You are on page 1of 102

TEUHID ue LEDUN

RSALELER
i

cozof

Furkan Basn

Dnce

Yayn

12

Dizisi

zgn ad:
-Risletu't-Tecrdi

Kelimeti't-Tevhd

-er-Risalet 1-Ledunniye
'

ISBN 975-7969-02-8

Dizgi

F.G.Vakf

Kapak ve Tasarm

Furkan

Bask

Fatih Genlik

Cilt

Bayrak

Eyll 1995, stanbul

Bask

Tarihi

Vakf Matbaas

mam GflZl

TEVHID

Trkesi

OZBURUN
Yusuf zkan ZBURUN
Serkan

FURKAN
Basm Yayn &
Selam
Eser

Organizasyon

Ali Efendi Cad.

No: 34/51

ars skdar / STANBUL


08 65 - 310 71 61
Faks: 334 61 48

Tel: (0216) 341

imam gazali
slm leminin en byk
Milad 1058

lk

tahsil

ylnda Horasan

hayatna Ts'da

limlerinden olan Gazl Hicr 450yresinin Ts ehrinde

balam,

ilk

fkh

bilgilerini

domutur.'
burada ho-

cas er-Radegn'den almtr. Daha sonra Crcan'a ve oradan da

Niabur'a gitmitir. Crcan'da zamann

tahsilini ilerletmek iin

limlerinden tmam'l-Harameyn el-Cveyn'den ders

Buradaki

tahsilini

almtr.

de tamamladktan sonra ilm noktada temayz

eden Gazl nl vezir Nizamlmlk'n yanna gidip bir mddet


kaldktan sonra 1091 'de Badad'daki Nizamiye Medresesi'nin

bamderrisliine tayin edilmitir. Burada gerek Seluklu devlet


byklerinin ve gerekse genel halk kitlelerinin tevecchne maz-

har olan Gazl

geni hretine ve madd imkanlara ramen bu ha-

linden derin bir rahatszlkla ve ruh hleti zerinde

meydana gelen

dalgalanmalarla derslerini brakt, talebelerle iliiini kesti. Elde


ettii bilgiler ve dnyev

makamlar kendi ruhunun ve kalbinin

a-

doyurmaya yetmedi. Kendi ifadelerinden rendiimize gre


Badad'daki bu drt yllk mderrislik hayatndan sonra am'da,
Kuds'te, Mekke'de, Medine'de ve Ts'da geen onbir senelik bir
inziva hayat vardr ki Gazl'yi Gazl yapan da asl

Hicr 499-Milad

yatna balad. Bu

105-6

ylnda Niabur'da

ikinci tedris

bu yllardr.

tekrar tedris ha-

dnemi de uzun srmedi. Ts'da

yanna bir medrese ve bir tekke yaptrd. Hicr 505-Milad


1111 ylnda vefat edinceye kadar hakikat ilimlerinin renim ve

evinin

retimiyle

urat.

Geriye bir insan mrne

smas

g sayda

iradn devam ettirip


duasna nail oldu. Bu sebeple

pekok eser brakt ve yzyllardr manev


btn slm lmenin muhabbet ve

"Hccet'l-slm"

namna layk

grld.

Ruhu

d olsun...

NDEKLER
1.

Blm
11

Tevhd Rislesi
2.

Blm

Ledn

66

Rislesi.

67

Mukaddime..

lmin stnl
Nefis ve

nsan Ruhu

M41MMIM**

70
73
81

lmin Ksmlar.
Tasavvuf lmi

lim Tahsilinin

Yollan.

limlerin Tahsilinde Ruhlarn Mertebeleri

Ledn lmin Hakikati ve Lzumu

89
97
101

NSZ NVTN BRKA SZ

Sevgili

Okuyucu!

nsz

niyetine

kaleme alman ve senin dikkatine sunulan bu

dnld ve uzunca yazlmas tasarland halde


buna muvaffak olunamamtr. Hem iinde bulunduumuz zaman
ve zeminin, hem de hlet-i nahiyemizin bu trden meseleleri (ilm-i
yaz, etraflca

ledn, tevhd v.s.) ifade


gsterilebilir.

mas

Bununla

(ya da hi

etmeye msait

birlikte

olmay

bir sebep olarak

bu kadar nemli ve

anlalmamas)

sebebiyle kimi

yanl anlal-

zaman istismara
yazmamak bizim

maruz kalan bu nemli konulara dair hibir ey


iin doru deildi. Ksaca sylemek gerekirse, zerinde

dnme

ve notlar alma ihtiyac

duyduumuz

bir

bir sredir

konuda ahs ka-

ksmn yine de seninle paylamadan edemedik.


Belki bizim baaramadmz sen baarrsn, bizde "uyanmayan"
naatlerimizin bir

"uyanr" diye elinde tuttuun kitabn konulannn


ruhuna dair birka hususu ksaca, birer anekdot eklinde kaydedi-

hakikatler sende

yoruz...

zel anlamyla deil de genel anlamyla "ledn ilmi" hayat-

mzn her safhasnda ve her annda hl,


btn insan
bi

durumlarmz

aslnda her yere, her

harekt,

iine almaktadr.

eye

sirayet

dn

Hava,

v.s. gibi

veya su

gi-

etmi durumdadr. nk

ehadefte herey "lem-i gayb" ile irtibatldr ve lem-i


ehadet lem-i gayb tarafndan ( her eyle her eyde) epeevre

"lem-i

nsan

iinde

sebepler leminde ilim tahsil etmede

bulunduu

(ilimden ne anlyor ise) zerine

den

"kesb" ve "talep" vazifesini

yapmak bakmndan muhtelif vesilelere mracaat edip ahs teebbste bulunduunda; yani kitaplara bavurmak, kainat ve kanuni*

larn

inceleyip aratran bilimleri (fen)

renmek

artlar altnda bir sebep-sonu ilikisi ierisinde

sadece ""malumat, veri,

kar

dokman ya da

eyann

bilgisi"ne

gi,

ilk elde

ular, eyaya

Ama

eyann ehade-

tanma), "hakikat", "nur" ve "hikmet" haline dnp insan-

da kalb ve ruh bir "uyana"


le ile

madd

sadece hayal ve akl dzeyinde bir muhatabiyet ya$ar.

sonuta btn elde edilenlerin "marifet" (Allah'


tiyle

v.s gibi

mmkn

vesile

oluu ancak

ikinci bir

muame-

olmaktadr: Akldan kalbe bir kpr atp btn

dokman, malumat ve

bil-

effaflatrmak, yak-

verileri eritmek,

klnmak.

mak....

Bylece hikmet ve marifet nimetine mazhar

te ilm-i

btn, ilm-i gayb, ilm-i ledn eklinde tabir edilen hakikati

zannmzca bu meyanda dnmek daha isabetli


lm-i ledn denilen, ismi var cismi yok
bilinden olan bu hakikati akla

zmrd- anka ka-

stramamaktaki

ilgili.

temel problem-

anlayamamak ve

ikisini birbi-

Halbuki her "kesb"

ayn zaman-

lerden birisi "kesb-vehb" meselesini

rinden klliyyen ayrmakla

bir

olacaktr.

bakldnda "kesb",
ama "itikad ve kudret dairesi"nden bakldnda "vehb"tir. Herey
da "vehb"tir. Herey "sebebler dairesi"nden

her an bir "Vehhab- Z'l-kram" tarafndan "verilmektedir.

Kesb'in iinde vehb'i grememek ilmin sadece kat sebep-sonu

snrl artlar iinde elde edilen bilgi ve kltr ynlarndan ibaret olduu zehabn uyandryor. nsann mahiyetinin ne kadar geni ve engin olduunu anlayamayp inzinciri iinde

san sadece

kalnarak, sadece

bir

"akl

ten akl' kalb'ten

varl"

kopuk

olarak grmekten kaynaklanyor. Za-

bir vaziyette kendi

bana

ve kendine

ait

olarak

dnmek

de

bal bana bir

san kalp, ruh, akl, hayal, sr

ve

ltife

fecaat arzediyor. Halbuki in-

ve daha pekok manev az

v.s. gibi

denilen ince, hassas hislerden

Bu erevede dnldnde

ise,

mrekkep

bir mahluktur.

ilm-i ledn; cz' iradenin

sarfedilmesinden sonra ruha ilka edilen bir nurdur,

hayatmzdaki i,

Pratik

faaliyet ve

diyebiliriz.

dncelerimizi kendi es-

babperest (nedenselci) zihin kurgumuz ve

anlay

biimimizle

dorudan doruya kendimize maledip kendi ahsmzn bir eseri


bildiimizden dolaydr ki alma, gayret ve renmelerimizin tek
failinin kendimiz olduunu varsayyor ve sonuta kendi "aln terimizle" elde ettiimiz eyleri hesaba katp, sadece kendi "rettiklerimizi" dikkate

ayan

buluyoruz.

Bu tasavvurumuzun

"ilm-i iman", bir "ilm-i tevhd" olabileceini hi

haricinde bir

mi

hi

dn-

myoruz.

Once

pratik

hayatmz

ve iinde

mahede

edilenler (cz'iy-

koparlp (haa!) sebeplere isnad ediliyor. Bunun


dolayl bir tezahr olarak da ilmi sadece fkh, tefsir, kelam, fizik,
yat) Allah'tan

kimya, biyoloji kitaplarnda yazlanlardan ibaret sayabiliyoruz.


Halbuki gerek ilim, insan ruhunun eyann hakikatlarn (sa-

dece

eyann kendisini

veya tasvirini deil) blmesidir.

mlkn deil melekutunu bilmektir hakik

ilin

Eyann

)
mam

Gazl Hazretleri Risale-i

Ledn niye

;inin

daha

ilk

cmlelerinde aslnda ilm-i ledn'nn (dolaysyla !m-i iman ve


ilm-i tevhd'in) artlan n ortaya koymaktadr:

"Hamd, has kullarnn (havas)

kalplerini velayet nuruyla tez-

yin eden, nefislerini inayetin en gzeliyle terbiye eyleyen, irfan sahibi limlere dirayet anahtarlaryla tevhd

kapsn

aan Allah'a

mahsustur."

Burada, "has kullarnn (havas) kalplerini velayet nuruyla tez-

yin eden" demekle;


lin

hem

ve amel-i a-

kalplerin ancak iman, takva

esasna dayanan "velayet nuruyla" ziynetleneceini, hem

kal-

bin velayet nuruyla sslenmesinin has kul (havas) olmaya, yani

Mabud

olarak her hareket, itikad ve amelinde sadece btn esma-i

hsna'nn

sahibi Allah-u Teala'y

mektedir.

Aynca "tezyin eden"

si

syle-

ibaresinde kalbin ziynetlendirilme-

iini Zt- Akdes'e raci klmakla kiinin kendi

sa'y'i

bana

kesb'i

ve gayretiyle, peyderpey reniiyle (taallm) kalbini aydn-

latp, teyzin edemeyeceini,

nu

bal olduunu

tanmaya

belirtiyor.

nsana den

ram ve at'y kabule msait

bunun

bir "fazl,

ikram ve at" olduu-

vazife ise, kendi nefsinde bu fazl, ikbir

zemin hazrlamas, yani

efkat ve tefekkr uuruyla nefsinin terbiyesine alma-

acz, fakr,

sdr. Sebeplere

tevessl ve iradenin sarfyla birlikte dergh-

ilhiye'ye bir tr duada

Devamnda,

bulunmasdr.

"...nefislerini inayetin

en gzeliyle terbiye eyle-

yen" demekle; nefislerin terbiyesinin ancak "inayet"le

duunu,

srekli bir

mmkn ol-

terbiyeye talib olan kiinin kainatta ve kendi ftratnda

dercedilmi olan kanunlara uygun davranmakla inayeti celbedece-

ini ve bylece Rabb-i Rahm'i tarafndan

"inayetle" terbiye olu-

nacan zmnen sylemektedir.


"...irfan sahibi limlere dirayet

almas"

iki

anahtarlanyla tevhd

kapsnn

temel arta balanmaktadr. Birincisi, "irfan sahibi

lim olmak" (sadece lim olmak deil); ikincisi

ise "dirayet

anah-

tarlarn" kullanmaktr. "rfan sahibi lim" olmak meselesinde

"akl ve kalbin ittifak"n anlamak ve


yetle (yani akleden kalbin

gr ve

fetanet sahibi

eyann

ikisini

birden kullanp "dira-

melekutuna in

bir keskin

oluuna) mazhariyeti anlamak mmkndr

kanaatindeyiz.

Vesselam...

ZBURUN
Serkan ZBURUN

Ysuf zkan

10

TEVHD RSLES
(Risletu't-Tecrdi f Kelimeti't-Tevhd)

TEVHD

RSALES

MUKADDME
an yce olan Allah'a mahsustur. Salt ve selm Pey-

Hamd,

gamberimiz Hz.

Muhammed

(s.a.v)'e,

onun

ve ashabnn

zeri-

ne olsun.

slm

leminin

gamberimiz
illallah

mmtaz simalarndan

Muhammed

benim kalemdir. Bu kaleye giren kimse azabmdan kurtu-

La
de

mam Gazl, Pey-

Mustafa (s.a.v)'dan vrid olan; "La ilahe

lur"^ mealindeki kuds hadsi

leye

olan

ilahe illallah,

snanlar

byk

u ekilde izah ediyor:

bir kale ve tevhidin

bayradr. Bu

ka-

ebed saadet ve sonsuz nimeti; bu kaleye girmeyip

darda kalanlar ebed ekavet ve azab hak ederler.


Eer bu kelime [kelime-i tevhid] senin kalbini epeevre ku-

atan

bir sur

olmazsa ve bu kelimenin ruhu, bu dairenin merkezin-

deki noktay tekil edip; tevhidin saltanat, nefsini, heva ve hevesten

korumayp, eytanlar kalbine

girerse, kalenin

dnda kalm-

sn demektir.
Sadece

dilinle la ilahe illallah

demen

sivrisinek

kanad arl-

nca ve zerrece kymete sahip deildir.


O halde bu kelimeden nasibinin ne kadar olduunu iyice dn. ayet

tevhidin

mnsn kavram,

"Allah onlarn kalplerine

iman

ruhla [nur] desteklemitir.'*

yazm

ruhuna nfz etmisen;

ve onlan kendisinden

mealindeki yet-i kermede ifadesini


-

(1)

(2)

bir

Ebu Nuaym, bn-i Neccar ve bn-i Askir rivayet etmitir.


Mcadele Sresi, yet 22

RSALES

TEVHD
bulan,

mahlukatm

Muhammed (s.a.v) ve yzyirmibin


nimete kavumusun demektir. Bylece

efendisi Hz.

ksr nebinin nasibi olan

dnya ve

mahsulatn

hiret

veliler defterine

elde eder, her

iki

cihanda saadete erer,

(3)
yazlr ve "lem-i fazl"dan saylrsn. Zira Allah-

u Teala bu hususa dikkat ekerek;

"Kim

Allah'a ve peygambere

ite onlar, Allah'n nimet verdii peygamberler,


sddkler, ehidler ve slihlerle beraberdir. Onlar ne gzel dostturitaat ederse,

lar.

Bu byk

nimet Allah'tandr. Hereyi laykyla bilen olarak

Allah yeter" buyurmutur.

ayet tevhtdden
ibaretse; "Bedevler

(4)

nasibin bu kelimeyi sadece dille sylemekten

iman

ettik dediler.

Fakat slm'a girdik deyin.

Eer

man

De

ki; siz

henz kalblerinize yerlemedi.

Allah'a ve resulne itaat ederseniz Allah

amellerden hibirinin

Rahmdir'^

nafklarn

mnafn

sevabn

iman etmediniz.

yaptnz

gzel

size eksik vermez. Allah Gafr'dur,

yet-i kerimesinde

akland

gibi byle bir hal,

m-

Abdullah bin bey bin K'b bin Sell ve yzbin


nasibidir ki Kur'n- Kerm'de bu duruma iaret edilmi

reisi

"Ey Muhammed! Mnafklar sana gelince 'Senin phesiz Allah'n resl olduuna ehadet ederiz' derler. Allah, senin kendisinin peygamberi olduunu, bunun yannda mnafklarn yalanc
(6)
olduklarn bilir" buyrulmutur. te bu durumda sen, dnya ve
bir
hirette hsrana uram kimselerden olursun ki bu hal apak

ve:

(3)

icm-i Fazl: AMah-u Teala' nn fazl- keremiyle muamele edip hidayete erdirdii kimselere denir. Zdd lem-i adl'dir. Gerekte bu kavramlar insanlarn
iyi

ve kt taraflarn sembolize etmekte olup, kitabn

(4)

nuyla ilgili geni aklamalar mevcuttur.(ev.)


Nis Sresi, yet: 69-70

(5)

Hucurt Sresi, yet, yet 13

(6)

Mnfikn

Sresi, yet:

14

ileriki

sayfalarnda ko-

TEVHD

RSALES

ziyandr. Bununla birlikte lem-i adl'in, Allah


terine kaydedilirsin. Nitekim,

fklar cehennemin en

alt

dmanlarnn

def-

Kur'n- Kerm 'de; "phesiz mna-

tabakas ndadrlar. Onlara bir

yardmc

da

bulamayacaksn" buyurulmutur. (8)

La

ilahe illallah, bir kaledir. Fakat

ve yalan

inancn kurarak tahrip glleleri

fak balyozlanyla onu


iine

dman girip tevhidin izlerini

lerinize

La

gibi kimselerin

fiillere

yansyan ak-

mnsn

alm ve onlar

kupkuru

[Buna ramen], "Dorusu Allah

suretle

sizin suret-

deil sadece kalplerinize bakar" buyurulmutur. (9)


ilahe illallah'

lakrdlar
bir

yok etmi,

ni-

mlkiyetlerini [vcutlarn] ihlal ederek on-

lardan kelime-i tevhidin

babaa brakmtr. n

kar iftira

atmlar, ekavet ve

ykmaya yeltenmilerdir. Bu

karartm, mesken

sini

mnafklar ona

mns gitmi

sadece birtakm harfler ve

kalm ise bu, kelime-i tevhid kalesinin mndan yoksun

ekilde yalnzca

dille

anlmasdr. Nasl

ki

atei anmak

dili

yak-

myor, suyu anmak bomuyor, ekmei anmak doyurmuyor, klc


anmak kesmiyorsa ayn ekilde kelime-i tevhid kalesini sadece dille anmak da kiiyi ktlklerden (Allah'n rzas dahilinde olma-

(7)

lem-i Adi: Allah-u Teala'nn adaletiyle muamele edip terkettii, haktan

(8)

uzaklatrd kimselere
Ni Sresi, yet: 145

denir. (ev.)

(*)

muhterem bu son cmlede tevhidin hem mn, hem de hal ve tavrlardaki yansmalar bakmndan bir kiiden uzaklamasnn beraberinde getirecei manev ve madd yoksunluk, oraklk halini ifade etmek istiyor. (ev.)

(9)

Feth-i

Mellif-i

Karaman,

Krk Hadis Tercmesi

15

TEVHD RSIyES
Halk arasnda sylenilegelen
hibir kimsenin dili

yanmayaca

bir sz vardr:
gibi,

"Ate demekle

bin dinar demekle de hi

kimse zengin olmaz."

Sz kabuk, mn zdr. Sz sedef ise, mn incidir. z


maynca kabuu neylersin. ncisi olmayan sedef neye yarar.
Kelime-i tevhidin szckleri ve mns, ceset

ie yaramad gibi, bu ifade de


mns olmakszn hibir fayda salamaz.
Ruhsuz

ceset bir

lem-i

mnsn

kelime-i tevhid'in

fazl,

alp, suretiyle

hem

dlarn, mansyla

ile

ol-

ruh gibidir.

[kelime-i tevhid]

suretini,

hem de

ilerini sslediler.

Bylece dnya ve ahiret nimetlerini elde ettiler. Ve KelmKadm [Kur*n- Kerm] onlara ehadet ederek aadaki yetlerle
onlar tasdik
hipleri

O'ndan baka

baka ilah

yoktur.

lem-i adi
lar.

"Allah, melekler ve adaleti yerine getiren ilim sa-

etti:

Onlar

ilah

olmadna

ahitlik etmilerdir. O'ndan

O azzdir, hakimdir.'*"

ise kelime-i tevhdin

dlarm

bu szle

mnsn deil,

suretini

ssleyip, ilerini kfre boyadlar.

sebeple kalpleri simsiyah ve kapkaranlktr. Onlar, zahiren


rnerek, birtakm dnyev emellerine ulatlar.
ret-i

ilahiye'den bir rzgr esip, onlarn

onlar kfrlerinin

ald-

karanlnda

zayf

n
Oysa

ki

iyi

Bu
g-

yarn kud-

sndrerek,

brakverecektir. Nitekim; "Onlar

ate yakan kimseye benzerler

Allah

evresini

aydnlatmak

klarn

karartnca onlar karanlklar iinde kr bir halde brak-

iin

ki

Sardrlar, dilsizdirler, krdrler, bu yzden doru yola


(l,)
dier bir yette; "Allah mnafklarn yadnmezler" buyrulmu,

mtr.

lanc olduklarn
(

10)

(1 1)

bilir" ifadesiyle

l-i rarn Sresi, yet:, yet

Bakara Sresi, yet 17-18

onlarn yalanc olduu belirgin

RSALES

TEVHD
klnmtr.'

Heva ve

hevesine, altn ve

gmne kulluk edip duruyorken,

La ilahe illallah demen herhangi bir mn ifade eder mi? Sana;


"Ey inananlar! Yapmadnz birey hakknda niin yaptnz
sylersiniz. Yapmadnz eyi yaptnz sylemeniz Allah katnda byk bir sutur" eklinde hitap

Kur'n- Kerm' deki


ve hevesini ilah edinen,

lan

ve

yalancln yzne

u yetten ders almak lazmdr:

bilgisi

olduu

halde Allah'n

"Heva

artt, ku-

ve kalbini mhrledii, gzn perdeledii kimseyi grdn

m? Onu

Allah'tan

(tezekkr) misiniz !"

baka kim doru

gme

yola eriti rebi lir.

Dnmez

(14)

Sen hevana, altn ve


altna,

edilir

gme

peresti

etrrtektesin.

phesiz

ve gzel elbiselere peresti eden kimse helak

ol-

mutur.
Btn

ilgini ailene

ve evine yneltmi, mal ve oluk-ocuu-

na meyletmiken tam anlamyla "La ilahe


sn. Zira fiiliyatn

yalanlad

illallah"

demi saylmaz-

her sz merduttur. Lisan- hl, ko-

numa dilinden daha fasihtir.


