You are on page 1of 268

NSANI TANIMA SANATI

Alfred Adler
d. 7 ubat 1870, Penzing-Avusturya . 28 Mays 1937,
Aberdeen-skoya

Avusturyal psikiyatr, bireysel psikoloji ekolnn kurucusu.


1895te Viyana Tp Fakltesini bitirdi. Pratisyen hekim olarak alt ilk doktorluk yllarndan balayarak hastay evresiyle ilikileri ierisinde ele almak gerektiini
vurgulad ve bireyle ilgili sorunlara ynelik insancl, btnselci ve organik bir yaklam
gelitirdi. 1902de Sigmund Freud ile tant ve onun rencisi oldu. Ancak, bir sre
sonra aralarndaki gr ayrlklar giderek keskinleti ve Adlerin Organ Eksiklii
zerine nceleme adl kitabnn yaymlanmasndan sonra uzlalamaz duruma geldi.
1911de izleyicileriyle birlikte, Freudu aka eletirerek bireysel psikolojiyi
gelitirmeye koyuldu.
1921de Viyanada ilk ocuk rehberlii kliniini kurdu. Ksa sre ierisinde onun
ynetiminde 30 klinik daha ald. Toplumsal deerlerin srdrlmesinde ocuk eitimine ok nem veren Adler, ocuklara salkl bir rehberlik hizmeti verilmesi gerektiini srarla savundu. 1926da ABDye gitti. 1927de Columbia niversitesinde,
1932de ise New Yorktaki Long Island Tp Okulunda konuk profesr oldu. 1934de
Avusturya hkmetince, lkedeki tm klinikleri kapatld. Alfred Adler, eksiklik duygusu terimini ilk kez ortaya atan psikiyatrdr. Eksiklik duygusu tayan, duygusal
ynden sakatlanm kiileri olgunlua, saduyuya ve toplumda yararl olmaya yneltecek, destekleyici ve esnek bir psikoterapi yntemi gelitirmitir.
Adlerin almalarna yn veren asl itici g, yaam boyunca toplumsal sorunlar
karsnda gsterdii duyarllktr.

Yaptlar:

4/268

Studie ber Mindervertigkeit von Organen (1907, Organ Eksiklii zerine


nceleme); ber den nervsen Charakter (1912, Nevrotik Yap zerine); Heilen und
Bilden (1914, Tedavi ve Eitim); Praxis und Theorie der Individualpsychologie (1918,
Bireysel Psikolojinin Uygulamas ve Kuram); Menschenkenntnis (1927, nsan Tanmak); Die Technik der Individualpsychologie (1. Blm 1928, 2. Blm 1930, Bireysel
Psikolojinin Teknii); Individualpsychologie in der Schule (1929, Okulda Bireysel
Psikoloji); Lebenskenntnis (1929, Yaam Tanmak); Psychotherapie und Erziehung I
(1919-1929, Psikoterapi ve Eitim-I); Neurosen (1929, Nevrozlar); Das Problem der
Homosexualitt (1930, Ecinsellik Sorunu); Kindererziehung (1930, ocuk Eitim);
Das Leben gestalten (1931, Yaam Biimlendirme); Psychotherapie und Erziehung II
(1930-1932, Psikoterapi ve Eitim-II); Der Sinn der Lebens (1933, Yaama Duygusu);
Psychotherapie und Erziehung III (1933-1937, Psikoterapi ve Eitim-III);

Alfred Adlerin Say Yaynlarndan kan dier yaptlar:


Yaamn Anlam ve Amac (Wozu leben wir? / Ne in Yayoruz?)
Yaama Sanat (Lebenskenntnis)

nsan Tanma Sanat

Alfred Adler

Almanca aslndan eviren:

Kmuran ipal

6/268

Say Yaynlar
Psikoloji Dizisi

nsan Tanma Sanat / Alfred Adler


zgn Ad: Menschenkenntnis (1927)

ISBN 978-975-468-017-1
Sertifika No: 10962

Yayn Haklar Say Yaynlar


Bu eserin tm haklar sakldr. Yaynevinden yazl izin alnmakszn ksmen veya tamamen alnt
yaplamaz, hibir ekilde kopyalanamaz, oaltlamaz ve yaymlanamaz.

Yayn Ynetmeni: Asl Kurtsoy Hsm


Almanca Aslndan eviren: Kmuran ipal

Bask: Engin Ofset


Topkap / stanbul Tel.: (0212) 612 05 53

1. Bask: Say Yaynlar, 1985


8. Bask: Say Yaynlar, 2001
9. Bask: Say Yaynlar, 2006
10. Bask: Say Yaynlar, 2008
11. Bask: Say Yaynlar, 2009
12. Bask: Say Yaynlar, 2010

Say Yaynlar
Ankara Cad. 54 / 12 TR-34110 Sirkeci-stanbul
Telefon: (0212) 512 21 58 Faks: (0212) 512 50 80
web: www.sayyayincilik.com

8/268
e-posta: say@sayyayincilik.com

Genel Datm: Say Datm Ltd. ti.


Ankara Cad. 54 / 4 TR-31110 Sirkeci-stanbul
Telefon: (0212) 528 17 54 Faks: (0212) 512 50 80
e-posta: dagitim@saykitap.com
online sat: www.saykitap.com

ADLER ZERNE

28 Mays 1937de skoyann niversite kentinde yal, tknaz bir adam,


yolda giderken anszn ylp kald. Az sonra da kalp sektesinden dnyaya
yumdu gzlerini. Bireysel psikoloji konusunda bir yaz kursuna katlmak iin
bir araya gelmi ok sayda renci topluluu o gn bouna hocalarn bekledi:
Alfred Adler diye biri yoktu artk, 1930dan beri yaad Amerikada
baarlarnn doruunda bulunduu bir sra, modern derinlik psikolojisinin
byk kurucusundan biri saylan Adler, br iki arkadan geride
brakarak dnyadan gp gitmiti; ld zaman 67 yandayd. Adlerden
iki buuk yl sonra da psikanalizin kurucusu Sigmund Freud bu dnyaya veda

10/268

etti (1938). Adler ve Freudun lmnden sonra daha uzun sre hayatta kalan
C. G. Jung ise, derinlik psikolojisinin byk kurucusunun sonuncusu
olarak 1961de dnyaya gzlerini kapad.
Gerekte bir derinlik psikolou muydu Adler? u sra btn dnyada
saylar art gsteren taraftarlarnn bu konuda bir gr birlii iinde olduklar sylenemez. lgili sorun, Uluslararas Bireysel Psikoloji Derneinin
1966da Hollandada yaplan kongresinde gndemdeki konularn banda yer
almtr.
nsan olmak, kendini yetersiz hissetmek ve stn bir konumu ele
geirmek zere aba harcamak demektir.
Mutlak bir doru yoktur, ancak bu doruya en yakn bir ey var ki, o da
toplumsal yaamdr.
Cinsellik kiisel bir sorun deildir.
Duygular kant nitelii tayamaz.
Nevroz bir fiksiyondur;1 nevrozlu, kendi tokatlarna yanan uzatan
kiidir.
1 Hayal, kuruntu. (ev. n.)

Freudun libido, bilinalt, basklama ve kar koyma ya da Jungun arketip, ekstraversiyon [da yneli] ve introversiyon [ie yneli] kavramlaryla
kyasland m, Adlerin yukardaki tipik szleri bambaka bir dnyadan
kaynaklanr gibidir. Ne var ki, aslnda Freudun psikanalizi, Jungun analitik,
Adlerin bireysel ve toplumsal psikolojisi her eye karn ayn ruh ve zeknn
rndr. Kurucularnn dnya grleri her ne kadar bir yelpazenin kanatlar gibi birbirinden ayrlsa da, kurduklar retilerin bir birlik ve btnlk
oluturduunu syleyebiliriz. Sz konusu retiler arasndaki farklar ou kez
ksa formllerle dile getirilmeye allm, rnein Freudun psikanalizinin
byk kent insanna, Jungun analitik psikolojisinin henz doadan
kopmam tara sakinleriyle ilkel yaam dzeyindeki kimselere, lise retmenleri iin bir psikoloji saylan Adler psikolojinin ise orta ve kk
kentlerde oturanlara hitap ettii sylenmitir. Ya da Freudun ocuklarn,
Jungun mrnn ikinci yarsnda bulunan krk ya zerindeki erikinlerin,
Adlerin ise genlerin psikolojisini akla kavuturduu, dolaysyla bu
retinin birbirini btnledii ileri srlmtr. Franszlarn Katolik psikanalizcisi Bayan Maryse Choisy daha da ileri giderek Freud, Jung ve Adler

11/268

isimlerine arketipik simgeler gzyle bakar, Freudu2 cinsel igdlerinin,


dolaysyla yaam sevincinin bir peygamberi, o grkemli kuun adn tayan
Adleri3 saygnlk eilimi ve stnlk abasnn bir yorumcusu grr; Jungu4
ise insanl elinden tutup gerilere, kolektif bilindnn pnarna gtren biri
sayar. Tpk karikatrler gibi bu tr yorumlar da her zaman tipik bir zellii
ierir, ne var ki sz konusu zellii dpedz abartp basite indirgerler. Jung,
ruhun bir simyacs, parapsikolojiye belirli bir eilim gsteren tarih d bir
parapsikolog, Freud ise aslnda tm psikolojik sorunlarn zmn eldekinden daha mkemmel bir fizyolojiden bekleyen bir doa bilimciydi. Adlere
gelince, kuramla ba ho olmayan bir gereki, bir pragmatisyendi; pratisyen
bir hekim, hastalara yardm eli uzatan bir kiiydi. Bilimsellik zerinde o
kadar fazla durmayan, pratie ynelik bir insan sarrafyd, insanlarn yardmcs olmak ve yle de kalmak isteyen biriydi. te bu kitap da ondaki bu eilimin en gzel kantn oluturmaktadr. Yazmaktan pek holanmaz, slup konusunu fazla nemsemezdi.
2 Freud, Trkede sevin anlamna gelir. (ev. n.)
3 Adler, Trkede kartal anlamna gelir. (ev. n.)
4 Jung, Trkede gen anlamna gelir. (ev. n.)

Bu kitap, Adlerin 1926da Viyanada verdii bir dizi konferans ieriyor;


dinleyicilerden Broser adnda biri konferanslar stenoyla kaleme alm, kendisinden sonraki kuaklarn eline gemesini salamtr.
Peki kimdi bu Adler? Yaptlar gnmz Amerikasnda yine byk ilgi
gren, Max Schelerin ve Keyserlingin kendisinden zamanmzn bir dhisi diye sz at, ne var ki Almanca konuulan lkelerde unutulup gitmi byk
kiiler arasnda yer alan bu adam kimdi?
Adler, Macaristan snrlar iindeki Burgonyadan gp Viyanaya gelen ve
burada hububat ticaretiyle uraan kk burjuva bir babann ikinci olu
olarak 7 ubat 1870de dnyaya at gzlerini. Drt erkek ve iki kz kardei
vard. Ancak sonradan Avusturya uyruuna gemi, Rus asll ei Bayan
Raissa ile birlikte mezhep deitirip, henz drt ocuunun doumundan
nce Protestanl kabul etmiti. Daha drt yandayken bydnde hekim
olacan sylemiti Adler. Erkenden byle bir karara varmas, bir kez yan
banda yatanda len kardeinin zerinde brakt izlenimden, ikincisi
hastalkl annesini iyiletirme arzusundan, ncs bizzat kendisinin de

12/268

belki raitizmli bir ocuk olmasndan kaynaklanyordu. Bu durum, kurduu


retiyi anlamada Penzig (bugn Viyanann VIII. blgesi) sokaklarnda geen
ocukluundan daha az nem tamamaktayd. Nitekim Adlerin kendisi de
insanlar tanma becerisini salt sokak ocukluundan gelmesine borlu
olduunu sonradan ikide bir yineleyip durmu, bunda da yalnzca bir aka
amac gtmemitir. Gen bir gz hekimi olarak Yahudi kk burjuva mensuplarnn oturduu Prater Caddesinde at muayenehanenin pek kazan
salamadn grp pratisyen hekimlik yapmaya balam, sempatik ve iyi
kalpli bir ev hekimini kendisine rnek alp, piknik vcut yapsna ve zyklothym mizacna uygun bir alma ortaya koyarak herkesin sevgisini kazanmtr. 1897de evlenmi, 1898de ilk kz Valentine dnyaya gelmi, onu
1901de bugn New York Park Avenuede nl bir nropsikiyatr olarak alan
kz Alexandrann, 1905de bugn ayn ekilde New Yorkda psikiyatristlik
yapan olu Kurtun doumu izlemi, 1909da ise kz Nelly domutur. En
byk kz otuzlu yllarda kocasyla annesinin yurduna g etmi, burada yle
grlyor ki kar koca bir temizlik eylemine kurban gitmitir. Viyana tp
evrelerinde o zamanlar alay konusu olan Freudu savunan Adler, Freuddan,
kendisini her aramba Bergassedeki evinde toplanan aratrma grubuna
katlmaya aran o efsanevi kart almtr. 1907 ylnda Organlarn Yetersizlii zerine nceleme adl yaptn yaymlayarak daha sonraki organ
diyalekti ya da organ dili retisinin ilk temel tan koymutur. lgin
yapt, cinsel davranlar davurumsal devinimler olarak yorumlayan cinsel
jargon ile birlikte psikosomatik tbbn ilk sistematik taslann hazrlanmasna nayak olmutur.5
5 Freudun organsal hazrlk ve ruhsal atmalarn organik semptomlara isterik dnm kavramyla
birlikte. lk psikosomatik deneme olan Organsal Semptomlarn Psikogenezi ve Psikoterapisi (Berlin 1925),
Adlerin o zamanlar rolog olarak alan, olduka parlak rencisi Rudolf Allers tarafndan karlm, yine
Adlerin pek yetenekli bir rencisi saylan Dr. Rudolf Schwarz kitabn hazrlanmasnda pek byk bir rol oynamtr. Ne var ki, her ikisi de sz konusu kitabn yaymlanmasndan sonra Adlerin, Bireysel Psikoloji
Derneinden ayrlm; marksist Manes Sperber, Otto, Alice Rhle (Gerstel), ayrc zel terminolojisinden
Adlerin pek holanmad ve kitaplarnn kamuoyundaki olumlu yanklarndan tedirginlik duyduu Fritz
Knkel ayn yolu izlemitir.

