bu
kadar ivi gidecektir diyerek yardmcsna haber verir. Evin inaas bittiinde,
fazlasz ve noksansz, ancak o kadar malzeme sarf edilmi olur. Yardmcsnn
inanc artar. Melekler de bu gibidirler.

145

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

imdi eer onlarn oluumu bunu vermese idi, dem hakknda dedikleri eyi demezler idi. Oysa onlarn urlar yoktur. Eer onlar nefslerine
rif olsaydlar, bilirlerdi. Ve eer bilseydiler, bu sz sylemekten saknr
ve kendilerini korurlard. Ondan sonra onlar incitmekle kalmadlar. Belki
takds ve tebhten zerinde bulunduklar eyle davda daha da ileri gittiler. Oysa dem indinde, meleklerin zerinde olmadklar ilhi isimler vardr. Bundan dolay onlar Rablerini o isimler ile tesbh etmediler ve onlardan
takds eylemediler. Byle olunca bizim onun indinde vkf olmamz ve Allah Tel ile edebi renmemiz iin Hak bize bu olanlar anlatt. u halde
biz onunla tahakkuk ettiimiz ve ihtiva edici bulunduumuz eyi kaytlayarak dav etmeyelim. imdi biz nasl kesin olarak bu byledir iddiasnda
bulunalm? Bundan dolay hlimiz olmayan ve ondan bizim ilim zere olmadmz eyi dav ile genelletirelim? Netcede onun sebebiyle rezil mi
olalm? te bu ilh trf edeb shibi, eminler ve halfeler olan kullarn
Hakkn terbiye ettii eydir (9).
Yni meleklerin bu czi noksan oluumlar dem hakknda bu tirz
vermeseydi, dem hakknda: Y Rab sen yeryznde fesd karan ve kan
dken kimseyi hlk edermisin? demezler idi. Oysa melekler, kendi oluumlarnn gerei olan hlin stn gelmesinden dolay, Hakka kar ekitiklerinin
ve tirz ettiklerinin ve netcede deme ykledikleri fesdn kendilerinden de
km olduunun farkna varmadlar. Eer onlar kendi nefslerinin hs
Rabbleri olan ilhi isimlerin dem hakkatinin ihtas altnda olduuna rif
olsa idiler, bu kllyyeti sebebiyle demin hilfeti hakediini bilirler idi. Ve
eer dem oluumunun kllyyetini bile idiler, onu ktlemekten saknr ve
kendilerini korurlard. Melekler demi ktleyip ve onu incitmekle yetinmediler. Belki kendilerinin grnme yeri olduklar baz isimler sebebiyle kendilerinden kan tenzh ve takdsi yeterli grp: ve nahnu nusebbihu bi
hamdike ve nukaddisu leke yan Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis
ediyoruz dediler. (Bakara, 2/30) demek sretiyle davy artrdlar. Oysa
dem meleklerin grnme yeri olmad birtakm ilhi isimlerin grnme yeridir. Bundan dolay melekler, Rabblerin Rabbi olan Allah Tely, demin
grnme yeri olduu o isimler ile tebh ve tenzh etmediler; ve o isimler ile
noksanlardan Hakk takds eylemediler. nk ilhi isimlerden bzlarnn
hkmlerinin aa kmas kesfet leminin vcduna baldr. Eer bu
kesfet leminde demin vcdu olmasa idi, acz ve muhta olu ve gnahlar
gibi birtakm noksanlarn aa kma mahalli bulunmaz idi. nk dem
Mrd-irde eden isminin dahi grnme yeri olduundan, kendi irdesiyle
ilh emre muhlefet eder ve ondan birtakm isyn kar. Oysa daha nce fhi
M-fhten alnm olan cmlelerde de beyn olunduu zere, meleklerde tercih yoktur ki, onlardan Hakka muhlefet km olsun da, sonrasnda Gaffr
146

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

ve Gaffr isminin tecell mahalli olabilsinler. Nitekim hads-i erfte bu


hakkate iret buyrulur: Eer siz gnah etmeseniz, Allah Tel hazretleri
sizi giderip gnah eden bir kavim getirir. Onlar Haktan mafiret talep
ederler. Hak da onlar mafiret eyler. Beyt:
yna-i mafiret sret-i isynadr
Halk gnh etmese, hlk eder har lh
Bundan dolay dem meleklerin tahakkuk etmi olduu ve olmad birtakm ilhi isimler ile tahakkuk ettii ynle en mkemmel bir grnme yeridir.
Hakk Tel Hazretleri Kurn- Kermde biz mmet-i Muhammede melikenin bu ekimesini ve olup biten davsn anlatt. T ki bu olanlar iitip, nefsimiz Hakkn icrtlarna kar kabl etmeme davsna teebbs etmek istedii vakit, duraksayalm. Ve ilhi nashat ile nashatlanm olarak, Allah Telya kar, edeb erevesinde mumele etmei renelim. Byle olunca biz
ilhi isimlerden hangileriyle tahakkuk etmi ve ilimden ve kemlttan ve bizzat yaayarak hakkatini idrak ettiimiz ne gibi eyleri ihtiva etmi isek onlarla
yetinmeyelim. Ve te isimler bizim tahakkuk etmi olduumuz kadardr. Ve
kemlt dahi bizden km olan kadardr diyerek isimleri ve kemlt kaytlama iddiasnda bulunmayalm.
Hlin hakkati bu ekilde iken biz ilhi isimleri tmyle tahakkuk eylediimizi mutlak olarak nasl iddia edebiliriz? Ve tahakkuk etmediimiz ynle
hlimiz olmayan ve o kemlttan bizim bizzat hakkatini idrak etme ve hline
it ilim zere olmadmz bir eyi iddia ile genelletirelim de, bu genelleen
iddiamz sebebiyle, Allh indinde ve insanlar indinde rezl mi olalm? te
demin hlk edilii hakknda melekler tarafndan gerekleen ekime ve
dav bahsindeki ilh trif, Hak Tel Hazretlerinin edeb shipleri ve eminler
ve halfeler olan kullarn terbiye ettii bir eydir. Buna kar uyank olmak
lzm gelir. Mesnev:
Tercme: Y Rab, bu creti kulundan affet! Bu tirz szlerinden tevbe
ettim, beni azarlama! Ey yardm dileyenlerin yardm edicisi bize hidyet eyle!
Bizim ilimler ve zenginlik ile iftihrmz yoktur. Kalbi kaydrma, kereme phe ettii halde hidyet kldn; kaz kaleminin yazd ktl deitir!
Kznn ktln bizim canmzdan geir! Bizi saf ihvnndan ayrma!
Senin ayrlndan daha ac hibir ey yoktur. Senin muhafazan ve himyen
olmamas, dolaklktan baka bir ey deildir.

147

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Daha sonra hikmete dnerek deriz: Bilesin ki, muhakkak kll husslar
(her ne kadar onlarn aynnda onlar iin vct yok ise de) onlar phesiz
zihinde idrak edilebilir ve bilineblirdir. imdi onlar btndr; ayn
vcttan zil olmaz. Ve kendisi iin ayn vct olan her bir eyde, onlarn
hkm ve eseri vardr. Belki o kll huss onlarn, yni ayni mevctlarn
aynlarnn gayri deil, ayndr. Ve kll husslar kendi nefsinde idrak
edilebilir olmaktan zil olmad. Bundan dolay onlar, idrak edilebilirlikleri
ynyle btn olduklar gibi, mevctlarn aynlar ynyle zhirdir. Byle
olunca her bir ayn mevcdun akldan kaldrlamayan ve onunla idrak edilebilir olmaktan zil olacak bir vct ile, aynda vcdu mmkn olmayan bu kll husslara dayana sbittir. O mevct, gerek geici ve gerek
geici olmayan olsun, farketmez. Geici ve geici olmayann bu kll idrak
edilebilirlik bants tek bir bantdr. u kadar var ki, bu kll hsusa
kendisinin verdii ey sebebiyle, ayni mevctlardan bir hkm it olur. lmin lime, haytn diriye bants gibi. imdi hayt idrak edilebilir bir
hakkattir. lim dahi hayttan farkl olan bir idrak edilebilir hakkattir. Nitekim hayt ondan farkldr (10).
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) dem Kelimesinde mevct olan ilhi hikmeti beyn ederken, sras geldii iin dem oluum ile meleklerin oluumu
arasndaki fark; ve meleklerin dem oluumu hakkndaki tirzlarn ve meleklerin bilmedii ilhi isimleri demin haber vermesi zerine meleklerin
mahcb olduklarn ve Hakk Tel Hazretlerinin bu olan biteni haber vermekle, edeb sahibi ve emn ve halfe olan kullarn terbiye ettiini zh etmiler idi.
imdi de buyururlar ki: Biz sras geldii zere bu mrifetleri beyndan
sonra yine ilhi hkme dnerek deriz ki: Hayat, ilim, kudret ve irde gibi kll
husslarn, her ne kadar ayn vctlar yok ise de, onlar phesiz zihinde idrak edilerek bilinirler. nk onlarn farz edelim, kat, kalem, hokka gibi ayn vctlar olmad iin, u hayattr, bu ilimdir ve o kudrettir diye kendileri duyusal iret ile gsterilemez. Ve grme duyusu onlar gremez. Bundan
dolay onlar akl gzyle mahede edilerek zihinde bilineblirler. u halde bu
kll husslar btn olmakla berber ayn vcttan zil olmazlar; yni bu latf
btn manlar kesf cismni sretlere dim bal olur. nk sret man ve
man da sret ile berberdir. Ve onlarn bir derine iddetli balar vardr.
Cenb- eyh (r.a.) hazretlerinin mbrek arzular, latf Hakk ile kesf lem
arasndaki irtibt beyndan ibrettir.
te kesf ayn vct sahibi olan her bir eyde, bu kll husslarn hkm
ve eseri vardr. nk idrak edilebilir husslardan olan vasf, balanacak bir
vasflanan ister. Vasflanan olmaynca vasfn kendini gstermesi mmkn de148

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

ildir. Mesel uzunluk, genilik ve derinlik birer vasftr. Cisim olmaynca bu


vasflar grnmez. Oysa cismi trf ederken kendisinde uzunluk ve genilik ve
derinlik olan eydir deriz. Bu vasflar ise, cisimden ayr olmayp, belki cismin
ayndr. Bundan dolay o kll huss ayn mevctlar aynlarnn gayri deil,
belki ayndr. Velkin bu ayn olu, mutlak kll olu ynnden deildir. Mesel uzunluk bir kll mutlak vasftr. Elimize uzun bir denek aldmzda
bunda uzunluk vasfn grrz. Ve bu uzunluk o denein ayndr. Fakat
uzunluun hepsi bu denekte bir araya gelmi deildir. Bir dierinden daha
uzun birok denekler vardr. u halde bu denekteki uzunluk cz kaytlanm vasftr. Ve o denek bu cz kaytlanm vasf olan uzunluun ayndr.
Ve kll husslar, kendi nefsinde, dim akl mertebesinde mevcttur.
Bundan dolay o kll husslar, akl mertebesinde mevcdiyetleri ynnden
btn olduklar gibi, kesf mevctlarn aynlar ynnden de zhirdir. Mesel
uzunluk, genilik ve derinlik kll husslardandr. Bunlar kendi nefislerinde
ve ztlarnda, herhangi bir cisme bal olmadklar zaman, akl mertebesinde
dururlar. Ve akl mertebesinde mevct olduklar srada btndrlar. Fakat kesf
olan bir cisme balandklar zaman, duyu mertebesinde aa karlar. imdi
mdemki akl mertebesinde mevct olan kll husslarn bu mertebeden kaldrlmas mmkn deildir; ve mademki onlar akl mertebesinden kaldrabilecek bir vct ile, duyu mertebesinde bu kll husslarn ayn vct shibi
olmalar mmkn deildir, u halde gerek rhn lemde ve gerek his leminde her bir ayn mevcdun bu kll husslara dayana mevcttur. Mesel
uzunluk kll vasfn akl mertebesinde kaldrmak mmkn deildir. nk
bu, kll bir kavramdr. Birok uzunluklar trl cisimlerde aa kmakla, bu
kll kavram yine akl mertebesinde durur. Bunu oradan ayrmak imkn yoktur. Ve bu kavramn akl mertebesinden tamamen kalkp da his leminde bir
ayn vct shibi olmas da mmkn deildir. u halde denekler, aalar,
kuleler, minreler vb. gibi his leminde bulunan her bir ayn mevcdun bu
uzunluk kll kavramna dayana mevct olur. Dier kll kavramlar da buna kys olunsun.
Ve kll husslara dayanan her bir mevct, gerek zamanla kaytl olan his
lemindeki cismni sretler gibi geici olsun ve gerek zamanla kaytl olmayan
kadm vey rhni mevctlar gibi geici olmayan olsun farketmez. nk geici ve geici olmayan mevctlarn bu kll idrak edilebilir hussa bants,
tek bir bantdr. u kadarki, cismn ve rhn ayn mevctlardan her bir
mevcdun, kendi hakktinin ve ayn- sbitesinin verdii gereklilik neden
ibret ise, onun bu gerektirmesi sebebiyle bu kll hussa bir hkm at olur.
lmin lime, haytn diriye bants gibi.
imdi ilim ile hayt bir dierinden ayr birer idrak edilebilir hakkat
ve birer kll kavramdr. Mesel bir insan, bir de melek dnelim. Bunlarn
149

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

her ikisine de ilim bantsn baladmz iin kendilerine lim diyoruz.


Fakat ilim, bu iki mevcdun bildii kadar deildir. Ancak bunlarn zt istiddlar bu idrak edilebilir hakkat olan ilimden ve bu kll husstan ne kadarn bilmelerini gerektirmi ise, ilim dediimiz idrak edilebilir hakkat zerine o kadar hkm it olur. Bu iki mevcdun ilimdeki seviyeleri bir olmasa
bile, idrak edilebilir kll huss olan ilme bantlar tek bir bantdan ibret
olur. Hayt, kudret, irde gibi dier kll husslar da bu rnee kys olunsun.

Daha sonra biz Hak Tel hakknda, muhakkak onun iin ilim ve
hayt vardr deriz. Bundan dolay Hak Tel Hayy ve limdir. Ve biz
melek hakknda dahi muhakkak onun iin ilim ve hayat vardr deriz. Bundan dolay o, hayy ve limdir. Ve insan hakknda dahi onun iin ilim ve hayat vardr, deriz. O da hayy ve limdir. Ve ilmin hakkati birdir. Haytn
hakkati dahi birdir. Ve onlarn lim ve hayye bants dahi bir bantdr.
Ve biz Hakkn ilmi hakknda muhakkak o kadmdir; ve insann ilmi hakknda da muhakkak o sonradan olmutur, deriz. imdi bu idrak edilebilir
hakkatte grecelik ortaya koyan eye dikkat et! Ve idrak edilebilirler ile
ayn mevctlar arasnda olan bu irtibta dikkat et! imdi ilim, kendisiyle
vasflanm olan kimse zerine onun hakknda, o limdir, denilmesini
hkmettii gibi, onunla vasflanm olan kimse de, ilim zerine, sonradan
olan hakknda sonradan olma ve kadm hakknda da kadmdir, diye hkmetti. Bundan dolay her birisi kendisiyle hkm verilen ve zerine hkm
verilen oldu (11).
Yni zaman ile kaytlanm olmayan Hakkn vcdunda ilim ve
hayt vardr, deriz. Bu bakmdan Hak Tel Hayy ve lim olmu olur.
Ve ayn ekilde zamanla kaytlanm olmayan melek hakknda da onun ilmi
ve hayt vardr, deriz. Baladmz bu bant ile o da hayy ve lim olmu
olur. Bu ekilde zaman ile geici olan insann dahi ilmi ve hayt vardr, deriz.
O da hayy ve lim olmu olur.
Oysa bu lim ve hayylerin ilimdeki ve hayttaki seviyeleri bir olmamakla
beraber, ilim ve hayt sfatlar birer tek bir hakkattir. Ve ilmin lime ve hayyin
hayta bants dahi, bir bantdr. Ancak kendisine ilim ve hayt kll
husslar balanan mevctlardan bu kll husslara birer hkm at olur. O
hkm de budur ki, Hakkn vcdu kadmdir. Ve Hakkn vcdundan, ilim
ve hayt kll hussuna at olan hkm dahi kadm hkm olur. u halde,
Hakkn ilmi ve hayt kadmdir, deriz. nsan vcdu ise sonradan olmadr.
Bundan dolay insan vcdundan bu kll husslara it olan hkm de sonradan olma hkm olur. Bu halde de, insann ilmi ve hayt sonradan olma-

150

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

dr, deriz. Demek ki, kll husslarn aa kmas mahal sebebiyle oluyor ve
mahal onlara bir hkm veriyor.
imdi ey hakkat tlibi, basret gzyle dikkat et ki, birer idrak edilebilir
hakkatten ibret olan ilim ve hayt mevctlara baland zaman, kadm olu
ve sonradan oluu nasl ortaya koydu ve yokluklardan ibret olan idrak edilebilirler ile ayni mevctlar arasndaki bu irtibta hayret bak ile bak! nk
mevct olmayan ile mevct arasndaki irtibt acp bir itir.
Byle olunca ilim, ilimle vasflanm olan kimse hakknda lim denilmesine hkmettii gibi, ilim ile vasflanm olan kimse de, eer kendisi sonradan
olma ise, ilim zerine sonradan olma ve kadm ise kadm denilmesine
hkmeder. u halde ilim ile limden her birisi hem kendisiyle hkm verilen
ve hem de zerine hkm verilen olmu olur.

Ve bilinir ki bu kll husslar, her ne kadar idrak edilebilir ise de, onlar
ayn olarak yok ve hkmleri mevcttur. Nitekim ayn vcda balandnda onlar, zerine hkm verilendir. Bundan dolay mevctlarn
aynlarnda hkm kabl eder; ve ayrnty ve paralara ayrlp blnmeyi
kabl etmez. Zr bu onlar zerine mmkn deildir. nk kll husslar,
onlar ile her bir vasflananda, zt ile aa kar. nsniyyet gibi, bu insan
trnden her bir ahsta ahslarn oalmas ile oalmad ve paralara ayrlmad ve idrak edilebilir olmaktan da zil olmad. Ve ne zaman ki ayn
vcdu olanla ayn vcdu olmayan arasnda irtibt mevct oldu (ve o yoklua it bantdr) bundan dolay mevctlarn bzsnn bzsna irtibt
anlalmaya daha yakndr. nk her halkrda onlarn arasnda bir toplayc vardr ki, o da ayni vcttur. Ve burada toplayc yoktur. Ve muhakkak toplaycnn olmamas ile irtibt bulundu. Byle olunca toplaycnn
vcdu ile irtibt daha kuvvetli ve daha hakldr (12).
Yni bilinir ve muhakkaktr ki, bu hayt ve ilim gibi olan kll husslar,
akl mertebesinde mevct olduklarndan, onlarn harite ayn vctlar yoktur;
velkin hkmleri hrite mevcttur. Ve her bir ayn mevct zerine hkmederler. Nitekim bu hayt ve ilim, ayn vct shibi olan, varsayalm Zeyde
baland ve Zeyd limdir ve hayydr denildii zaman, onlarn zerine
sonradan olma ile hkmolunur; ve Zeydin ilmi ve hayt sonradan olmadr
deriz. nk bu kll husslar sonradan olma olan bir mahalle baland.
Bundan dolay onlar sonradan olma hkm ile zerlerine hkm verilen olurlar. Ve bu ekilde de aynlarn gerekleri sebebiyle hkm kabl etmi olurlar.
Byle olmakla berber, bu kll husslar ayrnt ve paralara ayrlp blnme
kabl etmez. rnein Zeyd ile Amr limdir dediimiz zaman, akl mertebesinde mevct olan ilim kll kavramnn birer paralar o mertebeden ayrlarak
Zeyde ve Amra baland diyemeyiz, nk bu mmkn deildir. nk
151

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

hayt ve ilim ile vasflanm olan Zeyd ile Amrn her birinde bu hayt ve ilim
ztyla aa kmtr. Bunun iin, onlarn ayrntlanmas ve paralara ayrlp
blnmesi mmkn deildir.
rnein insniyyeti alalm: nsniyyet akl mertebesinde mevct olan kll
bir kavramdr. Bu kavram, bu insan trnden her bir ahsta siryet etmi ve
aa kmtr. Bu siryet etme ve aa kma ile berber, ahslarn oalmas ile oalm ve paralara ayrlm olmad; ve bu kavram akl mertebesinden
de yok olmad. Yni Zeyd ve Amr, ayr ayr iki ahs olduu halde, her birine
insandr diye hkmederiz. nsniyyet her birisinde ztyla tahakkuk etmi ve
aa km olmakla berber, iki ksma ayrlmad ve bunlarn ahslarnn oalmas ile oalm olmad; ve bunlarn ahslarnda ztyla aa kmakla
akl mertebesinden de yok olmad.
Ve ayn vcdu olan ey ile, yokluk bantsndan ibret olmasndan dolay ayn vcdu olmayan kll husslar arasnda irtibt mevct olunca, bu
irtibttan phesiz mevctlarn bzsnn bzsna irtibt anlalr. nk her
halkrda mevctlar arasnda onlar toplayan ve bir derine balayan bir ey
vardr ki, o ey de ayn vcttur. Oysa burada, yni kll huss ile ayn vct
arasnda olan irtibtta toplayc yn yoktur. Ve bir toplayc olmakszn kll
husslar ile ayn vctlar arasnda irtibt vardr. imdi kll husslar ile ayn
vctlar arasnda bir toplayc olmakszn irtibt bulununca, aralarnda bir
toplayc bulunan mevctlarn bir derine irtibt daha kuvvetli ve daha hakl
olur.
rnek: nsniyyet akl mertebesinde mevct olan bir kll husstur ki,
hrite onun ayn vcdu yoktur. nk yokluk bantsndan bir bantdr.
Fakat bu insniyyet, Zeydin ve Amrn ahslarnda ztyla aa kmtr. u
kadar ki, Zeyd ile Amrn hrite ayn vctlar vardr. Ve insniyyetin hrite
ayn vcdu yoktur. Oysa ayn vct toplaycdr. Bundan dolay insniyyet
ile Zeyd ve Amr arasnda toplayc yoktur, velkin irtibt vardr. Eer irtibt
olmasa idi, Zeyd ile Amra insandr diye hkmedemeyecek idik. imdi bunlarn arasnda ayn vcttan ibret olan toplayc olmad halde irtibt bulununca ayn vct shibi olan Zeyd ile Amr arasnda da irtibt bulunduuna
phe yoktur. nk bu ayn vct onlar toplaycdr.
te hayt, ilim, sem, basar, irde, kudret, kelm ve tekvin Hakkn zti ilerinden olan ve yokluk bantsndan ibret bulunan kll husslardan olduu ve bunlarn hrite ayn vctlar olmamasyla berber ayn vct shibi
olan insan fertlerinde ztlariyla siryet etmi ve aa km bulunduu ynle, bu kll husslarn insan fertleri arasnda irtibtlar mevct ve tahakkuk
etmitir. Dier taraftan insann her bir ferdi dahi ayn vct shibidir. Ve bu
ayn vct ise onlar toplaycdr. Bundan dolay fertler arasnda da irtibt
aktr. rnein Zeydin ayn vcdu sonradan olmutur; Amrn ayn vcdu
da sonradan olmutur. Ve ayn ekilde Zeyd limdir; Amr da limdir. lim ise
152

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Hakkn zti ilerinden paralara ayrlp blnme kabl etmeyen bir kll
husstur. u halde biz akl mertebesinde mevct olan ilim kll kavram
Zeyde ve Amra taksm edildi de akl mertebesindeki bu kavramdan bir
miktr eksildi diyemeyiz. nk ayn vct shibi deildir ki, kll huss
paralara ayrlp blnme ve ksmlara ayrlma kabl etsin.
Byle olunca Hakkn ilmi ile insan fertlerinin ilmi arasnda bir irtibt vardr. u kadar ki, baland mahal sebebiyle kll hussa bir hkm ulam
olur. O da Zeyd ve Amr sonradan olma olduu iin, onlarn ilmi dahi sonradan olmadr, hkmnden ibrettir. Ve ayn vct, insan fertleri arasnda bu
kll husslar toplayc olduu iin, bu toplayclk onlar bir derine balar.
Ve bu ekilde de kadm olan Hakkn vcdu ile, sonradan olma olan hlk
edilmilerin vcdu arasnda irtibt mevct olur.

Ve phe yoktur ki, muhakkak sonradan varolann var oluu ve kendisini meydana getiren var ediciye onun ihtiyac, onun kendi nefsinde imknndan dolay sbit oldu. imdi onun vcdu, onun gayrindendir. Byle
olunca o ihtiyac irtibt ile baldr. Ve kendisine dayanlm olann,
ztndan dolay zorunlu vct, kendi nefsiyle vcdundan gan, ihtiyasz
olmas lzmdr. Ve o, bu sonradan olana kendi ztyla vcdu veren zttr.
Bundan dolay ona balanm oldu. Ve ne zaman k ztyla onu gerekli kld, onunla zorunlu oldu. Ve ne zaman ki onun dayana zt ile kendisinden
aa kan zta oldu, isim ve sfttan her bir eyden ona nisbet olunan ey
de onun sreti zerine olmasn gerekli kld, zt zorunluluk bunun dnda. nk sonradan olan hakknda bu mmkn deildir, eer ki zorunlu
vcttur; velkin onun zorunlu oluu, kendi nefsiyle deil, kendisinin gayriyledir (13)
Yni phe olunmaz ki, sonradan olann sonradan olmakl ve sonradan
olann kendi ztnda vcdu olmad yn ile onu sonradan olma klan bir var
ediciye ihtiyc sbit oldu. Byle olunca sonradan olann vcdu, kendisinin
gayrinden husle gelmitir. Bundan dolay sonradan olan, vctta kendisinin
gayri olan var ediciye, ihtiyac irtibt ile baldr.
rnek: Buharn zt bir derece younlanca bulut olur. Buharn vcdu
bulutun vcdundan daha ncedir. Bulutun vcdu buhara gre sonradan
olmadr. phe yoktur ki, bulut kendi ztnda bamsz vct shibi olmad
yn ile, kendisini meydana getiren bir var ediciye, yni buharn vcduna
muhtatr. u halde sonradan olma olan bulutun vcdu, kendisinin gayri
olan ltf buhrn vcdundan husle gelmitir. Bundan dolay sonradan olma olan bulut, var edici olan latf buhra ihtiyac irtibt ile baldr. te sonradan olma olan kesf hlk edilmilerin kadm olan latf Hakka irtibt bu rnee uygundur.
153

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

imdi sonradan olan vctta var ediciye dayand iin, kendisine dayanlm olann ztndan dolay zorunlu vct olmas, kendi nefsinde
vcdunda gan bulunmas ve vcdunun baka bir vcda ihtiyac olmamas lzmdr. Eer byle olmasa; yni Hakkn vcdu kendisinin gayri bir
vcda ihtiyac duymu olsa (yumurta tavuktan ve tavuk yumurtadan kt)
gibi devir ve (hlk edilmilerin vcdu Hakk'tan ve Hakk'n vcdu falan
eyden ve falan eyin vcdu da falandan vb. kt) gibi sonu gelmez silsileler
lzm gelir. Devir ve silsile ise, vct iini bir asla ulatramayacandan bozuk olur.
Ve kendisine dayanlm olan bu sonradan olana, kendi zt ile vct veren zttr. Byle olunca sonradan olan, vctta, zorunlu vct olan kendisine
dayanlm olana balanm oldu. Ve zorunlu vct, sonradan olan kendi zt
iin gerektirince, o sonradan olan, zorunlu vcdun vcdu ile zorunlu oldu.
nk zorunlu vct, sonradan olana vct feyzi vermese, aa kmaz idi.
Bundan dolay hrite aa kmak iin, zorunlu vcdun sonradan olana
vct feyzi vermesi, kendisinin zt gereidir.

Ondan sonra bilinsin ki, muhakkak i, bizim dediimiz zere, onun


sretiyle, onun aa kmasndan olduunda, Hak Tel bizi ilminde sonradan olana bakma zerine ynlendirdi. Ve muhakkak iretlerini bize,
bizde gsterdiini anlatt. Bundan dolay biz, bizim ile, ona delil getirdik.
u halde biz onu bir vasf ile vasflandrmadk, ancak srf zt zorunluluk
olann dnda, biz bu vasf olduk. imdi ne zaman ki biz onu bizim ile
bizden bildik; bize nisbet ettiimiz her eyi ona nisbet ettik; ve bununla
bize, tercme lisnlar zere ilhi haberler ulat. Byle olunca nefsini bize
bizim ile vasfetti. Bundan dolay biz onu, mhede ettiimiz zaman, kendi
nefslerimizi mhede ederiz. Ve bizi mhede ettii zaman, nefsini
mhede eder. Ve biz her ne kadar bizi toplam olan tek bir hakkat zerine isek te, phe etmeyiz ki, muhakkak biz, ahs ve eit ile oklarz.
imdi biz kesinlikle biliriz ki, muhakkak bir farkllk vardr. Onun sebebiyle ahslarn bzs bzsndan ayrld. Eer bu olmasa idi, birlikte okluk olmaz idi. Yine bylece, her ne kadar Hak, btn ynlerinden kendi
nefsini vasfettii eyle, bizi vasfetti ise de, bir farkllk vardr. Ve o farkllk, vctta ancak bizim ona ihtiyacmz ve imknmzdan dolay
vcdumuzun ona ball ve bizim ona ihtiyac duyduumuz eyin benzerinden onun gan oluudur (14).
Yni sonradan olann emri ve an, daha nce izah ettiimiz yn ile, zorunlu vcdun sretiyle onun aa kmasndan olunca, Hak Tel hazretleri
kendi vcdunu bilmemiz hussunda bizi sonradan olana bakmaya ynlendirdi. Ve Se nurhim ytin fl fki ve f enfsihim(Fusslet, 41/53) yni
154

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Biz, iaretlerimizi yaknda onlara afakta ve nefislerinde gsteririz ayet-i


kerimesinde, iaretlerini bize bizde gsterdiini beyan buyurdu. Bundan dolay biz sonradan olma olan vcdumuza baktk; ve onda hayat, ilim, sem,
basar, kudret vb. gibi sfatlar grdk. Bu sfatlarmz ile zorunlu vcda ve
onun byle sfatlar bulunduuna delil getirdik. u halde biz onu bir vasf ile
vasfetmedik, ancak biz o vasfn ayn olduk. Yalnz kendimizi vasfetmediimiz
bir srf zt zorunluluk kald. nk biz sonradan olma olduumuz iin, srf
zti zorunluluk vasf ile kendimizi vasfetmemize imkn yoktur.
imdi biz zorunlu vcdu, sonradan olma olan vcdumuz ile, sonradan
olma vcdumuzdan bildiimiz zaman, kendimize nisbet ettiimiz her vasf,
ona nisbet ettik; ve byk enbiy hazretlerinin lisnyla bize bununla ilhi haberler ulat. Nitekim Kuran- Kerimde:
innallhe semun alm yni Muhakkak ki Allah Sem''dir (en iyi iitendir), Alm'dir (en iyi bilendir). (Bakara, 2/181) ve
innen meakum esmau ve er yni Muhakkak ki Ben, sizinle beraberim, iitirim ve grrm (Th, 20/46) ve
innallhe semun basr yni Muhakkak ki Allah; Sem''dir (en iyi iiten), Basr'dir (en iyi gren) (Lokman, 31/28) ve
Men yutir resle fe kad atallhe yni Kim Resl'e itaat ederse, bylece andolsun ki Allah'a itaat etmi olur. (Ns, 4/80) ve
ve m remeyte iz remeyte yni Ve attn zaman da sen atmadn ama
Allah att (Enfl, 8/17) ve
fe lillhil mekru cemn yni Oysa btn tuzaklar, Allah'ndr.(Rad,13/42),
vallhu hayrul mkir. yni Ve Allah, (hileye kar) hile yapanlarn en
hayrlsdr (l-i mrn, 3/54),
ve akradllhe kardan hasenen yni ve Allah'a gzel bor verenler
(Hdd, 57/18),
Ve ekdu keyd. yni Ve Ben de hile yaparak tuzak kurarm. (Tark
86/16) ve
Allhu yestehziu bihim yni Allah da onlarla alay eder (Bakara,2/15)
ve
nnellezne yuznallhe ve reslehu yni Muhakkak ki Allah ve
Resl'ne eziyet edenlere (Ahzab, 33/57)
gibi bir ok ayet-i kerime maraztu fe lem tudini ve recatu fe lem
tatmni yan hasta oldum ziyretime gelmedin ve a kaldm beni doyurmadn gibi de kudsi hds Neb lisn zere ulamtr. Ve ayn ekilde men
arefe nefsehu fekad arefe rabbehuyni nefsine rif olan Rabbine rif olur
ve men ataani ataallah yan Bana itaat eden Allaha itaat etmitir gibi
hdis-i erifler buyrulmutur.
Soru: lim, sem, basar, kudret gibi kemli sfatlarn zorunlu vct hazretlerine balanmas mmkndr. Fakat hile, tuzak, alay etmek ve eziyet, hasta155

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

lk, alk ve doyurmak gibi hlk edilmilik sfatlarnn Hakka balanmas nasl
olur?
Cevap: Biraz yukarda denilmi idi ki, sonradan olmu olann kendi zatnda vcdu yoktur. Ve onu sonradan olan klan bir var ediciye ihtiyac vardr.
Bundan dolay sonradan olmu olann vcdu, kendi vcdunun gayri olan
zorunlu vcttan husle gelmitir. nk zorunlu vcdun vcdu latf ve
sonradan olann vcdu ise kesftir. Ve latf kesfin gayridir. Fakat latften olan
kesfin vcdu zt ynnden o latfin ayndr. Ve bu ayn olu ve gayri olu
daha nce buhar ile bulut rnekleriyle izah edilmi idi. imdi zorunlu vct,
sonradan olana vct feyzi vermese yni letfet mertebesinden kesfet mertebesine tenezzl edip sonradan olma sfatn o mertebede kazanmasa, harite
Zhir isminin hkmleri aa kmaz idi. Mademki sonradan olann vcdu,
zorunlu vcdun vcdudur, u halde bu kesfet mertebesinde aa kan
hile, alay etme, eziyet ve hastalk ve alk gibi sonradan olmu olanlarn sfatlarnn dahi taayyn ynnden ona balanaca aktr. nk bu sfatlar kesafeti gerektirir. Velkin Hak, zt ynnden bu sflardan mnezzehdir.
nk kesfetin gerektirdii eylerin letfetle asla mnasebeti yoktur.
Byle olunca Hak Tel kendi nefsini bize hayat, ilim, sem, basar, kudret
ve irde gibi bizde olan sfatlarla vasfetti. Bundan dolay biz onu lim olu,
kdir olu ve irde sahibi olu gibi vasflar ile mhede ettiimiz zaman, bu
vasflar ile kendimizi mhede ederiz. nk yokluk bantsndan ibaret
bulunan bu kll husslar, bizlerde zatlaryla siryet etmi ve aa kmtr.
Ve bizim ayn vctlarmz bu kll husslara dayanmaktadr. Ve kll
husslar akl mertebesinde mevct olan Hakkn ilerinden ibarettir. Ve Hak
Tel da bizi bu vasflar ile mhede ettii zaman, kendi nefsini o vasf ile
mhede eder. nk bizim kesf vctlarmz da onun vcdudur. Bundan
dolay kesf aynalarda Hak Tel hazretleri kendi nefsini mhede eder. Beyit:

imdi Hz. eyh-i Ekber (r.a.) Hak ile hlk edilmiler arasndaki irtibat beyan buyurduktan sonra bir tibar ile aralarndaki fark zh ile derler ki: Biz her
ne kadar bizi toplayan ve ihta eden insniyyet dediimiz bir hakkat zerine
isek te, phemiz yoktur ki, biz Zeyd, Amr, Bekir vb. gibi ahs ve arap, acem,
trk ve erkes vb. gibi eit ile okuz. Ve biz kesinlikle biliriz ki, ortada bir
farkllk vardr ki, o farkllk sebebiyle ahslarn bzs bzsndan ayrlr. O
farkllk da bizim zti husslarmzdr. Ve zti husslarmz da, bizim zti istiddlarmzdan ibarettir ki, gzellik ve irkinlik, ilim ve cehlet gibi ilerimiz
bu istiddlara bal olur. Eer ortada byle bir farkllk olmasa idi, kll olan
birde paralarn okluu aa kmaz idi. te nasl ki, tek bir hakkat olan
insaniyyetin ihtas altnda toplanm olan ahslar ve eitler arasnda farkl156

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

lk mevct ise, Hak Tel hazretleri hayat, ilim, kudret ve irde gibi btn
ynlerinden kendi nefsini vasfettii eyle bizi vasfetmekle beraber, Hakkn
vcduyla hlk edilmilerin vcdu arasnda ylece bir farkllk vardr. O
farkllk ta, varlk ile yokluk arasnda olan imkni vcdumuzdan dolay
vctta bizim ona muhta olmamzdr. Ve varlmzn onun varlna bal
olmasdr. Ve mevct olmamz iin bir zorunlu vcda muhta olmamz gibi
bir halden onun gan bulunmasdr. nk Hakkn vcdu ztndandr; ve
ztnn ayndr; ve zt zerine ilave deildir. Fakat bizim vcdumuz byle
deildir; vctta biz Ona muhtacz.
Ve Hz. eyh-' Ekber (r.a.) Ftht- Mekkiyye'lerinde vct hakknda
aadaki izhlar beyan buyururlar:
"Bilinsin ki, vct ii Hak ve hlk edilmiten ibrettir. O vct ii, ya
dami ve zeval bulmaz srf vcttur; yhut dami ve zeval bulmaz srf imkni
vcttur vey dami ve zeval bulmaz srf yokluktur. Srf vct ezelen ve ebeden yokluk kabl etmeyen eydir. Srf yokluk dahi ezelen ve ebeden vct
kabl etmeyen eydir. Srf imkn ise, ezelen ve ebeden bir sebeple vcdu; ve
ayn ekilde bir sebeple yokluu kabl eden eydir. imdi srf vct ancak Allah'tr, onun gayri deildir. Ve srf yokluk ancak muhldir ve muhlin gayri
deildir. Ve srf imkn ise, ancak lemden ibrettir ve lemin gayri deildir.
Ve lemin mertebesi ise, srf vct ile srf yokluk arasndadr"
Ne zaman ki sonradan olann dayana, zorunlu vcdun zt gereinden
dolay, o zorunlu vcttan aa kmakla, O'na oldu; yni sonradan olan, aa km olduu zorunlu vcda dayand; bu dayanma, zorunlu vcda
nisbet olunan her bir isim ve sfatta, sonradan olann o zorunlu vcdun sreti
zere olmasn gerektirdi. Yni Allah Tel Hazretleri zorunlu vcttur. nsan
ise sonradan olmadr. nsn vcdu aa kmada zorunlu vcda dayanmaktadr ki, daha nce zh olundu. te insan bu dayanma sebebiyle Hakk'n
isimleri ve sfatlaryla isimlenmi ve vasflanm oldu. rnein Hak hayt,
ilim, sem, basar, kudret, kelm ve tekvn sfatlaryla vasflanm; ve bu sfatlardan aa km olan Hayy, Alm, Sem', Basr, Kadr, Mtekellim ve
Mkevvin isimleriyle isimlenmitir. nsan da bu sfatlar ile vasflandrlm ve
bu isimler ile isimlendirilmi olunur.
Yalnz zt zorunluluk mstesndr. nsan zt zorunluluk ile vasflandrlamaz, nk sonradan olmadr. Ve sonradan olann zt zorunluluk ile vasflanmas mmkn deildir. Geri sonradan olan iin aslnda zorunlu vcttur.
nk sonradan olan, zorunlu vcdun letfet mertebesinden kesfet mertebesine tenezzlnden baka bir ey olmad ynle onun gayri deildir. Velkin, kesfin vcdu latfin vcduna muhtatr. Bundan dolay sonradan olann zorunlu oluu, nefsiyle deil, gayrin vcduyla olmutur. Ve zti zorunlulukta sonradan olann aya yoktur.
157

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

imdi bu sebeple, Hak iin kendisinden evveliyyet istifde etmi olan


ezel ve kdem mmkn oldu; o da yle bir evveliyyettir ki, onun iin yoktan
vcda balama vardr. Bundan dolay o Evvel olmakla berber ona
nisbet olunmaz. Ve ite bunun iin onun hakknda hir denildi. imdi
onun evveliyyeti kaytl vct evveliyyeti olsa idi, kaytl olan iin hir
olmas mmkn olmaz idi. nk mmkn iin biti yoktur. nk imkn
dhilinde olanlarn sonu gelmez, onlar iin biti yoktur. Belki iin tamam,
bize balandktan sonra, ona dnd iin, o hir oldu. Byle olunca o,
evveliyyet aynnda Ahir ve hiriyyet aynnda Evvel dir (15).
Yni kulun ihtiyacndan ve Hakkn ztyla gan oluundan ibaret olan bu
farkllk sebebiyle, Hak iin ezel olu ve kadm olu geerli oldu. Fakat bu ezel olu ve kadm olu yle bir ezel olu ve kadm olutur ki, bunlardan kaytl
evveliyyet istifde eder. Ve bu istifde etmi olan evveliyyet, kendisi iin yoktan vcda balama olan evveliyyettir. nk yoktan var olmaa balamaktan
ibaret olan evveliyyet ile vasflanm olan bizim ilmi vctlarmzdr. nk
ilhi irde aa kmay gerektirdiinde, ilk nce ilhi ilimde bizim
hakkatlerimiz mevct oldu. imdi bizim bu hakkatlerimize ve ayn-
sbitemize gre Hak Tel evvel olmakla berber, mutlaklk mertebesinde,
ona evveliyyet balanamaz. nk mutlaklk mertebesinde btn bantlar
mahv olmu ve yok hkmnde olan eylerdir. Ve zamanlar ve vakitlerin izfi
vctlarna bal olan sonradan olma ve kadm olma gibi bantlardan
Hakkn mutlak vcdu mnezzehdir. Ve izfi vctlarn balamas kendisinden olduu iin, bu vctlara gre Evvel denildii gibi, yine bu vctlarn
sona ermesiyle geriye kalan yine kendisi olduu iin, Hak Tel hakknda
hirdir denildi. Eer Hakkn evveliyyeti ayn vct shibi olmak sretiyle
kaytl olan evveliyyet olsa idi, ayn vct shibi olan kaytlanmlar iin hir
olmas mmkn olmaz idi. nk imkn dhilindekilerin bitii yoktur; nk
sonu gelmezdir.
Soru: Sonradan olan mevctlarn bitii olmayp sonu gelmez olunca, lem
sretlerinin ebed olmas ve bu lem sretlerinin bozulmasndan ibret olan en
byk kyametin olmamas lazm gelmez mi?
Cevap: Bilinsin ki, imkn dhilindeki vct yalnz zerinde yaadmz
dnydan ibret deildir. Belki dny imkn dhilindeki vcttan bir zerre
gibidir. nk sonsuz uzay denilen saha mutlak vcdun aynndan ibrettir.
Ve mutlak vct ezelen ve ebeden nefes-i rahmnisiyle nefeslendirmektedir.
Ve bu nefeslendirme vcdun zti gerei olup irdesi deildir. Bundan dolay
aa kma srf ztn gereidir. imdi bu nefeslendirme netcesinde sonsuz
uzayda, yni mutlak vctta bek bek yaylan nefes-i rahmni sonsuz lem158

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

lerin heylsdr. Ve bu nefeslendirme, ztn kendi ztnda, yine kendi ztna,


kendi zt ile olan bir tecellsidir. Ve nefes-i rahmni ztn ayndr. Ancak,
latf ztn tenezzl ile, nefesini kesfletirmesinden ibrettir. Nitekim EbulHasan Gr hazretleri buyurur:

Tenzh ederim u en celil ve al zat ki, nefesini [nefsini] latf klp
ona Hak dedi ve nefesini [nefsini] kesf klp ona da hlk edilmiler dedi.
Bu nefes-i rahmni l iken, yni srf ztn nefeslendirmesinin ardndan
latfliinin kemlinden sretsizdir; kesfletike souyarak ve katlaarak ekiller ve sretler kazanr. Nitekim insann nefesi ok soukta bir cam zerine flendiinde k annda scaklktan latf ve sretsiz iken younlatka souyarak ve katlaarak cam zerinde iekli buzlar oluturur. Ve o buzlardaki ekiller nefesin ayndr. Nefes-i rahmni de nefeslendirme annda bylece latf
olup derece derece parlak bulut haline gelir ve lemlerin ilk maddesi olur. Nitekim Hz. eyh (r.a.) s Fassnda:
Nefesin aynnda olan herey, gece karanlnn sonundaki k gibidir beyt-i erfiyle bu hakkate iret buyururlar ki, inallah orada erh olunur.
imdi uzayda bek bek younlaan ve souyan parlak bulutlar ilk devrelerinde dumandan baka bir ey deildirler. Nitekim yet-i kermede
Smmestev iles semi ve hiye duhnun yan Sonra duman halinde
olan semaya yneldi.(Fusslet, 41/11) buyrulur. Daha sonra bunlarn kendi
merkezleri etrafndaki dnmelerinden oluan merkezka kuvveti sebebiyle, bir
takm kreler ayrlp onlardan koparak gne halinde kalan merkezin etrafnda yrngeleri zerinde dnerler. Nitekim ayet-i kerimede iaret buyrulur: E
ve lem yerellezne kefer ennes semvti vel arda knet retkan fe
fetaknhuma yan nkr edenler, semalarn ve arzn bitiik olduunu
grmediler mi? (Enbiya, 21/30). imdi uzayda meydana gelen parlak bulut
ktlelerinin her birisi gneleriyle berber birer sistem olup bunlar grp
saymak bizler iin mmkn deildir. Yalnz teleskop vb.letler vstasyla grlebilenler hakknda tespit yoluyla gk bilimciler tarafndan ayrntl
beynlar olunabilmektedir. Ve bu lemlere hakkat ehli indinde simsime
lemidenilir. Ve simsime ibre ve beyna smayan marifet demektir.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) Ftht- Mekkiyyede bu lemlerden bzlarnn
hallerini beyan buyurmular ve: Her eyi ki, akl onu ibu dny yurdunda
imknsz grr, biz onu o arzda mmkn bulduk. Ve bildik ki, akllar kusurludur demilerdir. nk bizim aklmz, zerinde yaadmz dnydaki
tabat kanunlarn bile tamamyla kavramaktan cizdir. Bu dnynn tabat
kanunlar hricinde kalan dier lemlerin tab olduu kanunlara vkf olmak
nasl mmkn olabilir?
159

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

imdi yedi kat gkler ifdesi bizim gne sistemimize bal olan bir
beyndan ibrettir. Ve yet-i kermede Ve lekad halakn fevkakum seb'a
tarika yan Ve andolsun ki Biz, sizin zerinizde yedi yol hlk ettik(Mminn, 23/17) yet-i kermesinde iret buyrulan yollar her biri bir
felekten ibaret olan yedi gezegenin yrngeleri olup bu konudaki zhlar dris
Fassnda gelecektir. Nefes-i rahmnnin nefeslendirmesi zti gereklilik olan
aa kmaya dayandndan ve aa kma ve marifet kemli ise, ilhi
sretin ancak bir endm aynasnda grnmesiyle oluabileceinden, bu sonsuz lemlerin her birerleri birer endm aynas gibi oldu. Mutlak Hakk her birerlerinde ilhi sretini mhede buyurur. Fakat bu mhede uzaktan ve
kendi vcdunun haricinde olan bir eye bakarak olan mhede trnden
deildir. Belki zerrelerin tmnde bizzt aa kma ve hzr olma ile olan
zevkyye mhedesidir. L tudrikuhul ebsru ve huve yudrikul ebsr ve
huvel ltful habr yan Grme hassalar onu idrak edemez. Ve O, grme
hassalarn idrak eder. Ve O, ltiftir, hereyden haberdardr.(Enm, 6/103).
nk latf zt eya sretleriyle kesfleince, onlarda kesfet sebebiyle aa
kan hller ve iler, mahede etme ve hzr olma zevki ile latf ztn bilineni
olur. Onun iin yet-i kermedeLatf ve Habr buyrulmutur. nk
hibret-bir eyin i yzn hakk ile bilmek zevk ilimdir. Ve El yalemu
men halaka, ve huvel latful habr yan Hlk eden bilmez mi? Ve O; Ltif'tir, Habr'dir. (Mlk, 67/14) yet-i kermesi de ayn yksek many bildirir.
Velkin bu lemlerin her biri ayna olmakla berber kemliyle parlak deildir. Nitekim lemin bulank bir ayna olduu daha nce belirtilmi idi. lhi
sretin yansmasn kemliyle kabl edecek ve en ak bir srette gsterecek
ayna bu lem zerinde insandr; ve insan ilh nmnedir. Bizim gne sistemimizde dnynn insan trne tahsis edildii Vel arda vedaah lil
enm yni Ve arz mahlklar iin meydana getirdi (Rahmn, 55/10) yet-i
kermesinden anlalr. Yni yeryznn hlk ediliinden maksat zerinde
demin aa kmasdr, demek olur. Dier gk cisimlerinde bitki ve hayvn
trnden baka mahlklar olduu:
Ell yescud lillhillez yuhriculhabe fs semvti vel ard yan Nasl secde etmezler Allah iin ki, gklerde ve yerde sakl olan karr (Neml,
27/25) ve
Ve min ytih hlkus semvti vel ard ve m besse fhim min
dbbetin, ve huve al cemihim iz yeu kadr yan Gkleri ve yeri hlk
etmesi ve orada dbbeden oaltp yaymas, O'nun iretlerindendir. Ve O,
diledii zaman onlar toplamaya kaadirdir.(ra, 42/29)
yet-i kermelerinde beyn buyrulur. Ve insan da dbbeler ksmndandr. Nitekim yet-i kermede iret buyrulur:
160

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

nne erred devbbi indallhillezne kefer fe hum l yu'minn yan


Allah katnda dbbelerin en errlisi, muhakkak inkr eden kimselerdir.
Artk onlar inanmazlar.(Enfl, 8/55).
Ksaca dny zerinde yaayan dem fertleri, nasl ki eceli gelip zhirden
btna intikl eder ve bununla insan sretinde olan Hak tecellleri hkmsz
ve kesilmi olmazsa, lem fertlerinden birinin kymeti kopmakla Hakkn
ehdet lemleri sretindeki tecellsi de hkmsz ve kesilmi olmaz. Men
mate fekad kamet kyametuhu yan kim ld ise kyameti kopmutur
hads-i erfi bir ok many toplamtr; lemleri de kapsar. nk her bir
ehdet lemi byk insan olduundan men-kim kelimesi altna dhil olur.
imdi lemlerin uzayda (mutlak vct)da varolmasnn ve bozulmasnn
balangc ve bitii yoktur. Hakki vct ezel ve ebed ve kadm olduu gibi,
izfi vctlarn bu varolu ve bozulu esaslar dahi ezel ve ebed ve kadmdir.
Ancak fertlerin balangc ve bitii vardr. Sonradan olu ve balang ve biti
vasf bu var olan ve bozulan lemlerin her birerlerine balanr. ehdet lemini iinde bulunduumuz lemden ibret zannettiklerinden onun kadm oluu
ve sonradan oluu hakknda bir ok dedikodular oldu. Ve ehdet leminin,
bir lemden ibret oluuna gre, en byk kymetin gereklemesiyle ilhi
isimlerin hkmsz olmas lazm geleceinden, tahkk ehlinden bir ksm da
tevil ynne gittiler. Nitekim cenb- Bedreddn-i Simv Vridtnda yle
buyurur: Sradan insanlarn zannettikleri ey zere cesetlerin toplanmas
mmkn olmaz. Velkin mmkndr ki, insan trnden lemde bir ahsn
kalmad bir zaman gele. Daha sonra topraktan babasz ve anasz insan doa.
Sonra da birbirlerinden oalma ile doa. te bu hkmler hep ilhi sreti
tayan mahlku ancak bir lemin tad yanl dncesinden ileri gelmektedir.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) Ftht- Mekkiyye'lerinin yz altm yedinci blmnde gklerde drs (a.s.) ile bulutuu srada sorduu sorulardan
birisi olarak buyururlar ki:
"Ben drs (a.s.)a dedim ki, yaptm tavfta bir ahs grdm. Bana
ecddmdan olduunu haber verdi ve ismini syledi. ld zamn sordum.
Bana krk bin senedir, dedi. Bizim indimizdeki trhte olan dem'in mddetinden sordum. Hangi dem'den soruyorsun? Yakn olan dem mi?dedi.
drs(a.s.) buyurdu ki: Dorudur. Ben Allah'n nebsiyim ve lemin mddetini
bilmem. Ve onun hepsinde tereddt ederiz. u kadar var ki, hepsi hlk edence
dmidir, dny ve hirete sonu gelmezdir. Ve eceller hlketme hakknda deil, hlk edilmi olanlar hakknda mddetlerin bitii iledir. imdi hlketme
nefesler ile yenilenir.Bundan dolay biz,bize bildirilmi eyi bildik: ve l
yuhtne bi eyin min ilmih ill bi m e yan Ve O'nun ilminden, O'nun dilediinden baka bir ey ihta edemezler (Bakara, 2/255). drs
(a.s.)'a dedim ki: Kymetin meydana gelmesine ne kald? Buyurdu ki:
161

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Ikterebe lin nsi hisbuhum ve hum f gafletin muridne yni nsanlar iin hesap vakti yaklat. Ve onlar, gaflet iinde yz evirenlerdir.
(Enbiy, 21/1) Onun yakn almetlerinden bir almeti bana trf buyur dedim. demin vcdu kymet almetlerindendir buyurdu.
Ksaca mutlak ztn mertebelerin tmnde tecell etmedii bir n yoktur.
Ve onun bu tecellleri ezel ve ebed ve kadmdir. Ve bir lemin kymetinin
kopmasyla, ehdet mertebesi sretinde olan ilhi tecelller sonsuza dek kesilmi olmaz. Kadm olu ve sonradan olu arasndaki ncelik zamnsal deil,
belki aklda mevct olan ncelik-sonralk ile ilgili bir mandr. Ey hakkat
tlibi, bu aklamalarn bizzt yaayarak hakkatinin idrakine ulatn ise, sana
ok byk bir sr alm oldu; ve anladn ki, en byk kymet haktr ve gerekleecektir. Ve imkn dhilindeki vctlar sonsuzdur ve bitii yoktur.
imdi, Hakk'n evveliyyeti, nasl ki kaytlanm evveliyyet deilse,
hiriyyeti dahi ylece kaytlanm hiriyyet deildir. Belki bize balanm olan
ilerin tm Hakk'a dnd iin, Hak "hir"dir. Mutlak ztn, btn taayynlerin balangc olduu iin, mevct olan evyeliyyeti ve btn taayynlere
balanan iin mutlak zta dnmesinden dolay onun mevct olan hiriyyeti,
ztnn mutlakl zerine ilave i olmayp nisb i olduundan, Hak
evveliyyet aynnda "hir" ve hiriyyet aynnda "Evvel"dir
Daha sonra, bilelim ki, muhakkak Hak Tel kendi nefsini "Zhir" ve
"Btn" olmakla vasfetti. Bundan dolay lemi, gaybmz ile btn, ve
ehdetimiz ile zhiri idrk etmemiz iin, gayb ve ehdet lemini var etti.
Ve kendi nefsini rz ve gazab ile vasfetti: Bundan dolay lemi korku ve
mt shibi olarak var etti. Byle olunca biz onun gazabndan korkarz ve
rzsn mt ederiz. Ve nefsini "Ceml" ve "Zl-cell" olmakla vasfetti. Ve
bizi heybet ve ns zere var etti. Ve ona mensp olan ve onlar ile isimlendirilmi olunan eylerin hepsi byledir. imdi Hak Tel, lemin hakkat ve
mfredtn toplam olmasndan dolay, insan- kmilin hlk ediliine ynelik kld bu iki sfat iki el" ile ifde buyurdu. Byle olunca lem
"ehdet" ve halfe "gayb"dir. Ve bundan dolay sultn kendini perdeler. Ve
Hak Tel kendi nefsini zulmni perdeler ile vasfetti ve onlar tabat cisimleridir. Ve nrni perdeler ile vasfetti; onlar da latf rhlardr. Byle olunca
lem, kesf ile latf arasndadr. Ve o kendi nefsine perdenin ayndr. imdi
lem, Hakk'n kendi nefsini idrk ettii yn ile Hakk` idrk etmez. Ve ona
ihtiyac sebebiyle kendi var edicisinden farkl olduunu bilmekle berber,
perde iinde zil olmaz. Velkin Hakkn vcdu olan zt vcdun zorunluluunda lem iin haz yoktur. Bundan dolay onu ebeden idrk edemez.
u halde Hak Tel bu bakmdan, zevk ve mhede etme ilmi ile bilinemeyen olmaktan ebeden zil olmaz. nk bunda sonradan olan iin ayak
yoktur.imdi Allah Tel dem'i ancak ereflendirmekten dolay "iki el"i
arasnda toplad (16).
162

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Yni Hak Tel hazretleri Huvel evvelu vel hiru vez zhiru vel
btn, yan O, Evvel'dir ve hirdir, Zhirdir ve Btndr (Hadd, 57/3)
yet-i kermesinde kendi nefsini "Zhir" ve Btn" olmakla vasfetti. nk her
mertebe mutlak vcdun tenezzllerinden zhir olmutur. Ve her mertebe
kendisinden nceki mertebeye gre zhir" ve nceki mertebe de ona gre
"btn" olur. Bundan dolay Hak Tel en kesf olan lemi hlk etti. Ve lem
ilhi sret zerine mahlk olmakla, btn mertebeleri toplad gibi, dem de
ilhi sret zerine mahlk olduundan bizim gaybmz, yni btn duyularmz ile btn ve ehdetimiz, yni zhir duyularmz ile zhiri idrk etmemiz
iin, gayb ve ehdet lemini var etti. u halde biz zhir duyularmzla kesf
sretler olan eyy ve btn duyularmzla da latf sretler olan many idrk
ederiz. Ve bu idrk dahi zti isti'ddlarmzn bize verdii kadar olur.
Ve ayn ekilde Hak Tel nefsini rz ve gazab ile vasfetti; lemi de korku
ve mt shibi olarak var etti. Nitekim Kur'n- Kerm'de buyurur: Lev
enzeln hzel kurne al cebelin le reeytehu hian mutesaddian min
hayetillh yni Eer Biz, bu Kur'n', daa indirseydik, O'nu mutlaka,
Allah'n korkusundan hu ile boynunu bkm, para para olmu grrdn. (Har, 59/21) ve ayn ekilde:
nn aradnel emnete ales semvti vel ard vel cibli fe ebeyne en
yahmilneh ve efakne minh yni Muhakkak ki Biz, emaneti gklere,
arza ve dalara arz ettik. Onu yklenmekten ekindiler ve ondan korktular.(Ahzb, 33/72) Bundan dolay lemin paras olan biz insanlar onun gazabndan korkarz ve rzsn mt ederiz.
Ve ayn ekilde Hak Tel nefsini "Ceml" ve "Zl-Cell" olarak vasfetti.
Nitekim Kur'n- Kerm'de: Tebrekesm rabbike zl celli vel ikrm yni
Cell ve kram Sahibi Rabbinin ismi Mbarek'tir (Rahmn, 55/78) ve
hads-i erifte Allah Cemldir cemli sever buyrulur. Bundan dolay biz
onun celliyle heybet ve cemliyle ns zerine oluruz.
Bilinsin ki, "gazab" ve "rz" Allah Tel Hazretlerinin iki sfatdr ki, seyri
slkun banda olanlar iin zhir olurlar. Onlarn zhir olmasyla seyri
slkun banda olanlarda korku ve mt meydana gelir. Bu sfatlara karlk
olarak, Cell ve Ceml dahi ayn ekilde iki ilhi sfttr ki, seyri slkun ortalarnda olanlar iin zhir olurlar. Bunlarn zhir olmasyla seyri slkun ortalarnda olanlarda heybet ve ns ve daralma ve genileme halleri meydana gelir. Ayn ekilde tecell ve istitr(rtnme) dahi iki ilhi sfttr ki, seyri
slkun sonunda olanlar iin zhir olurlar. Bunlarn zhir olmasyla seyri
slkun sonunda olanlarda fen ve bak halleri meydana gelir. te azz klma
ve zell etme, zarar verme ve fayda verme, t etme ve men etme ve hayat
verme ve ldrme gibi Hakk'a balanan ne kadar sfatlar; ve Muizz ve Mzill,
163

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Mni' ve Mu't, ve Muhy ve Mmt gibi kendisinin isimlendirilmi olduu ne


kadar isimler varsa hepsi byledir. Her bir sfat bizde, bir tesri alma sfatn
ve her bir ismi bir eseri var eder.
imdi Hak Tel, lemin rhn ve cismn hakkatlerini ve czi ahslar
gibi mfredtn toplam olan insan- kmilin hlk ediliine, gazab ve rz ve
cell ve ceml gibi bir derine karlkl sfatlar; ve Mni' ve Mu't ve Cell ve
Ceml gibi ayn ekilde bir derine karlkl isimler ile yneldi. Ve karlkl
olma tibryla ikiye ayrlan bu sfatlara da "iki el" ifdesini buyurdu. Nitekim
Kur'n- Kerm'de buyrulur: Kle y iblsu m meneake en tescude lim
halaktu bi yedeyye(Sd, 38/75) yni "Ey bls, iki elimle hlk ettiim eye
secde ve itat etmekten seni men' eden ey nedir?" imdi zelil eden ve
Mzill, ve zarar verme ve Drr, ve men eden ve Mni' gibi celli sfat ve isimler Hakk'n "sol el"i; ve aziz klan ve Mu'izz, ve fayda veren ve Nfi', ve t
eden ve Mu't gibi cemli sfat ve isimler de "sa el" olarak ifde edilir. Kfirler
zerine celli isimler glip olduu iin onlara "sol ashb" ve m'minlerin zerine cemli isimler glip olduundan onlara da "sa ashb denir. Nitekim
Kur'n- Kerm'de buyrulur:
Ve ashbu imli m ashbu iml * F semmin ve hamm yan
Ve sol ashab, (ama) ne sol ashab! * semm ve hamm iinde (Vka,
56/41-42) ve
Ve ashbul yemni m ashbul yemn * F sidrin mahdd yni Sa
ashab, (ama) ne sa ashab! * dikensiz sedir aalar arasnda (Vka,
56/27-28).
Mnfiklar ise, cell ve ceml arasnda kararszlk hlinde bulunduklar ve
bu teredddden ayrlamadklar iin onlarn durduklar yer mn ehli ile kfr
ehlinin durduklar yerin altnda olur; ve bu durduklar yer ise, atein en dibidir. Nitekim Kur'n- Kerm'de buyrulur: nnel munfikne fd derkil esfeli
minen nr yni Muhakkak ki mnafklar, atein en aa tabakasndadrlar(Nis, 4/145).
imdi mdemki Hak Tel nefsini "Zhir" ve "Btn" olmakla vasfetti ve
Zhir isminin grnme yeri olmak zere ehdet lemini ve Btn isminin grnme yeri olmas iin de gayb lemini hlk etti; ve mdemki insan ehdeti,
yni cismniyyeti ile zhiri; ve gayb yni rhniyyeti ile btn idrk ediyor;
u halde tesviye edilmi ceset olan lem "ehdet", ve bu tesviye edilmi cesedin rhu olan ve dem'den ibret olan halfe "gayb"dr. nk man sret
perdesi arkasnda gizlenmitir. Nitekim bu manya iret olarak cenb-
Mevln (r.a.) buyurur: Beyt:

164

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

zhan tercme: dem'in cismn sreti olan bu heykel, bu kalp bir rt


ve perdeden ibrettir. Bu srete bal olan man ki, insni hakkatten ibrettir
ve bu hakkat ise, ilhi sretten ibret ve "Allah" toplayc isminin grnme
yeridir. Ka'be-i muazzama zt isminin grnme yeri olmas tibryla, nasl ki
btn secdelerin kblesi olmu ise, zt isminin grnme yeri olan bizim
hakkatimiz dahi ylece secdelerin kblesidir. Ve bu manya ireten Ebu'lHasan Harkn (r.a.): "Eer benim hakkatimi rif olaydnz, bana secde ederdiniz" buyurmutur.
te bu srdan dolay, sret sultanlar kendi teb'asyla dim ilerine karp grmeden kendi saraynda gizlenir. Aslnda Sultan, sreti tibryla, idaresi altndaki fertlerden ayr deildir. Fakat onda saltanatn cb olarak; bir
izzet ve azamet manlar vardr ki, bu tibrla teb'asndan ayrdr. Bu
manlar ise "gayb"dr. Ve gayb gizlilii gerektirir. Sret mandan ayrlm
olmad iin, sultnn sreti mansna tbi olarak gizlenir.
Ve Hak Tel Hazretleri, kendi nefsini zulmni perdeler ile vasfeyledi ki,
onlar, mddecilerin "madde" olarak ifde ettikleri tbat cisimlerinden
ibrettir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz buyururlar: "Muhakkak Allah Tel'nn
nrdan ve zulmetten yetmi bin perdesi vardr". Ve ayn ekilde Hak Tel
nefsini nrni perdeler ile vasfetti ki, onlar da latf rhlardr. u halde vct
hakkatini madde vstasyla arayan maddeciler, hakk vcdun perdesine ve
rtsne yapm kalmlardr. Ve rhniyyet mertebesinde arayan ve rhni
zevklere dalan m'minler de ayn- hl iinde hayrete dmlerdir. Byle
olunca lem, kesf ile latf arasnda olmutur. Yni mans i'tibryla latf ve
sreti tibryla kesftir. Gerek latf ve gerek kesf olan sretlerde taayyn etmi olan Hakk'n mutlak vcdudur ki, kesf akln idrk edemeyecei mertebede latflerin latfidir. Ve sret lemi manya ve man lemi de sret lemine perdedir. Der bir tbirle kesf, latfin ve latf de kesfin perdesidir. Bundan
dolay lemin kesf sretleri, latf sreti olan kendi ztna ve hakkatine perde
ayndr. Ve lem mdemki kendi hakkatine perde ayn oluyor, u halde
Hakk'n kendi ztn idrk ettii gibi, lemin Hakk' idrk edememesi pek tabii
bir hl olur. Geri lem, vctta kendi var edicisine muhta olduunu ve bundan dolay ondan farkl bulunduunu bilir. Fakat onun bu bilii, kendini perdeden kurtarmaz. Bu hle bizim zevkimiz hittir. Bu idrkn olmay, Hakk'n vcdundan ibret olan zt vcdun zorunlu oluunda, lemin hazz olmamasndandr.
Zt vcdun zorunlu oluunda lemin hazz ve zevki olmaynca, zorunlu vcdu sonsuza dek idrk edemez. te zt vcdun zorunlu oluunda
lemin hazz olmamas ynyle, Hak Tel zevk ve mahede etme ilmi ile
bilinmeyen olmaktan ebeden zil olmaz. nk lem sonradan olmadr. Ve
sonradan olann zt ile zorunlu olann mertebesine adm atabilmesi mmkn
165

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

deildir. Eer zt ile zorunlu olu mertebesine ayak bsm olsa, buz gibi eriyip taayyn kalmaz. Ve sonradan olma sft kendisinden zil olur. Ve o vakit "idrk eden" ve "idrk edilen" ve "idrk" bantlar bir ey olup zt zorunluluk mertebesinde ortadan kalkar.
Nitekim hads-i erfte bu hakkate iret buyurulur Cebrile sordum:
Rabbini gryor musun? diye. Cevap verdi: Benimle Onun arasnda
yetmibin nr perdesi vardr. Eer perdelerin en altta olann dahi grseydim (batan aa) yanardm. te "Rabb'ini gryor musun?" sorusuna
cevben Cibrl (a.s.) Rabb'isi ile kendi arasnda zulmn perde olduunu beyn
buyurup, yetmi bin nrn perde olduunu ve bu nrni perdeler kalkm
olsa, kendi nrn taayynnn ortadan kalkacan ifde etmitir. nk
cenb- Cibrl dahi sonradan olmadr. Ve sonradan olann zt zorunlulua bir
adm atabilmesi mmkn deildir.
imdi Hak Tel Hazretleri, ancak ereflendirme ve ta'zim iin, dem`i,
"iki el" ile ifde ettii karlkl sfatlar arasnda toplad. Ve dem bu sebeple
Cell ve Ceml grnme yeri oldu. nk dem'in ilhi sret zere olan
hakkati, ilh Ceml aynas. Ve cismniyyetinden ibret olan varlk sreti, bu
aynann perdesi ve rts olduundan, Cell grnme yeridir.

Ve ite bunun iin Hak Tel bls'e: "ki elimle hlk ettiim eye itat
etmekten seni meneden ey nedir?" buyurdu. Oysa o; lem sreti ile Hak
sretinden ibret olan iki sret arasnda ancak onun toplama ayndr. Ve
onlar da Hak Tel'nn elidir. Ve bls lemden bir paradr. Onun iin bu
toplayclk olumad. Ve bundan dolay dem halfe oldu. imdi eer onu
halfe kld eyde, onu halfe klann sretiyle aa kmasayd, halfe
olmaz idi. Ve eer onda, zerlerine halfe klnd idresindekilerin talep
ettii eyin hepsi mevct olmasayd, onlar zerine halfe olmaz idi. nk
onlarn dayana onadr. Byle olunca kendisine ihtiyac duyulan eyin hepsi ile kim olmas lzmdr. Ve yoksa onlarn zerine halfe deildir. Bu
takdirde hilfet ancak insan- kmil iin geerli oldu. imdi onun zhir
sretini lem hakkatlerinden ve onun sretinden in eyledi. Ve btn
sretini de Allah Tel kendi sreti zere in etti. Ve bunun iin onun
hakknda: "Ben onun iiteni ve greni olurum" dedi. Ve onun "gz" ve
"kula" olurum demedi. u halde iki sret arasn ayrd (17).
Yni dem ilhi toplayclk ile ereflenmi olduu iin, Hak Tel bls'e:
"ki elimle, yni Celli ve Cemli sfatlarm ve isimlerimle hlk ettiim dem'e
secde ve itat etmekten seni meneden ey nedir?" diye hitp etti ve azarlad.
Oysa o "iki el" ile dem'i hlk etmek, birisi lemin, dieri Hakk'n sreti olmak
zere iki sret arasnda, ancak dem'i toplamann ayndr. nk Hakk'n
sreti, ilhi isimler ve rabbni sfatlarn btn hepsinin sretidir. Ve bu isimler
166

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

ve sfatlar tesr eden ve fa'il olduu yn ile Hakk'n "veren eli"dir; ve lemin
sreti ise, varlklar leminde ne kadar sretler var ise hepsinin tamamdr. Ve
varlk sretleri tesr alan ve failin fiilini kabl eden olduu cihetle, Hakk'n
"alan eli"dir. Nitekim yet-i kermede buyrulur: E lem yalem ennallhe
huve yakbelut tevbete an ibdih ve yehuzus sadakti yni Allah'n kullarndan, tvbeleri kabl ettiini ve sadakalar aldn (kabl ettiini) bilmiyorlar m? (Tevbe, 9/104).
Ve bls lem paralarndan bir para olduu ynle, dem'deki toplayclk
onda yoktur. nk bls'in btn olan "Mudill" ismi Celli isimlerden olduu
gibi, zhiri olan unsuri oluumu dahi havdan ibret olan oksijen ile meydana
gelen atetir. Bundan dolay onun unsuri paralar ate ile havdr. Ve onun en
byk paras olan ate ise, Celli grnme yerindendir. u halde bls zhiren
ve btnen Cell grnme yeri olduundan sol el olan Celli sfatlar ile mahlktur. Bu sebeple bls'in hakkati olan Mudill ismi saptrma, hle, kfr, inkr, kin ve hsed gibi sfatlara sahiptir. Ve unsuri oluumu olan ate dahi ykselmek, kibir, Msllat olmak ve zorlayclk gibi kahredici sfatlar gerektirir.
dem'e gelince onun btn "Allah" mbrek ismi olduu ve bu a'zam isim
Cell'i ve Ceml'i btn isimleri toplam bulunduu gibi, onun zhiri olan
unsuri oluumu dahi Celli grnme yerinden olan ate ile havdan ve
Cemli grnme yeri olan su ile topraktan olumutur. Bundan dolay onun
hakkati olan "Allah" isminde Mudill ismi ve zhirinde ate mevct olduu
ynle, yukarda bahsedilen ktlenmi sfatlara sahip olduu gibi, "Hd"
mbrek isminin gerei olan hidyet, doruluk, mn, ikrr, kabl, sevgi ve
hayrseverlik gibi sfatlar ve unsuri oluumunun en byk paras olan su ile
topran gerei olan alak gnlllk, tevzu', ar ballk ve yumuaklk gibi
vlm sfatlar iine alr. Eer dem'de sol elin hkmleri olan iblsi sfatlar
glip olursa, kendisi sol ashbndan olup "cins cinsiyle beraber olur" cbnca
Cell mahalli olan cehenneme ve eer sa elin hkmleri olan sfat glip olursa Ceml mahalli olan cennete dhil olur. Nitekim yet-i kermede iret
buyurulur: ferkun fl cenneti ve ferkun fs sar yni Onlarn bir ksm
cennette ve bir ksm alevli atetedir (r, 42/7), Beyt:
Tercme: "Eer senin vasflarn ve ahlkn iyi olursa, ey iyi huylu, sekiz
cennet sensin. Ve eer ktlenmi sfatlarn dkn oldun ise, cehennem de
sensin, ebed azbta sensin. Cihanda her kimin vlm ahlk varsa, o kimsenin cn Hakk'n srlarnn mahzeni olur. Cehennemin mayas nedir? Kt
ahlktr. Kt ahlk Hakk yolunun seddi ve mnsidir. Ey oul, ahlk ve vasflarn hepsi, her zaman birtakm sretlerde ekillenir. Onlar, sana bzen ate ve
bzen nr; bzen de cehennem ve bzen cennetler ve hrler sretinde grnr. Eer ayne'l-yakn shibi isen benim bu sylediim eylerin maddi deliller
getirerek ve taklt yolundan deil, belki keif ynnden olduunu anlarsn."
167

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

te bls dem'de, byle bir toplayclk hsl olduunu ve kendisinde bu toplaycln bulunmadn bilmedi. dem'i de kendi hline kys edip secde ve
itat ile emrolunduunda, btnnn ve zhirinin gereklerine tb olarak kibirlendi. Ve kendi taayyn ile dem'in hakkatinden perdeli olduu iin, Hak
Tel onu perdenin arkasna srd. nk bls'in gerei bu idi. Hak Tel
Hazretleri mutlak hakmdir; hkmn mahalline uygular ve hkmnde asl
kimseye zulmetmez.
u hakkat bilinsin ki, daha nce birok yerlerde dahi zh olunduu zere, taayyn elbisesine brnen Hakkn bir olan vcdundan bakas deildir.
Bu taayyn dediimiz perde, taayyn etmi Hakkn vcdu zere istl edip
onu rter. Bununla berber bu taayyn perdesinin kararll yoktur. Kll
eyin hlikun ill vechehu yni O'nun vechi hari herey helk olucudur (Kasas, 28/88) yet-i kermesinde iret buyrulduu yn ile Hakk'n
vcdunun nru, an-be-an bu perdeleri yrtar. u halde taayyn Hakk'n
ztna gre "uzaklatrlmlk" ve "tard olunmuluk" olur. Ey irfn tlibi, eer
sen bu taayyn perdesinin arksnda taayyn etmi olan Hakk mhede
edersen, hakkati perdede mhede etmi olursun. Ve seni "ben, ben" demee
sevkeden ey, anck taayynnden ibrettir.
Glen-i Rz'dan beyt:
Tercme:"O hakkat ki,taayyn ile muayyen oldu,sen o hakkate, konuma
esnsnda "ben" dedin"
imdi bu perdenin kararllk zere olmadn yaknen bildin ise, artk
"ben, ben" diyecek hlin kalmaz. Ve eer bu taayyn perdesinin arkasnda taayyn etmi vct olan Hakk' mhede etmezsen, taayyn ile perdeye dersin. Ve kendi taayynn kendi nefsine perde olur.
Glen-i Rz'dan beyt:
Tercme: "lemin taayynleri senin zerine oluur. te bundan dolay
eytan gibi; "Benim gibi kim vardr? dersin.
Ve byle olan kimse, bu taayynle Hakk'n ztndan uzaklatrlm ve
tard edilmi olup taayyn etmi ve perdelenmi olan tek bir ayn sonsuza dek
mhede edemez. Gzel amelleri sebebiyle cennete dhil olsa bile, cennetlerin taayynleri ile Hak'tan perdelenmi olup, bunlarla megl olur.
*
*

168

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

te dem'in halfe olmasnn sebebi, "iki el" olarak ifde edilen karlkl
ilhi sfatlar ile mahlk olmasndandr. imdi dem, eer Hakk'n kendisini
halfe kld lemde ve lemin paralarnda, kendisini halfe klan Hakk'n
sreti ile aa kmasa idi, onda halfe olmay hakedi meydana gelip te,
halfe olmaz idi. Ve eer dem'de, zerlerine halfe olunan idaresindekilerin,
yni lemin ve lemin paralarnn talep ettii eyin hepsi mevct olmasayd,
lem zerine halfe olmaz idi. nk lemin dayana halfeyedir. Bundan
dolay lem ve lemin paralar neye muht ise, halfe olan demin onlarn
hepsiyle kim olmas gerekir. Ve eer lemin muht olduu eyler bulunmasa, dem'de hilfet mevct olmaz. nk ciz olan bir kimse, kendi gibi ciz
olan dier bir kimsenin ihtiycn te'mn edemez.
Bu takdirde hilfet, ilhi sret zere mahlk olmas tibryla, btn lemin paralarn toplam olan insan- kmil iin geerli oldu. Byle olunca Hak
Tel, insan- kmilin zhiri sretini lemin hakkatlerinden ve lemin
hakkatlerinin sretlerinden in etti. Ve btni sretini de nnallahe halaka
deme ala sretihi" yni Allah demi kendi sreti zerine hlk etti gereince, Allah Tel kendi sreti zere in etti. Ve insan- kmilin bu yn ile
insndan dolay, onun hakknda hads-i kudssinde: "Ben onun iitmesi ve
greni olurum" dedi. Ve onun cismni sretinden olan "gz ve kula olurum" demedi. Ve byle buyurmakla btni ve zhiri sreti arasn ayrd. nk iitmek ve grmek btni srettir. Ve iitir olu ve grr olu Hakk' yklenir. Velkin gz ve kulak Hakk'a bal klnmaz. Cisim ve cismniyyet sonradan olmuun ve taayyn etmiin ndr. Hakkn zt ise sonradan olmaktan
ve taayynden mnezzehdir.

Ve bunun gibi, o, lemden her bir mevctta, bu mevcdun hakkatinin


talep ettii kadardr. Velkin halfe iin toplanm olan ey, bir dierleri
iin yoktur. Byle olunca, ancak toplanm olan ile stn oldu. imdi eer
Hakk'n mevctlarda sretle siryet etmesi olmasa idi, lem iin vct olmaz idi. Nitekim o idrk edilebilir kll hakkatler olmasa idi, ayni
mevctlarda bir hkm aa kmaz idi. Ve bu hakkatten, lemin kendi
vcdunda Hakk'a ihtiyac sbit oldu (18).
Yni Allah Tel'nn sreti dem'de kll olu ve toplayclk zere aa
kt gibi, lemin paralarndan her bir mevctta, bu mevcdun hakkatinin
isti'dd, Hakk'n kendisinde ne kadar aa kmasn talep etmi ise, Hakk'n
zuhru o mevctta o kadardr. lem paralarndan hibir mevctta halfe iin
olan toplayclk yoktur. nk halfenin isti'dd ve kbiliyyeti, kendisinde
ilhi isimlerin hepsinin fiilen aa kmasna msit olacak kadar genitir.
Dier mevctlarn isti'ddnda bu kapasite ve kbiliyyet yoktur. Bundan dola-

169

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

y dem, Hakk'n sretiyle lem sretinin toplaycln tad iin, halfe


olmaya nil oldu.
imdi eer Hakkn mutlak ztnn ilhi sretiyle mevctlarda siryet etmesi olmasa idi, lemin vcdu olmaz idi. nk Hakkn zt zorunlu vct
ve lem imkn dahlinde olan vcttur. Ve imkn dhilindekilerin vcdu ise,
daha nce zh olunduu zere, varlk ile yokluk arasndadr. Bundan dolay
eer latf Hakk, kesfet mertebesine tenezzl ederek, imkn dhilindeki
mevctlarda isimleri sretiyle taayyn etmi olmasayd, bu imkn dahlindeki
mevctlar yoklukta kalr idi. Nitekim eer hayt, ilim, sem', basar ve irde ve
kudret gibi akl mertebesinde mevct olan kll hakkatler olmasa idi, bu kll
hakkatlerin ayn mevctlarda birer hkm aa kmaz idi. Klli ilerin ayn
vctlara irtibt daha nce detayl olarak anlatlm idi. te Hakk'n
mevctlarda sretle siryet etmesi hakkatinden dolay, lemin vct elbisesi
giymesinde, Hakk'a muhta oluu ve ihtiyc sbit oldu. Demek ki, imkn dhilindeki vct idrak edilebilir kll hakkatlere bal olduu gibi vctta dahi
Hakk'a baldr. nk bir eyin kesfet mertebesi letfet mertebesine baldr; ve vctta ona muhttr.

iir:
imdi hepsi muhtatr; hibiri ihtiyasz deildir. te bu haktr ki biz dedik; ve dolayl olarak anlatmadk (19).
Yni gerek Hak ve gerek lem bir derine muhtatr; hibiri bir
derinden ihtiyasz deildir. lemin Hakk'a ihtiyac, daha nce zh edildii
zere, vcttadr. Ve Hakk'n leme ihtiyac ise, vctta olmayp ilhi isimlerinin ve sfatlarnn lemin grnme yeri oluuyla fiilen aa kmasndadr.
Hce Hfz rz (k.a.s.) bu ihtiyac bir beytinde "itiyk" ile ifde etmitir.
Beyt-i erf udur:

Tercme: "Ma'kun glgesi, k zerine dt ise ne oldu? Biz vctta


ona muhta ve gereksinim duyar idik. O da aa kmada bize itiyk duyar
idi."
imdi Hakk'n bize ihtiyac, kendisinden gayr bir ihtiya zannedilmesin.
Bu ihtiya Onun isimleri arasndaki bantlardan bir bantdr. Onun Btn
ismi, aa kmada Zhir ismine muhtatr. Bizler ise Hakk'n Zhir isminin
grnme yerleriyiz. te bizim ak sylediimiz ve dolayl anlatmadmz bu
sz haktr.

170

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

imd eer sen Gan'yi zikredersen, ki onun muhtal yoktur; bundan


dolay bizim szmz ile kastettiimiz eyi muhakkak bilirsin (20).
Yni eer sen, Hak Tel Hazretlerinin zt tibryla gan olup, hibir eye
muhta olmadn hatrlatrsan, bu takdrde sen bizim yukardaki beyt-i
erfte "Gerek Hak ve gerek lem bir derine muhtatr szmzden ne
many kastettiimizi bilirsin; ve anlarsn ki, bizim Hak hakknda beyn ettiimiz muhta olu, onun asl ztna ilikilendirilmez. Belki bu muhta olu
ilikisi ancak isimler ve sfatlar tibryladr.
Beyt-i erfteki zikredersen kipinde ikrm sahbi erh ediciler: ki tibr
vardr; birisi "muhtab olan" dieri "syleyenin kendisi"dir, diyorlar. Muhtab
olan olarak dnlrse, az nceki sorunun cevb olur. Yni gy bir sorucu
kp der ki: Ey hazret, sen Hakk' da muhta olu mevkine koydun; bu nasl
olur? Oysa, Allah Tel Hazretleri Kur'n- Kerm'inde: innallhe le
ganiyyun anil lemn yni Muhakkak ki Allah, lemlerden
gandir(Ankebt, 29/6) buyurur. te bu beyt-i erf buna cevap olur. Eer
syleyenin kendisi olursa, beyt-i erf nceki beyt-i erfin zh olur.
Bundan dolay hepsi, hepsine irtibatldr. u halde ondan onlarn ayrlmas yoktur. Benim dediim eyi benden aln! (21).
Yni gerek kll olan Hak ve gerek o klln btn isimlerinin
sretlerinden ibret olmakla kll olan lem bir derine irtibatldr. Onlarn o
irtibttan asl ayrlmas yoktur. Benim: "Hak, Rubbiyyetini aa karmak
iin leme irtibatldr ve lem de vctta Hakk'a muhtatr. Bundan dolay bu
hussta iki tarafnda bir derine ihtiyac sbittir" dediim sz benden aln ve
iyi kavrayn! nk bu sz, felsefe ehlinin hkmleri gibi akli delillerin
mahsl deil, belki kef yoluyla sylenmitir.
imdi muhakkak sen, demin beden oluumunun hikmetini bildin;
ben onun zhir sretini kastederim. Ve muhakkak demin rh oluumunu da bildin, ben onun btn sretini kastederim. Bundan dolay o Hak ve
hlktr. Ve onun derecesini de bildin. O da onunla halfe olmaya hak kazand toplayclktr. Byle olunca dem, kendisinden bu insan tr hlk
olunan tek bir nefstir. O da Hak Tel`nn szdr: "Ey insnlar, sizi tek bir
nefsten hlk eden ve ondan onun eini ve her ikisinden bir ok erkekler ve
kadnlar retip yayan Rabb'inizden saknn!"(Nis, 4/1). imdi ittek
rabbekum yni Rabbinizden saknn sz, sizden aa kan eyi
Rabb'inize koruma yapn. Ve sizden btn olan eyi ki, o sizin Rabb'inizdir,
kendinize koruma yapn, demektir. nk i, ktleme ve vmedir. Bundan dolay siz, ktlemede koruyucu olun ve onu vmede kendinize koruyucu edin ki, limlerin edeb sahibi olanlarndan olasnz. (22)
171

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Yni sen daha nceki izhlardan, dem'in cesedi olan zhir sretinin
lem hakkatlerinden ve onun sretlerinden in olunduunu ve bunun hikmetinin de, demin lemde halfe olarak kabl edilerek bu halfenin, lemin
muht olduu eyin hepsi ile kim olmas lzm gelmesinden ibret bulunduunu bildin. Ve ayn ekilde dem'in rhu olan btn sretini de Hak Tel hazretlerinin kendi sreti zere in edip onun iiteni ve greni olduunu
bildin. Ve ayn ekilde dem'in halfe olmasndan ibret olan derecesini de
bildin ki, o derece, Hak Tel hazretlerinin Zhir ve Btn isimlerinin ihtas
altnda bulunan btn isimlerin toplayclndan ibrettir; ve dem, bunlarn
btn hepsini toplam olduu iin, halfe olmaya hak kazanmtr. dem
zhiri ve btn toplayc olunca, kendisinden bu insan tr hlkedilen tek bir
nefs olmu olur.
rnek: Elimize bir eftli alalm. Bu tek bir nefsten ibret bir meyvedir.
ekirdei, btn ve ii; ve eti, zhiri ve ddr. Demek ki bu eftli, zhiri ve
btn toplamtr. Onun ekirdeini yere dikip terbiye ettiimizde bir eftli
aac kar. ekirdek btn ve aa zhir olur. Ve aata binlerce eftli oluur
ki, her bir eftli zhir ve btn toplayc bulunur. te o elimize aldmz bir
eftliden silsileler ynyle sonsuz aalar ve eftliler meydana gelir. te bu
rnee uygun olarak, Hak Tel dem'den bu insan trn hlk etti. Bunun
delli de Hak Tel Hazretlerinin: Y eyyuhen nsuttek rabbekumullez
halakakum min nefsin vhidetin ve halaka minh zevceh ve besse
minhum riclen kesran ve nisen, (Nis, 4/1) mbrek szdr ki, metnin
tercmesinde yksek mans beyn olundu.
demin hlk edilii hakknda kitp ehli ile maddeciler arasnda ihtilf
vardr. Kitp ehli, dem'in zhir sreti olan cesedinin krk gnde tesviye edilerek, rh flendiini ve sonra onun sol kaburga kemiinden ei olan
Havv'nn hlkedildiini ve sonra meydana gelen hatlar sebebiyle yeryzne indirildiklerini beyn ederler ki, indirilmi olan kitaplarn zhir
ibrelerinden byle anlalr.
Maddeciler ise, lemin hlk ediliinin tekml kidelerine dayandn ve
yeryznn balangta parlak bulutlar hlinde var olup, daha sonra ate
buhr, sonra da ate akkan hline geldiini ve ondan sonra da katlaarak
milyonlarca seneler sonra yeryznde bitkiler bittiini ve yz binlerce sene
sonra bitkilerin trleri derece derece kemle ere ere ilk hayvnlar olan srngenlerin ortaya ktn ve srngenlerin derece derece kemli ile memeli
hayvanlar ekline dntn ve ok uzun senelerden sonra bu hayvnlarn
da kemle ererek maymuna dntn ve maymunun kemle ermesinden
de ilk insanlarn meydana geldiini ve bu ilk insanlarn derece derece kemle
ererek bugnk mertebeye ulatklarn fosillerin tetkiklerine dayanarak
beyn edip Hlk', peygamberi, dni inkr ederler. Ve derler ki: "nsann kendisinde ebed bir rh tasavvur etmesi benliklerine muhabbetten ileri gelen bir
172

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

eydir. Bu benlie o kadar irtibatldr ki, kendi ecdd olan hayvnlarda byle
bir rh tasavvurunu zihnine sdramaz. Ve kendisini hayvnlardan ve bitkilerden ve mdenlerden bu hussta ayr grr." Oysa daha ncede grld
zere, hayat, ilim, sem' vb. idrak edilebilir hakkatlerden olup onlarn hrite
vcdu yoktur. Onlarn hkmnn meydana gelmesi iin ayn mevctlara
lzm vardr. Bundan dolay hayt idrak edilebilir kll bir husstur ki, hkm mevctlarn tmnde siryet etmitir. u kadar ki, her bir mevcdun taayyn bu haytn aa kmasna msit deildir. Hayt, mdenlerde hissedilemez, bitkilerde hissedilebilir, hayvnlarda aka grlr ve en gzel sret
zere hlk edilmi olan insanda ise apaktr. u halde tahkk ehli indinde,
mevctlarn her bir ferdi rh shibidir. nk her birisi bir ismin grnme
yeridir; ve o isim onun Rabb-i hss ve rhudur ve onun idare edicisi olan bu
isim, zta delil oluu sebebiyle isimlerin hepsini toplamtr. O mevcdun
"Hayy" isminden dahi nasbi vardr. Velkin, bu ismin hkm bzsnda btn
ve bzsnda zhirdir. Nitekim Kur'n- Kerm'de bu hakkate ireten buyrulur: ve in min eyin ill yusebbihu bi hamdih ve lkin l tefkahne
tesbhahum yni O'nu hamd ile tesbih etmeyen bir ey yoktur.Ve fakat onlarn tesbihlerini siz anlayamazsnz. (sr, 17/44) imdi her bir eyin Hakk`
tesbh etmek iin rh shibi olmas lzmdr.Perde ehli onlarn tesbhlerini
iitmez ve bilmezler. Velkin taayyn perdelerinden kurtulmu kef ehli rh
iitmesi ile onlarn konumalarn iitirler. Bu husstaki ayrntlar Hd
Fass'nda ve dier fasslarda gelecektir. Mdemki her bir mevcdun hakkati,
kendisine grnme yeri olduu isimdir ve isim ise isimlendirilmi olann ayndr; u halde o mevcdun sreti fen bulmu olsa da, hakkati bkdir. Bu
husstaki ayrntlar da Ynus Fass'ndadr. Bundan dolay demin hlk edili esaslar maddecilerin tetkiklerine uygun olsa dahi, Hakk', peygamberi, dni
inkr etmek iin hibir sebep yoktur. Bu inkr, onlarn vehm ile karm olan
akl baklarnn hkm gereklerindendir. Yazk ki benlik perdelerinin srklemesiyle Peygamber'e tab olmaktan kibirlenerek krk dkk olan cz'i akllarna gvenerek, insan sretinde mevct olmak gibi bir nmetin kadrini bilmezler. Ey ma'rifet tlibi, bu frsat eline bir defa geer. Kibir ve gurr ve ste
kmak gibi nefsni hazlara tb olup isti'ddn ziyn etme!
imdi, Hz. eyh-i Ekber (r.a.) Y eyyuhen nsuttek rabbekumullez
halakakum min nefsin vhidetin ve halaka minh zevceh ve besse
minhum riclen kesran ve nisen, yni "Ey insnlar, sizi tek bir nefsten
hlk eden ve ondan onun eini ve her ikisinden bir ok erkekler ve kadnlar
retip yayan Rabb'inizden saknn!" (Nis, 4/1) yet-i kermesinin hakkat
lisn ile tefsrine balayp buyururlar ki: ittek rabbekum yni
Rabbinizden saknn sz "Zhiri vcdunuz olan bu kesf taayynnz
Hakk'a koruma, yni siper ediniz" demektir. nk bu beer kesf vcdun
bir ok ktlenmi vasflar vardr. Her ne kadar hakkatte bunlarn senden
aa kmas ilhi isimlerin eserlerinden ibret ise de, mdemki senin ortada
173

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

bir sonradan olan kesf vcdun vardr ve bunlarn hepsinin o vcda ball apaktr ve Hak, zt ynnden, bunlarn hepsinden mnezzehtir; u halde,
senden ktlenmi sfatlar ve fiiller kacak olursa, "Bunlar Hakk'ndr; deme;
benimdir de! Ve eer kerem ve ltf ve rahmet gibi vlm vasflar ve fiiller kacak olursa btnn olan Rabb'ini nefsine siper edip "Bunlar Hakk'ndr,
de!" nk bunlar ilhi ahlktandr. Ve biz bu ahlk ile ahlklanmaya
me'mruz. Nitekim buyrulur: Tahalluku bi Ahlakillahi yni Allahn ahlk ile ahlklannz. Ve Hak Tel bize u M esbeke min hasenetin fe
minallhi, ve m esbeke min seyyietin fe min nefsike(Nis, 4/79) yni
"Sana iyilikten bir ey isbet ederse, Allh'dandr; ve fenlktan bir ey
isbet ederse nefsindendir" yet-i kermesinde bu edebi retti. Eer byle
yapacak olursan, yni varlk vcdunda mevct olan ktleme ve vmeden,
ktlemede nefsini Hakk'a siper ve vmede Hakk' nefsine siper edecek olursan, lim olan kimselerin edeb shibi olanlarndan olursun. Nitekim dem
(a.s.) kendisinden km olan haty hlin hakkatine rif iken, kendi nefsine
dayandrarak rabben zalemn enfusen yni Rabbimiz, biz nefslerimize
zulmettik (A'rf, 7/23) buyurdu. Ve hatsnda nefsini Rabb'ine siper ettii
iin, sdece bu edebi sebebiyle makbl oldu. Ve bls ise Hak'la ekierek edebi
terk ettii ettii iin tard edilmi ve uzaklatrlm oldu.

174

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Ondan sonra Allah Tel, onda emnet brakt eye onu vkf eyledi.
Ve bunu kendisinin iki kabzasnda kld. Bir kabzada lem ve dier kabzada dem ve evld ve onda onlarn mertebeleri var idi. Ne zaman ki Allah
Tel, bu bykbabamzda emnet brakt eye, srrmda beni vkf kld;
bu kitapta, ondan bana belirtilen eyi syledim, yoksa ona vkf olduum
eyi deil. nk buna, ne kitap ne de u an mevct olan lem kapsam olmaz. imdi bu kitapta emnet ettiimiz ey, mhede ettiim eydendir.
Nitekim Reslullah (s.a.v.) dem Kelimesinde mevct olan ilhi hikmeti
bana belirtti. O da, bu blmdr. Daha sonra s Kelimesinde mevct olan
nefesiyye hikmeti, daha sonra Nh Kelimesinde mevct olan subbhiyye
hikmeti, daha sonra drs Kelimesinde mevct olan kuddsiyye hikmeti,
daha sonra brhim Kelimesinde mevct olan mheyyemiyye hikmeti,
daha sonra shk Kelimesinde mevct olan hakkyye hikmeti,
daha sonra sml Kelimesinde mevct olan aliyye hikmeti,
daha sonra Ya'kb Kelimesinde mevct olan rhiyye hikmeti,
daha sonra Ysuf Kelimesinde mevct olan nriyye hikmeti,
daha sonra Hd Kelimesinde mevct olan ahadiyye hikmeti,
daha sonra Slih Kelimesinde mevct olan fthiyye hikmeti,
daha sonra uayb Kelimesinde mevct olan kalbiyye hikmeti,
daha sonra Lt Kelimesinde mevct olan melkiyye hikmeti,
daha sonra Uzeyr Kelimesinde mevct olan kaderiyye hikmeti,
daha sonra s Kelimesinde mevct olan nebeviyye hikmeti,
daha sonra Sleymn Kelimesinde mevct olan rahmniyye hikmeti,
daha sonra Dvd Kelimesinde mevct olan vcdiyye hikmeti,
daha sonra Ynus Kelimesinde mevct olan nefsiyye hikmeti,
daha sonra Eyyb Kelimesinde mevct olan gaybiyye hikmeti,
daha sonra Yahy Kelimesinde mevct olan celliyye hikmeti,
daha sonra lys Kelimesinde mevct olan nsiyye hikmeti,
daha sonra Lokmn Kelimesinde mevct olan ihsniyye hikmeti,
daha sonra Hrn Kelimesinde mevct olan immiyye hikmeti,
daha sonra Ms Kelimesinde mevct olan ulviyye hikmeti,
daha sonra Hlid Kelimesinde mevct olan samediyye hikmeti,
daha sonra Muhammed Kelimesinde mevct olan ferdiyye hikmetidir
(23).
175

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Yni Hak Tel Hazretleri, dem'e emnet brakt eyi gstermek


sretiyle, o eye vkf kld ve gstererek vkf kld bu eyi, iki kabzasnda
ona gsterdi. O iki kabzadan birisi, kbiliyyet sft shibi olan sol kabzadr ki,
onda lem var idi. Ve dier kabza da fiili sfatlar shibi olan sa kabzdr ki,
onda dem ve evld ve evldnn mertebeleri grlr idi. Ne zaman ki Allah
Tel, bu bykbabamz olan dem'de emnet brakt eye beni srrmda
vkf kld ve onun kmil olan evldnn ilhi toplayc sretlerini ayrntl olarak mhede ettirdi; bu kitapta srrmda gerekleen mahadelerimden bana belirtilen eyi syledim. nk srrmda neblerin hepsinin hakkatlerini
mhede ettiimde, neblerin (zevklerini)bizzt yaam hakkatlerini Muhammed (zevk)yaam hakkatleri erevesinde meydana karmak ve bu kitapta beyn etmek iin, (S.a.v.) Efendimiz tarafndan bana bir snr belirlendi.
Bundan dolay ben bu kitapta bana belirlenen snr gemedim. Ve srrmda
gerekleen mhedelerimin hepsini yazmadm. Zten mhede ettiim srlar ve zevkler, ne bu kitaba ve ne de u n mevct olan leme smaz. nk
bir sonsuz deniz olan zevkler ve manlar sret elbiselerine smaz.Nitekim
Hakm-i Sen hazretleri buyurur: Beyt:
Tercme: "Sylediimden rc' ettim. nk szde man ve manda sz
yoktur."
te bu kitapta emnet ettiim ey dahi, srrmda mhede ederek vkf
olduum zevkler ve mrifetlerdendir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz, dem kelimesinde mevct olan "ilhi hikmeti bana belirtti, o da bu blmdr. Bundan
dolay ilhi hikmetlerden srrmda vkf olduum eyi bana belirtilen ynyle
yazdm. Ondan sonra srasyla her birinin (zevkleri)bizzt yaam hakkatleri,
bu mbrek kitbn birer blm olarak anlatlmak istenen her bir fassta
beyn olunmutur. Her bir kelimenin bir hikmete tahsis edilme sebebi, her
fassn balangcnda n bilgi olarak gsterilmi olduundan burada ayrca
beynna lzm grlmemitir.

176

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

Ve her bir hikmetin fass, kendisine bantlanan kelimedir. Bundan


dolay bu kitapta, mm'l-kitapta sbit olduu ey zere, bu hikmetlerden
bahsettiim ey zerine sz ksa kestim. imdi ben, bana resmedilen eye
uydum. Ve bana belirtilen ey indinde durdum. Ve eer bunun zerine ilve etmee meyletsem, kdir olmaz idim. nk hazret bundan meneder.
Baarya ulatran ancak Allah'dr. Onun gayri Rab yoktur (24).
Yni her bir hikmet, bir nebnin kalbinde nakolunmutur. Ve o nebnin
vcdu bir kelimedir ki, onun kalbinde nakolunmu olan hikmet o kelimeye
bantlanr. "Kelime" ve "fass" haklarndaki zhlar "nsz"n erhinde geti.
Hz. eyh (r.a.) buyurur ki: Ben bu kitapta, mm'l-kitapta sbit olan l
erevesinde, bu hikmetlerden bahsettiim zevkler ve mrifetler zerine sz
ksa kestim. Bu mm'l-kitapta sbit olan ly tecvz etmedim. Bu mm-i
kitap, hakkat-i muhammediyyeden ibret olan ilk taayyndr. Ve btn
nebler ve evliy, zevklerin ve ilimlerin tmn, hss mhammediyye velyeti
ve makm- mahmddan ibret bulunan, bu mertebeden alrlar. Ve bu mm-i
kitap son evliy miktdr. Bu konudaki ayrntlar t Fass'nda gelecektir.
Hz. eyh-i Ekber (r.a.) nebev kmil vrislerden olduundan buyururlar ki;
Ben neblerin sonuncusu miktnda, bu Fussu'l-Hikem kitabnda beyn ettiim neblerin ilimleri ve zevklerini yazmakta, bana resmedilen lye uydum; ve bu belirtilen kadarn snrnda durdum. Bu snr asl gemedim. Eer
bunun fazlasna meyletseydim, kdir olamaz idim. nk ben kulluk mertebesinde mevcdum. Ve kulluk mertebesi ise, efendinin resmettii eye
muhlefetten meneder. Bundan dolay hakkat-i muhammediyyeden alnm
olan bu Fussu'l-Hikem'de ortaya koymaya me'mr olduum mrifetlerde ne
fazla ve ne de noksan olmamtr. Doru yolda tevfik ihsn eden ancak
Rabb'l-erbb olan Allh z'l-cell hazretleridir. O Rabb'l-erbbn gayri
olan bir Rab yoktur. []
imdi kitap yazarlar kendi hal ve anlarna kysen, bu Fussu'lHikem'de Hz. eyh-i Ekber (r.a.) efendimizin himmet ve tasarrufun nne
getii zannna kaplrlar ise, ok byk hat ederler. Kmil vrislerin ilimleri,
perde ehlinin tabat leminden tetkikleri sonucu kan akl delillere dayanan
ilimleri gibi deildir. te bu nefslerine dayanan kyastan dolaydr ki, zhir
limlerinden birou bu mbrek kitba tirz edip yakmaya teebbs etmiler; ve bazlar Hz. eyh'in yksek kadrini tiraf etmekle berber, srf zti
isti'ddlarnn madesinin olmayndan dolay kitapta mevct olanlardan
rkerek, bu kitbn bir spanyol generali tarafndan yazlarak Hz. eyh'e atfedildiini beyn etmilerdir. Oysa bu atf o kadar chilnedir ki, red zahmetine
bile demez.
177

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

demiyye Fass

u kdar diyelim ki, bu mbrek kitbn yazlmas, hicri 627 senesindedir. Ftht- Mekkiyye ise 590 senesinde Mekke'-i Mkerreme'de yazlmtr. Tecelliyt- Mevsliyye ise Musul'da yazlmtr. Oysa o zamanlarda matbaa usul mevct olmad ynle Ftht- Mekkiyye gibi ok geni bir eserin
spanya'ya kadar datm nasl mmkn oldu da bu general bu mbrek
kitpta Ftht- Mekkiyye ve Tecelliyyta Mevsliyye ve Kitb ni'd
Devir gibi Hz. eyh'in birtakm byk eserleri iinde mevct olanlara
hakkatleri atfetti? O ne byk general imi ki, Kur'n'n zne ve Hz. eyh-i
Ekber'in yksek eserlerinde haber verdii zevklere ulam ta; Fussu'lHikem gibi ok byk bir eseri vcda getirmitir ve keml mertebesinde Hz.
eyh'e eit olmutur? Bunun mmkn olmad meydanda olduundn bu
atf chilne bir uydurmadr.
Ey tefekkr eden m'min, eer bu ve benzeri byk eserleri okuyup anlamyor isen, ktleme! Benim iin deildir, de, brak! Bu, insf yoludur. Ve
insf, dnin yarsdr. nk byk eserlerden her ferdin nasbi yoktur.
Vallhu yahtassu bi rahmetih men yeu, vallhu zul fadlil azm yni
Ve Allah, rahmetini diledii kimseye tahsis eder. Ve Allah, byk fazl
sahibidir. (el-Bakara, 2/105).

Bitii: Perembe gecesi 2 Ocak 1919 ve 29 Rebu'l-hir 1337; Saat 01:50.

178

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass




BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
-2T KELMESNDE MEVCT OLAN "NEFSYYE HKMET"NN
BEYNINDA OLAN FASSTIR

"Nefs" ["]tuh tuh diyerek flemek" mansna gelir. Nitekim azim ehli,
yn hastalar zerine okuyucular yapar. Zamnmzda onlara alay etme yoluyla "frk" de derler; ve Araplar o gibi kimselere "neffas derler ve Kur'n-
Kerm'de: Ve min errin neffsti (Felak, 113/4) buyurulur ki, "neffse
olan kadnlarn errinden" demektir.
Ve "t" "t" ile brn dilinde "Allahn ihsan" mansnadr. Araplar "s"
harfiyle "s" olarak telffuz ederler. dem (a.s.), Hbil'in ehdeti olayndan
sonra zntsnn yatmas iin Hak'tan bir ihsan talep etti. Ona s (a.s.)
ihsan edildi.
Burada "nefs"ten kast, ahadiyyet ztnda mahbs kalp sklan ilhi isimleri nefes-i rahmnsini gndermekle Hakk'n nefeslendirmesinden ibrettir.
Ve "nefsiyye hikmeti"nin t kelimesine tahss edilmesinin sebebi budur ki,
cenb- dem ilk icml taayyn olup onun mertebesi lem mertebelerinin tmn iine almakta idi. Hak Tel Hazretleri o icmli, mutlak vcdunun
a'yn- sbite zerine yaylmasndan ibret olan nefes-i rahmnsi ile
ayrntlamay murt etti. hsan feyzi ve karlksz vermekten ibret bulunan
Hz. t'in taayynyle aa kt. Ve bu aa kma "nefes-i rahmn" sebebiyle olduu iin, nefes gndermek mansna olan "nefs"e bal hikmet, "Allahn ltfu" ve "Allahn hibesi" mansna olan t Kelimesine tahss edildi. Ve
Hz. eyh (r.a.) bu sebepten dolay, nefsiyye hikmetini ilhi hikmetten sonra anlatarak bunda, s (a.s.)'n mbrek kalbine gelmi olan ilhi hibeye it
ilimleri ve zti ltflar ve onun birtakm hkmlerini ve mrifetlerini ve
zevlerini ve kemltn beyn buyurdu.

179

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Bilinsin ki, varlkta kullarn elleri zere ve onlarn ellerinin gayr zere
olan zhir ltflar ve ihsanlar iki ksm zerinedir: Onlardan biri zti
ltflar, dieri isimlerin ltflardr; ve zevk ehli indinde bir dierinden
farkl olur (1).
Yn retmen vstasyla rencide oluan herhangi bir ilim ve eyh ve
melekler ve neblerin ve evliynn rhlar vstalaryla mrdde oluan
rabbni mrifetler gibi, kullarn elleri vstasyla ve bir retmenin retmesine ve eyhin irdna muht olmakszn Hakk tlibine btn tarafndan hsl
olan ilim gibi, kullarn elleri arac olmakszn hric vctta olan Allah'n
ltflar ve ihsanlar iki ksmdr: Biri "zti ltflar", dieri "isimlerin
ltflar"dr.
Bilinsin ki, mutlak vct olan Hakk ahad olan zt sebebiyle, ltf ve
ihsn etmez. nk ltf sfatlarn ve isimlerin gereidir. Bu mertebede ise
Hak btn sfatlar ve isimler ile aa kmaktan gandir. Ve O'nun btn sfatlar ve isimleri ahadiyyet ztnda mevct ve helk olmutur. Bunlar aa
kmasa da, mutlak zt, yine mutlak zttr. Ne zaman ki ztnda mahv ve helk olmu olan bu sfatlar ve isimler aa kmak isterler, Hak kendi ztna,
yine kendi ztnda tecell etmekle, onlarn ilmi sretleri Hakk'n ztnda peyd
olur. Buna "akdes feyz" derler. Ve Hakk'n bu tecellsi ile "ilim mertebe"sine
tenezzl isimler ve sfatlar mertebesi, vahdet ve ulhiyyet mertebesidir.
Ondan sonra Hakk ztnn her bir mertebeye tenezzl, bu ilim mertebesinde oluan isimlerinin sreti zerine olur. Bundan dolay hric vctta, yn
imdi bizim iinde bulunduumuz ehdet mertebesinde ve dny leminde
bu vctlarmzda oluan ltflar, isimlerin ltflardr. Ve bu isimlerin
ltflar, zti ltflarda mevcttur. nk Hakkn zt, ilminde peyd olan
isimlerin sretlerine, nefes-i rahmnsiyle yaylmak, yn letfet mertebesinden kesfet mertebesine tenezzl etmek sretiyle vct verdi. Ve onlarn
istdd lar ve kbiliyetleri neden ibret ise, ona gre ltf ve ihsan etti. Bundan dolay bu ltflar, vahdet ve ulhiyyet ztndan meydana kt. Bu srette
zti ltflar ve zti tecelller dedikleri ulhiyyet ztnn tecellsi olur.
imdi insan- kmil, "Allah" toplayc isminin grnme yeri olmas
tibryla, varlk leminde Hakk'n zt tecellsi zel olarak ona olur. Ve o
sadet sofras zt mevctlarn tmnn a'yn- sbiteleri gereince, kendilerine ulamas gereken ltflar ve ilhi ihsanlar, halfe oluu ve vekil oluu sebebiyle, onlara datr. Varlk leminde gerekleen bu isimlerin tecelllerine
"mukaddes feyz" derler. te bu iki ksm ltf, zevk shipleri indinde bir
derinden farkl olur.

180

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Nitekim ondan bzs, belirli bir istekten ve belirli olmayan istekten


olur ve ondan bzs da isteme ile olmaz. Gerek zti ltflar olsun, ve gerek
isimlerin ltflar olsun ayndr. imdi "Y Rab bana bunu ver!" diyen gibi
belirterek isteyen, ona o istediinin dnda bir ey hatra getirmeyen bir
emri tyn eder ve bir ey belirtmeden isteyen de "Y Rab benim latf ve
kesften olan ztmn her bir parasna tynim olmadan, benim onda faydam olduunu bildiin eyi ver! diyen kimse gibidir (2).
Hz. eyh (r.a.) ilhi ltflar, "zti ltflar" ve "isimlerin ltflar" adyla
iki ksma taksm edip ayrmn da (zevke)bizzt hakkatini yaayarak idrak
etmeye havle buyurdu. O ltflar burada da, duyu ile idrk olunan
ksmlara taksm edip, aralarndaki fark rnek ile aklad. nk idrk edilebilir eyler rnek ile alglanabilir olur.
Ve ilk taksm fil ynnden ve bu taksm ise kabl edici ynndendir.
Yn Hak'tan sz ile bir ey iste-yen kul, ilim ve yakn gibi ya belirli bir ey
ister; veyhut "Y Rab! Sen benim hlimi ve benim iyiliimin hangi eyde
olduunu bilirsin. Benim ztmn latf olan parasna, yn rhuma ve rhni
kuvvetlerime ve kesf olan paralarna, yn kesfet leminde taayyn etmi
ve kaytlanm olan vcduma ve nefsime ve nefsni kuvvetlerime uygun ve
slih olan ne ise tynim olmadan onu ihsn et!" sznde olduu gibi belirli
olmayan bir eyi ister. Ve istek sz ile olmayan ltf ta, istek szyle olan ile
eittir.
Bu ltflar ister zt, ister isimlerin olsun. nk isteme ya sz vey hl
lisn veyhut istdd ile olur. stek olmas hussunda hepsi birbirine eittir.
rnein bir dilenci gelip "On para ver!" der. Bu sz lisn ile istemedir. Bir
dier dilenci gelip boynunu bkerek el ap durur, bu da hl lisn ile sadaka
ister. Fakat ile shibi olup akama yiyecei ve bir kazanc olmadn bildiiniz bir fakr ne sz lisn ile ve ne de hl lisn ile sizden sadaka istemedii
halde, siz onun sadaka mahalli olmak istdd n tadn bildiiniz iin ona
yardmda bulunursunuz. Bundan dolay onun sizden sadaka talep etmesi
istdd lisn ile olmu olur.

181

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve sz lisn ile isteyenler iki snftr: Bir snf istemeye tabatndaki


acelecilik sevketti. nk insan ok aceleci bir mahlktur. Ve dier snf
da istemeye ilmi sevketti. nk bildi ki Allah indinde, ilim olarak ne geen iler olur. Ona ancak istekten sonra nil olunur. imdi der ki, umulur
ki, Hak'tan istediimiz ey bu snftan olsun. Byle olunca onun istei,
mmkn olabilecek eyden zerinde bulunduu ey iin tedbirdir. Ve halbuki Allah'n ilminde olan ey ve onun istdd nn kablde verdii ey bilinmez. nk her zaman kiide, o anda kiinin istdd na vkf olmak,
mlmtn anlalmas en g olanndandr. Ve eer istdd , istemeyi vermeseydi, istemezdi (3).
Yn Allh'n ltflarn, ihsanlarn sz lisn ile isteyenler iki snftr. Bir
snfn bu ltflar Hak'tan istemeye sevkeden ey tabatndan gelen aceleciliktir. nk acele etmek insann nndandr; o ok aceleci olarak hlk olunmutur. Vakti gelmeden nce kemle ulamay ister. Sz lisn ile isteyenlerden bu snf, bilmezler ki, istedikleri ltflar, ilh ilimde ayn- sbitelerinin
istdd lisn ile olan istekleri zerine Hak hkmetmi midir; ve kendilerinin
hangi zamanda, hangi eye istiddlar vardr? te bir snfn istei byle
cehlet zerine olur.
Dier snf istemeye sevkeden ey ise, onun ilmidir. nk bu snf genel
olarak bilirler ki, Allah'n indinde ilh ilim olarak ne gemi olan birtakm
iler vardr; ve o ilere ancak istekten sonra nil olunur. Yn birtakm ilhi
ltflar vardr ki, onlarn aa kmas, ilh ilimde isteme artna bal klnmtr. Bundan dolay isteme olmadka aa kmaz. Bunun iin bu snf, Hak
Tel hazretlerinden bizim istediimiz ey belki bu snftandr, deyip gerekleme imkn, ilh ilimde istemeye bal olduu dncesiyle o eyi her
ihtimle kar Hak'tan ister. Ancak bu istekle berber, o ey ilh ilimde sbit
olmu mudur; ve onun ayn- sbitesinin istdd bu istedii eyi ezelde, Hak
zerine hkmetmi midir; ve bundan dolay ilh ilimde sbit olan ey,
zhirde beklediine uygun mudur, bunlar bilmez. nk a'yan- sbite Hakk'a ne sretle ilim vermiler ise, o sretle Hakk'n ma'lmu olurlar ve Hakk'a,
bizim hakkmzda byle hkmet diye, Hak zerine ne yn ile hkmetmiler
ise, Hakk'n onlar hakkndaki hkm de ona gredir. nk hkim hkmettii eyde zerine hkm verilendir. Bu bahsin ayrntlar zeyr Fass'nda anlatlmtr.
te sz lisn ile isteyen ayn- sbitesi Hak ilminde ne sretle ma'lm olduunu bilmedii iin, istediim ey belki ilh ilimde sbit olmu bir eydir,
deyip her ihtimle kar ister. Fakat bunun sbit olup olmadn bilmez. nk her bir zamanda, her bir ahsn istdd na vkf olmak hussu anlalmas
ok g ve en derin ve gizli mlmt cinsindendir. Bundan dolay her bir kii,
her nda olan istdd n bilmez ki, o dakkada istdd l olduu eyi hemen
Hak'tan istesin de, o ey de derhal oluversin. te bunu bilmedii iin, belki
182

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

isteim kabl edilir diye, istdd l olduunu zannettii eyi Hak'tan ister. Bu
sebeble onun istedii eylerin bzs olur, bzs olmaz. Fakat uras dikkte
deerdir ki, insan genel srette kablne istdd l olduu eyi idrk edebilir.
Mesel bir kimse tp vey matematik renimine balar. Az mes ile ok
mlmt elde ettiini ve o ilmin meselelerini anlamakta asl glk ekmediini grr. Bundan anlar ki, o ilmin olumasna kendisinde istdd vardr. te
bu genel olarak istdd na vkf olutur ki, buna "kaz" derler. Fkat onun
zamanlerden hangi zamante ne miktar oluacan, yn kaznn
ayrntlanmas olan "kader"i bilmez. Meer ki Hak bunlarn bzsna kendini
haberli klsn. Ve bunlarn hepsine haberli olmak ilh ilimde olan eye haberli
olmaktr ki, bu da Hakk'a mahsstur. Nitekim Kur'n- Kerm'de buyrulur:
ve m tedr nefsun mz teksibu gad(Lokman; 31/34).Yn: "Bir nefis;
yarn ne kazanacan bilmez".
imdi kul her ne kadar istdd n bilmez ise de, eer istdd , isteyene istekte bulunmay vermeseydi, ondan istek kmazd. nk kul zerinde her
anda geerli olan haller, onun istdd ndan ileri gelmektedir. Ve kulun istei
dahi, zerinde geerli olan hallerden bir haldir. Bundan dolay kulun istei de,
onun istdd ndan ileri gelen bir durum olur. u halde isteyen Hak'tan bir ey
istediinde, onun o istei, istedii eydeki istdd na delil olur ve ite o
istdd , istekte bulunmaya sebep olmutur. Fakat kul, her zaman kendisinde,
yni herhangi bir an da, istdd nn ne eyi gerektirdiini bilmez. Eer bilse
idi istekte bulunmasn tkiben o ey meydana gelir idi.
imdi bunun benzerini bilmeyen hzur ehlinin gyesi, onu iinde bulunduklar zamanda bilmeleridir. nk onlar huzurlar sebebiyle bu zamanda Hakk'n onlara verdii eyi ve onu ancak istdd sebebiyle kabl
ettiklerini bilirler. Ve onlar iki snftr: Bir snf kabllerinden istdd
larn bilirler ve bir snf da ne eyi kabl ettiklerini istdd larndan bilirler. Bu da, bu snfta istdd mrifetinde olan eyin en mkemmelidir. Ve
bu snftan, aceleyle ve mmkn olma ihtimli iin deil, ancak, Allah Tel'nn udn estecib lekum yni Bana du ediniz ki size icbet edeyim(M'min, 40/60) szndeki emrine uyarak istekte bulunan kimse vardr. Byle olunca o, hlis kuldur. Ve bu du eden iin, istekte bulunduu
eyde belirli ve belirsiz olsun, onunla ilgili himmeti yoktur. Onun himmeti
ancak efendisinin emirlerine uymaktadr. Bundan dolay hal, istekte bulunmay gerektirdiinde, kulluuna istinden istekte bulunur; ve ii Allaha
hvale etmeyi ve sessiz kalmay gerektirdiinde de, susar. imdi Eyyb'u ve
dierlerini mbtel kld. Oysa Allah'n onlar onunla mbtel ettii eyin
kaldrlmasn istemediler. Daha sonra dier zamanda onlara bunun kaldrlmas istemek gerekti. Bundan dolay istekte bulundular. O halde Allah,
onlardan onu kaldrd (4).

183

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Yn isteyenlerden bunun benzerini, yn ilh ilmi ve istdd larn bilmeyen huzr ehlinin gyesi, iinde bulunduklar zamanda istdd larn bilmeleridir. Onlar a'yn- sbitelerinin Hak ilminde ne sretle sbit bulduun ve
istdd lisnlaryla Hak'tan, ne eyi istemi olduklarn bilmemekle berber,
gerek vstal ve gerek vstasz vridttan, tecelllerden, ilimlerden ve ahlktan, bulunduklar zaman iinde Hakk'n ne eyi ihsn buyurduunu ve hzr
olduklar zaman iinde kabl ettikleri ilhi ltflar ancak o zamanda olan
cz' istiddlaryla kabl ettiklerini bilirler. nk Hak'la huzr ve
mhedeleri sebebiyle, vctta ve te'sirde Hak'tan baka hibir ey grmezler. Ve Zeyd ve Amr eliyle kendilerine ulam olan ltflar grdklerinde:
"te bu bizim ilh ilimde sbit olan a'ynmzn istdd lisn ile Hak'tan istedii eydir ki, u zamandaki czi istdd mz sebebiyle imdi bize Hak'tan
ihsn olundu" derler.
Bu huzr ehli de iki snftr: Bir snf ltflar kabllerinden dolay istdd
larn bilirler; nk bunlara a'yn- sbiteleri alm deildir. Bundan dolay
istdd larn ayrntl oarak bilmezler. Ancak kendilerine ulam olan
ltflar kabl edip hazmetmeleri sebebiyle istdd larn genel hatlaryla bilirler ve "Eer istdd mz olmasa idi, bu ltf kabl etmezdik" derler. Nitekim
Cenb- eyh-i Ekber (r.a), bu Fussu'l-Hikem'de binlerce hakkatleri ve
mrifetleri beyn buyururlar. Nice kimseler vardr ki, bu mrifetleri havsalalarna sdrp kabl edemez. Bu kabl edememek hussu phe yoktur ki
istdd larnn olmayndandr. Ve yine bir ok kimseler Hz. eyh-i Ekber grnme mahallinden ulam olan bu ltflar kabl edip ve b- hayt gibi iip
hazmederler. Bu da kable olan istdd dan dolaydr.
imdi sz bir, fakat iitenlerin istdd lar muhteliftir. Ve huzr ehlinin bir
snf da, ilh ilimdeki a'yn- sbitelerini ve onlarn istdd larn bildikleri
iin, bu istdd lar sebebiyle ne eyi kabl edeceklerine vkftrlar. Bundan
dolay onlar ancak kendilerinde kable istdd grdkleri eyi Hak'tan isterler
ve istedikleri ey de hemen vey bir mddet sonra olur. Ve bu ikinci snf,
huzr ehli snfnda, istdd bilme hussunda olan eyin en mkemmelidir.
Yn bu ikinci snf birinci snftan daha tammdr.
Cenb- eyh (r.a.) ilhi ltflar ilk nce "isteme ile" ve "istemeden" oluan
ltflara; isteme ile olan ltflar da "belirli" ve "belirsiz" olan eye taksm etti.
imdi de isteyeni istemeye sevkeden ey sebebiyle taksm edip buyururlar ki:
Bu huzr ehlinden olan istekte bulunanlardan bir isteyici vardr ki Hak'tan
istekte bulunur, fakat tabatnda olan acelecilikten ve mmkn olma ihtimali
olduu iin istemez; belki onun istekte bulunmas Allah Tel hazretlerinin
udn estecib lekm (M'min, 40/60) yn ''Benden istekte bulunun, sizin
iin isteinize icbet edeyim" szyle olan emrine uymak iindir. Bu isteyici
hlis kuldur. Onun dnyev ve hiretlik ve zhir ve btn, belirli ve belirsiz
hibir eye himmeti bal deildir. Bundan dolay istedii eyi himmetini ba184

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

layarak istemez. Onun himmeti, ancak Efendi'sinin emirlerine uymaktadr. Mesnev:


Tercme: "Din sultn, mdemki benden ok istememi ister, bundan sonra
kanatn bana toprak salsn!"
Bundan dolay hl, istekte bulunmay gerektirince, bu hlis kul ancak kulluuna istinden istekte bulunur. nk onun Hakk'n vechinden ve mutlak
cemlden baka hibir murd yoktur. cmal olarak vahdet makmnda ve ayrntyla okluk grnme yerinde, yn lem sretlerindedir. Eer hlin gereklerine gre laf ile Hak'tan bir ey isterse, Efendi'sine kar kulluun nn ispt
iindir. Ve eer hl, ileri Hakk'a havle edip sessiz kalmay gerektirirse, susar;
ne himmeti ile ma'nen ve kalben ve ne de lisn ile szl olarak bir ey istemez. Nitekim Hak Tel hazretleri Eyyb (a.s.) ve dier nebleri ve onlarn
vrisleri olan evliyy, birtakm bellara mbtel etti; onlar bu bellarn kaldrlmasn Hak'tan istemediler, o bellar ektiler. Daha sonra dier zamanda
hl, o bellarn kaldrlmasn istemeyi gerektirdi. Onlar da hlin gereine gre
o bellarn kaldrlmasn Hak'tan istediler. Hak Tel hazretleri de kaldrd.
Bilinsin ki, Hak Tel hazretlerinin kullarn mbtel kld her zahmet ve
bel salt kahr deildir; belki zahmet ve bel sretinde aa km olan rahmet ve zel nmettir. Ve zahmet ve bel Hakk'n Cell'inden; ve rahmet ve
nmet ise Ceml'indendir. Ve insan Ceml ve Cell grnme yeridir. Nitekim
Hak Tel insan hakknda halaktu bi yedeyye (Sd, 38/75) yni "ki elimle
hlk ettim" buyurur ki, Ceml elimle ve Cell elimle hlk ettim demektir.
Bundan dolay Hak insan, kmil grnme yeri olduu iin kerem sahibi klmtr. Ve insann gayri olan ilhi mahlklarda bu toplayclk yoktur. Onlarn
bzs ceml ve bzs celldir. Mesel hayvnlar, Cell grnme yeridir.
nk Mzill isminin grnme yerleridirler. te bu kemlinden dolay insan
ilhi tekliflerin muhtab olmutur. Ve insan nefsi, yn taayyn etmi olan
vcdu ve kaytll tibryla Cell grnme yeri ve rhu tibryla da Ceml
grnme yeridir. nk rh aslnda tabat kirlerinden pktr. Nefis ise byle
deildir. Onun yerleik olduu mekn madde ve tabat lemidir ve tabat lemi ise kahr ve cell grnme yeridir. Onun iin nefsin n Hakk'a muhlefet
ve rhun n da itaat etmektir. Bundan dolay nefsi rhuna tb olanlar
"ceml" ve rhu nefsine tb olanlar ise "cell olur. imdi kahr ve ltf,
tahkk ehline gre tek bir hakkatin ilerinden baka bir ey olmadndan, ikisi de tek bir eydir. Ancak grnme yerleri sebebiyle biribirinden ayr ve bir
derinin ztt grnrler. te bu sebepten Hz. Mevlna (r.a.) buyururlar: Mesnev:
Tercme: "Ben onun kahrna ve ltfna cidden km; acaptir ki ben, bu
her iki zttn kym."

185

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Bu gibi mbrek ztlar nasl kahra k olmasnlar ki, kahr Hakk vechinin
perdesi olan nefse balantlanr ve onu yrtp Hakk'n cemlini aa karr.
Onlarn istei de bundan ibrettir. Ve kahr ve cellin ulat yer imkn dhilindeki vct olup, onlar da dim olmadklarndan, rahmetim gazbm
gemitir hads-i kudssi gereince kahr ve cell arzi; ve ltf ve rahmet
ztdir. Ve Hak Tela hazretleri bu ehdet leminde gerek m'minlere ve gerek kfirlere kahr ve celliyle tecell buyurur. M'minne isbet eden kahr,
onlarn derecelerinin ykselmesi iindir. nk her bir bel geldike nefsinden uzaklamas ve Hakk'a yaknlamas artar. Bundan dolay o bel, zahmet
ve musbet sretinde aa kan rahmet ve ok zel nmettir. Bu bellara ancak Hakk'n murdn bilen ve kader srrna vkf olan mbrek ztlar tlip
olur. Ve kfirlere isbet eden kahr ise; Ve le nuzkannehum minel azbil
edn dnel azbil ekberi (Secde,32/21) yn "Biz onlara byk azbn,
hiret azbnn gayr olan daha yakn azb, dny azbn tattrrz" yet-i
kermesi gereince ilh azbtr. Bu konuda birok sorular ve cevaplar vardr.
Ayrntsna girilirse, belki bir cilt kitap olur. Anlatlan esslar irfn sahiplerine
yeterlidir.
Cenb- eyh (r.a.), isteyeni istemeye sevk eden ey sebebiyle ilhi ltflar
taksm ettikten sonra ltflarn abukluuna ve gecikmesine sebep olan eyi
beyn ederek buyururlar ki:

Ve istenen eyde abukluk ve gecikme, Allah indinde onun iin belirli


olan kaderden dolaydr. imdi istek, vakte uygun olduunda, icbet ile abucak olunur ve zaman, y dnyda vey hirette geciktiinde icbet, yn
istenen ey, gecikir; yoksa Allah'dan lebbeyk ile olan icbet te'hr edilmez.
imdi bunu anla! (5).
Yn Hak'tan talep edilen eyin abuk aa kmas vey ge kalmas, du
eden kimse iin Allah indinde belirli olan kadere dayanmaktadr. Bundan dolay kul Hak'tan bir ey istedii zaman, eer bu dus belirlenmi vakte uygun
olursa, derhal fiilen lebbeyk ile icbet olunur. Ve eer belirlenmi vakte uygun
olmayp ta, Allah indinde bilinen ayn- sbitesinin istdd gereince, ya
dnyda vakti gelince aa kmay veyhut hirette icbeti gerektirse, Hak
trafndan derhal lebbeyk ile icbet olunmakla berber, fiilen icbet gecikir.
Nitekim hads-i erfde buyrulur: "Gerekte kul, Rabb'ine du ettii zaman,
Allah Tel Hazretleri, ey benim kulum lebbeyk, buyurur." Bundan dolay
kulun istdd , isteine uygun olmad iin icbet fiilen te'hr edilmekle
berber Hak, istenilen eyin ya dnyda vey hirette vakti gelince verilmesi
zere; lebbeyk ile icbet eder. Byle olunca aslnda her bir du icbet olunmutur. Fakat abukluu ve gecikmesi kadere baldr. Bu srra vkf olmayan
kimseler zannederler ki, Hak bz kullarna istedii eyi verir ve bzsna ver186

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

mez. Oysa i byle deildir. lhi ltflar, a'yn- sbitenin Hakk'a verdii
mlmt zerine ulaan ilh kaz ve kadere tbdir. Ve kaz ve kader ise
hikmetine dayanmaktadr. rnein herkes Hak'tan zenginlik ister; oysa bu
istek, kullarn hepsinin istdd larna uygun deildir. Ve Hak istdd lara uygun olmayan ltflar, farz edelim kullarna esirgemese, lem dzeni bozulur.
Nitekim Hak Tel buyurur: Ve lev besetallhur rzka li ibdih le begav fl
ard (ra, 42/27). Yn "Eer Allah Tel Hazretleri rzk kullarna geniletse yeryznde fest ederlerdi".
rnek: Kerm olan bir pdiha farz edelim birka kii mrcaat ederek
sadrzamlk makmn isteseler; pdiah ilk nce onlarn bu makm ve ihsn
kable istdd lar olup olmadna bakar ve ilerinde hangisinin istdd isteine uygun ise, bu makm ona verir. Ve bundan dolay onun isteine fiilen
icbet etmi olur. Dierlerinin istekleri, istdd larna uygun olmad iin, bu
makma gerekli olan bilgilerin renilmesi iin onlar birer uygun
me'mriyetlere ta'yn eder. Bu da "Pekl, sizin isteklerinizi de vakti gelince
yerine getireyim" demek olur ki; pdihn ltflarnn fiilen te'hri ve lebbeyk
ile icbetidir.
imdi slih kalpler ilh ilimde belirli olan icbet vaktini, ilhma vey o srada aklna gelen Kur'n yetlerine veyhut dier oluan iretlere dayanak
hissederek Hakk'a ihtiyacn arz eder ve o ihtiyac derhal kaz olunur. Bunu
grenler, filn kimse duasna icbet edilendir, derler. Ve o ztlar, bu belirli
zamanten sonra istein uygun olmadn hissederlerse, Hakk'a du etmezler.
Ve bu halde de hlk onun hakknda derler ki: "Eer Hakk'a du edeydi, kabl
olurdu, fakat etmedi". te bu srra vkf olanlar ile olmayanlarn fark budur.
Dier taraftan Hakk'n lebbeyk ile icbet edip, fiilen icbeti te'hr buyurmas, mahbbiyyet srrna delildir ve bu mahbbiyyet ezel olup, ayn-
sbitesinin istdd gereindendir. Bundan dolay ilhi mahbblar, bu ehdet
leminde Hak'tan bir ey talep ettikleri zaman, onlarn duda srarlar Hakk'a
ho geldii ve Hak onlarn kendisinden bir eyle perdeli olmalarn istemedii
iin o istenen eyi vermez; belirli bir vakte erteler ki, onun hakknda hayrl
olan ancak budur. Ve Hz. Mevln (r.a.) Mesnev-i Ma'nev'lerinin altnc cildinde bu hli baka bir rnek ile anlatr ve zh buyururlar.
Tercme: "Mahbb dostun nne biri ihtiyr ve irkin ve dieri gzel olarak iki kii gelip her ikisi de ekmek istedikleri zaman, o mahbb dost abucak
un getirip o ihtiyara "Al!" der. Oysa ona boyu ve yana ho gelen dierine,
ekmei bile vermeyip, belki te'hre drr. Ona der ki: "Biraz rahata otur,
nk evde tze ekmek piiriyorlar:" O gzel olan kimseye zahmetten sonra
scak ekmek eritikde, o mahbb dost ona "Otur ki, tatl gelir" der. te Hakk'n
kendi mahbblaryla olan mumelesi byledir.

187

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve ikinci ksma gelince, o da bizim bzs da isteme ile olmaz szmzdr. Bundan dolay isteme ile olmayandr. imdi, isteme ile benim kastm ancak onunla telaffuzdur. nk iin aslnda, ya sz ile, ya hl ile
veyhut istdd ile istemek lzmdr (6).
Hz. eyh (r.a.) daha nce ltflar, Hakk'a gre "zt" ve "isimlere it" ksmlarna ve hlk edilmilere gre de "isteme ile" ve "istemesiz" ulaan
ltflara taksm buyurmu ve istemesiz olan ltflar beyn ederek, daha nce
"Ltflardan bzs da istemek ile olmaz; gerek zti ltflar olsun ve gerek
isimlerin ltflar olsun eittir" demi idi. steme ile olan ve ilk ksmdan olan
ltflar zh buyurduktan sonra, imdi de istemesiz olan ve ikinci ksmdan
olan ltflar zh ederek buyururlar ki: stek ile gereklemeyen ltflar demekten kastm, ancak Hak'tan istenen eyin dil ile telaffuz olunmasdr. Yn
"Y Rab, bana unu ver, bunu ver!" gibi szl istek ile ulamayan ltflardr.
Ve bu szl istek, hl ve istdd ile olan istekler olarak anlalmamak iin tedbir kayddr. nk istek mutlak bu sretten biriyle olur.
Sz lisn ile istek: "Y Rab fakrim bana zenginlik ihsn eyle!" demek gibidir.
Hl lisn ile istek: A ve susuz olan kimse gibidir ki, alyla tokluu ve
susamlyla suya kanmay ister. Bundan dolay alk, tokluun istenmesine
sebep olan bir haldir; ve hl ise, istemeye sebep olan eydir.
sti'dd lisn ile istek: Bu da iki ksmdr. Birisi yaplm olan czi istdd
n lisnyla ve dieri yaplmam olan kll istdd nn lisnyla olur.
Czi istdd lisnyla istek: Yeni doan bir ocuun senelerin gemesiyle
bnyesi gelierek yrmeye, konumaya kbiliyyet gelmesiyle, yaplm ve
sonradan meydana gelmi olan bu czi istdd n lisnyla Hak'tan yrme ve
konuma istemesi; ve ayn ekilde bir fidann byyp gelierek meyve vermek kbiliyetine sahip bir aa olduktan sonra mevsiminde meyvesinin meydana gelmesini istemesi gibidir. Bu ltflarda geciktirme yoktur, kbiliyyetin
olumasn tkiben meydana gelir.
Kll istdd lisnyla istek: lh ilimde sbitlik bulan a'yn- sbitenin
Hak'tan hric vcdu ve her bir ayn- sbitenin kendi idrecisi ve rhu ve
rabb-i hss olan ilh isim haznesinde sakl bulunan kemltn aa kmasn istemesidir; ve bu ltflar da geciktirilmez. nk, isimler ilhi ilerdir; ve
iler, ztn gereidir ve a'yn- sbite ise isimlerin sretleridir; ve bu isimler
haznelerinde sakl olan kemlt dahi, onlarn istdd lardr ve var olan grnme yerleri ise, a'yn- sbitenin sretleridir.
imdi bir ey Hak'tan sz lisn ile istenildii zaman, eer hl ve istdd
lisnna uygun olursa, icbet derhal gerekleir; ve eer uygun olmazsa, gecik188

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

tirilir. Ve hl lisn ve istdd lisn bir eyi istedii zaman, sz lisn olmakszn o ey ihsn olunur ve o eyin istek olunmakszn verildiini zannederler.
Oysa i byle deildir. "Alamayan ocua meme vermezler" atasz
mehrdur. Bundan dolay bz dularda "Ey istemeden nce ihsn veren!"
diye sylenmesi, ancak sz ile istei kapsar.
imdi her ltf karlnda bir hamd lzm geldiine ve istemesiz olan
mutlak ltflar da mutlak hamda karlk olduundan dolay, Cenb- eyh
(r.a.) mutlak ltfla mutlak hamdi kyaslayarak buyururlar ki:

Nitekim mutlak hamd ancak sz ile geerli olur; velkin manda onu
hlin kaytlamas lzmdr. Bundan dolay seni Allh'n hamdine sevkeden
eyin hamdi, sana fiil ismi ile vey tenzh ismi ile kaytlanmtr (7).
Yn daha nce zh edildii zere ltf isteksiz olmaz. O istek ile kaytldr. stemeden olan mutlak ltf ancak szl istee gredir. Bundan dolay
sz ile istek ve talep olmakszn ulaan ltflara, mutlak ltf deriz. Oysa bu
ltf hakknda hl ve istdd lisn ile mnen istek olmutur.
te bunun gibi mutlak hamd dahi sze gre mutlak hamddr; yoksa
manya gre mutlak hamd deildir. nk o hamdi bir hl kaytlar. Mesel
karnn acksa "Y Rab bana yemek ver!" diye sz ile talep etmeksizin Hakk'n
ltf olarak, daha nce evinde mevct olan yemei yesen bu bir ltftur; fakat
sz ile talep gereklemedii iin mutlak ltftur. Velkin mnen sen hl ve
istdd lisnnla onu Rezzk'tan talep etmi idin. Bu tibr ile kaytl ltftur.
imdi, o yemei yedin ve "elhamdlillah" dedin. te bu hamd sz
tibryla mutlak oldu. nk btn isimleri toplam olan Allh'a hamd ettin.
Fakat manda, isimlerin hepsine hamd etmedin. Belki Rezzk ismine hamd
ettin. Yn senin bu hamdin, rnein Drr ve Mni' isimlerine deildir. nk
rzk ltf bu isimlerden olmad, ancak Rezzk isminden oldu.
Ve ayn ekilde shhatine ve endmnn gzelliine hamd ettiin zaman,
onlar Br ve Hfz isimlerinin grnme yerleri olduu iin, fiillerin isimlerinden olan bu isimlere hamd etmi olursun. Bundan dolay "elhamdlillah" dediin zaman, sz ile mutlak olan bu hamdini, mnen bu ilerin fili olan isimlere hamd etmi olmakla kaytlarsn. Veyhut "Allah'a hamd ve sen olsun ki,
bizi buna hidyet eyledi" dediin zaman, ayn ekilde bu hamdin sz ile mutlak olur. Fakat mnen hamdin tenzhi isimlerden olan Sbbh ve Kudds
isimlerine olduu iin, bu hamdini tenzh ismi ile kaytlam olursun.

189

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve kuldan olan istdd a shibinin uru yoktur; ve hle uru vardr.


nk sevkedeni bilir, o da hldir. Byle olunca istdd , istein en derini
ve gizlisidir. Ve bunlar, ancak Allh'n kendileri hakknda kazsnn nde
olduuna ilimleri, istekten meneder. Bundan dolay onlar, Hak'tan ulaan
eyin kabl iin mahallerini hazrladlar ve nefslerinden ve gyelerinden
vazgetiler (8).
Yn sz lisn ile olmayp, istdd lisn ile olan istekte, kulun istdd na
vkf oluu olmaz. nk derin ve gizlidir. Oysa hl lisn ile olan talebine
shibi vkftr. nk hlin shibi, sevkeden eyi bilir ve sevkeden ey de hlin kendisidir. rnein a olan kimse tokluu ister ve alk bir hldir ki, bunu
ancak shibi bilir. nk yannda bulunan kimseler, bir adamn aln vey
tokluunu bilmezler. Fakat sz lisn ile olan istei, bakalar da iitip bilir.
sti'dd lisn ile olan istee gelince, bu hepsinden daha derin ve gizlidir;
nk a olan kimse istdd lisn ile Hak'tan ne tr ve ne kadar rzk talep etmi olduunu bilmez. u halde sz lisn ile bir kimse "Y Rab, karnm a bana rzk ver!" dese, bu istei kendisi ve bakalar bildii iin, gyet ak bir talep olur. Fakat a olan bir kimse, sz ile byle bir talepte bulunmasa, hl ile
tokluu tlep eder ve hl lisn ile olan talebine shibi vkf olur ise de bakalar vkf olmaz ve istdd lisn ile olan isteine ne kendi ve ne de bakalar
vkf deildir; nk pek gizlidir.
Ve ikinci ksmdan olan talepsiz ltflarn shipler, ilh ilimde kendilerinin aynlar ne yn ile sbit oldu ise, hlkedilen vctta, yn dny leminde
de ylece aa kmalarnda ilh kaznn ne ktn bildikleri iin, onlarn
ancak bu bilileri, kendilerini istekten meneder. Bundan dolay onlar Hak'tan
hibir ey talep etmeyip, kendi hs isimlerinin haznesinde sakl olan hallerin
aa kmasn bekleyerek, gelecek hkmleri kabl etmek zere mahallerini,
yn hallerin ve hkmlerin ulat yer olan kalblerini, hazrladlar ve Hakk'n vcdunun mhedesinde nefislerinin mhedesinden ve Rab'lerinin
irdesinin hkmnn yrmesinde gyelerinin talebinden vazgetiler. Beyit:
Tercme: "Sen, kulluu dilenciler gibi, cret artyla yerine getirme; nk
efendi, kul-perverlik hllerini bilir."

190

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve Allh'n ona ilmi, onun btn hallerinde, onun vcdundan evvel,


"ayn"nn sbit oluu hlinde zerinde sbit olan ey olduunu; ve Hakkn,
ancak onun "ayn"nn ilimden Hakk'a verdii eyi verdiini; ve onun da
sbit oluu hlinde zerinde sbit olduu ey olduunu bilen kimse, onlardandr. Byle olunca Allah'n ilminin ona nereden hsl olduunu bilir. Ve
ehlullahdan bu snfdan yksek ve kefi ak bir snf yoktur. Bundan dolay bunlar kader srrna vkftrlar (9).
kinci ksmdan, yn istek ile olmayan ltf sahplerinden bir snf vardr.
te bu snftan bulunan rif bilir ki, kendisi Hakk'n ilerinden bir i olan bir
ismin grnme yeridir ve onun dny lemindeki madde bedeninden evvel,
ilh ilimde kendisinin ayn- sbitesi sbit olmu idi. Ve o ayn- sbite, Hakk'n
bir zti ii olan ve kendisinin idrecesi ve rhu bulunan bir ismin sreti idi. Ve
o ismin zti istdd neden ibret idiyse, ilh ilimde, ylece sbit olmu idi.
Ve ayn- sbitesinin sbit oluu esnsnda, Hakk'n ne yn ile ma'lmu
olmu ise, Hakk'n ona verdii ey de, ancak Hakkn ilminde hsl olan eyden ibrettir. Ve onun ayn- sbitesinin Hakk'a verdii ey dahi, kendi isminin
istdd nn gereidir ki, onun ayn- sbitesi bu istdd zerine sbitlik bulmu
idi.
te bunlar bilen kimse, kendi hakknda Allh'n ilminin nereden hsl olduunu bilmi olur. Ve bu ikinci snfta bulunan ehlullah arasnda bu bahsedilen snftan daha yksek ve kefi daha ak olan snf yoktur. nk bunlar
daha nce zh edilen kader srrna vkftrlar. nk bilir ki, ezelde ilh
ilimde ayn- sbitesi ne sretle Hakk'n ma'lmu olmu ise, Hak hkmn o
sretle vermitir. Ve onun ayn- sbitesi zti ilerden bir i olan bir ilh isimdir; ve o ismin haznesinde istdd nn gerei olarak, sakl olan haller ve hkmler nelerden ibret ise, hayatnn her bir blmnde belirli zamanlarda
peyderpey aa kacaktr. u halde "Y Rab, bana unu ver, bunu ver!" diye
arkas kesilmeyen istekler ile bo yere gnln zmez. O hkmlerin ve hallerin aa kn bekler ve hazr olur. Amm aa kan haller, tabatna uygun deil imi, ne yapalm! Grnme yeri olduu ismin yaplmam istdd
nn gerei budur. Nefis ve tabatn tasarrufundan kurtulup, her aa kan
ho grene ak olsun!
imdi bu konu, Fussu'l-Hikem'in hakkatlerinin ve mrifetlerinin ess
olduundan, lykyla anlalmas iin biraz daha zha lzm grnd.
lim ma'lma tbdir
lim, Hakk'n sfatlarndan bir sfattr; ve Hakk'n sft, Hakk'n ztnda
mevct olan birtakm bantlardan ibret olup ztyla berber kadmdir. Ve
her sfat bir ismin kaynadr. rnein ilim sfatndan Alm ve hayattan Hayy
ve sem'den Sem ve basardan Basr ve irdeden Mrd ve kelmdan Mtekel191

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

lim ve kudretten Kadr ve Kdir ve tekvnden Mkevvin isimleri meydana


gelir.
Ve her bir isim, zti ilerden bir itir. Ve ilhi isimlerin btnsellik
ynnnden saylmas mmkndr; fakat paralar ynnden bir yere toplanmas ve saylmas mmkn deildir; nk sonsuzdur. rnein Hayy ismi
bir btnsel isimdir; onun altnda hareketlendiren, tahsis eden, ayran, hayat
veren, su veren vb. gibi birok parasal isimler vardr. Ve bunlarn her biri
lem sretlerinden bir sretin terbiyecisidir; ve o sret bu ilh iin bir ynas
olup onda devml olarak o ismin hkmlerinin sretleri grnr.
Klle yevmin huve f en (Rahmn, 55/29) Yn "Devaml olarak her
nda Hak bir itedir."
Ve bu isimlerin hepsinin isimlendirileni bir olup, hepsi o isimlendirilenin
ayndr; ve isimlendirilen ise Hakkn ztdr. Bundan dolay isimler de
Hakkn ztyla berber kadmdir. u halde Hakk'n sfatlarna ve isimlerine
olan ilmi, ztna olan ilmidir. Byle olunca "ilim" kadm, "ma'lm" da kadm
olur. Ve "ilim ma'lma tbdir" denilince, ilk nce ma'lm sonradan
olan(hdis) olur,daha sonra ilim de ona balanr, mans anlalmamaldr.
Ma'lmun ilme ncelii, zamnsal ncelik deil, ancak akli nceliktir.
rnein "Falan kimse bildi" denilse, akl, "Neyi bildi?" diye sorar. Demek
ki akl, ma'lmu ilmin nne geiriyor. te aklen, ilk nce "ma'lm" ve sonra
da ona balanacak oln "ilim" mevct olmas lzm geldii iin, ilim ma'lma
tbi' olmu olur. Ve ma'lm olmayan ey istenemeyeceinden, irde de ilme
tbi' olur. Ve irde olunmayan ey hakknda, kudret sarfetmeye mahal olmayacandan, kudret de irdeye tbi'dir.
Bu mrifetlerin bizzt hakkatini yaayarak idrakine ulatktan sonra anlarsn ki sen, sana verdin; ve sen, senden aldn. u kadar ki bu alveri Hakk'n vcdunda ve Hakk'n vcduyla olmu ve olagelmekte bulunmutur. Bu
lemde durmakszn her nda, eline geen her bir met' ister tabatna uygun
gelsin ister gelmesin, hep senin haznendeki met'dr. Bo yere kimseyi ktleme!

192

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve onlar da iki ksm zerinedir: Ve bunu mcmel olarak bilen onlardan biridir; ve onu ayrntl olarak bilen de onlardan dieridir. Ve onu ayrntl olarak bilen mcmel olarak bilenden dah yksek ve daha tamdr.
nk o, kendi hakknda olan Allh'n ilmindeki eyi, ya Allah Tel ona
ayn- sbitesinin ilimden Hakk'a verdii eyi bildirmekle, veyhut ona ayn sbitesinden ve onun zerine olan sonsuz hallerin geilerinden kef etmekle bilir. O da daha yksektir. nk onun kendi nefsine olan ilmi,
Allh'n ilmi derecesinde olur. nk ilmin alnmas tek bir kaynaktandr
(10).
Yn kader srrna vkf olan snf iki ksm zerinedir: Bir ksm Hakk'n
ona ve zhir ve btn hallerine olan ilminin, kendi ayn- sbitesinin gerei zere olduunu mcmel olarak bilir ve onun bu icml olan ilmi delil ve mn ile
olur. Ve dier ksm da bu kader srrn byle delil ve mn ile mcmel olarak
deil, belki kef ve aklk ile ayrntl olarak bilir. Ve kader srrn ayrntl olarak bilen, mcmel olarak bilenden daha yksek ve daha tmdr. nk kader
srrn ayrntl olarak bilen kimse, kendi hakknda, ilh ilimde sbit olan eyi
bilir. Ve bu bili dahi iki sretle olur:
Ya Hak Tel Hazretleri o kimsenin ayn- sbitesinin ilh ilimde ne
sretle ma'lm olduunu ona bildirir. Eer o kimse bir neb ise bu bildirim,
Hak tarafndan ona ya melek vstasyla veyhut kalbine vahiy ve indirme ile
bildirilir. Ve eer o kimse vris veli ise, onun ayn- sbitesinin gerektirdii belirli hallerin nelerden ibret bulunduu kalbine ilham olunmakla olur.
kinci srette, Hak onun ayn- sbitesini ve ayn- sbitesi zerindeki sonsuz hallerin geilerini kendisine aar. Ve bu zt kendi ayn- sbitesinin
dnyda ve hirette gerektirdii halleri mhede ettii gibi, btn a'yn-
sbiteyi de mhede eder. nk kendisinin ayn- sbitesi Hakk'n ilminin
alnd kaynaktr. Ve ayn- sbite ise, Hakkn vcdunda Hakk'n ayndr. Ve
kader srrn byle kef ile bilen, Hakk'n bildirimi ile bilenden daha yksektir.
nk bu insan- kmilin kendi nefsine olan ilmi, Allh'n ilmi derecesinde
olur. nk Hakk'n ilmi, onun ayn- sbitesinden alnm olduu gibi, kendisinin ilmi de yine buradan alnmtr. Bundan dolay her iki ilim tek bir kaynaktan ve bir menba'dan olmu olur. Mesnev:
Tercme ve zh: Evliynn tuza olan o hayller, Hud bahesi ay yzllerinin yansmasdr. Yn evliyda da birtakm hayller vardr ve onlar da
hayller tuzana tutulur. Fakat zannetme ki onlarn hayller tuza da,
nefsni sfatlara esir olan kimselerin tutulduklar hayller tuza gibi, sufl
lemden yansyan birtakm hayli sretlerdir. Onlar Hud bahesi, yn ilh
ilim ay yzllerinin, yn ayn- sbitelerinin aksidir.
193

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ancak u kadar vardr ki, kul tarafndan o ilim, ayn- sbitesinin hallerinin tmnden onun iin ne geen, Allah'tan bir ltftur. Onu, bu kef
shibi buna, yn ayn- sbitesinin hallerine, Allah Tel vkf kld zaman bilir. nk vct sreti onun zerine olan ayn- sbitesine Allah Tel onu vkf kldnda bu halde Hakk'n bu a'yn- sbiteye onlarn yokluk
hlinde olan biliine mahlk sahasnda, vkf olmak yoktur. nk onlar
zti bantlardr. Onlar iin sret yoktur (11).
Yn gerek Hakk'n ve gerek kulun ilmi, ayn- sbiteden alnm olmas
tibryla her iki ilim de bir kaynaktan ise de, aralarndaki fark budur ki,
Hakk'n a'yn- sbiteye oln ilmi bi-ztihdir; ve belki O'nun ilmi aynlarn
bildirimini lzmlu klmtr. Fakat kulun ilmi Hakk'n ltfyla hsl olur.
Yn kula gre Hak tarafndan onun iin ne kan bir ltftur; ve o ltf dahi,
o kulun ayn- sbitesinin btn hallerindendir, yn ayn- sbitesinin yaplmam olan istdd nn lisnyla Hak'tan talep ettii eydir.
Hak Tel bir kimseyi, kendi ayn- sbitesinin hallerine vkf klnca, bu
keif shibi o ltf bilir. Bundan dolay kulun ayn- sbiteye olan ilmi, ilh
ilimde sbit olma ve taayyn ettikten sonradr. Oysa Hak, bu a'yn- sbiteye,
ilm taayynden evvel, yokluk hlinde iken dahi vkftr. Kulun yokluk hlinde olan 'yn- sbiteye vkf olmaya tkati yoktur. nk yokluk hlinde
sbit olan aynlar, zti vahdet bantlardr. Vahdet mertebesinde, Hakk'n
bantlarnn ilmi vctlar ve onlarn henz sretleri olmadndan kulun
onlar bilmesi mmkn deildir. nk bu mertebede Hakkn bantlar
kendi ztnn "ayn"dr ve ilim dahi zti bantlardan bir bantdr. Bundan
dolay Hakk'n ilmi dahi, ztnn "ayn"dr. Vahdette mahlk oluun tibri
olmas ynnden, mahlk ilmi dahi sz konusu olamaz.

imdi bu kadar ile biz deriz ki, muhakkak ilhi ltf, ilim ifdesinde,
bu kul iin, bu denklik le ne kt. Ve buradandr ki, Allah Tel hatta
naleme(Muhammed, 47/31) yn "T ki biz bilelim" buyurur. Ve o, ma'ns
muhakkak olan bir kelimedir. O kendisine bu mereb olumayan kimsenin
vehmettii ey gibi deildir (12)
imdi a'yn- sbite ilh ilimde sbitlik bulduktan sonra, bu a'yn- sbite
hakknda oluan ilim, gerek Hak ve gerek kul iin, bir kaynaktan istifde
edilmi olduundan, bizlere Allh'n ltf olarak hsl olan bu ilim ile deriz ki,
bu kul iin Allh'n ltf, a'yn- sbitenin gerek Hakk'a ve gerek kula verdii
ilimdeki bu denklik ile ne kt. Yn Hak ile kul arasnda olan ilimdeki denklik, ancak a'yn- sbite sretlerinin ilh ilimde peyd olmasndan sonradr.
A'yn- sbite ilhi vahdet mertebesinde yokluk hlinde mahv ve helak olmu
194

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

iken, Hak'tan baka onlarn hllerine kimsenin ilminin ulamas ihtimli olmadndan, bu mertebede Hakk'n ilmi ile denklik mmkn deildir. nk
aa kma yoktur; ve kul, Hakk'n bildirimi vey kefiyle anck aa kan
eyi bilebilir. Dier taraftan kulun vcdu da yoktur. Mevct olmayan eyin
tabdir ki ilmi de olamaz.
te Hakk'n a'yn- sbiteye olan ilmi, onlarn sretlerinden ve hallerinden
istifde etmi olmas mertebesindendir ki, Allah z'l-Cell Hazretleri Kur'n-
Kerm'de: Ve le nebluvennekum hatt nalemel muchidne minkum
(Muhammed, 47/31) Yn "Biz sizi elbette imtihan ederiz, t ki, sizden
mchid olanlar bilelim" buyurur.
Ve naleme yn "Biz bilelim" kelimesi, mans tahakkuk etmi olan bir
kelimedir. Onun mans, merebleri hakk tevhide msit olmayan, kelmclar gibi vehm tenzh shiplerinin vehmettileri gibi deildir. nk bunlar
hakk vhidi ztnn gereklerinden tenzh ederler. Oysa bir ey ztnn gereklerinden tenzh olunmaz. Onlar Hakk'n ve hlk edilmiin vctlarn bir
derinin ayr zannettikleri iin, Hakk'n "T ki biz bilelim" szn te'vl etmeseler, Hak ilminin, ayr bir yerden alnm olacan vehmederler. Halbuki
gayr nerededir ki, Hak ilmini oradan alm olsun?
Hak ilmi iki trdr
Hak ilmi, biri "zt", dieri "sfatlara it ve isimlere it" olmak zere iki
trdr:
Zt ilim: Vahdet mertebesinde, mutlak vct olan Hakk'n kendi ztna
olan ilmidir. Zti ilerden ibret bulunan sfatlar ve isimler zti vahdetinde
mahv ve helktadr. Bu bantlar aa kmasa dahi, mutlak vct, yine mutlak vcttur; ve bantlarn tmnden ve onlarn grnme yeri olan lemlerden gandir. nnallhe le ganiyyun anil lemn yni Muhakkak ki Allah
lemlerden gandir (Ankebt, 29/6). Bu zti ilim, icml ilimdir.
imdi, mdemki bu ilim Hakk'n kendi ztna olan ilmidir; ve zt mertebesinde, ztn ztl zerine ilve olarak, onun kendi bantlarndan ileri gelen
izfi okluk yoktur; u halde "bilmek", "bilen" ve "bilinen" hep birliktedir.
nk, bunlarn hepsi bantlardr; ve bantlar ise ztn "ayn" olarak toplama makmndadr. Bundan dolay zti ilim, tahakkukta ma'lmta bal deildir. Bu biliin evveli yoktur, zt ile berber olup kadmdir.
rnek: Zeyd dediimiz zaman, insan fertlerinden bir ahs dnrz. Bu
bir ahsn glme, alama, ksrme, syleme, bilme gibi ztnn birok bantlar ve sfatlar vardr ve bu sfatlarn her birinden, glen, alayan, ksren,
syleyen, bilen gibi birok iler ve isimler meydana kar; ve bunlarn hepsi
Zeyd'in ztnn gereidir. Bir kimse Zeyd'i bu bantlarndan ve ilerinden
tenzh etmi olsa, onun bu tenzhi doru birey olmaz. nk bir kimse
ztnn gereinden tenzh olunmaz ve bu bantlar ve iler, Zeyd'in
195

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

mevcdiyyetiyle berber olup rz deildir; ve hepsi Zeyd'in ahsi tekliinde


mahv ve helktadr. Ve Zeyd, bu bantlarn iinde bulunan "bilme" bants
ile, kendisinde glme, alama, ksrme, syleme gibi birok bantlar bulunduunu bilir. te Zeyd'in skinlik ve suskunluk hlinde olan bu ilmi, kendi
ztna olan icml ilimdir. Bu mertebede "ma'lm", Zeyd'in kendi zt olduu
gibi, bilme ve bilen dahi yine kendidir. Bu ilmin tahakkuku iin sonradan
olumu bir ma'lma ihtiya yoktur. Yn Zeyd'in glmesine, alamasna, ksrmesine, sylemesine ihtiya yoktur. Zeyd, bu ilminde, bunlarn aa kmasndan gandir.
Sftlara it ve isimlere it ilim: Hakkn vcdu vahdet mertebesinden
vhidiyyet mertebesine tenezzl buyurduunda, vahdette mahv ve yok hkmnde ve birlikte olan isimlerin sretleri ilh ilimde aa kp birbirinden
ayrlrlar. Ruhlar ve rnek ve ehdet mertebelerine tenezzl ettiinde dahi, o
isimler her bir mertebenin cbna gre bir taayyn elbisesine brnerek grnr. Ve her bir i ile bir aa kmas vardr ve her bir i her bir mertebede
ne sretle aa km ise,o sretle Hakk'n ma'lmu olur. Bundan dolay bu
sfatlara ve isimlere it ilim tahakkukta ma'lmta baldr. Ve bu ilim, zt
ilmin ayrntsdr; ve taayynlerin aa kmas ynnden zt ilme balanm
olmas tibryla onun gayrdr; ve her bir i bir sretle aa ktka bu ilim
yenilenir. nk potansiyel olarak mevct olan bilmek baka, aa km
olan bilmek yine bkadr.
rnek: Yukardaki rnekte zh edildii zere Zeyd, kendisinde glme,
alama, ksrme, syleme gibi sfatlar olduunu bilir. Fakat bunlar aa kmadka Zeyd'in ztnda birlikte ve henz potansiyeldirler. Ne zamanki Zeyd
gler, alar, ksrr ve syler, ite bu aa kma mertebesinde bunlarn bir
derinden ayr eyler olduu grlr ve glmesinin ve alamasnn tarz ve
sreti kendine ma'lm olur. Ve bu ilim, Zeyd'in zt icml ilminin ayrnts
olur ki, bir balanm ilimden ibrettir ve bu ilim, tabidir ki nceki ilmin gayrdr. nk her ne kadar glmek ve alamak Zeyd'in ma'lmu idiyse, de,
aa ktktan sonra o glme ve alamann tarz ve sreti ona ayrntl olarak
ma'lm oldu. u kadar ki bu ilim Zeyd'e, Zeyd'in vcdunun hricinden gelmedi. Belki bu ilmi Zeyd'in vcdu ve zt, Zeyd'e verdi. Ve Zeyd'in bu ilmi
her aa kmada yenilenir. te bu zhlardan da anlald zere Hk Tel
Hazretlerinin Ve le neblvennekm hatt nalemel muchidne minkm
(Muhammed, 47/31) Yn "Biz sizi elbette imtihan ederiz, t ki, sizden
mchid olanlar bilelim" szn te'vle mahal yoktur: "T ki biz bilelim" sznn mans tahakkuk etmitir; sfatlara ve isimlere it ilme dirdir. nk
bu his ve ehdet leminde her bir grnme yeri, hangi taayyn elbisesine brnp aa km ise o sretle Hakk'n ma'lmu olur. Bundan dolay
m'minler, bu dnyda mchede ile vasflanmadka, mchid sretinde
aa kp ve o sretle de Hakk'n ma'lmu olmazlar.
196

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Tenzh edenin gyesi bu sonradan oluu, ilimde, ilikilendirmek iin


klmasdr. O da bu meselede akl ile konuan kimse iin en iyi yndr.
Eer o, zt zerine ilve ilim isbt etmese idi. Bundan dolay ilikilendirmeyi zt iin deil, ilim iin kld; ve bununla ehlullhdan kef ve
mhede shibi olan tahkk ehlinden ayrld (13).
Yn vehm ve akl tenzh ile tenzh eden kimsenin en yksek mertebesi
hatta naleme(Muhammed, 47/31) yn "T ki biz bilelim" sznde beyn
buyrulan ilimdeki bu sonradan oluu, yn ilmin sonradan hsl oluunu, ilmin ilikilendirilmesi iin klmasdr; yn "Sonradan olu, ztn ayn olan ilmin hakkatinden deil, belki bilenin, ilikilendirmesindendir" demesidir.
Eer akl ve fikr gr ile konuan kimse, bu meselede zt zerine ilve
ilim isbt etmese idi, bu sz, ok iyi bir yn olurdu. Bundan dolay bu tenzh
eden, ilikilendirmeyi zt iin deil, ilim iin kld. Oysa bunda bir yn ile bozukluk lzmu grlr. nk zt zerine ilve olarak dier bir ey isbt etti
ve ite bu sebeble de ehlullhdan kef ve mhede shibi olan tahkk ehlinden ayrld. nk tahkk ehli indinde, his ve ehdet leminde her bir grnme yerinde aa kan ilim,onlarn a'yn- sbitelerinin izfi yokluklar
hlinde sbitlik bulan ilmin ayrntsdr ve bu ilim zt zerine ilve bir ey deildir. Nitekim daha nce misaller ile zh edildi.

Bundan sonra ltflara dnelim. imdi biz deriz ki, muhakkak ltflar,
y ztidir yhut isimlerdendir. Zt olan bahilere ve inyetlere ve ltflara
gelince, o ebeden olmaz, ancak ilh tecellden olur. Ve zttan olan tecell
dahi ebeden olmaz, ancak kendisine tecell olunann istdd sretiyle olur.
Bunun gayr olarak olmaz (14).
Cenb- eyh (r.a.) daha nce ilhi ltflarn istek zerine olan ksmlarn
beyn buyurduu srada sz, istdd bahsine gemi ve bu bahse dir olan srlar ve hakkatler lzmu kadar beyn edilmi idi. imdi de ltflarn beynna
balayarak buyururlar:
Ltflar, ya ulhiyyet ztndan gelir, buna "zti ltflar" derler; veyhut
ilhi isimlerden gelir, buna da "isimlerin ltflar" denir. Zt olan bahilere
ve inyetlere ve ltflara gelince bunlar, asl ve ebeden bir ismin hussiyyeti
olmakszn, ancak ilh tecellden olur. Bu ltflar ister ilimler ve hakkatler
gibi rabbn ve rhn olsun; ve ister mal ve rzk ve kadn ve evlt gibi cismn
olsun farketmez. Ve bu ma'rifet ma'rifetlerin en yksek bir ksmdr; nk
kulun zt Hakk mhedesinde mahv ve helk olur. Onun grnde
Hakkn ztndan baka hibir ey kalmaz; sfatlar ve fiiller kalr m? te kul
197

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

bu zaman "Allah" toplayc isminin grnme yeri oluuyla ereflenir ve acz ve


hayret, kula bu makmda hsl olur.
Soru: Ztn, ztiyyeti ynnden lemlerden gan olduu ve bundan dolay
tecellden gan bulunduu bundan evvel ok kereler beyn edilmi idi. imdi
de ztn tecellsinden bahsediliyor. Bu ne demektir?
Cevap: phe yoktur ki, zt ztiyyeti bakmndan tecellden gandir. Bundan dolay mutlak vct olan Hak, ahadiyye zt sebebiyle tecell etmez. Onun
tecellsi ancak sfatlar ve isimler cbdr. Bundan dolay zti ltflar denilince
sfatlar ve isimler mertebesi olan ulhiyyet ztnn tecellsi anlalmaldr. te
bu hakkti beyn ederek Cenb- eyh (r.a.) buyururlar ki, zttan ebeden
tecell olmz. nk onun iin mutlak gn sbittir. Ve daha akas budur ki,
farz edelim ahadiyyet ztnda mevct ve potansiyel olarak mevct sfatlar ve
isimler bulunmasa, zt, ztiyyeti zere kalr ve ondan ebeden tecell olmaz idi.
Fakat onda potansiyel olarak birok sfatlar ve isimler bulunduundan ve onlar istdd lisnlaryla aa kmay talep ettiklerinden, zt onlar nefeslendirip gayb gmleinden ihrc etti. Bundan dolay ulhiyyet ztnn tecellsi ancak kendisine tecell olunan eyin, istdd sretiyle oldu. Kendisine tecell
olunann istdd da aa kmay talep eden ismin yaplmam istdd dr.

imdi kendisine tecell olunan, tecellyi grdnde, Hak aynasndan


kendi sretinin gayrini grmedi; ve Hakk' grmedi. Ve kendi sretini, ancak onun iinde grdn bilmesiyle berber, onu grmek mmkn deildir, zhirde ayna gibi. Sen onda sretleri grdn zaman, muhakkak
sen sretleri veyhut sretini ancak onun iinde grdn bilmen ile
berber, onu gremezsin. imdi Allah Tel bunu, zt tecellsi iin, bir rnek olarak gsterip onu tyin etti, t ki kendisine tecell olunan onu grmediini bilsin. Ve r'yet ile tecellye bundan daha yakn ve daha benzer rnek yoktur. Ve aynada bir sreti grdn zaman, kendinde aynann cirmini grmee al. Elbette onu hibir zaman gremezsin. Hatt grnen
sretlerde bunun benzerini idrk edenlerden bzs, grlen sretin aynaya
bakan kimsenin gz ile ayna arasnda olutuunu zannetti. Bu ona ilimden kdir olduu eyin en st seviyesidir. Ve i bizim dediimiz ve ona
uymu olduumuz gibidir. Ve biz bunu F'tht- Mekkiyye'de beyn ettik
(15).
Yni ilh tecell, kendisine tecell olunmu olan kulun istdd nn sreti
zere zhir olduu zaman, onun istdd na gre taayyn etmi olur. Bundan
dolay o tecellde taayyn etmi olup aa kan ancak kendisine tecell olunmu olan kulun istdd nn sretidir. u halde ilh tecell kulun istdd nn
sretine ayna olur. Kendisine tecell olunmu olan kul, kendi istdd nn
sretinde ilh tecellyi mhede ettii zaman, Hakkn vcdu aynasnda
198

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

kendi sretinden gayrsn mhede etmez ve kendisine tecell olunan kulun


mhede ettii mutlak Hakk deildir. nk onun mutlak Hakk mhede
etmesi mmkn deildir. nk ilh ilimde sbitlik bulan ayn- sbitesi mutlak Hakkn zti ilerinden bir itir; ve ilh tecellde kendisine tecell olunan
kulun bakc olduu ey, ancak kendisinin ayn- sbitesinden ibrettir. lhi
ilerden birisini mhede etmekle tab ki btnsel ayn olan Hakk' mhede
etmi olmaz.
Ve mutlak Hakk grmek mmkn olmamakla beraber kul, kendi sretini
ancak O'nun vcdu iinde grdn bilir. Bu hal, his leminde ayna iinde
yansyan sreti grmeye benzer. Nitekim sen ayna iinde yansyan sretleri
vey kendi sretini, ayna iinde grdn bilirsin; fakat bu ilmin ile berber
aynann cirmini gremezsin. Yni sen aynadaki haylin mhedesinde gark
olmu ve onunla megl iken aynann yzeyini ve aynann yzeyi ile megl
olduun zaman yansyan hayli mhede edemezsin. nk ayn zamanda
hem hayli ve hem de aynann yzeyini grmek mmkn deildir. Bununla
berber baknn ayn zamanda her ikisine de ynelmi olduunu bilirsin.
te aynada r'yet esaslarn Allah Tel hazretleri zt tecellsi iin bir
numne ve rnek olmak zere his ve ehdet leminde gsterip tyin etti. T
ki kendisine tecell olunan kul, mutlak Hakk grmeyip, ancak kendi sretini
grdn bilsin. Ve bu dny leminde zti tecell iin bu rnekten idrke
yakn ve yce ztn ryetine en fazla benzeyen bir rnek yoktur. Bakn aynada gzken srete ynelmi olduu zaman, kendince aynann cirmini ve
yzeyini grmeye al bakalm. Muhakkak srette ayn zamanda hem hayl
sretini ve hem de aynann cirmini gremezsin. te bunun gibi Hakk'n vct
aynasnda zhir olan ayn- sbitenin sretini mhede ettiin zaman, Hakkn
vcdunu mhede edemezsin. Bununla berber mhede ettiin sreti
Hakk'n vcdu iinde mhede edersin ve sen zannedersin ki, grdn
sret Hakk'n sretidir. Fakat o grlm olan sret Hakk'n deil, senin
sretindir. Hatt aynadaki sretin r'yeti hlinde aynann yzeyinin grlemediini idrk eden kimselerden bzs, aynada grlen sretlerin, aynaya
bakan kimsenin gzyle, ayna arasnda olutuuna ve aynada olmad zannna kapld. Bu kapldklar zan o kimsenin kudretinin yettii ilmin sonu ve
en st seviyesidir. Halbuki iin hakkati bizim zh ettiimiz ve ona uymu
olduumuz gibidir. Ve bu zhlar biz Ftht- Mekkiyye'de beyn ettik.
Cenb- eyh (r.a.) Ftht- Mekkiyye'nin altm nc bbnda buyururlar ki: "Hayl mevct deildir, yok da deildir; ma'lm deildir, mechl de
deildir; menfi deildir, msbet de deildir. Nitekim insan, aynada sretini
idrk eder. Bir yn ile sretleri idrk ettiini kesinlikle bilir; ve onda grd
ey'in inceliinden dolay bir yn ile de kesinlikle sretini idrk etmediini
bilir. Aynann cirmi byk olduu zaman, sretini de son derece byk grr;
ve muhakkak kendi sretinin, grd eyden daha kk olduuna hkme199

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

der. Ve kendi sretini grdn de inkra muktedir deildir; ve bilir ki aynada olan onun sreti deildir; ve o sret onunla ayna arasnda mevct deildir.
Ve ister kendi sreti olsun ve ister kendi dnda olsun, hriten onda olan
grlen srete gzn uasnn yansmasndan olumu deildir. nk eer
byle olsayd, sreti, miktr zerine ve bulunduu ey zere idrk eder idi.
Ve o sretin parlak bir klta uzunluk ve genilikten r'yeti, bizim bahsettiimiz eyi beyn eder. Hi phesiz kendi sretini grdn bilmekle berber
o, kendi sretini grd sznde sdk da deildir, yalan syleyici de deildir.
imdi o grlen sret nedir ve onun mahalli neresidir ve ii nedir?
Bundan dolay o sret menfdir, sbittir; mevcttur, yoktur, ma'lmdur ve
mechldr. Kul bu hakkati idrkinde acz ve hayrete dt zaman, bilmesi
ve tahakkuk edici olmas iin, Hak Tel Hazretleri bu aynada r'yet esasnn
hakkatini kul iin bir rnek olarak gsterdi. Ve ayna ile hayl, lem grnme
yerlerinden olduu halde, kulun indinde hakkatiyle bir ilim olumad. imdi
kul ona muhlif olan eyin hakkatini bilmek hussunda daha ciz ve daha
chil ve hayrette daha iddetlidir."

Ve sen bunu tattn zaman, mahlk hakknda onun stnde bir gye
olmayan gyeyi tattn. Byle olunca bu derecelerden daha ykseine kmada agzllk etme ve nefsini yorma! Bundan daha yksei asl vki'
deildir ve ondan sonras ancak srf yokluktur (16).
Yni, ey mrifetullah iin yr olmu olan insan! Bil ki, mutlak vct olan
Hak, mutlaklk mertebesinde bulunduka hibir eyle taayyn etmi olmaz.
O'nun taayyn ancak mutlak ztnda mevct olan zti bantlaryladr. O
zti bantlar ki onun sfatlar ve isimleridir, aa kma talebinde bulunduklar iin ltiflerin en ltifi Hakkn vcdu, onlarn hussiyyetleri ve istdd
lar sretine gre, her bir mertebede taayyn etmi olarak aa kmtr. Ve
mutlak vcdun bu taayynleri zti ilerinin aynalardr. Bundan dolay mutlak vct olan Hak sfat ve isimler mertebesine tenezzl buyurduunda, ilk
nce ilh ilimde peyd olan ve senin idrecin ve rhun bulunan hs isminin
sretidir;bu da senin ayn- sbitendir.
Demek ki, Hak senin hs Rabbinin sretine gre ilim mertebesinde taayyn eden olmutur ve ilk ayna senin ayn- sbitendir. Bundan dolay Hak sana
zti tecell ile tecell buyurduunda, sen Hakk' ancak ayn- sbitenin sretinde
mhede edersin; ve bu mheden Hakk'n vcdunda olan bir mahededir.

200

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

imdi eer sen bu mhedede "Hakk' grdm" dersen yalan sylersin.


nk Hk, perdesiz asl ve hakkatiyle grlmez. Ve eer "Hakk' grmedim"
dersen, bu doru deildir. nk grlmesi mmkn olduu kadar ayn-
sbitenin aynasnda Hakk' mhede ettin. Nitekim daha nce geen ayna
rneinde bu esas akland. nk aynada grdn sretin, senin sretin
olduunu iddi etsen bu sznde sdk da deilsin, yalan syleyen de deilsin.
te sen bu ilmin bizzt yaayarak hakkatini idrke ulatn zaman, yle
bir gyeye ulam olursun ki, onun stnde mahlk iin baka bir gye yoktur. Bu zevk mahlkun zevkinin son noktasdr. Bundan dha yksek bir dereceye ulaacam diye bo yere kendini zme ve daha ykseine ulamak
iin agzllk etme! nk bundan tesi srf yokluktur; ve mutlak ztta
mahv ve helk olmaktr. nk sen, kesf taayynn ile sensin; ve taayynn
ise mutlak vcda bal olan bir tibr vct olup onun n yokluktur. Mertebelerin hepsinin cbna gre aa kan taayynn kalknca, artk sen, sen
deilsin; o senlik yokluk lemine gider ve mahlkiyyet talebi de zil olur. Ve
mahlkyyet mevct olmad halde, bir mahlkun Hakk' mhedesi de sz
konusu olamaz.

imdi nefsini grmekte O senin aynandr ve sen isimlerini ve isimlerinin hkmlerinin aa kn grmesinde O'nun aynassn. Oysa O'nun
"ayn"nn gayri deildir. Byle olunca i, kark ve belirsiz oldu. Bundan
dolay bizden ilminde chil ve hayrette olan kimse "drkin idrkinden acz,
idrktir" dedi. Ve bizden bilen kimse bunun gibi demedi; ve o szn en
ykseidir. Belki ilim, ona sessiz kalmay verdi, aczi vermedi. Ve bu, Allh
ile olan ilmin en ykseidir; ve bu ilim, ancak resllerin sonuncusu ve
evliynn sonuncusu iin olumutur. Ve onu neblerden ve resllerden bir
kimse grmez, ancak son resl miktndan grr ve evliydan bir kimse
grmez, ancak son veli miktndan grr (17).
Yni Hakkn vcdu senin aynandr. Sen kendi nefsini onda mhede
edersin. nk sen ahadiyyet ztnda gizli, Onun bir ii idin. Kendi
vcduna olan tecellsi ile, o iin sreti onun ilminde peyd oldu. Ve yine o
vcdun her bir mertebeye olan tenezzlyle, o ilmi sretin ile aa ktn. Ve
imdi dny lemindeki hln dahi byledir ve bundan sonra gidecein berzah leminde ve toplanma leminde ve mmetler yurdunda dahi yine bylesin.
Eer sen bu dnydaki taayynne bal olan bant ve sfatlarndan,
yni nefsni sfatlarndan, soyunmu olsan, Hakkn vcdunda ayn- sbiteni
grrsn. Bundan dolay Hakk'n vcdu kendi nefsini grmekte sana ayna
olmu olur.
201

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve ayn ekilde sen insan sretinde taayyn etmi olduun iin, Hakk'n
isimlerinin hepsine grnme yeri ve o isimlerin hkmlerinin aa kmasna
istiddlsn. nk Allah dem'i kendi sreti, yni sfatlar, zerine hlk etti.
Bundan dolay Hak ilerinin hepsinin kemltnn aa kmasn senin izfi
vcdunda mhede eder. u halde senin vcdun da isimlerini mhede
etmekte ve isimlerinin hkmlerinin aa kmasnda Hakk'n aynas olmu
olur. Oysa ahadiyyet ztnn bantlar ve ileri olan ilhi isimler, Hakk'n
ztnn gayr deildir.
imdi Hakk'n vcdu sana ve senin vcdun da Hakk'a ayna olmakla
vct ii birbirine kart ve belirsizlik meydana geldi. Nitekim, Hallc-
Mansr Hazretleri buyurur: Beyit:
Tercme: "Vct aynnda olan bu "ayn" sen misin, yoksa ben miyim? kilik isptndan hem seni ve hem de beni tenzh ederim.
te vct iinde oluan bu karklk ve belirsizlikten dolay Muhammed
vrislerden olan bzmz, hayrete derek ilminde chil oldu. Ve nitekim Hz.
Eb Bekri's- Sddk (r.a.) Efendimiz "drkin sonu, vct iini hl hakkati
zere idrk edebilmekten aczini kabl etmektir." dedi.
Ve bu bir hayrettir ki, ilmin netcesi olduu iin makbl ve tercih edilendir
. nk hayrete den kimseyi, ilmi iki taraftan bir tarafta karr ettirmez. Ve
(S.a.v.) Efendimizin "Y Rab, benim sende olan hayretimi arttr!" buyurmalar bu hayret hakkndadr.
Ve ayn ekilde Muhammed vrislerden olan bzmz bildi ki, Hakk'n
vcdu hlk edilmilere ve hlk edilmilerin izfi vctlar da Hakk'a aynadr. Vct iinin byle olduunu bildikten sonra bahsedilen szler gibi bir sz
sylemedi ve aczini aa vurmad. Belki mrifetinin kemlinden sessiz kald;
ve ilmi ona acz getirmedi. Ve bu ilmin shibi lim-i billah olan grubun en ykseidir. Ve bu ilim asleten ancak resllerin sonuncusu ve evliynn sonuncusu iin olumutur. Ve o ilmi neblerden ve resllerden gren, ancak son
resln miktndan mhede eder ve evliydan gren de, ancak son velinin
miktndan grr. Burada evliynn sonuncusundan kast, Muhammed velyetin sonuncusudur.
Bilinsin ki, yukarda bahsedilen ve izh edilen ilim, ancak hakkat-
muhammediyye iin olumutur. Ve onun dahi zhirleri ve btnlar vardr ve
gerek zhir ve gerek btn iin ahad, cem', keml bir taayyn mevcttur.
Hakkat- muhammediyyenin zhiri ilhi ve kevni btn hakkatleri toplamtr. Btn ise, ilhi btnlar ve rabbni vasflar ihtva eder. Zhiri
neblerin sonuncusunun mikt; btn da evliylarn sonuncusunun
miktdr.

202

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Resllerin sonuncusunun kendisi, bahsedilen ilmi evliylarn sonuncusu


olan kendi btnndan alr; ve resllerin hepsi, velyetleri ynnden, resllerin
sonuncusundan alrlar. Ancak gerek resllerin sonuncusu ve gerek dier
resller bu ilmi aa karmazlar. nk rislet vasf men eder. Fakat
resllerin sonuncusunun btn, evliylarn sonuncusu sretinde zhir olduu
zaman, bu ilmi aa karr. Nitekim bu Fussu'l-Hikem kitbnn yazar
Cenb- eyh-i Ekber ve misk-i ezfer (r.a.), resllerin sonuncusunun
evliylarn sonuncusu sretinde zhir olan btn olduundan, son resln
miktndan ald bu ilmi aa karmlardr.

Hatt muhakkak resller o ilmi ne zaman grseler, ancak velyetin sonuncusu miktndan grrler. nk rislet ve nbvvet, yni eriat getiren nbvvet ve eriat getiren rislet kesilmitir. velyet ise ebeden kesilmez. Resller evliy olduklarndan dolay bahsettiimiz ilmi ancak
evliylarn sonuncusu miktndan grrler. Byle olunca onlarn alt mertebesinde olan evliy nasl olur da ondan almazlar? Her ne kadar evliylarn
sonuncusu, hkmde resllerin sonuncusunun eriat olarak getirdii eye
tb ise de, bu, onun makmna eksiklik vermez ve bizim uymu olduumuz eye de ters olmaz (18).
Bilinsin ki; velyet "vv"n fethiyle, "hkim ve tasarruf edici olmak"
mansnadr. Bunun da eitleri vardr:
1. lhi mutlak velyettir. Bu velyet neblerin ve evliylarn hepsindeki
velyetleri toplam ve eynn tmnn kendilerine hs ynlerini ve
btn mevctlarn a'yn- sbitelerini ve hakkatleri iine alan velyettir. Ve bu
tibr ile "Vel" ilhi isimlerdendir. Nitekim yet-i kermede buyurulur: ve
huvel velyyul hamd yni Ve O, Vel'dir, Hamd'dir (r,42/28).
2. Muhammed hs velyettir. Bu velyet dahi ilhi isimlerin ve sfatlarn
hepsini toplam olan ve zorunlu ve imkn dhilindeki hakktlerin hepsinin
feyz kayna olan ilhi mertebedir. Buna "son velyet mikt" derler. nceki
velyet ile bu velyet arasndaki fark taayynden ibrettir. Ve bu velyet
neblerin sonuncusunun btndr ve bu makm, makm- Muhammed'dir.
Nitekim Hak Tel buyurur: as en yebaseke rabbuke makmen
mahmd yan umulur ki Rabbin seni Makam- Mahmda ulatrr
(sr, 17/79)
Ve evliy ve neblerin hepsi ilimlerini buradan alrlar. Bundan dolay
neblerin hepsinin getrdikleri eriatlar, hakkatte Muhammed eriat idi. Bunun iin (S.a.v) Efendimiz: Evvelin ve ahirin ilmi bana tlim edildi buyurdular.

203

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

imdi evliy neblerin vrisi olduklarndan, onlardan her kim ki o


hussiyyetin vrisi ise, ona "Muhammed" derler. Ve her kim sevi velyetin
vrisi ise, ona sev derler; ve brhm ve shk ve Ya'kb ve Msev ve dier
nebler (aleyhim's-selm) buna kys olunsun. Hakkt ehlinin terimlerinde
"falan vel falan peygamberin izi vey kalbi zerindedir" denildiinde bu
man anlalmaldr; yni o peygamberde olan ilimler ve tecelller ve hller bu
velye o peygamberin vstasyla "son velyet miktin"ten oluur ve ular
demektir. Bundan dolay o vel brhm Muhammed vey Msev Muhammed vey sev Muhammed olur.
Muhammed velyette iki eittir:
lki budur ki, mnev ve sr tasarruf arasn birletirmitir. lemde
man ynyle tasarrufu, kutup hakkndaki tasarrufu gibidir; ve sret ynyle
tasarrufu, sultanlar hakkndaki tasarrufu gibidir. Bu da iki eittir:
Birincisi hilfete yakn olur.
kincisi hilfete yakn olmaz.
Muhammed velyetin ikinci eidi, sr ve mnev tasarruf arasn birletirmez.
Dier neblerin velyetinden ibret olan Muhammed velyet, Ftht-
Mekkiyye'de beyn buyurulduu zere drt eit zerinedir. Bu drt eitten
her bir eidin bir sonuncusu vardr.
Sr ve mnevi tasarruf arasn birletirip hilfete yakn olan Muhammed
velyetten birinci eit sonuncu, Ali bn Eb Tlib (Kerremallh vecheh ve
radyallhu anh) Efendimiz hazretleridir. nk Hulef-i ridnin en sonuncusudur. Dedi (A.s.): el-Hilfet ba'd selsne seneten ve kaddemt bi
l yni Benden sonra hilfet Otuz senedir, l ile sona erer. Bu sonuncuya
"byk sonuncu" denir.
Sr ve mnevi tasarruf arasn birletirmi olup hilfete yakn olan Muhammed velyetten ikinci eit sonuncu, Mehd (al Nebiyyin ve aleyhi'sselm) hazretleridir ki; hir zamanda ortaya kar ve ismi Muhammed'dir ve
hilkat ve srette Reslullah (s.a.v.) Efendimize benzemektedir; amm hulkta
onun altndadr. Ondan sonra hibir vel sultn olmaz. Bu velyet onunla mhrlenir ve ona "kk sonuncu" derler. Nitekim eyh-i Ekber. (r.a.) onu
Ftht- Mekkiyye'lerinde beyn buyurmutur.
Muhammed velyetten nc eit sonuncu, bu kitbn shibi eyh-i
Ekber Muhyiddin bn Arab (r.a.) efendimizdir. Ona "daha kk sonuncu"
derler. nk o sr ve mnevi tasarrufun arasn birletirmi ve fakat yalnz
mnevi tasarrufa ship olup, hilfet yaknl olmayan velyet eidinin sonuncusudur.

204

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Muhammed velyetten drdnc eit sonuncu, Meryem olu s (al


Nebiyyin ve aleyhi's-selm)dr ki, ondan sonra hibir vel mevct olmaz.
Yni genel velyet onunla mhrlenir. Ona da "daha byk sonuncu" derler.
Ondan sonra bu devr tamm olup kymet kopar. Yni varsaylan sretler
kalkar. Ve en nihayeti huver rc el bidyeti yni sonunda asllarna dnerler ikr olur. (erh-i Bosnev ile Envru'r-Rahmn'dan zet olarak
alnd).
Bu zhlar anlaldktan sonra metnin erhi byle olur: peygamberler bahsedilen ilmi her ne zaman grseler, ancak evliynn sonuncusu miktndan
grrler. Ve evliynn sonuncusunun mikti Muhammed hs velyettir ve
makm- mahmddur; ve o ilmi oradan velyetleri ynyle alrlar, nbvvetleri ynyle almazlar. Ve hatt her bir peygamber nbvvetini ve eratnn
hkmlerini bile velyetiyle alr. nk peygamberin iki yn vardr:
Birisi hlka gre onun kemlidir ki, bu da lemlerin hdiselerine bal olan
hkmlerin teblidir; ve o, bu tebl tibryla resl ve eriat getirendir ve
onun nbvveti dahi eriat getirmektir.
Dieri onun Hakk'a gre olan kemlidir ki, bu da gaybdan haber verme ve
Hakk'n ztn ve sfatlarn ve isimlerini anlatp bildirmektir. Ve bu haber
verme tibryla veldir; ve nbvveti de tahkk yolludur. Ve eriat getiren
rislet, eriat getiren nbvvet hlk edilmilere balantl olduu ve hlk
edilmilerde fen bulduu iin son bulucudur. Fakat onun velyet makm
Hakk'a balantl olduu ve Hak'ta bk bulunduu iin ebeden son bulucu
deildir. Ve her bir peygamber vel olduundan, bu ilmi ebed olarak kesintiye
uramayan velyetleriyle, velyetlerin hepsini kapsam ve toplam olan velyetin sonuncusu miktinden alrlar. Bundan dolay onlarn altnda olan ve
bir peygamberin eratna tb bulunan evliynn Hakka bal olan ilimleri o
miktten almalar en iyi yoldur.
Ve evliynn sonuncusunun, resllerin sonuncusu tarafndan getirilen
erata tb olmas makmn ulviyyetine eksiklik ve noksan vermez. Ve biz
btnlar ynyle evliy olan neblerin ve resllerin ilimlerini onun
miktndan aldklarna uyanlardan olmu idik. Bu hl bizim u uymu olduumuza da ters olmaz. nk evliynn sonuncusu, neblerin sonuncusunun
btnyla taayyn etmi olan sadet almetleri olan zttr ki, zhirde neblerin
sonuncusunun getirdii erata tbdir. Ve kendisi bir knn ve erat shibi
deildir. Bu mbrek ztn cismi ve sreti her ne kadar Muhammed (s.a.v.)
Efendimizin gayr ise de, btn aynyle Muhammed Mustaf (s.a.v.) dr.
Ve ehdet leminde cismen taayyn etmi olan htem'l-enbiy Muhammed (aleyhi's-salt ve's-selm) Efendimiz dahi, getirdii er'i kanunlar
ve hkmleri kendi btnlar olan velyetin sonuncusundan alrlar idi.

205

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Dier bir tbirle syleyelim: Muhtelif zamanlarda evliynn sonuncusunun cismi ve sreti deiir. Fakat man yine o mandr; onda asl deiiklik
yoktur. Bundan dolay evliynn sonuncusu hangi bir zamanda, her hangi bir
sret zerine olursa olsun, neblerin sonuncusunun eratna tb olmakla
berber, btn evliynn ilimlerde feyz kaynadr. Nitekim Hz. Mevln
Celleddin (r.a.) efendimiz, kendi nefslerinde haber vererek buyururlar:Beyt:
Tercme: "Atlar kenz-i fyzu olunuz hil'at-p
Mustaf geldi yine cmleniz mn ediniz."

Bundan dolay o, bir ynden aada olur ve bir ynden yukarda olur.
Ve gerekten bizim eriatmzn zhirinde mer'in Bedir esrleri hakknda,
onlara hkmetmekle gerekleen fazl ve hurma aacnn alanmas hakknda, bizim uymu olduumuz eyi teyid eden ey zhir oldu. Bundan dolay kmil iin her eyde ve her mertebede kendisi iin nde olmann olumas lzm gelmez; ve ancak er kiilerin bak, ilm-i billah mertebelerindeki nde oluadr; onlarn arzusu oradadr; ve dny hdiselerine gelince,
onlarn dncelerinin ona ball yoktur. Byle olunca bizim bahsettiimiz tahakkuk etti (19).
Yni evliynn sonuncusu, eri hkmlerinde resllerin sonuncusuna tb
olmas ve erat ilmini ondan almas ynnden resllerin sonuncusundan daha aa olur ve resllerin sonuncusu ilimleri onun miktndan ald ynden, evliynn sonuncusu, resllerin sonuncusundan daha yksek olur.
Bundan dolay evliynn sonuncusu, neblerin sonuncusu olan (s.a.v.)
Efendimiz'in btnlar olan velyetin sonuncusu, zhirleri olan nbvvetin sonuncusundan bir ynden aada, bir ynden yukarda olur. Bir eyin bir
ynden aa, bir ynden yukar olduuna dellin nedir diyecek olur isen,
eratmzn zhirinde Hz. mer (r.a.)n Bedir muhrebesinde alnan esirler
hakkndaki hkmyle, (S.a.v.) Efendimiz'in hurma aalarnn alanmasnn
terki hakkndaki hkmne dikkat et!
yle ki, Bedir savanda slm ehli mriklere glip gelmi ve onlardan
yetmi esir alm idi. (S.a.v.) Efendimiz, esirler hakknda yaplmas lzm gelen
mumeleye dir ashb- kirmyla fikir alveriinde bulundu. Hz. Sddk (r.a.)
"Y Reslallah, bunlar bizim akrab ve yaknlarmzdandr; bir miktar para
alp onlar zd edelim" buyurdu. Dier ashb- kirm da bu gr kabl ettiler. Ve Hz. mer (r.a.) "Bunlar kfrn nderleridir; hepsini ldrelim." buyurdu. Ve Cenb- Muz (r.a.) da Hz. mer'e katld. Rislet-penh (s.a.v.)
Efendimiz Hz. Sddk'n grn uygun buldular ve yle yaptlar.
206

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Onu tkiben bu yet-i kerime nzil oldu:


M kne li nebyyin en yekne leh esr hatt yushne fl ard, turdne
aradad duny, vallhu yurdul ahrete, vallhu azzun hakm. ve Lev l
kitbun minallhi sebeka le messekum fm ehaztum azbun azm. (Enfl
8/67-68) Yni: "Elinde, yeryznde ok katl yapan esirler bulunan bir peygambere fidye almak lyk olmad. Siz dny maln istersiniz. Oysa Allah,
hireti murd eder. Allah Tel hkmnde azzdir. Eer sizin azblanmamanz iin, Allah'dan ezelde hkm ne gemi olmasa idi, aldnz ey
hakknda ok byk azb olurdu."
Bunun zerine (S.a.v.) Efendimiz alayp buyurdular ki: "Eer azb nzil
olayd, mer ve Muz (r.a.) dan bakalar kurtulmaz idi". nk Sa'd b. Muz
hazretleri de Cenb- mer'in grnde bulunmu idi. Bundan dolay Hz.
Rislet-penh bu hussta her ikisini de orada hzr olanlarn zerine stn
kld; ve Rislet-penhn kendi nefsi dahi tab ki hzr olanlar arasnda idi.
Ve ayn ekilde ashb- kirm hurma aalarn alamann m, yoksa terk
etmenin mi mnsib olduunu Fahr-i lemden sordular. Cevben: "Eer terk
olunurlarsa oalr zannederim" buyurmalar zerine ashb ay terk ettiler.
O sene hurma az oldu. Bunun zerine Rislet-penh Efendimiz: "Siz
dnynzn ilerini daha iyi bilirsiniz" buyurdu; ve bu hussta ashbn stnln isbt eyledi.
te bu iki eri dell, kmil iin her eyde ve her mertebede nde oluun
lzm gelmediini gsterir. nk bu bahsedilen cz'i fziletler nbvvetin
gereinden deildir. Bakalarnda bulunup da nebde bulunmamas, onun nbvvetine noksan vermez. Er kiilerin ve keml ehlinin bak bu gibi cz'i
fziletlere deil, ancak ilm-i billah mertebelerindeki nde oluadr. Onlarn
arzular bu mertebelerdedir. Onlar kiiyi ilm-i billah mertebelerindeki
fazletleriyle lerler. lemlerin hdiselerine ve dny vuktlarna htrlarn
balayp bunlara bal olan cz'i fziletlere asl nem vermezler. nk bunlarn hepsi vahdet cemlinin rtsdr.
te bu zhlar ile; "evliynn sonuncusu bir ynden aadadr ve bir ynden yukardadr" szmz tahakkuk etti.

207

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ne zaman ki neb (s.a.v.)e nbvvet, kerpiten bir duvar ile temsl


olundu; bir kerpi yerinden eksik olmu idi; imdi Reslullah (s.a.v.) bu
kerpi oldu. u kadar ki Reslullah (s..v.), dedii gibi ancak bir kerpiten
baka kerpi grmedi. Ve evliynn sonuncusuna gelince, onun iin de bu
ry gereklidir. Bundan dolay o, Reslullah (s.a.v.)e temsl olunan eyi
grr; ve duvarda iki kerpi yerini grr. Kerpi de altndan ve gmtendir. imdi duvarn noksan olup onlar ile tamam olan bu iki kerpiin birisini
altndan ve birisini de gmten grr. Byle olunca onun kendi nefsini bu
iki kerpiin yerini doldurur grmesi gereklidir. Bundan dolay evliynn
sonuncusu bu iki kerpi olup duvar tamm olur (20).
Yni Cenb- peygamber'e rysnda veyhut haylinde, nbvvet kerpiten bin olunmu bir duvar sretinde temsl olundu ki, o duvarn ancak bir
kerpici eksik kalm idi. O kerpi de (S.a.v.) idi. Nitekim hads-i erfte
buyurulur: "nebler arasnda benim rneim, bir duvar bin edip ve bir kerpi hari olarak onu tamamlayan adamn rnei gibidir. te ben bu
kerpiim. Benden sonra, ne neb ve ne de resl yoktur". (S.a.v.) bu hads-i
erfte buyurduu gibi kendisine temsil olunan nbvvet duvarnda noksan
olarak, ancak bir kerpi grd.
Evliynn sonuncusuna gelince, onun da byle bir ry grmesi lzmdr.
Byle olunca evliynn sonuncusu Reslullah (S.a.v.) Efendimiz'e rysnda
temsl olunan duvar grr; ve duvarda da iki kerpi yerini grr. Oysa
evliynn sonuncusunun grd duvarn kerpici, altndan ve gmtendir.
Yni o yle bir duvardr ki, bir kerpici altndan ve bir kerpici de gmten olmak zere bin olunmutur. Bundan dolay evliynn sonuncusu duvarda
noksan olup onlar ile tamm olacak olan iki kerpiten birini altndan ve dierini gmten mhede eder; ve altn ile gmten olan iki kerpiin yerini
kendi nefsi ile kapattn evliynn sonuncusunun grmesi lzmdr.
Burada "altn kerpi"ten kast nbvvetin btn olan velyet ve "gm
kerpi"ten kastta, velyetin zhiri olan nbvvettir. Bundan dolay btn "altn" ve zhir "gm" olarak temsl olunmutur. neblerin sonuncusunun grd duvardaki gm kerpilerin her birisi bir peygamberi temsil eder; ve
onda noksan olan kerpi kendisinin nbvvetidir.
"Duvarn bir kerpi ile tamm olmas" onun mhrleniini gsterir. Btn
velyetin sonuncusu olduu hlde "duvarda altn kerpiin noksan olduunu"
mhede etmemi olmas, kendisinin velyetle deil, nbvvetle aa kmasndan dolaydr; nk hlka erat hkmlerini teble me'mrdur.
Evliynn sonuncusuna gelince, "duvarda bir altn ve bir de gm kerpicin noksan olduunu" grmesi, kendisinin zhirde bir peygamberin eratna
208

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

tb olduunun sretidir. Bundan dolay "gm kerpi", tb olduu neblerin


sonuncusunun nbvvetine; ve "altn kerpi" de, evliynn sonuncusu olup
zti ilhi srlar ile aa kna irettir.
Ve Cenb- eyh (r.a.) Mekke-i Mkerreme'de Hicr 599 (Mild 1202) senesinde byle bir ry grdn Ftht- Mekkiyye'de beyn buyururlar.
Bu yksek haberlerine gre kendilerinin evliynn sonuncusu olduklarna
phe yoktur.

Onun iki kerpi grr olmasn gerektiren sebep dahi, evliynn sonuncusunun zhirde resllerin sonuncusunun eratna tb olmasdr; ve o tb
olmas da gm kerpitir. O da zhirdir; ve hkmlerden ona tb olduu
eydir. Nitekim o, zhiri srette onda tab olucu olduu eyi, srda Allah'tan
alcdr. nk o, emri olduu hl zere grr. Onu byle grmesi lzmdr.
O da btnda kerpicin yeridir. imdi o yle bir mdenden alr ki, resle
onunla vahy olunan melek ondan alr. Eer sen benim iret ettiim eyi
anladn ise, senin iin faydal bir ilim olutu (21).
Yni evliynn sonuncusunun, ryda kendisine temsl olunan duvarn
stnde iki kerpici noksan olarak grmesini gerektiren sebep, kendisinin
zhirde resllerin sonuncusunun eratna tb olmasdr. Ve onun tb oluunun sreti de "gm kerpi"in yeridir ki, bu da evliynn sonuncusunun
zhiridir; yni hkmlerden resllerin sonuncusuna tb olduu eydir ki, bu
ey, evliynn sonuncusunun zhiridir. Ve nitekim srda vstasz Allah'tan
ald hkm ile zhirde vasflanm olur. Yni evliynn sonuncusu, nasl ki
btnen vstasz olarak Allah'tan hkm alarak zhirde bu hkm ile vasflanm olur ve o hkmn tab olucusu bulunursa, zhiri eriat hkmlerinden
herhangi bir hkmde de resllerin sonuncusuna tab olup, zhirde o hkm
ile vasflanan olur. nk evliynn sonuncusu, ilh emri, hlk edili mertebelerine tenezzlnde hakkati zere mhede eder; ve ilh emirden hlk
edili vcdu ile rtl olmaz.
Evliynn sonuncusunun bu ilh emri bu anlatlan sfat zere grmesi lzmdr. Ve ilh emrin his ve akln tesinde bulunan mn nru ile srda ve
btn ynnden Allah'tan alnmas "altn kerpi" yeridir. Ve evliynn sonuncusu ilh emri kendi btnndan ald gibi, resle getirdii ilh vahyi de melek oradan alr. Bundan dolay Cibrl (a.s.) neblerin sonuncusu (s.a.v.)
Efendimiz'e getirdii ilh vahyi onlarn btn olan evliynn sonuncusu
miktndan alr; ve her iki al dahi tek bir mdenden olmu olur.
Ey ilh srlarn tlibi, bu sylediklerimde iret ettiim eyi anladn ise,
dnyda ve hirette cidden sana faydal bir ilim olutu. Bu nmete kret!

209

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Bundan da gfil olma ki, bu al-veri Hakkn vcdunda ve Hakk'n bantlar arasnda olur.
Nitekim, Cenb- eyh (r.a.) Risle-i Ahadiyye'lerinde buyururlar: "Hakk', Hakk'n gayr bir kimse grmez; gnderilmi nebler dahi Hakk' grmez;ve
kmil veli ve yakn olan melekler dahi Hakk' bilmez. Hakk'n nebsi kendi
zt- liyyesidir; ve Hakk'n resl kendi zt- erfidir. Ve Hakk'n risleti ve
kelm dahi, kendi zt- erfidir. Kendisinin gayr sebep ve vsta olmakszn
Hak Tel Hazretleri, kendi zt- erfini, kendi zt ile, kendi ztndan, kendi
zt- erfine gnderdi. "Mrsel yni gnderilmi" ve "mrseln-bih yni
kendisiyle gnderilen" ve "mrseln-ileyh yni kendisine gnderilen" arasnda fark yoktur. Yni "Cibrl" ve "vahy" ve "resller" arasnda fark yoktur. Hepsi birdir. neblerin vcdu Allahn vcdu olduundan baka "nebe"' ve
"enbiy" harflerinin vcdu dahi, Hak Tel'nn vcdudur; Hakk'n gayr
deildir. Ve Hakk'n gayrisi iin vct olmad; ve olan vcdun fens da olmad ve olan vcdun ismi ve isimlendirilmi olan da olmad. Byle olduundan dolay, neb (s.a.v.) Efendimiz: "Rabb'imi Rabb'imle bildim" diye buyurdu."

imdi, dem zamnndan son nebye varncaya kadar, eer ki


hlkedilen vcdu sonra gelir ise de, onlardan hibiri yoktur, ill ki velyetin sonuncusu miktndan alr. nk o, hakkat ile mevcttur. O da peygamberimizin "Ben peygamber idim; halbuki dem su ile amur arasnda
idi" szdr. Ve neblerden dierleri, ancak gnderildikleri anda neb oldu.
Ve ayn ekilde evliynn sonuncusu dahi vel idi; halbuki dem, su ile amur arasnda idi. Ve evliydan onun dndakiler, ancak ilhi ahlktan olan
velyet artlarn tahsl ettikten sonra onunla vasflanmada, Allah Tel'nn
Vel ve Hamd ile isimlenmi olmasndan dolay, vel oldu (22).
Yni ilk neb olan dem (a.s.)dan tibren, neblerin sonuncusu Efendimiz
(s.a.v)den evvel ve son neb olan Hlid b. Sinan (a.s.)a varncaya kadar; aa
kan neblerin her birisi, nbvvetine ve mmetine bal olan ilmi ancak velyetin sonuncusu miktndan alr. Her ne kadar evliynn sonuncusunun
hlkedilen madde vcdu, o neblerin madde vctlarndan sonra gelir ise de,
Hz. dem'den son nebye gelinceye kadar, o hakkti ile mevcttur; ve
neblerin hepsinin zhirleri olan nbvvetleri ve btnlar olan velyetleri toplamtr. Ve onun hakkti ile mevct olup zorunlu ve imkn dhilinde olan
btn hakkatlerin feyz kayna olduuna dell de (S.a.v.) Efendimiz'in "Ben
peygamber idim; halbuki dem su ile amur arasnda, yni dem ayn
vcdu ile su ile amur arasnda ve rhn vcduyla ilim ile "ayn" arasnda
idi" mbrek szleridir. Ve neblerin sonuncusundan bakalar ancak gnderildii zaman neb oldu, ondan evvel neb olmad.
210

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Soru: Neblerin kevn vctlar a'yn- sbitelerinin ve a'yn- sbiteleri de


ilhi isimlerin sretleridir. Bundan dolay her bir nebnin ayn- sbitesi, grnme yeri olduu ismin istdd lisn ile ne talep etmi ise, onun hakknda
Hakk'n kazs dahi o sretle olmutur. u halde nebnin ayn- sbitesi, istdd
lisn ile Hak'tan nbvveti talep etmemi olsa, kevn leminde neb olmaz idi.
Bundan dolay bu sz dier neblerin de syleyebilmesi mmkn olmaz m?
Ve ikinci olarak neblerin sonuncusundan bakalarnn ancak gnderildikleri
zaman, neb olmalar nasl olur; ilh ilimde neb deilmiydiler?
Cevap: Geri her bir nebnin nbvveti ezeldir. Fakat o mertebede onlarn
hibirisi feyz kayna deildir. Bundan dolay fiilen neb deildir. Onlarn fiilen nbvvetleri ehdet leminde gnderildikleri anda balar. Ve nbvvetleriyle mmetleri ile ilgili olan ilmi kendi hakkatlerinden alrlar. Ve halbuki
hakkat- muhammediyye onlarn hakkatlerini toplam olduundan, o ilimleri neblerin sonuncusu miktndan alm olurlar. Bundan dolay neblerin sonuncusu hakkti ile mevct ve fiilen neb olup hakkatlerin tmnn feyz
kaynadr. Sonu olarak dier nebler gnderildikleri zaman, fiilen neb olup
feyz verirler ve neblerin sonuncusu ise gnderilmeden evvel neb olup
hakkti ile feyz verir.
Ve neblerin sonuncusunun nbvveti nde olduu gibi, evliynn sonuncusunun dahi velyeti madde bedeninden ndedir. O veldir, oysa dem, ayn
vcdu ile su ile amur arasnda ve rhan vcduyla "ilim" ile "ayn" arasnda
idi.
Ve evliynn sonuncusunun dndaki evliy ise ancak velyet artlarn
tahsl ettikten sonra vel olur. Ve velyet artlar da, ilhi ahlkn hepsi ile
ahlklanmaktr. Nitekim, hads-i erfte buyrulur: "lhi ahlk ile
ahlklannz".
Ve bu maddesel sretinde Hakk'a ve hlk edilmilere kar gereken
mumelesinde bu velnin o ahlk ile vasflanmasdr. Ve onun ilhi ahlk ile
vasflanmada, velyet artlarn tahsl ettikten sonra vel olmas, Allah Tel
Hazretlerinin kendi nefsini Veli ve Hamd ile isimlendirmesinden dolaydr.
nk velyet Hakk'n zti sfatlarndandr. Ve Hak Tel Hazretleri kuluna
mutlak vcdunun tenezzl sretiyle, ayrnt elbisesini giydirdikten sonra,
icml elbisesini de giydirmitir. Ve kul beeri sfatlarndan soyunduktan sonra
o zil olan sfatlar yerine, Hakk'n sft kim olur. Bundan dolay bu beeri
vctta ondan kan sfatlar ve fiilleri her ne kadr srette dier insanlardan
aa kan sretler, sfatlar ve fiillere benzer ise de, i yz yle deildir.
Hepsi Hakk'n sfatlar ve fiilleridir. Nitekim Hz. Mevln (r.a.) buyururlar:
Tercme: "Ben senin ho olan rmana plak olarak dalaym, diye btn
sftmdan soyundum."

211

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Byle olunca resllerin sonuncusunun velyeti ynnden, onun velyetin sonuncusuna nisbeti, neblerin ve resllerin ona nisbeti gibidir. Bundan
dolay resllerin sonuncusu vel ve resl ve nebdir. Ve evliynn sonuncusu, asldan alc olan vrisdir ve mertebelerin mhede edicisidir. Ve o,
efat kapsnn fethinde dem evltlarnn efendisi ve cematin nde olan
olan Muhammed (s.a.v.)in gzelliklerinden bir gzelliktir (23).
Yni resllerin sonuncusunun velyeti ynnden velyetin sonuncusuna
olan nisbeti, nebler ve resllerin velyetin sonuncusuna nisbeti gibidir. nk nebler ve resller velyetleri ynyle ilimleri, velyetin sonuncusu
miktndan aldklar gibi, resllerin sonuncusu dahi kendisinin btn olan
ahsi kaytlanm velyeti ynyle ondan alr.
Bilinsin ki, velyet, mutlak ve kaytl, yni "genel velyet" ve "zel velyet"
ksmlarna ayrlmtr. nk velyet ess ve hakkt tibryla mutlak ilhi
sfttr. Ve neblere ve evliyya nisbeti tibryla da kaytldr. Kaytl olan ise,
mutlakla mevcttur; ve mutlak dahi kaytl olan ile aa kmaktadr. Bundan
dolay neblerin ve evliynn velyetlerinin hepsi, mutlak velyetin paralardr. Ve nitekim neblerin para oluu dahi, mutlak nbvvetin paras oluudur.
Ve burada Hz. eyh (r.a.)n resllerin sonuncusunun velyetinden kast,
ahsi kaytlanm velyettir. Ve phe yoktur ki, bu velyetin mutlak velyete
nisbeti, dier neblerin nbvvetlerinin mutlak nbvvete nisbeti gibidir.
imdi resllerin sonuncusu veldir; ve velyeti gereince ilimleri ve srlar
Hak'tan vstasz alr. Ve resldr, Hak'tan ald hkmleri mmetine tebl
eder. Ve nebdir, Hak'tan ve hiret ilerinden mmetine haber verir.
Evliynn sonuncusuna gelince o, ezelde ayn- sbitesinin sretiyle veldir.
Ve resllerin sonuncusunun eratna tab olup, onun btn ilimlerine ve
zevklerine vrisdir; ve nebden verset ynnden ald ilimleri asldan, yni
Hak'tan, vstasz alcdr. Ve "hakkatlerin hakkati" olan hakkt-i
muhammediyye mertebesinde taayyn etmi olduu iin "nbvvet", "rislet",
"velyet" ve "hilfet" mertebelerini ve dier ilhi ve kevni mertebeleri
mhede eder ve taayyn etmi olduu bu mertebeden feyz verir ve yardm
eder.
Bu srette evliynn sonuncusu efat kapsn amak hussunda dem
evltlarnn efendisi; ve nebler ve evliy cematinin nderi bulunan Muhammed (s.a.v.) Efendimiz'in gzelliklerinde bir gzelliktir. nk evliynn sonuncusu resllerin sonuncusu Efendimiz (s.a.v)'in erat hkmlerine en gzel
ve en mkemmel bir ekilde tab ve sonuncu oluta onun en mkemmel vrisi
olduundan, zhirde onun gzellii olur. Ve hakkatlerin hepsini toplam
212

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

olan hakkat-i muhammediyyede taayyn etmi olup resllerin sonuncusunun btn olan bu makmdan feyz verdii ve yardm ettii iin de, btnda
onun gzelliidir.
Ve resllerin sonuncusu Efendimiz (s.a.v), vctta btn taayynlerden
evvel olduu iin tab ki dier neb ve evliy cematinin nderidir. Ve
ahadiyyet ztnda mahbs ve sakl olan ilhi isimlerin taayyn ile aa kmalarna sebep olduu ve taayyn kapsnn fethinde efati ne kt gibi,
kymet gnnde nebler arasnda efat meselesi tereddtte kald zaman,
efat yine ona dnecei iin, efat kapsnn fethi hussunda demoullarnn efendisidir. Beyt:
Tercme: ''Salarn latf, dudaklarn krmz ve yzn gzeldir. Ysufun
gzellii, s'nn nefesi, Ms'nn parlak eli hep sendedir. Btn gzellerin
birletii ekil ve ahlk ve hareket ve duru gzelliklerinin hepsi sende toplanmtr, (Sallallahu aleyhi ve sellem).

imdi zel hli ayrd, genelletirmedi;ve bu zel hlde ilhi isimler


zerine ne geti (24).
Yni (S.a.v.) Efendimiz: "Ben efat kapsnda dem evltlarnn efendisiyim" buyurmakla efendiliini zel hl ile, yni efat kaydyla, ayrd ve kaytlad; "Ben dem evltlarnn efendisiyim" demek sretiyle efendiliini genelletirmedi, yni ilerin tmnde ve cz'i ve kll hllerde efendiliini beyn
buyurmad; belki"Siz dny ilerinizi benden daha iyi bilirsiniz" diyerek bz
cz'i ilerde ashb- kirm hakknda, rislet-penhleri kendisi zerine stnlk isbt etti.
te bu zel hlde, yni efat kapsnn fethinde, ilhi isimler zerine ne
geti. nk neblerin sonuncusu (s.a.v.) Efendimizin kalbi isimlerin hepsini
toplam bulunan "Allah" isminin grnme yeri ve vcdu da "Rahmn" isminin grnme yeridir. Bundan dolay hakkt- muhammediyye ahadiyyet
ztnn celli altnda helk olmu olan ilhi isimlerin aa kmasna efat
ettii gibi, Rahmn isminin grnme yeri olan (S.a.v.) Efendimiz, kymet gnnde Mntakm isminin tecellsi zamannda maher ehli hakknda da genel
olarak efat eder. Ve "Rahmn" ismi ilhi isimlerin hepsini toplam olduundan, bu efati ile dier ilhi isimler zerine ne geer.

213

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Byle olunca Rahmn ismi, Mntakm indinde bel ehli hakknda ancak efat edicisinin efatinden sonra efat etti. Bundan dolay Muhammed (s.a.v.) bu hs makmda efendilikle stn oldu. imdi mertebeleri ve
makmlar anlayan kimse zerine, bunun gibi anlatmlarn kabl g
gelmez (25).
Yni Rahmn ismi, Mntakim isminin grnme yeri olan bel ehli hakknda, en bata efat etmez. Ve dier ilhi isimlerin efatine bekleyici olur. Onlarn efati tesrli olmaynca o zaman bel ehli hakknda efat eder. nk
Rahmn ismi en bata efat etse, dier efat ehli olan isimlerin hkmleri
aa kmaz ve faaliyetlerinin durmu olmas lzm gelir. rnein Mntakim
ve Kahhr isimlerinin intikam ve kahr hafif olduu zaman, Raf ve Rahm
isimlerinin efati ile skin olur. Fakat onlarn intikam ve kahr iddetli olunca,
bu isimlerin efatini kabl etmezler ve bu isimler, onlarn iddetine kar koyamazlar. te bu zaman Rahmn ismi efat eder; ve bu isimlerin aa k
geer ve btn olur. Bundan dolay Rahmn isminin Mntakim ve Kahhr
isimlerine ve dier ilhi isimlere stnl ve ne geii sbit olur. nk
Rahmn isminin saltanat hepsi zerine zhirdir. Eynn tm balang olarak onun cmertlii ve feyzi ile yokluk karanlndan kurtulduu gibi sonu
olarak dahi bel ehli, azb zilletinden onun efati ile kurtulur. Hz. Mevln
(r.a.) efendimiz buyururlar:
Tercme: "Eyyb (a.s)n derdine, Ya'kb (a.s.)n ihtiyacna, baka bir re
olmad. Ancak Rahmnn rahmeti yetiti."
te 'neblerin sonuncusu (s:a.v.) Efendimizin sadetli vctlar, Rahmn
ismi grnme yeri olduundan, onlar bu hs makmda, yni efat
makmnda, efendilikle stn oldu; ve n- erflerinde: Ve m erselnke
ill rahmeten lil lemn yni Biz seni ancak lemlere rahmet olarak gnderdik (Enbiy, 21/107) buyruldu.
imdi mertebeleri ve makmlar yni nbvvetin velyetin zhiri ve velyetin de nbvvetin btn olduunu ve nbvvette taayyn etmi olan ztn,
neblerin sonuncusu ve onun btn olan velyette taayyn etmi bulunan
evliynn sonuncusu olduunu anlayan ve nbvvetin velyetten yardm istediini ve velyetin hkmlerinin ve eserlerinin aa kmasnn da nbvvet ile olduunu bilen kimsenin, daha nce anlatlan "Evliynn sonuncusu bir
ynden aada ve bir ynden yukardadr" ve "Resllerin sonuncusunun, velyeti ynnden velyetin sonuncusuna nisbeti, nebler ve resllerin ona
nisbeti gibidir" ve benzeri anlatmlar kabl etmesi kolay olur.

214

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve isimlerin ltflarna gelince: Bilesin ki, muhakkak Allah Tel hazretlerinin hlk ettiklerine olan ltflar, O'ndan onlara rahmettir; ve onun
hepsi isimlerdendir. Ya dnyda lezz rzktan tayyib gibi; kymet gnnde de hlis olan saf rahmettir. Bunu Rahmn ismi verir. O da rahmn
ltflardr. Veyhut iilmesini rhat tkbeden ac ilacn iilmesi gibi, karm rahmettir; ve o da ilh ltflardr. nk ilh ltflar, isimlerin
hizmetkrlarndan bir hizmetkrn iki eli zerine olmadka, Allah'dan
ltf salnm mmkn olmaz (26).
Cenb- eyh (r.a.) "zti ltflar"dan olan nbvvet ve velyet hkmlerini beyn buyurduktan sonra, "isimlerin ltflar"nn zhna balayarak buyururlar ki:
simlerin ltflarna gelince, bil ki Allah Tel'nn mahlktna bahettii
ltflar kendi tarafndan o mahlktna rahmettir ve ltflarn hepsi isimlerden kar ve ular. Bu rahmet te, ya saf rahmet olur; veyhut karm rahmet
olur. Saf rahmet, dny haytnda yiyecek, iecek, giyecek, bakacak, iitecek
ve koklayacak, ev ve nikhl e ve benzeri; lezz rzklardan tayyib, yni hell
gibi ki; kymet gnnde de hesp kederinden ve vebl ve belnn ulamasndan hlistir. Nitekim, Hak Tel A'rf sresinde buyurur: Kul men harreme
znetallhillet ahrece li ibdih vet tayyibti miner rzk, kul hiye lillezne
men fl haytid duny hlisaten yevmel kymeti (A'rf, 7/32) yni "Ey
Nebiyy-i z-nm! De ki, Allah'n kard zneti ve rzktan tayyib olan
kim haram etti? De ki o znet ve tayyib rzk dny haytnda ve hlis olarak da kymet gnnde m'minler iindir."
Ve bu bahsedilen rzk, vct ar zerine tecell edici olan Rahmn ismi
verir. Bu ilh ltflar hlis rahmettir, baka bir ey ile kark deildir.
Karm rahmet, kokusu kt olan bir ilcn iilmesi gibidir ki, bunu itikten sonra hastaya rhat gelir. Bu da ilh ltftur. nk her ne kadar o kokusu kt olan il iilirken hasta bir azb duyduu ynle bu hl "Muazzib" isminin grnme yeri olur ise de, daha sonra bu hli Rahmn isminin grnme
yeri olan rhat tkp ettiinden bu "Muazzib" ismi "Rahmn" isminin hizmetkr olur. nk ilhi ltflar, isimlerin hizmetkrlarndan bir hizmetkr ve
tab olan vstasyla bir hizmet ileri getirmedike, ilh ltflarn salnm
mmkn olmaz. Ve nk ne kadar ilhi isim varsa hepsi "Allah" ve
"Rahmn" isimlerinin altnda mevcttur ve o isimler bu iki ismin hizmetkrlardr. Nitekim, Hak Tel buyurur: Kulidullhe evidur rahmn, eyyen m
ted fe lehul isimlerul husn. Yni "Ey Nebiyy-i z-nm! De ki, ister "Allah" ister "Rahmn" deyin, hangisi ile du ederseniz edin, imdi onun iin
isimler-i hsn vardr."

215

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Bilinsin ki, ilhi ltflarn hepsi, zt ve sfatlar iine alan ilhi mertebeden, yni ulhiyyet mertebesinden feyz olunur. Fakat bu feyz olunma zt ynnden deil, belki sfatlar ve isimler ynndendir. Ve ilk nce feyz olunan
ey, vct ve hayat rahmetidir, yni yokluktan ihrtr. Daha sonra bunlara
tbi olan eylerdir. Ve o rahmet dahi ksma ayrlmtr.
Birincisi: Zhirde ve btnda salt ve hlis rahmettir ki; dnyda hell olan
lezz rzktr. Bir kimse dnyda hell rzk ile nimetlenmi olsa, hirette "Niin
hell rzk yedin?" diye azarlanmaya tutulmaz. Bundan dolay zhiren ve
btnen salt rahmet olur. Ve faydal olan ilimler ve mrifetler de hirette hlis
rahmettir.
kincisi: Karm rahmettir. Bu rahmet dahi, ya zhirde rahmet, btnda
beldr. Veyhut bunun aksi olarak zhirde bel, btnda rahmettir. Mesel
haram yemek, arab imek, zin etmek ve dier gnhlar ve kalbi Hak'tan
uzaklatran nefse uymak gibi tabita uygun olan eyler zhirde rahmet,
btnda, beldr ve ibdet ve nefsin arzlarna muhlefet ve mchede ve
riyzet ve tabitn holand gnahlardan saknmak, zhirde bela ve btnda
nmettir. Hz. Msr-i Niyz ne gzel buyurur: Beyit:
ol zehri ki bal ola sonunda
Sonunda zehr olan bal nidersin
ncs: Zhiri bely tkb eden zhiri nmettir ki, bu da karm rahmetin bir eididir. Mesel kokusu irkin olan bir il iilir; o ilcn tesriyle
hastaln elemi atlatlm olup rhat hsl olur.
Bu bahsedilen ksmdan birincisi "Rahmn ltflar"dr. nk salt
rahmet olduundan dier bir ismin hizmeti araya girmeksizin dorudan doruya bunu "Rahmn" ismi vermitir. kincisi ve ncs Rahmn ltflar
deil, belki "ilh ltflar"dr. nk Rahmn isminin altnda mevct olan
isimlerin hizmetkrlarndan bir hizmetkrn elleri zerinde aa km olan
rahmettir ve bu rahmet aclk ile karktr, hlis deildir.

216

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

imdi Allah Tel, bzan bir ltf kula Rahmn'n iki eli zere verir.
Bundan dolay ltf, o vakitte tabita ho gelmeyen vey gyeye yneltmeyen ve buna benzer ibeden hlis olur. Ve Allah Tel bzan ltf kula
Vsi'in iki eli zere verir. u halde genel olur. Yhut Hakm'in iki eli zere
verir. Byle olunca vakitte en uygun olana nazar eder. Yhut nimetlendirmek iin Vhib'in iki eli zere verir; ve Vhib'e kar kendisine faydalanma olan kimseye kr ve amelden bir karlk ile teklf olmaz. Yhut
Cebbr'n iki eli zere verir. O halde konumuna ve kulun hakedici olduu
eye nazar eder. Yhut Gaffr'n iki eli zere verir. Bu halde de mahalle ve
kulun zerinde sbit olduu hle nazar eder. Eer kendisine faydalanma
olan azb hakedecek bir hal zere olursa, ondan onu rter; yhut azb
haketmeyecek bir hal zere olursa, azb hakedici olur olan halden onu rter. Bundan dolay kendisine faydalanma olan msm ve ltfta bulunulmu ve korunmu olarak isimlendirilir. Ve bundan gayri ki, bu snfa uygun ola (27).
Yni hlis rahmet ile karm rahmetin detaylanmas budur ki, Allah Tel bzan bir kuluna bir ltf Rahmn isminin iki eli zere verir; nk
Rahmn'n biri "fil" ve dieri "mnfail yni filin fiilini kabl edici" olmak
zere iki eli vardr. Biriyle verir, dieriyle alr. Dier isimler hakknda da bu
tibr vrdr. Bundan dolay bu ltf, hlis ltf olur. Geli vaktinde tabata
ho gelmeyen eyle kark deildir. Mesel karn a olan kimseye hell olan
latf ve nefis yemek ihsn gibidir. Bu bir ihsan ve ltftur ki, a olan kimse
hakknda rahmet ve hlis ltftur. Ne zhiren ve ne de btnen tabita ho
gelmeyen bir eyle karm deildir.
Veyhut o ltf kendisine faydalanma olan kimseyi gye ve maksada yneltmemekten, yni kulu gyesine ulamaktan men eden eyden ve dier buna benzer keder sebebi olacak eylerden hlistir. Mesel bir pdiah hell
mlndan bir kimseye on bin liralk bir iftlik ihsn etse, bu hlis ltftur. Ve o
kimsenin gyesi ondan faydalanmaktr. Fakat bir hak sahibi kp o iftliin
kendi mal olduu dvsna kalksa, bu dv, o kimseyi gyeye ulamaktan
men eden bir ey ve keder sebebi bir hl olur. te hlis ltfta bu gibi eyler
olmaz.
Ve bzan Allah Tel bir ltf, "Vsi"' isminin iki eli zere verir. Ve bu
ltf, ya shhat ve rzk gibi genel olarak hizmetkrlara mil olur; veyhut her
hangi bir kuluna hs olup onun zhir ve btnna ve rh ve tabatna ve hllerinin tmne genel olur.
Ve bzan Allah Tel ltf "Hakm" isminin iki eli zere verir. Ve o anda
en fazla slih olan emir ne ise, Hak Tel ona bakar. Mesel, bir kimsenin rk bir dii ok iddetli olarak arr. Bu ardan kurtulmas o diin ekilmesi217

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

ne baldr. Oysa di ekilirken, o ardan daha iddetli bir ac hissedilir. Fakat


sonunda rhat vardr. Bundan dolay kulun o anda en fazla iine yarayacak
olan ey, diin ekilmesidir. Ve hikmette kulun hline uygun olan eyi vermektir. Bu ltfta bel ile nmet karktr. Ve Hakm isminin hizmetiyle rahmet hsl olmutur. Yni Hakm ismi, Rahmn isminin hizmetkr olmutur.
Onun iin buna rahmn ltf denmez, belki ilh ltf denir. nk
lah mbuddur; ve mbud ise kula gre mbuddur. Ve hasta ise, fi ismine
ibdet eder ve muhtac olduu eyi o isimden taleb eder. Ve Hakm ismi ise o
kulu muhtc olduu mbudu tarafna gtrmee hizmetkrdr. Ve fi ismi,
Rahmn ismi altnda mevcttur.
Yhut Allah Tel ltf, nmetlenmesi iin Vhib isminin iki eli zere verir. Ve bu isim vstasyla gelen ilh ltfa kar, kendisine faydalanma olan
kimse, kr ve amel etmek gibi bir karlk ile mkellef olmaz. Yni bu ltf,
kula krettii ve slih amel iledii iin verilmi deildir. Belki
nmetlenmenin salt olmas iindir. Ve Allah Tel bu salt nmetlenme ile
nmetlerinin vcdunu aa karr. Nitekim mr boyunca bir defa bile kretmemi olan veyhut zten mn olmad iin slih amel ilemek asl aklna gelmemi olan kimseler, eitli ilhi nmetler ile nmetler iindedir. Cenb-
Sa'd (k.s.) buyurur:
Tercme: "Ey kerm olan Allh- z'l-Cell! Sen gayb haznenden
mecsleri ve kfirleri rzklandrrsn. Sen dmanlarna nmet verdiin ve
ihsn ettiin halde, hi dostlarn nmet vermekten mahrm eder misin?"
Yhut Allah Tel ltf Cebbr isminin iki eli zere verir. Ve bu srette de
Cebbr ismi konumuna ve kulun haketmi olduu eye bakar. Mesel kulun
kibir ve azameti kendisinin fetidir; keml ise tevzu'dadr; bundan dolay
onun haketmi olduu ey, bu konumda zillettir. Cebbr ismi, o kulun uram olduu kibir fetini zilletle cebrederek defeder.
Yhut Allah Tel ltf Gaffr isminin iki eli zere verir. Bu halde Gaffr
ismi, mahalle ve kul ne hl zere sbit ise o hle bakar. Mesel bir m'minin
aybndan haberdar olduumuz zaman, onu rtmeye memruz; nk gybet
ve ayb aklamak haramdr. Fakat haysz olan kimsenin ayplarn grdmz zaman, hlkn knamas ve kabahatli bulmas sebebiyle o ayplarda
srardan vazgeer mdi ile, onlardan bahsetmek mmkndr. Nitekim hadsi erfte buyrulur: "Kim ki hay gmleini karp atarsa, onun iin gybet
yoktur." Bundan dolay ayb rtmek ve rtmemek hussunda mahalle, yni
aybn shibine ve onun bulunduu hle baklr.
imdi Gaffr ismine grnme yeri olan kimse, u iki halden biri ile kaytldr. Ya azb hakedecek bir hl zere olur; veyhut azb haketmeyecek bir
hal zere bulunur. Eer azb hakedecek bir hal zere olursa Gaffr onu
azbtan rter. Yni kul, gnah bir i ileyip azba hak kazand halde Gaffr
218

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

onu rter; ve eer azb gerektirmeyen bir hal zere, yni Allah(c.c)n emirlerini yerine getirir ve slih ameller ve gzel ahlk zere bulunursa, azb
hakedici olaca halden, yni gnah ilere girimekten rter. Ve ite azb gerektirecek olan halden rtlm olan kimseye "msm ve ltfta bulunulmu
ve korunmu" olarak isim verilir. Ve bu snfa benzeyen ve mnsib oln bahsedilen isimlerin gayri ki, hep isimlerin ltflarndandr.

Ve nezdinde olan haznelerin hzinedr oluu ynyle veren, Allah'dr.


Bundan dolay o ltf hs isminin iki eli zere, bu emr ile, ancak mlm
kader zere karr. Byle olunca Adl ismi ve ihvnnn iki eli zere, her bir
eyin hlk ediliini verdi (28).
Yni her bir ilh isim bir haznedir; ve btn isimler "Allah" isminin altnda toplanmtr. Bundan dolay "Allah" ismi btn haznelerin
haznedrdr. Her bir ismin haznesinden gelen ltflar, hepsinin
haznedrnn "Allah" ismi olmas ynyle, o verir. u halde veren Allah'dr.
Ve Allah bu ltflar, her bir grnme yerinin idrecisi ve rhu ve Rabb-i
hass olan hs isminin iki eli, yni veren el ve alan el zere ancak bilinen kader
ile o hazneden ihr eder. Doduu gnden lecei gne ve dakkaya kadar
bir kimsenin, hs isminin haznesinde ne varsa, doar domaz hepsi birden
ihr olunmaz; hastalk, salk, alk, tokluk, rzk ve ilim, zaman zaman bilinen mikdr zere iner.
Bundan dolay Allah Tel Adl isminin ve onun kardeleri olan Muksit ve
Hak ve Hakem gibi dier isimlerinin iki elleri zere her eyin hlk edilii ne
ise, yni ezelde istdd lisn ile Hak'tan taleb ettii ve onun bu talebi zerine
Hakk'n da onun hakknda hkmettii ey ne ise, onu verir. u halde "Bu niin
fakr oldu; ve o niin zengin oldu?"; vey "Bu s, o itatkr oldu?"; veyhut
"Bu insan, o da kpek oldu?" diye Hakk'a tiraz olunamaz. nk Adl ve Hakem isimleri her eye hlk ediliini vermitir. Bundan dolay, herkesin hakkti
ve ayn- sbitesi neyi beenip istemi ise ona o verilmitir.Fe lillhil hccetl
bligah (En'm, 6 / 149) yni "Allah iin apak delil sbittir" ve L yuselu
amm yefalu ve hum yuseln (Enbiy, 21/23) Yni "Allah ilediinden
mes'l deildir, onlar mes'ldr". nk Hak herkese istediini vermitir.
"Niin istediini verdin?" diye, bir kimseye tiraz olunmaz. Fakat "Niin sen
fen eyi beendin aldn?" diye, tiraz olunabilir.
Bu bahisde "steyen kim; mes'l kim; ve iyi ey dururken, fen ey nasl
alnr?" gibi, birok sorular akla gelir. Bunlarn hepsi, dier blmlerde sras
geldike zh olunmutur. Hemen Cenb- Hak doru anlay ve selm olarak
bizzt hakkatlerini idrk ederek yaamay ihsn buyursun.

219

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve Allahn isimleri sonsuzdur. nk o isimler, onlardan olan ey ile


bilinir; ve onlardan olan ey de sonlu deildir. Ve eer ki ilhi isimler, sonlu asllarna dner, ki, o da isimlerin asllardr, yhut isimlerin makmdr.
Ve hakkatte vctta ilhi isimler ile dolayl olarak anlatlmak istenen bantlarn ve izfetlerin hepsini kabl eden tek bir hakkatten bakas yoktur. Oysa hakkat, sonu gelmeksizin aa kan bir isim iin bir hakkatn
sbit olmasn verir ki, o isim, o hakkat ile dier isimden ayrlm olsun; ve
o hakkat ki, isim onunla dier isimden ayrlr, o ismin "ayn"dr. Kendisinde itirk olan eyin "ayn deildir (29).
Yni Allah'n isimleri her ne kadar sonlu olan asllara, yni zti isimler
tbr edilen Hayy, Alm, Sem', Basr, Mrd ve Kadr gibi isimlerin asllarna
vey isimlerin makmlarna dner ise de, czi hkmleri tibriyla sonsuzdur.
nk isimler, kendilerinden kan eserler ile bilinir ve kan eserler ise
sonsuzdur. Ve iin hakkatine baklrsa, tek bir hakkat olan mutlak vcttan
baka bir vct yoktur. Ve o tek bir hakkat bantlarn ve izfetlerin tmn
kabl eder; ve bu bantlar ve izfetler o hakktin ahadiyyetinde helk olmu
olmalar tibryla birbirinin ayndr. te bu bantlar ve izfetleri biz "ilhi
isimler" tbriyle dolayl olarak anlatrz.
Ve hakkat sonu gelmeyen eserleriyle aa kan bir isim iin bir hakkatn
sbit olmasn gerektirir, t ki her bir isim kendi hakkati ile dier isimden fark
edilebilsin. Mesel Hd ve Mudill isimlerinin ayr ayr birer hakktlari olmasa, bir derinden bunlar ayrmak mmkn olmaz idi. Oysa bunlarn eserleri
muhteliftir. Birinin eseri dzeltme, dierinin eseri bozmadr. Mdemki eserleri
baka bakadr, elbette hakktlerinin de baka baka olmas lzm gelir. Ve
her bir ismi dier isimden ayran hakkat, o ismin "ayn"dr.
Fakat her bir ismin hakkti, iinde mterek olarak sbit olduklar, tek bir
hakktin "ayn" deildir. nk o hakkt btnsel ayndr; ne kadar hakkat
var ise hepsini toplamtr. Ve para, btn ihta edici olamaz ki onun "ayn"
olsun.
rnek: Gkyz dediimiz sonsuz uzaydaki sonsuz cisimler "esr" denilen
latf maddenin kesfet peyd etmesinden olumutur. Bundan dolay her birinin hakkti "esr"dir. Ve onun hakkti esrden kendisinin nasbi olan miktrn
"ayn"dr. Yoksa btnsel ayn olan esrin "ayn" olamaz. nk esr, o cisme
isbet etmi olan miktardan ibret deildir.

220

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Nitekim muhakkak ltflar, her ne kadar tek bir ayndan ise de, her bir
ltf, kendi ahsyyeti ile, kendinin dndakilerden ayrlmtr. Bundan
dolay bunun, o dieri olmad bilinir. Ve bunun sebebi, isimlerin birbirinden farkl olmasdr. Byle olunca hazret-i ilhiyyede, onun geniliinden dolay, asl tekrar eden bir ey yoktur. te bu, kendisine timt olunan
haktr (30).
Yni her bir ismin hakkti, dier bir ismin hkkatinden ayr olduu gibi,
ilhi ltflardan her bir ltf dahi kendi ahsyyeti ile dier ltflardan farkl
olur. Bununla berber ltflarn hepsi bir asldandr. Yni btn isimleri toplam olan Hakk'n bir olan vcdundandr. O da ahadiyye ztdr. Fakat
ahadiyye ztnn ztiyyeti ynnden hibir ltf kmaz. nk ondan hibir
tecell olmaz. Ltf ancak isimler eliyle ular. Bundan dolay Allah Tel her
ltf bir mahss ismin hznesinden verir. Ve isimlerin istddlar baka baka
olduundan, o isimlerin haznelerindeki ltflar dahi tab ki biribirine benzemez. u halde ltflar, bir derinden ayrlr.
te bu zhlardan bilinir ki, bu ltf, o dier ltfn ayn deildir. Ve
ltflarn birbirinden ayr olmasna sebep de isimlerin bir derinden ayr olmasdr. Bundan dolay hazret-i lhiyye, yni ulhiyyet, o kadar genitir ki,
sonsuz olan isimlerin birbirinden farkl olan hakkatlerini toplam olduu yn
ile, onda asl tekrar eden bir ey bulunmaz; yni ulaan ltflarn ebedin ebedi bir daha ayn kmaz. nk gelen, bitmez tkenmez bir sonsuzluktur.
Tekrar ise darlktan oluur.
Ve bu tekrarn olmay hakkndaki mezheb, kendisine timt olunan hak
bir mezhebtir; rk bir btl mezheb deildir. Mesnev:
Tercme: "O izf yokluk, lden daha ldr. Onun var etme (kef)finde
aresiz olur. Sen Kur'n- Kermde klle yevmin huve f en (Rahmn,
55/29) yni "O her anda bir itedir" yet-i kermesini oku da, onu isiz ve fiilsiz bilme! Onun her gn en aa olan ii odur ki, o orduyu seferber klar.
Bir orduyu babalarn sulbnden rahimde nebt bitmek, yni evld hsl olmak
iin, analarn tarafna yollar; ve bir orduyu, cihnn erkek ve dii ile dolmas
iin yeryzne gnderir; ve bir orduyu, her bir kimse amel gzelliini grmesi
iin arzdan ecel tarafna yollar."
te bunlarn hepsi isimler dolaysyla ilh tecell ve ilh ltflardr; ve
O'nun ileri sonsuzdur.

221

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve bu ilim, s (a.s.) n ilmidir ve onun rhu, rhlardan bunun benzeri


sz syleyenlerin hepsi iin yardm edicidir. Sonuncunun rhu
mstesndr. nk her ne kadar madde bedeninin oluumu zamnnda,
bunu kendi nefsinden idrk etmedi ise de, ona asl, rhlardan bir rhdan
deil, ancak Allah'dan gelir. Belki onun rhundan rhlarn tmne asl
olur. imdi o, hakkat ve mertebesi ynyle bunun hepsini, aynyla limdir. Maddesel oluumu ynnden onu childir, bu ynler ile o limdir,
childir. Bundan dolay ztlar ile vasflanmay kabl eder. Nitekim asl, bununla vasflanmay kabl eyler. Cell ve Ceml gibi. Zhir ve Btn ve Evvel
ve hir gibi. Ve oysa, o, kendinin ayndr; onun gayr deildir. imdi o, bilir, bilmez ve riftir, rif deildir ve mhiddir, mhid deildir (31).
Yni ite bu ilhi ltflara dir olan ilim, s (a.s.)n hs ismi haznesinde
gizli olan ilimdir. Ve Kmil rhlardan her kim bu ilhi ltflar bahsinde sz
sylerse, s (a.s.)n rhu, bu ilimde onlarn rhlarna yardm eder.
Ancak evliynn sonuncusunun rhu bu yardm altan mstesndr.
nk evliynn sonuncusu, btn evliynn ilimlerde feyz kaynadr; ve
ona gelen ilimin z hibir rhtan gelmez, ancak Allah'tan gelir. nk ilhi
mutlak velyette gizli olan ey, en evvel muhammediyyeye hs velyette taayyn etmi olur. Ve bu velyet, isimlerin hepsini ve ilhi sfatlar toplam
olduundan, ne kadar zorunlu ve imkn dhilinde hakkatler varsa, hepsine
feyzler bu mertebeden dalr. Ve rhlarn hepsine, velyetin sonuncusunun
rhundan z olur.
Fakat evliynn sonuncusu, cesedinin bu ehdet leminde unsurlardan
olumu olduu zamanda bunun byle olduunu kendi nefsinden idrk etmedi ve anlamad; velkin isimlerinin hakkti ve rhni mertebesi ynnden,
her eye yardm ettiini "ayn"yle ve zt ile bildi. u halde evliynn sonuncusunun bunu hakkatiyle bilmesine ve maddesel oluumu ynyle bilmemesine
baklacak olunursa, onun hem lim ve hem de chil olduuna hkmolunur.
Bundan dolay evliynn sonuncusu, ilim ve cehil gibi ztlar ile vasflanmay kabl eder. Nitekim asl, yni Hakkn bir olan vcdu, ztlar ile vasflanmay kabl etmitir. O ztlar da Cell ile Ceml ve Zhir ile Btn ve Evvel
ile hir gibidir. Ve oysa ztlar kabl eden bir olan vct kendi vcdunun
ayndr; kendi vcdunun gayr deildir. rnein insann ayni vcdu glmeyi ve alamay ve gazab ve rzy ve gam ve sevinci kabl eder. Bunlar ise
birbirinin zdd olan eylerdir. Ve insann bir olan ayn, kendi vcdunun ayndr, gayri deildir.
Ve o ztlar zti ilerdir ve zti iler o bir olan aynn ayndr ve iler arasndaki zt olu bir derine gredir.
222

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

imdi evliynn sonuncusu ztnn hakkti ile limdir, riftir ve hid


olandr; ve maddesel oluumu ile lim deildir, rif ve hid olan deildir;
nk maddesel oluum perdedir.

Ve bu ilim sebebiyle s olarak isimlendirildi. nk onun mans "Allahn hibesi"dir. Bundan dolay, snflarnn ve bantlarnn farkll
zere, ltflarn anahtar onun elindedir. nk, Allah Tel'nn dem'e
hibe ettii eyin ilki odur ve onu ancak dem'in kendisinden hibe etti.
nk ocuk, babasnn srrdr. Bundan dolay ondan kt, yine ona dnd. imdi idrki Allah'dan olan kimse iin, dem'e garib gelmedi. Ve
kevnde olan ltflarn hepsi bu kanal zeredir (32).
Yni bu ltflar ilmi sebebiyle, s (a.s.)a "s" ad verildi. nk s'in
mans brnce "Allahn hibesi"dir. nk dem (a.s.) Hbil'in ehdet hdisesinden sonra mahzn olup, ilhi hibe olan vahyi ilimler ile slih bir oul
taleb etti. Hak ona s (a.s.) ihsn etti. Bundan dolay Cenb- dem onu, ismi
msemmsna uygun olmak zere, "Allahn hibesi" mansna gelen s ismiyle isimlendirdi.
Ve hibesel ilimler ilk olarak insni sretlerde s (a.s.) ile aa ktndan,
ltflarn anahtar, onlarn snflarnn ve bantlarnn farkll zere, s
(a.s.)n elindedir. Ve ltflarn snflarnn ve bantlarnn muhtelif oluu da,
onlarn menei olan isimlerin farkllndandr.
Ve Allah Tel'nn dem (a.s.)a ilk olarak hibe ve ihsn ettii ey s (a.s.)
olmakla berber, Allah Tel o hibe ve ltf, dem'e yine dem'den verdi.
nk hads-i erfte: "ocuk babasnn srrdr" buyrulmutur. O babasnn
vcdunda rtl ve onda potansiyel olarak mevcttur. Bundan dolay
dem'in vcdundan nutfe sretinde kp anne rahmine ulat. Ve insan
sretinde domak ile zhiri ve sreti dem'in zhirine ve sretine uygun oldu. Ve Cenb- dem'in btn ilhi isimlerin toplanmlnn sreti idi. s
(a.s.)n btnna da, menei ilhi isimler olan ilhi ltflar hakkndaki ilim hibe ve ihsn olundu. Bundan dolay Cenb- s'in btn da, Hz. dem'in
btnn uygun oldu. Bu srette s (a.s.) dem (a.s.)n zhiren ve btnen srr
oldu. Ve zhiren ondan kt; btnen ve mnen ona dnd.
imdi Cenb- s idrki, anlamak esasn, Allah'tan alan kimse indinde,
Hz. dem'e hriten gelen bir garb deildir. nk idrki dorudan doruya
llah'tan alan kimse bilir ki, herkese gelen ilhi ltflar Hak ilminde sbitlik
bulan kendi ayn- sbitesinin, ezelde istdd lisn ile Hak'tan taleb etmi olduu eylerden ibrettir. Ve insana kendi hakkti olan ayn- sbitesinin
hricinden hibir ey gelmez.

223

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Fakat idrki, dorudan doruya Allah'tan almayp felsefeciler ve fen ilmi


sahipleri gibi muhtelif kevni grnme yerleri vstasyla alrsa, o gibilerin indinde bu man akla uzak olur. nk onun kalb ve beyninde hkmrn olan
eyler vehimden ibrettir. Oysa kevnde, yni bu okluk leminde, gerekleen
ltflarn hepsi, ister adet zere vsta ile ve ister vstasz gelsin, bu kanal
zerinedir, yni herkesin yaplmam olan istddlar ve zti hakktlerinden
dolaydr. Kiiye kendisinin hricinden hibir ltf ulamaz.

imdi bir kimsede Allah'tan bir ey yoktur. Ve her ne kadar onun zerine sretler eit eit oldu ise de, bir kimsede kendi nefsinden gayr bir
ey yoktur. Ve ehlullahdan kimsenin gayr bir kimse bunu rif deildir. Ve
muhakkak i bunun zerinedir. imdi bunu bilen kimseyi grdn zaman, ona timd et! Bu, ehlullhn iindekilerden hslarn hssnn hlsasnn sfilemiinin ayndr. imdi herhangi kef shibi, marifden kendi
indinde olmayan eyi kendisine ilk eden ve bundan evvel mevct olmayan
ltf veren bir sreti mhede etse, bu sret onun ayndr; gayri deildir.
Bundan dolay kendi nefsinin aacndan kendi ilminin yemiini toplar. Parlak bir cisim karsnda, kendisinden hsl olan zhir sret gibidir ki, o
sret onun gayr deildir. Ancak u kadr vardr ki, kendi nefsinin sretini
ilk eder grd mahalde, yhut mertebede o sret bir ynden, o mertebenin hakkat dolaysyla deimi olur (33).
Yni sonsuz grnme yerlerinden her bir grnme yeri, ilhi ilerden bir
i olan bir hs ismin grnme yeridir. Hakkn mutlak vcdu o isim dolaysyla, o grnme yeri sretinde taayyn etmi ve kaytl olmutur. Bundan dolay
o grnme yeri bamsz bir vct ve Hakkn vcdu karsnda bir, iki,
diye saylabilecek bir mevct olmadndan, herhangi bir grnme yerinin
vcdunu isbt edip bunda Allah'tan u kadar ey vardr diyemeyiz. Aksi
halde Allah'n dhil olma ve paralara ayrlma kabl ettiini iddi etmek olur.
Halbuki iin hakkti asl byle deildir.
Bu grnme yeri latf olan mutlak vcdun mertebe mertebe
kesflemesinden husle gelmi olan birer aynadr ki, onlarda her bir ismin
sreti yansyc olmutur. rnein bir kimsenin sreti bir aynada grld
zaman, o hayli srette, haylin shibi olan grenin vcdundan bir ey
mevcttur denemez. Ancak o hayl ile hayl shibi arasnda esassz ve trfe
smaz bir ballk mevcttur. Mesnev:
Tercme ve zh: nsanlarn Rabbi, yni kendilerini terbiye eden hs isim
iin, insanlarn cn le esassz ve kyssz bir ballk vardr. nk her bir hs
isim bir zt itir. Hak, ilim mertebesinde bu i ile taayyn edici olur; ve ilmi
sretler, bu ilerin glgesidir. Ondan sonra rhlar mertebesine tenezzl edip
yine bu iin ilmi sreti zere, o mertebenin cbna gre taayyn eder ki,
224

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

rhlar ilmi sretlerin glgesidir. Ve ayn ekilde yine bylece misl lemine ve
ehdet mertebesine tenezzl eder. Bundan dolay her bir mertebede taayyn
etmi olan sret kendinden nceki mertebede taayyn etmi bulunan sretin
glgesi olur ve glge shibi ile glge arasndaki ballk, esassz ve kysszdr.
Ve bir kimsenin zerinde vcdunun hlleri dolaysyla trl trl
sretler aa kar ise de, onda kendi nefsinden baka bir ey yoktur; nk
her bir kimsenin hakkti, ilh ilim mertebesinde Hakkn vcduyla taayyn
etmi olan zti ilerden bir itir. O ilh iin istdd neden ibret ise, zti gerei olan eylerin hepsi onun haznesinde toplanmtr. Her bir mertebede o
mertebenin cbna gre, vakti geldike yava yava kuvveden fiile gelir. Bundan dolay bizim zerimize, doduumuz gnden leceimiz gne kadar, ne
sretlerde ilhi ltflar ulam ve ulaacak ise, hep kendi hakkatimizden ve
nefsimizden ve ayn- sbitemizden ulamtr. Hakktimizin anbarnda
mevct olmayan eylerin bizlere ulamas imknszdr.
Ve bu ilmi, ehlullahdan isimlerin ve sfatlarn srlarna ve kader srrna vkf olan kiilerden bakas zevk ile ve hl ile bilmez; ve iin hakkti muhakkak
bahsettiimiz yn zeredir. Byle olunca ey ilh isimlerin ve sfatlarn srlarnn tlibi bu ilmi zevkan ve vicdnen bilen kimseyi grdn zaman, ona
timd et ve ykaycnn elindeki l gibi ona teslm ol! nk bu rif,
ehlullhn iindekilerden hslarn hssnn hlsasnn ve znn
sfilemiinin ayndr, yni szlmdr.
Bilinsin ki, ehlullhn avm tevhdi mhede ederler.Ve tevhdin muhtelif makmlarnda zikir "l ilhe illallah"tan ibrettir. Ve bu tayyib kelime gayrnn vcdunu kaldrd ve Hakk'n vcdunu isbt ettii iin ikiliin
mansn iinde barndrr. nk bir eyin vcdunu kaldrmak iin ilk nce
onu isbt etmek lzmdr. Bundan dolay bunda "tevhd" ve "muvahhid", yni
tevhd eden; ve "muvahhed", yni tevhd olunan gerekli olup bunlar da okluktur ve aklen bunlar bir derinin gayrdr.
Ehlullhtan hssann hssasna gelince bu ztlar oklukta vahdeti
mhede ederler. Yni grnme yerlerinin hepsinde isimleri dolaysyla taayyn etmi olan Hakk'n bir vcdudur, derler. Bundan dolay bir olan
hakk vct ile grnme yerlerinin vcdu arasnda gayriyyet grmezler; ve
baklar bir olan hakk vcdadr.
Ehlullhtan hssann hssasnn zbdesi de vahdette okluu mhede
ederler. Baklar bir olan hakk vctta taayyn etmi olan grnme yerlerinedir. Yni mutlak vcdun tenezzl mertebelerinde aa kan oklua bakcdrlar. Bu bakta da gayriyyet yoktur.
Ehlullhdan hslarn hssnn hlsasnn szlm ve sfsi de iki mahede arasn birletirirler. Yni oklukta vahdeti ve vahdette okluu mhede ederler. Onlarn baknda hakk bir olann vcdu grnme yerleri225

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

nin okluuna ve grnme yerlerinin okluu da hakk bir olann vcduna


perde olmaz.
imdi herhangi bir keif shibi bir sret grse ve o sret ona bilmedii ilmi
ilk etse ve evvelce kendisinin bilmedii srlar ve hakkatleri retse ve mesel "Ben senin Allh'nm unu yap, bunu yapma" dese, o kimse bu grd
sreti "Allah" zannetmesin! O sret ancak onun ayn- sbitesinin sretinde
olan Hakk'n bir sr tecellsidir; ve ayn- sbitesi ise kendisinin ayndr, gayr
deildir. Bu sret, o kef shibinin kendi ayn- sbitesi olunca, onun verdii
ilim de, yine kendisinden kendisine verilmi olur. Ve kendi Rabb-i hss olan
ismin aacndan ilimlerin meyvesini koparp toplam olur. Beyt:
Tercme: "eker menba'ym, eker kam tarlasym. O eker benden byme ve gelime bulur. Onu yine ben yerim". Beyt:
Tercme: "yilik ve ktlk herkese kendinden gelir. yilere iyi ve ktye
de kt ular."
Bu hl parlak bir cisim karsnda, insann kendisinden zhir olan srete
benzer. Nitekim bu yansyan sret, grenin gayr deildir. te o parlak cismin
vcdu, insana kendi ztnn mhedesi essn vuka getirdi.
Ayn ekilde Hakkn vcdunda, zhir olan sretler de, Hakk'n vct
aynasnda yansyan a'yn- sbitenin sretleridir. Bundan dolay her bir kef
shibinin Hakkn vcdu aynasnda mhede ettii sret kendi ztnn ve
hakkatinin, yni ayn- sbitesinin sretidir.
u kadar ki, bu grd sret, mahal vey mertebe dolaysyla bir ynden
deimi olur. Yni kef shibinin grd sret, kendi ayn- sbitesinin ayn
olmakla berber, o sreti, hangi mertebede grm ise, o mertebenin cbna
gre mhede eder. nk o sret, mertebelerin gereklerine tbi olarak deiir. Mesel beli mertebeden, "rhlar mertebesi"nde baka ve "misl mertebesi"nde baka ve "ehdet mertebesin"de baka olur. Fakat hepsi ayn-
sbitesinin sretidir. Ancak mahalle gre deimitir.

226

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Nitekim byk ey, kk aynada kk ve uzunda uzun ve hareketlide hareketli olarak zhir olur. Ve bzen zel mahlden sretin ba aa
dnm halini verir ve bzen de, ondan zhir olan eyin aynn verir. Bundan dolay, ondan zhir olan sretin sa, bakann sana karlk olur. Ve
bzen de sa, sola karlk olur. O da ekseriy aynada genel olarak allm
bir durumdur ve allmn dnda olarak sa, saa karlk olur ve terslik
ortaya kar. Ve bunun hepsi, kendisinde tecell edici olan mertebenin
hakkatinin verdiklerindendir ki, biz onu aynalar derecesine indirdik (34).
Yni kef shibi olan kimsenin grd sretin mahalle vey mertebeye
gre deimesinin rnei budur ki, hacmi byk olan bir ey, kk aynaya
karlk olduunda kk grnr. Yine ayn hacim uzun vey hareketli aynaya kar dursa uzun ve hareketli olarak zhir olur. Bundan dolay o cisim,
mahallin cbna gre grnr. te bunun gibi birer kk aynadan ibret bulunan her bir aynda Hak, o "ayn"n cbna gre zhir olur.
Bzen ayna zel bir yaknlktan dolay, bakana sretinin tersini, yni taban
tabana yansm hlini verir. rnein yeryzne yatay konulmu ayna zerine
bir kimse basm olsa, aynann bu zel mahlli, yni zel olarak yakn ve hzr
oluu, o kimseye sretini ba aa dnm gsterir.
Ve bzen aynada zhir olan sret, bakann sretine ba aa dnmeksizin
uygun olur; yni sret ters kmaz, sa saa ve solu da sola karlk gelir. rnein birbirine karlkl iki ayna konulsa ve bakan ikisinin arasnda durmu
olsa, birinci aynadaki sretinin sa duran ahsn soluna; ve solu da sana
karlk olur. Fakat o aynadaki sret karda olan dier aynada zhir olduu
zaman sa ve solu duran ahsn sana ve soluna tammyla uygun olur.
Fakat aynada grnen sretin sann, duran ahsn soluna denk gelmesi
genel olarak ekseriy allm bir durumdur. Ve mdemki allm olan san
sola karlk gelmesidir, u halde aynadaki sretin sann bakann sana karlk gelmesi allmn dnda olmu demek olacandan ba aa dnme,
yni terslik, zhir olmu olur.
te bu bahsedilen ihtilfn hepsi, tecell mahalli olan mertebenin verdiklerindendir. Bundan dolay aynada grnen sret, her ne kadar bakann ayn ise
de, aynann kendine hs vaziyetine ve bakann ona olan zel yaknlna gre
zhir olur.
Ve ayn ekilde birtakm aynalar derecesinde olan ilhi ve kevni mertebelerden her bir mertebede kef shibi olan bakan bir sret mhede etse, o
sret kendisinin sretidir. Ancak hangi mertebede zhir olmu ise, o mertebenin hakkatinin gereklerine gre deiiklik gsterir.
imdi her bir kimseye ulaan ilh ltflar, kendi ayn- sbitesinden gelir.
227

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

imdi istddn rif olan kimse, kabln de rif olur; ve kabln rif
olan her kimse, her ne kadar onu mcmelen rif ise de istddn bilmez,
ancak kablden sonra bilir. u kadar var ki, zayf akla sahip olan gr ehlinin bzs, kendilerinin indinde sbit olduu zaman, Allh'n fealun li
ma ye yan dilediini yapar olduunu grrler. Allah zerine hikmete
aykr olan eyi ciz grdler. Oysa i, aslnda onun zerine deildir. Ve ite
bunun iin bz gr ehli, imkn kaldrmaya ve zt ile ve zttan ayr olarak zorunlu oluu isbta kalkt (35).
Hz. eyh (r.a.) ilhi ltflarn eitli oluunun mahallin vey mertebenin
gereine gre deiiyor olmasndan ileri geldiini beyn buyurduktan sonra,
fassn ba taraflarnda geen Ve bunu mcmel olarak bilen onlardan biridir;
ve onu ayrntl olarak bilen de onlardan dieridir. szne dnerek derler
ki, "istddn bilen kimse, kabln de bilir."
Yni Hakk'n tecell ettii mertebede ismin hakkatini bilmesi sebebiyle o
ismin istddnn kabl ettii eyi de bilir. nk her bir isim iin, onda tecell
edici olan Hak'tan ona mahss bir kabl vardr. Latf isminin kabl,
Mntakim isminin kablnden bakadr; ve dier isimler de buna kys edilebilir.
Ve kevn eser dahi tecell edici ile zerine tecell olunan arasnda isim ile
aa karak bu isim ile isimlenen olur. Ve istddn kablnden bilen kimse
her ne kadar istddn kablden nce mcmel olarak bilirse de, ayrntl olarak bilmez; ancak kablden sonra bilir. Yni bir kimseye bir feyz ve ltf gelse
ve o tecellyi kabl etse, bu tecellyi kabl etmesinden bu ltf taleb etmi olan
istddn bilir. nk istdd olmasa idi, o feyzi kabl etmez idi. Fakat her
ltfn kabln rif olanlarn hepsi, istddlarn ayrntl olarak bilmezler.
nk istdda vkf olmak gyet gtr.
Bilinsin ki, istdd iki ksmdr:
Birisi kll ve kadmdir;
dieri cz' ve sonradan olmadr.
Kll ve kadm istdd ilh ilimde sbit olan eynn istdddr ki, onunla vcda hak kazanp onu kabl ettiler; o da yaplmamtr, yni sonradan
olma deildir.
Cz' ve sonradan olma istdad da aynda mevct olan eynn istdddr.
Bu istdd, eynn varlksal hallerini ve bir halden baka bir hale geen birtakm hallerini kablne sebep olmaktadr.

228

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

lk istdd vcd deildir, belki a'yn- sbite iin bir gaybi halden
ibrettir. kincisi vcd ve yaplmtr. Ve bu her iki istddn ayrntlarndan
daha nce bahsedilmitir.
imdi grnme yerlerinin ilh ltflar kablleri ve Hakk'n fiili ve irde
ve kudretin balants onlarn istddlarna gre olduu halde, E'ariyye gibi
zayf akl sahiplerinden bz gr ehli, Allah iin fealun li ma ye ve
yahkumu m yurd yni dilediini yapar ve dilediine hkmeder sfatlarnn mevcdiyetini mhede ettiklerinde Allah zerine hikmete aykr olan
eyi ciz grdler de, Hakk'n olmayacak olan eylere kudreti olduu inancnda bulundular; ve "varn yok olmas" ve "yokun var edilmesi gibi eyleri ciz
grdler. Ve oysa i, hakkatte onlarn zannettikleri gibi deildir. Onlar akllarnn zaafndan dolay olmayacak eylere kudretin balanmasn tenzh zannettiler. Hakkatte varn yok olmas ve yokun var olmas mmkn deildir.
Ne var yok olur ve ne de yok var olur. Evet, Hak dilediini iler ve murd ettii eye de hkmeder. Fakat onun ilmi kendisinin malumu olan ilerinin
sretleri olan a'yn- sbiteye ve irdesi ilmine ve kudreti de irdesine tabdir.
Ezel hkm eynn var edilmesini bu hikmet zere dzenlemitir. Ve
eynn var edilmesi potansiyel olarak ahadiyyet ztnda mevct olan ilerinin
fiilen aa kmasdr. Yoksa salt yokluk, yni potansiyel olarak mevct olmayan eye, varlk vermek deildir. nk vct birdir. O da Hakk'n sonsuz
vcdudur. Akl mertebesinde onun tesi salt yokluktan ibrettir ve bu grdmz ey o vcda bal olan birer tibr mevcttur. Bundan dolay onlarn salt yoklua gitmeleri mmkn deildir. Bozulan sretler ancak ekil deitirirler.
te bu grup Allah zerine hikmete aykr olan eyi ciz grdkleri iin,
kelm ehlinden olan gr ehlinin bzs "imkn dhilinde olanlar kaldrmaya" ve "zt ile ve zttan ayr olarak zorunlu oluun sbt"na kalkt; yni dedi
ki: "Vct, birdir; o da zorunlu vcttur; ve vctta ondan bakas yoktur; ve
imknszn vcdu imknszdr. Fakat zorunlu vcdun zt ile ve ztndan
ayr olarak zorunlu olmas vardr. Ve zt ile zorunlu olan Hakk'n
vcdudur; ve ztndan ayr olarak zorunlu olan ise lemin vcdudur".
Bundan dolay "zt ile ve ztndan ayr olarak zorunlu olu"un isbtyla
imkn kaldrlm oldu. Ve onlar "zorunlu vcdun ztndan ayr olarak zorunlu olmas vardr" demeleriyle, hrc vct olan lem grnme yerini
hesba katarlar. Ve kuramsal akl sahibi olan slm limlerini ve btn felsefecileri ve hatt bilim adamlarn dahi artan bu okluk zere olan grnme
yerlerinin vcdudur. Hepsi zorunlu vcdu kabl ederler; fakat bu eyy
grnce: "Bu ey nereden ve nasl kmtr ve zorunlu vct ile balant ve
mnsebetleri nedir?" bunlar idrk edemeyip, her grup bir ekilde akl dell
getirerek iddialarn isbta alr ve birok bo szlere derler.

229

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve bizden tahkk ehli, imkn isbt eder; ve onun mertebesini ve mmkn ve mmknn ne ey olduunu ve onun nereden mmkn bulunduunu; ve oysa onun ayn ynnden gayr ile zorunlu olduunu; ve kendisi
iin zorunluluk gerektiren gayr isminin nereden geerli olduunu bilir. Ve
bu ayrnty zellikleriyle ancak ulem-i billh bilir (36).
Ve iin hakkatini mhede eden bizim gruptan bulunan tahkk ehli, zorunlu olu ve olmay ile berber, imkn isbt eder. nk imknn mertebesi
salt vct ile salt yokluk arasndadr. Ve onun hzr olduu mahalli bilir ve
onun hzr olduu mahalli, hric vcttan nce akldr. rnein "siyah" deriz,
onun "ayn" aklda hzrdr; ve o mertebede varlk ve yokluk gerekmez. Velkin hrite sebebin varlk ve yokluundan ayrlm deildir.
Ve tahkk ehli, mmkn ve mmknn ne ey olduunu da bilir ve
mmknn hakkati, yokluk ile varlktan terkib edilmi ve onda yokluktan
ona mahss bir miktr bulunduu gibi, varlktan da onda sbit ve tahakkuk
etmi olan bir miktr vardr. Bundan dolay mmkn hem zorunlu olmayan
ve hem de zorunlu olan aa karr.
rnek: Suyun varln zorunlu olarak farz etmi olsak, ona bakarak buz
yokluktan ibrettir ve buzun mertebesi var ile yok arasndadr. Ve hric
vcdundan nce hzr olduu mahal akldr; ve o mertebede varl ve yokluu gerekmez ve onun vcdu sebebin varlk ve yokluundan ayrlmaz;
nk sebep mevct olunca aa kar ve sebep kalknca zil olur.
Ve donma yokluksal ve izf bir i olduundan elimize bir miktar buz aldmz zaman onda, o yokluksal ve izf iten ona mahss bir miktr olduunu grrz. nk "ite lemde donma bu kadardr, bu hacmin hricinde
donma olmu deildir" diyemeyiz; ve onda suyun, yni zorunlu olann,
vcdundan dahi sbit ve tahakkuk etmi olan bir miktar vardr. nk "'ite
suyun vcdu bu kadar olup, o da bu buzda taayyn etmi olmutur" denemez. Bundan dolay buz hem zorunlu olmayann ve hem de zorunlu olann
aa karcs olmu olur.
Ve tahkk ehli, mmknn nereden mmkn olduunu da bilir. Ve
"mmkn" vctta, var ile yok arasnda yokluk bantsdr ve o bant vct
zerine ilve olarak gelmi bir ey deildir.
rnek: Ll rengindeki boya ile yeil boya bir derine kartrlsa, deniz
renginde koyu bir mvi renk oluur. Onun hric vcdu yok idi. Mevct olan
iki boyann karmasndan olutu; ve onun vcdu, iki boyann vcdunu arttrmad; belki onlarn potansiyel olarak mevct ve fiilen yok olan bir bants
idi. Ve ayn ekilde buzun vcdu suya gre bir izfi ve yokluksal vcttur.
Suyun donup buz olmasyla vcdu artmad.
230

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Ve ayn ekilde tahkk ehli, mmknn "ayn"yla gayr ile zorunlu olduunu da bilir. nk vcdun zorunlu oluu zt ile olursa, ona "ztyla zorunlu" derler; ve eer gayr ile olursa ona da "gayr ile zorunlu" derler ki, bu da
lemin vcdudur. Ve lemin vcdu ise, zorunlu olan vcdun taayynnden ibrettir ve taayynler de daha nce zh edildii zere, varlk ile yokluk
arasnda olup hem zorunlu olmayann ve hem de zorunlu olann aa karcsdr. Bu da mmkn vct olup aynyla gayr ile zorunludur.
Ve ayn ekilde tahkk ehli, kendisi iin zorunluluk gerektiren "gayr" isminin nereden geerli olduunu da bilir. nk "zorunlu vct" sz, aslnda
"zt ile zorunlu vcd"un ismidir. "Gayr ile zorunlu vcd"a bu ismin verilmesi, kendi vasfn giydirmesi ynnden bu gayr zerine olan istls sebebiyledir. nk Hak, Sem', Basr ve Mrd olduu gibi, bu sfatlar insanda da
aa kmtr. rnein buzun vcdu aa kmadan nce yok iken, suyun
zti bantsndan ibret olan donma gerekleince, o buz suyun taayynnden ibret olduu halde, aa kmas dolaysyla, onun gayri olur. Ve onunla
temizlenememek ve konulduu kabn ekline tab olmamak ve akkan olmamak gibi, birok ynlerden, asl olan suya uymaz. Fakat tems ettii eyi slatmak ve susam olan kimse onu yedii zaman kandrmak gibi onda suyun
birtakm vasflar da gzkr.
te mmkn hakkndaki bu ayrntlar ve ynleri arasndaki fark ve onlarn istddlarnn nevilerini, ancak zellikleriyle ulem-i billh bilir. Taayynlerin okluu ve bantlar ve grecelikler ile bir olan hakk vcttan perdeli
olan ve gr ehlinden olan limler bu hakkati idrk edememilerdir. Bundan
dolay tahkk ehli indinde hakkatte "mutlak vct" ile "kaytl vct"tan baka
bir ey yoktur. Ve vcdun hakkat ikisinde de birdir ve mutlaklk ile kaytllk ancak zti bantlardan ibrettir.

231

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Bu insan trnden doan son ocuk, isin "aya" zerine olur ve o


onun srlarn taycdr ve ondan sonra bu trden bir ocuk yoktur. Bundan dolay o, ocuklarn sonuncusudur; ve onunla berber kz kardei doar. Ondan evvel kar ve o, ba onun iki aya indinde olduu halde, kz
kardeinden sonra kar. Ve onun doumu in'de olur ve konuma dili;
ehrinin konutuu dildir. Ve erkekte ve kadnda ksrlk yaylr. Bundan
dolay onlarda doumsuz nikh ok olur ve onlar Allh'a dvet eder, cbet
olunmaz (37).
Yni hibesel ilimler ilk olarak insni sretleri iinde s (a.s.) ile aa km ve ltflarn anahtar da onun elinde bulunmu idi. s (a.s.)n douu ile
balayan bu insni sistemin yine o balang ile sonlandrlm olmas iin, insan trnden doacak olan son ocuk ilh hibe mertebesinin sonuncusu olarak aa kar; ve bu ocuk ilh kemlin aynas olan insni grnme yerinin
sonudur.
Yni ilh hibe olan ilk(hibesel) ilimlere elverili olu, insan tr iinde
s (a.s.) ile alr ve bu ocuk ile kapanr. Bundan dolay bu son ocuk s
(a.s.)n "aya" zere olup onun srlarn taycdr. Ve bu ocuklarn sonuncusundan sonra bu insan trnden, yni ilk(hibesel) ilimlere elverili bulunan
insanlarn trnden bir ocuk domaz. Doanlar insan sretinde hayvan olur.
nk onlarn gayretleri zamnmzda pek ok rnekleri grld zere,
rhatlk kemliyle istedikleri eyleri yemek ve imek ve keyifleri zere uyumak ve gezmek ve beendikleri diileriyle serbeste iftlemek ve hayt zevki
dedikleri bu nefsni menfatlerden en mkemmel ekilde faydalanabilmek
iin servet ve zenginlie ship olmak kasdyla, medeniyyette ilerleme ve hayt
mcdelesi ad altnda mes harcamak esaslarndan ibret olur.
Ve kendilerine, beeri cemyet dzeni iin hi olmazsa ahlki kidelere
uymalar teklf olunsa, "Ahlk tibr itir" derler. Oysa gece gndz pek ok
nem verip dndkleri vctlar da tibrdir. Eer bunlar szlerinin eri olsalar her tibr eye nem vermedikleri gibi, vcdlarna da nem vermemeleri lzm gelirdi. Bundan dolay onlarn temel prensipleri haytn zevklerinden faydalanmak iin her eit vstaya mrcaat geerlidir; u kadar ki,
vcdun selmeti arttr" szyle zetleneblir. te bir hayvan konuabilseydi, syleyebilecei ey de bundan ibret olurdu. Bunlarn vctlar ve cesetleri, hayvnlarn vctlarndan daha mkemmel olduu halde, onlarn derecesine inmelerine baklrsa ulike kel enmi bel hm edallu yni Onlar
hayvnlar gibidir, hatta daha ok dallettedirler (A'rf, 7/179) yet-i kerimesinin ne kadar eksiksiz bir ilh trif olduu aa kar.
ocuklarn sonuncusu ile berber onun kz kardei de doar, yni ikiz olarak doarlar. nk ocuklarn sonuncusu, ilh hibe mertebesinin sonuncu232

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

sudur. Ve ilh ltf, isimlerin hizmetkrndan bir hizmetkrn iki eli zerine
olur. Nitekim detaylar yukarda geti. Ve isimlerin "iki el"inden kast biri
"fil" ve dieri "mnfail yni filin fiilini kabl eden" olmak zere iki srette
tecell edici olmasdr. Ve insan da sretlerin var ediliinde iki el ile tecell edicidir. Bir eli ile fil ve dier eli ile mnfail yni filin fiilini kabl edicidir. Ve
fil erkek, mnfail yni filin fiilini kabl eden kadndr ve erkek ile kadn "insan" kavram altnda mevcttur. te kayna isimler olan ilhi ltflar da byledir. Bu srra binen ocuklarn sonuncusu kz kardeiyle ikiz olarak doar.
Ve kz kardei ocuklarn sonuncusundan nce; ve o ondan sonra kar. Ve
ocuklarn sonuncusunun ba, kz kardeinin iki aya tarafnda olur. nk
ilhi ltflar ulaacaklar yerin, yni mahallin ve mnfailin yni filin fiilini
kabl edenin istddndan dolay aa kar. Bundan dolay filin eserinin
aa kabilmesi iin ilk nce mnfailin yni filin fiilini kabl edenin vcdu
lzmdr. Onun iin "insan" kavramnn mnfaili yni filin fiilini kabl edicisi
olan kadn ilk olarak kar ve ilh hibe mertebesinin sonuncusu olan ocuklarn sonuncusu ise, fil el olmasndan dolay kz kardeinden sonra doar.
Ve his ve hareket sebebi olan sinir sisteminin mahalli bulunan ba, nefsni
kuvvetlerinin tamamn toplam olduundan ve nefsni kuvvetlerin
hkmrn olduu mahal, tabat esfel-i sfilni olduundan, kz kardeinin en
alt uzvu olan ayaklar tarafnda olmu olur.
Ve ilh zevki ilimler ehlullh iin kuvvetlerden olumutur; ve bu kuvvetlerden dolay da muhteliftir. Bundan dolay o ilimler kuvvetlerin ihtilf ile
muhteliftir. Fakat kuvvetlerin ihtilf ile muhtelif olan bu ilimler, tek bir ayn
olan Hakk'n hviyetine ittir. Ve bu hikmet, ahadiyye hikmeti olup "ayaklar
ilmi"ndendir ve ayaklar ilminin ayrnts Hd Fass'nda beyn olunmutur.
te bu srra binen ocuklarnn sonuncusunun ba, kz kardeinin ayaklar
tarafnda olmu olur.
Ve onun doduu yer in'dir; ve kendisi in ahlisinin lisnyla konuur.
Ve in memleketi, insan trnn zuhr menei olan Asya kt'asnn en sonudur. ocuklarn sonuncusu olduu iin bu kt'ann sonundaki bir memlekette
doar. Ve o doduktan sonra erkek ve kadn arasnda ok cinsel mnsebet
olur ise de ocuk hsl olmaz; kadnlar ksr olur. Bundan dolay onlarn cinsel
mnasebetleri mahslsz hayvn zevkten ibret kalr.
Ve ocuklarn sonuncusu kavmini Allh'a, yni okluktan vahdete, dvet
ederse de, kabl etmezler. nk mezhebleri reenkarnasyon zerine bin
olunmutur ve reenkarnasyon ise remenin kaldrlmasn gerektirmitir.
Kendilerinin istdd budur. Bundan dolay zhir kaldrlmann gereklemesi
iin onlarn dvete icbet etmemeleri ve dallette sbit olmalar lzm gelir.

233

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

imdi Allah Tel onu ve onun zamnnda olan m'minleri kabz


eyledikden sonra, kalan hayvnt gibi kalr. Helli hell ve haram harm
bilmezler. Tabat hkmyle, akl ve er'den soyutlanm olan ehvet ile tasarruf ederler. Bundan dolay kymet onlarn zerine kopar (38).
Yni ocuklarn sonuncusu ile onun zamanndaki m'minler hirete
intikl ettikten sonra, insan sretinde haytta kalanlar, hayvant gibi kalrlar.
Onlarn hareketleri ne akl llerine ve ne de eriat kanunlarna uygundur.
ehvetten ibret olan tabat hkm ile hareket ederler. Dalarda yularsz gezen hayvnlar gibi yaarlar. Bundan dolay insan trnn hlk ediliinden
amalanan gye ortadan kalm olur ve bu lem aac mahslsz kalr ve
hlkedilen lem, dem'den evvel nasl ki rhsuz tesviye edilmi bir ceset gibi
idiyse, ocuklarn sonuncusu ile m'minlerin veftndan sonra yine o halde
kalr.
Ve kymet insanlarn erlileri zerine kopar. Nitekim hads-i erifde buyrulur: "Kymet ancak insnlarn erlileri zerine kopar" ve "nsnlarn erlisi o kimsedir ki, kymet onun zerine kopar, halbuki o diridir." nk
yeryznde "Allah, Allah" diyen bulunduka kymet kopmaz. Nitekim
(S.a.v.) Efendimiz buyurur.
"Allah" diyenden kast "insan- kmil"dir. nk nsn- Kmil "Allah"
toplayc isminin grnme yeridir ve hakkyla "Allah" diyen ancak odur. Onun
dndakilerde bu kbiliyet yoktur.Zamnnn insan- kmili olan ocuklarn
sonuncusunun intiklinden sonra lemin rhu zil olup l hkmnde kalr;
ve en byk kymet kim olur. nk grnme yerlerinden her birisinin eceli vardr. lem dahi grnme yerlerinden bir grnme yeri olduundan onun
dahi eceli gelir, lr.

Biti: 7 ubat 1917, aramba, ezni saat 05:00.

234

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Mesnev-i erf krmz balklar:


Tercme: "Hak Tel hazretlerinin ltflar ve kudreti, kbiliyyete bal
olan hlk edilmilerin ltf ve kudreti gibi, kbiliyyete bal deildir.
nk Hakkn ltf kadm ve kbiliyyet ise sonradan olmadr. Ltf,
Hakk'n sfat ve kbiliyyet ise, mahlkun sfatdr; ve kadm, sonradan
olana bal olmaz."
erh: Bu deerli fassn balarnda zh edildii zere ltflar, biri zt, dieri isimlerin olmak zere iki ksmdr:
Zti ltflar, ahadiyyet ztnda gizli ve helk olmu olup, aa kma talebinde bulunan sfat ve isimlere, Hakk'n kendi ztnda, kendi ztyla, kendi
ztna tecellsi setiyle, ilh ilminde vct bahetmesidir ki, buna "akdes feyz"
derler. Ve bu ltf, Hakk'n zt gerei olduundan ilim mertebesinde peyd
olan ve isimlerin sretlerinden ibaret olan a'yn- sbite iin kbiliyyet art
deildir. nk a'yn- sbite Hakk'n bantlarnn ve ilerinin sretleridir;
ve Hakk'n ileri ise, kendi vcdunun ayndr ve Hakk'n vcduyla berber
kadmdir. Bundan dolay Hakk'n zt ltflar kadm olur.
Fakat Hakkn mutlak vcdunun "ilim mertebesi"nden "ayn mertebesi"ne
tenezzl ve kevni grnme yeri sretlerinde kaytl oluu, a'yn-
sbitesinden dolay olduundan ve kevn leminde her bir grnme yerine
ulaan ltflar kendi hs isminin istddna gre bulunduundan, bu isimlerin
ltflarnda kbiliyyet arttr. Ve kevn leminde olan bu isimlerin tecelllerine
"mukaddes feyz" derler. Mesnev:
Tercme: "O gnln resi bir deitiricinin ltfdur. Onun ihsan ve
ltfna, kbiliyyet art deildir. Belki kbiliyyetin art O'nun ltfdur:
Ltf i ve kbiliyyet kabuk gibidir."
erh: Tatan daha kat olan kalbin resi bir deitiricinin, yni halleri deitirici olan Hakk'n ltfdur. Ve byle kimse Mudill isminin te'sri altnda
bulunduu halde, ilh ltf, Hd isminin iki eli zere, ona ulamaldr ki, o
dalletten kurtulabilsin. nk ilh ltf isimlerin hizmetkrlarndan bir
hizmetkr vstasyla gelir.
"Hakk'n ltf iin kbiliyyet art mdr? diye sorulacak olsa, deildir
cevb verilir. nk, hidyete kbiliyyet birok kimselerin zannettii gibi,
mutlak slih amellerle megl olma ve gnahlardan saknma deildir. Hakk'n inyeti sebepsizdir. Nice anadan doma kfirler vardr ki, Hakk'n hidyeti
yardmlarna erimitir ve nice gnah ve isyn ehli vardr ki, Hak onlara daha
sonra velyet mertebesini ihsn etmitir. bdetler ve itaat etmek ise basit sebeplerden ibrettir. Onun iin Hak Tel buyurur: Kul y bdiyellezne
esref al enfusihim l taknet min rahmetillhi (Zmer, 39/53) Yni: "Ey
235

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

nefislerini isrf eden kullarm, Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyin!".


Bundan dolay onun ltf iin kbiliyyet art deildir.
Belki kbiliyyetin art, O'nun ltfdur. nk "akdes feyz" denilen onun
zt ltf istddlar dolays ile a'yn- sbiteye kbiliyyet bahetmitir ki,
"mukaddes feyz" denilen isimlerin tecellleri bu kbiliyyet zerine gelir. Bu
srette zt ltf i; ve kevni aynlarn kbiliyyeti kabuk gibi olur. Eer bir
kimsenin ayn- sbitesi ezelde Hd isminin sreti zere ilh ilimde sbitlik
bulmu ise, bu sfl lemde bir mddet dallet sahralarnda komu olsa ve
hidyete sret olarak kbiliyyeti olmasa bile, grnme yeri olduu ismin
haznesindeki ltflar vakti gelince ona ular.Mesnev:
Tercme: "te as, Ms iin ylan olur. Bir gne gibi, onun avcunun
ii parlak olur. Daha bizim srrmza ve aklmza smayan neblerin
yzbinlerce mcizeleri vardr."
erh: Yni, eer sen zt ltfn i; ve kevni aynlarn kbiliyyetinin kabuk
gibi olduunun rneini grmek istersen, ite biri Ms (a.s.)'n ass ve parlak elidir ki, bir aa parasyla ylann; ve et ile kemikten ibret bulunan bir el
ile parlakln grnte mnsebetleri olmad halde, "as" ylan ve "el" de
gne gibi parlak oldu. nk o asnn ve elin ii ki, onlarn ayn-
sbiteleridir, zt ltf bunlar hakknda bu sretle geldi ve zt ltf, gelmek
iin, "Bu aatr ve bu eldir; bunlarda ylan ve parlak olmaya kbiliyyet yoktur" demez. Bir hrika olmak zere onlarn kabuklar olan kevn vctlar
ald zaman, kevni aynlarna gre onlarn ii grlr. te her eyi sebebe
bal gren aklmzn ve srrmzn almad neblerin yzbinlerce
mcizelerinin de buna kys olunmas lzmdr. u kadar var ki, o kabuklarn
alp ilerinin kmas dahi a'yn- sbitelerinin gereindendir. Ve bu
fevkldelik dahi, Cenb mutlak Hakm tarafndan her kabuun ii olduunu
merhameten kullarna anlatmak ve kabuktan ze dvet etmek iindir.Mesnev:
Tercme: "Hudnn tasarrufudur, sebeplerden deildir; yoklara
kbiliyyet neredendir? Eer kbiliyyet Hakk'n fiilinin art olayd, hibir
yok hkmnde olan vcda gelmezdi."
erh: Yni ilhi tasarruflar sebeplerin varlna bal deildir. nk sebepler dediimiz eyler de, Hkk'n vcdunun bantlar ve izfetleridir. Ve
bantlar ise yokluksal ilerdendir. Halkedilmilerin vcdu dediimiz, lem
grnme yerlerinin tamam, izfi vcttan ibret olunca, o rz ve yokluksal
olan eylere kbiliyyet nereden gelir? Belki onlarn kbiliyyetlerinin art zt
ltftan ileri gelir. Eer Hakk'n fiilinin zuhra gelmesi iin kbiliyyet art olsayd, ahadiyyet Ztnda gizli olan ilh bant ve ilerin hibirisi vcda
gelmez idi. nk Hakk'n isimlerinin ileri ile aa kmas ztnn gereidir
ve bu aa kma iin kbiliyyet art deildir. nk kbiliyyet sebeptir; ve
236

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Hakk'n mutlak vcdu ve onda mevct olan bantlar hibir sebeb altnda
mevct olmu deildir. Mesnevi
Tercme: "Hak Tel, tliblere, bu mv perdenin altnda, bir det ve
sebepler ve yollar koydu. Haller genellikle, det zere geerli olur. Bzen
Hakkn kudreti deti yrtar. deti letfetle koymu, daha sonra mcizeyi
deti yrtc klmtr. Eer izzet bize sebepsiz eriir deil ise, ilh kudret
sebebin azlinden azledilmi deildir. Ey sebebe tutulmu olan, darya
uma! Lkin sebebin azlini sebebi koyan zannetme! O sebepleri koyan her
ne dilerse getirir. Mutlak kudret sebepleri yrtar. Lkin bir tlib, murd istemeyi bilsin diye ilerin bitimini sebep zere srer. Sebep olmaynca isteyen, ne yol arar? Bundan dolay sebebin, yolda ikr olmas lzmdr. Bu
sebepler, grler zerinde perdedir. nk her gr kuvveti O'nun
sanatna lyk deildir."
erh: Yni Hak Tel Hazretleri, bu his ve ehdet leminde, ltf tlibi
olanlara, bir det ve sebepler ve yol koydu ki, ilh ltf tliblere bu ehdet
leminin deti zere birtakm sebepler vstasyla ona mahss bir yoldan gelir.
Mesel bir kimse elindeki kays ekirdeinden kays yemeyi istese, ilk nce
onu topraa gmmeli, daha sonra sulamal, sonra da senelerin gemesini beklemelidir. nk dnynn deti budur. Ve bu ltf, zt ltf deil, isimlerin
ltfdur.
Ve ilh ltf birtakm isimlerin hizmetkrnn hizmetiyle olur. Ve lem
sretlerinden her bir sret bir ismin grnme yeridir. Ve bir iin grlmesine
bu sretlerden birinin vey birkann hizmeti, onlarn grnme yeri olduklar
isimlerin hizmeti olur. te dnynn halleri genellikle byle det zerine geerlidir.
Fakat bzen Hakkn kudreti bu deti yrtverir. Mesel buzun vcdu iin
su, suyun vcdu iin buhar, buharn vcdu iin de hava lzmdr. Bunlar
mertebelerine gre bir derinin vcduna sebeptir. Ve hava bu deimeleri
geirdikten sonra buz olur. Tabi olan det budur. Hak, buzun vcdu iin bu
yolu koydu. Fakat bir Nebiyy-i z-n mcize; ve onun vrisi olan bir kmil
veli, kermet olmak zere, mbrek elini havann iine uzatp bir buz pras
oluturabilir. nk onlar beeri sfatlarndan fn olup Hak'la bk olmu olduklarndan, onlarn kudret ve fiilleri, Hakk'n kudreti ve fiilidir ve Hakkn
kudreti bzen deti yrtar; byle hriklde halller aa kar. Hak Tel deti, latf ve kark birtakm sebepler zerine koymutur. Daha sonra bu sebepler leminin tesinde, baka lemler mevct olduunu gstermek iin
neblerin mcizelerini, deti yrtc klmtr.
Bu dnyda izzet ve nmet dahi bize det yolu zere birtakm sebepler
vstasyla gelir. Fakat grnte izzet ve nmete vsta olabilecek sebeplerin
geici olduunu mhede edersen, sebebin azledilmi olduu gibi, ilh kudretin de azledilmi olduunu zannetme! Mdemki sebepleri koyan azledilmi
237

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

deildir, onun dier isimleri eliyle sana ilh ltf gelir. O sebepleri koyan
ezelde her neyi kaz ve takdr etmi ise, meydanda sebep grnmese bile,
mutlak kudret o sebebleri aa karr. Ve rnein bel sebepleri mevct iken
o sebepleri yrtp, onun yerine nmet sebeplerini hazr klar.
Udn estecib lekum yni Bana du ediniz ki size icbet edeyim
(M'min, 40/60) yet-i kermesi gereince bir tlib, murdn taleb etsin diye,
Hak Tel ilerin bitmesini sebep zerine bin etmitir. Bundan dolay herkes
gzn sebeplere dikmitir. rnein zengin olmak isteyen kimse ticrete girer; ve "Y Rab benim ticaretime deer ver!" diye du eder. Eer bu gibi zenginlik sebepleri mevct olmasa idi, zenginlik isteyen neyi sebep tutmakla zengin olunabileceini bilemeyip arr kalr idi. Byle olunca taleb shibinin yolunda sebep bulunmas hikmet cbdr.
imdi sen bu lemde ilerin sebepler altnda grlmesinin det olduuna
bakp da sebepleri ortaya getirenden gfil olma! Bu sebepler gzlerde perdedir. O perdelerin arkasnda sebepleri koyan vardr. Fakat her gr kuvveti,
onun san'atn ve fiillerini grmee lyk deildir. Bunu grmek iin "fiillerin
tevhdi" mertebesine ulamak lzmdr. Oysa milyonlarca hlk edilmi sebeplere sarlmlar ve kendilerine gelen nmet ve bely o sebeplerden bilmilerdir.Mesnev:
Tercme: "Perdeleri kknden ve dibinden koparmak iin, sebeb delici
bir gz lzmdr. T ki meknszlkta sebepleri ortaya getireni grsn ve
almay ve sebepleri ve dkkn bo ve beyhde olarak mhede etsin.
Her hayr ve er sebepleri ortaya getirenden gelir. Ey peder, sebepler ve
vstalar, gaflet devrinde bir zaman kalmak iin, caddede yaplm bir
haylden baka bir ey deildir."
erh: Yni isimlerinden dolay Hakkn mutlak vcdunun kaytl oluundan ibret bulunan bu grnme yerlerinin ve bu sebeplerin izf vctlarn
delip de, mekn ile vsflanm olan cismniyyet leminin hricinde, meknszlkta sebepleri ortaya getirenin bir olan hakk vcdunu grecek; ve bundan dolay almay ve sebebleri ve dkkn, yni zerinde det geerli olan
cismniyyeti fn mhede edecek bir gz lzmdr. Bir grnen sebep altnda gelen her bir hayr ve er, isimlerinden dolay sebepleri ortaya getirenden
gelir.
Eer sen "Sebepleri ortaya getiren niin sebepler perdesi arkasna gizlenmitir; keke gzkeydi de herkes hlin hakkatini bile idi" diyecek olursan,
onun cevb budur ki, bu sebepler ve vstalar hretin caddesi olan bu
ehdet mertebesinde, bir hayli zaman gaflet devri devm etsin diye yaplm
bir haylden baka bir ey deildir. Ve bu hayller krler ile gzlleri ayrmak
iin hikmet yznden konulmu bir tecrbe leti ve sahte ile gerek akeyi
ayrmak iin konulmu bir lektir.
238

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

siyye Fass

Bu lemde gz vardr ki, sebepleri, sebepleri ortaya getirenin gayr grmez


ve sebepte sebepleri ortaya getireni mhede eder ve gz vardr ki, krn
deneine gvendii gibi, sebeplerden baka bir eyi grmez.

Biti: 21.ubat.1917 aramba, saat 02:50

239




BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
-3NH KELMESNDE MEVCT OLAN SUBBHYYE HKMETNN
BEYANI OLAN FASSTIR
Subbh" mblaa yn zere "tesbh" mansnadr; ve "tesbh" Allh'
imkni hkmlerden tenzh etmektir. Ve Nh Kelimesinin "subbhiyye hikmeti"ne ilikili klnmasndaki sebep budur ki:
Nh (a.s.) ul'l-azm olan resllerin birincisidir; ve risletin en birinci
hkm, resln mmetin Hakk'n tevhidine dveti ve ortak ve benzerden
tenzhidir. nk rislet ikilik zerinedir. Ve bu okluklarn ve kaytl olanlarn hkmlerine aldanp her birisini birer bamsz vct farz eden hlkn
gzlerini Hakk'n tevhidine amak lzmdr ki, eynn hlkedilmesinden
amalanan mrifet ve bu mrfetin netcesi olan ibdet ve ubdiyyet husle
gelsin. Bu da ancak okluk kaytlarndan yz evirerek bir olan Hakkn
vcduna ynelmek ile olur.
Oysa Ve alleme demel isimlere klleh yni Ve deme isimlerin
hepsini retti (Bakara, 2/31) yet-i kermesi gereince ilk olarak ilh isimlerin hepsiyle tahakkuk eden ve ilhi sret ile aa kan dem oldu. Daha
sonra dem nesli oald. Her birerleri birer ismin grnme yeri olan demi
sretlerin kbiliyetlerinden dolay, o isimlerin vct feyzi vermeleri ile isimlerin grnme yerleri bu ekilde oald.
Ve s (a.s.) ile Nh (a.s.) arasnda fetret dnemi olduundan, Nh
(a.s.)un kavmi, muhtelif eitlerdeki isimleri birtakm cisimlerden ibret zannedip vehimlerinde oluan sretler zerine Vedd, Sv' ve 'Yes ve Yak
isimleriyle putlar ml ederek onlara taptlar. Ve ok olan isimler sebebiyle
uydurduklar eitli ilhlara tapmakla Hakkn vahdetinden perdeye dtler.
Bundan dolay Nh (a.s.) kavmini bu halde grnce, kendisine gayret ve
kavmine de gazab glip oldu. Hatt gayretinin kemlinden rabbi l tezer alel
ard minel kfirne deyyr (Nh, 71/26) Yn: "Y Rab! yeryznde kfirlerden devreden bir kimse brakma!" diye onlarn helkini taleb etti.
Burada bir soru akla gelir: "Eynn hepsi ilhi isimlerin grnme yeridir
ve onlarn vcdu ise, mutlak vcdun kaytlanmas ve taayynnden
ibrettir. Bundan dolay Nh kavminin taptklar putlar dahi, mutlak vcdun
kaytlanmas ve taayyn olduundan Nh kavmi onlara tapmakla Hakk'n
dnda bir eye tapm olmazlar".
240

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Bu sorunun cevb bu deerli fassta ayrntl olarak beyn buyrulmutur.


Yeter ki Cenb- Hak selm bir zevk ve doru bir anlay ihsn buyursun.
Glen-i Rz'dan:
Tercme: "Mdemki ey vcdun grnme yeridir, nihyet put dahi o
kapsamdan birisidir. Ey kl olan dem! yi dn ki, put vct ynnden
btl deildir. Bil ki, Hak Tel onun hlkedicisidir. yiden her ne kt ise iyidir. O makmda ki vct ola, salt hayrdr. Eer onda er var ise o gayrdandr.
Eer mslmn bilse idi ki, "put nedir?" Bilir idi ki, din putperestliktedir. Ve
eer mrik puttan haberdr olsa idi, dninde dallete der mi idi? O, puttan
ancak zhir hlk edilmii grd. Bu sebeble eratte kfir oldu. Eer sen de,
ondan orada rtl olan Hakk grmez isen, eratte sana da mslman demezler."

Bilesin ki, muhakkak, hakkat ehli indinde Cenb- lh'de tenzh, snrlama ve kaytlamann ayndr (1).
Yn Cenb- lh sonradan meydana gelmilik sftndan ve
cismniyyetten ve maddiyyttan mnezzehtir, dediimiz vakitte, O'nun sft
bunlarn sftndan ayrdr, demi oluruz. Bundan dolay Hak bir sfat ile kaytlanm olur. Ve bylece bundan, Hakk'n snr bunlarn snrndan hritir,
mans da kt iin, ayn zamanda Hakk' bir snr ile de snrlam oluruz;
veyhut Hak btn kaytl olanlardan mnezzehtir desek, mutlaklk kayd ile
kaytlam oluruz.
Oysa hakkat ehli indinde Allah Tel iin ne mutlaklk ve ne de kaytllk
vardr. nk Cenb- ilh, yn ulhiyyet mertebesi, ilh isimlerin hepsini
toplamtr. Ve isimler de O'nun ileri olup ztnn gereidir; ve ey da isimlerinin aynasdr. Ve isimlerin ilim mertebesinde ve rhlar leminde ve misl
leminde ve ehdet leminde mhede edilmi olan sretleri yine Hakk'n
vcdununun tenezzllerinden ktndan, her bir mertebede mhede edilen ancak kendi ztdr. Bundan dolay gayr nerededir ki, onun bir snr olsun
da Hakk' ondan ayralm; ve kaytl olann vcdu var mdr ki, onun karsnda Hakk' mutlak klalm?
Tenzhin snrl ve kaytl oluu ulhiyyet mertebesindendir. Ahadiyyet
mertebesinde tenzh ise, irktir isbatdr. nk ahad olan zt tenzh iin ondan gayri bir ey isbt etmek lzm gelir. Oysa o mertebede ne isim ve ne de
sfat ve vasf mevct deildir. Hepsi ahadiyye ztnda yok hkmndedir; ve
ztn dnda tibr olunacak bir ey yoktur.

241

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

imdi tenzh eden kimse ya childir veyhut kt edeb shibidir. Velkin chil ve kt edeb shibi tenzhi mutlaklatrarak onunla kil olduklar
zaman, m'min olan ve eriat ile kil bulunan kimse, tenzh edip tenzhi
indinde durduunda ve bundan baka bir ey grmediinde, muhakkak
edebe ktlk eder; ve Hakk' ve reslleri yalanlar. Oysa onun uru yoktur
ve o, oluumda olduunu hayl eder, halbuki o kimse uzak dmtr ve o
bzsna man eden ve bzsna kfir olan kimse gibidir (2).
Yn Hakk' imkn dhilinde olanlarn noksanlklarndan ve insni
kemllerden tenzh eden kimse, ya childir:
Yn tenzhin, Hakk', mevctlarn tmnden ayrmak ve onun aa kn bz mertebelere tahss etmek olduunu bilir ve oysa mevctlarn tmnn kendi ztlar ve vctlar ve kemlleri ile Hakk'n grnme yeri olup,
Hakk'n onlarda aa kan ve onlara tecell edici bulunduunu ve onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar; Hakkn onlarn ztlaryla, vctlaryla ve her
nyla ve btn sfatlaryla berber olduunu ve belki bu sretlerin hepsiyle
aa kann ancak Hak olduunu ve bu sretlerin asleten Hakk'n ve dolayl
olarak hlkn olduunu bilmez. Bundan dolay Hak zerine bu cehleti ile
hkmedip onu bz mertebeler ile kaytlanm klar.
Veyhut tenzh eden kimse bu bahsedilen hakkatleri bilir:
Bu srette o kimse Allh'a ve reslne kar kt edebde bulunmu olur.
Ve tenzh eden chil ile kt edeb shibi, ya m'min veyhut m'min
deildir:
Eer tenzh eden m'min olup da, bu tenzhi indinde durur ve oradan ileriye gitmez ve tebih makmnda, tebh ederek lemin kemltn Hak hakknda isbt etmez ise, kt edeb etmi ve peygamberleri ve ilhi kitplar yalanlam olur. nk ilhi kitplarda, Hak kendisinin Sem' ve Basr ve Hayy
ve Kayym ve Mrd olduunu beyn buyurmu ve peygamberler de, bu gibi
ilhi sfatlar haber vermilerdir.
Tenzh eden kimseler ise, bu yalanlamalarnn farkna varmazlar; ve bu yalanlama ile kendilerinde mrifet olutuunu ve m'min ve tevhid edici olduklarn zannederler. Oysa bu zanlaryl hakk mrifetler ve yakn imn ve salt
tevhdden uzak dtklerini bilmezler. Ve onlar ilhi kitplarn bzlarna
mn ve bzlarn inkr eden kimseler gibidir. te m'min olup eriat ile kil
olan tenzih edicinin hli budur.
M'min olmayanlara gelince:
Bunlar, ister bilim adam ve felsefeciler gibi yalnz akllarnn gereklerine
tb olan ksmdan olsun, ister bunlara tb olan felsefecilerin taklitileri olsun,
zten onlar hayret ve dallete dm ve "Biz bir reticinin retimine
242

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

muht olmakszn bilim ve akl ile hakkat idrk edebiliriz" iddisnda kalm
olduklarndan szlerinin btl oluu ok net olduundan dolay bu grubu Hz.
eyh (r.a.) dikkte bile almayp yalnz m'min olan ve eriat ile kil bulunan kimse szyle yetindi.

Hussiyle bilindi ki, muhakkak ilhi eratlarn lisn, Hak hakknda


syledii vakit, onu ancak genele ilk anda anlalacak ifdeler zere, zele
de, o sz hangi lisn ile olursa olsun, o lisnn tarzna gre, o szn slbundan anlalan dier bir ifde zere syledii eyle getirdiler (3).
Yni Allah indinden indirilmi olan eratlarn lisn, Hak Tel Hazretleri
hakknda bir ey syledii zaman, peygamber onu kavminin lisn zere syler ve yle szler ile syler ki, kavminin hepsi o szleri iittikleri zaman, ilk
anda zihinlerine gelen manlarn te'vlsiz zhiri zere alrlar. nk, Hakk'n
hitb geneledir.
Bununla birlikte o lisn Arab, brn gibi hangi lisndan olursa olsun,
peygamberin genele syledii o szlerin, o lisnn tarz tibryla tahkk ehline
ve tevhid ehline ve zhir limlerinden her bir gruba gre, zel ifdeleri, birok
ynleri ve eitli manlar vardr. Hak onlara o szlerde -bilsinler bilmesinlero ifdeler ve ynler ve manlar ile tecell buyurur.
Nitekim Cfer Sdk Hazretleri: "Hak Tel kullarna kendi kelmnda
tecell eder; velkin, onlar bilmezler" buyurur. Ve (S.a.v.) Efendimiz hads-i
erflerinde "Kur'n'n zahr ve batn ve haddi (yni snr) ve matla' (yni
dou yeri) vardr". Ve ayn ekilde: "Kur'n yedi batn zere nzil oldu" buyururlar

nk, Hak iin hlk edilmilerin hepsinde zuhr vardr. Bundan dolay ifdelerin hepsinde aa km olan O'dur. Her bir anlalandan btn
olan da O'dur. Ancak "Muhakkak lem Onun sreti ve hviyyetidir; ve o,
Zhir ismidir" diyen kimsenin anlayndan btn deildir. Nitekim Hak,
man ynyle, zhir olan eyin rhudur. Byle olunca Hak, btndr; bundan dolay Hakk'n, lemin sretlerinden zhir olan eye nisbeti, idre edici
olan rhun srete nisbeti gibidir (4).
Yn "hlk" dediimiz eyler, Hakk'n zti ileri olan isimlerinin grnme
yeri olduundan Hak, bunlarn hepsinden aa kmtr ve onlarn vcdu,
mutlak vcdun taayyn ve kaytlanma elbisesine brnerek aa km
olmasndan baka bir ey deildir.
Mstakil vct ile izf vct hep Hakk'n vcdundan ibret olunca, hlk
dediimiz taayyn etmilerin ve kaytlanmlarn zihni ifdelerinde aa
243

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

km olan da hep Hak olmu olur. Bundan dolay Hak, her mevct ve telffuzda ve her bir ifde ve dncede, herkesin istdadna gre aa kp bir
huss hitp ile hitb eder. Mesnev:
Tercme ve zh: Hak Tel Kur'n- Kerm'de: ve nahnu akrebu ileyhi
min hablil verdi. (Kf, 50/16) yn "Ben o kuluma ah damarndan daha
yaknm" buyurdu. Sen ise bundan gfil olup dnce okunu uzaa drdn; yn Hakk' kendi nefsinde deil, tede aradn. Ey okunu ve yayn hazrlam ve akl ve zeksn baka ilimler ile yklemi olan kimse, av yakndr.
Oysa sen okunu uzaa atmsn."
Hak her anlalandan zhir olduu gibi, her bir anlalandan btn olan da
yine Hak'tr. Yn anlay snrl olan kimselerin istddlarnn yetimedii
ifdeler ile btndr; fakat bu btn olu anlay snrl olanlarn anlaylarna
gredir. Yoksa "lem Hakk'n sretidir ve hviyyetidir; ve lem Hakk'n Zhir
ismidir" diyen ve bunun byle olduunu zevkan yni bizzt hakkatini yaayarak bilen kimsenin anlayna gre btn deildir. nk byle bir mbrek
ztn anlay snrl deildir. Bu mbrek zt, lemin, Hakk'n zt tibryla
deil, belki Zhir ismi ile kaytlanmas ve taayyn tibryla sreti ve
hviyyeti olduunu bilir. nk o, Hakk' grnme yerlerinin hepsinde
mhede eder. Nitekim Eb Yezd (k.s.) buyurmutur ki: "Otuz yldan beri
Allh ile konuurum. Oysa insnlar kendileriyle konuurum zannederler."
Bilinsin ki, isimler Hakk'n ztnn ileridir ve Hakkn ileri ise onun
ztnn ayndr; ve Zhir de onun ismidir ve Zhir ismi lemin aa kmasn
gerektirir. nk isim bir grnme yeri olmaynca aa kmaz. Bundan dolay Hak lemin ayn olmas tibryla, lem Hakk'n sreti ve hviyyeti olur.
Ve nitekim Hak, akli ve hissi ve rhni ve cismni sretlerden aa kan
eyin man ynyle rhudur; ve Hak Tel, bu ynden btndr. Bundan dolay lemde "aa kma" ve manda "btn olma" kaydyla kaytlanm olan
Hak'tr; ve aa kma ve btn olma Hakk'n hviyyetidir. Ve Hak, zhirin ve
btnn hviyyeti olunca, btn oluun zhir olua nispeti, sretin idre edicisi
olan rhun srete nispeti gibidir.
rnek: Farz edelim, "insan" kelimesini bu kt zerine yazdk; gzmzn nnde bir sret zhir oldu. Bizi bu sreti yazmaya sevk eden onun
mans idi. Bundan dolay bu man o sretin idre edicisidir. Ve bu kelime
zhir, onun rhu olan mans da btndr. Ve bu sret mannn gayr deildir; belki zhiri btnnn ayndr. Eer gayr olsa idi, o sreti grnce
mansna ve dier bir deyile, zhirden btna gei olmamas lzm gelir idi;
ve bylece ilimdeki many aa karmak iin bu sreti yazmamak cb eder
idi.
te her mertebede zhir olan sretlerin btnlar vardr. Ve her mertebede
zhir ve btn olan Hak'tr. rnein Hakkn ilminde zhir olan a'yn-
244

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

sbitenin btn isimler; ve rhlar leminde zhir olan sretlerin batn a'yn-
sbite ve misl leminde zhir olan sretlerin btn rhlar ve ehdet leminde zhir olan sretlerin btn da misli sretlerdir. Ve bunlarn hepsinde zhir
olan Hak'tr ve Hak, hepsinin btnlarnn en btndr.

imdi, insann trifinde, mesel onun zhir ve btn alnr. Ve her trif
edilmi dahi byledir. Bundan dolay Hak, her bir trif ile trif edilendir.
Oysa lemin sretleri, ancak her lem iin onun sretlerinden olutuu kadar standart olur ve ihta olunur ve her bir sretin snrlar bilinir. te bunun iin Hakk'n snr bilinmeyen olur. nk Hakk'n snr, ancak her
sretin snrn bilmek ile bilinen olur. Bunun olumas ise mmkn deildir. O yle ise Hakk'n snrnn olmas mmkn deildir.(5)
Yn insan trif ve tahdid edeceimiz zaman "konuan hayvn"dr deriz.
"Konuma" onun btn ve "hayvan" zhiridir. Cins ve ksmlardan oluan
zhir toplayc yapsyla onda ahadiyyet srr vardr. Ve her ikisinin ortak ve
ayr ayr hakkatleri mevcttur ki, onda btndr ve Hak, onun hadd ve
trifinde trif edilendir. te her bir trif ve tahdd olunan ey de byledir.
nk her trif edilmite, genele ortak bir huss ve kendine hs ayr bir huss
lzmdr. Ve bunlarn her ikisi de Hakk'a son olur.
Ve Hak her bir eyin hadd ve trifinde btndr. Bundan dolay her ne vakit bir eyi trif ve tahdd etsek Hakk' trif ve tahdd etmi oluruz. nk o
eyin zhiri Hakk'n Zhir isminin grnme yeri ve btn da, Hakk'n Btn
isminin grnme yeridir; ve grnme yeri ise ahadiyyet tibryla Zhir'in ayndr. Ve lemin sretleri ve paralar ayrntlaryla kavranm ve evrelenmi
deildir, sonsuzdur.
Oysa snrlar, eynn sretlerini ve onlarn hakkatlerini ihta ettikten
sonr bilinen olur. Onlar ihta etmek mmkn olmadndan, snrlarn bilmek dahi mmkn deildir. Ve mdemki onlarn snrlar bilinmiyor, o halde
Hakk'n snr ve trifi de mmkn deildir.
Ancak standart olan ve ihta olunan ve snrlar ve trifleri bilinen ey, her
lem iin o lemin sretlerinden olutuu kadardr. Sonuta lemin sretleri
standart olmad iin, Hakk'n snr ve trifi de bilinmeyen olur.
lemin sretlerinin standart olmamas budur ki, Hakk'n zti ileri olan
isimlerin sonu yoktur. Bu isimleriyle Hak, ezelen ve ebeden tecell eder durur
ve bu isimlerin sretleri olan aynlar da, o tecellleri devml olarak kabl eder
ve bu lem sretleri ve naklar srekli olarak var olur. Ondan sonra bozulmaya gider ve bozulma da tecelldir. Mesel bahar gelince aalarn yapraklar, iekleri, meyveleri oluur. Gller aar, dalar yeillenir. K mevsiminde
bozulmaya gider. Sonuta yeryzndeki sonsuz sretler bylece var olur ve
245

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

bozulur. Sonsuz uzaydaki lemlerin ve onlarn zerlerindeki sretlerin var


olmas ve bozulmas dahi byledir. Var olan sretlerin snrlar ve trifleri
Hakk'n bildirdii kadar bilinenimiz olur. Oysa henz var olmam olan
sretlerin snrlarn bilmek mmkn deildir. Bundan dolay Hakk'n snrn
bilmek dahi imknsz olur.

Ve Hakk' tenzh etmeyip tebh eden kimse de byledir. O, muhakkak


onu kaytlad ve snrlad ve onu bilmedi (6).
Yn Hakk' tebhsiz tenzh eden kimse, onu snrlad ve kaytlad gibi,
tenzhsiz tebh eden kimse de, tenzih edici olan kimse gibi, onu snrlam ve
kaytlam olur; ve Hakk' bilmez. nk tebh eden kimse, Hakk'
cismniyetlere benzetip onda tahsis eder. Oysa bu, snrlanamaz olan mutlak
kaytlamak ve snrlamaktr.
Ve ayn ekilde tenzh eden kimse de, Hakk' cismniyetlerden tenzh
eder; ve bundan, Hakk'n snr cismniyetlerin snrlarndan hritir, mans
kar. Ve kaytl olanlardan tenzh olunduunda da, Hak mutlaklk kayd ile
kaytlanm olur.

Ve Hakk'n mrifetinde tenzh ve tebh arasn birletiren ve onu iki


vasf ile vasfeden kimse, nasl ki kendi nefsini ayrnt zere deil, mcmel
olarak rif oldu ise, Hakk' da ayrnt zere deil, mcmel olarak, rif olur.
nk lemde sretlerden olan eyin ihtasnn olmayndan dolay, onu
iki vasf ile ayrnt zere vasfetmek mmkn deildir (7).
Yn tahkk ehli rif Hakk', zti ahadiyyeti ve bir olan hakkat tibryla
taayynlerin tmnden tenzh eder; ve lemin sretlerinde aa kmas ve
tecellsi ve Zhir ismi ynnden lemin Hakk'n hviyyeti olmas tibryla da
tebh eder ve Hak hakknda bu sretle tenzh ve tebh arasn birletirir.
Ve u halde Hakk', tenzhin gerei olan btn olu ve vahdet ve tebhin
gerei olan zhir olu ve okluk vasflaryla vasfeder. Fakat bu vasfetme ayrntl olarak deil, mcmel olaraktr. nk Hakk' bu iki vasf ile ayrnt zere
vasfetmek mmkn deildir. nk lemin sretlerinin hepsini ihta etmek
mmkn deildir. Bundan dolay byle bir kimse Hakk', ayrnt zere deil,
belki icml zere rif olur. nk sonsuz olan eyin bir defda ihta ve
ayrntlanmas mmkn deildir. Fakat Hak, lem sretlerini aralksz ve tkenmeksizin sonsuz olarak detaylandrr.
Ve nitekim o tahkk ehli rif, kendi nefsine de ayrntl olarak deil, mcmel olarak rif oldu. Yn bilir ki, kendi nefsi ilh isimlerden bir hs ismin
246

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

grnme yeri ve sretidir ve isim, onun rhu ve btndr ve kendi nefsinde


mhede ettii kemltn bzs, o ismin haznesinde gizli olan eylerdendir.
Bundan dolay hs rabbi olan ismin haznesindeki kemltn hepsini ayrntl
olarak bilmez. Belki o kemlt, peyderpey aa ktka bilir. u halde, onun
Rabb'ine olan ilmi, icml olarak olmu olur.
Yhut rifin kendi nefsini ayrntl olarak bilmeyip de mcmel olarak bilmesinin sebebi budur ki; byk lemde her ne mevct ise, onun nefsinde de
mevcttur; ve byk lemin sretleri ise standart deildir ve ihta olunmaz;
ve onlar ayrnt zere bilmek mmkn deildir. Belki icml zere bilinir.
Bundan dolay rif de kendi nefsini ayrntl olarak deil, mcmel olarak bilir.
rnek: Bir kays ekirdeinin iinde bir aa olduunu ve o aacn zerinde binlerce kays bulunduunu ve her birinin ekirdei iinde ayn ekilde
birer aa ve aalarda nice bin kays olduunu ve aalar ve meyvelerin
sonsuz bir srette silsileler hlinde gideceini biliriz. te bu mrifet icmldir.
nk, sonsuz olan aalarn ve kayslarn birdenbire ihtas ve
ayrntlanmas mmkn deildir. Peyderpey aa ktka bilinir. Ve ekirdek
zti ahadiyyeti ve bir olan hakkat tibryla silsileler hlinde aa kan aalardan ve meyvelerden mnezzehtir. Fakat aa kan aalar ve meyveler
onun hviyyeti olmas tibryla ekirdein gayri deildir. u halde bu ekirdek, iki vasf ile vasfolunur: Birisi btn oluu ve vahdet, dieri de zhir oluu
ve okluktur. Ve bu vasflar, ayrntl olarak deil, mcmel olaraktr. nk,
aalarn ve meyvelerin ihtas mmkn olmadndan ekirdei ayrntl olarak vasfedemeyiz.

Ve bunun iin Neb (s.a.v.) Hakk'n mrifetini, nefsin mrifetine balad da: Nefsine rif olan kimse, muhakkak Rabb'ine rif oldu" buyurdu.
Hak Tel dahi buyurdu ki: "Yaknda biz iretlerimizi onlara fkta gsteririz" ve o senden hri olan eydir. "Ve biz iretlerimizi nefslerinde onlara
gsteririz"; o da senin aynndr. "T ki onlara", yn bakanlara "aka belli
olsun ki, muhakkak o Hak'tr." Sen Hakk'n sreti olduun ve o senin
rhun olduu yn ile. imdi, sen onun iin cismi sret gibisin ve o, senin
cesedinin sreti iin idre edici olan rh gibidir. Ve hadd senin zhir ve
btnna dhildir. nk geriye kalan sret, onu idre edici olan rh ondan
ayrld vakit, insan olarak bk kalmaz; fakat onun hakknda "o, insan
sretine benzeyen bir srettir" denilir. Bundan dolay o sret ile aatan ve
tatan olan insni sret arasnda fark yoktur ve o srete insan ismi konulmas hakkat ile deil, mecz iledir (8).
Yn nefsin icml olarak bilinmesi, Hakk'n icml olarak bilinmesini gerektirdii iin (S.a.v.) Efendimiz, Hakk'n mrifetini, nefsin mrifetine bal klp
Men arefe nefseh fakad arefe Rabbeh yni Nefsine rif olan Rabbine
247

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

rif olur buyurdu. nk mutlak vct, nasl ki fkta mevct ise, nefislerde
dahi ylece mevcttur. Nitekim Hakm Sen Hazretleri bu manya ireten
buyururlar:
Tercme: "Kendi nefsini tanyamayan, bilmeyen kimse, Hlk' nerede bilir? Sen kendi nefsinin elinde zebn oluyorsun, nasl Kird-gra rif olursun?"
imdi Rbb'ine rif olmak iin kiinin ilk nce kendi nefsine rif olmas lzmdr. Nefsini icml olarak rif olan, Rabb'ini de icml olarak rif olur. nk insni nefs, kevni ve ilh mertebelerin hepsini iine almtr. Ve Hak dahi
bu mertebelerde aa kmasndan dolay, onlarn hepsini iine almtr. Ve
rif Rabb'inin mertebelerini, nasl ki mcmel olarak bilirse, kendi nefsini de,
daha ok ancak icml zere bilir.
Ve nefsine ayrntl olarak rif olan zt, ancak zhiri kaytlardan ve btn
taayynlerden kurtulmu ve zorunlu ve imkni hkmler kendisinde gzken kimsedir. Bundan dolay bu zt, Rabb'ini de ayrntl olarak rif olur; ve
hakki mrifetin olumas, ancak fki sretlerde yaylm olan ilh aretler
ile nefslerdeki ilh iretler mrifeti arasn birletirmekle olur.
Nitekim Hak Tel buyurur: "Biz iretlerimizi yaknda onlara fkta
gsteririz." (Fusslet, 41/53) Ve "fk" dediimiz ey, senden hri olan eydir;
yn fki taayynler senin taayynne gre baka bir taayyndr. Ve Hak
her bir taayynde baka baka tecelller ile zhir oldu.
Ve ayn ekilde, Hak Tel buyurur: "Biz iretlerimizi onlarn nefislerinde onlara gsteririz." (Fusslet, 41/53) Ve o "nefis" de senin "ayn"ndr. Ve
Hak, kevni ve ilh mertebelerin tm ile m'minin kalbine istiv etti. T ki
onlara, yn bakanlara, aka belli olsun ki, fk ve nefslerde grnen Hak'tr.
Ve Hakk'n fkta ve nefslerde grnmesi, sen Hakk'n sreti olduun ve
Hakkn da senin rhun olduu yn iledir. u halde sen, Hakk'n cismi sreti
gibisin ve Hak senin cesedinin sretine, onu idre eden rh gibidir. Yn fk
ve nefslerde mahede edilen grnme yerlerinde Hakk'n zhir olmas ve
fk ve nefslerin Hak ile kim bulunmas, rhun cesette aa kmas ve cesedin rh ile kym gibidir. Bundan dolay Hak senin hviyyetin ve btnn; ve
sen Hakk'n sreti ve zhirisin. Bununla berber Hak, rh deildir; belki
rhun rhudur. nk mutlak vcdun mertebelere tenezzllerine gre
rhlar lemi nc mertebedir. mer Hayym buyurur:
Tercme. "Hak cihnn cndr ve cihn btn hereyiyle bedendir. Meleklerin rhlar da bu bedenin havssidir. Felekler ve unsurlar ve mevctlar ise
bu bedenin zsdr. te tevhd budur; bunun dndakiler hep okluk perdeleridir:"
Ve insan trif etmek istediimiz vakit, onun zhirini ve btnn dikkte
alarak "insan konuan hayvndr" deriz. Konuabilme, insann btnna mil
olur. nk rh, konuan kendisidir ve hayvniyyet ise zhirine mildir.
248

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

nk "hayvan" dediimizde gelien ve duygular olan ve irdesiyle hareket


edici olan bir cismi kastederiz.
imdi Hak, senin zhir ve btndan olumu olan sretine rh gibidir. Ve
insann trifinde zhir ve btnnn alnmas lzm geldiinin delli budur ki,
ruh ile bki ve kim olan insann sretinden, bu sreti idre eden rh ayrlnca, artk o srete insan denilmez. Belki, insan sretine benzeyen bir srettir,
denilir. Bundan dolay rhu ayrlm olan insni sret ile aatan ve tatan
yaplm olan insan heykelleri arasnda hibir fark yoktur. Eer o srete "insan" denirse, bu hakkat deil, belki "evvelce insan idi" demek mansnda nceki var olana alkasyla mecz olur.

Ve lemin sretinden Hakk'n ayrlmas asl mmkn deildir. Byle


olunca ulhiyyetin trifi, onun iin hakkat iledir; mecz ile deildir. Diri
olduu zaman insann trifi gibi. Ve insann sretinin zhiri, kendisini
idre edici olan rhuna ve nefsine, kendi lisn ile, nasl sen gsterirse, ayn ekilde Allah Tel da lemin sretini, Hakk'n hamdi ile tesbih edici
kld; velkin biz onlarn tesbhini idrk etmeyiz. nk biz, lemde
sretlerden olan eyleri ihta edemeyiz (9).
Yn insan trif ederken "konuan hayvndr" deyip, "hayvn" ifdesiyle
onun cesedini, zhirini; ve "konuan" ifdesiyle btni hviyetini, rhunu alrz. Ve insann zhiri btnndan ve btn da zhirinden ayrlmaz.
Bunun gibi Hak da lemin sretinin btn ve lemin sreti, O'nun
zhiridir. Ve Hak btn oluu ynyle lemin sretinden asl ayrlmaz. Eer
ayrlm olsa, insann rhu cesedinden ayrld zaman, nasl fn olursa, lemin sreti de ylece fenya gider.
imdi insan, hayatta olduu zaman nasl ki, zhir ve btn ile trif olunursa, ulhiyyet de ylece Hakkn zhiri ve btn alnmak sretiyle hadd ve trif
olunur. Ve ulhiyyetin trifi Hak iin, mecz olarak deil, hakkat olarak
sbittir. nk ilh edinen gibi deildir. Hak, ilh edinenin yn lem
sretlerinin Kayym'udur. nk lh olmaynca, ilh edinenin kym tasavvur edilemez.
Bilinsin ki, sras geldike dier fasslarda da zh edildii zere Hak, zti
ahadiyyet mertebesi tibryla sfat ve isimlerin tmnden gandir. Bundan
dolay bu mertebeyi zh iin hibir ifde yoktur. Sonradan olmuun lisn bu
hussta dilsizdir. Ve bu mertebeyi tefekkr, abesle itigldir. Onun iin peygamberimiz (Aleyhi's-salt ve's-selm) Efendimiz "Hakk'n ztn tefekkr
etmeyiniz" buyurmulardr. Zti ahadiyyet mertebesinde Hakk'n potansiyel
olarak mevct olan sfatlar ve bu sfatlarn gerekleri olan isimleri mahv ve
helk olmutur. "lh" denemez, nk "melh yni ilh edinen" yoktur.
249

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

"Hlk denemez, nk "mahlk yoktur". "Msvvir" denemez, nk


"sret" yoktur. Ve dierlerini buna kys et!
Sonuta hibir eyle vasfedilemez. Fakat potansiyel olarak ztnda mevct
olan sfat ve isimler, ylece mahbs kalamaz; aa kmak isterler. Nitekim,
kendisinde ressmlk sfat bulunan bir adam, haytnn sonuna kadar bir tablo izmeyi dnmeyebilir mi? inde dim o sfatn istekleri vardr. Ve o sfat, bir tablo iz ki, senin "ressm" ismin aa ksn der durur. Bunun gibi
Hakk'n sonsuz sfatlar ve isimleri de kemllerinin aa kmas iin bu mertebede istekte bulunurlar. te bu isteklere binen, Hak da isimlere rahmet olarak ahadiyyet mertebesinden vahdet mertebesine tenezzl buyurmutur.
Bundan dolay Hak, bu mertebede "ulhiyyet" sfatyla vasflanm olur.
Ve ulhiyyet, ilh isimlerin ilmi sretler ile taayyn mertebesi olan
vhidiyyet mertebesine tenezzl edince bu mertebede, bir olan vct isimler
ile taayyn etmi olur. Ve lem sretleri de gaybi a'ynlarn, yn a'yn-
sbitenin sretleridir. Bu halde lem sretleri ilh isimlerin grnme yeri olur
ve eer bu grnme yerleri olmasa, isimler taayyn etmi olmaz idi. Bundan
dolay ulhiyyetin zhirde tahakkuku, lemin vcduna baldr. Ve lem
sretleri zhir, isimler de btndr. Ve zhir olan lem sretlerinin kym,
onun btn olan isimler iledir.
Bundan dolay insan trif ederken zhirini ve btnn aldmz gibi,
ulhiyyeti trif ederken, onun zhiri olan lem sretlerini ve btn olan isimleri alrz. Ve insann sretinin zhiri, kendisini idre edici olan rhuna ve nefsine, zhir lisn ile hmd edici olduu gibi, Allah Tel da lem sretini kendi
nefsine hmd edici kld. nk insan sretinin devamll ve hayt ve insanl ve ilh kemlt tahsli ve ilh sret zere mahlk olmasyla vasfedilmesi,
btn olan rh sebebiyledir.
Ve ayn ekilde zhir ve btnn toplanm olan lem sretinin devamll
ve kym da, kendisinin btn ve rhu olan Hak'la olduu iin ona hmd edicidir. Velkin, bizim kaytl ve taayyn etmi vcdumuz perde olduundan,
onlarn tesbhlerini idrk edemiyoruz. nk lemin sretlerinin cinsleri ve
nevileri oktur. Biz o sretlerin hepsini ihta edemeyiz. nk her cinsin
sreti, ancak kendi cinsinin lisn zere olan hamd ve sensn anlayabilir.
imdi lem sretleri kendilerinin rhlarn ve isimlerini imkni noksanlklardan tenzh etmelerinden dolay tesbih edici olurlar; ve kendilerinden aa
kan kemlttan dolay da hamd ederler.

250

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Byle olunca lemin sretlerinin hepsi, Hakk'n lisanlar olup Hakk'a


sen ile konuucudur. Ve ite bunun iin (Ftiha, 1/1) El hamdu lillhi
rabbil lemn yn "Hamd, lemlerin Rabbi olan Allh'a mahsstur" dedi
ki, sennn, sonular, ona dncdr demek olur. Bundan dolay sen eden
ve sen olunan ancak O'dur (10).
Bilinsin ki, "Kelm" Hakk'n sfatlarndan bir sfattr. Ve vct ancak
Hakk'n vcdu olduundan kelm sfat ile vasflanmak ta, ancak o bir olan
vcda mahsstur. Ve lem sretlerinin hepsi Hakk'n mutlak vcdunun
tenezzl ile, isimlerinden dolay taayynnden ibret olmakla, bunlarn hepsinde zhir olan Hak'tr. Ve lemin sretleri Hakk'n zhiridir. Bundan dolay
Hakkn sfatlar bu grnme yerlerinde onlarn istddlar ve taayynlerinin
gerekleri yn ile zhir olur. Ve onlardan kelmn k da, hallerinin gereklerine gredir. Ve bu sretlerin hepsinden kelm edici olan Hak olduundan,
her birisi, ayr ayr Hakk'n birer lisndr.
Nitekim Cenb- eyh (r.a.) Ftht- Mekkiyye'nin on ikinci blmnde
buyururlar ki: "Bitkilerin mdenlerin rhlar vardr ki, keif ehlinin dndakilerin idrkinden btndr. Bundan dolay hayvanlar tarafndan idrk olunan
ey, onlar tarafndan hissedilemez. Ve insan olarak isimlendirilen bu zel
mizcn dnda, kef ehli indinde her bir ey konuan hayvndr. Ve bizim
kefimiz de ona hiddir. nk biz konuma lisn ile talarn Hakk' zikrettiklerini kulaklarmzla iittik."
Ve yine o blmn dier bir mahallinde buyururlar: "Bu tesbh, keif
shibi olmayan gr ehlinin dedii gibi; hl lisn ile deildir."
Ve yine "Elli drdnc sorunun cevb"nda buyururlar ki: "Zhir limleri
indinde Allh'n cansz olan eydaki kelm, hl kelmdr. Yn yle ve byle olduu onun hlinden anlalr; hatt eer o cansz olan lisna gelseydi, anlalan eyi sylerdi. Bu grup rnek vererek derler ki: Arz, iviye niin beni
yaryorsun der; ve ivi de, beni, mhlayana bak! der. te onlarn indinde bu,
hl kelmdr. Bundan dolay onlar; Hak Tel'nn ve in min eyin ill
yusebbihu bi hamdih yni Onu hamd ile tesbih etmeyen bir ey yoktur
(sr, 17/44) ve nn aradnel emnete ales semvti vel ard vel cibli fe
ebeyne en yahmilneh yni Muhakkak ki Biz, emaneti gklere, arza ve
dalara arz ettik. Onu yklenmekten ekindiler (Ahzb, 33/72) szleriyle
haber verilen her bir eyin tesbhini ve gklerin ve arzn Hakkn emnetini
yklenmekten ekindiklerini bu essa balamlardr. Oysa kef ehli indinde
mdenler ve bitkiler ve hayvanlardan her bir eyin konumas iitilir. Kul,
insnlardan konumakta olan kimselerin konumasn nasl iitir ise, cansz
denilen eynn konumasn da haylde deil, his leminde kulayla ylece
iitir."

251

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

imdi lemlerin sretlerinin hepsi Hakk'n lisanlar olduundan onlar


(Ftiha, 1/1) El hamdu lillhi rabbil lemn yn "Hamd, lemlerin Rabbi
olan Allh'a mahsstur" dediler. Ve sennn sonular Allh'a dncrr. u
halde hmid yni hamd eden ve mahmd yni hamd edilen Hak olmu olur.
nk bu sretlerde taayyn etmi olup hamd eden Hak'tr ve sretlerin hepsinin rhu olmakla mahmd olan yni hamd edilen yine Hk'tr. iir:

imdi eer sen, tenzh ile kil olur isen kaytlayc olursun ve eer
tebh ile kil olursan tahdid edici yni snrlayc olursun (11).
Yn eer Hakk' yalnz tenzh edecek olur isen, O'nu kaytlam olursun.
nk Hak, sonradan olmu ve maddi sfatlardan mnezzehtir, denildiinde
onun sfat bunlarn sfatndan bakadr demek olur ki, bu da Hakk' bir sfat
ile kaytlamaktan ibrettir; veyhut Hak kaytlanmalardan mnezzehtir denilince, mutlaklk kaydyla kaytlanm olur. Bundan dolay yalnz tenzhe kil
olan kaytlayc olur. Ve eer Hakk', yalnz tebh edecek olur isen, tahdid etmi yan snrlam olursun. nk tebh, Hakk' cismniyetlere benzetmektir ve Hak cismniyyete benzetilince, onda snrlanm olur. Bu ise snrsz olan
mutlak Hakk, cismniyetler snrlar ile snrlamaktr.

Ve eer sen ikisiyle birlikte kail olursan doruya sevkedici olursun ve


mrifetlerde nder ve efendi olursun (12).
Yn eer sen Hakk' hem tenzh ve hem de tebh edecek olur isen, nefsini
doru ve slih yol zerine sevk etmi olur ve bu srette de ilh mrifetlerde
nder ve kendisine tb olunan ve efendi olursun.
nk daha nce zh edildii zere ulhiyyetin had ve trifi Hakk'n
zhir ve btn alnmakla olur ve Hak, lemin sretinin btn ve lemin sreti
onun zhiridir. Hak lem sretinin btn denilince, btn oluundan dolay
lemin sretlerinden tenzh edilmi olur; ve lem sretleri onun zhiridir, denilince de tebh olur. Bundan dolay byle diyen kimse hem tenzh ve hem de
tebh ile kil olup nefsini doru yola sevk etmi bulunur. Ve bu isbetli
mrifetler ile hlin hakkatinden chil olanlara, nder ve kendisine tb olunan
olarak onlarn efendisi olur. Mesnev:
Tercme:
"Kh gne ve kh deniz olursun.
Kh Kaf da ve kh Ank kuu olursun.
Sen kendi ztnda ne busun, ne de osun.
252

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Ey vehimlerden hri ve ziydeden ziyde!


Ey naksz olan pk zt!
Bu kadar sretler ile hem tenzh eden ve hem de tebh eyleyen, senden
hayrandr."

imdi iftlik ile kil olan kimse, ortak isbt edici oldu ve teklik ile kil
olan kimse de tevhd edici oldu (13).
Yn bir kimse birisi hlk edilmilerin ve dieri Hakk'n vcdu olmak
zere, iki vct isbt edip varl ift grse, Hakk'a ortak isbt etmi olur.
Bundan dolay byle bir kimse Hakk'n vcdunu ayr ve hlk edilmilerin
vcdunu da ayr grp Hakk' hlk edilmilerden tenzh eder. Ve Hakk'n
vcdunu, tek olarak syleyip birdir diyen kimse de, onu vahdet ile kaytlar.
nk ondan nce okluu isbt eder. Daha sonra Hakk' okluktan ihr
edip tevhd eder. Bundan dolay bu da nceki gibi haberi olmakszn irke der. nk teklik ve iftlik saylarn gereidir. Oysa Hak, ne ikinin ikincisi, ne
de okun biri deildir.

Eer sen iki klc isen, tebhten sakn! Ve eer tek klc isen, tenzhten
sakn! (14).
Yn bu taayynlerin okluunu grp hlk edilmilerin vcdunu isbt
etmek sretiyle Hakk'n vcdunu, iki vcdun ikincisi olarak kabl edersen,
bu srf tebh olur ki irktir. Bundan dolay bu irki iine alan tebihten sakn!
Ve eer bu taayynlerden ve hlk edilmilerin vcdundan Hakk'n
vcdunu karp, Hak bunlarn hepsinden mnezzehtir diyecek olursan, bu
da srf tenzh olur ki, ayn ekilde irktir. nk ilk nce bir eyin vcdunu
isbt etmeyince, onun iinden bir ey karmak tasavvur edilebilir deildir.
Bundan dolay ayn ekilde irki iine alan tenzhten de sakn!

imdi sen O deilsin, belki sen O'sun; ve sen O'nu ilerin aynnda mutlak ve kaytlanm olarak grrsn (15).
Yn sen ehdet mertebesinde, zhir kayd ile kaytlanm olduun iin,
Hakkn mutlak vcdunun ayn deilsin. Bundan dolay bu taayyn kayd
iinde sen O deilsin. Fakat senin bu taayynn Hakk'n mutlak vcdunun

253

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

sfatlar ynnden tenezzlnden husle gelmi bir tibr vct olduu iin,
vcdun hakkati tibryla sen O'nun aynsn. Bundan dolay sen O'sun.
Ve sen O'nu eynn aynlarnn sretlerinde mserrah, yn mutlak, ve
kaytlanm olarak grrsn. nk aynlarn sretlerinden her birisi mutlak
vcdun kaytlanmasndan hsl olmutur ve her bir kaytl olan, dier kaytl
olann gayrdr. Fakat hepsinin hakkatnn mutlak vct olmas tibryla bir
derinin ayndr.
rnek: Elimize bir iplik alp onun zerinde be dm yapsak. Bu dmlerde zhir olan ve dmlerin sretini vcda getiren ipliktir. Fakat bu
dmlere iplik ismi verilmez; onlarn ad dmdr. nk mutlak iken
kaytlanm oldu. Ve iplik ile grlen iler dmlerle grlmez. Bundan dolay dmler kaytl olular tibryla iplik deildir. Fakat mstakil vct
shibi olmayp onlarn vcdu ipliin vcdundan baka bir ey olmadndan dmler ipliktir.
Dier rnek: Okyanus mutlaklk zere bir derydr. Fakat onun suyunu
eitli ekillerdeki be bardan iine koysak, bardaklarn ekilleriyle kaytlanm ve onlarda snrlanm olduundan, o sular okyanusun ayn deildir ve
onlara okyanustur desek, herkes gler. nk okyanus gemileri ve insanlar
gark eyledii halde, bunlarda o zellik yoktur; fakat onlarn vcdu okyanusun kaytl oluundan husle gelmi birer vct olduundan bu tibr ile okyanusun ayndr.

Allah Tela leyse ke mislih eyun (r, 42/11) dedi, tenzih eyledi;
ve huves semul basr (r, 42/11) dedi tebh etti. Ve Allah Tel leyse
ke mislih eyun dedi, tebh ve iki kld; ve huves semul basr dedi,
tenzh ve bir etti (16).
Yn Allah Tel leyse ke mislih eyun szyle kendisini hem tenzh
ve hem de tebh ve tesniye eyledi. nk "ke-mislihi" deki kf" harfi kuvvetlendirici olarak dikkte alndnda "O'nun benzeri bir ey yoktur" demek
olur ki, bu da avmn anlayna gre, srf tenzhtir. nk eynn tmnden
onun benzer oluu kaldrlm oluyor ve Hak onlardan mnezzehtir deniliyor.
Fakat kf" harfi, kuvvetlendirici olarak kabl edilmeden dikkate alndnda leyse ke mislihinin mans leyse misli mislihi yn "O'nun benzeri bir benzer yoktur" demek olur. Bu da havssn anlayna gre tebh ve ikilemedir. nk Hak hakknda ilk nce benzeri isbt olunuyor; daha sonra o
benzeri olutan eynn benzer oluu kaldrlyor. Bu ise vcdda ikilik ve
benzerlik isndndan baka bir ey deildir.
Ve ayn ekilde Hak Tel'nn ve huves semul basr yni O Sem ve
Basirdir sz de hem tebh ve ikilemeyi ve hem de tenzh ve birlemeyi iine
254

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

almaktadr. nk bu sz iitilince ilk anda avmn aklna gelen man; "iiticilik" ve "grclk"te Hakk'n hlk edilmilere ortak olmasdr. nk hlk
edilmiler de iitir, grr. Oysa bu manda ikilik ve benzer olu vardr.
Tesniye, yn iki klmak budur ki, iitmek ve grmek zelliklerine sahip olarak
bir Hakk'n ve bir de hlk edilmilerin vcdu vardr ve benzerlik de grmekte ve iitmekte Hakk'n, hlk edilmilere benzemesidir.
Fakat bu yet-i kermeden havs ehlinin anlad tenzh ve birleme
mansna gelince, huve yni O zamrinin ilk olarak zikredilmesi ve haber
olan "Sem' ve Basr" kelimelerinin trif harfi ile gelmesi yalnz bir eye mahsus klmay ifde ettii yn ile man Sem ve Basr olan ancak Hak'tr; baka
sem' ve basr yoktur demek olur. Bu ise ancak tenzh ve birlemedir.
Bilinsin ki, vcd birdir; o da, Hakk'n vcdudur. Bu vct, sonsuz olmakla berber, hibir kayt ile kaytlanm deildir. Fakat O'nun ztnda
mevct olan, sonsuz birtakm bantlar vardr. Birin iinde bulunan yarm(1/2), te bir(1/3) ve drtte bir(1/4) vb. gibi. Ve Hakk'n bantlar ise
sfatlar ve onlardan kan isimleridir. Bundan dolay Hkkn, bu sonsuz olan
isimleriyle aa kmas iin, eserlere lzm vardr. Bu eserlerin zhir olmas
iin onlarn sretleri ilk nce Hakkn ilminde peyd olur. u halde bu sretler
ilh hayller olur. Bu haylllere zhirde vct vermek iin, Hakkn vcdu
letfet mertebesinden kesfet mertebesine tenezzl buyurur. te bu da Hakk'n Zhir ismi ile olan tecellsidir; ve bu tecell bu sonsuz vcdun yine kendi
ztna olan tecellsidir. Demek ki, bu ok olan sretler ve bu sonsuz taayynler
Hakkn mutlak vcdunun kaytl olarak zuhrundan ibrettir.
imdi gayr nerededir ki, Hak ondan tenzh edilsin ve birleme olunsun;
veyhut ona benzetilsin. Tebh ve tenzh ancak Zhir ve Btn dediimiz iki
ilh iin birbirine grelii tibryla sylenen szlerdir. Yoksa tebh ile tenzh
Hakk'n hakkti iin ztdir. nk Zhir ve Btn ismleri Hakk'n zti ileridir. Ve iler ise O'nun ztnn ayndr. Bundan dolay Hakkn vcdu hem
tenzhi ve hem de tebhi toplamtr.

Eer Nuh, kavmi iin iki dvet arasn birletirseydi, elbette onlar ona
icbet ederlerdi. Byle olunca, onlar ak olarak dvet etti; daha sonra onlar kapal olarak dvet etti. Sonra onlara "Rabbinize istifr edin ki, muhakkak O Gaffrdr" (Nh, 71/10) dedi. Ve Nh (a.s.) "Y Rab ben, kavmimi
gece gndz dvet ettim, benim dvetim onlara kalarndan baka bir ey
arttrmad " (Nh, 71/6) dedi (17).
Yn Nh (a.s.), Muhammed (s.a.v.) hazretleri gibi tenzh ve tebh dveti
arasn birletirseydi, elbette kavmi ona icbet ederlerdi. Oysa onun kavmi,
isimlerin grnme yerlerinin okluu ile vahdetten perdelenmilerdi. Nh
255

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

(a.s.) tenzhde mblaa edip isimlerin grnme yerlerinden olan putlardan


srf vahdete dvet etti. nk her bir nebye rislet ilminden verilen ey, mmetinin istddna gredir. Nh (a.s) bu hakkti bildii iin, mmetini bir
sretle dvet etti. Oysa onlar, ok olan grnme yerlerinin mhedesinde
gark olmu olduklarndan bu dvete icbet etmediler ve kendilerini Hakk'n
gayr bildiklerinden, putlara taptlar.
Bundan dolay Nh (a.s.), onlar ak olarak dvet etti; yn Zhir ismine
dvet edip eer siz Hakk' kendinizden uzak ve mnezzeh grdnz ise, sizin putlarnzdan da mnezzehtir dedi. Velkin, onlarn istddlarnn gerei
kfr olduundan bu cismni srette dahi okluk rts ile ahadiyyet ynn
rttler.
Daha sonra onlar kapal olarak, yn Btn ismine dvet edip dedi ki:
Hak nasl ki sizin putlarnzn sretinde mevct ise, sizin sretlerinizde de
mevcttur. Hz. Nh'un bu dveti de nbvvet mrifetine yakan bir dvet
idi. nk mmetinin istddna vkf idi. Oysa onlar grnen okluk ile
megl olmalarndan dolay btn olan vahdetten uzak olduklar iin, bunu da
anlamadlar.
Ondan sonra Cenb- Nh kavmine dedi ki: Rabbinizden rtmeyi isteyin,
t ki sizi bu taayyn perdelerinden ve zulmn perdelerden rtsn. Ve siz de
Hakk'n vahdetine nzr olun; nk Rabbinizin mafiret taleb edenler hakkndaki rtmesi mblaa zere olur.
Nh (a.s.)n kavmini kh Zhir ismine ve kh Btn ismine dvet etmesinden dolay, onlar hayrete dp bu farkllk gsteren dvete icbet etmediler. Cenb- Nh onlar Rabb'ine ikyet edip dedi ki: Y Rab, ben kavmimi
geceleyin Btn'a ve gndzleyin Zhir'e dvet ettim ve gece gndz dvetten
ayrlmadm. Benim onlara olan dvetim kalarndan baka bir ey artrmad.

Ve Cenb- Nh, kavmi tarafndan anlatt ki, onlar onun dvetine


icbetten art olan eyi bildikleri iin, onun dvetine kulaklarn tkadlar.
Byle olunca ulem-i billh Cenb- Nh'un kavmi hakknda zemm lisn
ile onlar zerine sendan iret ettii eyi bildi ve onda Furkn olduu iin,
onun dvetine icbet etmediklerini de bildi. Oysa emr, Kur'n'dr, Furkn
deildir. Ve Kur'n'da ikme olunan kimse her ne kadar onun iinde olsa
da, Furkn' kabl etmez; nk Kur'n, Furkn' iine almaktadr (18).
Yn Nh (a.s.) Ve inn kllem deavtuhum li tagfire lehm ceal
esbiahum f znihim vestagev siybehum (Nh, 71/7) yet-i kerimesinde beyn buyrulduu zere kavminin hlinden bahisle dedi ki: "Y Rab, ben
onlar her ne vakit, senin rtmene dvet ettim ise, onlar bu dvete icbetin,
256

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Hakk'n vct nru ile perde olan taayynler ve zulmni perdelerden rtmeyi
icb ettirdiini bildikleri ve bunun kendi dnlerine ve hallerine uygun olmayan bir ey olduunu anladklar iin, parmaklaryla kulaklarn tkdlar ve
elbiselerine brndler.
Ve bunu Nh (.s.)n dvetini iitmemek iin yaptlar. Oysa Nh kavmi,
bu dvete inkr sretinde icbet ettiler. nk Cenb- Nh, onlar istifra,
yn rtnme talebine dvet etti. Onlar grnte inkr ettiler; fakat fiilen
icbet ettiler. nk parmaklaryla kulaklarn ve elbiseleriyle vctlarn rttler. Ve taayynlerin okluu ile ahadiyyet vechini rttler. Ve icbetleri,
Zhir isminin sretine ve Hakk'n ayrntl ve furkn olan kitbna oldu. nk lem, Hakk'n nefes-i rahmnde konutuu kelmn sistem sretidir.
Sonu olarak Nh kavmi, sz ile neblerini inkr ettiler; fakat putlarnn
grnme yerleri ile mutlak vechi rttkleri iin, fiilen icbet etmi oldular.
Bundan dolay Nh (a.s.) da onlara zemm sretinde sen edip rabbi l tezer
alel ard minel kfirne deyyr (Nh, 71/26) yn "Y Rab, yeryznde kfirlerden devreden bir kimse brakma!" dedi ki, bu onlarn btna ve cem' etmeye ulamalar iin dudr. nk Zhir isminin sretlerinden birer sret
olan onlarn cesetleri fn olmakla btna ve cem' etmeye ulam olurlar.
te ulem-i billh, Cenb- Nh'un kavmi hakknda, zemm lisn ile onlar
zerine sendan ne eye iret ettiini bildiler; ve o limlerin tahkk ehli olanlar Cenb- Nh'un dvetinde Furkn olduu iin kavminin o dvete icbet
etmediini de bildiler. nk okluktan vahdete ve tebhten tenzhe dvet,
Furkn'n ayndr. Oysa vct emri Kur'n'dr, Furkn deildir. Yn btn
ilh isimleri toplam ve birbirine zt ve karlk hakkatleri ihtiva edici zti
ahadiyyetin ihtasndan hri hibir ey yoktur. Ve ilh isimler ise, Hakk'n
zti ileri olup, kendisinin ayndr; ve O'nun ileri ise ztnn gereidir. Bundan dolay ahadiyye zt mahal dolaysyla, isimleriyle imkni grnme yerlerinden aa kmas ve tecellsi tibryla bir eyden tenzh olunmaz. nk
hibir ey kendi ztnn gereklerinden tenzh olunmaz. Byle olunca vct
emri Kur'n'dr, Furkn deildir.
Ve Kur'n, yn cem' mertebesinde ikme olunan kimse Furkn'a, yn
farka, at olan haberleri kabl etmez. nk cem' aynnda olduu iin farkn
ne olduunu bilmez ve o kimse her ne kadar fark iinde olsa bile, yine
Furkn'a at olan haberleri kabl etmez. nk Kur'n, Furkn' iine almaktadr. Yn farkn ne kadar ayrntl mertebeleri varsa, Kur'n ve cem' mertebesinde hepsi bir aradadr. Oysa Furkn Kur'n', yn fark cem'i, iine alan deildir. nk Kur'n'da, yn cem' mertebesinde bir arada olan aynlarn her
birisinde mahalden dolay Hakk'n aa k furkndir, yn fark zerinedir.
u halde Furkn, Kur'n' iine alc olmadndan, Kur'n mertebesinde ve
cem' makmnda bulunan Furkn'a, yn fark makmna, dvet olunduunda
kabl etmez.
257

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Ve bunun iin, Kur'n'a, ancak Muhammed (s.a.v.) ve insnlar iin gnderilen mmetin hayrls olan bu mmet, mahss klnd. Bundan dolay
leyse ke mislih eyun yni Onun benzeri bir ey yoktur (r, 42/11)
emri, bir emirde toplad (19).
Yn vct emri Furkn olmayp Kur'n olduu ve Kur'n Furkn' iine
alc bulunduu iin, cem' makm, ancak (S.a.v.) Efendimiz'e ve mmetlerin
hayrls olan onlarn mmetlerine mahss oldu. Ve onlar tebh ve tenzh arasn cem' etmeye me'mr oldular. Halbuki ondan nceki resllerin ve onlarn
mmetleri Furkn mhedesine me'mr idiler. Bundan dolay bahsedilen
resl hazart mmetlerini Nh (a.s.) gibi kh Furkn'a ve kh Kur'n'a dvet
eder; yn kh tebhe ve kh tenzhe yn eitli srette dvet eder idi ve
Ms (a.s.) gibi srf tenzhe ve s (a.s.) gibi srf tebhe dvet ederdi. mmet-i
Muhammed (a.s.) ise Kurn'a me'mrdur ve Kur'n tebh ve tenzh arasn
toplaycdr.
imdi nceki dnlerde glk ve bu dnler ile bal olan mmetler zerine
de iddet vardr. Yurdullhu bikumul yusra ve l yurdu bikumul usra
yni Allah sizin iin kolaylk diler, zorluk dilemez (Bakara, 2/185) yet-i
kermesinde beyn buyrulduu zere Muhammed dnde kolaylk ve bu din
ile bal olanlar iin de kolaylatrma vardr. Byle olunca, Muhammed dn
tebh ve tenzh emrini bir emirde, yn leyse ke mislih eyun yni
Onun benzeri bir ey yoktur (r, 42/11) yet-i kermesi gibi bir yette
toplad.
Dier resllerin dveti ile, rislet-penh (s.a.v.) Efendimiz'in, dveti arasndaki farkn sebebi budur ki, her bir resle rislet ilminden verilen ey, fazlasz ve noksnsz, mmetinin istddna gredir.
Ve Zhir isminden dolay ilhi kemltn ehdet mertebesinde aa kmas ise yava yavatr, bir defda deildir. Bu hakkat tabat kitbn tetkk
eden filozoflar ve bilim adamlar gibi teorik akl ehlince de phesiz kabl
edilmitir. Ve lem srelerinden her bir sretin kendisine mahss birtakm
hlden hle geileri, balangca it, ortada olan ve sona it halleri vardr. nsanlarn zek ve irfanlar da bu kideye tbdir. Bundan dolay nceki
resllerin getirdikleri eriatlar, kendi mmetlerinin istddlarnn gerekleridir.
Onun iin kimi srf tebhe, kimi srf tenzhe ve kimi eitli srette kh tenzhe
ve kh tebhe dvet etti. Fakat (S.a.v.) Efendimiz hir zamn nebsi olup mmeti en sonra geldiinden ve onlarn zek ve irfanlar, gnmzde de grld zere, keml derecesini bulduundan Kur'n ile geldi. nk bugn
dny zerinde bulunan ve muhtelif dnlerin yolunda olan insanlarn hepsi,
Kur'n'a dvet olunduu iin, hepsi mmet-i Muhammed'dir. u kadar ki,
bunlardan yz milyonu bu dvete icbet etmi ve dierleri her n dvet
258

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

edilmektedir. Ve peyderpey hllerin hakkatlerinin, zeki tefekkr ehli tarafndan kabl umulur. Nitekim, Avrupal bilim adamlar imdiden vahdet-i
vcdu idrke bile balamlardr.

imdi, eer Nh (a.s.) kavmine, sz ile bu yetin benzerini getirseydi,


ona icbet ederlerdi. nk bir yette, belki yetin yarsnda, tebh ve
tenzh eyledi. Nh (a.s.) ise onlarn akllar ve rhniyyetleri ynyle kavmini geceleyin dvet etti; nk onlar gaybdr. Ve onlar sretlerinin ve
csselerinin zhiri ynyle gndzleyin de ayn ekilde dvet etti ve
dvette leyse ke mislih eyun yni Onun benzeri bir ey yoktur (r,
42/11) gibi cem' etmedi. Byle olunca bu Furkn'dan dolay onlarn btnlar
nefret etti; onlarn firrn artrd (20).
Yn Nh kavminin Kur'n'a istddlar olup da Cenb- Nh da onlara
sz ile cem' makmn gsteren bu yetin benzerini getirseydi, icbet ederlerdi.
nk Muhammed (s.a.v.), bir yette, yn leyse ke mislih eyun yni
Onun benzeri bir ey yoktur (r, 42/11) yet-i kermesinde ve belki bu
yetin yarsnda; daha nce zh edildii yn ile tebh ve tenzh arasn cem'
etti. Fakat onlarda bu istdd olmad iin tebh ve tenzhe eitli sretlerde
dvet etti. yle ki, onlarn akllar ve rhniyyetleri ynnden, onlar geceleyin, yn btna ve gayba, dvet etti. nk akllar ve rhniyyet gaybdr.
Bilinsin ki, gayb ikidir:
Birisi "hakk gayb"tr ki, zt- mutlaka ve gaybn anahtarlar olan isimlerin hakkatleridir. nk zt- mutlaka taayynszlk mertebesi olduundan,
ondan sonraki mertebelerin hepsinin btnlarnn en btndr. Ve gaybn anahtarlar olan isimlerin hakkatleri, yn a'yn- sbite, her ne kadar taayynszlk mertebesinden sonra ise de, ilmi mertebe olmasndan dolay aa kma
lemi olan rhlar ve misl ve hazret-i ehdet mertebelerine gre gaybdr; ve
mutlak ztn ileridir.
kincisi "izfi gayb"tr; ve o da emr lemidir; ve akllar ve nefsler ve
rhlarn aa kma lemidir. Ve emr lemi ve aa kma da bize izfetle
gayb ve karnlk olduu iin gecedir. Ve hakk gayb olan zt- mutlaka ve
manlar lemi olan zti isimlerin hakkatlerine nisbetle ehdet ve aydnlk
olduu iin gndzdr.
Bu ynden Cenb- Nh'un dveti, kavminin akllar ve rhniyetleri ynyle gayb lemine ve beeri kesfetten soyunmaya ve imkni hkmlerden
syrlp kmaya idi. Bu ise onlarn istddlarnn icblarna aykr olduundan
icbet etmediler. Daha sonra onlarn istddlarnn icb olan eye, yn
sretlerinin ve cisimlerinin zhiri ynnden cismni uralar ile ilgili yaant

259

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

hakkndaki hkmlere dvet etti. Bu iki dvetin bir derine zt olduunu


grdklerinden kavminin hayret ve dalleti daha fazla artt.
Ve Nh (a.s.) leyse ke mislih eyun yni Onun benzeri bir ey yoktur (r, 42/11) yet-i kermesinde olduu gibi dvette tenzh ve tebh arasn birletirmeyip byle kh btna ve kh zhire dvet ettii iin kavminin
btnlar nefret etti. Bundan dolay bu dvet onlarn firrn artrd. Ve Cenb-
Nh'un bu sretle dveti, bz noksan aklllarn zannettii gibi mrifetinin
eksiklii deil, belki mrifetinin kemlini gsterir.

Daha sonra Nh (a.s.) kendi nefsinden haber verdi ki, gerekte o onlar
Hakk'n kefetmesine deil, rtme ve kapamasna dvet etti. Ve onlar Nh
(a.s.)dan bunu anladlar. Bunun iin parmaklarn kulaklarna tkadlar ve
elbiselerine brndler. Bunun hepsi Nh'un onlar dvet ettii rtmenin
sretidir. imdi onlar Nh'un dvetine, lebbeyk ile deil, fiil ile icbet ettiler. Oysa leyse ke mislih eyun yni Onun benzeri bir ey yoktur
(r, 42/11) yet-i kermesinde benzerin isbt ve kaldrlmas vardr. Ve
ite bunun iin (S.a.v.) muhakkak kendisine cevmi'-i kelim yni kelimeleri
toplayclk verildiini kendi nefsinden haber verdi. imdi Muhammed
(aleyhi's-salt ve's-selm), kavmini geceleyin ve gndzleyin dvet etmedi. Belki onlar gndzde geceye ve gecede gndze dvet etti (21).
Yn Nh (a.s.), kendi kendine Hakk'a hitben kavmini Hakk'n vct
nru ile perde olan taayynlerin rtlmesine, yn gayb tarafna ve Btn ismine dvet ettiini ve yoksa imkni vctlarn kefine, yn ehdet tarafna
ve Zhir ismine dvet etmediini syledi.
Ve kavmi ise Cenb- Nh'un bu rtme ve kapamasna olan dvetini,
sretlere it rtme olarak anladlar. Byle anladklar iin parmaklarn kulaklarna tkadlar; kulaklarn rttler ve elbiselerine brnp vcdlarn rttler. stddlarnn gerei bu idi. Bu yaptklar eyin hepsi, Cenb- Nh'un
dvet ettii rtmenin sretidir. nk parmakla kulak tkamak ve elbiseye
brnmek "rtme" fiilinden baka bir ey deildir. Bundan dolay Cenb-
Nh'un dvetine onlar fiilen icbet ettiler; "lebbeyk" ile icbet etmediler. Eer
"'lebbeyk" ile icbet etseydiler, byle bir rtme fiili icr etmezlerdi.
Oysa, Muhammed (aleyhi's-salt ve'sselm)'n dveti, Cenb- Nh'un
dveti gibi, eitli srette kh farka ve kh cem' etmeye deildir. Belki onun
leyse ke mislih eyun yni Onun benzeri bir ey yoktur (r, 42/11)
yet-i kermesiyle olan dvetinde benzerin hem isbt ve hem de kaldrlmas
olduundan fark ve cem' bir aradadr. Ve onun dveti fark ve cem', tebh ve
tenzh arasn toplayc olduu iin "Bana cevmi'-i kelim verildi" hads-i
erfiyle kendi nefsinden haber verdi.
260

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Yn "ilh isimler ve onlarn icblarnn hepsi bana verildi" demek olur.


Byle olunca Muhammed (s.a.v.) kavmini eitli sretlerde geceleyin, yn
sdece btna ve tenzhe ve gndzleyin, yn sdece zhire ve tebhe dvet
etmedi; belki gndzde geceye, yn zhirde ve tebhte btna ve gecede
gndze, yn btnda ve tenzhte zhire ve tebhe dvet etti.

imdi Nh (a.s.) hikmetinde kavmine dedi ki: "Hak Tel zerinize


yamur yadrc olduu halde semy irsl eder." (Nh, 71/11) Ve o
manlarda akli bilgiler ve tibr dncelerdir. "Ve size mallar ile, yn
sizi ona meylettiren ey ile, yardm eder." (Nh; 71/12). imdi sizi ona meylettirdii zaman, onda sretinizi grrsnz. Byle olunca sizden muhakkak onu grdn hayl eden kimse, rif olmad; ve sizden muhakkak
nefsini grdn rif olan kimse, riftir. te bunun iin insnlar lim-i
billh ve lim-i billh olmayanlar olarak ayrld. Ve "onun ocuu" fikr baklarnn meydana getirdii eydir; ve mrifet emrinin ilmi, mhedeye
bal olup fikirlerin sonularndan uzaktr, "ancak hasrdr." (Nh, 71/21)
imdi onlarn ticretleri menfaat vermedi ve onlar doru yola giren olmadlar (22).
Yn Nh (a.s.) rtnme ile amalanan hikmetinin beynnda kavmine dedi ki: Eer siz akl tenzhin icb zere bana icbet ederseniz, Allah Tel
semy, yn bulutu, yamurlar yadrc olduu halde, sizin zerinize gnderir. Ve o yamurlar da, manda akli bilgiler ve tibr dncelerdir.
Ve size mallar ile, yni sizi muhabbet edilen tecelller ve cemli
czibelerden Hak tarafna meylettiren eyle yardm eder. nk "ml" insan
kalbinin meyilli olduu eye denir. Ve o tecelller ve czibeler sizi Hk tarafna
meyl ettirdii, yn sizi fen makmna ulatrd ve Hak o makmda size zti
tecell ile tecell ettii zaman, siz o makmda kendi sretinizi, yn a'yn-
sbitenizin sretini, mhede edersiniz.
imdi bu makmda sizden biriniz grd sreti Hak zannedip, ben
Hakk' mhede ettim diye hayl ederse, hat eder ve Hakk' bilmemi olur.
nk Hak bir srete smaktan ecell ve a'ldr. Ve sizden biriniz eer bu
makmda grd sretin kendi nefsi olduunu ve Hak aynasnda kendini
veyhut kendi aynasnda Hakk' mhede ettiini bilse, o kimse riftir. nk Hak herkesin ayn- sbitesinin hussiyyeti dolaysyla tecell eder ve kulun
doru mrifeti ayn- sbitesinin sretinde olan nefsinin mrifetidir. Bundan
dolay o rifin mhede ettii kendi nefsidir. Ve ayn- sbitesi ise ilh isimlerden bir ismin sretidir. Ve seyri slktan amalanan da grnme yeri olduu ismin, yn Rabb-i hssnn mrifetidir ve bu kimse nceki kimse gibi hayl
shibi deildir.

261

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

te buraya kadar olan szler Cenb- Nh'un kavmine olan szlerinin


tefsridir. nk Cenb- Nh, kavminin makm ve halleri gereince, fiili olarak icbet ettiklerini, yn alay etme ve kmseme ile rtnmeye ve kapanmaya parmaklarn kulaklarna tkamak ve elbiselerine brnmek sretiyle
giritiklerini grd zaman, onlarn vkf olamayacaklar yn ile, onlara
hidyet etmek iin, kendi makmndan mekr ile geldi . Ve yukarda bahsedilen sz, zhiri onlarn zhirden anladklar eye uygun ve btn onlarn fikirleri ve akllar ile idrklerine uygun olmak zere syledi ki, Cenb- eyh (r.a.)
bunlar zh buyurdu.
imdi de Hz. eyh rif ve rif olmayan beyn ederek buyururlar:
yle ki, insnlar "lim-i billh" ve "lim-i billh olmayan" olmak zere iki
ksmdr. lim-i billh olanlar, Hak aynasnda onlarn zhir olan istddlar
dolaysyla ancak nefisleri olduunu bilenlerdir. Ve lim-i billh olmayanlar
da, Allh' bildiklerini ve onu mhede ettiklerini hayl eden kimselerdir.
Oysa onlar Hak aynasnda istddlar dolaysyla ancak nefislerini mhede
ederler. Nitekim hads-i erfte Men arefe nefseh fakad arefe Rabbeh
yni Nefsine rif olan Rabbine rif olur buyrulmutur.
Ve lim olmayanlarn "ocuu" onlarn fikr baklarnn, Hak hakknda
tebh ve kabl ettikleri esaslardan birtakm delillere kys ile kardklar
netcedir. Oysa Allh'n mrifetinde istenilen emrin ilmi, fkta ve nefslerde
olan Allhn yetlerini mhedeye baldr. Ve mrifet emrinin ilmi fikrin
netcelerinden uzaktr. Ve ben tabat kitbn tetkk edip aklm ile hakkti
idrk ederim; keskin zekm vardr; neblere ihtiycm yoktur, diyen filozoflarn ve bilim adamlarnn fikri netceleri hasrdan baka bir ey deildir. Onlar
bu sayklamalar ile mrlerini ve istddlarn ziyan ederler ve onlarn
sermyeleri olan mrleri ve istddlar bouna sarf edilmi olduundan
ticretlerinde menfaat yoktur. Bundan dolay hakkat nruna erime yolunu
bulabilenler olamazlar.

imdi onlarn mlkdr diye hayl ettikleri eyden ellerinde bulunan


ey, onlardan ayrld. Ve o mlk Muhammedler hakknda ve enfiku
mimma ce'alekum mustahlefiyne fiyh yni sizi halife kld eylerden
infak edin! (Hadd, 57/7)dr. Ve Nh ile Nhler hakknda ella tettehzu
min duniy vekiyla yni benden baka vekil edinmeyin (sr, 17/2)dr.
imdi, onlar iin mlk ve Allah iin onda vekleti isbt etti. Byle olunca
onlar, onda hlife klnm olanlardr. Bundan dolay mlk Allah iindir ve
Allah onlarn veklidir. u halde mlk onlar iindir. Ve bu, hlife olunan
mlktr ve bu sebeble Hak mlkn meliki oldu. Nitekim Tirmiz dedi (23).

262

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Yn, fikri netceler ile onlarn ellerinde hsl olan ilimlerden kendilerinin
mlk olduunu hayl ettikleri ey onlardan ayrld. nk o ilim mn ve
mhedeyle deildir; belki zan ve hayldir. Nitekim Hak Tel buyurur: e
m lehm bi zlike min ilmin, in hum ill yezunnn yni Ve onlarn bu
konuda ilimden (nasipleri) yoktur. Onlar sadece zanda bulunurlar. (Csiye,
45/24) Ve onlarn zanlar zerine kurulmu olan amelleri serp gibi kaybolur
gider. Nitekim Hak Tel buyurur: Vellezne kefer amluhum ke serbin
bi katin yahsebuhuz zamnu me yni Ve kfirlerin amelleri dz arazideki serap gibidir. Susam olan, onu su zannetti. (Nr, 24/39)
Ve o mlk, Muhammedler hakknda: ve enfik mimm cealekum
mustahlefne fiyh yni Ve sizi halfe kld eylerden infk edin.
(Hadd, 57/7) yet-i kermesinin anlam gereince hlife klnan mlktr. Yksek mans: "Allah Tel'nn onda sizi hlife kld eyden, yn ilimden infk
ediniz; yn talep eden fakirlere istddlarna gre veriniz" demek olur. Bundan dolay bu szn anlam gereince "ilim" Allah'n mlkdr ve Muhammedler onda hlife klnmtr. Aslten onlarn mlk deildir.
Ve o mlk Cenb- Nh ile onun zevki zere olan Nhler hakknda ella
tettehzu min duniy vekiyla yni benden baka vekil edinmeyin (sr,
17/2) yet-i kermesinin anlam gereince onlarn mlkdr; fakat onda tasarrufa me'mr deillerdir. nk yet-i kermenin anlam budur ki: Mlk ve
malnzdan ve ilimlerinizden elinizde bulunan ey, sizin mlknzdr; fakat
siz, onun zerine beni vekl edinin; benden baka vekil edinmeyin!
imdi, Allah Tel bu yette Nhler iin mlk ve mlkte Allah iin vekleti isbt etti. nk onlar Allah Tel'nn, kendilerinin aynlar sretlerinde
aa ktn bilmediler. Ve Hakk'n vermesiyle mlkn hepsine, ship olmalarna vukflar olmamas dolaysyla, hlife olmaya hak kazanmalar sz konusu olmad. Fakat Muhammedler mrifetleri ynyle hlife olmaya hak kazandlar. Muhammedler, her ne kadar mlkte hlife klnm iseler de, mlk
asleten Allah iindir. Fakat Allah Nhlerin veklidir. Ve Allah onlarn vekli
olunca, mlk onlar iin olmu olur; velkin bu mlk verme hakk mlk verme
deildir.
Soru: Kur'n- Kerm'de Muhammedlere hitben: l ilhe ill huve
fettehzhu vekl yni O'ndan baka ilh yoktur. yleyse O'nu vekil
edin. (Mzzemmil, 73/9) buyrulur. Bundan dolay ilh veklet hussunda
Muhammedler ile Nhlerin ne fark vardr?
Cevap: Nhler iin hlife klnma yoktur, yalnz mlk verme vardr. Fakat
Muhammedler iin hem hlife klnma ve hem de mlk verme vardr. Bundan
dolay Muhammedlerin zevki, Nhlerin zevkini de toplamtr. Velkin
Nhlerde Muhammedlerin zevki yoktur.

263

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Bu mlk verme, hakk mlk verme olmayp mecz olduu iin, Hz. eyh,
bu mlk hlife olunan mlktr; bu sebeble, Hak Tirmiz'nin dedii gibi, mlkn shibi olur, buyurdu. nk onlarn vcdu asleten Hakk'ndr ve
Hakk'n mlkdr. nk onlarn vctlarnda mlik ve tasarruf edici ve
kayym Hak'tr. Ve sonu olarak Hak, onlarn shibidir. nk onlarn
vcdu, Hkk'n izf vcdudur. Ve onlar o vctta hlife olarak tasarruf
edicidirler. Nitekim, Hz. eyh-i Ekber'in velyetinden iki yz sene evvel gelen
eyh Eb Abdullah Muhammed b. Ali el-Hakm Tirmiz (k.s.) birtakm sorular
sorarak "Onlarn cevbn evliynn sonuncusu, yn vaktin evliys verecektir" buyurmu ve Hz. eyh, onlarn cevaplarn Ftht- Mekkiyye'nin drt
yz krk drdnc blmnde vermilerdir. Sorulardan birisi de "Hak mlkn shibidir" sz idi.

"Ve byk bir mekr ile mekr ettiler." (Nh, 71/22) nk Allh'a dvet,
dvet olunana mekrdir. nk o balangta yok klnmad ki netceye
dvet olunsun edu ilellahi yni Allaha davet ediniz (Ysuf, 12/108).
te bu, "basret zerine'', mekrin ayndr. Bundan dolay Neb (a.s.) ilerin
hepsinin Allah'a mahss olduuna tenbh etti (24).
Yn Nh (a.s.)n dvetine kar, kavmi byk bir mekr ile mekr yaptlar.
nk Allh'a dvet, dvet olunan iin mekrdir. Essen Allaha dvet, Allah'tan Allh'adr. nk Allah, dvet eden ile dvet olunann "ayn"dr. Ve dvet
olunan balangta yok olmal ve Hak onunla berber dnlmemeli ki,
netce olan Allh'a dvet olunsun. Halbuki ve huve meakum eyne m
kntm (Hadd, 57/4) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere, biz nerede olursak olalm Hak dim bizimle berberdir. Bundan dolay Hak, balangta bizde yok deildir ki, biz nihyette ona dvet olunalm ve biz mevct
olduka o bizimle berberdir. u halde Hakk'a nasl dvet olunuruz! te bunun iin Kur'n- Kerm'de buyrulan edu ilellahi (Ysuf; 12/108) Yn "Allah'a dvet ediniz!" hitb mekrin ayndr.
Fakat (S.a.v.) Efendimizin Hakkn emriyle mmetine olan hitb "Allah'a
basret ve ilim zerine dvet ediniz!" sretinde olduundan, bu dvet Allah'tan Allh'a olur. Bundan dolay Muhammed zevk zere dvet asl mekr deildir. nk Muhammedlerin dveti, Furkn'a deil, Kur'n'a ve cem' etmeyedir. Onun iin Neb (a.s.) al basretin (Ysuf, 12/108) yn "Basret zere" kaydyla iin hepsinin Allh'a mahss olduunu, yn onun mahedesinde dvet edenin, dvet olunann ve kendisine dvet klnann ve kendisinden
dvet edilenin hep bir eyden ibret bulunduunu ve o bir olan eyin, muhtelif mertebelerde birtakm karlkl isimler ile aa ktn tenbh etti.
Bosnev, Kn, Ya'kb Hn ve Te'vl-i Muhkem "tenbh''i (S.a.v.)
Efendimiz'e it klmlar; ve Dvd Kayser Nh (a.s.)'a veyhut Hakk'a ve
264

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Mevln Cm ise mutlak dvet ediciye vey Hakk'a ve Abd'l-Gan Nblus


dahi erhinde [ ] tarznda yazp mutlak Hakk'a; ve Bl Efendi de
Cenb- Nh'a balamlardr. Bununla beraber hepsinin bir yn vardr.
nk Cenb- Nh kendi kavmini hem farka ve hem de cem' etmeye dvet
etti; fakat eitli sretlerde dvet etti. u halde onun dveti de aslnda basret
zeredir. nk vahdete dvet etmitir. Ve ayn ekilde btn nebler de
kavmini vahdete dvet eder. Ve Hak ise peygamberlerini Hakk'n mrifetine
dvet iin gndermitir. Bundan dolay neblerin lisnlar ile basret zere
dvet eder ve Fahr-i lem (s.a.v.) Efendimiz'in dvetinin basret zerine olduuna ise Kur'n hittir.
imdi Nh (a.s.), kavmini Hak'la berber iken, Hakk'a dvet ettii ve bu
da bir mekr olduu iin ona kar kvmi de byk bir mekr etti, yn onun
mekrinden daha byk mekr etti.