Her daim "La

eer kalbinde mn meybaka birisine snman, bakasndan

ilahe illallah" diyerek

olumusa, Allah'tan
korkman ve yardm istemen gerekmez.
vesi

(12)

Mnafkn

(13)

Saf Sresi, yet: 2-3

(14)

Csiye Sresi, yet: 23

Sresi, yet:

17

TEVHD

RSLES

Allah-u Teala: "Sen 'La ilahe


la Cinsiyet

peyda edersen, ne biz senin

kim Allah

iin...

illallah'

iinse,

hu duyarsa Allah

der ve bizden

ne de sen bizim

iin oluruz,

Allah da onun iindir.

bakasy-

Kim O'na kar

o kimseyi korur. Kulum! Niin benden baka-

sna snrsn! Halbuki hereyin dizgini benim elimdedir. Ben


mlkn gerek sahibiyim ve mlkmde dilediim gibi tasarruf
ederim. Bu lemde ancak benim dilediim olur ve herey ancak
benim irademle vuk bulur. O halde benden bakasna snma,
benim rahmetimden midini kesme! Zira ancak kafirler benim
metimden midi

keser.

rah-

Cezamdan, sadece gnl beni arzulayanlar

kurtulabilir" buyurarak;

"Allah'n rahmetinden midinizi kesme-

dorusu kafirlerden bakas Allah'n rahmetinden midini kesmez" yetiyle bunu teyid etmitir. (l5)
yin,

"La

ilahe illallah"

lafzn sadece

dilinle sylyor

kalbinde hibir semeresi olmuyorsa sen


tevhidin

mns

ve bu szn

Eer kelime-i
k, "srr"nda

mnafksn.

kalbinde ise mmin, ruhunda ise

[kalbteki vedia-y ilah ve ltife] ise mkifsin. Birinci nev

avama,
barla

ikincisi havssa,

ilki

kalbin

ncs havss- havssa

basiretin;

Bu

iti-

sdkn; ikincisi
ncs mkaefe ve mahede-

mndan yoksun, mcerret

inirahnn ve

aittir.

iman

bir haber-i

nin meyvesidir.

Kalbin tasdiinden yoksun, yalnzca dille iman ettiini syle-

yen

bir

kimse olmaktan sakn. nk, kelime-i tevhd kyamet g-

n senin aleyhinde ahitlik edip; "Ey Allahm! Ben bu kiiyle bun-

(15)

Ysuf Sresi,

yet:

87

18

RSALES

TEVHD

ca yl arkadalk ettim bir kere dahi bana hrmet etmedi,

hakkm

demedi" diyecek.

Demek

ki

bu kelime senin lehinde veya aleyhinde ahitlik

edecektir. lem-i fazl'dan isen lehinde; alem-i adi 'den isen aley-

hinde ahitlik edecek. O, lem-i fazl cennete girene kadar onlarn

cehenneme gidene dek onlarn aleyhinde aite; "nsanlarn bir ksm cennete, bir ksm da lgn

lehinde; lem-i adi


hitlik eder.

alevlerin

bulunduu cehenneme

iaret eder.

girer" yet-i kerimesi

bu noktaya

(I6)

Kelime-i Tevhd'in evveli kfr, hiri imandr. Alem-i adi sa-

dece "La ilahe" diyerek kfre dtler. Oysa ki onlara;

durmayn,

"Kapda

ieriye gein" denilmiti.

Kur'n- Kerm 'de bulunan; "Ey iman edenler! Allah'a, peygamberine, ona indirdii kitaba ve daha nce indirmi
taplara inann.
rini

Kim

olduu

ki-

Allah', meleklerini, kitaplarn, peygamberle-

ve ahiret gnn inkr ederse, phesiz koyu bir

sapkla dal-

mtr" yeti bu minval zere ele alnmaldr.


lem-i fazl, asl vatana (vatan- asl) ulam, yani "illallah"
menziline varm kimselerdir ki onlar: "Peygamberler ve mminler
(17)

ona rabbinden indirilene inandlar. Hepsi Allah'a, meleklerine,

ki-

taplarna, peygamberlerine iman ettiler" eklinde tavsif edilmiler-

dir.

(16)

r Sresi, yet:

(17)

Nis Sresi, yet: 136

(18)

Bakara Sresi, yet 285

19

RSALES

TEVHD
"La
ve

ilahe" diyerek lem-i adl'den saylanlarn ilki lanetlenmi

kovulmu eytandr.

"llallah" kelimesini telaffuz ederek iman

bahesine giren ve lem-i fazl

snfna dahil

dem'dir. Bu nedenle lem-i adi


lem-i fazlnkinde ise

imdi "La

dem

listesinin

(a.s)'in ismi

olan

en

ilk

kimse

ise

Hz.

banda eytann,

yazldr.

ilahe" menzilinde durup da kfre

den eytana

m, yoksa "illallah" -diyerek imana eren dem (a.s)'e mi iltihak ettiini iyice dn. Sakn eytana uyma. Eer eytann yolundan gidersen dem'in yolundan sapm olursun, onunla olan ban kop-

mu olur ki o vakit eytan vasflarla muttasf olursun.


"Allah, iblise; 'Haydi

nemde

git,

onlardan sana kim uyarsa

hepiniz tam bir ceza

ile

Ve

bil ki

sana:

cehen-

cezalandrlrsnz. Vesveselerinle

gcnn yettiini yerinden oynat, onlara kar yaya ve atl askerlerinle haykrarak yr, onlarn mallarna ve ocuklarna ortak ol,
onlara vaadlerde bulun' dedi.
iin

eytan sadece onlan aldatmak

yet-i kermesiyle nida olunur.

vaadde bulunur"

lah-u Teala sana adaletiyle


ait listenin

Ama

muamele edecek

bana kaydedip

iblisin

(,9)

ayet

Al-

olursa seni lem-i adle

ordusuna dahil eder. Yok

eer

fazl-u keremiyle davranacak olursa seni lem-i fazln defterine ya-

zp dem'in safna katar.


"La

ilahe" lafz "illallah" lafzna

ayrlmamas gereken

tek bir szdr.

bal

"La

olup, ikisi, birbirinden

ilahe" zehir ise, "illallah"

olmayan zehri ien kimse nasl helak olursa,


ayn ekilde "La ilahe" deyip "illallah" demeyen kimse de helak
olur. Kukusuz zehirden sonra panzehir ien kimse nefsini dizginpanzehirdir. Panzehiri

lemitir. Nefsine sahip olan kimse


birbirinden ok farkldr.

(1

9)

sr

Sresi,

yet 63-64

20

ile,

nefsini helak

eden kimse

TEVHD
'La ilahe'yi
i

RSALES

'illallah' izgisine

kavuturmadka,

sen, kelime-

tevhid kalesinin harabelerinden birinde kalrsn. 'La ilahe' kale-

nin

yans olduu

iin

dier yans olmakszn

maz. Nitekim Allah-u Teala, "La ilahe

buyurmutur.
kale

kale

illallah

halde sen 'La ilahe'yi 'illallah'a

tm rkn ve ksmlaryla tamamlanm

drt rkn vardr.

Ayn

ekilde 'La ilahe

tamamlanm olbenim kalemdir"

baladnda,

olur. Zira

illallah'

her kalenin

drt kelime olup,

herbir kelime tevhid kalesinin bir rkndr. Suret itibariyle

byle

olduu

gibi,

mn ynyle de

bu

durum

byledir.

Tevhid kalesinin rknlerini ylece sralamak mmkndr:

Namaz,
lime-i

oru, hac, zekt, (bir de kale olarak nitelendirdiimiz) ke-

ehadet. slmiyet bu

be esas zerine kurulmutur.

Ey kardeim bilmi ol ki, insanlk ehrindeki


kalbin korumasndadr. Bu ehrin sakinlerinden olan

tevhid kalesi
kulak, gz, el

ve ayak kalbin klesi ve hizmetisi olup istemeseler de kalbin


emirlerine

uymak

mecburiyetindedirler. Evet, bu uzuvlar kalbin

teklerini yerine getirmek,

ona muhalefet etmemek zere yaratl-

mlardr. Kalbin emretmesi


tar,

ayak yrr.

is-

Eer kalp bu

zerine gz bakar, kulak duyar,

el tu-

uzuvlara bu hareketlerin aksini emre-

derse yine yaparlar. Ksaca, bunlar kalbe itaat etmek zorundadrlar.'

ayet

kalb mlknde zulmediyorsa emrindeki uzuvlar zu-

yaplmasnda kullaMesela, gze haram eylere bakmasn, kulaa kt szleri

lm, fesad, muhalefet ve inat gibi kt ilerin


nr.

dinlemesini; el ve

onlar hakikati

ayaa

haramla meguliyeti emreder ki bylece

gremez ve duyamazlar. "Sardrlar,

21

dilsizdirler,

TEVHD
krdrler.

Bu

cehennem

iin

sebeple

doru

RSLES

yola dnmezle^"(20, ve; "Andolsun

ki,

de birok cin ve insan yarattk, onlann kalpleri var-

dr ama anlamazlar, gzleri vardr ama grmezler, kulaklar vardr


ama iitmezler. Bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da aadr-

te gafil olanlar bunlardr" yetleri bu noktaya temas etmekte-

lar.

dirler.^

taat

Kalb kendi memleketinde adaletle hkmederse, bu uzuvlar


ve ibadet etmekte kullanr. Yani, gze iyiye, gzele bakmasn;

kulaa faydal

eyleri dinlemesini,

dier uzuvlara da hayr ileme-

emreder ki bunun neticesinde bereket balar, kalbin meydan

lerini

Peygamber Efendimiz

(s.a.v.):

o iyileince bedenin hepsi

iyileir,

temizlenir, saflar. Bunlara iareten

"Bedende

bir para et

vardr

ki

o hastalanrsa bedenin hepsi hastalanr.


tur

te

o kalptir" buyurmu-

(22)

Kelime-i tevhid; kaps,


kale olup,
dir.

kapcnn hakkn

kapcs

vermeden

ve bekisi olan
ieri

salam

bir

girmek mmkn deil-

Yani 'L'nn srrndan gemeden 'illa'nn isbatna varamazsn.


Gerekte sen, bireyi menf veya msbet klamazsn. nk,

meaO

olan

cyin de

ey zaten menfdir ki nefyedilemez.

isbata ihtiyac yoktur.

Hakeza msbet

bir-

Menf menfdir, msbet de msbet-

'tir.

'L ilahe

karn

illallah' drt

kelime, oniki harf gibi grnmesine

gerekte bir kelime ve drt harften

ibarettir.

18

(20)

Bakara Sresi,

(21)

A'raf Sresi, yet: 179

(22)

Buhari Kitabu'l-mn, 1/19, b.39; Darim, By':

yet:

22

RSALES

TEVHD
Allah lafz mutlak bir

doru

olup, inkn ve nefyi

deildir. 'L ilahe' ifadesi de mutlak

mnda

mmkn

bir nefiydir. Zira bir

eyin skutu ve vcudu tasavvur edilmedike nefyedilemez. Nitekim L harfi, sbutu ve vcudu tasavvur edilebilen bireyi nefyet-

mek

baka tanrlarn mevcudiyeti


mnsnda olmayp; ei ve benzeri, orta ye zdd olmayan Aliin kullanlr.

lah'n

varln

Yani bu,

tekid ve tesbit

iin

kullanlmtr. Bunun

aksini

vehmeden kimse mriktir. 'L ilahe illallah', gerek ilah srlarn


ve gerekse O'nun varlnn zerinde bulunan haric tozlan temizleyen bir sprgedir.

Hakk'n

tecellisine

Dvd

lah-u Teaia

Bu

sprge, kalb

ar'n

temizleyerek Cenab-

mazhar, nazarna mahal

(a.s)'a:

"Ey Dvd! Bana

olur.

Bu

itibarla

Al-

bir ev temizle de ora-

da kalaym. Gkler ve yer beni iine alamazken

mmin kulumun

tertemiz kalbi beni iine ald" buyurmutur.

Masivaya nazar edip kirlendiin, ilim ve derece stnlne


gvendiin ve varlk leminde Allah'tan bakasn grdn sre-

Ne zaman eyay hereyin sahibi


delil klp, onlarda hakk grrsen

ce "L ilahe" nefyi senin iindir.


olan Allah'n birliine (tevhd)

ite o an 'L'dan kurtulur 'illa'ya ularsn.

"Allah de, sonra da onlan brak, daldklar bataklkta oynaya23 *

dursunlar."*

Bu

anmay brakr,
nin tam

yette belirtildii gibi sen ne

bk olan Allah'n zikriyle

anlamyla Allah demi

olur,

23

zaman

megul

fn eyleri

olursan kelime-

masivadan yz

evirirsin.

RSALES

TEVHD

"Allah" kelimesini oluturan

si

olan

elif,

lam ve ha harflerinden

biri-

Allah'n kendi ztyla kaim olduuna, mahluklarla

elif;

herhangi bir alakasnn

olmadna

Hakk'n tm mahlukatn gerek

Lam; Cenab-

iarettir.

olduuna

sahibi

Ha

delalet eder.

harfi ise gklerde ve yerde olanlarn hepsinin Hd'sinin Allah ol-

duunu belirtir.
rin

Nitekim Kur'n- Kerm 'de "Allah gklerin ve ye-

nurudur" buyurulmutur. (24)

Bunlar yle arlamak da mmkndr:


kendi nimetini her tarafa

Lam halkn

yaymak

Elif,

Cenab- Hakk'n

suretiyle halk ile lfet ettiine;

ak

ve

bu nkteleri

Hak'tan yz evirdiine; Ha, Allah dostlarnn

mohabbet iinde kaldklarna

airin

iarettir.

biri

ekilde m'sralara aktarmtr:

Elif,

halkla lfet etmek

Lam, knamaktr eytan


Ha, O'nun akyla
Ve...

comak

Uyarmaktr insan
m.

Basiret gzn a! lemdeki

herey 'L

ilahe illallah' der.

"Yedi gk, yer ve bunlarn arasnda bulunanlar O'nu tebih eder,

O'nu hamd

ile

anlamazsnz.

rnda yle

(24)
(25)

tebih etmeyen yoktur. Fakat

siz

onlarn tebihlerini

O Gafur ve Halm'dir."*25 Bu hakikat airin msrala*

dile gelmitir:

Nr Sresi, yet: 35
sr Sresi, yet: 44

24

RSLES

TEVHD
Herey de vardr apak

bir yet

O'nun birliine eder delalet

Tevhid gneinin sadece senin zerine


sn.
saf
ra

Bu i

doduunu mu

sanr-

senin bildiin gibi olmayp, kular dahi O'nun iin saf

olmu, O'na dua ve tebih etmektedirler.

kyasla daha stn, daha azametli ve

dier mahluklaoluunuz mkellef

Sizin

faziletli

olmantzdandr. Yoksa size ihtiyaca binaen bu zellikler verilmi


deildir. yilik ve stnlk Allah tarafndan verilmi bir nimet olup

Kur'n- Kerm 'de buna temas

nolunu

edilerek:

"And

olsun

ki,

biz insa-

kldk, onlarn karada ve denizde gezmesini saladk, temiz eylerle onlar rzkl andrdk, yarattklarmzn pek o-

undan

erefli

stn

kldk" buyrulmutur. (26)

Allah-u Teala

sizi

ademiyet srrndan varlk sahasna getirmi

ve size kulluk vazifenizi yerine getirerek, Allah'n birtek

anlamanz emretmitir.
ihtiya sebebiyle

vahdaniyet

sfatnn

deildir. Zira
dir ve

veya

Sizlere vcut verilmi


ilah

olmas herhangi

bir

olduundan ve
bulunduundan dolay

sfatlarn size muhta

sizin ehadetinize

O'nun sfatlan

olduunu

hibir

inkrcnn inad nedeniyle

ahidin ehadetine

gizli,

25

bal

bal deil-

rtk bir hale gelmez.

RSALES

TEVHD
Yarasalar dahi gnein
surlu

olmas

varln

sebebiyle onu gremezler.

ekilip uyurlar. Onlar gecenin

salarn

gne

gzlerinin

bu

Fakat gzlerinin ku-

bilirler.

Gne dounca

yerlerine

varlnn da farkna varrlar.

grememesi gne

klarndan

Yara-

deil, onlarn

klan grebilme kabiliyetinin olmayndandr.

Allah-u Teala ezel ve ebiddir. ster ehadet edin, ister inkar


edin; yani isteseniz de istemeseniz de

ederseniz bu

eer

O'nun

ezeliyet

kis hdis olan

varl,

byledir.

sfatndan hasl olan

inkr ederseniz, bu hibir

ebed olan bireyin

bu

ey

nk

Yok

ezel

bal deildir.

bireyin mevcudiyeti kadm olan bireye

Bu muhta olu Kur'n- Kerm'de ylece

ehadet

nasibinizdir.

ifade etmez.

hdis olan bireye

Eer

ve

Bila-

baldr.

ifade edilmitir:

"Ey

insanlar! Siz fakrsiniz. Allah ise Gan'dir, Hamd'dir. Dilerse sizi

yok

eder, yeniden yaratr [Halku'n-CeddJ.

Bu

Allah'a zor deil-

dir."

Eer

sen fakr isen, Allah'n huzuruna zenginler gibi;

isen azizler gibi;

zayf

isen gller gibi gelme.

zelil

Allah'n divanna

fakrn itiraf ederek gelirsen bilmi ol ki sabreden fakirler


CVnun yannda olurlar. Zelil ve kalbi krk bir vaziyette varrsan
phesiz O, kalbi knk olan kimselerle beraberdir. O'nu anarak gitaczini,

tinse

O senin yanbamda olur. Nitekim: "Beni ann ki ben de sizi

anaym" buyrulmutur. O'na muhabbetin varsa; "Allah onlan sever, onlar da Allah' severler", O'na yaknlk peyda ederek geldinse; "Kim bana bir kar yaklarsa, ben ona bir kula yaklarm,

(27)

Fhr Sresi,

yet: 15, 16, 17

26

RSALES

TEVHID

kim bana yryerek gelirse, ben ona koarak gelirim. Kulum nafile
ibadetlerle bana yaklar, ben de onu severim. Sevdiim zaman
onun gren gz, duyan kula, tutan eli ve yryen aya olurum.

Kulum artk benimle grr, benimle duyar, benimle tutar, benimle


28
Hatta yle ki "Kulum, a kaldm
yrr" srrna mazhar olursun.*
beni doyurmadn, hasta oldum halimi sormadn" denir. Bunun zerine kul: "Sen nasl ackrsn, sen lemlerin rabbisin" der. O da:
"Benim kullarmdan biri hastaland, sen onun hal ve hatrn sormadn. zzet ve cellime andolsun ki, onun hal ve hatrn sormu
olsaydn beni onun yannda bulurdun" der.
*

Tevhidi sermaye yap. Lzumsuz eylerden arn. Zenginliini


fakirlik, azizliini zelillik olarak telakki, et.

Zikrullah iar edin.

lah muhabbet, kaftann; takva, gmlein olsun.

emniyete ihtiyacn varsa, fakirlii azk, kalb

Aza, binee ve

krkln binek, zikri

emniyet edin. Muhabbetullah -yegane dost bil. Yolculuunun maksat

ve gayesi O'na yaklamak olsun.

Eer yaptn bu ticarette kr ettinse bil


zarar ettinse

ki

hereyi kazanm;

hereyi kaybetmisin demektir.

Yapm olduun bu ticarette alc m, yoksa satc m olduunu

bir

dn. ayet alc

doruluk
ten

doru

yerine

yolu

isen zarar

sapkl

etmisin demektir ki:

"te onlar

aldlar da alverileri kr getirmedi. Za-

bulamamlard"* 29

yet-i kermesine;

yok eer sat-

c isen kr etmisin demektir ki; "Allah phesiz Allah yolunda sa(28)

Buhari, Kitab- Rikak 7/190, b.38; Tabcrn, Hz.


etmitir.

(29)

Bakara Sresi, yet: 16

27

mamc

(r.a.)'den rivayet

TEVHD RSLESt
vap,

ldren ve ldrlen mminlerin canlarn ve mallarn

Tevrat, ncil ve Kur'n'da sz verilmi hak olarak cennete


karlk

satn almtr. Verdii sz Allah'tan daha ok tutan kim

vardr. yleyse

tr"

ilah

yaptnz al-verie sevinin, bu byk bir kazan-

kelamna muhatap

olursun.

(30)

Hangi gruba dahil olduunu anlamak


"Mminler, Allah

anld

okunduunda imanlar
dilerine

zaman

O'nun yetleri
gvenen, namaz klan, ken-

yerli yerince sarfedenlerdir."

O anldnda kalbin titriyor, azalarn rperiyorsa:


yumuar"

ve kalbleri Allah'n zikrine

musundur.

(32)

Bu durumda

u yeti oku:

kalbleri titreyen,

artan, rablerine

verdiimiz nzktan

istersen

yetinin

(31)

"Onlarn

Eer,

cildleri

srrna mazhar

ol-

sen satclar gruhuna dhil olan kim-

selerdensindir.

Yok eer senden bu

gibi haller

sadr olmaz, L

ilahe illallah

sz duvar veya tavan gibi herhangi bir szden farksz olursa


sen alclar grubundansn.
ri

u yet sana veyl okumaktadr: "Kalble-

Allah' anmak hususunda

bunlar

apak

bil ki

katlam olanlara yazklar olsun. te

dalalettedirler.

*
Allah'n yetlerinden nasibi olmayan kimsenin 'La ilahe
lah'

illal-

demesi ona fayda salamaz. Zira kalbi mndan yoksun olan,

yetlerden nasibi olmayan kimsenin, puta ve haa tapan kimseden,

(30)

Tevbe

(3 1 )

Enfai Sresi, yet: 2-3

(32)

Zmer Sresi,
Zmer Sresi,

(33)

Sresi, yet:

yet:

23

yet:

22

28

RSLES

TEVHD

tatan veya kumdan hibir fark yoktur. "Sonra kainleriniz yine ka-

tlat, ta

daha kat oldu. Nitekim talar arasnda iinden

gibi hatta

rmaklar aldayan, yanlp su kanlar vardr. Allah korkusundan

yaptklarnz bilmez deildir" yet-i


kerimesi bu noktalara dikkat ekmesi bakmndan ok mhimyuvarlananlar vardr. Allah

dir.

04

Mslmann

kalbi, yette belirtildii zere

olursa kafirin kalbi nice olur. Tevhid ehli ve

olan kimse bu

sen

durumda olursa

kafirlerin

O'nun

ta

gibi

zikriyle

kaskat

megul

ve gafillerin halini artk

dn.