Darwinin o zamanlar egemenliini srdren, beceriklilerin yaayaca,


beceriksizlerin ise yok olup gidecei retisi ile Lombrosonun soysuzlama
retisi dikkate alndnda, Adlerin ncelemesinin adeta devrim nitelii
tad anlalacaktr. Sz konusu yapt her iki retiye bir tepki oluturur.

13/268

Gz hekimi Adlerin gzlemlerinin odak noktasnda glkszleri okluk kaltsal nitelikteki yetersiz organlarn zamanla gszlklerini dengelemekle kalmad, hatta ar derecede fonksiyonel bir kompensasyon [denge] salayabildii ve olaanst denilebilecek ilevsel bir stnle kavuabildii gr
yer almaktayd. Kekeme Demosthenesin byk bir hitabet gcne sahip bir
kimse, miyop Menzelin hatr saylr bir ressam, ayn ekilde miyop Gustav
Freytagn alabildiine titiz betimlemeleriyle n salm bir yazar olmas
dorusu tuhaf saylmaz myd? Kendisini yanstan portresinde a bir bak
yok muydu Drerin? El Greco, pek byk bir olaslkla astigmat deil miydi?
Bir hayli mzisyen vard ki, iitme duyularnda bir yetersizlikten ikyetiydi
ve gnn birinde kulaklar duymaz olmutu hepsinin; rnein Beethoven,
Smetana ve Clara Schumann bunlar arasndayd. Brucknerin d kulanda
ise bir deformasyon seilmekteydi. Ad geen kiilerde sz konusu organlarn
ilevsel stnlklerini salayan, ad geen yetersizlikler deil miydi? Bylece
nasl olup da dhi dediimiz kiilerin okluk bir dgnnere suprieur
grnm sergilediklerine ilikin Lombrosonun ortaya att eliik soru
yantlanyor, ayrca biyolojik bakmdan yetersizlerin hayatta kalaca,
tekilerinse yok olup gidecei sorunu akla kavuturuluyor, bir zaman gerek bir deha kltnn domasna yol am o deha bilmecesi doabilimsel
yoldan akla kavuturuluyordu: Daha nceleri Buffonun, Lessingin ve Goethenin6 syledikleri gibi belki de deha salt abann bir rnyd, yani bir
organn biyolojik nedenlerden kaynaklanan ilevsel yetersizlii nedeniyle
erkenden balayan bir egzersizin, bir altrmann sonucunda ortaya kmaktayd. Adler, balangta yetersiz organn yetersizliini kendi kendine kompanze ettii [dengeledii] sonucuna varm ve zamanla beyne genel bir kompensasyon organ gzyle bakmaya balamsa da, sonralar dncesini
deitirerek, kompensasyon, ar kompensasyon ve dekompensasyon [kompensasyon ilevinin ortadan kalkmas] olaylarnn sz konusu organ
tarafndan gerekletirilmedii ve merkezi sinir sisteminin bunda bir rol oynamad, ad geen olaylarn insann istemine, ruhsal styapsna bal olduu,
biyolojik altyapsyla bir ilgisi bulunmad grne varmtr. Organ
yetersizliini biyoloji asndan ele almaktan yava yava uzaklaan Adler,
genellikle bilincine varlmayan znel yetersizlik duygusuyla durumu aklamaya ynelmitir. Sz konusu yetersizlik, Adlere gre, okluk nesnel bir

14/268

varla sahip deildi, bir kuruntu nitelii tamaktayd, ya da solaklkta ve kzl


sallktaki gibi genellikle sosyal bakmdan olumsuz bir deerlendirmenin sonucuydu. Nihayet mitoloji ve sanat, organsal birtakm kusurlar ieren yaratklarla dolup tamaktayd. Yazg Tanralar, khinler ve ozanlar krd,
Hephaistos ya da Wieland gibi kuyumcu ve tanrlar topallyordu, biimsiz
vcut yaps dolaysyla alay konusu yaplan III. Richard kt bir insan olmaya eilim gsteriyordu.
6 A. Gehlen tarafndan geniletilerek yetersiz varlk olarak insan retisine dntrlen Adler retisinin,
bir baka yerde belirttiim gibi, daha ok nce Goethenin, Hayvanlarn Metamorfozu adl kitabnda aa
vurulduuna tank olmaktayz: Bir yaratkta bir stnlk m gryorsun, nerede bir yetersizlii olduunu
aratr, ite o zaman tm yaratklarn anahtarn ele geirirsin... Egon Friedell de insanln uygarlk tarihini
Adler retisiyle yorumlamaya almtr.

Buna gre, yetersizlik duygusu yetersizliin kendisinden daha nemliydi


ve her zaman sosyal bir arka plan vard. nsan yiyip bitiren bu duygu
kimilerinde, bu kiilerin ortadan kaldrlmasn amalayan bir abann gsterilmesine yol ayor, bazlarnda ise toplumd (sosyal) ya da topluma kar
(antisosyal) bir tutumun domasna neden oluyordu: Sosyal adan yararsz
bir alanda etkinlik gsterme, gerek ya da hayali bir stnle ulamak iin
hastalk derecesinde bir abann harcanmas, bir sanki, bir fiksiyon. Son
iki szc Adler, H. Vaihingerin o zamanlar moda olan Sanki felsefesinden
alarak Asabi Karakteri (1912) ve daha sonra Nevrozu aklamada
kullanmt.
Bir yay, zerine ne kadar kuvvetli bastrlrsa, o kadar yksee frlar, yeter
ki basn altnda krlp kopmasn. Bunun gibi yetersizlik duygusu da bir tek
insann ya da bir topluluun zerine ne kadar kuvvetle bastrrsa, sz konusu
kii ya da topluluk o kadar yukar frlamak ister. nsan tek bana yetersizdir,
ancak toplum iinde yaamn srdrebilir. Mutlak bir doru varsa, toplum bu
biricik mutlak dorudur. Yetersizlik duygusu insan toplum dna iter; ne var
ki, doutan insanda var olan toplumsallk duygusunun kalntlar yeniden diriltilip, insan yeniden topluma kazandrlabilir. Toplum dna itilen insan
kt deil, yalnzca cesareti krlm biridir; cesaretlendirildi mi, tekrar
toplumun yararl bir yesi durumuna sokulabilir. Toplumsallk duygusuyla
yetersizlik duygusu arasndaki atmadan insann devinim yasas ortaya
kar, nk yaam devinim demektir. Herkes erken ocukluk dneminden
balayarak fiktif (hayali) bir yaam amacna ynelik yaam plann

15/268

oluturur, bu gizli yaam plan iinde temel dorultular zerinde btnsel bir
varlk olarak devinir, ilerler, kendi yaam amacna yaklamaya alr. Yaam
amac, yaam planyla uyum iindeyse, kiisel yaam slubu toplumun yaam
slubuna uygunluk gsteriyorsa, insan, saptad amaca da ular sonunda.
Bu kuramdan yola koyularak bireysel psikolojinin btn nemli sorunlarn anlayabiliriz. Byle davranld m saygnlk eilim ve abasnn, insann
gvensizlik ve yetersizlik duygusunu yenme denemesinden, nevrozun ise
kendini gvenlik altna alma denemesinin baarszla uramasndan baka
bir ey olmad grlecektir. Ayn ekilde, sz konusu kuramdan kalkarak,
kadnn gl bir erkeksi protesto ile toplumsal kleliine bakaldrmasn,
ar korkak anneyi ve byle bir annenin ocuunu martma konusu yapmasn, aile iinde ilk domu ocuklarn sonradan tahtndan edilmesini ve
kardeler arasndaki savam, kardeler iindeki konumunun, ocuun yaam
slubuna damgasn vurmasn, toplumsal davran biimlerinden sapmalarn
gvenini yitirmi benin savunma mekanizmalarndan ve insann soydalarna
kar saldr (agresyon) biimlerinden baka bir ey saylamayacan ve ilgili
savunma mekanizmalaryla agresyon biimlerinin nevroz ve psikozdan kriminozlara ve cinsel sapklklara, uykusuzluktan intihara kadar uzanabileceini
anlama olanan ele geirebiliriz. Hatta kiiyi intihara gtren melankoli bile
bakalarna kar dolaysz bir saldr olup, bu niteliini korur her zaman.
Bylece karlatrmal bireysel psikoloji aslnda karlatrmal bir sosyal
psikoloji niteliini kazanm, ben psikolojisi olmaktan karak Karl Mannheimn istedii ve rnein Talcott Parsonsun action theorysinde gerekletirmeye alt bir sosyal psikolojiye dnmtr. Adlerin gz nne
serdii yaamn byk sorunu, toplumsal yaamla ilgilidir. David Riesmannn dardan ynetilen toplumda arad other-centeredness, ruhsal
saln temel kouludur. Dolaysyla, bugn Amerikada ortaya atlan Is Alfred Alive Today?7 sorusu aslnda gereksiz bir sorudur. Ama yine de burada
ilgili soruyu ayrntlara kamadan yantlamaya alacaz.
7 Alfred Adler Bugn Yayor mu? Robert W. Whiten bir yazsnn bal, Contemporary Psychology: A
Journal of Review II/1, Ocak 1957.

Adlerin insan konu alan bilimler iin tad nem hl tartma konusudur. Bazlar iin rnein Leibnizin yannda Christian Wolf gibi ikinci derecede nem tayan biridir. rencilerden bir grup vardr ki, Adlere asla bir

16/268

derinlik psikolou gzyle bakmaz; nitekim Adler de kendisinin hibir zaman byle biri olduunu sylememitir. Baz kimselerse Adlerin rencisi
olmamalarna karn, Adleri, FreudAdlerJung sacayan oluturan psikologlardan biri sayar. Adlerin ilk gerek varoluu psikolog olduunu sylemek
de yanl olmaz, nk ilkin V. E. Frankln varoluu zmlemesi, Adlerin
retisinin tutarl bir uzantsdr; ikincisi, Adlerin ateli bir okuyucusu olan
Sartren insan, Adlerin asabi karakterinin geniletilip bir insan tablosuna
dntrlmesinden baka bir ey deildir. Ayrca yaam bir plan olarak
gren (vida es proyecto) Ortega y Gasset de, yalnzca u cmleyi yazmakla
bile Adleri spanyolcaya evirmi saylr: La vida no nos est impuesta, sino
propuesta. Adlerin temel dncelerini ustalkl ve dhice yanstan bu cmlenin anlam yledir: Yaam bize balanmam, bir ykmllk olarak verilmitir. Ne var ki, Adlerin yaam topluma kar bir sorumluluktur tezinin
Ortegada dikkate alnmadn belirtmeden gememek gerekiyor. Bir ara
Maximilian von Rogistere lmnden sonra retisinden geriye neler
kalacan soran Adler, ondan u yant almtr: Hepsi kalacak, ama sizin
adnz tamayacak. Hibir Batl yazar yoktur ki, Adler kadar yamalanm
olsun, diye ekler Rogister szlerine, Ama yine de iyidir byle olmas, nk
Freudun ve Jungun retilerinin insanlarn kafasnda yol at karkl
hafifletmeye katkda bulunuyor. Ancak, Rogisterin grnn bugn az
sayda kii tarafndan paylaldn belirtmeliyiz. Ancak, gnmzn hatr
saylr Alman psikolou Wolfgang Metzger de u soruyu yneltmektedir: Gerekte gnmz insannn bana musallat olan nedir, Freud hastal m,
(bununla Freudun cinsel nevrozlar kastedilmektedir!), yoksa Adler hastal
m? (Bununla da ilk kez Adlerin tanmlad saygnlk eilim ve abas anlatlmak istenmektedir).
Adler, gnmz Amerikasnda, ben psikolojisinin ilk byk ncs
olarak kutlanmaktadr. Buna karlk, Adlerin zamannn ii snfnn maddi
durumunu dzeltmekten ok, Amerikallarn self-importance diye niteledii
kolektif aalk kompleksine kar savatn kefeden Henri de Man,
Adlerin retisini temel alarak kendi neo-sosyalizmini kurmaya almtr.
Beri yandan, Dale Carnegie saygnlk eilimi kavramn Adlerden alm, ama
Viyanal hekim, psikolog ve pedagog Adler gibi sz konusu eilimdeki arlk
ve aksaklklarla savamak deil, tersine kendi bencil amalar urunda

17/268

insanlar smrmek iin bu yola bavurmutur. Adlerin toplumun tek biricik


doru olduu postulatnn bugn Amerikada community ad altnda
karmza kmas, oysa bu lkede ok sayda taraftar bulunan Adler akmnn
sz konusu szc social interest diye evirmesi, evrilmesi olanaksz
toplumsallk duygusunu social interest ile karlamas, ileriki yllarda Adlerin
daha pek ok deiik yoruma konu yaplacan ve bu yorumlarn Luis Wayin
Adlers Place in Modern Psychology kitabn alabildiine deiik alardan
btnleyeceini gstermektedir. Amerikada Adlerin kitaplarnn srekli yeni
basklar yaplmakla kalmayp sistematizasyon almalar srdrlmekte,
Prof. Heinzn ve Rowena Ansbacherin iki byk yapt gibi antolojiler
hazrlanmaktadr.
T. W. Adarnoya gre, Freud psikanalizinin hl geerliini koruduu Almanyada bugn Harvard niversitesinde profesr Robert W. White gibi bir
kimse kp Adlerin Freud zerindeki etkisini saptamay gze alamamaktadr.
Whiten belirttiine gre, Freud 1911de Adlerin gvenlik eilimleri kavramn kabul etmeye yanamamsa da, ayn kavram 1912de savunma
mekanizmalar adyla alp benimsemitir. te yandan Adlerin, igdnn
tersine dnm, Freudda tepkisel oluuma (1908), Adlerin temel
dorultusu Freudda ben-idealine (1914), Adlerin saldr igds Freudda
lm igdsne (1920) dnmtr. Yine White, Adler retisindeki sadelik ve yalnln bu reti iin hem bir avantaj, hem de bir dezavantaj
oluturduunu syler. Sorduu soruya verdii yant ise olumludur: Adler is
very much alive today and we should know our indebtedness to him.8
Adlerin dnceleri halen gnmz dncesinin akp giden rma iine
karm bulunmakta, and have become the accepted clinical common sense
of our time.9 Byle bir cmleye eklenecek ne olabilir.
8 Alfred Adler bugn pekl yayor ve bizim kendisine neler borlu olduumuzu bilmemiz gerekiyor. (ev.
n.)
9 amzn klinik saduyusu olarak kabul edilmi bulunmaktadr. (ev. n.)