Byle olunca onlar mekren dvet ettii gibi, onlar da mekren icbet ettiler. Muhammed geldi, bildi ki muhakkak Allah'a dvet, onun hviyyeti
ynyle deil, ancak isimleri ynyledir. Bundan dolay Hak Tel: Yevme
nahurul muttekne iler rahmni vefd (Meryem, 19/85) yn "Biz o gnde
ittik shiplerini blk blk Rahmn'a toplarz" buyurdu. imdi, gye
harfini getirdi ve onu isme bitiik kld. yle ise biz bildik ki, lem onlarn
ittik shibi olmalarn cb eden bir ilh ismin ihtas altndadr (25).
Yn dvet eden ve dvet edilen bir ey ve Hak dvet edilen ile berber
iken Cenb- Nh'un kavmini Allh'a dveti mekr olduundan, onlarn
icbetleri de mekr ile oldu. Ve onlarn ne sretle mekr ile icbet ettikleri biraz
aada zh edilecektir.
Oysa dvete gelen Muhammed, yn Muhammed vris, dvetin Hakk'n
ahadiyye hviyyeti ynnden deil, isimleri ynnden olduunu bildi. nk Hakk'n ahadiyye hviyyeti grnme yerlerinin hepsinde sryet etmitir
ve taayynlerin hepsini sr ve mnev zti ihtas ile ihta etmitir. Bundan
dolay mutlak hviyyeti tibryla dvet eden ve dvet edilen bir ey olduundan ona dvet mekr olur. simler ynnden dvet ise byle deildir.
Bu ynden dvet edilen bir ismin terbiyesinden dier ismin terbiyesine dvet
olunur. rnein Hfd vey Mntakm ve Mudill isimlerinin grnme yerleri
olan kimse, bu isimlerin kart olan Rfi' ve Rahm ve Hd isimlerine dvet
olunur. nk nceki isimler, sonrakilerden daha dar ve daha hussdir ve
celldir. Sonrakiler ise ncekilerden daha kapsaml ve daha kmildir ve
cemldir. u halde dvet edilen darlktan genilie ve Cell'den Ceml'e
dvet edilmi olur. nk ve rahmet vesiat klle eyin yni Ve rahmetim hereyi kuatt. (A'rf, 7/156) gereince rahmet olan Ceml, Cell'den
daha geni ve daha kapsamldr.
265

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Soru: Kevni grnme yerlerinden her birisi, kendi hs rabbi olan ismin
kemltnn aa kmas iin, vct sahrsna gelmitir. Ve ismin srt-
mstakmi yni doru yolu ne ise, kendi grnme yerini alnndan tutup eker,
gtrr. Ve o yolun sonu o ismin kemlidir ve o grnme yeri dim o ismin
terbiyesi altndadr ve onun hakkti ve rhu odur. Bundan dolay bir grnme yeri, kendi hs rabbi ve hakkti ve rhu oln ismin rubbiyyetinden yni
terbiyesinden, kendi hs rabbi olmayan dier bir ismin rubbiyyetine mi yni
terbiyesine mi dvet olunur? Bu mmkn mdr? Ve birinin terbiyesi altndan kp dierinin terbiyesi altna girebilir mi?
Cevap: Hayr! Bir grnme yerinin, kendi hakkti olan hs rabbin
rubbiyyetinden yni terbiyesinden ihr edilip dier bir hakkate dvet edilmesi mmkn deildir. nk ve len tecide li snnetillhi tebdl yni
Ve Allah'n snnetinde asla bir deiiklik bulamazsn. (Ahzab, 33/62)
yet-i kermesi gereince ilh hakkatlerin deimesi ve bozulmas mmkn
deildir. Fakat her bir grnme yeri, ilim mertebesinden kopup bu ehdet
leminde insan bedenini oluturan unsuri sretler ile aa kncaya kadar
getii yollardan birer sfat kapar ve o sfatlarn rengine boyanr. Bundan dolay bu kapt sfatlardan hangisi dier sfatlar zerine glip gelmi ise, o grnme yerinde, o sfatn saltanat aa kar. Ve o grnme yeri, o sfata uygun olan ismin tecellsini zerine ekip kendisinde onun hkm glip olur. Ve
u halde o ismin terbiyesi altna girmi bulunur.
Fakat bunlarn hepsi geicidir, asl deildir. nk o grnme yeri, aslnda hangi ismin grnme yeri ise, o ismin zevki yni hakketinin yaanmas ve
srt- mstakmi zerinedir. rnein Nfi' isminin grnme yeri olan bir
kimsenin zevki ve srt, herkese menfat ulatrmaktr. O kimse her ne kadar
kevni muhtinden kapt birtakm nefsni sfatlarnn rengine boyanm olsa
da, yine hs rabbi olan Nfi' isminin zevknden yni bizzt hakkatini yaamaktan ayrlm deildir. Bu geici sfatlar sebebiyle birtakm fenlklarda bulunsa bile, yine hlkn menfatini gzetmedike, kalben rahat olamaz ve hlka
zarar verse zlr; nk hs rabbinin zevki yni hakkatinin yaants budur
ve bu isim cemli isimlerdendir. Bundan dolay o kimse aslnda bir Ceml isminin grnme yeridir. Fakat bu kesfet leminde ve bu tabat sahrsnda,
grnme yerlerine yapm olan sfatlar, celli sfatlar olup, onlarn bu sfatlara uygun olarak kendilerine ektikleri isimler de, celli isimlerdir. nk btn fenlk kesfet ve tabatn gereidir ve hayvniyyet kesfetle kimdir ve ne
kadar hayvni sfatlar varsa hepsi celldir ve tabatn kirliliklerindendir.
Onun iin eler ile mer birlemelerden sonra bile cenbet hlinden temizlenmek lzmdr. te neblerin dveti Cell ismi terbiyesinden Ceml isminin
terbiyesinedir.
Soru: Nebler celli isimlerden cemli isimlere dvet ediyor. Fakat aslda
bir Cell isminin grnme yeri olan bir kimse, o hs rabbinin zevki yni
266

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

hakkatinin yaanmas ve srt- mstakmi zerinde seyredeceine ve kendi


hakkti olan bu ismin diresinden dar kamayacana gre, kendi peygamberine tb olup Hd yni hidyete erdirici Ceml isminin terbiyesi altna
girse bile, faydas olamayacaktr. nk ilh hakkatlerin deimesi mmkn
deildir. u halde dvetin ona ne faydas vardr?
Cevap: Dvetin fydas, ancak Hak iin hccet-i bliann yni apak delilin sbitliidir. nk peygamber gelip Cell ehlini dvet etmese, onlarn
kfr ve dalletleri kuvvede kalp fiile gelmezdi ve u halde de Hakk'n Adl
ve Hakem isimleri aa kmazd. Ceml ehli de byledir.
imdi dvet edilmi olan kimselerde drt sret tasavvur edilir:
Birincisi: Aslnda bir Ceml isminin grnme yeri olup, peygamberin
dvetine icbetle slih ameller iler. Bu kimse zhiren ve btnen Ceml isminin terbiyesi altndadr.
kincisi: Aslnda bir Cell isminin grnme yeridir. Fakat peygamberin
dvetine icbetle, grnte erat zere i yapar olmakla beraber, hs rabbi
olan o Cell isminin zevki ve srt- mstakmi zeredir. rnein namaz klar,
oru tutar, hacca gider; velkin konutuu zaman yalan konuur, vadettii
zaman sznde durmaz, emnete hynet eder ve bunlar yapmaktan zevk
duyar, asl pimanlk duymaz. te bunlar nifk almetidir. Bundan dolay
geici olarak cemli isimlerin terbiyesi altnda bulunsa bile fayda vermez.
nk ayn- sbitesinin istdd budur. Netce hs rabbi olan isim, onu srt-
mstakminin en son derecesine, yn kemline gtrr.
ncs: Aslnda bir Cell isminin grnme yeri olmakla berber, bu
ehdet leminde dahi, zhiren kendisini dvet eden nebye tb olmayp inkr eder. Kfirler bu zmredendir. Bu kimse btnen ve zhiren Cell isminin
terbiyesi altndadr.
Drdncs: Aslnda bir Ceml isminin grnme yeri olup zhirde tabat
perdeleriyle ve evresinin etkileriyle kendisini dvet eden nebyi yalanlar; ve
geici olarak celli isimlerin te'siri altnda vakitlerini geirici olur. Fakat bu kfr gnleri iinde dahi hs rabbi olan ismin zevki zere bulunur. rnein kfretmekle berber yalandan nefret eder; emnete hynet etmez; hlka zulmden ekinir; nihyet hidyet rzgr eriip birgn ezel imn aa kar. te
byle bir kimse btnen Ceml isminin ve zhiren Cell isminin terbiyesi altnda bulunur.
imdi peygamberin dvetiyle herkesin istddnn icb ne ise o aa kar
ve ilh irde ne sretle balanm ise o gerekleir. Bu kaz ve kader srr bahsi zeyr Fassnda ayrntl olarak anlatlmtr, oraya mrcaat edilsin.

267

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Bundan dolay resl ile vris, tebli etme ynnden, ancak teklfi emre
hizmet ederler; yoksa ird emre hizmet etmezler. Bunun ayrntlar da Ya'kb
Fass'ndadr.
Bundan baka peygamber, aslnda bir Ceml isminin grnme yeri olan
kimseyi, o cz' ismin rubbiyyetinden yni terbiyesinden daha kapsaml ve
daha toplayc olan ismin rubbiyyetine yni terbiyesine dvet eder. Bu basret
zerine dvettir. rnein aslnda Hd isminin terbiyesi altnda bulunan bir
kimse, isimlerin hepsini ihta etmi olan "Allah" ve "Rahmn" isimlerine dvet
olunur. Ve bundan ilh hakkatlerin deimesi lzm gelmez. Bu ess, okyanustan alnan bir bardak suyun yine okyanusa dklmesine benzer. Alnan su
deimedi; belki okyanusa karp onda gark oldu. Ve bu toplayc isme grnme yeri olmak ancak, insan- kmilde olur.
imdi Hz. eyh (r.a.) dvetin, bir ismin rubbiyyetinden yni terbiyesinden, dier ismin rubbiyyetine yni terbiyesine olduunu Hak Tel Hazretlerinin Yevme nahurul muttekne iler rahmni vefd yni "Biz o gnde
ittik shiplerini blk blk Rahmn'a toplarz" (Meryem, 19/85) mbrek
szyle delil olarak rnek gsterirler.
Bilinsin ki, lem ehli, ittik sahibi olmalar ynnden, Cebbr isminin
ihtas altndadr. Ve ittik cebert yni ar azamet ve satvet yni ezici kuvvet shibi olan bu ismin terbiyesinden ileri gelir. Bundan dolay ittik shibi
olan kimse Cebbr isminin celsi yni birlikte bulunan ve grnme yeridir. u
halde onun satvet yni ezici kuvvet ve cebertundan yni ar azametinden
ittik, genel rahmet shibi olan Rahmn ismine snmadr. nk Rahmn'n,
rahmniyyeti ynnden icb ltuf ve tfet yni koruma ve af ve mafirettir.
ttik shipleri satvet yni ezici kuvvet ve heybet yni azamet veren Cebbr
isminden geerek Rahmn ismi indinde toplannca, onlarn vcdunu genel
rahmet kaplayacandan, artk rahmet edilmi ve mafiret edilmi olurlar. Ve
ittik sahiplerinin says saylmaz derecede ok olduu ve her birisi, bir ismin
grnme yeri bulunduu halde, hepsinin Rahmn ismi altnda toplanmas,
grnme yeri olduklar isimlerden daha kapsaml ve daha toplayc olan bir
isme dvet olunduklarn gsterir.
Bunun aksi de byledir. Yn ittik shibi olmayan kimseler ki, dnyda
Rahmn isminin celsidir yni birlikte bulunandr; hirette Cebbr ve
Mntakm gibi celli isimlere dvet olunurlar. nk, bu kimselerin says da
pek oktur. Ve her birerleri edd, Drr gibi birer celli isimlerin grnme yeridir. Ve dnyda Rahmn ismi altnda toplanm olup eitli nefsni hazlarn
tatmin ederler. Fakat sonunda Mntakm ismi altnda toplanp kendilerinden
intikam alnr.
Yevme nahurul muttekne iler rahmni vefd yni "Biz o gnde
ittik shiplerini blk blk Rahmn'a toplarz" (Meryem, 19/85) ite bu
268

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

yet-i kermede Hak Tel, gye harfi olan ily isimlerin hepsine kapsam
olan Rahmn" ismine bitiik kld ve bundan "Rahmn" isminin btn isimlere kapsam olduu anlalr. nk "Rahmn" ismi ile "Allh" ismi arasnda
fark yoktur.
Ve lem ehlinden her birisi, bir ismin terbiyesi altndadr. Ve herkes kendi
hs rabbi olan ismin kuludur. Bundan dolay peygamber o eitli isimlerden
Rahmn ismi vey Allh isminin terbiyesine dvet eder.
Nitekim Hak Tel buyurur: e erbbun muteferrikne hayrun emillhul
vhdul kahhr (Ysuf, 12/39) yn "Farkl farkl rabler mi hayrldr, yoksa
Vhid ve Kahhr olan Allah m hayrldr?"
Ve ayn ekilde dier bir yette de buyurur: Kulidullhe evidur
rahmn (sr, 17/110) yn "Y habbim! De ki: Allah'a dvet ediniz
veyhut Rahmn' dvet ediniz!". Bu dvet basret zere olan bir dvettir.
nk farkl farkl rablerin kulu olmaktan kurtarp bir ilhn ubdiyyetine
yni kulluuna dhil eder. Byle olunca basret shibi olan Muhammed indinde dvet, Hakk'n hviyyeti ynyle deil, isimler ynyledir. nk
Hakkn hviyyeti her grnme yerinde mevcttur.
Mdemki dvet isimler ynyledir; ve biz bildik ki, lem Cebbr isminin
ihtas altndadr, u halde lem ehlinin Rahmn isminin ihtas altna girmesi
iin bu Cebbr ismi onlarn iitik shibi olmalarn cb etti. Ve Rahmn isminin cb ettii takvnn hakkat budur ki, ittik shibi kendinden kan hayrlar ve kemlt nefsine balamayp: Hakk fil Hak'tr, bunlarn hepsi ona
dncdr der ve Hakk' nefsine vikye, yn siper, edinir; ve errleri ve noksanlklar kendi nefsine balayp nefsini Hakk'a vikye, yn siper klar. nk noksanlklarn ve errlerin kayna izfi ve tibr olan kevni vctlardr.
Bundan dolay bu noksanlklar ve errler de izfi ve tibr olan bir eydir; ve
yokluksal ilerdir.

imdi mekrlerinde "lhlarnz terk etmeyiniz ve Vedd'i, ve Sv'y ve


Yes'u ve Yak'u ve Nesr'i de terk etmeyiniz" (Nh, 71/23) dediler. nk
muhakkak onlar ilhlarn terk ettikleri zaman, onlardan terk ettikleri kadar, Hak'tan chil olurlar. nk Hak iin her bir mbdda bir vech vardr.
Onu bilen bilir ve bilmeyen de bilmez. Ve Hak Tel Muhammedler hakknda: "Ey Habbim! senin Rabb'in ancak ona ibdet etmenizi kaz etti, yn
hkmetti" (sr, 17/23) buyurdu (26).
Yn dvet eden ile dvet edilen hviyyeti ynnden bir ey olduu halde,
Cenb- Nh'un kavmini dvet etmesinin mekr oluu ynyle kavmi de ona
mekr olmak zere birbirlerine hitben dediler ki: Sakn ilhlarnz terk etmeyiniz ve insan eklinde yaplm olan Vedd'i ve deve sretindeki Sv'y ve
269

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

arslan sretinde tasarlanm Yes'u ve at eklindeki Yak'u ve kartal biimindeki Nesr'i terk etmeyiniz. nk bunlar ilh grnme yerleridir. Ve bizi
dvet eden peygamber ise, Hakk' bu grnme yerlerinden ihrc edip, bu putlarda Hakk'n vechini mhededen bizi meneder ve biz cem' aynnda olduumuz halde, bizi farka dvet eder dediler.
Dorusu da Nh kavmi ilhlarn terk ettikleri zaman, onlardan terk ettikleri kadar, Hak'tan chil olurlar. nk Hak, hviyyetiyle zerrelerin btnnde mevcttur. Bundan dolay O'nun her mbdda bir hs vechi vardr. O
vechi bilen kimse, Hakk' bilir ve bilmeyen kimse de, bilmez. Nitekim, Hak
Tel buyurur: fe eynem tuvell fe semme vechullh (Bakara, 2/115) "Ne
tarafa dnerseniz dnn; Allh'n vechi oradadr."
rif i billh Hasan Sencer buyurur: Beyit:
Tercme: "Kfirler, putlarn yzne secde ederler. Btn yzler senin tarafnadr, btn yzler senin tarafna!... "
Ve bu zhtan putperestliin ciz olduu anlalmasn. Belki putperestlik
baya olan kimselerin ve Hud-perestlik ise mbrek olanlarn krdr.
Bilinsin ki, ulhiyyet yni ilhlk ve me'lhiyyet yni ilh edinmek ve
bidiyyet yni kul olu ve mbdiyyet yni mbud olu ve scidiyyet yni
secde edicilik ve mescdiyyet yni kendisine secde edilenin oluu, her bir
aynda zhirdir. Eer bir kimse o grnme yerinin perde oluuna ve put oluuna ibdet etse veyhut o mal edilmi olan mbdta ilhn hayline tapsa,
kendi hayline ve hevsna tapm olur. Ve buna yalnz putperestlerin putu
deil, m'min geinen birtakm kimselerin kendi inanlarndaki ve
hayllerindeki ilh dahi dhildir. Fakat bir kimse her mbdda ve her grnme yerinde snrlama ve tyn bulunmakszn bir tek, ahad olan Allah Tel'ya
ibdet etse, o kimse rif ve kef ehli olmu olur. Bunun iin Allah Tel, Muhammedler hakknda: "Y habbim, btn her eyin Rabb'i olan senin
Rabb''n, ncak O'na ibdet etmenizi kaz, yn hkm etti" buyurdu. nk,
her kim puta tapsa veyhut hayl ettii bir mbda ibdet etse, mutlaka
Hakk'a ibdet etmi olur. nk gerek sr grnme yerlerinde ve gerek
hayller gibi mnev grnme yerilerinde aa kan hep Hak'tr. Vct birdir; o da ancak Hakk'n vcdudur. Beyt:
Tercme:
"Gayreti cihanda gayri koymad; bhesiz btn eynn"ayn" oldu."

270

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

imdi, lim olan bilir ki, ibdet olunan kimdir ve hangi srette zhir
oldu, t ki ibdet olundu. Ve bilir ki, muhakkak farkllk ve okluk kendisine tahsis edilen sretlerdeki a'z gibi ve rhni sretlerde mnevi kuvvetler gibidir. Byle olunca, her bir mbdda Allh'n gayrisine ibdet olunmad. Bundan dolay kulun en aas onda ulhiyyet hayl eden kimsedir.
Eer bu hayl etme olmasayd, taa ve onun gayrisine ibdet olunmazd. Ve
ite bunun iin, Hak Tel buyurdu ki: "Sen onlara, mbdlarnz isimlendirin, de!" (Ra'd, 13/33) imdi eer onlar o mbdlar isimlendirselerdi, onlar onlar ta, aa ve yldz isimleriyle isimlendirirlerdi (27).
Yn Muhammed olan evliydan lim-i billh olan kimse, putperestlerin
ibdet ettikleri zaman kime ibdet edildiini ve ibdet edilenin hangi srette
zhir olduunu bilir; ve ayn ekilde o lim-i billh olan bilir ki, bir olan
mbddaki farkllk ve okluk, insann kendisine tahsis edilen sretlerindeki,
eli, aya, kula, gz ve benzeri a'zs gibidir; ve rhni sretlerde de grme
kuvveti, iitme kuvveti, koklama kuvveti, dokunma kuvveti, dnme kuvveti, hfza kuvveti ve hayl kuvveti ve benzeri mnevi kuvvetleri gibidir. Yn
insann a'z ve kuvvetlerinin okluu sretinin ahadiyyetine eksiklik vermedii gibi, mbdlarn okluu ve farkll da Hakk'n ahadiyyetine mn deildir. Bundan dolay her hangi mbda ibdet olunursa olunsun, yine Hakk'a
ibdet olunmu olur. O'nun gayrine ibdet edilmesi tasavvur edilebilir deildir.
u halde, kulun en aas, her bir mbdda Hakk' mhede etmeyip
onda ulhiyyet yni ilhlk hayl eden kimsedir. Byle olan kimse ilhdan
gfil ve perdelidir. Eer her ibdet olunan eyde ulhiyyet mans hayl edilebilir olunmasayd, taa ve onun gayr ay ve gne gibi eylere ibdet olunmazd. te her mbdda ulhiyyet hayl edilir olunduu iin, Hak Tel Hazretleri: Y habbim! sen kavmine: "Siz mbdlarnz adlaryla arnz de!"
(Ra'd, 13/33) buyurdu. u halde, eer onlar o mbdlar adlaryla araydlar, elbette onlara ta, aa ve yldz adlarn verip onlar "Allah" ismiyle isimlendirmezlerdi.

271

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Ve eer onlara: "Kime ibdet ettiniz?" denilse, "Bir ilha" derlerdi.


Allh'a ve ilha demezlerdi. Ve bidin ls, onda ulhiyyet yni ilhlk
hayl etmedi. Belki bu, ilh aynadr; onun hrmeti gerekir, dedi. Byle
olunca o snrlamaz. Hayl shibi olan en aa kul ise: "Biz, bunlara bizi
Allh'a yaknl yaklatrsnlar diye taparz" (Zmer, 39/3) derler. Ve l
kul, der ki: "Sizin ilhnz ancak bir ilhtr"; bundan dolay nerede aa
karsa "O'na teslim olun"; ve tabat atei snm olan "muhbitlere yni
tevz sahiplerine mjde ver!" (Hac, 22/34) imdi onlar "ilh" dediler ve
"tabat" demediler (28).
Yn Nh kavmine vey eitli putlara tapan kimselere "kime ibdet ettiniz?" diye sorulsa, onlar cevaplarnda elbette bir ilha, yn kaytl ilha taptk derlerdi. Yoksa Allah Tel'ya ve mutlak ilha taptk demezlerdi. Demek
ki, onlar da, mbdlarnda mutlak uluhiyyeti snrlamyorlar; belki ulhiyyeti
hayl ediyorlar. Fakat her grnme yerinde ve zerrelerinin btnnde Hakk'
mhede eden l kul, o putlarda ulhiyyet yni ilhlk hayl etmez; belki bu
ilh aynadr, hrmeti cb eder, der. Bundan dolay o, Hakk' belirli ve kaytlanm mbda mahss klmaz. nk bu kul btn ey aynalarnda Hakk'
mhede eder ve bu mbd dahi o ynalardan birisidir. Ve Hak, zt ynnden bir ve aynalarda yansyan isimlerinin sretleriyle oktur.
Ve bu mbdda ulhiyyeti hayl eden en aa olan kul ise, l kulun
mhedesinden habersiz olduundan, biz bunlara bizim Allh'a yaknlmz yaklatrsn diye tapyoruz derler. Nitekim gnmzde sevlere Hz. s'nn
ve Hz. Meryem'in resimleri nnde niin tapndklar sorulduu zaman ayn
cevb veriyorlar. Fakat l kul onlar hitben: Sizin ilhnz ancak bir ilhtr.
Nerede aa kacak olursa olsun ona teslim olun; Hakk'n ok olan tecellleri
sizi bir olan zttan perdeye drmesin, der.
Ey me'mr olan zt! Tabat ateleri snm ve Hakk'a perde olan benlikleri krlm olan muhbitn, yn hayet duyan tevz shipleri, "ilh" dediler,
"tabat" demediler. nk kendilerinde glip olan ey ne ise onu bildiler. Ve
onlarn tabat ateleri snd zaman, ilhyyet zhir ve glip olur ve kendilerinde olan tabat ateinin snmesinden, tabatn tesir edilebilir olan bir ey
olduunu ve tasarrufun tabat iin deil, Hak iin sbit olduunu bilirler.
Bundan dolay onlar "ilh" ismini verirler. Eski ve yeni filozoflar gibi "Tabat
yle yapt, byle yapt" demezler. Oysa tabat, tasarruf edici deildir; belki
kendisi tasarruf mahalli ve infil yni filin fiilini kabl eden mahaldir.

272

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

"Ve birounu arttlar. "yn birin vecihleri ve bantlar ile saylmasnda hayrete drdler. Ve kitba vris klnp gzide olmu olan, nefislerine "zulmedenler" oaltmadlar." Ve o n ilkidir. imdi, Hak onu
"muktesd" ve "sbk" zerine ne geirdi. Ancak dallen, yn hayreten,
arttrd. Muhammed ise "Sen'de hayreti bana arttr!" dedi. Her ne vakit onlara aydnlk olsa, onun iinde yrrler ve zerlerine karanlk bastnda
dururlar. imdi hayrette olan iin devr vardr ve devr hareketi kutbun
etrfndadr; ondan ayrlmaz (29).
Yn Nh kavmi bir olan vcdu, grnme yeri aynalarna yansyan onun
muhtelif vecihlerini ve sretlerini ve kendisinde olan isimler ve sfat bantlarn saymak sretiyle hlkn bir ounu artp hayrete drdler.
rnek: Bir odann duvarlarna ukur ve tmsek ve ukurluu ve tmseklii karm on ayna aslsa, odann ortasnda ayakta duran bir ahsn glge ve
hayli hepsine yansr ve ahs bir iken on sret grnr ve aynalarn ml
edilme tarz baka baka olduundan her birine yansyan hayl de birbirine
benzemez. Birinde uzun bir yz, ince bacaklar ve dierinde yamyass ve yuvarlak bir yz ve top gibi yuvarlak bir gvde, ksack bacaklar ve birisinde
uzun bir yz ve iman bir gvde ve dierlerinde de bunlara kysen birer
sret grlr. Oysa, hepsi bir ahsn glgesidir. Bu ihtilf ancak aynalarn ihtilfndan ileri gelir. imdi odaya giren dier bir kimse o haylleri grp her
birini bal bana birer vct zannetse ve glgenin shibi olan bir olan ahstan gfil olsa, bu, aknlktan baka birey deildir. Byle bir kimse, bu grd hayllere vct verdii iin akn olduu gibi, bu iddisna bakalarn
da dvet etse, onlar da artp hayrete drr.
te bu topluluun hayreti, cehlete dayanan bir aknlktan ileri geldii
iin, zemm edilmi yni ktlenmi hayrettir.
Fakat bu muhtelif aynalarda zhir olan sretlerin hep bir tek ahsn glgesi olup, mahallin ihtilf dolaysyla byle muhtelif vecihler ile grndn
bilen kimselerin hayreti, ilme dayand iin mahmde yni vlen hayrettir.
nk bu topluluk: fe eynem tuvell fe semme vechullh (Bakara, 2/115)
"Ne tarafa dnerseniz dnn; Allh'n vechi oradadr" yet-i kermesi
icbnca, her cihetten Hakk'n bir olan vcdunun tecellsini grrler. Ve o
tecellde helk olduklarndan ve hayretlerinden ve bir olan vcdun
mhedesinden dolay bir vechi dier vecihten ve bir ciheti dier cihetten
farkl gremezler ve ayramazlar. Beyit:
Tercme: "Cilvelenme bana bo yere emr-i hac ki,
Grdn Kbe senin; ben grrm beyti Hud"

273

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Tercme: "Vech, birden gayri deildir. Sen aynalar saydn zaman, oalr.
imdi bu mhade edi, Muhammed zevk zere olan mhade editir.
Ve bu mhade shibi olanlar nefislerine zulmedenlerdir ki, onlar Kur'n ve
Furkn kitbna, yn cem' ve farka, vris klnan gzde olanlardr.
Ve onlarn nefislerine zulm, imkn vctlarnn icb olan ehvetleri terk
etmeleri ve isimlerin glgelerinden ibret kaytl ve taayyn etmi vctlarn
kaldrmalardr.
Ve bu "nefislerine zlim olanlar": Summe evresnel kitbelleznastafeyn
min ibdin, fe minhum zlimun li nefsih, ve minhum muktesid, ve
minhum sbikun bil hayrti yni Sonra kullarmzdan setiklerimizi kitaba varis kldk. Bylece onlardan bir ksm nefsine zulmedicidir, onlardan bir ksm muktesiddir yni orta yolu tutanlardr. Onlardan bir ksm da
hayrlarda sbk yni nde olanlardr. (Ftr, 35/32) yet-i kermesinde bahsedilen grubun ilkidir.
Ve Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, bu grup hakknda: "Onlarn
hepsi bir menzilesindedir ve hepsi cennettedir" buyurdular.
imdi "nefsine zlim olan" kimse hkk biri birtakm tibrlar ile oaltr
bu oklukta da vahdeti mhede eder ve"muktesd" yni orta yolu tutanlar
ise birlikte okluu ve oklukta birlii mhede edip bu iki mhade arsn
cem' eder ve "sbk" yni nde olanlar ise adedi birletirip oku bir mhede
eder.
Bundan dolay "muktesd" ile "sbk" Hakk'n ve hlk edilmilerin
vctlarn tibr ve isbt ettiklerinden hayret ehli deildirler. Fakat Muhammed "zlim" olan biri tibrlar ile ok grd ve hlk edilmilerin vcdunu
tibr ve isbt etmedii iin hayrettedir. Ve l tezidiz zlimne ill dallen
yni zlimlerin dalletten baka bir eyini arttrma (Nh, 71/24) u halde
Hak, onun hayretini arttrr. Nitekim Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz "Y
Rab, benim hayretimi sende arttr!" buyurur. Ve bu hayret mahmde yni
vlm hayrettir.
Bilinsin ki, bu yet-i kerme Nh sresinde olan: Ve kad edall kesr
yni Ve pekounu dallette braktlar (Nh, 71/24) yet-i kermesini
tkiben erefle ular; ve u halde ve l tezidiz zlimne ill dallen yni
zlimlerin dalletten baka bir eyini arttrma (Nh, 71/24) sz Nh
kavmine it bulunur. nk "zulm"n szlk mans "Bir eyi koyulmas gereken yerden baka bir yere koymak"tr. Nh kavmi ise, ta ve aatan yaptklar putlar grnme yerlerinde ulhiyyet yni ilhlk hayl edip onlara taptklar iin, ulhiyyeti koyulmas gerekenden baka bir mahalle koymakla zlim
274

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

oldular. Ve nefislerine zulmeden Muhammed zlimler ise nefsni ehvetlerini


mahalline koymadlar. Belki muhlefet edip terk ettiler; ve bir olan vcdu
birtakm yokluksal bantlar ile oaltmakla zulm ettiler. Onun iin eyh (r.a,)
Nh sresinde olan bu yet-i kermede olan "zlimn" kelimesini iret
lisnyla "keml ehli" tarafna ireten tefsr buyurdular.
O mahmde yni vlen hayret shibi olan Muhammedlere Hak, her ne
vakit ahadiyyet nru ile tecell edip aydnlatsa, onlar o nr iinde yrrler.
nk ahad tecell ile okluklar ve taayyn perdeleri kalkar. Bundan dolay
hayret icb olan oallar dahi kalkar ve ok olan taayyn perdelerinin karanl kt zaman hayrete dtkleri halde dururlar, yrmezler ve
mesfe kat'etmezler.
Ve hayrette olanlar ise devrederler. Ve devr hareketi ise kutup etrafndadr, ondan ayrlmaz. Bundan dolay onun devrinin ba ve sonu yoktur.

Ve uzayan yol shibi eridir; maksattan hritir. Hakknda hayl sahibi


olduu eye tliptir. Onun gyesi o hayldir. Bundan dolay onun iin "min
yni den" ve "il yni a" ve o ikisinin arasndaki ey vardr. Ve devr hareketi shibi iin balang yoktur ki, ona "min yni den" lzm olsun ve
onun iin sonu yoktur ki, onun zerine "il yni a" hkmetsin. Byle
olunca onun iin tam vct vardr. Ve ona cevmi'-i kelim yni kelimeleri
toplayclk ve hikmetler verildi. Slik olduklar hatlarndan yni byk
gnahlarndan dolay ilm-i billh derylarnda gark oldular. Ve o da hayrettir (30).
Yn uzayan yol shibi, merkezden evreye eridir. nk o ok olan taayyn perdelerinin arkasnda kalm ve hlin hakkatinden gfil bulunmutur.
Hakk' ne kendi nefsinde ve ne de dier grnme yerlerinde mhede etmez.
Onu kendi nefsinden uzakta hayl eder. O hayl hnesinde hayl edip uzak
mesfede zannettii srete ynelerek ona tlip olur. Bundan dolay bu kimse
Hak'tan eri ve maksattan hritir. Ve hayl ettii ey, kendisinin yapt ilh
ve hayl ettii Rabbidir. Onun tkip ettii yol o haylde son bulur. te bu
uzayan yol shibi iin "min (den)", yn ba; ve "il (a)", yn son ve bu ba ve
son arasnda olan mesfe vardr. Yn ilk nce kendi vcdunu ve nefsini ortaya koyar ve nefsini merkez sayar ve Hakk'n talebine bu merkezden balayarak slik olur. Ve bu talebi haylinde son bulur ki, bu da Hak hakknda verdii hayl karardr. Ve nefsinden balayarak bu hayl kararna ulancaya kadar arada mesfe vardr. O bu mesfeyi Allah Tel'ya giden bir yol zannetmitir. te bu seyri ile Hak'tan uzak olur. nk daha bata iken Hakk' terk
etmitir. Bu batan uzaklatka Hak'tan uza der.

275

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Oysa, devr hareketi shibi iin balang yoktur ki, ona "min (den)", yn
ba lzm olsun ve seyrinin nihyeti yoktur ki, onun zerine "il (a)", yn son
hkmetsin. Onun seyrinin ne ba ve ne de sonu vardr. nk seyri dire
evresi zerindedir. Byle olunca, o devr hareketi shibi iin tam vct vardr.
nk onun seyri klln yni btnn evresidir; ve Allah'tan Allah'adr ve
Allh'dadr; ve ona cevmi'-i kelim yni kelimeleri toplayclk ve hikmetler
verilmitir. Nitekim, (S..v.) Efendimiz Bana cevmi-i kelim verildi buyurup, bu makmdan hber vermilerdir. Ve bu da mahmde yni vlen hayret
makm olup ilh hakkatlerin hepsini ve rabbni hikmetleri toplamtr ki,
daha nce geen illa dallen yni dalletten baka sznde zh edilmi
idi.
Bilinsin ki; Hak Tel Hazretleri Nh kavmi hakknda Nh sresinde
Mimm hattihim ugrik fe udhl nran fe lem yecd lehm min
dnillhi ensr (Nh, 71/25) yn "Onlar hatlar yni byk gnahlar
sebebiyle gark olunup atee dhil edildiler; onlar Allah'tan baka yardmc
bulmadlar" buyurdu.
Hz. eyh (r.a.) bu yet-i kermenin mansn iret lisn ile "kmiller"
hakknda kabl ederek buyurdular ve onu bu yolda tefsr ettiler. Mahmde
yni vlm hayrete den Muhammedler hatlar, yn vct gnh sebebiyle, ilh ilim tarafna doru mesfeler kat' ederek ve seyri slk ederek sonuta ilm-i billh derysnda gark oldular. Yn onlar grdler ki, "Senin
vcdun bir gnahtr ki, ona dier bir gnah kys olunmaz" icbnca,
errlerin ve kabahatlarn hepsinin kayna, kendilerinin kevni taayyndr.
u halde o, hatlarn-gnhlarn hepsinin badr. Ve bundan kurtulmak, ancak ilh ilim derysna doru slk edip mrifet tahsili ile mmkn olur.
Hi durmadlar, yle yaptlar. Ve onlarda yle bir mrifet olutu ki,
netcede hayrete dtler; yn zti vahdet ile, yokluksal bantlarn okluu
arasnda hayrette kaldlar. Ve bildiler ki, vct hakkati birdir; o da mutlak
Hakkn sonsuz vcdudur; ve isimler onun zti ileridir. Ve lemdeki okluklar ise onun isimleri dolaysyla mutlak vcdunun kaytlanmalar ve taayynlerinden ibrettir ve kendi vctlar dahi bu grnme yerlerinden ve kaytlanmalardan birisidir. Bundan dolay vct gnhn ortdan kaldrp
ahadiyyet denizinde gark oldular.

276

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

imdi onlar, suyun aynnda atee dhil edildiler. Ve Muhammedler


hakknda Ve izel bihru succiret. yni Ve denizler tututurulduu zaman (Tekvr, 81/6)dr. Frn tututurduum zaman (succiret et tennur).
Byle olunca onlar kendilerine Allah`dan gayr yardmc bulmadlar. Bundan dolay Allah onlarn yardmclar ayn oldu. Onlar sonsuza dek onda
helk oldular. Eer Allah Tel onlar shile, tabat shiline karsayd, onlar bu yksek dereceden indirirdi. Her ne kadar kll yni btn, Allah iin
ve Allah ile ve belki ancak Allah ise de (31).
Cenb- eyh (r.a.) ve cealn minel mi klle eyin hayy yni Ve her
canl eyi sudan hlk ettik (Enbiy, 21/30) yet-i kermesi icbnca her eyin
hayt sudan olduundan ve ilm-i billhta hakki hayt bulunduundan "ilim"
iin "su"yu benzeterek kulland. Ve hads-i erf gereince onun vahdet
sbht- vechi yni Cenb- Hakkn gnllerden btn msivay skp atan
zti bir nur ve ziy tufan, nrdan ve zulmetten yetmi bin perdeyi yakt iin
de "te"i "vahdet" iin benzeterek kulland.
u halde bu benzeterek kullanmalar ile man yle olur:
Suda, yn ilm-i billhta, gark olan hayret ehli atee, yn vahdete dhil
edildiler, zt tecell okluk taayynlerini yakt; okluk aynnda vahdeti
mhede ettiler; ilim ile hayat ve bak ile fen buldular. Bundan dolay onlar
gark ile hark yni yanmay mhede ettikleri iin, hayretin en iddetlisine
dtler.
Ve Muhammedler hakknda Kur'n- Kerm'de Ve izel bihru succiret
(Tekvr, 81/6) yn "Derylar tututurulduu zaman" geldi. Nitekim, ben frn tututurduum zaman (succiret et tennur) derim. Yn Arablar bu tbri
kullanrlar. Hz. eyh (r.a.) Muhammedler hakknda, suyun aynnda atein
vcdunun olduunu bu yet-i kermeyi hit gstererek buyurdu. nk
denizler sudur ve tutuma ise atein nndandr.
Bundan dolay bu gark ve hark yni yanma mhadesinde, onlar kevni
taayynlerden hibir yardmc bulmadlar. nk zt tecell grnme yerlerinin izf vctlarn yakt. Vcdu olmayan eyden ise yardm tasavvur edilemez. Byle olunca ancak Hakk'n hakk vcdu bk kald. Bundan dolay
yardmc ancak Allah Tel hazretleridir. Nitekim hads-i kudsde buyurulur:
"Beni diri klan ben ldrrm ve ldrdmn diyeti benim, zerimedir
ve diyeti benim zerime olan kimsenin diyeti de benim". u halde Allah,
onlarn yardmclar ayn oldu. Onlar sonsuza dek Allah'ta helk oldular. Bu
hal de Allah'ta fn ve Allh ile bk olmaktr. Yn ehlullah terimlerinde "fenfillh" ve "bak-billh" dedikleri eydir. Onlar ilm-i billh denizlerinde gark
olduktan sonra, eer Allh onlar tabat shiline karsayd, her ne kadar ul277

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

hiyet mertebesinde kll yni btn, Allh iin ve Allh ile ve belki ancak Allh
ise de, yine onlar bu yksek dereceden indirmi olurdu.
Bilinsin ki, hakk vct sonsuz olan Hakk'n ztnn vcdundan ibrettir.
Ve Hak bu "ahadiyyet" mertebesinde sfatlarn ve isimlerin hepsinde mutlaktr
ve mutlaklk kaydndan dahi mutlaktr. "Mutlak" tbri merm anlatabilmek
iin kullanlan bir terimdir. Ve bu mertebede onun bantlar olan sfatlar ve
isimleri, ekirdein iindeki aa gibi gizlidir. Ne zaman ki onun kuvvede
yni potansiyel olan isimleri kemllerini mhede iin isimlendirilmileri
olan Hak'tan aynalar, grnme yerleri ve eserler taleb ettiler; Hakkn mutlak
vcdu, yalnzca isimlere rahmet olarak, ahadiyyet mertebesinden vhidiyyet
mertebesine tenezzl etti. Bu mertebe, ulhiyyet mertebesidir. te bu mertebede zt "Allah" ismiyle isimlendirilir. Ve isimlerin hepsi bu isim altnda toplanmtr. Bundan dolay isimlerin hepsi "Allh" iin olmu olur.
Bir olan vct bu mertebeden sonra "rubbiyyet" mertebesine tenezzl
eder. nk ilim mertebesinde bir derinden ayrlm olan isimlere birer grnme yeri gerekir; ve o grnme yerlerini it olduklar isimlerin terbiyesi altna vermek lzm gelir. u halde isimlerin hepsi "Allh" iin olunca, o isimlerin grnme yerleri olan tabi sretlerin hepsi de "Allh" iin olur. Bundan
sonra bu grnme yerlerine birer kesf vct vermek cb eder. Oysa Hakk'n
vcdundan baka vct yoktur. Bundan dolay ltifin ltifi olan mutlak
vct taayyn kaydna brnerek o isimlerin sretlerinde kesfetle aa kar. u halde, bu grnme yerlerinin vcdu mstakil olmayp izfdir; ve
Allh iledir; ve belki ancak Allh'tr.

Cenb- Nh "Rabb" dedi, "lh" demedi. nk "Rab" iin sbitlik


vardr. Oysa "lh" isimler ile eitlidir. O her an bir itedir. imdi o "Rab"
ile telvnin sbitliini murd etti. nk ondan bakas geerli deildir.'
"Yeryznde brakma!" Onlar zerine yerin iinde olmalar dusn eder. Ve
Muhammed: "Eer siz ipi sarktsanz Allah zerine derdi" dedi. Gklerde ve yerde olan Hak iindir. imdi sen yer iinde defnedildiin zaman,
onun iindesin ve o senin kabndr; ve onun iinde sizi ide ederiz. Ve
vchun ihtilfndan dolay, sizi bir defa daha ondan kartrz. rtme talebi iin elbiselerine brnen ve prmaklaryla kulaklarn tkayan kfirlerden, devreden bir kimseyi; t ki dvet genel olduu gibi menfat dahi
genel olsun (32).
Yn Cenb- Nh'un dvetine kar kavminin, byk bir mekr ile karlk
vermeleri zerine, Hazret-i Nh onlar hakknda: rabbi l tezer alel ard
minel kfirne deyyr (Nh, 71/26) yn: "Y Rab! yeryznde kfirlerden
birisini brakma!" diye du etti. Cenb- eyh (r.a.) bu duy hakkat lisn ile

278

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

byle tefsr buyururlar ki: Hz. Nh dusnda "Rabb" dedi "lh" demedi.
Yn; ey benim Rabbim deyip, Rabb'i nefsine bal kld.
nk Rab, hangi isimde olursa olsun, mutlak merbbu yni Rabbi olan gerektirir. Kendi kullarnn ihtiyalarn yerine getirmek iin o,
rubbiyyetinde sbittir; ve onlarn ihtiyac olan eylere kfi gelir.
Fakat "lh" belirli bir sfat ve zel bir isim ile kaytlanm deildir. nk
sfatlarn ve isimlerin hepsine mildir. rnein hasta olan kimse "y lh!" ve
"y Allh!" diye seslense, bu ismin altnda olan f ismine ve a kalan kimse
"y lh!" dese Rezzk ismine snr; dierleri de buna kyaslanabilir. nk
"lh" isimler ile bu sretle eitlenir. O her an bir ite ve bir tecelldedir. Ve
onun iin bir sbitlik yoktur. Fakat Rab iin ihtiyac yerine getirme hussunda
sbitlik vardr.
Bundan dolay Cenb- Nh, Rab ile seslenerek telvnin yni her an olmakta olan ilere grnme yeri oluun sbitliini, yn ihtiyacna uygun olan sret
ne ise Hakk'n, o sfat ile tecellsini ve zuhrunu diledi. Ve Hakk'n onun
murdna uygun sfatla zuhru telvn yni her an olan ie grnme yeri olutur. nk rubbiyet mertebesinde telvnin yni her an olmakta olan ie grnme yeri oluun sbitliinin dnda bir ey geerli deildir. nk her du
eden kimse, Hakk'n kendi isteine gre tecellsini ister.
Cenb- Nh, "Rabb" sesleniinden sonra l tezer alel ard (Nh, 71/26)
yn "Yeryznde brakma!" dedi ki, kavmi aleyhinde, onlarn yeryz zerinde kalmayp yerin iine gitmeleri ve kendilerini Zhir ismi perdesinde brakan vct taayynlerinden kurtulup ahad ve toplayc batna dhil olmalar
iin beddu eklinde hayr du idi.
Nitekim Muhammed buyurur ki: "Eer siz ipi sarktsanz Allh'n zerine
derdi". nk bu grdmz kesf taayynler latf olan mutlak vcdun
tenezzlnden olumu vctlardr. Ve maddi ve cismni eylerin vcdu
tibr itir. Latfin derece derece tenezzlleri sebebiyle onun vcduna bal
olarak aa kmtr. u halde "ipi sarktan" ve "ip" ve "ipin sarkt mahal"
hep Allh'n vcdudur. Onun gayr bir mevct yoktur ki, ip onun zerine
dsn. Ve gklerde ve yerlerde olan hlk edilmi sretler hep bir olan mutlak
vcdun isimleri dolaysyla kaytlanmasndan ve ve taayyn elbisesine brnmesinden ibret olduundan, onlarda aa kma Hak iin sbittir. Dier
bir tbirle Hakkn mutlak vcdu sonsuz bir derydr ve grnme yerleri
olan sretler hep onun kpkleridir. Nitekim Ferdddin Attr (k.s)
Esrrnme'lerinde buyururlar. Beyt:
Tercme: "Eer gzn grc ise, sen deryy gr. nk lem yoktur.
lem derynn kpdr. Dn ki, bu lem hep hayldir. Nihyet bir
hayli bundan ziyde grme! Sen deli misin, yoksa akn msn ki, bu kadar
hayl iinde uyumu olasn."
279

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

imdi, sen yere gmldn zaman, yer senin kabndr; ve sen onun iindesin, yn sen lrsn. Ve senin muhtelif unsurlardan olumu olan
vcdun, yerin iine gmlmekle yer kab, senin bu vcdunu lem ehlinin
grmesinden rter. Yn senin taayynnn sreti fndir; ve sen btnda ve
cem' aynnda helk olmusun ve vhidiyyetin btn senin kabndr. nk
senin vcdun Hakkn mutlak vcdunun tenezzl ile kesfleerek kaytl
olmas ve taayyn etmesinden ibrettir. Bu aa kan taayynn dmleri
zlnce btna gider; ve mutlak vctta mevct bulunur.
Cenb- eyh hazretleri ve fh nudukum ve minh nuhricukum
treten uhr yni Ve sizi oraya geri dndreceiz. Ve sizi oradan bir defa
daha karacaz (Th, 20/55) yet-i kermesini ibreye dhil edip Hakk'n
lisnndan buyururlar ki: "Yer iinde sizi ide ederiz ve vecihlerin ihtilfndan
dolay bir kere daha sizi ondan karrz." Yn sizin taayyn etmi ve kaytlanm vcdunuzu yerin iine geri gndermekle bozarz ve o dmleri zeriz; fakat byle brakmayz. Vecihlerin htilfndan dolay sizi yine birtakm
grnme yerleri ve muhtelif taayynler ile karr ve zhir ederiz.
Bilinsin ki, bu vcdi taayynlerin aa kmas hep ilh isimlerin
kemltnn aa kmas iindir. rnein "Hd" ismini alalm. Bu isim gayb
mertebesinde, yn ahad zt mertebesinde gizli ve mahbs kalmak istemez.
lim mertebesinde onun zihni sreti peyd olur. Onun vcdu bu mertebeye
lyk olan bir vcttur. Daha sonra mutlak vct bu isme bir mertebe daha
kesf bir taayyn vermek iin rhlar lemine tenezzl eder. Bundan dolay bu
ismin taayyn ve elbisesi o leme uygun bir ey olur. Ondan sonra mutlak
vct o isme daha kesf bir vct bahetmek iin misl lemine tenezzl eder.
Taayyn elbisesi bu leme uygun olur. Ondan sonra yine O mutlak vct
imdi iinde bulunduumuz ehdet mertebesine iner ve o isme bu lemin
kesfetine uygun bir taayyn elbisesi ihsn eder. Bu ehdet lemi esfel-i
sfilndir yni aann en aasdr. Buraya kadar mutlak vcdun "nzl"
yni iniidir. ehdet mertebesinden sonra mutlak vcdun "urc yan
ykselmesi balar ki, bu geri dntr. Ve esfel-i sfilne yni en aaya tenezzl edinceye kadar getii mertebelerin her birisinde bu ismin icblar aa kar. Ve her bir mertebe, kendisinden evvelki mertebeye gre zhir ve
kendisinden sonraki mertebeye gre de btndr.
Bundan dolay Hd isminin grnme yeri olan taayyn etmi bir
vcttan ehdet mertebesinde mn ve slih ameller kar. nk bu ismin
istdd dolaysyla onun kemlt bunlardr. Ve Mudill isminin cb da kfr
ve fena amellerdir. Onun grnme yerinden de bunlar kar. te isimlerin vecihleri muhtelif olduundan, her bir mertebede onlarn grnme yerleri de
muhtelif olur ve Hakk'n tecellsi de tab ki muhtelif olmu olur.
imdi, ehdet mertebesinden sonra bu hlk edilmi sretler yere ide
olunur. nk bu vctlar yerin cinsinden yaplm idi. lnce tab ki yine
280

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

oraya gider. Fakat insan orada kalmaz. nk, insann hakkati olan ve hs
rabbi ve rhu bulunan isim mahvolmaz, o bkdir; nk Hakk'n ilerindendir. Ve Hakk'n ileri kendisinin ayndr ve Hak ise bkdir. Ve ilh hitp insann unsurlardan olumu kalbna deil, belki bu hakkatinedir. Byle olunca insan bu ehdet leminden bu sretle gt zaman, berzah leminde
zhir olur; ve bu isme berzah leminin hline uygun bir kalp verilir. Nitekim
Hz. Mevln (r.a.) buyururlar: Beyt:
Tercme: "Eer benim bu vct kadehimi krarsa gam ekmem. nk o
sknin koltuu altnda baka bir vct kadehi vardr."
te "Dier defada sizi kartr ve zhir ederiz" sznn zh budur.
Cenb- Nh dusnda: l tezer alel ard yn "Yeryznde brakma!"
sznden sonra minel kfirne(Nh, 71/26) dedi. Yn "Yeryznde kfirlerden brakma!" demek olur. O kfirler ki, rtme talebi iin elbiselerine brndler ve parmaklaryla kulaklarn tkadlar. nk, onlar istifra yni
rtnme tlebine dvet olunmulard. Bundan rtmeyi anladlar.
Ve duda minel kfirne sznden sonra deyyr yni devreden
sz gelir. Cenb- eyh (r.a.) tefsr ederek buyururlar ki: ahad-kimseyi
Yn "Yeryznde kfirlerden birisini brakma; t ki dvet genel olduu gibi,
menfat dahi genel olsun." nk Cenb- Nh, isimlerin sretleri olan ok
grnme yerleri ile vahdet vechinden perdelenen kavmini, celli perdelerin
zulmetlerinden zt cemlinin nruna ve ekvetten sadete dvet etti. Dvet
ettike onlarn perdeleri artt. Anlad ki, onlar perde ehlidir ve farktan cem'
etmeye ve Zhir isminden Btn ismine dnmeleri mmkn deildir. Bundan
dolay onlarn aa kan taayynlerinin Zhir ismi grnme yeri olan yeryznden kalkarak, Btn isminin grnme yeri olan yerin iinde rtlmeleri
iin, yardmc Rabbine Kahhr ve Mntakm ismi ile du etti. nk onlarn
okluktan vahdete ve farkllk ve uzaklktan cem' ve yaknla gemeleri kendileri hakknda hayr ve en iyisi olduu gibi, dier geri kalan m'minleri de
artp hayrete dremeyecekleri ynyle, onlar hakknda da menfat
icbdr. u halde dvet genel olduu gibi, menfat dahi genel olmu olur.

281

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

"Eer sen onlar brakrsan", yn sen onlar terk edersen "kullarn dallete drrler" yn onlar hayrete drrler ve onlar ubdiyyetten yni
kulluktan, rubbiyyet srlarndan kendilerinde mevct olan eye ihrc ederler. Byle olunca, onlar nefisleri indinde kullar olduktan sonra, nefislerine
rablar bakyla bakarlar. imdi onlar kullar ve rablardr "ve dourmazlar",
yn intc ve zhr etmezler; "ancak fcir"i, yn rtlm olan eyi meydana
koyan, ki "keffr"dr (Nh, 71/27), yn ak olan eyi aldktan sonra rtcdr (33).
Yni sen Zhir isminin terbiyesi altnda bulunan onlarn vcdi taayynlerini ayn ekilde Zhir isminin grnme yeri olan yeryznde brakrsan ve
onlar yerin iine ve Btn isminin terbiyesi altna ekmezsen vehmi
vctlarnn icb olan hev ve tuyn yni kfrde ok ileri gitme diresinde
hareket ederler; ve kullarn da artp benlik vehmine dvet ederler.
Ve nefsni kuvvetler ve hayvni sfatlarnn varlyla berber, onlarn zti
sft olan, hlis ubdiyyetten yni kulluktan karp kendilerinde olan
rubbiyyet srlarna ihrc ederler. Oysa nefsni kuvvetlerinin hkm altnda
zebn olan kimselerin, rubbiyyet srlarndan haberdar olmalar ciz deildir.
nk mutlak vcdun her mertebede bir hkm vardr. Bu mertebelerin
hkmlerine riyet etmek gerekir. Nefsni kuvvetleri henz diri olan kimseler, mertebeleri muhafaza edemezler. Bundan dolay dallete derler ve hlk
da dallete drp insnlarn en erlisi olurlar. Nitekim hads-i erfte
buyurulur: "nsnlarn erlisi o kimsedir ki, zerine kymet kopar.
Rubbiyyet srlar aa kar, oysa o diridir." Onun nefsni kuvvetleri ve
hayvni sfatlar henz lmemitir ve Muti kable ente muti yni lmeden
nce lnz srrna ulamamtr.
Zamnmzda, "Zhir ve Btn hep Hak'tr. Biz bunun byle olduunu anladk. erat lemin dzeni iindir; bundan dolay, hlin hakktinden
haberdr olduktan sonra, namaza, abdeste ve oruca ne ihtiycmz vardr"
deyip hev ve nefsni heveslerine tab olan birtakm zndklar, bu hlin birer
ak hididir.
Evet, Zhir ve Btn Hak'tr. Fakat senin kaytl vcdun bu ehdet mertebesinde hlis kuldur. Ve Zhir isminin terbiyesinde bulunn bu kaytl
vctlara olan teklf, btnda oluum iindir. Bundan dolay ilh teklife itaat
etmek slih amel; ve muhlefet ise kt fiildir. Ve senden kan slih fiillerin
ve kt fiillerin sretleri dier lemde peyd olur. Ve intikl ettiin berzah
leminde seni karlayacak olan onlardr. Ceml'e katlm olmak baka, Cell'e katlm olmak bakadr. Dim pdiahn huzrunda mushib yni arkadalk eden olmakla onun klhancs olmak arasnda ok byk fark vardr.
282

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

te Nh kavmi de, btnlar rubbiyyet srlarnn mazhar ve zhirleri


hlis ubdiyyet yni kulluk olduu halde, onlar ubdiyyetten yz evirerek,
rubbiyyet srlar tibryla nefislerine "rablar" bakyla bakarlar. Kaytl ve
taayyn etmi vctlaryla ve zhirleriyle kul iken ve nefsni kuvvetlerinin
hkm altnda iken, ubdiyyetten yni kulluktan rubbiyyete geerler. Ve bu
halleriyle Mudill isminin dvetine icbet ederler. Bundan dolay gerek kendileri ve gerek kendilerinden sonra gelecek olan kullar iin hayrl olan ey onlarn yerin iinde gml olmalar ve taayyn etmi vctlarnn kalkmasdr.
Ve onlar ancak fciri, yn rtlmesi zorunlu olan kendilerindeki
rubbiyyeti doururlar ve aikr ederler. Ve onlar yle fcirdir ki, "keffr"dr,
yn mblaa ile rtendir. Zhir olan eyi aa ktktan sonra rterler. nk onlar benlikleri ile ilhi hakkati rterler. Yn onlara lzm olan ubdiyyet
yni kulluk ile aa kmak iken, benlikleri mevct olduu halde rubbiyyet
dvas ile zhir olurlar. Ve daha sonra kendi sretlerinde zhir olan ilhi
hakkati benlikleri ve izfi vctlaryla rterler.

imdi rtlm olan eyi aikr ederler. Onu aa ktktan sonra da


rterler. Byle olunca bakan hayrette kalan olur. Ve fcirin fcrunda olan
kastn ve kfirin kfrnde olan kastn bilmez; oysa ahs birdir (34).
Bilinsin ki, bu grdmz kesf sretler, isimleri dolaysyla, Hakkn
mutlak vcdunun mertebe mertebe tenezzl ederek, taayyn etmesi ve kaytlanm olmasndan ibrettir. u halde bu taayynlerin gerek zhirleri ve
gerek btnlar hep Hakkn vcdu olur; ve onlarn btnlar zhirlerini idre
edici olur. rnein: buhr dediimiz latf madde mertebe mertebe tenezzl
edince ve kesfleince bulut, su buz olur. Buzun zhiri de buhar, btn da buhardr. Fakat buz, taayyn ynnden buhar deildir. nk, onda buhara
mahss olan eyler yoktur; ve ayn ekilde, buza su demek de mmkn deildir. nk kesfet mertebesinde bulunduka suyun iini gremez.
te bizim "Ben" tbr ettiimiz bu taayyn etmi ve kesf vcdumuz da
bunun gibidir. Bundan dolay Hak olan "hakkt"imizi, "hviyyet"imizi, benliimiz ve taayynmz rtyor.
imdi bir kimse: "Mutlak vct olan Hak bizim hviyyetimizdir ve bizim
btnmzdr; taayynlerin hepsinde siryet etmi olan O'dur; ve aa km
btn taayynleri terbiye eden o hakkattir" demi olsa, rubbiyyet srrn aikr etmi olur. Fakat byle dedii halde fiilen bu szn yalanlayarak kesf
taayynnn hkmne tab olarak ve nefsn hevsnn yolundan giderek hareket eder ve tasarrufu bu izfisi vcduna balarsa, evvelce aikr etmi olduu rubbiyyeti daha sonra zhiri benlii ile rtm olur. Bu halde Hak
tlibi olan bakan onu grnce hayrete der ve fcirin yni aikr edenin
283

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

fcrunda yni aikr etmesinde ve kfirin yni rtenin kfrnde yni rtmesinde olan maksadn bilmez. Oysa rubbiyyeti sz ile aikr eden ve fiilen
rten ahs birdir, yn ayn kimsedir. Hak tlibi olan kimse, onun hangi hline
tab olacan bilemez, arr kalr.
Cenb- eyh (r.a.)in bu sznde, henz nefsni sfatlarnn esri olan kimselerin, tasavvuf bilgileri ile unu bunu ird edemeyeceklerine ve bilakis
Allhn kullarn hayrete ve dallete dreceklerine iret vardr.

"Y Rab beni rt!" yn beni rt ve benden dolay rt! Ve senin Ve m


kaderllhe hakka kadrih yni Allahn kadrini hakkyla takdir edemediler (En'm, 6/91) sznde kadrin bilinmedii gibi, benim de makmm ve
kadrim bilinmiye! "Ve anne ve babam da rt" ki, ben onlardan netce oldum; ve onlar "akl" ve "tabat"dr. "Ve benim beytime", yn kalbime, "giren kimseyi de rt ki, m'min olduu halde", yn kalb iinde ilh haberlerden bildirilen eyi tasdik edici olduu halde. Ve o da nefislerinin syledii eydir. Ve akllardan olan "m'min erkekler"i ve nefslerden olan
"m'min kadnlar" da rt! Ve zulmn perdelerin arkasnda gizlenmi olan
ve gyb ehli olan "zlimlere arttrma, tebrdan", yn helkdan baka (35).
Yn Cenb- Nh'dan naklen Nh sresinin sonunda beyn buyrulur
Rabbigfirl ve li vlideyye ve li men dehale beytiye muminen ve lil
muminne vel mumint ve l tezidiz zlimne ill tebr yni Rabbim,
beni, annemi, babam ve evime m'min olarak girenleri ve m'min kadnlar ve m'min erkekleri mafiret et. Zalimlere helkndan baka bir eyi artrma. (Nh, 71/28) yet-i kermesini Hz. eyh (r.a.) hakkt lisnyla tefsr
ederek buyururlar ki:
Y Rab, zt nrun ile benim taayyn etmi benliimi ve sfat nrun ile taayyn etmi vcdumda grlen eserleri ve nefsim ile tabatmn kuvvetlerini
rt! T ki bunlar ile zhir olmaktan kurtulaym; ve benim zt ve sftm, senin
zt ve sftnda mahvolsun. Ve benim vct dalgam, senin mutlak ztnn
derysnda yok olsun. Bundan dolay sen Ve m kaderllhe hakka
kadrih yni Allahn kadrini hakkyla takdir edemediler (En'm, 6/91)
yet-i kermesinde, nasl ki hakkyla kadrinin bilinmediini beyn etmi olduun yn ile, ztn ile bilinen deil isen, benim de kadrim bilinmesin; yn senin
ztnda helk oluum dolaysyla, sana tbi olarak ben de bilinen olmayan
olaym. nk benim vcdum senin mutlak vcduna bal olmu bir kaytl vcttur. Ve hakkatte kaytl olann vcdu ancak mutlakn vcdudur. Ve
vcdumda hkmrn olan ancak Sen'sin.
Ve anne ve babam da rt ki, ben onlarn netcesiyim. Ve benim anne babam da, "baba" derecesinde olan "akl" ile, "anne" derecesinde olan "tabat"tr.
nk kevn leminde "akl" fil yni etken ve messir yni tesir edici; ve
284

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

"tabat" mefl yni edilgen ve tesiri kabl edicidir. Bundan dolay akl ile
tabatn nikhlanmasndan insni sret doar. Ve insan vcduna gre
"kl"dan kast "rh" ve "tabat"tan kastta "nefis"tir. Ve onlarn izdivcndan
"insn kalb" doar.
Ve u halde man byle olur: Y Rab, rh ile nefsi de rt, t ki onlarn ismi ve resmi kalmasn. Ve isim ve resimleri kalmaynca kadr ve makm da bilinmez olsun. Ve m'min olduu, yn onda ilh haberlerden bildirilen eyi
tasdk edici olduu halde beytime, yn kalbime, dhil olan kimseyi de rt!
Ve o ilh haberler de (S.a.v.) Efendimiz'in "Allah Tel hazretleri benim
mmetimin nefislerinin syledii eyden geti" hads-i erfinde beyn
buyurulduu zere, tasdik edici m'minin nefsinin syledii eydir. nk
beeri kirlerden ve nefsni sfatlardan pk olan kalbe gelen ilh vridat dahi
asl temizliini muhfaza eder. nk inmi olduu mahal temiz olduu iin,
o ilhm bozmaz. Bundan dolay kalb mertebesinde olan nefsin lakrdlr ilh
haberlerdir. Fakat beeri kirler ve nefsni sfatlar ile kalbi bulank olan kimselerin nefsi szleri temizlik zere deildir. Onlarn kalblerine gelen ilh ilhamlar kalbdeki kirliliin rengine boyanp sfiyetini kaybeder. Hz. Mevln
Celleddin Rm (r.a.) efendimiz bu hli Fhi M-fh'de yle beyn buyururlar:
"Bu fkhn asl vahiy idi. Fakat hlkn fikirleri ve duygular ve tasarrfu ile
karnca o letfet kalmad. Ve zamnmzdaki vahyin letfetine hi benzer mi?
Nitekim bu su, ehre "Turut" ismindeki dadan akmaktadr; kayna oradadr.
Bak ki, ne latf ve sfn sfdr! Ne zaman ki ehre gelir ve ehir hlknn mahallelerinden geer ve bu kadar hlk ellerini ve yzlerini ve ayaklarn ve
zlarn ve elbiselerini ykarlar ve hayvanlarn pislikleri onun iine dklp
karr ve oradan baka tarafa akp gider. Bakarsan, geri yine o sudur. Topra amur eder ve susam kandrr ve sahry yeillendirir; fakat bu suyun daha nce ship olduu letfetinin kalmadn ve ona nho eyler kartn
anlayacak bir ayrt edici lzmdr."
Sonu olarak, sf kalbe gelen ilh vridat asl sfiyetini muhfaza ettiine
ve Nh (a.s.) gibi bir Nebiyy-i z-nn mukaddes kalbine olan vridtn ilh
vahiy olduunda phe olmadna gre, cenb- Nh ilh haberlerden ibret
olan kendilerinin nefsinin szlerini tasdk edici olduu halde gnlne giren
m'minlerin de taayyn etmi benliklerinin rtlerek fen-fillh makmna
ulamalarn taleb eder.
Ve neblerin gnllerine dhil olan kimselerin, onlarn mbrek kalblerine
nzil olan ilh tecelllerden istddlar kadar nasbleri vardr. Onun iin
neblerin vrisleri olan insan- kmillerin gnllerini kazanmak, slikler iin
en birinci vazifedir.

285

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

Ve "akllar"dan olan m'min erkeklerin ve "nefisler"den olan m'min kadnlarn da taayyn etmi benliklerini rt! Ve zulmni perdeler ve cismni rtler arkasnda gaybda gark olmas dolaysyla yer tutan ve bakann gzlerinden perdelenmi olan zlimlere sen de helkten bakasn arttrma! "Zlimn"
"zulumt"tan tremitir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz hads-i erflerinde: "Zulm kymet gnnn zulmetleridir."

imdi onlar, nefisleri olmakszn, Hakk'n vechini mhede ettikleri


iin nefislerini bilmezler. Muhammedler hakknda kll eyin hlikun
ill vechehu yni herey helk olucudur, ancak Onun vechi hari (Kasas,
28/88)dir. Ve "tebr" helktir. Ve bir kimse Nh (a.s.)n srlarna vkf olmak
isterse, onun zerine gne feleine ykselmek lzm olsun. Ve o bizim
Tenezzlt- Mevsiliyye'mizdedir, vesselm (36).
Yn izf vctlarn ve cismni rtlerini kaldrp, Hakk'n mutlak
vcdunda helk olan Muhammed zlimler, arada nefisleri olmakszn, bk
olan Hakkn vechini mhede ettikleri iin nefislerini bilmezler; ztlarna
vkf olular olmaz; benliklerini aikr etmezler. Nitekim bu Muhammedler
hakknda Kur'n- Kerm'de Hak Tel kll eyin hlikun ill vechehu
(Kasas, 28/88) yn "Her bir ey helk olucudur; ancak onun vechi helk
olucu deildir" buyurur.
Bu yet-i kermede "vecheh"nun zamri "ey"e dnk olunca man "Her
bir ey helk olucudur; ancak o eyin vechi helk olucu deildir" olur. Ve bir
eyin "vech"i denildiinde, onun "zt ve hakkt"i kastedilir. Ve daha nce
zh edilmi idi ki, bu ok olan taayynler Hakk'n mutlak vcdunun, kaytl
oluundan ibarettir. Bundan dolay eynn hakkti Hakk'n vcdudur. u
halde yetin mans yle olur: "Her eyin taayyn helk olucudur. Ancak o
eyde taayyn etmi olup onun hakkti olan mutlak vech helk olucu deildir.
Ve zamr Hakk'a dnk olduunda "Her bir ey helk olucudur; ancak
Hakkn vechi helk olucu deildir" demek olur. Ve ve l tezidiz zlimne
ill tebr (Nh, 71/28) yet-i kermesindeki "tebr" "helk" mansnadr.
Sonu olarak, Muhammed zlimler Hakkn mutlak vechinde kendi
vehm benliklerinden fn olmulardr. Onlar ebeden Hakk'n mhedesinde
olup nefislerini bilmezler. Ve Nh (a.s.)n srlarna vkf olmak isteyen kimseler, rhen gne feleine ykselsinler. nk, Nh Kelimesine it hikmetlerin
ve mrifetlerin ve mhedelerin srlar, ancak rhu gne feleine ykselen
kimselere alr.
"Yh" gnein bir addr; o da cisimler leminde s ve k kayna olan bir
cisimdir. Ve akllar leminde cz'i rhlarn hepsi ondan gelir. Ve hlk edilmi
286

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Nhiyye Fass

beeri mertebelerden ve insni ftrattan gne feleine ykselme kef iledir. Ve


Cenb- eyh (r.a.), gne feleine ykselmeyi Tenezzlt- Mevsliyye ismindeki kitplarnda en mkemmel yn ile beyn buyurmutur. Ve bu kitb
Musul ehrinde, elli be blm zerine yazarak, onda ilimlerin ve hakkatlerin
srlarn belirtmi ve zellikle bu gne feleine ykselmeyi bu kitbn krk
altnc blmnde uzun uzadya aklamtr.
(Bitti; hz min fazli Rabb. Bu Rabbimin fazlndandr).

Biti: 30 Kasm 1916 Perembe gecesi saat 04:00.

287

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass




BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
-4
BU YKSEK FASS DRS KELMESNDE MEVCT OLAN
"KUDDSYYE HKMET"NN BEYNINDADIR
"Kuddsiyye Hikmeti"nin drs Kelimesine tahssindeki hikmet budur ki:
drs (a.s.) ar riyzt ile nefsini hayvni sfatlardan ve tabat kirlerinden ve
rz noksanlklardan temizlemi ve sonuta rhniyyeti hayvniyyeti zerine
stn gelerek, madde beden kaydndan km ve mi'rc shibi olmu ve melekler ve saf rhlar ile karlkl grme ve konumalarda bulunmu idi. Nitekim, on alt sene yiyip imedii ve uyumad ve salt akl hline geldii hikye olunur.
Bu manlar, cismni kesfeti iinde, fikr grlere dayal olan akl
vcduna hkim olan filozoflarca kabl edilir bir ey deildir. Fakat ne yapsnlar ki, onlarn akllar cisim ve cismniyyet diresinde mahsr ve mahbus
kalmtr. O snrlarn dna kamazlar; ve "insan yiyip imese ve uyumasa
lr" derler. Geri bu hkmleri, vctlarnda kesfet hkmleri hkmrn
olan kimseler iin dorudur. Velkin nefislerini, tabat kirlerinden ve cismni
kesfetten kurtaran kiiler hakknda asl doru deildir. Bu kiilerin hllerinden haberdr olmaya cz'i akl shipleri iin imkn yoktur. nk, onlarn
akllar snrl bir dire ierisinde mantk ve tabat kaytlar ile bal kalmtr.
"Kudds", mukaddes mansna "takds"ten tremitir. Szlk mans
"tathr yni temizlemek"dir. Ve terim olarak "Hakk', imkn ve ihtiytan ve
kevni noksanlklardan ve kendinin gayri bulunan mevctlara gre keml saylan kemlttan, Cenbna lyk olmayan eyden temizlemektir". nk, Hak
Sbhneh ve Tel ve onun zti kemlt, akl ve vehim ve hayl ile idrk
olunan kemlttan a'l ve ecelldir. Nitekim keml ehlinden mbrek bir zt
Cenb- Kibriy'ya hitben buyurur: Rub:
Tercme: "Ey noksandan pk ve ey yokluktan beri olan Zt- Cell! Senin
vasfnda akl ileriye bir adm atabilir mi? A'm olan kimse, kulayla renkleri
ve sretleri nasl grr? Veyhut sar, gz ile nameleri nasl iitebilir?"
nk gayre mensb olan kemlt asl makmndan inmitir; ve hakk
mutlaklktan hri ve kaytlanmtr ve ilhi kemlt zerine bir daldr. Ve
288

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

"kudds" nitelik ve nicelik tibryla "Subbh"dan daha hstr. nk, onda


pek iddet ve oklukla zt tenzh mans vardr.
"Hak tenzh ve tebihten mnezzehtir" denildii zaman, tenzh ve
tebhten tenzh edilmi olur. Ve tenzhin bu trnde fazla mblaa vardr.
"Fennn fens"nn "fen"dan daha beli olmas gibi. Ve "tebh", yalnz cem'
makm ve "takds" ise cem' makm ve ayrntlama dolaysyladr, denilebilir.
te bunun iin Nh (a.s.)n tenzhi akli ve drs (a.s.)n tenzhi de hem akl ve
hem nefsdir, demilerdir. "Subbhiyye hikmeti" ile "kuddsiye hikmeti" arasnda man olarak ve mertebe olarak iliki olduu iin bir dierine yakn klnmtr. Ve Nh (a.s.), her ne kadar zamn olarak drs (a.s.)dan sonra gelmi
ise de, daha beli olann sonraya braklmas evl olduundan, onun hikmeti
"subbhiyye hikmetin"den sonra getirildi.

Ulvv, iki nisbettir. Mekn ulvv ve meknet ulvvdr. imdi mekn ulvv Ve refanhu meknen aliyyen yni Ve onu, yksek bir mekna kaldrdk. (Meryem, 19/57) ve meknlarn ls, felekler lemi deirmeninin onun zerine dnd mekndr. Ve o, gne feleidir. Ve drs
(a.s.)n rhniyyet makm ondadr. Ve altnda yedi felek ve stnde yedi
felek vardr. Ve o, on beinci felektir. imdi onun stndekiler Ahmer felei, yni Merih yni Mars, Mter felei yni Jpiter, Zuhl felei yni Satrn, Menzil felei yni yldzlar felei, Atlas felei, Burlar felei, felek
Krssi ve felek Ar'dr. Ve onun altnda Zhre felei yni Vens, Utrid
felei yni Mekr, Kamer felei yni Ay ve Esr Kresi ve Hav Kresi ve
Su Kresi ve Toprak Kresidir. Bundan dolay o, feleklerin kutbu olmas
ynyle ref yni yksek mekndr. (1).
Yn ulvv ve ykseklik iki nisbettir: Birisi meknn,dieri de meknetin
ve mertebenin yksekliidir. Ve meknn ulvvnn delili Kur'n- Kerm'de
drs (a.s.) hakknda gelen Ve refanhu meknen aliyyen (Meryem, 19/57)
yni "Biz onu yksek mekna kaldrdk" mbrek szdr.
Ve meknlarn en yksei, stne felekler lemi deirmeninin dnd
mekndr ki, o da gne feleidir. nk dnydan tibaren kendi gne sistemimizin merkezine ynelik en yksek bir mesfe ve bir mekna klmas
dnlse, o mekn ancak gne feleidir. Ve bu tibar, dnydan byle olduu gibi Jpiter ve Satrnden de byledir. nk, Gne sistemini tekl
eden gezegenlerin hepsinin merkezi Gne feleidir.
Ve drs (a.s)n rhniyyet makm oradadr. nk drs (a.s.) beeri
tabat sfatlarndan soyunmu olup rhni sfatlar ve nrni sret ile bk kald. Bundan dolay, karanlk nefsinin sreti aydnlk rhunun sretine dnm oldu. Ve sreti de, rhani sretine uygun olan misl leminin rhani
sretine geti. Ve bu nrni iliki ile Gne feleine ykseldi. Ve Gne fele289

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

ine cisim ile ykselmek maddeten mmkn deildir. Ve mmkn olduu


var saylsa, Gne cismi yakar ve onun kesfetini yok eder. nk gne kresi, dny kresi gibi souk ve kat bir cisim deil, akc vey ate buhr bir
haldedir. O makma ancak rhen ykselmek mmkndr. nk latf rh,
kesf cisim gibi, atete yanp erimez. Nitekim, riyztla ltifleen
evliyullhtan atete yanmamak ve suya batmamak ve havada umak gibi
rhi eserler grlr.
Bilinsin ki, Hz. eyh (r.a.) Gne feleinin mekn ulvvn anlatmak iin
eski astonomi gereince feleklerin mertebelerini saymtr. Yksek maksatlar
astronomi ilminden bahsetmek deil, Gne sistemine gre, insnlara mekn
ulvvn anlatmaktr. Bunu anlatmak iin yksek zamnlarndaki limlerin
dncelerine uygun beynlarda bulunmulardr. Ve bu yksek beynlar, yeni astonomiye gre mekn ulvvnn deimesini gerektirmez.
yle ki, eski astronomiye gre Gne, feleklerin merkezi olmas tibaryla
onun altnda vey stnde olan her bir felekten Gnee baklsa maddi meknlarn en ykseidir. Ve yeni astronomiye gre gne sisteminin merkezi ve
kalbi, yine Gne feleidir. Ve bu sistemi oluturan gezegenlerin hepsi, Gnein etrfnda bir alan zerinde dnerler. Gnee en yakn bulunan Merkr
olup ondan (57.85) milyon km, Vens (108.1) milyon km, Dnya (149.5) milyon km, Mars (227.72) milyon km ve kk gezegenler denilen asteroidler
yaklak (400) milyon km, Jpiter (777.6) milyon km, Satrn (1425.6) milyon
km, Urans (2868.1) milyon km ve Neptn (4494.1) milyon km uzakta dner.
Bundan dolay bu gezegenlerin herhangi birisinden kendi merkezi olan
Gnee baklsa, maddi meknlarn en yksei "Gne" olmu olur. u halde
Gne, gerek eski astronomiye ve gerek yeni astronomiye gre, feleklerin kutbu olmas ynnden ref yni yksek mekndr. Bunda asl ihtilf yoktur.
Amm, merkezden baklmayacak olunursa, dnydan tibaren gneten daha
yksek maddi meknlar oktur. Urans, Neptn vey dier gne sistemleri
gibi. Buradaki ulvv, her gezegenin kendi merkezi olan gnee gredir. nk cenb- drs, dnyda bulunduu halde hakknda Ve refanhu meknen
aliyyen (Meryem, 19/57) yni "Biz onu yksek mekna kaldrdk" buyruldu.
Soru: Hak Tel Kur'n- Kerm'de mutlak olarak Ve refanhu meknen
aliyyen (Meryem, 19/57) yni "Biz onu yksek mekna kaldrdk" buyuruyor. Ve kaldrld meknn gne olduunu aka belirtmiyor. Oysa bir
dire evresinin herhangi bir noktasndan merkezden gemek zere dik bir
izgi izilse, yni direnin tam ap izilse, kardaki evreden getii nokta
merkezden daha uzak ve daha ref yni yksek olur. Bu tibarla gnein refi
yni yksek mekn olmamas gerekir.

290

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Cevap: Bu yksek fassn sonunda beyn olaca zere ulvv drt eittir:
Zt ulvv, sfti ulvv, meknet yni mertebe ulvv, mekn ulvvdr.
yet-i kermede mekn ulvv ibre ile ve dier ulvvler iret dili ile beyn
buyurulur. Gneten baka bu drt nevi ulvv ile vsflanm olan hibir mahal yoktur. nk gne, kendi tbi olan gezegenlerin kayna olduundan
onlara gre zt ulvv shibidir. Ve bu tb olan gezegenler onun k ve ssna muht olduklarndan, bu ynle sft ulvv shibidir. Ve ekim gcyle
onlarn hkimi ve idrecisi olduundan, meknet yni rtbe ulvv ile
vsflanmtr. Ve her birisinden, kendisine kadar olan mesfelerin hepsinden
daha uzak ve daha ref yni yksek olduundan mekn ulvv shibidir.
Not:
Ulvv, "Al" fiilinin mastar olup byklenmek, azmak, taknlk etmek, zor
zorbalk yapmak,
stne kmak ve ykselmek demektir. sim ekli olan l, ulu, yce, kibirli
kibirli demektir. ooulu lndir.

Ve meknet yni rtbe ulvvne gelince, o bizim iin, yni Muhammedler iindir. Allah Tel entumul alevne yni Siz llersiniz (Muhammed, 47/35) buyurdu. Ve Allah Tel bu ulvvde sizinle berberdir. Ve
o, mekndan mtel yni l olandr ve meknetten mtel yni l olan
deildir (2).
Yn meknet ulvv ve mertebe ve derece ulvv, zellikle bizim iin,
yni Muhammed (s.a.v.)e tb olan vrisler iindir. Nitekim Hak Tel, Muhammedler hakknda entumul alevne (Muhammed, 47/35) yni "Siz
ller yni stnlersiniz" buyuruyor. Siz, sizin dnzdaki mmetler zerine
mertebe olarak ve derece olarak ller yni stn olanlarsnz demektir.
Ve Allah Tel isimlerinin toplaycl ynnden bu meknet yni rtbe
uluvvnde sizinle berberdir. nk, sizin "hviyet"iniz Hak'tr. Ve siz Hakk'n zhirisiniz. nk, Hak cisim olmad yn ile mekndan mtel yni ycedir. Fakat meknetten yni mertebeleri olutan mtel yni yce deildir.
Ve ulvv nisbeti iki sretle olur: Birisi "l olan"n srf kendi nndandr.
Bu ulvv, hakk ve zt ulvvdr. Dieri l mekna gre olur. Bu d izfi
ulvvdr. Bundan dolay Hakk'n ulvv, hakk ve zt ulvv olan meknet
yni rtbe ulvvdr. nk, Hakk'n mutlak vct mertebesi kaytl vct
mertebesinden ldr.

291

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Ve ne zaman ki, bizden amel sahibi olan nefisler korktu, Hak Tel
berber oluu ve len yetirekm a'malekm; yni ve sizin amellerinizden
asla eksiltmez (Muhammed, 47/35) szyle tb kld. imdi amel mekn
taleb eder. lim ise mekneti yni rtbeyi taleb eder. Byle olunca Hak Tel bizim iin iki ulvv yni ykseklik arasn birletirdi ki, biri amel ile
mekn ulvv ve dieri ilim ile meknet yni rtbe ulvvdr. Daha sonra
berber oluta ortakl tenzh iin "Sen l Rabbini bu mnevi ortaklktan
tesbh et" (A`l, 87/1) buyurdu. Ve insann, yni insan- kmilin, mevcutlarn ls olmas ilerin acibindendir. Oysa ister mekna vey ister dereceden ibret olan meknete olsun, ulvv, ancak ona tb olu ile nisbet olundu. Byle olunca onun ulvv bizzt olmad. Bundan dolay, o mekn
ulvv ve meknet ulvv ile ldir. u halde ulvv, onlar iindir (3).
Yn Muhammed (s.a.v.) sresinde olan Fe l tehin ve ted iles selmi
ve entumul alevne vallhu meakum ve len yetirekum amlekum. (Muhammed, 47/35) yet-i kermesindeki ve entumul alevne yni Siz llersiniz sz ile Hak Tel bizi l olu yni stn olu ile vasfedip vallhu
meakum yni Ve Allah sizinle berber sz ile de bizimle berber olduunu isbt edince, Muhammed mmetinden ilhi hkiktlerden haberi olmayp yalnz slih ameller ileyen kimseler, ulvvden meknet ulvvn anladlar; ve "Hak, mekndan mnezzehdir; bundan dolay bizim iin mevct
olan l olu, ilim ynyledir. nk biz kesf cisimiz ve mekn olu ile
vsflanmz. Eer bizim ulvvmz mekn ile olsa, bizimle Hakkn
berberlii mevct olduuna gre, Hakk'n mekndan mnezzeh olmamas
lzm gelir. Oysa amellerin sreti olur. Ve sret ise mekn ister. Ve Hak bizimle berber olup ulvvmz de meknet ve mertebe ulvvnden ibret olunca
amellerimizin sretleri nerede muhafaza olur?" diyerek amellerinin mkafatnn kaybolacandan korktular. Bunun iin Hak Tel vallhu meakum
yni Ve Allah sizinle berber szn tkiben ve len yetirekum
amlekum yni "Allah Tel cismni amellerinizden ve onlarn mkfatlarndan bir ey noksan klmaz" szn beyn buyurdu.
imdi, amel mekn ve ilim, mekneti yni rtbeyi ister. nk amel cismin z ve organlar vstasyla km olan sretlerden ibrettir. Ve o sretler
kevn leminde muhafazaldr. Bu hl, zamnmzda, hiss bak ile de grlebilir. Nitekim cismin her anda olan fiilerini ve hareketlerini nne bir enstantane fotoraf makinesi konulunca kaydetmek mmkn oluyor. Bundan dolay
cismin hllerinin ve hareketlerinin btn sretleri her ynden uzaya dalp
sr'atle gitmektedir. Kevn lemi iinde ondan bir ey kaybolmaz. Hatt varsayalm yz sene evvel dny zerinde gerekleen savalarn sretlerini, bu
sretlerin uzaydaki sr'atlerinden daha ser bir srette mesfe katederek bir
292

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

fotoraf makinesiyle nlerine geilmesi mmkn olsa, onlarn hepsi kaydedilebilir.


Ve (Ynus, 10/61) Ve m teknu f e'nin ve m tetl minhu min
kur'nin ve l ta'melne min amelin ill kunn aleykum uhden yni "Biz
ancak sizin zerinize hit ve gzetleyici olduumuz halde, bir ite olursun
ve Kur'n okursun ve amelinden bir ey ilersin" yet-i kermesi Hakk'n birlikte oluu ile beraber insann ilerinin ve szlerinin ve amellerinin kaydediliyor oluunu beyn buyurur.
imdi amellerin sretleri en yksek mekn olan Sidret'l-mntehya kadar eriir. Ve "Sidre" szlkte "kenardaki aa" mansna gelir. Ve gne sistemimizi oluturan her bir gezegen bir aa derecesindedir. Bundan dolay
"Sidret'l-mnteh" en son gezegenin taayynnden ibret olur ki, bu gezegene "Neptn" denilmektedir. Ve bu gezegene ulaan gne klar, dnyya
ulaan n binde biri oranndadr. Ve hayli sretlerin kemliyle dalmas
gne klarnn bulunduu mahallerde gerekleir. Ve bu son gezegen
dnydan tibaren dahi gne sistemimizi oluturan gezegenlerin en uza ve
en ykseidir. Fakat bundaki ulvv, ancak mekn ulvvdr. Daha nce bahsedilen nev gne ulvv gibi, burada mevct deildir.
te bu kaydedilen hayli sretler hiret yurdunda, o ortamn maddesine
gre vctlanarak shibine elik eder. Eer ameller slih ise, gzel srette ve
eer fen ise fen srette vct bulur. Bundan dolay herkes dhil olaca cennetin nmetlerni, hrlerini, glmanlarn ve dier nmetlenme sebeplerini
lemde oluturup berberce gtrr. nk eddny mezratl ahiratn
yni Dny ahiretin tarlasdr buyrulmutur. Ve kfirler ise ayn ekilde cehennemi ve cehennemdeki azbn eitlerini dnyda oluturup intiklleri
annda birlikte gtrr. te bunun iin Hak Tel inne cehenneme le
muhtatun bil kfrin (Tevbe, 9/49) yni "Cehennem kfirleri, her an ihta
edicidir" buyurmutur.
u halde mmet-i Muhammedyyeden olan bizler iin Allah Tel iki
ulvv yni ykseklik arasn birletirdi: Birisi amel ile mekn ulvv ve dieri,
ilim ile meknet yni rtbe ulvvdr. te Hak Tel "hviyyet"inin bizimle
berber olduunu ve hve meakm yni O sizinle berberdir sz ile
isbt buyurmakla, l oluta ortakl vurgulayarak bu ibreyi kullandktan
sonra, bu ortaklk vurgusunu kaldrmak iin "l olan Rabb'inin ismini bu
mnevi ortaklktan tenzh et!" dedi. nk bizim vctlarmz, kaytlanm
vctlar olduundan, Hakk'n bizim iin birletirdii iki ulvv, yni mekn
ulvv ve meknet yni rtbe ulvv ile bizim birletiriciliimiz kaytl birletiricilik olmu olur. Ve biz Hakk'n mutlak vcdu dolaysyla llarz. Halbuki, Hak Tel klln yni btnn ayndr. Ve onun ulvv zti ulvvdr. Ve
hibir vct dolaysyla olumu olan bir ulvv deildir. Bundan dolay kaytl
vct shibi olan kula balanan ulvv, mutlak vct olan Hakk'n ulvvdr.
293

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Ve bu ulvv Hakk'n "Aliyy" ismi ile ona olan tecellsi kadardr. Ve u halde,
ulvvn aslnda Hakk'a ortaklk mmkn deildir.
Ve insan- kmilin mevctlarn ls olmas pek alacak eylerdendir.
Oysa ona balanan ulvv, ya mekna vey meknete, yni rtbeye, tb olu
ile baland. Bundan dolay onun ulvv ztndan dolay deildir. Belki o,
mekn ulvv ve meknet yni rtbe ulvv ile ldr. Byle olunca ulvv
balants, mekn ve meknet iin sbittir. Ve insan- kmil Allah demi
kendi sreti zere hlk etti ve bir rivyette Allah demi Rahmn sreti
zere hlk etti hads-i erf gereince ilhi sret zerine mahlktur. Ve
Cenb- Hakkn kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn(cel)
ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret olan taayynn(isticl) kemli bu ehdet mertebesinde aa kan insan- kmilin
vcduyla hsl olmutur. Ve insan- kmil kendi nefsinde btn ilhi mertebeleri toplamtr. Ve onun dndakiler kemlde noksandr. Bundan dolay
insan- kmil, mevctlarn lsdr

imdi mekn ulvv errahmnu alel aristeva Rahmn ar stne istiva etti (Th, 20/5) gibidir. Ve o, meknlarn lsdr. Ve meknet yni
rtbe ulvv ise, kll eyin hlikun ill vechehu yni Herey helk
olucudur Onun vechi dnda (Kasas, 28/88) , ve ileyhi yurceul emru
kllhu yni Emrin hepsi Ona dner (Hd, 11/123) , eilhun meallah
yni Onunla beraber ilah var mdr (Neml; 27/63) dir. Ve Hak Tel Ve
refa'nahu meknen aliyyen yni Biz onu yksek mekana kaldrdk
(Meryem, 19/57) buyurduunda, "aliyyen" yni yksek szn mekn iin
nitelik kld. Ve iz kle rabbuke lil meliketi inn cilun fl ard halifeten
yni Rabbin meleklere, Muhakkak ki Ben yeryznde bir halife klacam demiti (Bakara, 2/30) Bu, meknet ulvvdr. Ve melekler hakknda
estekberte em kunte minel ln yni kibirlendin yoksa llerden mi oldun? (Sd, 38/75) buyurdu. Bundan dolay, ulvv melekler iin kld. Eer
melike olmalarndan dolay olsayd bu ulvve meleklerin hepsi dhil
olurdu. Vaktki melek trifinde ortak olularyla berber hepsine yaygn
olmad; biz bildik ki, muhakkak bu, Allah indinde meknet yni rtbe
ulvvdr. Ve insnlardan halifeler de byledir. Eer onlarn halife oluu
ile olan ulvv, zti ulvv olsayd, her insan iin olur idi. Vaktki herkese
yaygn olmad; biz bildik ki, muhakkak bu ulvv, meknet yni rtbe iindir (4).
Yn ulvv, mekn ve meknet iin sbit olup ulvv-i mekn Hak Tel'nn errahmnu alel aristeva yni "Rahmn ar zerine istiv eyledi" szyle teyid edilmitir. nk cismn lemin sonu Ar'tr. Ve Ar, cismn
lemin tamamn ihta etmitir. u halde Ar, meknlarn en ykseidir. Ve
294

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Hak Tel, "Rahmn" ismiyle Ar zerine istiv edince, onun iin mekn
uluvv sbit olmu olur.
Meknet uluvvne gelince kll eyin hlikun ill vechehu yni
Herey helk olucudur Onun vechi dnda (Kasas, 28/88) yet-i kermesi
Hak iin bu meknet uluvvn isbt eder. nk her bir ey helk olucudur.
Ancak onun "vech"i ve "zt" helk olucu deildir. nk kaytl vctlar mutlak vct ile kimdir. Ve kaytl olan vct, taayyn kaydndan kurtulunca,
mutlak ayn olur. Ve bu, Hakk'n meknet ulvvdr.
Ve ayn ekilde ve ileyhi yurceul emru kllhu (Hd, 11/123) yni
"Emrin hepsi ona dner" ve "O'nunla berber ilh var mdr?" (Neml, 27/63)
yet-i kermeleri de, bu meknet uluvvn isbat eder. nk kaytl vctlar
helk olup taayyn elbisesinden soyunduu zaman, vcdun asl olan mutlak
vcda katlr ve dner. Bundan dolay gayr iin vct olmaynca, Allah ile
berber ilh olmas tasavvur edilebilir deildir.
Ve Hak Tel, drs (a.s.) hakknda Ve refa'nahu mekanen aliyyen
(Meryem, 19/57) yni "Onu l mekna kaldrdk buyurduunda, "aliyy"
gzel sfatn mekna nitelik kld. Yn mekn "aliyy" gzel sfat ile vasflandrd. u halde ulvv, insann vasf deil, meknn vsf olur. Ve insan o l
mekna kmakla l olur.
Ve Hak Tel, dem (a.s.) ve evld hakknda Ve iz kle rabbuke lil
meliketi inn cilun fl ard halfeten (Bakara, 2/30) yni "Rabbin meleklere hitben ben yeryznde halfe klcym, dedii vakit" buyurduunda,
bu sz dahi meknet yni rtbe ulvvn gsterir. nk bu szde meknet
ulvv, hilfet rtbesine tahsis edilmitir. Bundan dolay insan, kendi nefsinde btn ilhi mertebeleri toplam olarak hilfet rtbesine ship olmakla
meknet ulvv shibi olur. Bu halde de ulvv, insann vasf deil, mertebenin vasf olmu olur.
Ve ayn ekilde Hak Tel blse hitben, melekler hakknda: "Sen dem'e secdeden kibirlendin mi? Yoksa sen, ln meleklerdenmisin?" (Sd, 38/75)
buyurdu. Ulvv ln melekler iin sbit kld. nk ln melekler, meleklerin bir snfdr ki, Hak'ta heyemnlarnn yni aklarnn iddetinden ve
hlktan gaybta olularnn kemlinden dolay, dem (a.s.) a ve evldna secde
ile me'mr deildirler. nk onlar oluumlarndan beri, Hak'ta gark olup
gayrin ne olduunu bilmezler. Hatt kendi nefislerinden dahi habersizdirler.
Bundan dolay onlardaki ulvv, kendilerinin zt ulvvleri deil, Hak'ta gark
olularndan dolay Hakkn ulvvdr. Eer bu ulvv, sdece melike olduklar iin kendilerine tahss edilmi olsayd, meleklerin hepsinin bu ulvve dhil olmas lzm gelirdi.
imdi ne zaman ki, melek trfinde hepsinin varl ortak olmakla berber,
bu ulvv, meleklerin hepsine yaygn ve iine alc olmad; bu sebebe binen,
295

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

biz bu genele yaygn olmaytan, bu ulvvn Allah indinde meknet ulvv


olduunu, yni Hakk'n vcdunda gark olu ve heyemn yni ak mertebesinin ulvv bulunduunu bildik. Ve insnlardan halifeler de ln melekler
gibidir. nk halifelerin ulvv, sdece insan olduklar iin zti ulvv olsayd, bu ulvv insanlarn hepsine yaygn olurdu. Ne zaman ki bu halife olu,
insan fertlerinin hepsine genel olmad; biz bu yaygn olmaytan bildik ki, bu
ulvv hilfet mertebesini kazananlara mahsstur. Ve ulvv de meknet yni
rtbe iindir.

Ve "Aliyy" O'nun gzel isimlerindendir. Kimin zerine? Oysa vctta


ancak O vardr. imdi O; ztndan "Aliyy"dir. Yhut ne eyden? Oysa o ey,
ancak O'dur. Bundan dolay onun ulvv, kendi nefsi iindir. Ve O, vct
tibaryla mevctlarn "ayn"dr. Byle olunca sonradan olan olarak isimlendirilenler, ztnda "Alliyy"dir. Oysa sonradan olan denilen ancak O'dur.
u halde Hak, izfi ulvv olmakszn "Aliyy"dir. nk kendileri iin yokluk sbit olan aynlar ki, o yoklukta sbittirler, vcttan bir koku almadlar.
imdi mevctlarda sretlerin oalmas ile berber, onlar hli zeredir. Oysa tamamnda, hepsinden aa kan "ayn" birdir. imdi okluun vcdu
isimlerdedir; o da bantlardr ve bantlar yokluksal ilerdendir ve ancak
"zt" olan "ayn" vardr. imdi, o, izfetle deil, nefsinden "Aliyy"dir (5).
Yn "Aliyy" ismi, ok salam hdslerde bize ulaan Hakk'n doksan dokuz isimlerinden birisidir. Ve Hak Tel Kur'n- Kerm'de ve hvel aliyyul
azm yni O Aliyydir, Azmdir. (Bakara, 2/255) buyurur.
Hak Tel "Aliyy"dir, yni mrtefdir ve yksektir. Fakat kimin zerine
"Aliyy"dir? Ve onun bu ykseklii kimin zerinedir? Oysa vctta O'ndan
baka bir vct yoktur Mahlklarn vcdu, Hakk'n vcduna bal olan
tibari vctlardr. Bundan dolay Hakk'n gayri yoktur ki, Hak ondan yksek
olsun. Byle olunca Hak, kendi ztndan dolay "Aliyy"dir. Ve O, yle bir
"Aliyy"dir ki, O'nun ulvv baka bir eye gre deildir.
Yhut Hak ne eyden "Aliyy"dir? Yn hangi eyden yksektir? Halbuki o
ey, ancak O'dur. Yn Hak u eyden "Aliyy"dir denilse, bu doru olmaz.
nk o ey, Hakk'n mutlak vcdunun letfet mertebesinden kesfet mertebesine tenezzlnden oluan bir vcttur ki, isimlerinden bir vey birden
fazla isimlerinin kemltna grnme yeridir. Bundan dolay onun "hviyyet"i
Hak'tr; ve o ey Hakk'n zhiridir. u halde, Hakk'n ulvv kendi nefsi iin
olur. nk Hak "hakkat"iyle gayriden gandir.
Ve O, eynn hepsinin "ayn"dr. Ve Hakk'n vcdundan baka bir vct
olmadna gre, Hak vct tibaryla mevctlarn "ayn" olunca, sonradan
olan denilen ey kendi ztndan dolay "Aliyy" olur. Fakat Hakk'n kesf eh296

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

det mertebesindeki ulvv ile zt mertebesindeki ulvv arasnda fark vardr.


nk ehdet mertebesindeki ulvv, eynn btn sretlerinde isimleriyle
aa k ve btn sretleri kapsam olmasdr. Ve zt mertebesindeki
ulvv ise, isimlerin okluundan ulvvdr. Ve vct tibaryla muhdest
yni sonradan olanlar ancak Hak'tr, Hakk'n gayri deildir. Bundan dolay
Hak, mevctlarn "ayn" olduuna gre, o mekna ve meknete yni rtbeye
gre "Aliyy" deil, hakk ulvv ile "Aliyy"dir. nk "a'yn- sbite" vcttan
bir koku duymadlar. nk onlar iin yokluk vardr. Ve onlar o yokluk hli
iinde sbittirler. Yokluk hlinde sbitliin ne demek olduu Uzeyr Fassnda
rnek ile zh edilir.
A'yn- sbite ilh ilimde peyd olan isimlerin sretleri olduundan,
vct shibi olmadklar aktr. nk onlarn ilh ilimdeki sretleri Hakk'n
taayyn etmi vcdu olduu gibi, kevn vctlar dahi a'yn- sbite
sretlerinde taayyn etmi olan Hakk'n vcdudur.
rnek: Kendisinde ressmlk ve hatttlk sfatlar bulunan bir ahs, resim
yapaca vey yazaca levhann sretini hrite aa karmadan nce zihninde tasavvur eder. Zihninde peyd oln o levhalarn hakk vctlar yoktur. Onlarn ilm ve zihn vctlar ressmn vcdudur. Ve onlar bantlardan ibrettir ve bantlar ise yokluksal ilerdir. Ne zaman ki o ahs levhalar
hrite resimlendirir vey yazar, onlarn o ahsn ilmindeki sretleri kendi halleri zere bkdir. Hrice kan levhalar ancak onlarn glgesidir. Bundan dolay levhalarn ilm vctlar vcttan bir koku almam olurlar. nk duvarlara aslan levhalarn vcdu, ressmn ve hatttn ilminde peyd olan
sretlerin vcdu olsa, levhalar hrice kmakla ressmn vey hatttn ilminde onlarn sretlerinin bk kalmamas lzm gelir idi. Oysa i byle deildir.
Eer o levhalar yanm olsa, ressm ve hattt ilmindeki sretlere, yine hric
vct giydirebilir ve ilmi sretler yine yerinde durur.
te ilh ilimdeki isimlerin sretleri de bunun gibidir. Bundan dolay
mevctlarda sretlerin oalmas ile berber, a'yn- sbite halleri zere
bkdir. Oysa "bir olan ayn", yni bir olan hakk mevct, kendisinin yansmas
olan mevctlarn btn hepsinden aa km ve "vct" tibaryla
mevctlarn tmnde sbittir; onlardan hri deildir. Ve hakk mevct
mevctlarn hepsinde ancak birdir. Ve o "bir olan ayn"dr ki, ilmi sretlerden
ibret olan yokluksal aynlar gereince taayyn etmi ve mevctlarn
sretleriyle aa kp birden fazla oldu.
Bundan dolay okluk vcdu isimlerin okluundan ileri geldi. Ve isimler de bantlardan ibrettir; ve bantlar da yokluksal ilerdendir. nk
bantlarn vcdu yoktur. O ancak bantlarn shibi ile kimdir. Byle
olunca "vct"ta, "zt olan "bir ayn"dan baka bir ey yoktur. imdi
mevctlarn sretleri, a'yn- sbite aynalarnda bir ayn olan bir ztn
297

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

tecellsinden taayyn etmi ve aa km olunca, Hak sretlerin hepsinde


izfet ile deil, zt ulvv ile ve nefsinden dolay "Aliyy"dir.

imdi bu tibar ile lemde izfet ulvv yoktur. Lkin vcdun vecihleri fazladr. Byle olunca izfet ulvv, ok olan vecihler tibaryla bir olan
aynda mevcttur. te bunun iin biz lem hakknda odur, o deildir; sensin, sen deilsin, deriz. Harrz dedi; oysa o, Hakkn vecihlerinden bir
vecihdir ve lisanlardan bir lisandr. Kendi nefsinden konuur ki: "Muhakkak Allah Tel ancak onu ztlar arasnda toplamakla, onun zerine onunla
hkmetmekte bilinir." Byle olunca Hak, Evvel'dir, hir'dir, Zhir'dir ve
Btn'dr. Bundan dolay O, zhir olan eyin "ayn"dr. Ve O, zhir oluu
hlinde btn olan eyin "ayn"dr. Ve vctta O'nu gren O'nun dnda
bir ey yoktur. Ve vctta, O'ndan btn olduu kimse yoktur. imdi O nefsine zhirdir ve ondan btndr. Ve Eb Said el-Harrz ile ve muhdest yni
sonradan olan isimlerden dierleri ile isimlendirilen O'dur (6).
Yn Hakkn mevctlarn "ayn" oluu tibaryla, lemde izf ulvv yoktur; belki zti ulvv vardr. Fakat Hakk'n bir olan vcdunun isimlerinin fazla oluu ve bu isimlerin fazlal dolaysyla o isimlerin grnme yerleri
vcdunun vecihlerinin bulunuu ve onlarn vctlarnn izfi vctlar oluu
ynyle tab olarak fazlalk hkm bunlarda da geerlidir. Bundan dolay
izfet ulvv bir olan aynda bu ok olan vecihler ynnden mevcttur. u
halde biz lem hakknda hakkati dolaysyla Hak'tr ve taayyn dolaysyla
Hak deildir; ve ayn ekilde "sret" dolaysyla sensin ve "hakkat" dolaysyla
sen deilsin, deriz.
rnek: Buhr bir latf maddedir. Bir mertebe kesfleerek tenezzl edince
bulut olup gzle grlr. Ve bir mertebe daha tenezzl ettiinde su olup dokunma duyusu onun vcdunu hisseder. Ve bir mertebe daha tenezzl edince
donup buz olur. Bu tenezzllerde buharn zt bozulmad. nk bozulsa,
buzun eriyip su ve suyun buharlaarak bulut ve bulutun ltifleerek tekrr
buhar olmamas lzm gelir. Ve bu tenezzllerinde buhrn terkbine baka bir
ey dhil olmad. Belki buharn her bir mertebede kazand sret, onun rzi
sfatlarndan ibrettir. Buzun hviyyeti ve btn buhardr. Ve buz buharn
zhiridir. Buzun vcdundaki buhar buza "hull" etmedi yni girmedi ve buzun vcduyla "ittihd" etmedi yni birlemedi. Buz buharn ayn deildir,
gayri de deildir. Bundan dolay biz buz hakknda "hakkati" dolaysyla buhardr ve taayyn" dolaysyla buhar deildir, deriz.
Eb Sad Harrz (k.s.) buyurdu: Oysa o hazret Hakk'n vecihlerinden bir
vecihdir; ve onun lisanlarndan bir lisandr. Ona "Hakk' ne eyle bildin?" dediler. O sadet sofras olan zt ztlar toplam olan Hakk'n sreti zere ol298

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

makla bu soruya cevben buyurdular ki: "Ztlar ile onun zerine hkmetmekte onu cem' etmekle bildim." nk Hak zt bakmndan ahad ve isimleri ve
sfatlar bakmndan ahaddr. Ve ilhi hviyyet karlkl ve birbirine zt isimlerin hepsini toplaycdr.
Ve zt olu ve karlkl olu, isimler arasndaki greceliklerden ibrettir.
Yoksa ilhi hviyyete gre zt olu ve karlkl olu yoktur. Bundan dolay
Hak btn ztlar toplamakla bilinir. nk Cell ve Ceml ve Hd ve Mudill
ve Drr ve Nfi' ve Muhy ve Mmt ancak O'dur. u halde Hak zerine ztlar
toplamakla hkmolunur. Ve mdemki, Hak ztlar toplaycdr, u halde Hak
Evvel'dir; ve Evvelin zdd ve kars olan hir'dir.
Ve ayn ekilde Hak Zhir'dir ve Zhir'in zdd ve kars olan Btn'dr. Ve
Hak zhir olan eyin "ayn"dr. Ve zhir oluu hlinde btn olan eyin
"ayn"dr. Ve vctta O'ndan gayri bir kimse yoktur ki, zhir olduu vakit O'nu grsn.
Ve ayn ekilde vctta bir kimse yoktur ki, O'ndan btn olsun. Bundan
dolay Hak zhir oluu hlinde kendi nefsine zhir olur. Ve btn olduu zaman da zhir olan kendi nefsinden yine kendi nefsi btn olur. Ve bu kevn
yni varlk mertebelerine tenezzlleri dolaysyla Eb Sad Harrz ile Cneyd
Badd ve ibl (rdvnullhi aleyhim ecman) hazretleri gibi eitli muhdest
yni sonradan olan isimleriyle isimlenen ancak O'dur.

imdi Zhir "ben" dedii zaman, Btn hayr, der. Ve Btn "ben" dedii
zaman, Zhir hayr, der. Ve bu, her bir zdda vardr. Oysa syleyen tektir.
Ve o iitenin ayndr (7).
Yn Zhir ismi kendi benliini aa karmak ve Btn ismini kaldrarak
kendisini isbt iin "ben" dedii zaman, onun zdd olan Btn ismi ona karlk
verip "hayr, sen deilsin" der.
Ve ayn ekilde Btn ismi kendisini isbt edip "Ben" dedii vakit, ism-i
Zhir ona mukbele edip "hayr sen deilsin" der. nk zd zdd kaldrr.
te bu hkm her bir zdda byledir. nk her biri kendi ztnn icblarn
isbt eder ve kendisine karlk olan zddn icblarn kaldrr. Oysa Zhir ve
Btn olan ancak bir ayn olan Hak olduu iin "ben" szyle syleyen birdir;
ve "ben" szn iitenin "ayn"dr.

299

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Neb (a.s.) buyurur ki: "Muhakkak Allah Tel, nefislerinin syledii,


onlarn sylemedikleri, yhut ilemedikleri eyi mmetimden geti." imdi
nefis, kendi sylediklerini dinleyen ve iitendir. Ve nefsin syledii eyi
bilicidir. Ve oysa her ne kadar hkmler muhtelif ise de, "ayn" birdir. Ve
bunun benzerinin cehline yol yoktur. nk her bir insan kendi nefsinden
bunu bilicidir. Ve insan Hakk'n sretidir. Bundan dolay iler muhtelif oldu. Ve saylar, bilinen mertebelerde bir ile aa kt. Byle olunca bir, sayy meydana getirdi. Ve say da biri ayrntlandrd. Ve saynn hkm ancak saymakla ortaya kt (8).
Daha nce Zhir ve Btn tek bir ayn olan Hak'tan ibret olduu iin "ben"
szn syleyen bu sz iitenin "ayn"dr, denilmi idi. Hz. eyh (r.a.) bu hli
izh etmek iin rnek verip buyururlar ki; Sallallh aleyhi ve sellem Efendimiz: "Muhakkak Allah Tel, nefislerinin syledii ve fakat onlarn harf ve sz
ile syleyerek hrice karmadklar veyhut ilemedikleri eyi mmetimden
affetti ve o eyden geti" buyurur. Mesel bir kimse birine gazab etti.
Btnndan kendisine hitben "Ona u ekilde sv; veyhut bir tokat vur!" denildi. O kimse btnnn verdii ekilde kfr lisnyla konuur ve tokad vurursa, bu sz ve ameline cez gerekir. Bir ey sylemez ve bir amelde bulunmazsa nefsin o lakrds affedilmitir.
imdi nefis, hem kendi sylyor, hem de kendi dinliyor. Ve bir kimsenin
nefsi kendisine bu lakrdlar sylediinde yannda oturan kimselerin haberi
bile olmamakla berber, o kimse, nefsinin kendisine sylediini bilir. Ve bu,
insann "btn"nn "zhir"ine olan emridir. Oysa insann btnnn syleyip
zhirinin dinlemesiyle onun "ayn" oalmaz; o yine tek bir ayndan ibrettir.
Syleyen ve iiten yine insann nefsidir. htilf ancak aa kma mertebelerindedir. Bir mertebeden syler, dier mertebeden iitir. Ve aa kma mertebelerinde ihtilf bulunmas insann tek bir ayndan ibret olmasna mn deildir.
Ve hibir insan, kendi nefsinin syleyip yine kendi nefsinin dinlemesi
mes'elesinin chili deildir. Bunun byle olduunu herkes bilir. Ve bu, ondan
dolay byledir ki, insan Hakk'n sretidir. Nitekim hads-i erifte Allah
demi kendi sreti zere hlk etti buyrulmutur. nk Hak zt dolaysyla birdir. Karlkl isimleri ve sfatlaryla oktur. Ve daha nce beyn olduu zere Eb Sad el-Harrz (k.a.s.).hazretlerinin buyurduu gibi Allah Tel
birbirine zt isimlerin ve sfatlarn arasn cem' etmekle bilinir. Byle olunca
tekrrlanan iler tek bir aynda kart ve onda topland ve isimlerin okluu
zhir oldu. Buna rnek istersen, saylara bak! nk saylar iki, , drt, on,
yz, bin vb. gibi bilinen mertebelerde birin tekrr ile zhir oldu. Bundan do-

300

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

lay bir tekrar ile sayy ct etti. Ve say da bilinen mertebelerde biri
ayrntlandrd.
Bilinsin ki, "bir"in vhidiyyeti yni birlii bir kavramdr ki, onda asl okluk yoktur. nk "vhidiyyet" yni birlik dediimiz zaman zihnimizde ancak
bir man oluur; zihinde ikinci bir man olumaz. Ve bir say deildir. nk saylma ile oluan bir ey deildir. Belki saylarn mene' ve kaynadr.
Btn saylar birden zhir olur.
rnein iki, , drt vb. birer saydr. nk biri, ikide iki ve te ve
drtte drt defa sayarz. Bu hal Aritmetik ile ilgili ekilde daha ak grnr.
(1+1=2) ve (1+1+1=3) ve (1+1+1+1=4) ve (1+1+1+1+1=5) ve sonsuz olarak bylece zincirleme gider. Ve birden dokuza kadar olan hd mertebeleri birin
cz'i mertebeleri ve onlar ve yzler ve binler mertebeleri de kll mertebeleridir. Bununla berber birin tekrrndan meydana gelen saylarn her birisi de
birer saydr. rnein (1 + 1 + 1 + 1 + 1= 5) dediimiz zaman, bu btnsellik
ki, "be''ten ibrettir, tek bir saydr. nk, "be" dediimiz zaman, zihnimizde ancak bir saynn mans bulunur; zihnimiz dier saylardan soyutlanmtr. Bundan dolay (5) sret ve madde ve btnsellik tibariyle birdir. u kadar
vardr ki, okluk sretinde tecell etmitir.
Bu hal, kll mertebelerde de byledir. rnein "on" says, birlerin on defa
ve "yz" says da yz defa ve "bin" says da bin kere tekrrlanmasyla oluur.
Dier mertebeler de buna kyas edilebilir. Ve bu kll mertebeleri gsteren saylarn her biri (10) ve (100) ve (1000) gibi sret ve madde ve btnsellii
tibaryla birdir. nk herhangi birisinden bir karlsa o mertebe bozulur.
u halde saylarn btn mertebelerinde ve saylarn isimlerinde ve
sretlerinde dhil ve onlar ile berber isimlendirilendir. Yn "" bir saydr.
"" dediimiz zaman, defa tekrr eden biri sylemi oluruz. Ve bir, n
ncs ve drdn drdncs ve bein beincisi ve altnn altncsdr.
nk her birinden bir karlsa saynn ismi deiir. u halde bir, sayy meydana getiriyor ve say da biri ayrntlyor. Ve saynn hkm ancak saymakla
zhir oldu. nk bir tekl edeceimiz say miktrnca saylmadka o say
zhir olmaz.

301

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Ve saylandan bzs yoktur; ve ondan bzs vardr. Bundan dolay zaman olur ki, bir ey his ynnden yok olur. Oysa o ey, akl ynnden
mevcttur. imdi say ve saylan lzmdr. Byle olunca bir, lzmdr ki sayy in etsin. u halde say, bir sebebiyle zhir olur. Ve her ne kadar mesel dokuz, on gibi aaya ve sonsuz olarak yukarya kadar olan saynn her
bir mertebesi bir hakkat ise de o, btn deildir. Ve ondan birlerin toplamnn ismi ayrlmaz. nk "iki" bir hakkattir. Ve "" de bir hakkattir.
Bu mertebeler gittii yere kadar byledir. Ve her ne kadar bir hakkat ise de
onlardan bir ayn dier kalan eyin ayn deildir. Byle olunca toplamak tutar. u halde toplamak, onlardan onlar ile kildir. Ve onlar ile onlar zerine
hkimdir. Ve muhakkak bu szde yirmi mertebe zhir oldu. Bundan dolay
terkb, o mertebelere dhil olur. Byle olunca sen indinde ztndan dolay
kaldrlm olan eyin aynn isbt etmekten ayrlmazsn (9).
Yn saylan ve saylm olan eyin bzs, histe ve hrite yoktur ve bzs
da vardr. Bundan dolay bzen bir ey, his ynnden yok olur; fakat o ey akl
ynnden mevcttur. rnein drt elma ile be armudu bir tabaa koyduk.
Drt ile be saylar, saylm olan armut ve elmann varl ile histe mevct
oldu. Yn his olarak drt ile be saysn gzmz grd. Fakat say bunlardan ibret deildir. ki, , alt, yedi vb. birok saylar daha vardr. Saylm
olmad iin o saylarn varl histe grnmyor. Ancak aklda mevcttur.
Ve kez saylm olan elma ile armudu yedik. Drt ile be says his mertebesinden akl mertebesine intikl etti; yni his mertebesinde yok oldu ve akl
mertebesinde mevct oldu. u halde ya aklda veyhut histe say ile saylmak
elbette lzmdr. Ve say ile saymak lzm olunca sayy in ve var etmek iin
de birin varl gerekir. Bundan dolay say, birin varl sebebiyle zhir olur.
iir:
Tercme: "Eer her iki lemde yz bin dalga gsterirlerse, hepsi birdir.
Tekrr ile zhir olmutur. Ak banda bk olan bir ahadiyyet, dal ve aa ve
gl yapra ve diken olarak gelmitir. Vahdet perdesinin altndan bir akseden
yaprak kp, yz bin vehim ve zan perdesinde zuhr etmitir. Bir mttefik ve
mttehid ayndr ki, onun gayr bir zerre yok idi; aa knca btn bu ayr
yni bakalar zuhra geldi. Bir gayr nasl yz gsterir? nk aa kan
"ayn", gayr dediimiz ey hep birdir."
Glen-i Rz'dan:
Tercme: "Bu ehdet leminde btn fertler birdir. Saylarn "ayn"ndan
sr olan bir gibidir. Sen vahdetin "ayn" olan bir btnsn. Ve sen okluun
"ayn" olan birsin."
302

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

imdi bir sebebiyle zhir olan saylarn dokuzdan aaya ve ondan sonsuz olarak yukarya kadar olan her bir mertebesi, geri birer bir hakkatidir.
Yn dokuz, sekiz, yedi, alt dediimiz zaman her bir say bir kavram beyn
eder ki, o kavram dierlerinde yoktur. Mesel alt saysnn kavram bete,
drtte, sekizde ve dokuzda yoktur. Byle olmakla berber, her bir mertebe de
mertebelerin btn deildir. nk her birinin kavram kendine mahsustur.
Ve mertebeleri tekl eden birlerin btn deildir. nk dier saylar tekl
edecek olan sonsuz birler, kendi mertebesinin hricinde kald.
Ve bir hakkat olan o mertebe birlerin hepsini toplam olmamakla
berber birlerin toplayc ismi kendisinden ayrlmaz. nk "alt" saysnn
olumas iin birin alt defa toplanmas lzm gelir. (1+1+1+1+1+1=6) gibi. Ve
ayn ekilde "iki" bir hakkattir. "" dahi bir hakkattir. Bu mertebeler bylece
gittii yere kadar gider. Ve saylarn her bir mertebesi her ne kadar bir
hakkat ise de, onlardan herhangi birisini alsan, o aldn bir ayn, dier mertebelerden hibirisinin ayn deildir. rnein iki n, drdn ve bein vb.
ayn olmad gibi, bunlarn her birerleri de bir derinin ayn deildir.
imdi, btn saylarn mertebelerini tutan, birlerin toplanmasdr. u halde birleri toplamak toplayclk hakkatinden o mertebeler ile kildir. Ve o hakkat ile onlarn zerine hkimdir. rnein birleri toplamak "" mertebesinde
bu mertebenin lisnyla "Ben m" der. Ve onun lisnyla onun zerine hkmeder.
Ve bu szde say mertebelerini temsl eden yirmi mertebe zhir oldu ki,
onlar da: (1,2,3,4,5,6,7,8,9) saylarndan ibret olan birler mertebeleri ve
(10,20,30,40,50,60,70,80,90 ve 100) saylarndan ibret olan onlar mertebeleri ve
bir de (1000) mertebesidir. te bu mertebelerin tm "yirmi" olur. Bunlardan
her bir mertebe iin bir hakkat sbit olur ki, bu sbit hakkat ile bir
derinden ayrlrlar. Ve birlerin toplanmas ismi bu mertebelerin her birerlerini kapsamna alr. Ancak "bir" birlerin toplanmasndan olumu bir say olmad iin bu isim onu kapsamna almaz. Ve "bir" say deildir. Belki btn
saylarn asl ve meneidir. Bundan dolay bu yirmi mertebeye terkb dhil
olur. Ve birlerin toplanmas ismi "bir" den baka bir mertebeye kapsam olur.
Byle olunca sen ztndan dolay indinde kaldrlm olan eyin "ayn"n
isbt etmekten ayrlmazsn. Yn sen dersin ki: "Bir say deildir, belki saylarn meneidir. Ondan sonra tek olsun terkip edilmi olsun ne kadar say gelirse, hepsi birin gayrdr." Bu szn ile mertebelerin hepsinde biri kaldrrsn.
Daha sonra dnp dersin ki: "Farz edelim (5) says "bir"in be defa
tekrrndan oluan bir mertebedir. Ve bir be defa tekrr edip toplanmasa bu
mertebenin varl olmazd." Oysa ilk bata (5) saysna "bir"in gayr deyip biri
ondan kaldrm idin. Daha sonra bu sretle isbt etmi oldun. Dier bir tbir
ile, sen oalma nndan olmayan "bir"i, ztndan dolay icmlinin mertebesinde btn saysal mertebelerden kaldrp onlar birin gayridir dedin. Sonra
303

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

da onun rzi sft olan tekrrndan dolay ayrntlama mertebesinde isbt ettin.
Glen-i Rz'dan:
Tercme: "O vahdet bu okluktan zhir oldu. "Bir"i tekrr ile saydn vakit ok oldu. Vk say balangta "bir"dir. Velkin onun asl sonu yoktur."

Ve kim ki, saylar hakknda izh ettiimiz eye ve muhakkak onlarn


kaldrlmasnn, onlarn isbatnn ayn olduuna rif olsa, her ne kadar
hlkedilen, Hlk'tan farkl ise de, muhakkak tenzih edilen Hakkn tebih
edilen hlk olduunu bilir. imdi i budur ki, Hlk mahlktur. Ve yine i
budur ki, mahlk Hlk'tr. Bunun hepsi bir ayndandr. Hayr belki o, bir
olan ayndr; o ok olan aynlardr (10).
Yn birin, sayy in ettiini ve saynn da "bir"i ayrntlandrdn ve
"bir"in saylardan kaldrlmasnn, onlarda onun isbatnn ayn olduunu ve
her bir saysal mertebenin bir tibar ile dier mertebelerin gayr olan bir
birin hakkati olduunu ve fakat hepsinin birin toplanmasndan olumu
olan birer mertebe olmalar tibaryla, bir derinin ayn bulunduuna rif olan
kimse bildi ki, ahadiyye hakkati tibaryla tebhden mnezzeh olan Hak, taayyn etmi olan sretteki tecellsi tibaryla tebih edilen hlktr.
Bununla berber hlk, Hlk'tan farkldr. nk cd olunan ey, mcidin
gayrdr. Nitekim "bir" dokuz saysn cd eder. Fakat "dokuz" birin ayn deildir; bir derinden farkldr. Ve kez "bir" tektir. "ki" says ise ifttir. Tek ile
ift arasndaki fark ve ayrlk ise aktr.
Ve Hakkn vcdu ile hlkedilenlerin vcdu arasndaki ilikinin ne
srette olduu daha nce bahsedilen buhar, bulut, su ve buz rneklerinde zh
olundu. Aralarndaki fark latf olu ve kesf olutan ibrettir. te bu hakkati
izhen rif-i billh Ebu'l-Hasan Gr (k.s.) hazretleri "O zt- cell-n
tenzh ederim ki, nefesini* ve ztn latf klp onu "Hak" olarak isimlendirdi.
Ve ayn ekilde ztn ve nefesini kesf klp onu "hlk" olarak isimlendirdi"
buyurur. Bundan dolay "hlk" dediimiz cisimler lemi, kendinin stnde
bulunan misl lemine gre kesftir. Ve misal lemi de rhlar lemine; ve
rhlar lemi de ilim lemine; ve ilim lemi ise Hakk'n ztna gre kesftirler.
Ve hepsi Hakk'n latf ztnn derece derece kesf mertebelere tenezzlnden
husle gelmitir. u kadar ki latf zt her bir mertebeye tenezzl edip kesf
olula tecell edici olduunda birer isimle isimlenir. Artk onlara "zt" denemez. Nitekim latf buhar tenezzl edip bir derece kesf olula tecell edici
olunca ona "bulut" deriz. Ve dier kesf mertebelerinde de "su" ve "buz" olarak
isimlendiririz. Buz her ne kadar buhardan ibret ise de, buza buhar ismini
vermek mmkn deildir. nk aralarnda ok fark vardr.
304

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Bu zhtan da grld zere iin hakkti budur ki, Halik mahlktur ve


onun aksi olmak zere, mahlk Hlik'tir.Yn taayyn ve zuhr ancak kendisinin olmas tibaryla, Hlik mahlktur. Ve vcdu bamsz olmayp ancak
latf ztn kesf mertebeye tenezzlnden husle geldii iin, mahlk da
Hlik'tir. Ve Hlik ile mhlkun hepsi bir ayndandr.Yn bir ayndan zuhra
gelmitir.
* Buradaki "nefes" kelimesini "nefs" okumak mmkndr. Zten rih de tercmesinde "zat"
kelimesini ilve ederek,'"nefes" okunmas hlinde de, ma`nnn "zt" ile eanlaml olacana iret
etmi olmaktadr. (Nirler)

Sa'dnin (k.s) beyiti:


Tercme: "Cihn ile o sebepten sevinliyim ki, cihnn sevinli oluu
ondandr. Btn leme km, nk btn lem ondandr."
Bilinsin ki, tahkk ehli arasnda Hak ile hlk arasndaki iliki iki mereb
zerine beyn olunur: Birisi "Heme ez st", yni "Hep O'ndandr", dieri
"Heme st", yni "Hep Odur". Hz. eyh (r.a.) ilk merebe gre hepsi bir
ayndandr buyurmular ve Hz. Sa'd'nin beyti dahi ayn ekilde bu merebe
gre olmutur.
Reeht Ayni'l-Hyt'da anlatlmtr ki: "Hce Ubeydullah Ahrr (k.a.s.)
buyurmular ki: Bir gn eyh Baheddin mer hazretlerine gittim. detleri
olduu yn ile "ehirde ne haber var?" diye sordular. "ki trl haber var" dedim. "O iki trl haber nedir?" buyurdular. Cevap verdim ki: "eyh
Zeynddn ve ashb "Heme ez st", yni "Hep O'ndandr" derler. Ve Seyyid
Ksm ve tbleri ise "Heme st", yni "Hep O'dur" derler. Siz ne buyurursunuz?" Buyurdular ki: "eyh Zeynddn takm doru sylerler." Ondan sonra
eyh Zeynddn'in szn tavkiye iin dell getirmeye baladlar. Fakat getirdikleri deliller, Seyyid Ksm'n szn te'yd etmekte idi. Dedim ki: "verdiiniz deliller Seyyid Ksm tarafnn szn te'yd ediyor?" Hz. eyh, yine szl
deliller sylemeye balad. Fakat yine Seyyid Ksm tarafnn szn te'yd
etmekte idi. Anladm ki, mbrek amalar btn dolaysyla "Heme st" olduuna inanmak ve zhiri tibaryla "Heme ez st" szn delil vermek
hussunu tavsiyeden ibrettir."
nk zayf akllar lemin Hak olduunu kolayca idrk edemez. Ve mertebelerin icblarn bilememesi, kendisini dallet ukuruna drr. Ve mdemki bu iki sz de esas tibariyle dorudur, hakkt ehli, kullara rahmetinden
dolay, avma ilk sz ile zhir olurlar.
Ve slik ilhi mrifetlerde ilerledike mutlak vcdun her mertebedeki
cblarna vkf olup eratn bolanmas tehlikesinden yakasn kurtarr. Ve o
305

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

zaman "lem hep O'dur" inannda bulunur. Bunun iin Hz. eyh (r.a) ilk nce "Hlk ve mahlk hep bir ayndandr " buyurduktan sonra bu mandan
ilerlemeye iret ederek: "Hayr, belki o bir ayndr" buyururlar. Yn mertebeleri dolaysyla Hlk olu ve mahlk olu ile taayyn etmi olan vct, bir
ayndan deil, belki ilhi vhidiyyetin hakkati tibaryla bir ayndr.
Ve eitli mertebelerde ve ok olan grnme yerlerinde taayyn ve
zuhru tibaryla, o vct, ok olan aynlardr. Nitekim saylarn hepsi, bir ayn
olan birden olumutur. Ve belki hepsi birin ayndr. u halde bir, birok say mertebesinde taayyn etmi olan ok olan aynlardr. "Bir" ile saylarn mertebeleri arasndaki fark, icml ve ayrntdan ibrettir. imdi eyh (r.a.)
bir olan vcdun taayynler ile ok ve ok olan taayynlerin hakkatte bir
vct olduunu zh etmek iin brhm (a.s.) kssasnn beynna balayarak
buyururlar ki:

imdi bak, ne grrsn! "Ey babacm, emrolduun eyi yap! dedi."


(Safft, 37/102) ocuk, babasnn ayndr. imdi o nefsinin dnda bir eyi
boazlar grmedi. Ve ona byk kurbanl fidye kld. imdi, insan
sretiyle zhir olan kimse, ko sretiyle zhir oldu. Byle olunca ocuk
sretiyle zhir oldu. Hayr, belki babann ayn olan kimse, ocuk hkmnde zhir oldu. Ve ondan onun eini hlk etti. Bundan dolay nefsinin dnda bir eyi nikh etmedi. u halde ei ve ocuu ondandr. Oysa i, sayda
birdir (11).
Hz. eyh (r.a.) Fuss'un ibrelerinin eksersini, iretler derecesinde mcmel yni z olarak anlatmlardr. Onun iin kelime kelime olan tercmesi
Arab lisn ile Trk lisn arasnda, kelimelerin ve zamirlerin manlarnn
kapsam ve ifde ettikleri asndan ok fark olduu yn ile, iretler derecesinde olan aslndan daha ok erh ve tefsre muhtatr. Bundan dolay mcmelin erhi u ekilde olur: Kur'n- Kermde boazlama kssas Sfft sresinde
Fe lemm belega meahus saye kle y buneyye inn er fl menmi enn
ezbehuke fanzur mz ter, kle y ebetifal m tmeru setecidun
inallhu mines sbirn yni Bylece onunla beraber alma ana eritii zaman dedi ki: "Ey oulcuum! Gerekten ben, uykuda seni boazladm grdm. Haydi bak (bir dn). Bu konudaki grn nedir?" "Ey babacm! Emrolunduun eyi yap. naallah beni sabredenlerden bulacaksn" dedi. (Safft, 37/102) yet-i kermesinde beyn buyrulmutur.
Hz. eyh (r.a.) bir olan vcdun taayynler ile ok ve ok olan taayynlerin hakkatte bir vct olduunu bu yet-i kermeyi beyn ile zh buyurur.
Yn bir olan vcdun bir taayyn etmi grnme yeri olan brhm (a.s.),
o bir olan vcdun taayyn olan kendi oluna hitb edip der ki: "Ey olum,
ben seni ryda boazlar olduumu yni kestiimi grdm. Sen basarn ve
306

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

basretin ile bak ki ne grrsn? nk vct ii birdir. O bir olan vcdu


Hlk m, yoksa mahlk mu grrsn? Eer onu "Hlk" grrsen, kastedilen
mrifet budur. Ve eer "mahlk" grrsen, bu ancak vct iini hlin
hakkatinin tersi grmen iin, tab ve unsur cesedinin basarn ve basretini
istl etmi olmasndan dolaydr. u halde senin boazlanman yni kesilmen
ve unsur ceset hkmnn senden kalkmas lzmdr, t ki vct iini hlin
hakkati zere gresin."
imdi bir olan vct, ki Hak'tr, shak (a.s.)n sretiyle giyinmi olduu
halde, brhm (a.s.) sretinde taayyn etmi olan kendi nefsine hitben:
y ebeti "Ey babacm", yni "Ey kendi sretinde Hak aa kp, o
aa k vstasyla Hakk' benim sretimde aa karan mbrek taayyn!"
ifal yap yni "Hakkn fiilinin senin sretinde aa kna bala!"
dedi.
Oysa baba, olunun ayndr. nk, olunun vcdu, babann
vcdunun paralarndan ayrlm olan nutfeden ibrettir. Ve nutfe ise,
sreten babann gayr ise de, mnen ve hakkaten gayr deildir. u halde
brhm (a.s.) rysnda olu olan shak (a.s) boazladn grd zaman,
kendi nefsinden bakasn boazlar grmedi; yni kendi nefsini boazlar grd.
Ve kurban edilecek olan shak (a.s) mdr, yoksa smil (a.s.) mdr? Bu
huss shk Fass'nn giri blmnde ayrntl olarak beyn olunur.
Hz. brhm'in Hz. shk sretinde grlen nefsine Allah Tel byk
kurbanl fideye kld. Bundan dolay hayl leminde "insan" sretinde grlen kimse, his leminde "ko" sretinde grld ki, bunun srr Hz. eyh (r.a)
tarafndan shk Fassnda zh buyrulmutur.
imdi grnme yerlerinin hepsinde ahsiyetle taayyn etmi olan bir olan
hakk vct, oul sretinde, hayr belki oul hkmnde aa kt. nk
oul ile babann sreti, tr hakkatinde birlikte olmalar tibaryla birdir. nk ikisi de insan sretinde taayyn etmitir. Gayr olu ancak babalk ile oulluun hkmlerinde ve ahsi sretindedir.
Cenb- eyh (r.a.) bir olan vcdun taayynler ile ok ve ok olan taayynlerin hakkatte bir olan vct olduunu, yni bir olan aynn ok aynlar ile
aa ktn Y eyyuhen nsuttek rabbekumullez halakakum min nefsin vhidetin ve halaka minh zevceh ve besse minhum riclen kesran ve
nise (Nis, 4/1) yni "Ey insnlar, sizi tek bir nefsten hlk eden ve ondan
eini hlk eden ve onlardan birok erkek ve kadnlar retip yayan
Rabbinizden saknn!" yet-i kermesiyle hitlendirerek buyurur ki:

307

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Bir olan hakk vct, bir olan nefsten onun eini hlk etti. Yn bir olan
hakk vct isimlerinin kemltn aa karmak iin mertebelere tenezzl
edip "dem" dediimiz ahs ile taayyn etti ki, bir nefstir. Ve o bir olan
nefsten onun ei olan Havv'y aa karp Havvnn ahs ile taayyn etti.
u halde Hz. dem kendi nefsinden bakasn nikh etmemi oldu. Bundan
dolay onun ei olan Hz. Havv, Hz. dem'in kendi nefsinden mahlktur. Ve
dem (a.s) nasl ki, ei sretinde kendi nefsini nikh etmi ise, brhim (a.s.)
da olunun sretinde ylece hayl leminde kendi nefsini boazlar grp his
leminde, ko sretinde, yine kendi nefsini fidye verdi. Oysa vct ii,
hakkatte say sretinde birden ibrettir. Nitekim saylarn mertebelerinin birden ne ekil ile zuhra geldii daha nce detayl anlatlmt.
Bilinsin ki, kll hakkat olan bir olan ayn, kll taayyn ile taayyn ettii
zaman, mutlak insan olur. nk lemde ne kadar insan fertleri varsa "insan"
kll kavram altna dhil olur. Bu taayyn, bir olan aynn tr taayyn ile
taayyn etmesidir. Ve yine o bir olan ayn cz' taayyn ile taayyn ettii zaman, insan fertlerinden bir fert ve bir ahs olur. Bundan dolay bir hakkat
olan Hakkn bir olan vcdu eitli mertebelerde aa km ve ok olan taayynlerde taayyn etmitir. Ve her bir mertebe ve taayynde bir isim ile
isimlenen olur. rnein ehdet mertebesinde insan ahslarndan birer ahsn
sretleri ile taayyn ettikte Mehmed, Es'ad, Ahmed, Avn vb. gibi zel isimler
ile isimlenendir. Bu ahslardan reme gerekletiinde "nutfe" denilir. Anne
rahminde "alaka", "muda", "cenn" ve daha sonra "bebek" ve "insan" isimleriyle isimlenir. Ve bir sretle tayyn ettii zaman, o srete verilen isim, dier taayynlere verilmez. Bundan dolay "sret" ne kadar ok olursa olsun
"hakkat"leri birdir; gayr olu, ancak sretlerdedir. Hz. Mevln (r.a.) bu
hakikte ireten Mesnev-i erfte aadaki beyitleri sylerler: Mesnev:
Tercme: Trl trl yz bin yemek vardr. tibrda hepsi bir eydir. Birinden tammen doyduun zaman, gnln elli yemekten sour. Sen alk
iinde a olmusun. nk biri yz bin grmsn."
Ve bu many Fhi M-fh ismindeki yce eserlerinde de te'yd ederek
yle zh buyururlar:
"Hakkatte cezbeden birdir, fakat eitli grnr. Grmez misin ki, bir
adam trl trl yz ey arz eder. Mesel tutma isterim, brek isterim,
helva isterim, yahni isterim, meyve isterim, hurma isterim, incir isterim der.
Ve bunlar sayarak lisna getirir. Ve lkin onun asl alktr, o da birdir. Grmez misin ki, bir eyden doyunca bunlarn hibirisi lzm deildir, der. Bundan dolay bilindi ki, on ve yz yoktur, belki bir vardr. []
ve
m cealn ddetehum ill fitneten (Mdessir, 74/31). Yni "Halkn bu saymas fitnedir.

308

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

imdi "tabat" kimdir ve ondan aa kan kimdir? Ve biz onu kendisinden aa kan eyle noksan ve aa kan eyin yokluu ile fazla olduunu grmedik. Ve aa kan ey onun gayr deildir. Ve sretlerin ihtilfndan dolay onun zerine bu; souk ve kurudur; ve bu, scak ve kurudur
diye hkm ile berber, aa kan ey onun ayn deildir. Byle olunca
"tabat" kuruluu birletirdi ve bundan gayrsn da ayrd. Oysa toplayc
olan tabattr. Hayr, belki "ayn" tabattr. Bundan dolay tabat lemi, bir
aynada olan sretlerdir. Hayr, belki eitli aynalarda olan bir srettir. u
halde bak alarndan dolay, ancak "hayret" vardr (12).
Bilinsin ki, insan denilen dnen mahlk, kendi varln ve evresindeki
mevctlar idrke balaynca fikri bunlarn kaynan aratrmaya balar. Vahi kavimlerin bile bir var edicinin varln kabl ile una buna tapmalar bu
fikirlerin aratrmasnn netcesidir. nsanlarn sretlerindeki farkllk gibi akllar da farkl farkl bulunduundan akllar genel olarak terbiye ve tahsl ile aydnlanp dnceleri o oranda ykselir. Fakat akl ne kadar aydnlanrsa aydnlansn ve ykselirse ykselsin, vehim ile karm olduundan eynn
hakkatlerine ulamak iin uygulad ok ince ve derin tetkikler vehmin
hkmnden syrlamaz. Bundan dolay, ben aklmla hakkati bulurum, diyen
herhangi bir dnen kln vehim ile karm olan aklnn verdii bir hkm,
onun vehim hkmnden hri bulunan dier bir kl tarafndan bir dell getirilerek rtlr. Fakat delili hkmsz brakan tetkikinin vehmi de kendi
vcdunda hkim olduu iin, onun koyduu felsefi kanunlar da o kimsenin
vehim hkmnden hri olan bir dieri tarafndan iptl olunur. Bu hal bylece
silsileler halinde gider. te bunun netcesi olarak lemde birok felsefi meslekler meydana gelmitir. Her ne kadar her birerlerinin hakkatlere tems ettii
noktalar mevcttur. Fakat akllarna hkim olan vehimleri dim doru yoldan ayaklarn kaydrmtr. Zamnmzn dnrleri ise bilim diresinde
tabat lemini tetkk ve hakkatleri duyular ile alglanan eylerden delil getirerek aklamak yolunu tkp ederler. Fakat duyularla alglanan eylerden
silsiler yoluyla kaynaa ulamak mmkn deildir. Bir snr gelir ki duyularla
alglanan eyler mzmahl yni yok hkmnde olur. te o zaman yine idrak
edilebilenler shasna dalmak ve vehmin stn gelen kuvveti altnda zebn
kalmak vardr. Bundan dolay hakkatleri akllaryla bulup karmak iin srekli mesde bulunanlar mer Hayym hazretlerinin u: Rub:
Tercme: "Onlar ki akl kr alrlar. Yazk ki hep kzden st saarlar.
Ahmaklk elbisesi giymeleri iyidir; yle ki bugn akl ile yaprak bile satmasnlar!
Rubsinde dedii gibi kzden st samak kablinden boyere mrlerini
ziyn ederler. Bu hlin sebebi, isimlerine ve sfatlarna it hakkatleri retmek
309

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

iin ehdet mertebesine tenezzl ederek neblerin (aleyhim's-selm) taayynleriyle taayyn etmi olan bir olan hakk vcdun, onlarn lisanlarndan
gerekleen haberlere kulak asmamaktr. Nitekim (s.a.v.) Efendimiz "Ben retmen olarak gnderildim" buyururlar. Hlin hakkati bu merkezde iken
akllar kendi akllarna timt edip "Bizim retmene ihtiycmz yoktur, biz
aklmz ile hakkatleri idrk edinceye kadar alrz. Nbvvet dvasyla iimizden ortaya kan bizim gibi bir akla niin tb olalm?" deyip dik ballk
ederler. Eer tb olsalard kendi nefislerini bilmekle, Hak kendilerine zhir
olur idi. Nitekim Hak Tel Kur'n- kermde buyurur: Se nurhim ytin
fl fk ve f enfusihim hatt yetebeyyene lehm ennehul hakk (Fusslet,
41/53) yni "Biz yetlerimizi ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara gsteririz, t ki Hak onlara zhir olur." Bundan dolay eyann hakkatine ulamak
iin alanlar mcmel olarak yni topluca iki ksma ayrlr:
Bir ksm, alp bulduk, derler. Bunlar neblere tb olup onlarn getirdikleri eriatlara harfiyyen uyan ve onlarn karsnda akllarn asl kullanmayan kimselerdir ki, hakkt ehli ve tasavvuf ehlidir. Bu grup szden ziyde,
hle rabet ederler. Nitekim bu many anlatmak iin Hakm Sen hazretleri
buyurur:
Tercme: "Sylediim eyden vazgetim. nk szde man ve manda
sz yoktur."
kinci grup: imdiye kadar altk, henz bulamadk ve anlayamadk.
Fakat yine alacaz. Elbette bir gn bulup anlayacaz, derler. Bunlar,
neblere tb olmaktan kanp akllarna timt edenlerdir ki, daha nce zh
edildii ekilde, bu yoldan kaynaklarna ulamalar mmkn deildir. Ve bu
hkmleri ancak vehimden domaktadr.
Tabat leminin yalnz akl ile tetkkinin, insan salt hakkata ulatramayaca zh edildikten sonra tahkk ehlinin nderi ve tasavvuf ehlinin zbdesi
olan eyh-i Ekber (r.a.) hazretlerinin Hak lisn ile "tabat" hakkndaki
beynna geri dnelim: Dikkati ekmek iin sormak sretiyle buyururlar ki:
Tabat dediin nedir? Ve tabattan aa kan kimdir? Yn "tabat",
ulhiyyetin aa k olan bir olan hakkattir. Ve bir derine zt birtakm
esaslara ship olan tabi cisimler, o bir olan hakkatten aa kp eitli taayynler ile taayyn etmitir. Bundan dolay tabat ve tabattan aa kan
tabi cisimlerin btn hepsi, hakkat ynnden bir olan ayndr. Ve taayyn
ynnden ise ok olan aynlardr. Ve "bir olan ayn" da, Hakk'n hakkati olan
"ahadiyye ayn"dr. Ve bu tabi sretler bir olan aynn muhtelif taaynleri
olduu iin, taayynler sahasnda mevct olmayan bir ey tabattan aa ktnda veyhut mevct cisimlerden birtakm bozulup yok olduunda, o
tabat ne eksilir, ne de fazlalar. Belki bu hl latf olutan kesf olua ve kesf
olutan latf olua geitir. Bundan dolay aa kan sretler, mutlak yokluk310

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

tan gelmez. Ve yok olan sretler de mutlak yoklua gitmez. Onlarn varlk ve
yokluklar izfidir.
Ve "tabat"tan aa kan ey, tabatn gayr deildir. nk tabattan aa kan tabi cisimlerin btn hepsi hakkat ynnden bir olan ayndr. Ve
tabat kendisinden aa kan eyin ayn deildir. nk tabattan aa kan
muhtelif sretler zerine bu, souk ve kurudur; ve bu, scak ve kurudur, diye
hkmolunur. Bundan dolay byle muhtelif hkmler ship bulunan iki ey
arasnda tabat kuruluu birletirdi; fakat soukluk ile scakl ayrd. u halde, tabat elbette onlarn ayn olmaz. nk tabat btn hkmleri toplaycdr. Fakat tabattan aa kan ey, tabatn bz hkmleri ile aa kar. u
halde ztlar toplayc olan tabattr. Hayr, belki bu mevctlarn hepsini muhtelif sretler ile aa karan "bir olan ayn"dir ki, o bir olan ayn tabatn ayndr. Bundan dolay tabat lemi bir aynada gzken muhtelif sretlerdir.
Yn tabat lemi oalma hsl olmakszn ilhi zt aynasnda gzken trl
trl sretlerdir. te bu mhede "tevhid ehli"nin mhedesidir.
Ondan sonra Hz. eyh (r.a.) tahkk ehlinin makmn beynen buyururlar
ki: Hayr, belki tabat lemi lhi zttan ibret olan bir sretin aynalar derecesinde bulunan aynlarn sretlerinde grntsnden ibrettir. Nitekim u beyitte iret olunur. Beyt:
Tercme ve zh: "Muhakkak bir vechin gayr vctta bir ey yoktur. Sen
aynalar birden fazla kldn zaman, o bir vech de aynalarn gereine gre
oalr.
u halde perde ehlinin bak eitli olduu iin vctta "hayret"ten baka
bir ey yoktur. nk akl fikri kendisine perde olan kimse, tabat leminde
var olmu olan muhtelif sretlere bakt zaman: Bu ok olan sretler nedir ve
bir olan hakkat ile aralarndaki iliki ne gibi bir eydir? der ve tetkk ettike
hayreti artar. Ve iin hakktini anlayamad iin rpnr durur.
Bunlardan birinin dncelerini zet olarak burada anlatmak, fayda salayacaktr: "Haydi kabl edelim ki, bir mutlak hakkat ve bizden bamsz olarak mevct bir "varlk" vardr. Ve biz o mutlak hakkat ile her sniye, her n
bir samm temasta bulunuruz. Lkin bu tems onun zti hakkatine vkf olmak iin yeterli gelmiyor. Muhakkaktr ki bizim iin ilk idrk vstas duyulardr. Duyular ise, bize olduu gibi, o eynn hakkatini bildirmiyor. Onlarn
ancak bizim vicdnmzda gerekleen te'srleri alglyor. Bu ancak eserdir.
Oysa biz hakk tesir ediciyi zti hakkati ile, yni hadd-i ztnda olduu gibi
grmek, bilmek ve anlamak kaydndayz. Bunun sebebi budur ki, bizim makinemiz, ilk nce dnmek deil, uygulamak, hareket eylemek iin yaplmtr.
Yaamak ve hayti menfatleri mmkn olduu kadar sr'at ve kat'iyyet ile
takdr ve tyn edebilmek iin, uzuvlarmz, kendi muhtine mutbakat etmek
mecbriyyetindedir. Zten baka trl olamazd. Eer olsa idi, birer uzv
311

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

vct olarak bak bulup keml bulamaz idik. te bunun iin biz, bu duyularmzla kinta baktmz zaman, onda gizli olan zti hakkti deil, ancak
iimize yarayan ve ahsmzn devamllna yardmc olan yzeysel hdiseleri
anlayabiliyoruz. Bundan dolay aradmz hakkate karlk gelen, onun
ztna, aslna kat'iyyen benzemeyen bir fikr simge elde edebiliyoruz. u halde
ne yapmal da eyann hakkatini idrke yol bulmal? Btna bakmz dndrerek vicdni esaslar inceden inceye tahll etmeli; vs."
te grlyor ki, bu filozof duyular ile alglanan eylerden idrk edilebilen eylere geiyor. Fakat idrk edilebilen eyleri de trl trl kusurlardan
hl grmyor. Tetkiklere giriiyor. Emn olsun ki, bu akli tetkikleri vehminin
te'sri altndandr. Vehim ise hayvn vctta vicdni esaslarn en glsdr.
te fikr gr ile kaynaa doru bu kadar gidilebilir. Dier filozoflarn grleri de hep bunun gibidir. Onun iin Hz. Hayym onlarn hlini u rubde ne
gzel tasvr buyurmutur. Rub:
Tercme: "lemde trl trl szler sylediler. Bu hlin hakkatinden habersiz olanlar mrifet cevherini deldiler. Ne zaman ki lemin srlarna ve
eynn hakkatlerine vkf olmadlar,evvel ene aldlar; sonra da uyudular."
Oysa neblerin sretlerinde taayyn etmi olan bir olan hakkatin akli
vehimlerden temizlenmi olan haberlerini ve retimlerini nem verip dinlemedike hakkate ulamak mmkn deildir. nk bu haberler o bir olan
hakkatin kendisi tarafndan, yine kendi ok olan vecihlerine, isimlerinin ve
sfatlarnn hepsini teblden ibrettir. Eer o bir olan hakkat nbvvet ve
rislet mertebesine tenezzl etmese idi, herkes kendi hs rabbine dnk kalr
ve Rabb'l-erbb ve Vhid-i Kahhr olan Allah'tan gfil bulunurdu. Nitekim
Kur'n- Kermde buyrulur: e erbbun muteferrikne hayrun emillhul
vhdul kahhr (Ysuf; 12/39) yni "Farkl farkl Rabler mi hayrldr,
yoksa Vhid-i Kahhr olan Allh m hayrldr?"

Ve bizim dediimiz eyi rif olan kimse, hayrete dmez. Her ne kadar
ilim artta ise de, ancak mahallin hkmndedir. Oysa mahal, ayn-
sbitenin ayndr. Bundan dolay Hak, onunla aynada trl trl olur. Byle
olunca onun zerine hkmler eit eit olur. u halde her hkm kabl
eder. Oysa onun zerine ancak tecell ettii "ayn" hkmeder. Ve, olan ncak
budur (13).
Yn biz daha nce gerek say mertebelerini ve gerek tabat zh ettiimiz
srada beyn ettik ki, Hakkn bir olan vcdu, zt ynnden bir olup oalmay kabl etmez. Fakat ok olan isimleri dolaysyla eitli sretler ile
zhir olup trl trl grnr. te bunun byle olduunu bilen kimse ok
olan taayynleri grp: "Mstakil bir hakk vct vardr. Fakat bu oklukla o
312

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

birlik arasndaki iliki nedir? Ve o vct nasl olmu da eitli sretler ve trl
trl vctlar ile oalmtr"?" diye perde ehli gibi hayrete dmez. Vk her
bir nefesinde o rifin Hak ve hlk hakkndaki ilmi artar. Ve kendisi (s.a.v.)
Efendimiz hazretlerinin yce yoluna uyarak yeterli bulmayarak rabbi zidn
lm yni Rabbim, ilmimi arttr (Th, 20/114) der. Fakat bu ilim art
hayreti gerektirmez; belki o ilimler, bzs bzsnn stnde olarak yakni
ilimlerdir. Ve hayretin yokluu ile berber, ilimdeki art, ancak mahallin
hkmnden hsl olur. Ve mahal ayn- sbitenin ayndr ki, Hak o a'yn-
sbitenin isti'ddlarna gre aynada ve grnme yerlerinde trl trl grnr.
A'yn- sbitenin ne demek olduu zeyr Fassnda rnek ile zh olunmutur. A'yn- sbitenin bir derinden ayr oluu, ilhi isimler arasndaki
fark ve ayr olutan kaynaklanmaktadr. nk, a'yn- sbite ilhi isimlerin
glgeleridir. Glgeler ise, glge shiplerinin biimine gre gzkr. Hakkn
bir olan vcdu ise tabidir ki kendi isimlerini toplamtr. Bundan dolay
Hakk'n kendi ztna tecellsi indinde, kendi ilminde peyd olan ve isimlere it
sretlerden ibret olan a'yn- sbite, Hak zerine isti'ddlaryla ne hkm
vermi iseler, Hak o hkmleri kabl eder; yni Hak zerine hkmedilen olur.
Fakat Hak zerine hkmeden a'yn onun ztndan hri eyler deildirler.
nk a'yn- sbite, ki tecell mahallidir, ilh ilimde aa kan sretlerden
ibrettir. Ve ilmi sretler ise, Alm'in ztndan hri deildir.
rnein bir ressam izecei tablonun sretini il nce zihninde tasavvur
eder. Bundan dolay tablonun ilm vcdu ressmn ilminde peyd olur. te
bu sret ressmn kendi ztndan hri deildir. Ve ayn ekilde o ressm olan
ahsta hatttlk sfat da bulunup da bir yaz levhas dzenlemek istese, yazaca levhay ilk nce yine zihninde tasavvur eder. Ve bu levhann da ilm sureti peyd olur. Fakat resim levhasyla yaz levhas baka baka hkmleri tarlar. nk ressmlk ve hatttlk sfatlar o ahs zerine isti'dd lisnlaryla
"Bizi byle tasvr et!" diye hkmettiler. O ahs da onlarn verdikleri hkme
binen, kendi ztnn kendi ztna tecellsi indinde, ilminde peyd olan onlarn
ilmi sretlerine, o srette olmalarna hkmetti. u halde o bir olan ahs
hkm, ancak kendi ztndan kabl etmi oldu. te hakktte olan hl ancak
bundan ibretir. Yn Hak zerine hkmeden ancak Hakk'n tecell ettii
a'yn- sbitedir. Ve Hak bir olan ayn iken isimleri ve sfatlarnn
sretlerinden ibret bulunan a'yn- sbitenin verdii hkmler ile trl trl
grnr. Ve klle yevmin hve f en yni O her an yeni bir itedir
(Rahmn, 55/29) yeti kermesi gereince ebediyyen bu tecellsi devm edip
gider. nk ilhi isimler her ne kadar btnsellik tibaryla saylmas mmkn ise de cz'iyyt yni parasallk tibaryla sonsuzdur. Bundan dolay
tecellsi de sonsuz olur.

313

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Hz. eyh (r.a.) yukarda beyan buyurduu hakkatleri aadaki mbrek


beyitlerde icml edip yan z olarak buyururlar ki:

imdi Hak, bu vech ile hlktr. bret alnz! O vech ile de hlk deildir.
Tezekkr edin yni hatrlayn! (14)
Yn a'yn aynalarnda, bir ayn olan Hakk'n, o aynalarn icbna gre
aa kmas tibaryla meydana gelen bu ok olan sretler, ki biz ona "hlk"
tbr ederiz, onlarn hepsi Hak'tr. Bundan dolay bundan ibret alp aynalarn
okluunu brakrak, bu aynalarda tecell edici olan bir olan vechi
mhede ediniz! Ve yine biliniz ki, Hakkn latf vcdu ahadiyyet mertebesinde okluk ve kesfetten mnezzehdir. te bu tibar ile Hak, "hlk" dediimiz bu ok olan sretler deildir. Bundan dolay bir olan vechi tezekkr
edin yni hatrlayn!

Benim dediim eyi bilen kimsenin basreti deersiz olmaz. Ve onu ancak gz olan kimse bilir (15).
Yn Hakk'n bir vech ile hlk olduunu, bir vech ile olmadn bilen kimsenin basret gz ilh yardma nil olur. Ve ilh yardm onun basretini terk
etmek sretiyle deersiz olmaz. Ve bu bahsedilen hakkatleri ancak abuk
kavrayan ve bak keskin gz sahibi bilir ve anlar.

Cem' et ve fark et! nk "ayn" birdir. Ve o oktur; devamll sona erdirmez ve brakmaz (16).
Yn ulhiyyet mertebesinde "cem yni toplama ve "vahdet yni birlik"
ile hkmet! Ve okluk mertebesinde de "fark" ile hkmet! nk hakkatte
"ayn", birden ibrettir. Ve o bir olan ayn, ki hakk bir olan vcttur, a'yn
aynalarnda tecell edici olan isimleri dolaysyla birden fazla ve ok grnr.
Vahdeti ile tecell ettiinde o oklardan hi bir eyin devamlln sona
erdirmez. Ve onlardan hi birisini hli zere terk etmez. Nitekim Hak Tel
buyurur: li menil mlkl yevm, lillhil vhidil kahhr (M'min, 40/16)
Yn kk ve byk kymette Hak, isimlerinin okluuna hitben "Mlk
kimindir?" buyurur. Oysa o okluklar, bir ayn olan kendi hakki bir olan
vcdunda gizlendikleri cihetle isimlerin dili sus-pus olup "senindir" vey
"benimdir" diyen bulunmaz. Yalnz, ismin hkmleri geerli olduundan
cevap btn isimleri ihtas altna alm olan "Allah" ismi tarafndan kar.
nk "Kahhr" ismi, btn okluklara kahr ile tecell edip onlar bir olan
314

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

ayna geri dndrmtr. Ve "Vhid" ismi de, o okluklar Kahhr isminin


elinden alp kendinde cem' etmi yni toplamtr. Ve "Allah" ismi ise, isimlerin hepsini olduu gibi o mertebede Vhid ve Kahhr' dahi ihta etmitir.
Bundan dolay kk ve byk kymette ilhi isimler faaliyet d kalmayp
ve Hakkn tecellleri kesilmeyip belki bu ismin kemlt aa kmtr. u
kadar ki, dier isimlerin hkmleri bu ismin saltanatnn aa kmasnda,
onlarn hkmlerinin zevline bakla gizlenmilerdir. Nitekim Hak "rz" ile
aa kt anda "gazab" ile aa kmaz. Bundan onun gazabnn faaliyet
d bulunduu mans anlalmaz. Ve rnein gne doduu zaman, yldzlarn nru faaliyet d deildir. Yine onlar nrlarn samaya devam ederler.
Fakat gnein nrunun iddetinden onlarn klar grnmez. Ve byk
kymet hakkndaki dier ayrntlar dem Fass'nda anlatlmtr.
Soru: Kk ve byk kymet ne demektir?
Cevap: "Kk kymet" Kim ld ise onun kyameti kopmutur
hads-i erfi gereince her bir ferdin lmyle gerekleen kymettir. lm
de iki trldr; birisi "ird lm", dieri "kanlmaz lm"dr. "rd lm",
Hakk yoluna slik yni yolcu olanlarn iddetli riyzt ve ok mchedeler
yapmasyla nefsni sfatlarn imh etmeleriyle zuhra gelir. lmeden nce
lnz hads-i erfinde emr buyrulan lm budur. Bu hle gelen slikin baknda, ne kendi vcdu ve ne de lem okluklarnn vcdu kalmaz. Her
nereye baksa bir olan vechi grr. Belki onun grmesi, Hakk'n kendisini
grmesi olur. "Kanlmaz lm", hllerin hakkatlerinden habersiz olan ve
hayvni hayatta btn hayvnlar ile ortak olan perde ehlinin lmdr. Bu
bahsin detaylar uzundur. Bu kadar yeterli olur.
"Byk kymet"te, lemin btn hereyiyle demin izfi vcdu gibi
vkti gelince fen bulmasdr. nk lemin tamam, dem gibi btn ilhi
isimlerin grnme yeri olduundan hakkat ehli "byk insan" olarak isimlendirmilerdir. Eceli gelince kk insan nasl lr ve izfi vcdu muzmahil
yni yok hkmnde olursa, byk insan da ylece lr ve izf vcdu mahvolur. Ve bu anda da yukarda zh edildii zere Allah, Vhid ve Kahhr
isimlerinin kemlt aa kar. nk hlk edili ncesi olan ulhiyyet ve
vhidiyyet ve kahhriyyet ile hlk edili sonras olan ulhiyyet ve vhidiyyet
ve kahhriyyet arasnda icml ve ayrnt tibaryla fark vardr. Dier ayrntlar
dem Fassnda anlatlmtr.
Bu mbrek beyitlerden sonra Hz. eyh (r.a.) drs Fassnn beynna
geri dnerek buyururlar ki:

315

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

imdi nefsiyle "Aliyy" odur ki, onun iin bir keml ola ki onunla btn
varlksal ileri ve yokluksal bantlar gark etsin. O vech ile ki, ondan bir
nitelikte onu dlamak mmkn olmaya. Gerek rfe ve akla ve erata gre
vlm olsun ve gerek rfe ve akla ve erata gre ktlenmi olsun,
farketmez. Oysa bu, ancak hssaten "Allah" ismi ile isimlenmi olan iindir
(17).
Yn kendi zt ve hakkti ile "Aliyy" olan vct, o vcttur ki, o vct
iin yle bir keml sbit olur ki, ne kadar varlksal iler ve yokluksal bantlar
varsa, o keml sebebiyle hepsini gark eder ve hepsine muht olur. Ve bu gark
edi ve ihta yle bir gark edi ve ihtadr ki, o varlksal iler ve yokluksal bantlardan hibir nitelikte onu dlamak mmkn olmaz.
"Varlksal iler"den kast, hrite mevct olan a'yndr. Ve "yokluksal bantlar"dan kastta hrite grnme yerleri ve a'yn olmayan sfat ve isimlerdir. Ve o vcdun gark ettii ve muht bulunduu varlksal iler ve yokluksal
bantlar, cmertlik ve yiitlik ve cmert ve yiit gibi rfe gre ve ihsna
ihsn ile mukabele ve ihsan eden gibi akla gre; ktilin ldrlmesi ve ciht ve
bu husstaki ldrme gibi erata gre vlm olabilir. Veyhut cimrilik ve
korkaklk ve cimri ve korkak gibi rfe gre ve ihsn etmeme ve ihsn etmeyen
gibi akla gre ve Allh' inkr eden ulhiyyeti inkr eden gibi erata gre ktlenmi olabilir. Byle dah olsa farketmez.
nk bunlar da isimlerin grnme yerleridir. Ve bz isimlerin
kemltnn aa kmas bunlarn vcdunu gerektirir. Ve btn vlmlerin ve ktlenmilerin Hakk'a geri dn esaslar bahsi brhm Fass'nda
ayrntl anlatlmtr. Oraya mrcaat lzmdr. Ve btn vlmlerin ve ktlenmilerin vcdu, Hakk'a gre hikmettir. vlmlk ve ktlenmilik
hlk edilmilere gredir.
Oysa bu zt ve hakk ulvv, ancak hssaten "Allah" ismi ile isimlenmi
olan zt iin sbittir. Ve "Allah" ismi ile isimlenmi olan zt ahadiyyet mertebesinden vhidiyyet mertebesine tenezzl etmedike bu isim ile isimlendirilmi olmaz. nk ahadiyye zt hibir sfat ve nitelik ve isimler ile vasflanm
ve nitelenmi ve isimlenmi degildir. Srf zt mertebesinden sfat ve isimler
mertebesine tenezzl ederek "ilk taayyn" ile taayyn ettiinde "Allah" toplayc ismiyle isimlenen olur. Ve bu mertebe btn ilhi isimlerin sretlerinin
ilh ilimde peyd olarak bir derinden ayrlm olduu mertebedir. Ve bu
mertebe, mdemki btn isimleri toplaycdr, u halde ne kadar varlksal iler
ve yokluksal bantlar varsa hepsini muht olur. Nitekim Hak Tel buyurur

316

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

ve knellhu bi klli eyin muht yni Ve Allah hereyi muhttir


(Nis, 4/126)
Hikye: Bir tasavvuf ehli ile bir kelm limi arasnda karlkl konuma
oldu. Kelm limi dedi ki: "Ben kpek sretinde de tecell edici olan Hud'dan
bzrm." Tasavvuf ehli de buyurdu ki: "Ben de kpek sretinde tecell edici
olmayan Hud'dan bzrm." Orada hzr olanlar dediler ki: "Bunlardan birisinin sz kfr oldu." Tahkik ehlinden bir zt cevap verdi ki "Hayr; hibiri
kfir olmad. nk birinin sz dierine gre her ne kadar fen grnyor
ise de, kelm limi, Hakk'n deersiz eyda aa kn uygun grmedi;
ondan tenzh etti. Tasavvuf ehli ise Hakk'n deerli ve deersiz eyda tecell
edici olmasn ilhi kemlattan bilip eyy deersiz olutan tenzhi bu
kemlta aykr buldu. Bundan dolay her ikisi de Hakkn zt hakknda gzel
gr shibi olmu oldu.
Bilinsin ki, deerli olu ve deersiz olu greceli ilerden ibrettir. rnein
pislik beer taayynne gre fendr; yenmez ve erata gre haramdr. Ve
zerimize bulasa namaz klnmaz; temizlik lzmdr. Fakat bu hkm dier
taayynlere gre byle deildir. Pislik, pislik bceine gre elbette deerlidir.
nk pislik iinde yaamn srdrr. Ve ayn ekilde domuz da onunla beslenir. u halde gzellik ve irkinlik grecelidir. nsan kendince irkin grd
eyde Hakk'n zuhrunu uygun grmez. Her ne kadar bu edebdir, hotur. Fakat iin hakkatinden gaflettir. Onun iin Hz. eyh-i Ekber (r.a) Risle-i
Ahadiyye'lerinde buyururlar ki:
Yn: "Eer bir sorucu soru sorup kt grlenlerin ve sevilen eylerin
hepsine hangi bak ile bakalm? Bir pislik ve iren bir ey grdmz zaman, ona Allah Tel m diyelim? Biz deriz ki, Hak Tel bunlardan bir ey olmaktan mukaddes ve ldir. Ve bizim szmz, pislii pislik ve irenci iren
grmeyen kimseyedir. Belki szmz basreti olup anadan doma kr olmayan kimseyedir."

Ve amm hssaten "Allah" ismi ile isimlendirilenin gayrs ki, onun iin
mecl yni grnme yeridir, yhut onda bir srettir. Eer onun iin grnme yeri olursa, farkllk olur. Bir grnme yeri ile dier bir grnme yeri
arasnda bu, lzmdr. Ve eer onda bir sret olursa, imdi o sret, zti
kemlin ayndr. nk o, onda zhir olan eyin ayndr. Byle olunca "Allah" ile isimlenmi olan iin sbit olan, bu sret iin de sbit olur. Ve o sret
odur ve onun gayrdr, denilmez (18).
Yn hssaten "Allah" ismiyle isimlendirilenin gayrsna gelince: O, ya "Allah" iin mecl yni grnme yeridir; veyhut Hakkn vct aynasnda zhir
olan bir srettir.
317

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Yn ya hric ve hiss vct ile taayyn etmi olan lemlerin sretlerinden


bir mecl yni grnme yeri ve ayna olup onu aa karr. Veyhut hric ve
hiss vct ile tayyn etmeyip Hakkn vct aynasnda akl mertebesinde
zhir olan bir sret olur.
Bundan dolay lem sretlerinden biri gibi "gayr" ismi ile isimlendirilmi
olan ey, Allah iin mecl yni grnme yeri ve ayna olursa, o zaman bu grnme yerleri arasnda farkllk olur. Mesel lem sretlerinden bir sret olan
insan- kmil, btn isimler iin grnme yeri ise de, o sretlerden birisi olan
insan- kmil olmayan, btn isimler iin grnme yeri deildir. Belki isimlerin bzlar onda zhir olmamtr. Ve ayn ekilde her birerleri birer grnme
yeri olan hayvan ve bitki ve madenler de byledir. Hayvanda aa kan isimler, bitkilere ve bitkilerde aa kan isimler mdenlere gre daha fazladr.
te grnme yerleri arasnda bylece farkllk olur. u halde grnme yerlerinden her bir grnme yeri iin zt keml yoktur. Belki o grnme yerlerinin
grnme yeri olduklar isimlere gre kemlden nasbleri vardr. Bundan dolay her birisinin zti ulvvden de nasbleri ancak ihtalarna gre olur.
Ve eer "gayr" ismi ile isimlendirilmi olan ey, hric ve hissi vct ile taayyn etmeyip Hakkn vct aynasnda akl mertebesinde zhir olan bir sret
olursa, yni ilh ilimde peyd olan a'yn- sbiteden biri ve ilhi ilmi
sretlerden bir sret olursa, o sret iin zt kemlin ayn hsldr. nk o
sret, iinde zhir olduu vcdun ayndr. Demek ki "Allah" ile isimlendirilmi olan vct iin sbit olan zti keml, Hakkn vcdunda zhir olan o
bir sret iin de sbit olur.
Ve "Allah" ile isimlendirilmi olan zt iin sbit olan srete, Hakk'n ayndr denilmez. nk bir eyin sreti, her yn ile o eyin ayn deildir.
Ve ayn ekilde o srete, "Allah" ile isimlendirilmi olan ztn her yn ile
gayrdr da denilmez. nk zta mensb olan bir sret olup isimlerden ayrlm deildir.
rnek: Farzedelim kendisinde hatttlk, ressmlk ve nakklk sfatlar
bulunan bir kimse, hattt ve ressm ve nakk isimleriyle aa kmak iin
hrite bir yaz ve resim levhas vcda getirir ve bir nak gsterir. te his
mertebesinde grlm olan bu sretler, o ahsn bu isimlerinin birer mecl
yni grnme yeri ve aynalardr. Ve bu sretler arasnda ayrlk bulunduu
aktr. nk yaz levhasnda o ahsn ressml ve nakkl grnmez. Ve
resim levhasyla naknda da onun hatttyeti grlmez. Fakat o ahs, bunlar
henz yazmam ve resmetmemi ve naketmemi, ancak onlarn ilminde
sretlerini tasarlam bulunursa, o sretler hiss vct ile taayyn etmeyip henz akl mertebesindedirler. Ve bunlar o ahsn vcdunun hricinde taayyn
etmedikleri iin, kendisinin ayn olurlar. te yukardaki hakkatlerin her yn
bu rnee tatbk edilebilir. ok ok iyi dnmek lzmdr.
318

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

Ve muhakkak, Eb Kasm ibn Kasiyy, Hal'nda: "Tahkkan her bir ilh


isim btn ilhi isimler ile isimlenen ve onlar ile nitelenen olur" sz ile
buna iret etti. Ve burada beyn budur ki, muhakkak her bir isim zta ve
kendisi iin konulan manya dellet eder ki, onu taleb eder. Bundan dolay
onun zta delleti ynnden, onun iin btn ilhi isimler hsldr. Ve
onunla kendisine hs olan manya delleti ynnden, Rab ve Hlk ve
Msvvir ve dierleri gibi, kendisinin dndakilerden ayrr. imdi isim,
zt ynnden isimlendirilendir. Ve isim, kendisi iin konulan mandan
ona it olan ey ynnden isimlendirilenin gayrdr (19).
Yn Eb'l-Kasm b. Kasiyy (k.s.) hazretleri, ki Batl eyhlerin en byklerindendir, yazm olduu Hal'-i Na'leyn ismindeki yksek kitbnda fassn
ibresinde geen manya ireten buyururlar ki: lh isimlerden hangi birini
alrsan al, o isim, ilhi isimlerin hepsiyle isimlenen ve o isimler ile nitelenen
olur.
Hz. eyh (r.a), zten Hal'-i Na'leyn kitabn tammen erh buyurmu olduklar gibi, burada da kitabn bu ibresini zh ederek buyururlar ki: Her bir
ilh ismin dellet edii ikidir: Birisi zt, dieri kendisinin mevz' olduu zel
mandr. rnein "Rezzk" dediimiz zaman aklmza Hakkn zt gelir.
nk hakk Rezzk ancak Hakkn ztdr. Fakat rzk verebilmek iin
Rezzk, Hayy, Alm, Sem', Basr, Hlk, Rab, Msvvir, Ganiyy vs. ne kadar
isimler var ise hepsine hiz olmak lzm gelir. Bundan dolay Rezzk ismi zta
dellet etmesi ynnden btn isimler ile isimlenen ve nitelenen olur.
Ve fakat kendine mahss olan man ynnden dier isimlerden ayrlr.
nk Rezzk'n grd i, Alim ve Sem' ve Msvvir'den beklenmez. u
halde isim, zta delleti ynnden isimlenendir. Fakat tad zel manya
delleti ynnden isimlenenin gayr olur.

imdi, sen bizim bahsettiimiz "Aliyy"yi anladn zaman, muhakkak


onun mekn ulvv ve meknet yni rtbe ulvv olmadn bildin. nk meknet yni rtbe ulvv, sultn ve hkimler ve vezirler ve kadlar ve
bu mevkye ehliyeti bulunsun bulunmasn, her bir mevk shibi gibi mir
olanlara mahsstur (20).
Yn biz bu mbrek fassta "ulvv" hkknda ayrntlar verdik. Bu anlatlanlar anladn zaman, Hak hakkndaki ulvvn, mekn ulvv ve meknet
yni rtbe ulvv olmadn bilmi oldun. Bundan dolay Hak ztyla
"Aliyy"dir. nk mekn ulvv, cisme mahsstur. Hak cisim deildir ki,
319

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

mekn ile l olsun. Ve meknet yni rtbe ulvv ise, ehliyeti olsun olmasn,
hkimler, vezirler ve kadlar gibi mevk shiplerine mahss olan arazdan
ibrettir. Ve kez Hak cevher deildir ki, ona araz katlm olabilsin. Onun
ulvv ancak zt ulvvdr.

Ve sfat ile olan ulvv byle deildir. nk kendisi iin hkmetme


mevk bulunan kimse, her ne kadar insnlarn en chili olsa da, bzen
insnlarn en limine hkmettii olur. Byle olunca bu, tb olu hkmleriyle, meknet yni rtbe ile "aliyy"dir. O kendi nefsinde "aliyy" deildir.
Bundan dolay, bulunduu mevkden alnd zaman, ulvvleri gider. Oysa
lim, byle deildir (21).
Hz. eyh (r.a.) burada zt ulvv ile mekn vey meknet yni rtbe
vstalaryla kazanlan tb olu ulvv arasndaki fark beyn buyururlar.
nk zti ulvv, mekn vey meknet vstalaryla olan ulvv gibi deildir.
Mekn ulvv ile olan ulvv, duyusaldr. Meknet ve mertebe ile olan ulvv
ise, aklsal ulvvdr. Oysa zt ile "Aliyy" olan Hak Tel hazretleri aklsal ve
duyusal manlardan mnezzehdir. te Hakk'n zti ulvv byledir.
Ve sft ulvv de mevk shiplerinin meknet yni rtbe ulvv gibi deildir. nk hakk mutlak keml ancak kendisine mahsstur. Ve onun sft
ulvv aklsal ve duyusal olmayp belki akl ve duyunun asldr. nk ondan o sfatn zevli mmkn deildir. Belki zti bantlarndan ibret bulunan o sfat, ezel ve ebed bulunan ztyla berber ezel ve ebeddir.
Ve bu sfat ulvv, mahlklar arasnda da mekn ulvv ve meknet
ulvvnden farkldr. nk bir chil hkmedici mevklerden birine geip
idresi altnda bulunan limlere hkmeder. O chil limlerden meknet yni
rtbe ulvv ile ve o limler de o mevk shibi olan childen sfat ulvv ile
aliyydir. Ve ayn ekilde bir chil krsye kar ve bir lim de yerde oturur. O
chil orada mekn ulvv ile ve lim ise sfat ulvv ile aliyydir. Bundan dolay mekn ve meknet ulvv ile aliyy olan kimsenin ulvv, mekna ve
mertebeye tb olu ile olur.
Meknet ve mertebe ulvv ile aliyy olan kimse, o mertebeden azlolunduu vey yksek bir meknda bulunmak sretiyle aliyy olan kimse, o mekndan indii vakit, o ulvvler ondan gider. Fakat sfat ulvv ile l olan
lim, ister yksek ister alak meknda bulunsun ve ister mevk sahibi vey
insnlardan bir insan olsun, dim sfat ulvv ile "aliyy"dir. nk onun
ulvv tb olula deil, nefsdir.
u halde ulvv, drt ksm zerine olmu olur. ls yni en yksei "zti
ulvv"; daha sonra "sft ulvv"; daha sonra "meknet yni rtbe ulvv";
daha sonra "mekn ulvv"dr. Ve Hak Tel toplu ve ayrntl olarak bu drt
320

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

drsiyye Fass

ksm ulvv ile "Aliyy" olur. nk Hak ahadiyyet mertebesinde "zti ulvv"
ile ve vhidiyyet mertebesine tenezzlnde de "sfat ulvv" ile ve ehdet
mertebesine tenezzlnde de "meknet ulvv" ve "mekn ulvv" ile "Aliyy"
dir.
Ve "Allah" toplayc isminin grnme yeri olan drs (a.s.) gibi, insan- kmilin bu drt ksm ulvvden bol nasbi vardr. nk drs (a.s.) da zt erefi gibi "zt ulvv" ve ilim kemli gibi "sft ulvv" ve nbvvet mertebesi
gibi "meknet ulvv" ve Ve refanhu meknen aliyyen (Meryem, 19/57)
yni "Biz onu yksek mekna kaldrdk" yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere "mekn ulvv" mevcttur.

Bitii: 02 Kasm 1917 cum'a gn sabh, sat 03:00.

321

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass




BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
-5BRHM KELMESNDE MEVCT OLAN "MHEYYEMYYE
HKMET"NN BEYNINDA OLAN FASSTIR
Mheyyem yni ar klk tehyim yni aktan kendini kaybetme fiil kknden ism-i mefl yni edilgen fiildir. Ve heyemn kn ar olan
mansnadr. Cenab- brhm (a.s.)da Hak muhabbeti glib olduundan, Allah urunda babasndan ve kavminden yz evirdi; ve Hak yolunda olunu
kesmeye kalkt; ve ok olan mln terk etti. Ve muhabbetinin iddetinde
Hakk, nrlu olularnn zuhru dolaysyla yldz grnme yerlerinden taleb
edip: Eer Rabbim bana hidyet etmez ve doru yolu gstermezse, armlardan ve Hakkn cemlinde hayrete denlerden olurum (Enm 6/77)
dedi. Bu hllerin hepsi heyemnn yni ar kn glib gelmesindendir.
Ve sonuta heyemnn yni ar kn kemli dolaysyla kendi nefsinde
fn ve Hakla bk oldu. Ve Hakk gkler ve yer ve rhlar ve cisimler grnme yerlerinde idrk etti. Bu teheyym yni ar klk, ilk nce mheyyem
yni ar ak olan yksek rhlarda aa kt. nk Hak, onlara ceml cellinden tecell etti; ve onlar Hakkn nrlarnda aklarndan akn olup nefislerinden kayboldular. Bundan dolay nefislerini ve Hakkn msivsn yni
Hakkn dnda bir eyi bilmediler. Ve onlarn hlk edilileri zerine
hakkyyet tecell edici ve glib olduundan onlar bu tecellde gark ve helk
oldular. kinci olarak neblerin kmillerinden brhm (a.s.)da aa kt. nk Hllr-Rahmn idi.
Ve hall yni karm ( )muhibbin yni habb olmuun rhu
meynnda tahalll ( )eden yni karan habbdir. Ve hllet yni karmlk habbde tahalll eden yni karan muhabbettir. Bundan dolay
brhm (a.s.) Hakkn vcduna mtehallil ( )yni karm ve Hakkn
vcdu da onda mtehallil yni karm olup heyemnn yni ar akn iddetinden dolay Hakkn dndakilerden yz evirip gklerin ve yerin
Ftrna ynelmi olduundan brhm Kelimesi mheyyemiyye hikmetine
birleik klnd. Ve bu fassta heyemn yni ar kn hlleri bildirildi. Ve
ilhi sbti sfatlar, ilk nce cenb- brhm (a.s.) ile aa ktndan
kuddsiyye hikmetinden sonra, bu mheyyemiyye hikmetinin anlatlmas gerekli oldu.
322

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

brhm Hall (a.s.)n "hall" ile isimlendirilmesi; ilhi ztn vasflanm


olduu btn sfatlara Hallin ztnn dhil oluu ve iine almas sebebiyledir (1).
Yn Hz. brhm (a.s.)n zt, ilhi ztn vcd tavr ile vasfland
eynn tmne mhede ile girmi ve ilhi sfatlarn hepsine toplayc olduu iin kendisine "Hall" ismi verildi. Bundan dolay, ilhi sfatlar ve isimler
brhm (a.s) ile ve cenb- brhm de, isimlerin ve sfatlarn grnme yerlerinin tammen hakk ile kim oldu. Ve bu ekilde, btn ilhi sfatlar ve zti
isimler ile vasflanm olarak hepsine dhil oldu. Ve zti ilhi muhabbet, cenb- brhm'in btn hakkatlerine ve ztna yayld gibi, ibrhmiyye muhabbeti de, ilhi hakkatlere yayld. Bundan dolay birinci tibra gre, "Hall"
olarak isimlendirilmesi "fil" mansna ve ikinci tibra gre de "mefl yni
filin fiilini kabl eden" mansna olur.

Nitekim ir dedi: Rhum, balants olan vcdumun paralarnda nasl tahalll etmi yni karm ise, sen de ylece rhun balants olan btn zalarmda tahalll ettin yni kartn. Bu sebepten dolay Hall'e "hall"
denildi (2).
air bu beyitte, "habb yni sevgilisi"ni rh derecesinde grp ona bu yn
ile hitb etmi ve muhabbette "tahalll yni karma"nn kullanlmas, benzetme yoluyla olmutur. nk kulun Hakk'n btn sfatlaryla vasflanmas
ve onun sfatlarnn tmn iine almas ve toplamas, birbirine karma yoluyla olan "tahll" deildir. Belki "tahll" burada, kulun ilhi isimler ile isimlenen olmak iin, ilhi sfatlarn tecellsi ile, kulun sfatlarnn mahvolmas ve
kulun Hakkn sfatlar ile kemliyle kim bulunmasdr. Nitekim Hz. Mevln
(r.a.) efendimiz Mesnev-i Ma'nev'lerinin ikinci cildinde bu hli rnek vermek sretiyle aadaki mbrek beyitlerde beyn buyururlar:
Tercme ve izh: "H" kpnn rengi Allh'n boyasdr. Onun iinde btn fiiller bir renk olur. Yn ilhi zti hviyyet mertebesinin nru ile amellerin hepsi bir renk olur. Birisi o kpe dt zaman, sen ona kalk desen; yn
vahdet mertebesine ulatnda, sen ona bu hviyyet mertebesinden ayrl, kalk
beeriyyete k desen, evkinden o sana: "Kp benim, yn vahdetin kp ve
hviyyetin nru benim. Sen bakasn diye bana levm etme!"der. O "Kp benim" sz ise "Ene'l-Hak yni ben Hakkm" demektir. rnein ate rengine
giren demir, sonuta yine demirdir. Fakat demirin rengi, atein rengi tarafndan mahvedilmitir. Atelikten dem vurur. Velkin, susmu gibidir. Yn ate
323

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

gibi olan ilh tecell gelince beeriyyet ve insniyyet hkm mahvolup yerine
ilhi sfatlar kaim olur. O zaman o kimse hakkt lisnyla "Ene'l-Hak yni ben
Hakkm" dvsna kalkar. Fakat beeriyyetinden susmu gibidir. Demir, kzllkta ma'dendeki altn gibi olunca onun sz, diliyle, yn hl lisn ile, "Ene'nnr yni ben ateim" olur. Atein renk ve tabatndan muhteem oldu. Artk o,
"Ben ateim, ben ateim" der. Ve yine der ki: "Ben ateim, eer senin phen ve
zannn varsa tecrbe et, elini bana sr. Ben ateim, eer phelendin ise, bir an
yzn benim yzme koy!" dem, Hud-y Z'l-Cell'den nr ald zaman,
Hakkn gzdesi olmasndan dolay, meleklerin secde ettii oldu.
imdi hakkatte "hllet"in mans, brhm (a.s.)n ilhi sret ile zhir olmasdr. Bundan dolay Hak, brhm (a.s.)n iiteni ve greni ve syleyeni ve
dier kuvvetleri olup cenb- brhm (a.s), Hak'la iitir, Hak'la grr ve Hak'la syler. Bu muhabbete "kurb-i nevfil yni nfilelerle yaklama" derler. nk kul sfatlar, kulun zt zerinde ziydedir. Bundan dolay kulun Hak'ta
sftyla fens, hubb-i nevfil yni nfilelerle muhabbettir, yn ziddir. Byle
olunca brhm (a.s), sanki ilhi hazretlere ve ilhi sfatlara dhil oldu, tahalll
etti yni kart. Onun nefsi, sft ile Allah Tel'ya yaklatnda, Allah Tel
da ona kendi sftn giydirip ilhi sret ile zhir oldu.

Nasl ki renk, renkli bir eyde mtehallil olur yni karr ve aa kar.
imdi araz, cevherinin bulunduu mahalde bulunur. O tahalll yni karma, mekn ve mekn shibi gibi deildir (3).
Cenb- eyh (r.a.) cenb- Hall'in ilhi sfatlar arasna tahallln yni
karmasn beyn iin rnek verme yoluyla u ekilde hakkati izh buyururlar ki:
Hall (a.s.)n ilhi zt ve sfatlarda mtehallil yni karm olarak ztnn
ilhi ztta gizli ve sftnn fn olmas sretiyle Hakk'n sftyla vasflanm
olmas, rengin, renkli eyin btn paralarnda yaylmak sretiyle tahalll etmesi yni karmas gibidir. Bu srette arazdan ibret olan renk, cevheri olan
renkli eyin mahallinde vk olur. Aralarndaki ayrlk kalkar.
Bu tahalll yni karma, bir mekn shibinin mekna dhil oluu gibi deildir. rnein dvlm kire tozu yeil boya ile kartrlp doyurulsa, yeil
renk onun btn zerrelerine iler. Boya araz ve toz cevherdir. Ve o tozun bir
zerresinin ii ve d renkten hri kalmaz. Bu srette araz, cevherin her parasna yaylr. Ve renk ile tozu ayrmak mmkn olmaz. Yn bu renktir, u da
tozdur diye duyular ile gstermek mmkn olmaz. Bu yle bir yaylmadr ki,
bir mekn shibinin mekna dhil oluuna asl benzemez. nk mekn
shibi ile mekn ayr ayr gstermek mmkndr. Ve bir zarflanan eyin zarfa dhil oluu gibi de deildir. Ve hull yni girme de deildir. Ksaca Hall
324

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

(a.s.)n Hakk'n sft arasnda tahalll yni karmas, mekn shibinin mekna ve zarflanan eyin zarfa dhil oluu ve hull yni girme trnden deildir. Belki arazn, cevherin btn paralarna yaylmas gibidir.
drk edilebilir rnek ile anlalabilir olacandan, cenb- eyh bu
tahalll yni karmay anlatmak iin, "renk" ile "renkli ey" rneini vermitir. nk ehdet ve cisimler leminde olan her ey, gayb ve rhlar leminde
olan eyin dellidir.
Ve sret man iin konulmutur. Mesel, bu kitabn zerine mrekkeple
yazlan kelimelerin sretleri, muhterem okuyuculara manlar anlatmak iindir. Eer bu yazlar olmasa, onlarn iret ettii idrk edilebilir manlar, ne
ekilde hissettirilecek idi? te, bu lemde mevct olan sretlerin hepsi, birer
kelime olup her biri bir man iin konulmutur.

Yhut Hall'e "hall" ismi verilmesi, brhm'in sretinin vcduna


Hakk'n tahalllnden yni karmasndan dolaydr. Ve anlatlan iki hkmden her birisi geerlidir. nk her bir hkm iin bir mertebe ve
makm husle gelir ki, o hkm o mertebede zhir olur; onun dna kmaz (4).
brhm (a.s.)n sretinin vcduna Hakk'n dhil oluu ve yaylmas,
Hakk'n sfat ve brhm sreti ile vasflanmasdr. eyh (r.a.) ahslarn sretlerine "Hak" dememek iin, ibrede "brhm'in sretine Hakk'n
tahalllnden yni karmasndan dolaydr demeyip "brhm'in sretinin
vcduna Hakk'n tahalllnden yni karmasndan dolaydr" buyurdu.
Bundan dolay Hak, kendi vcdu ile brhm'in sretinin vcdunda taayyn etmitir.
Bu ekilde mahlklarn sftndan brhm'e it olan btn sfatlar, Hakk'a
balanr. Bu srette Hak, brhm grnme yeri ile fil olup onun kula ile
iitir ve onun gz ile grr. Yn cenb- brhm Hakk'a let olur.
"brhm'in sreti" demek ile "sretinin vcdu" demek arasndaki fark
budur ki, btn mertebelerde "vcd" birdir; o da Hakk'n vcdudur. Ve her
bir mertebe mutlak vcdun tenezzllerinden meydana kmtr. Ve btn
taayynlerin vcdu bir olduu halde, bir derinden muhtelif sretler ile ayrlmtr. Bundan dolay sretler bir deildir. Bir sret dierine benzemez.
Byle olunca, ahslarn sretlerine "Hak" denilmesi ciz deildir. Fakat vcd
bir olduu iin, "sretin vcduna" "Hak" denilebilir. Onun iin eyh (r.a.) "brhm'in sretinin vcduna Hakk'n tahalll yni karmas" tarznda hakkat beyn buyurmutur.
Hall'in "hall" olarak isimlendirilmesinde iki hkm var idi ki: Birisi, yukarda beyn olunduu zere, ilhi ztn vasflanm olduu btn sfatlara
325

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Hall ztnn tahalll yni karmas; ve dieri de, burada beyn olunduu
zere, "brhm'in sretinin vcduna" Hakk'n tahalll yni karmas idi.
te bu iki hkm geerlidir. nk bu iki hkmn her birisi iin bir mertebe
ve makm husle gelir. Ve o hkmler, o mertebelerde aa kp kendi
makmlarnn hricine kmazlar. Ayrnts budur ki:
lk mertebe: Bir ap ile yatay olarak ortadan yar yarya blnm bir
dire farz edilsin. Bunun st ksm "hazret-i ulhiyyet" mertebesidir; mutlak
vcdun zorunlu olu mertebesidir. Btn ilhi isimler ve sfatlar, bu mertebede taayyn etmi ve bir aradadr. Ve bu mertebede cenb- ulhiyyet sonradan olanlarn sfatlarndan mnezzehdir. te brhm (a.s.)n ilhi sfatlara
tahalll yni karmas ve dhil oluu, bu hazret-i ulhiyyet mertebesindedir.
Bundan dolay beeri sfatlardan fn olarak ve nfilelerle yaklama ile Hakk'a
yaklaarak ilhi sfatlar ile vasflanm olan insan, bu vcd diresinin st yarsna ykselir. Ve buradaki ilhi isimlerin ve sfatlarn toplanma yerine dhil
olur. Ve onda ilhi sfatlarn hkmleri aa kar. nk bu mertebe
hakkani sfatlar mertebesidir. Ve brhm (a.s.)n ilhi sfatlar ile vasflanmasnn hkm bu mertebeden dar kmaz.
kinci mertebe: Vcd diresinin alt ksm "imkn diresinde olanlar mertebesi"dir. Bu mertebe hlk edili ve sonradan olu sfatlarnn taayyn mertebesidir. Bundan dolay Hak taayyn ve zuhr sebebiyle, imkn dhilinde
olanlar leminden ibret olan bu alt ksma nzl ettiinde yni indiinde, hlk
edilmilik sfatlaryla aa kt. Ve bu imkn dhilinde olanlar leminde taayyn elbisesine brnm olan ahsn vcdunda taayyn etmi olan Hak
olduundan, kendisinden hlk edilmilik sfatlar kar. Hakk'n "ez verme",
"hile", "alay etme", "hastalk", "alk" ve "susuzluk" gibi hlk edilmilik sfatlar
ile aa k Kur'n ve Hads'te sbittir. Nitekim Hak Tel buyurur:
yuznallhe yni Allaha eziyet edenler(Ahzb, 33/57) ve
mekarallhu yni Allah da onlara hile yapt (l-i mrn, 3/54) ve
Allhu yestehziu bihim yni Allah da onlarla alay eder (Bakara,2/15) ve
sehirallhu minhum yni Allah da onlar maskara etti (Tevbe, 9/79) ve

nnallheter
minel
muminne
mminlerden satn ald (Tevbe, 9/111) ve

yni

Muhakkak

Allah

akradllhe kardan hasenen yni Allaha gzel bor verenler


(Hadd, 57/18) ve
men yukkllhe yni kim Allaha kar gelirse (Enfl 8/13) ve
nnallhe l yestahy yni Muhakkak Allah ekinmez (Bakara,2/26)
Ve Hds'te gelir: mazartu fe lem tudini yni Hasta oldum, ziyretimi
gelmedin vb.gibi.
326

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Bundan dolay bu mertebenin icb yn ile bu gibi noksan sfatlar Hakk'a


balanr. Lkin bu hkm bu mertebeden dar kmaz. Zr cenb-
ulhiyyet sonradan olanlarn sfatlarndan mnezzehdir.
te brhm (a.s.)n sretinin vcduna Hakk'n tahalll yni karmas
ve onun sreti ile aa kmas ve brhme it hlk edili sfatlar ile vasflanmas, anlatlan zhlar zere, Hakk'n, cenb- brhm (a.s)n vcdunda
taayyn dolaysyladr. Beyt:
Tercme: "Mutlak vcdun her mertebede bir hkm vardr. Eer bu mertebelerdeki hkmlere riyet etmez isen zndksn."

Sen Hakk' grmez misin ki, sonradan olanlarn sfatlar ile aa kar?
Ve kendi nefsinden onunla haber verdi. Ve noksan sfatlar ile ve ktlenmi sfatlar ile aa kar. Sen mahlku grmez misin ki, bandan sonuna
kadar Hakkn sfatlar ile aa kar? Ve Hakk'n sfatlarnn hepsi, mahlk iin sbittir. Nitekim, sonradan olanlarn sfatlar Hak iin sbittir (5).
Yn sen brhm (a.s.)n sretinin vcdunda Hakk'n tahalllne yni
karmasna arrsan, Hakk'n bu dny yaantsnda sonradan olanlarn sfatlar ile aa ktn grmyor musun? Ve Hak Tel kendi nefsinden sonradan olanlarn sfatlar ile aa k:
Allhu yestehziu bihim yni Allah da onlarla alay eder (Bakara,2/15) ve
sehirallhu minhum yni Allah da onlar maskara etti (Tevbe, 9/79) ve

mekarallhu yni Allah da onlara hile yapt (l-i mrn, 3/54) ve


benzeri yetlerde haber verdi. Ve "alay etme" ve "maskaralk" ve "hile" sonradan olanlarn sfatlarndan olduu halde, Hak Tel bunlar kendine izfe buyurdu. Ve bu gibi noksan ve ktlenmi sfatlar ile aa kt. Ve sen mahlkun bandan sonuna kadar Hakkn sfatlar ile aa ktn grmyor musun?
imdi ilhi sfatlar ile aa kan mahlk "insan- kmil"dir. Ve Allah
demi kendi sreti zere hlk etti hads-i erfinde beyn buyrulan
"dem"den maksat dahi "insan- kmil"dir. Ve "Hakkn sreti" de ilhi isimler
ve sfatlarn hepsinin sretidir. Ve ilhi sfatlardan bir sfat, o insan- kmilin
kll ihtasndan hri deildir. Belki ilhi sfatlar, onun ile kim ve hkmleri
onunla zhirdir. Bundan dolay ilhi sfatlarn hepsi insan- kmil olan mahlk
iin sbittir. Yn kbiliyyet kapasitesi ve kll istdd dolaysyla ilhi sfatlar
ile aa kmak, o insan- kmilin hakkdr. nk mahlkun hakkati, kendisinin "ayn- sbite"sidir. Ayn- sbite ise, ilh ilmin sretidir.Ve HakkIn ilmi
ise, Hakk'n gayr deildir ve gayrdan kazanlm olan ilim deildir. nk
ilim, Hakk'n sfatdr. Ve sfat, zt ile kadmdir. Ve mahlkun vcdu ise,
327

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Ykb Fassnn erhinde beyn olunduu zere, tibr itir. Bundan dolay
hakkati dolaysyla ilhi sfatlar mahlk iin sbittir. Ve nitekim bunun karl olarak sonradan olanlarn sfatlar da Hak iin sbittir. nk sonradan
olanlarn sfatlar klle yevmin hve f enin yni O her an yeni bir itedir (Rahmn, 55/29) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere, Hakk'n
ileridir. Ve sonradan olanlarn sfatlarnn hakkati Hak'tr. nk hlk edilmilere it grnme yerlerinde taayyn ve zuhr onundur. Ve siryet etmi
olan hviyetti tibryla her eyde hzrdr; her grnme yerinde tecell edicidir. Ve btn grnme yerlerinden bakc olan odur. imdi sonradan olanlarn
vcdu, kendilerinde aa km olan Hakk'n vcdu olunca, bu sonradan
olanlarn sfatlar da tab ki Hakk'n sft olur.

Hak Tel "el-hamdu lillh" (Ftiha, 1/1) buyurdu. Bundan dolay her
hamd edenden ve hamd edilenden sennn kbetleri Hakk'a dnc oldu.
Ve ilerin hepsi Hkk'a dner. imdi bu dn hkm ktlenmi ve
vlm olan eye genel oldu. Oysa vcdda ktlenmiten vey vlmten baka bir ey yoktur (6).
Yn Hak Tel "Hamdn hepsi Allh'a mahsstur" buyurdu. Oysa
hamdda yn vardr:
Birincisi: Hak'tan hlka olan hamddr ki, bunun delli nnallhe ve
meliketehu yusallne alen nebyyi yni Muhakkak ki Allah ve melekleri
Nebye salat ederler (Ahzb, 33/56) ve Huvellez yusall aleykum yni
O ki sizin zerinize salt eder (Ahzb, 33/43) ve benzeri Kur'n yetleridir.
Bu srette Hak hamd eden ve hlk hamd edilen olur.
kincisi: Halktan Hakk'a olan hamddr ki, bunun da delli ve in min
eyin ill yusebbihu bi hamdih yni Bir ey yoktur ki Onu hamd ile
tesbih etmesin (sr, 17/44) ve Ve terel melikete hffne min havlil ar
yusebbihne bi hamdi rabbihim yni Ve grrsn ki, arn etrafnda onu
kuatan melekler, Rab'lerini hamd ile tesbih ederler (Zmer, 39/75) ve
benzeri yet-i kermelerdir. Bu ekilde de Hak hamd edilen ve hlk hamd eden
olur. imdi "Hamid yni hamd eden" ve "Mahmd yni hamd edilen" Allah
olduuna gre, bu iki ynde, hamdn Allah iin olduu aktr.
ncs: Halktan hlka olan hamddr. Bu srette "hmid yni hamd
eden" ve "mahmd yni hamd edilen" hlk olur. Bu tr hamdn Allah iin olmasnn yn budur ki, Hak taayyn ynyle hmidin yni hamd edenin
sretinde aa kmtr ve hamd ile kendi kemlini aa karr.
Ve her mahmd olan yni hamd edilen hlkn sfat olan sen dahi,
mahmd yni hamd edilen sretinde keml ile tecell edici olan Hakk'n ayndr ki,mahmd yni hamd edilen o keml sebebiyle hamde hak kazanm olur.
328

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Bundan dolay hamd, Hakk'n kemltndan bir kemlin sfatdr ki, Hakk'n hakkatinden kar. u halde mahmdun yni hamd edilenin grnme yerinden aa kan kemle kar, hmidin yni hamd edenin grnme yerinden kan hamd dahi Hakk'a dnk olur. Bunun iin eyh (r.a) "Her bir hmid
yni hamd eden ve mahmddan yni hamd edilenden sennn kbeti Hakk'a
dnc oldu" buyurdu. nk her bir mevcdda aa kan kemlt ile
hakkatte hamd olunan Hak'tr. Ve nk Hak, o grnme yerinde taayyn
etmitir ve onun "ayn"dr. Ve ayn sebepten dolay hmid yni hamd eden de
hakktte Hak'tr. Bundan dolay btn sen ve hamdlarn kbeti Hakk'a dnk olmu olur.
imdi cenb- eyh (r.a) hamdlarn hepsini Hakk'a dndrp bu tahssten
vlm olmayan iler hrite kalm oldu. Oysa ilerin hepsinin kayna
Hak'tr. Bundan dolay iin Hakk'a dn hkmn genelletirip iin hepsi
yn vlm ve ktlenmii, Hakk'a dner buyurdu. nk vcd iinde
mevcd olan ey, ya vlm veyhut ktlenmi olur. Bu iki halden baka
nc bir ey olmas ihtimli yoktur.
Her bir iin Hakk'a dn ekli:
Birinci ekil: Bu ekil, yukarda anlatlm idi. Burada biraz daha zh
olunur. Bu kesf lem, "mutlak vcd"un mertebe mertebe tenezzllerinden
aa km ve kadm olan "latfin latfi mertebesine gre, ona "hlk edilenler
lemi" ve "sonradan olanlar lemi" denilmitir. Bundan dolay bu sonradan
olanlar leminde, kesf taayyn elbisesine brnp aa km olan ancak
Hakk'n vcdudur. Bu mertebede, her mahlkun fiilleri ve sfatlar tab ki
Hakk'a izfe olunur. nk hepsi Hakk'n vcdunun ilerinden ibrettir. Ve
mahlk dediimiz eyin bamsz vcdu yoktur ki, ona bir ey izfe edelim.
Bundan dolay mahlktan kan btn fiiller ve sfatlar Hakk'a dnc olur.
kinci ekil: Her mahlkun fiilleri ve sfatlar, mahall dolaysyla izfe yolu zere, Hakk'n vcdundan kazanlmtr. Eer "mukaddes feyz" bir an kesilse, mahlkun fiilleri ve sfatlar zhir olmaz olur. Bundan dolay o fiiller ve
sfatlar Hakk'a dnc olmu olur.
nc ekil: Mahlklarn vcdu, kendi nefsinde olmayp, isimlerin
tecellleri ve ilhi taayynler ile mevcddur. En byk kymet olan zt
tecellnin gereklemesinde, gerek vcd bulmu olan aynlarda aa kan
ilhi isimlerin taayynleri ve gerek ilk taayynde ve ilim mertebesinde taayyn etmi olan ilhi isim ve sfatlar ve bantlar ve izfetler ve zti iler kll eyin hlikun ill vecheh yni Onun vechi dnda herey helk olucudur (Kasas, 28/88) yet-i cellesi hkmnce, btn taayynlerin kayna
olan ilhi zta dner. Ve bu ekilde iin hepsi Hakk'a dnm olur.

329

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Soru: in hepsi, yn vlm ve ktlenmii, Hakk'a dner denildi. Oysa ktlenmi ilerin Hakk'a dnclnden akl rkyor.
Cevap: Ktlenmi eyler, akln vey eratn veyahut rfn belirledii
tibari bir itir. Ve bu tibr bantsal taayyn ile kimdir. Eer bu bantsal
taayyne tibar edilmezse, ktlenmi eyler hakkatleri dolaysyla beenilmi ve vlm eylere dnr. Mesel ehvet, nefsin vcduna yaylm
olan ilh zti muhabbetin glgesi olduundan vlmtr. nk bu ehvet
syesinde insan tr devamllk bulur. Ve cemli tecelllerden bir tr kemlin
lezzeti oluur. Fakat bu ehvet, zin eklinde olunca, aile ortamnn ve karkoca ilikisinin sona ermesine ve dzenin bozulmasna ve fitnelerin olumasna sebep olduundan ktlenmi olur. Ve zinnn ktlenmilii iin gsterilen sebepler ise yokluksal ilerdir ve hlk edili taayynlerine mensbdur ve
imkn dhilinde olanlarn sfatlarna dnktr. Eer taayynlerimiz kalksa,
bu nisbetler de kalkar. Bundan dolay btn ktlenmilerin Hakk'a dn,
onlarn bz izfi yokluksal iler ile ktlenmi olmalar tibryla deil, belki
ktlenmi eyler sretinde zhir olan hkkatleri tibryladr. nk ktlenmi gibi grnen ey, dier bir bak asyla vlmtr. Ancak bz
rzalar sebebiyle kt srette aa kmtr ve dier ktlenmi eyler de
byledir. rnein dk ktlenmitir; ondan temizlenmek lzmdr. Fakat bu
temizlik insn taayyne gredir; yoksa domuza vey dk iinde geliim bulan hayvnlara gre deildir. Belki dk, onlarn taayynlerine gre, nefs ve
temiz bir gddr.

Bilesin ki, bir ey bir eye tahalll etmez yni karmaz, ancak o eyde
mahml yn yklenik olduu halde kart. imdi etken ey olan
"mtehallil" yni karan, edilgen ey olan "mtehallel" yni karlan
ile rtldr. Bundan dolay edilgen ey zhir ve etken ey btn ve rtldr. Ve mtehallil yni karan yne nfz eden su gibi, mtehallel yni
karlan iin gddr. imdi yn, su ile daha fazla olur ve geniler (7).
Yn bir ey, bir eye nfz edince, nfz edilen ey, nfz eden eyi hsl
olur. Ve nfz eden ey, nfz edilen eyin yklenmii olur. Bundan dolay
nfz eden ey nfz edilen eyle rtlmtr. Ve nfz edilen ey zhir ve
nfz eden ey ise btn ve rtldr. Ve dhil olan bir ey, yne giren su gibi, dhil olunan iin gddr. Su, yne nfz edince yn ier ve geniler.
Cenb- eyh (r.a.) su ile yn anlatmak istedii eyi izh etmek iin rnek
olarak veriyor. Yoksa bu rnekte ikilik vardr. Oysa, Hak ile kul arasnda ikilik
olmz.
imdi brhm (a.s), btn ilhi hazretlere mtehallil yni karan olmakla,
hazret-i ilhiyyede yklenik ve onlar ile rtl olur. Ve bu srette de isimler
ve sfatlar ile, Hak iin gd olur. Ve bunun tersi olarak eer Hakkn vcdu,
330

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

brhm sretine mtehallil yni karan olursa, onunla rtl olur. Ve bu ekilde de Hak, brhm'in duyuu ve gr ve dier kuvvetleri olur.
Sonu olarak zhir zerine gelen feyz, btndan olduundan ve btnn
kvm ve vcdu da zhirden bulunduundan; btn zhirin ve zhir de
btnn gds olur. Bundan dolay kul, mtehallil yni karan ve batn olduu
zaman, Hak mtehallel yni karlan ve zhir olup kul onun kuvvet ve gds
olur. Ve eer Hak mtehallil yni karan ve btn olacak olursa, kul
mtehallel yni karlan ve zhir olup, kulun kuvvet ve gds olur.

imdi eer Hak zhir olacak olursa, hlk onda rtl ve btndr. Bundan dolay hlk, Hakk'n btn isimleri, duyuu ve bak ve btn bantlar ve idrkleri olur. Ve eer hlk zhir olacak olursa, Hak hlkta rtl ve
btn olur. Bundan dolay Hak hlkn kula, gz, eli, aya ve btn kuvvetleri olur. Nitekim hadste ulat (8).
Hak zhir ve hlk btn ve rtl olmak sretiyle olan yaknla "farzlar
ile yaklama" derler. nk vcdun asl Hak'tr. Ve bu vcd zorunlu ve
farzdr. Ve bu yaknln shibi ilh mahbbtur. Onun slk cezbeden sonradr; baks fensndan ncedir. Hak Zhir ismi ile tecell etmi olduundan,
zt ve sfatlar fn olup, tecell edici olan Hakk'n idrkine lettir. Bu ekilde
kul, Hakk'n duyuu ve gr ve dier kuvvetleri olur. Nitekim Hak Tela
ve m remeyte iz remeyte yni attn zaman sen atmadn (Enfl, 8/17)
ve (s.a.v.) da innallahe kle al lisnen abdihi, semiallahu limen hamide
yni Allah Tela kulunun lisn zere; Allah hamd edenin hamdn iitir
buyurdu.
Ve hlk zhir ve Hak btn ve rtl olmak sretiyle olan yaknla da,
"nfilelerle yaklama" derler. nk "nfile" hlkn vcdudur. Ve bu vcd
ise ikinci derecedir ve asl zerine ilvedir. Ve bu yaknln shibi ilh
muhibbdir. Slk, cezbeden ncedir; fens baksndan ncedir. Sfatlar fn
ve zt bkdir. Hak, ona Btn ismi ile tecell etmi olduundan, onun
idrkinin leti olmutur. Bundan dolay "farzlarla yaklama" mertebesi,
"nfilelerle yaklama" mertebesinden daha mkemmel ve dah genitir.
Cenb- eyh'in metinde beyn buyurduu hadsten kast Kulum Bana
nfilelerle durmadan yaklar, nihyet Ben onu severim. Kulumu sevince de
Ben onun iiten kula, gren gz, tutan eli, yryen aya ve konuan dili
olurum hads-i kudssidir. imdi, Cenb- Hall (a.s)n bu iki yaknlama ile
yaknlamas mmkndr. "Nfilelerle yaklamann" slkunun balarnda ve
"farzlarla yaklamann" ise, slkunun ortalarnda ve sonlarnda olmas uygundur.

331

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Daha sonra eer ilhi zt bu bantlardan arnk olsayd, ilh olmazd.


Oysa bu bantlar, bizim aynlarmz ortaya koydu. Bundan dolay biz ilh
ediniciliimiz ile ilh ilh kldk (9).
Yn ilh zt ulhiyyet yni ilh olu, rubbiyyet yni Rabb olu,
hlikyyet yni hlkedicilik, rzikyyet yni rz oluculuk, Msvviriyyet yni
tasavvur edicilik gibi bantlardan arnk olsayd, ilh olmaz idi. nk,
ulhiyyet ilh olanla ve rubbiyyet de rabbi olanla tahakkuk eder. te bu bantlar bizim hlkedilen aynlarmz ortaya koydu. Ve rabbi oluumuz
rubbiyyeti ve ilh oluumuz da ilhn "ilh" olarak isimlendirilmesini gerektirdi. imdi bu bantlar ulhiyyet mertebesinde taayyn etmi olan icd edici
zta ittir. Yoksa "mutlak zt bu gibi bant ve izfelerden ve isim ve resimden ve sfattan ve bir eyle zerine hkmedilen olmaktan gandir. Ve bu
ztnn mutlakl dolaysyla lemnden gandir. Bundan dolay icd edici zt
bu bantlardan tenzih olunmaz. Fakat "mutlak zt" tenzh olunur. Sonu olarak zt, ilhiyye ve hlkyye bantlarndan arnk olsayd mutlaka zt olur ve
"ilh" ismiyle isimlendirilmez idi. Oysa aa kma ve aa karma iin ve
ztn cel kemli yni kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayynn kemli ve isticl kemli yni isimleri ve sfatlarnn aa kyla bilmesinden ibret olan taayynn kemli iin ulhiyyet mertebesinin mevcdiyeti
lzmdr:
rnek: nsan kavram, mutlak olarak zihnimizde canland zaman, onun
bantlar olan mi'mrlk, ressmlk, hatttlk ve dierleri gibi sfatlar, bu
kavramn dnda kalr. nk o kavram bu mutlaklk mertebesinde bunlardan gandir. Bu bantlar kendisine izfe edilmemi olsa da yine insan kavram, mutlak oluu ile berber mevcttur. nsann insan olmas iin mutlaka
mi'mr; ressm ve hattt olmasna ihtiy yoktur. Fakat onun icd edicilii sz
konusu olunca, kendisine bir takm bantlarn izfesi lzm gelir. Ve mi'mr
bir bin in etmedike ve ressm bir tablo izmedike, kimse onlara mi'mr
ve ressm demez. Bundan dolay mi'mr mi'mr ve ressm da ressm klan
bin ve tablodur. Ve bunlarn aa kma ve karlmalar ve kendilerinin
kendilerini kendileriyle bilmelerinin ve kendilerini isimler ve sfatlaryla bilmelerinin kemli yni cel ve isticl kemli iin eserlerinin mevcdiyeti lzmdr. Farz edelim, binnn dili olup da: "Beni in eden mi'mr mi'mr klan
benim mar ediliimdir" dese, doru sylemi olur.
imdi bu rnek, idrk edilebiliri alglanabilir klmak iin verildi. Yoksa
benzetmede, benzetme ile kendisine benzetilen ey arasnda tammen uygunluk olmad herkese bilinir. Nitekim, ehdi yn grnen aynlar ile gayb
yn grnmeyen aynlarn, Hakk'n vcdu dnda kendilerine it bamsz
bir vctlar yoktur. Bundan dolay "Biz ilh ediniciliimiz ile lh, lh kl332

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

dk" sz, binnn mi'mra syledii sze benzemez. nk binnn vcdu,


mi'mrn vcdundan hri ve bamszdr. Bizim vcdumuz ise, Hakkn
vcdundan hri deildir. Ve Hakkn vcdu ile hlkn vcdu Ya'kb Fassnn erhinde zh olunmutur. Bundan dolay klnmlk ve "klclk" bir
vcdun bantlar arasndadr.

imdi biz rif olmaynca ilh da rif olmaz. Onun iin Reslullah
(s.a.v.): "Bir kimse nefsine rif olsa, muhakkak Rabbine rif olur" buyurdu.
Oysa o, Allh' bilen hlkn en limidir. Bz filozoflar ve Eb Hmid: "Allah leme baklmakszn bilinir" diye iddi ettiler. Bu ise hatdr. Evet, Zt'n kadm ve ezel olduu bilinir. Lkin ilh olan bilinmeyince, ztn ilh
olduu bilinmez. u halde ilh olan ilha delldir (10).
Yn biz ki ilh olanz, bilinmesek ilh da bilinmez. Nitekim rubbiyyet
rabbi olanla mevct olduu ve Rab rabbi olan ile bilindii iin, (s.a.v) Efendimiz Rabb'i bilmeyi, rabbi olan nefsin bilmesine balad. Bununla berber Eb
Al Sn ile ona tb olan filozoflar ve Eb Hmid mm Muhammed Gazzl
(rahmehm'ullah) "leme bakmakszn Allh' bilmek mmkndr" diye
iddi ettilerse de, bu dvlarnda hat ettiler. nk ulhiyyet ynyle Allh'
bilmek, leme bakmaya baldr. Ve ilhi yetler fk yni dta ve enfste
yn ite zhirdir.
Nitekim Kur'n- Kerm'de Se nurhim ytin fl fk ve f enfusihim
hatt yetebeyyene lehm ennehul hakk (Fusslet, 41/53) buyrulur. Yksek
mans: "Biz onlara yetlerimizi fk ve enfste gsteririz; t ki Hak onlara
zhir ola." Ve ayn ekilde hads-i kudsde buyruldu: Knt kenzen
mahfiyyen feahbebt en unefe fe halektel hlka li uref yksek mans
"Ben gizli bir hazne idim. Bilinmeme muhabbet ettim; hlk bilinmem iin
hlk ettim". te bu yet ve hads, Hakk'n leme bakla bilineceinin
hididir.
Evet, mutlak ztn leme bakmakszn, kadm ve ezel ve lemlerden gan
olduu icml yolu zere bilinir. Fakat ilh olan, ilhn delli olduundan, o
bilinmeyince Zt'n ilh olduu bilinmez. Bundan dolay, Allh'n ulhiyyetini
bilmek, leme bakmaya baldr. nk, ulhiyyet mertebesi, ne kadar ilhi
isimler ve rabbni sfatlar varsa hepsini toplamtr. simler ve sfatlar ise, grnme yerleri olmaynca taayyn ve tahakkuk etmez. Fakat Hakk'n zti
vcdu asl bir eye bal deildir. nk ztiyyeti ynnden isimlerden ve
onlarn grnme yerleri olan lemlerden gandir.

333

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Bundan sonra, ikinci halde, sana alm verir ki: Tahkk zere Hakk'n
nefsi, kendi nefsine ve ulhiyyetine dell oldu. Ve tahkk zere lem, onlarn a'yn- sbitesinin sretinde Hakk'n tecellsinden baka deildir. yle
ki, o a'ynlarn vcdu o tecell olmakszn olmaz (11).
Yn ilh ilh olan ile bildikten sonra ikinci hl olan "cem"' makmnda;
aynn sana alm verir ve bu alm ile, Hakk'n nefsinin kendi nefsine ve
ulhiyyetine dell olduunu ve lem denilen eyin ancak o lem fertlerinin
a'yn- sbiteleri sretlerinde Hakk'n tecellsinden baka bir ey olmadn ve
o aynlarn vcdunun da o tecell olmakszn mmkn olmadn bilirsin.
imdi ilh olann hakkatine bakld zaman, onun zihn vcdu ilk nce
ayn- sbitesinde "akdes nefes" ile, ztn tecellsiyle; ve ikinci olarak ayn
vcdunun da isimler ve sfatlarn tecellsiyle olduu grlr. Bu ekilde
a'yn- sbiteye bakarak, Hakk'n nefsi, yn ilh olann ayn- sbitesinde zti
tecell ile tecellsi, kendi ztna dell olur. Ve varlklarn aynlarna bakarak, ilh olann aynasnda, o ilh olan dolaysyla kaytlanarak aa kan Hakk'n
nefsi mutlak olan kendi ztna ve nefsine ve toplayc mertebe olan
ulhiyyetine dell olur.

Ve tahkk zere Hak, bu aynlarn hakkatleri ve halleri dolaysyla trl


trl ve sretlenmi olur. Bu alm da, Hakk'n bizim ilhmz olduuna
ilim olumasndan sonradr (12).
Yn sana hsl olan alm, aynlarn hakkatleri ve halleri cbna gre trl trl grnenin ve srete girenin Hak olduunu bildirir. te bu alm da
biz, kendi nefsimizi ilh olan ve rabbi olan ve Hakk' ilh ve Rab bildikten
sonra bizlerde oluur.
Aynlarn hakkatleri ve halleri dolaysyla Hakk'n trl trl ve
sretlenmi olmas bu yn iledir ki, ilk taayyn mertebesinde, Hakk'n kendi
ztna akdes nefes" ile olan tecellsiyle, Hakk'n ilminde eynn sretleri
peyd olur. Fakat bu sretlere imkn leminde, yni bu ehdet leminde, birer kesf taayyn elbisesi giydirmek lzmdr. Oysa Hakkn vcdundan baka hibir ey mevct deildir ki, bu trl trl kesf sretler yle bir maddeden tasvr olunsun. Bundan dolay Hak, ilmindeki sretlere vct feyzi vermek iin, letfet mertebesinden, mertebe mertebe, kesfet mertebesine tenezzl etti. Ve bu kesfet leminde,o ilh ilimde olan muhtelif ve trl trl sretler, kendi hakkatleri ve halleri cbna gre, yine Hakk'n vcdundan birer taayyn elbisesi giydi. Ve u halde trl trl grnen ve muhtelif
sretlere brnen Hak oldu. Ve ilh ilimdeki a'yn- sbite yine yokluu ze334

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

rine kald. te "Allah var idi, O'nunla berber bir ey yok idi; u an dahi yledir." Ve "A'yn vct kokusunu duymad" dediklerinin mans budur.
Bundan dolay Hakkn vcdu, bu lemde kendi ilmi sretlerine ayna oldu.
Ve aynann kendi, nasl ki gizli ve iindeki grlen sretler zhir ise, Hakkn
vcdu da ylece gizli ve bu grlen ilmi sretler zhir oldu.

Ondan sonra dier alm gelir ki, bizim sretlerimizi Hak'ta sana gsterir. Ve Hak'ta bzmz bzmza zhir olur. Ve bzmz bzmz rif olur.
Ve bzmz bzmzdan ayrlm olur (13).
Yn nceki almdan sonra, "fendan sonra bak" ve "cem'den sonra fark"
makm olan dier bir alm daha gelir. Bu alm ayna mesbesinde olan
Hakk'n vcdunda bizim sretlerimizi sana gsterir. Ve ahadiyyet mertebesinde birlik zere iken, bir derimizden ayrldmzdan bzmz bzmza
zhir olur. Ve yokluk bilinmezlii iinde bir dierimizi bilmez iken, bzmz
bzmz hakkan vct ile rif olur. Ve her sretin zti zellikleri bulunduundan, bzmz bzmzdan ayrlm olur. Beyt:

Zuhr ve birbirinden ayrlma, en bata ilk taayyn mertebesinde husle


gelmitir. nk bu mertebede Hakk'n ztnn yine kendi ztna olan ilk
tecellsiyle aynlarn ilmi sretleri peyd oldu. Ve her bir sret, zti zellikleriyle birbirinden ayrldlar. Bunlarn aralarnda zt ve sft olan birtakm
mnsebet gereince terf yni bilmeklik ve mnsebetin olmay dolaysyla da tenkr yni bilmemezlik olur. Bundan dolay Hz. Fahr-i lem (s.a.v.)
Efendimizin Rhlar sralanm asker topluluklar gibidir. Onlardan
terf olanlar yni birbirlerini bilenler uyuurlar, tenkr olanlar yni
bilemeyenler ise uyuamazlar. hads-i erfinde beyn buyrulan rhlar lemindeki terf yni bilmeklik ve tenkr yni bilmemezlik, ilim mertebesindeki bilmeklik ve bilmemezlik sonucu olduu gibi, bu iinde bulunduumuz
ehdet mertebesindeki bilmeklik ve bilmemezlik dahi rhlar lemindeki
bilmeklik ve bilmemezliin netcesidir. Nitekim Hz. Mevln (r.a) efendimiz
buyururlar:
Tercme:
Cnmzda var idi evvelce
Bir bilmeklik ki, tantk burada,
Bugnn lfeti mzdendir,
Sen unuttun onu lkin arada.

335

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Bizden bzmz, bize muhakkak bu mrifetin yn bilmenin,


aynlarmzn vermesi sebebiyle, Hak'ta olmu olduunu bilir. Ve bizden
bzmz, bu mrifetin, zti zelliklerimizin vermesi sebebiyle, bize ilh
ilim mertebesinde olmu olduunu bilmez. Ben chillerden olmamdan
Allh'a snrm (14).
Yn ikinci almda, Hakk'n vct aynasnda, taayyn elbisesine brnerek aa kan bizim imkni sretlerimizden bzmz, dny dediimiz
his leminde, yukarda bahsedilen mrifetin yni bilmenin bize bizim
aynlarmzn vermesi sebebiyle, Hak'ta olduunu bilir. rnein aynann yzeyinde belirmi olan bir sretin hrite vcdu yoktur. Fakat sret sahbinin
aynada grlen sreti onun hrite olan kendisine has sreti dolaysyladr.
lk almda ise, Hakk'n vcdu, varlksal aynlar aynalarnda, o aynlarn
hallerine gre aa kmaktadr. Yn her birerlerimizin vcdu birer varlksal ayn ve birer ayna mesbesindedir. Bizim aynalarmzda Hakkn vcdu
bizim hallerimizin gereine gre aa kar. Ve her birerlerimizin hakkatleri
olan a'yn- sbitemiz de, Hakk'n vcdunda, Hakk'n dolaysyla deil, ancak kendilerinin zti zellikleri ve kendilerine has istddlaryla aa kar.
Bizden bzlarmz, ilmi sretlerden ibret olan bu a'yn- sbite lemindeki terf yni bilmeklii bilmez. Onlarn bu cehletleri, ya ilh ilimdeki
ayn- sbitelerinin bu mrifete yni bilmeye istddlar olmamasndandr
veyhut insan sretine gelinceye kadar, her getii varlksal mertebenin rengine boyanarak, tabat rtlerinin ve cismni vasflarn altnda zebn kalmalarndan ve bu sebeple fen ilere dmelerindendir. lmi mertebeyi bilmediklerinden, Hakk'n vcdunda a'yn- sbiteyi mhede edemezler. Onlar ancak
hlk edilmilerin okluunu, yn dalar, derylar, aalar, aylar, gneleri,
yldzlar, hayvnlarn eitlerini, elektrikleri, trenleri, toplar, tfekleri ve her
trl bilimsel bulular ayr bamsz bir vct zannederler. Bu saylan varlksal eydan baka grdkleri bir ey yoktur. Ne bunlarda Hakk' ve ne de bunlarn Hakk'n vcdu iinde olduunu mhede edemezler. Hak Tel bunlar hakknda Yalemne zhiren minel haytid duny, ve hum anil hreti
hum gfiln yn Onlar, dny hayatnn zahirini bilirler. Ve onlar,
ahiretten gfil olanlardr (Rm, 30/7) buyurur. te bunlar, Hak'tan perdeli
ve Hakk'n kapsndan uzaklatrlm olan Cell ehlidir. Hz. eyh (r.a.) bu
halden Hakk'a snr.
Velkin bizden bzlarmz, ilk alm hlinde, a'yn- sbitede Hakk'
mhede ederler. Bunlar Cell'den Ceml ile ve hlktan Hak ile rtlm
olan Ceml ehlidir. Ve zt mutlaklkta bak bulan mheyyemlerin yni ar
aklarn en bykleridir. Ceml'in Cell'i onlar mheyyem yni ar ak etmi, akn en ileri derecesine drmtr.
336

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Yine bizden bzlarmz, ikinci alm hlinde, a'yn- sbitede Hakk'n


vcdunu mhede etmekle berber, Hakk'n vcdunda da a'yn-
sbitenin sretlerini grrler. Bundan dolay bu cell yni daha yksek grup
Ceml'den' Cell ile ve Cell'den de Ceml ile ve Hak'tan hlk ile ve hlktan
da Hak ile rtl olmayan keml ehlidir. Bunlar hakknda Hak Tel:
Riclun l tulhhim ticratun ve l beyun an zikrillhi yni O erler
ki ne ticret ne al-veri onlar Allah zikrinden alkoymaz (Nr, 24/37)
buyurur.

Ve iki alm ile berber Hak bizim zerimize, ancak bizim ile hkmeder. Hayr, belki biz, bizim zerimize bizim ile hkmederiz; velkin Hak'ta
hkmederiz (15).
Yn iki alm ile, Hak bizim aynlarmz zerine, dnyda ve hirette,
sadet ve ekvet, tlihsizlik ve tlihli olu, noksan ve keml ile, ancak ayn-
sbitemizin zti zelliklerinin gereklerine ve onun verdii hkme gre hkmeder.
Bu iki almdan ilk almn verdii bilme, a'yn aynalarnda Hakk'n
muhtelif sretler ile aa kmasnn ve tecellsinin, a'yn- sbitemizin zti
zellikleri ve yaplmam istddlar dolaysyla olmasdr.
Ve ikinci almn verdii bilme de Hakkn vct aynasnda a'yn- sbite
sretlerinin, aa kmasnn onlarn gerekleri dolaysyla olmasdr.
Bu iki almn birden verdii bilme bu olur ki: Hak ezelen bizim a'yn-
sbitemiz zerine ve ebeden de vcd aynlarmz zerine, ancak istddmzla
kendisinden taleb ettiimiz vey onun zerine nceden hkmettiimiz eyle
hkmeder. Ve bu srette aynlarmz zerine biz hkmetmi oluruz. Velkin
bizim, bizim zerimize, bizimle olan bu hkmmz Hakk'n vcdunda olduumuz halde olur. nk biz, Hakk'n zti ileri ve ilmi bantlarnn
sretleriyiz. Ve bu hkm kader srrna dayanr.

337

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Bunun iin Allah Tel fe lillhil huccetul bligatu (En'm, 6/149) buyurdu. Yn "Perdeli olanlarn zerine Allah iin hccet-i blia yn apak
dell sbittir" dedi. Ne zaman ki perdeli olanlar, arzlarna uygun olmayan
eyden dolay, Hakk'a: "Niin bize byle byle yaptn?" derler. imdi Hak,
onlar iin sk aar. Ve "sk", rif olanlarn burada at itir. Bundan dolay perdeli olanlar, Hakk'n onlara iddi ettikleri eyi etmediini ve ettii
eyin onlardan olduunu grrler. nk Hak onlar, ancak ilmi mertebede
sbit olduklar ey zerine bildi. Byle olunca perdeli olanlarn dellleri
btl ve hccet-i blia yn apak dell Allah iin sbittir (16).
Yn Cell ehli, dnyda kendilerinden km olan fiillere karllk, kendilerine ho gelmeyen karlk ile azarlandklar zaman Hakk'a; "Niin bize
byle azb ediyorsun? Bizden km olan fiiller, ancak senin ezelde takdr ettiin eydir. imdi bu takdr edilen fiillerimizden dolay bizi azarlayp azb
etmek zulmdr" derler. Hak Tel da onlara "sk", yn a'yn- sbitelerinin
yaplmam olan istddlarn aar. Ve bu halde Hakk'n onlara iddi ettikleri
yn ile zulm etmediini ve belki ezel istddlarnn icbnca ne istemi iseler
onlar verdiini ve iledikleri fiillerin kendilerinden olduunu grrler. Ve ve
m zalemehumullhu ve lkin kn enfusehum yazlimn yni Ve Allah,
onlara zulmetmedi. Fakat onlar, kendi nefslerine zulmediyorlard (Nahl,
16/33) yeti kermesini tasdk eden hl ortaya kar. nk Hak'tan onlarn
zerine geerli olan ve gerekleen fiil, onlarn gerekleri dolaysyladr; yoksa
cebren deildir. Ve Hak istiddlar dolaysyla her eye vct feyzi buyurur.
Ve onlarn istek ve talebi zerine hkm uygular ve fiil aa karr. L
yuselu amm yefalu ve hum yuseln yni O yaptklarndan mesul olmaz, onlar ise mesuldrler (Enbiy, 21/23) yet-i kermesi icbnca Hakk'a,
"Niin onlarn isteklerini yerine getirdin?" diye soru sorulmaz. nk Feyyz
yni Feyz verici elde asl cimrilik yoktur; kim ne isterse onu verir. Bu
hussta ancak tlepte bulunanlar mes'ldr. Ve "sk"n almas, yn a'yn-
sbitenin istddn renmek, perde ve Cell ehli iin hiret yurduna
mahsstur. Fakat hiret oluumu zerine olan mrifet ehli, dny yurdunda
da "sk" ap ii mhede ederler.
imdi bu "sk"n almas annda perde ehlinin: "Bizim fiilimiz Hakk'n
takdri iledir" diyerek ortaya koyduklar dell, Hak Tel Hazretlerinin: "Benim takdrim kudretime ve kudretim irdeme ve irdem ilmime ve ilmim de
sizin yaplmam olan bilinen istddlarnza tbdir" diyerek ortaya koyduu
dell ile rtlr. Ve dell Hak iin sbit olur.

338

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

imdi eer sen diyecek olur isen ki: "u halde Hakk'n fe lev e le
hedkum ecman yni Eer O dileseydi, elbette hepinize hidyet ederdi
(En'm, 6/149) sznn ne faydas vardr?" Biz deriz ki: lev yn eer
olumsuzluk harfidir, olumsuzluk iindir. Bundan dolay Hakk'n irdesi, i
ne zerine ise o ey zerine oldu (17).
Yn sen soru sorarak diyecek olursan ki: Yukarda bahsedildii zere bizim zerimize hkim olan mdem ki bizim aynlarmzdr; Hak ise, ancak
aynlarmzn icbna gre vct feyzi veriyor, u halde Hakk'n: "Eer Hakk
dilese idi, hepinize hidyet ederdi" (En'm, 6/149) kavlinde ne fayda vardr?
nk bu szden hidyetin ancak HakkIn dilemesi ile olduu anlalmaktadr.
Biz cevben deriz ki: lev e yn eer dileseydideki lev yn
eer olumsuzluk harfidir. Bir eyin olumsuzluunu icb ettiren dier eyin
olumsuzluu iin konuldu. Ve yet-i kermenin yksek mans "Eer klln
hidyetini dileseydi, hidyet eder idi. Velkin, hidyet iin klln istddnn
olmadna ilminden dolay hepsine hidyet etmedi" eklindedir. Bundan dolay yn klln hidyetinin olumsuz oluundan dolay, olumsuzluk art olan
"lev" dilemeye dhil oldu.

Velkin akln delli hkmnde, imkn dhilinde olann "ayn", bir eyi
ve onun zddn kabl edicidir. Ve idrk edilebilir olan iki hkmden hangisi gerekleirse; o hkm sbitlii hlinde onun zerine bulunduu itir.
Ve le hedkum yn hidyet ederdi kelimesinin mans li yubeyyine
lekum yni size beyn ederdidir. Velkin, lemden her imkn dhilinde
olann, kendi nefsinde iin, ne ey zerine sbit olduunu idrk etmesi iin,
Allah Tel basret aynn amad. Bundan dolay onlarn bzs lim ve
bzs childir (18).
Yn akl, kendinde hakkati, bulunduu hl zere idrkten perdeli ve ciz
olduundan, getirdii dell ile, imkn dhilinde olann ayn- sbitesinin
hidyete ve onun zdd olan dallete kbiliyeti olduuna hkmeder. Akln bu
hkm, a'm olan kimsenin hkmne benzer. Mesel bir a'mnn yannda bir
kimse ses karmadan dursa, o a'mnn bu kimse hakkndaki hkm ikidir. O
der ki: "Bu kimse Zeyd'dir vey Zeyd'in dnda biridir. Eer gz grse idi,
hakkat bir olduundan "Bu Zeyd'dir" diye hkmedecek ve bu hkm birden
ibret olacak idi. Ve a'mnn bu hkmleri imkn dolaysyla doru olsa bile
iin aslnda yalnz birisi hakkattir. te imkn dhilinde olann ayn da bunun
gibidir. Hakkati, mhede shibi olan kimse bilir. Bu bahsi biraz daha zh
edelim:
339

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Biliyoruz ki, a'yn- sbite ilh ilimde sbit olan ilhi isimlerin sretleri ve
grnme yerleridir. lhi isimler ve sfatlar ise, kdim olan zt ile mevct ve
onun ayndr. Bu srette a'yn- sbite hakkat ynnden ztn ayn olur. Zt
ise bk, ezel ve ebeddir. Ve ona fen ve yokluk rz olmad gibi yapma ve
cd dahi rz olmaz. Bundan dolay a'yn- sbitenin istddlar ilhi isimlerin
icblar olduundan yaplm deildir. Halbuki Hak Tel hazretleri
kbiliyetleri, ancak istddlarna gre cd etti. Ve vctta, ancak aynlarnn
verdikleri ey oldu. A'yn- sbite ise, ancak ztlarnn icbn verdi. Ve zt, bir
eyi ve onun zddn gerektirmez. Mesel Had isminin sreti ve grnme yeri,
hidyette olma ayndr; dallette olma ayn olamaz. nk Hd isminin
icb hidyettir. Onun zdd olan dalleti gerektirmez. Nitekim (s.a.v.) Efendimiz Hd isminin en mkemmel grnme yeri olduklarndan "Beni gren,
beni grmtr. nk, eytan benim sretim ile sretlenemez" buyururlar.
nk eytan, Mudill isminin en mkemmel grnem yeri olduundan, bu
ismin zdd olan Hd ismini kabl edici deildir.
Bununla berber akln delli hkmederken,"imkn dhilinde olan", bir eyi
ve onun zddn kabl eder, der. Bu, onun imkn ile vasflanmasndan dolaydr. nk imkn, varlk ve yokluk taraflarnn eitliini icb ettiricidir. Nitekim a'm, yannda hareket eden bir mahlka "Ya hayvan vey insandr" diye
iki hkm verir. Bu iki hkmden hangisi gerekleirse, o hkm hakkate
uygundur.
Ve le hedkum yn hidyet ederdi li yubeyyine lekum yni size
beyn ederdi mansnadr. Yn: Eer Allh dilese idi, iin ilh ilimde
sbitlii hlinde, ne ey zerine sbit olduunu Hak hepinize beyn eder idi,
demek olur.

imdi, Hak dilemedi, onlarn hepsine hidyet etmedi ve dilemez de; in


ye yn eer dilerse sz de byledir. Hi diler mi? Bu olmaz eydir
(19).
Yn Hak onlarn hepsine hidyet etmeyi ezelde dilemedi ve ebedde de dilemez. n yea yuzhibkum ve yeti bi hlkn cedd yni Eer dilerse sizi
giderir ve yeni hlk getirir (brhm 14/19) yet-i kermesindeki in ye
yn eer dilerse sz de lev e yn eer dileseydi gibidir. "n" "lev"
mansnadr. Gemi zaman kipi olan "e" yni diledi kelimesindeki "lev"
art harfi olumsuzluk iin olduu gibi, gelecek zaman kipi olan "ye yni
dilerse kelimesindeki "in" art harfi de olumsuzluk iindir.
Yn ezelde ilh ilimde sbit olduklarnda, giderilmesine kbiliyyetleri
olmadndan, gelecek zaman olan ebedde de giderilmelerine dilemenin isbet
etmesi olumsuz oldu, demek olur.
340

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Cenb- eyh (r.a.) reddetmeyi iine alc olan dikkat ekme sorusuyla "Hi
diler mi?" buyururlar. Yn ezelde hepsinin aynlar hidyeti taleb etmedii
halde, hi onlarn hidyetine ebedde ilhi dileme isbet eder mi? Elbette etmez. nk, bu olmayacak bir eydir ve olumsuzdur demektir.

Byle olunca, Hakk'n dilemesi ahadiyyet zere isbet eder. O da ilme


yn bilmeye tb olan bir bantdr. Ve ilim de ma'lma yn bilinene tb
olan bir bantdr. Oysa ma'lm yni bilinen sensin ve senin hallerindir.
Bundan dolay ilim iin ma'lmda eser yoktur. Belki ma'lm iin limde
yn bilende eser vardr. u halde, ma'lm kendi nefsinden, aynnda sbit
olduu eyi Hakk'a verir (20).
Yn zti dilemenin, ilhi malumlarn hepsine isbet etmesi ve bants
ahadiyyet zere ve bir seviyededir. Nitekim Hak Tel buyurur: Ve m
emrun ill vhdetun ke lemhn bil basar yn Ve Bizim emrimiz, tek bir
emirden baka bir ey deildir, gzn bir anlk bak gibidir. (Kamer,
54/50). Fakat her bir ma'lm, ztnn istddn gre, o tek bir dileme olan zt
tecellden kendisine mahss olan hissesini ve nasbini alr. Ve her ma'lmun
istdd muhtelif olduundan, bir olan isbet edi dahi trl trl olur. Mesel
gnein klar ahadiyyet zere isbet eder. Fakat pencerelerinin cam yeil,
krmz, mav, sar, mor renkte olan bir hneye tecell ettii zaman, hnenin
iine giren klar trl trl olur. Bu trl trl olu ise camlarn birbirinden
farkl olan istddlarndan kaynaklanr. Yoksa gne, her mahalle bir seviyede
bir renkte tecell edicidir.
"Meiyyet yni dileme" dediimiz ey "ilm"e ve ilim de "ma'lm"a tbi'
olan birer bantdr. nk ma'lm olmayan bir eye irde ve dilemenin
isbet etmesi mmkn olmad gibi, ortada da bilinen bir ey olmadka bilmek durumu da olumaz. Daha akas, bir eyi istemek onu bilmee baldr. nk bilinmeyen bir eyi dilemek mmkn olmaz. Ve bir eyi bilmek
iin de ma'lmun yni bilinenin belirli bir sretinin mevct olmas lzmdr.
te ma'lm sensin ve senin ayn- sbitenin halleridir. Ve ayn- sbite bir
derinin zdd olan iki eyden birisinin vcdunu icb ettirir. Yn hidyet ve
dalletten birisini icb ettiricidir. Bundan dolay dileme de, o bir olan hkme
isbet eder. Bu srette, a'yn- sbiteden her birisi, Hakk'a ne hkm vermi
ise kendisi o hkm ile Hakk'n ma'lmu yni bilineni olur.
te bu sebepten dolay ilmin "ma'lm" zerine bir te'sri yoktur; belki
"ma'lm"un lim zerine te'sri vardr. nk ma'lm, hl dili ile lime: "Ben
u hl zerine sbitim. Sen beni bu sbit olduum hl zerine bil!" der. Ve nefsinden, aynnda sbit olduu eyi Hakk'a verir.

341

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Ve ilh hitb, muhtablar ne ey zerine uygun oldularsa, ancak o ey


dolaysyla ve akl bak asnn verdii ey dolaysyla ulat. lh hitb,
almn verdii ey zerine ulamad. te bundan dolay m'minler ok ve
kef yni alm shibi olan rifler az oldu (21).
Yn insnlarn geneli ok aklllardan ve fikr bak shiplerinden olduklarndan fe lev e le hedkum ecman yni Eer O dileseydi, elbette hepinize hidyet ederdi (En'm, 6/149) ve Ve lev e rabbuke le mene men
fl ard kllhum cemn yn Ve eer Rabbin dileseydi yeryznde
olanlarn hepsi elbette mn ederlerdi (Ynus, 10/99) ve benzeri olan ilh
hitp onlarn hallerine, yn akllarnn icbna gre ulat; kefin yni almn
cblarna gre ulamad. nk, akl bak shiplerinin istddlar buna yetimez. Ve kader srrna vkf, kef yni alm shiplerinden olan rifler ise
azdr. Ve mrifet tavr, akl idrk tavrnn stndedir. Ve mrifet tavr ise, ilerin hakkatleri olduu yn zere, keiftir.

Ve bizden ancak malum yn bilinen makm olmayan bir kimse yoktur. Ve bilinen makm, sbitliinde onunla olduun ve vcdunda onunla
aa ktn eydir (22).
Yn, bizim taayyn etmi olan vctlarmzdan hibir vct yoktur ki,
onun bir bilinen makm bulunmasn. Ve ister riflerden olsun, ister dier kiilerden olsun, hi birisi bu bilinen makmn geerek onun dna kamaz.
nk bilinen makm, senin ilh ilimde sbitliin hlinde giyinmi olduun
eydir ki, sen bu hric vcdunda dahi o eyle aa ktn. Bundan dolay bir
kimsenin ilh ilimde makm, her eye akl vstasyla vkf olmay gerektirse,
hric vctta, yn bu dnyda dahi o makmnn, yn akl letinin
zebnudur. Bu zmre her eyi kendi akllaryla kys ederler ve akllarna uygun gelmeyen eyi reddederler. Halbuki akl, hakkatleri idrkten cizdir. Felsefeciler ile zhir ehli olan limlerin halleri meydandadr. Hatt mm-
Fahreddn Rz (rahmetullhi aleyh) gibi limlerin byklerinden olan bir zt
bile, akln zebnu olup kalmtr. Nitekim Hz. Mevln (r.a). efendimiz Mesnev-i erflerinde buyururlar:
Tercme: "Eer akl bu bahiste yol grc olayd, Fahreddn Rz, dnin
srrn bilici olurdu."
Bu byle olduu gibi, bir kimsenin ilh ilimde makm, keif yni alm
ile kader srrna vkf olmay gerektirse, hric vcdu olan bu dnyda dahi,
o sretle aa kar ve cehletin srklemesiyle Allh'a tirz etmez.

342

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Sonu olarak ilh ilimde olan sbitlik zere hric vctta aa kmak,
ilh dileme iledir. Ve dileme ise, ancak ilh ilimde olan sbitlik zerine isbet
eder. Ve ilh ilimde olan a'yn- sbitenin zellikleri muhtelif olduundan,
dilemenin isbeti de muhtelif olur. te bu sebepten dolay ilh dileme hepsinin hidyetine isbet etmedi. nk, kiilerden her bir kii, bir bilinen makm
shibidir, oradan kamaz. Bundan dolay hidyete istdd olmayan ahsn hidyetine, ilh dileme isbet etmez.
imdi, vct mrifetinde, merebler ve zevkler bu bilinen makm gereince muhtelif olup bzs, Hak iin vct isbt ederek, hlk Hak'ta mhede
ettii ve bzs hlk iin vct isbt edip Hakk' hlkta grd ve bzs da
bir vech ile Hakk' ve bir vech ile hlk isbt eyledii ynle cenb- eyh (r.a.)
bu muhtelif zevkleri, art kipi kullanarak aadaki cmlelerde beyn buyururlar:

Bu, senin iin vct olduu sbit olursa byledir. Ve eer sbit olacak
olursa ki, tahkk ile vct Hak iindir, senin iin deildir; bundan dolay
hkm, Hakkn vcdunda phesiz senin iin sbittir. Ve eer sbit olacak olursa ki, tahkk ile sen mevctsun; o halde hkm hi phesiz senin
iindir. Ve eer hkim Hak olacak olursa, bu halde Hak iin senin zerine
vct feyzi vermekten bakas yoktur. Ve senin zerine olan hkm, senin
iin sbittir (23).
Yn bu makm, Hak'la berber senin iin vct sbit olursa, oluur. Yn
senin yok hkmnde olan ayn- sbitenin aynasnda, Hakk'n vcdu bu ayn-
sbitenin gereine gre taayyn edip, o ilmi sret hric vctta, yn ehdet
leminde, aa kt zaman, senin iin vct sbit olursa, bu makm sana
balanr. Ve eer ayrnts daha nce geen ilk kefin verdii mrifet zere,
a'yn- sbite aynalarnda taayyn etmi bulunan ve bu taayyn icbna gre
hiss vctta aa kan Hakkn vcdunun, taayyn eden iin olduu sbit
olursa, hi phesiz Hakk'n vcdunda hkm senin iin oluur. nk senin ayn- sbiten zti zellikleriyle, kendisinde aa km olan Hakk'a bir
hkm verdi. Hak da o hkm ile onda aa kt. Vhidin yni birin vcdu
zt ynnden vhiddir yni birdir; onda birden fazla olu yoktur. Ve ayn ekilde tecell de zttan balangta vahdet yni birlik zere aa kar. Fakat
a'yn aynalarnda farkllk ve eitlilik, Hakkn vcdunda birden fazla olu
ve okluk aa karr. Bu ekilde vct Hakk'n, hkm ise aynlarndr.
Aynlar ise ekirdein iindeki aa gibi yok hkmndedir.
Ve eer yine ayrnts daha nce geen ikinci kefin verdii mrifet zere,
Hakk'n vcdu a'yn aynalarnda, bu aynlarn icblarna gre aa kp
bunlar bir derinden farkl olduu zaman, senin aynn zerine, feyz verilmi
olan vct nru ile senin mevct olduun ve mutlak vcdun senin aynnda
343

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

kaytl olduuna tibr edilirse, hi phesiz hkm, senin iin oluur. nk


sen, sana zel hkm ile senin aynn zerine hkmetmesini, istddn dolaysyla Hak zerine hkmedersin.
Ve eer sana vct vermesi dolaysyla, senin zerine hkim Hak olacak
olursa, Hakkn hkm, senin zerine ancak vct feyzi vermekten ibret etmi olur. Ve senin aynn zerine hkm, yine senin tarafndan olur. nk
senin ayn- sbitenin sana zel istidd, Hakka ne hkm vermi ise, Hakk
bu ayn- sbiten zerine ancak o hkm ile hkmeder.

imdi sen ancak nefsine hamd et ve ancak nefsini ktle! (24).


Yn senin ayn- sbiten sadet ve kemli icb edip Hakka, hl lisn ile
Benim zerime sadet ve keml ile hkmet! diye hkmetmi ve bundan dolay hric vctta, yn bu dnyda, o ezel hkmn eseri, sende sadet ve
keml sretinde aa km ise, bundan dolay ancak nefsine hamd et; nk
hkm senindir. Ve eer ayn- sbiten ekveti ve noksan icb edip Hakka
bu hkm verdii iin, bu lemde de sen ekvet ve noksan zerine isen,
bundan dolay da kendi nefsini ktle; nk hkm, yine senindir.
Hidyet ve dallet ve hayr ve er ve her ey, vct feyzi vermesi tibryle
Hakkndr. Yoksa ayn- sbite, Hakka ne hkm vermi ve Hakktan ne istemi iseler, o aa kt iin bunlarn hepsi aynlardandr. Bundan dolay
eer zulm olursa hlktandr, Haktan deildir. Nitekim Hak Tel buyurur:
ve m zalemnhum ve lkin kn enfusehum yazlimn yn Biz, onlara
zulmetmedik. Fakat onlar, kendilerine zulmediyorlard. (Nahl, 16/118)

Ve Hak iin, vct feyzi vermenin hamdinden baka bir ey bki kalmaz. nk bu Onun iindir, senin iin deildir. imdi sen hkmler ile
Onun gdssn ve O vct ile senin gdndr (25).
Aynlar yokluk zerine olup, Hak Tel onlara vct feyzi vermitir. Bundan dolay sen, vct bulduun ve aa ktn iin Hakk'a hamd edersin.
nk vct ve aa kmada senin parman yoktur. Bununla berber,
aynlar hakkatte Hakk'n gayr olmadndan hamdlarn hepsi yine Hakk'a
dnk olur. imdi sen hkm verdiin, Hakk da sana vct verdii iin, sen,
hkmlerle Hakk'n gdssn. nk senin ayn- sbitenin hkmlerinin
sretlerine brnd halde aa kan Hakk'n vcdudur. Bundan dolay
senin esslarn ile aa kan Hakk'n vcdu, senin ayn- sbitenin sretiyle
ve onun hkmleri ile gdlanan olur. Ve gd gdlanann vcdunda gizli ve
gdlanan zhir olduu gibi, senin ayn- sbitenin hkmleri de Hakk'n
vcdunda gizli ve Hak zhirdir.
344

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Ve ayn ekilde sen, Hakk'n vcdu ile zhirsin. Ve Hakk'n vcdu ile
zhir olan ayn- sbitenin sretinde Hak, gizlidir. Bundan dolay sen, Hakkn
vcdu ile gdlanansn. Ve sen zhirsin; Hakkn vcdu da btndr.
Burada "gd" tbri, mecz yoluyla kullanlmtr. nk gd, nasl ki
gdlanann devamllna ve olgunlamasna ve kemltnn aa kmasna
sebep olur ise, aynlarn hkmleri de o aynlarda aa kan Hakk'n
vcdunun olgunluk ve devamllna sebeptir. Ve ayn ekilde Hak dahi
vcdu ile aynlarn olgunluk ve devamllna sebeptir. Ve gd gdlananda
gizlenmi olduu gibi, Hak gdlanan gibi aynlarda zhir ve aynlar gd gibi
Hak'ta gizlenmitir. Ve ayn ekilde aynlar, Hak'tan vct bulup gdlanan
gibi zhir ve Hak, gd gibi onlarda gizlenmi oldu. Bundan dolay aynlar,
Hak zerine hkmler ile ve Hak da aynlar zerine vct ile hkimdir.

imdi senin zerine taayyn etmi olan ey, Hak zerine taayyn etmi
oldu. Bundan dolay emr, Hak'tan sana ve senden Hakk'adr. u kadar ki
sen mkellef olarak isimlenirsin. Oysa Hak sana, ancak hlin ile ve zerinde bulunduun istddla, bana teklf et, dediin eyle teklf etti. Ve Hak
(ism-i mef'l yn edilgen orta olarak) mkellef olarak isimlendirilmez
(26).
Yn ezelde ayn- sbitenin hkm, Hak zerine taayyn edici olduundan, Hak zerine hkmedilen oldu, sen de hkim oldun. Ve ayn ekilde zhir vctta senin vcdunun zerine Hakk'n hkm taayyn edici olduundan, sen zerine hkmedilen oldun, Hak da hkim oldu. Bu ekilde
hkm Hak'tan sana dnktr. nk senin ayn- sbiten zerine vct feyzi
vermekle Hak senin zerine hkimdir ve sen hkm verilensin.
Ve yine hkm, senden Hakk'a ittir. nk ayn- sbiten, zti zelliklerinin icb ettirdii hkm Hakk'a vermekle, sen Hak zerine hkimsin ve Hak
zerine hkm verilendir. Bundan dolay Hak ile aynlar bir yn ile hkim
yni hkm veren bir yn ile mahkm yni hkm verilendir.
Ancak Hak ile senin aranda, zerine hkm verilen olmak hussunda, u
kadar fark vardr ki, sana "ism-i mefl yni edilgen orta" kipiyle "mkellef"
denilir ve Hakk'a denilmez. nk Hak zerine hibir klfet rz olmaz.

345

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

iir:
imdi Hak bana hamd eder; ben de Hakk'a hamd ederim. Ve Hak bana
ibdet eder; ben de O'na ibdet ederim (27).
Yn Hak, benim vct direme karmasna ve zt ynnden deimeksizin, ilhi sretiyle btnsel ve ayrntsal olarak bende aa kna ve benim onun btn isimlerine grnme yeri oluuma hamd eder. nk, eer
ben olmasa idim, Hak bilinmez idi ve ibdet olunmaz idi ve kendisine hamd
edilmez idi; btnsel ve ayrntsal aa kma ile aa kmaz idi. Kendisini
kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret olan taayynn(isticl) kemli olumaz
idi. Nitekim ems-i Marib buyurur. Beyt:
Tercme: "Senin zuhrun benim iledir; benim vcdum da Sen'dendir.
Eer ben olmasa idim, Sen aa kmaz idin ve eer sen olmasa idin, ben
vct bulmaz idim."
Ve ayn ekilde Hce Hfz rz buyurur. Beyt:
Tercme: "Ma'kumuz olan Hakk'n glgesi, k olan bir mahlkn zerine dt ise ne oldu? nk biz vctta O'na muhtc idik, O da aa kmada bize itiyakli idi."
Ve Hak bana hamd ettii gibi ben de Hakk'a hamd ederim. nk beni
Allah demi kendi sreti zere hlk etti icbnca kendi sreti zerine ortaya karp "akdes feyz"i, ahadiyyet nefes-i rahmnsi ile bana vct feyzi
verdi. Ve btn kemlt ile bende aa kp ilhi sretini bana nimet olarak
verdi. Nitekim demolundaki bu grnme yeri olua iret olarak cenb-
Sa'd buyurur. Beyt:
Tercme "Cenb- Mn'im'den nimet olarak verilen demolunun siyahlk srrndaki ey, ne felek iin msellemdir, ne de melek iin hsldr."
Ve Hak bana ibdet, yn itat eder.nk udn estecib lekum yn
"Bana du ediniz ki size icabet edeyim (M'min, 40/60) cbnca ben O'ndan
taleb ederim, O da benim talebime cbet eder. Ve ben ilk taayyn mertebesinde taayyn ettiimde beni rhn olan mertebelerden ve cismn olan tavrlar ve deiimlerden geirerek insan sretinde icd etti ve aa kard. Ve
insni sreti dzenleyip ilhi keml sretinin rhunu flemek iin beni terbiye eyledi. Nitekim cenb- Mevln (r.a) bu tavrlar ve deiimlere iret olarak Mesnev-i Ma'nev'lerinde buyururlar. Mesnev:
Tercme: "Mdenlik mertebesinden ldm, bitki oldum. Ve bitki mertebesinden ldm, hayvan ile berber oldum. Hayvanlktan ldm; dem oldum.
u halde lmekten ne korkaym, ne vakit lmekten noksan oldum?"
346

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Hak bana ibdet ettii gibi ben de O'na ibdet ederim. nk bana nimet
olarak verdii ilhi sretin btn kemltn ve isimlere ve ztna it tecellleri
kabl edip, o sret ile onu aa kardm.
imdi ibdetin Hakk'a tlk kt edebden kaynaklanmad gibi, sarholuk shiplerinin sz trnden de deildir. Bu sz, tahkk ehli rif ve ilerin en
ince ynlerini aratran vrislerin szdr. rifin sz ise, usl ve mrifet
zeredir. Ondan her ne yol zere bir ibre ksa edebe uygundur. riften,
phe sahipleri ve kt edeb shiplerinden kan sz eklinde ibreler ksa
bile, hkmde onlar gibi deildir. nk rif zti ihtaya bakcdr. Onun
hitliinde Hakk'n kabl etmeyecei bir hkm ve zhir olmayaca bir vasf yoktur. zellikle bu grup (rahmetullhi aleyh), ilhi srlar istdd
shiplerine anlatmak iin, dier ilim shiplerince konulan birtakm terimler
gibi, terimler koymulardr. Ve onlarn terimleri cbnca ibdet"ten kast
"cd ve "terbiye"dir; ve "itat", yn cbet etmek de cbettir. Nitekim Eb
Tlib, (S.a.v.) Efendimize Ey Muhammed, senin Rabbin sana ne kadar
itatli! dedi. Ve cenb- Fahr-i lem Efendimiz de Ey amcam, eer sen Ona
itat edersen, O da sana itat eder. Ona onun emirlerine uyarak kulluk et!
buyurdular. Bundan dolay asl kt edeb bu sadet sofras ztlarn terimlerine anlay yokluu sebebiyle szlerini kt edebe ykleyerek tirzlarda bulunmaktadr.

imdi halde ben O'na ikrr ederim ve aynlarda O'na inkr ederim. O
beni bilir, ben O'nu inkr ederim. Ve ben O'nu rifim; bundan dolay O'nu
mhede ederim (28).
Yn cem' ve vahdet makmnn stn gelmesi hlinde, Hakk'n
vcdunun birliine ikrr ederim. nk btn eyy Hakkn vcdunda
fn ve helk olmu bir halde mhede eylerim. Fakat ne zaman ki muhtelif
aynlara bakarm, hlk grrm. okluun stn geliinden dolay, bu sonradan olma aynlarda O'nun taayyn etmi ve gizlenmi olup, onlardan tecell
edici oluunu tenzh sebebiyle inkr ederim. Hak hallerin ve tavrlarn hepsinde beni bilir. nk btn a'yn sbiteyi ve sonradan olan ileri kapsamtr.
Ve ehdet leminde ey sretlerinde tecell edip aa knca, ben inkr
ederim. nk ztnn birlii dolaysyla, ben O'nu birden fazla olma ve okluktan tenzh ederim ve sonradan olan ey sretlerinden O'nu syrrm. Ve
ben O'nu bilirim. u halde O'nu toplu ve ayrntl mhede ederim. nk
mrifet ve mhede, benim hakkatimin cbdr. O'nu bilmeyi ve grmeyi,
benim hakktim bana verdi.

347

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Bizden nasl gan olur? Oysa ben O'na msade ederim. Ve ben O'nu
is'd ederim. Hak bunun iin beni cd etti, t ki ben O'nu bileyim. imdi
ben O'nu ilimde cd ettim. Bize hads bu man ile geldi. Ve Hakk'n maksadn bende tahkk et! (29).
Yn Hak isimleri ve sfatlaryla bizden nasl gan olur? Oysa ben, O'nun
isimlerinin ve sfatlarnn ve tecelllerinin bende aa kmasnda, O'na
msade ederim. Ve msade "yardm" mansnadr. Ve "yardm" hakknda
yet-i kermede in tensurllhe yensurkum yn Eer siz Allah'a yardm
ederseniz, O da size yardm eder(Muhammed, 47/7) buyrulur. nk kabl
edici, yn edilgen, filin fiiline yardm eder. Ve ben ztmn aynasnda ve aynmn grnme yerinde Ceml ve Cell'iyle aa knda, Hakk' is'd ederim yni sad klarm. "s'd", hakkatte btndaki kemltn zhire ihr ve
ortaya karlmasndan; ve isimlerin kemltnn aynlarda aa kmasndan
ibrettir. Nitekim hads-i erfte Eer siz hi gnh ilemeseydiniz, Allah
Tela sizi helk eder ve yerinize, gnh ileyecek mafiret edecei bir kavim getirirdi. buyrulur. Ve bu hads-i erfin yksek meline uygun olarak
eyh Nazf Mevlev buyurmutur:
Mafiret aynas isyn sretinedir.
Halk gnh etmese hlk eder bakalarn lh.
Sonu olarak Hak, zt ynnden lemlerden gandir. Fakat isimleri ve sfatlar ynnden bizlerden gan deildir. nk ulhiyyet ilh olan ile ve
hlkyyet hlk olan ile ve rubbiyyet rabbi olan ile ve ma'bdiyyet kul ile tahakkuk eder. te O'nun rubbiyyetine ve ulhiyyetine msade etmem ve
O'nu aa karc olmam iin, ben ilh olan ve rabbi olan cd etti. Ve
mdemki ben ilh olanm ve rabbi olanm, lh'm ve Rabb'imi bu sfatlarmla
bilirim. Ve ben O'nun btn mevctlarda aa ktn bildikten ve O'nu
ilimde bu sretle cd ettikten sonra, bu srr perde ehline aarm.
Bahsedilen mandan dolay, Hakk'n mrifeti ve ilimde cd talebini
iinde barndrarak Resl lisn ile bize Knt kenzen mahfiyyen feahbebt
en urefe fe halektel hlka li uref yni Ben gizli bir hazne idim, bilinmeye
muhabbet ettim ve bunun iin hlk hlk ettim hads-i kudssi geldi. Ve
Hakk'n maksad ve talebi bende tahkk olundu. Yn Hak, mdemki mahlklar kendisinin bilinmesi iin hlk etti ve mdemki ben de O'nu bilecek olan
mahlkum; u halde O'nu bilmek iin bana ilim lzm geldi. Ve ilim tahakkuk
edince, O'nu bu ilimde cd etmek gerekti. nk Hak, bendeki btnsel
kbiliyyet ve toplayc grnme yeri oluumdan dolay, bende toplu ve ayrntl aa kma ile aa kt ve tecell edici oldu. Ben de O'nu btnsel
mrifet ile rif olup O'nu ilmimde mhede ettim. Ve bu ilmimdeki
mhede zerine O'nu aa kardm.
348

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Ne zaman ki Hall (a.s.) iin, Hall olarak isimlendirildii mertebe sbit


oldu, bunun iin ziyfeti snnet ve det edindi (30).
Yn ne zaman ki istdd ve kbiliyyetinin kapasitesi dolaysyla, Hak Tel'nn aa kt btn ilhi makmlara grnme yeri olma mertebesi
brhm (a.s.) iin sbit olup, o makmlara tahalll ederek yn kararak, rzkn rzklanann beden paralarnda siryet etmesi gibi, o makmlarda siryet
etti ve Hakk'a gd oldu. Ve ayn ekilde Hak da, brhm (a.s.)n btn
hakkatlerine ve kuvvetlerine karm ve siryet etmi olup vcdu ile ona
gd oldu. Bu sebepten dolay brhm (a.s.), hlk ziyfete dvet edip yemek
yedirmeyi det edindi. Ve bu ilhi makmlara tahalll etmek yni karmak ve
Hakkn onun kuvvetlerine mtehallil yn karm olmas hli kendisine stn gelip hakkatinin ve makmnn srr, onun zhirine de dalm oldu; ve
hli, fiilinde aa kt.

Ve bn Meserre el-Cebel onu Mkl ile berber rzklar iin kld. Ve


rzklananlarn gdlanmas rzklar ile olur. Rzk, onda bir ey artmamak
sretiyle, rzklanann ztna tahalll ettii yn kart zaman, ancak rzkn karm kalr. nk gd gdlanann btn paralarna ve paralarn
hepsine siryet eder. Oysa burada para yoktur. Byle olunca ilhi isimler
ile ifde edilen btn ilhi makmlara brhm (a.s.)n tahalll yn karmas, ve en cell ve l Ztn onunla aa kmas muhakkaktr (31).
Yn yol ehlinin en byklerinden olan tahkk ehli eyh Muhammed bin
Abdullah bin Meserre el-Cebel Kurtub (k.s.), brhm (a.s.)n Hz. Mkl ile
berber rzklara vekil olduunu beyn etti. Cenb- eyh (r.a.) Ftht-
Mekkiyye'nin on ikinci blmnde bu hussun Meserret'l-Cebel hazretlerinden rivyet olunduunu beyn buyurmulardr.
Rzk gdlanann ztna dhil olup da, onun paralarndan hibir ey
kalmayp tammiyle hazmolsa, ancak tahalll yni karm kalr. nk gd,
gdlanann btn paralarna yaylr. Ve rzklananlarn gdlanmas da rzklar ile olur. Bundan dolay iki karandan her birisinin vcdu, btn
hereyiyle dierinin hakkatinde tahalll eder yn karr. Nitekim gda
hakkati ile gdlanann btn paralarna yaylr. Bununla berber ilhi toplayclkta paralar olamaz. Gd ile gdlanann tahalll yn karmas, burada sadece bir temslden ibrettir. nk gd ile gdlanann vcdu bir
derinin gayrdr. Ve btn olan Hakkn zt, zhir olan hlkn taayyn ynnden gayri ise de, hakkatte zhir ve btn Hak'tr. kisi arasnda gayri olu
yoktur.
349

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

imdi brhm (a.s.) Hakk'a gd olup onda karan olduunda, "isimler"


olarak ifde edilen ilhi makmlarn hepsine tahalll etmesi yn karmas ve
brhm (a.s.)n grnme yerinde zhir olan ilhi isimler ile Hak Celle ve Al'nn ztnn zhir olmas muhakkaktr. Bu srette cenb- brhm isimlere gd
olunca, o isimlerde gizli ve btn olur; ve Hakkn zt brhm'de aa kan
olur.

iir:
imdi biz, Hak iiniz. Nitekim delllerimiz sbit oldu. Ve biz, bizim iiniz (32).
Yn biz Hak iiniz. nk daha nce beyn olunduu zere, ilk almn
verdii mrifet yn bilme gereince bizim gaybi ilmi sretlerimiz a'yn-
sbite aynalarnda Hakk'n sretleridir. Ve ortaya kan kefi delllerimiz
cbnca zhir vctlarmz O'nun vcdudur. Bundan dolay biz Hakk'n
mlkyz. Ve biz a'yn- sbitemizin sretleriyiz ve onlarn mlkyz. Bundan dolay, bizim bu hrici aynlarmzda aa kan ve hkim olan o a'yn-
sbitemizdir.

Ve O'nun iin benim olmamdan gayri yoktur. imdi biz O'nun iiniz;
biz bizim iin olduumuz gibi (33).
Yn Hak iin benim zerime vct feyzi vermekten gayri bir ey yoktur.
Bu srette biz O'nun mlkyz; ve O bizim zerimize vct ile hkimdir. Bizim zerimize 'yn- sbitemiz hkim olduu gibi.

imdi benim iin iki yn vardr: "Hve yn O" ve "ene yn ben". Oysa
Hakk'n benliinin aa k iin "ene yn ben" sz yoktur (34).
Yn benim vcdum ne zaman ki mutlak vcdun ayn oldu, bu
vcdum o mutlak vcdun ayn- sbiteme katmasyla taayyn etti. Yn
Hak, ilmi sreti olan ayn- sbiteme, latf mutlak vcdunun tenezzl ile
kesfeti ynyle, bu ehdet leminde, bir vct verdi. Bundan dolay, benim
iin iki yn vardr ki, birisi "hviyyet yn" ve dieri "enniyyet yn benlik
yn"dr.
350

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Birinci yne gre, Hak ile aramzda ayrcalk yoktur. kinci yne gre ayrcalk oluur ve ubdiyyetle yn kul olu ile rubbiyyet yn Rabb olu aa
kar. Ve Hakk'n enniyyeti yn benliinin aa kmas iin "ene yni ben"
sz yoktur. Yn Hak iin benlik yoktur. Belki O'nun kendi ztiyle bir benlii
vardr. nk "ene yn ben" sz, kiinin kendi evresinde bulunan benliklerden, kendi benliini ayrmak iin konulmu olan bir szdr. Oysa Hak
mevcttur ve onunla berber ezelen ve ebeden hibir ey mevct deildir.
Knallahu velem yekun meahu ey'a; eln kem kn yn Allah var idi
onunla berber baka bir ey yok idi; u an dahi yledir. Bundan dolay
O'nun benlii kendi ztiyledir ve kendi ztnda helk olmutur. u halde Hak
iin "ene yn ben" sz yoktur. Ve Hak zt dolaysyle kendinin gayri grnen lemlerden gandir. Ve benim benliim ona muhtatr. nk "ben, ben"
dediim, benim bu tayynm, O'nun mutlak vcdunun bu elbise ile kaytlanarak aa kmasdr. Eer O zti benliini aa karsa, ey fn ve gayri
denilenler yok olur. Sonu olarak bz akl ehlinin zannettikleri gibi O'nun
bizden ayr benlii ve taayyn yoktur. Bu zannediin kkeni, O'nun bizim
benliimizde gizlenmi olmasndandr.

Velkin Hakk'n aa k benim vcdumdadr. Bundan dolay biz


Hak iin "in"', yn kab gibiyiz (35).
Yn Hakk'n hakkati bende aa kmtr. Bu srette biz Hak iin bir
zarf mesbesindeyiz. nk o bizim sretlerimize ve renklerimize gre bizim
ile aa kp taayyn etti. Nitekim ekilleri ve renkleri muhtelif birtakm bardaklara su konsa, su aslnda taayynsz ve renksiz iken, bardak ne ekilde ise
o ekle uyarak taayyn eder. Ve bardaklarn renklerine gre krmz, yeil,
mv ve sar grnr. te Hakkn zt da byle taayynsz ve renksizdir. Bizim taayynlerimize gre muhtelif ve trl trl sretlerde aa kar.
imdi "su" ile "zarf ' ancak bir rnekten ibrettir. nk "su" ile "kap" arasnda ikilik ve gayri olu vardr. Suyun vcdu ile bardan vcdu baka
baka eylerdir. Suyun bardaa dhil oluu, girme sretiyledir. Daha nce tekrar tekrar bahsedildii zere, Hakk'n bizim taayynlerimize tahalll yn
karmas ise ikilik ve girme sretiyle deildir. Bizim bu vcdumuz, mutlak
vcdun tenezzlnden olumu, kaytl bir kesf vcttur. Bundan dolay,
ayr bamsz bir zarf ve hri saylamaz.
Girmeye inanm olanlar, Hakkn vcdu ile hlkn vcdunu bir
derinin gayri zannettikleri iin bu girme ukuruna dmlerdir.

351

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Ve Allah Tel Hak olan eyi syler ve doru yola iret ve hidyet eder
(36).
Cenb- eyh-i Ekber ve misk-i ezfer (r.a.) kendi nefs nefsini, Hakk'a grnme yeri olma hussunda, su kabna benzetip kendi grnme yerinde,
Hakk'n btn isimler ve rabbni sfatlar ile aa kn, taayynn ve
tecellsini isbt ettiinden, bu parltlar saan fassta beyn buyurduu
hakkatlerde, lisnnn Hak lisn olduuna iret olarak: "Bu hakkatleri syleyen Hak'tr; benim lisnm ile sizi vahdet yni teklik yoluna iret ve hidyet
eder" buyururlar. "El-hamd lillhi rabbi'l lemn."

Bitii: 16 ubat 1916, aramba sabh.

352

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Mesnev:
Bu parlak ve latf fassa balants grlen, Mesnev-i erfin beinci cildinde olan aadaki yksek krmz satrlarn tercme ve erh olarak burada
verilmesi uygun grlmtr.
Mesnev-i erf krmz satrlar:
Tercme "Bu mbrek krmz satrlar o kendinden gemi olanlarn sfat
beynndadr ki, onlar kendilerinin errinden ve hnerinden emn olmulardr. nk gndz, gnein nrundan fn olan yldzlar gibi, onlar da
Hakk'n baksnda fandirler. Ve fn olan kimseye fet ve helk korkusu yoktur."
Mesnev:
Tercme "O kendinden gemi olan kimsenin fens, fakrdan bezenmi
olduu zaman, o kimse Muhammed (aleyhi's-salt ve's-selm) gibi glgesiz
olur. Fahra mensb olan fakr iin fen ziynet olduunda, o kimse mum alevinin ucu gibi glgesiz oldu."
erh: "Fakr"dan kast, "sri fakirlik", yn btn ship olduu hereyini
terk edip bir lokma ekmee muht olacak bir hle gelmek deildir. Belki
heyemnn yn ar akn kemli ve Hakk'a olan akn haddini amas sebebiyle, kendi nefsinden fn ve Hak'la bk olmaktr. Bu fennn "fakr"dan bezenmi olmas budur ki: Bu brhm Fassnda ayrntl olarak anlatld yn
ile rif grr ki, Hakk'n ilminde peyd olan ayn- sbitesi Hakk isminin; ve
ehdet leminde, yn bu dnyda "ben, ben" dedii vct sreti ise, ayn-
sbitesinin sretleridir. Kesf vcdu ise, Hakkn mutlak vcdunun tenezzllerinden olumu olan bir taayyndr. Bundan dolay btn mertebelerinde Hakk'a muhtatr. te bu fakrdan dolay, kendisi iin ortada "ben"im diyecek bir vct bulamaz. Ve grr ki, kendisinin benlii sdece bir vehimden
ibrettir. Bundan dolay kendisinin bu benlik vehminden geer, Hakk'n
vcdunda fn olur. Ve onun fens "fakr"dan bezenmi olur. nk kulun
ziyneti onun fensdr. Bu yle bir ziynettir ki, dnyda ve hirette onun ei
benzeri yoktur. Bedeli ise ancak nefsin fedsdr. Byle bir kimse Muhammed
(s.a.v.) Efendimiz gibi glgesiz olur. nk artk o Hak nru olur. Ve nrun
glgesi olmaz. Ve cenb- Fahr-i lemin iftihr ettii fakr iin fen ziynet olunca, glgesiz olan mumun alevinin ucu gibi, o kimse de glgesiz olur. Yn
vehm olan, mecz vct zulmetinden kurtulup tam nr olur.

353

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Mesnev:
Tercme: "Mum batan ayaa kadar alev olunca, glgenin onun etrfna
dmesi olmaz. Mum, mumu dken kimsenin rzsndan dolay, kendisinden
ve glgeden u'a iltic etti"
erh: Bilinir ki, mum yand zaman, alevi etraf aydnlatmakla berber
dip tarafna kendi vcdunun glgesi der. Hatt "Mum dibine k vermez"
atasz mehrdur. Mumun batan ayaa kadar alev olduu dnlnce,
mumun vcdu kalmayacandan glgesi de gider. Bu bir rnekten ibrettir.
te bunun gibi insan da fen ve bak mertebelerinden nce mecz vcdunu
bamsz bir mevct zanneder idi. Ve nefsni sfatlarndan ibret olan o
vcdun glgelerini etrfna salm idi. Fen ve bk mertebelerine ulanca
batan ayaa kadar Hakkn nn ayn oldu. Artk hem kendi vcdundan
ve hem de onun sft olan glgelerden, Hakk'n nruna iltic etti.
(Bahr'l-ulm ve cen'b- mddullh (kuddise srruhm) erh'lerinden
zet
).
Mesnev:
Tercme: "Mumcu, muma: Ben seni fen iin dktm, dedi. Mum da: Ben
de fenya iltic ettim, dedi. Mum atete btnyle fen bulunca mumdan ne
eser ve ne de k grrsn. Karanl ortadan kaldrmakta, apak olarak,
sret atei bir mum ile mevct oldu. Mum gibi olan cisim mumun tersinedir
ki, o cisim mumu eksildike, can nru artar. Bu alev bkdir; o ise fndir. Cn
mumuna rabbn ule vardr. Bu bk olan alev farz oldu ve lzm geldi. raz
olan fn mumun alevi ise byle deil. O atein ucu, hep nr oldu. Mum, fn
ve glge de ondn uzak oldu."
erh: Cenb- Mevln (r.a.) Efendimizin yksek detleri, tebyn-i hak iin
fk yni dtakini enfse yn ie tatbk etmektir. Bundan dolay fennn
esaslarn da mum rnei ile zh buyururlar: "Mumcu"dan kast Hlk- kevn mekn Hazretleri ve "mum"dan kast insann kesf vcdu ve "sret
tei"nden kast da, onun karl olan "mnev-i ak ve muhabbet atei" ve
"tein alevi"nden kast da "insan rhu"dur. Mbrek beyitlerin fk yn da
dnk olan zhiri manlar zha muhta deildir. Enfs yn ie dnk olan
btni manlar budur ki:
Hak Tel Hazretleri insana hitben: "Ben seni, kll eyin hlikun ill
vecheh yn herey helk olucudur, Onun vechi dnda (Kasas 28/88)
yet-i kermesinde beyn buyurduum yn ile, helk olucu ve fn olmak iin
hlk ve cd ettim" buyurur.

354

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

nsn- kmil de: "Ey benim Hlk'm, ben de senin Habb-i Lebb'inin
mt kable ente mt yn lmeden nce lnz emrine uyarak, lmeden
nce lmek ve fn olmak keyfiyyetine kap iltic ettim. Ve bu ekilde hlk
edili maksadnn ve mbrek rznn olumasna altm " der.
nsn- kmilin mum gibi olan vcdu, ilh ak atei ile yannca, artk
ondan nefsni eserler ve sfatlar ortaya kmaz olur.
Fakat bu benzetme, bir tarafyla uygunsuzluk gsterir. Sr oln karanl
kaldrmakta, atein mutlak bir mumla mevct olmas lzm gelir ise de, ilh
klarn mum gibi olan cisimleri byle deildir. nk onlarn cisim mumlar, ak ateiyle yanp eridike, canlarnn nru artar. Nitekim grmek ve iitmek ltfuna mazhar olanlar, dim grr ve iitirler ki, fen ehli olan
evliyullhn sr vctlar zayf ve clz olur. Fakat azz canlarnda o derece
tasarruf kuvveti ve tedbr nru vardr ki, en cebbr ve gl bir cismnnin
slh edemedii bir azgn ve nefsn adam, ok tesirli bir bak eseriyle
slihler zmresine katarlar. te onun cnnn alevi bkdir; nk rabbndir.
Rabbn nr ise fen bulmaz. Onun cn nru, mumun fn ve rzal olan nru
gibi fn deildir. O te alevi gibi olan insn rhu, hep nrn oldu. Cismni
mum fenya gitti. Artk ondan, glge gibi olan nefsni sfatlar uzaklat.
Mesnev:
Tercme: "Bulutun glgesi yere der. Fakat glge aya yakn olmaz. Ey
holuk isteyen, kendinden geme bulutsuzluktur. Sen kendinden gemilik
iinde, ayn yz gibi olursun. Defedilmi olan bir bulut tekrr geldii zaman,
nr gidip aydan bir hayl kalmtr. Onun nru, bulut perdesinden zayf oldu.
O mbrek dolunay bir hill gibi oldu. Ay buluttan ve tozdan bir hayl grnr. Ten bulutu da bizi haylperest etti. Ayn ltfuna bak ki, bulutlar bize
dmandr, dedi. Bu da onun ltfudur. Buluttan ve tozdan ayn fergati vardr. nk ayn gn yksek katlarnn stnde hareket yeri vardr. Bulut
bize cn hasm oldu. nk ay gzmzden gizler."
erh: Cenb- Mevln (r.a.) fen keyfiyyetini zikrolunan yksek beyitlerinde de, bir rnek ile zh buyururlar. nk rnek oaldka, idrk edite o
oranda alglanr. Ve anlatlmak istenen de birbirinden farkl akllar karsnda
o kadar izh edilmi olur. Bu rnekte "bulut"tan kast "beeriyyet karanl"; ve
"ay"dan kast "rhniyyet" ve "kendinden gemilik"ten kast da beeri kaytlar
olan "nefsni sfatlardan kurtulmak"tr.
Mbrek beyitlerin mans bu olur ki: Bulut gibi olan beeriyyet karanl
cismin zeminine der. Fakat ay gibi olan rhniyyet bu karanla arkada
olmaz. nk rh bu lemden deildir. Onun gam dahi bu lemin karanlk
hallerine yakn olmaz. Ey iyi eyi isteyen kimse! Kendinden geme bulut gibi
olan karanlk beeriyye kaytlarndan kurtulmaktr. Sen bundan kurtulduun
355

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

zaman, rhniyyetin ayn yz gibi, k sac olur. Fakat ey boyanm olan


slik! Mchede ile defettiin nefsni sfatlar bulutu tekrr geldii zaman,
rhniyyet nru gidip, ay gibi olan o rhniyyetten bir hayl kalr. te o
rhniyyetin nru, beeriyyet bulutunun perdesinden zayflayp mbrek dolunay iken bir hille dnd. Nasl ki nne bir bulut ve kesf toz gelen ay
hayl gibi grnrse, bu kesf cismimizin bulutu da, bizi hakkatimiz olan
ruhniyyetimiz ve onun hakkati olan Hak hakknda haylperest kld. Ve
hatt bu kesfet yznden bzlarmz, yle rhniyyet ve ulhiyyet gibi eyler mevct olmadn bile iddiya kalkp bozuk hayllere dtler. Bizim
rh aymzn hakkati olan Hak Tel hazretleri beeriyyet ve nefsniyyet sfatlar bulutlarnn bize dman olduunu Kur'n ile ve Resl lisn ile haber
verdi. Nitekim kendi nefislerine mbtel olup Hak'tan tamamyla perdeli olan
kfirler hakknda, Kur'n- Kermde aduvv ve aduvvekm yn dmanlarm ve sizin dmanlarnz (Mmtehine, 60/1) buyurdu. Ve Resl lisn ile
de Senin en byk dmann, iki tarafn arasnda bulunan nefsindir. dedi. Bu ihbr da onun ltfudur. Bulut gibi beeri sfatlardan ve toz gibi olan
tabi hkmlerden ay gibi olan rhun ferati vardr. nk onun hareket
yeri bu kesf tabat lemi deil, belki latf rhlar lemidir. Bu nefsni sfatlar
bizim rhumuzun dmandr. nk ay gibi olan Hak ve hakkati, gzmzden gizler.
Mesnevi:
Tercme: "Bu perde, hrleri bir ihtiyar ve dolunay bir hillden noksan
eyler. Ay bizi izzet kenrna oturttu. Ve bizim dmanmza dmanmdr dedi."
erh: Bu nefsniyyet ve tabat perdeleri, cennet hrleri gibi olan mnev
sevgilileri, nebleri ve evliyy bir acze gibi irkin ve fen gsterir. Nitekim
Eb Cehil, bu nefsni perdeler dolaysyle, "Ben ahlki erdemleri tamamlamak
iin gnderildim" buyuran Mahbb-i Rabb'il-lemn Efendimiz'e: "Ben Kurey
iinde senin gibi bir irkin nak grmedim" demi idi. te bu perde, lemi
fazlet nrlaryla en nrlu dolunay gibi nrlu klan keml shiplerini, bir hillden daha noksan gsterir. Hakk ay olan Hak Tel Hazretleri, bizi izzet
mertebesinde oturtup da dmanlarmza: Onlar benim dahi dmanmdr,
buyurdu. Nitekim Mntehine sre-i erfesinde buyurur: Y eyyuhellezne
men l tettehz aduvv ve aduvvekm evliye (Mmtehine, 60/1) yn
"Ey m'minler, benim ve sizin dmannz dost edinmeyiniz".

356

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Mesnev:
Tercme: "Eer bulutun bir parlakl varsa aydandr. Her kim buluta ay
derse, o dallete dmtr, akndr".
erh: Yn hlkn vcdunda bir letfet ve parlaklk varsa, hakk ay olan
Hakk'n vcdundandr. nk, taayyntn bamsz vctlar yoktur ki,
onlarn kendilerinden letfetleri bulunsun. Mesel bulut, havnn kesflemi
eklidir. Onun vcdu havnn vcduyla mevcttr. Bundan dolay bamsz vct shibi deildir. Byle olmakla berber, buluta hav demek doru
deildir. nk, taayyn dolaysiyle havnn gayridir. te hlkn taayyn
etmi vctlar da bylece Hakk'n vcduyla mevct olmakla berber, taayyn dolaysiyle Hakk'n gayridir. Bundan dolay her kim bulut gibi olan
hlkn vcduna, ay gibi olan Hak derse dallete der ve bunu aknlndan syler. nk mutlak vcdun mertebelerini anlayamamtr.
Mesnev:
Tercme: "Ne zaman ki ayn nru bulut stne dt, o bulutun karanlk
yz aydan deimi oldu".
erh: Yn ay nru gibi olan Hakkn kemli sfatlar, bulut gibi olan kiinin taayyn zerine dtnde onun karanlk yz, yn beeriyyet karanl, Hakk'a tebdil olur ve Hakkn bksyla bak bulur.
Mesnev:
Tercme: "Kymette ay ve gne azledilmi olur; gz n aslna megl
oldu. T ki mlk, kendisinde emnet olarak durandan ve bu fn olan konaklama yerini karr klnm yerden ayrr. Terbiyeci, bir gn ya drt gn
emneti olur. Ey ana, sen bizi kucanda tut! Benim kanadm buluttur, perdedir ve kesftir. O, Hakk'n ltfunun yansmasndan latf oldu. Ben kanad ve
onun letfetini yoldan koparr ortadan kaldrrm. T ki ayn gzelliini aydan
greyim. Ben bakc istemem; ana daha iyidir. Ben Ms'ym, benim bakcm
anadr. Ben ayn letfetini vstadan istemem. nk, bu ballk hlk helk
etti. Meer ki ayn huyuna sakip olan bir bulut ola da o, ayn yzne perde
olmaya. Sretini "l" vasfnda gstere, nebler ve evliynn cismi gibi."
erh: En byk kymet olduu zaman, gne ve ay, leme k vermek
mertebesinden azledilmi olurlar. Fakat maher yeri Hak nru aydnlanm
olacandan, hlkn gzleri n aslyla megl olur ve hlk bu zamanda k
denilen eyin bulut gibi kesf bir vcttan ibret olan gnein ztndan olma-

357

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

dn ve aya verdii n kendi mal olmayp emnet olduunu anlarlar. Ve


mlk emnetiden ve bu fn lemi bk lemden ayrrlar.
Bu hlk meczen terbiye eden tabat bakcs, emnettir. Terbiyesi, bir
yhut drt gn ile snrldr. Ey ana gibi olan Rabb'l lemn, bizi sen kucanda tut! nk emneti olan bakcnn terbiyesi noksandr; bebein hastalanmasna ve helkine sebep olur.
Benim, tvusun kanad gibi zengin olan hnerlerim ve sri sfatlarm vey
vct taayynm, kesf bulut gibi hakk aya bir perde ve rtdr. Bunlar aslnda Hakk'n ltfunun yansmasndan byle ltf oldu. Nitekim bu brhm
Fassnda beyn olunduu zere, ilk kefin verdii mrifete yn bilie gre,
Hakk'n, bu aynlarn hakkatleri ve halleri dolaysiyle trl trl ve
sretlenmi olduu bilinmi idi. te bu hakkate binen, ben hakk ayn gzelliini kendisinden mhede etmek iin, bu perde olan taayyn kanadn
ve onun letfetlerini mchedeler ve iddetli riyztlar ile, yoldan koparr ve
ortadan kaldrrm.
Anlatlr ki, bir gn emseddn Tebrz (r.a.) efendimiz, eyh Evhadddn
Kirmn hazretlerine ne ile megl olduklarn sorarlar. Onlar da: "Ay su leeninde gryorum." Yn mutlak cemli insni cemle grnme yerlerinde
mhede ediyorum diye cevap verirler. Cenb- emseddn Efendimiz de:
"Eer boynunda bann yoksa, niin gkyznde mhede etmiyorsun?"
Yn taayyn kaydndan kurtulmu isen, niin mutlaklk leminde tem etmiyorsun? buyurmulardr. Sonu olarak, hlk edilmi grnme yerlerinde
olan letfet, Hakk'n ceml nn yansmasndan baka bir ey deildir.
Ben tabat bakcsn ve onun mecz olan ni'met ve rhatn istemem,
Rabb'l-lemn daha iyidir. nk ben, Hz. Ms (a.s) merebindeyim: Ve
harremn aleyhil merda yn Ve ona st anneleri haram ettik (Kasas,
28/12) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere o hazret, annesinden baka
hibir kadnn memesini emmedi. Ve onun bakcs annesi oldu. Ben Hakk'n
letfetini ayan aynalar vstasyla mhede etmek istemem. nk hlk,
Hakk'n bu kesf taayynlere bal olan letfetini mhede edemediklerinden, bu ballk onlar helk etti.
Fakat bu vsta, nebler ve evliynn vct taayynleri gibi, kendi sfatlarndan soyunup hakk ayn, yn Cenb- Hakk'n, sftyla vasflanm olan
ve bundan dolay ahadiyyet ztnda perde olmayan bulut ise, o baka. nk
ilhi sfatlar ve isimler onlar ile ve onlar da isimler ve sfatlar grnme yerlerinin hakk ile kim olduklarndan, onlardaki ballk, hlk helk etmek yle
dursun; belki perde ehlinin perdelerini yrtp, onlar Hakk'a ulatrr.

358

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Mesnev:
Tercme: yle bir bulut perde balayc olmaz; belki perde yrtc olur ki,
manda faydaldr. yle ki, bir aydnlk sabahta, yukarda bulut olmad
halde yamur yad. O sak, yn su verme Peygamberin mcizesi idi. Bulut,
mahvolmaktan, gkyzyle ayn renk olmu bulut idi. Oysa ondan bulut huyu gitmi. kn teni sabr ile byle olur. Ten olur, amm tenlik ondan kaybolur. Deimitir; ondan renk ve koku gitmitir".
erh: Neblerin ve evliynn cisimleri de her ne kadar bulut gibi ise de, onlar hakk aya perde ba olup onu rtmezler. nk onlarn cisimleri latf
olup kesfetleri kalmamtr. det sretlenmi rhlar gibidirler. Bu
sadetlilerin mbrek vctlar ona benzer ki, hav gyet ak ve gkyznn
rengi, allm rengi ile masmv ve hi buluttan eser yok iken, sabahleyin
yamur yad. Fakat bu yamurun yamas gkyznde bulut olmamas demek deildir. Bulut yine mevcttur; velkin o kadar ince ve latf olmutur ki,
gkyznn rengine perde olmaz. te o sak, yn su verme keyfiyyeti de
Peygamberin mcizesi idi. nk bulut gibi olan rislet-penh vcdu mahvolmaktan o kadar letfet kazanmtr ki, gkyz ile bir renkte olmutur. Bu
nebev mcize Mesnev-i erfin nc cildinde gemitir. Kervndakiler su
bulamayp, Reslullah (s.a.v.) Efendimize mrcaat etmiler; onlar da
mbrek parmaklarndan, mcize gstermek iin, su aktmlardr.
Bilinir ki, su ya yerden kaynaktan kar vey gkyznden iner. Gkyznden inmesi bulutlar vstasyla olur. Cenb- Mevln (r.a.) Efendimiz,
vcdi taayynleri bulutlara benzetmilerdir. Ve neblerin ve evliynn
mbrek vctlarndaki letfeti anlatmak iin de ak havda yamur yadran ince ve latf bulutlara benzetmilerdir. Bundan dolay bu benzetmeyi te'yd
iin, Rislet Penh Efendimizin (s.a.v) bu mcizesini vermilerdir. Beyt-i
erfteki "sak" kelimesi, "sn"in fethiyle, "su vermek" ve kesri ile, "su tulumu"
manlarna gelir. erh edicilerden bzlar ikinci many almlardr. Fakat bu
bak as zevk verici deildir; bahse ilk man daha uygundur.
Neblerin ve evliynn cisimleri bulut idi. Fakat onlardaki kesfet gidince,
bulutlar gibi perde olmak huyu gitmitir. te kn cismi mchedeler ve
riyztlara ve ilhi dertler sabr ile byle latf olur.
ktaki dahi cism idi. Fakat ondaki cismiyyet mahvoldu; kesfeti gitti.
Artk onun cismi deimitir. Ondan renk ve koku, yn cismni sfatlar gidip
sdece nr olmutur. Ve kendi sftndan fn olup Hakk'n sftyla bak
bulmutur. Bu fassn balangcnda bahsedildii zere onun hli budur.

359

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Mesnevi:
Tercme: "Kanat bakas ve ba benim iindir. itme ve grme hnesi tenin stnudur. Baka eyler avlamak iin can fed etmei mutlak kfr ve hayrdan mitsizlik bil! Sakn papaanlar nnde eker gibi olma; belki bir zehir
ol ve zarar ve ziyandan emn ol! Yhut hitbn beenilmesi ve ferni iin, kpekler nnde kendini le gibi kl! Hzr (a.s.) onun iin gemiyi deldi; t ki bu
gemi gasptan kurtuldu."
erh: Benim tvs kuunun kanad gibi renkli olan hnerlerim ve bilgilerim ve tenim, bakalarnn faydalanmas iindir. Fakat canm ve bam benim
iindir. nk iitme ve grmenin hnesi olan ba, tenin direidir. Bundan
dolay ben baka eyler iin kanadm fed edersem de bam, canm fed
edemem. nk baka ey avlamak ve dny devletine nil olmak iin can
fed etmek mtlak kfrdr ve hayrdan mitsizliktir.
Hind rihlerinden Abdlfetth hazretleri: "Ser"den kast, "Allhn
zt"dr. nk sbuti sfatlar Allahn zt iin sbittir ki, onlar da: Hayat,
ilim, sem' yn iitme, basar yni grme, irde, kudret, kelm ve tekvn yni
var etmedir. Ve "kanat"tan kast dahi, "beeriyyetin kendisi" vey "beeriyyet
sfatlar"dr ki, beeriyyetin vey beeriyyet sfatlarnn fensndan sonra fn
olur, demitir. Bir kimse Allahn ztn "gayr" yn baka ey dediimiz
dnyya fed etse, elbette mutlak kfr ve hayrdan mitsizlik olacana phe yoktur.
Ey Hak yolunun yolcusu, ok gzel ve aldatc konuma shibi ve papaan sretinde olan dny ehlinin nnde sakn eker gibi tatl olma; belki bir
zehir ve suratsz ol, ol da onlarn zararlarndan kurtul: nk sen eer byle
olmaz ve onlarla grrsen, o ahmaklar sendeki feyzleri azar azar alarlar.
Sonuta kalp bulanklnn olutuunu grrsn. Bir slik iin bundan byk
zarar olmaz.
Yhut bu dny ehlinin seni beenmelerini ve sana fern demelerini istersen: Dny bir cfedir, tlibi kpeklerdir hads-i erfi cbnca, kpeklerden ibret olan o dny ehlinin nnde kendini le kl ve sana verecekleri
mnev zarar kle almayp rzlarn tahsl et! te sana iki k, hangisi iine
gelirse onu yap!
Hzr (a.s) iki yetm ocuun gemisini, gasplarn elinden kurtarmak iin
deldi. Sen de vct gemini gaspedici olan dny ehlinin elinden kurtulmak
iin yarl da, beyn olunan tarzda ayplanp, zararlardan emn ol!

360

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

Mesnev:
Tercme: "El-fakru fahr" ondan dolay l geldi, t ki agzllerden
ganye firr edeyim. Hazneleri ondan dolay bir vrneye koyarlar; t ki imr
ehlinin hrsndan kurtulalar. Mdem ki kanadn koparmaya gcn yetmiyor,
git halvette otur; t ki hep onun ve bunun harc olmayasn!"
erh: (S.a.v.) Efendimizin "Fakr benim fahrmdr" hads-i erfi,
agzllerden mutlak Gan hazretlerine iltic etmem iin l geldi. Ben ve emslim
olan Hak ehli, fakr setik ve dny ehline bir harbe eklinde gzktk. nk imr ehlinin hrsndan kurtarmak iin defineleri harbelere gmerler. Biz
de vrneler gibi olan vcdumuzdaki irfn haznelerini bu harbe ekli altnda dny ehlinden gizledik. Eer sen kanat gibi olan hnerlerini, mlk ve maln ve ziynet ve ikblini kendinden skp atmaya ve zelil etmeye gc yetici
deilsen, bri git halvette otur da dny ehli ile grmeyi kes; t ki kymetli
zamanlarn unun bunun mansz sohbetlerine, dalkavukluk ve yaltaklanmalarna sarfedip hsrn iinde kalmayasn.
Mesnev:
Tercme: "nk sen hem lokmasn ve hem de lokma yiyicisin. Ey cn,
sen yiyen ve yenilensin! drk et !"
erh: Bilinsin ki, insan madde olarak ve man olarak hem yiyen ve hem
de yenilendir. Madde olarak yemeklik ve yenilmeklik budur ki, doduu
gnden lecei gne kadar, yedii itii hesp olunsa, binlerce okkaya ular.
Fakat hangi yanda olursa olsun arl, yedii itii maddelerin arlyla
kyas kabl etmez. Bundan dolay kendisi yedii gibi, evresinde kendisini de
an be an yiyenler vardr ve ayn zamanda da yenilendir.
Mnev yn budur ki, insan bir dnceden ibrettir. Nitekim Hz.
Mevln (r.a.) buyururlar:
Ey karde! Sen ancak bir dnceden ibaretsin. Ondan baka neyin varsa, kemiktir, ettir.
Ve her insann irfn derecesine ve zeksna gre dncesi vardr; bundan
hari deildir. Fakat hi ara vermeden akan bu fikirlerin gelip gitmesinde insann asl tasarrufu yoktur. Eer tasarrufu olsa idi, herhangi bir fikri gelmeden nce menedebilirdi. Oysa buna gc yetmez. imdi gelen bir fikir, kendisinden nce gelen bir fikri ortadan kaldrp onun yerine geer. Ve ondan sonra
gelen bir fikir de onu ortadan kaldrr. nsan bu ekilde fikren ve mnen de
361

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

brhmiyye Fass

yiyen ve yenilen olur. Yiyen ve yenilen olmaktan mnezzeh olan ve hve


yutmu ve l yutam yni ve O yediren ancak yedirilemeyendir (En'am,
6/14) yet-i kermesinde iret buyrulduu zere ancak Zt- Hak (celle ve
al) hazretleridir.
imdi bir kimse Allahn ahlk ile ahlklannz hads-i erfinde eref
ulatr olan emir cbnca, ilhi ahlk ile ahlklanp cismniyyeti onun ak
arbnda fn ve Hakkn bksyla bk olmak mertebesine ulasa ve ilhi
sfatlar ve isimler o kimse ile ve o kimse de, isimler ve sfatlar grnme yerlerinin tammen hakkyla kim bulunsa, yiyen ve yenilen olmaktan kurtulur.
"V'Allh'l-hd".

22 ubat 1916, Sal gecesi sat 04:00

362

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass




BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
- 6SHK KELMESNDE MEVCT OLAN "HAKKIYYE HKMET"NN
BEYNINDA OLAN FASSTIR

Bilinsin ki, kll ilm man "mm'l-Kitap"tan, lemin kalbi mesbesinde


olan "levh-i mahfz" lemine iner ve ondan "misl lem"ine gelir. Daha sonra
his leminde cesetlenip his gzyle grlr. "Misl lemi", ulv lemden sfl
leme; ve btndan zhire; ve ilimden var olua inen vcdun drdnc mertebesidir. Buna "mutlak hayl lemi"; ve insann vcdunda olan "hayl"e de
"kaytl hayl lemi" derler. Ve insn haylin bir taraf misl lemine, bir taraf
da kendi nefsine ve cesedine bitiiktir. ster mizc bozukluu sebebiyle ve ister
uyku sebebiyle olsun, eer insann "hayl"ine sfl taraftan, yn bu iinde bulunduumuz varlk leminden, bir sret naklanrsa, hakkati yoktur; kark
ve tbr gerektirmeyen rydr. nk o kimsenin varlksal naklara olan
alkas sebebiyle, "hayl"inde peyd olan bir tr oyundur. Fakat insann hayl
aynasnda tasavvur edilen sretler, ulv taraftan, yn misl leminden inmi
ise, gerek uyank olsun ve gerek uykuda olsun hak ve sbittir. nk "misl
lemi" Hakkn ilminin hzinesidir; onda hat mmkn deildir. Ve misl
leminden inen sretler, eer tbre muhtc olmayp his leminde aynyla ortaya karsa buna "mcerred yn katksz kef" derler. Ve eer grlen hayli
sretler, kendisine mnsebeti olan hissi sretler ile tbre muhta olursa, buna da "muhayyel yn hayli kef" derler. Ve insann hayline sfl taraftan
yansyan sretlere de "mcerred yn katksz hayl" denir. Bu bahsin ayrnts
Ysf Fass'nda beyn olunmutur.
u halde "mcerred yn katksz kef" ile "muhayyel yn hayli kef" hak
ve sbittir. brhm (a.s.), olu shak (a.s.) r'ysnda kesti. Ve onu "mcerred
yn katksz kef" trnden sayarak his leminde de, aynyla cenb- shk'
kesmeye teebbs buyurdu. Fakat Hak Tel Hazretleri, onun r'ysn, misl
leminde grd halm bir erkek ocuu olan Hz. shk'n sretini, ona
mnsebeti bulunan "ko" sretiyle te'vl ile hak kld. Babasnn r'ys shk
(a.s) hakknda bu ekilde gerekletii iin, shk kelimesi "hakkyye hikmet"ine tahss edildi.
imdi kesilme olaynn shk ve sml (aleyhime's selm)dan hangisi
hakknda gerekletiinde tefsirciler ihtilf etmilerdir. Ashb- kirmdan
363

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

mer ve mm- Al ve bn Mes'd ve bn Abbs ve krime ve Sad bn Cbeyr


(rdvnullhi aleyhim ecman) hazart ve tbinden mm- Ca'fer Sdk ve
mm Eb Hanfe hazartyla sir ztlar kesilmek istenenin shk (a.s.) olduuna ve Abdullh bn mer ve Said bn Mseyyeb ve a'b ve Hasan Basr ve
Mchid ve Reb' bn Enes ve mm- fi ve Muhammed bn' Ka'b ve Kelb
hazartyla dier bz kerem shibi ztlar kesilme olaynn sml (a.s.) hakknda gerekletii fikrine ship olmulardr. Ve genel olarak sylenen de
sml (a.s) hakkndadr. Cenb- Mevln (r. a) de ayn inanca ship olduklarn Dvn- Kebr'lerin de:
Benim hk-i derim zerinde kurban olmu shk neb olmak gerektir.
Sen benim shkmsn ve ben senin babanm. Ey cevherim, ben seni
nasl krarm!
beyitlerinde beyn buyurmakla berber, genele yaygn olan sze dayanarak, Mesnev-i erfinde kesilme olaynn sml (a.s.) hakknda gerekletiine iret buyururlar.
Kesilmek istenen (a. s.)dr denilir. "Ben iki kesilecein oluyum" hadsini
dell gsterip kesilecek olann birisi nebnin babas Abdullah hazretleridir ve
dieri de en byk atalar sml (a.s)dr, derler. Oysa bu, gl bir senet deildir. nk Kur'n- Kerm'de m tabudne min bad kl nabudu
ilheke ve ilhe bike ibrhme ve ismle ve ishka (Bakara; 2/133)
Bundan sonra neye kulluk edeceksiniz? Demiti. (Onlar) Senin ilhna ve
atalarn brhm ve smil ve shkn ilhna buyrulmasna gre, soyun
kardeine de "eb yni ata" tbr olunmutur. u halde bahsedilen hadste
beyn buyrulan "iki kesilecek olan"dan birisi shk (a.s.) olmu olur. Ve Hz.
eyh-i Ekber (r.a.) Muhdarat'l-Ebr ismindeki mbrek eserlerinde bu yksek hads hakknda yeterli aklamalar vermilerdir. Ve bu sz Tevrt ehli indinde kesindir. Kur'n- Kerm'de kesilmek istenenin hangisi olduu ak olarak belirtilmemitir. Ve kesilme kssasndan sonra: Ve beernhu bi ishka
nebyyen mines slihn yn Ve Biz, onu slihlerden bir neb olan shak
ile mjdeledik (Safft, 37/112) buyrulmas, kesilmek istenenin sml
(a.s.)olduuna dell olamaz. nk bu yet-i kerme shk (a.s)n kesilme kssasndan sonra nbvvetle mjdelendiini gsterir. Hz. eyh (r.a.), genel olarak sylenen sze muhlif olan bu dncesinde mzrdur. nk Fuss'un
nsznde beyn olunduu yn ile sdk ry cbnca, mbrek kalbine ilk
olunan many beyna me'mrdur. Ona tirz ise kt edebden baka bir ey
deildir.

364

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

iir:
Yaknlamak iin, nebnin fids yn verecei bedel koun kesilmesidir. Oysa koun haykr insann hareketinden nerede! (1).
"Fid" "f"n kesriyle yn (Fi) okunmasyla kurtulmak iin verilen ey;
"zebh" "zl"in fethi yn (z) harfinin ze okunmasyla ile boazlamak; "zibh"
"zl''in kesri yn (zi) okunmasyla, ko vesire gibi boazlanan hayvan;
"kurbn" "kf"n zamm yn ku okunmasyla, kendisiyle Hakk'a
yaknlalan; "svc" "s"nn zamm yn s okunmasyla ile, koyun sesi;
"nevs" "nn"un fethi yn ne olarak okunmasyla, burada akl kurallar zere
hareket amalanr.
Yn Ve fedeynhu bi zibhn azm yn Ve ona byk bir kurbn
fidye verdik (Safft, 37/107) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere,
nebyy-i z-n olan shk (a.s.)n kurtuluuna bedel Hakk'a yaknlamak iin
koun boazlanmas oldu. Oysa tab bir sesten ibret olan koyunun haykr
nerede! nsn husslardan olan akl kurallar zere dzenli hareketler ve dzgn sylenen szler ve ince manlar ve latf nameler nerede! Ve akl idrki
olmakszn hayvandan kan ses nerede! Akl yn zere kan insan hareketi
nerede! Bu, ona asl eit olmad halde nasl fidye oluyor?
Cenb- eyh (r.a.), bu beyitte koun sesini ve insann hareketini beyn
buyurdu. nk, hayvanlarda bunlarn ikisi de ortaktr. Ve insan bzan konuarak ve bzan akl kurallar zerine olan dzenli fiiller ile stn olur. Ve bu
beyitten maksat, bundaki gizli hikmeti beyandr.

Oysa azm Allah, bize vey ona inyeten yn ltf olarak o kou ikrm
etti. Bu inyet hangi ldendir bilmem? (2).
Yn ko ile insan arasndaki mnsebet uzak grnd halde, Allah Tel hzretleri Azm ismi hazretinden tecell edip o kou, ocuun kurbn edilerek imtihan olutan kurtarmak sretiyle Muhammed vrislerden olan bizlere ve lhi sret zere olan insan- kmilin kurbn makmnda kim ve onun
iin fidye olmakla, ona ltf olarak Ve fedeynhu bi zibhn azm yn Ve
ona byk bir kurbn fidye verdik (Safft, 37/107) sznde azametle yn
byklkle vasfetti. Ben bilmem ki bu ikrm hangi ldendir ve ikrm sebebi
olan ey nedir?
Hz. eyh (r.a.)in bu dikkt ekii ve ar rifne bir bilmemezliktir.
nk ikrm, bize ve koa eit ltfediten dolay gereklemitir. nk ko,
insan- kmil iin kesildii zaman, insan- kmile gd olup, onun btn paralarnda yaylr ve hemen o olur. Ve hayvan mertebesinden insan- kmil mertebesine geer. Bu ise ona ltuftur. Ve bize ltuf olmas da, koun biim ld365

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

rlmemize mn olmasdr. Bundan dolay netce olarak ona ltuf, bize ltfun
ayn olur. Ve eyh (r.a) Ftht- Mekkiyye'nin yetmi ikinci blmnde bu
bahse bal olan hakkatleri beyn buyurmutur.

Ve phe yoktur ki, bdn yn bykbalar kymete daha yksektir.


Oysa, kurbn iin koun kesilmesi nzil oldu (3).
"Bdn" "bedene"nin ouludur. Deve, kz ve mandann her birerlerine
denilir. Yn deve, kz ve mandadan her biri, kymete kotan daha yksektir. Ve akll kimselerce bunun byle olduuna phe yoktur. Velkin "bykbalar", Allaha yaklamak iin ko kesilmesinden aa oldu. Bundan dolay
azamet, kymette deil, kadr ve ereftedir. Deve ve sr ve mandann kymeti
yksek olduu halde, kurban iin koun kesilmesi ondan yksektir. nk
ko kesilmek; ve deve ve sr ve manda ise, yk tamak iin mahlktur.

Bir koun vctuu ztyla, Rahmn'n halifesinden nasl vekil olduuna vkf oluum olayd ne olurdu! (4).
Yn bir koun vctuu, nasl olup da ztiyle, Rahmnn hlifesi olan
shk (a.s.)n makmnn kimi oldu? Bunun esaslarna vkf olsaydm ne
olurdu!
"ahs yn vcd"un kltmesi olan uhays yn vctuk ile ifde
edilmesi, insan- kmilin makmna oranla, koun vcdunun kkln
ifdedir. Ve bu beytin arma eklinde olmas vuku, koun fn-fillh olan
insan- kmile olan mnsebet srrnn bilinmesine teviktir.

Sen bilmez misin ki, gerekte fid yn bedel verme emri, oluta tertiplidir. Yarar iin art, zarar iin azaltr (5).
Yn "fid yn bedel verme" ile "fid olunan yn bedel olarak verilen"
arasnda, erefte ve alaklkta ve ulv oluta ve sfl oluta mnsebet bulunduu iin, bedel vermede lh emir ve Rabbn an uygun olarak tertiplidir.
nk, erefli olana karlk, baya ve bayaya karlk, erefli olan bedel
olmaz. Bedel vermede orant gzetilir. nk "akl- evvel"den silsilelerle insan
mertebesine varncaya kadar, btn varlk mertebeleri, kimi erefli ve kimi
baya olma zere tertiplidir. Ve her mertebede emrin aa kmas ise, mertebe dolaysyladr. Bundan dolay erefli olana uygun olan erefli bedel verildiinde, emr yerinde gereklemekle yarar iin vef olur, yn artta keml

366

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

olur. Ve baya bayaya, baya erefli olana veyhut erefli olan, bayaya
bedel olduunda da zarar iin azal olur.
imdi, brhm (a.s.) maln ve olunu ve shk (a.s.) da nefsini Hak yoluna
verdiklerinden, Hak Tel da onlar iin kymeti ok olan deve ve sr ve
manda yerine, kymeti az olan kou bedel etti. Bu da maln zararnda azal
oldu. Ve kurbn edilecek olan halfetullh, yn shk (a.s.) yaatmakla lemler iin oluan fayday arttrd. Ve maln zararnda azal olmas da krn ayndr. nk ok mal sarf olunacana, az sarf olundu.

imdi mdenlerden l bir hlk edilmi yoktur. Ondan sonra da bitkiler, kadr ve kymet zerine olur (6).
Bu beytin yukarya balants budur ki: Ko boyun eme ve teslmde "bedene"den yn deve, kz ve mandadan daha ldr. Ve shk (a.s.) da boyun
eme ve teslmde kmil idi. Nitekim hakknda yet-i kermede Fe
beernhu bi gulmin halm yni Bylece onu, halm bir oulla mjdeledik. (Safft, 37/101) buyrulmutur. Bundan dolay boyun eme ve teslmde
l olan koun shk'n kendisine bedel olmas uygun oldu.
Ve mdemki llk boyun eme ve teslmdedir; o halde mdenlerden l
bir hlk edilmi yoktur. nk mdenler devmlu olarak zti ftr bilgileri
zerinedir; asl tabatndan sapmaz. lmen ve aynen ve mertebe olarak
teslmiyet ve boyun eme zeredir ve ilhi irdenin tasarrufu altndadr. Ondan sonra bitkiler gelir. nk bitkilerde mdenlerden fazla olrak gelime
vardr. Her ne kadar gelime onun ftrat cbndan ise de, o tabi ftr hareket,
rfen ona izfe olunur. Bundan dolay o tabi hareket bir tr tab tasarruf olur
ki bu, mdenlerde yoktur. Bu ekilde bitkiler mrifette mdenlerden daha
aadr. Ve bitki tr genellikle gelime tibriyle mrifette bir kadr zere olmakla berber, her bir eit eref ve alaklk ve fayda ve zararda belirli bir
kadr ve dzenli l zeredir.

Ve duyu shibi bitkiden sonradr. Oysa hepsinin Hallk'n yn


Halkedicisini rif olduu, kef ile ve delllerin zh ile sbittir (7).
Yn duyu shibi olan hayvnlar, vahiler ve uanlar ve benzerleri, mertebede bitkilerden sonra gelir. Her ne kadar akl ile deil ise de, tabatyla ve
duyularyla hareket eder. Ve Hakkn emriyle tabatyla ve duyu ile amel eder.
Onun iin bitki mdenlerden ve duyu shibi olan hayvn da bitkiden daha
aadr. Ve bunlarn hepsi, yn mdenler, bitkiler ve hayvnlar kendilerini
hlk eden Rab'lerini, tabi fitr mrifet yn bili ile riftir. Ve bunun byle ol367

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

duu, dnce ve haylen deil, kefen, yn zevkan ve mhede ve ak


dell ile sbittir.
imdi btn mevctlarn hayt shibi olduu hakkndaki nakl dell, Hak
Tel hazretlerinin
Ve lillhi yescudu men fis semvti vel ard yn Gkte ve yerdekiler
Allaha secde ederler (Ra'd, 13/15) ve
Yusebbihu lillhi m fs semvti ve m fl ard yn Gklerde ve
yerde olanlar Allah tesbh eder (Cum'a, 62/1) ve
ve in min eyin ill yusebbihu bi hamdih yn Onun hamdi ile
tesbh etmeyen bir ey yoktur (sr, 17/44) yet-i kermeleridir.
nk gkler ve yerdeki mevctlarn hepsinin, secde ve tesbh edebilmek
iin hayt shibi olmalar lzmdr. Ve kef ehli indinde de mevctlarn hepsi
hayt shibidir; onlar bunu mhede ederler. Ve akl dell de budur ki: Vct
birdir, o da Hakk'n vcdudur. Eynn vcdu ise, Hakk'n vcduna bal
olan tibari bir vcttur. Vct, bir olan Hakkn vcdu olunca, Hakk'n
hayt ve ilmi varlklarn btn zerrelerine siryet etmi olur. u kadar ki, mahallin ve grnme yerinin taayyn msit olmadka, hayt ve idrk o grnme yerinin btnnda kalr, aa kmaz. O grnme yerinin baygn insanlar gibi duyular ve uru bulunmaz. Duyu ve uru olmaynca da enniyyeti,
yn benlii ile Hak'tan perdeli olmaz. Bundan dolay mdenler, ftrat zere
bk ve dim mhede iinde bulunur. O nefsi ile tasarruf shibi deildir.
nk mden, zt ve ftrat ile Allah'dan baka tasarruf edicinin olmadna
ehdet eder. u halde kef ile ve hakkat ile Rabbini rif; tabi olarak ve isteyerek ona boyun eici ve itat edicidir. Bitki ondan sonra gelir. nk onda
gelime ve benzerini meydana getirmek gibi bir tr hareket ve tasarruf vardr.
te bu hareket ve tasarrufu sebebiyle mdenden noksandr. Duyu shibi olan
hayvn ise bu ikisinden sonra gelir. nk onda nefis ve hkm ve vehim
vardr. Ve nefsini hayvni kuvvetleriyle idrk eder. Ve kendisinde benlik olup
bu benlik ile Hak'tan perdelidir. Noksan insan ondan sonra gelir; nk
Rabb'ini bilmez ve O'na baka eyleri irk koar. Ve grnde ve zellikle
lhi bilgilerde hat eder ve akl ve fikri ile kaytldr. Nitekim daha nce
hakkat diye kabl edilip daha sonra btl olduu ortaya kan eyler, hep akl
ve fikir ile kaytl olan noksan insanlarn mahsldr.
Bununla berber her yn ile llk, ilk nce mdenlerin, daha sonra bitkilerin, daha sonra his shibinin ve daha sonra hayvni insann olduu zannedilmesin. nk btn ilhi sfatlarn ve isimlerin toplayc yeri olan insan
sretine dnk olarak gerekleen tertp silsilesine gre mdenler hepsinden
aadr. Ve bu tertbe gre insan, hepsinden ldr. Bundan dolay bu tertbe
gre ilk nce "insan- kmil", ikinci olarak "hayvani insan", nc olarak
hayvnlar, drdnc olarak bitkiler ve beinci olarak mdenlerdir. Ve insan
368

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

sretine en yakn bulunan, dierlerinden ldr. Ve "insan- kmil" ile


"hayvni insan" arasndaki fark, srete it mertebe deil, ancak mnevi mertebedir.

Ve "insan" denilen hlk edilmie gelince: imdi akl ile ve fikir ile vey
mn ba ile kaytldr (8).
Yn "insan" denilen hlk edilmie gelince: Bu, mden, bitki ve hayvan gibi
hlk ediliinden amalanan ey zere sbit deildir. Belki akl ve fikri ile,
veyhut mn ve inanc ile, ftr mrifetini yn bilgilerini bozmu ve onu fikri
tasarruflar ve nefsinin irdi hareketleri ile kartrmtr. Eer mdenin zti
ftrat zere olan boyun ei ve teslmi ve Hakk'n tasarrufu altnda helk oluu
sebebiyle hareketinin ve irdesinin ve tasarrufunun olmay gibi ve bitkinin
kendi ztiyle hareketinin olmay ve hayvann hlkediinin aslnda kendisine
ne hizmet isbet etmi ise onun zere sbit olmas gibi cemli sfatlar, insanda
olsa idi keml derecesine ulard. Fakat "hayvni insan" mutlak vcdu aklnn ve fikrinin farz ve takdri zere kaytlam ve bu kaydn da fikri tasarruflar ile isbta almtr. Oysa bununla iyi bir ey yaptn zanneder; sapknlk zere altndan haberi yoktur.

Sehl ve bizim gibi olan hakkat ehli bunu dedi. nk, biz ve onlar
ihsan makmndayz (9).
Yn Sehl bin Abdullh Tster hazretleri ve bizim gibi olan hakkat ehli,
mden hepsinden ldr ve hepsinden daha daha fazla itatkrdr; daha sonra
bitki ve daha sonra hayvn gelir, dedi. nk biz ve benzerimiz mn mertebesinin stnde olan "ihsn" mertebesindeyiz. Ve ihsn makmnda olanlar
btn ileri hakkati zere bilirler.
Nitekim Hz. eyh (r.a.) Fttht- Mekkiyye'nin yetmi ikinci blmnde
buyururlar ki:
"Mdenler dier meydana gelmilerden daha fazla Hakk' rif ve ona
ibdet edicidir. nk o mrifet mertebesinde hlk olunmutur. Akl, ehveti
ve tasarrufu yoktur. Onun deimesi kendisiyle deil, gayriyledir. Ve ancak
tasarruf edicisi Allah'dr ve ilh idre ile idre edilir. Ve geri bitki de onun
gibi mrifet mertebesinde hlk olunmu ise de, nefsiyle gelimesi ve ykselmeyi talebi dolaysiyle onun derecesinden aadr. Ve beslenme shibidir.
Beslenme ise gelimeyi ve ykselme talebini cb eder. Oysa mden byle deildir. Tabi hareket hlinde ykselme yoktur. Eer yukarya atlsa aa inme
talebi ile iner. Ve aa inme talebi ise, ubdiyyet hakkatidir. Ve ulvv yn
ykseklik ilh vasftr. nk Hak Aliyy'dir.
369

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

imdi ta, ulvv yn ykseklik hussunda rubbiyyet basksndan para


para olmutur. Allahn hayetinden aaya yuvarlanr. Ve Hak Tel bununla haber vererek: ve inne minh lemyehbitu min hayetillh yn
Muhakkak onlardan yleleri vardr ki Allahn hayetinden aaya derler (Bakara, 2/74) buyurdu. Tab d onun hayetindendir. Ve onun
mhedesi de ztdir. imdi hayet shibinde ilim vardr. nk Hak Tel
innem yahllhe min ibdihil ulemu yn Ancak kullarndan limler
Allaha hayet duyarlar (Ftr, 35/28) buyurur. te bu Sehl bn Abdullh etTster hazretlerinin mezhebidir.
imdi insanda mdensel sfatlardan l sfat yoktur. Daha sonra bitkisellik
ve daha sonra hayvnsallktr. Ve ondan sonra da mden derecesinden ykseldii kadar olan ey zerine ulhiyet yn ilhlk iddi eden insnlktr. Ve
bu ykseklikten onun iin ilhiyye sret oluur. Ve onun sebebiyle aslndan
kar. Bundan dolay talar oluumlarnda asllarndan kamadklarndan
hakkatleri zere ibdet edenlerdir. "

imdi ii, benim mhede ettiim gibi mhede eden kimse, gizlide
ve akta benim szm syler (10).
Yn varlksal aynlarda, Hakk' taayyn etmi olarak mhede eden kimse, mevctlarn aynlarnn Hakk'a delletinin, zti dellet olduunu ve onlarn
Hallk'larna yn Halkedicilerine olan mrifetinin yn bilgisinin, asl ve ftr
bulunduunu bilir ve gizlide ve akta bu sz bylece syler.

Ve bizim szmze muhlif olan sze bakma ve buday orak yere


ekme! (11).
Yn grnme yerlerinde grnme yerlerinde Hakk' mhede etmeyip
bizim szmze muhlif olarak onlarn bamsz vcdu olduunu syleyen
perde ehlinin szlerine kulak verme! in hakkati zhir ve apak iken niin
dnce ve gr shiplerinin vehimlerine ve zannlarna gnl veresin?
Ve bizim ayak izimize uyarak kalbinde bu bilgiler ald zaman haklarnda Hatemallhu al kulbihim ve al semhim, ve al ebsrihim
gveh yn Allah onlarn kalplerini mhrledi ve kulaklarnn ve gzlerinin zerine perde ekti (Bakara, 2/7) buyrulan kalbleri mhrl ve gzleri
rtl olan dnce ve gr ehline ve cz'i akl shiplerine, rh gds olan
ilhi hakkatlerden ve rabbni bilgilerden bahsetme! nk bu bilgi tohumlarn orak zemn gibi olan onlarn kat kalplerine ekmek bounadr, isrftr.

370

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Onlar Kur'an'n bildirdiklerinde, Msm'un bize iittirmek iin getirdii, sarlar ve dilsizlerdir (12).
Yn bu bilgileri ve hakkatleri kable istddlar olmayan kiileri bize iittirmek iin, "ma'sm" olan Peygamber'imiz (aleyhi'ssalt ve's-selm) Efendimiz, Kur'an'n bildirdiklerinde bizlere vsflarn syledi. Nitekim, yet-i
kermede buyrulur:
smmn bukmun umyun fe hum l yakln yn sar, dilsiz ve
krdrler. Bu yzden onlar akl edemezler (Bakara, 2/171) ve
fe inneh l tamal ebsru ve lkin tamal kulbullet fs sudr yn
Fakat ba gzleri kr olmaz. Lkin sinelerdeki kalpler kr olur (Hacc,
22/46) ve
lehm kulbun l yefkahne bih ve lehm ayunun l yubsrne bih
ve lehm znun l yesmene bih, ulike kel enmi bel hum edallu yn
Onlarn kalpleri vardr, onunla kavramazlar. Onlarn gzleri vardr, onunla grmezler. Onlarn kulaklar vardr, onunla iitmezler. Onlar hayvanlar
gibidir. Hatta daha da dallettedirler (A'raf 7/179).
Bundan dolay onlar sar, dilsiz, krdr. Cz' akllarnn idrklaryla kulaklar kapaldr. Hakk'n kelmyla konumada dilleri sz sylemez. Akli
delller ve fikri grler ile dilleri kilitlenmitir. Ve onlarn gzleri, grnme
yerlerinde Hakk' grmekten krdr.

Bilinsin ki, Allah bizi ve seni yardmyla desteklesin, brhim (a.s.) oluna dedi: "Muhakkak ben rymda seni kurbn eder grrm". Ry ise
hayl hazretidir. imdi brhm (a.s.) r'yy tbr etmedi. Oysa ryda
brhm (a.s.)n olu sretinde gzken ko idi (13)
Yn ry , Ysuf Fassnda zh edildii zere "kaytl hayl hazreti"dir.
Ve bu fassn giriinde bahsedildii yn ile "kaytl hayl" insann vcdunda
olan "hayl"dir. Bundan dolay mutlak misl leminden insann hayl aynasna inen sretlerin bzs tbre muhta olur ve bzs aynyla aa kar. Bundan dolay brhm (a.s.)n cenb- shk' rysnda kurbn eder grmesinin,
uyanklk leminde, ryda grlen shk sretine mnsebeti olan hissi
sret ile tbr edilmesi gerekirdi. Ve ona mnsebeti olan hissi sret ise boyun
eme ve teslm tibriyle ko idi. Cenb- brhim ise r'ysn mcerred yn
katksz kef kabl ederek tbr etmeyip grnd ekliyle zerine ald ve
cenb- shk' kurbn etmeye teebbs buyurdu.

371

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

imdi brhm (a.s.) ryy tasdk etti. Byle olunca cenb- brhm'in
vehminden dolay, Hz. shk'a Rabb'i byk bir kurbn bedel etti ki, o,
onun r'ysnn Allah indinde tbri idi; oysa o vkf olmad (14).
Yn brhm (a.s.) r'yy grnd gibi zere alp hayl leminde grlen olan sretin shk (a.s.) olduunu zannetti. Oysa brhm (a.s.)n vehminin
birlikteliiyle shk (a.s.) sretinde hyl leminde grlen ey, Allh'n indinde byk bir kurbn idi. Cenb- brhm ise buna vkf olmad. nk o
hazret "mcerred yn katksz kef"e alm idi. Bu "hayli kef"i de mcerred
kef zannetti. Oysa r'yda grlen her eyde vehmin ok byk katks vardr. nk vehim cz'i manlarn idrkinde sultandr. te bunun iin cenb-
brhm grlm olan sretin tbre muhta olmadn zannetti. Ve olunu kurbn etmeye kastetti. Ve "vehim" sretler lemini kapsam olduundan
ve neblerin vcdu da sretler leminde olduundan bu vehmedi nbvvete engel olmaz.

Byle olunca hayl hazretinde olan sr tecell baka bir ilme muhtatr
ki, o grlen sretten Allh'n murd olan ey onunla idrk olunur (15).
Yn ry leminde grlen sretlerden ilh murdn ne olduunu bilmek iin dier bir ilim lzmdr. Bu ilim de "tbr ilmi"dir. Ve bu tbr ilmini
ancak kendisine btni isimler ile zhiri isimler arasnda olan mnsebetler
alm olan ve bu mnsebetle hayli sretlere mnsebeti olan hissi sretlere
vkf oluu bulunan ztlar tam lyk ile bilir.

Sen grmez misin ki, r'ynn tbri hakknda Reslullah (S.a.v.) Eb


Bekir (r.a.)e, nasl "Bzsnda isbet ettin ve bzsnda hat ettin" buyurdu.
Byle olunca Hz. Eb Bekir, hangisinde isbet ve hangisinde ht ettiini
trf buyurmasn taleb eyledi. (S.a.v.) Efendimiz trf buyurmad (16).
Hz. eyh (r.a.) bu sz, sr tecellnin baka bir ilme muhta olduunu
isbt iin sylemilerdir. Hz. Eb Hreyre (r.a)den rivyet buyrulan hads-i
erfe iret buyrulur. Hads-i erf budur:
"Bir kimse Hz. Resl (a.s)a gelip: "Y Reslallah, bu gece r'yda bir buluttan bal ile ya yaarak ondan hlkn kimi ok, kimi az nasbleri kadaryla
aldklarn grdm. Ve gkten yere ulaan bir ip grdm. Y Reslallah, hazretlerinizin ztn grdm ki, onu tutup ykseldin. Ondan sonra onu dier bir
372

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

adam tutup kt. Daha sonra dier bir kimse o ipi tutup onunla kesildi. Ondan sonra bititirip ykseldi.
Hz. Eb Bekir (r.a.) buyurdular ki: "Y Reslallah, izin verirseniz onu ben
tbr edeyim."
(S.a.v.) Efendimiz: "Ta'br et!" buyurdular.
Cenb- Sddk buyurdu ki: "Buluttan mrad slm bulutudur. Ve ondan
yaan bal ile yadan murd lezzet ve tatll mnsebetiyle Kur'an'dr. Ve ok
ve az alandan murd da Kur'n'dan az ve ok alandr. Ve gkten yere ulaan
ipe gelince o da Hak'tr ki, sen onun zerinesin. Onu tutarsn, Allah seni l
eder. Senden sonra onu dier bir kimse tutup onunla ykselir. Daha sonra o
kimseden sonra dier biri alr. Daha sonra kesilip birletirilerek ykselir." "Y
Reslullah tbrimde isbet mi ettim, yoksa hat m ettim?"
(S.a.v.) buyurdu ki: "Bzsnda isbet ettin ve bzsnda hat ettin."
Hz. Sddk buyurdu ki: "Y Reslallah, and veririm ki, tbrimde hat ettiim eyi beyn buyur!"
(S.a.v.) Efendimiz: "Buna and verme!" buyurdular. "

Ve Hak Tel brhm (a.s.)a en ya brhm; (Safft; 37/104) diye nid


ettii zaman Kad saddakter ruy yn Sen ryy sdk kldn (Safft,
37/105) dedi. Ona saddakte fr ruy yn Ryda sdk oldun demedi.
nk Hz. brhm (a.s.) r'yy tbr etmedi. Belki grd eyi grnd gibi zerine ald. Oysa r'y tbr ister (17).
Yn Hak Tel hazretleri brhm (a. s)a hitb buyurduu zaman, "Y
brhm muhakkak sen r'yy sdk kldn. Yn r'yda grdn ekilde
almak etmek sretiyle r'yy tasdk ettin" dedi. Ve "R'yda sdk oldun. te
o r'yda grdn, senin olundur" demedi. Bundan dolay brhm (a.s.)
r'yy tasdk etti. Fakat onu t'br etmediinden r'yda sdk olmad. nk
eer sdk olsayd, ryda grnen sret onun olu olur ve zhirde kurbn
etmek dahi onun zerine gerekleir idi. Fakat r'yda cenb- shk sretinde
grnen, teslm ve boyun eme mnsebetiyle "ko" idi. Bundan dolay
brhm (a.s.) ko ile tbr etmesi lzm gelirken, etmedi.

373

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Bunun iin Azz, in kntm lir ruy taburn yn Eer siz tbr
edenlerseniz, bana rym tbr edin (Ysuf, 12/43) dedi. Ve "tbr"in
mans r'yda grd sretten dier bir hussa gemektir. imdi kz,
ktlk ve bollukta, seneler oldu (18).
Bilinmektedir ki, Hz. Ysuf (a.s.) Msr'da hapiste olduu srada Msr
Azzi bir r'y grm idi. Msr'n ileri gelenleriyle khinlerini toplayp dedi
ki: "Ben r'ymda denizden yedi semiz ve onu takben de yedi zayf kz ktn; ve zayf kzlerin semiz kzleri yuttuunu; ve tneleri yeil ve birbirine balanm yedi baak ile kuru olarak yedi baan ortaya kp kurularn
yeil baaklara glip gelerek onlardan eser kalmadn grdm. Eer r'y
tbrini bilirseniz bu r'yma fetv ve cevp verin!" Onlar cevben: "Bu kark
bir r'ydr. Biz bunun tbrini bilmeyiz" dediler. Nihyet Hz. Ysufa
mrcaat olundu. Onlar buyurdular ki: "Yedi yl detiniz zere ekin ekin. Fakat hepsini dmeyip baaklarnda brakn. Yalnz yiyeceiniz kadar dn.
Bu yedi yl bolluk getikten sonra yedi sene ktlk olup evvelce biriktirdiklerini
yerler. Ve ondan bir miktar tohumluk alkonulur. Bu ktlk senelerinden sonra
ok yamur yap bolluk olur." te r'ynn tbr istediini bildii iin Azz
in kntm lir ruy taburn yn Eer siz tbr edenlerseniz, bana
rym tbr edin (Ysuf 12/43) dedi.
Ve "tbr"in mans da r'yda grlen sretten dier bir hussa gemektir ki, o huss hayl leminde grlen sretin mansdr. Yn hayli sretlere
mnsebeti olan hissi sretlerdir. Bunun iin Hz. Ysuf (a.s.) Azz'in hayl
leminde grd yedi semiz kz ve yeil baaklar yedi bolluk senesi ve
yedi zayf kz ve kuru baaklar da yedi ktlk senesi ile tbr buyurdu. u
halde hayli srete uygun olan manya geti ki, bu da der husstur.

Eer r'yda sdk olsayd, olunu kurbn eder idi. Oysa ancak bu, olunun ayn olduunda r'yy tasdk etti. Allah indinde ise, ancak onun olunun sretinde ko idi. Byle olunca brhim (a.s.)n aklnda olu olduundan dolay kou bedel etti. Yoksa o iin aslnda Allh indinde bedel deildir. imdi his kou tasvr etti. Hayl de brhm'in olunu tasvr etti.
Bundan dolay eer haylde kou grse idi, elbette onu olu ile, yhut der
bir huss ile tbr eder idi (19).
Yn eer brhm (a.s.)n olu sretinde grlen ey, ko olmayp da,
hakkaten olu olsayd, elbette onu kurbn eder idi. Bundan dolay r'yda
sdk olmad. Ancak grlen eyin olunun ayn oluunda r'yy tasdk etti.
Yn r'yda olunu kurbn eder grd. Ve o r'yy zhirde sdk klp olunu boazlamaa giriti. Halbuki o grlm olan ey, Allah indinde, ancak
374

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

onun olu sretinde grnm olan ko idi; hakkaten olu deil idi. Bundan
dolay Hak Tel Hazretleri, brhm (a.s.)n aklnda olu olduu iin, shk
(a. s)a kou bedel etti. Fakat o ko, Hak indinde, hakkaten bedel deil idi.
nk Allah Tel, brhm (a. s)a olunu kurbn etmesini emretmemi idi
ki, ona kou bedel etsin. Byle olunca zhiri his kou tasvr etti. Yn haylde
grlen ey his lemi ve ehdette koun boazlanmasyla sonuland. Ve
zten Allah indinde de kurbn edilecek ey ko idi.
imdi her ey Allah indinde ne sret zere sbit olmu ise his lemi ve
ehdette de, onunla, aa kar. nk his lemi, hayl leminden daha toplayc ve daha geerlidir. nk ayrnt lemidir. Ve hayl ise, brhm (a. s)n
olunu tasvr etti. Sebebi de ko ile shk (a.s.)arasnda boyun eme ve teslm
mnsebeti bulunmas idi. nk hayl, bir many, trl trl sretlerde
tasvr eder. te bu sebeple r'y t'bre muhtatr. Eer brhim (a.s.) hayl
leminde kou boazladn grse idi, elbette onu, koa mnsebeti olan olu
ile veyhut dier bir ey ile tbr ederdi. nk rynn "hayli kef" olan
ksmnn mutlaka tbr edilmesi gerekir.
Daha sonra Hak Tel buyurdu: "Bu bahsedilen i muhakkak ak bir
beldr (Safft, 37/106); Yn zhiri imtihndr. Yn Hak Telnn, r'y
mevtnnn tbrden gerektirdii eyi bilir mi, yoksa bilmez mi diye
brhm (a.s.) ilimde imtihndr. nk gerekte r'y mevtnnn tbr
istediini Hak Tel bilir (20).
Yn shk (a.s.)a bedel olmak zere ko indiini brhm (a.s.) grdkten
sonra, Hak Tel ona; "Bu olunu boazlamak ii apak imtihndr" (Safft,
37/106) buyurdu. Ve Hak Tel'nn brhm (a.s.) ilimde imtihn buyurmas,
onu mkemmel klmak ve "mcerred yn katksz kef"ten baka "hayli
kef"in de mevct olduuna ve bundan dolay hayl leminde grlen
sretlerin mutlaka zhire tanmayp, belki ondan amalanan eyi aramak lzm geldiine vkf etmek iin idi. nk brhm (a.s.) mcerred yn katksz kefe alm ve misl leminden almay alkanlk edinmi idi. Onun iin,
bunu da yle zannetti. Ve r'ysn zhiri zere alp olunu kurbn etmeye
kalkt. Bu hl brhm (a.s.)n nbvvetinin nna, noksan vermez. nk
nebler "seyr-i fillh yn Allah iin seyir"de dim ykseli hlindedir ve seyri fillhn sonu yoktur. Dvet ettikleri hlkn seyri ise "seyr-i ilallh yn Allaha seyir"dir. Ve bu seyrin sonu "seyr-i fillh"dr. Bundan dolay neblerin
balang noktas hlkn seyrinin seyr sonudur.
imdi Hz. eyh'in "R'y mevtn tbr ister" buyurmas, "hayli kef" ksmndan olan r'yya ittir. Ve r'ynn byk bir ksm "hayli kef" trndendir. "Mcerred yn katksz kef" ksmndan olan ise ndir olarak gerekleir. Bundan dolay r'ynn pek ou tbr ister.

375

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

imdi brhm (a.s.) r'yy tbrden gaflet etti. Byle olunca, r'y
mevtnna onun hakkn vermedi. Ve bu sebepten dolay r'yy tasdk etti.
Nitekim Msned shibi imm olan Takyy bin Mahled, gfil oldu. ndinde
sbit olan haberde iitti ki: Tahkkan Neb (a.s.) buyurdu: Beni r'y da gren kimse, uyanklkta beni grd. nk eytan benim sretim zerine
sretlenmez. imdi Takyy bin Mahled onu grd. Ve Neb (s.a.v.) o r'yda
ona st iirdi. Ve Takyy bin Mahled r'ysn tasdk etti. Bundan dolay
kendini zorlayarak st kustu. Eer r'ysn tbr etseydi o st, ona ok
ilim olur idi. imdi stten itii kadar, Allah Tel ona ok ilmi harm etti
(21).
Yn brhm (a.s.)n r'yy tbrden gaflet etmesi, Msned yn iinde
senetleriyle hadsler bulunan kitp shibi bir imm olan Takyy bin Mahled'in
senetleriyle berber indinde sbit olan iittii bir habere dayanarak, grd
r'yda "st" tbr etmeyip zhiri zere almasna ve bundan dolay tbrden
gaflet etmesine benzer. nk r'ysnda grd st uyanklk halinde de
ste tad. nk hads-i erfte: "Beni r'yda gren uyanklkta grr" buyrulmu idi. Bu hadse dayanarak r'yda itii st karmak istedi ve kustu.
Fakat hayl leminde "st" sretinde grd "ilim"den itii st kadar, his
leminde mahrm oldu.
imdi gerek brhm (a.s.) ve gerek Takyy bin Mahled r'ylarn zhiri
zerine aldlar. Fakat brhm (a.s.)n r'ysn Hak Tel ko indirerek tbr
buyurup Hz. shk'n kurbn edilmesine gerek kalmad. nk cenb-
shk'n zhirde kurbn edilmesi gerekleseydi, Allah indinde kurbn edilmesi lzm gelen bir ko yerine ma'sm bir insan olan bir nebyy-i z-n yitirilmi olacakt. Bu da byk bit mahzr idi. Halbuki Takyy bin Mahled
r'ysn hak bir yn ile tbr buyurmad. Ve st zhiri zerine alan Takyy
bin Mahled uyanklk hlinde onu kard. Ancak itii st kadar kendisinden
ilim yitirilmi oldu. Onun ilminin yitirilmesi ise bir nebyy-i z-nn yitirilmesine benzemez.

Sen Resl (a.s.) grmez misin ki, r'yda bir kadeh st verildi. Buyurdu
ki: "Kanmaklk trnaklarmdan kncaya kadar onu itim. Daha sonra artm mer'e verdim." "Y Reslallah onu ne ile te'vl ettin?" denildi. "lim"
buyurdu. Ve r'y mevtnnn ve tbrden cb ettii eyi bildii iin, grd sret zere onu st olarak terk etmedi (22).
nk "st" noksan ocuklarn bedenlerine gd olduu gibi, faydal ilim
de noksanlarn rhlarna gddr. te "st" ile "ilm"in arasndaki mnsebet
budur.

376

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Ve muhakkak bilindi ki; Neb (a.s.)n, duyularn mhede ettii sreti


Medne'de defnedilmitir. Ve onu rhunu ve latfesini, bir kimse bir kimseden ve kendi nefsinden mhede etmedi. Rhlarn hepsi bu mesabededir (23).
Yn Neb (a.s.)n his gz ile grlen maddesel ve beeri sreti Medne-i
Mnevvere'de defnedilmi olduundan, bu zaman ehlinden onu kimsenin
grmesi, mmkn deildir. Ve onun rhunun sretini ve insni letfetini, ne
mbrek haytlarnda mbrek bedenlerinden ve ne de veftlarndan sonra
bir kimse mhede etmez. Ve grnme yerlerinden soyutlanm olmas
dolaysiyle bir kimse onu bir kimsenin grnme yerinden ve kendi grnme
yerinden gremez.
Yn Resl-i Ekrem hazretlerinin maddesel bedeni var idi. Kll nefsin
zikatul mevt yn Her nefs lm tadacaktr (l-i mrn, 3/185) yet-i
kermesi hkmnce yce veftlar gerekleip bu madde beden, Medne-i
Mnevvere'de defnedildi. Bundan dolay o madde bedenin artk bu kesfet
leminde yaayan bir kimse tarafndan aynen grlmesi mmkn deildir. Ve
o hazretin mbrek rhunun sretini ve insni letfetini, mbrek
haytlarnda mbrek bedenlerinden hibir kimse gremedii gibi
veftlarndan, yn madde bedenlerinden ayrldktan, sonra da ayn ekilde
kimse gremez. Ve kez o mbrek rhu ve insni letfeti ne bakasnn
gznme yerinden ve ne de bir kimse kendi grnme yerinden gremez.
nk, her bir grnme yerinin rhu ve insni letfeti ancak kendi grnme
yerine zeldir. Bundan dolay rhlarn hepsi bu mesbededir. Gerek ry
leminde ve gerek uyank iken grlen sret o hazretin maddesel sretinin
ayn deildir. Belki o srete benzer olan berzah cisimleridir.
imdi Hz. eyh (r.a.)n bu zhlara girimeleri, Takyy bin Mahled'in indinde senetleriyle berber sbit olan Beni rysnda gren uyanklkta beni
grd hads-i erfini tefsr maksadyla gereklemitir.

imdi Neb (a.s.)n rhu, veft ettii cesedi sretinde olarak ryda grc iin cesetlenmi olur. Ry, o cesetten bir ey eksiltmez. imdi o, Muhammed (s.a.v.)dir ki, defnedilmi olan srete benzeyen maddesel beden
sretinde, rhu ynyle grlr. Allah tarafndan gren hakknda ismetten
dolay, eytann onun cesedi sretinde sretlenmesi mmkn deildir (24).
Yn (s.a.v.) Efendimiz, ne cesedi sret zerine intikal buyurmu ise ry
hazreti, onun mbrek rhunu o ceset sretinde tasvr eder ve bu cesedi noksan zere tasvr etmez. Bundan dolay o cesetlenmi olan ancak Muhammed
377

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

(s.a.v.)dir, bakas deildir. Ve Peygamber sretinde grnp hlk dallete


drmemesi iin eytan, onun sretinde sretlenemez. Allah greni bundan
korur.
Hz. eyh (r.a.)in bu szleri zhiri akla gredir. Eer r'yy gren kimsenin Allah tarafndan muhafaza ve korunmas szkonusu olmasa bile, eytann
Peygamber cesedi sretinde sretlendii dnlse dahi, gren yine korunmu olur idi. nk (s.a.v.) Efendimizin cesedinin sreti, hlis rahmetin
sretidir. Eer eytann o ceset sretine girmesi mmkn olsa, greni dallete
dmekten ve eytan da dallete drmekten muhfaza etmi olur idi. nk o mbrek sret onu zarar vermekten meneder. rnein ylan itat ettirerek koynuna koyan kimseler vardr. Ylan o kimselerin itat ettirmesi elinde
bulunduka, kimseye bir zarar veremez.

Ve bunun iin onu bu sretle gren kimse, ona emrettii vey ondan yasaklad veyhut ona haber verdii eyin hepsini ondan alr. Nasl ki
dny haytnda nasstan vey zhirden vey mcmelden veyhut hangi
eyden olursa olsun, ondan kan szlerin iret ettii ey gerei zere hkmlerden, Neb (a.s.)dan alr idi (25).
Yn r'yda grlen Muhammed (s.a.v.) olduu iin, bir kimse onu aa
km olan cesedinin sretinde, r'ysnda grp, cenb- Peygamber ona bir
ey ile emretse; veyhut onu bir eyden yasaklasa; vey ona bir ey haber verse o kimse bunlarn hepsini Neb (a.s.)dan alr. rnein gren, Peygamberin
zamannda yaasa er'i hkmleri sadetli azlarndan erefle km olan
szlerin ireti zere alr idi. O szler, ister nass yn kesinlik ifde etsin ve
ister zhir yn ihtimller arasndan tercihli olu trnden olsun ve ister
mcmel yn btn ihtimlleri uygulanabilir olsun vey fkh usl terimlerince kelm vecihlerinden birisi olsun; herhalde o szn dell oluuna tibr
eder ve asl onu te'vl etmez idi. Bundan dolay Peygamberin hayatta oluunda bir kimse bu slb zere er'i hkmleri nasl alrsa, aynyla r'yda da
(s.a.v.) Efendimiz'den de ylece alr. Ve ayn ekilde bir kimse nebev vris
olan bir kmil mrdin terbiyesinde bulunup onun haytta oluu hlinde ondan erat ve tarkat ve mrifet ve hakkat hkmlerini ald gibi, o mbrek
ztn gmesinden sonra r'ysnda grp bir takm nasihtlar alsa, aynyla
yine ondan alm olur. Sonu olarak bir kimsenin (s.a.v) Efendimiz'i r'yda
mhede etmesi, his leminde mhede etmesi gibidir.

378

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

imdi eer ona bir ey verse, muhakkak bu ey, kendisine tbr dhil
olan eydir. Byle olunca eer haylde olduu gibi, histe karsa o r'y iin
tbr yoktur (26).
Bu fassn giriinde de beyn olunduu zere, insann hayl aynasnda tasvir edilmi olan sretler, eer ulv taraftan, yn "mutlak misl" leminden inmi ise, ya tbre muhta olur veyhut olmaz. Ve tbr iin de "tbr ilmi" lzmdr. Ve bu ilim, ilh taraftan hibe edilmi bir ilimdir. nk bir kidesi ve
knnu yoktur. Bundan dolay tahsl ile elde etmek mmkn deildir. Ry
tbr eden, r'yy gren kimsenin slih oluuna, gnahkr oluuna, san'atna
ve zamnn ve meknn cblarna gre, o hayli sretlerin uygunu olan
manya geip hissi sretlerini ta'yn eder.
imdi eer (S.a.v) bir kimseye r'yda bir ey verse ve o kimse uyandktan
sonra o verdii eyin eserini nezdinde bulmasa tbre muhta olur. Fakat o
verilen eyin eserini nezdinde bulursa, yn hissi sretler hayli srete uygun
olursa, tbre muhta deildir. rnein (s.a.v) Efendimiz, bir kimseye
r'ysnda bir salkm zm verse ve o kimse uyand vakit o zm elinde
durur grse, bu tbr olunmaz. Bu r'y cenb- Peygamber'in haytta iken,
ashb- kirmndan birisine bir salkm zm ihsn buyurmas gibidir. Ve bu,
ancak "mcerred yn katksz kef"dir.

Ve brhm Hall (a.s.) ile Takyy bin Mahled, bu kadar ile ve bu miktr
zerine timt etti. Ve vaktki r'y iki yn zerine oldu ve nbvvet
makm edebi cb ettii iin, Allh Tela brhm (a.s.)a iledii ve ona dedii eyde bize edebi retti. Biz akl dellin reddettii srette Hakk'
mhedemizde, o sreti ya grenin hli; veyhut grenin onu grd
mekn; vey gren ile berber mekn hakknda, mer' hak ile tbr etmemizi bildik. Ve eer o sreti akl dell reddetmezse tpk hirette grld
gibi, o grdmz sreti ibk ederiz yn bkiletiririz. (27).
Yn brhm (a.s.) r'ysnda olunu boazlar grd; his leminde de yle yapt; ve r'ysn tbr etmedi. Ve ayn ekilde Takyy bin Mahled de
r'ysnda st iti. Uyanp his leminde de onu st zannetti. O da bu r'yy
tbr etmedi. imdi mdemki r'yda tbr ve tbr olmay ynleri vardr; ve
nbvvet makm edebi ve ilhi emre uymay ve boyun emeyi cb ettii
iin, Allah Tel, brhm (a.s.)a r'ysnda kou olunun sretinde gsterip
onu kesme iine bel klmas ve yine kou oluna bedel etmesi sretiyle olan
fiilinde ve "Y brhm sen muhakkak r'yy sdk kldn" (Safft, 37/105)
diyerek olan sznde, bize edebi retti. Bizler de bu reti syesinde bildik
ki, eer Hakk' akl dellin reddettii ve onu tenzh ettii srette r'yda vey
379

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

uyanklkta grsek, o sreti, ya grenin hline vey grenin onu grd mekna; vey gren ile berber mekna gre, hakk- mer' ile tbr etmemiz cb
eder.
Rivyet edilmitir ki, Hz. eyh (r.a.) zamnnda slihlerden bir kimse,
Hakk' rysnda kendi evinin dehlizinde grd; ve Hak ona iltift etmemekle berber, yzne de bir tokat vurdu. O kimse uyand zaman ztrba
dt. R'ysn Hz. eyh-i Ekber efendimize arz etti. Cenb- eyh onun
ztrbn grdnde ona: "Hakk' ne meknda grdn?" diye sordu: O kimse
"Satn aldm evimde grdm" cevbn verdi. Hz. eyh (r.a.) buyurdu ki: "O
hne gazablanmtr. Hak mer'un hakkdr. Satn aldn zaman iyice aratrmadn. Bundan dolay onu aratr!" Bunun zerine o kimse aratrdnda, o
hne bir mescidin vakfndan olup gasb edilerek satldn anlad; ve onu yine
mescidin vakfna geri verip istifr etti.
Cenab- eyh (r.a.) bu ibrede "akl dellin reddettii" kaydn belirtti.
nk akl dell indinde noksan cb ettirici olan eratn beyn ettii kemli
sret reddolunur. Nitekim hads-i erfte buyurulmutur ki: "Hak Tel,
kymet gnnde noksn sret ile tecell eder. Byle olunca, ona inkr ederler. Daha sonra keml sreti ve azamete dner. Onu kabl edip o srete
secde ederler." Burada "akl dell"den kast, erata gre geerli olan delllere
dayanan delldir. Felsefe ehlinin, evhm ile kark olan akl dellleri deildir.
Fakat rif, Hakk' her srette mhede ettii iin, onu hibir sretten tenzh
etmez. Ve eer Hak Tel'y ryda akl dellin reddetmeyecei srette, yn
ay ve gne gibi olan nrni sretlerden bir srette grr isek, o grdmz
sreti hli zerine bkiletiririz. Nitekim biz hirette Hakk', "bedir" gibi
nrni srette grp, o sreti o hli zere bkiletiririz ve onu te'vl etmeyiz.
Bundan dolay gerek dnyda ve gerek hirette Hakk' byle bir srette gr
eittir. Her iki gr arasnda fark yoktur. nk tecell, tecell olunan kimsenin istddnn sreti zerinedir. Ve istddmzn sreti ise ayn- sbitemizin
sreti ve ayn- sbitemizin sreti de ilhi ismin sretidir. Ve ilhi isim deimeyince, elbette onun sreti olan ayn- sbite ve istdd da deimez. Bundan
dolay hirette olan gr, dnyda oluan istdda baldr. Ve yaplmam
istddn, yn ilhi ismin istddnn almas yaplm istddn almasna
baldr. rnein insan cinsinin okuyup yazmak istdd, bir yaplmam
istdddr. Ancak alma ile zaman iinde oluan yaplm istddn almasyla ortaya kar. Ve hayvnlarda bu okuyup yazma yaplmam istdd olmadndan onlara retmek abestir. te her insann yaplmam istdd orannda ilhi bilgilerin tahsli ile rabbni srlara vkf olu peyd edebilmesi ve
netcede ok olan sretlerde bir olan vechi mhedesi, ancak bu lemde
slkne ve alma ve mchedesine baldr. Ve bilgilerin tahsli ise, yaplm istddn gnden gne artmasyla oalr. Bundan dolay Ve men kne f
hzih am fe hve fl hreti am (sr, 17/72) Yn "Burada a'm olan
hirette de a'mdr" yet-i kermesi cbnca herkesin mhedesi bu lemde380

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

ki mhedesi kadardr ve bu da inanlar dolaysiyledir. nk Hak hakknda


bir inan ile kaytl olan kimseye Hak, o inancnn tersi olarak tecell etse, inkr
eder. Hak, ancak kendisinin inancna gre tecell ettii zaman kabl eder. Velkin, Hakk' bir inan ile snrlamayan ve kaytlamayan tlak yni kaytszlk
shipleri, dnyda ve hirette Hak hangi sretle tecell edici olursa olsun ve o
sreti akl dell ister reddetsin ister etmesin, kabl ile tasdik eder. Nitekim
Glen-i Rz shibi buyurur:
Tercme:
Eer kfir olayd puttan haberdr
Olur muydu acaba dninde yoldan sapan

iir:
imdi Vhid-i Rahmn iin, her bir mertebede; sretten gizli ve ak
olan ey vardr (28).
Hz. eyh (r.a) yukarda Hakk'n erata gre ve akla gre kabl edilebilir
ve kabl edilemez sretlerde tecell edici olduunu bildirdi. imdi de orta
olmayan Vhid-i Rahmn'n a'yn- sbite ve gayb ve ehdet mertebelerinde,
bu mertebelerin cblarna gre, Sbhn vcdu ile taayyn edici ve tecell
edici olduunu beyn buyurur.
Bundan dolay eer mertebe, ilim ve rhlar ve mutlak misl ve kaytl
misl mertebesi gibi gizli ise, Rahmnn vcdu iin ilm ve rhn ve misl
ve hayl sretler hsl olur. Ve eer mertebe, ehdet mertebesi gibi ak ise
Rahmnn vcdu iin de ak ve hiss sretler peyd olur. Ve bu aklk ile
gizlilik grecelidir. rnein rhlar lemine gre onun daha stnde olan
a'yn- sbite lemi ve misl lemine gre rhlar lemi; ve ehdet lemine
gre de misl lemi gizlidir. Ve ayn ekilde rhlar lemi a'yn- sbite lemine
gre ve misl lemi rhlar lemine gre ve imdi iinde bulunduumuz bu
ehdet lemi misl lemine gre aktr. Bundan dolay her mertebede gerek
gizli sretlerde ve gerek ak sretlerde mevct olan Rhmnn vcdudur.
Ve Rahmnn vcdunun siryet etmesi eit seviye zeredir. Fakat mertebelerin ihtilfyle muhtelif sretlerde aa kmtr. rnein hav, letfet mertebesinde hissedilebilir ise de grlebilir deildir. Bulut, su ve buz mertebelerine
tenezzl edince, her bir mertebenin cbna gre bir sret balar ve o sretlerle
grnen olur. Ve bu muhtelif sretler mertebelerin ihtilfndan dolaydr.
Yoksa her mertebede grnen havnn gayr deildir. Byle olunca biz, hangi
mertebede olursak olalm, muhtelif sretlerde grdmz ve rif olduumuz olan hep Rahmn'n vcdudur. Bundan dolay Hak, dny yurdunda
mhede edildii gibi hiret yurdunda; ve ayn ekilde hiret yurdunda
mhede olunduu gibi de dny yurdunda mhede olunur.
381

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Eer sen, bu Hak'tr dersen szn dorudur. Ve eer baka itir dersen
gei yapcsn (29).
Yn eer sen, her bir mertebenin cbna gre aa kan Vhid-i
Rahmn'nin vcdunun sretlerini grp, bu sretler Hak'tr, dersen doru
sylemi olursun. nk mertebeler ayna gibidir ve onlarda grnen sretler
de, aynada yansyan sretlere benzer. Ve aynaya bakld zaman, grnen
srettir, ayna deildir. Ayna, btn ve sret zhir olur. Ve iin aslnda mertebeler tibr itir; n yokluksallktan ibrettir. Ve grlen sretlerin vcdu
izfidir. Ve eer mertebelerde grnen sretlere, baka eydir, yn hlktr
dersen taayyn etmi zt olan Hak'tan hlka, taayynlere gemi olursun. rnein ayakta duran Zeydin etrfnda be ayna olsa, onlarn hepsine onun sreti yansr. Bu sretlere Zeyd dersen, sznde sdksn. Deildir, baka eydir
dersen, Zeyd'den aynadaki taayyne ve hayle gemi olursun. Ve bu halde
Zeyd btn ve taayyn etmi hayl zhir olur.

Ve onun hkm bir mertebede olup dier mertebede olmamak deildir.


Velkin o, Hak ile hlkta sfir yn zhir ve seyredendir (30).
Yn Vhid-i Rahmn'n vcdunun bir mertebede olan hkm ve tecellsi, dier mertebede olan hkmnden ve tecellsinden baka deildir. nk Rahmn'n vcdunun her mertebede siryet etmesi eit seviyededir. rnein harflerin hepsinin kayna insan nefesidir. Fakat sn, n, ayn, kf gibi
Harflerin sylenilerindeki farkllk, onlarn k yerlerindeki farkllk sebebiyledir. Soluun siryet etmesi, hepsi iin eittir. Bundan dolay Rahmnn
vcdu da bunun gibi her bir mertebede, o mertebenin cbna gre zhir olur.
Ve vct arnda istiva etmi olan Vhid-i Rahmn Hak ile hlkta zhir olmutur.
Ve bu beyt-i erfteki "sfir", "zhir" mansna alnmayp da "kif"
mansna alnr ise, beytin mans yle olur: "Vhid-i Rahmn vcdunun
hkm bir mertebede baka ve dier mertebede baka deildir. Ancak, nefes-i
rahmn ilmi sretler olan a'yn- sbite zerine tecell ettiinde, onlarn
sretleri olan hlkn vechini kiftir". nk hlk edilmi sretlerin vecihleri
gayb perdesi altndadr. Hak nefes-i rahmnsi ve Hakkn vcdu ile onlara
eit seviyede tecell ettii iin, gayb perdesi kalkm ve onlarn yzleri almtr.

382

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Gzlere tecell ettii zaman akllar, zerine artlandklar delller ile


reddeder (31).
Yn Hak, misl ve cismn olan sretlerde gzlere grnd zaman,
akllar artlanm olduklar akli delller ile, Hakk'n o sretlerde tecellsini
reddeder. Oysa akllarn Hakk' cismni sretlerden tenzh etmesi, onu soyutlanmla tebh etmesidir. Ve Hak ise, zt ynnden tenzhden ve tebhden
mnezzehdir. Ve Hakk'n tenzh ve tebh ile vasflanmas, ancak isimler ve
sfatlar mertebelerinde olur. simler ve sfatlar ise ilhi bantlardr. Halbuki
Hak, zt ile gan oluu ynyle btn bantlardan gandir. Bundan dolay
Hakk' misli ve cismni sretlerden tenzh eden perdeli akl shipleridir.
nk, onlarn kendilerine zel inanlar vardr. Bu inanlarna aykr grdkleri Hakk'n tecelllerini inkr ederler. Fakat kendilerine has inan shibi
olmayan kaytszlk shipleri, Hakk' her bir mertebede, o mertebenin
icplarna gre mhede ederler.

Ve oysa baklar eksiksiz olanlar, akllar aynasnda ve "hayl" olarak


isimlendirilen eyde kabl eder (32).
Yn akli delllerin perdeleriyle rtlm olan akllar, cismni sretlerde
tecell edici olan Hakk', dim tatbk edegeldii akli delller ile o cismni
sretlerden tenzh ile reddeder. Oysa eksiksiz mhede shibi olan baklarn
aynlar, yn perdesiz olan baklar, akllar aynasnda Hakk'n tecellsini, yn
hissedilebilir olmayan akli sretlerde olan mnevi tecellyi ve hayl leminde
zhir olan sr tecellyi kabl edip mhede eder. Sonu olarak eksiksiz kef
baklarn aynlarnn mhedesidir. nk her bir mertebedeki tecelllerin
sretlerinde Hakk'a bakcdr ve Hakk' o sretlerde snrlamaz.

Eb Yezd el-Bistm bu makmda der ki: "Eer Ar ve Ar'n ihtv etii ey, yz bin kere bin olduu halde, rifin kalbinin kelerinden bir kede olsayd onu duymazd." Ve bu, Eb Yezd'in cisimler leminde geniliidir (33).
Yn Byezd Bistm (r.a) bu tam kef ve genel mhede makmn
beyn iin der ki: Eer Ar'n ve onun ihtv ettii gkler ve yerlerin ve onda
olan btn mevctlarn yz bin kere bin, yn yz milyon misli, rifin kalbinin
kelerinden bir kesinde olsa idi, o rifin bu genilii dolaysyla, onun kalbi
bunlar duymaz idi. nk Ar ve onun muhteviyt cisimler leminden olduu iin sonludur. Ve rifin kalbi ise genilikte sonsuzdur. nk
383

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

mutlakiyeti dolaysyla, sonsuz olan Hakk'n mutlaklna karlktr. Ve sonlunun sonsuza gre bir kymeti yoktur. Ve cenb- Byezd'in bu bahsedilen
sz, cisimler leminde kendi kalbinin geniliini ifde eder. Ve Hz.
Byezd'in kalbinin genilii hakkndaki rnei, manlar leminde vermeyip
cisimler leminden getirmesi, varlklar ile rtl olan kimselerin kalbine gredir. Bunun iin Hz. eyh-i Ekber (r.a.), cenb- Byezd'in sznden daha yksek bir many anlatmaya balayp buyururlar ki:

Ben derim ki: Vcdu sonlu olmayan eyin vcdunun sonu dnlp, o ey onu icd edici olan ayn ile berber rifin kalbinin kelerinden
bir kede hsl olsa idi, onu ilminde hissedemez idi (34).
Yn varlk taayynlerinin vcdu sonsuzdur. nk ilhi iler ve rabbni
tecelllerdir. Ve ilhi iler ve tecelller ise sonsuzdur. Eer vcdu sonlu olmayan varlk taayynlerinin vcduna bir son dnlp ve takdr olunup bu
taayynlerin hepsinin icd edicisi olan ve ilk taayyn ile taayyn etmi bulunan bir olan ayn ile berber, rifin kalbinin kelerinden bir kede hsl olsa
idi, rifin kalbi Hak'ta fn ve mutlakl dolaysyla, sonsuz olan Hakk'n mutlaklna karlk olduu iin, vcden ve ilmen bir eyin o kalbde duyulmas
mmkn olmaz idi. nk mutlaklk yn kaytszlk zere olan byle bir
kalbde, mutlak olan Hakkn vechinden baka bir ey yz gsterici olmaz.
kll eyin hlikun ill vechehu yni herey helk olucudur, Onun
vechi dnda (Kasas, 28/88) hkmnce ilmi ve vcdi taayynlerin hepsi, o
kalbde helk olmutur.

nk sbit oldu ki, muhakkak kalb Hakk'a vsi'dir. Bununla berber,


kanmak ile vasflanmad. Eer dolsa idi, kanar idi. Ve elhak Eb Yezd bunu byle dedi. Biz de szmz ile muhakkak bu makma dikkt ektik (35).
Yn kalbin, Hakk' sdrd "Ben yerime ve gme smadm. Fakat
m'min olan kulumun kalbine sdm" hads-i kudssi ile sbit oldu. Ve Hak,
kalbe smakla berber, o kalb kanmakla vasflanmad. Ve eer kalb, Hakkn
tecellsi ile dolsa idi kanar idi. Ve cenb- Eb Yezd Bistm de bunu byle
dedi. Yahy ibn Muz (k.s.) Byezd Bistm (kaddesallhu rhahu) hazretlerine bir mektup yazp bunda "Ben Hakk'n muhabbet arbndan itiim eyin
okluundan sarho oldum" dedi. Hz. Byezd da ona cevben:
Tercme: "Muhabbet arbn kse kse itim; arb bitmedi, ben de kanmadm. "
Diye yazp gnderdi. te cenb- eyh (r.a.) "Eb Yezd bunu byle dedi"
szyle buna iret buyurdu. Veyhut Hz. Byezd'in yukarda geen "Eer
384

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Ar ve Ar'n ihtv etii ey, yz bin kere bin olduu halde, rifin kalbinin
kelerinden bir kede olsayd onu duymazd" szne iret buyurur. nk, bu sz de kanmamak mansn iinde barndrmaktadr. Bilinsin ki, rifin
kalbi eit zeredir:
Birincisi: Nefsine rif olma makmnda olan rifin kalbidir. Bu kalbe
Hakk'n tecellsi, cz' tecelldir. Ve onun kalbine ancak o tecell ile rif olmu
olan Hak sp, ondan baka mevctlarn sretlerinden bir ey smaz. Fakat
bu klb, sonsuz olan rifin kalbi olduundan, dier tecelllerin sretlerine rabet eder.
kincisi: Hayret ve iddetli ak shibi olan kn kalbidir. Bu kalbe de
Hakk'n tecellsi sp Hak'tan baka bir ey smaz iken, ulaan ilhi
tecelllerin feyzlerine kanmaz. Ve harretinin kemlinden dolay dier
tecelllerin feyzlerini gzler.
ncs: Tahkik ehli kmilin kalbidir. Bu kalb, mutlaklk yn kaytszlk
zere olup sonsuz olan Hakk'n mutlaklna karlktr.
Bundan dolay Byezd Bistm hazretlerinin, Hakk' sdrp fakat kanmadndan bahsettii kalb birinci ve ikinci trden olan kalbdir. Ve kmil kalbin hkm ise bunlarn hkmnden bakadr. Cenb- eyh (r.a.)in beyn buyurduu kalb ise insan- kmilin kalbidir. Nitekim kendileri de: "Biz, szmz ile bu makma dikkat ektik" buyururlar.

iir:
Ey eyy kendi nefsinde hlk eden! Sen hlk ettiin eyi toplaycsn
(36).
Yn ey eyy kendi ilminde sretlendirip mutlak vcdunun tenezzlleriyle o ilmi sretlere, varlk leminde vct vermek sretiyle hlk eden!
Bundan dolay bu hlk ettiin eyy, gerek "ilim" ve gerek "ayn" mertebelerinde, sen kendi nefsinde toplaycsn.
Ma'lmdur ki, ahadiyyet mertebesinde mutlak ztn ayn olan btn sfatlar ve isimler, aa kma talebinde bulundular. lemlerden gan olan zt,
isimlerine rahmet olarak, kendi ztyla, kendi ztnda, kendi ztna tecell edip
o isimlerin sretleri ilh ilimde peyd oldu. Ve aa kmann kemli iin,
onlarn ilim mertebesinden ayn mertebesine gelmeleri cb etti. Ve ayn mertebesi ise, kesfet mertebesi olup maddenin vcduna muhtac idi. Oysa mutlak
vcttan baka bir vct yoktur. Bundan dolay mutlak vct mertebe mertebe tenezzl buyurup bu ilmi sretlere, rhlar lemi, misl lemi ve ehdet
lemi mertebelerinde, o mertebelerin gereine gre, yine kendi vcdundan
birer sret elbisesi giydirdi. Byle olunca btn taayynlerde aa kan Hak
385

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

oldu. nk o vcdun hricinde baka bir vct yoktur. Bu srette Hak,


eyy kendi nefsinde hlk etti. Ve hlk ettii eynn hepsini toplam oldu.

Vcdu sonlu olmayan eyi sen, vcdunda hlk edersin. imdi sen
darsn ve genisin (37).
Yn sen, "ilim ve "ayn" mertebelerinde taayynn dolaysyla, vcdu
sonlu olmayan eyi, kendi vcdunda hlk edersin. Bundan dolay sen hlk
edilmi sretlerde kaytl oluun dolaysyla darsn. Ve sretlerin hepsinde
aa kn ve ilim ile kapsam oluun ve ztnla ihtan dolaysyla da genisin.

Eer Allah Telnn hlk ettii ey benim kalbimde ola idi, o eyin
nrlar parlayan fecri ikr olmaz idi (38).
Yn benim yle geni bir kalbim vardr ki, hlk edilmi sretlerden
berdir. Eer Allah Tel hazretlerinin kendi vcdunda hlk ettii sonsuz ey
benim kalbimde olsa idi, o mahlklarn hepsinde ykselen vct nrunun
parlamas kalbime ikr olmaz idi. nk vct nru, feyizli olan taayynlerin sfatna ve rengine boyanmtr. Benim kalbim ise btn taayynlerden
hl olup mutlaklk yn kaytszlk zeredir. Bundan dolay kalbim Hakk'a
dnk olup Hakk'n tecellsinden gark olunca hlk edilmi sretler onda
ikr olmaz ve kalbim onlar duymaz. nk Hakk'n tecell nrlar hlk
edilmi sretleri mahveder.

Hakk' sdran kimse hlktan dar olmad. Byle olunca i nasl olur, ey
duyucu? (39).
Yn yukarda bahsedilen "Ben yerime ve gme smadm. Fakat
m'min olan kulumun kalbine sdm" hads-i kudssi gereince kalbine, btn taayynlerde aa k tibryla, kendi vcdu ile btn mahlklar
toplam olan Hakk' sdran kimse, hi mahlklara kar darlk eseri gsterir
mi?
Ey bu toplayc sz iiten kimse, byle bir kalbin nnn nasl olduunu
gr!
Geri yukardaki beyt-i erfte beyn olunduu zere, kmil kalbin Hakk'a
ynelii ve Hakk'n tecellsinde gark oluu dolaysyla, hlk edilmi sretler
ona ikr olmaz ise de, bu hal Hakkn nefsinde mahlk olan hlk edilmi
sretlerin onda mevct olmamasn cb etmez. Hak, kmilin kalbine snca,
386

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

tabdir ki nefsinde mahlk olan ey ile berber sar. Fakat kmil kalb Hakk'n tecellsinde gark olduundan onlar duymaz. Cenb- eyh (r.a.) yukarda
iirde, ilk beyitte: "Ey eyy kendi nefsinde hlk eden" buyurmu idi. imdi
de dz yaz ile rnek verip buyururlar. yle ki:

Her bir insan, hayl kuvvetinde, vcdu olmayan ve yalnz hayl kuvvetinde vcdu bulunan eyi vehm ile hlk eder. Ve rif, himmeti ile himmet mahallinin dnda olarak vcdu oluan eyi hlk eder. Ancak, rifin
himmeti onu muhafaza etmekten ayrlmaz. Ve onun muhafazas, yn mahlk olan eyin muhafazas, himmete ar gelmez. imdi rife, hlk ettii eyin muhafazasndan ne zaman bir gaflet gelse o mahlk yok olur. Meer ki
rif btn hazret mertebelerini zabtetmi olsun. Ve o rif, mutlaka gfil olmaz. Belki ona mhedesinde bulunduu bir hazret lzmdr (40).
Yn Hak eyy kendi nefsinde hlk ettii gibi, her bir insan da, darda
vcdu olmayan eyi vehmiyle hlk, yn takdr eder ve sretlendirir. Ve bu
sretlendirdii eyin vcdu, ancak kendi nefsinde olan, hayl kuvvetinde
bulunur. Ve bu vehimde hlk etmek keyfiyeti genel bir eydir. rif ve rif olmayan tarafndan gerekleir. rnein bir kimse bir l ile yalnz bana bir
odada yatsa, vehminde o lnn kalkp yle byle yapabileceini dnr.
Gzne uyku girmez olur. Oysa dnda byle bir ey olduu yoktur. O ancak
vehminin hlk ve takdr ettii srettir.
Fakat rifin hlkedii rif olmayann hlkedii gibi deildir. O himmetiyle
hlk eder. Ve onun hlk ettii eyin darda da vcdu olur. Ve rif o hlk
ettii eyi, himmeti ile muhafaza etmekten ayrlmaz. Ve onun muhafazas,
himmetine ar gelmez. Ve rif o hiss mevcda "misl mertebesi"nde vey
"ehdet mertebesi"nde yneliten vazgemedike o mevct, "ehdet mertebesi"nde devamllk zere olur. Ve onun ynelii kesilir kesilmez o mevct da
yok olur. nk o mahlkun rhu, rifin himmetidir. Fakat rif btn hazret
mertebelerini zabtetmi ise, yn onun kalbi mutlaklk zere olup "hazart-
hamse"nin yni be hazret mertebesinin tamamn ihta etmi ise, o mahlk
olan eye ehdet mertebesinde yneliten kesilse bile, o rif mutlaka dier bir
"hazret mertebesi"nin mhedesinde olacandan, yneliinin kesilmesiyle
ehdet mertebesinde yok olan o mahlk, rifin mhede ettii "hazret"e geer. nk byle bir rifin kalbi btn hazret mertebelerini toplamtr. Ve
onun himmeti ile hlk ettii eyin sreti, btn hazret mertebelerinde grlr.
Oysa onun, hazret mertebelerinin hepsinde gafleti mmkn deildir. Bir hazretten gfil olsa, mutlaka dier bir hazretin mhedesinde olur. Bundan dolay o mahlkun, mhede ettii hazretteki ve ondan nceki hazret mertebelerindeki sretlerini muhafaza eder.

387

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

rnein rif bir ku hlketmeyi ve sretlendirmeyi murt etse, himmeti ile


darda, yn ehdet leminde, ona vct verir. Ve herkes o kuu grr. Eer
o rif, ehdet leminin mhedesinden gafletle misl lemine ynelmi olsa,
o ku ehdet leminde yok olup misl lemine geer. Ve onun sreti, misl
leminde muhafaza edildii gibi, ondan nceki lemlerde, yn rhlar leminde ve a'yn- sbite leminde de muhafaza edilmi olur.
Ve "himmet"in mans budur ki rif kalb huzru ile dncesini ve kuvvetlerini toplayp, vehmiyle ve fikri ile kendi nefesini, hlk ve takdr edecei
eyin cdna Msllat klar. Ve o ey de himmet mahalli olan kalbin dnda
glge gibi mevct olur. Ve bu hlkedi esasta, rifte kudsi kuvvet ve ilhi bants bulunduu iindir. rifin dnda olan avm yni sradan insanlar,
kalblerinde hayl ederek ve vehm ile bir ey ortaya koysalar bile, rhlarnda
kudsi kuvvet olmadndan o hayli sretlere hiss vct verip darda aa
karmaya gleri yetmez.
Nitekim Hz. Mevln (r.a) efendimizi mbrek Ramzn aynda krk kii
ayr ayr iftara dvet ederler. Hazret de hepsine terf edeceklerini vaad buyurur. ftr sonras pabularnn bir teki bizde kalmtr diye sadetli hnelerine
krk pabu teki getirirler. Kmil evliynn bu gibi menkbeleri pek oktur.
eyh-i Ekber (r.a) hazretlerinin Ftht- Mekkiyye'lerinde: "rifte himmet olmaz" buyurduklarnn mansna gelince: Ubeydullh Ahrr (r.a.) bu
many byle zh buyururlar: "mkn dhilinde olann kendi ztnn
hakkatine gre hibir eyi yoktur. Ve onda keml vasflardan ilim, kudret ve
irde gibi ne kadar vasf var ise hepsi emnettir. Ve bu vasflar Hak Tel hazretlerinindir. Bundan dolay rif, hlini bilip dim hakk fakr makmnda
durur. Ve emnet olan o vasflar ile grnmez. Fakat ilh inyetin yn yardmn kemli ve sonsuz hlis ltuf ile, nefsn ve eytn vesveselerden kurtulmu olan ztlarn kendi btnlarn Hak Tel Hazretlerinin irdesine ve
meiyyetine tb klmalar lzm gelir. Bundan dolay kullarn ilerinin dzgn
olmas iin, bir eye himmet Msllat etmeleri cb ettii kendilerine ilhm
olunduu zaman, o eyin vcduna hsn-i himmetlerini sarf etmeleri gerekir.
Eer byle olmasa idi, Nh ve Hud (aleyhime'sselm) gibi mmetlerini, kahredici kuvvet Msllat ederek alt st eden neblere bu many balamak etmek zor olur idi. Bununla berber, rif yle bir fen ile merref olmutur ki,
kendisinin btn vasflar yoklua gidip, kendiliinin nm ve nin kalmamtr. Artk ondan her ne kacak olursa, ona it deildir. Nitekim, yet-i
kermede buyurulur: ve m remeyte iz remeyte ve lkinnallhe rem yn
Ve attn zaman da sen atmadn ancak atan Allaht. (Enfl, 8/17) ve Fe
lem taktulhum ve lkinnallhe katelehm yn Onlar siz ldrmediniz
ancak onlar ldren Allaht (Enfl 8/17).

388

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

imdi ne zaman ki rif, hlk ettii eyi himmetiyle hlk etse ve halbuki
ona bu ihta hsl olsa, o mahlk, sreti ile her bir hazret mertebesinde grlr. Ve sretlerin bzsn bzsyla muhafaza eder. imdi ne zaman ki
rif hazret mertebelerinden bir hazreti hit olup, o hazrette, onun mahlku
sretinden oluan eyi muhafaza edici olduu halde, bir hazretten vey hazretlerden gfil olsa, gfil olmad hazrette, o bir olan sreti muhafazas sebebiyle sretlerin hepsi muhafaza edilmi olur. nk gaflet, ne genelde ve
ne de zelde asl genel deildir (41).
Yn kaytszlk shiplerinden olan kmil rif, ehdet lemini ve misl
lemini ve rhlar lemini ve a'yn- sbite lemini ihta edii ynyle, herhangi bir eyi himmeti ile hlk etse, o mahlk, sreti ile bu bahsedilen lemlerin her birisinde gzkr. Ve bu cad ettii eyi, genellik zere, her mertebedeki sretinde muhafaza etmek mmkn deildir. Belki bz mertebedeki
sreti muhafaza eder. Ve o mertebedeki sreti muhafaza etmekle dier mertebelerde bulunan sretler de muhafaza edilmi olur. Ve rif, bir lemde hzr
ve o hlk ettii eyin sretini o lemde muhafaza edici olduu halde, bir
lemden vey lemlerden gaflet zere olsa, hzr olduu lemdeki o bir sreti
muhafaza ettii iin, dier lemlerdeki sretlerin de hepsi muhafaza edilmi
olur. nk rifin gafleti, gerek lemlerin genelinde ve gerek zelinde, yn
bzsnda, asl genel deildir. nk, bir lemden gfl olmakla lemlerin
hepsinden gfil olmas lzm gelmez. Ve ayn ekilde belirli bir lemden gaflet
zere olsa bile, dier bir yn ile ondan gfil olmaz.

Ve ben muhakkak burada bir sr zh ettim ki, ehlullah, bunun gibi bir
srrn ortaya kndan dim "kskanma" zeredirler. Onda onlar Hak'tr,
diye iddialar iin red vardr. nk Hak, gfl deildir. Oysa kulun bir
eyden gfl olmas ve bir eyden olmamas muhakkaktr. imdi, hlk ettii
eyin muhafazas ynnden onun iin "Ben Hakk'm" demek vardr. Ancak,
o eyin sretini onun muhafazas, Hakk'n muhafazas gibi deildir. Ve elhak biz farkl beyn ettik. Ve her hngi bir sretten ve onun hazretinden
gafleti ynyle kul, muhakkak Hak'tan ayrld. Ve halbuki btn sretler
iin, muhafazann devamll ile berber, gfl olmad hazrette, btn
hazretlerden bir sreti muhafaza etmesi sebebiyle, kulun ayrlmas muhakkaktr. te bu muhafaza, zmnnda olu iledir. Ve Hakk'n, hlk ettii eyi
muhafazas ise byle deildir. Belki her sret iin onun muhafazas ayr ayrdr (42).
Yn ben bu rifin hlkedii bahsinde, byk bir sr zh ettim ki, ehlullah
byle bir srrn meydana kmasn dim kskanrlar ve rterler. nk
389

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

nflelerle yaklama shibi olan bu tr ehlullah, vctlarnda arta kalanlar var


iken, ilhi sfatlar ile vasflanmalar ynyle lemde tasarruf ederler. Ve onlar
"Bizim vcdumuzda hakkatten gayri bir ey yoktur ve bizim tasarrufumuz
Hakk'n tasarrufudur" diye iddia ettiklerinde, onlarn bu iddialar iin red
vardr. nk Hakkn tasarrufu ile onlarn tasarruflar arasnda fark vardr.
nk Hak, hlk ettii eynn hibirisinden asl gfil deildir. Oysa kul bir
eyden gfil olmasa, dier eyden gfil olur.
Ve kulun hlk ettii eyi muhafaza etmesi ynnden "Ene'l-Hak yn Ben
Hakkm" demesi var ise de hlk ettii eyin sretini kulun muhafaza etmesi,
Hakk'n muhafaza etmesi gibi deildir. Bundan dolay kulun kendi mahlkunu muhafaza etmesi ynnden "Ene'l-Hak yn Ben Hakkm" demesi mutlak
deildir. Mutlak olarak Ene'l-Hak" demek Hakk'a mahsstur. te biz
Hakkn hlkedii ile kulun hlkedii; ve Hakk'n hlk ettiini muhafazas ile
kulun hlk ettiinin muhafazas arasndaki fark, beyn ettik.
Bilinsin ki, "hlkedi" drt nevi zerinedir:
Birincisi: Vehim harcamadr. Vehim ile hayl kuvvetinde sretlendirilen
sretin darda vcdu yoktur.
kincisi: Himmet Msllat edii ile sretlendirilen srettir ki, yukarda
zh edildii zere, darda mevct olur. Fakat himmet shibi ondan gfil olsa
yok olur.
ncs: Hazart- hamseyi yn be hazret mertebesini ihta etmi olan
kmil rifin himmetiyle hlk ettii eydir ki, onun sreti darda mevct olur.
Ve o rif, o mahlkun bulunduu hzret mertebesinden gfil olsa bile,
mhede ettii hazret mertebesindeki sretini muhafazas sebebiyle, gfil
bulunduu hazret mertebesindeki sret de muhafaza edilmi olur.
Drdncs: Mutlak olan Hakkn hlk ettii hakk hlktr. Ve Hakk'n
mhlku olan ey, devmllk zere Hakk'n muhafaza edilmiidir. Mahlkunu muhafaza etmekte asl Hakk'a anlk gaflet olmaz. Nitekim Kur'n
Kerm'de buyrulur: ve l yeduhu hfzuhum ve hvel aliyyul azm yn
Onlar muhafaza etmek ona zor gelmez. O Aliyydir, Azmdir. (Bakara,
2/255).
Sonu olarak, kulun muhafazas zmnnda olu iledir. Yn kul, mhede
ettii hazret mertebesinde olan sreti muhafaza etmekle, onun zmnnda, gfl
olduu hazret mertebelerindeki sretleri de muhafaza eder. Fakat Hakk'n
hlk ettii eyi her bir hazret mertebesinde muhafaza etmesi, byle zmnnda
olu ile deil, belki ayr ayrdr. nk bir hazret mertebesinin mhedesiyle,
dier hazret mertebelerinden gfil deildir. Onun ilmi, eynn hepsi hakknda ayn seviyedir.