O
Gaflet uykusundan

un anda anlattn

uyandn,

anlar, sylediini bilebilirsin.

nce anlayp sonra anlatmakla ve

rolundun.

sarholuk batandan kurtuldu-

ilkin bilip

phesiz

ki

sen

sonra bildirmekle em-

halde bilmediin eyi syleme,

anlamadn eyi

an(lat)ma.

Kelime-i Tevhdi, iyice anlamadan, kalbinde zmlemeden

sylyorsan hakikatte onu sylemi olmazsn. Nitekim Kur'n-

Kerm'de: "Vay o namaz klanlarn haline ki onlar kldklar na-

mazdan

gafildirler"

buyrulmutur. (35)

yleyse, Allah' zikrettiinde heryerin kalb kesilmeli; O'nun


iin

konutuun

kesilmi

vakit her

yann

dil

Olmal, O'nu her tarafn kulak

bir vaziyette dinlemelisin ki

olmayasn. Bir air

(34)

Bakara Sresi,

(35)

M'n

demi ki:

yet:

74

Sresi, yet: 4-5

29

souk

demire eki

vurmu

RSLES

TEVHD

lrm aknla seni her zikrediimde


Gafletinle derim mahrumiyet ve hzne
Kalb

kesilirim

Ne ac

"

kalr, ne elem, yanar teinde

'L ilahe

man

gnlmn her titreyiinde

illallah'

sultan insanlk ehrine hkim

senin evinin ierisinde yegane

hkmran o

olduu

za-

olur. Hibir ya-

banc evine giremez. Kendi evinde hkmn gemez. Orada kalp


kalmama hrriyetin elinden alnr. Malum olduu zere hkmdar
bir ehri ele geirdii zaman orann altn stne getirir, orann
gururun azla

Ayn ekilde, senin de kibrin tevazuya, okluk


kanaat etmeye, varln yoklua, bk olma hevesin

fn olmaya,

tm kt sfatlarn

azizlerini zelil klar.

iyiye inklab eder. Zahir stnl-

n hakik stnle dner. irkin sfatlarn aac kknden kesikfr ve atalet dikenleri

lir,

lenir;

ve

ezilir,

iman ve tevhid fesleeni oraya

tefrd fidanlar yeerir.

verir.

dikilir.

Orada Allah' tenzih

Bylece senin gzel sfatlarn oalr?

"Verimli toprak rabbinin izniyle

rn

tebih ve temsil yongalar temiz-

iyi

rn

verir.

orak toprak kt

te biz kreden millet iin yetleri bylece yerli yerin-

(36)
ce aklarz" yeti bu meseleyi veciz ekilde aklamaktadr.

Her sultann saltanat ve hkmranl

vam

eder. Lakin

onun saltanat
(36)

"La

ilelebet

ilahe illallah"

devam

30

mddet de-

bu kuraldan mstesna olup,

edecektir.

A'raf Sresi, yet: 58

belli bir

Hkm

ncekilerin ve

TEVHD
sonrakilerin isteine

RSALES

baklmakszn

herkesi kuatm, gklerde

kaplamtr. Kur'n- Kerm 'de buna


"Gklerde ve yerde bulunan herkes Rahman 'a kul olarak

ve yerde olanlarn hepsini


iaretle:

buyrulmutur. (37)

gelecektir"

Bunlarn bazs ak-u evkle, ve itaat etmi bir halde; bazs


da istemeyerek, zoraki bir ekilde O'nun huzuruna gelirler. "Gklerde

ve yerde olanlarn hepsi

ister

istemez Allah'a secde ederler.

Glgelen de uzayp ksalarak O'na secde etmektedir" yet-i


kermesi bu konuda sylenenlere delalet eder. (38)
"Rabbin ademolunun belinden zrriyetlerini alm ve: 'Ben

deil miyim' diye onlar kendilerine ahit tutmutu.


'Evet buna ahidiz' dediler. Bu, kyamet gn 'Biz bundan habersizdik' dememeniz iindi." (39) Bu yeti
ekilde tefsir etmek
mmkndr.
sizin rabbiniz

lem-i

fazl isteyerek, lem-i adi istemeyerek; 'Evet,

sen bi-

zim rabbimizsin' dediler. Allah-u Teala, onlar dem(a.s)'in belinden kardktan sonra iki frkaya ayrd. lem-i fazl dem(a.s)'in
sanda, lem-i adi solunda yer ald. Bunun akabinde AHah-u Teala

her iki gruba da anlama, iitme ve

ha sonra onlara hitap


hepsi

etti

konuma melekesi

ve onlar kendilerine ahit

Allah'n birtek olduunu ikrar

ettiler

verdi.

tuttu.

Da-

Onlarn

ve dc "Evet, sen bizim

rabbimizsin" dediler.

Bu
ki;

grubun ikrarlar arasnda ok ince

iki

lem-i

fazl isteyerek,

bir

hemencecik o nda; len

k vard. yle
-i

adi ise iste-

gevek bir eda ile 'Evet' dedi. Onlardan du ekilde sz


lnmas kyamet gn 'Bizim bundan haberimiz yoktu' demememeyerek,

leri iindi.

(37)

Meryem

(38)

Ra'd Sresi, yet 15

(39)

A'raf Sresi, yet: 172

Sresi, yet:

93

31

TEVHD
Bu frkalarn

RSLES

lem-i kudretten lem-i hikmete gemesiyle bir-

kendilerinde gizli bir ekilde bulunan 'Allah'n

likte

varl

ve

kmtr.

lem-i

fazl ilerindeki

bir inanla 'Evet'

demek

suretiyle szle-

birlii' fikri kendiliinden ortaya

bu sese kulak vererek tam


rini

tutmular; Alem-i adi

bir halde 'Evet'

dedii

ise

doruluuna tam

iin verdikleri

olarak

inanmam

ahde vefa gsterememi,

msak bozmulardr.

te bu sebeple Allah-u Teala lem-i fazl medh-u sen ile anve;

"Onlar Allah'n ahdini yerine

getirirler

ve

andlamay

boz-

mazlar" buyurmutur. (40)

Alem-i adle
ra

ise

onlar knayarak: "Allah'a sz verdikten son-

ondan cayanlar, Allah'n bititirilmesini emrettiini ayranlar ve

yeryznde bozgunculuk yapanlar yok mu.

te lanet ve cehennem

onlar iindir" eklinde hitap etmitir.(41)

Allah'a

kar

verilen

bu 'Evet' sz, kyamet meydannda,

lem-i fazlin emanete riayet etmeleri sebebiyle lehlerinde; lem-i


adlin emanete

hyanet etmeleri nedeniyle aleyhlerinde ahidlik ya-

par.

Daha sonra

rine

ehadet edecek olan

Kerm 'de

bir kitap

yazl olduu, herkesin zegnderilir. Bu hakikat Kur'n-

u ekilde belirtilmitir:

"Her insann amelini boynuna

herkesin amellerinin

dolarz ve kyamet gn onun

bn
riz."<

oku!

iin

Bugn hesap grc

Ra'd

Sresi, yet:

20

(41)

Ra'd

Sresi, yet:

25

(42)

sr Sresi, yet: 13-14

'Kita-

olarak senin nefsin sana yeter' de-

42)

(40)

alm bir kitap karrz.

32

TEVHD

RSALES

Allah-u Teala, seni nefsin zerine ahid tutarak, verdiin sz

unuttuunu, zlim ve chil olduunu sana hatrlatr. Bylece sen


ikrardan inkra

dtn kabul

edersin.

"Allah phesiz Allah yolunda savaarak ldren ve ldr-

mminlerin nefislerini ve mallarn

len

Tevrat,

ncil ve

cennete karlk satn

Kur'n'da sz verilmi bir hak olarak

mtr. Verdii

yaptnz
'kalbin'
'kalb'

ey

al-

sz Allah'tan daha ok tutan kim vardr. yleyse

al-verie

deil de

yaratlm

sevinin,

'nefsin*

bu byk bir kazantr" yetinde

(43)
Zira
satn alnmas dikkati ayandr.

olan hibir

eye

kle olmaz. Mevcudattan hibir

onu alamaz. nk kalb Hak'dan gaynsyla nsiyet kurmaz,

Allah'n zikrinden
itibariyle

baka

bireyle tatmin olmaz. Kalb bu konumu

alnp satlamayan,

Allah'tan

bakasna boyun emeyen

hr bir kimseye benzer.

Nefis

Zevk ve
ise

ise

lezzetlere olan meyli sebebiyle

alm-satm
Bu

byle deildir. O, ehvan eylerle tatmin olur.

onlarn

esiri olur. Esirin

caizdir.

anlatlanlar eriat

kabnn

zahirinden taan birka damla,

ak

vaktine
baz krntlardr. Bilindii zere, szn
Sen arndn zaman szn de arnr, sen bulandn an o

zahir ilmin

gredir:

da bulanr.
'Nefis'

ve 'kalb' meselesine

u ekilde de yaklalabilir: Kalb

halkla deil Hak'la; nefis ise Hak'la deil halkla


iin,

kalb yerine nefis satn

(43)

Tevbe

Sresi, yet:

alnmtr.

1 1

33

megul olduu

TEVHD
Nefis kt sfatlar ve
iin afet blgesi,

huylar zere
tindedir.

te

RSALES

baya hasletler zere yaratlm olduu

muhalefet yurdudur. Kalb ise gzel sfatlar ve

yaratlm olduundan
nefsin kt

itaat

vasflarnn

inklab etmesi iin nefis satn

iyi

iyi

ve ibadet beldesi hviyevasflara, kalb zelliklere

alnmtr.

O
Nefis

alm-satm

ca, Allah-u Teala nefsi

Bu

eder.

hayra

Melek onu daim

gnderir.

armakla

grevli bir

erden men
kurulana dek devam eder. Nefis

surette hayra davet edip

hal aralarnda bir dostluk

arbal, boyun eecek bir vaziyete


t sfatlan

yaplnmelei ona

kefesine konulup, teslim ilemleri

gelince,

melek ondan tm k-

alr ve onu gzel sfatlarla donatr. Bylece

ranlndan iman aydnlna, tm

o,

kfr ka-

kt sfatlarn zulmetinden

iyi

sfatlarn nuruna ular.


Nefis, kfr
lefet

karanl

ve onun vasflarndan kurtulup, muha-

ve inadndan vazgeince emre boyun eer. Allah-u Teala da

ondan raz

olur.

Nefis bu

arbal

arasna girer ve: "Ey

ve mutmain tavrlaryla Allah'n kullan

nefs-i

mutmainne! Rabbini raz edecek

bir

halde ve sen de rabbinden raz olacak bir vaziyette O'na dn. Kul-

lanmn arasna ve cennetime

gir" yetine

mazhar

olur.

(44)

lem-i adlin, lem-i kudret hakknda nifaka tutulup, lem


hikmeti inkr etmesi sebebiyle onlann nefsleri satn

alnmaya layk

grlmemitir. Allah-u Teala onlann nefislerini muhafaza etmeyip,

onlan

(44)

eytann

vesveseleriyle

babaa brakmtr.

Fecr Sresi, yet: 27

34

Bylece eytan

TEVHD
onlar daima erre, ktle

RSLES

arr,

pisliklerle

onlan aldatr; ma-

yalarndaki bozuk eylere, ehvete, isyana, Allah'n bayraklarna

kar kmaya davet eder.

Bunlarn neticesinde

lar, ktl emredip, iyilii nehyeden

"phesiz

nefis

ktl emreder"

ce o nefislerin en kuvvetli

husus Kur'n- Kerm'de:


sa,

nefis deta

Nitekim

bir hale gelir.

eytan

yeti tecelli eder.

yardmcs

ve en vefal dostu

"Kim Rahman'n

zikrine

kar

ra tevhd

ve takvay ilham

nefislerine
Zira,

ahid

tuttu.

etti.

Ayn

byle-

olur.

(45)

ahid tutup,

ekilde lem-i

adli

onla-

de kendi

Fakat onlara fcur ve masiyeti ilham

"Nefse ve onu biimlendirene, ona isyan ve

itaati

Bu

kr olur-

ona eytan arkada ederiz" yetiyle beyan olunmutur.

Allah-u Teala, lem-i fazl kendi nefislerine

eytan-

etti.

ilham ede-

(46)
ne and olsun" yeti buna iaret eder.

Demek

ki,

Allah-u Teala'nn fazl- keremiyle

hidayete erdirdii kimselere lem-i fail; adaletiyle


terkettii, haktan

muamele edip
muamele edip

uzaklatrd kimselere lem-i adi denir.

Korku, akbetin ktye gitmesinden deil daha ok ilenen


ktlklerden kaynaklanr.

Allah-u Teala insanlar karanlkta yaratp, onlarn zerlerine

Zuhruf Sresi,
(46)

ems Sresi, yet: 7-8


35

fazilet

nurundan

du, isabet

serpti.

O nurun isabet ettii

etmedii kimseler

dalalette kald.

phesiz Allah-u Teala insanlar

adaletli bir

kimseler lem-i

nur suret ve kalplarda

kalblerine ve ruhlarna

iinde

yan bir

olmayp, insanlarn

yaylan hidayet nurudur. Nitekim: "Allah

gklerin ve yerin nurudur.


ki

te bu nurun
dokunmad kimseler

fazl;

lem-i adi oldu.

Bu

ekilde yarattk-

samtr.

tan sonra onlarn zerine fazilet nurunu

dokunmu olduu

kimseler hidayet bul-

O'nun

lamba bulunan

nuru,

mminlerin

bir kandile benzer.

kalplerinde-

lamba cam

iin-

cam ise sanki inci gibi parlayan bir yldzdr. Ne douya, ne


batya mensup olmayan mbarek bir zeytin aacnn yandan yadedir,

Ate demese

klr.

durumdadr.
rur.
tur.

bile neredeyse

O nur stne nurdur.

Allah insanlara misaller

yan

kendisi aydnlatacak bir

Allah dilediini nuruna kavutu-

verir.

O her eyi

bilendir"

buyrulmu-

(47)

cam ise kalbin


younluk ve ka-

Kandil, senin beeriyetin; lamba, tevhd nurun,

mesabesindedir. Kandilin beeriyete benzetilmesi

pallk sebebiyledir
daha fazla

ki,

kapal yer karanlk

aydnlatmas

effaf ve

latf

(s.a.v.)

na

benzetilmesi ieriyi ve

cama tebihi camn


o her yeri aydnlatyorsa ayn

olmasndandr. Nasl
sair

ki

uzuvlar

buna iaretle: "Kalbinde

iitir.

huu

Reslullah Efen*

olan kimsenin tm

uzuvlar hayet iinde olur" buyurmutur.

Yine
(47)

Nr

camn

d-

nedeniyledir. Kalbin ise

ekilde kalb de tevhd nuruyla


dimiz

Karanlktaki lamba

aydnl daha ok kendini gsterir.

verir,

Tevhd nurunun, lambann

ary

olur.

inci gibi bir

yldza

Sresi, yet: 35

36

benzetilmesi onun

yay-

TEVHD

RSALES

masna ve parldamasna; bu yldzn inci gibi oluu


lna, parlaklnn ziyadeliine iarettir.

Douya

aacndan

ve batya nisbet edilemeyen zeytin

dilmesi onun stn nitelikli saf

aac

dan trdr. Tevhd

yaa sahip oluu

da byle olup

cevherinin safr

ve

douya

iyi

bahse-

yanmasn-

ve batya nispet

edilemez. Yani o, putperestlie, Yahudilie, Hristiyanl'a, Dehriyye,

Mebbihe, Kaderiyye,

frkalara

ait

Mu'tezile, Cebriyye gibi birtakm

birey olmayp, yce slm dinine zg bireydir.

aacnn douda -ve batda bulunmamas demek,


tevhd aacnn semav, arz, ar, fer, ulv veya sfl olmamas
Zeytin

demektir

ki o, halktan

ayrlp, byk

bir istekle

maktadr. Bu da onun halktan ayn, Hak

ile

Hakk'a doru u-

beraber

olduu m-

nsm tar.
Yine bu

aacn

[tevhd

aac] douda

onun dnyay ve dnyev eyleri ve de


istemeyip sadece vechullah

veya batda olmamas,

ahiret ve

arzulad anlamna

onun nimetlerini

gelir.

Sen bunu; "O cenneti arzulamaz, cehennemden korkmaz" ya


da "Korku ona galip gelmedii iin Allah'n rahmetinden midini
kesmez. mit ona stn gelmedii

emin olmaz. Yani

min

bir

o,

olduu

"Ate demese
de

bu

ile

Allah'n mekrinden

mit arasndadr.

kimsenin korku veya midi

de birbirine eit

ayeti

korku

iin

tartld

(hile)

Bu bakmdan m-

takdirde, her ikisinin

grlr" eklinde de anlayabilirsin.

bile neredeyse

yan

kendisi aydnlatacak"

yan safln ve parlakln; "Nur stne nurdur" ifadesi

yan nurunun kandilin nuruna, kandilin nurunun da camn nu-

runa eklendiini

belirtir.

phesiz Allah-u Teala dilediini nuruna

kavuturur.

0
37

TEVHD
Tevhd gnei

tefrid

RSLES

semasndan

senin kalb topraklarna par-

laynca nefsan arzularn sner, beer karanlklarn yrtlr. Nitekim: "Yeryz rabbinin nuruyla aydnlanr" buyrulmutur.

Muhlis kullarn ve

sair

peygamberlerin kendilerine tbi olan

topluluklarla beraber 'La ilahe illallah'


rini

(48)

bayra

altnda yrdkle-

grrsn. Allah iin syle, senin onlar arasnda yerin var

Veya

m?

atlm bir admn mevcut mu? Elbette hayr.


uymak iin bir adm dahi atmadn, kendi nefsini hi

onlar arasnda

Sen onlara

kontrol etmedin. Bilakis ibadetlerinden nefsan nazlarn kokusu ya-

ylmaktadr. Halvetin kin ve garaz doludur. Zikrin nice

karmtr. Duru

gafletlerle

ve hareketin edepsizlik kokmaktadr. Bilmem

farknda msn, namaz klarken; "Ben yzm gkleri ve

yeri yara-

O'ndan bakasna

iltifat et-

tan Allah'a evirdim"

mektesin.

Bu

dyla deil
vakit,

halinle

de, det

dediin

O'na

m ynelmi oluyorsun? badet maksa-

olduu

bu halin Allah

halde,

zere

yeme ve imeden

iin midir? Elbette ki

elini

ektiin

deil. Nitekim bir

onun orucu ona


alk ve susuzluktan baka birey salamaz. Ve nice namaz klanlar vardr ki onlarn namaz onlara sadece ayakta durmak ve yor-

hads-i erifte:

gunluk

"Nice oru tutan kimse vardr

ki,

kazandrmtr" buyrulmutur. (49)

Allah'a yemin ederim

ki,

yalnzca ekil ve sz

kfi deildir.

Kur'n- Kerm'de "Mnafklar sana gelince; 'Senin Allah'n peygamberi olduuna ehadet

ederiz"' derler. Allah,

senin kendisinin

peygamberi olduunu, bunun yannda mnafklarn yalanc oldu-

unu bilir" buyrulmas bu hususu aklar.


(48)

Zmer Sresi,

(49)

Buhar

(50)

Mnafkn

yet:

69

Sresi, yet: 1-2

38

(50)

TEVHD RSLES!
aacn kendisidir.
Gzel bir kelime gzel bir aa gibidir. Tasdik bu aacn kk, ihlas gvdesi, ameller dallan, szler yapraklandr. Nasl ki bir aacn
Sz,

aacn yapraysa,

en deersiz eyi yapraklan

ise,

kelime-i tevhd

imann en

d de yalnzca szle

olandr.

Ey kardeim bilmi ol ki, 'La


aacdr, feer onu tasdik toprana
amellerle korursan,

onun

ilahe illallah'
diker, ihias

aac

suyu

mutluluk

ile sular, iyi

kkleri t derinlere iner, gvdesi

lar, yapraklan yeillenir ve yenimi

ho

salam-

meyveler bitirmeye ba-

Kur'n- Kerm 'de buna iaretle yle buyrulmutur: "Allah'n

lar.

ho bir sz,

ge doru olan,

kk salam, dallar

rabbinin

iz-

sal

zaman meyve veren


ho
(5,)
verdiini grmyor musun."

ki:

"Bu aacn meyvesi nedir?" diye soracak olursan, sana derim


"Onun meyvesi uyanklk, tvbe, zhd, iffet, tevekkl, teslim,

niyle her

aaca

bir

benzeterek nasl mi-

hereyi Allah-u Teala'ya smarlamak, batn ve ruhan btn gzel


sfatlar ile cisman ve zahir olan

Bu aa Allah'n

er

aalar alt ayda

tm

izniyle her
bir

meyve

iyi

huylardr."

an meyvesini vermekte olup

verirler.

Ayrca bunun meyvesi

ruhlar leminin, brlerininki ise cisimler leminin

mn ve

gdasdr.

Biri

esrar leminin, dieri suret ve izler leminin besinidir.

Tevhd

aacn yalan ve ktlk toprana diker, riya ve nifak


kt ameller ve irkin

suyu

ile sular,

ahdi

bozmak ve emaneti

fillerle

zayi etmekle

onu himayeye kalkr,

bytmeye alrsan; onun

zerine vefaszlk suyu akar, ve o, kt sz ve hezeyan


lanr. Bylece

aacn

brahim Sresi,

yet:

asyla a-

meyveleri menf bir ekilde etkilenir, yap-

raklan dklr, gvdesi rr, kkleri

(51)

di-

24-25

39

kopmaya balar ve

bir

gn

RSALES

TEVHD

kader rzgar onu parampara eder.

yle iaret
fa

edilir:

Bu

hale Kur'n- Kerm 'de

"Yaptklar her iin nne gemiiz de onu

salm toz zerreleri haline getirmiizdir."*52

etra-

'

Bu aacn
yitiren

glgcsiyle glgelenen kimse zafer

yapan

hsranda kalmtr. Ona

ebed saadete erimi, tu-

tunmayan ehavete dmtr. Onun dallarndan


yksek derecelere

km,

kazanm, onu

onu brakan en

alt

birine tutunan

derekeye yuvarlan-

mtr.