Oliver Brachfeld
Mnster 1965

18/268

NSZ

Bu kitap olabildiince geni bir okuyucu kitlesine bireysel psikolojinin


sarslmaz temel ilkelerini ve bunlarn insan tanmadaki deerini, insanlarla
kurulan ilikilerdeki ve kiinin kendi yaamn kurmadaki nemini aklama
amacn gtmektedir. Viyanadaki bir halkevinde, birka yz kiilik bir dinleyici kitlesi nnde yl boyu verilen konferanslardan doup kan kitabn balca
devi, toplum iindeki etkinliimizin ierdii kusurlar bireylerin hatal davranndan yola koyularak anlamak, bu hatalar gz nne sermek ve bireylerin toplum yaamna daha iyi uymalarn salamaktr.
Meslek yaamnda olsun, bilimsel almalarda olsun iine dlen hatalar
kukusuz zc ve zararl bir nitelik tayor. Bilimsel aratr ve uralarmza
katlan hamarat meslektalarmz, umarm bu kitapta sunulan saptama ve
deneyimleri bundan ncekiler gibi gzden karmayacaklardr.
Burada yardmlarndan tr Dr. Gus Brosere iten teekkrlerimi
sunarm. Kendisi byk bir aba harcayarak konferanslarmn hemen hemen
tmn stenoyla zapt etmi, sonradan bunlar tasnif ederek bir dzene sokmutur. Ancak bu kitabn onun yardmyla kabildiini belirtirsem, abartm
saylmam.
Ayrca ben ngilterede ve Amerikada bireysel psikolojiye yeni yandalar
kazandrmaya alrken, dizgi srasnda provalar gzden geirip dzeltileri
yapan ve kitabn baslacak duruma gelmesine alan kzm Dr. Ali Adlere de
ayn ekilde teekkr etmek isterim.

19/268

S. Hirzel Yaynevi de rnek bir aba gstererek kitabn bir an nce yaymlanmasna alm, ihtiyatl bir tutumla kamuoyunu nceden kitap iin hazrlamtr. Dolaysyla, bireysel psikoloji onlara kar byk bir kran duyduumu aa vurmay bor bilir.
Bu kitabn ve ierdii konferanslarn, insanln yoluna k tutacan
umarm.

Dr. Alfred Adler


Londra, 24 Kasm 1926

GR

20/268

nsann ruhu onun yazgsdr.


Herodot

nsan tanma sanatnn temelleri, fazla bbrlenip gururlanmaya izin


verecek gibi deildir. Tersine, insan gerekten tany, belirli lde bir
alakgnllln domasn salar, nk bunun ne etin bir i olduunu
retir bize; yle bir i ki, uygar yaamlarnn bandan beri insanlar stesinden gelebilmek iin urap durmaktadr. Gelgelelim, imdiye kadar bu iin
planl ve sistematik ekilde ele alnd sylenemez; dolaysyla, insan tanma
bilgisiyle donatlm byk insanlara her zaman seyrek rastlamaktayz. Bunu
sylemekle nazik bir noktaya parmak basm oluyoruz. Nedeni u: Kendimizi
nyarglara kaptrmakszn insanlar byle bir bilgiye sahip olup olmadklar
asndan yokladk m, genellikle snav baaramadklarn grrz. Hibirimizin insan tanma konusunda fazla bilgisi yoktur. Bunun da nedenini, toplumdan soyutlanm bir yaam srmemizde aramak gerekiyor. Hibir dnemde,
insanlarn bugnk kadar soyutlanm bir yaam srd grlmemitir.
Hepimiz daha ocukluktan balayarak, yeterince ilikiler rgs iermeyen bir
yaam stleniriz. Ailemiz toplumdan soyutlar bizi. Ayrca tm yaam biimimiz, hemcinslerimizle aramzda insan tanma sanatn renebilmek iin
mutlaka zorunlu ili dl bir ilikinin kurulmasna frsat vermez. te birbirine
bal iki etken size; nk insan doru drst tanma sanatn kavrayamadmzdan kendi dmzdakilere, yabanc kimseler gzyle bakarz; bu da
onlarla iliki kurmamz nler.
nsan tanma sanatnn gerei gibi stesinden gelemeyiimizin en byk
sakncalarndan biri de, hemcinslerimizle bir- arada yaamay pek beceremememizdir. nsanlarn birbirlerini grmeden birbirleri nnden geip gitmeleri, ne sylediklerini anlamadan birbirleriyle konumalar, birbirlerinin
karsnda yabanc gibi dikildiklerinden aralarnda bir trl iliki kuramaylar, yalnzca geni bir toplum iinde deil, pek dar bir aile evresinde
bile bunu baaramaylar sk sk zerinde durulan nemli bir noktadr.

21/268

ocuklarn anlamayan anne ve babalarn, beri yandan anne ve babalar


tarafndan kendilerini anlalmam gren ocuklarn yaknmalarndan daha
sk karlatmz bir baka yaknma gsterilemez. Oysa toplumsal yaamn
temel koullar, insanlar birbirlerini anlamaya alabildiince zorlayc nitelik
tar, nk yan bamzdaki hemcinsimize kar taknacamz tutum ve davran buna baldr. nsan tanma konusunda daha ok bilgi edinebilsek, bir
arada yaamann baz kstekleyici biimleri silinip giderdi ortadan; nk
bunlar gnmzde varln srdryorsa, tek nedeni birbirimizi
tanyamamamz, dolaysyla d grne aldanp birbirimizin iki yzl ve sinsi oyunlarna gelmemizdir.
Bylesine zorlu ve etin bir alanda insan tanma sanat diye bir disiplini
kurmaya ynelik abalarn neden zellikle tp biliminden kaynaklandn,
byle bir sanatn ne gibi nkoullara dayanp, ne gibi devleri stlenmesi
gerektiini ve kendisinden neler beklenebileceini bu kitapta anlatmaya
alacaz.
En bata nroloji, insan tanma sanatna ivedilikle gereksinim gsteren
bir disiplindir. Bir sinir hekimi, kendisine bavuran hastalarn ruhsal
yaamyla ilgili olarak bir an nce bir fikir edinmek zorundadr. Tbbn bu
dalnda hastalarn durumu konusunda ie yarar bir yargya varabilmek, tedaviye ynelik gerekli nlemleri alp, zorunlu krleri uygulamak ya da salk
vermek iin hastann i dnyasnda neler olup bittiini anlamak arttr.
stnkr davranlarn burada yeri yoktur, atlacak yanl bir admn ok
gemeden cezas ekilir, beri yandan doru bir yaklam hemen baaryla
dllendirilir. Yani nroloji dalnda sonucu o saat alnan hayli sk bir snav
sz konusudur. Toplumsal yaamda ise, bir insana ilikin olarak verilecek yarglarda hataya daha ok yer vardr. Geri burada da yaplan hatalara karlk
ceza her defasnda hazrdr; ama sz konusu ceza bazen kendini o kadar ge
aa vurur ki, aradaki ilikiyi bundan byle kavrayamaz, iine dlen bir
yanlgnn nasl olup, belki on yllar sonra tehlikeli sonulara yol aabildiine
amakla kalrz. Bylesi durumlar, insan tanma sanatn renmenin ve bu
konuda derinlemenin herkes iin bir zorunluluk, bir dev bilinmesi gerektiini dnp dolap gzlerimizin nne sermektedir.
nsan tanmaya ynelik aratrmalarmzn, ok gemeden ortaya koymu
olduuna gre, gnmzde sklkla karlalan ruhsal anormallikler,

22/268

komplikasyonlar ve yetersizlikler, gerekte normal diye nitelediimiz insanlarn ruh yaamlarna yabanc hibir eyi iermemektedir. Ruhsal anormalliklerde de normal ruhsal yaamdaki ayn e ve durumlarla karlamaktayz; ne var ki, bunlar daha kaba hatlarla ve daha belirgin olarak aa vurur
kendilerini ve daha kolay tehis edilirler. Bu da bir avantaj salar bize; ruhsal
anormalliklere dayanarak gerekli bilgileri edinir ve anormal ruhsal yaamla
normal ruhsal yaam arasnda karlatrmalara giderek birtakm deneyimler
kazanr, nihayet ilgili deneyimlerden yararlanp, normal durumlar daha iyi
kavrayabilecek yetenee kavuuruz. Bu da her meslein insandan istedii egzersizden fazla bir eyi gerektirmez; ancak, bu alanda kendimizi vererek
almamz ve hibir zaman sabr elden brakmamamz arttr.
Ruhsal anormalliklerin bize rettii ilk ey, insann ruhsal yaamnn
oluumunda en gl drt ve uyarlarn ilk ocukluk andan kaynaklanddr. Hani gerekte pek gzde bytlecek bir keif deildir bu; nk
benzeri gr ve dnceler eitli dnemlerde eitli bilgin ve aratrclar
tarafndan savunulagelmitir. Ancak, bizim, insan tanma sanatnda yeni olan
ey, ocukluktaki yaant, izlenim ve davranlar bireyin daha ilerideki durum
ve davranlaryla karlatrarak, ocukluktaki ruhsal yaamla daha sonraki
ruhsal yaam arasnda balayc bir ilikinin varln saptamamzdr. Sz konusu almalar srasnda ele geirdiimiz ok nemli bir bulgu da udur:
Ruhsal yaamdaki olaylara, asla bir btnl ieren kendi iinde kapal
birimler gibi baklamaz; bunlar kavramak istiyorsak, ruhsal yaamdaki olaylar blnmez bir btnn paralar gibi ele alp insann devinim izgisini,
yaam modelini ve yaam slubunu saptamamz, ocuklukta izlenen yolun
gizli amacnn ilerideki yllarda izlenen yolun gizli amacyla zdeliini kabullenmemiz mutlaka zorunludur. Ksaca, aratrmalarmz u noktay alacak
bir ak seiklikle ortaya koymutur: Bireydeki ruhsal devinim hep ayn kalmakta, ruhsal olaylarn d grnm, somutluk derecesi, davurum biimi
deimesine karn, bu olaylarn dayand temeller, ama ve dinamizm,
ksaca ruhsal yaamn ama dorultusunda devinimini salayan tm eler
deimeden varln srdrmektedir. Diyelim bir hastamz var, karakterinde
bir korkaklk zellii sakl yatyor, gvensizlikle dolup tayor ii,
bakalarndan kendini soyutlamaya srekli aba harcyor; bu durumda,
hastann, sz konusu karakter zelliklerini henz , drt yandayken

23/268

edindiini, ne var ki bunlarn o yata bir sadelik ve yalnlk tayp daha kolay
saptanabildiini kantlayabiliyoruz. Bu yzdendir ki, almalarmz
srdrrken ilk planda dikkatimizi hastann ocukluuna yneltmeyi her zaman kural edindik. ocukluundan yola koyularak bir insann ilerideki
yaamna ilikin birok eyi kestirebiliyor, bu konuda kimseden bir aklama
beklemeksizin pek ok eyi nceden bilebiliyoruz. Bir insanda grdmz
eylere ilk ocukluk yaantlarnn izleri diye bakyoruz. te yandan,
ocukluunda yaanm hangi olaylar anmsadn bir insann azndan iitip, bunlar gerei gibi yorumladk m, karmzdakinin nasl biri saylaca
konusunda bir fikir edinebiliyoruz. lgili konuda bize yardmc olan bir gerek
de, insanlarn ilk yaam yllarnda edindikleri modelden ileride kolay kolay
yakay syramamalardr. Bunu baarabilenler varsa da, saylar fazla deildir.
Geri erikinlik dneminde ruhsal yaam deiik durumlarda deiik biimde
aa vurur kendini ve deiik bir izlenim uyandrr; ama bu, yaam modelinin
deitii anlamna gelmez. Ruhsal yaam, erikinlik dneminde de ayn temel
izgi zerinde seyreder ve ister ocukluk, ister yallkta bireyin yaam
amacnn ayn kald grlr. Dikkatimizin arlk noktasn ocukluk yaam
zerine kaydrmamzn bir nedeni de ite budur; nk bir kez unu renmi
bulunuyoruz ki, hastalarmzda bir deiiklii amalyorsak, sondan ie koyulup saysz yaant ve izlenimlerini teker teker gzden geirerek iin stesinden gelemeyiz; yapmamz gereken, hastalarmzn yaam modellerini ele
geirmek ve ilgili modellere dayanarak onlarn nasl kimseler saylacaklar,
dolaysyla sergiledikleri hastalk belirtileri konusunda bilgi edinmektir.
Bu yzden, ocuun ruhsal yaamnn gzlemlenmesi insan tanma sanatmzn belkemiini oluturmu, imdiye kadar ilk yaam yllarnn incelendii ok sayda alma yaplmtr. Bu alanda henz gerei gibi ilenip
deerlendirilmemi alabildiine zengin bir malzeme elimizin altnda bulunmaktadr; yle ki, sz konusu malzeme topluluu daha uzun bir sre
aratrmalara yetecek dzeyde olup, isteyen bunlara dayanarak nem tayan
yeni ve ilgin bulgulara varabilecektir.
nsan tanma sanat, ayn zamanda hatalardan saknabilmemizi salar,
nk salt kendisi iin var olan bir bilim deildir bu. nsan tanma konusunda rendiklerimiz, bizi kendiliinden eitsel almalarn iine
srklemitir ve yllar var ki ilgili alanda aba harcayp duruyoruz. Beri