390

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Ve bu bir meseledir ki, ben haberdr olundum. Onu ne ben ve ne de


benim dmda hibir kimse, hibir kitapta yazmad; ancak bu kitaptadr.
Byle olunca zamann benzersiz ve esiz incisidir. imdi sakn ki, ondan
gfil olmayasn! nk senin iin kendisinde bir sret ile berber huzr
devamllk klan hazret mertebesinin benzeri, Hak Tel'nn, hakknda:
ma farratna fil kitabi min eyin yn Biz kitapta hi bir eyden eksik
brakmadk (En`m, 6/38) buyurduu kitbn benzeridir. imdi o kitap,
olanlar ve olacaklar toplamtr (43).
Yn Hakk'n mahlku ile kulun mahlku ve Hakk'n mahlkunu muhafaza etmesi ile kulun kendi mahlkunu muhafaza etmesi arasndaki fark ile
kulun Hak'tan ayrlmas meselesi bir meseledir ki, Hak tarafndan ben
haberdr olundum. Bu meseleyi bu kitaptan nceki kitaplarmda ne ben yazdm, ne de benden bakas kitaplarnda yazd. Ben ancak onu bu Fussu'lHikem'de yazdm. Bundan dolay bu mesele vaktin benzersiz ve esiz incisidir. Ey rif, sakn bu meseleden gfil olma! nk u hazret mertebesi ki, sen
onda bir sret ile huzr zeresin ve o hazret mertebesinde, o sreti mhede
edip onu muhafaza etmekle, mahlkun olan eyin sretlerini hazret mertebelerinin hepsinde muhafaza edersin. te o hazret mertebesinin benzeri, Hak
Tel Hazretlerinin Kur'n- Kerm'de ma farratna fil kitabi min eyin
(En'am, 6/38) yn "Ben Kitap'ta bir eyi terk etmedim" buyurduu kitbn,
yn levh-i mahfzun, benzeri gibidir. Ve o kitap, ezelden olan eyi ve u an
olmayan, ebede kadar olacak eyi toplamtr.
Bundan dolay hazart- hamseyi yn be hazret mertebesini ihta etmi
olan rif, kendi mahlkunun bir hazret mertebesinde olan sretini o hazret
mertebesini mhede etmesi sebebiyle muhafaza etmekle, o mahlkun btn
hazret mertebelerinde olan sretlerini muhafaza etmesi ve sretlerin hepsinin,
rifin mhede ettii hazret mertebesindeki sretin zmnnda olmas
hussunda, o mhede olunan bir hazret mertebesi, btn eyy toplam
oln "Kitb- Mbn yn Apak Kitp" gibidir. Ve bir sret ondan hri deildir.

Ve bizim dediimiz eyi, ancak kendi nefsinde Kur'n olan kimse bilir.
nk, Allah'tan saknan iin, Allah Tel furkan klar. Ve o da, onun sebebiyle kulun Rabb'inden ayrld eyde, bu meselede bizim bahsettiimiz
furkn gibidir. Ve bu furkn da furknn en ykseidir (44).
Bilinsin ki, ilk taayyn ve ikinci taayyn ve rhlar lemi ve misl lemi ve
ehdet lemi orta ve benzeri olmayan bir mutlak vcdun tenezzlnden
husle gelmi olan tibri mertebelerdir. Ve bu tenezzl de cel yni kendisini
391

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk taayyn ve isticlda yni ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret olan taayynnde keml
iindir. Halbuki cel ve isticl kemli bu ehdet mertebesinde aa kan insan- kmilin vcdu ile tamamyla hsl olmutur. Bundan dolay "insan-
kmil" mertebesi, mutlak vcdun tenezzl mertebelerinin altnc mertebesi
olduundan, insan- kmil kendi nefsinde btn hazret mertebelerini toplam
olur. te byle, ilhi ve varlksal hazret mertebelerinin hepsini ihta etmi
olup ilhi sreti ve hlk edili sretini toplam olan insan- kmil, kendi nefsinde Kur'n olan kimsedir.
Ve btn eyy nefsinde toplamtr. Ve ey onun vcdunda biribirine
baldr. Bundan dolay bir hazretin btn hazretleri toplam olmas ve o bir
hazretten ve o hazretteki sretten gfil olmayan bir kmil rifin, hazretlerin
hepsini ve o hazretlerdeki sretleri muhafaza etmesi iinin esasn zevkan yn
bizzat hakkatini idrak ile yaayp mhede eden kimse, ancak kendi nefsinde Kur'n olan kimsedir.
Amm ittik edenlerin yni saknanlarn hline gelince Allah Tel byle
bir ittik eden rif iin furkn klar; yn onun kalbine Hak ile btl arasn ayracak bir nr koyar. Ve o nr ile cel hakku ve zehekal btl yn Hak
geldi, btl yok oldu (sr; 17/81) hkmnce hlk Hak'tan ayrr. Oysa
"ittik yn saknma" dediimiz ey farkn ayndr: nk ittik eden kimse,
mahlkun sftn Hakk'a isnd etmekten ekindiinden Hak'la hlk arasn
ayrr; yn hlk ve Hak iin ayr ayr birer vct isbt eder. imdi takvnn
yn ekinmenin mertebesi vardr:
Birincisi: Avmn yn sradan insanlarn takvsdr ki, Hakk'n yasak ettii eylerden saknma ve ekinmedir.
kincisi: Havssn takvsdr ki, kemlt kendi nefsine ve ktlenmii
Hakk'a isnd etmekten saknmadr.
ncs: Ehassu'l-havssn takvsdr ki; zti ve sfati ve fiili olarak
Hakk'n vcdundan baka bir vct isbtndan ekinmektir
Ve takvnn bu mertebesi cem yn toplayc makma ulamazdan ncedir. Yn seyr-i fillh, Allah iin seyirdedir. Ve takvnn bir mertebesi daha
vardr ki, bu da "fendn sonra bak" vaktinde, yn cem makmna ulap
"fark"a geldikten sonra olan takvdr.
Ve takvnn her mertebesinde bir furkn, yn Hakk' hlktan ayrmak
vardr. Nitekim Hak Tel buyurur. n tettekullhe yecal lekum furknen
yn Allahtan ittik ederseniz sizi furkn shibi klar (Enfl, 8/29). Ancak
btn mertebelerin hakkn f eden kmil vrisin furkn dierlerinin
furknndan erfa'dr, yn yksektir. nk bu mertebede Hak, ilhi toplaycl ile kulda zhir ve kul da o toplaycla grnme yeri olduu halde, Hakk'n zt zorunluluu, kulun zt fakr ile ayrlr.
392

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Ve kendi nefsinde Kur'n shibi oln kmilin bu furkn da, kulun


Rabb'inden ayrlmas hussunda bu meselede bahsedilen furkn gibidir. Sonu olarak, rif "cem"' mertebesinde Hak'tan ayrlm deildir. rnein demir,
atete kpkrmz olur ve ate sfatyla vasflanr. Bu hal demirin ate ile cem
mertebesidir. Bu mertebede demirle atei ayrmak mmkn deildir. Ancak
rif bu "cem"' makmndan "fark" makmna tenezzl ettiinde Hak'la hlk
arasndaki fark isbt etmek iin hlk edilmilik sfatlarndan bir sfatla, rnein vctta ve taayynde Hakk'a "iftikr yn muhtac olu" sfat ile vasflanm olup ubdiyyet makmnda sbit-ayak olur.

iir:
imdi bir vakitte kul, hi phesiz Rab olur. Ve bir vakitte de kul, hi
iftirsz kul olur' (45).
Yn ubdiyyet makmnda sbit-ayak olan insan- kmil, ilhi sfatlarn
ve rubbiyyet bantlarnn hepsine grnme yeri olmas tibryla lemler
zerinde halfe olmas yoluyla rubbiyyet yn Rabblk icr eder. Ve insan-
kmil ilhi isimlerin grnme yeri olmas dolaysyla ilhi sret zeredir. Nitekim Allah demi kendi sreti zere hlk etti buyrulmutur. Ve halfe,
halfe olunann sreti zeredir.
Ve ayn ekilde vakit olur ki kul, hi iftirsz kul olur. nk insan- kmil
vctta Hakk'a muhtatr. nk Hakkn vcdu olmasa idi, insan- kmilin
taayyn mevct olmaz idi. Bundan dolay onun vcdunda tasarruf edici
olan ancak Hak'tr; ve onun grnme yerinden tasarruf edici olan Hak'tr.
nsn- kmil ise hlis kul olup onun rubbiyyeti rz yn geici; ve taayyn
dolaysyla ubdiyyeti ztdir. rnein demir atete kznca onun atelii rz
ve demirlii ztdir. Yoksa demir demir; ve ate de atetir. Ne ate demir olur;
ve ne de demir ate olur.
imdi kul olursa, Hak'la geni olur. Ve Rab olursa, darlk yaaynda
olur (46).
Yn insan- kmil, kh kul ve kh Rab olur. Kul olduu zaman, Hak ile
geni olur. nk onun kalbine Hak smtr. Ve bu zamanda ilhi sfatlar ile
vasflanm olmutur; ve Hakk' kendisine halfe olunan eylemitir. Kendisi
hlis ubdiyyet merkezinde kim olup onun grnme yerinden kan tasarruf,
hep Hakk'n tasarrufudur. Ve insan- kmil, taayyn ile var olu leminde
ancak Hakk'n bir letidir. Bundan dolay bu halde, onda genilik olaca aktr. Fakat Rab olduu zamanda yaay dar olur. nk rubbiyyet sfatyla
zhir olunca, kullarn rzklarn vermekle kendisinden talepte bulunulan olur.
Bundan dolay bz zamanlarda rzk vermekten ciz kalmakla yaaynd
393

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

darlk olur ve sknt eker. nk kulun kudreti geicidir; Hakk'n kudreti ile
devamldr. Varlk, gan olu, fiil, te'sr ve feyzlendirmek Hak iin zt eyler
olduu gibi, bunlarn karl bulunan yokluk, muhtac olu, fiili kabl edi,
tesir al ve kabl de kul iin ztdir. Bundan dolay insan- kmilde zt
muhtalk ile geici kudret birleince zti kudretin nndan olan rzk vermek
ile kendisinden tlepte bulunulduunda, zt muhtalnn stn gelmesi dolaysyla bundan ciz olup sknt eker.
imdi kul oluundan dolay, kendi nefsinin "ayn"n grr. Ve emeller
hi phesiz onda geniler (47).
Yn insan- kmil, ubdiyyet sfat ile vasflanp hlis kul oluundan dolay kendi nefsinin "ayn"n grr. Yn kendi nefsinin acz ve muhtac oluunu
ve belki yokluunu grr. Ve kendi nefsini byle asl vasf zerine grnce,
onun birtakm emelleri bulunmasndan dolay phesiz Hak'tan talebi geniler. Nitekim (s.a.v) Efendimiz "Ey benim Allhm, czzm ve deride alaca
hastalndan ve delilikten ve kt illetlerden sana snrm" diyerek shhat
taleb buyururlar idi. Bu du phesiz rahmet edilmi mmetlerine retim
amal olmakla berber hlis ubdiyyet makmnda bulunduklar yn ile
mbrek taayynleri iin de bir taleb idi.
Ve Rab oluundan dolay, mlk ve melekt hazret mertebelerinden
hlk edilmilerin hepsini, onu kendisinden talepte bulunulan ettiklerini
grr (48).
Yn insan- kmil, Hakk'n halfesi olduundan, rubbiyet ve tasarruf ile
aa kmakla, gerek ehdet leminin ve gerek melekt leminin btn hlk
edilmileri, kendisinden maddi ve mnev rzklar taleb ederler. Ve onlarn
hakedi ve istddlarna gre onlarn maddi ve mnevi rzklarn vermek, bu
halfe zerine zorunluluk olur.
Oysa onlarn istedikleri eyden zt ile cizdir. te bundan dolay
riflerin bzsn bu sebeple, alar grrsn (49).
Yn rubbiyyet ve tasarruf ile aa kan insan- kmilden hlkn taleb
ettikleri maddi ve mnev rzklar, o insan- kmil, zt olarak muhtac oluu
dolaysyla vermekten ciz olduu iin, dar bir yaaya dtkleri sebep ile, o
riflerin bzsn alar bir halde grrsn. nk insan- kmil, hlis
ubdiyyetine bakarak acz sfat ile zuhrunu grd zaman, Rabb oluu ile
kendisinden talepte bulunulan olunca sklr. Yoksa btn ileri Hakk'a havle
edip kendisinde btnsel fen hkm zhir olduu zaman, ciz deildir.
nk bu zamanda ortada kendisi yoktur. Ve onun grnme yerinden tasarruf eden Hak'tr ve Hak'ta ise acz yoktur.
394

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Cenb- eyh-i Ekber (r.a) Ftht- Mekkiyye'nin yirmi ikinci blmnde "Ubdiyyet ile vasflanmann lezzetini, ancak rubbiyyetle vasflanm
olup, hlkn ona muhta olmasndan dolay, elemler duyan kimse bilir" buyurup, bu hussta Sleyman (a.s.)n kssasn beyn ederler. nk, Sleyman
(a.s.), mahlklara rzklar verme hussunda olan darlnn kemlinden dolay, bu ii, hakk Rezzka havle ve teslm edip, kendisi nefsinde bir holuk ve
rhat buldu ki, hibir holuk ona karlk olamaz.

imdi sen, Rabb'in kulu ol; onun kulunun Rabb'i olma! T ki balanma
sebebiyle atee ve erimee gidesin (50).
Bu hitp mertebe shiplerini kapsar:
1- Halfe oluu sebebiyle rubbiyyet ve tasarruf ile aa kan insan- kmiledir. Bu ekilde, "ate"ten kast, acz ateidir. Nitekim, yukarda hlis
ubdiyyetine bakarak acz sfat ile zuhrunu grd zaman rubbiyyetle
kendisinden talepte bulunulan olunca sklp aladndan bahsedilmi idi.
Bununla berber bu rif btnsel fen hkmne gre ma'zrdur. nk, ortada kendisi yoktur.
2- nsn- kmilin alt dereceleri olup tasarrufa me'mr olmadklar halde,
bz ilhi sfatlar ile vasflanm olduklarndan, nefislerinde arta kalanlarn
istekleri dolaysyla, kendilerinden tasarruf ve rubbiyyete bal bz fiiller
kan ztlardr. Bu ekilde "ate"ten kast, mahrmiyyet ateidir. nk slik,
tasarruf kaydna mbtel olduka vahdet cemlinden mahrm ve perdelidir.
Onda henz ikilik zevki vardr.
3- Bu snfn alt derecesinde olan nefis ve arzu shipleridir ki, beeri sfatlardan hibirisini terk etmemi olduklar halde Firavun gibi hlk zerinde tasarruf ve rubbiyyetle zhir olmaya kalkrlar. Beyt:
Tercme: "Lnetlenmi olan nefis Firavun'dan aa deildir. Fakat bunun
destei vardr, onun destei yoktur". Yn Firavun mlk ile berber
rubbiyyet iddiasnda bulundu. Nefis ise mlksz rubbiyyet iddia eder.
Bundan dolay bu gibi nefislerin shipleri hakkndaki "ate"ten kast, dnyda eitli azb ile, hirette bilinen ate azbdr. Nitekim hads-i kudsde
buyrulur ki: "Azamet benim izrm ve Kibriy ise ridmdr. Kim ki benden
bu ikisini almaya alrsa, atee dhil ederim.
Vallhu yed' il dris selm yn Allah selm yurduna dvet eder
(Ynus, 10/25)
Bitii: 16 Eyll 1916, Cumartesi gecesi, sat 02:50
395

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

Mesnev
Sivrisinein Sleyman (a.s.)a mrcaatla rzgrdan ikyet etmesi zerine, o Hazretin ikyeti olan sivrisinee hasmn hkm dvnna armasn
emir buyurduuna dir olan Mesnev-i erf in nc cildinde olan
mbrek beyitlerdir. Mesnev:
Tercme: "Sleyman (a.s.) sivrisinee dedi ki: Ey gzel sesli, Hakk'n emrini candan dinlemen lzmdr. Hak bana buyurmutur ki; Ey dil sen, dier
hasm olmakszn bir hasm dinleme! Her iki hasm huzra gelmedike hkimin nnde hak ortaya kmaz. Hasm yalnz olduu halde, eer yz kii hit
getirse, sakn sakn hasmszn szn tutma! Ben onun emrinden yz eviremem. Git, hasmn benim tarafma getir!. Mesnev:
Tercme: "Sivrisinek dedi: Senin szn geerli delldir. Benim hasmm
rzgrdr; o da senin hkmndedir. O h: Ey latf rzgr, sivrisinek senin
zulmnden fign eyledi, gel! diye ard. Haberin olsun, hasmna kar taraf
ol ve hasmna cevap verip dmanl def'et ! Rzgr Sleyman (a.s.)n emrini
iitti. abuk abuk geldi. Sivrisinek o zaman firr yolunu tuttu. Sonra Sleyman dedi: Ey sivrisinek nerdesin? Sabret, t ki ben her ikinizin zerine hkimlik yapaym. Sivrisinek, Sleyman (a.s.)a dedi: Ey h, benim lmm onun
vcdundandr. Benim gnmn karas onun dumanndandr. O gelince ben
nerede karar bulurum ? nk o benim tabatmdan helk getirir. Mesnev:
Tercme: "Hud Derghn talep eden byledir. Ne zaman ki Hud gelir,
tlib "l yn yok" olur."
Yn Hak tlibi olan sliklerin hli de byledir. Ne zaman ki Hak isimlerine ve sfatlarna ve ztna it tecelller ile slike tecell buyurursa, artk o
slikin beeri sfatlar fn ve yok olur. Onun yerine ilhi sfatlar kim bulunur.
Mesnev:
Tercme: "Geri o kavuma bak iinde bakdr. Ancak balangta o bak
fen iindedir." Yn slikin taayyn gerei olarak birtakm beeri sfatlar
vardr. Ve bu taayyn dolaysyla Hakk'n gayridir. Ne zaman ki bu taayynn gerei olan o sfatlar fn olur, o slikin hakkati olan Hak, onda kendi
sftyla zhir olur. Ve bu, ulamasz ve ayrlmasz bir kavumadr ki, bak
iinde bakdr. Ancak o bak kulun sftndan fn olmas hlinin iindedir.
Mesnev:
Tercme: "Nr tlibi olan glgeler, onun nru ortaya ktnda yok olur".
Bu beyt-i erf hem varlksal vcdu ve hem de feny bildirir. yle ki,
glgeler nrun tlibidir. nk gnein nru olmasa, glge ortaya kmaz.
nk karanlk, glgenin ortaya kmasna engeldir. Bundan dolay varlksal
vctlar aa kmada Hakkn vct nruna muhtatr. Fakat yere den bir
396

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

shkiyye Fass

cismin glgesi zerine gnein nru vursa, glgenin vcdu kalmaz. Bunun
gibi kulun taayyn etmi vcdundan aa kan bir takm sfatlar, zt gneinin tecellsiyle mahvolur. Ve artk mevct olan onun nrudur. Kulun eserleri
ise fndir. Mesnev:
Tercme: "O slik ba verici olunca; akl ne vakit kalr?" Hakk'n vechi dnda her bir ey helk olucudur" (Kasas, 27/88),
Yn slik, ba makmnda olan varln, Hakkn vcdu karlnda
fn klnca hi akl kalr m? nk Hakk'n ztnn gayr her ey helk olur.
Ve akl ise eydan bir eydir. Bundan dolay o da helk olucular zmresine
dhildir. Bizim varlk dediimiz ey, bu taayn etmi olan vcdumuzdur.
Oysa onlar, ilhi isimlerin sretleri olan a'yn- sbitenin sretleridir. Ve bizim
sretlerimiz ile taayyn etmi olan ancak Hakkn vcdudur. Byle olunca,
bizim vcdumuzun bamszl yoktur. Belki Hakk'n vcduna bal olan
bir tibr vcttur. Bu izfi olan vctlar ise, buz gibi eriyip dim helk olmada ve Hakk'n zt bk kalmadadr. Ve helk iinde, ister maddi ve ister
mnev mevctlar olsun farketmez. Bundan dolay akl dediimiz mnev varlk dahi helk olur. Mesnev:
Tercme: "Onun zt indinde, helk olucu, mevct ve mevct olmayan gelir. Yokluk iinde varlk ise acaptir. "
Yn helk olucu olan bu varlksal sretler, Hakk'n bk olan vechi huzrunda, hem mevct ve hem de mevct olmayan olur. Taayynlerin mevct
oluu, Hakk'n vcdunun tenezzllerinden dolay, isimlerinin birer kesf elbiseye brnp, yine HakkIn vcduyla aa kmasdr ki, Zhir ismiin gereidir. Mevct olmay da, bu taayynlerin bozulup mahv ve helk olucu
bulunmasdr. Bu tenezzllerden dolay Hakk'n ztna asla deime rzas
bulam deildir. rnein buhar younlanca su olur ve su younlanca buz
olur. Suyun ve buzun vcdu buhrn vcdudur. Buz eriyince su ve su buharlanca buhr olur. Bundan dolay buzun n helk olmaktr. Oysa helk
olucu olan buz, buhrn indinde hem mevct ve hem de mevct olmayandr.
Ve onun n, yokluk iinde varlktr. Bununla berber bu ini ve kta
buhrn zt deimi deildir. Mesnev:
Tercme: "Bu mazharda akllar elden gitti; kalem buraya gelince krld. "
Yn bu ulamasz ve ayrlmasz kavumadan ibret olan bak iinde bak
iinin esas ve o baknn fen iinde olmas akl erecek bir ey deildir. nk
bu mehedde akllar elden gitti. Bundan dolay burada akl shipleri susmutur. Ve zhir ilmine sabilecek bir ey deildir ki, kalemle yazmak mmkn
olsun. Bu ancak hl bahsidir; tatmayan bilmez.
19 Eyll 1916, Sal gecesi, ezn sat 03:50
397

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass




BSMLLAHR RAHMNR RAHYM
-7SML KELMESNDE MEVCT OLAN ALYYE HKMETNN
BEYANI OLAN FASSTIR
"Aliyye hikmeti"nin sml kelimesine dayandrlm olmasnn se bebi
budur ki, Hak Tel smil (a. s) "Aliyy ismine grnme yeri kld. Onun iin
himmeti l olup, Hakk'a kar nceki ve sonraki ahitlerinde vaadine vef ederek, sadkatn gsterdi. Nitekim, Hak Tel onun hakknda ve cealn lehm
lisne sdkn aliyy yn ve onlar lisnda sdk ve aliyy kldk (Meryem,
19/50) buyurmutur. Ve bu mertebesinin yksekliinden dolay Rabb'i indinde kendisinden rz olunan oldu.
Yhut sml (a.s.) toplayclk ztnn grnme yeri olan ve zti ulvv
shibi bulunan Neb'miz (s. a. v. ) Efendimiz'in rhniyyetini tayc olduu
iin, "aliyye hikmeti" bu kelimeye iliik klnd. Ve "Aliyy" zti isimlerinden bir
isim olduundan, Cenb- eyh (r. a) onlarn hikmetinde, zt dolaysyla, o
ismin ahad oluunu; ve isimler ve sfatlar dolaysyla da kll oluunu beyna
giriti. Ve Aliyy ismi smil (a. s)n Rabb-i hss olup, ondan rz olduu gibi,
mevctlardan her bir mevcdu terbiye eden ilhi isimlerden her birisinin de
kendi merbb yn Rabbi olanlardan ve grnme yerlerinden rz bulunduunu bu yce fassda beyn etti.

Bilinsin ki, muhakkak Allh ismiyle isimlendirilen, zt ile ahad, isimler ile kldr (1).
Yn "Allah" olarak isimlendirilen "vcd"un ztnda hi bir yn ile okluk
yoktur. Belki o vct, zt ile ahaddr. Ve ahadiyyet zt tecellden berdir; nk lemlerden gandir. Ve bu zt iin sonu olmayan vecihler vardr ki, isimleri
ve sfatlar iktiz ettirici olan "ulhiyyet" o vecihleri toplar. imdi hazret-i
ilhiyye yn uluhiyyet mertebesi btn sfatlar ve isimler ile berber "zat"tan
ibret olduundan, isimlere ve sfatlara gre kll yn btnselliin toplanmldr.

398

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

rnek: "Akl" dediimiz ey bir mandr ki, ztnda asl okluk yoktur;
zt ile ahaddir. "Akl" olabilmesi iin, iin aslnda, eserlerde tecell edici olmasna lzm yoktur. Eserlerde aa ksa da, kmasa da, ztnda yine akldr.
Bundan dolay eserlerden gandir. Fakat onun sonsuz ileri vardr ki, onlar
ztnda toplamtr. dem devrinden bu na kadar ortaya km ve bundan
sonra da ortaya kacak muhtelif eserleri tibryla o man kldr yn btnseldir.

Her bir mevct iin, Allh'dan, hs olarak onun Rabb'inin dnda bir
ey yoktur. Onun iin kl olmas imknsz olur (2).
Yn her bir mevcdun, "ulhiyyet" mertebesinden ald hisse ve nasp,
ancak kendisinin Rabb-i hss olan bir "isim"dir; ve o mevcdun Allah'a
irtibt, o isim vstasyladr; ve o ismin "eser"i, o mevct olduundan, onun
grnen sretidir. Ve o "isim", o mevcdun btndr ve hakkatidir. Bu ekilde
her bir mevct, lemlerin Rabb'i olan Allh'n grnme yeridir. Fakat bu grnme yeri olu mevctlardan her birinin mutlak rubbiyyetten grnme yeri
olduu hs ismin ona hs olan rubbiyyeti ynyledir; yoksa ulhiyyet mertebesinin barndrm olduu isimlerin btnne grnme yeri olu her bir
mevct iin imknszdr. Bu grnme yeri olu ancak "insan- kmil"e
mahsstur. nk insan- kmil, btn ilhi isimleri toplam olan "Allh"
isminin grnme yeridir ve insan- kmilden baka hibir mevcdun bu grnme yeri olua istdd yoktur.
rnek: Kendisinde mmrlk, hatttlk, ressmlk ve marangozluk vesire
gibi birtakm sfatlar olan kimse, bu sfatlarnn cblar olan isimler ile aa
kmay murd etse ve rnein kendisinin ressm olduunun bilinmesini istese, bir tablo resmedip ortaya atar. Bu tablo, onun "ressm" isminin grnme
yeri olur. nk "ressm" isminin terbiyesi altndadr. Ve bu ahsn eitli
isimlerinden tablonun nasbi, hs olarak "ressm" ismidir. Bununla birlikte o
tablo, o kimsenin mutlak rubbiyyeti altnda olmaktan da kurtulmu deildir.
nk bu ahs, o tabloya ilmiyle, irdesiyle, kudretiyle ve dier sfatlaryla
da tecell edicidir. u kadar ki, bu mutlak rubbiyyete o tablonun grnme
yeri oluu, ressm hs isminin, hs rubbiyyeti ynyle olmutur. Bundan
dolay tablonun mmr, hattt ve marangoz ve dier isimlerin grnme yeri
olmas imknszdr. nk o tablo bu isimlerin tecell mahalli olmak
istddna ship deildir. Fakat bu kimse btn isimlerin aa kmasna
istddl olmak zere, mesel bir cmi' bin etse, bunda mmrl grnr. Ve
zerine gzel yazlar yazsa hatttl ve resimler yapsa ressaml ve krsler
mr etse marangozluu grnr. Ve cmi' o kimsenin ne kadar isimleri varsa,
hepsinin grnme yeri olduundan, resim tablosuna gre, kmil bir grnme
yeri olur.
399

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Ancak ilhi ahadiyyette kimse iin ayak yoktur. nk biri iin ondan
bir ey vardr ve dieri iin de ondan bir ey vardr, denilmez; nk O blnme kabl etmez. imdi O'nun ahadiyyeti kuvvede olan yn potansiyel
btn isimlerin toplanmldr (3).
Cenb- eyh (r. a), yukarda "Allh" ismi ile isimlendirilmi olan vcdun, zt ile ahad ve isimler ile kl yn btnsel olduunu beyan buyurmu
idi. imdi de ilhi zti ahadiyyede kimse iin ayak, yn vct ve sbitlik olmadn ve rnein falan sret iin falan ey ve falan sret iin de falan ey
sbit olmutur denilemeyeceini ve nk ahadiyyetin blnme kabl etmeyeceini beyn buyururlar.
Bilinsin ki, ahadiyyet mertebesinde ne isim ve ne de resim yoktur. Bu mertebeye verilen "mutlak vct" ismi, akllara anlatmak iin konulan zel bir terimden ibrettir. Bundan dolay bu mertebede fiilen sbit olmu bir vct yoktur. Ne kadar bantsal ve mevctsal okluk varsa, hepsi O'nda toplu halde
kuvvededir yn potansiyeldir; ve ilhi isimler bir derinden ayrlm bir halde deildir ve hepsi O'nun ayndr. Ve ahadiyyet zt paralara ayrlabilir olmadndan, bir paras falan ve bir paras da falan ey iindir denemez.
Bundan dolay "Allah" ismi ile isimlendirilmi olan ztn ahadiyyeti, O'nda
kuvvede yn potansiyel olarak bulunan btn isimlerin toplanmldr.
nk daha nce beyn olunduu zere isimler ile kldr yn btnseldir.
rnek: Bir ekirdein iinde dallaryla, yapraklaryla, iekleriyle, meyveleriyle berber bir aa vardr. Fakat bu aa kuvvededir yn potansiyeldir,
henz fiile kmamtr ve icmldedir yni toplu haldedir, henz ayrntya
gelmemitir. Ve ekirdek iinde mevct olan bu aa, o ekirdein ayndr. Ve
onun dallar, yapraklar ve iekleri ve meyveleri birbirinden ayrlm deildir.
ekirdein zt ahadiyyet zeredir; fakat kendisinde potansiyel olarak mevct
olan aacn ve ayrntsnn ve bu aacn meyvelerindeki ekirdeklerden silsileler hlinde sonu olmayan bir ekilde meydana gelecek olan aalarn ve onlarn ayrntlarnn hepsinin toplanmdr.
imdi Cenb- eyh (r.a) daha nce her bir mevcdun bir Rabb-i hss
olup, o mevcdun mutlak rubbiyyetten nasbinin, ancak o hs ismi olduunu
beyn etmi idi. imdi de mevctlardan her birisinin, kendi Rabb-i hss olan
isme gre sad olduunu ve her bir mevcttan Rabb-i hssnn rz olucu bulunduunu beyn buyururlar. Ve mevctlarn, kendi Rabb-i hslarnn srt-
mstakmi yn doru yolu zerinde nasl yrdkleri, Hd Fass'nda ayrntl anlatlmtr.

400

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Ve sad Rabb'i indinde kendisinden rz olunan kimsedir. Oysa hazreti


vct mertebesinde, Rabb'i indinde kendisinden rz olunmayan kimse
yoktur. nk o Rab, onun zerine rubbiyyetini bkletirir yn devaml
klar. Byle olunca o kimse, Rabb'i indinde kendisinden rz olunandr.
Kendisinden rz olunan ise saddir (4).
Yn sad kendisini terbiye eden hs ismi indinde kendisinden rz olunan
kimsedir. nk o hs isim onun alnndan tutup, kendi doru yolu zerinde
yrtr. Ve merbbun yn Rabbi olann bu yol zerinde yry cebrdir.
Bundan dolay Rab olan o hs isim merbbundan yn Rabbi olduu birimden rzdr. Ve mevctlardan her birisi, bylece kendi Rab'leri olan hs isimlerin indinde kendilerinden rz olunandrlar. nk o Rab merbbunun zerinde devml olarak rubbiyyeti ile mevct ve bkdir. Eer merbbdan rz
olmasa idi, onun zerinde terbiyesini dim ve kim klmaz idi. Ve Rabbi olan
kimse, mdemki Rabb-i hssnn rubbiyyetini kbiliyyeti ile kabl etmitir,
elbette onun indinde kendisinden rz olunandr ve kendisinden rz olunan
kimse ise sad olur. Bununla berber dier isme gre ak olmas, baka bir
meseledir. Ve yet-i kermede ve l yerd li bdihil kfra (Zmer, 39/7)
Yn "Hak Tel kullarnn kfrne rz olmaz" buyrulmas bu hakkata aykr deildir. nk Rabb'l-erbb olan Allah Z'l-Cell Hazretleri hs
Rabblerin hepsinin cblarndan rz olucu deildir. Ancak o isimlerin
cblarnn aa kmas ztnn gereklerindendir.

Ve bunun iin Sehl dedi: inne rububiyyeti srr ve hve ente yn


Muhakkak rubbiyyet iin bir sr vardr ve o da sensin. Her bir "ayn"a
hitb eder. Lev zahara batltu rububiyyeti yn Eer o sr zil olsayd
rubbiyyet btl olurdu ve zahara yn zil olma zerine lev yn eer
dhil etti ve lev yn eer olumsuzluk harfidir, olumsuzlatrma iindir.
Oysa o sr zil olmaz. Bundan dolay rubbiyyet de btl olmaz (5)
Yn her bir hs ismin rubbiyyeti, merbbu yn Rabbi olann zerinde
devaml olduu iin Sehl b. Abdullah Tster (k.s.) buyurdular ki: "Muhakkak
rubbiyyet iin bir sr vardr ve o sr da sensin ve eer o sr zil olsayd
rubbiyyet btl olurdu." Hz. Sehl "ente yn sen" szyle her bir mevct ayna
hitb eder. "Zahara", "zle", yn "zil oldu" mansna gelir. Yn Hakk'n
"rubbiyyet" sfatyla sfatlanmas merbbun yn Rabbi olann mevct oluuna baldr. Bundan dolay merbb mevct ve vr olduka, rubbiyyet de
mevct ve vr olur. Rabbi olan zil olduunda rubbiyyet de zil olur. u
halde rubbiyyet iin olan sr, senin varlndr. Eer senin mevct aynn olan
o rbubiyyet srr zil olacak olsa, rubbiyyet btl olurdu. Oysa Hak merbb
401

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

zerinde rubbiyyetini devamllatrmakla o sr zil olmaz. Ve netce olarak


rubbiyyet de btl olmaz. Bunun iin Sehl b. Abdullah Tster hazretleri "Lev
zahara yn eer zil olsayd" deyip "zahara yn zil olma" kelimesine olumsuzluk harfi olan "lev yni eer"i dhil etti; ve bununla rubbiyyet srr olan
mevct aynn zil olmasnn imknsz olduunu belirtmeyi amalad.

nk "ayn"n vcdu, ancak Rabb'iyledir; "ayn" ise dim mevcttur.


Bundan dolay rubbiyyet de dim btl olmaz (6).
Yan rubbiyyet srr olan aynn vcdu ebeden zil olmaz; ve o zil olmadka, rubbiyyet de zil olmaz. nk mevct aynn vcdu hrite, ancak Rabb'iyledir. Oysa "ayn" ilh ilim mertebesinde, rhlar leminde, misl
leminde, ehdet leminde ve berzah leminde ve hiret leminde, sonu olarak btn hl ve tavrlarda dim Rabb'i ile mevct ve bkdir. Ve bu "ayn" ile
tahakkuk eden rubbiyyet de bylece btn hl ve tavrlarda dim bk olduundan ebeden btl olmaz. Bundan dolay herhangi bir "ayn", ilk taayyn
mertebesinde taayyn ettikten sonra, hangi mertebeye geerse gesin, artk
yok olmaz. Her mertebenin cbna gre bir elbiseye brnr. Nitekim Hz.
Mevln (r.a) buyurur: Beyt:
Tercme: "Eer benim vct camm sk krarsa, bundan dolay gam yemem; nk onun koltuunun altnda baka bir vct kadehi vardr. Yn
srete it lm ile bu cismn vct harb olursa, Hak berzah lemine uygun
dier bir vct verir. "

Ve her kendisinden rz olunan muhabbet edilendir ve muhabbet edilenin her iledii ey muhabbet edilmitir. nk "ayn" iin fiil yoktur;
belki fiil, o aynda, onun Rabb'i iindir. Bundan dolay "ayn", fiilin ona balanmasndan emin olmu oldu. u halde "ayn" Rabb'inin fiillerinden onda
ve ondan aa kan eyle rz olucu oldu. Bu fiiller kendilerinden rz
olunanlardr. nk, her bir fil ve sanatkr kendi fiilinden ve sanatndan
rzdr. nk her fil ve sanatkr; kendi fiilinin ve san'atnn ierii neyi
gerektiriyorsa onun hkkn mkemmel bir ekilde verdi. at klle eyin
hlkahu smme hed (Th, 20/50) Yn "Hak Tel her eye hlkn verdi." Yn beyn etti ki, Hak her eye hlkn verdi. Bundan dolay eksiklik
ve fazlal kabl etmez (7).
Yn her bir kendisinden rz olunan kimse, terbiyesi altnda bulunduu
ilh ismin muhabbet edilenidir. Ve o kimse muhabbet edilen olunca, o ismin
cblarndan olarak kendisinden kan fiiller ve ahlk ve kelm ve sire hep
Rabb'inin muhabbet ediidir. nk mevct aynn belli bal fiili yoktur.
402

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

nk hidi olduumuz o "ayn"n bamsz bir vcdu yoktur. Onun


vcdu Rabb'i olan ismin sretidir; ve o isim, o sretin btn ve rhudur.
Bundan dolay o "ayn"da aa kan fiil, "ayn"n Rabb'i olan ilh ismindir. Bu
ekilde her bir "ayn", kendisinden kan fiillerin kendine balanmayacandan
emindir. Bu hakkat bilinince, hakkt bak ile bakld zaman; hibir ferdin
fiillerine tirz etmek uygun olmaz. Fakat erat bakyla bakld zaman,
Hd ismi Mudill isminin fiillerine tirz eder. nk eriat ehli olan kimse,
Hd isminin ve kfir ve gnhkr olan kimse de Mudill isminin terbiyesi altndadr. Birinin cblar, dierinin cblarna zttr. Ve doru yollar ve bu yollarn var yerleri baka bakadr. Birinin yolunun var yeri hiret oluumunda cennet ve dierininki cehennemdir.
imdi her bir "ayn", kendi vcdunda, terbiye edicisi olan Rabb-i hstan
aa kan eyle, o Rabb'inin fiillerinden rz olucudur. Bu fiiller kendisinden
raz olunandr. nk, her bir fil ve sanatkr kendi filinden ve san'atndan
rzdr. Eer rz olmasa onu yapmaz idi. Ve her fil ve sanatkr kendi fiilini
ve san'atn, o fiilin ve san'atn ierii neyi gerektiriyorsa, hakkn vermek
sretiyle, mkemmel bir hle getirdi. Nitekim Hak Tel Hazretleri Kur'n-
Kerim'de: at klle eyin hlkahu smme hed (Th, 20/50) buyurdu.
Mbrek mans budur ki: "Hak Tel her eye hlkn, yn istddnn gerei olan hakkn verdi. Ondan sonra da her eye hlkn verdiini beyn etti."
Bundan dolay her ey, kendi istddyla neyi talep etmi ise, ondan eksiini
ve fazlasn kabl etmez.

imdi smal (a.s.), bizim bahsettiimiz eye olan kefi sebebiyle Rabb'i
indinde, kendisinden rz olunandr. Ve ayn ekilde her bir mevct Rabb'i
indinde kendisinden rz olunandr. Ve her bir mevct, beyn ettiimiz
zere, Rabb'i indinde kendisinden rz olunan olduunda, dier kulun
Rabb'i indinde kendisinden rz olunan olmas gerekmez. nk
rubbiyyeti, ancak klden ald; vhidden almad. Bundan dolay ona klden, ancak ona uygun olan ey tyin edilmi oldu. O da onun Rabb'idir (8).
Yn smil (a. s) fiilin, "ayn" iin sbit olmayp, ancak aynda tecell edici
olan ve aa kan Rabb-i hs iin sbit olduuna ve o aynn da ancak kendisinden aa kan eyi kbiliyyet ve istdd ile Rabb'inden taleb ettiine vkf
oluu sebebiyle, Rabb-i hs indinde kendisinden rz olunmutur ve beenilmitir. nk Rabb-i hss o mevcdun zerine rubbiyyeti bkletirdi ve
onun istdd dolaysyla, ona tecell edip fiillerini onda aa kard. Bununla
berber her mevct, Rabb-i hssnn indinde kendisinden rz olunan olmakla
yine o mevcdun, dier kulun Rabb'i indinde kendisinden rz olunan olmas
ve beenilmesi gerekmez. nk mevcdun her birisi rubbiyyeti, ancak
isimler ile kllden yn btnden ald; belirli olan tek bir isimden almad. Ve
403

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

klden onun iin belirlenmi olan ey de, ancak kendisine uygun olan eydir.
Ve kendisinin uygunu olan ey de onun istdddr. Ve o mevct iin kendisine uygun olarak klden belirlenmi olan ey, onun Rabb'idir. Bu bahsi biraz
zh edelim:
Bilinsin ki ulhiyyet, yn "vahdet" mertebesi, kendisinde isim ve resim
olmayan "ahadiyyet" mertebesi ile, isimler ve sfatlar mertebesi olan
"vhidiyyet" arasnda vsta olan bir mertebedir. Ve bu ulhiyet mertebesi
mutlak rubbiyyeti cb eder. nk ilh olan olmaynca "ilh" kimi terbiye
edecektir? Oysa lemlerin tamam ilh olandr. Bundan dolay Allah, Rabb'llemindir. O'nun lemler zerindeki rubbiyyeti mutlak rubbiyyettir ve geneldir. Ve her mevcdun bu "ulhiyyet" mertebesinden ald hisse ve nasp,
ancak kendisinin Rabb-i hss olan bir isimdir. Ve bu ismin rubbiyyeti hs ve
kaytl rubbiyyettir. Bundan dolay her bir mevct rubbiyyetini klden, yn
btn isimleri toplam olan ulhiyyet mertebesinde alm olur. Ve bu, ald
hs rubbiyyet de onun kbiliyyet ve istddna uygun olup, grnme yeri
olduu hs isme mahss olur. te o mevcdun fiillerinden rz olan ve ondan
kan eyleri beenen, ancak bu hs isimdir.
rnein mhtednin yn hidyette olann Rabb'i olan Hd hs ismi, ona
hidyetle tecell edicidir ve mhtedden kan fiillerden ve ahlktan rzdr. Ve
ayn ekilde dallette olan kimsenin Rabb'i de, o dallette olana dalletle tecell
edicidir. O Rab da Mudill hs ismidir. Ve ayn ekilde menfatlenenin Rabb'i
Nfi'; ve zarar grenin Rabbi Drr ve intikam olunan kimsenin Rabb'i Mntakm ve merhmun yn rahmet edilenin Rabb'i Rahmn'dr. Ve dierleri de
bunlara kys olunur. Birine gre kendisinden rz olunan olan kimse dierine
gre kendisinden rz olunan olmaz. Ve ayn ekilde bir isme gre sad olan,
dier isme gre sad olmaz nk mevct aynlar rubbiyyetlerini kl yn
btnsel olan ulhiyetten ayr ayr hs isimler ile ald; yoksa belirli tek bir
isimden almad. Eer belirli tek bir isimden alsayd, mevctlar rubbiyyette
ortak olur ve hepsinin fiilleri, o belirli olan isme gre kendisinden rz olunan
olmakla, hepsi eit ekilde sad olurdu. Fakat her bir mevcdun hissesini ve
nasbini bir hs ismin vstasyla klden almas, mevctlarn rz ve sadette
bir derine eit olamamalarn meydana getirir. Bundan dolay bir hs isme
gre sad olan, dier hs isme gre ak olur.

Ve hibir kimse rubbiyyeti, Hakk'n ahadiyyeti ynyle almaz ve bunun iin ehlullah, ahadiyyette tecellyi men' etti (9).
Yn ahadiyyet zt paralanabilir olmad yn ile , falan parasn falan
ey ve falan parasna da falan ey ald demek mmkn olmadndan: ve
bundan dolay onda ne isim ne de resim bulunmadndan, hibir kimse
"rubbiyyet"i Hakk'n "ahadiyyet"i ynyle almaz. nk "rubbiyyet" bir
404

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

sfattr ve ahadiyyet zt ise isimlerden ve sfatlardan berdir. te bu sebepten


dolay, ehlullah, ahadiyyet mertebesinde tecell yoktur, derler. nk tecell
iin, tecell olunan bir ey lzmdr. Oysa btn bantlar ve izfeler
ahadiyyet ztnda mahvolmu ve helk olmutur.

imdi sen O'nunla O'na bakc olursan, O kendi nefsine bakcdr. Byle olunca O, kendi nefsine, kendi nefsiyle bakc olmaktan zil olmad (10).
Yn ey rif, sen fen makmnda, Hakk'a nefsin ile deil, yine Hak ile bakarsan, O'na bakc olan sen olmazsn; O kendi nefsine bakc olur. O ise evvel
ve hir bulunduu halden zil olmad ve dim kendi nefsine, kendi nefsiyle
bakcdr ve hibir eye "ahadiyyet" ile tecellsi yoktur. nk tecell, gayr iin
kef olutan ibrettir. Oysa burada ne bakalar ve ne de gayr yoktur. Ve bu
mertebe, btn olma mertebesidir; zhir olma mertebesi deildir. Tecell ise
btn olma deil, zhir olmadr.

Ve eer sen O'na senin ile bakarsan, "ahadiyyet" zil olur. Ve eer sen
O'na O'nunla ve seninle bakarsan, yine "ahadiyyet" zil olur. nk
"nazarte-h yn sen ona baktn"daki "t" zamri, baklann "ayn" deildir.
imdi "bakan" ve "baklan" olan iki hussun gerektirdii bantnn
vcdu lzmdr. Byle olunca "ahadiyyet" zil olur (11).
Yn sen Hakk'a nefsin, kaytl vcdun ile bakarsan, o zaman bu nefsin
sebebiyle "ahadiyyet" zil olur ve bu srette Hak sfatlar ve isimleriyle sana
tecell eder; yn ahadiyyetle deil, "vhidiyyet"le tecell eder.
Ve eer sen Hakk'a, Hakkn vcduyla ve senin vcdun ile bakarsan,
sen nefsinde Rabbn ini ile tahakkuk etmi olursun. Nitekim hads-i erifde
buyrulmutur: "Rabbimiz her gece dny semsna iner. " Ve bu bak, ilh
yakn olmular ve Muhammed vris olan sadet sofras ztlarn bakdr. Ve
buna "ikinci fark" derler. nk bu sadetlinin baknda Hakk'n vcdu,
hlkn vcduna ve hlkn vcdu da Hakk'n vcduna perde olmaz. Ve bu
nazar ile de "ahadiyyet" zil olur. nk nazarte-h yn sen ona baktn"daki
"hitp t"s yn sen zamri, "baklan" olan Hakk'n ayn deildir, gayrdr.
nk "sen" dediimiz zaman, senin kaytl vcdun ve "O" dediimiz zaman
da Hakk'n vcdu sbit olur ve bundan da ikilik ortaya kar. Ve "bakan" ile
"baklan"dan ibret bulunan iki eyin gerektirdii bantnn vcdu lzm
gelir ve "bakan" ile "baklan" arasnda gayrlk sbit olunca, ahadiyyet de zil
olur; nk ahadiyyette btn bantlar yok hkmndedir.

405

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Ve yine de Hak kendi nefsiyle, kendi nefsinin gayrn grmedi; oysa bu


vasfta bakann ve baklann Hak olduu ma'lmdur (12).
Yukarda, senin Hakk'a seninle olan bakn ile, senin O'na O'nunla ve seninle olan bakn anlatlm idi. Bu iki trl olan bakta dahi Hak, kendi nefsiyle, kendi nefsinden gayrsn grmez. Oysa Hak bu vasfta, yn senin
vcdun ile ve kendi vcdu ile bakc olduunda hem bakan ve hem de baklandr. Ancak bakclk ve baklclk bantsyla ahadiyyet zil olur. Ve bakclk ve baklclk ile tecellde ise bantlarn vcdu lzmdr.

imdi kendisinden rz olunann mutlaka kendisinden rz olunan olmas geerli olmaz. Ancak onda, onunla aa kan her ey, rz olann fiilinden olduu zaman, kendisinden rz olunann mutlaka kendisinden rz
olunan olmas geerli olur (13).
Bu cmle daha nce yazlm olunan "Her bir mevct rubbiyyeti ancak
klden ald, vhidden almad; bundan dolay ona klden ancak ona uygun
olan ey tyin edilmi oldu" cmlesinin devmdr ve o cmleye iliiktir. Ve
bu iki cmle arasndaki beynlar, ahadiyyette tecell olmadn zh iin verilmitir.
imdi her bir mevct, mdemki rubbiyyeti belirli tek bir isimden almayp, hs rubbiyyetten kendisine uygun eyi klden, yn mutlak
rubbiyyetten ald ve dier tbr ile, her mevct, mdemki rubbiyyeti
istddna gre "Allah" toplayc ismi altnda bulunan isimlerin birinden ald;
u halde ancak terbiyesi altnda bulunduu isme gre kendisinden rz olunan
olur; yoksa mutlak kendisinden rz olunan olmaz. nk dier bir isme gre kendisinden rz olunan deildir ve her bir ismin grnme yeri dierini beenmez. Nitekim eyh Sd (k. s) buyurur. Beyt:
Tercme: "Bir yahdi ile mslman ekiiyorlard. yle ki, onlarn szlerinden bana glme geldi. Mslman hiddetle dedi ki: Eer bu dellim doru
deilse, ilh, yahdi olarak leyim. Yahdi dedi: Tevrt'a yemin ediyorum,
eer muhalefetim varsa, senin gibi mslman olaym. "
Sonu olarak Rabb-i hss olan isme gre kendisinden rz olunan olan
kimse, mutlak kendisinden rz olunan deildir. Ancak kendisinden rz
olunanda, vcdu ile aa kan btn fiiller ve haller, rz olann fiili olursa,
yn kendisinden rz olunan olan kulun fiili olmazsa, o zaman o kul, mutlak
kendisinden rz olunan olur. nk rz olann fiili, kemliyle insan- kmilde ortaya kar. nk insan- kmil, "Allah" toplayc isminin grnme yeri
olduundan bu isim altnda toplanm olan btn ilhi isimlerin grnme yeri
406

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

olmu olur. Ve onun Rabb'i, mutlak Rabb ve Rabb'l-erbb olan "Allah" toplayc ismi olur. Nitekim yet-i kermede: e erbbun mteferrikne hayrun
emillhul vhdul kahhr (Ysuf, 12/39) Yn "Ayr ayr Rabblar m hayrldr, yoksa Vhid-i Kahhr olan "Allah" m hayrldr?" buyrulur.
"nsn- kmil" rubbiyyeti mutlak Rabb olan Allah'dan aldndan, onun
grnme yerinde aa kan btn fiiller ve haller, mutlak kendisinden rz
olunan olur. Nitekim Hzr (a.s.) gemiyi deldi ve erkek ocuunu ldrd. Ve
bunlarn grnte inkr edilmi olmas nedeniyle, Ms (a.s.)n inkrna
cevben: m fealtuhu an emr (Kehf, 18/82) Yn: "Ben o ileri kendi nefsimin emriyle ilemedim" buyurdu. nk: innen nefse le emmretun bis
s yn Muhakkakki nefs, kesinlikle ktl emreder (Ysuf, 12/53)
yet-i kermesi gereince "Nefis ktlk ile emreder." Fakat Hak emrinde hakmdir. Bundan dolay insan- kmilden kan fiiller, grnte irkin bile olsa, rz olann fiili olduundan mutlak kendisinden rz olunan olur.

imdi Hak Tel onu Rabb'i indinde kendisinden rz olunan olmasyla


vasfetmekle, sml (a.s.) aynlardan kendisinin dndakiler zerine stn
oldu. Ve "Ey nefis, Rabb'ine dn!" (Fecr, 89/27-28) denilen her mutmainne
nefs de bunun gibidir. (14).
Yn sml (a.s.) Rabb'leri indinde kendisinden rz olunmu olan ne kadar aynlar varsa, onlarn hepsinden stn oldu. nk Hak Tel onu: ve
kne inde rabbih mardyy yn Ve o, Rabbinin indinde rz olunmulardand (Meryem, 19/55) yet-i kermesinde kendisinden rz olunan olmakla vasfetti. Ve sml (a.s.), Hak Tel Hazretlerinin her eye hlkn, yn
istddyla taleb ettii hakkn, verdiine vkf oldu. Bu vkf olu ise kaz ve
kader srrna ilimdir. Ve kaz ve kader srrna vkf olmak ta, insan- kmilin
hlidir. Ve insan- kmil, mutlak Rabbin terbiyesi altndadr ve zt isminin
grnme yeridir. Nitekim sml (a.s.) da: ve cealn lehm lisne sdkn
aliyy yn ve onlar lisnda sdk ve aliyy kldk (Meryem, 19/50) yet-i
kermesinde iret buyrulduu zere zt ismi olan Aliyy isminin grnme yeridir. Bundan dolay o mutlaka kendisinden rz olunmu olandr; ve dier
aynlar ise Rabb-i hslar indinde kendisinden rz olunanlardr. Bu ekilde
sml (a.s.) kendisinin dnda olan aynlar zerine stn olur.
Ve Y eyyetuhen nefsul mutmainneh, rci il rabbiki rdyeten
mardyyeh, Fedhul f ibd, Vedhul cennet. Yn Ey mutmain olan nefs!,
Rabbine dn rz olarak ve rz olunmu olarak!, O zaman, kullarmn arasna gir. Ve cennetime dhil ol. (Fecr, 89/27-30) yet-i kermesinde beyn
buyrulduu yn ile, her bir mutmainne nefs te, sml (a.s.) gibi kendisinden
rz olunmu olandr. nk "emmre" deildir ki, fiilleri kendisine dayandrma ile dvya kalksn ve "levvme" deildir ki, ayn ekilde fiilleri kendi407

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

ne bal klarak kendini levm etsin? O tercihli lm ile btn fiillerinden fn


olmu ve kendisinde fiilleri dayandrabilecei bir vct grememitir. Onun
iin o nefse gerek tercihli lmde ve gerek zorunlu lmde "Rabb'ine dn!"
hitb ulat. nk bir kimse nefsinden dnnce, Hak aa kar. Nitekim
yet-i kermede buyrulur: cel hakku ve zehekal btl (sr, 17/81) Yn
"Hak geldi, btl gitti.
uras da kapal kalmasn ki, her mutmainne nefsin kendisinden rz
olunmu olmas, Rabb-i hs indinde kendisinden rz olunmu olmasdr.
Hatt sml (a.s.) da, Rabb-i hs indinde kendisinden rz olunmu olmakla
bir yn ile kaytl kendisinden rz olunmutur ve ikinci yn ile mutlak kendisinden rz olunmu olandr.
Birinci yn budur ki, sml (a.s), insan- kmil olduundan mutlak
rubbiyyeti barndran btn rubbiyyetlerin grnme yeri olutadr. Ve mutlak rubbiyyet onunla tahakkuk edici olmutur.
kinci yn budur ki, salt kul olu ile vasflanm olduundan ondan aa
kan btn fiiller, rz olucu olan Hakkn fiilleridir.

imdi Hak Tel mutmainne nefse, ancak onu dvet eden Rabb'ine
dnmek ile emretti. Byle olunca nefis de, "rzyye yn rz olmu" olduu
halde, Rabb'ini klden rif oldu. imdi sen "Ey nefis", bu makm, onlarn
mlk olmas ynyle, "Benim kullarm zmresine gir!" u halde burada
bahsedilen "kullar", Rabb'ini bilen ve onunla yetinen ve ondan baka
Rabb'a bakmayan her kuldur (15).
Yn Hak, mutmainne nefse, kendisini aran Rabb-i hssna dnme ile
emretti. O da bu Rabb-i hssn, dier hs Rabblerden, yn isimlerden ayrp
O'nun dvetinden rz olduu halde rif oldu ve O'nun dvetine cbet etti. Ve
Hak, dn ile berber bu rz makmnn onlarn mlk olmas dolaysyla,
mutmainne nefs shipleri olan kullarnn zmresine dhil olmasn da emretti;
ve Fedhul f ibd yn Kullarm arasna dhil ol! (Fecr, 89/29) yet-i
kermesindeki kullar, hangi ismin terbiyesi altnda olduunu bilip onun zere
yetinerek, onun dnda olan hs Rabblara bakmayan her bir kuldur.

Ve "Ey mutmainne nefs, benim cennetime gir" ki, benim rtmem onun
iledir. Oysa benim cennetim senden gayr deildir. nk sen, ztn ile beni rtersin (16).
Cennet, szlkte "Sk aalarn glgeleriyle rtlm olan yer"e derler.
"rtme" mansna olan "cenn"den tremitir. Ve zhir limlerin terimlerinde
408

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

"hiret yurdunun ferah makmlarndan ve muhabbet edilen yurtlardan


ibrettir" ki, onlar da "ameller ve fiiller cennet"idir. Fakat rifn indinde bunlardan baka cennetler de vardr ki, onlar "sfat cennetleri" ve "zt cennetleri"dir. Sfat cennetleri, keml shiplerinin sfatyla sfatlanmak ve ilhi ahlk ile
ahlaklanmaktr. Ve bunun da birtakm mertebeleri vardr. Zt cennetleri,
rifinden Rabb'in zuhru ve onlarn zerinde zhir olmas ve Rab'leri indinde
onlarn rtnmesidir. Kul iin olan bu cennetlere karlk, Hak iin de cennetler vardr. Buna binen Hak Tel: Vedhul cennet (Fecr;' 89/30): Yn:
"Cennetime gir!" buyurur ve cenneti, ecell ve l Ztna balar.
lhi cennetlerden birincisi; "a'yn- sbite cennetleri"dir. nk Hak
onunla rtnr ve a'yn- sbite rtlerinin arkasndan ztn zt ile
mhede eder.
kincisi; ne mukarreb meleklerin, ne de dierlerinin vkf olamayaca ekilde rhlarda rtnmesidir.
ncs; gayrn vkf olamayaca yn ile perde arkasndan lemlerini
mhede etmek iin, ehdet leminde varlklar ile rtnmesidir.
imdi nefsni hazlardan fn olan rife "Benim cennetime gir!" denilince o
rif bu szden, "ztna ve "ayn"na ve hakkatn gir ki, onda Ben'i bulasn; ve
onunla Ben'i mhede edesin" mansn anlar. nk onun istei Hakkn
cemlidir. rif olmayan kimse ise bu hitptan yenilip iilecek ve hrlerle zevk
edilecek, sonu olarak bu gibi nefsni hazlar ile megl olunacak yere dhil
oluu anlar. Nitekim eyh (r.a.) Hak tarafndan tercmn olarak "Benim cennetim senden gayr deildir; nk sen ztnla beni rtersin" buyurur. Yn
sen ztnla ve sfatlarnla ve fiillerin ile ztma, sfatlarma ve fiillerime koruma, yn siper olursun demektir. Ve kulun nefsini Rabb'ine siper etmesi hakkndaki izhlar brahim Fass'nda gemitir; oraya mrcaat buyrulsun.

imdi Ben bilinmem, ancak senin ile; nitekim hakkatte sen mevct olmazsn, ancak Ben'im ile. Byle olunca seni bilen kimse, Ben'i bildi. Oysa
Ben bilinmem, sen de bilinmezsin (17).
Yn varlklarda Ben'im aa km, ancak senin iledir. nk sen Ben'im ztmn aynas ve sfatlarmn grnme yeri ve tasarruflarmn mahallisin.
Nitekim sen de, ancak Ben'im ile mevctsun. nk senin senliin yokluktan
baka bir ey deildir. Belki Ben kendi vcdumdan sana bir izfi vct verdim de, senin senliin bu syede meydana gelmi oldu. Byle olunca, hakkyla
seni bilen kimse Ben'i bildi; nk senin hakkatin Ben'im. Oysa benim
hakkatimi ve ztmn zn hibir kimsenin bilmesi mmkn deildir. Bundan dolay sen de hakkatinle rif olunan olamazsn.

409

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Bu hitp, "insan- kmil" olan eyh (r.a)in btnndan zhirinedir. nk


insan- kmilin vcdu Hakk'n vcduna btnyle grnme yeridir ve
Hak, suyun buzda gizlenmesi gibi, onda gizlidir. Rub-i Hazret-i Mevln:
Tercme: "Ey Hoten ehrine mensp olan gzel yzl sevgili! Ben seninle
yleyim ki, acab ben sen miyim, yoksa sen ben misin? diye yanlg iindeyim.
Ben ben deilim, sen de sen deilsin. Sen, ben de deilsin. Hem ben benim; ve
hem sen sensin; hem de sen bensin."

u halde sen Rabb'in cennetine girdiin zaman, "nefs"ine dhil olursun


(18).
Yn birer Rab olan ilhi isimlerden birisi, alnndan tutup ektii kuluna
Fedhul f ibd yn Kullarm arasna dhil ol! (Fecr, 89/29) szyle seslenip ve cennetine dhil olmay emretse, o rif kul kendi nefsine dhil olur.
nk, rif Rabb-i hss olan o ismin cennetinin kendi "nefs"i olduunu ve
kendisinin o Rabb'in grnme yeri ve aynas ve istiv ettii ar olduunu bilir. Bu ekilde Rab, kulunu ve kul da Rabb'ini sever. Biri rz olan, dieri de
rz olunandr.

Rabb'ini tandn anda, Rabb'ine rif oluun sebebiyle, kendi nefsini


bildiin rif oluun dnda olarak, dier bir rif olu ile tanrsn. Bu srette
sen iki rif olu shibi olursun. Birisi, senin nefsin ynyle Rabb'in rif
oluudur; dieri, nefsin ynyle deil, Rabb'in ynyle, Rabb'in rif oluu
sebebiyle, nefsin rif oluudur (19).
Yn Rabb'in cennetine girdiin zaman, nefsine ve ztna dhil olur ve
Hakk'n nrlarndan ve ztndan, o nefsinde olan eyi ve srlar mhede
edersin. Ve bu ekilde nefsini ikinci bir tany ile tanrsn ki, bu rif olma nefsini tandn rif olmann gayrdr. Yn bundan evvel nefsini bilmi ve bu
bilme sebebiyle Rabb'ini tanm idin. Bu def Rabb'in cennetine girip kendi
nefsine dhil olmakla, nefsin hakknda ikinci bir rif olma oluur ki, bu da nceki rif olmadan bakadr. Ve bu ikinci rif oluun olumas annda, Rabb'ine
rif oluun sebebiyle nefsini tanm olursun ve netce olarak sende iki rif
olu hsl olur. nk, daha nce nefsini bilmi ve ondan sonra Rabb'ini tanm idin. Ve bu rif oluta sen kendinin ciz, fakr, noksanlklar ve erler kayna olup, sendeki kemltn dn olduunu ve Rabb'inin Kdir, Gan,
kemlt ve hayrlar mdeni olup, zti kemlt shibi bulunduunu anlam
idin. Ancak, Rabb'ini ve grnme yerlerinde onun aa klarn bildiin
zaman, bu bili ile tekrr nefsinin rif oluuna dner ve ynelirsen, sende ikinci bir rif olma daha peyd olur ki, bu rif olma ncekinden daha tam ve m410

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

kemmeldir. nk bu def, nefsinin Hakkn grnme yerlerinden bir grnme yeri olduunu bilmi olursun. Nitekim (s.a.v.) Efendimiz'e "Rabb'ini ne
ile bildin!" diye sorulduunda "Eyy Allah ile bildim" buyurdular.
imdi sende hsl olan iki mrifetten yn rif olutan birisi, nefsin ynnden Rabb'ini ve nefsini bilmektir ve dieri, nefsin ynnden deil, Rabb'in ynnden, Rabb'ini ve nefsini bilmektir. (Dvd- Kayser erhi).

Beyt:
Sen kulsun ve sen Rab'sin; o kimse iin ki, onun iin onda sen kulsun (20).
Yn ey iki mrifet shibi olan rif! Birinci mrifetin yn rif oluun ynnden sen kulsun; nk o mrifet sebebiyle vehm nefsini bilip, daha sonra
hakki Rabbini anladn ve eseri bildin, eserin shibini tandn. Ve bylece sen,
ikinci mrifetin yn rif oluun ynnden Rab'sn. nk bu mrifet sebebiyle nefsinin hakktini bildin ve senin zerindeki Kayym'u tandn ve Hakk'
anladn. Bu halde sen, resimlerin ile kulsun ve resimlersiz Rabsn. Ve sen, seninle kulsun; ve sensiz Rab'sn. Ve sen onun vcdunda yok hkmnde olan
ieriin ile zhirsin ve bu vcdunda zhir olduun Rabb-i hssn iin kulsun;
nk senin zerinde o hs ismin saltanat aa kmaktadr. Ve sen kulu olduun bu hs isim iin Rab'sn. nk O'nun vcdunda o ismin hkmlerini
kabl edersin ve aa karrsn ve bu ekilde onun zerinde de senin saltanatn aa kar.
Bu ifdelerin ksaca zh budur ki: Sen, senin zerine hkim olan Rabb-i
hs iin kulsun. Ve onun hkmlerinin ve fiillerinin cereyn hussunda sen,
o Rabb-i hssn hkm ve saltanat altnda itat edicisin; ite birinci mrifetin
gerei budur. Ve sen hkmnde bulunman ile kulu olduun Rabb-i hssn
iin Rab'sn. nk sen, istddn ile onun zerine hkimsin ve onun senin
zerine olan hkm ve fiili, ancak istdd lisnn ile olan talebine dayanmaktadr. Bu da ikinci mrifetin netcesidir.
Sonu olarak Allah Tel Zhir ve Btn'dr ve Zhir ismi ile Btn ismi iin
rubbiyyet sbittir. Zhir Btn' ve Btn da Zhir'i terbiye eder. Btn'n
Zhir'i terbiye etmesi, Zhir zerinde isimlerin hkmlerini aa karmasdr. Ve Zhir'in Btn' terbiye etmesi de, isimlerin hkmlerini kabl edip,
onun aa kmasna grnme yeri olmasdr.
imdi Cenb- eyh (r.a.), bu beyitte kul ile Rabb-i hs arasndaki banty
beyn buyurmutur. Ve sonraki beyitte ise, abd ile Rabb'l-erbb yn
Rabblarn Rabb arasndaki bant beyn olunur.

411

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Ve sen Rab'sn ve sen, hitpta onun iin ahid sbit olan Rab iin kulsun
(21).
Yn sen, sende aa kan "hviyyet" tibryla Rab'sn. Ve sen e lestu
birabbikum yn Ben sizin Rabbiniz deilmiyim? (A'rf, 7/172)
hitbnda kendisi iin ahid sbit olan Rabb'in iin, taayynn ve kaytl oluun
tibryla kulsun. Ve kul ile Rab arasndaki gemi kll ve cz' ahdi bilmek
lzmdr. "Kll ahd" budur ki, ilh toplayc isim ile kullar arasnda olmutur.
Ve "cz' ahd" ise isimlerden her biriyle kullar arasndaki ahiddir. imdi herkes Allh'n kuludur; fakat her bir kul kendisine hkim olan isimler ynnden
Hakk'a tapar.

imdi her bir inan ki, bir ahs onun zerine sbittir, o inantan baka
inanc olan kimse, o inanc reddeder (22).
Yn herkesin bir inanc vardr. Baka birisinde, kendi inancnn dnda
olan bir inan grdnde, onu hkmsz brakr. nk her bir ahs ilhi
isimlerden bir ismin grnme yeridir. Bundan dolay o ismin hkm cbnca
kendine mahss bir inan shibidir. Ve bu sebeple dier inan shiplerinden
ayrlmtr. Ve bu inan, o kimse ile Rabb-i hss arasndaki ahdidir. Bundan
dolay muhtelif isimlerin te'sri altnda olarak bir derine inanlar muhlif
olan kimselerden her biri, dierini reddeder ve hkmsz brakr.

Byle olunca, Allah kulundan rz olucu oldu. Onlar da kendilerinden


rz olunanlardr ve onlarn hepsi O'ndan rz olucu oldular. Bundan dolay
O da kendisinden rz olunandr (23).
Allah, kulundan rz olucu oldu; nk o kullar Allh'n isimlerinin gereklerini ve hkmlerini aa kardlar. rnein kimi evresine zarar verdi,
Drr isminin gereini meydna koydu ve kimi hlka fayda verdi, Nfi' isminin
hkmlerini aa kard. Ve Allah ismi btn isimleri toplam olduundan,
bu isimlerin her birerlerinin kullarndan rz olucu oldu. Ve netce olarak da
bu kullarn hepsi Allah indinde kendilerinden rz olunanlar oldular. Dier
taraftan onlara, taleb ettikleri ayn vcdu verdii ve bu yokluk gizlenmiliinde gizli olan onlarn kemltn isimlerin ellerinden aa kard iin,
kullar da rz oldular. Ve bu sebeble de Allah onlarn indinde kendisinden rz
olunan oldu.
Soru: Cenb- Hak Kur'n- Kerim'de: ve l yerd li bdihil kfra yn
Ve O, kullar konusunda kfre raz olmaz (Zmer, 39/7) buyurmutur.
412

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Oysa kullarn bzlar kfirdir. u halde Hakkn onlarn kfrlerinden rz


olucu olmas lzm gelir ki, bu da bu apak ifdeye ters grnr.
Cevp: Hakk'n emri mkellef olanlarn halleri hakknda iki yn zeredir:
Birisi "teklf emir", dieri "ird emir"dir. Eer Hak mkellefe bir eyle emreder ve o eyin yaplmasna ilh ilmi olduundan, irdesi de balanr ve onu
yapmaya me'mr olan mkellefin ayn- sbitesi de onu cb ettirir ise, bu
"ird emir"dir. Ve eer Hak, mkellefe, yaplmasna irdesinin balanmad
ve onu yapmaya me'mr olann ayn- sbitesinin de cb ettirmedii bir eyle
emrederse; bu da "teklfi emir"dir.
imdi bir kul, Hakk'n gnderdii peygamberin getirdii emirlere itat
etmeyip kfretse ve onun bu kfr de ayn- sbitesinin istdd olsa, Hak
"teklfi emri" ynnden onun bu kfrnden rz olucu deildir. Fakat ezelde
onun istddyla taleb ettii kfrn yaplmasn irde ettii iin, "ird emir"
ynnden Hak ondan rz olucudur. nk onun fiili ilh irdeye uygundur
. Bu bahsin ayrntlar Ya'kb Fass ile Uzeyr Fass'nda gemitir. Oraya
mrcaat olunsun.

imdi iki hazret, benzerlerin karlkl oluu gibi, karlkl oldu. Benzerler ise zttrlar. nk iki benzer birlemezler; nk farkl olmazlar.
Oysa vctta dierinden ayrlm olmayan bir ey yoktur (24).
Yn Rabblarn hepsini toplam olan rubbiyyet hazreti ile kullarn hepsini toplam olan ubdiyyet yn kulluk hazreti, benzerin bir dierine karlk
oluu gibi, karlkl oldu. nk iki hazretten biri, dierine gre karlkl olarak rz olan ve rz olunan oldu. Bundan dolay her biri karlkl rz olan ve
rz olunan olmakta ve her biri dierinde hkmn aa karmakta benzerler gibidirler ve benzerler ise zttrlar. nk iki benzer birlemezler ve yet
birleecek olurlar ise birbirinden ayrlmazlar ve oysa vctta ayrlmayan bir
ey yoktur. nk ilhi isimler birbirinden ayrdr. Sonu olarak iki benzer
birlemezler; ve birlemeyince bir derine zt olurlar. te bunun iin
rubbiyyet ve ubdiyyet hazretleri, zt olan benzerlerin karlkl oluu gibi,
karlkl oldu.
Bu durumda eyh (r.a.) nce, okluk tibryla, benzerlerin ve ztlarn vcdunu isbt etti; daha sonra bu iki hazret arasndaki benzer oluu ve zt oluu kaldrp, zti olan birlii ve sonra da raz olan birlii beyn etmeyi
murd ederek, iki hazreti toplam vhid yn bir olan hakkate ireten buyurdu ki:

413

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

imdi bir olan hakkatte benzer yoktur. Byle olunca "vct"ta benzer
yoktur: Ve vctta zt da yoktur. nk "vct" vhid yn bir hakkattir.
Oysa bir ey kendi nefsine zt olmaz (25).
Yn "benzer" dediimiz eyin bulunmas iin, iki mevct lzmdr ve bu
iki mevcdun da birbirinin gayr olmu olmas cb eder. Oysa "vct" tek bir
hakkattir. Ve o hakkat da ahadiyyet vasf zeredir; paralanma ve oalma
kabl etmez. Bundan dolay vctta ne benzer ve ne de zt yoktur. Eer olsa
idi, tek bir hakkatin kendisinde oalm olmas lzm gelirdi. rnein "bir"
dediimiz eyden kendisine benzeyen baka bir kmaz; nk kendi kendisinde oalmaz. Ve birden kendisine zt olan bir ey de kmaz. Sonu olarak o dim birdir. Fakat birin kendisinde yarm, te bir, drtte bir, bete
bir ve dierleri gibi birtakm bantlar mevct olur ve gayrlk, ancak bu bantlar arasnda grnr. Ve bu bantlar tek bir olan hakkat ihll etmez; O
dima birdir.

iir:
imdi Hakk'n dnda bir ey bk kalmaz; vr olan bk olmaz. Bundan dolay birlemi yoktur; ayr da yoktur. Ak dell bununla geldi. u
halde ben grdm ve incelediim zaman, iki gzle ancak O'nun "ayn"n
grrm (26).
Yn benzerler ve ztlar kalkp "vahdet-i vcd" zhir olduu zaman, ancak Hak bk kalr ve lem fn olur; nk lem, okluu gerektirir. Vahdet-i
vcdun zuhrunda ise vr olan, yn lem, bk kalmaz. Bundan dolay
hakkatte birlemi yoktur. nk vehmedilmi bir imkn dhilinde olan yoktur ki, birleme bulunsun. Ve yine hakkatte ayr yoktur; nk tyin edilmi
olan bir ey yoktur ki, hakki olan vahdetten yan birden ayrlm olsun;
bantsal okluklarn hepsi, o birde helk olmutur. Nitekim, birin
ztnda mevct olan yarmlk ve te birlik ve drtte birlik ve dier bantlar
onda muzmhildir. Ve onlarn birden ayr olular ve ona birleik olular
nisb itir ve nisbet ise ancak iki ey arasnda olur. Oysa hakkatte bir iin
ikilik yoktur; bundan dolay ak dell ve kef bu bahsedilen eyle geldi. Yn
ak olarak ve kef ile, zhir ve btnda, Hakk'n gayr bir ey olmad sbit
oldu. Byle olunca ben ba gz ile ve kalb ve rh gzyle, zhir ve btnda
mevctlar mhede ettiim zaman, ancak Hakk'n "ayn"n mhede ederim.

414

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Bu, Rabb'inden onun vcdu olmaktan hayet eden kimseye mahsstur.


nk o, ayrm bilendir (27).
Bu sz daha nce bahsedilen "Allah kullarndan rz olucu oldu; onlar da
raz olunmulardr" sznn tamamlanmas iin devmdr. Arada geen
szler, izh etmek iindir. Bu halde balant u ekilde olur: Hakk'n kullarndan ve kullarn Rabb'inden rz olmas ve onlarn bir derine gre kendisinden rz olunan bulunmas, Rabb'inden hayet eden kimseye mahsstur. nk Rabb'inden hayet eden kul, Rab ile merbb yn Rabbi olan arasnda olan
ayrm bildii iin,tevhdi yn birlii spt edip, Rabb'in vcdu benim vcdumdur; veyhut benim vcdum Rabb'in vcdudur, demekten kanr.
nk rubbiyyeti yn Rabb oluu ve ubdiyyeti yn kul oluu birbirinden
ayrp her birisinin hakkna riyet etmek edeb gereidir ve ubdiyyetin cb
da budur. Ve mdem ki ayrm ilmi mevcttur, ne Mevl kul olur ve ne de kul
Mevl olur. Eer bu ilim ile berber mertebelerin cblarna riyet edilmezse,
dnsizlik ve zndklk olur. Beyt:
Tercme: "Vcdun her mertebesinin bir hkm vardr. Eer mertebeleri
muhafaza etmezsen zndksn. "

nk vctta bz aynlarn, limin getirdii eye cehleti, bizi bunun


zerine sevk etti. imdi kullar arasnda ayrma oldu. Byle olunca da
Rabblar arasnda ayrma oldu. Eer ayrma olmasa idi, elbette ilh bir isim,
btn ynleriyle, dier bir ismin izh edildii eyle izh edilir idi. Oysa
Muizz yni izzet veren, Mzill'in yni zelil edenin izhyla izh olunmaz. Benzer ekilde dierleri de byledir. Ancak o, ahadiyyet yn
tibryla odur. Nitekim sen, her bir isim hakknda, hviyeti ynnden o,
zta ve onun hakkatine delildir dersin. Bundan dolay isimlendirilmi
olan birdir. Byle olunca da Muizz Mzill'in hviyyetidir. Muizz ise, kendi
nefsi ve hakkati ynnden, Mzill deildir. nk aklda, onlardan her
birisi hakkndaki kavram farkldr (28).
Yn vctta bz ahslarn, limin getirdii eye, yn lim-i billhn bahsettii "vahdet-i vct" meselesine chil olmas, bizi rubbiyyet yn Rabb olu
ve ubdiyyet yn kul olu kavramlarnn farkllatrlmasna ve ayrlmasna
sevk etti. nk ulem-y billh Hz. eyh (r.a)n yukarda yazd beyitlerin
kavram zere "vahdet-i vct"tan bahsettikde, rif olmayanlar, ayrln yokluunu bilmedikleri iin, onu inkr ederler. Bundan dolay edebe riyet etmek
iin, bu hal bizi, makmnn ayrlna sevk etti ve ayrlk ile hkmettik. Bu
tibar ile kullar arasnda ayrlk oldu.
415

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Yn rifin ilmi ve chilin cehli ayrm gerektirdi ve netce olarak da


Rabblar; yn isimler, arasnda ayrlk oldu. nk kullar, isimlerin grnme
yerleridir ve her bir kul, ancak Rabb-i hssnn kendisine verdii eyle grnr; ve Rabb-i hssnn ona verdii ey de, kulun ayn- sbitesinin istdd
lisn ile taleb ettii eydir. Bundan dolay kullar Rabb-i hslarnn kendilerine
verdii eyle ayrlrlar ve kullar arasndaki ayrma "Rabblar" arasndaki ayrmadr ve Rabblar ise bir dierinden zti zellikleriyle ayrlrlar.
imdi bu ayrl ilk nce isimler mertebesinde Rabb-i hslar arasnda ve
ikinci olarak ehdet mertebesinde kullar arasnda olunca, elbette kul ile Rab
arasnda da sbit olur. Eer ilhi isimler arasnda ayrlk olmasayd, ilhi isimlerden her bir isim, btn ynlerden dier bir ismin izh edildii eyle izh
edilir idi. Oysaki Muizz yn izzet veren ve Mzill yn zell eden isimlerinin
zti zellikleri baka baka olduundan, Muizz ismi her yn ile, Mzill ismi ile
izh olunmaz. Ve ne kadar karlkl isimler varsa hepsi de byledir. Mni',
Mu't; ve Muhy, Mmt; ve Hfd ve Rfi'; ve Drr ve Nf' ve dierleri gibi.
Ancak zti ahadiyyete gre Muizz ismi Mzill ismidir; ve bu tibra gre
Muizz ismi Mzill ismi ile izh olunur. nk ahadiyyet ztnda hepsi birliktedir. Orda zt ve benzer yoktur. Mesnev:
Tercme ve zh: "Renksizlik rengin esri olduunda Ms, Ms ile savata oldu. Ne zaman ki renksizlie ularsn ki, o sende var idi; Ms ile Firavun'un bar vardr."
Yn renksiz ve okluktan ber olan ahadiyyet zt taayyn elbisesine brndnde Ms ile Firavun'un veyhut Ms (a.s.) ile bir ad Ms olan
Smir'nin ekimede olduunu grrsn. erh ediciler ikinci Ms'y Firavun
mansna almlardr. Oysa Smir olmas daha uygun olur. Nitekim, rifin
biri buyurur: "Cibrl'in terbiye ettii Ms kfir ve Firavun'un terbiye ettii
Ms da resldr". Ne zamanki derin dnceler ve tefekkr ve doru kef ile
renksizlie ulaasn ve mutlaklk lemine dikktlice bakasn, Ms ile Firavun
arasnda sava olmayp onlarn bar ve dostluk iinde bulunduunu ve o
mertebede zt olmadn grrsn. Nitekim sen ilhi isimlerden her bir isim
hakknda: O isim, zta ve kendine mahss olan hviyyeti dolaysyla kendi
hakkatine delldir, dersin. imdi btn isimlerin isimlendirilmii bir olduundan, bu birlik tibryla Muizz ismi Mzill isminin hviyyetidir; ve bir
derinin ayndr: Fakat kendi nefisleri ve hakktleri tibryla baka bakadr.
nk birinin zti zellikleri izzet, dierininki zillettir. zzet ve zillet ise hkmde bka baka eylerdir. u halde her bir isim iin iki dell olma olmu
olur. Birisi zta, dieri o ismin nefsine ve hakktinedir. Bu ikinci dell olua
gre isimler, bir derinden ayrlr. Ve bu tibr ile Muizz ismi Mzill isminin
ayn deildir. nk bunlarn kavramlar aklda farkldr. te zt, bu isimlerden her birinin zti zelliklerine gre bir sfat ile vasflanarak aa kt. Ve

416

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

izzet vericilik sfat ile aa kma, zell edicilik sfat ile aa kmann ayn
deildir; bir derine muhliftir. Mesnev:
Tercme ve zh: Ey bilgiye susam, ehdet lemindeki ztln sebebini
dinle! yle ki; farkl sretlerin canlar olan isimler, "y" harfinden "elif harfine kadar harfler nasl farkl ise, ylece farkldr. te bu sebeble ehdet leminde mevct, btn sretler ve farkl harfler de, kargaa ve ek ve ztlk ve
ihtilf vardr. Bununla berber ierik itibryla o harflerin her birisi batan
ayaa kadar birliktedir.

iir: Sen Hakk' hlktan soyutlam olduun halde, Hak tarafna bakma!
(29).
Yn sen Hakk', vr edilmilerden soyutlanm ve hlk edilmi grnme
yerlerinden mnezzeh bir hrici mevct klma ve O'nu hlktan ve O'nun
sftndan soyutlamak sretiyle O'na bakma! nk O'nu vr edilmilerden
ayracak ve tenzh edecek olur isen, Hakkn vcdu ile hlkn vcduna birer
snr belirleyerek, her birinin kendi snrn gemeyeceine hkmetmi olursun. Oysa Hak Tel Hazretleri ztyla her eyi ihta etmitir ve snrszdr.

Ve sen hlka Hakk'n gayrn giydirici olduun halde, hlk tarafna


bakma! (30)
Yn sen hlk, Hak'tan soyutlanm ve btn ynlerden O'na gayr klmak
ve gayr olu elbisesi giydirmek sretiyle ona bakma! nk Hak Tela: ve
hve meakm eyne m kntm yn Siz nerede iseniz O sizinledir
(Hadd, 57/4) buyurur. Belki sen, hlk edilmilerin okluunda zti birlii ve
zti birlikte de hakledilmilerin okluunu grmek iin hlkta Hakk'a bak!

Ve Hakk' tenzh ve tebh et ve sdk yeri makmnda kaim ol! (31).


Yn sen Hakk', ahadiyyet makm dolaysyla hlktan ve onda mevct
olan okluk ibesinden ve imkn dhilinde olutan ve noksandan tenzh et !
Ve O'nu sem', basar ve irde ve kudret gibi kemli sfatlarn tmyle tebh et!
nk sen tenzh ile tebhi cem' edersen sdk makmnda kim olmu olursun. Ve bu ekil kmillerin detidir; ve ona "cem makm derler; ve onda
asl sdk olmama ibesi yoktur.

417

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

Ve istersen cem makmnda ol; ve istersen fark makmnda ol! (32).


Yn ey rif sen, ne zamanki hakki vcdun birliini bildin ve maiyyet
yn berberlik hkm ile hlkn bir ynden Hak ve Hakk'n bir ynden hlk
olduunu; ve fark makmnda hlkn hlk ve Hakk'n da Hak olduunu; ve
mutlak cem makmnda hlkn vcdu olmakszn her eyin Hak olduunu
ve mutlak fark makmnda da Hakk'n gayr olarak vr olmularda her eyin
hlk bulunduunu anladn ve bu makmlarda tahkk ehli oldun; bu ekilde
ister cem makmlarnda ve ister fark makmlarnda ol! Artk sana zarar vermez; ve sen hlis bir tevhd ehlisin.

Eer sana her biri alrsa, sen hepsiyle kasab- sabaka ship ol! (33).
Yn cem' ve farktan, sana alan her bir makmn yalnz birisiyle yetinme!
nk onlardan her birisiyle yetinmek, eriata gre ktlenmitir. Ve yalnz
"cem"' zndklk ve yalnz "fark" da irktir. Onlardan birisi alnca, sen kasab-
sabak; yn msbaka mzrana ship ol! "Kasabu's-sabak" burada zafer ve
yksek mertebeler ile stnlk iin benzetmedir. Arablar, meydann bir tarafna mzrak dikip atlarn kotururlar; ilk giden o mzraklar alp msbakay
kazanr; buna "kasabu's-sabaka ship oldu" derler. zetle, ey rif, mertebelere
nil olmak iin msbaka mzraklarna ship ol! Hakkn vechi hlka ve hlkn
vechi Hakk'a perde olmasn, demek olur.

imdi sen fn olmazsn, bk de kalmazsn; ve sen, fniletirmezsin,


bkletirmezsin de (34).
Yn sen "hakkat" ynyle Hak olduun iin, asla fn olmazsn; ve hlk
edilmilik ynyle de bk kalmazsn. nk senin bu taayynn izfi bir
vcttan ibarettir ki, iki n iinde bak deildir; ve dim yenilenmededir.
Vcdunun her bir zerresi fen bulup yerine benzeri gelir. ocuk iken kk
olan cesedin gittike artarak byr ve zayf iken iman ve iman iken zayf
olursun. Senin senliin bu ekilde bu ehdet leminde bylece ortaya kt
gibi, hiret yurdunda da yine byle olacaktr. nk "hakkat"n ve rhun ebeden fn olmaz.
Ve ayn ekilde sen vcdi aynlar da fnletiremezsin; nk onlarn
Hakkn grnme yerleri olup Hakk'n onlarda ezelen ve ebeden tecell edici
ve zhir olduunu bilirsin. Ve onlar bkletirmezsin de; nk bu taayynle-

418

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

rin, ztyla gnein tecellsi zamannda buzun erimesi gibi eriyip izaf
vctlarndan ryn kalacaklarna vkfsn.

Ve senin zerine vahy, gayr sretinde aktarlmaz; ve sen de gayra aktarmazsn (35).
Yn ey rif, sana kuds mertebeden ve Cenb- lhden dolan ilhm gayra
aktarlmaz; nk senin vcdun Hakk'n gayr deildir. Sen Rabb-i hssn
olan ilh ismin sretisin ve ilh isim ise, isim shibinin gayr deildir. Bu
srette dolan ilhm, ancak senden sana aktarlr.
Ve ayn ekilde btn kullar da, ayr ayr birer ismin terbiyesi altndadr.
Ve bu isimlerin hepsi, kendisiyle isimlendirilen itibryla birliktedir ve kendisiyle isimlendirilenin ayndr. Bundan dolay sen, senden sana dolan ilhm,
sretleri farkl farkl olan kullara aktardn zaman, yine gayrya aktarm olmazsn. nk vctta gayr yoktur; bu, rifin hlidir. Gfil ise Hakk'n
vcdunu ve kendi vcdunu ve dier hlkn vcdunu bir derinden ayr
grr. Beyt:
Ey dil bu yeter iki cihanda sana iz'n
Birdir, bir iki olmaya yok, bilmi ol, imkn
Hak syleyecek sende, senin ortada, nen var?
lemde senin "ben" dediindir sana noksan.
imdi, Hak Tel Hazretleri sml (a.s.) zerine rz ve vade sadkat ile
sen etmi olduundan, Cenb- eyh (r.a.) buraya kadar rz srlarndan bahsetti. Bundan sonra da sen srlarnn hikmetini beyna balayarak buyurur ki:

Sen vaade sadkat iledir, vade yn tehdide sadkat ile deildir. Ve


ilh hazret bizzt vlm olan seny taleb eder. Bundan dolay onun zerine vade yn tehdide sadkat ile deil, vade sadkat ile, belki vazgeme
ile sen olunur. Hak Tel: Fe l tahsebennallhe muhlife vadih
rusulehu yn Sakn Allah resllerine vaadinden cayar sanma (brhim,
14/47) dedi; "vadi-h yn tehdidinden" demedi. Belki ve netecvezu an
seyyitihim yn Ve onlarn ktlklerinden vazgeeriz (Ahkf, 46/16)
dedi. Bununla berber bunun zerine vaadetti. (36).
Sen, akla ve dete gre, ancak sen olunan kimsenin hayrlar karlnda olur; erleri karlnda sen olmaz. Bundan dolay hayr ile vaad edip de
bu vaadini yerine getiren kimse, bununla vlr ve sen olunur. Fakat er ile
419

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

tehdit edip de bu tehdidini yerine getiren kimse, bu tehdit ile sen olunmaz;
belki affedip tehdidinden vazgetii zaman sen olunur.
Ve ilh hazret ise, vr ettikleri iin hayrlar kayna ve sevinler
mdenidir. Kullarn yokluktan vcda kard ve onlara kemlt elbiselerini
giydirip isimlerinin ve sfatlarnn grnme yerleri kld ynle, kullarndan
bizzat sen taleb eder.
erler ise, vr ettikleri iin izfi iler olup, karakterlerine uygun gelmemesinden ibrettir. Bundan dolay errin er oluu zta gre deildir. Nitekim
yet-i kermede buyrulur: M esbeke min hasenetin fe minallhi, ve m
esbeke min seyyietin fe min nefsike yni Sana iyilikten ne isabet ederse,
ite o Allah'tandr. Ve sana ktlkten ne isabet ederse, o taktirde o, kendi
nefsindendir (Nis, 4/79). Belki Hakk'n ztna gre hepsi hayrdr. nk
grnme yerlerinde grnen Hak'tr. Nitekim yet-i kermede buyrulur: kul
klln min ndillh (Nis, 4/78). Yn, Allh'a mensb olan iyilikler ile, senin nefsine it olan ktlklerin hepsi Allah indinden kar. nk, aslnda
hayrdr. Ve her ne kadar sana gre er ise de, ilh isimlerin cbndan olduu
iin hayrdr.
Ve vaade sadkat ile sen olunduuna delil olarak Hak Tela Hazretleri:
Fe l tahsebennallhe muhlife vadih rusulehu (brhim, 14/47) Yn "Ey
habbim! Sen zannetme ki, Allah Tel resllerine kar vaadinde caycdr"
buyurdu. Ve tehdidinden deil, vaadinden caymayacan aka belirtti; ve
hatt tehditte sadkat yle dursun, Hak Tel: ve netecvezu an
seyyitihim (Ahkf, 46/16) yn "Biz onlarn ktlklerinden vazgeeriz"
buyurmakla silere kar af ve vazgeme ile mumele edeceini vaad etti. Oysa, her kim u ve bu isyn ilerse, ona yle ve byle cez ederim diye, tehdit
etmi idi. Sonu olarak tehdit, kulun ktlklerine karlk olup, bizzt vlm olmadndan, ilh hazret zerine tehditte sadkat ile sen olunmaz .

Byle olunca, Hak sml (a.s.) vaadine sdk olmasyla sen etti. Ve
mmkn olabilecek olan tercih talebinden dolay Hak hakknda vadin
yn tehdidin gereklemesi olasl ortadan kalkt (37).
Yn Hak, mdemki sml (a. s. ) innehu kne sdkal vadi ve kne
reslen nebyyen yn muhakkak o vaadine sadkt ve o resl ne neb
idi. (Meryem, 19/54) yet-i kermesinde vaadine sdk olmasyla medh etti
ve bundan, vaade sadkat zerine sen olunduu anlald ve Hak ise kullarna iyi amellerine karlk mkfat vereceini vaad ve kt amellerine karlk
da azb edeceini tehdit etmekle berber, ktlklerden vazgeme ve af ile
mumele buyuracan da vaad etti ve innallhe yagfiruz zunbe cemn
yn Muhakkak ki Allah, gnahlarn hepsini mafiret eder (Zmer,
420

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

39/53) ve nnallhe l yagfiru en yureke bih ve yagfiru m dne zlike


yn Muhakkak ki Allah, Ona irk koulmasn mafiret etmez. Bunun
dndakileri mafiret eder. (Nis, 4/48) buyurdu; u halde seny gerektirici olan vaadi yerine getirme yn tercih edildi ve tehdidin gereklemesi imkn ortadan kalkt.
Yn iki ekil mmkn idi: Biri mkft, dieri sua cez. Mkft vaadinin yerine getirilmesi seny gerektirici olup, suun cezsnn yerine getirilmesi, seny gerektirici deil idi. nk Hak nceki ahidlerini yerine getirdii
iin, sml (a.s) vaade sadkat ile sen buyurdu. Bundan dolay olmas
mmkn olan tercih yn vaadi yerine getirmek olduundan, Hak hakknda
tehdidin gerekleme imkn kayboldu, gitti.
Sonu olarak tehditte sadkat ile sen olunmaz; yn "Hamd ve sen olsun
o Allh'a ki, kullarna eitli sua karlklar ve azblar ile tehdit edip bu tehdidini de yerine getirir" demek ciz deildir. nk tehdidin sadkat mmkn deildir.

iir:
imdi yalnz vaade sadkattan bakas bk kalmad. Ve Hakk'n tehdidi
iin belirlenmi bir "ayn" yoktur (38).
Yn Hak hakknda, tehdidin gereklemesi imkn ortadan kalktndan,
yalnz vaade sadkat kald; tehdide sadkat kalmad. nk vazgeme ile vaadin sadkat vcibdir ve tehdidin infz edilmesi ise ve m nursilu bil yti
ill tahvf yn Biz yetlerimizi ancak korkutucu olarak gndeririz (sr,
17/59) yet-i kermesi gereince mmkn deildir. Ve enbiyy z-an
hazartnn tehdit yetleri ile gnderilmeleri ancak kullar korkutmak ve
tehdt iindir. Ve bu korkutma da saknarak Hakk'n kemlli cemline perde
olan nefislerinin benliinden kurtulmalar iindir. Ve Hakk'n tehdidine
mahss olmak zere belirlenmi bir "ayn" yoktur. nk tehdit sler hakknda af ve mafiret ile, kfirler ve mnfklar hakknda da, azblarnn
mizlarna uygun olan nmetlere dnmesi ile zil olur. Nitekim Cenb-
eyh (r. a. ):

Ve geri ek yurduna yn cehenneme dhil olurlar ise de, onlar o ek


yurdunda bir lezzet zerinedirler; o da deiik bir nmettir (39).
Yn haklarnda tehdit yetleri gelen kimseler, cehennem dediimiz ek
yurduna girdiklerinde, orada cennet ehlinin nmetlerinden deiik olarak oluan bir nmetin lezzeti ile lezzetlenirler. nk cennet ehli iyi ve temiz nefsler
olduklarndan iyi ve temiz eyler ile ve cehennem kt ve pis nefsler oldukla421

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

rndan, dk bcei nasl ki gl kokusundan azb duyar ve dklar ile lezzetlenirse, onlar da kt ve pis eyler ile nmetlenirler ve lezzetlenirler. Bu beyt,
aadaki beytin balangcndaki "ebedi cennetlerin nmetlerine ile tamam
olur.

Ebedi cennetlerin nmetlerine. Oysa emr birdir ve aralarnda tecell indinde deiiklik vardr (40).
Yn ek yurdu dediimiz cehenneme dhil olanlar, orada ebedi cennetlerin nmetlerinden deiik bir nmetten lezzet zerinedirler. Oysa, gerek cennet ehlinin ve gerek cehennem ehlinin tecellsi, tek bir emr olduu gibi, lezzetlenmeleri ve nmetlenmeleri de birdir. u kadar var ki, her birinin tecellsi
istddlarna; ve lezzet ve nmetlenmeleri de mizlarna gredir. Yn tecell
birdir, fakat istddlar farkl farkldr ve lezzet de aslnda bir emirdir, fakat
mzaca gre eitlenir. Beyt:
Halkn istddna baldr feyzin eserleri
Nsan bulutundan istiridye inci tanesi, ylan zehir kapar
Mesel ayn toprakta biten ve ayn su ile sulanm kam, iki tr zere
meydana kar. Birinin ii bo, d kamtr ve dieri eker kamdr. Bu meydana kma istddlarnn gereidir; yoksa tecellleri bir emrdir. Ve ayn ekilde kimi insann zevki vuruma ve atmadr ve kiminin zevki ise, hlka yumuaklkla mumele etmektedir. Fakat zevk olular tibryla ikisi de birdir. Ancak her birinin mizcna uygun olan bunlardr.

Tatllk tadndan dolay "azb" olarak isimlendirilir. Ve bu azb sz,


azba kabuk gibidir ve kabuk muhafaza edicidir (41).
Yn cehennem ehline mahss olan bu nmete, tadnda tatllk olduu iin
"azb" denilmitir. nk azb, aslnda "azb"den tremitir ve "azb" szlkte
"tatl ve rin" mansna gelir. Nitekim "mi azb" derler ki tatl su demek
olur ve lisnu azbi'l-beyn Arab" derler ki "beyn rn olan Arab lisn"
demek olur. Bundan dolay cehennem yurdunda kfirler hakkndaki azb,
hem "elem" mansn barndrc olan terimsel azb ve hem de "lezzet"
mansna gelen szlk mansn toplam olur. Ve bu "azb" sz, onda
mevct olan "lezzet" mans iin d ve kabuk gibidir ve kabuk ii muhfaza
eder. Ve bu sebeble eynn hakkatlerini idrkten perdeli olan gfillerden o
man korunakl kalr.
Veyhut cennet ehlinin nmeti cehennem ehlinin nmetine gre i ve kabuk gibidir. Bunlar i ile, onlar kabuk ile nmetlenirler. Nitekim bu lemde de
422

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

smliyye Fass

rnekleri oktur. Biz insanlar karpuzu ve kavunu yiyip nmetleniriz; kabuklarn da hayvanlara atarz; onlar da bununla nmetlenirler. Hatt hayvnlara ii
verilse kabuk gibi makbl gelmez. Nitekim "Eek hoaftan ne anlar" atasz
bu hakkat pek ak bir srette belirtir. nk her ikisinin mizclarna uygun
olan nmet bunlardr.
imdi ehl-i snnetin mezhebi zere cehennem ehlinden terimsel azb ebeden ayrlmaz ve o azb vr olduka da szlksel azb vr olur. u kadar ki
Mntakm onlardan intikm aldktan sonra Rahmetim gazbm gemitir
gereince terimsel azb devam eder iken elemli olmazlar ve bilakis lezzet duyarlar. nk onlar hakkndaki rahmet, Rahmnn rahmetidir. Ve Rahmnn
rahmeti ise azb ile karktr. Ve bu rahmet hereye yaygndr. Nitekim,
dnyda Hak, m'minlere ve kfirlere, bu rahmetle tecell edicidir; onun iin
bu lemin zevkleri hep elemle karktr. Fakat cennet ehli hakkndaki rahmet,
Rahm rahmetinden olduu iin, onlarn nmeti hlis nmettir. Ve bu rahmet
hereye yaygn deildir; belki zel rahmettir.
Ey firset yn sezgi shibi olan m'min! Bu mizlarn shiplerini sen bu
lemde de anlayabilirsin. Nitekim, Hak Tel buyurur: ve le tarifennehum
f lahnil kavl (Muhammed, 47/30) Yn "Y habbim sen mnfklar szlerindeki uslbtan ve szlerinin imsndan bilirsin." Mesnev:
Tercme ve zh: Hz. Yezdn Nebiyy-i z-na szn sevk mahallinde,
nifk ehlinden pek kolay bir nin beyn buyurdu. yle ki: Eer mnfk,
srette geni ve ince ve uzun olsa da, sen onu elbette szndeki madan anlar
ve onun sznn slbundan nasl bir adam olduunu tanrsn. Sen topraktan
ml edilmi barda satn aldn zaman, ey mteri, onu tecrbe edersin. O
bardan zerine bir el vurursun, niin? atlak mdr, deil midir anlamak
iin. nk atlak olan bardan sesi baka trl olur. Ses, onun nde giden
avuunun sesidir. Yn bu ses padihn terfini haber vererek nde giden
veklin sesine benzer. nk mteri anak mlek trnden alveri edecei
eye ilk nce, tn tn eliyle vurur. Ve o ses, nde giden avuun sesi gibidir.
te bunun gibi btn bozuk olan kimseden de ses gelir ki, o kimseyi trf eder.
Bu hl, kendisini fiil olarak eken mastara benzer; yn ses fiil gibidir. Fiil mastar nasl ki gemi zaman, geni zaman, gelecek zaman, fil, mefl ve dier
kiplerle ekilirse, ses de atlakla atlak olmayan ylece eker. Ve kelime bilgisi ilminde bildirilir ki, eer fiil; kim [ ] fil ismi gibi, illetli (kelime bilgisi
ilminde, ortasnda vav, y vey elif gibi illet harflerinden biri olan kelime) olursa
onun mastarn da kymen [ ] eklinde illetli ederler. Ve eer fiil illetli
deilse, mastarda da illetlilik olmaz. Kveme ve kvmen gibi. Bundan dolay fiilin mastarn ektii grlr.
Biti: 17 Nisan 1916, Pazartesi gecesi, sat 02:30.
423

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-8BU FASS YAKB KELMESNDE MEVCT OLAN
RHYYE HKMETNN BEYANINDADIR
Bu "rhiyye hikmeti"nin Ya'kb kelimesine tahssinde iki yn mmkndr.
Birincisi budur ki; Ya'kb (a.s)n (oullarna vasiyetini bildiren) ;
2/BAKARA-132

innallhestaf lekumud dne fe l temtunne ill ve entum muslimn


Ey oullarm! Muhakkak ki Allah, bu dni sizin iin seti. Artk siz, Allah'a
teslim olmadan lmeyin. diye (vasiyet etti)..
yet-i kermesine gre, rhiyye", "r"nn zamm yni ru okunmas iledir.
Bundan dolay Ya'kb kelimesi, "dni rhiyye hikmeti" ile isimlendirildi. Ve
"rh" ile "dn" arasnda tedbr bulunduu iin bu fassn essn "dn" ve hkmlerine dir olan hakkatler tekl etti. nk ehdet lemindeki insni
oluum ile ba's sonras olan insni oluum, "ruh" ile "dn"in tedbrini iine almtr.
"Rh"un tedbri iki ksm zerinedir. Biri "akl tedbr"dir ki, ilhi ahlk ile
ahlklanmay ve ilhi sfatlar ile vasflanmay ve dier rabbni kemlt ile
kemle ermeyi gerektirir.
Dieri, rhun bedeni tedbr etmesi ve ilerine ilm bakdr. Ve bu tedbr
de rh ve tabi tebdri toplamtr. nk onun bu tedbrinden bedenin daha
slih olu zere devmll mt edilir.
"Dn"in tedbri de iki yn zeredir. Bir yn "siyset"tir ki, lemin dzeni
onunla korunur. Dier yn nefsi korumadr ki, hiret ilerine ve ilerin sonuna onunla baklr.
424

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

imdi insni oluumda "din" ile "rh"un tedbrde mnsebeti olduuna


gre dn, rh mesbesinde bulunduundan Ya'kb Kelimesi dni ve hkmlerini barndran "rhiyye hikmeti" ile vasflandrlm oldu. nk Ya'kb (a.s)
zerine dn emri glip olup, dni evldna tavsiye etmiti.
"Rhiyye hikmeti"nin Ya'kb kelimesine tahssindeki ikinci ynne gelince:
Ya'kb (a.s.)n lisnndan beyn olunan
12/YSUF-87

ve l teyes min revhillhi, innehu l yeyesu min revhillhi illel


kavmul kfirn
Allah'n verecei ferahlktan umut kesmeyin. Muhakkak ki; kfirler
kavminden bakas, Allah'n verecei ferahlktan umut kesmez.
yet-i kermesine gre "ravhiyye", "r"nn fethi ile yn ra okunmas ile
olur. Her Nebnin hikmetinde, Kur'n- Kerm'de onun hakknda gelmi olan
eyin anlatld dnldnde, bu man mtlaasyla bu yn dahi mmkndr.
Mannn mtalasndaki ayrnt ve zh budur ki: Bu hikmette "dn"in
"inkyd yni teslim ve boyun eme" olduu beyn buyruluyor. "nkyd" ile
hakki ve dimi rahatlk hsl olur.nk herkes, Hakk'n emirlerine boyun
eip yasaklardan saknm olsa ve kendisini Allah Tel Hazretleri'ne teslm
etse, pek yce dereceye ve son derece ferha ve rhata nil olur. Nitekim yet-i
kermede:

39/ZUMER-54

Ve enb il rabbikum ve eslim lehu min kabli en yetiyekumul azbu


"Size azb gelmeden nce Rabb'inize dnnz ve ona teslim olunuz!"
buyruluyor.
Demek ki, kii Rabb'ine dnp O'na boyun emezse, azbn inmesi bu teslim olmaynn tabi netcesidir. Azb ise rhatn zdd olan elem ve ztrb
dourur. te bu tibra gre de, bu hikmet, "r"nn fethi ile olmak zere,
"ravhyye yn ferhlk ve rahatlk hikmeti" vasf ile vasflandrld.

425

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Din ikidir: Birisi Allh'n indinde ve Hakk'n bildirdii kimsenin indinde ve Hakk'n bildirdii kimsenin bildirdii kimse indinde olan dindir.
Dieri hlk indinde olan dindir. Ve Allah Tel onu mu'teber kld (1).
"Dn" szlkte, "inkyd yn boyun eme" ve "cez" ve "det"
manlarnadr. Bu man da "erit"a nakledilebilir. nk insan ilhi hkmlere btnen ve zhiren boyun emez ve ilhi emirleri yerine getirmez ve
yasaklardan saknmay alkanlk edinmezse,onun bu hline cez gerekir. Aksi
de byledir. imdi yet-i kerimede;
3/L MRN-19

nned dne indllhil islm


Muhakkak ki Allah'n indinde dn, slm'dr
buyurulduu yn ile, btn gnderilen neblere Hakk'n bildirdii ve onlarn kendi mmetlerine bildirdikleri din, "slm dni"dir. Bu da Allah'n indinde olan dindir. Ve "slm" boyun emeden ibrettir. Bilindii gibi kulun
vcdunda iki tibar vardr: Birisi "btn"dr ki o, onun fikridir. Nitekim Mesnev-i erfde buyrulur:
Tercme: "Ey birder, sen ancak bir dncesin. Geri kalan kemik ve liftir."
Dieri "zhir"idir ki, o da onun kesf sreti ve a'zs ve organlardr. Kulun
"btn" ile "boyun ei"i, Hakk'n gnderdii peygamberleri ve onlarn haberlerini asl tereddt ve phe etmeksizin tasdk ile mn etmesidir. Ve "zhir"i
ile "boyun ei"i, Allah Tel Hazretlerinin Resl lisn ile Kitb'nda yerine
getirilmesini emrettii eyleri a'z ve organlar ile fiile getirmesidir. rnein
kul, Hakk'n emrettii oru ve namaz ve hac ve zekt gibi emirleri yerine getirirse zhiren boyun emededir. Kul, btn ve zhiri ile boyun eici olmadka
boyun eii ve itat kmil olmaz.
"Halk indinde" olup Hakk'n mu'teber sayd "din" de iki eit zerinedir:
Birisi fetret zamannda akllarna olan zel tecell sebebiyle, Hakk'n
vcdunu idrk eden akl ehli ve filozoflar tarafndan konulmasna lzm grlen vgye deer kanunlardr. Efltun ve Sokrat gibi filozoflarn nefsin temizlenmesi iin kendi milletlerine gsterdikleri yol gibi.
Dieri, neblerin (a.s.) getirdikleri eritlara boyun emekle berber, nefsin
temizlenmesi iin bu eritlara aykr olmayacak ekilde, m'minlerin kmilleri tarafndan konulan mchede ve riyzt yollar gibi zhmetli ilerdir. Ke426

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

rem shibi tasavvuf ehli hazartnn erit hkmleri zerine fazlalk olarak,
fakat eratn amacna uygun olarak koyduklar db ve usl gibi. Muhammed eritn konulmasndan nce, sevi limler tarafndan konulmu olan
ruhbniyyet de bu zmredendir.Akl ehli ve filozoflar tarafndan konulan vgye deer kanunlarn Hakk indinde mu'teber olmas, ancak fetret zamanna
mahsstur. Yeni bir erat ile bir peygamber geldii zaman, hkm kaldrlm
olup Hakk indinde kadr ve kymeti kalmaz.

imdi "Allah indinde" olan dn, Allah'n seerek hlk dni zere yksek
rtbeler verdii dndir. Bundan dolay, Hak Tel buyurdu ki: "brhim ve
Ya'kb, oullarna vasiyet etti ki, ey oullarm! Muhakkak Allah sizin iin
"din" seti. imdi siz muslimn, yn ona boyun eici olduunuz halde lnz!" (Bakara 2/132) (2).
Yn "Allah indinde olan dn"in mertebesi, akl ehli ve filozoflar tarafndan
konulmu olan dnin mertebesinden yksektir. nk bu dni, Hak seti. Bu
sebeple brhim ve Ya'kb (a.s.) oullarna vasiyet eyledi ki: "Ey oullarm!
Allah Tel sizin iin "dn" seti. Artk hlkn koyduu hkmler ile kidelerin
hkm kalmad. Onlara tbi olmaktan vaz geiniz de, siz ancak mslimlerden,
yn zhiren ve btnen bu dne boyun eici olanlardan olduunuz halde lnz!" (Bakara, 2/132).

Ve "dn" tarif harfi olan, "elif ve lm" ile yn ed dn olarak geldi.


Bundan dolay o, ma'lm ve ma'rf olan dndir ve o, Hak Tel'nn (l-i
mrn, 3/19), yn "Muhakkak Allah indinde olan dn, slmdr" szdr. O
da teslimiyettir. Byle olunca "dn", senin teslim oluundan ibrettir. Ve
"Allh indinden olan dn", senin ona teslimiyet gsterdiin hkmlerdir.
imdi "dn", teslimiyettir. Ve "nms yn knn", Allah Tel'nn koyduu
hkmlerdir. Bundan dolay, Allah Tel'nn, kendisi iin koyduu hkmlere teslimiyet ile vasflanan kimse "dn" ile kim olan ve onu ikme
eden, yn onu in eden kimse oldu. Nitekim, namaz ikme eder. Byle
olunca kul, "dn"i in etmitir. Hak ise, er'i hkmleri koyucudur. u hlde "teslimiyet" senin fiilinin ayndr. Demek ki, "dn" senin fiilindendir.
Bundan dolay sen, ancak senden olan eyle mes'd oldun. imdi senin
sadetini, nasl ki senin fiilin olan ey isbt etti ise, ilhi isimleri de ancak
Allah'n fiilleri isbt etti. Ve o, sensin; o da sonradan olandr. Byle olunca
o, eserleri ile "ilh" olarak isimlendirildi ve sen de eserlerin ile "sad" olarak
isimlendirildin. imdi sen "dn"i ikame ve Allh'n sana hkm olarak
koyduu eye teslimiyet gsterdiin zaman, Allah Tel seni, kendi nefsi
menzilesine inzl etti (3).
427

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Yn
3/L MRN-19

nned dne indllhil islm


Muhakkak ki Allah'n indinde dn, slm'dr
yet-i kermesindeki "dn" kelimesi, ta'rf ve ahd iin olan "elif ve lm" ile
geldi. Ta'rif harfi olmadan belirsiz olarak gelmedi. Ve "dn", Allah indinde "slm" olduuna ve "slm" ise, "teslimiyet" mansna geldiine gre, "dn" senin teslimiyetinden ibret olur.
imdi "dn", kul tarafndan teslimiyet, ve "nms", yn knn, Allah Tel'nn koyduu "erat"tr.Bundan dolay, Allah Tel'nn kullarna mahss
olarak koyduu knna teslimiyet ile vasflanan kimse, din ile kim olan ve
dni ikme eden, yn dni in eden kimse olur. Nitekim Hak Tel namaz
koydu ve namaz kulun a'z ve organlar ile ikme olunur. Kul taayyn etmi
kesf vcdu ile namaz ikme edince, dni in etmi olur. Ve Hak ise eri
hkmleri koymu olur. u halde "teslimiyet", senin fiilinin ayndr. nk
namaz ancak senin fiilindir ve sen bu fiilin ile dni in ettin; ve dn, teslimiyettedir. Bundan dolay senin fiilin teslimiyetin ayndr. Demek ki dn, senin fiilinden hsl oldu. Byle olunca sen, ancak senden kan fiil sebebiyle mes'd
oldun. nk sadet, senin sfatndr. Ve senin sfatn ancak senin fiilinden
hsl olur. Bundan dolay senin sadetin yine senin fiilindendir. nk her bir
tercih edilen fiil mutlaka filin nefsinde bir eser vcda getirir. Sen Hakk'n
emirlerine "teslimiyet" gsterince ona itat etmi olursun. Ve sen ona itat
edince, o da sana itat eder ve senin kemlini sana verir. Nitekim hads-i
kudsde buyurur. "Beni zikredenin arkada ve kredenin nsiyet edicisiyim ve bana itat edene itat ederim". imdi senin sadetini, nasl ki senin
fiilin olan ey isbt etti ise, ilhi isimleri de, ancak Allh'n fiilleri isbt etti. Ve
o fiiller, sensin ve Onun fiilleri sonradan olandrlar. Sonu olarak Allah Tel
eserleri ile "lh" olarak isimlendirildi; ve sen de eserlerin ile "sad" olarak isimlendin.
Bilinmelidir ki, vcdda birisi "btn", dieri "zhir" olmak zere iki tibr
vardr. Vcdun btn "tesir edici" ve zhiri "tesiri kabl eden"dir. Ve
vcdun btnnda sonsuz iler, yn sfat mevcttur. Ma'nevi ve idrk edilebilir ilerden ibret olarak vcdun btnnda gizli olan bu ilere, vcdun
zhirinde "fiiller" ismi verilir. Ve fiiller, "tesiri kabl edici" olan vcdun
zhirinde sonradan aa kt iin, tab ki sonradan olandr. Bundan dolay
bu fiiller, muhdest yn sonradan olandrlar. Ve vcd shibinin eserleri ve
fiilleri, aa kmadka,onun bir isim ile isimlendirilmesi mmkn deildir.
428

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

imdi bu grdmz vcdi aynlardan her biri, Hakk'n latf ztnn ilerinden birer iin grnme yerleridir. Ve her bir iin kemli, fiilen bir grnme
yerinde grnd zaman, Allah Tel o isim ile isimlendirilen olur. te bu
hakkate binen senin bu taayyn etmi kesf vcdun Allah'n fiilidir. Ve O'nun fiili olan bu vcdun, sonradan olanlardandr. Ve Allh'a, onun eserleri
ve fiilleri olan bu sonradan olanlar sebebiyle "lh" ismi verildi. Ve bu sonradan olanlar me'lh yn ilh olan ve merbb yn rabbi olan ve mahlk yni
hlk edilmitir. Allah Tel bunlarda Ulhiyyet ve Rubbiyyet ve Hlikyyet
sfatyla aa ktndan "lh" ve "Rabb" ve "Hlk" olarak isimlendirilir.
imdi Allah demi kendi sreti zere hlk etti hads-i erfi gereince,
senin vcdunun dah, "btn" ve zhir"i vardr. Ve senin btnnda sonsuz
iler mevcd olup, onlar a'z ve organlarn vstasyla, senin zhirinde fiil elbisesine brnerek aa kmadka, sen bunlar ile isimlendirilmi olmazsn.
Mesel btnnda namaz klmak duygusu hsl olsa, namaza zel fiiller ve bilinen artlar senden aa kmadka, sana "namaz klan" denilmez. Eer
btnndaki bu niyeti vcdun zhirinde fiilen gerekletirirsen, bu eser ve
fiilin sebebiyle, sana "sad kul" ismi verilir. Byle olunca sen "dn"i ikme ve
Allh'n sana hkm olarak koyduu eye "teslimiyet" gsterdiin zaman, Allah Tel seni kendi nefsi menzilesine inzl etti.
Yn yukarda izh edildii zere, sen Allah'n fiilisin. Allah Tel seni
in etmekle, nasl onun lh ve Rabb ve Hlk isimleri aa kar ise, senin
fiilinden ibret olan "dn"i, sen de ikme etmekle, ylece bir isim kazanm
olursun. Bu ise Allah Tel'nn seni, srette kendi nefsi menzilesine inzli demek olur. Srette itirk olduu gibi, "teslimiyet" hussunda da Allah ile kul
arasnda itirk vardr. Sen dni in etmekle itat edici olduun gibi, Allah da
taleb ettiin eyi vermekle sana itat edici olur. Nitekim hads-i kudsde: "Bana itat edene itat ediciyim" buyrulmutur.

Ve Allah Tel'nn mu'teber sayd "hlk indinde olan dn"i beyndan


sonra, bunun hakknda fydas olacak eyi, inllah anlalacak gibi aarm.
imdi, dnin hepsi Allah'a mahsstur. Ve onun hepsi sendendir; Allah'dan
deildir. Ancak asleten Allah'dandr (4).
Cenb- eyh-i Ekber (r.a) yukarda "dn"in iki tarzda olduu ve birisinin
"Allah indinde" ve dierinin "hlk indinde" bulunduunu beyn buyurmu ve
dnin ne demek olduunu ve teslimiyetin sonularn zh etmi idi. Bu
ibrede dnin ikinci tr olan "hlk indinde dn"i beyandan sonra, dnin srlar
hakknda fydas bulunan ayrntlar beyn buyuracaklarn vaad ederler.Ve
dnin her iki trn de birletirip buyururlar ki: Gerek Allah indinde ve gerek
hlk indinde olan din, asleten Allah'a mahsstur. nk fiilin asl ve
feyzlendirilmesi,
429

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

37/SFFT-96

Vallhu halakakum ve m tameln.


Ve sizi de, yaptnz eyleri de Allah hlk etti.
yet-i kermesi gereince Hakk'tandr; grnme yerlerinden deildir. Ancak grnme yerleri, o fiilleri ve amelleri a'yn- sbitelerinin hussi
isti'ddlaryla, Hak'tan taleb ettikleri iin, kendilerinden aa kar. Bu hkm, Zt'a ve "asl"a gre byledir. Fakat senin izfi vcdundan ibret olan
fera yni ikinci derece saylanlara ve taayyn etmi isimlere gre, her iki tr
dn de sendendir; Allah'dan deildir. nk dn, teslimiyettir. Ve teslimiyet
senin fiilindir. Ve fiilin k mahalli senin kesf vcdundur. Ve senin bu
maddesel vcdun lm dediimiz hlin gereklemesiyle dalnca, "teslimiyet" denilen sfat ve bant da gider. te bu tibra gre "dn"in hepsi sendendir.

Allah Tel ve rahbniyyeten ibtedeh (Hadd, 57/27) buyurdu. Ve o,


yle hikmetli kurallardr ki, hlkn bildii resl, rfde bilinen zel yol ile
onlar Allah indinden getirmedi. Ne zaman ki onlarda olan hikmet ve grlen faydal iler, mer' olarak konulan ile amata ilh hkme uygun oldu,
"Allah Tel onlar, onlarn zerine farz etmedii hlde", kendi tarafndan
hkm olarak koyduu eye tibr buyurduu gibi, tibr etti. Ne zaman ki
Allah Tel, kendi ile onlarn kalpleri arasnda, inyet ve rahmet kapsn
at; urlar olmad bir ynden, onlarn kalplerinde hkm olarak koyduklar eye hrmeti koydu ki, onlar onunla, ilh tarif ile ma'ruf olan nebevi yolun dnda bir yol zere, Allh'n rzsn taleb ederler. imdi onlar
kendilerine hkm koyan ve kendileri iin hkm konulan kimseler, "ancak Allh'n rzsn talebden dolay, onun riyet hakk ile onlara riyet ettiler." Ve bunun iin inandlar. "Bundan dolay onlardan, onlara mn edenlere ecirlerini verdik ve onlardan bir ou fsikndur." (Hadd, 57/27) Yn
onlara teslimiyetten ve onlarn hakkyla kymndan hricdirler. Ve kim ki
onlara teslimiyet gstermez ise, onun hkm koyucusu, onu rz edecek
eyle ona itat edici olmaz (5).

Bilinmelidir ki, Cenb- eyh (r.a.) hlkn dnini Hadd sresinin son sayfasnda geen u:

430

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

57/HADD-27

ve kaffeyn bisebni meryeme ve teynhul incle ve cealn f


kulbilleznet tebehu refeten ve rahmeten, ve rahbniyyeten ibtedeh
m ketebnh aleyhim illebtige rdvnillhi fe m reavh hakka riyetih,
fe teynellezne men minhum ecrehum, ve kesrun minhum fsikn.
Biz Meryemolu s'y gemi neblere halef kldk; ona ncil'i verdik.
Ve ona tb olanlarn kalplerinde refet (efkat) ve rahmeti ve (onlarn zerine farz etmediimiz halde, ilhi rzy talepten dolay kendi kendilerine
kardklar) ruhbniyyeti hlk ettik. imdi onlar, onlara hakkyla riyet
etmediler. Byle olunca onlardan, mn edenlere ecirlerini verdik ve onlardan ou fsklardr.
Cenb- eyh-i Ekber, bu yet-i kermeyi man tibryla tefsre balayp
buyururlar ki: ve rahbniyyeten ibtedeh mbrek sz ile filozoflar ve
akl ehlinin kendilerince icd ettikleri beyn buyrulan ruhbniyyet ve nefis
tezkiye uslleri, yle bir hikmetli kurallardr ki, mcize ve nbvvet dvs ile
ortaya kan ve btn hlk indinde tannm olan bir resl, o hikmetli kurallar, rfde bilinen zel yol ile, yn nbvvet ve vahiy yolu ile, Allah Tel tarafndan getirmedi. Belki s dnine mensb olan limlerin ve Muhammed dne
tbi' bulunan slihlerin veyhut bir peygamberin dni hkmlerinin geerli
olmad kavimler arasnda, bu fetret zamannda yaayan akl ehli ve filozoflarn kalblerine Allh indinden olan ilhm ve ilk ile o hikmetli kurallar karar
buldu.
imdi ilh eritten, kast olan ilh hkmn noksan nefislerin tamamlanmas olmas ve bir peygamberin dnine tbi' olan limler ve slihler ile fetret zamanndaki akl ehli ve filozoflarn koyduklar usl ve knnlarda gzken hikmet ve faydal ilerde dahi, ayn ekilde noksan nefislerin tamamlanmas bulunduu ynyle, bu kerem shibi ztlarn kastlar, ilh eritten kast olan ilh hkmlere uygun geldi. Bunun iin Allah Tel bu hikmetli
knnlar o ztlar zerine farz etmedii hlde, kendi tarafndan inzl buyurduu erita tibr ettii gibi mu'teber sayd. Ne zaman ki Allah Tel kendisiyle bu ztlarn kalbleri arasnda inyet ve rahmet kapsn at; onlarn vkf
olular bulunmad halde, kalblerine bu koyduklar kannlara hrmet ve
riyet hissini koydu. Ve bu kerem shibi ztlar ile onlara tbi' olanlar, bu
knnlara hrmet ve hkmlerini yerine getirmeye riyet netcesinde, ilh
trif ile ma'rf olan nebevi yolun dnda bir yol zere, Allh'n rzsn taleb
431

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

ederler. nk nbvvet yolu ile gelen eratta, bu erat ile amel edenlere ne
gibi mkft verilecei Hakk tarafndan ak olarak vaad buyrulmutur. Oysa
bu ztlarn koyduklar knnlara hrmet ve hkmlerine riyet netcesinde ne
gibi bir mkfat verilecei belli deildir. Ancak dn ehli olan akl ehli dndler ki, insan hayvann bir trdr. Fakat onda bir zellik vardr ki, dier
hayvanlarda yoktur. Cenb- Hak'tan inmi olan olan eritler, insann hayvnln zerine glip oluunu gidermek ve btn olan konuan nefsini saflatrmak iindir. Bundan dolay bu amaca sr'atle ulamak iin yemein ve uykunun azaltlmas ile riyzat ve zikr ile megliyet gibi nebev yol ve erit
hkmleri zerine fazladan olarak birtakm usl koydular. Bu usl, ilh
eritten kast olan ilh hkme uygun geldii iin, gzel snnettir, kt detlerden deildir.
Fetret zamnnda olan filozoflara gelince, bunlar da ayn ekilde aklen dndler ki, kintn tamamn yerli yerinde cd ve tedbr eden bir Sni'-i
Hakm vardr ve eydan her bir ey, kemle yneliktir. Ve bu ey iinde en
mkemmel olan mahlk, insandr. nk, idrkli ve tefekkr shibidir. Bununla berber o da hayvntn bir trdr. Oysa onun kemli, idrk ve
tefekkr'nde olduu iin, bu ynn ihml etmesi ve hayvnlk tarafna ynelerek onun cblarna ve gereklerine dalmas, noksann cb ettirir. Bu hl
ise, hilkat edilme kastna aykrdr. Bundan dolay bu mahlku kendi kemline
ynlendirmek iin hayvniyyetine bir yular takmak lzmdr. te bu gyeye
ulamay te'min iin, sz edilen filozoflar da birtakm usl ve kideler koydular ve Sni'nin birliine ve insann btnn aydnlatmaya dir birtakm eserler yazdlar ve bu usl ve kideler, onlara ilhm yolu ile geldi. Ynn filozoflarndan bzlarna olan ilhmlar gibi. Fakat in'de tensuh dncesini yayan
Konfys; ve Hind'de putperestlii koyan Buda; ve Mecslii karan Zerdt ve benzerleri bu zmreden deildirler. Ve onlara olan ilk, eytn
ilkdr. nk lemin tamam fiili Kur'ndr. Lafz Kur'n nasl ki ;
2/BAKARA-26

yudllu bih kesran ve yehd bih kesr


onunla birounu dallette brakr, ounu da onunla hdyete erdirir
vasfn tayor ise, fiili Kur'n da ylece bu vasf tamaktadr. nk ilhi
isimler karlkldr. Ve lem ise ilhi isimlerin grnme yeridir. Dim hak
karlnda btl ve btl karlnda da hak grlr.
imdi bu knunlar kendi nefislerine hkm olarak koyan limler ve filozoflar ve onlara tab olmaya tevk edilen bunlarn kavimlerinin fertleri, ancak

432

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Allh'n rzsn taleb iin, o kurallara ve knnlara hakkyla riyet ettiler. Ve


bu usl ve knnlarn hakkatine, bu ilh rz iin inandlar.
fe teynellezne men minhum ecrehum yn "Bundan dolay onlara
imn edenlere biz ecirlerini verdik."
Ve kesrun minhum yn kendileri iin limler ve filozoflar tarafndan
bu hkmler konulan " birok kimseler," fsikn yn "fskdrlar." Yn bu
knnlara teslimiyetten ve bunlarn hakk ile kim olmaktan hritirler.
Ve bu ibdete teslimiyet gstermeyen kimselere, asleten o hkmlerin
koyucusu olan Hak, o kimseleri rz klclk ile itat edici olmaz. Yn sz
geen hkmler bir peygamber tarafndan tebli edilmediinden, bunlar ile
amel zorunlu deil ise de, onlar salt ilh rzy tahsl iin, bu hkmler ile
ameli, kendi nefislerine zorunlu kldklarndan, hakkyla bunlara riyet edenlerden Allahn rz olacana inandklarndan, Cenb- Hak dah, bunlara
kudsi nrlar ve nefsi kemlt ve cennet ve hayr ve sevb gibi kendilerini rz
edecek eyleri ecir olarak verdi. Bu knnlar, limlere ve filozoflara Allah tarafndan ilhm yoluyla geldiinden, onun hkm koyucusu asleten Hak olmu
olur. Ve bunlara teslimiyet gstermek, Allh'a teslimiyet gstermektir. Allh'a
teslimiyet gsterenlere, Allah dah bir ey vermek sretiyle itat edici olur.Bu
hkmlere riyet etmeyen fsklar ise Hakk'a teslimiyet gstermemi olduklarndan, Hak dah onlara birey vermemek sretiyle mumele eder ve o fsklara itat edici olmaz.

Lkin i, teslimiyeti gerektirir. Ve onun beyn budur ki: Muhakkak


mkellef, ya uymak ile itat edicidir; vey muhliftir. imdi aka grld iin, itat edip uyan hakknda sz yoktur. Muhlife gelince o, kendi
zerine hkim olan kar k sebebiyle, Allah'dan iki hussun birini
taleb eder. Ya vazgeme ve aff vey kar knn karln; ve onlardan
birisi lzmdr. nk i, nefsinde haktr. imdi her halkrda, kulun fiillerinden ve zerinde bulunduu hlden dolay, onun kula teslimiyeti geerli
oldu. Bundan dolay, kulun hli tesir edicidir. Byle olunca bu makmdan
dn, "karlk oldu. Yn ho ve nho eyle bedel oldu. Ho olan eyle bedel radyallahu anhm ve radu anh yn Allah onlardan raz olmutur,
onlar da O'ndan raz (Mide, 5/119) dr. te bu, mutlu edecek eyle "karlktrdr. Ve men yazlim minkm nzkhu azben kebiyra yn Sizden
kim zulmederse, ona byk bir azab tattrrz (Furkan, 25/19) Bu da mutlu
olunmayacak eyle "karlk"dr. Ve netecavez an seyyiatihim yn ktlklerinden vazgeeriz (Ahkaf, 46/16) Bu da "karlk"dr. imdi dnin
"karlk" olduu sbit oldu. Ve ite bu, bu blmde zhir lisndr (6).

433

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Cenb- eyh (r.a) yukarda "hlk indindeki dn"i beyandan sonra, gerek
"Hakk dni", gerek "hlk dni" hakknda genel olarak bz faydalar aklayacaklarn beyn buyurmulard. Bundan sonraki bahislerde bu yksek
vaadlerini yerine getirerek derler ki:
Ulhiyyet ii ve rubbiyyet n, Hak tarafndan teslimiyeti ve kul ister
itatkr olsun ve ister muhlif olsun, onun talebi zerine verii gerektirir. Ve
bu hakkt dstrunun ayrnts budur ki: er'i hkmler ile mkellef olan
kul, ya bu hkmleri yerine getirmek sretiyle Hakk'a teslimiyet gsterir,
veyhut emirlere muhlefet eder ve yasaklanan eyler ile megl olur. tatkr
kulun hli aka belli olduu iin, onun hakknda sz sylemeye lzm yoktur. Fakat muhlif kul, Gafr isminin kemlinin ve hkmnn kendisinde aa kmas iin, ya aff taleb eder; veyhut Mntakm ve Kahhr isimlerinin
hkmnn ve kemlinin kendinde aa kmas iin, bu muhlefeti sebebiyle
azarlanmay taleb eder. Bu iki iin biri kulun fiillerinden ve zerinde bulunduu hlinden dolay olur.Ve bu iki i, kulun ayn- sbitesine ve onun ezel
isti'ddna bal olduundan bu mes'ele kader srrna ittir. Ve kader srr
gayblarn gaybdr. Bu konudaki ayrntlar "Uzeyr Fass"nda mevcttur.
Rub:
Tercme: "Ey her neyi gizledim ise sana ikr olan ecell a'l Zt! Btn
isyn, senin Gaffr mbrek isminden mmd-vr olarak iledim. Farz edeyim ki, senin fermnna birok muhlefetlerde bulundum. Sonuta, sen her
neyi diledin ise, ben onu yapmadm m?"
te Hak tarafndan verme ii, kulun hakedii zerine cereyn eder.Ve kulun hli neyi gerektirirse, Hak tarafndan o verilir. nk teslimiyette tesir
edici olan kulun hlidir. Eer kul Hakk'a itatkr ise, Hakk da, uygun "karlk" ile ona itatkr olur. Ve eer muhlif ise ve kulun hli de aff gerektiriyorsa, Hak ona aff ve mafireti ile itatkr olur.Ve o kula, muhlefeti sebebiyle
taleb ettii Afvv ve Gafr ve Gaffr isimleriyle tecell ederek ona itatkr
olur. Bundan dolay kulun bu muhlefeti onun mazharnda, kemlin fazlasyla
zuhruna sebeb olur. Ve eer muhlif kulun ayn- sbitesinin isti'dd, azarlanmay taleb ederse, Hak ona kahr ve intikm ile itatkr olup ona Kahhr ve
Mntakm isimleriyle tecell eder. Sonu olarak Hakk tarafndan zel hkm
ekmek iin kulun hli tesir edicidir. Ve kulun Hakk'a teslimiyeti, itat ile
Hakk'a uymasndan ibret olduu gibi, Hakk'n kula teslimiyeti de, kulun hli
"karlktandan neyi gerektiriyorsa, Hakk'n kula o ey ile uymasndan
ibrettir. te bu bak asna gre dn, "cez yn karlk" demek olur. Yn
dn, kulun fiillerinden olmas makmndan "karlk"dr. Der bir tbir ile dn,
kulun mutlu olaca ve olmayaca eyle, onun hli gereince, bedeldir.
Kulun houna gidecek ve tabatna uygun gelecek eyle bedeli Cenb-
Hak:
434

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

5/MDE-119

radiyallhu anhum ve rad anh


Allah onlardan rz olmu, onlar da Allah'tan rz olmulardr.
szyle beyn buyurdu. nk Allah Tel bir kimseden rz olacak olursa, o kimseye ltuf ve iltifat ile mumele eder ve tabat, ltuf ve iltifattan
memnn olur. Ve Cenb- Hak, hoa gitmeyecek ve tabata uygun gelmeyecek
eyle bedeli,
25/FURKN-19

ve men yazlm minkum nuzkhu azben kebr


Sizden zulm eden kimseye biz byk azb tattrrz.
Szyle beyn etti. nk bu Hakk'n kuluna kahryla mumelesidir. Ve
kahr kulu elemlendirir. Elemlenmek ve azblanmak ise, elbette hoa gitmez
ve tabata uygun gelmez.
Ve ayn ekilde Hak Tel
46/AHKF-16

ve netecvezu an seyyitihim
Biz onlarn gnahlarndan geeriz.
buyurur ki, bu da "karlkdr; fakat uygun ve uygun olmayan kaytlaryla kaytl deildir. Velkin bir kimse gnahlarna bir bedel verilmeyip af edilecek olursa mutlu olur. te kulun, hlinin gereklerine gre, dnin "karlk",
yn bedel olmas, shhat kazand.
Sonu olarak dn, "islm"dr; ve islm ise "teslimiyet"tir. Ve Hakk'n kula
teslimiyeti, onun hline gre cb eden bir "karlk"dr. imdi "dn"in "karlk"
olmas ve Hakk'n kula teslimiyeti mansna gelmesi, zhir lisn ile sylenmi bir szdr. Onun srr ve srrnn srr aada beyn buyrulur.

435

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Onun srrna ve btnna gelince: imdi o, Hakkn vcd aynasnda bir


tecelldir. Byle olunca, Hak'tan imkn dhilinde olanlar zerine it olan
ey, ancak onlarn hallerinde ztlarnn Hakk'a verdii eydir. nk imkn dhilindekilerin herhalde bir sreti vardr. u hlde imkn dhilinde
olanlarn hallerinin farkllndan dolay sretleri eitlidir. Bundan dolay,
hlin farkllndan dolay, Hakk'n tecellsi muhtelif olur. Netcede kula
Hakk'n eseri, onun gerei zere olur. imdi ona hayr, onun gayr vermedi.
Ve ona, hayrn zddn onun gayr vermedi. Belki o, ztn nimetlendiren ve
azblandrandr. O, ancak kendi nefsini ktlesin ve ancak kendi nefsine
vgde bulunsun! u halde Hakk'n onlara ilminde, Allah iin hccet-i
blia yn apak dell sbittir. nk ilim, ma'lma tbi'dir (7)
Bu bahsin rhu, her ne kadar dem Fassnda ayrntl olarak anlatlm
ise de, burada da bir n bilgi verilmesine lzm grld: Bilinsin ki, "vcd"
bir kll kavramdan ibret olup, btn sfatlar ve isimlerden gandir. Yn
"vcd"un, vcd olabilmesi iin, kendisinin sfat ile vasflanm ve isimler ile
isimlenmi olmasna ihtiyac yoktur. Bunlar olsa da olmasa da, "vcd" yine
vcddur. Ve bu kll kavramn bir asla dayandrlmas mmkn olmaz. Yn
"Vcd, neye dayanmaktadr ve nereden kmtr?" sorusu doru deildir.
nk bir kll kavram bir eye dayansa, mstakil olmamas ve der bir
vcda muhtc olmas lzm gelir. Ve bu soru zincirleme olarak sonsuza kadar gider ve bir kaynaa ulamak mmkn olmaz. Bundan dolay bu "hakk
vcd"un, kendisiyle kim olmas ve bir dayanann bulunmamas ve bir snr ile snrlanmayp sonsuz olmas lzm gelir. Ve "vcd"un vcduna dell,
ancak yine kendi ztdr. Ve onun vcduna getirilecek olan mantksal
delller, yine o vcdda dhil bulunacandan, vcdun izfelerinden olur. Ve
izfeler ise, ztn perde ve rtsdr. Mesel, bir gzelin yz gzelliine dell,
ancak onun grnen yzdr. Ve yzne koyduu pee, ztna izfe ettii bir
eydir. Bu ise perde ve rtdr. Bundan dolay "vcd"un mevcdiyyetine
getirilecek olan mantksal delller gereksizdir ve rtdr ve grneni perdelemek ise klfettir.
imdi bu "hakk vcd" Hakkn vcdudur ve btn mevctlarn kaynadr. Bu kaynaa hakikt ehli, imdi iinde bulunduumuz taayyn mertebesinde, birtakm terimler ile iret etmilerdir ki, onlar: Ahadiyyet mertebesi,
ztn z, hlis zt, mutlak gayb, lht lemi, taayynszlk lemi, mutlaklk lemi, mutlak am, salt vcd, mutlak vcd, srf zt, mm'l-kitb,
mutlak beyn, nokta-i basta ve gayblerin gayb gibi birtakm isimlerdir. Ve
isimler ztn perdesi olduundan, Zt bu isimler altnda gizlenmitir. Ve taayynler leminde ztn gizlenmesi, onun zt gereidir. Ve gizlenmi olan eye,
elbette bir isim ile iret olunmas lzmdr. Yoksa, srf Zt, bu mutlaklk mertebesinde izzet kemli ve gan olu shibidir. Hakkatte bu kll kavramda ne
436

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

makm ne mertebe, ne isim, ne resim, ne sfat ve ne vasflanma vardr. Yn


kendisinde potansiyel olarak mevcd olan ileri, sfatlar ve isimleri aa karmamtr. Bu iler bu mertebede Ztn ayndr. Ve Ztta mahv ve helk
olmutur.
Ne zaman ki, dem Fass'nda zh edildii zere, srf zt kendisinde potansiyel olarak mevcd olan sfat ve isimlerin hkmlerini ve eserlerini mhede etmek istedi, Slih Fass'nda beyn edilecei ekilde, cd iine yneldi
ve o sfat ve isimlerin sretlerini ilminde cd etti ve ilmin, ztn ayn oluu
ynyle, bu sretler ztn vcdunda peyd oldu. Bu hl, "srf zt"n zt mertebesinden kendi sfat ve isimleri mertebesine tenezzl demek olur. nk
sretten mnezzeh ve yce olan zt, sfat ve isimleri dolaysyla birtakm ilmi
sretlere brnm ve bu sretleri kendi ilminde mhede etmi olur. Ve
mhede, ztn yine kendisini mhede etmesi demektir. Hakkat ehli, bu
mertebeye de birtakm terimler koymulardr ki, onlar da: Cebert lemi, ilk
taayyn, ilk tecell, vhidiyyet mertebesi, akl- evvel, ilk cevher, hakkat-
muhammediyye, izfi rh, kll rh, gayb- muzf, kitb- mbn, isimler
lemi, a'yn- sbite, mcerredler lemi, mhiyyetler lemi ve berzah-
kbr isimleridir.
"Srf zt"ta zti iler arasnda farkllk olmad halde, bu mertebede ilmen
bir derinden ayrlrlar. Mesel Hd ismi Mudill'den ve Drr ismi Nfi'den
ayrlr.
Latf mutlak zt bu mertebeden sonra, ilimde sbit olan sretler dolaysyla, nrni cevherlerden ibret olarak rhlar mertebesine tenezzl eder. Ve bu
mertebede her bir isim, nrn cevher olarak vcd bulur. Bunlar da Latf
Hakkn bizzt taayyn ve kesflemesinden baka bir ey deildirler. Ve buna
emr lemi de derler.
Fakat bu vcdun tenezzllerinden maksad, aa kma ve karma
kemli olduundan, bu tenezzl mertebesi ile yetinmek, gyeye aykr idi.
Bundan dolay Latf Zt bundan sonra bir mertebe daha tenezzl buyurdu.Ve
bu soyut cevherlere birer hayli sretler giydirdi ki, bu mertebeye: Melekt
lemi, misl lemi, hayl lemi, daha kk berzah ve tafsil lemi derler.
Ancak bu lemde de aa kma ve karma kemli hsl olmaz. nk hayli
sretler her ne kadar ak bir srette grlr ve eni boyu ve derinlii llebilir ise de, kesfeti olmadndan llendirilemez. Aynada yansyan sret gibi.
Bundan dolay bu gyeye ulamak iin, latf mutlak zt, bizzt bir derece
daha kesf olan taayyn elbisesine brnd. Ve bu sretle btn isimlerinin
ve sfatlarnn sretlerini, kendi vcdu aynasnda kemliyle mhede etti.
Ve bu mertebe, mertebelerin en kesfi olup, hakkat ehli bu mertebeyi: Mutlak
uhd, ehdet lemi, mlk lemi, nst lemi, hlk lemi, hiss lemi, unsurlar lemi, cisimler lemi, mevld lemi ve dierleri gibi isimler ile isimlendirirler.
437

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

imdi bu tenezzllerin hepsi Hakk'n latf ztnn mertebe mertebe kesf


sretlere brnerek aa kmasndan ibrettir. Nitekim, Ebu'l Hasen Gr
(k.s) buyurur: "O ecell ve a'l Zt tenzh ederim ki, nefsini ve ztn latf klp
Hak olarak isimlendirdi ve kesf klp hlk olarak isimlendirdi". Ve bu hakkti
izhen Abdlkerim Cil (k.s.) el-nsnu'l-Kmil ismindeki yksek eserlerinde
aadaki beynlarda bulunmulardr:
Tercmesi: "Hakk Tel, lemin "heyl"sdr. Allah Tel "Gkleri ve yeri
ve onlarn arasnda olan eyleri, ancak Hak ile hlk ettik" (Hicr, 15/85) buyurdu. imdi lemin rnei, kara benzer ve Hakk Sbhneh ve Tel, karn asl
olan su gibidir. Bundan dolay bu karn ismi, bu katlama zerine emnet olarak verilmitir. Ve onun zerine miyyet ismi hakkttir. Ve ben bu hakkate
Bevdir'l-Gaybiyye fi Nevdiri'l-Ayniyye ismi ile isimlendirdiim kasdede
dikkat ektim. Ve o, yle ok byk bir kasdedir ki, zaman onun
hakktlerinin rts zerine, onun tarznda dokunmad. Ve zaman, onlara
vkf olu iin, anlatmak hussunda msmaha etmedi. Szlerimde dikkt
ektiim yer u beyitlerdir:
"Halk, rnekleme hussunda ancak kara benzer ve sen akc olan susun ki,
o hlk karksn. Ve kar, bizim tahkkimizde, suyun gayr deildir. Ve oysa
eritlarn dvet ettii hkmde her ikisi de bir derinin gayrdr. Velkin,
kar eriyip, onun hkm kalkar ve suyun hkm kalr ve vcd ii byle olmutur.
imdi vcdun tenezzllerini biraz daha zh iin u rnei verelim: Latf
havadan olan buhar, letfetinin kemlinden dolay be duyu ile hissedilmez.
Bir derece tenezzl edince kesf bir bulut olur. Bu halde iken gzle grlr. Bir
derece daha tenezzl edip su olduunda nceki mertebeden daha kesf olur.
Ve bir mertebe daha tenezzl edip buz olduu zaman, nceki btn mertebelerden daha kesf olur. Bununla birlikte bulut, su ve buz, buhrn vcduna
baka bir maddenin dhil olmasyla olumad. Belki bunlar bz artlar altnda
buhrn muhtelif taayyn elbiselerine brnerek gzkmesinden ibrettir. Burada grdmz deiimlerin hepsi, buharn sfatlar ynnden deimesidir. Yoksa buhr, zt ynnden bu mertebelerin hibirisinde deimi deildir. nk, dnm ve deimi olsa idi, buzun eridii zaman su ve snn
etkisiyle bulut ve bulutun da, yine latflik mertebesine dn ile deimeden
ilk hli gibi buhr olmamas lzm gelirdi. imdi buhr, her bir taayyn elbisesine brndke, baka bir isim ile isimlendirilmi oluyor. Ve o mertebede
ald isim ile anlp artk ona buhr denmiyor. rnein buluta, suya ve buza
"buhr" ismi verilemeyecei gibi, bunlara buhr da denemez. nk buhr,
zt ynnden bunlar gibi deildir. Ve buhrn gayr da denemez. nk bamsz vctlar yoktur. Hepsinin vcdu izfi ve tibrdir. Ve hakkatte hepsi buhrdan baka bir ey deildir. Velkin, grntde birbirine aykr grndkleri gibi, erat grnde, baka baka hkmlere sahiptirler. Buzun
438

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

hakkati su olmakla berber, suyun vazfesini gremez. Su ile temizlik mmkndr; fakat kar ve buz temizlik iin kullanlmaz. Meer ki eriyip su olsunlar.
imdi sonsuz fezda, nefes-i rahmn olan "esr"den, parlak bulutlarn
kesfleerek zuhru ve onlarn da derece derece ate buhr ve akkan ate
hlinde kreler eklinde kesflemeleri ve daha sonra kabuk balayp kesf
lemler hlinde dnmeleri, bu rnee uygundur. Ve "nefes-i rahmn" hakkndaki ayrntlar s Fass'nda gelecektir.
Bu n bilgi anlaldktan sonra, metnin erhine balayalm: Gemi metindeki beynlar zhir lisn zere olmu idi. Fakat beynlarn srr ve btn budur ki: Hak Tel, isimleriyle a'yn sbite aynalarnda ve a'yn- sbite de
Hakkn vcd aynasnda zhir olur. u hlde a'yn- sbite Hakk'n ve Hak
da a'yn- sbitenin aynas olmu olur. imdi Hak, a'yn- sbiteye ayna olunca, kul, ayn- sbitesi tibryla Hakk'n vcd aynasnda imkn dhilinde olu
ayn dolaysyla, Deyyn isminden zhir olan bir tecelldir. Demek ki, Hakk'n
itatkr kula teslimiyeti, kendisinin tabatna uygun olan ey ile, Hak'tan
tecellsini taleb ve ric ettii Deyyn isminin tecellsidir. Der bir tbir ile
itatkr kul yle bir ismin grnme yeridir ki, o isim onun itatkr olmasn
gerektirir. Ve onun ayn- sbitesi, ilh ilimde peyd olduunda, bu sretle
ilh bilinen olmutur. Ve o kulun hakkati, yn ayn- sbitesi, Hak'tan bu
tecellyi taleb etmitir. Hak da vcd feyzlendirmesi ile onun talebini yerine
getirmitir. Bundan dolay, itatkr kul, mecbren itatkrdr. Fakat bu
mecbriyet, ona kendi hakkatinden ve ezel istiddndan gelir. Ve onun
hakktinin isti'dd mec'l yni yaplm deildir, yn mahlk olu ile vasflanm deildir. Ve ayn ekilde itatkr olmayan kulun teslimiyetinin yokluu da, ezel isti'ddndn gelir. Bundan dolay o da mecbrdur. u hlde bunlarn ztlar ve hakkatlar Hakk'a ezelde ne ilim vermilerse, imkn leminde,
yn ehdet mertebesinde, onlarn zerine it olan ey de ancak odur. Ve imkn dhilinde olanlardan her bir ferdin, ilh ilimde mutlaka birer sreti vardr. Ve bu sretler bir derinden ayrdr; birbirine benzemez. nk ilhi
isimlerin zellikleri muhteliftir. Bu sretler ise, o isimlerin yansmalardr.
Byle olunca, bu hallerin farkllndan dolay, Hakk'n tecellsi de muhtelif
olur. Bundan dolay, Hak tarafndan "cez yn karlk", a'yn- sbitenin
Hakk'a verdikleri ilim dolaysyla ve Hakk'n vcd aynasnda tecell eden
sret gereiyledir. Ve a'yn- sbite, ne hl zere idiyseler, kendilerine o eyin
teklf olunmasn ve kendilerine o haller ile "cez yn karlk" verilmesini,
Hakk'a teklf ederler. Ve onlarn bu teklfini Hak da, "karlk" olarak onlara
verir. Ve sonuta kulun zerinde Hakk'n eseri, ancak kulun gereince, yn
ezelde ayn- sbitesinin bulunduu hl zere gerekleir. Ve bu hakkate
ireten hads-i erfte Herkes ne iin hlk edildi ise o kendisine kolaylatrlmtr ve yet-i kermede de;
439

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

17/SR-84

Kul klln yamelu al kiletih


De ki: Herkes kilesi dorultusunda amel eder.
buyrulmutur. Bundan dolay bir kimse ezelde hangi ismin grnme yeri
olarak ilh ilimde sbit olmu ise, bu dny leminde, o ismin haznesinde
sakl olan halleri aa karmak o kimseye klfetsiz kolay gelir. tatkr kula,
itatsiz olmak g geldii gibi, itatsiz olan kimseye itatkr olmak da lmden beter gelir. Bu konuda soru ve cevap oktur. Fakat Fussu'l-Hikem'in
mrifetleri ve hakktleri, ihta yolu zere bilinince bunlarn hibirisine gerek
kalmaz. Nitekim, bu bahsin dayand en mhim nokta isti'ddn gayr-
mec'l yn yaplmam olmasdr ki, bu da Uzeyr Fass'nda zh olunur.
imdi, gerek hayr ve gerek hayrn zddn, kula kendi ztnn gayr olan
biri vermedi. Belki kul ezelde Hak'tan bunlar ile aa kmay taleb etti. Ve
Hak da onun talebini yerine getirmek iin vcd feyzlendirdi. u halde, ztna
nimet veren ve ztn azblandran, ancak kulun kendidir. Eer kula kendisine uygun gelmeyen bir karlk isbet ederse, kul kendisini ktlemelidir.
nk, bu azbn kayna kendidir. Ve uygun karlk ve sevb isbet ederse,
yine kendi nefsine vgde bulunmaldr. nk nimetlendirme kayna kendidir. Demek ki, Hakk'n kullaryla mumelesi, ancak onlarn ilh ilimde
sbitlii ve sretlerinin resmedilmesi dolaysyladr. Bu hlde Allah iin hccet-i blia yn apak dell sbit olur. nk yukardaki n bilgide zh edildii zere, Hakk'n mutlak vcdunun ilk tenezzlnde, o kullarn hakktleri
Hakk'n ne ekilde bilineni olmu iseler, Hak bu ilmi dolaysyla onlarn zerine hkmetti. Ve Hakk'n ilmi ise, bu bilinenlere tbi'dir. lmin ma'lma yn
bilinene tbi' olduu t Fass'nda zh edilmi ise de, sayg deer okuyucular
aratrp tetkik etme klfetinden kurtarmak iin, bz faydal eylerin de ilvesiyle burada da zet olarak tekrr olunur:
Bilinsin ki, Hakkn ilmi, biri zt ve dieri sft ve esm olmak zere iki
eittir:
"Zt ilmi", Hakk'n mutlak ztnn btn sfat ve isimlerin izfesinden
mnezzeh ve gan bulunduu ahadiyyet mertebesinde, kendi ztna olan ilminden ibrettir. Bu ilim, mutlak ztn ayn olup, bu mertebede ilim yn bilmek, lim yn bilen, ma'lm yn bilinen bantlar srf ztta mahv ve helktir. Bundan dolay bu mertebede ilmin ma'lma tbi oluu meselesi bahis
mevzu olamaz.
"Sft ve esm ilim" ise, srf ztta ve gayblarn gayb mertebesinde potansiyel olarak mevcd ve gizli olan btn bantlarn ilmi sretler ile zuhr
440

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

ettii vhidiyyet mertebesine it olduundan burada ilim, lim ve ma'lm bantlar bir derinden ayrlr.Ve Mudill isminin sretlerinden bir sret olarak
ilh ilimde sbit olan bir kfirin ayn- sbitesi, o sretle ilh bilinen olur. Ve
Hakk'n ilmi de o ma'lma tbi' olur. Byle olunca Hakk'a sfat ve isimler mertebesinde ilmi veren, ma'lmlar yn bilinenler olmu olur.
rnek: nsann glme, alama gibi birok zti bantlar vardr. Farz edelim hi glmemi ve alamam olan bir insan, kendinde bu bantlarn
mevcd olduunu bilir ve bu ilim, insann kendi ztna olan ilmidir. Fakat bu
zt ilim toplucadr. nsann ztna, glmesinin ve alamasnn tarz gizlidir.
Bu gizlilik, ancak aa kma ile gzkr. Ne zaman ki insan alar ve gler,
ona bunlarn tarz ayrntl olarak ma'lm yn bilinen olur. nceki mertebede
bu bantlar insann ztnn ayn ve onun olduu bir zamandan beri kendi
vcdu ile berber idi. Fakat insan, sonradan sesli olarak gld ve alad ve
kendisinin yznde oluan hlleri aynada grd. Bu defa kendisinin ne ekilde glp aladn grme yoluyla bildi ve nceki ilmine gre, bu ilim sonradan olmu oldu. Fakat bu ikinci ayrntl ilmi insan, dardan almad. Belki bu
ilmi, yine insann zt ztna verdi. Bundan dolay bu ilim, gayrdan kazanlm
deildir. nk "ma'lm yn bilinen" insann ilerinden birer itir ki, aa
kma mertebesinde ma'lmiyyetle yn bilinen olmakla vasflanm oldu. Ondan nce, Zt mertebesinde belirsizlerin belirsizinden idi. Nitekim bu bahsin
ayrntlar Lokmn Fass'nda gelecektir.
Abdlkerim Cl (k.s) el-nsnu'l-Kmil ismindeki mbrek eserinin on
birinci blmnde: "lim, ezel nefs sfttr. Bundan dolay Hak Sbhneh ve
Tel'nn kendi nefsine ve hlkna olan ilmi, bir ilim olup blnm deildir
ve oalmaz. Velkin o, kendi nefsini, kendine mahss olan eyle ve hlkn
da, zerinde bulunduklar eyle bilir. Ve bir eyin kendisinin gayrndan
istifdesinin lzm gelmemesi iin, ma'lmt yn bilinenler kendi nefislerinden ilmi verdiler demek doru olmaz. mam Muhyiddn ibn Arab (r.a), muhakkak Hakkn malmlar, kendi nefislerinden Hakk'a ilim verdi, dedii
ynden hat etti. imdi biz onu ma'zr grrz; ve bu onun ilminin blig olduu mertebedir, demeyiz" szyle Cenb- eyh-i Ekber (r.a.)in gerek
Fussu'l-Hikem'deki ve gerek Ftht- Mekkiyye'deki yksek beynlarna
muhlefet buyururlar. Velkin, yukardaki rnek, insann kendi nefsine tatbik
olunursa zevkan anlalr ki, Hz. eyh'in yksek beynlarnda hat yoktur.
nk Allah demi kendi sreti zerine hlk etti. ve
17/SR-14


Ikra kitbek, kef bi nefsikel
Kitbn oku, nefsin sana yeter.
441

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

buyurulmutur. Ve ilmin "zti" ve "sft" olarak ayrlmas ve adetlenmesi,


Vhid olan vcttaki tibrlardr; ve bu tibrlarn gayr saylmasyla, ilmin
gayrdan kazanlm olduuna hkmetmek garb grnr. Ve Hakkn
malmlar, Hakk'n gayr deildir ki, Hak ilmini gayrdan alm olsun. Hi
phe yoktur ki, bu mes'ele Hz. eyh'in buyurduklar gibidir. zellikle bu
Fussu'l-Hikem (S.a.v) Efendimiz tarafndan ihsn buyurulmutur. Ve Hz.
eyh ancak anlatcdr. Bundan dolay bu beynlara hat isnd etmek, iki bak
asndan asla ciz deildir: Birisi budur ki, bu Fussu'l-Hikem'in a'ref-i
enbiy (S.a.v) Efendimiz tarafndan verildii ve kendilerinin ancak anlatc olduu hakkndaki eyh-i Ekber'in beynlarna timd edilmemi olur. kincisi
de budur ki, bu ihbra timd edilip de ondaki beynlara hat isnd etmekte
srr edilirse, bu isnd, (Sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'e dnk olur.
Bunlarn ikisi de ciz deildir. Fakat ne re ki, zevklerin ve mereblerin ihtilf, Abdlkerim Cl (k.s) hazretleri gibi hakkaten riflerin sekinlerinden olan
mbrek bir zt bu gibi dncelere sevketmitir.
Sonu olarak ilim, ma'lma tbdir. Ve a'yn- sbite Hakk'a ne ilim vermilerse, o sretlerde Hakk'n ma'lmu olurlar; ve bu sretle de Allah iin
hccet-i blia yn apak dell sbit olur. Ne zaman ki Hak Tel inkr edenlere, "Cehenneme gidiniz!" buyurur. "Niin?" derler. "Lyk olmayan
kideleriniz sebebiyle..." buyrulur. Derler ki: "Kfrmz ilhi irden ile olmam m idi?" Buyurur ki: "Evet, fakat irdem ilmime ve ilmim de, sizin
hakktlerinizden ibret olan ma'lma tbi'dir." Ve bu cevb zerine inkr
edenler bilirler ve anlarlar ki, kendilerine gelen azb yine kendilerindendir.
Kendi den alamaz, deyip aa kalrlar. Fakat bu ifdeler ikilik zevki iinde
bulunan kitplarn okuyanlar iin kf deildir. nk onlarn baklarnda
Hakk'n ve kendilerinin ve eynn ayr ayr vcdlar vardr. Bu sebeple sorularn srdrrler.
Ondan sonra bu mes'ele gibi, bu srrn stnde olan srr budur ki, muhakkak imkn dhilinde olanlar, yokluktan olan asl zerine sbittir. Ve
imkn dhilinde olanlarn nefislerinde ve aynlarnda, zerinde bulunduklar hallerin sretlerine brnm olan Hakk'n vcdundan gayr bir
vcd yoktur. imdi sen lezzet alann ve elem duyann kim olduunu ve
hallerden her bir hli ta'kb edenin ne ey olduunu bildin; ve o sebeble "ukbet" ve "kb" olarak isimlendi. Ve o, hayrda ve erde cizdir. u kadar
vardr ki, rf onu, hayrda "sevb" ve erde "kb" olarak isimlendirdi. Ve
ite bunun iin din, "det" ile isimlendi vey erh olundu. nk onun hlinin gerektirdii vey taleb ettii ey, onun zerine geri dnd. Byle
olunca dn, dettir. ir mm el-Huvarisin nnde byle yapmak senin
dnindi dedi. Yn "Senin detin" demektir. Ve "det"ten anlalan, iin
ayniyle kendi hline dndr. Ve bu, yn ayniyle dn, mmkn deildir; nk det, tekrrdr (8).
442

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Cenb- eyh (r.a.) Lkin i, teslimiyeti gerektirir buyurmu ve ulhiyyet iinin teslimiyet eklini zhir lisn ile zh etmi ve daha sonra onun srrn ve btnn beyn etmi idi. imdi de bu mes'elenin bir kat daha zne ve
hakkatine nfz ederek buyururlar ki: mkn dhilinde olanlar, yokluktan
ibret olan asl zerine sbittir. nk onlarn vcdu izfi ve tibrdir. Nitekim, buzun ve suyun vcdlar buhara gre izf ve tibridir ve vcdlarnda
bamsz olular yoktur. Onlarn ayakta tutucusu olan buhar kaldrverirsek,
bunlar da yok olurlar. Daha nce zh edildii zere, hlktan ibret olan imkn dhilinde olanlarn vcdu ile Hakk'n vcdu arasndaki mnsebet de
byledir. Bundan dolay meydanda Hakk'n vcdundan baka bir vcd
yoktur. Hakkn vcdu o yok hkmnde olan imkn dhilinde olanlarn, yok
hkmnde olan halleri sretiyle brnm olup aa kmtr. Bundan dolay imkn dhilinde olanlarn halleri sretlerinde gzken, ancak Hakk'n
vcdudur. mkn dhilinde olanlar ise, asl yokluklar zerine sbittir. Bu
srr bylece bildiin zaman, imkn dhilinde olanlarn hallerinin sretlerinde
lezzetlenenin ve elemlenenin kim olduunu bilmi olursun. Yn Hakkn
vcdu, kullarnn ve onlarn hallerinin sretlerine brnp aa ktndan,
kulun houna gidecek mkft ile ona teslimiyet gsterdiinde lezzetlenen ve
houna gitmeyecek karlk ile itatkr olduunda da elemlenenin yine Hakk'n kendisi olduunu bilirsin. Velkin "lezzet duyma" ile "elem duyma" hlka
ve var edilmilere it sfatlardandr. Mekr ve alay etme ve ez ve tuzak gibi
var edilmi ve hlka it sfatlar, Hakk'a ancak hlk edilmilik mertebesine tenezzlnde izfe olunur. Nitekim, Kur'n- Kerm'de buyrulur:
42/R-19

Allhu latfun bi ibdih yerzuku men yeu


Allah denilen man, latftir. Kullarndan dilediini rzklandrr.
bi ibdih deki "b" brnme iindir. Demek ki Allah Z'l-cell, kullarnn taayyn kisvesine brnp aa kmtr. Bu mertebede ise lezzet alma
ve elem duyma gibi birtakm hlk edilmilik sfatlar vardr. Bundan dolay
onun bu mertebesinde bu sfatlar da ona izfe olunur. Fakat Hakk'n
vcdunun ahadiyyet mertebesi, yn Srf Zt mertebesi, dikkate alnacak
olursa, hakkyye ve hlkyye sfatlarnn hepsi ztnda mahv ve helktedir. O
mertebede Hak lezzetlenme ve elemlenmeden mnezzehdir ve tenzhden dah
mnezzehdir. nk mnezzeh olu dah bir sfattr.
imdi bu srr anlaynca imkn mertebesinde elem ve lezzet duyann kim
olduunu bildiin gibi, hllerden her bir hli ta'kb edenin de ne ey olduunu
bilirsin. Ve "karlk" hlin "akbi yn arkasndan geleni" olduu iin "ukbet""
ve "kb" ismini kazand. Ve "kab" szlk anlamyla hayrda ve erde mm443

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

kndr. Ve mesel dnyev ve hiret ilerini de iine almaktadr. Nitekim alk bir hldir ki, onu yemek yeme hli t'kb eder.
Ve yemek yeme hlini de tokluk hli ve tokluk hlini tab boaltma hli ve
tabi boaltma hlini ayn ekilde, alk hli ta'kb eder. Ve her bir hlin arkasndan gelen hl, nceki hlin "karl"dr. Bu dstru sonsuz hallere tatbk
et! hiret ilerinde de byledir. Ve bir hlin arkasndan oluan ikinci hl, nceki hle tbi'dir.Eer nceki hl ho ise, karl da ho olur; nho ise, ikinci
hli de nho olur. Yn ne ekersen onu biersin. Mesel birisine kfredersen
kfr ile karlk grrsn. Ve bunun zerine kyas et!...Beyit:
Tercme: "yi olsun kt olsun, kim ne yaparsa kendine yapar. Kiinin
kendi eliyle yaptn onun hakknda kimse yapmaz."
te ikinci hl, ilk hli ta'kb ettii iin ona "ukbet" ve "kb" denildi. Ancak er' rf "hayr" dediimiz hl ta'kb eden karla, yn ikinci hle
"sevb'; ve erri ta'kb eden karla da "kb" olarak isim verdi. Ve kulun ilk
hlinin gerektirdii vey taleb ettii ikinci hli ne ise onun zerine it olup
dnd iin dn, "det" olarak isimlendirildi. Demek ki bu tibarla dni "det"
mansna da almak mmkndr.
Nitekim irin biri u mm el-Huvarisin nnde byle yapmak senin
dnindi msrasnda dni, "det" mansnda kullanm, "Senin detin" demeyi
amalamtr. Ve "det" denildii zaman, aklen anlalan man, bir iin aynyla kendi hlinde geri dndr. Oysa ilk iin ayn ile geri dnmesi vcdda
olacak bir ey deildir. nk "det" denildii zaman aklen tekrr mans
anlalr. Tecellde tekrr yoktur. Belki gibi olu ve benzeyi vardr.
rnein bu yazdmz satrlar yksek ses ile birisine kar okuduk.
Okurken nefesimizi harf ve ses ile kesfletirerek salverdik. Muhtabmz bu
ibreleri tekrr okumamz teklf etti. Bir daha okuduk. Bu ikinci okuyu, nceki okuyuun ayn deildir; belki benzeridir. nk, nceki okumada darya verdiimiz nefes, ikinci okumada sarf ettiimiz nefesin ayn deildir. Bu
hli, bilim daha abuk kabl eder. nk nefes, kan gazlarnn kdr. Bizim
nceki okuyuumuzda cierlerimizden kardmz kan gazlarnn zerreleri
dardaki havaya karp gitti. kinci okumadan kan kan gazlarnn zerreleri
ise gidenin ayn deildir; belki onun gibi ve benzeridir.
Ve ayn ekilde sesimizi muhtabmzn kulana ulatran ses dalgalar da
ilk ve ikinci okumadakilerin ayn deildir; onun gibi ve benzerdir. Velkin,
duyulardaki bu benzer olu "tekrar" kelimesinin kullanlmasna sebeb oluyor.
te bu benzer olu sebebiyle Kur'n- Kerim'de "ide" ta'bri kullanlmtr.
Nitekim buyurulur:

444

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

21/ENBY-104

Yevme natvis seme ke tayyis sicilli lil kutubi, kem beden evvele
hlkn nuduh
O gn biz gkleri, kitaplar tomar olup bkld gibi dreriz. Onu ilk
hlk etmeye baladmz gibi ide edeceiz.
Bilim ile ilgilenenler bilirler ki gkler dediimiz gk cisimleri var olularnn balarnda parlak bulut hlinde idiler. Bunlarn fezda kre hlinde dnlerinde merkezka kuvveti sebebiyle, kendilerinden birer kreler koparak
onlarn etrfnda dnmeye baladlar. Uzun dnlerin gemesiyle katlatlar.
Merkezde kalan ktle, bykl dolaysyla soumayp ve katlamayp ate
buhr halinde kendi yrngesinde dnd. Ve kendinden kopan souyan ve
katlaan cisimleri ssyla stt ve yla aydnlatt. Yn bu sistemin gnei
oldu. Fezda bu gibi sistemler saysz ve hesapszdr. Bizim sistemimiz de
Merkr, Vens, Dny, Mars, Jpiter, Satrn, Urans, Neptn gezegenlerinden oluup Gne etrafnda dnerler. zerinde bulunduumuz Dnyya gre, Gne ve yedi gezegen ve Mars ile Jpiter arasndaki kk asteroidler bizim gmz, yn ulvvmzdr. Ve bu konudaki bz zhlar drs Fass"nda mevct olduu gibi, s Fass'nda da gelecektir. Ve hilkatin banda
gkler ve "yer"in bitiik olduu halde, bir derinden ayrld yet-i kermede
beyn buyurulur:
21/ENBY-30

E ve lem yerellezne kefer ennes semvti vel arda knet retkan fe


fetaknhuma
Hakkati rtenler gklerin ve yerin bitiik olduunu grmediler mi?
Sonra Biz ikisini ayrdk.

Bundan anlalr ki, en byk kymette tomar hlinde yazlm bir kitbn
sayfalar nasl drlp bklrse, gkleri oluturan cisimler de, llerini
kaybederek bir dierleriyle arpacak ve bu arpmadan ok byk bir s
ortaya kp hepsi eriyecek ve kitap sayfalarnn drlmesi gibi birbirine drlerek yine parlak bulut hline gelecek; ve fakat bu parlak bulut, gne sistemimizi oluturan parlak bulutun ayn deil, onun gibi ve benzeri olacaktr.
te bu benzerlie dayanak olarak Hak Tel:

445

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

21/ENBY-104

kem beden evvele hlkn nuduh


Onu ilk hlk etmeye baladmz gibi ide edeceiz.
yet-i kermesinde "ide" szn kullanmtr.
Ondan sonra ehdet leminin taayyn, zuhrlarna msid bulunmayan sonsuz ilhi isimlerin mazharlarn ihtiv edebilecek olan bir taayynde, o parlak buluttan,
14/BRHM-48

Yevme tubeddelul ardu gayrel ard


O gn yeryz baka bir yeryzne dndrlr.
yet-i kermesindeki iret ynyle cismni cennet ve cehennemi iine
alan bir hiret sistemi var olur ki, bu cismniyyette, ehdet lemi gibi, nefsni
oluum glib olmayp rhni oluum glib bulunur. Ve rhlara verilecek
kalblar da, ehdet lemindekilerin ayn olmayp, ayn ekilde onlar da,
rhni oluum glib olmak zere, baka kalblar verilmek sretiyle ba's olunurlar. Nitekim yet-i kermede buna iret buyrulur:
35/FTIR-9

fe ahyeyn bihil arda bade mevtih, kezliken nur


Bylece yeryzn lmnden sonra onunla diriltiriz. Yeniden dirilme,
ite bunun gibidir.
nk k mevsiminde meyvesiz ve yapraksz kalarak l hline gelen
aalarn ilkbaharda aan iekleri gemi senenin ayn deildir. Belki onlarn
benzeridir. Hak Tel Hazretleri "te yeniden dirilme de bunun gibidir" buyuruyor. Ve bundan aka anlalr ki, ba's gnnde herkese baka kalblar
verilecektir. Bundan dolay var edilite tekrar yoktur. nk tekrrn sebebi
darlktr. Hak Tel ise Vsi'dir.Ve bu sebeple tecelllerine bir son yoktur.
imdi Cenb- eyh (r.a) "det" hakknda rnek vermek sretiyle zh
vermeye balayp buyururlar ki:

446

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Lkin det, idrk edilebilir hakkattir; ve benzeme sretlerde


mevcddur. imdi biz biliriz ki muhakkak Zeyd, insanlkta Amr'n ayndr.
Oysa insanlk dnmedi. nk dnseydi, oalrd. O ise bir olan
hakkattir. Bir ise, kendi nefsinde oalmaz. Yine biz biliriz ki, ahs oluta muhakkak Zeyd, Amr'n ayn deildir. imdi ikisinde de ahsiyetin
vcdu, ahsiyyeti sebebiyle tahakkuk etmekle berber, Zeyd'in ahs,
Amr'n ahs deildir. Bundan dolay biz bu benzerlikten dolay histe,
insniyyet dnt, deriz ve gerek hkmde dnmedi deriz. Byle olunca onun bir ynyle "det" yoktur ve bir ynyle det vardr. Nitekim bir
yn ile "karlk" vardr ve bir yn ile yoktur. nk "karlk" ayn ekilde
mmknde, mmknn hallerinden bir hldir. Ve bu bir mes'eledir ki, bu
hlin limleri, ondan gaflettedirler, yn lyk olduu zere onun zhndan
gaflettedirler. Yoksa onlar, onu bilmez deildirler. nk o, hlk edilmiler
zerine hkim olan kader srrndandr (9).
Yn vcdda zhir olan sretlerde benzeyi mevcd olduundan det ve
tekrar yok ise de, bu "det" dediimiz kll kavram, akl mertebesinde sbittir.
nk akl, bir eyin ayn ile tekrr ve dn mansn idrk ve bu
mannn vcdunu kabl eder; fakat o idrk edilebilir hakkati hricde ve
duyu mertebesinde temsl eden ahslar ve fertler zhir olduunda, grlr ki
o ahslar bir dierinin ayn deildir; belki benzeridir. te bu sretlerdeki benzerlii "det" ve "tekrar" zannettiler. Yoksa bunlar tekrar deildir.
Mesel biz biliriz ki, insniyyet, akl mertebesinde sbit bir olan
hakkattir. Bir ise dim birdir. Kendi nefsinde asl oalmaz. Bu bir
olan hakkati duyu mertebesinde aa karan Zeyd ile Amr, insniyyette bir
derinin ayndr. nk her birisi ayr ayr insniyyet mansn aa karr.
Byle olmakla berber insniyyet tekrar etmez. Eer tekrar etse idi, oalrd.
Dier taraftan Zeyd ile Amr'da ahsiyyetin varl, onlardaki ahsi kesfet ve
grnlerindeki hussiyyet dolaysyla tahakkuk etmekle berber, Zeyd'in
ahs, Amr'n ahs deildir. Velkin aralarnda benzeyi vardr. te bu benzeyiten dolay biz duyularmzla, insniyyet dnt deriz. nk bir
hakkat olan insniyyeti aa karan ahslarn ve fertlerin sretlerinde benzeme vardr. Bundan dolay "dnm" ve "tekrar" benzeme tibryladr. Ve
ikinci hl, duyularda nceki hlin benzeri olduu iin ona "dnm" genellemesi yaplr. Ve gerek hkmde ise, insniyyet dnmedi deriz. nk bir
olan idrk edilebilir hakkt, ahslarn oalmas ile oalmaz. Demek ki
hakkat ynnden insniyyette bir yn ile det yoktur. nk o hakkat,
dim kendi mertebesinde, yn akl mertebesinde durur ve asl oradan ayrlmaz. Velkin, ahslarn benzemesi ynnden duyu mertebesinde
insniyyette "det" vardr. u halde insniyyette bir yn ile det ve tekrar yoktur ve bir yn ile vardr.

447

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Nasl ki "karlk" bir yn ile vardr ve bir yn ile de yoktur. nk karlk mmknn hallerinden mmknde bir hldir. Yn yukarda zh edildii
zere, ilk hl ikinci hli ta'kib ettii yn ile bu ikinci hl, ilk hlin "karl"dr.
Bundan dolay bu tibr ile "karlk" vardr. Ancak ikinci hl, mmknn dier halleri gibi, mmknn bir hlinden ibret olduundan ve hl ise "karlk" olmadndan, bu tibr ile "karlk" yoktur. rnein alk insann bir hlidir. Onu yemek yeme hli ta'kb eder. Bundan dolay alk hlinin "ukubet"i
ve "karl" yemek yeme hlidir. Fakat yemek yeme hli, alk hli gibi insann hallerinden bir hl olduundan ve insan hayt ise hallerinin tamamndan
ibret olup, bu haller ise "karlk" olmadndan, bu tibrla yemek yeme hli
"karlk" deildir. Ve ayn ekilde amel iyi olsun kt olsun, insann hallerinden birer hldir. Ve her bir hli bir sretin oluumu ta'kb eder. Ve her bir
sret ikinci hldir. Ve bu ikinci hl o amelin karldr. Ancak, o ameli ileyen kimsenin Rabb- hss olan ilh isim, ondan ilk nce bir amelin kmas
hlini ve ikinci olarak, o amele uygun olan sretin oluumu hlini gerektirdiinden, bu iki hl o kimsenin ayn- sbitesinin cb ettii hallerden bir hl olur.
Bundan dolay iyi amel shibinin fiiline karlk, oluan gzel sret ve kt
amel shibinin fiiline uygun olarak oluan irkin sret, bu tibr ile "karlk"
deildir.
Bunun daha akas budur ki, insan fertleri ilhi isimlerden birer ismin
grnme yeridir. Ve o isimler, onlarn Rabb-i hsslardr ki, alnlarndan tutup
onlar srt- mstakmi zerinde kendi kemlleri tarafna ekip gtrr. Bundan dolay her bir ismin haznesinde sakl olan eserler ve hallerin hepsi kendi
grnme yerinde mutlaka aa kacaktr. Ve bu haller ve eserlerin devaml
kmas ve zuhru elbette karlk deildir. Belki hallerden birer hldir. Fakat
bir anda zuhr eden hli, dier anda zuhr eden hl "ta'kb" ettiinden ve
ikinci hl birinci hlin uygunu olarak zhir olduundan, bu ikinci hle "karlk" denilmitir. Demek ki bir yn ile cez vardr, bir yn ile de yoktur.
te bu zh edilen mes'ele, yle bir mes'eledir ki, bu ilmin limleri, onda
gaflet ettiler. Yn lyk olduu zere, o mes'elenin zhnda gaflet ettiler. Fakat onlarn bu zhlarnn olmay, bu mes'eleyi bilmediklerinden deil, belki
insanlar zerinde hkmrn olan kader srrna bal olduu iin onun zhn
bile bile terk ettiler. Bu mes'eleyi cenb- eyh (r.a.), Reslullah (s.a.v)n emri
ile istifde edilmesi iin ortaya koyduunu, bu Fussu'l-Hikem'de zh buyurdular
imdi bu bahisden bir soru ortaya kar. yle ki: "nsn fertlerinden her
bir ferdin Rabb-i hss olan ilh ismin haznesinde sakl olan haller ve eserler
ne ise, mutlaka o zuhra gelecektir.Ve onun tersine bir eyin ondan kmas
mmkn deildir. u hlde resllerin gnderilmesinin ne faydas vardr?"
Cenb- eyhi Ekber (r.a) Efendimiz bu soruya cevap olmak zere buyurdular
ki:
448

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Bilinsin ki, tabb hakknda, o tabata hizmet eder, denildii gibi resller
ve vrisleri hakknda da, hlk ile ilgili olarak, ilh emre hizmet ederler,
deniliyor. Oysa onlar, iin aslnda imkn dhilinde olanlarn hallerine hizmet ederler. Ve onlarn hizmetleri, onlarn aynlarnn sbitlii hlinde, zerinde bulunduklar hallerin hepsindendir. imdi bak gr ki, bu ne acib
eydir! (10).
Yn herkes tabbi, tabata hizmet eder ve mizc slh iin tabat takviye
maksadyla tedv eder bilir. Oysa tabbler iin aslnda, imkn dhilindekilerin
hllerine hizmet ederler. Ve tabbin amac da hastalarn mizclarn slh olduu hlde, bz bedenler normal hlinden uzak olduundan ve tedvye
kbiliyyeti olmadndan, tabb tedv ettike hastal iddetlenir. Ve bu ekilde tabbin hizmeti, hastann tabatnn iyilemesine deil, onun bedeninin
isti'ddna olmu olur. te bunun gibi herkes kerem shibi reslleri ve onlarn
vrisleri olan hrmet shibi evliyy, genel hlk hakknda ilh emre hizmet
eder bilirler. Oysa onlar, iin aslnda, imkn dhilindekilerin hallerine hizmet
ederler. Yn resllerin ve vrislerinin maksadlar, rhlarn ve nefislerin
ma'nevi hastalklarn gidermek olduu hlde, bz nefislerin, gayr- mec'l
yn yaplmam olan istiddlar dolaysyla, hidyete kbiliyeti olmadndan, onlar da'vet edip ird ettike, bunlarn sapmas artar.
imdi tabbler ile resllerin almalar, bedenler ile nefislerin shhat ve
hdyetleri iin olduu hlde, shhat ve hidyete kbiliyeti olmayan kimselerin
hastalklar ve sapknlklar artar. Ancak onlarn almalar, shhat ve hidyete
kbiliyyeti olanlar hakknda faydal olur. nk onlarn hizmetleri, hizmet
ettikleri kimselerin gayr- mec'l yn yaplmam istiddlarnn ortaya kmasna sebep olur. Demek ki bunlarn imkn dhilindeki aynlara hizmetleri, o
aynlar ilh ilimde ne hl zere sbit olmular ise, ite o hallere gredir.
Bundan dolay Hz. eyh-i Ekber (r.a), tabbler ve resllerin kasdettikleri
eyden baka bir eye hizmet ettiklerinde ararak bak gr ki, bu ne kadar
acib bir eydir, buyururlar. Ve hakkatte insan almasn belirli bir amaca
sarfettii halde, onun altnda gizli olan ve kasdettii eyin dnda bulunan bir
netcenin hsl olmas acib bir eydir.

449

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

u kadar ki, burada istenen hizmetkr, hizmet edilenin halleri indinde,


ya hl ile vey sz ile vkf olan hizmetkrdr. nk, ancak tabb hakknda, eer ona elverili hkm ile giderse, tabata yardmcdr, denilmesi doru olur. nk tabat hastann bedeninde zel bir mizc verdi ki, o sebeble
"hasta" denildi ve eer tabb ona yardm etse idi, bylece hastaln miktarnda, onun sebebiyle art olurdu. Ve ancak shhatini istedii iin onu durdurur. Oysa shhat dah, bu mizca uymayan baka bir mizc in etmek
sretiyle, ayn ekilde tabattandr. imdi bu durumda tabb tabatn hizmetkr deildir. Ve o, ancak hasta bedeni tedvi etmemesi ynnden ona
hizmet eder. Ve o mizc ancak yine tabat ile deitirir. Byle olunca onun
hakknda, genel bir yn ile deil, zel bir yn ile aba sarfeder. nk bu
mes'elede genelleme doru olmaz. imdi tabb, tabata hizmet edicidir;
hizmet edici deildir. Resller ve vrisleri de, Hak hizmeti hakknda bunun
gibidir (11).
Yn tabb, tabatn ve resller ile onlarn vrisleri de emr-i ilhnin hizmetkrdrlar. u kadar var ki, istenen hizmetkr, hizmet ettii kimsenin halleri indinde, ya hl ile vey sz ile duran bir hizmetkrdr. rnein hizmet edici
tabb ise, isti'dd helke doru olan bir hastay ne kadar tedvye alrsa alsn, bu tedv hli ile onun helkine alm olur. Ve ayn ekilde sz ile ne
kadar tbbi nashatlarda bulunursa bulunsun, hastann helkine sebeb olan
eyle emreder. u hlde, tabib tabatn hizmetkrdr, demek doru olmaz.
Ancak eer tabb, tabatn kendisine yardm olan bir hkm ile, tedv emrinde yrrse, o zaman tabatn hizmetkrdr, denilmesi doru olur. nk
tabat, hastann bedeninde zel bir mizc meydana getirdi. Ve tabatn dourduu bu mizc sebebiyle hastaya, hasta denildi. Yn hastalk dah tabat gereklerindendir. Eer tabb, mutlaka tabata hizmet etse idi, tabat sebebiyle
oluan hastala yardm eder ve hastaln miktarn ve hastaln seyrini oaltrd. Oysa tabb, shhati istemekten dolay tabat hastalktan men'eder.
Bununla birlikte shhat dah, hastala sebebiyet veren bu mizca aykr olarak
baka bir mizc in etmek sretiyle, yine tabattan oluur. Bu takdirde tabb
mutlaka tabatn hizmetkr deildir.
Mes'eleyi zetleyelim: Tabb bir hizmet edicidir. Fakat onun hizmeti, hastann shhat kazanmas amacna ynelik olduu hlde, eer hastann isti'dd
helkini gerektiriyor ise, tedv ile hl olarak ve tbbi nashatlar ile sz olarak
gerekleen hizmetleri helke sebeb olur. Demek ki onlarn hizmeti hastann
isti'ddna tbi'dir. Bu ekilde tabib, bedendeki hastala shhat vermesi ynnden mutlaka tabata hizmet edicci deildir. Ancak maraz dediimiz hl,
tabattan ortaya ktndan ve tabb dah, isti'dd helke meyilli olan hastadaki hastaln miktarn tedv ile arttrdndan, bu yn ile tabata hizmet
edici olur. Ancak bu hizmet, ne onun amacdr ve ne de kendisinden beklenen
450

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

bir hizmettir. Belki ondan istenen hizmet, hastann mizcn deitirip ona
shhat vermek idi. Byle olunca mizcn slh ynyle tabb, tabata hizmet
edici olmad. Demek ki tabb tabata hem hizmet edicidir; ve hem de hizmet
edici deildir. u hlde, tabib genel olarak tabatn hizmet edicisidir, demek
doru olmaz.
te nebler ve onlarn vrisleri olan evliy da, Hak hizmetinde tabblere
benzerler. mmeti mesud ve slh ettiklerine gre ilh emre hizmet ederler.
Ve isti'ddsz olan kimselere hidyet bahedici olmadklarna gre de hizmet
etmezler. Bu srette onlar, da'vet ettikleri kimselerin yn- sbiteleri neyi gerektiriyorsa, iin aslnda ona hizmet ederler. Yn sadin sadetinin artmasna
ve aknin ekvetinin artmasna hizmet edicidirler. Cenb- eyh (r.a.)
resllerin ve vrislerinin Hak hizmetinde tabblere benzeyilerinin ayrntsna
balayp buyururlar ki:

Ve Hak, mkellefin halleri hakknda, hkmde iki yn zeredir. imdi


kuldan i, Hakk'n irdesinin gerektirdii eyin yn zere gerekleir. Ve
Hakkn irdesi de, Hakk'n ilminin gerektirdii eye bal olur. Ve Hakkn
ilimi de ma'lumun yn bilinenin kendi ztndan Hakk'a verdii eye bal
olur. Bundan dolay o, ancak kendi sretiyle zhir oldu. Byle olunca resl
ile vris, irde ile olan ilh emre hizmet edicidirler; irdeye hizmet edici
deildirler.imdi o, mkellefin sadetini talebden dolay, onun zerine,
onunla gelir. Eer ilhi irdeye hizmet etse idi, nashat etmezdi. Oysa ancak
bununla, yn irde ile nashat etti. imdi resl ile vris, nefisler iin hiret
tabbidir. Onun emri hninde Allah'n emrine itatkrdr. Bundan dolay
Allah Tel'nn emrine bakar; ve onun irdesine bakar. Yn Hakk',
irdesine muhlif eyle ona emrettiini grr. Oysa ancak Hakk'n irde
ettii ey olur. Ve ite bunun iin emr gerekleti. imdi emri murd etti,
gerekleti ve me'mra emr edip, olmasn murd etmedii ey de
me'mrdan gereklemedi. Byle olunca muhlefet ve itatsizlik olarak
isimlendi. Byle olunca resl tebli edicidir, baka deil (12).
Yn Hak Tel Hazretleri mkellefin halleri hakknda iki yn zere hkmeder: Birisi btn, dieri zhirdir. Btn hkm kulun, ilh ilimde ayn-
sbitesinin sbitliinde, Hakk'a verdii ilim neden ibret ise, ilhi ilmin bu ilme bal olmasdr. Yn eer kulun ayn- sbitesi m'min olarak ilh bilinen
olmu ise, Hak onun mnna hkmeder. Ve kfir olarak ilh bilinen olmu ise
kfrne hkmeder. Bundan dolay kuldan i, Hakk'n irdesinin gerektirdii
eyin yn zere gerekleir. Yoksa ilh ilimde m'min olarak sbit olandan,
ehdet leminde kfr ve kfir olarak sbit olandan da mn kmaz. Ve
Hakk'n ilminin gerektirdii ey, eer mn ise, Hakkn irdesi mna ve eer
kfr ise, kfre balanr. Ve Hakkn ilmi de, ma'lm olan kulun ayn-
451

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

sbitesinin kendi ztndan Hakk'a verdii ey, mn ve kfrden hangisi ise


ona bal olur. nk, yukarda zh edilmi olduu zere, Hakk'n ilmi,
ma'lm olan kulun ayn- sbitesine ve irdesi de, ilmine tbi'dir. Demek ki kul,
ancak ma'lum ey olan ayn- sbitesinin sretiyle zhir oldu. te bu, Hakk'n
kul hakknda btn hkmdr ki, buna "emr-i ird" derler. Dieri Hakk'n
zhir hkmdr ki, reslleri vstasyla btn kullar hakknda istisn olmakszn olan hkmdr. Buna da "emr-i teklfi" derler.
imdi kulun ayn- sbitesi gereince, ilhi irde onun mnna olur ve
resln da'veti zerine de mn eder. Bu ekilde resl irde ile olan "emr-i
teklfi"ye hizmet edici olur. Yhut kulun ayn- sbitesi gereince, ilhi irde
onun kfrne olur; ve resln dveti zerine de mn etmez. Bu ekilde resl,
tebli ynnden "emr-i teklf"ye hizmet edici olur. Ancak resl, her iki ekilde
de, "ilhi irde"ye hizmet edici deildir.
te resl ve vris, mkellef kulun sadetini taleb ettii iin, o kul zerine
ilh emir, yan "emr-i teklfi" ile gelir. nk kulun sadeti "emr-i teklf"ye
itatkr olmasndadr. Bundan dolay mkellef kuldan kabahtli fiil ktnda,
resl ve vris onun sadetini istedikleri yn ile, ilh emirden ibret olan
eratla reddederler. Eer mutlaka "ilhi irde"ye hizmet etse idiler, o
kabahtli fiili reddetmezlerdi. nk hayr ve er Hakkn irdesi ile aa kar. Oysa resl ve vris, ancak irde ile nashat ettiler. Yn ilh ilimde sbit
oldu ki, resller, kullarn ezel isti'ddlar ne hli gerektirirse gerektirsin, onlar genel bir ekilde erata da'vet edeceklerdir. Bu da'vet zerine onlar ister
mn etsinler, ister etmesinler, tebli asndan eittir. Ve ilhi irdede bu sbit
olan ilme balanmtr. Bundan dolay resln d'veti ve nashati, ancak ilhi
irde ile olmu olur.
imdi resl ile vris, insanlardaki ahlki ve ma'nevi hastalklar tedvye
altklar yn ile hiret tabbidir. Cenb- Hak, "Kullarm da'vet et!" diye emrettii zaman, Hakk'n bu emrine boyun eerek hlk da'vet eder. Fakat bir,
Allh'n zhir ve teklfi emrine, bir de btnsi ve ird emrine bakar ve grr
ki; Hak kendisine ilhi irdesine muhlif bir eyle emretmitir. Oysa iin aslnda ancak Hakk'n irde ettii ey aa kar. Onun irde etmedii eyin
olmas mmkn deildir. Ve olan eylerin hepsi, onun irdesi olduundan
dolay olmutur. Bundan dolay resl ve vris, zhirde da'vet ettii zaman,
olmasna ilhi irde balanm olan i olur.Ve eer Hakk'n resl lisn ile
me'mr kula emrettii eyin olmasna ilhi irdesi balanmam ise, o iler
me'mr kuldan aa kmaz. in me'mr kuldan gereklememesine
"muhlefet" ve "itatsizlik" ad verilir. Velkin bu isimlendirme, zhir ve
teklfi emre gredir. Yoksa ilhi irdeye gre itatsizlik ve muhlefet olarak
isimlendirilmez. nk kulun alnndan ekip gtren hs ismi ondan rzdr
ve kendisinden rz olunan ise saddir ve ilhi irde de bu hussa balanm-

452

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

tr. Nitekim sml Fassnda beyn olundu ve dier ayrntlar da Hd


Fass'nda gelecektir. Mesnev:
Tercme ve zh: "Kaz olmas ynnden kfre rzym. Bu rz, bizim ekimemiz ve ktlmz olmas ynnden deildir. Kfr, kaz ynnden
muhakkak kfr deildir. Eer kfr der isen, Hakk'a kfir demek lzm gelir.
Bundan dolay sen Hakk'a kfir deme ve burada durma!" Bu beyt-i erfin ayrntlar Uzeyr Fassnn sonlarnda mevcttur. Ve ayn ekilde Hz. Hayym
buyurur:
Tercme: "Hak Tel benim istediim eyi murd etti. Benim istemi olduum ey ne vakit savb olur? O'nun istemi olduu ey, btnyle savb
ise, benim istediim ey de hep hatdr."
Yn ayn- sbitem ne taleb etmi ise, Hak Tel onun zuhrunu murd
etmitir. Ve onun murd vcd feyzi vermektir. Bundan dolay, onun murd
hep savbdr. Ve benim murdm ise hep hat olduundan soru bana ynelir,
Hakk'a deil!
21/ENBY-23

L yuselu amm yefalu ve hum yuselne


O yapt eylerden mesul deildir. Ve onlar mesuldr.

imdi "emr-i ird" kullarn her biri hakknda neden ibret olursa olsun,
resl ve vris onlarn hepsine, ayn seviyeden "emr-i teklf"yi tebl eder. Onlarn vazfesi ancak budur. Baka bir ey deildir.
Soru: Mdemki ezelde kulun ayn- sbitesi, isti'dd lisn ile Hak'tan neyi
taleb etmi ise, Hak onu irde etmitir. Ve Hakk'n irdesine aykr olarak bu
dnyda bir eyin olmas mmkn deildir ve etkili olan "emr-i ird"dir; u
hlde resllerin gnderilmesi ile kullar ayn seviye zere "emr-i teklfi"ye
da'vetten ne fayda oluur?
Cevb: Faydas oktur. lk olarak tabi kirler ile kirlenmi olan nefislerin
temizlenme sebebidir. Beer fertlerinin neblere tb olular orannda, ezel
istiddlarnn mertebeleri ortaya kar. rnein iin aslnda Hd kll isminin
altnda birok ilhi isimler vardr ki, birbirleri arasnda stnlk ve farkllk
mevcddur. Bunlarn grnme yerleri olan kullar, tabi kirlilikler ve bunun
cblarndan olarak hayvni hkmler ile vasflanm bulunduka bilinemez.
Nitekim, amur ile kaplanm olan kymetli mden ve ta paralar, su ile temizlenmedike bir derinden fark edilemez. Ve kymete mertebelerini anla-

453

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

mak mmkn olmaz. Eer su ile temizlenirse altn ve gm ve platin vey


elmas ve prlanta ve la'l ve ykt paralar kendilerini gsterirler.
kinci olarak, resllerin dveti bir mihenktir. Sret tibryla bir derinin
ayn gibi grnen sahte ile gerek, ancak bu dvet ile ortaya kar. nk ilhi
isimler, Hd ve Mudill ve Drr ve Nfi' gibi ceml ve cell olarak bir
derine karlkldr. Srette bir derine benzeyen insan fertlerinden bzlar
Hd ve bzlar da Mudill isminin grnme yeridirler. Dvet olmasa, bunlar
bir deriyle eitlik da'vsnda bulunurlar. Ancak, resllerin dveti olduunda
Sddk, Eb Cehil'den ayrlr. Ve bu mihenk vstasyla, aralarnda ok byk
bir fark olduu ortaya kar.
nc olarak bu da'vet, ilhi isimler arasndaki stnl ve fark, fiilen
aa kardndan, Allah iin hccet-i blia yn apak dell sbit olur. Nitekim daha nce ayrntl olarak anlatlm idi.

te bunun iin Resl (a.s.) Festekm kema mirte yn Emr olunduun gibi istikamet zere ol (Hd, 11/112) sznn, iinde barndrd eyden dolay, "Hd sresi ve benzerleri beni ihtiyrlatt" buyurdu. imdi onu
"Kem mirte yn emrolunduun gibi ol" ihtiyarlatt. nk o bilmez ki,
irdeye uygun olan eyle mi emr olundu? T ki o ey olsun; veyhut irdeye
muhlif olan eyle mi me'mr oldu? T ki olmasn. Ve hibir kimse, irde
hkmn bilmez. Ancak murdn gereklemesinden sonra bilir. Allah'n
basiret gzn at kimse istisndr. imdi imkn dhilindeki aynlar sbit
olduklar hlde, olduklar hl zere idrk eder. Byle olunca bunun zerine
grd eyle hkmeder (13).
Yn "emr-i ird" baka ve "emr-i teklf" baka olduu ve resl ise her birerleri hakkndaki emr-i ird neden ibret olursa olsun, kullarn hepsine eit
olarak "emr-i teklfi"yi teblie me'mr bulunduu iin, Resl (a.s), teblite
zeni barndrm olan,
11/HD-112

Festekim kem umirte


Emrolunduun gibi istikamet zere ol!

yet-i kerimesinden ve bunun benzerleri olan

454

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

5/MDE-67

bellg m unzile ileyke min rabbike ve in lem tefal fem bellagte


risletehu
Rabbinden sana indirileni tebli et! Eer bunu yapmazsan Onun
risletini tebli etmemi olursun.
ve
18/KEHF-6

Fe lealleke bhiun nefseke al srihim


Neredeyse onlarn arkasndan kendini helk edeceksin.
gibi dier Kur'n yetlerinden dolay; "Hd sresi ve benzerleri beni
ihtiyrlatt" buyurdu. nk Resl ancak teble me'mrdur.Nitekim
buyurulur:
5/MDE-99

M aler resli illel belgu


Resln zerine tebliten baka bir ey yoktur.
Oysa "emr-i teklfi"nin "emr-i ird" ile mnsebeti yoktur. Mnsebetin
olmay sebebi budur ki, Hak bir eyin gereklemeyeceini bilir. Ve onun
gereklememesini, bu ilmine dayanarak irde eder. Ve ilim de me'mr kulun
ayn- sbitesindeki hline ve isti'ddna tbi' olur. Yn onun bu hli ve
isti'dd Hakk'a o ilmi verir. imdi Hak Tel, Resl lisn ile kullarna "Namaz kln, oru tutun!" diye genel bir ekilde emreder. Bununla birlikte bu kullarn iinde bu emre uyacaklar ve uymayacaklar vardr. te bu emirde "irde"
yoktur. Eer olsa idi, kullarn hibirisi muhlefet edemez idi. Byle olunca,
me'mrun ayn- sbitesinde gizli olan muhlefet ve isynn aa kp adlet
gereince kendisine azbn ynelmesi; ve istiddl olanlarn ve emre uyanlarn da sadetinin aa kmas, "emr-i teklfi" irde olmakszn Resl lisn ile
kullara genel ve eit olarak tebl olundu. Eer byle olmasa, muhlif kulun
ayn- sbitesinde potansiyel olarak mevcd olan ekvet aa kmaz ve
ekvet aa kmaynca, azb iin ilhi dell sbit olmaz idi. Mn'im yn

455

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Nimetlendirici ve Muazzib yn Azblandrcnn hkmlerinin aa kmas


iin bu, byle oldu.
imdi Resl (a.s.) "emr-i teklf"yi teble me'mr olmakla berber, acab
"irde"ye uygun eyle mi me'mr oldu ki, o ey gerekleecektir. Veyhut
"irde"ye muhlif olan eyle mi me'mr oldu ki, o ey gereklemeyecektir.
Bunu bilmedii yn ile zdrab duyar. nk Resl, hlk da'vetle kaytl iken,
kullarn a'yn- sbitelerindeki isti'ddlarndan ve cbet edip etmeyeceklerinden rtldr. Eer da'vete cbet etmeme durumu istiddnda bulunanlara
vkf olsa, onu da'vet etmekten yana geveklik gelir ve d'vet iinde noksan
zere olur ve bu ekilde de, aynlar arasnda farkllk olmamas cb eder idi.
Resl bu rtye dayal olarak, da'vetin "irde"ye uygun mu, yoksa muhlif mi
olduunu bilmez. O ancak da'vete me'mrdur.
"rde"ye uygun olan emirden bahse lzum yoktur. nk bu emir,
Resl'den knca, gerekleir. Ancak "irde"ye muhlif olan emri tebl ettii
zaman, cbet olunmadn grp zdrab duyar. Ve "irde"ye muhalif olduu
iin cbet olunmadn anlamaz. Eer da'vette kendi noksnna ykleyip
mbla etse,
2/BAKARA-286

L yukellifullhu nefsen ill vusah


Allah kimseyi kapasitesinin stnden mkellef klmaz.
kerm szne muhlif olarak kapasite ve tkatten hri bir eyle emretmi
olmasndan ekinir. nk Resl, lemlere rahmettir. Kapasite ve tkatten fazla teklfe me'mr deildir. Ve dellin aa kmasndan mbla etmek mmetin helkine almaktr. Ve eer tkat getirilemeyecek teklften ekinip
da'vette mbla etmezse, cbet edilmediini grnce, kendisinin da'vette
noksnna ykler. Bundan dolay bu sebepler ile ztrba der. Bunun iin
"Hd sresi ve benzerleri beni ihtiyrlatt" buyurmutur. nk Hd
Sresinde, emir ve yasakta istikmet zere olmas emr olunur. "Kem mirte
yn emrolunduun gibi ol" kayd, da'vet emri tarafn kapsaynca, Resul'
da'vet emrine evklendirir ve bu konuda onu ihml ve geveklikten korur. Ve
korkutma iin olursa, davet edilen taraf kapsar ki, bu durumda ona kapasite
ve tkatinden fazlasn teklf etmemek lzm gelir. Bundan dolay Resl (a.s),
"Kem mirte yn emrolunduun gibi ol" kaydndan anlalan iki emr arasnda tereddd edici olur. Byle olunca da'vet emri, Resl hakknda ilhi imtihandr.
Ve irde hkm ancak gerekletikten sonra bilinir. rnein Ebu Cehil
imn etmedi ve kfr zere gitti. Ancak bu hlin gereklemesinden sonra
456

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Eb Cehil'in mn etmemesi hakknda ilhi irdeye bal olduu ve onun ayn sbitesinin talebinin kfr olduu anlald. Ve ayn ekilde Resl (a.s), amcalar olan Eb Tlib'in mn etmesini son derece arz buyurduu ve ona teblide mblaa ettii hlde,
28/KASAS-56

nneke l tehd men ahbebte ve lkinnallhe yehd men ye


Muhakkak ki sen, sevdiin kiiyi hdyete erdiremezsin. Fakat Allah,
dilediini hdyete erdirir.
ayet-i kermesi inince hakkndaki "emr-i ird"nin onun hidyete ermemesi
olduu belli oldu. Evvelce onlarn bu halleri kati olarak belli olmu deil ve
mn etmeleri md edilir idi. Bununla berber, Hak Tel Hazretleri bir kimsenin basret gzn anca, o kimse irde hkmn, murdn gereklemesinden nce bilir. Yn bir kulun ayn- sbitesindeki hline bakarak, kendisinden sadet ve ekvet eseri aa kmadan nce, onun sad vey ak olduunu bilir; ve o kul hakknda ona gre hkmeder.

Ve bu, bz insanlara, bz zamanlarda olur; her zaman olmaz. Hak Tel: ve m edr m yufalu b ve l bikm (Ahkaf, 46/9) Yn "Sen de ki:
Ben, benim ile ve sizin ile ne ilenir olduunu bilmem" buyurdu. Byle
olunca perdeyi aka belirtti. Ve kast, ancak zel bir hussa vkf olmaktr, baka deil (14).
Yni bu, irdenin hkmn murdn gereklemesinden nce bilmek
hussu, bz insanlara zaman zaman olur. Btn zamann her annda olmaz.
Burada "bz insanlar"dan kast, nebler (a.s) ile evliynn kmilleridir. nk,
cenb- eyh (r.a.)in baknda insan onlardr. Dier beer fertleri, her ne kadar srette insan iseler de, srette hayvan olduklarndan, bu gibi ilimler onlardan rtldr. Ve insan- kmile olan bu keif de, devm zere olmaz. Onun
iin "Mhedet'l-ebrr beyne't-tecell ve'l-istitr"; yn "Ebrr- kirmn
mhedesi tecell ve rtnme arasndadr." buyurulmutur. Ve bu hli
beynen cenb- Sa'd buyurur: Manzme:
Tercme: "Biri o olunu kaybedenden, yn Ya'kb (a.s) dan sordu ki: Ey
parlayan bir mcevher olan aklllk pri! Msr'dan Ysuf (a.s)un gmleinin
kokusunu duyardn. Niin Ken'n'daki kuyunun iinde onu grmez idin?
Cevben buyurdu ki: Bizim hallerimiz cihnn imei gibidir. Bir an zhir ve
dier an gizlidir. Ba'zan rem-i a'lda, yn semda otururuz; ba'zan da bast-

457

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

mz yeri grmeyiz. Eer derv bir hl zere kala idi, iki lem elden giderdi,
Yn dny ve hiret hkmlerine tb olu mmkn olmaz idi."
te bunun iin Hak Tel Kur'n- Kerm'de Habb-i Ekrem'ine hitben
49/AHKF-9

ve m edr m yufalu b ve l bikum


Y Habbim sen de ki: Benim ile sizin ile ne ilenir olduunu bilmem.
buyurdu. Ve bu mbrek hitb ile perdeyi aka belirtti. Yn bz insanlarn irde hkmnden perde iinde olduklarn aktan aa beyn buyurdu.Ve bu hli te'yd eden ak delllerden biri de budur ki:
Bir seferde (S.a.v) Efendimiz'in "Kusv" nmndaki develeri kaybolmu
ve aranmasn emir buyurmulard. Mnfklar dedikoduya balayp dediler
ki: "Bize gibden haber verdii hlde devesinin nerede olduunu bilemiyor!"
Hak (celle ve al) Hazretleri bu hli, Nebiyy-i zn'nna bildirdi. Bunun zerine (S.a.v) Efendimiz insanlara hitben dediler ki: "Ben de Hak Tel Hazretlerinin kullarndan bir kulum. Bana bildirdiini bilir ve bildirmediini bilemem. imdi Hak Tel bana haber verdi ki, devem filn yerde, yular bir aaca
taklm olduu hlde duruyor. Oradan alp getiriniz!" Bu nebev ihbr zerine deveyi bulup getirdiler.
imdi kmil rif birlii mhede ettii zaman, okluktan perdelenir, yn okluu grmez ve okluu mhede ettii zaman da, birlii
mhededen perdelenir, yn birlii grmez. Bununla berber bizim, "Bu keif bz insanlara ba'zan ve zaman zaman olur" demekten kastmz, ilhi ilimde sbit olan a'yn- sbitenin hepsinin toplu hallerine vkf olmak demek deildir. Belki zel bir hussa vkf olmaktr. Bundan bakas deildir. nk
btn 'yn- sbitenin hallerine ve onlar hakkndaki irde hkmne ihta yolu zere ilim, ancak Allah Tela'ya mahsstur. Nitekim Kur'n- Kerm'de
buyurulur:
2/BAKARA-255

ve l yuhtne bi eyin min ilmih ill bi m e


Onun ilminden Onun dilediinden baka bir ey ihta edemezler.
ayn ekilde

458

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

65/TALK-12

ve ennallhe kad ehta bi kulli ey'in ilm


Allahn hereyi ilmiyle ihta ettiini bilesiniz.

Ve ihta yolu zere olan ilim, Hakk'n kendi nefsine olan ilmidir ki, bu
ilim mutlak ilimdir. Ve mutlak ilmin zevki, yine mutlak Zta mahsstur.
"nsn- kmil" ise, mutlak Ztn kaytl olarak aa kmasndan ibrettir. Ve
kaytl olann "Mutlak" ihtas mmkn deildir. te bu srra dayal olarak,
mutlak Zt mutlak ilminden bzlarna nsn- kmili vkf klar. Beyit:
Tercme:
Mey meclisinde bir iki kadehe kanat et, git!
Dim olmaz bu vsl olu, etme tama' bo yere!

lk yazmn bitii: 25.Aralk.1915 Cumartesi sabh;


ilve sretiyle tekrr yazlmas: 01.Kasm.1920

459

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Mesnevi:
Byk enbiy hazartnn isti'ddsz olan kimselere hidyet bah olmadklar bu Ya'kub Fass'nda beyn buyurulmu idi. Mesnevi-i erfin nc
cildinde bu man Hz. Mevln (r.a.) tarafndan ayrntl olarak
buyurulduundan, bu bahsin tercme ve erh sretiyle bu yksek fassa eklenmesi uygun grld:
Tercme: "s (a.s)nn ahmaklardan dabana firr ve bir kimsenin onu
ta'kib ederek soru sormas."Mesnev:
Tercme: "s b. Meryem (a.s.) bir daa kaar idi. Gy arslan onun kann
dkecek idi. Birisi onun arkasndan koup: "Hayrola, arkanda kimse yoktur.
Ku gibi ne kayorsun?" dedi." Mesnev:
Tercme: "O, aceleyle yle abuk kouyordu ki, kendisinin sr'atinden o
sorana cevp vermedi."
"ft", Farsada cm harfinin zamm ile "st" yn "abuk" mansna
gelir. Hind rihleri bu kelimeyi Farsann cmi ile almlardr. Ankarav
erhinde Arapadaki cm harfinin zamm ile "cft" eklinde kaydedilmi ve
"itbla cft", yni "e olduu hlde" mans verilmitir.Mesnevi:
Tercme: "s (a.s.)n arkasndan bir iki meydan geti. Daha sonra ciddiyetinin kemli ile s (a.s.) ard. "Allah rzs iin bir an dur! nk senin
kandan benim bir mkilim vardr. Ey kerm, kimden bu tarafa kayorsun? Arkanda ne arslan, ne dman korkusu ve ne de baka korku yoktur!"
Mesnevi:
Tercme: "Git, ahmaktan kayorum. Kendimi kurtaryorum. Bana ba
olma, dedi."
erh: "Ahmak"tan murad, hiret iinde ayrm yapamayan kimselerdir.
Zhiri ilimler ve bilimlerde kl krk yaran ve fakat vcd muammasnn nereden geldiini ve niin geldiini ve nereye gittiini ve niin gittiini anlamak
merkn hissetmeyen kimselerden zek ve gerek ayrd edicilik pek uzaktr.
Bu ahmaklar zmresi kendilerinin kintn paras olduunu tirf ederler. Ve
kendileri tarafndan bir maksatla cd olunan bir makineye, biri kp da:
"Bunda hibir maksad yoktur ve bu makine bir bilen ve yaayan ve irde edenin yapmas deildir. Bylece ileyip harb olur" demi olsa, cinnetine hkmederler. Bununla berber kendileri gibi mkemmel bir makinenin bir Hayy-i
Alim'in ve bir Mrd-i Muktedir'in yapm olmadna inanrlar. Ve bu durumdan kendileri z olduklar hlde, kll olann daha mkemmel ve kendilerinin ship olmad vasflar ile vasfland netcesi kacan idrk etmezler. Oysa onlara "Kll, kendi cz'nn vsflarna ship olmaz" denilse gler-

460

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

ler. Bunlarn zhiri ilimlerdeki dikktlerine bakn, bu hkmlerindeki gafletlerine bakn!


59/HAR-2

fatabir y ull ebsr


Ey basiret sahipleri, artk ibret aln!
te bunun iin Hz. Mevln (kuddise srruhu'l-a'l) efendimiz bir beyt-i
erflerinde:
Yn "Byle bir kimse zhiri ilimlerde mutlak zeki olsa bile mdemki onda
bu ayrclk yoktur, o ahmaktr." buyururlar. Ve (S.a.v.) Efendimiz'in Akll
benim dostumdur, ahmak ise dmanm hads-i erifinde beyn buyurulan
ahmak, bu zmreden olan ezel hamdr. Bunlara neblerin nasihatlar te'sr etmez.Mesnev:
Tercme: "O kimse dedi: Sonuta sen o Mesh deil misin ki, krler ve sarlar senden dorulur ve if bulur? Hz. s: Evet, dedi. O kimse: Sen o h
deil misin ki, gaybn hayret verici mahallisin? Sen o efsnu bir l zerine
okuduun zaman, av avlam arslan gibi srar, dirilir! s (a.s) dedi: Evet, o
benim. O kimse cevap verdi ki: Ey gzel yzl amurdan kular yapan sen
deil misin!" Mesnev:
Tercme: "O kua flersin de hemen cn bulur. Derhl havada uar." Bu
beyit (Ankarav nshasnda mevcd deildir. Hind nshlarnda mevcttur.)
Mesnevi:
Tercme: "s (a.s) buyurdu: Evet! O kimse dedi: O halde, ey pk rh her
ne istersen yaparsn, korku kimdendir? Byle bir dell ile cihnda kimdir ki
senin klelerinden olmasn? s (.a.s) buyurdu ki: Teni cd eden ve ezelde
cn hlk eyleyen Hakk'n pk ztna yemin ederim ki ve O Allah'n ztnn ve
sftnn hrmeti hakk iin ki, felek onun akndan yakasn, barn yrtmtr,
o efsn ve ism-i a'zam ki, ben krler ve sarlar zerine okudum; iyi oldu.
Tal da zerine okudum; yarld. Cisim hrkasn kendi vcdu zerinde gbeine kadar yrtt. lm bir ten zerine okudum; diri oldu. Lee zerine
okudum; bir ey oldu." Mesnev:
Tercme: "Onu, ahman kalbi zerine, muhabbetle yz bin defa okudum;
bir re olmad."
erh: "Vdd" vv harfinin treli okunuu ve dl harfininin eddeli
okunmasyla "muhabbet" mansnadr. Burada kfiye iin muhaffef olarak
kullanlmtr. Cenb- eyh-i Ekber (r.a), Ya'kb Fass'nda buyurmular idi ki:

461

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

stenen hizmetkr, hizmet edilenin halleri indinde, ya hl ile vey sz ile


vkf olan hizmetkrdr." Yn rhlar ve nefisleri dirilten byk enbiy
hazart, hidyete kbiliyeti olmayan kimselere, her ne kadar sz ile nashat
etseler ve hl ile mmetlerine numne olmak zere, ibdetler getirseler, onlarn azgnlklar ve aknlklar artar. Bu srette mmknn "ayn" nasl gerektiriyorsa, enbiy da o gereklerin indinde durur. Bundan dolay neblerin
vazfesi, ancak genele "emr-i teklfi"yi tebliten ibret olup,
28/KASAS-56

nneke l tehd men ahbebte ve lkinnallhe yehd men ye


Muhakkak ki sen, sevdiin kiiyi hdyete erdiremezsin. Fakat Allah,
dilediini hdyete erdirir.
yet-i kermesi gereince, hidyet ehli olmayan ahmaklarn kalplerini
mn nru ile aydnlatmaya hizmet edici olmazlar. te Hz. s (a.s)n sz, bu
hakikti beyn eder ve bu srr aa kartr. Mesnevi:
Tercme: "O ahmak kat ta oldu; ve o huydan dnmedi; kum oldu ki ondan hi ekin bitmez."
erh: Hakk Tel hazretleri ekvet ehlinin kalplerini,
2/BAKARA-74

Smme kaset kulbukum min badi zlike fe hiye kel hcreti ev


eeddu kasveten, ve inne minel hcreti lem yetefecceru minhul enhr
Daha sonra sizin kalpleriniz ta gibi, belki tatan daha kat oldu. Ve
gerekten tan bzsndan rmaklar akar
yet-i kermesiyle vasflandrd. Yn ekvet ehlinin kalbleri, tatan daha
aa bir mertebededir. nk tatan hlkn faydalanmasn gerektiren haller
gzkr. Fakat bu ahmaklarn kalplerinden fayda gzkmesi yle dursun,
belki hlka zarar dokunacak eyler peyd olur. Onun iin (S.a.v) Efendimiz,
hads-i erfleri ile ahmaklarn sohbetini terki emir buyurdu ve aklllardan
ayr kalmay yasaklad.
Tercme: "O kimse dedi: Hikmet nedir ki, o mahalde Hak ismi ona fayda
etti de, burada etmedi? O da hastalktr, bu da hastalktr. Niin Hak ismi ona
dev oldu da, buna olmad? Dedi: Ahmaklk hastal Allah'n kahrdr. Kr462

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

lk hastal ise kahr deil, belki beladr. Bela bir hastalktr ki, merhameti
eker. Ahmaklk bir hastalktr ki, zahmet getirir. Ahmaklk zahmeti zahmet
dourur. O aknin re araycl merhamet deildir."
erh: Neblerinin re bulamad ahmaklk ve ekvetin ilh kahr olduu beyn buyuruluyor. Acab bu zmrenin resiz olan ahmaklk ve ekveti
kendilerine nereden bulamtr?
Bu sorunun cevb Ya'kb Fassnda gemitir. Cenb- eyh (r.a.) buyurmu idi ki; "Kula hayr kendi ztnn gayr vermedi. Ve ona hayrn zddn
kendisinden bakas vermedi. Belki kul ztn Mn'im ve Muazzibdir. O ancak kendi nefsini ktlesin! Ve ancak kendi nefsine vgde bulunsun! u halde, Hakk'n onlara ilminde, Allah iin hccet-i bliga yn apak dell
sbittir.nk ilim, ma'lma tbi'dir."
imdi kulun ayn- sbitesindeki hl neyi gerektiriyorsa, Hakk'n o hl zere bilinenidir ve Hakk'n irdesi ise ilmine tbi'dir. Nitekim ilhi sret zere
mahlk olan insan dah, bilinmeyen bir eyi murd etmez. Eer kulun ayn-
sbitesindeki hli ekvetini gerektiriyor ise, ekvetle Hakk'n bilineni olur.
Ve ekveti hakknda da ilhi irde balanr.
ekvetin ilhi kahr olmasna gelince, yn- sbite ilhi isimlerin glgeleridir. lh kahra grnme yeri olan kulun ayn- sbitesi, kahri isimlerden
birinin glgesi olur. lhi isimler de Hakk'n glgeleridir. Bundan anlalr ki,
btn mevctlarn vcdu, glgeden baka bir ey deildir. Vcd, ancak
glge shibi olan Hakk'ndr. Ztlk ve ekime, ancak bir derine karlk olan
ilhi isimlerin ekimesi ve ztldr.
Ey hakkat tlibi, bu mrifet bdesini iip, neesiyle zevklere gark oldun
ise, rahat olur ve rahatn kemliyle ilhi saltanat seyreder ve n-mahremler
hakknda da cenb- Hfz'n bu beytini okursun: Beyit:
Tercme:
"ddiac istedi ki srlar seyrede
Gayb eli geldi de n-mahremi ekti geriye"

Mesnev:
Tercme: "O ahman d olan eyi o mhrlemitir. O mhrn zerine
re etmee el kdir deildir."
erh: Gemi beyitlerin erhinde beyn olunduu zere, mdemki Hakk'n
irdesi, o kimsenin ekvetine balanmtr ve onlar hakknda da,

463

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

2/BAKARA-7

Hatemallhu al kulbihim ve al semhim, ve al ebsrihim gveh


Allah onlarn kalplerinin ve kulaklarnn zerini mhrledi ve gzlerinin zerine perde ekti.
buyurulmutur; artk neblerin ve onlarn vrisleri olan evliynn
nasihatlar onlara te'sir etmez. nk resul ve vris "emr-i teklfiye hizmet
edici olup genel bir ekilde, Hakk'n emrini tebl ederler; yoksa onlar, "emr-i
irdi"ye hizmet edici deildirler. Mesnev:
Tercme: "Ahmaklardan ka; nk s (a.s) kat. Ahman sohbeti ok
kanlar dkt. Hava suyu azar azar alar. te ahmak da sizden byle alar. O
ahmak sy alar ve soukluk verir. Altna bir ta koyan kimse gibi."
erh: (S.a.v.) Efendimiz, ahman sohbetinden yasaklad ve s (a.s) da
kat iin, sen de ahmaklardan ka! nk seni mnen ldrr. Hava, buharlaan suyu nasl ki yava yava ve azar azar alarsa, ahmak ak de sendeki
imn nrunu ylece yava yava alar. Ve ayn ekilde, altna ta koyup oturan kimsenin ssn o ta nasl alp kendi soukluunu verirse, ahmak da
sendeki ilh ak ssn ve imn ylece alar. Ve kfrn ve inkrn soukluunu verir.
Nitekim her gn bu hlin binlerce rneini gryoruz. Ebeveyni
slihlerden olup, onlarn terbiyelerini alan nice zeki evldlar, birka sene Avrupa'da hayat geirmekle onlarn kfr ve inkr zulmetlerine brnp gelmilerdir. Ve bunlarla sohbet eden birok mn shiblerinin kalplerinde gnlerin
gemesiyle onlarn kfr ve inkrlar yava yava yerlemitir. Akl gzleri
kr, ve muhkeme kuvvetleri salksz ve ayrt etme duyular btl olup,
mansna ve belgat derecesine asl vkf olamadklar Kur'n- Mecd'e "Zek
bir arabn uydurmasdr" demekten ekinmemilerdir. O Kur'n- Mecd ise
bunlar muhkemeye da'vet ediyor. Kulaklar iitmediinden:
7/ARF-179

ve lehm znun l yesmene bih


Onlarn kulaklar vardr, onunla iitemezler.
buyuruyor. Tefekkr etmeye da'vet edip,

464

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

47/MUHAMMED-24

E fe l yetedebbernel kurne em al kulbin akfluh


Hl Kur'n' tefekkr etmezler mi. Yoksa kalpleri zerinde kilitleri mi
var.
buyuruyor: Onlar tefekkr etmeye yaklamyorlar:
7/ARF-179

lehm kulbun l yefkahne bih


Onlarn kalpleri vardr, onunla idrk etmezler.
buyuruyor. Ve nihyet onlarn hayvanlardan daha akn bir halde bulunduklarn haber vererek,
7/ARF-179

ulike kel enmi bel hum edallu


Onlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da dellettedirler.
hkmn veriyor.
Soru: Nebler ve evliy, "ilhi irde"ye hizmet edici olmadklarndan, ak
olan ahmaa hidyet bahedici deildirler denilmi idi. Neblerin bunlara
te'sri olmad halde, kilerin ezel hidyet ile hidyete ermi olan m'minne
ne te'sri olur ki, onlarn sohbetlerinden saknlmas tavsiye edilir? Baklrsa
nebler ezel kilere hidyet etmedikleri gibi, kilerin de, ezel hidyet
shiplerini saptramamas lzmdr.
Cevap: phe yoktur ki, ezel ekvet shipleri, ezel sadet shiplerini bu
sadet diresinden dar karamazlar. Fakat bir mmin bu gibi kfirler ve
fcirlerin sohbetiyle zamann geirirse onlarn rengine boyanp, geici olarak
bz celli isimlerin te'sri altna girer. te bu vakit ondan inkr ve itatsizlik

465

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

trleri gzkr. Oysa kabahatli fiillerden her birisinin birer kabahat sreti
peyd olup,

74/MDDESR-38

Kll nefsin bim kesebet rehnetun


Btn nefsler kazandklar sebebiyle rehinedir.
yet-i kermesi gereince, bu sretler amellerin shibini kuatarak hapseder ve onu ulv leme ykselmekten meneder.Ve eer Hak af ve vazgeme ile
mumele buyurmaz ise, bu kabahtlerin sretleri vstasyla azb duyucu olur
ve Hak ona ukubetle teslimiyet gsterir. nk Ya'kb Fassnda beyn edilmi idi ki, kulun her bir hlini dier hli ta'kb eder. Ve ikinci hl ilk hlin
ukubetidir ve onun karldr. Hal, araz kablinden olmakla berber, mutlaka
bir srete brnr. Nitekim Mesnevi-i erfde aka beyn buyurulur. Mesnev:
Tercme: "Gnlde yer tutan her bir hayl, maher gnnde bir sret olacaktr. Senin vcdun zerine glib olan bir hlin sretlenmesiyle har edilmen kanlmazdr. Maher gnnde her arazn bir sreti vardr. Her bir arazn sretine nbet vardr. Ne zaman ki, senin elinden bir mazlma zahmet
eriti, o zahmet bir aa oldu; ve ondan zakkum peyd oldu. Bu senin ylan ve
akrep gibi olan szlerin, ylan ve akrep olup senin kuyruunu tutar."
Bu bellar, m'minne ekvet shiplerinin sohbetinden doar. Bununla
berber ezel sadeti dolaysyla m'mine gzel bir son nasb olacandan, bu
azbda kfirler gibi ebed kalmaz. nk onda bu sfat geicidir. Kfirler gibi
asl deildir. Bundan dolay temzilendikten sonra, bu azbdan kurtulur ve
nimetler cennetine dhil olur. Bu hl vcduna pislikler bulaan kimsenin,
hamamn gyet scak olan halvetinde temizlenmesine benzer. Temizlendikten
sonra devaml olarak orada kalmasna gerek yoktur. Geici olarak baz isimlerin te'sri altna dhil olu ess, ezel ekvet shipleri iin de olur. Nitekim,
vahiy ktibinin biri mn etmi ve (S.a.v.) Efendimiz'e arkada olmu iken daha sonra dnden dnmtr. Bu kssa Mesnev-i erfin ilk cildinde anlatlmtr. te o kimse Nebiyy-i zn'a arkada olmakla geici olarak Cemli
isimlerin te'sri altna girmi ve daha sonra ezel ekveti hkmn yerine getirmitir. tibr, balang ve sona olduundan, bu gibiler ebedi atein iinde
olurlar. Bu bahiste ok szler vardr. Ancak, rife bu kadar iret yeterlidir.
Mesnev:

466

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yakbiyye Fass

Tercme: "O s (a.s)n ka korkudan deil idi. O emndedir. retmek


iin idi. Eer karak ufuklar doldurur ise, kuvvetle parlayan gne iin ne
gam vardr!"
erh: Yan s (a.s.)n ahmaktan kan, kendisine ondan zarar gelir korkusuyla oldu zannetme! Byk nebler hazart emn makmndadr. Onlar
hibir hav ile kmldamayacak ekilde salamlk ve kuvvet shipleridir. Onun
bu ka, ancak her renge boyanmak ve her rzgrn estii yne kaplmak
isti'ddna ship bulunan kalbinde zaaf olanlara retmek iin idi. Ve onlarn
veresesi olan Evliy- kirm hazarat dah:
10/YNUS-62

E l inne evly allhi l havfun aleyhim ve l hum yahzenn


Muhakak ki Allahn evliysna korku yoktur ve onlar mahzn da olmazlar.
yet-i kermesi gereince, her trl korkulardan emndirler. Onlar parlaklk shibi olan gnee benzerler. Eer k mevsiminde souk ufuklar tutsa,
gnee ne te'sri olur? Bundan dolay bu sadetlilerin ahmaklara yakn olmalarnda, kendileri iin hibir mahzr dnlemez. Fakat noksanlarn ahmaklarn sohbetlerinden saknmalar zorunludur. nk, onlar henz parlayan gne olmadklarndan kendilerindeki mn atei kfrn souk paras ile yok
olur. Ve gemi beyitlerin erhinde zh olunan bellara tutulurlar.
lk yazmn bitii: 29.Aralk.1915 aramba gecesi.
Deitirerek yazmn bitii: 3.Kasm.1920 aramba sabh.

467

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-9YSUF KELMESNDE MEVCT OLAN NRYYE HKMETNN
BEYANINDA OLAN FASSTIR.
Nriyye hikmetinin Ysuf Kelimesine tahss edilmesindeki sebeb budur ki, misl lemi, nr lemi ve Ysuf (a.s.)n kefi de "misl"dir. Ve Ysuf
(a.s)a, misli hayl sretlerinin kefine bal olan nriyye saltanat zhir oldu.
O da en kmil yn zere "tbr ilmi"dir. Ysuf (a.s)dan sonra bu ilmi bilen, o
hazretin mertebesinden bilir ve onun rhniyyetinden alr.
imdi hakk nr bir nurdur ki, onun vstasyla ey idrk olunur, fakat
kendisi idrk olunmaz. nk o, bantlar ve izfetlerden soyut oluu ynnden Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinin ztnn ayndr. te bunun iin
(s.a.v) Efendimiz'den "Rabb'ini grdn m!" diye sorulduunda "Bir nurdur,
ben onu nasl grrm?" Yn o soyut nrdur; onu grmek mmkn deildir,
buyurdular. Bundan dolay ztn ayn olan hakk nru grnme yerleri ve
bantlar ve izfelerden soyut oluu tibryla grmek ve idrk etmek mmkn deildir. Ancak, mertebe perdelerinin arkasndan grnme yerlerinde
idrk mmkndr. Rub:
Tercme: "Gne felek zerine bayra diktii zaman, onun nda gz,
nurdan kamar. Ancak, bulut perdesinden grnd zaman, bakan kusursuz olarak tammen onu grr."
"Nr"un zdd olan "zulmet"e gelince, kendi idrk olunmad gibi, kendisiyle de bir ey idrk olunmaz. Ve hakk nr ile zulmetin arasnda bulunan
"n" hem kendisi idrk olunur ve hem de onunla ey idrk olunur. Bu
nden her birinin kendisine zel bir erefi vardr:
Hakk nrun erefi, ncelik ve aslet ynndendir. nk o, her rtl
olann ortaya kmasna sebebdir. Ve zulmetin erefi, hakk nra bitiiklii
iledir. Ve bir de hakk nr, zulmet ile idrk olunur; nk onun zdddr. Ve
her ey zddyla ortaya kar. Ve n erefi de, ikisinin arasnda olmas ve
nr ile zulmetin kark olmasndan vcda gelmekle iki erefi tayc bulunmasdr.
468

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Hakk nr, salt varlk olan Hakk'n vcduna aykr deildir. Ve salt varlk, onun zdd olan "yokluk" ile akledilebilir. "Varlk" iin nriyyet olduu
gibi "yokluk iin de zulmet vardr. nk zulmet idrk olunmad gibi, yokluk iin de aklen bir taayyn mmkn deildir. te bunun iin lem dediimiz mmkn, "zulmet"le vasflandrlr. nk "mmkn", vcd nru ile
nrlanp zhir olmutur. Ve onun zulmeti yokluu ynyledir.
te (sa.v) Efendimiz hazretlerinin: "Hakkatte Allah Tel hazretleri,
hlk zulmette hlk etti. Daha sonra onun zerine nru serpti, zhir oldu"
buyurmalar buna irettir. Bundan dolay "yokluk dediimiz ey, "varlk"
karlnda akledilebilir olur. Ve "yokluk ile "salt varln ayr ayr idrki
mmkn deildir. Bunlar idrk iin aralarnda bir vsta lzmdr.
Bundan dolay bunlarn arasnda taayyn etmi olan ey, "misl lem"inin
hakkatidir. Ve k dahi bu vstann zti sfatdr. Ve stnde isimler ve sfatlar lemleri bulunan "rhlar lemi"ne yaknlndan dolay misl lemine
nriyyet glibdir. Ve nr leminden ibret olan rhlar lemi karlnda olduu iin var olma ve bozulma lemi sretlerine de zulmet glibdir.
imdi iki ey arasnda vsta olan bir eyin iki taraftan birisine nisbeti lzm geldii zaman, glib olan tarafn vasfolunduu eyle vasflandrlmas gerekir. te bu sebeble Hz. eyh (r.a), bu hikmeti "nriyyet"le isimlendirdi. Yoksa hakkatte, salt nr olu deil, k olutur. (Nakd'n-Nss ve Ya'kub Han
erhinden zet tercme ve bz ilveler ile)

Bu, "nriyye hikmeti"dir. Onun nrunun yaylmas hayl hazreti zerinedir. Ve hayl hazreti de inyet ehli hakknda vahyin balangcnn ilkidir
(1).
Bilinsin ki, lemler okluuyla berber bee ayrlmtr. Ve ona "hazart-
hamse yn be hazret" derler. Bu be hazret, Hakk'n zuhru ve aa kmasdr.
Birincisi -Zt hazretidir. Ve ona "mutlak gayb" derler. nk hi bir kimse
ondan hikye edemez ve oraya isim ve resim smaz.
kincisi -simler hazretidir ki, Hakk'n onda aa kmas "uluhiyyet" iledir.
ncs Fiiller hazretidir. Yn rhlar lemidir ki, Hakk'n onda aa
kmas "rubbiyyet" iledir.
Drdncs -Misl ve hayl hazretidir ki, Hakk'n muhtelif sretler ile
aa kmasnn mahallidir.

469

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Beincisi -His ve ehdet hazretidir ki, Hakk'n var olup taayyn etmi
sretler ile aa kmasnn mahallidir.
Bu srette st hazret "mutlak gayb"; ve alt hazret "mutlak ehdet" olmu
olur. Ve sen imdi iinde bulunduun hazretlerin alt olan ehdet hazretinden aniden geri dnme yoluyla geriye dnersen grrsn ki, lemde duyumsanabilir olan her ey, misl leminde mevcd olan her bir eyin bir misl ve
sretidir. Sret ve misl ise rubbiyyet hazretinin ilerinden bir itir. Ve Allah'n isimlerinden bir ismin sretidir. Ve her isim de bir sfatn sreti ve her sfat
da yce ztn bir vechidir ki, var olanlardan bir var olanda o vech ile aa kar.
"Hayl lemi" de iki ksmdr: Birisi yukarda bahsedilen drdnc hazrettir ki, ona "misl lemi" denildii gibi "mutlak hayl"de derler. Dieri bu misl
lemine bitiik olup onun cetveli hkmnde olan ve insann vcdunda bulunan hayldir ki, buna da "kaytl hayl lemi" derler. Bu ehdet hazretindeki
vlm ahlk ve slih amellerin mutlak hayl lemindeki rnei balar, bostanlar ve iekler ve meyveler ve nehirler ve fen ahlk ve gnh amellerin
rnei de akrepler, ylanlar ve karanlklar olur.
Ve dnyda insana hangi sfat galip ise berzh leminde, o sfata uygun
bir sret peyd olur. Mesel kibir glib olursa kaplan ve gazab ve hased glip
ise kurt ve ehvet ve utanmazlk, yn kendi mahremi olan kadnlarn nmahremlerle karp grmesine gz yummak sfat glip ise eek ve domuz
ve hrs ve emel glib ise fre ve karnca sretleri peyd olur. Mesnevi
Tercme:
"Gnlde yer tutan her bir hayl, maher gnnde bir sret olacaktr."
"Senin vcdun zerine glip olan bir sretin sretlenmesiyle har edilmen
zorunludur."
"Maher gnnde her arazn bir sreti vardr; her bir arazn sretine nbet
vardr."
"Ne zamanki senin elinden bir mazlma zahmet eriti, o zahmet bir aa
oldu ve ondan zakkum peyd oldu."
"Bu senin ylan ve akrep gibi olan szlerin, ylan ve akrep olup senin kuyruunu tutar."
Bu bahsedilen sfatlardan kurtulmu olanlar ancak nefs tezkiyesi ve kalb
saflatrmas yapm olan kerem shibi ztlardr.
"Kaytl hayl"e, yn insn hayle gelince, onun bir taraf misl lemine
ve bir taraf da insann kendi nefsine ve bedenine bitiiktir. Mizc bozukluu
vey uyku sebebiyle, sfl lemin sretlerinden bir sret, insan haylinde basl ve resimlenmi olduu zaman, bilmelidir ki, bu sretler ancak bozuk
470

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

hayller veyhut kark rylardr ve asl hakkati yoktur. rnein bir kimse
hasta olmakla kendisine birtakm hayller gelir, sayklar. Ve ayn ekilde bir
kadna muhabbet edip onun dncesiyle kendisine ehvet stn gelir. Uyuduu zaman onun hayli ortaya karak bulumasyla ihtilm olur. Veyhut
ok tuzlu yemek yer, uykusunda susuzluk stn gelir. R'ysnda birtakm
akar sular ve emeler grr.
Fakat kalp aynas trl riyzt ve mchedeler ile saflam ve fikri
gayrlardan ve ehvetlerden hl olan bir rifin hayl aynasnda grlen
sretler, misl leminden yansm ise, ister uyku hlinde ve ister uyanklk
hlinde olsun, hak ve sbittir. nk "misl lemi" Hakkn ilim haznesidir,
ondan hat kmaz. Bundan dolay hayl tasvirleri iki ksm olmu olur:
Birincisi: Duyumsanabilir sretlere uygunluu olan hayli sretlerdir ki,
buna "soyut keif" ve "gaybi sretlere vkf olma" denilir. Ve bu ksm, te'vle
ve tbre muht deildir. Nitekim, Reslullah (s.a.v) Efendimiz,
Hudeybiye'ye kmazdan nce, r'ylarnda kendilerini ashbyla berber,
balarn tra ettirmi olduklar halde, emn bir ekilde Mescid-i Harm'a dhil
olmu grdler. Hicretten alt sene sonra bu r'y aynyla gerekleti.
kincisi: Duyumsanabilir sretlere uygunluu olmayan hayli sretlerdir
ki, buna "hayli keif" derler. Ve bu ksm tbire muhtc olur. Ve bu tbr de
grlen hayli sretlere uygun olan duyumsanabilir sretler ile te'vl sretiyle
gerekleir. Nitekim, (S.a.v) Efendimiz'e r'ysnda bir kse st verildi. ip bir
yudumunu Hz. mer (r.a.)e verdi. Bu r'yy ashb- kirm hazartna bildirdiinde: "Y Reslallah, bunu ne ile te'vil buyurdunuz?" dediler. "lim ile
te'vl ettim" buyurdular. Uygunluk yn budur ki, "st" bedene gddr. "lim
de rha gddr. Ve r'y tbirinde bir kaide ve knn yoktur. Bundan dolay
hayli sretlerin kefine bal olan nrni ilim, bir kimseye ltfedilmez ise grlen sretlerin hakkatini anlayamaz.
imdi "hayl hazreti" hakkndaki bu zhlar anlaldktan sonra, bilinsin
ki, bu "nriyye hikmeti" nrunun yaylmas hayl hazreti zerinedir. Yn
mutlak mislin zti sfat olan nr, ry hazreti olan hayl hazreti zere yaylmtr. Ve bu nrun hayl hazreti zerine yaylmas da, inyet ehli olan
nebler (aleyhim's-selm) hakknda vahyin balangcnn evvelidir. Yn r'y
mevtn olan "hayl hazreti" nrun yaylma mahalli olmas tibryla ilh vahyin kayna olur.

ie (r. anh) der ki: "Reslullah (s.a.v.)a vahyin ilk balangc, sdk
ry idi. imdi o hazretin hli bu idi ki, grd her ry, mutlaka gn
doumu gibi apak gerekleir idi. Hz. ie (r. anh) "Onda gizlilik yok
idi" diyor (2).
471

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Yn (s.a.v.) Efendimiz iin ilh vahyin balangc "sdk ry" oldu. Ve


r'y, ancak uyku hlinde olur. Ve nbvvetin balangc zamnnda grd
r'y, his ve ehdet leminde her gn gerekleen gn doumu vakti gibi
ak bir srette olur idi. Buna binen Hz. ie (r. anh) gn doumu gibi
szn onda gizlilik yok idi szyle tefsr buyurdu. Ve bu tefsir ile Fahr-i
lem (s.a.v.) Efendimiz'in grd hayli sretlerin tbre muhta olmayp,
"soyut keif" olduunu ve bundan dolay o sretin ehdet hazretinde aynen
gerekletiini zh etti.

Ve Hz. ie (r. anh)nn ilmi buraya kadar eriti, baka deil (3).
Yn Hz, ie (r.anh) "hayl hazreti" ile "ehdet hazretini" ayrd. Ve ilmi, r'yda grlen eyin baka ve his leminde gerekleen eyin baka olacana kadar ulat. Onu gemedi ve buyurdu ki:

"Ve onun mddeti bunda alt ay oldu. Sonra ona melek geldi" (4).
Yn bu r'yda, (s.a.v.)in mddeti alt ay oldu. Daha sonra ehdet hazretinde ilh vahiy ile melek indi. Bundan dolay Hz. ie (r.anh) ehdet
hazretini, hayle katmad. Onu baka, bunu da baka sayd.

Ve bilmedi ki, Reslullah (S.a.v.) buyurdu: "Muhakkak insanlar uykudadrlar, ldkleri zaman uyanrlar" (5).
Yn m'minlerin annesi Hz. ie (r. anh), Fahr-i lem Efendimizin "nsanlar uykudadrlar, ldkleri zaman uyanrlar" buyurmasyla, ehdet hazretini hayl hazretine ve hayl hazretini ehdet hazretine dhil ettiini ve bununla, gerekte hissi hayt ile hayy olup uyank olan insanlarn bzs uykudadrlar ve uyku ise hayl hazretidir ve ldkleri zaman bu uykudan uyanrlar, demeyi kast ettiini bilmedi. Oysa ref-i enbiy Efendimiz bu hads-i eriflerinde hlk edilmiler leminde geerli olan her bir eyin, gaybi
manlardan bir mannn sreti ve ilmi hakktlerden bir hakktin "misl"i
olduuna iret buyurmulardr. Lkin insanlar gaflet uykusu ve tabat perdeleri ile perdelenmeleri sebebiyle var olmu sretlerin aynalarnda bu
hakktleri gremezler. Yn his leminden misl lemine, misl leminden
rhlar lemine ve rhlardan aynlar lemine ve aynlardan isimlere ve zti ilere geemezler. Hz. Emr Kudsiden beyit:
Tercme: "Cehlet uykusu beni harem yaknlndan uzak drd. Yoksa
bir kimse cnndan daha yakn olarak hibir eyi grmedi."
472

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Ancak irdi lm zevkini tadp bk vechin mhedesinde helk olan


kimse, bu fendan sonra bak bulup uyanr. Ve bu ekilde de mannn srette
tecell edici olduunu ve hlk edilmi sretlerin, hakki makun gzelliine
ayna olduunu mnev keif ile bilir. Beyt:
Nazmen tercme:
Mahbbumuzun gzelliine ayna bu lem
Her zerrede o vechini gsterdi dem--dem
te m'min lerin annesi Hz. ie (r.a.)n ilmi, (s.a.v) Efendimiz'in
2/BAKARA-115

fe eynem tuvell fe semme vechullh


Ne tarafa dnerseniz Allahn vechi oradadr.
ve
34/SEBE-47

ve hve al kulli eyin ehd


Ve O hereye ahttir.
yet-i kerimesi hkmnce, btn ulvi ve sfli mertebelerde Hakk'n hviyetini hzr ve btn eyda Hakk'n vechini zhir olarak mhede buyurduunu anlayamad. nk cenb- Fahr-i lem Efendimiz bir an Hakkn
mhedesinden ayrlmaz idi.

Ve her ne kadar halleri muhtelif ise de, (S.a.v)in, uyanklk hlinde


grd her ey, bu trdendir. imdi Hz ie (r.anh)n dedii alt ay geti.
Belki (S.a.v.) Efendimiz'in dnyda btn mr bu mesbede idi (6).
Yn her ne kadar ry grene gre uyanklkta grlen sretlerin halleri
ile uykuda grlen sretlerin halleri muhtelif ise de, hayl leminde grlen
sretlerin her birisinin his leminde grlen sretlerin misli olduunu dikkate alrsak, haller arasnda uyumsuzluk olmadndan (S.a.v.) Efendimiz'in
uyanklk hallerinde grd her bir hl ve fiil ve sret, uykularnda grd
hayli sretlerin trndendir. nk fahr-i lem Efendimiz uyanklk hlini
473

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

uyku hline dhil etti. Bundan dolay m'minlerin annesi Hz. ie (r. anh)n
"Vahyin alt ay kadar r'y ile idi" dedii hkmsz kald ve btl oldu. Belki
onun mrnn hepsi dnyda r'y mesbesinde idi. nk uyanklk hlinde, his leminde grd sretlerden her birisinin mansna bakp o sretleri,
o bakt manlar ile tbr buyurur idi. Nitekim r'yda grlen sretler de
ylece tbir olunur. Bundan dolay uyanklk hli, uyku hli trndendir.
imdi Hz ie (r.anh)n dedii alt ay geti szyle cenb- eyh (r.a), bu
ehdet hazretinde cenb- ie'nin syledikleri "alt ay" sznn ve ayn ekilde rislet-penhnin mrnn bu Fussu'l-Hikem'in yazld zaman gemi bulunduuna; ve bundan dolay o zamnn bu zamna gre hayl olduuna iret buyururlar.

O, ancak ry iinde rydr. Ve bu trden olarak gelen her ey "hayl


lemi" ile isimlendirilir (7).
Yn fahr-i lem Efendimiz uyanklk hlini insanlar uykudadr szyle
uykuya dhil ettiinden Hz. ie (r. anh)nn dedii "alt ay r'y" uyku iinde uykudur. Ve uykuda grlen ey trnden olarak gelen her ey, hayl
lemindendir. Bundan dolay Peygamber Efendimiz'e gelen ilh vahiy, ister
uykuda sdk ry ile olsun, ister his leminde vey histen ayr olarak kalbine
melein indirmesi ile olsun, hepsi hayl lemindendir. Ve melein ona grnmesi de ayn ekilde hayl lemindendir.

Ve bunun iin, kendi nefsinde bir sret zere olup ondan ayr bir
srette zhir olan huss, tbr olunur. Byle olunca tbir edici, eer isbet
ederse, uyuyann uykusunda grd sretten, o huss ne ey zerine ise, o
eyin sretine geer. lmin "st" sretinde grnmesi gibi (8)
Yn uykuda grlen ey trnden olarak gelen her eye "hayl lemi"
denildii iin, kendi nefsinde bulunduu bir sreten baka bir srette zhir
olan huss, tbre muht olur. nk sretler baka baka eylerdir. Fakat
man tibryla bir olduklarndan, aralarndaki balant bulunup tbr etmek
ve bu iki sretin mans birletirilmek lzmdr. Bundan dolay tbr eden
kimse, eer tbrinde isbet ederse, uyuyann uykusunda grd hayli
sretin, ilhi ilimde taayyn etmi olduu sretine geer. Ve bu ekilde
r'yda grlen sret ile o sretin iret ettii dier sret, man tibryla birlenmi olur. Nitekim "ilim", r'yda "st" sretinde grnmtr. Oysa bunlar
sret tibryla baka baka eylerdir. Fakat man tibryla aralarndaki balant bulunup birletirilir.

474

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

imdi te'vlde st sretinden ilim sretine geti. Bundan dolay te'vl etti. Yn bu st ile lakal sretin mnas ilim sretinedir, buyurdu (9).
Yan (S.a.v) Efedimiz r'ysnda grd "st" kendi sreti zerine terk
etmeyip, o sretten "ilim" sretine geti. Ve onu te'vl edip, bu "st" sretinin
mans "ilim" sretinedir, buyurdu. nk "ilim" ile "st" gd oluta bir
man zerinedirler. "St" bedenin ve "ilim" rhun gdsdr. Ancak sretleri
baka bakadr. Nitekim bu birlik ve ayrlk sr gdlarda da vardr. rnein
ekmek ile et gd olmak hussunda bir mandadrlar, fakat sretleri ayrdr.

Ondan sonra (s.a.v)in hli bu idi ki, ona vahy olunduu zaman kendisine zel bir yoldan alrd. imdi yannda hzr olanlardan rtlr ve kaybolur idi. Ve rt ondan kaldrlnca geri dnerdi. Bundan dolay vahyi ancak
hayl hazretinde idrk etti. u kadar ki ona uykuda denilmez (10).
Yn (S.a.v) Efendimiz'e vahy olunduu zaman, kendilerine zel bir yoldan aldklar iin sadetli huzurlarnda bulunanlardan misli rtler ile rtlp gayb lemine dhil olarak kaybolurlar idi. Bu gayb rts kaldrlp aldnda, ehdet hazretine geri dnerler idi. Byle olunca tab olarak vahyi
ancak hayl hazretinde idrk etti. Fakat byle olmakla berber, onlara uyku
isnd olunup uykuda olan olarak isimlendirilmez. nk uykunun sebebi
dimga bulaan mizc bir itir. Bunun sebebi ise kalbe dolan rhn husstur
ki, o hazreti ehdet leminden alr. Bu man ise, his leminden kll olana
kaybolmakszn olur. Nitekim (S.a.v)in bu iin sonundaki hli uyku hline
ters idi. Bu hal de "sine"ye, yn uykunun banda hafif bir srette kendinden
gemeye benzetilebilir.

Ve ayn ekilde melek ona bir adam sretinde sretlendii zaman, o da


hayl hazretindendir; nk o bir adam deildir; o ancak melektir ki insan
sretine girdi. imdi ona bakan rif, gei yapp t onun hakk sretine
ulat. Byle olunca "Bu Cebril'dir, size geldi; t ki dininizi size retmeye"
dedi. Oysa, onlara bundan nce "O adam bana gnderin" demi idi. imdi
onlara gzkt sret ynnden ona "adam" dedi. Sonra da "Bu
Cebrl'dir" dedi. Bundan dolay u sreti dikkate ald ki, bu hayli adamn
mans o sretedir. Byle olunca iki szde de o sdktr: His gznde olan
"ayn"ndan dolay sdk oldu; ve "Bu Cebrl'dir" sznde sdk oldu. nk o, hi phe yok ki Cebrl'dir (11).

475

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Yn Reslullah (a.s.v) Efendimiz'e adam sretinde sretlenen melek dahi,


hayl lemindendir. nk melein asl bir sreti vardr. Onu brakt, baka
srette sretlendi, yn "adam" sretinde grnd. Yoksa, o iin aslnda beer
deil idi. Hakkatte melek idi. te bu sebebten dolay o "adam" sretine bakan
rif, yn (S.a.v) Efendimiz, adam sretinden gei yapp onun asl ve hakki
sretine ulat da "Bu Cibrl'dir. Size dninizi retmek iin geldi" buyurdu.
Oysa bu szden nce, Hz. Cibrl, (S.a.v.) Efendimiz'in huzruna girmek istedii zaman, ashb- kirmn bzs onu girmekten engelleyince, Fahr-i lem
Efendimiz, onlara "O adam bana gnderin, yn huzruma girmekten men'
etmeyin" buyurmu idi. Yn bata "adam" dedii halde sonra "Cibrl" dedi. Ve
ona "adam" demeleri Hz. Cibril'in beer sretinde grnmesinden dolay idi.
Ve "Cebrl" demesi de misl leminden olan bu hayli adamn mansnn
onun hakki sretine olmasndan dolaydr. Bundan dolay bu szlerin ikisi de
dorudur. yle ki his gznde grlen "ayn'ndan dolay, yni grnen
sretine bakarak "adam denilmesi dorudur. Ve ayn ekilde hayli adamn
hakk, sreti tibryla ona "Bu Cebrl'dir" demek dahi dorudur.
imdi Hz. eyh (r.a.) bu, dny dediimiz his leminde mevcd olan
hlkn uykuda olduunu ve his leminin de ry lemi olduunu beyn buyurduktan sonra Ysuf (a.s.)n hallerini anlatmaya balyor:

Ve Ysuf (a.s.) babasna dedi: "Gerekten ben on bir yldz ve gnei ve


ay grdm. Onlar bana secde edici halde grdm. imdi kardelerini yldzlar sretinde ve babasn ve teyzesini gne ve ay sretinde grd (12).
Yni Ysuf (a.s.) babasna: "Babacm, ben r'yda on bir yldz ve gnei
ve ay bana secde eder olduklar halde grdm" (Ysuf, 12/4) dedi. Bu
sretler "hayli keif" ksmndan olup tbre muhtc idi. Ve bu hayli
sretlere balants bulunan hissi sretler bu idi ki, babas apak bir neb ve
nbvvet feleinde doan gne idi. Ve teyzesi de onun nbvvet srlarna
mahrem olmakla, ay gibi onun nruna ayna idi. Ve kardeleri de gkyzndeki yldzlar gibi babasnn vcd nrlarnda k saan ve doan yldzlar
idiler.

Bu idrk, Ysuf (a.s.)n hayli ynndendir. Ve eer grlenler ynnden olsa idi, kardelerinin yldzlar sretinde grnmesi ve babas ile teyzesinin gne ve ay sretinde grnmesi onlarn murd olur idi. imdi ne
zamanki Ysuf (a.s.)n grd eye onlarn ilmi olmad, idrk, onun hayli
haznesinde Ysuf (a.s)dan oldu. Ysuf (a.s.) ona syledii anda Ya'kb
(a.s) bunu bildi (13).

476

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Yn Ysuf (a.s)n, kendi kardelerini yldzlar ve babasyla teyzesini gne ve ay sretinde grmesi, ancak kendi hayli ynndendir.Yoksa grlenler olan kardeleri ve babas ve teyzesi ynlerinden deildir. Ve eer onlar ynnden olsayd, bu sretlerde grnmelerini kendilerince tasavvur edip
murd edinirler idi. Ancak byle yldzlar ve gne ve ay sretlerinde olarak
Ysuf (a.s.)n rysnda grnmeyi murd etmediler. Eer bunu murd etseydiler, Hz. Ysufa bu sretlerle ry leminde grnp secde ettiklerini
hayl leminde idrk edip ehdet leminde de bilirler idi. nk bzen hayl
haznesinden olan eyi hem gren ve hem de grlen berber idrk eder. Nitekim, bz mridler mridlerini terbiye etmek iin onlarn r'ylarnda
mnsib sretlerde grnrler. Ve bu grnme onlarn murdlar ynyle
gerekletiinden ehdet leminde hem mrd ve hem de mridin bilineni
olur. Ysuf (a.s.)n kardeleriyle babasnn ve teyzesinin grnmesi bu trden deil idi. Bundan dolay Ysuf (a.s.)n ry leminde grd eye onlarn ilmi yetmedi. Ve bu grme, ancak Ysuf (a.s.) r'ysn syledii zaman,
babas olan Yakub (a.s.)n bilineni oldu. Ve Ya'kub (a.s), bu r'yya Hz.
Ysufun kardelerinin de vkf olmadn bundan anlad.

Byle olunca, "Ey oulcuum r'yn kardelerine anlatma; bir hile ile
sana hile yaparlar " (Ysuf, 12/5) dedi. Ondan sonra oullarn o hleden
berat ettirdi; ve onu eytana balad. Oysa ancak o hlenin ayndr. imdi
Ya'kb (a.s) dedi: "Gerekten eytan insan iin ak dmandr" (Ysuf,
12/5) yni dmanl aktr (14).
Yn Ya'kub (a.s), Yusuf (a.s)n r'ysna kardelerinin vkf olmadn
anlaynca, bu r'yy onlara anlatmamasn tenbih etti. Ve stnln ve
fazletini bilip seni helk etmek iin bir hle dzenlerler, dedi. Bununla berber
bunu syledikten sonra, kardelerini hleden berat ettirip hle ve tuza eytana isnd etti. Oysa Ykb'un bu hilesinde iki ynden bahsederler: Birisi, tuza kardelerine isnd edince,Hz. Ysufun kalbinde onlara kar dmanlk
olur dncesi idi. Dieri, cenb- Ya'kb, Hz. Ysufa "R'yy kardelerine
syleme, sana hle yaparlar" dedii zaman, Hz. Yusf onlarn kendisine dmanlklar olduunu bildi ve kalbinde onlara kar kt zan peyd oldu. Oysa
neblik iin gnl selmeti ve kalb safl ve btn temizlii lzm idi. Bundan
dolay Hz. Ya'kb cenb- Ysufun bu kt zannn gidermek iin, kardelerini hleden berat ettirip, onu eytana isnd etti ve amac cenb- Ysufun kalbinde kardelerinin muhabbetini isbat etmekle berber onu hlelerinden de
korumak idi.

477

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Daha sonra Yusuf (a.s.) bundan sonra iin sonunda dedi: "Bundan nce
olan r'ynn te'vli budur. Gerekten Rabb'im onu hak kld. (Ysuf,
12/100) Yni hayl sretinde olduktan sonra, onu histe aa kard. imdi
Nebiyy-i mkerrem (s.a.v) o husstan dolay "nsanlar uykudadr" buyurdu.
Byle olunca Yusuf (a.s)n "Rabbim onu hak kld" sz uykusu iinde
grd r'ydan uyandn grp, ondan sonra onu tbr eden kimsenin
sz gibi oldu. Oysa o kimse uykunun aynnda olduunu ve asl uykusundan uyanmadn bilmedi. Bundan dolay o kimse uyand zaman: Ben
byle grdm ve gy uyandm; onu byle te'vil ettim, der (15).
Yni iin sonunda kardeleriyle babas ve teyzesi Msr'da kendisine kar
hrmet secdesi yaptktan sonra Ysuf (a.s): "te bu, nceki r'ynn te'vlidir.
Benim Rabbim onu hak kld. (Ysuf, 12/100). Yn r'y hayl sretinde
sretlendikten sonra Hak Tel o r'yy his leminde deitirmeyerek aa
kard, dedi. Bundan anlalr ki, cenb- Ysuf sretlenmi olan hayli
sretlerin kimler olduunu bilir idi. Cenb- Ysuf bu sz ile hayli sretler
ile hissi sretleri birbirinden ayrm oldu. te bu husstan, yn hayl ile hissin ayrlm olmasndan dolay (S.a.v.) Efendimiz "nsanlar uykudadr" buyurdu. Ve belki hakktte "hiss"in haylin ayn ve "hayl"in de hissin ayn olduunu beyn etti. Bu ekilde Ysuf (a.s) n "Rabbim o r'yy hak kld" sz, r'y iinde r'y grp, yine r'ysnda te'vl eden kimsenin sz gibi
oldu. Nitekim bir kimse r'y iinde r'y grp, bu r'ysn yine r'ysnda
tbir eder ve bu hl iinde henz uykuda olduunu bilmez. Ve uyandnda,
yn hayl leminden his lemine geldiinde, yannda olan kimselere "Ben
uyudum, yle bir r'y grdm ve r'ymn iinde gy uyanmm ve o
grdm r'yy yine r'ymn iinde byle tev'l ettim, der. te (S.a.v.)
Efendimiz'in yce idrklerine gre cenb- Ysufun sz r'y iinde r"yy
tbr etmekten ibrettir. imdi his lemi birinci hayl; ve ry lemi ise ikinci
hayl; ve ry iinde ry da nc hayldir. Ve bunlarn nde de
hakkat, haktr

imdi bak ki, Muhammed (s.a.v)n idrkiyle Ysuf (a.s.)n iin sonundaki idrki arasnda ne kadar fark vardr! "te bu nceki r'ynn te'vlidir.
Rabbim onu hak kld" (Ysuf, 12/100) dediinde onun mans histir, yn
hissedilendir. Oysa r'yda grlm olan ey hissedilenin dnda bir ey
deil idi. nk hayl, ebeden hissedilenin dnda bir eyi vermez. Hayl
iin bundan bakas yoktur (16).
Yn kardeleri ve babas ve teyzesi, Msr'da Ysuf (a.s.)a hrmet secdesi
yaptklar zaman, Ysuf (a.s.) "te bu nceki r'ynn tevlidir, Rabbim onu
hak kld" (Ysuf, 12/100) yn Rabbim hayl sretinden karp o r'yy his478

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

sedilebilir etti, dedi. Bundan dolay hayli sretler ile hissi sretler arasn
ayrd. (S.a.v.) Efendimiz ise hayli sretleri hissi sretlere ve hissi sretleri de
hayli sretlere dhil etti. Her ikisinin idrki arasndaki farka bak! Ve Fahr-i
lem Efendimiz'in idrkinin kapasitesini mhede et! nk r'yda grlen
sretler dahi hissedilendir ve haylin verdii ey de hissedilendir. nk
hayl leminde hayl edilmi olan ey hissedilir olmasayd, onun idrki
mmkn olmaz idi. Bundan dolay hayl mertebesinde olan sretler de hissedilenden baka bir ey deildir. Osya Ysuf (a.s.) r'ysnda grd sretleri
hissedilenin dnda bildi. Ve bu hayli sretlerin sonradan hissedilir olduunu beyn etti.
imdi Muhammed (s.a.v) zevk, gaflet uykusundan ibret olan bu hayat
iinde hayli hissi sretlerde tecell edici Hakk' hayle getirme yolu ile
mhede etmek ve bu uykudan fen-fillh ile uyanp bak-billh sabhnn
domas zamannda, bu var olan sretler ve hissi cisimlerde aa kann Hak
olduunu, vahdet gz ile seyredip onunla tbr etmektir. Bu zevk ile zevklenmi olanlar, ancak (s.a.v) Efendimiz'in vrisleridir. Onun iin Hz. eyh (r.a.)
buyurur:

imdi sen bak ki, Muhammed (s.a.v) vrislerinin ilmi ne kadar ereflidir! Ve ben az sonra bu hazret hakkndaki sz Muhammed Ysuf
lisnyla aarm. Cenb- Hakkn murd olursa sen ona vkf olursun (17).
Yn insf bak ile bak ki, (s.a.v.) Efendimizin vrisleri, bu gibi derin srlar nasl biliyorlar! Ne gzel mirs brakc, ne gzel mirs ve ne gzel vris!
nk fahr-i lem Efendimiz, ilim ve irfanda hlkn en limi ve en rifi olduu gibi, sz ile mermn ifde ve beyn etmede de, btn insanlarn en iyi
beyn edicisi ve en fasihidir. nk Kur'n- Kerm'de Ona vahyolunan vahiydir (Necm, 53/4) yce yetiyle beyn buyrulduu zere bu ilim ve irfnn
reticisi Hak'tr. Beyit:
Tercme: "Bir kimsenin ki std Hlk ola, bak gr ki irfndan onun lyk
ve nasbi ne olur! Eer ona hlkn en limi ve irfn ehlinin en rifi der isem
rev ve mnsiptir."
O nebyy-i z-nn vrisleri de tammen bu hl ile vasflanmtr. Atklar
ve beyn buyurduklar hakktler ve mrifetler, vehim ve fikri hayller ve
nefsni hevlar trnden deildir. Nitekim Mevln Cm (k.s.) Lccet'lEsrr'da buyurur: Beyit:
Tercme: "Yunnlerin felsefesi nefs ve hev haberleridir. mnlerin hikmeti ise Peygamber'in ilim ve irfndr."
imdi cenb- eyh (ra.) hayl hazretini, cenb- Ysufun r'ysn beyn
buyurduu srada zet olarak anlatm idi. imdi de bu bahiste Muhammed
479

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Ysuf lisnyla ayrntlar vereceini vaad etmilerdir. "Muhammed Ysuf"


tbrinin zh budur ki: Btn nebler ve evliyda olan velyetlerin tm,
muhammedi velyette toplu haldedir. te bu Muhammedyyeye hs velyette
kaim olan kmil vris, grnme yeri olduu hakkat-i muhammediyye
tibryla, btn neblerin lisanlaryla konuur. Bundan dolay byle kmil bir
vris, Ysuf (a.s)n merebinde, onun lisnyla konutuunda, hayl hazretinde grlm olan hayli sretleri, o sretleri gren kimsenin muhtelif halleri dolaysyla, muhtelif manlar ile tbr eder.Ve Muhammed (aleyhi's-salt
ve's-selm) Efendimizin merebine gre de nsanlar uykudadrlar, ldkleri
zaman uyanrlar ifdesinin yn ile "hissin haylin ayn ve "hayl"in de hissin ayn olduunu beyn edip bu lemdeki sretleri r'yda grlen sretler
gibi ilh trifler ve rabbn oluumlar bilir; ve onlar Hakk'n muhtelif sfatlar
ve zti ileri olmalaryla tbr eder. imdi Hz. eyh (r.a.) Muhammedyye hs
velyette kim olmas dolaysyla, Muhammed Ysuf lisnyla hayliyye hazreti hakknda ayrntlar vermeye balayp buyururlar ki:

imdi biz deriz: Bilesin ki, Hakkn gayr veyhut lem olarak isimlendirilen ey, Hakk'a nisbetle, ahsn glgesi gibidir. Byle olunca o Allh'n
glgesidir. imdi o da vcdun leme nisbetinin ayndr. nk glge phesiz histe mevcttur (18).
Yn Hakk'n gayr dediimiz ve lem olarak isimlendirdiimiz bu kesf
sretlerin tamam, Hakk'a gre bir adamn glgesine benzer. Oysa adamn
glgesinin bamsz bir vcdu yoktur. Onun vcdu, adamn vcduna
muhtatr. te tpk lem de byledir. Bamsz bir vcdu olmayp, ancak
Hakk'n vcdu ile kimdir. Ve glgenin hareketi ve durmas nasl ki ahsa
tbi' ise, lemin hareket ve duruu da ylece Hakk'n vcduna tbi'dir. Beyit:
Bunca tedbr perde gerisinde stdndr
Kendi tercihleri mi sanrsn hareketleri sretlerin
nk lem, Hakk'n isimlerinin sretleri ve sfatlarnn grnme yeridir.
Ve ahsn glgesi bir tibra gre o ahsn ayn ve dier tibra gre de nasl ki
gayr ise, lem de bir yn ile Hakkn ayn ve bir yn ile de Hakkn gayrdr.
Ve tabdir ki, ahsn glgesi, kendinin ayn olamaz. O ancak ahsn vcduna
bal olan bir tibr vcddur. Ve maksat, btn lemin hayl olduunu isbt
etmektir.
Nitekim, Hz. eyh yukarda "hayl hazreti" hakknda ayrntlar vereceini
vaad etmi idi. Bundan dolay Hakk'n gayr denilen lem, Allh'n glgesidir.
Burada glgenin "Allah" ismine bal klnmas btn ilh isimleri toplayc
olmasndadr. nk mevctlardan her birisi, "Allah" toplayc isminde dhil
480

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

olan bir ismin grnme yeridir ve o ismin glgesidir. Bundan dolay btn
lem de "Allah" toplayc isminin glgesi olmu olur. Ve lemin "Allahn glgesi" olmas, izfi vcdun leme nisbetinin ayndr. nk glge kim olmak
iin bir mahalle ve tahakkuk etmek iin yksek bir ahsa muhtatr. Ve bu
vcd glgesi de zerinde uzamas iin imkn dhilindeki aynlara ve tahakkuk etmek iin de Hakk'a muhtatr. Ve kevn vcdun leme nisbeti, glgenin kendisiyle kim olduu eye nisbetidir. Ve ayn ekilde Hakk'a nisbeti de,
kendisiyle tahakkuk ettii ahsa nisbetidir. Demek ki glge olan lem
mevcttur. nk ahsn glgesi phesiz histe mevcttur. Fakat glgenin
vcdu, ahsn vcduyla kimdir. Bunun gibi Hakk'n glgesi olan lem de
Hakk'n vcdu ile kaim olur. Ve glgenin vcdu hakkat ynnden Hakk'n
vcdunun ayndr. Fakat lemin taayynne nisbeti ynnden Hakk'n gayrdr.
rnek: Bir kimse, varsayalm etrfna on ayna koyup kendisi ortada dursa, her bir aynada o kimsenin glge sreti peyd olur. ahs bir ise de, o ahsn
ayn olarak on sret gzkr. O kimse alasa, glse; elini, ayan, gzn
kmldatsa bu hl ve hareketlerin hepsi, o on srette de grlr. Demek ki bu
sretlerin hepsi o bir ahsn ayndr. Fakat aynada mevcd olan bu sretlerin
zerine su dklse vey bir boya srlse, o ahs bundan etkilenmez. Demek
ki o sretler bu ahsn gayrdr.

Ancak, glgenin grnd mahall, mevcd olduu vakittedir. Hatt


eer sen, bu glgenin grnmesine mahall olan eyin yokluunu varsaysan
o glge akledilebilir olur ve histe mevcd olmaz idi. Belki glgenin mensb
olduu ahsn ztnda potansiyel olarak mevct olur idi (19).
Yn glgenin phesiz histe mevcd olmas, o glgenin grnd mahall, mevcd olduu vakitte olur. Mesel bir cismin glgesi yere der; ve o
glge histe mevcd olmu olur. Ve bu glgenin histe mevcd olmas iin de, o
glgenin grnd zemnin vcdu lzmdr. Bundan dolay glgenin histe
mevcdiyeti, ancak o glgenin grnd zemnin mevcdiyeti vaktinde
olur. u halde glgenin histe mevcd olmas iin art lzmdr:
Birincisi, glgenin grnd mahall;
ikincisi glgenin shibi olan cisim;
ncs, glgenin grnmesini cb eden nrdur.
Glgenin grnd mahallin karl imkn dhilindeki aynlar; glge
shibi olan ahsn karl da, Hakkn mutlak vcdu; ve nr da Hakk'n
Zhir ismidir .

481

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Eer glgenin grnmesi iin art olan mahallin yokluunu varsaysak o


glge akl mertebesinde kalr ve histe grnmez idi. Ve belki o glge mensb
olduu ahsta potansiyel olarak mevcd olup, meydana km olmaz idi.
Bundan dolay "lem" olarak isimlendirilen ilh glgenin grnme mahalli
olan imkn dhilinde olanlarn olmad varsaylsa, glge his leminde mevcd olmaz, belki potansiyel olarak kalr idi.

imdi lem ile isimlendirilen ilh glgenin grnme mahalli, ancak o


imkn dhilinde olan aynlardr ki, bu glge onun zerine uzayc oldu. Byle olunca bu glge, bu ztn vcdundan, zerine uzayc olduu ey dolaysyla, idrk olunur. Ancak idrk, Nr ismi ile oldu. Ve bu glge, imkn
dhilindeki aynlar zerine mechl gayb sretinde uzayc oldu (20).
Yn "lem" dediimiz ey, ilh glgedir. Ve onun, grnd mahall de
imkn dhilindeki aynlardr. Ve bu glge bu imkn dhilindeki aynlar zerine
uzamtr. Nitekim bir ahsn glgesinin, grneblmesi iin mutlaka bir yerin
zerine dmesi ve uzamas lzmdr. Bundan dolay Hakkn mutlak
vcdunun glgesi, zerinde uzad ey dolaysyla idrk olunur. O ey de
grnme yerleridir. Bundan dolay Hakkn mutlak vcdu grnme yerleri
dolaysyla idrk olunur. Ancak bu idrk "Nr" ismi ile olur. Ve "Nr" ilhi
zti isimlerdendir. "zf vcda" ve "ilm"e ve "a" da genellenir. nk
bunlardan her birisi eyy gsterir. Nitekim "izfi vcd" olmasa idi, aynlar
lemi yokluk gizliliinde kalr idi. Ve eer "ilim" olmasa idi, hibir ey idrk
olunmaz idi. Ve "k" olmasa idi, vcdi aynlar kendilerini rten karanlk
iinde kalr idi. rnein gece karanlnda, k olmadka odamzn iindeki
eyy grmek mmkn deildir. Bundan dolay "izfi vcd" ile Hakkn
mutlak vcdu idrk olunur.
rnein nmzdeki aynada, arkamzda duran bir ahsn glgesi yansdnda, bu, o ahsn izfi vcdudur. Bu vcd ile o ahs idrk ederiz. Ve
ilim ile de manlar lemini idrk ederiz. Varsayalm ilim olmasa, u zerinde
bahsettiimiz Ysuf Fass'ndaki hakktleri, nasl idrk edebilir idik? Ve k
ile de his leminde mevcd olan sretleri idrk ederiz. rnein k saan gne olmasa idi, gl bahelerini, yeillikleri idrk mmkn m idi?
Ve bu glgenin, yn izfi vcdun imkn dhilindeki aynlar zerine uzamas, mechl gayb sretindedir. Yn yokluk karanl zeredir. Bilinsin ki,
vcd glgesinin aynlar zerine uzamas ilk nce ilim mertebesinde oldu. Bu
da Allh'n gayr iin mechl gaybtr. Ancak Hakk'n vkf kld kimseler iin
mechl gayb deildir. Nitekim Hz. Mevln (r.a) Mesnevi-i erifde buyururlar:

482

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Tercme ve izh: Evliynn tuza olan o hayller Hud bostannn ay


yzlllerinin yansmasdr. Yn evliynn hayller tuza nefsn hev olmayp, belki Hudnn bostan olan manlar leminin ay yzllerinin yansmas, yn ilhi ilmi sretlerdir
Bundan dolay onun mechl oluu, hrice gre yokluk karanlndan dolaydr. nk cehil, yokluk ve yokluk da karanlktr. Ve karanln n, bir
eyin kendisinde gizlenmesi ve gayra gre de gizli oluudur. Ve onun mukabili olan nr ise bunun aksidir. nk nrun n, kendisinde grnme ve gayr
iin de gstermedir.

Sen glgelerin siyahla meyilli olduunu grmez misin ki, glgenin


shibi olan ahslar ile kendi arasndaki mnsebetin uzaklndan dolay,
ztlarnda gizlilie iret eder. Ve ahs beyaz bile olsa, onun glgesi yine
bu ekildedir. Sen dalar grmez misin ki, bakann bakndan uzak olduu zaman kara olarak grlr. Oysa dalar, renklilikten hissin idrk ettii
eyin gayr zere olur. Ve oysa uzaklktan baka bir sebep yoktur. Ve gkyznn mvilii de bunun gibidir. imdi bu, histe uzakln parlak olmayan cisimlerde meydana getirdii bir eydir. (21).
Yn bir ahsn glgesi yere dt vakit onun siyha meyilli olduu grlr. Ve bu ahs ile o glgenin mnsebetinin uzaklndan dolay, siyahlk
glgede gizlilie iret eder. Histe glge baka, ahs bakadr. Aralarnda sr
uzaklk vardr. nk glge her ne kadar ahsn biimine gre grnr ise de,
siyha meyilli bir eydir. Ve ahsta olan ey, onda gizlidir. Nitekim ahs
beyz olsa bile glge yine siyha meyilli olur. Bundan dolay glgede bir ynden grnme ve bir ynden gizlilik vardr. Ve ayn ekilde pek uzaklarda bulunan dalara baktmz zaman, gzmze siyah renkte grnr. Oysa onlarn rengi, grme hissinin idrk ettii eyin dnda bir ey zeredir. rnein
yemyeildir; yhut plak bir da ise onu tekl eden kayalarn renginde olarak
sar vey kzldr. Ve dalarn byle siyah renk sretinde grnmesindeki sebep ancak uzaklktr. Eer yakn olsayd hissimiz onu; rnein yeil renkte
idrk edecek idi. Uzak olduu iin hissimizin idrk edecei bu yeil rengin
dnda gzkt. Ve ayn ekilde gkyz dediimiz feznn rengi aslnda
mvi deildir. Uzakln etkisi sebebiyle gzmze yle grnr. te bu dalarn siyh ve gkyznn mvi grnmesi ess, parlak olmayan cisimlerde,
grme hissinde uzakln meydana getirdii eydir.
Cenb- eyh (r.a.) bu rnekleri, imkn dhilindeki aynlar ile vcd nru
arasndaki mnsebetin uzaklna dell olarak verdi. Nitekim Abdrrezzk
Kan (k.s) bu ibrelerin erhinde buyurur ki: "mkn dhilindeki aynlar,
vcd nrundan uzak olmasndan dolay karanlktr. Aynlarn karanlna zt
olan nur, o aynlar zerine uzad zaman, yokluunun karanl vcd
483

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

nruna etki edip, nriyyet karanla meyilli olur.Ve vcd nru da gizlilie
meyilli bulunur. ahslara nisbetle glgeler gibi. zf vcdun Hakk'n
vcduna nisbeti de byledir. Eer Hakkn vcdu, yokluk hlindeki imkn
dhilinde olan aynlar ile kaytlanmam olsa idi, nihyetinde nriyyette olur
idi de, iddetinden dolay idrk olunmaz idi. imdi karanla it taayynler ile
perdelenmi olan kimse, lemi grr; Hakk' grmez. Nitekim yet-i kermede
"....Onlar zulmettedir, grmezler" (Bakara, 2/17) buyrulur. Ve taayynler
perdelerini kaldran ve zulmet rtlerini yrtan kimse, "nr" ile karanlktan ve
"zt" ile, glgeden perdeli olur. Ve biriyle dierinden perdeli olmayan kimse
de, hlk edilmilerin siyahlnda ve karanlnda Hakk'n nrunu mhede
eder.

Ve ayn ekilde imkn dhilindeki aynlar da parlak deildir; zir onlar


yok hkmndedir. Ve her ne kadar "sbitlik" ile vasflanm ise de "vcd"
ile vasflanm deildir. nk "vcd" nrdur. u kadar vardr ki, parlak
cisimlerde uzaklk, grme hissinde kkl verir. te bu da uzakln
dier te'sridir. imdi his onu, ancak kk hacim olduu halde idrk eder.
Oysa o aslnda bu kadardan byktr; ve niceliklerin en fazlasdr (22).
Yn imkn dhilindeki aynlar, vcd nrundan uzak olduu iin karanlktr; parlak deildir. Ve her ne kadar ilhi ilimde "sbitlik" ile vasflanm ise
de "vcd" ile vasflanm deildir. Bundan dolay o yok hkmndedir. rnein, ekirdein iinde aa "sbitlik" ile vasflanm ise de, "vcd" ile vasflanm olmadndan yok hkmndedir. Ancak parlak olan cisimler, uzaklk
sebebiyle, parlak olmayan cisimler gibi siyah grnmez, grme hissinde kk grnr. Bu da uzakln dier bir te'sridir. Oysa onun hric vcdu
uzaktan grnd kadar deildir; nicelikte hissedilebilir olduu miktrdan
fazladr.

Nitekim delil ile bilinir ki, gne hacimce yz altm ve drtte bir ve
sekizde bir defa dnydan byktr. Oysa o, "ayn"da mesel bir kalkan
kadardr. te bu da uzakln te'sridir. Byle olunca lemden ancak glgelerden bilindii kadar bilinir. Ve bu glge kendisinden uzayan bir ahstan
mechl olduu kadar Hak'tan mechl olur. imdi o, onun glgesi oluu ynnden bilinir. Ve kendisinden glge uzayan ahsn sretinden olan ey, o
glgenin ztnda mechl oluu ynnden Hak'tan mechl olur (23).
Hz. eyh (r.a) mbrek zamnlarndaki astronomi ilmine ship olanlarn
getirdikleri delllere dayanarak gnein dnydanb yz altm ve drtte bir ve
sekizde bir defa byk olduunu, yn gnein dnynn yz altm tam kat
ve bir eyrei ve bir sekizde biri kadar olduunu beyn buyururlar.
484

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Zamnmzdaki astonomi bilginlerini getirdikleri delllere gre, gne arzdan


bir milyon yz on bin defa byktr. Bu husstaki uyumazlk getirilen
delllerdedir. Her iki sze gre de gne dnydan pek ok defa byktr.
Hz. eyh'in yksek maksadlar, gne dnydan pek byk olduu halde,
uzakln te'sri dolaysyla, his gznde bir kalkan bykl kadar grnmesini beyandan ibrettir. Uzakta olan byk bir cismin kk grndne
phe yoktur. Cenb- eyh bunu rnek olarak anlatmtr.
te bunun gibi kaytlanm vcd olan lem, mutlak vcttan pek uzak
olduundan, grnte kk ve karanlktr. Bundan dolay bir ahs glgesinden ne kadar bilineblirse, Hak da lemin vcdundan o kadar bilinir.
nk aynlar, okluk taayynleri ile taayyn edici olan ilhi zttr. Ve bu
aynlar zt ynnden Hakk'n ayndr ve taayynleri ynnden glgelerdir.
u halde Hakk'n isimlerinin glgeleri ve sretleri olan lem aynlarndan ve
bu glgelerin glgeleri olan bu hrici mevctlardan, yn his bak ile grdmz eydan Hakkn zt ne kadar bilinir ise, o kadar bilinir. Ve glgesi
uzayan ahstan, o glgeye bakld zaman mechl kalan ey, ne kadar ise,
Hakk'n glgesi olan lemin vcduna bakldnda da, Hak'tan o kadar
mechl kalr. Bundan dolay lem Hakk'n glgesi oluu ynyle, Hakk'n her
eyin Rabbi ve lemin lh olduu bilinir. Ve kendisinden glge uzayan ahsn sretinden bulunan eyin, o glgenin ztnda mechl oluu ynyle, Hak'tan mechl olur. rnein arkanzda bir ahs durup glgesi nnze dse, bu
glgeden arkanzda bir adam bulunduunu bilirsiniz. Fakat bu uzayan glgenin ztnda, glge shibinin sretinden bulunan ey, mechl kalmtr. Mesel ka, gz aznn biimi ve dierleri bu glgeden anlalmaz. Yalnz anladnz ey, arkanzda glgenin shibi olan bir adam bulunmasndan
ibrettir. te tpk Allahn glgesi olan lem ile glge shibi olan Hak da byledir. Ve vcd nru kendisinden uzayan Hakkn zt mutlakl ve taayynszlk sreti imkn dhilindekiler zere uzayan vcdda grlebilir deildir.

te bundan dolay biz deriz ki, gerekte Hak, bize bir yn ile bilinendir
ve dier bir yn ile de mechldr (24).
Yn lem, Hakk'n glgesi olduundan ve glgenin shibi ise, uzayan
glgesinden zet olarak bilindiinden dolay, Hak kendisinin glgesi olan
lemden bize zet olarak bilinen olur. Ve glge shibinin sretinden bulunan
ey, glgenin ztnda mechl kaldndan, bu tibr ile Hak bize mechl olur.

485

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

"Sen Rabbini grmez misin, glgeyi nasl uzatt? Eer dilese idi, onu
skin klar idi'; (Furkn, 25/45) yn potansiyel olarak onda olur idi (25).
Hz. eyh (r.a) Furknda olan bu yet-i kerme ile, vcd glgesinin imkn
dhilindeki aynlar zerine uzadn dell olarak getirdi. Yn yet-i kermenin
yce mans byle demek olur: Ey Habbim, sen Rabb'ini grmezmisin,
vcd nrunu imkn dhilindeki aynlar zerine nasl uzatt ve vcd nru ile
lem sretlerinde nasl tecell etti? Eer yksek irdesi balansa idi, o uzam
glgeyi skin klar idi. Yn uzayan glge Hakk'n vcdunda potansiyel olarak kalr ve asl zhir olmazd.

Der ki: Hak Tel glgeyi aa karmak iin imkn dhilindekilere


tecell etmeyeydi, el'n yn u an da vcdda ayn aa kmam olan imkn dhilindekilerden geriye kalan ey gibi olur idi. "Ondan sonra biz gnei glgeye dell ettik. (Furkan, 25/45) O da Hakk'n "Nr" ismidir ki, biz
onu anlattk. Ve his ona hitlik eder. nk, nrun yokluu ile, glgeler
iin bir ayn yoktur. "Ondan sonra biz onu kolay bir eki ile bize ektik.
(Furkan, 25/46) Ve ancak onu kendine ekti. nk o, O'nun glgesidir.
O'ndan zhir oldu ve emrin hepsi O'na geri dner. imdi o, O'dur; O'nun
gayr deildir. Byle olunca senin idrk ettiin her bir ey, imkn dhilindeki aynlarda olan Hakk'n vcdudur. imdi Hakkn hviyyeti ynnden
o, O'nun vcdudur. Ve kendisinde olan sretlerin ihtilfi ynnden o, imkn dhilindeki aynlardr. u halde sretlerin ihtilfyla, nasl ki ondan
glge ismi zil olmazsa, sretlerin ihtilfyla lem ismi yhut Hakkn gayr
ismi ondan ylece zil olmaz. imdi onun glge olmasnn ahadiyyeti ynnden o, Hak'tr. nk Hak, Vhid ve Ahad vcttur. Ve sretlerin okluu ynnden o, lemdir. imdi benim sana izh ettiim eyi hemen anla
ve sorgulayc ol! (26).

el'n, ifdesi bz nshlarda metinde olmayp erhan zikredilmitir. (A.A.Konuk)

Yn Cenb- eyh (r.a.) ve lev e le cealehu skin yn Eer dilese


idi, onu skin klar idi (Furkn, 25/45) yet-i kermesinin tefsri hakknda
byle buyurur:
Hak Tel buyurur ki: "Eer Hak, kendisinin glgesi olan imkn dhilindekilerin aa kmas iin tecell etmeye idi, bu glge yokluk gizliliinde arta
kalr idi. Nitekim hric vctta ayn aa kmayan bz imkn dhilindekiler yokluk gizliliinde kalmtr." nk,

486

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

15/HCR-21

Ve in min eyin ill inden hazinuhu ve m nunezziluh ill bi kaderin malm


Hazinesi bizim yanmzda olmayan hibir ey yoktur. Malm (bilinen)
bir kaderi olmakszn onu indirmeyiz.
yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere, yokluk gizliliinde bulunan
eylerin hepsi birdenbire aa kmaz; belki zaman ierisinde bilinen kaderi
zere hric vctta aa kar. Nitekim, zamanmzdaki keifler ve ictlar
birdenbire ortaya kmamtr. Seneden seneye artarak bilinen kaderi zere
ortaya km ve bundan sonra da yine ylece ortaya kacaktr. Henz hric
vctta aa kmayanlar yokluk gizliliindedir. rnein bahemizde bir gl
aac var, bu sene gl verdi. Gelecek seneler de yine birtakm gller ortaya
kacaktr. Bunlar henz yokluk gizliliindedir.Ve ayn ekilde insann glgesi
vardr. Bu glge uzamad zaman, o ahsn ztnda gizlidir.
"Glge uzadktan sonra, biz gnei glgeye dell ettik" (Furkn, 25/45)
Ve dell olan gne, Hakk'n Nr ismidir ki, biz onu Ancak idrk, Nr ismi
ile oldu szyle daha nce anlattk. Bundan dolay bir cismin glgesinin
idrki, nasl ki gne ile olur ise, Hakk'n glgesi olan lemin idrki de Hakk'n Nr ismi ile olur. Ve glgelerin vcdu ve idrki gne ile olduuna his
hitlik eder. nk gnein nru gzkmeyince glge vcd bulucu olmaz.
rnein gece karanlkta ayakta duran bir ahsn glgesi gzkmez. te bunun
gibi, lemin glgesinin vcdu da ancak Hakk'n Nr ismiyle olur.
"Ondan sonra biz o uzayan glgeyi kolay bir eki ile kendi ztmza
ektik." (Furkn, 25/46) Ve bu eki, glgeye dell olan nru ekmekle oldu.Yn var olanlarn vcdundan ibret olan glgeyi, Hak yava yava ve
kolaylkla kendine ekti. nk eynn vcdunun yava yava fenya yz
tuttuunu her an his gz ile grmekteyiz. Nitekim bir ocuk doar, ergen
olur, gen olur, ihtiyrlar, sonra da lr. Bunlar hepsi yava yava ve insan
farkna bile varmakszn kolaylkla olur. lm ise glgenin glge shibine ekilmesidir. Ve glgeden ibret olan lemi Hak Tel, kendi glgesi olduu iin
ztna ekti. nk nefes-i rahmnsinin yaylp genileme hareketi ile ondan
aa kar. Ve ekilme hareketi ile yine ona geri dner. Ve emrin hepsi ona
dner. Bundan dolay o, O'dur. Yan lemin vcdu Hakk'n vcdudur; O'nun gayr deildir. kisinin arasndaki fark, mutlak ve kaytl olmaktan baka
bir ey deildir; bu da tibrdir. nk hibir kaytl yoktur ki, kendisinde
mutlak olmasn. rnein hayvnlk, mutlak bir mandr."Konuma" kavram
ise, onun bir kayddr. Oysa mutlak man olan "hayvnlk" olmadka, konuabilme kayd dnlemez. Bundan dolay kaytl ancak mutlak ile mevcd
487

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

olur Ve mutlak da ancak kaytlya snrlanma ile tecell eder. nk bin defa
"hayvan" desen insan kavram anlalmaz. Ancak "konuan" kaydna snrland zaman, konuan isteini ifde etmi olur.
imdi akledilebilir ve hissedilebilir olarak lemin vcdundan idrk ettiin her bir ey, imkn dhilindeki aynlarda tecell edici olan Hakk'n vcdudur. Ve Hakkn vcdu, aynlarn vasflar ve zellikleriyle aa kmtr.
Bilinsin ki, yn- sbite Hakk'n ve isimlerinin aynasdr. nk yn-
sbite olmasa ilhi isimlerin sretleri Hakk'a zhir olmaz idi. Nitekim ayna
olmasa, insan kendi sretini gremez. Ve a'yn- sbite, ilh ilimde peyd
olan isimlerin sretleri olup; Hakk'n ilmi ise ztnn ayn olduundan, bu
a'yn- sbite Hakk'n ayn olur. Ve ehdet hazretinde bu sretleri tayc
olan "nefes-i rahmn"dir. Bu da Hakk'n vcdunun ayndr. u kadar ki,
a'yn- sbite, her an ilim mertebesinde yokluk halindedir. Mutlak vcdun
tenezzllerinden hsl olan izfi vcdun tayc olduu bu grdmz
sretler, o a'yn- sbite sretlerinin yansmas ve glgesidir. te bir tevhd
ehlinin mereb ve ma'rifet zevki budur.
Bundan dolay bu n bilgiden sonra anlalr ki, Hakk'n hviyyeti idrk
olunan eyde zhir olduu yn ile, o ey Hakk'n vcdudur. Ve sretlerin
ihtilf ynyle o idrk edilebilir ey, imkn dhilindeki aynlardr. Ve imkn
dhilindeki aynlarn sretleri baka baka olmakla o idrk olunan eyin ad
deimeyip, ona nasl ki yine "glge" denilirse, lem ahslarnn sretleri baka baka olmakla ondan da ylece "lem ismi veyhut "Hakkn gayr" ismi
gitmez. Ve mdemki o idrk olunan ey glgedir ve sretlerin ihtilfyla ondan glge ismi gitmiyor, u halde glge olutaki ahadiyyet ynyle, o idrk
olunan ey Hak'tr. nk Hak, Vhid ve Ahad vcttur. Ve sretlerin okluu ynnden, o idrk olunan ey lemdir. Yn burada ahadiyyet grnyor: Birisi glgenin ahadiyyeti; ikincisi lemin ahadiyyeti; ncs Hakk'n ahadiyyeti. Ve ilk iki ahadiyyet, Hakk'n ahadiyyeti ile berberdir.
rnek: Bir kimsenin etrfna be fotoraf makinesi konulsa, her birisinin
objektifine o ahsn glgesi der. Be objektifte be sret gzkr. Fakat hepsi
glge oluta ahadiyyet zerinedir. nk glgeden baka bir ey deildirler.
Ve bu be sretin hepsine de o ahsn gayr olan "fotoraf' ismini veririz. Bundan dolay o be sret bu ynden de ahadiyyet zeredir. Fakat sretlerin says be olmakla ahsn oalmas gerekmez. ahs da ahadiyyet zeredir. Ve ilk
iki ahadiyyet ahsn ahadiyyeti ile berberdir. nk ahsn vcdu olmasa
bu tibri ahadiyyetler de mevcd olmazd.
imdi eyh (r.a) buyururlar ki: te idrk olunan eyin vcdunun, Hakk'n "hviyet"i ynnden Hakk'n vcdu olduunu ve sretlerin ihtilf ynnden lem ve Hakkn gayr bulunduunu sana zh ettim. Bu hakkati bilmek hussunda sen uyank ol ve sorgula!
488

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Ve i, benim sana bahsettiim ekilde olunca, lem sanaldr. Onun iin


hakk vct yoktur. Ve bu, haylin mansdr. Yn sana hayl klnm
oldu ki, gerekte lem ilve bir itir; kendi nefsiyle kimdir; Hak'tan
hritir. Oysa lem, iin aslnda byle deildir. Sen grme hissinde glgeyi
grmez misin? Kendisinden uzayan ahsa bitiik olduu halde, bu bitimeden ayrlmak, o glge iin imknsz olur (27).
Cenb- eyh (r.a) buyururlar ki: Ben sana birtakm hakktler ve
mrifetler anlattm. Bundan anlald ki lem, vehmi ve hayl bir eydir.
Onun hakk ve bamsz vcdu yoktur. Hakik vct Hakk'n ve "izfi
vcd" da lemin vcdudur. nk lem hakk vcdun glgesidir. Glge
ise kendi nefsiyle kim olmayp, kymda glge shibine muhtatr, lemin
sanal olmas da hayl mansdr. Yn sence lemin ilve bir i olduu ve
kendi nefsiyle kim bulunduu ve Hak'tan hri olduu hayl edilir. te bu
hayle dayanarak lem iin "hayldir, denilir. Oysa lem, iin aslnda Hakk'n
vcdundan hri ve kendi nefsiyle kim ve Hakkn vcdu zere ilve bir i
deildir. Nitekim grme hissiyle baktn zaman, duran ahsn kendisine bitiik olarak uzam olan glgesinin o bitimeden ayrlmasnn mmkn olmadn grrsn. Bundan dolay vhid yn bir olan i, birisi "ahs olu" ve dieri "glge olu"tan ibret olan iki ekilde zhir olmutur.Ve byle iki ekilde
zuhr sebebiyle, ahs ile glge arasnda aykrlk vehmedilerek, glge iin bir
vcd hayl edilir.

imdi sen aynn rif ol ve sen kimsin? Ve "hviyet"in nedir? Ve Hakk'a


nisbetin nedir? Ve sen ne eyle Hak'sn ve ne eyle lemsin ve bakasn ve
bunun gayrsn? Ve bu szlere benzeyen eysin? Ve bu ilimde limler, bilen
ve daha iyi bilen olarak ayrlmtr (28).
Yn sen ayn- sbiteni tan ki, o Hakk'n zti ilerinden bir i ve onun bilineni olan sretlerinden bir srettir. Ve sen "hviyyet"ini bil ki, sen ayn-
sbitenin zelliinde aa kan Hakk'n vcdusun. Ve Hakk'a nisbetini bil
ki, senin Hakk'a nisbetin, kaytlnn mutlaka ve glgenin ayakta duran ahsa
nisbeti gibidir. Ve ne eyle Hak olduunu anla! nk sen "hviyyet"in ve
"hakkat"in ynyle Hak'sn ve "taayyn"n ynyle lemsin ve Hakk'n gayrsn. Ve bu szlere benzer ne varsa o'sun. Ve limler bu ilimde eitlidir. Kimi
bilendir ve kimi daha ok bilendir. Ve bu farkllk mhededeki farklla dayanmaktadr. yle ki:
1. okluk taayynlerini mhede eden kimseler, "hlk" grrler.

489

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

2. Bu okluk taayynlerinde tecell edici olan ahad vcdu mhede


eden kimseler, "Hakk" grrler.
3. ki tibr ile iki yn de mhede eden kimseler, hem hlk ve hem de
Hakk' grrler.
4. Bantlar ve izfetler ile oalm olan sretleri bir hakkat olarak mhede eden, yn zt ile, isimlerin ahad oluu ile kll yn btnsellik
mhede eden kimse, Allh' hakkyla tanyan ehlullahdandr.
5. Halk grmeksizin Hakk' mhede eden kimse, fen makm olan
"cem" makmnda hl shibidir.
6. Hakk' hlkta ve hlk Hak'ta mhede eden kimse, fendan sonra hsl
olan bak ve "cem"'den sonra hsl olan "fark" makmnda kmil mhede
shibidir. Ve bu makmn shibi dier makm shiplerinden daha limdir.
(Kni erhi'nden alnmtr)

imdi Hak, alglanan glgeye oranla, kk ve byk ve sf ve daha


sftr. Camda bakann perdelenmesine nisbetle nur gibidir ki, onun rengiyle renklenir. Oysa iin aslnda onun rengi yoktur. Ancak sen onu, Rabb'in
ile hakkatine verilmi rnek olarak grrsn (29).
Glgenin grme hissinde mevcd olmas iin artn lzm olduu daha
nce anlatlm idi. Bunlardan birisi "glgenin grnd mahal", ikincisi
"nr", ncs "glge shibi" idi. Glgenin dt mahal girintili kntl
ise glge de girintili kntl olup mahalle gre grlr. Bundan dolay bu imkn dhilindeki aynlar Hakk'n glgesinin dt mahal olduundan, bahsedilen hkm, imkn dhilindeki aynlarda da ayn ekilde geerli olur. u
halde Hak, kk aynlara gre kk ve bye gre byk ve rnein soyutlanm nefslere gre sf ve soyutlanm akllara gre daha sf olarak zhir
olur. Ve o nra benzer. Eer camn rengi krmz ise krmz ve yeil ise yeil
grnr. Oysa onun rengi yoktur. Eer cam renksiz ise nr da renksiz grnr. Camn rengi, bakann baknda o nrun sflna perde olur. Ve her ne
kadar nrun aslnda rengi yok ise de, camn rengiyle renklenen nru, sen
Rabb'in ile hakkatine verilmi rnek olarak grrsn. Yn sen grrsn ki,
Hak senin hakkatinin aynasnda, onun zelliine gre renklenendir. Nitekim
"Suyun rengi kabnn rengidir" derler. Sonu olarak Hak, aynlarda, o aynlarn
hallerinin sretleriyle tecell edicidir. O nr ve senin hakktin de cam gibidir.
Eer hakkatin bulank ise bulank ve eer sflam ise sflam olarak grnr.

490

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Ve eer sen camn yeilliinden dolay "nr yeildir" dersen, dorudur


ve hidin duyulardr. Ve eer nr, "yeil deildir ve renkli de deildir"
dersen, nitekim onu sana dell verdi, dorusun. Ve senin hidin, geerli
olan akl bakndr. imdi bu, glgeden uzayan nrdur. O da camn ayndr. Byle olunca, onun sfi olmasndan dolay, o nrlu glgedir (30).
Yn yeil renkli camdan geen gnein nru, yeil olarak aksettii iin
"nr yeildir" dersen, doru sylemi olursun. nk gzn onu yeil grmtr. Byle olduuna duyularn hitlik ediyor. Ve eer duyularndan geip akl bakn kullanarak, "gnein nru aslnda renkli deildir; bu yeillik
ancak camdan getii iin olmutur" dersen, yine sznde dorusun. hidin
de geerli olduuna phe olmayan akl bakndr.Ve cam ile renklenmi olan
bu nr, camdan uzayan bir nrlu glgedir. Ve sf ve effaf olan camn ayndr.
nk o cam kaldrm olsak, o yeil renkte grnen nrlu glge kaybolur.
imdi cenb- eyh (r.a)in bu rnekteki yksek maksatlar, ehdet mertebesindeki eyle, gayb mertebesindeki eye dell getirmektir. Bundan dolay bu
nr, hric vcda irettir. Yn bu vcd nru, a'yn- sbitenin isti'dd ve
kbiliyyetlerine gre hrite uzamtr. Ve bu aynlar da, nru kabl eden camn ayndr. Ve bu a'yn- sbite, nru, isti'ddlarnn gerektirdii renk ile
renklendirmitir. Bundan dolay varlksal vcd, a'yn- sbitenin sfiliinden
ve effflndan dolay, onun rengine boyanm bir nrlu glgedir.

Ve bu ekilde bizden Hak ile tahakkuk eden bzmzda, onun


sfiliinden dolay, dierlerinde aa kan sretten daha ok, onda
Hakkn sreti aa kar. Ve bizden bz kimse vardr ki, Hak'tan haberler
veren Efendimizin (s.a.v) verdii iretler ile, Hak, onun iiteni ve greni ve
btn kuvvetleri ve uzuvlar olur. Bununla berber glgenin ayn
mevcddur. nk onun iiteni ifdesindeki zmir ona it olur. Ve kullardan onun dndakiler byle deildir. imdi bu kulun Hakk'n vcduna
nisbeti, kullardan bunun dndakilerin nisbetinden daha yakndr (31).
Yni nr, cam ve glge rneinde olduu gibi, bizden Hak ile tahakkuk
eden bz ehlullah vardr ki, sfiliinden ve nrluluundan dolay, Hakk'n
sreti ondan, onun mertebesinde olmayan bz ehlullahdan daha ok aa
kt. nk ehlullah sfilik ve nrlulukta birbirinden farkldr. Mesnev:
Tercme:
Kim ki aynaya ok verse cil
Sfiyne grnr sret ona

491

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Biz ehlullah snfndan bz kimsemiz vardr ki, Hak onun iiteni ve greni
ve btn kuvvetleri ve uzuvlar olur. Ve Hakkn kulun iiteni ve greni olmas da sdk haberci (s.a.v.) Efendimiz'in Hak'tan haber verdii "Kulum Bana
nfilelerle yaklar. T ki Ben onu severim. Ben onu sevince de onun grmesi, iitmesi, yrmesi, tutmas Ben olurum. Kul, Benimle grr, Benimle
iitir, Benimle yrr, Benimle tutar." hads-i erfi ile sbittir. Ve Hak, kulun
btn kuvvetleri ve a'zs olmakla berber, kulda olan glgenin ayn
mevcddur. nk bahsedilen hads-i kudsde onun iiteni ifdesindeki
zamr, kula dnktr. Ve Hak, bu kulun dnda olup Hakkn sfatlarnda
kendi sftndan fn olmayan kimsenin kuvvetleri ve uzuvlar deildir. Bundan dolay kuvvetleri ve uzuvlar Hak olan kulun Hakk'n vcduna nisbeti,
kendisinin dnda olan kimsenin Hakk'n vcduna olan nisbetinden daha
yakndr.
Cenb- eyh (r.a.) burada, Hak'la tahakkuk eden ehlullhn iki ksm olduuna iret buyururlar:
Birisi, Hakk'n sftnda kendi sftndan fn olur. Ve Hak onun sft
makmnda kim bulunur. Nitekim demir atete kpkrmz bir hle gelince
atein sftyla vasflanr ve kendisinin demirlik sft kalmaz. te bu yaknla
"nfilelerle yaklama" derler. Bu hl ile vasflanan kul, kendi sfatlaryla fil
olup o sfatlarn perdesi iinde kalan dier kullardan Hakk'a daha yakndr.
kincisi, Hakk'n ztnda fn olur. Ve Hak, onun zt makmnda kim bulunur. rnein bir kse iindeki suya bir buz paras atlsa, buzun zt suyun
ztnda fn olur. Artk buzun ztiyyeti kalmaz. te bu yaknla da "farzlar ile
yaklama" derler ki, Hakk'a nceki yaknlktan daha yakndr. nk bu yaknln shibi, ztyla fn ve Hak'la bkidir. O, Hakk'n iitmesi ve grmesidir. Ve Hak onunla iitir ve grr. Ve belki bu sadet sofras zt Hakk'n
sretidir. O da mevctlarn z olan (Sa.v.) Efendimiz ile onlarn vrisleri olan
yce ztlardr. Bu Peygamber vrisleri hakknda Hz. Mevln (ra.) buyururlar:
Tercme:
Her kim ki kaplmtr Elest'e
T Elest ahdinden o mesttir
Balanm aya derd evinde
Cn vermek iin alm eldir
Kendinden o fni, dost ile bki
Hayret ki o yoktur ve vardr
Bu zmredir ancak tevhd ehli
Gerisi cihanda kendini sevendir

492

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Bilinsin ki, btn ey ayn- sbitelerinin; ve a'yn- sbite de ilhi isimlerin glgeleridir. Ve isimler ise Hakk'n ztnn ayndr. Bundan dolay ne kadar
iitmeler ve grmeler var ise, hepsi Hakk'n iitmesi ve grmesidir. Perdeli
olanlar, grmenin ve iitmenin kendilerinin olduunu zannederler. Bu, ancak
onlarn vehmidir. Bundan dolay ehlullh ile perdeliler arasndaki fark, vehmin varlndan ibrettir.

, bizim sana iyi bir ekilde ifde ettiimiz ynde olunca, bil ki, sen
haylsin. Btn idrk edip hakknda "baka", yn "gayr", "ben deilim"
dediin hayldir. imdi vcdun tamam, hayl iinde hayldir (32).
Yn iyi bir ekilde ifde edilen hakktleri anladktan sonra bil ki, lemin
vcdu nasl vehmi ise, sen de ylece vehmi olan bir haylsin. Ve idrk edip
hakknda "Hakk'n ayr ve gayrdr ve o benim vcdum deildir" dediin btn idrk edilebilen ey, hep hayldir. Senin bamsz vcd dndn
eynn hepsi hayl iinde hayldir. nk a'yn- sbitenin glgesidir. u
halde bizim vcdumuz glgenin glgesidir. Oysa glgenin bamsz bir
vcdu olmayp glge shibi ile kim idi. Biz ise, vcdumuzun ve lemin
ilve i ve kendi nefsiyle kaim ve Hak'tan hri olduunu hayl ederiz. Bu, ancak hayl bir mandr. Bundan dolay glge, aslnda hayldir. Hakk vcda
bitiiklik nisbetinden baka onun vcdu yoktur.
imdi, idrk edilebilen eyler glgenin glgesi olunca, hayl iinde hayl
olur. rnein gece insann glgesi duvara der. O glge ayn zamanda odadaki ayna iinde akseden duvar zerinde de grnr. te bu glge, hayl
iinde hayl olur. nk duvara den glge hayl idi; aynaya akseden
sretler de hayldir. Bundan dolay aynadaki glge hayl iinde hayl olur.
Tercme: "Var olanda olan her bir ey ya vehim vey hayldir. Yhut aynalarda olan akisler vey glgelerdir. Hd gnei, gayr glgesinde parlad,
aknlk sahrasnda hayrn olup kalma! dem kimdir? Zil olmayann
nrunun yansmasdr. lem nedir? Zeval bulmaz derysnn dalgasdr.

493

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Ve ortada olan vcd, onun zt ve ayn ynyle, ancak sdece Allh'n


vcdudur. Ve ahadiyyet ztyla isimlenmi olan Hakk'n hakkati, taayynszlk ve taayyn art olmakszn bir vcd olduu ynden, salt
vcdun gayr deildir. Ve O, o ynden, sfatlardan ve isimlerden mukaddestir. Ve O'nun iin sfat ve isim ve resim yoktur. Ve onda olan oklua
vecihlerden bir vecih ile tibr yoktur. Bu da isimler ynnden deildir.
nk O'nun isimleri iin iki dell olu vardr: Dell oluun birisi isimlenenin ayndr. Ve dell oluun dieri de ismin onun zerine dell olduu
eydir ki, isim onunla bu isimlerin dierlerinden ayrlr ve farkl olur (33).
Yn kendi ztnda sbit olan "vct", ancak sdece Allh'n vcdudur.
Bunun byle olmas, onun "zt" ve "ayn" ynndendir; isimleri ynnden
deildir. Ve ahadiyyet zt denilen Hakk'n hakkati, taayynszlk ve taayyn art olmakszn bir vcddur. Yn onun vcdunun, vcd olmas iin
bu artlar lzm deildir. Ve salt vcd olmas ynnden sfatlardan, isimlerden mnezzehdir. Bundan dolay zti ahadiyyeti dolaysyla lemlerden
gandir. Ve kendinde olan oklua, vecihlerden bir vecih ile tibr yoktur. Fakat isimler ile isimlenen olmas ynyle oklua tibr vardr. nk Hakkn
vcdu, isimleri ynyle ztn ayn deildir. nk Allh'n isimleri iin iki
dell olu vardr ki, birisi "zt", dieri "sfat"tr. Zt ise ismin ayndr. Ve isim
bu tibra gre isimlenenin ayndr. Ve ikinci dell olu da ismin iret ettii
sfattr ki, isim bu sfatla dier isimlerden ayrlr. nk ne kadar isim var ise,
hepsi ahadiyyet ztnda helk oluta birliktedir. Ve bu birliktelik dolaysyla
birbirinin ayndr. Ancak ahadiyyet zt dediimiz mutlak vcd, vhidiyyet
mertebesine tenezzl ettiinde, isimlerin her birisi kendi sfatyla taayyn edici olur. Ve bu taayyn sebebiyle de birbirinden ayrlr. Ve bu srette her bir
isim isimlerin hepsiyle vasflanm olan Zt'n gayr olur.

imdi Gafr, Zhir ve Btn'dan nerede ve Evvel hir'den nerede? Byle olunca her bir ismin, ne ile dier ismin ayn; ve bir ismin ne ile dier ismin gayr olduu sana belli oldu. imdi o isim, dier ismin ayn olmas
tibryla o, Hak'tr. Ve o isim, dier ismin gayr olmas tibryla bahsediyor olduumuz hayl edilen Hakktr. Byle olunca kendi zerine kendisinden baka dell olmayan mutlak Hakk tenzh ederim. Ve onun vcdu,
ancak onun ayn ile sbit oldu. imdi varlkta ahadiyyete iret eden eyin
gayr yoktur. Ve haylde dahi ancak onun zerine okluk iret eden ey
vardr (34).
Yn isimlerin her birisi kendi sfatyla taayyn edici olup biribirinden ayrlnca, dikkat et et ki, Gafr ismiyle Zhir ve Btn isimleri arasnda ne kadar
494

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

fark olur ve Evvel ismiyle hir ismi arasndaki ayrlk ne oranda bulunur?
Bundan dolay sen anladn ki, ilhi isimlerden her biri ne tibr ile dierinin
ayndr. Yn bildin ki, isimler Hakk'n ztnn ayndr. nk zt dolaysyla
hepsi birliktedir. Ve Gafr, Zhir, Btn, Evvel ve hir isimleri Hakk'n ztna
dell olmalar tibryla bir derinin ayndr. Fakat isimlerden her birisinin bir
sfata iret etmesi ve o sfatla bir derinden ayrlmas tibryla biribirinin
gayrdr. te bu ayn olu ve gayr olu sana belli oldu.
u halde bir isim dier ismin ayn olmas tibryla o isim, mutlak Hakk
olur. nk ahadiyyet mertebesinde her bir isim, btn isimlerin ayn olan
"zt"n ayndr. Ve bir ismin dier ismin gayr olmas tibryla o isim, bahsediyor olduumuz hayl edilen Hakk olur. Ve Hz. eyh'in "hayl edilen Hakk"
ile yksek maksatlar, isimler ve a'yn- sbite ve onlarn hrite mevcd olan
grnme yerleridir. nk hepsi, ilhi ztn glgeleridir. Glge ise hayldir;
ve Hakk'n vcdunun ayn olmas ynnden, hayl edilen sretlerde aa
kan Hak'tr. O sretler ister ilm ve rhn olsun, ister misl ve hiss olsun
farketmez. Ve hepsi de hayldir.
"Bahsediyor olduumuz" ifdesinde iki yn htra gelir: Birisi, "Muhammed Ysuf lisnyla haylin ayrntsndan bahsediyoruz" demektir. Dieri de
"Biz imdi ehdet hazretindeyiz ve glge vcd ile taayyn etmiiz. Bundan
dolay u an hayl edilen Hakkz" demek olur. Bosnev nshasnda sadedinde bulunduumuz yerine sretlerinde bulunduumuz diye yazlmtr
ki, man: "Sretlerinde bulunduumuz hayl edilen Hakktr" demek olup bu
man da ikinci yn ifde eder.
Hz. eyh bu ayrntlardan sonra buyururlar ki: "Ben kendi kendinden baka ona dell olmayan mutlak Hakk tenzh ederim." nk lemin hviyyeti,
ona iret eden Hakk'n glgesidir. Ve glge de, glge shibinin ayndr. Bundan dolay Hakk'n kendi kendinden baka ona dell yoktur. Mesnev:
Tercme: "Gnee dell yine gne oldu. Eer sana dell lzm ise ondan
yz evirme!
Ve Hakk'n vcdu ancak kendi ztyla sbit oldu. nk zhir ve btnda
olan vcd, Hakk'n gayr olan bir vcd deildir; izfi ve tibrdir. rnein
buzun vcdu suyun vcdudur; buzun bamsz vcdu yoktur. Ve ayn
ekilde bir ahsn btnnda ve zihninde olan sretler ancak o ahsn
vcdudur. O sretlerin bamsz vcdlar yoktur. Ancak o ahsn vcduna
baldr. Byle olunca vcdda mevcd olan eyler, ancak ahadiyyetin delli
olan eylerdir. Ahadiyyetin delli olan mevcd da Hakkn vcdudur. Ve
haylde dahi, ancak zerine okluk dell olan ey vardr ki, o da, varlklar iin
hayli sretleri zhir klan isimlerin okluudur. O okluk dai haylde olan
ey zerine delldir. Ve haylde olan ey ise, oalan sretlerden teekkl olan
izf vcddur. Yn ilh ilimde zhir olan a'yn- sbite isimlerin glgesi ol495

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

duu iin hayldir. Bundan dolay bu hayl olan sretleri zhir klan isimlerin
oalmas ve okluudur. Hrici olan aynlar ise a'yn- sbitenin glgeleridir.
Bu oalan eylere baktmzda, bunlarn haylde, yn ilh ilimde olan ey
zerine dell olduunu anlarz. Ve bu haylde olan ey ztn vcduna bal
olan vcddur, nk glgedir. Ve glgenin bamsz vcdu olmayp glge
shibinin vcduna bal olan bir vcddur.

imdi oklukla vkf olan kimse, lem ile ve ilhi isimler ile ve lemin
isimleriyle olur. Ve ahadiyyet ile vkf olan kimse, Hakk'n sreti ynyle
deil, lemlerden gan olan zt ynyle Hak'la olur. Ve lemlerden gan olduunda dahi, onun lemlerden gan oluu, isimlerin ona nisbetinden onun
gan oluunun ayn olur. nk onun iin olan isimler, ona dell olduu
gibi, bu eseri tahakkuk etmi olan dier isimlenenlere de dell olur (35).
Yn bu grdmz ok olan eyler karsnda duran ve Hakk'n birliine tlib olmayan kimse, lem ile ve ilhi isimler ile ve lemin isimleriyle
megl olup bu okluk ile Hak'tan perdelenir. Fakat zti ahadiyyeti indinde
duran ve zti ahadiyyeti mhede eden kimse, Hakk'n lemlerden gan olan
zt ynyle, ebeden Hak ile olur. Fakat Hakk'n sreti, yn sft ynyle,
onun ayn olmaz. nk sfat, akletme mertebesinde olan birtakm okluklardan ibret olup ahadiyyet ztnda helktedir. Bundan dolay zti ahadiyyeti
mhede eden kimse, gan olan ztn grnme yerinde olur; okluu gerektiren isimlere it sretler grnme yerinde olmaz, yn zt olur, sft olmaz. Ve
oklukta vkf olu, hlk edilmilerden ibret olan lem ile Hak'tan perdeli
olanlarn n olduu gibi, ahadiyyetle vkf olu da, hlk edilmilerden perdeli olan tevhd ehlinin ndr.
Bu iki makmdan daha a'l olan makm, isterse eynn en hakri olsun,
btn grnme yerlerinde Hakk' mhede eden mhede edicilerin en kmilinin makmdr. nk onlar, hlk ile berber Hakk' ve okluk ile berber
birlii ve ayn ekilde bunun aksi olarak Hak'la berber hlk ve birlik ile
berber okluu grrler. Onlarn grnde biri dierine perde olmaz. Ve
Hakkn zt lemlerden gan olduunda dahi, onun bu gan oluu, isimden
gan oluunun ayndr. nk isimler bir yn ile onun ayn ise de, bir yn ile
de gayrdr. Nitekim, bu ayn olu ve gayr olu daha nce zh edildi. Yn
isimler zta dell olduu gibi, o isim sebebiyle bzs bzsndan ayr olan kavramlara da delil olur. Ve bu kavramlar, o isimlerin eseri olarak tahakkuk eder.
O eser ise, isimlerin grnme yerlerinden kan fiillerdir. Sen ve ben, isimlerin
sretlerinden baka bir ey deiliz. Ve bizim fiillerimiz, grnme yeri olduumuz isimlerin eseridir.

496

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Y Muhammed! "Sen de! Allah", ayn ynnden, "ahaddr" (hls, 112/1)


Bizim ona dayanyor olmamz ynnden "Allah kendisine ihtiya duyulandr." (hlas, 112/2) Kendi hviyyeti ve bizim hviyyetimiz ynyle, "dourmad"; ve yine bylece "domad". Ve ayn ekilde "bir kimse ona benzer ve
denk olmad". (hlas, 112/3-4) te bu, Hakk'n nitelikleridir. imdi kendi
ztn "Allh Ahad" sz ile ayrd. Ve okluk, Hakk'n bilinen nitelikleriyle, bizim indimizde zhir oldu. Byle olunca biz doururuz ve doarz;
ve Hakk'a dayanan oluruz. Ve biz bzmz bzmza benzer oluruz. Ve bu
Vhid bu niteliklerden mnezzehdir. imdi O bizden gan olduu gibi, bu
niteliklerden gandir. Ve Hak iin, hls sresi olan bu sreden baka bir
sfat yoktur. Ve bunun hakknda indirildi (36).
Yn Hakk'n vcdu, kendisinin zt ynyle, Ahad'dr. Allah gayrdan
gandir. Allah Samed'dir, yn Allah ihtiyalarda istenilendir. Vcdumuzda
ve sftmzda bizim ona dayanyor olmamz ynyle kendisine ihtiya duyulandr. Ve isim tibryla Hakkn vcdu Vhid'dir ve isimlerden gan deildir. nk "Samed"in mans, kendisine ihtiya duyulandr; ve kendisine ihtiya duyulan, ihtiya duyann vcdu ile tahakkuk eder. Bundan dolay
Hakkn vcdu ahadiyyeti ynyle gayrdan gan olmakla berber, sfat ve
isimler ynyle gan deildir. Nitekim Hce Hfz buyurur. Beyit:
Tercme: "Ma'kun glgesi eer kn zerine dt ise ne oldu? Biz
vcdda ona muhtc idik; o da bize itiyakl idi."
Ve Hak "dourmad", yn zorunlu olan "hviyyet"i, bizim imkn dhilinde olan hviyyetlerimize yaknlaarak ocuk makmnda olarak nc bir
vcd domad ki, Hak onun dourtan olsun. Bu imkn dhilindeki vcd,
ancak onun vcduna bal olan bir tibr vcttur. Yoksa iki vcdun birbirine yaknlamasndan peyd olan bir netce deildir. Ve Hak bir kimseden
"domad", yn iki vcd yok idi ki, onlar birbirine yakn olmakla Hak onlarn netcesi olsun. Ve Hakk'n vcduna "benzer" ve mukbil ve misil ve
mudil olarak dier bir vcd yoktur ki, kendisine arkada olsun. Belki btn
mertebelerde "vcd" ancak kendisinindir. rnein buhr kesfleip bulut ve
su ve buz olur. Bu mertebede gzken sretler, hep buhrn vcdudur.
Bulutun ve suyun ve buzun vcdlar, buhrn vcduna bal olan tibri
vctlardr. te bu ahadiyyet, zt dolaysyla Hakk'n niteliidir. Bundan dolay Hak Tel "Allh Ahad" szyle ztnn ferd olup okluktan mnezzeh
olduunu beyn etti. Bu mnezzeh olu, Hakk'n ahadiyyet nitelii dolaysyladr.
Ancak, Hak'tan kaldrp, bizim vasflandmz, bilinen nitelikler dolaysyla, bizim indimizde okluk ortaya kt. nk, biz doururuz ve doarz
ve vcdumuzda ve sftmzda Hakk'a dayanrz ve birbirimize benzer ve
497

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

mudil oluruz. te Hak'tan kaldrdmz bu nitelikler ile bizler vasflanm


oluruz. Ve bu sebeble de bizim indimizde okluk ortaya kar. Ve bir olan
Hakk, ahadiyyet zt ve bir olan ayn tibryla, bunlardan mnezzehdir ve
gandir ve nitekim bizlerden dahi gandir. nk, bizler bu nitelikler ile vasflananz. Bundan dolay Hak, ztyla bizden gandir. Ve ztyla gan oluu
tibryla bu hls sresinden baka Hakk'n bir sfat yoktur. nk bu
mbrek sre, ahadiyyet ztndan okluun ve hkmlerinin ve niteliklerinin
kaldrlmasna mahsustur. Ve ahadiyyet okluun kalkmasdr. te hlsn
mans budur. Onun iin mm- Al (k.a.v.) Efendimiz hazretleri "O'nun iin
ihlsn kemli, O'ndan sfatn kalkmasdr" buyurdular. Ve bu hls sresi,
Hakk'n nesebi (nn harfinin stn ile okunuuyla), yn nitelii olan
ahadiyyetin vasfnda indi. Fakat bu ahadiyyet, zti ahadiyyettir; isimlere it
ahadiyyet deildir. Nitekim Hz. eyh (r.a.) aada buyurur:

imdi Allh'n ahadiyyeti, bize tlib olan isimler ynnden, okluk


ahadiyyetidir. Ve bizden ve isimlerden gan oluu ynnden, Allh'n
ahadiyyeti, "ayn" ahadiyyetidir. Oysa her ikisine de, ahadiyyet genellenir.
te bunu bil! (37).
Yn ilhi ahadiyyet ikidir: Birisi eserlerini bizde aa karmak iin bize
tlib olan isimleri ynnden olan ahadiyyettir ki, "okluk ahadiyyeti" derler.
nk birok isimler ile isimlenen ey, ancak bir zttr. Ve bu okluk, ancak
akl mertebesinde olan bantsal okluktur. rnein, insan kavram, ahad bir
zt olduu halde, glen, alayan, okuyan, yazan, dven, seven vb. gibi birtakm bantlar vardr. Bunlarn oalmas ile ztnn oalmas gerekmez. Bu
okluk akl mertebesindedir. te bu isimler ynnden olan insan kavramnn
ahadiyyeti okluk ahadiyyetidir.
kincisi: Allh'n isimlerinin eserleri olan bizlerden ve isimlerinden gan
oluu ynnden olan ahadiyyetidir. Buna da "ayn ahadiyyeti", yn "zti
ahadiyyet derler. nk zt, zt olmak iin mutlaka isimlerine ve onun eserlerine muht deildir. simleri olsa da olmasa da yine zttr. rnein insann
isimlerinden soyut olarak bir ahadiyyeti vardr ki, zt ynndendir. Bundan
dolay okuyucu, yazc, dvc, sevici olmasa da, insan yine insandr. Ve bu
bantlardan gandir. nsann ztnn bunlara ihtiyc yoktur.
te bu iki ahadiyyete de "Ahad" ismi verilir. Fakat zta nisbet edilen
ahadiyyet baka, isimlere nisbet edilen ahadiyyet bakadr. Bundan dolay
bunlar mahallerinde kullanmak iin farklarn bil!

498

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

imdi Hak, ancak senin iin, senin zerine ve O'nun zerine delller
olarak glgeleri cd etti. Ve onu soldan sadan dnc olduu halde secde
eder kld. T ki rif olasn ki, sen kimsin ve senin Hakk'a nisbetin nedir ve
Hakk'n sana nisbeti nedir? T ki bilesin ki Allhn msivs denilenler
nereden ve hangi ilhi hakktten Allh'a kll fakr ile ve bzsnn
bzsna muhta oluu sebebiyle, ona nisb fakr ile vasflanm oldu (38).
Hz. eyh (ra.) Nahl Sresinde olan,
16/NAHL-48

E ve lem yerev il m halakallhu min eyin yetefeyyeu zilluhu anil


yemni ve emili succeden lillhi ve hum dhrn
Onlar grmezler mi ki, Allah Telnn hlk ettii kaim cismin glgesi,
gnein douu ve bat srasnda sana ve soluna dnp uzanarak ve ksalarak Allah Telya secde etmektedir.
yet-i kermesine iret buyururlar.
Yn Hak, glgeleri senin vcduna ve O'nun vcduna dell olmak iin
cd etti. Ve o glgeleri gnein douu vaktinde sadan sola ve bat
zamnnda da soldan saa meyilli olarak secde edici, yn yeryz zerine
yaylan kld. Ve sen kimsin ve senin Hakk'a nisbetin nedir ve Hakk'n sana
nisbeti nedir? te bunlar bilesin diye glgelerin vcdlarn ve vcdlarn
glgelerini sana delller olmak zere cd etti. Eer sen dikkt edersen bilirsin
ki, bu taayyn etmi olan vcdlar, hayl glgelerdir. Ve sen o taayyn etmi
olan vcdlardan birisisin; ve senin Hakk'a nisbetin glgenin ahsa nisbeti
gibidir. nk senin kaytl ve taayyn etmi olan vcdun mutlak vcddan
uzamtr; ve sen onunla kimsin.Ve Hakk'n sana nisbeti de, ahsn glgeye
nisbeti gibidir. Ve ahs glgesinden bilindii gibi Hak dahi kendisinin glgesi
olan lemden bilinir. Ve glgenin hareketleri ve durular, glge shibinin hareketleri ve durularna tbi' olup, glgenin balbana bamsz vcdu yoktur. Ve kim olan ahs olmaynca glgenin de vcdu olmaz. Ve ayn ekilde
sen bilirsin ki, Hakkn gayr dediimiz bu kesf sretler, ne mertebeden ve
hangi ilhi hakktten Hakk'n vcduna tam bir ihtiy ile ve onlarn birbirine ihtiyc sebebiyle, Hakk'n vcduna nisb ihtiy ile vasfland.
Bilinsin ki, iftikr ve ihtiy, iki ekilde olur: Birisi budur ki, Hakkn
msivs dediimiz taayyn etmi vcdlar, Hakk'n glgesidir. Bundan dolay bunlar vcdda Mcid, Mukavvim, Rab ve Nr olan ve Allah ismiyle isim499

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

lenmi olan zta muhtatrlar. Nitekim ahsn glgesi de, vcd bulabilmek
iin mutlaka o ahsa muhtatr. Ve bizim glge olan vcdumuz, lh'n
melhu yn lh edineni olup kendi kendinde bamsz deildir. te bizim
vcdumuzun Hakk'a bu sretle ihtiyc, kll fakrdr.
kincisi, fakrin zengine ve ocuun annesine ve zayfn glye olan
ihtiyc gibi bir dierimize olan ihtiycmzdr. Bu ihtiy, glge olutan dolay
olan ihtiy trnden deildir. Belki grnme yerlerinde Hakk'n
rubbiyyetle yn Rabb olu ile aa kmasdan dolaydr. te buna da, nisb
fakr derler. Bununla birlikte lem, rubbiyyet ynnden glge deildir, Hakk'n ayndr. Bundan dolay fakr, hakkatte Allah'dan baka hibir kimseye deildir.

Ve t ki bilesin ki, nereden ve hangi ilhi hakktten, Hak insanlardan


gan olu ile ve lemlerden gan olu ile vasfland. Ve lem de gan olu ile
vasfland. Yni insanlardan bzs bzsndan u yn ile gan olu ile vasfland ki, o yn onunla bzsnn dierine muhta olduu ynn ayndr. Ve
Hak iin ilhi isimlerden baka, lemin ona muhta olduu bir sebebiyyet
yoktur. Ve kendisine muhta olunan isim, muhtcn benzeri olarak lemden
olsun veyhut Hakk'n aynndan olsun, ilhi isimler lemin ona muht olduu her bir isimdir. O da Allah'dr, gayr deildir. Bunun iin Allah Tel
buyurdu: "Ey insanlar, siz Allh'a muhtasnz; ve Allah gan ve hamddir"
(Ftr, 35/15) (39).
Yn sen imn ile baktn zaman daha nce bahsedilen hakktleri bildiin gibi, bunu da bilirsin ki: Hak, ne mertebeden ve hangi ilhi hakkt ile insanlardan ve lemlerden gan olu ile vasfland. Ve bu gan olu ile vasflanma lemde de oldu. Yn lemin bir paras bir hussta dier paasndan gan
oldu. Ve ayn ekilde bir para bir hussta dier bir paraya muhta oldu. rnein bir ahsn glgesi vcdda o ahsa muhtatr. Fakat yine o glge, kendisinin shibi olmayan dier bir ahstan gandir. Ve ayn ekilde su, donmak
iin gnee muhta deildir ve ondan gandir. Fakat erimek iin gnein ssna muhtatr. Bundan dolay su, gneten bir yn ile gandir ve bir yn ile ona
muhtatr. Ve bu muhta olu ve gni olu, birbirinin ayndr. nk grnme
yerlerinde Hakk'n rubbiyyetle yn Rabb olu ile aa kmasndan dolaydr. Ve lem ise, rubbiyyet ynnden Hakk'n ayndr. Ve lem asl vcdu
olmayp yokluk zere bulunduundan, phesiz zt muhtal ile sebeplere
muhtatr. Sebep olmaynca onun vcdu olamaz. Ve lemin muhta olduu
en byk sebep dahi, Hakk'n sebebiyyetidir. Bundan dolay bizim
vcdumuz, zt muhtalk ile Hakk'a muht olup, kendi zt ile kim olan
mutlak ztn tecellsi ve isimleriyle kimdir

500

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

lemin muht olduu Hakk'n sebebiyyeti de, ilhi isimlerden baka bir
ey deildir. Yn Rabbi olan ve hlk edilmi olan lem, Rabb'e ve Hlk'a
muhtatr. Bununla berber bu muhta olu rzk ve hlk edilitedir. Yoksa,
hakktlerin ztlar, ztn taayynlerinin sretleridir ve Hakk'n ileridir. Bundan dolay zt ynnden muhta olu yoktur. Bu muhta olu ancak bantlardan ibret olan isimler arasndadr. Ve biz de ite o isimlerin sretleriyiz. Ve
ilhi isimler, lemin muht olduu her bir isimdir ki, kendisine muht olunan isim, gerek ocuun vcdda babasna ihtiyc gibi, lemin paralarndan
muht olann kendisine benzeyen bir para olsun; ve gerek ocuun srette
ve hlk edilite Msvvir ve Hlk olan Hakk'a ihtiyc gibi Hakk'n aynndan
olsun. Yn Zhir isminin ihtas altnda olan varlksal grnme yerleri ve
hlk edilmi lemlerden her birisi iki tibr ile "ilh isim"dir.
Birisi budur ki; mevcd olan her bir ey, Hakk'n vcduna ve onun vahdetine dellet ettii iin "ism-i lh" olmu olur.
kincisi budur ki, mevcd olan her bir ey, ilhi isimlerden bir ismin grnme yeri ve aynasdr. Bundan dolay her bir isim, rubbiyyetini kendisine
mahss olan grnme yerinde aa kard ve aa kan ile grnme yeri
bir grld iin, her ey "ilh isim" olur. Ve Btn isminin ihtas altnda
olan ilm sretlere gelince onlarn ilhi isimler olduuna phe yoktur.
imdi kendisine muhta olunan isim, Allah'dr; rubbiyyet ynyle onun
gayr deildir. Babann ocuun vcduna sebeb olmas hussunda, kabiliyetten ve grnme yeri olutan baka bir ey yoktur. Babann grnme yerinde
aa kan fiil, Hakk'n fiilidir ve grnme yerinin vcdunda aa kan
Hakk'n ayndr. Bunun iin Hak Tel buyurdu ki "Siz Allah Tel'ya muhtasnz" (Ftr, 35/15). Yn fakr, sizin zti sfatnzdr. Bundan dolay aslnda
sizin gan oluunuz olmayp, btn ilerde kll fakr ile Hak Tel'ya muhtasnz. "Ve Allah Tel kendi zt ile gayrdan gandir. Ve kendi zt ile yine
kendi ztn hamddir."

Ve bzmzdan bzmza bizim iin muhta olu sbit olduu


ma'lmdur. Byle olunca bizim isimlerimiz Allahn isimleridir. nk
muhta olu, hi phesiz O'nadr. Ve bizim aynlarmz ise, iin aslnda O'nun glgesidir, O'nun gayr deildir. imdi O, bizim "hviyyet"imizdir;
"hviyyet"imiz deildir. te biz sana yolu genilettik, dikkat et! (40).
Yn Hakk'n bize tecell ettii isimler ile bzmzn bzmza muhta oluu
sbit olur. Ve varlksal isimler, tenezzl ve varlksal sfatlar ile vasflanmas
tibryla Allh'n isimleridir. rnein letfet mertebesinde buharn ad buhardr. Fakat tenezzlleri tibryla her mertebede bir isim alr. Bir mertebede
ad bulut ve bir mertebede yamur ve su ve bir mertebede kar ve bir mertebe501

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

de de buzdur. Bu isimlerin hepsi buhrn isimleridir. u halde bizler ki, varlksal aynlarz, bizim isimlerimiz Allh'n isimleridir. Ve bizler ancak isimlerin
sretleriyiz. Bizim bir derimize muht oluumuz dahi, Hakk'a olan
ihtiytr. Ve hi phe yoktur ki, muhta olu ancak Allah Tel'yadr. Ve
a'yn- sbitemiz ile mevcd aynlarmz iin aslnda Hakk'n glgesidir. Ve bir
eyin glgesi ise o eyin ayndr. te bu tibr ile Hak bizim "hviyyet"imizdir.
Ve bir eyin glgesi o eyden ayr olduundan bu tibr ile de, Hak bizim
"hviyyet"imiz deildir. rnein buhar, hakkat ve vcd tibryla, buzun
hviyyetidir. Ve taayyn ve kayt ve izfet tibryla buzun hviyyeti deildir.
te ey okuyucu, biz sana Hakk'a ulatran gyet geni bir yol atk. Sen
basret gz ile bakp ahadiyyet cemlini, lemin btn grnme yerlerinde
ve bu sretlerde mhede et! Ve lemin okluk sretleri gzne perde olmasn! Rub:
Tercme: "Ma'kun apak olduunu imdi bildim. Arada benim ile
berber olduunu imdi bildim. Taleb ve aratrma ile bir makma ularm
demi idim. Oysa onun ayrlk olduunu imdi bildim."
17.Temmuz.1916 Pazartesi gn, ezni sat 03:00

502

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Mesnev:
Tercme: "Vehim ve hayl ve tama' ve korku lemi, yolcu iin ok byk
bir badr."
erh: Yn Hakk yoluna sik olan bir kimse, eer kendisinin ve lemin tamamnn vehm vcdlarndan gemez ve onlarn ilhi isimlerin glgeleri
olup bir haylden ibret bulunduunu bilmezse, kendi vehm vcduna gelecek mkfta tama' eder ve cezlardan da korkar. Ve ameli ancak mkfta
nil olmak ve cezlardan kurtulmak iin yapar. Bu ise ikilik olup Hak yolunda
ok byk bir badr. nk slikin maksd vahdettir. Bu vehm okluk ve
hayl ile vahdet bulunmaz. Mesnev:
Tercme: "Bu nak balayc olan haylin naklar, da gibi olan Hall gibi bir zta zarar oldu."
erh: "Nak balayc hayl"den kast ilh ilimde olan eynn sretleridir. Bu haylin naklar ise ehdet hazretinde aa km olan sretlerdir ki, a'yn- sbitenin glgeleridir. Bundan dolay bu lem, haylin
hayli olmu olur. Bunun ayrnts Ysuf Fassnda anlatlmtr. te bu hayli
naklar da gibi salam olan, brhm Hallullah gibi bir zta zarar verdi.
Tercme: "Cmertkr olan cenb- brhim, ite Rabbim budur, dedi. nk vehim lemine dt. Yldzn zikrine byle te'vl syledi. Onun gibi bir
kimse te'vl cevherini deldi."
erh: Yn cmert olan cenb- brhm, ilk olarak parlak bir yldz grd.
te Rabbim budur, dedi. O yldz kaybolunca, ben batanlar sevmem, deyip
bu vehmden vazgeti. Bu olayn ayrnts En'm sresinde Fe lemm cenne
aleyhil leylu re kevkeb, kle hz rabb, fe lemm efele kle l uhbbul
filn (En'm, 6/76) yet-i kermesinden balayarak Kur'n- Kerm'de beyn
buyrulmutur. Daha sonra ay daha byk grp ite Rabbim budur dedi.
Kaybolunca ondan da yz evirdi. Gnei daha byk ve daha parlak grd.
te Rabbim budur, dedi. O da kaybolunca bu vehimden de vazgeip yeri g hlk eden Sni'-i Hakm'e ve lemlerin Rabb'ine yneldi. te cenb-
brhm gibi bir zt, lem sretleri te'vl tarafna sevk etti. Bununla berber
akl nru, bu sretlerin birer kaybolup giden hayl olduuna hkmetti. Mesnev:
Tercme: "Gz balayc olan vehim ve hayl lemi, yle da yerinden
kopard. Hatt onun sz Bu benim Rabbim geldi. Ahman ve eein hli
ne olur?"
erh: Basret gzn, vahdet cemline bakmaktan balayan bu vehim ve
hayl lemi ve glgeler, bu msiv naklarna kaplmamak hussunda da
gibi salam olan bir nebyy-i z-n yerinden kopard. Artk, sen lemin
503

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

sretlerinin hakktlerini idrkten mahrm olan ahman ve ehvet dkn


olan eeklerin hlini kys et! brhm (a.s) bu hayller iinde Rabbini arad.
Ve bu arama Hakkn vcdu ile hlkn vcdu arasndaki balantya ve
mnsebete uzand. Oysa ahmak ve eek tabatnda olan kimseler, bu hayli
sretlere, bir ekilde fayda salama kasdyla drt el ile yapp kalmlar ve
Rab'lerini tamemen unutmular ve hatt bzlar inkr bile etmilerdir.Mesnev:
Tercme: "Dalar gibi olan akllar, vehim derylarnda ve hayl
girdbnda boulmutur. Bu tfanda dalara alaklk vardr. Nh'un gemisinde olandan baka bir eminlik nerede? Bu yakn yolunun yol kesicisi olan
haylden, dn ehli yetmi iki millet oldu. Yakn ehli, o vehim ve haylden kurtuldu; ka klna hill demez! O kimseye ki Hz. mer'in nru senet olmaya,
kann bir eri kl onun yolunu vurur."
erh: Yn dalar gibi gl ve salam olan birok akllar, bu lem
sretlerini bamsz birer vcd zannedip vehim derylarnda ve hayl girdbnda boulmulardr. nk onlar hayli hakkat zannetmiler ve onun
zerine hkm bin etmilerdir. Bu yle bir tfandr ki, dalar gibi akllara bu
tfandan rezil rsvlk vardr. Bundan kurtulu, ancak gemi mesbesinde olan
Peygamberin snnetlerine ve onun vrislerinin gsterecekleri yola tab olmak
ve seyri slk ile olur. Nitekim (s.a.v) Efendimiz "Dny uyuyan kimsenin
r'ys mesbesindedir" buyurmulardr. R'ya ise hayldir. Ve hayl yakn
yolunun yol kesenidir. te bu hayl sebebiyle dn ehli, yetmi iki millet oldu.
nk bunlardan her birisi Reslullh'n (s.a.v) snnetine deil, akllarna dayandlar ve timd ettiler. Ve yakn cennetinden uzaklk ateine dtler.
Evhm ve hayller onlarn yollarn vurdu. Nitekim hads-i erfte buyrulur
"Benim mmetim yetmi frkaya ayrlacaktr. Onlarn hepsi atetedir.
Birisi mstesndr." Ve mstesn olan frka ise snnete tab olanlardr. nk
bunlar akllarn Reslullah (s.a.v.) Efendimiz'in karsnda kurbn edip yakn
ehlinden oldular. Artk onlar, ka klna hill demezler.
Bu beyn ile cenb- mer (r.a) zamnnda olan bir olaya iret buyrulur:
Birisi, hilli gryorum, diye hazreti mer'in huzuruna gelmi idi. Halbuki bu
zt gyet yal olup gznn zerine sarkm olan kann kln hill zannetmi idi. Hz. mer farkna varp kann kln dzeltmi ve ondan sonra yine
hilli grp grmediini sormu. Ve netcede o grn hayl ve vehimden
ibret olduu anlalm idi. te byle Hz. mer'in nrunu senet edinmi olan
kimsenin yolunu kann bir eri kl vurmaz. lem ehli de, tpk hilli gryorum iddisyla zannna tbi' olmu kimselere benzer. Hz. mer gibi olan kmil mridin huzruna gidince onu zannndan kurtulup yakn mertebesine
ular. Mesnevi:
Tercme: "Yz binlerce korku ve dehet ile vasflanm olan gemi, vehim
derysnda tahta tahta olmutur. Onlarn en ala, akl ak ve filozof olan
504

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ysufiyye Fass

Firavun'dur. Onun ay, vehim burcunda tutulmutur. Fhie kadnn kim olduunu kimse bilmez. Ancak kendince phesi olmayan kimse bilir. Mdemki
seni vehmin sersem tutar, neden dolay o dier vehim etrfnda dolarsn.
Ben, kendi benliimden cizim, benim nmde pr-benlik niin oturdun?"
erh: Yn bir ok tehlikeler ile vasflanm ve gemi gibi olan cz' akl,
evhm ve hayller derysnda para para olmutur. Onlarn bir tnesi de,
vehme tab oluta akl ak ve filozof olan Firavun'dur. Onun ay gibi olan akl
nru vehme mensb olan burda tutulmutur. nk o kendisini bamsz bir
vcd zannedip ene rabbukumul al yn Ben sizin al Rabbinizim
(Nziat, 79/24) dedi. Kendisinin ve mlknn hayli taayynlerini bilemedi.
Bu lemin taayynleri hakkati rtmtr. rnein rtl olan kadnlar iinde
hangisinin fhie olduunu kimse bilmez. Bunlarn arasnda bulunan fhie
kadn ancak onunla mnsebette bulunmu olan kimse bilir. Bu hussta o
kimse asl phe etmez.
Ey vehminin malbu olmu olan kimse, hakkati bulacam diye niin
kendin gibi bir vehme malb olmuun etrfnda dolap durursun? Sen ne
kendinin ve ne de lemin hakiktini anlamam olduun halde, cehlette seninle ayn hlde olan filozoflarn, vehm felsefeleri etrfnda dolamak ne fayda verir? rnein ben kendi vcdumu bamsz varsayp bu vehimden bir
trl kurtulamyorum ve kendi bamn resini bulmaktan cizim. Sen ayn
cizlik ile vasflanm iken benlik ile dolu olarak benim nme gelip oturduun halde benden ne istifde edersin? ki cizin birbirine ne yardm olabilir?
Hz. Pr-i dest-gr bu sz tenezzl ile filozoflarn makmndan sylemilerdir.
Yoksa kendilerinin kendilii kalmamtr. Mesnev:
Tercme: "Ben canla "men" ve "m"sz aryorum, t ki o ho evgnn topu
olaym. Her kim "ben"siz oldu, btn "ben"ler ondadr. Mdemki kendisine
dost deildir, hepsinin yri oldu. Ayna naksz olunca deer bulur. nk
btn naklardan hikye edicidir."
erh: Ben, cn gnlden, kendi varlndan ve benliinden kurtulmu bir
kimse aryorum. evgn, topu nasl eler ve onda istedii gibi tasarruf ederse,
o kendisinden kurtulup lmeden nce lnz srrna tasdk edici olmu
olan kmil mrid dahi, bende ylece tasarruf etsin. Her kim benlikten kurtuldu ise btn "ben"ler ondadr. nk "ben" tbri mutlak vctta taayyn
etmi olan kaytl vcda it bir szdr. Ve mutlaka geici olarak verilen kaytl olu kalknca, o kaytl mutlakn ayn olur. Bundan dolay ne kadar kaytllar var ise, artk o mutlak ayn olan kaytlnn iindedir. Nitekim, aynann
zerinde nak bulunmazsa, gzel ve kymetli olur. nk naksz olan aynaya btn eylerin sretleri akseder.
26.Temmuz.1916, aramba, sat 03:00
505

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-10HD KELMESNDE MEVCT OLAN AHADYYE HKMETNN
BEYANINDA OLAN FASSTIR.
Bu Hd Kelimesinde "ahadiyye hikmeti" kuvvetlidir. Yn budur ki: Hd
(a.s.) ok olan merbblar yn Rabbi olanlar grnme yerlerinde Vhid'in
rubbiyyetini yni Rabb oluunu mhede eder idi. Yn her bir mahlku
terbiye eden, onun tbi' olduu bir hs ismidir. lh isimler saysz ve hesapsz olduundan onlarn terbiyeleri altnda bulunan grnme yerlerinin de ylece saylmas mmkn deildir. Bundan dolay her bir "isim" bir Rab'dr. Bu
ekilde merbb yn Rabbi olan da ok olur. te Hd (a.s.) bu Rabbi olanlarn grnme yerlerinde ok olan Rabblar ber-taraf edip bir rubbiyyet yn
Rabb olu mhede etmi idi. Nitekim Hak Tel, Kur'n- Kerm'de ondan
naklen beyn buyurur:
11/HD-56

m min dbbetin ill hve hzun bi nsyetih, inne rabb al srtn


mustekm
Hibir hayat shibi yoktur ki Hak onun alnndan tutmu olmasn. Benim Rabbm muhakkak srt- mstakm zeredir.
imdi "ahadiyyet" mertebe zerinedir:
Birincisi: "Zti ahadiyyet"tir. Bunda asl okluk tibr yoktur. Kul
huvallhu ahad (hls, 112/1) bu mertebeyi beyn eder. Ve bu zti
ahadiyyet, mutlak oluu dolaysyla, Vhid iin hi bir vasf ve nitelii kabl
etmez; belki bu ahadiyyet Vhid'in ayndr.te bu tevhde "tevhd-i zt" derler.
kincisi: simler ve sfatlarn ahadiyyet mertebesidir. Ne kadar ilhi isimler ve sfatlar varsa, sonsuz okluu ile, zt ile birdir. Ve isimlerin okluu akl
etme ve bant tibryla sbittir. Yoksa Hakkt mutlakl dolaysyla bu gibi
506

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

bantlar ve akl tibrlardan mnezzehdir. Bu tibra gre Allah Vhid'dir.


Ve huvallhul vhdul kahhr (Zmer, 39/4) bu mertebeyi beyn eder.
nk kahrolan olmaynca Kahhr olu aa kmaz. Ve kahrolann vcdu
ise nisb ve tibrdir. Ve bu mertebede "vahdet'' Vhid'in niteliidir, "zt" deildir.
ncs: "Fiillerin ahadiyyeti", te'srler ve tesir edilenler ahadiyyetidir.
Ve bu mertebede yce Zt btn fiillerin kaynadr ve tesir edilenlerin hepsinde tesir edicidir. Ve bu ahadiyyet "rubbiyyet ahadiyyeti"dir. te Hd
(a.s.)n hikmeti, bu "rubbiyyet ahadiyyeti"ne dayanmaktadr.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.), bundan nce olan Ysuf Fassnn sonlarnda
"zti ahadiyyet" ile "ilhi isimlerin ahadiyyeti"ni anlatm olduundan, imdi
de "rubbiyyet ahadiyyeti"ni iine alan "Hda it hikmet"i beyn buyurur:

iir:
Allh'a mahss srt- mstakm vardr ki, hereyde ikrdr; gizli deildir (1)
Yn Allh'a mahss olan doru yol, btn varlksal aynlarda ve ilhi
isimlerde ikrdr; gizli bir ey deildir. Bilinsin ki, "srt- mstakm" birlik
yoludur ve Allah Tel Hazretleri bir olduundan, bu birlik yolu, Hakk'a kan yollarn en yakndr. yle ki, her bir "isim" iin bir "kul" vardr; ve o
"isim", o kulun, hs Rabbdir. Ve o kul da, o "ism"in kulu olmakla berber,
onun grnme yeridir. Bundan dolay kul zhirdir, cisimdir; Rabb ise btndr,
rhdur. Byle olunca, mahlklarn nefesleri saysnca Hakk'a yol vardr. Ve
her bir mahlk tbi' olduu kendisine hs ismin gerekleri zerine hareket edip
o ismin yolunda yrr. O yol da, o "ism"in, o Rabb'in "srt- mstakm"idir.
rnein m'min Hd ve kfir Mudill ve zehir Drr ve bal Nfi
isimlerinin grnme yerleridir. Bunlarn her birisi, terbiyesi altnda bulunduklar ismin gereklerine tbi'dirler. Bundan dolay hepsi, hs isimlerine gre
srt- mstakm stnde yrrler. Fakat bu isimlerin, yollar bir derine gre
srt- mstakm deildir. rnein Drr isminin yolu,Naf isminin yoluna gre doru olmaz.
Ve m'min kfiri, kfir de m'mini, eri yolda grr. imdi ne kadar ilhi
isimler varsa, isimlenenin ahadiyyeti tibryla hepsi Allh ismiyle isimlenene
ular. Bu srette btn isimlerin yollarn toplayc olan srt- mstakm, "Allah" ismiyle isimlenmi olan ulhiyyet ztna mahsstur. Ve yollarn hepsini
toplam olan tevhd yolu zere, ancak ulhiyyet grnme yeri olana, Muhammed grnme yeri slk eder. Ve btn nebler ve evliynn kmilleri o
yol zeredir. Ve dier muhtelif yollar, bu yoldan dallanp budaklanmtr.
507

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Bykte ve kkte ve ileri bilende bilmeyende Allh'n "ayn"


zhirdir (2).
Yn bu "hlk" dediimiz eynn ister by olsun, ister k; ister ilere vkf olan olsun, ister olmayan; hepsinde, Allah'n "ayn" zhir ve zt ve
"hviyyet"i hzrdr. Ve nefes-i rahmnsi ve ilh tecellsi ile aa k eit
seviyededir; nk Rahmn'n hlk ediinde uygunsuzluk yoktur. Ve her bir
zerre, ancak onun ztyla mevcddur ve Hakkn zt onlarn her birerlerinde
birer isim ile tecell edicidir ve o isimler, o grnme yerlerinin rhlar ve tedbir edicileri ve bu grnme yerleri de o isimlerin sretleridir. Bundan dolay
her bir zerre, tbi' olduu ismin srt- mstakmi zerinde yrr.

Bunun iin Allah'n rahmeti, en kkten en bye her eye kapsam


oldu (3).
Rahmet iki ksmdr: Birisi "zti rahmet", dieri "sfti rahmet"tir. Ve bunlarn her birisi de iki ksmdr: Birisi "genel rahmet", dieri "zel rahmet"tir. u
halde rahmet, bu drt asl zerine kurulmu olur. Burada her eye kapsam
olduu beyn buyurulan rahmet, genel zti rahmettir. Bu rahmete nil olmak,
amel ile deildir. nk bu aynlara Hak Tel Hazretleri, rahmni rahmeti ile
vcd verdi. Oysa bunlarn bu vcda nil olmalar, evvelce kendilerinden
km beenilen bir amel karlnda deildir. Belki imtinn yn nil olma
yolu zeredir. imdi bu aynlarn vcdu, mutlak vcdun tenezzllerinden
husle geldii ve Hakkn vcdu btn eyya siryet ettii iin, bu rahmetten kast dah taayynlerin kayna olan mutlak vcddur.

m min dbbetin ill hve hzun bi nsyetih, inne rabb al srtn


mustekm (Hd, 11/56): "Hibir hayt shibi yoktur; ill Hak onun peremini tutucudur; benim Rabb'im muhakkak srt- mstakm zeredir. (4)
Hd (a.s.)n hikmeti, bu yet-i kermeye dayanmaktadr. Yn
mevctlardan hibir ey yoktur; ill ki Allah Tel, zti hviyyeti ile onun pereminden tutucudur ve isimleri dolaysyla onda tasarruf edicidir. Muhakkak
benim Rabb'im srt- mstakm zeredir. nk her bir ismin kendisine
mahss yolu vardr. Ve bu kendisine mahss yol da onun srt-
mstakmidir. Ve bu yet-i kermede "dbbe"nin, her "mevcd ey" ile tefsr
edilii ve in min eyin ill yusebbihu bi hamdih yn O'nu hamd ile
tesbih etmeyen bir ey yoktur (sr, 17/44) yet-i kerimesine dayanmaktadr; nk tesbh ve hamd etme, hayta baldr. Ve mdenler ile bitkiler dah
kendilerine mahss olan bir hayat ile canldrlar; u kadar ki, insana varncaya
508

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

kadar olan hayt mertebeleri, keml dolaysyla, dereceler zerinedir. Bundan


dolay bitkilerin hayat, mdenlerin haytna ve hayvanlarn hayat, bitkilerin
haytna ve insan hayt hayvanlarn hayatna keml olarak nde ve stndr.
Sonu olarak btn ey, zevk ve mhede shipleri indinde hayat shibidir
ve onun rhu hs Rabbi olan ilh isimdir.
Soru: Bu ayet-i kermede nakledilen Hd (a.s.)n sznde "Rabb" ancak
kendi nefsine balanm ve her eyin bir hs Rabbi bulunduu aka belirtilmemitir.
Cevap: Btn ilhi isimler "Allah" ismi altnda toplanmtr. Bundan dolay btn isimlerin yollar,"Allah" isminin srt- mstakmi altnda gerekleir.
Ve Allah cmi isminin grnme yeri ise, ancak insan- kmildir: Ve bu cmi'
isim insan- kmilin Rabb'i olup, bu sadet shibi zt btn ilhi isimlerin grnme yeridir. Ve Hd (a.s.) ise vaktinin bir Nebiyy-i z-n ve "Allah" cmi'
isminin grnme yeri olan insan- kmil idi. Bundan dolay Rabb'i kendi nefsine balamakla, kendinin grnme yeri olduu cmi' isim olan"Allah" isminin srt- mstakm zere olduunu ak olarak ve isimlerin Rabblarndan
her bir Rabb'n kendi srt- mstakmi bulunduunu da rtl olarak beyn
buyurmutur.
Soru: Mdemki her isim kendi srt- mstakmi zerinedir ve o ismin terbiyesi altnda bulunan kimse de onun srt- mstakmi zerinde yrr; u
halde byle srt- mstakmi zerinde da'vetten ne fayda oluur?
Cevap: Da'vet Mudill isminden Hd ismine ve Cbir isminden Adl ismine
ve eitli yollardan hdinas srtel mustakm yn bizi srt- mstakme
ulatr (Ftiha, 1/5) yet-i kermesinde beyn buyurulan ve btn yollar
toplam bulunn srt- mstakme, yn "zti tevhd" ve Muhammed grnme yeri yolunadr. Daha akas noksn yoldan keml yoluna da'vet olunur.

imdi her yryen, Rabb'in doru yolu zerinde yrr. Bundan dolay
bu ynden onlar zerlerine gazab olunan ve dll yn yoldan sapan deildir
(5).
nk itat edici olsun, s olsun, grnme yeri olduklar isimler, bunlar,
kendilerine mahss olan yolda terbiye eder. Bundan dolay itat edici ve s
hs Rabblar olan isimlerin gerekleri zerine yrr. Ve oysa tabat gerei zere yryen kimseye gazab olunmas dnlemez. Yn tb olan, tb olunann hkm altnda yrrse tb olunan ona gazab etmez. u halde, her bir
isim, kendi grnme yerinden ve onun terbiyesi altnda olan eyden rzdr;
ona gazab etmez. Fakat hkmde hs Rabbna muhlif olan dier hs Rabbe

509

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

gre o grnme yeri, "zerine gazab olunan ve yoldan sapan" zmresindendir.


rnein Hd isminin hkm hidyet ve Mudill isminin hkm de dallettir. Hd ismi kendisinin kulu olan m'minden rz olduu gibi, Mudll ismi
de kfir kulundan rzdr. Fakat Hd ismine gre kfir "zerine gazab olunan
ve yoldan sapan" zmresine dhildir. Ve ayn ekilde, Mudill ismi kendisinin
srt- mstakmi hricinde bulunan m'min kula gazab eder ve onu dallette
grr; nk bu iki isim, hkmde bir derine muhliftir. Bundan dolay btn grnme yerleri bir ynden "zerine gazab olunan ve yoldan sapan" zmresine dhildir ve bir ynden deildir.

imdi dallette olu, nasl ki geici ise, ilh gazab dah, ylece geicidir.
Ve dn, her eye kapsam olan rahmetedir; o da ne gemitir (6).
Yn dallette olu geici olduundan, ilh gazab dah rzdir. Ve dn,
genel zti rahmetedir. Ve o rahmet dah Rahmetim gazabm gemitir
hads-i kudssi gereince ne gemitir; nk her bir Rab kendi kulunun
giditndn rzdr. Ve dallette olu ancak dier Rabbe gre tahakkuk edici
olur. Oysa btn ilh isimler, taayynlerin kayna olmas tibryla genel
zti rahmetten ibret bulunan mutlak vcdda gark olmu idiler. Ne zamanki
rahmn rahmet olan nefes-i rahmn ile ilh tecell gerekleti; isimlerin
sretleri, ilmi hazrette peyd ve bir derinden ayrlm oldu. Ve Hd ismi
Mudill isminden ayrld. imdi bu ayrlma geici olduundan, dallette olu
zerine dzenlenmi olan gazab dah geici olur ve rahmet, gazab gemi bulunur. nk, ezellerin ezelinde bu sretle rahmet nde olduu gibi, ebedde
dah ndedir. nk y dallette oluu gerektiren perdelerin kaldrlmas ve
kaybolmas veyhut zt tevhdi nrlarnn zuhrunda, ey taayynlerinin
zil olmas ve ilhi tecelllerin kendi asllarna dnmeleri sebebi ile dn yine
Rahmn'adr.

Hakk msivasnn hepsi "dbbe"dir; nk rh shibidir. Ve kendi nefsiyle hareket eder bir ey yoktur; o ancak kendi nefsinin gayryla hareket
eder: Bundan dolay o ey, srt- mstakm zerine olan eyin hkmne
tb olu ile hareket eder, nk yol, ancak zerinde yrmekle yol olur (7).
Yn genel anlayta, Hakk'n gayr dediimiz eylerin hepsi ister
mdenler olsun, ister bitkiler "dbbe"dir. nk, hepsi rh shibidir ve onlarn rhlar, ilhi isimlerden birer isimdir ve Hak o isimler ile onlarda aa kcdr ve o eylerin kym, ancak o isimlerin kayymiyyetiyledir. Ve vctta
kendi nefsiyle hareket eder bir ey yoktur; nk kendi nefsiyle mevcd de510

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

ildir; belki kendi nefsinden gayr bir vcd ile hareket eder. Bundan dolay o
ey, kendisinin grnme yeri olduu ve srt- mstakm zerinde bulunduu
hs Rabb olan ismin hkmne tb olarak yrr. Ve yol, zerinde yrmekle
yol olur. imdi, o eyin hareketi, mdemki tb olu hkmyle gerekleir, o
halde onun hareketi zayf harekettir; nk geici harekettir, zti hareket deildir. Ve bu hareket ile, o eyin kbiliyetinde taayyn edici olan Hak, ona
mahss olan kemlin son noktasna eker ve onunla berber seyreder. Bu ekilde o ey, Hak ile Hak'ta hareket eder ve bu hareket, Hak'la ve Hak'ta olunca, yol ve yol stnde yryen Hak olur. Ve Hakk'a tb olu hkm ile olan
hareket dah, seyri-billh olur.

iir:
Halk sana itat edici olduu zaman, Hak sana itat edici oldu (8).
Yn "hlk" dediimiz kesf sret, sana itat ettii zaman, muhakkak bil ki,
onun grnme yerinde aa kan Hak sana itat etmitir. nk grnme
yeri, grnenin ayndr. Ve mahlklarn sretlerinden her bir sret, ilhi isimlerden bir ismin sretidir ve o isim, o mahlk sretinin rhu ve hviyyetidir.
imdi rh, o sretin cisim aynasnda zhir ve ikrdr; u halde sretin itat
edii, o "ism"in itat ediidir; nk sretin vcdu, kendisinde zhir olan ismin zuhrudur.

Ve eer Hak sana itat ederse, bzen hlk sana itat etmez ve teslimiyet
gstermez (9).
Yn senin grnme yerinde aa km olan Hak sana itat ettii
zamant, mahlklarn sana itat etmesi gerekmez. nk sana itat edici olan
Hak sende aa km olan hs Rabbdr; ve o da isimlerden bir isimdir. Ve
dier mahklarda aa kp, onlara itat edici olan Hak ise, onlarn hs
Rabblar olan isimlerdir. Bundan dolay senin Rabb'in sana itat edici olmakla
dier Rabb'larn sana itat etmesi gerekmez; ve dier Rabblar, sana itat edici
olmaynca, onlarn grnme yerleri olan mahlklarn da itat etmesi gerekmez.
rnein, senin Rabb'n Hd ismidir. Ve senin grnme yerinde tecell
edici olan Hak, bu zel taayyn hkm ile sana itat edici olmutur. Ve bir
dierinin Rabb' da Mudill ismidir; ve onun grnme yerinde tecell edici olan
Hak dah, o zel taayynn hkm ile o kfire itat edici olmutur. Bundan
dolay Hakkn bylece ikinize de itat edici olmasyla, sizin de birbirinize itat
etmeniz gerekmez; nk her birinizin hs Rabb olan isim, sizi kendilerine
mahss olan kemle sevk eder. Oysa birinin kemli hidyette, dierinin dal511

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

lettedir. Bundan dolay sen kfiri hidyet yoluna da'vette ne kadar abalasan
sana itat etmeyip, onun dallette kemli oalr; ve ayn ekilde o kfir de
seni kfr ve dallet yoluna da'vet etse, sen de ona itat etmeyip hidyette
kemlin artar. Sana itatkr olan mahlk ile hs Rabblarnz arasnda
mnsebet vardr.

imdi iin z tibryla sen szmz aratr! nk, benim szm


haktr (10).
Yn Hakk'n nurlar ve hlkn srlar hakknda bu sylediimiz sz, ey
hakkate susam, sen iyice bir aratr! Ve ondan sonra iin znde mutbk
olduunu gr de tasdk et! nk benim grnme yerimden syleyen Hak'tr.
Veyhut harf ve ses ve kitb zerindeki taayyn naklarna brnp benim
szm sretinde grnmekte olan Hak'tr.

imdi sen varlkta konuamayan bir mevcd olmadn grrsn (11).


Yn sen bu cisimler leminde mdenler olsun, bitkiler ve hayvanlar olsun,
konuma shibi olmayan hibir mevcd olmadn grrsn. nk, her bir
mevcdda tecell edici olan Hak'tr. Ve o mevcd kendisinde tecell edici olan
Hak ile syler. Ve Hak o grnme yeri ile syleyendir ve onu syletir. Nitekim, yet-i kermede buyruluyor:
kl entakanallhullez entaka klle eyin yn dediler ki: Bizi,
hereyi syleten Allah syletti. (Fussilet 41/21) Ve Hak bir grnme yerinde, ancak isimlerinden bir ismin sretiyle tecell eder. Ve her bir isim ise btn
isimler ile vasflanmtr. nk, Hakk'n ismi kendisinin ayndr ve Hak ise
paralara ayrlm deildir. Fakat mahlklar, uygunluk ve sevilendirmede birbirinde farkl olduundan, Hakk'n btn isimleriyle tecellsine kendilerinin
taayyn mni'dir. Eer bir grnme yeri, insan- kmilin grnme yeri gibi,
son derece uygunlukta olsa, Hak o grnme yerinde btn isimleriyle tecell
edici olur. Ve eer noksan insann grnme yeri gibi bir grnme yerinin tesviyesi uygunlukta olmasa ve insn uygunluk haddinden hri olsa, onda yedi
sfat ile berber konuuyor olursa da, dier isimler ile kemlleri btnda, yn
kuvvede kalr, fiilen aa kmaz. Ve eer bir grnme yerinde uygunluk ve
tesviye bahsedilen mertebeden aa bir derecede olursa, mdenler ve bitkilerde olduu gibi, konuma btnda kalr; nk konumann gzkmesine
mahallin kbiliyeti yoktur. Bundan dolay mevcdlarn hepsi ya zhiren vey
btnen konuandr. Nitekim yet-i kermede buyurulur: ve in min eyin ill
yusebbihu bi hamdih ve lkin l tefkahne tesbhahum yn O'nu hamd

512

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

ile tesbih etmeyen bir ey yoktur. Ve fakat onlarn tesbihlerini siz fkh
edemezsiniz (anlayamazsnz, idrak edemezsiniz). (sr, 17/44).
imdi konumalar btnda kalan eynn Hakk'a tesbhi, perde ehlinin
zannettii gibi hl lisn ile deildir; belki sz lisn iledir. Bundan dolay tan
ve aacn ve btn eynn szlerini, ancak mevcdlarn btnlarn kefeden
kimse iitir. Ve perde ehli iitmediinden kimisi, onlarn konumalar hl
lisn iledir der. Ve kimisi onlarda konuma olmasn olmayacak ey grerek
inkr eder.

Gzn grd bir mahlk yoktur, ill onun "ayn" ve "zt" Hak'tr (12).
Yni gzn grd her bir mahlkun "ayn" ve "zt" Hak'tr. nk
Hak, o mahlk sretinde aa kmtr. Ancak perdelilerin vehim ve hayli
onu mahlk olarak isimlendirdi ve grnen hlk edilmi sretlerde Hak rtl oldu. Fakat riflere Hak, o sretlerde tecell edicidir. Ve rif Hakk' o
sretlerde mhede eder. Nitekim Abdullah Balyn (k.s.) buyurur:
Tercme:
ki ba gzyle Hakk' grmedike
Onu bir an vaz gemem talebden
Bu gzle Hak grlmez derler amm
Diyenler yle olsun, byleyim ben

Velkin mahlkta emnettir; bunun iin sretler kablardr (13).


Yn Hak, mahlklar dediimiz eyda emnet ve gizlidir. Bunun iin
ey sretleri, birtakm kablar ve zarflar gibidir.

Bilinsin ki, gerekte ehlullah iin oluan zevki ilhi ilimler, kuvvetlerin
farkll sebebiyle muhteliftir. lh ilimler, bir ayna dnmekle berber,
kuvvetlerden oluur (14).
Yn ehlullhn her birisindeki ilhi ilimler muhteliftir. nk o ilimler
her ne kadar bir ayna, yn kulun hviyyetine ve kulun "hviyyet"i Hak olduundan, Hakk'a dnp bir noktada toplanr ise de, muhtelif kuvvetlerden
ileri gelir. Bundan dolay kuvvetlerin farkllna bal olarak muhtelif olur
yle ki insann rhn ve cismn kuvvetleri vardr. Ve bu kuvvetlerden
her birisinin hkm dierine uymaz. Ve biri vstasyla oluan ilim de dieri513

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

ne muhliftir. rnein, iitmekten oluan ilim, grmekten oluan ilme benzemez. Ve ayn ekilde gz ile oluan kulakla ve el ile oluan ayak ile olumaz.
Dier hissi kuvvetler de bunlara kyas edilebilir. Ve ayn ekilde insann
rhni kuvvetlerinden akl ile oluan, vehim ile olumaz; ite hepsi bunlar gibidir. Bununla berber her bir kuvvetten ayr ayr oluan ilimlerin toplam insann hakktine dnp orada toplanr. O hakkat ise birdir ve ilmin shibi
olan ahsn ayn- sbitesidir. Ve ayn- sbitede aa kan dah ilhi
hviyyettir vey mutlak hviyyettir. Bundan dolay btn muhtelif ilimlerin
dn yeri Hak'tr.
Ve ehlullahdan her bir ferdin vcdunda oluan ilhi ilimler onlarn kuvvetlerinin farkll dolaysyla muhtelif olduu gibi, ehlullahdan her bir ferdin
vcdu da, bir ahs gibi olan bir hakkatn kuvvetleri mesfesinde bulunduundan, onlarn her birisine hsl olan ilhi zevki ilimler de, hussi
isti'ddlarna ve ayn- sbitelerinin kapasitesine gre muhtelif olur. Fakat o
ilimler ve muhtelif zevklerf, ayn- vhide olan Hakk'n hviyetine ve ilhi
ahadiyye ztna dncdr. nk btn ilimler ve zevkler ondan kaynaklanmaktadr. Ve hepsi, Hakk'n hviyetinde bir olan hakkattir. Ancak grnme yerlerinin ve mahallerin farkll dolaysyla muhtelif olarak aa kar.
imdi bu bahsedilen iki ynden birisinde ahsn zhir ve btn kuvvetlerinden oluan ilimler ve zevklerin, o ahsn bir olan aynna dnd ve dierinde ise ehlullahdan her birisinin vcdu, bir olan hakkatn kuvvetleri
mesfesinde olup, her birindeki ilimler ve zevklerin farkllk ile berber, Hakk'n hviyyetine dnd beyn ve bir yn dierine kys olunur.

nk, Allah Tel der ki: "Ben kulun onunla iittii kula, onunla
grd gz ve onunla tuttuu eli ve onunla yrd aya olurum."
imdi, onun hviyyetinin, kulun ayn olan azlarn ayn olduunu hatrlatt. "Hviyyet" bir ve azlar muhteliftir. Ve her bir az iin zevkler ilminden, o uzva mahss, farkl az ile muhtelif olan bir ayndan bir ilim vardr.
Tek bir hakkat olan su gibidir ki, kt yerin farkll dolaysyla alnan
tadda muhteliftir. Ondan bzs tatl, lezzdir ve bzs acdr. Oysa o btn
hallerde sudur. Her ne kadar lezzet muhtelif ise de, onun hakkati deimez
(15).
Yn Hak, bir olan hviyyetini kulun muhtelif azlarnn ayn kld da, kulun kula ve gz ve eli aya ve dier kuvvetleri ve a'zs oldu ve her bir
kuvvet ve uzuvda, O'nun bir hviyyeti birer sfatla aa kt. Ve bu aa
kma sebebiyle, her bir kuvvette kul iin bir ilim ve bir keml olutu. Ve biriyle olusan ilim ve keml, dieri ile oluana benzemedi. u halde bir olan
hviyyetten elde edilen ilim, bir hakkatten ibrettir. Ancak kuvvetler ve
azlarn farkllna binen, muhtelif srette grnd ve taayyn etti. O bir
514

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

olan hakkat tpk suya benzer. Nitekim su, kt yerin gereklerine gre,
bzen tatl ve lezzetli, ve bzen de tuzlu ve ac olur. Fakat lezzeti nasl olursa
olsun, ona yine su denir. Lezzetindeki farkllk, kaynana ve kt yerdeki
farklla dayanmakta olup, onun bir olan hakkat deimez. Ancak bzs
faydal ve bzs faydal deildir.
te ilim de byledir. Kaynaklar kuvvetler ve azlarn farkll ile muhtelif olsa bile yine ona ilim denir. Ancak bzs faydal ve bzs faydal deildir.
Kimi nrni rhni kuvvetlerden olutuundan dolay tatl ve lezz ve faydal
olur. Ve kimi hissi kuvvetlerin bzlarndan olutuu iin tuzlu ve acdr ve
faydal deildir. Bundan dolay tevhd ehli ve rif-i billh iin kef ile hsl
olan tevhd ilmi, tatl ve lezz su gibidir ki, shibine aclktan ve kirlenmilikten sknet verir; ve susuzluunu giderir. nk bu ilim, ilh ilimdir. Ve
riflerin latf ve tertemiz bir kaynak olan vcdlar onun tadn bozmad iin
asl latflii ve ftr temizlii zere gzkr.Ve fakat Hak masivs ile perdelenmi olan ve tabat perdesinin arkasnda kalan chillerin ilmi, akl ilim olup,
onlarn tabat tuzlaryla karm olan vcd kaynaklarndan kt iin, tuzlu
ve ac su gibi olur. Ne kendilerini ve ne de iirdikleri kimseleri kandrr ve asl
fikirlerine sknet vermez ve phelerini gidermez. Belki bu ilmin shibi fikir
rettike eynn hakktleri hakknda phesi ve hayreti artar. Mesnev:
Tercme: "Her kimin gnlnde phe ve dolaklk varsa, o kimse cihanda
gizli bir filozoftur. Zaman zaman tikd gsterir; fakat felsefe damar yzn
karartr."
Bununla berber bunlarn hepsine "ilim" denilir. nk ilmin hakkti,
idrklerin farkl oluuyla deimez. Ve btn ilimlerin asl, bir olan ayndr.
Ve o da ilh ilimdir ve Hakkn hviyyetidir. Rub-i mer Hayym (k.s.):
Tercme: "Hak cihnn cndr; cihn da btn bedendir. Melek snflar
bu tenin duyulardr. Felekler ve bast unsurlar ve terkibler ve mevld,
a'zdr. te tevhd budur, dierleri hep eit ve okluktur."

Ve bu ahadiyye hikmeti "ilm-i ercl yn ayaklarn ilmin"dendir. Ve o


ayaklar ilmi de, yemek hakknda, onun kitaplarn gerei gibi uygulayan
kavme, Allah Tel'nn: ve min tahti erculihim ve ayaklarnn altndan
(Mide, 5/66) sznden alnmtr (16).
Yn "ilm-i ercl", grnte, Hak yolunda yrmekle oluan ilimdir. Buna Trkemizde "ayaklarn ilmi" demek uygun olur. Hz: eyh (r.a.) bu ayaklarn ilmini: Ve lev ennehum ekmt tevrte vel incle ve m unzile ileyhim
min rabbihim le ekel min fevkhim ve min tahti erculihim. (Mide, 5/66)
yet-i kermesinden almtr. Yce mans: "Eer onlar Tevrt ve ncl'i ve
Rab'lerinden onlara inen eyi gerei gibi uygulasaydlar, hem stlerinden ve
515

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

hem de ayaklarnn altndan yerlerdi." Yn Tevrt ve ncl ehli rabbn taraftan inen hkmlerin zhir ve btn manlarn lykyla dnp anlam ve
onlarn hakktlerine kemliyle vkf olup amel etmi olsa idiler, hem isimler
sumnndan rhlarna inen zevki ilhi ilimlerden rzklanm olup stlerinden yemi olurlar ve hem de esfel-i sfiln olan tabat leminin mertebelerinde
yryerek, beeri sfatlardan ve nefsni bulanklklardan btnlarn saflatrmak sretiyle ayaklarnn altndan yemi olurlar idi.

nk, bu bir yoldur ki o srttr ve zerinde slk olunur ve yrnr,


ilerleme ancak ayaklar ile olur (17).
Yn zerinde yrmek iin konulan "kpr" dediimiz yolda, ancak
ayaklar ile yrnr. Cenb- eyh (r.a.), mnev slku suri slka benzetip,
yolda ayaklar ile yrneceinden dolay Hak yolunda hsl olan ilmi de, ayaklara dayandrmtr.

Srt- mstakm zere olan Rabb'in eliyle alnlarn tutulmasndaki bu


mhedeyi, ancak zevk ilimlerden bu zel ilim meydana getirir (18).
Yn srt- mstakm zerine olan her bir Rabb'in eliyle, her bir dbbenin
alnlarndan tutulmas, rubbiyyet ahadiyyetini iine almaktadr. Ve bu
rubbiyyet ahadiyyetinde ma'rifet oluumuyla onu mhede etmek, ancak
zevk ilimlerden olan bu zel ilim ile, yn ayaklarn ilmi ile hsl olur. nk
bu ayaklarn ilmini bilen kimse vkftr ki, kendisinin bu ilmi, esfel-i sfiln
olan varlk ve tbat yolundan gelir. Ve zevk ve mhede ile bilir, ki, Hak yolunda slk ettii zaman, kendi kendinde, slk ve harekete kudret yoktur;
nk kendisinin vcdu, bamsz olmayp bakasndan feyzlendirilmitir.
Ve kendisinin grnme yeri olduu hs Rbbi, alnndan tutup, kendine
mahss olan doru yol zerinde yrr ve o da cebren ona tb olup o doru
yol zerinde gider. Ve onun slktan maksd Rabb'l-a'ldr. Ve oysa kendisini sevk eden hs Rabbi, kendinin grnme yerlii ile zhir ve kendisinde
tecell edici ve hzrdr. Bundan dolay kendinde zhir olup slk eden Hak
olduu gibi, slku, yrteni ve hatt yol hep Hak'tr.
Nitekim Hak Tel buyurur fe eynem tuvell fe semme vechullh
(Bakara; 2/115) ve ve hve meakm eyne m kntm (Hdd, 57/4) Yn:
"Nereye dner iseniz hep Allh'n vechidir"; "ve nerede olursanz, Allah
sizinle berberdir." Ve ayn ekilde Reslullah (s.a.v.) buyurur: "Eer ipinizi
braksanz Allh'n zerine der idi" ve "Arza defnolunduunuz zamanda
da Allah sizinle berberdir."