O
'La ilahe

ona

yapan

rifte:

illallah'

selamete

yce, deerli, paha biilmez bir szdr ki

kavumu ve korunmu

"nsanlar La ilahe

olur. Bir hadis-i

e-

diyene kadar onlarla savamakla

illallah

emrolundum. Bunu dedikleri zaman kanlarn benden korumu


olurlar" buyrulmutur ki burada bahsedilen koruma dnyayla ala(53)
kal olup ahiretteki koruyu daha nemlidir.

binaen ayrca: "La ilahe

Bu szn nemine

illallah

benim

Bunu syleyen kimse bu kaleye girer. Bu kaleye giren


kimse de azabmdan kurtulur" ve, "La ilahe illallah diyen kii cenkalemdir.

nete girer" buyrulmutur.

(54)

(52)

Furkan Sresi, yet: 23

(53)

Buhar ve Mslim Sahihlerinde; Ebu Dvd, Tirmiz, Nese, bn-i Mce Snenlerinde

(54)

Msned-i

Ebu Hureyre

(r.a.)'den nakletmilerdir.

Ahmed bin Hanbel

40

Bu

hadis mtevatirdir.

RSLES

TEVHD
Bu szn son dura
O'nun

biftek

vahdaniyetin bilinmesi, semeresi ise

olduunun herey tarafndan

ikrar edilmesidir.

cudata vcut verilmesi ve kainatn yaratlmas bu sebepledir.


vahdaniyetin marifeti ve ikrar
verilmez, yokluk

olmam olsayd

Mev-

Eer

mevcudata vcut

srrndan varlk kmazd. Nitekim Kur'n-

Kerm 'de: "nsanlar ve

cinleri

ancak bana kulluk

etsinler diye ya-

rattm" buyrulmutur. (55) Yani Ailah-u Teala kullarn, kendisinin

olduunu bildirmek iin yaratmtr. Ulv sfli lemler ile onlarn arasndaki tm mevcudat da kullan iin yaratmtr. Bunun
bir

iin

gk

seni glgelendirir, yer

tar, melekler korur,

ay,

gne

ve

yldzlar seni aydnlatr. Sfl varlklar da senin tasarrufun altnda-

Ksacas herey senin iin yaratlm, sen de O'nun iin, yani


O'nun birtek olduunu idrak etmek iin yaratlmsndr. yleyse
diyebiliriz ki, tm mahlukat O'nun birtek olduunu bilmek ve ikrar
dr.

etmek zere yaratlmtr. Nitekim bir kuds hadiste yle buyrulmutur: "Ben gizli bir hazineydim. Bilinmek iin mahlukat yarat-

tm."

phesiz
kendisi iin

megul

ki Allah-u Teala

yaratmtr. Oysa

tm

eyay

ki sen

kullan

iin,

kullann da

nimet vereni unutup nimetle

oldun, nimeti verene kretmedin,

onun sana

niin verildi-

ini dnmedin. Allah' unutturan her nimet nikmet, O'nu hatrlatmayan btn hediyeler beladr.

"Nimetin kr nedir?" diye merak edecek olursan cevap ola(55)

Zriyat Sresi, yet: 56

(56)

Tirmiz

41'

RSALES

TEVHD
rak deriz

ki,

nimeti vereni, sana nimet verdii iin, hamd-u sena et-

mek ve O'na
nimetleriyle

ynelmektir.

O'na

itaat

Bunu yle de

ifade edebiliriz:

O'nun

etmek, O'nu unutmamak, nimette nimet ve-

reni grmektir.

Nimetin kr nimeti artrr,


olur.

Nimete nankrlk etmek

azaba yol

aar.

niz nimetimi

Bu

basireti aar, berekete vesile

ise helaki hazrlar, zevali getirir,

"Eer krederseazabm ok etindir"

nedenle Kur'n- Kerm'de;

artrrm. Nankrlk ederseniz

buyurulmutur.(57)

Ey

insanlar!

yice

biliniz ki Allah-u

tedii gibi hkmeder, sebepsiz

verir,

Teala dilediini yapar,

zamana

is-

bal olmakszn men

olmakszn mesut eder, yaratmaya ihtiya duymakszn yaratr ve yine kre ihtiyac olmad halde kr ile imeder, hibir illet

tihan eder.

phesiz

ki ehadiyet ve

samediyet sebep ve illetlerden

Eer O'nun iradesi bir sebepten dolay olmu olsayd


(katk) olmu olurdu; yok eer bir hadiseden dolay ol-

mnezzehtir.

mahll

mu olsayd mall olurdu. Oysa ki O'nun iradesi ne mahlldr, ne


de malldr. O, sebep ve

illetleri

dan sorumlu deildir, onlar


mutur/ 5 ^

Varlklarda sadece
la

megul

olma, O'ndan

(57)

brahim

(58)

Enbiya Sresi,

Sresi,

ise

yaratandr. Nitekim;

sorumlu tutulacaklardr" Duyurul-

O vardr. yleyse sen Allah'tan bakasybakasna ynelme. O'na ulatnda

yet 7

yet:

"O yaptn-

23

di

her-

TEVHD
eye ulam, O'nu

RSALES

kaybettiinde hereyi kaybetmi olursun. Kai-

natn zirvesine ykselsen, en yce

yerlere

hazinelerinin anahtarlar sende olsa, her iki

ksan, her

iki

lemin

dnyann da mahsulat

eer sen bunlardan biriyle megul olur, aklanrAllah' unutmu ve O'ndan bakasyla megul ol-

sana verilmi olsa,


san bilmi ol

ki,

mu olursun.
Sadece dnya nimeti

ister

ve onunla yetinirsen helak

olmu-

sun demektir. Nitekim Kur'rt Kerm'de "Dnya hayatn ve gzelliklerini isteyenlere,


veririz.

ateten

orada ilediklerinin

karln

tastamam

Onlar orada bir # eksiklie uratlmazlar. Ahirette onlara

baka birey

Amelleri de

iptal

yoktur. ledikleri eyler orada

edilmitir" buyrulmutur.

boa gitmitir.

(39)

Ayn ekilde yalnzca hiret nimetini ister ve ona kanaat edersen bilmi ol ki sen bir budalasn. nk, sadece kendi eviyle megul olup,

megul

komusunu

unutan kimse bn ve aklszdr.

Rzk

ile

olup Rezzak' unutan kimse de byledir.

Yalnzca dnya nimetinden faydalanrsan hiret nimetini; sadece hiret nimetinden istifade edersen dnya nimetini kaybedersin. yleyse gerek mutluluk, dnya ve ahireti birlikte yrtmekte ve vechullah istemektedir. Aksi taktirde O'nun emrinin dkar, Allah'n iradesinin dairesine giremez, O'nunla ve

na

O'nun

iin

olamazsn. Nitekim,

bir

air

demi

ki:

Grdm ki ak kprs uzamakta bizden yana


'Haydi gein' diye nida olundu klara

(59)

Hd

Sresi, yet 15-16

43

RSALES

TEVHD
Kpry gemek

iin

yanlarna yrynce

Kpr koptu ve ben yuvarlandm mahrumiyete


Dalgalar her yanmdan tutup

Sabr tkenmitir

Ya bu karan

'artk g' dedi bir mnd

bylece kabul edersin, ya da ihtiyar kadnlarn

dinine tbi olup aczini

kede

sardnda beni

pineklersin.

Ve

itiraf

eder, evin arka

odasnda

oturur, bir

u ilah hitaba muhatap olursun:

"Siz

ilk

nce oturmaya raz olmutunuz. yleyse geri kalanlarla beraber


0 t urun : m)
l

Dnyay veya hireti arzulayan birok kimse vardr. Lakin


Hakk' isteyen kimse azzdir ve hrmete ayandr. Mridin deeri
muradna gredir, istein deeri de istenilen eyin deerine baldr. Zira halkn deeri az

nn

olduu

iin

onu arzulamann ve arzulaya-

da deeri o nisbette azdr. Deerli ve nemli olan Hak oldu-

undan

elbette

O'nu istemenin ve

isteyenin

deeri de o oranda

oktur.

Hkmdarn sarayna girmek ve onun sofrasna oturmak


yen kimse

ile

onun plne

atlm bir lei

iste-

arzulayan kimse bir

deildir.

Yine hkmdar
dileyen kimse

rmeyi
(60)

ile

ile,

onun halvethnesinde oturup

skntlarndan kurtulmak iin onunla salonda g-

isteyen kii eit olmaz.

Tevbe

konumay

Sresi, yet:

83

44

TEVHD RSLESt

Komunun komuya
ykseltirken,

bazlar da

halvethnede oturmak
receler mevcuttur.

zndan) yle
vardr."<

Bu

vardr.

tesiri

alaltr.

Baz komuluklar

insan

Hkmdarla salonda oturmakla,

ayn deerde olmayp

herbiri iin farkl de-

abir makam

hakikat Kur'n- Kerm'de (meleklerin

dile getirilmitir:

"Bizden herkesin

belli

61)

Baz kavimler bu dnyaya balandklarndan beer karanlkulv


lar onlar kaplam ve basiretlerini kr etmitir. Bylece onlar

Ala atlm lee benzeyen himmetleri dnya zevklerine ynelmitir. te byle insanlaleme deil de

rn

amelleri

settikleri

mak

sfl

boa

leme tutunmulardr.

gitmi, emelleri yok olmutur. Onlar, her an his-

ayrlk atei ve

zere

iki

kere azaba

istikbalde tadacaklar

boa

ol-

uram olurlar. u yet onlardan bahset-

mektedir: "hirette onlara ateten

ameller orada

cehennem atei

baka birey

gitmitir. Zaten

yoktur. ledikleri

yapmakta olduklar da btl-

dr."^

Baz

topluluklar da bu lemden kopmak, beer karanlklar-

dan kurtulmak

iin gayret ettiler. Riyazetle

terbiye ve tezkiye ettiler. Bylece

megul

olup, nefislerini

mesafe katetmi, dnya

ziynetle"-

terketmi oldular. Lakin zerlerinde bulunan tabiat ve beeriyete ait kalntlar nedeniyle, Hakk'n iradesine, ltuf ve ihsanna

rini

tamamen mazhar olamadlar. Fakat cehennemden

kurtuldular.

Bir millet kendilerine korkunun galip gelmesiyle eziyet yeri

olan cehennemden kurtuldu. Bir dieri midin galip gelmesiyle,

ikram yeri olan cenneti kazand.

Bu
(61

(62)

frkalar en yksekle deil de yksekle, en

Sfft Sresi, yet: 164

Hd

Sresi, yet: 16

45

mkemmelle

TEVHD

RSALES

deil de mkemmelle, en deerliyle deil de deerliyle megul


duklar
hi,

iin istikbaldeki

ol-

cehennem azabyla cezalandnlmasalar da-

ayrlk ateiyle cezalandrlmlardr. Nitenazarnda ayrlk atei, yakc ateten daha iddetlidir.

her an hissettikleri

kim

dostlar

Bir air

demi ki:

Eer musallat edilse te-i hicran


Elbet birgn erirdi cehennem tei

Souklard yalazlarla kavrulan mekn


Cierler kor olurdu ve sarard seni

Dier

bir

grup da beeriyet ve tabiat leminden ayrlp mn

lemine kanat at. Onlarn zerinde beeriyet lemine

birey

kalmam,

onlar kainat

uzaklamtr.

Kalbleri Allah'a

zulan Hak'tr.

Bu

ait

herhangi

am, mevcudat
bal

olup,

gemi, halktan
onlarn tm istek ve ar-

Hakk'n dili olduu iin onHak Teala konumaktadr. Onlar derler

gibi kimselerin dili

konutuklarnda deta
ki: "Dnya ve ukba, cennet ve cehennem ile megul olmayz. Allah-u Teala bizden raz olduktan sonra biz ne diye bunlarla uraalm. O Kdir'dir. Dilerse cehennemde de bize nimet verir, ikramda
ki bundan Allah'a
bulunur. Eer bize azap etmeyi dilerse
rz
cennette de eder. Bizler O'nun cennetini arzuladmz veya
cehenneminden korktuumuz iin ibadet etmi olursak, tereddtl
lar

sn-

ve tek tarafl ibadet edenlerden oluruz. Byle bir tutum iinde bulunan kavimler yerilerek, onlar hakknda; 'nsanlardan yleleri

hayr dokunursa yatr, bir bela gelirse yzst dnerler. Byece dnyay
da hireti de kaybederler. Bu ise apak bir ziyandr' buyurulmu
vardr

tur.

(63)

(63)

ki

Allah'a tereddtl ibadet ederler. Kendisine bir

Bizler

Hac

O'ndan bakasna ibadet etmeyiz."

Sresi, yet:

46

RSALES

TEVHD

te

bu gruba dahil olan insanlar sadece vechullah arzular;


Bunun iin Allah-u Teala onlara dnya ve hiret mlkn vermitir.

Onlar fakirlik kaftan giymi meliklerdir.

Yeme ve ime ile megul

olan kiinin Allah' sevdiini syle-

mesi yalandr. Bunun gibi cennet nimetlerini dnen, onlarla

me-

gul olan kii de yalancdr.

Gerek mnda kul olanlar yalnzca O'nun iin kalkar, oturur, konuur, hereyi O'ndan alr ve yalnz O'na bakarlar. Gzlerini Allah iin kapatrlar. Bylece O'nunla grr, O'nunla iitir.
O'nunla konuur. O'nunla tutar ve O'nunla yrr bir hale gelirler
ki buna bir kuds hadiste yle iaret edilmitir: "Ben onun kula,
gz,

eli

benimle

ve destei olurum. Kulum benimle duyar, benimle grr,


tutar...

,K64)

Allah-u Teala,

dier

insanlara vaat ettii birtakm eyleri bu

kullarna peine vermitir. Bakalarna gaib olan eyi onlara ayan


beyan gstermitir. Dierleri, bir keye serilmi bulunan seccadeleri zerindeyken, onlar arkta, garpta, ar- fertedirler. Bedenle-

olmasa da srlaryla madd lemi amlar, Hak Teala'y gzleriyle olmasa da srlaryla grmlerdir. Onlar Hakk'n gzide

riyle

yaratl sebebidirler. Yaratlm olanlar onlar


nzklanr ve yaratlrlar. Onlar ubudiyeti ve tevhidi Al-

kullan ve kainatn

sayesinde

lah'a has klanlardr ki onlara ve onlara tbi olar

Cenab- Hak, onlarn bu


buyuruyor: "Sabah

akam,

halini

Rablerinin

ra ne mutlu.

verek pt gamberine yle

rzasn

dilyerek

O'na

yal-

varanlar kovma. Onlarn hesabndan sana bir sorumluluk yoktur.


Senin hesabndan da onlara bir sorumluluk yoktur ki, onlan kovarak zulmedenlerden olasn.'*

(64)

Buhar, Kitab- Rikak 7/190,

(65)

En'm

Sresi, yet:

65 *

b.

38

52

47

RSALES

TEVHD
,

Bana 'rade nedir?' diye soracak olursan sana cevaben derim


ki: "rade, kalbi lemlerin rabb olan Allah'n sevgisine, rzasna,
isteine balamak; mal mlk terkedip, fni ve helak edici eylerin zerine

binmek; rahat terketmek, mbah eylerden yz evir-

mek; Allah' arzulamak ve onun ateinde yanmaktr."


Bir pervanenin bile kendini

musun? Miskin

yantan

bir

bir hayat

mum nda yaktn grmyor

pervane bile kendini tee atp yakyor da bu

umuyor.

kck

haliyle,

cann

sevgilisinin

mkemona armaan et-

kollarna atp feda ediyor da sen, stn bir varlk olarak,

mel

bir sevgili iin nefsini harcamakta,

varln

mekte tereddt ediyorsun. Sonsuza kadar bu fn dnyada yaayazannediyorsun! O kck pervane tm varln sevgilinin ateinde yakarak yeni bir hayata doacan biliyor da, sen ycelerden gelen "Allah yolunda ldrlenleri l zannetmeyin. On-

can m

lar diridirler" sesini

Bu
lerdir.

duymana ramen hl duraklamaktasn. (66)

gibi insanlar, iradelerinde

Onlarn hakik lezzetlerden

sadk olmayan, yalanc kimse-

hibir nasibi yoktur.

phesiz nefsini harcamadka ve varln yok etmedike


Allah'a kavuamazsn. Nefis perdesini ref etmedike O senin iin,
sen de O'nun iin olamazsn. Varln yok edersen, O'nunla baki
olursun. Her kim ki varln O'na feda ederse Allah-u Teala onu
kendine halef yapar.
Nefsin hereyden hakir;
re,

deersiz ve hakr bireyi,

Hakk'n mridi ve

O
(66)

halde

l-i

talebesi

varln

olamazsn.

O'na

mran Sresi, yet:

muradn hereyden aziz olduuna gkymetli ve azz bireye deimedike


sun, nefsini

169

48

O'na

sa. "...Onunla ko-

TEVHD
numadan nce

sadaka

veriniz..."

Eer mtird isen murd,


olursun.

RSALES
te visalin mehri budur.

tiip isen matlp,

habb isen

<67)

mahbb

te o zaman; "Allah dilemedike dileyemezsiniz..." yeti

tecelli eder.

(68)

Ey inan,
mddete

Allah'tan

bakasna yneldiin ve

iltifat

ettiin

srekli 'La ilahe illallah' de ki kt sfatlarn gitsin, iyi

sfatlarn artsn.

Sende kt yani

adl

ve

iyi

yani fazl olmak zere

lk vardr. Kt olan varln lem-i

adiden, iyi olan

iki tr var-

varln lem-i

fazldendir.

ster

adl, ister fazl

ayrlrlar. Adl

varln

varln

yedi

deiik ksmlara
bu ksmlarn her birinin

olsun her biri

ksm

olup

arkasnda eytan vardr. Bunlar: His, meguliyet, neva, nefs, nefs


bozukluu, beeriyet ve huydur.
Fazl varln sekiz blmden mteekkil olup bunlarn herbi.

arkasnda melek vardr. Bunlar: His, fehim, akl, gnl, kalb,


ruh, sr ve himmettir.

rinin

Bunlardan herbiri bir dierine tekabl etmektedir ki; kt


olan his iyi olann, meguliyet fehmin, neva akln, nefis bulankl
olup, eytan da melegnln, beeriyet ruhun, huy srrn
in karldr. Yalnz fazl varln sekizinci srasndaki himmeti-

karl

nin

karl yoktur.
Fazl

ksmlarn sekiz, adl ksmlarn yedi oluu cennet ve ce-

hennem kaplarn simgelemektedir. Zira cennet "fazl evi", cehennem "adi evi"dir. Allah-u Teala: "Cehennemin yedi kaps vardr"
111

MI

(67)

Mcdele Sresi,

(68)

nsan

(69)

HicrSfesi,yeL-44

yet: 12

Sresi, yet: 31

4?

RSALES

TEVHD

varln sana bu dnyada verilmi kk bir cennettir.


Adl varln da sana bu dnyada verilmi kk bir cehennem saFazl

Bu kk

ylr.

cennet ve cehennemin her bir

ve cehenneme alr. Nitekim "...Her

ma alr" buyrulmutur.*

hakik cennet

kap onlarn girecei

bir

ks-

70*

ksmlarndan

Kelime-i Tevhidin nuru fazl

doacak

kaps

birinin zerine

karl

onun
olan adl ksmlardan birinin karanlgider. Mesela onun ruhu sr zerine rsa tabiat, ruhu aydnlatrsa beeriyet, kalbe doarsa nefsin karanl gider. Zira fazl ksmlar letafet asndan effaf bir cevher gibi olup
olan
eyleri de aydnlatr. Karanlk bir odadaki kandil iinde bulunan
kandilden geerek nasl tm oday aydnlatrsa, aylambann
nen bunun gibi fazl ksmlara doan nur da
aydnlatr.
olursa

karl

karln

ksmlar
Lambann

Kelime-i Tevhd lamba, fazl

karanlk bir oda mesabesindedir.

nn
ksmdan
lin

oday aydnlatt

adl

ksm

gibi,

nn

iindedir.

Cam

bir kandile benzer.

ise sanki inci gibi

Bu hususu aklayc

Karlkl

kandili, kandi-

aydnlatr. Buna iaretle Kur'n- Kerm'de:


parlayan bir

rulmutur.

sdr.

ksmlar

Kelime-i Tevhd nuru da fazl

"O'nun nuru iinde lamba bulunan

cam

kandil, adl

lamba

yldzdr" buy-

yansmade
bulunan cisimler birbirlerinden aldklar klar
nitelikte olan bir misal

gne
bir duvara vurduunda, duvar alm
karsnda bulunan eye, o ey de baka bireye
olduu bu
emilmesine
yanstr. Bu yansma kesf bir cisim tarafndan
kadar devam eder. Bu olay bu dnyada bu ekilde olur. Gayb
yanstrlar. Nitekim

(70)

Hicr Sresi, yet: 44

50

RSALES

TEVHD
leminde

ise

daha

st bir boyutta tecelli eder.

yansma gayb lemindekine gre kk ve

ma nasl

Yani bu dnyadaki

basittir.

Kainatta yans-

gerekleiyorsa kk bir kainat niteliinde olan insanda

da bu durum aynen gerekleir.


Kelime-i Tevhd nuru fazl ksmlardan birini aydnlattktan

ksmlarn

da aydnlatabilir. rnein, nce himmeti aydnlatr, oradan srra, srdan ruha, ruhtan kalbe yansyarak
dier ksmlar dolar. nk bu ksmlardan herbiri bir dierinin
yansmas iin
karsndadr. Daha nce belirttiimiz zere
cisimlerin karlkl durmas lazmdr.
sonra onun yan

Gne

nn

rafndan emilmesi

n
n

bu cisim tavurduunda,
sendeki adl ksmlar da bazen bu nurun

kesf bir cisme


gibi

yansmasna engel tekil eder.


Gn latf oluu nedeniyle gne

nlar

bu dnyaya ulaanne bulut gibi kesf birey gebilmektedir. Eer gne


bu tabakadan teye geemez.
erse,

nn

Fazl varlk lemi ulv lem, adl varlk lemi sfli lem

sabesindedir. Fazl leminden olan himmet, ulv

lemden olan ar

ksm da yedi sem mesabesindedir. Adi

hkmnde olup dier yedi


leminin yedi

me-

ksm da yedi kat yer gibidir.

bir ksmdan dierine


olduu iin
gemesine mni olmaz. Bu sebeple fazl lemi ulv leme nisbet
bir ksmdan
edilir. Sfl lem son derece kesf olduu iin

Ulv lem gayet

latf

dierine gemesine engel

olur.

Adi lemi de bu yzden

sfl

leme

benzer.

Bu

iki

lem sknun hareketi, glgenin gnei, gecenin gndz takip

et-

Fazl leminin hepsi nur; di leminin hepsi karanlktr.

mesi gibi

birbirini izler.