24/268

yandan, eitsel uralar, insan tanmay nemli bir bilim sayan, sz konusu
bilimi yaamay ve renmeyi ama edinen herkes iin alabildiine zengin bir
maden kuyusudur; nk byle bir bilim, kitaptan okuyarak deil, pratikteki
deneyimlerle ele geirilebilir ancak. Nasl ki iyi bir ressam, portresini yapmak
istedii kiinin yz hatlarna ancak o kiinin kendisinde uyandrd duygular
yerletirebilirse, ruhsal yaamdaki her olayn da insan tanma sanatn
renecek kii tarafndan yaanmas ve kendi i dnyasna aktarlmas
gerekir. Dolaysyla, insan tanma sanatna, renilmesi iin elde yeterince
ara ve gerecin bulunduu, br sanatlarn yannda yer alp onlardan hi de
aa kalmayan ve belirli bir grup insann, yani sanatlarn byk bir nemle
el atp yararland bir sanat gzyle bakmak gerekmektedir. Sz konusu sanat, zellikle bilgilerimizin zenginlemesini salar, ki bu da en azndan daha
dzgn ve daha salkl bir ruhsal geliim olanann ele geirilmesi demektir.
nsan tanmaya ynelik almalarda sk karlalan bir glk, biz insanlarn bu noktada son derece alngan davranmamzdr. Az sayda kii vardr ki,
ilgili konuda aratrma ve incelemelerde bulunmam olmalarna bakmakszn, kendilerinden insan tanyan kimseler olarak sz etmesin. Hele insan
tanmaya ynelik bilgilerini zenginletirmek istemenizden ilk anda alnmayacak kimselerin says daha da azdr. nsan tanma sanatn gerekten renmek isteyenler, insann deerini kendi yaantlarndan ya da baka kiilerin
ruhsal sorunlarn paylamaktan kaynaklanan bir yaklamla sezip kavrayanlardr ancak. Bu da, almalarmzda belirli bir taktik uygulamamzn
gerekliliini ortaya koymaktadr; nk ruhsal yaamn gzlemleyerek elde
ettiimiz bilgileri, bir insann gzlerinin nne kabaca sermek kadar kt bir
nazarla baklp yergi konusu yaplan bir baka ey gsterilemez. Bakalarnn
dmanln zerine ekmek istemeyen kimse, bu konuda dikkatli davranmak zorundadr. Bu bilimle urarken gereken titizlie aldrmamak ve ondan
kt yolda yararlanmak, diyelim bir masada bakalaryla otururken yan
banzdakilerin ruhsal yaam konusunda ne ok ey bildiinizi ya da
sezdiinizi kendilerine belli etmek kadar, insann adn ktye karacak baka
bir ey yoktur. Bu retinin temel grlerini yabanc birine hazr rnler gibi
sunmak, yine sakncalar douracak bir davrantr. lgili konuda baz eyler
bilenler bile, byle bir davranla kendilerini hakl olarak incinmi hissedeceklerdir. Dolaysyla, bata sylediimizi tekrarlayarak diyebiliriz ki, insan

25/268

tanma sanat, bu sanatla uraanlar alakgnll olmaya zorlar, kazanlacak


bilgilerin zamanndan nce ya da durup dururken kardakilere sunulmasna
izin vermez nk; zaten tersi bir davran, yksekten atmak ve elinden neler
geldiini bakalarna gstermek gibi ocuksu bir kibir ve gururu sergiler.
Erikinler iin byle bir davran ok sakncaldr. Dolaysyla, bizim nerimiz
beklemek, kendi kendini snamadan geirmek ve insan tanmaya ynelik bilgilerle kimsenin ban artmamaktr; byle yaplmamas, oluum evresindeki bu bilim ve izledii ama konusunda yeni birtakm glkler douracak, bizi bu bilimi renenlerin cokulu olmakla beraber dncesiz tutumlarndan domu hatalar stlenmek zorunda brakacaktr. Bu yzden dikkat
ve ihtiyat elden brakmamak, u ya da bu kii zerinde bir yargya varrken
hi deilse elimizde o kimseye ilikin derli toplu bir bilginin varlnn gerektiini unutmamak, ancak karmzdakine bir yarar dokunacana emin olduktan sonra kendisi hakknda bildiklerimizi aa vurmak en iyi yoldur. nk,
doru saylsa bile, bir yargy zamansz ve yersiz olarak kaba biimde dile getirmek, ynla zararl sonucun domasna yol aar.
Bu konumamz srdrmeden, kukusuz imdiye kadar baz kiilerin kafasnda uyanan bir itirazn zerinde durmak yerinde olacaktr. Yukarda ileri
srdmz sava, yani bir insann yaam izgisinin deimeden kald gereine birok kimse akl erdiremeyecek, insann hayatta nihayet bir sr
deneyim edindiini ve ilgili deneyimlerin o kimsenin tutum ve davranlarnda deiikliklere yol aacan dnecektir. Ancak uras unutulmamaldr ki, her deneyim ok eitli deerlendirmelere aktr. yle iki insan gsterilemez ki, ayn deneyimden ayn yararl sonucu karabilsin.
Dolaysyla, deneyimlerinden bir trl ders alamad grlr insanlarn. Geri baz glklerden nasl saknlabilecei renilir, ilgili gszlkler
karsnda belirli bir tavr taknlr. Ama bir insann devinim izgisinde bir
deiiklie yol amaz, bu. ncelemelerimiz srasnda greceimiz gibi, insanlar
edindii deneyimlerden ancak belirli bir lde yararlanr ve deneyimlerden
karlan bu yararl sonularn, daha yakndan bakldnda hep de o kiinin
yaam izgisine uyan, onun yaam modeline gllk kazandran bir nitelik
tad grlr. Dilin kendine zg bir ekilde aa vurduu gibi, her insan
kendi deneyimlerini edinir; bununla dilin sylemek istedii ey, deneyimlerini
nasl deerlendirecei konusunda herkesin kendi bana buyruk olduudur.

26/268

Gerekten de deneyimlerinden insanlarn nasl birbirinden alabildiine


deiik sonular kardn, gnlk yaamda gzlemler dururuz. rnein
birine rastlarz, alkanlk sonucu hep ayn hatay ilemektedir. Diyelim hatasn grmesini saladk ilgili kiinin; byle bir durum deiik sonulara yol
aacaktr. Sz konusu kii, hatasndan el ekmenin zaman geldii sonucuna
varacaktr belki. Ancak bunun, seyrek karlalan bir durum olduunu
sylemeliyiz. Bir bakas ise, bize verecei yantta hatay hanidir ileyegeldiini, artk ondan vazgeemeyeceini belirtecektir. Bir ncs ise, byle
bir hatadan tr anne ve babasn, ya da genel olarak grd eitimi sulayacak, kimsenin zamannda kendisiyle ilgilenmediini, mark yetitirildiini
ya da kendisine sert davranldn dile getirecek ve hatasnda diretecektir. Ne
var ki, bu sonuncular ilgili davranlaryla salt eletirilmekten kamak istediklerini ortaya koyacaktr. Byle bir yola bavurarak bir zeletiriden titizlikle ve
grnrde hakl olarak yakay syrmaya bakacaklardr. Kendileri asla bir suu
kabullenmeyecek, elde edemedikleri eylerin kabahatini hep bakalarna
ykleyeceklerdir. Hatalarndan kurtulmak iin bizzat pek bir aba harcamadklarn hep grmezlikten gelecek, stelik byk bir inatla hatalarnda
ayak direyecekler, beri yandan hatalarnn suunu canlar istedike grdkleri
kt eitimin zerine ykacaklardr. ok eitli ekillerde deerlendirilebilecek deneyimlerden deiik sonularn karlabilmesi, bir kimsenin tutumunu
niin deitirmeye yanamadn, neden yaantlarn tutumuna uyacak gibi
biimlendirdiini anlamamz salar. yle grlyor ki, kendini tanmak ve
deitirmek, insan iin yaplmas hepsinden zor bir itir.
Bu konuda ie el atmak ve insanlar daha iyi bir ekilde eitmek isteyen
kimsenin, insan tanma sanatnn deneyim ve bulgularna sahip deilse
enikonu g durumda kalaca kukusuzdur. Byle biri belki yzeysel bir
alma dna kamayacak ve ayn durumun deiik bir nans kazanmasna
bakarak bir eyleri deitirdiini sanacaktr. Bylesi giriimlerle bir insann ne
denli az deitirilebileceini, devinim izgisinin bir baka seyir izlememesi
durumunda szde ba gsteren deiikliin ileride yine silinip gidecek bir
yaldzdan baka bir ey saylamayacan pratik yaamdan alnm rnekler
zerinde kesinlikle grp anlayacaz. Demek oluyor ki, insan deitirmek
pek kolay gerekleen bir sre deildir, bunun iin belirli bir ihtiyat ve sabrn
varl, zellikle her trl kiisel byklenmeden el ekilmesi zorunludur;

27/268

nk karmzdaki kii bizim byklenmelerimize konu olmakla ykml


deildir. Ayrca, ilgili srecin kardaki kiiye cazip gelecek gibi yneltilmesi
arttr; nk bir kimse normalde severek yedii bir yemei nnden itip uzaklatryorsa, nedeni yemein uygun biimde sunulmamasdr.
nsan tanma sanatnn ayn derecede nemli bir baka yn de toplumsalldr. Birbirlerini daha iyi anlayan insanlarn birbirleriyle daha iyi geinip
birbirlerine daha ok yaklaacaklar kukusuzdur. nk birbirlerini daha iyi
anlamalar sonucunda insanlarn birbirlerini aldatma olana da ortadan
kalkacaktr. Byle bir olanak, toplum iin ok byk bir tehlikeyi ierir.
Dolaysyla, hayatn ortasna gtrp brakacamz alma arkadalarmza
sz konusu tehlikeyi gstermemiz gerekmektedir. Bu arkadalarmz yaamdaki bilind eyi, tm saklayp gizlemeleri, tm kamuflajlar, maskelemeleri, hile ve hurdalar grp sezme gcn, etkileme konusu yapabilecekleri
kiilerin dikkatini bunlarn zerine ekme ve kendilerine yardm elini uzatma
yeteneini kazanmak zorundadr. Bunu da bize ancak bilinli ekilde uygulayacamz insan tanma sanat salayacaktr.
nsan tanmaya ynelik bilgileri devirmeye ve uygulamaya en ok kimlerin elverili saylaca da yine ilgin bir sorudur. Bu bilimle salt kuramsal
olarak uralamayacan daha nce belirtmitik. Tek bana kurallarn bilinmesi yeterli deildir, bunlarn yalnzca inceleme konusu olmaktan karlp
pratie aktarlmas ve daha yce bir anlaya konu edilmesi gereklidir; yle ki,
insann gz imdiye kadar edindii deneyimlerin elverdiinden daha ok
kesinlik kazansn ve daha derinleri grebilsin. Bizi insan tanma sanatyla
uramaya iten neden de ite budur. Ancak, sz konusu sanat canl klabilmemizin tek yolu, kuramsal olarak ele geirdiimiz ilkeleri yaam ierisinde
snamadan geirmek ve uygulamaktr. Eitimimiz srasnda bize verilen bilgiler arasnda insan bilgisinin ok az yer almas ve bunlarn ounlukla
doruluktan uzak oluu, bizi yukardaki sorunla kar karya brakmaktadr.
Ruhsal yaamnda ne lde bir geliimi gerekletirecei, okuduklarndan ve
yaadklarndan insan tanmada ne lde yararlanabilecei her ocuun
kendisine braklmtr. Ayrca, insan tanma sanat bir gelenekten de yoksundur. Bu konuda henz bir retinin varlndan sz edilemez. lgili sanat,
gnmzdeki durumuyla, rnein henz simya aamasndaki kimya bilimine
benzemektedir.

28/268

Gzlerimizi eitimimizin oluturduu karmaa iinde dolatrp, insan


tanma sanatn renmeye en uygun kiileri saptamak istersek, bunlarn
hemcinsleriyle ve yaamla u ya da bu ekilde ilikilerini srdren, henz
byle bir ilikiler rgsnden kendilerini koparp almam kimseler olduunu,
yani iyimserlik taan ya da en azndan ktmserliin kendilerini bir tevekkle
srklemedii insanlar saylacan grrz. Ne var ki, insan tanma sanatn
kavramak iin sz konusu ilikilerden ayr olarak ilgili sanat yaamak da
gerekmektedir. Bu noktadan kalkarak yle bir sonuca varabiliriz: imdiki
krk dkk eitimimizi dikkate alrsak, gerek anlamyla insan tanma sanatn elde edecek kiiler belirli bir grup iinden kacaktr; bunlar da piman
olmu gnahkrlardr, yani ruhsal yaama ilikin yanlglarn iinde bulunup
sonradan kendilerini kurtarm, ya da en azndan bu yanlglarla burun buruna gelmi kimselerdir. Ama doallkla daha bakalar, hatalar kendilerine
gsterebilen ya da belirgin bir zdeleme yeteneine sahip olan kiiler de
olabilir bunlar. Ne var ki, insan en iyi tanyanlar, sz edilen yanlglar kendi
zerlerinde yaayanlar arasndan kacaktr. Ancak, piman olmu gnahkr
kimse yalnzca gnmzde deil, btn dinlerin geliim dneminde de
hepsinden ok el stnde tutulmu, doru yolda yryen binlerce dier
kiiden daha stn grlmtr. Bunun neden byle olduu sorusu karsnda
unu itiraf etmek gerekiyor ki, yaamn glklerinden geerek gelen, harcad abayla bataklktan kendini kurtaran, tm zorluklar geride brakp
yksek bir dzeye ulaan biri, yaamn iyi ve kt yanlarn herkesten iyi bilir.
Bu konuda kimse su dkemez eline, zellikle doru yoldan ayrlmamlar
kendisiyle boy lemez.
nsan ruhunu tanmann kendiliinden srtmza ykledii bir dev daha
vardr: Bir insann pratikte elverisizlii grlen yaam modelini ykmak, hayatn iinde serseri dolamasna yol aan o salksz perspektifi elinden alarak,
bakalaryla bir arada mutlu bir yaam iin ona, daha uygun bir perspektifi
benimsetmeye almak, bir dnme ekonomisini, ya da alakgnll bir
syleyile toplumsallk duygusunun sekin rol oynayaca yeni bir yaam
modelini onun eline tututurmaktr. deal bir ruhsal geliime ulamak gibi bir
amacmz yok asla. Ama tek bana kendisine sunacamz yeni perspektifin,
yanlg ve hatalar iinde yaayan biri iin pek byk bir yardm saylaca,
nk bylelikle ilgili kiinin, hangi dorultuda hatalara dtn kesinlikle

29/268

grp anlayaca kukusuzdur. nsanla ilgili tm olaylar bir neden ve sonu


ilikisine balayan kat deterministleri de bizimki gibi bir bak as pekl
memnun brakacaktr; nk insanda yeni bir gcn, yeni bir etkenin, kendi
kendini tanma diye bir olayn, kendi iinde olup bitenleri kavrayp, bunlarn
nerelerden kaynaklandn daha st bir dzeyde anlama yetisinin gzlerini
dnyaya amas durumunda, deterministlik [gerekircilik] bir baka kla
brnecek, bir yaantnn yol aaca sonular eskisinden deiik nitelik tayacaktr. nsan deiecek ve deiik durumunu hep koruyacaktr.