516

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Ve ayn ekilde kendisinin dn yeri de mutlak olan Hakktr. Ve Hak'tan


kaacak bir yer arasa, bulamaz.
Bundan dolay rubbiyyet ahadiyyetini mhede ve ahadiyye hikmetinde zevk ve ma'rifet hsl oluu, "ayaklarn ilmi" ile olduu iin, eyh (r.a) bu
"ahadiyye hikmetin"de ayaklarn ilmini, yolu ve slk ve mevctlardan her
bir mevcdun alnlarndan tutup eken isimlerin Rabblarnn srt- mstakm
zere olduunu beyn buyurdu.

imdi Allah Tel, sulular sevk eder. Ve onlar Allah Tel'nn bat
rzgr ile sevk ettii bir makm hak etmi olan kavimdir. yle bat rzgrdr ki, Hak onunla onlar nefislerinden helk etti. u halde Rab, onlarn
alnlarn tutar ve bat rzgr cehenneme sevk eder. Ve bat rzgr, onlarn
zerinde sbit olduklar hevlarnn ayndr. Ve cehennem dah onlarn var
zannettikleri uzaklktr (19).
Cenb- eyh (r.a.) btn dabbelerin alnlarn, onlardan her birinin grnme yeri olduu bir hs Rabbinin tuttuunu ve hepsinin srt- mstakm
zere olduunu beyn buyurmu ve buna dell olarak m min dbbetin ill
hve hzun bi nsyetih, inne rabb al srtn mustekm yn "Hibir
hayt shibi yoktur; ill Hak onun alnndan tutmutur; benim Rabb'im muhakkak srt- mstakm zeredir. (Hd, 11/56) yet-i kermesini gstermi
idi. imdi de o Rabblarn btn hepsi ki, ahadiyye rubbiyyetidir, btn rh
shiplerini srt- mstakm zere sevkettiini beynen Ve neskul
mucrimne il cehenneme vird yn Ve sulular susam olarak cehenneme sevk edeceiz (Meryem, 19/86) yet-i kermesinin ifdesini gsterir.
Bilinmektedir ki, Hd (a.s.)n kavmi d idi. Hak Tel, itatsizliklerinden
dolay, onlar bat rzgr ile helk etti. Ve onlarn itatsizlikleri nefsn heveslerinden idi. Ve nefis ise Cenb- Lht'tan yn lhi taraftan yz evirme ve
tersine hareket etme zeredir. Bundan dolay Hak onlar nefislerinin ters iler
yapmasndan oluan hev ile, yn bat rzgr ile sevk etti ve o rzgr ile nefislerinden helk etti. Ve nefsni hevlara "bat rzgr denilmesi hlk edili
cihetinden ve zulmn lemden olumasndandr. Bundan dolay Hak onlar
uzaklk cehennemine dren nefslerinden helk ile soydu. Ve bat rzgr
onlarn hevlarnn ayndr ki, onlar o hevlarnn zerinde sbit ayak olmu
idiler. nk alnlarndan tutan hs Rabblarnn gerei bu idi. Onlar
isti'dtlar ve almalar cbnca yolun sonuna gtrd. Ve hevlarnn ayn
olan bat rzgr da arkalarndan cehenneme sevk etti. Ve cehennem, Hakk'n
vcdundan baka olarak zannettikleri bir vcttur ki, o da Hak'tan uzaklktr.

517

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Hz. eyh (r.a.)n cehennemi, "uzaklk" ile tefsrinde, tabat ilimleri ve


nefsni sfatlarla megl olular dolaysyla, Hak'tan uzak olan kimsenin cehennem iinde olduuna ve nefsn hevsnn o kimseyi uzakla sevk ettiine
iret vardr. Nitekim, Hak Tel buyurur: ve inne cehenneme le muhtatun
bil kfrin (Tevbe, 9/49), yn "Muhakkak cehennem el'n kfirleri ihta
etmitir." Fakat iin aslnda hi kimse Hak'tan uzak deildir. nk yurtlarn
ve makmlarn hepsi Hakk'n mertebelerinin sretleridir. Uzaklk vasf, onlarn vehimlerinden oluma bir vehmi itir. Onlar zannederler ki, Hakk'n
vcdundan baka vcd vardr. Ne zamanki Hak onlar bu yurda, yn cehenneme sevk eder ve helk edi ile nefislerinin elinden kurtarr; bu halde onlar iin yaknln ayn oluur ve Allah'dan uzakln tam bir vehimden baka
bir ey olmad alr. Ve cehennem onlar hakknda nimete dnm olur.
nk Uzeyr Fass'nda zh olunduu ekilde, onlarn cehennem denilen
yuda girmeleri ilhi apak dellin ortaya kmasndan sonra olacandan, bu
yurda girilerinin isti'dtlar gereinden olduunu ve bundan dolay Hakk' ve
Hakk'n mertebelerini bilirler. Ve Mntakm isminin alnlarndan tutup
istikmet zere olduklar yolun sonuna gtrdn anlarlar.

Ne zamanki onlar bu yurda sevk etti, yaknlk aynnda hsl oldular.


Bundan dolay uzaklk kalkt ve onlarn hakknda "cehennem"le isimlendirilmi olan kalkt. u halde hakedi ynnden yaknlk nimetine nil oldular. nk onlar sululardr (20).
Yn Hak onlar bat rzgr grnme yeriyle "cehennem" denilen yurda
sevk etti. Onlarn nefsleri bu ekilde helk ve fn olunca, yaknlk aynna
ulatlar, uzaklk gitti. Bundan dolay onlarn hakknda "cehennem" denilen
yurt dahi gitti. nk cehennem "uzaklk" idi; uzaklk gidince cehennem de
gitti. Ve uzakln gitmesi nefislerin helk olmasndandr. nk Allah'dan
uzaklklar nefislerinin vehmetmesindendir. Nefis fen bulunca, vehmettikleri
de fn oldu. Ve bu ekilde onlar a'yn- sbitelerinin hakedi ve isti'dtlar ve
alma ve amelleri ynyle, mutlak nimete deil, yaknlk nimetine nil oldular. nk onlar sululardr. Ve sulular ise ate ehlidir. Ve kiler cehenneme dhil olduklar zaman, a'yn- sbitelerinin gerektirdii kemle ularlar.
Bu keml ise Rabb'e yaknln ayndr. Bundan dolay onlarn hakknda cehennemin kalkmas ancak uzakln kalkmasdr. Yoksa mutlaka cehennemin
ve azbn kalkmas deildir.
Azbn varl ile berber, yaknlk nimetine ulamann rnei: Gzelliine tutulduu bir melikenin klesi, melikenin emriyle onun gzelliini gremeyecei bir mecliste ar ilerde altrlmakta ve "Ne olur bir an gzelliini
grsem!" diyerek yanp tutumakta iken, anszn melikenin sarayna arlp
orada k olduunun gzelliini her an grmekle berber, yine ayn ar i518

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

lerde altrlsa, o kle uzaklk azbndan kurtularak yaknlk nimetine nil


olur. Fakat ar ilerde altrlma azb devaml olduundan, bu hal onun
hakknda mutlak nimet deildir. Beyit:
Tercme:
"Seninle cehennem atei bana ne ni'mettir
Sen olmaynca cennetlerin nimeti ne iddetli cezdr:"

imdi Hak, onlara bu lezz zevk makm, memnn olma ynyle vermedi. Belki onlar, onu ancak zerinde bulunduklar amellerinden,
hakktlerinin haketmi olduu eyle aldlar. Ve amellerinde almakta
Rabb'in srt- mstakmi zerine idiler. nk alnlar onun iin bu sfat
sbit olann elinde idi. imdi onlar nefisleriyle yrmediler. Belki yaknlk
aynna ulancaya kadar cebir hkm ile yrdler ve nahnu akreb ileyhi
minkum ve lkin l tubsrun (Vka, 56/85) Yn "Biz fnye sizden daha
yaknz; fakat siz grmezsiniz" (21).
Yn Hak, nefislerinden fn olanlara bu lezz zevk makm ihsn iin
vermedi. Belki onlarn bunu bulmalar yaplmam olan zti isti'ddlar gereinden idi. Ve ilh ilimde onlarn aynlar o ameller zere sbit olmu idi.
Bundan dolay bu makm, hakktlerinin hakedii dolaysyla aldlar. Ve onlarn amelleri, alnlarndan tutup eken hs Rabblarnn srt- mstakmi zerinde yrdkleri iin km idi. Yoksa onlar kendi ztlaryla ve nefisleriyle
yrmediler. Ve nefislerinden doan uzaklk vehmi kalkp ve yaknlk aynna
ulancaya kadar, cebrin hkm altnda yrdler. Nitekim Hak Tel Vka
sresinde "Biz lye sizden daha yaknz; ancak siz grmezsiniz" (Vka,
56/85) buyurur.
imdi cebir, aynlara ve aynlarn isti'ddlarna dnktr. Bunun iin Hz.
eyh (r.a) ibrede cebri, Rabb'e dayandrmad, belki hm etti yn bilerek bunu yapt. Velkin, ilk baka gre cebir, srt- mstakm zere olan Rabb'indir.
Ve ikinci baka gre, mutlak Rabbdan kendisine hs Rabb ve kendisine hs
hkm taleb eden a'yn- sbitenindir
Bu incelie dah dikkat lzmdr ki, Hz. eyh (r.a.) bu Fussu'l Hikem'de
ba'z Kur'n yetlerini Onun sz olduunu bilin gibi bir ibre ile Fuss'un
ibrelerine balamakszn Fusus metni tarznda verirler. Bunun vechi budur
ki, onlar (Sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz hazretlerinin ilimlerinin ve
marifetlerinin vrisidir. limler neblerin vrisleridir bu gibi ilhi grnme yerleri hakknda eref getirici olmutur. Ve onlar, nefislerinden fn ve
Hak'la bk olduklar iin, lisanlar Hakk'n lisndr. Bundan dolay bu tibrla
Fuss'un syleyeni Hak olduundan, Hz. eyh (r.a.) bz Fuss ibreleri ile
yeti kermeler arasnda bu gibi balantlar vermezler.
519

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Ve ancak lm olan grr; nk o perdesi kalkm olandr. Bundan


dolay onun gr keskindir. Ve Hak Tel bir ly dier bir lden
ayrmas. Yn yaknlkta sadi akden ayrmad. Ve nahnu akrebu ileyhi
min hablil verdi (Kf, 50/16) yn "Biz insana ah damarndan daha yaknz" dedi. Ve bir insan bir insandan ayrmad. imdi kula ilh yaknlk
vardr. Ve ilh haberlerde onda gizlilik yoktur. imdi Hakk'n
"hviyyeti"nin kulun a'z ve kuvvetlerinin ayn olmasndan daha yakn bir
yaknlk yoktur. Oysa kul, bu a'z ve kuvvetlerin gayr deildir. Byle olunca kul vehmedilen hlk edilmilerde mhede edilen Hakktr. Bundan
dolay m'minler ve "keif ve vcd ehli" indinde, hlk edilmiler idrk
edilen ve Hak ise alglanan ve mhede edilendir. Bu iki snfn dndakilerin indinde ise Hak idrk edilebilen ve hlk mhede edilendir. Bu
srette onlar tuzlu su derecesindedirler. Ve ilk gruptakiler ise ienini kandran tatl ve lezz su derecesindedir (22).
Yn lnn grnden tabatn rtleri ve beeri ve nefsni sfat perdeleri kalkm ve artk onun gr doru ve keskin olmu olduundan,
Rabb'inin kendisine olan yaknln o grr. Bununla berber (S.a.v) Efendimiz gibi bir Hd'nin mutlak Rabbe da'vetine cbet etmeyen Eb Cehil gibi
kimsenin krl yine bkdir. nk o mutlak Rabbdan perdelidir. O ancak
alnndan tutan hs Rabbnn yaknln mhede eder. Nitekim Hak Tel
buyurur: men kne f hzih am fe hve fl hreti am ve edallu sebl
yn burada (bu dnyda), kim kr ise artk o ahirette de krdr. Ve yoldan daha ok sapmtr (sr, 17/72) / Ve bu yaknl mhedede sad olsun ak olsun hepsi eittir. nk, Hak Tel yet-i kermede bunu bz llere tahss etmedi. Belki mutlak olarak zikretti. Ve ayn ekilde "Biz insana ah
damarndan daha yaknz" (Kf, 50/16) dedi ve bu yaknl mutlak olarak
beyn buyurdu ve insanlarn bzlarna tahss etmedi. tat eden olsun sulu
olsun hepsini iine ald. u halde kul iin Hakk'n yaknl muhakkaktr. Ve
bu konuda eref verici olan ilh haberde, Gz ve kula ve eli ve aya
olurum hads-i kudssinde gizlilik yoktur; belki apak ikrdr. Bu yaknlk
nasl muhakkak olmasn ki, Hak kendi "hviyyet"ini kulun kuvvetlerinin ve
a'zsnn ayn kld. Acaba bundan daha yakn bir yaknlk olur mu? nk
Hak, ilmi sretlerinden ibret olan eynn a'yn- sbitesine, kendi latf ztn,
mertebe mertebe tenezzl buyurmak sretiyle, yine kendi vcdundan vcd
feyzi verdi.
Bu srette "hlk" dediimiz ey, vehm ve tibr bir ey oldu ve "kul" dediimiz ey de bu vehmi olan hlkta, mhede edilmi olan Hak oldu. Bundan dolay bu hakkata vkf olan m'minler ile keif ehli, hlk idrk edip
Hakk' his ve mhede ettiler. Fakat bu iki snfn dndakiler, yn perde ehli
olan filozoflar ve kelm ilmi limleri ve fkh limleri ve zhiri ilim shipleri ve
520

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

hlkn avam Hakk' idrk edip hlk mhede ettiler. Onlarn indinde
Hakkn vcdu baka ve hlkn vcdu bakadr. Bundan dolay bu grup
perdelerinin kalnl dolaysyla ayr ayr iki vcd isbt etmi olurlar ve
Hakk'n vcduna hlkn vcdunu irk koarlar.
Gariptir ki, Hz. eyh (r.a.)n Subhndr o ki, eyy zhar etti ve kendinin ayn kld tesbhine tbi olarak biri kp "Bu hlkn vcdu Hakk'n ayndr" szyle tam bir tevhdden bahsetse kfir derler. te bu grubun ilmi tuzlu su gibidir. nk onlar dinleyen hakkate susamlar kandrmaz. Fakat
nceki grubun ilmi tatl ve lezz su gibi olduundan ienleri kandrr ve
marifet isteklilerini doyurur.

imdi, insanlar iki ksm zerinedir: nsanlardan bzs zerinde yrd yolu ve o yolun sonunu bilen kimsedir. Bundan dolay o yol onun
hakknda srt- mstakmdir. Ve insanlardan bzs da zerinde yrd
yolu bilmez ve onun sonunu bilmez. Oysa o yol, dier snfn bildii yoldur
(23).
Yn insanlardan bzs, keif ehli olduundan, zerinde yrd yolun
ve yryenin ve bu yolun sonunun Hak olduunu bilir. iir:
Tercme:
"Perdeler kalkmadan evvel der idim
Zikr edip kredici olan ancak ben!..
Gece gitti, sabah oldu grdm
Zikir ve zikredilen ile zikreden hep Sen"
te bu kimseler hakknda bu yol doru yoldur. Ve bunlar rifler ve tevhd
ehli zmresidir. Fakat insanlarn bzlar perde ehli olduundan, zerinde yrdkleri yolu ve hakkatini ve onun Hakk'a ulatn bilmezler. rifler onlarn stnde yrdkleri bu yolun srt- mstakm olduunu bilseler bile, o
yol bu kimseler hakknda doru yol deildir. Belki onlarn sadetine gre eri
bir yoldur.

imdi rif basret zere, Allaha dvet eder ve rifin dndakiler ise
takld ve cehlet zere Allaha dvet eder (24).

521

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

nk, rif hlk neye da'vet ettiini ve da'vet ettii hlkn ne olduunu
ve da'vet edenin kim ve sonunun neden ibret bulunduunu ve da'vet ettii
kimseyi, ilh isimlerden hangi ismin hkm altnda iken tutup kurtardn
ve hangi ismin hkm altna sokup onu mesud ettiini bilir.Mesnev:
Tercme:
"Getirdi evliyay Hak yeryzne
Ki rahmet olsun onlar lemne
Eer kasvetle kalbin olsa mermer
Olursun rifin sohbetiyle cevher
Bir an Hak rifiyle sohbet
yidir yz senelik takvdan"
Fakat Mudill isminin yolu zerinde yryen rif olmayan, Hakk'
mhede edemediinden rifleri takld ederek hlk da'vete teebbs etse,
cehletinin kemlinden hlk vehime, yn vehmedilmi vcd olan Hakk'n
msivsna da'vet etmi olur. Yn msivdan yine msivya da'vet eder.

imdi bu zel ilim, esfel-i sfilnden hsl olur. nk ayaklar ahstan


aadr. Ve ayaklardan aa, onlarn daha altdr ve onlarn daha alt ise
yolun dnda bir ey deildir. Bundan dolay Hakk' yolun "ayn" ile bilen
kimse, ii hakktta bulunduu ey zere rif olur. nk, muhakkak yolda, Hak (Celle ve Al) slk eder ve sefer eyler. nk bilinen ancak O'dur.
Oysa O, slikin ve sefer edenin "ayn"dr. Byle olunca lem ancak O'dur.
imdi sen kimsin? Sen hakkatini ve gittiin yolu bil! Bu takdirde i,
tercmn lisn zere sana ald. Eer anladn ise, o Hak lisndr ve onu,
idrki Hak olan bir kimse anlad (25).
Yn bu keif shiplerinin ilmi, bir huss ilimdir ki, esfel-i sfilnden hsl
olur. nk ayaklar bir ahsn en aadaki a'zsndandr. Ve ayaklardan daha
aa olan ey onlarn altndaki eydir. Ve onlarn altndaki ey, yoldan baka
bir ey deildir. Ve esfel-i sfiln yn aalarn aas olan yol, Hak'tan hri
deildir. Nitekim hads-i erfte "Eer ipinizi braksanz Allah'n zerine derdi" buyurulmutur. Bundan dolay Hak, yolun "ayn"dr. Ve bunun byle
olduunu bilen kimse, ii hakkati zere bilmi olur. Ve ortada Hakk'n
vcdundan baka bir vcd olmadndan, tarkata slk eden ve sefer eyleyen dah Hak'tr. Ve bu hakkati bilen de Hak'tr ve bilinen dah Hak'tr ve yolun sonu da Hak'tr. Sende bu ilim hsl olunca, imdi sen kimsin bil bakalm?
Sen hakkatini ve yolunu rif ol ki, Hak'tr. nk sen Hakk'n "ayn"sn ve
522

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Hak da senin "ayn"ndr. te iin hakkati sana, tercmnn lisnyla ald ve


ikr oldu. "Tercman"dan kast Reslullah (s.a.v.)dir ve mbrek
lisnlarndan bu Fuss akan nebev ilimlerin vrisi cenb- eyh-i Ekber (r.a.)
efendimizdir. Eer sen rislet-penh lisn zere Hak tarafndan erefle kan
Gz ve kula ve eli ve aya olurum hads-i kudssini ve risletpenhnin vekli olan Hz. eyh'in apak lisnda beyn zere gelmi olan bu
Fuss'un hakktlerini anladn ise, tercmnn lisnnn Hak lisn olduunu
bildin. Fakat onu ancak idrki Hak olan kimse anlad. nk Hak, kulun btn kuvvetleri olunca, onun btn kuvvetlerine dhil olan idrk dah Hak
olur.

nk Hakk'n okluk bantlar ve muhtelif vecihleri vardr (26).


Yn Hak, btn mevcd aynlardan, onlarn isti'dtlar dolaysyla tecell
edicidir. Ve her biri bir ismin hkmn ve ilhi bantlar aa karr. Ve
ayn ekilde her birisi Hakk'n mutlak vcdunun tenezzllerinden oluma bir
srettir. Bundan dolay mutlak vcdun birer vechidir.
Hz. eyh. (r.a.), bu ibreyi, idrkin Hak olduunu isbt iin beyn buyurmutur. Nitekim, Glen-i Rz shibi buyurur:
Tercme:
"Eer kfir olayd haberdar puttan
Olur muydu aceb dninde yoldan sapan"

Sen Hd (a.s.)n kavmi olan d' grmez misin? Nasl hz ridun


mumtrun (Ahkf 46/24) Yn "Bu gelen bulut, bize yamur indirir" dediler. imdi onlar, Allh'a hayr zannnda bulundular. Ve oysa Allah Tel
kulunun zannna gredir. Bundan dolay Hak onlarn zerine bu szden
vazgeti ve onlara yaknlkta daha yakn ve a'l olan eyle haber verdi.
nk Hak Tel onlara yamur yadrsa idi, bu, topran hazz ve tohumlarn sulanmas olurdu. u halde onlar, o yamurun netcesine ulamazlar
idi; bunun iin ancak uzun bir zaman lzm idi (27).
Yn d kavmi yamur taleb ettiler. para bulut gzkt. Siyah bulutu
grdklerinde: te bu bizim iin yamur bulutudur, dediler. Ve bu szleriyle
Hakk'a iyi zannda bulundular. Yn Hakk'n kendilerine kar ltuf ve rahmet
sretinde tecell edeceini zannettiler. Ve Allah Tel, kulunun zannna gredir. Bundan dolay d kavmine kendilerinin vkf oluu olmakszn hayr
isbet etti. Fakat isbet eden hayr, zannettikleri hayr deildi. Belki o, baka
bir hayr idi. nk onlar yamur beklediler; karlarna lm kt. O lm
523

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

onlarn perde olan nefislerini fni edip hayrdan ibret olan yaknla ulatrd.
Ve onlarn hz ridun mumtrun yn "Bu gelen bulut, bize yamur indirir" szlerine kar Hak Tel: bel hve mestaceltum bih yn Hayr o,
kendisini acele istediiniz eydir (Ahkf, 46/24) szn beyn etti. Ve acele
olarak istedikleri eyin elm azb iinde bulunduran bir rzgr olmakla
berber, yaknlkta yamurdan daha yakn ve a'l bir ey olduunu haber verdi. nk yaacak olan yamur, topran hazzdr ve ekili eyleri sular. Ve
onlarn istedikleri de bu idi. Ancak onlar bu hayra ge ulaacaklar idi. nk
ekinlerin yamurla sulanp baak vermesi, uzun zamna muhtatr. Fakat bu
rzgr onlar arabuk hayr olan yaknlk aynna ulatrr.

imdi Hak onlara bel hve mestaceltum bih, rhun fh azbun elm
(Ahkaf, 46/24) Yn "Belki o acele istediiniz ey, elm azb iinde bulunduran olan bir rzgrdr" dedi. Bundan dolay Hak rzgr, onda onlar iin
rhattan olan eye iret kld. nk bu rzgr ile, Hak onlara, bu zulmni
bedenlerden ve mkil yollarndan ve zulmni perdelerden rhat verdi. Ve
bu rzgrda azb vardr. Yn onu tattklar zaman lezzet bulduklar bir
huss vardr. Fakat alkanlklarndan ayrlmalarndan dolay onlar elemli
yapt (28).
Yn Hak Tel, d kavminin iyi zannlarn te'yd ederek onlara, belki o
acele ile taleb ettiiniz ey yamur deil, elm azb iinde bulunduran bir
rzgrdr ki, size zannettiiniz faydadan daha mkemmel bir fayda ve menfaat te'mn eder. nk yamur yasa idi, tarlalar sulanacak ve ekinleri feyz
bulacak idi. Ve onlar bu hubbatla beslenerek Hak'tan uzakla sebep olan
nefisleri kuvvetlenip, kat kat perdelerde kalacaklar idi. te onlarn menfaat
olarak dndkleri bu idi. Oysa hakkatta, Hak'tan uzaklk, iddetli cez idi.
Bu ancak sr nimet idi. Fakat rzgr onlarn uzak olularnn ve perdelenmelerinin sebebi olan nefslerini helk edip ortadan kaldrnca, Hakk'n yaknlna ulaacaklarndan bu hakk nimet, o sr nimetten daha faydal olmu olur
ve onlar rhata sevk eder. Bundan dolay Hak bu sz ile bu rzgrda, onlar
iin rhat verecek bir ey olduuna iret buyurdu. Bu hlin bu cismn lemde dah rnei oktur.
rnein pek peran ve pis kokan bir meyhnenin mdvimlerinden olan
st ba pis bir sarhoa, kymetli elbise giydirip onu gyet sslenip bezenmi
bir saraya gtrseniz, o karanlk ve iren olan yerden ve arkadalarndan ayrldna zlr; ve kalbi, alkanlklarndan ayrlmas dolaysyla kederli olur.
Fakat sizin ona bu ekilde vermi olduunuz rhat ve menfaat, onun nceki
hlinde vehmettii ettii rhat ve menfaatten phesiz daha mkemmeldir. Bu
ltfunuz onun hakknda kapaldr. Oysa bu fiiliniz ile siz o sarhou
azblandrm olursunuz. nk alkanlklarndan ayrdnz. Ancak o, saray524

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

da oturmak zevkini tatt zaman, bu fiilde lezzet bulunan bir huss olduunu
anlar.
te bunun gibi, bu rzgrda d kavmi iin azb vardr. Yn onu tattklar
zaman, lezzet bulduklar bir huss vardr. nk "azb" "uzbet''tendir. Ve
"uzbet" tatllk ma'nsnadr. Bununla birlikte helk edici rzgr, grnte
elem ve ac vericidir; ve altklar cismni lemden onlar dar karr. Lkin
onda gizli bir ltuf vardr. nk, Hakk'n her bir kahr altnda bir sakl ltuf
vardr. Acnn ardndan ona ulatklar zaman onu tadarlar. Nitekim, kan alcnn neterinin acsna tahammlden sonra shhat zevki oluur.

imdi azb, onlara mjdeleyici oldu. Bundan dolay i, hayl ettikleri


eyden onlara daha yakn oldu. Rzgr Rabb'inin emriyle her bir eyi mahvetti. imdi meskenlerinden baka bir ey grnmedii halde sabahladlar.
Ve onlarn meskenleri, hakkyye rhlarnn imr ettii bedenleridir. Byle
olunca bu zel bantnn hakkyyeti gitti. Ve bedenleri zerinde, Hak'tan
onlara mahss olan hayt geriye kald ki, ciltler ve eller ve ayaklar ve kamlarn ular ve uyluklar, o hayt ile konuur. Ve hakktte ilh haberler
bunun hepsiyle geldi (29).
Yn onlara azb balad ve onlar helk etti. Ve hayl ettikleri yamurun
yamasyla ekili alanlardan salayacaklar fayda, uzun bir sreye muhta olduu halde, o helk onlara daha yakn bir menfaat oluturdu. Ve rzgr,
Rabb'in emriyle onlarn bedenlerini imr eden hakkyye rhlarn giderdi. Onlarn meskenleri, ki bedenleri idi, bunlarda grmek ve iitmek ve sylemek
gibi kuvvetler grnmez oldu. Bu halde sabha dhil oldular. Ve zel bantnn hakkyyeti, yn Hakk'n ilhi sfatlar ile olan tecellsi ile onlardan kalkt
ve aslna dnd. Ve ancak Hakk'tan onlarn bedenlerine mahss olan hayat
geriye kald. Bu yle bir hayattr ki, ciltler ve eller, ayaklar ve kamlarn ucu
ve uyluklar bu hayat ile konuur. Ve bunlarn hepsi hakknda haberler geldi.
Nitekim, Hak Tel buyurur:

41/FUSSLET-21

Ve kl li culdihim lime ehidtum aleyn, kl entakanallhullez


entaka klle eyin
Ve kendi ciltlerine: Niin bizim aleyhimize ahitlik ettiniz? dediler.
(Onlar da) dediler ki: Bizi, hereyi syleten Allah syletti.

525

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

36/YSN-65

El yevme nahtimu al efvhihim ve tukellimun eydhim ve tehedu


erculuhum bim kn yeksibn.
Bugn onlarn azlarn mhrleriz. Kazanm olduklarn Bize, onlarn elleri anlatr, ayaklar ahitlik eder.
Ve a'znn konumas hakknda benzeri Kur'n yetleri ve hds-i erfler
vardr.
Bilinsin ki, rh iki eittir: Biri "cz'"dir ki, her zerrenin sretinde tecell
edicidir. Ve ikincisi "kll"dir ki, onun tecellsi zerrelerin icmal oluuna ittir.
Nitekim, insanda zel karmndan sonra sret verici olur. zel mizc
sretinde sretlenmi olan o rhun zerine bindii beden lmden sonra
harb olduundan, o rh alkasn keser. Artk onun zerrelerinin czi hayt
kalr. Bu bahsi biraz daha zh edelim.
Bilinmektedir ki, kimy ehli indinde bugn tibaryla kefedilen bast unsurlar yetmii gemi olup bunlara azot, karbon, hidrojen, oksijen, klor, sodyum, potasyum, bakr, altn, gm, kalay ve dierleri gibi isimler verilmitir.
Birleik unsurlar bz haller ve artlar altnda bunlarn muhtelif zerrelerinin
kararak birlemesinden oluur. te bu bast unsurlarn zerrelerinin her birisi,
kendilerine mahss olan bir hayt ile canldrlar. Ancak rhlar btndadr.
Onu keif ehli olanlardan bakas idrk edemez. Ne zamanki bu zerreler birtakm haller ve artlar altnda birleip "bitki" peyd olur; bunda byyp gelime zellii daha ikr olduundan bu btn hayat, onda daha ok hissedilebilir olur. Ve "hayvan" mertebesinde ise hem byyp gelime ve hem de hareket ve ses meydana kmakla, bu tabi hayt onda aktan aa grlr. Ve
bu bast unsurlarn zerrelerinin birlemilik ess, insanda, bu tabi hayat eserlerinin kemliyle aa kmasn cb ettirecek artlar ve haller ierisinde gerekletiinden, mevcdlardan hibirisinin tesviye edilmi cismi, insan bedenine mudil deildir. Onun cismi "kll rh"un tecellsine msittir. Dnr,
konuur ve kendisinden dier sfatlar aa kar.
imdi, biri dierinden kesf olmak zere bahsedilen bast unsurlarn
mertebesi vardr ki, bu mertebelerin her birerlerine, gaz, sv ve kat denilir.
Tahkk ehli hazartnn terimlerinde bunlara "hav, "su", ve "toprak" denilip
her birisi bir "unsur" ve "rkn" saylmtr. Her ne kadar yeni nesil kimy
limleri bunlara "unsur" demenin doru olmadn beyn ile i'tiraz etmi iseler de, bu doru deildir. nk bunlar terimdir ve terimlere i'tirz doru deildir. te kesf uzuv cisimleri bu mertebede bulunan bast unsurlarn birlemesinden olumu ve gd eklinde meydana gelen yine bu unsurlar, bunlarn vcduna dhil olup bir yann gereklemesiyle, bu tabi haytn dr526

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

dnc "rkn"u olan "bedenin normal ss" meydana gelmitir. Tahkk ehli
buna "ate unsuru" derler. u halde insan bedeni bu drt rknun birlemesiyle olumu olur. te "Ben ben" diye saraylara ve hatt dnylara samayan ve
una buna "Mlkmdr" iddisnda bulunan insan sreti budur. Ne zamanki
lm kendisini yakalar, onda tecell edici olan "kll rh" kesilir, Hakk'n ilhi
sfatlaryla olan tecellsi gider ve bu sfatlar aslna dner. Grmesi, iitmesi,
sylemesi zhir olutan btn olua gider. Mesnev:
Tercme:
"Halk derler, lm o miskin faln
Sen de dersin zindeyim ey gfiln"
Bundan dolay btn ey, zhir hayt vey btn hayt ile diridir.

u kadar var ki, Allah Tel, kendi nefsini "gayrlk" ile vasfetti. Ve
gayrlktan fevhii haram kld. Oysa "fuh; aa kan eyden gayr deildir. Ancak btn olan fuh, indinde fuh zhir olan vcd iindir (30).
"Fuh" szlkte "zuhr yn akta olu"tan ibrettir. Ve cenb- eyh (r.a.)
ibrede "fuh"u kullanp "fhi''i amalad. Nitekim "racl-i dil yn dil
adam" yerine "racl-i adl" denir. Yn mevctlardan her bir mevcd, Hakk'n
bir isminin sretidir. Ve o isim, o sretin rhudur. Ve her bir sret mutlak
vcdun tenezzlnden husle gelmi birer vcddur. Ve Hak, hepsinin ayndr. Bu srette de onlarn hepsi hayt shibi ve konuandr. Ve belki onlardaki, Hakk'n hayt ve konumasdr. Bundan dolay Hak Tel hazretleri,
zhir ve btnda, kendi vcdundan gayr bir vcd olmamas iin,
"gayrlndan, ilk olarak kendi nefsini eynn "ayn" kld. Ve daha sonra
eynn "ayn" olduunun perde ehli indinde aa kmamas iin de, nefsini
"gayrlk" ile vasfetti. Ve "gayrlndan fevhii, yn kendisi eynn "ayn"
olmas srrnn aa karlmasn, yine kendinin "ayn" olan eyya harm
etti. nk Hak, her eyde "Ben Hakkm, Ben Allh'm" diyerek nefsini aa
karsa, vahdet srr aklanm olur. te bunun iin ve in min eyin ill
yusebbihu bi hamdih ve lkin l tefkahne tesbhahum yn O'nu hamd
ile tesbih etmeyen bir ey yoktur. Ve fakat onlarn tesbihlerini siz fkh
edemezsiniz (anlayamazsnz, idrak edemezsiniz). (sr, 17/44) yet-i
kermesinde iret buyrulduu zere eynn konumas btndadr. Hak, keif ehlinden gayrsna bu srrn aa kmasn ve aa karlmasn harm
kld. Ancak, btn olan "fhi, yn er'an ve aklen rtlmesi zorunlu olan
ey, indinde zhir olmu olan kimse iindir, Yn Hak iindir ve Hakk'n aa
kard rifler iindir. nk Hakk'a ve riflere gre btn, zhirdir.

527

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

imdi ne zamanki Hak Tel, fevhii harm etti, yn bahsettiimiz eyin hakkatini bilmekten men' etti, o bahsettiimiz ey de Hak eynn ayn
olmasdr; bundan dolay Hak, o hakkati "gayrlk" ile rtt. O "gayrlk"
da, gayrdan sensin. imdi gayr gren "itme Zeyd'in iitmesidir" der. Ve
rif "Zeydin iitmesi, Hakk'n "ayn"dr" der. Dier kuvvetler ve a'z da
byledir (31).
Yni daha nce Hakkn slikin ve yolun "ayn" ve yolun sonu olduu anlatlm idi ki, bu da Hakk'n, btn eynn "ayn" olmasn gerektirir. Fakat
Hak Tel Kul innem harreme rabbiyel fevhie m zahere minh yn
De ki Rabbim akta olanda fevhii size haram etti (A'rf, 7/33) yet-i
kermesinde Hak, btn eynn kendisinin "ayn" olduunun bilgisinden
men' etti. Ve kendinin bir olan hakkatini, "gayr" ismiyle isimlendirilen muhtelif taayynler ile rtt. Ve ilhi hakktleri rten "gayrlk" senin vcdundur
ki, "sen" ta'briyle bu kast edilir. Ve taayyn ise, taayyn edenin gayrdr.
rnein "buz" sretinde taayyn etmi olan latf buhr, buzun taayynnn gayrdr. Farz edelim muhtelif ekillerde bir yere dizilmi olan buz ktleleri lisna gelip bir derine hitben "ben; "sen; "biz; "siz" ve "o, onlar" deseler, birbirinin gayr olduklarn gstermi olurlar. Fakat hepsinin "hviyyet"i,
bir hakkat olan buhardan ibrettir. Ve bu bir olan hviyyeti, ancak o buzlarn
vcdu rtmtr. te bizim taayyn etmi vcdumuz da bu rnee uygun
olarak, bir hviyyet olan Hakk' rtmtr. Bu taayynlerimizdeki gayrlk
mansn anlatmak iin "sen, ben ve biz" deriz. Bundan dolay bu "gayrlk"
makmn gren, yn rif olmayan kimseler, "itme Zeyd'in iitmesidir" derler ve iitme, grme, syleme gibi vasflarn hepsini Zeyd'e tahss ederler. Ve
iin hakkatini bilenler ise "Zeyd'in iitmesi ve grmesi ve konumas ve dier
kuvvetleri ve a'zs Hakk'n "ayn"dr" derler. nk onlar "gayrlk" perdesinin arkasnda kalmamlardr. Hfzdan beyit:
Tercme:
k ile ma'k arasnda yoktur asl fark.
Yolun perdesi vcdundur ortadan kaldr!"

Her bir kimse Hakk' rif olmad. Bundan dolay insanlar, stnle ve
mertebelere ayrld. Bu ekilde stnlk ve daha fazla stnlk ortaya kt
(32).
Yn herkes, yukarda beyn olunduu yn ile Hakk' bilmediinden, insanlar ma'rifette birbirlerinden stn oldu. Ve mertebeler bir derinden ayrld. Ve bu hlin netcesi olarak stnlk ve daha fazla stnlk ortaya kt.
528

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Yn insanlarn kimi srette kald ve kimisi manya dald. Ve manya dalan


kimsenin mertebesi srette kalan kimsenin mertebesinden daha stn oldu.
Hz. Hdy ne gzel sylemitir:
Zhirde kalan kii, g etme kolay ii,
kar dilden karkl, tevhde gel tevhde!

Bil ki, Hak Tel, dem'den Muhammed (s.a.v.)e kadar, beere mensb
olan btn resllerin ve neblerin aynlarna, beni vkf kld. 586 senesinde
Kurtuba'da ikamet ettiim bir mhedede bana gsterdi. O snftan Hd
(a.s)dan baka bana birisi sylemedi (33).
Cenb- eyh (r.a.) misl leminde rhlarn mhede ettii resller ile
neblerin beere mensb olduklarn beyn edip, meleklerin resllerini ve beerin dnda olan mahlklarn neblerini istisn etti. nk Ve m min
dbbetin fl ard ve l tirin yatru bi cenhayhi ill umemun emslukum
yn Yeryznde dabbeden ve kanatlaryla uan kulardan yoktur ki, ill
mmet olmasn (En'm 6/38) yet-i kermesinin iret ettii yn ile,
mevcdlardan her bir trn kendi cinsinden, Hak'la aralarnda vsta olmak
zere, birer kendilerine mahss nebsi vardr. Ve bazlar da "rif nezdinde
her zhir olan eyin, kendi btnna neb olduunu" sylemilerdir. Onun iin
"Eer nbvvete imnn varsa, her bir htrna gelene hrmetten baka ekilde
mukbele etme!" diyen vel vardr.
"Kurtuba" spanya'da bulunan bir ehrin addr. spanya, bahsedilen
trhte araplarn elinde idi. Hz. eyh (r.a.)in bu mhedesi, orada ikmet
ediyorken gereklemi ve resllerin ve neblerin rhlarnn toplantsnda ilerinde pek yksek ztna hitb buyuran ancak Hd (a.s.) olmutur.

imdi o bana toplanmalarnn sebebini haber verdi. Ve ben onu erler


iinde, semiz bir adam, sreti gzel, sohbeti latf ve kef ilerine rif grdm. Ve beni onun kefine dellim, Hak Tel'nn m min dbbetin ill
hve hzun bi nsyetih, inne rabb al srtn mustekm yn Hibir
hayat shibi yoktur ki Hak onun alnndan tutmu olmasn. Benim Rabbm
muhakkak srt- mstakm zeredir. (Hd, 11/56) szdr. Ve hlk iin
bundan daha byk ve daha tam hangi mjde vardr? (34).
Resllerin ve neblerin toplanmalar, Hz. eyh (r.a) vaktinin kutb'l- aktb
ve evliynn sonuncusu olmas dolaysyla onu tebrk ve kutlamak iindir. Ve
onlarn iinden Hz. Hd (a.s.)n hitb buyurmas, okluk grnme yerlerinde
ahadiyye rubbiyyetini mhede hussunda, Hz. eyh'in zevkinin, onun
zevkine uygun olmasndandr. Ve Hd (a.s.)n iri bir adam olarak grnmesi
529

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

mhededeki kemline; ve sretinin gzellii ve sohbetinin latf oluu sret


olarak itidl zere oluuna ve mnevi isti'ddnn kemline irettir. Ve Hz.
eyh, onun kef ilerine rif olduuna bahsedilen yet-i kermeyi dell olarak
sunar.
nk daha nce geen izhlardan anlald zere, bu yet-i kermeden
anlalmtr ki, Hakkn hviyyeti ile taayyn etmi olan sonsuz
mevcdlardan her birisini Hak, alnndan tutup, hs Rabbnn srt-
mstakmi zerinde yrtr. Ve her bir mevcdun slku, kendisinde taayyn etmi olan Hak iledir. nk Evvel ve hir ve Zhir ve Btn hep Hak'tr.
Bundan dolay Hd (a.s.)n mhedesi, zhir olsun btn olsun, btn taayyn etmileri kapsar. Taayyn etmi zhiri mevcdlardan hibirisi yokturki,
hs Rabbi onun alnndan tutup yrtmesin. Ve btni hakktlerden hibirisi
yoktur ki, kemliyle aa kmaya ynelik olmasn. Onun iin mevcdlardan
her bir zerre, insana gelmee isteklidir. nk, her birisinin aa kma
kemli ondadr. Bizler ise, hlen insna elbisesine brnp aa ktmz
halde, kymetini takdr edemeyip mrsyedilerin ellerine geerek, isrf ettikleri
mallar gibi, ok deerli vakitlerimizi faydasz ve bo konumalar ile geiriyoruz. Ey Allahm bize merhmet et! nk Sen merhmet edenlerin en
merhmet edicisisin
imdi, mdemki Hd.(a.s.)n lisn ile, Hak btn ey hviyyetlerinin
"ayn" olduunu haber vermitir ve hepsinin "hviyet"i de, ilhi hakktlerden
ibrettir; Bundan dolay hlk iin daha byk ne mjde olur?

Ondan sonra bu makleyi, Kur'n'da, ondan bize ulatrmas, Allah Tel'nn bize ihsnndandr (35).
Yn Hd (a.s.)n m min dbbetin ill hve hzun bi nsyetih
yn Hibir hayat shibi yoktur ki Hak onun alnndan tutmu olmasn.
(Hd, 11/56) szn, Kur'n'da naklen bize beyn buyurmas Hakk'n bize
olan fazl ve ihsndr.

Daha sonra btn toplayc olan Muhammed (s.a v ), Hak'tan haber


verdii eyle onu tamamlad ki, hakktte Hak, kulan ve gzn ve elin ve
ayan ve dilin "ayn"dr, yn o duyularn "ayn"dr. Oysa rhni kuvvetler,
duyulardan daha yakndr. Byle olunca snrlar bilinmez olan yakn yerine, snrlar bilinen uzak ile yetindi (36).
Yn (S.a.v ) Efendimiz'in Hak'tan haber verdii hads-i kuds de, Hakkn
duyusal kuvvetlerin "ayn" olduu beyn olunmutur; ve rhni kuvvetlerin
Hakk'n ayn olduundan bahsedilmemitir. Oysa rhni kuvvetler, Hakk'a,
530

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

hissi kuvvetlerden daha yakndr. nk onun nrlu oluu ve kirlilikten uzakl ve maddeden soyut oluu vardr. Ve emr leminden olduu yn ile snrlar belirsizdir. Yn hlk onun snrlarn bilmez. Oysa cisim snrldr; ona u
kadar metre diye snr ta'yn edip snrlamak mmkndr; ve rhdan ok
uzaktr. nk duygular ve cismni kuvvetler, cisimlerin miktrna gredir ve
onlarn snrlaryla snrldr. Nitekim cismi mkemmel olan kimsenin kuvvetleri de mkemmeldir; iyi grr, iyi iitir, iyi syler ve iyi tutar. Zayf ve hastalkl olanlarn cismni duyular da noksan olur. ve ayn ekilde tutmak, elin
snr kadar olur. Bundan dolay Resl (s.a.v.), Hakk'a daha yakn ve snr belirsiz olan rhni kuvvetleri sylemeyip Hak'tan dah uzak ve snrl olan
cismni duyularn, Hakk'n "ayn" olduunu beynla yetindi. Daha uzaktaki
Hakk'n ayn olunca, phesiz ondan yakn olan da Hakk'n ayn olur.

imdi Hak, bize nebsi Hd (a.s.)dan onun kavmine olan sylemini,


mjde iin, tercme etti. Ve Reslullah (s.a.v.) onun sylemini bize mjde
iin Allah'dan tercme etti. imdi ilim, ilim verilenlerin gnllerinde kmil
oldu. "Ve bizim yetlerimizi kfirlerin gayrs inkr etmez. (Ankebt,
29/47) nk onlar, onu bilseler dahi, nefislerinde olan hased ve nefset ve
zulmden dolay, onu rterler (37).
Yn Hak ve Resl' tarafndan olan mjdeler zerine, Hak Telnn
eynn "ayn" ve kuvvetlerin hviyyeti olduu, evvelce kendilerine keif ve
tecell yoluyla bildirilmi olan kimselerin ilmi, artk kmil ilim oldu. Bu bilginin, hkki bilgi olduuna phe kalmad. Ve ufuklarda ve nefislerde yaylp
grnm olan yetlerimizi ve almetlerimizi, taayyn sretleriyle rtenlerden bakas inkr etmez. O kfirler, yn Hakk'n "vech"ini rtenler, Hak, snr
ile snrlanm olan eynn ayn olunca, snrlanr, zannederler. Oysa sonsuz
olan Hak, zt ile btn eyy ihta etmitir. Ve zti ve sfti tecellleri ile hepsinde aa kar. Onlar bu bilgiye vkf olsalar bile, nefislerindeki hased ve
nefset ve zulm ynnden onu rterler. "Nefset" "buhl yn kskanma"
mansnadr. Ve "nefs" kskanlan eydir. Yn kitap ehli, kitaplarnda grdkleri Hakk'n yetlerini rttler. Ve ayn ekilde sret ehli olan limler de
Kur'n ve Hads'in ehdetiyle sbit olan hakktleri inkr ile rterler.
rnein Kur'n'da:Huvel evvelu vel hiru vez zhiru vel btn (Hadd,
57/3) buyrulmutur. Eer onlara deseniz ki, bizim grmzde "zhir"den
kast, bu eydr. Bundan dolay bu yet-i kerme, Hakkn eynn "ayn" olduunu beyn buyurur. Onlar cevben: "Bu benzetmeler ile anlatmlardandr;
bunun mansn Hak ve ilimde derinlemi olan limler bilir" derler. Ve batan baa Kur'n yetleri ve hdis-i erflerin z olan bu Fussu'l-Hikem'e dil
uzatmaktan ekinmezler. Oysa evliyullhn hemen hepsi bu hakktlerden
bahsetmilerdir. Eer cenb- eyh (r.a.) bir derinlemi lim deil ise, onlara
531

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

gre derinlemi lim olan acab kimdir? Ve bu durumda Hakk'n ve


Resl'nn, hlka anlayamayacaklar szler ile hitb ettiklerini kabl etmek
lzm gelir. H smme h !.. Bunu, insanlarn biraz akl banda olanlar
bile yapmaz. nk sz bir maksad muhtaba anlatmak iindir. Bu maksad
olmaynca szn bir amac olmaz.

Ve biz Hak Tel'nn, Hak hakknda indirdii yetlerde veyhut Allah


Tel'ya dnk olan ey hakknda, bize ulatrd Hak'tan olan haberlerde,
tenzh olsun tenzhin gayr olsun, Allh indinden asl snrlamadan baka
bir ey grmedik (38)
Yn gerek inen yetler ve gerek Resl vstasyla bize ulaan haberlerde
Allah Tel'nn vasfn tenzh olsun, tenzhin gayr olsun, Allah tarafndan ancak snrlama ile grdk. Yn Allah Tel hakknda Kur'n'da ve dier inen
kitaplarda ve hds-i erflerde ulaan eyin hepsi snrlamadr.

O haberlerin ncesi, "stnde hava ve altnda hava olmayan "am"dr.''


imdi Hak, hlk hlk etmezdan nce o amda idi (39).
Ashb- kirmdan Eb Rezn el-Ukayl (r.a.), cenb- Fahr-i lem
(s.a.v.)den; Mahlku hlk etmezden nce Rabb'imiz nerede idi?" diye sordu.
Onlar da cevben: "stnde ve altnda hava olmayan "am"da idi" buyurdular. "Am" szlkte "ince bulut" mansnadr. Ehlullahdan bzlarnn terimlerinde "ahadiyyet hazret"inden ibrettir. nk ahadiyye mertebesini Hakk'n
kendisinden baka kimse bilmez. Ve o mertebe Cell perdeleridir. Ve
bzlarnn terimlerinde, isimlerin ve sfatlarn meneinden ibret olan
"vhidiyyet hazret"inden ibrettir. nk "am"' "ince bulut" mansnadr. Ve
bulut yer ile gk arasna yaylr. Ve bu vhidiyyet hazreti de, ahadiyyet g
ile hlk edilmi okluk yeri arasna yaylc olur. Ve Dvud-i Kayser erh'inde, ilh isimleri toplayc oluu dolaysyla Hakk'n ilk taayynnden ibret
olduu beyn buyrulmutur. Ve mm- a'rn hazretleri de: "Hads-i erfteki
m stn-de- ve altn-da- mans veren "bitiik kelimeye" deil, "olumsuzlua" yn st ve alt olmayan mansnadr. Bundan dolay "am"' Hak
Tel'nn hlk ettiklerinden ayrld ilk mertebedir" buyurur.
imdi bu erhin nsznde, vcd tecellleri bahsinde zh edildii zere,
mutlak vcddan ibret olan fezda, nefes-i rahmnnin gnderilmesinden
bek bek lemlerin ilk maddesi var olmutur. Bilim adamlar bu ilk maddeye
"parlak bulut" derler. Var olularnn balangcnda gyet ince ve efff bulutlardan ibret olduklarndan, bunlara szle gre ancak "am" deneblir. Bu
"am"lar gittike souyarak ve younlaarak dnerler. Ve muhtelif deiim532

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

lerden sonra, insann binei olurlar. Hava unsurlarndan birleik olduu ve


fezda ise unsurlarn bulunmay ynyle, "am"' denilen bu ince bulutlarn
ne stlerindfe ve ne de altlarnda tabdir ki hav olmaz. Unsurlardan hari olduundan fezya "boluk dahi derler.
imdi, bizim gne sistemimizin ilk maddesi de hilkatin balangcnda
byle bir parlak bulut idi. Ve am mertebesinde ne gezegenler, ne gne, ne
de ay ve ne de dier mahlklardan bir ey mevcd deil idi. Ve bu hal, yalnz
bizim gne sistemimizde deil, dier sonsuz lemlerde de byledir. Eb
Rezn el-Ukaylnin, yeryz skinlerinden oluu ynyle, sorusunda
"Rabb'imiz" demekle gznn grd mahlklarn Rabb'ini amalad halde, a'ref i Enbiy (S.a.v.) Efendimiz, yce cevplarnda onun gznn grmedii sonsuz lemleri de iine alacak ekilde "stnde ve altnda hava olmayan "am"da idi" buyurdular: Yn "Rabbimiz ey sretlerinin aa kmasndan nce, sretsiz olan am'da idi ki, onun st ve alt boluk olup, oralarda unsurlardan olumu hava yok idi" demek olur. Ve bu cevap ile am mertebesine tenezzlnden nce mutlak vcdun rubbiyetle vasflanm olmadna ve rubbiyetin, vcdun ilk taayyn olan am mertebesinden
bladna iret buyrulmu olur.
Yksekte uan ey ehl-i hey'et
rfn- Muhammed'ye hayret!
te her bir lemin ilk maddesi olan bu ince ve efff bulutlar, mutlak
vcdda bir snr ile snrlandklarndan, elbette cihet shibidirler. Bundan dolay hem stleri ve hem de altlar vardr. Ve bu "am"' latfin en latfi ztn
kesf mertebeye tenezzlnden ibret olduundan, bu hads-i erfte beyn
buyrulan st ve alt, Rabb'l-lemn hakknda snrlamay iinde bulundurmaktadr.

Ondan sonra Allah Tel, Ar zerine istiv ettiini syledi. Bu da nceki gibi snrlamadr. Ondan sonra her gece Hakk'n dny semsna indiini syledi. Bu da snrlamadr. Ondan sonra tahkkan Hak gkte ve yerde
olduunu syledi. Ve biz nerede olur isek, muhakkak bizimle berber olduunu syledi; t bizim "ayn"mz olduunu bize haber verinceye kadar.
Oysa biz snrlar olanlarz. imdi Hak, kendi nefsini ancak snr ile vasf
etti (40).
Yn Hak Tel Kur'n- Kerm'de Er rahmnu alel aristev (Th,
20/5) yn "Rahmn Ar zerine istiv etti" buyurdu. Ve Resl'nn lisnyla
da "Allah Tel her gece dny semsna inip buyurur ki: Tvbe eden var
mdr ki, tvbesini kabl edeyim ve istifr eden var mdr ki, onu mafiret
edeyim" dedi. Ve ayn ekilde Kur'n- Kerm'de Ve hvellez fs semi
533

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

ilhun ve fl ard ilhun (Zuhruf, 43/84) Yn "O yle Allah'dr ki gkte de


Allah'dr; yerde de Allah'dr. Ve ve hve meakm eyne m kntm
(Hadd, 57/4) Yn "Nerede olursanz, O sizinle berberdir" buyurdu. imdi
Ar, yer, gk ve bizim bulunduumuz yerler, hep snrl meknlardan ibret
ve mutlak vcdun tenezzl ile taayynnden hsl olmu bulunduundan
bunlarn hepsi snrl oluu iinde barndrr. Bu ekilde Hak, nefsini ancak snr ile vasfetmi olur.
Bilinsin ki, Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) ilk nce "am" hakkndaki hads-i
erfi; ve daha sonra Ar; ve daha sonra dny semsn ve daha sonra g ve
yeri; daha sonra bizim ile Hakkn maiyyetini sylemekle, hilkat tavrlarndaki
tertb yn ile snrlanmalara iret buyururlar. yle ki, Ar'n bir ma'ns da
szlkte "bin" demektir. "Am"' gne sistemi binsnn temeli mesfesinde
olduundan, ilk olarak onu zikr ettiler.Ve younlaan am"nn dnnden
oluan merkezka kuvveti sebebiyle, astronomi iliminde "ulv gezegenler" denilen, dnydan nceki gezegenler koptuklarndan ve bunlarn her birerleri
birer ilh bin olduundan, daha sonra Ar' zikretti. Ve dnydan nce onun
ulvvnde, yn semsndaki gezegenler var olduundan, daha sonra dny
semsn zikretti. Ve daha sonra ilk maddeden dny ve srasyla "sfl gezegenler" denilen Vens ve Merkr koptuklarndan dnyy ve semy zikretti.
Ve yeryzndeki mahlklarn dnmnden sonra insan ortaya ktndan,
daha sonra bizim ile olan vcdun maiyyetini beyn buyurdu.

Ve Allah Tel'nn leyse ke mislih eyun (r, 42/11) sz de eer


"kf", sfattan ayr, kuvvetlendirme olarak alacak olur isek, ayn ekilde
snrlamadr. Ve snrl olandan kendini ayran kimse, o snrl olann ayn
olmamakla berber yine snrlanmtr. imdi anlayana gre, kayttan kurtarmak, kayttr. Ve mutlak dahi mutlaklk ile kaytldr (41).
Yn "ke-mislihi" yn Onun benzeri gibideki "kf harfini sfat
mansna almayp, kuvvetlendirme olarak saysak "Bir ey O'nun benzeri deildir" demek olur. Bu da snrlamadr. nk eynn snrlar vardr. Bu
eynn benzeri olmayan ey, onlarn snr dna km olur ve byle snrl
olandan kendini ayran kimse de, o snrl olann ayn olmasa bile yine snrl
olur. Yn birinin snr bitip dierinin snr balar. Ve Hakk' kayttan kurtarsak, yine kaytlam oluruz. nk kayttan kurtarlan ey, kaytl olann dna karlm olacandan bu kurtarma kaytlama olur. Ve "mutlak" dediimiz
zaman dahi, mutlaklk kayd ile kaytlam oluruz. nk mutlak olu, isim ve
resimden ibrettir. Ve Hakkn Zt ise isim ve resimden gandir.

534

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Ve eer biz kf sfat iin alacak olursak, u halde biz Hakk snrlandrrz (42).
Yn "O'nun benzeri gibi bir ey yoktur" ma'nsna alsak, bu ekilde, ilk
nce Hakk'a benzer isbt edip daha sonra baka bir eyin o benzere benzer
olmasn kaldrrz. Oysa bu, benzetme olur ve benzetme ise snrlamadr. Ve
bu ekilde "kf" benzer olu mans iin sfat olarak alnm olur.

Ve eer biz leyse ke mislih eyun (r, 42/11) szn benzeri kaldrmak zerine alrsak, anlalan man ile ve doru haberler ile Hakkn
eynn "ayn" olduunu hakkt olarak bildik. Oysa ey her ne kadar snrlar muhtelif ise de, sonuta snrldr (43).
Yn biz bu yeti, "kf" kuvvetlendirme iin olsun veya olmasn, dolayl
anlatm yoluyla mutlaka benzerin kaldrlmas mansna alsak, nitekim "Senin
mislin bahl ve gazb olmaz" derler. Bunda onun benzeri amalanmayp o
kimsenin kendisinden buhl ve gazabn kalkmas kasdedilir. Bu da yine snrlanmay gerektirmektedir. nk bir eyden ayrlm olan ey, o eyden farkl
oluu ile snrlanm olur. Ve bu snrlama sebebiyle, o eyden benzerlik kaldrlm olur. Bu ekilde yetten anlalan eyle ve doru haberler olan Ben
onun kula ve gz vb olurum hads-i erfiyle biz, Hakkn eynn
"ayn" olduunu hakkat zere bildik. nk onun benzeri bir mahlk yoktur,
dediimiz zamanda iki sret sretlenmi olur: Biri "eynn gayr" ve dieri
"eynn ayn" olmasdr. Oysa gayrlk "L ilhe illallah" ve m lekum min
ilhin gayruhu yn Sizin iin Ondan gayr ilh yoktur (A'rf 7/59) gibi
muhkem Kur'n yetleri ve Ben onun kula ve gz vb olurum gibi
hds-i erfe gre olmu deildir. Ve gayrlk olmaynca aynlk sbit olur.

imdi Hak, her snrlnn snr ile snrldr. Bundan dolay bir ey snrlanmaz ill ki o ey, Hakk'n snr olur (44).
Yn Hak, her snrl olan eyde tecell edicidir ve o eyin "ayn"dr. Bundan dolay bir eyin snr belirlendii zaman, o snr, Hakkn snr olur. Bu
ekilde Hak btn eynn muhtelif snrlaryla snrlanm olur.

535

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

imdi Hak, mahlkat ve mbde't olarak isimlendirilende srdir. Ve


eer i byle olmasayd, vcd geerli olmazd. Byle olunca Hak, vcdun
"ayn"dr. Bundan dolay Hak, her eye ztyla muhafaza edicidir. Ve her
eyin muhafazas Hakk'n zerine ar gelmez. imdi Hakk'n, eynn
hepsini muhafaza etmesi, bir eyin, kendi sretinin gayr olmaktan, kendi
sretini muhafaza etmesidir. Ve bunun dnda bir ey geerli olmaz. Ve O
her hidden hid ve mhede edilenden Mehd'dur. Bundan dolay
lem, O'nun sretidir ve O lemin rhu olup onu idre etmektedir. Bu
srette lem, insan- kebr yn byk insandr (45).
Yn Hak, zamn ile olmu olup "mahlkat" ve "hlk lemi" ve "ehdet
lemi" olarak isimlendirilen hakktlerde; ve zamn ile olmu olmayp
"mbde't" ve "emr lemi" ve "rhlar lemi" olarak isimlendirilen
hakktlerde, vcdun sri oluu ile srdir. Eer i byle olmasayd, vcd
geerli ve sbit olmaz; ve bir ey vcd bulmaz idi. nk imkn dhilindekinin, yn mahlkt ve mbde'tn kendilerine it bamsz vcdlar yoktur.
Yn eer mutlak olan Hakkn kaytl sretlere sri oluu olmasayd, o kaytl
olann vcdu geerli ve sbit olmaz idi. nk bu kesf olan mevcdlarn
kaynaklari, latf ztn vcdudur. Ve bu kesf sretler, o hakk vcdun nianlar ve almetleridir. Nitekim Hak Tel buyurur: Ve min ytih hlkus
semvti vel ard vahtilfu elsinetikum ve elvnikum, inne f zlike le
ytin lil limn (Rm; 30/22) Yn "Gklerin ve yerin hlk edilii ve lisanlarnzn ve renklerinizin farkl hlk edilii Hak Tel'nn vcdunun almetlerindendir.Muhakkak bunda dnen limler iin delller ve almetler
vardr".
nk kesf bir eyin latflik mertebesi mevcd olmadka, o kesf eyin
aa kmas imknszdr. Bundan dolay bir eyin kesflik mertebesi, yine o
eyin latflik mertebesine dell ve almettir. rnein buzun vcdu suyun
vcduna dell ve almettir. Ve Hakkn isimleri dolaysyla, kendi sreti olan
btn eyy, hibir ey kendi sretinin gayr olmamas iin muhafaza etmesi,
kendi sretini muhafaza etmesidir.nk sretsiz olan latf zt, isimleri dolaysyla trl trl sretler ile aa kar. Ve kesf sretlerden herhangi bir
sretin kendi sretini muhafaza etmesi, Hakk'n kendi sretini muhafaza etmesidir. Eer Hak bu ekilde kendi sretini muhafaza etmese idi, vcdda
ona benzer ve ortak bulunmas gerekirdi. Oysa imkn dhilindekinin kendi
zt ile mevcd olmas mmkn olmadndan bu hlin aksi geerli ve sbit
olmaz. Bundan dolay Hak, her hid ve zhir olan eyden hid ve Zhir'dir.
Ve her mhede edilen eyden Mehd'dur. nk vcdda ondan baka bir
ey yoktur. Gren ve grnen ve gsteren hep O'dur. u halde lem, Hakk'n
sreti ve zhiridir. Ve Hak dahi lemin rhu ve btndr ve bu lemin idre
536

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

edicisidir. Ve lem btn hereyiyle "insan- kebr yn byk insan olmu


olur.

iir:
imdi varlk hepsi Hak'tr. Ve O, benim vcdum onun vcdu ile
ayakta duran Vhid'dir. Bunun iin biz gdlanyoruz, dedim (46).
Yn varlk dediimiz okluk leminin zhiri ve btn hep Hak'tr. Ve O,
bir olan mutlak vcddur ki, benim kaytl vcdum, onun mutlak vcdu ile
ayaktadr. te bunun iin biz O'nun vcdu ile gdlanyoruz ve O bizim
gdmzdr, dedim.
rnek: Buhar derece derece tenezzl edip bulut, su ve buz sretlerine brnse, vcd, buhrn bir olan vcdundan ibret olur. Ve bu sretlerin
vcdu buhar ile kim bulunur ve bu sretler buhar ile gdlanm olurlar. Ve
buhar onlarn gds olup izfi olan vcdlarnda gizli olur.

imdi benim vcdum O'nun gdsdr. Ve biz de O'na paraleliz ve


mukabiliz. Bundan dolay eer sen bir yn ile bakarsan benim snmam,
O`ndan O'nadr (47).
Yn Hakk'n vcdunun ve hkmlerinin aa kmas ynnden biz de
onun gdsyz ve gd gibi onda gizliyiz. Ve bizim vcdumuz nasl ki ona
gd olur ise, o da buna karlk ve paralel olarak bizim gdmz olur. Ve Hak
zt tecellyla, bizim izfi vcdumuzu fni ettii zaman, biz O'ndan yine O'na
snrz. Nitekim (s.a.v.) Efendimiz Euz bike minke yn Senden sana
snrm hds-i erfiyle bu snmaya iret etmitir. Bu snma zt ve
vcd ynyledir; isimler ynyle deildir. simler ynyle olan snmada
"Y Rabbi, gazb ve kahrndan rzna snrz" demek lzmdr. nk Hak
bz grnme yerlerinde Rz; ve bz grnme yerlerinde de, Sht ve Kahhr
isimleriyle aa kar. Bir isminden dier ismine snrz.
rnek: Hviyyetleri buhardan ibret olan muhtelif sretlerdeki buz ktleleri, gnein tecellsiyle eriyip fen bulduklar zaman, buhara dnm olurlar. Ve bu srette, onlarn vcdu buharn gds olup, onda gizlenirler. Ve
nitekim daha nce buhrn vcdu onlara gd olup onlarda gizlenmi idi. Bu
ekil de, onun paraleli ve mukbili olur.

537

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Ve bu sktrmadan dolay teneffs etti. imdi "nefes"i Rahmn'a balad. nk lem sretlerinin cdlar iin taleb ettikleri eyi, ilhi bantlara isim ile rahmet etti ki, o lem sretlerine, biz "Hakk'n zhiri" dedik.
nk Zhir olan O'dur. Ve Hak lem sretlerinin btndr, nk Btn
olan O'dur. Ve Hak Evvel'dir; nk O var idi, oysa lem sretleri yok idi.
Ve Hak hir'dir; nk lem sretlerinin zhir oluu indinde, o suverin
"ayn" oldu. imdi hir, Zhir'in ayndr ve Btn Evvel'in ayndr. Ve Hak
her bir eyi Alm'dir; nk muhakkak kendi nefsini almdir (48).
Eynn a'yn- sbiteleri, ilh ilimde mevcd olmakla berber, bu sretler
ilim mertebesinde iken, taayyn elibsesi giymemi idiler. Bunlarn her birisi
ayn vcda tlib olduklarndan, Rahmnn skmasnn ayn oldular; ve
btnda bir sknt peyd olur. Bu sknty defetmek iin teneffs lzmdr.
Bundan dolay Hak bu skntdan dolay teneffs etti.
Ve Resl lisn ile Muhakkak Rahmnn nefesini Yemen tarafndan
alyorum kavlinde Hak, nefesi, "Rahmn"a balad. nk ilhi isimler, isimlendirilenleri olan Hak'tan, birer grnme yeri istediler. Hak da, kendi bantlar olan o isimlerin istedikleri grnme yerlerine vcd verdi. Ve o ilhi isimlerine Rahmn ismiyle rahmet etti. lemin sretleri hep bu grnme yerlerinden ibrettir.
Bu lem sretleri Hakk'n mutlak vcdunda btn iken, onlarn rhlar
olan ilhi isimlerin talebi zerine Hak, tenezzl ederek kendi vcdundan onlara vcd verdiinden, bu lem sretleri Hakk'n zhiri oldu. Bundan dolay
biz de onlara "Hakk'n zhiri" dedik ve bu sretler Hakk'n ilminin sretleri
olduundan, onlarn btnlar Hak'tr. Yn bu sretler Hakk'n d ve Hak,
bunlarn iidir.
Ve Hakk'n nefes-i rahmn ile teneffsnden nce, bu lem sretlerinin
vcdu olmadndan, Hak Evvel'dir. Nitekim, hadste kanallahu ve lem
yekun meahu ey'a" yn Allah var idi Onunla birlikte hibir ey yok idi
buyrulmutur. Ve o lem sretlerinin vcdu, bamsz olmayp Hakk'n mutlak vcdunun taayyn elbisesine brnerek, bunlarn sretlerinde zhir olmas; ve bundan dolay onlarn "ayn" olmas dolaysyla, Hak hir olur. nk Hakk'n evvel olmakln ta'kb eden bir baka vcd yoktur ki, hir olma
sfatn kazabilsin.
u halde hir Zhir'in ve Btn da Evvel'in ayn olmu olur. Ve Hakk'n
nefesi ve vcdu, zhiren ve btnen, lem sretlerinin "ayn" olunca, bu ey
sretlerinden her birisinin ilmi Hakk'n ilmi olur. Bundan dolay Hakk'n ilmi
her eyi ihta etmitir.nk Hak kendi nefsine Alm'dir.

538

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

imdi ne zamanki Hak sretleri, nefeste cd etti ve isimler ile anlatlm olan bantlarn hkimiyeti zhir oldu, lem iin ilh bantlar geerli oldu. Bundan dolay lem sretleri, Allah Tel'ya balanm oldular (49).
"Nefes-i rahmn, gerek ilh isimde sbit olan aynlarn sretlerinin ve
gerek hlk leminde peyd olan sretlerin hepsi iin maddedir. Bundan dolay
Hak ne kadar sretler var ise, hepsini "nefes-i rahmn"si olan bu maddede ve
bu "heyl"da cd etti.Ve eynn hakktleri olan a'yn- sbite, ilhi isimlerin sretleri olduu gibi hlk ve ehdet leminde aa kan sretler de, bu
a'yn- sbitenin sretleridir. nk bantlarn hkimiyetinin, yn ilhi
isimlerin saltanatnn aa kmas, bunlarn fiillerini ve hkmlerini ve eserlerini ve rubbiyyetini, onlara birer sretler grnme yeri vererek imkn leminde aa karmakla olur. Bunun iin Hak Tel da byle yapt. Ve kendi
mutlak vcdunun ayn olan "nefes-i rahmn"sinde ve "ilk madde" ve
"heyl"da bu sretleri cd etti. Ve ite bu sretle, ilh ile ilh olan ve Rab ile
Rabb olan ve Hlk ile hlk edilen arasnda bant zhir olmakla, netcede
lem iin ilh bantlar geerli oldu. Ve lem sretlerinin vcdu ve btn
sfatlar, Hakk'n vcd ve sfatlar olduundan, bunlar Hakk'a balanm oldular.
Bundan dolay "maddeciler" dediimiz filozoflarn "madde" ve "kuvvet"
isimleriyle iki vcd isbt edip btn lem sretlerinin, bamsz farz ettikleri
bu iki vcda mensb olduklarn iddi etmeleri, akllarn sapknlk ve hayret
mahsldr. Mesnev:
Tercme ve zh: Cz' akl, bir eyi ortaya karma akl deildir. Bilimi
kabl etmekten ve eitime muhtc olmaktan baka bir eyi yoktur. Yn cz'
akl, hi yoktan bir eyi ortaya karamaz. Bir bilim shibinin eitimine
muhtadr. Bu akl ancak eitim grmeye ve anlamaya kbildir. Ancak onu bir
vahiy shibi eitmelidir.
Muhakkaktr ki, ilk olarak btn meslekler ve sany ilh vahiyden
zuhra geldi. Fakat sonra akl onu oaltt. rnein kuma dokumasn Hz. t
(a.s) ortaya koydu. Ancak pek ibtid bir halde idi. Fakat bugne kadar, her bir
akl shibi bir ey ilve etti. Kuma dokumas bugnk mkemmel hline geldi. Ve ayn ekilde yaz yazmay ve ine ile elbise dikmeyi Hz. drs getirdi.
Akl shibi stadlar derece derece onu kemle erdirdiler. Bak ki bu bizim aklmz, hi stadsz san'at reneblir mi? Tab ki bizim aklmz fikirde inceden
inceye aratrr ve kl krk yarar. Bununla berber hibir san'at stadsz bize
boyun emedi. Eer bu cz' akln mesleklerin ve sanaynin hi yoktan cdna
vkf oluu olsa idi, stda gerek kalmakszn bir san'at meydana kard.

539

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Bundan dolay bugnk bilimdeki ykseliin ilk temelleri, vahiy shibi


olan byk enbiy hazart tarafndan atlm ve cz'i akllar zaman ierisinde
genileterek oaltmtr. Ve bundan sonra da peyderpey artacak ve keml
derecesine ulaacaktr. Fakat eynn hilkatinden maksad Hak bilgisi olduundan, her neb zamannda, ilhi hakktleri mmetlerinin isti'ddlarna gre, dier ilimler hakkndaki sylemlerinden daha ak bir ekilde tebl ettiler.
Ve isti'dd kapasitesi hussunda hir zaman nebsinin mmeti gemi mmetlerden nde olduklarndan, (s.a.v.) Efendimiz'e vahyolunan Kur'n- azm'n, btn ilhi hakktleri toplad. Ve zellikle bu Fussu'l-Hikem Kur'n'n
zn gsterici olduundan, bu hakktlerin aa kmas, Reslullh
(S.a.v.)n izni ile, Hz. eyh-i Ekber (r.a.) zamnnda keml derecesini buldu.
Bundan dolay cz'i akllar vahye tb olmaktan uzaklanca eynn
hakktlerine nasl vkf olur? phe yoktur ki, maddecilerin dt hayret
ve dallet ukuruna der. Y Rab, bizi cz'i akllarn errinden muhfaza et!

imdi, bugn sizin bantlarnz ben koyarm; ve benim bantlarm


ben kaldrrm; yn sizin nefsinize olan balantnz ben sizden alrm ve
sizin bana olan balantnza sizi geri dndrrm, dedi (50).
Yn Resl (a.s.), Hak'tan anlatm yoluyla buyurur ki: Btn taayynlerin
fn olduu kymet gnnde sizin nefsinize ve ztlarnza olan balantnz
sizden alp, ztnzn Allahn zt ve sfatlarnzn Allahn sfatlar ve fiillerinizin Allahn fiili olmas iin, sizi Bana bal klarm. Bundan dolay siz Hak'ta
fn ve onunla bk olursunuz. te bugn, yn byk kymet gn, Hak'ta
"fen" hlinden ibrettir. nk nefse ballk, taayyn mevcd iken mmkn
idi. Buz gibi donmu olan bu taayyn etmi vcd, zt gneinin tecellsiyle
eridii zaman "ben" tbrinin balanaca bir dayanak noktas kalmaz. Bir buz
ktlesi, nasl ki eriyip suya dnr ve ondan fn olarak sft suyun sft
olursa, bu taayynler de ylece Hak'ta fn olurlar. Nitekim, Hak Tel
Kur'n- Kermde, mn eden Firavun'un sihirbazlarndan hikye yoluyla
beyn buyurur: Kl l dayra inn il rabbin munkalibn yn nemli
deil, muhakkak biz Rabbmza dncleriz dediler (uar, 26/50) Sonu
olarak kymet gnnde Hak Tel bizim nefsimize olan bantlarmz alp
bizi kendisine bal klar. Nitekim yet-i kermede buyurur: Fe iz nufiha fis
sri fe l ensbe beynehum yevme izin ve l yeteseln yn zin gn
sr'a frld zaman, artk onlarn aralarnda bir bant yoktur. Ve sormazlar. (M'minn, 23/101).

540

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Allh' koruma edinen saknanlar nerededir ki, Hak onlarn zhirleri


oldu. Yn onlarn zhir olan sretlerinin "ayn" oldu (51).
Hakk'a balanm olan lem sretlerinin ktlenmii ve vlm vardr.
Ktlenmilerde nefsini Hakk'a koruma edinip onlar nefsine balayan ve
kemlt ve vlmlerde, Hakk' kendi nefsine koruma edinerek onlar Hakk'a balayan saknanlar nerededir? Bunlarn zhir vcdlar kalmamtr ki, onlar iin mekn olsun! Beyt:
"Sek-hm Rabbhm" arbn ien klar ey Nak
Erer ma'kuna onlar mekndan l-mekn syler.
nk onlarn benlikleri Hakk'n benliinde mahvolup salt kul olmulardr. Nitekim eyh Nizm (k.s.) buyurur. Beyit:
Tercme: "Bu taayyn etmi vcdumdan "Sensin" dedikten sonra, bir de
dnp "benim" demeyi sana kar ciz grmem".

Ve o saknan, hepsinin indinde; insanlarn a'zm ve en ly ve en


kuvvetlisidir (52).
Yn ktlenmileri kendi nefsine ve vlmleri ve kemlt Hakk'a balayarak, nefsini Hakk'a ve Hakk' nefsine koruma ve siper edinen saknan,
ztyla ve sftyla Hak'ta fn olduu iin btn ehlullh indinde, insanlarn
a'zam ve zti vahdniyyet ile vasflanmalarndan dolay vcd ve yaknlkta
insanlarn en ly ve eli ve aya ve kula ve gz ve dier kuvvetleri Hakk'n olduu iin de insanlarn en kuvvetlisidir. Yaptn Hak'la yapar. Bundan
dolay ehlullhn fiillerine tirz Hakk'a tirz olur.

Vakit olur ki saknan kendi nefsini, sreti ile Hakk'a koruma yapan
kimse olur. nk Hakk'n hviyyeti kulun kuvvetleridir. Byle olunca kul
olarak isimlendirileni, Hak olarak isimlendirilen iin mhede zere koruma yapt. T ki lim, limden olmayandan ayrlm olsun. Kul hel
yestevllezne yalemne vellezne l yalemn, innem yetezekkeru ull
elbb (Zmer, 39/9). Yn "Sen de ki, bilenler ile bilmeyenler berber olur
mu? Ancak ull-elbb tezekkr eder.'' Ve onlar eyin zne bakcdrlar ki,
eyden amalanan da zdr (53).

541

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Yn saknan M esbeke min hasenetin fe minallhi, ve m esbeke


min seyyietin fe min nefsike (Nis, 4/79) yn "yiden sana isbet eden ey
Allah'dan ve fendan sana isbet eden ey de nefsindendir" yet-i kermesi
hkmne uyarak kt halleri kendi nefsine dayandrp, edeb gerei olarak
nefsini zhir sretiyle Hakk'a siper edinir ve vlen halleri Hakk'a balayp,
Hakk' nefsine siper yapar. Ve saknann byle kul olarak isimleneni ve nefsinin sretini Hak olarak isimlendirilen iin siper edinii mhede zere olur;
cehlete dayal deildir. nk btn vlmlerin ve ktlenmilerin Hakk'a dnc olduuna vkf olmayp da onlarn kaynann, kendi nefsi olduu
zannna ship olan kimseler, irk koanlar zmresine dhil olurlar. nk
bunlar, kendi nefislerini grp, Hak'tan rtl olurlar. Ve bu vehim ve zan ile
biri Hak ve biri de kendi nefisleri olmak zere iki fil isbt etmi olurlar. Ve
ktlenmilerin ve vlmlerin Hakk'a dn esslar brhm Fass'nda
gemitir.
imdi chillik ile fiilleri kendi nefislerine dayandranlar, ister tevhd ehli
ister mrik olsunlar, bu hussta ikisi de eittir. Fakat Hakk'n "hviyyet"inin,
kulun kula ve gz ve dier kuvvetleri olduunu ve kulun zhir ve Hakkn
btn olduunu bilen ve farzlarla yaklama shibi olan saknan, nefsinin
sretini, mhede zerine Hakk'a siper eder. Ve bu mhede edi ile bilen,
bilmeyenden ayrlr. Nitekim Hak Tel kul hel yestevllezne yalemne
vellezne l yalemn, innem yetezekkeru ull elbb yn "Sen de ki, bilenler ile bilmeyenler berber olur mu? Ancak ull-elbb tezekkr eder''
(Zmer, 39/9) buyurur. eyh Nizmden beyit:
Tercme: Elimde, benim kendimin bir hesb yoktur. Benim ne kadar
hesbm varsa hep senden kar. yinin ve ktnn anahtar senden gelir. u
kadar ki, senden iyi ve benden kt zhir olur. Sen iyilik edersin; ben feny
nefsime havle ettiimden dolay, fen yapmmdr.
Ve bu mhede ve doru ilim ile vasflanm olanlar, ancak "elbb"
shibleridir. nk onlar, bir eyin zne bakarlar ve o eyden amalanan da
onun zdr. rnein, aklllara gre istenilen cevizin iidir. Ona dikkatli bir
ekilde bakarsa,"i"i iin bakar. Fakat ocuklara gre, oyun oynamaya sermye
olduu iin, amalana onun kabuudur. Bundan dolay "elbb shibler"i, btn eynn "z" olan Hakk'a bakcdrlar. Ve bu bakla btn fiillerin Hak'tan ktn bilirler. Ve onlarn kalbleri sfilik kemli zere olduundan, ilimleri, kuds makmdan ulaan sfi hli zere kalr. Asl evhm ve hayller ve
fikirler ve zanlar ile karmaz. Ve o ilim, akln eitim ile kazand ilme benzemez. Bu ekilde, onlarn ilimleri kefi ve zevk olur. rnein kaynandan
gyet berrak olarak kan bir su, ehir iinden geen ebekeye o berraklk ile
gelir. Fakat hlk o ebekede ellerini ve ayaklarn ve dier eyleri ykayarak o
suyu bulandrrlar. Su ehirden karken gyet bulank ve pis bir hle gelir.

542

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

te tpk bunun gibi, aslnda ilh vahiy olan hikmetleri, fikir ve zn ehli
olan filozoflar ve zhir limleri, kendi evhm ve haylleriyle kattrp bulandrrlar. Sonu olarak, Hakk' bilen bilmeyenden ayrlmtr. Onlar eynn
"z" olan Hakk'a bakc olup, ubdiyyet hukkuna ve rubbiyyet edeplerine
riyet edicidirler. Ve gece ve gndz efendilerinin hizmetinde kim olurlar.
Ve yokluksal iler trnden olan noksanlklar ve ktlenmileri nefislerine
dayandrrlar.

imdi elinden geleni gstermeyen, elinden geleni gsteren kimseyi geemez. Ayn ekilde ecr kula benzemez. Ve Hak, kul iin bir yn ile koruma olduunda ve kul da, bir yn ile Hak iin koruma olduunda, sen varlk
hakknda ne istersen de! Eer istersen varlk, hlk edilmilerdir dersin ve
eer istersen varlk Hak'tr dersin. Ve eer istersen, varlk, Hak olan hlk
edilmilerdir, dersin. Ve eer istersen, her ynden Hak deildir, dersin. Ve
eer istersen, her ynden hlk deildir, dersin. Ve eer istersen varlk hakknda "hayret" ile kala kalrsn (54).
Yn "cze; yeczu" yn ciz; cizdir ve "kne ve yeknu" yn oldu ve
olur ile mrnn sonuna kadar uraan dil limleri ve srekli eynn d
grn ile megl olan ve elinden geleni gsteremeyenler, eynn zne
bakc olup kemlt tahslinde elinden geleni gsteren kimseleri geemez. Ve
bir efendinin cretle tutulmu hizmetisi ile klesi ayn deildir. nk birinin bak crete, dierininki kulluadr. Bundan dolay chilin ameli, cehennemden kurtulma ve cennete nil olmak iindir. limin ameli ise, bu fikirlerden uzak olarak, salt ibdete hak edici olduundan dolay, Hakk'a ibdet etmi olmak maksadna dayanmaktadr.
Ve kul, yokluksal ilerden olan kendi sftna isbet eden noksanlklarn ve
ktlenmilerin kendine balanty gerektirdiini bilip onlar kendine balayarak nefsini Hakk'a ve ayn ekilde varlksal ilerden olan Hakk'n sftna
isbet eden vlmlerin ve kemltn ona balanty gerektirdiini bilip kendinden kan vlm ileri ve kemlt Hakk'a balayarak Hakk' kendi nefsine koruma ve siper edindiinde; istersen bu varla ve bu hlk edilmi leme, zhir ve noksn sfatlarn mahalli olmas tibryla "hlk" dersin. Ve istersen, btn ve Hakk'n keml sfatlarnn aa k mahalli olmas tibryla
"Hak" dersin. Ve istersen btn ve zhir ve keml sfatlar ve noksanlar toplayc olmas tibryla "Hak olan hlktr" dersin. Ve istersen "zhir ynnden
Hak deildir, nk bu ynle hlktr ve btn ynnden hlk deildir, nk
bu ynden Hak'tr" dersin. Ve istersen bu varlk hakknda "hayret"te kala kalp
cenb- Sddk- Ekber (r.a.)n buyurduu vech ile aczini idrk, idrkn da
kendisidir dersin. nk varla bakp cizlik sfat ile vasflanm olduunu
ve kendisinde filin fiilini kabl edici hl bulunduunu grr, "Hak" diyemez
543

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

ve kudret sfatyla vasflanm olduunu ve kendisinde fil oluculuk olduunu grr, "hlktr" diyemez, "hayret"e der. Nitekim Hz. eyh (r.a.) Ftht-
Mekkiyye'nin balarnda buyururlar: iir:
Tercme "Rab Hak'tr. Ve hakkat bakyla baklnca kul da Haktr. Mkellefin kim olduuna urum ve vkf oluum olsa idi ne olurdu! Eer kuldur desem, o ldr ve yoktur. Ve eer Hak'tr desem, teklf olunan nerde?"

imdi, senin mertebeleri ta'yn etmen ile talep edilenler, ortaya kt (55).
Hz. eyh (r.a.) daha nce "Biz yetlerde ve hdslerde, Hak hakknda snrlamadan baka bir ey grmedik" buyurmu ve bu bahsi izh etmek iin, taayyn etmi mertebeleri beyn etmi idi. nk her bir mertebenin taayynyle
bir talep edilen ortaya kar. imdi de bu "snrlama" bahsinin tamamlanmasna geri dnerek buyururlar ki:

Ve eer snrlama olmasa idi, sretlerde Hakk'n deikenliini, resller


haber vermezlerdi. Ve Hakk'n kendi nefsinden, sretleri kaldrmakla O'nu
vasfetmezler idi (56).
Yn Hakkn, eynn "ayn" olmas, snrlamay gerektirici olur. nk
ey snrlanm sretlerden ibrettir. Eer iin aslnda, Hakk'n "snrlanmasna" msade olmasa idi, peygamberler, Hakk'n sretlerde deikenliinden
haber vermezler idi. Nitekim (S.a.v ) Efendimiz buyurmulardr:
"Hak Tel hazretleri, kymet gnnde hlka inkr edilen bir sretinde
tecell edip: "Ben sizin Rabb-i a'lnzm" der. Halk ise, senden Allh'a snrz derler. Hak daha sonra onlarn inanlar sretinde tecell eder. O zaman o srete secde ederler".
imdi "inkr edilen" bir snrl sret olduu gibi, hlkn hayli inanlar
olan da birer snrl srettir. Hak bu sretlerde tecell edici olunca, snrl olmas gerekir. Bundan dolay (S.a.v ) Efendimiz'in bu doruluunda phe olmayan hadislerinde, Hakk'n snrl sretler ile snrlanm olduu haber verilmi
olur. te rifler bu haberlerden dolay, sretlerde Hakk'n zhir olduunu
bilmilerdir.

544

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

iir:
imdi, gz onun gayrna bakmaz; ve hkm, onun gayr zerine olmaz
(57).
Yn vcdda, gz ancak Hakk'a bakar; ve hkm ancak Hak zerine
olur.nk, vcdda ondan baka bir mevcd yoktur ki grlebilsin ve zerine de bir hkm ekleneblsin. Bundan dolay gren ve grlen ve hkim ve
zerine hkm verilen hep Hak'tr. Rubi:
Ben bilmez idim gizli ayn hep Sen imisin
Tenlerde ve canlarda gizli hep Sen imisin
Sen'den bu cihn ire nin ister idim ben
Sonra bunu bildim ki, cihn hep Sen imisin

Byle olunca, biz onun iiniz ve O'nun iki elinde O'nunlayz. Ve her bir
hl iinde O'nun indindeyiz (58).
Yn bizim vcdumuz onun iindir. nk o bizim sretlerimizde aa
kt. Ve biz O'nunla mevcduz. O'nun iki elinde O'na tbyiz. Bizim alnmzdan tutup bizde tasarruf eder. yi ve kt her bir halde biz, mutlak ve kaytl
yaknlk ile onun nezdinde hzrz; ve O'ndan ayr deiliz. Nitekim Hak Tel
buyurur: ve hve meakm eyne m kntm yn Siz nerede iseniz O sizinledir (Hadd, 57/4).

Bunun iin inkr olunur ve bilinir ve tenzh klnr ve vasf olunur (59).
Yn Hak, snrl olan muhtelif sretlerde aa kt iin inkr olunur.
nk chil Hakk', btn grnme yerlerinde mhede edemediinden,
Hak Tel, onun hayl ettii srete ters olarak tecell edince, Hak deildir, diye inkr eder. Ve Hak bu sebepten dolay rif olunan olur. nk chil Hakk'n inanna uygun olan srette tecellsinde, bu Hak'tr, der. Ve rif ise, Hakk'
btn sretlerde mhede ettiinden, Hak btn grnme yerlerinde rif
indinde rif olunan olur. Ve yine bu sebepten dolay, Hak tenzh olunur. nk Hak her anda bir nda ve bir srette tecell ettiinden ve O'nun belirli bir
sreti olmadndan, rif O'nu sretlerden tenzh eder. Ve chil ise, inanna
uygun sretle aa ktan onu tenzh edip: Hak cisim deildir, cevher deildir ve araz deildir, gibi szler syler. Bu chil tenzih edicinin hlidir. nk
cisim, cevher ve araz denilen eyler Hakk'n vcduna dhildir. Bunlar, Hakk'n vcdunun gayr olsa, iki vcd olmas gerekir. Ve ayn ekilde bu sebep545

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

ten dolay Hak vasfolunur. nk Hakk'n Hayt, lim Sem, Basar, rde ve
Kudret ve Kelm gibi sfatlar vardr ki, hlk ile kendi arasnda ortaktr. Tebih
edici O'nu o sfatlar ile vasfeder.

imdi Hakk' Hak'tan, Hak'ta, Hak gz ile gren kimse Hakk' riftir (60).
Yn bir kimse Hakkn mutlak vcdundan kendi sreti zere zhir olan
Hakk', Hakk'n vcdunda, Hak gz ile grse, o kimse Hakk' rif olur. Nitekim cenb- Nizm buyurur:
Tercme: "Sen'i, Sen'in gayrnla bulmak olmaz; dizgini her taraftan evirmek lzmdr."

Ve Hakk' Hak'tan, Hak'ta, kendi nefsinin gzyle gren kimse rif deildir (61).
Yn bu kimse Hakkn mutlak vcdundan, kendi sreti zere zhir olan
Hakk', Hakk'n vcdunda grr, amm nefsinin gzyle grr. Oysa
Hakkn gznden baka, O'nu bir gz gremez. Bununla berber byle olan
kimse chil deildir. nk Hakk' Hak'tan, Hak'ta rif olmutur. Ancak kmil rif deildir.

Ve Hakk' Hak'tan ve Hak'ta grmeyip de, nefsinin gzyle hirette


grmeyi bekleyen kimse childir (62).
nk bu kimse Hakk' bu lemde mhede edemedi ve Hakkn ve
Resl'n hitbn anlayamad. Nitekim buyrulur: Ve men kne f hzih
am fe hve fl hreti am (sr, 17/72) Yn "Burada a'm olan kimse
hirette de a'mdr". Ancak bu yet-i kermenin mans genel grnte kfirler iindir. Fakat enfs seyrin zellii tibryla btn m'minleri de iine
almaktadr. Bundan dolay hakkatte krlkten kurtulanlar ancak riflerdir.
Bununla berber mutlak olan Hakktan, kendi sreti zere aa kan Hakk'
Hakk'n vcdunda grmeyip de, hirette Hak gz ile grmeyi bekleyen
kimse, chiller zmresine katlm olamaz. nk o kimse, Hakk'n ancak Hak
gz ile mhede olunabileceini bilmitir. u kadar ki, bu lemde kendisini
gaflet ve perde sarm olduundan, gfller ve perdeliler zmresine dhil olmutur.

546

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Sonu olarak, her bir ahs iin, Rabb' hakknda bir inan lzmdr ki,
onun ile O'na dnsn ve O'nu onda taleb etsin! (63).
Yn beyn olunan hakktlerin zeti ve netcesi budur ki: Her bir ahsn
kendi Rabb'n kendisine mahss bir inan ile tasavvur ve hayl etmesi lzmdr. T ki o kimse, o inan ile Rabb'na dneblsin ve Rabb'n o inan
sretinde talep etsin!

imdi Hak, o ahsa inannn sretinde tecell ettii zaman, o ahs


Hakk' bilir ve O'nu kabl ve tasdk eder. Ve eer Hak, o sretin dnda
tecell etse, onu inkr edip ondan Hakka snr. Ve iin aslnda, Hak zere
edebi kt ekilde yapar. Ve oysa o ahs, kendince Hak ile edeblenmi olduunu vehmeder. Bundan dolay bir inana ship olan, ancak nefsinde
cd ettii eyle lh'a inanr. Byle olunca lh, inanta yaplma ve cd
iledir. Bundan dolay bir inan olanlar, ancak nefislerini ve nefislerinde
yaptklar ve cd ettikleri eyi grdler (64).
Bilinsin ki, mhede shiplerinin dnda olan her bir ahsn, zihninde tasavvur edip inand birer lh vardr. Onlar, bulunduklar muht iinde kk
yalarndan beri, lh hakknda iittikleri ve okuduklar vasflar bir araya toplayp, bunlarn btn hepsinden, zihinlerinde birer lh tasavvur ve hayl
ederler. Bu sret onlarn kendi nefislerinde, yine kendi nefislerinden cd ettikleri ilhdr. Ve onlar kendilerince, ite lh byledir ve byle olmas gerekir,
derler. Ve onlarn ibdeti bu sretedir. Oysa o sreti, nefislerinde, yine kendi
nefislerinden cd ettikleri iin bu inanlarndaki ilhlar nefislerinin ayn
olur. Bundan dolay nefislerine tapm olurlar. Bu ise putperestlikten baka bir
ey deildir. Aralarnda u kdar fark vardr ki, putperestlerin putu ikr olduu iin herkes grr; bunlarn putu gizlidir, yalnz kendilerine mahsstur.
Ve bunlarn bahis ve mcdelelerindeki man ancak hayllerindeki ilh bir
dgerine kabl ettirmekten ibretir. Ve her birisi kendi haylinin dierleri zerinde hkmrn olmasn ister.
Fakat mhede shipleri byle deildir. Onlarn kalpleri, akli zannlardan
ve vehmi inanlardan sfidir. Bu hakkat shibi ztlar, lh'n zt ynnden,
taayyn ve kaytlanma kabl etmeyeceini, ancak isimler ve sfatlar ynyle,
muhtelif sretlerde tecellleri bulunduunu bilirler ve kendilerine mahss bir
inan ile kaytlanmayp O'nu her eyde mhede ederler.
nceki snf hls sresini okuyup mansna muhlefet ederler. Yn Hak,
kimseden domad halde, onlar nefislerinden dourur ve cd ederler ve bu

547

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

hayli sretlerini Hakk'a denk edinmi olurlar. kinci snf ise, ne sonradan
olandan dourur ve cd ederler ve ne de denk edinirler.
imdi Hak, inan ehline, hayllerindeki srete uygun olarak tecell ettii
zaman, onu kabl edip tasdk edici olurlar ve o srete uymayan bir ekilde
olan Hakk'n tecellsini inkr edip ondan Hakk'a snrlar. Ve hakkatte,
Hakk'a kar kt edebde bulunduklar halde, bu inkrlaryla edebi muhfza
ettiklerini zannederler. Bununla berber Hak, hrici ve zihni sretlerin hepsinde tecell edici olduundan, onlarn inandklar ve hayl ettikleri sretlerde
tecell eden dahi Hak'tr. Onlarn kt edebleri, Hakk' sdece o srete mahss
klm olmalarndan ileri gelmektedir.

imdi insanlarn Allaha ilminde olan mertebelerine bak! O, kymet


gnndeki gr hakknda, onlarn mertebelerinin ayndr (65).
nk gr, ancak tecell dolaysyladr. Ve tecell ise, Allaha ilim
miktrna gredir. Ve insanlarn dnyda Allaha ilimdeki mertebeleri ne ise,
kymet gnnde gr hakkndaki mertebeleri de o mertebelerinin ayndr.
Ve Allaha ilim de ancak isti'ddlar dolaysyladr. sti'ddlar ise eitlidir. Ve
bu farklln sonu yoktur. Bundan dolay kymet gnndeki grte bu farkllk dolaysyla olur.

Ve ben sana, mertebelerin farklln gerektiren sebebi bildirdim. imdi sen sakn ki, kendine mahss bir inan ile kaytlanasn ve onun gayrn
inkr edesin! Byle olunca, bir ok hayr yitirirsin. Belki ilim, iin aslnda
zerinde bulunduu huss ile senin elinden kar gider (66).
Yn kymette Hakk' grmek hussunda herkesin mertebelerinin baka
baka olmasn gerektiren sebebi sana bildirdim. Ve o sebep dahi herkesin
kendi haylinde tasavvur ettii kendilerine mahss birer inan idi. Bunu anladktan sonra, sakn sen de byle kendine mahss bir inana balanp kalma
ve hayli bir srete kaplp, dier sretleri bu hayl ile rtme! Eer kendi akl
zannn ve vehm inann hakkat farz edip, bu zan ve inannn hricinde
kalan sretlerde Hkk'n tecellsini inkr edersen bir ok hayrdan mahrm
olursun. Ve Hak hakkndaki zevkin dar bir sha ile evrili kalr ve az olur. Niin salt hayr olan ilh ilimdeki zevkin ounu brakp az ile yetineceksin?
Belki bu snrlama ve kaytlama sebebiyle ii, hakkati zere bilmekten
mahrm olursun. Ve E fe reeyte menittehaze ilhehu hevhu ve
edallehullhu al ilmin ve hateme al semih ve kalbih ve ceale al
basarih gveh yn Hevsn kendisine ilh edinen kiiyi grdn m?
Ve Allah, onu ilim zere dallette brakt. Ve onun iitme hassasn ve kal548

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

bini mhrledi. Ve onun grme hassasnn zerine gavet (perde) ekti.


(Csiye 45/23) yet-i kermesinde vasfedilen zmreye dhil olmandan korkulur. nk sen inann nefsinde cd ettiin yn ile, o sret nefsinin ayn
olur. Ve sen hevn ilh edinenlerden olursun. Ve bu ilmin, dalletini ve aknln gerektiri. Ve Hak bu sretle duyuunu ve kalbini mhrler. Artk
tahkk ehlinin zevk ilimleri kulana girmez ve kalbine te'sr etmez olur. Ve
gzne bu snrlama ve tahssin perde olur; dier sretlerde Hakk'n tecellsini
mhede edemezsin ve mahede edenleri de inkr edersin.

Byle olunca sen, inan sretlerinin hepsi iin, kendi nefsinde "heyl"
ol! nk lh Tel, bir inann dier inan iine almasndan, daha geni
ve a'zamdr. nk Allah Tel fe eynem tuvell fe semme vechullh
(Bakara, 2/115) Yn "Ne tarafa dnerseniz orada Hakk'n vechi zhirdir"
buyurdu. Ve bir ciheti bir cihetten anlatmad; "Allahn vechi"nin her yerde
olduunu anlatt. Ve eyin "vech"i onun "hakkat"idir. imdi Hak Tel bu
sz ile, riflerin kalblerine uyarda bulundu, t ki dny haytnda, engeller
onlar byle bir eyin hatrlanmasndan megl etmesin! nk kul, hangi
nefeste veft edeceini bilmez. Bzen gaflet annda veft eder. imdi hzr
olarak veft eden kimse ile bir olmaz (67).
Yn sen hibir inan sretiyle balanp kalma; inanta bulunulan
sretlerin hepsi iin "heyl', yn asl ol! Ve Hakk' bir inan sretine snrlamayp onu btn inan sretlerinde mhede et ! nk Allah Tel Hazretleri o kadar geni ve a'zamdr ki, onun hakkndaki bir inann sreti dier
inan sretini iine alamaz.Yn bir inan sretine kapsamdr ve dier inan
sretine kapsam deildir, diyemezsin. O ne kadar inan sretleri varsa hepsinde tecell edicidir. Ve bununla berber onun tecellsi bu sretlerin hepsinde
snrlanm deildir. nk bu sretler kaytldr, Hak ise mutlaktr. Bunun
iin Hak Tel: "Yznz nereye dnerseniz Allahn vechi orada zhirdir"
(Bakara, 2/115) buyurdu. Yoksa "Allahn vechi" falan cihette grnr, deyip
bir ciheti tahss etmedi; geneli iine alc olarak her yerde olduunu beyn etti.
Ve bu sz, dny haytnda engellerin, rifleri, her cihette Hakk'n vechi olduunun hatrlanmasndan megl etmemesi iin, onlara uyardr. Yn
dny haytnda, illet ve tedv ve alk ve yemek ve rhat ve bel gibi bir ok
engeller vardr ki, bunlar insan megl eder ve bu megl olu sebebiyle
Hakk'a ynelemez. Oysa Hak "Her ne tarafa dnerseniz Hakkn vechi orada
zhirdir" buyurduundan, bu uyar zerine rif, illetine ynelmi olduu zaman yine Hakk' grr. nk illette de "Allahn vechi" zhirdir ve if ve
alk ve yemek ve rhat ve belda da ayn ekilde zhir olan Hakk'n
"vech"idir

549

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

nk rif bu uyar ile ikaz edilmemi olsa, Hak'la hzr olamaz idi. Oysa
kulun hangi nefeste rhunun kabz olunaca kendince bilinmez. htiml ki
rz olunmam iler ile megl iken kabz olunuverir ve gaflet annda gider.
Gayr ile megl iken kabz olunan kimse ile Hakk ile megl olduu halde
kabz olunan kimse arasnda fark vardr. nk hads-i erifde: "Yaadnz
gibi lr ve ldnz gibi har olunursunuz" buyurulmutur. Bundan dolay gayr ile megl iken kabz olunanlar, gayr ile har olunurlar. Ancak rif bu
uyar zerine her yerde ve her anda Hakk' mhede ettiinden her nefeste
Hak ile hzr olu zeredir. Ve hangi nefeste kabz olunursa olunsun Hak'la
hzr iken kabz olunur.
(Cenb- Hak bu ni'meti ve bu devleti, bu gfil fakre ve taleb eden btn
dn ihvnna nasb etsin! min bihrmeti Seyyidil-mrseln!).

Ondan sonra, kmil kul bunu bilmekle berber, zhir sretinde ve kaytl hallerde, namazda Mescid-i Haram tarafna ynelmeyi gerekli sayar; ve
namaz hlinde Allah Tel'nn onun kblesinde olduunu ve Mescid-i Haram tarafnn fe eynem tuvell fe semme vechullh (Bakara, 2/115) yn
"Ne tarafa dnerseniz orada Hakk'n vechi zhirdir" ifdesinden Hakkn
vechinin bz mertebeleri olduuna inanr. imdi Mescid-i Haram taraf o
mertebelerdendir ve ond Hakkn vechi vardr (68).
Yni kmil kul, bahsedilen yet-i kerme gereince, "vechullhn her yerde zhir olduunu bilmekle berber, namaz ile megl olduu ve bu hal ile
baland zaman, zhir ve cismi sreti ile, Ka'be-i Muazzama tarafna dnmeyi gerekli sayar; ve bu dn ile berber onun inan bu merkezdedir ki,
Allah Tel Hazretleri, kul namaz hliyle kaytl olduu esnda, onun kblesinde hzrdr; ve Ka'be-i Muazzama taraf, fe eynem tuvell fe semme
vechullh (Bakara, 2/115) yn "Ne tarafa dnerseniz orada Hakk'n vechi
zhirdir" yet-i kermesinde beyn buyrulan "vecih"ler gereince, Hakk'n
vechinin mertebelerinden bir mertebedir. te namaz klarken kmil rif bu
ekilde tefekkr edicidir. phe yoktur ki, yet-i kermenin yksek m'nsna
gre Ka'be-i Muazzama taraf ilhi vecihlerden bir vecihdir ve Hakkn vechi
orada da mevcd ve hzrdr. Ve namaz hakkndaki ayrntlar Muhammed
Fassnda gelecektir. Beyit:
Tercme:
Hacnn istei Ka'be ve benimki ddar
O evin tlibi olmu, ben ise shibinin

550

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Ancak "O, yalnz buradadr" deme; belki idrk ettiin ey indinde dur!
Ve Mescid-i Haram tarafna dnte edebi gerekli kl; ve zel bir cihette
vechin snrlanamayaca hussunda edeb zere ol! Belki o cihet, ynelenin
yneldii cihetler btnnden bir cihettir. imdi muhakkak, Hakk'n her
cihetin cihetinde olduu, sana Allahdan zhir oldu (69)
Yn Hakk'n "vech"i Ka'be tarafndadr, deyip O'nu bir cihet ile snrlama
ve idrk ettiin ey indinde, yn namazla megl olduun halde Ka'be tarafna dnte edebi muhfaza et! nk bu yneli ilh emirdir ve Reslullah
(s.a.v.)e tb olutur. Bundan dolay dier ilhi vecihlerden yz evirip bir
veche ynelik olmak, emre uymak olduu iin edebdir. te bu edeb zere
devm et! Fakat Hakk'n vechini, zel bir cihet ile snrlamamak dahi, yine ilh emir olduu iin, edebdir. Bu edebi de muhfaza edip bil ki, Hakk'n tahss
buyurduu o cihet, her bir ynelenin yneldii sonsuz cihetlerden bir cihettir.
Sonu olarak fe eynem tuvell fe semme vechullh (Bakara, 2/115) yn
"Ne tarafa dnerseniz orada Hakk'n vechi zhirdir" yet-i kermesiyle Hakk'n vechinin vecihlerin, yn cihetlerin hepsinde mevcd olduu Allah'dan sana zhir oldu.

Ve inanlarn dnda bir ey yoktur. imdi hepsi isbetlidir; ve her


isbetli olu mkfat hakedicidir; ve her mkfat hakedici saddir ve her
sad kendisinden rz olunandr. Her ne kadar bzs hiret yurdunda bir
zaman ak olursa da. imdi sid ve Hak ehli olduklarna bizim ilmimiz bulunmakla berber, inyet ehli, dny haytnda illetli ve elemli oldu. Byle
olunca, Allh'n kullarndan bzlar vardr ki, hiret haytnda, cehennem
denilen yurtta bu elemleri idrk ederler. Bununla berber, ii hakkat zere
kef eden ilim ehlinden bir kimse, onlar iin cehennem yurdunda onlara
mahss bir nimet olmadn kestirmez (70).
Bilinsin ki, vecihlerde olu, ki cihetlerden ibrettir, bzs hiss ve bzs akldir ve akl olan ksm inanlardan ibrettir. Ve her bir inanta Hakkn vechi
mnevi bir sret zhirdir. Ve inanlar ise tefekkr netcesi olup insana
mahsstur. Nitekim, Mevln (r.a.) efendimiz buyururlar: Mesnev:
Tercme: "Ey birder sen, ancak dncesin, fikirden ibretsin; geriye kalan ksmn kemik ve liftir. Eer enden gl ise sen gl bahesisin, eer diken
ise sen klhanlk odunusun.
Bundan dolay inanm kalplerin yneldii mnevi cihetlerde, inanlardan baka bir ey yoktur. u halde inanm olanlarn hepsi, inanlarnda
isbet etmitir. nk onlarn her birisi Hakk'n vecihlerinden kendine hs bir
551

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

veche inanr ve inannda isbetli olunca o, mkft hakedicidir. nk bu


kendine hs inan dolaysyla, onun mutlak vecihden bir nasbi vardr. Ve
her mkfat hak edici ise saddir ve rz ile sadet smil Fassnda ayrntl
anlatlmtr. Ve her sad dahi hs Rabbnn indinde kendisinden rz olunandr. nk o hs Rabb, terbiyesi altnda bulunan grnme yerinin alnn tutup, srt- mstakmi zerinde yrtr. Bundan dolay onun gidiinden ve
slkundan rzdr.
Bununla berber inan ehlinin bzlar, bu ekilde sad olmakla berber
Lbisne fh ahkb yn Orada uzun mddet kalcdrlar (Nebe;
78/23) yet-i kermesi gereince hiret yurdunda, uzun bir zaman iin ak
olurlar; yn hlis azb tadarlar. nk hs Rabbarnn yolunun sonu budur;
ve isti'ddlar gereince kemlleri, bu yolun sonuna ulamaktan ibrettir. Bizim sid olduklarn bildiimiz, inyet ehli olan Hak ehli, dny haytnda
illetli olup elem ekerler. Fakat onlarn bu belya uraylar ebedi saadetlerine zarar vermez. Bunun gibi inan ehlinden bir ksmnn da hiret yurdunda
ez duymalar ve inyet ehlinin elemlerine tutulmalar inanlarnda isbetli
olmalarna engel olmaz. Ve keif ehlinden hibir kimse bu inan sahiblerinin
cehennem yurdunda, kendilerine mahss bir nimete nil olmayacaklarn kesip atmaz, yn bu hussta kesin hkm vermezler.

Ya bulduklar bir elemin kaybolmasyladr. imdi azb onlardan kalkm olur. Byle olunca o elemi bulmaktan onlarn rhatlar, onlarn
nimetlenmesi olur. Veyhut cennet ehlinin cennetlerde nimetlenmesi gibi,
onlara zel fazladan bir nimetlenme oluur (71).
Yn keif ehlinin kesinlikle hkmetmedii, cehennem ehlinin
nimetlenmesi iki ekilde olur: Ya bulduklar ve taddklar elem kaybolur ve
elemin kayboluuyla da azb kalkar; ve bu ekilde, bu elemi bulmaktan kendilerine skinlik gelmesi, onlarn nimetlenmesi olur. Yn elemden rahat bulduklarnda, ni'metin aynna ularlar. Veyhut cennet ehlinin, cennette nil
olduklar ni'met gibi, cehennem ehli iin de, cehennemin iinde, fazladan onlara zel olarak bir nimetlenme oluur. Ve cennet ehlinin nimetlenmesi kendi
mizclrna uygun olduu gibi, cehennem ehlinin nimetlenmesi de onlarn
tabatlarna uygun srette olur.
Bilinsin ki Hak Tel hazretlerinin ve rahmet vesiat klle eyin yni
Rahmetim hereyi kuatmtr (A'rf, 7/156) ve Rahmetim gazbm
gemitir szleri her ey hakknda geneldir. Ve kfirler hakkndaki Kur'n
yetleri ve hds-i erfler de, onlarn ebediyyen salt azb iinde kalacaklarna
iret etmez. Bu hussta kesin olan taraf onlarn cennetlerin nimetlenmesi
olan hlis rahmetten ebediyyen mahrm olularndan ve cehennemde kalp
ebed cennete girmeyeceklerinden ibrettir. Nitekim yet-i kermede
552

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Lbisne fh ahkb yn Orada uzun mddet kalcdrlar (Nebe;


78/23) buyrulmutur. Bundan cehennem ehlinin, ok uzun zamanlara kadar,
atete kalacaklar anlalr. nk "hukub" "seksen yl" ma'nsna gelir.
"Ahkab" ise onun oulu olup bitii olan zamn gsterir. Ve hads-i erfte
dahi "Cehennem zerine bir zaman gelir ki, dibinde crcr biter" buyrulur.
"Crcr" sulak yerde biten bir tr bitkidir. Bundan da anlalr ki, cehennem
ehli cehennemden kmayacak, fakat ok uzun mddet sonra cehennemin atei gidecektir.
Cehennem ehlinin ate iinde olan nimetlenmesine gelince, essen cehennem nimetlenme yurdu olmadndan, oradaki nimetlenme de cennet ehlinin
mizcna gre azbdan baka bir ey deil ise de, cehennem ehlinin mizcna
ve isti'ddlarna uygundur. Cehennem nimetlenmesi hakknda iki yn vardr:
Ya azbda ok uzun mddet kalmakla alkanlk peyd olup elem hissedilmez
olur. Bu ekilde elemin gidiiyle raht oluumu nimetlenmedir. Nitekim bu
lemde de rnekleri oktur. rnein bir kimsenin bir sebeple elini keserler. lk
gnlerde, elinin olmay onun iin iddetli bir azb olur. Fakat zamn getike
elsizlie alr. Artk nceki elemi duymaz olur. Bu hl onun hakknda
nimetlenmedir. Ancak eli olanlara gre onun hli azbdr.
Veyhut ate iinde fazladan onlara zel bir nimetlenme oluur. Nitekim,
hads-i erfte "Tahkkan ate ehlinin bzlar ate ile oynarlar" buyrulur.
Oysa oynama nimetlenme iinde olur bir hldir. Bundan dolay cehennemde
fazladan olarak bir de onlara zel nimetlenme oluur. Bunun rnekleri, bu
lemde de mevcddur. rnein uyuzluk hastalktr. Ve hasta olan azb eker.
Fakat uyuz, vcdunu kad zaman, bu kanmaktan bir lezzet duyar. Lezzet ise nimetlenmedir. u halde hastalk azb iinde fazladan olarak bir de
nimetlenme olumu olur.
Biti: 22 Mart 1916 aramba gecesi, sat 03:00.

553

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

Mesnevi:
Hz. eyh (r.a) bu latf fassta "lem Hakk'n sretidir ve O lemin rhu
olup onu idre edicidir; bundan dolay lem, byk insndr" buyurmu idi.
Mesnev-i erfin drdnc cildinde de "Felsefi hkimler "nsan kk lemdir" derler. lh hkimler ise "nsan, byk lemdir" derler. nk, o hkimlerin ilmi, insann sreti ile snrldr. Fakat bu hkimlerin ilmi, insann
hakkatine ulamtr" buyrulur.
imdi mdemki lem, insandr; onun aksi olarak insan da bir lemdir. Ve
insan olan lemin sfat "byk" olunca, insan olan lemin sfat da, onun karl olarak "kk" olur. Ve bundan "insan kk lemdir" sonucu kar. Ve
bu sonu da felsefi hkimlerin szne uyar. Hakktte de cenb- eyh (r.a.)in
bu hkm, lemin sreti hakknda olduu gibi, felsefi hkimlerin sz de, insann sreti hakknda olduundan, bu iki hkmn uygunluu sret tibryla
olur. u kadar ki felsefi hkimlerin ilmi insann sreti ile snrl olduundan
insan hakknda bundan baka bir hkm veremezler. Fakat ilh hkimler insann hakkatine vkf olduklarndan, onlar sret tibryla insan "kk lem"
demekle berber, man tibryla da "byk lem" derler. Mesnev:
Tercme: "Srette daha kk olan lem sensin; manda daha byk olan
lem sensin".
erh: Yn insann her iki vasf ile vasflandrlmas geerlidir. Sretine bakarak "daha kk olan lem" ve mansna bakarak da "daha byk lem"
demek insan iin uygun olur. Nitekim, mm- Al (k.a.v.) efendimiz buyurlar:
Beyt:
Tercme: "Sen, seni cirm-i sarsin zu'm edersin. Halbuki lem-i ekber
sende mntavdir."
Mesnev:
Tercme: "O dal, grnte meyvenin asldr. Fakat dal, btnen yemi iin
mevcd oldu. Eer meyva meyli ve mdi olmasayd, bahvan aacn kkn
diker mi idi? Geri srette meyvenin domas aatan oldu ise de, manda o
aa meyveden dodu.
erh: Bu beyitler, insann srette "kk lem" ve fakat btnda "byk
lem" olduuna rnektir. Hz. Mevln (r.a.) buyururlar ki: Bu hli, meyve ile
aata grebilirsin. nk aa grnte meyvenin asl ve kaynadr. Ancak
btnda ve manda, mumele bunun tersinedir. nk istenen ve amalanan
bizzt meyvedir. Bahvan, bu sebeple aacn kkn diker. Bundan dolay
aacn vcdu sebebi meyvedir. Kk lem ile byk lem de aynen bu rnee benzer. Zhirde byk lem olan kint Allah ilk olarak benim
nrumu hlk etti hads-i erfinde beyn buyrulduu zere, yine zhirde k554

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hdiyye Fass

k lem olan Reslullah (s.a.v.) in cisminin hakkatinden ve rhundan


zuhra gelmitir. Ve "hakkat-i Muhammedyye" (s.a.v.) taayyn leminin
kaynadr. Bundan dolay btnda ve manda insan- kmil, "byk
lem"dir. Mesnev:
Tercme: "Mustaf (a.s.) bu sebepten, dem ve nebler, liv yn sancak altnda benim arkamda olurlar, buyurdu. O ilimlerin shibi "Biz nde olan sonra
gelenlerdeniz" iretini bunun iin buyurmutur. Geri srette ben dem'den
domuumdur; fakat manda atann atas olmuumdur. nk melein secdesi ona benim iin oldu. Ve o yedinci felee benim iin gitti. Bundan dolay
ma'nda baba benden dodu. Nitekim manda aa meyveden dodu."
erh: Yn (s.av) Efendimiz, hads-i erflerinde "dem ve onun altnda
olan kimseler kymet gnnde benim sancam altndadr. Ve bu sz fazilet ve nme ynnden deildir" buyururlar. Ve hakkat-i Muhammedyye,
lem taayynnn dayana olduu iin "Biz nde olan sonra gelenleriz"
mbrek sz ile sreten sonradan gelen ve mnen nde olan olduklarna
iret buyurmulardr. nk melein secdesi... mbrek beyitinden Nitekim manda aa.. mbrek beyitine kadar olan beyit "Biz nde olan
sonra gelenleriz" mbrek sznn tefsridir. Ve "Manda atann atas olmuumdur" szyle "Ben neb idim, oysa Hz. dem, su ile balk arasnda idi"
hads-i erfine iret edilir. Mesnev:
Tercme: "Fikir evveli, amelde sonra geldi. zellikle bir fikir ki o ezel vasf
ola...
erh: Yn fikirden ibret olan evvel, fiil ve amel ynyle sonra aa kt.
rnein, bir mmr, birisi iin bir kk yapmay istese, evvelen o kkn
sretini zihninde tasarlar. Bu sret mmrn fikridir. Ve bu fikir, kkn hrici
vcdundan evveldir. Ne zamanki mmr kk bin eder, o evvel olan fikir
fiil ynyle sonra olarak aa kar. imdi, bu kint bins ki, evvelen sreti
ilh ilimde peyd olmu idi; fikir, yn ilh irde netcesidir. Ve ilh ilim ve
irde ise Hakk'n ezel sfatlardr. Bundan dolay bu ilhi ilim ve irde de,
amelde sonra olarak aa kt. nk bu Hd Fass'nda beyn olunduu
zere, mutlak vcdun, skmadan dolay olan "nefes-i rahmn"si ile, ilk olarak taayyn eden ey "hakkat-i Muhammedyye" idi; ve btn kint bu
hakkatte mevct idi. nk btn eyya ilk madde ve "heyl" olan bu
hakkattir. Bundan dolay Fahr-i lem (s.a v.)in zuhru btn varlklarn
netcesinin sebebidir. Ve ilh ilim mertebesinde nde iken, ilh fiil mertebesinde sonradan oldu.
Bitii: 24 Mart 1916 Cum'a sabh.

555

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-11SLH KELMESNDE MEVCT OLAN FTHYYE HKMETNN
BEYNINDA OLAN FASSTIR.
"Fthiyye hikmeti"nin Slih Kelimesine tahss edilmesindeki sebeb budur
ki: Asl beklenmedii halde, da alp Slih (a.s.)n nkas (dii devesi) kt.
Hi beklenmeyen bir ekilde, dadan dii devenin k, Slih (a.s.)n
mu'cizesi idi. Ve "fth" ise, hi beklenmeyen bir eyden bir eyin aa kmasndan ibrettir. Ve fth "feth"in ouludur.
Slih (a.s.) da Fetth isminin grnme yeridir. Bu grnme yeri oluu dolaysyla Hak Tel, Slih (a.s.)a dii devenin kmas iin dan yarlmas
mu'cizesiyle gayb kapsn "feth" etti yn at. Ve bu feth sebebiyle onun kavminden bzlarnn mn fethedilmi yn alm oldu. Ve mu'cize olan dii
deveye mn ve ona emir olunduklar yn ile hrmette bulundular. Ve
bzlarnn da kfr fethedilmi yn alm oldu. Bu ni'mete kfr oldular ve
deveyi kestiler. te bu sreteki hdiseler l fetihler idi. Bundan dolay
Slih (a.s)n seyri bu isim zerine oldu; ve ilhi isimlerin hepsi gaybn anahtarlar olduu iin cenb- eyh (r.a) "fthiyye hikmeti"ne ilikilendirilmi
olan bu yksek fassta "cd" ve onun "ferdiyyet" zerine dayal oluunu
beyn buyurdu.

iir:
Merkb olan yn binilmi olan eylerin yt, yttandr ve bu da
mezheblerde farkllktan dolaydr (1).
"Rekib" "rekbe"nin ouludur ve "rekbe" amaca ulamak iin zerine binilen eydir. Ve "yt" "yet"in ouludur. "yet" lmet ve nin mansdr.
Yn devenin Slih (a.s.)a ve Burk'n Muhammed (a.s)a tahsis edilmesi gibi,
binilmi olan eylerin almetleri, her bir nebye mahss olarak zhir olan ilhi
almetlerin tamamndandr.
556

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Bilinsin ki, her bir neb zamnnn nsn- kmili olmas dolaysyla, toplayc isim olan "Allah" isminin grnme yeri olduundan, her ne kadar btn
isimlere grnme yeri ise de, onun zerine glib olan hs bir ismi vardr. Bundan dolay, o nebnin "binei" de, bu ismin sretiyle aa kp onun zerine
hkmeder. Slih (a.s)a da Fetth ismi glib olduundan, onun binei "fth
yn fetihler" ile aa kt. Bununla birlikte binilmi lmetler yalnz neblere
mahss deil, belki demoullarnn her biri iin de binilmi vardr. nk,
insan aynlarndan her birisinin bir rhu vardr; ve o rh, bir ismin grnme
yeridir ki, Allah Tel onunla bu ahs terbiye eder. Ve ayn ekilde, her bir
rhun da cismn lemde bir cesedlenmi sreti vardr ve o cesed, bu rhun
grnme yeridir. Ve ayn- sbite hazretinde, yn ilm hazrette, rhun hline
uygun bir hussi mizc vardr ve onun bedeninin sretine bu mzac gereklidir. Ondan sonra ve gerek bitkiler lemine ve gerek hayvnlar lemine iniinde bu mizca uygun o rh iin birer sret vardr ve bu rhun kemle erdirilmesi hussunda hayvan onun bineidir. Ve bu ilerin hepsi ayn- sbite hallerindendir. Ve rhun ilhi zta olan bants, hs Rabbi olan glib isimdir; ve
bu rhun shibi olan ahsn seyri ve ykselmesi, ancak o glib ismin
haznesinde olan eyin potansiyelden fiile kmas iindir. Bundan dolay
hayvni nefs iin bir ayn eser gerekli olup, o da onun ayn- sbitesinin hallerinden ve hs Rabbnn zelliklerindendir. Ve rhun itatte emnliinde, binilen eyler iin, Msa (a.s.)n ass gibi, hayvni zelliklerden emnet vardr.
Ve o kimsenin bu hayvn yol zerinde seyri, onun Rabb'i olan ismin hikmeti
gereiyledir ki, bu da mezheblerde farkllktan dolaydr. u halde enbiy
(aleyhim's-selm)dan her birisinin mahss bir mezhebi ve zel yolu olup, bu
yola gre de bir "merkeb yn binei" vardr. Ve bu hussiyyet dah onun zt
isti'dd gereincedir.

O binicilerden bzs o lmetler ile hakkyla kimdirler ve onlardan


bzlar da o lmetler ile sahrlar kat edicidirler (2).
Yn hayvni nefislere sret olan cesed sretlerine binenlerden bzlar o
binilmi lmetler ile Hakk'n itatnda kim olurlar ve onu Hakk'a gitmek
hussunda kullanrlar; ve sonuta kendilerinden fn ve Hak'la bk olurlar ve
binici olduklar bu cesed sreti ile, oklua aldanmayp, birlii mhede
ederler ve Hak onlarn kuvvetlerinin ve sretlerinin ve binek ve mezheblerinin
"ayn" olur. Bundan dolay, onlarn seyirleri, Allah'n seyri olur. Fakat bu cesed
sretinin binicilerinden bzlar zulmetler ve cisimler lemi llerini ve
sahrlarn hayrn ve akn olarak bu binilmiler ile kat' ederler ve bir trl
onun dna kamazlar. nceki yksel snf, iin hakkatn bilmiler ve ikinci
snf ise cehlet ve uzaklk karanlnda kalmlardr.

557

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

imdi kim olanlara gelince, "ayn" ehlidir ve kt edici olanlara gelince,


onlar uzaklardr (3).
Yn cesed sretleri bineklerine binip Hak yolunda, hakkyla kim olanlar
mhede shipleridir. Bunlar, varlk aacnn semeresidir. nk Hak,
eyy bilinmesi iin hlk etti. Bundan dolay bunlarn vcdu bizzt maksattr. Ancak cesed sretlerine binici olup bu kesf ehdet lemi sahrsndan akli
delller ile hayrette kalan ve akllar vehim ile kararak ilmin hakkatinden
perdeli olan karanlk yolu kat' edenler, Hak'tan uzak olmulardr. Bundan dolay bunlarn vcdu varlk aacnn semeresi deil, belki semerenin olumasna yardmc olan aacn yapraklar ve gvdenin kabuu vesiresi gibidir.
Onlar hayvnlar gibi dn ve dny ilerinde kullanlan letler gibidir. Bizzt
maksat olan deildir.

Ve onlardan her birine ondan, onun gayblarnn alm, her ynden gelir (4).
Yn cesed sretleri bineklerine binip, Hak yolunda hakkyla kim olanlar
ile, yine binee binici olup kesf ehdet leminde zulmni yolu kat' edenlerden her birisine, onlarn hs Rabblar olan ilhi isimlerin ve a'yn-
sbitelerinin ve zti isti'ddlarnn haznesinde dolu olan gayblarn almlar,
o haznelerden onlara ular ve bu ulama onlarn her ynn ihta eder.
nk onlara zti isti'ddlarnn gereinden baka bir ey gelmez ve bu
isti'dd ise onlar ihta edicidir. Bundan dolay her iki snfn isti'dd ne ise,
dnyda ve hiretteki alm da ona gre olur.
u kadar ki, birinci snfn "fth yni almlar" onlarn tabatna uygun
ve ikinci snfn "fth yn almlar" ise tabatlarna uygun deildir. nk,
birincisinin hli man ve itat ve tasdik olduundan, karl nefislerine uygun olur ve ikincisinin hli kfr ve isyn ve inkr olduundan, karl da
tabatlarna uygun olmaz. te her iki snfn a'yn- sbitelerinden kendilerine
her taraftan gelen onlarn gayblarnn "almlar" budur.

558

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Bilesin ki, Allah seni muvaffak etsin, muhakkak i, aslnda "ferdiyyet"


zerine dayanmaktadr ve onun iin tesls yn leme vardr. O da ""ten
ve stlerindendir. imdi "', fertlerin yn teklerin ilkidir ve lem bu ilhi
hazretten mevcd oldu. nk Hak Tel buyurdu: "Hakkatte bizim bir
eye szmz, onu irde ettiimiz vakitte, ona Ol! demekliimizdir; o da
olur" (Nahl, 16/40). imdi bu zt, "irde" ve "sz" shibidir. Ve eer bu "zt"
ve onun bir iin var oluunun tahssine ynelik bantsndan ibret olan
irdesi olmasayd, ondan sonra o eye yneldiinde onun "Kn yn Ol!"
sz olmasayd, bu ey olmazd (5).
Yn "cd" ii, ztnda teklik zerine bin olunmutur ve teklik ise saynn
iki eit ksma blnememesi hlidir. Ve teklik saylarda ""ten tibren balayp , be, yedi, dokuz, on bir gibi yukarya doru gider. ""ten nce "bir"
ile "iki" vardr ve "bir" ise say deildir. nk btn saylarn kaynadr; ve
btn saylar, birin oalmasndan ortaya kar. rnein bir tane bir, bir tane
bir daha "iki'' ve bir tane bir daha ilve olunca "" olur. Bundan dolay ""ten
nceki say "iki" olup, bu da ifttir. Bu ekilde "" says tek saylarn birincisidir. Ve teslsi yn lemeyi iinde barndran ferdiyyetten yn teklikten
ibret olan ilhi hazretten lem mevcd oldu.
nk "cd, ulhiyyet mertebesinde olur. nk o mertebede ilhi zt
sfatlar ve isimleriyle taayyn edici olur. Ve ahadiyyet mertebesinde asl isim
ve nitelik yoktur. Ve ilhi zt kendinin sfatlar olan "irde" ve "kelm yn
sz" ile taayyn edici olmadka "cd" mmkn olmaz. te buna iret olarak
Hak Tel: "Bizim bir eye szmz, onu irde ettiimiz vakitte, ona "Ol!"
demekliimizdir" (Nahl, 16/40) buyurur. Bundan dolay, bir eyin cd iin
"zt', "irde" ve "sz" olmaldr. Byle olunca ferdiyyet yn teklik hazretinde
taayyn etmi olan ilhi zt, icd edici zt "irde" ve "sz" sahibidir. Ve eer
bu "icd edici zt" ve herhangi bir iin var oluunun tahssine yneliinin bantsndan ibret olan onun "irde"si olmasayd ve daha sonra O'nun yneliinde o ey'e "Kn yn Ol!" sz olmasayd, bir ey mevcd olmazd. nk
bir, bir olarak durduka, ondan hibir say kmayaca gibi, bir olan zt dah
bir olan zt olarak kaldka bir ey aa kmaz. Fakat birin ztnda mevct
olan bantlar aa knca, rnein 1/2, 1/3, 1/4, 1/5, gibi birin yars, te
biri, eyrei, ve bete biri zuhr edince, saylar peyd olur. te bunun gibi
"irde" ve "sz" ulhiyyet ztnn sfatlar ve bantlardr. cd onlarn aa
kmasna bal olan bir esastr. u halde zt ve "irde" ve "sz" eydir;
bunlarn bir arada oluundan "ferdiyyet yn teklik" hsl olmutur.

559

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Ondan sonra ayn ekilde bu eyde e mensb olan teklik zhir oldu
ve o sebeble onun tarafndan onun tekvni yn var edilii ve vcd ile vasflanmas geerli oldu ve o da onun "ey'iyyet"i ve "iitme"si ve
Mkevvin'in yn Var Edicinin cd ile olan "emrine uymas"dr (6).
Yn ferdiyyet hazretinde taayyn etmi olan ilhi hazret, yn cd Edici
hazret iin l ferdiyyet sbit olduktan sonra, buna karlk olarak vcdu
kabl eden "ey"de de, ayn ekilde l ferdiyyet zhir oldu ve o l
ferdiyyet sebebiyle o ey tarafndan onun var edilii ve vcd ile vasflanmas
geerli oldu. "Tekvn yn var edi" bir eyi var edilmi klmaktr. Mans budur ki, Hak Tel bir eye "Kn yn Ol!" szyle emrettiinde, o ey kendi
nefsini mevcd klar
imdi, bir "ey"in kendi nefsini mevcd klmas onun nefsi tarafndan olan
l ferdiyyet iledir. Eer icd edici ztn l ferdiyyetine karlk, onun da
l ferdiyyeti olmasayd, ilhi ferdiyetin te'sri olmazd. nk "tesir edenin" karsnda bir "tesir edilen" olmaynca hibir eser ortaya kmaz. Bundan
dolay tesir edicideki te'srin sbitlii, tesir edilenin vcdu ile olur. te bunun gibi Hakk'n ferdiyyetinin sbitliide "ey"in ferdiyyetine baldr. Ve
"ey"in ferdiyyeti de, ilk olarak onun ilh ilimde sbit olan "ey'iyyet"idir.
kinci olarak Kn yn Ol!'' ilh szn "iitme"sidir. nc olarak kendi
vcdunu cdnda Mkevvin'i yn Var Edicisi tarafndan olan "emre uymasdr". u halde, bir eyin cdn gerektiren ey, gerek kendinin ve gerek
Mcid'in ferdiyyetidir.'

imdi , e karlk oldu. "ey"in yokluu halinde sbit olan "zt'',


Mcid'inin Zt', karlndadr; ve "iitme'si Mcid'inin "irde"si karlndadr; ve Mcid'inin var editen ona onunla emrettii eye "uymas" ile
onun kabl, Mcid'inin "Kn!" sz karlndadr. imdi o mevcd oldu
(7).
Yn Hakk'n l ferdiyyeti, "ey"in l ferdiyyetine karlk oldu. yle
ki, "ey"in ilh ilim mertebesinde yokluu halinde sbit olan "zt", Mcid'inin
"zt"na karlktr. Ve o eyin Hakk'n "Ol!" szn iitmesi de, Mcid'inin
"irde"si karlndadr; ve Mcid'i o "ey"in kendi vcdunu cdda ne gibi
bir eyle emretmise, o "emre uymas" ile o eyin kabl Mcid'inin "Kn yn
Ol!" sz karlndadr. Byle olunca "cd" kabl eden ey, Mcid'in emrine
uymakla mevcd oldu.

560

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

imdi var edii ona balad. Eer bu sz zerine onun kuvvetinde kendi
nefsinden var edi olmasayd, var olmu olmazd. imdi bu ey yok hkmnde olduktan sonra, var edi emrinde, ancak kendi nefsini icd etti (8).
Yn Hak Tel Hazretleri nnem kavlun li eyin iz erednhu en
nekle lehu kun fe yekn yn Bir eyin (olmasn) istediimiz zaman Bizim szmz, ona sadece: Ol! dememizdir. O, hemen olur. (Nahl, 16/40)
yet-i kermesinde fe yekn yn hemen olur szyle var edii "ey"e
balad. Yn o "ey kendi kendine mevcd olur" buyurdu. nk eer o
"ey"de bu "sz" iittii zaman var edie isti'dd ve kendi kendine mevcd
olmaya kbiliyyet bulunmasayd, o ey var olmu olmazd. Ve bu isti'dd ve
kbiliyyet o eyde sbitlenmi ve belirsizdir. nk "akdes feyz" ile hsl olmutur. Mdemki gayb rtsnde ve ilh ilimde ve Btn isminde sbit olan
"ey"in kuvvetinde zuhr vardr, onun var edilii iin emir kt zaman o
"ey", ancak kendi nefsini, kendi cd eder; ancak Hak ile ve Hak'ta cd eder.
nk, Btn isminin zt "ayn" ile Zhir isminin ztdr. Ve Hak iin "iki el"
sbit olup, birisiyle "fil" ve dieriyle "kabl edici" olduu, yn bir eliyle verip
dier eliyle ald yn ile "kabl edici", aynyla "fil" olmu olur.

imdi Hak isbt etti ki, "var edi" Hak iin deil, "ey"in nefsi iindir.
Ve Hak iin olan ey, o eyde onun zel emridir. Ve ayn ekilde Hak Tel:
nnem kavlun li eyin iz erednhu en nekle lehu kun fe yekn yn
Bir eyin (olmasn) istediimiz zaman Bizim szmz, ona sadece: Ol!
dememizdir. O, hemen olur. (Nahl, 16/40) sznde, kendi nefsinden haber
verdi. Bundan dolay, Allh'n emrinde gerekleen "var edii" "ey"in nefsine balad. Oysa, Hak Tel sznde sdktr. Bu da iin aslnda
ma'kuldur. Nitekim kendisinden korkulan ve isyn edilemeyen mir, klesine "kalk!"der. Kle de efendisinin emrine uyarak kalkar. imdi bu klenin ayaka kalknda, efendinin ona kalkma ile emrinden baka bir eyi
yoktur. Ayaa kalkma ise, efendinin fiilinden deil, klenin fiilindendir
(9).
Yn Hak, "fe-yekn yn hemen olur" szyle isbt etti ki, bir "ey"in
vcd bulmas, o "ey"in kendi nefsindendir. Var edi emrinde, Hakk'n zel
emrinden baka o "ey" zerinde bir ey sbit deildir. Yn Hak emretmi, o
"ey" de kendi nefsini cd etmitir. Hak, yet-i kermede bize bunu byle haber verip, O'nun emrinden gerekleen "var edii" "ey"in nefsine bal kld.
phe yoktur ki, durumun hakkati neden ibret ise Hak onu buyurmutur.
Ve "var edii" "ey"in nefsine balamak, iin aslnda ma'kl bir eydir. Bundan
dolay "var edi" me'mr olan"ey"e balanr; yoksa mire balanmaz.
561

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Mesel kendisinden korkulan ve emrine muhlefet edilemeyen bir mir,


klesine "Kalk!" diye emreder. Kle de, efendisinin bu emrine uyarak hemen
kalkar. Bundan dolay bu klenin kalknda, efendisinin emrinden baka bir
te'sr mevct deildir. Kalkmak klenin fiilindendir; efendinin fiilinden deildir. Ancak, efendinin emri kalkmasna sebeb olmutur. u halde sebeb olu
tibryla fiil, efendiye balanr. k tibryla kleye balanr. te bunun gibi ilh ilimde sbit olup, hric vcdu yok hkmnde olan "ey", ilh emir
kt zaman, ilh ilimde sreti nasl ise, emre uyarak hric vcd ile var
olmu olur. nk klede ayaa kalkma ess, nasl ki potansiyel olarak sbit
ise, ilh ilimde sbit olan "ey"de de, hric vcd ile var olma ylece potansiyel olarak sbittir. Bundan dolay, "ey"in ilh ilimdeki sreti zere aa
kmas Hak tarafndan deil, kendi tarafndandr. Ve Hak tarafndan ancak
emir kmtr ve emrin kna kadar o "ey" potansiyel olarak kalp, fiile
gelmez ve mdemki "ey"in aa knda Hakk'n te'sri,ancak emirden
ibrettir, o ey ilh ilimdeki sreti zerine aa ktnda, onun
fenlklarnn tabdirki nefsine balanmas lzm gelir. Ve bu Hak iin hccet-i
blia yn apak delldir.

Byle olunca "var edi"in asl tesls yn leme zere, yn Hak tarafndan ve hlk tarafndan olarak iki taraftan ""ten kim oldu (10).
Yn yukarda zh edildii zere var ediin asl Hak tarafndan kim olan
"zt", "irde" ve "sz"den ibret bulunan ey ile ve hlk tarafndan da bu
e karlk olarak kim olan "ey'iyyet yn ey olu", "istim yn iitme ve
"emre uyma" esaslarndan ibret bulunan ayn ekilde ey ile olmu olur.
Bundan dolay var edi iin iki taraftan lemenin sbitlii lzmdr. Bunlardan birisi noksan olsa "var edi" kim olmaz.

Daha sonra bu leme, delller ile manlarn cdnda sr oldu. imdi


dellde ten oluan "zel dzen" ve "zel art" olmas lzmdr. Ve bu o
zaman netce verir; bu gereklidir. O zel dzen de, bakann dellini iki
"nerme"den oluturmasdr ki, her bir nerme iki "tek"i barndrr. Byle
olunca drt olur. Bu drtten biri her iki nermede, nikh gibi, biri dierine
bal olmak iin tekrarlanr. Bundan dolay "tek" olur, ondan baka olmaz. nk iki "nerme"de bir "tek" mkerrerdir. imdi bu tertb, "zel bir
yn" zere gerekletii zaman istenilen oluur. O zel yn de, onunla leme geerli olan bu "tek vech"in tekrr sebebiyle iki nermeden birinin
derine balanmasdr (11 ).

562

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Yn var edi, l ferdiyyet yn l teklik zerine dayandktan sonra,


bu l ferdiyyet, delller ile birtakm manlarn cdnda da ess oldu. yle
ki, manlarn cd hussunda dellin, yn mantksal kysn, mutlak ten
oluan dzen ve "zel art" zere olmas lzmdr. Bu takdirde mesel kesin
kysn yn ikilem tarznda olup ve iki kk olan ve her kkn sonucu ayn
olan kysn iki "nerme"sinden bir netce kar. Delle bakc olan bak ehli,
bu kesin kys her birisi iki "tek"i barndrc olarak, iki nermeden oluturur.
Bu ekilde "tek" drt olur; ve bu tekler biri, kar ile koca arasn birletiren nikh gibi, o iki nermeyi bir derine birletirmek iin tekrarlanr. te dellin
"zel dzen" zere olmas budur. Ve zel dzen zere bu ekilde dzenlenen
delilde "tek", ancak ten ibret kalm olur.
Mesel lemin sonradan olduu mansn icd etmeyi istediimizde, u
ekilde bir kesin kyas dzenleyip lem deikendir, her deiken sonradan
olandr; yle ise lem sonradan olandr" deriz. Burada biri "lem deikendir"
dieri "Her deiken sonradan olandr" tarznda iki nerme vardr. Ve bu
nermelerin her birinde ikier "tek", mevcttur ki, bunlar "lem, deiken, deiken, sonradan olan" kelimeleridir. Fakat ikinci nermedeki deiken" kelimesi tekrarlanmtr. Bu tekrrn sebebi de, iki nermeyi birbirine balamaktr. Bu mkerrer gelen "tek"den, bakldnda, "lem, deiken, sonradan olan"
kelimelerinden ibret olmak zere tek kalr.
imdi bu dzen byle "zel vecih" zere bulunduu zaman, iki nermeden istenilen ey oluur. zel vecih de, iki nermeden birini dierine balamaktr. Bu balama da kendisinin vcdu ile leme geerli olan "mfrid yn
tek vech"in (mfrid (r) harfinin kesri ile "ifrd"dan ism-i fildir) tekrr sebebiyle olur. Yukardaki rnekte "tek vecih" "deiken" kelimesidir.

Ve zel art, hkmn nclden daha genel vey ona eit olmasdr; ve
bu takdirde doru olur; ve eer byle olmazsa, o halde hkm eri netceyi
dourur (12).
Yn, hkmn doru olmas iin dellin, yn kysn, yukarda izh edildii ekilde "zel dzen" zere olumu olmas gerektii gibi; "zel art" zere
de dzenlenmi olmas cb eder ve zel art dah, hkmn nclden daha
genel vey ona eit olmasdr. rnein bir "kesin kys" yapp: "nsan hayvandr; her hayvan cisimdir; yle ise her insan cisimdir" deriz. Burada hkm "cisim"dir. ncl de "hayvan"dr. Bundan dolay hkm, nclden daha geni
olur. nk, her hayvan "cisim" ise de, her cisim "hayvan" deildir. Ve cisim
olu sdece hayvan kapsamayp genele kapsamdr. Ve ayn ekilde yine bir
kesin kys yapp: "nsan hayvandr ve her hayvan duyguludur; yle ise insan
duyguludur" deriz. Burada hkm "duygulu"dur; ve ncl "hayvan"dr. Bundan dolay hkm ncle eittir. nk "duygulu" ve "hayvan" arasnda drt
563

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

nispetten eitlik vardr. Ve her "duygulu" hayvan ve her "hayvan" da duyguludur. te dell, yn kys, byle zel dzen ve zel art zere oluunca,
netce ve hkm dei doru kar. Ama bunlara riyet edilmezse, hkm de
tab ki eri olur. rnein "Her insan hayvandr; ve bz hayvn attr; yle ise
her insan attr; vey bz insan attr" desek, burada hkm "at"tr; ve "hayvan"
ncl makmna konulmutur; ve "at" hayvandan daha genel deildir. nk
her "at" hayvan ise de, her hayvan at deildir. Bundan dolay "hkm" "ncl"den daha genel olmam olur. Ve ayn ekilde hkm illete eit dah deildir. nk her hayvan at deil, belki bz hayvan attr. te bu tertb zel art
zere olmad iin "Her insan attr" veya "Bz insan attr" gibi bir eri netce
ve hkm kmtr.

Ve bu da, Allh'a, balamaktan uzak olduu halde, fiillerin kula balanmas veyhut bahsediyor olduumuz var ediin Hakk'a balanmas gibi,
lemde mevcttur. Oysa Hak var edii, ancak "Kn yn Ol!" denilen "ey"e
balad (13).
Yn hkmn eri netceyi dourmas, lemde mevcttur. Nitekim
Mu'tezile snf "Kul fiilinin hlk edicisidir" hkmyle fiilleri kula balarlar; ve
kuldan kan fiilleri asl Hakk'a balamazlar. Bu hkm, eri bir netcedir.
nk kulun vcdu bamsz deil, belki Hakk'n vcduna bal bir
vcddur. zf vcdun hkm ise yokluktur. Oysa fiilin k iin kudret
lzmdr. Ve kudret ise, vcdun gerelerindendir. Ve bamsz vcd ancak
Hakk'n vcdu olduundan fiil de tab ki ona it olur. Kulun vcdu, filin
fiilini kablden baka bir ey yapmaz. lem hakknda mevct olan eri
netcelerden birisi de, kulun "ayn"na balanmakszn "var edi"in, Hakk'a balanmasdr, yn "var edi" Hakk'ndr; kulun "var edi"de asl katks yoktur,
diye hkm vermektir. Oysa yukarda zh edildii zere, Hak "ver edi"i
"ey"e balad. Bundan dolay "emr" Hak'tan; ve "var edi ve "emre uyma"
kuldandr. u halde kulun aynn dikkte almakszn cdn mutlak Hakk'a
balanmas doru bir netce deildir.

Ve onun misli, biz lemin sebebden olduuna dell getirmek istediimizde "Her sonradan olan iin sebeb vardr" deriz. Bizimle berber "sonradan olan" ve "sebeb" mevcttur. Daha sonra, dier nermede "Ve lem sonradan olmadr" deriz. imdi iki nermede "sonradan olu" tekrarland ve
nc tek olan "lem" szmz, "yle ise lem iin sebeb vardr"
netcesini kard. Byle olunca ilk nermede bahsedilen ey, netcede ortaya kt. O da "sebeb"dir (14).

564

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Yn zel dzen ve zel art zere ve "tek"ten oluup, netcesi doru kan dellin, yn kysn rnei budur ki: Biz lemin vcdunun sebebden hsl olduuna bir kys dzenlemek istediimiz zaman deriz ki: "Her sonradan
olan iin sebeb lzmdr." Bu byk nermedeki "sonradan olan" ve "sebeb"
kelimelerini alp aklmzda tutarz. Daha sonra kk olan dier nermeyi getirip, "Ve lem sonradan olandr" deriz. Bu iki nermede, yn bykte ve kkte "sonradan olu" szleri tekrarlanm olur. Ve bizim "lem" szmz ki,
nc "tek" ve "orta terim"dir ve her iki nermede leme bu tek ile hsl olmutur. te bu zel dzen zere oluan kys, "lem iin sebeb vardr"
netcesini karmtr. Bundan dolay ilk nermede, yn bykte bahsedilen
ey, netcede de ortaya km oldu ki, o da sebebden ibrettir.

imdi "zel vecih" "sonradan olan" sznn tekrarlanmas ve "zel art"


ise ncln genel olmasdr. nk ncl, sonradan olann vcduna
sebebdir ve o sebeb, yn hkm, lemin Allah'dan sonradan oluculuunda
geneldir. Bundan dolay, biz her sonradan olan zerine onun iin "sebeb"
sbit olduuna hkmederiz; bu sebeb ister hkme eit olsun, ister hkm
ondan daha genel olsun. Byle olunca sonradan olan onun hkm altna
girer; netce de doru olur. yle ise delller ile kazanlan manlarn
cdnda da leme hkm muhakkak belli oldu (15).
Yn yukarda bir kys tertb edilerek "Her sonradan olan iin sebeb lzmdr ve lem sonradan olandr; yle ise lem iin sebeb lzmdr" denilmiti
ki, her iki nermede ikier tek mevcd idi; bunlar da sonradan olan, sebeb;"
"sonradan olan, lem" kelimeleriydi. Bu teklerden birisi, ki "sonradan olan"dr
ve her iki nermeyi nikh gibi bir derine balar. te kysta "zel vecih" tekrarlanan bu "sonradan olan" szdr. Ve zel art" da, ncln genel olmasdr. nk her "sonradan olan" olan, ey "sebeb"e muhttr. Bundan dolay
"sebeb", "sonradan olan"dan daha geneldir.
imdi yukardaki rnek kysn drdnc ekli yn orta terimin byk
nermede yklem, kk nermede konu oluu, zere oluturulmutur. Ve
"drdnc ekil' netceyi sakl ve ak olmadndan Clins ve Frb ve bni
Sn ve mm Gazzl onu terk etmiler ve tibr etmemilerdir. Ve birinci eklin oluumu tab sra, yn akl cb zere olduundan ona "birinci ekil" denilmitir. Ve eyh-i Ekber (r.a) bu kys "drdnc ekil' zere anlatmlardr.
Bundan dolay daha nce zh edilen mantk kidesini gstermek iin bu rnei "birinci ekil"e evirelim. yle ki "lem sonradan olandr; ve her sonradan olan iin sebeb lzmdr; yle ise lem iin sebeb lzmdr."
zel art, hkmn nclden daha genel vey ona eit olmas idi. Burada
hkm "lem" iin "sebeb"in gerekliliidir; ve ncl ise "sonradan olan" iin
565

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

"sebeb"in gerekliliidir; ve "sebeb" "sonradan olana gre daha geneldir. nk "sebeb" dediimiz ey, Hak Telnn "Kn yn Ol!" sz ile, lem
hakkatlerinin var ediliine emrettii ynden, Hakk'a mildir; fakat bu sebeb,
ma'nev sebebtir. nk ilhi isimler ve rabbni sfatlar, "lem"den saylmazlar. Ancak, bunlar ulhiyyet hazretinde tahakkuk etmek iin akdes feyze, yn
Rahmn taraftan nefeslendirilmeye muhtatrlar; ve lem, gayb isti'dd ile
"Kn!" szn iiterek tesir alc olup, emre uymak iin var olduu ynle
leme de mildir; ve bu sebeb de, hlk sebebdir. nk bir mahlkun
vcdu, ondan nce mahlk olan bir mahlkun vcduna nisbet olunur.
rnek: Bir kimsede ressmlk sfat olunca, tabki ona "ressm" ismini verirler ve bu ismin kayna o sfattr ve bu sfat o kimsenin ztnda mevct olup
aa kamama skntsndadr. Bu skntdan kurtulmak iin o sfat hl lisn
ile shibinden aa kmay taleb ettiinde, o ressm ilminde ve zihninde bir
tablo izer; ve bu tablo, ressmn haylinde nakolunmu olur. te bu hayl
tablonun var oluuna "sebeb", bu sfat ve ondan km olan isimdir; ancak bu
"sebeb", ma'nev sebebdir; hlk ve madd sebeb deildir. Ne zaman ki ressm,
onun hrite vcdunu aa karmak iin ilk olarak erevesini, krokisini
vesir hazrlklarn yapar. Bunlarn hepsi srasyla o ressmn mahlku olmu
olur. Ve bunlar, yine o ressamn mahlku olan hric tablonun hlk sebebidir;
ve ressamn sfat ve ismi, o hric tablodan saylmaz. Yalnz o kimsenin kendi
ztnda kendi zt ile kendi ztna tecellsine muhttr. Ve onun bu tecellsi
aa kamama skntsnda kalan o sfat ve isim iin rahmettir. Cenb-
Efdal'd-Din Hkn ne gzel buyurur. Rub:
Tercme ve zh: Hikmet leminde bizim mevcdiyetimizden ama, isimlerin ship olduklar kemlin aa karlmasdr. lh, Senin isimlerin
eynn vcdunu gerektiri; fakat sen ztn tibryla o isimlerden gansin ve
onlarn kemllerinin aa kmasna ihtiycn yoktur. Sen ancak onlar aa
kamama belirsizliinde skldklar iin, sdece haklarnda bir rahmet olmak
zere vcd feyzi verip aa kartrsn.
imdi sonradan olma, sonradan olmularn hepsine gre geneldir. Ancak
yukarda zh edildii zere "sebeb", sonradan olmadan daha geneldir. u
halde lemin sonradan oluluu iin "sebeb"in sbitlii, lemin Allah'dan sonradan oluluundan daha geneldir. te hkm, nclden daha genel olmakla,
bu kys zel art zere gereklemi olur. Eer bahsedilen kysta, orta terim
ve ncl olan "sonradan olan" sznden biz, zt sonradan oluluk ile sonradan olan eyi murd edersek, hkme eit olur. nk her zt sonradan oluluk ile sonradan olan ey, kendisi iin sebeb lzm olan eye eittir.
Ve eer biz "sonradan olan" sznden zamnsal sonradan oluluu murd
edersek, yukarda bahsettiimiz gibi, hkm olan "sebeb", o sonradan olandan
daha genel olur. Bundan dolay her iki kta da "sonradan olan" "sebeb"in alt566

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

na dhil olmu olur. Ve zel art zere dzenlenmi olan bu kysta da netce
doru kar.
te grnyor ki, birtakm kyslar tertb edilerek kazanlan manlarn
cdnda da lemenin hkm ortaya kyor. Bundan dolay, ister Hak tarafndan ve ister hlk tarafndan olsun var ediin asl tesls yn lemedir.

Ve bunun iin kavminin gn ertelenmesinde, Allah Tel'nn gsterdii Slih (a.s.)n hikmeti, yalanlanmas olmayan bir bildirim oldu. Byle
olunca doru sonucu kard. O da onlar Hakk'n onunla helk ettii sayhadr. imdi onlar evlerinde gslerini yere koymu olduklr halde sabahladlar (16).
Yn var ediin asl leme olduu iin, Hak Tel Slih (a.s.)n kavminin
helkn gn erteledi. Bu gnn bitiminde O'nun vaadi doru oldu. Ve
cd, nasl ki leme zerine dayal ise, helk dah leme zerine dayal oldu.
Ve Slih (a.s.) kavminin helknn leme zerine dayal olmas, o hazretin
hikmetinin gereinden idi. nk Slih (a.s.) zamnnn insan- kmili olduundan, her ne kadar btn ilhi isimlere grnme yeri idiyse de, bu isimlerden onun zerine glib olan Fetth ismi idi ve hikmeti de "fth" oldu. Ve
"fth" beklenmeyen bir eyden bir eyin ortaya kmas olduu iin, cd
iinde bulundurdu ve cd dah leme zerine dayal oldu. Bundan dolay
varln fen buluu demek olan kavminin helk da tesls zerine gerekleti.
Ve Hak Tel Hd sresindeki Fe akarh fe kle temette f drikum
selsete eyymin, zlike va'dun gayru mekzb yn Buna ramen onu
kestiler. Bunun zerine (Slih yle) dedi: Yurdunuzda gn (daha) faydalann. Bu yalanlanmas olmayan bir bildirimdir. (Hd, 11/65) sz gereince o kavme mhlet verilen gn, yn leme, doruyu, yn doru
netceyi kard ve netcenin doruluu da Allah Tel'nn onlar helk ettii
sayhadr.
"Va'd-i gayr-i mekzb" yn Yalanlanmas olmayan bildirim olan
gnlk mhletleri bittikten sonra, sayhann gereklemesini tkiben onlar, evlerinde gsleri yere yapk olduu halde, birtakm rhsuz cesedlerden
ibret olarak sabahladlar, yn helk oldular.

567

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

imdi gnn birinci gn Slih (a.s.) kavminin yzleri sapsar, ikinci


gnnde kpkrmz ve nc gnnde kapkara oldu. Byle olunca, ne
zaman ki gn kmil oldu, istidd geerli oldu. Bundan dolay onlar da
fni oluun gn zhir oldu. imdi bu zuhr "helk" ile isimlendirildi. u
halde aklerin yzlerinin sararmas, Allah Tel'nn Vuchun yevmeizin
musfirah yn O gn yzler parldar (Abese, 80/38) sznde sadlerin
yzlerinin parldamas karlnda oldu. Ve "msfire yn parldama"
zuhrdur. Nitekim sararma birinci gnde Slih (a.s.)n kavminde, aklik
almetinin zuhru oldu. Daha sonra onlarda oluan kzarma karlnda,
sadler hakknda Allah Tel'nn "dhike yn glen" sz geldi. nk
"glme" yzn kzarmasn douran sebeblerdendir. Bundan dolay glme,
sadlerde yanaklarn kzarmasdr. Daha sonra Allah Tel aklerin ciltlerinin siyahlamas karlnda "mstebire yn mjdelenmi" szn buyurdu ve "istibr yn mjdelenmek" sadlerin ciltlerinde sevincin
te'srinden zhir oldu. Nitekim siyahlk, aklerin ciltlerinde te'sr etti (17).
Yn Slih (a.s), kavmine gn mhletlerini bildirmi idi. Bu gnn
birisinde onlarn yzleri sarard, ikinci gn kzard, nci gn karard. Bu
gnn bitiminde de helk olmaya isti'dd geerli oldu ve bu ekilde onlarda fni buluun vcdu zuhr etti. te bu zuhra da "helk" denildi.
imdi Hak Tel sad olan kullar hakknda Abese sre-i erfesinde:
Vuchun yevmeizin musfirah; Dhketun mustebirah yn O gn yzler parlar, mjdelenmi glen yzler (Abese, 80/38-39) buyurdu.
aklerin yzlerinin sararmas sadler hakknda buyrulan "msfire yn
parldama" szne ve kzarmas da "dhike yn glen" szne; ve kararmas
da "mstebire yn mjdelenmi" szne karlk oldu. nk "msfire yn
parldama" "sfr"dan tremitir ve "sfr" zuhr mansnadr.
Ve sadlerin yzlerinde sadet eseri nasl zhir ise; Slih (a.s.)n kavminde
de, birinci gnde sararma ile aklik almeti ylece zhir oldu.Ve ayn ekilde
sadler gldklerinde yanaklar nasl kzarr ise, ikinci gn aklerin yzleri
de buna karlk olarak ylece kzard. Ve ayn ekilde "istibr yn mjdelenmek", sadlerin ciltlerinde sevincin te'siriyle nasl zhir olur ve bu sevinliliin te'sri ile onlarn ciltleri nasl deiir ise, aklerin ciltlerinde nc gn
zhir olan siyahlk da buna karlk olarak onlarn ciltlerini deitirdi.

568

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Ve bunun iin Hak Tel iki snf hakknda beretle yni mjde ile
syleyici oldu. Yn onlrn beerelerinde yn ciltlerinde tesir eden bir sz
syler. imdi sadler hakknda: Yubeiruhum rabbuhum bi rahmetin
minhu ve rdvnin (Tevbe, 9/21) Yn, "Rableri onlara rahmet ve rdvn ile
beret yn mjde verir" buyurdu. Ve akler hakknda da fe beirhum bi
azbin elm (l-i mran, 3/21) Yn: "Y habbim, sen onlara elm azb ile
beret yn mjde ver!" buyurdu.Bundan dolay her bir snfn beeresinde
yn ciltlerinde, onlarn nefislerinde bu szn eserinden hsl olan ey te'sr
etti. Byle olunca, onlarn zerinde ancak onlarn btnlarnda anlamdan
karar klm olan eyin hkm zhir oldu. u halde onlarda onlarn gayr
bir ey te'sr etmedi. Nitekim "tekvn yn var edi" de onlardan oldu (18).
Yn sad olanlar ile ak olanlarn beerelerinde yn ciltlerinde te'sr olduu iin Hak Tel onlar hakknda beret yn mjde ile syleyici oldu.
Yn onlara beerelerinde yn ciltlerinde eser oluturan bir sz syler. Eer o
sz sylememi olsa, o eser ortaya kmazd. Sad olanlarn ciltlerinde te'sr
eden sz Yubeiruhum rabbuhum bi rahmetin minhu ve rdvnin (Tevbe,
9/21) Yn, "Rableri onlara rahmet ve rdvn ile beret yn mjde verir"
sz; ve ak olanlarn ciltlerinde te'sr eden sz de fe beirhum bi azbin
elm (l-i mran, 3/21) Yn: "Y habbim, sen onlara elm azb ile beret
yn mjde ver!" szdr. Bundan dolay, bu iki gruptan her biri, kendilerine
it olan sz iittiklerinde biri sevinli ve dieri gaml olur; ve sevin ve gamn
eseri, ciltlerinde ortaya kar.
rnein bir pdiah klelerinden birine: "Sana yle ihsn ve ikrm edeceim" dese, bu sz o kleyi sevindirir ve bu sevincin eseri onun yznde gzkr. Ve dierine "Sana yle siyset ve byle cez edeceim" dese, o kle bu
szden elem duyup, te'sri yznde ikr olur. Onlarn nefislerinde olan bu
te'sr, yine kendi zatlarndandr. Bunda kimsenin katks yoktur. Bundan dolay sadler ve aklerin zhirlerinde ikr olan ey, ancak szn anlamndan,
onlarn btnlarnda karar klm olan eyin hkmdr.Nitekim "Kn!" emrinin, knda onlar "var edi" ile me'mr olduklarnda, zatlarnda olan zel
isti'ddlar dolaysyla var oldular.
Bilinsin ki, her bir ahs, ayn- sbitesinin ve ayn- sbitesi de bir ilh ismin glgesi ve sretidir. Bundan dolay o ahs o ismin zhiri ve o isim de o
ahsn btn olmu olur. imdi mdemki sadlerin ve aklerin zhirlerinde
ikr olan ey, onlarn btnlarnda karar klm olan eyin hkmdr, u
halde her bir ahsn zhirinde mhede edilen mn ve slih ameller ve faydal ilimler ve yksek haller ve keml ve ayn ekilde kfr ve kabahatli ameller ve faydal olmayan ilimler ve cehlet ve kt hller, hep onlarn btnlar
olan a'yn- sbitelerinde karar klm ve sbit olan eydir ve a'yn- sabiteleri569

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

nin btn da ilhi isimlerdir. Byle olunca "Kn!" emrinin knda, onlarn
a'yn- sbiteleri ne sret zerine idiyse, o sret zere var oluu kabl edip
kendi nefisleriyle var oldular. Bundan dolay bu ehdet hazretinde kendilerinden kan ameller, zatlarnda potansiyel olarak mevcd olan eyin, bi'l-fiil
aa kmasndan ibret olur. Ve bu ekilde eser, onlarn yine kendi zatlarndan ve amelleri karlnda olan cez ve mkft dahi ayn ekilde kendi zatlarndandr. u halde kimsenin Hakk'a kar "Niin bunu byle yaptn?" diye
soru sormaya hakk yoktur. Belki soru kendilerine ynelir. L yuselu amm
yefalu ve hum yuseln yn O mesul deildir ancak onlar mesuldrler
(Enbiy, 21/23).

yle ise, insanlar zerine hccet-i blia yn apak dell sbittir. Bundan dolay her kim bu hikmeti anlar ve onu kendi nefsinde syler ve onu
kendisi iin mhedeli klarsa, kendinin dndakilere ballktan nefsine
rhat verir ve ona hayr ve errin ancak kendinden geldiini bilir. Ve "hayr"
ile benim murdm onun amacna uygun ve tabatna ve mizcna ho gelen
eydir ve er ile murdm da, onun amacna uygun olmayan ve tbatna ve
mizcna ho gelmeyen eydir (19).
Bilinsin ki, sonsuz olan Hakk'n mutlak vcdunun mertebeleri vardr. Ve
onun "taayynszlk" mertebesi olan ahadiyyet mertebesi, hibir sfat ile vasflanm ve hibir isim ile isimlenmi deildir. Bu mertebeye akl ve zek, fehim ve vehim ve idrk erimez ve bundan bahsetmek srf ahmaklktr. Bundan
dolay bu mertebede btn sfatlar ve bantlar potansiyel olarak zt'da
mevct olup onun lzmdr; ve asl ondan ayrlm deildir.
Mutlak vcd sfat ve isimler mertebesine tenezzl ettiinde ilim, sem,
basar, kudret gibi bantlar ve izfeler ile vasflanr. Ve onun bu sfat ile vasflanmasndan tibr oalma husle gelir. Ve "isim", bir sfat ile vasflanm
olan Zt'dan ibret olduuna gre, sfat isimlerin kaynadr. Ve isimler sonsuz olmakla berber, hepsinin dellet olunan bir Ztdan ibret bulunduundan, bu oalma birin ayndr. Ve lemin zt, Kdir olan Ztdan ayrlmtr
ki, bu da isimdir. Ve isim, ztn gayr deildir. Btn isimler her ne kadar
ahadiyyet mertebesinde birlikte iseler de, sfat mertebesinde her birisinin zellikleri baka baka olduundan bir derinden ayrlrlar. Bundan dolay Alm
ismi bilinenin; ve Kdir ismi zerine kudret olunann; ve Hd ismi hidyete
erenin; ve Mudill ismi de dallette olann hric vcdda aa kmasn isterler. Oysa onlarn ilm vcdlar mevct olmakszn, hric vcdlarnn aa
kmas dnlemez. Byle olunca, Hak Teal'nn "Kn yn ol!" emri ile, imkn dhilindeki aynlar, ilk olarak yokluk hlinde Hakk'n ilminde sbit oldular. Ve bu sbitlik ve kararllk, Hakk'n ztnn gereinden olup onun lzmdr. Ve bu a'yn- sbite, irde ile mec'l yn yaplm deildir; zti ilerden570

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

dir. Ve bu iler yokluksal taayynlerden ibrettir ve rubbiyyetin srrdr.


nk bunlar ilk olarak gaybdadr ve gizlidir. Daha sonra ehdet lemine
gelip zhir ve senin ve unun bunun taayyn ile taayyn edici olurlar. Fakat
"hakkat"leri asl zhir olmaz. Ve hibir mevcdun ayn- sbitesi yok olmadndan, tabki rubbiyyet dah asl btl olmaz. Gh dny yurdunda, gh
berzah yurdunda ve gh hiret yurdunda o yurtlarn cbna gre bir vcd
elbisesi ile taayyn eder ve mevcd olur. Ve btn yurtlarda zhir olan
mevcudlarn hepsi, Hakk'n izfi vcdudur.
imdi mdemki, sfatlar ve isimler Hakk'n bantlar ve izfeleridir; ve
okluk mevcdlarndan her birisi, ilhi ilerden ibret olan a'yn-
sbitelerinin sretidir ve onlarn idre edicisi, kendilerinde zhir olan isimlerdir ve her bir mevcd, "Kn yn Ol!" emriyle Hakkn vcdunda kendi nefsini cd etmitir ve o isimler, zellii neden ibret ise, o sretle Hakk'n bilineni olmutur ve Hak onun, irde ile yaplmam zti isti'dd sretiyle aa
kn irde etmi ve hkmn de ancak o mevcdun isti'dd lisn ile taleb
ettii ey zerine vermitir. O halde, her bir kimseye hayr ve erden ne gelirse, kendinden gelir. Bu hussta hibir hric tesir edici yoktur. Ve "hayr" dediimiz zaman, her ahsn amacna uygun ve tabatna ho gelen ve "er" denildiinde de amacna uygun olmayan ve tabatna ho gelmeyen ey murd
olunur. Bundan dolay ekvet ehli, cehennemde tabatlarna ho gelmeyen ve
amalarna uygun olmayan eyle azb duyucu olurlar. Ve Lbisne fh
ahkb yn Orada uzun zamanlar kalacak olanlardr (Nebe' 78/23) yet-i
kermesinde iret buyrulduu zere ahkb yni uzun zamanlarn geiinden
sonra, (ahkb "hukub"un ouludur,"hukub" seksen yl mansna gelir),
tabatlarna ho gelmeyen bu azb ile alkanlk peyd ederek, nefretleri gider
ve o azb artk tabatlarna ho gelmee balar. Ve azb "uzbet"e, yn tatlla dnmekle rahmet ve rhata nil olurlar ve erli olu kalmaz.
Latfe: Bir baba oul, hl ve vakitleri yerinde iken fakr u zarrete derler.
Olu babasna: "Baba, bu zarretle hlimiz ne olacak?" der. Babas da "Bir sene
sabret!" diye cevap verir. Olu: "Bir seneden sonra zengin mi olacaz?" sorusunu sorar. Babas: "Hayr, zengin olacak deiliz, fakat zrtlkle alkanlk
peyd olacandan, artk azb duymayacaz" cevbn verir.

Ve bu mhedenin shibi btn mevcdlarn mzeretlerini, her ne kadar onlar tizr etmedilerse de, onlar tarafndan ikme eder ve bilir ki, muhakkak onda olan eyin hepsi ondan oldu. Nitekim, biz onu "ilim ma'lma
tbi'dir" szmzde anlattk. Bundan dolay ona, amacna uygun olmayan
ey geldiinde, nefsine der ki: "Ellerin balad; azn fledi. Ve Allah doru syler ve doru yola hidyet eder (20).

571

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Yn kiiye hayr ve erden her ne isbet ederse, yine kendi nefsinden geldiini mhede eden ma'rifet shipleri, btn mevcdlar hareketlerinde ve
sknluklarnda ma'zr grp onlarn mzeretlerini yine onlar tarafndan
ikme ederler. Bununla berber, onlarn ma'zur grdkleri kimseler kendilerini ma'zr grmezler; ve zannederler ki, kendilerine isbet eden ey, nefislerinin hricinden gelmitir. Oysa mhede shibi, herkesin kendi nefsinde potansiyel olarak mevcd olan eyin, fiilen ondan husle geldiini bilir.
Ve bu hakkat, "lim m'lma tbdir" sznde anlatlm idi. Yn Hakk'n
ilmi, ma'lm olan yn bilinen a'yn- sbiteye tbdir; ve irdesi de ilmine
tbdir. Bundan dolay onun amacna uygun olmayan ey, kendine ulat
zaman nefsine hitben der ki: "Ellerin balad, azn fledi'. Yn sana gelen
ey, bakasndan deil, ancak senin ayn- sbiten gereindendir.
"Ellerin balad, azn fledi' araplar arasnda bir ata szdr. Ve bu ata
sznn geli sebebi budur ki, bir kimse denizden gemeyi istedi. Fakat vsta
bulamad. Bir tulumu fleyerek iirdi ve elleriyle azn balad. Ancak ban salam yapmad. Ne zaman ki o tuluma binip deniz ortasna geldi, az zlp iindeki hava kt. O kimse suya batt. O srada bir kimseden yardm
istediinde, ona bu ata szn syledi. Ve hads-i erifde de "Kim ki hayr bulursa Allh' vsn; ve onun gayrn bulan kimse de ancak nefsini ktlesin!"
Bilinsin ki; "kaz" ezelden ebede mevcd aynlar zerine geerli olacak haller ve tri hkmler ile Hakk'n kll hkmnden ibrettir.
Ve "kader" isti'ddlarnn gereklemesini gerektirdii belirli zamanlar
iinde, zel sebeb ile aynlarn ve onlarn hallerinin cdndan ibrettir. Ve "kader srr" da, a'yn- sbiteden her bir "ayn"n vcdda zt ve sfatlar ve fiilleri ile ancak asl kbiliyyeti ve zti isti'dd gereince aa kmasdr.
Ve "kaderin srrnn srr" da odur ki, a'yn- sbite, Hakk'n ztnn dnda iler deildirler ki, Hakk'n ma'lmu yn bilineni olsunlar ve O'nun ilminde olduu ekliyle taayyn edici bulunsunlar. Belki onlar Hakk'n bantlar
ve zti ileridir. Bundan dolay kendi hakkatlerinden deiik olmalar mmkn deildir. nk Hakk'n ztl yapmay ve deiimi ve tebdli ve fazlal
ve noksan kablden mnezzeh ve berdir.
Ve bu iler anlalnca bilinir ki, Cenb- Hakk'n mevcdlar zerine hkm, a'yn- sbiteye olan ilmine tbdir. Ve Hakk'n ilminin a'yn- sbiteye
tb olmas o manyadr ki, ezel ilmin ma'lmda yn bilinende ve emrin
isbt vey kalkmasnda hibir te'sri yoktur; belki onun ilminin balants o
yn iledir ki, o ma'lm, aslnda onun zerinedir. Ve ilmin o ma'lm hakknda
bir tr te'siri ve siryeti yoktur.
Ve a'yn- sbite Hakk'n bantlarnn ve zti ilerinin sretleridir. Ve
Hakk'n bantlar ve zti ileri deiim ve tebdil olutan ezelen ve ebeden
mukaddes ve mnezzehdir. Bundan dolay aynlar da kendi zatlarnda ne hl
572

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

zere idiyseler, onlarn o hlden deimeleri imknszdr. Ve Hakk'n onlar


zerine hkm de kabiliyetleri gereince ve isti'ddlar cbnca olur. sti'dd
lisn ile Hazret-i Hak'tan ve mutlak Cevddan yni Cmertten her ne taleb
etmilerse; ister ekvetin alt derecelerinden olsun, ister sadet derecelerinden
olsun, lyk olduklar ey hi fazlasz ve noksansz kendilerine verilir ve
nimet olunur. (Cevhir-i Gaybyye'den tercme.)
imdi Hz. eyh (r.a.), bu ltf fassda beyn buyurduu hakkatlerin
mbrek lisnlarndan akan Hak sz olduuna ireten Ve Allah doru syler ve doru yola hidyet eder buyururlar. nk bu Fussu'l-Hikem'in nsznde de beyn buyurduklar zere, bu kitb cenb- Fahr- rislet (s.a v)
Efendimiz tarafndan ilk buyrulmutur ve Sallallahu aleyhi ve sellem'in kelm ise Ve m yentku anil hev; n hve ill vahyun yh yn Ve o,
hevsndan konumaz. (Onun syledikleri) ancak vahyolunan vahiydir
(Necm, 53/3-4) yet-i kermesinin ehdeti zerine Hak szdr ve eyh-i
Ekber (r.a.) da nebev vristir. Bundan dolay onun sz de Hak szdr Ves
selmu al menittebeal hud yn Ve hidyete tb olanlara selm olsun
(Th, 20/47)

Bitii: 24 Ekim 1916 Sal gecesi, sat 04:00

573

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Mesnev:
Tercme ve zh: "Mdemki renksizlik rengin esri oldu, Ms Ms ile
cenkte oldu. "Renksizlik" Salt mutlaklk ve birliktir. "Renk" kaytl iler lemi
demektir. "Ms ile Ms"dan kast, taayyn elbisesine brnp, aa km
olan herhangi bir ahstr ki, bir ahs dier bir ahs ile ekime ve
mcdelededir, demek olur. Yn Hakk'n zti ileri olan sfatlar ve isimler,
ahadiyyet ztnda mahv ve helkte iken, bu zti iler vhidiyyet mertebesinde
bir derinden ilmen ayrldlar ve ayn- sbitelerinin sreti zere hric
vcdda taayyn ettiler. Ve bu ilerin her biri bir derine zt olan hkmleri
toplam olduklarndan, onlarn hric vcdda taayyn etmi olan sretleri
arasnda, bu ztlk sebebiyle kavgalar meydana geldi. Bundan dolay Ms
(a.s) ile, bir ad Ms olan Smir arasnda ekime hsl oldu.
Mesnev:
Tercme ve zh: "Ne zaman ki renksizlie ulaasn ki, o sende vard,
Ms Firavun ile bar yapar." Yn ne zaman ki derin dnce ve tefekkr ve
doru keif ve mhede ile renksizlie ulaasn ve mutlaklk lemini grp
baktnda ki, sen evvelce, yn bu taayyn elbisesine brnmezden evvel, o
mutlaklk leminde idin, Ms (a.s.) ile Firavun arasnda kavga olmayp belki
bar ve dostluk olduunu grrsn. nk aralarnda ztlk olan bu hrici
aynlar, a'yn- sbitelerinin ve a'yn- sbiteleri de, Hakk'n bantlar ve zti
ilerinin sretleridir. Zti iler ise ahadiyyet mertebesinde mahv ve helkte
olup aralarnda farkllk ve ihtilf yoktur. Hepsi o mertebede birliktedir.
Mesnev:
Tercme ve zh: "Eer bu nkte zerine sana soru sormak duygusu gelirse ki, renk ne zaman dedikodudan dar kar?" Yn, hem ztlk ve hem de
birliktelik, bu nasl eydir? diye soru sorup dersen ki: Renk, yn ihtilf, dedikodudan hi dar kar m? Ve onlarda ihtilf mevcd iken birliktelik ederler
mi?
Mesnev:
Tercme: "Bu acibtir ki, bu renk renksizden ksn, renk renksiz ile nasl
cenge kalkt?" Bu da sorudandr, yn bu rengin renksizden k ve sonra da
kavgaya kalkmas acib bir eydir, nasl olur?
Mesnev:
Tercme ve zh: Hz. Mevln (r.a.) bu soruya cevben rnek verip buyururlar k: "Yan asl sudan oalr. Daha sonra su ile nasl zt olur? Mdemki
ya sudan yourmulardr, su ile ya niin zt olmulardr? Ve mdemki gl
dikenden ve diken de gldendir, niin her ikisi cenkte ve muhlefet iindedir?" Yn zeytin aac, ve cealn minel mi klle eyin hayy yn Ve her
574

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

canly sudan yaptk (Enbiy, 21/30) yet-i kermesi gereince her ey gibi
sudan byme ve gelime ve hayt bulur ve onun semeresi olan zeytin yetiir;
ondan ya karlr; sudan hayt bulmu iken iin sonunda ona zt olur ve bir
trl su ile birleemez. Ve ayn ekilde gl ve diken bir asldan kmtr; niin
hkmleri baka bakadr? te bu hl onlarn taayynleri ve kaytl olular
cbdr. Mutlaklk, kaytlln esri olunca kavga ve ekime ortaya kar.
Mesnev:
Tercme: "Yhut bu cenk deildir, hikmet iindir. Eek satanlarn kavgas
gibi, sanattr. Yhut ne budur, ne de odur; "hayranlk"tr. Sen hazneyi tleb
et! Hazne vranlktadr."
zh: Yhut bu taayyn etmilerin asl bir olduu halde, bir deriyle ekimeleri cenk deildir, bir hikmete dayanmaktadr. Nitekim, eek satcs olan
dellllar sret ekiir gibi grnyorlar; fakat bu ekime deil, sanatlarnn
gereidir. Yhut taayynlerin bu ztl ne cenktir ve ne de eek satclarnn
san'at gibi bir hikmete dayanmaktadr; belki "hayranlk"tr. Sen a'yn aynasnda Hakk' mhedeyi taleb et! nk Hakk mhede hayranlktadr ve
bu hayranlk vlm hayrettir. Nitekim (s.a.v ) Efendimiz Hazretleri: Rabbi
zidn fke tehayyuren yn Rabbim ztnda hayretimi arttr buyurmulardr.
Bilinsin ki, Hakk'n sfatlar zti ileridir. Ve bu iler zt mertebesinde
mahv ve helkte olup bir derinden ayrlm deildir. Fakat Hak, vhidiyyet
mertebesi olan sfat mertebesine tenezzl buyurduunda, onlarn sretleri
Hakkn ilminde tasavvur edilmi ve bir derinden ayrlm olurlar. Ve bu
kesf ehdet leminde aa kan taayynlerin sretleri ise onlarn
sretleridir. Mutlak vcdun tenezzlleri, ancak isimlerin kemlinden ibret
olan cel ve isticl kemlidir. "Cel kemli" mutlak vcdun btn ilhi ve
varlksal ilerde ezelen ve ebeden zuhrudur. Ve "isticl kemli" de mutlak
vcdun kendisini, bu iler dolaysyla mhede ediidir. Bundan dolay o
zuhr, eyh Sadreddin Konev hazretlerinin tahkki yn ile, mcmelin tafsiltlda, birin oklukta ve ekirdein aata zuhru gibi, ayn aynlarn
mhedesidir. Ve eyh Abdrrezzk Kni hazretleri Istlhtnda buyururlar ki: "Cel, mukaddes ztn kendi ztnda, kendi zt iin zuhrudur. Ve
isticl ise, kendi taayynlerinde kendi zt iin zuhrudur." Bu ayrntlardan
anlalr ki, grnme yerlerinde olan ihtilf ve ekime isimler arasndaki ztlk
ve farkllktandr; ve bu ztlk ve farkllk ise tibr itir. nk hepsi bir
aynda yok hkmndedir ve sadet ve ekvet greceli itir. Hakkatte ak ile
sad birliktedir. Nitekim, Hz. Mevln (r.a.) Mesnev'lerinde buyururlar:
Tercme: "Bu ben ve biz dediimiz taayynleri kendin ile hizmet oyununu
oynamak iin dzdn. Bu ben ve sen taayynleri birliktelik edip, iin sonunda
cnnda gark olalar."
575

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Slihiyye Fass

Sonu olarak bu taayyn etmi grnme yerleri Hakk'n aynasdr. Hak


onlarda isimleriyle grlmektedir. Bundan dolay bu ztl grp "hayret"te
kal ve bu ilerin, Hakk'n ztnn gerfei olduunu bilip ma'rifet derysna dal!

Biti: 26 Ekim 1916, Perembe gecesi, sat 04:50

576

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-12BU FASS UAYB KELMESNDE MEVCT OLAN
KALBYYE HKMETNN BEYANINDADIR.
Kalbiyye hikmeti"nin uayb (a.s.)a tahssindeki sebeb budur ki: "Kalb,
Adl isminin grnme yeridir; ve bedenin tidl ve nefsin adlet sebebidir; ve
feyz kalbden ileri gelip sretin her yanna yaylr ve btn a'zlara eit olarak
dalr; ve sret kalb ile devamllk bulur; ve rhni ve nefsni kuvvetlerin
topland yerdir; ve zhir ile btn arasnda berzahtr; ve uab yn ubeleri ve
netceleri oktur; ve "Allah" toplayc ismine benzeyicidir. Nitekim, Hakm
Sen hazretleri Zd's Slikn'de buyururlar. Beyt:
Tercme: "Yaknen bil ki, Cemin cm dedikleri, senin kalbindir. Sevin ve
gamn karar yeri senin kalbindir. Eer cihn grmek temennsinde isen, btn eyy o kalb iinde grmek mmkndr. Ba gz unsri kalplar grr,
sr olan eyi ancak kalb gz grr. lk olarak kalb gzn a, daha sonra btn eyy seyret!"
uayb (a.s.) da, ok netceli ve evldl idi; ve kll ve cz'i manlarn
hidi olduu halde kal makmnda olup, ilh ahlk ile ahlklanm ve "Allah" toplayc isminin grnme yeri olan bir insan- kmil idi. Ve onun zerine
kalb sfatlar glib olmakla Kur'n- Kerim'de buyrulduu zere Medyen ehline: Ve y kavmi evfl mikyle vel mzne bil kst ve l tebhasn nse
eyehum ve l tasev fl ard mufsidn (Hd, 11/85) Yn "Ey ahl! Adl ile
ly ve tarty tam yapn! Ve insanlarn hakk olan eylarn noksan
vermeyin ve yeryznde insanlarn haklarn eksilterek fesd edenlerden
olmayn!" derdi. te uayb (a.s.) ile "kalb" arasnda sbit olan bahsedilen bu
mnsebetlere binen Hz. eyh (r.a.) "kalbiyye hikmeti"ni, uayb Kelimesi'ne
tahss etti ve ilhi fetihlerin kmilin kalbinde hsl olduuna ireten, bu
hkmn, Slih Kelimesine balanm olan "fthiyye hikmeti"nden sonra
zikretti.

577

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Bilesin ki kalb, yn rif-i billhn kalbi, ilhi rahmettendir ve ondan


daha genitir. nk o, Hak Celle Celluh hazretlerini sdrr. Oysa,
Hakk'n rahmeti, Hakk'a kapsam deildir (1).
"Kalb"den kast, rif-i billah olan insan- kmilin kalbidir; nk o kalb
ona, salt rahmetten verilen ilhi ltuftandr. Ve "rahmet" ise ilhi sfatlardan
bir sfat olduundan, btn isimlerin ve ilhi sfatlarn btn hereyi ona smaz; fakat insan- kmil, btn isimleri toplayc olan "Allah" isminin grnme yeri olduundan; bu btn herey ona sar. Bundan dolay Hak ancak
rif-i billah olan insan- kmilin kalbine sar ve bz isimleri rif olan cz'i
kalblere ve rif olmayann ve snin ve chilin ve aknin kalblerine smaz.
Nitekim, hads-i kudsde buyrulur: "Ben yerime ve gme smadm; fakat
saknc ve pk olan m'min kulumun kalbine sdm." Bundan dolay kalb
ancak insan- kmilin kalbidir. rif olmayann kalbine kalb denilmesi mecz
olaraktr, hakkaten deildir. Beyt:
Tercme: "Kalb dediimiz ey rabbn olan bir seyir mahallidir. Sen eytann evine niin kalb diyorsun? O senin meczen kalb adn verdiin eyi, git de
mahalle kpeklerinin nne at! "

Bu, iret olarak genel bir sylemdir; nk Hak, rhim yn rahmet


edicidir, merhm yn rahmet edilmi deildir. Byle olunca onun hakknda rahmet iin hkm yoktur. zel anlatm ile irete gelince: Allah Tel
nefsini "nefes"le vasflandrd, o da tenfs yn nefeslendirmedendir (2).
Yn Hakk'n rahmetine smamas, genel hlkn ve zhir limlerin sylemidir; ve onlarn inanlarna irettir. nk, onlarn indinde Hak, mutlaka
rahmet edicidir; hibir ekilde rahmet edilmi deildir. Bundan dolay onlara
gre, Hak hakknda rahmet olmas ihtimli yoktur. Fakat havssn ve tahkk
ehlinin zel olan anlatmna gelince:
Hak, hem "rahmet edici"dir, hem de "rahmet edilmitir. nk gayr yoktur ve lem denilen aynlar, Hakk'n ayndr. Byle olunca Hak, ancak kendi
nefsine rahmet eder; toplayc ahadiyyet makmnda rahmet edicidir; ayrnt
ve okluk makmnda ise rahmet edilmitir. nk varlk aynlar a'yn-
sbitenin ve a'yn- sbite de ilhi isimlerin sretleridir. lhi isimler ise,
ahadiyyet ztnda yokluk sknts iinde idi. Bu skntdan kurtulmak iin, onlar zuhru taleb ettiler. Ahad olan Zt da onlar yokluk bilinmezliinden, nefes-i rahmnsi ile zhire kard.
Nitekim, Hak Nebiyy-i znnn lisnyla kendi nefsini "nefes" ile vasfetti.
nk Ve m yentku anil hev / n hve ill vahyun yh yn Ve o,
578

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

hevsndan konumaz / (Onun syledikleri) sadece ona vahyolunan vahiydir (Necm, 53/3-4) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere Resl lisn
ile Muhakkak Rahmnn nefesini Yemen tarafndan alyorum hads-i
erfini syleyici olan Hak'tr ve bu ekilde nefsini "nefes" ile vasfetmi olur.
Ve "nefes", tenfsten tremitir. Ve "tenfs"in mans, teneffs edenin sknty
gidermek iin iindeki scak havay darya karp souk havay ieriye almasdr. imdi isimleri, yokluk skntsndan nefes-i rahmn ile karmak,
rahmettir. Bundan dolay Hakk'n rahmeti Hakk'a kapsam olur. Ve eer bir
kimse diyecek olursa ki srf zt iin taleb yoktur; belki zt iin taleb isimler
ynyledir. Bu durumda rahmet zta kapsam olmaz. Cenb- eyh (r.a.) bu
soruya cevben buyururlar ki:

Ve kesinlikle ilhi isimler isimlendirilenin ayndr ve onun gayr deildir ve gerekte isimler, hakkatlerinin verdii eye tlibdir. Oysa isimlerin taleb ettii hakkatler; lemden gayr deildir. Byle olunca ulhiyyet
me'lh yn ilh olan ister; rubbiyyet dahi merbb yn Rabbi olan ister,
yoksa onun iin ayn yoktur. Ancak vcden ve takdren onun ile vardr. Ve
Hak zt ynnden lemlerden gandir ve halbuki bu hkm, rubbiyyet
iin yoktur. imdi i, rubbiyyetin taleb ettigi ey arasnda ve ztn lemden gani olmaktan mstehak olduu ey arasnda bki kald. Ve oysa
rubbiyyet, hakkat ve vasflandrma zere, bu ztn aynndan gayr deildir (3).
Yn isimler, zta dell olular tibryla ve ztn da ahad oluu ynyle,
isimlendirilenin ayndr ve isimlendirilen ancak Hakk'n hviyyetinin ayndr.
Ve isimler, kendilerinin gereklerinden olan varlksal hakkatlerin zuhrunu
ister ki, bu hakkatler isimlerin haznelerinde potansiyel olarak mevcddur; ve
oysa isimlerin zuhrunu istedii hakkatler, lemden baka bir ey deildir.
nk man sretsiz aa kmaz. Bundan dolay ulhiyyet yn lh olu,
ilh olan ve rubbiyyet yn Rabb olu dahi rabbi olan ister. Ve aksi halde
ulhiyyet ve rubbiyyet iin ayn sbit olmaz. Bunlarn vcden ve takdren,
yn aynen ve zihnen sbitlii, ancak ilh olan ve rabbi olan ile olur. Ve Hak
Tel zt ynnden lemlerden gan ise de, bu gan olu hkm, rubbiyyet
iin sbit deildir. nk ahadiyyet ztnda isim ve resim ve nitelik ve sfat
yoktur. Fakat rubbiyyet, tahakkuk etmek iin bir grnme yeri ister ki, o da
lemdir. Bundan dolay lemlerden gan deildir. Bu ekilde i, bu iki ey arasnda bk kald. Yn Hak, zt ynyle lemlerden ve isimlerden gandir; ancak rubbiyyet ynyle deildir. Ve rubbiyyet ise hakkatte ve vasflanmada,
lemlerden gan olan bu ztn aynndan gayr deildir. nk rubbiyyet dahi, ztn ayn olan bir bantdr. u halde Rab bant tibryla ztn ayndr;
ve zt, rubbiyyet sfat ile aa kar.
579

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

imdi ne zamanki i, bant hkm sebebiyle birbirine zt oldu, kullar


zerine efkatten, Hakk'n kendi nefsini, onunla vasflandrd ey, gelen
haberde bize ulat (4).
Yn Hak zt ynnden gandir, isimler ve sfatlar ynnden ise deildir;
ve isimler ise ahadiyyet ztnn bantlardr. Bundan dolay gan olu ile
muhta olu birbirine zt olan iki itir; ve ayn ekilde zti bantlar olan isimler de, Drr yn Zarar Verici ve Nfi' yn Fayda Verici gibi, bir derine karlk ve zttr. te bantlarn hkm byle birbirine zt olunca, Hak Kur'n-
Kerm'de vallhu rafun bil bd yn Ve Allah kullarna raf yn efkatlidir (Bakara, 21207) szyle kullar zerine efkati, kendi nefsine dayandrd; ve Hakk'n kullarna efkati onlar hakknda rahmetidir. Oysa kullarn
her birisi bir ismin grnme yeri olup, o ismin hkmlerini aa karr; ve
isimlerin kemlt, onlarn vcdu ile zhir olur. Bundan dolay Hakk'n kullarna olan rahmeti, kendi isimlerine olan rahmetidir.

imdi Hakk'n, Rahmna mensb olan "nefes" ile rubbiyyetten, ilk


olarak nefeslendirdii ey, hakkat ile rubbiyyetin ve btn ilhi isimlerin taleb ettii lemi cd etmekle olan nefeslendirmedir. imdi bu ynden,
muhakkak Hakk'n rahmetinin her eye kapsam olduu sbit oldu. Byle
olunca Hakk'a da kapsam oldu. u halde rahmet kalbden daha genitir;
veyhut rahmet, genilikte kalbe eittir; bu daha nce geti ve izh edildi
(5).
Bilinsin ki, nefeslendirme iki mertebe zerine olmutur:
Birincisi: Kendisinde isim ve resim ve nitelik ve sfat bulunmayan
ahadiyyet ztnda potansiyel olarak mevcd ilhi isimlerin nefes-i rahmn ile,
ilmi hazrette aa karlmas ekliyledir. Bu mertebede isimler bir derinden
ilmen ayrld. Buna "akdes feyz" denir.
kincisi: lhi isimlerin, kendilerinde potansiyel olarak mevcd olan hkmleri ve eserlerini varlksal grnme yerlerinde, yn lemde, nefes-i
rahmn ile icd etmek ekliyledir. Buna da mukaddes feyz derler.
imdi rubbiyyet mertebesinden ilk nefeslendirme, lemin cdyla olur.
nk rabbi olan olmaynca, rubbiyyet tahakkuk etmez ve rabbi olan da
lemden ibrettir ve rubbiyyet mertebesinde olan isimlerin hkmleri ve
eserleri lem ile aa kar.
Bu zhdan anlald zere Hz. eyh (r.a.)n "rubbiyyetten" buyurmalar, anlatmdan ahadiyyet ztnda olan ilk nefeslendirmenin anlalmamas
iindir. Hakk'n nefes-i rahmn ile rubbiyyetten ilk olarak nefeslendirdii
580

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

ey, lem olunca, HakkIn rahmeti her eye kapsam olmu olur ve hatt Hakk'a dahi kapsam olur. nk lem ilhi isimlerin grnme yerlerindendir ve
Hak ise isimlerin ayndr. simler, ilk nefeslendirme ile ilmi hazrette zuhr
edip bir derinden ayrlmak sretiyle zti rahmet ile ve; ikinci nefeslendirmede, lem grnme yerlerinde rubbiyyeti aa karmak sretiyle de
rahmni rahmet ile rahmet edilmilerdir. Bu ekilde Hakkn rahmeti, her eye
kapsam olduu gibi, Hakk'a da kapsam olur ve kalb, "ey" tbrine dhil olduundan, rahmet, kalbden daha geni olmu olur. Veyhut Ben yerime ve
gme smadm, halbuki m'min olan kulumun kalbine sdm hads-i
kudss gereince Hak, btn isimler ile kalbe sar. Bu ekilde Hak, ilhi
rahmetine smakta kalb ile berberdir. Bundan dolay rahmet genilikte kalbe
eit olur.
Ve rahmetin Hakk'a kapsam olduu ve Hakk'n isimler ynyle rahmet
edici ve rahmet edilmi bulunduu ve rahmetin kalbden daha geni vey ona
eit olduu daha nce anlatlm idi.

Daha sonra bilesin ki, Hak Tel, hakknda phe olmayan haberde
sbit olduu gibi, tecellde, sretlerde hlden hle geer ve muhakkak Hak
Tel, kalbe sd zaman, O'nunla berber, mahlklardan O'nun dnda
bir ey smaz. Bundan dolay ylece o kalbi doldurur (6).
Yn Hak Tel'nn kymet gnnde, maher ehline onlarn inkr edecekleri bir srette tecell buyuraca hakkndaki salam hadis ile sbit olduu
zere, Hak Tel tecell hlinde, sretlerde hlden hle geer, yn tecell trl
trl sretlerde olur. Ve kalbin genilii Hakk' sdrmaa msit olduu
zaman mahlklardan Hakk'n gayr olarak, Hak'la berber kalbe hibir ey
smaz. ylece, Hak kalbi doldurur ve artk kalb, baka bir ey almaz olur.
Ve Hz. eyh (r.a.) burada m buyururlar ki, tikd shiplerinin kalbi,
tecell dolaysyladr ve tecell edici olan Hak ise, sretlerde hi durmakszn
deiendir. Bundan dolay kalb dahi dnc ve deikendir. Fakat Hakk'a
kapsam olan kalb, btn zti ve isimlere it tecellleri kable istiddl olan
insan- kmilin kalbidir. lhi sret byle bir kalbe snca, artk mahlklardan
gayrn sreti o kalbe smaz.

Ve bunun mans, hakkatte kalb, Hakk'n tecellsi indinde, Hakk'a


bakc olduu zaman, onunla berber gayra bakc olmas mmkn deildir.
Ve rifin kalbi, Byezd Bistm'nin dedii gibi, genilikten bir mertebededir ki; "Eer yz binlerce kere ar ve onun ierdikleri, rifin kalbinin kelerinden bir kesinde olsa, onu duymaz" (7).
581

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Yn Hak Tel kalbe sd zaman, O'nunla berber mahlklardan O'nun dnda bir ey smaz sznn mans budur ki: Hak, zti ahadiyyeti
sretiyle kalbe tecell edip bu zt tecellnin nru kalb ynn kaplaynca, birlik cemlinin zuhru indinde, artk baka bir ey grmek mmkn deildir.
nk birlik nru zhir olunca, okluk mahvolur. Nitekim gnein douu
annda, onun nrlarnn stn gelii dolaysyla, yldzlarn n grmek
mmkn olmaz. Bununla berber yldzlarn grnrl devm etmektedir,
yok olmu deildir. te Hakk'n nrlarnn zuhru indinde de, "gayr" dediimiz hlk edilmi sretlerin grnrl devm etmekte iken, tecell shibinin
baknda kaybolur. Ve gne batp nrlar gidince, yldzlarn klar nasl ki
grnmee balarsa, zt tecellnin ekilmesi hlinde de, mahlklarn sretleri,
bu tecell shibinin baknda ylece gzkr. Ve rifin kalbinin genilii sonsuz olduundan, sonlu olan Ar'n ve ierdiklerinin yz binlerce misli, onun
kelerinden bir kesinde olsa, duymaz. Efdaluddn Hkn (kuddise
srruh) ne gzel buyurur. Rub:
Tercme:
"Gnl sahrs ok fazladr cihandan
O hritir zeminden sumandan
Acab olmaz, olursa vs'atinden
Onun zarf ancak meknszlkdan"

Ve Cneyd, bu manda "Hakkatte sonradan olan Kadm'e ulam klnd zaman, o sonradan olan iin bir eser geriye kalmaz" dedi. Ve
Kadm'e kapsam olan bir kalb, o sonradan olan, mevcd olduu halde nasl
alglar? (8).
Yn kalbin genilii ve Hakk'n tecellsi indinde onun baka bir ey alglayamamas hakknda Cneyd (r.a.) yukardaki sz buyurdu. Bundan dolay
sonradan olan Ar, rifn kalbinde olan Kadm'e ulam klndnda onun
vcdu ve eseri geriye kalmaz ki, o kalbin kelerinden bir kede olup da
alglanabilsin. nk kalbin her bir kesini Kadm ihta etmitir. Kadmin
indinde sonradan olan mevcd deildir. Kasrgann olduu yerde sivrisinein
ii nedir?

582

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ve Hakk'n tecellsi, sretlerde trl trl olduunda, ister istemez kalb


geniler; ve onda olan ilh tecell sreti dolaysyla da daralr. nk onda
olan tecell sretinden, kalbden bir ey artmaz. nk rifn vey insan-
kmilin kalbi, yzk tann yuvas gibidir, yzk tandan fazla deildir.
Eer ta yuvarlak ise o da yuvarlak veyhut drt ve alt ve sekiz keli ve
bunun dndaki ekillerden, onun hacim ve ekli zerine olur ve eer ta
kare vey altgen vey sekizgen veyhut benzer ekillerden bir ekil olursa,
bu halde muhakkak yzkte onun yuvas, onun benzeri olur, baka olmaz
(9).
Cenb- eyh (r..), burada ilh tecellyi yzk tana ve rifin kalbini, yzn yuvasna benzeterek, yuvann yzk ta kadar olup fazla ve noksan
olmadn beyn buyururlar. nk yzn yuvas muhtelif ekillerden ne
ekil zerine ml edilmi ise, ta da o ekilde ve o yuva kadar olur. Ta byk olursa yuvaya smaz ve kk olursa yuvada durmaz der. te bunun
gibi rif ile insan- kmilin kalbi de ilh tecellye tbi'dir. Bundan dolay Hak
ona, hangi srette tecell ederse o da o srete gre olur.

Bu da ehlullhn: "Hakkatte Hak kulun isti'dd miktr zere tecell


eder" szyle iret ettikleri eyin aksidir. Bu ise byle deildir. nk kul,
Hakk'n ona tecell ettii srette o sret mikdr zere, Hakk' a zhir olur (
10).
Yn yukarda kalb, Hakk'n tecellsi dolaysyla geniler ve daralr denilen
sz, ehlullhn, Hak kulun isti'dd mikdr zere tecell eder, szyle iret
ettikleri mannn aksidir. Ve rifin kalbinde olan tecell, onlarn iret ettikleri
ekilde rifin kalbi dolaysyla deil, rifin kalbi tecell dolaysyladr. nk
Hak kula ne ekilde tecell etmi ise, kul Hakk'a o ekilde zhir olur ve rifin
kalbinde belirli bir haysiyyet yoktur ki, Hak o haysiyyet zere ona tecell etsin.
Ve ehlulhn sz, "mukaddes feyz" ve eyh (r.a)n sz ise, "akdes feyz"
hkmlerine gredir. nk akdes feyz a'yn- sbiteye istidd verir ki, bu
isti'dd da gayr- mec'ldr yan yaplmamtr. Ve mukaddes feyz ise isti'dd
zerine dzenlenmi olan eyi verir. Bundan dolay "mukaddes feyz" hkmne gre olan tecell, kulun isti'dd miktr dolaysyladr. Ve "akdes feyz"e gre de, rifin kalbi tecell dolaysyladr.

583

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ve bu meselenin aklamas yledir ki: Hakkatte Allh'n iki tecellsi


vardr: Gayb tecellsi ve ehdet tecellsidir. "Gayb tecellsi" ile, kalbin
onun zerinde bulunduu isti'dd verir. O da onun hakkat gayb olan zt
tecelldir ve o gayb tecellsi, Hakk'n kendi nefsinden haber vermekle, mstahak olduu hviyyettir. imdi o zt tecell, dima ve ebeden Hak iin olmaktan ayrlmaz. Bundan dolay kalb iin bu isti'dd hsl olduunda, Hak
ona, ehdette, mhedeli tecell ile tecell eder. Byle olunca, kalb Hakk'
o tecellde grr ve bundan dolay kalb kendisine olan tecell sretiyle
zhir olur. Nitekim, biz onu anlattk. Daha sonra Hak, kendisiyle kulu arasnda smme hed yn sonra da kolaylatrandr (T-h,- 20/50) sz
ile perdeyi kaldrd. u halde kul, onu kendi inan sretinde grd. Bundan dolay Hak, onun inannn ayndr (11).
Yni yukarda bahsedilen iki szn hakkati budur ki: Biri gayb ve dieri
ehdet olmak zere Allah'n iki tecellsi vardr. "Gayb tecellsi" ile aynlar sbit
oldu. "ehdet tecellsi" ile de bu a'yn- sbite varlksal vcd ile karm oldu. Bu da iki trldr: Birisi "vcd tecell"dir ki, dny ve hirette genelin
zerine olur. Dieri "uhd tecell"dir ki, dnyda ve hirette ve berzahta
keml ehline zel olur.
Bundan dolay gayb tecell ile, rifin kalbi, ayn vcdundan nce ayn-
sbitesinde nasl bir isti'dd zerine idiyse, Hak o nde olan isti'dd verir; ve
o tecell de, hakkat mutlak gayb olan zt tecelldir ve gayb tecellsi, Hakk'n
mstehak olduu ilhi hviyyettir. nk Hak Ve lillhi gaybus semvti
vel ard yn Gklerin ve yerin gayb Allahndr (Hd, 11/123) ve Kul
huvallhu ehad yn De ki: O Allah ehaddr (hls, 112/ 1 ) yet-i
kermelerinde, kendi nefsinden haber verir ve mstehak olduu hviyyeti
beyn buyurur
imdi, Hakk'n hviyyeti olan zt tecell, dima ve ebeden, cem' ve
ahadiyyet makmnda ve ayn ekilde ayrnt ve okluk makmnda, Hak iin
olmaktan ayrlmaz. nk her bir ayn iin bir hviyyet vardr ve o hviyyet
de Hak'tr. A'yn- sbite iin, zttan ve hviyyetten bir gayr-i mec'l yn yaplmam zt istidd hsl olunca, Hak, kalbe ehdette "mhedeli tecell"
ile tecell eder. Bu ekilde kalb, Hakk' o tecellde grr ve kalb de, Hakk'n
ona tecell ettii sretle zhir olur. Nitekim, daha nce "nk kul, Hakk'n
ona tecell etti srette, o sret mikdr zere, Hakk'a zhir olur" szyle anlatlm idi. Bundan dolay Hak Tel at klle eyin hlkahu (Th,
20/50) yn "Hak her eye, hakkn verdi" yet-i kermesi gereince, kalbe
yaplm isti'dd verdi. Ve kalbe bu isti'dd hsl olunca, mhedeli tecellde,
o Hakk' mhede eder; ve Hakk'n kendisine tecell ettii srette de Hakk'a
zhir olur. Daha sonra Hak smme hed yn Sonra da kolaylatrandr
(Th, 20/50) szyle, kendisiyle kulu arasndaki perdeyi kaldrd. Bundan
dolay kendilerine hs inan olanlarn her biri, Hakk' kendi kendi inanlar
584

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

sretinde mhede etti. Bu srette mhede edilen Hak, kulun kendi inannn ayn olur. Nitekim Hak Tel "Ben kulumun bana olan zann indindeyim" buyurmutur.

imdi kalb ve gz, Hak hakknda kendi inannn sretinden baka bir
eyi mhede etmez ( 12).
Yn kalb gz ile ba gz, Hak hakknda, kendi inan neden ibret ise,
ancak o inannn sretini grr. Bu hkm, kmil ve kmil olmayan kimseler
hakknda geneldir. u kadar ki, kmil, Hakk' mutlaklk ve kaytllk
makmnda, tenzh ve tebh ile mhede eder. Bundan dolay hangi bir sret
olursa olsun, onda Hakk' grr. Kmil olmayan ise, Hakk' ya yalnz tenzh
eder; bu halde Hakk'n bz sretlerde tecellsini inkr eder veyhut yalnz
tebh edip Hakk' bz sretlerde snrlar, Hristyanlar gibi. Ancak tebh ve
tenzh arasn birletirip de Hakk' bz kemlt ile kaytlayan kimse, Hakk'
kendi inan dolaysyla grr.

imdi kiilerin inanlarnda olan Hak, m'minin kalbi onun sretine


sma yeri olan Hak'tr ve kalbe tecell eden Hakk', o kalb rif olur. Bundan dolay gz, kendi inannda olan Hakktan baka bir ey grmez (13)
Yni kendi inanlarna ship olanlarn kendi inanlarnda olan Hak, hangi srette tecell etmi ise, o sret ile kalbe san Hak'tr ve inanta olan Hakk
kalbe tecell eden Hak'tr. Bu inan, ister btnsel ister para olsun, Hak, bu
inan sretinde tecell ettiinde kalbe sar ve kul da bu tecell ile Hakk' bilir
ve onun Hak olduunu kabl eder; nk Hakk' o srette artlanm idi.
Bundan dolay ba gz, dnyda ve hirette, Hak hakkndaki inan ne ise,
ondan dnda bir eyi mhede etmez. Fakat eynn ayn olan mutlak ilh,
tabki eydan bir eye smaz. nk klln ayndr. O ancak klln ayn
olan insan- kmilin kalbine sar. nk byle bir kalb, mutlaklk ve kaytllk
makmnda Hak'la dncdr.

Ve inanlarn trl trl oluunda gizlilik yoktur. imdi Hakk' kaytlayan kimse, kendi kaydnn dndakilerde, onu inkr etti; ve kendisinin
kaytlad eyde Hak tecell ettiinde, onu kabl etti. (Byle olunca
bzsna mn etti ve bzsn inkr etti.)* (14).
*Bu ibre Bosnev, Ykb Han, TevlTevl-i Muhkem ve Dvd Kayser erhlerinde mevcttur;
Bl Efendi Ve Kan erhlerinde yoktur. (A.A.Konuk)

585

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Yn kendi inanlarna ship olanlarn inanlarnn trl trl oluu apak gzkmektedir. Bu gizli bir ey deildir; her an herkesin grd bir eydir. Bundan dolay Hakk' kendisine zel inan ile kaytlayan kimse, bu inannn dnda olan inanlar kabl etmeyip inkr eder. nk Hakk'n bu
inanlar sretinde olan tecellsi kendi inanna muhlif ve zannna aykrdr.
Fakat kendi inanna uygun olarak Hak tecell edince, onu kabl edip Hak
olduunu rif olur. nk Hakk'n byle olacan zannetmi idi. Bundan dolay kendi inanlarna ship olanlar arasnda dim ihtilaf ve inkr edi vardr. Biri dierini reddeder ve kabl etmez. Onlarn ii inkr ile kabl arasndadr. Ancak insan- kmilin hli byle deildir. O her srette tecell edici olann
Hak olduunu bilir. nk kendisine zel bir inan ile balanp kalmamtr.
Ve sretlerin hepsini bir vcd olarak grr. nk mutlaklk shibidir. Her
srette Hakk' mhede edip O'na ibdet edici ve secde edici olur. Nitekim:
Bir gn Hz. Mevln (r.a.), yolda yrrler iken, bir rhibe tesdf edip,
tevzu iin ona eilirler. Rhib de karlk olarak yle yapar. Her ikisi de uzun
bir sre o halde kalr. Sonuta rhib dorulur, Mevln efendimiz de dorulup
geer giderler. Bu hlin sebebini sorup anlamak isteyenlere, Cenb- Pr-i destgr cevben buyururlar ki: "Bir rhib, Reslullah (s.a.v.) ahlkndan olan
tevzu' ahlk ile bize stn gelmek istedi, baarl olmad; el-hamdllillah biz
ona stn geldik."
imdi bu grnen sebebi idi. Cenb- Pr-i dest-gr, btn sebebin
beynndan, zayf akllara merhmet iin kandlar. Hlin hakkat ise, insan-
kmilin mutlaklk makmnda, Hakk'n dnda bir ey mhede etmemesi
di. Nitekim buyururlar:
Tercme: "Gamn ne tkat vardr ki, bizim admz ansn. El rp ki biz,
gamdan ve gamlanandan halyiz. Biz sylyoruz. Sen ise bizi inkr edip durursun. Biz mutlaklk makmnda olduumuz iin, her iki lemin kablnden
ve inkrndan halyiz."

Ve Hakk' kaytlamadan kurtaran kimse, Hakk'n her bir srette olan


deikenliini, inkr etmeyip kabl eder ve o kimse Hakk'n sonu gelmeyen bir ekilde, ona tecell ettii srette o sretin deerini Hakk'a verir (15).
Yn Hakk' btn inan sretleriyle kaytlamaktan ve hatt mutlaklktan,
mutlaklk ile vasflandran kimse, Hakk'n tecell ile deitii inan
sretlerinden her bir srette, Hakk' inkr etmeyip kabl eder ve inantaki
sretlerden hangi bir sret olursa olsun, onun Hak olduunu bilir ve byle bir
kmil rife Hak Tel sonu gelmeyen bir ekilde tecell ettiinde zt
kbiliyyetinin kapasitesi ve mutlaklk makmnda bulunmas dolaysyla, o
tecell sretinin mikdr ve ekil ve grn, olduu hl zere, o kmilde
586

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

zhir olur ve o da o sreti kabl edp onun kymetini ve grnn mutlak


olan kabl edici nefsinden Hakk'a verir ve Hakk'n ona tecell ettii sret ile
Hakk'a zhir olur. Nitekim Hz. eyh (r.a.) yukarda: "Kul, Hakk'n ona tecell
ettii srette o sret mikdr zere Hakk'a zhir olur buyurmu idi.
Ve Hak tarafndan olan tecell sretlerinin sonu yoktur. Bundan dolay
kmil rif sonsuz olan tecellnin sreti ne mikdr ise, onu kendi nefsinden
Hakk'a verir ve o sretle de Hakk'a zhir olur. nk mahll olmaynca
tecellnin sreti de zhir olmaz ve kmil rif sonsuz olarak Hak ile srette dnc ve deiken olur. Ve zti gayb tecell, ilh mutlak gaybdan dim doar
ve kmil rif de dim kabl eder ve o tecellnin sonu olmadndan, bu kmil
rif dahi o tecell indinde vkf olmaz.
Sonu olarak Hakk' mutlak klan kimse, ancak kmil ve lim ve meli
olan kuldur; ve onun isti'dd kll ve kalbi matlbunun tecellleri ile dopdoludur. Ve inan kaytlarnn naklarndan mutlak olmas dolaysyla Hakk'n
mutlaklna karlktr. Varlksal sret aynalarnda mutlak mahbbun
cemlini grp aadaki beytin syleyicisi olur. Beyt:
Tercme: "Onun zerinde ister cbbe ve ister gmlek olsun, onu herhangi
srette grrsem greyim, benim canmdr."

Ve ayn ekilde rifler hakknda, Allah ilmi iin son yoktur ki, onun indinde vkf olsun. Belki rif: Y Rabb bana ilmi arttr, y Rabb bana ilmi
arttr, y Rabb bana ilmi arttr!" diyerek Allah ilminden art taleb eder.
Byle olunca i, iki taraftan sonsuzdur (16).
Yn tecellnin sonu olmad gibi, ilhi bilginin de sonu yoktur. T ki ariflerin kalbi "te Allah ilmi bu kadardr" diyerek, tahsl ettii kadar ile yetinsin
ve orada dursun. Bundan dolay Hak tarafndan tecell hussu ve kmil rif
tarafndan da ilhi bilgiden art taleb hussu bitmez, tkenmez. Nitekim
cenb- Sa'd buna ireten buyurur. Beyt:
Tercme: "Ne O'nun cemlinin sonu vardr, ne de Sa'd'nin sznn sonu... Su iip kanmamak hastalna tutulan kimse, susuz lr. Oysa dery, ylece bkdir."
Ve (S.a.v.) Efendimiz Hakkn emriyle rabbi zidn lm yn Rabbim
ilmimi arttr (Th, 20/114) buyurup, ilhi bilginin artn taleb etti. Ve Allah ilminin sonsuz olmas, tecellye tbi' olmasndandr. nk Hak sonsuz
olduundan, tecellsi de sonsuzdur. Mutlaklk makmnda bulunup mbrek
kalbi sonu gelmeyen ilh tecelller ile dopdolu olan byle bir kmil rifin hl
ve zevkine bir miktr vkf olmak iin Hz. Mevln (r.a.) efendimizin yce bir
gazelini burada zikretmek uygun grlr:
587

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Bu, hlk ve Hak dediin vakittedir. Ve sen Allah Tel'nn "Ben kulumun yrd aya ve tuttuu eli ve syledii dili olurum." Ve kuvvetlerden ve a'z olan onlarn mahallerinden bunun gayrna varncaya kadar olan
szne dikkat edersen, ayrt etmezsin. Byle olunca, iin tamm Hak'tr;
veyht iin tamm hlktr, dersin. imdi o, bir bakma hlktr ve o, bir
bakma Hak'tr. Oysa ayn" birdir. Bundan dolay tecell eden eyin
sretinin "ayn", bu tecellyi kabl eden eyin sretinin "ayn"dr. Byle
olunca O tecell edicidir ve tecellyi kabl edendir (17).
Yn Hak, kula tecell ettiinde, kulun o tecellnin sretini, Hakk'a vermesi
ve o tecell sretiyle Hakk'a zhir olmas, cem' ve ayrnt makmna bakp
vcd Hak ile hlktr, dediin vakitte olur. Ve sen Hak Tel hazretlerinin
"Ben kulumun yrd aya ve tuttuu eli ve syledii dili olurum.."
hads-i kudssine baktn zaman Hakkn hviyetinin kulun kuvvetlerinin ve
kuvvetlerin mahalleri olan a'zsnn "ayn'' olduunu anlar ve artk Hak ile
hlk arasn ayrmazsn. Bundan dolay bu hads-i kudsnin ifdesi gereince,
vcd iinin hepsi Hak'tr veyhut hlktr, dersin. u halde vcd ii bir bakma hlk ve bir bakma Hak'tr. Ve vcdun hakkati ise bir ayn ve ahadiyyet
ztndan ibret olup, onda oalma yoktur. nk bir kendi asl ierisinde
oalmaz. Yarm ve te bir ve eyrek gibi eyler onun iindeki bantlardr.
Bu bantlarn olmas birin oalmasn gerektirmez. Bundan dolay hlk
edilmi okluk, bir ayndan ibret olan vcd hakkatinin bantlardr. u
halde btndan tecell eden eyin sreti hakkat tibryla, Zhir isminin
tecellsiyle ortaya kp o tecellyi kabl eden eyin sretinin ayn olur. Ve
Hak, Btn tibryla tecell edici ve Zhir tibryla de tecellyi kabl edici olur.
588

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ve bu ekilde tecell edici ile tecellyi kabl edici bir eyden ibret bulunur. Bu
hl tpk, bir ahsn bir elinde bulunan bir eyi, dier eline koymasna benzer.
Bu verip alma, bir ahsn kendisinde olduundan verme ve alma bir ey olmu
olur.

imdi, Hakk'n hviyyeti ynyle ve gzel isimlerinin hakkatlerinde


O'nun leme balants ynyle, Allh'n iinin ne acb ey olduuna bir
bak! (18).
Yni youn dnce bak ile tetkk et de gr ki Hak, hviyyeti ve zt
ynyle bir vcddur ve gzel isimlerinin aa kma mahalli olan leme
balants ynyle oktur. Hakk'n vcdunun birlii ve okluu acb bir
eydir!
Bilinsin ki, Hakk'n ahad olan zt bir isim ile isimlenmi ve bir sfat ile vasflanm deildir. nk ahadiyyet mertebesinde taayyn ve okluk yoktur
ve Hakk'n vcdunun bu mertebedeki letfetinin kemli, akla ve fikre sacak
bir ey deildir. Burada akl, fikir, vehim, fehim, zek ve irfan hep yok hkmnde olan eylerdir. Beerin bu gibi let ve edevt, bu sonsuz derynn
shiline gelinceye kadar iine yarar. Bu deryya daldktan sonra, bunlarn
hepsi mahvolur; artk o da derydr. te bu sebebden, a'ref-i Enbiy (s.a.v)
Efendimiz hazretleri "Allah'n ztnda tefekkr etmeyiniz!" buyurdular.
nk botur ve kmillerin bu mertebeye "mutlak vcd" demeleri, sdece bir
terim olarak istidd olanlara bu mertebeden haber vermek iindir.
Ne zamanki ahadiyyet ztnda sakl bulunan isimler, mahbsluk skntsndan kurtulmak iin aa kmay taleb ettiler, mutlak olan Zt da, nefes-i
rahmnisi ile onlar ilim mertebesinde aa kard. Bundan dolay, isimlerin
sretleri ilm vcd ile mevcd oldu ise de, hiss vcd ile aa kmam idiler. Aa kmann kemli iin bunlara hiss vcd verilmesi gerekti.
rnein bir mleki yapaca bir testinin sretini ilk olarak zihninde tasavvur eder. O zihinde ve ilimde peyd olan sreti kemliyle aa karmak
iin, kendi vcdunun snrlar dnda olan amurun vcdundan faydalanr
ve zihnindeki sreti bu amur maddesine giydirir ve ilmindeki sret bu ekilde his olarak da aa kar.
Fakat Hakk'n vcdunun snrlar dnda bir vcd olmas imkn yoktur. nk Hakkn vcdu sonsuzdur. Bundan dolay ilh ilminde sbit olan
isimlerin sretlerinin hiss vcd ile mevct olmalar, yine Hakk'n
vcdundan olmutur. Yn Hak onlara, kendi vcdundan birer vcd vermitir. Nitekim, Hakkn vcdu ile hlkn vcdu, Ya'kb Fass'nda ayrntl
olarak anlatlmtr.

589

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

imdi hlkn vcdu, Hakk'n vcdundan peyd olunca, zhiren ve


btnen vcd Hakk'tan ibret olur. Ve Hakkn vcdu, tek bir hakkatten
ibret olduundan onda okluk yoktur. Fakat o bir olan hakkatin taayyn
mertebesine tenezzl hline baktn zaman, onun herhangi bir sretle taayyn etmi olduunu grrsen, hakkat tibryla ona Hak'tr, dersin; ve taayyn tibryla da hlktr, dersin. Bundan dolay sen, buna arp kal ki,
Hakkn bir olan vcdu, zt ile, tibrlarn hepsini gerektirmitir. Ve ona ne
tibr ile bakarsan, tm onun hakknda doru olur. Nitekim, eyh zzeddin
Mahmd K buyurur. Kt'a:
Tercme: "Eer dikktle bakarsan, okluk birin ayndr. Eer bunda senin
phen varsa, bizim phemiz kalmamtr. Nitekim her bir sayya hakkat
ynnden bakarsan, srette onu iki, yn ok grrsn; oysa onu vcda getiren madde birden ibrettir.

imdi olan kimdir ve olan nedir? Olanda ayn mevcddur; o ayn olann
nefsidir (19).
Yn Hz. eyh (r.a.) "kim" ve "ne" soru edatlaryla, basret zere ahad oluun hakkatinden soru sorarlar; nk Hak, akl shiplerinin ve akl shibi olmayanlarn "ayn"dr. Oysa btn ey, ya akl shibidir vey akl shibi deildir. Bundan dolay Hak her eyin "ayn"dr. u halde, mbrek beytin erh
edildiinde mans yle olur: Olan akl shibi mevcd kimdir ve olan akl
shibi olmayan grlenler nedir? Ey hakkat isteklisi bunlar anladn m? te
ben sana haber vereyim ki, olanda mevcd olan bir ayndr ki Hak'tr ve bir
ayn olan Hak dah olan'da mevcd ve grlmekte olan akl shipleri ile akl
shibi olmayanlarn ayn"dr; ve vcdda Hak Teal hazretlerinin dnda bir
ey yoktur.

Onu genelleyen kimse muhakkak onu zelletirdi. Ve onu zelletiren


kimse de, onu genelledi (20).
Yn bir ayn olan Hakk'n vcdunun, her bir aynda, o aynn kendisine
zel isti'dd dolaysyla aa kn ve bu sretle genellik zere btn
aynlar zerine yayln mhede eden kimse, elbette o bir olan ayn zelletirmi olur. nk o kimse der ki: "Hakkn vcdu, her bir eyde, o eyin
zellii gereince aa kmaktadr ve onun aa k btn aynlarda bu
ekildedir." Bundan dolay onu byle genelleyince, dier taraftan da zelletirmi olur. Ve ayn ekilde bu mhede zere zelletirince de, genellemi
olur.

590

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

rnek: Yamur suyu her bir bitkiye siryet eder. Fakat her bir bitkiden
aa k, onlarn kendilerine hs isti'ddlarna gredir. Gl ise gl, diken
ise diken sretinde aa kar. Burada yamur suyunu ilk nce genellemi
daha sonra zelletirmi olduk.

imdi, bir olan aynn gayr bir ayn yoktur. Byle olunca nrun ayn,
zulmetin ayndr (21).
Yn Hakk'n aynnn gayr olarak harite hibir ayn mevcd deildir.
Bundan dolay nrun ayn, kendi hviyyeti tibryla, zulmetin hviyyetinin
ayndr. nk ikisinin hviyyeti de birdir.

imdi, bundan gfil olan kimse, kendi nefsinde perde bulur (22).
Yn bizim bahsettiimiz bu bilgiden gfil olan kimse, Hakk'n birliini, bu
okluklar iinde mhede edemez. Onun kalbi, taayynlerin perdesi ve gam
ile perdeli ve gaml olur.

Oysa bizim dediimize, himmet shibi olan kuldan bakas rif olmaz (23).
Yni bizim bahsettiimiz vahdet-i vcdu, ancak zhiri ilimler ile yetinmeyip hakkatleri idrkte, himmet ve azim shibi olan kmil kul anlar. Bu
lemin trl trl sretlerine aldanan ve kendi vcduna "Benimdir" diye dayanan ve bundan dolay ne o sretlerin ve ne de kendinin hakkatinden
haberdr olmayp ba bo hayvanlar gibi gznn kestirdii eye saldran
insan sretindeki kimselerin bu bilgilerden ve hakkatlerden nasbi yoktur.

Kesinlikle bunda, kalb shibi olan kimse iin t ve nashat vardr."


(Kf, 50/37). nk kalb, sretlerin ve sfatlarn eitliliinde dncdr.
Ve Hak Tel "akl shibi iin" demedi; nk akl, badr. imdi ii, bir
nitelikte snrlandrr. Oysa hakkat, iin aslnda snrlamaya mndir. Bundan dolay Kur'n, akl olan kimse iin t ve nashat deildir (24).
Hz. eyh (r.a.) birtakm hakkatlerden bahsettikten sonra, nne f zlike
le zikr li men kne lehu kalbun yn Muhakkak bunda kalb shibi olan
kimse iin t ve nashat vardr (Kf, 50/37) yet-i kermesini ibre tarznda yazarak bu "kalbiyye hikmeti"ne balants olan dier hakkatleri zh eder.

591

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Yn bizim bu bahsettiimiz hakkatlerde,"kalb shibi" olan kimse iin


t vardr. Nitekim Kur'n- Azm'-andan t alc olanlar da ancak kalb
shipleridir. Akllarna gvenen filozoflarn Kur'n'n znden nasbleri yoktur. nk kalb hlk edilmi sretler ile ilhi sfat sretleri arasnda berzahtr.
Bundan dolay isim tecelllerinin hepsine mahal ve grnme yeridir. Byle
olunca kalb sretlerin ve sfatlarn eitliliinde dner. Ve Hak, inanta olan
sretlerden herhangi bir srette deikenlik ile tecell ederse, kalb onu tanr ve
kabl eder ve Hakk' sdece kendisine zel bir sret ile snrlamaz. Onun iin
Hak Tel Kur'n- Kerim'de: "Kur'n'da akl shibi iin t vardr" demedi.
nk akl badr ve mutlaklk ve irslden menettii iin "ba" demilerdir.
Bundan dolay "akl"n n, kaytlayarak hkmetmekten ibret olur. Ve nefsinde snrlama kabl etmeyen ilh emri gr kuvveti, kendine hs vasf ile
snrlar. Oysa hakkat, iin aslndan snrlamay meneder ve kaytlama ile mutlaklktan mutlaktr. Ancak sretler iinde dnen kalb, genilii dolaysyla
Hakk' bir nitelik ve sfat ile kaytlamaz. Ve insan- kmilin kalbi btn isim
sretlerinin grnme yeri olduundan, Hakk'n vcdunun kalbidir.
imdi akln n kaytlama ve kalbin n mutlaklk olunca, Kur'n-
Kerm, eyy akl ile idrk etmek isteyen kimseler iin t ve nashat deildir. te her eyi akllaryla idrk etmek isteyen zhir limleri ile felsefecilerin,
kalb ehli olan ulem-y billh inkr etmelerinin sebebi budur.
Ve onlar kendi inanlarna shiptirler ki, bzs bzsn inkr eder ve
bzs bzsn lnetler. Oysa onlar iin yardm eden yoktur. nk kendi
inanlarndaki ilh iin, dier kiilerin kendi inanlarndaki ilh hakknda bir hkm yoktur (25).
Yn akl shibi olan kendilerine hs inana sahip olanlar birbirini beenmediklerinden inkr ederler ve lnetlerler. nk, her birisi kendi inannca
Hakk' bir trl tasavvur edip o srete snrlandrmlardr. Tabki birinin tasavvuru dierininkine uymaz. Bundan dolay aralarnda dima ihtilf kar.
Oysa onlarn kendi cadlar olan inanlarndaki ilhlar tarafndan onlara yardm eden yoktur. nk o inanlar, o akl shiplerinin kendi cdlar olan bir
takm yalanc ilhlardr. Nitekim, Hak Tel Kur'n- Kerim'de L tecal
meallhi ilhen hare yn Allah ile berber baka ilh klma! (sr,
17/22) buyurup, ilh klmaktan meneder.
Ve onlara yardm edenin olmamas da, bir kiiye has inann dier kiiye
has inan zerinde te'sri olamamasndandr; nk ikisi de yaplm ilhtr
ve birbirinin zdddr ve yaplte eittir. Bundan dolay, yaplm bir ilh, dier yaplm bir ilh deitirip kendi sretine dndrmekle kendi inannda
bulunanna yardm edemez. Bu ilhlar bir derine karlkl olup birinin dierinde tasarruf edememesiyle, kendine has inan sahipleri arasnda dmanlk
mevcttur.
592

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Bu ibrede yekfuru badukum bi badn ve yelanu badukum badan


yni Sizin bznz bznz inkr edecek ve bznz da bznz lnetleyecek (Ankebt, 29/25) sz, yet-i kermedir. Cenb- eyh bu yeti kermeyi
Fuss'un ibresi tarznda verip Kur'n'n zn beyan buyurmulardr.

imdi inan shibi, ona uymayan eyleri kendi inanndan, yn kendi


ilh hakknda inand husstan def eder ve ona yardm eder. Ve onun
inannda bulunan ilh ise ona yardm etmez; byle olunca kendisiyle ekitii dier inanlarda onun iin birer eser olmaz. Ve ayn ekilde ekitii kii iin de onun inannda olan ilhdan, ona yardm yoktur. Bundan
dolay onlar iin yardm eden yoktur. imdi Hak Tel, her bir kendine has
inanta olann yalnzl zere, kendi inanlarndaki ilhtan yardm kaldrd. Ve yardm edilen toplayc olandr ve yardmc olan mecmdur yn
toplamdr (26).
Yn her bir kendine has inan shibi, kendine has olarak inand ilhda
birtakm vasflar hayl eder. Bu hayli vasflara uymayan eyleri, kendince
birok deliller getirerek, o ilhdan def eder ve kendi inanndaki ilha bu ekilde yardm eder. Oysa bu kendi inanndaki ilh, o inan shibine yardm
etmez. nk kendini cad eden inan shibinden daha kuvvetli deildir.
cd olunmu bir ey, kendi mcidine elbette yardm edemez. Bundan dolay
inan shibinin inannda olan ilh, kendinin ekitii ve muhlifi olan dier
inanlardaki ilha te'sr edemez. Ve ayn ekilde ekien ve muhlif olan kimsenin kendi inanndaki ilhdan da kendisine yardm yoktur. nk yardmdan cizdir. Byle olunca kendilerine has inana ship olanlara yardm edecek bir yardm eden yoktur. Bundan dolay her bir kendine has inanta olan,
tek kald bir halde, inannda olan ilhtan, Hak ona yardm kaldrd. u
halde, kendine has inanndaki ilh ile yalnz kalan inan shibi yardm edilen olmaz.
Kendisine yardm edilen, kbiliyetinin genilii dolaysyla, inan
sretlerinin hepsini toplayc olup Hakk' bir inana tahss etmeyen ve Hakk'
her bir inanta mhede eden riftir ve yardmc olan da mecm'dur yn o
inanlarn toplamdr. nk o rif, inanlarn hepsinin sretinde Hakk'
mhede ettii yn ile, her bir srette ona rabbni tecell ular ve her birisinden ayr ayr feyizler bulur.
Sonu olarak her bir inan, hiddet zere yalnz kald bir halde, kendi
shibine yardm etmez. Ne kadar inan varsa hepsinin mecm'u yn toplam,
shibine yardm eder ve shibi tarafndan da yardm olunur ve bu toplamn
shibi de kmil riftir. nk bu toplamdan ona ilhi feyizler inmesi yardmdr. Ve bu sadet sofras ztn bu toplam oluturan inanlarn her birisinde
593

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Hakk' mhede etmesi ve her birini kabl de, o toplamn yardm edici olmasdr.
Soru: lemde bu kadar btl inanlar ve yaplm ilhlar vardr. Kmil
rif bunlarn hepsini kabl eder mi?
Cevp: Bu hussda cenb- eyh (r.a.)n eyhi Eb Medyen (r.a.) hazretlerinin mbrek beyti yeterli cevptr. Beyt:
Tercme ve zh: Btl, tavrnda inkr etme! nk o da Hakk'n
zuhrlarndan bzsdr. Ve o btla kendinden o tecell sretinin mikdrn
Hakk'a ver. T ki onun isbt hakkn kmil klasn.
Bundan dolay kmil rif, Hakk' btn btn inan sretiyle kaytlamaktan ve hatt mutlaklktan mutlak edip Hakk'n tecell ile halden hle getii
inan sretlerinden her bir srette Hakk'a inkr etmeyip kabl eder ve onun
Hak olduunu bilir.

Byle olunca Hak, rif indinde inkr olunmayan rif olunandr. Bundan
dolay dnyda rif olunan ehli olanlar, hirette de rif olunan ehlidir.
imdi bunun iin Hak Tel "Kalb shibi olan iin" (Kf 50/37) buyurdu.
Byle olunca o kimse, kalbin sretlerde dncl sebebiyle, sretlerde
Hakk'n dncln bildi (27).
Yn kmil rif btn sretlerde Hakk' mhede edince, artk bu rif indinde Hak, yle bir rif olunan olur ki, ne ekilde aa karsa ksn, inkr
olunmaz. Bundan dolay dnyda Hakk', btn sretlerde mhede edenler,
hirette de, btn sretlerde Hakk' grrler.
nsan vcdunda ilhi bilgilerin mahalli ise, "kalb"dir. nk rh, nefis,
rhn ve cismn olan kuvvetler ve a'z, hep bilinen makm shipleridir.
Kendi makmlarnn dna geemezler. Fakat "kalb" yle deildir. O btn
mertebelerin srelerinde ve ekillerinde dnc olur. te bu sebebden Hak
Tel "Kalb shibi iin Kur'n'da t ve nashat vardr" (Kf, 50/37) buyurdu.

imdi rif kendi nefsinden, Hakk'n nefsini tand. Oysa o rifin nefsi,
Hakk'n hviyyetinin gayr deildir. Ve var olmulardan mevcd olan bir
ey yoktur ki, Hakk'n hviyyetinin gayr olarak vcda gelsin. Belki o ey
Hakk'n ayndr. Bundan dolay, bu sretlerde lim ve rif ve karar klm
olan Hak'tr ve dier bir derde rif ve lim olmayan ve onu inkr eden de
Hak'tr. te bu, tecellden ve toplayc aynda mhededen Hakk' tanyan
kimsenin hazzdr (28).

594

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Yn rif, kendi kalbinin ekillerde dnn grnce, btn sretlerde


Hakk'n dnn mhede ile, Hakk'n nefsini tand. Oysa rifin nefsi,
Hakk'n hviyyetinin gayr olmad gibi vr olanlarda Hakk'n hviyyetinin
gayr olan hibir mevcd dah yoktur. Belki btn ey Hakk'n hviyyetinin
ayndr. nk ayn olmayp, gayr olsa, birbirine aykr iki vcd olmas gerekirdi. Oysa vcd, hakktte birdir ve vcd, hakkatte birden ibret olunca
bu grdmz sretlerde kendi vcdunu tanyan ve bilen ve onu kabl
eden Hak olmu olur. Ve ayn ekilde perde shipleri sretlerinde aa kp
btn sretlerde halden hle giren kendi vcdunu tanmayan ve bilmeyen
ve onu inkr eden, yine Hak'tan ibret olur. te bu bahsedilen hakkatler,
Hakk' her grnme yerinde o grnme yeri dolaysyla olan tecellsinden tanyan ve toplayc aynnda nefsini ve var olanlarn btn sretlerini, Hakk'n
hviyyetinin ayn olarak, mhededen bilen rifin hazz ve zevkidir. rifin
dndakilerde bu haz ve zevk mevcd deildir. Onlar inkr ve kabl arasndadr. Rub:
Tercme: "Kef ehlinin ve mhede shiplerinin mezhebinde, btn
lem, bir vcdun ayrntlarndan baka bir ey deildir. Geri bu kadar
sretler o bir olan vcddan zhir grnd; dikkatle baktn zaman bir
mevcddan bakas olmadn grrsn." Dier rub:
Tercme: "Komu ve arkada ve yolda olan hep O'dur. Dilencinin yrtk
elbisesi ve pdihn gsterili elbisesi iinde olan hep O'dur. Fark ve okluk
encmeninde ve cem' ve vahdet sr-hnesinde olan billhi hep O'dur ve tekrr
tekrr yemin ederim ki hep O'dur."

Byle olunca o kimse, Hakkn sz gereince, Hakkn dndrmesinde


dnen kalb shibi olan kimsedir (29).
Yn ilim ve ma'rifetten ve mhede ve tecellden hazz ve zevki olan
kimse, Hakk'n dndrmesinde dnc olan kalbin shibi bulunan kimsedir.
Nitekim hads-i erfde buyurulur: "M'minin kalbi, Rahmn'n parmaklarndan iki parmak arasndadr. Onu istedii yn ile dndrr." Hads-i
erifde m'minin kalbi szyle kalbin m'mine tahss edilmesi, kmil rifin
dnda kalb shibi olmadna irettir. nk rif olmayan akl shibidir ve
akl ise ilhi hakkatleri idrkte kusurludur. Nitekim daha nce izh edildi.
Dvd Kayseri Hazretleri f taklibih yni dndrmesinde szndeki
zamrin hem Hakk'a, hem de kalbe dnk oluunu mmkn grmtr.
Hakk'a dnk olduuna gre olan man, tercmede belirtildi. Ve kalbe dnk olduuna gre olan man ise u ekilde olur: "Hakk' tecellden ve toplayc aynda mhededen tanmak zevki ile zevklenen kimse, sretlerde kendi
nefsinin dndrmesinde dnen kalbin shibi bulunan kimsedir. nk, kal595

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

bin hakkati dnmek olduundan, kalb, btn sretlerde dnte muhtelif


olur. Bundan dolay kalb shibi olan rif btn sretlerde tecell edici olan
Hakk', Hak'la rif olur.

Ancak man ehli, Hak'tan haber verdikleri eyde, nebleri ve reslleri


(aleyhim's-selm) takld eden taklidilerdir. nkrclar ve ulaan haberleri
akl delllere ykleyerek yorumlayanlar takld eden teklidi deildir. imdi man ehli, neblerin (aleyhim's-selm) lisanlar zere ulaan ilhi haberleri, Hak Tel'nn ev elks sema (Kf, 50/37) yn "Yhut kulak veren"
szyle kast edilenlerdir (30).
Yn bir snf vardr ki, onlar neblere (aleyhim's-selm) ulaan ilh vahiy
kendilerine tebli edildiinde "Bu doru mudur, deil midir?" diye akl delillere mrcaat ederek beklemezler. nk onun emn olduunu bilmilerdir.
te bunlar nebleri ve reslleri (aleyhims-selm) takld eden man ehlidir.
Bunun rnei bu lemde pek oktur. Mesel hasta oluruz. Emin ve uzman
olduuna timd ettiimiz bir doktora mrcaat ettiimizde, bize verdii
nasihatlarn, akl dell kullanmakszn, kabl ederek harfiyyen uygularz. Birisi kp da bize: "Bakalm onun nasihatlar ma'kl mudur bunu tetkk ettin
mi?" dese, biz de cevben deriz ki: "Bu doktorun uzmanlna timdm vardr.
Ben onun ilmini onun kadar bilemem; o kendisine tb olunandr, ben tbi'im. Bundan dolay akl dell ile uramak bouna yorgunluktur.
Ve yine bir snf daha vardr ki, bunlar, inkrclar ve ilh vahyi te'vl ile
safln ihll eden kimseleri takld edenlerdir. man ehli bu taklidi zmresinden deildir. Bundan dolay li men kne lehu kalbun ev elks sema ve hve ehdun (Kf, 50/37) yet-i kermesinde ev elks sema yn "Yhut kulak veren" szyle kast edilen kiiler, nebleri (aleyhim's-selm) takld eden
kiilerdir. Te'vl shiplerini takld edenler bundan haritir. nk bir kimsenin
tb olduu kii hakkatleri idrk hussunda chil olursa, ona tbi' olan kimse,
ondan daha chil olur.

Oysa o, yn kulak veren bu kimse, ehddir (31).


Yn ilhi haberlere kulak veren kimse ehddir. "ehd"in iki mans vardr: "Hzr", yn nebler (aleyhim's-selm) kendilerine inmi olan ilhi haberleri tebli ettii zaman, balanmaya hzr olan mansnadr. Ve ikincisi de
"hid" demek olur. Ve "hid oluun mertebeleri vardr:
Birincisi gz ile grmek; ikincisi hayl lemlerinde basret ile yn gnl
gz ile grmek; ncs ba gz ve basretin her ikisiyle grmek; drdn596

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

cs, alglanabilir sretlerden soyutlanm olan hakkatler iin hakk


idrktir.Burada murd hayl leminde hzr olu ve ryet yn gr
manlarnn her ikisidir. Nitekim, Hz. eyh (r.a) buyurur:

Hayl hazretine ve onun kullanmna dikkt eker. O da ihsan hakknda Resl (a.s.)n hsan, senin O'nu grr gibi Allh'a ibadet
etmekliindir" ve "Allah Tel namaz klan kimsenin kblesindedir" szdr. imdi bunun iin o ehddir (32).
Yn Hak Tel ve hve ehdun (Kf, 50/37) szyle hayl hazretine
ve onun kullanmna tenbh ve iret eder. nk syleneni iiten kimse, iitilmi olan eyin sretini haylinde canlandrr. Bundan dolay onun hitlii
hayldir. Ve haylin kullanm, alglanabilir sretlerden soyutlanma ve kesilme ile olur. Hayl hazretine dhil olmak iin, ehdet hazretinden kesilmek
lzmdr.
Ve syleneni iiten m'minin hayl hazretinde hitliinin ve hayl hazretini kullanmasnn delli de "ihsan" hakknda (S.a.v.) Efendimiz'in: hsan, senin O'nu grr gibi Allh'a ibadet etmekliindir". Ve dier hadste: "Allah
Tel namaz klan kimsenin kblesindedir" mbrek szleridir. nk namaz klan, haylinde kendi inannn sretini canlandrp kalb huzru ve tam
bir yneli ile Allh'a ibdet eder. Bu srette onun hitlii hayl olur. Ve bu
hayli hitlikten dolay, kblesinde Hakk' mhede eder. Ancak gz Hakk'n nru ile srmelenmi olup keskin gren namaz klan iin tam kalb huzru
ve tam bir yneli lzm deildir. nk, onun isti'dd kmil ve kefi kuvvetli
olduundan her tarafta hzr olan Hakk', btn cihetlerde mhede eder.
Nitekim, Hak Tel buyurur: fe eynem tuvell fe semme vechullh yn
Artk hangi tarafa dnerseniz dnn, Allah'n vechi oradadr (Bakara,
2/115).
Ve namaz hakkndaki ayrntlar Muhammed Fassnda gelecektir.

Ve fkr bak shibini takld eden taklidi ve onunla kaytlanan kimse,


sylenileni iiten kimse deildir. nk bu sylenileni iiten kimsenin,
bizim bahsettiimiz eye ehd olmas gereklidir. Ve bizim bahsettiimiz
eye ehd olmayan kimse bu yet ile kast edilen kimse deildir. imdi onlar Hak Tel'nn haklarnda z teberreelleznettubi minelleznettebe
(Bakara, 2/166) yn: Tb olunanlar, onlara tbi' olanlardan yz evirdiklerinde" buyurduu kimselerdir. Ve oysa resller, kendilerine tbi' olanlardan yz evirmezler (33).

597

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Bilinsin ki, fikr bak shibi, ehlullah indinde mteber deildir. nk


"dnme kuvveti" dediimiz ey, cismni kuvvetlerden birisidir. Bundan dolay o dnme kuvveti zerinde bzen vehim ve bzen de akl tasarruf eder.
Oysa iki tasarruf edicinin hkmettii bir mahalde intizam aramak bounadr.
nk o mahalde dima ekime olur. Vehim, akl ile ekiir ve akln ise
madde karanlnda hayrete dp hakkatleri idrke gc yetmez. Bugn
"Byledir" diye hkmettii eyde, yarn vehmin tasarruf ve ekimesi ortaya
kp onu o verdii hkmde phelere ve zannlara drr. Nitekim Hz.
Mevln (r.a.) buyurur: Mesnev:
Tercme: "Ey pehlivan! Akl, ehvetin zdddr. Sen ehvet dokuyana akl
deme! ehvet dilencisi olan kimseye vehim shibi de! Vehim, sahtedir; akllarn altn ise hlis nakittir. Vehim ile akl ayrasz ortaya kmaz. abuk her
ikisini de ayra tarafna gtr! Bu ayra da Kur'n- Kerim'dir; ve neblerin
(aleyhim's-selm) hlleridir. nk Kur'n ve neblerin hlleri ayra gibi,
sahte olan vehme: Gel, der, t ki benim vuruumda kendini gresin ki, sen benim ini ve yokuumun ehlinden deilsin. Amm akl eer bir testere iki para
etse, altnn ate iinde selm olmas gibi olur".
Bundan dolay fikir ve bak shipleri, idrk ettikleri eyde phe ve zan
zere olmaktan ayrlamazlar. Ancak tahkk ehli byle deildir. Onlar eyy
alma ve tefekkr ile deil, Rab'lerinin nruyla mhede ettiklerinden, hkmleri yakn zerinedir.
Sylenileni iitmenin sonucu hit olua ktndan, ancak mhede ehli
olan nebleri takld eden kimseler, sylenileni iitmi olanlardr. nk onlar
iin mhede mertebeleri oluur. Ve bu taklidilerin tbi' olduklar, resller,
onlardan yz evirmezler. nk ellerinden tutup, onlar mhede
makmna ulatrm olduklarndan tblerine kar utanp, biz sizlerden
beryiz demezler. Fakat vehim ve zan ehli olan fikir ve bak shiplerini takld
eden taklidilerin yolu tabki vehimlere ve zannlara ktndan, onlar, sylenileni iiten kimselerin zmresine dhil deildirler. nk onlarn oluumu
hit olu mertebesi deil, ancak zannlar ve vehimlerdir. Bundan dolay bu
snfn tab olunanlar olan fikir ve bak shipleri, tblerini de berbt ettiklerini grdklerinde utanlarndan "Biz sizden beryiz" derler.

598

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

imdi ey vel! Bu "kalbiyye hikmet"inde senin iin bahsettiim eyi


aratr! Ve "kalbiyye hikmet"inin uayb. (a.s.)a tahsis edilmesine gelince,
"kalbiyye hikmeti" de belere ayrld iindir. Yn bunun beleri ksa
ve az deildir. nk herbir inan bir bedir. Bundan dolay onlarn hepsi belerdir, yn inanlarn. Byle olunca perde ald zaman, her bir
kimseye kendi inan ynyle alr. Bzen hkmde kendi inannn tersine olarak alr. O da Hak Tel'nn ve bed lehm minallhi m lem
yekn yahtesibn (Zmer, 39/47) Yn "Onlara kymet gnnde zannetmedikleri ey, Allah'dan karlarna kar" szdr (34).
Yn uayb, "be"den tremitir. Ve "kalb" dahi lemsel ve inansal ve
ruhn ve cismn olan kuvvetleri dolaysyla ok beli olduundan Hz. eyh
(r.a.) aralarndaki mnsebetten dolay "kalbiyye hikmeti"ni uayb Kelimesine tahss edip burada muhtelif inan belerini beyn buyurdu.

imdi bu tr alm genellikle hkmdedir. Nitekim tvbesiz veft ettii zaman, s hakknda Mu'tezil yolunda olanlar, Allah hakknda tehdidini
infz edeceine inanrlar. Byle olunca veft edip Allah indinde rahmet
edilmi olarak onun hakknda inyetin ne gemesiyle, muhakkak o azb
olunmasa, Allh' Gafr ve Rahm bulur. u halde zannetmedii ey
Allah'dan karsna kar (35).
Yn, shibinin inanna ters olarak alm olan inanlarn eksersi hkmdedir, ztta deildir. Ve bu hkmde ters almn gereklemesi de
Mu'tezil yolundakilerin inan gibidir. nk Mu'tezil yolunda olan inanmtr ki, s tvbe etmeksizin veft ettiinde, onun hakknda Allah Tel tehdidini infz eder. Oysa veft ettiinde, Allah Tel rahmet ve inyetle tecell
edip onu azblandrmasa, o inannn tersine olarak Allh' Gafr ve Rahm
bulur. Bununla berbe o, Allah azblandracak zannetmi idi. Hak onun zann
gibi kmad, baka trl zhir oldu.
Bilinsin ki, tvbesiz veft eden s kul hakknda tehdidin infz edilmemesi
iin iki sebeb vardr:
Birincisi: Ayn- sbitesinin Hakk'a verdii ilim zerine, hakknda dhil
edilmi olduu Hakkn hkmnn, azb olunmayp inyete nil olmasdr.
Byle br kimse tabi rzalar dolaysyla bz gnhlar ilese de tvbesiz veft
etse, ezel inyete nil oluu ve asl temizlii sebebiyle, onun gnhlar
sevblara dntrlr. Nitekim Hak Tel buyurur: yubeddilullhu
seyyitihim hasent yn Allah gnhlarn sevblara evirir (Furkn,
25/70). Veyhut ilhi inyet ve rahmetin azamet ve saltanat indinde o
gnhlar mahvolur. Rub-i mer Hayym:
599

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Tercme: "Ey cell'-n kudretinden aa ktm kerim zt! Ben Senin


ni'metinde nz ile beslendim. mtihan kasdyla yz yl gnh edeceim. Bakalm benim crmm m fazla, yoksa Senin rahmetin mi?"
kincisi: Hak Tel Kur'n- Kerm'de ve netecvezu an seyyitihim
yn ve onlarn gnhlarndan geeriz (Ahkaf, 46/16) buyurdu. Oysa Hak
Tel hazretleri smil Fass'nda ayrntl olarak anlatld zere, sml (a.s.)
innehu kne sdkal vadi (Meryem, 19/54) yet-i kermesinde "vaadine
sdk" olmasyla medhetti. Bundan dolay Hak Tel da vaadine sdktr.
nk vadin yn tehdidin infznn olmayn vaad buyurmutur. Elbette
vaadini yerine getirir. Byle olunca vadin yn tehdidin infz lzm deildir.
Rub-i mer Hayym:
Tercme: "Cihnda gnh etmemi olan kimdir? Syle! Gnh etmeyen
kimse, syle nasl zindeg eder? lh! Farz edelim ki ben fen yaptm, Sen de
fen mkfat verdin. u halde syle benim ile senin aranda fark nedir? phe
yoktur ki Sen benim gibi deilsin. Benden hat ve Sen'den at zuhra gelir.

Ve hviyyet hakkndaki perdenin almasna gelince: Kullarn bzs


inannda yemn eder ki, muhakkak Allah Tel yle ve byledir. imdi
perde kalkt zaman, kendi inannn sretini grr. Oysa o sret, kendi
inanndaki Hak idi ve dm zlr. Bundan dolay kendi inan gider,
mhede ile bilinir ve gzn keskinliinden sonra, zayf ve eksik baka
dnmez (36).
Yn Hakkn hviyyeti hakknda yle ve byledir diye dnyda kendine
hs bir inan ile inanta bulunan her bir inan shibi, kymet gnnde kendi inann Hak ve gereklemi olarak grr. nk Hak ona bu inan
sretinde tecell eder.
Ve kalbindeki inan dm zlr. Artk gayba olan inan gider, onun
yerine mhede ve ykn ile hsl olan ilim gelir. nk inan, perde ehlinin
kalbine mahsstur. Perde kalknca inan kalmaz ve gzde mhede ile keskinlik hsl olduktan sonra da bakta zayflk olmaz ki, tekrr inana ihtiy
olsun. Bundan dolay reenkarnasyonu anlatanlarn szleri reddedilmi olur.
nk onlar lmden sonra kulun dnyya geleceini dncesine ship olmulardr. Oysa lmden sonra ve yakn ilminin hsl oluundan sonra, tekrr
dnyya gelip grd ey hakknda perdeye dmek olmaz.

600

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

imdi Hak, sretlerde tecellnin farkll sebebiyle, gr annda bz


kullara inannn tersine olarak zhir olur. nk tecell tekrr etmez. Byle olunca o bz kullar zerine, hviyyet hakknda doru olur. Ve perdenin
kalkmasndan nce hviyyet hakknda zannetmedikleri ey, o hviyyet
hakknda Allah'dan onlara zhir olur (37).
Yn ilhi hviyyet hakknda, kendine hs bir inan olan kimseye, Hak
kendi inan sretinde tecell ettiinde, dnydaki inannn tersine zhir
olur. nk Hak muhtelif olan isimlerinin sretlerinde tecell eder. Bundan
dolay o kimsenin inan sretinde tecell ettikten onra, o tecellye benzer olarak, onun inanmad dier bir srette de tecell eder. nk tecell tekrr etmez ve tekrr etmeyince de tabki tek bir sret zerine olmaz. Ve nk ilhi
isimler sonsuzdur ve Hak bu isimler ile dima tecell edicidir.
imdi bz kullar zerineve bed lehm minallhi m lem yekn
yahtesibn yn Ve zannetmedikleri eyler, Allah tarafndan karlarna
karlacaktr (Zmer, 39/47) yet-i kermesinin meli doru olur. nk o
kimselere dny hayatnda ilhi hviyyet hakknda inanta bulunduklar eyin tersi hiret yurdunda zhir olur; ve Hak perdenin almasndan, yn
lmden nce inannda olduklar eyin tersine olarak tecell eder. Ve perdenin kalkmasndan sonraki tecell de lmden sonra ykseli olduunu gsterir.

Ve hakkatte biz lmden sonra ilhi bilgide olan terakknin yn ilerlemenin sretini, kefde ehlullah snfndan bir araya geldiimiz kimsenin
ve onlarn indinde mevcd olmayp bu mes'elede onlara ifde ettiimiz eyin bahsi srasnda Tecelliyt isimli kitabmzda anlattk (38).
Hz. eyh (r.a.), Hallc ve Cneyd ve Sehl (kaddesllhu esrrahum) ile dier ehlullahn byklerinden bir snf ile berzahlarnda bir araya gelip ilhi
bilgilere dir onlarla fikir alveriinde bulunduunu ve onlarn idrk ettikleri
ilimlerin ve bilgilerin daha stne kz ile onlar ilerlettiini Tecelliyyt-
Mevsliyye isimli kitabnda, anlatt.
Soru: Hz. eyh (r.a.) lmden sonra ilerleme olduunu beyan buyuruyorlar. Oysa Ve men kne f hzih am fe hve fl hreti am ve edallu
sebl yn Ve burada, kim kr ise artk o ahirette de krdr. Ve yoldan
daha ok sapmtr. (sr, 17/72) yet-i kermesi ile demolu ldkden
sonra ameli kesilir hads-i erfi lmden sonra ilerlemenin olmadna
iret eder.
Cevap: Bu yet ve hads kfr ve irk ehi hakkndadr. Tahkk ehlinden
olan tevhd ehli ve onlar takld eden m'minler iin deildir. nk kfr ve
601

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

irk ehli dnyda Hakk'n vcduyla hlkn vcdunu bamsz ve ayr zannetmiler ve basret gzlerine krlk gelmi idi. Bu krlkleri sebebiyle basret
gznn doktoru olan neblerden (aleyhim's-selm) ve onlarn illarndan
kendilerini gan bilmiler idi. te bundan dolay onlarn bsbtn kr olan
gzlerinin hiret yurdunda da almas ihtimli yoktur. nk onlarezeli
a'mdr. Hibir doktor ve ilcn onlar hakknda te'sri yoktur.
Ancak tevhd ehli ile onlar takld eden m'minlerin basret gzleri tbi'
olduklar neblerin (a.s.) illar ile dny yurdunda mertebelerine gre alm ve vahdet baklar an be an artmakta bulunmu olduundan, onlar iin
lmden sonra ilerlemeler vardr. nk onlarn gzleri bsbtn kr olmayp bz engeller dolaysyla grlerine zaaf gelmitir. lm ve af ve mafiret
ve dny hayatnda kendilerini takld ettikleri Hak ehli ile, ulvi berzhlarda
bir arada olular sebebiyle bu engeller kalkar.
Aslnda ten gz de byle deil midir? Bsbtn kr olmu bir gze, gz
hekmi ve onun ilc ne te'sr eder? Fakat gznde grme duyusu mevcd
iken perde gelmi vey hastalk sebebiyle grne zaaf gelmi bir gzn elbette tedvsi mmkndr.
Ey birder! te eyh (r.a.) yce eserlerinde, bahsetmedii ilhi hakkatler
ve bilgiler brakmamtr. Bizlere ise himmet sarfederek onlar tetkk etmek
kalmtr. Bunu ziyn etmeyelim de onlarn rhni yardmlar ile dnyda ve
hirette keskin bir baka shibi olup Hakk' mhede edelim.
Nitekim Reehtu Ayni'l-Hayt'da bahsedilir ki: Bir gece fakrin birisi
rysnda Abd'l-Gafr Lr (kuddise srruh) hazretlerini grm ve ona
demi ki:
"eyh Muhyiddin bn'l-Arab hazretleri vahdet-i vcdun srrndan ve
eynn O'nunla maiyyeti esaslarndan bahsedip, isbt hussunda da pek ok
gayrette bulunmutur. hirete naklettiiniz zaman siz bu hakkatleri nasl
buldunuz?" Cenb- Abd'l-Gafr cevben buyurmular ki:
"Bu leme geldiimde Hz. eyh ile bulutum ve onlardan bu mes'elenin
srrn sordum. "Sz ancak benim yazm olduum gibidir" diye cevap verdiler".
Sonu olarak lmden sonra mn ehli iin ilerleme vardr.

602

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ve ok alacak ilerdendir ki, muhakkak insan dima terakkde yn


ilerlemededir. Ve perdenin latf oluundan ve inceliinden ve sretlerin
birbirine benzemesinden dolay bu terakkye uru yoktur. Ve bu
sretlerin benzemesi, Hak Tel'nn ve ut bih mutebih yn bu
ncekinin benzeridir (Bakara, 2/25) sz gibidir (39).
Yn insan, ilimden "ayn"a olan seyrinden beri dim terakkdedir. nk
ayn- sbitesi, dnyda ve hirette rhn ve cismn olan btn lemlerde
ini ve k mertebelerinin her birisinde dim bir srette aa kar. Ve ayn-
sbitenin yaplmam olan isti'dd dolaysyla ilhi kaz ve kader gereince,
ilim ve ma'rifet gibi mnev haller ve gd gibi srete it haller ve fakirlik ve
zenginlik ve hastalk ve salk gibi hi kesilmeyen haller, rhn ve cismn
lemlerde peyderpey ona gelmektedir. Ve potansiyel olarak mevct olan eyler bu ekilde fiile gelir. Bu ise onun terakksi yn ilerlemesidir; ve bu ilerleme
bir an dahi kesilmez.
Ve pek acb bir eydir ki, insan dim ilerleme iinde olduu halde perdenin latfliinden ve inceliinden ve sretlerde benzeme olmasndan dolay
bunun farkna varamaz. rnein doduumuz zaman bu kadar deildik;
zamn ierisinde bydk; vcdumuzdaki zerreler devaml olarak bizden
ayrld. Ve gda vstasyla o zerrelerin yerine, srette benzer olan yenileri geldi. Ve ayn ekilde ocukluumuzda ilmimiz, anlaymz bu kadar deildi;
gittike ilim ve bilgi peyd oldu. Bununla berber bu, ilerleme ve keml bulma
ince ve ltif olan perde arkasnda gerekletii ve sretlerde benzeme bulunduu iin, blnmeden her anda gerekleen bu yenilenmelerin farkna varamadk.
imdi ilh ilim mertebesinden esfel-i sfiln yn aalarn en aas olan
ehdet mertebesine gelinceye kadar byle olduu gibi, ehdet mertebesinden nakil olunarak dier leme gittiimiz zaman da ebeden byle olacaktr.
nk vcda dhil olup mevcd olan, artk yoklua dnmez.
Ve bu sretlerde benzeme Hak Tel hazretlerinin kllem ruzik
minh min semeretin rzkan kl hzellez ruzkn min kablu ve ut bih
mutebih (Bakara 2/25) sz gibidir. Yn "Cennet ehli her ne vakit o
meyvelerden rzklandrlsalar, bu, daha nce dnyda rzklandrldmz
eydir diyeler". Oysa bir zamanda gelen rzk, dier zamanda gelen rzkn
gayrdr. Bununla berber ikisi de rzktr. Ancak srette birbirine benzerler.
Byle olunca tahkk ehline gre taayynler arasnda fark olduu aktr; fakat
perde ehline gre kapaldr.

603

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Oysa bir rzk, dierinin ayn deildir. nk iki benzer, benze olmalar ynyle, rif indinde iki baka eydir. Ve tahkk shibi birde okluu
grr. Nitekim, kesinlikle ilhi isimlerin medll yn iret edileni olduunu ve her ne kadar onlarn hakkatleri muhtelif ve ok ise de, muhakkak
bir ayn bulunduunu bilir. imdi bu, bir olan aynda idrk edilebilen okluktur. Bundan dolay okluk, tecellde bir aynda mhede edilen olur
(40).
Yn muhtelif zamanlarda mevcd olan rzk, bir rzk deildir. Bundan
dolay bunlar birbirinin ayn olamaz. nk birbirine benzeyen iki ey, bir
derinin gayr olan iki baka baka eydir. Keif ve tahkk shibi, bir ayn olan
mutlak vcdda, bir derine benzeyen okluk taayynlerini grr. Ve nitekim isimlerin medll yn iret edileni "Allah" olup, O'nun da bir olduunu
ve bu isimlerin hakkatleri muhtelif ve ok ise de, bir zt olduunu bilir. rnein Drr yn Zarar Verici ve Nfi' yni Fayda Verici isimleri, manlar
tibryla baka baka iki isimden ibrettir. Bununla berber her ikisinin iret
ettii bir zttr ve ne kadar isimler varsa, hepsinin iret ettii birdir. Ve Hak
isimler sretleriyle tecell ettiinde bir ayn idrk edilebilir ve okluk
mhede edilebilir olur; yn Hakkn vcdu btn ve hlkn vcdu zhir
olur. Fakat en byk kymette hlk vcdu rtlm ve btn; ve Hakkn
vcdu zt ile zhir olup li menil mlkl yevm, lillhil vhidil kahhr
yn O gn mlk kimindir? Vhid ve Kahhr olan Allah'ndr (M'min,
40/16) yet-i kermesinin gerei olan durum zuhra gelir. Ondan sonra yine
isimlere it tecelller ile okluk sretleri olur ve yeniden dirilme balar. Bundan dolay yeniden dirilme gnndeki bedenler, bu lemdeki bedenlerin ayn
deil; benzeridir.

Nitekim "heyl", her bir sretin haddinde ahz olunur ve o sretlerin


okluu ve ihtilfyla berber hakkatte bir cevhere dnc olur. Oysa bir
cevher, o sretlerin heylsdr (41).
eyh (r.a.) n-i Devir ismindeki kitaplarnda "heyl" hakknda buyururlar ki: "Heyl, ztna gre idrk edilebilir btnsellik olup varlk ve yokluk ile vasflanmaz; ve o btn mevcdlar iin maddedir; ve mevcdlarn
zuhr etmesiyle, kemliyle zhir olur." Yn heyl hrite mevcd deildir,
zihinde idrk edilebilendir. Bundan dolay varlk ve yokluk ile vasflanmaz.
Ulv ve sfl ne kadar mevcdlar varsa hepsi iin maddedir; ve btn
hakkatleri ihtiv etmitir. Onun vcdu ahslarn vcduna baldr. nk
btn mevcdlarn sretlerini kabl edip, kendisi o sretlerde zhir olur; ve
btn mevcdlarn sretleri, bir ayn olan heylda grlr ve heyl o
sretlerde idrk edilebilir. Bundan dolay "akl" trf ederken deriz ki: "Akl,
604

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

bir soyut cevherdir ki kll olu ve cz'i oluu idrk eder ve cisme bal deildir". Ve "nefs"in trifinde de deriz ki: "Konuan nefs, kll olu ve cz'i oluu
idrk edici olup, cisme tedbr ve tasarrufu balanan bir soyut cevherdir". Ve
"cism"in trfinde de deriz ki: "Cisim, ly, yn genilik ve uzunluk ve
derinlii kabl eden bir cevherdir". te bunlarn hepsinin trifinde "cevher"i
kullanrz. Oysa cevher hakkatte birdir. Ancak sretler ok ve muhteliftir.
Bundan dolay sretlerin hepsi, bir hakkat olan cevhere geri dner; ve cevher
sretlerin hepsi iin heyldr ve heyl da cevherdir.
te bunun gibi ilhi zt, bir ayndr. simler ve sfatlar ise, onda idrk edilebilir okluktur. Hak isimlerin sretleriyle tecell ettiinde bu bir olan ayn
idrk edilebilir ve rtlm ve btn olur ve okluk ise hissedilir ve kefedilir
ve zhir olur. rnein bir ekirdekteki aacn dallar, yapraklar ve ekirdekleri ve meyveleri ortaya ktnda, ekirdek idrk edilebilir ve rtlm ve
btn olur ve aa ile dallar hiddedilir ve kefedilir ve zhir olur.

imdi nefsini bu bilile bilen kimse, muhakkak Rabb'ini bildi. nk


Hak insan kendi sreti zerine hlk etti. Belki insan Hakk'n hviyyetinin
ve hakkatinin ayndr. Ve bunun iin resllerden ve sfiyyeden
ilhiyynun gayr, limlerden bir kimse, nefsin bilgisine ve hakkatna, vkf olmad. (42).
Yn nefsinin, isimler sretleriyle tecell edip, varlksal sretlerin hepsinde
sonsuz olarak aa kan Hakk'n hakkati olduunu ve Hakk'n bu sretlerde
ve bu sretlerin birisi olan kendisinin nefsinde zhir olduunu bilen kimse,
Hakk' bilmi olur. nk Hak, insan kendi sreti zerine hlk etmitir. Nitekim kuvvetli hadste: Allah demi kendi sreti zere hlk etti ve bir
rivyette Rahmn sreti zere hlk etti buyrulmutur. "Sret"ten kast, btn isimler ve ilhi sfatlar toplamnn sretidir; ve "dem"den kast, insan-
kmildir. nk btn isimler ve ilhi sfatlar ile vasflanm ve tahakkuk etmi olup o ilhi srete grnme yeri olan ancak insan- kmildir.
Belki insan, kendisinin hakkatinde gizli olan Hakk'n hviyyetinin ayndr; ve ayn ekilde Hakk'n hakkatinin ayndr. nk hazret-i ilhiyyenin
sretidir. te insan, Hakk'n hviyyetinin ve hakkatinin ayn olduu iin
zhiri ilimler ile uraan limler ve felsefecilerden hi kimse nefsin hakkatna
ve biliniine vkf olmad. Bunu ancak ilhiyyndan olan rersller ve sfilerin
bykleri bildiler.

605

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ve mtekaddimnden yn kelm ilminde nde gelenlerden ve sonrasndakilerden gr ve fikir shiplerinin, nefis ve onun mhiyyeti hakkndaki szlerine gelince: imdi onlardan nefsin hakkatine vkf olan yoktur.
Ve fikr bak ebeden ma'rifet vermez (43).
nk fikr bak cismndir, karanlklarda boulup vehim ve pheleri
kaldrmaktan cizdir.

imdi, fikr bak yolundan, nefsin hakkatine ilmi taleb eden kimse
muhakkak vcdu i ve yumrularla dolu olarak semiz olur ve atesiz odunu fler. phesiz onlar dny haytnda almalar geersiz ve btl olduu halde ilerinin iyi olduunu zanneden kimselerdendir. imdi bir ii
kendi yolunun dndan taleb eden kimse, o iin hakkatine zafer bulmaz
(44).
Yn nefsin hakkatini anlamak iin bir kimse, mantk kurallar ile megl
olsa ve onu birtakm "kk nerme" ve "byk nerme" ve "sonu"
vstalaryla bilmek istese, o kimse vcdu i ve yumrularla dolu olduu
halde, kendisini iman grr. Yn yalanc semzlik shibidir. Ve atesiz odunu fler, yn bo yere alr. Ve byle yapanlar phesiz Hak Tel'nnEllezne dalle sayuhum fl haytid duny ve hum yahsebne ennehum
yuhsinne sun yn Onlar, dny hayatnda almalar sapm olanlardr. Ve onlar, gzel ameller ilediklerini zannediyorlar (Kehf, 18/ 104) yeti kerimesinde beyn buyurduu zmreye dhil olur. Bundan dolay bir ii
kendi yolunun dnda olan bir yoldan taleb eden kimse, o iin hakkatine zafer bulucu olamaz. nk nefsin hakkati ancak keif yoluyla bilinir. Onu fikr
bak yolundan taleb etmek botur.
Nefsin Hakkati:
Bilinsin ki, btn nefislerin hakkati, Hakk'n nefsi olan bir nefistir ve nefislerin, sretleri de, Hakk'n nefeslendirdii nr tecellleridir. Bundan dolay
cz' nefs, kll nefsin sretlerinden bir srettir ve kll nefs ise insan- kmilin
nefsidir. Ve bu nefis de Hakk'n ayn olup, insan- kmilin hakkati mertebesinde aa kmtr. Ve nefislerin hepsi, o bir nefisten kmtr. Bundan dolay o nefis, tesir edicinin fiilini ve tesiri kabl edenin kablleniciliini kabl
eder. Ve fiil eril, kabllenicilik ise diildir. Nitekim Hak Tel buyurur:
halakakum min nefsin vhidetin ve halaka minh zevceh ve besse
minhum riclen kesran ve nise (Nis, 4/1) Yn "Allah Tel sizi bir
nefsten hlk etti ve ondan eini hlk etti. Ondan da birok erkekler ve kadnlar yayd''. te bu bir nefs, Hakk'n nefsi olup, ve yuhazzirukumullhu
nefseh yn Ve Allah sizi nefsinden muhafaza eder (l-i mrn, 3/30) yeti kerimesiyle Hak Tel bu nefisten beer fertlerini muhafaza eder. nk biz
606

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

nefsi Rabb'e ve Rabb'i de nefse koruma ve siper ediniriz. Yn nefsin bize dnk olan yzne bakarak kt ilerimizin hepsini nefsimize dayandrp onu
Rabb'imize koruma ve siper yaparz. Ve nefis, Hakk'n nefsinin ayn olmas
tibryla da vlm eylerin hepsini O'na dayandrrz. Ve bu sretle de
Rabb'i nefse koruma yaparz. Bu bahsin ayrntlar brhim Fass'nda geti.
Bundan dolay "nefis", biri "Hakk" ve dieri "hlk" olmak, zere iki yn
shibidir. Halk edilmi olmamz itibryla, nefis bize balanr. Ve biz Hakk'n
ayn olan zti hakkatlerin sretleriyiz ve bu sretler sonsuzdur. Ve nefsin
hakkati de, nefsin ztnda zhir olan Hakk'n nefsi olmasdr. nk bu hlk
edilmi taayynlerin hepsi Hakk'n vcdunun tenezzllerinden meydana
gelmitir. Bundan dolay Hak ahadiyyet ztyla tecell ettiinde, biz O'nun
btnyz ve O bizim kuvvetlerimizin ve a'zlarmzn ve nefislerimizin ayndr. Ve isimleri ve sfatlaryla tecell ettiinde, Hak bizim btnmz olur.
Ve biz Hakk'n ahadiyyet ztnda gizlide iken, Hk nefes-i rahmnsiyle
bizi nefeslendirdi. Biz yokluksallk skntsnda iken, bu nefeslendirme ile bize
rahmet edip, bizim aynlarmz kendi "ayn"yla cd etti. Bundan dolay biz
Hakk'n nefsinde, yine Hakk'n nefsiyle aa ktk.
te bu bilgi ile tahakkuk eden ancak ilhiyyndan olan resller ile
evliynn en bykleridir. Fikir erbb ve bak as shipleri bu bilgiyi renemediler. nk nefisleri bu bilgilerin renilmesine perde oldu. Birtakm
resmi ta'rifler ile dedikoduya dtler. rnein konuan nefs cevher midir,
araz mdr; bedenin dhilinde mi yoksa hricinde midir; veyhut ne hri ne
de dhil midir? deyip birtakm mantksal nermeler tertb ettiler ve delller
getirdiler. Bilmediler ki delil dedikleri ey de dell olunann ayndr. Onun iin
almalar boa gitti.
Soru: Bu bahiste verilen bilgilerde ve hakkatlerde dah fikir ml edilmi
olmuyor mu? Ve bu kt zerinde yazlm olan kelimeler, fikir ve bak
erbbnn grlerine arz edilmi bulunmuyor mu?
Cevap: Bahsedilen bilgiler ve hakkatler, fikir ve bak as mahsl deildir. Belki cenb- eyh (r.a.)n kef ile vkf olduu ilhi bilgilerdir ki, bu
latf manlar harfler ve zarflar elbsesiyle his ve ehdet lemine karlm ve
fikir erbbn kaz iin anlatlmtr. Yoks bu hakkatler, bak asnn sknts
ve fikir mli ile, bu kadar perdeler iinde keif olmadan idrk olunamaz.

607

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ve Hak Tel, lem ve nefesler ile lemin bir aynda, yeni hlk edilite
deiimi hakknda ne gzel buyurdu! imdi bir snf ve belki lem ehlinin
eksersi hakknda bel hum f lebsin min hlkn cedd (Kf, 50/15) yn
"Onlar yeni hlk ediliten phe iindedir" dedi. Byle olunca onlar emrin
nefesler ile yenilenmesini bilmezler (45).
Yn yet-i kerimede Hak Tel hazretlerinin buyurduu yn ile lemin
hlk edilmileri, her bir nefeste ilhi tyecell ile yenilenir. nk lemin bamsz bir vcdu olmadndan kendi nefsiyle yoktur ve Hakk'n vcdu ile
mevcddur. Ve Hak dim ve ebeden tecell edegelir. Bundan dolay birinci
tecell asla geri dnnce lem, yok olur ve ikinci tecellnin onu tkiben
zuhrunda da mevcd olur; ancak ikinci tecell o kadar sr'atle zuhr eder ki,
onun nru ilk tecellnin nruna bitiik olmas dolaysyla ikisinin arasn fark
etmek ve ayrmak mmkn olamaz. Birinin hayli gitmeden onun benzeri
olan dier tecell gelir. Bundan dolay lemin ilk nce yok ve daha sonra
mevcd olmas grlemez.
te bunun iin lemin d grnne bakan fikir ve bak erbb, bu benzer yenilenmenin farkna varamazlar. Bununla berber bilim adamlar bir dereceye kadar bu hakkati idrk edebilmilerdir. Fakat onlarn bu idrkleri, keif ehlinin ve ilhmn mertebelerine ulaamaz. rnein bu yenilenmenin
uzuvlar olan cisimlerde gereklemesini bilimsel olarak mhede ederler;
ancak bir kaya paras iin blnmeyen her nda mevcd ve yok olma essn
kabl etmezler. Oysa lemin btn hereyi her bir nefeste ilhi tecell ile yeni
hlk edilitedir. Mesnev:
Tercme: "Sret, sretsizlikten kt; yine geri dnd. Nitekim biz de ona
dneriz. imdi senin iin her an lm ve geri dn vardr. Mustaf (s.a.v.)
"Dny bir sat, bir andr" buyurdu. Btn lem her an fendadr ve tekrr
vcd bulup bakda olur. lem dim yryp oturmaktadr ve soyunup
giyinmekten hl deildir.''
Sonu olarak btn eynn hakkatleri sbit ve taayyn etmi vcdlar
her an ve her lhza deiimdedir. Ve onlarn taayyn etmi vcdlar da
Hakk'n vcdunun gayr deildir. Bundan dolay HakkIn vcdu zt ynnden deiimden ber ise de, isimleri ve sfatlar ynnden deiimdedir.
Ve mdemki bu grdmz ey Hakk'n vcdunun gayr deildir, deiimde olsa da yok olmas lzm gelmez. nk vcda dhil olan ey yok olmaz. Ve ey sretleri, Hakkn hakkati olan bir ayn zerine gelmi olan birtakm arazlardn ibrettir. Arazlar ise her anda deiimdedir. Fakat bak ehli
ve lem ehlinin ou, lemin hakkatinden ve lemin sretlerinin hepsinin,
nefesler ile yeni hlk edilite olduundan phededirler. Mesnev:
Tercme: "O gayb lemi, ancak Hakk'n hslarna gzkr. Geriye kalan
lem hlk, bu yeni hlk ediliten phededirler".
608

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Lkin Eire bz mevcdlarda ona vkf oldu; o da arazlardr. Ve


Hisbniyye, lemin btn hakknda ona vkf oldu. Oysa bak ehlinin
hepsi onlar chillikle sulad. Velkin iki grup dahi hat etti.
Hisbniyye'nin hatsna gelince, lemin btnnn deiimine dir olan
szlerin varl ile berber, bu sretleri kabl eden idrk edilebilir cevherin
aynnn ahadiyyetine vkf olularnn olmamas sebebiyledir. O idrk edilebilir cevher de ancak o sretler ile mevcd olur. Nitekim o sretler de ancak o idrk edilebilir cevher ile aklla bilineblir. Eer bununla syleyici
olsaydlar, bu hussta tahkk derecesine eriirlerdi. Ve Eire'nin hatsna
gelince, onlar tahkki olarak lemin btnnn arazlarlarn toplam olup
onun her zaman deiimde olduunu bilmediler; nk araz, iki zamanda
dimi olmaz (46).
Yn Eire ile Hisbniye, yn Sofistiyye gruplar dncelerinde hem
isbet ve hem de hat ettiler. Eire'nin isbeti, mevcdlarn bzsnn arazlar
olup yeni hlk edilite olduklarn ve deiim ierisinde bulunduklarn dnmeleridir. Hatlarna gelince, lemin btnnn arazlar olan sretlerin
toplam olup tek bir ayn olan ahadiyye ztnda aa ktna ve tek bir ayn
olan Hakk'n vcdunun da bunlarn btn hepsinde aa km bulunduuna vkf olmamalardr
Hisbniyye, yn Sofistiyye'nin isbeti de, lemin btnnn deiimde
olduunu dnceleridir. Hatlarna gelince, lem sretlerinin hepsini kabl
eden idrk edilebilir cevherin "ayn"nn ahad oluuna vkf olmayp, inkr etmeleridir. Oysa akl ile idrk olunan bir cevher, darda hissedilebilir olan
sretler bulunmadka zhir olmaz ve ayn ekilde bu hissedilebilir sretlerin
hakkatleri de ancak o cevher ile akledilebilir olunur. rnein akl, cisim gibi
hissedilebilir cevher olmayp idrk edilebilir bir cevherdir. Bu ancak darda
hissedilebilir olan sretler ile aa kar. Farz edelim gyet muntazam geometrik ekiller ile dzenlenmi bir bahe grsek, dncemizde, bahivann
akl bu sretlerle zhir olur. Ve bu sretlerin hepsi bir ayn olup ahad bir zt
olarak bulunan aklda zuhr ederler. Eer Sofistiyye grubu bununla syleyici
olsa idiler, tahkk derecesine nil olurlard.
imdi "Sofist" Dehriyye'den eynn hakkatlerini inkr edici olup
ksma ayrlmtr:
Birincisi: "ndiyye"dir. Bunlar eynn hakkatlerinin sbitliini inkr
edici olup derler ki: Eynn hakkatleri, asl mevcd deildir ve eer mevcd
ise, ancak vehim ve haylde mevcddur.
kincisi: "ndiyye"dir.Bunlar da derler ki: Eynn hakkatleri mevcddur;
ancak akln tibr iledir. Eer akl, bir eyi cevher sayarsa cevherdir ve araz
609

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

sayarsa arazdr ve eer kadm sayarsa kadmdir.Eer sonradan olmu sayarsa


sonradan olmutur.
ncs:" L-edriyye"dir. Bunlar da eynn hakkatlerinin sbitliinin
oluunu ve olmayn inkr edicidirler. Derler ki: Eynn sbitliinin oluunda ve olmaynda biz phe duyarz ve bu phede de phe duyarz.
Bundan dolay bu grubun ksmna gre de lem deiimdedir. Fakat
bunlar idrk edilebilir bir cevher bulunduuna ve onun da "ayn"nn ahad
olduuna vkf olmamlardr.

Bu da tanmlandnda ey iin ortaya kar. nk onlar bir eyi tanmlasalar, bu arazlar ortaya kar. Ve hakkatte eyin tanmnda bahsedilen
bu arazlar, nefsiyle kim olan bu cevherin "ayn" ve onun hakkatidir. Ve
kendi hakkati ynnden o arazdr. Kendi nefsiyle kim deildir. (47).
Yn ey iin olan resmi triflerde, lemin btn hereyinin arazlar olduu ortaya kar. nk Eire ve fikir ve bak erbb bir eyi tanmladklar,
yn resm trif ile trf ettikleri zaman, o eyin araz olduu meydana kar. Ve
bir eyi trf ederken ve tanmlarken anlatlan bu arazlar, nefsiyle kim olan
bu cevherin "ayn" ve hakkatidir. nk zti tanm, tanmlanm olann ayndr.
Mesel "cevher"i trf etmek istediimiz zaman: "Kendi nefsiyle kim olan
eydir" deriz. Oysa "kim olu" arazdr. nk cevher olmasa kim oluu ayrca gstermek mmkn deildir. Ve kim olu araz olmakla berber, bu cevherin ayn ve hakkatidir. nk bu cevherin tanmdr. Ve cevher bu tanm
ile dier eylerden ayrlr. Ve kim olu cevherin zt tanmdr. Zt tanm ise
tanmlanm olann ayndr. Ve ayn ekilde "insan" tanmladmz ve trif
ettiimiz zaman da: "O konuma shibi olan hayvandr" deriz. Ve konuma ise
arazdr.Ve "shib"in mans nisbettir. "Nisbet" ise arazdr.Ve ayn ekilde
"hayvan" trif ettiimizde: "Hisleri olan ve gelimesi olan cisimdir ve
irdesiyle hareket eder" deriz. Ve birtakm arazlar ile trif ederiz. nk cisim
arazdr; nk yer kaplamaktadr ve yer kaplayan iin "yer tutu'' lzmdr;
yer tutu ise arazdr.Ve ayn ekilde "gelime" de arazdr. nk asl zerine
ilvedir. Ve ayn ekilde "his" dah arazdr; nk his idrktir; ve "idrk" ise
arazdr. Ve ayn ekilde "hareket" dah arazdr; nk skinlik zerine ilvedir. Ve ayn ekilde "irde" dah arazdr; nk o da asl zerine ilvedir. Sonu olarak nefsiyle kim olan "cevheri, birtakm arazlar ile trif ederiz. Ve
trif ise, bir eyin tanmn belirlemektir. Ve o "arazlar" ise, kendi nefsiyle kim
olmayp, tanmlanan cevherle kimdir. Fakat mdemki birtakm arazlar toplanp cevherin tanm onunla mmkn oluyor, bu halde o arazlar, cevherin ayn
ve hakkati olur ve cevher de arazlarn ayn olur. Rub-i Hkn:
610

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Tercme: "Vcd- mutlak cevher gibidir. lem de arazdr. Ve arazn


ztnda cevherin zuhru farzdr. Geri cevher araz ile zhir olur. Fakat cevher,
hakkatte kast edilen arazdr".

imdi nefsiyle kim olmayan eyin birlikteliinden nefsiyle kim olan


bir ey geldi, nefsiyle kim olan cevherin zt tanmnda yer tutmas gibi.
Ve cevherin arazlar kabl o cevher iin zt tanmdr (48).
Yn kendi nefsiyle kim olmayan arazlar toplanp kendi nefsiyle kim
olan cevheri tanmlyordu ve bu ekilde de o arazlar cevherin "ayn" ve
hakkati oluyordu. imdi kendi nefsiyle kim olmayan arazlar, nefsiyle kim
olan cevherin ayn olunca, nefsiyle kim olmayan eyin birlikteliinden nefsiyle kim olan bir ey km olur. Bunun rnei de nefsiyle kim olan cevherin
zt trifinde "yer tutmas"dr. rnein Eire cismi trif ederken: "Cisim, genilik, uzunluk ve derinlii kabl eden yer tutan bir cevherdir" derler. Oysa
genilik, uzunluk ve derinlii ve kabl ve yer tutu hep arazdr. nk bunlarn hepsi akl ile bilineblir manlardr ve cisim olmaynca grnmezler ve
hatt "cisim" dahi arazdr. nk yer tutu olmaynca grnmez ve "yer tutu"
da arazdr; nk cisim olmaynca zhir olmaz. Ve bu arazlar toplanmaynca
da cevherin vcdu tahakkuk etmez. Ve cevher olan cismin arazlar kabl etmesi de, cevher iin zt tanmdr. Yn cevheri trif ettiimiz ve tanmn belirlediimiz zaman, o cevherin araz kabl etmesi, o arazn, o cevherin zti tanmnn paras olmasndandr; nk bir eyin tanm kendisinin parasdr.

Ve phe yoktur ki, muhakkak kabl, arazdr; nk ancak kabl edicide mevcd olur. nk kendi nefsiyle kim deildir. Oysa kabl, cevher
iin ztdir. Ve yer tutu dah arazdr; o da ancak yer tutanda olur, kendi
nefsiyle kim olmaz. Oysa yer tutu ve kabl, tanmlanan cevherin ayn
zere ilve bir huss deildir. nk zti tanm, tanmlanann ayn ve
hviyyetidir (49).
rnein yukarda beyn olunduu zere cisim trif edilirken: "Cisim, genilik, uzunluk ve derinlii kabl eden yer tutan bir cevherdir'' denilir. phesiz bu trifte geen "kabl", arazdr. nk, kabl essen, kendi nefsiyle kaim
olan bir ey deildir; kabl edici olmaynca grnmez ve kabl, cevherin zt
tanmdr; nk "Trif, bir eyin tanmn belirlemektir." u halde kabl, cevherin zt paras olur. Ve yer tutu, yn bir mahal igl etmek dah arazdr.
nk bir mahalli igl eden bir ey olmadka, igl esaslar grnmez. nk kendi nefsiyle kim olan bir ey deildir. Ve bu "yer tutu" ile "kabl", tanmlanan cevherin ayn zerine ilve olarak olmu eyler deildir. Belki
hrite cevherin ayn olan iki bantdr. Ve bu tibr gre ikisi de cevherin
611

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

ztna mahsstur. Ve bir eyin zt olan ey, o eyin ayndr. Bundan dolay
zti tanm tanmlanann ayn ve hviyyeti olmu olur.

Byle olunca iki zamanda dmi olmayan ey, iki zamanda vey zamanlarda dmi oldu. Ve nefsiyle kim olmayan ey, nefsiyle kim olan eye
dnd. Oysa zerinde bulunduklar eye onlarn uru yoktur. "Ve onlar,
yeni hlk ediliten phe iindedirler." (Kf, 50/15) (50).
Yn yukarda zh edildii zere araz, cevherin ayn olduundan, iki zamanda dmi olmayan ve kendi nefsiyle kim bulunmayan o araz, hem iki
zamanda vey daha fazla zamanda dmi oldu ve hem de nefsiyle kim bulundu. Oysa Eire "Araz, iki zamanda dmi kalmaz; cevher ise zamanlarda
dmi kalr" derler. Sonra da cevheri, arazlar ile trif edip, onun tanmn bu
arzlar ile belirlerler. Ve bu ekilde elikiye dtklerinin farkna varmazlar.
Bundan dolay onlar, "lem" dediimiz eyin birtakm arazlarn btnl
olup an be an deitiini ve lemden hibir eyin kendi nefsiyle kaim bir cevher olmadn bilmediler. Ve kendi aynnda kim olan mevcdun, kendi
ztyla kim bulunan Hakkn mutlak vcdu olduunu ve dier eylerin
kendi vcdlaryla yokluk zere olup, her anda o mutlak vcd ile yeni hlk
edilite olduunu anlamadlar. Rub-i Efdalddn Hkn:
Tercme: lem, mutlak vcdun arazlar olarak aa kt. O mutlak
vcd olmakszn lem yokluun ayndr. Her bir anda sana bir vcd gelir.
Bundan dolay O'nun her nefesine, yn mutlak vcdun mukaddes feyz ile
tecellsine, ihtiycn vardr; bunu iyi anla!

Ve keif ehline gelince, onlar, Allah Tel'nn her nefeste tecell ettiini
grrler. Oysa tecell tekrr etmez. Ve ayn ekilde onlar, her tecellnin yeni
hlk edii verdiini vey hlk edileni giderdiini mhede ile grrler.
imdi tecellnin hlk edileni gidermesi, tecellnin giderilii indinde hlkn
fni olmasdr. Ve yeni hlk ediin devamll da dier tecellnin onu vermesidir. yi anla (51).
Ma'lm olsun ki, ilhi isimler Mbd ve Mud ve Muhy ve Mmt gibi bir
dierlerine karlkldr. Kulle yevmin hve f en yn O her an yeni bir
itedir (Rahmn, 55/29) yet-i kermesi gereince Hak, mukaddes zt ve ilhi isimlerinin hepsiyle her bir anda ve her bir ite tecell edici ve srdir ve bu
isimlerden hibirisinin kullanm d mmkn deildir. Bundan dolay her bir
anda rahmni rahmeti gereince eyya vcd verir ve yine o anda Kahhr
oluunun hkmyle o eyy vcd elbisesinden r klar. Ve lem, bylece
her nefeste yoklua gidip yine onun benzeri o anda vcda gelir. Ve gelen,
612

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

gidenin ayn deildir, benzeridir. nk tecellde tekrr yoktur. Eer tekrar


olsa, yn gelen, gidenin ayn olsa, elde olann elde edilmesi, lzm gelir idi ve
bu da abesdir. Oysa, Hak Tel hazretleri E fe hasibtum ennem
halaknkum abesen yn yleyse sizi abes olarak m hlk ettiimizi zannettiniz (M'minn, 23/115) yet-i kerimesinde vcdda, abes hlk edi olmadn beyn buyurur. Bundan dolay gelen yenidir, yeni hlktr. te benzerin bylece yenilenii ve eserlerin mertebelerinin hallerinin uygunluu dolaysyla, perde shipleri, lemin vcdunu bir karar zere durur zannederler.
Fakat keif ehli Hakk'n her nefeste tecellsini ve her tecellnin yeni hlk edilii
verdiini vey hlk edileni giderdiini mhede yoluyla bilir. Hkan Rubi:
Tercme: "Kulun, yce Hud hazretlerine tecellnin tekrrn nisbet etmesi
er ve vebldir. nk tecell tekrr, abes olur. Oysa fiillerin Hlk hazretlerinden abes fiil kmas mmkn deildir."
imdi tecellnin hlk edilmiin gidermesi, tecell gidince, o tecell ile durmakta olan hlk edilmiin de fn olmasdr ve yeni hlk ediliin devamll
ise, onun yerine gelen dier tecellnin o giden hlk edilmiin benzerini vermesidir. Ve bu cd ve ortadan kaldrma da isimlerin karlkl bulunmasndandr
ve giden hlk edilmiin bsbtn bakas gelmeyip de, benzerinin gelmesi,
tecellnin lem sretlerinin isti'ddlarna gre, onlara vcd vermesinden dolaydr.
rnein, her sene kays aacnn meyvesi yine kays olur. Fakat bu seneki
kayslar, geen senekilerin ayn deil, benzeridir; nk tecell mahallin
isti'ddna gre olmutur. Ve ayn ekilde akam terzi olarak yatan kimse sabahleyin kundurac olarak kalkmaz; nk tecell, terzinin isti'ddna gre
olur. Ve terzinin san'at hakknda sabahki fikri, akamki fikrinin benzeridir,
ayn deildir ve yeni hlk edilitir. Ve bu ekilde kyasla!
Bu bahis ok ince olduundan Hz.eyh (r,a.) irfn tlibi olanlarn dikkatlerini ekmek iin "yi anla!" hitbyla son verdi. Bundan dolay vcd iinin ne
ey zerine olduunu anlamak iin bu bahis zerinde iyice inceleme yaparak
dnmek lzmdr....

Bitii: 21 Mays 1916, Pazar gecesi, saat 03:50

613

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Mesnev-i erf drdnc ciltte olan krmz balklar:


"Ms (a.s.)n: Halk niin hlk ettin ve helk ettin ve yaktn? diye Hz.
Hak'tan ssoru sormas ve Hz. zzet'ten cevb gelmesi."
Yn hlk cd ve daha sonra ortadan kaldrmaktaki ilhi hikmetin nedir?
demek olur. Mesnev:
Tercme: "Ms (a.s.) dedi: Ey hesap gnnn shibi! Nakettin, daha
sonra niin harb ettin? Erkei ve diiyi can-fez bir srette nakettin, ondan
sonra bunu niin vran edersin?" Mesnev:
Hak Tel buyurdu: Y Msa! bilirim ki, senin bu sorun inkr ve gafletten ve nefsin hevsndan deildir. Yoksa edeblendirir ve seni azarlardm; bu
sorudan dolay seni incitirdim; lkin bizim fiillerimizde devamlln hikmet
ve srrn ak olarak taleb edersin, t ki o devamllk hikmeti ve srrndan herkesi vkf klasn ve bu sebeble her ham olan piiresin. Sen her ne kadar bu
srdan haberdar isen de, avam zerine almas iin kastl olarak, sorucu oldun. nk bu soru ilmin yars geldi. Her bir chilin, bu gc yoktur.
erh: Yn, y Ms bilirim ki, bu sorduun soru ilhi fiillerime tirz iin
olmamtr. Eer tirz yolu zere olayd ve ilhi fiillerimi beenmemek sebebiyle bu soruyu sorsa idin seni edeblendirir ve bu tirzndan dolay gazab
edip seni incitirdim. Ancak hlk cd ve ortadan kaldrma hussundaki fiillerimizin hikmet ve srrna vkf olduun halde, bu hikmet ve srlarn insanlarn
avm zerine almas hussunda kasden sorucu oldun ve her ham piirmek
iin, devamllk srrndan herkesi haberdar klmak istedin; nk soru ilmin
yarsdr. Her chilin bu soruyu sormaya mecl ve tkati yoktur. Mesnev:
Tercme: "Soru da ilimden kopar, cevb da. Nitekim diken ve gl, toprak
ve sudan, yn amurdandr. Sapmak da ilimden kopar hidyet de. Nitekim
ac ve tatl yamurdandr".
erh: Bu sz Hz. Mevln (r.a.) Efendimizindir. stteki beyitler ise Hak
Tel tarafndan idi. (Es-sul nsfu'l-ilmi) "Soru ilmin yarsdr" denilmitir.
Bundan dolay bir bahse dir soru sormak iin o bahiste ilim shibi olmak lzmdr. Mesel matematik ilmine ship olmayan kimse, matematik ilminden
bir soru getirmeye kdir deildir. u halde soru ilimden kaynaklanmaktadr.
Ve cevbn ilimden kaynakland ise aktr. nk bilmeyen kimse cevb
veremez. Ve soru ile cevb ayr ayr eyler olduu halde kaynaklarnn bir olmas, gl ile diken baka baka eyler iken mene'lerinin amur olmasna benzer. Ve ayn ekilde dallet ile hidyet dah ilimden zuhra gelir. nk bz
limler, bildikleri akli ve nakli dellleri nefsn hevlarna tb tutup doru
yoldan saparlar.

614

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

rnein her sene malnn zektn vermek farzdr. Bunu vermemek iin
senenin dolmasna bir ay kala, farz edelim, maln eine hibe eder ve o mal hibe ile mlknden km bulunur ve ertesi sene de ayn mal sene tamm olmazdan nce ei yine kendisine hibe eder, bu ekilde her ikisine de zekt farz
olmam olur. Fakat sonuta ilhi emir yerine getirilmemi olur. te bu bir
sapmadr ki, ilimden doar. Ve bu hle vkf olan dier bir lim, hads-i
erfine bakp hibedeki niyetin bozukluunu grp ondan ekinerek doru yol
zere gider. te bu da ilimden doan hidyettir. Ve sapmann ve hidyette
olmann ilimden oluu, ac ve tatlnn yamurdan zuhruna benzemektedir.
Mesnev:
Bu dmanlk ve muhabbet, inlktan kopar. Ve hastalk, salk lezzetli
gddandr.
erh: Yn insan tanmad kimseye ne muhabbet ve ne de dmanlk
eder. Bu iki duygu, tanmaktan zuhra gelir. Ve ayn ekilde hastalk ve shhat
lezzetli gddan hsl olur. Sonu olarak bir eyden byle zddnn hsl olmas
oktur. Mesnev:
Tercme: "O Kelmullah, vkf olmayanlar bu srdan bilgili klmak iin,
fayda taleb eden acem oldu. Ondan dolay biz de kendimizi a'cem klalm.
Onun cevbn bilmiyormu gibi nmze getirelim."
erh: Yn kendisi bildii halde, bakalarnn istifde etmesi iin, vkf deilmi gibi grnerek cevap verme gc olan bir bilenden soru sormak,
hakmne bir slp olduundan Hz. Ms (a.s.) da Alm-i Z'l-Cellden soru
sordu. Bu uslb ul'l-azm bir Nebyy-i z-nn tercih ettii bir yol olduu iin,
biz de yle yapalm ve bu syede vkf olmayan kullar bu hakmne slb ile
birtakm ilimlere vkf klalm. Mesnev:
Tercme: "Eek satanlar birbirinin hasm oldular, t ki o akdin kilidinin
anahtar geldiler."
erh: Yn, at pazarnda eek satan satclar bir yere toplanp gy ortada
bulunan bir eek zerine harretle pazarlk ediyorlarm gibi mnkaa ve
mcdelede bulunurlar. Ve onlarn bu hallerini gren yabanc kimseler,
hakkaten aralarnda mcdele vardr zanneder. Halbuki onlar bu ekilde
meydandaki eee mterilerin alma isteini ekmeye alrlar. Ve sat akdinin kilidinin anahtar olmulardr. te, bunlar gibi bir yerde bulunan limler
de bir mes'elede bir deriyle tartmaya tutuurlar, t ki orada bulunan vkf
olmayanlar ondan istifde etsinler. Mesnev:
Tercme ve zh: "Byle olunca yce Hud Hz. Ms'ya (a.s.) dedi: Ey zlerin shibi, yn ey kalb ve akl shibi, mdemki soru sordun, gel cevbn
dinle!

615

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

Ey Ms! Yere bir tohum ek! T ki sen kendin dah buna hakkn veresin.
Yn benim bu mahlklar hlk edip daha sonra helk ettiimin srr, kendi
fiilin vstasyla sana zhir olsun.
Ne zamanki Msa (a.s.) ekti ve ekini tamam oldu ve onun baaklar letfet
ve nizam buldu, orak alp ekini bimeye balad. Bu halde iken onun kulana
gayb leminden ses geldi. yle ki:
"Niin zirat edip yetitirir ve olgunlanca onu biersin? Yn tohumu
ekip, terbiye ettin, o tohum kemle geldi; sonra niin onu kesip biip helk
edersin? Ms (a.s.) dedi:
Y Rab! Ondan dolay vran edip bierim ki, bunda tane ve saman vardr.
Tane, saman anbarnda lyk deildir. Saman da, buday anbarnda olmaz,
yakmaz. Bu ikisini kartrmak hikmet deildir. Hikmet elemek zamannda,
saman budaydan ayrmay gerekli klar. Yn hikmetin gerei bunlarn karmas deil, belki eleyip ayrlmasdr. Hak Tel hazretleri buyurdu:
"Bu ilmi sen kimden buldun ki, ilim sebebiyle bir harman tertb ettin? Yn
bu ekip bimek ve sonra harman yapp buday samandan ayrma ilmini kimden rendin? Cenb- Ms dedi:
Ey Hud-y Z'l-Cell! Bana ayrmay sen verdin. Hak Tel buyurdu:
"O halde niin benim ayrclm olmasn? Yn mdemki ayrmay veren benim, iyi ve kty ayracak ayrcln bende bulunmamas dnlebilir mi? Mesnev:
Tercme: "Y Ms! Mahlklarda pk ruhlar vardr, bulank ve amurlu
ruhlar vardr".
erh: Ruhlar aslnda pk ve ltiftir. Fakat bu lemde su ve balktan terkb
olunan kesf cesetlere balanmas dolaysyla bulank olur. Fakat bir snf vardr ki, onlar er'i hkmlere tb olduklarndan ve slih amellere sk sk balandklarndan rhlarnn sfiyyeti bu balant dolaysyla bulank olmaz. Ve
onlar gaflet ve kesfete dmezler. Dier bir snf ise nefsn heveslerine tbi'
olup hayvni gerekler ile hareket ettiklerinde ve tertemiz erat uygulamay
terk ettiklerinden, onlarn ruhlar da nefislerinin hkmne tbi' olup kesfet
peyd ederler. Fakat her iki snf cismen ve sreten birbirlerine benzer bulunurlarsa da, rhen ve ma'nen bir derlerinden ayrdrlar. Bundan dolay buday ile samann ayrl gibi, bu ruhlarn da ayrlmas lzm gelir. Mesnev:
Tercme: "Bu sedefler bir mertebede deildir. Birinde inci vardr, dierinde bir tr d ta vardr".
erh: Yn bu cesedler, denizden karlan kapal sedeflere benzer. Her birisinde inci bulunmas umulur; fakat aldklar zaman grlr ki, bzlarnda
hakkaten inci varm ve bzlarnda sretleri tibryla inci vardr zannedilmi
616

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

ise de, bo kmtr. Cesedlerin de birinde, inci gibi olan man ve irfan vardr.
Dierinde ise bir tr d ta vardr. *Mesnev:
Tercme: "Budaylarn samandan ayrlmas gibi, bu iyi olan ve bozuk olann ayrlmas lzmdr".
erh: Yn ekin yetitikten sonra, biip kymeti daha dk olan saman
dah kymetli olan budaydan nasl ayrrlarsa, Hak Tel Hazretleri de
kymet gnnde Vemtzl yevme eyyuhel mucrimn yn Ve ey mcrimler (sulular)! Bugn ayrln (Ysn, 36/59) hitbyla mcrimlerin muhsin
olanlardan ayrlmalarn emir buyurur. nk buday ile samann anbarlar
baka baka olduu gibi, muhsin ile mcrimlerin anbarlar da ayrdr. Birinin
mekn cennet, dierininki cehennemdir ve her iki snfn varl da ilhi hikmet ve srlarn aa kmas iindir. nk gerek cennet ehli ve gerek cehennem ehli, ilhi isimlerin gereklerinin aa kmas iin birer grnme yeridir.
Onlarn vcdu olmasayd, isimlerin eserleri aa kmazd. Mesnev:
Tercme: "Bu cihn hlk aa karma iindir. T ki hikmetlerin haznesi
gizli kalmasn. it ki Hak Tel Hazretleri "Ben bir gizli hazneydim" buyurdu. Cevherini ziyn etme, aa kart!"
erh: Bilinsin ki: Hak Tel hazretleri "Ben bir gizli hazneydim.
Bilinmekliime muhabbet ettim, bu lemleri hlk ettim hads-i kudssinde
beyn buyurduu zere, kint ilhi bilinmeklii iin hlk buyurmutur. Ve
bilinmek ise ancak zhur ile olur. nk zhir olmayan bir ey bilinmez.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) bu hads-i kuds hakknda "Sened ynnden
zayftr, fakat keif ynnden kuvvetlidir" buyururlar. Ve yet-i kermede Ve
m halaktul cinne vel inse ill li ya'budn yn Ve, insanlar ve cinleri
Bana kul olsunlar diye hlk ettim (Zriyt, 51/56) buyrulmu ve tefsircilerin
sultn bn Abbas (r.a.) li ya'budnu yn kul olsunlar "li-ya'rifn" yn
tansnlar sz ile tefsr buyurmutur. nk ibdet bilmeksizin olmaz ve
bilinmeyen bir eye ibdet olunmak dnlemez. Bundan dolay en nemli
maksad bilmektir; ve btn eynn asl ftratlarnda bilme vardr. Fakat insanlarn ve cinlerin bir oklar, aalarn en aas olan tabata gnderildiklerinde tabi perdeler ile asl ftratlarndan uzak kalmlar ve sonsuz gaflete
dalmlardr. Bu sebeple onlar hakknda Ve lekad zeren li cehenneme
kesren minel cinni vel insi (A'rf, 7/179) yn "Biz insanlardan ve cinlerden cehennem iin ok snf hlk ettik" buyrulmutur. imdi bu snfn gaflet
perdelerinin bu lemde yrtlmas mmkn olmadndan, gaflet hli ile kabz
olunurlar ve hirette cehennem yurduna dhil edilirler. Orada uzun sreler
kaldktan sonra kendilerine bilme kabiliyeti gelir ve isti'ddlar mikdrnca
perdeleri kalkp, Hak bilgisi hsl olur. Ancak m'minler, bu tabat leminde
ara sra gaflete der iseler de, asl ftratlarn kaybetmediklerinden derecelerine gre isti'ddlar kadaryla Hakk' riftirler. Bundan dolay hiret yurdunda
617

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

uaybiyye Fass

bunlarn mekn kmil olarak bilme mahalli olan cennet olur. Buna binen Hz.
Mevln (r.a.) Efendimiz, asl ftratn olan Hakk' bilmeyi, tbat bulanklna
aldanp ziyn etme, ortaya kart ve nefsin hakkatini bilip kendinin kim olduunu anla! buyururlar.
Biti: 25 Mays 1916, Perembe gecesi.

618

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-13BU FASS LT KELMESNDE MEVCT OLAN
MELKYYE HKMETNN BEYANINDADIR.
Bu yksek fass Lt Kelimesinde mevct olan "melkiyye hikmet"inden
bahsetmektedir. Ve "melk" (mm) harfinin stn harekesiyle ve (lm) harfinin
sknu ile "iddet" mansnadr. Ve "melkiyye hikmeti"nin Lt Kelimesi ile
balantl olmasnn sebebi budur ki: Lt kavmi, tabat ileri ve hayvni ehvetler ile uramak sretiyle yeryznde fesd ettiler. Lt (a.s.) onlar hayvanlktan insanla da'vet etti. nsni vzifelerini tebli etti. Onlarn nefisleri gl
ve perdeleri de o oranda iddetli olduundan, kabl etmeyip Lt (a.s.)a iddetle, karlk verdiler. Oysa cenb- Lt onlara kar zayf idi lev enne l
bikum kuvveten ev v il ruknin edd (Hd, 11/80) yn "Eer benim size
kar kuvvetim olayd; yhut iddetli bir rkna snaydm" buyurdu. Ve
"iddetli rkn" ile "kable"yi ve "kuvvet" ile de "mukvemet"i, yn beerden
kan "himmet"i kastetti. Ve bu temenndeki yksek makstlar, kavminin iddetli olan nefsni perdelerinin kayna olan tayyn etmi vcdlarnn iddetli
ilhi azb ile helk ve giderilmesi idi.
imdi himmet kalbi fetihlerden olduundan, cenb- eyh (r.a.) bu
"melkiyye hikmeti"ni, "kalbiyye hikmeti"den sonra anlatt. Ve melk ve iddetin
grnme yerlerinde zuhru, ilhi isimlerin gereinden olduundan ve isimlerin sretleri olan a'yn- sbiteye vkf olmak, kader srrna vkf olmaktan
ibret olup bu da Hakk'a mahss olduundan ve "iddetli rkn" olan Hakk'a
snan kimse Hakkn vcdunda fn, Hak ile bk olduktan sonra kader srrna vkf olacandan, bu "melkiyye hikmeti"nden sonra da, "kaderiyye hikmeti"ni beyan buyurdu .

619

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

"Melk" iddet ve "melk" iddetlidir. Hamur sk yorulunca Hamur


kuvvet ve iddetle birbirine yapt denir. Kays b.el-Hatm, mzrann vuruunu vasfederken dedi: "Ben Mzra avucum ile kuvvetli ve iddetli tuttum, dmana sapladm. Mzran yarn genilettim. Dier tarafta ayakta
duran kimse, mzran te yann grr." O da Lt (a.s.)dan naklen Allah
Tel'nn lev enne l bikum kuvveten ev v il ruknin edd (Hd, 11/80)
yn "Eer benim size kuvvetim olsayd, veyhut iddetli bir rkna snaydm" szdr. imdi Reslullah (a.s.) buyurdu ki: "Allah Tel kardeim Lt'a rahmet etsin ki, muhakkak iddetli bir rkna snd." Bundan
dolay Allah, iddetli olduundan, muhakkak onun Allah ile olduuna
dikkat ekti (1).
Yn Lt Kelimesi, "melkiyye hikmeti'ne bitimi olduu iin cenb- eyh
(r.a.) "melk"in ne demek olduunu ve Lt (a.s.) ile mnsebetini izh iin buyururlar ki: (Mm) harfinin harekesinin stn ve (lm) harfinin sknu ile
"melk" iddet ve "melk" ise iddetli manlarna gelir. Nitekim hamur kat
olunca Hamurun paralar kuvvet ve iddetle birbirine yapt" derler. Ve ayn ekilde Arap irlerinden Kays b. el-Hatm ismindeki zt, mzrann darbesini anlatmak iin syledii beyitte, "melk"i kuvvet ve iddet mansnda kullanmtr. Ve Hak Tel hazretleri, Kur'n- Kerm'de cenb- Lt'dan naklen:
"Eer benim size kar kuvvetim olsayd veyhut ben iddetli bir rkna snaydm" (Hd, 11/80) buyurduu ve "melk"in iddet ve "melik"in iddetli
manlarna gelii ynyle, "melkiyye hikmeti"nin Lt Kelimesine balanmas
bu yet-i kerimeden anlalmaktadr. Ve cenb- Lt'un bu szne kar (S.a.v.)
Efendimiz: "Allah Tel, kardeim Lta rahmet etsin ki, muhakkak iddetli
bir rkna snd" buyurmakla, Cenb- Lt'un gl ve iddetli olmas cihetiyle Allah ile berber olduuna dikkat ekti.

Ve Lt (s.a.)n "iddetli rkn" ile kastettii ey "kable" ve "Eer size


kar benim kuvvetim olsayd" (Hd, 11/80) szyle kastettii ey de,
mukvemet"tir ve o da, burada zellikle beerdeki himmettir. Bundan dolay Reslullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Lt (a.s.)n ev v il ruknin edd yn
vey iddetli bir rkna snaydm (Hd, 11/80) dedii o zamandan
tibren btn peygamberler kendi kavminden bir cemat ve onu himye
eden bir kable iinde gnderildi, Reslullah (s.a.v.) ile Eb Tlib gibi (2).
Yn cenb- Lt "iddetli rkn" tbriyle "kable"yi kastetti. Ve bununla
Benim kuvvetli kablem olup o kableye iltic edeydim demek istedi. Ve
"Eer benim size kar kuvvetim olsayd" tbriyle de mukvemeti kastetti. Ve
kuvvet dah, iinde bulunduumuz ehdet mertebesinde, zellikle beerden
kan himmetten ibrettir. Veyhut "kuvvet" tbri, baka mahallerde, hi
620

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

te'vlsiz "kuvvet" mansnda kullanlr ise de, burada yn cenb- Lt'un sznde "beerin himmeti" mansna gelir.
Lt (a.s.)n sznn hakkat lisn ile olan zh budur ki: Ben henz fenfillah makmndaym ve bu makmda kendi nefsim ile HakkIn vcdunda
helk olmu bulunduum iin, salt ubdiyyet ile vasflanmm. Bundan dolay bende himmet ile tasarruf yoktur ve eer bu makmdan bak-billah
makmna geip bende btn ilhi isimlerin eserleri fiilen zhir olsa idi, o ilhi
isimlerin toplanmlnn kuvvetiyle tasarruf ederek cd ve ortadan kaldrmaya himmet ederdim . Ve iddetli rkn olan kableye snmakla, o grnme yerinin kuvvet ve iddeti derecesinde, Hakk'n fiili de, kuvvetli ve iddetli
olarak zhir olurdu .
Bilinsin ki, fen-fillah makm, mutlak vcdun vechinden taayynlerin
kalkmasndan ibrettir. nk, taayynlerin gerei olan bu benlik ve bizlik
perdeleri, o mutlak hakkatin ceml perdeleridir. Bu taayyn, mutlak bir oluunun tecellsiyle ortadan kalknca, gayrlk perdeleri de aradan kalkar ve bu
mertebede olan kimsenin baknda taayynlerin, vehimden ibret olan geici
gayrlklar gider. Ve byle bir kimse ortada, Hakk'n vcdundan baka tasarruf isnd edebilecei bir vcd gremez; bundan dolay kendisi himmet ve
tasarruf shibi deildir. Bu mertebede istersen "Bu vcd Hak'tr" de, istersen
"Ben Hakk'm" de! kisi de birdir. Nitekim Glen-i Rz'da buyrulur:
"Hud'dan gayr mevcd yoktur el-hak
Dilersen Hak de, istersen Ene'l-Hak"
Fakat bu makmdan sonra gelen bak-billah makmnn hkm bakadr.
nk bu makm, insan- kmilin makmdr. Bu mertebe, mutlak ztn kendisini en mkemmel bir grnme yerinde aa karmasdr. nk insan-
kmil, mutlak vcdun cismni ve nrn ve vahdet ve vhidiyyet mertebelerinin hepsini toplamtr. Ve bu mertebe mutlak ztn en son tecellsi ve en sonuncu taayyn elbisesidir.
Ve insan urcu yn ykselii annda zt yayl ile btn mertebelerde
zhir olduu zaman, ona "insan- kmil" derler. Ve bu ykseli ve yaylma
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz'de en mkemmel ynyle olmutur. Onun
iin "neblerin sonuncusu" ve "resllerin imm" derler. nk bu son
tecelldir .Ve onlarda Hakk'n zuhr ve tecellsi, zt zorunlu olutan baka,
btn isimler ile olmutur ve zhir olan isimlerin hkm biri dierine glip
olmakszn eitlik ve i'tidl diresinde keml yn zeredir. Her ne kadar
Hak, dier neblerde ve evliysnda da btn isimleriyle zhir olmusa da onlarda zhir olan isimler, tidl zere deildir. Bzsnn hkm, bzsna
glibdir. Bundan dolay "en mkemmel grnme yeri " tbri ancak Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz'e mahsstur.
621

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Nazm (Yazan tarafndan hakr):


Ey Hak sreti, keml-i mutlak
Sen vcd nrusun muhakkak
Olsaydn eer yoklukta pinhn
Zulmette kalrd hayyiz imkn
Zhirde her ne kadar sen beersin
Btnda fakat neler, nelersin
Cisminde okundu srf- furkn
Rhunda sezildi remz-i Kur'n
Cisminle Kurey ve Arabsn
Rhunla cihniyna rabsn
Fikirler seni anlamakta a'cez
Ezvk- ehi dilenci bilmez
Ancak seni, sen bilirsin ey h
Mmkn m o makma olmak gh
Menr- kemlidir mebbed
Sall sall al Muhammed
Sonu olarak fen-fllah makmnda olan kimsenin, bir eyin cd ve ortadan kalkmasnda himmete tasarrufu yoktur. Fakat bakbillah mertebesinde
olan insan- kmilin, grnme yeri olduu ilhi isimler toplanmlnn kuvvetiyle tasarrufu ve cd ve ortadan kaldrmaya himmeti vardr. Ve insan-
kmilin lemde tasarrufu, grnme yerleri vstasyla aa kar. Yn insan-
kmil, bir eyin icdna vey helkine himmet ettiinde, zhir ve btn kuvvetlerinin btn hepsini, o eye tm bir huzr ile yneltir. Ve o ey grnme yerleri vstasyla mevcd vey yok olur; nk Hakk'n fiilleri grnme yerleri
dolaysyla aa kar ve grnme yerlerinin kuvvet ve iddeti dolaysyla
Hakk'n fiili de kuvvetli ve iddetli olur ve Hak o grnme yerlerinden iddetli iddet ile iddet eder. Nitekim Ben sril'in am'da iki defa fesad karmalar zerine Hak Tel buyurur. Fe iz ce vadu lhum beasn aleykum
ibden len ulbesin eddin fe cs hlled diyri, ve kne vaden mefl
(sr,17/5) Yn "O iki fesdnzn birinin vdesi geldiinde, kuvvet ve iddet
shibi olan kullarmz sizin zerinize gndeririz ki, onlar dmanlkla
diyrnzn ortasna girerler. Ve bu va'd olunmutur, elbette olacaktr". Bundan
dolay Hak, Ben sril zerine Buhtunnasr ve onun askerleri gibi kuvvet ve
iddet shibi olan grnme yerlerini Msllat edip iddetli azb etti.
622

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

te Lt (a.s) lev enne l bikum kuvveten yn "Eer benim size kuvvetim olsayd (Hd, 11/80) szyle "mukvemet"i, yn "himmetle tasarrufu
ve ev v il ruknin edd yn vey iddetli bir rkna snaydm
(Hd, 11/80) szyle de "kable"yi, yn kavmine kar azb etmek iin kuvvetli ve iddetli grnme yerlerini kastetti. Ve bununla Hak Tel'dan, bakbillah makmna naklini ric etti. Ve Resllah (s.a.v.) Efendimiz buyurdu ki:
Lt (a.s.)n ev v il ruknin edd yn vey iddetli bir rkna snaydm (Hd, 11/80) dedii vakitten tibren btn nebler kendi kavminden bir cemat iinde ve dmanlarnn errini defeder ve onu himye eder bir
kable iinde gnderildi. Yn Cenb- Hak Lt'un temennsini kabl edip
kendi zamnnda, iddetli rkn olan kable makmnn yerini tutmak zere
melek gnderdii gibi, ondan sonra gnderdii nebleri de kable iinde gnderdi. Nitekim Eb Tlib, (S.a.v.) Efendimiz'i himye ederdi .

imdi Lt (a.s.)n lev enne l bikum kuvveten yn "Eer benim size


kuvvetim olsayd (Hd, 11/80) demesi, Allah'n halakakum min dafin
smme ceale min badi dafin kuvveten yn sizi zayflktan hlk etti sonra zayfln ardndan bir kuvvet kld (Rm, 30/54) buyurduunu iitir
olmasndan dolaydr. u halde, kuvvet klnma ile rz yn geici oldu. O
da araz olan kuvvettir. Kuvvetten sonra zayfl ve ihtiyarl meydana getirdi; bundan dolay klma, ihtiyarla balantl oldu. Ve zayfla gelince,
o hlk ettiinin aslna geri dnmesidir. O da Hakk'n halakakum min
dafin yn sizi zayflktan hlk etti szdr. imdi onu kendisinden
hlk ettii eye geri dndrd. Nitekim, Hak Tel men yuraddu il erzelil
umuri li keyl yaleme min badi ilmin ey (Hac, 22/5) yn "nsan, ilminden sonra bir eyi bilmemesi iin erzel-i mre yn ihtiyarla gnderilir"
buyurdu. Byle olunca Hak, onun ilk zayflna geri dndrldn hatrlatt. u halde zayflkta ihtiyrn hkm, ocuun hkmdr (3).
Yn Lt (a.s.)n: "Eer benim sizi kar kuvvetim olsayd" (Hd, 11/80)
demesinin sebebi, Hakk'n: "Allah Tel sizi asl olarak zayflktan hlk etti ve
o zayflktan sonra kuvvet verdi" (Rm, 30/54) sznn mansn ilhi nr ile
idrk etmesinden dolay idi. nk kendisi fenfillah makmnda idi. Ve
onun bu many idrki, iitmekle oluan ilim trnden deil, belki hakka'lyakn mertebesinden olan bir idrk idi. Bundan dolay bildi ki, kendisi izf
yokluktan mahlk ve Hakkn vcdu ile mevcddur. Ve asl izfi yokluktan
ibret olan kimsenin kuvveti yoktur. Bunun iin kuvveti shibine gnderip
kendisi asl ile zhir oldu. u halde, insandaki kuvvet sonradan yaplma ekliyle rz yn geici oldu ki, bu kuvvet de araz olan kuvvettir. Ve "araz", ortaya kmak iin bir vcda muhtc olan ve iki zamanda dimi olamayan eye
derler.
623

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

rnein, buzun vcdu ve ondaki kuvvet, suyun vcduna gre arazdr


ve ondaki kuvvet, suyun dondurulmas sretiyle sonradan meydana getirilir.
te bunun gibi, insann cismi de mutlak vcdun, kesfetle taayyn ve kaytlanmasndan sonradan meydana gelmi olmakla, ondaki kuvvet dah, klnm
yn yaplm ve araz kuvvet olmu olur. Ve btn grnme yerlerinde aa
kan -elektrik, buhar kuvvetleri gibi- kuvvetler, hep byledir. Bundan dolay,
zamnmzdaki fen filozoflarnn, lem sretlerinin meydana geliinde "kuvvet" ve "madde" isimleriyle bal bana iki vcd farz edip "Bunlar ezeldir,
ebeddir" demeleri, iin hakkatine vkf olamamalarndandr. nk, vcd
birdir. Maddenin vcdu bamsz deil, belki hakk vcda bal bir
vcddur. Bundan dolay maddenin vcdu tibri ve araz bir husstur.
"Kuvvet" ise, o hakk vcdun zti gerei olan bantlar ve sfatlardr. Ve
bir olan vcdu sfatlarna bakarak o kadar vcda ayrmak ve her bir sfatnn bir vcd olduunu iddi etmek glnecek derecede bir hafiflik olur.
imdi insan ilk olarak izfi yokluktan, yn zayflktan hlk edildi, daha
sonra Hak onda araz yni geici bir kuvvet meydana getirdi. Ve bu geici ve
yaplm olan kuvvetten sonra da zayfl ve ihtiyarl meydana getirdi. Yn
Hak geici olan kuvveti gidererek insan asl zayflna gnderdi; nk geici olan kuvvet oluunca, insann asl olan zayflk, onda gizli kald. Bundan
dolay geici olan kuvvet gidince, onda asl olan zayflk olutu ve sonradan
ortaya kt. Fakat zayfln sonradan oluu baka, ihtiyarln sonradan oluu
bakadr. nk insanda zayfln sonradan oluu, onun asl zayflna gnderilmesidir; ve ihtiyarln sonradan oluu ise, onun yokluktan cd ve meydana getiriliidir. nk bir delikanlnn vcdunda ilk bata ihtiyarlk yoktur, sonradan meydana gelir. u halde yapma ve sonradan meydana gelme
ihtiyarla balantl oldu. Ve zayfla gelince bu, insann kendi hlk ediliinin aslna geri dnmesidir. Yn insanda zayfln meydana getirilmesi ve yaplmas, onun asl olan zayflna geri dnmesidir. Ve insann hilkatinin aslnn, zayflk olduunda Hak Tel'nn halakakum min dafin yn sizi zayflktan hlk etti (Rm, 30/54) sznden istifde edilmitir. Demek ki, Allah Tel insan ncelikle neden hlk etti ise, ona gnderdi. Nitekim, Hak Tel buyurur: "nsan, ilimden sonra bir eyi bilmemesi iin erzel-i mre yn ihtiyarla gnderilir" (Hac, 22/5).
Bundan dolay Hak, bu yet-i kermede insann ilk zayflna gnderildiini hatrlatt. Byle olunca zayflkta ihtiyarn hkm, kk ocuun hkmdr; nk insan kk bir ocuk olduu hllerinde bir ey bilmez, lemden habersizdir. Erzel-i mre yn ihtiyarla gnderilen yalanm kii de ocuk gibi olur, bir ey bilmez. lk zayflna gnderilmekten kast, ocukluktaki
mizcn zayflna gnderilmektir. nk bu iki mizcn zayfl, hkmde
birbirine benzerdir; fakat bir derinin ayn deildir; nk tecellde tekrar
yoktur.
624

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Ve bir neb ancak krk yan tamamladktan sonra gnderildi. O da


onun noksanlnn ve zayflnn balamas zamandr. te bunun iin
Lt (a.s.) lev enne l bikum kuvveten yn "Eer benim size kuvvetim olsayd (Hd, 11/80) dedi; ve zayfln balamasyla berber, tesir edici
himmeti taleb etti (4).
Yn her bir neb krk yan tamamladktan sonra, kavmini da'vete gnderildi. Ve insann krk ya, beeri kuvvetlerine noksanln ve tab mizcna
zayfln bulamaya balamas zamndr. Onun iin Cenb- Lt kavmine:
"Eer bende ihtiyarlk eserleri balamasayd da size kar kuvvetim olsayd"
(Hd, 11/80) dedi; ve cisminde tab zayflk bulunmakla berber, tabatna it
bir kuvvet talebinde bulunmad da, tesir edici himmeti istedi. nk Cenb-
Lt tabata it kuvvetin geici olduunu ve ihtiyarlk dolaysyla zayfla
doru gittiini ve bundan dolay onun ihtiyarlkla berber oluunun imknsz
bulunduunu bilir.

imdi eer sen, "Lt (a.s.) tesir edici himmetten men eden nedir? Oysa o, tblerden olan sliklerde mevcddur; bundan dolay resl olanlar daha stndr" dersen, ben derim ki: Doru sylersin. Fakat sende baka bir
ilim eksiktir. Bu da udur ki, hakkatte ma'rifet, himmet iin tasrruf etmeye izin vermez. u halde rifin ma'rifeti ykseldike, onun himmet ile tasarrufu eksilir (5).
Yn biri kp sorsa ki: "Sen lev enne l bikum kuvveten yn "Eer benim size kuvvetim olsayd (Hd, 11/80) yet-i kermesinde Lt (a.s.)n
temenn ettii kuvvetin "mukvemet" mansna geldiini ve ondan kastn da
bu dnyev oluumda beerden kan "himmet" olduunu beyn ettin. Oysa
bu tesir edici himmet, neblerin eratine tbi' olup velyet makmna ulam
olan ztlarda mevcddur. Tbi olanda mevcd olan bir eyin onun tbi olduu ztta bulunmamas nasl olur? Bu tesir edici himmetin peygamberlerde
de bulunmas gerekir".
Bu sule cevben ben derim ki: Evet, senin bu kysn dorudur. Fakat sen
dier bir ilimden gfil oldun ki, o da ilhi marifetin himmet ile tasarruf etmeye mn olmasdr; nk rif-i billhn ma'rifeti ne kadar yksek olursa,
himmetle tasarruf edii de o oranda az olur.

625

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Bu da iki ynden ileri gelir. Bir yn, onun ubdiyyet makm ile tahakkuk etmi olmasndan ve tab olan hlk ediliinin aslna bakndan
dolaydr. Dier yn de, tasarruf eden ile tasarruf edilenin ahad yn tek
oluudur. Bundan dolay zerine himmeti gnderilecek kimseyi grmez;
imdi bu, onu men' eder (6).
Yn ma'rifetin, rifin himmetle tasarruf etmeye izin vermemesi iki ynden
ileri gelir. Ynn birisi budur ki:
rif ubdiyyet makmnda tahakkuk etmitir; kendiliinden tasarrufa
kalkmaz. Efendisinin emrini bekler; her ne emrederse, onu yerine getirir.
nk me'murdur; me'mr ise ma'zrdur. Fiil ve tasarruf, ancak efendisinindir. Kendi irdesini, efendisinin irdesinde fn yapmtr. Ve ubdiyyet
makmnda tahakkukla berber, tab olan hilkatinin aslna bakar. Kendisinin
"zayflk' olan izfi yokluktan mahlk olduunu ve Hakk'n vcduyla kim
bulunduunu grr ve tasarrufu terk ederek bu hussta Hakk' vekl edinir.
kinci yn de budur ki: rif, tasarruf eden ile tasarruf olunan bir
vcddan ibret bilir ve ikisinin ahad oluunu mhede eder. Ve kendisinin
taayyn ile evresinde bulunan btn taayynlerin, bir olan mutlak
vcdun kaytlanmas ve taayyn olduuna hakka'l-yakn ile rf olur. Bundan dolay zerine himmeti gnderebilecei bir kimseyi gremez. nk mutlak vcdun ahadiyyetini mhede etmektedir. Onun vcdundan baka bir
ey gremez. u halde kimin zerinde tasarrufunu icr edecektir? te rifin
bu ma'rifeti ve mhedesi, kendisini tasarruftan men' eder .
Soru: Biraz yukarda, baka-billah makmnda olan insan- kmilin grnme yeri olduu ilhi isimler toplanmlnn kuvvetiyle tasarruf etmesi ve
cd ve ortadan kaldrmaya himmeti vardr denilmi idi. Burada ise, rifin
ma'rifeti ykseldike himmetle tasarrufu eksilir, deniliyor. Oysa insan- kmil
zamannn esizi ve ma'rifette evliyullahn hepsinden ykseidir. Bu yksek
ma'rifetle onun tasarrufu nasl olur?
Cevap: Bak-billah makmnda bulunan insan- kmil, bir aynadr ki, Allahn zt onda btn isimleriyle zhir olur. Ve ayna kendisinde grnen
sretlerde, nasl ki zerre kadar tasarruf shibi deil ise, insan- kmilin hli de
byledir. Kendisinden kan fiillerin hepsi Hakk'ndr. nk onda taayyn
etmi vcdunun sfatlarndan kaynaklanan hazlar adna hibir ey kalmamtr ki, kendine mahss bir irdesi olsun da himmetini bir eye gndersin. u
kadar ki, bu sadet sofras zt dah her cisim shibi olan kimseler gibi, yeryznde yrr, yer, ier ve evlenir. Kendisinden rz ve gazab gzkr. Bu hli
grenler, onun da nefsni sfatlar bizimki gibi uyanktr, derler; oysa uyumutur. O bamsz bir himmet shibi deildir. Belki Hakk'n irdesi ne ise, himmetini ona gnderir. Rzs ve gazab, Hakk'n rzs ve gazabdr. Kendi asl
tasarruf shibi deildir. Nitekim, yet-i kermede iaret buyrulur:
626

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Ve tahsebuhum eykzan ve hum rukd, ve nukallibuhum ztel yemni


ve zte iml yn "Sen onlar uyank zannedersin, halbuki onlar uykudadr ve biz onlar saa, sola dndrrz" (Kehf, 18/18).
Bundan dolay bu mbrek zt grnne bakp anlamak gyet zordur.
Nitekim Hz. Msr buyurur:
z yoktur ki znden biline
Dahi tozmaz ki tozundan biline
Sen onu sanma sznden biline
Hakkat ehlinin olmaz nin
Menkbe: Reeht'da yazar ki: Timurleng'in torunlarndan Mirz Bbr
be yz bin asker ile Semerkand' idresi altna almaya ynelir. ah Nakbend
(r.a.)n halfelerinden Ubeydullah Ahrr (r.a.) orada imi. Onlarn himmet ve
tasarrufuyla asker perian olup ehri alamazlar. Mirz Bbr tasavvuf ehli ile
sohbetler edermi. Bir gn eski Semerkand'n hisr zerine yan st yatp
"rifde himmet olmaz, rifde himmet olmaz!" diye bardktan sonra demi
ki: "Her ne kadar biz Semerkand' alamadk; fakat bizi himmetle harb eden
Hce hazretlerinin de rif olmadn anladk". Hace hazretleri bunu iitince
buyurmular ki: "Mirz Bbr bu szn mansn bilmezmi; eer bilseydi
byle sylemezdi. nk rif bir fen ile merref olmutur ki, kendisinin btn vasflar yoklua gidip kendiliinde nm ve nian kalmamtr. Ondan her
ne karsa, ona mensb deildir.
Fe lem taktulhum ve lkinnallhe katelehm, ve m remeyte iz
remeyte ve lkinnallhe rem yn Onlar siz ldrmediniz ama onlar
Allah ldrd. Ve attn zaman da sen atmadn ama Allah att. (Enfl,
8/17) yet-i kermesi bu many beyn etmektedir.
Eer byle olmasayd, neblere (a.s.) balamak g olurdu; nk Nh ve
Hd (a.s.) gibi enbiy hazrat, kavimlerini kahredici kuvvet gndermekle alt
st ettiler."

627

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Ve bu mhede makmnda grr ki, muhakkak kendisiyle ekien


kimse, "ayn"nn sbitlii hlinde ve yokluk hlinde zerinde bulunduu
hakkatten sapmad. Byle olunca ancak yokluk hlindeki sbitliinde
onun iin olan ey vcdda aa kt. Bundan dolay, o hakkatini amad
ve giditn bozmad. imdi buna ekime isminin verilmesi ancak insanlarn gzleri zerinde olan perdenin meydana getirdii araz bir husstur.
Nitekim, onlar hakknda Hak Tel buyurur: ve lkinne ekseren nsi l
yalemn (A'rf, 7/187) Yn "Velkin insanlarn ou bilmediler" ve
Yalemne zhiren minel haytid duny, ve hum anil hreti hum gfiln
(Rm, 30/7) yn "Onlar dny haytnn zhirini bilirler. Oysa, ilerin sonundan gfildirler." O da evrilmi olmasndandr. nk gfil onlarn
kulbun gulf (Bakara, 2/88) yn "Bizim kalbimiz klfldr; klf iindedir" szlerindendir. Ve o klf dahi ii olduu zere idrk etmekten rten
bir perdedir. te bu ve onun benzerleri, rifi lemde tasarrufdan men'eder
(7).
Yn rif, ahadiyyeti mhede makmnda grr ki, kendisiyle ekimekte olan kimse, hakkatinden darya kmamtr. O ilhi ilimde ayn-
sbitesinin sbitlii hlinde ve ilim mertebesinde yokluu hlinde, onun
hakkat ne ise, yine o hakkat zerinde sbittir. Bundan dolay onunla ekimekte olan kimse, ekimekle kendi hakkat zerinde sbit ayak olur. Ve
kendisine it srt- mstakm zerinde yrr. Ve ilhi ilimde yokluk hlinde
sbitliin ne demek olduu zeyr Fass'nda rnek ile zh olunmutur, oraya
mrcaat olunsun.
te bunun byle olduunu bilen rif, kendisiyle ekimekte olan eyin
kaldrlmas iin zerine himmeti gndermez. u halde ekienden ortaya kan eye "ekime"' denilmesi, insanlarn gzlerindeki perdenin peyd ettii
araz olan bir eydir; yoksa hakkatte ekime yoktur. nk her bir grnme
yerinin bir hs Rabbi vardr ve o hs Rabbi olan ilhi isim onun rhu ve idre
edicisidir ve o isim, o grnme yerini alnndan tutup kendi srt- mstakmi
zerinde gtrr. O grnme yerinin hs Rabbinin tedbrine muhlefete gc
yoktur. Ve isimlerin hepsi bir olan vcdun ileridir ve bu iler de mutlak
ztn gereidir ve kendi ztnn ayndr. Ve her bir grnme yerinden ortaya
kan fiiller, onun idre edicisi olan ismin kemlidir.
rif bunun byle olduunu bildiinden, hakkat bakyla bakt zaman,
her grnme yerinin fiilini ho grr ve mcdele etmeyip kabl eder. Fakat
eriat bakyla bakt zaman, kfirlerden kan kfre ve fsklardan zhur
eden fska tirz eder. nk eriat ikilik perdesi zerine kurulmutur. Ve
perde olan mahalde ise ekiem vardr. Nitekim, bu hakkate vkf olmayan
kimseler, gzlerine ekilmi olan tabat zulmetleri ve imkni hkmlerin perdeleri sebebiyle bir derleriyle dim ekime iindedir.
628

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Bunun iin Hak Tel, Kur'n- Kerim'de perde ehli hakknda buyurur:
Fakat insanlarn ou bilmezler. Onlar dny haytnn zhirini bilirler ve
kbetten gfildirler" (Rm, 30/7). "Gfil" sz evrilebilen szlerdendir.
nk "gfil" perde ehlinin (Bakara, 2/88) yn "Bizim kalbimiz klfl, yn
klf iindedir" szlerinden alnmtr. Ve "klf" sz evrilince "gfil" sz hsl olur. Veyhut "Glif 'in oulu olan "glifn" kelimesi evrildiinde,
"gfil"in oulu olan "gfiln" kelimesi hsl olur. Ve "glf yn klf bir i
ilhi ilimde ne ey zerine sbit idiyse, o hal zere o eyi idrkten kalbi rten
perde ve rtdr. Ve gaflet ehlinin kalbi klf iinde olduundan ancak dny
haytn idrk ederler. Bu perde hiret oluumunu mhedeye mni' olur.
te gerek bu zh olunan ve gerek buna benzeyen sebebler, rifi lemde
tasarruftan men' eder. nk grr ki, her ey yerli yerindedir. Beenilmeyecek bir ey yoktur ki rif onu yerinden kaldrp baka bir yere koymak iin
himmet sarf etsin. Amma Hakk'n murd, o eyin baka trl cereyn merkezinde ise o baka. Ve u halde o eyin yn himmetin dier srete gnderilmesi yine kendi ayn- sbitesinin gerei olmu olur.

eyh Eb Abdullah Muhammed b. Kid, eyh Eb's-Sud b. e-ibl'ye:


"Niin tasarruf etmiyorsun?" dedi. Eb's-Sud: "Ben Hakk'a braktm, benim iin diledii gibi tasarruf etsin diye dedi. Allah Tel'nn mir olduu
halde fettehzhu vekl yn Onu vekl edinin (Mzzemmil 73/9) szn murd eder. imdi vekl tasarruf edendir; ve ayrca da o, Allah Tel'y
iitti ki:ve enfik mimm cealekum mustahlefne fh (Hadd, 57/7) yn
"Sizi halfe yapt eyden infk ediniz!" der. Bundan dolay Eb's-Sud ve
rifler, gerekte ellerinde olan hussun kendilerinin olmadn ve o eyde
halfe olduklarn bildiler. Daha sonra Hak ona dedi: "Onda seni halfe ettiim ve onu sana mlk olarak verdiim eyde beni vekl kl ve edin!" Byle
olunca Eb's-Sud Allahn emrine uyarak, O'nu vekl edindi (8).
Yn rifi lemde tasarruftan men' eden sebeplerden birisi de budur ki:
Cenb- Eb Abdullah Muhammed b. Kidi'l-Evn, Hz. Eb's-Sud e-ibl-i
Badd'ye, Ftht- Mekkiyye'nin yirmi beinci blmnde bahsedildii
ekilde: "Y Eba's-Sud! Allah Tel seninle benim aramda memleketi taksm
etti. Benim tasarruf ettiim gibi, niin sen de tasarruf etmiyorsun?" dedi.
Cenb- Eb's-Sud, ona cevben buyurdu ki: "Y ibn Kid! Ben hissemi sana
baladm; biz Hakk' braktk ki, bizim iin tasarruf eyliye".
Cenb- Eb's-Sud bu sz ile Hak Tel'nn fettehzhu vekl yn
Onu vekl edinin (Mzzemmil, 73/9) szyle olan emrine uyduunu sylemek ister. nk mdemki Hak kendisinin vekl edinilmesini emrediyor, bu
emriyle tasarrufun kendisine terkini emretmi oluyor. nk vekl tasarruf
edicidir. Ayrca, Cenb- Eb's-Sud Hak Tel hazretlerinin ve enfik
629

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

mimm cealekum mustahlefne fh (Hadd, 57/7) yn "Sizi halfe yapt


eyden infk ediniz!" (Hadd, 57/7) szn de iitmitir ki, bununla Hak, kullarn halfe yapt eyde, onlara infk ile emreder. Yn "Sizi rubbiyyette
halfe kldm ve btn kuvvetleriniz ve azlarnz mdemki ben oldum, siz de
izfi vcdunuza it balantlarn hepsini bana harcaynz ve btn ilerinizde beni vekl edinip tasarrufla ortaya kmaynz!" buyurur. Bundan dolay
gerek Eb's-Sud ve gerek dier rifler, bu hitb iitince ellerinde olan
hussun kendilerinin mlk olmadn ve o eyde halfe klnm olduklarn
bildiler. u halde cenb- Eb's-Sud ilhi emre uyarak tasarruftan vazgeip,
Hakk' vekl edindi.

imdi bu gibi bir emri mhede eden kimse iin himmet nasl dimi
kalr ki, onunla tasarruf etsin. Oysa himmet ancak youn bir konsantrasyon
ile te'sr eder ki, zerine konsantre olduu ey'in dndakilere, onun shibi
iin yneli olmasn; ve bu marifet yni bilgi, onu bu konsantrasyondan
ayrr. Bundan dolay tam bir ma'rifet shibi olan rif gyet ciz olur ve zayflkla zhir olur (9).
Yn yukarda zh edilen emri mhede eden kimsede himmet kalr m
ki, una buna himmeti gndermekle tasarruf etsin? Oysa bir eyde himmetle
tasarruf etmek iin zahir ve btn kuvvetlerin btn hepsini, o eye tam bir
huzr ile ve kll bir yneli ile yneltmeli ve o eyin dnda bir eye kalbde
yer olmamal, yn baka eye gnl ynelmemelidir. te himmet byle bir
konsantrasyon ile tesirli olur. Ve bu bahsedilen ma'rifet ise, rifi bu konsantrasyondan ayrr; nk himmetini sarf edecei eye kll bir yneli ile ynelip onu kalbine dhil etmekle Hakkn ma'rifetini kalbinden karmas gerekir.
Bundan dolay ma'rifeti tamm olan rif, tasarruftan uzak ve gyet ciz ve zayflk ile zhir olur.

Abdln bzs eyh Abd'r-Rezzk'a dedi: "Ya Abde'r-Rezzk! eyh


Eb Medyen'e selmdan sonra de ki! Y Eb Medyen, niin, bizim zerimize bir ey g gelmez, halbuki senin zerine ey g gelir ve biz senin
makmna rabet ediciyiz, sen ise bizim makmmza rabet edici deilsin?" Bununla berber Eb Medyen indinde bu ve onun gayr makm
mevcd idi. Ve oysa biz zayflk ve cizlik makmnda Eb Medyen'den
daha tamamz. Bununla berber bu abdl ona dediini dedi; bu da o trdendir (10) .

630

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Bilinsin ki, velyet shiplerinin snflar vardr. Bunlardan bir snf ilerin
dmlenip zlmesine me'mr olup, Hakk derghnn avulardr. Bu
ztlar, "ahyr yn hayrllar" denilen yz kiidir. Bunlarn yedi kiisine
"abdl" derler. Avm lisnnda "yediler" denilir. te bu abdldan bzlar,
eyh Abd'r-Rezzk hazretlerine gelip dediler ki: "Bizden Eb Medyen Marib'ye selm syledikten sonra de ki! Ey Eb Medyen! lem ilerinde tasarruf
etmek bize g gelmiyor; fakat sana g geliyor. Oysa bizim senin makmna
rabetimiz vardr, sen ise bizim makm ve mertebemize hi iltifat etmezsin;
bunun sebebi nedir?"
Bununla berber Eb Medyen (r.a.) hazretlerinin indinde hem bu soruyu
soran "abdl"n ve hem de dier evliyullhn makm mevct idi. Eb
Medyen Marib hazretlerinin mbrek isimleri uayb'dr. Kendileri bu
kitbn shibi eyh-i Ekber (r.a.) efendimizin yksek mridleridir.
Soru: Eb Medyen hazretlerinde, lem ilerinde tasarruf eden abdln
makm olunca, onun da tasarruf etmesi gerekir. Oysa lem ilerinde tasarrufun ona g geldii beyn olunuyor. Bu iki hal birbirine nasl uygun olur?
Cevap: Zti ubdiyyet makmnda duran insan- kmil, kendisinde
emnet olan araz yn geici rubbiyyeti Allah Tel'ya evirir; ve kendisi
rubbiyyetin gerei olan tasarrufa kalkmaz. O ancak salt ubdiyyetin
cbna uyarak, kmil olarak efendisine ynelir. Fakat bu kll yneli
esnsnda kendisinin grnme yerinde, ilhi isimlerin toplanmlnn kuvvetiyle, yle tasarruflar ortaya kar ki, onlarn kndan kendisi haberdr olmaz. Bundan dolay onun makmnda abdln makm mevcttur.
Bundan sonra Hz. eyh-i Ekber (r.a.) buyururlar ki: "Biz, zayflk ve cizlik
makmnda, cenb- Eb Medyen'den daha tam bir haldeyiz". nk, Hz.
eyh, ilhi marifetlerin beynnda evliyullahn esizidir. Ve zayflk ve
cizlik ile zuhr ise, ma'rifetin oalmasyla oalr. Bundan dolay Hz. eyh
zayflk ve cizlik makmnda mridleri olan Eb Medyen hazretlerinden
daha tamdr.
imdi, Hz. eyh'in yksek mridlerine stnlk iddisnda bulunduu
zannedilmesin. Bu gibi dvlar nefsni sfatlarn te'sri altnda bulunanlara
mahsstur. Hz. eyh bir fen ile merreftir ki, kendi nefislerinde bu gibi
dvlarn ortaya kmas ihtimli ebediyyen ortadan kalmtr. Onlarn bu
Fussu'l-Hikem'de yazm olduklar manlarda ve hakkatlerde zerre kadar
kendilerinin tasarrufu yoktur. Her bir kelimesi kendilerinden me'mr olu ile
kmtr. Me'mr ise ma'zrdur. Hak, onlarn grnme yerinde byle aa
kmtr.
Sonu olarak, ma'rifet ykseldike zayflk ve cizlik de oalr. Ve cenb-
Eb Medyen'in abdllarn makmna rabet etmeyip cizlik ile zuhru bu
trdendir. nk, ma'rifette onlardan yksektir.
631

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Ve (S.a.v.) bununla kendisine olan Allh'n emrinden dolay, bu


makmda buyurdu: Ben bilmem ki bana ve size ne yapar? Ben, ancak bana
vahyolunan eye tb olurum" (Ahkf, 46/9). Bundan dolay Resl, ona vahyolunan ey hkm iledir. Onun indinde bunun bakas yoktur. imdi eer
ona kesin olarak tasarruf ile vahyolunursa, tasarruf eder ve eer tasarruftan
men' olunursa, kanr ve eer tasarruf kendi seimine braklrsa, tasarrufun terkini seer. Meer ki ma'rifeti eksik ola (11).
Yn Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz zayflk ve cizlik makmnda,
kendisine ulaan ilhi emir zerine buyurur ki: "Ben Allah Z'l-Cell hazretlerinin benim ve sizin hakknzda ne ileyeceini bilmem; ben bana vahyolunan
ey ne ise, ancak ona uyarm" (Ahkf, 46/9). nk, ubdiyyetinin
kemlinden ilerin hepsinde Hakk' vekl edinip kendileri tasarruftan kanmlar ve ubdiyetin cb olan zayflk ve cizlik ile zhir olmulardr. Bundan dolay onlarn fiilleri ve szleri ilhi vahye dayanmaktadr. Nitekim, Hak
Tel buyurur:
Ve m yentku anil hev / n hve ill vahyun yh. yn Ve o,
hevsndan konumaz / (O'nun syledikleri), sadece ona vahyolunan vahiydir. (Necm, 53/3-4).
u halde Resl ilhi emir ne yn ile erefle ularsa, onun hkmne tbi'
olur. Onun indinde ilhi vahye uymaktan baka bir ey yoktur. Eer ilhi emir
kesin olarak tasarruf ile olursa, emre uymak iin tasarruf ile zhir olur ve eer
tasarruftan men' olunursa, tasarruf etmez ve eer tasarruf etmek ve etmemek
hussunda kendi tercihi zere braklrsa, ubdiyyetin dbna riyet ederek,
tasarrufun terkini tercih eder. Meer ki seim tercihine braklan kimse
ma'rifette noksan olursa. Bu durumda o kimse, tercihini tasarruftan yana kullanr; nk bilmez ki tasarruf, Hak iin zt ve kul iin araz yn geicidir. Ve
cizlik ile zuhr ise, kul iin zt ve rubbiyyetle zuhr, araz olandr ve zti
olan ile zuhr, araz olan ile zuhrdan a'ldr. Beyt:
Tercme:
Ak nedir diye sorarlarsa, tercihi terk etmektir de! Tercihten kurtulmayan
kimse, seilmi deildir. rif bir hlarn hdr ki, iki lem onun zerine salmtr. Hi pdiahn, satklar tarafna iltift eder mi?

632

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Eb-Sud b. ibl-i Badd kendisine inanan ashbna dedi ki:


Hakkatte Allah Tel on be seneden beri bana tasarruf verdi ve ben onu
nezketen terk ettim." Bu nazlanma lisndr. Ancak biz onu nezketen terk
etmedik. Ve nezketen tasarrufun terk edilmesi tercih kullanmaktr. Biz ancak onu ma'rifetin kemlinden dolay terk ettik; nk ma'rifet, hkmn
tercihi ile tasarrufu barndrmaz. Bundan dolay rif her ne vakit himmetle
lemde tasarruf etse, tercih ile deil, ilhi emir ve cebirden dolaydr. Ve biz
phe etmeyiz ki, getirdii risletin kablnden dolay, muhakkak rislet
makm tasarrufu taleb eder. imdi Allah'n dni aa, mmetinde ve kavminde doruluu tasdk edilmi ey zerine kar (12).
Yn eyh ibl (k.s.) hazretlerinin, biz tasarrufu nezketen terk ettik buyurmas, nz ehline mahss bir lisndr. Bu ta'br ile Rabb'ine nazlanr. Tasarrufun zarfet ve nezket kasdyla terki, tercih kullanarak terki demek olur.
Oysa rubbiyyet hazretinde tasarrufun tercih kullanarak terki, edeb ile terkten
bir trdr. nk vezir pdihn karsnda, salt pdiaha ikrm olsun diyerek ve tercih kullanarak tasarrufunu ona terk edemez; nk vezrin tasarrufu,
pdihn zt tasarrufundan aktarlm, araz olan bir tasarruftur. Pdihn
malnn yine pdiha ikrm ho olmayan bir ey olur. Fakt pdih vezre:
rdemi tebl et, yle byle yapsnlar ve sen de onun yaplmas iin gerekli
olan tasarruflar icr et! diye emrederse, vezir pdihn emir ve cebri ile tasarrufa kalkr ve onun bu tasarrufu tabki tercih ile olmu olmaz. Ve pdihn
huzrunda tasarrufu terk etmek ma'rifetin kemlinden dolaydr; yoksa
pdihn maln yine kendisine ikrm yoluyla deildir.
te rif her ne zaman lemde tasarruf ederse, bylece ilhi emir ve cebir
iledir; kendi tercihi ile deildir. nk, rif huzrdadr. Ve rislet makmnn
da elbette tasarruf istediine phemiz yoktur. u halde resl, Allah tarafndan getirdii risleti, kavminin kabl etmeleri iin, mu'cize ile tasarruf eder ve
gsterdii mu'cize mmetinin indinde, onun risletini tasdk eder ve bunun
netcesi olarak ilhi dn aa kar.

Oysa vel, bunun gibi deildir. Ve bununla berber resl, zhirde tasarrufu taleb etmez. nk muhakkak resln kavmine efkati vardr. Bundan
dolay onlarn zerine dellin ortaya konuluunda mblaa etmeyi istemez; nk bunda onlarn helki vardr. Byle olunca, onlarn helk sebepleri olan dellin ortaya konuluunda, mblaay irde etmemesiyle, onlarn
hayatlarn zerlerine devam ettirir (13).
Yn rislet makm, kavmine kar resln mu'cize getirerek tasarrufunu
gerektirirse de velyet makm, velnin tabi detlere muhlif olarak, varlklarda tasarrufunu gerektirmez. nk vel Btn isminin grnme yeri ol633

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

duu iin, ilhi dni ortaya koymak maksadyla, kermetler ile gzkmesi lzm deildir. Kermetler gstermeye me'mr olursa o baka. Bu halde kendisi
ma'zrdur .Yoksa veli kendi vcdunda hakk aa kararak, vcdunu
fenya ve ilhi srlar gizlemeye me'mrdur. Hatt peygamber bile, rislet
makm tasarrufu gerektirdii halde, zhirde tasarrufu taleb etmez. Fakat
btnda tasarrufu taleb eder. nk onun istei, kvminin kalblerini dalletten hidyete, btldan hakka dndrmektir. Ve Peygamberin zhirde tasarrufu
taleb etmeyip mu'cize gstermekten kanmas kavmine efkatinden dolaydr.
nk mu'cizeler delldir. Bundan dolay onlarn zerine dellin ortaya konuluunda mblaa etmeyi istemez. nk mu'cize gsterdii halde kavminin
yine dallette sbit ayak olmas, onlarn helkine sebebdir. u halde, onlarn
helk sebepleri olan mu'cize delllerinin ortaya konulmas hussunda, efkatinden dolay, mblaa etmemesiyle, hayatlarn onlarn zerinde devm ettirir ve kavmine kar yalnz tebli ile yetinir. Nitekim Hak Tel buyurur:
M aler resli illel belgu yn Resl'n zerinde tebliden baka bir
sorumluluk yoktur (Mide, 5/99).

Ve hakkatte resl bylece bildi ki, kesinlikle mu'cize ii bir cemata


gsterildiinde, onlardan bzlar onun nezdinde m'min olur ve onlardan,
onu bilen bzlar da, ona inkr eder ve zulm ve byklenme ve hased ile
onu tasdk etmez ve onlardan bzs da bunu sihir ve vehim sayar. imdi ne
zamanki resller, bunu ve ancak kalbini Allah TeI'nn man nru ile
nrlandrd kimsenin m'min olduunu, ve bir ahsn, man denilen bu
nr ile bakmad zaman, onun hakknda mu'cize iinin fayda vermediini
grdler; u halde eseri baklarnda ve onlarn kalblerinde ummi olmad iin, mu'cize ilerinin talebinden himmetleri kusurlu oldu ( 14)
Yn resl, mu'cize dellinin gsterilmesinde mblaa yaplmasnn,
kavminin helkini gerektirdiini bildii gibi, ayn yarlmas ve llerin diriltilmesi ve benzeri dier mu'cizeler, bir cemata gsterildii zaman, onlardan
bzlarnn bu mu'cizelere mn edeceini ve bzlarnn da bunlarn olaanst hdiseler olduunu bilmekle berber inkr edeceini ve mesel peygamber
Efendimiz (s.a.v)in sadetli zamnnda yaayan Veld ve benzeri dierlerinin
zulm kasdyla ve Eb Cehil gibi olanlar da byklenme ve stnlk maksadyla ve kendi vicdnna kar nbvveti tam anlamyla bilmesine ramen
Medne yahdlerinden Eb mir gibi hased sebebiyle tasdk etmeyeceklerini
ve bzlarnn da Ve in yerev yeten yurid ve yekl sihrun mustemirr
(Kamer, 54/2) yn "Eer onlar mu'cize grseler, yz evirip bu dimi bir
sihirdir, derler" yet-i kermesi gereince sihire ve vehime sayacaklarn da
bilir. Nitekim, zamnmzn sdece grne gre deerlendirme yapan tabat
esrlerinden birisi, dallet ireti olan bir manzmesinde:
634

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Aldatan ve aldatlm o s, Ms
Tlsmlanm khne bir yalandr as
demi ve bu srp giden hezeyanlaryla kendisinin hakkatleri grc olduunu iddi etmitir.
Bundan dolay peygamberler, mmetlerinin kabl ve inkrda muhtelif
hllerini ve birbirinden farkl isti'ddlarn ve ancak Allh'n man nru ile
kalbini nrlandrd kimselerin man ettiini; ve mu'cizeye ve peygambere
man denilen nr ile bakmayan kimse hakknda mu'cizelerin fayda vermediini grdklerinde, kavimlerinin mu'cize delllerin gsterilmesiyle dalletten
hidyete dnmeleri iin, hakta mu'cize ilerini taleb hussunda onlarn himmetleri kusurlu oldu. nk mu'cizenin te'sri onu grenlerin zhir
vcdlarnda ve kalblerinde ummiyyet zere olmaz. Zhir vcdlarnda
te'srin
umm
olmay,
hepsinin
kalblerinin
man
nru
ile
nrlanmamasndandr. Ve kalblerinde te'srin umm olmay da, zti ve yaplmam olan isti'ddlarnn farkl farkl olmasndandr. Yaplmam sti'dd
zeyr Fass'nda izh edilmitir; oraya mrcaat buyrulsun.
Bundan dolay kalbi ezelde man nru ile nrlanan kimse, bu ehdet
leminde de, m'min olarak ortaya kar ve ilhi ilimde ayn- sbitesinin
hidyete isti'dd olmayan kimseler de, bu lemde hidyetle zhir olmazlar.
Ve bu bahsin ayrnts da zeyr Fass'nn balarnda zh edilmitir.

Nitekim Allah Tel hazretleri, resllerin en kmili ve hlk edilmilerin


en limi ve halde onlarn en sd hakknda: "Y Habbim sen sevdiin
kimseye hidyet etmezsin, ancak Allah Tel dilediine hidyet eder"
(Kasas, 28/56) buyurdu. Ve eer himmet iin te'sr umm olsayd,
Reslullah (s.a.v)in himmeti te'sr ederdi. Ve hi phesiz hibir kimse
Reslullah (s.a.v.)den daha kmil ve himmette ondan a'l ve daha gl
deildir. Oysa amcas Eb Tlib hakknda te'sr etmedi; ve bahsettiimiz
yet Eb Tlib hakknda indi. Ve ayn ekilde Allah Tel Resl hakknda:
Onun zerine tebliden baka birey yoktur (Mide, 5/99) buyurdu. Ve
yine buyurdu ki: "Y Habbim, senin zerine onlarn hidyeti yoktur; ancak
Allah Tel dilediine hidyet eder'' (Bakara, 2/272). Ve Allah Kasas
sresinde ve hve alemu bil muhtedn (Kasas, 28/56) yn "Allah Tel
hidyette olanlar en iyi bilendir" sz ile fazla fazla syledi. Yn a'yn-
sbiteleriyle yokluklar halinde kendilerinin hidyetlerine olan ilmi, Hakk'a verenleri bilendir (15).
Yn mu'cize ilerinin te'sri umm olmad iin, Hak Tel, peygamberlerin en kmili ve hlkn en limi ve en sd olan Fahr-i lem (s.a.v.)
Efendimiz'e hitben: nneke l tehd men ahbebte ve lkinnallhe yehd
635

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

men yeu (Kasas, 28/56) buyurur. Yn "Y Habibim, sen cesed ynnden
olan akrabalk ve bz tabi sfatlar gereince sevdiin kimseye, Muhammed
denilen kaytl ve taayyn etmi vcdun ile hidyet etmezsin; fakat ilhi
ilimde a'yn- sbiteleri, yaplmam isti'ddlaryla Hak'tan hidyet taleb etmi
olan kimselerin bu ehdet hazretinde hidyetle aa kmalarna ilhi
meiyyet yn irde balanr" buyurdu.
Demek oluyor ki peygamberlerdeki himmetin te'sri umm deildir. Eer
umm olsayd, Eb Tlib hakknda, (S.a.v.) Efendimiz'in himmetleri te'sr
ederdi. Ve phe yoktur ki, hibir kimse cenb- Fahr-i lem (leyhi's-sltu
ve's-selm) Efendimiz'den, vcdda daha kmil ve himmet ve tasarrufda a'l
ve daha gl deildir. Byle olduu halde onun himmeti amcas Eb Tlib
hakknda etkili olmad ve hatt bu bahsedilen yet-i kerme zellikle Eb Tlib
hakknda indi.
Ve ayn ekilde himmetin te'sri umm olmad iin, Hak Tel Peygamber hakknda M aler resli illel belgu (Mide, 5/99) yn "Peygamberin
vazfesi ancak teblidir" buyurdu. Ve bundan baka da buyurdu ki: Leyse
aleyke hudhum ve lkinnallhe yehd men yeu (Bakara, 2/272) Yn
"Onlarn hidyeti senin zerine vzife deildir; ve sen, senliin ynnden onlara hidyet edemezsin. Fakat sen Hd isminin en mkemmel grnme yeri
olduundan, Allah Tel senin grnme yerinde kll aa k ile aa kt zaman, ilhi ilimde, a'yn- sbiteleri yaplmam isti'ddlaryla Hak'tan
hidyet taleb etmi olan kimselere hidyet eder. Ve onlar bu ehdet hazretinde, demirlerin miknatsn ekimiyle etrfna topland gibi, senin etrafna ekilirler. Ve Hak Tel bu yetleri beyan buyurmakla berber, fazla olarak
Kasas sresinde ve hve alemu bil muhtedn (Kasas, 28/56) szn de
zikretti. Yn "Allah Tel hidyette olanlar en iyi bilendir" dedi ki, Allah
Tel, ilhi ilimde a'yn- sbitelerinin isti'ddyla kimlerin Hak'tan hidyet
taleb etmi olduklarn bilir, demek olur.
Bilinsin ki, Hakk'n mutlak vcdunun kll olu tibryla be mertebesi
vardr:
Birincisi: Ahadiyyet zt ve taayynszlk mertebesidir. Bu mertebede
Hakk'n hibir sfat ve isim ile vasflanmas ve isimlenmesi mmkn deildir.
nk btn bantlardan ve izfetlerden gandir. Ve bu bantlarn ve
izfetlerin hepsi ahadiyyet ztnda mahv ve helk olmutur. Ve "mutlak
vcd'' ta'bri salt bu mertebeye iret iin konulmu bir terimdir.
kinci mertebe: Sfatlar ve isimler mertebesidir ki, Hakkn mutlak
vcdu, zti ileri olan sfatlar ve isimleri dolaysyla, ilmen taayyn edici ve
tecell edici olur. Ve ilim hazretinde peyd olan bu isimlere it sretlere
"a'yn- sbite" derler ki, bunlar, imkn dhilinde olanlarn ilhi ilimde sbit
olan hakkatleridir. Ve a'yn- sbite hrite mevcd olmadklarndan yapl636

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

m, yn sonradan meydana gelmi deildirler. nk yaplmlk hrite


mevcd olmakla olur. Ve ahadiyyet denizinde helk olmak sretiyle birlikte
olan isimler, bu mertebede bir derinden ayrlm olurlar.
ncs: Ruhlar mertebesidir ki, Hakkn mutlak vcdu, a'yn- sbite
dolaysyla bu mertebede soyut akllar ve nefisler olarak zhir olur.
Drdncs: Mutlak misldir ki, bu mertebede, ayn ekilde Hakkn mutlak vcdu, a'yn- sbite dolaysyla, ehdet mertebesinde aa kacak olan
mevctlarn misli sretleriyle taayyn edici ve tecell edici olur. Ve bu
sretler, aynada gzken hayl gibi latf olup, paralanma ve blnmeyi kabl
edici deildir.
Beincisi: His ve ehdet hazretidir ki, bu mertebede de yine, Hakkn
mutlak vcdu, ayn ekilde a'yn- sbite dolaysyla kesf sretlerde zhir
olur. Ve bu sretler paralanma ve blnmeyi kabl edicidir. te bu mertebelerin tamam, bir sonsuz vcdun tenezzlleri ve tecellleridir.
Bu bahsedilen mertebelerin netcesi, insan- kmil olup, btn mertebeleri
toplamtr. Bundan dolay insan- kmil mertebesi Hakk'n mutlak
vcdunun altnc tenezzl ve tecell mertebesi olmu olur.
imdi a'yn- sbite ilhi ilimde ne sretle sbit olurlarsa o sretle Hakk'n
bilineni olurlar. Bundan dolay ilim, ma'lma yn bilinene tbi' olmu olur.
Fakat bundan bz ztlarn zannettii gibi Hakk'n ilminin gayrdan istifde
edilmi olduu mans karlmasn. nk a'yn- sbite isimlerin
sretleridir; ve isimler ise zti ilerden ibret olup, Hakk'n ztnn ayndr.
Bundan dolay gayr nerededir ki, Hak'n ilmi ondan istifde etmi olsun. rnein, insan "hattt" olmaldr ki, kendisinin hattt olduuna ilmi ulasn. u
halde kendi indinde hattatl bilindikten sonra, bir kimse kendi hakknda,
"Ben hatttm" diye hkmeder ve onun hattatl hakkndaki ilmi ,"ma'lm
yn bilinen" olan hattatlna tbi' olmu olur.
imdi a'yn- sbiteden her birisinin bir zt gerei vardr ki, ona "isti'dd"
ve "kbiliyyet" denilir. Hz.Hak Sbhneh ve Tel'nn hric vcdda
zuhru, ancak her bir "ayn"n sretinde o "ayn"n ne fazla ve ne de noksn olarak isti'ddna uygun olarak gerekleir.
Bundan dolay m'minin ayn- sbitesinin isti'dd mn, ve kfir ve
snin ayn- sbitesi de kfr ve isyn taleb etmitir ve onlarn her birisi ayn
vcdda taleb etmi olduklar sfat zere "Kn yn Ol!" emriyle zhir olmulardr. cenb- Hfzdan beyit:
Tercme: "Her ne varsa bizim endmsz olan uygunsuz boy
posumuzdandr; yoksa Sen'in vcd nrunla terfin, kimsenin boyuna
bosuna uymayacak srette ksa ve kifyetsiz deildir."

637

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

imdi isbt etti ki, muhakkak ilim ma'lma yn bilinene tbi'dir. Bundan dolay "ayn"nn sbitliinde ve yokluu hlinde m'min olan kimse,
vcda gelmesi hlinde de o sretle aa kar. Ve muhakkak Allah Tel,
onun byle olduunu ondan bildi. te bunun iin ve hve alemu bil
muhtedn yn "Allah Tel hidyette olanlar en iyi bilendir" (Kasas,
28/56) buyurdu. Ne zamanki Hak Tel byle dedi,M yubeddelul kavlu
ledeyye (Kf, 50/29) yn "Benim indimde sz, yn hkm deitirilmez"
dah buyurur. nk benim szm, hlk ettiim ey zerinde ilmimin miktar zeredir; "Ve ben kullarm mblaa ile zulmedici deilim" (Kf,
50/29) Yn, Ben onlar ak klan kfr zerlerine takdr etmedim ki, daha
sonra onlarn yapmaya tkatlar olmayan eyi onlardan taleb edeyim. Belki
biz onlara ancak ilmimiz dolaysyla mumele ettik; ve biz onlar ancak nefislerinden ve zerinde bulunduklar eyden, bize verdikleri eyle bildik.
Bundan dolay eer zulm varsa; zlim olanlar onlardr. Bunun iin Hak
Tel ve lkin kn enfusehum yazlimn (Bakara, 2/57) yn "Ancak onlar
kendi nefislerine zulmettiler" buyurdu. Byle olunca Allah Tel onlara
zulmetmedi (16).
Yn yukarda bahsedilen kerm sz ile Hak Tel Hazretleri isbt buyurdu ki, ilim ma'lma yn bilinene tbi'dir. Bundan dolay ilhi ilimde her
bir ilhi ismin sreti nasl resmolunursa, o sret zere Hakk'n bilineni olur.
Ve Hakk'n irdesi de, o ilim zerine balanr. u halde bir kimsenin ayn-
sbitesi, yokluk hlinde Hd isminin sreti zere resmolunmu ise, hric
vcda gelii hlinde de hidyet sretiyle ve m'min olarak zhir olur. Ve Allah Tel o kimsenin hidyete isti'ddn ve m'min olarak zhir olacan
ezelde onun ilmi sretinden bildi. te bundan dolay Hak ve hve alemu bil
muhtedn yn "Allah Tel hidyette olanlar en iyi bilendir" (Kasas,
28/56) buyurdu; ve ayn ekilde M yubeddelul kavlu ledeyye (Kf, 50/29)
yn "Benim indimde sz, yn hkm deitirilmez" dedi.
Ve Hz. eyh (r.a.) Hakk'n szn tefsr ederek buyururlar ki: nk bir
mahlk benim ilmimde ne sret zere sbit oldu ise, ben onu o sret zere
bilirim; ve o mahlk hakkndaki ilmimin miktr, onun ilmi sretinin miktr
kadardr. Ve ben kullarma kar zulmedici deilim ki, onlarn zerine isti'dd
lisnlaryla istedikleri eyin dnda bir ey ile hkmedeyim. nk "zulm"
szlkte "bir eyi kendi yerinin dnda bir yere koymaktr".
Ve Hz. eyh M yubeddelul kavlu ledeyye (Kf, 50/29) yn "Benim
indimde sz, yn hkm deitirilmez" yet-i kermesini de Hakkn lisn
ile tefsr ederek buyururlar ki: Ben onlar ak klan kfr takdr etmedim ki,
daha sonra onlarn yerine getirilmesine g getiremedikleri eyi onlardan
taleb edeyim? Yn ben zulmedici deilim ki, aki olularn gerektiren kfr,
638

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

ezelde onlarn zerine takdr edeyim de, sonra da onlarn kapasitelerinin dnda olan mn taleb edeyim ve onlar man edemeyince, bundn dolay onlar azarlayaym. Belki bizim onlar ile olan mumelemiz, ancak ilmimiz dolaysyladr ve biz onlar ancak nefislerinden bize verdikleri ey zerine bildik. Ve
bize verdikleri ey, onlarn zti isti'dd ile yokluk hlinde zerinde sbit olduklar eydendir. Eer onlar kendi nefislerinden bize verdikleri eyde zulm
olmu ise, zlim olan kendileridir. Her kim ne istemi ise Hak onu ihsn etmitir. Hak, ihsnndan dolay mes'l deildir. Mes'l olan, Hak'tan taleb edenlerdir.L yuselu amm yefalu ve hum yuseln yni O (Allah), yapt
eylerden mesl deildir. Ve onlar, (yaptklarndan) mesldr (Enbiy,
21/23). Ve ite zlim onlar olduklar iin Hak Tel "Ancak onlar nefislerine
zulmettiler" (Bakara, 2/57) buyurdu. u halde mdemki Hak, zorla onlar kfir
olarak takdr edip, kfrlerinden dolay azarlanan tutmamtr, bundan dolay
onlara zulmetmemitir.

Ve bylece biz, onlara ancak dememizi, ztmzn verdii eyi dedik; ve


ztmz yle demekten ve byle dememekten zerinde bulunduu eyle
bizim bilinenimizdir. imdi biz ancak diyeceimizi bildiimiz eyi dedik.
Biz dedik, sz bizdendir; ve onlardan olan bu sylenilenleri iitme ile onlar
iin uyma ve uymann olmay vardr (17).
Yn cenb- eyh-i Ekber (r.a.) hazretleri yet-i kermenin Hak lisn ile
tefsrine devam ederek buyururlar ki: Bizim ztmz, onlara ne demekliimizi
verdi ise, biz onlara o eyi dedik. nk a'yn- sbite ilhi isimlerin sretleridir; ve isimler, isimlendirilen ztn ayndr. Bundan dolay a'yn- sbite
ahadiyye ztnn ayn olur. Ve ahadiyye zt, aslnda taayynsz ve renksiz
olduu halde, tenezzl ederek kendi isimlerinin sretlerinde taayyn edici ve
tecell edici olur.
Ve bizim ztmz, yle demekten ve yle dememekten ne ey zerine ise,
o eyle bizim bilinenimizdir. Bundan dolay bizim ztmz ne eyle emretmeyi
vey emretmemeyi gerektirdiyse, biz onunla emrettik. Biz ancak dememiz gerektiini bildiimiz eyi dedik. Yn ne yn ile emretmek lzm idiyse, o yn
bizim ilmimizde sbit idi. te biz ancak o emri ettik ve lyk olan ey ne ise
onu dedik. Biz dedik, "sz" bizimdir; ve onlar tarafndan olan "iitme"' ile
uyma ve uymann olmay onlarndr.
Bilinsin ki vcd, birdir. O vcd, yle bir mutlaktr ki, hibir snr ile snrlanm ve hibir kayt ile kaytlanm deildir. Fakat zti bantlar mevcd
olduundan, ztnda mevct olan ve isimlerinden ibret bulunan bu bantlarn kemlleri ile aa kmalar iin, bantlarn okluundan ber olan
ahadiyyet mertebesinden, vhidiyyet mertebesine ve isimlere it mertebeye
tenezzl buyurmutur. Ve bu isimlere it mertebede Hakk'n vcdunun iki
639

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

"el"i vardr ki, biriyle verir, dieriyle alr. Bundan dolay bu mertebede Hak,
Mtekellim ismiyle syler ve Mrd ismiyle irde eder. Bunlar fil olan eldir
ve kabl edici eli dolaysyla da sylediini iitir ve irde ettii eye uyar. Ve
eyin ilhi ilim mertebesinde yokluu hlinde sbit olan zt, mcidinin ztna
karlktr. Ve mcidi o eyin kendi vcdunu cd edite ne gibi bir eyle emretmi ise, o emre uyarak o eyin kabl, mcidinin "Kn yn Ol!" szne
karlk gelir. Ve ilhi ilimde ve Btn isminde sbit olan eyin kuvvetinde
zuhr vardr. Onun var olmas iin emir kt zaman o ey, ancak kendi nefsini kendi cd eder. Ancak Hak ile ve Hak'ta cd eder. Ve Hak tarafndan o
eyin var olmas iin kan emir, onun Hakkn indinde bilinen isti'ddna gre
olur. Bundan dolay Hak tarafndan "sz" ve ey tarafndan da "iitip" o emre
"uymak" hussu sbit olur. Ve bir eyin isti'ddna Hakk'n ilmi, kendi ztna
olan ilmidir. nk ilhi ilimde sbit olan ey, ilhi bir ismin sretidir ve o
ilhi isim ise ztn ii ve bantsdr. Ve Hak kendi ilerini ve ztnn gereklerini bilir. u halde, ilim ile ma'lm yn bilinen bir vcdun bantlarndan
ibret olmakla bir ey' olur. Bir derinden ayr grnleri 'tibr bir
husstur.

iir:
imdi hepsi bizden ve onlardandr; ve alma dahi, bizden ve onlardandr
(18).
Hz. eyh (r.a.) Hak lisn ile buyururlar ki: Ahad olan ztmzn gerei
olan iler ve isimler tibryla, bu aa kanlarn hepsi bizdendir. Ve fakat o
ilerimiz ve isimlerimiz olmasa, ahad olan ztmzn eserler ile zhir olmas
mmkn olmayacandan, bu tibr ile btn aa kanlar onlardandr. Ve
isimler bizim zti ilerimiz olmas dolaysyla hakkatlerini bizden almlardr.
Ve onlarn hakkatleri ne sretle bilineniniz olduysa, ilmimiz o bilinenlere tb
olduundan, bizim ilmimiz, ite bu bilinenlerden alnmtr.
Bu yksek beyitteki: Bizdendir ve onlardandr ta'brleri, ahadiyyet mertebesi ile vhidiyyet mertebesine gre kullanlmtr. Bu da greceli ve tibr
bir eydir. Yoksa hakkatte vcd ve isimler hep Hakk'ndr. Ve ilim ve
ma'lm yn bilinen tek bir eydir. Ve bu gsterinin btn hepsi Hakk'n kendi
bantlaryla olan hner-bazlndan baka bir ey deildir. Nitekim Kur'an-
Kerim'de buyrulur:
nnemel haytud duny laibun ve lehv (Muhammed, 47/36) yn
"Dny hayt ancak oyun ve elencedir."
Ve dny haytnn oyun ve elence olmas, bizim vehmi olan varlmza
gredir; yoksa Hakk'a gre oyun ve elence deildir. Onun zhiri elence, fakat btn ciddinin ciddisidir. nk isimlere it kemltn aa kmas an640

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

cak grnme yerleri ile olur. Bundan dolay grnme yerlerinin kemlt,
Hakk'n kemltdr. Mesnev:
Tercme: "Bu "ben" ve "biz" tibrlarn, kendin ile hizmet oyununu oynamak iin yaptn."
Sonu olarak emrin kllsi Hak'tan ve bizdendir; ve almann da hepsi ayn
ekilde Hak'tan ve bizdendir.

Eer onlar, bizden deil iseler, u halde phesiz biz onlardanz (19).
Yn eer a'yn- sbite, vcdda bizden deil iseler ve bizim sretlerimiz
zerine ve bizim cismimizle olmazlarsa, phesiz biz onlardanz ve onlarn
hakkatlerindeniz ve onlarn dolaysylayz; nk a'yn- sbiteye "Hakkn
isimleri" denilir.
Bilinsin ki, "bizden" ve "onlardan" ta'brlerinde kilik mans vardr. Oysa
hakk vcd ancak birdir. Bundan dolay bu ta'brler nedir?
Yukarda zh edildii zere bu ta'brler, bir olan vcdun bantlar olan
isimlerden meydana gelmitir; ve bantlarn vcdu, ancak o bantlarn
shibinin vcduyla kimdir ve ona tbi'dir. Bundan dolay, onlarn vcdu
izfdir. Ve izfi olan vcdun n hakkatte yokluktur.
imdi Hakk'n bilineni olan a'yn- sbiteden bzlarnn grnme yerleri
olan ve ehdet leminde bulunan nebler ve evliy gibi vcdi aynlar,
vcdda ikiliin lzm gelmemesi iin, kendilerinin Hakkn vcdu ile
mevcd olduklarn iddi etmezlerse, varsn onlar yle desinler.
phe yoktur ki Hak onlardandr: yn Hakk'n mutlak vcdu onlarn
sretleriyle taayyn etmi ve kaytlanm ve aa k kemliyle onlardan
aa kmtr. nk Hak, ahadiyyet mertebesinde mutlaklk zeredir; bir
sret ile taayyn etmedike ve kaytlanmadka aa kmaz. Man, grnmek iin sret ister. Mesnev:
Tercme: "Sret, sretsizden vcda gelir; nitekim duman bir ateten
kmaktadr. Sonsuz olan yollar ve sanatlar, hep fikirlerin sret glgesidir.
Mutlak fil hazretleri hi phesiz sretsizdir, O'nun elinde sret let gibidir.
O sretsiz, zaman zaman, yokluk skntsndan salt keremiyle sretleri aa
karr. Ondan her bir sretin, keml ve ceml ve kudretten feyz elde etmesi
iin bu sretleri aa karr."

641

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Ey vel bu Lt kelimesindeki melkiyye hikmetini tahkk et! nk


ma'rifetin zleridir (20).
nk bu yksek fassda Hz. eyh (r.a.), insann izfi yokluktan mahlk
olduunu ve rislet makm, hakk olan dni ortaya getirmek iin tasarrufu gerektirdii halde, mmetine efkatinden dolay, tasarrufa kalkmadn ve bu
ehdet leminde aa kan her bir mevcdun, ilh ilimdeki a'yn-
sbitelerinin sretleri zere bulunduunu bilen rif velde himmetle tasarruf
bulunmadn beyn buyurmutur. Bunlar ise ilhi renimin zdr. Bundan dolay sen bu ma'rifetleri, hakkat ile ve Muhammed zevk zere bil!

iir: imdi sana sr alm oldu ve i dahi aka belli oldu (21).
Yn bu "melkiyye hikmetin"de sana rububiyyet srr ve kader srr ikr
oldu ve vcd ii hakkati zere aka belli oldu. nk sen vcd ii iin fil
ve kabl edici lzm olduunu ve hakkatte alan ve verenin Hak olunduunu
anladn.