Gndzden giden her paray

51

gece, gece

RSALES

TEVHD

den giden her paray da gndz izler. Bylece Allah-u Teala,


"Geceyi gndze, gndz geceye katar."
Senin geen adl lemin, gndzn de fazl lemindir. 'La
he' nefyinin

nurunu

varln zerine kerse


Bylece fazl varln adl varla dnr.

irk karanlklar

giderir.

fazl

Vahdaniyet gnei ferdaniyet burcundan

illallah

ila-

onun

semalarnda

varlnn gecesini aydnlatacak olursa karanlklar o


adl varln fazl varla inklab eder. Demek ki 'La ila-

parlayp, adl

an sner,

varln; 'illallah'n ki ise fazl varlndr. 'La


karanlk olduu iin senin karanlk yerinde; 'illallah' nur ol-

he'nin meskeni adl


ilahe'

duu iin senin nurlu yerindedir.


'La ilahe' izgisi 'illallah'n isbat izgisine bititiinde isbatn nurlar nefyin karanlklar zerine yansr. Bylece ikisi birden
nur ve isbat olur. Nefyin karanlklar isbat nuruyla gider. Nitekim

Kur'n- Kerm 'de: "Hakk btln

bana

paralanr. Bylece btl ortadan kalkar"

te,

nefyin

karanl

arparz ve onun beyni

Duyurulmutur.

isbatm nuruyla silindiinde adl

varln

aydnlanr ve tm ksmlanyla fazl varla intikal eder. Bylece


kt his iyi hisse, meguliyet fehme, heva akla, nefis bulankl
gnle dner. Nefis, kalb olur. Beeriyet ruha, huy srra, eytan melee intikal eder. Peygamber Efendimizin, "Benim de eytanm
vard, fakat Mslman oldu." sz buna iaret eder.

Ey kardeim bilmi

ol ki,

skk

lardan birincisi lem-i fena, ikincisi

kabzadr.

Eer sen

mertebe vardr. Bunlem-i cezbe, ncs lem-i


iin

lem-i fenada isen 'La ilahe

illallah',

lem-i

cezbede isen 'Allah', lem-i kabzada isen'Hve' zikrine devam

(71)
(72)

Enbiya Sresi, yet 18


Mslim, Kitab- Sfat'l-Mnafi, 4/2168, h.16

*7

et.

TEVHD RSLESt
lem-i fenada yrdn mddete adl varln sana galip gelir.
lem-i cezbe yolunu takip ettiin mddete fazl varln sana galebe alar. Seni boyunduruk altna alan ey adl varln ve kt

huylarn olduu

iin lem-i

lem-i cezbede

ise zikrin 'Allah' olsun.

de bulunduran

fenada zikrin 'La ilahe

nk

illallah' olsun.

seni

egemenliin-

ey fazl varln ve iyi huylarndr.

'La ilahe illallah'm zellii her trl kt sfatlan ykmas ve


yok etmesidir. 'Allah' kelimesinin zellii, iyi sfatlan takviye et-

mesi ve irkin davranlardan ananasdr.


lem-i fenada olduun mddete sana galip olan kt sfatlar ykmaya ve yok etmeye ihtiya duyarsn. lem-i cezbede bulun-

duun zaman

zarfnda takviye ve tenzihe ihtiya hissedersin. n-

k sana galip gelen

iyi

sfatlardr.

lem-i kabzada 'Hve' demelisin. nk bu leme ulatn


anda sendeki adl sfatlann bulankl gitmi, fazl sfatlann kla-

Cenab- Hak vastasz olarak


sana tasarruf eder. Bundan sonra sen kendine nisbetle yok, O'na
nisbetle varsndr. Kendine nisbetle fn, O'na nisbetle bksindir.
Sen bu lemde zikrini 'Hve' yap. Zira mevcut ve bk olan 'H-

seni

aydnlatm

demektir. Burada

ve 'dir.

Bizim 'lem-i fena' dememiz slik ve mridlerin nefislerini


orada fn klmalan ve kt sfatlann yok etmeleri nedeniyledir.
lem-i cezbe olarak adlandnmzn sebebi ise mridin orada Melik'in cezbesine kaplmasdr. lem-i kabza ise mridin Allah'a

olduu ve Hak Teala'nn onda vastasz tasamf ettii makam demektir. te bu saydklanmz mridin mertebe ve makamlateslim

ndr.

Ey kardeim bilmi

ol ki,

evliyann drt

lar:

53

makam vardr.

Bun-

RSALES

TEVHD
Nbvvet

a-) Hilafet-i

b-) Hilafet-i Risalet


c-) Hilafet-i

Ulu'l-Azm

d-) Hilafet-i Ulu'l-Istfa'dr.

Birinci

makam

limlere, ikincisi vellere,

drdncs kutublara(74)

ncs evtada,<73)

aittir.

Veller iinde neblerin, resllerin, ulu'l-azm ve ulu'l-stfala-

nn makamna geenler vardr.


Veller
a-)

iki

gruptur:

Maslahat- diniyede tasarruf ve velayet sahibi

b-) Bi'l-kuvve velayet tasarrufu

'

olanlar.

olmayp, velayetin

tasarru-

fundan hasl olan tasarrufa sahip olanlar.

Eer: "Velayet
denilirse,
si

cevaben deriz

olan kimse

veldir.

tasarrufu
ki:

anlamnda

olmayan kimse nasl

veli olabilir?"

"Allah-u Teala'nn tm eylerine yetki-

olmas mmkndr." Bu

vel

vel gerek

O ancak Hak Teala ile duyar, grr ve konuur. O mahbu-

biyet lemindedir.

Buna

iaretle: "...Ben o

kulumun

kula

ve gz

olurum..." buyurulmutur.

Byle bir velnin halka mrebbi olmas uygun deildir. n-

o,

Hakk'a teslim

isteiyle hareket

olmu

ve ihtiyar elinden

edemeyen

bir kimsedir.

alnm

yani kendi

htiyar elinden alman

kimsenin bakalarna mrebbi olmas uygun olmaz. Zira bir kimsenin

bakalarnda

tasarruf edebilmesi iin

ruf edebilmesi gerekir.

bakas

Bu

veli

Allah

nce kendi nefsinde

tasar-

akyla mecub olduundan

zerinde tasarrufa yetkili deildir. er' rfte de bu byle

(73)

Riclullahtan bir gruba verilen isim.

(74)

Birok

Mslmann

kendisine

baland

mridi.

54

evliyaullahtan

zamann en byk


TEVHD

RSALES

olup, ancak kendi nefsi zerinde velayeti sabit olan kiinin

sna

velayeti muteberdir. kil,

baka-

bli olmayan ocuun kendine ve-

olmad iin bakas zerine de velayeti olamaz.

layeti

Hakk'a teslim
dedir.

O, sevgililer

olmu

olan bu meczub vel, ocuk mesabesin-

sevgilisi Allah-u

Teala'nn

terbiyesi

altndadr

ve rububiyetin ikram olan st emmektedir. Nitekim Allah-u Teala bir

kuds hadiste: "Onlar ocukturlar. Onlar irademizin terbiyesi

altna aldk. Bizim

ikrammz

olan stle beslenmektedirler" buyur-

mutur.

Dier gruba

dhil olan velye gelince,

onun halka mrebbi

ol-

mas uygundur. nk o kendisine velayet hakk tannan, ergin kii mesabesindedir. Kendi nefsi zerine velayeti sabit olan kimsenin
bakalar zerine de
kim eriatte

velayeti vardr.

caiz olan

kati birbirinden

bir

bu byledir. Nite-

caizdir.

eriat

ile

haki-

kfr ve zndklktr.

makamnda

gz kapal yryen

rfte

birey 'hakikat'te de

ayrmak

Mahbubiyet

er'

olan meczub velnin misali, lde

kimseye benzer

ki o,

ayak basacak yeri ve

nereye gittiini bilmez. Yol bitip istedii yere erince, ona nereler-

den geip geldiini soracak olurlarsa bu hususta sadre ifa olacak

birey bilmediini

syler.

lde gz kapal yryen kiinin bakasna klavuz olmas


nasl doru olmazsa, meczub velnin de hiret yolculuunda bakalarna rehberlik etmesi

l gzleri ak
raklan,

mas

doru
bir

deildir.

ekilde

orann ini-klann

aan

ve l yolunu, oradaki du-

kan kar

bilen kimsenin nc ol-

nasl daha uygun olursa, marifet yolunu gzleri

ak yryen

kiinin de hirete giden yolda rehberlik etmesi hikmete daha uygundur.

55

RSALES

TEVHD
Kalblerin kifi 'La ilahe

illallah*,

ruhlarn kifi

nk 'La ilahe illallah'


'Hve' srlara kuvvet ve mknatstr.

larn kifi 'Hve'


ruhlara,

dir.

Kalb, ruh ve sr bir kutuya

Veya evde

kafes iinde olan

besindedirler.

saklanm

Eve varmadka

inci ile

kafese, kafese

AHah\

sr-

kalblere, 'Allah'

sedefteki inci gibidirler.

kua benzerler.

Sedef ve kafes ruha,

Kutu ve ev kalb mesa-

ku srra benzerler.

varmadka kua ulaamaya-

can gibi kalbe ulamadka ruha, ruha ulamadka srra eremezsin.

ulatnda kalbler lemine, kafese vardn


lemine, kua kavutuun zaman srlar lemine er-

yleyse sen eve

zaman
misin

ruhlar

demektir.

halde sen kalbinin

kapsn

'La ilahe

ruhunun kapsn 'Allah' anahtanyla, srrn

illallah'

kapsn

anahtanyla,

'Hve' anahta-

nyla a.

Sr kuunun yaamas iin 'Hve' demeye devam et. nk


bu lafz bu kuun gCn artnr. Bu nkteye iaretle Allah-u Teala
Musa
beni

(a.s.)'ya:

iir."

"Ya Musa!

Yiyeceklerinle beni yedir, ieceklerinle

buyurmutur.

Ey kardeim bilmi

ol ki, kalbin eve,

ruhun kafese, srnn

kua

benzetilmesi mecaz bir tebihtir. Zira birtakm ulv hakikatler tebih yoluyla idrake yaklatrlr.

Kalbler leminden yrmeden ruhlar lemine;

leminden gemeden srlar lemine varmak

ruhlar

mmkn deildir.

Srlar lemi ruhlar leminden, ruhlar lemi de kalbler


leminden byk olup, bunlar

byk

iie

gemi

daireye benzer. En

daire srlar lemini, orta daire ruhlar lemini,

kk daire

kalbler lemini oluturur.

Kalbler leminin ruhlar leminden daha kk olmas, onun

56

TEVHD

RSLES

gayb ve ehadet lemlerine ruhlar leminden daha yakn oluundandr. Ruhlar leminin srlar leminden daha kk oluu ise

onun 'lem-i ebah'a (bedenler lemi) daha yakn oluu sebebiyledir. nk lem-i ebah sknt, zahmet ve meakkat yeridir.

Allah iin

da
sin

bir

itiraf et

damla suyun var

kardeim,

u semada bir yldzn, u derya-

m? Elbette yok.

ve beer enaniyetin var.

Dn

Buna mukabil azgn

bile, elini

nef-

cebinden karsan g-

rnmeyecek kadar kapkara.

Ey

dost, nefis

leminden kalb lemine, beeriyet leminden

ruh lemine, tabiat leminden sr lemine k. Vcud karanlklarndan synl. te o zaman gzlerin grmediini grr, kulaklarn

duymadn

duyar ve: "Yaptklarna

karlk

onlar iin saklanan

Tabiat, beeriyet ve nefis lemleri lem-i


bir ukurdur. Kalb, ruh ve

sr lemleri

dl

iin

ok derin

ise lem-i fazl iin kat

be

kat ykselen derecelerdir.

Nefis lemi slerin, beeriyet lemi kafirlerin, tabiat lemi de

(75)

Secde Sresi,

yet: 17

57

RSLES

TEVHD
mnafklarn
min en

derekesidir. Nitekim:

"phesiz mnafklar cehenne-

aa derekesindedirler" buyrulmutur.

Kalb lemi Hakk'a mrd olanlann, ruh lemi sddklerin, sr


lemi ise iradesinden

soyunmu

Allah'a mteveccih olan mrdin

miracdr.

Sen bunu

u ekilde de syleyebilirsin. Kalb lemi yolun ba-

nda olanlarn, ruh lemi

yansn

yolun

biraz

gemi

olanlann, sr

lemi son noktaya varanlann miracdr.


Bir

dier

sevenlerin,

ifadeyle, kalb lemi tvbekarlarn, ruh lemi Allah'

sr lemi

Ey kardeim
dka,

lah-u Teala

ve beeriyetinin ukurundan

kma-

ulaamaz, Hak Teala'ya kavuamazsn.

kalbi

ledii gibi evirip

miracdr.

nefis, tabiat

ulv lemlere

"Mminin

riflerin

Rahman'n
<76)

evirir.'

mminin

iki

parma

arasndadr. Onu

di-

hadisinde de iaret edildii zere Al-

kalbini bazen kabz'dan bast'a, korkudan

mide, bekdan fenya, savhden mahve ve needen hzne dndrr.

Bazen de bunlann

aksini yapar. yleyse diyebiliriz ki kalb da-

ima korku ve mit, fena

ile

bek

gibi haller

arasndadr.

Allah-u Teala bazen bu halleri kalbten alr ve onu kendisine

doru
rp,

yryenlerin en

bana geirir.

aalk bir yere getirir.

Bazen de onu geriye dnd-

Nitekim bir hadiste: "Hak Teala'nn

cezbelerinden bir tanesi, insanlarla cinlerin ameline msavidir" Du-

yurulmutur.

Ey kardeim bilmi

ol ki,

u Teala'nn sfatlarnn ilitii


(76)

okluk, eitlilik ve

yaratlm eyler

Tirmiz, 5/538

58

deiim,

iindir.

Allah-

nk O,

RSALES

TEVHD

sfatlarnda bir olandr. O'nun ilmi de birdir ve tm malu-

zc ve

mat

kapsar.

mtr.
tur.

Ayn

ekilde kudreti de bir olup tm makdurat kuat-

Nitekim ilim ve kudret bir olup, malumat ve makdurat ok-

Bunun

gibi Allah-u

Teala'nn sendeki tasarrufu da

bir olup, se-

nin tasarruflarn oktur.

Allah-u Teala'ya nisbet edilen

mecaz

dier

bir

tebih olup,

bir hale ne kadar

iki

iki

parmak ve

iki el ifadeleri

parmak, O'nun kulun kalbini bir halden

hzl

evirdiine iaret eder. Yoksa

O cisim,

cevher ve araz olmaktan mnezzehtir.

ayet

letiriciye; nitelii

lendiriciye

olmu

Allah-u Teala, bileik (mrekkeb)

bulunsayd

muhta olurdu

ki

niteleyiciye;

O bu

olsayd

bir bi-

ekli olsayd bir ekil-

gibi hallerden mnezzehtir. Bi-

O biletirmeyi, nitelemeyi ve ekillendirmeyi yaratandr. Zira

lakis

Kur'n- Kerm 'de: "O'nun benzeri hibir


Basr'dir" buyurulmutur.

ey yoktur.

O, Semi' ve

(77)

Eer Allah-u Teala araz

olsayd tutunabilecei bir mahalle


n tenzih ederiz. O, hibir

ol madan

nce vard. Yani, mekan, insan,

cin,

sa,

sol, st, ait, bitkiler

vard. Allah-u Teala zamana

bal olmad

iin

yledir ve gelecekte de yle olackatr.

uzakl

hibir

gemite naslsa

O'nun

yaknlama ve uzaklama olmakszn

yaknl
olur.

ve

O'nun

herhangi bir let ve organa

mahale girmekten uzaktr. Allah'tan

(77)

bal deildir. Bir yerde durmakve yer deitirmekten beridir. Deiim ve yokluktan aridir. Bir

filleri

tr.

k,

ve cansz eyler yokken

imdi de

tan

ey

sema, yer, ar, fer,

melek, felek, gne, ay, madde, ta, toprak, su, aa, feza,
glge, n, arka,

ih-

Vehim,
r

his

baka

ilah yoktur.

ve hayalden uzaktr. O'nun ekli,

Sresi, yet:

59

byk-

sureti, benzeri,

TEVHD
yardmcs,

RSLES

yaveri, veziri ve yol gstereni yoktur.

benzersiz ve

sonsuzdur. Ynler O'nu kuatamaz. Haller O'nu deitiremez.

Zt
bakalarna benzemez. Sfatlar bakaca sfatlardan ayrdr. Zt
kainatta hayal edilebilir eylerden;

sfat hdiselerin sfatlarndan

mnezzehtir. Ezeldir ve sonradan yaratlanlara benzemez.

Eer Allah-u Teala hakknda saydan bahsedecek olursan deriz ki O hibir ey olmadan nce vard. O'nun kemmiyetinden sual
edecek olursan, O, hibir hal ve kemmyet yokken vard. O'na za-

man

ve mekan da izafe edilemez nk

zamandan, mekandan

ksacas hereyden nce vard.


Allah-u Teala fazl- keremiyle hereyi yokluk srrndan varlk

sahasna karandr. "O EvveFdir,

de belirtildii zere

hir'dir,

meyecektir. Zhir'dir nk hibir

ey

yetiyle

Evvel'dir nk O'ndan nce hibir

yoktu. hir'dir nk O'ndan sonra birey

nk hibir

Btn 'dr. "< 78)

varlrn devam

ey O'nu gizleyemez.

ey

ettir-

Btm'dr

O'nun mahiyetini bilemez. Vahid'dir nk

O'nun ei ve benzeri

yoktur.

Ey kardeim, iem-i fenya vardn ve Hakk'n tasarrufuna


mazhar olduunda deersiz talarn, her derde deva olan bir cisme;
bakrn saf altna inklab eder. Orada, Hak Teala'nn tenzih ve
tevhd nurlanyla; irk, kfr, phe, Cenab- Hakk' muhlukata
benzer vasfta vehmetmek gibi karanlklarn aydnlanr. Bylece
nefsinin bulanklndan kurtulmu, aykrlklarndan arnm olursun. te o zaman Allah-u Teala seni slikler zmresine dhil eder
(78)

Hadd

Sresi, yet: 3

60

TEVHD RSLESt

'

'

"

,
1

ve dnya hayatnda yegane arzusu Allah .rzas olan kimselerin

mekan arn sana


1

gezdirir ki kalbin rza, teslim, tefviz, turne' nine

(huzur) ve sekine gibi hallere ulasn. Nitekim Kur'n-

Kerm 'de:

"Onlar iman etmiler ve kalbleri Allah'n zikriyle huzura


me'nne) kavumutur. yice
le

bilin ki kalbler

(tu-

ancak Allah'n zikriy-

79
mutmain olur" Duyurulmutur.*

Ey kardeim,

ruhlar lemine

la'ya ait ezel sfatlarn zellikleri

te o zaman;

ulatn

zaman Allah-u Tea-

tm ayrntlaryla sana

gsterilir.

"

"Ona ruhumdan fledim"

yetinin

srr

zlr.

(80)

Bu

yette

ruhun Allah'a izafe edilmesi, yaratlmlara verilen deeri akla-

mak

iindir.

Bu deer veri

yaratan

giyle ayrlacak kadar birbirine

ile

yaratlann ok ince bir

yaklamasna neden olmutur. Fakat

nihayetinde, ezel olan Allah-u Teala, sonradan olanlardan


zehtir. Ezel

iz-

mnez-

birey sonradan yaratlm bireyle ayn izgide bitie-

mez. Senin Allah'a izafe ediliin, O'nun bir paras olduun anlamnda olmayp, senin dier mahluklara nazaran ayrcalkl, eref-

konuma sahip okluun mnsna gelir. O' na olan yaknln


ifade eder. O'nun sana olan fazl- keremini dile getirir. Zira Allahu Teala her eit izafetten mnezzehtir.
li

bir

(79)

Ra'd Sresi, yet 28

(80)

Hicr sresi, yet: 29

61

RSALES

TEVHD
Allah-u Teala, paralardan

alanamaz. O'nun cinsi


f,

oluan

olmadndan

bir btn

olmad iin par-

nev'i de yoktur. O, min,

al gibi harf-i erlerin belirttii anlamlardan uzaktr.

olmad

O'nun

il,

cins

min harfi gerek anlamyla


O'nun iin kullanlamaz. O'na yer ve zaman nisbet edilemedii
iin fi, bir yerde sabit olmad iin al harfi bilinen anlamnda
ve miktarla alakas

O'nun

iin

iin

kullanlamaz. Zira Allah-u Teala bidayet ve nihayetten,

zarfiyet ve mahaiyetten mnezzehtir.

Srlar lemine

vardn

zaman gayb

srlar sana aralanr.

Ve

srlarn bakire gelinleriyle evlenirsin.


Bir kuds hadiste: "Vellerim

Ben'den

bakas

bilemez" buyrulmutur.

mmkndr: Srlar leminde Allah

ile

Bu

altndadrlar. Onlar
ifadeyi

yle anlamak

kul arasnda yle bir sr

peygamber bilebilir. Ve orada


tarafndan, gzlerin grmedii, kulaklarn iitmedii

vardr ki onu ne
Kudret-i ilah

abmn

bir

melek ne de

bir

hediyeler sunulur. "Yaptklarna

karlk

onlar iin saklanan mj-

deyi kimse bilmez" yeti buna iaret eder.

klar
rlmesidir.

iin saklanan

Bunun

mjde

belli bir

adan vechullattm

g-

neticesinde kalblerde kulak, akllarda gz olu-

ur. Bylece kulaksz duyulur, gzsz grlr. Orada duyulan ve


grlen herey gaybdir.

Ve ite o zaman

te: "Kalbim rabbimi grd."


(81)
ifadelerinin mns budur.
olur.

(81)

Secde Sresi, yet: 17

62

gayb haller ayan beyan

ve: "Rabbini

grmez misin"

RSALES

TEVHD
Eer

sen

sonra, kendinden

yukarda

isen

gemi

saydmz

btn bu hallerden

bir halde kabza-i ilhiye dersin. Allah-

u Teala seni tevhd ve mrifetin en yksek derecelerine, sr ve himmetin en st menzillerine ulatrr. Bu makamlarda sz hibir mn
ifade etmez, srlarn
tur.

dm zlr. Artk buradan teye yol yok-

Nihayetinde sen:

"Ya Rab! Ben

hamd-u sen etmekten


cizim. Sen kendini nasl sen etmisen ylesindir." ve:
Sen'i

"Mrifetine giden btn yollan kapayan Allah' tenzih ederim. Senin ztn bilmek mmkn deildir." dersin.