I. BLM: GENEL BLG

1. NSAN RUHU

Ruhsal Yaamn Tanm ve Dayand Temeller

Yalnzca devingen canl yaratklarda ruhsal bir yaamn varln benimsemekteyiz. Ruh, devinim zgrlyle alabildiine sk bir iliki iindedir.
Belirli bir yere kk salm yaratklarda ruhsal bir yaamdan pek sz alamaz,
zaten ilgili yaratklar iin ruhsal yaamn gerei de yoktur. Belli bir yere kk
salm bir bitkiye duygu ve dnceler yaktrmann korkunluunu

32/268

dnebiliriz; rnein byle bir bitkinin ileride karlaaca tatsz bir durumu
nceden grp, devinim gcnden yoksunluu nedeniyle kendini ilgili durumdan saknamamas, ya da kendisinde bir mantn ve zgr istemin yaayp
bunlardan yararlanacak yetenee sahip olamamas, ne dehet verici bir ey
saylrd. Bitkideki irade ve akl ksr bir nesne niteliini koruyacak, hibir ie
yaramayacakt. Dolaysyla, bir ruhsal yaamn eksikliinin bitkiyi hayvandan
ne kadar kesin bir biimde ayrdna tank olmakta, devinim ve ruhsal
yaam ilikisinde sakl yatan o pek byk nemi grmekteyiz. Bu da, ruhsal
geliimde devinimle ilgili tm ayrntlarn ve yer deitirmedeki tm glklerin dikkate alnd grn, ruhsal yaamn nceden grp deneyimler
edinecek, bir bellek oluturup yaamn devingen pratiinde ilgili bellekten
yararlanacak yeteneklerle donatld dncesini benimsememize yol
amaktadr.
Yani bir kez u noktay saptayabiliriz ki, ruhsal yaamn oluumu devinime
baldr ve ruhsal yeteneklerin geliimi organizmann devinim zgrln
gerektirir. nk byle bir zgrlk, uyarc ve kamlayc rol oynar, ruhsal
yaama srekli olarak bir zenginliin ve derinliin kazandrlmasna alr.
Diyelim ki bir kimseyi her trl devinimden alkoyduk; byle bir kimsenin
tm ruhsal yaam da etkinliini yitirecektir. Ancak zgrlktr ki, gl insanlar karr barndan; bask ise insan ldrr, ykma srkler.

Ruhun levi

Ruhun ilevini bu adan ele alp incelersek grrz ki, doutan bir
yetenein geliimiyle kar karya bulunmaktayz. yle bir yetenek ki, grevi,
organizmann durumu bir saldry m, yoksa kendini gven altna almay m
amalyor, buna gre bir saldr, bir savunma ya da korunma mekanizmas
oluturmaktadr. Yani ruhsal yaama, evreyi etkileyerek insan

33/268

organizmasnn kalcln salayp geliimini garanti altna alacak saldr ve


gvenlik nlemlerinden olumu bir yaplar btn diye bakabiliriz. Bir kez
bu koulu saptadktan sonra, ruhsal organn oluumunda rol oynayan teki
koullar kendiliinden ortaya kar. evreden soyutlanm bir ruh yaam
dnlemez; bizim kafamzda tasarlayabileceimiz bir ruhsal organ, kendisini evreleyen tm nesnelerle balant iindedir, d dnyadan uyarlar alp,
u ya da bu biimde bunlara yantlar verir, evreye kar ya da evreyle
birleerek organizmann gvenliini salamak ve yaamn garanti altna almak iin gerekli g ve olanaklar barndrr kendisinde.
Bu bakmdan gzmze arpan ilikiler ok eitlilik gsterir. Her eyden
nce organizmann kendisinden, yani insann kendine zglnden, fizik
yapsndan, bu yapdaki stn ve kusurlu yanlardan kaynaklanan ilikilerdir
bunlar. Ancak, yukarda saydklarmz dpedz grece kavramlardr. nk
herhangi bir gcn, herhangi bir organn ne zaman stn, ne zaman kusurlu
saylaca kesinlikle saptanamaz. Bunu belirleyecek ey, bireyin o anda iinde
bulunduu durumdur. rnein ayak, bilindii gibi, bir bakma dumura
uram elden baka bir ey deildir. Trmanc bir hayvan iin byle bir organ
son derece byk bir dezavantaj oluturmasna karn, yerde devinen insan
iin ylesine byk bir avantajdr ki, hi kimse, ayamn yerinde keke bir
elim olsayd, diye bir dilekte bulunamaz. Dorusu, bireylerin yaamndaki gibi
uluslarn yaamnda da grdmz ey, yetersizliklerin asla her zaman dezavantajlardan oluan bir yk saylmamas gerektiidir; bir yetersizlie dezavantaj gzyle baklp baklmayacan, ilgili kiinin ya da ulusun iinde
yaad durum belirler. Geceyle gndzn deiimi, gnein egemenlii,
atomlarn devingenlii vb. gibi kozmik doa olaylarndan kaynaklanan zorunlukla ruhsal yaam arasndaki ilikiler de yine alabildiine bir eitlilii ierir.
Sz konusu kozmik etkilerle ruhumuzun kendine zgl arasnda da yine
sk bir iliki vardr.

34/268

Ruhsal Yaamn Amaca Yneliklii

Ruhsal olaylarda en bata saptayacamz ey, yine bir amaca ynelik bir
devinimdir. Dolaysyla, insan ruhunu duraan bir btnm gibi tasarlamann yanlgdan baka bir ey saylamayacan belirtmeden geemeyeceiz. nsan ruhunu ancak devingen gler eklinde kafamzda tasarlayabiliriz;
kukusuz yle gler ki, birlik ve btnlk oluturan bir temelden doup,
birlik ve btnlk oluturan bir amaca varmaya alr. Uyum [adaptasyon]
olaynda da bu amaca yneliklik aa vurur kendini. erdii devinim ve dinamizmin ona doru akp gittii bir amatan yoksun bir ruhsal yaam asla
tasarlanamaz.
Buradan anlalyor ki, insann ruhsal yaam bir amala belirlenir. Bir
kimsenin dnebilmesi, hissedebilmesi, bir istekte bulunabilmesi, hatta d
grebilmesi iin btn bunlarn bir amala belirlenmesi, bir amaca dayanmas, bir amala snrlandrlmas ve belirli bir yne yneltilmesi gerekir. Organizmann ve d dnyann gerekleriyle, organizmann bunlara vermesi
gereken yantlar arasndaki ilikiden doallkla ortaya kan bir sonutur bu.
nsandaki bedensel ve ruhsal olaylar, yukarda belirtilen bu temel grlere
uygunluk gsterir. Az nce izilmi ereve dnda, belirli bir amaca ynelik
olmayan bir ruhsal geliim dnlemez; byle bir ama da, daha nce anlatlan glerden kendi kendine doup kar. Ama deiken nitelik tar
bazen, kimi zaman da deimeden kalr.
Dolaysyla, ruhsal olaylara ileride karlalacak bir duruma hazrlk
gzyle bakabiliriz. yle anlalyor ki, ruhsal organ ama etkenini dnmeden ele almann olana yoktur. Bireysel psikoloji, insan ruhundaki olaylarn tmn bir amaca yneliklik iinde grp kavrar.
nsan, bir bakasnn amacn bilir ve dnyay da az buuk tanrsa, ilgili
kimsede gzlemleyecei devinimlerin anlamn da karabilir ve bunlarn sz
konusu amaca bir hazrlk nitelii tadn saptar. O zaman, havadan yere
braklacak bir tan hangi yrngeyi izleyecei nasl bilinirse, ilgili kiinin
amacna ulamak iin hangi devinimleri gerekletirecei de yine ylece
bilinir. Ne var ki, ruh, doa yasas diye bir ey tanmaz; nk insann gzne
kestirdii ama duraan deildir, deiebilir her zaman. Ama bir kimse

35/268

gzne bir ama kestirmise, ruhundaki olaylar ister istemez ortada uyulmas
gereken bir doa yasas varm gibi bir ak izler. Bu da, ruhsal yaamda bir
doa yasasnn sz konusu edilemeyecei, insann bu alanda kendi yasalarn
kendilerinin saptad gibi bir anlam ierir. lgili yasalar sonradan insana
doa yasalar gibi grnyorsa, bu bir kuruntudan baka ey deildir; nk
sz konusu yasalarn neden ve sonu ilikisini ieren deimez yasalar olarak
belirlenip kantlanmak istenmesinde insann kendi parma bulunur. rnein
resim yapmak isteyen kimse, byle bir amac gz nnde tutan insann davrann sergiler. Resim yapma eylemi iin gerekli tm admlar sanki ortada
bir doa yasas varm gibi amaz bir tutumla atar, bu kii. Peki ama, byle
bir tabloyu yapmas gerekli midir? Demek oluyor ki, doann devinimleriyle
insann ruhsal yaamndaki devinimler arasnda bir ayrm sz konusudur. nsan iradesinin zgrlne ilikin tartmalar da buradan kaynaklanmaktadr.
Sz konusu tartmalarn bugn varm gibi grnd sonu da, insan
iradesinin zgr olmad yolundadr. in dorusu, bir amaca balanr
balanmaz insan iradesinin zgrln yitireceidir. Amacn kendisi ise
kozmik, animal ve toplumsal koullardan doup kt iin, ruhsal yaam
deimez yasalara balym gibi bir izlenim uyanmaktadr. Ama diyelim ki insan toplumla ilikisini yadsyor, koparmaya savayor bu ilikiyi, kendi
dndaki gereklere uymaya yanamyor... Bu durumda ruhsal yaamdaki
btn o grnr yasallklar silinip gidecek, yerini yeni bir yasallk, yeni
amatan kaynaklanan bir yasallk alacaktr. Benzer ekilde hayattan bezip
toplumun bir yesi olarak yaamna son vermek isteyen insan iin de toplum
yasas balayc niteliini yitirir. Byle olunca u noktay saptayabiliriz ki, ruhsal yaamda bir devinim, ancak bir amacn belirlenmesiyle zorunlu olarak
kendini gsterecektir.
Bunun tersi yolu izleyerek, bir insann devinimlerinden o insann gzne
kestirdii amac belirlemek de mmkndr. Aslnda tekinden daha da nemlidir bu; nk baz kimseler vardr ki, amalar konusunda ounlukla, ak
seik bir fikirden yoksundur. Gerekten de biz, insan tanma sanatn
renirken, her zaman ikinci yolu izlemeyi yeleriz. Ancak, ruhsal devinimler
ok eitli ekilde yorumlanabileceinden, ilki kadar basit bir yol deildir, bu.
Ne var ki ayn insann birden ok devinimini alp bunlar birbirleriyle
karlatrarak baz sonulara varmamz olasdr.

36/268

Zaman bakmndan yaamnn deiik iki noktasndaki davranlarn ve


davurumlarn bir izgiyle birletirmeye alarak, bir insan anlama
olanana kavuabiliriz. Byle bir yol izlediimizde karmzdaki insana ilikin
tutarl bir izginin ortaya ktn grr, ocukluktaki bir yaam modelini, ok
ileri bir dnemde bazen artc bir ekilde yine karmzda buluruz.
Aadaki vaka buna bir rnektir.
Otuz yanda olaanst derecede alkan bir adam, geliiminde
karlat kimi glkleri yenerek nemli baarlar elde etmi, evresinde bir
saygnla ulamt. Gnn birinde ok iddetli bir depresyona yakalanarak
hekime bavurmu, alma ve yaamaya kar isteksizlikten yaknmt. Anlattna gre, nianlanmak zereydi; ama gelecee byk bir gvensizlikle
bakyor, iddetli kskanlk duygular iinde kvranyordu; niann ok
gemeden bozulma tehlikesi vard. Bu durumu iin ileri srd nedenler pek
de inandrc saylmazd. Nianlsna kar herhangi bir sulama yneltilecek
gibi deildi. Adamn belirgin olarak iinde duyduu gvensizlik, bir kimseyle
tanp kendini o kimse tarafndan bylenmi hisseden, ama ayn zamanda
ilgili kimseye kar saldrgan bir tutum taknan ve yapt eyi gvensizlikle
ykp yok eden kimselerden biri olduu kukusunu uyandryordu. Bu durumda, daha nce szn ettiimiz izgiyi ekebilmek iin, adamn yaamndan
bir dier olay alarak, bunu imdiki tutum ve davranyla karlatrmaya
alalm. Deneyimlerimize dayanarak ilk yaptmz ey, hastamzn ocukluk
izlenimlerine el atmaktr; bu konuda hastann bize anlatacaklarnn nesnel bir
eletiri karsnda tutunamayacan bilir, ama yine de byle bir yolu izlemekten geri durmayz. Hastamzn ocukluunda ilk anmsad ey uydu: Kendisinden kk bir erkek kardei vard, bir gn annesi ve kardeiyle bir pazar
meydannda bulunuyorlard. Meydan ok kalabalkt, dolaysyla annesi bir
ara kendisini kucana almt. Ama sonradan onu yine yere brakm, kk
kardeini kucana almt, kendisi de mahzun mahzun annesinin yan
banda yrmt. Drt yandayd o zaman. Buradan grlecei gibi, imdiki yaknmasnn temel eleri bu ocukluk ansnda da karmza kmaktadr: Hastamz kendisinin tercih edilen kii olduundan emin deildir ve
ileride bir bakasnn kendisine stn tutulabilecei dncesine bir trl katlanamamaktadr. Dikkatinin bu nokta zerine ekilmesi hastamz pek artm, ocukluk ansyla imdiki ikyeti arasndaki ilikiyi hemen kavramtr.