Ve hakkatte "tek" denilen bir olan zt, "ift"te mevct oldu (22) .
Yn "tek" vasf ile vasflanan bir olan hakk vcd, lem aynlarndan
ibret olan "ift"te mevct oldu. nk lem aynlar, ikinci aamada olmutur.
Ve aynlar bu mevct olu ile hsl oldu. nk,birin tekrr ile ift oluur; ve
onun zerine bir tane daha ilve olunursa, olur ki teklik oluur.
Bilinsin ki, Hakkn mutlak vcdu sonsuz bir vcddur ki, latf oluunun
kemlinden dolay akllar tarafndan idrk edilmekten perdelenmitir. Bu
mutlaklk mertebesinde hibir sfat ve isim ile vasflandrlmaz. Fakat bu mertebeden sfatlar ve isimler mertebesine tenezzl edince "Allah" ismi ile isimlenir. Bundan dolay "Allah" zt ile ahad, sfat ile vhiddir; ve sfatlar isimlerin
meneidir .
imdi Hak, zt mertebesinden, ilim mertebesine tenezzl buyurduunda,
ilh ilimde isimlerin sretleri peyd olur ve isimler ok ve muhtelif olduundan, peyd olan ilm sretler de ok ve muhtelif olur. te Hakkn bir olan
vcdu, biri dierinden daha kesf olmak zere bu his ve ehdet lemine kadar tenezzl etmi ve her bir mertebede, "ayn- sbite" denilen her bir ismin
ilh ilimdeki sreti, o lemin kesf oluu orannda bir taayyn elbisesine brnmtr. Bundan dolay, "hlk" dediimiz lem Hakk'n latf vcdunun
kesf olarak aa kmasndan ve ondaki sretlerde, isimlerine it sretlerine
gre, yine kendisinin taayynnden ve kaytlanmasndan ibrettir.
642

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ltiyye Fass

Bu n bilgi anlaldktan sonra yukardaki mbrek beytin mans aydnlanr. yle ki: Hakkn bir olan vcdu ferd ve vitr yn tek iken, isimleri dolaysyla, hlk edilmiler lemine tenezzl ile taayyn ettiinde ve kaytlandnda ift oluu iinde barndrc olur; nk hlk edilmilerin vcdu da
mdemki bir vcddan ibrettir, u halde birin yanna bir tane daha bir ilve
edilmi, demek olur. Ve birin yanna bir tane daha bir ilve olunca, iki olur ki,
buna da "ift" denilir. Fakat bu yle bir ifttir ki, Hakk'n bir olan vcdunun
iinde barnmakla peyd olmutur; ve bu iinde barn dier bir vcda dhil
olma eklinde deildir. Belki onun sonradan olan sfatlarndan ibret bir izfi
vcda sri oluudur.
rnek: Buhr buhr oluu hlinde vitr, yn tek olduu halde, bir mertebe
younlanca bulut olur; ve bir mertebe daha younlat zaman su ve yine
younlanca buz olur. Bu mertebelerin hepsi buhara gre sonradan olmadr
ve buhar onlara gre kadmdir. Ve bulutun, suyun ve buzun vcdlarnda,
vitr yn tek olan buhar mevcttur. Fakat buharn onlarn iinde mevct oluu
dhil olma eklinde deildir; belki onlarn vcdu buhardan baka bir ey deildir. Bunlar ancak buhrn sonradan olma sfatlardr. Bununla berber bu
mertebelerde onlara buhar denilmez; nk sfat tibryla buhrn gayrdr ve
latf buharn tenezzlyle onun karlnda, yine onun vcdundan bir
vcd peyd oldu ki, o da bulutun vcdudur. Bundan dolay bire bir ilve
olunmu oldu. Ve bu sretle iftlik ve ift olu hsl oldu ve vitr yni tek olan
buhar onda mevct oldu.

Bitii: 17 Aralk 1916, Pazar gecesi, Ezni sat 05:00

643

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-14BU FASS ZEYR KELMESNDE MEVCT OLAN KADERYYE
HKMET BEYNINDADIR
Bu fassta zeyr kelimesine mahss olan "kaderiyye hikmeti" mevzbahis
olur. nk cenb- zeyr'in hakkatinin gerei bu olup kader srr bilgisinin
tarafna rabet etmitir. Hz. zeyr, kudretin takdr edilene balants esaslarndan hayrette kalarak ve Hrbe kasabasnn eski hli zere idesine ihtiml
vermemi ve:
(Bakara, 2/259)

kle enn yuhy hzihillhu bade mevtih


"Bu harbt bu halden sonra Allah Tel nasl ihy eder?"
demiti. Hak Tel onun bu gznde bytme ve oluunu imknsz gr sebebiyle ide sretlerinin ve kudret hkmlerinin env'n gsterdi. Ya'n
onu yz yl l halde ve daha sonra canl kld. Bundan dolay bu hikmet,
zeyr (a.s.)a yakn klnarak kaz ve kader hkmleri bu hikmette verildi.
Ve "melk" ve iddet, Hakk'n ve ilhi isimlerin olup, kader srrna vkf
olu Hakk'a mahss bulunduundan, bu "kaderiyye hikmeti", "melkiyye hikmeti"ni ta'kp etti. Ve bunda, fn-fillah olup iddetli rkn olan Hakk'a snan kimsenin, Hakkni vcd ile mevcd olduktan sonra kader srrna ve
kaderiyye hikmetine vkf olacana iret vardr. Nitekim zeyr (a.s.) l hale getikten ve tekrar dirildikten sonra, kader srrna vkf oldu.

644

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Bil ki, "kaz" Allhn eyda hkmdr: Ve Allh'n eyda hkm,


Allhn eyya ve eyda olan ilminin miktr zeredir. Ve Allh'n eyda
olan ilmi de, bilinmi olan nefislerinde ne hl zere sbit idiyseler, o bilinmi olanlarn Hakk'a verdikleri eyin miktr zeredir (1).
Ya'n Hak ahad olan ztnda mevct olan btn ilhi sfatlarnn ve isimlerinin potansiyelden fiile kmasn murd ettiinde, rahmn nefesi ile, o isimlerin grnme yerlerinin sretleri ilhi ilimde peyd olup ve her birerleri ilmen belirip birbirinden ayrldlar. Ve ilhi isimlerden her birinin isti'dd ve
zellii ne ise, o sretlerin her biri de tbi' olduu ismin isti'dd ve zelliini
tayc oldu. Ve o ey,sadet ve akvetten ve man ve kfrden ve talih ve
talihsizlikten ve keml ve noksndan ve dier haller ve gerelerinden ilhi
ilimde ne sret zerine belirdiler ve Hak onlar ne sret zerine bildi ise, onlar
hakknda o yn ile hkmetti. Demek ki Hakk'n bilinmi olan ey zerindeki
hkm, o ey ztlarna it isti'ddlaryla Hakk'a ne vermi iseler, o verdikleri
ilmin miktr zeredir. te "kaz" budur; ve bu hkmde vakitlendirme yoktur. nk bu hkm, Hakk'n ztnn ayn olan ilhi ilimde nefisleriyle bilinmi olan ey zerinedir. O mertebede ise zaman ve mekn yoktur.

Ve "kader", eynn "ayn"nda ve nefsinde sbit olduu ey zerine,


hkmn eksii ve fazlas olmakszn vakitlendirilmesidir (2).
Ya'n "kader", ilhi ilimde eynn "ayn" gereince verdii hkm ve halleri, belirli vakitlerde ve takdr edilen zamnda icr edip aa karmaktr.
Bundan dolay kader, bilinmi olan aynlardan her birisinin hkmlerini ve
hallerini belirli sebep ile belirli vakitte ta'yn eder ve o hkmler ve haller o
vakitten asl ileri, geri gitmez. Bu ekilde kader, kaznn ayrntlanm olur.
Ve "kaz", ezel olan ilh zt ilimde bilinmi olan ey zerine ne ey hkmetmi ise, "kader" o eyi fazlas ve noksan olmayarak zamnlar ynyle
takdr eder.

imdi ilhi kaz ey zerine ancak ey ile hkmetti (3).


Yan ey ilhi ilimde sbitlikleri hlinde kendi nefislerinde, "ayn"larnn
hallerinden ne ey zere sbit olmularsa, ilhi kaz da o ey zerine onlarn
aynlarnn verdii haller ve hkmler ile hkmeder. Bundan dolay Hak Tel
hibir fert zerine, hariten bir ey ile hkmetmez. Ancak o fertlerin her birisi,
zt isti'dd dolaysyla Hakk'a bir hkm verir. Ve Hakk'n zerine o hkm
ile kendi zerine hkmetmesini, Hakk'n zerine hkmeder

645

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

rnek: Mi'mr, bir biny in ettii srada, deme ve kaplama tahtalarn, o tahtalarn isti'ddna gre seer. Deme tahtas, hl lisn ile mimra:
"Benim binnn kaplamasnda kullanlmaya hakkm yoktur; sen beni, deme
iin kullan!" der. te bu tahtann mi'mr zerine, kendi isti'dd dolaysyla,
bir hkmdr. Mi'mr da tahtann kendi zerine olan bu hkmn kabl ile,
onun demede kullanlmasna hkmeder. Mi'mr bu hkm hariten almad,
belki tahtann ztndan alm oldu.

Ve bu kader srrnn ayndr. Buna vkf olu, mhede edici olduu


halde, kalbi olan ve ilk edileni iitebilen kimseye mahsstur (4).
Ya'n "kaz"nn ey zerine, yine ey ile hkmetmesi ess, var edilmiler zerine hkim olan kader srrnn ayndr ve bu kader srrna vkf olmak,
ancak grnme yerlerinde Hakk'n nrlarn mhede edici olduu halde,
hiss ve akl grnme yerlerinde Hak ile dnen kalbe ship bulunan ve man
nru ile iiten kimseye mahsstur. Bu vasflar tamayan kader srrna vkf
olamaz.

imdi hccet-i blia yan apak dell Allah iin sbittir. (5)
Karlk gnnde bu apak dellin sbitliinin ekli, aadaki soru ve ve
cevptan anlalr.
Cenb- Z'l-Cell hazretleri: Ey kfir ve s ve chil kullarm! Ameliniz
dolaysyla sizin hakknzda tertp ettiim cezy ekiniz!
Azp ehli: Y Rab! Kfr, isyn ve cehli,ezelde sen bizim zerimize
takdr ettin. Senin takdrin ile bizden km olan amellerden dolay imdi bizi
azplandrman ve tkatmzn dnda olan eyi bizden talep etmen hakkmzda zulm olmaz m?
Cenb- zzet: Benim kaz ve takdrim ilmime tbi'dir ve ilmim de, bilinmi olan isti'ddnza tbi'dir. Bundan dolay siz ezelde bana dediniz ki: "Bize
mahss olan isti'ddmz budur; biz senden bu isti'ddmza gre hkm isteriz." Ben de ylece hkmettim ve ztnzda potansiyel olarak mevct olan ey
zerine vcd feyzi verip o eyi cd ettim ve aa kardm. Bundan dolay
sizden km olan kfr ve isyn ve cehil, ancak sizin ztnzda potansiyel
olarak mevct olan eydir. Ben yalnz vcd feyzi verip onlar cd ettim ve
aa kardm. imdi ben size zulmetmedim. Siz ancak kendi nefsinize zulmettiniz. Ve sizin talebinizin dnda size birey vermedim.
Azp ehli: Y Rab! Bizim ztmza o isti'dd veren kimdir? Ve ilhi ilminde onu kim cd etti vey onu koyan kimdir?
646

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Cenb- zzet: Ezel bilinmi olanlarda olan isti'dd mec'l yan yapma
olan bir ey deildir. nk benim "ilm"im zti sfatmdr. lhi sfatm ise,
Zt- Cell-i nmla berber kadmdir. Ve ezellerin ezelinde cd diye bir ey
gemi deildir. Bundan dolay cddan evvel bir eyin cd sz konusu olamaz. Ben yalnz ilhi ezel ilmimde olan eye vcd feyzi verip onlar gayb
rtlmlnden aikr olma shasna kardm. Onlar da ezeldeki halleri ve
isti'ddlar zere aa ktlar. Kendi hallerinin dnda bir ey ile aa kmalar iin asl cebir ve hkm etmedim. Feyzlendirme elimde cimrilik yoktur.
Siz istediniz, ben de verdim. Ben fiilimden mes'l deilim, mes'l olan sizsiniz.
Bu ekilde Allah iin hccet-i blia yan apak dell sbit olur. nk,
bizim zerimize O'nun hkm, ilhi ilim ve hikmeti gereince ve zt gereiyledir. Ve eynn "ayn"lar, yokluklar hlinde, ne ey zerine sbit olmu idiyseler, O'nun hkm ancak o ey zerinedir. Ve aynlarn yokluklar hlinde o
hl zere sbit olular, gayr- mec'l yan yapma olmayan isti'ddlarna dayanmaktadr.
(Enbiy, 21/23)

L yuselu amm yefalu ve hum yuseln


O (Allah), yapt eylerden mesl deildir. Ve onlar, (yaptklarndan)
mesldr.
yet-i kermesinin yksek ma'nsn bu hakkate bakarak incelemek lzmdr.
Soru: Aynlar, hem yokluk hlinde bulunuyor ve hem de sbit oluyorlar.
Yokluk hlinde bulunan ve yok olan ey, nasl sbit olur? nk sbitlik dediimiz esas, mevcdun ndr.
Cevap: Buradaki "yokluk"tan kast, salt yokluk deildir. nk, salt yokluktan hibir ey kmaz. Potansiyel olarak mevct olup, henz bir belirme
elbisesine brnmemi olan bir ey de yokluk hlindedir. rnein, elimize bir
erik ekirdei aldk. Bunun iinde dall budakl bir erik aac olduunu biliriz
ve bu ilmimizle, iinde byle bir aa olduuna hkmederiz. Oysa aa meydanda yoktur; henz yokluk hlindedir. Ve bu yokluk hliyle berber ekirdein iindeki erik aac sbit olmutur, ya'n potansiyel olarak mevcttur,
bi'l-fiil yokluk hlindedir. Henz belirme elbisesi giyinmemitir. imdi biz bu
hkmmz, o ekirdein hricinden almadk; belki yokluk hlinde sbitlik
bulduu eyden aldk. Bu sbit oluun ess da, ekirdein isti'ddna dayaldr.nk bu ekirdek kays, zm, hurma ve eftli ve dier meyvelerin ekirdei deildir. Zt isti'dd ancak erik aac kmasna msittir. Farzedelim
647

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

bir bahvan bu ekirdei dikip terbiye etse ve iinden kan erik aac, sen
niin benim erik aac olduuma hkmettin dese, bahvan, senin yokluk hlinde sbit olan "ayn"n, ne hl zerine idiyse, ona gre hkmettim cevbn
verir. te ey hakkndaki ilah hkm de, onlarn yokluk hlinde,"ayn"lar ne
hl zere sbit olmu iseler, ona gredir. Sbit olduklar hal de zt istiddlarna baldr; ve zt istiddlar ise gayr- mec'ldr yan yaplm deildir.
imdi bu bahsin daha etrafl bir ekilde izh edilebilmesi iin gayr- mec'l
yan yaplmam istidd hakknda ayrntlar verilmesi uygun grlr.
Gayr- mec'l yan yaplmam istidd:
Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinin mutlak vcdu, ahadiyyet mertebesinde iken, btn ilh isimleri ve sfatlar, azm'-n Ztnda gizli ve belirsiz idi ve hibirisi dierinden ayrlm deildi. te Knt kenzen
mahfiyyen yan Ben gizli bir hazne idim kuds hadsi bu mertebeyi
beyn buyurur. Ne zaman ki ilhi isimler hal lisnlaryla kendilerinin, gayb
rtlmlnden aa kma shasna karlmalarn isimlendirilmilerinden talep ettiler, Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinin kendi Zt ile, kendi
Ztnda, kendi Ztna tecell buyurmasyla, o isimlerin glgeleri olan aynlar,
ilhi ilimde sbit oldular. te bu mertebede isimler, birderinden ayrlm
oldu. Onlarn glgeleri olan aynlar da, o isimlerin gerekleri ne ise, o hal zere
sbitlik buldular. te o isimlerin gerekleri olan haller, sbit aynlarn
isti'ddlar oldu. Oysa isimlerin gerekleri olan hallerin hibirisi mec'l yan
yaplm olmadndan, onlarn glgeleri olan sbit aynlarn isti'ddlar da yaplm deildir.
rnein Drr isminin gerei zarar vermek ve Nfi' isminin gerei de fayda
vermektir. Ve ayn ekilde Mudill isminin gerei dallet ve Hd isminin gerei de hidyettir. Bunlarn ilh ilimde sbit olan "ayn"lar da, o isimlerin gerekleri olan zarar ve fayda ve dallet ve hidyet halleri zerine olur ve onlarn
zti isti'ddlar da bu hallerden ibret bulunur. imdi bu ehdet lemindeki
eynn hakkatleri, ite bu sbit aynlardr. Bu aynlar, ilhi ilimde ne hl zere
sbit olmu ve isti'ddlar neyi gerektirmise, Hakk'n hkm ona gredir.
Ey birder can-berber! Bu dedikodularn hepsi isimlerin karlkl oluundandr. Hakki vcd ise ancak isimlendirilmi olan Hakk'ndr; hlk
edilmilerin vcdu ortada bir bahnedir. Nitekim, Ya'kb Fassnn erhinde
rnek ile izh edilmi idi. Ve belki hlk edilmilerin vcdu dahi Hakk'n
olup, soru ve cevp kendisinden yine kendisine olur. Hemen cenb- Z'l Cell
hazretleri bu fakri ve talep eden btn ihvn benlik vehminden kurtarsn ve
fen zevki ile murdna ermi olanlardan buyursun, min! Bi-hrmeti
Seyyidi'l-mrseln.

648

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Byle olunca hkim, hakkatte mes'elenin "ayn"na tabi'dir ki, o


mes'elenin ztnn gerektirdii eyle onda hkmeder. imdi zerine hkm
verilen kendisinde olan eyle hkim zerine hkimdir ki, kendi zerine
bununla hkmetsin (6).
Ya'n hakmlerin Hkimi olan Allah Tel hazretlerinin bir ey zerine
kazs ve onu takdr etmesi, ancak o eyin, kbiliyyetinin gereine gredir.
Bundan dolay hkim hkmnde, zerine hkm verilen eyin isti'ddnn
talebine tbi'dir. Ya'n zerine hkm verilenin kbiliyyet ve isti'dd hkime
der ki: "Benim kbiliyyet ve isti'ddmn gerei budur. Hakkmda bu geree
gre senden hkm isterim". Hkim de ona gre hkmeder.
imdi hkim, kim olursa olsun; her hkm hkmettii eyle ve hkmettii eyde zerine hk-medilendir (7).
Ya'n hkim ister Hak olsun, ister hlk olsun, bir eyle ve bir eyde hkmettii vakit, ancak o eyin ztnn ve hakkatinin gerei ne ise, ona gre
hkmeder. te hkim bu hkmettii eyle zerine hkmedilendir. nk
mahkm, hkime der ki: "Benim hlimin gerei budur. Sen benim hakkmda
u hkm ile hkim ol!" Bundan dolay, mahkm verecei hkm ile evvel
hkimi zerine hkmedilen yapar. Hkim de bu ekilde zerine hkmedilen
olduktan sonra hkmn verir ve hakknda bu hkm verilen de ikinci olarak
zerine hkm verilen olur. Hakkn hkm byle olduu gibi, neblerin ve
sultanlarn ve mahkeme hkimlerinin hkm de byledir.

imdi bu mes'eleyi iyi incele! nk kader srr, ancak aa knn


iddetinden dolay mehl oldu. Ve neblerden onun hakknda talep ve srar oklukla vki' olduu halde, kader srr bilinmedi (8).
Kader srrnn aa knn iddeti budur ki: Hakk'n emri ve hkm
olmadka, bir ey olmaz. Ve Hakk'n hkm de ancak zerine hkmedilen
eyin zt ne yn ile hkmetmi ise, o ey hakknda ona gre olur. Ve bu
hakkatin mehl olmas irfan ehli indindeki mehl olutur. Yoksa cehlet ve
zulm erbb burada dikkte bile alnmaz. Onlar:
(Arf, 7/179)

ulike kel enmi bel hum edallu


Onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha ok dallettedirler.
649

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

vasfyla vasflanm, insan sretinde bir sr hayvnttan ibrettir.


Ve bu kader srr hakknda neblerden ona vkf olmaya oklukla talep ve
srrn sebebi budur ki: Herkesi da'vete me'mr olan nebler, hlktan
ba'zlarnn hidyete kbiliyyeti olup ba'zlarnn olmadn bildiklerinden,
hidyete ehliyeti olanlar grp da'vet etmek ve ehliyeti olmayanlar hakknda
bo yere zahmet ve zorluk ekmemek iin, kader srrna vkf olmay talep
ederler. Fakat kullarn cezlar, amellerine ve neblere itat ve isynlarna ve
man ve kfrlerine karlk geerli olduundan; ve bu iki grubun birbirinden
ayrlmas ve ztnda sadete kbiliyyeti olan kimselerin, neblerin da'vetine
uymalar sebebiyle, sadetinin aa karak mutlu edecek eyle cez olunmas
ve ztnda ekveti gizli olan kimselerin, neblere inkrlar dolaysyla,
btnlarndaki ekvetlerinin aa karak nho eyle cezlandrlmas gerei
bulunduundan, kendilerine da'vet iinde geveklik gelmemesi iin, nebler
(a.s.) da'vet srasnda kader srrndan rtl oldular.

Bilinsin ki, resller (salavtullhi aleyhim), vel ve rif olduklar yn ile


deil, resl olduklar yn ile, mmetlerinin bulunduklar hlin mertebeleri
zeredir. Bundan dolay, resllerin indinde, irsl olunduklar ilimden, ancak mmetlerinin hi fazlasz ve noksansz muhtc olduklar ey kadar vardr (9).
Ya'n resllerin resl olmalar ynnden, irsl ilmindeki mertebeleri, mmetlerinin mertebeleri ve mn ve inanlar ve ilim ve riflikleri ve isti'ddlar
zeredir. Bundan dolay her birisinin mmeti, ilimlerden ne kadarna muhtc
ise, rislet ilmine bal olarak onlarn indindeki ey de, o kadardan fazla ve
noksan deildir. imdi bilinsin ki resller (a.s.) iin yn vardr:
Birincisi rislet yn olup, bu ynle mmetlerinin hiret ve dnyev ilerinin rahatln cb ettirici olan ilhi hkmleri kendisine vzife edinerek
onlara tebli ederler. Ve bu hkmler mmetlerinin ihtiycndan fazla ve noksan deildir.
kincisi, velyet ynnden olup onlarn Hakkn sfatlarnda sfatlaryla ve
Hakkn ztnda ztlaryla fn olmalar ve ilhi isimlerin ve sfatlarn
kemltnn; zt isti'ddlar ve kll kbiliyyetleri sebebiyle onlarda aa
kmas iin, o resllerin fen-fillah mertebeleridir. Kerem shibi resller bu
ynden mmetlerinin hakkatlerinin mertebeleri zerine deildir.
ncs, neb olular ynnden olup neblerden her birisi asl isti'dd
ve zt kbiliyyeti dolaysyla ilhi bilgilerden rzkland kadar, Allah Teldan haberdardr. Ve bu yn, velyet ynnn zhiri ve velyet yn bunun
btndr.

650

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Oysa, mmetler fazlette farkldrlar. Ba'zs ba'zs zerine stn olur.


Resller (a.s.) de mmetlerinin fazletlerinin farkll dolaysyla, irsl ilminde fazlette farkl olur. O fazlet fark da Hak Tel'nn Tilker rusulu
faddaln badahum al bad yan te Biz, o resllerden bir ksmn, dierlerinin zerine fazletli kldk (Bakara, 2/253) szndeki fazlet farkdr.
Ve bylece resller, ilimlerden ve hkmlerden ztlarna dnk olan eyde
isti'ddlar dolaysyla fazilet konusunda farkldrlar. O fazlette farkl olu
da Hak Telnn ve lekad faddaln ba'dan nebyyne al ba'din yan
Andolsun ki Biz neblerin bazsn bazsna fazletli kldk (sr, 17/55)
szndeki fazlet farklldr ( 10).
Ya'n mmetler, ilimlerde ve bilgilerde ve inanlarda ve isti'ddlarda ve
kablde birdierinden farkldr. Ba'zlarnn ba'zlarna stnl ve fazl vardr. Ve her bir resl ancak mmetinin kbiliyyeti ve isti'ddlarnn talebi zerine irsl olundu. Bundan dolay resln onlara teklfi, ancak kendilerinin
isti'ddla-rnn kapasitesi derecesinde olur. Ve bir mmetin istiddlarda dier
mmetler zerine stnl ne kadar ise, o mmete irsl olunan resl (a.s.)n
dier resller zerine rislet ilmindeki stnl de o kadardr. Hak Tel
hazretleri bu stnl:

(Bakara, 2/253)

Tilker rusulu faddaln badahum al bad


te Biz, o resllerden bir ksmn, dierlerinin zerine fazletli kldk

szyle beyan buyurmutur.


Ve bylece nebler, nbvvet mertebelerinde, sbit aynlarnn isti'ddlar
gereince ilimlerde ve hkmlerde ve bilgide birderi zerine fazletli olurlar. nk nbvvet velyetin zhiri ve velyet nbvvetin btn olduundan, onlarn nbvvetteki fazletlerinin farkll, velyetteki fazlet farkll
dolaysyladr.
Ve onlarn velyetteki fazlet farkllklar ise; ilhi ilimde, grnme yeri olduklar isimler dolaysyla sbit aynlarnn kapasitesine gredir. Bu fazlet
farkll, nceki fazlet farkllndan baka olup, Hak Tel hazretleri bunu:

651

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

(sr, 17/55)

ve lekad faddaln ba'dan nebyyne al ba'din


Andolsun ki Biz neblerin bazsn bazsna fazletli kldk
szyle beyan buyurmutur. Bundan dolay bu fazlet farkll, onlarn
gayr- mec'l yan yaplmam istiddlarna dnk olup, velyetleri ynyle
olan fazlet farklldr.

Ve Hak Tel hlk hakknda Vallhu faddale badakum al badn fr


rzk (Nahl; 16/71) ya'n "Hak Tel rzkta, ba'znz ba'znz zerine stn
kld" buyurdu. Ve oysa rzk ilimler gibi rhn ve yenilip iilen gdlar
gibi hissdir. Ve Hak Tel rzk bilinen kader ile indirir ve bilinen kader
hlkn talep ettii istihkktr. nk "Allah Tel her eye onun hlkn
verdi" (Th, 20/50) (11).
Ya'n Hak Tel, genel olarak hlk hakknda "Hak Tel rzk hussunda
ba'znz ba'znz zere stn kld" (Nahl, 16/71) buyurdu. Ve rzkn ba'zs
ilhi ilimler gibi rhn ve ma'nev; ve ba'zs eitli gdlar ve yemekler gibi
hiss ve sretseldir. Ve hlkn talep ettii istihkklarndan ibret olan bu rzk,
Cenb- Hak ancak bilinen kader ile indirir. Ma'lmdur ki, ilhi ilimde her ey,
sbit aynnn asl isti'dd dolaysyla Hak'tan bir hkm ister. te isti'ddnn
gerei cbnca o ey hakknda kaz olunan hkm, "bilinen kader"dir.
imdi o ey, kaz olunan hkmn hlk edilmesini ve vcd elbisesi verilmesinin ardndan bilinen kader zere bulunan haketmi olduu rzkn Hak'tan talep eder. Hak Tel da ona indirir. Eynn sbit aynlarndaki isti'dd
birbirinden farkl olduundan, bu isti'ddlardaki farkllk gereince, bilinen
kader ile indirilen rzklarda da farkllk vardr. Bundan dolay bu rzk
shiplerinin arasnda da farkllk ortaya kar.
"Cenb- Hak ise her eye hakkn verdi" (Th, 20/50); ya'n ezelde ilhi
ilimde her ey ne hkm talep etmi ise, o hkm ve haketmi olduu eyi
Allah Tel bir defda ona verdi. Fakat vcd hazretine dhil olduktan sonra
gk ve yer haznelerinden sr gdy dereceli bir ekilde indirdi, hakkatler ve
rhlar gk hazneleri ile nefisler ve cisimler yer haznelerinden de rhn
gdy dereceli bir ekilde indirdi.

652

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

imdi Hak Tel, her eye meiyyeti yan st irdesi baland kadar,
rzk indirir; ve irdesi de bildii ve ilmi gereince hkmettii eye baland. Ve bundan evvel dediimiz gibi, Hak Tel bilineni ancak, o bilinenin
kendi nefsinden Hakk'a verdii eyle bildi (12)
Ya'n Ya'kb Fass'nda eyh (r.a.) "Hakk'n irdesi ilmine ve ilmi de
ma'lma yan bilinene tbi'dir" buyurmu ve bu fassn banda da "Allah'n
eyda hkm, eyda olan ilminin haddi zeredir" demiti. imdi de bu
hkmnn rzklarn indirilmesi hussunda da geerli olduunu beyan buyuruyor.

imdi vakitlendirme aslda "ma'lm yan bilinen" iindir. Ve ilim ve


irde ve meiyyet yan st irde kadere tbi'dir (13).
Ya'n ilhi ilimde eynn "ayn"larnda olan eyin belirli vakit ile
vakitlendirilmesi, aslda ve hakkatte isti'ddyla o vakitlendirmeyi talep eden
bilinen sbit ayn iindir. nk her bir sbit aynn kendi hallerinden her bir
hlin belirli vakitte ve kendisine mahss zamanda taayynn talep etmesi,
onun zti gereklerindendir.
Bundan dolay kaz ve kader ve irde ve meiyyet yan st irde, ilhi
ilme; ve ilhi ilim de "bilinen kader" olan sbit ayna tbi'dir.rnein yetmi
sene mr olan bir kimsenin doduu gnden veftna kadar olan yedii yemekler kendisine bir defada gelmemi, belki belirli vakitlerde azar azar gelmitir. Ve ayn ekilde ondan kan gzel ve irkin fiillerin tamam da birden
bire aa kmayp vakit vakit kmtr. Ve ayn ekilde, ondaki ilim ve ilhi
bilgi de bir defada inmeyip gnden gne ve an be an dereceli bir ekilde yava yava peyd olmutur.
Sonu olarak, veft nna kadar sr ve ma'nev rzklardan her ne vakit ne
kadar gelmi ise, hep ezelde Hakkn ilminde bilinmi olan sbit aynnn
isti'dd lisnyla talep ettii vakit ve miktra gre inmitir. Rub:
Tercme:
"Aynn ki senin oldu kitb- evvel
erh edilmitir o kitapta esrr- ezel
Kader hkmleri nk yazlm onda
te o kitbn ile Hak etti amel"

653

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Byle olunca kader srr ilimlerin en stn ve en byklerindendir. Ve


Allah Tel, onu ancak tam bir ma'rifete eritirdii kimseye bildirir. Kader
srrn bilmek, onu bilen kimseye tam bir rhatlk verir. Ve yine onu bilen
kimseye elm azb verir. u halde, kader ilmi shibine iki kart verir (14).
Kader srr ilminin shibine tam bir rhatlk vermesinin sebebi budur ki:
Byle bir kimse kendisine gelen eyin, ancak ilhi ilimde sbit ayn Hakk'a ne
vermi ise, gemi kazda Hakk'n takdr buyurduu ey olduunu ve ezelen
kendisinin hakkatinin, sbit ayn Hakk'a ne vermi ise ona uygunsuz olamayacan ve ebeden deimeyeceini bilir. Bundan dolay kendisi iin takdr
edilmi olan eyin arkasnda komak zahmetinden kurtulur ve takdr edilmeyen eyin ne kadar arkasnda koulursa koulsun bo olduunu bilerek, onu
talepten vazgeer.
Ve eer olumas takdr edilmi olan eyin kendisinin talep etmesi artyla
takdr olunduunu bilirse, talebini ksa keser, klfet etmez. rnein ekirdei
dikip sulamadan aa kp meyve bitmeyeceini bildii iin, bunlar yapar.
nk aacn meyve vermesi talepte bulunma artyla takdr buyurulmutur.
Fakat bu icrtnda klfet etmez; eer takdr edilmi ise, bu kadar talep ile
aa kp meyve verir; eer deilse, ekirdek mahvolur. Ve shibi bu srra vkf olduundan "Niin olmad?" diye elem ekmez. Chiller ise byle deildir.
Bir emelin gereklemesi iin, bin trl sebebe teebbs ederler; hibirisi netce
vermez. Sonuta bu talebin eziyetiyle lr gider. Bunun her gn binlerce
nmnesi grld halde, yine uyanmazlar.
Kader srrn bilmek, shibine bu ekilde tam bir rhat verdii gibi, bu
ilim, rhatn kart olan elm azb da verir. Bunun sebebi de budur ki: Bu ilmin shibi, ba'z aynlarn isti'ddnda mkemmeliyyet mhede edip bu
isti'ddlaryla dnyda ve hirette birok fazletlere ve kemlta ehliyetleri
olduunu ve oysa her insn ve ilh kemlin zuhruna kendisinde zt
isti'dd olmad iin, ubdiyyet yan kul olmann ve grnme yeri olmann
kemlinde noksan olduunu bilir.
te bu ilmi sebebiyle zt isti'ddnn noksnndan elem duyar ve bu
kemlta hasret eker. Ve ba'zen yerine getirilmesine isti'dd olmad bir
eyle emrolduunu grp ztrba der. Bununla berber bu kimsenin hli,
kader srrndan rtl olan kimseden daha iyidir ve Hakk'n rzsna daha yakndr. Bu zhlardan anlalyor ki, kader srrna vkf olmak, hem rhat ve
hem de elem verir.

654

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ve o sebepten dolay, Hak Tel nefsini gazab ve rz ile vasflandrd (15).


Ya'n kader srr ilminin iki kart vermesi sebebiyle Hak Tel hazretleri
kendi nefsini ve gadiballhu aleyhim yan ve Allah onlara gazabland
(Feth, 48/6) yet-i kermesi gereince "gazab" ile ve radiyallhu anhum
yan Allah onlardan rzdr (Mide, 5/119) yet-i kermesi gereince de
"rz" ile vasfetti.
Gazab ve rznn kader srr ilmine balantsnn srr budur ki: lh
gazab, bir eyin keml ve sdete kbiliyyetinin olmayndan vey
kbiliyyetinin noksan oluundan dolay, o eye lzm gelir. Ve gazab ile olan
ilh hkm ilme ve ilim de bilinene tbi'dir.Ve bilinen olan sbit ayn da
kbiliyyetin olmay ile Hakk'a gazab verir ve Hak da onun gazab hakedici
olduunu bilir. Ve ayn ekilde ilh rz da bir eyin sadet ve kemle
kbiliyetinden ve rahmeti kable isti'ddndan dolay, o eye lzm gelir. Ve
rz ile olan ilh hkm ilme ve ilim de bilinen sbit ayna tbi'dir. Bilinen o
eyin sbit ayn da rahmeti kable ve feyz ve inyete kbiliyyeti ve sadet ve
kemli gerektirici olan amellere ve ahlka ve ilimlere isti'dd ile Hakk'a rzy
verir. Ve Hak da onun rzy hakedici olduunu bilip onun hakknda ilh
rzsyla hkmeder. te gazab ve rz bu ekilde kader srr ilmine balantl
olur.
rnek: Bir retmenin on rencisi olup onlara retim ile megl olsa
ve bu rencilerden farz edelim bei, retmenin ne istediini, isti'dd ve zeklar dolaysyla sr'atle anlayarak, renmenin eserleri onlarda retmenin
gnlnn arzsu yn ile ortaya ksa, o retmen hont ve rz olup onlara
iltifat ve mkft ile tecell eder. Fakat dier be talebe isti'ddlarnn olmay
ve kaln kafallklar dolaysyla retmenin ne istediini anlamayp, fayda
vermeyen eyler ile megl olsalar, retmen, renme eserinin onlarda gzel
bir te'sr oluturmadn grerek gazab edip onlara sert davranmaya balar ve
cezlandrma ile tecell eder. u kadar ki, cezlandrmann uzamas, onlardaki
isti'dd yokluunun deiimini cb ettirmeyeceinden, retmen ne yaparsa
yapsn bo olduunu grp nihyet onlarn hline merhamet eder. Bundan
dolay retmeni rz gsterici vey gazab edici klan, ancak bu rencinin
isti'dd olmu olur.

Ve o sebeple ilh isimler karlkl oldu (16).


lh isimler, ilhi ilimde eynn sbit aynlar dolaysyla taayyn edici
olur. Ve aynlardan ba'zsnn zt isti'dd dolaysyla kemlta kbiliyyetleri
olduundan, vcd feyzi kaynandan, Latf ve Ceml ve Mn'im ve Hd gibi
655

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

ceml isimleri talep ederler ve bunlarn grnme yerleri olurlar. Ve bu ceml


isimler ehdet leminde de onlarda kemliyle aa kp kendi
haznelerindeki hkmleri ve eserleri dnyda ve hirette, bunlarda aa karrlar. Ve bu isimlerin feyizleri ve tecellleri dimi olarak ve ebed olarak bu
istiddl grnme yerleri ve tlihli aynlar zerine ulacdr.
Ve aynlardan ba'zs, asl isti'ddnn olmay dolaysyla, Kahhr ve Cell
ve Mntakim ve Mudill gibi cell isimleri talep eder ve bunlarn grnme
yerleri olurlar. Ve bu cell isimler, eserlerini ve hkmlerini dnyda ve
hirette bunlarda aa karmaktan geri kalmazlar. Bundan dolay karlkl
isimlerin ilh ilimde belirmesi ve ehdet hazretinde rubbiyyetle yan
Rablkla aa k, ya'n onlar kendi gerekleriyle terbiye etmesi, bilinen
aynlara Hakk'n ilminin balanmas dolaysyladr. u halde isimlerin karlkl oluu kader srr ilminden domu oldu. Yoksa aynlar ynnden bakldnda ilh isimler, ahadiyyet ztnda tek bir tavr zerinedir. Ve ztn ayn
olup birbirinden ayrlm deildir. Ve karlkl olutan uzak olmann kemli
zerinedir.

Byle olunca mutlak mevctta ve kaytl mevctta bir hakkat hkmeder; ve hkm, geili ve geisiz olarak genel olduu iin, ondan daha tam
ve daha kuvvetli ve daha azm bir ey olmas mmkn deildir (17).
Ya'n tek bir hakkat olan kader srr her bir "ayn"n isti'ddnda ve
kbiliyyetinde olan ey ile hakknda hkmetmesine cdlar indinde mutlak
mevctta ya'n Hakkn vcdunda hkmeder. Ve ayn ekilde btn hlk
edilmilerin sbit aynlar, ne hal zere idiyseler, onlarn gerekleri zere olmalarna kaytl mevctlarda, ya'n hiss ve ehdet leminde hkmeder. nk
var edilen aynlardan her bir ayn iin zt, sfat, isim, nitelik, hlk edi ve fiil ile
vctta aa kma, ancak onlarn yoklukta sbit olan hallerinin gerei zerine mmkn olur.
Ve kader srr hakkatinden daha tam ve daha kuvvetli ve daha azm bir
ey yoktur. nk onun hkm geili ve geisiz olarak geneldir; ve eynn
hepsini ihta etmitir. yle ki:
Aynlara gre geili ve geisiz hkm:
Vcd bulmu aynlara, y'n ehdet leminde taayyn edip belirmi
olan eyya gre "geili hkm" o eynn birbirine te'sri vaktinde fiil ve fiili
kabl etme ve retme ve renme ve muhabbet ve dmanlk gibi eylerdir.
Ve "geisiz hkm" ise, eynn kendi vcdlarna mahss olan kemlat ve
sfatlar ve duygular ve gzel ahlk ve ilim ve cehlet ve grn ve ekil gibi
eylerdir ki, bunlar o aynlarn kendi nefislerinde kalp sonrasna gemez.

656

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ve sbit aynlara gre "geili hkm", zt istiddlaryla bu aynlardan


Hakk'a olan hkmdr ki, bu hkm, sbit aynlardan Hakk'a geili olur.
Ya'n geer.
Ve "geisiz hkm" ise, aynlarn kendi ztlar zerine, yine kendilerinin
hkmdr. nk bir eye ancak o eyin kendi ztnn verdii eyle hkmolunur. Bundan dolay bir ey kendi zt ve vcdu zerine kendisi bir hkm
ile hkmedince, o hkm tabi'ki bakasna gemez.
Hakk'a gre geili ve geisiz hkm:
Hakk'a gre "geili hkm", sbit aynlarn ilh ilimde zuhrunda ve
vcd buldukdan sonra, ehdet leminde onlarda aa kan Hakk'n te'sri
ve hkmdr. nk Hakk'n hkm her ne kadar aynlarn Hakk'a verdikleri hkmden ibret ise de, gerek yokluk hlinde ve gerek vcd bulduktan
sonra onlara geer.
Ve "geisiz hkm" de, mutlak vcdun hkmdr. nk o hkm yine kendisine geri dndnden, bakasna geii yoktur ve nk bakas
yoktur. "Gayr yan bakas" dediimiz, zt bantsdr. rnein bir, ahad
oluunun hakkatinde, yarmlk ve te birlik ve eyreklik ve dier bantlar
toplamtr. Bunlar ancak zt bantlardr. Onun ahad oluundan hri deildir.
imdi bu zhlardan anlalr ki, kader srr gerek mutlak vcd ve gerek
kaytl vcd hakknda hkmeder.

Ne zaman ki nebler (salavtullhi aleyhim) ilimlerini, ancak kendilerine has ilh vahiy yoluyla aldlar, dnsel gr ynnden, akln ileri
hakkati zere idrk etmekte kusurlu olduunu bildiklerinden, onlarn
kalbleri akl grten temiz ve pktr (18).
Ya'n enbiy hazart ilimlerini melek vstasyla Hak tarafndan aldklar
vakit, akln dnsel gr ile hakkati idrk edemeyeceini bildikleri iin,
akl grlerini kullanmadlar. Onlarn kalbleri bu akl grten sde ve sfi
bir haldedir. Melek vstasyla aldklar ilh haberleri mmetlerine aynen
tebl ettiler.

Ve ayn ekilde ancak zevk ile nil olunan eyin idrkinden haber vermek dahi kusurludur (19).
Ya'n Hak tarafndan kendisine melek vstasyla haber gelen resl ile neb
dah, haber vermenin dnda olup ancak zevk ile ulalp vkf olunmas
657

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

mmkn bulunan eyin idrkinden kusurludur. Nitekim Resl (a.s.) ilh emir
ile:
(Ahkf, 46/9)

ve m edr m yufalu b ve l bikum, in ettebiu ill m yh ileyye


Ve bana ve size ne yaplacan ben bilemem. Ben sadece bana
vahyedilene tb olurum.
buyurdu. Ve kendisinin ilh vahye tbi' olduunu ve ilh vahiy ile oluan ilmi isbt etti. Ve ilh vahiyden hri olan eyin idrkini kendisinden kaldrd. nk ilh vahye tb olmak, nbvvet ve risletin zelliklerindendir.
Ve vstalar olmakszn oluan ilh zevk ve rabbn alm yoluyla, ilm
hakkatlere ve sbit aynlara vkf olmak, nbvvetin zelliklerinden deildir.
Bundan dolay sdece zevk ile idrk olunan kader srrndan ve sbit aynlarn
yokluk hlinde sbit olan ilm sretlerinden haber vermek hussunda, resl
ile nebnin lisn, rislet ve nbvvet ynnden kusurludur. nk da'vet
esnsnda onlarn kader srrndan rtl olmalar lzmdr. Ve resl iin kader
srrna vkf olmas lzm geldiinde, ona zel ynyle ve velyetiyle vkf
olur. nk o makmda vstalar kalkar ve nbvvet ve rislet dahi yok olur.

imdi kmil olan ilim, ancak ilh tecellde ve Hakk'n basret ve his
gznden rty at eyde dimi kald (20).
Ya'n Hak rh gznden ve beden gznden perdeyi ve rty kaldrd
eyde kmil ilim oluur. nk rh gzyle beden gznden perde kalkarsa,
ikisinin nru birleir; ve bu hal ierisinde keif shibi olan zt birisiyle idrk
ettiini, dieriyle de idrk eder. Nitekim, Abdlkdir Geyln (kuddise
srruhu's-sm) hazretlerinin mbrek zamnlarnda bir kimse: "Ben ba gzyle Hakk' mhede ediyorum" da'vsyla gezer dururdu. erat limleri
bunun mmkn olmadn beyn ile,o kimseyi eratn huzruna da'vet ettiler; da'vsnda srr etti. limler erat hkmn vermeden evvel, cenb-
Gavs Abdlkdir Geyln hazretlerinin grne mrcaat ettiler. Hz. Gavs
buyurdu ki: "Bu adam da'vsnda sdktr. Fakat ma'rifette noksn vardr.
nk Hak Tel hazretleri sr ve ma'nev gznden rty kaldrm ve
onun basret nru ile his gz nru birlemitir. Mahedesi rh gz ile oluyor iken o, bu hakkati bilmiyor ve beden gz ile mhede ediyorum zannediyor." limler bu zhttan msterih olup Hz. Gavs'n m'rifetine ferin
okuyucu oldular.

658

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Byle olunca kadm ve sonradan olan ve yokluk ve varlk ve imknsz


ve zorunlu ve mmkn olan ileri, hakkatlerinde ve aynlarnda ne ey zerine sbit idiyseler, onlar o yn ile idrk eder (21).
Yukarda da beyn olunduu zere, Hak Tel bir ey zerine bir sfat ve
bir fiil ve bir hal ile hkmettiinde, ancak onun ezel ilimde taayyn etmi
olan yaplmam hakkatinin gerei dolaysyla hkmeder. Ve ona vcd feyzi
verip potansiyel olarak kendisinde mevct olan eyi aa kartr. Ve o kabl
edici ayn da o eyle zhir olup onu aa karr.
imdi zeyr (a.s.)n kader srr tarafna rabeti ve Hrbe kasabasnn ne
hl zere idiyse, yine ylece idesini olmayacak bir ey grp gznde bytme dncesinin gelmesi, ismi geen nebnin yaplmam hakkatinin gereinden ve hkmlerinin lzmlarndan oldu. Hak Tel hazretleri onun bu
fikri ve gznde bytmesi sebebiyle zeyr (a.s.)a ide ekillerinden ve kudretten hkmlerinden birka tr gsterdi ki, o da kudret hkmlerinin ilme
ve ilmin ma'lma yan bilinene tbi' olmasdr.

imdi ne zaman ki zeyr(a.s.)n talebi kendisine hs yol zere oldu,


bundan dolay onun zerine azarlama oldu; nitekim hadis-i erifte bize
ulat (22).
Ya'n zeyr (a.s.)n istei, kader srrna vkf olup bunu neblere mahss
olan vahiy yolu ile talep etti. Ve vahiy yoluyla kader srrna vkf olmay talep
ettii iin Hak tarafndan kendisine azarlama oldu. Ve hds-i erifte bize ulat zere Hak Tel ona vahyedip, "Eer bu talepten vazgemezsen, elbette
ismini nbvvet defterinden silerim" buyurdu. Bu ilh vahiy geri zeyr
(a.s.)a cevap idi. Fakat aada belirtilen sebeplerden dolay bu cevap azarlama eklinde oldu. yle ki:
lk olarak: zeyr (a.s.) neb olup hlk da'vete me'mr idi. Halk da'vete
ters olan kader srr ilmini talep etti
kinci olarak: Onun sorusu, emir ve yasaktan ibret olan nbvvet
makmnn gereine ters idi. nk, onun soru tarznda Allahn kudreti iin
uzak grme ve olmayacak bir ey mans vard. Oysa nbvet makmnn
hakk, her bir ok byk gzkeni, ilh kudretin yannda kltmek idi.
Bundan dolay zeyr (a.s.) kader srrna vkf olmay lyk olmayan bir tarzda
talep etti.
nc olarak: zeyr (a.s.)n istei, kendisine hs yol zere kader srr ve
kudretin takdr edilene balants hlidir. Oysa bu yol, ilh zevk ve ilh vkf
659

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

olu yoludur. Ve yoklukta sbitlikleri hlinde, zt isti'ddlar dolaysyla


Hakk'n eyya vkf oluu ve ilmidir. Ve vkf olduktan sonra, Hakk'n ilmi
dolaysyla olan irdesi ve irdesi dolaysyla, kudretinin ma'lm olan yan
bilinen takdr edilene balants hlidir. Bundan dolay zeyr (a.s.) ilh zevk
zere ilh esaslardan olan eyi talep etti.
te bu sebeplerden dolay Hakk'n cevb azarlama tarznda oldu

Byle olunca, eer bizim bahsettiimiz kefi talep etse idi, ok vakit bu
talepte onun zerine azarlama olmazd (23).
nk rh gz ile beden gznden perdenin almn talep etmek yasak
olmad gibi, Hak'tan alm yoluyla kader srrna vkf olmay istemek dahi
yasaklanm deildir. Nitekim Habb-i edb-i Kibriy (s.a.v.) Efendimiz hazretleri lh! Erine'l-eye kemah yan Allahm bana eynn hakkatini
gster buyurmutur.

Ve zeyr (a.s.)n kalbinin sdeliine delil, ba'z ynlerde kle enn


yuhy hzihillhu bade mevtih yan Allah Tel lmnden sonra bunu nasl diriltir (Bakara, 2/259) szdr (24).
Ya'n onun kalbinin sdeliinin delli, Kur'n- Mecd'de nakledilmi olan
stteki yet-i kerme olup onun "Allah Tel lmnden sonra bunu nasl
diriltir?" (Bakara, 2/259) demesi, ba'z ynlerde arma ve gznde bytme
ma'nsna alnmtr. Ya'n genel olarak bu ma'ny anlamlardr. Oysa cenb eyh (r.a.) indinde, cenb- zeyr'in bu sznden kast, ilh zevk ve ilh
vkf olu zere kudretin takdr edilene balantsnn zevkan yan bizzt
hakkatini yaayp idrk ederek mhedesini talepten ibrettir. Ve bu talep,
skinlik iin olmutur. Hz. eyh buna gre "Ba'z ynlerde" buyurdu. Ve imdi
de kendi esaslarn beyn buyururlar.

Fakat bizim indimizde, zeyr (a.s.)n bu sznde olan tarz, brhm


(a.s.)n sznde olan tarz gibidir. "imdi Allah Tel onu yz yl l halde
brakp daha sonra diriltti; ve ona venzur ill izmi keyfe nunizuh
smme neksh lahmen (Bakara, 2/259) ya'n Kemiklere bak ki biz onlar
nasl birletiririz; ondan sonra onlar etle giydiririz" dedi. Bu halde zeyr
(a.s.) cisimlerin nasl bittiini tahkki muyene ile muyene eyledi. imdi
ona iin essn gsterdi (25).

660

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ya'n, zeyr (a.s.)n kle enn yuhy hzihillhu bade mevtih yan
Allah Tel lmnden sonra bunu nasl diriltir (Bakara, 2/259) szyle
olan talebindeki tarz, brhm (a.s.)n rabb erin keyfe tuhyil mevt yan
Rabbim, lleri nasl dirilteceini bana gster (Bakara 2/260) szndeki
talebinin tarzdr. Ve cenb- brhm (a.s.) nasl ki llerin nasl dirildiini
grmek istemi ise, cenb- zeyr de bu szyle ylece llerin dirilme esaslarn grmek istemitir. Yoksa dirilme iini Hakk'n kudreti yannda arm ve
gznde bytmemitir. nk nbvvet makm ile velyet makmnda
bulunan kimse, Kdir ve Mcid ve Muhy ve Mmt olan Z'l-Cell hazretlerinin lleri diriltmesini ve tekrr cd etmesini olmayacak bir i olarak grmez.
Hz. zeyr (a.s.) llerin ne ekilde dirildiini grmek ve bunu ayne'lyakn bilmek istediinden, onun sorusu Hak tarafndan fiilen cevp verilmesini gerektirdi. Ve o fiili Hak Tel cevap olarak cenb- zeyr'de gstermek
iin onu l hale getirdi ve dirltti. Ve llerin diriltilmesi iinin ne ekilde olduunu ona kendi nefsinde gsterdi. Ve Hz. zeyr'in vcdu, kudretin takdr
edilene ne yn ile balandn mhede etti. nk zevk mertebe zerinedir: "Bilmek", "grmek", "olmak"tr. Ya'n "ilme'l-yakn","ayne'l-yakn" ve
"hakka'l-yakn"dir. rnein kesinlikle atein yaktn bildiimizden, buna
"ilme'l-yakn" deriz. Ne zaman ki atein bir eyi yaktn grrz, buna da
"ayne'l-yakn" deriz. Ve atein vcdumuzu yakmas hline de "hakka'l-yakn"
deriz. te bunun gibi Hz. zeyr Hakk'n lleri dirilteceini bilirdi; bu ilme'lyakndir. Fakat bu ilim ile yetinmeyip, lnn ne ekilde dirildiini grmek
istedi; bu ayne'l-yakndir. Fakat Hak Tel Hazretleri onun sorusunun fiilen
cevbn kendi nefsinde vermekle, ona hakka'l yakn zevkini verdi.

imdi, ancak yokluklarnda sbitlii hlinde eyy kefetmekle idrk


olunan kader srrndan soru sordu. Byle olunca bu kader srr ona verilmedi; nk bu kader ilmi ilh vkf olu esaslarndandr (26).
Ya'n cenb- zeyr (a.s.) kle enn yuhy hzihillhu bade mevtih
yan Allah Tel lmnden sonral bunu nasl diriltir (Bakara, 2/259) szyle llerin ne ekilde dirildiklerinin kendisine gsterilmesini talep ettii
vakit, ilh keif ile idrk olunan kader srrn hl lisn ile talep etmi oldu.
Kader ilmi, ilh vkf olu esaslarndan olduundan, ona bu kader srr verilmedi. nk eynn sbit aynlar-na ve hakkatlerine vkf olmak Hakk'a ve
zt isti'dd dolaysyla eyya vkf olmaya lh irde balanan Hakk'n seilmi kullarna mahsstur. Bundan dolay Hak Tel zeyr (a.s.)a kendi nefsinde dirilmenin esaslarn ve ilh ilimde olan sbit aynn ve kasaba ehlinin
sbit aynlar, istiddlaryla ne gibi hkmleri gerektirdiini gsterdi. Ve fakat kasaba ehlinin dirilme esaslarn gstermedi. Ve bu hussta kudretin
661

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

takdr edilene balants esaslarna onu vkf klmad. nk bu vkf olu,


cd eden kudretin shibine mahsstur. Ve bir kimse kendi aynna vkf olduunda, bu vkf olmas ile dier aynlara vkf olmas gerekmez. Eer bu
"ayn"n shibi btn ilh isimlerin grnme yeri olan insan- kmil ise o baka. Ancak bu saadet shibi zt kendi aynna vkf olmakla dier aynlara vkf
olur.
Sonu olarak Hz. zeyr'in sorusu kaderden idi. Ve kader ilmi ona verilmedi; nk ona gre muhldir. Kaytl olann mutlak ihta etmesi mmkn
deildir. Bundan dolay Hak Tel Hz. zeyr'in kaytl olan nefsinde, ona dirilme esaslarn gsterdi.

Kaderi Allah Tel'dan baka bir kimsenin bilmesi muhldir. nk


onlar, ya'n aynlar, ilk anahtarlardr. Ya'n gaybn anahtarlardr ki, onlar
Allah Tel'dan baka bir kimse bilmez. Ve vakit olur ki, Allah Tel kullarndan diledii kullarn bundan ba'z husslara vkf klar (27).
Ya'n aynlar "gaybn anahtarlar" olup,
(En'm, 6/59)

Ve indehu meftihul gaybi l yalemuh ill hve


Ve gaybn anahtarlar, onun yanndadr.
yet-i kermesi gereince onu Hak'tan baka hibir kimse bilmez. nk
kader ilmi, yoklukta sbit olan aynlara vkf olmak ile oluur. Bu vkf olma
gayr iin muhl olunca, bunlarn kefine muallk olan kader ilmi de, gayr iin
muhl olur.
Ve aynlarn gaybn anahtarlar olmasnn yn budur ki: Hakkn ztnda
gizli olan ilh isimler, rahmn nefesin, izf yokluktaki aynlarn zerine yaylmas sebebiyle, bu aynlarda aa kar. Bu ekilde izf yokluktaki aynlar,
ilh isimler iin "ilk anahtarlar" olurlar. Ve bir de Hakkn zt, her "ayn" ile
ilh isimdir ve her isim de O'nun ztnda olan gayb haznesinin anahtardr.
Ve o anahtarlarn hepsi Hakk'n elindedir. nk ulhiyyet yan ilhlk mertebesinde toplanm olan isimlerin hepsi, bu mertebenin ismi olan "Allah" isminin altnda toplanmtr. Bu halde, o anahtarlar ancak Hak bilir. Bundan
dolay aynlardan her bir ayn, dier aynlara vkf olmaz. Fakat Cenb- Hak
ba'zen kullarndan, dilediini:

662

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

(Cin, 72/26-27)

fe l yuzhiru al gaybih ehad / ll menirted min reslin


Fakat O, gaybn hi kimseye izhar etmez / Resllerden setikleri
hri
yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere, ilm mertebeye mahss olan
ilerden ba'zlarna vkf klar. Bu vkf olma da onun gayr- mec'ul yan yaplmam istiddnn gereindendir. Fakat bu ba'z ilere vkf olan kullar da
azdr. Ancak kaytllardan mutlak ve hid ve mehd birlii ile vasflanm
olan insan- kmilin toplayc aynnda, aynlarn hepsi mevct olduundan,o
devlet sofras zt kendi aynnda, aynlarn hepsini mhede eder. nk
Hakk'n ilmi, insan- kmilin ilmidir; ve O'nun zt dhil olma ve birleme olmakszn, insan- kmilin ztdr.

Bilinsin ki "anahtarlar"a, ancak fetih yan ama hlinde "anahtarlar"


denilir. Ve fetih yan ama hli de eyya var etmenin balants hlidir;
veyhut eer dilersen sen, kudretin takdr edilene balants hlidir, de! Ve
bunda Allah'n dndakiler iin zevk yoktur. Ve o halde ne tecell ve ne de
kef olmaz. nk kudret ve fiil ancak sdece Allah iin sbittir. nk
O'nun iin kaytl olmayan mutlak vcd vardr (28).
Ya'n "fetih" hli olmadka "anahtarlar" olan aynlara "anahtarlar" denilmez. Ve "fetih yan ama'' hli, izfi yoklukta olan eyya var etmenin balants hlidir. nk izfi yoklukta olan ey ilh Ztn tecellsine yaknlanca
var olmu olur. Bundan dolay var etmenin vcdu vaktinde, izf yokluktaki
ey ilh isimler iin; ve isimler de izf yokluktaki ey iin "anahtarlar" olur.
nk eynn izfi yokluktan almas ve var edilmesi, ilh isimler iledir. Bu
ekilde fetih yan ama hli, aynlar iin, gayb hazne-sinde olan eyin aa
kmas hlidir. Ve aa kma ise, ancak aynlarn var edilmesi hlinde olur.
Ve bu hal ayniyle kudretin takdr edilene balants hli olduundan, fetih
yan ama hline, izf yokluktaki eyya var etmenin balanmas hli denildii gibi, kudretin takdr edilene balants hli de deneblir. Oysa var etmenin
eyya ve kudretin takdr edilene balants hlinde Allah'dan baka kimsenin
zevki yoktur. nk "gayr" dediimiz, kaytldr. Kaytl ise cizdir. Kudret,
ya'n mutlak fiil, ondan nasl kar? Bundan dolay bahsedilen halde hibir
kimse iin tecell ve keif olmaz. nk kudret ve fiil Allh'a mahsstur. Ve
kaytl olmayan mutlak vcd O'nundur. Ya'n Hak mutlak vcd olduundan, cd iin mutlak kudret dah, o mutlak vcd shibine mahsstur. nk
663

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

mutlakn gayrs kaytldr ve her kaytl ise kabl ve tesir alclk mevkiindedir. Byle bir cizlik mevkiinde bulunanda fiil ve te'sr olamaz. Bundan dolay
mutlak kdir kudreti ile her eyde hzrdr ve kudretini her eyde mhede
eder.

Ne zaman ki kader hakknda olan sorusundan dolay biz zeyr (a.s.)a


Hakk'n azarlamasn grdk, onun bu vkf oluu talep ettiini ve netcede
kendisi iin takdr edilene balanr bir kudret istediini bildik. Oysa bu,
ancak kendisine mutlak vcd sbit olan kimse iindir. imdi o, hlk edilmilerde zevkan yan bizzt yaayarak hakkati idrk edilmesi mmkn
olmayan eyi talep etti. nk esaslar ancak zevkler ile idrk olunur (29).
Ya'n Cenb- zeyr kudretin takdr edilene balantsn zevkan yan
bizzt yaayarak hakkatini idrk ile mhede etmek istedi. Demek ki kendisinde takdr edilene balanacak bir kuvvet sbit olmasn talep etti. Oysa kudretin takdr edilene balantsnn zevkan mhedesi, ancak kendinin takdr
edilen sretinde aa kmas ynnden, takdr edilende ahad oluunu
mhede eden bir Kdir'e mahsstur. Bundan dolay cda kudret, ilh zelliklerdendir. Amm denilecek ki, cda kudret ilh zelliklerden olunca, s
(a.s.)n:
(l-i mrn, 3/49)

ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyl mevt bi iznillh


Doutan kr olan ve abra hastaln iyiletiririm. Ve Allah'n izniyle ly diriltirim.

demesini ne ekilde te'lf edeceiz?


Cevap budur ki: Cenb- s ve emsli olan kmillerin cd ve yok etmeye
kudretle vasflanm olmalar zaman zaman ve ba'z aynlara gre olur. Ve bu
kudretle vsflanma, onlar ile Hak arasnda gayr olu kalmamasndandr.
nk bu sadet sna ztlar, ubdiyyet yan kulluk ynlerinin rubbiyyet
yan rablk ynlerinde fn olmas i'tibriyle, Hak'la birlemi olurlar. Fakat
bu birleme, iki ayr eyin birlemesi demek deildir. Belki i'tibr vcd olan
taayynn mutlak vcd olan Hak'ta yok olmas demektir.

664

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Hazret-i Mevln (Kuddise srrhu'l-a'l)nn rubsi:


Tercme:
"Tevhdi onun muhakkak olmaz
Kul, mutlak fni olmaynca
Btl kuru lf ile hak olmaz
Tevhd dhil olma deil, yok olman."
imdi, mutlak vcdda fn olan bir kmilde kaytllk kalmayacandan,
onlarn cd ve yok etmeleri vaktinde, yine kaytl iin zevk olmam olur. Ve
kudretin takdr edilene balantsnn zevkan mhedesi, yine mutlak Kdire
mahss olmu bulunur.
Bu izhlardan anlalan yn ile zeyr (a.s.), hlkta zevkan olmas mmkn olmayan eyi talep etti. Oysa esaslar ancak zevk yan bizzt hakkatini
yaama ile idrk olunur. rnein mr boyunca bal yememi olan kimseye,
onu ta'rf ile anlatmak mmkn deildir. nk lezzet, duyusal esaslardandr.
Mutlaka ona bal yedirmek lzmdr ki bilsin; ayn ekilde kokular da byledir.
te kudretin takdr edilene balants da esaslardan bir esas olduundan,
cenb- zeyr hlk edilmilerde olmas mmkn olmayan bir eyi talep etmi
oldu. nk kudretin takdr edilene balants hli ilh zevktir. Ve mahlk bu
zevke itirk edemez ki, tadnn ne esaslarda olduunu bilsin.

Ve amm Allah Tel'nn Eer bu talepten vazgemezsen ismini


neblik defterinden silerim szyle zeyr (a.s.)a vahyettii bize rivyet
olunan ey: "Ben senden haber yolunu kaldrrm ve ileri sana tecell zere
veririm. Ve tecell ise, sana ancak kendisiyle zevk idrk olan isti'dddan
bulunduun ey zerine olur. Sonuta, sen ancak isti'ddn dolaysyla
idrk ettiini bilirsin. imdi talep ettiin bu ie sen bakarsn. O eyi onda
grmeyince, indinde istediin eye isti'dd olmadn ve bu talep ettiin
eyin muhakkak ilh zelliklerden olduunu bilirsin. Allah Telnn her
eye hlkn verdiini muhakkak olarak bildin. Eer ki Allah Tel sana bu
zel isti'dd vermese, o senin hlkn deildir. Eer senin hlkn olsayd
at klle eyin hlkahu yan hereye hlkn verdi (Th, 20/50) szyle haber veren Hak, elbette onu sana verirdi. imdi sen kendi nefsinde
bu sorunun benzerlerini sonlandrm kimse olursun; soru sormada ilh
yasaklara muhtc olmazsn" demek olur (30).
Ya'n Hak Tel'nn zeyr (a.s.)a: "Eer bu talepten vazgemezsen ismini
nbvvet defterinden silerim" buyurmasndan anlalan ma'n budur ki: Ben
senden melek vstas ile veyhut vstasz ilhm ile olan haber yolunu kese665

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

rim ve sana keif ve tecell yolunu aarm. Ve tecell de sana isti'ddn ne hal
zere ise, ancak ona gre olur. Ve zevk idrki veren isti'dddr. Tecell de
isti'dda gre olur. Ve sana isti'ddn dolaysyla tecell olunca sbit aynna
vkf olup idrk ettiin eyi, ancak isti'ddn dolaysyla idrk ettiini bilirsin.
Ve sen kudretin takdr edilene balantsn mhede etmek istemi idin.
Tecell nnda bu talep ettiin ie bakarsn. O eyi onda grmeyince, istediin
o eye sende isti'dd olmadn ve bunun ilh Ztn zelliklerinden olduunu bilirsin. Ve Allah Tel'nn her eye hakkn ve ona has his-sesini verdii
sence bilinmektedir. Bundan dolay sbit aynna baktn zaman, kader srrna
vkf olmana onda isti'dd olmadn grnce, talep ettiin eye kendi nefsinde isti'dd olmadn ve o vkf oluun, aynlarn tamamnn hakkatlerine
vkf olan Allah Tela hazretlerinin zelliklerinden bulunduunu ve eer o
vkf olua istiddn olsayd, her eye hakkn ve ona has hissesini veren
Hakk'n, sana da hakkn vereceini bilerek, kendi nefsinle edeplenip kader
srrna vkf olma talebinden kendi kendini yasaklar ve ilh yasaa muhtc
olmazdn. te cenb- zeyr'e Hak tarafndan azarlama tarznda olan hitptan
anlalan ma'n budur.
Bu bahsin zeti budur ki: Hibir Neb ve velnin btn aynlarn
hkkatlerini iht yolu zere bilme imkn yoktur. nk bu ilim, ilh zelliklerdendir. Ancak Hak Tel hazretlerinin at kadar kendilerine kader srr hakknda bir ilim hsl olur. Ve da'vet srasnda nebden bu dah rtldr.
nk ba'z aynlarn hakkatleri kendilerine alrsa da'vetlerinde geveklik
olurdu. zeyr (a.s.)a Hak Tel kendi hakkatini anca, ihta yolu zere
aynlarn hakkatlerine vkf olma imkn ve isti'dd olmad ortaya kard.(Fakr erh edicininin ilvesidir.)

Ve bu zeyr (a.s.)a, Allah Tel'dan bir ltuftur. Bunu bilen bildi ve


bilmeyen bilmedi (31).
Y'n bu rivyet edilen haberdeki ilh hitpta, geri zhiren zeyr
(a.s.)dan nbvvetin alnaca ve onun yaknlktan uzakla gnderilecei
anlalr ise de, neblerin (aleyhim's-selm) deerlerinin ycelii bundan
ldir. nk onlarn zti isti'ddlar, isimlerinin nbvvet defterinde sbit ve
kendilerinin ilh masmluk ile ma'sm ve korunmu olduktan sonra, mertebelerinden dmemeleri gerekir.
imdi, cenb- eyh (r.a.), bu hitbn, nbvvet rtbesinde biraz kusur veren zhir mansn murd etmeyip, ilh murd olan btn mansn tefsr
etmek sretiyle beyn ederek azarlama eklinde olan bu hitp, ona alm ve
tecell zere ilim verilmesi vadinden ibret olmakla, hakknda ltuftur, buyurdu. Bu hitbn ltuf olduunu, kef ve irfan ehlinden olanlar bildiler ve
666

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

cehlet ehli olanlar ise zhir mansna dncelerini snrlayp bilmediler. Sonu olarak, bu haber hakkatte vad idi, vad yan tehdit deildi.

Bilinsin ki, hakkatte "velyet", genel bir felektir ve bunun iin kesilmedi ve velyet iin genel tebli vardr. Ve amm erat getiren nbvvet ve
rislet kesilmektedir. Ve Muhammed (s.a.v.)de son buldu. imdi ondan
sonra neb yoktur. Ya'n yeni erat getiren neb ve nceden gelen erata
uyucu ve yeni erat getirici olduu halde resl yoktur. (32).
Ya'n "velyet", ilh sfat olmas ve ilh kefin onunla olumas i'tibriyle,
geneli kapsam felektir, ya'n genel kll mandr. Resllerin, neblerin ve
evliynn mertebelerinin tammn toplamtr. Ve "velyet" geneli kapsam
felek olduu iin, dnyda ve hirette kesilmedi. Ve velyet iin genel tebli
vardr. Ya'n velyet nbvvetin btn olduundan, erat shibi olan nebleri
ve hlk da'vete me'zn olmayan evliyy iine alr. Fakat neblerin kendi zamanlarnda olan haberler, nbvvet ile kaytldr. Ve velyet ynyle olan ilh haberler, zt tevhdi ve isimsel ve sfatsal tevhdi zelliiyle her rif-i billh
olan kimsenin, her istiddl ve kbiliyetliye olan haberleridir. Velyet kesilmemekle berber, erat getiren nbvvet ve rislet nbvveti Muhammed
(s.a.v.)da son buldu. Benden sonra neb yoktur hads-i erfi gereince ondan sonra neb yoktur. Ya'n yeni bir eriatla erat getiren neb gnderilmez.
Ve erat shibi olan bir nebnin eratna tbi', rnein, Ms (a.s.)n eratna
tbi' Ben sril nebleri gibi, nbvvet ile ortaya kan bir neb de yoktur ve
yeni erat ile erat getiren bir resl dahi yoktur. Sonraki zamanlarda s
(a.s.)n gelmesi nbvvet ve rislet ynyle deil, velyet itibriyle olacandan yeni bir erat getiren resl saylmaz.

Ve bu hads, evliyullahn zuhrunu krd; nk tam kmil ubdiyyet


yan tam kmil kul oluluk zevkinin yan yaantsnn kesilmesini iermektedir. imdi tam ubdiyyete yan tam kul olulua mahss olan onun
nbvvet ismi, ubdiyyete yan kul olulua balanamaz (33).
Ya'n Benden sonra neb yoktur hads-i erfi, tam kmil ubdiyyet
zevkinin kesilmesini ierdiinden, evliyullahn zuhrunu krd. nk tam
kmil ubdiyyetin zevki yan yaanmas, nbvvetle kimdir. Oysa nbvvetin kesildii bahsedilen hads-i erf ile haber verilmitir. Bundan dolay tam
ubdiyyet ile vasflanm olan evliyullah iin artk nbvvete nil olmak ve
"neb" ismiyle isimlendirilmek kaps kapanm ve velyetten baka bir mertebe kalmamtr.

667

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

nk kul, Allah olan efendisine, isimde ortak olmamay diler; o da


isimde "Allah"dr (34).
Ya'n kul, tam ubdiyyetinden dolay, Allh'n ismi olan "Vel" ismine ortak olmak istemez. nk kmil evliylar, ilh isimler ile vasflanmann kendilerinin ztlar gereinden olmadn bilirler. Allahda fn olduklar vakitte,
ilh isimler ile tahakkuk, onlar iin geici husstur. rnein demir atee konulursa, kpkrmz olur ve tems ettii eyi ate gibi yakar. Eer demir konuup "Ben ateim" derse, bu sznde sdk olur. Fakat demir, ate deildir; bu
hal kendisinde geici bir husstur. Ancak, kendisinin demirlii atete fen
bulmu ve ate ismiyle tahakkuk etmitir. Yoksa demir demir ve ate de atetir. te evliyullahn fen-fillah mertebesindeki hli de buna benzemektedir.
Bundan dolay onlar, geici bir huss olan ilh isimler ile tahakkuklar hlinde, kendilerine it olan ey, ubdiyyet sfat ve onun isimleri olduu iin,
ubdiyyete mahss olan isimle isimlenmek isterler. Ve resl ile nebnin,
ubdiyyet havssnn en erefli ve en fazletlisinden oluu ynyle, ubdiyyet
zelliklerinde reslden daha tam ve daha kmili yoktur. nk Rab, "resl" ve
"neb" ismi ile isimlenmi deildir; fakat "Vel" ismiyle isimlenmitir. Bundan
dolay Hz. eyh (r.a.) buyurur ki:

Oysa Allah Tel "neb" ve "resl" ismi ile isimlenmedi; "Vel" ismi ile
isimlendi ve bu isim ile vasfland. Ve Allhu velyyullezne men yan
Allah mn edenlerin Velsidir (Bakara, 2/257) ve hvel velyyul hamd
yan O Veldir, Hamddir (r, 42/28) buyurdu (35).
Ya'n "neb" ile "resl" ismi, hlk edilmilere it isimlerden olup tam
ubdiyyet ile vasflanm olan kimsenin ismi olduundan, Allah Tel hazretleri bu isimler ile isimlenmez; fakat "Vel" ismiyle isimlendii gibi, bu ismin
sfat olan "velyet" ile vasflanmtr; nitekim, Kur'n- Mecd'de: Allhu
velyyullezne men yan Allah mn edenlerin Velsidir (Bakara,
2/257) ve hvel velyyul hamd yan O Veldir, Hamddir (r,
42/28) buyurmutur.

Ve bu isim bk ve dnyda ve hirette Allahn kullar zerine geerlidir. imdi nbvvet ve risletin kesilmesi sebebiyle, Hak'tan baka kula it
olacak bir isim bk kalmad. Ancak, bu kadar vardr ki, Allah Tel kullarna ltufta bulundu da, onlar iin kendisinde erat getirme olmayan genel
nbvveti bk kld. (36).

668

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ya'n nbvvet ve rislet artk kesildiinden, Hakk'n ismin de ortak olmamak sretiyle kula verilecek bir isim kalmad. Zarr olarak, fni-fillah olmalar ynyle kula "vel " ismi verildi. Cenb- Hak, ancak kullarna ltufta
bulunup, melek vstasyla vey vstasz yeni bir eriat hkmlerini Hak'tan
alma esas olmamas sretiyle genel nbvveti bk kld. Ve bu genel nbvvet, rif olanlar iin ahad ve cem' istidd kemli ile Hakk'n sfatlaryla ve
isimleriyle ve fiilleriyle Allah'dan haber vermektir; ve limler iin de itihtta
ter'dir.

Ve Allah Tel kullar iin, hkmlerde sbitlik olan itihtta erata


dayanmay bk kld. Demek ki onlar, iin erata dayanmada verseti bk
kld. Bundan dolay limler neblerin vrisleridir dedi. Ve onlar iin
bunda, ancak hkmlerden itiht ettikleri ve onu erata dayandrdklar
eyde mras vardr (37).
Ya'n hakknda kesin haberler ulamayan hkmleri, limler itiht ederler ve onu erata dayandrp gereiyle amel etmeyi emrederler. Onun iin,
usl ehli, itiht "gizli vahiydir, derler. Bundan dolay itihat eden limler,
itiht ile erata dayanmada, zhirde neblerin vrisleridir. rif olan limler
ise, ilh bilgiyi vstasz Hak'tan aldklarnda, btnda neblerin vrisleridir.

imdi sen bir nebyi erata dayanmayan bir sz ile konuur grdn
vakitte, o, rif vel olduu ynden konuur. Bunun iin, o nebnin lim ve
vel neb olmas ynyle olan makm, resl vey erata dayanmas ve
erat shibi olmas ynyle olan makmndan daha tam ve daha mkemmeldir. imdi ehlullahdan birisinin "Velyet, nbvvetten a'ldr" dediini
vey ondan sana nakil olunduunu iittiin vakitte, bunu syleyen ancak
bizim bahsettiimiz eyi murd eder (38).
Nebnin erata dayanmayan sz ile konumas vahdet yan birlik ilminden bahsetmesidir. nk vahdet ilmi Hakk ile alkaldr. Oysa eriat hlka
yneliktir. Ve hlk ise ikilii gerektirir. Ve nbvvet erata dayanma dhilinde konumay cb eder. Bundan dolay bir neb: ve m remeyte iz remeyte
yan attn zaman sen atmadn (Enf'l, 8/17) ve Beni gren Hakk grmtr gibi vahdet ile alkal sz syledii vakit, rif vel olmas ynnden
syler. Vahdet yan birlik ikilikten daha tam ve daha mkemmel olduu iin,
o nebnin velyet makm rislet makmndan daha tam ve daha mkemmel
olur. Bundan dolay eer sen, ehlullahn birisinden "Velyet, nbvvetten
a'ldr" szn iitirsen veyhut ehlullahdan birisinin bu sz syledii sana
nakil olunursa, bilesin ki, bunun ma'ns yukarda bahsedilen eyden ibarettir.
669

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Veyhut ehlullahdan birisinin: "Vel, neb ile resln stndedir" dediini iitsen o, bu sz ile bir kiinin kendi ahsnda olan mrad eder. Neb
ve resl olmas ynyle olan makmndan, onun "vel" olmas ynyle olan
makm daha tamdr. Yoksa nebye tbi' olan vel, nebden a'l deildir.
nk tbi' olan, tbi' olduu eyde, ebeden tbi olunan idrk etmez.
nk eer tbi' olan tbi olunan idrk edeydi, tbi' olmazd; bunu iyi anla! (39).
Yan velnin neb ile resln stnde olmas bir kiinin kendi ahsnda
olan velyet ve nbvvet ve rislet i'tibriyledir ve bu szden kast ancak budur. Yoksa bir nebnin eriatna tbi olupta velyet mertebesini kazanan kimsenin velyeti, asl, tbi' olduu nebnin nbvyetinden yksek olamaz. nk kendisi tbi'dir ve kendisinde tbi olmaklk sfat bulunduka tbi olunan
idrk edemez. Eer idrk etseydi, kendisinde bu tbi olmaklk sfat bulunmazd. Burasn dikkatle anla!

imdi resln ve yeni bir erat getiren nebnin mracat velyete ve


ilmedir. Grmez misin? Hakkatte Allah Tel; Resl (a.s.)a, ilimden art
talep etmeyi emretti. lmin dndan bir ey artn taleb etmeyi emretmedi.
Byle olunca ona emredici olduu halde ve kul rabbi zidn lm yan
Rabbim ilmimi arttr; de(Th, 20/ 114) buyurdu (40).
lim art talebiyle emrin sebebi budur ki: Bu fassn st taraflarnda beyn
olunduu zere her bir resln indinde, irsl ilminden ancak mmetlerinin
fazlasz ve noksansz muhtac olduklar kadar ilim vardr. Bundan dolay nbvvet ve rislette art, mmetin isti'dd kadardr. mmetin isti'dd kendilerine mahss olan keml zere ortaya kt vakit, artk nbvvet ve rislette
art olmas dnlemez. Belki bu ekilde nbvvet ve rislet ii onlarn hakknda sona erer; el yevme ekmeltu lekum dnekum yan Bugn dninizi
tamamladm (Mide, 5/3) yet-i kerimesi bu hakkatin dellidir.
Ve ayn ekilde, erat getiren nbvvet ve rislet dim olmayp, kesintiye
ma'rzdur. Onun iin nbvvet ve rislette art talebiyle emrolunmad; belki
mmetin isti'dd zamn ierisinde bilinen kader zere indirildiinden, yine
gnden gne bilinen kader zere, mmetin isti'ddna gre indirilecek olan
irsl ilminin artn talep etmesi emrolundu.
Ve ayn ekilde ilh sfatlarn artn talep de emrolunmad. nk Hak
Tel'nn tecelllerine bir son olmad gibi, tecellde de tekrar yoktur. Ve bundan dolay ilh ilerde de son yoktur. nk her bir tecellnin olumas indinde bir ilmin olumas lzmdr. te bu sebeble de ilim artn talep etmesi
emrolundu.
670

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ve bu, onun iindir ki erat, belirli ameller ile teklf ve belirli fiillerden
yasaklamadr. Ve bu amellerin yeri bu dny yurdudur; bu yurt da kesilmektedir. Velyet ise byle deildir. nk kesilme olsayd, hakkati ile
kesilirdi. Nitekim rislet, hakkati ynyle kesildi. Ve eer velyet hakkati
ynyle kesilseydi, onun iin "Vel" ismi dimi kalmazd. Oysa "Vel" ismi
Allah iin dimi-dir (41).
Ya'n erat, belirli ameller ile emirdir; ve belirli amellerden yasaklamadr.
Oysa ameller, dny yurdunun kesilmesiyle kesilir. Ve rislet kesilince
hakkatiyle kesilir. Fakat velyet byle deildir. O dnyda ve hirette kesilmez. nk Allah iin "Vel" ismi bkdir. Nitekim Ysuf (a.s.)dan naklen
Kurn- Mecd'de: ente veliyy fd dny Vel hreti yan Sen dnyda
ve hirette Velsin (Ysuf,12/101) buyrulmutur. Bundan dolay reslden
ve nebden rislet ve nbvvet mertebesi kalknca, onun mracat velyete ve
ilh ilme olur.

imdi "Veli" ismi tahallukan ve tahakkukan ve taallukan Hakk'n kuluna mahsstur. (42)
Ya'n bu isim Hakk'n kuluna balanr. Fakat bu ismin Hakk'a bal olmas
aslet iledir ve kula balan ise tahalluk ve tahakkuk ve taalluk tavrlaryla
olur. "Tahalluk", kulun sfatlarnn ilh sfatlarda fens srasnda olur. Ve "tahakkuk" kulun Hakkn ztnda fn olmas sretindedir. Ve "taalluk" bak
hlinde olur ki, bu makm, verset makmdr. Bundan dolay bu mertebenin her birinde gzken kimseye "vel" ismi verilir. Hz. eyh (r.a.) cenb-
zeyr hakknda ulaan haberin tamamlanmak zere hakkatine dnerek buyurur ki:

imdi Hak Tela'nn zeyr (a.s.)a "Eer kaderin mhiyyetinden soru


sormaktan vazgemezsen, elbette ismini nbvvet dvnndan silerim" demesi, emir, sana keif ve tecell zere gelir ve senden neb ve resl ismi kalkar, demek olur. Ve bu ekilde onun velyeti bk kalr. Ancak u kadar var
ki, vaktki hlin belirtileri, gerekte bu hitbn vad yan tehdt mecrsnda
cereyn ettiine iret etti; kendisinde bu hl ile, o hitb duyan kimse, muhakkak o hitbn, velyet mertebesinin ba'z hussunun bu dny yurdunda kesilmesiyle vad yan tehdt olduunu bildi. nk nbvvet ile
rislet, velyette, mertebelerden bir rtbenin ve velyetin ihtiv ettii ba'z
mertebeleri ihtiv eden bir rtbenin hussudur (43).

671

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ya'n zeyr (a.s.)n:


kle enn yuhy hzihillhu bade mevtih yan Allah Tel lmnden sonra bunu nasl diriltir (Bakara, 2/259)
szndeki hlin belirtileri, kader srrndan soruya iret ettiinden,
Hakkn hitb, azarlama eklinde olarak vad yan tehdt mecrsnda cereyn
etti. Ve cenb- zeyr Hakk'n bu hitbnda, velyetin zel bir rtbesi olan nbvvet ve risletin bu dny yurdunda kesilmesiyle vad yan tehdt olunduunu bildi. nk nbvvet ve rislet, velyette zel bir mertebedir ki, velyetin ilim mertebesinden ihtiv ettii mertebelerin ba'zsn ihtiv eder.
Bunun zh u yn iledir ki: Velyet ilh sfat olup Hak Tel kullar zerine ezelen ve ebeden bu sfat ile Veldir. Nbvvet ve rislet ise, dnyev
oluumda neblerden olan evliyda geici bir sfat ve velyet diresinin iinde
zel bir mertebedir. Bundan dolay velyet olmakszn, nbvvet tahakkuk
etmez. Fakat nbvvet olmakszn velyet tahakkuk eder. Bu ekilde, nbvvet ve rislet, resl olan ztn velyetine gre zel bir rtbe olmu olur.
Ve bu zel rtbe olan nbvvet ve rislet, resln dny yurdundan ayrlndan sonra kalkar; fakat velyeti, uhrev berzahlara intiklinden sonra da
devam eder. imdi cenb- zeyr'e olan:
Eer vazgemezsen ismini nbvvet dvnndan silerim
hitb, onun velyetinin ba'z mertebelerinden, zel bir rtbe olan nbvvetin kaldrlmas iin vad yan tehdt olur.

imdi o, kendisinde yeni bir erat getiren nbvvet ve yeni bir erat
getiren rislet olmayan velden a'l olduunu bilir (44).
Ya'n zeyr (a.s.), azarlama eklinde vad yan tehdt mecrsnda cereyan
eden Hakkn hitb zerine, yeni bir erat getiren nbvvet ile ve risletle
gelmemi olan velden nebnin a'l olduunu bildi. nk nbvvette huss
bir fazlalk vardr; ve rislet dah nbvvetten a'ldr. nk rislette de nbvvet zerine bir baka fazlalk hussiyyeti vardr.
Ve velyet, nbvvet ve risletten daha geneldir. nk her resl neb olduu gibi, her neb de veldir. Fakat her vel, resl de deildir, neb de deildir. Bundan dolay nbvvet ve rislet, velyet diresinin iinde iki huss
rtbedir. Ve tecell ile kader srr ald vakit, velyet makm kuvvetli olur
ve nbvvet ve rislet makm onda yok olur.

672

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Kendisinde ayn ekilde nbvvet mertebesinin gerektirdii dier haller gelen kimsenin yannda, muhakkak bu hitbn vad yan tehdt deil,
va'd olduu sbit oldu. Byle olunca, zeyr (a.s.)n sorusu, muhakkak
makbldr; nk neb hs veldir (45).
Nbvvet mertebesinin gerektirdii ilk durum, yukarda anlatlm idi ki,
Hakkn hitbnn, hl belirtisiyle, vad yan tehdt mecrsnda geerli olmas
hli idi. nk bu halde, velyet diresinin iinde, hussi bir rtbe olan nbvvet kalkacak ve yalnz velyet mertebesi kalacakt. Ve bir mertebenin kaldrlmasn ieren hitp ise vad yan tehdttir. Hz. eyh (r.a.) nbvvet mertebesinin gerektirdii ilk durumu beyan buyurduktan sonra, bu cmlede de
yine nbvvet mertebesinin gerektirdii dier durumlar zh ediyor. O dier
durumlar da budur ki:
Hs vel olan neb, ilh hakkatleri bildiinden, Hak Tel hazretlerinin
kendisinden aa kmasn iyi grmedii eye ve olumas muhal olan eyin
talebine aba sarfetmez. Bundan dolay talep ettii zaman, olumas mmkn
olan eyi talep eder ve bu talebi makbl olduundan tabi'ki yerine getirilir. Ve
nbvvetin gerektirdii bu hal; bir kimseye yakn olunca:
Eer vazgemezsen ismini nbvvet dvnndan silerim
hitbnn vad yan tehdt deil, va'd olduunu bilir. nk kendisi
nebdir; neb ise hs veldir. Ve bu vasflar toplam olan kimse ise asl abes
olan eyi talep etmez ve sorusu makbl olur. imdi zeyr (a.s.)n ismi, nbvvet defterinden silindikten sonra, velyet mertebesi bk kalr. Ve bu ekilde de, isteine keif ve tecell yoluyla nil olur.

Ve hlin belirtisiyle bilir ki, gerekte neb iin velyette, bu ihtissn


sbit olmas ynyle, Allah Tel'nn muhakkak ondan kmasn iyi grmedii ve olumasnn kesin olarak muhl olduunu bildii eye aba
sarfetmesi muhldir (46).
Ya'n nbvvet mertebesinin gerektirdii yukarda beyn olunan dier
durum, kendisine gelen kimse, neb iin velyette sbit olan bu ihtiss ynnden, Hak Tel'nn kendisinden aa kmasn iyi grme-diini bildii eyi
talep etmeyecei gibi, olumasnn muhl olduunu bildii eyi de talep etmeye aba sarfetmez. nk bu talepler, ma'rifete aykrdr; oysa hs vel olan
neb riftir; ondan byle eyler kmaz.

673

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Ve bu haller, onlara yakn olan kimsenin indinde yaknlat ve sbit oldu da, o kimse ismini nbvvet dvnndan silerim sznde olan bu ilh
hitb kendi indinde va'd makmnda deer-lendirir. Ve bu hitp, bk olan
mertebeye iret eden bir haber olur. Ve o mertebe neblerin ve resllerin
zere hiret yurdunda bk kalacak olan mertebedir. O hiret yurdu yle bir
hiret yurdudur ki, bir erat iin mahal deildir. T ki cennet ve atee dhil
olduktan sonra, hlktan bir kimse cennette ve atete o erat zerine olsun
(47).
Y'n nbvvet mertebesinin gerektirdii daha nce anlatlan hallere yakn
olan kimse bu ilh hitb kendi indinde va'd makmnda deerlendirir. Ve bu
ekilde bu hitp, nbvvetin kalkmasndan sonra bk mertebe olan velyetin
kalacana iret eden bir haber olur ki, bu velyet mertebesi, hirette dah
bk olan bir mertebedir. Ve hiret yurdu yle bir yerdir ki, artk orada erat
yoktur; ve cennete girecekler cennete ve atee girecekler de atee dhil olduktan sonra, onlarn oralarda amel etmeleri lzm gelen hibir erat bulunmaz.
nk hiret yurdu amel yurdu deil, karlk yurdudur.

Ancak biz eratn olmayn iki yer ile yan cennet ve atee dhil olmakla snrladk. nk kymet gnnde fetret dnemi kiileri ve kk
ocuklar ve deliler iin erat olunur. imdi bunlar, adletin gereklemesi
ve ceremesi ile azplanma ve cennet ashb hakknda, amellerin sevb iin,
bir zemnde toplanrlar. Bunlar bir zemnde dier insanlardan ayr olarak
toplandklar zaman, onlarn hakknda fazletli olanlarndan bir neb gnderilir ve onlara bir ate gsterilir. O gnde onlara gnderilen neb, o ate
mu'cizesiyle gelir. Onlara: Ben size gnderilmi Hakk'n reslym der.
imdi o kavmin bazlar bunu tasdk eder ve ba'zlarnda da yalanlama
olur. Ve o neb onlara "Siz nefsinizi bu atee atn; bana itat eden kurtulu
bulup cennete dhil olur ve bana isyn eden ve emrime muhlefet eden, helk olup ate ehli olur" der. Kim ki onlardan o nebnin emrine uyup, kendisini atee atarsa sad olur ve amel olarak sevba nil olur ve o atei sour ve
selmet bulur. Ve kim ki o nebye s olursa azb haketmi olarak atee
dhil olur ve muhlif amel ile atee gider. Ve ahd edilen gnde bu ba's, kullar hakknda Allah tarafndan adletin yerine getirilmesi iindir (48).
Ya'n cenb- eyh (r.a), hiret erat mahalli olmadndan cennet ve cehennem ehlinin meknlarna girdikten sonra, oralarda onlarn amel edecei
erat kalmaz, demi ve eratn olmamasn "cennet ve cehenneme girdikten
sonra" kaydyla snrlam idi. nk ne cennete ve ne de cehenneme giremeyecek olan ba'z kimseler vardr ki, onlar iin hirette dahi erat olacaktr.

674

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Bunlardan birisi fetret dneminde yaam kiilerdir. nk bu kiiler


kendilerinden nce gelen peygamberin eriatndan eser kalmadndan, onun
ile amel edemediler ve bu peygamberlerden sonra gelecek peygamber de gelmedi ki, onun eratyla amel etsinler. Bundan dolay kendilerine ilh teklf
olmakszn hirete gittiler.
kincisi kk ocuklardr. nk teklf zamn olan bl alarndan
nce veft ettiler.
ncs, delilerdir. nk dny haytnda iken bunlara teklf tarzlarna aykr bir mizc bulap akllar rtld ve o halde veft ettiler.
Eer bunlar hakknda hirette erat teklfi olmam olsa, hikmete uygunluk olmaz ve adlet yerine gelmez. nk kabhatleri olmad iin cehenneme konamazlar ve amel olarak sevblar olmad iin cennete de giremezler.
Kabhatsz bir kimseyi, atee ve amel olarak sevbsz bir kimseyi de cennete
sokmak adlet deildir. Bundan dolay bunlarn sevb ve azb hakedilerinin
ortaya kmas iin, Allah Tel hiret gnnde, eriatten bu miktr devm
ettirdi. Bu ekilde btn ynleriyle ilh adlet ortaya kar. Hz. eyh (r.a.)
kymette olan bu bahsedilen erat yet-i kerme ile ispt edip buyururlar:

Ve bu ekilde Allah Tel'nn "O gnde ki hiret ilerinden azm bir


huss alr; hlk secdeye da'vet olunurlar" (Kalem, 68/42) sz de teklf ve
erattr. imdi onlardan ba'zlarnn secdeye tkatlar olur, ba'zlarnn olmaz. Ve tkatlar olmayanlar, Allah Tel'nn haklarnda ve yudavne iles
sucdi fe l yestetn yan secdeye davet olunurlar, fakat gleri yetmez (Kalem, 68/42) buyurduu kimselerdir. Nitekim dnyda, Eb Cehil
ve dierleri gibi, kullarn ba'zs Allah'n emrine uymaya tkat getiremedi
(49).
Ya'n Kalem sresinde geen:
(Kalem, 68/42)

Yevme yukefu an skn ve yudavne iles sucdi fe l yestetn


Gereklerin aa kt gn, secde etmeye davet olunurlar. Fakat gleri yetmez
yet-i kermesi hirette dah teklf ve erat olduuna delldir. nk teklf
yurdu dny idi. Hak Tel dny ehline erat gnderdi; amel eden etti, etmeyen de etmedi. Artk bundan sonra adletin yerine getirilmesi iin hkm
verme ve karlk gerekir. Fakat yukarda bahsedilen nc bir snfn
dnyda amel etmeleri mmkn deildi. Oysa,
675

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

(r, 42/7)

ferkun fl cenneti ve ferkun fs sar


Onlarn bir ksm cennette ve bir ksm alevli atetedir
yet-i kermesi gereince hlkn ikiye ayrlmas lzmdr; ve ikiye ayrlma
ise adletin yerine getirilmesi olmadka mmkn deildir. Bundan dolay
bahsedilen nc snf iin teklf ve erat lzmdr. T ki bunlardan hangilerinin hangi ayrma girecekleri sbit olsun ve Adl ismi ile Hakem isminin eseri
zuhra gelsin.

imdi hirette, kymet gnnde, atee ve cennete giriten evvel,


eratten bu kadar devm ettirilir. te bundan dolay biz hiretteki erat
snrladk. Allah'a hamd sen olsun, (50).
Ya'n cenb- eyh (r.a.) hiretin erat mahalli olmamasn "cennet ve cehenneme giriten sonra" kaydyla snrlam ve bu kayt ile Allah Tel'nn
adletin yerine getirilmesini buyurmasyla, hlkn bir snfnn cennete ve bir
snfnn cehenneme girdikten sonra, buralarda artk amel edilmesi lzm gelen
bir eriat olmadn murd etmitir. Bundan dolay bu kayt, hlkn cennete
ve cehenneme giriinden evvel hirette eratten bir miktr devm edecei
iin, ihtirz kayt olur.
(Bakara, 2/105)

vallhu zl fadlil azm


Ve Allah, byk fazl shibidir.

Biti: 17 Ocak 1916, Pazartesi sabah.

676

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Mesnev
Bu latf fassn iinde bulunan kaz bahsine balants dolaysyla Mesnevi Ma'nev'nin nc cildinde olan aadaki mbrek krmz beyitlerin erhiyle berber buraya konulmas uygun grlmtr.
Mesnevden krmz balklar:
"Kfre rz olmak, kfrdr" ma'nsndaki hadis-i erf ile, Her kim
benim kzma rz olmaz ve belma sabretmez ise, benden baka bir Rab
arasn! ma'nsndaki kuds hads arasndaki ztln uygunluu
beynndadr. Mesnev:
Tercme: "Dn, birisi bana bir soru sordu; nk o maceray, bahis ve ekimeye k idi; dedi ki: "Kfre rz, kfrdr" nktesini, bu hads-i erifi
Peygamber (a.s.) buyurdu, oysa onun sz gnetir ve delldir. Yine o Peygamber (a.s.) buyurdu ki: "Her kazya muhakkak mslman iin rz lzmdr, rz!.." Kfr ve nifk Hakkn kazs deil midir? Oysa, eer buna rz
olursam nfak olur; ve eer olmazsam o da ziyandr. O halde arada re ne
olur?"
zh: Bu iki hads hakknda sorulmak istenen soru budur ki: Kelmi esaslar gereince kullarn btn fiilleri Hakk'n me'iyyet yan irde ve kazsdr.
Bundan dolay kfr dahi O'nun kazs olur. Oysa kuds hadsin ifdesine gre, kazya rz zorunludur. Nebev hadse gre de kfre rz kfrdr. Bu iki
hal arasnda kulun resi nedir? Eer Hakkn kazs olan kfr ve nifka rz
olursa, kfir olur ve eer rz olmazsa, zorunlu olan terk etmi olur. Cenb-
Mevlna (r.a.) efendimiz bu soruya cevben buyururlar ki: Mesnev:
Tercme: "O soruyu sorana dedim: "Bu kfr makz yan kaznn gereklemesidir, kaz deildir; bu kfrn kaznn eserleri olmas dorudur."
erh: "Kfre rz kfrdr" hads-i erfindeki kfr, ism-i mef'l sgasyla
yan edilgen orta kipiyle, makz yan kaznn gereklemesidir ve kaznn
eserleridir; yoksa kaznn da kendisi deildir. nk "kaz" baka, "makz
yan kaznn gereklemesi" bakadr. Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) bu fassn
balarnda buyurmu idi ki: "Kaz, Allah'n eyda hkmdr ve Allah'n
eyda hkm, Allh'n eyya ve eyda olan ilminin haddi zerinedir. Ve
Allh'n eyda ilmi de, bilinenler nefislerinde ne hl zere sbit idiyseler, o
bilinenlerin Hakk'a verdikleri eyin haddi zerinedir." Ve yine Hz: eyh (k.s.)
Ftht- Mek-kiyye'lerinde buyururlar ki: "Kaz, makznin gayrdr ve kaz
sbit aynlarn isti'ddna dnk olan kadere uygun, cd ve hkmlerden
ibrettir. Bundan dolay kaz, Hakkn fiili sfatlarndandr ve ona rz farzdr;
ve niin yle, byle kaz etti diye Hak'tan ikyet edilmesi haramdr. Fakat
makzye yan kaznn gereklemesine rz olmak, mutlak farz deildir. Bel677

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

ki kfr ve dier gnahlar gibi, kaz eserlerinin kendisinden kndan dolay, mkellefin rz olmayp ikyet etmesi zarr ve vcibdir."
imdi mdemki kaz, Hakk'n eyda hkmdr ve Hakk'n bu hkm
de, sbit aynlarn kendi haklarnda, Allah Tel hazretlerinden talep ettikleri
hkmdr ve mdemki ilh kaz ey zerine, ancak ey ile hkmeder; u
halde kulun ilh kazya rz olmaktan baka aresi kalmaz.
rnein, iki kimse bir pdihn huzruna kp, ondan birisi bir altn, dieri de bin altn ihsn istese ve pdiah da onlara verse. Bir altn alan;
pdiah arkadama bin altn verdii halde bana bir altn verdi! diye ikyet
edemez. nk pdiah onlara istediklerini vermitir. Buna rzdan bak
re yoktur. Fakat kendisinin bir altna nil oluu, ki makz yan kaznn gereklemesidir, kaznn eseridir; bundan rz olmamas tabdir. Belki bundan
dolay kulun kendisini pimanlk duyucu ve kabahtli hissetmesi cb eder.
nk talep kendisindendir. Mesnev:
Tercme: "imdi, ey efendi! Kazy makzden bil, t ki mklin derhal
ortadan kalksn!"
erh: "Makz", ism-i mefl sgasyla yan edilgen orta kipiyle, "mahkm"
ma'nsnadr. Kaznn makzden bilinmesi budur ki: Hakk'n kazs ilmine ve
ilmi de, aynlarn bilinmi olan isti'ddlarna tbi'dir. Bundan dolay aynlar
hakknda kan ilh hkm, onlarn Hak'tan talep ettikleri hkmdr. Bu
aynlar ilk olarak Hak zerine bu talebleriyle hkmederler; daha sonra Hakk'n kazs ve hkm onlarn zerine olur. Nitekim, Hz. eyh-i Ekber (r.a.) bu
zeyr Fass'nn balarnda: "Hkim, kim olursa olsun, hkmettii eyle ve
hkmettii eyde zerine hkmedilendir" buyurmutur. Hkim, hkmettii
eyle zerine hkmedilen olunca, onun bu hkm tabi'ki mahkmdan kaynaklanm olur. Ve bu srette de kazy makzden bilmek cb eder. Ve bu
hakkat ortaya kt zaman, derhal mkiller ortadan kalkp artk "Bu niin
byle oluyor ve o niin yle oluyor?" diye sorulara gerek kalmaz ve cehletin
srklemesiyle ile srp giden i'tirzlar, ma'rifet nru karsnda yok olur ve
lisn dilsiz ve sessiz kalr. Mesnev:
Tercme: "Kaz olmas ynnden kfre rzym; bu rz bizim ekimemiz ve ktlmz ynnden deildir."
erh: Kfrde iki yn vardr: Birisi kfrn zt, dieri kazya balantsdr. Kfr, zt ve kfr olmas i'tibriyle, asl rz olunmu deildir. Fakat
kazya balants dolaysyla kendisinden rz olunandr. nk ilh kazda
nefsn ktlkler ve tabat itibriyle olan kabhatler yoktur. Bundan dolay
kaznn sreti gzeldir; fakat, kfr bizim nefsn ktlklerimizden kaynaklandndan makz yan kaznn gereklemesi i'tibriyle irkindir. nk
kulun sfatdr. rnein gyet usta bir ressam, ok irkin bir kiinin resmini,
aslna uygun olarak resimlese, bu resme, san'at i'tibriyle gyet gzeldir, de678

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

nir; fakat srete pek irkin denecei de phesizdir. Bundan dolay resim gzel ve sret irkindir. te bunun gibi kaz gzel olduu iin rz olunmutur;
ve makz irkin olduu iin rz olunmamtr. Mesnevi:
Tercme: Kfr, kaz ynnden muhakkak kfr deildir. Hakk'a kfir deme, burada durma!
erh: Bu beyt-i erf stteki beyt-i erfin ilk msra'na sebep olarak vki'
olmutur. Ya'n "Kaz olmas ynnden kfre rzym; nk kfr kaz ynnden kfr deildir", demek sretiyle birderine balanr. Kfre, ilh
irdeye nispetle, "kfr" demek ciz deildir. nk o kfr, irdenin gereine gre vki' olmutur. rde de ilme ve ilim ise me'mr olan kulun sbit
aynnn hline ve isti'ddna tbi'dir. Bundan dolay kfr kazs, Hakk'a nispetle kfr deil, hikmetin da kendisidir. Eer kfr kazsna, kfr dense,
Hakk'a kfir demek lzm gelir. (Telallhu an zlike ulvven kebira; Allah
Tela bunlardan ycedir, byktr.) Sakn Hakk'a kfir deme ve bu helk
makmnda durma ve cehletin srklemesiyle kendini kfr uurumuna
salma! Mesnev:
Tercme: "Kfr cehlettir; ve kfr kazs, ilimdir. Nihyet hlm ve
hilim kelimelerinin her ikisi ne vakit bir olur?"
erh: Hint rihlerinden Vel Muhammed Ekber bd ve Bahru'l Ulm
Abd'l-Aliyy (kuddise srruh-m) "hlm" kelimesinin, (h) harfinin kesresiyle
yan (h) olarak okunmasyla, "hm ve gazab" mansna olduunu beyan
buyurmulardr. Ve "hilim" kelimesinin ise, (h) harfinin kesresiyle yan (hi)
okunmasyla "yavalk" ma'nsna olduu aktr. "Kfrn cehlet ve kfr
kazsnn ilim" olmasnn sret ve ma'n i'tibriyle "hlm" ve "hilim'' kelimeleri
arasndaki sret ve ma'n benzeyileri hakknda, gerek Ankarav'de ve gerek
Hint rihlerinin erhinde zhlara rastlanmad. Oysa Mevln (r.a.) efendimizin, Hazret-i Mesnev'de, kyslarda ve benzetmelerde, yaplan kyas ile kendisine kyaslanann ve yaplan benzetme ile ken-disine benzetilenin sreten ve
ma'nen uygunluuna dikkat gstermi olduklarna bakarak, bu beyt-i erfte
de ayn hasssiyetin bulunmas lzm geleceini dnerek, bu konuda fakrin
htrna gelen ma'nnn beynna cr'et olundu; yle ki:
"Hlm" ve "hilim" kelimelerinin telaffuzu kulaa bir gelir ise de, ma'n
i'tibriyle birderinin zttdr. Makz yan kaznn gereklemesi olan kfr
de, bir nevi' ilimden kaynaklanmaktadr ki, bu ilim, onlar kfr ve dallete
sevk eder. nk Hak Tel kullarn da'vet iin peygamber gnderdi. Fakat
inkr edenler peygamberin cisimde ve yemek ve imekte ve uykuda ve nikhta kendilerine benzediini grp:

679

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

(Furkn; 25/7)

mli hzer resli yekulit tame ve yem fl esvk


Bu nasl resl ki, yemek yiyor ve arlarda dolayor.
dediler. Ve ahmaklklar sebebiyle yrttkleri yanl muhkeme
netcesinde, byle bir kimsenin peygamber olamayacana, kendilerinde faydasz bir ilim peyd oldu ve onun Hak tarafndan gnderildiine kanat getiremediler ve dnyev haytn ltsndan kazandklar bu faydasz ilim inkrlarna sebep oldu ve:
(Csiye, 45/24)

m hiye ill haytuned dny nemtu ve nahy ve m yuhlikun illed


dehr
O, dny hayatmzdan baka birey deildir, lrz ve diriliriz. Ve
bizi dehrden (zamandan) baka birey helk edemez.
dediler. Ve Hak Tel onlardaki bu inkrn bir nevi' ilimden kaynaklandna Kur'n- Kerm'de iret etti. Nitekim buyurur:
(Rm, 30/7)

Yalemne zhiren minel haytid dny, ve hm anil hreti hm


gfiln
Onlar, dny
gfillerdir.

hayatnn

zhirini

bilirler.

Ve

onlar,

hiretten

ve
(Necm, 53/29-30)

ve lem yurid illel hayted dny. Zlike mebleghm minel ilmi


ve dny haytndan baka bir ey istemeyenler; Onlarn ilimden ulaabildikleri budur.

680

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

Fakat bu ilim, zhirde ilim ise de, hakkatte cehlettir. Bundan dolay bu
ilme dayal olan kfrleri de cehlettir. Kfr kazs ise, salt ilimden ibrettir.
nk yukardaki "O soruyu sorana dedim: "Bu kfr makz yan kaznn
gereklemesidir, kaz deildir; beytinin erhinde zh edildii zere, kfr
kazs, kulun sbit aynnn hakkatinin, Hakk'a verdii ilim zerinedir. Bu
ilimde asl cehlet olmas d-nlemez. Bundan dolay cenb- Mevln
(r.a.): Kfr ki, hakkatte cehlet olan bir ilme dayaldr ve kfr kazs ki
hakkatte salt ilimdir; bu iki ilim telaffuzda ve srette, "hlm" ve "hilim'' kelimeleri gibi, birbirine benzer ise de, ma'n i'tibriyle asl birdierine benzemez.
nk biri cehlet ve dieri ilimdir. Ve "hlm" nasl siyh nokta ile kaytl ise,
onlarn ilimleri de ylece siyh cehlet noktas ile kaytldr. Ve "hilim" nasl ki
kaytsz ise, Hakk'n ilmi de ylece kaytszdr ve mutlak ilimdir, buyururlar.
Mesnevi:
Tercme: "Hattn, resmin irkinlii nakkn irkinlii deildir. Belki
ondan irkini gstermek ve cd etmek lzm gelmitir. Nakkn kuvveti
odur ki, o nakk hem irkin, hem de gzel yapabilir."
erh: Hz. Mevln (r.a.), kaz ile makzyi yan kaznn gereklemesini
zh iin nakk ile nak rnek olarak veriyorlar: Eer bir nakk irkin bir
resim yaparsa, o irkinlik resmindir, nakkn deildir. Ancak san'at gereince onun mahret elinden irkin bir nak gstermesi ve cd lzm gelmitir:
Nakk gzeli ve irkini ne kadar mhirne ve stdne nak ve resmederse
san'atnda, o nispette kuvvet ve kudret shibi olmu olur. Bu rnekte "kaz",
nakkn irkin nak resmetmesi ve makz, irkin naktr. Ressm gzel
naklar ve beenilen tasvirleri nakederken seve seve resmeder. Fakat
san'atn ve mahretini gstermek iin irkin sretler de, gnlnn rzsnn
tersine olarak, resmetmek gerekir. Bunun gibi Hak Tel hazretleri, mbrek
isimlerinin grnme yeri olmas iin, hayr ve erri cd buyurur. Fakat hayrdan rz ve erden rz deildir. Bunun dier rnekleri budur ki: Doktor, doktorluunu icr etmek iin, hlkn hastaln ister; fakat hastalktan rz deildir. Eer rz olsayd, tedv etmezdi. Ayn ekilde, ekmeki hlkn aln
ister; fakat alklarndan rz deildir. Eger rz olsayd, ekmek satmazd. Ayn
ekilde, retmen, rencinin cehletini ister; fakat cehlete rz deildir. Eer
rz olsayd, retmezdi. Mesnevi:
Tercme: Eer ben, bu kaz ve makznin bahsini, intizm ile aarsam,
netcede soru ve cevp uzun gelir.
erh: Ya'n bu kaz ve makz bahsinin, kelm ehli kidelerine uyularak
almas, soru ve cevbn srmesine ve szn gereksiz yere uzamasna sebep
olur. Oysa kaz ile makznin hakkati, kelm ehli uslne uygun olarak icr
edilecek bahis ve mnzara ile almaz. Bu bahisler netcede "hayret" dourur.
Hayret ise tefekkre mnidir. Bundan dolay bundan vazgemek daha iyidir.

681

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Uzeyriyye Fass

imdi bu sorularn ve cevaplarn netcesi "lim ma'lma tbi'dir" nermesine kadar gider. Bu mes'ele zeyr Fass'nn "Allah iin hccet-i blia yan
apak dell sbittir" buyrulmu olan yerinde, Hak Tel hazretleriyle kfirler
arasnda karlkl konuma eklinde, erh olarak beyn edilmi olduundan,
burada tekrrndan kanld. Oraya mrcaat lzm gelir. Mesnev:
Tercme: "Ak nktesinin zevki benden gider. Hizmet nak, baka nak olur."
erh: Ya'n kaz ve makz bahsi uzaynca, ak nktesinin zevki benden gider. Oysa ben ma'kun kapsnda ak hizmeti ile alan bir hizmetkrm. Bu
hizmet nak, baka naka dner. Ya'n aksz ve hlsiz olan kelm ehli gibi,
gereksiz szler konusunda alan bir hizmetkr olurum. Ve ak hizmeti ki,
makzdir ve nakkn nakettii gzel naktr; ve bu i'tibr ile bu hizmet rz
olunmutur. Eer bahis uzar-sa baka bir makz olur; ve o da nakkn nakettii irkin bir nak olur. Ve bu i'tibr ile o makz rz olunmam olduundan
tabi'ki ben ondan vazgeerim.

Bitii: 23 Ocak 1916 Pazar gecesi.

682

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-15BU FASS S KELMESNDE MEVCT OLAN
NEBVYYE HKMET BEYNINDADIR
Bilinsin ki, nebviyye hikmetinin s Kelimesine tahssi hakknda kerem
shibi erh ediciler iki yn beyn buyururlar:
Birincisi: "Neb" kelimesinin hemze ( ) ile olmasdr. Bu ekilde Neb

kelimesi ihbr yan haber vermek ma'nsna olan ( nebee)den tremi


olur. Bu Fussu'l-Hikem'de beyn olunan hikmetlerin hepsi her ne kadar
nebe'eden tremi olan "nebeviyye" ise de, bunun s Kelimesine tahss
edilmesi, s (a.s.)n hline ftr nbvvetin glip olmas sebebiyledir. Nitekim, Hak Tel hazretleri Kur'n- Kerm'de onun ftr nbvvetinden haber
vererek annesinin karnnda iken:
(Meryem, 19/24);

ell tahzen kad ceale rabbuki tahteki seriyyen.


ona mahzun olma diye bir nid (geldi): Rabbin, senin alt yanndan
bir su yolu kld.
ve beikte iken:
(Meryem; 19/30)

tniyel kitbe ve cealen nebyyen


Bana kitap verdi ve beni neb kld.
dediini beyn buyurdu.
683

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

kincisi: Neb kelimesinin ( nebve), , ( nebe)den tremi olup


hemzesiz ( ) bulunmasdr. Ve ( nebe) rifat yan ykseltilmi ma'nsna
gelir. u halde onun hikmeti, refiyye yan ykseltilme hikmeti olur. nk
onun makmnda ykseltme vardr. Nitekim Hak Tel hazretleri Kur'n-
Kerm'de:
(Nis; 4/ 158)

Bel refeahullhu ileyhi


Hayr, Allah onu, kendisine ykseltti.
buyurur. Ve hir zamanda da inerek genel velyeti sona erdirir.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) efendimizin terbiyesinde ve ma'nev evld olan
Sadreddn Konev (k.a.s.) hazretleri Fkk'unda buyururlar ki: "Bizim eyhimiz (r.a.)in bu hikmeti nebveye iliik klmasndan maksd "ihbr yan haber verme" ma'nsna deildir. nk, bu kitapta bahsedilen neblerden her
birisi bunda ortaktrlar. Ve onun murd ancak rifat yan ykseltilmedir.
Hz. Sadreddn Konev (k.a.s.)in eyh-i Ekber (r.a.) Efendimizden bu hakkati
cisim kula ile iitmi olduklarna phe olunmayacandan, onlarn sz
kuvvetli senettir. Bundan dolay ikinci yn terch edilir. u halde birincisinin
"nn" ile "b"n fethleriyle ( nebeviyyehu) ikincisinin "nn"un fethi ve
"b"nn sknu ile ( nebviyyehu) olarak telaffuz edilmesi lzm gelir.
V'Allh a'lem bi-murdihi.

iir:
Birinci ma'n: Rh, ya Meryem'in suyundan vey Cibrn'in flemesinden, balktan mevcd olan beer sretinde, Siccn olarak isimlendirdiin
tabattan, temiz ve pk ztta var edilmi oldu.
kinci ma'n: Rh, ya Meryem'in suyundan vey balktan mevct olan
beer sretinde ortaya kan Cibrn'in flemesinden, Allah Tel'nn Siccn
olarak isimlendirdii tabattan, temiz ve pk ztta var edilmi oldu (1).
"Meryemin suyu"ndan kast, boalma nnda kadnlarn kadnlk organlarnda meydana gelen suya benzer bir ekilde, Cebrl (a.s.)n gzel bir delikanl sretinde Hz. Meryem'e grnerek, bilinen normal birleme ekli olmakszn,ona flemesiyle,cenb- Meryem'de ehvet olumas zerine,ihtilma
benzer bir hl iinde, olan boalma esnsnda akan sudur. "Cibrn" Cebrl
(a.s.) ma'nsna kullanlan bir kelimedir.
684

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

"Balktan mevct olan beer sretin"den kast, dem (s.a.)dir. "Temiz ve


pk zt"tan kast, Hz. Meryem'dir. nk Hak Tel hazretleri Kur'n-
Kerm'de:
(Thrm, 66/12)

ahsanet ferceh fe nefahn fhi min rhn


onun iffeti ok gzeldi. Bu yzden onun iine Rhumuzdan fledik.
szyle onun nefsn pisliklerden temiz ve pk bulunduuna ehdet buyurdu.
"Tabiat"tan kast, ulhiyyetin zhiri olan kll tabat olmayp sfl ynde
olan czi tabatttr.
"Siccn" Kell inne kitbel fuccri le f siccn yan Hayr, muhakkak
ki, fccrn yan gnahkrlarn kitaplar elbette siccndedir (Mutaffifn,
83/7) yet-i kermesi gereince gnahkrlarn ikmet ettii mahallin ismidir.
nk gnahkrlar, hayvniyyetten ibret olan czi tabatn hkmne uyarak amel ederler ki zhiri, muhtelif nefsn zevkler ve btn trl trl
azbtr. Onun iin Hak Tel hazretleri, kendilerini czi tabatn hkmlerine
teslm etmi olan kfirler hakknda: ve inne cehenneme le muhtatun bil
kfrin (Tevbe, 9/49) buyurur ki, "Cehennem u an dahi kfirleri ihta etmitir "demek olur.
Bilinsin ki: Ulhiyyetin zhiri olan "kll tabat"a bakan ve fikirleri bu
tabatn geerli kidelerinde ve hkmlerinde boulmu olan limler,
cismniyyet leminde bu kidelere ve hkmlere uygunsuzluunun mmkn
olmadn ve tabat knnu gereince insan neslinin ancak erkek ile kadnn
birlemesinden sreceini zannederler. Bu hkm, onlarn hakkatler
hussunda srf cehlete dayal olan zann ve vehimlerinden kaynaklanmaktadr. Bilim adamlar, ne kadar incelemeler ile megl olurlarsa olsunlar, kll
tabat dire-sinden kamazlar. Onlarn keifleri, ancak bu dire ile snrldr.
Bundan dolay onlar ulhiyyetin zhiriyle uratklarndan dolay Hakk'n
kudretinden habersizdirler.
imdi Hak Tel hazretleri, bu tr limlerin, vehm hkmlerini iiten akl
zayf olanlar bu vehim uurumundan kurtarmak iin insan mansnn, kendi
zhiri olan vcdunda diledii ekilde tasarruf ettii gibi, ulhiyyetin zhir
vcdu olan bu lemde onun btn, ma'ns olan Hakk'n, ylece diledii ekilde tasarrufunu gstermek zere, insan cismini tabat kidesinin tersine olarak yn ile hlk buyurdu:

685

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

1. Anasz babasz olarak dem'in cismini salsl



yan kuru balktan

hlk etti.

"Sd" ve "lm" maddesi Arapada, kendisinde bilim erbbnn

"protoplazma" ya'n "ceniyye maddesi" (?) diye ta'br ettikleri ey oluan "mayalanm st" mansna geldiine gre, Darwin teorisince dem'in cisminin
"protoplazma"dan hlk edilmi olmas lzm gelir. Byle de olsa demin cismi yine anasz ve babasz hlk edilmi olur.
2. Havv'nn dem'in cisminden ayrlmas sretiyle hlk edilmesidir.
Darwin teorisini ta'kp edenlerin bunu da inkr edememesi gerekir. nk
Havvnn cismi, kokmu amurda var olan "protoplazma"dan mahlk olan
insan cinsinin dii trdr. Ve tr ise, cinsin bir besidir.
3. s (a.s.) babasz olarak Hz. Meryem'in vcdunda hlk buyurdu.
Ulhiyyet, kendisinin zhir vcdu olan kll tabatta, dem'i ve Havv'y
bahsedilen deiik hlde hlk buyurmak sretiyle kudretini gsterince, o kmil kudretten bu tarz hilkati yapamayacann sylenmesi iin hibir sebep
gsterilemez. Bunu teslm edemeyen ancak vehimdir. u halde insann hilkati
bu yn ile ile berber drt tarzda olmu olur ki:
Drdnc yn, det olduu zere babann nutfesinin anne rahminde
cereyn sretiyle insan cisimlerinin hlkdr.
te evvelki hilkatler, kudretin istisns ve bu tarz hilkat, o kudretin
kidesi olduundan, zhiri limler ve akllar ve kk ve byk bu kideye
bakcdrlar. Onun iin Yahdlerin akllarnn havsalas, bir bki-reden babasz olarak ocuk olmasn almad. Hz. Meryem gibi, kavmi arasnda nmuslu
hli ile hret bulan iffetli birine zin isnd ettiler.
imdi lemin tamm fiil Kur'ndr. Htem-i Enbiy (s.a.v.) Efendimiz'e
inmi olan kavl Kur'n, yudllu bih kesran ve yehd bih kesr yan
onunla birounu dallette brakr, birounu da onunla hidyete erdirir.
(Bakara, 2/26) yet-i kermesi gereince, nasl ki ba'zlarn dallette brakr ve
ba'zlarn hidyete erdirirse, lemde aa kan ilh fiiller de, ylece ba'z
kimselerin dallet sebebi ve ba'z kimselerin de hidyet sebebi olur. te ilh
fiillerden bir fiil olan s (s.a.)n var edilme ekli de beer fertleri zerinde bu
iki karlkl tesiri icr eyledi

Bu ynden onda ikmeti uzad; ta'yn ile binden fazla oldu. (2).
Ya'n cenb- s'nn oluma ve bozulup dalma sr'atini gerektiren tabat
hkmnden temizlenmi olarak var edilmesi ynnden, tasavvur edilmi
rhtan ibret olan cisimde ikmeti uzad. Ve onun o cisimde ikmeti ta'yn ve
hesap ile bin seneden fazla oldu. nk snn mild ile (S.a.v.) Efendimiz'in
dnyya terifleri aras (571) senedir. Fussu'l Hikem'in trhi ise (627) inci
686

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

hicri senesidir. Gerek bu trhler ve gerek doum ve nebev hicret arasndaki


senelerin miktr birdierine ilve olunursa, bin iki yz ksur sene tutar ki,
cenb- eyh (r.a.)in bu beyt-i erfi yazdklar srada s'nn mildndan binden fazla seneler gemi olur. Bundan dolay s (a.s.)n tasavvur edilmi rh
olan bedeninde, Hz. eyh (r.a.) zamnna ve ondan sonra da hir zamanda ortaya kacak olan Hz. Mehd'nin asrnda inii vaktine kadar ikmeti uzad.
Bu uzama bedeni sebebiyledir. nk onun bedeni, beer cisminde cisimlenen rhtan ibrettir. Beer sretinde ortaya k ve cisimlenii, ancak beer
sretinde olan Hz. Meryem'e mnsebeti ve balants ve Hz. Cibrl'in cenb-
Meryem'e beer sretinde gzkerek flemesi sebebiyledir. Hz. Mehd
zamnnda iniinden sonra, hads-i erf gereince, yiyip ier ve evlenir. Ve
daha sonra veft edip (S.a.v.) Efendimiz'in temz ve pk hcresine defnolunur.
u halde gerek Yahudler tarafndan ldrlmeye kalkld vakitte ve gerek
ge ykseltildii zamanda ve u an dahi nrni hayt ile hayt shibi olan
s (a.s.) iniinden sonra, yksek ve deerli Muhammedyye snnetine tbi
olarak tabi hayt diresinde yaayacak ve tabi hayt, tabi lm gerektirdiinden Kll nefsin zikatl mevti yan Her nefs lm tadacaktr
(Ankebt, 29/57) hkm altna dhil olarak veft edecektir.
Bilinsin ki, Yahdler tarafndan s (a.s.)a olan sikast hakknda iki
rivyet vardr. Bu konudaki ayrntlar, Hasan Shib ismindeki bir fzl- muhterem tarafndan Farsa olarak yazlp Hindistan'da baslm olan et-Te'vl'lmuhkem f mtebihi Fussi'l-Hikem isimli Fuss erhi'nde beyn olunmutur. Bahsedilen bu ayrntlar ondan alnan zet ile beyn olunur. yle ki:
Birinci rivyete gre s (a.s.), aslma sretiyle ehd edilmedi, belki ykseltildi. Ve onu ldrmeye kalkan Yahdlerden birisi Allah tarafndan
s'nn sretine benzetilip Yahdler Hz. s zann ile onu astlar. Ve bu'
rivyetin anlatclar, Nis sresinde olan:
(Nis, 4/157-158)

ve m katelh ve m salebh ve lkin bbihe lehm


Bel refeahullhu ileyhi
Ve onu ldrmediler ve onu asmadlar. Fakat (ldrlen adam) onlara,
(s a.s. a) benzer olarak gsterildi.
Hayr, Allah onu, kendisine ykseltti.
687

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

yet-i kermesiyle delllendirirler.


kinci rivyetin rvleri derler ki: s (a.s.), Yahdler tarafndan alkonulduu zaman, o hazret ile berber iki hrsz da yakalanm idi. Her n de
armha gerdiler. Daha sonra oradan indirip o zamanda geerli olan i'dm
deti zere, kemiklerini krp kartmak sretiyle ldrmeye teebbs ettiler
ve hrszlar hakknda yle yaptlar. Sra s (a.s.)a geldiinde, o hazreti veft
etmi buldular. Fakat yan tarafna bir mzrak sapladlar; ve o mahalden kan
akt. Bundan dolay bu filin filleri "Biz onu maslb kldk yan astk" dediler.
nk "salb yan asmak" burada, "sd" harfinin fethi yan stnl okunuu
ile "kemiklerin karlmas" ma'nsnadr. "Sd" harfinin treli okunuu ile
(sulb) olunca "daraac" ma'nsna gelir. "Sd"n fethi ile, "salb ashb" "kemik
karan kimseler" ma'nsnadr. u halde o hazreti, Yahdler ve m
katelh (Nis, 4/157) buyurulduu zere, "ldrmediler"; belki o hazret
kendi kendine rh teslm etti. Ve m salebh yan onu asmadlar (Nis,
4/157) buyurulduu zere de, "sd" harfinin stnl okunuu ile "salb etmediler, ya'n kemiini karmadlar". Ve lkin bbihe lehm (Nis, 4/157)
buyrulduu zere, Fakat maslbna, ya'n kemii karlm olanlara benzer
oldu. Bu sebeble Hrstiyanlar arasnda Hz. Mesh (a.s.) hakknda ihtilf olutu ki, bunlardan bir grup, Mesh (a.s.)n yerine, ona benzetilen Yahuda'y ldrdler ve astlar derler. Oysa Kur'n- Kerm'i tefsr edenler bu ayrntya
pek az vkf olmakla, s (a.s.) hakknda Hrstiyanlardan bu sz syleyici
olan grubun szlerini terch ettiler ki, bu sz, Kur'n- Kerm'de reddedilmitir. nk,Hak Tel:
(Enbiy, 21/34)

Ve m cealn li beerin min kablikel huld


"Y Habbim, senden nce bir beer iin lmszlk ve bak klmadk"
buyurur. Bu yet-i kermeye gre (s.a.v.) Efendimiz'den evvel gelen btn
neblerin (aleyhim's-selm) veft etmi olmalar lzm gelir. Talha ibn Al
hazretleri cenb- bn Abbas'tan bu yn rivyet ettii gibi, Vehbin rivyeti de
bu merkezdedir. Nis sresinin iniinden sonra Htb ibn Belte'a (r.a.) Msr
meliki olan Mukavks'a gnderilmi, Rislet-penh (s.a.v)in mektubunu tayc olarak gittii vakit, Mukavksn cenb- Htb'a hitben: Eer sizin
shibiniz neb ise; Mekke'den Medne'ye hicret etmemesini niin Cenb- Hak'tan niyz etmedi ?diye i'tirz etmesi zerine, Hz. Htbin de: "s (a.s.) neb
idi; niin armha gerilmemesini Hak'tan niyz etmedi?" buyurduu
mehrdur. O hazretin bu sz de bahsedilen rivyeti te'yd eder. te ikinci
rivyet de budur.
688

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Evliy-i kirmdan Bedreddn-i Simv (k.a.s.) Vridt ismindeki mbrek


rislelerinde bu rivyete, uygun olarak buyururlar ki: "s (a.s.) rhu ile diri,
madde bedeni ile ldr. Fakat rhullah olup rhniyyet zerine glip olduu iin, gliplik hkmyle, lmedi, dediler. Yoksa madde bedenin lmemesi
mmkn deildir. Cidden iyi anla! Sekiz yz sekiz senesine tesdf eden bir
cuma gnnde iki adam hzr oldular. Birisinin elinde s (a.s.)n cesedi var
idi. Halbuki o l idi. Gy s (a.s.)n bedeninin veft ettiini bize tenbh ettiler.Vallhu a'lem."
Her iki rivyetin uygunluu ve yet-i kermenin tefsri:
Cenb- eyh (r.a.)in "Rhullah, Siccn olarak isimlendirdiin tabattan
temiz ve pk olan ztta var olduu iin, onda ikmeti uzad" sz her iki
rivyetin uygunluunu ve yet-i kermenin yce ma'nsn zh eder. yleki:
s (a.s.)n bedeni tabat hkmnden temiz ve pk olarak var oldu. Bu gibi bedenler tasavvur edilmi rh olmakla berber his leminde, his gz ile
grlr ve el ile tutulabilir. Bunun rnei ry lemidir. nk, ry gren
kimse rysnda grd bir sreti his olarak grr ve eliyle tutar ve konuur. u kadar var ki, kendi vcdu da, bu hayl mevtnna gre var olmu
olan bir vcttan ibrettir.
Ve r'ydaki bu vcduna bir bak saplansa, bir ekilde bir korku ve
elem hissetmekle berber, bu vct ondan etkilenmez. Ve grd ve tuttuu
vcd dahi kendi vcdu gibidir. Ysuf Fass'nda grld zere, bu his ve
ehdet lemi dah haylden baka bir ey deildir. Ancak r'y hayli ile
ehdet hayli arasnda latf ve kesf oluluktan baka bir fark yoktur. Ba'zen
birisi kesf dieri latf olarak iki hayl aykr olur. Bu aykrlk ehdet mertebesine mahsstur. Kesf hayl bu lemin cb olan tabat hkmnn etkisi
altnda olduundan, o bu lemin hkmlerine tbi' olur. Fakat latf hayl,
tabat hkmnn etkisi altnda olmadndan, ondan bu lemin hkmne aykr hareketler zuhr eder. Bu gibi aykrlklarn evliy menkbelerinde birok
rnekleri anlatlmtr. Burada zh ve beyn uzun olur.
te s (a.s.) ile Yahdlerin bedenleri arasndaki mnsebet de byle idi.
Ya'n s (a.s.) bu lemde nrn hayt ile; ve Yahdler ise tabi hayt ile yaarlar idi. Bundan dolay Yahdler, s (a.s)n bedeninin kendi bedenlerine
kys ettiler. Ve onu ldrdklerini ve astklarn zannettiler.
imdi bu hakkati dikkte almadklarndan, birinci rivyetin anlatclar s
(a. s.)n yerine Yahdlerden birisinin ona benzetilerek, asldn ve ldrldn ve s (a.s.)n ise cismiyle berber ykseltildiini ve ikinci rivyetin
anlatclar ise,

689

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Enbiy, 21/34)

Ve m cealn li beerin min kablikel huld


"Y Habbim, senden nce bir beer iin lmszlk ve bak klmadk"
yet-i kermesinden dell getirerek s (a.s.)n grnte armha gerilmekle berber, bu fiilin etkisi olmakszn kendi kendine rh teslm ettiini
beyn ederler. Oysa bu yet-i kerme ancak tabi hayt ile yaayan kiiler hakkndadr. Eer nrani ve rhni hayt ile yaayan kiileri kapsasa idi, Kur'n-
Kerm'de Ms (a.s.) ile olan kssas beyn buyrulan ve htem-i enbiy
zamnnda ve ondan sonra da u an dahi haytta bulunan, cenb- Ebu'lAbbs Hzr'n da Sallallh aleyhi ve sellemden evvel veft etmesi lzm gelir
idi. Bundan dolay tabat hkmnden temiz ve pk olarak var olan s (a.s.)n
cisminin veft ettiine bu yet-i kerme dell olamaz. Ancak ikinci rivyete gre Yahdlerin elleriyle tutabildikleri Rhullh'a, onlarn iki hrsz hakknda
uyguladklar ikence ve ldrme letlerinin etkisi olmad; ve s (a.s)n latf
bedeni ykseltidi; rhn cismini bulamadlar. Tabi kanunlar iinde boulmu olan Yahdlerin akllar bu iin hakkatine vkf olamad. Fakat zhirde,
herkese kar usl zere ldrdk ve astk dediler. Bununla berber kendi
btnlarnda ve fikirlerinde phe ve tereddd iinde kaldlar.
Bu zhlardan sonra, Nis sresinde olan yet-i kermenin tefsrine balanr.
(Nis, 4/157)

Ve kavlihim inn katelnal mesha sabne meryeme reslallh


"Biz Reslullh olan Meryemin olu s Meshi ldrdk demeleri"

sebebiyle, Allah Tel onlarn kalblerini hakkat ilminden rtl kld.


nk s (a.s.) tasavvur edilmi rh idi. Tasavvur edilmi rh ise, latfliinin
kemlinden kesf cesetler gibi ldrme letlerinden etkilenmez. Nitekim cisimlerinin kesflii rhlara dndrlm olan Byezd Bistm ve dierleri
gibi en byk evliyullh (kaddesallhu esrrahum) hazretlerinde bu hl oldu.

690

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Nis, 4/157)

ve m katelhu ve m salebhu
"Yahdler bu ilimden rtl olduklar iin o hazreti armha gerip mzrak saplamakla ldrdklerini ve astklarn zannettiler. Oysa o, tasavvur
edilmi rh, onlarn fiiliyle ldrlm ve asl-m olmad."

(Nis, 4/157)

ve lkin bbihe lehm


"Belki bu fiile cesret edenler iin, o hazretin hli, vct kesflii shibi
olanlarn hline benzetildi."

(Nis, 4/157)

ve innellezinahtelef fhi le f ekkin minh, m lehm bih min ilmin


illettibaz zann
"Bu benzetme sebebiyle onun hakknda ihtilfa denler, ldrlmesinden ve aslmasndan phe iindedirler. Tasavvur edilmi rh olan
cenb- s'nn hli, kesf cisim shiplerinin hline kys olunamayacandan o syleri syleyenler iin hakk ilim yoktur. Bu hussta bildikleri ey,
grne bakarak ancak zanna tbi olmalar iledir."

(Nis, 4/157)

ve m katelh yaknen
"Oysa onu yaknen, y'n kendi fiilleriyle ldrmediler."
nk tasavvur edilmi rha onlarn fiillerinin te'sri olamaz.

691

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Nis, 4/158)

Bel refeahullhu ileyhi


"Belki Allh Z'l-Cell hazretleri o tasavvur edilmi rhu, onlarn
cesret ettikleri ldrme fiilinin te'sri olmakszn, kendi ehdet mertebesinden gayb mertebesine ykseltmek sretiyle veft ettirdi."
Bu ykseltme sebebiyle cismini bulamadlar.

Allah'tan rhtur, onun gayrndan deil. te bunun iin lleri diriltti ve


amurdan ku in etti (3).
Ya'n s (a.s.) tasavvur edilmi rhtur. yle bir tasavvur edilmi rhtur
ki, mutlak vcdun "Allah" ismiyle isimlendirilen mertebesinin btnndan
domutur. Ve bu ulhiyyet mertebesi btn ilh isimleri toplamtr. Bundan dolay, s (a.s.) tli isimlerden olan baka isimlerin btnndan deil, ancak "Allah" isminin btnndan taayyn etmi olan ilh rhtur. Bu sebeble
ulhiyyet mertebesinin btn isimlerinin hkmleri ve vasflaryla aa kmaktadr. te bunun iin:
(l-i mrn, 3/49)

enn ehluku lekm minet tni ke heyetit tayri fe enfuhu fhi fe yeknu
tayran bi iznillh, ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyl mevt bi iznillh
Ben gerekten size amurdan ku ekli yaparm, sonra onun iine flerim. O zaman o, Allah'n izniyle ku olur. Doutan kr olan ve abra hastaln iyiletiririm. Ve Allah'n izniyle ly diriltirim.
yet-i kermesinde haber verilen sz ile syleyici oldu.Ya'n ly diriltti
ve amurdan ku in edip ona fleyerek hayt verici oldu.Ve o hazretin hlk
ettii kuun yarasa kuu olduu rivyet olunur.
Soru: Btn nebler ve evliynn kmilleri, insan- kmil olmalar
i'tibriyle "Allah" isminin grnme yeri olduklarndan onlar dah ulhiyyet
mertebesinin btn isimlerinin hkmleri ve vasflaryla aa kmaktadrlar.
u halde, bunlar ile s (a.s.) arasndaki fark nedir?
692

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Cevap: Neblerin ve evliynn kmillerinin zhiri vctlar tabatta var oldu. Ve tabat ise ulhiyyetin zhiriyyetidir. Bundan dolay bu kerem shibi
ztlar ulhiyyetin zhirinden domu oldular. s (a.s.) ise, yukardaki beyt-i
erflerin erhinde zh edildii zere, Siccn" olarak isimlendirilen "tabat"tan
temiz ve pk olarak var oldu. Ya'n Btn isminin ihtas altnda aa kt. Bu
sebeble o kerem shibi ztlar gibi tab hayt ile yaamad ve tab lm ile de
veft etmedi. nk ulhiyyetin btnndan domu oldu. s (a.s.) ulhiyyet
mertebesinin btn isimlerinin hkmleri ve vasflaryla aa kmada btn
nebler ve evliy ile ortak olmakla berber, aa kma hussu onlara
muhliftir. Onun zhiri vcdu, hakkat-i Muhammedyyeden ibret olan
vhidiyyet mertebesinin, yan btn isimleri toplam olan ulhiyyet mertebesinin btnndan dodu. Ve nefes-i rahmnden ibret olan cenb- s'nn
rhniyyeti ve hakkati, o mertebenin rhiyyeti gibidir. Nitekim dem, o mertebenin cismiyyeti gibidir. te cenb- s, hakkat-i Muhammedyyenin
rhiyyeti mesbesinde olduu iin, onun ahdi (S.a.v.) Efendimiz'in yce
ahdlerine bitiik oldu.

T ki onun iin Rabb'inden bantlar sahh ola; onunla yukarda ve


aada te'sr eyleye (4).
Bu beyt-i erf yukardaki beyt-i erfe baldr. Ya'n, "Mutlak Vcdun
"Allah" olarak isimlendirilen mertebesinin btnndan doduu ynle,
Rhullh'n hs Rabbi olan "Allah" ismine bantlarnn sahh olmas ve yukarda ve aada te'sr etmesi iin lleri diriltti ve amurdan ku in etti"
demek olur.!
Bilinsin ki Hd Fass'nda beyn edildii ve sras geldike dier fasslarda
da zh olunduu zere, lemde aa kan her bir sret bir ilh ismin o
sretle taayynnden ibrettir. lh isimler ise kll ve cz' olmak zere iki
ksmdr. simler kll olsun, cz' olsun genilik ve ihta dolaysyla
birdierinden stndr. rnein kll isimlerden "Hayy" ismi Alm, Sem',
Basr, Mrd, Kadr, Mtekellim, Mkevvin isimlerine gre daha genitir.
nk hayt sfat, ilim, duyma, grme ve dier sfatlarn ihta etmitir. Ztta
hayt sfat olmadka bu sfatlarn hibirisiyle vasflanamaz. Dierleri de buna
kyaslanabilir. Ve ayn ekilde "Msvvir" kll isminin altnda saysz ve hesapsz cz'i isimler bulunmaktadr. rnein drtgen, gen ve dierleri gibi
ne kadar geometrik ekiller ve tmsek ve ukur ve kp gibi ne kadar cismi
olan muhtelif sretler var ise, onlar "Msvvir" isminin ihtas altndadr.
imdi kp bir cz' isimdir; "drtgen de bir cz' isimdir. Bir kimsenin kp
ismiyle isimleneblmesi iin, ilk olarak drtgen olmas lzm gelir. nk kp
eklinin alt yznden her birisi drtgendir. Bundan dolay "drtgen ismi
"kp" isminin ihtas altndadr. Ve bu iki cz' ismin arasndan stnlk sbit
693

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

olur. Ve "Allah" ismi, kll ve cz' btn ilh isimleri ihta etmi toplayc bir
isimdir ki, bu ism-i erf neblerin ve kmil evliynn hs Rabbidir. Bu ismin
gerekleri bu kerem shibi ztlardan fiilen aa kar. Bunlarn dnda olan
insan fertleri de, bu isme grnme yeri olmak istiddyla hlk olunmu ise de,
tabi pisliklere dalp nefsni sfatlarn izle etmekte gevekliklerinden dolay,
onlarn bu isti'ddlar potansiyel olarak kalr, fiilen aa kmaz. Ve bu halde
hayt terk ettiklerinde kendilerinin kymetlerini anlarlar ise de, i iten gemi
olur.
te rhullah olan s (a.s.) da, salt olarak ulhiyyetin btnndan taayyn
etmi olmakla hs Rabbi olan "Allah" toplayc isminin grnme yeri idi.
Bundan dolay bu hs Rabbinin cb olarak btn ilh sfatlar ile aa kt.
Ve yukarda ve aada te'srine ve "Allah" ismine bantlarnn sahh olduuna almet olmak zere, ly diriltti ve ku hlk etti. Nitekim "Allah" toplayc isminin grnme yeri olan dier neblerden ve evliynn kmillerinden
buna benzer mu'cizeler ve kermetler grlmtr.

Allah Tel onu cismen temizledi ve rhen tenzh eyledi ve var etme
sebebiyle onu benzer kld (5).
Ya'n Allah Tel, s (a.s.)n cismini, beeriyyet bulanklarndan ve tabi
pisliklerden temizledi. Bundan dolay onun cesedinin sreti tasavvur edilmi
rhtan ibret oldu. Ve nrn cevherden ibret olan rhu, hissi baklarda ceset sretinde grlmekle berber, tabi gereklerden ve maddesel sfatlardan
tenzh ve takds etti. nk btn rhlar nrn cevher olduu halde, tabi
hkmlerin te'sri altnda bulunan madde bedenlere balandklarnda maddesel sfatlarn gereklerine tbi' olurlar. nk bu cesetler, tasavvur edilmi rh
deildir. te bunun iin yukarda zh edildii ekilde Yahdlerin sikast s
(a.s) cismine te'sr etmedi. Ve amurdan ku hlk etmek ve llerde hayt ve
hastalarda shhat var etmekle, onu Hak Tel kendisine benzer eyledi.nk
innallhe halaka deme al sretihi yan Allah demi kendi sreti zere
hlk etti buyurulduu zere, s (a.s.) insan- kmildir ve insan- kmil ilh
sret ya'n ilh sfatlar, zerine mahlktur ve Zt isminin grnme yeridir.
Bundan dolay ondan Allah toplayc isminin hkmleri ve eserleri aa
kar. Ve bu hads-i erfte beyn buyurulan "dem"den kast, insan- kmildir.
Noksan insann hli ise, bundan evvelki beyt-i erfin erhinde zh edildi. te
var edilme ynnden insan- kmilin Hakk'a benzeyiinin srr budur. Fakat
bu benzeyi, mutlak benzerlik deil, belki kaytl benzeyitir. nk mutlak
olu ulhiyyet ztna mahsstur. Ulhiyyet zt insan- kmilin sretinde taayyn ettiinde, bu sret dolaysyla kaytlanr. Ve ulhiyyet ztnn zelliklerinden olan var etme ve hlk etme ve cd ve yok etme dahi, bu taayyn etmi
sretten aa knca, mahal dolaysyla kaytl olur.
694

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Bilinsin ki, muhakkak rhlarn zelliklerindendir ki, onlar bir eye balanmasnlar ve tems etmesinler, kesinlikle o ey canlanr ve hayt ondan
yaylr. Ve buna binen Smir, resln izinden, ki o Cibrldir, o da rhtur,
bir kabza kabz etti. Oysa Smir bu hussu bilir idi. imdi onun Cibrl olduunu bildii vakit, zerine tems ettii eyde muhakkak hayt yayldna rif oldu. Byle olunca "dd" ile yhut "sd" ile, yan avu dolusuyla ve
yhut parmaklarnn ularyla, resln izinden bir kabza kabz etti. imdi
onu buzaya koydu. Buza brd. nk buza sesi, ancak brmedir. Ve eer onu baka bir srette ikme ede idi, bu srete mahss olan ses
ona nispet edilir idi. Deve iin homurdama ve kolar iin gmbrdeme ve
koyunlar iin meleme ve insan iin "savt" vey "nutk" veyhut "kelm" gibi
(6).
Ya'n rhlar bir eye tems ettiinde o eyin diri olmas ve onda hayt eseri gzkmesi, rhlarn zelliklerindendir. nk, rh nefes-i rahmndir. Ve
hayt, rhun zt sfatdr. Fakat rhun tems ettii eyde hayt eserinin gzkme derecesi, o eyin sretine baldr. rnein tatan vey dier maddeden yaplm bir insan heykeline rhun tems hlinde, ondan his ve hareket
ve konuma gzkr. Hrn Fass'nda zh edilecei zere, Ms (a.s.)n
mmetinin fertlerinden olan Smir, at zerinde beer sretinde sretlenmi
olan Cebrl (a.s.)n atnn bast yerden bir avu toprak ald. nk Smir
Ms (a.s.)dan feyizlendii ma'rifet syesinde, cenb- Cibrl'in rh olduunu
ve rhun tems ettii eyde haytn yayldn bilir idi. Bundan dolay at zerinde beer sretinde sretlenmi olan ahsn cenb- Cibrl olduunu bildii
vakit, atnn bast topraklarda hayt eseri olduunu ve o izlerde haytn yayldna rif oldu. Byle olunca, resln izinden, ya'n Hz. Cibrlin izinden
bir kabza toprak ald. "Kabza" "dd" ile olursa kabza yan "avu dolusu" ve
"sd" ile "kabsa" olursa "parmaklarnn ularyla" ma'nsna gelir. Her iki ekil
de mmkndr. Smir Ben srl'in mcevher ve ziynetlerini toplayp eriterek, onlar bir buza eklinde dkt. Ve bunu Ms (a.s.) Tr'a gittii vakit
yapt. Ve buzay Ben srl'in ibdet etmesi iin bir put olarak yapt. Detaylar Hrn Fassnda gelecektir. Buzann yaplmas srasnda, ald bir avu
topra kartrd. Bu sebeble buza huvrd yan brd, ya'n buzalara
mahss olan ses ile barmaya balad. nk Arapada buza sesine "huvr"
derler. Nitekim yet-i kermede buyurulur: iclen ceseden lehu huvr yan
bir buza heykeli ki brr (A'rf, 7/148). Ve eer Smir o mcevherleri
baka bir srette i'ml etseydi, bu sret kendi cinsine mahss olan sesi verir
idi. Ve bu sesin ismi de o srete nispet olunurdu. Deveye mahss olan
homurdama ve kolara mahss olan gmbrdeme ve koyunlara mahss olan
meleme ve insana mahss olan "savt" vey "nutk" veyhut "konuma" gibi.
nk, bir olan rh, mahallin gereklerine gre aa kar.
695

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

imdi eyda yaylan hayttan bu kadar lht" ile isimlendirilir. Ve


"nst", ancak kendisiyle bu rhun kim olduu mahaldir. Bundan dolay
onunla kim olmas sebebiyle nst, "rh" olarak isimlendirilir. (7)
Ya'n ey sretlerine siryet eden haytn bu kadarna lht denildi.
nk rh nefes-i rahmndir ve hayt rhun zt sfatdr. Bundan dolay
hayt, ilh sfatlardan bir sfattr. Ve sfat ise ztn ayndr. te hayta bunun
iin "lht" denilir. Ve bu rhun kim bulunduu ve baland mahalle de
"nst" ta'br olundu. Fakat rh aslnda sretsiz bir nrn cevher olduu halde, hissi baklarda, s (a.s) cismi sretinde grlmekle, onun rh mahalli
olup "nst" olarak isimlendirilmesi gereken bu grlen cisme, meczen "rh"
denildi. Bunun iin cenb- s'ya rhen ve cismen "rhullah" ta'br olunur.

imdi ne zamanki Cebrl (a.s.)dan ibret olan rhu'l-emn, beer seviyesinden sretlendi, zannetti ki o beerdir, kendisine cinsi mnsebeti
murd eder. Byle olunca Allah Tel'nn kendisini ondan kurtarmas iin,
btn konsantrasyonunu toplayarak bir snma ile, ondan Allah Tel'ya
snd. nk muhakkak bunun ciz olmayan eylerden olduunu bilir
idi. Bundan dolay, ona Allah ile tm huzr hsl oldu ki, o da ma'nev
rhtur. Eer ona bu anda bu hl zere flese idi, annesinin hlinden dolay,
s, hilkatinin fenlndan dolay, hibir kimsenin ona tkat getiremeyecei bir vasfta kar idi. imdi ona "Ben ancak senin Rabb'inin reslym;
sana bir temiz ve pk bir erkek ocuu bah etmek iin geldim" (Meryem,
19/ 19) dedii vakit bu skntdan rahatlad ve gnl ferahlad. Bundan dolay s (a.s.) ona bu anda fledi. u halde Cebrl kelimetullh yan Allahn kelimesi Meryem'e aktarlm oldu. Nasl ki Resl, kelmullh yan
Allahn kelmn mmetine nakletti, o da Allah Tel'nn ve kelimetuhu,
elkh il meryeme ve rhun minhu yan ve O'nun kelimesidir. Onu
Meryem'e nakletti ve o, kendisinden bir rhtur. (Nis, 4/171) szdr (8).
Ya'n Rhu'l-emn olan Cibrl (a.s.), rmakta gusletmek zere plak olan
Hz. Meryem'e gzel bir delikanl sretinde sretlenip grnd zaman,
cenb- Meryem, onun madde beden shibi bir delikanl olup kendisine cinsi
mnsebet amacyla geldiini zannetti. nk, gizli bir mahalde plak bir
gen kadnn hallerini gren bir delikanlnn hi ekinmeden o kadna ynelmesine tabat leminde baka bir ma'n vermek mmkn deildir. Bu vaziyet
ibe mahallidir. Byle olunca iffetli bir veliyye olan Hz. Meryem, er nikh
olmakszn gerekleecek bir cinsi mnsebetin aklen ve er' an ciz olmayan
ilerden olduunu bildii ynle, Allah Tel'nn kendisini bu delikanlnn
elinden kurtarmas iin, zhir ve btn kuvvetlerini toplayarak snmak
696

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

sretiyle, o delikanldan Allah Tel'ya snd. Ve yet-i kermede beyn buyrulduu zere:
(Meryem, 19/18)

inn ezu bir rahmni minke in knte tekyy


Muhakkak ki ben, eer sen takv sahibi isen. Senden Rahmn'a snrm.
dedi. Bundan dolay onun byle zhir ve btn kuvvetlerini toplayarak
snmasndan dolay, kendisine Allah ile tm huzr hsl oldu ki, bu tm
huzr da ma'nev rhtur. nk bir kimse kendisine bir bel yneldii vakit,
btn kuvvetlerini toplayp Fe firr illlh yan yleyse Allaha firr
edin (Zriyt, 51/50) yet-i kermesi gereince, Hakk'a ynelse, muhakkak
kendisinde Allah ile tm huzr hsl olur. Ve bu snmann eseri hemen gzkr. Fakat bu srada kuvvetlerinden ba'zlar, baka bir eye ynelmi olsa,
mesel vehim ve dnce kuvveti vey iitme ve grme kuvveti, msiv ta'br
olunan ey okluklarna ynelmi olsa ve bu hl ile de Hak'tan snma istese,
o kimsenin Allah ile olan huzru noksan olur. Ve snmann te'sri de o oranda olur. te Hz. Meryem'in snmas, tm huzr oluumuyla gerekleti. Hz.
Meryem bu esnda zin olmasndan pek ok korkuyordu. Eer Cebrl (a.s.),
ona bu anda, bu korku ve sknt hlinde iken fleseydi, annesinin bu korku ve
sknt hlinden dolay, s (a.s.) yle bir irkin hilkat ve vasf ile kard ki,
hibir kimse onunla sohbet ve berberlie tkat getiremez idi. Belki sretinin
irkinliinden dolay, herkes kendisinden kaar idi.
Bilinsin ki, gzel ve slih ocuunun olmasn isteyen iftlerin yaknlama
esnsnda zhiren ve btnen cinsi mnsebet dbna son derece riyet etmeleri lzmdr. nk boalma esnsnda elerin hayl kuvvetlerinde zhir olan
hallerin ve sretlerin ocuk zerinde ok byk etkisi vardr. Hatt nakledilir
ki, bir kadn, derisi ylan derisine benzeyen beer sretinde bir ocuk dourmu. Sebebi aratrldnda cinsi mnsebet esnsnda gznn bir ylana
ilitiini beyn etmitir. Ve ayn ekilde, varsayalm bir mslman kadn eiyle cinsi mnsebet esnsnda, kalb meyli olan bir mslman ve mslman
olmayan erkein kendisine mnsebette bulunduunu hayl etmek sretiyle
lezzet duysa veyhut bir erkek eiyle cinsi mnsebet ederken ayn ekilde
kendinin kalb meyli bulunan mslman ve mslman olmayan bir fhieyle
mnsebet ettiini varsaysa ve hayl etse ve her iki tarafn bu gibi varsaym ve
haylleri esnsnda boalma olup kadn hmile olsa, ocukta o hayl edilen
sretlerin ahlk ve fiilleri gzkr. te bunun iindir ki, slih anne ve babadan, kfir ve gnahkr ve fsk ve kfir, gnahkr ve fsk anne ve babadan da
697

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

m'min ve slih evlt kmaktadr. Ve ite bunun iindir ki, zin ocuu kalb
cennetine dhil olmaz, derler. nk anne ve babann birdierine yaklamas
edeb ve salh zerine deildir. Cinsi mnsebet db brhim Hakk (k.s.)
hazretlerinin Ma'rifetnme'sinde ayrntl olarak beyn olunmutur. Hayrl
bir ocuu olmasn isteyenler oraya mrcaatla istifde edebilirler. Ve cenb-
eyh-i Ekber (r.a.) bu hakkati, Ftht- Mekkiyye'nin yz seksen sekizinci
blmnde u ekilde beyn buyururlar:
"Cinsi msbet esnsnda kadn bir srete baktnda veyhut mnsebet
ve boalma nnda erkek bir sreti hayl ettiinde, ocuk hayl edilen sretin
ahlk zerine olur. Bunun iin limler, mnsebet esnsnda erkek ile kadnn, o srete bakmak zere, bulunduklar meknda limlerin en byklerinin
fziletlilerinin sretlerini tasvr ile emrederler. nk haylde tabedilmi olan
ey, tabatta te'sr eder. imdi o sret zerine olan bu hayliyye kuvveti, sudan
var olan ocukta gzkr. Ve bu tabat ilminde acp bir srdr."
imdi zin korkusu sebebiyle Hz. Meryem'de oluan skntnn giderilmesi
iin, Cebrl (a.s.) ona, "Ben ancak senin Rabb'inin reslym; sana tab pisliklerden pk ve temiz bir erkek evlt bahetmek iin geldim" deyince, Hz.
Meryem'in sknts rahatlamaya dnt ve gnl ferahlad. nk:

(l-i mrn, 3/45)

z kletil meliketu y meryemu innallhe yubeiruki bi kelimetin


minhu, ismuhul meshu sebnu meryeme vechan fd dny vel hreti ve
minel mukarrebn
Melekler yle demilerdi: "Ey Meryem! Muhakkak ki Allah, Kendinden bir kelime ile seni mjdeliyor. Onun ismi "Mesh, Meryem olu s'dr.
Dnyda ve hirette ereflidir ve mukarrebin-lerdendir."
yet-i kermesinde verildii zere, Allah Tel daha nce kendisinden s
(a.s.)n doacan Hz. Meryem'e mjdelemi idi. Ve cenb- Meryem bu ilh
vaadin ortaya kmasn bekliyor idi. Cebril (a.s.)dan bu sz iitince, mjdelenen eserin aa kma vaktinin geldiini ve beer sretinde gzken ahsn
melek olduunu bildi; kalbinde bir genileme ve rahatlama olutu. te bu genileme ve rahatlama esnsnda, cenb- Cebril, Hz. Meryem'e s (a.s.) fledi. Ve u halde cenb- Cibrl, kerem shibi resllere ilh vahyi naklettii
gibi, kelimetullah yan Allahn kelimesi olan cenb- s'y Hz. Meryem'e
nakletti. Ve Hz. Cibrl'in bu nakli, Resl (a.s.)n Kelmullh' yan Allahn

698

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

kelmn mmetine nakletmesine benzer. nk (S.a.v.) Efendimiz, Allah Tel'nn Kur'n- Kermde beyn buyurduu:

(Nis, 4/171)

ve kelimetuhu, elkh il meryeme ve rhun minhu


ve O'nun kelimesidir. Onu Meryem'e nakletti ve o, kendisinden bir
rhtur.

Szn harfler ve zarflar kisvesine giydirip bizlere nakletti. Ve her bir "kelime", iret ettii ma'nnn o srette taayynnden baka bir ey deildir. Ve
"ma'n" o sretin rhudur. u halde, snn cismi, bu lemde aa kan Allah Tel'nn kelimelerinden bir "kelime"dir. Ve onun iret ettii "ma'n" sev
rhudur ki, o da onun hs Rabbi olan Btn ismidir. Geri s (a.s.), kmil olmas dolaysyla "Allah" toplayc isminin grnme yeri ise de, bu toplayc
ismin altnda bulunan btn isimlerin hkmleri onda i'tidl zere yan
normllik zere zhir deildir. Nitekim doum ekli ve Yahdler tarafndan
gerekleen sikast zerine ykseltilmesi, normllikten uzaktr. Ve btn ilh
isimlerin normllik zere aa k, ancak Htem-i enbiy (s.a.v.)
Efendimiz'e mahsstur.
Ve ayn ekilde Kur'n, kelmullah yan Allah'n kelmdr ve bu
kelmullhn cismi, telaffuz esnsnda harf ve ses ve yazm esnsnda yazlan
harflerin sretleridir. Ve bu sesler ve sretler, ancak ma'nlarndan dolay taayyn eder. Bundan dolay cenb- Cibrl'in sev rh ve ma'ny Hz. Meryem'e nakli, kelmullhn manlarn Resl'e naklinin benzeridir.
Ve Resl'e cenb- Cibrl tarafndan nakledilen manlar, Resl tarafndan
da mmetine ylece nakledilir. u halde aradaki fark, ancak o ma'nlarn taayyn eden sretlerinin muhlif oluundan ibrettir.

699

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

imdi Meryem'de ehvet yayld. Bundan dolay snn cismi, Meryem


tarafndan muhakkak sudan ve Cebrl tarafndan da, bu flemenin
rutbetinde yaylm olan mtevvehhem sudan mahlk oldu. nk
hayvn cisimden olan fleme, onda suyun esaslarndan ba'z eyin mevct
olmasndan dolay, rutbetlidir. Byle olunca snn cismi mtevvehhem
sudan ve muhakkak sudan var oldu. Ve bu insan trnde var etmenin, ancak alla geldii ekilde gereklemesi iin, annesinin ynnden ve
Cebrl'in beer sretinde sretlenmesi ynnden, beer sreti zere kt.
Byle olunca s (a.s.) ly diriltir kt. nk o, "ilh rh"tur. Ve diriltme Allh'n ve fleme s (a.s.)n idi. Nasl ki fleme Cibrl'in, ve "kelime"
Allh'n idiyse. imdi ller iin s'nn diriltmesi, onun flemesinden aa kan ey ynyle, muhakkak diriltme idi. Ve yine onun diriltmesi kendisinden olduu mtevehhem idi ve belki Allah'tan idi. Byle olunca s,
zerine hlk olunduu kendi hakkatinden dolay, (ki nitekim biz onun
mtevehhem su ile muhakkak sudan mahlk olduunu zikr ettik) muhakkak diriltme ile mtevehhem diriltmeyi toplad. Diriltme ona, bir ynden
muhakkaklk yoluyla ve bir ynden mtevehhemlik yoluyla ile balanr.
Bundan dolay onun hakknda muhakkaklk yolundan ve uhyl mevt
yan ly diriltir (l-i mrn, 3/49) denildi. Ve onun hakknda
mtevehhemlik yolundan fe enfuhu fhi fe yeknu tayran bi iznillh
yan sonra onun iine flerim Allahn izni ile bylece ku olur (l-i
mrn, 3/49) ve fe tenfuhu fh fe teknu tayran bi izn yan sonra onun
iine flemitin Ben'im iznimle bylece bir ku olmutu (Mide, 5/110) denildi. Byle olunca esreli yan (Bi-iznillh) okututa mil yan szn bal
olduu fiil (yeknu yan olur) dur; (tenfuhu yan fler) deildir. Ve onda
szn bal olduu fiilin (tenfuhu yan fler) olmas da muhtemeldir. Alglanan cism sreti ynnden ku olur. (9).
Ya'n Cibrl (a.s.)n flemesi zerine, Hz. Meryem'de ehvet yayld ve ihtilma benzer bir hl iinde boalma gerekleti. Byle olunca snn cismi,
Meryem tarafna bakarak muhakkak sudan ve Cebrl tarafna bakarak, onun
flemesinin rutbetinde bulunan mtevehhem sudan mahlk olmu oldu.
nk Hz. Meryem'in boalmas srasnda vcdundan rahmine akan su,
onun maddesel bedeni dolaysyla akan bir muhakkak su idi. nk kesf
ehdet leminin stnde olan mertebelerdeki sretler, bu leme tenezzl etmedike yan inmedike kmil bir tahakkuk gereklemez. Hz. Cibrl ise, beer sretinde sretlenmi rh olduundan, bu kesfet leminde tahakkuk etmi bir maddesel sret deil idi. Belki onun sreti, bir mtevehhem sret idi.
Ve o srete balanan hallerin ve ilerin hepsi mtevehhem bulunduundan,
onun flemesinin rutbetinde bulunan su essndan bulunan ey de
mtevehhem idi. Ya'n Hz. Cibrl, nefesini darya karmak sretiyle "hoh"
dedi: Ve hayvn yan maddesel cisimde olan bu gibi flemede, su essndan
olan ba'z elementler mevcttur. nk hayvn yan maddesel vcdun ne700

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

fesi rutbetlidir. Ve nefeste su essndan olan elementler hidrojen ve oksijendir.


imdi beer sretinde sretlenmi olan cenb- Cibrl "hoh" diye fleyince
kard bu nefesin rutbetinde de su esslarndan ba'z elementler mevct
idi ki, o elementler, cenb- Meryem'in vcduna yaylp onda ehveti harekete geirdi. Fakat Hz. Cibrl'in beer sretinin mtevehhem oluu gibi, flemesi
ve bu flemenin rutbetinde bulunan hidrojen ve oksijen de, mtevehhem
olan su esslarndan idiler. te bunun iin snn cismi, muhakkak su ile
mtevehhem sudan var oldu.
Ve bu var olu, insan trnde ilh var etme ve hlk etmenin, ancak alla
geldii ekilde beer sretinde gereklemesi iin, s (a.s.), annesi beer
sretinde olduu ve Hz. Cibrl de beer sretinde sretlenmi bulunduu yn
ile, kendisi "rhullah" olduu halde beer sretinde tasavvur edilmi olarak
zuhr meydanna kt.
Ve cenb- s, "ilh rh" olduu iin, ly diriltir bir halde aa kt.
Ve onun bu diriltmesi keyfiyyetinde, diriltme, Allh'n ve fleme s (a.s.)n
idi. Nasl ki Hz. Meryem'e olan fleme Hz. Cibrl'in ve "kelime" olan tasavvur
edilmi sev rh Allhn idiyse. u halde s (a.s.)n lleri diriltmesi, onun
flemesinden hiss baklarda hayt eserinin gzkmesi ynyle, muhakkak
diriltme idi. Ve yine bu diriltme, s (a.s.)n kendisinden var olduu
mtevehhem idi; belki bu diriltme Allah'dan idi. nk hakkatte vcd ve
fleme Hakk'ndr.
te cenb- s mtevehhem su ile muhakkak sudan hlk olunduu yn
ile, sdece kendisinin dayand bu hakkatten dolay, muhakkak diriltme ile
mtevehhem diriltmeyi kendisinde toplad. Diriltme, cenb- s'ya bir ynden
muhakkaklk yoluyla ve bir ynden mtevehhemlik yoluyla balanr. Byle
olunca Kur'nn ibresi her iki yn bildirerek s (a.s.) hakknda muhakkaklk yolundan:
(l-i mrn, 3/49)

ve uhyl mevt
"ly diriltir"

denildi. Bundan dolay Allah Tel ly diriltmeyi ona isnd etti. Ve


mtevehhemlik yolundan:

701

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(l-i mrn, 3/49)

fe enfuhu fhi fe yeknu tayran bi iznillh


sonra onun iine flerim, (Allahn izni ile bylece ku olur)
ve
(Mide, 5/110)

fe tenfuhu fh fe teknu tayran bi izn


sonra onun iine (Ben'im iznimle flemitin), bylece bir ku olmutu
denildi. Bundan dolay esreli okututa, "Bi-iznillh" yan Allahn izniyle sznde szn bal olduu fiil, yeknu yan olur kelimesidir; fetenfuhu yan fler kelimesi deildir. Ve esreli okutu olan "bi-iznillh" sznde, szn bal olduu fiilin "tenfuhu yan fler" kelimesi olmas da muhtemeldir. Szn bal olduu fiilin "tenfuhu yan fler" kelimesi oluuna gre,
ibre yle:
"s (a.s.)n amurdan yapm olduu ey, alglanan cismi sreti ynnden ku olur; hakk rh sreti ynnden deil" demek olur. Sonu olarak,
esreli okututa szn bal olduu fiilin "yeknu yan olur" kelimesi olmas
mmkn olduu gibi, "tenfuhu yan fler" kelimesi olmas da mmkndr.
Ve belki cenb- eyh-i Ekber (r.a.) "yeknu" kelimesi olmasn terch buyurmutur.
Szn bal olduu fiil "yeknu" kelimesi olunca ibrenin tercmesi yle
olur:
"Cenb- s ona fler, (Allh'n izniyle ku olur)".
Ve mil yan szn bal olduu fiil "tenfuhu" kelimesi olunca tercme
de yle olur:
"(Cenb- s Allh'n izniyle fler), ku olur."

702

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve tubriul ekmehe vel ebrasa yan Ve anadan doma kr ve alaca


tenliyi. Ve ona ve Allh'n iznine ve bi izn yan izminle ve bi
iznillh yan Allahn izniyle sznn benzeri olarak dolayl izne balanan eyin hepsi byledir. imdi esreli okutu "tenfuhu"ya yan fler
kelimesine balandnda fleyici flemesinde kendisine izin verilen olur.
Ve ku da, Allah'n izni ile fleyiciden hsl olur. Ve fleyici izin olmadan
fleyici olduunda, var etme ku iin olup bi-iznillh yan Allahn izniyle
ku olur. Bundan dolay bunun indinde mil yan szn bal olduu fiil
"teknu yan olur" olur. Ve eer kesinlikle emirde, mtevehhemlik ve muhakkaklk olmasa idi, bu sret, bu iki yn kabl etmez idi. Belki onun iin
iki yn vardr. nk, seviyye oluumu bunu verir (10).
Ya'n Hak Tel Hazretlerinin ve tubriul ekmehe vel ebrasa yan Ve
anadan doma kr ve alaca tenliyi sz, muhakkaklk ve mtevehhemlii
toplad gibi, hrikalardan Hz. s'nn nefesine ve Allh'n iznine ve "bi-izn
ve bi-iznillh" sz gibi dolayl izne, ya'n konuann isminin yerini tutan
zamre balanan eyin hepsi, bu ekilde muhakkaklk ve mtevehhemlik zeredir.
imdi esreli okutu olan "bi-iznillh yan Allahn izniyle" sz "tenfuhu
yan fler" kelimesine bal olunca, fleyici olan Hz. s, flemesinde kendisine izin verilen olur. Ve ku da Allh'n izniyle fleyici olan cenb- s'dan
hsl olur. Ve bu, muhakkaklk ynyle olan yndr. Ve fleyici, izinsiz olarak
fleyici olduu zaman da, var etme ku iin olup, Allh'n izniyle ku olur.
imdi s (a.s.) izinsiz olarak fleyip, amurdan yaplm olan ku ilh izin ile
kendi nefesinden var olunca, s (a.s.)n flemesiyle onun hlk edilmesi
mtevehhemlik ynyle olur. nk onun hlk edicisi, var etmeye izin veren
Hak'tr ve s'nn flemesinin onda dahli yoktur. Ancak snn flemesi sebebiyle var edilmesi mtevehhemlik olunur. Bundan dolay bu i'tibra gre esreli okututa mil, ya'n "bi-iznillh" sznn bal olduu fiil, "teknu yan
olur" kelimesi olur.
Eer s (a.s.)n hlk edilmesine ynelik olan ilh emir ve rabbn i, bir
ynden mtevehhemlik bir ynden muhakkaklk olmasa idi, bu seviyye
sreti, yukarda zh edildii zere, kendisine balanan eyin hepsinde
mtevehhemlik ve muhakkaklktan ibret olan bu iki yn kabl etmez idi.
Belki onun iin bu iki yn, ya'n mtevehhemlik ve muhakkaklk ynleri vardr. nk mtevehhem su ile muhakkak sudan oluan seviyye oluumu bu
iki yn verir.

703

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve s, "boyun eici olduklar halde, cizyeyi elden vermelerini" (Tevbe,


9/29) ve onlardan birinin yanana bir tokat vurulsa, tokat vuran kimseye
dier yanan evirmesini ve onun zerine kmamasn ve ondan ksas
talep etmemesini, mmetine erat olarak klmaya varncaya kadar,
tevzu'dan bir mertebe ile kt. Bu, ona annesi ynndendir. nk kadn
iin sfl vardr. Byle olunca onun iin tevzu' sbittir. nk o, hkmen
ve hissen erkein altndadr (11).

Ya'n s (a.s.) tevzu'dan yle bir mertebe ile aa kt ki, tevzu'unun


bu mertebesi sebebiyle mmetine, tbi' olduklar hkmete itat edici ve boyun eici olduklar halde, harac kendi elleriyle gtrp vermelerini, ya'n
harac vermek hussunda tbi' olduklar hkmdra asl i'tirz etmemelerini
ve birisi birinin yanana bir tokat vursa, intikm almaya kalkmayp dier
yanan evirmesini ve ona glip gelmeye almamasn ve ondan erat ksas talep etmemesini erat olmak zere tyin etti.
Bilinsin ki, vlm ahlktan saylan tevzu', ya doutan gelir veyhut
sonradan olur.
Doutan gelen tevzu' shibi, hi bir sebebin te'sri altnda olmakszn
kendi nefsini, nazarnda zell ve dk grd iin, kimsenin zerine kma
kastnda bulunmaz.
Sonradan olan tevzu shibi ise, iin aslnda kendi nefsini nazarnda dierlerinden daha stn grmekle berber, kahredici kuvvetinden korktuu
veyhut kendisinden herhangi bir sretle bir tr menfaat bekledii kimselerin
karsnda mtevzi olur. Veyhut hlk bende, vlm ahlktan olan
tevzuyu grmekle bana hrmet ederler dncesiyle, herkese tevzu' gsterir. Bu tevzu', doutan gelen tevzu' gibi hakki tevzu' olmayp, ktlenmi
ahlkn bir trdr.
s (a.s.)n tevzuu ise, doutan gelen tevzu' idi. Bundan dolay
eratinde de bu tevzunun hkm ve te'sri mevct idi. mmetine cizyeyi hi
i'tirz ve muhalefet etmeden kendi elleriyle bizzat gtrp hkmete vermelerini erat olarak koydu ki, Muhammed eratte de, bu cizye kitp ehli olup
Kur'n- Kerm'e mn etmeyen kiilere yklenmitir. Nitekim Tevbe
sresinde:

704

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Tevbe, 9/29)

Ktilllezne l yuminne billhi ve l bil yevmil hri ve l


yuharrimne m harremallhu ve resluhu ve l yednne dnel hakk
minellezne tl kitbe hatt yutl cizyete an yedin ve hum sgirn.
Allh'a ve hiret gnne inanmayan ve Allah ve Resl'nn haram
kald eyleri haram etmeyen ve kendilerine kitp verilenlerden Hak
dnini dn edinmeyenlere, itaatkr ve boyun eici olduklar halde, kendi
elleriyle cizyeyi verinceye kadar savan!"
buyrulmutur.
Hanef mezhebine gre zengin olana vcib olan cizye krk sekiz; ve orta
halli bulunana yirmi drt; ve kr ve kazan ile megl olan fakire on iki dirhemdir. Bir kazanc olmayan fakre cizye art deildir. s (a.s.)n hir zamanda am'a iniinden sonra koyaca cizye, Kur'n- Kerm hkmne tbi olunarak alnmas vcib olan cizyedir. lk bata kendi mmetine erat olarak koyduu cizye deildir. nk Muhammed dne tbi olarak iner. Ve Hz. Mehd
ile birleip itiht ile kararlatrlm olan muhtelif hkmleri kaldrr. Ve Muhammed eratte kararlatrlm olan cizye, mmet-i Muhammed'e it olmayp, Kur'n- Kerm, hkmlerine mn etmeyenleri zell etmek ve hakr gstermek iindir. sev eratte bu hkm, sevlere mahsstur. Ve sebebi de s
(a.s.)n mtevzi olarak aa kdr. Onun bu tevzuu kendisine annesi tarafndandr. nk kadn iin, sfl vardr.
imdi Hz. s babann nutfesi olmakszn, kadn olan cenb- Meryem'in
vcdunda tahakkuk ettii yn ile onun iin tevzu' sbittir. nk kadn,
hkmen ve hissen erkein altndadr. Nitekim:

(Nis, 4/34)

Er riclu kavvmne alen nisi


Erkekler, kadnlarn zerinde daha ok kimdirler."

ve
705

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Bakara, 2/228)

ve lir ricli aleyhinne dereceh


Erkeklerin, kadnlarn zerindeki (hakk) bir derece daha stndr.
ve
(Nis, 4/176)

fe liz zekeri mislu hazzl unseyeyn


O takdirde erkein pay iki kadn kadardr.
yet- kermeleriyle kadnn hkmen erkein altnda olduu beyn buyrulur.
Ve hissen erkein olmas da cinsi mnsebet hlinde zhirdir. nk erkek etken kadn edilgendir. Etken edilgenden sttr. Bu konular aratran
limler tarafndan erkek ve kadnn, bnyeleri hakknda yaplan aratrmalarn netceleri de bu hkm teyd etmektedir.

Ve onda diriltme ve iyiletirme kuvvetinde sbit olan ey, beer


sretinde olan Cibrl (a.s.)n flemesi ynnden idi. Bundan dolay, s
(a.s.), beer sretine brnm iken ly diriltir idi. Ve eer Cibrl (a.s.)
beer sretinde gelmeseydi de, onun dnda bir sret olan hayvandan
yhut bitkiden veya madenden olan madde varlk sretlerinden bir srette
gelse idi, elbette s (a.s.) ly diriltmez idi; ancak o srete brnm olduu ve onda zhir bulunduu esnda diriltirdi. Eer Cibrl, elementsellikten ve maddesellikten hri olan nrn sreti ile gelse idi (nk o kendi
tabatinden kmaz) s ancak bu nrn tabat sretinde zhir olduu
esnda ly diriltirdi. Yoksa annesi ynnden, beeri sreti ile maddesellikte zuhru esnsnda diriltemezdi. imdi onun ly diriltmesi
esnsnda, onun hakknda, Odur, "O deildir" denilir idi; ve ona bakanda
hayret olurdu. Nitekim, beerden bir beer ahs ly diriltir grdnde,
dnsel gr esnsnda, akllarda oldu. Oysa hayvan diriltilmesi ile deil konuturma diriltmesi ile olan o llerin diriltilmesi, ilh zelliklerdendir. Bakan hayrette kalr. nk beer sretini, ilh eser ile brnm
grd (12).

706

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ya'n s (a.s.)da ly diriltmek ve anadan doma krn gzn amak


kuvvetinden sbit olan ey, Cebrl (a.s.)n beer sretinde gzkerek annesi
Meryem'e flemi olmas ynnden idi. Ve bu kuvvet ona sretlenmi rhtan
geti. Ve Rh'l-emn olan Cebrl (a.s.) mdemki beer sretinde sretlenerek
fledi ve s (a.s.) da mdemki beer sretinde ortaya kt; u halde s (a.s.)
beer sretine brnm olduu halde ly diriltir idi. nk s (a.s.)n
vcdu cenb- Cibril'in flemesinin netcesidir. Babasnn hallerinin ocuk
zerine ok byk te'sri bulunmas ve ocuun babann zellikleriyle gzkmesi ynyle, s (a.s.) da Cibrl (a.s)n zellikleri ile gzkt.
Ve eer Cebrl (a.s.) beer sretinde gelmeyip de, hayvan vey bitki
veyhut maden trnden olan madde varlk sretlerinden bir srette
sretlenmi olarak gelip Hz. Meryem'e flese idi, s (a.s.) ancak Cibrl (a.s.)n
sretlenmi olduu srete brnd ve o srette zhir olduu halde ly
diriltir idi. Yoksa annesi ynnden beeri srete brnmesi dolaysyla diriltemez idi.
Ve eer Cebrl (a.s.), kendisinin element ve maddeden hri olan tabi
nrn sreti ile gelip de cenb- Meryem'e fleseydi, s (a.s.) ancak bu nrn
tabat sretinde gzkt vakit ly diriltir idi. Yoksa annesi ynnden,
beeri sreti ile madde leminde zuhru hlinde diriltemez idi.
Bilinsin ki, Cebrl (a.s.) unsurlarn sultn olup, onun makm Sidret'lMnteh ta'br olunan mevzi'dir. Asl sreti, maddesel olmayp tabiyye ve
nrndir. in aslnda cenb- Cebrl bu nurn tabatndan kmaz ve
Sidre'de olan bu tayin edilmi sretinin daha stne gemez. Fakat
makmnn daha altnda olan btn maddesel sretlerde sretlenir. Ve her
makm ehlinin isti'ddna gre, diledii srette sretlenerek zuhr eder.
imdi Cebrl (a.s.)n tabi nrn sretiyle gelerek flemesinden var olan
cenb- s'da iki sret toplanm olurdu ki: Birisi Hz. Cibrl tarafndan kazanlm olan nrn tabi sreti ve dieri annesi Meryem tarafndan kazanlm
olan beeri sretidir. Bu iki sreti toplam olan cenb- s'nn ly dirilttii
grld zaman, onun hakknda, annesi Meryem ynnden olan beer
sretiyle "Odur, ya'n s'dr" ve Cebrl ynnden kazanlm olan tabi
nrn sretiyle "O, ya'n s deildir" denilir idi. Ve onun zerine bu iki
sretten birisi ile bamsz olarak hkm olunamad iin, ona bakanda hayret olur idi. Nitekim akllar, beer fertlerinden bir beer ahs ly diriltir bir
halde grnce, dnsel gr dolaysyla hayrette kald. rnein hads-i
erifte s (a.s)n diriltmesi hakknda buyrulmutur ki, s (a.s.), Sm b. Nh'u
konuturma ile diriltip, dirilen kii o hazretin nbvvetine ehdet ettikten
sonra, yine evvelki hline dnd. Ve bu konuturma diriltmesi, s (a.s.)n
beer ahsiyyetinden gzktnden, bunu dnsel grlerinin lsne
tatbk eden akllar, bu hle kar hayret iinde kaldlar. nk konuturma
diriltmesi ile olan lleri diriltme, ilh zelliklerdendir. Amm hayvan di707

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

riltmek ile olan lleri diriltme, hayrete deer bir hl olmakla berber, bunu
gren m'minlerin akllar onu kermete ykledikleri ynden, konuturma ile
diriltilen insann dirilmesi derecesinde hayrete dmezler.
Nitekim "L'l" isminde bir kedi var idi. ld; sprntle attlar.
Abdlkdir Geyln (r.a. ) efendimiz "L'l' !.. " diye ardklar zaman dirilip
sratle mbrek huzrlarna geldi. Ve ayn ekilde Byezid Bistm (r.a.) lm bir karnca zerine flediklerinde, dirildi. Ve ayn ekilde Abdurrahman
Cm (k.s.) hazretlerinin nne sultan, imtihn amacyla, hi kesilmemi btn
olarak lm bir tavuu piirtip koydurttu. Bahsedilen hazretin ireti zerine
tavuk sahandan sr'atle kalkt. Evliyullahdan bu gibi hrikalarn gzkmesi
oktur. Fakat bunu grenler onlarn kermetine yklemekle, hayrette kalmazlar. Hayret, ancak lm bir insann konuarak dirilmesinde olur. nk akl,
beer sretini, konuarak dirilmekten ibret olan ilh eser ile brnm bir
halde grd. Dnsel bak dolaysyla buna hayrette kalr. Bundan dolay
s (a.s.)n, beeri ahsiyyeti ile, ly konuturarak diriltmesine akllar hayrette kaldlar.

imdi onun hakknda ba'zlarnn gr, hull yan dhil olma szne ve onun ly diriltmesi sebebiyle "o Allah'tr" szne sebep oldu. Ve
bunun iin kfre balandlar; o da rtmektir. nk onlar, ly dirilten
Allh' s'nn beer sretiyle rttler. Bundan dolay Allah Tel: Lekad
keferellezne kl innallhe hvel meshubnu meryem (Mide, 5/17) ya'n
"Allh'n hviyyeti Meryem olu Mesh'dir, diyenler muhakkak kfir oldular" buyurdu. imdi onlar szn tammnn btnnde hat ve kfr arasn topladlar; yoksa sdece Allahn hviyyeti szleriyle deil vey sdece
Meryem olu szleriyle de deil. Bundan dolay onlar "Meryem olu"
szleriyle, ly diriltmesi ynnden, bir eyi bir baka eye ilve ederek,
Allah'tan insansal beeri srete getiler. Oysa o, hi phesiz Meryem oludur. Byle olunca iitenler dnd ki, onlar ulhiyyeti yan ilhl srete
baladlar ve onu sretin ayn kldlar. Oysa onlar bunu yapmadlar, belki
ilh hviyyeti bata beer sretinde kldlar ki o, Meryem oludur. Bundan
dolay sret ile hkm arasn ayrdlar. Nitekim Cibrl beer sretinde idi.
Oysa fleme mevct deil idi, daha sonra fledi. Byle olunca sret ve fleme arasn ayrd ve fleme sretten oldu. Demek ki fleme olmad halde sret mevct idi: u halde fleme, sretin zt zellii deildir (13)
Ya'n s (a.s.)n ly diriltmesine bakanlardan ba'zlarnn gr hull
yan girip dhil olma szne kadar gitti. Allah Tel s (a.s.)n beer sretine
hull etti yan girdi, dediler. Ve ly diriltmesi sebebiyle; Hz. s Allah'dr,
dediler. Ve bu szlerinden dolay onlar kfre balandlar. "Kfr" ise "rtmek"tir. nk onlar, ly dirilten Allah Tel'y Hz. s'nn beer sreti ile
708

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

rttler. Hak Tel'nn s'nn sretine dhil olduunu ve bu sretin Hakk'n


hakk sreti olduunu zannettiler. Ve btn grnme yerlerinde grnmekte
olan Hakk' cenb- s'nn taayyn ile snrlayarak, bu taayyn ile onu rttler. Ve sev taayyn ynyle, Allah s'dr, dediler. Bundan dolay Allah Tel
onlar Kur'n- Kerm'de kfre balayp: Lekad keferellezne kl innallhe
hvel meshubnu meryem yan Allh'n hviyyeti Meryem olu
Mesh'dir, diyenler, muhakkak kfir oldular" (Mide, 5/17) buyurdu.
Byle olunca hull yan dhil olma zannna kaplanlar bu szlerinin
tammnda hat ile kfr arasn topladlar. Yan innallhe hvel
meshubnu meryem Allh'n hviyyeti Meryem olu Mesh'dir (Mide
5/17) sznn tamm ve btn innallhe hve yan Allahn
hviyyeti ile el meshubnu meryem yan Meryem olu s ksmlarndan olumutur. nnallhe hve yan Allahn hviyyeti demekle Hz.
s'nn hviyyetini Allh'a isnd ettiler. Bundan dolay mutlak olan Hakk,
yalnz sev taayyn olarak belirttikleri iin hat ettiler. nk Hakkn mutlak
vcdu btn grnme yerlerinde yaylmtr. Onun bir grnme yeri ile snrlanmas hatdr. Ve dier taraftan Hakk', cenb- s'nn beer sreti ile
rtmekle kfir oldular. nk rtmek iin iki vct lzmdr ki, biri dierini
rtebilsin. Oysa Hakkn vcdundan baka bir ayr vcd yoktur. Bu izfi
vctlar ise mutlak vcdun mertebelerinden ibrettir.
te bunun iin innallhe hvel meshubnu meryem yan Allh'n
hviyyeti Meryem olu Mesh'dir (Mide 5/17) sznn tammnn btnnde byle hat ve kfr arasn topladlar. nk el meshubnu meryem
yan Meryem olu s ksm yalnz alndnda hat ve kfr yoktur. nk phe yoktur ki, Mesh Meryem oludur. Bu ksm ilk ksma balanrsa,
Hak, Meryem olu snn hviyyeti ile snrlandrlm olur. Ve bu ekilde
szn tamm hat ile kfr arasn toplar. Ayn ekilde allhe hve ksmndaki szde de hat ve kfr yoktur. nk Allah, btn ey sretlerinde
tecell edici olduu gibi sev beeri srette de tecell edicidir. Ve o sretin de,
Kayym'udur. Ve btn eydaki ilh tecell hull yan dhil olma ve ittihd
yan birleme ve inhill yan dalma yollaryla deildir. Allah Tel Hazretleri, dnyda ve hirette diledii srette tecell eder. Ve bu tecell ile onun
hakk mutlaklnn deimesinden mnezzeh ve ycedir. Nitekim cenb-
Ms'ya ate ve aa sretinde tecell ederek hitp buyurdu. Ve (S.a.v.) Efendimiz bu tecellyi beynen "Ben Rabbm gyet gzel srette mhede ettim" buyururlar. Bu tecell, geneldir. Bu i'tibrla allhe hve sznde hat
ve kfr yoktur. Bu sze el meshubnu meryem yan Meryem olu s
sz ilve edilirse, yukarda zh edildii yn ile, kfr ve hat aras, szn
tammnda toplanm olur. nk ilh hviyyet sev beer sret ile snrlandrlm ve ona tahss edilmi olur.

709

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Bundan dolay Nasr'nn hull yan dhil olma zannna ship olan snf,
"Meryem olu" szleriyle, Allah'tan insansal beeri srete getiler. Ve sev beeri sretten ly diriltme durumunun gzkmesiyle Allh' o sretin aslna
dhil ettiler. Ve bu ilve ile mutlak ulhiyyetten yz evirip, ulhiyyeti yan
ilhl bu sret ile snrladlar. Ve bundan dolay "Allah, Meryem oludur"
dediler. Oysa sev beeri sret, phesiz Meryem oludur.
imdi onlarn innallhe hvel meshubnu meryem yan Allh'n
hviyyeti Meryem olu Mesh'dir (Mide, 5/17) szn iiten kimse, onlarn ulhiyyeti yan ilhl sev srete baladklarn ve ulhiyyeti sev beeri
sretin ayn kldklarn dnd. Oysa onlar ulhiyyeti sev srete balayarak, onu o sretin ayn klmadlar; belki ilh hviyyeti s (a.s.)n ortaya knn bandan i'tibren sev beer srette snrladlar ki, o sret Meryem oludur. Bundan dolay hull yan dhil olmay syleyici oldular ki, o da kfrdr. Byle olunca bu szleriyle sev beer sret ile ondan kan ly diriltme hkm arasn ayrdlar; ve bu sev sreti hkmn ayn klmadlar.
Ya'n onlar sev srete baktlar; Meryem'in olu olan bir beerdir, dediler.
ly diriltmesine baktlar; ilh zelliklerden olan bu hlin, beerden kmas
mmkn deildir, dediler. Bundan dolay beeri sreti ile berber ly diriltmesine bakarak innallhe hvel meshubnu meryem yan Allh'n
hviyyeti Meryem olu Mesh'dir dediler ki, bu sz "Muhakkak Allah Meryem olu Meshtir" ma'nsn iine ald.
Ve bu sz ile sret ve hkm aras ayrlm oldu. Bu hl ise ancak hull
yan dhil olma ekliyle mmkndr. Ya'n Allh'n s sretine dhil olmu
olmasyla mmkndr. te onlarn kfrlerinin kayna budur. Oysa iin aslnda Hakkn hakki vcdundan baka bir vcd yoktur ki, hull yan dhil
olma dnlebilsin.
imdi onlarn ilh hviyyeti, s (a.s)n ortaya knn bandan i'tibren
sev beer srette snrlandrmalar doru deildir. Nitekim Cebrl (a.s.) beer sretinde ortaya knn en bandan i'tibren flemedi. Belki sretlenmesinden bir mddet sonra fledi. Demek ki Hz. Cibrl "sret" ile "fleme" arasn ayrd; ve fleme sretten sonradan oldu. Bundan dolay "sret" mevct olduu halde "fleme" mevct deil idi. Demek ki "fleme" "sret"in zt zelliinden deildir. Bunun gibi ilh hviyyet mevct olduu halde, sev sret
mevct deil idi.
u halde sev sret ilh hviyyetin zt zelliinden deildir. Ve ayn ekilde sev sret mevct olduu halde, bu sretin ortaya knn hemen arkasndan ondan lleri diriltme gereklemedi, belki bir zaman sonra gerekleti. u halde lleri diriltme, sev sretin zt zellii deildir.

710

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Byle olunca s hakknda, din adamlar arasnda anlamazlk olutu ki,


o nedir? imdi onun insansal beeri sreti ynnden ona bakan kimse, o
Meryem oludur, der. Ve onun cisimlenip grnen beeri sreti ynnde
ona bakan kimse, onu Cebrl'e balar. Ve ly diriltmeden ondan aa
kan ey ynnden ona bakan kimse, onu rhiyyetle Allah'a balar. Bundan dolay o, rhullahdr, der. Ya'n fledii kimsede hayt, onunla gzkt. imdi bir vakit Hak onda mtevehhem (ism-i mefl) olur; ve bir vakit
melek onda mtevehhem olur; ve bir vakit insn beeriyeti onda
mtevehhem olur. Bundan dolay her bakan indinde, onun zerine glib
olan ey dolaysyla olur. u halde o, "kelimetullah"dr; ve o, "Rhullah"dr
ve o, "Abdullah"dr. Oysa bu, alglanan beeri srette onun dnda bir ey
iin yoktur. Belki her bir ahs sretteki babasna mensptur, beer srette
onun rhunu fleyene deil. nk Allah Tel Fe iz sevveytuhu yan
Onu tesviye ettim (Hicr, 15/29) ynyle, insn cismi tesviye ettii vakit,
Allah Tel ona kendi rhundan fledi. Bundan dolay onun vcdunda ve
"ayn"nda rhu kendine balad. Oysa s byle deildir. nk onun cesedinin ve beeri sretinin tesviyesi rhun flenmesinde mevct idi; ve
onun dndakiler bahsettiimiz gibidir. Ve onun benzeri gereklemedi
(14).
Ya'n kendisinde eitli yn bulunn s (a.s.) hakknda mslmanlardan ve kfirlerden olan dn ehli arasnda ihtilf olutu ki, onun
mhiyyeti nedir? imdi onun insni beer sreti ynnden ona bakan kimse:
"O Meryem'in oludur; ve Allh'n kulu ve resldr. Ve lleri diriltme,
onun sreti ile tecell edici olan Allah Tel'dan gerekleti. nk Allh Tel, kudretiyle onu ayakta tutan onun Kayym'udur. Nitekim bir kimse bakla
birini ldrse, ldrme fiili baa deil, o kimseye balanr. Bak ancak sebep ve ldrme letidir" der. Ve bu sz, Muhammed olan mslman olanlarn szdr. Bu husstaki Nasr sz ise yukarda geti.
Ve cenb- s'nn cisimlenerek grnen beeri sreti ynnden ona bakan
kimse, onu Cibrl (a.s.)a balayp onun hakknda: "O Cibrl (a.s.)a benzer; ve
Cibrl (a.s.) beer seviyesi sretinde sretlendii vakit, o melek-beerdir" der.
Ve bu sz de mslman olanlarn szdr. Ve lleri dirilten onun sretinde
tecell edici olan ayn ekilde Allah Tel hazretleridir. Nitekim cenb- Meryem'e onun beer seviyesi sretinde tasavvurundan sonra; Cibrl (a.s.)
sretinde tecell etti; ve Meryem'e fledi, s (a.s.) oldu . Ve ite bunun iin
Hak Tel hazretleri flemeyi kendisine balayp Vellet ahsanet ferceh fe
nefahn fh min rhin yan Ve o (Hz. Meryem), rzn korudu. O zaman
Biz, rhumuzdan onun iine fledik (Enbiy, 21/91) buyurdu.
imdi burada s (a.s.) sebebiyle, lleri diriltilme buyurmas hakknda Allah Tel iin tecell sreti sbittir:

711

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Birincisi, hi deimeksizin asl Cibrl sretidir.


kincisi, Hz. Cibrl'in cenb- Meryem'e geldii beer seviyesi sretidir.
ncs, s (a.s.)n sretidir. Ve sev milleti indinde bsmi eb ve ibn
ve rhl-kuds ta'br olunan bu tesls yan leme geerlidir. "Eb" yan
baba dan kast, beer seviyesindeki sretidir. "bn" yan ouldan kast, s
(a.s.)n sretidir. "Rh'l-kuds"ten kast da, asl nrn sretiyle Cibrl
(a.s.)dr. Bu sret, vcd mertebeleriyle ba'zs ba'zsnn stnde olarak
Allah Tel hazretlerinin tecellsi olmas i'tibriyle Hak'tr. nk Hak Tel o
sretlerin Kayym'udur. Ve o sretlerin vcdu izf vctlardr. Ve mutlak
ve hakki vcd olan Hakkn izf vctlarda olan tecellleri dhil olma ve
birleme ve dalma sretleriyle deildir. Allah Tel bunlardan mnezzehdir.
Ve Cenb- s'dan lleri diriltmenin gzkmesi ynnden ona bakan
kimse, onu rhiyyetle Allah Tel'ya balar. Bundan dolay onun hakknda:
"O Rhullahdr, ya'n fledii kimsede hayt, rhullah olan s (a.s.) ile ortaya
kt" der. Bu sz de mslman olanlarn szdr. nk Kur'n- Kerm'de,
onun hakknda ve rhun minhu yan ondan bir rhtur (Nis, 4/171)
buyruldu. Ve bu sz nceki sze yakndr. Fakat onda cisimlenerek sretlenme
i'tibr yoktur.
Kfirlere gelince: Onlardan ba'zlar Meryem olu olan cenb- s'ya
ulhiyyetin dhil olduunu ve ba'zlar ulhiyyetin onunla birletiini iddi
ettiler ki, o bu i'tibr ile ilhn kendisi olmu olur. Bundan dolay onlar dediler
ki: lh silsilenip "Eb yan baba" ve "bn yan oul" ve "Rh-i Kuds"e ayrld.
Ondan sonra dnp lh birdir" dediler; ve " uknmlar edindiler. Ve onlarn lgatinde "uknm" "asl" ma'nsnadr. u halde " uknmlar" " asllar" da demek olur. Daha sonra onlara " sfatlar" deyip "vcd" ve "hyt" ve
"ilim" dediler. Sonra da ilim uknmu, Meryem olu sya dhil olup onunla birleti. Ve onun insanlk taraf armha gerilmekle bu ilim uknmu, ondan
ayrlp aslna geri dnd, dediler. Ve yukarda bahsedildii zere, s (a.s.)n
i'tibr kabl edici olan ak bir hakkat olduunu idrk edemediler. Bunca
bilimsel incelemeler ve keiflerle stnlk gsteren Nsr snfnn ilh bilgideki cehlet derecelerine hayret etmemek mmkn deildir. ve men
yudlilillhu fe m lehu min hdin yan (Rad 13/33) "Allh'n dallette brakt kimse iin hidyeti yoktur."
imdi s (a.s.)n muhakkak su ile mtevehhem sudan var edilmi dolaysyla, bu mtevehhemliin te'srlerinden dolay bir vakit Hak, cenb- s'da
(ism-i mef'l sgasyla yan edilgen orta kipiyle) mtevehhem olur; ve bir
vakit, melek onda mtevehhem olur; bir vakit de, onda insansal beeriyyet
mtevehhem olur. Bundan dolay cenb- s'ya bakan kimsenin zann, onun
hakkndaki stn gelen zann ne ise, o stn gelen zann dolaysyla olur.

712

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Byle olunca bu zanlarn ihtilfi dolaysyla Hz. s, cenb- Cibrl'in


kelimetullh Meryem'e fleyip nakletmesi ynnden "kelimetullah yan Allahn kelimesi"dir; ve lleri diriltmesi ynnden "Rhullah yan Allahn
rhu"dur; ve insansal beer sreti ynnden "Abdullah yan Allahn kulu"dur.
Bunun iin s (a.s.)n ldrlmesi ve aslmas mes'elesinde de, zanlarn
te'srleri gzkmekle ihtilf gerekleti. Nitekim yukarda ayrntlar verildi ve
zh edildi. Oysa bu ihtilf ve bu hkm, hissi beer sretinde hi bir kimse
iin gereklemedi. nk hi bir ferdin var edili ekli s (a.s.)n var ediliine benzer deildir. Belki cenb- s'nn dnda olan her bir ahs sr bir babaya mensptur. Yoksa beer sretinde rhunu fleyene mensp deildir.
nk Hak Tel:
Fe iz sevveytuhu (Hicr 15/29) ya'n "dem'i tesviye ettii vakit"
buyurduu yn ile, insan cismini tesviye ettiinde, o tesviye ettii cisme
kendi rhundan fledi. Bundan dolay insan cisminin vcdunda ve taayynnde Allah Tel rhu kendine balad. nk rh, Hak Tel'nn emrinden
ibret olmakla, tesviye edilmi insan cismine flenmesinden nce ve sonra
Hakk'a mensptur. Tesviye edilmi cisim ise babann nutfesinin annenin rahmine akmasndan hsl olmasyla, bu nutfenin shibi olan sr babaya
mensptur. Oysa s (a.s.)n mahlk oluu ve var oluu byle deildir. nk
nutfesi annesinin rahmine akm olan bir sr babas yoktur ki, bu nutfeden
onun cism maddesi vcda gelsin ve tesviyeden sonra ona rh flensin.
s (a.s.)n cesedinin ve beer sretinin tesviyesi rh flemede, ya'n
Rhu'l-emn olan Hz. Cibrl'in flemesinde bulunmakta idi. Ve onun dndakiler bahsedilen yn ile cesed olarak ve taayyn olarak sr babasna ve rhen
Hak Tel'ya mensptur. nk onlarn cisimleri fleme ncesi mevcttur ve
tesviye edilmitir ve tesviye sonras rh cismine flenmitir. Bundan dolay
beer sret shipleri iinde s (a.s.)n benzeri olmad.

713

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

imdi, mevctlarn hepsi, bitip tkenmeyen, Allh'n kelimeleridir.


nk onlar, "Kn yan Ol!"dandr. Ve "Kn!" Allh'n kelimesidir. Byle
olunca, zerinde bulunduu ey dolaysyla, acab kelime ona balanr m?
Bu takdir ile onun mhiyyeti bilinmez. Yhut Hak Telnn hviyyeti
"Kn!" diyen bir srete mi iner? Bu takdir ile ona inip onda aa kt o
sret iin, "Kn!" sz hakkat olur. Bundan dolay riflerin ba'zs bir tarafa ve ba'zlar dier tarafa gider. Ba'zlar da bu ite hayrete der ve bilmez.
Ve ite bu, ancak zevk ile bilinmesi mmkn olan bir mes'eledir. Nitekim
Eb Yezd ldrd karncaya flediinde dirildi. Bundan dolay bunun
indinde kiminle flediini bildide, fledi. u halde seviyy'l grnme yeri
idi. Ma'nev diriltmeye gelince, ilim iledir. Bu hayt, ilh, zt, ilm ve
nrn hayttr ki, onun hakknda Hak Tel buyurdu: E ve men kne
meyten fe ahyeynhu ve cealn lehu nren yem bih fn nsi yan O
kimse ki l iken dirilttik ve onun iin bir nr kldk ki, o nr ile insanlar
arasnda yrr (En'm, 6/122). imdi lm olan bir nefsi, Allahn ilmine
bal olan zel bir mes'elede, ilmi hayt ile dirilten her bir kimse; onunla
diriltir; ve ona bir nr olur ki, onunla insanlar iinde, yan srette kendi
ekilleri arasnda yrr (15).
Ya'n s (a.s.), var edili tarz, beer sreti ve ly diriltmesi ve zhir
lemden btn leme intikli i'tibriyle dier mevctlardan ayrlmakla berber,
"Kelimetullh" ise de, "kelimetullah" olmak hussunda, Muhammed zevk
zere dier mevctlar ile berberdir. nk mevctlarn hepsi Allh'n kelimeleridir ki, asl bitmek ve tkenmek bilmez. nk o mevctlardan her birisi "Kn yan Ol!" emrinden aa kmtr. "Kn!" ise Allh'n kelimeleridir.
Nitekim, Kur'n- Kerm'de buyrulur:
(Kehf, 18/ 109)

Kul lev knel bahru midden li kelimti rabb le nefidel bahru kable
en tenfede kelimtu rabb ve lev cin bi mislih meded.
"Y Habbim de ki, eer yeryzn evirmi olan denizler, Rabb'imin
kelimelerini yazmak iin mrekkeb olsa Rabb'imin kelimeleri son bulmazdan nce deniz tkenir idi. Ve eer onun bir o kadarn daha getire idik yine byle olur idi."
Bilinsin ki, "Kn!" emri "kf" ile "nn" harfinden olumu Arapa bir kelimedir. lemde bu kadar muhtelif lisan mevct olduu halde, Hak Tel
cdn murd ettii eye "Kn!" Arapa kelimesi ile mi hitp eder ve bu kelimeyi ne ekilde syler ? Nitekim, yet-i kermede buyrulur:
714

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Nahl; 16/40)

nnem kavln li eyin iz erednhu en nekle leh kn fe yekn


"Biz bir eyi irde ettiimiz vakit, o eye bizim kavlimiz "Kn!" dememizdir. Bu takdirce o, olur."
imdi kelm sfat, hayat ve ilim ve sem' gibi ilh sfatlardan bir sfattr.
lh Zt bir eyin cdna yneldiinde ztnda potansiyel olarak bulunan o
eyin mevct olmasn emreder. Bu ise ztn kelm sfat ile, kendi ztna
tecellsinden baka bir ey deildir. Bundan dolay bu emir, harfsiz ve sessiz
kendince bir kelmdan ibrettir ki, kelimeler leminde Arapas "Kn!" kelimesi olduu gibi, dier lisanlarda da bu ma'nya uygun birtakm kelimelerdir.
lh kelm kendince harf ve ses kisvesine brnerek taayyn lemine, Arapa
kelimeler ile ulap eref verdiinden, bu ma'ny anlatmak iin "Kn! " sz
kullanlmtr. Bu nefs yan kendince olan kelm knca o ey, bir anlk bakta, ilh ilimde peyd olur. Nitekim, yet-i kermede buyrulmutur:
(Kamer, 54/50)

Ve m emrun ill vhdetun ke lemhn bil basar


Ve Bizim emrimiz, tek bir emirden baka bir ey deildir, gzn bir
anlk bak gibidir.
imdi insan, her dakka kendi nefsinde gerekleen hle dikkat ederse,
bunun ne gibi bir ey olduunu zevkan bilir. nk nallahe halakal deme
al sretihi yan Allah demi kendi sreti zere hlk etti buyrulmutur.
Ve ayn ekilde Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu yan Kim ki nefsine rif oldu, o rabbine rif oldu hads-i erfinde bu hakkate de iret vardr:
rnek: Kendisinde hattatlk ve ressamlk sfatlar bulunan bir kimse tek ve
yalnz bulunduu halde, farz edelim hattatlk sfatnn darda aa kmay
talep etmesi zerine, o kimse bu sfatn talebini yerine getirmek zere bir levha yazarak, bu sfatn eserini darda grmeyi istese, ilk olarak o yazaca
levha sretinin ilminde ve zihninde olumasna ynelir. Ve bu ynelii tkiben
gz ap kapayncaya kadar ve belki daha az bir zamanda, hatttn ilminde ve
haylinde, levhann sreti naklanm olur. te hatttn bu sfatnn eserinin
aa kna ynelmesi harfsiz ve sessiz "Kn yan Ol! " emridir. Ve bu emir,
715

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

kendince bir kelmdr ki, biz buna "kendi kendine iinden sylemek'' deriz.
Harf ve ses ile aa karttmz kelm, bu iimizden sylediimiz kelmn
yansmasdr. Ztmzda bulunmakta olan kelm sfatnn aa karlmasna
yneldiimiz zaman, ilmimizde peyd olan manlar o kadar sr'atle var olur
ki, iki ma'n arasn zamn olarak ayrmak mmkn olmaz. Kelimeler leminde bu emrin Arapas Kn! kelimesi olduu gibi, dier lisanlarda da bu
ma'nya uygun birtakm kelimelerdir. lh nefs kelm, harf ve ses kisvesine
brnerek, taayyn leminde htem-i enbiy (s.a.v.) Efendimiz'e Arapa kelimeler ile gelmi olduundan, bu ma'ny ifde etmek iin "Kn!" sz kullanlmtr.
imdi hattt, kendi emretti, kendi dinledi. Ve emri tkiben hemen levhann sreti ilminde naklanm olmakla, kendi ztyla, kendi ztnda, kendi
ztna tecell etmi oldu. Ve evvelce hattatlk ve ressamlk sfatlar ztnda birlikte ve ztnn ayn iken, bu tecell netcesinde hattatlk sfat ressamlk sfatndan ayrlm oldu. Ve ilminde peyd olan o levhann sreti bu sfatna ayna
oldu. Ve hattt daha nce kendisinin bu sfatn toplu bir ilim ile bilir iken,
imdi ayrntl bir ilim ile bilmeye balad. Evvelce bilir idi, bu defa grd. Ve
bu grme netcesinde ayrntl bir ilim peyd oldu. Fakat bunlarn hepsi o kimsenin ztnn dnda gereklemedi. Bundan dolay o kimse, kendi kendini
mhede etti.
Tekvn yan var etme hakkndaki ayrntlar ve zhlar Slih Fass'nda getiinden bu bahsin mtlaasnda o zhlarn da iyice incelenmesi lzm gelir.
imdi Hakk'n, zerinde bulunduu mutlaklk ve ahadiyyet dolaysyla bu
"Kn!" kelimesi ona balanr m; ya'n hibir sfat ile nitelenmeyen ve hibir
isim ile isimlenmi olmayan srf zta "Kn!" kelimesi balanr m, yoksa balanmaz m? Evet, olunur. Fakat bu ekilde "Kn!" kelimesinin mhiyeti idrk
olunmaz. nk Hakk'n Kelm', ztnn ayndr. Ve srf ztn hakkatini ve
zn bilmek ve idrk etmek, beer fertlerinden hibir ferd iin mmkn deildir. Bu mertebe de kelm ve kelm eden ahadiyye ztdr. Bundan dolay
ona balanan Kn! kelimesi, hakkati zere mutlak olduu halde terk olunur. Bu hussta tefekkr ve gelii gzel szler asl ciz deildir. nk mutlak ztn letfeti indinde, cisimlere gre latf olan fikir, kesftir. Ve
kesfin kesfet hliyle latfe yolu yoktur. Meer ki kesfeti terk edip latfin ayn
ola. Bu ekilde de ilim, lim ve ma'lm bir ey olur.
Yhut Hak Telnn hviyeti, "Kn!" diyen bir srete mi iner ? Evet, yukarda anlatlan i'tibr geerli olduu gibi, bu i'tibr da geerli olur. Bu i'tibra
gre, Hakk'n inip aa kt sret iin "Kn!" kelimesi hakkat olur. nk
var edilmi sretlerden herhangi bir sret olursa olsun muytlak olan Hakkn
isimlerden bir isim dolaysyla taayynnden ibrettir. Bundan dolay o
sretten kan "Kn!" sz, o sretin hakkati olur ve o sretten "Kn!" sz
syleyici olan Hak olur. nk kelm, Hakkn sfatlarndan bir sfat ve bir
716

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

kll yan btnsel bir kavramdr. okluk grnme yerlerinde muhtelif mertebeler ile aa kmas bu btnsel kavramn birliine zarar vermez. Nitekim
gnein muhtelif pencerelerden odaya yansm olsa gnein oalmlna hkm olunamaz ve gne paralara ayrld denilemez. Bundan dolay
kelmn hakkati bir olduu gibi, vcdun hakkati dahi birdir. u halde
Hakkn mutlak vcdu, Zhir ismi dolaysyla var edilmi sretlerden bir
sretle taayyn edici olup da bu sretten "Kn!" sz ksa, hakkatte bu szn syleyicisi Hak olur.
imdi mdemki bu iki i'tibr mevcttur, riflerden ba'zs ilk i'tibr tarafna ve ba'zlar da ikinci i'tibr tarafna giderler; ve ba'zlar da her iki i'tibra
bakp hangisiyle hkmedeceini bilmez, hayrete der. Fakat bu hayret,
(S.a.v.) Efendimiz'in bize Rabb zidn fk tehayyuran yan Rabbim
ztnda hayretimi, arttr mbrek szyle rettii vlm hayrettir. nk bu hayret irfndan sonra olan hayrettir. Bundan dolay evliynn bykleri
iin olan en byk hayrettir. Fakat Muhammed zevk zere kendilerine irfn
ihsn olunan ztlar iin bu hussta hayret yoktur. nk bu ztlar "Allah Tel var idi; O'nunla berber eydan bir ey yok idi; ve u an dahi yledir"
yksek sz gereince Hakkn vcdundan baka bir mevcd olmadn ve
bu i'tibrlarn ancak Hakk'n mutlak vcdunun mertebelerine bantsn bildikleri iin, her iki emrin her bir aynda tahakkuk edici olduuna hkmederler.
Ve "Kn!" emrinin mutlak zta veyhut mutlak ztn indii srete bants, bir mes'eledir ki, ancak zevk ile bilineblir. Bunu ilim ile anlamak mmkn
deildir. rnein hadm edilmi bir kimseye cinsi mnsebetin lezzeti ne kadar ta'rf olunsa, onda oluan dnsel zevk, bu lezzeti kendi nefsinde bulan
kimsede oluan hl zevkine benzemez. Nitekim Byezid Bistm (r.a.) ldrd bir karncaya fledii zaman, dirildi ve onda hayt eseri zhir oldu. Hz.
Byezd, fleme esnsnda yle bir tecellye mazhar olmu ki, kendinin kendilii kalkm ve izf vcdunun Kayym'u olan Hakk'n sft hkm icr etmekte bulunmu idi. Nitekim, hads-i kudsde insan- kmile hitben buyrulur: "Hlka benim sfatlarm ile zhir ol! Seni gren, beni grr ve seni seven, beni sever ilh.." Karncaya bu halde iken fledi; ve fleme esnsnda kiminle flediini bildi. Bundan dolay diriltme emrine balanan Kn!" sznn mutlaka zta m, yoksa Hakk'n kendi sretine inmesi dolaysyla bu
srete mi balanacan, zevkan rif oldu. Byle olunca Hz. Byezd fleme
esnsnda seviyy'l-mehed idi. Ya'n hiss diriltmede s (a.s.)n mhede
zevkine nil olmu idi.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.), buraya kadar hiss diriltmeyi beyn buyurdu.
Bundan sonra da ma'nev diriltmenin zhna balayp buyururlar ki: Ma'nev
diriltme ilim ile olur. Ve ilim ile oluan bu mnev hayt, ilh, zt, ilm ve
nrn olan hayattr ki, onun hakknda Hak Tel hazretleri Kur'n- Kerm'de
yle buyurur:
717

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(En'm, 6/122)

E ve men kne meyten fe ahyeynhu ve cealn lehu nren yem bih


fn nsi
"O kimse l mdr ki biz onu dirilttik; ve onun iin bir nr kldk ki o
nr ile insanlar arasnda yrr."
Bu yet-i kermenin tefsr ile yksek ma'ns: "O kimse cehlet ile l mdr ki, biz onu ilm hayt ile dirilttik. Ve onun iin bir nr kldk ki, o ilim
nrudur. Bu ilim nru ile insanlar iinde yrr; ve onlarn isti'ddlarnda olan
halleri o nr vstasyla idrk eder."
En ak dellleri ortaya koyucusu olan eyh-i Ekber efendimiz hazretleri
bu ibrede ma'nev hayt drt vasf ile vasflandrdlar.
"lhiyyet" ile vasflandrmalarnn sebebi budur ki: Hayt sfat mstakil
olarak ilhiyyete bal olan kll yan btnsel bir kavramdr; ve okluk grnme yerlerinde, onlarn muhtelif isti'ddlaryla aa kar. Ve grnme yerlerinin sretleri ise, hakki bir olan vcdun isimleri dolaysyla dimi olan
tecelllerinden ibrettir. Ve bu tecellnin sonu yoktur ki; ite mhedenin sonu burasdr, denilip durulabilsin. Bu sebeble rifler, hayrete derler. Demek
ki vcd ii, hayrettir. Oysa hayret, duraksamann olmay sebebiyle olmaktadr. Bundan dolay hayret, kararszlk ve harekettir. Ve hayrette kalm olan
kimse skntldr, rpnr durur. Hareket olan yerde ise hayt vardr. Ve
mdemki hreket hayt gerektir; yle ise hareketli olan iin lm yoktur. te
bu hakkate ireten hads-i erifte: "lim ile diri olan kimse ebeden lmez"
buyrulmutur. Ve hayret, yhut hayt, vcd ve varlktr. Vcd ise birdir, o
da Allahn vcdudur. Bundan dolay ma'nev hayt, ilh hayttr.
Ve "ztiyye" ile vasflandrmalarnn sebebi de budur ki; "ilim" ile "hayt"
ilh zti sfatlardandr. Ve "Hayy" ve "Alm" zti isimlerdendir. Ve bu sfatlar,
srf zt mertebesinde Ztn ayndr.
Ve ilmiyye ile vasflandrmasnn sebebi de udur ki, akl mertebesinde
"ilim", "hayat"tan sonra gelen ilh en erefli sfattr. Ve a'yn- sbite ve var
etme "ilim" dolaysyla zhir olur. Ve "ilim", "hayt"n gereklerindendir.
Ve "nriyyet" ile vasflandrmasnn sebebi de budur ki, "nr" kendi nefsiyle aa kan ve kendinin gayrsn aa kartan eye derler. Ve ahadiyye
ztnda potansiyel olarak mevct ve bilfiil yok hkmnde olan a'yn- sbite
ve var etme sretlerini ilim sfat aa kard. u halde ilim, nrun ta'rfine
uygun olarak kendi nefsiyle aa kt gibi, kendinin gayrn da aa kartm oldu.
718

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Bundan dolay ilimden ibret olan ma'nev haytn ilh, zt, ilm, nrn
hayt olduu sbit oldu. imdi herhangi bir kimse cehlet ile lm olan bir
nefsi, ilh marifete bal olan zel bir mes'elede, ilm hayt ile diriltmi olsa,
o kimse, o zel mes'ele o nefsi diriltmi olur. Ve o mes'ele, o kimseye bir nr
olur ki, eklen kendisine benzeyen ve cehlet karanl iinde kalan dier insanlar arasnda bu nr ile yrr; ve onlarn lm olan nefislerini ilh ma'rifet
ile diriltir.
E ve men kne meyten fe ahyeynhu ve cealn lehu nren yem bih
fn nsi (En'm, 6/122) yet-i kermesinin tefsri ve ilim hakkndaki ayrntlar
Ms Fass'nda gelecektir.
imdi ma'nev diriltme, hiss diriltmeden a'l ve daha ereflidir. nk birisi bk olan rhun diriltmesine ve dieri fn olan cesetlerin diriltmesine balanr. Ve bak ise fendan a'l ve daha ereflidir. Bu hakkate dayal olarak hiss diriltmeye kudreti olan neblerden ve evliynn kmillerinden bu hl pek az
ve ndiren olur. Ma'nev diriltme ise, dim oklukla olmaktadr. Nitekim,
Rislet-penh (s.a.v.)in yce emri ile Hz. eyh-i Ekber ve misk-i ezfer (r.a.)
efendimizin, mmet-i Muhammed'e ithf buyurduu bu Fussu'l-Hikem
syesinde, binlerce l nefis hkmnde olan kimseler, ma'nev hayta nil olmular ve bundan sonra da kymete kadar olacaklardr.

iir: Eer o olmasa idi ve eer biz olmasa idik, olan olmaz idi. (16).
Ya'n okluk sfatlar ztnda helk olmu olan Hakkn mutlak vcdu
olmasa idi ve o hakk vcdun vhidiyyet mertebesine tenezzl ile, her bir
sfatnn eseri olan isimlerinin sretleri bulunan bizim sbit aynlarmz olmasa
idi, bu kesfet leminde aa kan varlksal aynlar mevct olmaz idi. nk
aa kmak vcdun ve varln ndr. Ve yoktan hibir ey kmaz. erat
lisnnda lemlerin yoktan var oldu denilmesi, lemlerin sretlerinin salt yokluktan zuhra geldiini beyn etmek deildir. Belki potansiyel olarak mevct
ve filen yok iken gayb mertebesinden ibret oln izf yokluktan aa kt
demektir. Nitekim eftli ekirdeinin iinde potansiyel olarak bir aa ve belki sonsuz aalar vardr. Fakat fiilen yoktur ve gayb mertebesindedir.
imdi vcd hakkati, bir kll yan btnsel kavramdr ki, onda oalma
dnlemez. Ve kllyeti yan btnsellii i'tibriyle bir snr ile snrlanm
deildir. Ve onun karl salt yokluktur. Ve salt yokluk da snrsz kll bir
kavram ise de, onun mahalli ancak zihin olup onun iin kesinlikle ve ebedlerin
ebedi zuhr yoktur. u halde snrsz vcd, mutlak ztn olup o vcdun
ztnda potansiyel olarak bulunan sfatlar vardr. Ve o sfatlarn eserleri de
yan idi deki elif harfi kafiyeye uydurmak iindir.
eydr. Kne
Eer o olmasa idi szyle "Levlke levlk, lem hlekt'l-eflk" yan
719

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Eer sen olmasaydn lemleri hlk etmezdim hads-i kudssine de iret


buyrulmutur.

Bundan dolay biz, hakkatte kullarz ve Allah Tel muhakkak bizim


Mevl'mzdr (17).
Beyt-i erfteki
"abd yan kul"un ouludur. Ya'n her birerlerimiz
hakkatte Allah Tel hazretlerinin isimlerinden birer isme grnme yeriyiz.
Ve Allah Tel, hkmleri ve eserleri bizde aa kan o isimler ile bizim emrimizi tedbr buyurur. nk Hak isimlerinin mutlak veliyyidir ve onlarn tasarruf edicisidir ve isimler ise tasarruf edilendir. Ve halbuki tasarruf edilen
olmak kul olmann gereidir. Bizim kesf vctlarmz ise o isimlerin taayyn
etmi sretlerinden ibrettir. Bundan dolay biz kullarz ve Allah Tel mutlak
velyeti dolaysyla bizim Mevl'mzdr.

imdi bilmi olasn ki, sen "nsan" dediin vakit (vey ben "nsan" dediim vakit) biz O'nun "ayn"yz (18).
Ya'n "Allah Tel dem'i kendi sreti, ya'n sfatlar zerine hlk etti"
hads-i erfi gereince "nsan" ismiyle vasflanm sret, btn ilh isimlere
grnme yeri olabilme isti'dd ile hlk buyrulmutur. Fakat bu isti'dd, her
insn srette kemliyle alm deildir. Bu kemliyle alma, ancak "insan-
kmil"e mahsstur. Ve insan- kmil btn isimleri toplam olan "Allah" zt
isminin grnme yeri olduundan onun sreti, ilh zta kar konulmu olan
bir boy aynas mesbesindedir. Bundan dolay zt, kendisini insan- kmil aynasnda kemliyle seyreder. Beyit:
Tercme: "Hakk Mahbb, kendi sretini gstermeyi murd etti. dem'in
su ve amuru muhrebe meydannda adr kurdu. Kendi cemlini seyretmek
iin topraktan bir ayna yapt; kendi yansmasn grd, hepsini alt ve st etti."
Bilinsin ki, insan sretinde bulunan her bir grnme yeri, ilh isimlerden
bir ismin grnme yeridir; ve bu isim, onun hs Rabbdir. Alnndan tutup
kendi srt- mstakmi zerinde o grnme yerini eke eke kendi kemline
gtrr. Ve o grnme yerinden tabi'ki bu ismin hkmleri ve eserleri aa
kar. Ve bu isim ya ceml vey celldir. Nebler (aleyhim'sselm) insan
fertlerini bu farkl farkl Rablardan Rabb'l-erbb olan Zt isminin, ya'n "Allah" toplayc isminin terbiyesi altna dhil etmeye alrlar. Nitekim Kur'n-
Kerm'de buyrulur:

720

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Ysuf; 12/39)

e erbbun mteferrikne hayrun emillhul vhdl kahhr


"Farkl farkl Rablar m hayrldr, yoksa Vhid ve Kahhr olan Allah
m hayrldr?"
imdi farkl farkl Rablarn hkm altnda kalanlar noksan insanlardr.
nk Zt ismine grnme yeri olabilme istidd ile mahlk bir sret olduklar halde leyse lil insni ill m se yan insan iin, almasndan baka
bir ey yoktur (Necm; 53/39) yet-i kermesinde iret buyrulduu zere,
alp bu isti'ddlarnn almasna gayret etmediler ve peygamberlerinin
da'vetini i'tibr kulana almadlar. Fakat insan- kmil olanlar, Nebiyy-i znn da'vetine koup trl mchedeler ve riyzt ile kendi hs Rbblarnn
dar diresinden "Allah" geni isminin diresine can attlar; ve Hakk'n inyeti
ile Zt isminin grnme yeri oldular. Ve kendilerinden btn ilh isimlerin
eserleri ve hkmleri fiilen aa kt. rnein lye flediler, dirildi. Bundan
dolay vcdlarnda "Muhy" isminin hkmleri aa kt. Ve ayn ekilde
tatan, topraktan hayvanlar hlk ettiler; sretlerinde "Hlk" isminin hkmleri aa kt. Ve dierlerini bu ekil zere kys et!.
Soru: Her bir insan- kmil, "Allah" toplayc isminin grnme yeri olduundan, onun hs Rabbi, bu toplayc isimdir. Oysa kemle ermeden nce dier insan fertlerinin benzeri olarak onun da farkl farkl Rablardan bir hs
Rabb var idi. Bu hs Rabbi ise onun hakkatidir ve sbit ayn da o ismin
sretidir. Ve l tebdle li hlkllhi yan Allahn hlk ediinde deime
olmaz (Rm, 30/30) yet-i kermesi gereince hakkatlerin deimesi mmkn deildir. Bundan dolay toplayc ismin grnme yeri olan insan- kmil,
kendi hs Rbbinin srt- mstakmini terk mi ediyor?
Cevap: Hayr, insan- kmilde btn isimlerin hkmleri ve eserleri aa
kmakla berber, hs Rabbi hangi isim ise, bu ismin hkmleri ve eserleri,
dier isimlerin hkmlerine ve eserlerine glip olarak aa kar. Ve bu glip
geli dolaysyla insan- kmil o ismin srt- mstakmi zerinde yrr. Bundan dolay onda btn isimlerin hkmlerinin aa k i'tidl yan normallik zere olmaz. Fakat bu i'tidlin yokluu ile berber, mdemki kendisinde
btn isimlerin hkmleri fiilen aa kmaktadr ve btn isimler ise "Allah"
isminin altnda toplanmtr; u halde insan- kmil, bu toplayc ismin grnme yeridir. Ve btn isimlerin hkmleri ve eserleri kendisinde i'tidl zere zhir olan insan- kmil ancak htem-i enbiy (s:a.v.) Efendimiz'dir.

721

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

imdi eyh-i Ekber (r.a.) buyururlar ki: Sen bizim sretimize bakp, bizi
"nsan" ismiyle isimlendirdiin zaman bil ki, biz Hakk'n "ayn"yz. Veyhut
biz "nsan" dediimiz vakit bil ki, biz onun "ayn"yz. nk biz "nsan" demekle "insan- kmil"i kast ederiz. Biz ve benzerimiz olan insan- kmil ise,
ilh isimlerin tammnn grnme yeri olmakla Hakk'n "ayn"yz. nk insan- kmilin "ayn"nda Hakk'n aa k ve tecellsi zt mutlakl
sretiyledir. Ve insan- kmilin gayr olan eyda O'nun aa k, o "ayn"
dolaysyladr. nk bu aynlar ba'z ilh isimlerin grnme yerleridir. Ve
Hak onlara zt sretiyle tecell etmez. nk onlarda bu tecellye tahamml
isti'dd yoktur. imdi Hakk'n her "ayn"da, onun dolaysyla aa kna
gre, Hak her aynn ayndr. Fakat her "ayn" Hakk'n ayn deildir. Fakat
Hak, insan- kmilin "ayn" olduu gibi, insan- kmil dahi Hakk'n "ayn"dr.

imdi sen insan- kmil ile perdeli olma! Sana bir dell verdi ( 19).
Ya'n sen insann kesf beer sretine bakp da, o sretle taayyn etmi latf
bir olan varlktan perdeli olma! Nitekim, Kur'n- Kerm'de Hakk- Latf kendinden haber verip buyurur ki: Allhu latfun bi ibdih (r, 42/19) "B"
mlbese yan birliktelik iindir. Yksek ma'ns "Allah denilen latf ma'n
kullarna karmtr" demek olur. Bundan dolay Allh- Latf, kullarnn taayyn kisvesine brnerek bu kesf lemde aa kc ve tecell edicidir. Ve
Hak klln ayndr ve her "ayn"n ayndr. Fakat onun her "ayn"da aa k
ve tecellsi o "ayn"n gereine gredr. Kemliyle zuhru ve tecellsi ancak insan- kmilin "ayn"ndadr. Ve buna ireten Hz. Mevlna Celleddn-i Rm
(r.a.) buyururlar: Beyt:
Tercme ve zh: dem'in bu kesf bedeni ve taayyn perde ve rtdr.
Yoksa biz insan- kmil olduumuzdan btn secdelerin kblesiyiz. nk Zt
grnme yeriyiz. Nitekim Ka'be de Zt grnme yeri olduu iin kendisine
secde edilendir. Fakat gerek Ka'be'de ve gerek insan- kmilde "Kendisine secde edilen ancak Hak'tr. Onlarn taayyn etmi sretleri haylden baka bir
ey deildir.
Ve ayn ekilde Ebu'l-Hasan Harkn (r.a.) da bu hakkate ireten buyurur: "Eer, siz, biz insan- kmillerin hakkatini rif olsa idiniz, onlarn grnen sretleriyle perdelenmeyip elbette secde eder idiniz".
Ve Hz. Msr de Hakk- Latfin bu kisveye brnmesine ireten buyurur.
Beyt:
Bilinmez b-nindir, bulunmaz l-mekndir
Heman ancak sana kuldur, senin ehl iylindir.

722

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Bilinsin ki dem Fass'nda zh edildii zere, mutlak Latf Hakkn muhtelif tenezzlleri vardr ki, her bir mertebede isimleri dolaysyla muhtelif
sretler ile taayyn edici olur. Ve her mertebede ve o mertebede aa kan
sretlerin her birerlerinde birer "isim" ile isimlendirilendir. Bu kesf ehdet
lemi de onun bir ismi olduu gibi bu lemde aa kan muhtelif sretlerin
isimleri de, ilh isimlerdir. Ve o sretlerin isimlerinden birisi de insandr. u
halde "insan" ismi de onun isimlerinden bir isim olmu olur.
rnek: Elimize bir ekirdek alsak bunun ismine ekirdek deriz. Topraa
gmdkten sonra ekirdek patlayp filizlendiinde fidan deriz. Bu isim ekirdein bu mertebede ald bir isimdir. Byyp dal budak salverince
"aa" deriz. Bu da o mertebede ekirdein ald bir isimdir. Yaprak, meyve
vb... isimleri de buna kyaslanabilir. Bu taayynler hep ekirdein taayynleridir. Bundan dolay bu anlatlan taayynler kendi hakkatleri olan ekirdein
rt ve perdeleridir.
imdi sen "insan"n var edilmi isim olmasndan dolay, ilh isim olmasndan perdeli olma! Bundan dolay "insan" sana Hakk'n vcduna iret
eder bir dell verdi. Byle olunca sen, insann beer sretine ve imkn dhilindeki sfatlarna bakarak onda tecell edici olan Hak'tan perdeli olma! nk
insan vcib olan deniz ile imkn dhilinde olan deniz arasnda byk bir berzahtr. Merecel bahreyni yeltekyn / Beynehm berzehun l yebgyn
yan ki denizi birbiri ile kavuacak ekilde aktt. / kisi arasnda berzah
vardr, ikisi birbirinin snrn geemez. (Rahmn, 55/19)

imdi Hak ol ve hlk ol! Allah ile Rahmn olursun (20).


Ya'n ey Hud yolunun sliki, cem''l-cem makmna gelip btn ilh
isimlerin eserleri ve hkmleri senden zhir olduu vakit, sen hakkatinle
Hak ol; ve taayyn etmi ve zhir sretin ile hlk ol! Hakkn mutlak
vcdunun btn mertebelerinin hkmleri sende toplanm olmakla ve
bundan dolay sen ilh sret zere bulunman ile btn hlka Rahmn olursun. nk insan- kmil zhiri ve btn ile hlka rahmettir. Nitekim Fahr-i
rusl (s.a.v.) hakknda buyrulur:
(Enbiy 21/107)

Ve m erselnke ill rahmeten lil lemn


Seni Biz, sadece lemlere rahmet olarak gnderdik

723

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve insan- kmil, Hak'la hlk toplaycdr ve "hakkat"i ile btn aynlara


ve var edilmilere Rahmn'dr. Hz. mer Hayym (k.A.s.) bu makma
ireten buyururlar. Rub:
Tercme ve zh: lh ak meyhnesinde ak meyinin zikri benim ism-i
cellimdir. Kalenderlik ve ak bdesine ibdet benim vazfemdir. Ben bu ateperest tapnanda, bu hazret-i ehdette, cihnn cnym. Bu varlklarn
tammnn sreti, btn benim cismimdir.

Ve O'nun hlkna O'ndan gd ver! Ferah ve rhat ve ho kokulu olursun (21).


Ya'n ey slik, sen insan- kmil olunca Hak ile hlk, ya'n vcib olan ile
imkn dhilinde olan arasnda berzah olursun. Bu berzah oluun dolaysyla
Hak'tan aldn gdy, O'nun hlkna ulatr ve bu zhir ve ma'nev gdy
hlkn isti'ddlarna gre onlara ver! nk grnme yeri olduun ilh isimlerden birisi de "Mu't yan t Edici" mbrek ismidir. Bu ekilde sen hlk
iin "ferah", ya'n rhat ettirici olursun. Ve rhun gds olan marifetleri ve
hakkatleri onlara feyizlendirmekle reyhan, ya'n gzel kokulu olursun.

imdi biz, bizde onunla aa kan ve bize verdii eyi, O'na verdik
(22).
Ya'n biz, ahadiyyet ztnda gizli ve helk olmu ilh isimler idik. Kendi
ztnda, kendi ztna olan tecellsinde, ilh ilminde bizim hakkatlerimiz olan
a'yn- sbitemiz aa kt. Bu tecell ,"akdes feyz" idi. Ve biz bu aa kma
indinde Hakk'a, kbiliyyetimizi ve hallerimizi verdik. Daha sonra mutlak zt
mertebelere tenezzl ile sbit aynlarmzn sretleri zhir olmak zere, bizlere
hric kesf vcdu verdi. Ve bu veri, kendi vcdu ile oldu. Bu tecell de
"mukaddes feyz" idi. u halde biz O'nun akdes feyzi ile bizim
hakkatlerimizde ve sbit aynlarmzda zhir olan ve bizim Hakk'a verdiimiz
ey ne ise ve bu tecell ile Hak da, bize ne vermi ise, ayna mesbesinde olan
hakkatlerimiz ile ve bu izf vctlarmz ile biz de Hakk'a onu verdik. nk
aynaya ne verilirse, o da onu verir. Ayna kendisine karlk olan sretin dnda bir ey vermez.

Byle olunca emr, O'na ve bize taksm edilmitir (23).


Ya'n ilh emr Hak tarafndan bize ve bizim tarafmzdan Hakka vermek
ve almak ksmlarna taksm oldu. nk biz Hakk'n mutlak ztnda, potan724

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

siyel olarak mevcd ve fiilen yok olup, O'nun bantsnda ibret idik. Hl
lisn ile olan talebimiz zerine irde bants bizi aa karmaya baland.
Yokluk hlinde ne hl zerine sbit idi isek, akdes tecellsiyle ilminde o hl
zere sbit olduk. Bu haller bizim yaplmam olan isti'ddlarmz idi. Biz
Hakk'a dedik ki: "Bizim isti'ddlarmz budur. Bundan dolay hkmn bizim
bu isti'ddlarmza gre ver!" Ve bu bizim tarafmzdan Hak zerine bir hkm idi. u halde biz, "hkim" ve Hak "zerine hkm verilen" oldu. Nitekim
detaylar zeyr Fass'nda geti. Daha sonra Hak bizim talep ettiimiz hkm,
Hakk'n vcdunun muhtelif mertebelerinde zuhr ettike, bizim zerimize
verdi. Ve bu ekilde Hak, hkim ve biz zerine hkm verilen olduk. Demek
ki biz Hakk'a kbiliyyetimizi verdik ve Hak da bize o kbiliyyetimize gre
vcd verdi. Ve bu ekilde de ilh emr " vermek" ve "almak" ksmlarna
taksm oldu. Ve dikkt edilirse grlr ki, insann gerek nefsine ve gerek da,
ya'n muhtine bants da byledir. rnein btn kederlenirse, dier bir
ta'brle, dim ho olmayan fikirler ile dolu olursa, zhiri olan cismi zayf
olur; itah kesilir; yemesinde imesinde lezzet bulamaz. Ve bu hl devm
ederse helk olur. Ve ayn ekilde hakknda gzel kelimeler kulland kimseden bu gibi szler iitir ve kt szne kt sz ile karlk grr. Ve dierleri
bu ekil zere kyaslansn!...Mesnev:
Tercme: "Bu cihan bir dadr ve bizim fiilimiz de niddr; nidlara bizim
cnmz sad getirir.
Dier:
Tercme: "Bu cihan dadr ve senin gereksiz szlerin sad gibidir. Daha
sonra senin tarafna gelir.

imdi bizi dirilttii esnda benim kalbimi bilen onu diriltti (24).
Ya'n benim kalbim ve btnm ki, hs Rabbim olan ismin sreti bulunan
hakkatim ve sbit aynmdr ve insan- kmil olduum ynle benim hs
Rabbim Allah toplayc ismidir. Ve akdes tecellsiyle ilminde benim
hakkatimi peyd klan mutlak vcd bu hakkatimin isti'ddn bilir ve bu
isti'ddmda isimlerinin toplayclnn sretini mhede eder. Ve Ben yerlere ve gklere smadm fakat mmin kulumun kalbine sdm hads-i
kudssi gereince gklere ve yerlere smayan Hak, benim kalbime sar. ite o
hakk vcd Fe iz sevveytuhu ve nefahtu fhi min rh yan Artk onu
tesviye edip, iine rhumdan flediim zaman (Hicr, 15/29) yet-i kermesi
gereince benim sretimi tesviye edip rh fleyerek beni dirilttii esnda,
bende kuvvede olan Hakk' isimlerinin toplaycl sretiyle diriltir ve aa
kartr. nk Hakkn mutlak vcdu, ancak insan- kmilin sretiyle aa
k esnsnda rif olunan ve mhede edilen olur. Ve insan- kmil merte725

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

besi, dem Fass'nda ayrntl olarak zh edildii zere, mutlak vcdun altnc tenezzl mertebesidir. Ve insan- kmil mertebesine tenezzl en zhir
irdeye dayanmaktadr. nk latf, en kesf olmadka kemli ile zhir olmaz.

Ve biz O'nda var edilmiler ve aynlar ve zamanlar idik (25).


Ya'n biz mutlak olan Hakkn akdes tecellsinden nce O'nun vcdunda
var edilmiler ve aynlar ve zamanlar idik. nk bizim ve btn mevctlarn
sretleri, onun zt ilerinin sretleridir. Ve onlarn cdndan nce, hepsi
onun ztnda, onun ezel var edilmileriydi. Ve hepimiz O'nun vcdunun
ayn idik. nk o mutlak vcd vitr yan tek idi. Ve ikilik mertebesine tenezzl etmemi olduundan ikilik i'tibr mevct deil idi. Ve zhir olmak ve
btn olmak vhid yan bir eydi. Bundan dolay ezellerin ezelinde mutlak
olan Hakk var idi ve biz yok idik. Nitekim buyrulur: "Allah Tel var idi ve
onunla berber bir ey mevcd deil idi". Ve zhir ve btnn ayn olan mutlak Hakk, zhir varlklar ve sbit aynlar ve btn zamanlar ihta edici idi.
Ve bunlarn hepsi onun vcdunda toplu halde olup O, hepsinin "ayn" idi.
Byle olunca bizim aynlarmz da onda toplu halde olduu ynle biz de o
vcdun ayn idik. Ve biz o vcdun ayn olunca aramzda ayrm olmamas
i'tibriyle, birliktelik dolaysyla, btn varlklarn ve aynlarn ve zamanlarn
ayn idik. Ne zamanki zt irde, ztta bulunan ve yer alm olan ileriyle
zhire kmaya baland, mutlak olan Hakk mertebelere tenezzl edip varlklar ve aynlar ve zamanlar sretlerinde taayyn etmi oldu ve oluum ikilie
dnt. Ve bu zhir olu netcesinde "ben" ve "sen" i'tibrlar zuhra geldi.
Ve netcede bizler varlklar ve aynlar ve zamanlar sretlerinde zhir olduk.
Bundan dolay bizim dirilmemiz, bundan evvelki beyitte beyn olunduu
zere, onun dirilmesi oldu. nk onun Zhir ismi, zhir hayt ile diri oldu.
Ve bu hayttan nce gayb ve btn idi.

Oysa bu, bizde dim deildir. Fakat arasra vk' olur (26).
Bu beyt-i erf akla gelebilecek bir soruya cevaptr. Gy bir sorucu kp
sorar ki: "nsn- kmil zt tecelllere grnme yeri olduundan ztyla ve sfatlaryla Hakkn vcdunda helktedir. Ve Hakkn vcd onun kulluksal
vcdunu rtmtr. Oysa yukardaki beyitte "Biz onda var edilmiler ve
aynlar ve zamanlar idik" buyrulur ve mzden bahsedilir. nsn- kmil u an
dahi yle deil midir? nk insan- kmile nazaran Hak vardr, o yoktur.''
Hz. eyh (r.a.) ite bu soruya cevben buyururlar ki: Biz insan- kmillerin
ztyla ve sfatlaryla Hakkn vcdunda helkte oluumuz ve hakkatimizin
726

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

hlk edilmiliimiz zerine stn gelii, bizde dim vk' olmaz. Belki ara
sra ve ba'z vakitlerde vk' olur. Nitekim bu hle ireten (S.a.v.) Efendimiz
buyururlar: "Benim Allah ile bir vaktim vardr ki, o vakte ve hle Allh'n
gayr smaz." Eer insan- kmilin Hak'ta helkte oluu devm etse, aa
kma ve karma ii devre d kalr idi. Bundan dolay ehlullhn kmilleri
beer nefislerini ikml ve kemle erdirmek iin, ara sra kendilerine vk' olan
mahvden aykla gelerek beer sfatlarna tenezzl ederler. Helkte olduklar
hlde: Men ren fekad rea'l-Hakka yan Beni gren Hakk grr ve
Ene'l-Hak yan Ben Hakkm ve Leyse f cbbet sivallah yan Cbbemin iinde Allahtan bakas yok ve Sbhn m a'zame n yan
Tesbh ederim kendimi ki nm ne ycedir ve benzeri kudsyyete iret
eden kelimeleri sylerler. Ve aykla geldiklerinde ene beerun mislukum
yan Ben de sizin gibi bir beerim (Fusslet, 41/6) ve Ene'l-abd'z-zell
yan Ben zell bir kulum derler.

Ve maddesel beer sretiyle rhun flenmesi iinde bizim anlattmza


iret eden eydendir ki, muhakkak Hak, kendi nefsini rahmn nefes ile
vasfetti. Oysa her bir vasflanan iin bir sfat lzmdr ki, bu sfatn gerektirdii eyin tammnda sfata tbi' olsun. Ve sen, muhakkak nefesin teneffs edende, ne eyi gerektirmi olduunu bilirsin. te bunun iin ilh nefes, lem sretlerini kabl etti. Byle olunca o, onlar iin heyl cevheri gibidir ve deildir, ill ki tabatn "ayn"dr. imdi unsurlar, tabatn
sretlerinden bir srettir. Ve unsurlarn stnde olan ey ve onlar, yedi gn stnde olan ulv rhlardr. Ve gklerin rhlarna ve onlarn aynlarna
gelince, onlar unsursaldr. nk onlar unsurlarn dumanndandr ki, onlardan domaktadr. Ve her bir gkten, meleklerden var olan ey, onlardandr. Bundan dolay onlar unsursaldr. Ve onlarn stnde olan tabi olanlardr. Ve ite bunun iin Allah Tel onlar, y'n mele-i a'ly ekime ile
vasfetti. nk tabat kartsaldr. Ve bantlardan ibret olan ilh isimler
arasnda olan kartl ancak nefes i't eyledi (27).
Ya'n biz yukarda "sev cesedin ve beer sretinin tesviyesi rh flenmesinde bulunmakta idi" demi idik. te Rh-i emn'in maddesel beer sretinde
sretlenmi olarak s'y Meryem'e fledii vakitte s'nn cisminin tesviyesinin ve onun beer sretinin bu rhn flemede bulunduu hakkndaki
beyntmza iret eden eydendir ki, Hak Tel kendi nefsini (f harfinin
sknu ile), (S.a.v.) Efendimiz'in lisn ile olan "Ben nefes-i Rahmn kokusunu Yemen tarafndan alyorum" hads-i erfinde nefes-i rahmn ile (f
harfinin stn okunmas ile) vasfetti. nk Nebnin sz, Hakk'n szdr.
Nitekim, yet-i kermede Ve m yentku anil hev yan Ve o, hevsndan
konumaz (Necm, 53/3) buyrulur.
727

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

imdi Hakkn nefsi vasflanan ve rahmn nefes O'nun sfat oldu. Oysa,
her bir vasflanann hangi sfatla vasflanm ise, bu sfatn gerektirmi olduu
eyin tammnda, o sfata tbi' olmas lzmdr. Ya'n sfatn maiyyetini
tamm vasflanana balanr. Bundan dolay sfat olan "nefes", ne eyi gerektirirse, teneffs eden dahi o eyi gerektirmi olur. Ve sen "nefes"in teneffs
edende ne eyi gerektirdiini bilirsin. Ya'n "nefes" ierideki havay darya
karmaktr ki, flemeyi gerektirmektedir. Ve bu ierideki hava darya karlmad zaman, ztrb ve sknt oluur. Bundan dolay teneffs ztrbn giderilmesini gerektirir. Ve ierideki hava darya verilecei esnda ses karlmas istenirse, elif harfinden y hrfine kadar her birisinin k yerinden
geirildii takdirde bu harfler ortaya kar. Ve harflerin terkbiyle kelimeler
ortaya kar. Bundan dolay nefes, harflerin ve kelimelerin taayynn gerekli
klar. te her bir teneffs edende nefesin bunlar gerektirici olduunu sen bilirsin. Ve senin bu biliin zevkdir. nk senin nefsinde olmaktadr.
imdi ilh nefes dahi bylece flemeyi gerektiricidir. Fakat Hak, insanlar
gibi dardan hava almaya muht deildir. Onun nefeslendirmesi ztnda
bulunan btn bantlarn aa kartmasyla rahmn bantsnn ferahlandrlmasdr. nk zuhrun yokluu sebebiyle, onun bantlarndan bir bant olan Rahmn ismi skntda ve ztrbda bulunduundan ve Rahmn ismi
btn ilh bantlar ihta etmi olmakla dier bantlar da, bu yokluk
ztrb iinde kaldndan, ilh nefes onlar bu yokluk hapsi ztrbndan kurtard. Ve ayn ekilde rahmn nefes, ilh isimler ve sfatlardan ibret olan li
yan yce ve fa'l yan etken ve messir yan tesir edici harfleri ve varlksal
ve hlk edilmi taayynlerden ibret olan sfil yan dk ve mnfail yan
edilgen ve mteessir yan tesiri kabl edici harfleri gerektiricidir ve bu yce
ve dk harflerin karmalarndan ve terkiplerinden mutlak vcdun muhtelif mertebelerinde ilh ve varlksal kelimelerin taayynlerini gerektiricidir.
te ilh nefes bu bahsedilen eyleri gerektirici olduu iin lemde grlen
sretleri kabl etti. Byle olunca ilh nefes, lem sretleri iin heyl cevheri
gibidir. Oysa ilh nefesin lem sretlerinden gerektirici olduu ey tabatn
ayndr, gayr deildir.
rnek: nsan dondurucu soukta pencerenin cam zerine bir mddet nefesini karp flese, o nefes derhal cam zerinde younlap buu ekline girer. Ve souun iddeti sebebiyle o buu birtakm muntazam ieklere benzer
ekiller oluturur. te flenmi olan insan nefesi bu grlen sretleri kabl
etti. Demek ki insan nefesi cam zerinde oluan buz sretleri iin heyl cevheri gibidir. imdi nefesin latfliini cb eden ey scaklk ve younlamasn
gerektiren ey ise soukluktur. Ve scaklk ile soukluk tabattr ve cam zerinde gzken buzlar ise soukluun ayndr. u halde insan nefesinin cam
zerindeki buz sretlerinden gerektirdii ey tabatn ayndr; gayr deildir.
Ve nefes taayynszlk mertebesinde l yan ycedir ve younlama ve belirme mertebesinde ise sfil yan dktr.
728

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

te bu rnek gibi ilh nefes zuhr muhabbeti ile flenmi olduu iin scaktr. Sfl mertebelere iniinde souma ile muhtelif sretlerde belirir. Ve
tabat ulhiyyetin zhiri olduu ynle, ilh muhabbet scakl mutlak
vcdun ulv ve sfl mertebelerinde siryet etmitir. nk bu ehdet lemi, ki sfl mertebedir, eer onda scaklk olmasa hayt olmaz idi. Ve hayt
bulunmaynca da zuhr mmkn olmaz idi. Msra':
Hud k; Resl k, btn kevn mekn k
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) Ftht- Mekkiyye'lerinin yz doksan sekizinci blmnn on birinci faslnda buyururlar ki: "Rahmn nefes, dim ynelitedir. Ve "tabat", ilh emr devre d kalmasn diye, bu rahmn nefes
iin, dim birtakm sretler var eder. nk ilh emrin devre d kalmas
geerli bir ey deildir." Byle olunca etken ilh isimler, erkee ve "tabat" ise
kadna benzer. Erkein fil oluundan kadn nasl yklenilip bir sret dourursa, "tabat" dahi, ilh isimlerin fil oluundan ylece yklenilip birtakm
sretler dourur. Rahmn nefes btn ve "tabat" zhirdir. Ey ilim adam
m'min, sonsuz fezda var olan ve peyderpey olmakta bulunan parlak bulutlarn ve saysz cisimlerin ve onlarn zerindeki sretlerin ve cisimlerin nereden geldiklerini ok iyi dn!
imdi younlam cisimleri terkb eden unsurlar, "tabat"n sretlerinden
bir sret olduu gibi, bu cisimlerden doan eyler de yine tabatin
sretlerinden bir srettir. Ve "unsurlar"dan kast, kimyda bahsedilen azot,
karbon, oksijen, hidrojen, demir, bakr, inko, kalay, kurun ve dierleri gibi
basit elementler ile, bu basit elementlerden oluan su, ate, hava ve toprak gibi
maddelerdir. Ve unsurlarn stnde olan eyler ve ondan doan eyler dahi
ayn ekilde tabi sretlerdendir. "Unsurlarn st"nden kast byk cisimler
arasndaki fezdr. Ve fezda cisimleri oluturan elementsel kesf maddeler
tabi'ki mevcd deildir. Fakat orada elementsel kesf maddelerin varlnn
olmay mutlaka boluu gerektirmez.
Nitekim bilim adamlar bu boluk denilen yerlerde "esr" ta'br ettikleri ince akkann varln varsayarlar. te yedi gezegen ki, "yeryz" dhil olmad halde, yeryznden bakan bir kimseye gre bann stnde olmas
i'tibriyle onlara "yedi gk" ta'br olunur. Ve onlar Merkr, Vens, Mars, Jpiter, Satrn, Urans ve Neptn gezegenlerinden ibret olup gnein etrfnda
dnerler. Ve her birinin arasnda bulunan milyonlarca kilometre mesfede unsurlar bulunmay ynyle, bu mesfeler unsurlardan olumu olan cisimlerin stndedir. te bu mesfelerde "ulv rhlar" mevcttur. Ve bu rhlar dahi
tabat sretlerindendir. nk kendi mertebelerine gre bunlarda da zuhr
vardr. Ve "rahmn nefes" ise bunlara gre btndr. Ve bu rhlar unsurlarn
729

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

aynlarna nispetle btn ve unsurlarn aynlar ise bunlara gre zhirdir. Der
bir tabr ile ulv rhlar, insann nefesini verdii vakit yava ve sessizce sz
sylemesine benzer ve unsursal aynlar ise sesli olarak konumasna benzer.
Ve gklerin rhlarna onlarn aynlarna gelince, onlar unsurlara
mensptur. nk onlarn hepsi unsurlarn dumanndandr ve unsurlarn
dumanndan domulardr. Nitekim Kur'n- Kerm'de buyrulur:
(Fussilet, 41/11)

Smmestev iles semi ve hiye duhnun


Sonra duman halinde olan semaya yneldi.
Ma'lmdur ki u anki bilime gre fezda "esr" ta'br olunan llmesi ve
vasfedilmesi mmkn olmayan ince akkann younlamasndan bulutlar
peyd olur. Bu bulutlar gazdan ibrettir. Ve gaz ise duhan yan dumandan
baka bir ey deildir, Ve gaz bulutlarnn olumu olduklar sktrlm gazlar arasnda hidrojen ve azot kef olunmutur. Demek ki Kur'n- Kerm'in
beynna ve u anki bilimsel verilere gre gkler aslnda duman idi. Ve bu
dumann terkbi de bast unsurlardan ibret bulunan hidrojen ve azot gibi eyler idi. u halde gittike younlap ve katlap zerlerinde madenler ve bitkiler ve hayvanlar gibi birtakm aynlar peyd olan yedi gk unsurlardan olutuu gibi, onun gzle grlen aynlar ve gzle grlmeyen rhlar da ayn
ekilde unsurlardan domaktadr. Byle olunca yedi gklerden var olmu
olan melekler cinsinden bulunanlar da "unsursal"dr. nk gklerin cinsindendir.
Bilinsin ki, "Melek" kuvvet ma'nsna gelir. Ve bu kesf lemde birtakm
unsursal kuvvetler olduu bilimsel olarak sbittir ki, bunlara "tabi kuvvetler"
derler. Buhr kuvveti, elektrik kuvveti, yer ekimi kuvveti, merkez ka kuvveti ve dierleri gibi. Ve bu kuvvetlerin eserleri his bak ile grlebilir ise de,
kendilerinin mhiyeti ve hakkatleri grlemez. rnein elektriin hakkatini
hibir kimse ta'rf edemez. Yalnz eserlerini ve mevcdiyetini beyn edebilir.
Ve bu kuvvet btnsellii i'tibr ile saylabilir ise de, paralar i'tibr ile saysz ve hesapszdr. Onun iin eratta haber verilmitir ki, "Her bir yamur
tnesi bir melek tarafndan indirilir. Ve bir tneyi indiren melek bir daha geri
dnmez." Gerekte yamur tnesinin inii hi phe yok ki, yeryzne bir
kuvvetle olur ve ondan sonra inen tnenin inii iin sarf edilen kuvvet, nceki
kuvvetin ayn deildir. Ve nceki kuvvetin geri gelme imkn yoktur. Elektrik
akm da byledir. Dierleri de buna kys olunsun.
imdi her bir kuvvet ilh grnme yerlerinden bir grnme yeridir. Ve
her bir grnme yeri bir ilh ismin idresi altndadr. Bundan dolay her bir
730

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

zerre ilh hayt ile diri olduu gibi, her bir kuvvet dahi ylece diridir. Unsursal melekler de ilh grnme yerlerinden olmakla hepsi diri olup sorumluluk
sahalarna tevd olunan vazfeleri yerine getirirler. Nitekim, yet-i kermede
iret buyrulur:
(Rad, 13/13)

Ve yusebbihur radu bi hamdih vel meliketu min hfetih


Gk grlts ve melekler, O'nu, hamd ile ve O'nun korkusundan
tesbh ederler.

Ve "unsursal"larn stnde, ya'n byk cisimler arasndaki milyonlarca


kilometre fez mesfesinde olan melekler, ya'n ilh kudretin grnme yerleri
"tabiyyn"dur. te bu melekler, tabiyyndan bulunduklar iin Allah Tel
onlar, ya'n mele-i a'ly ekime ile vasfetti. Nitekim, Kur'n- Kerm'de buyrulur:
(Sd, 38/69)

M kne liye min ilmin bil meleil al iz yahtesmn


Benim ilmim olmad mele-i al ile tartrlarken
nk "tabat" kartsaldr: nk tabatn kendisi, bir dierinin ztt olan
drt essn tammdr ki, onlar da scaklk, soukluk, kuruluk ve rutbettir.
Tabi sretler bu drt ess diresinde var olur. Geri kuruluk ile rutbet, scaklk ile soukluun netcesi ve bir dierinden yaylm ise de, kuruluk scakln
ve rutbet de soukluun ayn deildir. Her birinin kendi mertebelerindeki
gerekleri ve hkmleri baka bakadr. Bundan dolay tabatn bu esaslar bir
dierine karlkldr.
Ve tabat ulhiyet mertebesinin zhiridir. Ve ulhiyyettin rknlar da
hayat, ilim, irde ve kuvvettir. u halde, hayat scakla ve ilim, souklua ve
irde, kurulua ve kuvvet, rutbete bakar. te tabatta cd ii, bu kartln
te'srleri erevesinde olur. zellikle rahmn nefesin gerektirdii btn ilh
isimler Mu't, Mni" ve Hd, Mudill ve Rahm, Mntakm ve Nfi,
Drr gibi karlkl olup bunlarn grnme yerleri tabatta peyd ve taayyn
edici olur. Ve ilh bantlardan ibret olan ilh isimler arasndaki kartl
ancak rahmn nefes i't etti. Ve bu kartlk ise, iki zt arasnda ekimeyi cb
eder.

731

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Sen bu hkmden hri olan zt grmez misin ki, onun hakknda


lemlerden gan oluu nasl ulat? te bunun iin lem, onlar cd edenin
sreti zere kt. Oysa, ilh nefesin gayr deildir. imdi ilh nefes, kendisinde scaklktan olan ey sebebiyle l yan yce oldu. Ve kendisinde
soukluk ve rutbetten olan ey sebebiyle de sfil yan dk oldu. Ve
kendisinde kuruluktan olan ey sebebiyle de sbit oldu ve deiken olmad. Sen tabbi grmez misin? Birine il iirmek istedii zaman, onun idrar
kabna bakar. Onun durulduunu grdnde kvmn kmil olduunu
bilir. Bundan dolay k hzlanmas iin, ona ilc iirir. Ve ancak onun
rutbetinden ve tabi soukluundan dolay durular (28).
Ya'n sen ahadiyye ztna m'nev gz ile bakmaz msn ki, o mertebede
onun mutlak vcdu tecellden ve zhire kmaktan ve zhire karmaktan
nasl gandir. Ve onun hakknda Kurn- Kermde nasl innallhe le
ganiyyun anil lemn ya'n Allah Tel hazretleri lemlerin vcdundan
gandir (Ankebt, 29/6) yet-i kermesi ulat. Fakat rahmn nefes ilh ve
varlksal mertebeler zerine uzaynca, bu hal ahadiyye ztnn zt gerei ve
vctsal cb olduundan ve bir ey kendi nefsinden gan olmakla ile
vasfedilemeyeceinden, rahmn nefesin uzamas esnsnda, Hak rahmn
nefesten gn ile vasfedilemez. imdi lem rahmn nefesin uzamasndan olutuu ve rahmn nefes lemin asl bulunduu iin, lemin aynlar kendilerini
cd edenin sreti zere kt. Oysa lemleri cd eden rahmn nefesin gayr
deildir. imdi zuhr muhabbeti ile flenmi olan ilh nefes kendisinde
mevcd olan scaklk sebebiyle l yan yce oldu. Ve uzadka kendisinde
soukluk ve rutbetten olan ey sebebiyle de sfil yan dk oldu. Ve bu
uzama iinde olan aaya sarkma ile berber scaklk btnyle kesilmediinden, scakln netcesi olan kuruluk sebebiyle de ilh nefes varlksal mertebelerde sbit olup deiken olmad.
Bilinsin ki, ulv olu ve sfl olu varlksal mertebelere gredir. Bu
zuhrun hepsi Hakkn vcdunda olur. Vcdu snrl olan insann nefesi
gibi dnlrse, bu dncede hat olaca ikrdr. Burada biraz bilimsel
zhlar verilmesine lzm grlr. yle ki bilim adamlar derler ki: Fez
sonsuzdur. Ve bu sonsuz fez esr denilen llmesi ve vasfedilmesi mmkn olmayan ince bir akc ile dolmutur. Akcnn zerrelerinin titreimi kendisinin bulutlar hlinde younlamasn gerektirir ve bu bulutlar lemlerin asllarn tekl eder. Gaz bulutlar yan nebulalar, bu geni rzgr kresinin banda ayn cinsten ve hidrojenden bile hafif bir gazdan olumutur. Merkeze
doru btn birimsel paralarn ekilmesi ve bundan kaynaklanan gittike
artan younlama ve merkeze doru olan dmenin scakla dnmesi ve
oluan bu scakln sebep olduu ilk kimyev karmlar ve elektriin te'sri ve
bir dereceye kadar birdierinden treyen tabi kuvvetlerin muhtelif fiilleri ve
te'srleri hidrojen, oksijen, karbon, azot, sodyum, kalsiyum, demir, magnez732

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

yum ve dierleri gibi ilk unsurlarn olumasn cb ettirip ma'den trleri bunu
takiben bir dierinden ayrlr ve farkllarlar. Ve scakln olmas birimsel
paralarn hareketindendir. nk hareket, scakla dnr. Ve scaklk dahi bir nevi' hareketten baka bir ey deildir. Nitekim elimizde eki olduu
halde bir aa parasna demirden bir ivi aktmz zaman, kolumuzun adale hareketi grlen bir hareket sretinde iviye geerek ivi aa parasna yava yava nfz eder. ivi tam olarak nfz ettikten sonra akmaya devm
ettiimizde, hareket dim iviye geer. Ve netcede ivi snp btn birimsel
paralar az-ok titreir. te scaklk grlmeyen bir hareketten, ya'n birimsel
paralarn hareketinden baka bir ey deildir.
imdi bulutsu yldzlarn oluumuna dhil olan yukardaki unsurlar, bugn gnete yanmakta olduu gibi, iddetli ate hlinde bulunur. Ve bu te
kresi soumaya balaynca te, suya dnr. Bu iki akc, fiziksel olarak zt
ise de, kimy olarak ayn unsurlarn netcesidir. Ve nitekim, bugnk gnde
dnymzn etrfnda dalgalanan okynuslar ve denizler hidrojen, oksijen ve
sodyumdan olumutur. Scaklk aaya indii ve hava buharlar younlat
zaman, gezegenin yzeyinde lav tabakas altnda, henz soumu olan sularn
derinliklerinde yar sv, yar kat, elastik, yumuaka, hareketli ve deiken
olan karbonik birleimlerden ilkel bitkiler ve hayvanlar remeye balar ilh"
Hi phe yok ki, bu bilimsel aratrmalar, aadan yukarya doru bir
ktr. Fakat bu ykselite akln dayand ey maddedir. Bir yere gelir ki
madde yok olur. Ve akl burada dayanak noktasn kaybeder. Mtefekkir daha
ykselmek isteyince vehmin hkm altnda zebn olur. Vehminin nakillerini
ilhm zanneder. Sonuta "madde kannu" altnda u hkm verir: "Madde
hlk edilemez, mahv edilemez. Genel bak asyla kintn ne sebebi ne de
balangc vardr. u halde zevli de olmayacaktr. nk hibir ey yaratlamaz; hi bir ey imh edilemez. Madde ezeldir, ebeddir, sonsuzdur..." Ne
yapsn! Bu hakkati aratrcnn daha ilerisi iin yardmcs yoktur. nk
bunlar dnce yolunun klavuzlar olan nebler (aleyhim's-selm) ile onlarn
vrisleri olan kmil evliy (k.A.esrrahum) hazartna tbi olmaktan kendilerini mstan bilirler.
imdi htem-i evliy eyh-i Ekber (r.a.) efendimiz, bu yksek bahiste, var
etme hussunu yukardan aaya doru ini ekliyle beyn buyurmu olduklarndan, bilim adamlarnn kabildikleri varlk mertebelerinden ilerisini, kef
ve ilhm yoluyla olan bu beynlara ilve etmek uygun grlr.
Bilinsin ki, "esr" ta'br olunan mevcd, ancak rahmn nefestir. Ve
rahmn nefes uzaynca tbi'ki hareket ortaya kar. Ve bu hareket, zuhr muhabbetine dayandndan scakl dourur. Scakln iddeti devm ettii
esnda rahmn nefes letfet ve ulvv yan ycelik mertebesindedir. Ve uzadka bilim adamlarnn toz bulutu dedikleri lemlerin temel hlini kazanma ile souyarak ve svlaarak kesfet mertebesine inmekle sfil yan dk
733

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

olur. Ve nitekim yeryz ate hlinde iken, onun skinleri ateten mahlk idi.
Kur'n- Kerm'de bu hakkat u ekilde beyn buyrulur: Ve halakal cnne
min mricin min nr yan Ve cinleri mricin ateinden hlk etti (Rahman, 55/15) Ve cinler kavmi letfet mertebesinde mahlk idiler. Ondan sonra
yeryz souma ve svlama netcesinde katlat. Bitkiler ve hayvn ve insan
aa kt. Onun iin bls kendisinin hilkatinin latfliine ve dem'in
vcdunun kesfliine bakp ene hayrun minhu, halakten min nrin ve
halaktehu min tn yan Ben, ondan daha hayrlym. Beni ateten, onu
balktan hlk ettin (Sd, 38/76) dedi. nk insann aa k en aa
mertebede gerekleti. Nitekim, Kurn- Kerm'de buyrulur:

(Tn, 95/4-5)

Lekad halaknel insne f ahseni takvm / Smme redednhu esfele


sfiln
Andolsun biz insn en gzel ekilde hlk ettik. Sonra aalarn aasna gnderdik.

Ve yeryznde scakln te'sri ile kuruluk mevct olmasa uzuvsal maddeler sbit olmaz; ve bilakis sallanp dalrlar idi.
imdi insan mevctlarn hulsas olduu iin cenb- eyh (r. a.) insan
vcdundan rnek verip buyururlar ki: Sen tabbi grmez misin? Birine ila
iirmeyi istedii zaman onun idrarn bir kap iine koyup tetkk eder. drarn
durulduunu grnce kvamn, yan kn kemlde olduunu bilir. kn
okluu ise, tbben hasta olan bnyede rutbet ve soukluun stn gelmesinden kaynaklanr. nk rutbetle akclk ve souklukla aaya ini oluur. Bundan dolay hasta bnyeye stn gelen rutbet ve soukluk ihtiya
olandan fazla idrar kna sebep olur. Byle olunca idrarn knde te'sri
olacak ve hasta olan bnyeyi iyiletirebilecek olan ilac tertpleyip iirir.
Bilinsin ki cenb- eyh (r.a.)in bu tbb beynlar, eski tbba gredir. Ve
eski tbbn kanunlar, tabat kanunlar essna dayanmaktadr. Yeni tp ise,
tedv iinde ba'zen bu kanunlara st kapal olarak tbi olmakla berber,
ba'zen de muhlefet eder. Eski tp ile yeni tp hakknda mtllar Muhammed
Fass'nda gelecektir.

734

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Daha sonra bu insan ahsnn tynetini Allah Tel iki eliyle yourdu ve
onlar karlkldr. Her ne kadar onun iki eli sa ise de, aralarnda farkllktan olan eyde gizlilik yoktur. Ve onlar ancak iki, ya'n iki el oldu. nk
tabatta ancak ona mnsib olan tesrli olur ve o karlkldr. Bundan dolay "iki el" olarak syledi. Ne zamanki onu "iki el" ile cd etti, kendine
izfe ettii iki el ile, o cenba lyk olan mberetten yan ie balamadan
dolay, onu "beer" olarak isimlendirdi. Ve bunu, bu insan trne kendi
inyetinden kld. Byle olunca ona secdeden kanan kimse iin "ki elim
ile hlk ettiim eye secde etmekten seni ne ey men' etti? Kibirlendin mi,
yoksa unsurdan daha yksek olanlardan msn? Oysa sen yle deilsin"
(Sd, 38/75) dedi. "ln" sz ile (her ne kadar tab ise de) nrn oluumunda unsursal olmaktan zt ile l yan yksek olan kasteder. imdi insan, unsursal trlerden kendisinin dndakilere, ancak balktan beer olmakla stn oldu. Byle olunca insan, oluumuna iki el ile balanmam
btn unsurlardan mahlk olan trn en stndr. u halde insan, rtbede yeryz ve sem meleklerinin stndedir. Ve ln melekler ise, hi kuku duyulmayan ilh haber ile bu insan trnden hayrldr. imdi ilh nefesin bilgisini isteyen kimse, lemi bilsin. nk nefsini bilen kimse, onda
aa km olan Rabbini bilir. Ya'n lem, isimlerin eserlerinin zhire kmas sebebiyle Rahmnn nefesinde zhir oldu ki, bu isimlerin eserlerinin
zuhra kamamasndan dolay bulduu eyi yine bu isimlerden Allah Tel'nn onunla nefeslendirdii Rahmn'n nefesidir. Byle olunca onu, kendi
nefesi zere ihsn eyledi, kendi nefesinde cd etmekle. imdi nefes iin
olan ilk eser, ancak o cenbtan oldu. Ondan sonra bu i, son mevcda varncaya kadar, zhire kamama skntlarnn nefeslendirilmesiyle nzil olarak, devm etti (29).
Ya'n isimlerin kartln ve tabatn karlkl rknlarn tamm olduunu bildikten sonra, unu da bil ki: Allah Tel bu insan ahsnn hamurunu
ve tynetini iki eli ile yourdu. "ki el"den kast, "etken isimler" ile "edilgen
isimler"dir. Etken isimler ulhiyyet mertebesine ve edilgen isimler imkn mertebesine dnktr. nk vcdda iki i'tibr vardr. Biri "messir yan tesr
eden" dieri "tesr edilen"dir. nsan ahs bu iki i'tibr da toplamtr. Etken
isimler "sa el" ve edilgen isimler ise "sol el" mesbesindedir. Ve bu "iki el"
birdierine karlktr; biri verir, dieri alr. Geri birdierine karlk olan bu
iki elin ikisi de yemn yan sadr. nk "yemn", kuvvet ma'nsna gelir. Ve
etken ve edilgen isimlerin ikisi de kuvvetten baka eyler deildir. Fakat
mdemki ilh mertebe ile imkn mertebesi arasnda vermek ve almak
bantlar mevcttur, bunlarn arasnda farkllk olduu gizli deildir. Bundan dolay etken ve edilgen isimler "iki el" oldu. nk tesr edicinin tabatta
te'sri, ancak tabata uygun olan eyde olur. Ve tabat ise scaklk, soukluk,
rutbet ve kuruluktan ibret olan drt hakkatin tamm olup, bu drt rkn
ise birdierine karlkldr. Buna binen Hak Tel Hazretleri Kur'n-
735

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Kerm'de, dem'in hilkati beyn sadedinde "bi-yedeyy yan iki elimle"


ta'brini kulland. Ne zamanki dem'i iki el ile cd eyledi, "bi-yedeyy" szyle kendine bal kld "iki el" ile onun cdna mberet ettii yan balad iin, ona "beer" ismini verdi. Bu balama cenb- ilhye lyk olan bir
yn ile balamadr. Ya'n karlkl isimler ile onun cdna ynelmektir. Ve
rahmn nefesin yklenmi olduu fillik ve kbiliyyet sretlerinin tmnn
dem'e katlmas sretiyle cdna ynelmedir. Ve dem'in cdna "iki el'' ile
balamas, bu insan trne Hak Tel'nn inyetinden dolay oldu. nk
dem bu sebeble bir el ile mahlk olan dier mahlklar zerine stn oldu.
Bundan dolay dem'e secdeden ve boyun emekten kanan bls'e hitben
Hak Tel hazretleri: "ki elim ile hlk, ya'n karlkl isimler ile cdna ynelmi olduum dem'e secde etmekten ve boyun emekten seni ne ey men'
etti. Eer kibir ettin ise bu kibirlenmen hakl ve kabl edilir deildir. nk
sen bir el ile mahlksun. Ve sende dem gibi, isimlerimi toplayclk yoktur.
Bu sebeple sen onun altndasn. Ve eer kendini secde ile emrolunmayan unsurlardan l yan yksek olan meleklerime kys ettin ise, sen onlar gibi deilsin. nk sen ateten mahlksun. Ve ate ise unsurlardandr" (Bk. Sd.
38/75). buyurdu. Hak Tel Hazretlerinin bu hitptaki "ln" ile kast, tab
olmakla berber, nrn oluumunda unsursal olmaktan zt ile l olan melike-i kirmdr. Ve bunlar yukarda zh edildii zere "unsursallarn stnde,
y'n byk cisimler arasndaki milyonlarca kilometre fez mesfesinde olan
tabi meleklerdir. Ve bunlar dem'e secde ve boyun emeye me'mr olmadlar. nk unsurlarn shasyla alkalar yoktur.
imdi insan, unsursal trlerden kendisinin dndakilere, ancak balktan
beer olmasyla, ya'n Hak Telnn dem'in balktan hlk edilmesine ve
cdna "iki el" ile balamasyla stn oldu. u halde insan, Hak Tel'nn, hlk
edilmesine "iki el" ile balamad btn unsursal mevctlardan stndr.
Bundan dolay insan, mertebede arz ve sem meleklerinin stndedir. Ve insan bu sebeple madenler ve bitkiler ve hayvanlar ile tabi kuvvetlerde madde
ynnden tasarruf shibidir. Bunlarn hepsi dem'e secde ve itat etti ve etmektedir. Ve ma'nen, ya'n bilgi ve dnce i'tibriyle de onlarn hepsinden
yksektir. Fakat ln melekler, hi kuku duyulmayan ilh haber ile bu insan
trnden hayrldr. Ve onlar insana secde ve itat etmezler ve dem'in onlar
zerinde asl tasarrufu olamaz. Bunun iindir ki unsurlarn snrnn bittii
shadan ileriye geemez. Ve bu hussta hibir maddi ve unsursal vsta kullanmak fayda vermez. nk melike-i ln, Hakk'n ztnn ceml nrlarnda
mheyyeme yan ar aktadr. Ve onlarn oluumlar nrn ve tabi oluu
ynyle unsursal dem oluumundan evldr. Fakat onlarn bu stnl
hayvansal insana, ya'n noksan insana gredir. nk hayvansal insann
hakkati hlk ediliinde ve nrnlii unsur karanlnda rtlmtr ve helk
olmutur. Fakat Hakkn ceml nrlarnda ar akta ve helkte olup btn
ilh isimlere grnme yeri olan insan- kmil melike-i lnden a'ldr. Ve
736

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

onun hlk edilii hakkyyetinde ve unsursal karanl nrnliinde helk


olur. Byle bir insan, ilh isimlerin toplaycl kuvvetiyle a'ldr ve aalarda tasarruf edicidir. Bundan dolay o sadet-meb bu kuvvetle arzn ve
semnn kutrunu geer. Onun iin asl mnler yoktur. Nitekim, yet-i
kermede iret buyrulur:
(Rahmn, 55/33)

Y ma'erel cinni vel insi inisteta'tm en tenfuz min aktris semvti


vel ard fenfuz, l tenfuzne ill bi sultn
"Ey cin ve insan snf snf, semvt ve arzn kutrundan nfz etmeye
kudretiniz varsa, nfz edin! Nfz edemezsiniz; ancak, sultn, ya'n ilh
kuvvet ile nfz edebilirsiniz."
imdi ilh nefesin bilgisini isteyen kimse, lemi bilsin. nk, nefsini bilen kimse, lemde aa kan Rabb'ini bilir. Ya'n lem o rahmn nefeste aa kt ki, Allah Tel o rahmn nefes ile isimlerinde mhede ettii sknt
ve ztrb o isimlerden nefeslendirdi. nk isimler kendi eserlerinin aa
kamayndan ve ztta mahps kaldklarndan dolay, ztrb iinde idiler.
Mutla Zt onlarn bu hallerini kendi ztnda bulduu ve mhede buyurduu ynle isimlere rahmet olarak, rahmn nefesini gndermekle uzayc yapt.
Ve bu nefeslendirme, sdece rhmn nefes, isimlerin eserlerinin aa kmasnn sebebi olduu iin oldu.Bundan dolay Hak Sbhneh ve Tel hazretleri, isimlerinin sretlerinde ibret olan lemleri, kendi rahmn nefesinde cd
etmekle, kendi nefesine ihsn eyledi.
imdi rahmn nefes iin olan ilk eser, ancak bu cenbta, y'n ilh isimler
hazretinde oldu. Ondan sonra aa kma ii, son mevcda varncaya kadar,
skntlarn nefeslendirilmesi ile, ya'n isimlerde aa kamama sebebiyle olan
sknt ve ztrb nefeslendirme ve giderme ile nzil olarak hi kesilmedi.
nk ilh isimlerin sonsuz oluu ynyle onlarn eserleri de sonsuzdur. u
halde ilh tecelller ezelden ebede kesilmez. Ve son mevcttan kast
dnymza it olan son mevcttur. nk byk kymette bizim lemimizin
sreti bozulur. Ve lemimiz bozulmakla ilh tecelller kesilmez. nk sonsuz fezda sonsuz ehdet lemleri vardr. Bunlarn fertleri bir taraftan var
olmakta ve dier taraftan bozulmaktadr. Bu konudaki zhlar gerek nszde
ve gerek dem Fass'nda geti.
Yukardaki kendi nefesi zere ihsn eyledi, kendi nefesinde cd etmekle ibresinde birinci nefs (f harfinin sknu ile) "zt" ma'nsna ve
ikinci nefes (f harfinin stn okunmas ile) "soluk" ma'nsna geldii
takdirde ibrenin ma'ns: "Allah Tel kendi nefesinde, y'n soluunda cd
737

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

etmekle kendi nefsine, ztna ihsn etti'' eklinde olur. Kerem shibi erh edicilerden Mevln Cm ve Y'kb Hn ve Bosnev Abdullah efendiler hazart
byle almlardr. Ve Abdlgan Nblus ikisini de "f"nn stn okunuu ile
almtr. Terch edilen birincinin f harfinin sknu ve ikincinin f harfinin
stn okunmas ile olmasdr. nk ilh isimler zt bantlardr. Ve zt
bantlar ise ztn ayndr. Bundan dolay isimlere olan ihsn, zta it olur. Ve
Hak lemin sretlerini kendi nefsinde ve ztnda cd buyurmutur. Cidden
hemen ok iyi anla!

iir:
Nefesin aynnda olan her ey, gece karanlnn sonrasndaki k gibidir
(30).
Yukarda lemlerin ve bu lemler zerlerindeki sretlerin nasl olutuu
icml olarak beyn edilmi idi. Bilimsel olarakta bilindii zere sonsuz fez
karanlktr. Knhnn yan znn idrk edilmesi mmkn olmayan mutlak
olan zt, rahmn nefesini nefeslendirdiinde, o nefes gece karanlnn sonrasnda gnein douunda oluan hafif a benzer bir k veren bulutsu eklinde younlar. te btn ilh isimlerin sretleri rahmn nefesin
zt olan bu bulutsuda bulunmaktadr. Rahmn nefes uzayp aaya inme ile
younlatka bu sretler peyderpey zuhr meydanna gelir.Nitekim: "Allah
Tel mahlkt karanlkta hlk etti; sonra onlarn zerine nrundan sat"
hads-i erfiyle de bu hakkate iret buyrulur. Karanlk fezda herhangi bir
lemin aslnn, oluup var oluu srasnda bu beyt-i erfteki ma'ny his gz
ile grmeyi arz eden, bilim ile ilgilenen m'minler, teleskop ile fezdaki bulutsular gzlesin !

Ve delller ile ilim, gnn sonrasnda uyuyan kimseye mahsstur. imdi o kimse benim dediimi, nefese yoracak, r'y grr(31).
Ya'n rahmn nefesin hakkati zere bilinmesi, kef ve ayn ve zevk ve
vicdn iledir. Kef gndz ise ilh tecell gneinin douuyla zhir olur.
Bundan dolay kef olmayp yalnz akl delller ile rahman nefes hakknda
oluan ilim, kef gndzn, ma'nsz bo szler ile geirip gnn sonrasnda
gaflet uykusuna dalan kimseye mahsstur. Byle bir kimse bizim rahmn nefes hakkndaki beynlarmz rahmn nefese iret eden bir r'y gibi grr.
Bilinsin ki, kef iki tr zeredir. Biri hiss, dieri ma'nevdir. Dier tabrle
biri fk yan dsal, dieri enfs yan iseldir. nceki beyt-i erfin erhinde
bilimsel keifler erevesinde rahmn nefes hakknda verilen zhlar hiss ve
fk yan dsal kef trndendir. Bu keiften ileriye geildiinde enfs yan
738

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

isel kef oluur ki, zevk ve vicdndir. Her iki kefe ireten Kur'n-
Kermde:
(Fusslet, 41/53)

Se nurhim ytin fl fk ve f enfsihim hatt yetebeyyene lehm


ennehl hakk
yetlerimizi fkta ve enfste onlara gstereceiz. O'nun hak olduu
onlara aka belli olsun diye.
buyrulur. Bu iki beyt-i erfte ise, iki kefin dnda olarak, yalnz fikr bak as ile rahmn nefes hakknda oluan ilmin r'y mesbesinde olduu
beyn buyrulur. Fakat hiss kef ma'nev kef gibi deildir. Ma'nev kef shibi
Hak'tan asl gaflette olmaz. Hiss kef shibi ise, lemin dier sretlerinin
mhedesiyle gaflete der. Akl delller ile bilen kimse ise, bsbtn gaflete
dalm olup bu ilim ile marr olur.

imdi onu, "Abese" okunuunda her bir gamdan rhat ettirir (32).
Ya'n hiss kef gibi ayne'l-yakn ve ma'nev kef gibi hakka'l yakn mertebelerinde olmayan akl delller ile rahmn nefes hakkndaki yakn ilmi, gndzn sonrasnda uyuyan kimseyi Abese ve tevell yan Abes grd ve
ban evirdi (Abese, 80/1) yet-i kermesinin okunuunda her bir gamdan
rhat ettirir.
Bilinsin ki,

(Abese, 80/1-4)

Abese ve tevell / En cehul am / Ve m yudrke leallehu yezzekk /


Ev yezzekkeru fe tenfeahuz zikr.
Abes grd ve ban evirdi / Am olan bir kiinin ona gelmesi (sebebiyle) / Ve sen bilemezsin, umulur ki bylece o tezkiye olur / Vey t
alr, bylece bu t ona fayda verir.

739

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

yet-i kermesinin ini sebebi budur ki: Bir gn (S.a.v.) Efendimiz, ba'z
mriknin mn etmelerini ok isteyerek onlar yumuak bir ekilde ve uygun
kelimeler ile mna da'vet buyurmakta idi. O srada Abdullah ibn mmi
Mektm ismindeki sahb geldi; kendisi a'm idi. Reslulh'n megliyetini
ve meclisin hllerini gremediinden:"Ya Resulllah, bana nashat buyur!" diyerek nebnin szlerini kesti. Bu szn kesilmesi (S.a.v.) Efendimiz'e ho gelmedi. Ondan yz evirip daha mhim olan da'vet iiyle megl olmaya devam buyurdu. Onun zerine (S.a.v.) Efendimiz'e bu azarlama yeti indi. Yksek ma'ns: Ona a'm geldiinde yzn ekitip evirdi. Sana ne ey bildirdi? Belki o tezkiye olur veyhut t ile t alr ve faydalanr!" Bu yet-i
kermenin inmesinden sonra (S.a.v.) Efendimiz ona rastladka: "Merhaba, y
Abdallah, Rabb'im senin iin bana azarda bulundu" buyurarak gnln alrlar
idi.
imdi, bu yet-i kermenin burada zikredilmesinin yn budur ki: Btn
lem sretleri rahmn nefesin uzamasyla younlamasndan olumutur. Ve
rahmn nefes ise mutlak ztn ayndr. Bundan dolay lem sretlerinin hepsi
hakkatleri ve btnlar ynnden Hak'tr.
Ve insan da lem sretlerinden bir sret olup, evresindeki sretler ile gece gndz mnsebettedir. Ba'zen kendi evresinde abes tecelllerle ve ba'zen
sevimli hallerle karlar. Abes tecelllerle karlat zaman, fiilen "Abese ve
tevell" sresini okumak ile megldr. nk lem tamm fiili Kur'ndr.
Gerek m'min ve gerek kfir mdemki bu lem iindedir, fiilen Kur'n okumak ile megldr. Fakat bu okuyutan gaflettedirler. Bundan dolay lemlerin kvmnn rahmn nefes ile olduunu akl delller ile bilen kimse, byle
abes tecelller ile karlatnda, nereden geldiini bilir ve bu ilim kendisinin
ztrbna rhat verici olur.
Biraz daha zh edelim. rnein akl delller ile rahmn nefesi bilen kimse
akl gznn krlne kaplm olan bir kimseden kt mumele grr.
Onun bu mumelesine kar yzn ekitip ondan yz evirir. te bu srada
"Abese ve tevell" yet-i kermesini fiilen okumu bulunur. Fakat bu ilim ile
bilir ki, kendisine kt mumele eden kimsenin sreti ve ayn ekilde
mumele ekli rahmn nefesten domaktadr.
Bu akl delller ile Hakk'a ynelir ve yet-i kermenin devmyla amele
gayret edip, o kimseye yumuak sz ile karlk verir ve nshat eder. Ve bu
ilim syesinde gnl rhat olur. Hakka'l-yakn mertebesini var sen kys et !

740

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve ate talebiyle gelen kimseye muhakkak tecell etti. imdi onu ate
grd. Oysa o meliklerde ve askerlerde nr idi (33).
Ya'n muhakkak Hak Tel hazretleri, snmak iin ate talebinde bulunan
Mus (a.s.)a aatan ate sretinde tecell edip apak bir ekilde
inn enallhu yan Muhakkak Ben Allahm (Kasas, 28/30)
diye hitp buyurdu. Ms (a.s.), o tecell eden eyi, hitptan nce, ate
grd. Oysa o ey meliklerde ve askerlerde, ya'n lde-yukarda ve sfildeaada, zhir olan nr idi. nk tecell ii btn lem sretlerini ihta etmi
olan ve btn sretler iin "heyl" olan rahmn nefes ile oldu ki, ulv ve sfl
sretler onun younlamasndan olumutur. Rahmn nefes zttan km ve
yine ztta uzam olduu ynle ztn ayn olduundan, aatan gzken ate
sretinden:
inn enallhu yan Muhakkak Ben Allahm (Kasas, 28/30)
hitbnn kmas olmayacak bir ey deildir.

imdi eer sen benim maklemi anladnsa, bilirsin ki muhakkak sen


fakrsin (34).
Ya'n Hak Tel'nn ztnn ayn olan rahmn nefesiyle ulv ve sfl grnme yerlerinde zhir olduuna dir bulunan maklemi anladn ve zevkine
vardn ise bilirsin ki, sen fakr ve iflas etmi olansn. nk senin vcdun
rahmn nefeste zhir ve taayyn etmi olan bir srettir. Ve sen kendi
vcdunla kendi vcdunda mevcd deilsin.

Eer bunun dnda bir ey talep eder olsayd,elbette ona onda grnrd ve yz evirmez idi (35)
Ya'n Ms (a.s.) eer ateten baka bir eye muhta olup da onu talep etse
idi, elbette ztn ayn olan rahmn nefesi o muhta olduu eyin sretinde
grr ve ondan yz evirmez idi. Hak Tel'nn cenb- Ms'nn muhta olduu ate sretindeki tecellsine dir olan zhlar Ms Fass'nda zh olunacaktr.

741

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve amm bu seviyye Kelimesi, ne zamanki Hak iin Hatt naleme ve


yaleme yan belli oluncaya ve bilinceye kadar makmnda kim oldu,
ona balanan eyden, evveldeki ilmi ile berber, o Hak mdr, yoksa deil
midir? Bu i, oldu mu, yoksa olmad m? diye sordu. imdi ona dedi: "Beni
ve annemi Allh'n gayr olarak iki ilh edinin diye insanlara sen mi syledin?" (Mide, 5/116) Byle olunca soruyu sorana, edeb gerei cevap lzmdr. nk ne zamanki, onun iin bu makmda ve bu srette tecell etti;
hikmet, toplayclk ayn ile farkta cevb gerektirdi. Bundan dolay dedi:
Sbhneke yan "Seni tenzh ederim"; ve tenzhi ne geirdi. u halde
kar karya olmay ve hitb etmeyi gerektiren "kf" ile yan ke yan
sen ile snrlad. M yeknu l yan "Bana yakmaz", Sensiz nefsim
iin benliim ynnden. En ekle m leyse l bi hakkn yan "Hakkm
olmayan eyi sylemekliim", yan hviyetimin ve ztmn gerektirdii eyi. nknt kultuhu fe kad alimtehu yan "Eer ben onu syledim ise,
onu bilirsin". nk, syleyen Sensin. Ve bir hussu syleyen kimse, muhakkak sylediini bilir. Ve sen lisansn ki, ben onunla sylerim. Nitekim
Reslullah (s.a.v.) ilh haberde bize Rabb'inden haber verip "Ben onun
syledii lisn olurum" buyurdu. Byle olunca kendi hviyetini syleyenin lisnnn ayn kld ve sz de kuluna balad. Daha sonra slih kul
cevbn talem m f nefs ve l alemu m (fh) yan "Sen benim nefsimde olan eyi bilirsin ve ben, onda olan eyi bilmem" szyle tamamlad.
Byle olunca ilmi yan bilmeyi, s'nn hviyetinden kaldrd; bunu onun
hviyeti oluu ynnden kaldrd, yoksa onun syleyici ve eser shibi olmas ynnden deil. nneke ente allemul guyb (Mide, 5/116) "Muhakkak sen mblaa ile gaybleri bilicisin." Bundan dolay beyn kuvvetlendirerek ve ona dayanarak fasl ve imd getirdi. nk gayb ancak O bilir.
imdi ayrd, toplad; birlik yapt, okluk yapt; geniletti ve daraltt (36).
Ya'n bu seviyye Kelimesi, ne zamanki Hak Tel iin Hatt naleme ve
yaleme yan belli oluncaya ve bilinceye kadar makmnda, ya'n imtihn
makmnda kim oldu, kullarndan ba'zlarnn cenb- s'ya baladklar
ulhiyyeti yan ilhl, Hak Tel hazretleri zt ve ezel ilmiyle bildii halde,
bu balama hak mdr, deil midir? Ve balama ii oldu mu, olmad m? diyerek Cenb- s'dan sordu.
seviyye Kelimesinin imtihan makmnda kim olmas bir ok yn ile gzkmektedir. lk olarak var edilme ekli bir bkirede oldu. Bundan dolay insanlarn bir ksm inkr edip, h zindan oldu dediler. kinci olarak ly
diriltti, anadan doma krlerin gzn at; ulhiyyet yan ilhlk isnd ettiler. nc olarak, Yahdilerin sikastnda, gzle grlen cismi, yukarda
zh edildii zere, dier cisimlere benzemedi; ldrlmesinde tereddtte
kaldlar. Demek ki, Hak Tel seviyye Kelimesini kendisi iin imtihan

742

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

makmnda kim kld ve "imtihan" ise zevk yan bizzat yaarak idrk edilen
ilimdir.
Hatt naleme ve yaleme yan belli oluncaya ve bilinceye kadar szyle;
(Muhammed, 47/31)

Ve le neblvennekm hatt nalemel mchidne minkm ves


sbirne
Ve sizi mutlaka imtihan ederiz, sizin aranzdan mchitler ve sabredenler Bize belli oluncaya kadar.
yet-i kermesine iret buyrulur. Kurr-i seb'a yan yedi byk krat
limi bu yet-i kermedeki naleme yan belli olsun kelimesini "nn" harfi ile okurlar. Ve kurrdan Eb Bekir u'be eimme-i kurrdan yan krat
imamlarndan bulunan sm'dan rivyet olarak Ve le yeblvennekm hatt
yalemel mchidne minkm ves sbirne yan Ve sizi mutlaka imtihan
ederiz, sizin aranzdan mchitler ve sabredenleri Biz bilinceye kadar eklinde krat etmitir. Bundan dolay cenb- eyh (r.a.) "hatt na'leme ve
ya'leme" ibresiyle bu iki kratle bu yet-i kermeye iret buyurmutur. Ve
bu yet-i kermenin yksek ma'ns hakkndaki zhlar t Fass'nda gemi ve
o srada "zt ilim" ile isimsel ve sfatsal ilim" arasndaki fark gsterilmi olduundan burada tekrrna lzm grlmedi.
te seviyye kelimesi imtihn makmnda kim olduu iin Hak Tel,
kendisine balanan ulhiyyeti yan ilhl da'v edip etmediini cenb-
s'dan sorarak buyurdu ki: "Beni ve annemi Allh'n gayr olarak iki ilh
edinin diye insanlara sen mi syledin?"(Mide, 5/ 116) Ya'n sana balana
ulhiyyet hussu iin aslnda sbit midir ve bu sz senden km mdr, kmam mdr?
imdi soruya kar cevap vermek edeb gerei olduundan, cenb- s'nn
da edebe riyet ederek, soruyu sormu olan Hak iin cevap vermesi lzm geldi. nk Hak Tel cenb- s'ya fark mak-mnda ve soru sorucu sretinde
tecell etti. Ve "Ente" yan Sen hitbyla toplayclk aynnda s'y ayrd.
Hikmet de, toplayc ayn ile farkta cevb gerektirdiinden Hz. s da yle yapp, bylece cevap verdi ve dedi:
"Sbhneke" yan "Seni tenzh ederim"; ve sze ilk olarak "tenzh" ile
balad. u halde kar karya olmay ve hitp etmeyi gerektiren "Sbhneke"
kelimesinin "kf ile yan ke yan Sen diyerek Hakk' snrlad. nk
"Sen" deyince onun kar taraf olarak "ben" gelir. Ve tabi'ki "Sen" ile "ben"in
743

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

snrlar ayrdr. Bundan dolay snrlama olur. Ve "tenzh"in snrlama olduu


Nh Fass ile Hd Fass'nda geti.
M yeknu l (Mide, 5/116) "Bana yakmaz", ya'n benliim ve taayynm ile Sen'den fert oluum ynnden, hakkm olmayan sz sylemek
nefsime yakmaz. Ya'n hviyyetimin ve ztmn gerektirmedii sz sylemek hakkm deildir. nk benim hviyyetim ve ztm ubdiyyeti yan
kulluu gerektirir. Ulhiyyet yan ilhlk ise, ztna mahsstur. Kullukla vasflanm olan kimse nasl ilhlk iddi edebilir?
nknt kultuhu fe kad alimtehu yan Eer ben onu syledim ise,
sen onu bilirsin. nk benim vcdum, Senin hakk vcduna bal bir
vcddur. Ve izf vcdumda, hayat, ilim, sem', basar ve kelm gibi ne kadar
sfat mevct ise, hepsi senin bu sfatlarnn ve yansmasdr. Ve benim
vcdum senin imkn mertebesinde benim sretimde aa kn ve taayynnden ibrettir. Bundan dolay benden syleyen Sen'sin. Ve bir kimse bir ey
sylemi olsa, muhakkak sylediini bilir. Ve sen benim lisnmsn ki, ben o
lisnla sylerim.
imdi bu ekilde tefsr, Reslullah (s.a.v.) Efendimiz'in hads-i kudsde bize Rabb'inden haber ile: "Ben onun syledii lisn olurum" buyurmasyla
sbittir. Ve bu hadis-i erfin tafsli dier fasslarda defalarca geti. Bu hads-i
kudsde Hak Tel, Hakkn vcdunda helk olmu olan kurb-i feriz yan
farzlarla yaklama mertebesindeki kulunun sylemesi esnsnda, kendi
hviyyetini onun lisnnn ayn kld ve fakat sz kula balad.
Daha sonra slih kul olan s (a.s.) talem m f nefs ve l alemu m
(fh) yan "Sen benim nefsimde olan eyi bilirsin ve ben nefsimde olan
eyi bilmem'' szyle cevbn tamamlad. Ya'n benim hviyyetim Sen'den
ibret olduu ve benim taayyn etmi olan nefsim Senin zhirin bulunduu
ynle, Sen benim nefsimde olan eyi bilirsin. Ve nefsimin btn ve hviyyeti
Sen olduun iin ben nefsimde olan eyi bilmem. nk "hviyyet"ini ancak
Sen bilirsin ve Sen'in hviyyetini ben asl bilemem. nk o hviyyet gaybn
da gaybdr ve btnlarn btndr. Byle olunca, snn lisn ile syleyici
olan Hak, s'nn hviyyetinden bilmeyi kaldrd. Ve bu bilmenin kalkmas,
Hakkn s'nn hviyyeti oluu ynnden oldu; yoksa snn syleyici ve eser
shibi oluu ynnden olmad.
Kur'n- Kerm'de talem m f nefs ve l alemu m f nefsike yan
"Sen benim nefsimde olan eyi bilirsin ve ben, Senin nefsinde olan eyi
bilmem" (Maide, 5/116) eklinde ulat halde, cenb- eyh (r.a.)in ve l
alemu m (fh) yan onda olan eyi bilmem" eklinde sylemesi, snn
nefsinin, Hakk'n nefsinin ayn olduundan dolaydr. L alemu m f
nefsike yan "Ben senin nefsinde olan eyi bilmem" sz cenb- s'nn
Hakkn nefsinde olan eyi bilmediini ifde eder. Ve l alemu m (fh)
744

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

yan "Ben onda olan eyi bilmem" sz ise, (h) yan (o) zamrinin talem
m f nefs yan Sen benim nefsimde olan eyi bilirsin ibresindeki
nefs kelimesine dnk olmas dolaysyla, cenb- s'nn kendi nefsinde
olan eyi bilmediini gsterir. nk snn Hakk'n nefsidir; ve Hakk'n nefsinde olan eyi Hak'tan gayr kimse bilmez. Onun iin cenb- s, kendi nefsinde olan eyden bilmeyi kaldrd.
nneke ente allemul guyb (Mide; 5/116) yan "Muhakkak,
mblaa ile gayblar bilen Sen'sin, Sen." Ya'n cenb- s cevben hitbnda
nneke yan Muhakkak Sensin dedikten sonra; bir de ente yan
Sen kelimesini kulland. nk, bu cevb toplayc aynda "fark" zerine
idi.
te toplayc aynda "fark" beynn kuvvetlendirerek ve ona dayanarak
nnekeden sonra ente kelimesi getirdi ki "Gaybleri bilen ancak Sen'sin,
Sen!" demek idi. nk gerek toplayclkta ve gerek farkda gaybleri bilen ancak Allah Tel'dr.
Byle olunca cenb- s, "Sbhneke" deyip Hakk' tenzh etmekle, kendisiyle Hakk' ayrd nknt kultuhu fe kad alimtehu "Eer ben dedim
ise, onu Sen bilirsin" demekle kendisini ve Hakk' toplad ve birledi. Ve
talem m f nefs ve l alemu m f nefsike yan "Sen benim nefsimde
olan eyi bilirsin ve ben, Senin nefsinde olan eyi bilmem" szyle kendi
nefsini ve Hakk'n nefsini zikr etmekle oaltt.
Ve nneke ente allemul guyb (Mide; 5/116) yan "Muhakkak,
mblaa ile gayblar bilen Sen'sin, Sen" demekle de "toplayclk ve "fark''
mertebelerindeki ilimlerin hepsini Hakk'a tahss ederek geniletti.
Ve dier taraftan kaytl ilimleri gerek kendi nefsinden ve gerek gayrilerinden kaldrmakla daraltm oldu. Bundan dolay cenb- s'nn cevbnda,
ayrma ve toplama, ve birleme ve oaltma, ve geniletme ve daraltma olduu
sbit oldu.

745

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ondan sonra cevbn tamamlayc olarak dedi: M kult lehm ill


m (Mide,5/117) yan "Ben onlara ancak bana emrettiin eyi dedim."
imdi o vcdda olmadna iret edici olduu halde ilk nce sz kaldrd; daha sonra soruyu sorana edep olarak sz cb etti. Ve eer byle yapmasa idi, hakkatleri bilmemekle vasflanm olurdu. Oysa o bundan mnezzehtir. imdi dedi: "Ben ancak bana emrettiin eyi dedim." Oysa benim
lisnm zere syleyici olan ancak Sen'sin; ve Sen benim lisnmsn. imdi
sen bu ilh rhun tenbhine bak ki o ne latf ve hassastr! enibudllhe
(Mide, 5/117) yan "Allah'a ibdet ediniz!" imdi ibdetlerde ibdet edenlerin ve eratlarn muhtelif oluundan dolay Allah ismini getirdi; ve bu
isimden baka hussi bir isim tahss etmedi. Belki btn her ey iin toplayc olan ismi getirdi. Daha sonra rabb ve rabbekm yan "Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz" dedi. Ve bilinmektedir ki, O'nun rubbiyyet yan
Rab olmaklkla bir mevcda balants, dier mevctlara balantsnn ayn
deildir. te bunun iin rabb ve rabbekm (Mide, 5/117) yan "Benim
Rabbim ve sizin Rabbiniz" szyle, syleyenden kinye ve muhtabtan
kinye olan iki kinye ile ayrd. ll m emerten bih yan "Ancak, bana
onunla emrettiin eyi." imdi kendi nefsini memur olduu yan emir ile
hareket ettii halde isbt etti. Oysa onun kulluundan baka bir ey deildir. nk, her ne kadar yapmasa da, ancak kendisinden emre uymas beklenen kimseye emrolunur. Ve ne zamanki emr, mertebelerin hkm ile
nzil olur, bunun iin bir mertebede zhir olan her bir kimse, bu mertebenin hakkatinin verdii eyle boyanr. imdi me'mr yan emir ile hareket
edilen mertebe iin bir hkm vardr ki, her me'mrda gzkr. Ve mir
mertebe iin de bir hkm vardr ki, her bir mirde ikr olur. Byle olunca Hak, Ve ekms salte (Bakara, 2/43) yan "Namaz kln!" der. Bu halde
O mir ve mkellef me'mrdur. Ve kul rabbgfirl (A'rf, 7/151) Y Rab
beni mafiret et! der. Bu halde kul mir ve Hak me'mrdur. imdi Hakk'n
ona emir ile kuldan talep ettii ey, kulun O'na emir ile Hak'tan talep ettii
eyin ayndr. Ve bunun iin, her ne kadar gecikirse de, her bir du kabl
edilen oldu ve edilmesi de lzmdr. Nitekim namaz klmak ile kendilerine
hitp edilen mkelleflerin ba'zs geciktir. Bundan dolay, vakit iinde namaz klmaz, emre uymay erteler. Eer buna gc yeterse, dier bir vakit
iinde namaz klar. sterse kastl olsun, cbet lzmdr (37).
Bilinsin ki, cenb- eyh-i Ekber (r.a.) Kur'n- Kerm'de Mide sresinin
sonlarnda geen yet-i kermeyi hakkat lisn zere tefsr buyururlar.
Ve bu yet-i kermeyi burada zikretmenin, okuyucular iin faydal olaca
grldnden buraya konuldu:

746

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(Mide, 5/116-118)

Ve iz klellhu y sebne meryeme e ente kulte lin nsittehizn ve


mmiye ilheyni min dnillhi kle sbhneke m yeknu l en ekle m
leyse l bi hakkn in knt kulth fe kad alimtehu talem m f nefs ve l
alemu m f nefsike inneke ente alleml guyb. M kult lehm ill m
emerten bih enibudllhe rabb ve rabbekm, ve knt aleyhim ehden
m dumtu fhim, fe lemm teveffeyten knte enter rakbe aleyhim ve ente
al kulli eyin ehd. n tuazzibhm fe innehm ibduke, ve in tagfir
lehm fe inneke entel azzl hakm.
Ve Allah (cc.): Ey Meryem olu s! Sen mi insanlara ; Beni ve annemi,
Allh'tan baka iki ilh edinin diye syledin?" dediinde , Hz. sa; ''Seni
tenzh ederim, Sen ycesin, benim iin hak olmayan bir eyi sylemek bana yakmaz. Eer ben onu sylemi olsaydm o taktirde, muhakkak Sen
onu bilirdin, nefsimde olanlar da Sen bilirsin, ben ise Sen'in nefsinde olanlar bilemem." Muhakkak ki gayblar en iyi bilen Sensin Sen! Onlara, bana
emrettiin eyden baka bir ey sylemedim: Benim de Rabb'im, sizin de
Rabb'iniz olan Allah'a ibdet etmelerinden baka birey sylemedim. Onlarn arasnda bulunduum srece, onlarn zerlerine hit oldum. Fakat
beni veft ettirince onlarn zerine gzetleyici Sen oldun. Ve Sen hereye
hitsin. Eer onlara azp edersen, artk muhakkak ki onlar, Senin kullarndr. Ve eer onlar balarsan, o takdrde muhakkak ki Sen, Sen
Azz'sin, Hakm'sin.
imdi, yukarda geen mbrek metin "allm'l-gayb" yan gayblar
en iyi bilen Sensin Sen! ksmna kadar tefsr buyrulmu idi. Bu metinde de
ikinci ayet-i kermenin tefsrine balayp buyururlar ki: s (a.s.) daha sonra
cevb tamamlayc olarak M kult lehm ill m emerten bih yan
Ben onlara demedim, ill u eyi dedim ki, Sen bana, onunla emretmi
idin dedi. imdi bu "Ben demedim" szyle o vcdda olmadna, ya'n
Hakkn vcdunda helk olmu olduuna iret edici olduu halde, ilk olarak sz kendinden kaldrd. Daha sonra Ente kult yan Sen syledin
hitb ile; soru sorucu olan Hakk'a kar edebe riyeten ill m emerten

747

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

bih yan ill u eyi dedim ki, Sen bana, onunla emretmi idin szyle
sz sylediini cb, ya'n isbt etti.
Bundan dolay cevbnda kelime-i tevhdde bulunan srra tbi oldu. nk l ilhe illallah cmlesi, ilk nce kaldrma ve daha sonra isbt zerine
olumutur. nk, hakk vcd karsnda olan vcdun kaldrlmas,
edebdir. Daha sonra soru sorann cevbn ihml etmeyip, mnsib bir lisnla
gerekli cevb vermek edebe riyet etmektir. Bundan dolay s (a.s.) da byle
yapt. Eer o byle yapmam olsa idi hakkatleri bilmemekle vasflanrd. Oysa cenb- s h ki hakkatleri bilmemekle vasflanm olsun; o bundan ycedir. Cenb- s'nn daha sonra isbt sz ile ill m emerten bih demesinin zh budur ki: Ben o eyi dedim ki Sen bana onunla emrettin. Oysa,
benim lisnm ile syleyici olan Sen'sin. Bu cevap toplayc ayn ve "farzlarla
yaklama" makmdr. "Ve sen benim lisnmsn" bu da fark ayn ve
"nfilelerle yaklama" makmdr.
imdi sen bu ilh rhun tenbhine bak ki ne kadar latf ve hassastr! Ya'n
"toplama ile fark" ve "snrlama ile tenzh" ve "okluk ile birlik" ve "darlk ile
genilik" ve "isbt ile kaldrma" ve "nfilelerle yaklama ile farzlarla yaklama" tenbhine dayal olarak rh ve ilh olan s (a.s.)dan kan cevbn ne
kadar latf ve hassas olduuna dikkt et!
Bosnev Abdullah Efendi ve Ya'kb Han ve Te'vl-i Muhkem erhlerinde
metindeki ibre bu ilh rhun tenbhine bak ve Dvd Kayser ve
Abdrrezzk Kn ve Bl Efendi erhlerinde bu ilh rhun tenbiesine
bak eklindedir. "Tenbie" tefile vezninde haber vermek ma'nsna gelir.
Mevln Cm ile Abdulgan Nblus erhlerinde bu ilh rhun tenbhine
bak eklinde olup bahse balants aktr. nk yukarda gsterildii ekilde s (a.s.) cevbnda "toplama" ile "fark"a ve "okluk" ile "birlie"; ve "isbt"
ile "kaldrma"ya iret etmi idi. Bunlar ise "tesniye" yan bir kelimenin iki eye iret etmesi hlidir ki Arapada kelimenin sonuna elif-nn vey yenn yan n-n-eyn getirilerek yaplr.
s (a.s.) cevbna devamla, Enibudllhe (Mide, 5/117) "Allh'a
ibdet ediniz, dedim" dedi. Rezzk ve Cebbr ve Hallk gibi hussi isimlerden birine ibdet edilmesini tahss etmeyip Allah ismini zikrederek "Allh'a
ibdet ediniz!" dedi. nk, ibdette ibdet edenler muhtelif olduu gibi,
eratlar da muhteliftir. bdet edenlerin bazsnn merebi Btn isminin ve
ba'zsnn Zhir isminin gerekleri zerinedir ve ayn ekilde eratlarn ba'zs
tenzh ve ba'zs tebh ve ba'zs tenzhde tebh ve tebhde tenzh zerinedir.
"Allah" ismi ise btn ilh isimleri toplayc olduu gibi, btn ibdet ekillerini de iine almaktadr. imdi ibdet edenlerin mereblerinin muhtelif oluu
ynyle hepsini hussi bir isme da'vet etmek hikmete uymaz. Eer da'vet edilirse bu da'vetten, merebleri dolaysyla, ba'zlar istifde eder ise de, bzlar
firr eder. Onun iin s (a.s.) toplayc isim olan "Allh"a da'vet etti.
748

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Daha sonra rabb ve rabbekm yan "Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz" dedi. Oysa Hakk'n her bir mevcda kar rubbiyyetle yan Rab olarak
tecellsi birdierinin ayn deildir. nk, her mevcdun ilh isimlerden bir
hussi Rabbi olup, o hussi Rabb o mevcdun terbiye edicisidir. te Hakk'n
rubbiyyetle bir mevcda balants, dier mevcda balantsnn ayn olmad iin "Rabb yan benim Rabbim" szyle syleyenden kinye ve
"Rabbkm yan sizin Rabbiniz" szyle muhtabtan kinye olan iki kinye
ile, ya'n syleyen zamri ve muhtab olan zamri ile ayrd. Ve kendi Rabb-i
hssyla mmetinin Rabb-i hslarnn arasn ayrd. Fakat bu ayrma ile
berber mmetini mutlak Rabb olan Allh'a dvet etmi oldu. nk "Allah"
ismi, s (a.s.)n Rabb-i hssyla mmetinin Rabb-i hslarn toplaycdr.
s (a.s.) ll m emerten bih yan "Ancak, bana onunla emrettiin
eyi" szyle kendi nefsini me'mr yan emir ile hareket edici olarak isbt etti.
Halbuki nefsinin me'mriyyeti, kendisinin kulluundan baka bir ey deildir.
nk her ne kadar kendisine emrolunan eyi yapmasa bile, ancak kendisinden emre uymas dnlen kimseye emrolunur. Me'mriyyet, kulluk olunca
s (a.s.) bu sz ile nefsini kulluk ile isbt etti. Ne zamanki ilh emir, ilh grnme yerlerine, grnme yerlerine it mertebelerin hkm ile iner, ite bunun iin, bir mertebede zhir olan her bir kimse, bu mertebenin hakkati ne
eyi verir ve ne hli gerektirirse, o ey ve hl ile boyanr ve o eyin rengine boyanr. Bundan dolay me'mr mertebesinde zhir olan kimse ile mir mertebesinde zhir olan kimse iin birer hkm vardr ki, bu hkmler her bir
me'mr ve mirde grnr.
Byle olunca Hak Tel hazretleri Ve ekms salte (Bakara, 2/43) yan
"Namaz kln!" der. Bu durumda Hak mir mertebesinde ve mkellef olan kul
ise me'mr mertebesinde zhirdir. Ve ayn ekilde kul rabbgfirl (A'rf,
7/151) yan "Y Rabbi beni mafiret kl!" der. Bu durumda da kul, mir mertebesinde ve Hak, me'mr mertebesinde zhirdir.
imdi Hakk'n kula emretmekle kuldan talep ettii ey, kulun Hakk'a emretmekle Hak'tan talep ettii eyin ayndr. nk Hak, kula emretmekle ondan emre cbet etmesini talep eder. Ve ayn ekilde kul, Hakk'a emretmekle,
Hak'tan cbet etmesini ister. Bundan dolay iki tarafn birdierinden istedikleri cbettir. Ve cbet ise, bir eydir. Ve iki tarafn istedikleri cbet birdierinin
ayndr. te iki tarafn birdierinden talep ettii ey, cbet olup, bu da birbirinin ayn olduu iin, cbet gecikse bile, her bir du ve talep cbet edilen oldu. Ve her bir dunn kabl edilmesi de lzmdr. nk me'mriyet mertebesinde zhir olan kimse iin oluan zel hkm cbet edilmesidir. Bu hussta
cbetin gecikmesine baklmaz. Nitekim, "Namaz kln!" emrine muhtab olmaya ehil olan mslman ve akl yerinde ve yetikin kimselerden b'zlar
varsayalm, sabah, le vey ikindi namazlarn vakitlerinde klmayp erteler
ve kudreti olduu zaman bu namazlar dier vakitler iinde kaz eder. O kim749

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

senin, isterse bu namazlar ertelemesi kastl olsun, kaz sretiyle de olsa,


"Namaz kln!" emrine cbet edip o namazlar klmas lzmdr. nk
me'mriyet mertebesinin hkm budur. lnceye kadar emre uyulmas gereine karn namaz klmayanlarn hkmne gelince, bu konudaki zhlar
Ya'kb Fass'nda getiinden oraya mrcaat edilsin. Ve ayn ekilde, kul tarafndan gerekleen du ve isteklerin Hak tarafndan kablne it zhlar da
t Fass'nda ayrntl bir ekilde gemi olduundan burada tekrrna lzum
grlmedi.

Ondan sonra ve knt aleyhim (Mide, 5/117) "Ben onlarn zerine


idim" dedi. Ve al nefs meahm yan "Nefsim zere onlarla berber"
demedi. Nitekim rabb ve rabbekm yan "Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz" dedi. Ve knt aleyhim ehden m dmt fhim yan "Ben onlarn arasnda bulunduum srece, onlarn zerine hit idim." nk
nebler, onlarn arasnda bulunduka; mmetleri zerine hittirler. Fe
lemm teveffeyten yan ne zamanki beni veft ettirdin", ya'n kendine
ykselttin ve benden onlar rttn ve beni de onlardan rttn; benim maddemde deil ama, belki onlarn maddelerinde, knte enter rakbe aleyhim
yan Sen Rakb oldun onlarn zerine." nk, Sen rakb olmay yan gzetmeyi gerektiren onlarn grmesi oldun. imdi, insann kendi nefsine
olan hitlii, Hakk'n ona olan hitliidir. Ve onu "Rakb" ismi ile kld.
nk hitlii kendi iin kld. imdi o kul olmasndan dolay, onun o olduunun ve kendisi iin Rab olmasndan dolay, Hakk'n Hak olduunun
bilinmesi iin, kendi arasyla Rabb'inin arasn ayrmay istedi. Bundan dolay, kendi nefsi iin kendinin "hit" olduunu ve Hak hakknda da onun;
"Rakb" olduunu syledi. Ve kendi nefsi hakknda onlar ne geirip, onlar iin ikram olarak ve Hakka kar edeb olarak aleyhim ehden m
dmt fhim yan "Ben onlarn arasnda bulunduum srece, onlarn zerine hit idim." dedi. Ve rakbe aleyhim yan Rakb oldun onlarn zerine" sznde, Rabbin rtbe ile nde oluu hakedici olduu eyden dolay,
onlar cenb- Hak'ta, Hak'tan sonraya brakt. Ondan sonra bildirdi ki, muhakkak Rakb olan Hak iin, s'nn kendi nefsi iin kld isim sbittir ve
o aleyhim ehden yan onlarn zerine hit idim szndeki
"ehd"dir. Byle olunca ve ente al kll eyin ehd (Mide, 5/117) yan
"Sen her ey zerine ehd'sin" dedi. imdi genel iin "kll yan her" kelimesini ve belirsizlerin belirsizi olmasndan dolay "ey"i getirdi; ve "ehd"
ismini getirdi. O her bir hit olunan zerine, bu hit olunann hakkatinin
gerektirdii ey dolaysyla, ehd'dir. imdi o, Ve knt aleyhim ehden
m dmt fhim yan Ben onlar iinde olduka onlarn zerine hit
idim dediinde Hak Tel'nn s kavmi zerine "ehd" olduuna dikkt
ekti. Bundan dolay o, sevi maddede, Hakk'n hit oluudur. Nitekim,
Hakk'n onun lisn ve iitmesi ve grmesi olduu sbit oldu (38).
750

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ya'n ondan sonra s (a.s.), bu esaslara hitliinde, rabb ve rabbekm


yan "Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz" (Mide, 5/117) sznde, kendi nefsi
iin hs Rabbi ve mmetinin nefisleri iin de birer hs Rabb isbt ettii gibi
yapmayp, hitliini isbt ettii esnda Ve knt aleyhim ehden dedi.
Ya'n ben ehd isminin, grnme yeri idim ve benim varlk aynmda onlarn
zerine ehd olan Sen idin, dedi. Yoksa Ve knt al nefs meahm
ehiden yan Ben onlarla berber kendi nefsim zerine ehd idim demedi.
Ya'n hit oluunu isbt esnsnda kendi nefsine hitliini de isbt etmedi.
nk nebler mmetlerinin arasnda bulunduka ve dnyev hayt ile diri
olduka, mmetleri zerine gzcdr. Ve obanlar gttkleri hayvanlarn helk ukuruna dmemeleri iin, onlarn zerine nasl gzc iseler, nebler
(aleyhim's-selm) de, hayvniyet ynnn stn gelip cehennem ukuruna
dmemeleri iin, mmetleri zerine yle gzcdrler. Ve nebler, insan- kmil olup Allah toplayc isminin grnme yeri olduklarndan, tabi'ki "ehd"
isminin hkmleri de kendilerinden aa kar. Ve onlarn hitlii Hakk'n
aynnn hitliidir. nk onlar Hakkn vcdunda helkta olduklarndan
kendi vcdlarn grmezler. Bundan dolay s (a.s.) bu grnme yeri oluu
dolaysyla hitlii nefsine isbt etmeyip, yalnz mmetleri hakknda isbt
etti; Ve knt aleyhim ehden m dmt fhim yan "Ben onlarn arasnda bulunduum srece, onlarn zerine hit idim" dedi.
s (a.s.) daha sonra Fe lemm teveffeyten yan Ne zamanki Sen beni
veft ettirdin" dedi, ya'n beni kendine ykselttin ve beni ehdet mertebenden
gayb mertebene ykseltmekle, onlar benden ve beni de onlardan rttn ve
perde arkasna drdn. nk onlar beni Senin ehdet mertebende madde
beden sretim ile mhede ederler idi. Ykselttikten sonra bu mhedeleri
kesildi. Ve ayn ekilde ykseltildikten sonra, Senin hitliinde gark oluum
dolaysyla, ben de onlar mhede edemedim. Ve birlik hitliin okluk
mhedene perde oldu. Ve Sen ehdet mertebesinde ilh zuhr yerlerinden
bir zuhr yeri olan benim maddemin, ya'n cesedimin, dnda, belki onlarn
maddelerinde ve cesedlerinde, onlarn zerine Rakb oldun. nk, Sen onlarn grmesi oldun ki; o grme rakb olmay yan gzetmeyi gerektirir. Byle
olunca insann kendi nefsini mhedesi, Hakk'n onu mhedesidir.
Ve s (a.s.) mmetinin maddelerinde olan Hakk'n mhedesini beyn
sadedinde "Rakb" ismini zikretti. nk s (a.s) Ve knt aleyhim ehden
m dmt fhim yan "Ben onlarn arasnda bulunduum srece, onlarn
zerine hit idim." (Mide, 5/117) sznde, mmeti zerine olan gzcl
kendi nefsi iin beyn etti. Bundan dolay Hakk'a kar edeb olarak, bir isimde
Hak'la ortak olmamak iin, kendi nefsi arasyla Rabb'i arasn ayrmay istedi.
T ki kul olduu iin s'nn s olduu ve s'nn Rabb'i olduu iin de Hakk'n Hak olduu bilinsin. u halde mmeti zerine "ehd"i kendi nefsi iin ve
"Rakb"i de Hak iin bildirmekle, nefsiyle Rabb'inin arasn ayrd.
751

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve cenb- s kendi nefsi hakknda, mmeti iin ikram olarak ve Hakk'a


kar edeb olarak, mmetini ilk olarak zikredip aleyhim ehden m dmt
fhim dedi. Ya'n mmetine dnk olan aleyhim onlarn zerine kelimesindeki hm onlar zamrini, kendi nefsine balad ehden hit
idim kelimesinin nne geirdi. nk knte enter rakbe aleyhim yan
Sen Rakb oldun onlarn zerine" sznde Hakk' mmetinin nne geirmi idi. Bundan dolay bu ekilde ne geirme iinde Hak'la eit olu kalkm
olur. Ve er rakbe aleyhim yan Rakb oldun onlarn zerine sznde
mmetine dnk olan hm onlar zamrini, Hakk'a dnk bulunan
"Rakb" isminden sonra zikretti. nk Rab rubbiyyet yan Rab olma rtbesi
ile nde oluu hak edicidir.
Daha sonra s (a.s.) bildirdi ki, "Rakb" ismi ile isimlendirilmi olan Hak
iin, kendine balad isim dahi sbittir. Ve o isim de aleyhim ehden szndeki "ehd" ismidir. nk "Rakb" ismi gibi "ehd" ismi de ilh isimlerden bir isimdir. Bundan dolay s (a.s.) bu hakkati beyn iin de:
ve ente al kll eyin ehd yan "Sen her ey zerine ehd'sin"
(Mide, 5/117)
dedi. imdi genel eyler iin olan "kll yan her" kelimesini ve belirsizlerin
belirsizi olduundan dolay da "ey"' kelimesini kulland ve "ehd" ismini de
getirdi. Ve bu szyle kendinin "ehd" olmasyla Hakk'n "ehd" olmas arasndaki fark gsterdi. nk kendinin mhedesi, ancak kavminin arasnda
mevcd olduka onlarn zerinde olur. Oysa Hakk'n mhedesi sdece byle bir dny yurduna mahss deildir. Her eyin zhiri ve btn zerine ve
her hit olunann sbit aynyla ve zt isti'dd ile gerektirdii btn halleri
ve sretleri zerine ezelen ve ebeden ve ilmen ve "ayn"en ehd'dir. Ve "ey"in
belirsizlerin belirsizi olmasnn ne demek olduu Lokmn Fassnda ayrntl
olarak zh edilecektir.
imdi s (a.s.) Ve knt aleyhim ehden m dmt fhim yan Ben
onlar iinde olduka onlarn zerine hit idim dedii esnda, Hak Tel'nn s kavmi zerine ehd olduuna dikkt ekti. nk ve ente al kll
eyin ehd yan "Sen her ey zerine ehd'sin" szyle her yurtta, her bir
hit olunan zerine olan mhedenin Hakk'a it olduunu beyn etmi oldu. Bundan dolay knt aleyhim ehden yan onlarn zerine hit
idim szndeki hitlik, s (a.s) cisminde zhir olan Hakk'n hitliidir. Nitekim, erefle bize ulaan hads-i kuds ile sbit oldu ki, Hak kulun lisn ve
iitmesi ve grmesidir.

752

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ondan sonra sev kelimeyi ve muhammed kelimeyi dedi. Onun sev


olmasna gelince, nk o, Allah Tel'nn kendi kitbnda ondan haber
vermesi ile s (a.s)n szdr. Ve onun muhammed olmasna gelince,
imdi o szn, Muhammed (s.a.v.)dan km olmasndan dolaydr. Ondan
kt meknda, btn bir gecede onu tekrr ettii halde, onunla kim oldu
ve tan yeri aarana kadar, onun dnda bireye gemedi. n tuazzibhm fe
innehm ibduke, ve in tagfir lehm fe inneke entel azzl hakm (Mide,
5/118) "Eer sen onlara azp edersen, onlar Senin kullarndr ve eer onlar
balarsan Sen Azz ve Hakmsin." Ve hve yan o gib yan hzrda
olmayan zamri olduu gibi hm yan onlar da gib zamridir. Nitekim
gib zamri ile Hmlleziyne keferu yan Onlar o kimseler ki kfirdirler (Fetih, 48/25) dedi. imdi gayb, hli hzrda grnenler ile istenilen
eyden onlar iin rtld. imdi gib zamri ile n tuazzibhm yan onlara azp edersen dedi. Oysa o, onlarn Hak'tan onda olduklar rtlmenin
ayndr. imdi Allah Tel onlar, onlarn hzr olularndan nce zikretti,
t ki hzr oluncaya kadar, hamur mayalanm olur. Byle olunca maya hamuru kendi gibi yapt. Fe innehm ibduke yan "nk onlar Senin
kullarndr." imdi, onun zerine olduklar tevhdden dolay hitb ayrd.
Oysa onlardaki zilletten daha byk zillet yoktur. nk, onlar iin nefislerinde tasarruf yoktur. Bundan dolay onlar, efendilerinin onlardan diledii eyin hkm zeredir. Oysa onun iin, onlarda ortaklk yoktur. nk,
"Senin kullarn" dedi. Byle olunca ayrd. Ve "azb" ile kastedilen, onlarn
zell olmasdr. Oysa kul olduklarndan dolay, onlardan daha zell yoktur.
imdi onlarn ztlar, onlarn zell olmalarn gerektirir. Bundan dolay Sen
onlar zell etmezsin. nk Sen onlar, kul olduklarndan dolay, iinde
bulunduklar zilletten daha da aas ile zell etmezsin (39).
Daha sonra s (a.s.), hem sev kelime ve hem de muhammed kelime olan
u n tuazzibhm fe innehm ibduke, ve in tagfir lehm fe inneke entel
azzl hakm (Mide, 5/118) "Eer sen onlar azblandracak olur isen, onlar
Senin kullarndr ve eer balayacak olur isen, Sen Hakm olan Azz'sin" szn dedi. Bu szn sev olmasna gelince: nk bu sz, Allah Tel'nn
kendi kitb olan Kur'n- Azm'-nda, cenb- s'dan ktn bize haber
verdii iin, s (a.s)n szdr. Ve muhammed olmasna gelince: O da, bu
sz Muhammed (s.a.v.)den km bulduu iindir. nk, bu szn sadetli
azlarndan kt meknda, btn bir gecede bu sz tekrr buyurduklar
halde, o sz ile kim oldu ve tan yeri aarana kadar bu szden baka bir ey
sylemediler. Bu hal, Ved Haccnda olmu idi. te bu sz, cenb- s'dan
mmeti hakknda kt ve (S.a.v.) Efendimiz'den btn bir gece tekrr etmek
sretiyle km olduu iin, hem sev ve hem de muhammeddir. Ve bu szdeki n tuazzibhm-onlara azb edersen, fe innehm-muhakkak onlar,
lehm-onlar kelimelerinde olan Hm-onlar gib zamridir; "h" harfinin
753

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

(hm) sonuna eklenen "mm" harfi (hm) oula irettir. Nasl ki hve-o
da gib zamridir, fakat tekil iindir.
Nitekim, lhi kelmda bunun bir benzeri Hak Tel'nn oul gib zamri
ile Hmlleziyne keferu yan Onlar o kimseler ki kfirdirler (Fetih,
48/25)
buyurmasdr.
nk
kfirler,
kendi
izf
vcdlarnn mhedesinde boulmu olduklarndan Allh' gib zanneder ve
hayl ederler. Bu mhede-leriyle ve bu zan ve haylleriyle Hakkn
huzrundan gayb olup btn grnme yerlerinde aa km olan Hakk' rterler. te Hak Tel da Hmlleziyne keferu sznde onlarn zann
zere zhir olarak "nkr eden ve rten onlar" dedi; ve gibin oulundan
kinye olan, hm zamrini getirdi. imdi onlarn cehletlerinin srklemesiyle Hak hakknda vehmettikleri gayb, lem sretlerinden ibret olan hli
hzrda grnenler ile riflerce istenilen eyden, ya'n Hakkn vcdundan,
onlar iin rtld. nk Hak, grnme yerleri ile zhir ve btn grnme
yerlerinde hzrdr. Ve Hakk' maddeden soyutlanm olarak grmek mmkn deildir. Nitekim, detaylar Muhammed Fass'nda gelecektir. Hl byle
iken Hakk' gaybe thss edip, O'nu gybta aramak ok byk bir cehlettir.
Ve bu hakkat yukarda ve ve ente al kll eyin ehd yan "Sen her ey
zerine ehd'sin" kavlinin tefsr ve zhnda beyn olundu.
te, bu incelie dayal olarak s (a. s.), gib zamri ile n tuazzibhm
yan onlara azp edersen dedi. Oysa hm gib zamrinin iret etttii
gayb, yle bir rtnn ve perdenin ayn oldu ki, bu zamir ile kastedilen kavim, o rt iinde Hak'tan rtl oldular. Ve bu rt, snn sretinin ve taayynnn rtsdr. nk onlar s (a.s)n dnydaki kaytl sreti ile
mutlak olan Hakktan rtl oldular. Ve mutlak olan Hakkn btn grnme
yerlerinde zhir ve hzr olduunu mhede edemediler.
imdi Allah Tel onlar, Hak'tan gayb hallerinde ve O'nun
mhedesinden rtl hllerinde, s (a.s) lisn ile n tuazzibhm yan
onlara azp edersen sznde veyhut Kur'n- Kerm'de Hmlleziyne
keferu yan Onlar o kimseler ki kfirdirler (Fetih, 48/25) sznde lm
olay ile rtnn kaldrlmas sretiyle, Hak'la oluacak olan huzrdan nce
zikretti. Ve gayb hallerinde Hakk'n onlar zikretmesi, onlar iin maya oldu; t
ki bu maya syesinde, onlar lm ile vey kymet gnnde dirili ile rtnn
kalkmas hlinde, Hakkn huzrunda durduklar zaman, onlarn izf
vcdlarnn hamuru, maya gibi olsun ve bu maya, onlarn izf vcdlarnda
hkmetsin. nk, Allh'n zikri ekberdir. Nitekim, Kur'n- Kerm'de buyrulur: ve le zikrullhi ekber yan Ve kesinlikle Allahn zikri ekberdir
(Ankebt, 29/45). Ve Hakk'n onlar gayb hallerinde zikretmesi, onlar kendi
hakkatlerine dndrc olup zt hakkatler ve isti'ddlar ise, maya gibidir.
Ve vehim shiplerinin izf vctlar ise mayasz hamur gibidir. Bundan dolay Hakk'n onlar zikretmesi mayasz hamura maya katmak demek olduun754

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

dan, onlar lm ile ve kymette dirili ile kendi izf vctlarnn vehm olduuna vkf olacaklarna ve bu zamandaki yurdun cbna gre, kendilerine
verilmi olan vcdda Hakk'n zuhrunu perdesiz mhede edeceklerine
dayanarak, izf vcdlarnn hamuru mayaya dnm olarak bu hamur,
mayann benzeri olur. Bundan dolay maya, hamurda hkm srerek hamuru
kendi gibi etti.
Daha sonra cenb- s Fe innehm ibduke yan "nk onlar Senin
kullarndr" dedi. Bundan dolay hitb kf (ke-Senin) ile ayrd ve tahss etti.
Ve onlar her ne eye ibdet ederlerse etsinler, ancak Senin kullarndr. Ve onlar
iin Senin kulluundan kma ihtimli yoktur. nk, btn grnme yerlerinde grnen Sensin ve cenb- s Senin grnme yerlerinden bir grnme
yeridir. Eer onlar, benim s grnme yerimde Sen'i snrlama ile ibdet ederler ise, bu ibdetleri yine Sana dnk olur. nk btn isimleri toplam olan
bir aynsn. Geri cehletleri sebebiyle onlarn buna vkf olmalar ve urlar
yoktur. Fakat onlar bu zarri tevhd zerinedir. Onlarn bu cehletleri Senden
gan olmalarn gerektirmez. Onlar mdemki Senin kullarndr, onlardaki zilletten daha byk zillet olamaz. nk, onlarn vctlarnn Kayymunun,
Senin mutlak vcdun oluu ynyle, asl onlarn kendi nefislerinde ve
vcdlarnda tasarrufu yoktur. Bundan dolay efendileri, onlardan ne isterse
onlar o eyin ve o irdenin hkmne tbi'dirler. Ve efendilerinin onlarn zerinde olan tasarrufunda, asl bir ortak yoktur. Bundan dolay onlar benim s
grnme yerimde, Sen'i snrlamak sretiyle beni ilh edinip ibdet etmiler
ise, bu hl, onlarn hakkatlerinin ve sbit aynlarnn gereindendir. nk
onlar ilh ilminde bu ekilde ilh bilinenin oldu. Ve senin ilmin bilinene ve
irden de ilme tbi'dir. imdi onlarn hakkatleri bu yn ile ilh bilinenin olmakla; ehdet mertebesinde dahi bu sretle zhir olmalarn irde buyurdun.
Ve onlar, Senin kullarn olduklar ve Sen de onlarn Efendisi olduun iin, senin ilh irdene muhlefet edebilirler mi idi? Bundan dolay onlar zt
isti'ddlarna dayanan irdene tbi' oldular. te bu incelie [dayanarak]
cenb- s "Senin kullarn" dedi. Ve ibduke kelimesindeki hitb kf ile
ayrd ve tahss etti.
s (a.s.)n n tuazzibhm yan onlara azp edersen szndeki
"azb"dan kast da, kavminin zell olmasdr. nk, azb hli iinde bulunanda asl izzet dnlemez, o kimse zelldir ve bir azz ve khredicinin
kudret elinde zebndur. Oysa, s kavmi kul olular ynyle onlardan daha
zelli yoktur. nk kulluklar dolaysyla hibirisinin kendi nefsinde tasarrufa kudreti yoktur. Onlarda tasarruf edici olan Hak'tr. Ve iin aslnda onlar dnyda Senin irden ile onlara gelen elemler ve bellar ile azplandklar
ynle zillet iindedirler. Ve ayn ekilde, onlarn sbit aynlar, bu ehdet mertebesinde cehlet azb iinde zell olmalarn gerektirir. Byle olunca onlar iki
kat azb iindedir. Birisi kul olduklar ynle Senin kudret elinde zebn olmalar ve dieri cehlete dalm olarak Hakk' gibde aramalardr. Bundan dola755

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

y Sen onlar, iinde bulunduklar bu azbdan daha aa bir azb ile zell etmezsin. nk, dnyda kahr elinde zebn olduklar gibi, hirette de bu hl
iindedirler. Bundan daha aa ne azb olur?

Ve in tagfir lehm (Mide, 5/118) "Ve eer sen onlar iin rtersen",
ya'n muhlefetleri sebebiyle onlarn hakettikleri azbn gereklemesinden
Sen onlar rtersen, ya'n Sen onlar iin rtecek bir ey klarsan, ki onlar
bundan rtsn ve onlar onda men' etsin. Fe inneke entel azz yan "imdi sen muhakkak Azz'sin", ya'n menu'l-hm yan himyendekini koruyansn. Ve Hak Tel bu ismi kullarndan verdii kimseye verdii vakit,
Hak Mu'izz (Azz klan) ile ve kendisine bu isim verilen, Azz ile isimlenmi olur. imdi Mntakm (ntikam Alan) ve Muazzib (Azb Eden)'in,
intikm ile azbdan istedii eyden himye ile korunmu olur. Ve yine
beyn kuvvetlendirmek iin fasl ve imd ile getirdi. Ve yetin devmnn
inneke ente alleml guyb (5/116) szndeki ve knte enter rakbe aleyhim (5/117) szndeki ayn ifde tarz zere olmas iin, yine evvelki gibi
inneke entel azzul hakm olarak geldi (40).
Ya'n s (a.s.) daha sonra Ve in tagfir lehm (Mide, 5/118) "Ve eer
sen onlar iin rtersen" dedi ki: Senin emrine muhlefetleri ve tatine uymamalar sebebiyle hakettikleri azbn onlarn zerine gereklemesinden Sen
onlar rtersen, demek olur. "Gafr"n ma'ns setr ve rtdr. Nitekim ba korumak iin sava srasnda ba rten zrhn adna "mifer" derler. u halde
tagfir lehm onlar rtmek demek, Sen onlar iin bir setr ve rt yaparsn
ki, bu rt onlar, azbn gereklemesinden rter. Ve onlar bu azbn gereklemesinden korur ve himye ve siper ve bekilik eder
Fe inneke entel azz "Sen muhakkak Azz'sin" ya'n menu'l-hm
yan himyendekini koruyansnsn. "Men" mni ma'nsna ve "hm" da,
himye olunan ey ma'nsna gelir. "Menul'l-hm" himyesi altnda bulunan
eye bakalarnn satamasn men' eden ma'nsna olur. Bundan dolay entel
azz Sen Azzsin demek, Senin himye ettiin ey zerine olacak satama
ve tecvz, zt ahadiyyetine mahss olan izzet ile men edensin demek olur.
Ve bu Azz ismini Hak Tel kullarndan birisine verdii ve ona bu isim ile
tecell ettii zaman, bu kulunu "azz" ettii iin, Hak Tel Mu'izz (Azz Klan)
ismi ile isimlenmi olur. Ve kendisine bu erefli isim verilmi olan kul da,
Hakk'n indinde "azz" olduu iin, Azz ismi ile isimlenmi olur. Ve Azz
ismi ile isimlenmi olan kul ise Hakkn himyesinde olur ve onun korumas
altnda bulunur. imdi Mntakm (ntikam Alan) ve Muazzib (Azb Eden)
isimlerinin, intikam ve azb cinsinden istedii eyler her ne ise, Azz ismi ile
isimlenmi olan kul, Hakk'n himye ettii olup Hak, bu isimlerin o kul zerine satamasn men' eder.nk, Hak gafriyyet yan rtclk sfat ile bir
756

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

kulunu rtt zaman, Gafr isminin kart bulunan isimlerin satamasn


men' eder.
Ve s (a.s.) bylece beyn kuvvetlendirmek iin, nahiv limlerinden (dil
bilimcilerinden) Kfiyyn (Kfe dil ekol) indinde "fasl" ve Basriyyn (Basra
dil ekol) indinde "imd" ile yan ikiside belirtili olarak gelen ve mbteda
olan inneke ile haber olan el azzul hakmi birbirinden ayrmak iin
ente Sen ref zamrini getirmek sretiyle inneke entel azzul hakm
yan Muhakkak Sen, Sen Azzsin Hakmsin (Mide, 5/118) dedi. Ve bu
ekilde Hak Tel hazretlerinin sorusuna kar verdii cevaplar beyn eden
yet inneke ente alleml guyb (Mide, 5/116) ve knte enter rakbe
aleyhim (Mide, 5/117) szlerindeki slb ve ifdeye uygun dp ayn tarz
zere oldu. Ve s (a.s.) bu szlerde ayn ifde tarz ve slb zere inneke
entel azzul hakm dedi.
Cenb- eyh (r.a.), bu yet-i kermedeki ba'z seviyye srlarn beyn ettikten sonra ona balantl olan muhammed srlarn ba'zsnn da beynna
balayp buyururlar ki:

imdi Neb'den istek olarak ve tan yeri aarana kadar, btn bir gece,
bu mes'elede Rabb'ine srarl idi, ki cbet edilmesini talep ediinden dolay
tekrr ederdi. imdi eer isteinin banda cbet edildiini iitse idi, tekrr
etmezdi. imdi Hak Tel, onun sebebiyle azb gerektiren eyin eitlerini,
ayrntl olarak, ona arz eder idi. Bundan dolay her bir arzda ve aynda ona
n tuazzibhm fe innehm ibduke, ve in tagfir lehm fe inneke entel
azzul hakm (Mide, 5/118) der idi. imdi bu arzda, eer Hakk'n ne geirilmesini ve onun ikram tarafn cb ettiren eyi grse idi, onlar iin deil,
onlar zerine du eder idi. Byle olunca ona ancak u eyi arz etti ki, onun
sebebiyle, Allah Tel'ya teslmden ve onun affna ii brakmaktan bu
yetin verdii eye hak edici oldular (41).
Ya'n :
n tuazzibhm fe innehm ibduke, ve in tagfir lehm fe inneke entel
azzul hakm Eer onlara azp edersen, artk muhakkak ki onlar, Senin
kullarndr. Ve eer onlar iin rtersen, o takdrde muhakkak ki Sen, Sen
Azz'sin Hakm'sin (Mide, 5/118)
sz, htem-i Enbiy (s.a.v.) Efendimiz'den istek olarak ve tan yeri aarana kadar, btn bir gecede bu isteinde Rabb'ine srarla olmu idi ki, Hak'tan
bu istee cbeti talep buyurduu iin, bu yet-i kermeyi tekrr ederdi. Eer
isteinin banda, Hak'tan cbet olduunu iitse idi, bu yet-i kermeyi byle
bu kadar tekrr etmez idi.

757

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

imdi Hak Tel (S.a.v.) Efendimiz'e, mmeti iin azb gerektirecek gnahlarn eitlerini, ayrntlaryla gstermek sretiyle, ya'n mmetinden her
bir ferdi ve o ferdin gnahlarn, birer birer gstererek arz eder idi. Bundan
dolay (S.a.v.) Efendimiz, her bir gsterite ve her bir ferdi ve gnahlarn grd esnda, Hak Tel'ya n tuazzibhm fe innehm ibduke, ve in tagfir
lehm fe inneke entel azzul hakm (Mide, 5/118) der idi.
imdi (S.a.v.) Efendimiz Hakk'n bu gsteriinde, Hak hakknda ne geirilmesi cb eden eyi ve onun ikrm tarafn cb eden eyi gre idi, mmetinin lehine deil, bilakis aleyhine du eder idi. Ya'n Hak Tel rislet-penh
Efendimiz'e mmetinin aynlarn ve onlarn gnahlrn at zaman, bu arz
ettigi ferdler hakknda gsterdii gnahlar sebebiyle, kahr ile mumeleyi
irde ettiini ve ayn ekilde Mntakm (ntikam Alan) ismiyle onlara tecell
etmek murdnda bulunduunu gsterseydi, (S.a.v.) Efendimiz, Hakk'n
murdn ne geirip ve Hak tarafn terch edip, af ve balama talebiyle
mmetinin lehine du etmez, belki kahr ve intikm ile onlarn aleyhine du
ederdi. nk kahr ve intikm irdesi, Cenb- Hakk'n ikrm ve terchini
cb ettiren eydir. nk kahr ve intikm ynnden kulun asl hazz yoktur;
ve bu tecell onun hakknda mlyim deildir. Ve af ve balama ltuf trlerinden olduundan, bunlarla olan tecellde kulun haz ve zevki vardr.
Ve kahr ve intikm irdesi ise Hakk'n zevkidir, onda kulun ortakl yoktur. Ger kahr ve intikamn arkasnda dahi ltuf var ise de bu gizlidir. Nitekim, babas evldnn kabhatine gazab edip, darb etmek sreti ile, ona kahr
ile tecell eder. Bu tecellde yalnz babann zevki vardr ki, ocuunu dvnce
onun gazab sknet kazanr. Oysa bu dayak ocuk iin tabi'ki zevk veren bir
ey deildir. Fakat onun arkasnda ocuun edeblendirilmesi faydas bulunduundan, bu tecellde gizli ltuf vardr.
Byle olunca Hak Tel hazretleri bu arz edite, (S.a.v.) Efendimiz'e, ancak
u eyi arz etti ki, o gsterdii ey sebebiyle, onun mmeti, Allah Tel'ya
teslmden ve onun affna ii brakmaktan bu yetin verdii eye hak edici oldular. Ya'n bu yet-i kermede azb ile affn Hakk'a it olduu beyn buyrulmakta olduundan ve Hak Tel'nn arz esnsnda Efendimiz'e mmetinin
ayr ayr ferdleri ve yalnz gnahlar gsterildiinden ve gnah ise balamay gerektirdiinden, bu yetin verdii ey, mmetin hallerinin Hakk'a teslmi
ve Hakk'n affna braklmas olur; ve mmetinin hak etmi olduu ey de
bunlardan ibret olur. Beyt:
Balama aynas isyn sretinedir
Hlk gnh etmese, hlk eder bakasn ilh.

758

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Ve ulat ki muhakkak Hak, dusnda kulunun sesleniine muhabbet


ettiinde, ondan yz evirerek deil, onun hakknda muhabbetinden cbeti
erteler; t ki bu, ondan tekrarlansn. Ve ite bunun iin, Hakm ismini getirdi. Ve Hakim, eyy kendi yerlerine koyan kimsedir. Ve sfatlaryla
hakkatlerin gerektirdii ve talep ettii eyden onlar ile sapmaz. imdi Hakm, tertbi Alm'dir (42).
Ya'n hads-i erfte ulat ki: Hak Tel hazretleri bir kulunun dusnda
sesleniine muhabbet ettiinde, o kuldan yz evirdii iin deil, belki onu
sevdii iin, talebenin yerine getirilmesini erteler. Ve bu ertelemesi, o kul talebinde srr etsin ve dusn tekrr eylesin diye yapar. Bilinmektedir ki, kulun
talebi ve dus ya kalben vey lisnen olur. nk lisnn sz olduu gibi
kalbin de sz vardr. Allah Tel hazretleri ise, sesli olan yakar da, gizli
olan yakar da iitir. Nitekim Kur'n- Kerm'de buyrulur: Ve in techer bil
kavli fe innehu yalemus sirre ve ahf yan Ve sen, sz aklasan da
(aklamasan da) muhakkak ki O, gizliyi ve daha gizliyi (en gizliyi) bilir
(Th, 20/7). Bundan dolay kulun sesleniine balanan ilh muhabbet her
ikisini de iine alr.
Ve cenb- Mevln Celleddn Rm (r.a.) Fh M Fh ismindeki yksek
eserlerinde bu ma'ny ylece beyn buyururlar:
"Rivyet olundu: Hak Tel hazretleri: Ey kulum, du ve yakar hlinde,
senin ihtiyacn sr'atle yerine getirirdim; fakat senin sesleniin ve yakarn
bana ho gelir. Onun iin cbette erteleme olur; t ki bana ho gelen sesleniini ve yakarn tekrr edesin ve arttrasn. rnein iki dilenci bir ahsn kapsna geldiler. Birisi sevimli ve istenilendir. Ve dieri ise ok sevimsizdir. Hne
shibi klesine der ki: "O sevimsiz olan dilencinin kapdan hemen gitmesi iin,
abuk ve hi geciktirmeden bir para ekmek ver!" Oysa o sevimli olan dilenciye: "Henz ekmek pimemitir; sabret, ekmek pisin de versinler" diye savsaklar. Ve bu ma'ny Mesnev-i erf'lerinde de aynen byle beyn buyururlar:
Mesnev:
Tercme: "Bir muhabbetli dostun huzruna biri ihtiyr, dieri tze ve ho
yzl iki kimse gelipte ekmek talep etseler,o muhabbet edici derhal ekmei
getirip o ihtiyara, al! der. Ve ona boyu ve ehresi ho gelen dierine, ekmek
verir mi, belki erteler. Ona der ki: Biraz rahata otur; nk evde tze ekmek
piiriyorlar. Ne zamanki ona scak ekmei verir, daha sonra ona, otur ki, tatl
geliyor, der.
te Hak Tel hazretlerinin sevdii kullaryla mumelesi byle olduundan, Habb-i Kibriy's hakknda dahi ayn mumelede bulundu. Ve
(S.a.v.) Efendimiz dusnda bu sebeble srr edip bu yet-i kermeyi btn bir
gece tekrr etti. Ve duda cbetin ertelenmesi, ilh hikmete dayand iin,
s (a.s.), fe inneke entel azzul hakm muhakkak ki Sen, Sen Azz'sin
759

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

Hakm'sin (Mide, 5/118) sznde "Azz"den sonra "Hakm" ismini getirdi.


Ve "Hakm" eyy kendi yerlerine koyan kimseye derler; "zlim"in zdddr.
nk "zulm" szlkte bir eyi kendi yerinin dna koymak ma'nsna gelir.
Bu ise cehlet gereidir. Hak Tel ise cehletten mnezzehdir. Her eyi yerli
yerine koyar; ve her eyin hakkati ve sfatlar neyi gerektiriyorsa, ilm ihtas
ile, onu koyar ve onu gemez. Bundan dolay "Hakm", tertbi pek ok bilen
zttr. Ve dunn cbetinin ertelenmesi hakkndaki ayrntlar t Fass'nda
gemitir.

imdi Resl (a.s.), bu yetin tekrrnda, Allah'dan ok byk bir ilim


zerine idi. Bundan dolay, kim ki bu yeti ve onun dndakileri okursa,
byle okusun ve aksi halde ona sessiz kalmak daha iyidir. imdi Allah Tel bir kulu herhangi bir i ile seslenie muvafk kldnda, onu ancak onun
hakknda, onun cbetini ve ihtiycnn yerine getirilmesini irde ettii halde muvafk kld. Byle olunca hi bir kimse, kendisine muvafk klnan
eyin ierdii eyi uzak grmesin. Ve Reslullah (s.a.v.) Efendimiz'in bu
yet zere srrla tekrrlamas yn ile btn hallerinde srarla tekrr etsin;
t ki cbeti kula ile yhut kalb iitmesi ile iite, nasl isterse; yhut Allah
Tel nasl iittirirse, eer istee lisn ile karlk verirse, sana kulan ile
iittirir; ve eer m'n ile karlk verirse, kalb iitmesi ile iittirir (43)
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz'in bu yet-i kermeyi tekrrnn, zerine derek ve srr zerine olduunu ve bunun da istein banda cbeti iitmemesinden dolay olduunu ve dier taraftan mmetinin aynlarnn ve gnahlarnn birer birer Cenb- Hak tarafndan kendisine arz edilmesi zerine, onlar
iin balanma talep etmesi yksek maksdna dayandn cenb- eyh-i
Ekber (r.a.) efendimiz yukarda beyn buyurmu idi. Bu beyndan anlalr ki,
(S.a.v.) Efendimiz bu yet-i kermeyi tekrr ettike, kendilerine ilh ilimler ve
gayb manlar tecell ettiinden, bu tekrrda Allah Tel tarafndan ok byk bir ilim zerine idi. Fakat balanma talebini iinde barndran her bir
tekrra kar Hakk'n cbetini iitmemi idi. Ancak her bir tekrar bir ilmin
olumasna sebep olur idi. u halde, Hak tarafndan cbetin gecikmesi hikmete dayal idi. u halde bu yet-i kermenin sabha kadar (S.a.v.) Efendimiz tarafndan tekrar tekrar okunmas, Rislet-penh (s.a.v)nin ilminin artmasna
sebep oldu. Bundan dolay kim ki bu yet-i kermeyi veyhut Kur'n
yetlerinden birini okuyacak olursa, rislet-penh Efendimizin okuduklar gibi
okusun. nk yet-i kermenin yksek manlar hakkati dnlerek ve
tefekkr ile okunursa, okuyucunun kalbine Hak tarafndan gayb manlar
doar. Ve bu ekilde bilmedii Kur'n srlarna vkf olur. Fakat lisn ile
Kur'n okuyup da, fikren dars ile megl olursa, fikrini toparlayp ve kalbini Hak tarafna yneltinceye kadar, o kimseye sessiz kalmas daha iyi olur.
Kur'n okuyan, Hakk'n kelmnn tercmndr ve tercman bir kelm akta760

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

rrken, elbette onun ma'nsn tefekkr eder ve etraflca dnr. Eer fikri
baka eylerle megl olursa tercmanlk edemez. nk, ne sylediini bilmez. imdi mahlkun kelmn aktarrken hakkati dnlp ve tefekkr
lzm olursa, Hakk'n kelmn aktarrken ne kadar ok i'tin gerekecei kk
bir dnce ile belli olur.
te bu hakkati beynen Hz. Mevln (r.a.) Fhi M Fih'de buyururlar ki:
"Rivyet olundu ki Resl (a.s.) zamnnda sahbeden her kim bir veyhut
yarm sre ezberleseydi, onun ezberinde bir sre vardr diye onu ste karrlar ve parmakla gsterirler idi. Bunun sebebi o idi ki, onlar Kur'n' yerler idi.
Bir kimsenin alt vey on iki somun ekmek yemesi, elbette ok byk bir haldir. Ancak azna alp inedikten sonra, karmak artyla, bin yk ekmek
yemek mmkndr. Nihyet hads-i erfte "ok Kur'n okuyanlar vardr ki,
Kur'n onlara la'net eder" buyrulmutur. imdi bu, Kur'n'n ma'nsna vkf
olmayan bir kimse hakkndadr."
Soru: Kur'n- Kerm Arapa lisn zere inmitir. Yer yznde mevcd
olan slm ehlinin hepsi Arap olmad gibi, Arapay da bilmezler. imdi
bunlar, ma'nsn bilmedikleri iin Kur'n okumaktan vazgesinler mi?
Cevap: Gerek eyh-i Ekber ve gerek Hz. Mevln (r. anhm)nn szleri,
Kur'n- Kerm'in yksek ma'nsn anlamaya rabet ettirme ve
tevktir. Yoksa Allh'n kelmnn okunmasndan men' etmek deildir.
Kur'n, Allahn kelm olmas i'tibriyle, bir kimse ma'nsn bilmeksizin
okumu olsa bile, onun ma'nev nrlarndan istifde eder ve sevb kazanr.
Fakat Kur'n' yalnz llerin rhlarna ithf etmeyi alkanlk edinip onun
yksek manlarn renip anlamak merknda bulunmamak ok byk ahmaklktr. Onun iin (S.a.v.) Efendimiz "lim talebi her bir mslman erkek
ve kadn zerine farzdr." Ve ayn ekilde "in'de bile olsa ilmi talep ediniz!" buyururlar. Bundan dolay her bir mslmana Kur'n'n yksek
manlarn, limlere mrcaat ile sorup anlamak grevdir. zellikle her lisanda yazlm, az-ok tefsr kitaplar mevcttur. Lisnmzn vesine uygun
bir Trke ile yazlmamtr, eski Trkedir, gibi birtakm bo bahnelerle, onlara mrcaat etmekten yz evirmek ve Kur'n'n zet manlarn olsun anlamaktan mahrm kalmak rev deildir. Bir metre kuma alacamz zaman,
iyisini alabilmek iin bilenlere mrcaat etmekten enmediimiz halde,
eninde sonunda dneceimiz yere ve ebed haytmza isbet eden bir
mes'eledeki tembellik ve umursamazlmz mnn zayflndan kaynaklanyor olsa gerektir.
imdi Allah Tel bir kulunu ilerden bir i ile seslenie muvaffak ettii
vakit, baka bir ey iin deil o kulunu, o seslenie ancak o sesleniin o kul
hakknda cbetini ve o kulun ihtiyacnn yerine getirilmesini murd ettii
halde, muvaffak etti. u halde, kulun lisnndan geerli olan du, Hakk'n
761

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

seviyye Fass

cbet etmeyi istedii du olur; ve Hak onun dusn kabl ve ihtiyacn yerine
getirmek istedii iin o duy onun lisnndan geerli klar.
Allah Tel bir kulu herhangi bir i ile sz sylemeye muvafk kldnda, onu ancak onun hakknda, onun cbetini ve ihtiycnn yerine getirilmesini irde ettii halde muvafk kld sz, iki metin ncede zikr olunan
ancak u eyi arz etti ki, onun sebebiyle, Allah Tel'ya teslmden ve onun
affna ii brakmaktan bu yetin verdii eye hak edici oldular ibresine
balantldr. nk (S.a.v.) Efendimiz'in tekrr ettii du, Hakk'n onu seslenie muvaffak ettii bir itir. Ve bu sesleni her bir ilh arz edi zerine kar
idi. Ve yet-i kermeden ibret olan bu sesleniin verdii ey de, mmetin hallerinin Hakk'a teslmi ve Hakk'n affna braklmas idi. Bundan dolay Hak
Tel mmet-i Muhammed'in affn murd buyurduu halde,(S.a.v.)i bu seslenie muvaffak eyledi.
imdi mdemki Hak Tel kabln murd ettii duy kulunun dilinden
geerli klyor, u halde hi bir kimse, kendisine muvafk klnan eyin, ya'n
dunn iermi olduu eyi, ya'n cbeti uzak grmesin; ya'n cbetin gecikmesiyle tasalanmasn. Asl mitsizlie kaplmayp Reslullah (s.a.v.)
Efendimiz'in bu yet-i kerme zere srarla tekrrlamas yn ile btn hallerinde, Hakk'n kendisini muvaffak ettii duy tekrr ile durmadan sylesin ve
talebinde srr etsin. nk hads-i erfte "Allah dusnda srrl olanlar sever" buyrulmutur. Dusnda o kadar tekrr ile srr etsin, t ki Hakk'n
cbetini cismin iitme leti olan kula ile veyhut kalbin iitme leti olan
iitme hassesi ile iitsin; hangi lisanla istersen o iitme ile duyucu olursun.
Yhut Allah Tel, sana cbeti ne ekilde iittirirse o ekilde iitirsin. Eer
lisn istei ile karlk verirse, sana kulan ile iittirir. Ve eer ma'n ile karlk verirse iitmen ile iittirir.
Hz. eyh (r.a.) "karlk" ta'brini kulland. nk karlk amelin karldr. Ve Allah Tel'dan talep ve du, amellerden bir tr ameldir. Senin amelin
lisn ile olan istekten ibret olunca, amelinin karl olmak zere Hak Tel
da sana cbeti, cismin iitme leti olan kulan ile "Lebbeyk-Buyur, ey kulum!" dediini iittirir. Ve eer amelin kalb lisnn ile olan istekten ibret olursa, yine ameline mukbil bir karlk olmak zere "Lebbeyk-Buyur ey kulum!"
dediini sana kalb iitmen ile iittirir. Ve talep ettiin ey ezel isti'ddna uygun ise ve onun hemen olmas takdr edilmi ise derhal olur; deil ise takdr
edilen vakte ertelenir. Fakat du vaktinde "Lebbeyk-Buyur" sz asl ertelenmez. Sz ile cbet ile fiil ile cbet hakkndaki ayrntlar t Fass'nda gemi
idi. "Hz min fazl Rabb" Bu Rabbimin fazlndandr.
Biti: 2 Mart 1920 Sal gecesi, ezn sat 02,50.

762

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-16BU FASS SLEYMN KELMESNDE MEVCT OLAN
RAHMNYYE HKMET BEYNINDADIR
Bilinsin ki rahmet, biri zt dieri sft olmak zere iki ksmdr. Ve bu iki
rahmetten her birisi de, zel oluu ve genel oluu i'tibriyle iki ksma ayrlr ki,
bu halde rahmet drt asl zerine bin edilmi olur.
lk asl: Zt genel rahmettir. Bu rahmet, ahadiyyet ztnda gizli olan bantlarn ve ilerin, Hakk'n kendi ztnda kendi ztna tecellsi sretiyle, ilim
mertebesinde sbitlik bulmalardr. Dier bir tabrle Hakk'n ahadiyyet
ztnda sknt iinde kalm olan isimlerini rahmn nefesiyle nefeslendirip
onlara ilm vcd vermesi sretiyle bu skntdan zd etmesidir ki, bu rahmet
btn isimler zerine geneldir.
kinci asl: zel zt rahmettir. Bu rahmet, Hakk'n ba'z kullarna muhabbetinin eserlerinden olan ezel inyettir. Ve bu inyet iin hibir sebep ve
veslenin dahli ve te'sri yoktur. rnein n shibi nebler (aleyhim's-selm)
haklarnda ne kan ezel inyet bu trdr. nk onlardan hibir amel ve
hizmet gereklemedii halde sbit aynlar ilh ilimde neb olmaklklar ile
sbitlik bulmutur.
nc asl: Sft genel rahmettir. Bu rahmet, eynn tammna kapsam
olan zt genel rahmetin hkmdr. nk zt genel rahmetin cb ettirmesi
ilimde sbitlik bulan sbit aynlarn sretleri, bu aynlarn hkmnce varlksal
aynlarn sretleriyle aa ktlar.
Drdnc asl: Sft zel rahmettir. Bu rahmet de, zt zel rahmetin
hkm olup ezel sadlere mahsstur. nk, Hakk'n, ba'z kullarnn sbit
aynlar hakknda ne geen ezel inyet hkmnn bu ehdet leminde de
aa kaca phesizdir.
te Sleyman (a.s.)n, zt genel rahmet ve zt zel rahmetin hkmleri
olan sft genel rahmet ve sft zel rahmet ile mahsus klnmas ve bu mahsus klnma dolaysyla lemde hkmnn ve tasarrufunun genel olmas ynnden Sleymn Kelimesi "rahmniyye hikmeti"ne ilikin klnd. Bundan
763

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

dolay Hak Tel, Sleyman (a.s.)a ulv ve sfl lemi itatkr kldndan,
insanda ve cinde ve vahilerde ve uanlarda ve btn karada ve suda yaayan
hayvanlarda su, hava, toprak ve atete hkm ve tasarrufu gzkt. Nitekim,
onun bu tasarruflar Kur'n yetlerinde beyan buyrulmutur. Sleyman
(a.s.)n, bu tr tasarruflarndan olmak zere, Yemen Melike'si olan Belks'e
hitben yazd mektbu, Hdhd kuuna ykleyerek ulatrd. Belks, byle
allmn dnda olan bir yol ile mektbun ulatn vezrlerine haber vererek inn ulkye ileyye kitbun kerm yan Gerekten bana kerm bir
mektup brakld." (Neml, 27/29) dedi. Cenb- eyh (r.a.) bu yet-i kermenin
devmn tefsr ederek bu yksek fassa balayp buyururlar ki:

Hakkatte bu, ya'n mektp, Sleyman'dandr ve hakkatte o, yan onun


meli bismillhir rahmnir rahm (Neml, 27/30) dir. imd ba'z insanlar,
Sleymn isminin Allah ismi zerine nde oluunu aldlar. Oysa byle deildir. Onlar, bunda Sleyman (a.s.)n Rabb'ine olan ma'rifetine yakmayan eyden uygun olmayan bir eyle sylediler (1).
Ya'n Hdhd kuu, Sleyman (a.s.)n mektbunu getirdii zaman, Belks
vezrlerine hitben: "Bana kerm bir mektp, ya'n ikrm mutlak olan bir
mektp ulatrld. O mektup Sleymandandr. Ve onun meli de
"Bismillhirrahmanirrahm"dir. dedi. limlerden bir grup nnehu min
sleymne ve innehu bismillhirrahmnirrahm yan Muhakkak ki o Sleyman'dan. Ve gerekten o, Rahmn ve Rahm olan Allah'n ad'yla.
(Neml, 27/30) ibresini mektbun ieriine dhil edip dediler ki: "Sleyman
(a.s.) mektbun ba tarafnda ilk olarak kendi ismini ve daha sonra Allah ismini zikr etti. nk zlim melikler byle bir mektp aldklarnda hiddetlenip
gurr ve azametlerinden dolay mektbu gnderene hakaret olsun diye,
mektbun ba tarafn yrtarlar idi. Bundan dolay yet Belks da mektbun
ba tarafn yrtarsa, hakrete ma'rz kalan ismin, Allah ismi olmamas iin,
Sleyman (a.s.) ba tarafta Allah ismi zerine kendi ismini ne geirdi." te
onlar nnehu min sleymne ve innehu bismillhirrahmnirrahm yan
Muhakkak ki o Sleyman'dan. Ve gerekten o, Rahmn ve Rahm olan Allah'n ad'yla. (Neml, 27/29-30) yet-i kermesinin tefsrinde bu ma'ny aldlar. Oysa hlin hakkati onlarn dedikleri gibi deildir. Belki y eyyhel
meleu inn ulkye ileyye kitbun kerm * innehu min sleymne ya'n "Ey
insanlar, bana ikrm mutlak bir mektp ulat, ki Sleyman'dandr" sz,
mektbu gstererek huzrunda olanlara hitben Belks'in szdr. Daha sonra Belks, mektbun melini beyn etmeye balayp ve innehu
bismillhirrahmnirrahm * Ell tal aleyye vetn mslimn (Neml,
27/30-31) Ya'n mektbun iinde "Bismillhir-rahmni'r-rahm'den sonra benim zerime byklk taslamayn. Mslman olduunuz halde bana gelin!"
764

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

denilmitir, dedi. Bundan dolay mektbun ba tarafnda Sleyman (a.s.)n


ismi deil, besmele-i erfe yazl idi. limlerden ba'zlar yukarda anlatlan
bu bo szlerle Sleyman (a.s.)n Rabb'ine olan ma'rifetine yakmayan eyi
sylemi oldular. nk ilh marifet edeb ve hrmeti gerektirir. Ve ilh
hrmet ise, Allah isminin ne geirilmesi ile olur. Byle olunca Sleyman
(a.s.)n, Belks ba tarafn yrtar, dncesiyle kendi ismini, ilhi isim zerine
ne geirmesi, hrmete ve edebe aykr olur. Oysa n shibi bir neb bu gibi
ma'rifet noksanlndan berdir.

Ve dedikleri ey nasl yakk alr? Oysa Belks: "Bana kerm bir mektp
ulatrld", yan ona ikrm olunur, der. Ve ancak onlarn buna yklemeleri, Kisr'nn Reslullah (s.a.v.)in mektbunu yrtmasdr. Oysa Kisr, hepsini okuyup meline rf olmaynca, onu yrtmad. imdi Belks dahi muvaffak olduu eye muvaffak olmasa idi, byle yapard. Bundan dolay Sleyman (a.s.)n isminin Allah ismi zerine ne gemesi ve kendi isminin
geriye braklmamas, shibinin hrmeti sebebiyle, mektbu yrtlmaktan
korumak gibi bir ey olmad (2).
Ya'n zhir limlerinden ba'zlarnn tefsr ettii gibi bu yet-i kermeyi
tefsr etmek nasl yakk alr? nk bir kimseye birinden mektup gelince, ilk
nce merk ettii iin onu tammen okur ve iindekilere vkf olur. Daha sonra karrn verip, yapaca eyi yapar. limlerin durumu buna yklemeleri,
Resllah (s.a.v.)in mektubunun, Kisr tarafndan yrtlmas hline kys etmek
ise de, Kisr mektbun hepsini okuyup iindekilere vkf olduktan sonra, onu
yrtm idi. Oysa Belks da mektbu tammen okudu ve ezel hidyeti sebebiyle iindekileri kalben kabl ederek vezrlerini toplayp: "Ey devlet erkn, bana
mutlak ikrm olan bir mektup verildi, ki Sleyman (a.s.)dandr ve meli de
undan ibrettir" dedi. Belks, bir neb muczesi olmak zere, mektbun
Hdhd kuu ile gnderilmesini grmesi zerine kalbinde kabl eseri ortaya
kt. Nitekim Mesnev-i erif'de buyrulur:
Tercme: "Neblerin mu'czeleri mn etmeyi cb ettirmez; ancak cinsiyyet
kokusu sfatlar eker. Mu'czeler dmann kahr iindir. Cinsiyyet kokusu
ise, gnl ekmek iindir."
te Sleyman (a.s.) ile Belks arasnda isimlere grnme yeri olu ynnden cinsiyyet kokusu var idi. Bundan dolay mektbun ieriini kabl edip
"kerm mektp" dedi. Kisr'ya gelince onda cinsiyyet kokusu yok idi.
Risletpenh (s.a.v)in mektbu, ekvetinin ortaya kmasna sebep oldu.
Mektbu yrtmak gibi bir edepsizlii iledi. Mesnev:
Tercme:"Hak Tel bir kimsenin perdesini yrtmay murd edince onun
meylini pk olan neblerin ve evliynn ktlenmesi ynne gtrr."
765

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Eer Belks, bu var edilmi vctta muvaffak olduu mna, sbit aynnn
ilh ilimde sbitliinde ezel olarak muvaffak olmasa idi, o da Kisr'nn yaptn yapard. te bu detaylardan anlalr ki, zhir limlerinden ba'zlarnn
zannettikleri ekilde, Sleyman (a.s.) kendi azamet ve mehr saltanat sebebiyle, Belks'i hrmet etmee mecbr etmek iin, sdece mektbu yrtlmaktan
koruma olarak, kendi ismini geriye brakmayp Allah ismi zerine ne geirmi deildir. nk bu ekil, Sleyman (a.s.)n Rabb'ine olan ma'rifetine yakmaz. Bundan dolay bu gr, Sleyman (a.s.) methetmek sretinde ayplamak olur.

imdi Sleyman (a.s.) bahedilen rahmet" ile "hakedilen rahmet" olan


iki rahmet syledi ki, onlar "er-Rahmn", "er-Rahm"dir. Byle olunca Hak,
Rahmn ile bahetti ve Rahm ile hakedii yerine getirdi. Ve bu hakediin
yerine getirilmesi, bahetmektendir. Bundan dolay Rahm kapsamna dhil
olu ile Rahmn'a dhil oldu. nk Hak Sbhneh rahmeti kendi zerine yazd, t ki kul iin, Hakk'n kendi kendisi zerine mecbri kld bu
rahmet, bu kulun yerine getirdii amellerden Hakk'n bahsettii ey sebebiyle, Allah zerine hak olsun. Kul, bununla bu hakedilen rahmeti kazanm olur (3)
Yan Sleyman (a.s.) mektbun ba tarafna ilh ismi yazdktan sonra,
bahedilen rahmete iret olan "er-Rahmn" ve hakedilen rahmete iret olan
"er-Rahm" isimlerini zikrederek bu iki rahmeti syledi.
Bahedilen rahmet: Bu rahmet ahad olan ztta bulunan btn isimleri,
Hakk'n kendi ztna olan tecellsi ile ilminde peyd klmasdr. Ve eynn
hakkatleri olan ilm sretlerin bu ekilde sbitlii iin, onlarn hibir amel ve
hizmetleri ne gemi deildir. Belki zt inyettir. Ve Rahmnn genel varln ayn oluu ynyle, bu rahmn rahmet, varln hepsine kapsamdr. Ve
hibir ey bu rahmetten dar deildir ve hatt Hakk'n isimlerinin ahadiyyet
mertebesinde, O'nun ztnn ayn oluu ynyle, Hakk'n ztna da kapsamdr. nk onun ayndr. Ve ite bu rahmet, hibir amel karlnda gereklemedii ve belki ztn gerei olduu iin, buna "bahedilen rahmet" denildi.
Ve "Rahmn" ismi bu rahmete iret etti.
Hakedilen rahmet: Bu rahmet, varlk olduktan sonra, isti'ddn gerei dolaysyla kan amel karlnda gerekleir. Ya'n bir kimse bu ehdet leminde, Allh'n Resl'ne mn edip ve eratine sarlp slih ameller ilerse,
Hakk'n kendi kendisi zerine mecbri kld bu zel rahmete nil olmaya
hak kazanr. Bu rahmeti, ketebe al nefsihir rahmete yan Kendi zerine
rahmeti yazd (En'm, 6/12) yet-i kermesiyle, Hak kendi nefsine mecbri
kld iin "hakedilen rahmet" denildi ve Rahm ismi bu rahmete iret etti.
766

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

imdi Hak Tel, ilimde sbit aynlarn ta'yin ve varlksal aynda onlar
cad etmek sretiyle, btn mevctlar zerine hkm genel olan Rahmn
ismi ile ltufta bulundu. Nitekim ve rahmet vesiat klle eyin (A'raf,
7/156) yan "Benim rahmetim her eye kapsamdr" buyurur. nk genel
rahmet btn ey iin genel vcttur. O da Allhu nrus semvti vel arz
yan Allah, gklerin ve yerin nru'dur (Nr, 24/35) yet-i kermesinde beyan buyurduu nurdur ki, her eyi o nr ile yokluk karan-lndan aa kartr. Ve isti'ddlarnn gerei olarak kullarndan kan takvl amellere mkft
olarak gerekleen rahmeti de kendi zerine mecbr klmakla, ba'z mevctlar
zerine hkm zel olan "Rahm" ismi ile hakedii yerine getirdi.
Ve bu "hakedilen rahmet", bahedilen rahmet"tendir. Bundan dolay "Rahm" ismi, kapsamna dhil olu ile "Rahmn" isminin iine dhil olur. nk
Hak, ahadiyyet ztnda rtl olan isimlere rahmet ile onlar darlkta olmak
tasasndan nefeslendirdi. Hepsinin hakkatleri ilhi ilimde sbit oldu. Btn
eyya ayn seviyede ulaan bu rahmet geneldir. Fakat bu sbit hakkatler
iinde bulunan ba'zlar hakknda ezel muhabbetinin eseri olmak zere
ilhiyyeye mahss inyet ne geti. Bunlar nebler ve evliy ve btn
m'minlerin sbit aynlardr. Bundan dolay varlk leminde bu ezel inyet
dolaysyla onlardan slih ameller ortaya kt. Ve bu amelleri karlnda
da Hak onlara, kendi zerine mecbr kld rahmet ile tecell edici oldu. u
halde "hakedilen rahmet" "bahedilen rahmet"e dhil oldu. nk, bunlarn
vcdu genel rahmet ile aa kmasayd, zel rahmetin tecell mahalli bulunmaz idi. Dier bir ta'brle, genel zeli ve mutlak kaytly kapsamaktadr.
Bundan dolay zelin genelin altna dhil olmas trnden olarak rahmsel
rahmet, rahmnsal rahmetin altna dhil oldu.

Ve kullardan bu mesbede olan kimse, kendisinden mel edici olann


kim olduunu bilir. Ve amel, insandan sekiz a'z zerine taksm edilmitir.
Ve hakkatte Hak Tel, kendisinin onlardan her bir uzvun "hviyyet"i olduunu haber verdi. Byle olunca onlarda amel eden Hakk'tan bakas olmad. Oysa sret, kul iindir. Ve hviyyet onda, ya'n onun isminde bulunmaktadr, gayr deildir. nk Hak Tel aa kan ve hlk edilmi
denilen eyin ayndr. Ve bu sebeble Zhir ismi ve hir kul iin oldu. Ve
onun olmayp sonradan olmas ve onun aa knn O'na bal bulunmas ve ondan amelin knn da O'na bal olmas sebebiyle, Btn ve Evvel
ismi oldu. Bundan dolay sen hlk edilmii grdn zaman Evvel'i, hiri,
Zhir'i ve Btn' grrsn (4).
Ya'n kullardan bu mesbede olan, ya'n slih amel ileyerek "hakedilen
rahmet"i kazanan kimse, kendi vcdundan amel edenin kim olduunu, ya'n
Hak olduunu bilir. nk onun vcdu, hviyyet ve btn ynyle Hakk'n
767

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

ayndr. Ve belki Hakk'n geici sfatlar olmas itibr ile zhir ynnden dahi
Hakk'n gayr deildir. Ve onun vcdu, "bahedilen rahmet"in gereiyle aa ktndan, bu hakedilen rahmet dahi bahedilen rahmetin iinde bulunmu olur. Ve kulun iledii amelleri Hak cd eder. Ve amel, insann sekiz
a'zs zerine datlmtr ki, onlar da: Gz, dil, kulak, el, karn, cinsel organ,
ayak ve kalbdir. Ve bu a'zdan her birisine, durumuna uygun, ilh bir teklf
olmutur ki, kul onlar iin belirlenmi olan vzfeden her birini yerine getirmekle, Hakk'n kendi kendisi zerine mecbr kld rahmete hak kazanr. Ve
Hak Tel iten kula, gren gz, tutan eli, yryen aya olurum...
hads-i kudssi ile, bu sekiz a'zdan her birinin hviyyeti olduunu haber verdi. Oysa bu sekiz a'zy iine alan sret, kulun sretidir. Ve Hakk'n hviyyeti
kulda, ya'n Hakk'n isminde bulunmaktadr, onun dnda deildir. nk
kulun a'zsnn hareket sebebi onun btndr. Ve kul kendi btnnda bir fiilin
icrsn nceden kararlatrmadka, o fiilin icrsna uygun olan uzvu hareket
etmez. Ve kulun btn, grnme yeri olduu ilhi isimlerden bir isimdir ki,
onun idre edicisi ve rhudur. Onu harekete geiren ancak o isimdir. Ve isim,
isimlendirilenin ayndr. Ve kulun zhiri, o taayyn etmi isimdir. Bundan dolay Hakk'n hviyyeti, yine Hakk'n taayyn etmi bir ismi olan kulun zhir
olan vcdunda bulunmu olur ki, bu da gayr deildir. u halde kulun grnme yerinde amel eden Hakk'n gayr olmu olmaz. te bundan dolay, Hak
Tel, zhir olan ve hlk edilmi olarak isimlendirilen eyin ayndr. nk
hlk edilmilerin tamm, Hakk'n taayyn etmi isimlerinden ibrettir. Ve
taayyn konusu, latf olu ve kesf olu gibi, yokluksal bantsal ilerdir. te
bu taayyn ve zhir olu ve kesflik sebebiyle, Hakk'n Zhir ve hir isimleri,
kul iin oldu. nk kul, daha nce bu kesf srette mevcd deildi, sonradan
mevcd oldu. Bundan dolay onun iin "zhir" ve "hir" kavramlar lzm oldu. Ve kulun zhir oluunun Hakk'n vcduna bal oluu ve ayn ekilde
kuldan amelin gzkmesinin dahi onun hviyyeti ve btn olan Hakk'a bal
oluu ynyle, Hak iin de Btn ve Evvel isimleri sbit oldu. nk kulun
vcdu, Hakk'n vcdundan balamtr. Ve kul zhir olduunda, Hak kulun
vcdunda btn olmutur.
rnek: Bir eftl ekirdeini diktiimiz zaman ondan bir aa zhir olur.
ekirdee gre bu aa zhir olma ve hir yan daha sonra olma sfatlaryla
sfatlanm olur. nk daha nce vcdu yok idi, sonradan kt. Bundan
dolay aac "zhir" ve "hir" isimleriyle isimlendiririz. Ve ayn ekilde aacn
vcdu ekirdein vcduna baldr ve ondan balamtr. u halde ekirdekte evvel olmaklk olduu iin, onu "evvel" ismiyle isimlendiririz. Ve aa
zhir olunca ekirdek gib olup btna gider ve onun btn olur. Bu halde de
ekirdee aacn btn deriz.
te sana Evvel'i, hir'i, Zhir'i ve Btn' gsteren ey, ancak hlk edilmilerin vcdudur. Eer hlkn vcdu olmasa idi, bantlardan ibret olan bu
isimler grlebilir olmaz idi.
768

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Ve Sleyman (a.s.) bu marifetten yan bilgiden yoksun deil idi. Belki


bu bilgi ondan sonra bir kimse iin ehdet leminde, onunla gzkmeye
lyk olmayan mlktendir (5).
Ya'n bu zh edilen marifete yan bilgiye Sleyman (a.s.) vkf idi. Ve bu
bilgi yle bir mlktr ki, Sleyman (a.s.)dan sonra, dnyda bu mlk ile gzkmek, kimseye lyk deildir. nk o hazret:
rabbigfir l veheb l mlken l yenbag li ehadin min bad (Sd,
38/35) yan "Y Rabbi beni mafiret et ve bana mlk ihsn eyle ki, benden
sonra bir kimseye lyk olmasn!"
diye du etti. Ve bu talep onun sbit aynnn isti'ddna uygun idi. Bundan dolay varlksal aynda btn ve zhir saltanat ile aa kt. Ve ilh bilgiden ibret olan btn saltanat olmasayd, zhir saltanat kmil olmaz idi. u
halde Sleyman (a.s.)n bu ma'rifeti mlk trndendir. Ve ona "mlk" denilmesi dorudur.
Ve kendisinden sonra hibir kimsenin bu mlk ile gzkmeye lyk olmamasna gelince, sebebi budur ki: Hakk'n tecellsi isimleri dolaysyladr ve
isimler bir dierinden farkl ve muhteliftir. Ve tabi'ki onlarn isti'ddlarnda da
bu ihtilflar mevcttur.
Ve Hak iki grnme yerine ayn tecellyi ve bir grnme yerine de iki ayn
tecellyi etmez. Ya'n tecellde tekrr yoktur. Ve Sleyman (a.s.)n sbit
aynnn isti'dd bu idi; tecell de ona gre oldu. te her bir grnme yeri de
cenb- Sleyman (a.s.) gibi, isti'dd lisn ile kendisinden sonra kimseye lyk
olmayan bir mlkn ihsnn talep etmektedir. u kadar ki, bu istenen mlk,
darlkta ve bollukta muhteliftir. Ve Sleyman (a.s.)n hakkatinin Allh indinden genel ve zel rahmetin btn trlerine mahss klnmas dolaysyla, ona
btn ve zhiri bir arada olmak zere, geni bir mlk verildi. Ve saltanatla
zhir olup, o geni mlkte tasarruf etti.
imdi ilh btnsel bilgi ile tahakkuk eden olan kmiller ve kutublar, her
ne kadar ilh hilfeti tayc olup Hakkn emri ile, ulv ve sfl lemde tasarruf ederler ise de, srette olan pdiahlk makmnda gzkmezler. Bununla
berber ma'nda her birisi zamnn Sleymandr. Mesnev:
Tercme:
Ey gnl, o Sleymanlk hkm kaldrlm deildir. Senin banda ve
srrnda Sleymanlk etmek vardr."