Cenab- Hak vahdaniyet ve


kullar tarafndan bilinmesinin
lah,

kendinden

baka

ilah

ferdaniyet sfatlarnn hakikatinin

mmkn

olmadn belirterek: "Al-

olmadna ahitlik etmitir.

ka ilah yoktur." buyurmutur.

O'ndan ba-

(82)

Kelime-i tevhd

balar ve

La

hem balang, hem

sonutur.

Herey onunla

biter.

ilahe illallah lafzlarn

en

gzelidir: "Allah-u

Teala'nn g-

kk salam dallan semya doru olan gzel bir aaca benzeterek nasl misal verdiini grmyor musun." yeti buna
zel bir lafz,

iaret eder. (83)

Kur'n- Kerm'de: "Gzel szler O'na ykselir." (84) Duyurul-

mas
(82)

kelime-i tevhdin gzel bir sz olduuna;

l-mran Sresi, yet:

(83)

brahim

(84)

Fr Sresi,

Sresi, yet:
yet:

18

24

10

63

"Ey

inananlar, Al-

TEVHD RSLESJ
doru

lah'tan korkun ve
bir sz

sz syleyin.

buyurulmas onun doru

'

olduuna; "Rahman 'n konumasna

hakikatten

bakasn

sylemeyecektir."*

86
*

izin

verdii kimseler

yeti kelime-i tevhidin

yegane hakikat olduuna; "Gerek dua ancak O'nadr."* 87 yeti


*

onun gerek dua olduuna; "Onlara takva kelimesine tutunmalarn


syledi."

(88)

yeti

onun takva sz olduuna; "De

bizde de, sizde de

ayn

rabler edinmeyelim."*

tak bir sz
tekrar

89
*

komayalm,

ortak

birine

dnyaya gnder. Belki amel -i


salih

Rahman 'dan sz
cektir."*

91 )

Ayn

lm

gelince:

baka

arasnda

or-

Rabbim, beni

salih ilerim, der.'*

90*

yeti

olduuna; "Kelime-i tevhde sadk kalarak,

(ahd)

alm kimselerden bakas efaat edemeye-

yeti kelime-i tevhidin

ekilde:

Allah'tan

yeti kelime-i tevhidin dinler

olduuna; "Onlardan

onun amel-i

eder.

olan bir kelimeyi syleyin.

O'na hibir eyi

ibadet edelim,

Ey kitap ehli,
Yalnz Allah'a

ki:

"Kim

bir

ahd

iin gerekli

olduuna

iaret

hayrla gelirse ona on misli vardr. ,,(92)

yetindeki "hayr"dan maksat kelime-i tevhddir. Yine: "yiliin

karl yalnz iyilik deil midir."*

93
*

yetinde de kelime-i tevhde

iaret vardr.
Evet, kelime-i tevhd
girenler

salam

bir kaledir

ve ancak bu kaleye

Allah'n azabndan kurtulur. Allah-u Teala, hepimizi bu

kaleye girenlerden eylesin. Fazl- keremiyle bizlere srlarn kapla-

rn

asn. (mn).

oOo

(86)

Ahzab Sresi, yet 70


Nebe Sresi, yet: 38

(87)

Ra'd Sresi,

(88)

Fetih Sresi, yet: 26

(89)

Al

(85)

(90)
(91)

yet: 14

64
M'minun Sresi, yet 99-100
Meryem Sresi, yet 87
i

mran Sresi,

yet:

2.

Blm

LEDN RSALES
(er-Risalet ' 1-Lednniye)

LEDN RSLES

MUKADDME
Hafnd, has kullarnn kainlerini velayet nuruyla tezyin eden,
nefislerini inayetin

en gzeliyle terbiye eyleyen,

limlere dirayet anahtarlanyla tevhid

kapsn

irfan sahibi

aan Allah'a mah-

sustur.

Salt ve selm, koruyup gzeten,

Hakk'a teslimiyete davet

eden, mmetine hidayeti gsteren, btn resullerin seyyidi ve sey-

yidimiz olan Hz.

Muhammed (s.a.v.)'e, onun

ve

ashbmn

zeri-

ne olsun.

Ey kardeim bilmi

ol ki,

dostlarmdan

inkr eden bir bilginden bahsetti.

Bu

biri

bana Ledn ilmini

ilim ki, gzide mutasavvflar

dier ilimlerden daha stn grrler. Bu


ilmin peyderpey renilmi, alarak elde edilmi kesb ilimlerden
daha gvenilir, daha salam ve kuvvetli olduunu sylerler.
ona itimat

Bu

ederler,

bilgin:

bu

ilmi

"Mutasavvflarn Ledn

ilmini bir trl

anlayam-

yorum. Dnyada birtek kiinin dah kesb ve taallm [alarak ka-

zanma ve renme] olmakszn ahs gr ve

kalb idraki

ile

hakik ilimden bahsedebileceini zannetmiyorum" diyormu.

Dostuma dedim

mam,

ki:

"Bu adam

ilim tahsilinin

yollarn anla-

insan ruhunun mahiyetini, vasflarn, gayb iaretleri ve

melekt ilimleri nasl

aldm idrak etmemitir."

Dostum bana: "Evet, bu adam lim yalnz fkh, tefsir ve kelamdan ibarettir. Bunlarn tesinde baka bir ilim yoktur. Bu ilimler de taallm ve tefakkuh olmakszn elde edilemez' diyor" dedi.
67

LEDN RSALES
Ona dedim

"Peki, yleyse tefsir ilmi nasl renilecek?

ki:

Kur'n- Kerm hereyi kuatan derin

mnlar ve

tefsirinin hakikatlan halk

yazl deildir.
lerinden bakadr."
taplarda

Dostum dedi

Dedim
Slem,

(4)

bu iddia sahibinin

ait tefsir

ki ilmi,

lerin

ki-

bildik-

kitaplarnn haricin-

vermiyor."

"Bu adam hakikat yolundan uzaklamtr. Nitekim


tefsirinde, dier tefsir kitaplarnda zikredilmemi olan,
ki:

muhakkiklerin szlerinin birounu toplamtr.


kikatler

bulmu

"Bu adam, halk arasnda mehur olmu

ki:

kymet

Onun btn

arasnda hret

Bilakis tefsir ilmi

Kueyr, (,) Sa'leb (2) ve Maverd'ye(3)


deki tefsirlere

bir okyanustur.

daha ak

btnlarn

tefsirde ha-

ekilde izah edilmitir. Bana yle geliyor

bir

yalnz fkh, kelam ve

ksmlarn,

Bu

tefsirden ibaret sayan

bu adam,

ilim-

tafsltn, mertebelerini, hakikatlerini, zhir ve

bilmiyor. Chilin bilmedii bireyi inkr etmesi

dettendir.

Bu

anlamam

ki

iddia sahibi hakikat

kabul

etsin.

Ben

arabn tatmam, Ledn ilmini

zaten onun bilmedii bireyi taklidi

ve tahmin olarak kabul etmesine rza gsteremem."

Dostum dedi
riyle

ki:

"Ben

sizin ilimlerin mertebelerini

anlatmanz, Ledn ilminin

aklayp

hakikatini ortaya

tm ynle-

koymanz, bu

Amf

etraflca

(!)

Kueyr (M. 986- 1072): slm leminin byk mutasavvflarndan olup en

mhim eseri
(2)

isbat etmenizi istiyorum."

el-Tefsiru' 1-Kebfr' dir.

Sa'leb (M.?- 1036):

Niabur'da

mehur eserleri Kur' n


(3)

domu byk bir fakih ve mfessir olup, en

Tefsirvs Peygamberler Tarih? dir.

Maverd (M.974-1058): nemli fakihlerden olup, en

mehur

eserleri Tef-

sr'l-Kur'n ve Kitab l-Ahkamu' s-Sultaniye'd.


(4)

Slem (M.?- 1021): Devrinin en byk mutasavvflarndan olup en


tscTlenEmsal'l-Kur'n ve Tabakat's-Sufiye'dir.

68

mehur

LEDN RSALES
Ben

de:

"Anlatlmasn

talep ettiiniz

ten gtr, fakat hlet-i ruhiyemin

msade

bu ilmin izah hakikaettii, vaktimin elver-

dii ve gcmn yettii kadar bir balang yapabilirim. Laf uzatmak istemem, nk szn iyisi az ve z olup, ok eye delalet
edenidir" dedim.

Azz ve
li

cell

olan Allah'tan tevfk ve inayet dileyerek

dostumun bu arzusunu yerine getirdim.

kymet-

LEDN RSALES

LMN STNL
Ey kardeim bilmi

"eya"nm

ol ki, ilim, nefs-i

ntkann

[insan ruhu]

hakikatlerini niteliiyle (keyfiyet), niceliiyle

yet), cevheriyle

(kemmi-

ve ztyla maddelerden mcerret olarak tasavvur

etmesidir.

lim,

"eya"nm

hakikatlerini

kapsaml

bir

ekilde kavrayan,

idrak eden kimsedir.

Malm,

bilgisi akla

nakedilen eyin kendisidir. lmin deeri,

malmunun deeri kadardr. limin mertebesi de ilminin derecesine gredir. phesiz en deerli, en yce, en faydal bilgi, Sni' ve
Mbdi' olan Allah'n bilgisidir. Allah' bilmeye "Tevhd lmi"
[Marifetullah] denir.

bu

(5)

ilmin tahsili btn akl sahipleri iin

Peygamber Efendimiz:

zarur olup,

"lim

Bu

tahsli

ilmi elde

5)
kadn-erkek her Mslman'a farzdr."< Ayrca

etmek

iin

Snen-i bni Mace,

yolculuu dah emretmi

Mukaddime

(17)

70

ve,

LMN
"lim in'de

STNL

bile olsa gidip

reniniz" (6) demitir.

Tevhd ilmiyle mcehhez olan kimse, limlerin en

olduu

iin

fazletlisi

Allah-u Teala onlan Kur'n- Kerm'de en stn mer-

tebede zikretmi ve,


-k-i)L

UU JUI1

"Ondan baka
ayrlmayan

limleri,

z ve mahiyeti

ilim

ilimlere menf,

ve sair ilimler

lk

olmadna

ilah

dlayc

enbiya ve onlarn varisi olan ulemadr.

itibariyle

Bu n

mkemmel

deerli,

bir nazarla

(evveliyt) hkmndedir.

tahsil edilemez.

$ **

buyurmutur.

olup dier

bakmaz. Astronomi,

kimya] tevhid ilminin

[fizik,

Allah, melekler ve adaletten

ilim sahipleri ahitlik ettiler"

Tevhd ilmi

Bu

a y\

SlJ,

tahsili iin bir

bilgiler

olmakszn

astroloji

n hazr-

tevhd ilmi

Yeri gelince zikredeceimiz gibi tevhd ilminden

baka ilimler de doar.


Ey kardeim bilmi
z

ol ki, ilim, ierii

gznne alnmakszn

itibariyle bizzat deerlidir. Hatta sihir ilmi bile,

ramen, bizatihi

Bu konuyu

zdd

btl olmasna

deerlidir.

u ekilde izah etmek mmkndr: lim cehaletin

levazmatndandr. Zulmefise
sknun [atalet] gelerindendir. Skn da ademiyete [yokluk] yakndr. Yokluk da dallet ve btln bulunduu yerdir. Cehalet
adem, ilim ise vcud hkmnde olduundan vcud ademden stndr. Hidayet, hak ve nur, varlk zincirinin birer halkas olduuolup, cehalet zulmetin

na gre varlk yokluktan, ilim de cehaletten stn

olmu olur. n-

k, cehalet krlk ve karanlk; ilim, basret ve nur gibidir. Nitekim

(6)

Cami's-Sagr,

(7)

Say:

mran Sresi, yet

11 10-1

1 1 1

18

71

"Feyz'l-Kadir erhli Tab."

LEDN RSALES
A!lah-u Teala:

CL**j je+jS)

jj-lt

"Kr

gren, karanlklarla

ile

yet-i kermesinin

"De ki,
aklamtr.
lim

srrn,

tSj^t

(nr) bir deildir' K8)

aydnlk
>.

>

.....

hi bilenlerle bilmeyenler bir olur

cehaletten stn

olduuna gre

mu' K9) eklinde

cehalet cismin, ilim ru-

olmu olur. yleyse ruh, cisimden stndr.


Dier blmlerde sayacamz gibi ilmin birok ksmlar

hun vasflarndan

vardr. limin de, ilimlerin tahsilinde takip edecei muhtelif yollar

vardr ki bunlar da

ileride

zikredeceiz.

Ey kardeim, ilmin stnln akladktan sonra senin


ilimlerin mahalli, karargh ve korunduu levha olan insan ruhunu
bilmen gerekir. Zira cisim, ilim iin bir mahal deildir. nk,
simler smrlrolup,

Ruh
kilde

ise

yaz ve naklarn dah

az bir ksnrnt Lrtiyaur

btn ilimleri hibir engel tanmakszn, kolay bir

koruma ve tayabHme

ca aklamaya

kabiliyetine sahiptir.

alacaz.

(8)

Ftr Sresi, yet: 19-20

(9)

Zmer

Sresi, yet:

72

ci-

imdi

e-

ruhu ksa-

NEFS VE NSAN RUHU


Ey kardeim bilmi ol ki, Allah-u Teala insan iki muhtelif
eyden yaratmtr. Birincisi cisimdir ki bu zulman, kesf [younluu bulunan], oluma ve bozulmaya giren (kevn- fesd), organik ve kimyasal bileiklerden oluan ve de varlnn devamn
haric faktrler olmakszn salayamayan mrekkeb bir yapdr.
Dieri

ise,

mnr [aydn], idrak eden,

ren], messir, cisim

fil,

muharrik [hareket

etti-

ve organlar tamamlayan mfred bir cevher

olan ruhtur.
Allah-u Teala cesedi besin maddelerinden

kann

moleklleri

ni dikti,
rini

zab

ile

Bu binann

bytt.

meydana

getirdi

ve

temelini kurdu, direkleri-

etrafn snriad ve kendi emrinden mkemmel ruh cevhe-

onda zhir kld. Bu

ruhla,

gdaya ihtiya duyan, ehveti ve

ga-

harekete geiren, kalbte bulunan ve vcudun btn azalarna

duygu ve hareket datarak hayatn


tetmiyorum. nk, vasflarn
denir

ki, his,

hareket,

devamn

saydm

yan kuvveti kas-

s;j

bu ruh.

"hayvan ruh"

ehvet ve gazap kuvvetleri mun

askerlerin-

dendir.

Gda isteyen, tasarrufa sahip, karacierde bulunan kuvvete ise


"tabi ruh" denir. Sindirim ve

boaltm bunun

emrindedir.

ekillendirme, reme, byme/gelime ve


hepsi bedenin hizmeti ndedirler.

tabi kuvvetlerin

Beden de hayvan ruhun hizmetin-

73

LEDN RSLES
nk, beden, kuvvetini hayvan ruhtan almakta, onun hare-

dedir.

i grmektedir.
Ben tek bana "ruh" kelimesini kullandm zaman tezekkr,

ket vermesiyle

tahfz, tefekkr, temyiz zellii bulunan, kalb ve akl idrake sahip,


ilimleri

kolayca renen, soyut tasavvurlar kavrama kabiliyeti


.

kuvvetlerin

kumandan

Bu cevher dier ruhlarn

ve

olup, gerek hayvan ruh, gerek tabi ruh ve

beden onun ermindedirler.


Nefs-i

ntka da denen bu cevherin her meslek erbabma gre

bir ismi vardr.

Hkema

bu cevheri "nefs-i ntka";

(filozoflar)

Kur'n, "nefs-i mutmainne" ve "emri ruh"; mutasavvflar "kalb"


diye isimlendiriyorlar. htilaf isimlerdedir.
hibir

ayrlk

Nefs-i

Mn

tek olup onda

yoktur.

ntka canl,

faal, idrak

eden

bir cevherdir.

Biz ne za-

man yaln

halde "ruh" veya "kalb" kelimesini kullanrsak onunla

bu cevheri

kastederiz.

Mutasavvflar hayvan ruhu "nefis" olarak telakk ederler.


Nefis kelimesi eriatte de bu mnda kullanlmtr. Peygamberimiz:
*

En azgn dmann

"ki

00
nefsindir" *

yann arasndaki

nefsindir"

(10)

Beyhak, Kef' l-Haf, 1/160

(1 1)

Beyhak, Kef'lHaf, 1/160

74

buyurmutur. Bunu:

00

ibaresiyle

pekitirmi ve

NEFS VE NSAN RUHU

iaret

aklamtr. O, bu kelimeyle ehvan ve gazab kuvvetlere


etmi ve de bunlarn kalbten doduunu ifade etmitir.
Ey kardeim,

isimler arasndaki farklar anladktan sonra bil-

mi ol ki, ehl-i tahkik bu ruh cevherini muhtelif ibarelerle tarif ediyorlar ve

bu meyanda farkl grler

mehur olan kelamclar ruhu

serdediyorlar.

lm-i cedel

ile

cisim olarak addediyorlar ve: "O, bu

kesf cisme nazaran daha latif bir cisimdir" diyorlar.

Ruh

ile

cisim

arasnda letafet ve kesafet fark gryorlar. Bazlar ruhu araz sayyor, baz tabibler bu gr benimsiyor, bazlar da ruhu kan zannediyorlar.

Bu ahslar dar grleri ve de

kanaat edip, dier ihtimalleri aratrmadlar.

ettikleri bilgilerle

Ey kardeim bilmi
zere

kusurlu nazarlanyla elde

ol ki, ruh; cisim, araz

ksmdr:

Hay van ruh


makta olan

bir

latf bir cisimdir.

lamba

gibidir.

Kalb

O, kalb fanusuna
ile,

gsn

ya, his ve hareket nuru,

ehvet

harareti,

konmu yan-

iinde mulallak bir

vaziyette duran konik ekli kastediyorum. Hayat

kan

ve cevher olmak

bu lambann

gazap duman, gda-

ya ihtiya duyan ve karacierde bulunan kuvvet onun hizmetisi,


bekisi ve vekilidir. Btn canllarda hayvan ruh mevcuttur.

unu da

ilave

edeyim

ki,

insann

kendisi cisim olup, eserleri

arazdr.

Hayvan

ruh, ilimleri

eyi en gzel ve de sanatl


sl

yarattn

kavramaya g yetiremez. Bu
bir

idrak edemez.

ruh, her-

ekilde yaratan Allah' ve onlar na-

Varl

bedenin

varlna bal

bir hiz-

metidir ki bedenin lmesiyle birlikte lr. Kandaki maddelerin


oran artt takdirde hararetin ykselmesiyle, bu oran eksildii
takdirde ise

souun artmasyla bu lamba sner. Lambann snme-

bedenin lmesi demektir. Br-i Teala'nn hitab ettii ve mkelbu ruh deildir. nk karada, denizde yaayan btn
lef
si,

sayd

75

LEDN RSALES
hayvanlar mkellef olmadklar gibi, emirlere muhatab da deillerdir.

nsann

mkellef ve

[ilah hitaba]

muhatab oluu kendisine

baka bireyden dolaydr

zg, fazladan bulunan

ki

bu da

nefs-i

ntkadr. Zira:

"De

ki,

"Ey

nefs-i

ruh rabbimin emrindendir"

aklk

ve,

mutmainne! Rabbini raz edecek

de rabbinden raz olacak


leye

2)

bir halde

O'na dn**13

bir vaziyette

yetleri

ve sen

mese-

getirmesi ynnden dikkat ekicidir. Br-i Teala'nn

"emrimden" dedii bu
vel", "levh",

ruh, cisim

"kalem" kavramlar

veya araz olamaz. O, "akl- evgibi

meyen ancak aklla kavram labilecek


gre ruh, cevherlere

ait

duyu organlaryla

hissedil-

bir cevher, bir ziyadr. Bize

vasflan kabul edip, bozulmayan,

dalma-

yan, lmeyen bilakis eriatn bildirdii gibi bedenden ayrlan ve

yamet gn ona dnmeyi bekleyen bireydir.

k-

Felsef ilimlerdeki

ak ispatlarla dorulanmtr ki "nefs-i natka" cisim ve araz olmayp tam aksine sabit, daim ve bozulmayan bir
cevherdir. Biz zikredilen delil ve ispatlan yeterli grdmz iin
bakaca tekrara gerek grmyoruz. Bu konuda geni kapsaml bilkesin deliller ve

gi

edinmek isteyenler

uslmzde sadece

ilgili

kitaplara bavurabilirler.^

Biz

akl brhanlarla yetinmiyor ve meselelere

iman bir gzle bakyor, ak-seik hakikatlere dayanyoruz.


(*)

Bu konuyla

ilgili

aklamalar

mam Gazl'nin hususan Meric' l-Kuds~a\

eserinde mevcuttur. (ev.)


(12)
(13)

sr

Sresi, yet:

Fecr Sresi, yet:

85
27-28

76

"

NEFS VE NSAN RUHU


Allah-u Teala ruhu bazen emrine, bazen de ztna izafe ederek,

...

"Ona kendi ruhumdan fledim."< 14)

"De

ki,

ruh rabbimin emrindendir."

(15)

06*

"Biz ona ruhumuzdan fledik."

gibi yetlere

Kur'n-

Kerm'de yer verilmitir. Allah-u Teala cisim ve araz olup, bozulan, zeval bulan,

deien

eyleri zna nisbet etmekten mnezzeh-

tir.

Peygamber Efendimiz ruh hakknda,

Ruhlar, tehiz edilip

(14)

Hicr Sresi, yet: 29

(15)

sra Sresi,

(16)

Tahrim

yet:

Sresi,

sralanm

85

yet 12

(17) Buhar, el-Enbiya:

77

askerlerdir.

(17)

ve

LEDN RSALES
"ehitlerin ruhlar yeil

kularn kursaklanndadr"08 buyur*

mulardr.

mez, nk o

madde ve

biztihi

varln

devam

ettire-

kaim deildir. Malum olduu zere

cisim,

Araz, cevherin yok olmasndan sonra

suretle terkibi [bileim] kabul ettii gibi, tahlili

de [-

zlme] kabul eder.


yetlerden, hadislerden ve akl brhanlardan

mkemmel

gre nefs-i natka biztihi canl,

bir

anladmza

cevher olup imann

salaml veya bozukluu ondan doar. Tabi ruh, hayvani ruh ve


btn beden kuvvetler onun askerlerindendir.

mevcudtn

Bu

cevher,

malumtm suretini onlarn zhiriyle ve


ztyla megul olmakszn kavrar. Nefs-i ntka eytan ve melekle-

ri

hakikatini,

grmek sizin onlarn mahiyetini nasl kavryorsa, ayn ekilde

hibir insan grmeksizin

eytan ve melek

insann hakikatini bilmeye muktedirdir.

varlklarn hiss olarak bilinmesinin zorlu-

gibi

una ramen nefs-i ntka bunlar

grmeye

ihtiya dah

duymadan

idrak eder.