37/268

Bir insann devinimlerinin yneldii ama, o insann ocukken d


dnyadan ald izlenimlerin etkisi altnda geliip ortaya kar. Bir insann
idealinin, yani amacnn yaamnn henz ilk aylarnda olutuu grlr; daha
bu aylarda dtan kaynaklanan duyumlar sevinle ya da honutsuzlukla yantlar ocuk, dolaysyla sz konusu duyumlar byle bir idealin geliiminde rol
oynar. Daha ilk aylarda, alabildiine ilkel biimde de olsa, bir dnya
grnn ilk izleri kendini aa vurur. Bununla sylemek istediimiz, ruhsal
yaamda saptanan etkenlerin temellerinin henz st ocukluu dneminde
atlddr. Sz konusu temeller, ileride srekli pekitirilip gelitirilir, deiken
bir nitelik tar, etkilenmelere ak bulunurlar. Alabildiine deiik etkiler,
yaamn kendisine ynelttii isteklere kar ocuu belirli bir tavr ve tutum
taknarak yant vermeye zorlar.
Dolaysyla, insann karakter zelliklerinin daha st ocukluu dneminde
kendini belli ettiini ileri sren aratrclara hak vermemek elde deildir. Yine
ayn nedenle, birok kimse, karakterin doutan nitelik tadn savunur. Ne
var ki, karakterin insana anne ve babasndan kaltm yoluyla getii gr
toplum iin sakncal nitelik tar; nk eitimcileri gvenle ie sarlmaktan
alkoyar. lgili grn sakncal olmasnn bir baka kant da udur: Karakterin insanda henz doutan varlna inananlar, bu grten ounlukla
kendilerini aklatma ve her trl sorumluluktan yakay syrmada yararlanrlar, bunun da yine eitimin stlendii devlerle badaacak yan yoktur.
Birey tarafndan belirli bir amacn saptanmasnda rol oynayan nemli bir
etken de uygarlktr. ocuun karsna adeta bir duvar gibi dikilir uygarlk ve
ocuk dnp dolap bu duvara toslar; ta ki izlenmeye deer grd, isteklerinin gerekleecei umudunu kendisine veren, gelecek iin kendisine gvence
ve uyum vaat eden bir yol bulabilsin. ocuun ne lde bir gvenlie
kavumay arzulad, beri yandan uygarla teslimiyetinin kendisine ne
lde bir gvenlik salayaca ok gemeden aa vurur kendini. Bu, salt
tehlikelere kar bir gvenlik deildir; drt ba mamur bir makinedeki gibi,
grevi organizmann varln srdrmesini daha iyi garantilemek olan bir
gvenlik mekanizmas da gelip buna katlr. ocuk ortadaki ly aacak gibi
gvenlik ve igd doyumlar ardnda koarak, varlnn salt srdrlmesi ve
rahat geliimi iin gerekenden daha ok ey isteyerek, ilgili gvenlik mekanizmasn salar. Bylelikle ruhsal yaam yeni bir devinim etkenine kavuur.

38/268

Bu da aka byklenme etkenidir. ocuk, tpk bir erikin gibi bakalarndan


daha ok eye kavumay arzular, stn bir konumu ele geirmeye bakar; yle
bir konum ki, ama olarak ta batan beri saptanan gvenlik ve uyumu salayacak, ayrca bunlarn kaybolmamasna alacaktr. Dolaysyla, ocuun
ruhunda bir dalgalanma ba gsterir, ruhsal yaamnda bir alkant aa vurur kendini ve ileride alkant daha da glenir. rnein kozmik etkiler,
bunlara daha gl bir yant vermeye zorlar ocuu. Ya da dar zamanlarda
ruhunu bir korku sarp, kendini devlerin stesinden gelecek gte grmezse,
durumda yeniden birtakm sapmalarla karlalr, stnlk tutkusu kendini
daha belirgin aa vurur.
Bu arada yle olabilir ki, ocuk byk glklerle yz yze gelmekten
saknarak, onlardan yakasn kurtarmak ister ve bu tutum bireysel ama
olarak belirlenir. Byleleri, glkleri grnce ya korkuyla gerilere kaan, ya
da kendilerine yneltilen istekleri hi deilse geici bir sre yadsyan insan
tipini oluturur. Bu da, insan ruhunun tepkilerinin asla nihai bir kesinlii
iermediini, her zaman geici yantlar niteliini tayp, asla yzde yz doru
saylamayacan ortaya koyar. zellikle, erikinlerdeki llere vuramayacamz ocuun ruhsal geliiminde, salt geici amalarn sz konusu
olacan hibir zaman gzden uzak tutmamamz gerekmektedir. Her zaman
ocukla birlikte ileriye bakmak ve onun ruhsal geliiminde saptanan glerin
onu hangi noktaya kadar gtrebileceini dnmek zorundayz. ocuun
ruhuna girebildik mi, burada karlaacamz etkin gler, ocuun hal ve
gelecee kendiliinden kesin bir uyum salamay az ok kafasna koyduunu
bize gsterir; bunun dnda ilgili glerin baka trl anlalmas dnlemez. Sz konusu amala ilgili olarak ocuun ruhsal durumu eitli dorultulara ynelebilir. Bunlardan biri iyimserliktir; karsna kan devlerin pekl
stesinden gelebileceine gvenen ocuk, devlerine stesinden gelinebilir
gzyle bakan bir kiinin karakter zelliklerini gelitirir. rnein cesaret, ak
yreklilik, gvenilirlik ve alkanlk gibi zellikler oluur ocukta. Bunun
kart, ktmserlik kapsamna giren karakter zellikleridir. devlerinin
stesinden gelme yeteneini kendisinde gremeyen ocuun amacn
dnrsek, ruhunun nasl bir grnm tayacan tasarlayabiliriz. Byle bir
ocukta ekingenlik, rkeklik, iine kapanklk, gvensizlik gibi zelliklerle
gsz kiilerin kendilerini savunmada bavurduu dier zelliklere

39/268

rastlanaca kukusuzdur. ocuun amac eriilebilecek olann dnda, yaam


alannn ok gerilerinde bulunacaktr.

2. RUHSAL YAAMIN TOPLUMSAL ZELL

Bir insann iinde neler olup bittiini anlamak istiyorsak, onun hemcinslerine kar tutumunu gzden geirmemiz gerekir. nsanlar arasndaki ilikilerin
bir blm doa tarafndan belirlenir ve deiime aktr. Ksmen bunlardan
sistemli ilikiler doup kar, ki sz konusu ilikileri en bata uluslarn politik
yaamnda, devletlerin oluumunda ve toplumsal yaamda gzlemleyebiliriz.
Bu tr ilikiler gz nnde tutulmad srece insann ruhsal yaamn anlama
olana yoktur.

41/268

Mutlak Gereklik

nsann ruhsal yaam, kendi bana can istedii gibi davranacak gc


gsteremez, srekli olarak sadan soldan kp gelen eitli devler karsnda
bulur kendini. Btn bu devler, insanlarn toplu yaam mantna kopmaz
biimde baldr; birey zerine aralksz etki yapan ve ancak belirli lde
onun etkisi altna giren temel koullardan biridir bu mantk. nsanlarn bir
arada yaama koullarnn bile saylarndaki okluk nedeniyle kavranlamayacan, ayrca ilgili koullarn belirli bir deiim srecinden getiini
dnrsek, karmzdaki insann ruhsal yaamndaki karanlklar tmyle
aydnlatamayacamz aktr. Bu da yle bir glktr ki, kendi koullarmzn dna ktmz lde byd grlr.
nsan tanma sanatn gelitirirken gz nnde tutulacak temel gereklerden biri burada kendini aa vurmaktadr: nsan organizmas ve ilevleri
snrl nitelik gsterir, dolaysyla bu gezegende yaayan her toplumun
kendine zg kurallarn gz nnde tutmamz gerekmektedir; mutlak gereke ise ancak yanl ve yanlglarn yava yava yok edilmesiyle kavuabiliriz.
Bu temel gereklerin nemli bir blm Karl Marx ve Friedrich Engelsin
tarihi materyalizm grleriyle saptanmtr. Sz konusu gre gre, bir
ulusun ideolojik styaps ile insanlarn dnce ve davran, o ulusun
geimini salamada bavurduu teknoloji biimi, yani ekonomik temel
tarafndan belirlenir.
Tarihi materyalizmle bizim, toplumsal yaamdaki etkin mantk ve mutlak
gerek konusundaki grmz arasnda buraya kadar bir uygunluun
varln syleyebiliriz. Ancak tarihin, zellikle bireysel yaam konusundaki
bilgilerimizin, yani bireysel psikolojimizin ortaya koyduuna gre, insan ruhu
ekonomik temellerden kaynaklanacak drtlere hatal yantlar vermekten
holanmakta ve bu hatalardan ancak yava yava kendisini kurtarabilmektedir. Yani mutlak gereke gtren yol ok sayda yanlgdan gemektedir.

42/268

Toplu Yaam Zorunluluu

nsann toplu yaamndan kaynaklanan zorunluluklar, aslnda hava koullarndan kaynaklanan zorunluluklar gibi (rnein souktan korunma, evler
yapp ban sokma) doal bir nitelik tar. Henz anlalmam biimde de
olsa dinin de toplu yaama zorunluundan doduu grlr; dinde kutsanm
toplu yaam biimleri, anlayc ve kavrayc dncenin yerine geerek bireyler arasnda balayc e rol oynar. Birinci durumda yaam koullar
evrensel nitelik tar, ikinci durumda ise sosyal bir kkene dayanr, insanlarn
bir arada yaamalarna ve bunun kendiliinden dourduu kurallara bal
tutulur. Toplu yaamn zorunluluklar, teden beri doallkla ve mutlak gerek
kimliiyle varln srdren insanlar arasndaki ilikileri dzenlemitir. Uygarlk tarihinde toplu halde srdrlmemi hibir yaam biimi yoktur. nsanlar nerede boy gstermise, hep toplu halde olmutur bu. Nedenini de
aklamak zor deildir. Hayvanlar dnyasnda egemen bir yasa, temel bir kural vardr; buna gre, doada gl saylmayacak trler bir araya gelerek yeni
gler edinir ve kendilerine zg yeni bir biimde da kar etkinliklerini
srdrmeye alr. nsanlarn da bir araya gelmesi byle bir amaca ulamak
iindir. Dolaysyla, insan ruhu da toplu yaamn koullaryla dpedz yorulmutur. Darwinin iaret ettii gibi, hibir zaman doada tek bana yaayan
gsz hayvanlara rastlayamayz. nsann da sz edilen hayvanlar arasna
katlmas gerekmektedir; nk insanolu yalnz yaayabilecek kadar gl
saylamaz. Doa karsnda ancak snrl bir diren gsterir, birok yardmc
areye bavurmadan varln srdremez. Uygarln her trl desteinden
yoksun, balta girmemi bir ormanda tek bana yaayacak bir insann durumunu dnmek, bunu anlamak iin yeterlidir. Byle bir insann evresi, herhangi bir canldan daha ok tehlikelerle evrilmi olacaktr. Bir kez, bacaklar
hzl komaya elverili deildir, gl hayvanlardaki kas kuvvetinden yoksundur, yaam kavgasnda ayakta kalabilmek iin ne yrtc hayvanlarn dilerine,
ne de onlarn hassas kulaklar ve keskin gzlerine sahiptir. Yaam hakkn bir
kez gvence altna almak ve yok olup gitmekten kurtulmak iin, olaanst
bir aba harcamak zorundadr. Beslenme biimi kendine zgdr, yaam
slubu olduka sk korunma nlemlerini gerektirir.

43/268

Dolaysyla, insann ancak olumlu koullarda varln srdrebileceinin


anlalmayacak yan yoktur. te bu ortam da kendisine toplu yaam biimi
salamtr; byle bir yaam biimi bir zorunluluk olarak insann karsna
km, bylece tek kiinin baaramayaca devlerin bir iblmne bavurularak stesinden gelinebilmesi mmkn olmutur. Ancak iblmdr ki,
insann saldr ve savunma silahlarna, ksaca yaam kavgasnda ayakta kalabilmek iin gereksindii ve bizim, uygarlk ad altnda topladmz tm
nesnelere sahip olmasn salamtr. Annelerin ocuklarn ne zorluklar
altnda dourduunu, bu bakmdan ne byk abalarn gerektiini, tek kiinin
ne denli urarsa urasn ilgili abalarn stesinden gelemeyeceini, insann
zellikle st ocukluu dneminde ne ok hastalk ve rahatszla maruz
kaldn, bu kadarna hayvanlar dnyasnda bile rastlanmayacan
dnrsek, insan toplumunun varlnn gvence altna alnmas iin gsterilmesi gereken olaanst alma konusunda bir fikir edinebilir, insanlarn
bir araya gelerek bir toplum oluturmalarnn zorunluunu kavrayabiliriz.