769

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

imdi Sleyman (a.s.)a verilen ey, muhakkak Muhammed (s.a.v.)e verildi. Oysa, onunla zhir olmad. Byle olunca, geceleyin namazn kesmek
iin gelen frt'i, kahretmesi iin Allah Tel ona kudret verdi. Bundan dolay, sabh olunca Medne'nin ocuklar onunla oynasnlar diye, onu tutup
mescidin direklerinden bir diree balamaya niyetlendi. imdi Sleyman
(a.s.)n dusn hatrlad. Allah Tel, frt'i aalanm olarak geri gnderdi. Byle olunca Resl (a.s.), zerinde kudret verilen eyle zhir olmad.
Ondan sonra Sleyman (a.s.)n "mlken" yan mlk ver! sz, btn
mlkleri kapsayacak genilikte olmad. Bundan dolay biz onun zel bir
mlk istediini bildik. Ve biz grdk ki, Allah Telnn ona verdii mlkn her bir parasnda, cenb- Sleyman, muhakkak ortak klnd. Byle
olunca biz bildik ki, Hz. Sleyman ancak mlkn btn paralarna zg
klnd (6).
Ya'n Sleyman (a.s.)a verilen btn ve zhir saltanat, muhakkak Muhammed (s.a.v.) Efendimiz'e de verildi. Byle olduu halde (S.a.v.) Efendimiz,
bu saltanatla gzkmedi ve ubdiyyet yan kulluk yolunda yryp, efendilik ynne asl iltift buyurmad ve "Ben demolunun efendisiyim, oysa
iftihr etmem" ve "Ben kurutulmu et yiyen bir kadnn oluyum" dedi.
Kendisinde bu saltanat bulunduu halde onunla gzkmemesinin delli budur ki: Gece vakti (S.a.v.) Efendimiz'e sikast iin bir frt gelmi idi. frt" cin
snfnn kt ve saldrgan olanlarna verilen isimdir. Hak Tel rislet-penh
Efendimiz'e o frt'i kahretmeye kudret verdi. Ve bu kudrete dayanarak
neblerin iftihr Efendimiz, sabah olunca pk Mednenin ocuklarnn o frt
ile oynamalar iin, onu tutup Mescid'in direklerinden bir diree balamak
istedi. Fakat bu esnda rislet-penh Efendimiz, Sleyman (a.s.)n veheb l
mlken l yenbag li ehadin min bad (Sd, 38/35) yan "bana mlk ihsn
eyle ki, benden sonra bir kimseye lyk olmasn!" (Sd, 38/35) dusn hatrlad. Ve o frt zerinde tasarruf etmekten vazgeti. Bunun zerine Allah Tel, frt'i, hi bir ey yapamad ve aalanm olduu halde geri gnderdi.
Bundan dolay Resl (a.s.), kendisine verilen saltanat ve kudret ile zhir olmad. nk Hak'tan bunu talep etmedi. Ve Sleyman (a. s.) ise, bunu istedii
iin bu saltanatla zhir oldu.
Fakat Sleyman (a.s.)n dusndaki "mlken" sz, ya'n "Y Rabbi bana
bir mlk ver ki, benden sonra hibir kimseye lyk olmasn" (Sd, 38/35)
demesi, ne kadar mlk varsa hepsini bana ver, demek gibi geni bir ma'ny
iine almaz. Biz bundan bildik ki, Sleyman (a.s.) mlklerin hepsini istememi
ve onu talep etmemi, belki zel bir mlk istemitir. Ve biz grdk ki, Allah
Tel'nn ona verdii mlkn her bir parasnda, tasarruf hussunda, cenb-
Sleyman ortak klnd. nk Sleyman (a.s.), rnein bir ahsta tasarruf
etmeyi istediinde, elbette o ahsn da kendi nefsinde tasarrufu vardr. Ve tasarruf ve hkm shibi olan zhir saltanat shipleri iin de bu hl mevcttur.
770

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Nitekim, bir kimse klesine: Ayaa kalk! diye emretse, kalkma fiili klenindir, efendinin deildir. Eer kle dik bal ise kendi nefsindeki kudreti, ayaa
kalkmamak tarafna sarfeder. te, cenb- Sleyman tasarruf hussunda, bir
ahsn kendi nefsindeki tasarrufuna ortak olmu olur. Bundan dolay o,
zamnnda mlkte tek bana tasarruf edici deildi. Belki ortaklk ile tasaruf
edici idi. Ve onun byle ortaklk ile tasarrufu, ancak mlkn btn paralarnda olmutur. Ve ancak kendisine zg klnan bu olmutur ve bu kendisine
zg klnan ile gzkmtr.

Ve biz frt hadsi ile bildik ki, o ancak zhir olua zg klnd. Ve muhakkak mlkn btn paralarna ve zhir olua zg klnr. Ve eer
Reslullah Efendimiz, frt hadsinde "Allah Tel onun zerine bana kudret verdi" demese idi, biz, "Onu tutmaya niyet ettii vakit, Resl (a.s.), Allah
Telann ona frt'i tutmaya kudret vermediini bilmesi iin, ona Sleyman
(a.s)n dusn hatrlatt" der idik. imdi, Allah Tel frt'i aalanm olduu halde geri gnderdi. Ne zamanki Allah Tel onun zerine bana
kudret verdi dedi, bildik ki, muhakkak Allah Tel ona onda tasarruf hibe
etti. Daha sonra muhakkak Allah Tel onu hatrlatt. Bundan dolay Sleyman (a.s.)n dusn zikretti. u halde onunla edebe riyet etti. Byle
olunca biz bundan bildik ki, Sleyman (a.s.)dan sonra hlk edilmilerden
bir kimse iin lyk olmayan ey, mlkn geneli zerinde zhir olmaktr (7).
Eb Hreyre (r.a.)in (S.a.v.) Efendimiz'den naklettii hads-i erfte buyrulur ki: "Dn gece bir frt, namazm kesmek istedi. Allah Tel bana, onu tutmaya kudret verdi. stedim ki onu tutaym ve Mescid'in direklerinden bir diree balaym; t ki Medne'nin ocuklar ve hepiniz ona bakasnz. Fakat
birderim Sleyman (a.s.)n dusn hatrladm ki rabbigfir l veheb l
mlken l yenbag li ehadin min bad (Sd, 38/35) yan "Y Rabbi beni
mafiret et ve bana mlk ihsn eyle ki, benden sonra bir kimseye lyk olmasn!" (Sd, 38/35) demi idi. Ve o frt'i, murdna zafer ile ulamaktan
mdi kesmi ve hasret-zede olduu halde terk ettim."
te bu frt hadsinden bildik ki, Sleyman (a.s.), ancak tasarruf ile zhir
olmaya zg klnd. Ve ona zg olan ey muhakkak mlkn btn paralarnda tasarrufta ve tasarruf ile zhir olmadadr. Ve eer Reslullah (s.a.v.)
Efendimiz bu frt hadsinde Allah Tel onu tutmaa bana kudret verdi"
kaydn beyan buyurmasayd, biz der idik ki: Sallallh aleyhi ve sellem Efendimiz frt'i tutmak istedii vakit, Allah Tel kendilerine frt'i tutmak kudretini vermediini bilmesi iin, ona Sleyman (a.s.)n dusn hatrlatt. Fakat
imdi bunu diyemeyiz. nk rislet-penh Efendimiz kendisinde frt'i tutabilecek kudret olduunu beyan buyurmulardr. Demek ki Allah Tel Fahr-i
lem Efendimiz'e, frt'te tasarruf iin kudret verdii halde, Habb-i edb-i
771

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Kibriy Efendimiz, sdece Sleyman (a.s.)a hibe edilmi olan bu tr tasarrufta


ortaklktan edebe riyet olarak kandlar. Ve edebe riyetten dolay, cenb-
Sleyman zerine stn gelip tasarrufla gzkmediler. Bundan dolay biz bildik ki, Sleyman (a.s.)dan sonra hlk edilmilerden hibir kimseye lyk olmayan ey, mlkn geneli zerinde tasarruf ile zhir olmas durumudur.
Ya'n Sleyman (a. s.)dan sonra hibir kimsenin mlkn geneli zerinde tasarruf etmesi lyk olmaz. Fakat bir zel mlk zerinde tasarrufu lyk olur.
Nitekim snrlar belirlenmi olan memleketler zerinde hkmrn olan
pdiahlar olduu gibi, insan fertlerinden her bir ferdin dahi kendi nefsinde
ve ile fertleri zerinde tasarruflar vardr. Ve bu tasarruflarn hepsi zel bir
mlk zerinde olan tasarruflardandr ki, Sleyman (a.s.)dan sonra zhir olmu ve kymete kadar da yine ylece zhir olacaktr.

Ve bizim bu mes'eleden kastmz, Sleyman (a.s.)n zikrettii iki isimde


olan iki rahmete sz ve dikkt ekmekten baka bir ey deildir ki, onlarn
Arapa lisn ile tefsri "er-Rahmn", "er- Rahm"dir. Byle olunca Allah Tel hakedilen rahmeti kaytlad; ve bahedilen rahmeti de ve rahmet
vesiat klle eyin yan ve rahmetim hereyi kuatt (A'rf, 7/156) sznde, hatt ilh isimlere, ya'n bantlarn hkkatlerine mutlak kld. Bundan dolay onlarn zerine bizim ile bahetti (8).
Cenb- eyh (r.a.)in bu yksek szleri akla gelebilecek bir sorunun
cevbdr. rnein biri kp diyebilir ki: Hz. Sleymn'n konutuu lisn
Arapa deil, belki brnice idi. Bundan dolay Belks'e yazm olduu
mektbun ba tarafna, Arapa lisn zere inmi olan Kur'n- Kerm'in bir
yeti olan besmele-i erfeyi yazmas nasl olabilir? Hz. eyh, buna cevben
buyururlar ki: Belks'e gnderilen mektpta Arapa lisnyla aynen "erRahmn" "er-Rahm" isimleri yazl deil idi. Belki brnice lisnnda bu iki
Arapa ismin karl olan isimler yazlm idi. Ve maksad, Sleyman (a.s.)n
o iki isimde Hakk'n iki rahmetini zikretiiini beyandan ibrettir.
imdi, Hak Tel al nefsihir rahmete yan Kendi zerine rahmeti
yazd (En'm, 6/12) yet-i kermesiyle kendi nefsi zerine mecbr kld
iin "vcb yan hakedilen rahmet" denilen rahmeti, fe se ektubuh lillezne
yettekne yan Bylece onu takv sahiplerine yazacam (A'rf, 7/156)
yet-i kermesinde beyan buyurduu ekilde, slih amel ileyen takv ehline
mahss klmak sretiyle kaytlad ve ve rahmet vesiat klle eyin yan
ve rahmetim hereyi kuatt (A'rf, 7/156) yet-i kermesinde, onlardan
hibir hizmet ne gemi olmad halde, her eye, hatt ilh isimlere, ya'n
zt bantlarn hakkatlerine kapsam kld iin, "bahedilen rahmet" denilen
rahmeti de mutlak kld.

772

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Bilinsin ki, Allah'n isimleri, kendi bantlarnn hakkatleridir. Ve "bantlar" da ilh isimleri birdierinden ayran eydir. nk her bir ilh sim iki
eye iret eder. Bu iretlerden birisi dorudan doruya Zt'a, dieri ztn
zelliinedir. Ve sim bu zt zellik ile dier sim'den ayrlr. Ve Ztn
iretisi olduunda, onun ahad oluu i'tibriyle o sim, Zt'n ve Zt da, o
sm'in ayndr. Bundan dolay ahadiyyet mertebesinde mahv ve helk olmalar
i'tibriyle ahad olan ztn ayn olan isimler hakknda, bahedilen rahmet ile
rahmet edilmitir demek doru deildir. nk o mertebede zuhur yoktur
ki, rahmet sz konusu olabilsin. Bahedilen rahmet ile rahmet edilen ancak
isimlerin yokluksal bantlar ve ayrt edici hakkatleridir. Bu da ismin ikinci
iretisidir. te bu yokluksal bantlar ve ayrt edici hakkatler, rahmn nefes ile yokluk skntsndan kurtulup her birisinin sreti, zt ist'dd gereince, vctta zhir olur.
Ve "bantlar" iki yn zeredir. Birisi, hayat, ilim, sem', basar, kudret gibi
Hakk'a mensb olan zt bantlardr. Bunlarn i'tibri taayynden ibret olan
varlksal aynda tahakkuku, ancak Hakkn zt iledir. nk bu taayynler
yokluksal ilerdir. Kendilerinin bamsz bir varl yoktur ki ilim, sem', basar
gibi kendilerinde gzken bantlarn, kendilerine mensp saylmas mmkn olabilsin. Belki onlarda gzken bu bantlar, zt bantlarn bantlardr. nk lem sretleri, sbit aynlarn glgesidir.
Ve sbit aynlar ise, zt iler olan isimlerin glgesidir. Bundan dolay lem
sretleri glgenin glgesi olur. Byle olunca Benim rahmetim her eyi kuatmtr. (A'rf, 7/156) sz gereince ilh isimler, ya'n bantlarn
hakkatleri de "bahedilen rahmet" altna girer. u halde Hak isimlere bizim ile
ihsn eyledi. nk ilh isimler, Hakkn ztnda helkte idi. Onlarn ilm
sretleri rahmn nefes ile, sbit aynlarmzn aynalarnda belirip birbirinden
ayrld. Bundan dolay Hak, bizim izf yokluktaki gayb hakkatlerimiz ile,
isimler zerine ihsn etti.

imdi biz ilh isimlere ve rabbn bantlara olan bahedilen rahmetin


netcesiyiz (9).
nk Hak, yokluk skntsndan kurtarmak sretiyle, isimlere rahmet etti. Sbit aynlarmzn aynalarnda onlarn ilm sretleri gzkt. Ve Hakkn
mutlak vcdu tenezzl ile, bu sretlerin gereine gre, taayyn etmekle varlksal vctlarmz peyd olarak, bu vctlarda, o isimlerin eserleri ve hkmleri ortaya kt. Bundan dolay biz ilh isimler ve rabbn bantlar olan bahedilen rahmetin netcesi olduk.

773

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Ondan sonra Hak Tel, rahmetini bizim iin, bizim aa kmz sebebiyle, kendi kendisi zerine mecbri kld. Ve bize de, hakkatte, kendisinin bizim hviyyetimiz olduunu bildirdi. T ki biz, muhakkak rahmeti
kendi kendisi zerine ancak kendi kendinden dolay mecbri kldn bilelim. imdi rahmet, Hak'tan hri olmad. Bundan dolay kimin zerine
bahetti? Oysa vcdda ondan baka bir ey yoktur. Ancak u kadar vardr
ki, hlkn ilimlerde farkllklar gzkt iin, ayrntl bir anlatm lisn
gereklidir. Hatt aynn ahad yan tek oluuyla ile berber, bu bundan daha
bilgilidir, denilir. Ve onun ma'ns, ilim balantsndan, irde balantsnn
noksan oluu ma'nsdr. imdi bu stnlkler ilh sfatlarda olmaktadr
ve irde balantsnn kudret balants zerine, taml ve stnl ve
fazlal ma'nsdr (10).
Ya'n Hak Tel isimlerin sretlerini bizim sbit aynlarmzn aynalarnda
peyd etmek ve hrici vctlarmzda onlarn eserlerini ve hkmlerini aa
karmak sretiyle, o isimlere "bahedilen rahmn rahmet" ile rahmet ettikten
sonra, bizim bize zhir oluumuz sebebiyle kendi kendisi zerine hakedilen
rahmsel rahmeti mecbri kld. Bundan dolay her ey, bahedilen rahmet ile
rahmet edilmi ise de, hakedilen rahmet ile rahmet edilmi deildir. nk
herkesin kendi hakkati, kendisine zahir olmaz. Ve herkes kendi hakkatni rif
deildir. Ve nefse rif olmak ise, takvnn netcesi ve hakkatidir. Bundan dolay "hakedilen rahmet" ile rahmet edilen takv ehlidir. Ve bu rahmet ancak
onlara mahsstur.
Fakat zannetme ki Hak, bu rahmeti kendi kendisinin dnda bir eye
tahss etti. nk kendisi bizim "hviyyet"imiz olduunu iten kula, gren gz, tutan eli, yryen aya olurum... hads-i kudssinde bize bildirdi.
Ve Hakk'n bize bunu bildirmesi, unun iindir ki, Hakkn rahmetini ancak
kendi nefsinden dolay, kendi nefsi zerine mecbri kldn biz bilelim.
nk onun nefsi, bizim "hviyyet"imizdir. Ve onun vcdu, hakk vcd ve
bizim vcdumuz ise, onun vcduna bal olan bir i'tibr vcttur. Bundan
dolay o, bizim btnmzdr. Ve onun nefsi, bizim btnmzn ve
hviyyetimizin ayndr. Byle olunca rahmet, Hakk'n vcdundan hri olmad. u halde, rahmet eden Hak olduu gibi, rahmet edilen de Hak'tr. Ve
mdemki "rhim" ve "rahmet edilen" Hak'tr; bundan dolay Hakk'n bahetmesi ve ihsn kimin zerine olur? Oysa vcdda ondan baka bir ey yoktur.
Ve bu grdmz okluk taayynleri, O'nun mutlak vcdunun taayynnden ve kaytlanmasndan baka bir ey deildir. Geri bu, byledir. Fakat
"hlk" dediimiz izf vctlara baktmz zaman, onlarn ilimlerde
birdierinden farkl olduunu gryoruz.
te bu farkllk gzkt iin, ayrntl bir anlatm lisnn hkm vardr.
Ve bu ayrntl anlatm lisnn hkm gereince, Hakk'n aynnn ahad yan
tek oluu ve btn bantsal okluklarn o ahad yan tek olan aynda grn774

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

memesi ile berber, bu bundan daha bilgilidir, denilir. Eer ayrntl anlatm
lisnnn hkm olmasa byle denilmez idi. nk ahadiyyet aynndan baka vcdda bir ey yoktur ki, bu ve u diye gsterilebilsin. Ve eer zt bantlarn bantlar olan hlk dediimiz ey olmasa ayrntl anlatm lisnnn
hkm bir hareket sahas bulmaz idi.
Ve bu birbirinden stn olu ynyledir, ya'n sfatlarn birbirinden stn
oluu ynyledir. Ve "aralarnda stnlk olu"un ma'ns, Hakk'n irdesinin
bir eye balantsnn, ilminin balantsndan noksan olmas ma'nsnadr.
nk, btn ey her zaman Hakk'n bilinenidir. Fakat btn eyya, her
zaman Hakk'n irdesi balanmaz. Ya'n Hakk'n bildii eye, irdesi balanmaz. Bundan dolay ilmin bilinenlere balants, irdenin bilinenlere balantsndan daha geneldir. Birisi tam, dieri noksandr. Nitekim yet-i kermede
buyrulur: ve ennallhe kad ehta bi kll ey'in ilm yan ve Allah her
eyi ilmi ile ihta edicidir (Talk, 65/12) u halde ilim her zamanda her eye
balantldr. Fakat nnem kavln li eyin iz erednhu en nekle leh
kn fe yekn yan Bir eyin (olmasn) istediimiz zaman Bizim szmz, ona sadece: Ol! dememizdir. O, hemen olur (Nahl, 16/40) yet-i
kermesi gereince Hakk'n bir eye olan irdesinin balanmas vakitlerden bir
vakitte gerekleir. Ve ilim ile irde ilh sfatlardan olup aralarnda tamlk ve
noksanlk gzkmekle stn olu sbit olmu olur. Ve ilh sfatlar arasnda
bu ekilde stnlk sbit olunca, onlarn grnme yerleri olan hlk edilmi
aynlarda da bu stnln eseri ortaya kar. Ve ayn ekilde stn oluun
ma'ns Hakk'n irdesinin balanmasnn, kudretinin balanmas zerine
taml ve stnl ve fazlal ma'nsdr. nk ilk olarak bir eye irde
balanmaynca, ona kudret balanmaz. Bundan dolay ilim, irde zerine ve
irde de kudret zerine hkimdir. te grlyor ki, sfatlar arasnda stnlk
mevcttur.

Ve ayn ekilde ilh sfatlardan sem' ve basar ve btn ilh isimler


ba'zs ba'zs zerine stn oluta dereceler zerinedir. Aynn ahad yan
tek oluu ile berber Bu, bundan daha bilgilidir" denildiinde, hlk edilmilerde gzken stnlk dahi byledir. Ve nitekim, her bir ilh ismi ele
aldn vakit, onu btn isimler ile isimlendirirsin ve onu onlar ile
vasfedersin. Hlk edilmilerden ortaya kan ey de byledir. Onda her eyin yeterlilii vardr ki, o ey, onunla kendisinden daha stn olunan klnd. imdi lemden her bir para lemin bir araya getirilmiidir. Ya'n o
para btn lemin farkl farkl olan hakkatlerini ihtiv eder (11).
Ya'n ilh sfatlarda bir birinden stn olmaklk sbit olunca, onlardan
kan olan ilh isimler arasnda da fark ve stnlk sbit olur. Ve ilh isimler
arasnda stnlk sbit olunca da, bu isimlerin eserlerinin zuhur yeri olan
775

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

hlk edilmiler arasnda da stnlk zhir olur. Ve bu varlksal aynlar bamsz bir vcd shibi olmayp, Hakk'n ahadiyyet yan teklik ayn ile kim olmakla berber, sdece bu bantsal stnlkten dolay, "Bu bundan daha bilgilidir" denilir. Ve byle denilmekle hlk edilmiler arasndaki stnlk ortaya kar. Bununla berber, bu muhtelif bantlar, ahadiyyet yan teklik
aynnda birliktedir. Nitekim sen bir ilh ismi alp ne karsan, ya'n isimlendirilen mevzi'ine koysan, o ismi btn ilh isimler ile isimlendirirsin ve onu
btn isimler ile vasfedersin. nk ahadiyyet yan teklik mertebesinde btn sfatlar ve isimler Hakk'n ztnn ayndr. Bu i'tibr ile hangi bir ismi alm
olursan ol btn isimleri alm olursun
rnek: Bir ahsn bir ok sfatlar ve isimleri vardr. Bunlarn hepsi onun
ahadiyyet yan tek oluu aynnda toplu haldedir. rnein "ressm" ismini
alsak, isimlerinin hepsini alm oluruz. nk ressam dediimiz zaman, bu
isim ile isimlendirilen ahsn diri, bilici, iitici, grc, dileyici, gc yetici,
syleyici, cd edici, sanatkr, akll, hakm, tasvr edici ve bunlar gibi olduunu da sylemi oluruz. Ve bu sfatlar ve isimler, o ahsn ztnn ayndr,
gayr deildir.
te her bir isim nasl ki btn isimleri toplam ise, o isimlerin grnme
yerleri olan hlk edilmilerde gzken ey de byledir. Onda her eyin yeterlilii vardr ki o ey, o yeterlilikle kendisinden daha stn olunan klnd. Ya'n
kendisinden daha stn olunan her ey indinde, onun zerine daha stn
olan her eyin yeterlilii vardr. Bundan dolay lemden her bir para, lemin
bir araya getirilmiidir.Ya'n o para btn lemin farkl farkl hakkatlerini
ihtiv eder.
Bilesin ki lem, toplanml ynnden ayna gibidir ki, Hak isimlerinin
btn ynleriyle onda ayrntl olarak grnr. Ve bu lemden her bir zerre
dahi bir aynadr ki, Hk o isimlerinin ynlerinden birisiyle onda yansyc olmutur. nk her bir zerre ilh isimlerden bir ismin sretidir ki, o ismin
cemli onda zhir olmutur. Cz'i isimlerden her bir ismin kll oluu ile yan
btnsellii ile btn isimler ile vasflanm olduu yukarda rnek ile zh
edildi. imdi btn isimler ahadiyyet ztnda birlikte olup birderinden sfatlarnn ve bantlarnn zellikleri ile ayrlmlardr. Ve sfatlar ile bantlar
mutlaka potansiyel olarak ztn lzmdr ve asl zttan ayr olmazlar. Bundan
dolay her eyde, her ey vardr. rnein: Bir hardal tnesinde, hakkatte btn mevctlar vardr. Fakat onun taayyn btn hepsinin zuhra mni'dir.
Ve buna "tecellyt srr" derler ki, rif, her eyde btn eyy grr. Nitekim
Mahmd-i ebster hazretleri buyurur:
Tercme: "Cihn batan baa bir ayna ve her bir zerrede yz gnei parlayc bil!"

776

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Ve bizim "Zeyd, ilimde Amr'dan aadr" szmz, Hakk'n


hviyyetinin, Zeyd ve Amr'n ayn olmasna ve hviyyetin Amr'da, Zeyd'de
olandan daha mkemmel ve daha bilgili olmasna engel olmaz. Ve ilh
isimler arasnda stnlk farklar olduu gibi, taayynler arasnda da stnlk farklar olur. Ve oysa Hakk'n gayr deildir. imdi Hak Tel lim
oluu ynyle balantda, Mrid ve Kdir oluu ynnden daha geneldir.
Oysa o, O'dur; onun gayr deildir (12).
Ya'n Zeyd ile Amr'n "hviyyet"leri Hak'tr. Ve onlarn hviyyetleri olan
Hak, Zeyd ve Amr'n ayndr. Oysa biz "Zeyd ilimde Amr'dan aadr" demi
olsak, Amr'da aa kan Hakk'n hviyyetinin, Zeyd'de aa kan Hakkn
hviyyetinden, daha mkemmel olduunu sylemi oluruz. Bununla berber
bu sz her ikisinin "hviyyet"inin de Hak olmasna engel olmaz. Mdemki ilh isimler arasnda daha stn olan ve kendisinden daha stn olunan vardr,
onlarn grnme yerleri olan hlk edilmi taayynler arasnda da elbette bu
daha stn olann ve kendisinden daha stn olunann mevct olmas lzmdr.
Ve isimler Hakk'n gayr deildir. Nitekim Hakk'n lim ve Mrd ve
Kdir isimleri arasnda birbirinden stn olu vardr. Ve Hakk'n bir eye ilminin balanmas, irde ve kudretinin balanmasndan daha geneldir. nk
Hakkn indinde her ma'lm olan yan bilinen eye, her zamanda Hakk'n
irdesi ve kudretinin balanmas lzm gelmez. Ya'n Hak bir eyi her zaman
bilir; fakat onun her zamanda o eye olan ilmi, her vakit o eyin gereklemesine irdesinin ve kudretinin balanmasn gerektirmez. Bundan dolay Alm
isminin, Mrd ve Kdir isimlerine stnl tahakkuk etmi olur. Oysa lim
ve Mrd ve Kdir olan Hak'tr. Ve bu isimler isimlendirilen olan Hakk'n gayr deildir.

777

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

imdi ey dostum, Hakk' orada chil olarak burada bilici olma; ve orada
kaldrp burada isbt etme! Meer ki sen, Hakk'n kendi hakknda kaldrma
ve isbt etme iin dediindeki geni kapsaml yet gibi, O'nu, O'nun kendi
nefsini isbt ettii, ekilde isbt edesin. Ve O'nu, O'nun kendi nefsini kaldrd ekilde ondan kaldrasn. Leyse ke mislih eyun yan Onun
benzeri bir ey yoktur ile kaldrd; ve hves semul basr yan ve O iten ve Grendir (r, 42/11) ile bir sfat ile isbt etti ki, canllardan her
iiteni ve greni kapsamaktadr. Ancak u kadar vardr ki, dnyda ba'z
insanlarn idrkinden btn oldu. hirette insanlarn hepsine zhir olur.
nk hiret hayat yurdudur ve dny dahi byledir. Ancak lemin
hakkatlerinden idrk ettikleri ey sebebiyle, Allahn kullar arasnda zelliklerinin ve stnlk farklarnn ortaya kmas iin, onun hayt ba'z kullardan rtldr. Bundan dolay Hak Tel hkmde, idrki daha geni
olan kimsede, kendisi iin bu genilik olumayan kimseden daha zhir
olur. imdi sen, "Hakkatte hlk edilmiler Hakk'n hviyyetidir, diyen
kimsenin sz doru deildir" diyerek stnlk farklar ile perdeli olma!
Ben sana ilhi isimlerde stnlk farklarn gsterdikten sonra, ki sen phe etmezsin ki, ilh isimler Hak'tr ve onlar ile isimlendirilerek iret edilen, Allah'dan gayr deildir (13).
Ya'n ey dostum, Hakk' bir grnme yerinde bilip, bir grnme yerinde
chil olma ve Hak burada zhirdir ve burada deildir, deme! Belki btn grnme yerlerinde isbt et! Ve ayn ekilde bir grnme yerinde kaldrp, dier
bir grnme yerinde isbt etme! Bil ki Hak, her bir grnme yerinin
kbiliyyeti dolaysyla onda zhir ve sbittir. Eer diyecek olursan ki, Hakk'
grnme yerlerinde kaldrmak ve isbt etmek ciz deil midir? Evet, cizdir;
fakat bu kaldrma ve isbt, Hakk'n kendi nefsini kaldrma ve isbt iin buyurduu leyse ke mislih eyun ve hves semul basr yan Onun benzeri bir ey yoktur; ve O iten ve Grendir (ra, 42/11) yet-i
kermesindeki kaldrma ve isbt gibi olmaldr. nk bu yet-i- kerme
"tenzh" ve "tebh" arasn toplamtr ki, bu bahsin detaylar Nh Fass'nda
gemitir. leyse ke mislih eyun yan Onun benzeri bir ey yoktur szyle Hakk'n benzeri kaldrlr. Ve hves semul basr yan ve O iten
ve Grendir szyle de Hak, iitmeklik ve grmeklik ile vasfedilir. Bu sfatlar ise, iiten ve gren her canl hakknda geneldir. Ve vcdda hayattan baka
yoktur. nk bu grdmz okluk taayynleri, Hakkn mutlak
vcdunun, isimleri dolaysyla taayynnden baka bir ey deildir. Ve onlarn vcdu, Hakkn hakk vcduna bal olmu birer i'tibr vcttur. Bundan dolay "hlk edilmiler" dediimiz bu lem sretlerinin btn ve
"hviyyet"i Hak'tr. Ve onlarn hviyyeti Hak olunca, Hakk'n hayt, ilim,
sem', basar, irde ve kudret gibi kll ve cz'i sfatlar onlarda mevct olur.
Fakat mahlklardan ba'zlarnn taayyn bu sfatlarn aa kmasna mni'
olduundan alglanmaz.
778

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

te bu hakkatten gfil olan perde ehli mevct eynn ba'zsnda "hayat"


vardr, ba'zsnda da yoktur zannederler. Oysa vcdda "hayt" shibi olmayan bir ey yoktur. Fakat onlarn hayt, bu dnyda ba'z insanlarn
idrkinden btn oldu ve gizli kald. Bu hakkat hirette herkese istisnsz
ikr olur. nk ve inned drel hirete le hiyel hayevnu, lev kn
yalemn yan Muhakkak ki hiret yurdu, elbette o gerek hayattr. Keke bilselerdi (Ankebt, 29/64) yet-i kermesinde beyan buyrulduu zere
hiret, hayt yurdudur. Fakat sen zannetme ki, dny hayt yurdu deildir.
Dny da byledir. u kadar var ki, lemin hakkatlerine vkf olduklar kadar, Allahn kullar arasnda zellik ve stnlk farklarnn ortaya kmas
iin, her eyin hayt bulunduu ba'z kullardan gizli kalmtr. Onun iin bu
hakkati Allahn kullarndan ba'zlar bilir, ba'zlar bilmez, inkr eder. Bundan dolay idrkinin ihtas daha ok olan kimsede Hak Tel hkmde,
idrkinde bu ihta genilii olumayan kimseden daha fazla zhir olur. Nitekim hazreti Ali (kerremallh vecheh) efendimiz buyururlar ki: "Biz
Reslullah (s.a.v.) Efendimiz ile seferde idik. Grdmz hibir ta ve aa
yok idi ki, Reslullah (s.a.v) Efendimiz'e selm vermesin." imdi, bunu iiten
felsefeciler, byle ey olmaz, diye inkr ederler. nk onlar eynn
hakkatlerinden gfildir. Yalemne zhiren minel haytid dny (Rm,
30/7) ya'n "Onlar dny haytndan zhir olan bilirler"; zhir olmayan ve
alglanamayan bilmezler.
Cenb- eyh (r.a.) buyururlar ki: te ben sana stnlk farklarn zh ettim ve bu zhlar zerine ilh isimlerin Hak olduuna ve ilhi isimler ile isimlendirilerek iret edilenin, Allah'n gayrs olmadna artk senin phen
kalmad. Bundan dolay "Hlk edilmiler Hakk'n hviyyetidir, diyen kimse
doru sylemez" diyerek Zeyd ile Amr arasndaki stnlk farkn grp
perdelenme ve bu grnen stnlk farklarna dayanarak onlarn
hviyyetlerini baka baka zannetme! nk onlarn btnlar ve hs Rabbleri
ilh isimlerdir. lh isimler ise Hak'tr ve bu isimlerin iret ettii isimlendirilen Allh'n gayr deildir. Ve onlarn hepsinin iret ettii bir olan vcd
Allah'dr.

Ondan sonra Sleyman (a.s.), zannettikleri gibi, nasl kendi ismini Allah ismi zerine ne geirir? Oysa o, yan Sleyman, rahmetin cd ettii
ahslar btnnden bir paradr. Bundan dolay rahmet edilenin dayanann geerli olmas iin er-Rahman er-Rahim isimlerinin ne gemesi
lazmdr. Geride kalmay hak edeni ne geirmek ve hakettii yerde, nde
olmay hak edeni geriye brakmak, ite bu hakkatlere terstir (14).
Yan Sleyman (a.s), rahmn rahmet ile ve hem de rahm rahmet ile
kendisine rahmet edilen olduu halde, zhir limlerinden bazlarnn zannet779

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

tikleri gibi, nasl olur da kendi ismini Allah ismi zerine ne geirir? Hi cd
edilen ey, cd edenin nne geer mi? Elbette gemez. Bundan dolay kendisine rahmet edilmi olan Sleyman (a.s)n cd edici olan Rahme dayanann
geerli olmas iin, Belkse gnderdii mektupta er-Rahmn er-Rahm isimlerinin, kendi isminin nne gemesi lzmdr. Geri braklmaya lyk olan eyi ne geirmek; hakettii yerde, ne geirilmeye lyk olan eyi de geriye brakmak, hakkatleri tersine evirmek olduundan doru deildir. Onun iin
zhir limlerinin beyan ettikleri grler akla yatkn deildir. nk Allah
isminin hak ettii yer mektbun badr.

Ve mektbu kendisine getiren kimseden bahsetmemesi, Belksn hikmetinden ve onun ilminin yksekliindendir. Ve bunu ancak evresindekilere retmek iin yapt ki, kesinlikle kendisinin, onlarn yolunu bilmedikleri ilere ulaml vardr. Bu da mlkte ilhi tedbirdendir. nk melike
ulaan haberlerin nasl ulat bilinemedii zaman devlet ehli, yaptklar
ilerinde kendi nefisleri zere korkarlar. Bundan dolay onlar ancak
buyurulan ekilde ilerini yaparlar ki o i, sultanlarna onlardan ulat
zaman, bu yaptklar iin skntsndan emn olurlar. imdi meliklerine kimin araclyla haberlerin ulat eer onlara belli olursa, mlkte diledikleri gibi hareket edip, bunun da meliklerine ulamamas iin, ona bir i ilerler ve byk rvetler verirlerdi (15).
Yan Belks Hdhd vstasyla mektbu ald zaman vezirlerine
mektbun hangi vsta ile ulat-n haber vermeyip Bana kerm bir mektp
ulatrld demekle yetindi ve mektbu ulatran vsta hakknda bilgi vermedi, mehl olarak brakt. Bu da Belksin hkmetme hikmetine vkf oluundan ve ilim ve bilgideki mertebesinin yksekliindendir. Ve Belks bunu
kendisinin bir takm ilere vkf olduunu, fakat onlarn bu ilerin yolunu
bilmediklerini, evresindekilere ve vezrlerine anlatmak iin yapt. Yan amac: Ey vezrlerim, bana bir takm haberler ular ki, siz onlarn ne yoldan bana
geldiini bilemezsiniz demek idi.
Ve Belksin haber yolunu gizlemesi mlk zerinde olan ilh
tedbrdendir. nk pdiha ulaan haberlerin yolu bilinmedii zaman, devlet ehli: Yaptmz ilerde bozukluk ve zulm olursa, bilmediimiz bir vsta
ile pdih duyar ve bizi cezlandrr diye nefislerinden korkarlar. Bundan
dolay onlar, o yn ile ilerini yaparlar ki, o tarz zere yaptklar iler
pdihlarna ulat zaman, bu yaptklarn ilerin skntsndan emn olurlar.
Yan adlet ve doruluk erevesinde ilerini yapp cezlandrlmaktan emn
olurlar. Fakat byle olmayp da devlet ehli, pdihlarna haberlerin kimin
vstasyla ulatn bilseler, o bilinen vstay bin trl hleler ve rvetler ile
elde edip, memr olduklar ilerde nefislerinin hkmlerine tbi olarak, di780

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

ledikleri gibi ilerini yaparlar; ve bunun da pdihlarna ulamayacandan


emn olurlar.

imdi onun sz ulkye ileyye yan Bana iletildi (Neml, 27/29) oldu; ve siyset gerei mektbu getirenden bahsetmedi ki, o siyset, onun
hlknn ve devlet idarecilerinin, ondan korkmalarna sebep oldu. Ve bu
sebeple onlarn zerine nde olmay hak etmi oldu. (16)
Yan Belks, vezrlerini toplayp kendisine bir mektup geldiini onlara haber verdii srada, ilk sz: inn ulkye ileyye kitbun kerm yan Bana
kerm bir mektup brakld oldu; bilinmezlik kipini kulland. Ve siys bir
tedbir olarak mektbu kendisine getirenin isminden bahsetmedi. Ve onun bu
siys tedbri memleketinin ahlisinin ve memleketi idre eden idrecilerin
kendisinden korkmalarn sonucunu dourdu. te Belks kadn olduu halde,
sdece bu bilgisi ve zeks sebebiyle, memleketinin erkekleri zerine saltanatta
ne gemeye hak kazand.

Ve amm insan snfndan tasarruf srlarn ve eynn esaslarn bilenin, Cinler'den bunu bilenin zerine stnl, zaman ls ile belli olur.
nk bakn bakana geri dn, oturan birinin ayaa kalkmasndan daha abuktur. nk gzn alglamakta, alglad eye hareketi, cismin bulunduu yerden hareketinden daha ser'dir. nk gzn harekete getii
zaman, bakan ile baklan arasnda mesfe uzak olmakla berber, gzn grlene baland zamnn ayndr. nk gzn almas zamn, onun
gkteki yldzlara balantsnn zamndr. Ve onun baknn ona dn
zamn, onun alglayamama zamnnn ayndr. Oysa insann oturduu
yerden ayaa kalkmas byle deildir. Ya'n onun iin bu sr'at yoktur.
Bundan dolay saf bin Berhy uygulamada Cin'den daha mkemmel oldu. Byle olunca saf bin Berhynn sznn ayn, bir anda fiilin ayn
oldu. imdi o anda Sleyman (a.s.) Belks'n taht, belki nakledilmeden hal
meknnda olduu halde, bu alglad tahtn hayl olduu dnlmesin
diye, ayniyle kendi yannda karar klm olarak grd (17).
Kur'n- Kerim'de Neml sresinde beyn olunduu zere Belks, Sleyman (a.s.)n mektbunu aldktan sonra, vezrlerini toplayp: bana ikrm
mutlak olan bir mektp ulatrld ki, Sleymandandr ve onun meli de
udur Ey ileri gelenler, bana bu i hakknda grlerinizi bildirin! Siz bilirsiniz ki, ben sizinle fikir alveriinde bulunmadka bir i hakknda kesin karar vermem dedi. leri gelenler de cevben dediler ki: Biz kuvvet ve
iddet shibiyiz, emir senindir. Biz senin emrine uyarz (Neml, 27/29-33).

781

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Belks: Padihlar bir ehre savaarak girerlerse orasn harb ederler ve


ahlsinin ileri gelenlerini zell ve esr ederler. Onlar bunu mutlaka yaparlar. Ben imdi onlara hediye gndereceim. Bakalm elilerimi nasl geri
gnderecekler? (Neml, 27/34-35) Yan hediyelerimi kabl ederse, bilirim ki
pdihdr. O vakit savarm. Ve eer kabl etmeyip davetinde srarl olursa,
anlarm ki peygamberdir.
Bu karr zerine hareket edildi. Belksin elisi, Sleyman (a.s.)a hediyeler
ile ulatnda, Cenb- Sleyman buyurdu: Bana mal ile mi yardm ediyorsunuz? Benim hediyeye ihtiycm yoktur, Allah zl-Cell hazretlerinin
bana ihsn ettii ey, sizin getirdiiniz eylerden hayrldr. Bu gibi hediyeler ile ancak sizin gibi adamlar memnn olur. Sen imdi hediyelerinle
berber kavmine git. Bu tarafa gelmelerini syle! Eer gelmezler ise, biz onlarn zerine kar koyamayacaklar bir asker ile gider ve onlar skin olduklar Seb ehrinden zell ederek karrz. (Neml, 27/36-37)
Bu haber Belkse ulanca, Sleyman (a.s.)n peygamber olduunu anlad
ve tahtn gvenli bir yere koyup kilitleyerek askeriyle berber, Sleyman
(a.s.)a doru yola kt. Onlar gele dursunlar, br tarafta Sleyman (a.s.)
meclisinde hzr olanlara hitben buyururlar ki:
Ey ileri gelenler, Belks ve kavmi gelip mslman olmazdan nce,
onun tahtn bana hanginiz getirirsiniz? (Neml, 27/38)
Cin snfndan bir frt dedi: Sen makmndan kalkmadan nce, o taht
ben sana getiririm. Ben bunu yapmaya kdirim ve kudretime gvenim vardr. (Neml, 27/39).
Sleyman (a.s.)n vezri olan cenb- saf bin Berhy buyurdu: ene
tke bih kable en yertedde ileyke tarfuke (Neml, 27/40) Ya'n "Ben o taht, bana olan bakn senin tarafna dnmezden evvel getiririm". Bunun zerine Sleyman (a.s.) o taht derhal, yannda durur grd. te cenb- eyh
(r.a.) bu olayn hakkatini beynen buyururlar ki:
nsan snfndan olup tasarruf srlarn ve eynn esaslarn bilen safn,
Cin snfndan olup bu srlar ve esaslar bilen kimse zerine stnl
sbittir. Ve bu stnlk de zaman ls ile bilinir. Ya'n her ikisinin yapt i
arasndaki zamnn sresi bu stnl gsterir. nk bir kimse bir eye
bakp bakn geri ekse, onun bu bak, oturan kimsenin oturduu yerden
ayaa kalkmasndan daha abuk bir zaman zarfnda kendisine dner. Oysa
Cin snfndan olup tasarruf srlarn bilen frt: ene tke bih kable en
tekme min makmik (Neml, 27/39) ya'n "Ben o taht sana makmndan
kalkmandan nce getiririm" dedi. Bu srlar bilen ve insan snfndan olan
cenb- saf ise: "Ben gz ap kapayncaya kadar getiririm" dedi. Bundan dolay frt ile saf arasnda, tasarruf srlarn ve eynn esaslarn bilmek
hussundaki fark ortaya kt. Ve stnlk fark safa dnk oldu. Bu da iki782

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

sinin fiili arasnda geecek olan zamnn sresi ile anlald. nk, frt'in fiili
daha ok ve saf'n fiili ise daha az zamna muhtatr.
Ve gzn alglad ey tarafna hareketi, cismin bulunduu mekndan
hareketinden daha abuktur. nk gzn hareketi iin harcanan zaman, gzn grlen eye baland zamnn ayndr. Bununla berber, gren ile grlen ey arasnda uzak bir mesfe vardr. Bakan ile baklan arasnda byle
uzak mesfe olduu halde, gzn alr almaz, baland eyi grmesi ayn
zamn iinde gerekleir. nk gzn almas zamn, gzn gkteki yldzlara balants zamndr. Ya'n gzn almasyla gkteki yldzlara balan
bir zamanda gerekleir.
Ve bakn geri dnmesi zamn da, gzn alglayamama zamnnn ayndr. Ya'n gzn almas ile gkteki yldzlar grmesi bir zamanda gerekletii gibi, gz kapamak ile gkteki yldzlar grmemek dahi ayn zamanda
gerekleir. Bundan dolay gzn hareketi dsal olarak srelerin ayr ayr ksmlara blnmesini kabl etmeyecek derecede serdir. Fakat insann yerinden
kalkmas byle deildir; ya'n onda bu kadar sr'at yoktur. nk cismin hareketi zamnsaldr.
Ve bu zaman dsal olarak ayr ayr srelere blnmeyi kabl eder. Nitekim insann her trl halleri ve hareketleri "enstantane (Iklama sresi saniyenin 1/25'i veya daha ksa olan hzl bir hareketi ekme yntemi)" dedikleri
makine ile kaydedilip, bu kaydedilmi hareketler bir perde zerine k
vstasyla yanstlarak, ser bir ekilde dndrlmek sretiyle "sinema" dedikleri haylleri seyrettirirler. Bu, cismin hareket zamnnn ayr ayr srelere blnmeyi kabl ettiine ak bir delldir
imdi, saf bin Berhy uygulamada Cin'den daha mkemmel oldu. Ve
saf bin Berhy'nn: "Ben Belks'in tahtn gz ap kapamadan nce getiririm" demesi, taht getirmesi fiilinin ayn oldu. Ya'n sz ile fiili bir zaman
iinde gerekleti. Bundan dolay Sleyman (a.s.) Belks'in tahtn, bu zaman
iinde, kendi indinde karar klm olarak grd. Sleyman (a.s.), Belks'in tahtn Seb ehrinde meknnda bulunduu halde kendi huzruna nakledilmeden alglamtr, diye dnlmemesi iin, Hak Tel Kur'n- Kerm'de:
fe lemm rehu mstekrran indehu (Neml, 27/40) ya'n Onu indinde
karar klm olarak grd buyurdu.

783

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Ve bizim indimizde tahtn nakledilmesi birlemi zaman ile gereklemedi. Ancak yok etme ve var etme, onu bilenin dnda hi bir kimsenin
buna uru olmayaca bir ekilde oldu. O da Hak Tel'nn bel hm f
lebsin min hlkn cedd (Kf, 50/15) yan Belki onlar yeni hlk ediliten
phe iindedirler szdr. Ve onlar zerine bir vakit gemez ki, grdkleri eyi grsnler. Ve ne zamanki bu, bizim bahsettiimiz gibi oldu, bundan dolay onun yok olu zamn, yan tahtn bulunduu meknndan yok
olmas, nefesler ile hlk ediliin yenilenmesi trnden olarak, Sleyman'n
yannda var olmasnn ayn oldu. Oysa bu kadarna hi bir kimsenin ilmi
yoktur. Belki insann, muhakkak bir nefeste yok olup sonra mevct olduuna kendi nefsinden uru yoktur (18).
Ya'n bizim indimizde Belks'in taht, gz ap kapama n iinde ve
zamnn birlemesi ile Seb ehrinden Sleyman (a.s.)n meknna nakil olmad. nk, nakil iin, mutlaka araya az ok zaman girmesi lzmdr. Ve
sr'atle gz ap kapamak dahi bir zaman iinde gerekleir. Ancak, bunda
zamann birlemesi vardr. nk, gzn grlen ey tarafna hareketi iin
geen zaman, bakn grlen eye, balanmas zamnnn ayndr. Oysa,
cenb- saf: "Ben taht gz ap kapamadan evvel getiririm dedi. Bundan
dolay tahtn bir mekndan bir mekna zamnn birlemesi ile nakledildii
dncesi geerli olamaz. nk zaman gemesi diye bir ey olmu deildir.
Bu hl ancak tahtn Seb ehrinde yok olmas ve Sleyman (a.s.)n meknnda
var olmas ekliyle gerekleti. Ve bu var olma ve yok olma hussu, yle bir
ekilde oldu ki, buna hibir kimsenin vkf oluu ve uru olmad. Bu hussu
ancak bir nda yok olma ve var olmay bilen ve her n iinde yeni hlk edilii
mhede eden kimse bilir.
Bu yok olma ve var olmann delli de Hak Tel hazretlerinin: bel hm f
lebsin min hlkn cedd (Kf, 50/15) ya'n "Belki onlar yeni hlk ediliten
phe iindedirler" szdr. Ve bu yeni hlk ediliten phede olanlar zerine bir vakit gemez ki grdkleri eyi grmesinler. Ya'n onlar lemdeki
eydan herhangi birine bakn hi ekmeden srekli olarak baksalar, her
blnmemi n iinde onu sbit ve mevct grrler. Oysa lemin hlk edilmileri, her bir nefeste ilh tecell ile yenilenir. nk lemin bamsz bir
vcdu olmadndan kendi nefsi ile yok ve Hakk'n vcdu ile mevcttur. Ve
Hak dimi olarak ve ebeden tecell edegelir. Bundan dolay birinci tecell aslna geri dnnce, lem yok olur; ve ikinci tecellnin onu tkiben zuhrunda da
mevct olur. Fakat ikinci tecell o kadar sr'atle zuhr eder ki, onun nru, ilk
tecellnin nruna bitiik olduundan ikisinin arasn fark etmek ve ayrmak
mmkn olamaz. Birinin hayli gitmeden, onda benzeri olan dier tecell gelir. Bundan dolay zhir grclerin baknda lemin evvel yok olmas ve
daha sonra mevct olmas hussu grlemez. Mesnev:

784

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Tercme: O gayb lemi, ancak Hakkn hsslarna zhir olur. Geriye kalan lem hlk, bu yeni hlk ediliten phededirler.
Ne zamanki bu, ya'n tahtn Sleyman (a.s.)nn meknnda hzr oluu,
bizim bahsettiimiz gibi oldu, ya'n zamann birlemesi ile nakil sretiyle olmad; bundan dolay tahtn Seb ehrinde yok olmas zamn, Sleyman
(a.s.)n meknnda, onun vcd bulmas zamnnn ayn oldu. Ya'n tahtn
Seb ehrinde yok olmasyla Sleyman (a.s.) yannda var olmas ayn zamanda
gerekleti. Ve onun yokluu ile varl birdierinin ayn oldu. Ve tahtn yok
olmasnn, var olmasnn ayn olmas, nefesler ile hlk ediliin yenilenmesi trndendir. Oysa bu kadarna hi bir kimsenin ilmi yoktur. Nasl olsun ki, insann nefsi kendisine dier eydan daha yakn olduu halde, her nefeste
kendi nefsinin yok olduuna ve daha sonra mevct olduuna vkf oluu yoktur. Kendi nefsinde gerekleen bir hle vkf olmayan kimse, dier eyda
gerekleen bu yeni hlk edilie ve bu benzer yenilenmeye nasl vkf olur?

Ve sen smme yan sonra kelimesi bir zaman dilimini gerektirir, deme! Bu, doru deildir. Ancak smme yan sonra kelimesi Araplara gre
zel durumlarda st rtbede olanlarn nceliini gerektirir. irin:
Kehezzer rudeyn smme ztrb yan Onun gibi hareket ettirdi ki o
Rudeyn sonra kmldad sz gibi. Oysa "hezz yan hareket ettirmenin"in
zamn, phesiz mehzzun yan hareket ettirilen"in kmldamas
zamnnn ayndr. Ve muhakkak "smme"yi getirdi. Oysa bir zaman dilimi
yoktur. Bunun gibi, nefesler ile hlk ediliin yenilenmesi, yok olma
zamnnda var olmann zamndr. E'ire'nin dellinden olan arazlarn yenilenmesi gibi (19).
Ya'n sen, yukarda geen "Yok olur, sonra mevct olur" sznde "smme
yan sonra" kelimesi geriye brakma iindir. Bir zaman dilimi gerektirir, deme!
"Smme-sonra" kelimesinin mutlak bir zaman dilimi gerektirmesi doru deildir. Bu "smme-sonra" kelimesi Araplar indinde zel durumlarda, st rtbelilerinin nceliini gerektirir. Ya'n yksek rtbelilerinin ne geiriliini gstermek iin kullanlr. Nitekim ir der: "Rudeyn ismindeki muhafza it olan
mzran hareketi gibi. Ondan sonra o Rudeyn olan mzrak kmldad." Oysa
hareket ettirme zamn, phesiz hareket verilen eyin kmldama zamnnn
ayndr. nk hareket ettirme fiili, hareket ettirilen eyin kmldamasna sebeptir. Ve sebebin zamn, sonucun zamnnn ayndr. Geri ir, bu msrada
geriye brakma iin olan smme-sonra kelimesini getirdi. Fakat hareket ettirme fiili ile hareket ettirilen eyin kmldamas arasnda bir zaman dilimi
yoktur. te "Yok olur, sonra mevct olur" szndeki "smme-sonra" da irin
szndeki "smme-sonra" gibidir. Bundan dolay nefesler ile hlk ediliin yenilenmesi de byledir. Hlk ediliin yokluk zamn, onun varlk zamnnn
785

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

ayndr. Aralarnda bir zaman dilimi yoktur. Nitekim E'ire'nin, dellinde de,
arazlarn yenilenmesi byledir. nk E'ire'nin dellinde araz, iki zamanda
dimi deildir.

imdi hakkatte Belks'n tahtnn hsl oluu mes'elesi, mes'elelerin en


glerindendir. Meer ki bizim yukarda taht kssasnda bahsettiimiz eyi
rif olan kimse ola. Byle olunca saf iin yenilenmenin Sleyman (a.s.)n
meclisinde hsl oluundan baka stnlk fark olmaz. imdi bizim bahsettiimiz eyi anlayan kimse iin, taht bir yol almad ve yeryz onun iin
drlmedi ve yeryzn yarmad. Ve bu, Belks'den ve onun ashbndan
orada hzr olan olan kiilerin nazarnda, Sleyman (a.s.)n, daha azim olduunun anlalmas iin, Sleymann baz ashbnn iki eli zere gerekleti (20).
Ya'n Belks'in tahtnn Sleyman (a.s.)n meclisinde hsl oluu mes'elesi,
aklsal bak as shipleri indinde en g meselelerdendir. Fakat yukarda
tahtn var edilmesi kssasnda bahsedilen eyi, ya'n lemin btn zerrelerinin
her nefeste ilk tecell ile yok ve ikinci tecell ile mevct olduunu bilen kimse,
Belks'in tahtnn Sleyman (a.s.)n meclisinde benzer yenilenme sretiyle
mevct olduunu bilir ve bu mes'ele ona g gelmez.
u halde tahtn benzer yenilenmesinin baka mahalde gereklemeyip ancak Sleyman (a.s.)n meclisinde hsl oluundan baka, saf bin Berhy iin
bir stnlk fark olmaz. Ya'n cenb- safn stnlk fark, ancak bu nokta
ile snrlanm olur. Bundan dolay bizim bahsettiimiz benzer yenilenme ve
yeni hlk edi hkmn anlayan kimseye gre taht, Belks'in meknyla,Sleyman (a.s.)n meclisi arasndaki mesfeyi kat' etmedi.Ve tahtn o meclise gelebilmesi iin, yeryz drlp bklmedi ve taht meknndan yeryzn delip o meclisten zuhr etmedi. Belki btn eynn her blnmeyen
nda yok ve mevcd olmas trnden olarak, bir blnmeyen anda Seb ehrinde yok ve o meclisde mevct oldu. nk Sleyman (a.s.) gibi bir nebyy-i
z-nn terbiyesiyle cenb- saf kmillik makmna ulam idi. Ve Hak,
saf gibi kmillerin az ve kuvvetlerinin ayndr. Bundan dolay cenb-
sfn sz ve fiili Hakk'ndr. Mesnev:
Tercme: "Bu uzunluk ve ksalk muhakkak cisme mahsstur. Hud'nn
olduu mahalde uzun ve ksa nedir? Ne zamanki Hud bir cismi deitirdi,
onun seyrini fersahsz ve milsiz kld. Ya'n o cismin bir yerden bir yere gitmesi iin fersahlar ve miller ka't etmesine gerek yoktur."
Ve bu tahtn var edilmesi tasarrufu, insan ve cin, vahiler ve uucular ve
madenler tasarrufu altnda bulunan Sleyman (a.s.)n kendisinden olmayp
onun ashbndan bulunan cenb- saf'n iki eli zerinde gerekleti. Bu da,
786

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

hzr olanlarn nazarnda, Sleyman (a.s.)n tasarruf iinde daha azm kudrete
ship olduunun belli olmas iindir. nk bir hussta ran kudreti gzknce, stdnn kadrinin ykseklii ve mertebesi sbit olur. Dier taraftan,
Sleyman (a.s.) ma'rifetinin kemlinden dolay, ulhiyyete aykr olmak istemez. nk tasarrufta ikilik vardr. Tasarruf seyr-i slukun ortasnda olan
himmet erbbna mahsustur.

Ve bunun sebebi, Allah Telnn Ve vehebn li dvde sleymn


yan Ve Dvda Sleyman hibe ettik (Sd, 38/30) sznden anlalm
olduu zere, Sleyman'n Dvd'a Allahn hibesi olmasdr. Ve hibe, hibe
edenin ona uyan bir karlk vey hakedi yoluyla olmayan veriidir. imdi
o, nceden bir ni'met ve apak dell ve tesirli darbedir (21).
Ya'n Sleyman (a.s.) ile onun arkada olan cenb- saf'daki ihtissn sebebi, Allah Telnn "Biz Dvd'a Sleymn' hibe ettik" (Sd, 38/30) sznden belli olduu ekilde, Sleyman'n Dvd'a Allahn hibesi olmasdr.
Ve hibe ise, kendisine hibede bulunulann evvelce ne geen hizmetine
mkft olarak veyhut bir sebeple kazand hakedii yoluyla olan bir veri
deildir. Belki ezel inyet ve bahedilen rahmn rahmettir. Bundan dolay
Sleyman'n vcdu, Dvd iin nceden bir ni'mettir. nk ilh zhiri hilfet Dvd hakknda kmil ve onun daha kmili Sleyman'da zhir oldu.
Ve gerek kendinin ve gerek mmetinin aynlar zerine kymet gnnde
apak delldir. Ve muhliflerden ve kfirlerden olan dmanlar hakknda
tesirli darbesidir. Bundan dolay Sleyman, Dvd'a Allh'n hibesi olduu
iin gerek Sleyman'da ve gerek onun dellinin feyziyle feyizlenmi olan
cenb- safda hsl olan tasarruf ihtiss dahi Allh'n hibesi oldu.

Ve Sleyman (a.s.)n ilmine gelince, o da hkmn kartl ile berber


Hak Tel'nn Fe fehhemnh sleymn yan Bylece onu (hkm), Sleyman'a rettik. (Enbiy, 21/79) szdr. Ve hkm ile ilmi herkese Allah Tel verdi. Bundan dolay Dvdun ilmi, verilmi ilimdir ki, onu Allah Tel verdi. Ve mes'elede Sleyman'n ilmi, Allahn ilmidir. nk
vstasz o hkim oldu. Byle olunca Sleyman, sdk makmnda Hakk'n
tercmn oldu (22).

787

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Cenb- eyh (r.a.) Enbiy sresinde:


(Enbiy, 21/78-79)

Ve dvde ve sleymne iz yahkmni fl harsi iz nefeet fhi ganemul


kavmi, ve knn li hkmihim hidn
Fe fehhemnh sleymne, ve kllen teyn hkmen ve ilmen
Dvd ve Sleyman, bir kavmin koyunlarnn gece iinde yaylp otlad ekinler hakknda hkm veriyorlard. Ve Biz, onlarn hkmne
hittik.
Bylece onu (hkm), Sleyman'a rettik. Ve hepsine hikmet ve ilim
verdik.
yet-i kermesinde beyn buyrulan muhkeme olayna iret ederler. Bu
olayn zet olarak beyn budur ki: Biri koyun srs ve dieri tarla shibi
olmak zere iki kyl muhkeme olmak iin Dvd (a.s.)n huzruna gelirler.
Ve aadaki ekilde muhkeme cereyn eder:
Tarla shibi - Y Allahn halfesi! Bu adamn koyunlar bir gece benim tarlama girip ekinimi yemiler ve bozmular. Hakkm da'v ederim.
Dvd (a.s.) - Ey koyunlarn shibi olan kimse! Bu da'v hakknda sen ne
diyorsun?
Koyun shibi - Evet, byle oldu.
Dvd (a.s.) - Mdemki kabl ediyorsun, o halde koyunlarn tarla
shibine ver!
ki taraf bu hkm zerine dar ktlar. Sleyman (a.s.) bu hkme vkf
olunca hemen babasnn yanna girip dedi:
- Baka ekilde hkm olunsa daha gzel olurdu.
Dvd (a.s.): - O daha gzel hkm, nasldr?
Sleyman (a.s.): Koyunlar, tarla shibine ve tarla da koyunlarn shibine
emnet olarak verilsin. Koyunlarn shibi, tarlay evvelki hline getirinceye
kadar zahmet eksin ve bozuk mahsl ile yetinsin. Asl hline dndkten sonra geri ide etsin. Ve o zamana kadar da tarla shibi koyunlarn st ve ya
ve yn ile faydalansn. Bu ekilde her ikisi de faydalanm olsunlar.
imdi Sleyman (a. s.)n ilimdeki ihtissna gelince, bu ihtiss Hak Tel'nn Fe fehhemnh sleymn (Enbiy, 21/78-79) ya'n "Biz o tarla ve
koyun hkmn Sleyman'a idrak ettirdik ve rettik " szyle aktr. Bu788

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

nunla berber bu hkm yukarda zh olunduu zere birdierinin kart


idi. Fakat Hak Tel "Koyun kssasndaki mes'eleyi Sleymn'a biz idrak ettirdik" buyuruu ynyle, bu mes'elede Sleymn'n ilmi Allh'n ilmi olmutur.
nk Sleyman (a.s.)n grnme yerinde vstasz hkim olan "Allah" idi.
Ve Sleyman ise "sdk makm"nda grnme yeri oluu dolaysyla Hakk'n
tercmn oldu. Ve zt tecell indinde cenb- Sleymn'n beeriyyeti fn idi.
Bundan dolay Msnn aac sretinde Sleyman'n vcdundan syleyen
ve hkim olan Hak idi. Sleyman (a.s.)n hkmne kart olan Dvd (a.s.)n
hkmne gelince, bu hkm de Allah Tel hazretlerinin hazret-i Dvd'a
verdii ilim ve hkm idi. nk Hak Tel yet-i kermede ve kllen
teyn hkmen ve ilmen (Enbiy, 21/79) ya'n Hepsine hkm ve ilmi biz
verdik buyurur. Fakat bu hkm, Sleyman (a.s.)n hkm gibi vstasz
kan ilh hkm deil, belki beeriyyet vstasyla kan ve itihta dayal
bulunan Hakkn hkm idi. te iki hkm arasndaki fark budur. Ya'n
Hakk'n mutlak vcdunun muhtelif mertebelerinden kan hkmlerdir.

Allahn hkmnde isbetli olan itihat veren gibi ki, Allah bir
mes'elede o hkm ile hkm eder. Eer kendi nefsiyle veyhut Hakk'n
reslne vahiy olunan eyle o mes'eleye hkm verirse, onun iin iki ecir
vardr. Ve ilim ve hkm vermekle berber hatl olarak verdii hkmde,
hkm veren itihat shibi iin bir ecir vardr. imdi bu mmet-i
muhammediyyeye, hkmde Sleyman rtbesi ve Dvd rtbesi verildi.
Bundan dolay onu, dier mmetten daha stn klan ey nedir? Ne erefli
mmettir! (23).
Ya'n Sleyman (a.s.), koyun ve tarla mes'elesinde, hkmnde isbet eden
itihat verici gibidir. Ve Allah bir mes'elede isbetli itihat verenin hkmettii
hkmle hkmeder. Eer Allah Tel Hazretleri, o mes'eleye Rh-i a'zam
(s.a.v.) sretiyle kendi nefsiyle veyhut reslne vahiy olunan eyle hkm
verirse, grnme yeri oluu dolaysyla kendisinden hkm kan itihat verici, bu hkmnde isbetli olduu iin iki ecir kazanr. Bu iki ecirden birisi, hkmde doruluuna ve dieri, almasna kardr. Ve bu belirledii hkmde hat eden itihat verici iin de bir ecir vardr ki, bu da onun almasna
karlktr. Bununla berber ht eden itihat vericinin bu hkm, Hak Tela'nn ve kllen teyn hkmen ve ilmen (Enbiy, 21/79) ya'n "Hepsine
hkm ve ilmi biz verdik" yet-i kermesinde beyan buyrulan hkm ve ilme
dhildir. Bundan dolay hatl itihat verenin hats ortaya kncaya kadar,
er'an o hkm ile amel etmek vcibtir.
Ve muhammediyye erat, iki tr zerinedir: Birisi "asl muhammediyye
erat", dieri "itihatsal muhammediyye erat"dr. Asl muhammediyye
erat, Reslulah (s.a.v.) Efendimiz'in sadetli zamanlarnda hkm buyur789

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

duklar erattr ki, bunda asl hat dnlemez. Ve itihtsal erat, sadet
zamanndan sonra kerem shibi fkh limlerinin kendilerine glip gelen zann
zerine hkmettikleri erattr ki, bu glip gelen zannda hat olaca aktr.
Ve hir zamanda ortaya kacak olan Mehd, asl muhammediyye erat ile
hkmedeceinden, itihda dayal olan muhtelif mezheplerin hkm kalmaya-caktr. te bu mmet-i muhammediyyeye, hkmde, Sleyman ve Dvd
(aleyhime'sselm)n rtbeleri verilmitir. Bir mes'ele hakknda verdii hkmde isbet eden hkim Sleyman ve hat eden de Dvd (aleyhime's selm)a benzer. Bundan dolay bak ki bu mmete ne derece ereflilik ihsn
olunmutur!

Ne zamanki Belks tahtn grd, mesfenin uzakln bildiinden ve o


mddet zarfnda onun nakledilmesi, kendisine gre imknsz gzktnden "Sanki odur" (Neml, 27/42) dedi. Ve hlk ediliin benzer ile yenilenmesinden bizim bahsettiimiz ey ile, doru syledi. Oysa o, odur. Bu huss
ise dorudur. Nitekim sen, yenilenen zamnda, geen zamnda olduunun
aynsn (24).
Ya'n Belks Sleyman (a.s.)n huzruna gelip de tahtn o mecliste hazr
grd vakit, Seb ehriyle u an bulunduu yer arasndaki mesfenin uzakln bildii iin ve bu kadar ksa sre zarfnda tahtn bu mesfeyi kat' ederek
nakledilmesi, kendisince mmkn gzkmediinden, Sleyman (a.s.) tarafndan e hkez aruk (Neml, 27/42) ya'n "Tahtn byle midir?" tarznda olan
soruya cevben: Gy hemen hemen odur dedi; ve Ta kendisidir demedi.
Belks'in bu sz, hlk ediliin benzer ile yenilenmesi hakknda bizim bahsettiimiz hakkatlere gre doru oldu. nk oradaki sret, Belks'in meknndaki tahtn sretidir, baka bir sret deildir. Fakat buradaki tehis edilen
vcd Seb ehrindeki tehis edilen vcd deildir. Bundan dolay Belks'in
benzetme kipi ve kelimesiyle ke ennehu hve yan Sanki odur (Neml,
27/42) demesi ok uygundu. Ve Sleyman (a.s.) bu hakkati bildii iin
Belks'e: Tahtn bu mudur? demedi; Tahtn byle midir?' dedi. Ve Belks'in
cevb da ona uygun oldu. Ve tahtn buradaki tehis edilen vcdu, Seb ehrindeki tehis edilen vcduna benzedii iin ve fakat sreti, sbit aynnn
sreti olduu iin bu huss dorudur. Nitekim insann vcdunun zerreleri
be vey yedi senede bir kere kemle ererek yenilenir. Bundan dolay sen
sretin dolaysyla bugn, o eski sretinin aynsn. Fakat vcd i'tibriyle ayn
deilsin.
Bilinsin ki, lemin sretleri ve naklar, ilh ilimde sbit olan sretlerden
ve naklardan baka bir ey deildir. Ve bu mertebede o sretler ve naklar
ilm ve hayl vcd ile giyinmitir. Hakkn mutlak vcdu, her mertebeye
tenezzl ettike bu sretlere, o mertebenin cbna gre bir taayyn elbisesi
790

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

verir. Bundan dolay her bir mertebede aa kan nak ve sret, o ilm ve
hayl sretin ayndr. Fakat vcdlar biribirinin ayn deildir. Mesel senin
imdiki sretin ilh ilimdeki sretinin ayndr. Fakat imdiki vcdun ne
misl lemindeki ve ne ehdet lemindeki, farzedelim yirmi sene nceki
vcdunun ayn deildir. Fakat o vcdunun sreti, yine o ilh ilimde sbit
olan sretindir. Vcdun deimekle sretin deimedi.
Soru: Benim sretim doduum zaman byle deil idi. Sonra sam sakalm kt. htiyarladm yzm burutu, eski tzeliim gitti. Bundan dolay
vcdumun deiimiyle sretim de deimi oldu?
Cevap: lk olarak, seni yedi sene evvel tanyan kimse, yedi sene sonra grd zaman yine tanr. Bu, senin esas sretinin deimediine delildir. kinci
olarak, senin bu ehdet leminde ka sene mr srecein ve her yanda ne
srette bulunacan ilh ilimde sbittir. Bundan dolay vcdun her blnmemi anda yok ve tkiben mevct olduu halde, sretin sbittir.
rnek: Bir ressam bir tablo yapar. O hrite yapt tablo mahvolsa, o
sret mdemki ressamn haylinde sbittir, ona yine vcd verir. Bu ikinci
levha vcd i'tibriyle ilkinin ayn deildir. Fakat sret i'tibriyle ayndr, gayr deildir.

Daha sonra kkn beynnda yapt uyar, Sleymn'n ilminin


kemlindedir. "imdi ona kke gir, denildi." Ve kk billurdan olup pek
beyaz ve effaf idi. "Ve ne zamanki onu grd, lcce, ya'n su zannetti ve
elbisesine su dememesi iin, bacaklarn at" (Neml, 27/44). Byle olunca,
grd tahtnn da bu trden olduuna, bununla uyarda bulundu. Ve ite
bu insfn sonucudur. nk muhakkak bu uyar ile, onun ke ennehu hve yan Sanki odur (Neml, 27/42) szndeki isbetini ona belirtti (25).
Ya'n taht mes'elesinden sonra, kkn beynnda Sleyman (a.s.) tarafndan Belks'e olan uyar, cenb- Sleymn'n ilminin kemlindendir.
Ma'lmdur ki Sleyman (a.s.), gyet beyaz ve effaf billrdan bir kk yaptrm idi ki, altnda su ve suyun iinde de balklar var idi. Belks'e bu kke
gir denildi. O da kkn zemininin effflnn kemlinden sudan geilecek
zannyla, elbisesinin ularnn slanmamas iin, svad ve bacaklarn at. Yrmeye balaynca, su olmayp, bast mahallin billr olduunu anlad.
Sleyman (a.s.)n Belks'i kke sokmas, tahtnn da bu trden olduuna,
ya'n tahtnn vcdunun, Seb ehrindeki tahtnn vcdunun ayn olmayp
onun benzeri ve fakat sret i'tibriyle, onun ayn olduuna uyard. Nitekim,
Belks'in paalarn svayp bast yer, sret i'tibriyle suyun ayndr. nk
billrun sreti, efffl dolaysyla grlmez. Fakat vcd i'tibriyle
alglanr ve suyun ayn deildir. Bundan dolay bu kk mes'elesi, vcdun
791

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

benzeyiine ve sretin ayn oluuna uyardr. Ve bu uyar da Sleyman (a.s.)


tarafndan Belks hakknda son derece insaftr. nk cenb- Sleyman bu
uyars ile, Belks'in kendi taht hakknda "Sanki odur" demesindeki isbeti,
ona idrak ettirmi ve bildirmi oldu. nk tahtn vcdu, Belks'in meknndaki tahtn benzeri olduundan; Belks'in "Ona benzer" demesi doru olur.

imdi bunun indinde: "Y Rab muhakkak ben nefsime zulmettim ve


Sleyman ile, ya'n Sleymann teslmiyeti ile lemlerin Rabbi olan
Allh'a teslm oldum ve boyun edim" (Neml, 27/44) dedi. Byle olunca
Sleymn'a boyun eici olmad, belki lemlerin Rabbine boyun edi. Ve
Sleyman ise lemindendir. Bundan dolay Allah Tel hakkndaki inanlarnda resller kaytla-madklar gibi, Belks de teslimiyetinde kaytlamad, Firavun'dan farkl olarak. nk Firavun "Ms ve Hrun'un Rabb'ine"
(A'rf, 7/122) dedi. Geri bu teslimiyet ile bir ynden Belks'in teslimiyetine
katlr. Fakat onun kuvveti kadar kuvvetli olmaz. Byle olunca Belks,
Allh'a teslimiyette, Firavun'dan daha zek idi (26).
Ya'n Belks, Sleyman (a.s.)n yukarda zh olunan insfn grd vakit, Kur'n- Kerm'de beyan buyrulduu zere: rabbi inn zalemt nefs ve
eslemt mea sleymne lillhi rabbil lemn (Neml, 27/44) ya'n "Ya Rab,
muhakkak ben nefsime kfr ve irk ile veyhut ge mn etmekle zulmettim. Ve bunun byle olduunu imdi anladm iin, Sleyman nasl lemlerin Rabbine teslim olmu ise, ben de ylece teslm oldum ve boyun edim" dedi. Belks, Sleymn'a boyun edim, demedi; belki lemlerin Rabbine
boyun edim, dedi. Ve cenb- Sleyman ise, lemler kavramnn iine dhildir. Bundan dolay Belks, mutlaklk sretinde boyun emi oldu ve boyun
eiini kaytlamad. Nitekim resllerin de Allah Tel hakkndaki inanlar
kaytl olmayp, mutlaktr. Ve Belks'in bu teslimiyeti, Firavun'un teslimiyetinden farkl oldu. nk Firavun "Ben Ms ve Hrun'un Rabb'ine mn ettim"
dedi. Ve "Ms ve Hrn" szyle mnn kaytlad. Geri Firavunun bu kaytl olan teslimiyeti, Belksin mutlak olan teslimiyetine bir ynden katlr.
nk neblerin mnlar mutlaktr; ve onlara tbi olanlarn mnlar da bu
mutlakla dhil olur. Fakat teslimiyet tarznda kayt olduundan, Belks'in
teslimiyetinin kuvveti kadar kuvvetli deildir.
Soru: Kur'an- Kerm'de Firavun'un kaytlamas ment ennehu l ilhe
illellez menet bih ben isrle (Ynus, 10/90) ya'n "Beni srl'in mn
ettiine mn ettim" tarznda olmutur. Ve Firavun "Ms ve Hrun'un
Rabb'ine" dememitir.
Cevap: Sihirbazlar mn ettikleri vakit Rabbi ms ve hrn "Ms ve
Hrun'un Rabb'ine" (A'rf 7/122) demiler idi. Ve bu sihirbazlar, Ben
srl'den idi. Ve dier taraftan "Ms ve Hrn" (aleyhime's-selm) da Ben
792

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

srl'den idiler. Bundan dolay Firavun bu szyle "Ben srl'in mn ettikleri


Ms ve Hrn'un, veyhut Ben srl'den olan Ms ve Hrn'un Rabb'ine
mn ettim" demi oldu. Ve cenb- eyh (r.a.) de, kaytlamada bu ess beyan
buyurdu.
u halde Belks, lemlerin Rabb'ine teslim olduu iin ve lemlerin Rabb'i
ise, mutlak Rabb ve Rabblarn Rabb olduu iin, teslimiyet hussunda Firavun'dan daha zeki ve daha bilgili oldu. nk Firavun'un teslimiyeti Ms ve
Hrn'un hs Rabblarna oldu. Bundan dolay Firavun'un mn daha zayf
idi.
Ve Firavun, "Ben srl'in mn ettikleri eye mn ettim" (Ynus, 10/90)
dediinde, vaktin hkm altnda idi. Bundan dolay tahss etti. Ve ancak
sihirbazlarn Allh'a manlarnda "Ms ve Hrn" dediklerini grd
iin tahss etti. imdi Belks'in teslimiyeti, "Sleyman ile" dedii iin, Sleymann teslimiyeti oldu. Byle olunca ona tbi' oldu. Bundan dolay
Belks, ancak inantan Sleymn'n yanndan getii eyin yanndan geti.
Nitekim biz, Rab Tel'nn zerinde bulunduu srt- mstakm zerindeyiz. nk bizim alnlarmz onun elindedir. Ve bizim ondan ayrlmz
imknszdr. Byle olunca biz O'nunla zmnen ve O bizimle aklk iledir.
nk muhakkak O ve hve meakm eyne m kntm yan Ve siz nerede iseniz O, sizinledir (Hadd, 57/4) dedi. Ve Hak bizim alnlarmz tutmakla, biz Hak ile berberiz. imdi Hak Tel, srt- mstakminden bizim
ile yryc oluu ynyle, kendi nefsiyledir. Byle olunca lemden hibir
kimse yoktur, ill ki srt- mstakm zeredir. O da Rab Tel'nn srtdr.
Ve Belks Sleyman'dan da byle bildi, lillhi rabbil lemn yan lemlerin Rabbi olan Allaha (Neml, 27/44) dedi; ve lemlerden bir lemi tahss
etmedi (27).
Ya'n Firavun, Ben srl'in boulmaktan kurtulmas ve kendi zerine
glip gelmeleri vaktinde, "Ben srl'in mn ettikleri eye mn ettim"
(Ynus, 10/90) dedi. Ve onun mn vaktin hkmne tbi iken oldu. Bundan
dolay Beni srl'den olan sihirbazlarn Allah Tel'ya mnlarnda "Ms ve
Hrnun Rabbine" (A'rf, 7/122) deyip manlarn tahss ettiklerini ve bu
tahss ettikleri mn sebebiyle boulmaktan kurtulduklarn grd iin, Firavun da, onlarn bu mn ile nil olduklar kurtulua nil olacan mt ederek, mnn Beni srl'in mnyla tahss etti. Oysa bu kysnda iki ynle hat
etti. nk sihirbazlar menn bi rabbil lemn yan lemlerin Rabbine
mn ettik (A'rf, 7/121) demek sretiyle manlarn nce mutlaklatrp ve
genelleyip ve daha sonra Rabbi ms ve hrn yan Ms ve Hrnun
Rabbine (A'rf, 7/122) diyerek neblerinin mn ile tahss etmi idiler. Firavun bunun farkna varmad. kincisi Firavun, mnn sihirbazlarn mn gibi,
neblerinin mn ile de kaytlayamayp Ben srl'in mn ile tahss etti. Fakat
Belks, "Sleymnn teslimiyeti ile lemlerin Rabbi olan Allh'a teslm
793

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

oldum ve boyun edim" (Neml, 27/44) dedii iin, onun teslimiyeti, Sleyman (a.s.)n teslimiyeti oldu. Bundan dolay Belks teslm iinde ve boyun
emede tamm ile Sleyman (a.s.)a tbi' olmu oldu. Ve bu tbi oluu sebebiyle, Sleyman (a.s.) inantan nasl bir inann yanndan geti ise, Belks dahi o inann yanndan geti. nk yol bilmeyen bir kimse, yol bilen bir rehbere tbi' olup onunla berber gittii vakit, tamm ile rehberin getii yollardan geer ve asl ondan ayrlmaz. Ve tbi' olan Belks'in, tbi olunan Sleyman (a.s.)a tbi oluu una benzer ki, bizim rhumuz ve idre edicimiz olan
hs Rabblerimiz, her birerlerimizin alnlarndan tutup, bizi kendi srt-
mstakmi zerinde eker, gtrr. Bizim ondan ayrlmamz mmkn deildir; nk biz ona tbi'iz, o bizim tbi olunanmzdr. Ve bizim alnlarmz o
hs ismin elindedir.
u halde hs Rabb bizim btnmz olduu iin biz zmnen O'nunla
berberiz. Ve biz O'nun zhiri olduumuz iin, O aklk ile bizimle
berberdir. Ve bu, zmnen bizim O'nunla ve aklk ile O'nun bizimle berber
olduumuzun delli, Hak Tel hazretlerinin ve hve meakm eyne m
kntm (Hadd, 57/4) ya'n "Siz nerede iseniz o sizinledir" mbrek szdr. nk nerede olursak olalm, O'nun bizimle berber olmas, Onun bizim
btnmz, bizim O'nun zhiri olmamza baldr. Bundan dolay Hak, isimleri
eliyle bizim alnlarmz tuttuu iin biz Hak ile berberiz. Ve bizim taayyn
etmi vctlarmz, Hakkn mutlak vcdunun bu isimleri dolaysyla taayyn ve kaytlanmasndan ibret olup, O'nun vcdunun gayr olmadndan, her bir ismin srt- mstakminde bizimle berber yryen Hak'tr. Bundan dolay Hak, kendi nefsiyle berberdir. Ve mdemki lem sretlerinden
her birisi bir ismin grnme yeridir ve o isim kendi grnme yerini alnndan
tutup kendi srt- mstakmi zerinde gtrr, u halde lem fertlerinden,
srt- mstakm zerinde olmayan hibir ferd yoktur ve bu srt dahi mutlak
olan Rabbin isimlerine mahss olan srttr. Ve Belks, cenb- Sleyman'n
zmnen ve tbi olu ile Allah ile olduunu bildi; lillhi rabbil lemn yan
lemlerin Rabbi olan Allaha (Neml, 27/44) dedi. Ve Allah btn lemlerin terbiye edicisi olduu iin, lemden birini tahss etmedi. nk cenb-
Sleyman, insan- kmildir. Ve insan- kmil Allah toplayc isminin grnme
yeridir. Bundan dolay Sleyman (a.s.)a tbi olmak, farkl farkl Rabblar toplam olan mutlak Rabbin srt- mstakmi zerinde yrmeyi gerektirir. Nitekim, Hak Tel buyurur: e erbbun mteferrikne hayrun emillhul
vhidl kahhr (Ysuf, 12/39) ya'n "Farkl farkl Rabblar m hayrldr,
yoksa Vhid Kahhr olan Allah m hayrldr?" Bundan dolay Belks,
mnnda genelletirdi, tahss etmedi.

794

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Ve Sleyman (a.s.)n kendisine mahss klnan ve onun sebebiyle kendinin dndakilere stn olduu ve Allah Tel'nn onun iin, ondan sonra
bir kimseye lyk olmayan mlkten kld teshr yan itat ettirmeye gelince; o, onun "emr"inde olmadr. Bundan dolay Hak Tel Fe sehharn
lehur rha tecr bi emrih (Sd, 38/36) ya'n "Biz ona rzgr itat ettirdik;
onun emriyle eser" dedi. nk Allah Tel, bizim hepimizin hakknda
ayrm yapmakszn Ve sahhare lekm m fs semvti ve m fl ard
ceman minh (Csiye, 45/13) ya'n "Allah Tel gklerde ve yerde olan eylerin hepsini size itatkr kld" der. Ve rzgrn ve yldzlarn ve bunun
dndakilerin itatini zikretti. Fakat bizim emrimizden deil, belki Allh'n
emrindendir. imdi eer anladn ise, cenb- Sleyman ancak konsantrasyonsuz ve himmetsiz emre, belki sdece emre mahss klnd. te biz ancak
bunu dedik. nk biz biliriz ki, nefisler, konsantrasyon makmnda
ikme olunduunda, muhakkak lemin cisimleri, onlarn himmetleriyle
etkilenici olur. Ve muhakkak biz bunu, bu yolda muyene ettik. imdi
itatini istedii kimse iin, Sleyman'dan himmetsiz ve konsantrasyonsuz
olarak sdece emr" ile telaffuz gerekleti (28).
Ya'n u itat ettirme ki, Sleyman (a.s.)a mahss klnd ve cenb- Sleyman o itat ettirme sebebiyle, lem fertlerinden kendisinin dndakiler
zerine stn oldu ve Hak Tel bu itat ettirmeyi, Sleyman (a.s.)a mahss
bir mlkten kld ki, ondan sonra hibir kimse iin bu mlk ile gzkmek lyk
olmaz. te bu itat ettirmenin cenb- Sleymn'a tahsis edilmesi, onun bir
eyde "himmet" ve "kalb konsantrasyonu" ve "vehmin Msllat oluu" ile tasarruf etmesi deil, belki bu itat ettirmenin sdece onun "emr"i ile olmasdr.
Byle olunca Hak Tel "Biz ona rzgr itat ettirdik, onun emri ile eser "
(Sd, 38/36) dedi. Ve rzgrn esmesini cenb- Sleymn'n emrine tbi' kldn beyan buyurdu. u halde onun tahsis edilmesi, itat ettirmede deil,
belki bu itat ettirmenin onun "emr"iyle olmasndadr. Eer itat ettirmede
tahsis edilmilik shibi idi denilir ise, bu doru olmaz. nk Hak Tel bizim
hepimiz hakknda tahss olmakszn "Allah Tel gklerde ve yerde olan eylerin hepsini size itatkr kld" (Csiye, 45/13) buyurmu ve rzgrn ve
yldzlarn ve bunlarn dndakilerin itatini zikretmitir. Fakat cenb- Sleyman hakknda beyan buyurduu gibi, bunlarn bizim "emr"imizle itatkr
olduunu beyn etmemitir. Belki onlarn bize itat etmeleri Hakk'n emriyledir.
u halde, eer sen bu bahsi anladn ise bildin ki, cenb- Sleymn'n tahsis klnml, ancak kuvvetlerini toplamakszn ve himmetini sarf etmeksizin, "emr"e ve belki sdece "emr"edir. nk himmetle taasarruf, seyr-i slk
yolunun ortasnda olanlarn ndr ve tasarrufta ikilik vardr. Ve kmiller ise
ulhiyyete ters dmek istemez; meer ki Hakkn emri ulam ola. O vakit
kalb konsantrasyonu ve himmet ile tasarrufa giriir. Fakat Sleyman (a.s.) itat
795

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

ettirmedeki tahsis edilmilii dolaysyla byle tasarruf etmedi. Ya'n onda


kalb konsantrasyonu ve himmet hsl olmad. Yalnz "emr"etti; ite o kadar!
Cenb- eyh (r.a.), biz ancak bunu dedik; ya'n cenb- Sleyman itat ettirmeye, kalb konsantras-yonu ve himmet ile ve felek rhlarn yardmyla ve
tabi ilerin hussiyetleri ile ve ilhi isimler ve dier benzerleri ile deil, sdece
emr ile mahss klnd dedik, buyurur. nk, itat ettirmede iki ekil vardr:
Birisi byle sdece "emr" ile, dieri de "himmetin Msllat edilmesi" iledir.
nk lemin cisimleri kmillerin nefislerinin himmetlerinden etkilenir. Fakat
lem cisimlerininin bu tesir al ve etkilenii kmillerin nefisleri konsantrasyon makmnda ikmet olunduu vakitte olur. nk konsantrasyon
makmnda i'tibr gayrlklar kalkar. Bundan dolay bu makmda, kulun fiili
Hakkn fiili olur. Ve Hak Tel ise her eye kdirdir. te ancak krk kiinin
yerine koyabildii Hayber Kalesi kapsnn mm- Al (kerremallh vecheh
ve r.a.) Efendimiz tarafndan tek bana koparlmas bu trdendir. Nitekim,
cenb- mm kapnn yerine konulmasnda o krk kiinin iinde idi. Kendisine
dediler ki: "Bu kapy yalnz bana koparan sen deil miydin? imdi neden
zorlanyorsun?" Cevben buyurdular ki "Vallhi Hayber kapsn koparan ben
deilim."
Ve cenb- eyh (r.a.) bu hli te'yd olarak "Muhakkak biz bu Hak yolunda
lem cisimlerinin kmillerin nefislerinin himmetleriyle etkilenici ve tesir alc
olduunu grdk" buyururlar. te sdece tahsis edilmilik dolaysyla, cenb Sleyman'dan sdece "emr" ile telaffuz gerekleti. Ya'n itat etmesini istedii kimse iin, kalbinde konsantrasyon ve himmet mevct olmakszn yalnz,
"Bu byle olsun!" diye "emr" ile telaffuz gerekleti. u halde, cenb- Sleyman ile kmillerin nefislerinin itat ettirmeleri arasndaki fark birinin himmetsiz "emr" laf ile ve dierinin himmet ve kalb konsantrasyonu ile olmasndan
ibrettir. Bundan dolay cenb- Sleymn'n itat ettirmenin aslnda, kmil
nefsilerden fazla bir meziyyeti yoktur. Onun tahsis klnml ancak sdece
"emr" iledir.

Ma'lmun olsun ki, Allah Tel, kendi tarafndan rh ve yardm ile bizi
ve seni desteklesin! Muhakkak byle bir ltuf, hangi kul olursa olsun, bir
kul iin hsl olduu vakit, o ltuf, o kulun hiret mlknden eksiltmez ve
onun zerine hesp olunmaz. Bununla berber cenb- Sleyman onu
Rabb'inden talep etti. imdi yolun zevki gerektirir ki, onun dndakiler
iin hirete saklanan ltuf, cenb- Sleyman iin ne alnm olundu. Onu
murd ettii vakit, hirette onunla muhsebe olunsun. Byle olunca Allah
Tel onun iin "Bu bizim ltfumuzdur" (Sd, 38/39) dedi. Oysa senin iin
ve senin dndakiler iin" demedi. imdi ihsn et, ya'n onu ver! Yaht hesapszca kendine sakla! (29).
796

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

Ya'n Sleyman (a.s.)a nimetlendirme yoluyla verilmi olan mlk ve tasarruf gibi bir ltuf, her hangi bir kula verilirse, o ltuf o kula hirette verilecek
olan mlkten hi bir ey eksiltmez. Ya'n o kula, ite sana dnyda u ni'met
verildii iin, burada verilen ni'metlerin noksan olmutur denilmez. Ve
dnyda verilen bu ni'metin mahsbu, hiret ni'metinden yaplmaz. Bununla
berber Sleyman (a.s.) rabbifir l veheb l mlken yan "Rabbim, beni
mafiret et. Bana, benden sonra kimsenin ulaamayaca bir mlk bala
(Sd 38/35) diye bu mlk ve tasarrufu Rabb'inden talep etmi idi. Onun bu
talebine gre Hakk yolunun zevki bunu gerektirir ki, Sleyman(a.s.)n dndakiler iin hirete saklanan ltuf, onun iin ne geirilii ynyle, cenb- Sleyman onu istedii zaman hirette bu ltuf ile muhsebe olunsun. nk yolun zevki, istek kulun kendi nefsinden gerekletii zaman, bu istei zerine
kendisine ulaan ltuflardan dolay hirette muhsebe olunmasn gerektirir.
Fakat cenb- Sleyman'n istei zerine gerekleen ltfun ne ekilmesi bu
trden deildir. nk Allah Tel Sleyman (a.s.)a "Bu, bizim ltfumuzdur"
(Sd, 38/39) dedi. "Senin iin ve senin dndakiler iin" demedi. Bundan dolay sen ister ihsn et, ya'n ver ve ister kendine sakla! Bundan dolay hirette
senin zerine hesp yoktur, buyurdu.

imdi biz yolun zevkinden yan bizzat hakkatinin yaanarak idrk


edilmesinden bildik ki, onun bunu istemesi, Rabb'inin emrinden oldu. Ve
talep ilh emirden olduu zaman, talep eden iin talebi zerine tam ecir
hsl olur. Ve Br Tel, dilerse, kendisinden talep ettii eyde, onun ihtiyacn yerine getirir ve dilerse erteler. nk kul, Allah Tel'nn, hakknda
Rabb'inden talepte bulunduu eyde emre uymasndan dolay, onun zerine zorunlu kld emri yerine getirdi. imdi eer bunu, Rabb'i emretmeden, kendi nefsinden isterse, Rabb'i onu bunun sebebiyle elbette hesaba
eker (30).
Ya'n biz, srt- mstakm olan Hakk yolunun zevkinden bildik ki, Sleyman (a.s.)n kendisinden sonra hibir kimseye lyk olmayan bir mlk
talep etmesi, Rabb'inin emriyle oldu. Ve bu talebini Rabb'inin emriyle yerine
getirdi. Ve talep ilh emir ile olduunda, talep edenin talebi zerine tam ecir
hsl olur. nk Hak Tel udn estecib lekum yan Bana du ediniz
ki size cbet edeyim (M'min, 40/60) buyurdu. Ve efendilik makm, ltf
ve ihsn ve kulluk makm ise istemede alalmay gerektirir. Bundan dolay
kul, efendisine kar vazfesini yerine getirmekle ecir almaya hak kazanr. Ve
Br Tel hazretleri dilerse, kulun kendisinden talep ettii eyi ihsn ederek,
onun ihtiycn yerine getirir. Ve dilerse, lebbeyk ile cbet edip, ltfunu o an
vermez ve daha sonra vermek zere erteler. Ltuflarn trleri ile kul tarafndan olan istekler hakkndaki ayrntlar ve zhlar t Fass'nda gemitir, oraya mrcat olunsun. lh emir ile olan istekte, Hak ister kulun isteini versin,
797

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

ister o an vermesin ve ertelesin, kul ecir kazancdr. nk o talepte Rabb'inin


emrine uymutur. Ve onun zerine zorunlu kld emri yerine getirmitir. Fakat kul, bu ltuflar, Rabb'i emretmeksizin, kendi bana talep eder ve onun bu
talebi zerine Rabb'i de istedii ltuflar verirse, elbette bu ltuflar sebebiyle
onu hesaba eker. Bu hlin hlk arasnda dahi byle olduu aadaki rnek
ile daha net anlalr:
rnek: Bir dil pdih, hkmet grevlilerinden birinin isti'ddn, bir vilyette rzsna uygun bir ekilde, vllik edebilecek bir halde grr. Bu
me'mriyeti, devlet uslleri ierisinde resmen talep etmesini emreder. O da
pdihn emrine uyarak o me'mriyyeti talep eder. Pdih o kimseye, ister
bu me'mriyeti ihsn etsin ve ister bir engelin araya girmesiyle onun bu talebini yerine getirmesin, pdihn gznde o kimse kendisinden rz olunandr. nk emre uydu ve bu ltfu kendi bana talep etmedi. Fakat bir kimse
pdiha, onun byle, bir emri olmakszn, kendi bana bir isteknme takdm
ederek: "Bana u me'mriyeti ihsn edin; hne rznza uygun hizmetler
ederim, yle yaparm, byle yaparm" diye talepte bulunsa ve pdih da
onun bu talebini, "Bakalm bu adam dediklerini yapabilecek mi?" diyerek yerine getirse, elbette onu tefti altnda tutar. Ve daha sonra onun o
me'mriyyetteki fiillerini hesaba eker. Ve vaadini yerine getirmemi ise azarlar.

Ve bu, Allah Tel'nn kendisinden istenen her eyde geerlidir. Nitekim Neb'si Muhammed (s.a.v.)e ve kul rabbi zidn ilm yan Rabbim
ilmimi arttr, de (Th, 20/114) dedi. Bundan dolay Rabb'inin emrine uyup
ilimden art talep eder oldu. Hatt yle oldu ki, ona st verildii vakit,
r'ysn te'vl ettii gibi, onu "ilim" ile te'vl ederdi. Ne zamanki uykusunda ona bir kadeh st verildiini grd, onu iti ve onun artann mer ibn
el-Hattb (r.a.)e verdi. "Onu ne ile te'vl ettin?" dediler. "lim ile" dedi. Ve
ayn ekilde isr olunduu vakit yan Mirac gecesinde, melek ona bir kap
getirdi ki, iinde st var idi ve bir kap getirdi ki, iinde arap var idi. St
iti. imdi melek ona; Ftrat isbet ettin; Allah Tel mmetini sana isbet
etsin dedi. Bundan dolay "st", ne zaman r'yda grlse, o "ilm"in
sretidir. O, "st" sretinde temsl olunan "ilim"dir. Cebrl'in Meryem'e bir
beer sretinde sretlendii gibi (31)
Ya'n yukarda bahsedilen hkm, Hak Tel'dan talep edilen her eyde
geerlidir. Nitekim, Nebiyy-i edbi, Muhammed (s.a.v.)e ve kul rabbi zidn
ilm (Th, 20/114) ya'n "Ya Rabb, bana ilmi arttr, de!" buyurdu. Buna
dayanarak (s.a.v.) Efendimiz Rabb'inin emrine uyup ilimde art talep eder
oldu. Hatt kendilerine his leminde st verilse, his lemini, hayle kattklar iin, r'ysn te'vl ettii gibi, o "st" "ilim" ile te'vl ederdi. Ve r'ysnda
798

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

te'vli budur ki: ne zamanki uykusunda, ona bir kadeh st verildiini grd; o
st iip artann Hz. mer (r.a.)e verdi. Bu r'ylarn ashb- kirm karsnda beyan buyurduklarnda onlar: "Y Reslullh st ne ile te'vl ettin?"
dediler: Cevben: "lim ile te'vl ettim "buyurdular. "St" ile "ilim" arasndaki
mnsebet budur ki, st, kk ocuklarn bedenlerini terbiye edip kemle
getirir. lim de eksik rhlar terbiye edip keml mertebesine ulatrr. Ve ayn
ekilde Mi'rc gecesinde (s.a.v.) Efendimiz isr olunduklar vakit, bir melek
onlara iki kap takdm etti ki, birinin iinde st, dierinin iinde arap var idi.
Fahr-i lem Efendimiz st tercih edip iti. Melek ona: "Y Reslallah islm
ftratn isbet ettin. Allah Tel mmetini sana eritirsin" dedi. nk bir
nebnin mmeti kendisine ulamakla dinde onun getii eyin yanndan geer.
Bundan dolay "st", her ne zaman r'yda grlse, o sret "ilm"in sretidir.
Ve grnen ey, st sretinde temsl olunan ilimdir. Cebrl (a.s.); Meryem
(aleyhe's-selm)a nasl ki bir beer sretinde sretlendi ise, "ilim" de ry grene uykusunda ylece "st" sretinde sretlendi.

Aleyhi's-selm En-ns niymn ve iz mt, intebeh yan nsanlar uykudadr ldkleri zaman uyanrlar buyurduundan, insann dny
haytnda grd her ey, uyuyan kimsenin r'ys gibidir, hayldir. Byle olunca onun te'vli lzmdr (32).
Ya'n (S.a.v.) Efendimiz, hads-i erflerinde "nsanlar uykudadr, ldkleri zaman uyanrlar" buyurmakla; bu his ve ehdet leminde grdmz
sretlerin, r'ylarmzda grdmz sretler gibi, "hayl"den ibret olduunu bize akladlar ve bizi kz ettiler. Bundan dolay r'yda grdmz
hayl sretlerin mnsip manlarn aratrp onlar nasl te'vl edersek,
dnyda grdmz alglanan sretleri de ylece te'vl etmemiz lzm gelir.
te, (S.a.v.) Efendimiz, his lemini, hayl lemine kattklar iin kendilerine
her ne vakit "st" verilse, r'ylarn te'vl buyurduklar gibi, o st "ilim" ile
te'vl ederler idi. nk her bir sret, ma'nya ahsiyyet verir. Ma'n latf olup
grnmez iken, kesf bir srete balannca grlebilir ve alglanabilir olur. Ve
Hakk'n zt ileri ve halleri latf manlardan ibret olduundan alglanabilir
ve grlebilir olmas iin kesf sretler ister. Bundan dolay kesf ve elementsel
cisimlerden olan bu dnynn sretlerinden ve ekillerinden her birisi, ilh
bir ii temsl ve tehs eder.
te rif insan bu lemde bir sret grdnde onu te'vl edip ma'nsna
geer. Chil insan ise her bir sreti, hayvann ot ve saman grmesi gibi grr;
ya'n te'vl edip ma'nsna gemez. Belki hayvniyyetine uyumlu ve nefsn
hazzlarna uygun gelen sretler ile lezzetlenir ve gelmeyen ile kederlenir. Eer
rif gibi ma'nsna geseydi, pr-ezvk yan btn hayt bu hakkatleri

799

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

bizzt yaayp idrk etmek olurdu. Bu bahsin detay oktur, belki tek bana
bir kitap olur. rife bu kadar iret yeterlidir. Beyt:
Tercme: "Bizim o varlk sahasna koyduumuz o her bir nak ve sreti,
sen yakkl gr ki, biz onu yakkl olarak koyduk."
imdi neblerin en rifi (s.a.v.) Efendimiz, mdemki bu his ve ehdet
lemini, r'y menzilesine koyup hayl lemine katt, grlen her bir sreti
te'vl etmek lzmdr. Ve onun zet te'vli ve ayrntl te'vli vardr.
zet te'vli budur ki: Bu lem sretlerinin her biri Hakk'n bir iinin
sretidir ve Hakkn bir olan vcdu, bu ileri dolaysyla, birdierine zt olan
muhtelif sretlerde zhir olmutur. Ve Hakk'n ileri sfatlar ve isimleridir ve
sfatlar onlarla vasflanann ve isimler onlarla isimlendirilenin ayndr. Ve
sret zhir olunca, ma'n, ya'n Hakkn ii btn olur. Bundan dolay bu grdmz sretlerin zhiri ve btn Hak'tr. Nitekim buyurur: Huvel evvelu
vel hiru vez zhiru vel btn yan O, Evveldir ve hirdir ve Zhirdir ve
Btndr (Hadd, 57/3).
Ayrntl te'vle gelince: lem sretlerinden her birisi bir ilh ismin grnme yeri olup, o ismin srt- mstakmi zerinde yrr. Ve her bir grnme yerinde devaml olarak hs Rabbinin haznesinde sakl olan hkmler gzkr. Bundan dolay rif, bu lemde her anda kendisinden aa kan hkmlere bakp, o gzken ve alglanan hkmlerin ma'nlarna geer. Ve
bundan kendi isti'ddn rif olduu gibi bu usl zere dierlerinin isti'ddna
da vkf olur

iir: Muhakkak var edilmiler hayldir; o da hakkatte Hak'tr. Ve bunu


anlayan kimse yolun srlarna hizdir (33).
Ya'n bu lemin, basit unsurlarn muntazam ekiller ierisinde toplanmasndan oluan cismn naklar ve alglanan sretleri ancak haylden ibrettir.
nk her ne kadar onlarn vcdlar, glgelerin vcdlar gibi, his leminde
mevct ise de, o ekiller bozulup kaybolur. Ve glgenin vcdu gibi zil olur.
Beyt-i Cm (k.s.):
Tercme: Evet lem, btn hayldir. Fakat onda dim bir hakkat kendini
gstermektedir.
Ve o kendini gsterici hakkat dahi, Hakkn bir olan vcdudur. Nitekim,
bir kimse bir ayna karsnda dursa, onun sreti aynada gzkr. Aynadaki
sret hakkatte yok ise de his leminde mevcttur; nk his gz onu grr.
Ancak o bir haylden ibrettir. Onun hakkati karsnda duran ahsn
sretidir. Aynann karsnda duran ahsn bu durup kendisini gstermesi zil
olunca o glge ve hayl de zil olur. Bundan dolay o hayl vcdun kayy800

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

mu, o karsnda duran ahstr. te bunun gibi lem sretlerinden her bir
sret Hakk'n isimlerinden bir ismin aynas olup, onda o ismin hkmlerinin
sretleri kendini gstermektedir. Ve Hakk'n latf olan mutlak vcdu, her bir
ismin gereklerine gre, o kesf srette belirmi ve kaytlanmtr. Latf olan
buharn younlap, farz edelim kp eklinde ve dier ekillerde dondurulmas gibi. Buzun vcdu algda mevct ve grlebilir ise de, latf buharn o
ekilde kaytlanma-sndan ve belirmesinden olumu izf bir vcttur. O belirginlik ve kaytlanma zil olunca, mutlakla dner. Bundan dolay buzun
vcdu bir hayl olup, onda kendini gstermekte olan hakkat latf olan buharn mutlak vcdudur. te bu rnekler ile de aka grld ekilde bu var
edilmiler leminin hayl olduunu ve hakkat ynnden Hak olduunu
zevkan yan bizzat hakkatini yaayp idrk ederek anlayan kimse, yolun srlarna hiz ve hlinb hakkatine vkf olur. Ve Allh yolunda gitmeye muvaffak olur.

imdi Sallallh aleyhi ve sellem'in hli bu idi ki, ona "st" ikrm edildiinde: "lh, bizim iin onda bereket kl ve ondan art eyle!" der idi.
nk, muhakkak onu "ilim" sretinde grr oldu. Ve oysa "ilim"den art
talebi ile emrolundu. Ve ona stten baka bir ey ikrm edildiinde: "lh,
bizim iin onda bereket kl ve bizi ondan hayrlsyla nimetlendir!" der idi.
imdi Allah Tel, bir kimseye verdii eyi, ilh emir ile istenmesi sebebiyle verse, muhakkak Allah Tel onu hiret yurdunda muhsebe etmez.
Ve Allah Tel, bir kimseye verdii eyi, ilh emir olmakszn istenmesi
sebebiyle verse, onun hakknda hesap sorma hussu, Allah Tel'ya dnktr. Dilerse onun hesbn sorar ve dilerse onun hesbn sormaz. Ve ben
Allah'tan zellikle ilim ric ederim ki, onu onunla hesba ekmez. nk
Neb'si (a.s.)a, "ilim"den art talep etmesini sylemesi ile olan emri, onun
mmetinin emrinin ayndr. nk Allah Tel "Elbette sizin iin
Reslullah'da gzel rnekler vardr" (Ahzb, 33/21) der. Ve anlay Allah'tan olan kimse iin, bu bildirilen rnek altan baka hangi rnek vardr?
(34).
Cenb- eyh (r.a.), Sallallh aleyhi ve sellem Efendimiz'in his lemini
hayl lemine katp alglanan sretleri te'vl buyurduklarn dier bir dell ile
te'yd ederek derler ki: Fahr-i lem Efendimiz'e "st" ikrm edildii zaman
"lh, bizim iin onda bereket kl ve ondan art eyle!" derler idi. nk stn sretini "ilim" ile te'vl ettikleri iin, artn talep ederler idi. nk ilim
art talebine me'mr olmu idi. Fakat stten baka bir ey ikrm edildiinde
ondan hayrlsn talep ederlerdi. Ve ondan hayrls, ilim ma'nsna iret olan
"st" idi.

801

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

imdi yukarda zh edildii zere, Allah Tel bir kimseye bir eyi ilh
emri ile olan talebi zere verse, o ihsnnn hesbn sormaz. Fakat ilh emri
olmakszn kulun kiisel olan talebi zerine verdii eyin hesbn dilerse sorar, dilemezse sormaz. Bunun iin eyh (r. a.) buyurur ki: "Ben Allah'dan zellikle ilim ric ederim ki, onu o ilim ile hesba ekmez." nk Allah Tel
Peygamber'ine ilimden art taleble emretmitir. Onun bu emri, Peygamber'in
mmetine olan emrinin ayndr. nk Allah Tel Kur'n- Kerm'inde "Elbette sizin iin Reslullah'da gzel ve makbl yol ve rnek almaklk vardr"
(Ahzb, 33/21) buyurur. Biz Peygamberimiz'in hasletlerine uyduumuzda ve
onu rnek aldmzda, tabi'ki ilh emre tbi' olmu oluruz. u halde Peygamber ilimde art Hakk'n emri ile talep etmi idi. limden art talep ettiimiz vakit, biz de Hakk'n emriyle talep etmi bulunuruz. Bundan dolay bu
talebimiz zerine Hak Tel bize ilim ihsn etse onunla hesaba ekilmeyiz.
imdi ilmin art talebinde Hz. Peygamber'e olan emrin bize olan emir olduunu, Allah Tel'nn anlay buyurduu kimse iin, bu tbi olu ve rnek
altan daha gzel ve daha azm hangi rnek ve yol vardr?

Ve eer biz, Sleymn makma tamm zere tenbh ede idik, sen bir
hussu grrdn ki, onun zerine vkf olmak, sana dehet verirdi. nk
bu yolun limlerinin ou, Sleyman (a.s.)n hlet ve meknetini bilemediler. Oysa bu huss, onlarn zannettikleri gibi deildir (35).
Ya'n biz bu yksek fassda Sleyman (a.s.)n hlet ve meknetinden bir
nebze bahsettik. Eer o hazretin makmn tamm ile zh edeydik, vkf olduun bu huss, sana dehet verir idi. nk zhir limleri yle dursun, bu
sf yolunun limlerinin pek ou Sleyman (a.s.)n hletini ve meknetini
bilemediler de, onun Rabb'i hakkndaki bilgisine uygun olmayan szleri sylediler. Ya'n cenb- Sleymn'n Belks'e gnderdii mektbun banda ilk
olarak kendi ismini ve daha sonra Allah ismini zikrettiini ve "Y Rabbi bana
bir mlk ver ki benden sonra kimseye lyk olmasn!" (Sd, 38/35) diye du
etmesiyle de, dny mlkn, hiret mlk zerine ne geirdiini zannettiler. Oysa cenb- Sleyman, toplayc isim olan Rahmn isminin grnme yeri
olarak yeryznde Allahn halfesiydi. Reslullah (s.a.v.) Efendimiz:
"Allah indinde dny, sivri sinein bir kanadyla tartlmaya lyk deildir"
buyurduu halde, cenb- Sleymn'n bu kadar azm bir mertebeye nil
olmakla berber, deersiz olan dnyy talep etmesi nasl mmkn grnr?
Az bir dnce dahi bunun byle olmadn idrk etmek iin yeter.

802

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Sleymniyye Fass

(Kf;50/37)

nne f zlike le zikr li men kne leh kalbn ev elks sema ve hve
ehdun.
Muhakkak ki bunda kalpleri olan ve nakledilenleri iitebilen ve hit
olan kiiler iin mutlaka ibret vardr.
Beyit:
Tercme: "Ey Cm, sus ki birlik srr ku dilidir. Bu srlar anlamak Sleyman'dan bakasna lyk deildir."
Bitii: 5 Nisan 1917 Perembe gn sabh saat 01.50

803

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-17BU FASS DVD KELMESNDE MEVCT OLAN VCDYYE
HKMET BEYNINDADIR

Bilinsin ki, Hakk'n mutlak vcdunun tenezzlleri, isimlerinin


kemltnn aa kmas iindir. Ve isimlerin kemlt ise ancak btn isimlerin fiilen aa kmasna istiddl olan insan- kmil mertebesine tenezzle
ve onun taayyn ile taayyn edici olmaya baldr. nk taayynlerden
insan gibi ahsen-i takvm zere yan en gzel ekilde mahlk olan hibir taayyn mevct deildir. nsann sreti btn isimlerin hkmlerinin fiilen aa kmasna msit olduundan dolay vcd, bu insansal srette ilh
halfelik ile tamm olur.
Ve bu insan trnde ilk olarak kendisinde halfelik ortaya kan dem
(a.s.) idi. Fakat hkm altna dhil olan kimseler kendi soyundan ibret az sayda kiiler olduu iin dem (a.s.)n halfelii, risletini iine almad. Bu sebeple, ondaki halfeliin ba'z hkmleri kendisinde potansiyel olarak kalp
fiilen zhir olmad. nk zhir olma, hemen olmayp derece iledir.
Nitekim, "et-Teenn mine'r-Rahmn yan Teenn Rahmndandr"
buyrulmutur. te evrim kidesine binen cenb- dem'in soyu peyderpey
oalarak en evvel rislet hkmleri Nh (a.s.) ile zhir oldu. Ondan sonra
halfelik hkmleri zhir olarak ve genilemede derece ile artarak Dvd
(a.s.)n vcdunun ortaya kmas ile tamam oldu. te bu tamm olu sebebiyle:

804

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

(Sd 38/18-19)

nn sahharnel cible meahu ysebbihne bil aiyyi vel irk.


Vet tayre mahreten, klln leh evvb.
Muhakkak ki Biz, dalar ona itatkr kldk. rk vakti ve akam vakti
onunla beraber tesbh ederlerdi. Ve kular da birarada toplanm olarak
(ona itatkr kldk). Onlarn hepsi,ona dnc idiler.
yet-i kermesinde beyn buyurulduu zere, kendisinde teshr yan itt
ettirme ile halfelik ortaya kan Dvd (a.s.) oldu; ve Ve ededn mlkehu
ve teynhl hikmete ve faslel hitb yan Ve onun mlkn glendirdik. Ve ona, hikmet ve fasl- hitb (hak ile btl ayrmay) verdik. (Sd,
38/20) yet-i kermesinde beyn buyrulduu ekilde, Dvd (a.s.)da mlk ve
hikmet ve nbvvet toplanm oldu. Ve Hak Tel Y dvdu inn cealnke
halfeten fl ard fahkm beynen nsi bil hakk yan Ey Dvd! Muhakkak ki Biz, seni yeryznde halfe kldk. Bunun iin insanlar arasnda hak
ile hkmet! (Sd, 38/26) yet-i kermesinde de onu halfe kldn ak olarak beyn etti. Ve bu halfelik hkmleri onun olu olan Sleyman (a.s.)da,
bu toplayclkta ortak olular dolaysyla keml buldu. Nitekim Hak Tel
buyurur: Ve lekad teyn dvde ve sleymne ilm yan Ve andolsun
ki Dvd'a ve Sleymana ilim verdik (Neml, 27/15) ve y eyyhen nsu
ullimn mentkat tayr, ve tn min kll eyin yan "Ey insanlar! Ku
dili bize retildi. Bize hereyden verildi (Neml, 27/16) ve ve kllen
teyn hkmen ve ilmen yan Ve hepsine hikmet ve ilim verdik (Enbiy,
21 /79). Halfe olu hkmlerinde olan ortaklklarndan dolay her ikisi de bu
ni'mete kren el hamdu lillhillez faddalen al kesrin min ibdihil
mminn yan "M'min kullarnn oundan bizi stn klan Allah'a
hamdolsun" (Neml, 27/15) dediler.
Soru: Hak Tel hazretlerinin Ve iz kle rabbke lil meliketi inn
cilun fl ard halfeh yan Ve Rabbin meleklere: Muhakkak ki Ben yeryznde bir halfe klacam demiti (Bakara, 2/30) (beyn) dem (a.s.)
hakknda deil midir?
Cevap: Bu sz gerek dem'e ve gerek onun evldndan meydana gelecek
olan kmilleri iine alr. Fakat yukarda beyn edildii zere cenb- dem
halfeliin btn hkmleri ile gzkmedi. Bundan dolay buradaki
halfeliin Dvd (a.s.)n halfeliine iret olmas tercih edilir. nk melekler bu ilh hitba cevben e tecalu fh men yufsidu fh ve yesfikud
dime (Bakara, 2/30) ya'n "lh sen yeryznde fesd eden ve kan dken
805

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

kimseleri halfe klar msn?" dediler. Oysa Hz. dem, kfirler topluluunu
peran etmek ve kanlarn dkp vcdlarn kaldrmak sretiyle yeryznde
fesd etmedi. Dvd (a.s.) ise bir ok kfirin kann dkt; ve Clut'u ldrp
mlkn fesda uratt. phe yok ki bu hal, grne gre fesda uratma
idi; fakat hkkatte slh idi.
Soru: Halfelik hussu Dvd (a.s.)da tamm ve Sleyman (a.s.)da da ortaklk hkm ile kmil olunca (S.a.v.) Efendimiz'e halfelik hussunda ne kalr?
Cevap: Fuss'un sonunda olan "ferdiyye hikmetin"de grlecei ve t
Fass'nda zh edildii zere Fahr-i lem (s.a.v.) Efendimiz btn taayynlerin
kaynadr. Ve hakkat-i muhammediyyesi ile btn taayynleri ve kemlt
ihta etmitir. lemde bu kemltn btnyle zhir oluu hitma erdirme
yolu zeredir. Bundan dolay btn neblerin kemlt, hakkat-i
muhammediyye mertebesinden nzil olur. u halde, fahr-i rusl Efendimiz,
gerek Dvd (a.s.)n ve gerek dier neblerin ship olduu ve olmad btn
kemlt toplamtr.
te vcdsal keml, Dvd (a.s.)da tam olarak zhir olduu iin Hz. eyh
(r.a.) "vcdiyye hikmet"i Dvd Kelimesine tahsis edildi.

Bilinsin ki, ne zamanki nbvvet yan neblik ve rislet yan reslllk


ilh tahsis ile oldu, onlarda ya'n erat getiren nbvvette buna hak kazanmaktan yana bir ey yoktur. Allah Tel'nn onlara olan ltuflar, bu
trden hibeler oldu ki karlk olarak deildir. Ve onun zerine onlardan
bir karlk istemez. Bundan dolay onun onlara bunu vermesi nimet verme
ve ltuf yolu zeredir. Byle olunca "Biz ona shak ve Ya'kb'u hibe ettik"
(En'm, 6/84) dedi, ya'n brhm Hall (a.s.)a. Ve Eyyb hakknda "Biz ona
ehlini ve onlarla berber onlarn mislini hibe ettik" (Sd, 38/43) dedi. Ve
Ms hakknda da "Biz ona rahmetimizden kardei Hrn'u neb olarak
hibe ettik (Meryem, 19/53) dedi; benzerlerine varncaya kadar. imdi onlar
ilk olarak yneten isim, hallerinin tammnda veyhut ounda, onlar sonradan da ynetir. Oysa o isim, onun Vehhb isminden baka bir ey deildir. Ve Dvd hakknda "Biz Dvd'a indimizden stnlk verdik" (Sebe,
34/ 10) dedi ve ona bunun iin bir karlk belirtmedi ki, onu ondan talep
etsin. Ve bu zikrettii eyi muhakkak ona bir eye karlk olarak verdiini
haber vermedi (1).
Ya'n neblik ve resllk, hibir amel karlnda kazanlmam olan ezel
inyetten ibrettir. Ve erata dayanan neblikte asl kazanmann ve almann katks yoktur. Hak Tel hazretlerinin neblere (aleyhim's-selm) olan
ltuflar, onlarn ne geen amellerine mkft olarak onlar hakknda kendilerine esirgenmeden verilen hibeler trnden deildir. Ve Hak Tel onlara
806

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

bahettii neblik zerine enbiy (aleyhim's-selm)dan amel talep etmez. O


mertebe, onlara bedelsiz verilmitir. u halde neblik ve reslln neblere ve
resllere (aleyhims-selm) verilmesi sdece nimetlendirme ve ltuf yoluyladr. Bu ancak, zt zel rahmettir, ki bu konudaki zhlar Sleyman Fass'nda
geti. Geri onlar ok krederler ve ok amel ilerler. Fakat bu
nimetlendirme ve ltuf karlnda onlardan bedel talep edilmez. Onlar bunu
sdece kulluklarnn ortaya kmas iin yaparlar. Bunlar hakkndaki ltuflarn
hibe trnden olduu yukarda zikredilen yet-i kermeler ile dier benzer
yetlerden anlalr. Bundan dolay Hak Tel neblere (aleyhim's-selm)
verdii ltuflar onlardan ne geen bir hizmet karlnda vermedii gibi,
verdikten sonra da onlardan bir hizmet ve bedel talep etmez.
imdi ahadiyye ztnn kendi ztna tecellsi indinde, neblerin sbit
aynlarnda ilk olarak tasarruf edici olan isim, bu sbit aynlarnn gerei zere, sonra da hrici yan varlksal aynlarn cd etmekle onlarda tasarruf edici
oldu. Oysa onlar yneten ve onlarda tasarruf edici olan isim "Vehhb" isminden bakas deildir. Sbit aynlar ve Hakk'n i-bu sbit aynlarn talepleri
zerine hkm ve kazs bahsi zeyr Fassnn balarnda geti. Beyit:
Tercme: Snrlanmaya gelmeyen senin feyzinin fazl ne hotur! Senin ltuflarn nicelik ve nitelie smaz. lh ltuflarn garaz ibesinden mnezzeh
ve rabbn ihsnn, karlnda bir bedel istenmesinden berdir."

Ve buna karlk amel ile kr talep ettiinde, onu Dvd ilesinden


talep etti ve Dvd'un zikrine ilimedi. T ki ile, Dvd'a nimet olarak
verilen eye krede. imdi o, Dvd hakknda ni'met olarak ve ltuf olarak veritir. Ve onun ilesi hakknda, bedel talebinden dolay, ile bunun
dndadr. Bundan dolay Hak Tel imel le dvde kren, ve kallun
min ibdiye ekr (Sebe, 34/13) ya'n "Ey Dvd ilesi, krederek amel
ediniz ve benim kredici olan kullarm azdr" buyurdu. Geri nebler
(aleyhim's-selm), Hakk'n onlara nimet olarak verdii ve hibe ettii eye
krettiler. Bu, Allah tarafndan talepten dolay gereklemedi. Belki bununla kendi nefislerinden karlksz verdiler. Nitekim, Resllulah (s.a.v.),
Allah Tel onun gemi ve gelecek olan gnhnn rtlmesine kr olarak, iki aya iinceye kadar kyamda durdu. Ona bunun hakknda denildii vakit "Ben kredici kul olmayaym m?" buyurdu. Ve Nh hakknda
da innehu kne abden ekr yan Muhakkak ki o, ok kredici bir kul
idi (sr; 17/3) dedi. Oysa Allhn kullarndan kredici olan azdr (2).
Ya'n Hak Tel, Dvd (a.s,)a olan ezel inyetine karlk, ameli ve kr
talep ettii zaman, bu ameli ve kr Hz. Dvd'dan talep etmedi, Dvd
ilesinden talep etti. nk nebler (aleyhim's-selm) ilesi ve ashb ve
kavmi arasnda, karanlkta yaklp k saan bir lamba gibidir. Ik saan lam807

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

ba ise karanlkta kalanlar iin bir ni'mettir. Bundan dolay kr ondan aydnlananlarn sorumluluklar zerine lzm gelir ve o lambay yakana teekkr
etmek lzm gelir. u halde, Dvd (a.s.) hakkndaki veri, ona ni'met olarak
ve ltuf olarak gereklemitir. Ve onun ilesinden amel ve kr bedeli talep
edildiinden, onlar hakknda veri, nimet verme ve ltuf yoluyla deildir.
Onun iin Hak Tel "Ey Dvd ilesi, krederek amel ediniz! Ve benim
ar bir ekilde kredici olan kullarm azdr" (Sebe', 34/13) buyurdu.
Geri nebler (a.s.) Hakk'n kendilerine nimet verdii ve hibe ettii ltuflara krettiler; ve kr olarak oka amel yaptlar. Fakat onlarn bu kr ve
amelleri, Hak tarafndan talep olunduu iin deil idi. Belki kendileri tarafndan karlksz yapma idi. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz Li yagfire lekallhu m
tekaddeme min zenbike ve m teahhare (Feth, 48/2) ya'n "Allah Tel senin gemi ve gelecek gnahlarn mafiret etti ve rtt" yet-i kermesi indii zaman, mbrek ayaklar iinceye kadar gece vakti kyamda durdu. Ona
dediler ki: "Y Reslallah, Hak Tel gemi ve gelecek gnahlarn mafiret
ettiini haber verdi. Niin bu kadar kendi kendinize cef ediyorsunuz?" Sadet
kemliyle buyurdular ki: "Ben mblaa ile kreden bir kul olmayaym m?".
Soru: Neblerde gnahlardan yana masmiyet art deil midir? zellikle
Sallallh aleyhi ve sellemden hibir gnah kmad aktr. Byle iken onun
gemite ve gelecekte ne gibi gnahlar var idi ki, Allah Tel onlar mafiret
edeceini ve rteceini vaad etti?
Cevap: Bu hussta bir ok szler vardr. Hz. Mevln (r.a) Fhi M fh ismindeki yce kitplarnda bu yet-i kermenin tefsrinde yle buyururlar:
"bn-i At der ki: Mustaf (s.a.v.) mi'rcda Sidret'l mnteh'ya ulat zaman
ki, oras Ar'n en yukarsdr ve hazret-i Cibrl'in iynesidir, bu makmdan
da gemek istedi. Arkada olan Hz. Cibrl admn geri ald. Hz. Fahr-i lem
Efendimiz buyurdular, ki: Ey karndam Cebrl, bu heybetli mevzi'de beni
yalnz m brakyorsun? Nid geldi ve Hak Tel azarlama tarznda buyurdu
ki: Bu iki admda onunla m lfet ettin? te bu Li yagfire lekallhu m
tekaddeme min zenbike ve m teahhare (Feth, 48/2) ya'n "Allah Tel senin gemi ve gelecek gnahlarn mafiret etti ve rtt yet-i kermesinde
iret buyrulan gnahtan kast bu gnahtr. Ya'n seni lfetten ve gayrn
nsiyyetinden pk ettik ve gayrdan gan kldk, demektir. Ve derler ki, Peygamber aleyhi's-slt ve's selm Efendimizin istifr ayklk hlinde ilh
sarholuk hli idi. Ve ba'zlar derler ki, belki ilh sarholuk hlinde ayklk
hlinden istifr etti. Ve ba'zlar her iki halden istifr edici idi. nk onun
bak Hakk'a idi. Ve ayklk ve sarholuk ise her renge boyanabilen Hakk yolcularna mahsstur. O hazrete gre ne ayklk ne de sarholuk vardr. imdi
mdemki Hakk'a bakc idi, her iki halden de istifr edici idi. nk bu ayklk ve sarholuk iki renktir. O ise rengin eserinde mahvolduu vakit, her ikisinden de istifr edip ilh penede bulunur idi, derler."
808

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Sonu olarak neblerin (aleyhim's-selm) istifarlar, nefs ehli olan kimselerden kan gnahlara kar gerekleen istigfr gibi deildir. Belki
"Hasent'l-ebrr
seyyit'l-mukarrabn"
ya'n
"Ebrrn
iyilikleri
mukarrabnin gnahlardr" cb olarak kendi yce makmlar gereince gnah olarak adlandrlan ba'z hallerdendir. te Fahr-i lem Efendimiz bu zel
hallerinin rtlmesi ve mafiret edilmesi vaad olunduuna kr olarak kendi
kendilerine zorluklar verdiler. Bu ise kendisine teklf edilen bir kr deil,
belki karlk olarak bir ey beklemeden yapmaktr. Fakat neblere tbi' olanlarn kr, ilh ltuflara kar kendilerine yaplmas teklf edilen krdr ki
farzdr. Bu kr terk ederlerse farz terk etmi olurlar.
Ve Hak Tel Nh (a.s.) hakknda da innehu kne abden ekr (sr,
17/3) ya'n "Muhakkak Nh (a.s.) pek ok kreden bir kuldur" buyurdu. Ve
karlk beklemeden yaplan kr, yaplmas teklf edilen krden a'ldr.
Ve bu kr dierinden daha mkemmeldir.

imdi, ilk ni'met ki Allah Tel onunla Dvd'a nimet verdi, ona bir
isim verdi ki, onda bitien harflerden bir harf yoktur. Bundan dolay onu
lemden ayrd; bununla, salt olarak bu isim ile ondan bize haber olarak. O
harfler de (dl) ve (elif) ve (vv)dr. Muhammed (s.a.v.)i bitien ve bitimeyen harfler ile isimlendirdi. Bundan dolay onu kendine birletirdi ve onu
lemden ayrd. Byle olunca, Dvd iin ma'n yolundan iki hl arasn
toplad gibi, Muhammed (s.a.v) isminde iki hl arasn toplad ve
Dvd'un isminde bunu yapmad. u halde bu, Dvd zerine Muhammed
(a.s.) iin tahsis oldu, ya'n onun zerine ismiyle dikkat ekildi. imdi, onun
iin i, her ynden tamm oldu ve onun "Ahmed" isminde dahi byledir.
Bundan dolay bu, Allh'n hikmetindendir (3).
Ya'n Hak Tel'nn Dvd (a.s.)a ihsn ettii ilk ni'met, onu lemden
ayrdn bildirmek zere, Hz. Dvd'a bir isim vermesidir ki, bu isimde bitien harflerden bir harf yoktur. Ya'n Dvd- ismini oluturan "dl- "ve
"elif- ve "vv- "harfleri kendilerinden sonra gelen harflere bitimez. te Hak
Tel Dvd (a.s.)a salt olarak bu ismi vermekle lemden ayrdn bize haber verdi. Ve Muhammed (s.a.v.)i ise hem bitien harfler ile hem de bitimeyen harfler ile isimlendirdi. nk Muhammed- ismindeki harflerden
"mm- "ve "h- "harfleri kendilerinden sonra gelen harflere bitiirse de "dl "harfi kendisinden sonra gelen harfe bitimez. te Hak Tel onu kendi
ztna ulatrd ve lemden ayrd. Ve bu ayrlma ve bitimeden ibret olan iki
hl arasn (S.a.v.) Efendimiz'in erefli isminde toplad. Bundan dolay
(S.a.v.)in ayrlmas ve bitimesi hem kelime olarak ve hem ma'nen gerekleti.
Fakat Dvd (a.s.)da bu iki hl arasn sdece ma'n yoluyla toplad. Ya'n
Dvd (a.s.)n isminin kelimesinde lemden ayrl grnr ise de, Hakk'a
809

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

bitimesi grnmez. O bitime ancak Dvd isminin iret ettii ma'nda


mevcttur. te Hak Tel, (S.a.v.)in erefli isminin tersine olarak, Dvd
(a.s.)n isminde bu ayrlma ve bitimeyi grnr bir biimde toplamad.
Ve ayrlma ve bitimenin Muhammed erefli isminde toplanmas, (S.a.v.)
iin Dvd (a.s.) zerine tahsistir. Ya'n erefli ismi ile bu tahsise dikkt ekildi. Bundan dolay Muhammed (aleyhi's-salt ve's-selm) iin toplama ii her
ynden, ya'n kelime ve ma'n ynlerinden tam oldu.
Ve onun "Ahmed- "erefli ismi de byledir. nk "dl- "ve "elif-
harfleri yan kendisinden sonra gelen harfe bitimeyen harfler ile "h- "ve
"mm- "harflerinden yan kendisinden sonra gelen harfe bitien harflerden
olumutur. te Muhammed ve Dvd (aleyhime's-selm)n erefli isimlerinde olan bu dikkt ekme ilh hikmettendir. nk varlkta sz olarak ve yazl olarak ve akl olarak ve his olarak olan eylerin hibirisi ilh hikmetin dnda deildir.
Bu manlar kuramsal akllardan rtldr. Bunu ancak ilh nr ile bakan basret shipleri mhede eder.

Daha sonra Dvd (a.s.) hakknda, nimetlendirme yolu zere dalarn


onunla berber tesbh edilerini ve seslenilerini, ona vermesi hakknda
dedi. imdi amelleri ona mahss olmak iin, onun tesbhinden dolay
tesbh ederler. Ve kular da bunun gibidir. Ve ona kuvvet verdi ve onu
onunla vasfetti ve ona hikmeti ve fasl- hitb verdi. Daha sonra Allah Tel'nn onunla onu tahss ettii en byk nimet ve yaknlk mertebesidir ki,
onun halfeliini aka vurgulamtr. Her ne kadar ilerinde halfeler oldu
ise de, onun gibi olan neblerden hi birisine bunu yapmad. imdi Y
dvdu inn cealnke halfeten fl ard fahkm beynen nsi bil hakk ve l
tettebiil hev fe yudilleke an seblillhi (Sd, 38/26) ya'n Ey Dvd, muhakkak biz seni yeryznde halfe ettik. Bundan dolay sen hak ve adlet
ile hkmet ve hevya tbi' olma ki, seni Allh'n yolundan, ya'n resllere
vahyettiim yoldan saptrr dedi (4).

Hz. eyh (r.a.) Dvd (a.s.) hakkndaki ilh nimetlendirme ve ltuflar


sayarak beyn buyurur ki: Yukarda bahsedilen ilk ni'metten sonra Hak Tel
hazretleri cenb- Dvd hakknda:

810

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

(Sd, 38/18-19)

nn sahharnel cible meahu ysebbihne bil aiyyi vel irk. Vet tayre
mahreh, klln leh evvb.
"Biz dalar ona itatkr kldk ki, akam sabah onunla berber tesbh
ederler idi. Ve kular da itatkr kldk ki, toplanp hepsi onun tesbhini
tekrr ederler idi"
ve
(Sebe 34/10)

Ve lekad teyn dvde minn fadlen, y ciblu evvib meahu vet


tayr
"Biz Dvd'a indimizden fazlet verdik. Ey dalar ve kular onunla
berber tesbhi tekrr edin, dedik"
buyurdu. Ve Hak Tel Dvd (a.s.)a vezkur abden dvde zel eydi
(Sd, 38/17) ya'n Kuvvet shibi olan kulumuz Dvd'u zikret! ve elenn
lehl hadd (Sebe', 34/10) ya'n "Biz ona demiri yumuattk" yet-i
kermelerinde beyan buyurduu zere, kuvvet verdi ve onu kuvvet ile
vasfetti. Ve teynhl hikmete ve faslel hitb (Sd, 38/20) ya'n "Biz ona
hikmeti ve fasl- hitb verdik" yet-i kermesinde beyan buyurduu ekilde
Hak Tel cenb- Dvd'a hikmeti, ya'n zhirde halk siyseti ve memleket
idresi ilimlerini ve btnda da ilh hakkatler ilmini ve isimlere ve var edilmilere it mertebelerin ilmini verdi. Ve fasl- hitb, ya'n hak ve btl ayrmak iin Hak ile hlk arasnda vsta olma mertebesini verdi ki, Dvd (a.s.)
huzr-i nebevlerine getirilen bir da'vy hi phede kalmadan ve duraksamadan fasl eder yan zer idi. Bu bahsedilen ni'metten sonra Hak Tel,
cenb- Dvd'a en byk ihsn ve yaknlk mertebesini verip Y dvdu
inn cealnke halfeten fl ard yan Ey Dvud! Muhakkak ki Biz, seni
yeryz iin halfe kldk (Sd, 38/26) yet-i kermesinde bu ihsn ve bu
mertebeyi kati bir ekilde beyan buyurdu.Ve bu ihsan ve mertebenin kendisine mahss bulunduunu, bu ekilde aka vurgulad. Geri dier nebler arasnda da halfeler mevct idi. Fakat Hak Tel Hazretleri Dvd (a.s.) hakknda yapt gibi onun gibi olan neblerden hibirisinin halfeliini byle kati bir
ekilde aklkla beyan buyurmad. Ve Cenb- Hak bu yet-i kermede Hz.
Dvd'un hevya, ya'n ilh vahiy dnda hatrna gelen eye tbi' olmamas811

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

n, nk o eyin Allah'n yolundan; ya'n vahiy yolundan saptracan bildirdi. nk bir mes'eleye aklsal bak as ile de hkmetmek vardr. Bu hkm ise tabi'ki ilh vahye benzemez. te hakknda kati ve ak bildirim olmayan bir mes'elede itihat verenlerin hatlar aklsal bak as sebebiyledir.

Ondan sonra Hak Sbhneh onunla edeb ile muamelede bulundu.


Bundan dolay "Allh'n yolundan dnp aran kimseler iin, hesap gnn unuttuklarndan dolay, iddetli azb vardr" (Sd, 38/26) buyurdu. Ve
ona "Eer sen benim yolumdan dnp aracak olursan, senin iin iddetli
azb vardr" demedi. Ve eer sen, oysa dem'in halfeliine vurguda bulunuldu, dersen, biz deriz ki: Dvd'a olan vurgu gibi vurgulanmad ve ancak
meleklere "Muhakkak ben yeryznde bir halfe klarm" (Bakara, 2/30) dedi. Ve "yeryznde dem'i halfe klarm" demedi. Ve eer deseydi Dvd
hakknda olan "Biz seni halfe kldk" (Sd, 38/26) sz gibi olmazd. Bundan dolay bu muhakkaktr. Oysa, "Muhakkak ben yeryznde bir halfe
klarm" (Bakara, 2/30) sz bunun gibi deildir. Ve kssada bundan sonra
dem'den bahsedilmesi, onun Allah Tel'nn kati olarak haber verdii
halfenin ayn olduuna iret etmez. Byle olunca kullarndan haber verdii vakit, sen kalbini Hakk'n haberlerine evir! Ve ayn ekilde brhm
Hall hakknda "Ben seni insanlara imm klarm" (Bakara, 2/124) dedi ve
"Seni insanlara halfe klarm" demedi. Geri biz biliriz ki, muhakkak buradaki immlk, halfeliktir. Fakat immlk, halfelik gibi deildir. nk
onu isimlerinin daha zele dnk olan ile zikretmedi. Ve o daha zele dnk olan isim halfeliktir (5).
Ya'n Hak Tel Hazretlerinin Dvd (a.s.)a olan nimetlerinden birisi de
ona kar edeb mumelesini icr buyurmasdr. nk Hak Tel: Y Dvd,
biz seni yeryznde halfe kldk. nsanlar arasnda hak ve adlet ile hkmet, hevya tbi' olma! (Sd, 38/26) buyurduktan sonra, "Eer sen Hak yolundan sapacak olursan senin iin iddetli azb vardr" demedi de, bu ma'ny
"Allh'n yolundan sapanlar iin, hesap gnn unuttuklarndan dolay
iddetli azb vardr" (Sd, 38/26) tarznda genel bir ekilde beyn etti. Bu ise
Dvd (a.s.)a kar Cenb- zzet tarafndan edeb mumelesidir. nk bir
kimseye "Szm tutmaz isen seni yle yaparm, byle yaparm" demek baka ve "Szm tutmayanlar yle, byle yaparm" demek yine bakadr.
Ve eer sen, Dvd (a.s.)n halfelii hakknda ak ve kati haber ulat
gibi dem (a.s.) hakknda da ak ve kati haber ulamtr, diye bizim szmze i'tirz edecek olursan, senin bu i'tirzn geerli deildir. nk Hak Tel meleklere hitben inn cilun fl ard halfeten yan Muhakkak ki Ben
yeryznde bir halfe klacam (Bakara, 2/30) buyurdu "Ben yeryznde
dem'i halfe klacam" demedi. Ve "c'il yan klmak" ism-i fildir. Hem
imdiki zamna hem de gelecek zamna iret eder. Bundan dolay inn
812

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

cilun fl ard halfeten yan Muhakkak ki Ben yeryznde bir halfe klacam (Bakara, 2/30) sz iitildii zaman, halfe acab o vaktin imdiki
zamnnda olan dem midir, yoksa gelecek zamanda gelecek olan halfeler
midir, diye zihinde tereddd oluur. u halde bu haber ile buyrulan halfe belli deildir. Fakat Y dvdu inn cealnke halfeten fl ard yan Ey
Dvud! Muhakkak ki Biz, seni yeryz iin halfe kldk (Sd, 38/26) haberinde kati olarak halfeliin Dvd (a.s.)a mahss olduu aktr. Bundan dolay "nn c'iln" yan Muhakkak klacam haberi Dvd (a.s.) hakkndaki haber gibi deildir.
Dier taraftan Hak Tel "yeryznde ben dem'i halfe klcam" demi
olsa idi bile, bu sz Y dvdu inn cealnke halfeten fl ard yan Ey
Dvud! Muhakkak ki Biz, seni yeryz iin halfe kldk (Sd, 38/26) sz
gibi olmaz idi. nk "ce'aln yan kldk" gemi zaman fiil kipidir; olmu
bir ii gsterir. "C'il yan klacam" kelimesi ise, gereklemi bir fiili ifde
etmez. Bundan dolay "Biz seni halfe kldk" hitb gerekleen bir fiili ifde
eder.
Eer denecek olursa ki hitben inn cilun fl ard halfeten yan Muhakkak ki Ben yeryznde bir halfe klacam (Bakara, 2/30) yet-i
kermesinden sonra Ve alleme demel esme klleh yan Ve, dem'e,
isimlerinin hepsini retti ve Kle y demu enbihm bi esmihim
yan Ey dem! Bunlar onlara, isimleriyle haber ver (Bakara, 2/31,33)
yetleriyle ve bu ekilde sralanan dier yetlerde dem (alehisselm)dan
bahsedilmesi, halfeliin ona dnk olduuna iret deil midir? Biz deriz ki
bu ekilde bahsedilmesi, dem (a.s.)n bu mbrek haberde beyn olunan
halfenin ayn olduuna iret etmez. nk Hak Tel ona "Y dem, ben
seni yeryznde halfe yaptm" buyurmad. Bundan dolay Dvd (a.s.) hakkndaki haber aktr.
u halde Hak Tel, kullarnn hallerini haber buyurduu vakit, sen Hakk'n haberlerine basret bak ve kalb konsantrasyonu ile bak. Eer akl bak
as ile deerlendirirsen ilh haberlerden kastedilen ma'ny doru anlayamazsn.
Bu halfelik mes'elesi brhm Hall (a.s.) hakknda da byledir. nk
Hak Tel onun hakknda inn ciluke lin nsi imm (Bakara, 2/124) ya'n
"Biz seni insanlara imm klcyz" buyurdu; insanlara halfe klcyz" demedi.
Geri biz burada "immln" "halfelik" ma'nsna geldiini biliriz. Fakat
"immlk" halfelik gibi deildir. nk Hak Tel brhm (a.s.),
"halfelik"ten ibret olan isimlerinin daha zele dnk olan ile zikretmedi;
"immlk"tan ibret olan isimlerinin daha genele dnk olan ile zikretti. Bundan dolay onun halfelii hakknda da Dvd (a.s.)n halfelii gibi ak ve
kati haber yoktur.
813

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Ondan sonra Dvd hakknda halfelik, ona tahsis klnmasndandr ki


Hak, onu hkmde halfe kld. Bu ise, ancak Allah'dan oldu. Byle olunca
ona fahkm beynen nsi bil hakk yan insanlar arasnda hak ile hkmet! (Sd, 38/26) dedi. Ve dem'in halfelii bu mertebeden olmaz. Bundan dolay onun halfelii, Allah'dan vekl olup O'nun hlk ettiklerinde
ilh hkm ile onlar hakknda hkmetmekle deil, bundan evvel halfelik
mertebesinde olan kimsenin halfe klmasyla olmutur, diye dnlebilir.
Her ne kadar i Dvd (a.s) gibi oldu ise de. Fakat bizim szmz, Dvd
(a.s) zerine yaplan vurgu ve onunla olan kati ve ak bildirim hakkndadr. Oysa Allh'n yeryznde, Allah'tan halfeleri vardr ve onlar da
resllerdir. Fakat bugn halfelik resllerdendir, Allah'tan deildir. nk
onlar, ancak resln onlara erat olarak koyduu eyle hkmederler; bundan darya kmazlar. u kadar var ki, burada bir incelik vardr. Onu ancak bizim gibi olanlar bilir. Bu da Resl (a.s.) iin erat olarak konulan
eyden, onunla hkmettikleri eyin alnmasndadr. Bundan dolay
reslden halfe olan kimse, hkm, Reslullah (s.a.v.)den nakil ile alr.
Yhud asl, bu ekilde Resl (s.a.v.)den nakledilmi olan itiht ile alr. Ve
bizim iimizde onu Allah'tan alan kimse vardr. Byle olunca bu hkmn
ayn ile Allah'tan halfe olur. imdi onun Resl (s.a.v.) iin esas tekil etmesi ynnden, onun iin esas tekil eder. Bundan dolay o, yeryzne inip
hkmettii zaman s (a.s.) gibi, zhirdeki hkmde ona muhlef edilemeyecein-den dolay tb olucudur. Ve Allah Tel'nn "O nebler Allah Tel'nn hidyet ettikleridir. Bundan dolay sen onlarn hidyetlerine tb ol!"
ma'nsna olan Ulikellezne hedallhu, fe bi hudyuhumuktedih (En'm,
6/90) sznde neb Muhammed (s.a.v.) gibidir. Ve o halfenin alma eklinden rif olduu ey hakknda uygunluk kendisine ittir. Ve o, onda, Neb
(s.a.v.)in kendisinden evvel gelen resllerin eratndan bildirdii ey gibidir. Onu bildirmekle, biz gemiteki eratlara, ondan evvel onun dndakilere erat oluu ynnden deil, onun bildirmi olmas ynnden tbi' olduk (6).
Ya'n Hz. dem'in halfelii hakknda ak ve kati haberler olmad gibi
brhm (s.a.)n halfelii hakknda da aklklar yoktur. Yalnz onun imml
aka belirtilmitir. Ve "immlk" ile "halfelik" arasnda mantk ilmine gre
drt bantdan biri olarak belirtilen kavramlardan birinin dierini btnyle
iine almas bants vardr. nk her bir halfe immdr ve her imm ise
halfe deil, belki ba'z immlar halfe olur. u halde Hak Tel cenb-
brhm'i, "halfelik"ten ibret olan isimlerinin daha zele dnk olanyla zikretmedi. Belki "immlk"tan ibret olan isimlerinin daha genele dnk olan ile
zikretti. Oysa Hak Tel cenb- Dvd'u zellikle "hkmde halfe" kld. O
hem imml ve hem de halfelii toplamtr. Ve halfelii hakknda ak ve
kati haber de ulatndan asl tereddde yer yoktur.

814

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Ve "hkmde halfelik" ise, ancak btn isimleri ihta etmi ve toplam


olan "Allah" ismine grnme yeri olmakla olur. Ya'n Allah'tan halfe klnma
yoluyladr. nk bu toplayc ismin dndaki ilh isimlerden birinin grnme yeri olan kmilde tam tasarruf zhir olmaz. Onun tasarrufu o ismin
zellii ile snrl olarak kalr. te cenb- Dvd'un halifelii Allah'tan olduu
iin, Allah Tel ona fahkm beynen nsi bil hakk (Sd, 38/26) ya'n "nsanlar arasnda btn isimlerin hkmlerini Hak ile tatbk et!" buyurdu.
Ve Hz. dem'in halifelii ise, hakknda ak ve kati haber bildirilmi olan
bir mertebeden olmu deildir. nk Hak Tel'nn meleklere hitben: Ben
yeryznde halfe klcym (Bakara, 2/30) buyurmasyla zihinlerde
tereddd oluup: "Acab Hz. dem, kendinden evvel Hak tarafndan halfe
klnan biri tarafndan m, yoksa dorudan doruya Allah tarafndan m halfe
klnmtr?" der. Bununla berber Hz. dem yeryznde Allh'n halfesidir
ve onun veklidir ve i byle olmutur.
Fakat bizim szmz, Dvd (a.s.) hakknda ak bir haber ile halifeliin
kati ekilde beyan buyrul-duunu zikretmekten ibrettir. Yoksa Dvd
(a.s.)dan baka Allh'n yeryznde dorudan doruya Allah tarafndan
halfe klnan halfeleri vardr ki, onlar byk peygamberlerdir (aleyhim'sselm). Fakat neblerin sonuncusu (s.a.v.) Efendimiz'den sonra rislet kesildiinden bugn halfelik Allah'tan deil, resllerdendir. nk bugn mmet-i
Muhammed iinde zhir olarak itihat veren immlar ve btn olarak kmil
evliylar ve kutublar gibi mevct olan halfeler, ancak Resl (a.s.)n onlara
erat olarak koyduu eyle hkmederler. Onlar erat hkmlerinden dar
kmazlar. Ancak, burada bir incelik vardr ki, o incelii zevkan ve hlen ilim
ve mertebede bizim gibi olan tahkk ehli bilir.
Bu incelik de udur ki: tihat veren immlar ve kmil evliylar bir
mes'elede hkmederler ve bu hkm Reslullah (s.a.v.)in eratinden alrlar.
Bu ekilde o verdikleri hkmlerden Resl'den halfe olurlar. nk bu hkm Reslullah hazretlerinden nakil olarak aldlar. Fakat bu hkm verebilmek
iin ilim tahsli lzmdr. Oysa zhiri erat ilmini btn incelikleriyle herkesin
renmesi gtr. Evliynn kmilleri arasnda zhiri erat ilminde derinlii
olmayan ve yalnz dni ynden asgari dzeyde yaplmas gerekenler ile yetinen kerem shibi ztlar pek oktur. Bununla berber, erata it bir mes'elenin
halledilmesi hussunda kendilerine gelen mrcaat zerine, bu kerem shibi
ztlar Ahmed erata uygun olmak zere cevaplar verip limleri hayrete drrler.
Bu cmleden olarak mm olan kerem shibi evliydan eybn- R' hazretlerine sorarlar ki: Bir kimse be vakit namazdan birini karsa; fakat kard namzn hangi vakte it olduunu hatrlamasa, o kimse ne yapsn?
Cevben buyururlar ki: O kimse be vaktini gaflet iinde geirmitir; be vaktini de kaz etmesi lzm gelir. Ve Hz. Mevln (r.a.) Fhi M-fh ismindeki
815

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

yce eserlerinde buyururlar ki: "eyh Nessc- Buhr (kuddise srruh) gnl
shibi ok byk bir merd idi. Mollalar ve ileri gelenler, ziyret maksdyla
onun nne gelirler ve iki diz st otururlar idi. eyh mm idi. Onun
lisnndan Kur'n'n ve hadslerin tefsrini dinlemek isterler idi. O der idi ki:
"Ben Arapa bilmem. Siz Kur'n'n ve hadsin tercmesini syleyiniz, ben de
onun ma'nsn syleyeyim". Onlar yetin tercmesini sylerler; o da onun
tefsr ve hakkatine balayp: "Mustaf (s.a.v.) filan makmda iken bu yet geldi; ve o makmn halleri yledir" diyerek o makmn derecesini ve onun yollarn ve oraya nasl ykselenileceini ayrntl olarak beyn eder idi".
te grlyor ki, bu hkm Allah'tan alyorlar. Fakat aldklar hkmler
Resl (a.s.)n eratinden baka bir ey deildir. "Kur'n kymete kadar inmektedir" dediklerinin ma'ns bu incelie dayanmaktadr. Bundan dolay
mmet-i Muhammed iinde olan kmil evliylar bu hkmn ayn ile Allah'tan
halfe olur. u halde Allah'dan alma hussu, Reslullah (s.a.v.) iin esas olduu gibi, kmil evliylar iin de esas olur.
imdi, hir zamanda s (a.s.) yeryzne inip, nasl tamm ile
muhammed erat zere hkmede-cek ise, o halfeler de ylece zhir olarak
verilen hkmde muhammed erata uygun olarak hkmederler.Ve onlar
Resl (a.s.)a tbi' olurlar. Ve bu halfelerin hli, tpk Allah Tel'nn
Ulikellezne hedallhu, fe bi hudyuhumuktedih yan te onlar, Allah'n hidyete erdirdii kimselerdir. yleyse onlarn hdyetine tb ol!
(En'm, 6/90) szne muhtap olan neblerin sonuncusu Muhammed Mustaf
(s.a.v.) Efendimiz'in hline benzer. nk (S.a.v.), ilh hidyet ile hidyet
edilmi olan nceki neblerin bu hidyetlerine tbi olmakla me'mr oldu. Oysa
hidyetin alnd yer birdir. nceki nebler o hidyeti nereden ald ise, (S.a.v.)
dahi oradan alr. Bundan dolay nceki nebler iin esas olan alma hussu,
Sallallh aleyhi ve sellem iin de esas olur. te kmil evliylarn muhammed
erata uygun olarak doruca Allah'tan almas hli budur.
Ve o halfe Allah'tan ald eyi bilmek hussunda resle tbi' deildir.
nk bilii kendi nefsine it olan ilh tahsistir. Fakat almak hussunda
resle uyucudur. nk resle muhlefeti yoktur. Ve Hak'tan ald eyi ilh
tahsis ile bilip zhirde resln hkmne uygun olan bir hkm, o halfelerin
bildirmesi, Neb (a.s.)n kendinden evvel gelen peygamberlerin eratini, kendi eratinde bize bildirmesi gibidir. Biz gemiteki neblerin eratine, ancak
Nebmiz (s.a.v.)in bize kendi erati srasnda bildirdii iin tbi' olduk. Yoksa
biz o erate Neb'mizden baka bir nebnin eriati olduu iin tbi' olmadk.

816

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Ve Resl'n Allah'tan ald eyin aynn, halfenin Allah'tan almas da


byledir. Bundan dolay biz onun hakknda, keif lisn ile "Allahn
halfesi" ve zhir lisn ile "Reslullahn halfesi" deriz. Ve bundan dolay
Resl (a.s.), muhakkak kendi mmetinde halfelii Rabb'inden alan kimse
olduunu bildii iin, halfelikte kendisinden hibir kimseye aka belirtmedii ve bir kimseyi ta'yn etmedii halde veft etti. Byle olunca erat
hkmlerine uygunlukla berber, Allah Tel'dan halfe olur. imdi ne
zamanki Sallallh aleyhi ve sellem bunu bildi, halfelik iini men etmedi.
Byle olunca, Allah Tel iin onun hlk ettiklerinde halfeler vardr ki,
rusl (aleyhim'-selm)n ald eyi, Resl'n ve rusllerin ma'deninden
alrlar. Ve burada kendisinden nce olann fazletine rif olurlar. nk
Resl, ilveyi kabl edicidir ve bu halfe, ilveyi kabl edici deildir. yle
ki eer Resl olsa idi, onu kabl ederdi. imdi ona erat olunan eyde, ilim
ve hkmden, ancak yalnzca resle erat olunan ey verilir. "Sen s (a.s.)
grmez misin? Ne zamanki Yahdiler, bugn resl ile halfelik hakknda
bizim dediimiz gibi, muhakkak o, Ms zerine ilve bir ey getirmez, diye hayl ettiler. Ona mn ettiler ve onu kabl ettiler. s (a.s.) resl olduu
iin, ne zamanki bir hkm ilve olarak koydu veyhut bir hkm kaldrd,
ki Ms (a.s.) onu bildirmi idi, buna tahamml etmediler. nk onun
hakknda inanlarna muhlefet etti. Ve Yahdler, ii hakkati zere bilmekten chil oldular. Bundan dolay ldrlmesini talep ettiler (7).
Ya'n Resl (a.s.)n Allah'tan ald hkmn aynn, halfenin Allah'tan
almas, Resl (a.s.)n kendisinden nceki neblerin hkmlerini Allahtan almasna benzer. Resl'n o ald hkm, alta nasl bamsz ve zhirde o
kendisinden ncekilerin eratlarna uygun ise, halfe de alta bamsz ve
zhirde ylece muhammed erate uygundur. u halde, biz o halfe hakknda
keif lisn kef ile "Allahn halfesi" ve zhir lisn ile "Reslullahn
halfesi"dir deriz. te bunun iin Resl (a.s.), kendinden sonra kimin halfe
olacan ta'yn etmeksizin veft etti. nk Resl (a.s.), kendi mmeti iinde
halfelii Rabb'inden alan kimse olduunu bilir. Byle olunca, o halfe zhirde
Resl'n eratine uymakla berber, dorudan doruya Allahtan ald erat
hkmnde Allahtan halfe olur. te Resl (a.s.), bu incelii bildii iin,
halfelik iini men' etmedi. Ve halfelii kendi halfeliine snrlamad. Belki
halfelik kapsn ak brakmakla ilh halfelie iret etti.
Bundan dolay Allah Tel'nn kendi hlk ettiklerinde birtakm halfeleri
vardr ki, rusl alehim's-selmn ald hkmleri onlarn ald ma'denden
ve kaynaktan alrlar. Ve bu al makmnda, kendilerin-den evvel bulunmu
olan resln fazletine rif olurlar. nk, Resl hkmlerde ilveyi kabl
eder, ya'n kendisine gelen eratin hkmleri, kendinden evvel gelen resln
erat hkmlerinden fazla olur. Fakat halfe hakknda bu geerli deildir.
Halfeye ancak tbi' olduu resln erat hkmleri geerli olur. O hkm817

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

lerden ilveyi kabl etmez. Oysa o halfe, eer resl olsayd, hkmlerde ilveyi kabl eder idi. Bundan dolay halfeye ilim ve hkmden bir ey verildii
vakit, ancak yalnzca resle erat olunan ey verilir; ondan fazla bir ey verilmez.
Sen s (a.s.) grmyor musun? Halfe resle tbi'dir, ona aykr bir hkm ile ortaya kmaz, dediimiz gibi, Yahdler Hz. s'y, Ms (a.s.)n
eratini oturtmaya me'mr bir halfe zannettiler ve Ms (a.s.)n getirdii
erat zerine bir hkm ilve etmez diye hayl ettiler. lk nce mn ettiler ve
onun nebliini kabl ettiler. nk Ms eratnda bunun gibi nebler ok
idi. s (a.s.) da onlardan biri zannettiler. Oysa s (a.s.), resl olduu ve resl
ise ilveyi kabl ettii iin, ne zamankki Ms erat zerine bir hkm ilve
etti ve Hz. Ms'nn eratinde karar klm olduu bir hkm kaldrd,
Yahdler bu hle tahamml edemediler. nk s (a.s.) Yahdlerin kendi
hakkndaki inanlarna aykr olarak ortaya kt. Yahdler ise hlin
hakkatini bilmediklerinden s (a.s.)n ldrlmesine kalktlar.Bilmediler ki
s (a.s.)n Ms eratinden devm ettirdii hkmler kendi erati olduu
iindir, yoksa Ms (a.s.)n eriati olduu iin deildir.
rnek: Farz edelim hkmet, bir ticret knnnmesi yaynlar. Bir mddet o knnun hkmleriyle amel olunur. Daha sonra kiilerin ticr
mumeleleri geniler. Ve halkn genileyen ticr isti'ddlar o knunnme hkmlerinden ba'zlarnn kaldrlmasn ve ba'zlarnn devmn ve yeniden
birtakm hkmler daha konulmasn cb ettirir. Bundan dolay hkmet yeniden bir ticret knnnmesi yapmak lzmunu hisseder ve bu knnun sonuna bir madde ilve edip der ki: Filan trihli ticret knnnmesinin hkm
bu knn ile kaldrlmtr. Her ne kadar yeni knnda eski knnun birtakm
hkmleri mevct bulunur ise de, artk mahkemeler o knndan bahisle
hkmetmezler. nk kiilerin isti'ddna gre yeni knn yaplmtr ve o
knn ncekinden bamszdr. nceki knn ile asl ilgisi kalmamtr. te
bunun gibi erat hkmlerinin kaldrlmas ve resllerin gnderilmesi, ancak
halkn isti'ddlaryla alkadr bir husstur. Ve mmet-i Muhammed'in
isti'ddlar en st dereceye ulatndan (S.a.v.) Efendimiz'in getirdii erat
dahi eratlarn en mkemmelidir ve kymete kadar srecektir. Nitekim, ondan sonra hibir resl zuhr etmemitir ve etmeyecektir. Ve mmet-i Muhammed'in isti'ddlarnn derecesine zamnmzda yeryznde bulunanlarda
grlen fikirler ve ctlar hittir. nk yeryznde bulunan toplumlarn
hepsi mmet-i Muhammed'dir. u kadar ki, bir ksm "mmet-i da'vet yan
davet edilmi ancak henz kabl etmemi olanlar", dier bir ksm "mmet-i
cbet yan yaplan daveti kabl etmi olanlar"dr. Ya'n bir ksm Kur'n'n
hkmlerini kabl etmi, dieri henz etmemitir; her an da'vet olunmaktadrlar. Ve Avrupallarn "Biz s mmetiyiz" demeleri geerli deildir. nk
sev erat, muhammed erat ile kaldrlmtr. Nasl ki hkmet yeni bir
knn yaynladktan sonra, ba'z mahkemeler: "Hayr biz eski kann zerine
818

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

hkmederiz, yeni kannu tanmayz" diyemezler; derlerse onlarn bu da'vlar


iin aslnda btl olur.

imdi Azz Kitbnda Allah Tel'nn ondan ve onlardan bize haber


verdii ey, onun kssasndan oldu. Byle olunca ne zamanki resl oldu, ya
karr klm olan hkm kaldrmakla veyhut bir hkm ilve etmekle,
ilveyi kabl etti. nk kaldrmakta, hi phesiz bir hkmn ilvesidir.
Oysa halfelik iin bugn bu esas yoktur. Ve Muhammed (s.a.v.)in kendisine szl olarak bildirilmi olan erat zerine deil, ancak itiht ile kararlatrlm erat zerine eksiltir ve ilve eder. imdi ba'zen halfeden,
hkmde bir hadse aykr olan ey zhir olur. Bundan dolay onun
itihttan olduu hayl edilir. Oysa byle deildir. Ve ancak bu imm indinde, o haber kef ynnden nebden sbit olmad. Ve eer sbit olsa idi
onunla hkmederdi. Ve her ne kadar onun hakknda olan bize ulama yolu,
doru ve gvenilir kiiler zerinden oldu ise de, o doru ve gvenilir kii
vehimden ve tam olarak ma'nsn aktarabilmekten yana ma'sm deildir.
te bugn halfeden bunun gibi eyler olur. Ve ayn ekilde s (a.s.)dan
bile olur. nk o yeryzne indii zaman kararlatrlm olan itihat
eratndan ounu kaldrr. u halde o, kaldrdklar ile Resl (a.s.)n,
onun zerine olduu, eratn gerek eklini belirtir. zellikle bir hkm
nzil olduunda immlarn hkmleri aktnda, kesinlikle anlalr ki,
eer vahiy nzil olsa idi, elbette bu ynlerden biri ile nzil olur idi. Bundan
dolay o yn ilh hkmdr. Ve onun ilvesi, her ne kadar Hak onu bildirdi ise de, o, bu mmetten glklerin kaldrlmas ve hkmn genilik kazanmas iin bildirilen erattr (8).
Ya'n Allah Tel'nn s (a.s.)dan ve Yahdlerden Kur'n- Kerm'de haber verdii huss, s (a.s.)n kssasndan oldu. Cenb- eyh (r.a.) s (a.s) ile
Yhdler arasndaki mcery aklamayp yalnz Allah Tel Hazretlerinin
Azz Kitbnda bu kssay bize haberr verdiini beyn ile yetindi. nk bu
konudaki Kur'n haberlerinin tefsrinde muhtelif szler vardr. Ve Hz. bn
Abbs ve Talha ibn Al (radylh anhm) Efendimiz (s.a.v)e hitben Ve
m cealn li beerin min kablikel hulde yan Ve senden nce bir beeri,
ebed (lmsz) klmadk (Enbiy, 21/34) yet-i kermesi dolaysyla s
(a.s) hakknda bildirilen inn mteveffke yan muhakkak seni veft ettirecek olan Benim (l-i-mrn, 3/55) ve fe lemm teveffeyten yan beni
veft ettirince (Mide, 5/117) yet-i kermelerini veft ile tefsr etmilerdir.
Ve Hrstiyanlarn inanlar da bunun zerinedir. Doruluunu en iyi Allah
bilir. Ve bu konudaki ayrntlar s Fass'nda geti.
Ne zamanki s (a.s.) resl oldu, ya Ms (a.s.)n eratinde karar klm
olan bir hkm eksiltmekle veyhut o erat zerine bir hkm ilve etmek
sretiyle hkmde ilveyi kabl etti. nk karar klm olan bir hkm ek819

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

siltmek dahi hi phesiz ilveyi kabl etmektir. nk bu hkm de yeni bir


hkmdr. Fakat halfe byle yapamaz. O (S.a.v.)in erat zerine ne bir hkm ilve edebilir ve ne de o eratten bir hkm eksiltebilir. nk o erat,
(S.a.v.) Efendimiz'e szl olarak ulamtr. Ve kati ve ak haberdir. Halfe,
resl deildir ki, bu erat zerine bir ey ilve etsin vey ondan bir hkm
eksiltsin. Halfe, immlarn itiht ile kararlatrlm olan, Resln erati
zerine olan bir hkm ilve edebilir vey ondan bir hkm kaldrabilir.
rnein "kadna tems" hlinde imm-i f hazretlerine gre abdest bozulur. mm- A'zam hazretlerine gre bozulmaz. Oysa yet-i kermede ev
lmestmn nise yan vey kadnlara tems etmi iseniz (Nis, 4/43)
ak haberi ulamtr. Bu Resl'n eratdr. Fakat bundaki hkm itiht ile
kararlatrlmtr. Abdestin kadna tems ile bozulmas ve bozulmamas biri
dierine zt olan iki hkmdr. Ve itihat veren immlar syledikleri her iki
sz hakknda da delller gsterirler. Fakat (S.a.v.) Efendimiz'in bu husstaki
kesin olan ameli ne idi? te bu yn halfeye kef yolu zere bilinir olduunda,
itiht ile kararlatrlm olan bu erat zerine bir hkm ilve eder vey ondan bir hkm eksiltir.
Halfe, bazen bir meselede hkm verir ki, o hkm bir hadse aykr
olur; ve bu hkm gren perdeli olanlar: Kati ve ak bir ekilde gelen haberlerde itihta izin yoktur, oysa bu zt hads mevct iken bu meselede itihat
verdi; bundan dolay bu hkm btldr diye iddiya kalkrlar. Ve onlar
halfeyi ak ve kati haberlere aykr olarak itiht verdi diye hayl ederler. Bu
ise, onlarn hayl ettikleri gibi deildir. Belki bu hadsin Sallallh aleyhi ve
sellemden k bu imm indinde kef ynnden sbit olmamtr da onun
iin byle hkmetmitir. Ve eer kef ynnden o hadsin Neb (a.s.)a balants onun indinde sbit olsa idi, elbette bu hads-i erf gereince hkmeder ve
kati ve ak haber mevct iken tabi'ki o mes'elede itiht vermezdi. Eer i'tirz
olarak denecek olur ise ki: "mm indinde sbit olmayan dediin hads,
Sallalh aleyhi ve selleme varncaya kadar doru ve gvenilir kiiler zerinden nakil sretiyle bize ulamtr. Buna i'timt etmemek nasl mmkn olur?"
Hz. eyh (r.a.) bu i'tirza cevben buyururlar ki: O doru ve gvenilir kiiler vehimden ve tam olarak ma'ny aktarmaktan yana ma'sm deildir. Ya'n
doru ve gvenilir bir kii bir hadsi naklederken o szde vehmettii bir
ma'ny ifdeye alr. Bundan kendisinin bile hberi olmaz; sf hads naklettiini zanneder. Bu hl, sradan ilerde dim bizim bamzdadr. rnein
birisi bir sz syler. Aradan hayli bir zaman geer. Biz o sz dier bir kimseye naklederken vehmettiimiz ma'n ynyle ifde ederiz. Oysa bize syleyenin kast bizim ifde ettiimiz ma'n deildir. te halfeden herkesin kati ve
ak bir haber zannettii eye bu sebeble aykr hkm gerekleir. Ve bu hal,
s (a.s.)dan dahi gerekleir. nk s (a.s.) hir zamanda yeryzne indii
zaman, immlarn itihtlar ile kararlam olan erat hkmlerinden birok820

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

larn kaldrr. Bundan dolay s (a.s.), bu gibi bir ok hkm kaldrmakla,


Resul (a.s.) kendi sadetli zamanlarnda, nasl doru bir erat sreti zerine
idiyse, o eratn gerek sretini belirtir. Ve ondan nce ortaya kacak olan
Hz. Mehd dahi byledir. Drt mezhebi kaldrp hlis dn zerine hkmedecektir. Onun iin Hz. Mehd'ye muhlif olanlarn pek ou zhir limlerindendir. Kef ehli olan evliy ise o hazrete tbi' olacaklardr.
zellikle nzil olan bir hkmde immlarn hkmleri akrsa, bu akan hkmlerin kaldrlmas hangisi evldr, hangisi deildir yoluyladr. nk bu ihtilfa baklnca kesin bir ekilde anlalr ki, eer essnda ihtilf olunan mes'ele hakknda vahiy nzil olsa idi, bu muhtelif ynlerden biri ile nzil
olur idi ve o bir yn de ilh hkm olurdu. Ve ilh hkmn dndaki ynleri, her ne kadar immlarn itihtlar dolaysyla, Hak kararlatrm ise de, o
bildirilen erat hkm bu mmetten glklerin kaldrlmas ve hkmn genilemesi iindir. nk immlarn muhtelif hkmleri olmasa, hkimler ba'z
meselelerde hkm iin glk ekerler idi. Nitekim Hak Tel buyurur:
yurdullhu bikml ysra ve l yurdu bikml sra (Bakara, 2/185)
ya'n "Allah Tel size kolaylk diler ve size glk dilemez" te bu sebepten dolay itiht veren itihtnda hat ederse de, yine kendisine bir sevap
yazlr.
Ve Aleyhi's-salt ve's-selm Efendimiz'in "ki halfeye biat olunduu
vakit onlardan birini ldrnz!" szne gelince; bu, kendisi iin kl yan
zhir g olan zhiri halfelik hakkndadr. Ve her ne kadar anlayor grnseler bile, ma'nev halfeliin tersine olarak, elbette ikisinden birisinin
ldrlmesi lzmdr. nk ma'nev halfelikte ldrme yoktur ve ldrme ancak zhiri halfelik hakknda geldi. Ve her ne kadar bu zhiri
halfede, bu makm yok ise de, eer adlet ederse, o Reslullah'n
halfesidir. imdi asln hkmndendir ki, onunla iki ilhn vcdu hayl
edilir. Oysa Lev kne fhim lihetn illllhu le fesedet (Enbiy, 21/22)
ya'n: Her ne kadar ittifk etseler dahi, "Eer yerde ve gkte, Allah'dan baka ilhlar olsa idi yer ve gk fesda varrd." Byle olunca biz biliriz ki, eer
ikisi varsayalm ihtilfa derlerse, elbette onlardan birinin hkm iler
idi. Bundan dolay hkm ileyici olan hakkatte ilhtr; ve hkm ileyici
olmayan ise ilh deildir. Ve biz buradan biliriz ki, bugn lemde ileyen
her bir hkm muhakkak Allah'n hkmdr; her ne kadar erat hkm
denilen zhirde kararlam hkme aykr olursa da. nk iin aslnda ancak Allh'n hkm ileyicidir. nk lemde gerekleen i, ilh meiyyet
yan ilh st irde hkm zeredir. Her ne kadar erat hkmnn kararlatrlmas meiyyetten oldu ise de, kararlam erat hkm zere deildir. Ve bunun iin yalnzca erat hkmnn kararlatrlmas ileyici oldu.
nk meiyyet iin, erat hkm hakknda ancak kararlatrlmas vardr;
erat hkmnn getirdii eyle amel yoktur (9)
821

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Ya'n birisi i'tirz edip dese ki: "Bir asrda kef ehli evliynn oald grlyor. Bunlar hkm Allah'tan aldklarna gre, her biri bir halfedir. Ya'n
zhirde "Reslullahn halfesi", btnda "Allahn halfesi"dir. Oysa (S.a.v.)
Efendimiz: "ki halfeye bat olunduu vakit, onlardan birini ldrnz!" buyuruyor. Bu ztlarn belli bir zamn iinde oalp halfeliklerini icr etmeleri
nasl olur?"
Hz. eyh (r.a.) akla gelebilecek bu i'tirza cevben buyururlar ki: Bu hadsi erf kl yan zhir g shibi olan zhir halfelik erbb hakkndadr.
nk kl yan zhir g shibi olan iki halfe ortaya kt zaman, aralarnda anlamazlk gzkeceinden dolay, insanlar arasnda kan dklr ve
Allahn kullarnn rhat kaar ve memleket ileri bozulur. Beyt:
Tercme: "ehir iindeki bir mahallede ya sen olursun, ya ben. nk iki
hkmdr ile vilyetin ii karmakark olur."
Bundan dolay ortaya kan ikinci halfenin ldrlmesi lzm gelir. Eer
onlar aralarnda anlasalar bile, bu anlamalar makbl deildir. nk her
ikisi de bir memlekette tasarrufa kalkacaklarndan, dim anlamazlklarn
ortaya kmas tabdir. Oysa manev halfelik byle deildir. Onlar kl yan
zhir g ile ortaya kmadklarndan oalmalar hlinde, mmetin karmas ihtimli yoktur. Bu sebeple ldrme emri ancak zhir halfelik shipleri
hakknda gelmitir.
Eer birisi i'tirz olarak der ise ki: "Kl yan zhir g ile tasarrufa kalkan kimsede hkmn Allah'tan alacak ma'nev kudret ve bundan dolay kef
makm yoktur ki ona halfe diyelim?" Hz. eyh (r.a.) akla gelebilecek bu soruya da cevben buyururlar ki: Ger bu halfede, bu kef makm yoktur. Fakat erat hkmlerinin uygulanmasna alp adleti yerine getirirse, o kl
yan zhir g shibi olan kimse de adlet iinde, "Reslullahn halfesi"dir.
imdi kl ile ortaya kan iki halfeden ikincisinin ldrlmesi hakkndaki hkm, yle bir asldan kaynaklanr ki, o asl da iki ilhn hayl edilmesidir.
Ve o asln hkm de, Hak Tel Hazretlerinin Lev kne fhim lihetn
illllhu le fesedet (Enbiy, 21/22) ya'n "Yerde ve gkte Allah'tan baka
ilhlar ola idi, onlar fesda varr idi" mbrek sznde beyan buyrulmutur.
Eer bu hayl edilen ilhlar anlam olsalar bile, onlarn bu anlamasyla oluacak olan fesdn kesilmesi geici olur idi. nk mdemki onlarda tasarruf
duygusu vardr, elbette anlamazlk ortaya kar. Ve biz biliriz ki, eer bu
hayl edilen ilahlar varsayalm anlamazla dseler, elbette ikisinden birisinin hkm ileyici olur. nk anlamazln ortaya kt varsayldnda
her ikisi bir dierine kar kendi kuvvetlerini kullanmaya balarlar. Ve kuvvetlerinin snr da bir dierinden ayrlm olacandan, bu snrl kuvvetler ile
devm eden mcdeleler sonucunda birinin glip dierinin malb olmas
gerekir. Ve sonuta glip gelen ilhn hkm iler. u halde iki ilhtan hkm
822

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

ileyen hangisi ise, hakkatte ilh olan o olur. Ve malb olup hkm ilemeyen ise, artk ilh deildir.
Ve biz bugn bu asln hkmnden bilip anlyoruz ki, gnmzde lemde,
her ne kadar eriat hkm denilen ve zhirde kararlatrlm olan hkmlere
aykr birtakm haller gereklemekte ise de, o lemin tammnda ileyen her
bir hkm yine muhakkak Allh'n hkmdr. nk ulhiyyet yan ilhlk
bir olan mertebedir ve ilh, bir olan ilhtr. Bundan dolay iin aslnda ancak
Allh'n hkm ileyicidir. nk lemde gerekleen i, varlksal aynlardan
her birinin hakkati olan sbit aynnn isti'dd lisn ile Hak'tan talep ettii hal
ne ise, onun zerine balanan ilh meiyyet yan st irde hkmncedir.
Sbit aynlarn ilh ilimde sbitlii sreti ve isti'dd bahisleri zeyr Fass'nda
ayrntl olarak anlatlmtr.
Geri erat hkmnn kararlatrlmas da ilh meiyyetten olmutur.
Fakat lemde olan iin hepsi, kararlam erat hkm zerine deildir. nk lemde erat hkm ile amel etmeyenler, amel edenlerden daha oktur.
Bundan dolay ilh meiyyet yan st irde erat hkmn nasl kararlatrm ise, erat hkmlerine aykr olan ileri de ylece kararlatrmtr.
nk lemde sren hkmler, ancak Hakk'n hkmdr. Onun diledii ey
elbette olur; dilemedii eyin olmas mmkn deildir.
te bunun iin yalnzca erat hkmlerinin kararlatrlmas ileyici oldu,
ya'n "erat hkmleri lemde konulmutur" zele dnk hkm ileyici oldu. Yoksa, "Konulmu olan erat hkmleri ile, ona muhlefet edenlerin amel
etmesi kesinlikle istenmitir" genele dnk hkm ileyici olmad. Eer byle
bir genele dnk hkm olsa idi, erat hkmlerine kimse muhlefet edemez
idi. nk erat hkmleri hakknda ancak kararlatrma vardr; erat hkmlerinin getirdii eyle amel etmek mutlak olarak kararlam deildir.
Onun iin resller, ancak teble me'mrdur. Ve m aler resli illel belgul
mubn yan Resln zerinde aka tebliden baka bir (sorumluluk)
yoktur (Nr, 24/54). Ve erat hkmleri' "emr-i teklf"dir, "emr-i ird" deildir. Ve emr-i teklfi ile emr-i ird konular Ya'kb Fass'nda geti.

imdi meiyyetin yan st irdenin saltanat byktr. Ve bunun iin


Eb Tlib Mekk onu "ztn ar" kld. nk o,ztndan dolay hkm
gerektirir.Bundan dolay vctta "meiyyet"ten hri olarak bir ey var olmaz ve ondan bir ey ortadan kalkmaz. u halde burada itatsiz olarak isimlendirilen eyle ilh emre muhlefet edildiinde, bu ancak vsta ile gerekleen emirdir, "emr-i tekvn yan var etmeye dnk emir" deildir.
Bundan dolay bir kimse, meiyyet emri ynnden gerekleen btn fiillerinde, asl Allah Tel'ya muhlefet etmedi. Byle olunca muhlefet, vsta
ile olan emir ynnden gerekleti. yi anla! (10).
823

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Bilinsin ki "meiyyet" szlkte istek ve irde ma'nsnadr. Fakat


"meiyyet" ile "irde" arasnda, tahkk ehli terimlerince fark vardr. yle ki
Hakkn "meiyyet"i, ezel ve ebeddir ve onun menei zttr. Ve o, bir yoklukta olann cdna vey bir mevcdun yoklua gitmesine balanan isteyitir.
"rde" ise, yine zt isteyitir. Fakat bir yoklukta olann cdna balanan isteyitir. u halde "meiyyet", "irde"den daha kapsaml olur. Ya'n her irde
meiyyettir, fakat her meiyyet irde deildir. Ve Hakk'n ztna mensp olan
isteyiin ma'ns, Hakk'n ztnn kendi ztna tecellsine ztn isteyiidir.
Bundan dolay bu talebin menei zttr; isimler ve sfatlar deildir. nk srf
zt mertebesinde isimler ve sfatlar yoktur ki, talebin ve isteyiin menei olabilsinler. Onlar ancak bu zt tecell ile Hakk'n ilminde peyd olurlar. Ve ondan sonra, o isimlerin cdna ilh irde balanr. Nitekim, Hak Tel buyurur: nnem kavln li eyin iz erednhu en nekle leh kn fe yekn
yan Bir eyin (olmasn) istediimiz zaman Bizim szmz, ona sadece:
Ol! dememizdir. O, hemen olur (Nahl, 16/40). Bu yet-i kerme ile beyan
buyrulan hakkatler ve var etme bahsi Slih Fass'nda ayrntl anlatlmtr.
Bu bahis gyet hassastr; iyi incelenmesi lzmdr.
Bu zhlardan anlald zere "meiyyet"in saltanat, kuvveti ve kudreti
byktr.te bunun iin Eb Tlib Mekk (k.a.s.) hazretleri meiyyeti "ztn
ar" kld. Eb Tlib Mekk hazretleri tahkk ehlinin ileri gelenlerinden bir zt erftir. Hlinin tercmesi Mevln Cm hazretlerinin Nefeht'l-ns ile
Ferdddn Attr hazretlerinin Tezkiret'l Evliy'snda bulunmaktadr. Ve
Kt'l-Kulb ismindeki yksek eserin shibidir. Ve "meiyyet"in ztn ar
olmasnn sebebi budur ki; meiyyet, ztndan dolay bir hkm gerektirir.
Bundan dolay "meiyyet"ten hri olarak hibir ey mevct ve hibir ey yok
olmaz. Ya'n cd ve yok etme meiyyetin saltanat ve kuvveti altndadr.
u halde erat hkmlerinin varl meiyyetin hkmyle olduu gibi,
erate muhlefetin varl da yine meiyyetin hkmyledir. Ve erat, nebler
(aleyhim's-selm) vstalaryla olan emirdir; "Kn-Ol!" szyle olan emir
ya'n "emr-i tekvn yan var etmeye dnk emir" deildir. Bundan dolay
namaz klmak ve oru tutmak gibi nebler vstasyla gelen emir "meiyyet"
ynnden olan emir olmad iin, bu emre muhlefet olunabilir ve muhlefet
olunuunda da ona "ma'syet yan itatsizlik" ismi verilir. Eer erat ile amel,
meiyyet ynnden olsa idi, hibir kimsenin muhlefete mecli olmaz idi.
nk Allah Tel'nn "meiyyet" ynnden olan btn fiillerinde, hibir
kimse Allah Tel'ya muhlefet edemez. Bundan dolay Allah Tel'ya olan
muhlefet, ancak nebler vstasyla gelen emirde oldu. Bu bahis, hem mhim
ve hem de incedir, iyi anla!

824

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

Byle olunca meiyyet yan st irde emri, hakkatte ancak fiilin


"ayn"nn cdna ynelik olur, fiilin iki eli zerinden aa kt kimse
zerine deil. u halde, gereklememesi imknsz olur, fakat ona hs bu
mahallde. imdi bazen ona, ilh emre muhlefet etmek denir; ve bazen
de, ilh emre uymak ve itat etmek denir. Bundan dolay vme ve yerme
lisn, gerekleen ey dolaysyla, fiile tbi' olur (11).
Ya'n meiyyet emri hakkatte kendisinden fiil kan kimsenin zerine deil, o kimseden kan fiilin "ayn"nn cdna dnk olur. nk bir eyin varl ve yokluu "meiyyet yan st irde"nin kuvvet ve saltanat altndadr.
Onun kudretinin dnda hibir eyin olmad mmkn deildir.
Bilinsin ki "meiyyet" ahadiyyet mertebesinde ztn aa kmaya olan isteyiinden ibrettir. te bu meiyyet dolaysyla zt, kendine tecell ettiinde,
ztnda potansiyel olarak bulunan bantlarn sretleri, onun ilminde peyd
olur. Ve bu bantsal sretler "sbit aynlar" olarak isimlendirilir. Ve sbit
aynlar sbit olular esnsnda Hakk'n ne sretle bilineni oldularsa, ilh
irde de, hric vctta, onlarn o sretlerle aa kmalarna balanr. u
halde, "ilim", bilinmi olan sbit aynlara ve "irde" de ilme ve bunlarn hepsi
de "meiyyet"e tbi' olurlar. Ve mdemki cd ve yok etme ancak meiyyetin
hkmyle olmaktadr, bu takdirde meiyyet tab'ki kuldan kan fiilin
"ayn"nn cdna dnk olur. Yoksa kendisinden fiil kan kulun zerine dnk olmaz. nk cebir yoktur. Belki kulun iki eli zerinde aa kan fiil
kendi ezel isti'dd dolaysyladr. Eer kul fiilinde mecbr ise, bu cebir Hak
tarafndan deil belki kulun kendi tarafndandr. Kulun ezel isti'ddna gelince, bu isti'dd yaplm ve mahlk deildir ki, "Bu isti'dd ona kim vermitir?"
sorusu sorulabilsin. Sbit aynlarn sbitlii ve "yaplmam isti'dd" zeyr
Fass'nda rnekler ile zh edilmitir, oraya mrcaat buyrulsun.
imdi bu detaylar bilindikten sonra anlalr ki, kula fiilin "ayn"nn gereklememesi imknsz olur. Fakat meiyyet emri bu emri kabl edici ayn olan
kulun kbiliyetindeki fiilin "ayn"n ona hs mahal olan bu kulda cd eder.
Byle olunca kuldan kan fiile, bir i'tibra gre, ilh emre "muhlefet" denilir
ve bir i'tibra gre de ilh emre "uymak" ve "itat etmek" denilir.
Bilinsin ki, ilh emir iki ksmdr: Biri neblerin ve evliynn ve itihat veren immlarn vstasyla olan "teklf emir"dir. Dieri de ilh meiyyet ile bir
eyin olmasna olan "tekvn yan var etmeye dnk emir"dir. Kulun ezel
isti'dd zerine isbet eden tekvn emir, eer teklf emre muhlefeti gerektiriyorsa, hric vctta muhakkak ondan muhlefet aa kar. Bundan dolay
ondan kfr, cehlet ve isyn kar. nk "tekvn emrin" cb budur. Ve
onun sbit ayn isti'dd lisn ile Hak'tan bu ekilde aa kmay talep etmitir ve Hak da onun o ekilde olmasn murd etmitir. Byle olunca kul kendi
isti'ddnn gereine muhlefet edemez. u halde hric vctta, ya'n bu
825

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

lemde, kuldan kfr ve isyn ktndan "teklf emre" gre, Allh'a


muhlefet etti, deriz; ve "tekvn emre" gre ilh emre uydu ve itat etti, deriz.
Ve bu ekilde vme ve yerme lisn, ehdet leminde fiilin gereklemesine gre, ancak bu fiile tbi' olur. Ya'n kuldan aa kan fiil, "teklf emre"
ve vsta ile olan ilh emre uygun ise, erate gre vlm olur. Ve eer
muhlif ise o fiil erate gre yerilmi olur. Meiyyet emrine gre kul her iki
halde de Hakk'a itat etmi bulunur. nk kul, kendi hs Rabbi olan ilh
ismin srt- mstakmi zerinde yrr. Ve hibir kimsenin kendi hs Rabbi
olan ismin hkmlerine muhlefete kudreti yoktur. Bundan dolay her bir
isim, kendi kulundan rzdr ve kul da btn hallerinde ona itatkrdr.

Ve ne zamanki bu huss, iin aslnda bizim dediimiz zere oldu, bunun iin halkn kbeti, sadetin eitli trleri zerine olsa da, sadetedir.
imdi Hak Tel bu makmdan "rahmet"i her bir eye kapsam olmasyla
ifde etti ve muhakkak rahmet, ilh gazab gemitir. Oysa ne gemi olan
nceliklidir. imdi onun zerine hkmeden erate muhlif amelin arkasndan gelen gazap, kula ulatnda, onun zerine ncelii olan hkmeder.
Byle olunca kula rahmet meyleder. nk rahmetten baka ne gemi
olan olmad. te bu, "Rahmeti gazabn geti" sznn ma'nsdr. T ki
ona ulam olan kimse zerine hkmede. nk rahmet, yolun sonunda
beklemektedir. Oysa hepsi yolun sonuna yrycdr. Bundan dolay
gyeye ulamak kanlmazdr. Rahmete ulamak ve gazabtan ayrlmak kanlmazdr. u halde rahmete ulam olann hlinin verdii ey dolaysyla, ona ulam olan her bir kimse hakknda, hkm rahmet iindir (12).
Ya'n bu huss, iin aslnda bizim dediimiz gibi olup meiyyet yan st
irde i'tibriyle hibir kimsenin Hakk'a muhlefete mecli olmaynca, elbette
btn hlk edilmilerin kbeti sadete ular. nk gerek "teklif emir" olan
erate uymakla amel etsin, gerek etmesin, herkes "tekvn emir" olan meiyyet
yan st irde emrine itatkrdr ve boyun emitir. Ve itatkr ve boyun emi olanlarn sonu da elbette sadete kar. Fakat sadetin muhtelif trleri
vardr. nk sadet, greceli bir itir. Nitekim bu lemde de byledir. Bir hal
birisine gre sadettir ve dierine gre deildir. rnein adam vardr ki, ile
sorunlaryla uramay kendisi iin sadet sayar. nk onun isti'dd, merebi ve zevki bunu gerektirir. Fakat yine adam vardr ki, yalnzl ve ile sorunlar olmadan kendi bana yaamay sadet bilir. Bu da onun isti'ddna
gre olan bir mereb ve zevktir. Dier bir ok haller de buna kyaslanabilir.
Bundan dolay Hak Tel'nn ve rahmet vesiat klle eyin (A'rf,
7/156) ya'n "Benim rahmetim her eyi kuatmtr" yet-i kermesi bu
makm beyan buyurmutur. Ve Rahmetim gazabm gemi-tir hads-i
kudssi gereince, muhakkak ilh rahmet ilh gazab gemitir; ya'n rahmet
826

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

gazabtan evveldir. nk rahmet asl ve gazab geicidir. Asl olan ey elbette


evveldir. Ve geici olan ey de arkada kalmtr ve nde olan rahmet, geici
olan gazab zerine nceliklidir. nk gazab erat emrine muhlif olan amellere kar onlar ilendikten sonra olur. Oysa Kul klln yamelu al
kiletihi yan De ki: Herkes kendi kilesi zere amel eder (sr, 17/84)
yet-i kermesinde beyan buyrulduu ekilde, lem ehlinin hepsi meiyyet
yan st irde emrine itat zeredir. lh meiyyet hkm ile Hakkn vcd
aynasnda, sbit aynlar peyd oldu. O aynlar ne sretle sbit oldular ise, o
sretle Hakk'n bilineni oldular. Bundan dolay varlksal vcd da o yn ile
aa kmalar iin ilh irdeye baland. Onlar da bu lemde ylece aa
ktlar. imdi meiyyet yan st irdenin emrine muhlefete kimin mecli
olur? te, kt sondan ziyde kt balangtan korkmak lzmdr, dediklerinin ma'ns budur.
rnek: Tiyatro yazarlar, tiyatro sahnelerinde oynanacak oyunlar tertp
ederler. Bunda gsterilen kiilerin her birisine bir rol verilir. Oyun gsterime
balamadan nce provalar yaplr. Varsayalm Zeyd'e adlet ve Amr'e zulm
ve Ali'ye zlimi yola getirme ve Hakk'ya birisini ldrme ve Hind'e fuhu ve
dierleri gibi rollerin oynanmas der. Ve bu roller herkesin isti'ddna gre
datlr. nk adlet roln isti'dd dolaysyla mkemmel olarak oynayabilecek olan bir kimseye zulm rol verilirse, isti'dd msit olmad iin
hakkyla oynayamaz; oyun zevksiz olur. Bu ise yazarn eserinde riyet etmi
olduu hikmet kidesine aykr olur. nk hikmet" her eyi yerli yerine
koymaktr. imdi oyun gsterime balad zaman her bir ahs isti'dd dolaysyla kendisine verilen rol oynar. Onun dna kmas ihtimli yoktur.
Rub:
Tercme: "Ey her gizlemi olduum ey sana zhir olan zt- kerm! Btn
isyn rtersin midiyle icr ettim. Farz edeyim ki erat emrine muhlif birok amel ettim. Nihyet sen her ne murd etmi isen ben onu yapmadm m?"
Mdemki rahmet, ne gemi ve nceliklidir, u halde kul zerine, "teklf
emre" muhlif amelinden dolay, hkmeden bu amelinin arkasndan gelen
gazab, kula ulat vakit, bu kul zerine ncelii olan rahmet hkmeder. Byle olunca rahmet, kulu kapsar. nk rahmetten baka ne gemi olan bir ey
yoktur. Bunda dolay herkesin kbetinin "rahmet"e kt sbit oldu. nk
hibir kimsenin meiyyet yan st irde emrine muhlefete kudreti yoktur.
te bu bahsedilen kelm Rahmetim gazabm gemitir hads-i kudssinin
ma'nsdr. "Rahmet"e ulam olan kimse zerine, o rahmetin hkmetmesi
iin, Hakk'n asl olan rahmeti, geici olan gazabn geti. nk rahmet yolun
sonunda beklemektedir. Ve hlk edilmilerin hepsi de gyeye ulamak iin
yrmektedir. Ve hlk edilmiler mdemki yrmektedir, elbette yolun sonunda olan rahmete ulaacaktr ve rahmete ulamak ile gazaptan ayrlacaktr.
Bundan dolay rahmete ulaan her bir kimsenin hli, onun ne ekilde rahmete
827

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

ulamasn gerektirmi ise, rahmete ulam olan her bir kimse hakknda, hkm rahmetindir. nk rahmete ulam olan kimselerin halleri muhteliftir.
Bundan dolay onlar zerine hkim olan rahmet dahi muhtelif olur.
rnein, ba'z kimselerin isti'dd gazabn gereklerinden lezzet almay
cb eder. u halde cehennem denilen mahal, onun hakknda cennetin ayn
olur. Eer cennet denilen rhatlk mahalline dhil edilse, orada rahatsz olur.
Ve ba'z kimselerin isti'dd, rz gereklerinden zevk almay cb eder. Onun
hakknda nimetlendirme yurdu olan cennet rhat mahalli ve intikm ve gazab
yurdu olan cehennem azb mahalli olur. Ve ba'zsnn hli balarda gazab ve
sonlara doru rz ile lezzetlenmeyi gerektir. Ve ba'zsnn hli yce derecelere
ulamay gerektirir.
Sonu olarak "rahmet" grecelidir: Bir kimseye gre olan rahmet, dierine
gre azbtr. Bu hallerin benzerleri bu ehdet leminde de oktur. rnein
pislik iinde bulunmak insan iin azabtr. Fakat onunla gdlanan pislik bcei
ve domuz gibi hayvanlar iin ni'met ve rhattr. Ve gl koklandka insana
rhat verir. Oysa pislik bcei, gl kokusundan ez duyup baylr. Onun iin
gl kokusu ve gl bahesi cehennemin ayndr. te byle binlerce rnek vardr. Dierleri de buna kyaslansn. Bu ess zerine herkes isti'ddnn gerektirdii rahmete ular.

iir: imdi idrk shibi olan kimse bizim dediimiz eyi mhede
eder: Ve eer idrki yok ise onu bizden alsn! (13).
Ya'n birinci mertebe olan uhd mertebesinde bulunup da, Cenb- Hak'tan kendisine idrk ve basret ihsn olunmu kimse, "Herkesin kbeti rahmete
kar" dediimizi, bu uhd mertebesinde mhede eder. Ve eer ikinci mertebe olan mn ve takld mertebesinde bulunduundan dolay bir kimsede Allah tarafndan verilmi bir idrk ve basret yok ise, o uhd ilmi bizden alsn!
nk biz hakkati tam bir aklk ile beyn ettik.

Bundan dolay ancak bizim bahsettiimiz geerlidir. Sen ona i'timt et;
ve onun hakknda hl ile bizim olduumuz gibi ol! (14).
Ya'n vcdda olan ey, ancak bizim bahsettiimiz gibi, herkesin
kbetinin "rahmet"e kmasndan ibrettir. Bizim bu szmz madd delller
zerine deil, belki mhedeye dayaldr. Bundan dolay bizim bu szmze
i'timd et! "Hz. eyh-i Ekber, bunu, byle dedi amm, hlin hakkatinin byle
olduu nereden bilinmekte? Belki verdii hkmde hat etmitir" deme! nk mhedede hat olmaz. Eer bizim szmze i'timt edersen, bizim bunu
828

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

mhede ile tahakkuk edici olduumuz gibi, bir gn gelir ki, bu hakkat hakknda sen de mhede ile tahakkuk edici olursun.

Size anlattmz ey, bize O'ndandr. Ve bizden size hibe ettiimiz ey,
bizden sizedir (15).
Ya'n size beyn ettigimiz hakkatler bize, Hak'tan ulaan eydir. Ve bizim
size hibe ettiimiz bu bilgiler ve hakkatler, bizim vstamzla size gelen
Haktan gelendir. nk biz "Allahn halfesi"yiz. Bu gibi bilgiler, halka
isti'ddlar dolaysyla bizim vstamzla datlr.

Ve demirin yumuamasna gelince, kendilerini korkutma ve tehdit yumuatan kat kalplerdir. Ate demiri yumuatr ve demiri yumuatmak g
deildir. Ve ancak katlkta ttan daha kat olan kalbleri yumuatmak gtr. nk ate, ta krar ve onu kire hline koyar; ve o kalbleri yumuatmaz. Ve Hz. Dvd'a Hak Tel, bir eyin kendi nefsinin, ancak kendi nefsiyle korunduuna, Allah tarafndan tenbh olarak, demiri ancak koruyucu
zrh yapmas iin yumuak kld. nk zrhlar sebebiyle, mzrak ve kl
ve bak ve demirden olan ok ucundan korunur. Bundan dolay sen demiri,
demire siper yaparsn. Byle olunca muhammed erat "E'uzu bike minke"
yan "Senden sana snrm" ile geldi. yi anla! te, bu demirin yumuatlmasnn rhudur. Bundan dolay Hak, Mntakm'dir ve Rahm'dir. Ve
Allah Tel baarya ulatrandr (16).
Ya'n, Dvd (a.s.)n mu'cize olarak mbrek eli ile demiri yumuatmasna gelince: Bu demirin yumuamasnn ess korkutma ve tehdit ile yumuayabilen kat kalpler sretidir. Ate, demiri nasl yumuatr ise, kat kalpler de
maherin hallerini ve cehennem korkularn zikrederek korkutulmakla ylece
yumuar. nk demirin tabatnda, atein iinde yumuamak zellii bulunduu gibi, bu hayvn kesf bedenin gerekleriyle katlam olan m'minlerin
kalblerinde de, vaaz ve nashat iitmekle ve evliyullahdan varlksal
kermetler grmekle, ylece yumuamak zellii vardr. Fakat demir
madenler-den olup tasarruf shibi olmad iin, onu bir kimsenin atee koyup yumuatmas kolaydr. nk ondan asl muhlefet kmas ihtimli yoktur. Ve atee konulduunda da, ate onu kolaylkla yumuatr ve ta dahi krar ve kire hline koyar. Fakat kat kalpler tatan daha iddetli ve kat olduu
iin deme sz ona te'sr etmez.
rnein nefsinin hevsna tbi' bir m'mine: "Bu yaptn fiil erate aykrdr. Hak Tel cez gnnde itatsizliklere cez verecektir. Kendine acmaz
msn?" denilse hiddet edip: "Senin nene lzm, her koyun kendi bacandan
829

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Dvdiyye Fass

aslr" cevbyla karlk verip yine nefsn lezzetler ile megl olur. Onun iin
rif-i billh olan kimseler bu kat kalp shiplerini trl aldatmacalar ile avlamaya alrlar. nk onlarda nefsn tasarruflar vardr. Demir gibi tasarrufsuz deildir. Bundan dolay onlar yumuatmak, demiri yumuatmaktan daha
gtr. Ve Hak Tel Dvd (a.s.)a bir eyin kendi nefsinin, ancak kendi nefsiyle muhfaza olunduunu tenbh iin, sava srasnda insann vcdunu
muhfaza eden zrhlarn i'mlinden dolay, demiri o hazrete yumuak kld.
nk sava srasnda dman tarafndan insana yneltilen mzrak ve kl ve
bak ve ok ularna kar vct zrhlar ile muhfaza olunur. Oysa zrhlar da
demirden ve bu silahlar da demirden iml edilmitir. Bundan dolay sen sava srasnda demiri demire siper edersin. imdi sen kendini nasl ki demire
kar demir ile korursan, ylece nefsini Allh'a kar, Allah ile muhfaza etmen
cb eder. te bu hakkate dayal olarak (S.a.v.) Efendimiz "E'z bike minke"
ya'n "Y Rabbi Sen'den Sana snrm" buyurdu.
Hakk'a kar Hakk' siper edinmek iki ynle zetlenir: Birisi budur ki: Kulun kulluksal vcdu, Hakkn vcdda fn olur. Bundan dolay Hakkn
vcd kulluksal vcda siper olur. Bu halde kul iin korku ve hzn yoktur.
Nitekim Hak Tel buyurur: E l inne evly allhi l havfun aleyhim ve l
hum yahzenn yan Muhakkak ki Allah'n evliysna, korku yoktur. Onlar, mahzn olmazlar, yle deil mi? (Ynus, 10/62) kincisi: Kulun
kulluksal vcdu devm etmekle berber Hakkn cell isimlerinden Hakkn
ceml isimlerine iltic eder. Bundan dolay kul kendi nefsini Hakk'a kar yine
Hak'la muhfaza etmi bulunur. rnein "Mntakm" cell isminde, "Rahm"
ceml ismine kaar.
te Dvd (a.s.)a mu'cize olarak demirin yumuatlmasnn verilmesinin
rhu budur. Ya'n demir kavram tek bir kavram olmakla berber bir i'tibra
gre insan ldrr ve bir i'tibra gre de muhfaza eder. te bunun gibi "Allah" da bir olmakla berber btn isimlerin kaynadr. simlerinin okluu
dolaysyla kh kahr ve intikm ve kh ltuf ve rahmet ile tecell eder. Demir
kavramnda tevhd olunduu gibi, Hakkn ztnn dahi tevhid olunmas cb
eder. Bu anlalmas zor hakkatleri anlamak hussunda Allah Tel hazretleri
kullarna yardm ihsn eder. Vallhu rafun bil ibd Allah kullarna
Raf yan ok efktlidir (Bakara; 2/207)

Bitii: 14 Safer 1336 ve 28 Kasm 1917 aramba sabh saat 3.45

830

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-18BU FASS YNUS KELMESNDE MEVCT OLAN NEFESYYE
HKMET BEYNINDADIR
Bu hikmet f" harfinin fethi ile "nefesiyye" midir, yoksa "f" harfinin sknu ile "nefsiyye" midir? Bu konuda bu ekilde tereddtte kalnan iki kelime
vardr. Fuss erh edicilerinden Meyyedddn Cend (k.s), cenb- eyh-i
Ekber (r.a.)n saygdeer el yazlaryla "f" harfinin fethi zere
( nefes) bulunduunu beyan buyurur. Ve Hz. eyh-i Ekber (r.a.)n vey olu ve mrdi
olan eyh-i kebr Sadreddn Konev (k.a.s) da ayn ekilde, Fkk isimli eserinde bu hikmeti Hz. eyh'in "f" harfinin fethi ile "nefesiyye hikmeti" olarak
beyan buyurduunu haber verir. Bundan anlalyor ki, bu hikmetin iki ekilde de isimlendirilmesi mmkndr.
Nefes olarak isimlendirilmesinin sebebi budur ki: Ayrntlar tefsr kitaplarnda beyn olunduu zere Ynus (a.s.)a ehli ve evld ve kavmi tarafndan trl bellar geldi. Ve Hak Tel onu btn dertlerden rahmn nefesiyle, nefeslendirdi. Nitekim Hak Tela buyurur: ve necceynhu minel
gamm (Enbiy, 21/88) Ya'n "Biz ona gamdan kurtulu verdik". Oysa
Dvd-i Kayser hazretleri erhinde: "Bu hikmetin ifdelerinde ona iret eder
bir ey yoktur" buyururlar. Ve hakkatte bu yksek fassn ierii incelendiinde anlalaca zere, bu insansal oluumun nizmnn korunmasna dirdir.
Onun iin kerem shibi erh ediciler hazart, bu hikmetin "f" harfinin sknu ile "nefsiyye hikmeti" olmas ynne daha fazla meyil buyurmulardr. Fakat Sadreddn Konev hazretleri, bu kelimenin telaffuz eklinmi Cenb- eyh-i
Ekber efendimizin yce azlarndan defalarca iitmi olacaklarndan bu
hussta onlarn mbrek szleri ok ak delldir. Ve Hz. eyh-i Ekber'in saygdeer el yazlaryla "f" harfinin fethi ile "nefesiyye" eklinde bulunmas da
bir veskadr.
Her iki kelimenin uygunluu bu hakr fakrin dnd ma'n budur ki:
Hak Tel hazretlerinin korunmasn murd ettii insansal nefsin devamll
"nefes" vstasyladr. nk alnan her nefes hayt uzatr ve verilen her nefes
de kiiyi ferahlatr. Ve insan gam ve eleme urad zaman, iinde bir daralma
hisseder. Gam sebepleri gidince, ooh' diye geni bir nefes alr. Ve gamn
iddetinden nefesi kesilip hayt terk edenler pek oktur. te Ynus (a.s.) bu
831

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

hikmette beyan olunan hakkatlere nbvvet mertebesi dolaysyla rif olduu


iin "nefes"in devmlln te'mn iin bellardan kap bir gemiye bindi. Nitekim Hak Tel buyurur: z ebeka ilel flkil mehn yan O dolu bir
gemiye kamt. (Safft, 37/140) Ve orada baka bir belya bulat. Ve sonuta bu ard ardna gelen bellardan kurtulu bularak geni bir nefes ald.
Bundan dolay bu hikmete "f" harfinin fethi ile "nefesiyye hikmeti" denildii
zaman, "nefs"in nizmna sebep olan ey zikredilmi olur. in hakkatini en
iyi Allah bilir.

Bil ki, muhakkak bu insn oluumu, kemliyle rhen ve cismen ve


nefsen Allah Tel kendi sreti zere hlk etti. Bundan dolay onun sisteminin zlmesine, onu hlk edenden bakas giriemez. Ya kendi eliyle,
oysa bunun dnda bir ey yoktur, yhut onun emri ile... Ve Allah'n emri
olmakszn ona girien kimse, muhakkak kendi nefsine zulmeder ve onun
hakknda Allah'n snrlarn geer. Ve Allah Tela'nn imr edilmesini emrettii eyin yklmasna alr (1).
Ya'n bu insan sreti yle bir srettir ki, Hak Tel hazretleri onu
kemliyle rhen ve cismen ve nefsen kendi sreti zerine hlk etti. nk
lemin cismi Hakk'n zhiridir; ve Hak lemin rhu ve btndr. Ve hayt,
sem', basar, irde, kudret, kelm ve tekvn Hakk'n sfatlardr. Ve ayn ekilde
insann cismi, insann zhiridir. Ve rhu o cismin btndr. Ve insan da bu saylan sfatlarla vasflanmtr. Bundan dolay bu insn oluumun sisteminin
zlmesine ve bozulmasna, o oluumu hlk edenden bakas giriemez ve
onun sisteminin zlmesine girien Hlk, ya kendi kudret eli ile giriir ki,
lemde bundan bakas olmaz. Nitekim Hak Tel buyurur: Allhu
yeteveffel enfse hne mevtih (Zmer, 39/42) ya'n "Allah Tel nefisleri
lm anlarnda veft ettirir."
nk ldrme, eitli sebeplerle olur. Ve sebeplerin hepsi sebepleri ortaya getirici olan Hakk'n kudret elindedir. Bundan dolay bir kimse sebeplerden
bir sebeble ldrlse, oluturulmu olan beer sretin sistemi, Hlk'nn kudret eliyle zlm olur. Veyhut bu insn oluumun Hlk', onun sisteminin
zlmesine, kendisinin emri olan erat hkmnn emri ile giriir. nk
erat hkmnn emri olan kss, beer sretin sisteminin bozulmasna emirdir. Ve bu insn oluumun ilh emir olan erat hkmnn emri olmakszn,
sistemini zmeye girien ve o Allahn bin ettiini ykan kimse, muhakkak
kendi nefsine zulmeder. Ve bu oluum hakknda Allah Tel'nn koyduu snrlar geer. Ve Allah Tel hazretlerinin imr edilmesi ile emrettii binnn
yklmasna alr. Nitekim Hak Tel buyurur: ve men yeteadde
huddallhi fe kad zaleme nefsehu (Talk, 65/1). Ya'n Allah'n belirttii
snrlar aan kimse muhakkak kendi nefsine zulmeder.
832

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Bil ki Allh'n kullar zerine efkat etmek, Allah yolunda snrlar


aanlara kar mdafaa iin onlar ldrmeye riyet etmekten daha iyidir.
Dvd (a.s.), Beyt-i Makdis'i bin etmeyi diledi. Bundan dolay onu bir ok
defa bin etti. Her ne vakit ins bitse yklr idi. Byle olunca Allah Tel'ya bunu ikyet etti. Allah Tel ona vahyetti ki: "Muhakkak benim bu
beytim kanlar dken kimsenin iki eli zerinde bin olmaz." imd Dvd
(.s.) dedi: "Y Rab bu senin yolunda olmad m?". Hak Tel buyurdu:
"Evet, fakat onlar benim kullarm deil midir?" Cenb- Dvd dedi: "Y
Rab, onun bin edilmesini benden olan kimsenin iki eli zerine kl!" Byle
olunca Allah Tel ona vahyetti ki: "Muhakkak senin olun Sleyman onu
bin eder". imdi bu hikyeden kast, bu insn oluumun korunmasdr ve
muhakkak onun yerleik klnmas yklmasndan iyidir. Sen din dmanlarn grmez misin ki, Allah Tel onlarn hayatta kalmalar iin; onlar
hakknda cizyeyi ve bar farz etti. Ve Ve in ceneh lis selmi fecnah leh
ve tevekkel alallhi (Enfl, 8/61) Ya'n "Eer onlar bara meylederse, sen
de onlar iin bara meylet; ve Allah Tel'ya tevekkl et!" dedi. Sen zerine
kss gerekli olan kimseyi grmez misin? ldrlenin velileri birden fazla
olup da birisi diyete rz olduu vey affettii ve dier velileri ancak ldrlmesini istedikleri zaman Hak Sbhneh affeden kimseye nasl riyet
eder, ve onu affetmeyen kimselere nasl tercih eder. Bundan dolay kss
iin ldrmek olmaz. Grmez misin ki, Reslullah (a.s.) ldrlene karlk
kss isteme yetkisi olan hakknda "Ktil iin kss istemek ldrlenin ldrlmesi gibidir" buyurur. Sen Allah Tel'y grmez misin? Ve cezu
seyyietin, seyyietn mislh (r, 42/40) Ya'n "Ktln karl onun
gibi bir ktlktr" buyurur. Bundan dolay kss kt bir ey kld. Ya'n
mer olmakla berber bu fiil fen olur. imdi bir kimse affetse ve bar
yapsa, onun mkfat Allah zerinedir. nk onun sreti zeredir. Byle
olunca bir kimse ondan affetse ve onu ldrmese, onun mkfat, sreti
zerine olduu kimse zerinedir. nk onun iin bu daha iyidir. nk
onu kendisi iin in etti (2).
Ya'n slm ehli aleyhine harbe kalkan kfirler ve mrikler hakknda
Hak Tel her ne kadar Y eyyhen nebyyu harridl m'minne alel ktli
(Enfl, 8/65) ya'n "Ey Neb, m'minleri savaa tevk et!" ve faktull
mrikne haysu (Tevbe, 9/5) ya'n "Mrikleri nerede bulursanz ldrnz!" ve ve ktill mrikne kffeten kem yuktilnekum kffeten
(Tevbe, 9/36) ya'n Mrikler nasl hepiniz ile savarlarsa, siz de ylece
hepsiyle savanz yet-i kermeleriyle, ve benzeri olan Kur'n yetleriyle
savamak ile emretmekte ise de, sen unu bilesin ki, Allh'n kullarna efkat
etmek, onlar Allah yolunda snrlar aanlara kar mdafaa iin ldrmekten
daha ok riyet edilmeye lyktr.
833

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Eer ilh emir apak olarak mriklerin ldrlmesi hakknda olup dururken, onlara efkat etmeye riyet etmenin daha iyi olduuna dellin nedir?
diyecek olursan, cevb budur ki: Dvd (a.s.) Beyt-i Makdis' bin etmek istedi ve bin etti: Bin, bitince ykld. Birka defa byle oldu. O hazret bu halden
Hakk'a ikyet etti. lh vahiy geldi ki: Benim beytim kan dken kimsenin
elleriyle bin olunmaz. Hz. Dvd Kan dkme senin yolunda olmad m?
dedi. Hak Tel "Evet, fakat onlar benim kullarm deil midir?" buyurdu.
Nihyet Dvd (a.s)n talebi zerine Beyt-i Makdis'in Sleyman (a.s.)n eliyle
bin olunaca vahy olundu. te bu hikyeden kast, ilh sret zerine olan
bu insn oluuma riyet lzm geldiini beyandr.
Soru: Hak Tel hazretleri bir taraftan "Mrikleri ldrn!" diye emrediyor. Dier taraftan da kullarnn kannn dklmesini ho grmyor. Bunlar
bir dierine aykr olan iki hkm deil midir?
Cevap: Bilesin ki, mriklerin ldrlmesi Allah yolunda gayretten yan
snrlar amalarndan dolay mdafa iin emrolunmutur. Ve "gayret" kelimesi "gayriyyet"ten tremitir. Bundan dolay bir kimse Hak yolunda gayret etse
yan snrlar aanlara kar mdafaa iin onlar ldrse, kendisinin ve
muhtinin Hakk'n gayr olduunu isbt etmi olur. Oysa Dvd Fass'nn
sonlarna doru zh edildii zere emir ikidir: Biri "tekvn yan var etmeye
dnk emir", dieri de "teklf yan yaplmasn istemeye dnk emir"dir.
Tekvn emir kulun ezel isti'dd zerine isbet eden emirdir. Eer onun
isti'dd, teklf emir olan erat emirlerine muhlefeti gerektiriyorsa, dny
dediimiz bu kesf lemde, muhakkak ondan neblere muhlefet aa kar.
Bundan dolay o kimse kfr ve irkinde ma'zrdur. nk ilh ilerden bir
i olan onun sbit ayn isti'dd lisn ile Hak'tan bu ekilde aa kmay istemitir. Hak da vcd feyzi vermekle onu o sretle aa karmtr. u halde kfir ve mrikten kan fiil, bir i'tibra gre ilh emre uygun ve bir i'tibra
gre de muhliftir. te birdierine aykr grnen ilh hkm de biribirinin
zdd olan mertebeler dolaysyla olmu olur.
nk bir olan vcdun muhtelif mertebelerde zuhru, her bir mertebenin kendisine mahss olan hallerine gre, muhtelif hkmleri gerektirir. rnein buhr, buhr mertebesinde iken letfetinin kemlinden dolay grnmez; younlap bulut mertebesine inince gz ile grlr. Daha da younlap
su olunca dokunma duyusu vcdunu hisseder. Bir mertebe daha younlap
buz olunca elde durur; ve istenilen ekle sokulur. Buhrn bu mertebeleri,
buhrn oluumuna baka bir eyin dhil olmasyla ortaya kmad; belki onun
geici sfatlar, henz ortada yok iken mevcd oldu. te grlyor ki buhr
dediimiz kavram bir olan vcd iken, muhtelif mertebelerde aa kndan
dolay oalma husle geldi. Ve her bir mertebenin hkm baka baka oldu.
Su ile temizlik mmkn olduu halde bulutla temizlik mmkn deildir. Ve
yine eriyip su olmadka buz, suyun yapt ii yapamaz.
834

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Bu rnekte olduu gibi latfin en latfi olan hakk bir olan, her bir mertebeye iniinde bir hkm gerektirir. nk mertebelerin gerekleri muhtelifdir.
Ve kesf ehdet lemi eratn varln gerektirir ve ilh knnu kaldrmak
iin m'minler ile savamaya kalkan kfirlerin ve mriklerin ldrlmesini
gerektirir. Eer kfirler mn etmeyip de savamaya kalkmazlarsa ldrlmezler. nk ilh sret zerine mahlk olan insn oluumunun devm ettirilmesi, onu ykmaktan daha iyidir. Sen din dmanlarn grmyor musun
ki Allah Tel onlarn hayatta kalmalar iin cizyeyi ve bar farz klp "Eer
onlar bara meylederlerse, sen de bara meylet!" (Tevbe, 9/7) buyurdu.
Ve ayn ekilde adam ldrd iin kss gerekli olan ktili grmyor
musun? ldrlenin velsinin fidye almas vey ktili affetmesi nasl mer'
klnd? Eer ktil fidye vermekten kanrsa ldrlr. Ayn ekilde grmez
misin ki, ldrlenin velleri birden fazla olup da ilerinden birisi, diyet almaya rz olsa veyhut ktili affetse, Hak Sbhneh ve Tel hazretleri o velinin
rzsna vey affn nasl riyet buyuruyor ve onu affetmeyen kimselere kar
nasl terch ediyor? te bu ekilde ktil kss olarak ldrlmez.
Ve ayn ekilde grmez misin ki, (S.a.v.) Efendimiz, ldrlenin velsi
olup kss olarak ktilin ldrlmesi talep edildiinde, o kss isteyen hakknda, sdece elinde ldrlenin kssn isteme yetkisi bulunduu iin, "Kss
olarak ldrlmesi talep edilen bu kimsenin ldrlmesi, ldrlenin ldrlmesi gibidir" buyurur.
Ve ayn ekilde grmez misin ki, Allah Tel hazretleri "Fenln karl, onun gibi bir fenlktr" (r, 42/40) buyuruyor. Bundan dolay kss
fenlk sayyor. Y'n kss mer' olmakla berber fen bir fiil olmu oluyor.
te bu hikmete dayal olarak Hak Tel hazretleri Kur'n- Kerm'de:
fe men af ve asleha fe ecruhu alllhi (r, 42/40) ya'n "Bir kimse
affetse ve bar yapsa, o af ve barn mkfat Allah zerinedir"
buyurur. nk ktil ilh sret zeredir. Bundan dolay bir kimse ktilin
suunu affetse ve o ktili ldrmese, o affn mkft, ktili kendi sreti zerine hlk eden Allah Tel zerinedir. nk Hak, kullarn affetmeye daha
lyktr. nk kullarn, onlar sebebiyle isimlerini ve sfatlarn aa karmak zere kendi nefsi iin in etti ve nitekim hads-i kudsde buyurdu: "Ey
demolu, eyy senin iin ve seni de kendim iin halk ettim".

835

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Zhir ismi ile ancak onun vcduyla zhir oldu. Bundan dolay ona
riyet eden kimse, ancak Hakk'a riyet eder. Ve insan "ayn"ndan dolay
zemmedilmez; ancak ondan gerekleen fiil zemmedilir. Ve onun fiili ise,
onun "ayn" deildir. Oysa bizim szmz onun "ayn" hakkndadr. Fiil ise
ancak Allah'ndr. Ve bununla berber onlardan zemmedilen ey zemmedildi; ve onlardan vlen ey vld. Ve zemmetme lisn gazab ynyle
Allah indinde zemmedilmitir. imdi eratn zemmettii eyin dnda
zemmedilmi bir ey yoktur. nk eratn zemmetmesi hikmetten dolaydr ki, onu Allah bilir; yhut Allah'n bildirdii kimse bilir. Nitekim
kss, bir fayda iin erat hkm olundu. nsan trnn haytnn devm
ve onun hakknda Allhn snrlarn aanlar iin geri ekilmelerini salamaktr. Ve lekm fl kss haytn y ull elbbi (Bakara, 2/ 179) Ya'n
"Ey derin dnen akl shipleri, sizin iin kssta hayt vardr." Ve onlar
eyin znn ehlidir ki, ilh hkmlerin ve hikmetlerin srrna vkf oldular (3).
Ya'n Hak Tel'nn Zhir ismi ile zuhru,ancak kulun kesf vcdu ile
gerekleti. Bundan dolay kulun o kesf vcduna riyet edip onu ortadan
kaldrmaya almazsa, ancak Hakk'n Zhir isminin devamllna ve onun
hkmlerini icr etmesine riyet etmi olur.
Soru: nsan, mdemki Hakk'n sretidir ve onun kesf vcdu Hakk'n
Zhir ismidir, u halde onu zemmetmenin ciz olmamas gerekir. Oysa biz
insn zemmedip dururuz.
Cevap: nsn "ayn"ndan ya'n kim olan vcdundan ve ztndan dolay
zemmedilmez. Belki kendisinden kan fiiller zemmedilir. Ve insndan kan
fiiller, kendisinin "ayn" deildir. Ve "nsn Hakk'n sreti zerinedir; ve O'nun Zhir ismidir" sz, insann ayn hakknda sylenmi bir szdr.
Soru: nsan, fiillerinden dolay zemmedildii zaman, fiilin insana isnd
edilmesi gerekmez mi? Oysa fiil ancak Allh'ndr ve fil ancak Hak'tr
Cevap: Evet, fiil Allh'ndr, fakat bu fiil, kulluk mertebesinde aa kt.
Eer kulun kesf vcdu olmasa, bu zemmedilmi fiillerin aa kaca mahal bulunmazd. imdi bu kullarn kesf vctlar, ilh ilerin birer aynalar
mesbesindedir. Bu aynalarda gzken sretler, ilh isimlerin gerekleri olan
hallerdir. Ve o isimlerden her birisi, birer hs Rabbtr. Ve her hs Rabb, kendinin merbbu yan Rabb olan olan kuldan rzdr. Fakat Rabblarn Rabb
olan ve btn isimleri toplam olan "Allah", her ismin gerekleri olan hallerden rz deildir. rnein Mudill ismi, kendi merbbu yan Rabbi olan olan
kfirin kfrnden rzdr. Fakat Mudill isminin Rabb'i olan Allah bu ismin
gereklerinden rz deildir. Nitekim Kur'n- Kerm'de ve l yerd li ibdihil
kfra yan Ve O, kullarnn kfrnden rz olmaz (Zmer, 39/7) buyu-

836

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

rur. Onun iin Allah Tel hazretleri kendisinin rz olduu ve olmad fiilleri
rislet mertebesine inerek koyduu erat hkmleri ile kullarna i'ln etti.
Soru: Demek ki, Hakk'n rz olduu ve olmad bir takm iler var.
Hakkn rz olduu ilerini aa karmas ve rz olmadklarn terk etmesi
mmkn deil miydi?
Cevap: Btn iler Allahn ztnn gerekleridir. Zhir olma da ilh ilerden bir itir. Bundan dolay zt ilerden ba'zlarnn terk edilmesi mmkn
deildir. Bu ise, cizlik ve noksanlk deil, kudret ve kemlin ayndr.
rnek: nsan, ilh sret zerine mahlk olup kendisinde grme, bilme,
iitme ve syleme ve dierleri... gibi bir takm iler vardr. Mdemki iitilecek
ey vardr, insan bu zt iiyle zhir olur ve insan iin iitmeyi terk etmek
mmkn deildir. Bu ite kbiliyyetin olmay yan iitememesi onun czi
deil belki kemlidir. Noksanlk ve kudretin olmay, onun sarldr.
Ve ayn ekilde insanda rz ve gazab sfatlar mevcttur. Gazabn harekete geirecek hallerin gereklemesiyle insan bu sfatla gzkr, meer ki kendisinde hilim yan yumuaklk ve arballk ii glip ola. Ve hilim ii dah
zt ilerden bir itir. Bundan dolay hilim sfat ile gzkmesi dahi ztnn gereidir. ok kere olur ki, ba'z kimseler, gazab ile gzkecekleri yerde hilim ile
ve hilim ile gzkecekleri yerde de gazab ile gzkrler. Ve sebebi sorulsa:
Ne yapaym, ben de bu hlimden rz deilim, fakat ztmn gerei olan bu
haller rzam olmakszn benden gzkverir cevbyla karlk verirler. Rz
olmad fiillerin insandan gzkmesi zevk ile yan bizzat yaanarak bilinecek
bir eydir. Her insan, farz edelim aksrk ve ksrk gibi sonu olmayan kendi
ilerini tetkk edecek olursa bunun nasl bir ey olduunu ve bunun ortaya
kmasnn terkinin mmkn olup olmadn bilir.
imdi grnme yerlerinde aa kan zemmedilmi fiiller kesf vctlarn
gerekleridir. Ve bu vctlar ise, bamsz olmayp izfi olduklarndan onlardan aa kan zemmedilmi fiiller de, yokluksal ilerdendir. Zt mertebesi
bunlardan mnezzehdir. Onun iin Hak Tel Kur'n- Kerm'de buyurur:
M esbeke min hasenetin fe minallhi (Nis, 4/79) yan "Sana iyiliklerden bir ey isbet ederse Allah'dandr. nk zttan zhir olan ey iyilikten
ve gzellikten baka bir ey deildir. Ve ve m esbeke min seyyietin fe min
nefsike (Nis, 4 /79) ya'n "Sana fenlktan isbet eden ey nefsindendir".
nk ktlk senin nefsinden ibret olan kesf vcdunun gereklerindendir.
Geri kullarn nefislerinin bir eyi talepleri nnda, fiilleri cd eden Hak'tr. Nitekim, Kur'n- Kerm'de Vallhu halakakm ve m tameln yan
Ve sizi de yaptklarn da Allah hlk etti (Safft, 37/96) buyrulur. Fakat
fiilin icd Hakk'a nispeten hikmettir. Kuldan kmas kula nispeten zemmedilmitir. Eer fiil erat hkmne uygun olarak karsa, onun cd Hakk'a
nispeten hikmet olduu gibi, kula nispeten de vlm olur. nk kul,
837

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

insn sretin tesviye edilmesinden kastedilen gyeye yneldi. Fakat bir kimse
garazna uygun olmad iin, bir eyi zemmetse, o ekilde bir zemmetme Allah indinde zemmedilmitir. nk zemmetme lisn garaz yn zerine
olursa ciz deildir. rnein ziyretine gidilen bir kimse, beni ayakta karlamad, diye zemmedilmez. Eer zemmedilecek olunursa, bunda nefsin hazz ve
garaz vardr. nk nefis, herkesin kendisine sayg gstermesini ister. Aksi
hlde nefis kibirlenir ve hiddet edip, o kimseyi zemmetmeye balar. te bu
gibi zemmediler Allah indide zemmedilmitir. u hlde, ancak erat hkmlerinin zemmettii eyler zemmedilmitir. nk erat hkmlerini koyann
amac, insann hayvniyete dknln men' etmek ve ilh sreti himye
etmekten baka bir ey deildir. erat hkmlerinin bir fiili zemmetmesi,
hikmete dayanmaktadr ki, onu ancak Allah Tel ve onun bildirdii kullar
bilir.
Nitekim, kss bir fayda iin mer' klnd. O fayda da bu insan trnn
devamlln te'mn ve o insan tr hakknda, ilh snrlar aan kimseleri,
geriye ekmekten ibrettir. Onun iin Hak Tel Ve lekm fl kss
haytn (Bakara, 2/179) ya'n "Sizin iin kssta hayt vardr" buyurdu. Bu
szn iki yn vardr: Birisi ktilin kss olunduunu herkes grr. Bu ibretten etkilenip bir kimseyi ldrmeye niyet edenler varsa, buna cr'et edemezler. Bundan dolay kssta st kapal olarak insan trnn hayt devm ettirilmi olur. kincisi "sizin iin" ikinci ahs zamri ldrlenin velsine dnk
olur. u halde yet-i kermenin ma'ns: Ey ldrlenin velleri, siz ktilden
fidye alp vey affedip onu kssn hkmnden kurtarrsanz, insan trnden
bir ferdin haytn devm ettirmi olursunuz. Bu yet-i kermeyi ikinci yn ile
tefsr, bu bahse dah uygun grnr. yet-i kermenin sonras y ull
elbbi yan "Ey derin dnen akl shipleri eklindedir. Bundan dolay
Hak Tel kssta hayt olduunu "l'l-elbb"a hitben beyn buyurur. Ve
"l'l-elbb'' bir eyin zn ve iini bilen kimselerdir. Ve onlar Hak ve
nebler tarafndan konulan ilh erat hkmlerinin ve filozoflar ve dnrler tarafndan fetret zamnlarnda konulan hikmete dayal erat hkmlerinin
srrna vkf oldular.

Ve sen muhakkak Allah Tel'nn bu oluuma riyet ettiini ve onun


hayatn devm eylediini bildiin vakit, sen de onun korunmasn en iyi
ekilde yaparsn. Bu sebeple senin iin sadet vardr. nk mdemki insan hayattadr, kendisi iin hlk edilen keml sfatlarn elde etmesi, onun
iin umulur. Ve onun yklmasna alan kimse, onun iin hlk edilen eye,
onun ulamasn engellemek hakknda alr. Resllah (s.a.v.)in undan
haberdr olun, size dmanlarnza yaklap onlarn boyunlarn vurmanzdan ve onlarn sizin boyunlarnz vurmalarndan sizin iin hayrl ve daha
fazletli olan eyi haber vereyim mi? Allah'n zikridir!" sz ne gzeldir (4).
838

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Ya'n yukarda ifde edilen delller ile Allah Tel Hazretlerinin bu insn
oluuma riyet edip onun haytnn devmlln murd ettiini bildiin vakit, sen de bu oluumun devmllna en iyi ekilde riyet edersin.nk bu
insn oluuma riyet sebebiyle senin iin sadet hsl olur. nk bu ilh
sret riyet ettiin iin mkfat kazanrsn. Ve bu mkfat vermek de, o
sretin shibi olan Allah zerinedir.
Ve ilh sret zerine mahlk olan insn oluumun korunmasnn sebebi
budur ki, insan hayatta olduu mddete, kendisi iin hlk edilen keml sfatlarn elde etmesi onun iin umulur. nk Hak, isimleriyle grnme yerlerinde zhir olur. Ve her bir isim kendi grnme yerini alnndan tutup kendi
srt- mstakmi zerinde o srtn sonuna doru eker gtrr. Ve o srtn
sonuna ulamak, o ismin kemline ulamaktr. Ve o insn oluumun yklmasna alan kimse, o insann hs isminin haznesinde gizli ve fiilen aa kmas takdir edilmi olan eye, onun ulamamasna alr. nk grnme
yerleri isimler iin ayna gibidir. Ayna krld zaman, onun karsnda duran
ahsn sreti artk yansmaz olur. Bundan dolay bir insan ldrld zaman, onun grnme yeri olduu hs ismin aynas krlm olur. Ve (S.a.v.)
Efendimiz'in sz ne gzeldir ki, irfnn kemliyle buyurur: "Ey m'minler
haberdr olunuz, size bir ey haber vereyim mi ki, o ey, dmanlarnza
yaklap Allah yolunda onlarn boyunlarn vurmanzdan ve onlarn sizin
boyunlarnz vurup sizin Allah yolunda ehd olmanzdan hayrl ve daha
fazletlidir. O ey Allahn zikridir!" te bu hads-i erf dahi, ilh yap olan
insn oluumun devm ettirilmesine delldir.
Ve bunun beyn budur ki, muhakkak bu insn oluum kymetini, ancak ondan istenilen ekilde zikir ile Allah Tel'y zikreden kimse bilir.
nk Hak Tel, onu zikreden kimsenin arkada yan onunla birlikte
oturandr. Ve oysa arkada, zikredenin grddr. Ve zikreden kendisinin
arkada olan Hakk', ne zaman grmezse, zikredici deildir. nk Allahn zikri, kulun her bir yanna siryet etmitir. Onu zikreden kimsenin
lisnna zel deildir. nk Hak, bu anda ancak zellikle lisnn arkada
olur. imd lisn, onu grd eyle, insann onu grmedii ynden grr.
Byle olunca gfillerin zikri hakknda bu srr anla!.. Bundan dolay,
gfilden zikredici olan hi phesiz hzrdr ve zikredilen onun arkadadr.
u halde o, onu grr. Ve gfil olan gafleti ynyle zikredici deildir. Byle
olunca o, gfilin arkada deildir. nk muhakkak, insan okluktur, tek
bir ayn deildir. Tek bir ayn olan Hak dah ilh isimler ile okluktur. Nitekim, muhakkak insan paralar ile okluktur. Ve bir parann zikrinden dolay dier parann zikredilmesi gerekmez. Bundan dolay Hak, ondan zikredici olan parann arkadadr. Ve dieri gafletle vasflanmtr ve insann
da onu zikreder bir para olmas ve Hakkn bu parann arkada olmas
lzmdr. Byle olunca dier paralar inyetle muhafaza eder (5).
839

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Ya'n "Allah zikri"nin, Allah yolunda savamaktan ve ehd olmaktan daha


fazletli olmasnn zh u ynledir ki: lh sret zerine mahlk olan bu
insn oluumun lyk olduu ekilde kymetini, ancak Allh' zikreden kimse
bilir. Ve zikredenden istenilen lykyla zikir, Allah Tel'y btn kuvvetleri
ve a'zasyla dncesini toplayarak bir kimsenin zikretmesidir. nk Hak
Tel kendisini zikreden kimsenin arkada yan birlikte oturandr. Nitekim
hads-i kudsde "Ben, Ben'i zikreden kimsenin arkadaym" buyurur. Ve
Arkada olan kimse ise hzrdr, gib deildir. Bundan dolay Allah Tel zikredenin grddr. Ve zikreden kendisinin velsi olan Hkk', zikir
esnsnda grmedii vakitlerde, o kimse Hakk' zikredici deildir. Ve zikredenin bu gr, maddi sretlerin grlmesi gibi hiss deildir; belki zevkdir.
Ve Hakk'n zevkan grlmesi ancak insana mahss olan bir husstur. u halde Hakk' zevkan grmenin mahalli olan bu insn oluumun kymetini zikir
esnsnda Hakk' gren rif bilir. Chiller ve bilhassa bu hussta koyu chil
olan maddeciler bu hakkattan gfildirler. nk Allh' istenilen ekilde zikreden rif kulun her bir yannda Allah zikri siryet etmitir. Ve bu zikir onun
yalnz lisnna mahss deildir. Belki o kimse Hakk' lisn olarak zhiri ile ve
rhen ve kalben btn ile zikreder.
Eer bir kimse Hkk' yalnz lisn olarak zhiri ile zikredecek olursa, bu
anda Hak, ancak zellikle dilin arkada olur. Yoksa Hak, o kulun her bir parasnn arkada olmaz. Bu halde Hakk' gren ancak dil olur. nk dil "Allah, Allah" diye zikrettii zaman, baka kelimenin telaffuzuyla megul olamaz;
ancak bu kelimede gark ve helk olur. Fakat dili, "Allah" deyip de kalbi bunun
dndaki eylerle megl ise, Hak onun kalbinin arkada olamaz. Ve onun
kalbi zevkan Hakk'n mhedesinde deildir. Bunun aksi olarak kalbi Hakk'
zikredici olup da, dili zikredici olmasa, Hak onun kalbinin arkadadr. Bundan dolay Hakk'n arkadal, dilin Allah zikriyle megul olmas iledir. u
halde yalnz diliyle Hakk' zikreden kimsenin dili, kendisine mahss olan bir
esasla Hakk' grr ki, insan btn paralaryla, dilinin grdn grmez.
nk o kulun dier a'zs dilinin zikrinden etki alc deildir. Bundan dolay
onun grnden de gfil olur. Byle olunca gfillerin zikri hakknda olan bu
srr iyi aratr ve iyice anla!
nk gfilin hangi uzvu zikir ile megl ise phesiz o uzuv Hakkn
huzrundadr. Ve zikredilen Hk dahi, o uzvun arkadadr. u halde, o uzuv,
Hakk' grr. Ve kulun Hakkn zikrinden gfil olan uzuvlar ve paralar, bu
gafletleri ynyle Hakk' zikredici deildir. Bundan dolay Hak, kulun gfil
olan paralarnn arkada deildir. nk insan kuvvetleri ve a'zs ynnden okluktur; bu i'tibrla tek bir ayn deildir. Fakat ahs olmakl i'tibr ile
tek bir ayndr. rnein Zeyd, btn paralar itibr ile bir ahstr. Fakat elleri, ayaklar, gz, kula, az, burnu ve dierleri gibi a'zs oktur. te tek
bir ayn olan Hak Tel da, insann paralar ile okluk olmas gibi, ilh isimleri
ile okluktur. Bunun iin insann bir parasnn zikretmesinden dolay dier
840

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

paralarnn zikretmi olas gerekmez. rnein insan eliyle bir eyle megl
iken dili, elinin megl olduu eyden bahsetmeyip, baka bir ey syleyebilir.
Ve kula, kiinin kendi megl olduu eyden kan sesi dinlemekle megl
olmayp bir dier kimsenin sylediklerini dinlemekle megul olabilir.
Ve ayn ekilde eli baka bir yerde gz baka yerde olabilir. Bundan dolay her bir uzvu bir eyle megl iken dier a'znn o uzva uygunluu gerekmez. u halde her bir uzvun arkada megl olduu hizmetten ibret olur.
Bunun gibi Hak, insann zikredici olan parasnn arkada olur. Ve zikredici
olmayan dier paralar, zikreden paradan gafletle vasflanr. Ve insanda,
Hakk' zikreden bir parann bulunmas ve o parann zikri dolaysyla
Hakkn onun arkada olmas gereklidir ki, Hak inyeti ile dier zikretmeyen
paralar da muhfaza buyursun.
Bundan dolay ey slik, Ben btn kuvvetlerimle ve a'zmla ve btn
hereyimle Hakk' zikredemiyorum ve yalnz dil ile zikredebiliyorum. u halde Hak benim btn paralarmn arkada olmuyor. Zikrim noksan oluyor
diyerek zikirden yana geveme! nk Hak Tel lisnn zikri sebebiyle,
inyet olarak dier kuvvetlerini ve a'zn da muhafaza eder. Ve senin dier
paralarn da bu inyet syesinde tam bir gaflet iinde olmakla vasflanmaz.

Ve bu oluumu, Hakk'n lm ile isimlendirilmi olan eyle ykmaya


girimesi, yok etme deildir ve o, ancak ayrtrmaktr. Bundan dolay onu
kendisine eker. Ve murd edilen, ancak onu Hakk'n kendisine ekmesidir. Ve ilerin hepsi Hakk'a dner. imdi onu kendisine ektii zaman, naklettii yurdun cinsinden, bu oluumun dnda ona bir oluum tesviye eder.
Onun vcdu i'tidl zerine olduu iin, o, bak yurdudur. Byle olunca
ebeden lmez, ya'n paralar dalmaz (6).
Ya'n Allah Tel hazretlerinin bu insn oluuma riyet ettii ve onun devamlln te'mn edecek hkmleri koyduu yukarda beyn edildii halde,
bu vcdun yklmasn gerektiren "lm" dediimiz hle Hakk'n girimesi
(hakknda) senin aklna gelebilecek soruna kar, cenb- eyh (r.a.) buyurdular ki: Hakk'n "lm" denilen eyle, bu insn oluumu ykmaya ynelmesi ve
girimesi, onu yok etmek deildir. Belki o lm onun terkbini ayrtrmaktr.
Bilesin ki, sras geldike dier fasslarda da zh edildii zere her eyin
hakkati ve rhu, kendi sbit ayndr. Ve sbit ayn da ilh ilerden bir iten ibrettir.Zt iler ise ztn ayndr. Bundan dolay zt ta'rf etmek nasl
mmkn deil ise, ii de ta'rf etmek ylece mmkn deildir. Onun iin
rhtan sorulduu zaman:
kulir rhu min emri rabb yan De ki: Rh, Rabbimin emrindendir. sr, 17/85) yet-i kermesi indi. Emr, "e'n yan i" ma'nsnadr. Rhu
841

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

bundan daha ak bir ekilde ta'rf etmek mmkn deildir. Nitekim, bu


kesfet leminde bir insann bile ilerini ta'rf etmek mmkn deildir. Bu iler
ancak o insann fiilleri ve halleri mhede edildike anlalabilir.
imdi mutlak olan Hakkn latf vcdu tenezzl ederek ilk olarak rhlar
mertebesinde ve ikinci olarak misl mertebesinde ve nc olarak ehdet
mertebesinde, o sbit aynlarn sretlerine gre taayyn eder. Ve bu taayyn
elbisesi, her bir mertebenin cinsinden olur. Ve lem dediimiz bu ehdet mertebesindeki taayyn elbisesi, kimygerlerin tahll ile bulduklar elementlerden
ve onlarn karmlarndan oluur. Bundan dolay herhangi bir insann
hakkati, bu elementsel elbiseler deil, kendi sbit ayndr ve sbit ayn da
ilh isimlerden bir ismin ilm sretidir. te onun "rh"u o hss isimdir. Ve bu
ismin her bir mertebenin cbna gre bir taayyn elbisesine brnmesi, kendi
kemltnn aa kmas iindir. Ve her yurdunda kalma mddeti, o yurtta
aa kmas takdir edilmi olan kemltnn tammna kadardr. Daha sonra
eceli gelip dier yurda geer. Ve o yurdun cinsinden ona dier bir taayyn
elbisesi verilir. Ve evvelki taayyn elbisesini, kendisinden nakledildii yurtta
brakr. te ahadiyyet mertebesinden kopup, ilk olarak ilim mertebesine; ikinci olarak rhlar mertebesine ve nc olarak misl mertebesine; ve drdnc
olarak ehdet mertebesine bu sretle iner ve burada inii son bulur. Ondan
sonra dn balar. Bu dnyda da o ismin istidd dolaysyla takdir edilmi
olan kemltnn aa k tamm olduktan sonra eceli gelmekle, elementlerden olumu olarak verilen cesed, "lm" denilen eyle yklm olur. Bu ise
yok etme deildir. nk o isim yok olmu olmaz. Belki "lm" denilen ey,
bir araya toplanm olan elementlerin ayrmasndan ibret olur. u halde Hak
Tel insann rhunu ve hakkatini kendi tarafna eker ve onun cesedini tekl
eden muhtelif paralardan her birisi de kendi aslna dner. Bundan dolay bu
insn oluumun yklmasndan Hakk'n murd, ancak Hakk'n onu kendisine
ekmesidir. Ve ilerin hepsi Hakk'a dner.
Hak Tel o insn oluumu kendisine ektii zaman, onun rhu iin bu
elementsel lemdeki terkipten bakaca bir terkip tesviye eder. Ve o terkip
onun nakledildii yurdun cinsinden olur. u kadar ki, ceml isimlerin grnme yeri olan insanlar ehdet leminde, erat hkmlerine sarlmakla,
slih ameller ilemi ve gzel ahlk ile vasflanm olacaklarndan, lm ile
berzah lemine getiklerinde, kendilerine o lemin cinsinden olarak verilen
terkip, en gzel sret zerine olan, insn sret zerine olur. Ve cell isimlerin
grnme yeri olan insanlar da bu lemde erat hkmlerine muhlefetle, kt amel ilemi ve zemmedilmi ahlk ve hayvn sfatlar ile vasflanm olacaklarndan, onlara verilen terkip dahi, kendilerinde glip olan hayvn sfatlara gre, hayvn sretler zerine olur. nk hayvnlar cell grnme yerleridir. Bundan dolay berzah lemi slihlere gre sevin yurdu ve ie yaramayan ameller yapanlara gre de hsran yurdu olur. Sonu olarak nakledilen
insann berzah lemindeki misl terkibi inanlar, ahlk ve kendisine glip
842

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

gelen sfatlar ve amelleri dolaysyla terkip olunup, bu terkip ile ebed uhrev
ve ilh mertebelerde mertebeleri kat' eder. Ve onlarn rhlar olan ilh isimlerin kemlt nelerden ibret ise berzaha it grnme yerleri aynalarnda yansm olarak zhir olur. Ve berzah leminin vcdu i'tidl zere olduundan,
bak yurdudur. u halde verilen terkip dnyya it cesedin kabl ettii gibi
zlp ayrlmay kabl etmez. Ve zlp ayrlma kabl etmeyince,
ebediyyen lm yoktur. Ya'n o terkbin paralar dalmaz.
Ey m'min, lm senin iin armaandr. Bu kesf cesedin, zlp dalmasnn gamn inkrclara brak. lm korkusu ile titreyen onlar olsun. Nitekim Hz. Mevlna (r.a.) buyururlar: Beyt:
Tercme:
Ey ten kafesinden uan cn yr
Rahtn feleklere edersin resn
Tze hayat gr de yaa ba'de-zn
Serseriyne yaamaktan usan
lm hayattr ve hayattr lm
Kfir onun aksini eder zan
Eer yklrsa ten evi alama sen
Hapishaneni yktn efendi inan
Ve Mesnev-i' erflerinde de buyururlar:
Tercme: "Halk derler ki: "O filn miskin ld." Sen de dersin ki: "Ey
gfiller, ben diriyim. Eer benim tenim byle tek ve tenh olarak uyumu ise,
gnlmde sekiz cennet almtr. Uyumu can, gl ve nesrin iinde olunca,
ten o gbre iinde olursa ne gam vardr? Uyumu cann bedenden ne haberi
vardr ki, o beden gl bahesinde mi, yhut klhanda m uyudu? Sf cihn
iinde cn "Y leyte kavm ya'lemn", yan "Kavmim bilse idiler, ne olurdu"
na'rasn vurur."
imdi m'minler, berzah leminde dimi terakkiler iinde bulunduklar
iin, Hz. eyh (r.a.) onlarn hallerinin ayrntlarndan bahsetmeyip inkrclarn
hallerinin kbetlerini beyn ederek derler ki:

843

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Ve ate ehline gelince, onlarn sonuta dnleri nimetedir; fakat ate


iindedir. nk azb sresinin bitiinden sonra, atein yakcl iin,
onun iinde olan kimseler zerine, souk ve selmet olmas lzmdr ve bu
nimettir. imdi hukk tam olarak yerine getirildikten sonra ate ehlinin
nimeti, atee atldnda, Hallullah'n nimetidir. nk brhm (a.s.) ilk
nce atei grdnde ve ate hakkndaki bilgisinde, muhakkak canllardan ona yaklaan kimseye ac veren bir sret olduuna artlanm olmas ve
bunun kendisinde yerlemi olmas dolaysyla azb duydu. Oysa kendi
hakknda onda olan ve ondan Allah'n olan murdn bilmedi. Ve bu elemlerin olumasndan sonra kendi hakknda atein sretteki rengi grnmekle
berber, souk ve selmet buldu. O ise, insanlarn gzlerinde ate idi (7).
Hd Fassnn sonlarnda da beyn olunduu zere, hiret yurdunda ate
ehlinin sonuta dn nimete ve rahmete ulamak olur. Fakat onlarn
ni'meti, yine ate iindedir. nk onlar Cehennem denilen yurt iinde ebedlik zeredirler; edebiyyen oradan kamazlar. Ve azb mddetinin tamamlanmasndan sonra elbette atein yakcl ve harreti gidip iinde bulunan
kimseler zerine, o ate souk ve selmet olur. nk ate Hak tarafndan
yakmaya me'mrdur; ve emrolunduu eye asl muhlefet nndan olmayan
itatkr bir kuldur. Ve kullarn dnyda iledikleri gnahlarn bir limiti vardr. Ve ate ise, onlar, bu limitli olan gnhlar kadar azblandrmaya
me'mrdur. Azb sresi bitince, atein zt sfat olan scaklk kaldrlp yerine
geici sfat olan soukluk ve selmet konulur. Atein soumas aklen dahi
uzak bir ihtiml deildir. Bilimsel olarak bilinmektedir ki, kesf taayynler
fezda kresel cisimler hlinde var olur. Cehennem denilen ok byk atesel
kre de fezda var olmutur. Ve bu atesel kre ok uzun devirlerden sonra
kural olduu zere sour ve katlar. te bu atein soumas ve selmet vermesi, ate ehlinin nimetidir.
lh hukk tam olarak yerine geldikten, ya'n gnahlar kadar
azblandrldktan sonra, ate ehlinin nimetlere mazhar olmas, brhm
Hallullah (a.s.)n Nemrd tarafndan atee atldnda mazhar olduu nimete
benzemektedir. nk brhm (a.s.) bilir idi ki, ate, canl cinsinden kendisine
yaklaan kimseye elem veren bir srettir. Ve o sretin yakma ile vcda
elem vermesi det gereidir. te onun ilminde bu ma'n yerlemi olduundan, atei grmekle azb duydu. Yoksa atein yakmasyla azb duymad. Ve
cenb- brhm o srette ve o sretten kendi nefsi hakknda Allh'n
murdnn ne olduunu bilmedi. Bundan dolay sradan yakmak anndan
olan atein sretini grmekle vehmi olarak azb duydu. Ve mancnk
vstasyla atee atld zaman, bu vehmi olan elemlerinin olumasndan sonra, kendi nefsi hakknda, atein sretteki rengini grmekle berber, o atei souk ve selmet verici bir halde buldu. Ve ate onun mbrek vcdunu yakarak elem vermedi. Oysa atein o krmz renkteki sreti, onu seyreden insanla844

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

rn gzlerinde atein ayn idi. Ve bu insanlar, kendi bak alaryla, o ate


brhm (a.s.) yakar zannettiler.

imdi bir olan ey, bakanlarn gzlerinde eit eit olur. lh tecellnin
hkm byledir. Bundan dolay dilersen, muhakkak Allah Tel bu iin
benzerinde tecell etti, dersin ve dilersen, muhakkak lem, ona ve onda nazar etmekte tecellde Hak gibidir, dersin. Byle olunca bakann gznde,
bakann mizc dolaysyla eit eit olur. Yhut bakann mizc, tecellnin
eitliliinden eit eit olur. Bunun hepsi, hakkatlerde cizdir (8).
Ya'n atein brhm (a.s.)n gznde souk ve selmet ve insanlarn gzlerinde de yakc ate grn ynyle, bir olan eyden ibret olan bu ate, ona
bakanlarn gzlerinde eitlenmi olur. te ilh tecell byledir. nk o ilh
tecell iin aslnda birdir fakat kbiliyetler o isti'ddlar dolaysyla muhtelif
olur. Perde ehli bunu bilmedikleri iin, bir ii bildikleri ey ile snrlarlar. Bundan dolay idrklerinden sakl olan ba'z tecellleri inkr ederler. Nitekim atein o krmz renkli sretini, perde ehli grdkleri zaman, Hakk'n o grnme
yerinden mutlaka kahr ile zhir olacana hkmederler ve ayn grnme yerinden ltuf ile zhir oluunu inkr ederler. Bundan dolay sen bir olan eyin
kbiliyyeti dolaysyla eitlenip muhtelif neviler ile zhir olduunu bildikten
sonra, dilersen atein brhm (a.s.)a souk ve selmet ve dier insanlarn gzlerine ate olarak gzkmesi gibi, aynlarn aynalarnda, muhtelif sretler ile
tecell edici olan ancak Allah'tr dersin. Ve dilersen, muhakkak lem aynlar,
ona bak indinde Hakkn vcd aynasnda, muhtelif sretler ile tecell edicidir ve lem, sretler ile tecell ve zhir oluta, Hak gibidir, dersin.
Byle olunca lem, bakann mizc dolaysyla eit eit olur. Nitekim
vcdunda harreti ok olan kimse havay scak grr ve pek m olan
kimse de yine ayn havay souk grr. u halde, lemden olan hava, ona bakan kimselerin mizc dolaysyla eit eit olur. Yhut bakann mizc,
tecellnin eitliliinden dolay eit eit olur. nk rif, sonsuz olan muhtelif ilh tecelllere tbi'dir. Bundan dolay mizc kaydndan kurtulmu olan
rifin bak, ilh tecelllerin eitlilii dolaysyla eit eit olur. Ve bu
tecellye it olan bahis uayb Fass'nda geti. Ve ite bu iki i'tibrn ikisi de,
hakkatlerde cizdir. Ya'n Hakk'n bakann mizc dolaysyla eit eit olmas, ciz olduu gibi, mizc kaydndan kurtulan ztlarn mizcnn, tecellnin
eitliliine tbi' olmas da cizdir. lk hl, kmil olmayan rife gredir. nk
Hak o kmil olmayan rife kalbi dolaysyla tecell eder. kinci hl ise, kmil
rife gredir. nk onun kalbi ilh tecelllere tbi'dir .
imdi Hz. eyh (r.a) hiret hallerini beyn bitirdikten sonra, insann lm
ile Hakk'a dnmesi konusuna gelerek buyururlar ki:
845

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Ve eer len vey ldrlen, hangi bir len vey ldrlen olursa olsun,
ld vey ldrld zaman, Allah Tel'ya dnmese idi, Allah Tel
bir kimsenin lmne hkmetmez ve onun ldrlmesini mer' klmazd.
Bundan dolay hepsi onun avucundadr. u halde onun hakknda belirsizlik yoktur. Byle olunca Allah Tel, kulunun lmle kendisinden ayrlmadn bildiinden dolay, ldrmeyi mer' kld ve lm ile hkmetti.
imdi Hak Tel'nn ve ileyhi yurceul emru kllhu (Hd, 11/123) ya'n
"lerin hepsi O'na dncdr" sznde, onun O'na dnc olmasna bildirim ve iret vardr ki, muhakkak O, iin "ayn"dr. Ya'n tasarruf O'nda olmaktadr ve O, tasarruf edicidir (9).
Ya'n itatkr vey s olan l, veyhut zulm ile vey kss olarak ldrlen maktl, ld vey ldrld zaman, eer Allah Tel hazretlerine
dnmeseydi, Allah Tel hibir kimsenin takdr edilmi ecelinin gelmesiyle
lmesine hkmetmez ve kfirlerin ve mriklerin savaarak ve ktillerin kss
ile ldrlmelerini mer' klmazd. Bilinsin ki, sras geldike dier fasslarda
da zh edildii zere, elementlerden terkip edilmi olan insann madde bedeni bamsz bir vcd shibi deildir. Belki o vcd, Hakkn hakk vcduna
bal olan i'tibr bir vcttur. Su ile buzun vcdu arasndaki bant dnlrse bu ma'n "ilmen" anlalr. Fakat "ilmen anlamak" ile kendini bamsz
grme vehmi insandan gitmez. nsan, bu hakkati bilmekle berber, yine "Benim elim, benim ayam, benim vcdum" der durur. Ne zamanki Hak, zt
nru ile slike tecell edip, farz edelim su iine atlan bir buz paras gibi,
vcdunun o nr iinde eriyerek mahvolduunu ve kendi kesf vcdu gibi
evresinde bulunan btn kesf ey sretlerinin de, o ihta eden nrda eriyip
gittiini grr, kendinde "Benimdir..." diyecek bir vcd bulamaz ve ite bu
vakit, o slikten kendini bamsz grme vehmi "zevkan" kalkar gider. Ve insan kendini bamsz grme vehmi ile vasflanm iken, tabi'ki ikilik iindedir.
Bu ise irktir. nk Hakk'n vcdu karsnda, kendisinde bir vcd dnr. Oysa Hak Tel faktull mrikne yan irk edenleri ldrnz
(Tevbe, 9/5) buyurur. Ve bununla ak irkte srr eden kfirlerin izf
vctlarnn ortadan kaldrlmasn emreder. Ve fakat gizli irkte bulunan
m'minlerin izf vctlarn da takdir edilmi olan ecelinin gelmesiyle ortadan kaldrr. Ve bu geneli kapsamna alan zorunlu lmn hikmeti Hakk'n
onlar vcd irkinden kurtarp kendine ekmesinden ibrettir. Bu lemde
iken terchli lm ile lenlerin sr lmleri ise, bir ynden genele uymak
iindir. Yoksa onlarn Hakk'a ulamak iin, zorunlu lme ihtiyalar yoktur.
Dier bir ynden de Hak'la kendi aralarnda gyet ince bir gmlekten ibret
kalm olan, sr vcdlarnn aradan kaldrlmas iindir. Beyt:
Cennet elbisesi olursa ekeyim yrtaym
Kavuma nnda bana perde ola gmleim
846

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

Nitekim, Hz. Mevln (r.a.) efendimizin son hastalklar zamnnda,


Sadreddn Konev hazretleri kendilerini ziyret edip Allah sana cil if versin buyururlar. Hz. Pr-i dest-gr:"Bundan sonra, if sizin olsun. k ile
ma'k arasnda ancak kldan bir gmlekten baka bir ey kalmamtr. Nrun
nra kavumasn istemez misiniz?" buyururlar. Beyt:
Tercme: "Ben tenden, o da haylden soyundu. imdi kavumann
nihyetlerinde salnarak yrrm."
imdi mdemki lm geneldir ve bunun da hikmeti Hakk'n lleri kendine ekmesidir, u halde hepsi onun avucundadr. Byle olunca l hakknda
belirsizlik yoktur. Ya'n len kimse yok olup gitmi olmaz. te Allah Tel,
kulunun kendisinden ayrlmadn bildii iin, mrik kfirlerin savaarak ve
ktilin kss ile ldrlmesini mer' kld. Ve btn insanlarn sradan lmne hkmetti. nk kul, dnyev oluumdan uhrev oluuma getiinde,
Hakk'a dner. nk her bir yurt Hakk'n vcdunun tenezzl dolaysyla
bir mertebesi ve her bir mertebedeki sretler de, onun isimlerinin aynalardr.
Ve Zhir isminin kapsamndan kan sretler, Btn isminin kapsamna dhil
olur. Ve Zhir ile Btn ancak Hak'tr. Eer lm ile kulun Hakk'a dnne
dell istersen, Hak Tel hazretlerinin ve ileyhi yurceul emru kllhu
(Hd, 11/123) ya'n "lerin hepsi Ona dncdr" sz buna delildir. Ve bu
szde muhakkak, Hakkn iin "ayn" olduuna iret vardr. nk kulun
sretinde, kaytlanm olan Hakkn hviyyeti, lm ile kulun o kaytlanm
olan sreti zld zaman, mutlak olan hviyyetine dner. Ve kulun
vcdu, Hakk'n vcdunun tenezzl ile, o srette taayyn etmesinden ve
kaytlanmasndan baka bir ey deildir. O taayyn bozulduu ve o kayt zld zaman, mutlakla dner.
rnein tek para bir sicim alnp zerine dm yaplsa, mutlak olan
sicim o dmler ile kaytlanm olur. Dmlerin hviyyeti ve asl sicim ise
de, taayyn i'tibr ile o dmler, sicim deildir. Aralarnda mutlaklk ve
kaytllk farklar vardr. nk "mutlak" baka, "kaytl" yine bakadr. Fakat
dmler zld zaman, onlar sicime dnerler. Ve dnenle, dnlen ey
ancak sicimden ibrettir. u kadar ki kaytl olan sicim, ya'n dm, mutlak
olan sicime dnm oldu.
te kaytlanm olan insn taayynn lm ile Hakk'a dnmesi de bu rnee benzer. Ve cenb- eyh (r.a.), "lerin hepsi Hakk' dncdr" (Hd,
11/123) szn tefsr ederek: "Tasarruf Hak'ta olmak-tadr ve tasarruf edici
olan ancak O'dur" buyururlar. Ya'n Hak Zhir ismi dolaysyla hlk edilmi
sretlerde taayyn ettiinden bu mertebede filin fiilini kabl edici mahal olarak O'nda tasarruf olur. Ve ayn ekilde Hak, Btn ismi dolaysyla isimlerin
sretlerinde taayyn ettiinden, fil ve tasarruf edici olur. nk Hak, Btn'
i'tibr ile "etken" ve Zhir'i i'tibr ile edilgendir. Ve etken ile edilgen bahsi,
lys Fass'nda ayrntl olarak anlatlmtr.
847

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Ynusiyye Fass

imdi O'ndan bir ey kmad ki onun "ayn" olmasn; belki O'nun ve


ileyhi yurceul emru kllhu ya'n "lerin hepsi Ona dncdr" (Hd,
11/123) sznde, kefin verdii budur (10).
Bilinsin ki, Hakkn zt ahadiyyet mertebesinde, aa kmaya meyletti.
Ya'n aa kmaya zt st irde baland. Zt ile ztna tecell etti. Bu tecell
ile ztnda potansiyel olarak bulunan bantlarn ve ilerin, ya'n isimlerin ve
sfatlarn, sretleri ilh ilimde peyd oldu ve bu tecell ile ahad yan tek olan
zt vhidiyyet yan birlik mertebesine tenezzl edip ismi "Allah" oldu. nk bu mertebeden nce bir isim ve sfat ve nitelik ile ondan haber vermek
mmkn deildir. Ve tecell eden ile tecell edilen bir ey olduu gibi, ilm
sretler, ya'n eynn hakkatleri olan sbit aynlar da o bir olan eyin ayndr.
Mutlak olan Zt bu mertebeden sonra, o ilm sretler dolaysyla rhlar
mertebesine tenezzl buyurdu.Tenezzl mutlak olan Ztn tenezzl olduu
iin rhlar mertebesi de onun ayndr. nk vcd, ancak bir olan ztn
vcdudur. Daha sonra yine isimleri ve sfatlar dolaysyla misl mertebesine
tenezzl etti. Ya'n sbit aynlara kendi latf vcdunu kesfletirerek misl
mertebesinin cinsinden bir taayyn elbisesi giydirdi. Bundan dolay isimler ve
sfatlar kendisinin olduu gibi, onlarn taayynleri de yine kendisinindir. Ondan sonra u iinde bulunduumuz ehdet mertebesine tenezzl etti. Ve yine
o isimlere ve sfatlara, bu lemin cinsinden birer taayyn elbisesi giydirdi. Ve
onun latf vcdu bu lemde daha kesf oldu. Ve bu kesfetle Zhir isminin
kemlt aa kt. Ve Zhir ismi, Btn isminin elinden ald eyleri, kendi
elinde aa kard. Bundan dolay bir ayn olan Hak Btn ismi eli "fil" ve
Zhir ismi eli ile de "filin fiilini kabl edici" oldu. u halde Hak'tan bir ey
kmad ki, Hakk'n "ayn" olmasn. Belki Hakk'n hviyyeti o eyin "ayn"dr.
Ya'n her bir kesf mertebede olan her bir taayynde gizli olan latf Zttr. Ve
Hakkn zt, o taayynlerin Kayym'udur. u halde Hak, kendisini, yine kendisi ile gizlemitir. Hak'tan zhir bir ey yok iken; perde ehli, Hakk' darda
arayp dururlar. Hazret-i Hdy (k.s)nin beyti:
Zuhru perde olmutur zuhra
Gz olan dell ister mi nra
te bu zhlar bilindikten sonra anlalr ki, bir ey Hakk'a dnmedi ki o
ey, Hakk'n "ayn" olmasn. Bundan dolay Hakk'a dnen her ey, Hakk'n
"ayn"dr. nk keskin bak shibi isen, sen vcdda Hakk'n dnda bir
vcd grmezsin. Ve Hak Tel hazretlerinin ve ileyhi yurceul emru
kllhu (Hd, 11/123) ya'n "lerin hepsi Ona dncdr" sznde kefin
verdii ma'rifet budur. Sakn bu ma'rifetten gfil olma! Allah doruyu syler
ve doru yola ulatrr.
Biti: 17 Aralk 1917 Pazartesi sabh saat 04.00
848

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-19BU FASS EYYB KELMESNDE MEVCT OLAN
GAYBYYE HKMET BEYNINDADIR
Bilinsin ki, Eyyb (a.s.)n gayb sbit ayn gereince, bu ehdet leminde
vcdunda zhir olan hastalklarn iyilemesi iin Hak Tel Urkud
biriclike, hz mugteseln bridun ve erb yan Ayan ile (yere) vur.
Bu souk, ykanlacak ve iilecek su. (Sd, 38/42) buyurdu ve onun iin
gayb tarafndan souk su aa kard ve bu souk su vstasyla onun
vcdundaki ykselmi olan harret azalarak mizc normale dnd. Bundan
dolay belnn en bata gayb tarafndan inmesi ve daha sonra sabr ve
mchedesine karlk, yine gayb tarafndan souk suyun kmas,"gaybiyye
hikmeti"nin Eyyb Kelimesine tahss edilmesine sebep oldu. Geri Hak Tel
hazretlerinin, her eyin gaybnn gayb oluu ve onun hviyyetinin ulv ve sfl btn eyya siryet etmi oluu ynyle, ne kadar ilh kelimeler varsa, bu
"gaybiyye hikmeti"nin hepsine balants mevct olup, hibir vcd bulmu
kelimenin bu konuda tahss edilmilii yok ise de, bu gaybiyye hkmlerinin
zhir olu hallerinin, Eyyb (a.s.)n vcda gelmi kelimesinde ilk olarak ve
son olarak hussi bir ekilde gereklemesi ynnden, gaybiyye hikmeti
onlara tahss klnd. Ve ancak mmet-i Muhammedyyeden Eyyb (a.s.)n
kitabn hlen okuyan, ya'n belya tutulmu olup, sabr ve mchededen sonraki yakar zerine bu beldan kurtulmu olan her bir fert, bu "gaybiyye
hikmeti"nin zevkiyle zevklenmi yan bizzt hakkatini yaayarak idrk etmi
oldu.

Bilinsin ki muhakkak haytn srr, suda siryet etti. Byle olunca o, unsurlarn ve temel elerin asldr. Ve ite bunun iin Allah Tel diri olan
her eyi sudan hlk etti. Ve vctta bir ey yoktur, ill ki o diri olduu halde mevcttur; nk hibir ey yoktur, ill ki o, Allh'n hamd ile tesbh
eder olduu halde mevcttur; fakat onun tesbhi anlalmaz, ancak ilh
kef ile anlalr ve Hakk' ancak diri olan ey tesbh eder. Bundan dolay
her ey diridir ve her eyin asl sudur (1).

849

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

"Hayat" ilh sfatlardan bir sfattr; ve ilk olarak kendisi ile ilh
hviyyetin zhir olduu ey "hayat"tr. Bunun iin, hayat sfat, dier sfatlar
zerine zt ncelik ile ncelik kazanmtr. Ve imkn dhilinde olanlardan ilk
olarak kendisi ile "hayat" zhir olan ey de sudur. Bunun iin su, her bir eyin
evveli ve asl oldu ve haytn srr suda siryet etti. te bu sebebe dayal olarak, Hak Tel hayat shibi olan her eyi sudan hlk etti. Ve vctta rh shibi
olmayan bir ey yoktur; nk lem sretlerinden her bir sret bir ismin grnme yeridir ve her bir isim, isimlerin hepsini iine alr. Bundan dolay her
bir zerrede "Hayy" ismi tecell edicidir. Ve Kur'n- Kerim'de ve in min eyin
ill ysebbihu bi hamdih ve lkin l tefkahne tesbhahm (sr, 17/44)
Ya'n "Hibir ey yoktur, ill ki Hakk'n hamd ile tesbh eder; fakat siz
onun tesbhini anlamazsnz" buyrulduu zere, vctta Allah'n hamd ile
tesbh etmeyen hibir ey yoktur. Ancak onlarn tesbhleri, Allah'n kefiyle
anlalr. Ve her ey mdemki Hakk' hamd ile tesbh ediyor, o halde onlarda
hayat vardr. nk hayt olmayan, ey tesbh edemez. Ve imkn dhilinde
olanlardan ilk olarak kendisi ile hayat zhir olan ey su olunca, imkn dhilinde olanlar ta'bri altna dhil olan btn lem eysnn asl su olmu olur.

Sen ar grmez misin ki, nasl su zerine oldu? nk ondan var oldu.
Bundan dolay onun zerine kuruldu ve ykseldi. Byle olunca su, ar altndan muhafaza eder (2).
Sen ar, ya'n cisimler leminin tammn grmez misin nasl su zerine
oldu? nk cisimler, latfin kesflemesinden hsl olan i'tibr ve izf varlklardr.
Bilinsin ki Hak Tel Kur'n- Kerm'de Smmestev iles semi ve hiye
duhnun (Fussilet, 41/11) ya'n "Daha sonra Hak Tel semya istiv etti, o
duman, yan parlak bulutsu idi". Ve hads-i erifde de Allah Tel gyet
beyaz renkte bir inci hlk etti. Ona cell ve heybetiyle bakt. O inci haydan
dolay eridi. Yars su ve yars ate oldu; ve ondan duman hsl oldu. Ve
semlar dumandan hlk etti ve arz da onun kpnden hlk etti. Bundan
dolay onun ar su zerine oldu" buyurmutur. Bu hads-i erf yet-i kerimeyi tefsr eder. Ve "beyaz inci"den kast, btn varlklar kendisinden var
edilmi olan "akl- evvel yan ilk akl"dr. Ve Hakk'n ona Cell bak ile bakmas, o ilk akln taayyn ile Hakk'n mutlak vcdunun rtnmesidir. nk Ceml bak Hakk'n vechinin kendi nruyla tecellsidir ki, bunda rtnme
yoktur. Cell bak ise Hakk'n vechinin gayr ile rtnmesidir. Ve "gayr"dan
kast mutlak olutan kaytl olua tenezzldr ve mutlakn kaytlya gizlenmesidir. Yoksa vctta Hak'tan gayr bir ey yoktur. O'nun zuhru zuhruna
perde olmutur. Ve "beyaz incinin erimesi" de mhiyyeti yokluktan ibret olan
imkn dhilinde olann kendisinde varlk grmekten hay ederek, nefsinde
850

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

telta olduu esnda, isimleri dolaysyla, Hakk'n imkn dhilinde olu elbisesiyle zhir oluudur. nk beyaz inci, ya'n ilk akl, imkn dhilinde olan
sretlerin hepsine ilk maddedir. Ve "onun yarsnn ate olmas", atesel taayynler ile rhlarn ondan var olmasdr. Ve "yarsnn su olmas", cisimlerin
var olmas iindir. Zr cisimler leminin tamm su zerine kurulmutur.
Maddesel aratrmalar ile eynn hakkatlerine vkf olmaya alan teori
ve dell ehli derler ki: Byk cisimler, balangta parlak bir bulutsu hlinde
bulunup, yava yava kreler eklinde younlamlardr. Arl teneffs
ettiimiz havaya oranlanmay bile kabl etmez derecede daha az olan bu bulutsu ayn cinsten ve hidrojenden bile hafif bir gazdan olumu idi. Bu gaz bulutu hlinde olan kreler, btn birimsel paralarnn kendi merkezlerine doru ekilmesi ve bu merkeze doru olan hareketlerden gittike artan bir ekilde
oluan younlama ve srtnme ve scaklk ve scakln sebep olduu ilk
kimysal karmlar ve birdierinden treyen tabi kuvvetlerin tesirleri, hidrojen, oksijen, karbon, azot, sodyum, demir, kalsiyum ve dierleri gibi unsurlarn olumasn cb ettirmitir ki, bu ilk unsurlarn hepsi, hidrojenin katlar ve
terkipleri gibi bir srette olumulardr. Byk cisimlerin "bulutsu yldz" hlinde k sat zamanlarda bu unsurlarn hepsi bugn gnete yanmakta
olduu gibi yanmakta idi. Daha sonra bu ate, suya dnmtr. nk ate
ile su, fizik bilimi hkmlerine gre birdierinin ztt olan akclardan ibret
iseler de, kimy ilmine gre ayn unsurlarn netceleridir. Ve hatt bugn kremizin etrafnda dalgalanan okyanuslar ve denizler evvelce ate olan, hidrojen ve oksijen ve sodyumdan olumutur. Bu husstaki zhlar s Fass'nda
geti. te grlyor ki bu snf dahi aratrmalarnda, hads-i erifdeki zet
olarak verilen habere ulamlardr. Fakat teorik ve delllere dayal akl ile bu
kadar gidilebilir; nk Mesnev-i erf'de buyrulur:
Tercme: "Dellleri olan cz'i akl shiplerinin ayaklar aatandr; aatan
yaplm ayak ise pek dayankszdr."
Sonu olarak cisimler lemi sudan var olmutur. Bundan dolay buzun
vcdunu muhafaza ettii gibi, su, cisimleri altndan ve btnndan muhafaza
eder. Vctta atein sudan evvel olmasnn srr budur ki, fe ahbibt en
u'rafe yan bilinmekliime muhabbet ettim hads-i kudssinde beyan buyrulan muhabbetin harretiyle eynn hlk edilmesine ilh irde ynelmitir.

Nitekim Allah Tel insan, kul olarak hlk etti. nsan ise Rabb'i zerine kibirlendi; ve kendini O'nun zerine ykseltti. Oysa Hak Sbhneh
bununla berber, kendi nefsine chil olan bu kulun yceliine bakarak onu
altndan muhafaza eder (3).

851

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Ya'n buzun vcdunu iinden muhafaza ettii gibi, su cisimleri altndan


ve iinden nasl muhafaza ederse, Allah Tel da, kul olarak hlk ettii insan
ylece altndan ve btnndan muhafaza eder. nk kulun vcdu, Hakk'n
mutlak vcdunun kul sretinde kaytlanmasndan ve taayynnden ibrettir
ve onun vcdu Hakk'n vcduna bal olan i'tibr bir vcttur ki, onda asl
olan yokluktur. nsan ise kendi kesf vcdunu grd. Hakk'n vcdu, onu
btnndan ve altndan muhafaza etmekte olduu halde, kendisini bamsz
bir vct shibi zannedip, Rabb'i zerine kibirlendi. Ve onun kibirlenmesi budur ki, btnndan tasarruf edici olan Hak iken, onu hie sayp, kendi tasarrufunu isbt eder ve bu sretle, Rabb'i zerine stnlk da'vsnda bulunur. Bu
da'vnn hafiflii ve iddeti herkesin chillii ve irfn oranndadr. Oysa Hak
Tel hazretleri, kulun kibirlenmesi ve kendini stn grmesi ile berber, bu
nefsini bilmeyen kulun yceliine bakarak, onu altndan ve btnndan muhafaza eder. nk muhafaza etmese yok olurdu. rnein su buzun vcdunu
iinden muhafaza eder; su akp gidiverince buzun vcdu meydandan kaybolur.
Ve o, Resl (a.s.)n Eer bir ip sarktsanz, Allh'n zerine derdi"
szdr. imdi iret etti ki, altn ona nispet edilmesi, onun Yehfne
rabbehm min fevkhim (Nahl, 16/50) yan "Rablerinden stlerinden korkarlar" ve Ve hvel khiru fevka ibdih (En'm, 6/18) ya'n "O kullarnn
stnde khhardr" sznde olan "st"n ona nispeti gibidir. Bundan dolay onun iin "st" ve "alt" vardr. Ve bunun iin alt yn, ancak insana nispetle zhir oldu; ve insan Rahmn sreti zeredir (4).
Ya'n Hakk'n kulu altndan muhafaza etmesi; (S.a.v.) Efendimiz'in "Eer
siz ipi sarktsanz, Allah'n zerine derdi" sznn ma'nsdr. Ve Hak Tel hakknda altlk vasfnn ciz olduuna bundan daha ak dell olmaz. Ve
Fahr-i lem Efendimiz bu hads-i eriflerinde iret buyurdular ki, "alt"n Allah Tel'ya nispeti zikredilen yet-i kermelerdeki "st"n ona nispeti gibidir.
Ya'n "st" ve "alt" Hakk'a eit seviyede nispet olunur. nk zhir
olan Hakk'n vcdu olduu gibi, btn olan da ayn ekilde Hakk'n
vcdudur. Bundan dolay Hak vcdu ile zhiri ve btn ve st, alt ihta
etmitir. u halde, Hakk' stlk ve altlk ile vasflandrmak cizdir.Ve stlk
ve altln Allah Tel'ya nispeti eit olduu iin, alt yn, ancak insana nispetle zhir oldu ki, bu alt yn: n, arka, sa, sol, alt, sttr. nk mutlak Zt bir
snr ile snrlanmaktan mnezzehdir. nsn srette kaytlandnda ve taayyn ettiinde, bu alt yn ile snrlanm olur ve insan btn isimler zerine
ihta shibi olduundan Rahmn sreti zerinedir. nk Rahmn ismi btn isimleri iine almtr ve btn karlkl ynlerde mevcttur. u halde
"Hak, kulu altndan muhafaza eder" denildii zaman, onda stlk yoktur,
ma'ns anlalmamaldr. nk yukarda bahsedilen zhlar ile sbit oldu ki,
Hak hakknda altlk ve stlk eittir.
852

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Oysa besleyen ancak Allah'tr. Ve hakkatte Allah Tel bir topluluk


hakknda buyurdu: Ve lev ennehm ekmt tevrte vel incle (Mide,
5/66) Ya'n "Eer onlar Tevrt ve nclin hkmlerini yerine getirselerdi"
dedikten sonra belirsizletirip ve genelleyip ve m nzile ileyhim min
rabbihim (Mide, 5/66) ya'n "Rablerinden onlara indirilen eyi" dedi.
imdi Hak Tel'nn ve m nzile ileyhim min rabbihim sznde Resl
lisn zere indirilmi vey ilham olunmu olan her bir hkm dhil oldu.
Le ekel min fevkhim (Mide, 5/66) Ya'n "Onlar stlerinden yerlerdi".
Oysa ona nispet edilen stlk ynnden besleyici olan ancak O'dur. Ve
min tahti erclihim (Mide, 5/66) ya'n "Onlar ayaklarnn altndan yerlerdi". Oysa Allah'tan tercme eden O'nun Resl' (s.a.v.)in lisn zere Hakk'n kendi nefsine nispet ettii altlk ynnden besleyen ancak Allah'tr (5).
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) Hakk'a nispet edilen stlk ve altl biraz daha
zh etmek maksadyla buyururlar ki: Ve hve yutimu ve l yutam
(En'm, 6/14) ya'n "O besler, beslenmez" yet-i kermesi gereince doyurucu
olan ancak Allah'tr. Ve Hak Tel Msev ve sevler hakknda yet-i
kermede buyurur ki:
(Mide, 5/66)

Ve lev ennehm ekmt tevrte vel incle ve m nzile ileyhim min


rabbihim le ekel min fevkhim ve min tahti erclihim.
"Eer Ms ve s kavmi, Tevrt ve ncl'in ve Rab'lerinden kendilerine
indirilen eyin hkmlerini yerine getirselerdi, stlerinden ve ayaklarnn
altndan yerlerdi".
Hak Tel bu yet-i kermede Tevrt ve ncl'i zikrederek onlarn hkmlerinin yerine getirilmesini ta'rf ve tahsis etti. Ve daha sonra onlara
Rab'larndan indirilen eyin hkmlerinin yerine getirilmesini belirsizletirip
ve genelleyerek beyn etti. Ve bu "indirilen ey" ifdesine, melek vstasyla
indirilmi olup Peygamber'in lisnndan kan hkmler dhil olduu gibi,
dorudan doruya Peygamber'in kalbine ilham yoluyla inen hkmler de dhil olur. te Ms ve s kavmi bu sretlerle Cenb- Hak'tan indirilmi olan
eyin hkmlerini tutmu olsalard, stlerinden ve ayaklarnn altndan beslenirlerdi ve Hak onlar gerek stlerinden ve gerek altlarndan beslerdi ve onlarn stlerinden beslenmeleri, ilh isimlerin iki elleri zere ulaan Rabbn ltuflara nil olmalardr ve ayaklarnn altndan beslenmeleri de, Hak yolunda
ayaklaryla yryerek, alnlarndan tutan hs Rabblarnn kemltna ulamalardr. Ve Allah'n tercmn olan O'nun Resl' (s.a.v.) Efendimiz'in lisnyla
Eer bir ip sarktsanz, Allh'n zerine derdi" sznde altl kendi nefsine nispet eder. nk Ve m yentiku anil hev (Necm, 53/3) ya'n
853

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

"Allh'n Resl' nefsn hevsndan sylemez. Onun syledii ancak ona


vahy olunan eydir" yet-i kermesi gereince, stteki hads-i erf, Hakk'n
ona vahyettii szdr. Ve cenb- Peygamber Hakk'n tercmndr. Bundan
dolay altlk ynnden besleyici olan da Hak'tr.
imdi Hak vcduyla kulun sretinde taayyn etmekle ve kaytlanmakla
onu stnden besleyerek muhafaza eder ve kulun vcdu Hakk'n vcduna
bal olan bir vcd olup, Hak onun ii ve btn olmakla onu altndan besleyerek muhafaza eder. Eer Hak kulu stnden ve altndan besleyerek muhafaza etmemi olsa kul yok olurdu.

Ve eer ar, su zerine olmasayd, onun vcdu kntye uramazd;


nk dirinin vcdu, hayat ile kntye urar. Sen diriyi grmez misin
ki, alla gelmi lm ile ld zaman, onun sisteminin paralar zlr
ve onun kuvvetleri bu zel sistemden yok olur (6).
Ya'n cisimler leminin tamm su zerine olmasayd onlarn cismn
vctlar kntye uramazd. nk su Hayy isminin grnme yeridir ve
her bir ey diridir ve dirinin vcdu ise, hayat ile kntye urar ve dirinin
hayat ile kmesi aktr. nk sen diri olan insan grmez misin ki, herkesin
bildii lm ile ld zaman, onu btnndan muhafaza eden hayat kesilip
zel bir sistem ile dzenlenmi olan paralar dalr ve onun iitme ve grme
gibi birtakm kuvvetleri, bu zel dzen olan cesedinden yok olur.
imdi cenb- eyh (r.a.) Hz. Eyyb'un zevkine ve merebine uygun olan
n bilgileri beyn ettikten sonra onun hlini anlatmaya balayp buyururlar ki:

Allah Tel cenb- Eyyb'e Urkud biriclike, hz mugteseln (Sd,


38/42) ya'n Ayan yere vur bu mutasildir; ya'n souk sudur" dedi.
nk onun zerine harretinin elemi ok fazla idi. Bundan dolay Allah
Tel onu suyun soukluuyla rahatlatt. Ve ite bunun iin tp ilmi, fazlay
azaltmak ve noksan arttrmak oldu. Byle olunca ama i'tidlin salanmasdr. Oysa ona yol yoktur, ancak ona yakn bir ey olur. Ve muhakkak
hakkatler ve mhede, devmllk zere nefesler ile var etmeyi verdii
iin, biz ancak ona, ya'n i'tidle, yol yoktur dedik. Ve var etme ancak meyilden olur ki, tabit hakknda bozulma vey rme ve Hak hakknda
da "irde" olarak isimlendirilir. O da zel bir gyeye meyletmektir, onun
dnda bir eye deil. Ve i'tidl her bir eyinde denge zere oluu bildirir.
Bu ise olacak bir ey deildir. Ve ite bundan dolay biz i'tidl hkmn
men' ettik (7).

854

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Ya'n vcdu birtakm ban ve yaralarla hasta olan Eyyb (a.s.)a Allah
Tel "Ayanla yere vur, bu mutasildir yan souk sudur ve vurduun
yerden kan su ile ykan ve i!" (Sd; 38/42) buyurdu ve Cenb- Eyyb de
ilh emir gereince hareket etti. nk Eyyb (a.s.)n vcdundaki elemin
harreti ar dereceye varm idi. Hak Tel o harreti suyun soukluuyla
giderdi. Ve bu soukluk ile, onun vcdundaki artan harret eksilerek mizc
i'tidl mertebesine geldi. Ve ite bu essa dayal olarak "tabiblik" dediimiz
tedv ilminin zeti, tabatta itidli bozan fazlay eksiltmek ve noksn da arttrmaktan ibret oldu. nk tabibler hastann mizcna bakp kendisinde doal hlden fazla harret grrlerse onu azaltmaya ve eer normal vcd
harretinin doal hlinden noksan olduunu grrlerse, onu da arttrmaya
hizmet edip illarn ona gre dzenlerler. Bundan dolay tptan amalanan
ey i'tidlin salanmasdr. Oysa tam ve hakk i'tidle yol yoktur ve ona ulamak mmkn deildir. u kadar var ki, insan vcdunun i'tidli, bu hakk
i'tidle yakndr. te o kadar. te bu sebepten dolay uzman tabibler "Tam
olarak shhatli hibir adam yoktur; herkesin mizcnda mutlaka az ok bir bozukluk vardr" derler. Bundan dolay tam olarak shhatli olduu zannedilen
kimsenin mizc hakk i'tidle en ok yakndr. Yoksa mizc hakk i'tidle
ship hibir kimse yoktur.
Cenb- eyh (r.a.) bunun sebep ve illetini zh ederek buyururlar ki: Muhakkak hakkatler ve mhede, devmllk zere nefesler ile var etmeyi verdii iin, biz, ancak i'tidle yol yoktur, dedik. nk ey her anda ilh tecell
ile "yeni hlk edili"tedir. Bir anda yok ve bir anda mevct olur. Ve eynn
hakkatleri, sbit aynlar mertebesinden onlarn sretlerini ehdet mertebesine verir ve ehdet mertebesi de devamllk zere nefesler ile bu verilen
sretleri alr. Bundan dolay lem her anda fen bulucu olur ve yine o n iinde ve sr'atin kemliyle dier lem peyd olur.Ve bu benzer yenilenme hakkndaki ayrntlar uayb Fass ile Sleymn Fass'nda gemitir ve oralara
mrcaat edilsin!
"Var etme"ye gelince, bu var etme ancak meyil yoluyla olur, baka bir ekilde olmaz. nk bir eyin varlna ve yokluuna bir meyil lzmdr ki
maksat oluabilsin. Tabat ilminde bu meyle "bozulma ve "rme" denir. Ve
var etme, ancak yok etmeden sonra olur; yok etme ise ancak btna meyil ile
oluur. Ve bu meyle, hayvan hakknda, tabatta bozulma ismi verilir. Ve
onun dnda olan terkipler hakknda da "rme" denir. Nitekim, meyve ve
st ve yemek gibi eylerin mizc deitii zaman "bozulup kokutu" derler ve
hatt hayvan, ldnde, artk onun hayvnl kalmam olduundan, onun
rhsuz cesedi hakknda bu ifde kullanlr. Ve Cenb- Hakk'a nispetle bu
meyle "irde" ismi verilir. Ve irde zel bir gyeye meyletmek ve onun
gayrsna meyletmemektir. Ve "i'tidl" ise her tarafa eit ekilde ynelmeyi bildirir ve bu i ise lemde olacak bir ey deildir. nk lem, var etme ve bozulma zerine dayanmaktadr ve ey, her anda yok ve mevct olur. Eer
855

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

i'tidlin hkmnn lemde geerli gerekse, hibir ey vcda gelmez ve


vctta olan ey de deimez idi. Ya'n bu leme artk var etme ve bozulma
lemi dememek lzm gelir idi. te bunun iin lemde i'tidl hkmn men'
ettik ya'n hakk i'tidle yol yoktur dedik.
Bilinsin ki, i'tidl ve onun yokluu, birdierine aykr olan iki eyden
olumu terkbe gre olur. Oysa hem vardan hem yoktan olumu bir terkp
yoktur ki, onda, i'tidl vardr vey yoktur, denilsin. rnein hastalk varsa
salk yoktur ve salk varsa hastalk yoktur ikisinin bir arada olduu bir
terkp yoktur. eyh (r.a,) hazretlerinin bu szden yksek maksatlar: lemin,
"irde" olarak isimlendirilen Hakkn meylinden vcd bulduunu ve lemde
tahakkuk eden meylin devm zere bulunduunu, ya'n meyil edilen ey ister
bast olsun, ister terkp olsun, bu meylin zevl bulucu olmadn ve meylin
vcduyla berber i'tidlin mmkn bulunmadn ve nk i'tidl, ancak
terkp olmu olan bir eyin paralar arasnda, nicelik ve nitelik ynnden, fazla ve noksan bulunmayp eit olarak hsl oluuyla tasavvur edildiini isbt
etmektedir.

Ve hakkatte ilh nebev ilimde Hakk'n rz ve gazab ile ve karlkl


sfatlar ile vasflanmas vardr. Oysa rz gazab izle edicidir ve gazab da,
kendisinden rz olunandan rzy izle edicidir. Ve i'tidl, rz ile gazabn
ayn seviyede olmasdr. Bundan dolay gazab eden, gazab ettii kimse zerine ondan rz olduu halde gazab etmedi. Byle olunca, onun hakknda
iki hkmn biriyle vasfland, o da meyildir. Ve rz olan, kendisinden rz
olduu kimseden, onun zerine gazab ettii halde rz olmad. Bundan dolay muhakkak onun hakknda iki hkmn biriyle vasflanm oldu, o da
meyildir (8).
Ya'n Hak Tel hazretleri kendi nefsini rz ve gazab ile ve Hd ve
Mudill ve men etme ve verme ve Kahhr ve Latf ve Cell ve Ceml gibi birtakm karlkl sfatlar ile vasflandrmtr. Nitekim yet-i kermede de buyrulur: radiyallhu anhm ve rad anh yan Allah onlardan rz olmu, onlar da Allah'tan rz olmulardr. (Mide, 5/119) ve ve gadiballhu aleyhim yan Ve Allah, onlara gazapland (Feth, 48/6) ve ayn ekilde Men
yehdillhu fehvel muhted yan Allah kimi hidyete erdirirse, artk o
hidyete ermitir (A'rf, 7/178) ve ve men yudlil fe len tecide lehu
veliyyen mrid yan Ve kimi dallette brakrsa artk onun iin vel
mrid bulunmaz. (Kehf, 18/17)...
Hak rz olduu zamanda gazab etmez; nk rz sfat, gazab sfatn
izle eder. Ve Hak rz olduu kimseye gazab etse bu gazab sfat, o kimse
hakkndaki rz sfatn izle eder. Bundan dolay rz ile gazab ayn zamanda
bir yerde toplanmaz. Oysa i'tidl, rz ile gazabn ayn seviyede olmas ve bu
856

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

iki sfattan birisine meyil olmamas ile hsl olur. Bu iki sfatn bir zamanda bir
yerde toplanmas mmkn olmaynca, aralarnda ayn seviyenin bulunmas
da dnlemez. Ayn seviyede olmalar dnlmeyince i'tidl olumas da
mmkn deildir. Bundan dolay Hak gazab ettii zaman, zerine gazab edilen hakknda ve rz olduu zaman da, kendisinden rz olunan hakknda iki
hkmn biriyle vasflanr ki, bu vasflanma da meyilden ibrettir. Sonu olarak bir ahs hakknda ayn zamanda Hakk'n gazab ve rzs birlikte olmad
gibi, dier sfatlar dahi birlikte olmaz. Mutlaka bir tarafa meyil lzmdr.
Ve ancak biz bunu, zannlarnda, ate ehlinin zerine Allh'n gazab
hibir zaman ebeden zil olmaz, gibi gren kimseden dolay dedik. Bundan
dolay onlar iin Allah'tan rz hkm yoktur. imdi kastettiimiz ey geerli oldu. Eer bizim dediimiz gibi olursa, her ne kadar atete yerlemi
olurlarsa da, ate ehlinin sonuta dn elemlerin izlesinedir. Bu da
rzdr. imdi elemlerin giderilmesi iin gazab zil oldu. nk, eer anladnsa elemin ayn, gazabn ayndr. Byle olunca gazab eden kimse, muhakkak kendi nefsinde ez eken oldu. Bundan dolay gazab eden, ancak
rhat bulmak iin, zerine gazab edilen kimseden intikm alrken, ona elem
vermeye alr. Byle olunca onun indinde olan elem zerine gazab edilene
geer (9).
Ya'n bizim "Hak gazab ettii zaman zerine gazab edilen ve rz olduu
zaman da, kendisinden rz olunan hakknda, gazab ve rz hkmlerinden
biriyle vasflanr ve bu vasflanma da meyilden ibrettir" dememiz, kelm
limlerine kar cevap ve zhtr. nk onlar, cehennem ehli zerine Allh'n
gazab dim ve ebeddir zannederler. Bundan dolay onlara gre ilh rz
hkm src olmaz. Bu ekilde kelm limlerinin sz zerine de bizim
itidl hkmn men ederizszmzde kastedilen ma'nnn shhati sbit
olur. nk mdemki Hak, onlarn zannlarnca, cehennem ehli zerine dim
ve ebeden gazab eder, u halde gazab ve rz hkmlerinden birisine Hakk'n
meylinin olmad ve i'tidlin olmad sbit olmu olur.
imdi i bizim dediimiz gibi olacak olursa, ya'n cehennem ehli, cehennemde yerleik olduklar halde, onlarn en son dn rahmete ve elemlerin
izlesine olacak olursa, elemlerin izlesi onlar hakknda rzdr. u halde
elemlerin zevlinden dolay gazab zil olmu oldu. nk Hak Tel sana
anlamaklk ihsn ederse, elemin "ayn"nn, gazabn "ayn" olduunu anlarsn;
nk elem gazabtan ortaya kar. Hatt fkelenen kimse, muhakkak kendi
nefsinde ez eken olur. Bundan dolay bir kimse birine kzd zaman, ona
elem verecek bir sz vey fiil ile o kimseden intikam almaya alr. Kzan
kimsenin bu almas, ancak kzd kimseye elem vererek nefsinde rhat
bulmak iindir. Bundan dolay gazab edenin indinde, gazabtan doan elem,
bu sretle zerine gazab edilen kimseye geer.
857

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Ve sen, Hakk' lemden ayrdn zaman, bu sfattan, bu had zere byk ycelik ile yce olur. Ve Hak lemin hviyyeti olduunda, hkmlerin
hepsi ancak O'nda aa kar ve O'ndan aa kar. Ve o da Hak Tel'nn
ve ileyhi yurceul emru kllhu (Hd, 11/123) ya'n lerin hepsi O'na
dner szdr. Bu, hakkat ve keif yoluyladr. imdi rtyle de perdeyle
de O'na ibdet et ve O'nun zerine tevekkl et! Byle olunca imkn dhilinde olanlarda bu lemden daha bed' yan benzersiz lem yoktur. nk
Allah Tel onu Rahmn sreti zere cd etti. Ya'n Hak Tel'nn vcdu,
lemin aa kmas ile aa kt. Nitekim insan, tabi sretinin vcdu
ile aa kt. imdi biz, O'nun zhiri sretiyiz ve O'nun hviyyeti, bu
zhiri sretin rhudur ki, onun tedbir edicisidir. Bundan dolay tedbr, ancak O'ndan olduu gibi, ancak Onda oldu. imdi O, ma'n ile Evvel'dir ve
sret ile hir'dir ve O hkmlerin ve hallerin deimesi ile Zhir'dir ve
tedbr ile Btn'dr ve O her eyi almdir. Bundan dolay O, her ey zere
ehd'dir. T ki mhededen bilsin, fikirden deil. te bunun gibi, zevkler ilmi dah, fikirden deil mhededendir; ve o geerli ilimdir; ve onun
dndakiler zan ve tahmndir, asl ilim deildir (10).
Ya'n eer sen Hakk', lem dediimiz hlktan ayrr isen ve O'na hlktan
ayr bakyla bakarsan, Hkk'n gazab zerine gazab edilen kimseye getiinde, kendi nefsinde rahat bulmaktan gan ve rz ve gazab sfatlarndan, son
derece byklk ile yce olur. nk Hak, zt ynnyle lemlerden gandir
ve o mertebede bir sfat ile vasflanm bir isim ile isimlenmi olmaz. Btn
izfelerden yce ve btn kaytlardan berdir. Ve eer Hakk'a, lemin
hviyyeti bakyla bakacak olur isen, hkmlerin hepsi, bu okluk hkmlerinin aa kna kbiliyyeti i'tibr ile, ancak Hak'ta aa kar ve bunlarn
kayna olmak i'tibr ile de ancak Hak'tan aa kar. nk Hak sfatlar ve
isimleri ynnden hem "fil" ve hem de filin fiilini kabl edici mahaldir. Bu
i'tibar ile, okluk hkmlerini Hak tarafna isnd edersen, hakkat ynnden
uyumazlk yoktur. Ve cenb- eyh (r.a.)nn Slih Fass'nda var etme balantsn Hak'tan kaldrp kul tarafna isnd buyurmas, icml ve tafsle yan
hkmn Hakktan toplu kp kulda ayrntlanmasna gredir. Ve hkmlerin
hepsinin, Hak'ta ve Hak'tan aa knn delli, Hak Tel hazretlerinin ve
ileyhi yurceul emru kllhu (Hd, 11/123) ya'n "lerin hepsi O'na dner"
sznn ma'nsdr. Ve bu ma'n hakkaten ve kefen yledir.
imdi ey ma'rifet tlibi, mdemki lemin hepsi hakkaten ve kefen Hakk'a
dnyor ve sen ise lemdensin ve lemde aa km olan da Hakk'n
hviyyetidir, u halde hangi bir tarafa ynelirsen ynel, ibdetten ve belki kulluktan geri kalma! Ve Hak okluk hkmleri ile ve taayyn elbiseleri ile perdelenmitir. Sen bu perdeyi ve rty bakndan kaldrp bu rtler ve sret
perdeleri altnda olan Hakk'a tevekkl et ve gaflet uykusu rtsnden k! Sen

858

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

kimsin ve nerdesin ve istediin ey nerededir, bunlar bil! Emir Seyyid Ali


Hemedn (Kaddes' Allhu srrah's-sm) ne gzel buyurur! iir:
Tercme "Sen hayt suyunun ortasndasn, oysa su aryorsun. Haznenin
stndesin ve fakirlik ve ihtiyatan panik ile aray iindesin. Sen dost deyip
arar durursun ve bilmezsin ki, eer hakkatle bakarsan gy sen O'sun. O'nun
zlfnn kokusundan nezle olduundan gfilsin ve yoksa sen, O'nun zlfnn kvrmndan bir klsn. Sana aynann gsterdii yz, sendendir. Eer sen
asl olana ve fer olana dikkatle bakarsan, o yzsn. Cebert leminin perdesi,
senin nefesinden kokuludur. Sen misk kokusu tynetli olduun halde
cehletinden dolay le aramaktasn. Melektun mhim ileri, senden ss ve
ziynet bulurlar. Sen tabat ve hev plklerinde niin kouturup durursun?
Sen vuslatn gl bahesinden topraa dm bir glsn; hrs ve haset klhan
arasnda ne kouyorsun? Ey ycelie it olan, eer kendini terk edersen, sana
bir nefes onun hs meclisine yol verirler."
imdi lemin hviyyeti, Hakk'n hviyyeti olunca ve lemde mevct olan
ilerin hepsi Hakk'a dnnce, imkn dhilinde olanlar leminde bu lemin
sisteminden daha bed' yan esiz, benzersiz ve daha gzel lem olmaz. nk Hak lemi Rahmn sreti zerine cd etti. nk lem Rahmn sreti
zerine mahlk olan insansal hakkatte toplanm bulunan eyin
ayrntlanmasdr. Ya'n insann vcdu tabi sreti ile aa kt gibi, Hak
Tel'nn vcdu da, lem sretleri ile aa kt. nk insann hakkat latf
bir ma'ndr. Grnmek iin mutlak kesf bir srete balanmas lzmdr. te
bu sebepten dolay, insan ta'rf edeceimiz zaman "konuan hayvan" deriz.
"Hayvan" ise onun cisimsel kesf sretidir. Ve "konuma" ise, ruhn latf
ma'nsdr. Bundan dolay sret, ma'n ile ayakta durmaktadr ve ma'n sret
ile grlmektedir. te Hak da byledir. Hakk'n sonsuz latflikte olan mutlak
vcdunu maddeden soyutlanm olarak grmek mmkn deildir. Onun
zihinlerde zhir oluu ma'nev sretler ile ve hrite zhir oluu da, lemin
kesf sretleri iledir. Bir rif ne gzel buyurur:
Tercme: "Hak cihnn cn ve cihan ise btn bedendir. Melikenin
rhlar bu bedenin, bu tenin duyulardr. Felekler ve unsurlar ve madenler,
bitkiler, hayvanlar azdr. te tevhd ancak budur. Baka szler hep oklua
iret eder."
imdi mdemki Hak Tel'nn vcdu lem sretleri ile aa kmaktadr
ve biz de lemin sretlerindeniz, u halde biz O'nun zhiri sretiyiz ve O'nun
hviyyeti, bu zhiri sretin rhudur, bu sretin tedbr edicisidir. Bundan dolay tedbr, ancak Hak'tan kt gibi, ancak Hakk'n vcdunda olur. Byle
olunca Hak, ma'n i'tibr ile Evvel'dir ve sret i'tibr ile de hir'dir. Ve hkmlerin ve hallerin deikenlii i'tibr ile Zhir'dir ve bu zhiri sretin rhu
olup, onu tedbr etmesi i'tibr ile Btn'dr. Ve Hak her eyi Alm'dir. Fakat
O'nun bilii, fikirden oluan ilim ile deil, mhededen ve huzrdan hsl
859

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

olan ilim iledir. Bundan dolay Hak her ey zerine ehd ve hzrdr. nk
bir kimse grmedii ey hakknda dell ile fikir reterek bir ilim hsl eder.
Grd ve huzrunda hzr bulunduu eyi bilmek iin tefekkr etmesine
gerek yoktur; onun ilmi, mhedeli olur. te Hakk'n ilmi de mhedelidir.
Ve bylece Hak yolunda seyr slk eden neblere zevk ile hsl olan ilim de
fikir ve dellden deil, belki mhededen kazanlmtr. Ve mhededen hsl olan ilim ise, geerli ilimdir. Ve bunun dnda kalanlar asl ilim deildir;
belki zan ve tahmndir.
Bir gn rislet-penh (s.a.v.) Efendimiz ashb- kirmn huzrunda mm Al (keremallhu vecheh) hazretlerinin mereblerinde hakkatin glip olduunu beyan buyurup, bunu ispt iin, bir anak iinde biraz bal getirerek ortaya koyarlar ve huzurdakilere, bunun iinde ne olduunu birer birer sorarlar.
Her biri oturduklar yerde "Baldr" cevbn verirler. Sra Hz. mm'a gelince,
yerinden kalkp, anaktaki baldan bir parmak alarak tadna baktktan sonra
"Baldr y Reslallah!" buyurur. Ve bu ekilde Hz. mm'n hkmyle dier
ashb- kirmn hkm arasndaki kuvvet fark belli olur. nk Hz. mm'n
ilmi mhedeli ve huzrdan hsl olduu iin bu ilmin tersinin kmas
ihtimli yoktur. Bu ilim, geerli ilimdir. Dier kerem shibi ztlarn hkmleri
ise, tahmn ve delller iledir; bu ilim deiip geride kalabilir. nk mmkndr ki, anak iindeki ey bala benzer bir madde olabilirdi. Bundan dolay
delller ile olan ilim, geerli ilim deildir, belki glip gelen zann ve tahmndir.

Daha sonra bu su, Eyyb (a.s.)a bedenindeki zarar ve azptan oluan susama elemini gidermek iin iecek oldu. yle azp ki eytan, ya'n idrkiyle
yaknlk mahallinde olaca hakkatleri olduklar hl zere idrk etmekten
uzaklk, ona onunla tems etti. imdi her ne kadar mesfe olarak uzak olursa da, her bir grlen, gze yakndr. nk onun grlyor olmas dolaysyla muhakkak gz, ona iliir ve eer byle olmasa idi, onu grmezdi.
Yhut nasl olursa olsun, grlen, her grlen, gze iliir. Bundan dolay o,
gzyle gren kimse arasnda yakndr. te bunun iin, Eyyb (a.s.) da
temsta eytan st kapal iret etti. Bundan dolay temsn yaknl ile
berber, onu eytana balad. Byle olunca "Bende olan hikmetten dolay,
uzak, benden yakndr" dedi (11).
Hz. eyh (r.a.) birtakm hakkatleri beyan buyurduktan sonra, Eyyb
(a.s.)n hikmeti mes'elesine dnerek derler ki: lh emir ile Eyyb (a.s.) ayan yere vurmakla yerden kaynayan su, ona iecek trnden oldu ve bedenindeki hastalk ve azptan oluan susuzluk elemini giderdi. Onun bedenindeki
azb, yle bir azb idi ki, eytan cenb- Eyyb'a o azb ile tems etti. Nitekim
Hz. Eyyb'den naklen Kur'n- Kerm'de buyrulur: Rabbeh enn
messeniye eytnu bi nusbin ve azb (Sd, 38/41) ya'n "Y Rab, eytan
860

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

bana zahmet ve azb ile tems etti." Ve "eytan" szlkte -t-n ve atn fiil
kknden tremi olup "uzaklk" ma'nsna kullanldndan burada, bu
ma'n ile tefsr buyrulmutur. Ya'n "Bana uzaklk, yle bir azb ile tems etti
ki,o sebeple ben hakkatleri, olduu hl zere idrk etmekten uzak olurum; ve
o hakkatler yle hakkatlerdir ki, onlar idrak ettiim vakit, yaknlk mahallinde bulunurum" demek olur.
Ve eytana "eytan" denilmesi Hak'tan ve hakkatlerden son derece uzak
olmasndan dolaydr. nk Hak Teal hazretleri eytan, yaknlk hazretinden tab uzaklk nsibi ile kovmu ve fahruc minh fe inneke recm yan
Haydi k oradan! Artk muhakkak ki sen, recm edilmilerdensin. (Sd,
38/77) buyurmutur. Ve "recm" bir eyi yukardan aaya atmak ma'nsna
olduundan, "Sen yaknlk hazretinden k, nk sen pek yce hazretten, sfl tabatlar merkezine atlmsn" demek olur. Ve Ve inne aleyke la'net il
yevmid dn (Sd, 38/78) "La'net" kovma ve uzaklatrma ma'nsnadr. Ya'n
"Benim la'netim kymete kadar senin zerine olsun!" buyurur. nk
kymet gnnde tabat karanlnn hkm kalkar ve o zaman eytann stnde oturup, hkmlerinin uygulad tc ve taht yklr. Bundan dolay eytann uzaklatrlmas kymet gnne kadar devm eder; ondan sonra eytana la'net yoktur. nk eytann asl gerei tabatsal engellerdir ki, bu
tabatsal engeller, rhu ilh hakkatler ile tahakkuk etmekten men' eder. Nitekim bu hakkati herkes, iinde bulunduumuz bu tabat leminde, bu tabatsal
vcdu ile, her an grr ve kendi nefsinde bizzat yaayarak idrk eder. nk nefis dediimiz bu tabatsal vctlarmz, eytann stnde hkmettii
tabat leminin birer paralardr. Bundan dolay eytan tabat lemini kuatmtr ve u halde bizim vcdumuzun dnda deildir. Nitekim (S.a.v.)
Efendimiz "eytan damarlardaki kan gibi cereyan eder" buyururlar. Onun
iin eytan Hak Tel'ya hitben: fe bi izzetike le ugviyennehm ecman
(Sd, 38/82) Ya'n "zzetin hakk iin kullarnn hepsini azdraym" dedi.
nk bilir ki bu tabat leminde her ey, tabat hkmnn altndadr ve
zulmn gerekler, nrn mertebelere ykselmeyi eder. Daha sonra eytan, ll ibdeke minhml muhlasn (Hicr, 15/40) Ya'n "Senin ibdetin ile
tabat zulmetinden ve engellerin kesfetinden kurtulanlar mstesndr" dedi. nk onlar eytann tasarrufu altna verilen memleketten kmlardr.
Onun bu gibi kerem shibi ztlara Msllat olma imkn kalmaz. Nitekim
Hce Hfz (k.s.) buyurur: Beyit:
Tercme: Sen tabat hnesinden darya kmyorsun; hakkat mahallesine nasl sefer edebilirsin?
Bu n bilgi bilindikten sonra anlalr ki, taayyn etmi vctlarmza bulaan illetler ve hastalklar, bu tabat leminin gereklerindendir. Ve tabat lemi ise, btn mtemiltyla berber Hak'tan uzak olup Hakk'n cemline
perdedir. Ve eytan kullar, bu tabata it vstalarla ile gaflette brakr ve yol861

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

dan karr ve eytann vcdu ancak bir vesvese verici ve bir ayra olmaktan
ibrettir. nk bir vesvese verici ve bir ayra olmadka emn ile hin ve
mert ile n-mert ve sahte ile hlis para belli olmaz. Grlmez mi ki, insana bir
elem ve hastalk bulasa hafzas peran olur ve gece ve gndz onunla
megl olur ve fign eder ve Hakkn ibdetinden geri kalr. te bu sebepten
dolay Eyyb (a.s.) "eytan bana zahmet ve azb ile tems etti" ya'n "Tabat
leminde uzakln trleri oktur; fakat bu uzaklk, benim tab vcduma zarar ve zb eklinde tems ile yakn oldu; bundan dolay o uzakln tems ile
yaknl dolaysyla, hakkatleri olduu hal zere idrk etmekten uzak olurum. Oysa o hakyk idrk ettiim anda ben yaknlk mahallinde bulunurum"
buyurdu. nk idrk edilen ey, idrk eden kimseye yakndr ve her grlen
ey, her ne kadar mesfe i'tibriyle uzak ise de, gze yakndr. nk grme
hussu gzden kan u' sebebiyle olur, diyenlerin fikir ve grne gre,
gz grmesi ynyle grlene iliir. Eer gzn grlene ilimesi olmasa idi,
onu grmezdi. Veyhut grme hussu, k vstasyla grlen haylin gzdeki mercee intib' sebebiyle olur, diyenlerin grne gre, grlen ey gze
iliir. Bu iki grten hangisine gre olursa olsun, mesfe uzak ve yakn olsa
da, grlen ey, gz ile gren kimse arasnda yakndr. te uzaklk, yakn olduundan dolay Eyyb (a.s.) Rabbeh enn messeniye eytnu bi nusbin
ve azb (Sd, 38/41) ya'n "Y Rab, eytan bana zahmet ve azb ile tems
etti." sznde tems, ya'n dokunma, ta'brini st kapal olarak kulland ve
temsn, ya'n dokunmann, yaknlyla berber, o tems eytana, ya'n uzakla balad. Bundan dolay gy Eyyb (a.s.) buyurdu ki: "Bende mevcd
olan hikmetin gerei olmak zere, uzak olan eytan zahmet ve azb ile bana
dokunmak sretiyle, bana yaklat." Ve Eyyb (a.s.)da mevcd olan hikmet,
taayyn etmi olan Hak'tan, bu taayyn sebebiyle onun rtnmesidir ki, bu
taayyn rtsnn stn gelmesinden dolay Hak'tan uzak olur.
Soru: Eyyb (a.s.) bir nebyy-i zan idi. Bundan dolay Hakk'n ezel
inyeti dolaysyla muhlisler zmresine dhil Allahn kullarndan idi. Ve eytan ise ll ibdeke minhml muhlasn (Hicr, 15/40) Ancak onlardan
muhlis olan kullarn mstesn deyip bu zatlara Msllat olamayacan
beyn etmi ve Hak Tel hazretleri de eytana nne ibd leyse leke aleyhim sultnun (Hicr; 15/42) ya'n "Benim kullarm vardr ki, senin iin onlarn zerine tasarruf kuvveti yoktur" diye hitp etmitir. Hal byle iken eytann Eyyb (a.s.)a zahmet vermesi ve azb etmesi nasl olur?
Cevap: Bilinsin ki, tabat denilen esfel-i sfilne yan aalarn aasna
uzaklatrlan insan Haktan uzak ve nnel insne le f husr (Asr, 103/2)
ya'n "nsan elbette hsrn iindedir" yet-i kermesi gereince, bu uzaklk
dolaysyla, genel bak ierisinde mutlak hsrandadr. nk taayyn etmi
vctlar eytann mekn olan tabat leminde aa kmtr. Bunun iin
(S.a.v.) Efendimiz, "Benim de eytanm var idi, elimde mslman oldu" buyurmulardr. nk (S.a.v.) Efendimiz'in madde beden vctlar da bu tabat
862

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

leminden mahlk idi; bundan dolay eytann bulunduu mekn zerinde


olmu idi. Byk neb hazretlerinin hepsi de tabi'ki bu hkmde dhildir. u
kadar ki sbit aynlarnda bulunan hakkatlerin bu tabat leminde aa kan
taayyn etmi vctlarnda cb ettirdii hikmetlerin gerei olarak seyr
slk ile an be an ykselerek bu hsrandan kurtulurlar. Ve onlarn mmetlerinin st snflar da, bu sadetlilerin izinden ayrlmadklar iin bunlar da:
llellezne men ve amils slihti ve tevsav bil hakk ve tevsav bis
sabr yan Ama mn edenler ve slih ameller ileyenler ve Hakk' tavsiye
edenler ve sabr tavsiye edenler hari (Asr, 103/3) yet-i kermesinde beyan
buyrulan istisn sebebiyle hsrandan kurtulan zmreye dhil bulunurlar. te
bundan anlald zere eytan ayrm yapmakszn insan tr zerine
Msllat olur. Fakat nebler ile onlarn mmetlerinin st snf zerinde tasarruf kuvveti yoktur. Ya'n onlarn zerinde eytann Msllat olmas bir eser
meydana getirmez. Nitekim cenb- eyh (r.a.) Ftht- Mekkiyye'lerinde
buyururlar ki; "Evliyullahdan birisi, ilh bir velden naklen dedi ki: eytan
r'yamda grdm; ona tevhdde ve tevekklde imm olan eyh Ebu'l-Medyen
(r.a.) ile hlin nedir? diye sordum. Benim onunla hlim ve onun hatrna bir
ey nakletmem una benzer ki, bir kimse denizin iine idrarn brakr. Ona:
Niin idrarn oraya braktn? diye sorarlar. O da der ki: Temizlensinler, diye
okyanusu kirletmek iin idrarm oraya braktm. Hi bundan daha chil bir
kimse olur mu? te onun kalbine kar benim hlim byledir diye cevap verdi."
te Eyyb (a.s.)a, eytann zahmet ve azb ile tems etmesi de bu trdendir. eytan zarar ve zab ile tems etmek sretiyle Msllat oldu. Fakat sabrn
ihll etmek sretiyle bir te'sr veremedi. u kadar vardr ki, cenb- Eyyb
mbrek vcdunda kan illetle megl oldu ve o illetin kmas ise, idrk ile
yaknlk mahallinde olaca hakkatleri, olduu hal zere idrk etmesine perde oldu ki, bu da uzaklk idi.

Ve muhakkak sen bildin ki, yaknlk ile uzaklk, iki greceli husstur
ve uzak ve yaknda ikisinin de hkmleri sbitlik bulmakla berber, her
ikisi de varlksal "ayn"da vctlar olmayan bantlardr (12).
Ya'n her grlen eyin, mesfe i'tibriyle her ne kadar uzak olsa da, gze
yakn olmasndan dolay sen yaknlk ile uzakln iki greceli husstan ibret
olduunu bildin. Yaknlk ile uzaklk, hakkatte vctlar olmayan iki bantdr. Bununla berber uzak ve yakn dediimiz mesfelerde her ikisinin de hkmleri sbittir. Eer "uzak" denilen eyin hakkatte vcdu olsayd, uzak bir
mesfede olan grlen bir eyin, gzyle gren arasnda yakn olmamas gerekirdi.

863

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Ve ayn ekilde her bir yakn olan ey karanln rtmesi sebebiyle grlmez. Bundan dolay o ey, yakn olduu halde karanln rtmesi sebebiyle
uzak olur. Ve ayn ekilde bir cisim gze ar yaklatrlnca grlmez. u halde onun yaknlnn iddeti uzakln ayn olur. te bu zhlardan anlalr ki,
yaknlk ile uzakln hakkatte bamsz bir vctlar olmayp, iki greceli
husstan ibrettir ve uzak ve yakn hkmleri sbit olan iki bantdr. Yakn,
uzak ve uzak dahi yakn olduu iin, Eyyb (a.s.) "Uzaklk bana tems etti"
buyurdu. nk tems, ya'n svama ve dokunma fiili, bir ey bir eye yaklamaynca olmaz. Bundan dolay uzaklk, tems fiili ile, cenb- Eyyb'a yakn olmutur.

Bilesin ki hakkatte Allah Tel'nn Eyyb'deki srr ki, Hak onu bize
ibret ve hl ile yazlm bir kitp kld; onda olan eyi bilmek iin, bu mmet-i Muhammedyye onu okurlar. Byle olunca onun shibine ularlar;
ite bu i ona ulaanlar ereflendirmektir (13).
Ya'n Allah Tel hazretlerinin Eyyb (a.s.)a verdii bellara tutulma srr,
bizlere ibret olmas ve harfler ve zarflarla ile yazlm bir kitp deil, hlen yazlm bir kitp olarak zuhr etmesi iindir. nk Hak Tel Eyyb (a.s.) ilk
nce belya tuttu ve sonra da onun bu belya sabr etmesine kar kurtulu
verdi. Bundan dolay Eyyb (a.s.)n sadetli vcdu bir kitp oldu ki, onun
yazlar, urad bellarn halleri ve sabr ve tahammlnn hkmleridir.
Bunlar ise hallerden ibrettir. u halde hazretin vcdu hl ile yazlm bir
kitp olmu olur.
Ve o kitbn ieriine vkf olmak iin, bu mmet-i Muhammedyye, onu
hlen okurlar. Ya'n cenb- Eyyb gibi bellara dp sabrederler ve bu sabrlar karlnda kurtulu bulurlar ve netcede de sabr ve rzda ve mkfatta
Eyyb (a.s.)n makmna ularlar. te sdece mmet-i Muhammedyyeye
ibret olmas iin Hak Tel hazretlerinin bir nebyy-i z-nn belya drmesi phesiz mmet-i Muhammedyyeyi ereflendirmesi ve ikrmdr.
Mesnev:
Tercme: "O beynda sdk olan Hakk'n resl, bize bu yzden "rahmet
edilmi mmet" buyurdu." Ya'n bu rahmet edilmi mmet ta'bri, kendilerinden nce gelen nebler (a.s.) ile, onlarn mmetlerinin hallerinin onlara ibret
olduunu belirtmek iin kullanlmtr.

864

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

imdi Allah Tel, onun zerine, ya'n kendisinden skntnn kaldrlmas hakknda gerekleen dusyla berber, Eyyb zerine sabr ile vd.
Byle olunca biz bildik ki, muhakkak bir kul, kendisindeki skntnn ferahlatlmas hakknda, Allah Tel'ya du ettiinde, bu dus sabrna eksiklik vermez. Ve muhakkak "o, sabredicidir" ve muhakkak o, ne gzel kuldur. Nitekim "o dncdr" ya'n sebeplere deil, Allah'a dncdr, dedi. Ve oysa bunun indinde sebeple ii Hak iler, nk kul ona dayanmaktadr. nk, ilerden bir ii giderecek olan sebepler oktur ve sebepleri
ortaya getiren ise tek bir ayndr. Bundan dolay kulun, bu elemi sebep ile
gideren bir olan ayna dnmesi, ok kere ilh ilimde sbit olan eye uygun
olmayan zel sebebe dnmesinden daha iyidir. imdi "Muhakkak Allah
Tel benim duma cbet etmedi" der. Oysa o du etmedi, ancak zamn ve
vakti gelmemi olan zel bir sebebe meyletti (14).
Ya'n Eyyb (a.s) Rabbeh enn messeniyed durru ve ente erhamur
rhimn yan Rabbine muhakkak ki, bana bir sknt isabet etti. Ve Sen,
rahmet edenlerin en ok rahmet edenisin. (Enbiy, 21/83) deyip, bedenindeki illetin ve hastaln giderilmesini istedii halde, Hak Tel hazretleri onu
sabr ile methetti. te biz bundan bildik ki, bir kul bana gelen belnn kaldrlmas iin Allh'a du etse, o sabrszlk saylmaz; o yine sbrdr; ve Hak Tel'nn Eyyb (a.s.) hakknda buyurduu nimel abd (Sd, 38/44) ya'n "Ne
gzel kuldur!" vgs altna dhil olur; ve cenb- Eyyb gibi o da vlm
kullar zmresine girer. Ve nitekim Hak Tel Eyyb (a.s.) hakknda inneh
evvb (Sd, 38/44) buyurdu, ya'n "Kulum Eyyb sebeplere deil,
mblaa ile Allh'a dncdr" dedi..
Soru: Yukarda denilmi idi ki:"Hak Tel'nn vcdu, lemin aa kmas ile aa kt.Biz Hakk'n grnen sretleriyiz ve Hakk'n hviyyeti bu
grnen sretin rhudur ki, onun tedbr edicisidir. Bundan dolay tedbr ancak O'ndan olduu gibi, ancak O'nda oldu. O ma'n ile Evvel'dir, sret ile
hir'dir ve hkmlerin ve hallerin deiimi ile Zhir'dir ve tedbr ile
Btn'dr." Oysa sebepler de lem sretlerinden birer srettir ve onlar da
Hakk'n grnen sretidir ve Hakk'n hviyyeti bu grnen sebeplerin
rhudur ki, onlarn tedbr edicisidir. Bundan dolay sebeplerden gemek,
Hak'tan gemek deil midir?
Cevap: Cenb- eyh. (r.a.) bu soruya cevben buyururlar ki: Kul, sebep ile
Hakk'a dnm olsa dahi, o sebep perdesi arkasndan fil olan Hak'tr. Ve btn lem sretleri nasl ki Hakk'a dayanmakta ise, lem sretlerinden bir sret
olan kul dahi ylece Hakk'a dayanmaktadr. Kendisi gibi lemin bir sreti
olan sebebe dayal deildir. Ve lem sretleri ok olduu gibi, ilerden herhangi bir iin giderilmesinde etkili olan sebep sretleri de pek oktur ve sebepleri ortaya getiren ise bir ayndr. Eer kul, bana gelen bir bely sebeplerden
bir sebebe teebbs ederek uzaklatrmaya kalkrsa, mmkndr ki, o sebe865

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

bin o bely uzaklatrmas, veyhut teebbs edilen vakitte etkili olabilmesi,


ilh ilimde sbit olmam bulunur ve bu halde de o sebep, o belnn uzaklatrlmasna asla te'sr edici olamaz. O belnn ne zaman ve vakitte hangi sebep
ile uzaklatrlacan, ancak tek bir ayn olan btn sebeplerin shibi hakki
sebepleri ortaya getirici bilir. Bundan dolay kul ilhi ilimde sbit olmayan eye uygun olmayan zel bir sebebe dnecei yerde, bu bely herhangi bir sebep ile gideren tek bir ayn olan sebepleri ortaya getirene dnerse, elbet daha
iyi olur. Oysa kul genellikle byle yapmayp, ilh ilimde sbit olan eye uygun olmayan kendisine zel sebebe dner ve onun bu sebebe teebbsle
berber, Hakk'a du etmesinin etkili olmadn grp "Hak Tel benim
dum kabl etmedi" der. Oysa o, hakkatte du etmedi. Belki ilh ilimde
sbitlik bulan sbit aynnn, isti'dd lisn ile Hak'tan talep etmi olduu eye
aykr bir eyi istedi. Y'n ii baka, d baka talepte bulundu. Veyhut istedii ey isti'ddna uygundur; fakat henz ortaya kma zamn ve zhir olma
vakti gelmemitir ki, bu varlk leminde zhir olabilsin. Bu halde kul ancak ne
zamnn ve ne de vaktin gerektirmedii zel sebebe meyletmi bulunur ve
sonra da du ettim de Hak kabl etmedi der. Du bahsi it Fass'nda ve
kaz ve kader hakkndaki ayrntlar da zeyr Fass'nda beyn olunmutur.
Oraya mrcaat buyrulsun.

imdi Eyyb Allh'n hikmeti ile amel etti, nk neb idi. nk bilindi ki, hakkatte sabr, baz kiilere gre, ikyetten nefsi hapsetmektir.
Oysa bu, bizim indimizde sabr iin tanm deildir. ve ancak onun tanm,
Allh'a deil Allh'n gayrna ikyetten nefsi hapsetmektir. imdi muhakkak ikyet edenin ikyet etmesinin kazya rz gstermesine eksiklik
vermesi dncesi baz insanlar perdeledi. Oysa byle deildir. nk
kazya rzda Allah Tel'ya ve O'nun gayrna ikyet eksiklik vermez ve
ancak gerekleen kazya rzda eksiklik verir ve oysa bize gerekleen
kazya rz hakknda bir ey sylenmedi. Ve sknt ise gerekleen kazdr;
o, kaznn ayn deildir (15).
Ya'n Eyyb (a.s.) bir nebyy-yi z-an olduu iin, iin hakktini bilip, ilhi hikmetin gerei zere, bel vaktinde sabretti ve belirli olan vakti gelince de,
illetin def edilmesi iin du etti. Ve skntnn ferahlatlmas hakknda Hakk'a
du etmek sabra eksiklik verir, denilmesi, zhir limleri ve tahkk makmna
ulaamayan seyr-i slk ehli denilen baz kiilere gre, sabrn ikyet etmekten nefsi hapsetmek olduu eklinde bilindii iindir. Oysa bizim indimize,
ya'n tahkk ehli indinde, sabrn ta'rfi byle deildir. Bizim indimizde sabrn
ta'rifi "Allh'a deil, Allah'n gayrna ikyetten nefsi hapsetmektir." Ya'n bir
kul bir belya tutulduunda, onun eleminden Hakk'a ikayet ederse sabrna
zarar vermez. Ancak Hakk'n gayrna ikyet etmeyip, nefsini zaptetmelidir.
Eer o kimse tutulmu olduu beldan kendi gibi ciz bir kula ikyet ederse,
866

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

ona sabredici denilmez. Allh'a ikyet sabra zarar verir diyen baz kimseleri
perdeleyen ey budur ki, onlarn baknda ikyet eden ikyet etmekle ilh
kazya rz olmam olur. Ya'n onlar ikyet eden kimseye, ikyet ettii vakit, ilh kazya rz olmam gzyle bakarlar ve onlarn bu baklar kendilerini iin hakkatinden perdeler. Oysa iin hakkat byle deildir. nk gerek
Allh'a ve gerek Hakk'n gayrna olan ikyet, ikyet edenin kazya rz olmasna eksiklik vermez. Belki ikyet eden kimse, bu ikyeti ile kazya deil,
gereklemi olan kazya rz olmam bulunur. Oysa bize gerekleen kazya
rz olun diye sylenmedi ve tutulduumuz sknt ise gereklemi kazdr.
Bu da kaznn ayn deildir. Kaz baka, makz yan gerekleen kaz bakadr.
Bilinsin ki: Kaz, zeyr Fass'nda zh edildii zere, Allh'n eyda
hkmdr ve Allh'n eyda hkm, Allh'n eyya ve eyda olan ilminin
miktr zerinedir ve Allh'n eyda ilmi de bilinmi olan nefislerinde ne hal
zere sbit idiyseler, o bilnenlerin Hakk'a verdikleri eyin miktr zerinedir.
Ve Hz. eyh (r.a.) Ftht- Mekkiyye'lerinde buyururlar ki: "Kaz makznin
yan gerekleen kaznn gayrdr; ve kaz sbit aynlarn isti'ddna dnk
olan kadere uygun cd hkmlerinden ibrettir. Bundan dolay kaz, Hakkn
fiili sfatlarndandr ve ona rz farzdr ve niin yle byle kaz etti diye Hak'tan ikyet etmek haramdr. Fakat makzye yan gerekleen kazya rz olmak mutlaka farz deildir; belki kfr ve dier gnhlar gibi, kaz eserlerinin
kendisinden kndan dolay, mkellefin rz olmayp ikyet etmesi zarr
ve vciptir. Mesnev:
Tercme: "Kaz olmas cihetinden kfre rzym; bu rz, bizim ekimemiz ve fenlmz ynnden deildir."
Bu izhlardan anlald zere, bir belya tutulan kimse "Y Rabb, bu bely def' et!" diye du edebilir ve bu du Allah'a ikyettir. Onun bu ikyeti
sabrna mni' olmad gibi, Hakk'n kazsna rz olmamas da demek deildir. ikyeti ancak gereklemi kaz olan belya rz olmam olur ve biz
gerekleen kazya rz olmakla emrolunmadmzdan, bu rz olmamak
ayp olmaz.
rnek: Doktor bir hastaya fen kokulu bir il iirmek istese, hasta doktorun bu hkm ile ez duyar. Fakat onun bu hkmnn hikmet gerei olup,
kendisindeki hastal gidereceini bilir. Hasta bunu bilmekle berber: "Aman
doktor bey, bu il pek fen kokuyor, benim ona tahammlm yoktur. Ric
ederim hastaln giderilmesi iin bu iln yerine bana kullanm daha kolay
bir il ver!" diye ikyet etse, bu ikyet doktorun hkmnden ve kazsndan
deildir. Belki hasta gereklemi kaz olan ilca rz olmam olur.

867

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Ve Eyyb (a.s.) bildi ki, skntnn kaldrlmas hakknda muhakkak Allah Tel'ya ikyet etmekten nefsin engellenmesinde ilh kahra
mukvemet vardr ve o da ahs ile olan cehlettir ki, Allah Tel onu, nefsinin ondan elem duyduu bir eye drdnde, bu ektii elemin giderilmesi hussunda Allah Tel'ya du etmez; belki ona yakan, tahkk ehli
indinde yakarmak ve kendisinden bunun giderilmesinde Allah'tan istemektir. nk kef shibi olan rif indinde bu, Cenb- lh'den olan gidermedir. nk Allah Tel, muhakkak nefsini ez olunmakla vasfetti.
Bundan dolay nnellezne yuznallhe ve reslehu yan O kimseler ki
Allaha ve Reslne eziyet ederler (Ahzb, 33/57) dedi. Ve bundan daha
byk hangi ez vardr ki, Allah Tel seni, ondan veyhut bilmediin bir
ilh makmdan gafletin nnda, bir belya tutar, t ki sen O'na dnesin.
Bundan dolay O da senden onu kaldrsn da, senin hakkatin olan muhtaln geerli ola. Netcede de, senden onun kaldrlmas hakknda, O'na talebin sebebiyle, Hak'tan ez kalm ola. nk sen O'nun grnen
sretisin. Oysa sen bu belnn giderilmesinde O'na dnc deilsin* (16).
* Oysa sen bu belnn giderilmesinde O'na dnc deilsin cmlesi, Dvd Kayser, Bl,
Tevll
Tevllvll-Muhkem nshalarnda mevct deildir. (A.Avni Konuk)

Ya'n Eyyb (a.s.) kendisine gelen hastaln kaldrlmas hakknda Allah


Tel hazretlerine ikyetten nefsini tutma hussunda, Allh'n kahrna kar
koymak ve mukvemet etmek olduunu bildiinden, hastaln giderilmesi
hakknda Hakk'a du etti ve ilh kahra mukvemet ise, kiinin cehletinden
kaynaklanr ve cehlet ile vasflanm olan bir kiiyi, Allah Tel bir belya
tutup o kimsenin nefsi o beldan elem duysa, kendisine elem veren bu belnn
giderilmesini Hak'tan talep etmez. nk belya dmesindeki gye nedir ve
kendisinden belnn kaldrlmasna almak, kimin hakknda almaktr bunu bilmez. Bundan dolay bu, uygun bir tavr deildir. Belki tahkk ehli olan
kimse indinde o kimseye yakan ey, yalvarmak ve kendisinden bu belnn
giderilmesini Hak'tan talep etmektir. nk kef shibi olan rif-i billah indinde, kulun o bely kendi nefsinden gidermesi, Cenb- lh'den gidermek
olur. nk Allah Tel Kur'n- Kerm'de: nnellezne yuznallhe ve
reslehu (Ahzb, 33/57) yet-i kermesinde "Allh'a ve Reslne ez eden
kimseler" diyerek, ilh nefsini "ez olunmakla" vasfetti ve Hakk'n "ez
olunmak" gibi mahlklara it sfatla vasflanmas, sfatlar ve isimler i'tibr
iledir. Zt i'tibr ile bu gibi hlk edilmilere it sfatlardan mnezzehdir ve
hatt ahadiyye zt i'tibr ile kendi sfatlarndan bile tenzh olunur. nk
ahadiyyet mertebesinde btn sfatlar ve isimler mahv ve helktedir; fakat
sfatlar ve isimler mertebesinde byle deildir ve lem sretlerinden herbir
sret, Hakk'n taayyn etmi bir ismidir; ya'n o sretle taayyn etmi bir
isimdir ve sen o sretlerden bir sretsin ve senin hviyyetin ve btnn o isim868

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

dir ve sen o ismin zhirisin. Bundan dolay senin sretinden ez duyucu ve


elem duyucu olan Hak'tr ve sen nefsinden belnn giderilmesine altn
vakit, o bely Hak'tan gidermeye alm olursun.
imdi sen, Hak'tan veyhut bilmediin bir ilh makmdan gaflet ettiin
vakit, ona dnmen iin Allah Tel seni bir belya tutar ve senin dnn sebebiyle o bely senden kaldrsn da, hakkatin olan muhtaln ve acz ve kulluun geerli ola ve netcede de, o belnn kaldrlmas hakknda olan talebin
zerine, yukarda bahsedildii ve zh olunduu ekilde, sen onun grnen
sreti olduun iin, Hak'tan ez kalkm ola ve hl byle iken sen bu belnn
giderilmesinde Hak Tel'ya dnmeyip ben belya sabredeceim, diye ilh
kahra mukavemette bulunasn; Hakk'a bundan daha byk hangi ez vardr?
Bundan dolay sen, sana gelmi olan belnn kaldrlmas iin Hakk'a mrcaat
etmediin vakit, senin taayynnden ve grnme yerinden o bel ile elem
duyucu olan Hakk'a ez etmi olursun. Bu ise ok byk bir ezdr. Byle
olunca bel ehli Hakk'a yakarmal ve niyz etmeli ve kendi sretinde taayyn
etmi olan Hakk'a ezdan saknp nnellezne yuznallhe ve reslehu
yan "Allh'a ve Reslne ez eden kimseler (Ahzb, 33/57) yet-i kermesi
ifdesi altna dhil olmamaldr.

Nitekim riflerin ba'zs ackt, alad. Bu ilimden zevki olmayan bir


kimse onu azarlayarak bu konu hakknda syledi. Byle olunca rif dedi ki:
"Ancak beni alamam iin acktrd. Gy der ki, benden onun kaldrlmas
hakknda, O'ndan istekte bulunmam iin, beni skntya drd. Ve bu,
benim sabredici olmama eksiklik vermez (17).
Ya'n bellara dmekten gyenin ne olduunu ve kendisinden belnn
kaldrlmasna almann kimin hakknda almak olduunu bilen riflerden
ba'zlarnn karn ackt ve bu aln verdii elemden dolay alad. Ve bu
yksek fassta beyn buyrulan bilgi konusunda zevk shibi olmayan yan bizzat yaayarak hakkatini idrk etmemi bir kimse o rifi azarlayarak:
"Niin Hakk'n bellarna kar sabretmiyorsun?" dedi. O rif de ona
cevben:
Hak Tel beni alamam iin acktrd. Hak Tel hazretleri gy bana
der ki: "Ben seni alk elemine onun iin tuttum ki, o elemin kaldrlmas hakknda benden istekte bulunasn. Ve sen benim kulumsun; muhtalk ve acz,
senin ztnn gereidir. Bana ihtiycn arz et ki, kulluun sbit olsun." Bundan
dolay benim O'ndan dilenmem, sabredici olmama eksiklik vermez, dedi.

869

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

imdi biz bildik ki, muhakkak sabr, nefsi Allhn gayrsna ikyetten
tutmaktr. Ve "gayr" ile kastm, Allahn vecihlerinden zel bir vecihtir; ve
muhakkak Hak Tel Allahn vecihlerinden zel bir vechi ta'yin etti; ve o
da "hviyyetinin vechi" olarak isimlendirilir. Bundan dolay o, skntnn
kaldrlmas hakknda "sebepler" denilen dier vecihlerden deil, bu vecihten du eder; ve oysa o, kendi nefsinde iin ayrntlan ynnden onun
gayr deildir. imdi rifin, kendinden zararn kaldrlmas hakknda
Hakk'n hviyyetinden istekte bulunmas, sebeplerin hepsinin zel ynden
onun ayn olmaktan onu perdelemez (18).
Ya'n bir kimse bana gelen bir beldan Allh'a ikyet ederek kaldrlmas iin du ederse, onun bu ikyeti sabrna zarar vermez. Fakat Allah'tan
gayrsna ikyet ederse, o kimseye sabredici denmez.
Soru: Btn mevctlar Hakk'n grnen sretleridir. Bundan dolay
vctta Hakk'n gayr bir ey yoktur ki, ona ikyet olunsun. u halde Allh'n
gayrsna ikyet nasl dnlebilir?
Cevap: Cenb- eyh (r.a.) bu soruya cevben buyururlar ki: Ben "Allh'n
gayr" demekle ilh vecihlerden zel bir vechi kastederim. Ve bu ta'br ile kast, ister birimsel ister btnsel olsun, taayynler ile kaytlanm olan taayyn
etmi hviyyettir; yoksa mutlak olan hviyyet deildir.
Ve Hak Tel hazretleri, kulun du etmesi iin ilh vecihlerinden zel bir
vechi ta'yn ve tahss etti; ve o zel vecih de "hviyyetinin vechi" olarak isimlendirilir ki, ilh vecihlerin hepsini toplam olan "mutlak hviyyet"in
vechidir; ve o vech "Allah" ismidir. Bundan dolay kul, zararn kaldrlmas
hakknda Hakk'a du edecei vakit "Y Allah!" deyip, o zel veche ynelir;
yoksa Allahn gayr denilen ilh zel vecihlerden birisine ynelmez; ya'n
"sebepler" denilen dier vecihler ile istekte bulunmaz ve du etmez. Ve oysa
dier vecihler denilen sebepler, o zel vechin hviyyetinden gayr deildir.
nk sebepler kendi nefsinde hviyyet hussunun ayrntlanmdr. Ya'n
mutlak hviyyetin vechi olan "Allah" ismi, btn vecihlerin, ya'n btn isimlerin ayndr ve bu zel vechin btn vecihlerde ayrntlan, ya'n "Allah"
isminin btn isimler ile ayrntlan, kendi nefsinde ayrntlanmasdr. Ne
kadar isimler varsa hepsi Allah isminin altnda bulunmaktadr. Bu ismi,
Rezzk, Raf, Atf, Mu't, Vehhb ve dierleri gibi isimleriyle ayrntlandrr
isen, Allah isminin kendi nefsinde ayrntlanmas olur. Bundan dolay Allh'n
gayrsna ikyetten nefsi tutmak, ilh vecihlerden zel bir vecih olan mutlak
hviyyetin vechine meyletmek demek olur. Ya'n "Allah" toplayc ismine
meyletmek olur.
te bu zhlardan anlalr ki, rif, kendi nefsinden zararn kaldrlmas
hakknda Hakkn hviyyetinden istekte bulunduu vakit, dier vecihler denilen sebeplerin hepsinin Hakk'n ayn olduunu bilir. Ve btn vecihlerde, o
870

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

zel vechi, ya'n hviyyetin vechini mhede eder; ve dier vecihleri grmekle hviyyetin vechinden perdelenmez. nk rifin baknda gayrlk yoktur.
Fakat rif olmayan kimsenin baknda gayrlk mevcttur. rnein kerm
olan zengin bir ahs, bir fakre ihsn etse, rif o ahs ilh isimlerden bir ismin taayyn etmi sreti ve ilh vecihlerden bir vech bildii ve o isim, toplayc ismin kapsam altnda bulunduu iin, onu Hakk'n ayn grr; ve o
ihsn Hak'tan bilir. Fakat rif olmayan, bu bilgiden perdeli oluuyla, o ahs
Hakk'n gayr ve o ihsn o ahstan bilir. Sonu olarak rif, ayrntl olutan ve
toplu olutan perdeye dmez.

Ve bu bir srdr ki, srlarn zere emn olan Allahn kullarndan, edeb
shiplerinden baka kimse, onun yolunun bals olmaz; nk Allah iin
"emnler" vardr ki, Allah'dan baka onlar kimse bilmez; ve onlarn ba'zs,
ba'zsn bilir (19).
Bu bahsedilen hakkatler, ya'n bir belya tutulduu zaman, o bel ve zararn kaldrlmas hakknda "hviyyetin vechi'' olarak isimlendirilen zel
veche ve toplayc isim olan "Allah" ismine ynelerek "Allahn gayr" ve "sebepler" denilen ilh zel vecihlerden birisine ynelmekle istekte bulunmamak
ve fakat, sebeplerin hepsinin Hakk'n ayn olduunu bilmek ve sebepler ismi
altnda bulunan bu dier vecihleri grmekle berber, hviyyettin vechinden
perdelenmemek bir srdr ki, bu srrn yolunda ancak ilh srlara vkf olan ve
"emn" ve Hak'la btn hallerinde ve ilerinde edeb zere bulunan Allahn
kullar mdvim ve balsdr. Ve bu srlara devmllk zere riyette bulunan
onlardr. Ve Allh'n bu gibi srlarn emnet ettii kullar vardr ki, onlar ancak yine kendisi bilir; ve onlarn ba'zs, ba'zsn bilir. Ya'n Hakk'n bildirmesiyle bu gibi "emnler" birdierini de bilirler.
Bir gn std- ekremim Mesnev-han Mehmed Es'ad Dede Efendi (r.a.)
hazretlerinin Kasmpaa Mevlevhnesi'nde, yataa esr olduklar bir srada,
nr saarak parlayan huzrlarnda oturuyor idim. Yanlarnda il ieleri dizili idi. Fikrimden u geti: "lh, senin gfil kullarn hasta olduklar vakit, balarnn ucuna il ielerini dizip onlardan if isterler. Grnen srette
riflerin de byle yapyor; bunlar ayrmak ne kadar g bir itir!" Bu fikrin
gelii tkiben Hazret (k.s.) hemen mbrek ellerine il ielerinden birini alp
fakre hitben: "Bunlar rtdr; if Hak'tandr" buyurdular. Onlarn bu
hitblar, sebeplerin hepsinin Hakk'n ayn olduunu ve sebepleri grmekle
hviyyetin vechinden perdeye dmemek lzm geldiini ihtr ederek ve rif
ile gfilin farkn fakre anlatmak idi.

871

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Eyybiyye Fass

Ve muhakkak biz sana nashat ettik. imdi sen onunla amel et ve Allah
Sbhneh ve Tel'dan iste! (20).
Ya'n biz bu yksek fassta sabrn ne demek olduunu ve bir belya tutulduun vakit, o zararn kaldrlmas hakknda ne yolda hareket etmek lzm
geldiini ayrntl olarak beyn ederek sana nashat ettik. Ey edeb yolunda yrmek ve Allh'n "emn" kullarndan olmak isteyen rif, sen bu nashatler ile
amel et! Ve kendinden zararn kaldrlmas hakknda hviyyet vechinin perdeleri olan sebeplere meyletmeyip btn ilh vecihleri toplam olan Allah
Sbhneh ve Tel hazretlerinden iste!
Ve ilh kahra mukvemet gibi bir cehletten yakan kurtar! Ve netcede
kulluun dolaysyla acz ve muhtaln sbit olsun. Beyt:
Tercme: "Her ne kadar ma'rifet nakti, bizim derymz ise de, kulluk ve
acz ve hayret bizim makmmzdr."
Mesnev:
Tercme: "Senin krden aczin tam kr olarak geldi. Bu konunun
hakkatinde zek ol, iyi anla! Sz bitti..."
Bitii: 26 Nisan 1917 Perembe gecesi, ezn sat 03.00

872

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-20BU FASS YAHY KELMESNDE MEVCT OLAN
CELLYYE HKMET BEYNINDADIR
"Celliyye Hikmeti"nin Yahy Kelimesine tahssindeki sebepler udur ki:
lk olarak, kahra tahss edilmi olan ilh sfatlar ve rabbn isimler "Cell" ile
isimlenmitir. Ve ikilii bildiren ve gayr ve msiv denilen taayynlerin kahredilmesi ve mutlak birliin ispt, Cell'in nndandr. nk Cell,
evveliyyete geri evirmek iin mevctlar kaldrr. Nitekim, Hak Tel hazretleri li menil mlkl yevm, lillhil vhidil kahhr yan O gn mlk kimindir? Tek ve Kahhar olan Allah'ndr (M'min, 40/16) buyurur. Ve yet-i
kermedeki isimler, cell isimlerdendir. Ve bu birlik Yahy (a.s.)da da
mevct olup onun ismi ve sfat ve sreti ve ma'ns ona aykr deil idi. Ve
Yahy (a.s.), kendinden evvel mevct olan hibir ferdin "Yahy" ismiyle isimlendirilmemesi sretiyle, isimde evveliyet grnme oldu. kinci olarak, Yahy
(a.s.)n hlinde kabz ve hayet ve acma ve hu' gibi cell hkmler glip
idi. Nitekim Reslullah (s.a.v.) Efendimiz ondan haber olarak buyururlar ki:
"Yahy (a.s.), s (a.s.) gld bir vakitte azarlayp:"Sen Allh'n mekr ve
azbndan sanki emnsin" dedi. s (a.s.) ona: "Gy sen de Allh'n fazl ve
rahmetinden mtsizsin" diye cevap verdi. Hak Tel hazretleri, her ikisine
vahyedip buyurdu ki: "Muhakkak sizden bana en sevgiliniz, bana zann gzel
olannzdr." Ve Yahy (a.s.) netcede kfirler tarafndan ehd edildi. Kss
olarak yetmi bin kfir ldrlmedike kannn fkrmas skin olmad. te
bu iki sebepten dolay "celliyye hikmeti" Yahy Kelimesi'ne ilikin klnd.

te bu, isimlerde ilk olu hikmetidir. nk Allah Tel onu "Yahy''


ismiyle isimlendirdi. Ya'n Zekeriyy'nn zikri onunla diri olur. Ve onun
iin daha nce ada klmad. imdi bir ocuk, terk edip gemi olan kiinin
o ocuk ile onun zikri diri olan sfatlarn hsl olmas arasyla onun ismi
arasn birletirdi; onu Yahy ismiyle isimlendirdi. Bundan dolay onun ismi olan Yahy zevk yan bizzt yaanarak edinilen ilim gibi oldu (1).
873

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

Ya'n bu Yahy Kelimesindeki hikmet isimlerde ilk olu hikmetidir. nk Allah Tel, Yahy (a.s.) "Yahy" ismiyle isimlendirdi ki, Zekeriyy
(a.s.)n ismi Yahy (a.s.) ile diri olur, demektir; ve Yahy (a.s.) iin kendisinden nce bu isim ile bir kimseyi isimlendirerek ada klmad. Bundan dolay
lemde ilk olarak bu isim ile isimlendirilmi olan, ancak Yahy (a.s.) oldu. u
halde Allah Tel hazretleri Yahy (a.s.) Yahy ismiyle isimlendirmekle
Zekeriyy (a.s.)n neblik ve dierleri gibi terk etmi olduu sfatlar ile onun
zikrinin devamll arasn birletirdi. Ya'n Yahy ismi, Yahy (a.s.) iin, kendisinden nce kimsenin isimlendirilmedii bir zel isim olmakla berber,
Zekeriyy (a.s.)n zikrinin devmn ve ismini yaatarak herkese bildiren bir
sfat oldu. Bundan dolay Yahy (a.s.)n ismi olan "Yahy" zevk yan bizzt
yaanarak edinilen bir ilim gibi oldu. nk "Yahy" ismi, iki faydaya dellet
etti ki, birisi "sfat" dieri "zel isim oluu"dur. rnein "bal" bir isimdir, ki bir
tr tatlya zel isim olmutur. Onun sfat tatllktr. Bir kimse bal grse ve
bilse de tatmasa, tatll hakknda zevk ilmi yoktur. Fakat onu tadan kimse
indinde baln zel isim olutan ve sfattan ibret olan iki faydas oluur. te
bunun gibi "Yahy" denildii zaman birisi isim ve dieri onun sfat olan "hayat" dnld. Bu ise zevk itibrdr. nk usl ehline gre bir isim zikredildii zaman, onun sfatnn dnlmesi kideden deildir. rnein
"Ahmed" deriz. "Hamd" mastarndan tremi olan bu isim ile isimlendilen
kimsede hmd edicilik sfat aklmza bile gelmez. Fakat Yahy ismi byle deildir. Onda zel isim ve sfatn birlikte dnl ynyle, zevk ilim gibi
oldu.

nk, hakkatte dem'in zikri t ile diri oldu. Ve Nh'un zikri de


Sm ile diri oldu. Dier nebler (a.s.) de byledir. Fakat Allah Tel
Yahy'dan nce hibir kimse iin ondan, ya'n kendisinden, km olan
zel ismi ile sfat arasn birletirmedi. Ancak kendi tarafndan
Zekeriyy'ya inyet olarak birletirdi. nk feheb l min lednke
veliyy yan ndinden bir vel bala (Meryem, 19/5) dedi. ocuun
zikri zerine Hakk' ne geirdi. Nitekim siye, indeke beyten fl cenneti
yan indinde cennette bir ev (Tahrm, 66/11) sznde civrnda olmay, ev
zerine ne geirdi. imdi Allah Tel onun dileini yerine getirmekle ona
ikrm eyledi. Ve onu sfat ile isimlendirdi. T ki nebsi Zekeriyy'nn ondan talep ettii iin, onun ismi anlm ola (2).
Ya'n dem (a.s.)n isminin zikri t (a.s.) ile ve Nh (a.s.)n isminin zikri
de Sm ile diri ve bk oldu. Ve dier neblerin (a.s.) isimlerinin zikirleri de
bylece onlarn evlatlaryla devamllk buldu. Fakat Allah Tel hazretlerinin
Yahy (a.s.)dan evvel peygamberlerden hibirisine kendi ilh tarafndan bir
isim vererek o zel isim ile bu ismin iine ald sfatlarn arasn birletirmesi
hi olmad. Bu zel ltuf, sdece ilh taraftan olan inyetten dolay, ancak
874

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

Zekeriyy (a.s.)a oldu. nk Zekeriyy (a.s.) "Y Rab kendi indinden bana
bir vel bahet!" (Meryem, 19/5) diye du etmi ve Hakk'n zikrini olunun
zikri zerine ne geirmi idi. te bu sebeple Allah Tel inn nbeiruke
bi gulminismhu yahy (Meryem, 19/7) yan "smi Yahy olan oul ile
sana mjde veririz" hitbyla ona ikrm ve Yahy (a.s.) hibe ederek isteini
yerine getirdi. Nitekim Firavun'un ei olan siye de Bana kendi indinde
cennette bir ev ihsn et! (Tahrm, 66/11) sznde Hakk'n civrnda olmay,
ev zerine ne geirmi idi. Hakkn zikrini, olunun zikri zerine ne geirdii iin, Hak Tel Zekeriyy (a.s.)n isteini yle bir ekilde gerekletirdi ki
ona oul verdi, isim dahi takt. Ve zel ismi olan bu isim ile Zekeriyy (a.s.)n
sfat olan "hayat"n ma'nsn da birletirdi. Bundan dolay "Yahy" ismi,
Zekeriyy (a.s.)n "hayat" zikrini bildirir. Ve Zekeriyy (a.s.)n zikri Yahy
(a.s.) ile diridir.

nk Zekeriyy (a.s.) kendisinden sonra Allah zikrinin devmn istedi. nk, oul babasnn srrdr. Byle olunca "Bana vris olsun ve Ya'kb
hnednna vris olsun" dedi (Meryem,19/6). Ve halbuki bunda onlar hakknda Allahn zikri makmndan ve ona da'vetten baka, mrs brakacaklar bir ey yoktur (3).
Ya'n Zekeriyy (a.s.)n feheb l min lednke veliyy yan ndinden
bir vel bala (Meryem, 19/5) diye du etmesinin sebebi, kendinden sonra
Allahn zikrinin devamlln istemesi idi. Evlt babasnn srr olduu iin
kendisine ve Ya'kb hnednna vris olacak bir oul istedi. Oysa neblerin
(a.s.) Allahn zikri makmndan ve Hakk'a da'vetten baka mrs brakacaklar mal yoktur. nk onlar vris talep edince kendilerinden sonra Allahn
zikrinin devamllna hizmet edecek ve perdelileri Hakk'a da'vet edecek bir
ocuk isterler.

Daha sonra onu, yevme yemtu ve yevme yubasu hayy yan Doduu ve ld ve diri olarak bas olunduu gnde (Meryem, 19/15) szyle onun zerine olan onun selmndan, onu ne geirdii eyle mjdeledi.
imdi hayt sfatn getirdi ve o da onun ismidir. Ve selm ile ona bildirdi.
Ve onun sz dorudur. O sz kesinlemi szdr (4).
Ya'n daha sonra Hak Tel hazretleri, Yahy (a.s.) hakknda Ve selmun
aleyhi yevme vulide ve yevme yemtu ve yevme yubasu hayy (Meryem,
19/15) ya'n "Doduu ve ld ve diri olarak ba's olunduu gnde onun
zerine selm oldu" szyle selmet vasfn beyn buyurarak onu kendi
akrn arasnda ne geirdiini Zekeriyy (a.s.)a mjdeledi. Bundan dolay
Hak Tel, Yahy (a.s.), kendisinin zt sfat olan "Hayat" ile vasfetti. Ve
875

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

Yahy (a.s.)n ismi, hem zel ismi ve hem de sfat bildirii ynyle "hayat"
sfat onun ismidir. Ve Hak Tel nefsiyle Yahy zerine selm ettiini
Zekeriyy (a.s.)a mjde olarak bildirdi. Bundan dolay Yahy (a.s.)n doduu gnde, ya'n benlikle rtlmesi ve nefsin ortaya kmas sebebiyle Hak'tan
uzakl gerektiren taayyn elbisesine brnd gnde ve ld, ya'n
nefsn sfatlar Hakkn vcdunda fn olduu gnde ve diri olarak ba's
olunduu ya'n fen-fillh makmndan sonra hakkn vct ile baksnn tahakkuku gnnde Allah Tel hazretlerinin onu selmetle vasfetmesi Hak
Kelmyla sbittir. Ve Hak Kelm ise kati ve ak haberdir. Onda yalan ve
hat ihtimli yoktur.

Ve eer Rh'un Ves selmu aleyye yevme vulidtu ve yevme emtu ve


yevme ubasu hayy yan Doduum ve ldm ve diri olarak bas
olunduum gnde selm benim zerime olsun (Meryem, 19/33) sz, birlik asndan mkemmel ise de, bu, birlik asndan ve inan asndan daha mkemmel ve te'vl ynnden daha yksektir (5).
Ya'n eer i'tirz eklinde denilecek olursa ki: "Hak Tel s (a.s.)n da
balang olarak ve sonu olarak selmetini Kur'n- Kerm'de haber vermi
olduu halde, bu selmn balang olarak ve sonu olarak Yahy (a.s.)a
mahss olmas ve bu selm ile onu akrn zerine ne geirmesi nasl doru
olur?" Cevben denilir ki: Eer rhullah olan s (a.s.)n "Doduum ve ldm ve diri olarak ba's olunduum gnde selm benim zerime olsun"
(Meryem, 19/33) sz birlik asndan mkemmel ise de, Yahy (a.s.)n selm, birlik asndan ve inan asndan daha mkemmel ve te'vl ynnden de
daha yksektir.
Birlik asndan daha mkemmel oluu budur ki: Allah Tel cenb-
Yahy'nn izf vcdunda olan nefsi zerine selm eder. Ve bu selm, btn
ilh vecihleri toplam olan mutlak hviyyetten olmu bir hitptr. Fakat s
(a.s.)n izf ve kaytl vcdunda olan kendi nefsine selm, ilh vecihlerden
zel bir vecih yoluyladr. Bundan dolay btn ilh vecihleri toplam olan
mutlak hviyyet vechinden gelen selm, bu vecihlerden bir vecihten kan
selmdan, birlik asndan daha mkemmeldir. u kadar var ki selm, s
(a.s.)n grnme yerinden ve onun kaytl vcdundan geldii iin,
mhedesinin tekliinde, o hazretin temknin yan meknlanmann kemli
zere bulunduu anlalyor. Fakat bu selmn, Yahy (a.s.)n grnme yerinden ve onun taayyn etmi vcdundan kmam olmas ynyle, o hazretin bu mhedede temkn olmann yan meknlanmann kemli zere olduuna dell yoktur. nk fark hissedilmektedir.
nanta daha mkemmel ve te'vl ynnden daha yksek oluu da budur
ki: Hakk'n Yahy (a.s.) zerine olan selm, onun Rabb'i oluu ve mutlak
876

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

hviyyeti bulunuu ynyle olduundan ikilik perdesi ile perdelenmi olan


nefs ehli ve kaytl inan shipleri indinde te'vle muhta deildir. Onlar
Yahy (a.s.)a Rabb'i tarafndan selm olduuna te'vlsiz inanrlar. Fakat s
(a.s.)n selm, te'vle muhtatr. nk cenb- s, nfilelerle yaklama mertebesine gre, Hakkn lisn ile kendi nefsi zerine selm eder. Veyhut farzlarla yaklama mertebesine gre, cenb- s'nn grnme yerinde taayyn
etmi olan Hak Tel, s (a.s.)n lisn ile kendi nefsine selm eder. Bundan
dolay kaytl inan shipleri, te'vl edilmedike bu sz tasdk etmezler. u
halde s (a.s.)n nefsi zerine selm, Rabb'i tarafndan Yahy (a.s.) zerine
olan selm gibi inan hussunda daha mkemmel ve te'vl ynnden daha
yksek deildir. Sonu olarak birisine herkes inanr; ve te'vl ynnden onun
iin daha yksektir. Dierine ise inanmaz; nk te'vl ynnden daha yksek
deildir.

nk muhakkak s hakknda, kendisinde alla gelenden farkl olan


ey, ancak konuma-sdr. Byle olunca Allah Tel'nn onu konuturduu
bu zamanda, onun akl yerinde ve mkemmellemi oldu. Ve konuabilen
kimseye, her ne hl zerine olursa olsun, syledii eyde Yahy gibi zerine hitlik edilenin tersine olarak, doruluk lzm deildir. Bundan dolay
Hakk'n Yahy zerine selm, bu ynden ilh inyette olan tereddt iin,
s'nn nefsi zerine olan selmndan daha yksektir. Her ne kadar eldeki
veriler, cenb- s'nn beik iinde annesi Meryem'in temize kmasna
dell arz ediinde konutuu vakit, bunda Allah Tel'ya yaknlna ve
onun doruluuna dell olursa da (6).
Ya'n s (a.s.) hakknda hrikulde olarak gerekleen ey, beik iinde
iken onun konumasdr. nk beikteki ocuun sz sylemesi, alla gelmi eylere aykrdr. Ve sz sylemek iin aklda kudret ve mkemmellik lzmdr. Bundan dolay s (a.s.)n Hak tarafndan konuturulmas zamnnda
onun akl yerinde ve mkemmellemi oldu. Ve konuma ister mu'cize gibi
alla gelene aykr ve ister yetikinin sz gibi alla gelene uygun olarak
gereklesin, konuabilen kimseye doruluk lzm deildir. Ya'n her sz syleyen kimsenin sznn doru olmas gerekmez. O sz iin aslna uygun olmayabilir. Fakat Yahy (a.s.) gibi zerine hitlik edilen bu anlatlana uymaz.
nk onun selmetine hitlik eden Hak'tr. Ve s (a.s.) ise kendi nefsine
selm etti. Bunun her ikisi de ilh inyettir. Fakat Hakk'n Yahy (a.s.) zerine
olan selm, cenb- Yahy hakkndaki ilh inyette olan tereddt giderir.
nk Hak sznde dorudur. Ve Hak syledii vakit doru syler. Fakat s
(a.s.)n kendi nefsi zerine selm, onun hakknda olan ilh inyette olan
tereddtn giderilmesi hussunda Hakk'n Yahy (a.s.)a olan selm gibi deildir. nk her konuann konumasnda doruluk gerekmez. Her ne kadar
eldeki veriler o konumada s (a.s.)n Allah Tel'ya yaknlna ve bu ko877

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

numada doruluuna dell olursa da, tereddtn giderilmesinde yine Hakk'n cenb- Yahy'ya olan selm daha kuvvetlidir. Ve eldeki veriler budur ki,
s (a.s.) annesi olan Hz. Meryem'in, inkrclarn ona isnd ettii zin thmetinden temize kmasna dell arz ediinde beik iinde konumasdr. nk
alla gelenin tersine olarak bir mu'cizenin gzkmesi bir lzma dayanmaktadr. O lzm ise, Hz. Meryem'in temiz oluunun sbitlii idi. Bundan dolay
cenb- s annesinin temize kmasna hitlik iin syledii szde dorudur.

imdi o, iki hidin birisidir. Ve dieri kurumu hurma aacn silkelemesidir. imdi, Meryem s'y nasl kocas ve erkek olmakszn ve alla
gelmi olan cinsi mnsebet olmakszn dourdu ise, erkek hurma aac ve
dllenme olmakszn, taptze hurma dt (7).
Ya'n s (a.s.)n beik iinde konumas iki hitten birisidir. Ve dier
hid ise Ve huzz ileyki bi cizn nahleti tuskt aleyki rutaben ceniyy
yan Ve hurma aacnn gvdesini zerine silkele. Tze hurmalar senin
zerine dsn, (orada) toplansn (Meryem, 19/25) yet-i kermesinde
beyn buyrulduu zere, Hz. Meryem'in kuru hurma aacn silkelemesidir.
Ve kuru aacn silkelenmesinin ardndan taptze hurma dkld. Oysa
ziraati hurma aacnn erkeini diisine alamadka hurma vermez. Mutlaka mahsl vermesi iin alamak lzmdr. te Hz. Meryem bkire olduu ve
asl kendisine bir erkek yaklaarak herkesin bildigi cinsi mnsebet gereklemedii halde, nasl ki s'y dourdu ise, hurma aac da alanmakszn ve
ancak silkelenme ile taptze hurma verdi. te bu da ikinci hittir ve Hz.
s'nn sznn doruluu hakkndaki verilerdir.

Eer bir neb, benim iretim ve mu'cizem "Bu duvarn konumasdr"


dese, duvar konusa ve konumasnda "Sen yalancsn, Allahn resl deilsin" dese, elbette iret doru olur. Ve onunla muhakkak onun Allahn
resl olduu sbit bulunur idi ve duvarn syledii eye iltift edilmez idi.
imdi, ne zamanki bu ihtiml, beik iinde olduu halde, annesinin ona
ireti ile olan s'nn szne dhil oldu, Yahy'nn selm bu ynden daha
yksek oldu (8).
Ya'n her sz syleyenin sznn, doru olmas lzm gelmedii iin, eer
bir peygamber, "te benim nebliime almetim, bu duvarn sz sylemesidir"
deyip de duvar da sze gelip sz sylese ve sz de "Sen yalancsn, Allahn
resl deilsin" sznden ibret olsa, elbette o almet doru olur. Ve duvarn
sz sylemesiyle, onun Allahn resl olduu sbit bulunur idi ve duvarn
"Sen yalancsn, Allahn resl deilsin" szne iltift edilmez idi. nk konumaya kudreti olan her sz syleyenin sznn doru olmas gerekmez.
878

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

te annesi olan Hz. Meryem'in ireti ile, beik iinde olduu halde s
(a.s.)dan km olan sze de, perde ehline gre, bu ihtiml dhil olduundan,
Hakk'n Yahy (a.s.)a olan selm, bu ynden daha yksek olur. nk Hakk'n szne ve selmna bu ihtiml dhil olmaz.

imdi onun "Allahn kulu" olduunun dell yeri, onun hakknda "Allahn olu" denilmesi dolaysyladr. Oysa sdece konuma ile dell olmas
geerli oldu. nk nebliine inanm olan dier insanlar indinde o, Allahn kuludur. Ve beik iinde haber verdii eylerin hepsi gelecekte ortaya kncaya kadar, ilve olarak dier syledikleri, aklsal bak asyla bakanlar indinde, ihtiml hkmnde bk kald. Byle olunca sen, iret edilen eyi iyi aratr! (9).
Ya'n onun "Allahn kulu" olduu hakkndaki dell yeri mu'teberdir. nk s (a.s.)n inn abdullh yan Muhakkak ben, Allahn kuluyum
(Meryem, 19/30) sznden herkesin "Allahn kulu" olmad ma'ns kar.
nk insanlarn ou "nefsin kulu" ve netcede "dnynn kulu" ve "parann
kulu" ve "kadnn kulu" ve erkein kulu olur. Ve byk bir ksm da
"Hdnin kulu" ve "Rezzkn kulu" ve dierleri gibi bir hs ismin kulluuyla
ayrlm bulunur. Oysa "Allahn kulu" ancak kendi mlk ve onun mlk
Hak Tel hazretlerinin mlk olan kimsedir. Ya'n "Allahn kulu" btn ilh
isimleri toplam olan sadet sofras ztlardr: Nitekim Hz. Mevln (r.a.)
efendimiz buyururlar:
Tercme ve izh: "Hak, mdemki onun eline kendi eli ta'br etti,
yedullhi fevka eydhim yan "Allh'n eli onlarn ellerinin stndedir"
(Feth, 48/10) yet-i kermesinin yce mansna kadar srd, gtrd."
Ya'n hads-i kudsde Onun tutan eli olurum buyurdu. Ve Kur'n-
Kerm'de de "Allh'n eli onlarn ellerinin stndedir" (Feth, 48/10) dedi.
Bundan dolay bak-billah mertebesinde bulunan evliyullhn eli herkesin
elinin stnde olur, nk Hakk'n elidir.
Bundan dolay Hakk'n sfatn tamak her bir insann kr deildir. te
s (a.s.)n beik iinde iken syledii Kle inn abdullhi, tniyel kitbe
ve cealen nebyy (Meryem, 19/30) ya'n "Muhakkak, ben Allh'n kuluyum; bana kitab verdi ve beni peygamber kld" sz, s (a.s.) hakknda
"Allh'n oludur" diyen Nasr'nn sz karlnda olduu iin, kendisinin
"Allahn olu" olmas haylini kaldrd. Ve muhterem annesinin zindan temize kmasn ispt etti. Ve sdece konuma ile, onun "Allahn kulu'' olmas
zerine dell tamm ve doru oldu. Ve Hz. s (a.s.), mmetinden kendisinin
nebliine inanan Habeliler gibi dier bir snf nezdinde muhakkak "Allahn
kulu"dur, Allh'n olu deildir. Ve aklsal bak as ile bakanlara gre her
879

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Yahyviyye Fass

konuan kimsenin sznn doru oluunun gerekmeyii ynyle, Hz. s'nn


beik iindeki inn abdullh yan Muhakkak ben, Allahn kuluyum
(Meryem, 19/30) sznden, "Allahn kulu" ma'ns zerine ilve olan sz
gelecekte neblik ile gnderilinceye kadar, doru ve yalan ihtimli hkmnde
bk kald. Ne zamanki neblik ile gnderildi, beik iinde ne sylemi ise,
hepsinin doruluu ortaya kt iin bu ihtiml hkm de kalkm oldu.
imdi sen bu yksek fassta bey'an buyrulan bilgileri iyi aratr ve iyi anla!
Ve Yahy (a.s.)n s (a.s.) zerine stn klnm olduunu hayl etme! Ve
s (a.s.)n kendi nefsine olan selm ile, Yahy (a.s.) zerine olan Hakk'n selm arasndaki fark basret gzyle gr! Ve kaytl inan shiplerine gre
hangisinin te'vle muhtc olduunu ve hangisinin olmadn bil!
Bitii: 11 Mays 1917 Cum'a gn, ezn sat 02.00

880

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-21BU FASS ZEKERYY KELMESNDE MEVCT OLAN MLKYYE
HKMET BEYNINDADIR
Bilinsinki ki, Zekeriyy (a.s.)n tedbr edicisi olan hss isim "Mlik" ism-i
erifidir. Bundan dolay ehdet mertebesinde onun vcdunda aa kan
da, bu ismin haznesinde gizli olan haller olduundan, kendisi Allah indinden
bu ismin gerei olmak zere, tam bir kuvvet ve tesirli himmet ile desteklendi;
nk Mlk, iddet ve kuvvet ma'nsna olan "mlk"ten tremitir ve
mlk, kudret ve tasarruf ma'nsna da gelir. imdi Hakkn mlik oluu,
Zekeriyy (a.s.)n vcdunda aa kt. nk onun mbrek vcdu
yevm'd-din gibi oldu; ve "kymet" ma'nsna olan "yevm'd dn"de Hakk'n mlik oluunun kemliyle a k ynyle Hak Tel "yevm'd-din"e
Mlik ism-i erifini balayp, Ftiha Sresinde Mliki yevmid dn yan
Dn gnnn Mliki (Ftiha, 1/4) buyurdu; bundan dolay cenb-
Zekeriyy rahmet ve iddetli azbn aa kmas hussunda yevm'd-dinin
halleri ile tahakkuk edici olduundan, yevm'd-dn menzilesinde oldu. u
halde, Hak Tel hazretleri "Dn gnnn Mliki" olduu gibi "Zekeriyynn
Mlik"i oldu. nk Hak Tel bu kymet gnnde ba'zen rahmet ve ba'zan
azb eder ve bu gnde rahmet ve azbda aa kmas ile onun mlik oluu
zhir olur. te Zekeriyy (a.s.)n vcdunda da Hak bu iki i ile aa kt.
Rahmeti ile aa kmas budur ki, onun muhterem ei ksr ve kendisi pek
ihtiyr olduu halde feheb l min lednke veliyy yan "Bana indinden
bir vel bala" (Meryem, 19/5) diyerek Hak'tan bir slh oul talep etti. Ve
Hak Tel da dusn kabl edip o hazretin ship olduu ilh bilgilere ve
rabbn srlara ve vlm ahlka vris olarak ona Yahy (a.s.) bahetti. Ve
iddetli azbla aa kmas budur ki, Hak Tel onu iddetle yanna ekti; o
hazreti testere ile kfirler ikiye bitiler. O da buna sabredip, grnme yeri olduu hs ismin gerei olarak Hak'tan bu belnn kaldrlmasn talep etmedi.
te bu sebebe binen "mlikiyye hikmeti" Zekeriyy Kelimesine tahss klnd.
Mesnevi:
Tercmesi: "imdi kymet ol, kymeti gr; her eyi grmek iin bu arttr. Akl olursan, akl kemliyle bilirsin. Ak olursan ak cemliyle grrsn."
881

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Bilesin ki, muhakkak Allah'n rahmeti vcd olarak ve hkm olarak


her eye kapsam oldu ve muhakkak gazabn varl da, Allah'n gazaba olan
rahmetindendir; bundan dolay O'nun rahmeti gazabn geti. Yan rahmetin O'na nispeti, gazabn O'na nispetini geti (1)
Sleyman Fass'nda ayrntl olarak anlatld zere "rahmet" biri ztna
it, dieri sfatlarna it olmak zere iki ksmdr. Bunlar da zel oluu ve genel oluu i'tibr ile iki ksmdr. Her eye kapsam olan rahmet, "zt genel
rahmet"tir; ve bu rahmet Hakk'n ztnn gereidir; nk Hak bizzat "Cevd
yan ok Cmert"tir. Eer byle olmasa, Hakkn mutlak vcdunda aa
kma bulunmaz idi. te Hakk'n ztnn gerei olan bu rahmet syesinde,
ahadiyyet ztnda gizli olan Hakkn bantlar ve ileri, onun kendi ztnda
kendi ztna tecellsi sretiyle, ilminde sbitlik buldu.
Ve Hak ahadiyyet ztnda sknt iinde kalm olan isimlerini rahmn nefesi ile nefeslendirip onlara ilm vcd vermek sretiyle hepsini bu skntdan
zd etti. Bundan dolay bu rahmet, hkm olarak her eye kapsam oldu. Ve
zt genel rahmetinin gerei olarak, ilimde sbitlik bulan sbit aynlarn
sretlerinin, kendi hkmleri diresinde, varlksal ayn sretleriyle aa k
ynyle, bu zt rahmet, u iinde bulunduumuz ehdet mertebesinde de
vcd olarak her eye kapsam oldu. imdi Hakkn rahmeti, btn bantlara
ve sbit aynlara ve hric olan hereye kapsam olunca, yokluksal bantdan
ibret olan gazaba da kapsam olur.
Ve bundan dolay gazabn varl da, gazaba olan ilh rahmetten olur. Fakat gazabn Hakk'a nispeti, rahmetin Hakk'a nispetinden sonradr; nk
gazab rahmete gre geici bir eydir. rnein suyun tab hli akkan olmasdr ve donmas, geicidir. Ve ayn ekilde insann tab hli gazab deildir;
onun gazab bir sebep altnda ortaya kan geici bir sfattr.
Ve geici sfatta asl olan ise yokluktur; bundan dolay gazab yokluksal
bantlardandr. Ve zeyr Fass'nda ayrntl olarak anlatld zere, ilh
gazab bir eyin keml ve sadete btnyle kbiliyyetinin olmayndan vey
kbiliyyetinin noksan oluundan o eye gerekir. Ve gazabn er ve ekvet olmas zerine gazab edilene gredir. Yoksa gazab, Hakk'a nispetle rahmet
edilmitir; nk Hakk'n rahmn tecellsiyle mevct olmutur.
Ve mevct olan her ey rahmn tecell ile rahmet edilendir.

882

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Ne zamanki her ayn iin vcd oldu; bundan dolay onu Allah'tan talep
eder. Bunun iin O'nun rahmeti her eye genel oldu; nk Hak, o rahmetiyle ki; her eye onunla rahmet etti; o ey ayn yan varlksal vcdunda
O'nun rahmetini kabl etti. Bundan dolay Hak o eyi cd etti. te bunun
iin biz, muhakkak Allah'n rahmeti vcd olarak ve hkm olarak her eye
kapsam oldu, dedik (2).
Y'ni Hak Tel hazretlerinin saylmas mmkn olmayan zt isimleri
vardr ki, onlara "gaybn anahtarlar" denilir. Ahadiyyet ztnda potansiyel
olarak mevct olan bu isimler, zatlaryla fiilen aa kmay isterler ve isimlendirilmileri olan Hakkn zt yokluk skntsndan o isimleri ihrc edip
ve onlar rahmn nefesi ile nefeslendirip ilim mertebesinde aa kartr. te
bu nefeslendirme, isimlere rahmettir. Bu tecell Hakk'n kendi ztnda kendi
ztna olur. Hakk'n ilminde peyd olan bu latf sretlere sbit aynlar derler
ki, dny lemindeki kesf sretlerin hakkatleridir. Ve bunlarn vcdu "hkmsel vct"tur. Onlarn glgesi olan lemin kesf sretleri ise "ayn yan
varlksal vct"tur. te mdemki her bir ayn iin vcda gelmek imkn
mevcttur; o ayn, o vcdu Allahtan talep eder.
Bilinsin ki; btn i yn zeredir:
1. Salt vcddur. Bu vcd, ezelen ve ebeden yokluu kabl etmez;
Hakkn hakk vcdu gibi.
2. Salt imkndr ki, ezelen ve ebeden bir sebep ile vcdu kabl eder.
Aynlarn izf vcdu gibi.
3. Salt yokluktur ki, ezelen ve ebeden vcdu kabl etmez; Brinin orta
veyhut iki sonsuz vcd gibi.
te grlyor ki, lemin izf vcdu, salt vcd ile salt yokluk arasnda
olmutur. nk bir taraf yoklua ve dier taraf da vcda bakcdr. imdi
sbit aynlar ilh isimlerin, varlksal aynlar da sbit aynlarn glgesi olup, bu
glgesel vctlarnn aa kmasn Allah'tan talep ettikleri ve Allahu ZlCell hazretleri de akdes feyziyle isimlere rahmet edip onlar ilim mertebesinde hkmen ve mukaddes feyziyle de varlksal ayn mertebesinde vcd olarak
aa kard iin, O'nun rahmeti her ey hakknda genel oldu. Bundan dolay bu i'tibra gre her ey rahmet edilmitir ve bu rahmette blis dahi dhildir;
nk ilm vctta cd etmek sretiyle Hak Tel'nn rahmet ettii her ey,
varlksal ayn olan vcdunda da O'nun rahmetini kabl etti. te isimlere it
sretler, genel zt rahmet ile, ilh ilimde sbit olduktan sonra, varlksal ayn
olan vcda tlib olmalaryla Hak Tel o rahmet ile onlar varlksal ayn olan
vctta cd ettii iin biz, Allh'n rahmeti vcd olarak ve hkm olarak her
eye kapsam oldu dedik.