Mutasavvflardan bazlar: "Bedenin gz olduu

de gz vardr. nsan zahir eyleri beden gzle,


ni ise kalb gzle grr" derler.

gibi kalbin

eyann

hakikati-

Peygamber Efendimiz:

"Her bidin kalbinde


bilir.

Allah bir kuluna

iki

gz vardr ki onlarla gayb idrak ede-

hayr murad ederse o kulun beden

(18)Timz,Fadail'l-Cihad: 13

78

gzlerle

NEFS VE NSAN RUHU


gremedii eyi grebilmesi

iin kaib gzlerini aar"

buyurmu-

lardr.

Nefs-i

ntka bedenin lmesiyle lmez. nk Allah-u Teala

onu kendi kapsna armakta ve ona,

"Rabbine dn" (19) diye hitab etmektedir.


evirip

kan

Onun bedenden yz

ayrlmasyla, Jabi ve hayvan kuvvetlerin

haller tl bir vaziyet alr, hareket sner,

hadise budur.

Bu

sebeple mutasavvflar tabi ve

tesiriyle ortaya

tte lm denilen

hayvan ruha naza-

ran nefs-i ntkaya daha ok itimat ediyorlar.


Nefs-i ntka, B-i Teala'nn emrinden

olduu

iin

bedende

yabanc (garib) gibidir. Yz daima aslna ve dnecei yere


dorudur. Beer kirlerle kirlenmedii ve kuvvetli olduu takdirde
bir

daha ok

ilah

kaynaktan

istifade eder.

ntkann bir cevher, bedenin de onun


iin hazrlanm bir mekan olduunu rendin. Bedenin araz olduunu, cevher olmakszn mevcudiyetini devam ettiremeyeceini
Ey kardeim,

nefs-i

anladn. Yine bilmi ol

ki,

cevher bir mahalde srekli bir ekilde

kalmaz. yleyse beden "ruh" iin daim bir


kis,

onun

geici bir

mddet kulland

"Ruh" bedenin

czlerine bitiik

da deildir. Belki bedene ilierek onu

mekan

bir let,

deildir. Bila-

ve merkebidir.

olmad

gibi,

aktif bir hale

onlardan ayr

getirmi ve

fe-

yizlendirmitir.

"Ruh"un nurunun

zhir

olduu

ilk

yer

buras onun kendisini gsterdii, ona has

(19) Fecr Sresi, yet:

28

79

dima

(beym) olup,

bir karargahtr.

"Ruh",

LEDN RSALES

diman

ksmn

beki,

ksmn

ortasn vezir ve mdr, arka

hazne ve haznedar eylemitir. Bedenin btn czlerini de kendisine

yaya ve atl asker

vekil

yapm,

mal, hareketi

klmtr. Hayvan

bedeni merkep,

ticaret, ilmi

riat yol ve kaynak, nefs-i

ruhu hizmeti,

ruhu

dnyay meydan, hayat meta ve

kazan, hireti maksat ve

dn

emmareyi gzc ve koruyucu,

vameyi tembihi, duyulan casus ve kontrolc,


hissi talebe

tabi

klmtr. Bunlarn

dini zrh,

yeri,

e-

nefs-i lev-

akl stad,

hepsinin tesindeki gzetleyici

lemlerin rabbi olan Allah'tr.


Nefs-i ntka,

bu sfatlan ve

letleriyle kesf olan

bedene ora-

gelmemi, ona bitimemi belki ona hafife ilierek


ifade kazandrm onun vechini Br-i Teala'ya yneltmitir. Nefs-i ntkann belirli bir mddet bedende kalp, ona anlam vermesi
ve fayda salamas takdir olunmutur. O, bu zaman zarfnda, bu
da kalmak

iin

megul

nk ilim onun
(20)
hiretteki ziynetidir. Mal ve evlatlar da bu dnyann ziynetidir.
Nitekim mevcut olan hereyin belirli bir vazifesi vardr. Gz gr-

ksa

seferinde sadece ilim tahsiliyle

lebilecek eyleri grmekle, kulak sesleri

olur.

duymakla

grevlendiril-

mi, dil kelimeleri telaffuz etmeye msait bir surette yaratlmtr.


Bunun gibi hayvan ruh ehev ve gazab lezzetleri ister, tabi ruh
yeme ve imeden holanr, nefs-i ntka mr boyunca ilimle megul olmay arzular. Bedenden aynlk vakti gelene kadar ilimle bezenir. ayet ilmin haricinde bir hl kabul ederse onu kendisi istedi-

i ve sevdii iin deil, bedenin maslahat icab kabul eder.


Ey kardeim, "insan ruhu"nun hallerini, bedenin lmnden
sonra varln devam ettirdiini, ilme olan akn ve arzusunu rendikten sonra artk senin ilmin

(20)

Kehf Sresi,

yet:

ksmlann bilmen gerekir.

46

80

LMN KISIMLARI
Ey kardeim bilmi

ol ki, ilim,

er' ve akl olmak zere ikiye

ayrlr. Fakat hakik limler nazarnda er' ilimlerin


ilimlerin
bir

ou

da er'dir.

Eyay

bu ekilde kavramak

bak asna sahip olmak gerekir.


"Allah kime nur

ou akl, akl
iin nuran

Nitekim Allah-u Teala;

vermemise onun nuru

yoktur."

(2,)

buyur-

mutur.
I-

er' i

er'
a.

ilimler

ilimler iki

Asl ilimler [lm-i usl]

b. Fer' ilimler

a.

Nur

Bu

ilim Allah-u

Teala'nn ztn ve sfatlarn

kadm) aratrr. Aynca nebilerin

yaantlarn

ki dirili,

(21)

ksma ayrlr:

Tevhid lmi:

(zat, fiil,

belerin

[lm-i furu]

Asl ilimler

Bunlar da
1.

ksma ayrlr:

inceler. Hayat,

hair ve r'yetullah

Sresi, yet:

sretini,

imam

lm, kyamet, lmden sonra-

gibi akaid meselelere

40

81

ve saha-

aklk

getir-

LEDN RSLES
meye alr. Bu
Kerm'den

ilimle

megul

yetlere, sonra

olan limler, nce Kur'n-

srasyla hadislere,

akl delillere ve

kyas brhanlara dayanrlar.


Kelamclar, mutasavvflar ve ir zmreler, d ve cedel k-

yasn

ncllerini, cevher, araz, delil, nazar, istidll, hccet gibi te-

rimleri

mantklardan almlar

fakat yerli yerinde

kullanmamlar-

bu kavramlara muhtelif mnlar yklemi ve hatta


"cevher" kavram hkem nazarnda farkl, mutasavvflar ve kedr. Her

biri

lamclar nezdinde farkl bireyi ifade eder hale gelmitir. Bu


ile

maksadmz,

mad

Tevhid

ilmi,

ok kelam ilmi olarak


2. Tefsir
si,

en

ol-

limlere "mtekellimn"

is-

bu konuyu uzatmayacaz.

iin

verilir.

mnsn aratrmak

zmrelere gre lafzlarn

Tevhid ilmi ve kelamla

mi

risale

azizi,

uraan

kelam meseleleri de ierdiinden, daha

bilinir.

lmi: Kur'n- Kerm

eyann en muazzam, en yce-

en vazh [ak] olandr. Bununla

ln kavrayamayaca

bir

takm mkil

onda her ak-

birlikte

noktalar vardr ki onlar an-

cak Allah-u Teala'nn "fehim" [ince kavray] verdii kimseler anlayabilir. Zira

Peygamber Efendimiz,

"Kur'n'n her yetinin


her bir

'

bhn da yedi

bir zhiri, bir

-veya dokuz-

de

btn

btn vardr."

ve,

"Kur'n harflerinden her birinin bir anlam, her

iaret ettii birey vardr" buyurmulardr.

42

vardr, ayrca

anlamnn da

LMN

KISIMLARI
r

M
Allah-u Teala Kur'n- Kerm'de btn ilimler

grnmeyen, byk-kk,

akl

ve

h\s

ile

grnen-

mevcdattan haber vere-

rek,
0

"

'

"Ya ve kuru herey kitab- mbndedir.

,,(22)

buyurmakta ve,

-O -O

"Akl- selm olanlar O'nun


23

snler ve ibret alsnlar."*

+* $

yetlerini derinlemesine

dn-

diyerek insanlan tefekkr ve tezekkre

davet etmektedir.

Kur'n- Kerm' in

tefsr

edilmesi zor bir

i olduundan hibir

hakkn verememi,

mfessir tam olarak onun

ukdesini zeme-

mitir. Evet, btn mfessirler gc yettii, akl erdii, ilimlere

vukufyeti nisbetinde onu izaha

mnda

almlar

fakat hibiri kmil

hakikati syleyememilerdir.

Tefsir ilmi, asl, fer', er' ve akl ilimlere klavuzluk eder.

Mfessir, Kur'n'a lgat, istire, lafzlarn terkbi, nahiv [gramer]


kaideleri,

vflarn

Araplarn rf ve

detleri, ehl-i

szleri cihetinden

yaklam

bakmal

ki

hikmetin

onun

olsun. Mfessir Kur* n 'a tek

3.

delilleri

Hadis lmi: Hz.

fasihidir.

mutasav-

tefsirinin hakikatine

ynden bakmakla

ve birtek ilme gre aklamaya giderse onun


mfessire ilm ve iman

fiilleri,

srrn

zemez.

En'am

(23)

Sad

Sresi,

Muhammed

yet 39

Sresi, yet:

izah etmek gerekir.


(s.a.v.)

Arap ve acemin en

O, Allah-u Teala tarafndan kendisine vahyedilen

(22)

yetinir

29

83

bir

mu-

LEDN RSALES

allim,

akl

ile

kii

bir

ulv ve sfli meselelerin hepsini kavrayan, her sz

okyanuslarn ve rumuz hazinelerini

hatta her kelimesi esrar

eden

idi.

Bu

ihata

sebeple ondan gelen haber ve hadislerin bilin-

mesi ve izah ok mhimdir.


Bir kii nefsini eriate tb
leriyle kalbindeki

sapklklar

klp edeplendirmeden,
zil

etmeden nebev

eriatin l-

hadisleri kav-

rayamaz.

Eer bir kii


mak, szlerinde

ve hadislerin

tefsir ilmi

olmak

isabetli

hakknda konu-

te'vili

istiyorsa, lgat ilmini tahsil etmeli,

nahiv ilminde derinlemeli, i'rap [cmle zmlemesi] sahasnda

uzman olmal,

vkf olmaldr. nk, lgat ilmi dier


basamak ve merdiven mesabesinde olup,

sarf ilmine

ilimlerin tahsili iin bir

onu bilmeyen kimse baka


bir yere

Demek

kmak

isteyen

ki ilim tahsl

renemez. phesiz yksek


kimsenin nce merdiveni kurmas gerekir.
ilimleri

etmek isteyen kiinin lgav

kaideleri bilmesi

arttr.

Lgat ilminin tahsilinde nce


zit fiiller

renilir.

Bu

ilimle

de bunlardan cahiliye devrine


iirler

edatlar, sonra

megul
ait

olanlar

Arap

iirini, zellikle

olanlar incelemelidir. nk, bu

insann ufkunu geniletmesi ve ruhunu

feshat ve belgat

mcerret ve me-

asndan byk nem

okamasnn yansra

arzeder.

Bunlara ilaveten nahiv ilminin de renilmesi lazmdr. nk, lgat ilmi iin nahiv bilgisi; altn ve
felsefe iin

mantk, iir

mesabesindedir.
la

olduu

iin aruz,

iin

mehenk ta,

kuma iin metre, tahl

Malumdur ki llmeyen bireyin

iin

lek

eksik veya faz-

bilinemez.

Lgat ilmi hadis ve


ilimleri

gm

tefsir

ilmine giden bir yol, tefsir ve hadis

de tevhid ilmine varmada birer klavuz

84

gibidirler.

nsanla-

LMN
rn

KISIMLARI

felaha ermesi, hiret korkusundan

ilmiyle

kurtuluu ancak tevhid

mmkndr.

b. Fer' ilimler

limler ya nazar olur ya da amel olur


ilimler, fer' ilimlere

Fer' ilimler
1

Hakkullah:

ki, asl ilimlere

nazar

de amel ilimler denir.

ksma ay rlr:
nsann Allah-u

Teala'ya

kar

vazifelerinden

yani ibadetlerden bahseden ilimdir. Taharet, salt, zekat, cihd,


hac, zikirler,

bayram namazlar,

eitli farzlar ve nafileler

bu gruba

girer.
2.

Hakku'l-ibd:

nsann

insana

kar

vazifelerinden, hak ve

hukuktan, rf ve detlerden bahseden ilimdir.

mukede [szleme] olmak zere

Alm-satm,

ortaklk,

iki

sahada cereyan eder.

ba, bor

cezalar "muamelt"; nikah, talak, kle


gibi

szlemeler "muakedt"

Muamele ve

verip alma,

ksas ve dier

edinme ve azat etme, miras

ksmna girer.

Hakkullah ve hakku'l-ibd olarak nitelendirdiimiz, insann


Allah'a ve de insann insana

bu

iki

kar

durumundan bahseden

ksmna "fkh" denir. Fkh herkes

iin gerekli,

ilimlerin

faydal bir

ilimdir.
3.

Hakku'n-nefs [Ahlak

ilmi]:

bunlarn terkedilmesi gerekir, yahut

Ahlak ya kt huylardr

ki

huylardr ki bunlar elde

et-

iyi

mek, ruhlar bu gzel huylarla tezyn etmek lazmdr. yi ve kt


huylarn hepsi Allah-u Teala'nn kitabnda ve Peygamber Efendimiz'in hadislerinde^zikredilmi olup,

85

iyi

ahlak sahibi olan kimse-

LEDN RSALES
lerin

cennete girecei bildirilmitir.

Akl ilimlerin renimi g olup, bunlarda hataya

dmek

mmkndr. Bunlar da aamada incelenir


1.

Riyazi ve

mantk ilimler birinci

aamay oluturur.

Riyaz ilimlerden olan hesap ilmi [aritmatik] saylarla, hendese ilmi [geometri] ekil ve oranlarla

ve

astroloji ilimleri

de

urar. Corafya,

astronomi

riyaz ilimler kategorisine girer.

Yldzlarn durumunu gzetleyerek mahluklarn talihlerine


dair hkmler karan ncum ilmi ile, sesleri inceleyen musik ilmi
de bunlara dahildir.

Mantk
[tarif]

ve rsumunu [eksik

edilmi
'

ilimler ise tasavvur ile idrak edilebilir

bilgileri

Mantk

tarif] inceler,

eyann

deney ve gzlemle elde

brhan ve kyaslar dorultusunda aratrr.

ilmi

metodolojik

olarak

nce kavranlan, sonra

srasyla "konu" ve "yklemleri", nermeleri, kyas ve


lmlerini tedkik eder ve
7.

kinci

had

aamay

kyasn b-

mantn gayesi olan "sonuca" varr.

tabi ilimler oluturur.

Bu

ilimlerle

megul

olaniar mudak cismin mahiyetini, lemi oluturan unsurlar, cevher

ve razlan, hareket ve sknu, gk cisimlerinin durumunu, messir

ye mteessir eyleri

belerini, ruh

mahsusatn

(24)

inceler.

ve mizalarn

(hissedilenlerin)

"Kyamet gn bana en
nzdr." Tirmiz,

Bundan baka mevcudatn merte-

ksmlarm, duyularn kemmiyetini,


nasl doru atfalabecfeinin keyfi-

sevgili

Kitabti'l-Birr,

ve en

ykn olannz ahlaken en gzel olan-

Bab: 71 (Leydin Tab)

86

LMN
_

yetini

KISIMLARI

"

aratrr. Sonra bu ilim hekimlik

bilgisini,

bedenlere sirayet

eden hastalklar, bu hastalklarn tedavisini ve bu tedavide gerekli


olan ilalan aratran tp ilmini incelemeye sevkeder. Aynca tabi
ilimlerin bir

ksmn

madenler ilmi ve

kimya

ilmi

da

'ulv eserler ilmi' (ilm-i sr- ulviyye),

eyann

vardr ki iinde

tanmak oluturur. Bir de


maraz tayan maddeleri ve madenlerin

zelliklerini

organik dokusundaki boluklar inceler.


3.

nc aamadaki

kiye sahiptir.

kn olarak

Bu

ilimler

ilimler dierlerine gre stn bir

nce mevcudat, bunlarn vacip ve

taksimini, sonra Sni-i Teala'nm

lerini, emirlerini,

bu

fiil-

hkmlerini ve bunlarn ne ekilde yrdn,

cevherleri, selm akllan, kmil ruhlan,

ulv varlklar,

melek ve eytanlan arat-

mucize ve kerametlerini, mukaddes ruhlann


uyku ve uyanklk durumlarn inceler. Tlsm ve by de

Aynca

hallerini,

mm-

ztn, sfatlarn,

mevcudtn yaratln tedkik etmesinin yansra


nr.

mev-

nebilerin

ilimlerin blmlerindendir.

Tabi ilimlerin tafsilat ve dereceleri pek ok olup uzun izahlara ihtiya vardr. Lakin biz bunlara ksaca temas etmenin yerinde

TASAVVUF
Ey kardeim bilmi

LM

ol ki, akl ilim

mahiyeti itibariyle mfred

(yaln) olup, mrekkeb (kompleks) ilim bundan doar. Mrekkeb


ilim tasavvuf ilmidir

Tasavvuf

ilmi,

ki,

bu

ilim

dier

ilimleri ihtiva eder.

mutasavvflarn vakt, sem, vecd, evk,

sekr,

sahv, ispat, mahv, fakr, fen, velyet, irde ibareleriyle isimlendirdikleri

eyh

ve mridlerin vasflarndan, makamlarndan, yani

hllerinden bahseder.

Biz bu

risle ile ilimleri

ve

ksmlarn

zet bir ekilde sayma-

y murad ettiimiz iin yaplan aklamalar

yeterli

gryoruz.

Bu

kitabmzda bahsedeceiz. Aynca konu hakknda ayrntl bilgiye ihtiya duyan kimseler dier kitaplara mrailimlerden

baka

tlimlerin

bir

ksm

ve adetlerine dair sylediklerimizden sonra

yaknen bilmi ol ki bu ilimlerin iyice


artlar gerekir. Biz

anlalmas

imdi bu artlan ve

aklayacaz.

88

iin

birtakm

ilim tahsilinin

yollarn

LM TAHSLNN YOLLARI
Ey kardeim bilmi
dan

birincisi insan,

I-

ol ki, ilimler iki yolla elde edilir.

Bunlar-

dieri rabbani renimdir.

nsan renim

Bunun

belli bir

yolu ve meslei vardr.

Bu da

iki trl olur.

renme ile elde edilir. Dieri ise


tefekkrle megul olmakla tahsil edilir. Te-

Birincisi, haric faktrlerle yani

dahil faktrlerle yani

fekkr

ile

"taallm" [renme]

edeer

olup, taallm bir kiinin

herhangi bir limden istifade etmesidir. Tefekkr ise insan ruhu-

nun

"kll ruh"tan istifadesidir. Kll ruh te'sr ve taifen

bakmn-

dan tm ulem ve ukaldan.ok daha stndr.

gml tohum, okyanus dibindeki mcevher


ve maddedeki cevher gibi ruhlarda kuvve halinde vardr. Taallm,
bu cevherin kuvveden fiile kmas iin abalamak, yani "dua" etmektir. Ta'lm ise onun kuvveden fiile kmasdr. Bunun iindir
limler, topraa

ki talebenin

ruhu, muallimin ruhuna benzer, belli bir oranda ona

yaklar.
lim, faydalandrma
tifade

bakmndan

etme asndan topraa,

ilim ise

bir ifti gibidir.

Talebe

is-

kuvve halindeki tohuma ve

her an byyen fidana benzer. Talebe ilimde kemale erdiinde

meyveli bir

aa

ve okyanustan

kartlm bir mcevher gibi

89

olur.

LEDN RSALES
Beden kuvvetlerin ruha galebe almasyla renim sresi
uzar,

bu i ok meakkatli

bir hl alr.

Eer akl

nuru heva ve he-

veslere galip gelirse talebenin birazck tefekkr dahi onu birok

renim zahmetinden kurtarr. Akl nuruyla aydnlanm ruh, tl


ruhlarn bir ylda kavrayamayaca hakikatleri bir saatlik tefekkrle elde edebilir. Demek ki baz insanlar ilimleri taallmle, bazlar
da tefekkrle reniyorlar. Fakat taallm

nk
le

iin

de tefekkr arttr.

insan cz' ve kll eylerin hepsini, btn ilimleri taallm-

elde etmeye kadir deildir. Bilakis taallmle elde ettii

leri

tefekkrle oaltr.

Malumdur ki

nazar ilimlerin ve amel sa-

pekou hkemann keskin zekas ve de


fazlaca talim olmakszn ortaya konmutur.
natlann

nsanlar kendisine retilen

kavrayamam

baz ey-

bilgiler

stn dehasyla,

nda

haric bilgileri

olsayd, insanolunun ilmini tamamlanmas hayli

uzar, kalblerdek cehalet

karanl devam

ederdi. Zira insan cz'

ve kll meselelerin hepsini taallmle renemez. Bilakis bunlarn

bazsn
la

tahsil yoluyla, bir

ksmm da grgyle renip, akl yoluy-

bunlardan karsamalar yapar. Nitekim limler bu ekilde hare-

ket etmiler ve ilm disiplinler bylece temellenmitir. Mesela; bir

lerin hepsini

kyas ve

deil, sadece genel kaideleri renir,

tli

meseleleri

tefekkrle halleder.

Keza bir tabib hastalklarn tedavi ve ilacn tm teferruatyla


renmeyip, hastann mizacm gz nnde bulundurarak, genel
prensiplerin

nda hastal

tedavi eder.

Yine ayn ekilde mneccim ncm ilminin


rini

renip, bu minval zere dnerek yldzla

hkmler karr. Fakih ve edibler de bu^yolu takip

bu durum

eitli sanatlarda kullanlan tjftlerin

90

ederler. Hatta

icadnda da byle-

LM
dir.