Gvenlik ve Uyum

imdiye kadar sylediklerimize dayanarak bir noktay saptayabiliriz: Doa


asndan bakldnda insan yetersiz bir yaratktr. Ama yaradlnda var
olup, bir kstlanmlk ve gvensizlik duygusu eklinde bilincine varlan sz
konusu yetersizlik, insan iin srekli bir uyar kaynadr, onu yaama uyum
salayabilmek, gerekli nlemleri almak, doada insan olarak elinde bulundurduu konumun dezavantajlarn gidermek iin bir yol aramaya iter. Bu
arayta da uyum ve gvenlii salama yeteneini, yine ruhsal organn kendisi
elinde bulundurur. Balangta bu insanhayvann boynuz, pene ya da di
gibi organlarla donatlarak dman evre karsnda tutunabilecek bir duruma
sokulmas, doa iin izlenmesi ok daha g bir yol olurdu. Gerekten de

44/268

ruhsal organ hzla yardma koarak, insandaki organik eksikliklerin giderilmesini salamtr. zellikle srekli yetersizlik duygusunun uyarlarndan
yararlanan insanolu, kendisinde ngr diye bir gc oluturmu, ruhunu
bir geliim srecinden geirerek, bizim bugn dnme, hissetme ve davranma diye bildiimiz yetilerin oluumunu salamtr. Sz konusu yardmlar
konusunda ve uyum abalarnda toplum da nemli rol oynadndan, ruhsal
organ, iin bandan beri toplumsal koullar gz nnde tutmak zorunda
kalmtr. Tm ruhsal yetenekler, toplumsal yaamn damgasn ieren bir
temel zerinde geliip ortaya km, insandaki her dncenin ister istemez
toplumun beklentisine yant verecek bir nitelik tamas gerekmitir.
lerleme srecinin bundan sonra nasl bir yol izledii dnlrse, kendi
iinde genel geerli nitelik tayan mantk oluumunun balang evreleriyle
karlalr. Genel geerlilik tayan ey mantksaldr yalnzca. Toplumsal
yaamn bir baka rnn de, dilde, insann btn teki canllara kar stn
zelliini oluturan bu mucizevi eserde buluruz. Dil gibi bir olguyu genel
geerlilik kavramndan yoksun tasarlayamayz, bu da onun toplumsal yaamdan kaynaklandn gsterir. Tamamen tek bana yaayan bir canl iin dilin
hi gerei yoktur. nsanlarn bir arada yaamalar durumunda gereklilik
kazanr dil, toplu yaamann rndr ve toplu yaamay srdrenleri
birbirine perinleyen bir badr. Dille toplumsal yaam arasnda byle bir
ilikinin varln ortaya koyan gl kant, bakalaryla bir arada yaamalar
engellenmi ya da nlenmi veya byle bir yaam biimine yanamayan
kimselerin dil ve dilsel yeteneklerinin hemen hemen her zaman birtakm
kusur ve eksikleri iermesidir. yle grlyor ki, ancak insanlar aras ilikinin
gven altna alnd durumlarda sz konusu dil ba oluturularak insan
varlnn srdrlmesi salanr. Dil, ruhsal yaamn geliimi asndan alabildiine byk nem tar. Mantksal dnme, ancak bir dilin varlyla
mmkndr; dil, kavramlar oluturma olanan salar, bu da bizi nesneler
arasnda ayrmlar yapabilme ve zel mlkiyet kapsamna girmeyip, herkesin
mal saylan kavram ve deyimleri yaratma yeteneiyle donatr. Ayrca, dnme ve hissetme yeteneini anlamamz iin yine genel geerlilik ilkesinden yola
koyulmamz zorunludur. Beri yandan, gzel eylerden haz duymamz da, yine
gzeli ve iyiyi takdir edip duyumsamann herkesin ortak mal olmasn gerektirir. Bylece akl, mantk, etik ve estetik gibi kavramlarn ancak insanlarn

45/268

toplu yaamndan kaynaklanabilecei, ayrca bunlarn bireyler arasnda uygarln yklp gitmesini nleyecek balar oluturduu sonucuna
varmaktayz.
rade dediimiz eyi de tek insann konumundan kalkarak anlayabiliriz ancak. stem, yetersizlik duygusundan kendini syrp bir yeterlilik duygusuna
ulama yolunda ruhta alglanan bir kprtdr. Byle bir amac gz nnde bulundurup ona erime abasn istemek diye nitelendirmekteyiz. Her isteyi,
bir yetersizlik duygusuyla ilgilidir, insanda bir doyum, bir honutluk, bir
yeterlilik salama eilim ve drtsnn domasna yol aar.

Toplumsallk Duygusu

nsan soyunun varln srdrmesini salam olan eitim, batl inan, totem ve tabu, yasa ve kural gibi nesneler her eyden nce toplum yaamnn
gereklerine yant verecek bir nitelik tar. Dinsel kurumlarda grdk byle
olduunu; beri yandan, ruhsal organn en nemli ilevleri de toplumsal zorunluluklara yant verecek ekilde dzenlenmitir; ayrca, gerek bireysel, gerek
toplumsal yaamdan kaynaklanan zorunluluklarda da yine ayn durumu
saptarz. Adalet dediimiz, insan karakterinin aydnlk yan diye grdmz
ey, anahatlar bakmndan toplu yaamann zorunluluklarna uyulmasdr
yalnzca. Ruhsal organ da yaratan sz konusu zorunluluklardr. Ayrca,
gvenilirlik, sadakat, ak yreklilik, gerek sevgisi vb. zellikler de, aslnda
genel geerli toplumsallk ilkesinin yaratt ve ayakta tuttuu deerlerdir.
Hangi karakter iin iyi, hangisi iin kt diyeceimizi de, yine salt toplum
asndan belirleyebiliriz. Bilimsel, politik ya da sanatsal her baar gibi karakteri de byk ve deerli klan, ancak toplum iin bir nem tamasdr. Tek
kiiyi deerlendirirken lt olarak bavurduumuz ideal de, yine bireyin
toplum iin tayaca deeri, topluma yarar gz nnde tutularak saptanr.

46/268

Bireyi deerlendirirken, toplum iinde yaayan insann idealinden yola koyuluruz; yle bir insan ki, devlerini genel geerli bir biimde yapp karr;
kendi iinde toplumsallk duygusunu gelitirmi, Furtmllerin deyimiyle insan toplumunun kurallarna uyacak aamaya gelmitir. lerideki incelemelerimizin ortaya koyaca gibi, akl banda hi kimse toplumsallk duygusuna
srt evirerek, onun yeterince etkinliinden uzak kalarak byyp geliemez.

3. OCUK ve TOPLUM

Toplum, bir dizi zorunluluu karmza kararak, yaammzn btn kural


ve biimlerini, dolaysyla dnme yetimizin geliimini etkiler. Ayrca
toplumsallk, organik bir temele dayanr. Bir kez insann yapsndaki ift cinsiyetlilikle (hermafrodizm) toplumsallk arasnda birtakm ilikiler vardr. Soyutlanma deil, ancak toplum iinde yaama, bireyin yaam igdsne
yantverir, gven ve yaam kvancyla donatr onu. ocuun ar bir seyir izleyen geliim srecini gzden geirirsek anlarz ki, insan yaamnn geliimi
ancak koruyucu bir toplumun varlyla mmkn olmutur. te yandan,
yaamn gerekleri, insanlarn birbirinden ayrlmasna deil, aralarnda bir

48/268

dayanmann domasn salayan bir iblmne yol amtr. Herkes bir ii


bakalaryla dayanma ierisinde yapmak, bakalaryla bir dayanma ierisinde yaamak zorundadr. Bu da, insann ruhunda ykmllk olarak yer
alan birtakm byk ilikilerden domasna neden olur. Dnyaya gzlerini
aan bir ocuun, ruhunda hazr bulduu sz konusu ykmllklerden
bazlarn aada ele alacaz.

St ocuunun Durumu

Byk lde toplumun yardmn gereksinir ocuk; doumundan sonra


kendisini bir evre iinde bulur; ocuktan bir eyler alr, ona bir eyler verir
bu evre, ocua birtakm istekler yneltir, ondan gelen istekleri yerine getirir.
ocuk, igdleriyle birtakm glkler karsnda grr kendini, bu glkleri yenmek onu hayli zahmet ve zntye sokar. ok gemeden ocuk olmasndan kaynaklanan glkleri kavrar ve bundan kurtulmak iin o ruhsal
organ gelitirir; yle bir organ ki, grevi ileriyi grmek ve ocuun bir
srtmeye yol amadan igdlerini doyuma kavuturmasn ve katlanlr bir
yaam srmesini salamaktr. ocuk, evresinde igdlerini kendisinden
daha kolay doyuma kavuturan, yani kendisinden ileri durumda olan insanlarla karlar srekli. Bir kapy aabilmek iin gereken uzun boyluluun, bir
nesneyi yerden alp kaldrabilmek iin bakalarnda grd gcn, buyruk
verip verdii buyruun yerine getirilmesini istemek yetkisiyle insan donatan
konumun deerini takdir etmesini renir. Byme, bakalar kadar, hatta
bakalarndan da gl olmaya ynelik bir zlem frtnas ruhunda esmeye
balar. evresindeki erikinlerse, karlarnda kendilerine baml eli ermez,
gc yetmez bir nesne varm gibi davranrlar ocua; ama beri yandan, onun
gszl karsnda boyun eerler. Bu durumda, ocuk iin nasl davranacana ilikin iki seenek sz konusudur: Ya erikinlerdeki gc onlara

49/268

salayan are ve yollara bavurarak isteine kavumak, ya da erikinler


tarafndan amansz bir istek diye benimsenip yerine getirilen gszln
sergileyerek amaca varmak. nsanlarn duygularnda gzlemlediimiz bu dallanma ocuklarda dnp dolap karmza karak, tek bana bir tipin oluumuna yol aar. Baz kimseler bakalarndan takdir grme, gl olma ve
gcn kullanma dorultusunda bir gelime gerekletirirken, bazlar da
gszlkleri zerinde birtakm speklasyonlara giriir, bunlar alabildiine
deiik biimlerde sergilerler. ocuklarn duru ve oturularna, davranlarna dikkat edersek, bazlarnn bu gruba, bazlarnnsa dier gruba gireceklerini grrz. lgili gruplarn bir anlam kazanmas iin, evreyle ilikilerini anlamak arttr. Ayrca sz konusu tiplerdeki devinimler, genellikle evreden alnp benimsenmi nitelikler tar. ocuun eitilebilirlii de ite bu yaln
koullardan, onun gszln yenme eilim ve abasndan kaynaklanr;
yle bir aba ki, ok sayda yetenein gelitirilmesi iin bir uyar kayna
oluturur.
ocuklarn konumu alabildiine deiiktir birbirinden. Bazlar yle bir
evre iinde yaarlar ki, dmanca izlenimlere kaynaklk eder bu evre,
dnyay ocua dmanm gibi gsterir. Dnsel organn yetersizlii
dikkate alnd m, ocuun bylesi izlenimler edinmesinde alacak bir yan
yoktur. Bu durumda eitim ie el atp durumu dzeltmedi mi, ruhsal geliim
izgisi yle bir dorultu izleyebilir ki, ocuk ileride d dnyay kendisine dman gzyle grr. Hele zellikle yetersiz organlara sahip ocuklardaki gibi
bycek glklerle yz yze geldi mi, evrenin kendisine dmanca niyetler
besledii izlenimi ruhunda daha da glenir. Yetersiz organlarla dnyaya
gelmi ocuklar, grece yeterli organlarla dnyaya gelmi ocuklardan deiik
biimde alglar evrelerini. Organ yetersizlii, devinim yeteneiyle ilgili kimi
glkler ve tek tek organlarda gzlemlenecek kimi kusurlarla kendini aa
vurur; ayrca organizmann direncinin azlyla da kendini belli eder, ilgili
diren azl da ocuun sk sk hastalanmasna yol aar.
Ama karlalan glkler, ocuun organizmasnn yetersizliinden ileri
gelmez her zaman, ocuun baarmas gereken devlerin etinliinden de
kaynaklanabilir; ilgili devler ya anlaysz bir evre tarafndan ocuun
nne karlr, ya da devlerin ocuun nne karlnda gereken dikkat ve
zen gsterilmez; ksaca sz konusu glkler, ocuun yaad evrenin

50/268

kusurlu niteliiyle ilgilidir, bu kusurlu nitelik de d dnyadan kaynaklanan


bir glk kimliiyle ocuun karsna dikilir. nk evresine uyum salamak isteyen ocuk, anszn bu uyumu zorlatran engellere arpar. rnein
moral gcn yitirmi psrk bir ortamda byyen ocuklarda byle bir durumla karlarz; evrenin ar ktmserlii kolaylkla evreden ocua geer.