883

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Ve ilh isimler eydandr; ve halbki ilh isimler bir olan ayna dncdr. imdi Allh'n rahmetinin kapsam olduu ilk ey, o "ayn"n ey
oluudur ki, rahmet ile cd edici olan rahmettir (3).
Yan, Allh'n rahmeti her eye kapsamdr, dediimiz zaman, ilh isimler
de "her ey" ifdesi altna dhil olur; nk ilh isimler de eydandr. Ve ilh isimler ise, Rahmn isminin hakkati olan bir ayna dncdr ve Rahmn
ismi toplayc isimdir. Bundan dolay her bir ismin rahmetten hazz ve nasbi
vardr. imdi Allah'n rahmetinin kapsam olduu ilk ey, zt rahmeti ile isimlere it rahmeti cd edici olan o bir aynn ey oluudur.
Bilinsin ki, Hak zt ile ahad ve isimleriyle ve sfatlaryla vhid yan birdir. Ve "Allah" ismi verilen vcdun ztnda hibir ekilde okluk yoktur; belki o vcd, zt ile ahaddr ve ahadiyyet zt tecellden berdir. nk lemlerden gandir. Ve bu zt iin sonsuz vecihler vardr ki, isimleri ve sfatlar gerektirici olan ulhiyyet yan ilh olu o vecihleri toplar. u halde, hazret-i
ilhiyye btn sfatlar ve isimler ile berber zttan ibret olduundan isimlere
ve sfatlara gre, toplu olarak btnsel olan tek bir ayndr. Ve bu toplanm
btnsellik, o bir olan aynn ey oluudur ve Rahmn ismi, btn isimleri
ihta etmi oluu ynyle, bu bir olan ayn bu ismin hakkati olur. Bundan dolay Hakk'n Rahmn'a mensp olan nefes ile ilk nefeslendirdii ey, ahadiyyet
ztnda potansiyel olarak mevcd olan isimlerin ilm mertebede aa kard sretlerdir. u halde Hak, genel zt rahmeti ile isimlerine rahmet etmi
olur. Bundan dolay o bir olan aynn ey oluu ki, isimlere ve sfatlara gre
toplanm btnselliktir; ite bu ey olu zt rahmet ile isimlere it rahmeti
cd eder. Bu bahis uayb Fass'nda ayrntl olarak anlatlmtr. Oraya
mrcaat buyrulsun.

imdi rahmetin kapsam olduu ilk ey, onun nefsidir. Daha sonra yukarda belirtilmi olan ey oluudur. Daha sonra gerek dnyda gerek
hirette, araz olsun ve birleik cevher vey bast olsun, bu ekilde hi durmakszn sonsuz olarak vcd bulan her mevcdun ey oluudur (4).
Yan genel zt rahmetin kapsam olduu ilk ey, rahmetin kendi nefsidir.
nk bir "ayn" lzmdr ki, rahmet ona balanabilsin; bundan dolay zt
rahmet; ilk bata rahmn aynn ey oluuna kapsam olur ve rahmet o aynn
ey oluuna kapsam olunca, ilk olarak kendi nefsine kapsam olmu olur. Daha
sonra rahmetin kapsam olduu ey, yukarda iret edilen bir olan aynn ey
oluudur ve bu bir olan ayn btn aynlarn kayna ve asldr ve bu da
"hakkat-i muhammediyye"dir ki, Allah Tel onu lemlere rahmet olmak
zere cd etti. Bundan dolay o, rahmet ayndr; ya'n lemleri onun
vcdundan icd etti. Nitekim, Kurn- Kerm'de Ve m erselnke ill
884

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

rahmeten lil lemn yan Seni ancak lemlere rahmet olarak gnderdik
(Enbiy, 21/107) ve hads-i kudside de Y Habbim, seni vcd nurumdan
hlk ettim ve eyy da senin nrundan buyrulmutur. Ve bu mertebe,
Hakk'n ahadiyyet yan teklik zt mertebesinden vhidiyyet yan birlik mertebesine tenezzldr ki, isimlere ve sfatlara gre toplanm btnsellik olan
tek bir ayndr. te ikinci derecede, bu bir olan aynn ey oluuna kapsam oldu. Ondan sonra rahmetin kapsam olduu ey, gerek dnyda gerek hirette,
araz olsun ve birleik cevher vey bast olsun, bu ekilde hi durmakszn sonsuz olarak vcd bulan her izf mevcdun ey oluudur.
Bilinsin ki, ey oluu sbit olmayan ancak salt yokluktur. Onun iin ondan
hibir ey kmaz ve salt vcd ki, Hakk'n mutlak vcdudur ve isimler ve
sfatlar ki, o salt vcdun yokluksal bantlardr, ya'n potansiyel olarak
mevcttur ve bilfiil aa km deildir, ite bunlar iin ey olu sbittir ve
ey oluu sbit olan eyler iin elbette aa k vardr.
Bundan dolay rahmet, yukarda bahsedilen anlatm zere, sbit olan ey
olulara kapsam oldu ve hatt rahmet Hakk'n vcdunun yokluksal bantlarndan bir bant olduu iin, rahmetin kendi nefsine dahi kapsam oldu,
nk Hakkn vcdunda onun dahi ey oluu sbittir. u halde o da aa
kmay ister; bundan dolay genel zt rahmetin ona da kapsam olmas
tabdir. Burada bir soru akla gelir, yle ki: lh rahmet vcd olarak ve hkm olarak her eye kapsam olur, buyruluyor. Oysa bu kadar gazaba uram
olan eyler vardr. Bunlarn hepsi nasl rahmet edilen olur? Cenb- eyh (r.a.)
bu soruya cevben buyururlar ki:

Ve eyda yhut rahmetin kapsamnda, bir gyenin olumas ve


tabatna uygunluk geerli deildir, belki uygun gelen ve gelmeyen hepsine
ilh rahmet vcd olarak kapsamdr (5).
Yan eynn icdnda veyhut rahmetin vcd olarak ve hkm olarak
btn eyya kapsam olmasnda bir maksad vardr ki, o da ancak Hakk'n
mutlak vcdunun potansiyel olarak kendisinde mevcd olan bantlarnn
isti'ddlar ynyle fiilen aa kmasdr. Bu da onlarn rahmn nefes ile nefeslendirilmesiyle hsl olur. te bu hepsine kapsam olan bir rahmettir. Bundan dolay bu rahmetin kapsam oluunda ey hakknda zel bir gyenin
olumas ve onlarn tabatna uygun gelen ey olmas geerli deildir. Her eyin ezel isti'dd ne ise, bu rahmetin iniinde mn ve hidyet ve ni'met ve
zevk ve rhat gibi tabata uygun gelen ve kfr ve dallet ve azb ve elem ve
rhatszlk gibi tabata uygun gelmeyen bir takm haller o eye gelir. u halde,
ilh rahmet, sdece vcd verdii iin, uygun olsun, uygun olmasn hepsine
kapsam oldu.
885

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

rnek: Yamurun yamas yeryznde ne kadar bitki varsa hepsinin gl,


vey yenilebilir meyve vermesi gibi zel bir gyenin olumas veyhut tabata
uygun gelen maddelerin ortaya kmas iin deildir. Belki rahmetin iniiyle
her bitkinin isti'ddna gre onda potansiyel olarak mevcd olan meyveler
fiilen ortaya kar. Gl aacndan gl, diken aacndan diken ve kays aacndan lezz ve tatl kays ve zakkum aacndan da zakkum ortaya kar. Oysa
hepsinin ortaya kmasnn sebebi olan rahmet birdir. Meyvelerdeki farkllk,
aalarn isti'ddndaki farkllktandr. Beyt:
Halkn isti'ddna baldr feyz eserleri
Nisn yamurundan ylan zehir kapar, sadef inci.
te bunun gibi ahadiyyet ztnda gizli olan isimlere genel zt rahmetin
kapsam oluu eit seviyededir. M ter f halkr rahmni min tefvut yan
Rahmn'n hlk ediinde bir uyumsuzluk gremezsin (Mlk, 67/3) yet-i
kermesi gereince, rahmn rahmetin her isim zerine yaylmasnda uyumsuzluk yoktur. Farkllk ancak ilh isimlerin isti'ddndadr. Rahmn rahmetin feyzinde Hd isminin grnme yeri olan "ayn"da hidyet sreti ve Mudill
isminin grnme yeri olan aynda da dallet sreti aa kar.

Ve muhakkak biz Ftht- Mekkiyye'de bahsettik ki, muhakkak


"eser", mevct iin deil, ancak yok hkmnde olan iin olur ve her ne kadar mevct iin olursa da yok hkmnde olann hkm dolaysyladr; ve
bu ilim, garbtir ve ndir mes'eledir ve onun hakkatini ancak evhm sahipleri bilir. imdi bu ilim, onlarn indinde zevk ile yan bizzt yaanarak oluur; fakat kendisinde vehim etkili olmayan kimse bu mes'eleden uzaktr (6).
Yn Ftht- Mekkiyye ismindeki yksek eserin yetmi nc blmnde yazl olan yirmi ikinci ve yirmi nc ve yirmi drdnc sorularn
cevbnda ve ayn ekilde beyz elli sekizinci blmnde izh edildii zere
"Eser" Hakkn vcdunda etkili olan yok hkmndeki sbit aynlar iindir;
yoksa Hakk'n vcdu iin deildir. Hakk'n vcduna gerektirici olan ey,
aynlarn isti'dd ve kbiliyyetlerine gre, vcd feyzi vermektir; ve eser, her
ne kadar Hakkn vcdu iin sbit ise de, bu sbitlik, yok hkmnde olann
hkm dolaysyladr. lh bantlar olan isimler, ahadiyyet ztnda yokluk
hlinde iken, isimlendirilmileri olan Hak'tan kendilerine vcd vermesine
hkmederler. Hakk mevcd olan Hak da, yok hkmnde olan bantlarndan etki alp onlara vcd verilmesine ynelir. Bundan dolay eser, ilk olarak
yok hkmnde olan iin mevctta aa kar; daha sonra yok hkmnde olan
bantlarn hkm ve talebi dolaysyla Hakkn vcdu iin sbit olur.
rnek: Bir mi'mrn ztnda bulunan mi'mrlk sfat isti'dd lisn ile aa kmay ister; mi'mr da kendisinin yokluksal bir bants olan o sfatn
886

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

talebini yerine getirmek iin zihninde bir bin sreti tasarlar.Bu sret ilim mertebesinde peyd olan bir "ayn"dr. Mi'mrn vcdu mevcd ve fakat onun
bants olan mi'mrlk sfat kendi vcdunda gizli ve helkte olduundan
yok hkmnde di. imdi mi'mr dediimiz ahsn mevcd olan vcdu, yok
hkmnde olan bantsndan etki alp o mi'mrlk sfat ve bantsna vct
verilmesine yneldi. u halde "eser", ilk olarak yok hkmnde olan bant
iin, mevcd olan mi'marda gzkt; daha sonra o yok hkmnde olan bantnn "Beni aa kar" diye isti'dd lisn ile olan hkm ve talebi dolaysyla
mi'mrn vcdu iin sbit oldu. Bundan dolay eser, mi'mrn vcdunda
etkili olan onun ilmindeki binnn yok hkmndeki sreti iin olmutur. Yoksa mi'mrn vcdu iin olmu deildir. Mi'mr dediimiz ahsn vcduna
lzm olan ey, onun zihninde peyd olan bin sretinin kbiliyyetine gre, o
biny hrite in etmektir.
Bu ilim, gyet garb ve pek ndir bir mes'eledir ve yok hkmnde olann
mevctta etkisi mes'elesini hakkatiyle anlayan, ancak evhm shipleridir;
nk yokluksal bir iten ibret olan vehim, onlarn mevct olan vctlarnda
te'sir ederek, iin aslnda yok hkmnde olan birtakm vehmi eyleri, hayl
kuvvetlerinde icd ederler ve bu icd ettikleri vehm sretlerden kendileri,
pek ok etkilenir. rnein ocuklar, umac geliyor, diye korkuturlar. ocuk,
vcdunu hi grmedii korkutucu bir sreti hayl kuvvetinde icd edip bu
vehm sretten korkar. Ve ayn ekilde pek ok kimseler, gece tenh bir
hnede kalamazlar. Hne iinde hi kimse olmadn bildikleri halde, vehimlerinde cd ettikleri korkutucu sretlerden etkilenirler. Ve ba'z kimseler asl
vctlarnda hastalktan eser olmad halde, kendilerinde vehm olarak bir
hastalk cd ederler ve bundan kurtulamadklar takdirde, vcdlar etkilenir
ve helk olurlar. te yok hkmnde olann mevctta te'sri budur. Ve bu ilim,
evhm shipleri indinde zevkan yan bizzat yaanarak oluur. Fakat kendisinde vehim te'siri olmayan kimseler, bu yok hkmnde olann mevctta
te'siri mes'elesinin ne essla gerekletiini hakkatiyle ve zevkan bilemezler.
O kimseler bu mes'eleden uzaktr. Ve her bir insann hayl kuvvetinde,
vcdu olmayan eyi, hlk ettiine dir olan bahis shk Fass'nda getii iin
oraya mrcaat olunsun.
iir:
imdi Allah'n rahmeti var edilmilerde siryet etmitir; zevtta ve
aynlarda yrrlktetir (7).
Yan rahmn rahmetin, ahadiyyet ztnda gizli olan Hakk'n bantlarn
ilim mertebesinde aa kar ve hrite daha sonra olan varlksal aynlarn
ise ilim mertebesinde peyd olan sbit aynlarn sretleri bulunuu ynyle bu
rahmn rahmet var edilmilerde siryet etti. Dier bir tabrle cd, ilh
887

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

hviyyetin kesf varlksal sretlerde gizlenmesidir. Latf buharn, buzda gizlenmesi gibi. Ve ey ancak rhmn rahmet ile mevct oldu. Ve rahmet, her
ne kadar vhidiyyet yan birlik mertebesinde bu hviyyetin gayr ise de,
Hakkn vcdunun yokluksal bantlarndan bir bant olduu iin,
ahadiyyet yan teklik mertebesinde onun ayndr. Bundan dolay ilh rahmet,
zevtta, yan yokluksal bantlarn ey olularnda ve bu bantlarn sretleri
olan aynlarda, y'ni sbit aynlarda, yrrlktetir ve hlk edilmi kesf
sretlerde ilh hviyyetin gizlenmesi dolaysyla da btn var edilmilerde
siryet etmitir.

Msl olan rahmetin mertebesi, mhededen bilindii vakit, fikirler


zerine stndr (8).
(Mm) harfinin zamm ile yan (m) okunmas ile "msl", "efdal"in diili
olan "fudl" mansna gelir. Yan pek fazla artkn ve takn olan rahmetin
mertebesi, mhede yoluyla bilindiinde, fikirlerin idrkinden stn olur ve
o rahmeti fikirler idrk edemez. nk mhedede ikilik ve grme ve gren
ve grnen bir ey olur; bundan dolay fikrin orada girecei bir yer olmaz.
Oysa fikir, perdedir; ikilik olan mahalde hkm geerlidir.

imdi rahmetin zikrettii her bir kimse, muhakkak sad oldu ve oysa
vctta rahmetin zikrettii kimseden gayr yoktur. Ve rahmetin eyy zikri, onlar cdnn ayndr. Ey dostum, belda olanlardan grdn ey ile ve
onunla kim olan kimseden eksik olmayan hiret elemlerinden o inanm
olduun ey ile, bizim zikrettiimiz eyin idrkinden perdelenme (9).
Yan genel zt rahmetin, kendi kapsam altna ald her bir kimse varlk
olma sadeti ile sad oldu ve oysa varla gelen her bir kimse, elbette rahmetin
zikrettii ve kapsam altna alm olduu kimsedir. Ve rahmetin eyy zikretmesi, cd etmesinin ayndr. nk ey, rahmn nefesinin onlar nefeslendirmesinden nce, zikredilen ey bir deil idi; nefeslendirme ile berber
zikredilen bir ey oldu. Bundan dolay rahmetin onlar zikri cdnn ayndr.
Byle olunca her mevct olan ey, varlk verme rahmeti ile rahmet edilen olmu olur. u halde dnyda ni'met shipleri ve bel shipleri ve ahirette
nimet iindekiler ve azb iinde olanlar bu varlk verme rahmeti ile rahmet
edilmiliin iindedirler. nk rahmn nefes ile yokluk skntsndan varlk
shasna gelmilerdir.
Cenb- eyh (r.a.) her mevcdun rahmet edilen olduu ifdesine gelebilecek i'tirz savuturmak iin buyururlar ki: Ey dostum, seni dnyda belda
olanlarda grdn birtakm elemler perdelemesin ve sen imdi dnyda bu888

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

lunduun halde, inandn ahiret elemlerinden perdelenme; ve hiret elemleri


yle bir eydir ki, vcdu ile kim olduu kimseden eksiltilmez. te sen bu
elemlerin dnydakilerini grp ve hirettekilerine de iman edip "Rahmet nasl genel olur ki, dnyda bel ehli ve hirette de azb ehli, zahmet iindedir?"
deme! nk yukarda bahsedildii zere rahmetin kapsam oluunda ey
hakknda zel bir gye-nin olumas ve onlarn tabatna uygun gelen ey geerli deildir. lh rahmet, gerek taba-ta uygun gelsin ve gerek gelmesin
sdece varlk bahettii iin, her eye kapsam olur.

lk olarak bilesin ki, muhakkak rahmet, ancak vcda getirmede geneldir. Bundan dolay elemlere rahmetiyle elemleri vcda getirdi. Daha sonra
bil ki, muhakkak rahmet iin "eser" iki ekildedir. Biri bizzat eserdir ve o da
O'nun her mevcd ayn vcda getirmesidir. Ve gyenin oluuna ve uygun
olup olmayna bakmaz; nk vcdu kabl eden her mevcdun "ayn"na
bakcdr. Belki onun aynnn sbitliinde bakar. Bunun iin inanlarda
mahlk olan Hakk' btn mertebelerin-deki sbit aynlarda sbit ayn grd. imdi Hakk'n kendi nefsine rahmeti cd iledir ve ite bundan dolay
biz "Muhakkak inanlarda mahlk olan Hak, rahmet edilenin vcda getirilmesine balandnda kendi nefsine rahmetinden sonra, rahmet edilen
eyin ilkidir" dedik (10).
Ya'n rahmet, genel srette sbit aynlar ve hrici varlksal aynlar cd
etmitir ve elem de aynlardan birisidir. Bundan dolay Hak elemlere rahmet
edip onlar vcda getirdi. Bu bylece bilindikten sonra, unu da bil ki, rahmetin te'sri iki ekilde olur: Birisi bizzat te'sridir. Bizzat te'sri zel bir gyeye
ve uygun olup olmayna bakmakszn, rahmetin her mevct ayn vcda
getirmesidir; nk her mevct isti'ddna gre vcdunu Hak'tan nasl kabl
etti ise, rahmet o mevcdun "ayn"na bakar. Belki rahmet, herhangi bir
mevcdun aynnn sbitliinde, o mevcda bakar.
nk vcdu kabl eden her mevcdun "ayn"na bakcdr. Belki
onun aynnn sbitliinde bakar ibresindeki - kbil yan kabl eden
kelimesi Bosnev ve Ya'kb Han erhlerinde (b) harfinin kesri ile yan (bi)
okunuu ile, gemi zaman kipidir denilmi ve "kabl etti" ma'ns verilmitir.
Te'vl'l- Muhkem ve Bli Efendi erhlerinde (b) harfinin sknuyla yan
kabl eklinde okunarak "evvel" ma'ns verilip, gemi zaman kipi deildir,
denilmitir. Bu erhte de gemi zaman ma'ns kullanlmtr. "Evvel"
ma'nsna gre ise ibrenin tercmesi yle olur: "nk rahmet, onun
vcdundan evvel, her bir mevcdun "ayn"na bakcdr; belki ona aynnn
sbitlii hlinde bakar. lk manya gre belki bakar zamirsiz olarak getirilmitir. kinci ma'nda belki bakar zamir ile kullanlmtr. Bununla

889

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

berber her iki ekilde de ama rahmetin her bir mevcdun ilhi ilimde
aynnn sbitlii hline baktn beyndan ibrettir.
te rahmet ilh ilimde sbit olan "ayn"a bakarak vcda getirdii iin,
inanlarnda Hakk kaytlam olanlarn bu inanlarnda hayl olarak mahlk
olan Hakk' onlarn btn mertebelerdeki sbit aynlarnda, sbit ayn grd,
nk her bir kimsenin sbit aynnn kuvvetinde her ne mevct ise, o kimse
hangi yurtta bulunursa bulunsun, his olarak ve hayl olarak, o haller aa kar. imdi sbit aynlar zt rahmet ile rahmet edilen olunca, onlarn halleri de
rahmet edilen olur. Ve inanlardaki Hakk ise inan shiplerinin sbit
aynlarnn hallerinden bir haldir. Bundan dolay rahmet, sbit aynlarn cd
sretiyle kendi nefsine rahmet etmekle, haylde mahlk olan Hakk'a rahmet
etti. Ve lemde ne kadar insan mevct ise Hak hakknda her birinin birer zel
inanc vardr ki, birinin inanc dierinin inancna benzemez; ve bu inanlar
ilh ilerden birer itir. Bu iler ise cd ile aa kar. Bundan dolay Hakk'n
ilerinin aa kmas cd ile olduu iin, rahmet bu cd ile kendi nefsine
rahmet eder. te bundan dolay inanlarda mahlk olarak tasarlanan Hak,
rahmet edilmi olan sbit aynlarn cdna balanmak sretiyle rahmetin
kendi nefsine rahmetinden sonra, rahmet edilmi olan eyin ilkidir. Y'n rahmet, sbit aynlar cd sretiyle ilk olarak kendi nefsine rahmet etti; ondan
sonra da sbit aynlarn bir hli olan mahlk olarak tasarlanan Hakka rahmet
etti.
Ve rahmet iin, talep sebebiyle, dier bir eser vardr. imdi perdeli olanlar, inanlarnda kendi tasarladklar Hak'tan kendilerine rahmet etmesini
talep ederler. Ve kef ehli ise, Allah'n rahmetinin, kendileri ile kim olmasn talep ederler. Bundan dolay onlar, rahmeti "Allah" ismiyle talep ederler. Byle olunca Y Allah erhamn yan "Y Allah bize rahmet et!" derler
ve rahmetin onlarla kymndan baka, onlara rahmet etmez. u halde onlar
iin hkm vardr. nk hkm ancak, hakkatte bir mahal ile kim olan
ma'n iin sbittir. imdi o, hakkat zere rhim yan rahm edici yan koruyuculuk edicidir. Byle olunca Allah Tel inyet olunmu olan kullarna
ancak rahmetle rahmet eder. Bundan dolay rahmet onlarla kim olduunda, onlar onun hkmn zevkan yan bizzat hakkatini yaayarak bulurlar.
u halde rahmetin zikrettii kimse muhakkak rahmet olundu (11).
Yukarda rahmetin iki ekilde te'sri olduu ve birinci eklin bizzt olan
te'sir oluu anlatlm ve zh olunmu idi. imdi de ikinci ekil te'sri beyan
buyrulur: Rahmetin dier eseri talep ynndendir. Hlin hakkatinden perdeli
olan kimseler, kendi hayllerinde hlk edip inandklar Hak'tan kendilerine
rahmet etmesini talep ederler. Oysa rahmet bir nceki cmlenin erhinde zh
olunduu ekilde, haylde mahlk olan Hakk'a rahmet etmi idi. Bundan dolay perde ehli, rahmete muhtc olan haylde mahlk olarak tasarlanan
Hakktan, rahmet talep ederler; ve cennete olan rabetlerinden ve cehennem890

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

den korkularndan dolay, gnahlarnn affedilmesini ve mafiret olunmasn


hayllerinde kayda girmi Hakktan isterler. Kef ehli ise byle deildir. Onlar
rahmetin kendileriyle kim olmasn kaytlanm ilhtan deil, mutlak ilhtan
talep ederler. Ve bu taleplerini Allah ismi ile ederler de: "Y Allah bize rahmet
et!" derler; nk onlar Hak hakknda kendilerine mahss bir inanca ship
deildirler. Btn kaytlarda Mutlak' mhede ederler ve mutlak ilh ancak
rahmetin onlar ile kym sre-tiyle rahmet eder. Ve bu srette rahmet kaytlanm hazret-i ilhiyyeden deil, mutlak hazret-i ilhiyyeden onlar ile kim
olur. Bundan dolay rahmetle kaim olan kef ehli iin onlar zerine hkm
sbittir. nk herhangi bir sfat ile kim olan bir mahal o sfatn hkmndedir; nk hkm ancak hakkatte bir mahal ile kim bulunan ma'n iin
sbittir. rnein lem sretlerinden her bir sret, bir ilh ismin grnme yeridir ve o ismin hkm onun tecell mahalli olan o sret ile kimdir ve o sret
o ismin hkm altndadr. Bu sret bozulduktan sonra mahllin kalmay ynyle o ismin hkm o sretten gider.
imdi hakkatte "rhim yan rahm edici yan koruyuculuk edici" olan ancak ma'ndr ve her ne kadar rahmetle ayakta duran mahalle rhim denilmi
olsa bile, rhim o mahalle hkim olan rahmetin ma'nsdr. Byle olunca Allah
Tel hazretleri ezel inyet shibi olan kef ehli kullarna, rahmetin onlar ile
kym sretiyle, ancak rahmet ile rahmet eder; ve rahmet onlar ile kim olduunda, rahmetin hkmn kendi nefislerinde zevkan yan bizzat hakkatini
yaayarak mhede ederler. nk idrk edici bir mahall, kendi vcdunda
olan bir hli ve o hlin kendi vcdunda hkim olduunu zevkan bilir. Ve
rahmetin kendisine mahal edinmek sretiyle zikrettii kimse, muhakkak rahmet olunan kimsedir. Bu man ancak rahmet eder ifdesinin belirsizlik kipi
ile oluuna gredir. Belirlilik kipi ile oluuna gre ma'n: Rahm yan rahmet edici olan rahmetin mahal edinmek sretiyle zikrettii kimse, muhakkak
ird etmeye ehil olduundan bakalarna rahmet eder."

Ve ism-i fil yan kendisinden rahmet fiili kann sfat rahm yan
rahmet eden ve rhim yan rahm eden yan koruyuculuk edendir ve hkm hlk edilmilik ile vasflanmaz; nk o yle bir husstur ki, manlar
kendi ztlar iin onu gerektirir. imdi haller mevct deildir, yok da deildir. Ya'n haller iin vctta "ayn" yoktur; nk onlar bantdr ve haller
hkm olarak yok da deildir. nk kendisiyle ilim kim olan kimse
"lim" olarak isimlendirilir. O ise hldir. Bundan dolay lim ilim ile vasflanm olan bir zttr. limlik ztn "ayn" deildir; ilmin de "ayn" deildir.
Oysa gerekte ilimden ve kendisiyle ilmin kim bulunduu zttan gayrs
yoktur ve onun lim oluu bu ma'n ile vasflanmas sebebiyle bu zt iin
hldir. Byle olunca ona "ilm"in balanmas sonradan oldu; bundan dolay
ona "lim" denildi (12).
891

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Yan rahm ve rhim ism-i fil yan kendisinde rahmet fiili kann sfat
ise de, bunda hkim olan rahmettir ve rahmetle vasflanm olan zta rahmet
balanrsa "rahm" yan rahmet eden ve "rhim" yan rahm eden yan koruyuculuk eden olarak isimlendirilir ve rahmet hkm mahlk olmaklkla vasflanm deildir. nk hrite onun varlksal ayn bir vcdu yoktur, belki
ma'nev bir itir; ancak zihinde idrk edilir ve bilinir. Manlar kendi ztlar
iin bu hkmleri gerektirir. Ve rahmet btn olduu halde, onun hkm
hric vctta gzkr ve hkm bir halden ibrettir. Haller ise mevct deildir; nk ite vcdu budur diye "ayn"en gsterilemez ve yok da deildir;
nk varlksal ayn vct zerinde gzken bir eserdir. nk kendisinde
"ilim" bants mevct olan kimseye "lim" deriz ve "ilim" dediimiz bant
ise, bir halden ibrettir. Bundan dolay "lim" denilince ilim vasf ile vasflanm olan bir zt anlalr. Bu hl, ya'n onun lim oluu ztn "ayn" deildir.
rnein bir kimseye ilim tahsil etmeksizin "lim" denilmez. Oysa ilim tahsilinden evvel onun zt mevcttur; fakat henz limlii yoktur. Eer "lim" o
kimsenin "zt"nn "ayn" olsa, ona "lim" denilmedii bir zamanda, ztnn
mevct olmamas lzm gelir. u halde "lim" onun ztnn "ayn" deildir.
lim ilmin de "ayn" deildir; nk bir kimsenin henz ilim ile vasflanmad bir zamanda dahi "ilim" kavram mevcttur ve bu ilim mevct olmakla
berber, o kimse henz lim deildir; bundan dolay "lim" "ilm"in "ayn" deildir. Bununla berber meydanda ancak "ilim" ve ilimle kim bulunan zt
vardr. Ve "lim"in lim oluu, bu limlik ma'nsyla vasflanmas sebebiyle bu
zt iin hldir; ve hl ise sonradan olmutur. Bundan dolay "lim" olan kimseye "ilim" bants sonradan oldu ve mdemki o kimse, halden ibret olan
ilim ile vasfland, artk ona "lim" denir.

Ve hakkati zere rahmet, "rhim" tarafndan bir bantdr ve o hkm


iin gerektiricidir; byle olunca o, rahmettir. Ve kendisine rahmet edilende
rahmeti vcda getiren, o rahmeti ancak o rahmet edilene rahmet etmek iin
vcda getirdi. Ve ancak rahmet kendisi ile kaim olan kimseye, o rahmetle
rhim olmak iin, rahmeti vcda getirdi (13)
Yan hakkatte rahmet "rhim"in bantlar btnnden bir bantdr ve
bu "rahmet" bants, shibi zerine hkm gerektiricidir yan bu rahmet bants, "Rahmet et!" diye rhim zerine hkmeder; nk rhim bu rahmet
sebebiyle rhimdir. Ve onu "rhim" klan bu "rahmet" bantsdr. Bundan
dolay rhim olan zt zerine hkm gerektirici olan bant, rahmettir. Ve
rahmet edilmi olan eyde rahmeti vcda getiren cd edici, bu rahmetle
rahmet etmek iin, o rahmeti vcda getirmedi. Belki bu rahmet edilen rhim
gibi, onunla rahmet etmek iin bu rahmeti icd etti. Bundan dolay ilk olarak
mevct olmak i'tibr ile rahmn rahmet ile ve mevct olup vct bulma son892

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

ras hline uygun kemle ulamas indinde de, rahm rahmet ile rahmet edilmi olan kimsede rahmetin vcda getirilmesi, bu iki rahmetle rahmet edilen
olduktan sonra, dierlerine rhim olmak iindir. Ve bu halde o kul, Rabb'inin
sfat ile vasflanp kendileriyle rahmet kim olan kimselere rhim olur. Nitekim Hak bir kuluna fiili sfatlarndan olan kudret sfatn vermi olsa, ondan
birok hrikalar ve trl mu'cizeler ve kermetler kar. Oysa rahmet, btn
fiili sfatlarn kaynadr. nk onlarn aynlar rahmet sebebiyle mevct
olur.

Ve Hak Sbhneh hazretleri, sonradan olanlar iin mahal deildir.


Byle olunca kendisinde rahmetin vcda getirilmesi iin mahal deildir ve
oysa o, Rhim'dir. Ve Rhim, ancak onunla rahmetin kym sebebiyle
Rhim olur. imdi sbit oldu ki O, rahmetin "ayn"dr (14).
Yan Hak Sbhneh ve Tel hazretleri sonradan olanlara mahal deildir; t ki rahmet, onun zt zerine ilve bir sfat olarak sonradan olsun. Bundan dolay Hak kendi nefsinde rahmetin vcda getirilmesi iin de mahal deildir. Oysa Hak Tel, btn isimlere ve sfatlara ve aynlara ve varlklara
rahmet eder. nk o Rhim'dir ve Rhim ise, ancak kendisiyle rahmetin
kym sebebiyle Rhim olur ve Hakk'n rahmetiyle kym kendi zt bantlar ile kym demektir ve bantlar ise ztn ayndr, gayr deildir. imdi
sbit oldu ki, Hak "rahmet"in ayndr.

Ve bu hussu zevk etmeyen yan bizzat hakkatini yaayarak idrak etmeyen ve onun iin onda ayak olmayan kimse, Hak rahmetin ayndr; yhut
sfatn ayndr, demeye cr'et etmedi. Hak sfatn ayn deildir; gayr da deildir, dedi. Bu byle olunca Hakkn sfatlar onun indinde "ne
hviyyetidir ne de Onun gayr"dr; nk o kimse Hakk'n sfatlarnn kaldrlmasna kdir deildir. Ve onu, O'nun ayn klmaya da kdir deildir.
imdi bu ibreye yneldi. Bu da gzel bir ibredir. Ve onun dnda bir ey
vardr ki bu hussa o ibreden daha uygundur ve anlama zorluklarn kaldrmak iin de o ibreden daha yksektir. O da sfatlar ile vasflanm olann zt ile kim bir vcd olduu halde sfatlarnn aynlarnn kaldrlmasyla olan szdr. Ve ancak sfatlarnn aynlar, sfatlar ile vasflanm olan
ile o sfatlar arasnda ve onlarn idrk edilebilir aynlar arasndaki bantlar ve izfelerdir (15).
Ya'n rahmet onunla kim olduunu zevkan yan bizzat hakkatini yaayarak bilmeyen ve Mtrd ve E'arler gibi, kendisi iin bu hussta seyr-i
893

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

slk aya sbit olmayan kimse, genellikle "Hak, rahmetin ayndr veyhut
sfatn ayndr" demeye cesret edemez: nk o kimsede ikilik vehmi gliptir.
Bu vehmin srklemesiyle Hakk' kemliyle tenzih etmemi olmaktan korkar.
Bundan dolay o kimse der ki: "Hak, sfatn ne ayndr, ne gayrdr". u halde
onun indinde Hakkn sfatlar,l hiye hve ve l hiye gayruhdur. Yan
"Sfatlar ne Hakk'n hviyetidir ve ne de Hakk'n gayrdr". nk o kimse
Hakk'n ztndan, sfatlarn kaldrlmasna kdir deildir ve onun indinde sfat
mevct olduundan, bu ekilde gayrn vcdunu ispt etmi olur. Ve
"Hakkn sfatlar, ztn ayndr" diyemez. nk zta bakarak mutlaklk ve
sfta bakarak da kaytllk ile hkmedilir. Bundan dolay zt ile sfatlar arasnda mutlaklk ve kaytllk aykrlk sbittir. te bunun iin Mtridi ve
E'ari grubu, Hak hakknda "l hiye hve ve l hiye gayruh" ibresine geti
ve "Sfatlar, ne Hakk'n hviyyetidir ve ne de Hakk'n gayrdr" dedi. Ve bu
ibre iyi bir ibredir; nk aa k dolaysyla, ayn olu vey gayr olu
takdri zerine dnlen ey, dnlmez. nk zt sdece sfatlarn ayn
olarak dnlse, ztn sfatlar ile kaytlanmas lzm gelir ve sdece gayr
olarak dnlse, bu durumda iki vcd ispt edilmi olup ztn kendi nefsinde noksan olmas cb eder. Byle olunca bu ibrenin dnda olan bir ibre
iin aslna daha uygundur ve anlama zorluklarn daha ok kaldrr. Ve o ibre
de, "Sfatlarn aynlar, sfatlar ile vasflanm olan Hakk'n zt ile kim izf
bir vct olup ztn hakk ve bamsz vcdu zerine ilve olmu bamsz
bir vct deildir; belki o sfatlarn aynlar, sfatlar ile vasflanm olan
Hakkn zt ile kendileri arasnda ve kendilerinin idrk edilebilir aynlar,
yan zihinsel sretleri arasnda bir takm bantlar ve izfelerdir" szdr.
te bu ibre "Sfatlar ne Hakk'n hviyetidir ve ne de Hakk'n gayrdr"
ibresinden daha ok iin aslna lyktr; nk Hakkn sfatlarnn hrite
bamsz, kendilerine has bir vctlar yoktur. Fakat aklda Hakkn zt zere
ilve olarak mevcttur. nk aklda onlarn birbirinden ayrlm hakkatleri
sbittir; fakat hrite "ayn"lar ve vctlar yoktur. Bundan dolay onlarn
hrite vctlar, Hak Tel hazretlerinin ztnn ayndr. te tahkk ehli olan
rif-i billhn sz budur. Geri felsefecilerin birou ve Mu'tezile grubu da
byle sylemilerse de, bu sz onlardan zevkan yan bizzat hakkati yaanp
idrk edilerek kmamtr. Belki aklsal bak as ile bu sz tercih ettiler ve
aklsal bak as ile olan hkmde ayan kayp hat ukuruna dme
ihtimli yksektir. Fakat tahkk ehli olan rif ki, Hakkn sfatlar olan rahmetin kendisiyle kim olduunu zevkan yan bizzat hakkatini yaayp idrk
ederek bilmitir; onun bu sz aklsal bak as deil mhedeye dayal olduundan iin aslndan amas ihtimli yoktur.

894

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Geri rahmet toplaycdr. Bundan dolay rahmet her bir ilh isme gre
muhteliftir. te bunun iin, Hak Sbhneh'nun rahmet etmesi, her bir ilhi isim ile istenir. Byle olunca Allah ona rahmet eder ve kinye, her eye
kapsam olan rahmettir. Daha sonra bu rahmetin bir ok ubeleri vardr ki,
ilh isimler ne kadar artarsa o kadar artar. imdi talepte bulunann Y
Rab, irhamn yan Y Rab, rahmet et! sznde olan bu zel isme nispetle
genel olmaz; ve isimlerden bunun dndakiler ile, hatt Mntakm ismi ile
dahi, onun iin Y Mntakm, irhamn yan Ey ntikam alc rahmet et!
demeklik vardr (16).
Yan zt rahmet her ne kadar rahmet trlerinin hepsini toplam ise de,
muhtelif isimlere gre muhtelif olur. nk her bir isim, kendi grnme yerine ve kendisinden duda bulunana, kendi hakkatinin ettii rahmetle rahmet
eder. te bu muhtelif olutan dolay, isimlerinden her bir ismi ile rahmet etmesi Hak Sbhneh ve Tel hazretlerinden talep edilir. Bundan dolay talep
eden Hakk'n hangi ismi ile rahmet talep etmi ise. Allahu Zl-Cell hazretleri
ona o isim ile rahmet eder. rnein hasta olan kimse "Y f, rahmet et" ve
karn a olan kimse "Y Rezzk, rahmet et" ve fkir olan kimse "Y Ganiyy,
rahmet et" ve gnahkr olan kimse de "Y Gaffru, rahmet et" diye du eder.
Hak Tel da f, Rezzk, Ganiyy ve Gaffr isimlerinin gereine gre tecell
buyurup ona rahmet eder. Ve ve rahmet vesiat klle eyin yan Benim
rahmetim hereyi kuatmtr (A'rf, 7/156) yet-i kermesinde konuandan
kinye olan Ben zamirine balanan rahmet, vct olarak ve hkm olarak
btn eyya kapsam olan rahmettir. te kinye olan konuann isminin yerini tutan zamir her eye kapsam olan rahmete ve zta iret eder. nk Hakk'n rahmeti ztnn ayndr.
Rahmetin her ey hakknda genel olduu bilindikten sonra bu da bilinsin
ki, bu rahmetin birok u'beleri vardr ki, bu ubeler, ilh isimlerin artmas ile
artar. Bundan dolay "Y Rabb, rahmet et!" dediimiz vakitte Hak'tan kemlt
ile vasflanmay istediimiz iin, bu rahmet talebi zel bir isme gre genel deildir; belki hussi bir rahmet olur; nk ilh bir ism-i hssn haznesindeki
kemlt talep etmi olduk.
Ve ilh isimlerden bu ismin dndakiler ile olan taleplerimiz de byledir.
rnein "Y Settru rahmet et" dediimiz vakitte "Settr" isminin
haznesindeki halleri istemi oluruz. Bu ise hussi bir rahmettir. Hatt isimlerden Mntakm ismiyle "Y Mntakm, rahmet et" demek vardr ve talep
eden bu dusyla kendisine zulmeden zlimden intikm almay ve bu ekilde
azbn hafifletilmesini ister. Bu da ayn ekilde zel bir rahmettir.

895

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

te bu budur. nk muhakkak bu ilh isimler isimlendirilenin


ztna dell olur ve isimler de hakkatleri ile muhtelif ma'nlara dell olur.
imdi o du eden rahmet hakknda, gayr oluu ynyle ve onunla dierlerinden ayrlm ve farkl olan her bir ismin dell olduu olan kendi
hakkatinin verdii eyle deil, isimlerin bu isimle isimlendirilmi olan
zta dell oluu ynnden o isimlerle du eder. nk o isim, onun indinde
ztn delli oluu halinde, kendisinin dndakilerden ayrlmaz ve ancak
ztndan dolay kendi nefsiyle dierlerinden farkl olur (17)
Yan talep edenin zel bir isim ile talebinde rahmetin genel olmas bu ekildedir. nk talep edenin rahmet talep ettii gzel isimler isimlendirilenin
ztna dell olurlar ve bu isimler de birdierinden baka olan hakkatleri gereince, muhtelif ma'nlara dell olurlar.
rnein Rezzk, f, Muhyi isimleri, Hakk'n ztnn isimleri olduu iin
bu isimleri iittiimiz zaman, isimlendirilen olan Hakk'n ztna geeriz. Fakat
bu isimlerin ztlar ve hakkatleri birbirinden ayrdr ve hizmetleri baka bakadr. Rezzk'tan if vermesi sretiyle rahmet talep edilmez. Dierleri de
byledir. te bu isimlerin, hakkatlerinin gerektirdii muhtelif ma'nlara dell
olmas budur. Bundan dolay "Y Rezzku, rahmet et" ve "Y f, rahmet et"
gibi bir isimlerle rahmet talep eden duc, bu isimlerle isimlendirilen zta dell
oluu ynnden bahsedilen isimlerle du eder; bir baka ynden, yan ismin
zta dell oluundan baka olan dell oluu ynnden ve dier isimlerden ayrlm olan o ismin dell olduu eyin verdii huss bir ma'n ile du etmez.
Sebebi budur ki, du eden kimsenin indinde, zikrettii isim ztn delli olmas
i'tibr ile dier isimlerden ayr deildir. Ne kadar isim varsa zta dell olmas
hussunda hepsi birliktedir. Fakat kendi huss manlarna ve hakkatlerine
dell olularnda birlikte deildirler. u halde, her bir ismin iki delil olunan
olmu olur: Birisi zt, dieri teki isimlerden ayrld zel mandr.

nk hangi bir kelime ile olursa olsun, zerine terim konulan, kendi
zt ile kendisinin dndakilerden farkl bir hakkattir. Her ne kadar isimlerin hepsi, tek bir ayna dell olmak iin konuldu ise de... imdi onda terslik yoktur ki, her bir isim iin, bakas iin olmayan bir hkm vardr. Bundan dolay bunun, yine belirtildii ekilde dikkte alnmas mnsiptir.
Nitekim isimlerin isimlendirilenin ztna dell olmasna itibr edilir (18).
Yan hangi bir kelime ile olursa olsun, Arapa, Trke, Farsa olsun, bir
ma'nay anlatmak iin, o ma'n zerine bir terim konulur. Bu zerine terim
konulan ma'n, kendi ztyla kendisinin dndakilerden ayrlm bir
hakkattir. te bu telaffuz edilen ilh isimler birtakm ilh hakkatleri anlatmak iin konulmu birer terimdir. Ve o hakkatlerin her birisi birdierin-den
896

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

baka olduu iin, telaffuz edilen isimler de muhtelif ma'nlara dell olurlar.
rnein Alm ismi, ilim ayn ile Kdir isminden ve Kdir ismi de kudret ayn
ile Alm isminden ayrlmtr. Fakat Hakk'n ztna dell olmalar i'tibr ile
aralarnda hibir fark yoktur. Ve isimlerin hepsi her ne kadar tek bir ayna
dell olmalar iin konuldu ise de, mdemki her bir isim o tek bir aynn bantlar olan bir ma'nya ve bir hakkate dell olurlar, bu i'tibrla birdierinden
ayrlrlar.
rnek: "nsan" kavram, tek bir ayndr. Fakat bunun glme, alama, syleme, yazma, okuma ve dierleri gibi birtakm bantlar vardr. Bu ma'nlar
anlatmak iin, her millet kendi diline gre birer isim koymutur. Glen, alayan, syleyen, yazan, okuyan ve dierleri gibi. te bu isimlerin hepsi insana
mahss olan birtakm bantlardan ibret olmakla tek bir ayn olan bu kavrama dell olmak zere konulmutur. Fakat bu isimlerin dell olduu ma'nlar
arasnda fark olduundan biri dierine dell olmaz. Nitekim glme alamann
ayn deildir.
imdi her bir isme mahss bir hkm vardr ki, kendisinden baka olan
bir isimde o hkm yoktur. Bundan dolay talep eden Hakk'a du ettii zaman "Y Ganiyy", "Y Kerm," "Y Latf gibi birtakm ilh isimleri sylediinde, bu isimler onun indinde nasl ki zta dell olur ve bu isimler ile o du
eden Hakk'n ztn amalar ise, "Y Allah" "Y Rahmn" diye du ettii zaman da, muhtc olduu ey hangi ismin eliyle ihsn edilecek ise, o ismin
hkmn dikkte almak lzmdr; nk ilh ltuflar, yardmc isimlerden
bir yardmcnn iki eli zerine gerekleir. Bundan dolay hasta du ettii zaman kendisinin muhta olduu ify verecek olan "f" ismini ve a olan
kimse de "Rezzk" ismini dikkte almaldr. Ve isimlerin ltuflarnn ayrnts
t Fassnda geti.

Ve ite bunu iin Ebu'l-Ksm bin Kasiyy, ilh isimler hakknda dedi
ki: Muhakkak her bir ilh isim, kendi birimsellii zere olarak, ilh isimlerin her biri btn ilh isimler ile isimlendirilendir. Sylemde onu ne
geirdiin zaman, onu btn isimler ile vasfedersin. Bu da isimlerin tek bir
ayn zerine dell oluundan dolaydr; her ne kadar isimler tek bir ayn zerine okluk oluturmu ve her ne kadar onlarn hakkatleri, ya'n bu isimlerin hakkatleri muhtelif olur ise de (19)
Ve isimlerin hepsi tek bir ayn olan Hakk'n ztna dell olduu iin, cenb-
Ebu'l-Ksm bin Kasiyy, Hal'- Na'leyn ismindeki kitbnda, ilh isimler hakknda buyurdu ki: Her bir ilhi isim birimsel olarak btn ilh isimler ile
isimlendirilendir. Ya'n ilh isimlerden her biri bir birim olarak kendi
hakiktlerine dell olmalar dolaysyla muhtelif ise de, ahadiyyet yan teklik
aynnda birliktedirler. Birimsel olarak herhangi bir Hakk'n ismini sylemi
897

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

olsan, o ismi, ilh isimlerin hepsi ile vasfetmi olursun. Bu da isimlerin tek bir
ayn olan Hakk'n ztna dell oluundan dolaydr. Bu konudaki ayrntlar rnek vermek sretiyle Sleymn Fass'nda gemitir.

Daha sonra muhakkak rahmete iki yol zerinden nil olunur. Birisi
hakedi yoludur. O da Hakk'n fe se ektbuh lillezne yettekne ve
yutnez zekte yan Bylece onu takv sahiplerine ve zekt veren kimselere yazacam (A'rf, 7/156) szdr. Ve onlar ilm ve amel sfatlardan
onunla art kotuu eydir (20).
Bilinsin ki, Cenb- eyh (r.a.) yukarda rahmetin iki ekilde tesrinin olup
birisinin bizzat ve dierinin talep sebebiyle olduunu beyn buyurmu idi ki,
bunlardan birisi "hakedilen rahmet" ya'n zel rahmet ve dieri "ltfedilen
rahmet" ya'n "genel rahmet" idi. imdi de rahmete iki yoldan nil olunduunu izh ederler.
Rahmete nil olunan iki yoldan birisi hakedi yoludur. Bu da Hak Tel
hazretlerinin fe se ektbuh lillezne yettekne ve yutnez zekte (A'rf,
7/156) ya'n "Ben rahmeti saknanlar ve zekt verenler iin farz kldm" yeti kermesinden anlalr. nk Hak Tel ketebe al nefsihir rahmete
yan Rahmeti kendi zerine yazd (En'm; 6/12) yet-i kerimesinde beyn
buyurduu rahmeti, onlar iin kendi zerine zorunlu kld. Ve bu rahmet, namaz ve oru ve hac ve zekt gibi amel sfatlardan ve Hakkn marifeti gibi
ilm sfatlardan o saknanlar iin art kotuu ey karlnda onlara eriir.
nk hakedilen rahmet, Sleyman Fass'nda ayrntl olarak anlatld zere varlksal ayn vcd verilmesinden sonra, isti'ddn gerei dolaysyla km olan amel karlnda olur. Bundan dolay bir kimse bu ehdet leminde
Hakk'n Resl'ne mn ve eratine uyup slih ameller iler ve ilh bilgileri
renirse, Hakk'n kendi zerine zorunlu kld bu zel rahmete nil olur.
Fakat bu hakedilen rahmet, ltfedilen rahmettendir. nk hkm zel olan
Rahm ismi, kapsamna girme ile, hkm genel Rahmn isminin altna dhil
olur. nk Hak ahadiyyet yan teklik ztnda gizli olan isimlere genel zt
rahmetiyle rahmet edip onlar skntdan nefeslendirdi ve hepsinin hakkatleri,
ilh ilimde sbit oldu. Fakat bu sbit hakkatler iinde bulunan ba'z
hakkatler hakknda ezel muhabbetinin eseri olmak zere, ilhiyyesine
mahss inyeti ne geirdi ki, bunlar da neblerin ve evliynn ve btn
m'minlerin sbit aynlardr. te o hakkatlerin grnme yerleri bu vct
lemine gelince bu ezel inyeti dolaysyla onlardan slih ameller ortaya kt.
Ve bu amelleri karlnda da Hak onlara kendi zerine zorunlu kld rahmet ile tecell etti. Bundan dolay hakedilen rahmet, ltfedilen rahmete dhil
oldu. nk bunlarn vcdu ltfedilen rahmet ile aa kmasayd; zel
rahmetin tecell mahalli bulunmaz idi. Mesnevi:
898

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Tercme: "Belki kbiliyyetin art O'nun ltfudur. Ltuf i, ve kbiliyyet


kabuk gibidir."
Bundan da anlald zere kulun slih ameller ilemesine muvaffak olmas dahi Hakkn ltfu ve ihsnnn fazldr. Bundan dolay kulun ameliyle
iftihar etmesi kadar kendisi iin perdelenme veslesi ve utanlacak bir ey yoktur.

Ve dier yol, ki bu rahmete onunla nil olunur; ilh bahedi yoludur


ki, bir amel ona karlk iin gerekli deildir. O da Hak Tel'nn ve
rahmet vesiat klle eyin yan Benim rahmetim hereyi kuatmtr
(A'rf, 7/156) szdr. Ve Li yagfire lekallhu m tekaddeme min zenbike
ve m teahhare yan T ki Allah Tel senin gemi ve gelecek
gnhlarn mafret ede..." (Feth, 48/2) denilmesi ondandr, Hak Tel'nn
Ne istersen yap! Ben senin gnahlarn baladm sz de ondandr.
imdi bunu bil! (21)
Ya'n rahmete nil olunan iki yoldan ikincisi, ilh bahedi yoludur. Bahedilen rahmet Sleyman Fass'nda zh edildii zere, ahadiyyet yan teklik
ztnda bulunan Hakk'n btn isimlerini kendi ztnda, kendi ztna, kendi
ztyla olan tecellsi ile ilminde peyd klmasdr. Eynn hakkatleri olan bu
ilm sretlerin bu ekilde sbitlii iin, onlarn hibir amel ve hizmetleri ne
km deildir. Belki Hakk'n ztnn salt ihsndr ve bu bahedilen rahmetin
delli Hak Tel hazretlerinin ve rahmet vesiat klle eyin yan Benim
rahmetim hereyi kuatmtr (A'rf, 7/156) kerm szdr. Bundan dolay
bu rahmet, vcdun hepsine kapsamdr ve hibir ey bu rahmetin dnda deildir. Hatt Hakk'n isimlerinin, ahadiyyet yan teklik mertebesinde, ztnn
ayn oluu ynyle, Hakk'n ztna da kapsamdr. nk hakkatte rahmet,
Rhim'in bantlar btnnden bir bant olduundan, Rhim olan Hakk'n
ayndr. te bu rahmet, hibir amel karlnda olmayp belki ztn gerei bulunduu iin "bahedilen rahmet" adyla isimlendirildi. Ve Fetih sresinde
Hak Celle ve Al hazretleri tarafndan (S.a.v.) Efendimiz'e hitben T ki Allah Tel senin gemi ve gelecek gnhlarn mafret ede..." (Feth, 48/2)
buyrulmas da bu bahedili yolundandr. Ve ayn ekilde Hak Tel'nn "Ne
istersen yap, muhakkak ben senin gnahlarn baladm" sz de bahedilen rahmet trndendir. Zr Hak Tel hazretlerinin ezel inyetine mazhar
olmak, hibir amel karlnda deildir. Ve bu rahmet her ne kadar zel rahmet ise de, yukarda zh edildii zere, bahedilen rahmettir. nk hkm
zel olan Rahm ismi, kapsamna girme ile hkm genel olan Rahmn isminin
altna dhil olur. Ve bu rahmet, ezel muhabbetin eseridir ve bu rahmetle muhatap olan sadet sofras ztlar hakknda iki yn olur:

899

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Zekeriyyviyye Fass

Birinci yn budur ki: Bu zt fen-fillh ve bak-billh makmnda bulunup


beer sfatlardan temizlenir ve artk onun iin bu sfatlara dnmek mmkn
olmaz. Bundan dolay onun fiilinin, Hakk'n fiili oluu ynyle, Hzr (a.s.)n
erkek ocuu ldrmesi ve gemiyi delmesi gibi grnte erata aykr grnen amellerinden dolay azarlanmaz. Ne yaparsa yapsn ma'zrdur ve
me'mrdur.
kinci yn budur ki: Kul henz beer sfatlarndan fni olmam bulunduu halde ondan nefsinin srklemesiyle ba'z muhlefet kar; bunlar ise apak gnahtr. Fakat hakknda ezel inyet ne getii ve kendisi Gaffr isminin
grnme yeri dt iin, Hak Tel hazretleri ezel muhabbetinin eseri olmak zere onun gnahlarn rter ve balar. Nitekim, hadis-i erfte buyrulur: "Eer siz gnah ilememi olsanz Allah Tel sizi giderir ve bir kavim
getirir ki, onlar gnah ileyip Allah'a istifr ederler ve Hak da onlar
mafret eder." te mafret srr budur. Cenb- Mevln Celleddin Rmi
(r.a.) efendimiz bu inyeti Fh Mfh ismindeki yce kitplarnda yle beyn
buyururlar:
Ya'n "Asl olan inyettir. Sen bir emrsin, iki klen vardr. Birisi ok hizmet edip senin iin birok seferler klar; dieri ise klelik hussunda tenbeldir.
Sonunda gryorum ki senin tenbel kleye, o hizmetkr kleden daha fazla
muhabbetin vardr. O hizmetkr kleyi de bir kenara brakmazsn; fakat byle
olur. nyete hkmetmek mmkn deildir. Bu sa gz ve sol gzn grnte her ikisi de birdir. Acaba o sa gz ne hizmet etti ki sol gz olmad? Cum'a
gn de bylece dier gnlerden daha stn oldu. Nitekim buyrulmutur:
"Allah Tel hazretlerinin rzklardan baka rzklar olduu levh-i Mahfzda
yazldr; imdi o rzklar cuma gn talep et!" imdi bu cuma dier gnlerin
etmedii ne hizmetleri etti? Fakat Hak Tel, o zel inyeti ve ereflendirmeyi
ona etti."
imdi bu inyet shipleri rtldr. Hakk'n kimi mafret edecei ve kimi etmeyecei bilinmez. Bundan dolay kullara lzm olan gnahlar terk etmek ve tat ile megl olmaktr. Beeriyeti dolaysyla gnah ktnda ise h
ile ve alayp yakararak istigfr lzmdr. h ile alayp yakarmak ise kalpte
pimanlk olumasyla olur. Kalpte pimanlk olmakszn sdece dil ile istigfr
iyi netceler vermez. Ve Hak Tel hazretleri Gaffru'z-znb yan gnahlar
balacdr, deyip gnahn birini ilemek ve dierine de niyet etmek inyet
almeti deil, nez billh uzaklk ve aklik almetidir. te mafret srr,
ezelde ne gemi olan ilh muhabbetten ibrettir. Ve bu da bahedilen rahmet trndendir; nk sebepsiz olan ilh inyetin o kimseye balanmasdr.
Bundan dolay bunun byle olduunu bil!
Bitii: 30 Haziran 1917 Cumartesi gn sat 05.00
900

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-22BU FASS LYS KELMESNDE MEVCT OLAN
NSYYET HKMET BEYNINDADIR
Bilinsin ki, cenb- lys rhn mizc dolaysyla melek sretler ve
cismn mizc dolaysyla da beer sretler mizcna mensp olduundan,
rhn sreti ynnden rhn sretler olan melekler ile nsiyyet edip aralarnda olan ortak hkm sebebiyle onlarn rhn mertebelerinde, onlar ile arkadalk etti. Ve cismn sreti ynnden de, cismn sretler olan insanlar ile
nsiyyet edip, tabi unsursal sretlerde onlar ile olan ortaklk dolaysyla onlar
ile uyum salad. Bundan dolay Hz. lys, iki sreti toplad ve iki lem arasnda berzah olmaklkla aa kt.
imdi "rh" ile, "nefs" dediimiz madde beden, hakkatte bir olan eyden
ibrettir. Aralarndaki fark, latflik ve kesflikten baka bir ey deildir.
Kesflik mertebesinde rha "nefs" ve kuvvetlerine de tab kuvvetler denilir.
Bozulma ve fen hussu ancak bu elementsel kesf madde bedene isbet eder.
Nitekim, buhar ile buz hakkatte bir eydir. Aralarndaki fark, latflik ve
kesflikten ibrettir. Bulut, su ve buz buhardan baka bir ey olmad halde,
her mertebede isimleri deiir. Ve latf olan buharn, buzun cismine balants
aktr. Bu balant dhil olma ve birleme sretiyle deildir; nk dhil olma
ve birleme biri dierinden baka olan iki ey arasnda olur. u kadar ki buzun
latflik kazanmas, sretinin bozulmasndan sonra mmkn olur. Fakat kesf
olan insann madde bedeninin latflik kazanmas, mutlaka madde beden
sretinin bozulmasn gerektirmez; sret devam etmekte iken latflik hussu
oluur. O madde beden artk tasvr edilmi rhtur. te bu madde beden
latflik kazanarak rh mertebesine dayandnda onun iin lm yoktur.
Ve rhun bedene balants ta'biri bu izhlardan anlalr ve byle madde
bedenden bu ehdet mertebesinde rhsal eserler aa kar. Nitekim,
evliyullhn byklerinin menkbelerinde ayn zamanda muhtelif mahallerde
bulunmak ve muhtelif sretlerde gzkmek gibi pek ok hallerin gerekletii
nakledilmitir ki, bunlarn hepsi rhun nndandr. Ve byle bir kimsenin
901

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

tab kuvvetleri, rhn kuvvetlerinde mahvolur ve helkte olur. Bununla


berber halkn baklarnda madde beden sreti grlyor olduundan, bu
ynden kesfet ehli ile nsiyyet eder ve uyum salar. Ve latflii ve rhanlii
ynyle de letfet ehli olan melike-i kirm ile nsiyyet ve arkadalk eder.
Nitekim, Hzr ve s (aleyhime's-selm)n halleri budur. u kadar vardr ki,
Hzr (a.s.)n beer sreti zerine meleksel sreti glip olduundan insanlarn
gzlerinden gizli kald. Sret devam etmekte iken latflik kazanlmas
hussunu akl ile idrk etmek mmkn olmaz. Bunu, madde bedenleri tasvr
edilmi rh olan kerem shibi ztlar zevkan yan bizzat yaayarak bilirler.
Mesnev:
Tercme: imdi kymet ol, kymeti gr! Her eyi grmek iin bu arttr.
Beyt:
Yok ol! Bilmek dilersen bilmek oldur
O ol, bulmak dilersen bulmak oldur
Mesel atete kpkrmz olan demir paras, kesf sreti mevct iken atein vasf ile vasflanm olur. Kendisine tems edeni yakar. O bu halde iken
hem demirdir, hem de atetir.
Mesnev:
Tercme: "Demir atein renk ve tabatndan muhteem olduunda o, ben
ateim ben ateim, der."
te lys (a.s.) da meleksel oluum ile insansal oluum arasnda bylece
berzah gibi olup, her iki tarafn hkmlerini toplam oldu.

lys, drs (a.s.)dr ki, Nh'dan nce neb idi. Allah Tel onu yce
mekna ykseltti. imdi o feleklerin kalbinde skin idi. O da gnetir. Daha sonra Baalbek beldesine gnderildi. Ve "Baal' bir putun addr. Ve 'Bek"
o blgenin sultndr. Ve "Baal" denilen bu put sultna mahss idi (1)
Hd Fass'nda beyn edildii zere, Hz. eyh (r.a.) neblerin rhlarn
(aleyhim's-selm) mhede etmi idi. Hakkati ynyle gerekleen bu
mhedeye dayanarak bu yksek fassta lys (a.s.)n drs (a.s.) ayn olduunu beyn buyurur.
drs Fass'nda zh edildii zere, cenb- drs ar riyzttan dolay
tab beer sfatlardan syrlp karak madde bedenden ve onun hkmlerinden soyundu ve latfleip rhn sfatlar ve nrn yap ile bk kald. Bundan
dolay onun kesf nefsinin yaps nrlanm rhunun yapsna dnt. Ve
sreti de rhn yapsna uygun olan nrn misl srete dnt. te bu hli
902

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

ile semv rhlarn en ereflisi olan Gne feleinin rhniyyeti mertebesine


ykseldi. nk Cenb- drs (a.s.) on alt sene yiyip imedi ve uyumad.
Tabi'ki kesf bedeni; latf olup kendisine rhniyyet stn geldi. Gne felei
kendi sistemini oluturan gezegenlere gre kutub mahalli ve dnymza gre
drdnc felektir.
yle ki: Birincisi Dny dnencesi, ikincisi Vens dnencesi, ncs
Merkr dnencesi ve drdncs onlarn kutbu olan Gnetir. Ve
cismniyyetle Gne feleine ykselmek madde beden ile mmkn deildir.
Ve ykselmenin olduu farz edilse, cismi yakar ve vcdun kesfetini yok
eder. nk Gne kresi, Dny kresi gibi kat bir cisim deil, akkan ate
vey ate buhr hlindedir. O makma ancak rhen ykselmek mmkndr.
nk latf rh, kesf cisim gibi atete yanp erimez. Bunun ak delli
latfleen evliyullahn atete yanmamasdr.
te drs (a.s.) letfetinin kemlinden kutub mahallinden ibret olan yce
mekna ykseltildi. Daha sonra "Emrin putu" ma'nsna gelen Baalbek beldesine resl olarak indi. Nitekim, gelecek zamanda sa (a.s.) da bylece inecektir. Fakat bu initen tenash yan reenkarnasyon vehmine dlmesin. nk reenkarnasyon, rhun bir bedenden ayrlmasndan sonra araya
zaman girmeksizin, dier bir bedene balanmasndan ibrettir. Ve bu inana
gre rhun maddesel bedene balants dimidir. Oysa drs (a.s.)n lys ismiyle inii byle deildir. Belki lys (a.s.), yce mekndan tasavvur edilmi
rh hlinde olarak inen drs (a.s.)dr.

Ve dris olan lys, "hcet" ma'nsna gelen "lbnet"ten "Lbnn" diye


isimlendirilen dan infilk ve ateten bir at olarak gsterildi ve onun
iretinin hepsi ateten idi. imdi ne zamanki at grd, zerine bindi; ondan ehvet dt. Byle olunca ehvetsiz akl oldu. Bundan dolay nefsn
arzularn kendisine baland eye onun iin balant devamll kalmad
(2).
Yan Lbnn Da yarlp lys (a.s.)a ateten bir at sreti gsterildi.
"Lbnn" ismi "lbnet"ten tremitir ve "lbnet", hcet ma'nsna gelir. Ve
Lbnn Da Beyrt civrnda bulunmaktadr. Ve dan yarlp iinden ateten at sretinin kmas misl leminde gerekleti. Bundan dolay his lemine
uygun olan ma'n ile ta'bir etmek gerekir. Ve onun ta'bri udur ki: "Da" Hz.
lys'n cismn taayynne irettir. Ve "dan inflk etmesi", ar riyzatla o
kesf taayynn yarlmasna irettir. "Yarlan yerden ateten at kmas",
cenb- lys'n grnme yeri olduu hs ismi gereince kendi taayynnden
kan amellerin sretidir. "kan ata binmesi" hedeflenen menzile ulamak iin
o slih amellere binmesinin sretidir. nk nebler (aleyhim's-selm)den
her birisinin kendisine mahss bir mezhebi ve zel bir yolu olup, bu yola gre
903

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

de bir "binei" vardr. Ve bu hussiyyet de onun zt isti'dd gereincedir.


Nitekim cenb- eyh (r.a.) Slih Fass'nda Merkb olan yn binilmi olan
eylerin yt, yttandr ve bu da mezheblerde farkllktan dolaydr buyururlar. Bu bahsin detaylar orada gemitir. "Atn ateten olmas" Hz. lys
zerine evkin harretinin glip gelmesi ve kuds nrun onu istl etmesinin
sretidir. Ve iretin ateten olmas", ya'n dan ateten ve atn da ateten
tasvr edilmi oluu, Hz. lys'n taayynnn ve amellerinin letfetinin
kemline irettir; nk drt unsurun en latfi "scaklk"tr.
imdi cenb- lys o binei grd zaman, zerine bindi ve ondan ehvet dt. nk ehvet, bu kesf taayynn gereklerindendir. Oysa o
latflemi idi. Bundan dolay cenb- lys ehvetsiz soyut akl oldu. Bu sebepten dolay nikh ehveti ve gazab ve kibir ve haset gibi nefsn arzlarn baland eye, o hazretin balants kalmad. nk bunlarn mahalli kesf taayyndr; ve mahal kalmaynca tabi'ki hl de kalmaz.

imdi Hak, lyas'da mnezzeh oldu. Byle olunca ilh bilginin yars
zerine oldu. nk akl kendi nefsiyle yalnz olduunda, ilimleri kendi
bak asndan al ynnden, onun Allah Tel'ya bilgisi, tebh zere
deil, tenzh zere olur (3).
Yan Hak, aklsal makm olan cenb- lyas'da mnezzeh oldu. nk
Hz. lys, ehvetlerden soyutlanp salt rh olarak kald. Ve ehvetlerden soyutlanm olan melekler ve rhlar ve akllarn bilgisi, tenzh zerine olduundan onda da tenzih gzkt. Nitekim melekler ve nahnu nsebbihu bi
hamdike ve nukaddisu leke yan Biz Seni, hamd ile tesbh ve seni takds
ediyoruz. (Bakara, 2/30) dediler. Ve tenzh ilh bilginin yarsdr. nk
akl, soyut olarak kendi nefsiyle olduu zaman, ilimleri akl bak asndan
alr. Bu sebeple de onun Allah Tel'ya bilgisi tebh zerine deil, tenzh zerine olur. Nitekim teorisel akla tbi' olan zhir limleri de tebihten rkp tenzih ederler; ve onlarn tebihten zevkleri yoktur.

Ve Allah Tel ona ilh bilgiyi tecell ile verdii zaman, onun ilh bilgisi tam olur. Bundan dolay tenzh etmesi gereken yerde, hakki tenzh ile
tenzh eder, resm tenzh ile deil. Ve tebh etmesi gereken yerde de,
mhedeli ve keifsel tebh ile tebh eder ve tab ve elementsel
sretlerde Hakk'n vcdu ile siryet ediini grr. Ve onun iin baka bir
sret kalmaz; ill ki onun "ayn"n Hakk'n "ayn" grr. Ve bu, Allah tarafndan indirilmi olan erat hkmlerinin getirdii tam ve eksiksiz ilh
bilgidir; ve vehimlerin hepsi bu bilgi ile hkmetti (4)

904

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Yan Allah Tel, akla ilh bilgiyi tecell ile verdii zaman, artk o kendi
bak asndan kurtulup ilh bilginin yars olan tenzh zerine olmaz ve
tebh zerine de olmaz; belki mutlaklk zerine olur. nk tecell ile olan
ilh bilgi, Hakk' kaytlamaz ve snrlamaz. Bundan dolay onun ilh bilgisi
kemlde olur. u halde bu akl, Hakk' tenzh etmesi gereken yerde, resm
tenzh ile deil, belki hakk tenzh ile tenzh eder. Ve tebh etmesi gereken
yerde de, kendisinin mhedesi ve kefi zerine tebh eder; nk Hakk'n
vcdunun hricinde bir vcd ve sret mhede etmez ki, Hakk' ondan
tenzh etsin. Ve Hakk'n vcudundan baka bir vcd ispt etmez ki, vehmiyle Hakk' ona tebh etsin. Hak kendi nefsini nerede tenzh ve tebh etmi ise o
da O'nu oralarda tenzh ve tebh eder. Onun tenzhi aklsal bak asnn
verdii resm tenzh deil, tecellnin verdii hakk tenzhtir. Ve tebhi de
mhedeli ve keifseldir, ya'n mhedeye dayanmaktadr. Ve o kimse
Hakk'n vcdunun tab ve elementsel sretlerde ne ynle siryet ettiini grr ve onun baknda hibir sret kalmaz ki, o sretin "ayn"n Hakk'n "ayn"
grmesin; ya'n her bir sretin "ayn"n Hakk'n "ayn" grr. te Hakk'n kendi nefsini tenzh ve tebh ettii yerlerde, bu kimsenin Hakk' tenzh ve tebh
etmesi yle bir tam ve eksiksiz ilh bilgidir ki, Hak tarafndan indirilmi olan
erat hkmleri bu ilh bilgiyi getirmitir. Ve vehimlerin hepsi de bu ilh
bilgi ile hkmetmitir. Ya'n aklsal bak asna tbi' olan zhir ehli ki, vehim
kuvveti shipleridir, onlarn hepsi bu ilh bilgi ile hkmederler, nk vehim,
mutlak hakknda kaytlama ve kaytlanm hakknda da mutlaklk ile hkmeder. Ve ayn ekilde mevcdun yokluuna ve yok olann da varlna hkmeder. Geri erat hkmleri tenzh ve tebh zerine gelmitir; fakat bunlarda
arttrma ve azaltma ciz deildir; belki tenzh iinde tebh ve tebh iinde de
tenzh etmek lzmdr. Bu bahsin ayrnts Nh Fassnda gemitir.

Ve bunun iin vehimler, bu insn oluumda; stnlkte akllardan daha kuvvetli oldu. nk kl, her ne kadar onun akl, ermi olduu eye erdiyse de, onun zerine vehmin hkmnden ve aklettii eyin tasavvurundan dar kamaz. imdi vehim, bu kmil insn srette ok byk bir sultandr. Ve indirilmi olan erat hkmleri dahi onunla geldi. Byle olunca
tebh etti ve tenzh etti; tenzhte vehim ile tebh etti ve tebhte de akl ile
tenzh etti. Bundan dolay tenzhin kllsi tebhin kllsine ve tebhin
kllsi tenzhin kllsine bal oldu. imdi tenzhin tebhten ve tebhin
tenzhten hri olmas mmkn deildir. Bundan dolay Allah Tel leyse
ke mislih eyun yan Onun benzeri bir ey yoktur (r 42/11) dedi.
Tenzh ve tebh etti. Ve hves semul basr yan Ve O itendir, Grendir (r 42/ 11) dedi; tebh etti (5).
Ya'n vehim, aklsal idrk shipleri zerine tenzh ve tebh ile hkmettii
iin, insann madde beden oluumunda vehimler, akllardan daha kuvvetli
905

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

oldu; nk akln akl, ne kadar kemle ularsa ulasn yine vehmin dna
kamaz. Ve kl vehmin hkmlerinden kurtulmaz ve onun aklsal idrkleri
vehimsel sretlerden soyutlanmaz. Bundan dolay vehim, bu kmil insn
srette ok byk bir sultandr ve indirilmi olan erat hkmleri mdemki
insan iin geldi ve vehim de insan zerinde ok byk bir sultandr; u halde
erat hkmleri de vehmin hkmyle indirilmi oldu. Byle olunca hem
tebh ve hem de tenzh etti. Yan erat hkmleri tenzh makmnda vehim
dili ile tebh etti. nk vehim ancak alglanabilir sretlerde manlarn btnnn deil bir parasnn idrkini verir. O vehim, somut ve kendinin dndakilerden farkl ve cisim ve cisim gibi veyhut zamna it vey mekna it
olmaktan mnezzeh olarak hrite bir vct tasarlar; bu ise tebhin ayndr.
Ve ayn ekilde erat hkmleri tebh makmnda akl dili ile tenzh eder;
nk akl, vehmin ispt ettii hiss kukulardan btnsel manlar soyutlar.
Bundan dolay tebhin kllsi tenzhin kllsine ve tenzhin kllsi tebhin
kllsine bal oldu. Ve netce olarak tenzhin tebhten ve tebhin tenzhten
hri olmas mmkn deildir. nk senin O'nu tenzh ettiin noksanlklarn
hepsi, O'nun varlksal mertebelerde aa knda O'nun iin sbittir. Oysa
bu tebhtir ve senin O'nu tebh edip Onun iin ispt ettiin kemltn hepsi
ahadiyyet yan teklik mertebesinde ondan kaldrlr, bu da tenzhtir. Byle
olunca Hak Tel Kur'n- Kerim'de leyse ke mislih eyun yan Onun
benzeri bir ey yoktur (r 42/ 11) buyurdu. Ve bu yette hem tenzh ve
hem de tebh etti.
yle ki: ke mislihdeki kf harfi kuvvetlendirme olarak saylrsa,
"O'nun benzeri bir ey yoktur" demek olur. Bu ma'nya gre benzerlik kaldrld iin bu tenzhtir. Ve eer kf harfi kuvvetlendirme olarak saylmayp
benzer ma'nsna alnrsa, ma'n Onun benzerinin benzeri bir ey yoktur demek olur. Bu ise tebhin ayndr; nk ilk nce Hakk'n benzeri isbt
edilir ve daha sonra bir eyin onun benzerine benzemesi kaldrlr. imdi benzerin ispt, tebh ve bir eyin benzemesinin o benzerden kaldrlmas
tenzhtir. Bu ise tenzhte tebh ve tebhte tenzh olur.
Ondan sonra Hak Tal hazretleri Ve hves semul basr yan Ve O
itendir, Grendir (r, 42/11) buyurdu. Bununla da tebh etti; nk bu
sz iitildii zaman, iiticilikte ve grclkte Hakk'n halka benzedii
ma'ns anlalr. te bu tebhtir. Fakat st snf anlaya gre bu yet dahi
hem tebhi ve hem tenzhi toplamtr. Tebhi nasl toplad anlatld.
Tenzhi toplamas da budur ki: Hve yan O zamrinin ilk nce sylenmesi ve sem yan iiten ve basr yan gren kelimelerinin ta'rf harfi (es
sem-el basr) ile gelmesi "yalnz bir eye mahss klmay" ifde eder; ve bu
ekilde ma'n itici ve grc olan ancak Hak'tr; baka iiten ve gren yoktur" demek olur. Bu da tenzhtir.

906

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Ve bu, tenzh hakknda inmi olan yetin en bydr; ve bununla


berber kf sebebiyle tebhten hri olmad. imdi O kendi nefsine lim
olanlarn en limidir. Oysa ancak bizim bahsettiimiz eyle kendi nefsinden tabr etti. Daha sonra Senin Rabbin olan Rabb-i izzet vasfettikleri
eyden mnezzehtir (Sffat, 37/180) dedi. Oysa onu ancak akllarn verdii
eyle vasfederler. imdi kendi nefsini onlarn tenzhinden tenzh etti; nk onlar bu tenzh ile Hakk snrladrlar. Bu da bunun benzerini idrkten
akllarn kusurlu oluundan dolaydr. (6)
Yan bu Kerim'de leyse ke mislih eyun yan Onun benzeri bir ey
yoktur yeti tenzh hakknda inmi olan yetin en bydr. Bununla
berber tebh edt olan kf sebebiyle tebhten hri deildir; nitekim yukarda zh edildi.
imdi Allah Tel, Hakkn nefsini bilen limlerin en limidir. Yan kendi
nefsini kullarnn limlerinden elbette daha fazla bilir. Oysa Hak Tel hazretlerinin kendi nefsinden beyn buyurduu ey, ancak akl vehim hkmyle
olan tenzh ve tebhten bizim bahsettiimiz eydir.
Ondan sonra Hak Tel Senin Rabbin olan Rabb-i izzet vasfettikleri
eyden mnezzehtir (Sffat, 37/180) buyurdu. Oysa varlklar onu ancak akllarnn verdii vasf ile vasfederler. Bundan dolay Hak Tel kendi nefsini
hlk edilmilerin akllar ile yrtt tenzhten tenzh buyurdu. nk akl
ile tenzh edenler Hakk snrladrlar. nk akllaryla tenzh edenler, Hak
cisim, cevher ve araz vesire deildir dediler. Oysa lemde bunlar vardr.
rnein: Hak bir snr ile snrlanm olan cisimden mnezzehtir, denildii zaman; Hak bundan hritir, cismin snr biter Hakkn snr balar, demek olur; nk birdierine aykr olan iki eyin baka trl ayrt edilmesi
mmkn deildir. Oysa Hak hakknda snrlama yapmak imknszdr. Belki
cisim latf olan mutlak vcdun sfatlar dolaysyla kesflik mertebesine tenezzlnden hsl olan izf bir vcuttur. Bundan dolay o latf ile bu kesf
arasnda bir snr tayn etmek mmkn deildir.
te bunun iin Hak kendi nefsini hlk edilmilerin aklsal tenzhinden
tenzh etti; ve Hakkn kendi nefsini byle tenzh etmesi, Hakkn kendi nefsini
idrk ettii gibi, akllarn idrk edememesinden dolaydr. nk beer akllar fikirsel baklaryla kaytldr. Hakkn nefsini ancak nrn mhedesel
tecell ve keif ile nrlanm olan akllar bilir. nk bu gibi ztlar indinde
bilinmektedir ki, tebh ve tenzh ancak zhir ve btn dediimiz iki ilh iin
birbirine nispeti itibr ile sylenen szlerdir. Yoksa tebh ile tenzh, Hakkn
hakkati iin ztdir; nk Zhir ve Btn isimleri Hakkn zt ileridir; ve
ileri ise Onun ztnn ayndr; bundan dolay Hakkn vcdu hem tenzhi ve
hem tebihi toplamtr. Bu hakkati ise ancak tahkk ehli olanlar zevkan yan
bizzt hakkatini yaayarak ve mhedeli olarak bilirler. Fikirsel bak as
907

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

ile kaytl olan akllar, soru zerine sorular ile bahis zerine bahisler cd edip
meseleyi iinden klmaz bir hle sokarlar.

Daha sonra erat hkmlerinin hepsi, vehimlerin hkmettii eyle geldi. Bundan dolay zhir olduu bir sfattan Hakk' hri brakmad. Byle
dedi ve byle getirdi. imdi mmetler bunun zerine bildi. Byle olunca,
Hak onlara tecellyi verdi. u halde verset olarak resllere katld. Bundan
dolay Allh'n resllerinin syledii eyle syleyici oldu. Allhu alemu
haysu yecalu risletehu (En'm, 6/124) Ya'n "Allah risletini nerede klacan pek a'l bilir." imdi Allhu alemu yan Allah pek al bilir
ifdesi iki ynldr. Onun iin Rusulullh yan Allhn reslleri
ifdesine yklem olula bir yn vardr. Ve alemu haysu yecalu
risletehu yan risletini nerede klacan pek al bilir ifdesine zne
olmas ile bir yn vardr; ve iki ynn ikisi de bunda hakkattr. Bunun iin
biz tenzhde tebh ile ve tebihte de tenzh ile syledik (7).
Yan btn erat hkmleri, evhmn hkmettii eyle geldi ve evhmn
hkmettii ey, tenzh ve tebhtir. Bundan dolay erat hkmleri Hakk'n
zhir olduu bir sfattan, Hakk' hri brakmad. nk bir sfattan Hakk'n
zhir olmas lzmdr ve O'nun iin bu sfatn sbitlii, tebhin ayndr. Nitekim Kur'n- Kerim'de Hak Tel buyurur: Allhullez halakas semvti vel
arda ve m beynehm f sitteti eyymin smmestev alel ar yan O Allah ki; gkleri, yeri ve ikisinin arasndakileri alt gnde hlk etti. Sonra ara
istiv etti (Secde, 32/4) ve ayn ekilde yedullhi fevka eydhim yan
Onlarn ellerinin zerinde Allah'n eli vardr (Feth, 48/10), Allhu
yestehziu bihim yan Allah da onlarla alay eder (Bakara, 2/15). te bu
yet-i kermelerdeki "istiv" ve "el" ve "alay" tebh sfatlardr. Grlyor ki
erat, evhmn hkmettii tebhle geldi. Ve erat hkmlerinin tenzhi de,
akllarn iin hakkatini idrk hussundaki kusrundan dolaydr. Bunun iin
Hak kendi nefsini akllarn tenzhinden tenzh buyurdu.
te erat hkmleri tenzh ve tebhte byle dedi ve evhmn hkmettii
eyle geldi. Byle olunca mmetlerin hepsi, evhmn hkmettii eyle gelen
erat hkmleri zerine bildi, ya'n vehmin gerei ile bildi ve netcede de
Hak, o mmetlerin kmillerine tecellyi verdi. Ve Hak ilh bilgiyi, tecell ile
verdii vakit kmil olan kimsenin ilh bilgisi de kmil olur. Ve o kmil
verset yolu ile resllere katlr. Bundan dolay resller ne syledi ise, onlar da
onu sylerler ve resllerin syledii ey ise, evhmn hkmettii eydir. nk erat hkmleri evhmn hkmettii eyle gelmitir. Ve erat hkmlerinin evhmn hkmettii eyle geldii Allhu alemu haysu yecalu
risletehu (En'm, 6/124) Ya'n "Allah risletini nerede klacan pek a'l
bilir" yet-i kermesinde de grlmektedir; nk bu yette olan Allhu
908

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

alemu yan Allah pek al bilir sznde iki yn vardr: Birisi "yklem
oluu" dieri de "zne oluu"dur.
yle ki, bu yet-i kermenin znelik yn yledir:
(En'm, 6/124)

Ve iz cethm yetn kl len nmine hatt nut misle m tiye


rusulullhi, allhu alemu haysu yecalu risletehu
"Onlara bir yet geldiinde Allahn resllerine gelenin benzeri gelmedike mn etmeyiz; derler. Allah risletini nerede klacan bilir."
Bu ma'nya gre allhu kelimesi zne ve alemu yan pek al bilir kelimesi yklemdir. te ynlerden birisi budur.
Yklemlik ynne gelince Ve iz cethm yetn kl len nmine
hatt nut misle m tiye cmlesi bir tam cmledir. Onu tamamlamak iin
baka kelime ilvesine gerek yoktur. Ve ma'n yle olur: "Onlara bir yet
geldiinde, gelen eyin benzeri bize gelmedike mn etmeyiz dediler."
Bundan dolay rusulullhi yan Allahn reslleri ifdesi bu cmlenin
dnda kalr. Oysa rusulullhi yan Allahn reslleri cmlesi noksan bir
cmledir, tamm olmak iin bir yklem ister. te bunun yklemi de Allhu
alemu ifdesindeki Allhudur. u halde ibre yle olur: Rusulullhi,
Allhu, hve alemu haysu yecalu risletehu ya'n "Allah'n reslleri, Allah'tr. O risletini nerede klacan ok iyi bilir." imdi bu cmlede
rusulullhi zne" ve Allhu onun yklemi olmu olur. Ve alemu
yan ok iyi bilir kelimesi de gizli zne olan hvenin yklemi bulunur.
"Allh'n reslleri, Allah'tr" demek, Allah, resllerin hviyyeti olmas ve
resllerin, Allh'n sreti olmas i'tibr ile, ruslullah Allahtr demek olur.
Nitekim Sallallah Aleyhi ve Sellem Efendimiz Hazretleri "Beni gren Hakk'
grr" buyurdu. nk resllerin her biri insan- kmildir. Ve insan- kmil
"Allah" toplayc isminin grnme yeridir. Ve "Allah" ismi, btn ilh isimleri
toplayc olunca insan- kmil de btn ilh isimlerin grnme yeri der. te
Allah demi kendi sreti zere hlk etti hads-i erfinde beyn buyurulan
demden kast, insan- kmildir. nk isimlerin toplanmlna grnme
yeri oluundan dolay Hakk'n sretidir ve Hak onun hviyyetidir. imdi
Hakkn resllerin hviyyeti ve resllerin Hakk'n sreti oluu ynyle (hve) alemu haysu yecalu risletehu En'm, 6/124) ya'n "O risletini nerede
klacan ok iyi bilir" ifdesi, tenzhde vehim ile tebhin ayn oldu. nk
Allah Tel resllerin hviyyetini kendi hviyyetinin yerine koydu.
Bahsedilen bu iki ynden znelik yn limler arasnda mehr olan ve
okunu esnsnda hemen zihinlerde oluan yndr. Yklemlik yn ise, zhir
909

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

limleri tarafndan kolaylkla kabl edilecek bir yn deildir. Fakat iin aslnda Hakkn szdr. Ve Hak resllerin hviyyeti ve resllerin Hakk'n sreti
olduuna ve m remeyte iz remeyte ve lkin-nallhe rem yan Ve attn zaman da sen atmadn lkin atan Allah idi (Enfl, 8/17) ve benzeri
Kur'n yetleri hittir. Ve bu szde her iki yn de hakkattir. Yan bir yn
mecz ve bir yn de hakkat deildir. Fakat atma yetinde, zhir ehli
Allh'n atmasn mecz sayarlar. Hakkat ehli indinde ise atan Hak'tr. Cenb eyh-i Ekber (r.a.) buyururlar ki: te bu iki ynn hakkat olmasndan dolay
biz, tenzhde tebh ve tebhde tenzh ile syledik. Ya'n Hakk'n hviyyeti
resllerin hviyyetinin ayn olunca, resllerde olan tebh, Hakk'n
hviyyetinde olan tenzh iin ve Hakk'n hviyyetinde olan tenzh de,
resllerde olan tebh iin sbit olur.

Ve bunu byle bildirdikten sonra biz eletirenin ve takltinin gz


zerine perdeleri salverir ve rtleri ekeriz. Her ne kadar Hakk'n tecell
ettii sretlerin ba'zsndan oldular ise de. Fakat sretlerin isti'dd farklar
ve hakkatte bir srette olan tecellnin, o sretin isti'dd hkmyle olduunun belli olmas iin, biz rtmek ile emrolunduk. Bundan dolay o
sretin hakkatinin ve gereklerinin verdii ey tecellye balanr. Bu yzden lzmdr; uykuda Hakk' gren kimse gibi ki, bu inkr olunamaz; ve
phe yoktur ki muhakkak Hak, onun "ayn'dr (8)
Ya'n tenzhte tebhin ve tebhte tenzhin ne demek olduunu bildirdikten sonra, biz eletirenin, ya'n aklsal bak as ve delilleri ile dell getiren
kimsenin ve taklitinin, ya'n taklit edici olan m'minin gz zerine alglamaya mni olan perdeleri salveririz ve aklsal mni'ler olan rtleri ekeriz.
Geri eletiren ile taklitinin her birisi, Hakk'n kendilerinde tecell ettii
sretlerden birer srettir ve Hak onlarda tecell edici ve zhir ve ehd ve
hzr-dr. Fakat biz indirilmi olan erat hkmleri gereince rtmek ile
emrolunduk, t ki sret-lerin isti'ddlar arasnda fark olduu ve bir srette
tecell edici olan Hakk'n, o sretin isti'dd hkmnce aa kt belli olsun.
nk sretler ilh isimlerin grnme yerleridir ve ilh isimler de
birdierinden farkldr. Bundan dolay onlarn gerekleri olan isti'ddlar da
birbirinden farkldr; ve Hakk'n isimlerinin grnme yerleri olan sretlerde
aa kmas, o isimlerin gerekleri olan isti'ddlar cbndandr. Byle olunca
o sretin hakkatinin ve gereklerinin verdii ey, tecell edici olan Hakk'a balanr. Bu mes'eleyi ancak Hakkn kendisine isti'ddnn sretinde tecell ettii
kimse zevkan yan bizzat yaayarak bilir. Bundan dolay nefsine balad
eyi ona mensp klar ve bu tecell ile sretler arasndaki stnlk ve farkll
mhede edip Hakk' hem tebh ve hem de tenzh eder.

910

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Ve tecellde sretlerin isti'ddlarnn aa kmas lzmdr. Ve r'yda


ilh sretlerden bir sretin grlmesi bu mes'ele gibidir. rif r'yda gerekleen bu grten uyanklk hlinde olan eyi de bilir. nk uyanklk hli
hakkatte r'y hlidir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz En-ns niymn ve iz
mt, intebeh nsanlar uykudadr; lnce uyanrlar buyururlar ki, bunun ayrnts Ysuf Fassnda geti. Ve ayn ekilde Hz. eyh-i Ekber efendimiz Muhakkak var edilmiler hayldir; o da hakkatte Hak'tr buyururlar.
Bunun ayrnts da Sleyman Fass'nda geti. imdi r'yda bir kimse Hakk'
grse, o kimse Hakk' grmtr; bu inkr olunmaz. Nitekim (Sallallh
Aleyhi ve Sellem) Efendimiz "Rabb'imi gyet gzel gen sretinde grdm"
buyurur; ve Hak phesiz bu grlen sretin "ayn"dr.

imdi Hakkn kendisinde tecell ettii o sretin gereleri ve hakkatleri


Hakka tbi olur; bundan sonra, ondan dier bir hussa geilir ki, aklen
onu tenzh gerekir. imdi onu tabr eden kimse keif vey mn shibi
olursa, ondan yalnz tenzhe gemez; belki onun tenzhten ve o srette aa
kan eyden, ki tebhtir, hakkn ona verir. imdi Allah kelimesi, ireti
anlayan kimse iin tahkk zere, kll mertebeden ibrettir ki, o da etken
olan ilh isimler topluluunu ve edilgen olan imkn dhilindeki grnme
yerlerini toplam olan ulhiyyet mertebesidir. (9)
imdi bir kimse Hakk bir srette rysnda grse, Hakkn tecell ettii o
sretin gereleri ve hakkatleri Hakka balanr; ve o sretin gereleri, ekil ve
duru ve vcd gibi eylerdir ki, bunlarn hepsi Hakka tbidir. Bu ise
tebhin ayndr. Daha sonra bu ryy tabr eden kimse akl ve gr
shiplerinden ise, o sretten geip der ki: Hak sretten mnezzehtir. Bu
sretten kast, uygun olan u ve u manlardr. Bundan dolay sretten soyutlanm tenzh iin, farkna varmakszn snrlamay ve belki soyut manlar
ve akllar gibi sretleri olmayan eyler sebebiyle tebihi gerekli klar. Ve eer
tabr eden keif ve ayn veyhut takld ve mn shibi ise, Haktan sreti kaldrmakla tenzh etmez. Belki o tenzhin hakkn verir. Yan o sreti, Hak Tel
hazretlerinin tecell ettii sretlerden bir sret sayar. Fakat Hakk, o sretle
kaytlamaz. O kimse Hakk ne o srete snrlar ve ne de btn sretlerden soyutlar; ve o kimse der ki: Hak zt dolaysyla aklsal ve misl ve duyusal
sretlerden mnezzehtir. nk akllar ve vehimler Onun ztn idrkten
cizdir. Fakat isimleri ve sfatlar ve lemler mertebelerinde aa k dolaysyla, o sretten mnezzeh deildir. Bundan dolay tenzh ve tebh ile syleyici olup tabrinde her iki makmn hakkn verir. Byle olunca Allah kelimesi ireti anlayan kimseye gre tahkk zere kll mertebeden ibrettir. Ve o
kll mertebede etken olan ilh isimleri ve imkn dhilinde olanlar mertebesinde isimlerden edilgen olan grnme yerlerini toplamtr; bu da ulhiyyet
yan ilhlk mertebesidir. nk mutlak olan ztn, bu mutlaklk mertebesin911

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

de Allah ismiyle isimlendirilmesi ve Onun bu isimle kaytlanmas ciz deildir; nk o mertebede ilh olan yoktur.
Metinde geen imdi Allah kelimesi, ireti anlayan kimse iin
tahkk zere, kll mertebeden ibrettir ki ibresi Yakb Han ve Bosnev
nshlarna gre alnmtr. Dvd- Kayser, Kn ve Bl ve TevllMuhkem nshlarnda geen ifdeye gre man imdi Allah tahkk zere
ireti anlayan kimse iin ibredir. Yan Allah kelimesi, hakkatte ireti
anlayan kimse iin her eyi kabl edici olan genel ibredir, demek olur. Ve bu
iki metinden ilki ayrntl, ikincisi icmldir. Aralarndaki fark budur. Ve Allah kelimesindeki zh, yukarda zikredilen Rusulullhi, Allhu, hve
alemu haysu yecalu risletehu ya'n "Allah'n reslleri, Allah'tr. O
risletini nerede klacan ok iyi bilir" szne balantldr. nk Allhu
alemu yan Allah ok iyi bilir ifdesinin, biri yklemlik ve dieri znelikten ibret olan iki yn vardr; ve bu iki ynn hakkat olduu ve tenzh
ile tebh arasnda olduu yukarda anlatld. Cenb- eyh (r.a.) imdi de bu
anlatlan mannn netcesini beyn ederek: Allhu alemu yan Allah ok
iyi bilir deki Allhu sz, hakkatte, iretten anlayan kimse iin bir
ibredir ki, st kapal olarak onda resullerin sretinde aa km olan
Hakkn hakkati bulunmaktadr, buyurur. te Allhu ibresinin ireti budur. Ve bu iret nceki metne gre yukarda ayrntl olarak anlatld.

Ve bu hikmetin rhu ve z: Muhakkak i, etken ve edilgen olarak ksmlara ayrlmtr ve onlar iki ibredir. Ve etken her ekilde ancak Allah'tr
ve edilgen her ekilde ve herhalde ve her hazrette ancak lemdir. imdi bir
erien eritiinde, her eyi ona uygun olan aslna kat! nk erien eyin,
ebeden bir asldan fer' olmas kanlmazdr. lh muhabbet kuldan kan
nfilelerden oldu. imdi bu, edilgen arasnda bir eserdir. Hak, bu ilh muhabbetten dolay, kulun iitmesi ve grmesi ve kuvvetleri oldu. Bundan dolay bu, kararlatrlm bir eserdir ki; erata gre sbit oluundan dolay,
eer m'min isen sen onu inkr edemezsin (10)
Ya'n bu "nsiyyet hikmeti"nin rhu ve zeti udur ki: Vcd birdir; o da
Hakk'n vcdudur. Ve bu vcd i'tibr olarak iki ksma ayrlmtr. Birisi etken ve dieri edilgendir. Bundan dolay "Allah" dediimiz zaman, bu genel
ibreden birdierine karlk iki ibre olduunu anlarz ki, birisi fiil mertebeden ibret olan etken ve dieri, fiili kabl edici mertebeden ibret olan edilgendir. Ya'n bir mertebede kendisinden fiil kar ve dier mertebede o kan
fiili kabl eder.
rnek: Bir ahs sa elinde bulunan bir paray sol eline aktardnda, sa
el aktarma fiilinin fili ve sol el de bu aktarma fiilinin kabl edicisi olur. Oysa
bu almak vermek bir vctta gerekleir. Bundan dolay bir olan bu vctta
912

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

iki i'tibr olur ki, birisi etken olan verme, dieri edilgen olan almadr. u halde
edilgen dahi vcdun ayn olmu olur.
Dier bir rnek: nsann zhiri ve btn vardr. nk insan trif etmek
istediimiz zaman "konuan hayvan" deriz. "Hayvan" onun zhiri ve "konuma" btndr. imdi insann konuan nefsi ki, btn olduu iin grnmez;
ite bu konuan nefs insann zhirinde etkendir. nk insann zhiri olan
a'zlar ve organlar, konuan nefsinin hkmyle hareket eder. rnein insann btn, "Haydi kalk, falan yere git; orada sana u fayda vardr" der. O kimse de kalkp oraya gider. Tabi'ki oraya bedeniyle gider. te onun zhiri olan
cisim edilgen olur. Demek ki insann vcdu tek bir ayn iken onda biri etken
ve dieri edilgen olmak zere iki i'tibr vardr.
te bunun gibi, lemin vcdu Hakk'n zhiri ve Hak, lemin vcdunun
btn ve hviyyetidir. Ve her ikisi tek bir ayn olan ulhiyyet yan ilhlk mertebesinin iki i'tibrdr. Bundan dolay her ekilde etken ancak Allah'tr. Ve her
ekilde ve her halde ve btn hzr olunan mertebelerde edilgen olan da, ancak lem dediimiz Hakk'n zhiridir. te vcd iinin etken ile edilgen olarak ksmlanmas bu "nsiyyet hikmeti"nin rhu ve z oldu. nk ancak bu
ksmlama, Hak'la lem arasndaki mnsebeti anlatr.
Soru:Cenb- eyh-i Ekber(r.a.) Ftht- Mekkiyye'den naklen
Zekeriyy Fass'nda "Muhakkak eser, mevct iin deil, ancak yok hkmnde
olan iin olur ve her ne kadar mevct iin olursa da yok hkmnde olann
hkm dolaysyladr" buyurmu idi. Oysa burada eserin izf vct ile
mevct olan lem hakknda olduunu beyan buyurur. Bu iki ifde birdierine
aykr olmaz m?
Cevap: Zekeriyy Fass'nda rnek ile izh edildii zere, eserin yok hkmnde olan iin olmas ahadiyyet yan teklik mertebesine gredir. nk
ahadiyyet mertebesinde ahadiyye yan teklik ztnn btn bantlar kendi
ztnda mahvolmu ve helk olmu ve yok hkmndedir. Bundan dolay burada te'sr, ibu yokluksal bantlarn, vcda isti'ddlar dolaysyla, bantlarn shibi olan Hak'tan vcd talep ettikleri zaman, Hak tarafndan "Kn
yan Ol!" sznn kn gerektirmekten ibrettir. Ve "Kn yan Ol!"
sznn kndan ibret olan eser, her ne kadar Hakkn vcdu iin sbit
olur ise de, bu sbitlik, yok hkmnde olan bahsedilen bantlarn hkm
dolaysyladr. Buradaki te'sr ise, vhidiyyet yan birlik mertebesine gredir.
Ve Hak, isimleriyle ve sfatlaryla vhid yan birdir; ve bu mertebede ismi "Allah"tr. Ve bu ulhiyyet yan ilhlk mertebesi, etken olan btn ilh isimleri
ve imkn dhilinde olanlar mertebesinde isimlerden edilgen olan btn grnme yerlerini toplamtr. Bundan dolay burada te'sir, etken isimlerden,
edilgen grnme yerlerinedir. Byle olunca iki ifde birdierine aykr olmaz.
lk ifde baka bir hakkati ve ikinci ifde ise dier bir ilh bilgiyi bildirmi
olur.
913

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

imdi sana bir erien, ya'n Hakkn te'sri eritii zaman, sen her eyi kendi aslna kat! rnein vcd ve ilim ve kudret gibi ilh kemlt eriirse, bunlar ilh hazretten erimi olacandan, sen o kemlt kendi asl olan ilh hazrete kat! Ve fakirlik ve cizlik ve alk ve susuzluk gibi varlksal noksanlklar
eriirse, bunlar imkn dhilindekiler leminden erimi olacandan sen, noksanlklar kendi asl olan leme bala! nk erien eyin ebeden bir asldan
fer' olmas kanlmazdr. Ya'n erien ey, etken vey edilgen olan btnsel
aslndan bir fer' olur; ve her ikisinin asl da yukarda bahsedildii zere Hak'tr.
Ve eer "Hakk'n edilgen olmas nasl olur?" diyecek olursan, nfilelerle
yaklama hadsini iyi incele! nk kul tarafndan gerekleen nfileler, Hak'ta te'sir edip Hakk'n muhabbetini gerektirici olur. te Cenb- eyh (r.a.) rnek olarak verip buyururlar ki: lh muhabbet kul tarafndan gerekleen
nfilelerden kaynakland. Byle olunca ilh muhabbetin erimesi, nfilelerden
ibret olan etken ile, Hak'tan ibret bulunan edilgen arasnda oluan bir eserdir. Ve Hak bu ilh muhabbetten dolay, kulun iitmesi ve grmesi ve kuvvetleri oldu: Bu eser erat lisnnn syledii kararlatrlm bir eserdir ki, sen
erata mn etmi isen bunu asla inkr edemezsin ve eer inkr edersen sana
m'min denmez, nk erat inkr etmi olursun.

Ve selm olan akla gelince, imdi o, ya tab grnme yerinde ilh


tecell shibidir, u halde bizim dediimiz eyi riftir; veyhut mslman
bir m'mindir ki, ona mn eder. Nitekim, kuvvetli gelen hads ile ulat.
imdi vehim sultnnn, bu ekilde geldii eyden bahseden kl zerine
hkmetmesi kanlmazdr; nk ona inanmtr. Ve m'min olmayana gelince, vehim zerine vehim ile hkmeder. Byle olunca fikirsel bak as
ile hayl eder. Hakkatte o r'yda bu tecellnin verdii eyi Allah zerine
muhal grd. Oysa bunda vehim, kendi nefsinden gfil olduu iin,
urunun olmay ynnden kendisinden ayrlm deildir (11).
Ya'n selm akl ki, bozuk inanlardan sf ve asl ftrat ve ezel letfeti
zerine olan kalptir. Byle bir kalp shibi olan kimse ya tab grnme yeri
olan insan sretinde ilh tecell shibidir. Yan bu insana it madde beden
oluumunda ve tab sretinde keif ve alm shibidir. u halde, o kimse, bizim dediimizi bilir ki ve biz uykuda ve uyku dnda Hakk'n sretlerde
aa kn beyan etmi ve vcd ii etken ve edilgene ksmlanmtr ilh...
demi idik; ite o kimse keif ve mhede ile bu dediklerimizin hakkatini
bilir. Veyhut o selm akl shibi, tecell shibi olmayp resllere ve keif ehline
teslm ve onlarn emirlerine boyun eici olur ve bu vasfta olan kimse,
mslman bir m'mindir. Bundan dolay bizim dediimizin hakkatine keif
olarak ve mhede olarak vkf olmasa bile mn eder. Nitekim Eb Said el914

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Hudr (r.a.)den rivyet olunan uzun bir kuvvetli hadste Hakk'n sretlerde
deikenlii beyn buyrulmutur:
Kymet gnnde Rabb'l alemin Tebreke ve Tel hazretleri pek
aa bir srette tecell edip "Ben sizin Rabbinizim" der O'nu grenler "Biz
senden Allah'a snrz ve biz Allah'a hibir eyi ortak komayz" derler.
Bu hl iki vey defa gerekleir. Nihyet Allh Z'l-Cell hazretleri onlarn inanlarnn sretlerine gre tecell buyurur. Bu halde "Sen bizim
Rabbimizsin" derler.
te keif ve alm shibi bunu zevkan yan bizzat hakkatini yaayp
idrk ederek bilir ve mslman m'min de byle olduuna mn eder. Bundan dolay Hak gerek uyku leminde ve gerek uyanklk leminde sretlerde
tecell edicidir.
imdi Hakk'n sretlerde deikenliini haber veren Resl'e man eden
kl ki, Hakk'n r'yda grd srette tecell ettiinden bahseder; bu srette
onun zerine elbette vehim sultn hkmeder ve Hakkn sretlerde tecellsine
man etmi olduundan vehim lisn ile tebh eder ve akl lisn ile de tenzh
eder. Ve resller ile erat hkmlerine man etmemi kimselere gelince, bunlar srf vehim ile kark akl shipleri olduundan vehim zerine vehim ile
hkmeder. O kimse fikirsel bak as ile hayl eder ki, r'yda kendisine
tecellnin verdii sreti Allah Tel zerine muhal grd. Ya'n fikirsel bak
as ile hayl edip der ki:
"Bana r'yda gzkm olan bu srette Hakk'n tecellsi muhaldir."
Gerekten aklnn gerei olan bu tenzhte isbet eder. Fakat iin aslnda
Hakkn btn sretlerde tecell edici oluu ve resller ile erat hkmlerinin
getirdii eyin vehim ile tebih etmekten ibret bulunuu ynyle, vehim olarak tebh etmesi lzm gelirken, vehmin bu hkmn, bozuk vehim ile iptl
eder. Bundan dolay vehim zerine vehim ile hkmetmi olur; nk erat
hkmlerine man etmediinden bu ukura dt. Oysa, kendi nefsinden gfil
olduu iin, o farkna varmaz; amm vehim ondan ayrlm deildir. Ya'n
r'ysnda grd eyi Hakk'n nna uygun deildir diye hayl etti. Bundan dolay o sretten tenzh ile hkmetti ve o grd eyi vehme ykledi ve
ondan yz evirdi. Bununla berber vehim kendisinden ayrlmad. Belki bu
hkm kendisinde hkim olan vehmindendir. Fakat nefsinden gfil olduu
iin byle olduuna vkf deildir. Eer nefsini bilseydi, byle hkmetmezdi;
belki hkmettiine aykr ve ryda grd srete uygun olarak hkmederdi. nk gerek kendi nefsi ve gerek bakasnn nefsi, Hakkn
hviyyetinin gayr deildir. Btn yurtlarnda Hakk'n hviyyetin-den hri
hibir ey yoktur.

915

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Ve Hak Tel'nn edn estecib lekm yan Bana du ediniz ki size


cbet edeyim (M'min, 40/60) sz bundandr. Hak Tel Ve iz seeleke
ibd ann fe inn karbun ucbu daveted di iz deni yan Ve kullarm
sana, Benden sorduu zaman, muhakkak ki Ben, yaknm. Bana du edilince, du edenin dusna cbet ederim (Bakara, 2/186) buyurdu. nk
cbet eden ancak kendisinden isteyen olduu vakitte olur; her ne kadar
du edenin ayn, cbet edenin ayn ise de. imdi sretlerin farkll aktr. Onlar hi phesiz iki srettir ve bu sretlerin hepsi, Zeyd'in a'zs gibidir. imdi bilinmektedir ki, muhakkak Zeyd, ahsen bir hakkattir ve
muhakkak onun eli, ayann ve bann ve gznn ve kann sreti deildir. Byle olunca Hak, ok olan birdir. Sretler ile oktur, "ayn" ile birdir;
ve hi phesiz "ayn" ile bir olan insan gibidir. Ve biz phe etmeyiz ki
muhakkak Amr, Zeyd deildir; Hlid de deildir; Ca'fer de deildir; ve muhakkak bu bir olan aynn ahslar vcd olarak bitimli deildir. imdi insan, her ne kadar "ayn" ile bir ise de, o, sretler ve ahslar ile oktur (12)
Ya'n Hak Tel hazretlerinin "Bana du ediniz; size cbet edeyim"
(M'min, 40/60) buyurmas bu trdendir. Yan vcd iinin etken ve edilgene
ksmlandrldn gsterir. Ve ayn ekilde Hak Tel "Benim kullarm sana
benden sorarlar. imdi ben yaknm. Bana du ettii vkit, du edenin
dusna cbet ederim" (Bakara, 2/186) buyurdu. Burada tabi'ki bir du edenin, bir de duya cbet edenin mevct olmas lzmdr. Kul du ettiinde,
onun dus Hakk'a te'sir eder. Bu halde Hak edilgen olur. Ve Hak kulun talebini yerine getirdiinde Hak etken ve kul edilgen olur. Bundan dolay vcd
iinde bu iki i'tibr olmadka fil oluculuk ve filin fiilini kabl edicilik ortaya
kmaz. u halde cbet eden, ki fildir, ancak kendisi tarafndan ulaacak bir
ihsn kabl edecek bir du eden olmadka cbet edici olmaz. Her ne kadar
du eden kulun hviyyetinin, cbet eden Hakk'n hviyyeti oluu ynyle,
du eden kulun "ayn" hakkatte, cbet eden Hakk'n "ayn" ise de, bu i'tibrda
ikilik mevcttur. Ve sretlerin farkll ikrdr bunda asl gereksiz bo szlere mahal yoktur. Ve du eden zhir, cbet eden de btn olmalar i'tibriyle,
phesiz bir olan vcdun ayr ayr iki sretidir. Ve bu sretlerin hepsi, rnek
olarak Zeyd'in a'zsna benzer; nk bu sretlerin hepsi Hakkn bir olan
vcdunda zhir olmu ve onun zerindedir; bundan dolay Hakk'n
a'zs gibidir.
rnein Zeyd ahs olarak bir olan hakkattir. Elinin sreti ayann
sretine ve ka ve gznn sretleri de dier a'zlarnn sretine benzemez.
Fakat Zeyd'in vcdunun, bu a'znn tammndan ibret oluu ynyle, Zeyd
a'zsnn ayndr. Fakat bir uzvu dier uzvunun ayn deildir. Demek ki Zeyd
a'zlarnn sretlerine gre ok ve ahsnn "ayn"na gre birdir. u halde Zeyd
ok olan birdir. te Hak dahi "ayn" ile bir ve a'zlarnn sretleri ile ok olan
insan gibidir. Ve ayn ekilde insan kavram "ayn" ile bir ve kiiler ile oktur.
916

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

nk insan denildii zaman, zihne ilk olarak gelen ey, onun Zeyd, Amr,
Hlid ve dierleri gibi kiilerinin sretleri deil, belki tek bir ma'ndan ibret
oluudur. Bundan dolay insan "ayn" ile birdir ve onun kiilerinin sretleri ise
vct olarak bitimli deildir; ve onun bu bitimsiz olan kiileri birdierinin ayn deildir.

Ve eer sen m'min isen muhakkak kesinlikle bildin ki; hakkatte Hak
Tel kymet gnnde bir srette tecell edip bilinir. Daha sonra ondan bir
srete dnnce bilinir. Oysa O, tecell edicidir; her bir srette O'nun gayr
yoktur ve bilinmektedir ki bu sret, o dier sret deildir. imdi sanki bir
olan ayn ayna makmnda durmu oldu. Bundan dolay bakan, onda Hak
hakknda kendince tasarlad inann sretine baktnda, onu bilir ve
ona tasdk eder; ve onda kendince tasarlad inanndan ayr bir eyi grmesi tesdf ettiinde, onu inkr eder. Nitekim ayna iinde kendi sretini
ve bakasnn sretini grr. imdi ayna, bir olan ayndr; ve grenin gznde sretler oktur. Oysa ayna iin sretlerde bir yn ile eser mevct olmakla ve bir yn ile eser mevct olmamakla berber, aynada bir btn olarak ondan bir sret yoktur. imdi onun iin olan eser, kklk ve byklkten ve uzunluk ve genilikten ekli deitirilmi olduu halde, sreti
yanst-maktadr. Bundan dolay eser, ldedir ve bu eser ona ittir. Ve ondan olan bu deiimler, ancak aynalarn llerinin farkllndan dolay
oldu (13).
Yan Hakk'n sretlerde deikenliine dir olan kuvvetli nebev hadse
mn ettin ise, kesin bir ekilde bildin ki, Hak Tel kymet gnnde bir
srette tecell eder ve o srette bilinir. Daha sonra bu sretten baka bir srete
dner; bu kere de o srette bilinir. Oysa her iki srette de tecell edici olan ancak Hak'tr ve her bir srette O'ndan baka tecell edici olan yoktur. Ve bu bilinmektedir ki, Hakk'n birinci defada tecell ettii sret, ikinci defada tecell
ettii sret deildir; ya'n bu iki srette baka bakadr. Byle olunca Hakk'n
ayn olan bir olan ayn, bir ayna gibi olmu olur. u halde Hak hakknda kendisine hs bir inan shibi olan bakc, ayna gibi olan bu bir olan aynda Hak
hakkndaki inannn sretine bakt zaman, "Bu sret tam benim inanma
uygundur" deyip Hakk' bu srette bilir ve onu tasdk eder ve o bir olan ayn
aynasnda, tesdfen kendi inannn dnda bir ey grse, kendisine hs
inanna uygun olmad iin, onu inkr eder. Oysa Hakkn ayn olan bir
olan ayn bir ayna gibidir ki, bu aynada btn inanlarn sretleri baslmtr.
Bu ona benzer ki, bir kimse aynaya bakar. O ayna iinde kendi sretini grd gibi bakalarnn sretlerini de grr. Ayna bir olan ayndr; fakat grenin
gznde birok sretler vardr. Bununla berber aynann iinde grlen o
sretlerin hibirisi, hakk bir sret deildir; nk bu sretler aynann iinde
deildir. Bununla berber o sretlerde aynann bir yn ile te'sri vardr ve bir
917

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

yn ile de yoktur. Aynann sretlerde te'sri budur ki: Bir kimse aynaya bakt
zaman, eer o ayna kk vey byk vey uzun vey enli ise, yansyan
sretler de aynann gereklerine tbi' olur. rnein ukur vey tmsek bir aynaya baklsa, insann sretini iman ve ksa boylu ve yass bal vey ince
uzun bir halde gsterir. Oysa bakann ekli byle deildir. te bu aynann
srette te'sridir. Ve aynann sretlerde te'srinin olmay budur ki, onda yansyan sretlerde kendisinin asl dhil olaca bir yerin bulunmamasdr. nk bakan aynann karsnda durmadka onda kendiliinden bir sret gzkmez. u halde ayna bir yn ile etken ve bir yn ile de edilgendir. Ve ayn
ekilde gren de aynaya kar hem etken ve hem de edilgendir. imdi
mdemki ayna yansyan sretleri deitirilmi olduu halde yanstyor; bu
te'sir aynann llerinden oluan bir te'sirdir; ve bu te'sr aynaya it olup aynalarn llerinin farkllndan oluur.

imdi verilen rnekte, bu aynalardan bir aynaya bak; hepsine birden


bakma! Ve o, Hakkn zt olmas ynnden senin bakndr. O lemlerden
gandir; ve ilh isimler ynnden, o zamanda, aynalar gibi olur. Bundan
dolay senin nefsin hangi ilh isme bakarsa veyhut her kim bakarsa, bakana, ancak o ismin hkikati belli olur. imdi eer anladn ise, o huss byledir. Byle olunca panikleyip zlme ve korkma; nk Allah Tel, ylan
ldrmek zerine bile olsa, cesur olunmasn sever, oysa ylan, senin nefsinden bakas deildir; ve ylan, sreti ve hakkati ile kendi nefsi iin ylandr. Ve bir ey kendi nefsinden ldrlmez; her ne kadar duyularda
sret bozulur ise de. nk ilh snr, onu muhafaza eder ve hayl onu yok
etmez (14).
Yan yukarda bahsedilen aynalar rneinde, ekilleri deiik yapan aynalara bakmaktan vazge de, her bir sreti asl hlinde yanstan bir aynaya bak!
Ve senin o bakn Hakkn zt oluu ynnden olan bakndr. nk
sretleri deimi olarak gsteren aynalar, ilh isimler aynalardr; ve herbir
sreti asl hlinde gsteren bir aynada zt ahadiyyet yan teklik aynasdr ki,
herbir ismin ezelde istiddnn sreti ne ise asl deitirmeksizin onu yanstr.
Eer isimlere bakarsan, her birisi bir ayna mesbesinde bulunan o isimlerin
grnme yerlerinde Hakkn bir olan vechini trl trl grrsn; ve bu gr
senin htrna ayrlk verir. Fakat iinde btn sretler grlmekte olan zt
ahadiyyet yan teklik aynasna bakarsan, Hakkn bir olan vcdunun sretini
birlik zere grrsn. Hakkn zt oluu ynyle olan bu bakn netcesinde,
Ztn lemlerden gan olup hibir sret ve ekil altna girmeye muht olmadn ve zt ahadiyyet aynasnda grnen lem sretlerinin ancak Ztn ileri olan isimleri itibr ile zhir olduunu anlarsn. Eer ilh isimler ynnden
Hakkn vcduna bakarsan, herbir isim bir ayna mesbesinde olduundan,
Hak aynalar gibi olur.
918

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

imdi senin nefsin vey bakalarnn nefsi, hangi bir ilh isme bakarsa,
baknda o isme mahss olan hakkat gzkr. rnein Rezzk ismine bakldnda, hakkatinin gereinin rzklandrma mans olduu ve f ve Cebbr
ve dier ilh isimlerin hakkatlerinden baka bir hakkati bulunduu belli
olur. Bundan dolay eer bahsedilen hakkatleri anladn ise, Hak hakkndaki
hussun byle olduuna asl phen kalmad. u halde panikleyip zlme ve
korkma; fen-fillh ile nefsini ldrmeye al! Ve Mt kable en temt
yan lmeden nce lnz! yce emrine uy! Bu bahsettiimiz Hakka it
bilgilere ulama yolunda, bellara sabret! nk senin vcdun ve nefsin
sbit aynnn sretidir. Ve sbit aynn zt ahadiyyet aynasnda taayyn etmi olan bir ismin glgesidir; ve hs ismin de zt ilerden bir itir; ve iler ise
ztn ayndr. Bundan dolay zt, senin hakkatindir. imdi senin hakkatin zt
mertebesinden tenezzl ede ede ehdet mertebesine kadar gelmitir; ve her
bir yurda tenezzlnde o yurdun gereklerine gre bir taayyn kisvesine brnmtr. Eer bu ehdet yurdunda bast elementlerden dokunmu bir kisveye brnen hakkatin, bu kisveden soyunup bu maddesel sretten ayrlrsa,
yok olacam diye korkma! Hakkatine, bu kesf elbiseyi kardn anda, nakledilecei yurdun gereklerine gre bir latf taayyn elbisesi giydirirler. Nitekim Mevln (r.a) buyururlar. Mesnev:
Tercme: Madenlik mertebesinden ldm ve bitki oldum. Bitki mertebesinden de ldm, hayvn ile berber oldum. Hayvanlktan ldm ve dem
oldum. u halde lmekten ne korkaym? Ne vakit lmekten noksan oldum?
Dier hamlede beer mertebesinden lrm, melekler arasndan kanat ve ba
karmak iin. Bir kere de melek mertebesinden kurban olurum; o ey ki vehme gelmez, o olurum. u halde ben yok olurum; yok ise ergann gibi bana
syler ki: Biz Allaha dncleriz.
Yan taayynn yokluundan ibret kendi aslma ularm. Kendi
hakkatim, taayynsz olan Zt derysna dalp helk olduktan sonra, taayynsz olarak , ergann gibi bana Biz Allaha dncleriz (Bakara, 2/156)
der.
te mdem ki hakkatin, her yurdunda bir taayyn elbisesi ile aa kyor, u halde nefsinin sretini iddetli mchede ile kaldrmak hussunda yiit ol; nk (Sallallh aleyhi ve Sellem) Efendimiz Ylann ldrlmesi
zerine bile olsa Allah Tela yiitlii sever buyurdu. Ylan ise, senin nefsinden baka bir ey deildir. nk ylan senin madde beden vcdunu nasl
sokup zehirle bozarsa, nefs dahi, zemmedilmi sfatlar ile senin mann ylece zehirleyerek, ebed manev haytna ulamaktan men eder.
Nefsin ldrlmesinden kast, tabiki intihr etmek deildir. Belki
ehlullhn krmz lm dedikleri lmdr ki, bu da nefsin arzlarna
muhlefet ederek sfatlarn izle etmekten ibrettir. Nefis sfatlarndan pk
olunca, Hakkn sfatlar ile vasflanr ve kesfeti letfete dnr. Nitekim bu
919

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

yksek fassn ba tarafnda zh edilmitir. Bundan dolay nefs ylann bu ekilde ldrmeye al! Ve ylan kendi nefsi iin sreti ve hakkati itibr ile
ylandr. Eer ldrlse meydanda kalan cismn sretine yine ylan derler; ve
hakkati hayvansal rh olduu iin, hakkati itibr ile ylandr. Bundan dolay
ylan, sreti ynnden ldrlse, hakkati ynnden bk kalp ldrlm
olmaz. Bunun gibi senin nefsin de, zemmedilmi sfatlarndan ldrlm olsa ve tercihli lm ile lse, ilh hakk hayt ile diridir. Bundan dolay bir
kimsenin her ne kadar histe mevct olan grnen sreti bozulsa bile, kendi
ztndan ve hakkatinden ldrlemez. nk hadd, yan ilh ilim, onu
zabteder; ve hayl, yan misl lemi, onu izle etmez. Sonu olarak senin
hakkatin zerine beliren sretinden sr lm ile sebebiyle ayrlsan, ancak
senin zhirin yok olur; ve sen Hakkn baksyla ebeden bk olursun. nk
sen Hakkn bir olan vcd aynasnda basl olan sbit aynnn sretisin.
Zhirin fn olunca hakkatin Hakkn vcdu ile bkdir. Bu da senin iin fen
deil baknn da kendisidir. Byle olunca bu maddesel sretinden soyunduumda yok olacam diye panikleyip zlme ve korkma!

Ve i bunun zerine olduunda, bu, ztlar zerine emnlik ve izzet ve


muhafazadr. nk sen, haddlerin bozulmasna kdir deilsin. Ve bu izzetten daha byk ne izzet vardr? Bundan dolay sen, vehim ile ldrdn hayl edersin. Oysa, ilh snrlar iinde olan sret akl ve vehim ile
ortadan kalkmad. Ve buna dell ve m remeyte iz remeyte ve lkinnallhe
rem yan Ey Habbim attn zaman sen atmadn, velkin Allah Tel
att (Enfl, 8/17) dr. Gz ise, ancak algda kendisi iin atma sbit olan Muhammed (s.a.v)in sretini idrk etti. Oysa o, bir srettir ki, Allah Tel ilk
nce atmay ondan kaldrd; sonra onun iin devmnda ispt etti. Ondan
sonra bunu kaldran bir ifde ile muhakkak Muhammed (s.a.v)in sretinde
ancak atc olan Allah'a dn yapt; ve buna mn edilmesi lzmdr (15).
Ya'n i, bir kimsenin her ne kadar alglarda mevct olan zhiri sreti bozulsa bile, kendi ztndan ve hakkatinden ldrlemeyip ilh ilmin onu
zaptetmesi ve misl leminin onu izle etmemesi merkezinde olunca, nefsin
ldrlmesi kiilerin ve hakkatlerin zerine, mutlak yok olmaktan emnlik ve
izzet ve muhafaza olmu olur. nk sen onun zhiri sretini bozmakla ilh
ilimdeki sretini bozamazsn. Ve bu izzetten daha byk hangi izzet vardr?
imdi sen nefsini Hakkn ztnda ldrdn ve fn ettiini ve yhut
baka birisini herhangi bir ekilde ldrdn ve yok ettiini hayl edersin.
Bu ancak senin vehminden kaynaklanan bir hkmdr; yoksa senin onun
hakkatini yok etmeye ve izleye asl gcn yetmez.Hi hadde, ya'n ilh
ilimde, mevct olan sret, akl ve vehim ile ortadan kalkar m?

920

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

rnek: Bir ressam gyet usta bir ekilde bir sret dnp onu resimlese
ve bir kimse o tabloyu atee atp yaksa, o kimsenin yok ettii ey ancak alglarda mevct olan tablodan ibrettir. Ressamn ilminde mevct olan o tablonun sreti bkdir. Ressam dilerse o tablonun bin mislini daha tasvr eder. Oysa o kimse vehmiyle resmi yok ettiini ve izle ettiini hayl eder. Onun akl
ve vehmi ile ressamn ilmindeki sret elbette yok olmaz.
Ve bunun byle olduunun delli ve m remeyte iz remeyte ve
lkinnallhe rem (Enfl, 8/17) ya'n "Ya Habbim, attn vakitte sen atmadn; velkin Allah Tel att" yet-i kermesidir. Oysa Muhammed atcya
bakan gz, ancak kendisi iin atma fiili sbit olan Muhammed sreti idrk
eder. Muhammed madde beden ise, bir srettir ki, Allah Tela yet-i kerimede ve m remeyte yan sen atmadn ifdesiyle atmay ilk nce ondan
kaldrd; daha sonra yet-i kermenin devmnda atma fiilini iz remeyte
yan attn zaman ifdesiyle Muhammed sret iin ispt etti; ve ifdenin
sonunda da istidrk yan nceki ifdeden kaynaklanan vehmi kaldran edt
olan velkin kelimesiyle Muhammed srette atan Allah'a dn yapt.
M'min olan kimsenin elbette bu yet-i kermeye mn etmesi gerekir. nk
Hakk'n szdr.

imdi bu etkene dikkt et, hatt Hakk' Muhammed srete indirdi. Ve


Hak kendi nefsini kullarna bununla haber verdi. Bundan dolay bizden
hibir kimse ondan bunu demedi; belki O kendi syledi. Oysa O'nun haberi dorudur. Dedii eyin ilmini ister idrk et, ister etme, farketmez; ona
mn zorunludur. u halde, sen ya limsin veyhut m'min mslmansn.
Hakkatte "Sebep kendisinin sebebi olan sonucun sebebi olmaz" diye akln
sebep zerine hkmeder oluu, aklsal bak acsnn fikri ynnden sana
onun zaafna iret eden eydendir. Oysa tecell ilminde ancak bu vardr ve
o da Hakkatte sebep, kendisinin sebebi olan sonucun sebebi olurdur (16)
Ya'n atc olan etkene dikkat et ki, fiilini grnme yerlerinde aa karmak iin Hakk' nasl Muhammed srete indirdi. nk yukarda izh edildii zere, vcd hussu etken ve edilgene ksmlanm idi. nk lemin
vcdu Hakk'n zhiri ve Hak, lemin vcdunun btn ve hviyyetidir. Ve
her ikisi de bir olan ayn olan ulhiyyet yan ilhlk mertebesinin birer
i'tibrdr. u halde etken ve edilgen bir vcddan ibret olmu olur. Ve bu
ksmlanma Hakla lem arasndaki mnsebeti ta'yn eder. imdi Hak Btn
ismi ile etken ve Zhir ismi ile edilgendir. te Muhammed taayyn ve sret
Zhir isminin grnme yeri olup, zhirlii dolaysyla "atma" fiili bu sretten
aa ktnda, bil ki, bu etken olan Hakk'n Muhammed srete inmesidir.
Ve Hak ve m remeyte iz remeyte ve lkinnallhe rem (Enfl, 8/17) ya'n
"Ya Habbim, attn vakitte sen atmadn; velkin Allah Tel att" yet-i
921

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

kerimesinde kendi nefsini, kullarna bu ini ile haber verdi; yoksa bu hali biz
kullar zmresinden hibir kimse sylemedi; bunu bize haber veren Hak'tr ve
O'nun haberi elbette dorudur. Kendi nefsini Muhammed srette atc kldn bildiren Hakk'n sznn srrn akln ister alsn, ister almasn, farketmez.
Ona her ekilde mn zorunludur. Eer bu ifdenin ma'nsn hakikti ile
idrk edersen, sen limsin ve eer idrk etmez isen m'min msl-mansn,
ya'n takld mn shibisin. Ve eer iittiin szn srrn akln almazsa, bilesin ki akl, fikirsel bak as ynnden vehim ile karktr ve eyy hakkati
zere idrk hussun-da zayftr ve akln zaafna iret eden eyden birisi de
budur ki:
Akl, sebep zerine hkmedip der ki; "Sebep kendi sonucu iin sonu olmaz". te akln hkm budur; onun bu hkm aktr, asla sakl birey yoktur. Oysa tecell ilminin verdii budur ki: Muhakkak sebep kendinin sebebi
olan sonucun sebebi olur. nk sebep, ahadiyye yan teklik Ztdr. Sonu,
yok hkmnde sbit olan, yan potansiyel olarak sbit olan eydir; nk yok
hkmnde sbit olan eyin vcda getirilmesini gerektiren Hakk'n
vcdudur ve bu yok hkmnde sbit olan ey, ancak Hakkn vcdu ile
mevct olur. u halde yok hkmnde sbit olan eyin vcda getirilmesinde
sebep, Hakkn vcdudur ve sbit olan ey ise sonutur. Ve sebebin kendi
sonucu iin sonu olmasna gelince, o da u ekilde olur:
Yok hkmnde olan sbit aynlar(ki sebep olan ahadiyye yan teklik
ztnn sonucudur) isti'dd ve kbiliyyetleri ile ilh ilimde sbitlikleri hlinde,
sebep olan ahadiyye yan teklik ztndan kendilerinin vcda getirilmesini
talep ederler. nk sonu olan sbit aynlarn talepleri olmasa idi,onlarn sebebi olan ahadiyye Zt onlar vcda getirmezdi; ve ahadiyye Zt olmasa
idi, onun sonucu olan sbit aynlar da mevct olmaz idi. Bundan dolay
vcda getirici olan Hakk, mevcdun vcda getirilmesinde sebep olduu
gibi, Hakk'n vcda getirmesine sebep de, sbit aynlarn kendi isti'ddlar ile
Hak zerine hkmedip vcda getirilmeyi O'ndan talep etmesidir. nk
zeyr Fassnda izh edildii zere, her hkim, hkmettii eyle hkmettii
eyde zerine hkmedilendir. u halde sebep, sebep olmakla berber, kendi
sonucunun da sonucu olur. Ve ayn ekilde sonu dahi, sonu olmakla
berber, kendi sebebinin sebebi olur. Dier bir ta'br ile ahadiyye Zt hem
sebep ve hem de sonu olduu gibi, sbit aynlar da hem sonu ve hem de sebep olur. te tecell ilminin verdii "Hakkatte sebep, kendinin sebebi olan sonucun sebebi olur" sznn izh budur.
rnek: Usta bir ressam tarafndan yaplan bir tablonun sebebi, o ressamn
vcdudur; nk ressamn vcdu olmasa, o tablo vcd bulmazd. u halde ressamn vcdu sebep ve tablonun vcdu da o sebebin sonucudur. Fakat
mevct olan ressamn bantlarndan bir bant olan ressmlk sfat olmayp
da bu sfat ondan bir tablo yapp aa karmasn isti'dd dili ile talep etme922

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

se, o mevct ahstan bu tablo aa kmaz idi. Bundan dolay tablonun


vcda gelmesine sebep olan ey, kendi mcidinden vcdunun aa karlmasn talep etmesidir. Bu ekilde tablo sonu iken, aa karma iinin sebebi olur. Ve bu ekilde sebep olan ressamn vcdu, aa karma iinde
kendinin sebebi olan sonu olan tablonun sebebi olmu olur.

Ve akln onunla hkmettii ey, fikirde soyutlanma ile geerlidir ve kuramsal dellin ona verdii eyin tersine olarak ii grd zaman, onun
bunda gyesi "Hakkatte aynnn bu oklukta bir olduu sbit olduktan
sonra, o bu sretlerden bir srette bir sonu iin sebep oluu ynnden,
kendi sonucuna sebep olmas halinde sonu olmaz; belki hkm, sretlerde
onun geii ile gemi olur; bundan dolay kendi sonucu iin sonu olur ve
sonucu da onun iin sebep olur" demesidir. i olduu hl zere takdr edip
kendisi fikirsel bak asyla vkf olmad zaman, onun gyesi budur. Ve
i, sebep olmaklk hakknda bu mesbede olduu zaman, bu dar hussun
dndakilerde, aklsal bak asnn geniliine senin zannn nedir? (17).
Yan' akl fikirsel baknda, sebep ile sonu arasndaki bantdan soyutlanarak hkmederse, bu hkmettii ey geerlidir. Eer fikirsel bak sebep ve
sonu saylarnn birbirine eit olmad ma'ndan, ya'n sebep ile sonu arasndaki bantdan soyutlanmazsa akln hkm "Sebep, kendi sonucu iin sonu olmaz" kidesinden ibret olur. nk akl, fikirsel bakta der ki: lk eyin vcdu ikinci eyin vcduna bal deildir; bundan dolay ikinci ey,
nasl ilk eyin vcduna sebep olur ve ilk ey de ikinci eyin nasl sonucu olabilir? Aksi kabl edilse devir lzm gelir ve rnein Tavuk yumurtadan ve
yumurta tavuktan hsl olur" devrine benzer. te fikirsel baka dayal olan
mantksal kidelere gre akln hkm budur. nk fikirsel bak soyutlanmad takdirde akl, sebebin vcdu ile sonucun vcdunu ayr ayr ispt
eder. u halde tabi'ki birinin vcdunun nce ve dierinin vcdunun ondan
sonra olmas gerekir. Ve bu ekilde de ikincinin vcdu birincinin vcduna
bal olur. Fakat fikirsel baktan soyutlanm olarak akl ile hkmeden kimse,
sebebin zt ile sonucun ztn iki farkl mertebede aa km olan bir eyden ibret bulur ve sebep ile sonucu o bir olan eyin bantlarndan ibret bilir.
Ve akln fikirsel baktan soyutlayan kl, ii, kuramsal dellin verdii
netcenin tersine olarak tecell ile grdnde, onun bu hkmde gyesi u
sz olur ki: "Haydi, vcda getirici zt olan "ayn"n bu okluksal sretlerde bir
olduunu ispt ve teslim edelim. O bir olan ayn mdemki bu sretlerden bir
srette herhangi bir sonu iin sebep oluyor. Byle kendi sonucuna sebep olup
dururken, artk o sonu olmaz; belki o bir olan ayn bir srette bir sonu iin
sebep olup, onun zerine sebep olmaklkla ve onun sonucuna da sonu
923

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

olmaklkla hkmolunup dururken, sonucun sretine gemekle kendindeki


sebep olmaklk hkm kalkp yerine sonu olmaklk hkm kim olur. Ve
onun sonucundaki sonu olmaklk hkm de sebep olmaklk hkmne geer.
te sebep ancak bu ekilde kendi sonucu iin sonu ve onun sonucu da ayn
ekilde bu halde kendisinin sebebi olur. "te o kl, ii hakkati zere takdr
edip fikirsel bakyla vkf ve ona tbi' olmasa, bu bahsedilen hkm, onun
ulam olduu son nokta olur. Eer takdr mertebesinden geip, ilh tecellye
nil olmakla mhede mertebesine ulasayd, bu hkm onun son noktas
olmazd. Fikirsel baktan soyutlanm olan geerli akln hkm sebep
olmaklk hakknda bu mesbede olunca, bu dar olan mahallin dnda bir yerde aklsal bakn geniliine senin zannn ne derece vardr? Var kys et!

imdi resllerden (sallavtullhi aleyhm) daha stn akl yoktur ve


muhakkak onlar cenb- ilhiden haber ile getirdiklerini getirdiler. Byle
olunca akln ispt ettii eyi ispt ettiler ve akln, idrkine yeterli olmad
ve kendince olmayacak grp tecellde tasdk ettii eyi de getirdiler. Bundan dolay akl, tecellden sonra kendi nefsiyle yalnz kaldnda, grd
eyde hayrete der. imdi eer Rabbin kulu olursa akl O'na evirir ve
eer kendi bak asnn kulu olursa, Hakk' onun hkmne evirir ( 18)
Yan resller (aleyhims-selm) gnderildikleri mmetin her bir ferdinden daha aklldr. Oysa onlarn cenb- ilhden getirdikleri haberlerde ey
vardr: Birisi akln ispt ve kabl edebildii, dieri de akln idrkinde yetersiz
olduu eydir. Ve akln idrkinde yetersiz olduu eyler tebhi iinde barndran Kur'n yetleri ve hads-i erflerdir ki, bunlar da: Allhu yestehziu
bihim yan Allah da onlarla alay eder (Bakara, 2/15) ve nnallhe-ter
minel mminne enfsehm yan Muhakkak Allah, mminlerden nefislerini satn almtr (Tevbe, 9/111) ve yedullhi fevka eydhim yan Onlarn ellerinin zerinde Allahn eli vardr (Feth, 48/10) gibi Kur'n yetleri
ve maraztu fe lem tudini ve recatu fe lem tatmni yan hasta oldum
ziyretime gelmedin ve a kaldm beni doyurmadn ve benzeri hads-i
erflerdir. Geri tebhi iinde barndran sfatlar iittii zaman doru bir akl
onlar imknsz grmez; fakat idrkinde yeterli deildir. ncs de kuramsal delllerine aykr olduu iin akln imknsz grd eydir ki, akl ancak
tecellde ona tasdkte bulunur. Ya'n duyular leminden gib olup o eyin
hakkati ilh tecell ile ona alr ve bu zamanda grd eye tasdkte bulunur. nk akl o yurdun hkm altna girer. rnein bir kimse r'ysnda
deniz stnde yrr ve havada uar. Oysa duyular leminde bunlarn gereklemesi akla aykrdr. Fakat duyular leminden kaybolup uyuyan kimse kendi nefsinde bu hallerin gerekletiini grmekle r'y ve hayl yurdunda akl
bu tecellye tasdkte bulunur; nk olmutur, asl inkr edilecek yeri yoktur.
924

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Ve ne zamanki bu tecellnin hkm gidip akl duyular mertebesine geri dner


ve kendi nefsiyle yalnz kalr, bu tecellde grd eyde hayrete der. Hayret sebebi bir yurdun hkmnn dier yurdu rtmesinden ibrettir.
imdi kendisine tecell gerekleen kul, Rabbin kulu ise, ya'n o kulun
vcdunda hkim olan Rab ise, Rabb'ine evirir ve bu srette de akl Rabb'in
tecellsine tbi olur. Ve eer fikirsel bakn ve aklnn kulu ise, onun
vcdunda o bak ve akl hkim olacandan, Hakk' fikirsel baknn hkmne evirir. rnein El yevme nahtimu al efvhihim ve tkellimn
eydhim ve tehed erclhm bim kn yeksibn (Ysin, 36/65) ya'n
"Biz o gnde azlarn mhrleriz; kazandklar eyi bize elleri syler ve
ayaklar hitlik eder" yet-i kermesini, fikirsel bak shibi olan filozoflar
iittikleri vakit, eer hireti inkr etmeyenlerden iseler: "Et nasl sz syler,
ayak nasl hitlik eder? Belki el ve ayak zerinde almet peyd olup sz
makmna durur. Nitekim, bu lemde bir kimsenin az ve byklar yal olsa
ve yemek eseri bulunsa, o kimse konumakszn, onun az yemek yediine
hitlik eder derler. Ve bu haberi te'vil ederler. nk elin ve ayan konumas akln tavrlarnn dnda bir eydir. Onlar ise akln kuludurlar. Bundan
dolay bu haberi akllarnn hkmne tbi' klarlar. Eer Rabb'in kulu olsa idiler, bu haberi te'vilsiz kabl ederlerdi. nk bu ehdet yurdu onlar, hiret
yurdunun hkmnden rtmtr. nk ehdet yurdunda el ve ayak sz
sylemez.

Ve bu, ancak dnyda hiret oluumundan perdeli olarak bu dnyev


oluumda olduka olur. nk rifler, onlarn zerinde dny hkmlerinden geerli olan eyden dolay, onlar dnyda gy dnyev srette aa
karlar. Oysa Allah Tel onlar, kendi btnlarnda hiret oluumuna
dndrd. Bu gereklidir. Bundan dolay onlar sret ile bilinmezler; ancak
Allah Tel'nn, rtleri basretinden at kimse iin bilinmez deildirler.
u halde onlar idrk etti. imdi ilh tecell ynnden, rif-i billhtan bir
rif yoktur, ill ki o; hiret oluumu zere olduu halde bu dnyda
harolunmu ve kabrinden karlm oldu. Byle olunca o, bunda ba'z kullarna Allah'tan bir inyet olarak, grlmeyen eyi grd ve mhede
olunmayan eyi mhede etti (19)
Yan bu hayret vey Hakk' akln hkmne evrimek, bu dny yurdunda olduu mddete olur. nk bu yurdun hkmyle hiret oluumundan
perdelenmitir. Dny, hirete it mhedelere perde olur. Eer dnyda
olduu halde, ondan perde kalkp hiret oluumunda olan eye mhedeli
vkf olu ile vkf olursa, tecellden dolay idrk ettii eyde, artk akln ekimesi kalmaz. Ve bu ekilde de ne Hakk' akln hkmne evirir ve ne de
hayrete der; nk rifler dnyda dnyev srette dnyev sfatlar ile aa
925

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

karlar. Onlar gren perde ehli, kendileri gibi dnydan zannederler; nk


yemek, imek ve uyumak ve evlenmek gibi bu dnyev oluumun hkmleri
onlarn zerinde geerlidir. Onun iin Kur'n- Kerm'de ve terhm
yenzurne ileyke ve hm l yubsrn (Arf, 7/198) ya'n Y Habbim, sen
onlar, sana bakar grrsn, oysa onlar grmezler buyrulur. nk perde
ehli olan Kurey kfirleri, Fahr-i lem (s.a.v.) Efendimiz'in taayyn etmi
sretlerine bakp beer olmaklk hussunda kendilerine benzer grrler ve
Muhammed (s.a.v) Efendimizin btndan habersiz bulunurlar idi. Mesnev:
Tercme: "Nebler ile eitlik da'vsnda bulundular; evliyy kendileri gibi
zannettiler. Dediler ki: te bizde beer, onlar da beerdir. Biz ve onlar uyku ve
yemee balanmz. Onlar krlkten bunu bilmediler ki, arada sonsuz bir
fark vardr. Bu taraftaki yemek yer, btn darlk ve haset olur; o ise yemek
yer, hep Ahadn nru olur. Pk olanlarn iini kendine kyaslama, nk "r
(arslan)" ve "r (st)" yazmda birbirine benzer.
Fakat ma'nlarnda ok byk fark vardr. Birisi latf gd olan "st" ve dieri "yrtc arslan"dr. Bundan dolay onlarn zhirleri dnyev sfatlar ile vasflanm olmakla berber, Allah Tel onlar btnlarnda hiretsel oluuma
dndrd. Ve onlar iin bu dny yurdunda hiretsel oluum zerine aa
kmak gereklidir. Aksi halde rif olmazlard. imdi mdemki onlarn zhirleri
dnyev sfatlar ile vasflanmtr; u halde onlar sret i'tibriyle genel baklarda bilinmezler. Halk onlar bilemezler. Onlar bilenler, basret gzlerinden,
Hak Tel hazretlerinin rtleri at kimselerdir. Bunlar ancak onlar idrk
edebilirler. Bundan dolay ilh tecell ynyle dny yurdunda iken, hiret
oluumu zere harolmayan ve kabrinden karlm olmayan bir rif-i billh
yoktur. Bu rif-i billh, avmn grmedii eyi grr ve mhede etmedii
eyi mhede eder. Bu dny leminde iken rifin hiret oluumu zere pein olarak harolunmas ve nerolmas, Allah Tel'dan ba'z kullarna
inyettir.
Dnya Yurdunda Har ve Ner:
Bilinsin ki, rifin kalbine zt ilh tecell eritiinde, onun vcdu, bu ilh
tecellde erir gider. Ve fen-fillh dedikleri hal budur; ve bu hal Mt kable
en temt yan lmeden nce lnz! gereince lmeden nce lmektir.
Bu hlin ardndan rifin maddesel vcdunun hkm der ve hakkn
vcdda zhir olur ki, bu da fendan sonra bakdr. Nitekim Kurn-
Kermde Hak Tel hazretleri nnallhe l yagfiru en yureke bih ve
yagfiru m dne zlike li men yeu yan Muhakkak ki Allah, O'na irk
koulmasn balamaz. Bunun dndaki eyleri diledii kimse iin balar (Nis, 4/48) buyurur. ret lisn ile yksek mans budur ki: Hakkatte
Allah Tel, izf vcdunu kendisine has bamsz bir vct zannedip,
Hakkn bamsz olan vcdu karsnda ispt ile kendi vcdunu Hakka
ortak koan kimsenin o kulluksal vcdunu hakn vcdu ile rtmez. Ve bu926

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

nun dnda olup bu izf vcdun nndan noksanlklar ve zemmedilmi


eyleri, kulun ezel istiddnn rtmesi gerektii takdirde, bu yn ile ilh bilinen olan kulun sbit ayn gereince, rtmeye ilh irde balanr. imdi rif-i
billh Senin vcdun bir gnahtr ki, dier bir gnah ona kys bile edilmez ifdesine gre, kendi vcdunu Hakkn vcduna ortak komaz; ve
Hak Tel da tam bir kerem ile ona tecell buyurmakla, kulluksal vcdu
hakkn vcdda erir gider. Nitekim Mevln (r.a.) efendimiz bu makma
iret olarak buyururlar. Beyt:
Tercme: Kymet davulunu aldlar; har srunu flediler. Ey ller,
vakit geldi; yeni har eriti. Kabirlerdekiler yeniden dirilip zhir oldu; snede
olan eyler ayrlp meydna kt. Srun vz geldi; rh maksada ulat.
Ve ems-i Svs (k.s.) buyurur. Beyt:
Mt kable en temt srrna mazhar olan
Har u neri bunda grd srun flenmesi olmadan
lh sfatlarn tecellsi ile kulun sfatlarnn mahvolmas, rnek olarak bir
demirin atete kpkrmz olmasna benzer. Bu ekilde atete kzan demir, yine
demirdir; fakat onun demirlik sfatn atein sfat rtmtr. O anda o demir
Ben ateim dese doru syler. Bu bahsin ayrntlar brhm Fassnn balarnda geti. Kulun vcdu hakkn vctta rtlp gizlendii zaman, bu
dnyev oluumda, hiret oluumu zere harolunmu olur. nk kulluksal
vcdunun helk olduu bir gn olmas dolaysyla bu vakit, onun byk
kymetidir ve Hakla birletii gndr. Bundan dolay onun har gndr.
Ve hapiste olduu beden kabrinden neredilip ilh tecellnin bahettii
marifet syesinde Hak hakkndaki kendine has inan kaydndan kurtulur ve
mutlakln kaplad sahaya uar.

imdi kim ki bu drs olan lysn hikmetine vkf olmay isterse ki Allah Tel onu iki oluumda in etti; Nh (a.s.)dan nce neb idi; daha sonra
ykseltildi ve bundan sonra re'sl olarak indirildi; Allah Tel onun iin iki
mertebe arasn birletirdi. Aklnn hkmnden ehvetine insin ve mutlak
hayvan olsun; t ki ins ve cinnin dnda her bir dbbenin kefettii eyi
kefetsin. te bu vakitte o hayv-niyyeti ile tahakkuk edici olduunu bilir
ve onun almeti, iki almettir: Birisi bu keiftir; byle olunca kabrinde kimin azp iinde ve kimin nimet iinde olduunu grr ve ly diri ve susan syleyici ve oturan yryc grr. Ve ikinci almeti ise dilsizliktir;
u yn ile ki, eer o kimse grdn sylemek istese syleyemez. te bu
zamanda hayvniyyeti ile tahakkuk etmi olur. Bizim bir rencimiz var idi
ki, bu kef, onun zerine dilsizlik korunmadan hsl olmu idi; bundan dolay hayvniyyeti ile tahakkuk edici olmad (20).
927

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Yan Nh (a.s.)dan evvel neb olup ge ykseltilen drs (a.s.) daha sonra lys ismiyle resl olarak Baalbek beldesine gnderildi. Allah Tel onun
iin biri neblik ve dieri resllk zere iki mertebe arasn birletirdi. imdi
kim ki lys (a. s.)n hikmetine vkf olmak isterse, aklnn hkmnden, ya'n
gkten nefis ve ehvet mahalline, ya'n yere insin ve mutlak hayvan olsun.
Ya'n eyda tasarruf etmek hussunda akl yetmeyip rahmn vridtlara boyun emi olan hayvan gibi olsun. T ki akllar tasarruf iinde yeterli olan
sekaleynin, ya'n ins ve cinnin dnda olan her bir dbbenin kefettii ey, ona
da alm olsun. Ve bu bir makmdr ki, lyas (a.s.)n rhniyyeti onda
mhede edilir ve bu alm esnsnda hayvniyyet makm ile tahakkuk etmenin nasl olduu bilinir ve cismn ehvetler ve tab lezzetlerden kesilme
ile tekrar soyutlanm akl makmna gemeye lyk olur. Ve bu hayvniyyet
makm ile tahakkuk etmenin almeti ikidir:
Almetin birisi, kabristan ziyretine gittii zaman, kabrinde kimin azp
iinde ve kimin nimet iinde olduunu mhede eder ve ly berzh
hayt ile diri olarak grr. Ve susan da melekt rhn kelimeler ile konuur
grr. Ve oturan, ma'nev ve misl hareket ile yryc grr.
Bu kefin ikinci almeti de, (h harfinin stn okunuu ile ha- ve r harfinin
de stn okunuu ile re- okumakla) "hares", ya'n dilsizliktir. O yn ile ki
grd eyi sylemek istese, syleyemez. te bunlar hayyniyyetle tahakkukun almetleridir. Cenb- eyh (r.a.) buyururlar ki: "Bizim bir rencimiz
vard, ona bu keif hsl oldu fakat dilsizlik almeti olmadndan kefen olan
mhedelerini his dili ile sylerdi; bu sebepten hayvniyyet makm ile tahakkuk edici olamad "
Mesnev-i erfin nc cildinde beyn buyrulur ki: Bir kimse Ms
(a.s.)dan kara hayvanlarn ve kularn lisanlarna vkf klnmasn ric etti.
Ms (a.s.) da o ahsa: "Bu senin iin zararl bir eydir; bundan vaz ge!" buyurdu ise de o kimse srrnda devm etti. Nihyet ilhi emir ile tavuk ve horoz ve kpek gibi hayvanlarn lisnn anlamak isti'ddn baheyledi. Sabahleyin hizmeti sofray silkeledi; o kimse de tecrbe iin hayvanlarn yanna
gitti. Horoz bir ekmek parasn kapt; kpek horoza hitben: Sen bana zulmediyorsun; sen hubbt yiyebilirsin ben yiyemem, benim nasbim ekmektir,
haydi git dedi.
Horoz: Gam yeme, yarn efendinin at lecek; doyuncaya kadar atn etinden yersin, btn kpeklere de bayram olur.
Efendi bunu iitip anlar, hayvan satar. Ertesi gn yine ekmek silkerler,
horoz yine kapar.
Kpek: Ey horoz, bu ne kadar yalan, hani efendinin at lecekti? Sen hem
zlim ve hem de yalancsn.

928

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Horoz: At ld, ama baka yerde ld; nk efendi at satt. O ziyn


bakasna ykledi. Fakat yarn katr lecek, ite o zaman kpeklere ziyfet
olur.
Efendi bunu iitince katr da satar. Velhsl horoz, daha sonra klenin leceini haber verdi. Efendi onu da satar. Nihyet efendinin leceini haber verir. Efendi bu haberden allak bullak olup feryd ve alama ile Ms (a.s.)a
mrcaat eder.
Bu kssada Hz. Mevln (r.a.) efendimiz birok nashatler ve hakkatler
beyn buyururlar. Burada kast hayvanlarn kefini beyndr. Buradaki horozun kefini kpee haber vermesine gelince Mesnev-i erfin beyn Fuss'a
aykr deildir. nk Hz. eyh-i Ekber (r.a.) efendimizin "Hayvan grdn sylemez" buyurmas his lisnna gredir; yoksa hayvan kendi misl leminde rhu ve ma'ns ile konumaktadr. nk hayvan da bir ismin grnme yeridir. Ve ilh isimlerden hangi bir ismi alsan onda btn isimler bulunmaktadr. Byle olunca Mtekellim ismi de ilh isimlerden olduundan,
hayvann grnme yeri olduu isimde, bu isim de dhil olmutur. Bu ilh
bilgiyi iyi tetkk et.

Ne zamanki Allah Tel beni bu makmda ikme etti; ben kll bir tahakkuk ile hayvniyyetimle tahakkuk edici oldum. imdi ben grr idim
ve mhede ettiim eyle konumay ister idim; konuamazdm. Bundan
dolay ben kendim ile konumayan dilsizlerin arasn fark etmez idim (21).
Kll tahakkuktan kast, hem keif ve hem de dilsizliktir. Eer keif olup
da lisn susmayp konuursa, hayvniyyet makm ile kll tahakkuk gereklemez.

imdi bizim bahsettiimiz eyle tahakkuk ettii zaman, tabata it


madde kaydndan soyunarak salt akl olmakla geer. Bundan dolay birtakm ileri mhede eder ki, onlar tab sretlerde aa kan eyin asllardrlar.Byle olunca bu hkmn tab srette nereden aa ktn zevk
yan bizzat hakkatini yaama ilmi ile bilir (22)
Ya'n slik bahsedilen hayvniyyet makm ile tahakkuk ettiinde, kesf
olan tab maddeler ve unsurlarn katks olmakszn salt akl olmak ltf mertebesine geer. Ya'n kendisini tabat kaytlarndan temizlenmi olan salt akl
mertebesinde bulur ve o zaman anlar ki, idrk denilen eyin vcdu, bu madde bedendeki beynin teekkllerinden kaynaklanan bir huss deil imi. Belki
tab sretlerde aa kan eitli hkmler, tabatsal sretlere inen sbit
aynlarn manlar imi. te slik bu mertebeye getiinde tab sretlerden
929

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

olan birtakm ilerin bu yn ile asllarn mhede eder ve zevk ilim ile bilir
ki, bir olan hakkat olan mutlak vcd, ahadiyyet yan teklik mertebesinde
ztn ayndr ve sbit aynlar mertebesinde idrk edilen srf ma'ndr ve akllar
mertebesinde de salt akldr ve nefs mertebesinde de nefstir; ve hayvniyyet
mertebesinde hayvandr ve bitki ve maden mertebelerinde de bitki ve
madendir. Sonu olarak o slik Hakk'n mutlak vcdunun latflik mertebesi
olan ahadiyyet makmndan kesf mertebelere inilerinin sretini ve ulv ve
sfl lemlerde ve erf ve hass ve azm ve hakr olan eyda aa kma esaslarn ve bundan dolay Hakk, vcd mertebelerinin hepsinde mhede
edip zevk yan bizzat hakkatinin yaanmas ilmi ile bilir.
Beyt-i hakr:
Gllerde imenlerde btn ivelenirsin
Her gamzede her bir mjede velenirsin
lem seni puthnede mescidde ararken
Her zerrede bir n ile sen cilvelenirsin
imdi cenb- eyh (r.a.) lys hikmete vkf olmay, slikin kendi
hayvniyyetiyle tahakkuk etmesine bal kld. nk drs (a.s.) ilk bata ar
riyzat ile salt akl makmna, ya'n kesf beer mertebeden ltf melek mertebeye ykseldi ve mele-i a'lda Hakk'n mhedesi mertebesine ulat. Ondan sonra Baalbek beldesine gnderilen cenb- lys sretinde salt akl mertebesinden ehvet mertebesi olan cismn kesfet mertebesine indi ve en aa
lemde Hakk'n mhedesi ve onunla tahakkuku derecesine nil oldu. Bundan dolay slik kendi aklnn hkmnden ehvet makmna inip mutlak hayvan olmadka lys hikmeti zevkan yan bizzat hakkatinin yaayarak bilemez.
Soru: Ar riyztla salt akl makmna kan drs (a.s.)n taayyn eden
sreti, Baalbek beldesine inmi olan lys (a. s.)n ayn mdr; yoksa gayr mdr?
Cevap: drs ve lys (aleyhime's-selm) ayn ve hakkat cihetinden birdir
ve birdierinin ayndr. Ve sr taayyn ve ahsi zuhr ynnden iki kimsedir
ve birdierinin gayrdr; nk bir olan ayn olan Hak isimleri dolaysyla okluk sretlerinde zhir olur. Ve mdemki okluk sretlerinde zhir olan bir
ayndr; bundan dolay onun zhir olduu sretlerden her bir sretin "ayn",
dier bir sretin vey sretlerin "ayn"nn ayndr; ve bir olan aynn zhir olduu o sretler arasnda aykrlk bulunmas dolaysyla da her bir sretin'
"ayn", dier bir sretin vey sretlerin "ayn"nn gayrdr.
930

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

imdi muhakkak tabatn rahmn nefesin ayn olduu zerine keif


olunursa, muhakkak kendisine ok ok hayrlar verildi. Ve onunla berber
eer bizim bahsettiimiz ey zerine yetinirse, o halde akl zerine hkim
olan ilh bilgiden bu kadar ona yeter; bundan dolay riflere katlr (23).
Yan hayvniyyet mertebesi ile tahakkuk edip kesf olan tab ve unsursal
maddelerin katks olmakszn salt akl olmak latf mertebesine geen ve kendisini tab kaytlardan temiz olan salt akl mertebesinde bulan slike, tabatn,
rahmn nefesin ayn olduu alsa bu slke ok ok hayr verilmi olur. nk bu mertebede, bu alm ba'z mereblere hsl olur ve ba'z mereblere de
hsl olmaz. Merebler eitli olduu iin ba'z ztlar Cenb- eyh-i Ekber
(r.a.) efendimizin yksek keiflerine aykr szlerde sylemilerdir.
Bu cmleden olarak mm- Rabbn, Mektbt'nn otuz birinci
mektbunda yazar ki; "Hak ehli arasnda karar klnm olduu zere Hak
telnn ihtas ve yaknl ilmdir ve Hak Sbhneh hibir ey ile birlemi
deildir. Zorunlu olan vcd imkn dhilinde olan vcd ile birlemez; Hak
Sbhneh ve Tel benzersiz ve naslszdr; ve lem batan baa benzerler ve
nasllar da ile vasflanmtr. Benzersiz benzeri olann ayn demek, Vcib Tel'ya imkn dhilinde olann gayr deildir, demektir. Kadm asla sonradan
olann ayn olmaz. nk hakkatlerin deimesi akl olarak ve erat olarak
muhaldir ve birini dieri zere yklemenin shhati aslen ve re'sen muhaldir.
Aciptir ki eyh Muhyiddn (r.a.) ve onun tbi'leri Zt- vcib Tel'ya "mutlak
mechl" derler; ve hibir hkmle hkm verilen bilmezler. Bununla berber
zt ihta ve zt berberlik yaknl ispt ederler. Bu ise ancak Zt-i Tel ve
Tekaddes zerine hkm ve cesrettir. Bundan dolay doru olan, ehl-i snnet
ve cemat limlerinin buyurduklar ilm yaknlk ve ilm ihtadr."
te bu ifdeler eyh-i Ekber ve misk-i ezfer efendimizin irfan mereblerine
aykrdr, fakat ihtilf merebtedir. Ve phe yok ki mm- Rabbni'nin merebi hazret-i eyh-i Ekber'in yksek merebinden aadadr.
imdi rahmn nefesin tab sretlerde ve tab sretlerin de rahmn nefeste aa k ynyle, rahmn nefesin tab sretlerin ayn olduu slike
alrsa ona tam bir ilh hikmet verilmi olur ve bu hikmet dahi, sonsuz olan
varlksal hlk edilmi aynlarn sretlerini Hakk'n bir olan vcdunun evirmesidir; ve ok ok olan hayr ise Hakkn bir olan vcdudur. Ve rahmn
nefes, uayb Fass'nn balarnda ve s Fass'nda geti; ayrntlar oradan anlalr. Ve eer slik bizim bahsettiimiz ey zere salt akl makmyla yetinir
ve tab sretlerde zhir olan muhtelif hkmlerin, tab sretlere inen sbt
aynlarn ma'nlar olduu ona almaz ise, kuramsal akl zerine hkim olan
ilh bilgiden bu kadar bilgi ona yeter ve bu kadar bilgiyle dahi rifler zmresine katlr.

931

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Ve bunun indinde Fe lem taktulhm ve lkinnallhe katelehm


yan Onlar siz ldrmediniz ancak ldren Allaht (Enfl, 8/17) ilh
kelmn zevkan yan bizzat hakkatini yaayarak rif olur. Ve onlar ancak
demir ve vurucu letler ve bu sretleri hlk eden ldrd. Bundan dolay
hepsinin bir araya gelmesiyle ldrme ve atma gerekleti. imdi ileri asllaryla ve sretleriyle mhede eder. u halde tam olur. Eer nefsi
mhede ederse tamm ile kmil olur. Bundan dolay grd eyin aynn Allah'tan gayr grmez. imdi greni grlenin "ayn" grr ve bu kadar
kfidir. Ve Allah Tel muvaffak eden ve Hd'dir (24).
Ya'n slik kuramsal akl zerine hkim olan yukarda anlatlm olan ilh
bilgiyi rendii zaman, tabatn ancak Rahmn olduunu zevkan rif olur.Ve
bundan dolay Fe lem taktulhm ve lkinnallhe katelehm (Enfl, 8/17)
ya'n "mn ehli kfirleri ldrmediler; velkin onlar Allah Tel ldrd"
yet-i kermesi ki, tabatn ancak Rahmn olduuna delldir; bunun ma'nsn
zevkan yan bizzat hakkatini yaayarak anlar. Oysa vcdlarnda fikirsel bak alarna dayal olan akllar hkmeden felsefe ehli buna ihtimal vermezler
ve zhir limleri bu hkm vermekten korkarlar. nk Hakk' imkn dhilindeki vcttan tam bir iddetle resm tenzh ile tenzh etmek vehimlerine
uygun gelir. Srf tenzh ise, Hakk snrlamaktr. nk bir ey bir eyden
tenzh edilince ikisinin snrlar ayrlm olur. Bundan dolay vctlarnda akl
hkim olan kimseler yarm ilh bilgi shibidirler. Fakat akln kulluundan
kurtulan ve Allah Tel tarafndan aklna tecell ile ilh bilgi ihsn edilen
kimse, Hakk' tenzh etmesi gereken yerde, resm tenzh ile deil, hakk tenzh
ile tenzh eder ve tecellnin verdii ilh bilgi gereince Hakk'n vcdunun
dnda bir vcd ve sret mhede etmeyip belki tabatn Rahmn'n "ayn"
olduunu zevkan bildiinden, tebh etmesi gereken yerde de, kendinin
mhedesi ve kefi zerine Hakk' tebh eder. te buna binen zikrolunan
yet-i kermenin ma'nsn zevkan anlar.
nk kfr ehlini sava esnsnda ancak demirden yaplm silahlar ve
top ve tfek gibi dier letler ve bir de vurucu ve atc olan m'minlerin
sretleri ve m'minlerin sretlerini hlk eden Hak, ldrd. Bundan dolay
ldrmek ve atmak bunlarn tmyle birden gerekleti. te salt akl
mertebesine ykselip bu mertebeye mahss olan tecellnin verdii ilh bilgi
ile yetinen slik, bu dnyda ve duyular leminde grd ileri bylece esaslaryla ve sretleriyle mhede eder ve bu kadar ilh bilgi ile rifler zmresine katlr; ve ilh bilgide tamm olur, ya'n noksan ma'rifet olmaz. Fakat
slik salt akl makmna ykseldikten sonra hayvniyyet makm olan ehvet
makmna iner ve rahmn nefesin tab sretlerin "ayn" olduunu mhede
ederse, nceki makmda tahsl ettii tam ma'rifet ile berber kmil olur, ya'n
ma'rifette keml shibi olur ve ma'rifetin son noktasna ular. Bu kmil olan
tam ma'rifet syesinde, grd eyin "ayn"n grmez; ancak Allh' grr.
932

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

lysiyye Fass

Ya'n tayyn etmi sretleri grmez, belki her srette zhir ve taayyn edici
olan Hakk'n bir olan vcdunu grr. Abdullah Balyn hazretleri ne gzel
buyurur! Rub:
Tercme: "Her an Hakk' ban iki gz ile grmedike, dim Onu
mhede talebinden vazgemem. Hak, ba gz ile grlemez derler. Syleyen onlardr, ben her an byleyim."
imdi bu mhede shibi, greni grlenin "ayn" grr. Ya'n gren, ki
kendi nefsidir, grlenin "ayn" grr ve bu srette de gren ve grlen ve
mhede eden ve mhede olunan bir ey olur. Nitekim, Hallc- Mansr
(k.a.s.) hazretleri bu makma iretle buyurur: Beyt:
Tercme: "Aynda olan bu ayn, sen misin yoksa ben miyim? kilik
isptndan seni ve beni tenzh ederim."
Ve Mahmd ebster (k.s.) Glen-i Rz'larnda bu ma'rifeti u beyitlerde byle buyururlar. Beyt:
Tercme: "Yokluk ayna, lem yansma ve insan da yansmann gz gibidir; onda ahs gizlidir. Sen yansmann gzsn ve Hak da gzn nrudur.
u halde, gz ile grlen eyi kimin gz grm olur?"
rnein ahs aynaya bakar, o ahsn yansmas aynada grnr. Aynaya
yansm olan sret, bakan ahsn sreti olduundan, grende ne var ise grlen olan yansmada da o mevcttur. Ve asl olan gz, grenin gz olduundan yansyan sretin elbet gz de grlen olur. Ve grenin gznde grlenin yansmasnn sreti nasl basl ise, grlen yansmann gznde de, grenin sreti tamm ile basldr. imdi asl sretin gz, nasl ki kendi yansmasnn sretine bakc ise, yansmann gz de ylece asl gz ile yine o asla bakcdr. Bundan dolay gren, kendi kendine bakar. te bu rnekte olduu ekilde bu mhede shibi, ki aynaya yansyan grcnn sreti
mesbesindedir, onun mhedesi grc olan Hakk'n mhedesidir. Bundan dolay Hak kendi kendine bakar ve netcede de gren grlenin ayn
olur.
te "nsiyyet hikmeti"nin dayand bu kadar ilh bilgi, slikin kmil tam
ma'rifet shibi olmas iin kfdir. Zevkan yan bizzat hakkatini yaayarak bu
mertebeye ulaamayan slikin himmeti yksek olursa, Allah Tel hazretleri
onu bu mertebeye ulamaya muvaffak eder ve ona bu ilh bilgide doru yolu
gsterir. Velhamdulillahi al zlike; te bu anlatlanlar zere gerekten
hamd Allah iindir.
23 Eyll 1917; sabah ezn sat 02.50; Pazar gn.

933

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-23BU FASS LOKMN KELMESNDE MEVCT OLAN HSNYYE
HKMET BEYNINDADIR
"hsniyye hikmeti"nin Lokmn Kelimesine tahss edilmesinin yn budur
ki: Ve lekad teyn lukmnel hikmete yan Ve andolsun ki Lokmn'a
hikmet verdik (Lokmn, 31/12); "ve men yutel hikmete fe kad tiye hayran kesr (Bakara, 2/269) ya'n "Ve hikmet verilen kimseye, ok ok hayr
verildi" yet-i kermesinin ehdeti ynyle Hz. Lokmn hikmet shibidir ve
hikmet verilen kimseye ok ok hayr verilmi olduu iin o hayr shibidir; ve
hayr ise, ihsndr ve ihsnn mertebesi vardr:
Birincisi: Szlk ma'nsdr ki, lzm olan ey iin gerekli olan fiili, lzm
oluu ynyle ilemektir. Nitekim, hads-i erfde buyrulur: Allah Tel her
ey zerine ihsn yazd; bundan dolay kurban kestiiniz zaman, kesmeyi
gzel yapnz. Ve savaarak kfirleri vey kss olarak ktili ldrdnz
zaman, gzel ldrnz!"
kincisi: Tam bir huzr ile gy ibdet edenin Rabb'ini grr gibi ibdet
etmesidir. Nitekim hads-i erfde: "hsan, senin Rabb'ini grr gibi ibdet
etmendir" buyrulur.
ncs: Rabb'i her eyle berber ve her eyde mhede etmektir. Nitekim, Hak Tel buyurur: Ve men yuslim vechehu illlhi ve hve
muhsinun fe kadistemseke bil urvetil vusk e men yuslim vechehu illlhi
ve hve muhsinun fe kadistemseke bil urvetil vusk (Lokmn: 31/22) Ya'n
"Vechini Allh'a teslim eden kimse, muhsindir. Bundan dolay muhakkak
salam bir kulba tutundu." Ya'n ztn ve kalbini teslm ettiinde Allah Tel'y mhede etti.
imdi "hikmet" ile "ihsn" arasndaki balant aktr. nk "hikmet" szlkte Bir eyi yerine koymak demektir ve bir eyi yerine koymak ise, lzm
olan bir itir. Ve "ihsn" ise lzm olan bir ii lzm ynyle ilemektir. Hz.
Lokmn hikmet shibi olduundan oluna ihsn ile vasiyet etti. Detaylar
fassn metninde gelecektir. Hz. Lokmn neb midir yoksa slih bir er midir,
bunda ihtilf vardr. Sad bn'l Mseyyeb neb olduunu sylemektedir.
Eksern ise, veldir, dediler. Hz. eyh-i Ekber (r.a.) neb olduunu syleyerek
bu yksek fassta onlarn hikmetini beyn buyurdular.
934

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

lh, rzk irdesine meylettii zaman, varlklarn hepsi onun gdsdr


(1).
Dvd Fassnn sonlarna doru da izh edildii zere meiyyet yan st
irde Zt'a ve irde Mrd ismine baland iin, aralarnda fark vardr.
"Meiyyet yan st irde" ztn aa kmaya meyli ve isteyiidir. Bundan
dolay meiyyet ztn ayndr ve vcda getirme ile vcdu kaldrmay ihta
etmitir. "rde" ise vcda getirmeye balanr. u halde meiyyet, irdeden
daha kapsamldr. Gd insan vcdunda gizlenir ve vct, gizlenmi olan bu
gdnn hkmlerinden gelime ve byme bulup kesflik peyd eder ve gd
vcdun rzkdr.
Bu n bilgi anlaldktan sonra, beyt-i erfin erh olarak ma'ns u olur ki:
Allah Tel'nn meiyyeti yan st irdesi, kendi vcdu iin rzk irdesine
baland zaman, varlklarn hepsi O'nun gdsdr. nk Hak, isimleri ve
sfatlar ynnden, ehdet leminde ancak varlksal aynlar ile aa kar. Ve
zhir olmaktan ve btn olmaktan ve isimlerden ve sfatlardan itibr kaldrldnda, zt ynnden lemlerden gandir. imdi ulhiyet yan ilhlk ve
vhidiyyet yan birliksellik mertebesinde, Hakkn vcdunda sbitlik bulan
sbit aynlarn, onda gizlenii ve Hakkn vcdunun, sbit aynlar ile kesf ve
taayyn edici oluu ynyle, bu bahsedilen aynlar Hakk'n gds olur ve Hak
bunlar ile rzklanan olur. Bundan dolay ilh meiyyet yan st irde, rzk
irdesine baland zaman, varlksal aynlarn hepsi Hakk'n gds olur. Ve
bu konudaki zhlar brhm Fass'nda geti.

Ve eer ilh meiyyet yan st irde bizim iin rzk irdesine balanrsa, o meiyyetinin gerektirdii gibi gddr (2)
Yan Hakkn zt, aa kmaya meyledip bizi rzklandrmak isterse,
meiyyetin gerektirdii gibi, Hak bizim iin gddr. nk zt st irdesi
gereince, Hak kendi ztna, kendi zt ile tecell ettiinde ztnda potansiyel
olarak bulunan bantlarn sretleri, ilminde peyd olur. Ve bu vhidiyyet
yan birliksellik mertebesinde Hakkn zt bu ilm sretlerde, ya'n sbit
aynlarda, gizlenir; ve Hakkn zt bu ekilde sbit aynlarn gds olup onlar
kendi vcdu ile rzklanm klar. Ve bu mertebeden sonra gelen rhlar ve
misl ve ehdet mertebelerinde de latf olan Hakk, kendi vcdunu, bu sbit
aynlar dolaysyla kesfletirmitir. Bundan dolay Hak bizi, kendi st
irdesinin gerektirdii gibi, kendi vcdu ile vcda getirmitir. Ve gd,
gdlananda nasl gizlenmi ise, Hakkn hviyyeti de bizim vcdumuzda
ylece gizlenmi olarak bulunmutur.

935

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

rnek: Bulutun hviyyeti buhardr. nk bulut buharn kesflemi eklidir. Ondan sonra bir derece daha kesfleince su olur; yine kesfletii zaman,
buz olur. Bulutun, suyun ve buzun vctlarnda gizli olan buhardr. Bundan
dolay buhar hepsinin gds olur; ve onlarn hepsini kendi vcduyla
rzklanm klm bulunur.

O'nun meiyyeti, irdesidir. Bundan dolay deyiniz ki, O meiyyetle


irdeyi diledi. Byle olunca irde, meiyetin murddr (3).
Ya'n "meiyyet yan st irde", Zt'n ayndr. nk Zt'n aa kmaya olan meylidir. Ve "irde" Mrd isminin mene'i olan sfattr. Ve sfat ise
zt ilerden ibret oluu ynyle ztn ayndr ve ayn ekilde meiyyet
vcda getirmeye ve vcdu kaldrmaya balanr. rde ise, yalnz vcda
getirmeye balanr. Bundan dolay yok hkmnde olan bir eyin vcda getirilmesinde "meiyyet yan st irde" ile "irde" birlikte ve mttefik olurlar.
te bu i'tibrlar zere Hakk'n meiyyeti, onun irdesi olmu olur. imdi
Hakkn zt, aa kmaya meylettiinde ve istediinde, bu meiyyeti ile btn sfatlarn sbitliini diledi. Ve irde ise bu sfatlardan bir sfattr. Bundan
dolay Hak bu arada meiyyeti ile irdeyi de diledi ve meiyyet irdeyi dileyince irde meiyyetin murd olmu olur. Bundan dolay meiyyet ve irde
hakknda, siz bu bahsedilen hkm veriniz.

Arttrmay irde eder ve eksiltmeyi


meiyyetinden baka meiyyet yoktur (4).

irde

eder.

Oysa

O'nun

Ya'n meiyyet ba'zen arttrmay, ya'n yok hkmnde olan eyin vcda
getirilmesini irde eder ve ba'zen de eksiltmeyi ya'n mevct olan eyin
vcdunun kaldrlmasn irde eder. Oysa gerek vcda getirmede ve gerek
vcdu kaldrmada mutlak meiyyetten baka Hakk'n meiyyeti yoktur.

imdi bu, ikisinin arasndaki farktr. Bundan dolay iyi aratr! Ve bir
ynden ikisinin "ayn" birdir (5).
Yan yukarda zh edildii zere meiyyet ile irde arasnda bir ynden
fark ve ayrlk vardr. Bu fark iyi aratr! Ve bir ynden de Hakk'n meiyyeti,
O'nun irdesi olduundan ikisinin ayn msv ve birliktedir.

936

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

Allah Tel Ve lekad teyn lukmnel hikmete yan Ve andolsun ki


Lokmn'a hikmet verdik (Lokmn, 31/12); "ve men yutel hikmete fe kad
tiye hayran kesr (Bakara, 2/269) ya'n "Ve hikmet verilen kimseye, ok
ok hayr verildi" buyurdu. Bundan dolay, Lokmn bu kesin haberler ile ve
Allah Telnn onun iin buna ehdet etmesiyle, ok ok hayr shibi-dir.
Ve hikmet ba'zen sylenilir ve ba'zen sylenilmez olur. Lokmn'n oluna
olan Y bneyye inneh in teku miskle habbetin min hardalin fe tekun f
sahretin ev fs semvti ev fl ard yeti bihllhu (Lokmn, (31/16) ya'n
"Ey oulcuum! Muhakkak, insann rzklar ve amelleri, eer hardaldan bir
tne arlnca olsa, o amel ve rzk tnesi bir kaya iinde, yhut gklerde
vey yerde bulunsa, Allah Tel onu huzra getirir" sz gibi ki, ite bu
hikmet, sylenilen hikmettir. O da budur ki: Lokmn Allah Tel'y, o tne
ile huzra getirici kld ve Allah Tel bunu kitbnda bildirdi ve bu sz
sdece syleyen ile snrl brakmad (6)
Hikmet, eynn hakkatlerine hliyle ma'rifettir. nk ancak eynn
hakkatlerine lykyla rif olan kimse, o eynn hkmn mahalline koyar.
Hikmetten nasipsiz olanlarn ey hakknda verdikleri hkm, yerinde olmaz.
Onlarn hkmleri hatdan kurtulamaz. Allah Tel hazretleri yukarda zikredilen yet-i kermede ve yksek kesin ve ak haberinde ehdet buyurduu
zere, Hz. Lokmn'a hikmet verdi ve hikmet ise, ok ok hayrdr.
Ve hikmet ba'zen sylenir ve ba'zan sylenmeden braklr. Ve telaffuz edilen ve sylenen hikmet, Hz. Lokmn'n oluna hitben beyn ettii szdr ki,
Hak Tel onu yukarda zikredilen yet-i kermede bildirdi. te bu hikmet,
sylenilen hikmettir. nk Hz. Lokmn, Allah Tel'y tne ile huzra getirici kld ve Hak Tel bu sz, syleyici olan Hz. Lokmn ile snrl brakmayp
kendi kitbnda zikretti.
Ve bu hikmet, Allah Tel hazretlerinin btn eyy ztyla ve ilmi ile
ihta ettiini bildikten sonra syleneblir. te bu sz, eynn hakkatlerinin
olduu gibi ma'rifetine baland iin Hak, onu syleyen ile snrl brakmad
da, kitb- kerminde bu hakkat mmet-i Muhammed'e haber verdi. nk
Hak Tel:
Vallhu min verihim muht yan Ve Allah, onlar arkalarndan
ihta edendir (Brc, 85/20) ve ve hve meakm eyne m kntm
(Hadd, 57/4)
yet-i kermeleri gereince, btn ulv ve sfl mertebeleri zt ile ihta
etmitir. u halde, her huzruna gelici kld rhni ve sri rzklarn ve
gdlarn Hak Tel hazretleri, hakkat ynnden "ayn" olur.

937

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

Ve sylenilmeyen hikmete gelince, oysa o, hl ireti ile bilindi, tne ile


kendisine bir ey getirileni sylememi olmasdr. imdi, onu zikretmedi ve
oluna "Allah onu sana vey senden bakalarna getirir" demedi. Bundan
dolay huzra gelmeyi genele yayd ve bakann, Allah Tel'nn Ve
hvellhu fs semvti ve fl ard yan "O gklerde, yerde Allah'tr" (En'm,
6/3) szne bakmas iin dikktini ekerek getirileni gklerde veyhut yerde kld (7).
Yan Hz. Lokmn'n oluna hitben syleyip Kur'n'da haber verilen szde sylenilmeden brakt hikmet, tnenin kime getirildiini beyn etmemesidir. Hz. Lokmn sdece, tne ister gklerde, ister yerde ve ister kaya iinde
olsun, Allah Teal onu huzra getirir, dedi. Bu tne kendisine hzr edilen
ahs zikretmedi; ve Allah, tahss ederek o tneyi sana ve senden bakalarna
getirir, demedi. Belki tnenin huzra getirilmesini genel bir ekilde zikretti.
Ve Hz. Lokmn, bakann "O gklerde, yerde Allah'tr" (En'm, 6/3) yet-i
kermesine bakmas iin, dikkt ekmek zere huzra getirilen tneyi gklerde
vey yerde kld. Ve Hz. Lokmn'n tahss etmeyip genelletirmesindeki hikmet budur ki: Allah Tel, gksel ve yersel taayynler ile taayyn edicidir ve
Hak o taayynler ile taayyn edince tabi'ki onlarn hepsinde hzrdr. Gerek
sr ve gerek ma'nev rzklar da o taayyn etmiler iindedir ve ayn ekilde
rzklanm olan ahslar da genelleme ile bu taayyn etmilere dhildir. Bundan dolay Allah Teal rzklanan ile rzkn "ayn" olup rzk bu ynyle genele
getirir. nk Allh'n yerde ve gklerde Allh olmas, btn gksel ve yersel
taayynler ile taayyn edip onlarda hzr olmasna baldr. Ve eer taayynlerin ve rzklanan ile rzkn gayr olsa, Hakk'n vcdunun snrl olmas ve
onun vcdunun snrlarnn, bunlarn snrlarndan ayr bulunmas lzm gelip bu ekilde genele rzk verilmesi g olurdu. Bundan dolay Allah Tel
latf vcdunu kesfletirip bizim yok hkmnde olan aynlarmzn gds ve
rzk olduu gibi, varlksal ve duyusal vctta da gd sretinde bizim rzkmz oldu.
Ey hakkat tlibi, bu szlerden rkme! Vcd birdir, o da Hakkn hakk
vcdudur. O hakk vcd her bir mertebede birer sretle tecell edici olur.
ok olan sretler, isimlerinin okluundan kaynaklanmaktadr. Vahdet-i
vcdu yan vcdun birliini tasdkten rken ancak vehimlerdir. nk
vehimsel bak Hakk'n vcduyla varlklarn vcdunu ayr grr.

imdi Lokmn syledii eyle ve sylemedii eyle, muhakkak


Hakkn, her bilinenin ayn olduunu haber verdi. nk malm yan
bilinen, eyden daha kapsamldr. Bundan dolay bilinen, belirsizlerin en
belirsizidir (8).
938

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

Ya'n Hz. Lokmn oluna hitben syledii sz ile, Hakkn her bilinenin
"ayn" olduunu haber verdi ki, yukarda biraz izh edilmi idi. Ve ayn ekilde sylemeyip, bu szde hl ireti ile bize haber verdii ey de, yine bu
ma'ndr. nk taayynlerin her biri ve taayynlerin iinde olan her bir rzk
bilinen eyden ibrettir ve Hakkn bu bilinen olan taayynlerin ne ekilde
"ayn" olduu yukarda izh edildi. te Hz. Lokmn'n syledii szle haber
verdii ma'n budur. Ve kesf ehdet leminde taayyn etmi olan bilinen
olan eydan her birinin, kendi sbit aynlarnn glgeleri oluu ve sbit
aynlarn ise, ilh ilimde sbit olan isimlerin bilinmi olan sretleri bulunuu
ynyle, Hak bunlarn da "ayn" olur. Dier bir ta'br ile Hak, aa kan
hric aynlarn "ayn" olunca, onlarn btn olan sbit aynlarn da "ayn" olur.
Bundan dolay Hak, bir eyin zhirinin "ayn"dr; diye sylemekle yetinilip,
Hak o eyin batnnn "ayn"dr; denilmekten sessiz kalnsa, hl ireti ile bu
ma'n haber verilmi olur. Byle olunca Hz. Lokmn gerek syledii ve gerek
sylemedii eyle, Hakkn her bilinenin "ayn" olduuna dikkat ekmi oldu.
Hz. eyh (r.a.) burada: "Hak her eyin "ayn"dr" demedi de, "Hak her bilinenin ayndr" dedi. Bunun sebebi nedir? diye sorulsa, cevb budur ki: nk
"bilinen" eyden daha kapsamldr. Bundan dolay bilinen belirsizlerin belirsizidir. Bunun zh budur ki, "bilinen"in ve eyin iki mertebesi vardr. Bilinenin mertebeleri unlardr:
1. lk taayyn olan vahdet yan birlik mertebesinde Hakk'n btn zt ilerinin ayrntlar helk olmutur; hibirisi dierinden ayrlm deildir ve Hak
bu mertebede kendi ztnda potansiyel olarak bulunan bantlarn ve ilerini
icml olarak bilir ve bu ilim, Hakk'n kendi ztna olan ilmidir ve kadmdir ve
"ilim yan bilmek", "lim yan bilen" ve "ma'lmun yan bilinenin" bu mertebede bir ey oluu ynyle, Hakk'n bu ilmi, ma'lma yan bilinene tbi deildir. Ve btn zt bantlar ve iler burada birdierinin ayn olduundan,
bunlara "eyler" denilemez. Ve Hel et alel insni hnun mined dehri lem
yekun eyen mezkr yan nsann zerinden uzun bir zaman gemedi
mi, o zikredilen bir ey deildi (nsn, 76/1) yet-i kermesinde bu ma'nya
iret buyurulur. u halde bu mertebede ilerden hi birisi zikredilen bir ey
deil iken, Hakkn indinde ma'lm olan yan bilinen ancak yine Hak'tr.
2. Ztnn ayn olan Hakkn meiyyeti yan st irdesi ile, ya'n Hakk'n
ztnn aa kmaya olan meyli ile, Hakk'n ztnda potansiyel olarak bulunan iler ilh ilimde taayyn edip ilm taayyn elbisesi giyerler; ve ilh ilimde ne sretle taayyn etmilerse, o sretle Hakk'n bilineni olurlar ve bu ilerin
her biri bu mertebede birdierinden ayrlrlar. te bu ilm sretlere "gayb eyler" denilir ve bu mertebenin ad vhidiyyet yan birliksellik mertebesidir ki,
Hakk'n latf ztnn vahdet yan birlik mertebesinden bu mertebeye inmesinden ibrettir. Hiss ve ehdetsel vcda gelen herbir vct, ilh irde ile, bu
mertebeden inerek mevct olur.
939

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

3. Hazret-i ehdet mertebesinde taayyn eden kesf eydr ki, Zhir isminin kapsam altnda mevct olduu iin, onlarn vcdlar, bu mertebeden
nceki mevctlarn hepsinden daha zhir ve bir arada olur ve bunlarn her
birisine hem "ey" ve hem de "ma'lm yan bilinen" denilir. nk
birdierinden alglanan snrlar ile snrlanmlardr.
"ey"in mertebelerine gelince, bunun dahi iki mertebesi vardr denilmiti:
1. "ey"in ilk mertebesi, "ma'lmun yan bilinen"in ikinci mertebesinden
i'tibren balar. Nitekim, ayrntl olarak anlatld ve bu mertebe ilm bilinenler
mertebesidir.
2. u iinde bulunduumuz kesf ehdet lemi mertebesidir. Bunun zh
da bilinenin nc mertebesinde geti. Bundan dolay Slih Fass'nda var
etme bahsinde zh edilen ey olmak-lk, ilh ilim mertebesinde sbit olur.
te ma'lmun yan bilinenin eyden daha kapsaml olmas budur. Ve
bilinen nceki mertebesine gre ok mehl olduundan, belirsizlerin belirsizi oldu. nk ztta potansiyel olarak bulunan ilere ztn dnda birinin
vkf olmas mmkn deildir ve belki bu ileri ztn bilmesi, Zhir isminin
kapsam altnda aa kndan sonra grmesi ve bilmesi gibi deildir. Ve
zt ve sfatsal ve isimsel ilim hakknda ayrntlar ve aralarndaki fark ok ak
rnekler verilerek it Fass'nda geti. Ve s Fassnda belirsizlerin belirsizi
olmasndan dolay "ey"i getirdi denilmesine gelince, eyin belirsizlerin belirsizi olmas, ehdet mertebesine gredir. nk ey ilh ilimde sbit olduktan sonra rhlar ve misl ve ehdet mertebelerini gemekle en zhir olur.
Ondan nce btnlarn btn ve mehldr. Ve vahdet yan birlik merbesinde
ise bilinen ile birdir; ve vahdet yan birlik mertebesinde ztn kendi nefsine
bilinen olan yine Hakkn ztdr; o mertebede ey olmaklk yoktur.
Daha sonra onda oluumun kmil olmas iin hikmeti tamamlad ve
onu tam olarak ald. Byle olunca innellhe latfun yan Muhakkak Allah latftir (Lokmn, 31/16) dedi. imdi O'nun latfliinden ve ltfundandr
ki, muhakkak O, onunla isimlendirilen ve onunla snrlanm olan eyde,
bu eyin "ayn"dr. Hatt o ey hakknda ancak onun isminin uygunluu ve
terimsellii ile ona iret ettii ey denilir. Bundan dolay "Bu gktr ve
yerdir ve kayadr ve aatr ve hayvandr ve melektir ve rzktr ve yemektir" denilir. Oysa her eyden ve her eyde zhir bir olan ayndr. Nitekim,
Eire der ki: "Muhakkak lemin tamm cevher ile birbirinin benzeridir.
Bundan dolay o bir olan cevherdir. u halde o bizim "bir olan ayn" szmzn ayndr. Daha sonra "Arazlar ile muhtelif olur" dedi. O da bizim
"Sretler ve bantlar ile oalan ve muhtelif olur, t ki birbirinden ayrlm ola" szmzdr. imdi sreti yada arazlar yhut mizc ynyle "Bu,
bu deildir" deniliyor. Bundan dolay nasl istersen de! Ve cevheri ynyle
bu, bunun ayndr (9).
940

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

Ya'n Hz. Lokmn'n oluumunun, hikmet ve ilh bilgide kmil olmas


iin kendisine iret edilen hazretleri o hikmeti temmlad ve kemliyle ald.
Bundan dolay "Muhakkak Allah latfdir" (Lokmn, 31/16) dedi. Ve bir isim
ile isimlendirilmi olan ve kendi snrlaryla snrl olan her bir eyde, Allah
Tel'nn o eyin "ayn" olmas, O'nun son derece latfliinden ve ltfu ile btn eyda siryet etmesindendir. Ve Hak, kendi latf vcdunu kesfletirerek
ilh ileri dolaysyla ey sretlerinde aa km ve bu kesf mertebede ayr ayr birer isimle isimlendirilmitir. Bu byle iken eydan bir ey ve mesel
bir kaya paras ele alnp "Bu Hak'tr" denmez. Belki bu kesflik leminde, o
eye iret etmek zere onun nna uygun bir terim konulmutur ki, o da
"kaya" kelimesidir. te o ey bu isim ile isimlendirilir. Bundan dolay "Bu gktr, bu yerdir, bu kayadr, bu aatr, bu hayvandr, bu melektir, bu rzktr, bu
yemektir" denilir ve bunlarn paralar da buna kyaslanabilir. rnein aa
btnsel kavram altnda, mee, hlamur, kestne, erik, nar, hurma, ayva, elma
vb. aalar vardr. Bununla berber bu eynn her birisinden zhir olan ve her
birisinde kesflikle grnen Hakkn bir olan ayndr.
Nitekim, Eire, ya'n kelm limleri derler ki: "lemin tamm cevher ile
birbirinin benzeridir." Bundan dolay lem bir olan cevherden ibrettir. Kelm
limlerinin bu "lemin tamm bir olan cevherden ibrettir" sz; bizim
"Eynn her birisinden zhir olan ve her birisinde grnen bir olan ayndr"
szmze uygundur. Kelm limleri bu kideyi koyduktan sonra derler ki:
"Bir olan cevherden ibret olan lem; arazlar ile muhtelif olur". Onlarn bu szleri de bizim "Bir olan ayn sretler ve bantlar ile muhtelif olur, t ki
birdierinden ayrlsnlar" szmze uygun der. imdi kelm limlerinin
szne gre, "Bu ta sreti ve arazlar ve mizc ynnden, bu aacn ayn deildir" denildii gibi, "Cevheri ynnden, bu aa bu tan ayndr" denilebilir.
Ve ayn ekilde bizim szmze gre de "Sretleri ynnden bu aa, bu tan
ayn deildir" denildii gibi, "Bir olan ayn dolaysyla bu aa bu tan ayndr" denilir.

Ve bunun iin her sret ve mizcn tanmnda cevherin "ayn" kabl


edilir. Byle olunca biz deriz ki: "muhakkak cevher Hakk'n gayr deildir."
Oysa kelm limleri, muhakkak cevher olarak isimlendirilen her ne kadar
Hak ise de, o cevher keif ve tecell ehlinin syledii ekilde Hakkn "ayn"
deildir, zanneder. imdi ite bu, O'nun "Latf' olmasnn hikmetidir (10).
Ya'n E'arler indinde lemin tamm bir olan cevherden ibret olduu ve
cevherlik ynnden bir ey dier eyin ayn bulunduu iin, her sretin ve her
mizcn tanm ve ta'rfinde cevherin "ayn" kabl edilir. nk bir ey ta'rf
edilirken arazlar anlatlr. Oysa bu arazlar cevherin ayndr. Bu bahsin ayrntlar uyb Fass'nda geti. Biz deriz ki: Her bir sret ve mizcn ta'rfinde
941

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

"ayn" kabl edilen cevher Hakk'n gayr deildir. Oysa E'arler, ya'n kelm
limleri, cevher isminin isimlendirileni her ne kadar Hak ise de, o cevher keif
ve tecell ehlinin syledii ekilde Hakk'n ayn deildir zannederler ve lem
sretlerinin hepsinin cevherinin bir olduunu syledikleri halde o cevherin
"ayn" baka, Hakk'n "ayn" bakadr deyip iki "ayn" ispt etmi olurlar. Fakat
hlin hakkati onlarn dedii gibi deildir. Gerek bu fassta ve gerek dier
fasslarda ve zellikle Yakb Fass'nda tekrr tekrr zh edildii ekilde,
Hakkn vcdu ile, halkn vcdu arasnda latflik ve kesflikten baka bir
gayrlk yoktur. nk hakk vcd birdir ve vcdda bir olan hakkat ve bir
olan ayn olan Hak'tan bakas yoktur ve halkn vcdu, Hakk'n latf
vcduna bal olan kesflikten baka bir ey deildir. Allah var idi ve
O'nunla berber bir ey yok idi, u an dahi yledir; vcdda O'nunla berber
ebed bir gayr yoktur; ve O, vcdda ortaktan mnezzehdir ve gayrlk O'nun
birlik saltanatnn kahr altnda helk olmutur. Beyt:
Tercme: Dimi olan mlkn shibi, Vhid-i Kahhr'dan gayrs deildir. O'nun kahr odur ki, O'nun vcd vdsinde dolaan bir gayr yoktur. O'nun zhir olma nrundan grnen bu ve o, O'dur. Senin kendine it vcdu
olduunu vehim ile sylediin lem, vehim ve zandan baka bir ey deildir.
Basret ehli indinde, lemde zhir olan O'dur; ve lem O'nun gayr deildir. Fakat okluu grdmzden dolay, bir olan ayn olan Hakk' mhede
edecek bizlerde gz yoktur. Beyt:
Tercme: "Bir Ms yoktur ki, "Ene'l-Hak" sadsn iitsin. Yoksa bu name her bir aata yok deildir."
Hak Tel hazretleri kimin kalb gzn at ise, o kimsenin grnde
kendisinin dndakileri kaldrd ve "ayn"n ispt eyledi.

Daha sonra vasfederek habr (Lokmn, 31/16) dedi; ya'n imtihndan


bilici olarak. Ve o, O'nun Ve le neblvennekm hatt naleme yan Biz
sizi imtihn ederiz, t ki biz bilelim (Muhammed, 47/31) szdr. Bu da
zevkler yan bizzat hakkatini yaama ilmidir. imdi Hak Tel bu hussta,
onun zerine olan eyi bilmekle berber, nefsini bir ilimden istifde edici
yapt. Oysa Hak Telnn, kendi nefsi hakknda, onun zerine kesin ve
ak olarak haber verdii eyin inkrna g yetirilmez. Byle olunca Hak
Tel, zevk ilmi ile mutlak ilmin arasn ayrd. Bundan dolay zevk ilmi
kuvvetler ile kaytldr (11).
Ya'n Hz. Lokmn Hak Tel hazretlerini innellhe latfun habr yan
Muhakkak Allah latftir, habrdir (Lokmn, 31/16) diyerek vasfetti.
Hakkn latf oluu hakkndaki ayrntlar, yukarda anlatld. Cenb- Lokmn
Latf vasfndan sonra Habr vasfn zikretti ki, Hak Tel imtihn ile olu942

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

an ilim ile bilicidir; demek olur ve bu imtihna dayanan ilim de Hak Tel'nn
Ve le neblvennekm hatt nalemel mchidne minkm ves sbirne
(Muhammed, 47/31) ya'n Biz sizi imtihn ederiz, t ki sizden mchitleri
ve sabredenleri biz bilelim sznden istifde edicidir. Bu imtihna dayanan
ilim de, zevkler yan bizzat hakkatini yaama ilmidir.
Bilinsin ki, t Fass'nda bu yet-i kermenin tefsri srasnda gemi idi ki,
Hakkn ilmi ikidir: Biri "zt ilmi", dieri "isimsel ve sfatsal ilmi"dir. Zt ilim
Hakk'n kendi ztna olan ilmidir. Bu ilim zt ile berber kadm olup ma'lma
yan bilinene tbi' deildir. nk zt mertebesinde ilim yan bilme, ma'lm
yan bilinen ve lim yan bilen bir eydir; ve zt bu mertebede isim ve sfatlardan ve niteliklerden gandir. Sfatsal ve isimsel ilim ise, Hakk'n zt bantlarndan istifde edilmi olmakla berber, ma'lma yan bilinene tbi'dir ve
bilinen potansiyel olarak ztta bulunan isimlere it sretlerin, Hakk'n kendi
ztnda, kendi ztna tecellsinde, isti'ddlar dolaysyla, ilh ilimde sbitlii
ile hsl olur.
rnek: Bir dny gzeli, mr boyunca hibir ayna grmemi ve aynaya
bakmam olduu halde kendinin gzel olduunu bilir. Bu, onun kendi gzelliine olan zt ilmidir. Ne zamanki bir aynaya bakar, onda gzelliini
mhede edince, kendi gzellii hakknda zevk bir ilim oluur ki, bu da, sfatsal ilmidir. nceki icml ilim idi; sonraki ilmi ise ayrtntldr.
Dier rnek: Bir kimse kendisinde, glme, alama ve konuma sfatlarnn
mevct olduunu bilir ve varsayalm hi glmemi ve alamam ve konumam bile olsa, bu sfatlarn kendisinde mevct olduunda ilmi vardr. nk ztna olan ilmi, zt ilerini ihta etmitir. Ne zamanki potansiyel olan bu
sfatlar, kendisinden fiilen aa kar, ya'n fiilen gler ve alar ve konuur.
"H! ite benim glmemin, alamamn ve konumamn tarz ve vesi byle
imi" der ve bu tarz ve veler, gldkten ve aladktan ve konutuktan sonra
bilinir olur ve onun ilmi, bu ekilde ma'lma yan bilinene tbi' olur. nceki
ilim, icml ilim idi; sonraki ilim ise, ayrntl ilim olur ki, imtihndan sonra
oluan zevk bir ilimdir. Bununla berber ma'lma yan bilinene tbi' olan bu
ilim, o kimsenin vcdunun dnda deil, belki yine kendi ztndan istifde
iledir. Ve bu istifde de, kendisinin zt bantlar olan sfatlarndan gerekleir.
imdi Hak Tel hazretleri, bu hussu hakkti zere bilmekle berber
kendi nefsini, bir ilmi istifde etmekle vasfetti. Oysa Hak Tel'nn hatt
naleme yan t ki biz bilelim (Muhammed, 47/31) sz ile kendi nefsi
hakknda kesin ve ak olarak haber verdii eyin inkrna mecl yoktur. Nasl
inkr olunabilir ki, Hak Tel: "Biz sizi imtihn ederiz, t ki sizden
mchitleri ve sabredenleri bilelim" (Muhammed. 47/31) buyurmakla, kendi
biliini aka imtihna balyor. Mchede edenlerin ve sabredenlerin kimler
olduunu imtihndan sonra bileceini ifde ediyor. Bundan dolay Allah Te943

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

l zevk ilmi ile, mutlak ilim arasn ayrd. nk mutlak ilim "Alm" hazretinden ve zevk ilmi ise Habr hazretindendir. Bu iki ismin zellikleri, bu
ilimlerin ayrlmasn gerektirmitir. Ve mutlak ilim zt zere ilve bir ilim deildir. Zevk ilmi ise, isimlerin zta verdii ilve ilimdir ve isimlerin zta verdii bu ilim, yine zttan hri bir ey deildir. Ey ilh sret zere mahlk olan
insan! Yukardaki rnee gre kendini iyice anladn ise bu iki ilim arasndaki
fark, kendi nefsinde zevkan bilmi oldun.
Byle olunca zevk ilmi kuvvetler ile kaytldr. nk zevk ilmi ancak
rhn kuvvetler veyhut cismn kuvvetler ile oluur. u halde her bir rhn
kuvvet ve her bir cismn uzuv ile kula, Hakkn o kulun kuvvetlerinin ve
a'zsnn "ayn" olduu hakknda zevk ilim hsl olmas lzmdr ki, kulun
kesf olan vcdu sretinde taayyn etmi olan, Hakkn latf vcdu iin
zevk ve imtihna dayal ilim hsl olsun. Bu ise ancak insan- kmilin grnme yerinde gerekleir. nk insan- kmil "Allah" toplayc isminin grnme yeri olduundan, onda btn ilh isimlerin hkmleri fiilen zhir olur.
Bundan dolay insan- kmilin zevk ilmi, Hakk'n kendi sfatlarnn ve isimlerinin sretlerini, insan- kmilin vcd aynasnda mhede etmesiyle Hak
iin hsl olan zevk ilimdir. nsn- kmilin bu ihtasndan dolay, Hak Tel
hazretlerinin, mahlklarn btnlarna ve niyetlerine vkf oluu, insan- kmilin vkf oluundan ibrettir. Ve noksan insanda ise, bu isimlerin toplanmlna grnme yeri olmaklk bulunmayp ba'z isimlerin hkmleri fiilen zhir
olmu ve ba'zsnn hkmleri ise kuvvede kalm olduundan, onun ilh
sret zere mahlk bulunmas kuvvededir. Bundan dolay ondaki zevk ilim
de noksandr. u kadar ki her bir noksan ahsn kendi btn hallerini
mhede etmesi, Hakk'n onun btnn mhede etmesidir. Bu da noksan
insanda fiilen aa kan isimlerin hkmleri kadar, Hak iin zevk ilim
olumasndan ibrettir.

Ve hakkatte Allah Tel kendi nefsinden haber etti ki, muhakkak o kulunun kuvvetlerinin ayndr: itmesi olurum sznde, oysa o iitme
kulun kuvvetlerinden bir kuvvettir; ve grmesi sznde, oysa o grme
kulun kuvvetlerinden bir kuvvettir; ve syleyen dili sznde, oysa o dil
kulun azsndan bir uzuvdur; eli ve aya szlerinde. Byle olunca,
Allah Tel anlatmda sdece kuvvetler zere yetinmedi, a'zy da syledi;
oysa kul bu a'z ve kuvvetler iin gayr bir ey deildir. imdi, kul olarak
isimlendirilenin "ayn" Haktr. Kulun "ayn", efendi deildir. nk bantlar, ztlaryla birbirinden ayrlrlar. Oysa kendisine bal olunandan ayrlm deildir. nk, vcdda btn bantlarda Onun aynnn dnda bir ey yoktur. Byle olunca O, bantlar ve izfeler ve sfatlar shibi
olan bir olan ayndr (12).

944

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

Yan zevk yan hakkatini bizzat yaama ilmi kuvvetler ile kaytl olduu
iin Hak Tel hazretleri "Kulumu sevince iitmesi, grmesi, ve syleyen dili, tutan eli, yryen aya olurum. Artk o benimle iitir, benimle grr,
benimle tutar, benimle yrr" hads-i kudssinde kendi nefsinden haber verip
kendisi sevdii kulunun iitmesi ve grmesi gibi kuvvetleri ve dili ve aya ve
eli gibi a'zs olduunu beyn etti. Ve bu hadsde Hak Tel kulun yalnz
kuvvetleri olduunu beyn ile yetinmeyip a'zsn da syledi. Oysa kul bu
a'z ve kuvvetlerin tammndan ibrettir ve bu a'z ve kuvvetler, kulun gayr
eyler deildir. imdi Hak, kulun kuvvetleri ve a'zs olunca, kul olarak isimlendirilenin "ayn" olmu olur. Bundan dolay kul, kulluk bantsndan soyutlanm olduu halde, onun hviyyeti ve hakkati Hak'tr. Fakat kulun "ayn",
kulluk sfat ile vasflanm olduu halde, efendinin "ayn" deildir. nk
efendilikle vasflanm olan ancak efendidir; kullukla vasflanm olan kul
deildir. Ve efendilik, kulluun ztt olduundan, bir yerde toplanmas dnlemez.
Soru: Kul, kuvvetlerinin ve a'zsnn tammndan ibrettir. Hak kul olarak
isimlendirilenin "ayn" olunca, kulun "ayn" efendinin neden "ayn" olmuyor?
Cevp: Bantlar, kendi ztlar ve hakkatlar i'tibr ile birdierinden ayrlrlar. rnein grme bants iitme bantsnn gayrdr ve bilme bants,
dileme bantsndan baka bir eydir. imdi kulun vcdunda taayyn etmi
olan Hakk'a bu bantlarn herbirisi dolaysyla ayr ayr ilimler hsl olur. te
bu bantlar gibi, kulluk ve efendilik bantlarnn ztlar ve hakkatlar arasnda da fark vardr. Geri bu bantlarn kendisine bal olunan olan Hakk'n bir olan vcdu ayrlm deildir. nk zt ahadiyyet yan teklik mertebesinde btn bantlar helk olduundan, onda i'tibr edilecek bir gayrlk
yoktur ve kulluk ve efendilikle zhir ve taayyn edici olan ancak Hakk'n bir
olan vcdudur. Fakat kul mertebesine inmekle, kulun vc-dunda kullukla
zhir olduunda, bu kulun vcdu mertebesi dolaysyla, efendilikle vasflanm olan vcdun "ayn" deildir. Bundan dolay Hak, bir olan ayn olmakla
berber, bantlar ve izfeler ve sfatlar shibidir. nk sonsuz sfatlar ve
isimleri olduu gibi, latf vcdunun tenezzl dolaysyla, kendi hakki
vcduna bal olan muhtelif mertebeleri vardr. Ve isimlerinin her birisinde
bir zellik mevct olup, bu zelliklerle birdierinden ayrldklarndan birbirlerinin ayn deildir. rnein Mudill ismi Hdi isminin ayn deildir. nk
birisi hidyeti, dieri dalleti gerektirir. Bunlarn zellikleri ise birbirine benzemez. Ve ayn ekilde rhlar mertebesi, misl mertebesine ve misl mertebesi
ise ehdet mertebesine benzemez; aralarnda ok byk fark vardr.
u da aka bilinsin ki, bu vahdet-i vcd yan vcdun birlii meselesinde keskin kavraya ship olmak lzmdr. nk kldan ince ve kltan
keskin bir srttr. Bundan dolay bu mes'ele ba'z kimseleri hidyet semsna
ve ba'zlarn da dallet uurumuna eker. Dallete denler derler ki:
945

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

"Mdemki vcdun btn mertebeleri, Hakkn bir olan hakk vcduna bal olan vctlardan ibrettir ve bizim vcdumuz da onun vcdunun gayr
deildir ve bizim vcdumuz da, taayyn etmi olan isimleri dolaysyla
Hak'tr ve her bir isim kendi grnme yerini srt- mstakme ekip gtrmektedir ve her bir isim kendi grnme yerinden rzdr; u halde hakkatte
itat ile itatsizlik birdir; erat ise i'tibr bir itir. Bundan dolay kula lzm
olan zevk ve rhat iinde zuhrta tbi olmaktr."
te bu kiiler erat devre d brakan ve nefislerinin hevsna tbi' olan
birtakm zndklardr ki, Hak Tel onlar hakknda buyurur: ve
edallehullhu al ilmin ve hateme al semih ve kalbih ve ceale al
basarih gveten yan Ve Allah, onu ilim zere dallette brakt. Ve
onun iitmesini ve kalbini mhrledi. Ve onun grmesini zerine perde
ekti (Csiye, 45/23) Bu kiileri bu ilim dallette brakm ve kulaklar ve
kalbleri mhrlenmi ve gzlerine vehm nefslerinin perdesi rtlmtr. Onlar bu szlerinin hakkatine vkf olmu ve vehimsel vctla-rndan kurtulmu olsalar idi, her mertebede aa km olan Hakk'n emrine tam bir
edeble uyarak hidyete nil olurlar idi. Bundan dolay vehimsel vctlarn
sevk ettikleri zevk ve rhata karlk, onlar iin ok byk azb vardr. "Nez
billhi min rri enfsin" ve "nez billhi min Allhi!"

imdi Lokmn'n bu yette Ltf ve Hbr olarak bu iki ilh isimden getirdii eyi, kendi oluna retmesinde Allah Tel'y onlar ile isimlendirmesi, onun hikmetinin tammndandr. Eer bunu, var edilmilerde
klsa idi, ki o vcddur, kne der idi, hikmette daha tam ve daha beli
olurdu (13).
Yan Hz. Lokmn Y bneyye inneh in teku miskle habbetin min
hardalin fe tekun f sahretin ev fs semvti ev fl ard yeti bihllhu,
innellhe latfun habr yan Ey yavrum! Muhakkak ki o, bir hardal tnesi
kadar dahi olsa ve o, bir kaya iinde vey gklerde vey yerde bile olsa, Allah onu, huzra getirir. Muhakkak ki Allah; Latf'tir, Habr'dir (Lokmn,
31/16) yet-i kermesinde beyn olunduu ekilde oluna hikmet rettii ve
nasihat verdii srada, bu yet-i kermenin sonunda innellhe latfun habr
(Lokmn, 31/16) dedi ve Allah Tel'y bu iki isim ile isimlendirerek, oluna
Allah Tel'y "Latf' ve "Habr" olarak bildirdi. Hz. Lokmn'n hikmetinin
tamm, Allah Tel'y bu iki isim ile isimlendirmek idi. O da yle yapt ve
kendi vcd kelimesinde bulunan hikmeti oluna alad. Fakat Hz. Lokmn
innellhe latfun habr demeyip de knallhu latfun habr yan Muhakkak ki Allah; Latfdi(r), Habrdi(r) demi olsayd ve "Latf ve "Habr"
isimlerini "kevn" yan var etme mastarna -ki vcd kelimedir- bal klm
olsa idi, hikmette daha ve nashatta daha beli olmu olurdu. nk "kevn"
946

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

mastarndan tremi olan "kne", Allah Tel'nn ezelde bu iki vasf ile vasflanm olduuna ve bu iki vasfn Onun ztnn gereklerinden bulunduuna
iret ederdi. Ve bu halde de ma'n, "Allah Tel ezelde kendi ztnda latf ve
habr olduu gibi, u an dahi latf ve habrdir" demek olurdu. Nitekim,
"Knallahu velem yekn meahu ey`a ifdesiyle "Allah Tel ezelde
mevct idi ve O'nunla berber bir ey yok idi ve u an dahi mevct olup yine Onunla beraber bir ey yoktur" ma'ns kastedilir. Ve bu sze ilve olunan "el-n kem kn" yan u an dahi yledir onun tefsri olmu olur. Fakat bu daha tam ve daha beli olu Muhammed zelliklerdendir. u kadar ki,
Hz. Lokmn'n hkm kendi mertebesine ve zamanna gre keml zeredir.
nk ilh bilgide noksan, nebliin nna yakmaz.

imdi, Allah Tel Lokmn'n szn, dedii gibi, man zere hikye
etti ve onun zerine bir ey ilve etmedi. Ve her ne kadar Lokmn'n
innellhe latfun habr (Lokmn, 31/16) sz, Allh'n sznden ise de, ne
zamanki Allah Tel bildi ki, eer o tamamlamak iin sylese idi, elbette
bununla tamamlard (14).
Ya'n Hz. Lokmn mensp olduu kavmin lisn zere oluna nashat etmi idi. Oysa Kur'n- Kerm Arapa lisn zere inmi olduundan Allah Tel; onun kendi lisnyla dedii ma'ny Arapaya naklederek olduu gibi hikye etti ve onun oluna beyn ettii ma'n zerine bir ey ilve etmedi.Geri
yukarda bahsedilen yet-i kermede Lokmn'a isnd edilen innellhe
latfun habr (Lokmn, 31/16) sz Allh'n sznden ise de, bu sz, oluna
hitben syledii szde, Hz. Lokmn'n sylenilmeden brakt hikmettir ki
hl ireti ile bilinir. nk yukarda zh edildii zere, Allh'n yerde ve
gkte Allah olmas, btn gksel ve yersel taayynler ile taayyn edip onlarda hzr olmasna ve btn taayynler ile taayyn edip onlarda hzr oluu da
latf bulunmasna ve ayrntlar leminde zevk ilminin yan bizzat yaayarak
hakkati idrak etme ilminin olumas da '"Habr" olmasna baldr. te Hz.
Lokmn'n syledii hikmette sylenilmeden brakt hikmet budur. Bundan
dolay Allah Tel bildi ki, eer Hz. Lokmn, sylenilebilen hikmeti tamamlamak iin, sylenilmeyen hikmeti de syleseydi, kendi lisn zere elbette
innellhe latfun habr (Lokmn, 31/16) szyle tamamlard.
imdi bu Arapa sz her ne kadar grnte Hak Tel'nn sz ise de,
azdan k yeri ve tercme olarak Hz. Lokmn'n szdr. u halde Hak
Tel, Lokmn'n szn, onun dedii ve murd ettii gibi, ma'n zerine aktarp ona bir ey ilve etmedi. Eer ilve etseydi, knallhu latfun habr
yan Muhakkak ki Allah; Latfdi(r), Habrdi(r) der idi. Byle demedi.
nk Allah Tel, Hz. Lokmn'n mertebesini ve onun zamnna gre ne eyin keml olduunu bilir. Ve bu hikmet ise Muhammed zevk zere olan hik947

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

mettir. Oysa Hz. Lokmn mmet-i Muhammed'den olmad iin, bu zevki


tayc deildir. nk nebler (aleyhim's-selm) neblik mertebelerinin korunmas iin, Muhammed makma vkf olmaktan men edilmilerdir. Fakat
bu lemden nakledildikten sonra, neblik hkm dimi kalmayacandan, uhrev berzahlarda Muhammed makma vkf olmaktan men edilmezler.

Ve Lokmn'n in teku miskle habbetin min hardalin yan eer bir


hardal tanesi arlnca olsa (Lokmn, 31/16) szne gelince, o tne kendisi iin gd olana mahsstur. Oysa o gdlanan, Hak Tel'nn Fe men
ya'mel miskle zerretin hayren yerah; Ve men ya'mel miskle zerretin
erren yerah; yan Kim bir zerre arlnca hayr yaparsa, onu grr; kim
de bir zerre arlnca err yaparsa, onu grr (Zelzele, 99/7-8) sznde
bahsedilen zerreden baka bir ey deildir. Bundan dolay o zerre
gdlananlarn en kdr ve hardaldan bir tne de gdnn en kdr. Ve eer gdlananlarda zerreden daha kk bir ey olsa idi, Allah Tel elbette onu getirir idi. Nitekim nnallhe l yestahy en yadribe meselen
m bedaten yan Muhakkak Allah bir sivrisinek ile misal vermekten
ekinmez (Bakara, 2/26) szn getirdi. Daha sonra vctta sivrisinekten
daha kk bir ey olduu ilh ilimde sbit olduunda fe m fevkah
yan hatt daha da st (Bakara, 2/26) dedi, ya'n kklkte. Ve ite bu,
Allh'n szdr ve Zelzele sresinde olan da ayn ekilde Allahn szdr. imdi bunu bil! Byle olunca muhakkak Allah Telnn vctta ondan daha kk bir ey olduu halde zerrenin ls zere yetinmediini
biz biliriz. nk muhakkak zerreyi mblaa zere getirdi. Oysa Allah
Tel en iyi bilendir (15)
Y'n Hz. Lokmnn "Eer hardaldan bir tne arlnca olsa" sznde
sylenmi olan tne kendisi iin gd olan kimseye mahsstur. Yan hardaldan bir tnenin arl gyet kk bir eydir. Bundan dolay gyet kk
olan bir gd, kk olan gdlanana mahsstur. Ve bu gyet kk olan
gdlanan da, zerreden baka bir ey olamaz. Nitekim, Hak Tel'nn Fe men
ya'mel miskle zerretin hayren yerah; Ve men ya'mel miskle zerretin
erren yerah; yan Kim bir zerre arlnca hayr yaparsa, onu grr; kim
de bir zerre arlnca err yaparsa, onu grr (Zelzele, 99/7-8) sznde
zerrenin gyet kk bir ey olduu belirtilir. Bundan dolay zerre
gdlananlarn en kdr ve hardaldan bir tne de o kk olan
gdlanann gdsdr.
Bilinsin ki zerre, sradan gz ile grlemeyecek derecede kktr. Bu
zerre bilimde "atom" denilen ey deildir. nk "atom" henz mikroskop ile
de olsa gz vstasyla grlemez. (Gnmzde bu geerli olmadndan; erhin
yazld tarihteki artlar gerei olduunu dnmek gerekir). Burada zerre gzle
grlebilen eyler ma'nsnadr. Ve her bir atom farkl sayda elektron, ntron
948

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

ve protondan oluur ve her birinin ls, bir miligramn milyonda birinin


milyarda birinin milyarda biri lsndedir. Hayret verici olan bu kkln sradan gz ile grlmesi mmkn deildir. imdi bu atom alt mertebelerde gdlanma hussu olmayp onlarn bymelerinin bildiimiz
gdlanmann dnda bir ekilde gerekletii ve gdlanmann ancak mikrop
derecesindeki zerrelerden balad anlalr. Nitekim, kefen olan
mhedeleri zerine Hz. Mevln Celleddin Rm (r.a.) efendimiz Mesnevi eriflerinde byle buyururlar:
Tercme: "Hepsinin azlar ak zerreler grdm. Eer onlarn yemeklerini vey kklklerini sylersem uzun olur."
Bu zerreler de vctlar sradan gz ile deil, belki mikroskop vstasyla
grlen verem, veb ve tifo ve dier mikroplardan baka eyler deildir. Bilimsel olarak sbittir ki, bu kk canllar kendilerinden kk tneler ile
gdlanrlar. u halde, bu tnecikler o zerrelerden ibret olan canllarn gds
olurlar ve eer gdlanan zerreden daha kk bir ey mevct olsayd, elbette
Allah Tel onu syler idi. Nitekim, Allah Tel: nnallhe l yestahy en
yadribe meselen m bedaten yan Muhakkak Allah bir sivrisinek ile
misal vermekten ekinmez (Bakara, 2/26) yet-i kermesinde sivrisinei rnek getirdi; ondan sonra da fe m fevkah yan hatt daha da st buyurdu. Yan kklkte sivrisinein daha k demektir.
u halde Allah Tel'nn ilminde, vctta sivrisinekten daha kk bir ey
bulunduu sbit olduu iin, byle buyurdu. Ve gerektende kklkte sivrisinekten daha kk, yukarda izh edildii zere, mikroplara kadar silsile
ile birok kk canl trleri ve onlarn gds olmaya uygun olan atom alt
paralardan olumu atomlar mevcttur. te bu nnallhe l yestahy en
yadribe meselen m bedaten yan Muhakkak Allah bir sivrisinek ile
misal vermekten ekinmez (Bakara, 2/26) yet-i kermesi ile, Zelzele
sresinde olan Fe men yamel miskle zerretin yan Kim zerre arlnca
i ilerse (Zelzele, 99/7) yet-i kermesi Allah Tel'nn szdr. Oysa Allah
Tel muhtelif mertebelerdeki tecelllerini bilii ynyle sznde hlin
hakkatini beyn buyurur. Bundan dolay sen de bunun byle olduunu
hakkat zere bil! Ve muhakkaktr ki, Allah Tel vctta zerreden daha kk bir ey mevct olduu halde, zerreyi zellikle bildirdi. nk zerreden
ok daha fazla olan kkl his gz, let ile bile idrk edemez. Byle olmakla berber kkl, lmek iin, bu zerre zerine yetinmedi. nk biz
biliriz ki, vctta zerreden daha kk olarak, gz ile grlebilen bir ey yoktur. Allah Tel his gzyle grlebilecek, zerreden daha kk bir ey olmadn bildii iin, zerreyi kklkte mblaa zerine beyn buyurdu.
Bilimsel bululardan bakasna kulak asmayan ve neblerin ve evliynn
haberlerini kk grmeye alan snrl akla ship dinsizlerde zerre kadar
insf varsa, kklk mertebelerinin bilimsel bululardan nce, nebler ve
949

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

evliy hazert tarafndan haber verilmi olduunu kabl etmeleri lzm gelir.
Fakat bu insf nerede!

Lokmn'n olunun ismini kltme ekiyle sylemesine gelince:


"Tasr yan kltme" rahmettir. Ve bunun iin, onunla amel ettii zaman,
onda onun sadetinin bulunduu eyle vasiyyet etti. Ve onun l turik billhi (Lokmn, 31/13) ya'n "Allah'a irk koma!" szyle olunu irkten
men etmesindeki vasiyyetinin hkmne gelince: "Muhakkak irk, ok byk bir zulmdr" (Lokmn, 31/13) ve mazlm yan kendisine zulmedilen,
makmdr. nk onu ksmlara ayrlma ile vasfetti. Ve oysa o bir olan
ayndr. nk ona ancak onun "ayn"n irk koar ve bu ise cehletin son
noktasdr. Ve bu irk komann sebebi: Muhakkak yle bir ahs ki, onun
iin iin bulunduu hl zere olan bilgisi olumu deildir ve onun zerine
bir olan aynda sretler muhtelif olduu zaman, bir eyin hakkatine onun
bilgisi yoktur; oysa o, bu ihtilfn bir olan ayn iinde olduuna rif deildir;
bu makmda olan bir sreti, dier srete ortak eder. Bundan dolay, her bir
sret iin bu makmdan bir para oluturur (16).
Ya'n Hz. Lokmn'n, oluna hitp ederken kltme ekiyle "Y bneyye"
ya'n "Ey oulcuum" demesine gelince: Onun bu kltmesi, rahmet kltmesidir. Ve Hz. Lokmn oluna olan merhametinden dolay ona yle bir ey
tavsiye etti ki, olu, o vasiyyetle amel ettii zaman, sadete nil olur. Ve onun
sadeti bu tavsiye olunan eyle amelde bulunmaktadr. Ve Cenb- Lokmn'n
"Allh'a irk koma!" (Lokmn, 31/13) szyle olunu irkten men etmesinin
hikmetine gelince: Bu da, "irkin ok byk bir zulm" (Lokmn, 31/13) olmasndan dolaydr. Ve zulm olan irkte, mazlm olan yan kendisine zulmedilen ahaddiyyet yan teklik makmdr. nk irk koan, bir olan
ayndan ibret olan o makm ksmlara ayrlma ile vasfetmekle zulm etti.
nk irk koan vctta Allah Tel'ya bir eyi ortak klsa, ancak O'nun
"ayn" olan eyi ortak klm olur. Bu ise cehletin son noktasdr.
rnein bir kimse "Hakk'n vcdu baka ve lemin vcdu bakadr"
demi olsa, lemin vcdunu Hakk'n vcduna ortak klm olur. Bu ise btn vecihleri toplam olup bir olan ayndan ibret bulunan ulhiyyet yan
ilhlk mertebesine kar zulmdr. nk lem hakkndaki hkmn lyk
olduu mahalle koymad ve o bir olan ayn ksmlara yarlmay kabl etmez
iken, onu ksmlara ayrlma ile vasfetti. Ve latfin en latfi olan Hakkn zt,
kendi vcdunu kesfleti-rerek isimlerine izf vctlar verii ve lem dediimiz muhtelif sretlerin tammnn bundan ibret olmakla Hakk'n "ayn"
bulunuu ynyle izf vct lemini, Hakk'n hakk vcdu karsnda ispat
edip, O'na irk koan kimse, ancak Hakk'n "ayn"n O'na ortak klm olur. Bu
ise son derece cehlettir. Eer o kimse, bir olan ayn olan ulhiyyet yan ilhlk
950

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

mertebesi ile, O'nun tenezzl mertebeleri arasndaki mnsebeti bilmi olsa


idi, byle yapmazd.
rnek: Buz iin aslnda suyun donmasndan ibrettir. Suyun yapsna bir
eyin dhil olmasyla buz olumad. Belki donma suyun geici sfatdr. imdi
bir kimse su ile buzun vcdunu ayr bilip her birinin ayrl ile hkmetse, o
kimse suyun vcduna yine suyun vcdunu ortak klm olur. Bu ise tabi'ki
chilce bir hkmdr. Burada suyun ztna perde olan ey, ancak suyun sfatdr.
Ve Hakk'n "ayn"n, O'na ortak etmenin sebebi budur ki: in ne hal zere
olduunu ve eyin hakkatini rif olmayan ahs, bir olan aynda aa kan
muhtelif sretleri grd zaman, bu ihtilfn o bir olan ayn iinde olduunu
ve ondan hri bir sretin mevct olmadn bilmez ve o bir olan ayn
makmnda bir sreti, dier srete ortak klar. Bundan dolay her bir sret iin
bu makmdan bir para oluturur, yan o bir olan ayn sretlere gre paralara ve ksmlara taksm eder.

Ve ortaklkta, bilinmektedir ki, muhakkak kendisinde ortaklk olan


eyden ona mahss bulunan huss, ona ortak olmu olan dier ortan
hussunun ayn deildir. nk o dieri iindir. Byle olunca vctta
hakkat zere ortak yoktur. nk hakknda, muhakkak ikisinin arasnda
onda ortaklk vardr, denilen makmdan her bir ahad yan kimse kendi pay zeredir ve bunun sebebi, ortaklar arasnda birlikte kullanld halde
hisselere ayrlmam olan ortaklktr. Ve her ne kadar hisselere ayrlmam
olan ortaklk ise de, muhakkak ikisinin birisinde tasarrufu ayrmsz ortakl kaldrr. Kulidullhe evidur rahmn yan Allah diye arn veya
Rahmn diye arn (sr, 17/110) te bu mes'elenin rhudur (17).
Yan "Bir eyde iki kimse ortaktr" denildii zaman, bilinmektedir ki, o ortaklk olan eyde her bir ortaa mahss birer huss vardr ki, bu husslar
birdierinin ayn deildir. Ya'n ortaklk olan bir ey zerinde iki ortaktan birine it olan huss baka, dierine it olan huss yine bakadr; birbirinin ayn
deildir. Bundan dolay hlin hakkatine baklrsa, vctta ortak yoktur. nk her hisse shibi, ortaklk olan bir eyde, kendisine it olan hussa bamsz
olarak shiptir. Ve bir ey hakknda "ki ortak arasnda ortaklk vardr" denilince, o ortaklk olan eyden her bir ortak kendi hissesi zeredir. Birinin hissesinden, dieri hissedr deildir. Bundan dolay lemde aa kan sretlere
gre, hakkatte ortak yoktur.
Bilinsin ki, ulhiyyet yan ilhlk mertebesi btn isimleri toplam olan
bir olan ayndr. Bir ok yerde zh edildii zere, bu okluk sretleri o bir
olan aynn isimlerinin sretlerinden ibrettir. Her bir isim, o bir olan ayna
951

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Lokmniyye Fass

dell olmas i'tibriyle mterektir. Fakat her bir ismin o bir olan ayndan bir
pay vardr ki, dier isimde o pay yoktur. rnein Hd ismindeki pay, Mudill
isminde ve Ftih ismindeki pay da Drr isminde yoktur. Ve "Ortakln
vcdu vardr" denilmesinin sebebi ortaklar arasnda birlikte kullanld halde hisselere ayrlmam olan ortaklktr. Ya'n taksm edilmesi mmkn olmayan o bir olan aynda isimlerin ortakldr. nk herhangi bir isim alnsa,
taksm edilmesi mmkn olmayan o bir olan ayna iret eder. Bununla
berber bir olan ayn, isimler arasnda hisselere ayrlmam ortaklk olmakla
berber o bir olan aynn, kendi isimlerinden herhangi birisinde tasarrufu bu
hisselere ayrlmaml kaldrr. Ve Hak Tel lemde mutlak tasarruf
shibidir. Bundan dolay bir olan ayn olan ulhiyet yan ilhlk mertebesinde
hisselere ayrlmam ortaklk, ya'n isimlerin grnme yerlerinden ibret olan
lem sretlerinden her birinin kendisine it bir hissesi yoktur ve hisselere ayrlmam ortaklk olmaynca, ne zhirde ve ne de hkkatte o bir olan aynda
ortak yoktur.
Kulidullhe evidur rahmn yan Allah diye arn veya Rahmn
diye arn (sr, 17/110) yet-i kermesi, bu ortaklk meselesinin ve onun
hakkatinin rhudur. nk bir ey ancak kendisini terbiye eden rhu ile tahakkuk edici olur. Ve irk koanlarn, bir olan ayn sretlere gre paralara ve
ksmlara taksm etmek sretiyle ispt ettikleri ortaklk ise vehimsel bir itir.
in aslnda onun hakkati ve rhu yoktur. Bundan dolay da'vlarndaki yalanclklarndan dolay, bu irk koanlar mafiret olunmaz. Ya'n onlarn
vehm olarak kendilerine it var zannetikleri vctlar hakkn vct ile rtlmez. Ve "Allah" ismi ile "Rahmn" ismi arasndaki ortaklk ise, onlardan her
birisinin zta dell oluundan dolay hakk itir ve o ancak bu yetten anlalr. Bunu syleyenler doru da'v ile ortak ispt ettikleri iin, iddilarnn doruluundan dolay, bu hakk mriklerin kulluksal vctlar, hakkn vct
ile rtlr. Hvallhllez l ilhe ill H!..
Bitii: 3 Ocak 1918, Perembe gecesi, Saat: 04.30.

952

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-24BU FASS HRN KELMESNDE MEVCT OLAN MMYYE
HKMET BEYNINDADIR
Bilinsin ki: Dvd Fass'nda da izh edildii zere her bir halfe
"imm"dr; fakat her bir "imm" halfe deil, belki ba'z immlar halfedir.
Bundan dolay "immlk" ve "halfelii" toplam olan bir kimseye "halfe" denildii zaman, immlk, halfeliin bir ismi olmu olur. Nitekim, buradaki
immlk da, bylece halfeliin bir ismidir.mmlk Hak tarafndan ya
vstasz veyhut vstal verilir. Hrn (a.s.)da bu iki ksm immln her
ikisi de sbit oldu. nk, Ms ve Hrn (a.s.) mterek olarak kl ile zhiri
g ile gnderildiler. Ve kl ile gnderilen her bir resl Hakk'n
halfelerinden bir halfedir ve l'l-azmdendir. Dier taraftan Hrn (a.s.)n
imml, Ms (a.s.) tarafndan kendisine verilen halfelii de kendisinde bulundurmutur. te Hrn (a.s.) vstasz ve vstal olan iki ksm imml
tad iin, "immiyye hikmeti" Hrn Kelimesine iliik klnd. Mhede
etmek ve ihsn mertebesine ulalmaynca immlk mertebesine nil olunmayaca ynyle, bu "immiyye hikmeti", "ihsniyye hikmeti"ni tkiben beyn
edildi.

Bilinsin ki, muhakkak Hrn (a.s.)n vcdu, Biz ona (yan Msya)
rahmetimizden birderi Hrnu neb olarak hibe ettik" (Meryem, 19/53)
szyle, ok ok rahmetli hazretten idi. Bundan dolay, onun neblii ok
ok rahmetli hazretten oldu. imdi muhakkak o yaa Ms'dan dah byk
ve Ms da neblikte ondan dah byk idi. Ne zamanki Hrn'un neblii
rahmetten oldu, bunun iin kardei Ms (a.s.)a "y ibn-i mm yan ey
anamn olu" dedi. Bundan dolay ona baba ile deil anne ile seslendi.
nk rahmet, baba iin deil, anne iin hkmde daha oktur ve eer bu
rahmet olmaya idi, terbiye etmeye sabretmez idi. Daha sonra l tehuz bi
lhyet ve l bi res yan Sakalm ve sam ekme (Th, 20/94) ve fe l
tumit biyel ade yan dmanlarmn yzlerini gldrme (A'rf, 7/150)
dedi. imdi bunun hepsi rahmetin nefeslerinden bir nefestir (1)
953

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Ya'n Hrn (a.s.)n vcdu, Ve vehebn leh min rahmetin ehhu


hrne nebyy (Meryem, 19/53) ya'n "Biz rahmetimizden Ms'ya; kardei Hrn neb olarak hibe ettik" yet-i kermesi gereince, rahamt yan
ok ok rahmetli hazretten idi ve "rahamt" rahmetin mblaasdr. Nitekim,
melekler lemine "melekt" ve mcerredler lemine de cebert denilir. Ve
Hz. Hrn'un neblii ancak rahmetten domu idi. nk Ms (a.s.) karakter olarak han ve dn ynnden ar kat idi. Konumas da ok ak ve anlalr deildi. Hz. Hrn ise, gzel ve skin bir ahlk ve ak ve anlalr bir
lisn sahibi olduundan, karakteri ve ak ve anlalr konumas ile da'vet
iinde kendisine yardmc olmas ve davetin daha iyi anlalabilmesi iin,
Ms (a.s.) kardei Hrn (a.s.)n da'vette itirkini Hak'tan talep etti. Nitekim, Kur'n- Kerm'de cenb- Ms'dan naklen beyn buyuruluyor:
(Th, 20/25-35)
Kle rabbirah l sadr. Ve yessir l emr. Vahll ukdeten min lisn.
Yefkah kavl. Vecal l vezren min ehl. Hrne ah. Udud bih ezr. Ve
erikhu f emr. Key nusebbihake kesr. Ve nezkureke kesr. nneke
knte bin basr.
Rabbim benim gsm genilet. dedi. Ve bana iimi kolaylatr. Ve
dilimden dm z. Szlerimi idrk etsinler. Ve ilemden bana bir yardmc kl. Kardeim Hrn. Onunla, gcm artr. Ve onu, iimde bana ortak kl. Seni, ok tesbh etmemiz iin. Ve Seni, ok zikredelim. Muhakkak
ki Sen, bizi grensin.
Bundan dolay Hz. Hrn'un da'vet iinde ve neblikte itirki Hz.
Ms'ya Hak'tan rahmet oldu. Ve Hz. Hrn cenb- Ms'dan yaa byk
idi. Fakat neblik i'tibr ile Hz. Ms, ondan byk idi. nk onun neblii
asleten ve Hz. Hrn'un neblii ise itirken idi. Bundan dolay Hz. Hrn,
kk kardei olan cenb- Ms'ya kardelik rahmeti kidesince, neblikle
itirk etmesinde nce de rahm idi. Fakat nebliinin olmay dolaysyla davette yardmc deil idi. Onun iin Ms (a.s.) Ve erikhu f emr (Th,
20/32) ya'n "Onu benim da'vet iimde ortak kl!" mnctyle Hak'tan da'vet
iinde de onun kendisine yardmcln talep etti. Bundan dolay Hrn
(a.s.)n vcdu hem hlk edili olarak hem de davet olarak Hz. Ms'ya
rahmet oldu. Ve cenb- Hrn'un neblii, rahmet hazretinden gerekletiinde, kardei Msa (a.s.)a "Y ibn-i mm" ya'n Ey anamn olu diyerek
annesinin aracl ile hitp etti. Ana ve baba bir karde olduklar halde Hz.
Hrn'un babas vstasyla seslenmeyip de bu ekilde hitp etmesi, kendi
vcdunun rahmet hazretinden olmasndan dolaydr. nk tab rahmetlerin en mkemmeli, annelik rahmetidir. Ve nk rahmet hkmde baba iin
deil, ana iin daha oktur. Ve eer o tab rahmet, anada mevct olmasayd,
ocuunu terbiye etmek gibi, gyet ar bir vazfenin yerine getirilmesine sabretmezdi. nk gece uykularn fed etmek ve onun vakitli vakitsiz kirlerini
954

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

temizlemek ve trl eziyetlerine tahamml etmek, ancak merhametin ste


kmasyla olur. Bu tab merhamet olmasa, annenin bu azba tahamml etmesi imknszdr. te Hrn (a.s.) zt ve tab rahmet ile kendisine lfet etmi
olan annesinin ismiyle Hz. Ms'ya hitp ettikten sonra: "Sakalm ve sam
tutma!" (Th, 20/94) ve "Dmanlarm gldrme!" (A'rf, 7/150) dedi.
nk Ms (a.s.) Tr'a gidip kavmin iinde bulunmad zaman, Th sre-i
erfesinde beyn buyurulduu zere, Ben sril, Smir'nin i'mlt olan buzaya tapmaya balamlar ve Hrn (a.s.) Ben sril arasna nifak decei
korkusuyla onlar buzaya tapmaktan men' etme konusunda ar bir ekilde
stelememi ve Hz. Ms'nn dnn beklemi idi. Ms (a.s.) Tr'dan
dnd zaman, Ben srl'i bu halde grnce gazab edip: "Bunlar bu halden
niin men' etmedin? "diye kendisinden ya olarak byk olan cenb-
Hrn'un san ve sakaln tutup ekmi idi. Bundan dolay cenb- Hrn,
Hz. Ms"nn gazabna kar, rahmetin gereklerinden olan manlar ile hitp
etti. u halde onun bu sz Ms (a.s.) iin, rahmn rahmet nefeslerinden bir
nefes oldu.

Ve bunun sebebi, levhlardan, onun iki elinde olan eye bakmakta


sebt etmeyiidir ki, ellerinden onlar att. Eer onlara sbit bir bak ile
baksayd, onlarda hd ve rahmeti bulur idi. imdi hd, bu gerekleen
olaydaki hussun beyn idi ki, Hrn'un kusurunun olmad bir eyden
dolay Ms'y fkelendirdi. Ve rahmet, kardeine idi. imdi bykl ve
ondan daha yal olmas ile berber, kavminin nnde onun sakaln tutmaz idi. Bundan dolay bu, Hrndan Ms (a.s.)a efkat oldu; nk
Hrnun neblii Allah'n rahmetindendir. Byle olunca ondan ancak bunun benzeri kar (2).
Burada gerek A'rf sresinde ve gerek Th sresinde haber verilen olayn
zet olarak beyn gerekti. Bilinsin ki, Ms (a.s.) Tr'a gittii zaman, onun
mmetinin fertlerinden biri olan Smir, kef yolu zere, ata binmi olduu
halde Cebrl (a.s.)n cisimlenmi sretini mhede etmi ve onun atnn bast yerden bir avu toprak alm idi. Smir, Smire kablesine mensp Ms
b. Zafer isminde bir ahstr. Daha sonra bu ahs, Hz. Ms tarafndan vekl
olarak braklan Hrn (a.s.)a mrcaatla "Beni srl, Msr'dan klarndan
nce, kbtlerden dn ve bayram iin dn aldklar kpe, gerdanlk ve bilezik v.s. benzeri deerli eylar aralarnda alp satyorlar. Bu hal dn alnm mallarda tasarruf demek olup bu ekilde devm etmesi uygun deildir.
Bunlarn hepsini toplayp yakalm" dedi. Hrn (a.s.) bu mer' teklfi uygun
buldu. Bu deerli eylarn hepsini toplayp Smir eritti ve kendisinin kuyumculukta ustalnn da olmasyla bu ma'denden bir buza ekli i'ml etti.
Ve eritme ilemi esnsnda ald bir avu topra o eriyie kartrd. O buzadan ses kt. nk Smir Hz. Cibrl'in hayt sfatnn mazhar olduuna
955

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

kef yoluyla vkf olmu olduundan, onun atnn bast yerde de bu hayt
srrnn siryet etmesini idrk etmi idi. Ben srl'in senelerden beri nsiyyet
alm olduklar putperestlik meylinden istifde ederek Beni sril'e "te bu
sizin ve Ms'nn ilhdr" diye onlar dallete drd ve ayartt ve onlar da
bu buzaya tapmaya baladlar. Hrn (a.s.) her ne kadar onlara "Ey insanlar,
bu buza sebebiyle fitneye dtnz; buna tapmayn, sizin Rabb'iniz
Rhmn'dr. Bana tbi' olun; ve benim emrime itat edin!" dedi ise de onlar:
"Biz Ms dnnceye kadar, mutlaka buzaya tapmaya devm edeceiz" diye cevap verdiler.
Ms (a.s.) Tr'da iken Hak Tel hazretleri ona: fe inn kad fetenn
kavmeke min badike ve edallehms smiriyy (Th, 20/85) ya'n "Senden
sonra biz kavmine fitne ilk ettik ve Smir onlar dallete drd" buyurdu. Ms (a.s.), gazab ve hzn ile kavmine dnp olanlar grdnde:
"Benden sonra ne fen amel ettiniz" deyip Tr'dan getirdii Tevrt levhlarn
hiddetle elinden yere att. Ve cenb- Hrn'un sandan ve sakalndan tutup
ekti. Hrn (a.s.) da yukarda anlatld ekilde Ms (a.s.)n gazabna kar
rahmetin gereklerinden olan manlar ile hitp edip cevp verdi. Rivyet edilir
ki Tevrt levhalar paralara ayrlm olarak yedi para idi. Cenb- Ms'nn
hiddetle elinden atmasndan sonra alt parasn yerden kaldrd ve bir paras
yerde kald. Ve lemm sekete an msel gadabu ehazel elvha, ve f
nushatih hden ve rahmetn lillezne hm li rabbihim yerhebn yan
Ve Msnn fkesi yatnca levhalar ald. Onun (bir) nshasnda hd
ve rahmet vardr. Ve o, Rab'lerinden korkan kimseler iindir (A'rf, 7/154)
yet-i kermesinde beyn buyrulduu ekilde, Hz. Ms'nn gazab getiinde,
yere att levhalar yine eline ald. Ve bu kalan levhalarda hd ve rahmet
yazl idi.
imdi Hz. Ms'nn kardei cenb- Hrn'a kar olan gazabnn gzkmesinin sebebi, elinde olup yere att levhalarn ieriine dikktli bir bakla
bakmamas oldu. nk fikri, ilhi haberler zerine kavminin dallet hli ile
megl idi. Ve fikir bir eyle megl olduu zaman, gz grd eye
tammyla konsantre olmaz. Bundan dolay Ms (a.s.) eer levhalara dikktli
bir bak ile baksa idi, levhalarda yazl olan hd ve rahmeti grr ve Hrn
(a.s.) zerine gazab sfatyla gzkmezdi. nk levhalarda yazl olan hd
Hz. Ms'y gazablandran gerekleen olaydaki hussun beyn idi. Ve gerekleen olaydaki huss ise Hz. Hrn'un Ben srl'i dallete drmekten
yana susuz olmas idi. nk kavminin Smir tarafndan dallete drld Hak tarafndan kendisine haber verilmi ve u halde, cenb- Hrn'un
bu hussta asl bir katks olmam ve hd yolu ise hakedenlerin
cezlandrlmasn gerektirmi iken, Ms (a.s.)n levhalara dikkatle bakmayp hdy grmemesi gazab gstermesine sebep oldu. Ve ayn ekilde levhalarda yazl olan rahmet dahi kardeine olan rahmet idi. Eer levhalara
dikktle baksayd, kavminin huzrunda kendinden daha yal olan cenb-
956

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Hrn'un bykl ile berber sakalndan tutmaz idi. Bundan dolay bu "Ey
anamn olu, benim sakalm ve sam tutma!" (Th, 20/94) ve "Benim
dmnlarm gldrme!" (A'rf, 7/150) sz cenb- Hrn'dan Ms (a.s.)a
efkat oldu. nk Hz. Ms'nn bu tutup ekmesi sebebiyle onun dmanlarnn cenb- Ms'ya ileri geri konumalar muhtemel idi. Cenb- Hrn,
Ms (a.s.)n dmanlarnn kendi yznden glmelerini istemedi. Bu, Hz.
Ms'ya onun efktidir. Ve Hrn'un neblii Allh'n rahmetinden olduu
iin, Hz. Ms'ya levhalarda olan rahmet ile konutu ki, ondan ancak rahmet
ve efkate bal bir sz kar.

Daha sonra cenb- Hrn, Hz. Msya: hatu en tekle ferrakte beyne ben isrle (Th, 20/94) yan "Ben senin Ben srl arasna nfak drdn demenden korktum ki, sen beni onlarn nfakna sebep klarsn"
dedi. nk buzaya tapmak onlarn arasna ayrlk drd. Smir'ye
tbi olarak ve ona taklt ederek, onlardan buzaya tapanlar oldu. Ve bunun hakknda kendisine sorulmak zere, Hz. Ms'nn onlara dnne
kadar, buzaya ibdet etmekte tereddtte olanlar oldu. Bundan dolay
Hrn (a.s.), onlarn arasndaki ayrlk kendisine balanr diye korktu (3).
Ya'n Hz. Ms, cenb- Hrn'a y hrnu m meneake iz reeytehum
dall. Ell tettebiani, e fe asayte emr (Th 20/92-93) ya'n "Ey Hrn,
mdem ki sen onlarn dallete dtklerini grdn; bana tb olmaktan seni
engelleyen ne idi? Yoksa bana si mi oldun?" dediinde, Hrn (a.s.)
"yebneumme l tehuz bi lihyet ve l bi res (Th, 20/94) ya'n "Ey anamn olu, benim sakalm ve sam tutma!" dedikten sonra inn hatu en
tekle ferrakte beyne ben isrle (Th, 20/94) yan Gerekten ben, senin, sriloullar arasnda frkalar oluturdun demenden korktum dedi.
Sen beni onlarn nfakna sebep klarsn" sz, Kur'n- Kerm'de cenb-
Hrn'dan nakledilen szlerden biri deildir; Fuss'un ibresidir.Hz.eyh
(r.a.) ferrakte beyne ben isrle yan sriloullar arasnda frkalar
oluturdun szn zh iin sylemitir. nk Smir buzay i'ml ettii
zaman Beni srle: hz ilhukm ve ilhu ms (Th, 20/88) ya'n "te
bu sizin ve Ms'nn ilhdr" demi ve Ben srl fikren iki frkaya ayrlarak,
bir frkas nnda Smir'ye tbi' olup onu takld ederek buzaya tapmaya
balam ve bir frkas da Hz. Hrn'un engellemesi zerine Kl len
nebreha aleyhi kifne hatt yercia ileyn ms (Th, 20/91) ya'n "Biz
Ms bize dnnceye kadar her halkrda ona tapmaya devm edeceiz"
deyip buzann hakikten kendilerinin ve Ms'nn ilh olup olmadn, Hz.
Ms'nn dnnce kendisinden sormak artyla buzaya ibdette duraklamlar ve tereddt etmi idi. Ya'n bir ksm eksiz phesiz ve bir ksm da phe
ile o yaplan ilha taptlar. Bu ise, kavgay ve hatt kan akmasn gerektirebilecek bir frkalama idi. Hrn (a.s.)n neblii Allh'n rahmetinden olduu iin
957

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

innem futintm bih ve inne rabbekmr rahmnu fettebin ve et


emr (Th, 20/90) ya'n "Bu buza sebebiyle fitneye dtnz; oysa sizin
muhakkak Rabb'iniz Rahmn'dr. Bana tbi' olun ve benim emrime itat
edin!" demekle yetinip aralarnda kavga kmasndan ve kan akmasndan ve
bu ekilde ok byk ayrmlarn olmasndan korktuundan dolay engellemesinde arya gitmedi ve onlara olan bu hitb da rahmeti barndrmaktadr.
nk inne rabbekmullah yan Rabb'iniz Allah'tr demedi, rabbekmr rahmnu yan Rabb'iniz Rahmn'dr dedi. nk Allah btn isimleri toplam olduundan kahr ile de tecell edici olur
ve Rahmn ise, rahmetle tecell edicidir.

Ve Ms (a.s.) ii, Hrn'dan daha iyi bilirdi. nk muhakkak Allah


Tel'nn kendisinden gayr bir eye ibdet olunmamasn kaz eylediini
bildiinden dolay, buzaya tapanlarn ne eye ibdet ettiklerini bildi. Ve
Allah Tel bir eye hkmetmi olmasn ki, ill o ey gereklemitir. Byle
olunca Ms'nn, kardei Hrna fkesi, onun inkrnda ve daha geni dnmemesindeki husstan dolay oldu. nk rif, Hakk' her eyde
mhede eden, belki onu her eyin ayn gren kimsedir. imdi Ms,
her ne kadar yaa ondan kk idiyse de, Hrn'u ilim terbiyesi ile terbiye
ederdi (4).
Ya'n Ms (a.s.) y hrnu m meneake iz reeytehum dall yan "Ey
Hrn, mdem ki sen onlarn dallete dtklerini grdn (Th, 20/92)
hitbyla Hrn (a.s.)n san ve sakaln tuttu ve onun gazab grnte buzann ilh olmasn inkr yoluyla oldu.Ve nitekim Hrn (a.s.) da, Hz.
Ms'nn gybnda buzann ilh olmasn inkr etmi idi. Ve zhir ilmine
gre onun ilh olmasn inkr etmek pek normal bir haldir. Fakat Ms
(a.s.)n, iin hakiktini Hz. Hrn'dan daha fazla bilii ynyle, cenb-
Hrn'un buzaya ibdeti inkr ettiini grd ve bu ise hakkt ilmine aykr olduu iin, gazabnn btn sebebi bu idi. nk Hz. Ms, Allah Tel'nn kendisinden gayr bir eye ibdet olunmamasna hkmettiini bildi. Bundan dolay buzaya tapanlarn ne eye taptklarn bildi. Ve Allah Tel neye
hkmetmi ise o ey muhakkak olur. Onun hkmnn tersinin ortaya kmas
ihtimli yoktur. Oysa Allah Tel Ve kad rabbke ell tabud ill iyyhu
yan Rabbin kendisinden bakasna ibdet edilmemesine hkmetti (sr,
17/23) yet-i kermesinde beyn buyurduu zere, kendisinden baka bir eye
ibdet olunmamasna hkmetti.
Soru: Denildi ki: "Allah Tel kendisinden bakasna ibdet olunmamasna hkmetti ve onun hkmettii ey muhakkak olur." Oysa mecsler atee ve
putperestler tatan ve tahtadan i'ml ettikleri birtakm sretlere ve dier ka-

958

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

vimler de hayl ettikleri sretlere taparlar. Bu hal ilh hkmn gereklemesinin tersine deil midir?
Cevp: Nh Fass'nda zh edildii ve ayrntl olarak anlatld zere,
btn ey ilh isimlerin grnme yerleridir. Ve onlarn vcdu, mutlak
vcdun kaytlanmasndan ve taayynnden ibrettir. Bundan dolay putperestlerin taptklar putlar dahi Hakk'n mutlak vcdunun kaytlanmas ve
taayyn olduundan putperestler, onlara tapmakla Hakk'n dnda bireye
tapm olmazlar. nk vcdda O'ndan gayr bir ey yoktur. Bundan dolay
ibdet eden biri, ibdet iin hangi bir eye ynelse, o ibdet, hakiktte Allah
Tel'ya dnk olur. Onlarn kfr ancak mutlak olan Hakk kaytlamaktan
ve snrlamaktan kaynaklanmaktadr. te Smir tarafndan ilh olarak edinilen buzaya ibdet dahi bu trdendir. u halde ne eye ibdet olunursa olunsun, Allah Tel'nn kendisinden gayrsna ibdet olunmamas hakkndaki
hkmne aykr bir hl gereklemez.
imdi Ms (a.s.)n kardei Hrn (a.s.)a kar olan azarlamas onun buzaya ibdet edilmesine olan inkrndan ve daha geni dnememesinden
olan husstan dolay oldu. nk rif olan kimse Hakk' her eyde grr ve
belki Hakk' her eyin "ayn" olarak mhede eder. Bundan dolay Ms
(a.s.), ondan yaa kk olmakla berber, daha rif olduu iin, Hrn (a.s.)
ilim terbiyesi ile terbiye eder idi.
Soru: Hrn (a.s.) neblik iinde Ms (a.s.)n orta olduu halde, Ben
srl buzaya ibdet ettikleri vakit, onun onlara inkr ve buza ibdetini
havsalasna sdramamas, hlin hakiktine vkf olmamay cb eder. Oysa
bundan bir nebyy-i zna ilh bilgide noksanlk isnd edilmesi lzm gelir?
Cevap: zeyr Fass'nda da getii zere, neblik velyetin zhiri ve velyet, nebliin btndr. Ve bir nebye rislet ilminden mmetinin isti'dd kadar verilir; ne fazla ve ne de noksandr. Bundan dolay rislet ilminde neblere
noksan isnd edilmesi asl ciz deildir. Nitekim, Hrn (a.s.)n buza
ibdetine inkr neblii dolaysyla kemldir. Fakat hakikt ilmi, ki nebler
(aleyhim's-selm) buna velyet ynleriyle vkf olurlar, bu ilh bilgiye vkf
olularnn olmay ciz olur ve Kur'n- Kerm'de beyn buyurulan Ms ve
Hzr (aleyhime's-selm) kssas bu ciz olmann dellidir. Ve nebler
(aleyhim's-selm) Tilker rusul faddaln badahm al badin yan te
Biz, o resllerden bir ksmn, dierlerinin zerine faziletli kldk (Bakara
2/253) yet-i kermesi gereince bir ksm dierleri zerine faziletli olduklarndan, Ms (a.s.) yaa kk olmakla berber, hlin hakiktine Hrn
(a.s.)dan daha rif idi.

959

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Ve bunun iin Hrn, ona dediini dedikde, Smir'ye dnd. Ona


Kle fe m hatbuke y smiriyy (Th. 20/95) yn "Ey Smir, murdn
nedir?" dedi ki, buza sretine tahss ederek dallete drmekten yaptn eyde nn nedir? Ve kavmin deerli taklaryla bu heykeli yapmandan
murdn nedir? T ki mallar ynnden onlarn kalblerini ele geirdin, demektir. nk s (a.s.) Beni srl'e: "Ey Ben srl, her insann kalbi malnn tarafndadr. Bundan dolay siz mallarnz semda farz edin ki,
kalbleriniz semda olsun" dedi. Oysa ancak kalbler, bizzat tab bir ekilde
ona mil yan meyilli olduundan dolay mala "mal" denildi. Byle olunca
kalbde ona ihtiyatan dolay, o mal kalblerde ok byk bir istenilendir (5).
Ya'n Ms (a.s.) Hrn (a.s.) ilim terbiyesi ile terbiye ettii iin, cenb-
Hrn Hz. Msya onun gazabna kar yebneumme l tehuz bi lhyet
yan Ey annemin olu! Sakalm ve bam tutup ekme (Th, 20/94) szn syledii zaman, Ms (a.s.) Smir'ye dnp ona: Ey Smir nn ve
murdn nedir?" ya'n "Mutlak lhn ibdetinden zellikle buza sretinde
kaytl ilha ibdetine gemen olan bu putta murdn nedir?
Ve kavmin deerli tak ve ziynetlerinden bu heykeli, ya'n kesf cismi
yapmandan amacn nedir? T ki onlarn kalblerini mallarndan dolay ele geirdin" dedi. nk insann kalbi malnn bulunduu tarafa meyillidir. Smir
de buzay Ben srl'in elindeki deerli taklardan i'ml ettii iin, onlarn
kalbleri mallar olan buza tarafna meyletti. nk s (a.s.) Ben srl'e
hitben: "Her bir insann kalbi, malnn bulunduu taraftadr. Byle olunca siz
mallarnz semda, ya'n ycede farz edin; t ki kalbleriniz semya, yan yceye, meyilli olsun" buyurdu. "Sem"dan kast, ilh isimler sems ve
"mal"dan kast da, isimlerin haznelerinde gizli olan ilh tecelller ve ltuflardr.
Oysa mala "mal" denilmesi ancak kalblerin bizzt, tab bir ekilde ona
meylilli olmasndan dolaydr. Nitekim, "ml cann yongasdr" atasz
mehrdur. Bundan dolay kalbde mala ihtiy hissi bulunduu iin, o mal
kalblerde ok byk bir istenilendir. Bosnev ve Ya'kb Han nshalarnda
ve Kn, Bli Efendi ve Dvd- Kayser ve Tevl-i Muhkem nshalarnda eklinde yazldr. Bu ekillere gre ma'n: "Oysa
mala "mal" denilmesi, ancak kalblerin bizzt ibdetle ona meyilli olmasndan
dolaydr" olur. nk mala meyledip onun tasarrufu altnda bulunanlar
mln kullardr. Ve mala kulluk etmeyi kabl ile Hakkn ibdetinden uzaklaanlar pek oktur.

960

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Ve sretlerin dimilii yoktur. Bundan dolay eer Ms, onu yakmakla


acele hareket etmese idi, buza sretinin bozulmas kanlmazdr. imdi
onun zerine gayret stn geldi; onu yakt. Daha sonra o sretin kln
denize savurdu ve ona "lhna bak!" dedi. imdi onun ilh grnme yerlerinden bir yer olduunu bildiinden dolay, tenbh yoluyla retmek iin,
ona "ilh" dedi. Biz onu elbette yakarz (Th 20/97) dedi (6).
Ya'n Beni srl kesf sretlerin hi birisinde dimilik olmadn ve bundan dolay, o sretlerden birisi olan buzann sretinin de fn olduunu bildikleri halde, sdece mallarndan iml edilmi olduu iin, kalbleri o srete
meyledip taptlar. Ve pek tabdir ki sretlerin dimi-lii yoktur. Eer Ms
(a.s.) o buza sretini yakp imh etmek hussunda acele etmeseydi bile,
lemin dier sretleri gibi mutlak o sret dahi erge kendi kendine bozulup
gidecek idi. Fakat Ms (a.s.) zerine gayret stn geldii iin, onun imh
edilmesi hussunda acele edip o sreti atete yakt. Ve yaktktan sonra onun
kle kle olan kln denizin iine savurdu. nk Ben srl'in isti'dd
"tenzh"i gerektirmekteydi. Bundan dolay Ms (a.s.)n getirdii erat dahi
tenzh zerine idi. Ve tenzih ise, Kur'n'n ilmini deil, Furknn ilmini gerektirir. Ve Kur'n ilmi tenzhde tebhi ve tebhde tenzhi gerektirir. te Ms
(.s.)n merebinde tenzh glip olmakla, kendisine gayret ya'n buza
sretinin Hakk'n gayr olduu ve Hakk'n o sretten mnezzeh bulunduu
dncesi stn gelerek, o sretin imh edilmesinde acele etti ve onu yakt. Ve
Ms (a.s.)a bu tenzh ve gayret stn gelmekle berber, buza sretinin ilh grnme yerlerinden bir grnme yeri olduuna da ilmi var idi. Fakat bu
tebh yn glip deil idi. te bu hakkati de tenbh yoluyla retmek iin
Smir'ye hitben vanzur il ilhikellez zalte aleyhi kifen, le
nuharrikannehu (Th, 20/97) ya'n "Israrla taptn ilhna bak ki, biz onu
elbette yakarz" dedi. Ve o buza sretini "ilh" ile isimlendirdi. Ve onun buza sretini yakmasnn hikmetine gelince:

nk Allah Telnn onu insana itatkr kl ynyle, insann


hayvniyyeti iin, hayvann hayvniyyetinde tasarruf vardr. Ve bu huss
byle iken halbuki buzann asl hayvndan deildir. Bundan dolay itat
etmesinde hayvandan daha fazla kolayl vardr. nk hayvann gayrdr.
Onun iin irde yoktur. Belki i, onun hi itirz olmakszn kendisinde
tasarruf eden kimsenin hkmyledir (7).
Ya'n Allah Telnn, hayvann hayvniyyetini insana itatkr kl ynnden, insann hayvniyyeti iin hayvann hayvniyyetinde tasarruf vardr.
Nitekim, Hak Tel hazretleri Ve sahhare lekm m fs semvti ve m fl
ard (Csiye, 45/13) ya'n "Gklerde ve yerde olan mahlkt sizin iin em961

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

re mde kld" buyurur. nsan tr yeryzndeki mahlklarn hepsinde tasarruf etmekle berber, gkte uan kular da hkmne itatkr klar. Ve gnmzde grld zere bilimdeki ilerlemeler sebebiyle gkte uar ve suni
bulutlar oluturur. Ve insan- kmilin ve his ehlinden olan noksan insann
yerde ve gkte baka trl tasarruflar dahi vardr ki, erbbnn ma'lmudur.
Buza zerindeki tasarrufa gelince: Onun asl hayvan cinsinden deildir.
Madenden ibret olan ziynetlerden yaplm bir srettir ve hayvann gayrdr.
Bundan dolay insann elinde hayvndan daha fazla emre mdedir. nk
onun hayvan gibi irdesi olmad iin, insan onu ne ekil ve vaziyete koysa,
asl kendisinden aykr bir ey gzkmeksizin onun tasarrufuna tbi' olur.
Bundan dolay madenlerin boyun eme ve teslimiyet hussunda hayvandan
daha fazla kolayl vardr. Oysa insann hayvniyyeti, hayvann
hayvniyyetinde de tasarruf ederse de, hayvann irdesi olduu iin, insann
tasarrufuna muhlefet eder. Ve insan, hayvan birtakm letler ve aldatmaca
ve tuzaklar ile zabtedip, onu kendi irdesi erevesinde hareket etmeye brakmaz. te insann hayvniyyeti, hayvann hayvniyyetinde tasarruf edici
olunca, asl hayvan cinsinden olmayan buza zerinde elbette onun hibir
itirz olmakszn istedii ekilde tasarruf eder; nk o madendir. Bundan
dolay Ms (a.s.) hayvan hakknda rev grmeyecei bir tarz ile ya'n yakmak
sretiyle buzay imh etti. Geri Ms (a.s.) onu krp paralamak sretiyle
de imh edebilirdi. Fakat yakarak imh etmeyi uygun grd. nk Ms
(a.s.), nrn tecellyi te sretinde mhede etmi idi. Ve ona ate
sretinden grd aatan inn enallhu yan Muhakkak ben Allahm
(Kasas. 28/30) hitb gelmi idi. Nitekim Hz. Mevln (r.a.) buyurur. Beyt:
Tercme:
"Sen ol bir nrsun Msya derdin
Hudym ben, Hudym ben, Hudym"
Ve dier bir beyt-i erflerinde de kendilerine olan bu tecellye iret olarak buyururlar. Beyt:
Tercme:
Ateten aac grdm, dedi: "Ben ite cnnem"
Beni ard te glib mrn'n Mssyem
Dp the bel ektim ve tattm menn selvy
Tamam krk yl ki Ms gibi sahrlarda dnmekteyem"
te Ms (a.s.), bu sebebe dayanarak atei buza sretine Msllat etti ve
yakp kln denize savurdu. Ve bu fiili ile Hak Tel hazretlerinin byle bir
tecellsi gerekletiinde sr okluklarn buzlar gibi eriyeceini ve maddesel
962

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

zerrelerin hepsinin kl gibi savrulup yok olacan gsterdi. Nitekim lm


dediimiz hal, bunun her an grdmz apak hididir. nk lm, zt
tecelldir. lm korkusu ile titreyenler, ancak bizim gibi vehm vcdunun
kendi mal olduunu zannedenlerdir. Bu vehimden kurtulup hakk m'min
bulunan evliyullah ise bu tecellnin isteklileridirler. Nitekim hadis-i erfte
lm mmine en kymetli hediyedir buyurulmutur.

Ve hayvana gelince, o irde ve garaz shibidir. Bundan dolay ba'zen,


ba'z itat ettirmede ondan istenileni yapmama gerekleir. imdi ondan
bunun kuvveti gzkecek olursa, insann ondan istedii ey iin, ondan
dikballk gzkr ve eer onun bu kuvveti olmazsa, yhut hayvann garazna uygun olursa, ondan onu istedii ey iin kabl edici olarak boyun
eer. Nasl ki insan, Allh'n onunla ykselttii eyde, ondan umduu mal
ynnden, kendisinin benzerine boyun eer. yle mal ki ba'z hallerde ondan "cret" olarak sz edilir. Ve onun sznde ve refan badahm fevka
badn derectin li yettehze badhm badan suhriyyen (Zuhrf 43/32)
y'n "Biz onlarn ba'zsn ba'zsnn dereceleri zerinde ykselttik; t ki
onlarn ba'zs ba'zsnn emrinde almay kabl etsinler" buyrulmutur.
imdi onun benzeri olan kimse, ona insniyyetinden deil, ancak
hayvniyyetinden itat edici olur. nk iki benzer zttrlar. Bundan dolay
onu, mal vey mevk ile derece olarak daha yksek olan, insniyyeti ile
itatkr eder. Ve bu dieri ona, insniyyetinden deil, ya korkudan ya da
tamah ederek hayvniyyetinden itatkr olur. u halde kendi benzeri olan
ona itatkr olmad. Kara hayvanlar arasnda uyumazlktan gerekleen
eyi grmez misin? nk onlar benzerdirler ve benzerler ztlardr. Ve bunun iin ve refea badakm fevka badn derectin yan baznzn derecelerini dier bir ksmnzn stne ykseltti(Enm 6/165) dedi. Byle
olunca o, onun derecesinde onunla berber deildir. Bundan dolay, itat
ettirme dereceler ynnden gerekleti (8).
Ya'n madenlerde irde olmad iin, hi itirz etmeden kendisinde tasarruf eden kimsenin hkmne tbi' olur. Hayvana gelince, onda irde ve garaz olduundan, kendisinde tasarruf etmek isteyen kimsenin baz tasarruflarna ba'z zaman muhlefet eder. Bundan dolay hayvan, kendisinde mevct
olan irde ve garaz gstermek iin, kendisinde kuvvet bulacak olursa, insann
irdesine kar dikballk eder. rnein ba'z atlar vardr ki, ancak shibinin
stne binmesine izin verir; onun dndakilerin binmesi irde ve garazna
uygun deildir. Eer ona yabanc bir kimse binmek ister ve onu
zaptedemeyecek kadar da acemi olur ise, o at irde ve garazn gstermek iin
kendinde kuvvet bulacandan, o yabancya kar dikballk edip stne bindirmez. Ve eer hayvanda irde ve garazn gsterecek kuvvet bulunmazsa,
ya'n yabanc binici, usta olup o at zaptedebilirse veyhut insann garaz, hay963

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

vann garazna uygun olur ise, ya'n ancak shibinin binmesine izin veren o
ata shibi binecek olursa, hayvan kabl edici olarak boyun eer ve itatkr
olur.
Nitekim, Allah Tel hazretleri bir insan "mevk" gibi zhir ve "ilim" gibi
btn bir derece ihsnyla ykseltir. Ve derecesi ykseltilmi olan bir insana,
onun benzeri olan dier bir insan, ondan mal ve ilim umduu iin, boyun eici
olur ve onun tasarrufu altna girer ve o umulan mala ba'z hallerde "cret"
ta'br edilir. Ya'n bir mevk shibine hizmetkr olan bir kimse mal karlnda
onun emrine boyun eer ki, bu halde o mala "cret" ismi verilir. Ve umulan
mala ba'z hallerde cret ismi verilmez. rnein bir kimse kendisiyle
mnsebeti bulunan mevk shibi vey zengin bulunan bir adama, bana ihsn
eder vey ihtiycm olduu bir zamanda bana bor verir dncesiyle onu gcendirmemek iin emrine itat eder. Ve bu derece ykseklii Hak Tel hazretlerinin ve refan badahm fevka badn derectin li yettehze
badhm badan suhriyyen (Zuhrf, 43/32) ya'n "Biz onlarn ba'zsn
ba'zsnn dereceleri stne ykselttik; t ki onlarn ba'zs ba'zsn itat
edilen edinirler" sznde beyn buyurulmutur
imdi mevk shibi olan bir insana, kendi gibi bir insan olan kimsenin itat
etmesi, o tbi' olan ahsn insniyyeti ynnden deil, belki hayvniyyeti ynnden kaynaklanr. nsniyyeti ynnden tbi olmak ve tbi olunmak
mmkn deildir. nk her iki insan birdierinin benzeri ise de baka bakadr. Ve birdierinden baka olan iki benzer ise zttrlar. Ve iki zt ise, ki zt
birlemez kidesince bir arada olmazlar. Bundan dolay kadri ve derecesi mal
ve mevk ile daha yksek olan kimse, dier ahslar insniyyeti ile itat ettirir
ve ona tbi' ve itat etmi olanlar ise, insniyyetleri ynnden deil, belki korkudan ve tamah ederek hayvniyyetleri ynnden itatkr ve tbi' olurlar.
Byle olunca bir insan kendi gibi olan bir insana tbi' olmam ve boyun ememi olur. Her ne kadar perde ve gaflet ehli, bir insann dier insana tbi'
olduunu zannederlerse de, bu tbi olmak ve tbi olunmak mes'elesinin i
yz bahsedildii ekildedir.
Kara hayvanlar arasndaki uyumazl grmyor musun? Hibirisi dierinin tasarrufu altna girmek istemez ve aralarnda her an kavga eksik deildir. nk birisi dierinde tasarruf etmek ister, dieri ise ona kar dikballk
eder. nk onlar hayvniyyette birdierinin benzeridir ve benzer olanlar ise
birdierinin zttdrlar. Meer ki iki hayvann garaz ve irdeleri birdierine
uygun dsn; o zaman biri dierine boyun eici olur. Ve rnein dii hayvan
irde ve garazna uygun dt zaman, erkek hayvann mnsebetine
msade eder; aksi halde dikballk eder. Ve birdierinin benzeri olup zt
olanlar, birbirine boyun emedikleri iin, Hak Tel hazretleri insana hitben
ve refea badakm fevka badn derectin (En'm, 6/165) yan Allah Tel ba'znz ba'znzn dereceleri zerine ykseltti buyurdu. Byle olunca
964

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

tbi' olan tbi olunann derecesinde onunla berber deildir ve tbi olunan
derecede tbi' olandan daha yksektir. Bundan dolay itat ettirme, dereceden
dolay gerekleir.

Ve teshr yan itat ettirme iki ksm zerinedir. Biri itat ettiren iin
murd olan itat ettirmedir ki, itat eden ahs itat ettirmede zorlaycdr.
Her ne kadar insniyyette onun benzeri ise de, efendinin kleyi itat ettirmesi gibidir. Ve her ne kadar onun iin benzer iseler de, sultann idresi
altndakileri itat ettirmesi gibidir. imdi onlar derece ile itat ettirdi. Ve
dier ksm, hl ile itat ettirmedir. dresi altnda olanlarn meliki itat ettirmeleri gibidir ki, onlardan zulm men' etmekte ve onlarn himyelerinde
ve onlara dmanlk eden kimsenin ldrlmesinde ve onlarn mallarn ve
nefislerini onlarn zerine, onun muhfazasnda, onlarn emriyle kimdir.
Ve bunun hepsi idre altndakiler tarafndan hl ile itat ettirmedir ki, meliklerini bunlarda itat ettirirler. Ve hakkatte "mertebenin itat ettirmesi"
olarak isimlendirilir. imdi mertebe onun zerine bunlar ile hkmetti. Byle olunca meliklerden ba'zs kendi nefsi iin alt ve onlardan ba'zs bu
ie rif oldu. Bundan dolay bildi ki, mertebe ile kendi idresi altndakilerin itat ettirmesindendir. imdi onlarn deerlerini ve haklarn bildi. Byle olunca Allah Tel, bunun zerine ona, ie bulunduu hl zere rif olan
limlerin mkfatn cret olarak verdi. Ve Allah Tel kullarnn ilerinde
olduundan dolay, bunun benzeri mkfat, Allah zerine olur. imdi lemin tamm onun zerine itat ettirilen ismi verilmesi mmkn olmayan
Hakk'n ztn itat ettiricidir. Ve Hak Tel klle yevmin hve f enin
(Rahmn, 55/29) ya'n "O her anda bir itedir" buyurdu (9).
Ya'n "teshr-itat ettirme" iki ksm zerine olur: Bir ksm, itat ettiren
kimseye isnd olunan itat ettirmedir ki, kendisine itat eden ve tbi' olan ahs itat ettirmesinde zorlaycdr. Ya'n bu ksm itat ettirme, zorlayc itat
ettirmedir. Nitekim, bir kle insniyyette efendisinin ve idre altndakiler de
pdiahlarnn benzeri iseler de efendi klesine ve pdih idresi altndaki
fertlerden birisine bir ey emrettii ve teklf ettii zaman, onlar zorunlu olarak
kendi keyif ve irdelerini terk ederler ve kle efendisinin, idre altndakiler de
pdihnn irdesine tbi' ve itatkr olurlar. Bundan dolay efendi klesini
ve pdih idresi altndakileri derece ile itat ettirirler. Ve itat ettirmenin
dier ksm, hl ile itat ettirmedir. Bu da idre altndakilerin pdih itat
ettirmesi gibidir ki, pdih idresi altndakilerden zulm ve cefy engellemek ve onlar himye etmek ve idresi altndakilere dmanlk eden milletler
ile savamak ve onlarn mallarn ve canlarn muhfaza etmek husslarnda
idresi altndakilerin emriyle kimdir. Bu saylan ilerin hepsi, idre altnda
olanlar tarafndan hl ile itat ettirmedir ki, pdihlarn bu ilerde itat ettirirler. Ve pdih bu husslarda idresi altndakilerin itat edeni ve tbi'idir.
965

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Bu itat ettirme zhirde hl ile itat ettirme ise de, hakkatte mertebenin itat
ettirmesidir ve bu mertebe de saltanat mertebesidir. te bu saltanat mertebesi
pdihn zerine bahsedilen bu ilerin hepsiyle hkmetti. Ve pdih da
kendi saltanat mertebesinin gereine tbi' ve itatkr oldu.
imdi pdihlardan ba'zs kendi nefsi iin alt. Ya'n idresi altndakilerin mal ve canlar korunsun ve onlarn mallarndan ve servetinden istifde
edeyim ve idrem altndakiler kuvvetli olsun, onlar vstasyla i ve d dmanlarmdan intikm alaym ve azim'-n bir pdih olup kimseler bana
kar kmaya cesret edemesin" diyen bir pdih kendi nefsi iin alr. Ve
pdihlardan ba'zs bu ie rif olarak, kendi mertebesi ile idresi altndakilerin bu itat ettirmesinde olduunu ve bundan dolay onlarn deerlerini ve
haklarn bildi. Bu takdirde Allah Tel hazretleri onun bu irfn zerine o
pdiha, iin hakkatine rif olan limlerin mkfatn mkfat olarak verdi.
Ve Allah Tel kullarnn ilerinde ve fiillerinde ve amellerinin sretlerinde
tecell edici olduu iin, onlarda Hakk' mhede eden ve kullarn zhiri dolaysyla, Hak Tel'nn itat ettirmesinde bulunduunu bilen byle bir rif
sultnn mkfat Allah zerinedir. nk Allah Tel hazretleri, kullarnn
ileri ve onlarn ihtiyalarnn yerine getirilmesi zerinedir. Bir kimse nefsinin
istemesinden dolay olmayp ancak Allah iin bununla kim bulunursa, phesiz byle bir kimsenin mkft Allah zerine olur.
imdi lemin tamm Hakk'n ztn itat ettiricidir. Fakat lem Hakkn
ztn itat ettirmekle berber O'na Msahhar" ya'n Tbi olan ismini vermek mmkn deildir. Ve Hak Tel klle yevmin hve f enin
(Rahmn, 55/29) y'n O her anda bir itedir buyurdu. Bu n ise, ancak
kullarnn ileridir.
Bilinsin ki, dier fasslarda da birok kere beyn buyurulduu zere hakki
vcd, ancak Hakk'n bir olan latf vcdundan ibrettir. Bu hakk latf vcd
sonsuz isimleri dolaysyla, kesfet mertebelerine tenezzl edip muhtelif
sretler ile taayyn etmi ve kaytlanmtr. Bundan dolay kullarn ilerinde
vcd ve hakkat ynnden tecell edici olan ancak Hak'tr; asl ortada gayr
yoktur. Gayrlk ismi onun taayyn ve kaytlanmas ynnden olur. Ve lys
Fass'nda "Vcd"un etken ve edilgen ksmlarna ksmlanm olduu beyn
edilmi idi. Ya'n Hakkn bir olan ayn bir i'tibr ile "etken" ve bir i'tibr ile
"edilgen"dir. lem Hakk'n zhiri olup edilgendir ve Hak ise lemin btn
olup etkendir. Bundan dolay itat ettiren ve itat ettirilen ancak Hakk'n kendi nefsidir ve gayr yoktur ki Hak, onun itat edeni olsun.
rnek: nsann ahs bir olan ayndr ve insann btn onun endesidir ve
zhiri onun cismidir. Ve bu zhir cisim, endesiyle harekettedir. Ve btn
"Kalk yaz yaz!" demedike, zhir eli kalemi alp yaz yazmaz. Bundan dolay
btn etken ve cismi edilgen olmu olur. nk btn zhirinde te'sr eder.
Bununla berber gerek etken ve gerek edilgen o ahsn bir olan ayndr. te
966

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

bunun gibi insann zhiri olan cismi, btn olan endesinin itat edeni ve tbi'idir; ve btn olan endesi de zhiri olan cisminin itat ettireni ve tbi olunandr. u halde itat ettiren ve itat ettirilen, ancak ahsn bir olan aynndan
ibrettir. Burada gayrn vcdu yoktur.

imdi Ms'nn buza zerine Msllat olmas gibi, buzaya tapanlar


hakknda, buza zerine Msllat olarak szn geirmek ile Hrn'un
engellemeye kuvvetinin olmay, her bir srette ibdet olunmas iin
vcdda Allah'tan zhir bir hikmet oldu. Ve her ne kadar bu sret, bundan
sonra bozulup yok olursa da; ancak onun ibdet edenleri indinde ilhlk
elbisesi giydikten sonra ortadan kalkt. Ve bunun iin ancak ya bir ilh edinerek ibdet olunduu veyhut itat ettirme ibdeti ile ibdet olunduu
halde, nevilerden bir nevi' geriye kald. Byle olunca akl erdiren kimse
iin bu ibdetin yaplmas lzmdr. Oysa lemden bir eye, ancak kulun
indinde ykseklikle kuandktan ve onun kalbinde bir derece ile belirdikten sonra ibdet olundu. Ve bundan dolay Hak, bize "Refu'd-derect yan
Dereceleri ykselten" olarak isimlenen oldu ve "Refu'd-derece yan Derece
ykselten" demedi. Bundan dolay bir olan aynda dereceleri oaltt. nk muhakkak Allah Tel muhtelif okluktaki derecelerde ancak kendisine
ibdet olunmasn kaz etti. yle ki her bir derece, ilh bir grnme yerini
verip onda ibdet olundu. Ve kendisinde ibdet olunan en byk grnme
yeri hevdr. Nitekim Hak Tel E fe reeyte menittehaze ilhehu
hevhu yan Hevsn ilh edinen kimseyi grdn m? (Csiye, 45/23)
buyurdu. imdi o, ma'bdun en bydr. nk bir eye ancak onun
sebebiyle ibdet olunur. Oysa ona, ancak zt ile ibdet olunur. Ve onun
hakknda ben derim: (10).
Ya'n Ms (a.s.) buza zerine fiilen Msllat olup onu yakarak imh etti. Fakat Hrn (a.s.), Ben srl'i buzaya tapmaktan sz ile men' etti. Ve
Ms (a.s.) gibi, onun zerine fiil ile Msllat olup buzaya tapanlar hakknda hkmn geirmeye gc yetmedi. Ve cenb- Hrn'un bu husstaki
kudretinin yokluu, Allah Tel'ya her bir srette ibdet olunmu olmas iin,
vcdda bir hikmet olmak zere zhir oldu . Nitekim (Sallallah aleyhi ve
sellem) Efendimiz Ve'n-Necm sre-i erfesini okuduklar srada, saddetli
lisnlarndan Ve tilkel-garnikul-ul, ve inne efatahnne le-trcall
yan Bunlar yce kuulardr ve elbette onlarn efaatleri umulur sz kmakla orada hazr olan Kurey putperestleri: "Muhammed (s.a.v.) bizim putlarmz da methetti" deyip, sre-i erfenin sonundaki secde yeti okunduunda, m'minler ile berber secdeye vardlar. Ve Hz. Mevln (r.a.) Mesnev-i
erfde bu ma'ny beynen buyururlar:
Tercme: "Putu methetmek avmn tuza iindir. te tilkel-garnikulul szn byle bil!"
967

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Geri o ibdet olunan sret, bozulur ve yok olur. Fakat o sret ancak ona
ibdet eden ibdet ehlinin indinde ilhlkla giyindikten sonra yok olur. Ve nitekim buzann sreti, Beni srl'den ona tapanlarn indinde, ilhlkla giyindikten sonra, Msa (a.s.) tarafndan yaklma sretiyle bozuldu ve yok oldu.
imdi mutlak olan Hakkn bir olan ztnn, letfet mertebesinden kesfet
mertebesine tenezzl edip isimleri dolaysyla ulv ve sfl btn sretlerle
taayyn edii ve onlarda aa k ynyle, Allah Tel'ya lem
sretlerinden her bir srette ibdet olunmas lzm geldii iin, mahlk trlerinden ibdet olunmayan bir mahlk kalmad. Bundan dolay putperestlerin
aaca ve taa ve gnee ve aya ve yldzlara ve hayvanlara ve buza gibi
sretlere tapmalar gibi, ona ya ilh edinmek sretiyle ibdet olundu veyhut
halkn mallarna ve mevkiye ve makma tapmalar gibi, itat ettirme ibdeti
ile ibdet olundu. u kadar var ki, itat ettirme ibdetine "ibdet" denilmesi
halk indinde det olmad. Yoksa bir kimsenin kalbinde, hangi eyin muhabbet
ve saltanat zhir olmu ise, o kimse o eyin kuludur.
rnein, kalbi mal muhabbetiyle itatkr olan "mln kulu" ve mevki
muhabbeti ile itatkr olan "mevkinin kulu" ve nefsinin muhabbeti glip olan
"nefsin kulu" ve kfirlerin muhabbeti glip olan "kfirlerin kulu"dur. Ve her
bir kul kendi ma'bduyla berberdir. Nitekim hads-i erfte "Kii sevdii ile
berberdir" buyurulur.
imdi her srette Hakk' akleden ve dnen kimse iin, Hakk'n her bir
srette ya ilh edinme ibdeti vey itat ettirme ibdeti ile ma'bd olmas ve
ona o sretlerde ibdet olunmas lzmdr. nk itat ettirme ve itat ettirilme, varlk mertebelerinin hepsi arasnda olmaktadr. Ve mevctlar ve belki
Hak ile hlk arasndaki irtibt, ancak bu itat ettirme ve itat ettirilme sebebiyledir. nk irtibt iin muhtalk lzmdr. Ve muhtalk ise, itat ettirme ve
itat ettirilmeyi gerektirir. Oysa lem sretlerinden olan bir eye, ancak o ey,
kullarnn indinde ykseklikle kuandktan sonra ve onun kalbinde bir derece
ile belirdikten sonra ibdet olundu. nk her derecede zhir olan
ma'bdlardan bir eyin kulu vardr. Ve o derecede hakkat zere ma'bd olan
ise, ancak Hak'tr. Bundan dolay o derecede olan kulun indinde Hak ykseklikle kuandktan sonra ibdet edenler, o eye ibdet eder.
te lem sretlerinden kendisine ibdet olunan eylerin her birisi, ona tapan kimsenin kalbinde ycelikle kuanp bir derece ile belirdikten sonra,
ibdet olunduu iin M'min Sresinde olan Refud derecti zl ari, yulkir
rha min emrih al men yeu min ibdih yan Dereceleri ykselten ve
arn sahibi olan Allah, kullarndan dilediinin zerine bir rh ulatrr
(Gafir, 40/15) yet-i kermesinde, Hak Tel azm'-n ztn "Refu'dderect yan Dereceleri ykselten" olarak bildirdi ve "Refu'd-derece yan Derece ykselten" demedi. Bundan dolay Allah Tel kendi vcdu olan bir
olan aynda, dereceleri oaltt ve ykseklii derecelere mahss kld. Eer
968

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

"Refu'd-derece yan derece ykselten" buyurmu olsa idi, ykseklii bir dereceye tahss buyurmu olurdu. Oysa hlin hakkati yksekliin derecelere
mahss olmasdr. nk muhakkak Allah Tel, muhtelif okluktaki derecelerde kendisinden dnda bir eye ibdet olunmamasna hkmetti. O ynle ki
her bir derece bir ilh grnme yerini gerektirdi ve Hakk'a o derecede ibdet
olundu. Ve kendisinde Hakk'a ibdet olunan grnme yerlerinin en by
ve a'ls "hev"dr ya'n istek ve arzdur. Nitekim Hak Tel Csiye Sresinde
E fe reeyte menittehaze ilhehu hevhu (Csiye, 45/23) yan "Hevsn
kendisine ilh edinen kimseyi grmez misin?" buyurdu. Byle olunca "hev"
ma'bdun en bydr. nk bir eye ancak hev sebebiyle ibdet olunur.
nk kulun kalbinde meyil ve muhabbet olmadka, o ibdet eden, ibdet
ettii eye ynelmez. Oysa hevya, yine kendi zt, ya'n hevnn nefsi ile
ibdet olunur. Bundan dolay lem sretlerinden herhangi bir srete, ister ilh
edinerek ibdet ve ister itat ettirme ibdeti ile ibdet olunsun, sebebi
"hev"dr. u halde hevnn yine kendi zt ile kendine ibdet olunur. u kadar ki hev, sretsiz bir ma'n olduu iin btndr; onun "ayn" zhir deildir;
ancak ma'bdlar sreti ile zhir olur. Ve hev hakknda ben yle derim:

iir: Hev hakk iin, muhakkak hev, hev sebebidir. imdi eer
kalbde hev olmasa idi, hevya ibdet olunmaz idi (11).
Bilinsin ki, Hak Tel hazretleri hads-i kudsde "Ben bir gizli hazne
idim. Bilinmeme muhabbet ettim" buyurmutur. u halde btn mertebelerde ve o mertebelerin grnme yerlerinde Hakk'n aa kmasna sebep olan
kendi muhabbeti olmu olur. Ve bu muhabbet, ilh kll bir muhabbettir. Ve
onun grnme yerlerinin her birerlerinde gzken muhabbet ise, cz muhabbettir. Ve bu cz muhabbetin sebebi ise, o kll muhabbettir. Ve eer bu
ilh kll muhabbet, insann kalbinde ve btnnda bulunmasayd, nefs mertebesinde aa kan hevya ibdet olunmaz idi. nk nefs mertebesinde
zhir olan hev, kalb mertebesinde ve btnda olan hevnn ayndr. Gayr
olular ancak mertebenin ihtilf itibr iledir. Ma'nnn harflere ve szlere
irtibt gibi. Onun iin Hz. eyh-i Ekber (r.a.) ilh muhabbete and verip
"Hakk'n kendi muhabbeti olan hev, cz hevnn sebebidir. Ve eer ilh
hev kalbde olmasa idi, grnme yerlerinde grnen hevya ibdet olunmaz
idi" buyururlar. Ve yine Hz. eyh-i Ekber Ftht- Mekkiyye'de buyururlar
ki: "Ba'z keiflerimde, hevy, ilhlkla zhir, kendi ar zerinde oturmu ve
onun btn ibdet edenleri onu ihta edip indinde vkf olduklar halde
mhede ettim. Ve ben varlksal sretlerde o hevdan daha byk bir
ma'bd mhede etmedim ."

969

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Allh'n eyya olan ilmini grmez misin? Ne mkemmeldir. Allah Tel, hevsna ibdet eden ve onu ilh edinen kimse hakknda, ilmi nasl tamamlad. Bundan dolay ve edallehullhu al ilmin (Csiye, 45/23) yan
"Allah Tel onu ilim zere dallette brakt" buyurdu; oysa dallet "hayret"tir. Ve tamamlama ve kemle erdirme budur. Beyn budur ki: Ne zamanki Hak grd ki, ibdet eden, ancak kendi hevsna ve hevsnn
tatna teslimiyeti sebebiyle ibdet etti; o eyde ki o ona, hevya ibdet
eden ahslarn ibdetinden olduu halde, onunla emreder. Hatt onun
Allh'a ibdeti dahi ayn ekilde hevdan oldu; nk onun iin bu mukaddes cenbta hev (ki onun muhabbeti ile olan irdedir) olmasa idi,
Allh'a ibdet etmez ve O'nu gayr zere terch etmezdi. Ve ayn ekilde
lem sretlerinden bir srete ibdet edip onu ilh edinen kimse, onu ancak
hev ile ilh edindi. Byle olunca ibdet eden kendi hevsnn saltanat altnda olmaktan kurtulmu deildir. Ondan sonra ne zamanki Hak Tel
grd ki, ma'bdlarda ibdet edenler eitlenir; imdi bir emre ibdet edici
olan onun gayrsna tapan kimseyi kfir grr. Ve kendisinde az ok bir
bilgi oluan ibdet edici, hevnn birlikteliinden ve belki hevnn ahad
oluundan yan tekliinden dolay hayrete der. nk o her bir ibdet
edicide bir olan ayndr. Bundan dolay Allah Tel onu dallette brakt.
Ya'n her bir ibdet edenin ancak kendi hevsna ibdet etmesi ve ister
mer' emre tesdf etsin ister etmesin, kullukta ancak kendi hevsnn,
eit seviyede onu kullanmas ile, ilim zere hayrete drd (12).
Lokmn Fass'nda izh edildii zere "ma'lm yan bilinen", "ey"den
daha kapsamldr; ve "ey"in ilk mertebesi "ma'lm yan bilinen"in ikinci mertebesinden balar ve eyin ikinci mertebesi, kesf ehdet lemidir. Bundan
dolay Hakk'n eyya olan ilmi, isimsel ve sfatsal ilimdir ki, bunun ayrntlar
da rnekler vermek sretiyle t Fass'nda geti. imdi Allh'n eyya olan
ayrntl ilmini grmez misin? O ilim, ne mkemmel bir ilimdir! Ve Allah Tel hevsna ibdet eden ve hevsn ilh edinen kimse hakknda ilmi nasl tamamlad? Ve bu tamamlamaya iret olarak:
ve edallehullhu al ilmin (Csiye, 45/23) yan "Allah Tel onu ilim
zere dallette brakt"
buyurdu. Oysa dallet, "hayret"tir. Ve hevsna ibdet eden ve onu ilh
edinen kimse hakknda ilmin tamamlanmas ve kemle erdirilmesi dallet
olan "hayret" iledir. Ve ilmin "hayret" ile tamamlanmas u ekildedir ki: ne
zamanki Hak Tel ayrntlanm vctta grd ki, ibdet eden, hevya ibdet
eden ahslarn ibdeti cinsinden olarak hevsnn emriyle ibdet ettii eyde
ancak kendi hevsna ve hevsnn tatna teslimiyeti sebebiyle ibdet etti.
Hatt ibdet edenin Allh'a ibdeti bile, ayn ekilde hevdan meydana geldi.
nk ibdet edenin ateten kurtulmaya vey derecelere ulamaya veyhut
nefs kemltlara vey Hakk'n sfatlarna veyhut ztna muhabbeti gibi bir
970

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

muhabbet ile istemeden ibret olan hevs, o ilh mukaddes cenbtan olmasa
idi, Allah Tel'ya ibdet etmez ve Hakk "gayr" ta'br edilen grnme yerleri
zerine terch etmez idi.
Ve ayn ekilde Hakkn msivs i'tibr olunan lem sretlerinden bir
srete ibdet edip, onu ilh edinen kimse de, o sreti, ancak hev ile ilh
edindi. u halde ibdet eden, dim hevsnn saltanat altnda mahkmdur.
Her neye ibdet ederse etsin mutlak hevs sebebiyle ibdet eder.
Bu grten sonra, ne zamanki Hak Tel, ma'bdlarda ibdet edenlerin
eitli olduunu grd, byle olunca, emirlerden bir emre ibdet eden her bir
ibdet edici, kendisinin ibdet ettii emirden gayr bir emre ibdet eden kimseyi kafr grr ve inkr eder. rnein, mslman nasrnyi, ve nasrni
mslman ve gnee tapan hayvana tapan vb... inkr eder. Bu hal ilh edinme ibdetinde byle olduu gibi itat ettirme ibdetinde de byledir. rnein
"mln kulu" "mevkinin kulu"nun yolunu ve hayt tarzn inkr eder. Nitekim
ticret ehli, mevki ehlinin hlini beenmez.
Ve kendisinde az ok bilgi ve bir uyanklk oluan ibdet edenler ise,
hevnn btn ibdet edenlerde birlikte olmasndan ve belki hevnn ahad
oluundan yan tekliinden dolay, ma'bdlar arasndan bir ma'bdu seip
onu ibdete tahss edemeyii ynyle, bu eitli m'bdlar arasnda hayrete
der. nk her bir ibdet edici hevsna tapar ve "hev" ibdet edenlerin
hepsinde bir olan ayndr.
te Hak Tel ayrntlanm vctta bu hallerin byle olduunu grd
ve imtihna dayanan ilim ile bildii iin, kendinde azck bilgi oluan ibdet
ediciyi dallete drd. Yan o ibdet ediciyi, ilim zere hayrete drd.
nk o ibdet edici bildi ki, her bir ibdet eden ancak kendi hevsna ibdet
eder.
Ve kullukta o ibdet edeni kullanan ancak kendi hevsdr. Onun bu
hevs ister mer' emre tesdf etsin,ister etmesin farketmez.rnein itat
ettirme ibdetinde bir kimse "kadnn kulu" olur; onun bu hevs kendisini nikh ile drt kadn almaya veyhut eitli criye alp menfatlenmeye sevk
eder. Bu ise mer' bir itir. Bundan dolay onun hevs mer' emre tesdf
eder. Ve bir dieri "kadnn kulu" olur. Fakat bakasnn nikh altnda bulunan kadnlar ve criyelerle menfatlenmeye meyleder ki, bu hal zin olduu
iin, o ibdet edicinin hevs gayr-i mer' emre tesdf etmi olur. Fakat her
iki srette de o ibdet edenleri eit seviyede kendi hevlar kullanmtr.

971

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Ve mkemmel olan rif, kendisine ibdet edilen her bir mabdu, Hak
iin grnme yeri gren kimsedir. Ve bunun iin onlarn hepsini ta, ya da
aa, ya da hayvan, ya da insan, yhut yldz, ya da melik zel ismi ile
berber ilh olarak isimlendirdiler. Bu, onun hakknda ahsiyyetinin ismidir. Ve ulhiyyet yan ilhlk bir mertebedir ki, ibdet eden onun iin
kendi ma'bdunun mertebesi olduunu hayl eder. Oysa o, bu ibdet edene
zel grnme yerinde bu mabd zere yalnz kalm olan bu ona zel
ibdet edicinin gz iin hakkat zere Hakk'n grnme yeridir. Ve bunun
iin, rif olan ba'z kimseler, cehletten sylenmi olan "m nabudhm
ill li yukarribn ilallhi zlf (Zmer, 39/3) ya'n Biz putlara ancak, bizi
Hakk'a yaklatrmalar iin ibdet ediyoruz dediler. Bununla berber onlara ilhlar dediler. Hatt E cealel lihete ilhen vhden, inne hz le
eyun ucb (Sd, 38/5) yan Muhammed (a.s.) bu ilhlar bir ilh m yapt? Muhakkak bu acip eydir! dediler. imdi onlar onu inkr etmediler.
Belki onu acip buldular. nk onlar sretlerin okluu ile ve ilhln o
sretlere balanmas ile vkf oldular. Bundan dolay Resl geldi ve onlar
onlarn bu sretlerin ta olduuna ilimlerinden dolay"m nabudhm ill
li yukarribn ilallhi zlf (Zmer, 39/3) ya'n Biz putlara ancak, bizi
Hakk'a yaklatrmalar iin ibdet ediyoruz szlerinde inanlar ve kendilerince ispt ettikleri ve onlarn ehdetleriyle bilinen ve gzle grlmeyen
bir olan ilha da'vet etti; ve bundan dolay kul semmuhm (Ra'd, 13/33)
yan Onlar isimleriyle zikredin!' szyle onlar ibdetlerinden men' etmede, onlarn zerine dell kim oldu. Bundan dolay onlar o sretleri, ancak gerekten onlara mahss olduunu bildikleri o isimler ile isimlendirirler (13).
Ya'n mkemel olan rif o kimsedir ki, gerek ilh edinme ibdeti ve gerek
itat ettirme ibdeti ile ibdet edilen her bir ma'bdu, Hakk'n isimlerinin ve
sfatlarnn aa kt birer grnme yeri grr. te her bir ma'bd Hakkn
bir grnme yeri olduu iin, taa, aaca, hayvanlara, insana, yldza ve melike vesir eyya tapan kimselerin hepsi, bu taptklar eylerin kendilerine
mahss olan ta, aa gibi isimlerini zikretmekle berber, bir de "ilh" olarak
isimlendirdiler. rnein mecslere Bu taptn ne eydir denilse, "Atetir"
der. "O halde niin buna taparsn?" denilse "Ma'bddur" diye cevap verir. Bu
ta, aa, ve ate, onlarn ahsiyyetlerinin ve taayynlerinin ismidir. Ve ilhlk,
muhtelif eylere tapan ibdet edicilerin o eyda hayl ettikleri ilhlk mertebelerini toplam olan yksek bir mertebedir. Her bir ma'bdun ibdet edicisi,
ilhlk mertebesinin, kendi ma'bdunun mertebesi olduunu ve kendi
ma'bdunun, o mertebede taayyn etmi olduunu ve ilhlk mertebesinin,
kendi ma'bdunda taayyn etmi olduunu hayl eder. Oysa o ibdet edicinin
hayl ettii ilhlk mertebesi, hakkatte mutlak ilhlk mertebesi deildir. Belki
bu kaytl ma'bd, o ma'bd zerine yalnz kalm olan bu ona zel ibdet edi972

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

cinin kesf cisminin gz iin Hakk'n bir grnme yeridir ki, o ibdet edici,
kesf eyler iinden bu grnme yerini seerek, ona tapar.
te bahsedilen hakkatten dolay, bunun byle olduunu idrk eden ba'z
putperestler "Biz tatan ve aatan yaptmz, putlara bizi Allh'a yaklatrsn diye ibdet ediyoruz" dediler ki, bu sz, cehletten sylenmi szdr;
ya'n ii hakkat zere bilmeyen kimselerin szdr. nk puta tapan akl
biraz alanlardan ba'zlar, elleriyle yaptklar putlara "lhtr" dedikten sonra
dndler ki, lemde "ilh" dedikleri eyden baka birok eyler mevcttur.
Eer bu taptklar ey kendilerine mahss bir lh olsa, dier eyler nedir? Ve
bunlarda tasarruf edici olan kimdir? nk kendilerinin ilhnn muhtinde
tasarruf edemez. Bundan dolay karar verdiler ki, bir hakk ilh vardr. Bu
taptklar mabd onun semboldr ki, kendilerini bu hakk ilha yaklatrr.
u halde cehlet ile sz sylemekle berber, o putlara "ilh" dediler; hatt dediler ki: "Resl trl trl olan ilhlar bir ilh m yapt? Muhakkak bu
acip eydir" (Sd, 38/5). Bundan dolay bu szleriyle onlar Resl (a.s.)n
da'vet ettii bir olan ilh inkr etmediler. Belki bu bir olan ilha da'veti acip
buldular. nk putperestler sretlerin okluu ile ve ilhlk mertebesinin o
okluk sretlerine balanmas ile vkf oldular. nk putperestlerden her bir
topluluun tapt put baka bakadr. Kiminin putu insan ve kiminin putu
hayvan eklinde ve kiminin putu aatan ve kiminin tatandr. Ve her topluluk dierinin "ilh" edindii putu kabl etmeyip onun ilhln inkr eder.
Bundan dolay meydanda ilh edinilen bu kadar ma'bdlar mevct iken Resl
(a.s.)n bir olan ilha da'vetini acip buldular. Hakkatte de trl trl olan bu
ilhlar bir ilh olmaz; nk bir olan ilh, trl trl ilhlardan edinilmi deildir. Bu da'vet mutlak ilha da'vet idi.
imdi Resl geldi ve onlar bu bir olan ilha da'vet etti. Bu yle bir vhid
yan bir olan ilh idi ki, putperestlerin taptklar sretlerin tatan iml edilmi
olduunu bildikleri iin "Biz onlara bizi Allh'a yaklatrsn diye tapyoruz"
(Zmer, 39/3) szleriyle ona inandklarn beyn etmiler ve kendilerinde onu
ispt etmilerdi. Ve bu bir olan ilh onlarn bu ehdetleriyle bilinmi ve fakat
grlmemi idi. Ve ite bu ibdet ediciler, putlarnn tatan iml edildiini
bildikleri iin Hak Tel kul semmuhm (Ra'd, 13/33) ya'n "Ey Reslm,
sen onlara de ki, ilhlarnz isimleriyle zikrediniz!" buyurdu. Ve bu sz ile
tatan iml edilmi olan putlara ibdet etmekten onlar men' etmekte, Hak
tarafndan onlar zerine dell kim oldu. nk onlar ma'bdlarn isimleriyle
zikretseler, ta, aa, ay, yldz, gne, te vb... gibi kendilerine mahss olan
isimlerini zikretmeleri gerekir. Bunlar ise tabi'ki ibdete lyk deildirler. Bu
bahis hakknda Nh Fass'nda da zhlar mevct olduundan oraya da
mrcaat buyurulsun.

973

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

Fakat bu hussa bulunduu hl zere rif olanlar, putlara ibdet edenlerin bu sretlerden onlarn varlksal aynlarna ibdet etmeyip, ancak onlardan rif olduklar tecell sultnnn hkm ile, onlarda Allh'a ibdet
ettiklerine olan ilimleriyle berber, sretlerden ibdet edilen eye inkr
sretiyle gzkrler. nk muhakkak onlarn ilimde mertebeleri, mn
ettikleri resln hkmnden dolay o vaktin hkm ile olmalarn onlar
zerine verir ki, onlar o sebeple m'minler olarak isimlendirildiler. imdi
onlar vaktin kullardr. Ve tecell edici olan Hakk'a kendisi iin ilim olmayan inkrclar, onu bilemedi ve nebden ve reslden ve vristen kemle ermi olan rif ise ondan onu rtt. Byle olunca vaktin reslnn onlardan
saknmasndan dolay, vaktin reslne tbi olarak ve Allhn Kul in
kntm tuhibbnallhe fettebin yuhbibkmullhu yan De ki: Allaha
muhabbet ederseniz bana tbi olun; Allah Tel sizi sevsin (l-i mrn,
3/31) szyle Allahn kendilerine muhabbetini istediklerinden dolay, onlara o sretlerden saknma ile emretti (14).
Ya'n iin hakkatini ilh ilim ve rabbni keif ile anlayan kerem shibi
ztlar, tatan, aatan ve ma'denden yaptklar putlara ibdet eden ahslarn,
bu sretlerin varlksal aynlarna, ya'n zhiri kesf vctlarna tapmadklarn
ve ancak o sretlerden anladklarn tecell sultnnn hkm ile bu sretlerde
tecell edici olan Allh'a ibdet ettiklerini bilirler. Bunun byle olduunu bilmekle berber, o rifler ibdet edilen putlarn sretlerini inkr sretiyle gzkrler. nk, onlarn ilimde olan mertebeleri, mn etmi olduklar resln
hkmne tbi olarak, ilh grnme yerlerinden bir grnme yeri olan vaktin
hkm gereince hareket etmelerini gerektirir. Ve onlar resle tbi' olduklar
iin kendilerine "m'minler" denildi. nk onlarn tbi' olduklar vaktin
resl, getirdii erat gereince o sretlere tapanlar inkr etti. Ve mmetini
kaytl ilhtan, mutlak olan ilha davet etti. nk kaytl her ne kadar
hakkati ynnden mutlakn ayn ise de, zhiri ynnden kendi mertebesinde
mutlakn ayn deildir. Bundan dolay ikilik zerine kurulmu olan erat gereince elbette putlara tapanlarn inkr lzm gelir. Bundan dolay rifler vaktin kullardrlar. nk Hak her bir vakitte bir tecell ile tecell edicidir ve vaktin resl, hkm glip olan o tecell zerine olduu gibi, ona tbi' olan rifler
de, bu glip olan hkm erevesinde hareket ederler. Resl halk o vakitte
tecell eden Hakk'a da'vet eder. Bundan dolay rifler vaktin reslne tabi'
olup onun erat gereince putlara tapanlar inkr etmekle berber, hakkati
dolaysyla her grnme yerinde Hakk' rif olurlar.
Ve ii hakkat zere bilmeyen ve eratn zhirine sarlmak ile yetinen putlar inkr eden m'min ise putlar dedii grnme yerlerinde Hakk'n aa
ktn bilmedii iin, onlarda tecell edici olan Hakk' bilemedi. Ve neb ve
resl ve onlarn vrisi cinsinden olan kemle ermi rifler, kaytldan mutlaka
ynelme isti'ddn tayan kimseleri kemle erdirmek iin, putlarn
974

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

sretlerinde tecell edici olan Hakk' rtt. Byle olunca vris cinsinden olan
kemle ermi rif putlara ibdet eden perde ehlinin o sretlerden saknmalarn emretti. nk vaktin resl o sretlerden saknd ve o sretlerde Hakk'a
ibdet edilmesi hussunu men' etti. Ve kemle ermi rifler de, Allh'n kendilerine muhabbet etmesini ok istediklerinden dolay resle tbi olarak byle
yaptlar. nk Allah Tel: Kul in kntm tuhibbnallhe fettebin
yuhbib-kmullhu (l-i mrn, 3/31) ya'n Ey nebyy-i z-nm, de ki!
Eer siz, Allh'a muhabbet ederseniz, bana tbi' olun; Allah Tel sizi sevsin" yet-i kermesinde ilh muhabbeti, Resl'e tbi olmaya balad.

imdi Resl (a.s.) ilha da'vet etti ki, ona muhtc olunur ve icml ynnden bilinir ve grlmez. Ve "Gzler O'nu idrk etmez" (En'm, 6/103)
belki eylerin aynnda ltfundan ve siryet etmesinden dolay, "O gzleri
idrk eder" (En'm, 6/103). imdi gzler, kendilerinin cisimlerini ve zhir
sretlerini tedbr edici olan rhlarn idrk etmedii gibi, onu idrk etmez.
Bundan dolay o latftir. Btnlar ve zhirleri habrdir yan haberlidir ve
"hibret" zevktir ve "zevk" tecelldir ve tecell sretlerdedir. Byle olunca,
sretler lzmdr. Ve Hak lzmdr ve onu gren kimsenin kendi hevsyla
ona ibdet etmesi lzmdr, eer anladn ise. Ve yolun gidii Allh'adr (15).
Ya'n Resl (a.s.) mmetini mutlak ilha da'vet etti. Ve onun da'vet ettii
ilh yle bir mutlak ilhtr ki "Samed"dir, ya'n her eyin vcdu ona muhtatr. Ve onun zt ayrntlanma ve kaytlanma lemi olan mddiyyt leminde
grlmeyip icml ve mutlaklk ynyle bilinir. Ve onun letfetinin
kemlinden ve eynn aynlarnda bu letfetiyle siryet etmesinden dolay
"Gzler O'nu idrk etmez" (En'm, 6/103). Belki her eyde letfetle siryet
edici olduu iin, "O gzleri idrk eder" (En'm, 6/103). Nitekim, insann
kendi cesedini ve kesf olan zhiri sretini tedbr edici olan rhu mevct iken,
insann gz bu rhu idrk etmez. te, gzlerin onu idrk edememesi de byledir. Bundan dolay Hak latftir ve zhirleri ve btnlar habr yan haberlidir.
Ve latf olu ve habr olua bal izhlar Lokmn Fass'nda geti. Ve "hibret
yan habr olu" zevk ile yan bizzt hakkatinin yaanmas ile oluur; ve
"zevk" ise tecelldir; ve tecell de sretlerde oluur. u halde Hakk'n tecellsi
iin sretlerin vcdu lzmdr ve sretlerde tecell edici olmak iin Hakk'n
vcdu mutlak lzmdr. Bu takdirde sretlerde tecell edici olan Hakk' onlarda mhede eden kimsenin kendi hevs ve nefs meyli ile Hakk'a ibdet
etmesi gerekir. Sonu olarak Latfin mhedesi onun tecellsi vstas ile olur.
Ve tecellnin gereklemesi iin de bir kesf mahall lzmdr. O kesf mahall de
srettir.
rnek: Zihne gelen bir ma'n latf olduu iin his gz ile grlmez; o
ma'nnn kesf bir mahallde tecell etmesi lzmdr. O kesf mahall de kat
975

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hrniyye Fass

zerine mrekkeble yazlan harflerin sretleri ve kelimelerdir. Kelimelerin


kesf sretleri cesetler ve manlar da onlarn rhlar gibidir. Mesnev:
Tercme: "Rm elisi dedi: Ey Hz. mer, ne hikmet ve ne sr idi ki, o sf
olan rh bu bulank olan mahalde hapsoldu. Saf olan su, amurun iinde gizlenmi, sfi can bedenlere balanmtr. Hz. mer (r.a.) buyurdu: Sen derin
bahis ayorsun. Ma'ny harflere balyorsun. Hr olan ma'ny harf ve ses ile
hapsettin. Rzgr sen harfe baladn".
imdi mdem ki sret olmaynca latf olan Hakk'n mhedesi mmkn
deildir, o halde, srete bir meyil lzmdr ve o meyil ise hevdr. Bundan dolay mhedeli ibdet ancak nefs meyil ile olur. Bundan dolay bir eye ancak hev ile ibdet olunmu olur.
Eer bizim bu yksek fassta beyn ettiimiz hakkatleri anladn ise bu
byledir. Yolun zh ve hakkatin beyn Allah zerinedir. Ve yolun nihyeti
btn ilh isimleri toplam olan ulhiy-yet yan ilhlk mertebesine kar.
Bitii: 18 ubat 1918 Pazartesi gecesi ezn sat 05.00

976

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-25MS KELMESNDE MEVCT OLAN ULVYYE HKMET
BEYNINDA OLAN FASSTIR
"Ulvyye Hikmeti"nin "Ms Kelimesi"ne izfe edilmesine sebep budur ki:
Ms (a.s.) kerem shibi resllerin biroklar zerine birok ynden stnlk
shibidir ve mertebesi onlarn mertebesinden yksektir.
Birinci yn: Kle y ms innstafeytke alen nsi bi rislt ve bi
kelm fe huz m teytuke yan (Allah Teal) yle buyurdu: Ey Ms!
Muhakkak ki; Ben, risletimle ve kelmmla seni insanlarn zerine setim.
Artk sana verdiim eyleri al (A'rf, 7/144) yet-i kermesinde buyrulduu
zere Ms (a.s.) vstasz Allah'tan almtr.
kinci yn: Muhakkak Allah Tevrt eliyle yazd hadis-i erfnde
beyn buyrulduu zere, Allah Tel Tevrt- erf ilh isimlerinden birini
vsta buyurmakszn kendi nefsiyle yazd.
nc yn: Ms (a.s.)n isimlerin toplanmlna nisbeti, (S.a.v.)
Efendimiz'in toplanmlna yakndr. nk kendisinin zevki Zhir ismi
zerine olduundan yce mereblerinde tenzh glib idi. Btn ismi hkmlerinden de haz hsl ederek Muhammed zevk zere tenzh ile tebh arasn
toplamak iin kendisine "Hasta oldum hatrm sormadn; acktm, doyurmadn" gibi yksek hitplar ulat. Ve Btn ismine it olan lednn ilimler
zevkyle de zevklenmesi yan bizzt hakkatlerini yaayarak idrk etmesi iin
Hzr (a.s.)n sohbetine tevk buyruldu. Nitekim bu, mbrek fassta zh edilecektir
Drdnc yn: mmetinin kalabalk oluu dolaysyla birok resllerin
zerine stnln sbitliidir, nk (S.a.v) Efendimiz, kendilerine mmetler arz olunduu zaman, neblerden bir nebnin mmetini, Ms (a.s.)n mmetinden daha ok grmediklerini hadis-i erflerinde buyurmulardr.
Beinci yn: Firavun ene rabbkml al yan Ben sizin ok yce
rabbinizim (Nzit, 79/24) diyerek ilhlk da'vs etmi idi. Emrinde olanlar
ve yardmclar olduka ok olan Firavun'a Ms (a.s)n tek bana olarak galibiyeti ve stnl zhiren imknsz gibi grnd halde, Hak Tel haz977

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

retleri l tehaf inneke entel al yan Korkma! Muhakkak ki sen, sen stnsn (Th, 20/68) buyurdu. Ve Firavuna kar koyarak onu alt st etti.
Mesnev:
Tercme: "Firavun ejderh idi, Msnn ass da ejderh oldu. Hudnn
yardm ile bu, onu yedi. El, elin stnde oldu. Bu nereye kadardr, bilir misin? Ve enne il rabbikel mnteh yan Ve sonunda dn, mutlaka
Rabbinedir (Necm, 53/42) yet-i kermesi gereince bu stnlk Yezdn'a
kadar gider. yleki Msnn eli, ki Hakk'n kudretidir, derinlii ve kenar
olmayan bir derydr. Btn derylar onun nnde bir sel gibidir. Hileler ve
tedbrler, eer ejderha farz edilirse, hakk vcd olan Allah'n nnde hepsi
"l"dr, hayldir. Ne zamanki szlerim buraya ulat, hepsi secdeye ba koydu.
Ve harf ve ses mahvoldu. Artk sret kalmad. Doru yolu bilen ancak Allh
Z'-l Cell hazretleridir."

Ms yznden ocuklarn ldrlmesinin hikmeti, onun yznden


ldrlen her birinin haytnn, ona yardm ile geri dnmesi iindir. nk
her biri Ms olmak zere ldrld. Oysa bilmemezlik yoktur. imdi her
birinin haytnn, ya'n onun yznden ldrlm olanlarn haytnn,
Ms'ya it olmas lzmdr. O da ftrat zere tertemiz hayttr ki, nefs
arazlar ile kirlenmi deildir. Belki o ftrat zeredir. Byle olunca Ms, o
olmak zere ldrlenlerin haytnn toplam oldu. Bundan dolay
rhlarnn isti'ddna tahss edilen eyden, bu ldrlenler iin hazrlanm
olan her bir ey Ms'da mevct idi. Ve bu Ms'ya ilh tahsstir. Ondan
evvel bir kimseye olmad. nk muhakkak Msnn hikmetleri oktur.
Ve ben inallhu Tel htrmda onunla ilh emirde olan kadar zere bu
bbda onlar gzelce anlatrm. imdi bu, bu bbdan onunla karlkl konumadan bana bildirilen eyin ilkidir (1).
Metnin zhndan nce bir nbilgi verilmesine lzm vardr. yle ki:
Mutlak vcdun tenezzl mertebeleri dem Fassnn balarnda ve sras
geldike dier fasslarda zh edilmi olduundan burada tekrrna gerek grlmez. Bu izhlardan aka anlalmtr ki, mutlak vcd sonsuz bantlar
ve izfeler shibi olup bunlar onun ahadiyyet yan teklik mertebesinde mahvolmu ve helk olmutur. Meiyyet yan st irde bants aa kmaya ve
aa karmaya balandnda, o mutlak vcd, bu isimler ve sfatlar
sretiyle ilim mertebesine tenezzl eder. Bu yle bir tecelldir ki, onun
ztndan ztna olur. nk hakk vcd sonsuz olduundan onun
vcdunun snrlar yoktur ki, edecei tecell kendi vcdunun hricine olabilsin. te "akdes feyz" denilen bu tecell ile ztnda bulunan btn isimlerin
ve sfatlarn sretleri onun ilim merte-besinde sbit oldu. Ve her bir isim ve

978

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

sfat kendilerine mahss olan haller ile birdierinden bu mertebede farkllap


ayrld.
imdi her bir isimde iki dell olu vardr. Birisi Zt'a, dieri mevz' olduu
ma'nya ittir. rnein Sem' ismi mevz' olduu ma'n i'tibr ile Basr,
Kadr, Mrd ve dier isimlerinin hizmetini gremez. Ondan beklenen "iitmek" hussudur. Bununla berber iitmek Zt'n bir sft olduundan Sem'
ismi de Zt'na dell olur. Fakat Allah ve Rahmn ve Hak gibi birtakm isimler
vardr ki; onlar btn isimleri ihta etmi olduklarndan ancak Zt'a dell olurlar. u halde isimler kll olular ve cz' olular i'tibr ile de birdierinden
farkldrlar. Bundan dolay her bir kll ismin altnda bir ok cz' isimler vardr ki, o kll isim bu cz' isimlerin imm ve hkimidir.Ve cz' isimler de
tbi' olduklar kll isimlerin mmetleri ve yardmclar mesbesindedirler. Ve
bu kll isimler Kur'n- Kerim'de ve hads-i erflerde (99) adet olarak belirtilmitir. Sonsuz cz isimler bunlarn kapsam altndadr.
rnein bu doksan dokuz isimden birisi olan "Msvvir" ismini alalm.
Fezdaki byk cisimlerden tut da yeryzndeki saydam paralara varncaya
kadar ne kadar sretler ve ekiller varsa hepsi bu kll ismin grnme yeridir.
Ve bu kll isim drtgen, gen, uzun, yuvarlak, bombeli, ukur ve benzerleri
sonsuz isimlerin resi ve hkimidir. Ve res olan "Msvvir" ismi, bir sret aa karaca zaman kendi yardmclar mesbesinde bulunan bu isimlerden
birine vey birkana emreder. Dier kll isimler de buna kys edilsin.
imdi her bir neb bir kll ismin grnme yeridir. rnein smil (a.s.)n
grnme yeri olduu kll isim "Aliyy" ve Slih (a.s.)n kll ismi de "Fetth"
mbrek isimleridir. Her ne kadar n shibi nebler, insan- kmil olmalar
i'tibr ile isimleri toplam olan Allah kll isminin grnme yeri iseler de,
bunlardaki glib kll isim, kendi hs Rabblar olan mbrek isimdir. Bundan
dolay onlardan zhir olan hkmlerde bu isimlerin baskn oluu grlr. "Allah" toplayc ismi kapsam altnda bulunan btn isimlerin hkmlerinin
i'tidl zere aa k ancak neblerin Sonuncusu (s.a.v.) Efendimiz'de gereklemitir. u halde her bir neb ilim mertebesinde kendi hs Rabbi olan
kll ismin arkasndaki mbrek isimlerin imm ve hkimi olduu gibi,
ehdet mertebesinde de, kendi taayyn ile bu isimlerin taayynlerine imm
ve hkim ve bu taayyn etmi grnme yerleri de, o nebnin mmeti olur.
Ve n bilgide de beyn edildii zere, Ms (a.s.)n isimlerin toplanmlna nisbeti, (S.a.v.) Efendimiz'in toplanmlna yakndr. Bu hkm n
shibi nebler haklarnda byle olduu gibi,sr sultanlar hakknda da byledir. nk pdih "Mdebbir" kll isminin grnme yeri olup o ismin kapsam altnda olan isimlerin grnme yeri olmas ve ona tbi' olan idresi altndaki fertlerinde, o kll ismin kapsam altnda bulunan cz' isimlerin grnme yeri bulunmas i'tibr ile Ms (a.s.)a karlk verdi. Ve Firavun'un emrinde olan ve yardmclar olan cell ve kahrsal grnme yerleri arazlar lemi
979

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

olan ehdet leminde zhir olduu halde, Ms (a.s.)n tbi'leri bulunan


ceml ve ltufsal grnme yerleri, ehdet leminde henz yetikin erkek
olmaklkla taayyn etmi olmadndan, arazlara it kuvvette Firavun taraf
glip idi. nk Lt Fass'nda grld ekilde, Hakk'n fiilleri grnme
yerleri dolaysyla gerekleir. Ve grnme yerlerinin kuvvet ve iddeti dolaysyla Hakk'n fiili de kuvvetli ve iddetli olur. Byle olunca Firavun'a kar
Ms (a.s.)n btn olarak ve zhir olarak kuvvetli olmas lzm idi. Onun
btn olarak kuvvet kazanmas bu idi ki;
Msev rhun kapsam altnda bulunup msev rh leminden ayrlarak
rh mertebelerinin sonuncusu olan insn rh mertebesine ulaan ve ilh
sret zere bulunan insan sretinde aa kan ve insan mertebesine gelinceye kadar maden, bitki ve hayvan mertebelerini kat' ederek vcd mertebelerinde epey kemlt kazanan Ben srl ocuklarnn rhlarnn, kendilerinde
potansiyel olarak mevct olan asl ftrt ve ezel temizlik ile insan sretinde
aa ktktan sonra, nefs rzalar ile kirlenmeksizin, Firavun'un ldrmesi
sebebiyle kendi asllar olan msev rh lemine geri dnmeleridir.
Ve eer bu ocuklarn rhlar mertebeleri kat' etmekle ehdet lemine
inip daha sonra geri dnmemi olsalard, msev rhun kapsam altnda olmakla berber Ms rhuna btn yardmlar kuvvetli olmazd. nk
rhlarnn inmesinden nce sonra oluan epey kemlt, indikten sonra kendilerinde mevct deildi.
Ms (a.s.)n zhiren kuvvetli olmas da, ldrlen ocuklarn rhlarnn
bu anlatlan yardm dolaysyla Ms (a.s.)da as ve parlak el gibi, birok
kuvvetli mu'cizeler kmas ve onun rhunun kapsam altnda bulunup
ehdet leminde de ona tbi' bulunan grnme yerlerinin okluu sretiyle
oldu. nk yukarda anlatld zere, onun mmeti birok resln mmetinden ok idi. Bu bilgilerden sonra mbrek metnin zhna balayalm.
Bilindii zere mneccimler ve khinler Firavun'a, falan zamanda Beni
srl'den bir ocuk doacak, senin saltanatnn yok olmas onun eliyle olacaktr, diye haber vermilerdi. Ayrntlar mbrek tefsirlerde ve nebleri anlatan
tarih kitaplarnda yazldr. Firavun, bu haberden dertlenmi o ylda doan
Beni sril ocuklarnn ldrlmesini emretmi idi. ldrlen Beni sril ocuklarnn saysnn yetmi bin olduu rivyet edilir. Geri bu kadar ocuun
hepsi Ms olamazd. Tabi'ki ilerinden birisi Ms idi. Fakat hepsi, Ms'dr,
diye ldrld. Her ne kadar bu yetmi bin ocuktan hangisinin Ms olduu
Fir'avun tarafndan bilinmemekte ise de hakkatte yan ilh hazrette,
bilmemezlik yoktur. nk yukarda zh edildii zere ldrlen ocuklar
Ms'nn ayrntlanm sretleridir. Bundan dolay her bir ocuun ldrlmesinde "Bu Ms'dr" diye Firavun ve onun hin yardmclar tarafndan
hkmedilmesi, grnte eri ve hakkatte doru idi.
980

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

te Ms (a.s.)n yznden ldrlen ocuklarn ldrlmesinin hikmeti


onlardan her birinin haytnn cenb- Ms'ya yardm iin msevi rh lemine geri dnmesi iindir. Ve msev rh lemine geri dnen hayt, nefsn
rzalar ile kirlenmemi ve beer sfatlar ile karmam olup asl ftrat zere
zhir olan hayttr. Nitekim, hadis-i erfte o hakkate iret buyurulur: "slm ftrat zere domayan hibir ocuk yoktur. Bu slm ftrattan sonra ebeveyni onu Yahdi, Nasrn ve Mecsi yaparlar."
Ms (a.s.), Ms olmak zere ldrlen ocuklarn sf haytnn toplam
oldu. Bundan dolay ldrlen her bir ocuun rhunun isti'ddna tahss
olunan kemlttan hazrlanm olan her bir ey cenb- Msa'da mevct idi.
nk ldrlen ocuklardan her birisinin grnme yeri olduu ilh ismin
sreti ilh ilimde sbit oldu. Onlarn hakkatleri olan bu isimlerin kemlt
var edilmiler leminde zamn ierisinde aa kacakt. Fakat her biri ocuk
iken ldrlmekle, yetikin erkeklie ulamak sretiyle yaplm isti'ddlar
almad. Bu isti'ddlar almaynca, yaplmam istiddlarnn hkmleri de
alamad. Yaplmam isti'ddlarnn hkmleri de yansyacak bir vcd aynas bulamad; o kemlt potansiyel olarak kald. ldrldkten sonra
msev rh lemine geri dnmekle o kemltn tamm cenb- Ms'da aa
kt.
Bu bahiste kurban srr aa kt. nk hayvn rh kurban shibinin rh lemini takviye ettiettiinden, kurbann vcib oluu hem insn rh lemine dnmekle ykselen kurban iin ve hem de
rhu kuvvetlenecek olan kurban shibi iin faydal bir emir olur. (A.Avni Konuk)

Soru: Hak Tel hazretlerinin kudretinde cizlik dnlemez. Bu kadar


gnhsz ocuun ldrlmesine gerek kalmakszn, Nemrd ve dierleri gibi
kendisine kar gelenlere kar dier neblere verdii kar koyma kudreti gibi,
Ms (a.s.)a da Firavun'a kar, direnme kudreti ihsn edebilirdi. Onu bu
acp tarzda takviye etmesindeki hikmet nedir?
Cevap: Bu mes'ele ezel isti'dda balanr. nk Hak Tel hazretlerine,
ilh ilminde sbit olan aynlar, isti'dd lisn ile talep ettikleri halleri verirler.
Ve bir eye isti'ddnn gerektirdii eyin dnda bir ey vermek hikmete aykrdr. Hak Tel ise Hakm'dir. Bundan dolay mahal dolaysyla tecell eder.
Ben srl ocuklarnn sbit aynlar, mutlak feyz vericiden isti'dd lisn ile,
ldrlerek msev rh lemine geri dnmeyi ve ona o ekilde yardm talep
ettikleri gibi, Ms (a.s.)n yce isti'dd da bu hli gerektirmi idi. Ve Firavun
ile yardmclarnn yaplmam isti'ddlar da zerlerine bu tecellyi ekti. Yoksa bu acip tarzn olmasna gerek kalmakszn da Hak Tel cenb- Ms'ya
kuvvet ihsn edebilirdi.
te bu Ben srl ocuklarnn Ms (a.s.) yznden ldrlmesi ve onlarn hayatlarnn topluca msev rh lemine geri dnmesi sretiyle yardm
etmeleri, Ms (a.s.)a ilh bir tahsstir. nk ondan nce bu hal, hibir neb
iin olmamtr. Ve ''ulvyye hikmeti" shibi olan Ms (a.s.)n hikmetleri ok981

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

tur. Ve ben inallh Tela bu hikmetlerden ilh emir ile htrma aktarlanlarn bu mbrek fassta beyn edeceim. te Ben sril ocuklarnn Ms
(a.s.) yznden ldrlm olmalarnn hikmeti, slih ryda Muhammed
sretin azndan sylenmi olarak alnp bu fassta beyn edeceim hikmetlerin ilkidir.

imdi Ms (a.s.) fal kuvvetleri toplamakla, ancak bu kalabalk


rhlarn tamm olduu halde dodu. nk kk bykte tesirlidir. Sen
ocuu grmez misin? zellikle bykte tasarruf eder. Bundan dolay byk kendi dzeyinden ona inip onunla oyun oynar ve ona ocuka syler ve
ona onun aklyla gzkr. Byle olunca o, onun itati altndadr. Oysa o,
vkf deildir. Ondan sonra onu kendi terbiyesine ve himyesine ve ilerinin grlmesine ve gvenliine megl klar, t ki gnl darlanmasn. te
bunun hepsi kn bykte olan fiilindendir ve bu makmn kuvvetinden dolaydr. nk ocuun Rabb'ine zaman yenidir, nk yeni olmutur. Oysa byk daha uzaktr. imdi Allah Tel'ya yakn olan kimse, Allah
Tel'dan uzak olan kimseyi teshr eder yan itat ettirir. Nitekim pdiha
yakn olan sekin kiiler, ona yaknlklarndan dolay uzak olanlar itat
ettirirler. Reslullah (s.a.v.) ya esnsnda kendisini yamura kartrd
ve onun isbet etmesi iin ban aard ve "Onun Rabb'ine olan zamn yenidir" buyurur idi. imdi bu Nebnin bu Allha olan marifetine bak ki,
onu ne ey en stn ve yce ve apak gsterdi! u halde yamur, Rabb'ine
yaknl olduu iin, beerin en fazletlisini teshr eyledi. Bundan dolay
vahiy ile inen resl gibi idi. Byle olunca yamur onu hl ile biztihi da'vet
etti. Rabb'inden ona getirdii eyin ona isbet etmesi iin, kendini yamura
karrd. imdi ondan ona isbet eden ey sebebiyle onun iin ilh fayda
olumasayd, kendini ona karmazd. Bu rislet, suyun risletidir ki, Allah
Tel diri olan her eyi ondan hlk etti. yi anla! (2).
Yan Ms (a.s.) kendisine fal kuvvetler mesbesinde bulunan ldrlen
ocuklarn rhlarn toplamakla, bu kalabalk rhlarn tamm olduu halde
dodu. nk ocuk bykte tasarruf etmek sretiyle tesirlidir. Sen ocuun
kk oluu gerei ile bykte fil ve tasarruf edici olduunu grmez misin?
te ocuun mertebesine inip onunla oynar ve onun "su" diyecei yerde
"buva" ve "yemek" diyecei yerde "mama" ve "scak" diyecei yerde de "cs"
der. "yi"ye "cici" ve "fen"ya "kaka" szleriyle ocuka syler ve ona ocuun
akl derecesinde grnr. te nsanlara onlarn akllar zere sz syleyin
buyrulmas da bu hakkate dayanmaktadr. Byle olunca byk kn
itati altndadr. Hakkat byle iken byk, ocuun itati altnda olduuna
vkf deildir, yan bundan gfildir. ocuk by kendi mertebesine indirdikten sonra, o by kendi terbiyesine ve himyesine ve ilerinin grlme-

982

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

sine ve gnlnn darlamamas iin kendisinin gvenlii ile megl etmek


sretiyle de itat ettirir.
te bu bahsedilen hallerin hepsi, kn bykte olan te'srinden ve bu
tasarruf kklk makmnn kuvvetinden dolaydr. nk ocuun
Rabb'ine ulama zamn yenidir ve o yeni vct bulmutur. O Rabb'ine yakn
zamandr. Byle olunca Allah Tel'ya en yakn olan Allah Tel'dan en uzak
olan itat ettirir. Bunun bu lemde rnei gzkmektedir. Sr sultanlarn
yaknnda olan sekinler, o pdiha olan yaknlklarndan dolay pdihn
daha uzak olan idaresindekileri itat ettirirler.
Reslullah (s.a.v.) Efendimiz yamur yaarken mbrek vcdlarn
yamura tutarlar ve yamurun isbet etmesi iin, mbrek balarn aarlar ve
sebebi kendilerinden sorulduunda: "Rabb'ine olan zaman yenidir" buyururlar idi. Sen bu neblerin Sonuncusu (s.a.v.)in u Allaha ma'rifetine bak ki, o
ma'rifet ne kadar stn ve ne yce ve ne kadar ikrdr!
Yamur, Rabb'ine zaman olarak yakn bir zamanda ulam olduu iin,
beerin en fazletlisi olan (S.a.v.)i teshr eyledi. Bundan dolay yamur cenb-
Peygamber'e vahiy ile gelen resl, ya'n Cibrl (a.s.) gibi idi. Melein vahiy
lisn ile daveti gibi, yamur da cenb- Peygamber'i hl lisn ile biztih
da'vet etti. nk kmiller, zhir duyular ile idrk ettikleri eyin hepsinde,
kendilerine ilh hazretten, alglanabilir sretlere inmi olan ma'nlar bulurlar. zellikle "yamur" ilh hazretten inmi olan "ilm"in sretidir.
Ve yamura "kendini karmas" kmil rhun kendi zerine verilen feyzin
alnmas ve "ban almas" da hakkatlerin ve ilimlerin aa kmasnda mnilerin kaldrlmasna ve kll ve cz' manlarn aa k yerinin beyin olduuna irettir. Nasl ki vicdn eylerin oluma mahalli "kalb"dir.
imdi Rabb'inden cenb- Peygamber'e getirdii ilh haytn ve ilmin ve
feyzin kendilerine isbet etmesi iin mbrek vcdlarn yamura kartrlar
idi. Bundan dolay yamurdan (S.a.v.) Efendimiz'e isbet eden ilhi feyz sebebiyle, o yamurdan kendileri iin ilh fayda olumasayd, mbrek
vcdlarn yamura karmaz idi.
Yamurun bu risleti suyun risletidir ki, Allah Tel hazretleri Kur'n-
Kerm'de:
ve cealn minel mi klle eyin hayy yan Ve her canl eyi sudan
hlk ettik (Enbiy, 21/30)
yet-i kermesinde beyn buyurduu zere hayt shibi olan her eyi sudan halk etti.Bu hikmeti iyi anla!

983

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve onun tbt yan sandk iine konulmasnn ve denize salnmasnn


hikmetine gelince: "Tbt yan sandk" onun cisimsel insanlk tarafdr. Ve
"deniz" bu cisim vstasyla dnsel bak as kuvvetinin ve somut ve
soyut duyularn verdii eyden (ki onlardan ve onlarn benzerinden bir ey,
bu insn nefs yan insann kendi varl iin, ancak bu madde beden sebebiyle oluur) onun iin ilimden hsl olan eydir. imdi ne zamanki nefs bu
cisimde olutu ve onda tasarruf ile ve onu idre ile me'mr oldu; Allah Tel bu kuvvetleri onun iin letler olarak kld. Kendisinde seknet olan bu
tbtun idresinde, ondan Allah Tel'nn amalad eye onunla ular.
Bundan dolay bu kuvvetler ile ilmin trleri zerine ykselmesi iin onunla
denize atld. Byle olunca ona bununla bildirdi ki, her ne kadar onu kullanc olan rh, onun iin idre edici ise de, onu ancak onunla idre eder.
ret babnda ve hikmetlerde, "tbt" olarak ta'br edilen bu "nst yan
cismn insanlk"ta mevct olan bu kuvvetleri ona birlikte bulunan kld.
Hak Tel'nn lemi idresi de byledir. Onu ancak onunla, yhut onun
sreti ile idre etti. imdi ocuun babann vct vermesine ve sonularn
kendi sebeplerine ve arta balanmlarn kendi artlarna ve illete balanmlarn kendi kendi illetlerine, delle balanmlarn, kendi delillerine ve
tahkk edilmilerin kendi hakkatlerine bal olular gibi; onu ancak onunla idre etti. Ve bunun hepsi lemdendir. O da Hakk'n onda idresidir.
Bundan dolay onu, ancak onunla idre etti (3)
Hz. Ms'nn annesi tarafndan bir sandk iine konularak denize atlmasndaki hikmete gelince: "Sandk" Ms (a.s.)n cisminden ibret olan "nstinsanlk"tr. "Deniz" de bu cisim vsta-syla cenb- Msya gelmi olan ilmin
sretidir. nk "ilim" dediimiz ey, fikirsel bak kuvvetinin ve zhir ve
btn duyularn verdii bir eydir. Ve bu kuvvetler de ancak bu madde bedenin vcdu sebebiyle hsl olur. Farz edelim bu kesf cisim olmasa iitme duyusu, grme duyusu, koklama duyusu, tadma duyusu ve dokunma duyusu
dediimiz kuvvetler zhir olmaz idi. te, mesel bir eyin ac vey tatl olduunu bilmemiz iin bu kuvvetlerden tad almay kullanrz. Bu tadma duyusu
syesinde bize bir ilim hsl olur. Dier kuvvetler de buna kyaslanabilir.
imdi Ysuf Fass'nda da zh edildii zere(s.a.v.) Efendimiz nsanlar
uykudadrlar; ldkleri zaman uyanrlar" ve "Dny uyuyan kimsenin
rys gibidir" hadis-i erflerinde "dny"y hayl lemine katarlar. Ve hayl
leminden ibret olan r'yda grlen sretler, nasl uygun ma'nlarna gemek sretiyle ta'bre muhta olurlarsa, hakkat ehli indinde de, ayn ekilde
hayl leminden ibret bulunan bu dnyda grlen sretler de, uygun
ma'nsna gemekle ylece ta'bre muhta grlr. Ms (a.s.)n sandk iine
konulmas ve denize atlmas da, bu lemin sretlerinden bir sret idi. Cenb-
eyh-i Ekber (r.a.) efendimiz burada bu sretleri ta'br ve hikmetlerini beyn
buyururlar.
984

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

imdi insan nefs, yan insann zti mevcdiyeti, bu kesf maddesel bedende oluunca ve bu bedende tasarrufa ve onu idreye me'mr olunca, Allah
Tel bu zhir ve btn kuvvetleri insn nefs iin letler olmak zere halk
buyurdu. Ve insn nefs Allah Tel'nn amalad eylere bu kuvvetler
vstasyla ular. Ve Allah Tel'nn amalad eyler, Hakk'n ve halkn
vc-dunu ve aralarndaki irtibt bilmek ve eyy hakkati ynyle grmek
ve idrk etmektir. nk eynn hlk edilmesinden ve lem ve dem'den
kast ilh bilgidir. Nitekim hads-i kudsde "Ben bir gizli hazne idim, bilinmeme muhabbet ettim, halk bilinmem iin hlk ettim" buyu-rulur. Bu ilh
bilgi dem iin kemlin ayndr. Ve bu keml insn nefste ancak bu zhir ve
btn kuvvetler syesinde oluur. Ve insn nefs ilh ama olan bu ilh bilgiye, ancak bu kuvvetler ile ular. Ve bu beden sandnn nefis tarafndan
idresinde Rab iin seknet vardr.
"Seknet"in hem "skn"dan ve hem de "mesken"den tremi olmas
mmkndr. nk eynn hlk ediliinden kast, mutlak ztta bulunup,
potansiyel olan sonsuz isimlerin ve sfatlarn fiilen aa kmas ve karlmasndan ibrettir. Ve aa kma karlmada keml olumadka, kll aa
kmaya olan st irdede skn hsl olmaz. Bundan dolay insan- kmil olan
nebler (aleyhims's-selm) ve onlarn vrislerinin cisimlerinin, nefisleri tarafndan idresinde, onlarn Rab'leri olan "Allah" toplayc ismi iin skn hsl
olur. nk mutlak vcdun kendisini kendisiyle bilmesinden ibret olan ilk
taayyn(cel) ve isim ve sfatlarnn aa kyla olan bilmesinden ibret
olan taayynn(isticl) kemli onlarn vcdu ile husle gelmitir. Ve "mesken"den tremi olduunda, insan- kmilin cisminde olan "kalb"e iret buyrulur. Nitekim hads-i kudsde buyrulur: Ben yerime ve gme smadm;
fakat saknc ve pk olan mmin kulumun kalbine sdm Ve insan- kmilin kalbinin erhi ve zh uayb Fass'nda geti.
te Ms (a.s.) bu zhir ve btn kuvvetleri ile ilim trlerinin zerine ykselmesi iin, "sandk" mesbesinde olan cismi ile "ilim" mesbesinde olan "deniz"e salnd. Yan cenb- Ms'nn sandk ile denize salnmasnn sreti,
rhunun cismine konulup sandk mesbesinde olan cisminin de ilimler denizine atlmasnn sretidir.
Byle olunca, Allah Tel, sandk ile denize atlmas ile cenb- Ms'ya
unu bildirdi ki: Her ne kadar onu kullanc olan rh, cismin idrecisi ise de,
cismi yine cisim ile idre eder. nk zhir ve btn kuvvetler cisimdendir.
Cisim olmasa bu kuvvetlerin gzkmesi ihtimli yoktur. Oysa cismin
idrecisi, shibi mhiyetinde olan rhtur. Fakat idresinin ederleri gzkmez.
Bundan dolay etken olan rh, edilgen olan cismi, ancak cisim vstasyla idre
edebilir. Bundan dolay Allah Tel hazretleri iret bbnda ve hikmetlerde
"tbt" ta'br edilen bu nstta, ya'n cisimde, mevct olan bu zhir ve btn
kuvvetleri o cisme, birlikte bulunan kld. te Hak Tel'nn lemi idre bu985

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

yurmas da bunun gibidir. Ya'n rh nasl insn cismin kayymu olup onu
cisimden olan zhir ve btn kuvvetler ile idre ederse, lemin Kayymu
olan Hak Tel da lemin cismini, lemden olan eylerle ve sretler ile idre
eder.
Nitekim evldn vcdunun, babann vcd vermesine ve sonularn
kendi sebeplerine ve arta balanmlarn kendi artlarna ve illete balanmlarn kendi illetlerine, delle balanmlarn, kendi delillerine ve tahkk edilmilerin kendi hakkatlerine bal olular gibi; onu ancak onunla idre etti. Ve
lemin ileri bu kide erevesinde idre edilmektedir. Bundan dolay Hak
Tel lemi ancak lem ile, yan lemden olan eyler ile idre buyurur. te bu
idre lemde Hakk'n idresidir. Ve lemi ancak yine lem vstasyla idre
eder. Bu hakkatten gfil olan perde ehli, lemin yine lem ile idre edildiine
bakp lemi vcda getirenin, lemi vcda getirdikten sonra, lemin ilerini
koyduu knn diresine terk ederek, tasarruf etmediini zannederler. Ne
kadar byk bir cehlet!

Ve bizim ev bisretihi yan yhut onun sreti ile szmze gelince, lemin sretini kastederim; onunla da gzel isimleri ve ok yce sfatlar
kastederim ki, Hak onlar ile isimlenmi ve onlar ile vasflanmtr. imdi
Hak Telnn isimlenmi olduu bir isim bize ulam ise muhakkak biz, o
ismin ma'nsn ve rhunu lemde grdk. Bundan dolay lemi, ancak yukarda belirtildii gibi, lemin sreti ile idre eder. te bunun iin zt ve
sfat ve fiiller olan ilh hazretin niteliklerini toplam bir enmzec yan
numne olan demin hlk edilii hakknda nnallhe halaka deme al
sretihi ya'n "Allah Tel dem'i kendi sreti zere hlk etti" buyurdu.
Oysa onun sreti ilh hazretten gayr deildir. Bundan dolay insan- kmilden ibret olan bu mbrek numnede, btn ilh isimleri ve
fasllanm byk lemde kendisinden hri olan hakkatleri vcda getirdi; ve onu lemin rhu yapt. Bundan dolay sretinin kemlinden dolay
ona ulvleri ve sflleri itat ettirdi. Nitekim lemden Allah Tel'y hamd
ile tesbh etmeyen bir ey yoktur. Ayn ekilde lemden insana itat etmeyen bir ey yoktur. nk sretinin hakkati onu verir. Byle olunca Ve
sahhare lekm m fs semvti ve m fl ard ceman minhu (Csiye, 45/13)
ya'n "Gklerde ve yerde olan eylerin hepsini size itatkr kld" buyurdu.
Bundan dolay lemde olan eylerin hepsi insann itati altndadr. Onu bilen kimse lim oldu; o da insan- kmildir. Ve onu bilmeyen kimse chil
oldu; o da hayvn insndr (4).
Ya'n bundan nceki metinde yer alan Onu ancak onunla, yhut onun
sreti ile idre etti ibresinde geen yhut onun sreti ile szmze gelince, "sret"ten kastm "lemin sreti"dir. u halde bu ibrenin ma'ns: "Ayn
ekilde Hakk'n lemi idre buyurmas, ancak lem ile yhut lemin sreti ile986

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

dir" demek olur. Nitekim yukarda metnin erhinde zh edildi. Bundan dolay
"lemin sretiyle" szyle benim kastm, Hakk'n isimlenmi olduu ve vasflanm bulunduu gzel isimler ve ok yce sfatlardr. dem Fass'nda ve
dier fasslarda zh edildii zere, lem ve lemin sretleri mutlak Ztn
isimlerinin ve sfatlarnn grnme yerlerinden ve bu grnme yerlerinin kesf
vctlar da Hakk'n latfin en latfi olan ztnn mertebe mertebe tenezzlnden ve kesflemesinden baka bir ey deildir. u halde lem ve lemin
sretleri, ilh ilimde sbit ve muhakkak olan gzel isimlerin ve ok yce sfatlarn sretlerinden ibret olur.
Ve ilh ilime sbit olan isimlere it sretler ile lemin sretleri arasnda
latflik ve kesflik nispetlerinden baka bir irtibt yoktur. Bu grnme yerleri o
isimlere it sretlerin glgeleridir. Byle olunca Hakk'n isimlerinden hangi
bir isim bize ulam ise biz o ismin ma'nsn ve rhunu mutlaka bu lemde
buluruz.
rnein Kur'n- Kerm'de ve hads-i erflerde btnsellii i'tibriyle bize
doksan dokuz ilh isim ulat. Bunlardan "Mrd" ismini alalm. Bu ismin
ma'ns ve rhu kendisinin menei olan "rde" sfatdr. nk bu bir sfattr
ki Hayat, lim ve Kudret gibi dier sfatlara benzemez. Onlardan ayr bir sfattr. Mene'de ayrlk olunca tabi'ki onlardan kan isimler arasnda da ayrlk
sbit olur. te lemde Mrd isminin ma'ns ve rhu olan irde sfatnn
hkmrn olduunu biz zevkan yan bizzt hakkatini yaayarak ve vicdnen
buluruz. nk grrz ki, biz insanlar lem sretlerinden birer sretiz ve
her birerlerimizin sreti isimlere it sretlerin grnme yerlerinden baka bir
ey deildir.
Ve bizde, bize ulam olan Hakk'n Mrd isminin ma'ns ve rhu olan
"irde" sfat mevcttur. Bundan dolay kendi nefsimizde zevkan ve vicdnen
Hkk'n Mrd isminin ma'ns ve rhu olan rde sfatn buluruz. Ve dier
taraftan bizde mevct olan irde ve kudret ve ilim gibi sfatlarla toplar, tfekler ve uaklar yapar ve yksek binlar in ederiz ve lemde birok eyler
vcda getiririz. Bu ise Hakk'n lemi, lemin sreti ile idre buyurmasndan
baka bir ey deildir.
te Hak, lemi yine lem ile idre buyurduu iin, (s.a.v.) Efendimiz
dem hakknda nnallhe halaka deme al sretihi y'n "Allah Tel
dem'i kendi sreti zere hlk etti" buyurdu. nk ilh hazret Zt ve sfat
ve fiillerin tammn toplam olan bir hazrettir. Ve dem ise ilh hazretin
btn niteliklerini toplam olan bir numnedir.
Metn-i erf, ba'z nshalarda hve bernmec ve ba'zlarnda hve
enmzec eklindedir. "Bernmec", Farsa "bernme" kelimesinden Arapaya
gemitir. Bernme kitbn nsz ma'nsna gelir. Bu kitbn nsz o
kitbn iinde olan btn fikirlerin ve manlarn zetidir. Ve lem ilh sret
987

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

zere mahlktur. Ve dem ise, lemin iinde barndrd btn manlar


toplam bir z olduundan lem kitbnn "bernmesi-nsz"dr. Ve
"enmzec" dahi Farsa "numne" kelimesinden Arapaya gemitir. Ve
numne mensp olduu tmn btn vasflarn toplam bir paradr. Bundan dolay "bernmec" ile "enmzec" kelimelerinin her ikisi de kastedilen
ma'ny ilhm eder.
te dem ilh hazretin bir "numne"si olduundan, onun sreti ilh
hazret sretinin gayr deildir. nk demin vcdu, Zt ve sfat ve fiillerin hepsini toplamtr. Demek ki Hak Tel, insan- kmilden ibret olan bu
mbrek numnede, btn ilh isimleri ve gklerin ve yerin tammndan
ibret olan fasllanm byk lemde olup bu mbrek numnenin
vcdunun dnda kalan sretlerin hakkatlerini vcda getirdi ve o insan-
kmili, lemin rhu ve z kld.
Ve insan- kmil lemin rhu olduu ve onun sretinde bahsedilen
kemlt bulunduu iin, Hak Tel ona, gkler ve ulv rhlar gibi ulv lemleri ve yer ve sfl rhlar gibi sfl lemleri itat ettirdi.
Ve nasl ki lemin paralarndan Hakk' hamd ile tesbh etmeyen bir ey
yok ise, ayn ekilde lemde insan- kmilin itati altnda bulunmayan hibir
ey yoktur. nk insan- kmilin hakkati olan "Allah" ism-i erfinin gerei
bu ismin tasarrufu altnda bulunan btn lem paralarnn onun itati altnda
bulunmasn cb eyler.
Ve her bir eyin Hakk' hamd ile tesbh etmesi hakkndaki zhlar Muhammed Fassnn sonlarnda gelecektir. te bu hakkate dayal olarak, Hak
Tel hazretleri Kur'n- Kerm'de:
Ve sahhare m fs semvti ve m fl ard ceman minhu (Csiye,
45/13) ya'n "Gklerde ve yerde olan eylerin hepsini size itatkr kld"
buyurdu. u halde ulv olsun, sfl olsun, lemde olan eylerin hepsi, insann itati altndadr. Fakat bunun byle olduunu ancak insan- kmil bilir.
Hayvn insan ise ne kendinden ve ne de evresinden haberdrdr. Fikirsel
bak asnn cd ettii bir ey olan felsefe, insan hayvniyyetten kurtaramaz.
Bunlarn fikirleri ve fiilleri dem ile drs Fass'nda biraz zh edilmi idi.

988

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

imdi Ms'nn tbt iinde denize braklmas grnte, helk sreti


idi. Zhirde ve btnda onun iin ldrlmekten kurtulu oldu. Bundan dolay nefislerin, ilim ile cehlet llnden dirilii gibi diri oldu. Nitekim,
Hak Tel buyurdu: E ve men kne meyten (En'm, 6/ 122) "O kimse l
idi', ya'n (cehlet ile): fe ahyeynhu yan "Biz onu dirilttik", ya'n (ilim
ile); ve cealn lehu nren yem bih fn nsi yan Ve biz ona bir nr
kldk ki insanlar iinde onunla yrr (o da hidyettir): ke men meseluhu
fz zulumti yan "Acab karanlklarda olan kimseye benzer mi?" (o da
dallettir): leyse bi hricin minh yan "Ondan dar kamaz" ya'n
(ebeden doru yolu bulamaz). nk iin kendi nefsinde bir sonu yoktur ki
orada durabilsin. Byle olunca hd insann hayrete hidyet olmasdr. u
halde anlalm olur ki, muhakkak i, "hayret"tir. Ve hayret, kprt ve harekettir ve hareket de hayattr. Bundan dolay, skn yoktur; u halde lm
yoktur ve varlktr, bundan dolay mutlak yokluk yoktur. Ve suda dahi byledir ki, yeryznn hayt onun sebebiyledir. Ve onun hareketi Hakkn
ehtezzet yan "htizz eyledi-kmldad" (Hac, 22/5) szdr. Ve onun
yklenmesi Hakk'n ve rabet (Hac, 22/5) ya'n "Ziydeleti-iti" szdr.
Ve onun dourmas Hakk'n ve enbetet min kll zevcin behc (Hac, 22/5)
yan "Her bir gzel iftten bitki kard" szdr. O ancak kendisine benzeyeni, ya'n kendi gibi tab olan eyi dourdu, demektir. Bundan dolay
yerden doan ve ondan ortaya kan eyle yeryz iin ikilikten ibret olan
elilik olutu. Ve ayn ekilde Hakkn vcdu iin dahi, ne'esiyle ilh
isimlerin hakkatlerini talep eden lem cinsinden ondan ortaya kan ey
sebebiyle okluk; ve muhakkak o yledir ve byledir, diye isimlerin saylmas sbit oldu (5).
Ya'n Ms (a.s.)n sandk iinde olduu halde annesi tarafndan denize
braklmas grnte, helk sreti idi. nk daha yeni domu bir bebekti,
bir sandk iine koyup denizin dalgalar arasna salmak, onun helkine almaktr. te bu denize brakma helk sreti olmakla berber zhir ve btnda
cenb- Ms'nn ldrlmekten kurtuluunun sreti oldu. Beer nefisleri, nasl ki ilim ile cehlet llnden dirilir ve kurtulursa, Ms (a.s.) da ylece
diri oldu. nk ilim renme grnte, nefsin rahatnn bozulmas
sretidir. Nefsin rahatnn bozulmas ise shhatin bozulmas ve shhatin bozulmas da helki davet eder. Oysa bu grnen hlin iyznde beer nefisleri, zhirde ve btnda cehlet llnden diri olur. Ve nefislerin ilim ile hayat
bulduu En'm sresinde olan u yet-i kermede beyn buyrulur. Ve cenb-
eyh (r.a.) yet-i kermeyi tefsr ederek dell getirirler:
"O kimse ki cehlet ile l idi. Biz onu ilim ile dirilttik. Ve ona bir nr
icd ettik ki, insanlar iinde o nr ile gezer. O nr da hidyettir. O kimse
acab karanlklarda olan kimseye benzer mi? O karanlk da dallettir ki, o
kimse dalletten ibret olan o karanlklardan dar kamaz, ya'n ebeden
doru yolu bulamaz." (En'm, 6/122)
989

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Deniz vstasyla devmllk bulan Ms (a.s)n hissi hayt, "ilim" ile oluan akl hayta benzetilmitir. "Su"yun ilim sreti olduuna dikkt ekilir.
nk kendisinden her ey hayat bulan "su" ile madde bedenler, nasl hayat
bulursa, "ilim" ile de beer nefisler ylece ma'nev hayt bulur ve dalletten
ibret olan karanlklardan kurtulur ve karanlklarda kalanlar ise ebeden doru
yolu bulamazlar.
Bilinsin ki ilim ikidir: Birisi "hakikt ilmi" dieri "hayl ilmi"dir:
"Hakikt ilmi" neblerin ve onlarn vrisleri olan evliynn tebl buyurduklar ilimdir ki, "hakikt" ile "hayl" arasn toplamtr. Bu ilmi tahsl edenler vcdun hakkati ile hayl arasndaki balantlara rif olduklar iin "hayret"e derler. Bu hayret vlm hayrettir. nk hakk ilmin netcesidir.
Onun iin (S.a.v.) Efendimiz "Y Rabbi, sende benim hayretimi arttr!'' buyurdu.
"Hayl ilmi" de felsefeciler ile fen ehlinin zerinde younlatklar tab
ilimlerdir. Bunlar neblerin ve evliynn teblilerine kulak asmayp madd
aratrmalar ile vcdun hakiktini idrk etmeye alrlar. Oysa madde ve
maddeden olumu olan muhtelif sretler hep hayllerden ibrettir. Bu
hayller ise hakk vcdun isimlerinin glgesinden baka bir ey deildir. Ve
hayllere dalm olan kimselerin bir hayli brakp dierine yapmak sretiyle
azz mrlerini harcayacaklarna ve doru yolu ebediyyen bulamayp hayrete
deceklerine phe yoktur. Onlarn bu hayreti "zemm edilmi hayret"tir.
nk haylin verdii bir ilmin netcesidir. Ve bu ilim cehletin ayndr. nk ileri dolaysyla durmakszn devm eden dimi tecelllerden ibret olan
ilh emrin sonu yoktur ki, bu sonda durulabilsin. u halde hd, insann
"vlm hayret"e hidyet edilmi olmasdr. nk rif grr ki, vcd birdir ve bu sretler onun isimleri dolaysyla dimi tecelllerinden ibrettir ve bu
tecellnin sonu yoktur ki, te buras mhedenin sonudur deyip orada durabilsin. Bu sebeble hayrete der. Bundan dolay bilir ki, muhakkak vcd
ii, "hayret"tir.
imdi mdemki "hayret" durmann olmay sebebiyle olur; u halde hayret, karar klmama ve harekettir. Ve hayrette olan kimse muztaribtir, rpnr
durur. Ve hareket olan yerde de hayat vardr. Ve hareket olan yerde tabi' olarak skn olmad gibi, hareket hayt lzmlu kldndan, hareketli olan
iin de lm yoktur. Nitekim, hads-i erfte buyurulur, "lim ile diri olan
kimse ebeden lmez." Ve "hayret" yhut "hayt" vcttur, ya'n varlktr. u
halde mutlak yokluk yoktur. Ve ilimde hayt mevct olduu gibi, kendisiyle
arzn hayt oluan suda dahi hayat vardr. Ve "arzn hareketi" Hac sresinde
olan: ve terel arda hmideten fe iz enzeln aleyhel m ehtezzet ve rabet ve
enbetet min kll zevcin behc yan Ve yeryzn kurumu grrsn.
Fakat ona su indirdiimiz zaman hareketlenir ve kabarr ve btn gzel
iftlerden bitkiler kard (Hac, 22/5) yet-i kermesindeki Hak Tel'nn
990

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

ehtezzet yan "htizz eyledi-kmldad" szyle sbittir. nk gkten


yamur yadktan sonra yeryz yamur sebebiyle "kmldar, ihtizz eder."
Ve yeryz insan bedenine mudildir. nsan bedenine ilim geliinde hareket
ve ztrb olduu gibi, yeryzne de su indiinde kmldar ve hareketlenir.
Bundan dolay ilmin hliyle suyun hli bir birine benzemektedir. Ve "yeryzn yklenicilii"ne dell de Hak Tel'nn ve rabet ya'n "ziydeleti, iti"
szdr. Ve "yeryznn dourmas"nn delli de Hak Tel'nn ve enbetet
min kll zevcin behc ya'n "Yeryz btn gzel yzlerden her bir iftten
bitkiler kard" szdr ki, yeryz ancak kendisine benzeyeni ya'n kendi
gibi tab olan eyi dourdu, demektir. Bundan dolay yeryz ferd ve tek bir
vcd olduu halde kendine benzeyen eyi dourmakla "elilik" demek olan
"ikilik" olutu. Ya'n yeryz tek bir vct iken kendisinden ortaya kan eyle
ift vct peyd oldu. Ve ite Hakkn vcdu da byledir. nk Hakkn
vcdu ferd ve tek olduu halde, ne'esiyle ilh isimlerin hakkatlerini talep
eden lem, ferd olan Hakkn vcdundan ortaya kmakla okluk meydana
geldi. Ve Hak'tan aa kan lem ile sbit oldu ki, ilh isimler ok ve eitlidir; bundan dolay biz Hak'tan aa kan lem ile "Hak, yledir, byledir"
deriz. Yan lemin sretlerine bakp onlarda grdmz hkmlere ve eserlere gre Hak, Rezzk'tr, Msvvir'dir, Mu'ti'dir, Mni'dir, Drr'dr, Nfidir
ve benzeri deriz. Byle olunca ferd olan Hakkn vcdu kendisinden aa
kan lemin vcdu ile ift oldu. Ve vcd bir iken ikilik hsl oldu.

imdi onunla ikier ikier oldu ve okluun teklii ona muhlif oldu.
Oysa Hak Tel zt ynyle ahad yan tek ayn idi. Nitekim kendisinde
aa kan sretler ile ok olan heyl cevheri tek ayndr. yle ki o, onlar
biztihi taycdr. Hak dahi tecell sretlerinden kendisinde aa kan
eyle byledir. Bundan dolay Hak aklla idrk edilebilir teklikle berber,
lem sretlerinin grnme yeri oldu. imdi Allah Tel'nn kullarndan dilediini vkf olmakla tahss ettii bu ilh retim ne gzeldir! (6).

Kerem shibi erh ediciler hazart metinde ihtilf etmilerdir.


Kn nshasnda ve
Ya'kb Hn nshasnda ve
Abdlgan Nblus nshasnda ve
Mevln Cm nshasnda ve
Bl Efendi nshasnda eklindedir.

991

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve cenb- Abdullah Bosnev, Dvd-i Kayser hazretlerinin al tarzna


birka yn ile hat isnd etmitir. Bl efendi kelimesinin "f" harfi ile olmasnn akla daha yakn ve makma daha uygun olduunu beyn eder. Fakr,
cenb- Abdrrezzk Kn'nin ibresini yukardan beri gelen ifdenin akna ve cenb- eyh-i Ekber (r.a.) hazretlerinin yce maksatlarna daha uygun
grdmden bu ibreyi almakla yetindim. nk yukarda "Yeryz iin
ikilikten ibret olan elilik olutu" buyurulmu ve Hakkn vcdu iin dahi,
lemin kendisinden aa k sebebiyle okluk sbit olduu belirtilmi idi.
Bundan dolay bu beyn ta'kp eden ibre olur. Ve buna, "imdi
ferd olan Hakkn vcdu kendisinden aa kan lem ile mesn oldu. Yan
ift olup ikileti" ma'ns verilirse ifdenin zevki daha fazla olur.
Ve bu ma'ny iiten bir kimse tarafndan: "Pekl, ferd olan Hakkn
vcdu kendisinden aa kan lem ile ift olunca, bu lemin vcdu Hakk'a muvfk m yoksa muhlif mi olur?" sorusu sorulabileceinden cenb- eyh
(r.a.) buna cevben:
"lem sretlerinin okluunun tekliinin tamm, ferd olan Hakk'n
vcduna muhlif oldu" buyurur. nk "lemin sretlerinin okluunun
teklii" akl mertebesinde sbit olan isimlerin okluunun tekliinin glgesidir. Ve glge bir i'tibr ile, glge shibinin ayn ise de, bir i'tibr ile gayrdr.
Bundan dolay "lemin sretlerinin okluunun teklii" gayr olu i'tibrn
gre ferd olan Hakk'n vcduna muhlif olur. Oysa Hak Tel zt ynnden
ahad yan tek ayn idi. O ztnn ahad yan tek oluu i'tibr ile, vctsal okluk ve bantsal okluk tekliinden mnezzehtir.
Nakibendiyye-i Hlidiyye tarkatnn pri Mevln Hlid (k.A.s.) hazretlerinin Mevln Cm (k.A.s.) tarafndan ilveyle buyurulan aadaki gazeli
bu ma'ny iret etmektedir.Beyt:
Tercme: Geri sen cihn zerrelerinin sretinde tecell edicisin. Kh kendini gsterirsin ve kh beer rtsne brnrsn. Fakat mdemki senin ztn
sonradan olmaklk kirinden berdir; ey dost, sana ne beer, ne gne ve ne de
persin diyebilirim! Ey pk zt, btn bunlarn hepsi sana perdedir. Sen baka
bir eysin!
Hak Tel heyl cevheri gibidir. nk heyl cevheri zt ynnden
tek ayn ve kendisinde aa kan sretlerin okluu dolaysyla, oktur. Onun
vcdu his leminde sbit olmayp akl mertebesinde mevcttur. Ve heyl
cevheri varlksal bir ayn vct ile mevct olmamakla berber, zt ile btn
sretleri taycdr. te Hak dahi, tecell sretlerinden kendisinden aa kan eyle heyl cevherine benzer. Bundan dolay Hak aklla idrk edilebilen
bir teklik zere sbit olmakla berber, lem sretlerinin grnme yeri oldu. u
halde Hak, ahadiyyet yan teklik ztnda potansiyel olarak mevct olan isimleri sretiyle tecellsi dolaysyla oktur.
992

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve Hak potansiyel olarak ztnda bulunan lem sretlerine aynadr. nk akdes feyzle, btn isimlerin sretleri Hakkn vcdunda aa kar. Ve
Hakk'n zt ahadiyyeti yan teklii akl mertebesinde kalr, ya'n bu
ahadiyyeti akl idrk eder.
rnek: Bir kiraz ekirdei iinde sonsuz aalar, dallar ve yapraklar potansiyel olarak bulunmaktadr. Oysa ekirdek ahad yan tek ayndr. His bakyla bakldnda bu okluk grnmez. Ne zamanki ekirdek topraa dikilip
terbiye edilir, iindeki aa yava yava aa kmaya balar; birka sene sonra dallar, budaklar yapraklar ve meyveleri ok olur. Artk ekirdek btn
olup hiss bak ile grnmez; fakat akl bilir ki, bu okluun menei bir tek
ekirdektir. Bundan dolay ekirdein, zt ahadiyyeti yan teklii aklda
idrktedir. ekirdek bu aklla idrk edilen teklii ile berber o ok olan dallarn, yapraklarn ve meyvelerin grnme yeri olur.
Hakk'n ahad yan tek oluu ile lem okluklar arasndaki irtibt dem
Fassnda ayrntl olarak anlatldndan, burada tekrr zha lzm yoktur.
imdi Ms (a.s.)n sandk iine konularak denize atlmas hakkndaki
Kur'n haberleri ile Allah Tel, bak ki ne gzel retimde bulundu! Nitekim
yukarda zh edildi. Eer sdece zhiri ifdelere nem verenler kp da:
"Kur'n'n haberlerinden yukarda zh edilen manlar nasl karld? Sandn insan cismine ve suyun ilme benzetilmesi sretiyle Kur'n yetlerinin
tefsrinin geniletilmesi, kiisel birtakm ma'nlardan ibrettir" diyecek olursa
cevp verilir ki:
Allah Tel hazretlerinin bu ilh retimine vkf olmak herkesin mazhar
olabilecei bir sadet deildir. zellikle kendi akllarnn tasarrufu altnda bulunan zhir ehli, bu manlardan asl nsiplenemezler. Bu manlar neblerin
vrisleri olan evliynn sflemi kalplerine Allah indinden inmitir. Bu
manlara i'tirz edenler kendi akllar erevesinden hri bir ey olamayacan zannedenlerdir. Selm akl shiplerinin indinde bu zannn btl olduu
aktr.

993

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ne zamanki Firavun ilesi onu denizde aa yannda buldu, Firavun


onu "Ms" olarak isimlendirdi. Kbtce m su ve s da aa demektir.
Bundan dolay onu yannda bulunduu eyle isimlendirdi. nk sandk
denizde aa yannda durdu. imdi onun ldrlmesini istedi. Byle olunca onun ei Ms hakknda syledi. Ve Firavun'a syledii szde ilh syleyi ile syleyici oldu. nk Allah Tel onu keml iin hlk etti. Nitekim, Aleyhi's salt ve's-selm onun iin ve mrn kz Meryem iin, erlere
mahss olan keml ile ehdet edii ynyle ondan haber verdi. imdi
Ms hakknda Firavun'a kurret aynin l ve leke (Kasas. 28/9) ya'n
"Muhakkak o, benim ve senin iin gz nrudur" dedi. Byle olunca onun
iin oluan keml ile, onun "gz" onunla nurlu oldu. Nitekim, biz dedik.
Ve boulma nnda Allah Tel'nn ona verdii mn ile, Firavun iin de
gz nru oldu. Bundan dolay onu temiz ve pk olarak kabzetti; ktlkten
ve pislikten onda bir ey kalmad. nk Allah Tel onu gnahlardan bir
ey kazanmadan nce mn ettii anda kabzetti. Ve oysa islm gemi
gnhlar siler. Ve onu diledii kimseye Hak Sbhneh kendi inyetine
bir yet kld. T ki hibir kimse ilh rahmetten mitsiz olmaya! nk
kfrler kavminin dnda hibir kimse Allahn rahmetinden mdi kesmez. imdi eer Firavun mdi kesmi olanlardan olsa idi, mn etmeye
kalkmaz idi. imdi Ms (a.s.) Firavun'un einin onun hakknda kurret
aynin l ve leke, l taktulhu as en yenfean (Kasas. 28/9) ya'n O benim
ve senin iin gz nru olsun. Onu ldrmeyin, belki bize faydas dokunur
dedii gibi oldu ve byle gerekleti. nk her ne kadar onun, Firavun'un
mlknn ve soyunun helk olmasna, onun iki eli zere olan neb olduuna her ikisinin de uru yok ise de, Allah Tel Ms (a.s.) ile onlar faydalandrd (7).
Ya'n Firavun'un yaknlar, Ms (a.s.) deniz kenrnda bir aa altnda
bulup da Firavun'a haber verdikleri zaman, Firavun o hazrete "Ms" ismini
verdi. Ve bu isim Msr Kbtleri lisnnda "su" ma'nsna olan "m"' ile "aa"
ma'nsna olan "s" kelimelerinden olumutur. Ms (a.s.) tayan sandk
deniz kenrnda bir aa altnda durduu iin Firavun, o hazreti yannda bulunduu "m" ve "s", ya'n "su ve aa" isimleriyle isimlendirdi. Firavun
mlkn kaybetme korkusuyla, Ben sril ocuklarn ldrmekte olduundan, bunun da Ben sril ocuklarndan biri olmas ihtimline kar, ldrlmesini istedi. Fakat Firavun'un ei siye (r.a.) Hakkn syletmesi ile: "Bunu
ldrmeyiniz; nk benim ve senin iin gz nrudur. Belki bize faydas
dokunur" (Kass, 28/9) dedi. nk Allah Tel cenb- siye'yi insn keml
iin hlk etmi idi. Nitekim (S..v.) Efendimiz u "Erkeklerden biroklar kmil oldu. Ve kadnlardan ancak mrn'n kz Meryem ve Firavunun ei
siye ve Muhammed (s.a.v.)in kz Ftma ve Huveyld'in kz Hadce
(radyallh anhnne)dir" hads-i erfinde onun hakknda erlere mahss
olan keml ile ehdet buyurdu. te erlere mahss olan keml iin hlk edilii
994

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

ynyle cenb- siye, Ms (a.s.) hakknda Firavun'a "O, benim ve senin


iin gz nrudur" dedi. Ms (a.s.) cenb- siye'nin hakkaten gz nru oldu. nk isti'ddnda bulunan kemlt, o hazretin neblii yznden aa
kt. Ayn ekilde Firavun iin de gz nru oldu. nk denizde boulurken
ment ennehu l ilhe illellez menet bih ben isrle ve ene minel
mslimn yan sriloullarnn kendisine inand ilhtan baka (ilh)
olmadna ben de mn ettim. Ve ben, mslmanlardanm (Ynus, 10/90)
dedii Kur'nn ak ve kati haberi ile sbittir.
te bu mn sebebiyle Ms (a.s.), Firavun'un gz nru oldu. Byle olunca
Cenb- Hak Firavun'u temiz olarak kabzetti. Ve onda zhir ve btn pisliklerden bir ey kalmad. Btn pisliklerden bir ey kalmad; nk kalben mn
etmi idi. Ve gnhlardan bir ey kazanmasna vakit kalmakszn boularak
veft etti. Ve bir kfir mna gelince o dakkaya kadar daha nce kendisinden
km olan kfr ve gnh pisliklerinden temizlenir. Ve onda zhir pisliklerden bir ey kalmad; nk bir kfir mna gelince zerine gusl etmek vcib
olur. Oysa Firavun su iinde helk oldu. Bu ise onun iin gusldr. Bundan
dolay Hak Tel onu temizlenmi olarak kabzetti.
imdi Allah Tel rabblk davs gibi bir ktle cesret eden Firavun'un mnn diledii kimseler hakknda esirgemeden verecei inyetine bir
almet kld. T ki hibir kimse ilh rahmetinden mtsizlie dmesin! nk innehu l yeyesu min revhillhi illel kavml kfirn yan Muhakkak ki; kfirler kavminden bakas, Allah'n verecei ferahlktan umut
kesmez (Ysuf, 12/87) yet-i kermesi gereince rahmetinden mdi kesenler
ancak Allah' inkr edenlerdir. nk bir kimse Allah' inkrda srarl olduka
ona ilh rahmet ulamaz. Bu ise pek tab bir haldir. nk rahmet shibi olan
bir Kermin varlna inanmayan bir kimse, rahmet ve kerem istemek iin
mrcaat edecek bir kap bulamaz ve Kermin kaps alnp ondan rahmet
istenmedike o Kerm de kerem vermez. Dny haytnda grlen haller bu
hlin apak hididir. nk dny ilerinde bir ey isteyecek olan herhangi
bir kermin varlna ve onun keremine inanmadka onun kapsn almaz. Ve
bu isteyici kapy almadka o kermin verecekleri de o isteyiciye ulamaz.
imdi Firavun eer mdi kesmilerden ya'n Allah' inkrda srarl olan snftan olsayd mn etmeye kalkmazd. Demek ki Firavun o dakkada kalben
kfrnden dnm idi. Ve bir kimse kalben kfrnden dnse ve lisnen kelime-i ehdet getirse ilh rahmete nil olur ve mn geerli olur. Byle olunca
cenb- siye'nin ilh syleti ile syledii kurret aynin l ve leke, l
taktulhu as en yenfean (Kasas. 28/9) ya'n O benim ve senin iin gz
nru olsun. Onu ldrmeyin, belki bize faydas dokunur sznn hakkati
aa kt ve Allah Tel her ikisini de Ms (a.s.) ile faydalandrd.
Bilinsin ki: Abdrrezzk Kn, Dvd- Kayser, Ya'kb Han ve Abdullah Bosnev hazart gibi kmillerden olan ztlar, kendi erhlerinde, Fira995

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

vunun mnnn shhati hakknda, cenb- eyh-i Ekber (r.a.) tarafndan gerek
Fuss'ta ve gerek Ftht- Mekkyye'de yazl olan ibrelerin ifde ettii kat'i
manlar nakletmilerdir. Bli Efendi hazretleri ise kendi erhinde bu ibreleri
cizlie ykleyip Firavunun hiretteki sadeti ve ekveti hakknda Kur'n-
Kerm'de ve hdis-i erflerde ak ve kat bir haber ulamam olduundan,
Hz. eyh'in Firavun hakknda duraksayarak onun hakknda i Allaha dnktr dediini ve Ftht- Mekkiyye'de "Firavun ve Nemrd ebeden
atetedir" buyurup kendilerinin terchinin ancak bu olduunu ve Fuss'un
ibrelerinde Firavunun mnnn shhatine kesin delller olmayp belki
ibrelerin hepsinin, Kur'n'n zhiri olarak shhatinin cizliine iret ettiini
ve bu mes'elede Hz. eyh hakknda insanlarn dedikleri eyin iftir olduunu
ve bu konunun genel olarak yanl anlalmasnn da Hz. eyh'in
rhniyyetine vkf olmayan erh edicilerin szlerinden kaynaklandn ve
onun Firavun hakknda syledii temiz ve pk olarak kabzetti szn o
hazretin aslnda kastetmek istedii eyin tersine olarak beyn ettiklerini ve
nitekim bu szn erhinde Dvd- Kayser'nin:
Firavunun mn, denizde Ben srl'in getii denizde alan yolu
grmesi ynyle can boaza gelmeden nce ve can boaza dayandnda
dier insanlarn grdkleri hallerin kendisi iin hiret hkmlerinin gzkmesinden nce oluu ynyle onun mn geerli ve gerektir; nk
mn gaybedir"
dediini; oysa bunun doru olmadn beyn edip Fuss'un ibrelerinin
cizlie ykleneceine dir birtakm grler bildirmitir. Fakr gibi zellin
zellinin byklerin grlerine ve tartmalarna karmas gln bir hl ise
de, Halkn lisn Hakkn kalemi olduundan hakr tetkiklerin de buraya
ilve edilmesinden vazgeilemedi: yle ki:
lk olarak: Fussul-Hikem aklla yazlm bir eser deildir ki, onun
ibreleri aklsal tetkiklere dayal grlere ykleneblsin. Nitekim, Hz. eyh
(r.a.) bu kitbn nsznde "Ben ancak bana aktarlan eyi aktarrm. Ve ben
bu yazlm olanlar iinde ancak benim zerime inmi olan eyi indiririm"
buyururlar. Bundan dolay ileride (31.maddede) gelecek olan te bu, yle
bir aktr ki, Kur'n onunla geldi szne bakldnda, Firavunun mnnn
shhati hakkndaki bu dnceler Kur'n- Kerm'in zhirinden alnmtr. Ve
bu tarz tefsr Hz. eyh'e aktarlm olan manlar zmresindendir. u halde
kesindir. Ve eer Firavunun mn geerli olmasa idi, Hz. eyh'e bu tarz tefsr
aktarlmaz ve belki bu ma'nnn aksi inmi olurdu.
kinci olarak: Farz edelim ki Firavunun mnnn shhati hakkndaki
Fuss ibreleri kesin olmayp cizlie ve ihtimle dayal olsun ve bunun iin
Hz. eyh Firavunun mnnn shhati hakknda duraksayp aada gelecek
olan "Ve Firavun kfirlerden olduu halde len kimseler[den] deildir.
imdi onun ii Allah Tel'ya dnktr" szn getirmitir. u halde,
996

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ftht- Mekkiyyenin altm ikinci blmnde Firavunun ebeden ate


iinde olduunu beyn etmek bu duraksama ve zanna aykr dmez mi?
nk bir kimse bir mes'ele hakkndaki kesin kanatini beyn ettikten sonra
yine o mes'ele hakknda tereddt ve ihtiml erevesinde gr beyn etse, bu
iki hkmden birisi fazla olur. Hz. eyh'in yksek eserleriyle asl alkas olmamakla zhir ehline hitben u incelii belirteyim ki: Ftht- Mekkiyye
590 ve Fussul-Hikem ise 628 hicr senelerinde yazlmtr. Byle olmaka
berber, her iki yksek eser de eyh-i Ekber'in kalbine htem-i velyet yan
vellerin sonuncusu miktinden inmi olduu iin ikinci blmnde bulunan
u:
"Drt snf atetedir, ondan kmazlar. Ve onlar Allah Tela zerine byklenenlerdir; Firavun ve benzerleri gibi ki; rabbl Allah Tel'dan kaldrp
kendi nefsi iin iddi eden kimsedir. Firavun: y eyyhel meleu m alimt
lekm min ilhin gayr yan Ey ileri gelenler! Ben, sizin iin benden baka bir ilh bilmiyorum (Kasas, 28/38) dedi ki: "Gkte benim gayrm olan bir
ilh yoktur" demei murd eder. Ve gurur ve onun gayr da bunun gibidir. Ve
ikinci snf mriklerdir. Ve onlar Allah Tel ile berber baka ilh edinenlerdir;diyerek devm ediyor..."
ibresi alnmakla yetinilirse, fikirler Bli Efendi hazretlerinin grlerine
doru kayar. Fakat Hz. eyh Ftuht- Mekkiyye'nin otuz kadar yerinde Firavunun mnnn shhati hakknda beynlarda bulunurlar. Bu cmleden olarak Ftht'n 198. Blmnde on ikinci tevhdde u ibreler bulunmaktadr:
Muhakkak Allah Tel, Firavunun mnn tasdk buyurdu. lne ve
kad asayte kabl yan imdi mi? Ve sen, daha nce si olmutun
(Ynus, 10/91) yet-i kermesi onun mnnn ihlsna delldir. Eer Firavun
mnnda ihlsl olmasayd, Hak Tel onun hakknda Araplar hakknda buyurduu gibi Kletil arbu menn, kul lem tumin ve lkin kl
eslemn ve lemm yedhulil mnu f kulbikum yan Araplar: Biz mn
ettik dediler. (Onlara) de ki: Siz mn etmediniz. Fakat teslm olduk, deyin. Kalplerinize mn girmedi (Hucurt, 49/14), der idi. Bundan dolay Allah Tel muhakkak Firavunun mnna ehdet eyledi. Oysa cizlik olmadka Allah Tel hibir kimsenin tevhdinde doruluuna ehdet buyurmaz.
Ve Firavun mnndan sonra isyn etmedi. u halde Allah Tel onu temiz
olduu halde kabzetti. Ve bir kfir mslman olduu zaman onun zerine
gusl vcib olup, Firavunun suda boulmas ise kendisi iin gusldr. Ve Allah Tel'nn onu bu halde kendine ekmesi ynyle hiret ve dny iddetli
azbndan temizlenmesidir. Ve bunu hayet shibi olan kimseler iin ibret kld. Ve onun mn can ekime hlinde bulunan bir kimsenin imnna benzemedi. nk can ekimede olan kimse dnydan ayrlacana kesin bir ekilde yakn shibidir. Oysa bu boulma, burada byle deildir. nk Firavun denizi, mn edenler hakknda kuru bir halde grd; bildi ki, bu hl
997

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

manlar sebebiyle onlar iin gerekleti. Byle olunca Firavun leceine kesin
bir ekilde yakn shibi olmad. Belki onun zann zerine haytta kalmak stn geldi. Bundan dolay onun mertebesi inn tubtulne yan imdi tvbe
ettim (Nis, 4/18) diyen tvbe edicinin mertebesi deildir. Ve Firavun kfirlerden olduu halde len kimseler[den] deildir. imdi onun ii Allah Tel'ya
dnktr."
te Hz. eyh (r.a.)in Firavunun mnnn shhati hakkndaki grleri
budur. Ftht'n altm ikinci blm mstakil olarak ateten kn olmayna sebep olan hallerin beynna dirdir. Burada Firavun ve Nemrd'un rnek olarak anlatlmas, sdece mahallin zikrinden hlin anlatlmak istenmesi
trnden olur. nk Firavun uzun seneler rabblk da'vs etti. Ve onun bu
hli phe yok ki ateten kn olmayna sebep olacak hallerden idi. Fakat
Kur'n'n ehdeti ynyle lmden nce mn etmekle ve onun bu mnnn
shhatine Kur'n'n zhirinden alnm olan ibreler dell olmakla da'vsnda
srarl olarak lm olan Nemrd'dan ayrld.
Firavun'un mnnn shhati hakkndaki tefsirlerden geildikten sonra
Hz.eyh'in imdi onun ii Allah Tel'ya dnktr" buyurmas, ibu
tefsrlerin kesinlik belirtmediine iret etmez. Belki Hz. eyh yksek detleri
ynyle ii, edeben Hazret-i Hakk'a havle buyururlar. Nitekim dem Fassnda te bu ilh trf edeb shibi, emnler ve halfeler olan kullarn
Hakkn terbiye ettii eydir buyurmulardr. Hakkatte Hakk'a dnk olmayan hibir i yoktur. Bundan dolay imdi onun ii Allah Tel'ya dnktr" ifdesi duraksamaya deil, Allaha kar edebe yklenmi olur.
nc olarak: Mdemki Kur'n ve Hads'de Firavunun atete ebed kalaca hakknda bir aklk yoktur ve Kur'n'n zhirinden anlalan ma'n da
onun mnnn shhatinin cizliidir ve Kur'nn zhiri bu tefsrin tersini sylemeye msit deildir; u halde Firavunun imnnn shhatinin yokluuna
hkm vermek iin dayandrlacak hibir dell yoktur. Bundan dolay bu
huss duraksama mahalli olamaz. nk duraksama ancak delllerin akmas hlinde olur. Mevln Cm, Abdrrezzk Kn, Dvd- Kayser ve
Abdullah Bosnev ve Abdlgan Nblus ve benzeri bykler (k.A.e.) hazart
kendi erhlerini bu esslar erevesinde yazm olmalaryla Hz. eyh'e iftir
etmi olamazlar. nk Bl Efendi hazretlerinin buyurduklar gibi tahkk ehli
kmillerden olan bu yksek ztlarn Hz. eyh'in rhniyyetine vkf olmad
kabl edilemez. Ve Bli Efendi hazretlerinin "Doru deildir" dedii Davd-
Kayser hazretlerinin yukarda bahsedilen Firavunun mn, denizde Ben
srl'in getii denizde alan yolu grmesi ynyle diye balayp,
devm eden sz Ftht- Mekkiyye'nin yz doksan sekizinci blmnde
bulunan eyh-i Ekber'in sznn zetidir. Bundan dolay Dvd- Kayser
hazretlerinin bu gr doru olmaynca Hz. eyh'in grnn de doru
olmamas lzm gelir. Bu ise asl akla gelecek bir ey deildir.
998

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Bl Efendi hazretleri Fuss ibrelerinin her birisinin Firavunun mnnn


makbl oluuna ve shhatine kesin dell olmadn kendi erhinde be madde
ile beyn ettiinden bu be maddeye burada cevp verilmesi uygun grld.
lk olarak;
(Bl Efendi erhi): Hz. eyh'in "imdi Ms (a.s.) Firavun'un einin
onun hakknda kurret aynin l ve leke, l taktulhu as en yenfean
(Kasas. 28/9) ya'n O benim ve senin iin gz nru olsun. Onu ldrmeyin,
belki bize faydas dokunur dedii gibi oldu ve byle gerekleti sznn
Hak Tel'nn brhim (a.s.)dan hikye olarak bildirdii bel fealehu
kebrhm hz yan Hayr, bunu onlarn by yapt (Enbiy, 21/63)
sznn trnden olmas muhtemeldir. Bu ekilde siye'den km olan bu
sz Ms (a.s.) iin Firavun'un eliyle ldrlmekten kurtulu oldu. Ms (a.s.)
Firavun iin imn ynnden ister gz nru olsun ister olmasn farketmez.
nk bu sz Ms'nn haytta kalmasna sebep oldu. Firavunun imn geerli olmad takdirde hikmet ile bu szn kndan dolay yalan olmas lzm gelmez. nk o, ldrlmekten kurtulutur. Nitekim, dedii gibi de oldu. Bununla berber siye bu sz ocuk evkinden ldrlmesinde olan
eyden dolay ancak Firavunun murd zere syledi. nk ocuk ebeveynin gznn nrudur. u halde Ms (a.s.) ocukluk anda Firavunun gznn nru oldu. Byle olunca siye as en yenfean yan belki bize
faydas dokunur (Kasas, 28/9) sznde mnn shhatine ihtiyc olmakszn
sdk oldu.
Cevp: Bu beynn ma'nsnn rhu udur ki:
Cenb- siye Ms'y sevimli bir ocuk olarak grd. Firavunun onu ldreceinden korktu. Firavun'un kalbinde ocuk muhabbeti olduunu bildii
iin Firavunun arzsuna uygun olarak: Bu ocuk benim ve senin iin gz
nrudur, onu ldrmeyiniz; belki bize faydas olur, dedi. Ve Firavun ocuk
sevdii iin Ms (a.s.) ocukluk anda Firavunun gznn nru oldu ve
siye'nin bu sz ile ldrlmekten kurtuldu. u halde siye bu sz ei olan
Firavunun Msy sevmek sretiyle faydalanmasn kastettii iin onu ldrlmekten kurtarmak dncesiyle syledi. Ve bu sznde yalanc kmad.
Demek ki bu sz siye'nin ilminden ve zek ve kavrayndan kaynaklanan bir szdr. Ve bunu kalbinde merhameti olan her bir zek kadn zlim
olan eine kar syleyebilir. Bu ise ilh syleyi ile sylemek deildir. Belki
mizcn ar bast bir szdr. Dier taraftan ocuk ebeveynin gznn nru
olabilir ise de gerek siye ve gerek Firavun cenb- Ms'nn ebeveyni olmadndan bu i'tibr ile onlarn gznn nru olamaz. Bundan dolay Ms'nn
ocukluk anda Firavunun gznn nru olmas akla yatkn deildir. nk Firavun gibi bir cebbr, sevmek sretiyle faydalanmak iin Ms'dan baka, kendisine istediinden a'l binlerce ocuk tedrik edebilir idi. Firavunun
999

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ms'y sevmesi ve okamas asl kendisi iin faydalanma deildir. Byle


olunca cenb- Ms Hz. eyh-i Ekber'in metn-i erfte mn ile, Firavun iin
de gz nru oldu buyurduu gibi Firavunun ancak mn sebebiyle gznn
nru olur. Demek ki Allah Tel boulmas esnsnda Firavun'a bir mn verdi ki, bu mn sebebiyle Ms (a.s.) Firavunun gznn nru oldu. Oysa Firavun mn etmekle boulmaktan kurtulamad. u halde mnnn semeresini
ehdet leminde gremedi. Bu i'tibrla Ms (a.s.) Firavunun gznn nru
olamaz Bundan dolay bu mnn semeresini grmek hirete kald. Ve hirette
semeresi grlecek mn ise makbl ve geerli olan mndr. Ve ite Allah Tel'nn boulma esnsnda Firavun'a verdii bu makbl ve geerli mn ile
Ms (a.s.) Firavunun gznn nru olur. Ve bu ekilde de cenb- siye ilh syleyi ile sylemi olur. nk Firavunun sonunun byle olacan bilmedii halde, onun iin cenb- Ms'nn gznn nru olacan syledi.
Eer Firavun bu mnnn semeresini dnyda gremedii gibi hirette dahi
gremeyecekse Ms (a.s.) Firavunun hi de gznn nru olamaz, bilakis
onun belsnn sebebi olur. nk dny mlk Ms (a.s)n eliyle yok oldu
ve dnydaki haytnn bitiiyle de ebed azba tutulacaktr. Ve bu ekilde de
cenb- siye'nin sznn bir anlam kalmaz. Ve anlamsz sz ise ilhi sylem
olamaz. Ve ayn ekilde cenb- siye'nin faydalanmas kemle mazhar olmas
ve Firavunun faydalanmas da ancak mna nil olmas olmu olur.Bundan
dolay Fuss ibresi kesin bir ekilde Firavunun mnnn shhatine iret
eder.
kinci olarak;
(Bl Efendi erhi): Hz. eyh-i Ekber'in Allah Tel onu mn ettii anda
kabzetti sz sdece mnn varl hakknda ak ve kesin bir szdr. Bu sz
onun mnnn shhatine, ya'n mnn sbitliinin cizliinden dolay onun
faydalanmasna ve zamnnda mn etmemesinden dolay faydalanmann
yokluuna iret etmez. nk mn Allah indinden gelen eyi tasdktir. Ve
makbl olmas da vakit dolaysyla kendisi iin lzm olan tasdk mhiyyetinin
dndadr. Nitekim Hak Tel buyurur yevme yet badu yti rabbike l
yenfeu nefsen mnuh yan Rabbinden baz yetlerin geldii gn, onun
mn kendisine bir fayda vermez (Enm, 6/158)
Cevap: Cenb- eyhin Allah Tel onu mn ettii anda kabzetti sz
Sonra Allah Tel islm zere onlar Ms (a.s) ile faydalandrr kati szne bakarak Firavunun mnnn shhatine iret eder. nk Firavunun
mn geerli olmad takdirde yukardaki cevpta zh edildii zere Ms
(a.s.)n ona asl faydas olmam olur. Ve Firavun yle bir gnde mn etti ki,
o gn yevme yet badu yti rabbike l yenfeu nefsen mnuh yan
Rabbinden baz yetlerin geldii gn, onun mn kendisine bir fayda
vermez (Enm, 6/158) yet-i kermesinde sylenildii gibi deildir. Nitekim
cenb- eyh-i Ekber (r.a.) aada gelecek olan kat'i ibreler ile bu incelikleri
1000

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

izh buyurduklar gibi Ftht- Mekkiyye'nin yukarda anlatlan yz doksan


sekizinci blmnde ak ak anlatrlar.
nc olarak;
(Bl Efendi erhi): Cenb- eyh'in Ve onu diledii kimseye Hak
Sbhneh kendi inyetine bir yet kld sz, ilh haberlerde Hakk
Sbhneh'nun inyetine birok delller bulunduu iin, Firavunun mnnn
shhatine dell deildir.Bundan dolay Firavunun mnnn shhtinin, diledii
kimseye Hakk'n inyetine dell olmasna ihtiy yoktur.
Cevap: Bu ibrenin ncesi ve sonras dnlr ve muhkeme edilirse,
ibrenin tammndan Hz. eyh'in Firavunun mnnn shhatini kati ekilde
kastettikleri anlalr. Geri Hak Teal'nn inyetine delller pek ok ise de,
ilhlk davs gibi bir fenla cesret eden Firavun gibi bir cebbra ilerleyen
zamnda Hakk'n geerli ve makbl bir mn nasp etmesi, Hakk'n inyetine
ok byk bir yettir. nk Hakk'n bu gibi grnme yerleri ndir olarak
ortaya kmaktadr.
Drdnc olarak;
(Bl Efendi erhi): Hz. eyh'in T ki hibir kimse ilh rahmetten mitsiz olmaya! szne gelince ihtimldir ki, Firavun Allah'n rahmetinden
mtsiz olmad, fakat ilh rahmeti mit ettii halde imn etmeye kalkmtr.
Oysa mit, rahmet vaktinde olmad iin kfir olarak kalmtr. Nitekim, gne batdan doduu vakitte insanlarn hepsi mn ederler. Bu mn ise ancak
mitten kaynaklanr. nk onlar mitsiz deillerdir ve mna kalkrlar. Lkin mitleri ve mnlar vaktinde olmad iin hepsi kfirdirler. imdi ilh
haberlerde vaad ve tehdit olarak gelen eylerin almasndan dolay Firavunun mn terchten hri ve zarr olarak oldu.
Cevp: Kfirin mn birka yn iledir:
1. leceini kesin olarak bilmez iken mn etmenin gerekliliini aklen
idrk etmekle mn eder. Bunun mn ittifkla geerli ve makbldr. Ve Hz.
eyh (r.a.) indinde Firavunun mn bu ksmdandr. Nitekim, bu fassn sonlarna doru zh ve tafsl buyurulur.
2. Azb grmesi vaktinde leceini ve helk olacan kesin ekilde bildii
halde mn eder. Bu mnn shibi dnyda ve hirette bu mnla faydalanr;
Ynus kavmi gibi.
3. Azb grmesi vaktinde leceini ve helk olacan kesin ekilde bildii
halde mn eder. Bu mn makbl olduu halde dnyda yaptklarndan dolay grecei azb kaldrmaz. Fakat hirette onunla faydalanc olur. nk
onun mn can boaza dayanmadan ve can ekimeden nce ve dny
haytnda olmutur.
4. Kfir can ekime vaktinde mn eder. Bunda ihtilf vardr:
1001

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Bir taraf indinde onun mn makbldr. Bu tarafn delli, (S.a.v.)