TAHSLNN

YOLLARI

Mesela, bir kii bilgi hamurunu tefekkrle yourarak algl

aletlerden biri olan

udu

yapm,

baka* birileri bundan yola karak

muhtelit alg aletleri gelitirmilerdir.

ve nefsan sanatlarn

balangc

Ksaca diyebiliriz ki beden

taallmle,

bunlarn kompleks

bir

hale gelmesi tefekkrle olmutur.


Fikir

kaplan ruha

ald

zaman

insan

arzulad eyi

bilgi

ve sezgi yoluyla nasl elde edebileceini bilir. Binaenaleyh insann


gnl alr, basireti

artar.

Bu

nedenle fazla

uramakszn ve yo-

rulmakszn ruhunda kuvve halinde bulunan eyleri fiile karr.


I

II-

Rabbani renim

Rabban renim de
1.

Vahiyle

fan emeller gibi

eine yani

iki

ksmda incelenir:

renim: Ruh kemale erdii zaman baz hrs ve


beer

kirler

yok

Br-i Teala'ya evirir,

olur.

Bylece ruh vechini men-

onun cmertliine

[cd], inayeti-

ne ve nurunun feyzine iyice gvenir.


Allah-u Teala, bu vasflan haiz ruha inayet ve rahmetinin en
gzeliyle tam olarak ynelir.

Ona

ilah bir nazarla

bakt iin onu

kendisine deta zerine btn ilimleri nakettii bir levha edinir.

Bylece "kll akl" muallim, bu "kuds ruh" da onun talebesi

ol-

mu olur. Bu suretle kuds ruh hibir taallm ve tefekkr olmakszn btn ilimleri renir.

Allah-u Teala'nn,

"Sana bilmediklerini retti.'*25 * eklindeki beyan bu gerei

dorular mahiyettedir.
(25)

Nisa Sresi, yet: 113

LEDN RSLES
O

halde nebilerin ilmi

dier insanlarn

ilmine nazaran daha

nk onlarn ilmi hibir vesile ve vasta olmakszn


dorudan doruya Allah-u Teala'dan hsl olmutur. Hz. dem ile
melekler arasndaki kssa, meseleye aklk getirir mahiyettedir.
stndr.

Bilindii zere melekler mrleri boyunca ilim renmiler, bir-

ok ilm hakikatleri bulmular hatta mahluktn en

mevcudtn en

olmulard. Oysa

rif

ki

Hz.

dem

(a.s) hibir ilmi

bilmiyordu. nk, o na kadar herhangi bir muallimle

mam, ilim tahsil

Bu

etmemiti.

limi,

karla-

sebeple melekler byklk tasla-

dlar, gururlanp kibirlenerek:

"Biz seni

yann

hamd

ile

tesbh ve takds ediyoruz. ,K26) dediler.

hakikatini bildiklerini sylediler.

kovmu

btn mkevvent

ondan yardm

diledi. Allah-u

retti ve meleklere

eyay

dedi.

Bunun

bir vaziyette

Teala da

(a.s) ise

kalbinden

Hlk'n kapsn

dem

(a.s)'e

ald,

btn isimleri

gstererek,

"Eer sznzde sdk


yin."^

dem

iseniz

bunlarn

zerine meleklerin

isimlerini

dem

(a.s.)'in

bana syleindinde de-

receleri azald. Melekler, ilimlerinin yetersizliini farkettiler.

rur tekneleri

krld

ve acz denizinde bouldular. Rablerine,

(26)

Bakara Sresi, yet 30

(27)

Bakara Sresi, yet 31

E-

92

Gu-

"

LM

TAHSLNN

YOLLARI

"Seni tenzh ederiz. Senin bize rettiinden

mimiz

yoktur, dediler.

(28)

Allah-u Teala da

dem

baka

hibir

il-

(a.s)'e hitaben,

"Ey dem, onlarn isimlerini bunlara syle" dedi. dem (a.s)


de ilmin srlarn ve iin hakikatini onlara anlatt. 09 Bylece akl*

selm olanlar indinde

kaynan

dilen ilimden daha efdal,

vahiyden alan gayb ilmin, kesbe

daha mkemmel olduu anlald.

Vahy ilim nebilerin miras,


Hz.

Muhammed'den

sonra vahiy

resullerin

hakkdr. Efendimiz

kaps kapanm

olup,

bu sebeple

ona "hatem'l-enbiya" denmitir. O, Arap ve acemin en


sanlarn en limidir. Bu hususla ilgili,
i'

'

"Beni rabbim terbiye

etti,

'

fasihi, in-

-i.

bylece edebimi ne gzel eyledi'* 30*

ve,

JU;

iti

^ ^fLi^u

X_u u

"En liminiz ve Allah-u Teala'dan en ok hayet duyannz


benim' 00 buyurmulardr. O, insan ta'lm ve taallmle megul ol-

makszn
ilmi

buna

ilimleri

rabban renimle elde

en mkemmel, en kuvvetli ve de en stn

idi.

iaretle,

(29)

Bakara Sresi,
Bakara Sresi,

(30)

Camiu's-Sagr, C:

(31)

Buhar, Kitabu'l-man, Bab: 13 "Leydin

(28)

etmi olduundan onun

yet:
yet:
I,

32
33

Say: 310 "Feyz'l-Kadir erhli Tab"

93

Tab"

Allah-u Teala

LEDN RSLES
"Ona mthi

2.

kuvvetlere sahip olan retti"

lhamla renim: lham,

kll

(32)

buyurmutur.

ruhun saflna, kabiliyetine,

istidadna gre insan ruhunu uyarmasdr.

O vahyin ksm bir yan-

smasdr. Vahiy, gayb hallerin ayan beyan tezahr etmesi

olup,

il-

ham ise gayb eylere kapal bir tarzda iaret edilmesidir. Vahiyden
hasl olan ilme nebev
ilim denir.
bir kalbe

Ledn

den

ilmi,

ilhamdan hasl olan ilme de lednn

gayb lambasndan

yan

ziy gibidir ki Br-i Teala

vasta olmakszn elde

Btn

ilim,

ile

latf,

saf ve cilal

ruh arasnda hibir

edilir.

malumdur ve onda mevrulTtan daha stn, daha mkemmel,

ilimler "kll ruh" tarafndan

cuttur. "Kll akl", "kll

daha kuvvetli olup Br-i Teala'ya daha yakn olduu


hun, kll akla nisbeti, Havva'nn

da ir mahlukata nispeten daha

dem'e

azz,

iin kll ru-

nisbeti gibidir. Kll ruh

daha

latf

ve daha stndr.

akln feyiz samasyla vahiy; kll ruhun aydmlatmasyla da ilham doar. yleyse vahiy enbiyann ss, ilham evli-

Bu

sebeple kll

yann ziynetidir. Nasl


dan

aa

ise,

ki ruh

bakmnalr. lham

akldan, vel nebden derece

ilham da vahiyden

aa

bir

mevkide yer

vahye nsbetle zayf, ryaya nisbetle kuvvetlidir. Btn bunlarn

nda

diyebiliriz ki gerek ilim

enbiya ve evliyann

ilmidir.

Vahiy resullere mahsus olup, dem, Musa, brahim, Muham-

med

ve ir resullere (radiyallahu anhum) vahiy gnderilmitir.

Nbvvet

ile risalet

arasnda fark vardr. Nbvvet, kuds

ru-

hun malumat ve mahlukatn hakikatini bilebilmesidir, Risalet ise,


bu hakikatleri ehline yani faydalanmak isteyen ve buna kabiliyeti
(32)

Necm Sresi, yet:

94

LM

TAHSLNN

YOLLARI

olan insanlara tebli etmektir. Bazen ruhlardan biri teyafuken bu


hakikatleri elde edebilir fakat

birtakm sebep ve zrler nedeniyle


'

bunlar tebli edemez.

Lednn

Hzr (a.s)'da olduu

ilim,

ehline mahsustur. Allah-u Teala

nbvvet ve velayet

bunu haber vererek,

33

buyurmaktadr.

"Ona lednnmzden bir ilim

rettik.'*

Emru'l-M'minn Hz. Ali

Eb Tlip (kerremallahu vehe)

yle

dedi:

ald. Her
de;

gibi

"Dilim
bir

"Benim

b.

azma konulunca kalbimde bin tane ilim kaps

kapnn

iin bir

da bin tane

kaps

Baka

vard."

bir szn-

minder konsa ve ben onun zerine otursam

Tevrat ehline Tevratlanyla, tncil ehline ncilleriyle/Kur'n ehline

Kur'nlanyla hkmederdim" buyurdu.


ki

ona

insan

renimle

nail

te bu yle bir mertebedir

olmak mmkn deildir.

Meer ki ona

ledn ilmi verilmemi olsun.

Yine Hz. Ali


erhinin krk yk

(r.a):

olduu

"Hz.

Musa zamanndan

anlatlagelir.

Tevrat'n

Eer Allah-u Teala bana izin

verseydi, sadece Fatiha'nn elifinin erhi

limlere bu derece vukufyet ancak

beri

krk yk olurdu" demitir.

ilah,

semav ve lednn

bir

yolla olabilir.

Allah-u Teala bir kula hayr dilerse kendis


ki perdeyi kaldrr.

Bu ekilde birtakm

kevn sn

ile

onun arasnda-

iar

o kula aralanr

ve bunlarn mnlar o kiinin zihnine nakedilir.


leri,

O da bu hakikat-

Allah'n diledii kullara aklar.

Hikmetin hakikatine ledn ilmiyle

nail olunur.

ermeyen insan hakm olamaz. nk hikmet Allah


(33)

Kehf Sresi, yet 65

95

Bu mertebeye

vergisi olup,

__

LEDN RSLES

"Allah-u Teala hikmeti dilediine

verir.

Hikmet

verilen kim-

seye oka hayr verilmitir. Bunu ancak akl sahipleri tezekkr


edebilir.'*

345

yeti

bu meseleyi aydnlatmaktadr.

Ledn ilmine

nail olanlar birok ilmi tahsil etmekten, insan

renimin zahmetlerinden
yorulup ok

kurtulurlar.

Az renip ok

bilirler,

az

istirahat ederler.

Ey kardeim bilmi ol ki, vahyin kesilmesiyle rislet kaps


kapanmtr. Hakikat ortaya konduktan, din tamamlandktan sonra

kalmamtr.

insanlarn resul gnderilmesine zaten ihtiyac

kim Allah-u

Teala:

"Bugn

sizin dininizi

Nite-

tamamladm'* 35 buyurmutur.
'

nsanlarn ihtiyac olan btn

ilimler

aklandktan sonra

re-

hikmete mnafdir. Kll ruhun nuru insanlar aydnlatmaya devam etmekte olup, ilham kaps kapanmamtr. nsul gnderilmesi

k insanlarn daima yardma ve uyarlmaya ihtiyac vardr. nsanlar her an vesveselere kapldktan ve ehvete dtkleri iin, davet
ve

risalete

mucizev

3u sebeple Allah-u Teala


kapsn kapam, hayatn idamesini

deil, tenbihe muhtatrla.

nitelikte olan

vahiy

kolaylatrmak maksadyla rahmetinin

tecellisi

olan ilham

kapsn

ak brakmtr.
Bylece Allah-u Teala lutfunu ve diledii kimseleri hesapsz
rzklandrdn anlamalar iin kullar arasnda dereceler takdir
etmitir.
(34)

Bakara Sresi, yet: 269

(35)

Mide

Sresi, yet: 3

Hacc'nn

IBu

yet-i

kerime en son inen ahkm yeti oiup, Veda

arefesinde nazil olmutur.]

96

LMLERN TAHSLNDE
RUHLARIN MERTEBELER
Ey kardeim bilmi ol ki, ilimler insan ruhunda gizli bir halde
mevcut olup tm insanlar ilimleri renmeye kabiliyetlidir. Baz
ruhlar sonradan meydana gelen herhangi bir arza ve
sebepten dolay bu kabiliyetini kaybedebilir. Zira,

"nsanlar tertemiz ve drst (hanf) bir ekilde yaratld fakat


eytanlar onlar aldatt" (36) ve,

"Her ocuk slm ftrat zere doar*37)

adis-i erifleri

bu

hususlara iaret eder.

nsan ruhu
de, klli ruhun

yabilecei

asl

safln

ve taharetini muhafaza etmesi halin-

aydnlatmasna (irk)

suretleri

almaya

istidatl,

kabiliyetlidir.

ondan akln kavra-

Lakin baz ruhlar bu dn-

yada kendisine anz olan muhtelif hastalklar ve eitli sebeplerden


(36)

Mslim, C:

(37)

Buha, C:

8,

I,

Kitabu'l-Cennet, Bab: 63 "Leydin

Sayfa: 341 "Leydin

Tab"

97

Tab"

LEDN RSALES
tr hakikatleri idrak edemez bir hle
tini

gelir.

Bazlar da asl shha-

korur, bozulmaz. Bylece kabiliyetini kaybetmez. Bunlar va-

hiy alma kabiliyeti olan, mucizeler gsteren, bu kevn ve fesad

leminde tasarrufa muktedir olan nebilerin ruhlardr.


asl

shhati zere kalabilmi, ariz

lar

bozulmamtr. Bu

illet

Bu

ruhlar

ve maraz unsurlarla miza-

sebeple nebiler insanlar ftratlarndaki te-

mizlie aran ruh doktorlardr.


Hasta ruhlar bu

Bunlardan

ksm

bir

sfl

dnyada muhtelif mertebeler oluturur.

birazck dah olsa mevki-makam hastalna

yakalanm, hafzalarna nisyan bulutlan km olmasna karn


devaml taallmle meguldrler. Bu ekilde asl shhatlerini taleb
ederler ki, bu gruba dhil olanlar az bir tedavi ile iyileir, ok az
bir tezekkrle nisyan bulutlarn tarumar ederler.

Bazlar da mrleri boyunca


tahsli

ilim renirler. Gnlerini ilim

ve birtakm nazariyeleri tedkik etmekle

zalar bozuk

olduundan

geirirler.

hakikatleri anlayamazlar.

Fakat mi-

nk miza

bozulunca ila fayda vermez.

Dier
ypratrlar.

bir

Bu

grup da, hatrlayp unuturlar, riyazetle


surette

nefislerini

birazck nur, az bir aydnlanma elde edebilir-

ler.

Bu

tr mertebeler nefislerin

dnyaya meyletmesinden,

meguliyetler iinde boulup gitmesinden meydana

gelir.

fan

Ruhlarn

hastalanmas veya shhat bulmas kuvvetlilik-zayfllk derecesine


gredir.

te

bu hastalklar

yetini ikrar ederler,

giderilirse, ruhlar

Ledn ilminin mevcudi-

ftratlarnn temiz ve saf olduunun farkna va-

rrlar.

98

LMLERN TAHSL NDE RUHLARIN MERTEBELER


arkadalk etmekle ve

Ruhlar, bu kesf bedene

hakikatlere

perde olan bu zulman lemde ikamet etmekle hastalanm, gerei

gremez olmulardr.
Halbuki ruhlar, ilim renmekle olmayan bir ilmi [ilm-i

ma'dm]

icat

etmek, mevcut olmayan bir akl [akl- mefkud] mey-

dana getirmek istemiyor;

bilakis beden sslere

ynelmek, bedenin

karlamak ve onu dzene koymak gibi birtakm meguliyetler sebebiyle kendisine arz olan hastal gidermek, yaratllarnda mevcut olan asl ilme dnmek istiyorlar. Nasl ki ocuunu seven mfik bir baba, ocuunun bakm, terbiyesi gibi iihtiyalarn

lerle

uratnda dier ileri

tinden

unutursa, ruh da fazla sevgi ve efka-

dolay bedene ynelmekte, onun onarm, korunmas,

yalarnn teminiyle uramakla zayf,

bitkin

dmesi

ihti-

sebebiyle

dnya denizinde boulmaktadr. te bu yzden ruhlar, kaybettiini


bulmak, unuttuunu hatrlamak iin taallme ihtiya duymaktadrlar.

Taallm, ruhun, kendi cevher-i aslsine ynelmesi, saadete

ulamak ve kemale ermek


olan eyleri

fiile

iin

kendisinde kuvve halinde mevcut

karmasdr.

Ruhlar, cevher-i asllerindeki hakikatlere tek

mayacak kadar zayf derlerse,


balanr, yardm
sinler.

Tpk,

edilen, gzel
bir tabibe

iin

ona

bana

ulaa-

mfik bir muallime


arzuladklar eye nail olabil-

lim, fzl,

snrlar ki

kendisini tedavi etmeyi bilmeyen, fakat shhatin arzu

birey olduunun farknda olan

bavurarak

halini arzetmesi ve

bir

hastann mfik

ona tedavisi

iin

snma-

s gibi.
Biz,

lanm

ba (akl) ve gsnden

olan bir lim

tandk

ki,

(kalb) istisna bir

hastala yaka-

hastalnn devam

zarfnda, mr boyunca rendiklerini unuttu,

99

zaman
hafzasnda olan
ettii

LEDN RSALES
kart. Bu lim ifa bulup da shhatine kavutuunda unutkanl gitmi, hastalk gnlerinde unutmu olduu malumatlar tekrar hatrlayabilmitir. Bu olaydan anlyoruz ki, bilgiler
herey

birbirine

yok olmazlar,

unutulurlar.

Bilgilerin

fark vardr.

nisyan

ise,

yok olmas [mahv]

Mahv,

nak ve

ile

izlerin

gn ortasnda gne

unutulmas [nisyan] arasnda

hafzadan tamamen

klarnn bulutlar tarafndan per-

ortaln gne batmasna kararmas


naklarn gizlenmesidir.

delenmesi ve
daki

silinmesi,

gibi,

hafza-

megul olmas, yaratltaki temizliine ve ftratna dnmesi iin, kendisine arz olan hastal defetmeye almasndan baka birey deildir.
yleyse ruhun taallmle

Ey kardeim, ruhun cevher ve


gayesini anladktan sonra
ilim tahsli iin

harcamaya

Hastal hafif,
ince, mizac salam
mddet yorulmaya

bilmi

hakikatini, taallmn sebep ve

ol ki hasta

ihtiya duyar.

derdi az,

urad bela nemsiz, nisyan bulutu

olan ruh, fazlaca taallme ve bu

ihtiya

da kuvve halinde olan eyler

Bu

suretle

uurda uzun

duymakszn birazck tefekkr

dner, kendi hakikatine ynelir ve srlarna

nir.

ruh taallme, mrn

fiile

ile

aslna

vkf olur. Bylece on-

kar. Ftratndaki hallerle beze-

ey renmi
olmu olur. Kll

kemale ermi, ksa zamanda pekok

ve bunlar en gzel ekilde ifade eden bir lim

ruha ynelerek aydnlanr. Cz' ruha ynelerek feyz saar.

Ak

yoluyla aslna benzeyerek, haset ve kin damarlarn koparp

atar.

Dnyann

fuzl

ve lzumsuz sslerinden yz

te bu mertebeye eren
tir

ki

nefis hakikati

evirir.

bilmi, kurtulua ermi-

btn insanlar iin arzu edilen mertebe budur.

100

LEDUNNI LMN HAKKAT

VE LZUMU
Ey kardeim bilmi ol ki, ilham nurunun sirayetinden ibaret
olan Ledn ilmi ruhun annmasndan sonra meydana gelir. Nitekim:
*

JH

"Nefse ve onu dzeltip olgunlatrana and olsun"* 3 0 yeti bu*

na iaret etmektedir.

Ruhun aslna dn eyle


a.

Btn

ilimleri tahsl

olur:

etmek,

ak

ve

evk

ile

onlardan bolca

nasiplenmi olmakla.
b.

Gerek

bir riyazet ve

salam

bir

mrakabe

ile.

Peygamber

Efendimiz:

"Kim
tir"<

39

>

ilmi

ile

amel ederse, Allah ona bilmediklerini re-

-a

ve,

"Kim

Allah'a

krk sabah

(38)

ems Sresi, yet: 7

(39)

Acln, Kefu'l-Haf

II.

S: 265,

ihlasl bir ekilde yalvanrsa Allah-u

Say: 2542

101

LEDN RSALES
Teala hikmet pnarlarn onun kalbinden lisanna aktr."
erifleri
c.

Tefekkr

alr. Nasl

ile.

nk ruh

tcir

ederek

kaps alr ve

hsrana urar,

megul
ona gayb kaps

ilim rendikten, riyazetle

ki, ticar usullere riayet

yapan bir tccara kazan

doru

hadis-i

bu hakikate iaret etmektedir.

olduktan sonra sistemli bir ekilde tefekkr ederse

eden

(40)

malnn pazarlamasn

bu artlara

ayn ekilde

iflas ederse,

aykr

hareket

bir mtefekkir

yolda giderse kalbine gayb leminden bir pencere alr.

Bylece bu kii, ilhamla desteklenen kmil bir lim


Nitekim Peygamberimiz

olmu

olur.

(s.a.v.):
(

"Bir saatlik tefekkr,

altm

senelik

nafile

ibadetten ha-

yrldr." 140 buyurmutur.


Tefekkrn artlarn

baka

rislemi^e anlatacaz. n-

bir

k tefekkrn izah, keyfiyeti, hakikati ok mhim olduundan


uzun aklamalara ihtiya vardr. Bunun gereklemesi de Allah'n
inayetiyle olur.

Biz

u anda bu risleyi bitiriyoruz. Buraya kadar olan akla-

malarmz erbabna

yeter. Allah

kime nur vermemise onun nuru

yoktur. Allah mminlerin dostu ve

yardmcsdr.

Salt ve selm efendimiz Hz.

Muhammed

ve ashabnn zerine olsun. Allah bize

G ve kuvvet ancak

Allah-u Teala

yeter,

iledir.

(s.a.v)'e,

Her an gvencim ona-

0O0

6, S:

43 "Feyz'l-Kadir

102

Tab"
erhli Tab"

^erhii

Camiu's-Sar, C: 4, S: 443 "Feyz'l-Kadir

o ne gzel vekildir.

dr.. Hamd lemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur.

Camiu's-Sar, C.

onun

t
at*.*

zel anlamyla deil de genel

anlamyla "Ledn lmi"


hayatmzn her safhasnda ve
her

annda

hl, harekt,

dn v.s. gibi btn insan


durumlarmz

iine

veya su
almaktadr. Hava,
gibi aslnda her yere, her eye
sirayet

etmi durumdadr.

nk

"lem-i ehadet"te her

ey

"lem-i gayb"

irtibatldr
ve lem-i ehadet lem-i gayb
tarafndan epeevre

kuatlmtr.

ile

You might also like