Efendimiz'in "nsan ne hlde olursa, o hal zere kabz olunduu gibi, ne hl
zere lrse o hl zere har olunur" hads-i erfidir. Bu kfir leceini kesin
olarak bilip hiret hallerini ve melekleri mhede zerine szl mn ile kabz
edildi ve son nefesi mnla ve Hak kelimesi ile sonuland. Nitekim, hads-i
erfte buyrulur: Bir kimse son nefeste kelime-i tevhd getirirse, cennete
girer.
Bir tarafa gre de bu kfirin imn makbl deildir. Bunlarn delli Hak
Tel'nn yevme yet badu yti rabbike l yenfeu nefsen mnuh lem
tekun menet min kablu ev kesebet f mnih hayran yan Rabbinden
baz yetlerin geldii gn, daha nce mn etmemise veya mnyla bir
hayr kazanmamsa onun mn kendisine bir fayda vermez (En'm,
6/158) mbrek szdr. Nitekim, Bli Efendi hazretleri ikinci grnde bu
yet-i kerme ile dell gstermilerdir. Oysa bu yet tehdittir ve tehditten vazgemek ise vaad edilmitir. Bundan dolay bu yet can ekime hlinde mn
kelimesini telaffuz ederek len kimsenin bu mn ile faydalanamayacana
kesin ve ak bir haber deildir.
Beinci olarak
(Bl Efendi erhi): Hz. eyh'in imdi eer Firavun mdi kesmi olanlardan olsa idi, mn etmeye kalkmaz idi szne gelince, onun mn boulaca srada helkten kurtulmak ve kendi nefsinde rabblk davsn kurtulduktan sonraya saklamak olduundan ve Allah Tel onun bu hlini bildiinden, mnn kabl etmemek cizdir. Bunun sebebi muhakkak Firavunun,
sihirbazlarn mn ettikleri vakit helkten kurtulduklarn gr ynyle,
sdece lisn ile tasdk ederek helkten kurtulacan zannetti. Ve kendisi iin
dnyda ve hirette faydas olmayan bir ey iledi.
Cevap: Firavun Ms (a.s.)n birok mu'cizelerini grm olduu gibi,
son olarak da denizin alp Ben srl'in iinden yryp gemesi gibi ok
byk bir hrikay grm idi. Bu kadar hrikalar gren bir kimsenin sdece
lisn ile tasdk ederek helkten kurtulaca zannna dmesi hamln son derecesi olur. Oysa yllarca, hem de rabblk da'vsyla berber, koca bir milleti
idre etmek byk bir kavray ve zekya baldr. zellikle Hz. eyh-i
Ekber'in ileride gelecek olan Ve Firavun'n ilhi mhiyetten soru sormasnn
hikmetine gelince: Chilliinden dolay deildir sz Es-sul nsfu'lilmi yan "Soru ilmin yarsdr" ifdesi gereince onun zeksna ve kavrayna iret eder. Bundan dolay Firavunun kalbten kanat etmesi olmakszn
sdece lisn ile tasdk ederek kurtulacan zannetmesi ve ehdet kelimesini
telaffz etmesi ihtimli akla yatkn deildir.
imdi Firavunun mnnn ihls ve shhati hakkndaki delller sbit olmakla berber, kendisinin hiret azbna tutulmas lzm gelir. nk zerin1002

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

de bu kadar kullarn hukku vardr. Onun iin Kur'n- Kerm'de Firavun


hakknda:
(Hd: 11/98-99)

Yakdumu kavmehu yevmel kymeti fe evredehmn nre, ve bisel


virdul mevrd. Ve utbi f hzih laneten ve yevmel kymeti, biser rifdul
merfd.
(Firavun), kymet gn kavminin nne geerek bylece onlar atee
gtrecek. Ve girilen yer (ne) kt bir yerdir. Ve burada, kymet gnnde
lnete tb tutuldular. Verilen bahi (ne) kt bir batr.
tehditi gelmitir. Bu gibi tehdit ve azblandrma mnlarnn shhati ile
berber, baz m'minlerin gnhkr olanlar iin de sbittir. Eer denecek
olursa, Firavun kk ocuklar ldrmek gibi zulmleri kfr zamnnda
yapm idi ve cehletin srklemesiyle icr etmi olduu bu zulmlerden
islm olduktan sonra mes'l olmamas lzm gelir? Buna cevap verilir ki, zulmn fen ve adletin iyi ey olduunu akl idrk eder. Ve Firavun zek ve
kavrayyla kavmi arasnda stn idi. Bundan dolay akl gibi bir ilh ni'meti
gzel ynde kullanmayp zulm icr ettiinden dolay elbette mes'ldr.
zellikle Ms (a.s.) kendisini, dne davet ettii halde boulaca na kadar
cbet etmeyip, bu davet esnsnda nice zulmler yapt. Muhakkak bu zulmlerden mesl olmas cb eder.

Ne zamanki Allah Tel Msy Firavundan korudu, cenb- Msnn


annesinin gnl, kendisine isbet etmi olan kederden rahat olduu halde
sabahlad. Daha sonra Allah Tel ona stnineleri harm etti, t ki anasnn
memesini kabl eyleye. Bundan dolay onun mutluluunu bununla tamamlamak iin onu annesi emzirdi. te eratlar ilmi de byledir. Nitekim Hak
Tel buyurur: Biz sizden her biriniz iin ira, yan bir yol ve minhc belirledik (Mide, 5/48); yan O yoldan geldi demek olur. Byle olunca bu
sz, kendisinden gelen asla iret oldu. Bundan dolay o, onun gdsdr.
Nitekim, bir aacn dallar ancak kendi aslndan gdlanr. u halde bir
eratte harm olan ey dier eratlarda hell oldu; yan srette hell olur,
demek istedim. Oysa o ey iin aslnda geen eyin ayn deildir. nk o
yeni hlk editir ve tekrr yoktur. te bunun iin biz sana tenbh ettik (8).

1003

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Yan Allah Tel, Ms (a.s.) Firavunun ldrmesinden koruduu zaman, onun ldrlecei korkusuyla annesinin kederlenen kalbi, olunun ldrlmekten kurtulduunu haber alnca, kederden rahata dnm olduu
halde sabahlad. Ms (a.s.)n annesi, olunun ldrlmekten kurtulduunu
haber almakla sevindikten sonra, Allah Tel onun sevincini tamamlamak iin
olunu kendisine emzirdi. nk Firavun birok stnineler ard halde
Ms (a.s.) hibirinin memesini emmedi. Allah Tel kendi anasnn memesini
kabl etmesi iin, ona baka kadnlarn memelerini harm etti. Ne zamanki
arlan st-nineler arasnda annesi de gelmi idi. Onun memesini emmeye
balad. Annesi onu emzirmekle ikinci defa mutlu oldu.
te neblerin getirdikleri eratlerin ilmi de Ms (a.s.)a stninelerin memelerinin harm klnm olmasna benzer. nk her bir peygambere rislet
ilminden verilen ey, ancak mmetlerin istiddna gredir. Ondan ne fazla ne
de noksandr. Bundan dolay her bir nebye hs bir erat verilmitir. Ms
(a.s.) ancak kendi annesinin memesini ald ve o memeden emdii st ile
gdland gibi, her nebnin mmeti de, kendisinin rh annesi mesbesinde
bulunan tbi' olduu nebnin erat memesini alr ve bu erat memesinden
emdii ilim syesinde rhunu gdlandrr. Ve ona dier neblerin erat memeleri harm olur. Nitekim Hak Tel neblere hitben Kur'an'da: li klln
cealn minkm iraten ve minhc (Mide, 5/48) ya'n "Biz sizden
herbiriniz iin bir erat, ya'n yol ve minhc belirledik" buyurur. Ve
minhc kelimesi, iret lisn ile minh ile hemzesi mahzf c kelimelerinden olumu olan bir ibreye benzetmedir. Ve "Ondan geldi" demek olur.
Ve "minh"daki zamr "erata"; ve "yol" da geldii asla irettir. Ve o asl da
herbir nebnin hs Rabbi olan ilh isimdir; ve o nebnin gds bu asldr.
nk bir olan hakkat olan Hakk'n ztndan kaynayan ilimler stn, ancak
kendisinin hs Rabbi olan ilh isimden alr. Nitekim bir aacn dallar ancak
kendisinin asl olan kknden gdlanr.
imdi her bir nebnin mmeti erat ilmi stn kendi asl olan tbi olduu nebsinden al ynyle, bir nebnin eratinde harm olan ey dierinin
eratinde hell olur. Ve bu hell ve harm olmak mes'elesi, o eyin ancak
sretine isbet eder. Yoksa bir zamanda harm ve dier zamanda hell olan
ey, iin aslnda ve hakkatte bir dierinin ayn deildir. nk izf vcdun
hussu "yeni hlk edi" zerine dayaldr ve geen ey tekrar geri gelmez. rnein "arap" bizim eratimizde harm ve msev eratte mubhtr. Ve Ms
(a.s.) zamnndaki araplar ile zamnmzdaki araplar srette ve sarholuk
vermekte bir dierinin ayn gibi grnrler; fakat hakkatte bir dierinin ayn
deil, belki benzeridirler. nk bu grdmz ey sretleri her ksmlanmam anda ilh tecell ile yenilenir. nk lemin kendisine hs bamsz bir
vcdu olmayp kendi nefsi ile yok ve Hakk'n vcdu ile mevct olur. Ve
Hak dim ve ebeden tecell edegelir. Birinci tecell aslna dnnce, lem
ihtiv ettii btn sretler ile berber yok olur; ve ikinci tecellnin sr'atle onu
1004

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

tkiben zuhrunda mevct olur. Nitekim Hak Tel buyurur: bel hm f


lebsin min halkn cedd yan Hayr, onlar yeni hlk editen phe iindeler (Kf, 50/15). Ve bu "yeni hlk edi"ten phede olanlar, lemdeki eylerden herhangi birine gzlerini krpmadan baklarn dikseler o eyy sbit grrler. nk birinci tecell, ikinci tecellyi o kadar sr'atle ta'kp eder ki, ikisinin arasn fark etmek mmkn olmaz. Birinin hayli gitmeden onun benzeri
olan dier tecell gelir. Bundan dolay giden tecell, gelen tecellnin ayn deildir; ve tecellde asl tekrar yoktur. Ve bu "yeni hlk edi" mes'elesinin, ya'n
ksmlanmam nda var etme ve yok etme hussunun, bilimsel letlerle grlmesi mmkn deildir. nk ksmlanmam nn idrki perde ehli olan
fen erbb iin kabl edilebilir bir ey deildir. Bununla berber hayvn beden
dokularndaki zlmelerin ve kimyev birleimlerin birbirine karlkl olarak
her an olduu bilimsel tetkklerle bir dereceye kadar anlalr olur. Ve hakkat
ehli terimlerinde buna "benzer yenilenme" derler. Benzer yenilenme hakkndaki zhlar uayb Fass ile Sleyman Fass'nda geti.
te bir eriatte harm olan eyin dier eratte sret i'tibriyle hell olduunu zh olarak cenb- eyh (r.a.) te bunun iin biz sana buyurur ki, bu
hell ve haram mes'elesinin srette olduunu biz sana srette szmz ile
tenbh eyledik demek olur.

imdi Mus hakknda stninelerin harm edilmesi ile anlatlmak istenen budur. Bundan dolay onun annesi hakkatte emzirendir; onu douran
deildir. nk douran anne, onu emnet ynyle tayc oldu. Byle
olunca onda var olmu oldu. Ve bunda onun irdesi olmakszn onun
hayznn kan ile beslendi; t ki onun iin onun zerine minnet olmaya.
nk yle bir eyle beslendi ki, eer onunla beslenmeseydi ve bu kan ondan kmasa idi, onu helk ederdi ve onu hasta klard. Bundan dolay bu
kan ile beslenmekle cenn iin annesi zerine minnet vardr. Byle olunca
onu kendi nefsi ile yle bir zarardan korudu ki, eer bu kan kendi
vcdunda kalsayd ve kmasayd ve cenn bu kan ile beslenmeseydi, onu
kendinde bulur idi. Oysa ocuk emziren byle deildir. nk o onu emzirmekle onun haytn ve yaamasn kastetti. Bundan dolay bunu Allah
Tel Ms iin, kendisini douran annesi hakknda kld. imdi, onun
kendisini douran annesi dnda bir kadn iin, onun zerine minnettarlk
olmad; t ki onun gz yine onun terbiyesiyle aydn ola ve kucanda onun
bymesini gre ve mahzn olmaya. Ve Allah Tel onu gam tbtundan
kurtard. Ve her ne kadar ondan kmadysa da Allah Telnn ilh ilimden ona verdii eyle tabat karanln yrtt (9).
Ya'n Allah Tel'nn Ms (a.s.) dier stninelerden men' etmesi her eyin kendi aslndan gdlanmasnn dolayl olarak anlatmdr. Ve Allah Tel,
1005

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ms hakknda stninelerin harm edilmesiyle bunu dolayl olarak anlatt.


Bundan dolay Ms (a.s.)n anas hakkatte onu emziren kadndr. Yoksa onu
douran kadn deildir. Onu douran kadn, her ne kadar grnte onun
anas ise de hakkatte deildir. nk douran ana, onu emnet yoluyla tayc oldu.
Ve o anasnn vcdunda var oldu. Ve anasnn hayz kan ile beslendi. Ve
bu var olma ve beslenme iinde annesinin irdesi yoktur. Bu hal tabi olarak
byle olur. Bundan dolay bu var olma ve beslenme iinden dolay, ana iin
cenn zerine minnet olmu deildir; ya'n cenn anasnn minneti altna girmez. nk cenn yle bir kan ile beslendi ki, eer bu kan ile beslenmeseydi
ve o kan anasndan kmam olsayd, o hayz kan anasn helk ederdi,
veyhut hasta ederdi. Demek ki cenn iin annesi zerine minnet sbittir; ya'n
anas bu yzden cenne minnetdrdr. u halde cenn anasn yle bir zarardan
korudu ki, eer anas bu hayz kann vcdunda tutsayd ve bu kan kmasayd ve cenn bu kanla beslenmeseydi, anas o zarar kendi vcdunda bulur
idi.
Oysa st-ana ile ocuun ilikisi byle deildir. nk st-ana ocuu
emzirmekle onun haytn ve yaamasn kastetti. St-nine cret karlnda
emzirse bile onun bu kast sbittir. Bundan dolay Allah Tel Ms (a.s.)
emzirmeye, onu douran anay tahss etmekle, bu minneti Ms (a.s.) iin
kendisini douran ana hakknda kld. Byle olunca kendisini douran anann
dnda bir kadn iin, cenb- Ms zerine minnet olmad. Ya'n cenb-
Ms kendi haytn ve yaamasn kastederek emzirmesinden dolay yabanc
bir kadna minnetdr olmad. Bu hussta ancak kendisini douran anann
minneti altnda kald. Ve Allah Tela bunu anasnn gznn, yine cenb-
Ms'nn terbiyesiyle aydn olmas ve kendi kucanda onun bymesini grerek mahzun olmamas iin byle yapt.
Ve Allah Tel cenb- Ms'y nst yan cismn insanlktan ibret olan
gam tbtundan kurtard. Ve her ne kadar tabat diresinin dna kmadysa
da cenb- Ms Allah Tell'nn ilh ilimden kendisine verdii eyle tabat
karanln yrtt. nk insan hangi lemde zuhr ederse etsin mutlaka tab
grnme yerlerinde zuhr eder. u kadar ki tab sretler ikidir: Birisi
zulmni, dieri nrndir. ehdet mertebesi her ikisini de toplamtr; fakat
zulmniyyet lemidir. hiret leminde ise biri cennet ve dieri cehennem olmak zere iki ayr makma ayrlmtr. Bundan dolay hiret leminde bu
lemdeki toplayclk yoktur. nsan bu lemde mchedeler ve riyzt ve ilh
bilgi ile nefis tezkiyesi yapmakla kuds lemdeki tabatin en nrlu olan
sretlerinde zuhr eder. te Ms (a.s.) da tabat diresinin dna kmamakla berber byle oldu.

1006

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve onu Allah Tel'nn tuttuu bellar zerine, kendi nefsinde onun


sabrnn tahakkuk etmesi iin, fitneler ile belya tuttu; yan onu bir ok
mertebelerde imtihn etti. imdi Allah Tel'nn onu belya tuttuu ilk ey,
Allah Tel'nn ona ilhm ve onun srrnda ona yardm sebebiyle, onun
kbtyi ldrmesidir. Geri bunu bilmez idi. Fakat bununla Rabb'inin emri
gelinceye kadar, durup dnmemekle berber, onun ldrlmesi sebebiyle nefsinde kayg duymad. nk neb, inb', ya'n bununla haber edilinceye kadar, buna urunun olmay ynyle, btn ile ma'smdur. Ve ite
bunun iin Hzr ona erkek ocuun ldrlmesini gsterdi. Onun ldrlmesini onun zerine inkr etti; ve kendisi kbtyi ldrdn hatrlamad. Byle olunca Hzr ona ve m fealth an emr (Kehf, 18/82) ya'n
"Ben bunu kendi emrim ile yapmadm" dedi. Bu sz de onun mertebesine
dikkt eker ki, o da onu ilhi emir ile ldrd. nk her ne kadar buna
uru yok ise [de] neb iin aslnda hareketlerinde ma'smdur (10).
Yan Allah Tel Ms (a.s.) birtakm bellara tuttu. Ve Allah Tel bu
bellar, Ms (a.s.)n kendi nefsinde sabrnn tahakkuk etmesi iin ona
Msllat etti. Ve ilh ilimde "sbirn yan sabredenler" sretinde sbit olmas
iin, onu bu fitneler ile bellara tuttu; ya'n bir ok mertebelerde onu imtihn
etti. nk Hak iin iki tr ilim sbittir: Birisi "zt ilim", dieri "isimsel
ilim"dir. simlere it ilim imtihn netcesinde tahakkuk eder. Zt ilim byle
deildir, nk Hakk'n ztnn kendisine olan ilmidir. Bu iki ilim hakkndaki
zhlar t Fass ile Lokmn Fass'nda geti.
Allah Tel'nn Ms (a.s.)a Msllat kld bellarn ilki Ms (a.s.)n
kbtyi Msr'da ldrmesidir. Ve onun kbtyi ldrmesi Allah Tel'nn
ilhm ve onun srrnda Hakk'n ona yardm sebebiyle oldu. Geri Ms (a.s.),
bu ldrmenin ilhm ve ilh yardm sebebiyle olduunu bilmez idi. nk
henz resl olarak gnderilmi deil idi. Fakat kbtnin ldrlmesi hakknda,
Rabb'inin emri gelinceye kadar durup dnmemekle berber, Ms (a.s.)
kbtnin ldrlmesi sebebiyle, nefsinde korku ve ende bulmad. Nefsinde
korku ve ende bulmamas da, nebnin btn ile ma'sm olmasndan dolaydr. Korku ve endie ise btndan kaynaklanr. Fiilinin ilhm ile olduuna Allah indinden bununla inb', ya'n haber verilinceye kadar, vkf olmay ynyle de, neb btn ile ma'smdur.
Ve btn ile ma'sm olunca, zhirinden km olan fiilin ilh ilham ile
olduuna uru olmasa da, o fiilinden dolay kendi nefsinde korku ve ende
bulmaz. te kbtnin ldrlmesinin ilh emir ile olduuna Ms (a.s.)n
urunun ve vkf oluunun yokluundan dolay, Hzr (a.s.) cenb- Ms'ya
erkek ocuun ldrlmesini gsterdi. Fakat Hz. Ms, ocuun ldrlmesini cenb- Hzr zerine inkr etti.

1007

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve "Niin temiz bir nefsi ldrdn?" (Kehf, 18/74) diye i'tirz etti. Oysa
kendisinin de Msr'da kbtyi ldrm olduunu hatrlamad. Ve bunu hatrlamaynn sebebi, her iki ldrmeyi bir dierine kys etmemesi idi. nk
kendisinin kbtyi ldrmesinin ilhm ile deil eytn ayartma ve nefsn
sevk ile olduunu zannetmi ve hz min ameli eytn yan Bu eytann
iidir (Kasas,28/15) diyerek rabbi inn zalemt nefs fgfirl yan Rabbim, ben nefsime zulmettim, artk beni mafiret et" (Kasas, 28/16) yakaryla Rabb'ine istifr eylemi idi. Hzr (a.s.) asfiydan bildii iin ve ondan
eytn ve nefsn fiiller kacana ihtiml vermedii iin, ocuun ldrlmesine i'tirz etti. Byle olunca Hzr (a.s.), onun inkr ve i'tirzna cevp olarak: "Ben bunu kendi emrim ile yapmadm" (Kehf, 18/82) dedi. Ve bu sz ile
onun o ldrmedeki mertebesine, ya'n onun da kbtyi ilh emir ile ldrm
olduuna, dikkt ekti. nk her ne kadar Ms (a.s.)n kbtyi ldrmesinin ilh emir ile olduuna uru yok idiyse de, kendisi neb olmas dolaysyla, iin aslnda kendinden kan hareket ve fiilde ma'smdur.
Ve Hzr (a.s.)n cenb- Ms'ya olan bu tenbhi kbtnin ldrlmesi yznden onda oluan pimanlk ve teessfn giderilmesi iindir. nk
kbtnin ldrlmesi ile olan belya tutulmasnn hkm tamm olmu idi.

Ve ona ayn ekilde geminin delinmesini gsterdi, onun zhiri helk ve


btn gasplarn elinden kurtulutur. Bunu denizde onun iin kap olan
sandk karl olarak onun iin yapt ki, onun zhiri helk ve btn kurtulutur. Ve onun anas bunu, ancak kendisinin gz nnde, onu balayarak
boazlarlar diye, gasp edici olan Firavunun elinden korkarak, uru olmad halde, Allah Tel'nn ona ilhm ettii vahiy ile yapt. imdi kendi nefsinde onu emzirir olarak buldu. Byle olunca, ne zamanki onun zerine
korku geldi, onu denize brakt. nk atasznde "gz grmezse gnl
katlanr" denilmitir. Bu durumda artk onun zerine olabileceklerin gznn nnde olmas korkusuyla korkmad; ve olabilecekleri gzyle grmenin hznyle mahzn olmad. Ve Rabb'na olan iyi zann sebebiyle muhakkak Allah Tel'nn onu kendisine geri verecei zann onun zerine
glip oldu. Bundan dolay kendi nefsinde bu zan ile yaad. Ve mt, korku
ve karamsarla karlktr. Ve ilhm olunduunda bunun iin dedi ki:
Belki bu, Firavun ve kbt onun eli zere helk olan resldr. Bundan dolay kendi tarafna bakarak yaad; ve bu vehim ve zan ile mutlu oldu. Oysa
o iin aslnda bir ilimdir (11).
Yan Hzr (a.s.), Ms (a.s.)a ikinci bir tenbh ve iret olmak zere bindikleri gemiyi deldiini gsterdi ki, bu gemiyi delip aypl ve noksan klma
hussunun zhiri tahrp ve helktir; i yz ve btn ise salam gemileri gasb
eden zlim melikin elinden bu gemiyi kurtarmaktr. Hzr (a.s.) bu gemiyi
1008

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

delme iini cenb- Ms iin sandk karl olarak yapt ki, o sandk denizde
cenb- Ms zerine kap idi. Bundan dolay cenb- Ms'nn konulduu
sandn zhiri helk ve btn ve i yz kurtulutur. nk kk bir bebei
bir sandk iine koyup denize atarak kendi hline terk etmek helk sretidir.
Ve cenb- Ms'nn annesi bu denize braklmay, gznn nnde cenb-
Ms'y balayarak boazlarlar dncesiyle, kk ocuklarn vctlarn
gasp edici olan Firavunun zulm elinden korkusundan yapt. Ve bu fiili Allah
Tel'nn kendisine ilhm ettii vahiy ile icr etti. Oysa bu ii ilh ilham ile
yaptn bilmez idi. nk kalbe gelen hatralarn rahmn mi, melek mi,
eytn mi ve yoksa nefsn mi olduunu idrk etmek zor bir itir. Bununla
berber Ms (a.s.)n annesi bu ilhm nru ile kendi nefsinde olunu emzirir
buldu. Ya'n sonuta olunun denizden bir ekilde kurtularak bizzt kendisinin onu emzirecei hakknda kendisinde stn bir zan olutu.
Fakat bir taraftan da Firavunun onu gznn nnde ldrmesi korkusu
aklndan kmad iin cenb- Ms'y denize brakt. nk "gz grmezse
gnl katlanr" atasz mehrdur. Onu denize braknca onun gznn
nnde ldrlmesi korkusu ve bunu gzyle grmenin hzn ile mahzn
olmas hussu gitti. nk olunun helkini artk gz grmeyecekti. Fakat
bir taraftan da Rabb'ine olan gzel zann sebebiyle, muhakkak Allah Tel'nn
sonuta olunu kendisine geri verecei zann onda glip idi. Bundan dolay
Ms (a.s)n annesi, kendi nefsinde bu zan ile yaad. Bu, mt taraf idi; olunun helki de korku ve karamsarlk taraf idi. Ve mt korku ile karamsarla karlktr. Ve ite sandkta denize brakmayla ilhm olunduu vakit, bu
mt ve gzel zandan dolay dedi ki: "Belki bu benim olum o resldr ki, Firavun ile kbtnin helki onun eliyle olacaktr." Bundan dolay kendi lehine
bakarak yaad ve bu vehim ve gzel zann ile mutlu oldu. Oysa bu vehim ve
zan iin aslnda bir ilimdir.

1009

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Daha sonra kbtyi ldrd iin aranmaya baladnda, zhirde korkudan firr ettii halde kt. Oysa ma'nda kurtulua muhabbet idi. nk
hareket ebeden ancak muhabbettendir. Ve bu hareketlere bakan onda dier
sebepler ile perdelenir. Oysa o deildir. Bunun beyn: nk asl, kendisinde skin olduu yokluktan lemin vcda hareketidir. Ve bunun iin, i
skndan harekettir, denilir. Byle olunca lemin vcdu olan hareket,
muhabbet hareketi olur. Ve Reslullah (s.a.v) Knt kenzen lem u'raf
feahbebt en u'raf yan Ben bir hazne idim, bilinmedim. Bundan dolay
bilinmeye muhabbet ettim sz ile muhakkak buna dikkt ekti. imdi bu
muhabbet olmasa idi, lem kendi aynnda zhir olmaz idi. Byle olunca
onun yokluktan vcda hareketi, vcd verenin muhabbetinin onun iin
hareketidir. Ve nk lem, ayn ekilde vcd olarak kendi nefsinin
mhedesini sever. Nitekim, sbit iken mhede eyledi. Bundan dolay
onun her ekilde sbit olduu yokluktan vcda hareketi, Hakk'n tarafndan ve kendi tarafndan muhabbet hareketi oldu. nk keml li-ztih
yan kendiliinden muhabbet edilendir. Ve Allah Tel'nn kendi nefsine
ilmi, Onun lemlerden gan oluu ynyle, kendisine mahsstur. Ve ancak
lemin aynlar olan bu aynlardan var olmu olan, sonradan olan ilim ile
onun iin ilim mertebesinde tamm olmas kald. lemin aynlar mevct
olduunda, keml sreti, sonradan oluan ilim ve kadm ilim ile zhir oldu.
Bundan dolay ilim mertebesi, iki yn ile kmil olur. Ve ayn ekilde vcd
mertebeleri dahi kmil olur. nk vcdun ba'zs ezel ve ba'zs ezel
deildir, o da sonradan olandr. Ezel, kendi nefsiyle olan Hakk'n
vcdudur; ve ezel olmayan; lem sretleriyle sbit olan Hakk'n
vcdudur, sonradan olmaklkla isimlendirilir. nk lemin ba'zs
ba'zsna zhir olur. Byle olunca lem sretleriyle kendi nefsine zhir olur.
u halde vcd kmil oldu. Demek ki lemin hareketi keml iin muhabbete oldu. yi anla! ( 12)
Bu halden sonra kbtyi ldrmesi sebebiyle Firavun kavmi tarafndan
Ms (a.s.) aranmaya baladnda, Msr'dan firr ederek kt. Onun bu firr
grnte ldrlmekten korktuu iin idi. Fakat ma'nda nefsinin kurtuluuna muhabbet idi. nk hareket, ebeden ancak muhabbete mensp olarak
olur. Bu hlin byle olduunu her insan kendi nefsinde zevkan yan bizzat
yaayarak bilir. nsann her bir hareketi, ancak olumasna muhabbet ettii bir
ey sebebiyle olmaktadr. rnein bir hizmetkrn efendisinden ald emri
yerine getirmek iin gerekleen hareketi, grnte kovulma korkusu iledir;
ma'nda crete muhabbettir. Ve ayn ekilde zhidin ibdet tarafna olan hareketi, grnte cehennem korkusu ve cennet isteyii sebebiyle; ma'nda
kendi nefsine muhabbetinin kemlindendir. Ve ayn ekilde k m'minin
Hakkn emri tarafna hareketi, grnte Hakk'n ztnn azamet ve heybeti
sebebiyledir; ma'nda Hakk'n ztna muhabbetinin kemlindendir. Sonu olarak harekete sebep olan ey, ancak muhabbetten ibrettir. Ve bu hareketlere
1010

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

bakan kimseler, o hareketlerde grlen olan zhir sebepler ile perdelenir;


onun ma'nev sebeplerini gremez. Oysa hareketin sebebi o dier sebepler deildir. Bu hal niin byle oluyor? denilirse, beyn budur ki:
Aa kmann asl evvelce yoklukta skin olan lemin vcda hareketidir. nk ilh meiyyet yan st irde aa kmaya balandnda, Hakk'n ztnda bulunan ve izf yoklukta skin olan ilh isimler hric ve izf
vcd tarafna hareket etti. Ve bu ekilde kesflemekten izf ve imkn dhilinde olan vcd hsl oldu. Nitekim bu konudaki zhlar dem Fass'nda
gemi idi. te bunun iin, vcd ii skndan harekettir, denilir. Ve lemin
vcdu ki, latf olan ztn kendisinde bulunan ve izf yoklukta skin olan
isimleri dolaysyla kesflik mertebesinde taayynnden ibrettir ve bu taayyn; latflik mertebesinden kesflik mertebesine harekettir. Ve bu hareket dahi
ztn aa kmaya olan muhabbeti ile olmaktadr. Bundan dolay lemin
vcdundan ibret olan hareket, ilh zt muhabbetten kaynaklanan bir hareket olur. Ve Reslullah (s.a.v.) Efendimiz Knt kenzen lem u'raf feahbebt
en u'raf yan Ben bir hazne idim, bilinmedim. Bundan dolay bilinmeye
muhabbet ettim szyle lemin yokluktan vcda hareketinin, muhabbet
hareketi olduu ma'nsna iret buyurdu. Eer Hak Tel'nn bu zt muhabbeti olmasa idi; lem, hric vcttan ibret olan kendi "ayn"nda zhir olmazd.
imdi lemin yokluktan vcd tarafna olan hareketi, lemin vcda getiricisi olan Hakk'n ztnn muhabbetinin lemi vcda getirmek iin hareketidir. nk zt, ztl ynnden ebeden tecell etmez. Tecellyi gerektiren ey
zt ileridir. Ve muhabbet ise bu ilerden bir itir. Hak Tel bu ilerini yine
kendi ztnda fiili ve ayrntl olarak mhede etmek ve gayr i'tibr olunan
hrc vctta i'tibr gz ile ilerinin eserlerini seyretmek iin, isimleri dolaysyla, taayyne ve aa kmaya muhabbet etti. Ve latf ztn, "lem" dediimiz kesf mertebesi, izf yokluktan izf vcd tarafna sdece bu muhabbetle hareket etti.
Ve ite bu asla bakldnda, hareketin ebeden muhabbetle olduu grlr. Ve ayn ekilde lemin de kendi nefsini vcd olarak mhedeye muhabbeti balanr. Ve nitekim lem kendi nefsini yoklukta sbit iken mhede
ederdi. Demek ki lemin her ekilde sbitlik yokluundan, ya'n ilim mertebesinden kesf izf vcda hareketi, gerek Hak tarafna ve gerek kendi tarafna
nazaran, muhabbet hareketinden baka bir ey deildir. nk potansiyel olarak mevcd olan her bir eyin fiilen aa kmas kemldir. Ve keml ise liztih yan kendiliinden muhabbet edilendir. Geri Hak Tel hazretlerinin
ahadiyyet yan teklik zt mertebesinde, kendi nefsine ve ztna olan ilmi, o
mertebede lemlerden gan oluu ynnden, yine kendisine mahsstur. Ve bu
mertebede, bu zt ilimden hrci vctta "gayr" dediimiz, onun zt ilerinden hibir iin asl nasbi ve itirki yoktur.
1011

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Fakat bu zt ilimden baka bir ilim daha vardr ki, o ilim, "isimsel ve sfatsal ilim"dir. Ve bu ilim ancak sonradan olann vcduyla oluur. Ve sonradan
olan ise lem aynlardr. Ve bu aynlar var olunca sonradan olan hakknda
zevk ilim oluur. u halde Hak Tel hazretlerinin ilim mertebelerinin, ancak
sonradan olan ilim ile tamm olmas kalm idi. lem aynlar mevct olunca,
sonradan olmu olan ilim ve kadm ilim bir araya gelerek keml sreti zhir
oldu. Bundan dolay ilim mertebesi iki ynle ya'n kadm olan ztn ve sonradan olan imkn dhilinde olann vcdunun ilmi ile kmil olur. Ve zt ve
sft ilime dir olan ayrntlar t Fass'nda ve Lokmn Fass'ndageti. Bu
bahsi iyi anlamak iin oralara mrcaat edilsin. nk bu bahiste aya kayar
ve zannedilir ki, Allah Tel'ya noksan isnd ediliyor. Oysa Allh Z'l-Cell
hazretleri zt ynnden her eyden gandir. Ve Hakkn ilim mertebesi iki
ynle kmil olduu gibi vcd mertebeleri de lem aynlar ile kmil olur.
nk ehdet mertebesi ayrntlanma mertebesidir ve zt mertebesi ise icml
mertebesidir ve icml ayrnt ile kmil olur.
Ve vcdun ba'zs ezel ve ba'zs ezel deildir. Ve ezel olmayan vcd
sonradan olandr. imdi "ezel vcd" Hakk'n kendi nefsiyle kim olan
vcdudur. "Ezel olmayan vcd" ise lemin sretleriyle aa kan Hakk'n
vcdudur ki, o lem ilh ezel ilimde "ayn" ile sbittir. Bundan dolay lemin
sretleriyle aa kan Hakk'n vcdu "hudus yan sonradan olmaklk" ile
isimlendirilir. Ya'n muhtelif sretler ile zhir olan leme biz sonradan olan
deriz. Fakat bu sonradan olan, Hakk'n mutlak vcdunun bir mertebesinden
baka bir ey deildir. Ve buna Hakkn vcdunun gayrdr denilmi olsa,
Hakk'n ve lemin vcdlarnn snrlar olmas ve Hak Telnn, lemi kendi
vcdunun snrlar dnda vcda getirmesi lzm gelirdi.
Ve byle inananlar, Hak Tel hazretlerinin e l innehu bi kll eyin
muht yan O, hereyi ihta etmitir. yle deil mi? (Fusslet, 41/54)
mbrek szn idrk etmeyen zayf akl shipleridir. Bundan dolay "zt
mertebesi", "ilim mertebesi", "rhlar mertebesi", "misl mertebesi" "ehdet
mertebesi" ve "insan- kmil mertebesi" hep mutlak vcdun birer mertebesinden ibrettir. Ve Hak bu mertebelerde zt ile siryet etmitir ve btn mertebeleri zt- erfiyle ihta etmitir ve her mertebenin bir alt olan mertebe, o
mertebeye gre ayrntlanmadr. u halde bu mertebelerin sonradan olmakl
kemlin zuhru iindir. nk lemin ba'zs, ba'zsna zhir olur. Ve lemin
ba'zsnn ba'zsna zhir olmas, lem sretleriyle Hakk'n kendi nefsine zhir
olmasdr. Ve eer zt bu sretle mertebelerde zhir olmasa idi, icml hli
devm zere olur idi. Ve ayrntlanma hli mevct olmaynca da keml zhir
olmaz idi. Bundan dolay vcd, ayrntlanma mertebesi olan lem ile kmil
oldu. Byle olunca lemin hareketi, vcdun kemlinin olumas iin oldu. Ve
keml li-ztih yan kendiliinden muhabbet edilen olduundan bu hareket
dahi muhabbetsel hareket oldu.
1012

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Bu bahis gyet hassas olduundan Hz. eyh (r.a.) "yi anla!" buyururlar ve
gerektende bu bahis anlalmaz ise Fussun szlerinin zevkne varlamaz. Ve
yanl anlayanlar ise dallete dp erat devre d brakmak belsna tutulurlar. Hz. Attr ne gzel buyuruyor. Beyt:
Tercme: "Pdih hakkyla tanyan bir adam lzmdr ki, hangi bir elbise
iinde olursa olsun pdih tanyabilsin!"
Sen onu grmez misin ki, lem olarak isimlendirilenin "ayn"nda eserlerinin aa knn olmayndan dolay, isimlerinin bulduu eyi ilh
isimlerden nasl nefeslendirdi? imdi rhat onun iin muhabbet edilen oldu. Oysa ona ancak yukardan aaya doru inmi olan sr vct sebebiyle ulat. Byle olunca hareketin muhabbet iin olduu sbit oldu. Bundan
dolay varlkta muhabbete mensp olmayan bir hareket yoktur. imdi bunu
bilen kimse limlerden bazsdr. Ve nefisleri dorultusunda hkmettiklerinden ve nefis stn geldiinden dolay, kendisini en yakn sebep ile perdeleyen kimse dahi limlerden ba'zsdr. u halde kbtnin, ldrlmesinden olan ey ile Ms (a.s.) iin korku kendisinde grld. Ve korku da ldrlmekten kurtulu hissini iinde barndrd. imdi korktuu eyden
firr etti. Ve ma'nda Firavun'dan ve onun ona yapacaklarndan kurtulua
muhabbet ettii ey iin firr etti. Bundan dolay firr ettiinde, kendisinde
grlen en yakn sebebi syledi ki, o sebep beer iin cismin sreti gibidir.
Ve kurtulua muhabbet, madde bedeni idre edici olan rhun o madde bedeni ihtiv ettii gibi, onda bulunmaktadr. Ve nebler iin zhir lisn vardr ki, hitbn genele dnk olmasndan ve bunlar iiten limlerin
idrklerine i'timtlarndan dolay, onunla sylerler. imdi resller idrk
shiplerinin mertebesini bildikleri iin, genele dnk olan eyin dna
kmazlar. Nitekim Resl (a.s.) ltuflar hakknda bu mertebeye dikkt ekti
de buyurdu ki: Muhakkak ben, bakas bana daha sevgili olduu halde,
Allah Tel'nn onu atee drecei korkusundan dolay bir kimseye ltfederim. Bundan dolay zerine hrs ve nefsin tabat stn gelmi olan
akl ve gr zayf kimseye i'tibr etti (13).
Yan lem olarak isimlendirdiimiz eyin "ayn" ahadiyyet yan teklik
ztnda gizlide ve belirgin deil ve fiil shasnda yok idi. Ve ilh isimlerin
eserleri olan lemin muhtelif sretleri kesflik mertebesinde aa km deil
idi. Oysa ilh isimler bu aa kn yokluundan dolay kendi nefsinde sknt ve ztrb bulur ve bunu zevkan mhede ederdi. te sen Allah Tel
hazretlerini grmez misin ki, ilh isimlerden bu ztrb nasl nefeslendirdi!
Ve Hakk'n ztna gre isimler, insann ztna gre nefes hkmndedir.
nsan ztnda bulunan nefesi nefeslendirip dar karnca rhatlad gibi,
Hakkn zt da kendisinde bulunan nefeslendirince rhatlar. Bundan dolay
rhat Hak iin muhabbet edilen oldu. Ve bu hal zt bir gerekliliktir. Ve bir ey
ztnn gereinden tenzh edilemez.
1013

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ancak yaplm olan bu benzetme, Hakk'n ztnn nefeslendirmesine tam


olarak uygun deildir. nk insan nce vcdunun dndan oksijen alp
daha sonra vcdunda olan karbondioksiti darya karmak zorundadr. nsann ztnn ferah ve rhat bu ekilde olur. Hakk'n nefeslendirmesi ise kendi
mutlak vcdunun hricinden bir ey almaya muhtac deildir. nk mutlak
vcd sonsuzdur. Onun vcdunun d taraf dnlemez. Hakk'a, nispetle
rhat dediimiz ey, dier isimler gibi ilh ilerden bir itir ve Hakk'n ztnn
ayndr.
Ve bu rhata, ancak "sbit aynlar", "rhlar" ve "misl" ve "ehdet" gibi
yukardan aaya doru inmi olan sri vct sebebiyle ulald. Ya'n mutlak
Ztn latflik mertebesinden derece derece bu mertebelere inip her bir mertebenin cbna gre isimlerinin sretleriyle taayyn etmesi sebebiyle bu rhat
hsl oldu. Ve mdemki Hak iin muhabbet edilmi olan bu rhat, zt tenezzller ile hsl oldu ve tenezzller ise hareketten baka bir ey deildir; u halde hareketin muhabbet iin olduu sbit oldu. Bundan dolay varlkta ve
vcd leminde muhabbete mensp olmayan bir hareket yoktur. Ya'n her bir
hareket muhabbet sebebiyle olur. Bu, byle bir kidedir ki, asl istisns yoktur.
Ve bu temel knnu, limlerden ba'zlar bilir; vcd leminde olan hareketlerin grnteki sebeplerine bakmayp hakkatine baktklarndan, onlar
iin grnteki sebep perde olmaz. Ve limlerin ba'zs ise, perdelenmek
nndan olan nefsleriyle hkmettiklerinden ve nefsin gerei kendilerine stn geldikten sonra hareketin hakkatine bakmayp o hareketin grnteki
sebebi ile perdelenirler.
Bundan dolay hakkate bakan limler, kbtnin ldrlmesinden dolay
olan talep yan Ms (a.s)n kss olarak ldrlmek istenmesi sebebiyle, grnte Ms (a.s.) iin bir korku grldn ve bu korkununda ldrlmekten kurtulua muhabbeti barndrdn ve bundan dolay Ms (a.s.)n
grnte ldrlmekten korktuu iin ve ma'nda ise Firavun'dan ve Firavunun Ms (a.s.)a yapaca siysetten kurtulua muhabbet ettii iin firr
ettiini bilir.
Fakat var edilmiler lemi, Zhir isminin grnme yeri olduu iin ve yalnz hakkat lisn ile konumak, zhir hkmleri ihml etmek demek olaca
iin ve oysa Zhir isminin gerei olan erat ile gelen nebler (a.s.)in zhir
lisn ile konumalar gerektii iin, Ms (a.s.), firr ettiinde, kendisinde grlen en yakn sebebi syleyip Fe ferart minkm lemm hftkm (uar,
26/21) ya'n "Ben sizden korktuumdan dolay katm" buyurdu. Ve korku
en yakn sebep ve kurtulua muhabbet ise onda st kapal olarak bulunan
uzak sebeptir.

1014

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve en yakn sebep beerin madde beden sretine benzer. Ve uzak sebep


olan kurtulua muhabbet ise madde bedenin arkasnda onu idre edici olan
rh gibi, o en yakn sebebin arkasnda olup, onu idre eder. Bundan dolay
Ms (a.s.) zhir lisn ile syledi. nk nebler (aleyhims's-selm) genele
dnk hitp ettikleri iin ve bu hitplarn, limlerin idrklerine i'timt ettikleri iin, zhir lisn ile sylerler. Bundan dolay kerem shibi resller hazart
idrk ehlinin mertebesini ve onlarn szn zahirinden btnlarna geeceklerini bildikleri iin, idrkleri noksan olan avmn idrklerinin dna kmazlar.
nk getirdikleri ilimler ve eratlar genele tebl etmeye me'mrdurlar.
Nitekim (S.a.v.) Efendimiz ltuflar hakknda bu mertebeye dikkt ekip
buyurdu ki: "Ben ltuflar yle bir adama yaparm ki, o adamn zerine hrs ve
nefsin tabat stn geldii iin Allah Tel'nn onu atee dreceinden korkarm. Oysa esirgemeden ltuf verdiim bu adamdan daha ok sevdiim
adamlar vardr. Fakat onlarda nefsn sfatlar glip olmad iin ve ltuflardan mahrm olmalarndan dolay benden nefret etmedikleri iin ve ilh
hakkatlerden uzaklk ateine dmeleri korkusu bulunmad iin, ltuf iinde onlar te'hr edip bu adamlarn altnda olan nefs shiplerini terch ederim
ve ncelik veririm." te grlyor ki (S.a.v.) Efendimiz zerlerine hrs ve
nefsn tabat glip olan, akllar ve grleri zayf olan kimseleri ltuf iinde
terch buyurdu. Ve mertebesi yksek olanlar brakp mertebesi aa olanlara
zhirde ltufta bulundu.
imdi bylece, onlarn ilimlerden getirdikleri eyi, kendisi iin iin derinliine dalma olmayan kimsenin, hil'atn sdece grnne vkf olmas
iin, zerinde en dk idrk elbisesi olduu halde getirdiler. imdi "Bu
hil'at ne gzeldir!" der ve onu derecenin son noktas grr. Ve hikmetler
incilerine dalan hasss fikir shibi, "Bu, melikten ne ey sebebiyle bu hil'ate
lyk oldu?" der. Bundan dolay hil'atin deerine ve giysiler iinde onun
snfna bakar. Byle olunca hil'atin deerinden, zerine hil'at giydirilen
kimsenin deerini bilir. imdi bir benzeri olmayan ilme ve kendisinin dndakiler iin olumayan bir ilme vkf olur. Ve ne zamanki nebler ve
resller ve onlarn tahkk ehli olan vrisleri lemde ve kendilerinin mmetlerinde bu mesbede olan kimselerin mevct olduunu bildiler; ibrede
kendisine hss yan sekinlerin ve avmn ortak noktas olan zhir lisnn
terch ettiler. Bundan dolay hss yan sekinler, avmn, ondan anlad
eyi ve daha fazlasn anlar ki, o fazladan dolay kendisi iin "hss yan
sekinler" ismi doru oldu. Byle olunca o ey ile avmdan ayrlm olur. u
halde ilimleri tebl edenler bununla yetindiler. te Ms (a.s.) Fe ferart
minkm lemm hftukm yan "Ben sizden korktuumdan dolay katm"
(uar, 26/21) sznn hikmeti budur. Ve Ben sizden selmet ve fiyet
muhabbetinden dolay katm demedi (14).

1015

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ya'n kerem shibi resller hazart, zhir lisn ile syledikleri gibi, ilh
ilimler ve bilgilerden getirdikleri eyi de zerlerinde kolay anlalabilirlik,
ya'n zhir anlay elbisesi olduu halde getirdiler. T ki zhirden btna dalma isti'dd olmayan kimse, bu hil'at, ya'n zhir ibre indinde vkf olsun ve
nasbini sylenilen szn zhirinden alsn. Bundan dolay sylenilen szn
zhirine saplanp kalan dk anlay shibi Bu hil'at, ya'n zhiri ibre ne
gzeldir!" der. Ve ma'nnn zerine giydirilmi elbise olan zhir kelm derecenin son noktas grr.
Ve hikmetlerin incilerine dalan hassas anlay shibi: "Bu zerine hil'at
giydirilen ne ey sebebiyle pdihdan bu hil'ata lyt oldu?" der de, hil'atin
deerine ve giysiler iinde onun snfna bakar. nk pdihn vezirlere
ihsn edecegi giysi onlarn hl ve nlarna ve hammallara ihsn edecei giysi
de onlarn snfna gre olur. Bundan dolay hassas anlay shibi, zerine
hil'at giydirilmi olan kimsenin deerini, bu hil'at ve elbisenin derecesinden
bilir ve yle bir ilme vkf olur ki, kendisinden bakalarna bu ilim olumamtr ve kendisinin dndakiler iin bunun gibi hikmet incilerine ilim hsl olmamtr. Bundan dolay ilimler ve manlar derysna dalan rif, o sylenilen
sz ile muhtap olan kimsenin deerinin o sylenilen szden anlar. nk
bizim bile sradan insanlara hitbmz baka ve ilimleri renmekle fikir dzeyi ykselmi olan kimselere hitbmz baka olur.
te bundan dolay resller ve nebler (a.s.)in syledikleri sz zhir anlay zeredir. Ne zamanki resller ve nebler (aleyhim's-selm) ve onlarn vrisleri olan kerem shibi evliy, lemde ve kendilerine tbi' olan kimseler arasnda bu mesbede olan, ya'n sylenilen szn zhirinden btnna geebilen
kimseler olduunu bildiler, syledikleri szlerin ibrelerinde zhir lisnn
terch ettiler.
nk zhir lisn zere sylenen sz anlamak hussunda sekinlerin ve
avmn ortak noktas vardr. Ve sylenilen sz zhir lisn zere sylenince,
avm kendi anlay derecesinde zhir ma'nsn anlayaca gibi, sekinler de
anlar. Fakat sekinler, avmn bu szden anlad ilmi anlamakla beraber, daha fazlasn da anlar. te bu fazlay anlad iin hassas anlay shibi olan
kimseye "hss yan sekin" ismini vermek doru oldu. Ve bu fazlay anlamas
sebebiyle avmdan ayrld.
u halde ilimleri tebl eden resller ve nebler ve onlarn vrisleri olan
evliy tebl iinde zhir lisn kullanmay yeterli grdler. Eer onlar syledikleri szleri sekin kiilerin anlay zere sylemi olsaydlar avm inkr
eder ve onlara tbi olmamalar sebebiyle ebed hsrn iinde kalrlard. Nitekim Hz. Mevln (r.a.) buyurur: Mesnev:
Tercme: "Benim sylediim ey senin anlayn kadardr. Ben doru anlayn hasretinden ldm."
1016

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

te Ms (a.s.) Fe ferart minkm lemm hftukm (uar, 26/21)


ya'n "Ben sizden korktuum eyden dolay katm" buyurmasnn hikmeti
budur. Ve onu zhir lisn zerine sylemitir. Eer btn lisn zere sylemi
olsa idi, "Ben sizden, selmet ve fiyet muhabbetinden dolay katm buyururdu. Fakat sekinlerin anlay zere sylemeyip zhir lisnna yneldi.
Kur'n- Kerm'in syleyici olduu yn ile syledi; btn lisn zere sylemedi.

imdi Medyen'e geldi. ki criyeyi buldu. Bir cret almadan onlarn


hayvanlarn sulad. Daha sonra ilh glgeye snd. Y Rabbi hayrdan
bana indirdiin eye muhakkak ben fakrim (Kasas, 28/24) dedi. imdi
kendisinin yapt sulama amelinin aynn, Allah Tel'nn kendisine indirdii hayrn ayn kld ve nefsini, indinde olan hayrda, Allh'a fakr ile
vasflandrd (15).
Yan Ms (a.s) selmet ve fiyete muhabbetten dolay Msr'dan firr ettikten sonra uayb (a.s.)n diyr olan Medyen tarafna geldi. Orada hayvanlarn sulamak zere olan uayb (a.s.)n iki kzn bir kuyu banda buldu. cretsiz olarak onlara yardm edip hayvanlarn sulad. Daha sonra ilh glgeye
yneldi ve snd.
lh glgeye ynelmekten kast, ilh mertebeler ve rabbn hazretler
ile kym ve rhniyyeti ve cismniyyeti sretine tecell edici olan Rabb'inin
mhedesinde, kendi nefsinin mhedesinden tammyla kmasdr. nk insan- kmil ilh sret zere mahlktur. Ve rhn ve cismn sretinin
tamm "Allah" toplayc isminin glgesidir.
Ms (a.s.), yapt iin aynn, Allah Tel'nn kendisine indirdii hayrn
ayn kld. Ve ona indirilmi olan hayr, neblik ve bu nebliin gerei olan
ilimlerdir. Ve "su" ilmin sretidir. Bunun iin bn Abbs (r.a.) cealn minel
mi yan sudan kldk (Enbiy, 21/30) yet-i kermesini "ilim" ile tefsir etti. Bundan dolay Ms (a.s.) o iki criyeye ilmi feyz olarak buyurdu ki, o
ilim her ne kadar grnte ayr eyler gibi ise de, hakkatte Allah Tel'dan
feyz olarak ald eyin ayndr. nk bununla ilim ile yardm ve kudret ancak Allah Tel'dandr. u halde Hak'tan feyz olarak ald eyin eserini iki
criyeye feyz olarak verdi. Ve nefsini, kendi indinde aa kan hayrda, Allah
Tel'ya fakr ve ihtiyc ile vasfetti. nk feyz ancak isti'dd dolaysyla hsl
olur. Ve feyzin hsl olmas iin, feyiz olarak gelen ma'nya uymayan eyden,
belki Allahn msivs denilenlerin hepsinden, mahallin pk olmas arttr. Ve
tam fakr dediimiz beer trnden mutlak kmil olan kimsedir.

1017

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

imdi Hzr, ona bir cret almakszn duvarn dzeltilmesini gsterdi. O


buna kzd. Byle olunca ona, onun bir cret almadan hayvanlar sulamasn
hatrlatt. Hatrlamad eylerden bunun dndakilerin gsterilmesine teebbs etti. Hatt (S.a.v.) ikisinin hdisesinde, Allah Tel onun zerine
hikye buyurmas iin, Ms (a.s.)n skt etmesini ve i'tirz etmemesini
temenn etti. imdi cenb- Ms'nn ilemi olduu eyin kendisinden ilim
olmakszn olduu bununla bilindi. nk ilimden olsa idi, Allah Tel'nn Ms indinde kendisi iin ehdet ettii ve temizledii ve doru kld
Hzr zerine kendi yaptklarnn benzerini inkr etmezdi. Ve bununla
berber Ms (a.s.) Allah Tel'nn temizlemesinden ve tbi olmasn ona
art ettii eyden, Allahn emirlerini unuttuumuz zaman, bize rahmetten
dolay gaflet etti. Ve eer Ms (a.s.), buna bilgisi olsayd, cenb- Hzr, ona
m lem tuht bih hubr (Kehf, 18/68) ya'n "Zevkan ihta etmediin eye"
demezdi. Ya'n ben bir ilim zerindeyim ki sana zevk ile hsl olmad. Nitekim sen bir ilim zeresin ki ben onu bilmem, demektir. Bundan dolay
insf etti (16).
Hzr (a.s.) Ms (a.s.)a, cret almakszn duvar dzelttiini gsterdi.
Ms (a.s.) onun byle cretsiz, duvar dzeltmesine kzd. Ve Kur'n-
Kerm'de hikye buyrulduu zere lev ite lettehazte aleyhi ecr (Kehf,
18/77) ya'n "Eer sen isteseydin bu ameline karlk cret alrdn" dedi.
Onun bu i'tirz zerine cenb- Hzr, daha nce sen de byle yapm ve
uayb (a.s.)n iki kznn hayvanlarn cretsiz sulam idin. imdi bana niin
i'tirz ediyorsun? tarznda cevap verdi. Ve bu mes'eleyi Ms (a.s.)n hatrna
getirdi.
Ve cenb- Hzr, Ms (a.s.)n bandan geen hallerden bunlardan baka
daha birok haller var idi ki, onlar hatrlatmad. Bu hallerin de gsterilmesine
teebbs etti. Fakat Ms (a.s.), neblik makm dolaysyla, cenb- Hzr'n
sohbetine tahamml edemedi. Cenb- Hzr tarafndan ancak erkek ocuunun ldrlmesi, geminin delinmesi ve duvarn dzeltilmesi hallerinden
ibret olmak zere ey gsterildi. Hatt (S.a.v.) Efendimiz "Ne olayd kardeim Ms sabretseydi, t ki Allah Tel bize onlarn haberlerinden hikye buyursayd" hadis-i erfinde buyurduu zere, Ms (a.s.)n skt edip
i'tirz etmemesini temenn etti.
Ve cenb- eyh (r.a.), Ebi'l-Abbs Hzr (a.s.) ile bulutuunda, cenb-
Hzr onlara Ben Ms bin mrn (a.s.) iin, doduu gnden zaman zaman
bulumamza kadar kendi zerinden geen hallerden bin mes'ele hazrlam
idim. O onlardan ne sabredemedi buyurmutur.
Bilinsin ki, Ms (a.s.) gibi ul'l-azm bir nebyy-i z-nn sabrnn yokluu ve Hzr'n ilmine vkf olamamas yce nna noksanlk vermez. nk
neb zhir hkmler ve temiz eratn gereklerine tbi'dir. Ona aykr olan hal1018

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

lere sabr ve tahamml edemez. Ve teble me'mr olan bu mbrek ztlar,


tebli iinde kendilerine geveklik gelmemesi iin kader srrndan perdelidirler. Eer kader srrna vkf olurlarsa, neblikleri ynnden deil,
nebliklerinin btn olan velyetleri yan vellikleri ynndendir. Ve onlarn
kader srrna vkf olmalar ya dnyev oluumda Hakk'n vcdunda tam
olarak kaybolup gitmekle da'vet iini bitirip gib olduklar zaman, veyhut
uhrev oluuma intikl ettikleri zaman olur. Bundan dolay Ms (a.s.),
resllk hkmleri ile ve Hzr (a.s.) ise, velyet yan vellik hkmleriyle gzkt iin sohbetlerinin devm etmesi mmkn olmad. nk Zhir ismi
ile Btn ismi birdierinden farkl ve hkmleri birdierine muhliftir.
te Ms (a.s.)n cenb- Hzr'a inkr sebebiyle bilindi ki, onun Allah indinden ilemeye muvaffak olduu eye kendisinin ilmi ve vkf oluu yoktur.
Ya'n Hz. Ms kbtyi Allah Tel'nn emriyle ldrdn bilmiyordu. Hzr
(a.s.) erkek ocuunu ldrmek sebebiyle onu kz etti. nk Ms (a.s.)n
fiili, ilim ve vkf olma zerine olsa idi, Allah Tel hazretlerinin, Kur'n-
Kerm'de buyurduu ekilde Fe veced abden min ibdin teynhu
rahmeten min indin ve allemnhu min lednn ilm yan Bylece katmzdan, kendisine rahmet verdiimiz ve ledn ilmimizden rettiimiz
kullarmzdan bir kul buldular (Kehf, 18/65) temizledii ve doru kld
Hzr (a.s.)n bu gibi fiillerine i'tirz ve inkr etmezdi.
Ve Hak Tel Hzr (a.s) temizlemi ve doru klm ve onun hakknda
gzel ynde ehdet buyurmu iken, Ms (a.s.) bu temizlenmilik ve doru
klnmlk ehdetinden gaflet etti. Ve Ms (a.s.) Hzr'a ulat zaman ,
cenb- Hzr ona: Kle fe inittebaten fe l teseln an eyin hatt uhdise
leke minhu zikr (Kehf, 18/70) ya'n "Eer sen bana tbi' olur isen ben sana
ondan haber verinceye kadar bana bir eyden soru sorma!" demi idi. Ms
(a.s.) bu arttan da gaflet etti. Ms (a.s.)n Hakk'n temizlemesinden gaflet
etmesi bize ilh rahmetten dolay oldu. nk beeriyyet cizlik mahallidir;
insanda unutkanlk vardr. Bundan dolay Ms (a.s.) beeriyetinin stn
gelmesi dolaysyla kendisinde olan bu unutkanlk ve gaflet sebebiyle azarlanmad gibi, ilh emri unutmamzdan dolay bizlere de azarlama olunmaz.
Nitekim (S.a.v.) Efendimiz "Benim mmetimden hat ve unutkanlk kaldrlmtr" buyururlar.
Ve eer Ms (a.s.), cenb- Hzr'n Allah indinden muvaffak olduu ilmi
bilseydi, cenb- Hzr ona: Ve keyfe tesbiru al m lem tuhit bih hubr
(Kehf, 18/68) ya'n "Sen zevk ilim ile ihta etmediin eye nasl sabredersin?" demezdi. Hzr (a.s.)n bu sz "Bende bir ilim vardr ki, o ilim zevk ile
sana hsl olmad. Nasl ki senin bildiin ilmi ben bilmem" demek olur. Bundan dolay cenb- Hzr, zevk ilmi Ms (a.s.)dan ve resllk ilmini de kendinden kaldrd. Ve insf edip "Senin bildiin rislet ilmini ben bilmem" dedi.
Ve Hzr'n bildii ilmi Ms (a.s.)n bilmediine Kehf Sresinde olan Kle
1019

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

leh ms hel ettebiuke al en tuallimeni mimm ullimte rud (Kehf,


18/66) ya'n "Sana retilen rd ilmini bana retmen artyla sana tbi'
olabilir miyim?" sz hittir. Ve bu ilmin olmamasnn Ms (a.s.)n
nebliinin nna noksanlk vermeyecei yukarda zh edilmi idi.

Ve onun ayrlnn hikmetine gelince: nk Allah Tel ve m


tkmr reslu fe huzh ve m nehkm anhu (Har, 59/7) yan
Resl'n getirdii eyi alnz ve onun nehyettii eyden vazgeiniz!" buyurur. Bundan dolay risleti ve Resl'n deerini bilen Allaha lim olanlar
bu sz indinde durdular. Ve Hzr muhakkak bildi ki, Ms (a.s.) resldr.
Bundan dolay resle kar edebin hakkn yerine getirmek iin ondan kacak olan eyi kollamaya balad. imdi ona: in seeltuke an eyin badeh
fe l tushbn (Kehf, 18/76) yan Eer bundan sonra sana bir eyden soru
sorarsam benimle arkadalk etme! dedi. Bundan dolay onu kendi sohbetinden nehyetti. Ne zamanki ondan nc soru gerekleti. Hzr ona:
hz firku beyn ve beynike (Kehf, 18/78) yan "te bu, senin ve benim
aramda ayrlktr " dedi. Ve Ms ona Yapma! demedi; ve sohbeti talep
etmedi. nk o, onunla arkada olmaktan nehyetmekle syletici olan, onda olan rtbenin deerini bilir idi. Byle olunca Ms sessiz kald ve ayrlk
gerekleti (17).
Yan Hzr (a.s.)n Ms (a.s.)dan ayrlmasnn hikmetine gelince, sebebi
budur ki: Allah Tel hazretleri Resl hakknda ve m tkmr reslu fe
huzh ve m nehkm anhu yan Resl'n getirdii eyi alnz ve onun
nehyettii eyden vazgeiniz!" (Har, 59/7) buyurduu iin resln mertebesini ve risletin kadrini bilen Allaha limler Hak Tel'nn bu sz indinde
durdular. Ve cenb- Hzr Ms (a.s.)n resl olduunu muhakkak bildi.
Soru: Hak Tel hazretlerinin yukarda bahsedilen mbrek sz,
neblerin Sonuncusu (s.a.v) Efendimize indirilmi Kur'n- Kerm'in yce bir
yetidir. Oysa Ms ve Hzr (aleyhime's-selm) zamnnda Kur'n- mecd
inmi deil idi. Bundan dolay Allaha limlerden olan Hz. Hzr'n Hak Tel'nn bu sz indinde durmas ne ekilde olur ?
Cevap: Bu hkm resl ve risletin gereinden olup btn resller hakknda geneldir ve her bir resle inmi olan kitpta bu ma'n bulunmaktadr.
Bundan dolay her bir nebnin mmetine tebl ettii, Hakkn szdr. Ve
Arapa lisn zere htem-i enbiy (s.a.v.) Efendimiz'e inmi olan Kur'n-
Kerm'de de bu ma'n, yukardaki Arapa szler ile tebl buyurulmutur. u
halde Kur'n- Kerm'e hs deildir. Nitekim, Kur'n- Kerim'de bu hakkat
Kul m knt bidan miner rusuli yan Ben dier resllerden farkl bir
ey karmyorum (Ahkf, 46/9) yet-i kermesiyle beyn buyrulmutur. te

1020

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ms (a.s.)a tebl buyrulan Tevrt- erfte de ayn hkm mevct olduu


iin, Hzr (a.s.) bu mbrek sz indinde durdu.
Bundan dolay Hz. Hzr resle kar edebin hakkn yerine getirmek iin
Ms (a.s.)dan kan emri kollamaya balad. Ve Ms (a.s.) ona "Eer bundan sonra sana bir ey sorarsam bana arkada olma!" (Kehf, 18/76) buyurmu idi. Bu sz ile Ms (a.s.) cenb- Hzr' kendi sohbetinden nehyetti. Ne
zamanki Ms (a.s.)dan nc soru gerekleti, cenb- Hzr, Ms (a.s.)
gibi bir resl-i z-nn nehyetmesine uyarak "te bu nc soru, seninle
benim aramda ayrla sebeptir" (Kehf, 18/78) dedi. Ve Ms (a.s.) da cenb-
Hzr'a "Bu ii yapma!" demedi ve sohbetinin devmn talep etmedi. nk
Ms (a.s.) kendisinin taayyn etmi olduu yce rislet rtbesinin deerini
bilir idi. Ve o yle bir rtbe idi ki, kendisini Hzr'n arkada olmaktan
nehyetmekle syletti. Bundan dolay Ms (a.s.) Hz. Hzr'n bu kelmna kar
risletin deerine rif olduu iin sessiz kald ve aralarnda ayrlk gerekleti.

imdi sen bu iki er kiinin ilimde kemline ve ilh edebin hakkn yerine getirmesine dikkt et! Ve ona "Ben bir ilim zereyim ki Allah Tel
onu bana retti ki, sen onu bilmezsin; ve sen bir ilim zerinesin ki, Allah
Tel onu sana retti ki, ben onu bilmem" demesi ynyle Ms indinde
itirf ettii ey hakknda sen Hzr'n insfna bak! Bundan dolay bu sylem, onun mertebesinin yceliini bildii ve bu mertebe Hzr iin hsl
olmad halde Ve keyfe tesbiru al m lem tuhit bih hubr (Kehf, 18/68)
ya'n "Sen zevk ilim ile ihta etmediin eye nasl sabredersin?" sznde
onunla onu yaralad ey, Hzr'dan Ms'ya dev oldu. Ve bu, hurma aacnn alanmas hakkndaki hadste mmet-i Muhammedyyeden zhir oldu. Resl (a.s.) ashbna eer terkederseniz size zarar vermezdi buyurdu.
Ve phe yoktur ki, muhakkak bir eye ilim, ona chil olmaktan hayrldr.
Ve ite bunun iin Allah Tel kendi nefsini bi kll eyin alm yan
her eyi bilicidir (Bakara, 2/29) szyle methetti. imdi muhakkak (S.a.v.)
onlarn dny ilerini kendisinden daha iyi bildiini ashbna i'tirf eyledi.
nk kendisi iin bunda tecrbe yoktur. nk o zevk ilim ve tecrbedir.
Ve Resl (a.s.) bunun ilmi ile megl olmad. Belki onun ura en mhim
iinde daha mhim idi. imdi ben seni ok byk bir edebe vkf kldm.
Eer nefsini onunla kullanrsan fayda grrsn ( 18).
Yan gerek Ms (a.s.)n ve gerek Hz. Hzr'n ilimdeki kemllerine ve
ilh edebin hakkn yerine getirmelerine dikkt et!
Ms (a.s.)n cenb- Hzr ile olan ilikisinde ortaya kan ilimdeki kemli
budur ki: Ms (a.s.) kendisinin taayyn etmi olduu yce rislet rtbesinin
deerini ve bu rtbenin Zhir isminin hkmlerini gerektirip, Btn isminin
grnme yeri olan cenb- Hzr ile arkadalnn devmna engel olduunu
1021

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

bilir idi. Bundan dolay Zhir ismi hkmlerinin Btn ismi hkmlerine aykrl nedeniyle, ilh edebin hakkna riyet ederek, cenb- Hzr'n sohbetini
terk etti.
Ve Hz. Hzr'n ilimdeki kemli de budur ki: Cenb- Hzr, resl olan
Ms (a.s.)n rtbesini ve risletin deerini ve resln getirdii eyi alp
nehyettii eyden kanmak lzm geldiini bilirdi. Bundan dolay Ms (a.s.)
ona "Eer bundan sonra sana bir eyden sorarsam bana arkada olma!"
(Kehf, 18/76) dedii iin, cenb- Hzr sdece bir resl-i z-nn emrine uyarak, nc sorudan sonra hz firku beyn ve beynike yan Bu, benimle senin aranda ayrlktr (Kehf, 18/78) deyip ondan ayrld. Ve resllk
edebinin hakkna riyet etti. Ve cenb- Hzr'n insfna dikkt et ki, kendisinde Ms (a.s.)n bilmedii ve Ms (a.s.)da da kendisinin bilmedii ilmin
mevct olduunu i'tirf etti.
imdi, cenb- Hzr'n Ms (a.s.)a kar olan bu i'tirf konumalar srasnda "Sen zevkan ihta etmediin eye nasl sabredersin?" (Kehf, 18/68)
demesine kar bir zr dileme oldu. nk cenb- Hzr bu szyle Ms
(a.s.) yaralam idi. Bu i'tirf onun yarasna ila oldu.
Ve bu fazletli olu nispeti hurma aacnn alanmas hakkndaki hadis-i
erfte mmet-i Muhammedyyede zhir oldu. yle ki, (S.a.v.) Efendimiz bir
sene ashb- kirmn hurma aalarn alamakla megul olduklarn grdnde "Eer terk ederseniz size zarar vermezdi" buyurdu. Bunun zerine
ashb- kirm alamay terk ettiler. O sene hurma az oldu. (S.a.v.) Efendimiz
ashb- kirmna "Dnynzn ilerini siz daha iyi bilirsiniz" buyurdu. te
bu fazletli olu nispeti idi. Ve (S.a.v ) Efendimiz ashb- kirmna kar bu
fazletli oluu ve onlarn dny ilerinde daha bilgili olduklarn i'tirf eyledi.
Oysa bir eyi bilmenin ona chl olmaktan hayrl olduuna phe yoktur. Bunun iin Allah Tel hazretleri kendi nefsini bi kll eyin alm (Bakara,
2/29) ya'n "Her eyi bilicidir" szyle methetti.
Ve ashb- kirmn dny ilerinde rislet-penh Efendimiz'den daha bilgili olmalar, (S.a.v.) Efendimiz iin dny ilerinde tecrbe olmamasndan idi.
Ve dny ilerinin ilminin zevk yan bizzt yaayarak ve tecrbe ile hsl olaca aktr. Oysa (S.a.v.) Efendimiz, cz'i iler olan dnyev ilere mbrek
kalbi ile megl olmad. Belki onun ura en mhim iinde daha mhim olan
kll ilere, ya'n neblik ve resllk ilmine idi. te ben sana bu nisp fazlete
dayal olan insf kidesini izh etmekle seni ok byk bir edebe vkf kldm.
Eer evrenle olan ilikilerinde nefsini bu edeb ile kullanacak olursan onunla
fayda grrsn.

1022

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve onun fe vehebe l rabb hkmen yan Fakat Rabbim, bana hkm bahetti (uar, 26/21) sz halfelii kasteder ve cealen minel
murseln yan ve beni resllerden kld (uar, 26/21) resll kasteder. imdi her bir resl halfe deildir. Bundan dolay halfe kl yan
zhiri kuvvet ve yetki ve hkmetme shibidir. Oysa resl byle deildir.
Ancak, onun zerine gnderildii eyin tebli edilmesi yeterlidir. Eer
onun zerine savar ve onu kl yan zhiri kuvvet ile himye ederse o,
halfe ve resldr. Nitekim herbir neb resl deildir. Ayn ekilde her
resl halfe deildir. Yan ona mlk ve mlkte hkmetme verilmedi (19).
Ms (a.s.) "Rabbim bana hkm bah eyledi" (uar, 26/21) szyle Cenb-
Hak'tan kendisine halfelik ihsnn kasteder ve Beni resllerden kld (uar,
26/21) szyle de kendisine resllk verildiini kasteder. imdi her "halife" resl ise
de, her "resl" halife deildir. nk "halife" kl shibidir ve azl ve hkmetme
shibidir. Oysa resl olan zt, ancak kendisine indirilmi olan ilh hkmleri
Allhn kullarna tebl ile vardr. Eer resl olan zt, ilh hkmleri savaarak
kabl ettirir ve kendisine tbi' olan m'minleri kl ile himye ederse, hem halfe
hem de resldr. Bu ekilde halfelik, resllk zerine ilve bir rtbe olmu olur.
Nitekim, her neb resl deildir. nk neb kendisinden nce gelen resln getirdii hkmleri te'yde ve tebl etmeye me'mr olduu halde resl, nceki hkmlerden bamsz hkmler ile gelen zttr. te bunun gibi her resl de halfe deildir.
Ya'n resl olan zta mlk ve mlkte hkmetme verilmedi. Bundan dolay Ms
(a.s.) fe vehebe l rabb hkmen ve cealen minel murseln yan "Rabbim bana
hkm bah eyledi ve beni resllerden kld (uar, 26/21) szyle resll ve
"halfelii" topladn aka buyurmutur. Oysa bu rtbeler cenb- Hzr'a verilmedi.

Ve Firavunun ilh mhiyyetten soru sormasnn hikmetine gelince:


Chillikten dolay deildir; belki imtihndan dolay oldu. T ki Rabb'inden
resllk da'vs ile berber onun cevbn grsn. Ve Firavun ilimde
resllerin rtbesini bilir idi, t ki onun cevb ile da'vsnn doruluuna
ilikin dellleri grsn. Ve orada hzr bulunanlar asndan ok ynl soru
ile sordu. T ki o kendi nefsinde vkf olduu eye, onlarn urunun olmay ynyle, sorusundan onlara bunu anlatabilsin. imdi iin hakkatini
bilen limlerin cevbyla cevap verdi ve onlarn bekledii cevb vermediini gsterdi. imdi onlarn anlaylarnn kusurlu oluundan dolay hzr
olanlarn indinde Firavunun Ms'dan daha lim olduu grnts olutu.
Ve ite bunun iin ne zamanki ona verdii cevapta lyk olan eyi syledi,
oysa o grnte kendisinden sorulan eye cevap deildir; ve muhakkak
Firavun, Ms (a.s)n bunun dnda bir ey ile cevap vermeyeceini bildi.
Bundan dolay ashbna dedi: "Size gnderilen reslnz elbette delidir"
(uar, 26/27). Ya'n benim kendisinden sorduum eyin ilmi ondan rtldr. nk o eyin bilinmesi asl dnlemez (20).

1023

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Bilinsin ki, Firavun hkmet hikmetine vkf zek ve uyank bir


hkmdr idi. Onun bu zellii koca bir kavim zerinde rabblk da'vs ile
berber senelerce despota bir ekilde hkmet ilerini yrtmeye muvaffak
olmasyla sbittir. Bundan dolay onun Ms (a.s.)a ilh mhiyyeten soru
sormas cehletinden deil, belki Ms (a.s.) imtihn etmek maksadyla olmu
idi. nk Firavun, Rabb'i tarafndan resullk ile gnderildiini iddi eden
Ms (a.s.)n nasl cevap vereceini grmek ve lemde resl olarak gnderilmilerin rtbesini bilii ynyle, verecei cevap ile Ms (a.s.)n da'vsnn
doruluuna ilikin dellleri grmek iin, ilh mhiyyetten soru sordu.
Ve bu sorusunu vezirlerinden ve filozoflarndan birtakm kimselerin
huzrunda sordu. Ve Kur'n- Kerm'de zikrolunduu zere, onun sorusu ve
m rabbl lemn yan lemlerin Rabb nedir? (uar, 26/23) tarznda
idi. Ya'n "lemlerin Rabbnn mhiyyeti ve hakkati nedir?" dedi. Oysa Firavun bilmekte idi ki, resller (aleyhim'sselm)e ilh mhiyyetten soru sorulduu zaman, onlar Hakkn mhiyyetinden ve ahadiyyet yan teklik
hakkatinden cevap vermezler; belki Hakk'n izfeleriyle, ya'n sfatlar ve
isimleriyle cevap verirler. Ve filozoflar ise mantkla uratklar iin ve mantk
kidesince bir eyin hakkatini ta'rf etmenin, "cins" ve "fasl" ile oluu ynyle,
bir eyin mhiyyetinden soru sorulduu zaman, mutlaka "cins" ve "fasl"dan
olumu olan bir mhiyetten bahsedilmesi gerekir idi. nk mantk
kidesince her mhiyyet iki paradan oluur:
Birisi o mhiyyete gre daha genel olup onunla dier mhiyyet arasnda
ortak nokta olur. Buna "ortak para" ve "ortak tamamlayan" derler.
Ve dieri de o, mhiyyete gre eit ve ilk paraya gre daha belirsiz olup,
o mhiyyeti dierlerinden ayrr ve kendi bana bir mhiyyet klar.
"Ortak para" olan ilk cz'e "cins" denilir ve cinsten daha hussi ve
mhiyyete eit olan ikinci cz'e "fasl" denilir ve bu iki cz'den oluan
mhiyyete "nevi"' denilir. Ve ancak fasllarn cinslere ilve ve karmas ile ayr
nevi mhiyyetler oluur. rnein insan, bir nevi mhiyyet olup "hayvan" ile
"konumak" cz'lerinden olumutur. "Hayvan" insana gre daha genel olup
insan ve dier hayvanlara kapsamdr ve "ortaka tamamlayc" olan "cins"tir.
"Konumak" da insana gre eit cz' olup, insan nev'ini dier nevilerden ayrt
eden "fasl"dr. Ayn ekilde "At kineyen hayvandr" ve "Eek anran hayvandr" denildiinde, "at" ve "eek" birer nevi mhiyyet olup fasllarnn, ortak
cz'i olan hayvan cinsine alkas ile hsl olmulardr. Ve bunun gibi ilimler ve
fenlerde bahsedilen meselelerin ve ksmlarnn mevzularnn birer nevi'
olup fasllaryla ayrlmlardr.
imdi Firavun, Hak iin mhiyyet ve hakkat olmakla berber, o
mhiyyetin "cins" ile "fasl"dan birleik olarak olumadna vkf idi. Ve orada bulunanlara bu hakkati anlatabilmek iin bu sorusuyla st kapal olarak
1024

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

o hakkati amalayarak sordu. Fakat orada bulunan filozoflar ve yksek akll


denilenler, Firavunun vkf olduu bu hakkate vkf deil idiler. Onlar
Hakkn mhiyyetinin ancak "cins" ile "fasl"dan birleik olaca dncesine
ship olduklarndan, Firavunun sorusuna, Ms (a.s) tarafndan bu yolda cevap vermesini beklediler. Ms (a.s.)n onlarn bu zanlarnn ynyle cevap
vermeyip iin hakkatini bilen limlerin cevb ile, ya'n rabbs semvti vel
ard ve m beynehum yan Gklerin, yerin ve ikisi arasndakilerin
Rabbidir. (uar, 26/24) szyle, Hakk'n izfeleri ynyle cevap verdiini grdklerinde, Firavun onlarn bu cehletlerinden istifde ederek, sdece
kendi liderlik mevkinin devm iin: Baknz, ben ne sordum, Ms bana
ne cevap verdi? (Bkz. uar, 26/25) dedi. Ve bu durum zerine orada bulunan filozoflarn anlaylarnn kusurlu oluundan dolay, onlarn indinde Firavunun Ms (a.s.)dan daha lim olduu grnts olutu. Bu hal filozoflarn
noksan olan anlayna gre byle idi. Yoksa hakkatte byle deil idi.
Ve Firavun indinde, bu cevap ile Ms (a.s.)n da'vsnn doruluu
delller ile sbit oldu. Fakat liderlik sevgisinin srklemesiyle onu aa karmad. Belki orada hzr olanlarn hamlklarndan istifde ederek yalanlama
yoluna sapt. Ms (a.s.), grnte kendisinden sorulan eye cevap vermemekle berber, Firavunun sorusuna kar lyk olan sz syledi. Yan mutlak rabbl Hakk'a balad. Ve Firavun Ms (a.s.)n bu szn dnda bir ekilde cevap vermez olduunu bildii halde, ashbna hitben: "Size gnderilen reslnz elbette delidir" (uar, 26/27) ya'n benim kendisinden sorduum eyin ilmi ondan "rtl"dr. nk o eyin bilinmesi asl dnlemez,
dedi. nk ilh mhiyyeti ve Hakkn hakkatini, Hak'tan baka kimse bilmez.
imdi Firavunun sznde iki yn vardr: Birisi Firavun orada bulunanlara kendisini Ms (a.s.)dan daha lim gstermek iin: "Ey hzr olanlar, baknz ben ona Hakkn mhiyyetinden sordum; o mantk kidelerine vkf olmad iin, mhiyyetin "cins" ile "fasl"dan olutuunu bilmedi. Mhiyyetin
izfeleriyle cevap verdi. Benim sorduum soruyu anlayamad" demek idi.
kincisi, hzr olanlara kar zhir srette Ms (a.s.)n neblii inkr olarak
ve btn srette Ms (a.s.)n cevbnn, resle lyk bir cevap olduunu
tasdk ederek ve onun resllne ehdet ederek: "Benim sorduum eyin
ilmi ondan rtldr. nk Hakkn hakkatini, Hak'tan baka kimse bilebilir deildir. Bundan dolay resl resll esnsnda eynn hakkatinden ve
kaz ve kader srlarndan rtldr. Onun vazifesi mutlak zta da'vet deil,
ilh sfatlara davettir. Ve zttan soru sorulduu zaman izfeler ile cevap verir" demek idi.

1025

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

imdi bu soru geerlidir. nk muhakkak mhiyyetten soru sormak,


talep ettii eyin hakkatinden sormaktr. Ve Hakk'n kendi nefsinde bir
hakkat zere olmas lzmdr. Ve amm unlar ki snrlarn, cins ve fasldan birleik kldlar, bu kendisinde itirk olan her bir eyde vardr ve
kendisi iin cins olmayan kimsenin kendi nefsinde onun gayr iin olmayan
bir hakkat zere olmamas lzm gelmez. Byle olunca soru, Hak ehli ve
doru ilim ve selm akl yolu zere geerlidir. Ve ona verilecek cevap, ancak
Ms (a.s.)n cevap verdii eyle olur (21).
Ya'n Firavunun ilh mhiyyetten soru sormas geerlidir. nk soru
soran bir eyin hakkatinden ve mhiyyetinden sorarsa, kendi talep ettii eyin
hakkatinden soru sormu olur. Ve bir kiinin kendi talebi olan eyin
hakkatinden soru sormas geerlidir.
Hz. eyh-i Ekber (r.a.)in burada Hakkn mhiyyetinden sormann geerli
olduunu beyn buyurmas filozoflarn yanl dncesini iptl etmek iindir.
nk mantk ehli indinde "mhiyyet" yukarda bahsedildii zere, "cins" ile
"fasl"dan olumutur. Onlar derler ki: "Hakkn mhiyyetinin cins ile fasldan
olumam oluu ynyle Firavunun ve m rabbl lemn yan lemlerin Rabb nedir? (uar, 26/23) sznde m ile Hakkn mhiyyetin-den
soru sormas btldr, geerli deildir".
Oysa Hak Tel hazretleri kendi nefsinde ve ztnda bir hakkat zeredir.
Eer byle olmasa onun iin bir hakkatin olmamas lzm gelir; bu ise btldr.
Ve mdemki kendi nefsinde Hakk'n bir hakkat mevcttur ve soru sorann
talebi de Hakk' anlamaktr; bundan dolay onun sorusu, talebi olan Hakk'n
hakkatinden sormaktr. Bu ise geerlidir.
Fakat Hakkn hakkatinden cevap vermek doru deildir. nk onun
kendi nefsinde olan hakkati, kendisinden bakasnn idrk etmesi mmkn
deildir. Ve amm unlar ki eynn snrn "cins" ile "fasl"dan birleik kldlar, kendisinde cins olmaktan yana itirk olan her eyde snrn vasf vardr;
bundan dolay eer byle bir snr ile snrlanm olan eyin mhiyyetinden
sorulursa, bu kimselerin anlay ve kidelerine gre, o eyin mhiyyeti olan
"snr" ile cevap vermek uygun olur. Ve kendisi iin cins olmayan Hakk'n
ztnn kendi nefsinde, kendisinin gayr iin mevct olmayan bir hakkat zere
olmamas lzm gelmez. Belki onun da kendi ztnda bir hakkati vardr. Byle
olunca Hak ehli anlay ve doru ilim ve selim akln gerekleri zere bu ztn
hakkatinden sorulmas geerli olur. Ve belki byle bir soruya kar kendisi
iin "cins" olmayan o ztn hakkatinden cevap verilmeyip, ancak Ms (a.s.)n
verdii cevap gibi, o hakkatn bantlarndan ve izfelerinden bahis ile cevap
verilir.

1026

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ve bunda byk bir sr vardr. nk o, "zt had"den soru soran kimseye "fiil" ile cevap verdi. Bundan dolay ztn haddini, lem sretlerinden
onunla aa kt eye veyhut lem sretlerinden kendisinde zhir olan
eye izfetinin ayn kld. imdi onun ve m rabbl lemn yan lemlerin Rabb nedir? (uar, 26/23) sznn cevbnda sanki ona Eer siz
kn ehli iseniz, gklerden ibret olan ulvlikten ve yerden ibret olan sfllikten lemlerin sretleri kendisinde zhir olandr, yhut onlarla zhir
olandr dedi (22).
Ya'n Firavunun ilh mhiyyetten olan sorusuna kar, Ms (a.s.)n ilh hakkatlere bal olan mutlak rubbiyyet ile cevap vermesinde byk bir sr
vardr. nk Ms (a.s.) "zt had"den soru soran, ya'n "lh hakkati ta'rf
eyle!" diyen Firavun'a, Hakk'n "fiil"i olan rubbiyyetle cevap verdi. Ve Hakk'n ztnn ta'rfini, Rabb'in lem sretlerinden aa kt eye balantsnn
ayn kld. Veyhut Rabb'in vcdunda lem sretlerinden aa kan eye
onun balantsnn ayn kld. Ve btn czi rabblklar toplam olan mutlak
rabbl Hakk'a balamak sretiyle ta'rf etti.
Bundan dolay onun lem sretlerinde aa kt mutlak rabblk ile vasflandrlmas, Hakk'n hakkatinin ta'rfn ayn oldu. nk ulv ve sfl
sretlerde isimleri dolaysyla taayyn etmi olan Hakk'n vcdudur. Ve bu
sretlerin hepsi Hakkn bir olan hakk vcdundan bir paadr. u halde Firavunun "lemlerin Rabb ne eydir?" (uar, 26/23) sznn cevbnda,
Ms (a.s.) "cins" ile "fasl"dan olumu olan mhiyyetten bahsetmeyip sanki
Firavun'a dedi ki: "Eer siz Hakk' lem sretlerinde ve kendi nefsinizde
mhede edip O'ndan gayr bir hakki vcd shibi olmadna yakn elde
etmilerden iseniz, lemlerin Rabb, lemlerin ulvsi ve sflsi kendisine zhir
olan veyhut kendisi bu sretler ile zhir bir olan Zttr.
Firavun imtihn olarak sorduu sorunun cevbn kendi vkf olduu eye
ve uruna uygun olarak ald. Fakat o mecliste hzr olan filozoflar "cins" ve
"fasl"dan olumu bir mhiyyetin ta'rfini beklediklerinden ve onlar, Firavunun vkf olduu eyden chil bulunduklarndan, Ms (a.s.)n bu cevb
onlara yeterli gelmedi. Fakat Firavun Ms (a.s.) tarafndan verilen cevbn
isbetini takdr etmekle ve resllk iddisnn doruluuna rif olmakla
berber, liderlik sevgisinin srklemesiyle, orada bulunanlarn yanl dncesinden istifde ederek yalanlama yoluna giderek, zhiren Ms (a.s.) tasdk
ile m'mn olmad.
Sonu olarak Ms (a.s.) bu cevp ile Hakk'n ztn lemin "ayn" klm
oldu. Ve Hakk' resllk hline uygun bir ta'rf ile beyn eyledi.

1027

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

imdi ne zamanki Firavun ashbna "O elbette mecnndur" (uar,


26/27) dedi. Nitekim biz onun mecnn olmas ma'nsnda dedik. Firavunun
ilh ilimde onun mertebesini bilmesi iin, Ms beynda ekleme yapt.
nk Firavunun bunu bildiini bilir idi. Bundan dolay rabbul merk
vel magribi yan Rabbidir dounun ve batnn (uar, 26/28) dedi. Byle olunca grnen ve grnmeyen eyi getirdi ve o zhir ve btndr. Ve m
beynehum yan ve ikisinin arasndakilerin (uar 26/28) de O'nun ve
hve bi kll eyin alm yan Ve O btn eyleri bilendir (Hadd, 57/3)
szdr. n kntm takln yan eer siz aklederseniz (uar, 26/28).
Eer siz kaytlama ashb iseniz, demektir. nk akl kaytlamaktr (23).
Ya'n Firavun sorduu soru zerine Ms (a.s.)dan Hakk'n izfeleri ynyle cevap aldktan sonra, o mecliste hazr olan ashbna: "Size gnderilen
reslnz elbette mecnndur" (uar, 26/27). Ya'n benim kendisinden sorduum eyin ilmi ondan rtldr, deyince, Firavunun ilh ilimde kendisinin mertebesini bilmesi iin Ms (a.s.) cevbna ekleme yapt. nk Ms
(a.s.) muhakkak Firavunun kendisinin syledii sz anladn bilir idi.
Bundan dolay cenb- Ms rabbs semvti vel ard ve m beynehm, in
kntm mknn yan Eer yakn shibi iseniz; (O), gklerin, yerin ve
ikisi arasndakilerin Rabbidir. (uar, 26/24) dedikten sonra rabbl
merk vel magribi ve m beynehm, in kntm takln yan
Rabbidir dounun ve batnn ve ikisi arasndakilerin, eer siz
akledenlerdenseniz (uar, 26/28) dedi.
u halde grnen ve grnmeyen eyi beyn etmi oldu. nk dou,
gnein dou yeridir ve bat ise gnein bat yeridir. Bu duruma gre "dou" Zhir isminin grnme yeri ve "bat" Btn isminin grnme yeridir. Bundan dolay cenb- Ms, "Rabb'l-mark ve'l-marib yan Rabbidir dounun ve batnn" demekle hem grnen ve hem de grnmeyen eyi getirmi oldu. Ve Hak Tel btn grnme yerleri ile zhir ve taayyn edicidir ve
her bir grnme yerinin btndr.
Ve Ve m beynehum yan ve ikisinin arasndakilerin sz de, Hak
Tel'nn ve hve bi kll eyin alm yan Ve O btn eyleri bilendir
(Hadd, 57/3) ya'n: Hak Tel dou ile bat ve zhir ile btn arasn bilicidir;
ve her bir grnme yeri ile zhir ve taayyn edici olmakla grnme yerlerini
ve her bir grnme yerinin btn olmakla onlarn btnlarn bilicidir, demek
olur.
n kntm takln yan eer siz aklederseniz (uar. 26/28) yan:
Eer siz akl ve kaytlama ashb iseniz, demektir. nk akl kaytlamay gerektirir. Ve akl ile yaplan "tebh yan benzetme", Hakk' kaytlamak demektir. Ve "tenzh" ise snrlamaktr. Bundan dolay akl ashb Hakk' tebh ettik-

1028

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

leri zaman cisimlere benzetmekle kaytlarlar. Ve tenzh ettikleri zaman da, O'nu lem sretlerinden ve cisimlerden tenzh ile snrlam olurlar.

imdi ilk cevp kn shiplerinin cevbdr ve onlar kef ve vcd ehlidir. Bundan dolay onlara: "Eer siz kn shibi iseniz" (uar, 26/24) dedi.
Ya'n eer siz kef ve vcd ehli iseniz, muhakkak ben size mhedenizde
ve vcdunuzda yakn elde ettiiniz eyi bildirdim. imdi eer siz bu snftan deil iseniz, akl ve kaytlama ehli iseniz ve aklsal delllerinizin verdii
eyde Hakk' snrlarsanz, muhakkak ben size ikinci cevpta cevap verdim,
demek olur. Byle olunca Firavunun kendisinin fazln ve doruluunu
bilmesi iin Ms iki ynle gzkt. Ve Ms bildi ki, muhakkak Firavun
bunu anlad veyhut anlar. nk Firavun mhiyyetten soru sordu. Bundan
dolay bildi ki, "m" ile soruunda onun sorusu eskilerin kulland terimlerden deildir. te bunun iin cevap verdi. imdi o sorudan bunun dnda
birey anlam olsayd, sorusunda hatl olduunu sylerdi. Ne zamanki
Ms, kendisi hakknda soru sorulan Hakk lemin ayn kld, Firavun ona
bu lisn ile hitp etti. Oysa kavmin urlar yok idi (24).
Ya'n Firavunun ve m rabbl lemn yan lemlerin Rabb nedir? (uar, 26/23) diye ilh mhiyyetten olan sorusuna Ms (a.s.)n ilk
nce rabbs semvti vel ard ve m beynehm, in kntm mknn
yan Eer yakn shibi iseniz; (O), gklerin, yerin ve ikisi arasndakilerin
Rabbidir (uar, 26/24) diyerek cevap vermesi kn shibi olan kimselere
mahss olan cevaptr.
Ve "yakn shibi" zmresi, kef ve vcd ehli olan zmredir. nk kef
ve vcd ehli, eynn Hakkn hakk vcduna bal olan varlklar olup, onlarn Kayym'unun Hak olduunu ve hepsinin mutlak Rabbin merbbu yan
Rabbi olan bulunduunu ve kendi varlklarnn da lem eylerinden bir ey
olup, mutlak Rabbin kendilerinde de rubbiyyet yan rabblkla zhir olduunu yakn olarak mhede ederler. Bundan dolay Ms (a.s) bu ilk cevabnda: "Eer siz kef ve vcd ehli iseniz muhakkak ben size mhedenizde
ve vcdunuzda, ya'n ufuklarda ve nefislerde, yakn olarak bildiiniz eyi
bildiririm" demi oldu.
Ve ondan sonra ikinci cevba giriip rabbl merk vel magribi ve m
beynehm, in kntm takln yan Rabbidir dounun ve batnn ve
ikisi arasndakilerin, eer siz akledenlerdenseniz (uar 26/28) dedi Ve bu
cevap da akl ve kaytlama ehline mahss olan cevaptr. nk akl ve kaytlama ehli Hakk' cisimlere benzeterek kaytlar vey cisimlerden tenzh ederek
snrlarlar. Bundan dolay Ms (a.s.) bu ikinci cevbnda: "Eer siz kef ve
vcd ehli snfndan olmayp akl ve kaytlama ehli iseniz ve akllarnzn icd
ettii deliller ile Hakk' cihetlerde ve cisimlerde snrlandrrsanz, tebh ve
1029

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

tenzhi ihtiv eden Hakk'n grnenini ve grnmeyenini size bildiririm" demi oldu.
u halde Ms (a.s.), Firavunun kendisinin fazln ve doruluunu bilmesi iin bahsedilen bu iki yn ile gzkt. Ve Firavun ilh mhiyyetten
sormu olduu iin, Ms (a.s.) bu iki yn ile verdii cevb Firavunun anladn veyhut anlama isti'ddnn olduunu; ve bundan dolay "m" ile
Hakkn mhiyyetinden Firavunun soruna bekledii cevpta, eskilerin kulland terimler zere Hakkn mhiyyetinde "cins" ile "fasl"dan olumu bir
cevap beklemediini bildi. Eer Ms (a.s.) Firavunun sorusuna karlk bunun dnda bir eyi, ya'n Firavunun "cins" ile "fasl"dan olumu bir cevb
beklediini grseydi, ona iki yn ile cevap vermekten vazgeip, "mahiyyet",
"cins" ve "fasl"dan olumu deildir, diyerek sorusunda hatl olduunu sylerdi. te Ms (a.s.) Firavunun maksadna rif olduu iin ona iki yn ile
cevap verdi.
imdi ne zamanki Ms (a.s.) kendisi hakknda soru sorulan Hakk' lemin ayn kld; Firavun o hazrete bu lisn ile ya'n tevhd lisn ile hitp etti.
Oysa o meclisde hzr olan Firavunun vezirleri ve stn aklllar bu soru ve
cevaplarn zevkne varamadlar. nk onlarn akllar mantk kideleri
diresinde mahsr kalm idi. Ve bu sebeple kendilerinin anlaylar kt idi. Ve
Firavunun tevhd lisn ile hitb aada olduu gibidir:

imdi ona leinittehazte ilhen gayr le ecalenneke minel mescnn


(uar; 26/29) ya'n "Sen benden baka ilh edinirsen elbette ben seni
zidana atlmlardan klarm" dedi. "Sicn yan Zindan" kelimesinde olan
sn harfi kelime kkne ilve edilen harflerdendir. Ya'n Firavun sanki
yle der "Ben elbette seni rterim. nk muhakkak sen verdiin cevp ile
benim sana bunun gibi sz sylememi te'yd ettin. Eer sen iret lisn ile:
"Ey Firavun sen tehddin sebebiyle muhakkak chil oldun. Oysa "ayn" birdir. Bundan dolay sen nasl ayrdn?" der isen, Firavun da sana der ki: "Ancak aynn mertebeleri ayrld; yoksa "ayn" ayrlmad; o kendi ztnda ksmlara blnmedi. Ve benim imdiki mertebem, y Ms, fiilen sende
hkmetmektir. Ve "ayn" ile ben senim ve rtbe ile senin gayrnm" demek
olur. Ne zamanki Ms ondan bunu anlad, ona: "Sen buna kdir deilsin"
diyerek ona onun hakkn verdi. Oysa rtbe onun iin, onun zerine kudret
ile ve eserini onda gstermekle hittir. nk Hak zhiri sret ynnden
Firavun'un rtbesindedir. Onun iin bu mecliste, kendisinde Ms'nn
zhir olduu rtbe zerine hkmetmek vardr (25).
Yan Ms (a.s.) Firavunun sorduu soruya cevp olarak Hakk'n ztn
lemin "ayn" klnca, Firavun da lem sretlerinden bir sret olduu iin ve
Hak onun da "ayn" bulunduu iin, Firavun bu cevba cevp olarak Ms
1030

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

(a.s.)a: "Eer sen benden baka ilh edinecek olursan ben seni zindana
atlmlardan klarm" (uar, 26/29) dedi. Bu sz grnte "Ben seni hapiste olanlar zmresine katarm" demek ise de, yukarda zh edildii zere Firavun mevkinin devm etmesini istediinden dolay ve o mecliste hzr olan
vezirlerine ve filozoflarna kar, Ms (a.s.) zerine stn gelme dncesini
izlediinden dolay, hem Ms (a.s.)n ve hem de vezirlerinin anlaylarn
dikkte alarak sz idreli syledi.
"Mescn" "sicn" kelimesinin ekimlenmi hlidir ve "sicn" kelimesindeki
"sin" harfi kelime kkne ilve edilen harflerdendir. Ve "sn" harfi karldnda "cenn" kelimesi kalr. Ve "cenn" kelimesinin ma'ns ise "setr yan rtme"dir. Nitekim Hak Tel Fe lemm cenne aleyhil leylu yan Gece onun
zerini rtnce (En'm, 6/76) buyurur. u halde Firavun Ms (a.s.)a
cevben: "Ben seni rterim; nk sen Hakk' lemin "ayn" klmak sretiyle
yle bir cevap verdin ki, bu cevap ile benim ene rabbkml al yan
Ben sizin ok yce Rabbinizim (Nzit, 79/24) szm te'yd ettin. imdi
verdiin cevba gre, mdemki Hak lemin "ayn"dr ve her ikimiz de lem
sretlerinden bir sretiz ve Hakk'n gayr deiliz ve mdemki ben hkmetme
makmndaym, u halde ben firavunluumun stn gelmesiyle senin
mseviyyetini rterim " dedi.
Soru: Bu zhlardan Firavunun tevhde vkf olduu ve ene
rabbkml al yan Ben sizin ok yce Rabbinizim (Nzit, 79/24) sznn bu vkf olua dayand anlalyor. Oysa, Hz. Mansr (k.A.s.) da
"Ene'l-Hak-Ben Hakkm" demi idi. kisinin arasndaki fark nedir?
Cevap: mn etmeden nce Firavunun tevhdi ilm tevhd idi. Akl ve zek shibi olanlar bu tevhdi idrk edebilirler. Fakat bu ilm tevhd insn benlikten ve ikilik vehminden kurtarmaz. Ve vehim ve benlik mevct iken bir
kimse "Ene'l-Hak-Ben Hakkm" dese bu davsndan dolay kfirdir. nk
benlik vehminin gereinden olan beer sfatlar bu da'vsn hl olarak ve fiil
olarak yalanlar. Ya'n bu iddicnn fiili szne uymaz. rnein demirin kendisine mahss olan sfatlar vardr. Ve bu sfatlar kendisinde bulunduka ona
lyk olan "Ben demirim" demektir. Fakat atete kpkrmz bir hle geldii
zaman demirlik sfatlarndan temizlenmi olacandan "Ben ateim"
d'vsnda bulunsa, bu davsnda sdk olur. nk o anda ondan atein sfat gzkmektedir. Ve sz fiiline uygun olur. Mesnev:
Tercme: ''Demir atein renk ve tabatndan muhteem oldu. Artk o, ben
ateim, ben ateim, der."
te Firavun kendisinin benlii devm etmekte iken ve beer sfatlarnn
hkmleri geerli iken ilm tevhdin srklemesiyle bu da'vda bulunduu
iin yalanc ve kfir oldu. Nitekim zamnmzn fen filozoflar da bu ilm
tevhdten dem vururlar ve vahdet-i vcddan bahsederler. Fakat Nebiyy-i z1031

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

na tbi' olarak vehm vcttan ve vcd vehimden kurtulmadklar iin bu


ilm tevhdleri faydal olmaz. Fakat Hz. Mansr ve benzerleri (k.A.e.), Nebiyyi z-na tbi' olup erat erevesinde trl mchedeler ile beer sfatlarndan temizlenmi ve benlik vehmi gmleini izf vctlarndan karm ve
artk onlarda gzken Hakkn sfatlar bulunmu olduundan, bu ztlardan
kan "Ene'l-Hak-Ben Hakkm" sznde asl nefislerinin katks yoktur. Ve
onlar bu davlarnda sdktrlar. Beyit:
Mansr Ene'l-Hak syledi
Haktr sz Hak syledi
Ve cenb- Mevln (r.a.) efendimiz Mesnev-i erfin beinci cildinde bu
ma'ny zh olarak yle buyururlar:
Tercme: "Bir Firavun ben Allhm dedi, alak oldu. Bir Mansr "Ben
Hakk'm" dedi kurtuldu. O Firavunun "ben" deyiinin sonrasnda Allh'n
la'neti vardr. Bu Mansr'un "ben" deyii iin, ey dost, Allahn rahmeti vardr.
nk o Firavun kara ta idi; bu Mansr ise akk idi. Ve o, nrun dman idi;
bu ise nrun k idi. O "ben" srda "hve" idi. Ey faziletli, nrun birlikteliinden dolay idi, dhil olma yolundan deil. Taln azalncaya kadar abala,
t ki tan la'l olmakla ok nurlu ola! Cihda ve zahmetlere sabreyle! Anbean
baky fenda gr! nk mchede ile talk vasf her zaman azalr; sende
lal olmaklk vasf kuvvetlenir. Senin kesf sretinden izf vct vasf gider;
ve senin sr ve btnnda ak ve mestlik sfat oalr."
te Firavunun Hz. Ms'ya cevb bu mertebeden idi. imdi Firavun
cevbna devm edip der ki: Y Ms, eer sen iret lisn ile bana:
"Ey Firavun, sen tehddin sebebiyle muhakkak chil oldun. Yan le
ecalenneke minel mescnn yan mutlaka seni zindana atlanlardan klarm (uar, 26/29) tarznda sylediin szde, bu tehddi kendi nefsine baladn ve "Seni ben zindana atlmlardan klarm" dedin. Ve kendi nefsini ortaya
koymakla chil oldun. Oysa hakk vcd bir olan ayndr. Sen kendini ve beni
ortaya koymakla o bir olan ayn nasl ayrdn?"
diyecek olursan, Firavun da senin bu soruna cevp olarak der ki:
O hakk vcdun bir olan ayn ayrlmad gibi, kendi ztnda da ksmlara ayrlmad. Belki onun mertebeleri "ayn"n ayrd. Ve benim imdiki mertebem, y Ms fiilen hkmetmektir. Ve hakk vcdun bir olan ayn olmasna bakarak, ben senim; ve rtbe ile senin gayrnm. nk firavunluk rtbesi
ile mseviyyet rtbesi birdierinin ayn deildir.

1032

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ne zamanki Ms (a.s.) Firavun'dan bu ma'ny anlad, ona: Sen buna


kdir deilsin, demek sretiyle ona hakkn verdi. nk Firavunun tevhdde
kudreti olmad yukardaki izhlar ile belli oldu. Ve tevhdde kudret "Benim
halkma benim sfatlarmla k, seni gren beni grr ve seni kasteden beni
kasteder ve seni seven beni sever" hadis-i kudssine muhtab olan insan-
kmile mahsstur. Firavun'da bu kudret nerede! Firavun'da bu btn kudret
olmamakla berber hkmdrlk rtbesi mevct idi. Ve Firavunun bu rtbesi,
Firavunun Ms (a.s.) zerine kudret ile ve bu kudret eserini Ms (a.s.) zerinde gstermekle Firavun iin hittir. nk mutlak olan Hakk, Firavunun
rtbesinde taayyn etmi olarak zhir sretten bu rtbede hkmeder.
Ve firavunluk rtbesinin bu mecliste msevilik rtbesi zerine hkmetmesi vardr. nk zhirde Firavun hkmdar ve kl yan zhiri g
shibidir. Ms (a.s.) ise n shibi bir neb olmakla berber o mecliste zhir
kudret ile kuvvetli deildir. Bundan dolay Ms (a.s.) Firavunun zhiri
sretinden etkilenicidir. Fakat btn srette Ms (a.s.)n rtbesi, Firavun'un
rtbesinden elbette ok yksektir. nk ondaki isimleri toplayclk Firavun'da yoktur. Ve ite bu btn stnlk netcesidir ki, Ms (a.s.) sonuta
Firavunun zhiri kudretini hkmsz brakt; ve saltanatn darmadan etti.
Ve bu ulviyyete dayal olarak Hak Tel hazretleri l tehaf inneke entel al
(Th, 20/68) ya'n "Korkma, muhakkak sen daha stnsn!" buyurdu

imdi kendi zerine Firavunun saldrmasn engelleyen eyi Firavun'a


gstererek ona e ve lev cituke bi eyin mubn (uar, 26/30) ya'n "Eer
ben sana apak bir ey getirecek olursam...?" dedi. Byle olunca Firavunun
ona: feti bih in knte mines sdikn (uar, 26/31) ya'n "Eer
sdklardan isen onu getir!"den baka bir ey demeye tkati olmad. T ki
Firavun kendi kavminden grleri zayf olanlarn indinde insfszlkla
gzkm olmasn. Byle bir durumda onlar onun hakknda tereddt ederler. Ve onlar Firavunun kendilerine ihnet ettii topluluktur. imdi onlar
ona itat ettiler. Muhakkak onlar fsklar kavmi idiler. Ya'n aklda zhir
lisn ile Firavunun iddi ettii eyin inkrndan normal geerli akllarn
verdii eyden darda idiler. nk akl iin l vardr. Kef ve yakn ehli,
onu at zaman, onun indinde durur. te bunun iin Ms "kn
shipleri"nin ve zellikle "akll"nn kabl ettii cevb getirdi (26).
Yan Ms (a.s.) Firavunun zhiri kudreti dolaysyla kendi zerine saldrmasna engel olan eyi Firavun'a gstererek ona: "Eer ben sana apak bir
ey getirecek olursam" (uar, 26/ 30) yan "Ben sana mu'cize gsterecek
olursam bana saldrabilir misin?" dedi. nk Ms (a.s.) szl dellleri getirmi idi ki, yukarda ayrntl olarak anlatld. Ve Firavun bu szl delllere
kar saldrya geti ve grleri zayf olan vezirleri ve filozoflar indinde
1033

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ms (a.s.) chilmi gibi gsterdi. Ms (a.s.) ise bunun zerine fiil


delllerden bahis buyurdu. nk fiil delller zayf akl erbb indinde etkilidir. Firavun bunun zerine sersemleip: "Eer da'vnda sdklardan isen o
eyi getir bakalm!" (uar, 26/31) dedi. nk bundan baka bir ey syleyemez idi. Eer sylese grleri zayf olan kavmi indinde insfszlkla gzkm olurdu. Bu da Firavunun asl iine gelmezdi. nk onlar Firavun
hakknda pheye derler idi.
Oysa Firavun anlaylarnn kusurlu oluundan dolay o kavme ihnet etti
ve onlar da Firavun'a itat etti. Ve onlar fsklar kavmi idiler. Ya'n aklda
zhir lisn ile Firavunun "Ben sizin en yce rabbinizim"(Nzit, 79/24) diye
ettii da'vy inkr iin geerli normal akllarn verdii eyden darda idiler.
nk Firavunun rabblk da'vs akl mertebesinde zhir lisn ile oldu. Oysa
normal geerli bir akl, bir insann rabblkla ortaya kmasn inkr eder. nk akl iin belirli bir l vardr. Keif ve yakn ehli o belirli olan ly at
zaman akl bu belirli lde durur, ileriye geemez. Kef ehlinin belirli olan
ly amas budur ki, herhangi bir srette tecell edici olan Hakk'n, o
tecellsini kabl ve tasdk ederler. Normal akl o tecellyi ister muhl grsn
ister ciz grsn. nk onlar akl ile kaytl deillerdir. Nitekim bu ma'nya
ireten Hz. Mevln (r.a.) buyururlar: Beyt:
Tercme ve izh: Hak aatan Ms (a.s.)a inn enallhu yan Muhakkak ben Allahm (Kasas, 28/30) dedi. Bunu akl ile kaytl olan zhir ehlinin hepsi kabl etti. Eer en gzel sret zere mahlk olmas dolaysyla
aatan daha stn olan beerden sylerse ve mesel Hz. Mansr'dan "Ene'lHak-Ben Hakkm" ve Hz. Cneyd'den "Leyse f cbbet sivallh yan cbbemin iinde Allahtan bakas yok" ve Hz. Byezd'den Sbhn m a'zame
n yan tenzh ederim kendimi, nm ne ycedir" szleriyle ve sir kmillerden benzeri szler ile tecell edici olursa, onu basret gznn krl sebebiyle inkr etme.
te kef ehli ile akl ehli arasnda byle fark olduu iin yukarda zh
edildii zere Ms (a.s.) rabbs semvti vel ard ve m beynehum, in
kntm mknn yan O gklerin ve yerin ve ikisinin arasndakilerin
Rabbidir. Eer kn shibi iseniz (uar, 26/24) szyle kn shiplerinin,
yan kef ve vcd ehlinin ve rabbl merk vel magribi ve m
beynehum, in kntm takln yan O dounun ve batnn ve ikisinin
arasndakilerin Rabbidir. Eer akledenlerden iseniz (uar, 26/28) szyle
de zellikle akl ehlinin kabl ettii cevb verdi.

1034

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Byle olunca assn brakt. Oysa o, Ms'nn da'vetine cbet etmekten


onun kanmasnda Firavunun Ms'ya onunla si olduu eyin sretidir.
imdi o, anszn apak bir ejderh, ya'n grnr bir ylan oldu. u halde
seyyie yan ktlk olan itatsizlik tate, ya'n iyilik ve gzellie dnm
oldu. Nitekim, Allah Tel yubeddilullhu seyyitihim hasent (Furkn,
25/70) ya'n Allah Tel onlarn seyyitini yan ktlklerini hasenta
yan iyilik ve gzellie evirir buyurdu, ya'n hkmde. Byle olunca, burada hkm bir olan cevherde farkl olan "ayn" ile aa kt. Bundan dolay, o asdr ve o ylandr ve apak grlen ejderhdr. imdi "ylan" olmas
i'tibr ile ylanlar ve "as" olmas i'tibr ile de aslar yuttu. u halde
Ms'nn delli, "aslar" ve "ylanlar" ve "ipler" sretinde olan Firavunun
delllerinin zerine zhir oldu. Byle olunca sihirbazlar iin hbl yan ipler var idi. Oysa Ms iin bir habl yan ip yok idi. Ve habl (ip) kk tepe
demektir, yan Ms'nn kudretine gre onlarn kudretleri yksek dalarn
yannda kk bir tepe gibidir (27).
Ya'n Firavun, Ms (a.s.)a "O gsterecein eyi getir bakalm" deyince,
Ms (a.s.) elinden assn brakt. Oysa o as, Ms (a.s.)n davetini
kablden kanmasnda Firavun, cenb- Ms'ya ne ey ile s olmu idiyse o
eyin sretidir. Ya'n Firavun, Hz. Ms'ya "emmre nefs"i sebebiyle s olmu
idi. "As" Firavunun bu emmre nefsinin sreti idi.
Anszn o as, "apak ejderh", ya'n herkes tarafndan grlebilen bir
ejderh oldu. Ve "as"nn hayvana dnmesi, ma'syetin yan itatsizliin iyi
ve gzel tate dnmesine irettir. nk "as" ma'syet kelimesinden tremitir. Ve ma'syet dnt zaman, ztt olan tat olur. Nitekim Hak Tel
buyurur: yubeddilullhu seyyitihim hasent (Furkn, 25/70) ya'n Allah
Tel onlarn seyyitini yan ktlklerini hasenta yan iyilik ve gzellie evirir. Ve ktlk, iyilik ve gzellie dntrldnde ktln
"ayn" iyilik ve gzellik olmaz; belki onun zerine iyilik ve gzelliin hkm
lzm gelir. Onun iin Hz eyh (r.a.) "ya'n hkmde" kaydyla kaytlayarak,
ktln "ayn"nn deimeyip ona iyilik ve gzelliin hkmnn lzm geleceine iret etti.
Byle olunca "as"nn ylan olduu mahalde, hkm bir olan cevherde
farkl olan "ayn" ile aa kt. Ya'n ejderh aynnn sreti zere tate dnm olan asnn hkm gzkt. Ve o sret dier sretten farkldr. Ve
her iki sret bir olan cevherde aa kt ki, hakkatte onda oalma yoktur.
Bundan dolay o, bir i'tibra gre asdr ve bir i'tibra gre de ylandr ve apak grnen ejderhdr.
Bundan dolay as dnerek ylan olmas i'tibr ile Firavunun sihirbazlarnn ylan sretinde ortaya kardklar maddeleri ve as olmas i'tibr ile
de, as sretinde ortaya kardklar eyleri yuttu. Ya'n Ms (a.s.)n ass,
1035

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

kendi benzeri olarak ortaya kan sretleri yuttu. u halde Ms (a.s.)n delli
"as" ve ylanlar" ve "ipler" sretinde olan Firavunun dellleri zerine glip
oldu. nk Hak, Firavunun zerine nebsinin glip gelmesini ve onun
da'vsnn doruluunun ortaya kmasn murd eyledi. Bu sebeple bir olan
ayn olan asdan aa karak birdierinden ayr olan iki sret peyd eyledi.
Ve sonuta Ms (a.s.)n delli sihirbazlarn birtakm denekler ve ylanlar ve
ipler sretinde ortaya koyduklar delllerinin zerine glib oldu.
Firavunun sihirbazlar habl, ya'n ip kullandlar. Ms (a.s.) ise ip kullanmad. Ya'n Ms (a.s.)n ortaya koyduu as mu'cizesine gre Firavunun
sihirbazlarnn ortaya koyduu sretler deere kk ve nemsiz idi. nk
"ip" ma'nsnda kullanlan "habl" kelimesinin szlkte asl "tell-i sagr", yan
"kk tepe" ma'nsna gelir. Ya'n Ms (a.s.)n indinde habl yan ip olmayp Firavunun sihirbazlarnn indinde ip bulunmas, Ms (a.s.)n kudretine
gre Firavunun sihirbazlarnn kudretinin yksek dalarn yannda bir tepecik menzilesinde olduuna iarettir.

imdi ne zamanki sihirbazlar bunu grdler, ilimde Ms'nn rtbesini, her ne kadar beer kudretinden oldu grnse de, ancak kendisi iin,
muhakkak olan ilimde haylden ve vehimden ayrm olan kimse iin olacana binen; grdkleri eyin beer kudretinden olmadn bildiler. Byle olunca Ms ve Hrn'un Rabb'i olan lemlerin Rabbine, ya'n Ms ve
Hrn'un da'vet ettii Rabb'e mn ettiler. nk onlar Firavunun kavminin, onun, ya'n Ms'nn, Firavun'a da'vet etmediini bildiklerini bilirler
idi. Ne zamanki Firavun, her ne kadar kanunlarn uygulanmasnda zor kulland ise de, hkmetme mevkinde vaktin shibi idi ve kl yan zhiri g
ile halfe idi. Bunun iin Fe kle ene rabbkml al yan Ben sizin al
rabbinizim (Nzit, 79/24) ya'n herkes, bantlardan bir bant ile rabb
ise de, "Ben sizin aranzda zhirde hkmetmekten bana verilen ey sebebiyle onlardan a'lym," dedi. Ve ne zamanki sihirbazlar onun dedii eyde
onun doruluunu bildiler, ona bu durumu inkr etmediler ve ona bununla
kabl ettiler. imdi ona, sen ancak bu dny haytnda hkmedersin. Bundan dolay ne hkm verirsen ver; devlet sana mahsstur, dediler. u halde
Fe kle ene rabbkml al yan Ben sizin al rabbinizim (Nzit,
79/24) sz geerli oldu. Her ne kadar Hakk'n"ayn" ise de, sret Firavun
iindir (28)
Yan sihirbazlar kendilerinin ortaya getirdii deneklerin ve iplerin Ms
(a.s.)n ass tarafndan yutulduunu ve onlarda grnrde eser kalmadn
grdkleri zaman, Allaha ilimde Ms (a.s.)n yksek mertebesini bildiler.
nk sihirbazlar Ms (a.s)n sihirbaz olduunu zannetmilerdi. Ve sihir
ilmi kidesince, birdierine karlk veren iki sihirbazdan birisi stn geldi1036

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

inde, malp olann sihir letlerinin mahvolmamas lzm gelir idi. Oysa
kimyev karmlar vstasyla bir sr ylan sretinde zhir olan sihir eserleri,
Ms (a.s.)n ass tarafndan yutularak meydanda eserleri kalmad. Bu hal
sihir kidelerinin tersine idi ve beer kudretinin dnda bir huss idi.
Geri Ms (a.s.)n taayyn dolaysyla beer oluu ynyle, bu hal beer kudretinden gerekleti. Fakat bu huss her beerden ortaya kmaz. Belki
muhakkak olan ilimde, ya'n ilh ilimde, umulmadk ilerin hakkatini kefeden ve bu ilimde kendisi iin haylden ve vehimden ayrmlk oluan kimseden ortaya kar. Bunun byle olduuna vkf olan sihirbazlar grdkleri
eyin beer kudretinden olmadn bildiler.
Sihirbazlar bu bililerinin netcesi olarak Ms ve Hrn'un Rabb'i olan
lemlerin Rabbine, ya'n Ms ve Hrn (aleyhime's-selm)n da'vet ettii
mutlak Rabbe mn ettiler. nk sihirbazlar Ms (a.s.)n Firavun'a da'vet
etmediini, Firavunun kavminin bildiklerini bilir idiler. O zamanda Firavun,
her ne kadar kanunlarn uygulanmasnda Beni srl'e zor kulland ise de,
hkmetme mevkinde vaktin shibi idi; ve kl yan zhiri g ile halfe idi.
Ya'n Firavun tc ve taht shibi pr-ihtim bir pdih olup idresi altndakilere hkm ileyen ve lem klcndan yan zhiri gcnden titremekte idi.
Geri Beni srl'e kar, stnln ve kuvvetini kt yolda kullanarak zulmettii iin kendisine kanunlarn uygulanmasnda "cebbr" denir ise de, bu
cef ve zulm, kl ile sr halfe olmasna aykr deildir.
te mlknde hkmne muhlefet edebilecek bir kimse bulunmad iin
idresi altnda bulunanlara: "Ben sizin al rabbinizim" dedi. Ya'n demoullarndan her birisi kendi idresi altnda bulunan mlkler hakknda bantlardan bir bant ile rabb ise de, "Ben, sizin aranzda zhirde hkmetmekten bana verilen ey sebebiyle, ya'n benim emir ve yasaklarmn sizin hepiniz hakknda geerli bulunmas sebebiyle, ben o rabblarn hepsinden a'lym" demek
idi.
Ne zamanki sihirbazlar, Firavunun dedii eyde, ya'n Fe kle ene
rabbkml al yan Ben sizin al rabbinizim (Nzit, 79/24) sznde
onun doru sylediini bildiler; onun bu szn inkr etmeyip kabl ettiler
de, dediler ki: "Sr saltanat shibi olduun iin sen, ancak bu dny
haytnda hkmedersin. Bundan dolay ne ekilde hkmedersen et, saltanat
ve hkmetme mevki sana mahsstur." u halde Firavunun Fe kle ene
rabbkml al yan Ben sizin al rabbinizim (Nzit, 79/24) sz geerli oldu. nk idresi altndakiler zerinde zhiri rabbl sbit oldu. Fakat
Firavunun sbit olan bu rabbl, mutlak rabblk deildir. nk Firavun, her
ne kadar hakkat i'tibr ile Hakk'n "ayn" ise de, sret ve taayyn i'tibr ile
Hakk'n gayrdr, taayyn etmi olan ey, taayynn asl ayn deildir. rnein buzda taayyn etmi olan sudur ve taayyn buzun sretidir. Hakkat
i'tibr ile buz, sudan ibret ve suyun ayn ise de taayyn ve sret i'tibriyle
1037

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

buz baka, su da bakadr. te taayyn etmi olan Hak ile Firavunun sreti
arasnda da bu yn ile gayrlk mevcttur. Bundan dolay Firavunun sretine
bal olan rabblk, geici czi rabblktr. Hakk'a balanan mutlak rabblk deildir.

imdi btl sretiyle Hakk'n ayn ile sihirbazlarn ellerini ve ayaklarn kesti ve ast. Ancak bu fiil sebebiyle nil olunan mertebelere ulamak
iin, nk muhakkak sebeplerin devre d kalmasna yol yoktur, nk
sbit aynlar onlar gerektirdi. Byle olunca ancak sbitlik-lerinde zerinde
bulunduklar sretle vctta aa karlar. nk Allah'n kelimeleri iin
deiim yoktur. Allah'n kelimeleri ise, mevct aynlarn gayr deildir.
Bundan dolay onlarn sbitlii ynyle onlara kdem nispet edilir. Ve onlarn vcdu ve aa k ynyle de onlara sonradan olmaklk nispet
edilir. Nitekim sen "Bugn bizim nezdimizde bir insan vey bir misfir hdis oldu" dersin. Oysa onun hudsnden yan sonradanlndan, bu sonradanlktan nce onun iin vct olmamas lzm gelmez. Bunun iin Allah
Tel Kelm- azzinde, ya'n onun gelii hakknda, kelmnn kdem oluuyla berber, "Onlara Rab'lerinden sonradan yeni bir zikir gelmez, ill ki
onu dinleyip alay ederler" (Enbiy, 21/2); ve "Onlara Rahmn'dan sonradan
yeni bir zikir gelmedi, ill ki ondan yz evirdiler" (uar, 26/5) buyurdu.
Ve rahmet ancak rahmetle gelir. Ve rahmetten yz eviren kimse, rahmetin
yokluundan ibret olan azb karlar (29).
Ya'n sihirbazlar Firavun'a hitben: "Ne ekilde hkmedersen et!" deyince,
hakkati i'tibr ile Hakk'n "ayn"na bal olan Firavun, btl fn sreti ile
Ms ve Hrn'un Rabbine ve lemlerin Rabbine mn eden sihirbazlarn
ellerini ve ayaklarn kesip onlar ast. nk Hakk'n hviyeti, isimlerinin
farkll ve karlkl oluu sebebiyle, ehdet leminde hak ve btl
sretlerinde aa kar. Bundan dolay rifler, btl sretleri de inkr etmezler. nk btln vcdu ve aa kmas olmasa, Hak zhir olmaz idi. Nitekim Ey ztt ile belli olur denilmitir. Bunun iin Hz. eyh-i Ekber'in
eyh-i lleri Eb Medyen Marib (r.a.) buyurlar:
Tercme: "Btl kendi tavrnda inkr etme! nk o da Hakk'n
zuhrlarndan bir paradr."
Firavun tarafndan sihirbazlarn aslmak sretiyle ldrlmesi, onlarn
eht olarak uhrev mertebelere ulamalar iin oldu. nk ehtlik mertebelerine ulamak ancak bu btl srette olan asma ve ldrme fiili sebebiyle olur.
te bundan anlalr ki, kfirlerin varl bu lemde m'minler iin rahmettir.
nk Allah yolunda ciht kastyla kfirlere saldrrken ldrlen m'minler
eht olurlar. Eer kfirler olmasa onlar ehitlik mertebesine eriemezdiler. Ve

1038

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

ehtlik mertebesi ise uhrev yce mertebelerdendir. Nitekim Hak Tel buyurur:
(Bakara, 2/154)

Ve l tekl li men yuktelu f seblillhi emvtun, bel ehyun ve lkin


l teurn
"Allah yolunda ldrlen kimseler iin ldr demeyin, belki onlar diridirler; fakat sizin onlarn hayt hussuna vkf oluunuz yoktur."

Ve ayn ekilde yine buyuruyor:


(l-i mrn, 3/169-170)

Ve l tahsebennellezne kutil f seblillhi emvten, bel ahyun inde


rabbihim yurzekn / Ferihne bi m thumullhu min fadlh..
"Allah Tel yolunda ldrlenleri llerden zannetmeyiniz; belki onlar Rablerinin indinde diridirler ve Allah Tel'nn fazl ve kereminden onlara verdii eyden ferahlanarak rzklanrlar ilh..."
Zulmen ldrlenlerin de hli byledir. Bundan dolay lemde btln varl da hikmetin gereidir. nk sebepler devre d kalmay kabl etmez.
nk "sebepler" dediimiz ey sbit aynlarn gereklerindendir ve sbit
aynlarn halleri ve hkmleri ve eserleri hrici aynlarda, ya'n bu lemin
sretlerinde, sebepler ile aa kmaktadr.
Demek ki sbit aynlar ilh ilimde ne sretle sbit olmular ise, hrici
vctta dahi ancak o sretle aa karlar. nk ilh kelimeler iin deiim
yoktur. Ve sbit aynlar ilh kelimeler olup grnme yerlerinden ibret olan
hrici aynlar onlarn glgeleri olduundan ilh kelimeler mevct aynlarn
gayr deildir. nk glge, glge shibinin sreti zeredir. Byle olunca
gayb kelimelerden ibret olan sbit aynlarn ilh ilimde sbitlii ynnden
onlara "kdem" nispet edilir. Ve hrici aynlarda, ya'n bu kesf olan unsurlar
leminde vcdu ve aa k ynnden onlara "huds yan sonradan
olmaklk" nispet edilir. Eer bir eye hem kdem ve hem de huds yan sonradan olmaklk nasl nispet edilir diyecek olursan, sana cevben u rnek yeterlidir:
1039

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Nitekim sen: "Bugn bizim nezdimizde bir insan vey bir misfir hdis oldu" dersin. Oysa bu insan vey misfir hem kdem ve hem de huds yan
sonradan olmaklk ile vasflanm oldu. Bundan dolay hdis yan sonradan
olan bir eyin mutlaka evvelden de vcdunun olmas lzm gelir. nk
mevct olmasayd, hdis yan sonradan da olmazd.
te bunun iin Hak Tel hazretlerinin "kelm" kadm olmakla berber, o
kadm olan kelmn hric vcda indirilmesi ve gelii hakknda Kelm-i
azzinde, Enbiy sresinde M yethim min zikrin min rabbihim muhdesin
illestemehu ve hm yelabn yan "Onlara Rab'lerinden sonradan yeni
bir zikir gelmeye grsn, ill ki onu dinleyip alay ederler" (Enbiy, 21/2); ve
ayn ekilde uar sresinde Ve m yethim min zikrin miner rahmni
muhdesin ill kn anhu muridn yan "Onlara Rahmn'dan sonradan
yeni bir zikir gelmesin, ill ki ondan yz evirdiler" (uar, 26/5) buyurur.
Bundan anlalr ki Hakk'n kelm kadm ve ahadiyyet yan teklik aynnda
kendisinin ayn iken, szlerle ve harflerle aa k hlinde, onu huds yan
sonradanlk sfatyla vasflandrd. Ve Rahmn'dan sonradan olan rahmet
Kur'ndr. Ve Rahmn'dan inmi olan rahmet, ya'n Kur'n ancak rahmetle
gelir. Nitekim Hak Tel Kur'n hakknda Ve nnezzilu minel kurni m
hve ifun ve rahmetun yan Kurndan indirdiklerimiz ifdr ve rahmettir (sr, 17/82) buyurur. Ve rahmetten yz eviren kimse rahmetin yokluundan ibret olan azba ynelir. nk insan bir eyin diresinden knca,
dier bir eyin diresine girer.

Ve Hak Tel'nn Fe lem yeku yenfeuhum mnuhum lemm reev


besen yan Bizim azbmz grdkleri zaman onlarn mn kendilerine fayda vermez. Bu kullar hakknda geerli olan Allahn adetidir
(M'min, 40/85) ve ill kavme ynus yan ancak Ynus kavmi hri
(Ynus, 10/98) szne gelince, bu ill kavme ynus yan ancak Ynus
kavmi hri (Ynus,10/98) istisnsnda olan Hakk'n sz ile hirette onlara fayda vermeyeceine iret etmez. Bundan dolay bunu murd etti ki, onlardan dnydaki ilerinin azbn kaldrmaz. Bunun iin Firavun, ondan
mnn varl ile berber kabzedildi. Bu, onun durumu, o satte leceini
kesin olarak bilen kimsenin durumuna gredir. Ve durum gstergeleri muhakkak onun leceini kesin olarak bilmediini bize verir. nk o, Ms
(a.s.)n assyla denize vurmas sebebiyle, alan kuru yolda m'minlerin
yrdklerini grd. imdi Firavun mn ettii anda can ekimekte olann
tersine olarak, leceini kesin olarak bilici olmad. Bunun iin ona dhil
olmaz (30).
Cenb- eyh (r.a.) Firavunun mn hakknda daha nce geen beynlar
tamamlayarak buyururlar ki: Firavunun mnnn shhatini kabl etmeyenler,
1040

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Firavunun mnnn azb grdkten sonraki mn olduunu ve bu mnn


ise Fe lem yeku yenfeuhum mnuhum lemm reev besen ya'n "Bizim
azbmz grdkleri vakitte onlarn mn kendilerine fayda vermez"
(Mmin, 40/85); "Ynus kavmi istisn olmak zere" (Ynus, 10/98) "Kullar
hakknda geerli olan Allah'n detidir" (Mmin, 40/85) yet-i kermeleri
gereince fayda vermeyeceini iddi ederlerse de, bu yet-i kermede "Ynus
kavmi istisn olmak zere" istisns bu mnn hirette fayda vermeyeceine
iret etmez.
Bu yet-i kerme ile Hak Tel hazretlerinin yce murdlar, azb grdkten sonra imn edenlere, dnyda yaptklar ilere dnk olan azbn kaldrlmayacan beyndr. Hakkatte de Ynus kavminin dndakilerden dny
azb kaldrlmad. Eer Firavunun hlini ve denizde boulmas nn,
dnydan geceini kesin olarak bilen kimsenin hline kys edecek olur
isen, kendisinden gzken mnn varlyla berber, dnyev ilerinden dolay azba ma'rz kaldna hkmederiz.
Fakat durum gstergeleri Firavunun dnydan geceine kesin olarak
bilgisinin olmadn gsterir. nk Firavun, Ms (a.s.)n assn denize
vurmas sebebiyle; alan denizin dibindeki kuru yoldan m'minlerin yryp
getiklerini kendi gzyle grd. Ancak ilh kudret ile ortaya kabilecek
olan bu hrikulde hli grnce Firavun ilh vahdniyyeti kalben tasdk etti
ve tevhd kelimesini aa vurdu. Bundan dolay Firavun kalben tasdk ve
lisnen de kabl etmek sretiyle mn ettii zaman, Beni srl'in getii gibi,
kendisinin de denizde boulmayacan zannedii ynyle, helk olacan
kesin olarak bilici olmad. Bu ise, can ekimekte olan kimsenin hlinin tersine
olarak, bir mn idi. Bunun iin Firavun can ekimekte iken mn edenlere
dhil edilemez; nk can ekimekte olan dnydan ilikisini kesmek zere
olduuna kni'dir. Firavun'da ise bu kanat yok idi ki, onun mn can ekimekte olann mnna dhil olsun.
Bundan dolay Firavun, helk olacan kesin bilici olduu zere deil,
kurtulacan kesin bilici olduu zere, Ben srl'in mn ettii eye mn
etti. imdi kesin bilici olduu ey gerekleti; lkin istedii eklin dnda
bir ey zere. Bundan dolay Allah Tel ona kendi nefsi hakknda hiret
azbndan kurtulu verdi ve bedenini kurtard. Nitekim Hak Tel "Senin
arkandan gelecek olan kavme bir dell olman iin bugn biz sana bedenin
ile kurtulu veririz (Ynus, 10/92) buyurdu. nk, eer sretiyle kaybolmu olsayd, kavminin ou, gizlendi, derler. Byle olunca, o olduunun
bilinmesi iin, bilinen sretiyle l olarak ortaya kt. u halde kurtulu
hiss olarak ve ma'n olarak umm oldu. Ve zerine uhrev azbn gelmesi
kanlmaz olan kimse, ona btn delller gelse elm azb grmedike,
ya'n uhrev azb tatmadka mn etmez. Byle olunca Firavun bu snftan
kt. te bu, yle bir aktr ki, Kur'n onunla ulat (31).
1041

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ya'n Firavun helk olacan bekleyerek deil, kurtulacan umarak


mn etti ve bu bekledii kurtulu da gerekleti. Oldu amm, onun istei eklin dnda bir ey zere. nk o, boulmaktan kurtulacan zannetmi idi.
Oysa bundan kurtulamad; uhrev azbtan kurtulu buldu. Ve ls shile
vurmakla cesedinin kaybolmasndan kurtuldu. Nitekim Hak Tel Fel
yevme nneccke bi bedenike li tekne limen halfeke yeh (Ynus, 10/92)
buyurur ki: "Biz bugn shile brakmak sretiyle sana bedenin ile kurtulu
veririz; ve rhunu bedeninden kurtarrz; ve yarn onu hiret azbndan kurtarrz. T ki senden sonra gelecek olan kavme senin bu hlin kudretime bir yet
ve ok byk bir nin olsun" demektir.
Bu yet-i kermenin bu tarz tefsr edilmesine i'tirz edenler bulunabilir
dncesiyle Fel yevme nneccke yan Bugn sana kurtulu veririz
ilh hitb hakknda zhlar verilmesi uygun grld. yle ki:
Firavun kfrnde srarl olayd, tevhd kelimesini sylemezdi. Mdemki
tevhd etti, mutlaka bekledii bir ey var idi. Peygamberine mn eden bir
kimsenin murd hi phe yok ki, ilk nce uhrev azbtan, daha sonra
dnyda, kendisine ynelecek olan ilh kahrdan kurtulutur. Dnyda boulmak sretiyle gerekleen ilh kahrdan kurtulamayan Firavun, eer uhrev azbtan dahi kurtulu bulamayacak ise, kurtulu vaadinin haber verilmesinin anlam kalmaz. Eer nneccke yan sana kurtulu veririz kaydna
bakarak bu kurtulu, ancak Firavunun rhsuz cesedinin shile braklmasdr,
denecek olursa cevben deriz ki: Boulmak sretiyle len bir kimsenin rhsuz
cesedi ister shile braklsn, ister denizin dipinde yok olsun, farketmez. Shile
braklmasnda l iin bir fayda olmadndan byle bir kimseye sylenen:
"Biz sana kurtulu veririz" vaadinin mansz olmas lzm gelir. Oysa ilh
vaad Hak'tr, mansz olamaz. Bundan dolay Firavun hakknda vaad edilmi
olan kurtulu, rhunun beden zulmetinden kmas ve hirette de uhrev
azbtan kurtuluudur. u halde bu kurtulu hiss olarak ve ma'n olarak
ummi olur.
Firavunun l bedeninin shile braklmasna gelince: Bu da onun
rabblna inanan kavminin, bu inancnn kuvvet bulmamas iin, geriye kalanlara bir iret idi. nk eer cesedi kaybolsayd, kavminin pek ou, Firavun Rab oluu ynyle ge ykselmek sretiyle vey dier ekillerde insanlardan gizlendi, derler idi. Bundan dolay dier insanlar gibi, Firavunun da
denizde boulduunun bilinmesi iin, ls sahile brakld ve vaad edildii
gibi l olarak halk nazarnda gzkt.
imdi zerine uhrev azb gelmesi zorunlu olan kimseye zamnnn peygamberi tarafndan ne kadar yetler ve mu'cizeler gsterilse hepsini bir ekilde
te'vl eder ve elm azb grmedike, ya'n uhrev azb tatmadka mn etmez. nk bu kimsenin ilh ilimde sbitlik bulan sbit ayn, grnme yeri
olduu ilhi isim gereince ekvet zerinedir. Varlksal vctta aa kan
1042

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

ve o ismin aynasndan ibret olan bu kimsenin sretinde, elbette ekvet eseri


grlr. Bundan dolay yaplmam olan onun ezel isti'dd dnyda ne kadar ak yetler ve apak mu'cizeler grse mn etmemesini gerektirir. Nitekim, Eb Cehil, Bedir savanda ldrlmek zere bulunduu srada kendi
ktiline hitben "u ldrleceim hl iinde muhlefetten pimn olmadm shibin olan Muhammed'e (a.s.) syle!" dedi. Bundan dolay byle olan
kimseler, elm azb grmedike, ya'n lmden sonra uhrev azb tatmadka
Allah'a ve peygambere imn etmezler. Nitekim, Kur'n- Kerm'de Hak Tel
buyurur:
(Ynus, 10/ 96-97)

nnellezne hakkat aleyhim kelimet rabbike l yuminn.


Ve lev cethm kll yetin hatt yerevl azbel elm
Muhakkak ki onlar, Rabbinin szn zerlerine hakettiler. Ve eer onlara btn yetler gelse bile, elm azab grene kadar, onlar, m'min olmazlar.
Byle olunca Firavun dnyda lmden nce mn etmekle, uhrev azb
grmedike mn etmeyen snftan kt. Elm zb grmeden mn eden
m'minler snfna dhil oldu.
Firavun hakkndaki bu kelime o kadar ak bir eydir ki, Kur'n bu ak
olan eyle ulat. u halde Firavunun ebed ekvetine hkmedenlerin bu hkmde srrlar ve bu konuda te'vlllere kalkmalar mesm' deildir. te Firavun hakknda Hz. eyh (r.a.) efendimizin saygdeer hkmleri bu kadar
aktr ve Fuss'un ibrelerinde tereddte iret edecek bir ey yoktur.
Daha sonra biz deriz ki, bundan sonra onun hakknda i Allah Tel'ya
dnktr. nk halkn genelinin nefislerinde onun ktlkleri sbit oldu.
Oysa bunun hakknda onlarda ak ve kesin haber yoktur ki ona dayandrrlar (32).
Ya'n Kur'n- Kerm'in zhirinden Firavunun mnn shhatinin anlald ve onun ekveti hakknda ak ve kesin haber olmad gibi, iret dahi
bulunmad halde, hayt boyunca trl zulm ve zorbalk icr ediine ve
peygamberine muhlefetle kar koymaya kalktna bakarak halkn genelinin nefislerinde onun ekveti sbit olduu iin, biz Firavunun mnnn sh-

1043

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

hatine iret eden Kur'nn ak ve kesin haberlerini anlattktan sonra, edebi


t'lm iin, Firavun hakkndaki i Allh Tel'ya dnktr, deriz.
Hz. eyh-i Ekber (r.a.) efendimizin " Allah Tel'ya dnktr" buyurmalar, onun iinde tereddtlerinden dolay deildir. Firavun hakkndaki saygdeer grlerini bu fassta, Kur'nn ak ve kesin haberleri ile her trl phe ve tereddtten arnm olarak, apak bir keml ile beyn buyurmulardr.
Nitekim yukardaki ibrede onun hakknda i Allah Tel'ya dnktr
buyurduktan sonra, bu beynn illetini nk halkn genelinin nefislerinde
onun ktlkleri sbit oldu ibresiyle tefsir etmilerdir. Bu ise, btn mr
kt haller ile geen Firavunun ilh rahmete mazhar olmasn bir trl havsalalarna sdramayan ztlara, edeb ta'lm etmekten ibrettir. nk ilh
rahmetin kapasitesini iyice dnerek onun hakkndaki ii Allah Tel'ya
havle etseler ve Firavunun Kur'nn ak bildirimi ile sbit olan mn, Allah
Tel indinde makbl oldu mu, yoksa olmad m? Bundan dolay kendisi Allah indinde ak midir, sad midir? Bunu ancak Allah Tel bilir, deseler; edebe uygun olur idi.
nk ezel sadet ve ekvet sbit aynlarn isti'ddna baldr. Bu ise
ilh ilimdir. Ve Allah Tel hazretleri bildirmedike, bir kimsenin hlinin
zhirine bakp, ekvet vey sadetine hkmetmek, ilh ilme itirk ma'nsn
iinde barndrd iin edebsizliktir. Amm Hz. eyh (r.a.)in Firavunun
mnnn shhati hakkndaki saygdeer beynlar, Kur'n'n zhirinden alnm delllere dayand iin, asl edeb d deildir. Edeb d olmak hibir ak
ve kesin haber ve delle dayanmakszn, hlin zhirine bakp, kader srrna
bal olan sadet vey ekvet hakknda kiisel hkm verilmesidir.
Ve onun ilesine gelince, onun iin baka hkm vardr. Buras onun
yeri deildir. Ondan sonra bilinsin ki, Allah Tel can ekien bir kimseyi
kabzetmez, ill ki o kimse m'min olduu halde, ya'n ilh haberler onunla
gelen eye tasdk edici olduu halde, kabzeder. Ve bunun iin ni lm ve
gaflet hlindeki birini ldrmek mekrh klnr. ni lme gelince, onun
ls ierideki nefes dar ka ve dardaki nefes ieri girmeye. te bu
ni lmdr. Ve bu can ekimenin dndadr. Ve gaflet hlindeki birini
ldrmek dahi byledir. Onun uru olmad halde arkasndan onun boynu vurulur. Bundan dolay mndan vey kfrden ne hl zere olursa
onun zerine kabzolunur. Ve bunun iin (S.a.v.) Efendimiz "Ne hl zere
lrse onun zerine harolunur" buyurdu. Nitekim olduu hl zere
kabzolunur. Can ekien ise, ancak mhede shibidir. Byle olunca o,
olan eye mn shibidir. u halde ancak olduu hl zere kabzolunur.
nk kne harf-i vcd yan varlk bildiren harftir. Ona ancak hallerin
karneleri sebebiyle zaman ekimi olur. Bundan dolay lmde, can ekien
kfirin arasyla gaflet hlindeyken ldrlen ve ni lmn lsnde
bahsettiimiz gibi niden len kfirin, aras ayrlr (33).
1044

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

Ya'n Firavunun mnnn shhati, Kur'n- Kerm'in zhirinden alnm


olan delllere gre sbit ise de onun ilesi ve evresindeki sekin kiiler hakknda baka hkm vardr. nk Kur'n- Kerm Firavunun ilesi hakknda
m'min olduklarna ehdet buyurmaz. Ve onlar hakknda:
(Mmin, 40/45-46)

ve hka bi li firavne sul azb / En nru yuradne aleyh guduvven


ve aiyyen ve yevme tekmus satu, edhl le firavne eeddel azb
"Firavun ilesini Allah Tel azbn kts ile kuatt. Onlar sabah ve
akam atee arz olunurlar. Kymet kim olduu gn de, ey Firavun ilesi,
azbn en iddetlisine girin!" denir;
yet-i kermesi gelmitir. Firavun bu hkmde dhil deildir. nk sonraki zamannda mn etti. Fakat onun ilesi ve evresi Firavun gibi, mna giriip "Biz Ben srl'in mn ettii eye ve Ms ve Hrn'un Rabb'ine mn
ettik" (A'rf; 7/121-122; uar, 26/47, 48) demediler. Belki Firavunun grnme yerinde geici cz rabblk ile aa km olan kaytl Rabbe mn ettikleri halde veft ettiler. Bundan dolay mutlak olan Hakkn hviyyetini Firavunun grnme yerine tahss ettikleri ve snrladklar iin kfr iinde gittiler.
Cenb- eyh (r.a.) Firavun ilesi hakkndaki grlerin bahisle ilgisinin
olmadn beyn buyurarak bu hussta verilmesi lzm gelen hkm izh
etmekten vazgetiler de, lm olanlarn hallerini zh etmeye balayarak buyurdular ve dediler ki:
Muhakkak bilesin ki, Allah Tel can ekime hline gelmi olan her bir
kimseyi her halkrda mmin olduu halde, ya'n neblerin lisnlar ile ulam olan ilh haberler nelerden ibret ise, o eyleri tasdk edici olduu halde
kabzeder. nk her bir can ekien kii, hastalklardan bir hastaln te'sri
altnda zebn olarak kesf vcdunun bir ok sfatlarndan o dakkada iliii
kesilir. Rhniyyet leminin perdesi olan bu nefsn sfatlar kalknca, can ekien kii basret gz ile hiret hllerini grmeye balar. Fakat kendisinde henz dnyev hayt mevct olduundan dnyev haller de his gznde grlr. Ve bu gr sebebiyle hiret halleri perdlenir. Nefsi tammyla ayrlncaya
kadar son dakkalar bu hl ile geer. Yannda bulunanlar saykladn zannederler. te can ekien kiinin son dakkalarnda hiret hallerini gr ve
grmenin ise, zamannda gaybe mn ile mn etmedii eyin gerekten olduuna ve hak olduuna tasdi gerektirii ynyle, her bir can ekien kii
m'min olduu halde kabzolunur. Ve can ekimekte olan kimselerin hepsi
1045

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

m'min olduu halde kabzolunduu iin ni lm ve gaflet hlindeki birini


ldrmek mekrh bir eydir.
ni lmn ta'rf budur ki, ahs iindeki nefesi darya karr ve dardan nefesi ierisine alamaz. Bilimsel ta'br ile cierlerindeki karbondioksiti dar karr ve dardaki havda bulunan oksijeni cierlerine ekemez. te bu
hal ni lmdr. Ve phe yok ki niden lm olan kimsenin hli can ekien
kimsenin hli gibi deildir. nk herhangi bir hastaln te'sri altnda onun
nefsn sfatlar devre d kalmad iin hiret hallerini mhededen
pedelidir. Ve grmedii eyin hakkatine tabi'ki vkf deildir. Ve asl haberi
olmad halde arkasndan boynu vurulmak sretiyle gaflet iinde ldrlen
kimsenin hli gibi olan dahi niden len kimsenin hli gibidir. Bundan dolay
niden len ve gaflet iinde ldrlen kimseler, gerek mndan ve gerek kfrden, ne hl zere bulunurlarsa o hl zerine kabzolunurlar. nk her ikisi
iin de hiret hallerini mhede ederek mn etmek mmkn olamad. te
bunun iin (S.a.v.) Efendimiz "nsan ne hlde olursa, o hal zere
kabzolunduu gibi, ne hl zere lrse o hl zere har olunur" buyurdu.
Oysa bu hads-i erfe baklnca can ekien kimse ancak mhede shibidir.
O olduunu basreti ile mhede etmi olduu eye imn edii ynyle mn
shibi olmu olur. Bundan dolay can ekimekte olann kabzedilme halinde
bulunduu hal, mn hlidir, mhede hlidir. u halde o ancak mn hli
zere kabzolunur. nk hads-i erfte ne hlde olursa, o hal zere
kabzolunur buyurulur
Ve hads-i erfin Arapasnda geen kne "harf-i vcd yan varlk
bildiren harftir. Onun zamna iret etmesi ancak hallerin karneleri sebebiyle olur. u halde kne bir sfatn mevcdiyyetine iret eder. Ve zamna
iret etmedii vakit bast harf gibidir. Bast harf dier bir bast harf ile birleip
kelime olmadka ma'nya iret etmedii gibi kne kelimesi de hallerin
karneleri olmadka "zaman" ma'nsn ifde etmez. Nitekim ve knallhu
almen hakm (Nis, 4/17) denir. "Allah Tel almdir ve hakmdir" demek
olur ki, bu cmle: "Allah Tel hazretlerinde ilim ve hikmet sfatlar vardr"
ma'nsna haberdir. Ve ayn ekilde kne Zeyd lime dediimiz zaman,
Zeyd'in filan zamanda lim olduu ma'nsn kastetmeyip, Zeyd'de ilim sfatnn varln haber vermi oluruz. Fakat nceleri zengin olan Zeyd'in sonradan fakr olduunu grdmz zaman kne Zeyd ganiyye der isek,
Zeyd'in gemite zengin oluu karnesiyle bu cmlede kne kelimesi
zamna iret etmi olacandan bu cmlenin tercmesi Zeyd zengin idi"
eklinde olur. Ve kne kelimesi hakkndaki tetkkler Lokmn Fass'nda
innellhe latfun habr cmlesinin zhnda (13. ksmda) gemi idi.
Bundan dolay can ekimekte olan kimse, can ekimesi esnsnda
mhede ile hakkatine vkf olduu hallere kesin bilgi ile bilici olduu halde
kabzolunduu iin ne hlde olursa, o hal zere kabzolunur demek uygun
1046

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

olur. Ve bu cmlenin Arapasnda geen "kne" kelimesinin kullanlmas uygun bulunur. nk can ekimekte olan kii o hal zere mevct oldu.
imdi kne (Kef), (Elif) ve (nn) harflerinden olumu bir varlk bildiren kelime olduu halde, Hz. eyh-i Ekber (r.a.)in ona "harf-i vcdi yan varlk bildiren harf demesi mecz yoluyladr. nk kne zamna iret etmedii vakit harf gibidir. Ve karnenin varl ile zamna iret ettii zaman
kelimedir. Nitekim yukarda zh edildi.
Sonu olarak lm nnda can ekimekte olan kfir ile gaflet hlindeyken
ldrlen vey ni lmn ta'rfinde zh edildii ekilde niden len kfir
arasnda fark vardr. nk can ekimekte olan kfir hiret hallerini
mhede ile tasdk edici olduu halde kabzolunur. Gaflet hlindeyken ldrlen vey niden len kfir ise byle bir mhede ve tasdk iinde bulunmakszn kabzolunmutur. Ve kfirin mnndaki muhtelif ynler bu fassn st
ksmlarnda zh edildiinden burada tekrrndan kanld.

Ve ate sretinde olan tecellnin ve kelmn hikmetine gelince. nk o


Ms'nn ihtiyac idi. Bundan dolay ona ok istedii bir eyde tecell etti.
T ki ona ynelsin ve ondan yz evirmesin! nk eer ona istedii eyin
dnda olan bir srette tecell etseydi, ondan yz evirir idi. nk onun
himmeti zel bir istek zerine younlamtr. Ve eer ondan yz evirseydi, kendi ii zerine dner idi. Byle olunca Hak, ondan yz evirir idi. Oysa seilmi ve yakn olanlardandr. imdi onun vkf oluu olmad halde,
ona onun isteinde tecell etmesi onun yaknlndandr (34).
Tefsr kitaplarnda ayrntl olarak anlatld zere Ms (a.s.) Medyen tarafna gittii zaman, uayb (a.s.)n kz ile evlenmi idi. Hz uayb'den annesini
ve kardeini grmek iin, izin alp ilesiyle berber yola kt. Seferi esnsnda
yolu kaybedip "Eymen Vdsi" denilen tarafa dtler. Gece karanlk olmakla
berber hava da pek souk idi. O esnda sadetli ei de douruverdi. Birz
ate yakmak gerekti. Cenb- Ms her ne kadar akmak ile ate yakmaya teebbs ettiyse de bir trl ate tutturamad. O srada uzaktan bir ate grd. O
ateten tarafa gittii vakit, beyaz atele sarlm yeil bir aa grd ki, o atein
yeil aaca asl zarar yoktu. Ve o evrede tek bir kii de yoktu. Ms (a.s.) bu
hayret hlinde iken aatan inn enallhu yan Muhakkak Ben Allahm
(Kasas, 28/30) hitb geldi.
Cenb- eyh-i Ekber (r.a.) efendimiz Allah Tel hazretlerinin Hz.
Ms'ya byle ate sretinde tecell buyurarak konumasnn hikmetini beyn
ederek buyururlar ki:
Ate cenb- Ms'nn muhtc olduu bir ey bulunduu iin Allah Tel
hazretleri ona istedii bir eyden tecell etti ve bu tecellyi de ona ynelmesi ve
1047

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

ondan yz evirmemesi iin yapt. nk cenb- Ms'ya, o srada istedii


ey olan ate sretinden baka bir srette tecell etseydi, Ms (a.s.) himmetini
ate aramak gibi zel bir istek zerine younlatrd iin, istedii eyin dnda olan sretteki tecellye iltift etmez idi. Ve der idi ki: Bana imdi iddetli olarak ate lzmdr. Hele ben ihtiycm olan atei tedrik edeyim de, daha
sonra olan u acip hlin aratrmasna giriirim. Bundan dolay o tecellden
yz evirip ate talep etmekten ibret olan kendi iine dnerdi. imdi o Hak'tan yz evirmi olurdu ve o Hak'tan yz evirince Hak da ondan yz evirirdi. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz hadis-i erflerinde buyururlar "Kim ki btnyle Allah Tel'ya ynelirse, Allah Tel da ona btnyle ynelir. Ve
kim ki btnyle Allah Tel'dan yz evirirse Allah Tel da btnyle
ondan yz evirir." Oysa Ms (a.s.) Hakk'n bir gzdesi ve yakn olandr.
u halde Ms (a.s.) vkf olmad halde Allah Z'l-Cell hazretlerinin ona
zel istei olan ate sretinde tecell buyurmas, cenb- Ms'nn Hak Tel'ya yaknlndan dolaydr.
imdi Hakm-i Z'l-Cell hazretlerinin bu yolda olan tecellsi hikmetin
ayndr. Ve bu tecellden dnyev mumeleler srasnda ibret almas lzmdr.
Bahsedilen tecellnin dnyev ilerde uygulanmasnn rnei udur ki: Bir ocuun ihtiyac oyundur. ocuk ilim tahsiline ve terbiyeye da'vet olunaca
vakit, o ilim ve terbiyenin, ocuun ihtiyc olan oyun yoluyla gsterilmesi
lzmdr. T ki ocuk ihtiyac olan oyuna ynelince, orada ilim ve terbiyeye
kavuup faydalansn. Aksi halde ta'lm ve terbiyeden yz evirir. nk ocuun ihtiyc deildir. Ve ayn ekilde bu hikmete dayal olarak Hz. Mevlna
(r.a.) Mesnev-i erflerinde beyn buyurduklar hakkatleri ve ilh bilgileri
latf ve acip hikyeler arkasna saklamlar ve ocuklara benzeyen gaflet ehlini, bu tr mizhi hikyeler yoluyla ciddilik tarafna ekmilerdir. Nitekim buyururlar:
Tercme: "Benim beytim beyit deildir, iklmdir. Mizhm mizh deildir,
retimdir."
nk gaflet ehlinin ihtiyc nefsin ferahlamas iin komik hikyeler dinlemektir. Bu gibi kimselere cidd hakkatleri dinlemekten usan ve sknt gelir.

iir: Ms'nn atei gibi ki, onu kendi ihtiycnn ayn grd. Oysa o
lh idi, fakat onu bilmedi (35).
Bu beyt-i erf onun vkf oluu olmad halde, ona onun isteinde
tecell etmesi onun yaknlndandr ibresinin devm olarak getirilmitir.
Bu ibre ile berber beytin ma'ns yle olur: "Hz. Ms'nn ilmi erimemi
iken Hak Tel'nn ona isteinde tecell etmesi, onun Hakk'a yakn oluundandr. Cenb- Ms'nn atei gibi ki, Ms (a.s.) o atei ihtiycnn ayn gr1048

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

d. Oysa ate sretinde tecell edici olan lh idi. Fakat cenb- Ms o ateten
inn enallhu yan Muhakkak Ben Allahm (Kasas, 28/30) hitb gelmezden evvel, onun lh olduunu bilmez idi:"
Ve beyt-i erfin yukarya balantsna i'tibr edilmedii takdirde, ki
Abdlgan Nbls ve Dvd- Kayser (k.A.srrahm) bu ekilde almlardr;
o halde ma'n u ekilde olur: Hak Tel hazretleri Hud yolunun slikini
kendi yolunda azim ve himmetini younlatrma zamnnda sarfettii sretle
tecell buyurur. Ms (a.s.)n atei gibi ki, Ms (a.s.) o atei, ihtiycnn ayn
grd. Oysa ate sretinde tecell edici olan lh idi ilh..."
Abdrrezzk Kn (k.A.s.) bu beyt-i erfin erhinde buyururlar ki:
Ms (a.s.) seilmi ve mahbb idi. Allah Tel onu uayb (a.s.)n sohbetine
sevk etmek sretiyle kendisine ekti, t ki ona Hakk' ta'rf edip sevdire. Bundan dolay Ms (a.s.) zerine mhede talebi glip oldu. Ve taayyn leminde Hakk' mhede ise, sretsiz mmkn olmaz.
nk Muhammed Fassta grlecei ekilde Hakk' maddeden soyutlanm olarak m-hede etmek ebeden mmkn deildir. Ve ehdet lemindeki sretlerin en ereflisi ise atetir. nk atete ilk olarak "nr" vardr
ki, onun nruyl evresindeki ey grlr. kinci olarak kahr vardr ki,
kaplad eynn sretlerini mahveder ve fnletirir. nc olarak "muhabbet" vardr. nk onun nru li-ztih yan kendiliinden mahbbtur. Bundan dolay onun bu sfatlar ile Hakk'n nrn ve kahrsal ve muhabbetsel sfatlar arasnda mnsebet mevcttur. nk lem sretleri Hakk'n nru ile
meydana kt. Nitekim hads-i erfte buyrulur: Muhakkak Allah mahlkat
karanlkta hlk etti; sonra onlarn zerine nrunu yayd. Ve Hak Tel hazretleri bir eye zt ile tecell buyurduunda, o eyin sretini mahveder ve
fnletirir. Ve ilh nriyyet muhabbet eseridir. nk nr li-ztih yan kendiliinden sevilir.
u halde tecell buyuraca vakit kendi sfatlaryla ilikili olan ate
ihtiycnn cenb- Ms'da sebep klnmas, Hak Tel hazretlerinin Ms
(a.s.)a inyetinin kemlidir. nk bu ihtiy bir yular gibi Hz. Ms'y tecell
tarafna ekti. Ve o da himmetini toplayp btnyle muht olduu atee yneldi. Ve kendisi, ihtiyacnn elbisesine brnm olan Hakk'n hitbna ehil
olmakla, inn enallhu yan Muhakkak Ben Allahm (Kasas, 28/30) sesini iitti.
imdi Hak Tel hazretleri her ferde bylece bir ihtiy sebep klp onu
ihtiyc tarafna eker. Gaflet ehli tab pisliklerle kirlenmi olduklar iin "nn
en'Allh" hitbnn muhtab olmaa ehil deildirler. Bununla berber Hakk'n dnda hibir mevct olmay ynyle ve eynn hepsinin Hakk'n grnme yerleri olup, Hakkn onlarn sretinde aa k ynyle, btn ey
hl lisnlar ile "En'allh" deyip durmaktadr. Bu tevhd, ilm tevhd olduu
1049

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

halde gaflet ehli bu ilm tevhdden dahi habersizdir. Fakat Hud yolunun
sliki olan kimse, mridinin emrine tbi olarak alp, kalbini msiv tozlarndan ve tab pisliklerden pk edince bir makma ular ki, orada bu mecz
olan varl fn olur. lh Cemlin perdesi olup mhedeye mni' olan bu
vehm taayyn ve benlik hayli kalknca olunca, hem kendisini ve hem de btn zerreleri Hakk'n lisn ile "Ene'l-Hak-gy" grr. Nitekim, Glen-i
Rz'da Mahmd ebster hazretleri buyurur:
Tercme: "Vehim ve benlik pamuunu kulaktan kar ve Vhid'lKahhr'n sesini iit! Hak'tan sana dim nid gelir. Niin sen kymeti bekleyip durursun? Eymen Vdsine gel ki, hi beklemediin halde sana bir aa
"nni en'Allh" desin. Bir aatan 'En'Allh" hitbnn kmas ciz olursa, bir
baht aktan niin ciz olmasn?"
Bilinsin ki, Hakkn tecellsi ya sfatsal vey zt olur. Sfatsal tecell"de
kendisine tecell olunann vcdu vardr ki, fn olmadndan burada ikilik
srer. Bundan dolay sz ve idrk bu mertebede mevct olduundan kendisine tecell olunan kimseye ilh hitb ular. te Hz. Msa (a.s.)a ate sretinde
olan tecell bu ksmdandr. Buna "sr tecell" de denir. te Ms (a.s.)dan
rabbi erin enzur ileyke yan Rabbim bana kendini gster, Seni greyim (A'rf, 7/143) rics bu mertebede kt. Ve Ms (a.s.) bu ricsyla Hakk' taayyn perdelerinden arnm olarak grmek arzsunda bulundu. Oysa
grmek, gren ile grlen arasnda olan bir bantdan ibrettir. Bundan dolay ikilik mertebesinde olur. Ms (a.s.)n bu sz, h cehletinden dolay
deil idi. Belki sr tecellnin stnde olan "zt tecell"yi ve ykselmeyi talep
idi. Nitekim, Hak Tel hazretleri ikilik mertebesinde grmenin mmkn olmadn beynen "Len tern" yan Sen Beni gremezsin (A'rf, 7/143)
buyurdu. imdi Hk Tel "Ben grlmem" demeyip "Sen beni gremezsin"
dedi. Ve gremeyii cenb- Ms'ya tahss etti. nk bu hitp esnsnda
cenb- Ms konuma hlinde idi. Ve sz ise vcd bakyyesi mevct olduka, ya'n ikilik bulunduka olur. Bundan dolay "Len tern" yan Sen Beni
gremezsin buyurulmas "Sende vcd bakyyesi olduka beni gremezsin"
ma'nsn ifde eder. Ondan sonra Hak Tel hazretleri ve lakininzur ilel
cebeli fe inistekarre meknehu fe sevfe (A'rf, 7/143) ya'n "Sen beni gremezsin. Velkin daa bak, eer tecell nnda yerinde sbit ve kararl olur
ise yakn olarak beni grrsn" buyurdu ki, tecell nnda dan taayyn
kararl kalr ve bu tecell ile mahv ve helk olmazsa, senin de taayynn
mevct iken, bu vcd bakyyesi ile beni grrsn, ma'nsndadr. Ondan
sonra Hak Tel hazretleri daa tecell buyurduunda da pre pre etti.
Ms (a.s.) da kendinden gemi olarak dt. te bu "zt tecell" idi. nk
zt tecellde, damlann deryya karmas gibi, kendisine tecell edilen kimsenin taayyn damlas zt derysnda mahv ve yok olup olup gren ve grlen
1050

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Mseviyye Fass

ve grme bantlar bir ey olur. u halde Cenb- vhib'l-aty hazretleri,


Hz. Ms'nn talebini yerine getirerek "zt tecell" ile tecell buyurdu. Ve
Ms (a.s.) bu tecellden de nasbini ald. Ms (a.s.), mahv hlinden sahv hline gelip ve fendan dnmekle ayldnda: "Vcd bakyyesi ile grnmekten mnezzeh ve ber olduuna mn edenlerin evveliyim. Ve ikilik hli srmekte iken grme talep etmekten dndm. Zt- bahtn tenzh ve takds ederim" (Bkz. A'rf, 7/143) dedi.
Cenb- Ms'nn grme talebi grmenin cizliine delldir. nk grme
imknsz olsayd Ms (a.s.) talep etmezdi; nk bu durumda Allah bilgisinde cehlet lzm geldii iin neblerin imknsz talep etmesi ciz deildir. u
kadar var ki, "zt tecell"de olan grme bizim his gzmz ile eyy grmemiz gibi deildir. nk bu tecell vaktinde ne kendisine tecell edilenin taayyn etmi sreti ve ne de evresindeki eynn sretleri kalr. Grme ancak
ztn ztn grmesinden ibret olur. Bu bir haldir ki, bilinmesi zevke yan bizzat hakkatiyle yaanmasna baldr. Szler ve ibreler ile anlatm bu kadar
mmkn olur.
El hamdu lillhi latfun habr
El hamdu lillhi rabbil lemn yan Hamd lemlerin Rabbi Allah
iindir (Ftiha, 1/2) ve
Allhu latfun bi ibdih yerzuku men yeu yan Allah, kullarna
Ltif'tir. Diledii kimseyi rzklandrr (r, 42/19)
Nshdan yazlmann tamamlanmas: 9 Kasm 1929, Cumartesi.
Bu erhin asl, 1926 senesi knyannkn- snsinin 22 nci cuma gecesi Cerrahpaadaki hnenin ya
d srada yand iin, ikinci defa olarak erhine mecbriyet hasl olmu idi. Sonra haber aldm ki
ihvandan birisi tarafn
tarafndan bu fass
fass kopya edilerek yazlm. Fakir de tekrr ondan nshsn alp
yazdm. [A. Avni Ko
Konuk]

1051

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hldiyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-26BU FASS HLDYYE KELMESNDE MEVCT OLAN SAMEDYYE
HKMET BEYNINDADIR
Bilinsin ki, Samedin iki mans vardr. Birisi boluu olmayan eye
derler. Nitekim "Bu masmd deildir" derler ki, "ii bo deildir" demektir.
Dieri "maksad" ve "iltic yeridir. Nitekim hls sresinde Allhus samed
(hls,112/2) buyrulmutur. Hlid bin Sinn (a.s.) s (a.s.)dan sonra, (S.a.v.)
Efendimiz'in erefli gnderililerine yakn bir zamanda olarak Aden tarafnda
ortaya kt.
Kavmi nemli ilerinde ona iltic eder ve ynelirler ve Hak Tel onun
dusnn bereketleriyle zerlerinden bellar kaldrr idi. Fakat onun emrine
muhlefet ettikleri iin kavmi arasnda neblii ortaya kmad. te bu sebeple
(S.a.v.) Efendimiz Hlid (a.s.)n nbvvetine i'tibr etmeyip Benim ile Meryem olu arasnda baka bir neb yoktur buyurdu. nk cenb- Hlid,
veft edip Berzah hallerini mhede ettikten sonra, ilh emir ile tekrr dirilerek berzah neblik ile zhir olacan iddi etti.
Ve veftndan krk gn sonra kabrine kast ve iltic ederek kazmalarn
kavmine ve evldna vasiyet etti. En byk evld, Araplar arasnda, lnn
kabrinin kazlmasnn ayplanmay gerektirecek bir hl olduunu ve eer kabri kazlsa halk tarafndan kendilerine "mezar hrsz evld" lakab verilip,
bundan da nefislerine r bulaacan beyn ile kabrin kazlmasna muhlefet
ederek onun vasiyetini hie saydlar. Bundan dolay kavmi btn nemli olan
ilerde ona mrcaat ve iltic ettikleri iin ve cenb-i Hlid veft ettikten sonra
kavmine ve evldna kabrine kasd ve iltic etmelerini vasiyet ettii iin, Samed
ismine grnme yeri oluu dolaysyla "samediyye hikmeti" Hlidiyye Kelimesine tahss edildi.

1052

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hldiyye Fass

Ve Hlid bin Sinn (as.)n hikmetine gelince: Muhakkak o da'vs ile


berzah neblii gsterdi. nk muhakkak o, ancak lmden sonra Berzah'ta olan ey ile haber vereceini iddi etti. Byle olunca kendisinin gmld yerden karlmasn ve soru sorulmasn emr eyledi; t ki Berzahtaki hkmn, dny hayt sreti zere olduunu haber versin. Bununla dny haytlarnda haber verdikleri eyde eyde resllerin hepsinin doruluu bilinsin. imdi Hlid'in gyesi, herkese rahmet olmas iin,
resllerin getirdii eye btn lemin mn etmesi idi. nk muhakkak o,
neblii, Muhammed (s.a.v.)in nebliine yakn zamanda olmakla ereflenen oldu. Ve bildi ki, Allah Tel (S.a.v.) Efendimiz'i "Rahmeten li'llemn" (Enbiy, 21/107) olarak gnderdi (1).
Bilinsin ki, dnyev oluumdan ayrldktan sonra sonra rhlarn bulunaca Berzah, soyut rhlar ve somut cisimler arasndaki "berzah"tan farkldr.
nk vcdun inilerinin ve klarnn mertebeleri devirseldir. Ve dnyev
oluumdan nceki mertebe, ini mertebelerindendir ki, ncelikle vasflanmtr. Ve sonraki Berzah ise k mertebelerinden olup sonralkla vasflanmtr.
Ve sonraki Berzahta rhlara katlan sretler, nceki "berzah"n sretlerinin
tersine olarak, bu dnyev oluumda yaplm olan amellerin sreti ve fiillerin
netcesidir. Nitekim Hz. Mevln (r.a.) buyururlar: Mesnev:
Tercme: "Her bir hayl ki gnlde yer tutar, maher gnnde bir sret
olacaktr. Senin vcduna glip bulunan bir srete mahss olan sret ile har
edilmen kanlmazdr. Maher gnnde her bir arazn bir sreti vardr ve her
bir araz sretinin sras vardr; ne zamanki senin elinden bir mazluma zulm
eriir, o zulm bir aa olur, ondan zakkum yetiir. Bu senin ylan ve akrep
gibi olan szlerin, ylan ve akrep olup senin nefsini tutarlar. Ve "Benim mmetim on snf zerine harolur. Ba'zlar maymun ve ba'zlar domuz sreti
zere ilh..." hadis-i erfi bu ma'ny beyn buyurur .
Bundan dolay her iki Berzah'taki sretler birdierinin ayn deildir. Fakat
lem sretlerinin rneini iinde bulundururak, madd olmayan ve rhn ve
nrn cevherden bir lem olmas hussunda her iki Berzah ortaktr. Ve Hz.
eyh (r.a.) Ftht- Mekkiyye'nin yz yirmi birinci blmnde aka
beyn buyururlar ki: "Bu Berzah nceki "berzah"tan bakadr. nceki "berzah"da olan eyin ehdet leminde aa kma imknndan dolay ona
"imkn gayb" ve ikinci Berzah'ta olan eyin ehdet lemine dnmesinin
muhl olmasndan dolay ona da "muhl gayb" denilir. Ve nceki "berzah"n
tersine olarak ikinci Berzah' kefeden kimseler azdr. Bunun iin bizden ok
kimseler, nceki "berzah" mhede ederler ve dnyev lemde olacak hdiseleri bu "berzah" kefetmi olmakla bilirler. Oysa llerin hallerini kefetmeye kdir olmazlar. VAllhl-alml-habr." (Dvd- Kayser -kuddise
srruh- erhi).
1053

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hldiyye Fass

imdi "muhl olan gayb" olarak isimlendirilen Berzah'n kefedicileri az


olduu iin, insanlar bu hussta gelen neblerin haberlerini kabl etmeyip vehim ile karm olan cz'i akllarnn hkmne tbi' olarak hiret hallerini,
kimi btnyle inkr eder ve kimi te'vl eder ve kimi reenkarnasyonunun olduunu syler. te rahmeten-li'l-lemn olan (S.a.v.) Efendimiz'in gnderilme
zamanlarna yakn bir zamanda ortaya kan Hlid (a.s.), btn insanlarn bu
hussta gelen neblerin haberlerini tasdk etmeleri iin, lp bu Berzah'ta olan
halleri gzyle grp mhede ettikten sonra, ilh emir ile tekrr dirilerek,
oradaki hkmn dny haytnn sreti zere olduunu haber vermeyi istedi.
Ve kendisinin berzah neblikle zhir olacan iddi ederek, ldkten sonra
kabrinin kazlp, kendisinden Berzah hallerinin sorulmasn vasiyet etti. Fakat
kavmi onun vasiyetini tutmadlar, zyi ettiler. Eer halkn his gzyle olan
baklar karsnda byle bir hal gerekleseydi, tabi'ki bu hdiseyi inkr etmeye meclleri kalmaz ve zarr olarak mn ederler ve Hlid (a.s.)n gyesi
olan insanlarn byk bir ounluunun mn etmesi mes'elesi de hsl olmu
olur idi.

Ve Hlid resl deil idi. imdi Muhammed (s.a.v)in resllnde bu


rahmetten ok ok nasp hsl olmasn diledi. Oysa tebl ile me'mr olmad. Bundan dolay halk hakknda ilimde ok kuvvetli olmalar iin, bundan
haz bulmay murd etti. Byle olunca kavmi onu zyi ettiler. Ve Neb (a.s.)
onun kavmini "Onlar zyi' oldular" diye vasfetmedi; belki onlar Onlar
neblerini murdna ulatrmaylar ynle zyi ettiler diye vasfetti. imdi acab Allah Tel onu niyetinin mkfatna eritirdi mi? phe ve muhalefet yoktur ki, muhakkak onun iin niyetinin mkfat vardr. Belki phe
ve muhalefet, murd edilen eyin mkfatndadr ki, onun gereklemesini
temenn etmek, vctta onun gereklemesi ile ayn ey olur mu, yoksa olmaz m? (2).
Yan Hlid (a.s.) sbites ayn i'tibr ile resl ise de, varlksal vctta henz resllkle gnderilmi olmadndan,teble me'mr olmad halde,hakknda Ve m erselnke ill rahmeten lil lemn yan Biz seni ancak lemlere rahmet olarak gnderdik (Enbiy, 21/107) ve Ve m
erselnke ill kffeten lin nsi yan Biz seni ancak btn insanlar iin
gnderdik (Sebe', 34/28) yet-i kermeleri erefle ulaan Muhammed
(s.a.v)in resllnde, bu genel rahmetten ok ok nasip hsl olmasn
murd etti. Byle olunca imdiye kadar, hibir kimsenin yapmad ekilde
Berzah hallerini mhede ederek bu hallerden haber vermek sretiyle, halk
hakknda ilimde ok kuvvetli olmalar iin, Berzah'ta, o genel rahmetten kendisine nasip verilmesini istedi. Oysa bu hal, o hazretin nasbi deil idi. Bundan
dolay kavmi onu zyi ettiler. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz, gnderilmelerinden
sonra Hlid (a.s.)n kzyla bulutuunda, ona hitben Merhab, ey kavmi
1054

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hldiyye Fass

kendisini zyi eden nebnin kz!" buyurdular. (S.a.v.) Efendimiz, Hlid


(a.s.)n kavmini "Onlar zyi' oldular" diye vasfetmedi; belki "Onlar, onu
murdna ulatrmamakla ve onun vasiyetini tutmamakla neblerini zyi ettiler " diye vasfetti.
imdi acaba Allah Tel Hlid (a.s.) genel dnk hidyeti murd etmekten ibret olan kast ve niyetinin mkftna eritirdi mi yoksa eritirmedi mi?
Ve phe ve gr ayrl yoktur ki, Hlid (a.s.) iin bu kast ve niyetin
mkft vardr; phe ve gr ayrl ancak murd edilmi olan genele dnk hidyetinin mkftndadr ki, acab o murd edilen eyin vctta gereklememekle berber sdecde gereklemesini arz etmek ayn ey olur mu,
olmaz m? Ya'n niyetin mkft amelin mkft derecesinde midir, deil
midir? phe ve gr ayrl bundadr.

nk muhakkak erat hkmlerinde birok yerlerde ayn olduunu


te'yd eden ey vardr. Namaz iin cemate gelen gibi ki, cemate yetiemeyip karr. imdi onun iin cemate hzr olan kimsenin mkft vardr ve
fakir olmakla berber, servet ve mal shiplerinin yapm olduklar hayrl
fiillerden zerine olduklar eyi temenn eden gibi. imdi onun iin, onlarn mkftna benzer bir mkft vardr. Fakat onlarn niyetlerinde vey
amellerinde, onlarn sdece mkftlar benzer. nk muhakkak onlar
amel ve niyet arasn birletirdiler (3).
erat hkmlerinde ayn oluu, ya'n niyet ile amel arasnda mkftn
ayn olduunu gsteren hds-i erflerden birisi budur ki, (S.a.v.) Efendimiz
buyurur: "Bir kimse gzelce abdest alp mescide gittikten sonra, insanlar
namaz ed etmi bulsa, Allh Tel o kimseye, hzr olup namaz klan
kimsenin mkftn verir." Demek ki cematle namaz ed etmeye niyet
edip de muvaffak olamayan kimsenin kazanaca mkft, cematle namaz
ed eden kimsenin kazand mkfta eittir. Ve ayn ekilde (S.a.v.) Efendimiz buyururlar: "Allah Tel bir adama ilim ve mal verir; o kimse de ilmi ile
amel ve mal ile sadaka verir. Bir adam da der ki: Eer Allah Tel bana da
ona verdii eyin benzerini verse, onun yaptn yapardm. imdi onlarn
ikisi de mkftta eittir." Oysa birisi hem niyet etti ve hem de amel etti. Dieri ise yalnz temenn etti. Bundan dolay bunlarn arasnda grnte eitlik
olmamas gerekir. nk niyetle amelin birlikte olmas yalnz niyetin olmas
gibi deildir. nk hayrl bir amele niyet eden kimse engelleyici sebeplerin
araya girmesiyle, o ameli yapmaya muvaffak olmayabilir. Onun iin hadis-i
erfte Mminin niyeti amelinden daha hayrldr buyrulmutur. Ve hatt
ba'z hallerde bir kimsenin niyeti hayrl bir amele olduu halde, o niyeti kuvveden fiile getirmeye teebbs ettii srada arzsunun ve niyetinin tersine ola-

1055

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Hldiyye Fass

rak hayrl deil de er olan bir amel eklinde de ortaya kabilir. Bundan dolay hayrl amele niyet ile berber, ona muvaffak olmak bakadr.

Ve Neb (a.s.v.) her ikisi ve her ikisinden birisi hakknda ak ve kesin


haber vermedi. Ve gzken budur ki, her ikisinin arasnda eitlik yoktur.
Ve bunun iin, Hlid bin Sinn tebli etmeyi talep etti; t ki kendisi iin iki
huss arasnda birletiricilik makm geerli olsun; bundan dolay iki yn
zerine hsl ola (4)
Yan (S.a.v.) Efendimiz yukarda zikredilen hadis-i erflerde cemate yetiemeyerek namazn cematle klamayan ve zenginin hallerini grp hayrlar
yapmay temenn eden fakr iin hem niyet ve hem de amel mkftnn hsl
olacan ve niyet ile amel mkftlarndan birisinin verileceini ak ve kesin
olarak haber vermedi. Belki cemate hzr olup namaz klana mkft verileceini mutlaklk zere beyn buyurdu. Ya'n cematle namaz ed eden kimsenin niyetine karlk verilen mkftn m, yoksa hem niyetin ve hem de
amelin mkftnn m verileceini aka buyurmad. Ve ayn ekilde
temennde bulunan fakr ile sadaka veren zenginin mutlaklk zere mkftta
eit olduunu beyan buyurdu. Bu eitlik niyette mi, yoksa hem niyet ve hem
de amelde mi; bunu ak ve ksin olarak bildirmedi.
Ve gzken niyetin mkft ile amelin mkft arasnda eitlik bulunmamasdr. Ve ite bu eitlik olmad iin Hlid bin Sinn (a.s.), niyet ile amel
arasnda kendisine birletiricilik makmnn hsl olmas iin neblik teblini
ve berzah neblik ile zhir olup bu husstaki haber vermeyi talep etti. Byle
olunca kendisine hem niyet ve hem de amel mkft hsl olur. Eer niyetle
amel mkftlar arasnda eit olu olsa idi; o hazret yalnz niyetle yetinip,
berzah neblik ile zhir olmak iin klfeti terch buyurmaz idi.

Bitii: 8 Mart 1918; Cuma Gecesi, ezn sat 03.00

1056

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

BSMLLAHR RAHMNR RAHYM


-27BU FASS MUHAMMEDYYE KELMESNDE MEVCT OLAN
FERDYYE HKMET BEYNINDADIR
"Ferdiyye hikmeti"nin Muhammedyye Kelimesine tahssindeki sebep budur ki:
Hakkat-i Muhammedyye, btn taayynlerin evvelidir ve btn
mevctlarn sbit aynlarn ve hakkatlerini kapsamtr. Onun stnde hibir
isim ve sfat ve nitelik ile vasflanm ve isimlenmi ve nitelenmi olmayan
srf zt vardr ki, btn taayynlerden mnezzehdir. nk ahadiyye yan
tek olan zt, zt oluu dolaysyla tecellden gandir. Bundan dolay onun
mutlak vcdu zt oluu dolaysyla asla tecell etmez. Onun tecellsi ancak
onda potansiyel olarak mevct olan sfatlar ve isimler gereidir. Farz edelim
ahadiyyet yan teklik ztnda bulunan ve potansiyel olarak mevct olan sfatlar ve isimler bulunmasa, zt ztl zere kalr ve ondan ebeden tecell gereklemez idi. Fakt onda potansiytel olarak sonsuz sfatlar ve isimler bulunduundan ve bunlar isti'dd lisnlaryla aa kmay talep ettiklerinden, srf
zt, taayynszlk mertebesinden ilim mertebesine tenezzl ederek, o sonsuz
sfatlarn ve isimlerin sretleri, Hakk'n ilminde taayyn etti ve her birisinin
hakkati birdierinden ayrlm oldu. Bu mertebeye, vhidiyyet yan birliksellik mertebesi ve sfat ve isimler mertebesi ve "hakkat-i muhammediyye" derler. Ahadiyyet yan teklik mertebesiyle arasndaki fark, ancak taayynszlk
ile taayynden ibrettir. Bu konudaki ayrntlar tiyye Fassnda geti. u
halde Sallallh aleyhi vesellem Efendimiz'in hakkati btn taayynlerin
kayna olmas i'tibr ile vctta vhid ve ferddir. Ve ayn ekilde btn taayynler, ihta etmi olmas i'tibr ile de kllyyetle vasflanmtr. Nitekim,
Ferdddn Attr (k.s.) B-ser-nme'lerinde bu makma ireten buyururlar.
Beyt:
Tercme: "Ey i adam, Hakk'n srrn sana aka syleyeyim ki, bu taayyn leminde Ahad, Ahmed'dir, taayyn (mm)ini kaldr, Ahmed, Ahad olur.
te "Allh's-Samed"in ma'nsn anla!"
Ve ayn ekilde Glen-i Rz shibi (k.s.) buyurur. Beyt:
1057

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Tercme: "Ahad, Ahmed'in taayyn (mm)inde zhir oldu. Bu devirde evvel hirin ayn geldi. Ahmed'den Ahad'a kadar fark, bir (mm)den, ya'n taayynden ibrettir. Btn cihn mevctlar o taayyn (mm)i iinde gark olmutur. "
Ve ayn ekilde Mirz B-Dil (k.s.) buyurur. Rub:
Tercme: "O ahad olan ztn kudret aynas ve o sfatlar ve isimleri vcda
getirmenin ve aa karmann cevheri gayb mertebesinde Ahad'dr ve
ehdet mertebesinde ise, Ahmed'dir. te her iki cihn seyrinin rumzu budur."
Sonu olarak ahad olan ztn kendi ztnda, kendi ztna, kendi zt ile
olan tecellsinden ibret "akdes feyz" ile ilk olarak taayyn etmi olan ancak
"hakkat-i muhammediyye"dir. Ve mertebede ona denk bir taayyn yoktur. O
hakkat, Hakk'n mutlak vcdunun yle bir kll ve ve ferd mertebesidir ki,
btn taayynleri kapsam ve ihta etmitir. Ve ite "rh- muhammed" budur. Onun iin (S.a.v.) Efendimiz Allah ilk olarak benim rhumu hlk etti
yhut nrumu buyurmulardr. Ferdddn-i Attr (k.s.) Mantku't Tayr'da
buyururlar. Beyt:
Tercme: Gayb cebinden ilk olarak zhir olan phesiz onun cn nru
idi. Daha sonra o mutlak nr bayrak ekti; ar ve krs ve levh ve kalem peyd
oldu. Onun pk nrundan ekilen bayran birisi lemdir; dieri de dem ve
onun zrriyyetidir.
Ve hakkat gnei muhammed-sret Mevln (r.a.) Mesnev-i erfin altnc cildinde buyururlar. Mesnev:
Tercme: Ne zamanki bu iki lemin Efendisini sen Haktan ayr grdn,
kint kitbnn hem metnini ve hem de balangcn kaybettin. ki deme, iki
bilme ve iki okuma! Kleyi kendi efendisinde mahvolmu bil! Anlayndaki
kusurdan dolay, efendiye gayr dediin zaman, ey a, Gayr olan htan
utan ve m remeyte iz remeyte yan ve attn zaman sen atmadn
(Enfl, 8/17) yet-i kermesindeki atc Ahmeddir, onu grmek Hlk
grmek olmutur.
imdi neblik, (s.a.v) Efendimizin mbrek vctlaryla sona erdii gibi,
bu Fussul-Hikem de ferdiyye hikmeti ile ile sonlandrld. Ve ayn ekilde
aleyhs-salt ves-selm Efendimiz, nasl btn hakkatleri toplam ise
ferdiyye hikmeti de btn hikmetleri toplamtr.

1058

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Onun hikmeti, ancak ferdiyye oldu. nk o, bu insn trde mevct


olanlarn en mkemmelidir. Ve bunun iin i onunla balatld ve onunla
sonlandrld. imdi dem, su ile balk arasnda olduu halde, o neb idi.
Ondan sonra madde beden olarak dnyya gelii ile neblerin sonuncusu
oldu (1).
Cenb- eyh (r.a.) Muhammedyye Kelimesinin ferdiyye hikmetine
ilikin bulunmasnn sebebini zh ederek buyururlar ki:
Sallallh aleyhi ve sellem Efendimizin hikmeti ancak ferdiyyedir. nk
onun hakkati, verilen n bilgide de beyn olunduu zere, stnde ancak
ahad olan zt bulunan ilh toplayclk mkam ile ferd olutur. Ve o mkam
Allah isminin grnme yeridir. Ve Allah ismi ise btn isimleri toplam
olan a'zam yan en byk isimdir. u halde bu makm ahad olan ztn ilk olarak taayyn ettii bir taayyn makmdr. Ve btn taayynlerin kayna ve
meneidir; ve bundan dolay btn taayynlere kapsamdr. Vctta ona denk
ve onun benzeri olan bir taayyn bulunmad iin bir ferdiyye mertebesidir.
Ve (S.a.v.) Efendimiz, bu insn trde mevct olanlarn en mkemmelidir.
nk Hak, kll zuhr ile onun vcdunda zuhr etmitir. nk nebler
(a.s.) bu trn en mkemmelidirler ve onlardan her birisi kll bir ismin grnme yeridir. Ve bu kll olanlarn hepsi ilh isim altnda dhildir. Ve o ilh
ismin grnme yeri de (S.a.v.) Efendimiz'dir. Byle olunca o, bu trn
ferdlerinin en mkemmeli olur. te bu sebeple vcd ii onunla balatlp
onunla sonlandrld. nk aynlardan ilk olarak "akdes feyz" ile feyizlenen
ey, onun sbit ayndr. Ve ilk olarak var edilmilerden hrite "mukaddes
feyz" ile mevct olan ey, onun mukaddes rhudur. Bundan dolay vcd ii
onunla balad ve resllk ii, en sonra onunla sonland.
Ve dem tr su ve balk arasnda bulunmakta iken Sallallh aleyhi
vesellem Efendimiz neb idi. nk ahad olan ztn vhidiyyet yan birliksellik mertebesine tenezzlnden ibret bulunan hakkat-i muhammediyye btn isimlerin ilm sretlerinin toplam olduu gibi, Hakk'n vcdunun soyut
rhlar mertebesine tenezzlnde de, muhammed rh btn rhlar toplam
olan kll rh oldu. Ve o mertebede btn beer ve melek rhlar bas olundu.
Ve rhlar levh-i mahfz mertebesinde taayyn edip nrn hakkatlerinin grnme yerleri ile birdierin-den ayrldktan sonra, Allah Tel hazretleri o rh
olan hakkat-i muhammediyyeyi, taayyn etmi olan bu nrn grnme yerlerinin, ahad olan ztn isimleri ve sfatlar dolaysyla zuhrundan ibret olduunu haber vermek iin, neb olarak onlara gnderdi.
(S.a.v.) Efendimiz daha sonra madde beden oluumu ile neblerin sonuncusu oldu. nk hakkat-i muhammediyye varlk aacnn ekirdei
mesbesindedir. Ve ekirdek aacn kayna ve onun meyvesi de kemltnn
sonucudur. Meyvenin ortaya kmasndan sonra sonbahar faslnn gelmesiyle,
1059

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

aacn yapraklar dklp zevle yz tutar. Onun iin neblik ve dn ve aa


kmann kemli husslar varlk aacnn meyvesi olan kendilerinin maddesel
vctlar ile sonlandrld.

Ve ferdlerin ilki saysdr ve ferdlerden bu ilklik zerine ilve olan


ey muhakkak ondandr. Byle olunca Resl (a.s.), Rabb'ine dellin ilkidir.
Bundan dolay cevmi'u'l-kelim yan kelimelerin toplanml verildi ki, o
da demdeki isimler ile isimlendirilenlerdir. u halde (S.a.v.) onun lemesinde delle benzer oldu. Ve dell kendi nefsi iin delldir. Ne zamanki
onun hakkati, oluumun l olmas sebebiyle, ilk ferdiyyeti verdi. Bunun
iin vcdun asl olan muhabbet hussunda, onda lemeden olan eyden
dolay, "Sizin dnynzdan bana ey sevdirildi" buyurdu. Daha sonra
nisy yan kadn ve gzel kokuyu syledi. Ve onun gznn nru namazda klnm oldu (2).
Slih Fass'nda ayrntl olarak anlatld zere, var etme l ferdiyyet
zerine dayal idi ki, o da Hak tarafndan "zt", "irde" ve "sz"; ve "ey" tarafndan da, ilh ilimde sbit olan onun "ey oluu", "Kn-Ol! Szn iitmesi"
ve "emre uymas"dr. Ve bir eyin var olmas iin Hakk'n bu l
ferdiyyetinin, eyin l ferdiyyetine karlk gelmesi lzmdr. Ferd olan saylarn ilk mertebesi tr. Onun altnda "iki" ile "bir" vardr. ki says ifttir.
"Bir" ise say deil belki btn saylarn meneidir ki, bu yn nceki fasslarda
izh edildi. n stnde, be, yedi, dokuz ve on bir diyerek devm eden sonsuz tek saylar vardr. Bundan dolay taayynsz olan ahad zt, aa kmaya meylettiinde, onda potansiyel olarak mevct olan ilerin sretleri ilminde
peyd olur. te bu ilim mertebesinde btn mevctlarn ey olular sbit
olur. Ve ilk sbit olan ey, btn ey olanlar toplam olan hakkat-i
muhammediyyedir ki, o, kl olan eydir. imdi var edilmilerin ilim mertebesinden varlksal ayn mertebesine gelmesi iin, Hak tarafndan onun "zt",
"irde"si ve "Kn-Ol!" sz ve hakkat-i muhammediyye tarafndan da, onun
ilh ilimde sbit olan "kll ey oluu" ve "Kn-Ol! Szn iitmesi" ve "emre
uymas" lzm gelir. te bu sebeple Muhammedyye Kelimesi "ferdiyye hikmeti" ile vasflandrld.
Bu n bilgi bilindikten sonra anlalr ki, ferd olan saylarn ilki "" saysdr. Bu ilk olan mertebe zerine ilve olan dier ferd saylar, o ilk olu mertebesinin teferrutndandr. Bundan dolay (S.a.v.) Efendimiz Rabb'ine olan
dellin ilkidir. nk lemin tamm, Hakk'n btn sfatlarnn ve isimlerinin
grnme yeri olmalar i'tibr ile aa karc olan Hakk'n nefsine ve ztna
delldir. Ve onlarn var edilmesi ise ferdiyyete dayaldr. u halde btn lem
ferdiyyetin grnme yeridir. Oysa ilk olarak ferdiyyetin grnme yeri olan
hakkat-i muhammediyyedir ki, lemde mevct olan btn sfatlar ve ilh
1060

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

kemlt toplamtr. Byle olunca Rabb'ine olan dellin ilki (S.a.v.)


Efendimiz'dir.
Kn erhinde ve Bl Efendi erhinde ibre Rabb'ine dellin edellidir
eklinde olup evvel yerine edell kelimesi kullanlmtr. Ma'n "Rabb'ine
dellin delli olur" demektir. Ma'nnn rhu deimez. Sallallh aleyhi ve
sellem Efendimiz'in Rabb'ine ilk dell olmas, onun dier delller zerine stn
oluunu gerektirir.
Byle olunca yukarda zh edilen toplayclk i'tibr ile Resl (a.s.)a
cevmi'u'l-kelim yan kelimeleri toplayclk verilmi oldu. Ve "kelimeler" ise,
ilh retim ile dem (a.s.)n bildii ilh isimlerin isimlendirilenleridir. Geri ilh kelimeler ferleri i'tibr ile sonsuzdur. Fakat o fer'ler, asldan ubelere ayrlr. Bu asln birincisi: lim mertebesinde sbit olan hakkatlerdir ki,
onlarn zellikleri etken olmalardr. kincisi: mkn dhilinde olanlar mertebesinde aa kan onlarn yansmalardr ki, zellikleri edilgen olmalardr.
ncs: Btn kemlt toplam lan insn hakkatlerdir ki, imkn dhilinde olanlar mertebesinde aa kt.
te bu saylanlar, sonsuz olan zt ilerin asllardr. Ve zt hakkatler bu
ilerin hepsini ihta etmitir. Nitekim buyurulur: ve knellhu bi kll
eyin muht yan Ve Allah hereyi ihta etmitir (Nis, 4/126).
Sallallh (a.v.s) Efendimiz'in hakkati, Hakkn mutlak vcdunun vcib olu
mertebesi ile imkn dhilinde olu mertebesi arasnda, en byk berzah
olmaklkla taayyn etmi olduundan, kendilerine bu cevmi'u'l-kelim verildi.
Bundan dolay Resul (a.s.) kendisinde toplanm olan lemede delle benzedi.
Bunun zh udur ki:
Manlar vcda getirmek hussunda dell, ya'n mantksal kys l
ferdiyyet zerine dayanmaktadr. Bunda mutlaka ten oluan olan "dzen"
ve "zel art"a riyet edilmesi lzmdr. rnein bir kesin kys tertp edip ondan bir netce karmak iin iki "nerme" ortaya konulur. Ve her bir "nerme"
iki "tek"i barndrr ki, bu ekilde "tek" drt olur. Bu drt tekten biri, iki nermeyi birdierine birletirmek iin tekrarlanr. te dellin "zel dzen" zere
olmas budur. Ve "zel dzen"e riyet edilerek dzenlenen dellde tekrarlanan
"tek" terk edildiinde, "tek" kalr.
rnein lemin sonradan olduu netcesini cd etmek iin u ekilde bir
kesin kys ve dell dzenleriz:
"lem deikendir";
"Her deiken sonradan olandr";
"yle ise lem sonradan olmutur. "
Burada nermenin biri "lem deikendir" ve dieri "Her deiken sonradan olandr" cmleleridir. Ve her bir nermede "lem, deiken, deiken,
1061

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

sonradan olan" ferdleri mevcttur. Tekrarlanan "deiken" ferdi terk edildiinde "lem, deiken, sonradan olan" ferdleri kalr ki, "zel dzen" l
ferdiyyete dayanm olur. Ve bu ekilde de "lem sonradan olmutur" netcesi
ortaya kar. Ve dellde bu yn ile "zel nizm"a riyet edilmesi gerektii gibi,
"zel art"a da riyet etmek gerekir. Ve mantk ilminde "zel art", hkmn
ncl nermeden daha kapsaml vey ona eit olmasndan ibrettir.
rnein yle bir dell, ya'n kesin kys dzenleyelim:
"nsan hayvandr";
Her hayvan cisimdir";
"yle ise her insan cisimdir."
Bu dellde yukarda zh edildii ekilde lemeye dayal "zel dzen" olduu gibi "zel art" da vardr. nk "hkm" olan cisim, "ncl nerme"
olan hayvandan daha kapsamldr. nk her hayvan cisimdir. Fakat her bir
cisim hayvan deildir. Ve ayn ekilde dier bir dell yapp diyelim ki:
"nsan hayvandr" ve
"Her hayvan duyguludur";
"yle ise insan duyguludur."
Bunda da hkm olan "duygulu" ncl olan "hayvan"a eittir. nk her
hayvan duygulu ve her duygusu olan hayvndr.
te grlyor ki, manlar vcda getirmek iin, zel dzen ve zel art
zerine tertp olunan delller, l ferdiyyet zerine dayanmaktadr. Ve
(S.a.v.) Efendimiz'de dahi l ferdiyyet toplanm olduundan onlar dahi
delle benzemi oldu. nk mbrek vcdlar, lem denilen netcenin var
edilme sebebidir. Fakat dell, ya'n mantksal kys bir yn ile dellet olunann,
ya'n dellet ettii ma'nnn gayrdr. Oysa Hakk'a ilk dell olan Resl (a.s)
kendi nefsine delldir. nk Resl (a.s.)n nefsi, Hakk'n mutlak ztnn onda
taayynnden ibrettir. Bundan dolay muhammed nefs, Hakk'n gayr deildir ki, Hakk'a ilk dell olduu vakit onun dellet ettii olan Hakk'n gayr
olsun. u halde onun Hakk'a dell oluu, Hakk'n kendi ztna dell oluudur.
Ve muhammed nefs mutlak ztn bir mertebe tenezzlnden ibret olmakla,
zt ile muhammed nefs arasndaki fark, taayynszlk ile taayynden
ibrettir. Mesnev:
Tercme: "Gnein delli, gne geldi. Eer sana dell lzm ise ondan yz
evirme Eer glge ondan bir nian verirse, gne her an bir can nru verir."
imdi Sallallh (a.v.s) Efendimiz'in hakkati, Hak tarafndan "zt", "irde"
ve "sz" ve kendi tarafndan da "ey olu" ve "Kn-Ol! Szn iitme ve emre uymadan ibret olarak ilk ferdiyyeti verdii iin, kendisinde olan bu l
ferdiyyetten dolay, vcdun asl olan muhabbet hussunda "Sizin
1062

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

dnynzdan bana ey muhabbet ettirildi-sevdirildi" buyurdu. Ondan


sonra da bu eyi beyn ederek "nis yan kadn" ve "gzel koku"yu ve
"onun gznn nrunun namazda klndn" syledi. Ve muhabbetin
vcdun asl olmas budur ki: Knt kenzen mahfiyyen fe ahbebt en
urefe yan Ben gizli bir hazne idim bilinmekliime muhabbet ettim
hads-i kudssi gereince mutlak ztn latfin en latfi olan ahadiyyet mertebesinden,kesf olan vhidiyyet mertebesine ve daha sonra derece derece
kesfleerek rhlar ve misl ve ehdet mertebelerine tenezzl bilinmeklie
olan muhabbetindendir. Eer bu zt muhabbet olmasa idi, bu izf vctlar
ortaya kmazd. Bundan dolay vcdun asl muhabbetten ibret oldu.

imdi nisnn yan kadnn zikri ile sze balad ve namaz daha sonra
zikretti. Bu da kadnn kendi aynnn aa k aslnn, muhakkak erkekten bir cz' olmasndan dolaydr. Nitekim, insan Hakk'n ba'z
zuhrlardr ve Hak onun asl ve meneidir. Ve insann nefsine rif olmas,
kendi Rabb'ine rif oluundan nce gelir. nk onun Rabb'ine rif olmas,
onun kendi nefsine rif olmasndan kan netcedir. Bunun iin Resl (a.s.)
"Kendi nefsini rif olan kimse Rabb'ini rif olur" buyurdu. Bundan dolay
eer istersen bu haberde rif olmay men' etmekle ve ulamaktan cizlik ile
sylersin. nk muhakkak o, onun hakknda cizdir ve eer istersen rif
olmann sbitlii ile sylersin. imdi ilk durumda, muhakkak sen kendi
nefsine rif olmadna rif olursun. u halde Rabb'ine rif olmazsn. Ve
ikinci durumda nefsine rif olursun; bundan dolay Rabb'ine rif olursun
(3).
Ya'n kadnn "ayn"nn aa k asl, erkein bir cz' olarak olduu
iin, muhabbet hussunda beyn buyurduu eyden ilk nce kadn ve
sonra da namaz zikretti. nk vctta aslolan etkenliktir ve edilgenlik
netcedir. Ve etkenliin grnme yeri erkek ve edilgenliin grnme yeri kadndr. Bundan dolay kadn erkein netcesidir ve netce cz'dr. u halde
kadn aa kn aslnda erkein cz' olmu olur. Nitekim insan Hakk'n
ba'z zuhrlardr. Ve Hak insann asl ve meneidir. nk insn hakkat
olan hakkat-i muhammediyye, taayynsz olan ahadiyye ztnn taayyn
mertebesine tenezzldr. Eer mutlak zt, taayyn elbisesine brnp kaytlanmasa idi, onun tafsli ve zhiri olan insn vct aa kma shas olmaz
idi. Beyt:
Tercme: "dem'i icml mertebemizden hri olan tafsl mertebesine gnderdik; cemlimizi aa kardk. Bu gizli srdan cemlimizi seyret; eer gzn varsa, o cemlimizi meydana koyduk. Eer gzn yoksa yle bil ki, krn
nne bir cevher koyduk. Geri btn bu isimlerden ibret olan taayynleri
aa kardk. Fakat sen a olma! simlendirilen birden gayr deildir.
1063

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Byle olunca insann kendi nefsine rif olmas, Rabb'ine rif olmasndan
nce gelir. nk insann Rabb'ine rif olmas onun kendi nefsine rif olmasndan kan netcedir. Ya'n insan kendi nefsinin edilgen sfatlar ve merbb
yan Rabb olmaklkla vasflandna rif olmadka, Hakk'n etken sfatlar ve
Rabb olmaklkla vasflandn bilmez. nk etkenlik, edilgenlik ile ortaya
kar. te insann kendi nefsine muhabbeti Rabb'ine rif olmasndan nce geldii iin (S.a.v.) Efendimiz: Kim ki nefsine rif oldu; o Rabbine rif oldu
buyurdu. nk insann izf vcdu Hakk'n hakki vcdunun cz' gibi
olduundan ve cz'n vasfndan klln vasfna geilebileceinden, insan
kendi cz vcdunun vasfna rif olmakla Hakk'n kll vcdunun vasfn
rif olur.
imdi sen istersen "Hakk'a rif olmak mmkn deildir ve ona rif olmaya ulamaktan herkes cizdir" diyebilirsin. nk onun hakknda byle demek cizdir. nk mutlaklk mertebesinde Hakk' kendi hakkati ynyle
bilmek mmkn deildir; kendisini ancak yine kendisi bilir. Ve istersen
"Hakk'a rif olmak mmkndr" deyip ona rif olmay isbt edebilirsin. nk insann vcdu ile dier mevctlar Hakk'n onlarn sretlerinde taayyn
etmesinden ve kaytlanmasndan aa kmtr. Ve Hakkn latf vcdu onlarn ekillerinde ve sretlerinde kesf olmutur. Bundan dolay Hakkn latf
zt lafflik mertebesinde grnmez ve bilinmez iken, bu kesflik mertebesinde
grnm ve bilinmitir.
imdi bu iki ifdeden "Hak bilinmez" ifdesine gre, sen gayb hakkati
i'tibr ile kendi nefsini bilmediini bilirsin. Ve bu halde de Rabb'ine rif olmam olursun. nk senin nefsinin hakkati, mutlaklk mertebesinde Hakk'n "ayn"dr. Ve o mertebede Hakk' bilmek mmkn deildir ki, nefsinin
hakkatini bilesin.
Ve ikincisi olan "Hak bilinir" ifdesine gre de, sen nefsine keml sfatlar
ile rif olduun iin, Rabb'ine de rif olursun. nk grrsn ki, senin
vcdunda hayt, ilim, sem', basar, irde, kudret, kelm ve tekvn gibi bir takm sfatlar sbittir. Oysa bu vcdun, Hakk'n hakk vcduna bal olan
izf bir vcttur. Ve o hakk vcd senin izf vcdunun kayymu yan
ayakta tutucusudur. Eer o hakk vctta bu sfatlar sbit olmasa idi, onlarn
eserleri bu sretle sende de gzkmez idi. te bu sretle senin kesf olan nefsinin isti'dd kadar, onda ortaya kan kemlttan, Hakk'n sonsuz
kemltnn sbitliine dell getirirsin. Sultan Veled (r.a.) efendimiz Mesnev-i
erflerinde bu ma'ny zh olarak u ekilde buyururlar:
Tercme: "Ne zamanki Hak, halk karanlkta hlk etti, onlarn zerine
rahmn rahmetinden nr sat. Onlara ilim ve cmertlik gibi kadm sfatlarndan, cevherler koydu. T ki kendinde onun sfatlarn gresin ve onun sfatlarndan da ztn mhede edesin. Nitekim attr, dkkna ve pazara her yndan getirir. Fakat ok deil, az getirir; birdenbire hepsini getirmez. Onun
1064

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

her birisi iki yz hayvan yk ile dolu, ok ambarlar vardr. Her birinden kk tezgha koyar. Her bir tezghn ve dkknn alabilecei kadar nakleder.
Her ne kadar tezghlarda az olur ise de, bir aklll bundan o ambarlarn olduunu phesiz bilir. te Hakk'n dkkn da, insann tenidir. Onun iinde
Rahmn'n sfatlar vardr. Byle olunca sen kendinde Hud'nn sfatlarn gr!
Her ne kadar o nr veren sfatlarn nasl olduu, sen de onlar ile az bir miktar
gzkr ise de, sen bu kadardan, ok olan tarafna seyir yap! Bu az gzken
sfatlardan, asl tarafna git; her ikisinin arasnda mterek fasl olup kalma!
Mdemki ondan sana inyet eriiyor, eer bir gnln varsa o gnl Hakk'a
ver!"
imdi Muhammed (s.a.v.) Rabb'ine en fazla ak olan delldir. nk
lemden her bir cz', kendisinin asl olan Rabb'ine delldir. Bundan dolay
iyi anla! Ve ona ancak kadn sevdirildi. O da onlara itiykl oldu. nk o
klln cz'ne evki trndendir. imdi o, bu haber ile Hakk'n bu madde
bedensel oluum hakknda ve nefaht fhi min rh yan ona rhumdan
fledim (Hicr, 15/29) sznde Hak tarafndan iin asln gsterdi. Daha
sonra kendi nefsini, insann kavumasna olan evkin iddeti ile vasfetti.
Bundan dolay itiyk gsterenler iin: "Y Dvd benim de onlara (ya'n
kendisine itiyk olanlara) evkim daha iddetlidir" buyurdu. O da hs
olan kavumadr. nk Resl (a.s.) Deccl hadsinde "Sizden biriniz lmedike Rabb'ini mhede etmez" dedi. Byle olunca, kendisinde bu sfat
olan kimse iin evk gereklidir (4).
Ya'n lemin her bir cz' kendi hs Rabbi olan bir isme delldir. Ve her
bir isim de isimlendirilen olan ulhiyyetin bir olan aynna delldir. Oysa Muhammed (s.a.v.) Efendimiz'in hakikatinin Hakk'n mutlak vcdunun taayynszlk mertebesinden, taayyn mertebesine tenezzlnden ibret oluu
ynyle, ilh muhtelif isimlerden ibret olan farkl farkl Rabblarn hepsini
toplayc olduu gibi, muhammed madde bedensel sret dahi, Hakk'n mutlak vcdunun, insn srete gelinceye kadar tenezzl ettii btn mertebeleri
ihtiv ettiinden ve btn mertebelerin netcesi ve z olduundan ve bundan
dolay onun Rabb'i Rabblarn Rabb olan "Allah" bulunduundan Rabb'ine en
ak dell oldu.
imdi (S.a.v.) Efendimiz kll olduu iin ve kadn ondan bir cz' bulunduu iin, klln cz'ne meyli ve itiyk kidesince ancak ona kadn muhabbet ettirildi yan sevdirildi. O da kadnlara itiykl oldu. Bununla berber
onun itiyk yine kendi nefsinedir. nk cz', hakkati i'tibr ile klln ayndr ve taayyn i'tibr ile ise gayrdr. Ve bir eyin muhabbeti ancak kendi
nefsinedir. nk aa kma, Hakk'n kendi ztna olan muhabbeti iledir. Ve
btn mevctlarda siryet etmi olan muhabbet hakkatte bu zt muhabbetin
tafslinden ibretir. Ve itiyk dahi ayrlktan kaynaklanmaktadr. Eer kll ile
1065

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

cz' arasnda ayrlk olmasa idi, kll olu ve cz' olu sfatlar aa kmaz ve
klln cz'ne muhabbeti ve itiyk hsl olmaz idi.
imdi (S.a.v.) bu Bana dnynzdan ey sevdirildi hads-i erfi
ile Hakk'n bu madde bedensel oluum hakknda "Ben dem'e rhumdan
fledim." (Hicr, 15/29) sznde bulunan iin asln gsterdi. Ve bu szde bulunan iin asl da budur ki: Allah Tel kendi kll rhundan insana flemekle, insn rh kll rhtan bir cz' gibi oldu. Bundan dolay insn kesf srette
kaytlanan ve taayyn eden latf olan Hakkn, insana meyli ve itiyk, klln
cz'ne meyli ve itiyk gibidir. Hak insana kendi rhundan fledikten sonra
insn srette aa k ve taayyn dolaysyla kendi nefsini insann kavumasna olan evkin iddeti ile vasfetti. u halde onun insana itiyk kendi
nefsine itiyk demek olur.Byle olunca Allah Tel kendisine itiyk gsterenler hakknda buyurdu ki: "Ey Dvd, benim de onlara itiykm pek iddetlidir." Ya'n Allah Tel'ya itiyk gsterenlerin itiykndan Allah Tel'nn onlara olan itiyk daha iddetlidir. Eer "Hak Tel her eyde hzr ve
her eyi grc olduu halde O'nun kendisine itiyk gsterene itiyk ne
ma'nya gelir?" denilecek olursa, Hakk'n kendisine itiyk gsterene olan
evki ve itiyk hs olan kavumadr cevb verilir. nk Hak, kendisine
itiyk gsterenin vcdunda taayyn etmitir. Ve bu taayyn arada kavumaya perdedir. lm ile ortadan kalkmadka tam bir kavuma hsl olmaz.
rnein su donup buz eklinde taayyn eder. Buzun bu kendisine mahss
taayyn erimedike onda mahps olan su, tam bir yn zere deryya kavumaz. Bundan dolay farz edelim suyun buza itiyk, kendi nefsine
itiykdr. nk Resl (a.s.) Deccl'den bhis olan hads-i erfinde "Sizden
biriniz lmedike Rabb'ini mhede etmez" buyurdu. u hlde kulun, lm
vaktinde hsl olan hs kavumaya itiyk gstermesi lzmdr. T ki Hak
onun itiykndan daha iddetli bir itiyk ile ona itiyk gstersin. Ve lm
aslnda tabat perdelerinin ve kesf beden hkmlerinin kalkmasndan ibret
olan bir hl olduu iin bu hs kavuma, hem "ird yan terchli lm"e ve
hem de tab yan kanlmaz olan lme kapsamdr, denilmitir. Fakat ird
yan terchli lmde bu kesf bedenin hkm ortadan kalksa bile, madde beden taayyn mevct olduu iin, tab lm gibi deildir. Nitekim Hz.
Mevln (r.a.) efendimizin lmcl hastalklarnda eyh-i kebr Sadreddn
Konev (k.s.) hazretleri onlarn ziyretlerine terf edip Allah size cil iflar
versin buyurmasyla, Hz. Pr-i destigr: Bundan sonra Allah iflar versin
sizin olsun. k ile ma'k arasnda kldan bir gmlekten baka bir ey kalmamtr. stemez misiniz ki nr, Nr'a kavusun?" buyurmulardr. Demek ki
ird lmde, bu taayyn etmi madde bedensel vct, kldan bir gmlek derecesinde bir perde oluyor. Tab lmde ise bu gmlek dhi kalmyor. Beyt:
Cennet gmlei olursa ekeyim yrtaym
Kavuma nnda perde ola gmleim
1066

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Bundan dolay Hakk'n evki, onlar grr olmas ile berber,bu yakn
olanlar iin sbittir. Byle olunca kendisini grmelerine muhabbet eder. Ve
dny makm bunu engeller. imdi onun sz, biliyor olmasyla berber
"T ki biz bilelim" (Muhammed, 47/31) szne benzedi. yle ise o, ancak
lmde kendisi iin vct olan bu hs sfatlara itiyk gsterici olur. Bundan dolay onlarn ona olan evkleri onunla skin olur. Nitekim Hakk Tel, tereddt hadsinde buyurdu ve o bu trdendir: "Ben fil olduum bir
eyde, lm irkin gren m'min kulumun rhunun kabzedilmesinde tereddt ettiim gibi, tereddt etmedim. Ve ben onun fenln irkin grrm. Oysa ona benim kavumam kanlmazdr." imdi onu kavuma ile
mjdeledi. Ve onun iin, ona lm kanlmazdr, demedi. T ki onu lmden bahsetmekle kederlendirmesin (5).
Ya'n Hak Tel kendisine yakn olan kullarn btn hallerinde grc
olmakla berber Hakk'n onlara evki sbittir. Bundan dolay perde olan bu
maddesel kesf bedenin taayyn ortadan kalkmakla, Hak Tel bu yakn
olanlarn kendisini perdesiz mhede etmelerine muhabbet eder. Ve dny
makm okluu gerektirdiinden bu gr engeller. nk bu kesf bedende tabat ve beeriyyet perdesi vardr. Ve (S.a.v.) Efendimiz'in ene beerun
mislkm (Kehf, 18/110) ya'n "Ben de sizin gibi beerim" ve hads-i erfte
"Ben beerin gazab ettii gibi gazab ederim" buyurmalar, bu incelie
irettir.
u halde Hak Tel'nn "Y Dvd benim de onlara (ya'n kendisine
itiyk olanlara) evkim daha iddetlidir" kerm sz Ve le
neblvennekm hatt nalemel mchidne minkm ves sbirne yan Ve
sizin aranzdan mchitler ve sabredenler Bize belli oluncaya kadar sizi
mutlaka imtihan ederiz (Muhammed, 47/31) yce szne benzer. Hatt
nalem yan T ki Biz bilelim sz hakkndaki zhler t ve Lokmn
Fass'nda "zt ilim" ve "isimlere it ilim" bahsinde geti. Ya'n Hak Tel
ztnda bulunan btn ilerini zat ve ezel ilmi ile bilip dururken "Sizden
sbreden ve mchit olanlar kimlerdir? Bilmek iin sizi imtihan ederiz" buyurdu. Ve yakn olanlar ise ilh ilerden olduu ve ilh iler ise, ztnn gayr
olmad halde "Benim onlara evkim daha iddetlidir" buyurdu.
te gerek ilh imtihn ve gerek ilh itiyk, Hakkn mutlak vcdunun
imkn dhilinde olanlar mertebesine tenezzl ederek bu mertebede aa kmasna balanmakla, her iki ifde birdierine benzer. nk latf bir eyin
kesflik mertebesine tenezzl hlinde, onun geici sfatlarndan ibret olan bu
kesflik, o latf eyin perdesi olur. Bundan dolay bu kesflik ortadan kalkmal
ki, o kesf eyde mevct olan latf, aslna dneblsin. Bundan dolay Allah Tel, kendisine itiyk gsteren yakn olanlarda oluan grme dediimiz hs sfata itiykl olur.
1067

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve bu r'yet yan grme dediimiz hs sfat dahi, ancak lm vaktinde,


kulun kulluk vasfn tayan kesf madde bedensel vcdun hkmleri kalktnda hsl olur. Ve o yakn olanlarn dnyda yaadklar mddete, Hakk'a
olan itiyklar, lmleri vaktinde hsl olan bu r'yet yan grme dediimiz
hs sfatyla skin olur. Fakat lm indinde olan bu grme dediimiz hs sfat,
dny haytnda ancak maddesel bedeninden baka perdesi kalmam olanlara gredir. Yoksa bu dnyev haytta kalbinde imkn dhilinde olanlarn balants bulunan, ya'n lem sretlerinden birtakm sretlere muhabbeti bulunanlara gre, bu r'yet yan grme dediimiz hs sfat gereklemez. Onlarn
rhlarnn gzne bu balantlar perde olur. Nitekim Hak Tel buyurur: Ve
men kne f hzih am fe hve fl hreti am (sr, 17/72) ya'n "Bu dnyev haytta a'm olan kimseler hirette de a'mdrlar." Bundan dolay bu
lemde iken kalb gznden imkn dhilinde olanlara it perdeleri ve beer
sfatlarn rtlerini atmak ve lm nnda da beden perdesinin kalkmasyla
Hakk ryet dediimiz hs sfatla merref olmak gerekir.
Nitekim Hak Tel, tereddde dir olan hads-i kudsde: "Ben lm irkin gren m'min kulumun rhunun kabzedilmesinde tereddt ettiim gibi, fil olduum bir eyde tereddt etmedim. Ve ben onun lm fen grn irkin grrm. Oysa ona benim kavumam kanlmazdr" buyurdu. Ve bu hads-i kuds ilh kavumaya itiykl olan yaknlam olan kullarda husle gelen r'yet hs sfatna Hakk'n itiykn gsterir. nk Hak
Tel hazretleri, kendine kavumaya sebep olan lm fen gren m'min
kulunun, Hakk'a kavumaya itiykl olduu halde rhunu kabzetmek istedii iin, o kulun lm irkin grd esnda rhunu kabzetmekte tereddt
buyuruyor. Bundan dolay iin aslnda her bir nefis lm irkin grd iin
ve lm bahis konusu olduu zaman kederlendii iin Hak Tel hazretleri bu
hads-i kudsde "Oysa lm kanlmazdr" demeyip "Benim kavumam kanlmazdr" sz ile kulunu hs kavuma ile mjdeledi. Ve bunu da lm zikrederek kulunu kederlendirmemek iin byle buyurdu:
Soru: Hak Tel Kur'n- Kerm'de Kll nefsin zikatl mevti
(Ankebt, 29/57) ya'n "Her bir nefis lm tadacaktr" buyurdu ve "lm"
zikretti. Kullar bundan kederlenmez mi?
Cevap: lk olarak bu yet-i kerme genele dnk olarak indi. Bundan dolay m'min ve m'min olmayan bununla muhtaptr. Oysa emmrelik mertebesinde nefis hayvniyyetle vasflanmtr. Ve onun dikballn lm zikretmekle kederlendirip krmak gerekir. Ve perdeli nefislere lmden daha etkili bir sylem ve nashat yoktur. Nitekim, Hz. mer (r.a.) rislet-penh (s.a.v.)
Efendimiz'den nashat istediinde, bu hakkate iret olarak buyurdular ki:
"Y mer, sana vaaz ve nashat olarak lm yeter." kinci olarak Hak Tel
hazretleri bu yet-i kermede yalnz lmn zikriyle yetinmeyip onun
netcesini de devmnda smme ileyn turcen yan sonra bize dndr1068

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

leceksiniz (Ankebt, 29/57) szyle beyn buyurdu. Ya'n "Her bir nefis
lm tadacaktr. Daha sonra bizim tarafmza dndrleceklerdir" dedi. u
halde lm dn sebebidir ve dn ise kavuma sebebidir. Bundan dolay
yet-i-kerme hem lmn zikrini ve hem de hs kavumann mjdesini toplam olur. Hads-i kudsde ise mmin kulum buyrulduuna baklnca bu
hitp, hs hitptr. nk yaknlam olanlarn nefislerinin dikball, erat
dhilinde yaplan almalarla yok olup gitmi ve arada ancak hakk vcd ile
izf vcttan kaynaklanan bir ikilik zevki yan yaants kalm olduundan,
m'min kul yalnz hs kavuma ile mjdelenmitir.

Resl (a.s.)n Sizden biriniz muhakkak Rabb'ini grmez, t ki le


buyurduu gibi, ne zamanki kul Hakk'a lmden sonra kavumu olur, ite
bunun iin Allah Tel Benim kavumam kanlmazdr dedi. Bundan
dolay Hakk'n itiyk bu bantnn vcd bulmas iindir (6)
Ya'n (S.a.v.) Efendimiz'in Sizden biriniz muhakkak Rabb'ini grmez, t
ki le buyurduu yn ile, kul Hakk'a ancak lmden sonra kavutuu iin
Allah Tel yukarda bahsedilen tereddt hadsinde lm irkin gren
m'min kuluna kendi kavumasnn kanlmaz olduunu beyn eyledi. Bundan dolay Hak lmn vcd buluu indinde, kulda oluan ryet yan
grme bantsna itiykldr. Ve Hakk'n itiyk, lm esnsnda olan bu
bantnn vcd bulmas iindir.

iir: Habb benim r'yetime itiykldr; oysa benim ona itiykm daha
iddetlidir (7).
Hz. eyh (r.a.) bu iiri Hak tarafndan syleyerek buyururlar ki: Benim
habb olan kulum, kemlli olarak cemlimin r'yetine itiykldr. Oysa benim
ona olan itiykm onun bana olan itiykndan daha iddetlidir. nk
yuhbbhm ve yuhbbneh yan (O) Onlara muhabbet eder ve onlar
da Ona muhabbet ederler (Mide, 5/54) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere Hakk'n muhabbeti, kulun Hakk'a muhabbetinden daha ncedir.
Eer Hakk'n kula muhabbeti olmasa idi, kul Hakk'a muhabbet etmez idi.
Beyt:
Ak atei nce der ma'ka, ondan ka
Mumu gr ki, yanmadan yandrmad pervneyi

1069

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve nefisler ztrbtadr ve kaz men eder. Bundan dolay ben inlemekten ikyet ederim, o da inlemekten ikyet eder (8).
Ya'n nefisler, kavumann itiyk ile ztrb ekerler ve dvnrler. Oysa
kavumann gerei olan lm, kaz olunduu vakitten nce gelmez. Bundan
dolay kavumann gerei olan lm, kaz men' eder. Byle olunca kavumann gerei olan lm, kaznn men' etmesinden dolay ben ikyet ederim. Ve izf kesf vcdu, bana kavumaya mni' olduundan dolay da, benim habbim dahi bu ayrlktan ikyet eder. Mesnev:
Tercme: "Neyden iit, nasl hikyet ediyor; ayrlklardan ikyet ediyor.
Kendi aslndan uzak den her bir kimse kavuma vaktini tekrr arar durur.
imdi taayynsz olan latf Hakk imkn dhilinde olanlar mertebesine tenezzlnde kendisine itiyk gsteren kulun kesf sretinde taayyn ettiinden itiykl kulun Hakk'a itiyk, Hakk'n kendi nefsine itiykndan ibret
olur.
imdi ne zamanki muhakkak ona kendi rhundan flediini beyn etti,
bundan dolay ancak kendi nefsine itiykl oldu. Sen onu grmez misin?
Onu kendi sreti zere hlk etti. nk o, kendi rhundandr. Ve ne zamanki onun oluumu, onun madde bedeninde karmlar ile isimlendirilen
bu drt rkndan oldu, madde bedeninde rutbetten olan ey sebebiyle,
nefsinden tutuma meydna geldi. Byle olunca insann rhu, onun oluumundan ate oldu. Ve ite bunun iin Allah Tel Ms'ya ancak ate
sretinde konutu; ve onun ihtiyac olan eyi onda kld. imdi onun oluumu tabiyye olayd, rhu nr olurdu (9).
Ya'n ne zamanki Hak Tel hazretleri "nsana kendi rhumdan fledim"
(Hicr 15/29) buyurdu, netcede ancak kendi nefsine itiykl olmu oldu. nk kulun kaytl kesf vcdunda taayyn edici olan Hak'tr. Ve bu kesf
vcda kendi kll rhunda flemitir. Bundan dolay bu i'tibr ile kul, Hak'tr; ve ona flenmi olan rh dahi Hak'tr. Ve Hak ile kul arasnda perde olan
bu kesf vcd, ortadan ancak lm ile kalkar. Ve kmil olan kulun lmnde
Hakk'n itiykl olduu ey, bu hs kavumadr. Bu hs kavuma ise, i'tibr
bir itir. u halde, hakkatte Hakk'n itiyk yine kendi nefsine olmu olur.
Sen Hak Tel hazretlerini grmez misin ki Muhakkak Allah demi
kendi sreti zere hlk etti hads-i erfinde haber verildii zere insan
kendi sreti zerine hlk etti. nk insan, onun kll rhundandr. Ve insann ilh sret zere mahlk olmas, Hakk'n hayt, ilim, sem', basar, irde,
kudret, kelm ve tekvn sfatlarn toplam olmas i'tibr iledir. Hakk'n bu
kll sfatlar, kulun kesf vcdunda cz' olmaklkla aa kmtr. Ne zamanki insann sr oluumu onun madde bedeninde birleip kan, safr, sevd
ve balgamdan ibret drt rkndan vcd buldu, cesedinde rutbetle hsl
1070

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

olan normal vct scakl sebebiyle, onun ztndan ve nefsinden tutuma


meydana geldi. u halde, insann sr oluumu bu ekilde olduu iin,
hayvn rhu ate oldu.
Bilinsin ki: eyh-i Ekber (r.a.) hazretlerinin, insann sr oluumunun drt
rkndan vct bulduunu beyn buyurmas, eski tp hkmleri gereincedir ve tahkk ehlinin kabl ettii esslar da budur. Eski tp ilminin esslarnn
zet olarak beyn budur ki:
Hakm-i mutlak hazretleri kesflik lemi olan dnyy ve onda olan eyy
drt rkndan hlk etti ki, bunlar da hava, ate, toprak ve sudur. Ve bunlardan her birinin birer asl tabat vardr ki, havannki soukluk, ateinki scaklk, topranki kuruluk ve suyunki rutbettir. Bu drt rkndan her birinin
insan bedeninde birer meskeni vardr ki, onlar da balgam, safr, sevd ve
kandr. Tabibler bunlara "ahlt- erbaa yan drt karm" derler. Safrnn
tabat scaklk ve kuruluktur. Tab ate unsurundan domaktadr. Meskeni
insan vcdunda safra kesesidir. Safra kesesinin meskeni batr. Kann tabati,
rutbetli scaklktr, tab havadan domaktadr. nsan vcdunda meskeni
karacierdir. Balgamn tabat rutbetli soukluktur, su unsurundan domaktadr. nsan vcdunda meskeni akcierdir. Sevdnn tabat kuru soukluktur ve toprak unsurundan domaktadr. nsan vcdunda meskeni dalaktr.
Harret safrdan, mutluluk kandan, keder balgamdan ve korku sevddan hsl olmaktadr. te tabblerin "ahlt- erbaa yan drt karm" dedikleri bunlardr. Madde bedenin kvm bu drt karm iledir. Bedenin salkl oluu
bunlarn normal seyri ile ve bozulmas da birinin ste kmasyla olur.
Zaman drt ksma ayrlmtr: Yaz, sonbahar, k ve ilkbahardr. Yazn
tabat kuru scaklktr. Bu zamanda insan vcdunda safr artar. Sonbaharn
tabati kuru soukluktur; sevd artar. Kn tabati rutbetli soukluktur. Bu
mevsimde balgam artar. lkbahr hafif rutbetli scaklktr. Bu mevsimde kan
artar. Safrya her bir rutbetli soukluk ve kana her bir kuru soukluk ve balgama her bir kuru scaklk ve sevdya her bir rutbetli scaklk faydal ilatr.
Bundan dolay her bir hastaln devs ztt iledir. Fakat bu ilalarn te'srleri
tab deildir, belki Allhn izni iledir.
Soru: Uzun ve geni tecrbelere ve bilimsel bululara dayal olan yeni tp,
hasralklarn tedvsi hakknda birtakm yeni kideler koymu olduundan
eski tbbn bu kideleri ile ilgilenmiyor. Hakkatlerin bu artk terk edilmi olan
esslara dayandrlmas dikkat ekicidir.
Cevap: Hangi tp olursa olsun, ess olan, ilk nce hastaln tehsi ve daha
sonra o hastaln tedvsidir. Eski ve yeni tbba gre her bir hastaln birtakm belirtileri vardr. Tabibler hastalklar, bu belirtilerden tehs eder ve ona
gre tedv ederler. Bilimsel bulular belirtilerin belirlenmesi eklini deitirmi ve bu cmleden olarak insan vcdunda hastaln olumasna sebep olan
1071

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

basillerin varln ortaya karmtr. Tabi'ki hastaln tedvsi iin de birtakm yeni yntemler getirmitir. Dier taraftan tp ile ilgili olan yeni kimy da
basit elementleri kefedip bir dierinden vasflarn ayrd klor, sodyum potasyum, iyod vb. gibi birtakm basit elementleri ila olarak kullanmaya balanmtr. Oysa eski tpta bu basit elementler, karmlar hlinde kullanlr. Ve
hasta olanlarn gidit helke deil ise, salklarn kazanrlar. Yeni tp ise
mikrop teorisi erevesinde tedvi eder. Bir taraftan yiyecekler vstasyla
vcdu takviye eder ve dier taraftan mikroplarn te'srini giderebilecek illar verir. Yeni tabibler kendi teorileri diresine dalm olduklarndan eski tbbn knunlar ile megl olmay gereksiz bir i olarak grrler. Ve her iki tbbn essn oluturan kidelerin birbirine uygunluuna bakmaya lzm grmezler.
Hatt Fransz tabiblerinden biri, Fransa hkmeti tarafndan Madagaskar'n igli esnsnda yerli tabblerin hastalarn eski usller erevesinde tedv
ettiklerini ve faydal sonular ortaya ktn grerek: "Biz kendi
tabibliimizin uslnde saplanp kaldk. Bu yerli tabiblerin tedv usllerini
inceleyip istifde etmek aklmza gelmiyor. Onlar hastalklar pekl tedv
edebiliyorlar" demi idi. in aslnda yeni tbbn, eski tbb dikkte almamasyla onun btl olmas gerekmez. nk eski tp knnlar erevesinde gerekleen tedv netcesinde hastalklar dzeltilebilmektedir. Yeni tp, mikroplarn
dardan alndn gsteriyor. Acab bu mikroplarn eski tbbn gsterdii
drt karmdan birinin ste kmasyla vctta olumad nereden ma'lm?
Eer incelemeler ile byle olduu ortaya karsa, ste kan karmn
normal lsne dndrlmesine hizmet etmek uslnn, o mikroplarn
vctta zevline sebep olaca pek tabii bir netce olur. Bugn dardan
vcda giren her bir mikrobun her vctta ayn tahrbt vermedii yeni
tabibler tarafndan i'tirf olunmakta, bunun iin de, o vcdun mikroplara
direndii teorisi ileri srlmektedir. Bu bak dahi yukardaki grleri teyid
edicidir. nk drt karm normal lsnde bulunan bir vcda dardan
bulaan mikroplar, vcttaki bu normallii bozamadklar iin, te'sr edemeyebilirler. Bu esslarn incelenmesi ve eski ve yeni tp hkmlerinin birbirine
uygunluu, insafl ve uzman tabiblerin himmetine kalm bir eydir.
imdi insann drt rknundan en latfi scaklk rkndur. Ve bedenin
hayt normal vct scaklnn devm iledir. Ve bu scaklk kesilince,
hayvn rh da kesilir. Ve normal vct scaklnn devamll vcttaki
normal rutbetin devmllyladr. Rutbet bozulunca scaklk da kesilir.
nk rutbet insann madde bedeninde bulunan sudan kaynaklanmaktadr.
Ve Eyyb Fass'nda da zh edildii zere ate ile su, fizik ilmi hkmlerine
gre birdierinin ztt olan akkandan ibret ise de, kmy ilmince ayn unsurlarn netceleridir. Ve hatt bugn yeryznn etrafnda dalgalanan denizler

1072

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

ve okyanuslar daha nce ate olan, hidrojen ve oksijen ve sodyumdan olumutur.


te insann kesf vcdu bu lemden mahlk olduu iin ve bu tab lemin menei ate bulunduu iin dier hayvanlarn rhu gibi insann hayvn
rhu da, madde bedeninde vcdun normal rutbeti sebebiyle kendi nefsinden ve ztndan tutuan ate oldu. Ve tabat leminin meneinin ate olmasnn srr, kesf mertebelerde aa kmakla bilinmeye olan ilh muhabbet
harretiyle eynn hlk edilmesine ilh irdenin ynelmesidir. Mdemki
kesflik leminin asl atetir; ve kesflik leminde var edilmi olan insann
hayvn rhu da atetir, bunun iin Hak Tel hazretleri, Ms (a.s.)a, ancak
ate sretinde tecell edip ona hitp etti; ve o srada Ms (a.s.)n muhta olduu ey de ate idi. nk snmak iin ate aramaya gitmiti. Onun ihtiyc
ate olduu ve kesf vcdu drt rknn toplanmasndan olutuu iin, tecell
ate sretinde oldu. Ve eer Ms (a.s.)n oluumu ba'z melike-i kirmn
oluumu gibi, unsursal olmayp ve nrn tabat olsa idi, onun rhu atesel
srette deil, nrn srette zhir olur idi.Nr ile ate arasndaki fark budur
ki, ate yakar, nr ise yakmaz. Bundan dolay ateten kaynaklanan aydnla
"ziy" denir, nr denmez. Nitekim, yet-i kermede iret buyrulur: ceale
emse zyen vel kamere nren yan Gnei bir ziy, Ay bir nr kld
(Ynus, 10/5). Ve Fen bilimcileri de bunda ayn grtedir. Onlara gre de
ziynn kayna scaklk ve elektriin kayna da ziydr. Bunlarn de bir
eydir. Bu bir ey, muhtelif titreimlerden dolay muhtelif sretlerde zhir olmulardr. u halde bir parlak atesel cisimden, bir parlak olmayan cisme ulap ondan yansyan aydnla "nr" denilmesi ciz olur. nk ayn ona
gneten ulaan ziydan kaynaklanmaktadr. te insann kesf cisminde kendiliinden tutuma hussu olduundan hayvn rhu ateseldir. Ve melike-i
kirmn ba'zlar ki, onlar dem'e secde ile teklf olundular, onlarn vcdu,
zh edilen unsurlardan olumad iin ve bundan dolay onlarn vcdunda
kendiliinden tutuma hussu olmad iin, ruhlar nrndir.
Ve ondan "flemek" ile dolayl anlatm yapt. Muhakkak onun rahmn
nefesten olduuna iret eder. nk flenmi olan bu nefes ile onun
"ayn" aa kt. Ve kendisine flenenin isti'dd sebebiyle, tutuma ate
oldu, nr olmad. Bundan dolay insann onun sebebiyle insan olduu eyde Hakk'n nefesi btn oldu. Daha sonra onun iin, onun sreti zere, dier
ahs kard; "kadn" ismini verdi. Onun sreti zere aa kt. Byle
olunca ona itiyk gsteren oldu, eyin kendi nefsine itiykdr. Ve kadn
ona itiyk gsteren oldu, eyin kendi vatanna itiykdr. imdi ona kadn
muhabbet ettirildi-sevdirildi. nk Allah Tel kendi sreti zere hlk
ettii kimseye muhabbet etti. Ve o meleklerin deerleri ve dereceleri ok
byk ve tab oluumlar yce iken, onun iin nr mensp meleklere secde ettirdi (1O).
1073

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ya'n Hak Tel ve nefaht fhi min rh yan ona rhumdan fledim (Hicr, 15/29) sznde rhtan "fleme" ile dolayl anlatm yapt ki, bu sz
ile rhun rahmn nefesinden hsl olduuna iret eder. nk "flemek"
nefes ile olur. Ve flemekten ibret olan bu nefes ile hrite ilk olarak insann
rhu ve daha sonra kesf vcdu ortaya kt. Ve bu rahmn nefes btn
eynn ilk maddesidir. Ve rahmn nefes Hakk'n vcdunun ayndr. Ve
kendisine flenen, ki maddesel oluumdur, onun isti'dd sebebiyle nefesinden tutuma meydana geldi. Bu tutuma da ate oldu, nr olmad. Nitekim
yukarda zh edildi. Byle olunca insan, ki hayvn rhuyla insandr, ite
onun bu hayvn rhunda rahmn nefes btn oldu. Ve hayvn rhu sebebiyle insan denilen mahlk da o rahmn nefesin zhiri oldu.
Daha sonra dem iin, o dem'in sreti zere, dier bir ahs ondan kard; ve ona "kadn" ismini verdi. nk vctta erillik diillikten ncedir ve
diillik, erillikten tremitir. Bundan dolay kadn, dem dediimiz insann
sreti zere aa kt. u halde dem, bir eyin kendi nefsine itiyk trnden olarak, kadna itiykl oldu ve kadn da, bir eyin kendi vatanna ve aslna itiyk trnden olarak, dem'e itiykl oldu. Bu takdirde kadn, insana
muhabbet ettirildi-sevdirildi. nk Allah Tel kendi sreti zere hlk etmi
olduu insana muhabbet etti ve nrn meleklere dem iin secde ettirdi. Bununla berber dem'e secde eden meleklerin deerleri ve dereceleri ok byk ve tab oluumlar da dem'in oluumundan yce idi. Ya'n Hak Tel
kendi sreti zere hlk ettii insana muhabbet ettii gibi, insan da kendi sreti
zere kendinden meydana gelen kadna muhabbet etti demek olur.

imdi mnsebet buradan oldu. Oysa sret, mnsebet ynnden ok


byk ve ok stn ve mkemmeldir. nk o e kld, ya'n Hakk'n
vcdunu ift etti. Nitekim kadn kendi vcdu ile erkei ift etti. Bundan
dolay onu e kld. Byle olunca Hak ve erkek ve kadn olarak zhir oldu. imdi erkek, kadnn aslna itiyk trnden olarak, kendi asl olan
Rabb'ine itiykl oldu. u halde Allah Tel kendi sreti zere olan kimseyi sevdii gibi, Rabb'i ona kadn sevdirdi. imdi muhabbet, ancak ondan
var olan kimseye oldu. Ve muhakkak onun, muhabbeti ondan var olan kimse iin oldu ki, o da Hak'tr. te bunun iin "Bana muhabbet ettirildisevdirildi" dedi. Ve onun muhabbetinin, sreti zerine olduu Rabb'ine
balantsndan dolay, kendi nefsinden Ben muhabbet ettim-sevdim demedi; hatt onun kendi kadnna olan muhabbetinde dahi. nk onu, Allah Tel'nn ona muhabbeti vstasyla, ilh ahlklanmadan dolay sevdi
(11).
Ya'n erkek ile kadn ve insan ile Hak arasndaki mnsebet buradan oldu.
nk dem sret, ilh sretten ve kadn da dem'den meydana geldi.
1074

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Bundan dolay erkein kadna itiyk, Hakk'n dem'e itiykn gsteren bir
temsldir. Ve mnsebet kurulmasnda sret ok byk ve ok stn ve mkemmeldir. nk sret, ferd olan Hakk'n vcdunu ift kld; ya'n tek olan
Hakk'n vcdunu iki etti. Ve latf ferd kesflik mertebesine tenezzl edip
sret balamadka mhede edilmez. Ve sretle mhede edilince o kesf
sret o latf ferdin ei olur ve teklik ile iftlik zuhra gelir. rnein latf buhr
kendi mertebesinde ferddir. Ne zamanki kesf-leip bulut olur, gze grnr.
nk buhr sretsiz iken sret ile taayyn etti. Bundan dolay o bulutun
sreti vctta buhrn ei oldu. Ve buhr latflik mertebesinde tek iken bulut
mertebesine tenezzl ettiinde ikilik ortaya kt ve bulut buhardan meydana
geldi. te insan sreti Hakk'n vcdunu iki ettii gibi, erkekten meydana gelen kadnn vcdu da, erkei iki etti ve erkek ferd iken onu ift kld. u halde
biri Hak, dieri erkek ve bir dieri kadn olmak zere ey zhir oldu. Ve
says tek saylarn ilk mertebesidir. Nitekim Slih Fass'nda ayrntl olarak
anlatld.
Bundan dolay varlk l ferdiyyet zerine dayand gibi muhabbet dahi
bu ferdiyyet zerine dayal oldu. nk erkek Hak'tan ve kadn erkekten
meydana gelmi olup birdierine muhabbet ettiler. Ve bunun netcesi olmak
zere erkek, kadnn kendi asl bulunan erkee itiyk trnden olarak, kendi
asl olan Rabb'ine itiykl oldu. Bundan dolay Allah Tel kendi sreti zerine hlk ettii kimseyi, ya'n erkei sevdii gibi, o erkee kendisinden meydana
gelmi olan kadn sevdirdi. u halde erkein muhabbeti ancak kendisinden
var olmu olan kadna oldu; ve erkein muhabbeti kendinin asl olan Hakk'
oldu. nk o Hakk'n vcdundan var oldu. Bundan dolay erkein muhabbetinde aslolan ilh muhabbettir ve kadna olan muhabbet ise ilh muhabbetin fer'idir. te erkek, ilh muhabbet zerinde sbit olduu iin Sallallh
aleyhi ve sellem Efendimiz hads-i erflerinde Bana muhabbet ettirildi ya'n
"Bana sevdirildi" buyurdu. Ve "Ben kendi nefsimden sevdim" buyurmad.
nk onun muhabbeti, onu kendi sreti zerine hlk eden mutlak Rabbedir.
Hatt erkein kendi kadnna olan muhabbeti dahi, yine Rabb'ine balantldr.
nk kadna olan muhabbet, ilh muhabbet iledir. Ve ilh muhabbet asl,
kadna muhabbet ise fer'dir. Ve erkein kadna muhabbeti, ilhi ahlk ile
ahlklanmasndan dolaydr. nk ilh ahlk kendinden meydana gelmi
olan ve kendi sreti zerine bulunan insana muhabbettir. Ve kadn, erkein
sreti zere, erkekten meydana gelmi olduundan, bu ilh ahlklanma
netcesi olarak erkek kadna muhabbet etmitir. Mesnev:
Tercme: "Kadn Hakk'n dr; o ma'k deildir. Ve ilh mazhar olmas i'tibr ile o gy Hlk'tr, mahlk deildir:"

1075

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ne zamanki erkek kadna muhabbet etti, kavumay istedi; ya'n muhabbette olan kavumann gyesini talep etti; imdi madde bedensel oluum sretinde nikhtan daha byk bir kavuma olmad. Ve ite bunun
iin ehvet, onun btn paralarna yaylr. Ve bundan dolay ondan gusl
etmekle emrolundu. Bundan dolay ehvetin hsl oluu indinde onda
fennn umm olmas gibi, temizlenme umm oldu. nk muhakkak
Hak Tel kulu zerine gayrdur yan kskantr ki, kulu kendisinin
gayrs ile lezzetlendii inancna kaplmasn. Byle olunca kendisinde fn
olduu kimseden, ona bak ile Hakk'a dnmesi iin, onu gusl ile temiz
kld. nk bunun dnda olmas mmkn deildir. imdi erkek, Hakk'
kadnda mhede ettiinde, onun mhedesi edilgende oldu. Ve kadnn
kendisinden aa kmas ynnden Hakk' kendi nefsinde mhede ettiinde, onu etkende mhede etti. Ve kendisinden meydana gelen eyin
sretini hatrna getirmeyii ynyle onu nefsinden mhede ettiinde,
onun mhedesi vstasz Hak'tan edilgende olur. Bundan dolay erkein
Hak iin mhedesi, kadnda tam ve mkemmeldir. nk Hakk' etken
ve edilgen oluu ynnden mhede eder. Ve kendi nefsinden
mhedesi, zellikle erkein edilgen olmas ynyledir.(12).
Ne zamanki erkek Allah'n sevdirmesi ile kadna muhabbet etti, kadna
kavumak istedi. Ya'n muhabbetin cb olan kavumak hussunun sonucunu
talep etti. Bu madde bedensel oluum sretinde ve bu cismn kesflikte, nikhtan, ya'n cins mnsebetten daha byk bir kavuma olmad. te erkek
kadn ve kadn erkei sevip her ikisi de birdierinden kavumann sonucu
olan cins mnsebeti talep ettikleri iin, boalma esnsnda ehvet,
vctlarnn btn paralarna yaylp erkek kadnn ve kadn erkein
sretinde ve ehvette fn oldular.
Ve ehvet onlarn vctlarnn paralarna btnyle yayld iin cins
mnsebetten gusl etmekle emrolundular. Bundan dolay ehvetin hsl oluunda erkein kadnda ve kadnn erkekte fenlarnn umm olmas gibi, her
ikisi hakknda da temizlenmek umm oldu. nk Hak Tel hazretleri kullar zerine gayr yan kskantr. Bu kskanlndan dolay, istemez ki kullar, kendisinin gayr olan sretler ile lezzetlendikleri inancna kaplsnlar. Bundan dolay erkein fn olduu kadndan ve kadnn ehvetle fn olduu erkekten, Hakk'a bakc olmalar ve Hakk'a dn yapmalar iin, kendisinin
gayr bir sret ile lezzetlendii inancna kaplmaktan hsl olan cenbetten
Hak onlar gusl ile temizledi. nk Hakk'n vcdunu varlklarn
vcdundan gayr gren kimseler, cins mnsebet esnsnda karsndakinin
sretinde fn olurlar; ve karsndakinin vcdundan lezzet aldklar inancna
kaplrlar. Onlar gerek kendinin ve gerek karsndakinin sretinde taayyn
etmi olann Hak olduundan gfildirler. Fakat mhede shibi olan rif, her
srette Hakk' mhede eder. Ve erkek Hakk'n ve kadn da erkein
1076

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

sretinde zhir olduu iin,erkee gre Hakk'n etkenliini ve kadna gre


Hakk'n edilgenliini mhede eder. Ve netcede Hakk', kadnn grnme
yerinde en mkemmel ekilde mhede eder. nk vctta, iin asl bundan baka bir ey deildir.
imdi erkek vuslat hlinde Hakk' kadnda mhede ettii vakit, onun
Hakk' mhedesi edilgende olur. nk kadn edilgenlik mahallidir. Ve erkek Hakk', edilgenlik mahalli olan kadnn sretinde aa k i'tibr ile,
mhede etmi olur. Ve erkek kadnn kendisinden aa k i'tibr ile
Hakk', vuslat durumunda, kendi nefsinde mhede ettii vakit, Hakk' etkende mhede eder. nk kadn, erkein sretinde olarak, erkekten aa
kt iin, kadn bu i'tibrla fil olur. Bundan dolay bu mhede shibi
Hakk' kendi nefsinde fil olma sfat ile mhede etmi olur. Ve erkek kendinden meydana gelmi olan kadnn sretini hatrna getirmedii halde,
Hakk' kendi nefsinde mhede ettiinde, onun mhedesi vstasz Hak'tan edilgende olur. Ve bu mhede shibi, nceki iki mhede arasn toplam olur. nk onun nefsi vstasz Hak'tan edilgendir. Bundan dolay
Hakk' ilk yn zere hem etkende ve ikinci yn zere hem de edilgende
mhede etmi olur. Byle olunca, erkein Hak iin olan mhedesi, kadnda daha tam ve mkemmeldir. nk erkek nc yn zere Hakk' kadnda hem etken ve hem de edilgen olarak mhede eder.
Ve erkein kendi nefsinden Hakk'n mhedesi, zellikle erkein edilgen
olmas ynyledir. nk Hak erkei kendi sreti zerine hlk ettii iin erkek edilgendir.Ve kadna nispetle Hakk kendi nefsinden mhede etse,
onun Hak hakkndaki mhedesi bilhassa etkende olmu olur. Bundan dolay erkein Hak hakkndaki mhedesi hem etkenlik ve hem de edilgenlikle
olduu iin kadnda daha tam ve mkemmeldir.
te bunun iin Resl (a.s.), onlarda Hakk'n mhedesinin kemlinden
dolay kadna muhabbet etti. nk Hak, mddeden soyutlanm olarak
ebeden mhede olunmaz. nk Allah Tel, zt ile lemlerden gandir.
imdi i, bu ynden imknsz olduundan ve mhede ancak maddede
olduundan,Hakk'n kadnda olan mhede edilii, mhedenin en by ve en mkemmelidir. Ve kavumann en by de cins
mnsebettir. O da Hak Tel'nn kendisine halfe olmas iin, kendi sreti
zere hlk ettii kimseye olan ilh yneliin benzeridir. Bundan dolay
onda kendi nefsini grr. imdi onu tesviye etti ve uygun hle getirdi. Ve
onun nefsi olan kendi rhundan ona fledi. Byle olunca onun zhiri hlk
ve btn Hak'tr. te bundan dolay onu bu madde beden sretini idre ile
vasfetti. nk Allah Tel, emri semdan idre eder ve o yeryzne gre
ulvvdr yan daha yksektir; yeryz de esfel-i sfiln yan aalarn
aasdr. nk o, rknlarn en aada olandr (13).

1077

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Yukarda bahsedilen zhlardan dolay kadnlarda Hakk'n mhedesinin


kemline dayal olarak, (A.s.v.) Efendimiz, Hakk'n sevdirmesiyle kadna muhabbet etti. Fakat kadnlarda Hakk' en kemlli ekilde mhede edebilmek,
her bir ferdin kr deildir. Buna muhammed grnme yeri ister. Sdece
nefsn hazlarn tatmin iin kadna klelik eden chiller bu mhededen
gfildir. Onlar bu lemde grdkleri sretlerin kendilerine it ayr bir
vctlar olduunu zannettiklerinden, lem sretlerinden herhangi birine
sdece onun ztndan dolay ilgi gsterirler. Ne zamanki o sret bozulur,
pern olurlar. Fakat insn- kmil, bu lemin kesf olan sretlerinden her birinde Hakk' o sretin gereine gre kh etkenlik ve kh edilgenlik ile
mhede ettii gibi, o kesf sretlerden biri olan kadnda, hem etkenlik ve
hem de edilgenlik ile mhede eder. Bundan dolay kadn grnme yerinde
Hakk' dier sretlerden daha mkemmel bir yn ile seyreder.
Ve Hakk' mhede iin grnme yerlerinin vcdu lzmdr. nk
Hakk' maddeden soyutlanm olarak grmek ebeden mmkn deildir. nk Hak latfin en latfidir. Ve sonsuz latf olan mutlak vcd mertebe mertebe
kesflemedike grlmez. Nitekim dier fasslarda da beyn edildii zere,
latf olan buhar o mertebede grmek mmkn deildir. nce kesfleip bulut
olmas lzmdr. Fakat bulut dahi latf olduundan grme duyusunun dndaki duyular ile idrk edilmez. Bir mertebe daha kesfleip su olmak lzmdr.
Fakat su dahi altndakilere gre latf olduundan muhtelif ekillerde gzkmez. Birtakm sretler ile gzkmesi iin donup buz olmas gerekir. te latf
olan buhar, be zhiri duyunun hepsi ile ancak buz mertebesine tenezzl ettii
vakit grlr ve hissedilir olur. Bununla berber buhara buhar denilmesi iin
o, bu sretlerin hi birine muhta deildir; onlarn hepsinden gandir. te bu
rnekten aka anlalaca ekilde, latf olan Hakk'n ztn maddelerden soyutlanm olarak mahede etmek ebeden mmkn olmaz. nk Hakkn
latf zt, o latflik mertebesinde lemlerden, ya'n dier kesf mertebelerden
gandir. Bu hakkatten gfl olan maddeciler, latf ztn geici sfatlarndan
ibret olan kesflikten hsl olmu maddeye i'tibr edip vcdun hakkatini,
madde ve kuvvet ismiyle ikiye ayrarak: "Madde ve kuvvet ezeldir ve ebeddir" hkmn vermilerdir. Bu hkm, onlarn vehminden kaynaklanan bir
hkmdr.
imdi maddeden soyutlanm olarak Hakk'n mhede edilmesi imknsz olunca ve Hakk' mhede ancak maddede olunca madd sretlerden biri
olan kadnda Hakk'n mhedesi dier madd sretlerden daha mkemmel
ve daha azm olur. Ve biraz yukarda izh edildii zere vuslatn en by
de cins mnsebettir. Ve cins mnsebet dahi, Hak Tel'nn kendisine halfe
klmak iin, kendi sreti zere halk ettii dem'e, zt muhabbeti ile olan ynelmesinin benzeridir. nk Bilinmekliime muhabbet ettim hads-i
kudssi gereince Hak Tel bilinmeye muhabbet etti. Bu zt muhabbeti ile
lem hlkna yneldi ve varlk aacnn semeresi olarak dem ortaya kt. Ve
1078

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

dem Hakk' btn isimleri ile bildi. nk Allah Tel dem'i kendi sreti
zerine hlk etti. Ve dem kendini bilmekle Hakk'a rif oldu. Ve Hak da kendi sreti zere hlk ettii dem'i halfe klp, onda kendi nefsini mhede
etti.
Ve Hak Tel dem'i tesviye ederek ve uygun hle getirerek, rahmn nefesi olan kendi rhundan ona fleyii ynyle dem'in zhiri halk ve btn
Hak olmu olur. te cins mnasebet dahi bu ilh yneliin benzeridir. nk erkek bu cins mnsebet vstasyla kendi sretinin benzeri olan ocuunun meydana gelmesini ister. Ve ocuun asl babann spermidir. Ve sperm
ise babann nefsidir. Ve ocuk meydana geldiinde baba onda btn olur. te
insann zhiri halk ve btn Hak olduundan dolay, Allah Tel dem'i insann bu madde bedeni iin, idre edici kld ve onu inn cilun fl ard
halfeten yan Muhakkak ki Ben yeryznde bir halife klacam (Bakara, 2/30) sznde idre edicilik ile vasfetti. nk halfe idre edicidir. Ve onu
idre etme ile vasflandrmasnn beyn budur ki, Hak Tel vcd iini
semdan idre eder. Ve sem yeryzne gre yukardadr ve yeryz, aalarn aasdr. nk rknlarn en aada olandr. Ve insn lemde kadnn erkee nispeti yeryznn semya nispeti gibidir. Ve aada olan yeryz, yukarda olan semdan yaan yamur ve scaklk ile vcd haznesinde
gizli olan maddeleri nasl dourursa, aada olan kadn da, yukarda olan erkekten kendisine ulaan ve inen eyle ocuk dourur.
Ve onlar nis ile isimlendirdi. Ve o, kelimesinde kendisi iin tekil
olmayan ouldur. Ve bundan dolay Resl (a.s.) Dnynzdan bana ey
sevdirildi; Nis buyurdu. Mer'e yan tekil olarak demedi. Bundan
dolay vctta kadnlarn erkeklerden sonraya braklmalarna riyet etti.
nk muhakkak nset te'hr demektir. Allah Tel nnemen nesu
ziydetn fl kfri (Tevbe, 9/37) ya'n Te'hr, kfrde arttr buyurdu.
Ve ns'e yan veresiye ile sat, te'hr ile sylemektir. imdi bunun iin
nis dedi. Byle olunca onlara ancak mertebe ile muhabbet etti. Ve muhakkak onlar, edilgenlik mahallidir. Bundan dolay erkek iin kadn, Hak iin
tabat gibidir. yle tabat ki, irdenin ynelmesi ve ilh emir ile lemin
sretlerini onda aa kard; yle ird yneli ve ilh emir ki, maddesel
sretler leminde nikh iin ve nrn rhlar leminde himmet iin ve
netce karmak iin manlarda nermelerin dzenlenmesidir. Ve bunun
hepsi, bu vecihlerden her bir vecihte ilk ferdiyyetin nikhdr (14).
Ya'n Resl (a.s.) kadnlar "nis" diye isimlendirdi. Ve "nis" kelimesi bir
ouldur ki, bu kelimeden "bir kadn" ma'ns anlalmaz, kadnlarn hepsini
kapsar. Bu kapsaytan dolay (S.a.v.) Efendimiz: "Sizin dnynzdan bana
ey sevdirildi: Nis... buyurdu. Nis' kelimesi yerine "mer'e" yan tekil olarak demedi. Bundan dolay "nis"' kelimesini kullanmakla vctta kadnlarn
erkeklerden sonraya braklm olduklarn ireten beyna riyet etmi oldu.
1079

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

nk "nis"' keilmesi "ns'et"ten tremitir ve "ns'et" ise "te'hr yan sonraya brakmak" ma'nsna gelir. Nitekim, Allah Tel Hazretleri Kur'n-
Kerm'de nnemen nesu ziydetn fl kfri (Tevbe, 9/37) buyurmutur ki:
Te'hr, kfrde arttr" demek olur. Ve ns'e ile sat derler ki, satlan maln bedelinin tahslinin sonraya braklmas ma'nsn ifde eder. Trke'de
"veresiye sat" denilir. te (S.a.v.) Efendimiz kadnlarn hepsine kapsam ve
vctta kadnlarn erkeklerden sonra olduklar ma'nsn ifde ettii iin, kadnlar "nis"' ile syledi, "mer'e" demedi. nk "nis"' kelimesinin ifde ettii ma'ny "mer'e" ifde etmez.
imdi Resl (a.s.), kadnlara ancak mertebe ile muhabbet etti. Ve kadnlar,
edilgenlik mahallidir. nk kadn cinsi, erkek cinsinden, erkeklerin sreti
zere mahlktur. Ve vctta etkenlik, edilgenlikten ncedir. Ve kadn, erkein
etkenliinden etkilenir. Ve bu etkilenme netcesinde kadndan beer tr doar. Ve Hak Tel bilinmeyi muhabbet etti, dem'i hlk etti. Ve ilh
bilmeklik beer tr ile hsl oldu. Bundan dolay dem'in vcdu, ilh muhabbet ile aa kt. u halde erkekten etkilenerek kendisinden beer ocuklar ortaya kan kadna ilh muhabbet baland. Ve (S.a.v.) Efendimiz'in kadna muhabbeti dahi, onlarn edilgenlik mahalli olan mertebesinden dolay, onlara oldu.
imdi kadn erkek iin tabat gibidir. yle tabat ki, irdenin ynelmesi ve
ilh emir ile lemin sretlerini onda aa kard. Tabat hakkndaki ayrntlar drs Fass'nda ve s Fass'nda ve ilh irde ve meiyyet yan st irde
hakkndaki ayrntlar da zeyr ve Lokmn Fassnda ve var etme hakkndaki
ayrntlar da Slih Fass'nda geti. yle ird yneli ve ilh emir ki, maddesel sretler leminde nikh iin ve nrn rhlar leminde himmet iin ve
netce karmak iin manlarda nermelerin dzenlenmesidir. Ve bu bahsedilen eylerin hepsi vecihlerden her bir vecihte ilk teklik olan saysnn nikhdr. l ferdiyyet yan teklik ve manlarn cd edilmesi hakkndaki tafsilt ayn ekilde Slih Fass'nda ve himmet hakkndaki zhlar da Lt ve shk
Fassnda geti. Burada zet olarak beyn budur ki:
Tabiat ulhiyyetin yan ilhln zhir yn olan bir olan hakkattir.
nnem kavln li eyin iz erednhu en nekle leh kn fe yekn yan
Bir eyin (olmasn) istediimiz zaman Bizim szmz, ona sadece, Ol!
dememizdir. O, hemen olur (Nahl, 16/40) yet-i kermesinde beyn buyrulduu zere, ilh ilimde ey olular sbit olan ilh ilm sretlerin glgeleri, ki
lemin sretleridir, bir olan hakkat olan tabatta aa kmasna ird yneli
ve "Kn-Ol!" ilh emri erefle ktnda, o eyler kendi nefslerini vcda getirirler. Ve var etme emri, gerek Hak ve gerek ey tarafndan l ferdiyyete
dayaldr. Hak tarafndan l ferdiyyet "zt" ve "irde" ve "sz"dr. Ve ey
tarafndan da "ilh ilimde sbit olan onun eylii", "Kn-Ol! lh szn

1080

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

iitmesi" ve "emre uymas"dr. Bundan dolay tabat leminde lemin


sretlerinin aa kmas l ferdiyyete dayal oldu.
Ve bu ird yneli ve ilh emir maddesel sretler leminde nikhtr. Bu
da l ferdiyyete dayaldr. nk burada "Hak" ve "erkek" ve "kadn"
sbittir. nk Hak ird yneli ve ilh emir ile kendi sreti zerine erkei
hlk etti ve ona muhabbet etti. Ve kadn erkein sreti zere erkekten ortaya
kp erkek ona muhabbet etti. Ve erkek kendi benzerinin meydana gelmesi
iin vuslatn en by olan cins mnsebeti talep etti. Bundan dolay erkek
kadnda beer sretleri cins mnsebet ile aa karr. Bu da maddesel
sretler leminde ird yneli ve ilh emirdir.
Nrn rhlar leminde, bu ird yneli ve ilh emir himmettir. nk
rhlar leminin sretleri himmetle aa kar. Bu da l ferdiyyete dayaldr.
nk "Hak", "himmet shibi" ve "himmet olunan ey" sbittir. Ve bu l
ferdiyyetin netcesi rhlar leminde var olan srettir.
Ve ayn ekilde ird yneli ve ilh emir, manlar leminde manlar
cd etmede nermeler dzenlenmesidir ki, bu da l ferdiyyete dayaldr.
nk mantksal bir kys dzenleyip "lem deikendir; Her deiken sonradan olmutur; yleyse lem sonradan olmutur" desek, bunda biri "lem
deikendir" ve dieri "Her deiken sonradan olmutur" tarznda iki nerme
dzenlemi oluruz. Bu nermelerin her birinde ikier tek vardr ki, bunlar:
lem, deiken; deiken, sonradan olmak kelimeleridir. Fakat ikinci nermedeki "deiken" kelimesi tekrarlanmtr. Bunun hizmeti iki nermeyi (erkek ile kadn arasnda olan nikh gibi) birdierine balamaktr. Bundan dolay
bu tekrarlanan tek dikkte alnmadnda "lem, deiken, sonradan olmak"
tekleri kalr ki, "yle ise lem sonradan olmutur" netcesi bu "tek"ten doar. Bu ekilde manlarn cd edilmesi l ferdiyyete dayanm olur.
imdi kim ki, kadna bu l zere muhabbet ederse, o ilh muhabbettir ve kim ki onlara zellikle tab ehvet zere muhabbet ederse, bu ehvetin ilmi onda noksan olur. imdi onun indinde ruhsuz bir sret oldu ve geri o sret, iin aslnda rhun ztdr. Fakat o, kendi eine vey hangisi olursa olsun kendisine hell olan kadna sdece lezzet duymaktan dolay tems
eden kimse iin mhede edilir deildir. Fakat kime muhabbet ettiini
idrk etmez. Bundan dolay bilinceye kadar o, onu lisnyla isimlendirmedike, bakalarnn onu ondan chil olduu eyi kendi nefsinden chil oldu.
Nitekim onlarn ba'zs: Muhakkak benim k olduum insanlar indinde
anlald. u kadar var ki, benim akmn kime olduunu bilmediler dedi.
Bunun gibi bu da lezzet duymaya muhabbet etti. Bundan dolay kendisinde
lezzetlenme olan mahalle muhabbet etti; o da kadndr. Velkin mes'elenin
rhu ondan kayp oldu. Eer bilse idi, kiminle lezzetlendiini ve lezzetlenenin kim olduunu bilir ve kmil olur idi (15).
1081

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ya'n kim ki kadnlara, onlarda Hakk'n mhedesinin kemlinden dolay


muhabbet ederse, onun muhabbeti ilh muhabbettir ve o kimse Hakk'a muhabbet edip Hak'la lezzet duyar. Ve kadnlara zellikle tab ehvet zere muhabbet eden kimsede o ehvet ve muhabbetin ilmi noksandr. O kimse kendisine gelen ehvet ve muhabbetin ilh muhabbet olduunu ve kiminle lezzet
bulduunu bilmez. Bundan dolay yle bir muhabbet, byle bir muhabbet indinde rhsuz bir sret olur.
Geri ilh muhabbet ile bakann baknda sret, rhun ztdr. Fakat o
sret, kendi einin veyhut kendisine hell olan dier bir kadna, sdece lezzet
duyma kasdyla cim' eden kimse iin mhede edilir deildir. nk o kimse, kime muhabbet ettiini ve kiminle lezzetlendiini idrk etmez.
imdi bir kimsenin n-mahrem olan bir kadna kendisinde oluan muhabbet zerine ehveti galeyna gelse, zindan kendisini korumaldr. Geri o
ehvet ve muhabbet dahi, ilh muhabbettir. nk Allah Tel hazretleri zn
hakknda innehu kne fheten ve maktn ve se sebl yan Muhakkak
ki o, bir fuhutur ve iren bir eydir. Ve kt bir yoldur (Nis, 4/22) buyurduu iin zin yolu zere kadna tems etmek birok ynlerden irkin ve
ayp bir eydir. Nitekim, Fahreddn-i Irki (k.A.s.) Kitb- Leme't'nn yirminci lem'asnda bu hussta aadaki zhlar vererek buyururlar:
"Ve eer muhabbet eden, her bir srette ma'kun vechini grecek gibi keif shibi olursa, gayrmerda onun vechini grse bile rz vermemelidir.
nk onun gayrmer olandaki vechi, ona rz olmamasdr. Ve l yerd li
ibdihil kfr yan ve O kullar konusunda kfre rz olmaz (Zmer,
39/7). Bir muhabbet eden ki, Hakk' Hak ile grr ve lemi Hak grr; Allahn rz olmad eyleri Hak ile, Hak zerine, Hak iin inkr eyler. Ve bu
inkrda dellini getirip erat hkmlerine gre harm olan her bir eyde
Hakk'n cemlini grmez. phesiz ondan kanr; belki ona tabat olarak rabeti olmaz. Burada bir phe der. yle ki, muhabbet eden mdemki gelen
tecellye mahkmdur ve tecell, btn eyy kapsamna almtr, tecellyi bakndan nasl engelleyebilir? Buna cevben deriz ki, tecell iki trdr: Zt
tecell ve isimsel ve sfatsal tecell. Muhabbet eden zt tecellyi kuvveti ve
istls dolaysyla engelleyemez. Amm isimsel ve sfatsal tecellyi engellemeye gc yeter. (nk bu tecell ayrt edicilik ve tasarruf kuvvesini ortadan
kaldracak kuvvete ship deildir) Muhabbet eden kahrsal tecellyi ltufsal
tecell ile engelleyebilir. Ve gayrmer' olan her bir eyde kahr ve cell ve
mer olan her bir eyde, ltuf ve ceml nin grr. Burada gazabndan
aklma snrm der ve zt tecellde ezu bike minke yan Senden sana
snrm der."
te rifn kendi nikhl ei vey criyesi olmayan kadnlara kar olan
meslei budur. imdi kadnlara zelliklere tab ehvet zere muhabbet eden
ve sdece lezzet duymak iin tems eden kimse, kendi nefsinden chil oldu ve
1082

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

kendi nefsinin ilh grnme yerlerinden bir grnme yeri olduunu ve ilh
muhabbet ile lezzetlendiini ve Hakk'n kadnda etkenlik ve edilgenlik ile
mhede edildiini bilmedi. Nitekim kadna tems eden kimse, kendi lisn
ile "Ben kadna muhabbet ve temsta ilhi muhabbet ile lezzet duyarm" demedike, onun bu hlini bakalar da bilmez. Byle bir mhede shibinin
kadna temsn, tab ehvet ile lezzet duymaktan ibret zannederler; ve rif
bu hlini bakalarna bildirinceye kadar, onun kadnyla temsn, gfilin
tems gibi anlarlar. nk tems sreti ayndr. rif ile gfilin temsnda eklen fark yoktur, ancak ma'nlar bakadr. Nitekim bu mahede shibi olan
riflerden biri:
"Muhakkak benim k olduum, insanlar indinde anlald. u kadar var
ki akmn kime olduunu bilmediler" dedi.
Bu beyt-i erf klarn sultn Hz. Mevln Celleddn-i Rm (r.a.) efendimizin mbrek bir gazelinden alnmtr.
Dvn- Kebr-i llerinde bulunan Arapa gazel udur:

Bu gazelin beyitlerinde, ba'z nshalarda, takdm ve te'hr olmutur. Hatt


mevlev msk-inslarndan Eyyb Zek Dede (rahmetullahi aleyh) tarafndan "Sz-i Dil" makmndan bestelenmi olan yn-i erf bu gazelin u
beyt-i erfleriyle balar:

u halde cenb- eyh-i Ekber (r.a.) efendimiz Nitekim onlarn ba'zs


szyle Hz. Mevln (r.a.) efendimize iret buyurmu olurlar. nk
riflerin bu iki gz nru, birbirleriyle Konya'da ve mbrek mda grp
1083

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

sohbet etmi idiler. Bundan dolay bu beyt-i erfte cenb- pr-i destigr,
mbrek lisnlaryla:
"Halk zanneder ki, ben mahlka km; velkin benim akm mahlkun
grnme yerinde aa km olan ve tecell etmi olan Hakk'adr. Ancak, onlar benim akmn kime olduunu bilmediler"
buyurmadka, chiller onlarn akndan haberdr olmadlar. Ve ayn ekilde rif de lezzet duymaya muhabbet etti. Bundan dolay kendisinde lezzetlenme olan mahalle, ya'n kadna muhabbet eyledi. Fakat onun lezzet duymas
ilh muhabbet iledir. nk Hakk' maddeden soyutlanm olarak mahede
mmkn deildir. Kadn ise, maddedir. Hak, onun grnme yerinde aa
kmtr. rif, kadn severse, ancak ilhi muhabbet ile lezzetlenmenin mahalli olduu iin sever. Fakat sdece lezzet duymak iin kadn seven chil byle
deildir. Mes'elenin rhu, o childen yitip gitmitir. Eer rifin bilmi olduu
mes'elenin rhunu bile idi, kadnn grnme yerinde kiminle lezzetlendiini
ve kendi grnme yerinde kimin lezzetlendiini bilir ve kmil olur idi. Fakat
bilmedi, hayvn mertebede kald. Nitekim Mevln Cm (k.s.) buyurur:
Rubi:
Tercme: "Eer ak dem neslinin kemli olmasa idi, cihanda akn n ve
hreti noksan olurdu. Ve eer nefsin ehveti ak olayd, eekler ve kzler,
lem klar defterinin en bana kaydedilirlerdi. nk ehvet hussunda
eeklerle kzler, insandan ndedir."

Hak Tel'nn ve lir ricli aleyhinne derecetn yan "Erkekler iin


kadnlar zerine bir derece sbittir" (Bakara, 2/228) szyle kadn, erkek derecesinden inmi olduu gibi, Hakk'n sreti zerine olmakla berber, sret
zerine mahlk olan insan dahi onu kendi sreti zerine in eden Hakk'n
derecesinden inmi oldu. imdi bu derece ki, Hak erkekten onunla stn
oldu, Hak onunla lemlerden gan ve ilk fil oldu. nk sret ikinci
fildir. Bundan dolay Hak iin olan ilklik, onun iin yoktur. Byle olunca
aynlar, mertebeler ile birbirlerine stnlk eyledi. u halde her bir rif, her
bir Hak shibine hakkn verdi. te bunun iin kadna muhabbet, Muhammed (s.a.v.)e ilh muhabbet ettirmeden-sevdirmeden oldu. Ve muhakkak Allah Tel Her eye hlkn verdi (Th, 20/50). O da, onun hakknn
ayndr. Bundan dolay onu ancak hakedi ile verdi ki, o ey, ona isimlendirileni ile, ya'n bu hakedilen, ztyla hakedilen oldu (16).
Ya'n Hak Tel hazretlerinin "Erkekler iin kadnlar zerine bir derece
sbittir" (Bakra, 2/228) sznde beyn buyrulduu zere, kadn erkein derecesinden inmi olduu gibi, Hakk'n sreti zerine mahlk olan erkek dahi,
Hakkn sreti zere olmakla berber, o erkei kendi sreti zere in buyuran
Hakk'n derecesinden inmi oldu. nk vctta etkenlik nce ve edilgenlik
1084

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

daha sonradr. Bundan dolay erkek sreti zerine aa kan kadn, erkein
derecesinden altta olduundan erkekler iin kadnlar zerine bir derece sbit
olur. Ve ayn ekilde Hakkn sreti zerine mahlk olan erkek dahi, Hakk'n
derecesinden alttadr.
Byle olunca Hak, erkekten stn olduu bu derece ile lemlerden gan ve
ilk fil oldu. nk Hakk'n zt mutlak ve taayynszdr. Erkek ise, taayyne ve bu taayyn ile taayyn edebilmek iin Hakk'n vcduna muhtatr. te
erkek bu vasfyla mutlk ztn derecesinden ayrlm oldu. Ve Hak zt mutlakl ynnden btn taayynlerden mnezzeh olduu iin taayyn etmenin okluundan ibret olan lemlerden gan oldu. Ve taayynlerin meei
mutlak zt olduundan, Hak ilk fil oldu. nk sret ikinci fildir. Ve Hakk'n ilklii, ikinci fil olan o srette yoktur.
Burada "sret"ten kast; Hakk'n mutlak vcdunun ilk taayyn mertebesine tenezzlnden ibrettir ki, bu mertebeye "insn kll hakkat" ta'br edilir
ve "hakkat-i muhammediyye" de denir. Bu mertebenin birok terimleri vardr.
u halde Hak, mutlaklk mertebesiyle ilk taayyn mertebesine gre ilk fil olduu gibi, ilk taayynn sretiyle de ikinci fildir. nk mutlak zt, bu mertebede taayyn ederek isimler ve sfatlar ile varlksal sretlerin filidir. Bundan dolay vctta iki fil olmayp, ilk fil Hakk'n mutlaklk mertebesi ve
ikinci fil yine Hakk'n ilk tenezzl mertebesi olan insn hakkat sretidir.
Byle olunca sbit aynlar, ilh ilim mertebesinde, yaplmam olan
isti'ddlaryla, birtakm bantsal ayrmlaryla birdierinden ayrld. Sbit
aynlar ve yaplmam isti'dd hakkndaki zhlar zeyr Fass'nda rnek vermek sretiyle beyn olundu.
imdi erkek ile kadnn derecelerinde taayyn edici olan, ancak Hakk'n
bir olan vcdudur. Fakat Hakk'n onlarda taayyn, onlarn sbit aynlar
gereincedir. Erkein grnme yerinde etkenlik ve nde olmaklkla ve kadnn grnme yerinde de edilgenlik ve tehr edilmilikle aa kar olur. nk onlarn sbit aynlarnn kbiliyyeti ve isti'dd bunlardr. Bundan dolay
zerlerine eit seviyede olan tecellyi kabl ettikleri zaman, aynlar bu
isti'ddlar dolaysyla bir dierinden ayrlm olurlar. Ve her bir aynn yaplmam isti'dd ne ise Hak'tan, istihkk olan o eyi talep eder. Bu takdr
zere hakkatlere vkf olan her bir rif; Hak shibi olan her bir "ayn"a hakkn
verir.
te hakkatlere vkf olan rif, her eye hakkn verdii iin Muhammed
(s.a.v.) Efendimiz'in kadna olan muhabbeti Allah Tel hazretlerinin sevdirmesiyle oldu. Ve nk Allah Tel her bir eyin sbit aynnn gerei ne ise, o
eye onu verdi. Mutlak Cevd yan Cmertin verdii o ey, o eyin Hakk'nn
ayndr. u halde Hak, ilh ltuflarn ancak hakedie dayal olarak verdi ki,
o ey, o ltuflara isimlendirileni ile ya'n zt ve hakkati ile hakedici oldu. lh ltuflar hakkndaki ayrntlar t Fass'nda geti. Bundan dolay btn
1085

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

hakkatleri ihta etmi olmas dolaysyla btnsel rif olan (S.a.v.)


Efendimiz'e, onun hakkatinin ve ztnn hakk olan kadna muhabbet verildi.
Ve o da insn- kmilin hakkn vererek, Hakk'n sevdirmesiyle kadna muhabbet etti.

Ve ancak kadn ne ald; nk onlar edilgenlik mahallidir. Nitekim


tabat kendisinden sret ile mevct olan ey zerine ne geti. Oysa tabat
hakkatte ancak rahmn nefestir. nk fleme heyln cevherde zellikle cisimler lemi hakknda yayld iin, onda lem sretlerinin a'ls ve
esfeli flenmi oldu. Ve onun nrn rhlar ve arazlar iin yaylmasna gelince, bu baka yayltr (17).
Yan nis mahall-i infil olduklar iin, Resl (a.s.) "Sizin dnynzdan
bana ey sevdirildi; kadn ve gzel koku ve namazda gzmn nru klnd hadis-i erfinde, kendisine sevdirildiini beyn buyurduu eyden
"kadn" ilk bata syledi.
Ve ilk olarak sylenmelerine edilgenlik mahalli olmalarnn sebep oluu
udur ki, onlar fil olan erkein yaklamasndan tesir alp vctlarna nzil
olan spermi, belirli bir mddet zarfnda terbiye ederek, sretsiz olduu halde
insn srete ekillendirirler ve doururlar. u halde kadn, insan trnn
vcdunun asldr.
Ve kadn, mdemki kendisinden doan ocuklarn sretlerinden ndedir
ve varlk aacnn meyvesi de insandr; bundan dolay bu vct olarak ne
gemekle kadnn ilk olarak sylenmesi cb etti. Ve "gzel koku" ile "namazda
gz nru", insn gerelerden olduundan, bunlarn da "kadn"dan sonra sylenmesi lzm geldi. Nitekim tabat, kendisinden var olan birtakm mevct
sretler zerine ne geti. nk insan, hayvan, bitki ve maden trlerinin
sretleri tabattan var oldu ve bu sretler tabatta aa kt. Ve tabat hakkndaki zhlar drs ve lys Fass'nda geti.
imdi tabat leminde aa kan kesf sretler, ondan nce ilim mertebesinde sbittir ve latftir. O idrk edilebilir olan sretler ancak tabat mertebesine tenezzl edince kesf olup grlrler. Tabat ise ancak rahmn nefesten
ibrettir. nk gerek ilh ilim mertebesinde peyd olan ilh isimlerin
sretleri ve gerek imkn dhilinde olanlar mertebesinde aa kan kesf
sretler, rahmn nefes ile tabatta gzkrler.
Ve rahmn nefes btn ey iin ilk maddedir. Nitekim insan, souk
havya nefesini salverip "hoh" dedii zaman, vcdundaki normal vct ss
ile snm olan hava azndan duman hlinde kar. te bunun gibi
bilinmekliime muhabbet ettim hads-i kudssinde beyn buyrulan ilh
muhabbetin harretiyle Hak Tel hazretlerinin, eynn hlk edilmesine
1086

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

irdesi ynelmekle, zt ahadiyyetinde yan tekliinde potansiyel olarak


mevct ve gizli olan btn isimlerini rahmn nefesi ile nefeslendirdi. Ve latf
olan rahmn nefes, kesf olan tabat mertebesinde btn oldu ve kesf tabat
onun zhiri oldu.u halde tabat rahmn nefesin ayndr. Ve edilgenlik mahalli olan tabat btn sretlerin vcdunun asl olmakla o sretlerin hepsinin
nne geti.
Ve tabat hakkatte ancak rahmn nefesten ibret olduundan lem
sretlerinin a'ls ve esfeli o rahmn nefeste flendi. nk zellikle cisimler
leminin sretlerini aa karmak iin rahmn fleme, heyln cevher olan
kaytl tabatta yaylr. "Heyl" "sretleri ve ekilleri kabl eden ilk madde"ye
derler. Ve tabat, ki rahmn nefesin ayndr, cisimler leminin sretleri,
rahmn flemenin yaylmasyla, o heyln cevherde aa kar.
Nitekim astronomi bilginleri gzlem ve delller getirerek kefetmilerdir
ki, byk gk cisimlerinin asl birtakm parlak bulutsulardan ibrettir. Dny
senesiyle milyonlarca seneler gemesiyle bu parlak bulutsular, gittike kesflik
kazanp nce "ate"e ve sonra "su"ya ve daha sonra "maden"e dnrler.
Ondan sonra bu kreler zerinde bitkiler ve hayvanlar ortaya kar. Ve yet-i
kermede:
Smmestev iles semi ve hiye duhnun yan Sonra duman halinde
olan semya yneldi (Fusslet, 41/11)
buyrulmas da oluumlarnn balarnda byk cisimlerin duhn hlinde
bulunduklarna irettir. te ilh flemenin kaytl tabatta yaylmas budur.
Bu konudaki zhlar s Fass'nda geti.
Fakat bu ilh flemenin, nrn rhlarn ve arazlarn vcdu iin yaylmas, baka bir yaylmadr. nk o fleme, rhn cevher olan mutlak
tabatta, cisim olmaklktan soyutlanm olduu halde, yaylmak sretiyle
nrn rhlar vcda getirir.
Ve arazlarn vcda getirilmesi de, rahmn nefesin zhiri olan kaytl
tabat vstasyla olur. Ve "cevher" ile "araz" hakkndaki ayrntlar uayb
Fass'nda geti.
imdi edilgenlik mahalli olan tabat, kendisinde vct bulan sretler zerine, idrk edilebilir sreti ile ncelik kazand gibi, edilgenlik mahalli olan
kadn da, kendi sreti ile kendisinden doan beer trnn sretleri zerine
ncelik kazand. Bundan dolay Resl (a.s.) hadis-i erfnde, ilk olarak kadn
syledi.

1087

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ondan sonra (S.a.v.) Efendimiz, bu haberde diili eril zerine glip kld. nk o kadna ihtimm gstermeyi kastetti. Bundan dolay derken sels dedi ve eril sayya mahss olan h ile selseh demedi. nk onda tyb yan gzel koku kelimesinin zikri vardr. Oysa tyb
yan gzel koku kelimesi erildir. Ve Arabn deti, erili diil zerine
glip etmektir. u halde Fatmalar ve Zeyd kt der ve ktlar demez.
Her ne kadar eril, diil zerine bir kii ve kadn birden fazla olursa da Arap
erili, glip kld. Oysa Resl (a.s.) Arabdir. imdi Neb (s.a.v.), ona muhabbet etmekte, o man ile, muhabbetini kendi nefsi ile terch etmediini belirten ma'nya riyet etti. Byle olunca Allah Tel ona bilmedii eyi retti ve Allah Tel'nn fazleti onun zerine ok byk oldu. Bundan dolay
saysn "h"sz sels sz ile syleyerek diili eril zerine glip eyledi.
u halde (S.a.v.) hakkatlere ne kadar limdir ve hukkun riyetine ne kadar iddetlidir! (18).
Ya'n Resl (a.s.), kadn ilk olarak syledikten sonra bu hads-i erfte, diili eril zerine glip kld. nk kadna ihtimm gstermeyi kastetti. Bundan
dolay Dnynzdan bana ey sevdirildi. hads-i erfinde, saysn
eril sayya mahss olan "h" ile selseh eklinde demeyip sels eklinde
buyurdu. nk sels da eril olan "tyb yan gzel koku" kelimesinin zikri
bulunmaktadr.
Oysa ibrede eril olan ile diil olan bir arada olunca Arab'n deti erili diil
zerine glip klmaktr. u halde Arab, "Ftma'lar ve Zeyd ktlar" diyecei
yerde Fatmalar ve Zeyd kt der. Ve kmak fiilini eril oul ekiyle kullanr. Erkek olan Zeyd bir kiidir ve kadn olan Ftma'lar birden fazladr,
deyip diil kipiyle ktlar demez. Erkek bir kii de olsa erili diil zerine
glip klar. Oysa (S.a.v.) Efendimiz, Arap kavminin sylemi en ak ve anlalr
olandr. Baklrsa bu hads-i erfte Araplarn kidesi zerine erili diil zerine
glip klmalar gerekir idi.
Bununla berber byle yapmadlar, nk bu hadis-i erflerinde yle bir
ma'nya riyet buyurdularki, o ma'n ile kadn muhabbetinin kendi mbrek
kalblerine Hak tarafndan aktarlp kadna muhabbeti kendi nefisleriyle terch
etmedikleri kastedildi. te Araplarn kidesinin tersine olarak Resl (a.s.), diili eril zerine glip buyurmakla bu ma'ny kastettiler. Bundan dolay Allah
Tel, (S.a.v.) Efendimiz'e bilmedii eyi retti. Onlara retilen ey de, kadnn insn trn vcdunun asl olup edilgenlik mahalli olduklar idi. Byle
olunca bu retim ve kadnn sevdirilmesi (S.a.v.) Efendimiz zerine Allah
Tel'nn ok byk bir fazleti oldu. nk hakkatlere rif olmak Allah Tel'nn ok byk fazletidir. te kadnlarda vcdun asl oluu ma'nsnn
mevct oluu ynyle, (S.a.v.) Efendimiz, onlarn hline i'tin ve ihtimm gsterilmesini kastederek saysn "h"sz "sels" eklinde syleyerek diili eril
1088

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

zerine glip kld. Dikkt et ki, (S.a.v.) Efendimiz eynn hukkuna ne kadar
iddetle riyet buyurmutur ve hakkatler ilmini ne gzel bilirler!

Daha sonra diil kelimelerde, sondakini batakine benzer kld; ikisinin


arasna eril olan koydu. Bundan dolay "nis yan kadn" ile balad, "salt
yan namaz" ile bitirdi. Ve onlarn ikisi de diil kelimelerdir. Ve ikisinin
arasnda bulunan "tyb yan gzel koku", onun vcdunda, o gibidir. nk erkek, kendisinden aa kt zt ve kendisinden aa kan kadn
arasna konulmutur. imdi erkek, iki diil arasnda tahakkuk etmitir: Zt
diillii ve hakk diillik. Bu durumda "nis yan kadn" hakk diildir ve
"salt yan namaz" hakk olmayan diildir. Ve tyb yan gzel koku ikisinin arasnda, kendisinden mevct olduu zt ile kendisinden mevct olan
Havv arasndaki dem gibi, erildir. Ve eer dilersen "sfat"tr dersin; o
halde yine diildir ve eer dilersen "kudret"tir dersin; o halde yine diildir.
imdi sen hangi anlay zerine olmak istersen ol. nk sen ancak diili
ne geer bulursun. Hatt lemin vcdunda Hakk' "sebep" edinen sebep
ashb indinde bile; illet yan sebep ise diildir (19).
Ya'n Resl (a.s.) bu hads-i erfte diili eril zerine glip buyurduktan
sonra sonda olan "salt yan namaz" diillikte, bata syledii "nis yan kadn"a benzer kld ve "nis yan kadn" ile "salt yan namaz" arasna, eril olan
"tyb yan gzel koku"yu koydu. u halde nis ile balad, salt ile bitirdi. Ve
"nis" ile "salt" diil kelimelerdir. Ve bu iki diilin arasnda eril olan "tyb
yan gzel koku", diil olan Hakkn "zt" ile, ayn ekilde diil olan "nis
yan kadn" arasnda vctta eril olan erkek gibidir.
Ve erkek, insn- kmil olan Resl'dr. nk erkek, Hakk'n ztnn
sreti zere, Hakk'n ztndan aa kt. Ve kadn da erkein sreti zere,
erkekten aa kt. Bundan dolay erkek, zt ile kadn arasnda gerekleti. u
halde erkek iki diil arasnda tahakkuk etmi oldu ki, birisi ztn diillii, dieri hakk diildir. Ve "zt"n diillii hakk olmayan ve "nis yan kadn"n diillii ise hakkdir. Ve ayn ekilde hads-i erfte geene "nis" hakk diil ve
"namaz" ise, hakk olmayan diildir. Ve bu hakk ve hkk olmayan iki diil
arasnda "tyb yan gzel koku", vcda getirici zt ile dem'in vcdundan
aa kan Havvnn arasndaki dem gibi erildir.
Eer sen istersen kelm ehlinin anlay yoluyla zta aykr saydn "sfat"
ve "Hakk'n kudretini", dem'in vcduna sebep tut. dem'in vcduna ncelik veren "sfat" ve "kudret" yine diildir. Sonu olarak dem'in meneini
hangi anlay zere alrsan al, diili ne gemi bulursun. Hatt sebep ashb
olan filozoflarn anlay zere "zt" hakknda "sfat" i'tibr etmeksizin
"hviyyeti ynnden" lemin vcdunun "sebeb"idir demi olsan, yine diili

1089

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

ne gemi olur. nk "illet yan sebep" kelimesi hakk olmayan diildir. Ve


sebep ile sonuca bal zhlar lys Fassnda geti.

Ve "gzel koku"nun ve onu "kadn"dan sonra sylemesinin hikmetine


gelince, kadnda var etme kokular olduundan dolaydr. nk "Kokularn en gzeli, sevgilinin sarlmasdr". Dier szler de byle dediler. Ne zamanki Resl, asleten kul olarak hlk olundu, asl ban efendilie kaldrmad. Belki edilgen olmasyla berber, secde edici ve kyamda durucu
olarak kulluktan vazgemedi. Hatt Allah Tel ondan var ettiini var eyledi. imdi ona fil olu rtbesini ve tertemiz esintiler olan nefesler leminde
te'sri verdi. Bundan dolay ona "gzel koku" sevdirildi. te bundan dolay
onu, ya'n gzel kokuyu, sylemde kadndan sonra syledi. Byle olunca
Hakk'n Refud derecti zl ar yan Dereceleri ykseltendir; arn
shibidir (M'min, 40/15) sznde, Hak iin olan derecelere riyet etti.
nk onun zerine, onun istivs Rahmn ismiyledir. u halde bir kimse
kalmad ki, onun zerine Ar'n ihtas olsun da, o kimseye ilh rahmet
isbet etmesin. O da Allah Tel'nn ve rahmet vesiat klle eyin yan
ve rahmetim hereyi kaplamtr (A'rf, 7/156) szdr. Ve Ar her eye
kapsamdr ve istiv eden Rahmn'dr. imdi lemde, onun hakkati ile
rahmetin siryet etmesi gerekleir. Nitekim biz onu bu kitbta ve Ftht-
Mekkyyede beyn ettik (20).
Ve gzel kokularn Resl (a.s.)a sevdirilmesi ve "gzel koku"yu Resl
(a.s.)n "kadn"dan sonra sylemesi, u hikmete dayanmaktadr ki, kadnda
var etme kokular vardr. nk beer trnn doduu mahal kadndr. Fakat kadn, erkein temsndan etkilenerek ocuk dourur. Bundan dolay kadn, edilgenlik mahallidir. Oysa fiilin file balanmas daha tamdr. Var etme
iinin file balanmas kuvvetli ve edilgene balanmas zayf olduu iin Hz.
eyh (r.a.) bu zayf balantya ireten, kadnda var etme kokular vardr
buyurdu. te bu var etme kokusu, gzel kokularla ilgili olduundan, Resl
(a.s.)a gzel kokular Hak tarafndan sevdirildi. Ve Resl (a.s) hads-i erfinde
"gzel koku"yu, "kadn"dan sonra syledi. Hatt mehr szde Kokularn en
gzeli, sevgilinin sarlmasdr derler. nk kii sevdiine kavuunca boynuna sarlr ve onu koklar. Ve sevgilisinin kokusunu hibir kokuya terch etmez.
Ne zamanki (S.a.v.) Efendimiz, btn taayynlerin kayna olarak hlk
olundu ki, Hakk'n ilk taayyn mertebesidir ve bu mertebe ilh tasarruflar
iin edilgenlik mahallidir ve asleten sdece kulluk mertebesidir. te (S.a.v.)
Efendimiz kaynak olmaklkla vasflanm iken asl ban efendilie kaldrmad. Ya'n en byk halfelik ile tahakkuk etmi iken tasarrufa meyletmedi. Belki ilh tasarruflardan etkilenmekle berber, edeben ulhiyyet yan ilhlk
1090

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

hazretinde secde edici ve rubbiyyet yan rabblk kapsnda kymda durarak, asl ubdiyyetten yan kulluktan vazgemedi. Nihyet Allah Tel hazretleri bu hakkat-i muhammediyyeden ve ilk taayynden btn varlklar var
etti ve vcda getirdi. Nitekim hads-i erfte buyrulur: Hakkatte Allah Tel akl hlk ettiinde ona "Gel" dedi, geldi. Daha sonra "Git" dedi, gitti. Buyurdu ki: zzet'im ve Cell'im hakk iin seninle alp seninle vereyim ve seninle sevap kazanlm ve seninle azblandrlm klaym" Ve akldan
kast Allah Tel ilk nce benim aklm hlk etti hads-i erfi gereince
muhammed (s.a.v.) rhtur.
imdi hakkat-i muhammediyye btn taayynleri ihta etmi ve btnsellikle vasflanm oluu ynyle bu ilk taayyn mertebesinin altnda bulunan btn mertebelerde kendisine Hak tarafndan fil oluluk ve tertemiz
esintiler olan nefesler leminde te'sr verildi. "Nefesler leminden kast rhlar
lemidir ki, vctta nefesleriyle tesir edicidir. Ve "tertemiz nefesler"den kast
da, varlksal tertemiz kokulardr. nk rhlar kesf olan ehdet mertebesindeki mevctlarn kaynadr. Mevctlarn sretleri ondan evvel ilh ilim mertebesinde sbittir. Rhlar ilim mertebesi ile ehdet mertebesi arasnda olduu
iin kendilerinin altnda olan varlksal mertebelerde nefesleriyle tesirli olurlar
ve ezel ilm aynlar iin varlksal kokular olular ynyle, "tertemiz esintiler"
vasfyla vasflanmlardr. Bundan dolay var etme esintileri, rahmn rha it
nefeslerdir; ve esintiler tertemiz kokulardr.
imdi nefesler lemi ehdet mertebesinde kadn menzilesindedir. Kadnda var etme kokular mevct olduu gibi, nefesler leminde de varlk kokular
vardr. nk ehdetsel vctta hsl olan ey, ancak nefesler lemi sebebiyledir. Bundan dolay Resl (a.s.)a "kadn" gibi "gzel kokular" da sevdirildi.
Ve gzel kokular araz olup, kendisi ile kim bulunduu cevherin vcdundan
daha sonra olduu iin, Resl (a.s.) "gzel koku"yu, "kadn"dan sonra syledi.
imdi hads-i erflerinde nce kadn ve sonra gzel kokuyu sylemekle, Hak
Tel hazretlerinin "Hak dereceleri ykseltendir; Ar'n shibidir (M'min,
40/15) sznde Hak iin sbit olan derecelere riyet buyurdu. nk Hak Tel bir ok muhtelif derecelerde aa kt. Bunun iin Kur'n- Kerm'de
"refu'd derece yan derece ykselten" demeyip "Refu'd-derect yan dereceleri ykselten" dedi. Ve her bir derece bir ilh grnme yerini gerektirdi. Ve
Hakk'a o derecede ibdet olundu. Ve kendisinde Hakk'a ibdet olunan grnme yerlerinin en by ve als "hev"dr. Bu bahsin ayrnts Hrn
Fassnda geti. Bundan dolay (S.a.v.) Efendimiz, bu hads-i erflerinde ilh
grnme yerlerini gerektiren derecelere riyet buyurdu.
imdi derecelerin ilk olan akl- evvel yan ilk akldr ki, hakk demdir.
Ve ikincisi kll nefsdir ki, Havv'dr. Eril olan ilk akl, diil olan Hakkn zt
ile kll nefs arasnda olmutur. u halde, (S.a.v.) Efendimiz, ilk akl mertebe-

1091

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

sinden, vcd mertebelerinin nihyeti olan cisimsel insn mertebeye varncaya kadar, ne kadar mertebe varsa hepsine iaret ile riyet buyurmu oldu.
Ve Hak Tel Arn shibidir. nk Hak, "Rahmn" ismi ile Ar zerine
istiv etmitir. Bundan dolay zerine Ar'n ihtas olup da kendisine ilh
rahmet isbet etmemi olan bir kimse kalmad. Ve ilh rahmetin bu genellii
Hak Tel'nn ve rahmet vesiat klle eyin yan ve rahmetim hereyi
kaplamtr (A'rf, 7/156) szyle sbittir. Ve rahmn Ar her eyi ihta etmitir ve Ar zerine istiv eden, Rahmn ismidir. Bundan dolay Rahmn
isminin hakkati ile lemde rahmetin siryet etmesi gerekleir. Nitekim, bu
konu Fussul-Hikem'in eitli yerlerinde ve Ftht- Mekkiyyede beyn
olunmutur. Ya'n Sleymn Fass ve uayb Fass ve Zekeryy Fass'nda ve
Ftht- Mekkiyye'nin 558. blmnde ayrntl olarak zh edilmitir. Burada zet olarak beyn udur ki: Rahmet drt asl zerine dayaldr:
1. Zt genel rahmettir. Bu rahmet, Hakk'n kendi ztna tecellsi indinde,
ahadiyyet ztnda gizli olan btn isimlere ilm sretler baheder. Bundan dolay btn isimlere genel olur.
2. Zt zel rahmettir. Bu rahmet de, Hakk'n kendi isimlerinden
ba'zlarna muhabbetinin eserlerinden olan ezel inyetidir. Nitekim zt genel
rahmet ile ilh ilimde peyd olan ba'z isimlerin sretleri neblikle ve mn ile
sbitlik bulmutur. Ve onlar neblerin aleyhim's-selmn ve onlara tbi' bulunan m'minlerin dereceleri zere olan sbit aynlardr.
3. Sfatsal genel rahmettir. Bu rahmet, zt genel rahmet hkmnn
ehdet hazretinde aa kmasn gerektirir.
4. Sfatsal zel rahmettir. Bu rahmet de, zt zel rahmet hkmnn ayn
ekilde ehdet hazretinde aa karlmasndan ibrettir.
imdi Hakk'n rahmeti her eye kapsamdr denildii zaman, ilh isimler
de "her ey" ta'bri altna dhil olur. nk ilh isimler de "ey"dandr; ve
ilh isimler Rahmn isminin hakkati olan bir olan ayna dnktr. Ve
Rahmn ismi, toplayc isimdir. Bundan dolay Allh'n rahmetinin kapsam
olduu en evvelki ey, zt rahmet ile sfatsal rahmeti vcda getiren o bir
olan aynn ey oluudur. nk ilh hazret btn sfatlar ve isimler ile zttan
ibret olduundan isimlere ve sfatlara gre "toplanmln kll" olan bir
olan ayndr. Ve bu "toplanmln kll" o bir olan aynn ey oluudur.
Ve Rahmn ismi, btn isimleri ihta etmi oluu ynyle, bu bir olan
ayn, bu Rahmn isminin hakkati olur. Ve vcd Ar zerine istiv edici olan
Rahmn'dr. Nitekim Hak Tel buyurur Er rahmnu alel aristev yan
Rahmn Arn zerine istiv etti (Th, 20/5). Ve bu vcd Ar, Hakk'n
rahmn nefesi ile nefeslendirdii hakkat-i muhammediyyedir ki, btn
rhn ve cismn hakkatleri toplamtr. u halde, bu vcd Arnn kapsam altnda olup da kendisine rahmet isbet etmemi olan hi bir ey yoktur.
1092

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Hatt bu rahmette bls bile dhildir. nk mevct olmutur ve her mevct


olan, rahmet edilmitir. u kadar ki bu rahmet, zt genel rahmettir.
Muhakkak Hak Tel kokuyu, bu nikhsal birliktelikte, Aye (r.a)nin
temize kmas hakknda kld. Bundan dolay "Kt kadnlar kt erkeklere ve kt erkekler kt kadnlara ve iyi kadnlar iyi erkeklere ve iyi erkekler iyi kadnlara mahsstur. Onlar dedikleri eyden berdirler" (Nr, 24/26)
buyurdu. imdi onlarn kokularn tertemiz kld. nk sz nefestir ve o,
kokunun ayndr. Byle olunca syleme sretinde onunla gzkt eyin
gerei zere iyi ve kt ile kar. imdi ilh nefes oluu ynnden hepsi
iyidir. Ve vlm ve zemmedilmi oluu ynnden, o iyi ve ktdr. Bundan dolay sarmsak hakknda: "O, bir bitkidir ki, ben onun kokusunu kt
grrm" buyurdu ve "Ben onu kt grrm" demedi. Byle olunca "ayn"
kt klnmaz ve belki ondan aa kan ey kt klnr. Ve kt grme,
bundan dolay ya rf dolaysyladr ya tabata uygun olmamasyladr; yhut
gye ile vey erat hkmleri ile vey istenen kemldeki noksanlk iledir.
Ve bizim bahsettiimiz eyin dnda olmu deildir (21).
Ya'n Hak Tel hazretleri "gzel koku"yu erkek ile kadn arasnda olan bu
ehdetsel nikhta m'minlerin annesi Hz. Aye (r.a)nn temize kmas hakknda kullanarak buyurdu: El habst lil habsne vel habsne lil habsti,
vet tayyibt lit tayyibne vet tayyibne lit tayyibt yan Kt kadnlar
kt erkeklere ve kt erkekler kt kadnlara ve iyi kadnlar iyi erkeklere
ve iyi erkekler iyi kadnlara mahsstur. Onlar dedikleri eyden berdirler
(Nr, 24/26) yet-i kermesini indirdi. Ve cenb- Aye (r.anh)ya kt zanda
bulunan, zlimlere kar temiz olan Hz. Aye'nin temiz olan Resl (s.a.v.)e
mahss olduunu beyn etti. Ve bu temize karmay like mberrane
mimm yeklne yan Onlar dedikleri eyden berdirler (Nr, 24/26)
szyle btn temiz elere kapsam kld. Bundan dolay temiz olanlarn gzel
kokularn, ya'n szlerini temiz kld. nk temiz olan kimseler, temiz kelime, ya'n doru sz sylerler. Ve fen olan kimseler ise fen kelime ya'n yalan
sz sylerler. Ve bu yet-i kerme ile sbit olur ki, m'minlerin annesi Aye
(r.anh) aleyhinde her ne sretle olursa olsun onu ktleyenler fendr. nk
o temizdir ve temiz olan Resl'e mahsstur. Ve onun hakknda kt sz syleyenlerin kendileri ktdr. nk kt sz kt olan kimselere mahsustur.
imdi Hak Tel iyi olanlarn szlerini, ki onlarn gzel kokulardr, iyi
kld. nk sz nefestir ve nefes ise, kokunun ayndr. Bundan dolay nefes,
syleme eklinde kt zaman, iyi olan kimseden iyi ve kt olan kimseden
de, kt olarak kar. Fakat nefes aslnda h'-i ilh, ya'n ilh nefes olmas
i'tibr ile onun hepsi iyidir. Ancak teneffs edenin hline gre vlm ve
zemmedilmi olur. Ve vlm olduu zaman iyi ve zemmedilmi olduu
zaman da kt denir. Bundan dolay nefesin vlmesi ve zemmedilmesi, mahallin hallerine bal olan bir esastan ibrettir. Nitekim (S.a.v.) Efendimiz sa1093

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

rmsak hakknda: "Ben onu kt grrm" demeyip "O bir bitkidir ki, ben
onun kokusunu kt grrm" buyurdu. Byle olunca bir eyin "ayn"n ve
ztn kt klmak ciz deildir. Belki onun "ayn"ndan aa kan ey kt
klnr. nk koku o aynn vcduyla kim olan bir arazdr. Ve (S.a.v.)
Efendimiz "Sarmsan kokusunu ben kt grrm" buyurarak, kt grmeyi nefs nefslerine balad iin, kt grmenin greceli bir i olduu anlald.
te bu sebeple kt grme ya rf dolaysyla olur; ya'n bir ey bir kavmin
rfnde kt olur ve dier bir kavmin rfnde kt olmaz. rnein inliler
yumurtay koktuktan sonra yerler. Dier milletler indinde kokmu yumurta
ktdr. Veyahut kt grme tabata uygun gelmemesinden dolay olur. rnein ba'z kimseler st, kaymak ve peynir gibi eylerden tiksinip asl azlarna koymazlar. Ve ayn ekilde ttn, ienlere ho ve imeyenlere nho gelir.
Veyhut kt grme bir kimsenin gyesine uygun gelmedii iin olur. rnein kt ahlk ile vasflanm olan bir kimseye, gzel ahlk ile ilgili sz sylense, bu szler onun gyesine uygun olmad iin, kt grp yine kendi
bildiini yapar. Oysa bu szler, gzel ahlk ile vasflanmak isteinde olan
kimselere uygun gelir. Veyhut kt grmek, erat hkmlerine aykr olmaktan dolay olur. Oysa bir eratta kt olan bir ey, dier bir eratta kt
deildir. Veyhut bu kt grme, bir eyde aranlan kemlin, o eyde noksan
olmasyla olur. rnein gzel kokusu olan bir kt parasn ceplerinde saklarlar. Kokusu gidince, artk cepte tamay fen grp atarlar. Sonu olarak
kt grme, bu be sebep altnda olur. Vctta bu bahsedilen sebeplerden
baka altnc bir sebep yoktur. Bundan dolay kintta bir ynden zemmedilmi olan ey dier ynden vlmtr.
Ne zamanki i, bizim bu yazdmz gibi, ktye ve iyiye ayrld, ona
kt deil, iyi sevdirildi. Ve bu maddesel oluumda kokumuluk olduu
iin melekleri kt kokular ile ez duymaklkla vasfetti. nk o kokusu
kt, ya'n kokmu kuru balktan mahlktur. Bundan dolay melekler
bizzt onu kt grr. Nitekim pislik bceinin mizc, gl kokusu ile rahatsz olur; oysa o gzel kokudur. Byle olunca gl kokusu, pislik bceinin indinde, gzel koku deildir. Ve ma'n ve sret olarak bu mizcn benzeri zerine olan kimse, hakk iittii zaman, ona zarar verir ve btl ile
mutlu olur. Ve o da, Hak Tel'nn vellezne men bil btl ve kefer billhi yan "unlar ki btla inandlar ve Allah Tel'ya kfir oldular"
(Ankebt, 29/52) szdr. Ve onlar hsrn ile vasfetti. Bundan dolay
ulike hml hsirn yan te onlar (nefslerine hsrn ve ziyn eden)
hsrna urayanlardr (Ankebt, 29/52) buyurdu. nk iyiyi ktden
ayrt etmeyen kimsenin idrki yoktur (22).
Ya'n yukarda anlatld zere vcd ii, kt ve iyi ksmlarna ayrldnda, (S.a.v.) Efendimiz'e vcd iinin bu iki ksmndan kt olan deil, iyi
1094

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

olan sevdirildi. Ve bu maddesel oluumda kokumuluk mevct olduu iin,


(S.a.v.) Efendimiz, melekleri kt kokular ile ez duymalaryla vasfetti. nk
demin madde bedeni, kokmu kara topraktan olumu kuru balktan hlk
edilmitir. Bundan dolay melekler bizzt bu maddesel oluumda olan kokumuluu kt grrler. nk meleklerin oluumu, nurn oluumdur.
Bunun iin bir m'minin, melike-i kirmn tiksinme sebebi olmamak zere
madde bedenini ve giysilerini temiz tutmak ve dim abdestli bulunmak ve
gzel kokular srnmesi lzmdr.
Ve melekler nasl kt kokulardan ez duyarlarsa, pislik bcei de onlarn
tersine olarak, gl kokusu ile rahatsz olur. Oysa gl kokusu, gzel kokulardandr. Bundan dolay pislik bcei, mdemki bundan rahatsz oluyor, u
halde gl kokusu, onun indinde gzel koku deildir. Ve ma'n ve sret olarak
mizc, pislik bceinin mizcna benzeyen kimse, hakk dinledii zaman, ondan rahatsz olur ve ez duyar; ve btl ile mutlu olur. Haktan ez duyan ve
btldan mutlu olan kimseler hakknda Hak vellezne men bil btl ve
kefer billhi (Ankebt, 29/52) ya'n "unlar ki btla inandlar ve Allah
Tel'ya kfir oldular" buyurdu. Ve onlar hsrn ile vasfederek ulike
hml hsirn (Ankebt, 29/52) ya'n te onlar, (nefslerine hsrn ve
ziyn eden) hsranda olanlardr dedi. nk iyiyi ktden ayrt edemeyen
kimsenin idrki yoktur.
Tercme "Benlik mptels olan kimse, gerei sahteden ayrt etmez bir
akndr. Uyank ol, her ne kadar o ma'nev ise de ondan ka! Nev nems
olanla olmayan, onun nnde birdir. O her ne kadar kesin biliyorum diye
iddi ederse de, phe iindedir. Eer byle bir kimse, halkn gznde mutlak
zek ise de, mdemki onun bu ayrt edicilii yoktur, o kimse ahmaktr."
imdi Reslullah (s.a.v.)e, her eyden ancak iyi olan sevdirildi. Oysa
vctta ancak o vk'dir. Ve lemde bir mizc mevct olsun ki, her eyden
ancak iyiyi bulsun ve kty bilmesin, dnlebilir mi, yoksa dnlemez mi? Biz, bu olmaz deriz. nk biz kendisinden lem olan aslda, onu
bulmadk ve o Hak'tr. imdi biz O'nu kt grr ve muhabbet eder bulduk. Oysa "kt", ancak kt klnan ve "iyi" ancak sevilen eydir. Ve lem
Hakkn sfatlar zerinedir. nsan ise, iki sret zerinedir. Bundan dolay
lemde, her eyden sdece bir hussu idrk eden bir mizc bulunmaz. Belki
zevk ile yan bizzt hakkatini yaayp idrk ile kt ve zevk olmakszn
iyi olduunu bilmekle berber, ktden iyi olan idrk eden bir mizc bulunur. Byle olunca ondan iyi olann idrki, onun ktln alglamaktan
yana onu alkoyar. Bu az gerekleir. Fakat lemden, ya'n varlktan, ktln kaldrlmas kesinlikle geerli deildir. Ve iyide ve ktde Allh'n
rahmeti vardr. Ve kt kendi nefsi indinde iyidir ve iyi olan ey onun indinde ktdr. Bundan dolay vctta, bir ynle mizclardan bir mizac
hakknda kt olmayan bir ey yoktur. Ve tersi ile de byledir (23).
1095

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ya'n mdemki vctta "iyi" ve "kt" bantlar vardr ve bu iki bantnn ayr ayr erbb mevcttur, u halde (S.a.v.) Efendimiz'e ancak her eyden
iyi olan sevdirildi. nk (S.a.v) Efendimizin rh olarak ve madde beden olarak, iyi oluu ynyle, vctta olan bu iki bantdan ancak iyiye muhabbet
edecei tabdir. Essen iyi ve kt bantlar varlksal aynlara balan ynyle, mutlak vcdun bu kesf mertebesinden bak kaldrlp, hakkate dndrldnde, bu bantlar ortadan kalkar. Bundan dolay bu bantlar
kesflik leminde sbittir. Ve bu lemden ktlk bants kalkamaz.
Eer sorulursa ki, lemde, her eyde iyiden baka bir ey grmeyen ve kt nedir bilmeyen bir mizc dnlebilir mi, dnlemez mi? Biz cevben
deriz ki, byle bir mizc dnlemez. nk lem kendisinden aa kan
aslda, ya'n Hak'ta, biz onu grmedik. Bundan dolay biz Hakk', kt grr
ve muhabbet eder bir halde bulduk. Fakat Hakk'n kt grmesi ve muhabbet
etmesi toplayclk makmna gre deil, belki grnme yerleri hakkndadr.
nk Hak, her bir eyin vcduna muhabbet edip, onu irde buyurmu ve
vcda getirmitir. Burada vcda getirme, iyi ve kty iine almaktadr.
Ve kt grme ise leme mensp sfatlardandr. Nitekim Hak Tel buyurur ve men yukkllhe ve reslehu yan Kim Allaha ve Reslne
kar gelirse (Enfl, 8/13) ve Allhu yestehziu bihim yan Allah da
onlarla alay eder (Bakara, 2/15) ve Ve meker ve mekarallhu yan Ve
onlar hle yaptlar. Allah da (onlara) hle yapt (l-i mrn, 3/54) ve "kar
gelme" ve "alay" ve "hle" bu kesflik leminde ortaya kan ilerdendir; ve Hak
bunlar kt grr.
Ve ayn ekilde Hak muhabbet eder. Nitekim buyurur: Vallhu
yuhibbl muhsinn yan Ve Allah ihsn edenleri sever (l-i mrn,
3/134) ve innallhe yuhibbl mtevekkiln yan Muhakkak Allah tevekkl edenleri sever (l-i mrn, 3/159) ve innallhe yuhibbl
mttekn yan Muhakkak Allah saknanlar sever (Tevbe, 9/4). Ve
"ihsn" ve "tevekkl" ve "saknma" ayn ekilde bu lemde ortaya kan sfatlardandr.
Oysa kt olan ey, ancak kt klnan ve iyi olan ey de, ancak sevilen
eydir. Bundan dolay lemde mevct olan sfatlardan ba'zlar kt ve
ba'zlar iyidir. Ve kt ba'z mizca gre iyi ve iyi de ba'z mizca gre ktdr. Ve lem Hakk'n sfatlar zerinedir. Hak btn ileri toplam olduu
gibi lem de toplanmtr. nsan ise Hakk'n ve lemin sreti zerine mahlktur. Hakk'n sreti zerine olmas dolaysyla btn ilh sfatlarn grnme
yeridir. Ve lemin sreti zerine olmas dolaysyla da kty ve iyiyi toplamtr.
Bundan dolay lemde her eyden sdece bir hussu, ya'n y tam olarak
iyiyi veyhut tam olarak kty idrk eden bir mizc bulunmaz. Belki lemde,
1096

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

kt olan eyden, iyiyi idrk eden veyhut bir eyin kt olduunu bilmekle
berber o eyin zevk ile yan bizzat hakkatini yaayarak kt ve zevk olmakszn iyi olduunu idrk eden bir mizc bulunur. u halde kt olan eyden
iyiyi idrk eden mizc, o eyin ktl ile megl olmaz. yinin idrki, o eyin ktl idrk etmekten o mizc alkoyar.
rnein yenilmesi zararl ve grn gzel olan bir bitki, zevk ile yan
yemekle ktdr ve zevkin olmay ile yan yememekle iyidir. Onun gzl
grn ile zihin megl olduu zaman, ktln idrk ile megl deildir. Nitekim eyhlerden bir mbrek zt mrdleriyle berber giderken yolda
bir le grrler. Cenb- eyh "u hayvann ne kadar beyz ve gzel inci gibi
dileri vardr" buyurur. Oysa le ktdr. Cenb- eyh bu ktde iyiyi idrk
etmitir. Fakat bu mizc lemde az gerekleir. nk mizcn btnsel ksm
tabata uygun gelmeyen eyi kt ve uygun gelen eyi iyi grr.
Ve rnein ylan kt bir hayvandr. Bununla berber ba'zlarnn cildi o
kadar gzel bir renge shiptir ki, onun ktlnden bak kaldrlrsa, tam
bir zevk ile seyredilir. Fakat o hayvandan zarar grmeksizin onun cildinin gzelliini seyredebilecek mizc ndirdir.
Bu zhlardan anlalyor ki varlktan ya'n lemden, ktln btnyle
kaldrlmas geerli deildir. nk mizclar muhteliftir. Birine uygun gelen
ey, dierine uygun gelmez. Ve uygun olan iyi ve uygun olmayan kt olunca, elbette lemden ktln kaldrlmas mmkn olmaz.
Ve kt ve iyi olan eylerde Allah'n rahmeti siryet etmitir. nk her
iki bant da varlk leminde mevct olmutur. Ve her mevct olan ey ise,
kendisine rahmet edilendir. Ve kt kendi nefsi indinde iyidir. Ve iyi olan ey,
o ktnn indinde ktdr.
rnein insann tkr insana gre iyidir ve ylana gre zehir olduundan onun indinde ktdr. Ve ayn ekilde ylann zehri, ona gre hayt
sebebidir; fakat insana gre haytn kesilmesidir. u halde vctta,
mizclardan bir mizc hakknda, bir yn ile kt ve bir yn ile iyi olmayan bir
ey yoktur. Byle olunca varlkta mutlak kt ile mutlak iyi dnlebilir deildir.

1097

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve kendisi ile ferdiyyet kmil olan ncye gelince, "namaz"dr. Bundan dolay "Benim gzmn nru namazda klnd" buyurdu. nk o
mhededir. Bu da Allah ile kulu arasnda sylemektir. Nitekim
Fezkurn ezkrkm yan (Bakara, 2/152) ya'n "Beni zikrediniz, t ki ben
de sizi zikredeyim" buyurdu. Ve o, Allah ile kulu arasnda yar yarya blnm ibdettir. Bundan dolay onun yars Allh'a ve yars kula
mahsstur. Nitekim gvenilir hadste Allah Tel'dan ulat. Hakkatte Allah Tel buyurdu ki: "Ben namaz benim ile kulum arasnda yar yarya
taksm ettim. imdi onun yars bana ve yars kuluma mahsstur. Ve kulum iin talep ettii ey hsl olmutur. Kul "Bismillhi'r-rahmnir-rahm"
der. Allah Tel "Kulum beni zikretti" der. Kul "El-hamd lillhi rabbi'llemin" der Allah Tel "Kulum bana hamd etti" der. Kul "Er-rahmni'rrahim" der. Allah Tel "Kulum benim zerime sen etti" der. Kul "Mliki
yevmi'd-dn" (Ftiha 1/1-4) der. Allah Tel "Kulum beni yceltti; kulum
iini bana brakt" der. imdi bu yarmn hepsi, Allah Tel'ya ittir. Daha
sonra kul "yyke na'bd ve iyke nesta'n" der. Allah Tel "Bu, benim ile
kulum arasndadr ve kulum iin talep ettii ey hsl olmutur" der. Bundan dolay bu yette itirk gerekleti. Kul "hdina's-srt'l-mstakm,
srta'l-lezne en'amte aleyhim gayri'l-madbi aleyhim ve le'd-dlln"
(Ftiha, 1/5-7) der. Allah Tel buyurur ki: "Bunlar kuluma mahsustur ve
kulum iin talep ettii ey hsl olmutur. imdi ilk yarm, Allah Tel
kendisi iin hlis kld gibi, bunlar da kulu iin hlis kld. Byle olunca
"El-hamd lillhi rabbi'l-lemn" okumann zorunluluu, bundan bilindi.
u halde kim ki onu okumad, Allah ile kulu arasnda blnm olan namaz ed etmedi (24).
Ya'n Dnynzdan bana ey sevdirildi;. hads-i erfinde, (S.a.v.)
Efendimiz l ferdiyyeti namaz ile tamamlad. nk onlarn hakkati, Hak
tarafndan "zt", "irde" ve "sz" ve kendi tarafndan da "ey olu" ve "Kn-Ol!
Szn iitme" ve "emre uymak"tan ibret olarak ilk ferdiyyet olan l
ferdiyyeti verdii iin, vcdun asl olan muhabbet hussunda "Sizin
dnynzdan bana ey sevdirildi" buyurup l ferrdiyyeti, bu sevdirilen
eyin birisi olan namazn zikri ile tamamlad.
Ve gznn nrunun namazda klndn beyn etti. nk namaz
mhededir. Ve kii sevdiini grmekle karr'l-ayn yan mutlu olur. Nitekim bir kii sevdiini grd zaman "Seni grmekle karr'l-ayn oldum" der.
Ve namazn mhede olmasnn zh budur ki: Namaz Allah ile kul arasnda
sylemedir. Nitekim Hak Tel "Beni zikrediniz, t ki ben de sizi zikredeyim" (Bakara, 2/52) buyurur. "Ben, Ben'i zikreden kimsenin arkadaym"
hads-i kudssi gereince, Hak kendisini zikreden kulun arkada yan birlikte
oturan olur. Ve birlikte oturucu olan ise elbette grlr.

1098

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve namaz Allah ile kul arasnda iki yarm zerine taksm olunmu
ibdettir. Bu ibdetin yars Allh'a ve yars kula mahsstur. Nitekim hads-i
kudsde buyrulur ki, metinde aklanmtr. Ve bu gvenilir hadsten anlalr
ki, besmele-i erfe Ftiha'nn parasdr. Bundan dolay Ftiha'y besmelesiz
okuyan kimse, Ftiha'y noksan okumu olur. Ve "Namaz ancak Ftiha-i
Kitb iledir" hads-i erfi gereince Ftiha-i erfe namazn en byk parasdr.
imdi Ftiha'nn Hakk'a mahss olan yetleri besmeleden "Mliki
yevmi'd-dn"e kadardr. "yyke na'bd ve iyyke nestan" yeti iki taraf
toplayan berzahtr. nk "yyke na'bd" kul tarafndan Hakk'a ibdeti ve
Hak tarafndan da kula ma'bd oluu toplamtr. "Ve iyyke nestan" sz
de kul tarafndan Hak'tan istemeyi ve Hak tarafndan da kula yardm iinde
bulundurmaktadr. Ve "hdin"dan "Ve le'd-dllin"e kadar kula mahsstur.
imdi Ftihay okumam olan kimse Allah ile kulu arasnda yar yarya ayrlm olan namaz ed etmemi olur.

Ve namaz karlkl sylemek olduunda, o zikirdir. Ve Hakk' zikreden kimse, muhakkak Hak ile birlikte oturan olur ve Hak onun birlikte oturan olur. nk ilh haberde doruland ki, muhakkak Hak Tel "Ben
beni zikreden kimsenin birlikte oturanym" dedi. Ve bir kimse gr
shibi olduu halde, zikrettii kimseye birlikte oturan olsa, kendi arkadan mhede eder. te mhede ve r'yet yan grmek budur. Bundan
dolay eer gr shibi olmazsa, mhede edemez. Byle olunca namaz
klan kimse bu namazda, bu r'yet ile Hakk' mhede eder mi, yoksa etmez mi? Kendi mertebesini buradan bilir. Eer onu mhede etmezse, onu
grr gibi, mn ile ibdet etsin. Bundan dolay sylemi esnsnda kblesinde onu hayl etsin. Ve kulan, Hakk'n onun zerine onunla dndrd eye versin (25).
Ya'n namaz, Hak ile kul arasnda sylemek olduunda, o namaz zikirdir.
Ve her kim Hakk' zikrederse, o kimse, Hakk'n birlikte oturan olur; ve Hak
da onunla berber oturur. nk bize shhat ile ulaan hadis-i kudsde, Hak
Tel hazretleri: "Ben beni zikreden kimsenin birlikte oturanym" buyurdu.
Ve gr shibi olan kimse, zikrettii kimse ile berber otursa, kendinin arkadan mhede eder. nk bir kimsenin arkada olan kimse hzrdr, gib
deildir. Bundan dolay Allah Tel zikredenin mhede edilenidir.
Ve zikredenin bu mhedesi, madd sretlerin mhedesi gibi hiss deildir, belki zevkdir. Ve Hakk'n zevk olarak mhedesi, ancak insana
mahss olan bir husstur. u halde Hakk' zevkan mhedenin mahalli olan
bu insn oluumun deerini zikri esnsnda Hakk' mhede eden rif bilir.

1099

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Bu bahsin ayrntlar Ynus Fass'nda geti. te namazda mhede ve r'yet


budur.
Bundan dolay Hakk' zikreden kimse, gr shibi deilse, kendinin birlikte oturan olan Hakk' mhede edemez. Ve bu ekilde de namazda gz
nru shibi olmaz. imdi namaz klan kimse, bu kld namazda ta'rf edilen
grme ile Hakk' mhede ediyor mu, yoksa etmiyor mu? Kendisinin mertebesini buradan anlar. Eer namaz klan bu ta'rf olunan grmeyle Hakk'
mhede etmiyorsa, Hakk' gryormu gibi hayl ederek gayb mn ile
ibdet etmelidir. u halde byle bir kimse namaz klarken, kblesinde Hakk'
farz edelim renksiz heryeri sarm bir nr sretinde hayl etsin ve desin ki:
"te ben, kblemde hzr olan Hakk'n huzrunda bulunuyorum. Ve ben besmele-i erfe ile Ftiha'y okurken hz olan Hak, yukarda bahsedilen hads-i
erfte beyn olunan cevaplarla karlk buyuruyor."
te bu namaz klan byle demekle berber kblesinde hayl ettii renksiz
nr sretinden kendisine hitp olunan cevaplara kulan versin.

imdi kendine hs lemine ve kendisi ile berber namaz klan meleklere imm olacak olursa ki, gvenilir hadste ulam olduu ekilde, muhakkak her namaz klan hi phesiz immdr. nk melekler kulun arkasnda namaz klar. u halde muhakkak, namazda onun iin resl rtbesi hsl
olur. O da, Allah Tel'dan veklliktir. "Semi'allh li-men hamideh" dedii
zaman, kendi nefsine ve arkasndaki meleklere, Allah Tel'nn iitici olduunu, haber eder. imdi melekler ve onunla berber hzr olanlar
"Rabben ve leke'l-hamd" derler. nk muhakkak Allah Tel kulunun
lisn zere "Semi' Allh li-men hamideh" buyurdu. Bundan dolay namazn rtbesinin yceliine ve shibini nereye ulatrdna dikkt et! Byle
olunca namazda grme derecesini tahsl etmeyen kimse, onun gyesine
ulamad. Ve onun iin, onda gz nru hsl olmad. nk kendisine syleyite bulunduu kimseyi grmedi. imdi namazda Hakk'n onun zerine
evirdii eyi iitmeyecek olursa, o kimse kulan veren snftan deildir.
Ve iitmez ve grmez olmasyla berber namazda Rabb'i ile hzr olmayan
kimse, asl namaz klc deildir. Ve o kimse grc olduu halde, kulak
veren snftan deildir (26).
Ya'n tek bana namaz klan kimse kalb ve rh ve sr ve haf ve ahf gibi
ma'nev kuvvetleri ve cisim ve a'z ve el, ayak gibi hiss kuvvetleri efrdnn
tammndan ibret olan kendi hs lemine ve kendisi ile berber arkasnda
namaz klan meleklere imm olacak olursa, o namaz klan iin, muhakkak
namazda resl rtbesi hsl olur. Ve resl rtbesi ise Allah Tel'dn
veklliktir. nk gvenilir hadste ulamtr ki: Tek bana namaz klan kimse phesiz immdr. nk onun arkasnda melekler o kimseye uyup namaz
1100

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

klarlar. Ve bu melekler o kula vekl klnm olan melike-i kirmdr. Bundan


dolay kul zhirde tek bana namaz klyor grnr ise de, btnda kendi
zhir ve btn kuvvetlerinden ibret olan hs lemine ve kendisine vekl klnm olan meleklere immdr.
imdi gerek tek bana namaz klp btnda kendi hs lemine ve meleklere imm olan ve gerek zhirde kendi gibi birtakm insanlara imm olan kimse
iin resl rtbesi hsl olur. nk insanlara immlk yapmak Resl (a.s.)n
mertebelerindendir. Ve resl rtbesi ise Allah Tel'dan veklliktir. nk
"immlk" Allhn kullarnn hukkuyla kymdr ve Allhn kullarnn
hukkuyla kym ise, Hakk'n ilerindendir. u halde imm, Allhn halfesi
olur. Ve o kimse "Semi' allh li-men hamideh" dedii zaman, eer tek bana klyorsa kendi nefsine ve kendisiyle berber namaz klan meleklere; ve
zhirde beer cematine imm ise insanlara, hamd eden kimsenin hamdini
Allh'n iitmekte olduunu haber verir.
imdi immn,Allhn halfesi oluu ynyle "Semi' allh li-men
hamideh" diyen Allah'tr. u kadar ki, bu sz kulunun lisn zere sylemi
olur. Bundan dolay o kimseye uyan melekler cemati veyhut beer cemati
Hak Tel'nn kulunun lisn ile syledii bu sze cevben "Rabben ve leke'l
hamd," ya'n "Ey bizim Rabbimiz, bizim hamdimiz sana mahsstur" derler.
Byle olunca namazn mertebesinin yksekliine ve namaz klan kimseyi nereye ulatrdna dikkt et! Ya'n namaz, shibini Allah Tel'nn halfesi ve
vekli olmak mertebesine kadar ulatrr. u halde namazda Hakk grme derecesini tahsl etmeyen kimse namazn gyesi olan vekllik rtbesine ulamad.
Ve o kimse iin namazda gz nru hsl olmad. nk syletii Hakk'
mhede etmedi.
imdi gerek Hakk' zevkan mhede edip Hakk'n yukarda anlatlan cevaplarn rh kula ile iitmeyecek olursa veyhut bu mertebeye ulamayp
da, Hakk' kblesinde hayl ederek, o hayl ettii grnme yerinden kendisine
hitp olunan o cevaplara kulan vermeyecek olursa, o kimse namazda ilh
hitaplar iiten snftan deildir. Ve ta'rf edildii ekilde Hakk' mhede etmez ve onun cevaplarn iitmez olmakla berber, namazda ilh huzrda
durduunun farknda olmayan ve akl fikri ticretinde ve dier dnyev ilerinde olan kimse asl namaz klc deildir. Byle bir kimse ne Hakk'
mhede edicidir ve ne de Hakk'n hitplarn iiten snftandr. Onun kld
bu zhir namaz ancak kendisi iin dnyda mslmanlarn nil olduu birtakm hukkun kazanlmasna sebep olur. Bu dnyev hukk dahi kendi
vcdu gibi abuk geer gider. Uhrev hayatta bu namazn faydasn gremez.
Bilinsin ki, Hakk' namazda zevkan mhede, Hak hakknda kendilerine
mahss bir inan shibi olmayan kmillere mahsstur. Bu sadet sofras
ztlar namazda durduklar zaman kendilerinden geerler. Ne kendilerinden
ve ne de dny ve iindekilerden haberleri olmaz. Nitekim mm- Ali (k.A.v.)
1101

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

efendimizin ayaklarna saplanan bir oku namazda kardklar halde haberi


olmamtr. Onlarn zhir lisnlarndan syleyici olan Hak olduu gibi evrilen cevaplar iiten dahi yine Hak olur. Bu mertebede iiten, iitilen ve iitme;
ve gren, grlen ve grme bir ey' olur. Asl ikilik pay yoktur. u halde onlarn namaz zhirlerinin btnlarna ibdetinden ibret olur. Ve bunlara bakarak Hak ile kul arasnda namazn taksm edilmesi Hakk'n zhiri ve btn
i'tibr ile olan bir taksimden ibrettir. Amm bunlarn altnda olan kerem
shibi ztlarda henz ikilik pay bulunduundan onlarn grmesi ve iitmesi
ve mhedesi mn kuvveti ve yakn ile olur. Ve Hakk'n onlara olan
tecellleri, sr tecelller trnden olur. Ve bunlara bakarak kendisi ile kulu
arasnda namaz taksm eden Hak, kiilerin kendilerine mahss inanlarnda
olan ilhtr, mutlak ilh deildir. Bununla berber yukarda bahsedilen kmiller kendilerinin altnda olan mertebeleri de toplamtr.

Ve devm ettike, tasarruftan men' eden, namazdan baka bir ibdet


yoktur. Ve namazda olan Allah zikri, namazn iine ald szlerden ve fiillerden olan eyden en bydr. Ve muhakkak biz kmil bir kiinin namazdaki sfatn Ftht- Mekkiyye'de zikrettik ki nasl olur. nk Allah
Tel innes salte tenh anil fahi vel munkeri (Ankebt, 29/45) ya'n
"Namaz byk gnhlardan ve inkrdan nehyeder" buyurur. nk Hak
Tel, namazda olduka bu ibdetin dnda tasarruf etmemeyi namaz klan
iin erat hkm olarak bildirdi. Ve ona "Msll yan namaz ed eden"
denir. Ve Allh'n zikri (ya'n namazda) daha byktr. Ya'n Allah Tel'dan kulu iin onun talebinde, ona cbet ettiinde ve onun zerine
sensnda olan zikir, namazda kulun Rabb'ini zikrinden daha byktr.
nk Kibriy Allah'a mahsstur. Ve bundan dolay vallhu yalemu m
tasnen yan Ve Allah, yaptnz eyleri bilir (Ankebt, 29/45) dedi. Ve
ev elks sema ve hve ehdun yan Mhede edici olduu halde kulak veren kimse (Kf, 50/37) buyurdu. Ve kulun gelen hitba kulak vermesi
Allah'n namazda onu zikrindendir (27).
Ya'n namaza benzeyen hibir ibdet yoktur. nk nmaz klan kimse,
namazdan baka hi bir eyle megl olamaz. Namaz onu tasarrftan
men'eder. Fakat baka ibdetler byle deildir. rnein oru tutan kimse bir
ey satn alabilir. O zaman ona "mter" ismi verilebilir. Ve ayn ekilde bir
ey satabilir. O vakit kendisine "satc"' ismi verilmesi de mmkndr. Ayn
ekilde hac eden kimse de byledir. Fakat namaz klan kimse bunlarn hi birisini yapamaz. Onun iin o kimseye ancak "Msll yan namaz klan" denilir.
Satc, mter, vuran, yryen vb... gibi isimlerle isimlendirilemez. nk
Hak Tel, namaz iinde, namazn dnda olan szlerde ve fiillerde tasarruf
etmemeyi namaz klan iin erat hkm olarak bildirdi.
1102

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve namazda olan Allah zikri, namazn iine ald szlerin ve fiillerin en


by, kalb ile dile mensp olan Allah zikridir. Eer namaz klann kalbi
baka eyle megl olup, yalnz dili zikredici olursa; Hak yalnz dilinin arkada olur, kalbinin arkada olmaz. Ve eer namazda dili baka sz sylerse
erat hkmne gre namaz bozuk olur. nk ne dil olarak ne de kalb olarak Hakk' zikredici olmad. Oysa namaz zikirdir. Bundan dolay byle bir
kimsenin hli, namazdan kastedilen gyeye aykrdr. Ve kmil bir kimsenin
namazdaki sfatnn nasl olduu Ftht- Mekkiyye'nin (69)uncu blmn
unvanl bahsinde beyn olunduu
gibi namazla ilgili dier bilgiler de (90)nc blmnde zikredilmitir.
te namaz syleme ve zikir olduu iin ve Hak zikredenin birlikte oturan bulunduu iin Hak celle ve al hazretleri "Namaz byk gnhlardan ve
inkrdan nehyeder" (Ankebt, 29/45) buyurdu. Ve Allah'n namazda zikri
daha byktr. Ya'n kul namazda Ftiha-i erfeyi okuduu ve Hak'tan talep
ettiinde ve Hakk'n da o kula cbet buyurduu esnda, Allah Tel tarafndan kulu iin olan zikir, namazda kulun Rabb'ini zikretmesinden daha byktr. nk "kibriy "Allah'a mahsstur. Ya'n kul namazda besmele ile
Ftihay okuyarak Rabb'ini zikreder. Ve yukardaki hads-i erfte zh edildii ekilde, Hak dahi kulunu zikreder. Kibriy, Hakk'a ve zillet kula mahss
olduundan, bu iki zikirden elbette Hakk'n kulunu zikretmesi daha byktr. Ve namazda Allah'n zikri daha byk olduu iin Hak Tel: "Allah Tel sizin ilediiniz eyi bilir" (Ankebt, 29/45) buyurdu. Ya'n mhede
mertebesinde kulun zt, Hakkn zt ve kulun sfatlar da, Hakk'n sfatlardr. Bundan dolay kalb shiplerinin ilmini Hak Tel kendi ilmi mertebesinde
tuttu. Ve onun mhede mertebesinde ilh hitplar iittiini beynen ev
elks sema ve hve ehdun (Kf, 50/37) ya'n "Mhede edici olduu halde o kimse kulak verdi" buyurdu. Ve kulun namazda ilh cevplara kulak
vermesi Allah'n onu namazda zikretmesindendir.
Nitekim Mesnev-i erf'te gemektedir ki: Bir kimse ok ibdet ederdi.
eytan onun nezdine gelip ona dedi ki: Sen bu kadar ibdet ediyorsun. Hak
Tel tarafndan sana "Lebbeyk" hitb geldi mi? O kimse: Hayr, diye cevap
verdi. eytan: O halde niin sana cevap vermeyen bir ma'bda ibdet edip duruyorsun" dedi. O kimse de ibdeti terk etti. Hak Tel Hzr (a.s.) ona gnderip onun lisn ile o kimseye: Niin bizim ibdetimizi terk ettin? buyurdu. O
kimse de Bu kadar ibdet ettiim halde bir kere olsun "Lebbeyk" hitbna nil
olmadm, dedi. Cenb- Hzr buyurdu ki: Her vakit sana cevap geliyor. Fakat
sen anlayamyorsun, buyurdu. Mesnev:
Tercme: "Senin "Allah, Allah" demen, bizim sana "Lebbeyk" ile
cbetimizdir. Btn bu senin yanp yaklman bizim peykimizdir. "
Sonu olarak kulun Hakk' zikri, Hakk'n kulu zikrindendir.
1103

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve bundandr ki muhakkak vcd, idrk edilebilir hareketten olduunda, lemi yokluktan varla nakletti. Namaz hareketlerin hepsini iine
ald. O da tr: Biri dikey harekettir. O da namaz klann kym hlidir. Ve
biri yatay harekettir. O da namaz klann rk' hlidir. Ve biri baaa olan
harekettir. O da onun secde hlidir. imdi insann hareketi dikeydir ve
hayvann hareketi yataydr ve bitkilerin hareketi baaadr. Oysa
madenlerin kendi zatndan hareketi yoktur. Bundan dolay ta, hareket ettiinde kendi dnda bir ey ile hareket eder (28)
Ya'n namazn iinde bulundurduu srlardandr ki, o srlar sebebiyle namaz, (S.a.v.) Efendimiz'e sevdirilmitir. O srlar da budur ki: Ben gizli bir
hazne idim. Bilinmekliime muhabbet ettim, lemleri hlk ettim hads-i
kudssinde beyn buyrulduu zere lemin izfi vcdu ilh muhabbetten
ibret olan Hakk'n idrk edilebilir hareketinden olduu zaman, o hareket
lemi izf yokluk olan ilm aynlar mertebesinden izf vcd mertebesine
nakletti. Ve bu idrk edilebilir hareket dahi yn ile oldu:
Birisi var edilmilerden ibret olan sfl lemin vcda getirilmesi iin
olup yukardan aayadr. Ve bu hareket, baaa olan harekettir. nk
baaaya olmutur.
Dieri ilh isimler iin olan dikey harekettir ki aadan yukaryadr.
nk sfl lemin vcdu olmadka ilh isimler aa kmaz.
ncs baaa hareket ile dikey hareket arasnda olan yatay harekettir ki, bu da insn lemin vcda getirilmesi iin olan harekettir. nk insann oluumu sfl lem ile isimsel lem arasndadr.
Ve namaz bu hareketi toplamtr. yle ki namaz klann namazda kyam hli dikey hareket ve rk' hli yatay hareket ve secde hli de baaa
harekettir. Ve bu hareketlerden her birisi sfl lemde mevct olan bir tr
mahlkun zt hareketidir ki, bunlardan insann hareketi dikey ve hayvann
hareketi yatay, ve bitkilerin hareketi baaadr. Madenlerin kendi ztndan
bir hareketi olmad iin ona bu hareketlerden birinin balanmas mmkn
deildir. rnein bir ta hareket ettii zaman, onu mutlaka bir hareket ettirici
hareket ettirir.

1104

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Ve onun "Benim gzmn nru namazda klnd" szne gelince, klmay kendi nefsine balamad. nk Hakk'n namaz klana olan tecellsi,
namaz klana deil, ancak O'na dnktr. nk bu sfat kendi nefsinden
zikretmese idi, elbette ondan ona tecellsiz olarak, ona sdece namaz ile emrederdi. imdi bu, ondan ltuf yoluyla olduunda, mhede de ltuf yoluyla olur. Byle olunca "Benim gzmn nru namazda klnd" dedi. Oysa namaz, ancak mahbbun mhedesidir ki, muhabbet edenin gz,
"istikrr"dan tremi olarak, onunla "karr" eder. Bundan dolay gz onun
grnde "karar klm" olur. u halde onunla berber, bir eyde ve bir
eyin dnda onun gayr olan bir eye bakmaz. Ve ite bundan dolay Hak
Tel namazda baka eylerle ilgilenmeyi yasaklad. nk baka eylere
ilgi, kulun namazndan eytann kapt bir eydir. Bundan dolay onu
mahbbunun mhedesinden mahrm eder. Belki eer Hak, bu baka eylerle ilgilenenin mahbbu olsayd, namaznda vechi ile kblesinin dnda
bir eye ilgi gstermezdi. Oysa insan, bu hs ibdette bu mesabede midir,
yoksa deil midir? Kendi nefsinde hlini bilir. nk insan nefsine basret
zeredir. Ve eer onun ma'zeretlerini aktarsa bile, o kendi nefsinde doruyla yanl bilir. nk bir ey, kendi hlini bilmez deildir. nk onun
iin kendi hli zevkdir yan bizzat yaantdr (29).
Yan Reslllah (s.a.v.) Efendimiz Bana dnynzdan ey sevdirildi hads-i erifnde sevdirildi kipini mechl olarak syleyip eyin
kendisine cenb- Hak'tan sevdirildiini beyn eyledii gibi klnd kipini
de ayn ekilde mechl olarak syleyip namazda olan gz nrunun kendi tarafndan deil, Hak tarafndan klndn beyn buyurdu. Ve klmay kendine
balamad. nk Hakk'n namaz klana olan tecellsi, namaz klann yapmasyla deil, belki Hak tarafndan olmutur. Namaz klana it olan ey, ancak
Hakk'n tecellsini kable isti'ddnn olmasndan ibrettir. Nitekim bir kimse
karsnda bulunan aynaya tecell etse, onda grlen sret ayna tarafndan deildir belki bakan tarafndandr. Ayna tarafndan olan ey, kendisine aksedeni
kable isti'ddnn olmasndan ibrettir. nk kesf bir duvara kar duran
kimsenin sreti tabi'ki o duvara yansmaz; nk duvarda bu isti'dd yoktur.
Byle olunca Hakk'n mhedesi ve tecellsi, Hakk'a dnktr, kulun
yapt bir ey deildir. Ve Hakk'n namaz klana olan tecellsinin, Hakk'a dnk olduunun delli budur ki: Hak Tel bu sfat, ya'n namazda kendi tarafndan tecell ve mhede olmasn kendi nefsinden zikretti. nk Resl
(a.s.)a Hak tarafndan: "Ben senin gznn nrunu namazda kldm" hitb
erefle ulamasayd, (S.a.v.) Efendimiz, klmay Hakk'a isnd ederek "Benim
gzmn nru namazda klnd" buyurmaz idi. Bundan dolay namaz klana
olan Hakk'n tecellsi Hak tarafndan olmasa idi, Hak Tel bu sfat kendi nefsinden zikretmez ve elbette Hak'tan namaz klana tecell olmakszn, sdece
namaz ile emrederdi. Ve bu ekilde de kul, Hakk'n tecellsine ve mahedesi1105

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

ne nil olmakszn namaz ed eder ve namazda kendisi iin gz nru hsl


olmaz idi.
imdi Hakk'n tecellsi, Hak tarafndan ltuf ve ihsn yoluyla olduu zaman, namazda olan mhede de, ltuf ve ihsn yoluyla olur. te (S.a.v.)
Efendimiz gerek tecellnin ve gerek mhedenin ltuf ve ihsn yoluyla olmasna ireten Gzmn nru namazda klnd buyurdu. Yoksa "Namazda
gzmn nrunu ben kldm" veyhut "Hak Tel vcip olu yoluyla kld"
demedi. Ve namaz ise ancak mahbbun mhedesinden ibrettir ki;
mhede esnsnda da muhabbet edenin gz, mahbbunun cemlinde
karr eder. Ve "kurret'l-ayn yan gz nru" "istikrr"dan, ya'n "karr"dan
tremitir. nk bir kimse sevdiini grd zaman, gz onun cemlinde
dikilir kalr. O seyir lezzetinden mahrm olmamak iin, gzn baka bir tarafa evirmez. Bunun iin "karr-ayn" "mutlu" ma'nsnda kullanlmaktadr.
nk her mutlu olan kimse, gzn kendini mutlu eden eye diker ve kendine mutluluk veren sevdiinden bakasna meyletmez. Trkede "gz aydn
olmak" derler.
Ve Dvd- Kayseri (k.A.s.) hazretleri onunla karr eder ifdesinde iki
ma'n zikrediyor: Birincisi " kf harfinin stnl okunuuyla "mutluluk":
ve ikincisi "kf harfinin esreli okunuuyla "karr" ma'nsdr. "Mutluluk"
ma'nsna olunca, metnin ma'ns "Onunla mutlu olur"; ve "karr" ma'ns
alndnda "Onunla karr eder" olur. Kn ve Bosnev erhi'nde de bu
zhlar vardr.
imdi gz mahbbun grlmesinde karar klnca, muhabbet eden mahbb
ile berber bir eyde ya'n sr grnme yerlerinden bir eyde, mahbbun dnda bir eye bakmaz. Nitekim Ms (a.s.)a ate sretinde tecell edici olmu
idi. Ve ayn ekilde bir eyin gayrsnda yan sr olmayan zevk ve manev
zt tecelller gibi olan bir eyin dnda mahbbun gayrna bakmaz. nk
gz ma'kun cemlini seyretmede sbit ve karar klm olduu zaman,
ma'ka mensp olan baka bir ey bile olsa o seyirden ayrlp o eye bakmaz.
Eer bakarsa o seyirden mahrm kalr. nk gz iki eyin seyri arasn birletiremez.
te namazda muhabbet edenin gz mahbbun mhedesinde karar
klm olduundan dolay Hak Tel hazretleri, namazda kblenin vey secde
mahallinin dnda olan yerlerle ilgilenmeyi yasaklad. nk bu mahallerin
dnda bir eye bakmak, kulun namazndan eytann kapt bir eydir. Ve
namaz klann bu ilgisi eytann kendisine Msllat olmasna frsat verir. Sebebi udur ki: Namaz klan baka bir yere bakt zaman bakna birtakm
sretler taklr. eytan o sretlerin kalbine olan te'srleri vstasyla bozuk fikirler aktarr. rnein namazda iken gz gelip geenlere takldnda, gzel
bir kadn grr. lh huzrda eytan o sret vstasyla ehevn hislerini harekete geirir. Tabi'ki o namaz, namaz olmaz. Bundan dolay namaz klann
1106

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

kendisini eytan ve nefsin ayartmalarndan ve tahrklerinden korumak iin


kblesine vey secde yerine bakmas zorunludur. Aksi halde onu mahbbunun
mhedesinden mahrm eder. Belki eer Hak, bu namazda baka mahallere
bakan kimsenin mahbbu olsayd, namaznda zhir ve kalb yn ile kblesinin
dnda bir eyle ilgilenmezdi.
nsan bu hs ibdette ya'n namazda, bu mesbede midir, deil midir?
Ya'n Hakk' kblesinde hayl edip yukarda zh edilen ilh hitplar iitiyor
mu, yoksa iitmiyor mu? Kendi nefsinde hlini bilir. nk insan nefsine
basret zeredir. Ve onun kendi nefsine ilmi, dier ilminden daha kuvvetlidir.
Geri insan yle oldu, byle gitti de bunu yapamadm gibi nefsi tarafndan
bir takm ma'zeretler gsterirse de, bu ma'zeretlerinde doru mudur, yoksa
yalanc mdr? Kendi kendine yarglarsa doruluuna ve yalanclna hkmeder. nk hibir kimse kendi hlini bilmez deildir. nk herkesin kendi hli zevkdir. Kii kendi nefsini herkesten daha iyi bilir.

Daha sonra namaz denilen iin baka bir taksm vardr. nk Hak Tel bize kendisine namaz klmamaz emretti. Ve o bizim zerimize salt
edici olduunu haber verdi. u halde namaz bizden ve Hak'tandr. imdi O
salt edici olduu zaman, ancak hir ismi ile salt edici olur. Byle olunca
Hak, kulun vcdundan sonra olur. Ve o kulun kblesinde dnsel vey
takldi bakyla onu hayl ettii Hak'tr. O da kendisine mahss inanndaki ilhtr. Ve isti'ddtan o mahall ile kim olan ey dolaysyla eitli olur.
Nitekim ma'rifet-i billhtan ve riften sorulduunda, Cneyd
(rahimehullh) "Suyun rengi kabnn rengidir" dedi. Ve o dosdoru cevptr
ki, onun zerine bulunduu eyle haber verdi. imdi O, bizim zerimize
salt edici olan Allh'tr. Bundan dolay biz namaz kldmzda bizim iin
hir ismi hsl olur. Byle olunca biz onda tahakkuk etmi oluruz. Nitekim
kendisi iin bu isim hsl olan kimsenin hli hakknda biz zikrettik. u
halde onun indinde hlimiz dolaysyla oluruz. imdi bize ancak bizim getirdiimiz sret ile bakar. nk Msll (namaz klan), yarta birinciden
sonrakidir (30).
Ya'n yukarda bahsedilen taksimden sonra "namaz" denilen ey iin Hk
ile kul arasnda baka bir taksm dahi vardr. Ayrnts udur ki: Hak Tel
Kur'n- Kerm'de bize kendisi iin namaz klmamz emrettii gibi;
Huvellez yusall aleykm ve meliketh li yuhricekm minez zulmti
ilen nr, ve kne bil mminne rahm yan O ve melekleri ki sizin zerinize salt eder; karanlklardan aydnla karmak iin; O, m'minlere Rahmdir (Ahzb, 33/43) yet-i kermesinde, kendisi de bizim zerimize salt
edici olduunu beyn etti ve haber verdi. u halde, saltn bir tr bizden
Hakk'a ve bir tr de Hak'tan bize dnktr.
1107

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Hak, bize salt edici olduu zaman, kendisinin "hir" ismi ile salt edici
olur. Bu i'tibr ile Hakk'n zuhru kulun vcdundan sonradr. Ya'n Hak tarafndan olan bu slt, kulun vcdundan sonra olur. Nitekim Hakk'n Gafr
ismi ile tecellsi, kulun vcdundan ve ondan gnh kmasndan sonradr.
Demek ki Hak, kulun vcdundan sonradr. Ve kulun vcdundan sonra olan
Hak, kulun namaz klarken kblesinde dnsel vey takldi gryle hayl
ettii Hak'tr.
Ve bu hayl edilen Hak da, inanlarda olan ilhtr. Ya'n inanta bulunann kendince inannda bulunan Hak'tr. Ve pek tabdir ki, inanta bulunann inannda var olan hayli sret, o inanta bulunann vcdundan sonra
var olur; ve bu inanlardaki ilh, inan shibinin isti'dd dolaysla eitli
olur. Ve isti'dd onun eitlendirildii mahaldir. nk mutlak Hakkn belirli
bir sreti yoktur. Belki zt ile mahallin isti'ddna gre tecell edicidir. Nitekim ma'rifet-i billhdan ve riften sorulduu zaman, Cneyd-i Baddi
(k.A.s.), hazretleri: "Suyun rengi, kabnn rengidir" buyurdu. Ve bu yle bir
doru cevaptr ki, Hz. Cneyd hlin hakkatini haber verdi. nk su nasl
renksiz ve sretsiz ise, mutlak zt dahi ylece sretsiz ve renksizdir. Ve su nasl bulunduu kabn renginde grnr ve o kabn ekline girer ise, mutlak zt
dahi kab mesbesinde bulunan grnme yerleri dolaysyla grnr. Bu
ma'nya ireten Mevln Celleddn-i Rm (r.a.) efendimiz buyururlar:
Tercme: "Ey hacca gitmi olanlar, neredesiniz, neredesiniz? Ma'k buradadr, geliniz, geliniz. Eer sretsiz olan ma'kun sretini gryor iseniz
efendi de sizsiniz, hne de sizsiniz. Ka'be de sizsiniz!"
Sonu olarak mutlak olan zt btn vasflardan ve sretlerden mnezzeh
olmakla berber btn sretlerden aa kmaktadr. te bundan dolay inanta bulunan, cz'i inan shibi olunca, onun inanc dolaysyla ona tecell
eder. Ve inanta olan ilh hakkndaki ayrntlar uayb Fass'nda geti.
imdi inanta bulunann inanc dolaysyla kblesinde hayl edilmi olan
Allah, bizim zerimize "salt edici" olan Allah'tr. Bundan dolay biz Kblemizde hayl ettiimiz inanlardaki ilha kar namaz kldmz zaman,
hir ismi bizim iin hsl olur. Ve biz o isimde tahakkuk etmi oluruz. nk
nce Hakk' hayl ettik, daha sonra namaz kldk. Bu ekilde elbette sonraki
oluruz. Nitekim bize salt edici olan inantaki ilhn bu hir ismi ile salt edici olduu yukarda zikredilmi idi.
u halde biz Hak indinde halimiz dolaysyla oluruz ve isti'ddmz dolaysyla onu ne sretle hayl etmi isek, bize ancak oluturduumuz bu sret
ile bakar ve bize o sretten tecell edici olur. nk gerek ehdet leminde ve
gerek hayl leminde, hi bir sret yoktur ki mutlak Hak ondan aa kmasn ve tecell edici olmasn. Ve salt edicinin hir ismi makmnda tahakkukundan dolaydr ki, ona "Msll yan salt edici" denilmitir. nk
1108

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

"Msll" szlkte "at yarnda halbede, ya'n msbaka mahallinde, birinci


gelen attan geri kalan ikinci"ye denilir.

Ve onun klln kad alime saltehu ve tesbhahu yan "Her bir ey saltn ve tesbhini bilir" (Nr, 24/41) sz, her ey Rabb'inin ibdetinde,
sonraya braklmadaki rtbesini ve tenzhden onun isti'ddnn verdii
tesbhini bilmektedir, demektir. imdi hibir ey yoktur ill ki o, Halm ve
Gafr olan Rabb'ine hamd etmekle tesbh edicidir. te bunun iin biz lemin tesbhini birer birer ayrnt zere anlayamayz. Ve bir mertebe vardr
ki, onda zamr ve in min eyin ill ysebbihu bi hamdih yan Hi bir
ey yoktur ki, kendi hamd ile onu tesbh etmesin (sr, 17/44) sznde,
tesbh edici olan kula ittir. Ya'n bu ey "kendi hamd ile" demektir. imdi
bi hamdih sznde olan zamr, eye it olur. Onun zerine olduu sen
ile demektir. Nitekim biz inanta bulunan hakknda dedik ki, muhakkak
o, ancak kendi inannda olan ilha sen eder. Ve nefsini ona balad. Ve
onun amelinden olan ey, ona dnktr. u halde ancak kendi nefsine sen
etti. nk muhakkak san'atn metheden kimse, hi phesiz sanaty
metheder. nk onun gzellii vey irkinlii, sanatya dnktr (31).
Ya'n "Msll yan salt eden" szlkte "sonraki" ma'nsna olunca, Hak
Tel hazretlerinin klln kad alime saltehu ve tesbhahu (Nr, 24/41)
ya'n "Her bir ey saltn ve tesbhini bilir" sz, her ey Rabb'inin
ibdetinde sonralkta rtbesini ve tenzh trnden kendi isti'ddnn verdii
tesbhini bilir, demek olur. nk kesf izf vct ile taayyn etmi olan her
bir grnme yeri, kendi vcdunun Hakk'n vcdundan sonra olduunu
bilir. Ve ayn ekilde kendi isti'dd tenzh trnden ne gibi bir tenzhi gerektiriyorsa onu bilir. nk bu bili o grnme yerinin kendi nefsini bilmesi demektir.
Byle olunca aynlardan Halm ve Gafr olan Rabb'ine hamd ile tesbh
edici olmayan bir ey yoktur. Ve burada Rabb'in bu iki isim ile zikrinin sebebi
budur ki: Her bir "ayn"a isti'ddnda gizli olan kemlt Halm olan Rabbi tarafndan n-be-n nezketle ve yavalkla bilinen kaderi zere indirilir. Eer
iddetle ve tek seferde inseydi, o "ayn"n ona tahamml olmazd.
Ve ayn ekilde Gafr olan Rabbi her bir aynn imkn dhilindeki noksanlklarn ve zulmetini rter. te her bir eyin Halm ve Gafr olan Rabbine,
kendine mahss hamd ile tesbhi bulunduu iin biz btn lem paralarnn
tesbhini birer birer, ayrnt zere bilemeyiz. nk bir eyin gayr olan ey, o
eyin kendi nefsini bildii gibi, o eyi bilemez.
Ve bu yette bir mertebe vardr ki, o mertebeye gre ve in min eyin ill
ysebbihu bi hamdih (sr 17/44) ya'n "Hi birey yoktur, ill ki o ey
kendi hamd ile tesbh eder" sznde "bi-hamdih"deki zamr, tesbh eden
1109

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

kula dnk olur. Ya'n bu ey, kendine mahss olan hamd ile tesbh eder, demektir. Byle olunca "bi-hamdih" szndeki zamr eye ittir ki, o ey sen
trnden ne gibi bir sen zerine bulunmakta ise o sen ile tesbh eder, demek
olur. Nitekim biz kendine mahss inan shibi olan kimse hakknda dedik ki:
Muhakkak o kimse, ancak kendi inannda hayl ettii ilha sen eder ve nefsini ona balar. Oysa bu inantaki ilh o kimsenin amelinden hsl olan bir
eydir.
Ve bir amel edicinin ameli ise tabi'ki kendisine dnktr. u halde Hakk'
kendi inannda hayl edip onu cd ettikten sonra, o inanndaki ilha sen
eden kimse, kendi nefsine sen etmi oldu. nk yaplm olan bu ilh, inan shibinin san'atdr. Ve san'at metheden kimse, phesiz sanaty metheder. nk yaplm o eyin gzellii ve irkinlii sanatya dnktr.

Oysa kendi inanndaki ilh, ona bakc olan kimse iin tasarlanmtr.
O, onun san'atdr. imdi kendi inanndaki ey zerine onun sens, onun
kendi nefsi zerine senasdr. Ve bundan dolay onun gayr olan inanlar
zemmeder. Ve eer insf edeydi, onun iin bu olmaz idi. u kadar var ki,
muhakkak bu kendine hs ma'bd shibi, Allah hakknda kendi inand
eyde, kendinin dndakilere i'tirzndan dolay bunda phesiz childir.
nk eer Cneyd'in dedii Suyun rengi kabnn rengidir szne rif
olsayd, onun inanta bulunduu eyi, her bir kendine mahss inan
shibine teslm ederdi. Ve Allah Tel'y, her srette ve her inanta rif
olurdu. Bundan dolay o, ya'n kendine hs ma'bd shibi, zn shibidir,
bilici deildir. te bundan dolay Allah Tel Ben kulumun zann indindeyim" buyurdu ki, ister mutlaklatrsn, ister kaytlasn, ona ancak kendinin inan sretinde zhir olur demektir (32).
Ya'n kendine hs inan shibinin hayl ederek bakc olduu ilh kendi
tarafndan tasarlanmtr. Ve bu hayl edilen ilh bu kimsenin san'atndan
ibrettir. Bu ilh zerine sen ettii zaman, kendi nefsi zerine sen etmi
olur. te bundan dolay o kimse, kendi inannda cd ettii ilhtan bakasn
kabl etmez ve bakalarnn kendi inanlarnda oluturduklar ilh zemmeder. Nitekim Kur'n- Kerm'de bu kendine hs inan shiplerinin hline
iret olarak buyurulur:
Yekfuru badkm bi badin ve yelanu badkm (Ankebt, 29/25)
ya'n "Ba'znz ba'zsn inkr eder ve ba'znz ba'znz lnetler."
Ve eer bu kendine mahss inanta bulunan, insf etseydi, kendilerine
mahss inanlardan hibir inan zemmetmez idi. u kadar var ki, bu kendine hs inannda hayl ettii hs ma'bdun shibi, Allah hakknda bakalarnn inanta bulunduu eyde kendi inannn gayrna i'tirzndan dolay bu
zemmetmesinde phesiz childir. nk Cneyd-i Badd hazretlerinin
1110

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Suyun rengi kabnn rengidir szne rif olsayd her bir kendine hs inan
shibinin inannda hayl etmi olduu inantaki ilh da teslm eder idi. Fakat Hakk'n grnme yerlerinin isti'dd dolaysyla aa ktn bilmedi.
Hakk'n kendine olan tecellsini tasdk etti ve kendinin dnda olan grnme
yerlerinde olan tecellsini inkr etti. Ve Allah Tely her srette ve her inanta rif olmad. Bundan dolay bu hs ma'bd shibi , zan shibidir, bilici deildir.
te kendine hs inan shiplerinden her birisi zan shibi olduu iin Allah Tel "Ben kulumun zann indindeyim" buyurdu. Ya'n kul Hakk' kendi
inannda ister mutlaklatrsn ve ister kaytlasn, Hak ona ancak kendi inanta bulunduu srette zhir olur, demektir. Ya'n kul btn kendine mahss
inan sretlerinde Hakk'n tecell edici olduuna inanta bulunursa, ona mutlaklk zere tecell eder. Ve eer kendine hs inan ile kaytlarsa, o kimseye
onun kaytl inan sretinde tecell eder.

imdi inanlarda oluan ilhn snrlar olur. Ve o da, onun kulunun


kalbinin kapsam olduu ilhtr. nk mutlak ilh bir eye smaz. nk
O, eynn "ayn"dr ve nefsinin "ayn"dr. Oysa bir ey hakknda kendi
nefsine sar ve smaz denilmez. yi anla! Ve Allah hakk syler ve doru
yola hidyet eder (33).
Ya'n her bir inanta bulunann kendi inannda hayl ettii ilh snrlara
tbi' olur. nk her bir kendine hs inanta bulunan, kendi inan olan ilh
kabl edip dierlerinin kendilerine hs olan inanlarn reddetmekle, bu ilhn snrlarn dierlerinin snrlarndan ayrm olur. Ve bu snrlara tbi' olan
ilh da, kendi kulunun kalbine san ilhdr. nk mutlak ilh hi bir eye
smaz. O mutlak olan ahadiyyeti yan teklii ile her eyi ihta etmitir. Bundan dolay ne kadar hiss, hayl, vehm, akl, zann ve ilm sretler varsa hepsini zt ile ihta eder. nk zhir ve btn ancak ondan ibarettir.
Byle olunca mutlak olan ahadiyyet zt btn eynn "ayn"dr. Ve bu
mutlak ilh kendi nefsinin ve ztnn ayndr. Oysa his leminde rf gerei bir
ey hakknda, kendi nefsine sar vey smaz denilmez. nk smak ve
smamak iki muhtelif ey arasnda sz konusu olur. eyin nefsi ise bir olan
ayndr. Ve o ey, nefsinin ayndr. Bundan dolay eyin nefsine smas ve
smamas gereksiz sz mahalli olamaz.
Fakat Kur'n- Kerm'de:
vesia rabb klle eyin ilm yan Rabbim ilmi ile hereyi kuatmtr (En'm, 6/80) ve rabben vesite klle eyin rahmeten ve ilmen yan
Rabbimiz, Sen hereyi rahmetle ve ilimle kuattn (M'min, 40/7)

1111

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

buyrulmas, ilh bantlarn her eye kapsam olduu ma'nsn barndrmaktadr. nk ilim ve rahmet ilh bantlardandr. Ve Hakk'n bu bantlaryla btn eyya sd aktr. Ve bu bahsin ayrnts "kalbiyye hikmetin"de geti.
Bu incelikleri iyi anla!
Hak Tel hazretleri kmillerin lisn ile hakk syler ve kendisine ynelen
tliplere de, srt- mstakmi gstermekte rehber olur.

El hamdu lillhi rabbil lemn

Biti: 17 Temmuz 1918 aramba, ezn sat 11.45

1112

Fussul-Hikem Tercme ve erhi

Muhammediyye Fass

Hz. eyh
eyh-i Ekber 560 hicr senesi Ramazannn 17. Pazartesi gecesi
(28.07.1165) Endls'te ehdet lemine ayak basmlar ve 638 hicr senesi Rebu'lRebu'lhhirinin 22. Cuma gecesi (10.11.1240) amda veft buyurmular ve amn dndnda Slihiyye isimli yere defnedilmi
defnedilmi
mitir.
KabrKabr-i erfi mehr ziyretghtr. u halde mbrek mrleri 77 sene 7 ay
olur. Hz. Mevln (r.a.) efendimiz hicr 604 senesinde doduklarna gre, bu
trihte cenbcenb- eyheyh-i Ekber efendimizin 44 yanda olmalar lzm gelir. Hz.
Mevln 14 yanda Konya'ya babas SultnlSultnl-ulem hazretleriyle geldikleri srada,
eyh--i Ekber efendimiz ile
Hz. eyh 58 yanda olurlar. Bu trihlere baklnca Hz. eyh
cenbcenb- Mevln efendimiz ayn asrda yaam olup, gerek Konya'da ve gerek
am'da birbirleriyle grmlerdir.
grmlerdir. Ve am'daki grmelerinin Hz. eyheyh-i
Ekber'in son zamanlarna denk gelecei anlalr.
Hz. Mevln
Mevln efendimiz MesnevMesnev-i erfin 4.
4. Cildinde ( MesnevMesnev-i erf TercTercme ve erhi A.Avni KONUK 8.Kitapta):
8.Kitapta):
3380. Nitekim o Sadr- Ecell, kendi krnn nn ecel gnne kadar grd.
beytinde Hz. eyheyh-i Ekber'e iret buyurup sadrsadr- ecell ta'br etmilerdir.
[A.A. Konuk]

Cenb- Hakkn nce Resl- Ekremine (s.a.v) ve oradan dier neblere


(aleyhs-selm) ve vrisleri olan kmil evliyya (k.A.s) kesilmeksizin
devm eden ilminden; Terzi Baba hazretlerinden yansyan ilim nru ile
dzenlenmitir. Allah hepsinden rz olsun.
www.terzibaba13.com

1113

You might also like