Glklerin Etkisi

Alabildiine deiik ynlerden gelip, alabildiine deiik nedenlerden


kaynaklanarak ocuun karsna dikilen glkler dikkate alnr ve zellikle
ruhunun henz doru drst geliecek zaman bulamad dnlrse,
evrenin yadsnmaz koullaryla hesaplamak zorunda kalan ocuun d
etkilere hatal yantlar verebileceini gz nnde tutmak gerekecektir. Byle
bir yn hata topluca gzden geirildi mi, ruhsal yaamn mr boyu durmadan geliimini srdrd ve daha ileri bir geliim dzeyine ulamak, daha
doru yantlar verebilecek duruma gelmek iin aralksz aba harcad
grne kaplmamak elde deildir. ocuklarn davran ve devinimlerinde
zellikle dikkatimizi eken ey, bir olgunlua doru ilerleyen insann belirli bir
durumda verdii yant biimidir. Bu yant, yani bir insann tutum ve davran, onun ruh yapsna ilikin kimi ipular salar bize. Bu arada gz
nnde tutulmas gereken bir nokta, bir insann, te yandan bir kitlenin
davurum biimlerinin kolay kolay belirli bir modele gre
deerlendirilemeyeceidir.
Ruhsal geliimi srasnda ocuun savamak zorunda kald ve hemen hemen her zaman ocukta toplumsallk duygusunun gayet kusurlu biimde
oluumuna yol aan glkleri iki gruba ayrabiliriz. Bunlardan birincisi, uygarln ierdii bozukluklardan kaynaklanp ocukla ailesinin ekonomik durumunda kendini aa vuran, tekisi ise organsal yetersizliklerden

51/268

kaynaklanan glklerdir. Aslnda tastamam gelimi organlara gre yaratlan


bir dnyada yaar ocuk. Kendisini saran uygarlk, tam anlamyla gelimi
gl ve salkl organlar gerektirir. Dolaysyla, nemli organlar birtakm
engelleri ieren ocuk, yaamn zorunluluklarna yant veremez. rnein
yrmesini ge renen ya da ksaca devinim bakmndan glk eken ya da
ge konuan ve uzunca bir sre yaam iin gerekli beceriyi gsteremeyen,
nk beyinsel ilevleri uygarlmzn isteklerine yant verecek bir tempoyla
geliemeyen ocuklar bunlar arasnda sayabiliriz. Bilindii zere, bylesi
ocuklar srekli saa sola arpan hantal yaratklardr, bedensel ve ruhsal
skntlara aresiz gs gererler. Pek kendileri iin yaratlmam bir dnyada
hi de i ac deildir durumlar. Geliim yetersizliinden kaynaklanan
bylesi glkler son derece sk grlr. Geri zamanla geride bir hasar kalmakszn bir dengenin kurulma olasl bulunmaktadr. Ne var ki, bazen ektikleri ruhsal skntya ounlukla ekonomik sknt da eklenerek, ilgili ocuklarn ruhunda sonradan kendini hissettirecek bir tortu brakr. Toplumun
mutlaka uyulmas gereken kurallarna sz konusu ocuklarn pek uymayn
anlamak zor deildir. Bylesi ocuklar evrelerinde akp giden yaama
gvensizlikle bakarak, kendilerini toplumdan soyutlamaya ve devlerden
kamaya eilim gsterirler. Yaamn kendilerine dmanln tm younluuyla sezip hisseder ve bu dmanl abartrlar. Yaamn karanlk yanlarna, aydnlk yanlarndan daha ok ilgi gsterirler. Bazen her iki tarafa da
ar deer verir, dolaysyla mr boyu bir sava durumunda bulunur,
bakalarnn dikkatini ar lde zerlerine ekmek ister, herkesten ok
kendilerini dnrler. Yaamn karlarna kard zorunluluklara uyar
deil de glk gzyle baktklarndan, ar bir ihtiyatla savap tm
yaantlara kar ktklarndan, kendileriyle evreleri arasnda derin bir uurumun almasn nleyemez, giderek realiteden uzaklar, dnp dolap etin
durumlarn kucana yuvarlanrlar.
Yaknlarnn ocua gsterecei sevecenlik belirli bir lnn altnda
kald zaman da yine benzeri glklerle karlalr. Byle bir durum, yine
ocuun geliimi iin nemli sonular dourabilir. Sevme igds
gelimeden kalr ocukta; dolaysyla, sevgiyi tanmad gibi, ondan nasl
yararlanacan bilemez, bu da davrann etkiler. Sevme igds aile
evresinde geliemeyen ocuklarda sz konusu igdnn sonradan zorla

52/268

uyandrlmas gibi sakncal bir durumla karlalr. Bylelerini ileride herhangi bir ak eylemini gerekletirecek gibi eitmek gtr. Ak duygularndan ve ilikilerinden kamak, sz konusu insanlarn varlklarnn temel
elerinden biri durumuna girer. Anne ve babann, eiticilerin ya da evrenin
bavurduu eitsel nlemler sonucu, iinde uyanacak ak duygularn ocuun
yersiz ve gln hissetmesi durumunda da yine ayn sonula karlalr.
Seyrek olmayarak sevecenlie gln bir gzle bakmaya itilir ocuklar. zellikle alay konusu yaplan ocuklarda byle bir duruma sk sk rastlarz. Sz konusu ocuklar duygularn aa vurmaktan ekinir, bu ekingenlik nedeniyle de sonradan bir bakasna duyacaklar sevecenlik ve sevgiyi gln bulur,
erkeklikle badamaz grr, kendilerini bakalarna baml klacak ve
bakalarnn gznde tadklar deeri azaltacak bir duygu sayarlar. Daha
ocukluklarnda gelecekteki tm ak ilikilerinin nne bir duvar ektikleri
grlr. Genellikle btn ak duygularnn zerinden atlayp geen sert bir
eitim, ocuu sevecenlikten uzak davranlara, kendi iine kapanmaya, ok
gemeden ksp ierleyerek, kzp darlarak evresinden kendisini soyutlamaya zorlar; oysa sz konusu evreye sahip karak ruhsal yaamnn
kapsam ierisine almas, ocuun geliimi asndan byk nem tar.
Kendini evreden soyutlayan ocuk, evrede iliki kurabilecei bir kii bulduu zaman, kurulacak iliki alabildiine gl bir nitelik tayabilir. rnein
birok kimse vardr ki, toplumsal ilikileri tek kiiyle snrl kalm,
bakalaryla bir trl iliki kuramamlardr. Annesinin sevecenliinin kk
kardeine yneldiini grerek bundan alnp ksen, bundan byle eksikliini
duyduu scaklk ve yaknl srekli arayp duran olan bunun iin bir rnektir, sz konusu kiilerin hayatta ne gibi glklerle karlaacan ortaya
koyar.
Bask altnda eitilmi insanlarn oluturduu bir gruptur bu. Buna kart
dorultuda da birtakm olumsuz durumlarla karlalr. Eitimleri srasnda
ar sevecenlik ve martlmaya konu yaplmalar, ocuklarda snrsz bir
sevecenlik igdsnn olumasna yol aar; dolaysyla, sz konusu ocuklar
bir ya da birden ok kiiye balanarak bir daha onlardan ayrlmak istemezler.
martlma ii eitli hatal davranlarla yle bir dzeye varabilir ki, ocuk
kendi gsterecei sevginin, bykleri kimi ykmllklerle kar karya
brakacan gnn birinde sezer. rnein byklerin ocua, Seni sevdiim

53/268

iin, falan ya da filan eyi yapmalsn gibi szler sylemesi, ocuun byle bir
eyi kolaycack kefetmesini salar. Bir aile iinde byle bir ban bann
oluumu, sk rastlanan bir durumdur. lgili ocuklar, byklerin kendilerine
gsterecei yaknl frsat bilip bundan hemen yararlanmaya bakar,
bakalarnn kendisine balln bykler gibi ayn areye bavurarak
pekitirip glendirmek isterler. ocuun aile evresindeki bir kiiye gsterecei ar sevginin hibir zaman gzden karlmamas gerekir. Bir insann
yazgsnn tek yanl byle bir eitimle olumsuz ynde etkilenecei kukusuzdur. Sz konusu durum, ocukta eitli belirtilerin ortaya kmasna yol aar.
rnein, bir byn sevgisini yitirmek istemeyen ocuk, akla gelmedik
arelere bavurur, kendisine rakip bildii kimseyi, ounlukla erkek ya da kz
kardeini bir sularn bulup aa vurarak ya da onlar byle bir su ilemeye
kkrtarak ya da daha baka bir yol izleyerek byklerin gznden drmeye
alr. Olmad, hi deilse anne ve babasnn dikkatini zerine ekmek iin
bask yapar, n plana kmak, bakalarndan daha ok nem kazanmak iin
denemedii yol brakmaz. Bakalarnn daha ok kendisiyle ilgilenmesini
salamak amacyla ya ii tembellik ve yaramazla vurur ya da davranna bir
dl olarak bakalarn kendisiyle ilgilenmeye zorlamak iin uslulukta karar
klar. Ksaca ruhunda izlenecek dorultu bir kez saptanmaya grsn, ocukta
yle bir geliim sreci balar ki, amaca varmak iin her ey bir ara durumuna
indirgenebilir. Amacna ulamak iin kt bir yolda geliebilir ocuk ve yine
ayn amaca ulamak iin gayet uslu biri olabilir. Baz ocuklar ar derecede
huysuzlua kaarak dikkati zerlerine ekmek isterken, daha ok ya da daha
az kurnaz kimileri ar derecede uslu davranarak ayn amaca varmaya alr.
Hibir glkle kar karya braklmayan, tuhaf huylarna glmsenip
geilen, sz edilmeye deer bir engele arpmakszn, canlar istedii gibi davranabilen ocuklar, martlm ocuklar arasnda yer alr. Byleleri, ileride
bakalaryla doru drst iliki kuracak gibi hazrlanma frsatn bir trl ele
geiremez; hele iliki kuracaklar kiiler, kendi ocukluklarndan kaynaklanan
glkler nedeniyle byle bir ilikinin kurulmasna yanamadlar m, ocuun
bu amaca ynelik giriimleri tmyle baarsz kalr. Glkleri yenmeye
alma frsat kendilerine verilmediinden, gelecekteki yaama yeterince
hazrlanamazlar. Yaadklar bunaltc ortamdan dar kp kendilerini
yaam karsnda bulur bulmaz, hemen her zaman baarszlkla yz yze

54/268

gelirler. nk ocukluktaki ar sevecen eiticiler gibi, hayatta kimse abartl


bir ykmll stlenmek istemez.
Btn bunlarn ortak sonucu da, ocuun toplumdan az ya da ok soyutlanmasdr. rnein sindirim organlar pek salkl denilemeyecek ocuklar
yeme ime karsnda bir baka trl davranr, dolaysyla geliimleri bu
bakmdan normal ocuklarnkine gre apayr bir dorultu izleyebilir. Organlar yetersiz ocuklarn kendilerine zg bir yry biimleri vardr; ilgili
ocuklar giderek bir soyutlanmann kucana itilir, evreyle aralarnda pek bir
balant bulunmayan, hatta byle bir balantya dpedz srt eviren
kimselere dnrler. Arkadalk edecek kimse bulamaz, yatlarnn oynadklar oyunlardan kendilerini uzak tutar, oynanan oyunlar kskanlkla uzaktan
izler ya da suskun bir soyutlanmlk iinde srdrdkleri kendi oyunlarna
snrlar. Ar bask altnda eitilen, hayli sert bir eitim gren ocuklar da
yine toplumdan soyutlanma tehlikesi bekler. Bunlar da ikide bir, drt bir
yandan kp gelen tatsz yaantlarla karlar, yaam olumlu bir k altnda
gremezler. Ya tm glkleri boynu bkk sineye ekmek zorunda olan
kimseler, ya da dman bir evreye saldr iin hep hazrda bekleyen savalar
gibi grrler kendilerini. Yaam ve yaamn karlarna kard devleri pek
byk glkler bilirler. Dolaysyla, byle bir ocuun akl fikri kendi
dnyasnn snrlarn korumadadr; bir kayba uramamaya, evresini srekli
bir gvensizlikle gz altnda tutmaya dikkat eder. Ar bir saknmann basks
altnda gelitirecei eilimle byk glk ve tehlikelerin kokusunu nceden
almaya alr, dncesizce davranp herhangi bir yenilgiye uramaktan
saknr kendini. Bu ocuklarn hepsinde ortak olan bir dier karakteristik zellik, ayn zamanda toplumsal duygularnn salkl geliemediini gsteren bir
dier belirti de, bakalarndan ok kendilerini dnmeleridir. Bu da, ilgili
ocuklarn geliim izgisini tmyle gzlerimizin nne serer. Sz konusu
ocuklar bydklerinde ktmser bir dnya gr edinir, yanl yaam
modellerinden yakalarn kurtaramadklar srece hayattan bir trl zevk
alamazlar.

55/268

Toplumsal Bir Varlk Olarak nsan

Bir bireyin kiilii zerinde bilgi edinmek istiyorsak, onu kendi konumu
iinde deerlendirmek ve anlamak gerektiine dikkati ekmeye altk.
Konumla da sylemek istediimiz ey, insann evren ve yakn evresi
karsndaki tutumu, etkinlikte bulunma, insan soydalaryla temas ve iliki
kurma gibi srekli karsna kan sorunlarla ilgili olarak taknd tavrdr. Bu
noktadan yola koyularak, gerek st ocuunun, gerek daha sonra ocuun ve
erikin insann yaam karsndaki tutumunu alabildiine derin ve kalc
biimde etkileyen faktrn evreden edinilen izlenimler olduunu saptam
bulunuyoruz. Daha st ocukluunun ilk birka ayndan sonra bir ocuun
yaam karsndaki tavrn gzlemleyebilmekteyiz. Byle bir tavr bakmndan
ilk birka aydan sonra iki st ocuunu birbirine kartrmak olana yoktur,
nk her biri belirgin bir tipi canlandrr ve bu tip giderek daha bir ak
seiklik kazanr, bir kez izlenmeye balanan dorultu bundan byle elden
karlmaz. ocuun ruhsal geliimi, gnden gne daha ok, toplumun ocua
kar davranlarnn damgasn tar, ocukta doutan var olan toplumsallk
duygusunun ilk belirtileri kendini aa vurur, organik kkenli sevgi duygular
filizlenip yeerir ruhunda ve zamanla ylesine ileri bir dzeye ular ki, artk
byklerin hep yaknnda olmay ister. ocuun sevgi duygularna Freudun
dedii gibi kendisini deil, bakalarn konu aldn sk sk gzlemleyebiliriz.
Sz konusu duygular deiik nanslar gsterir ve kiiler deitike deiir
nitelii. ki yan akn ocuklarda bu deiiklii dille ilgili davurumlarda da
saptayabiliriz. Dayanma ve toplumsallk duygusu bir daha sklp atlmayacak gibi ocuun ruhsal toprana kk salar ve insan ancak hastalk sonucu
ruhsal yaamn alabildiine tehlikeli yozlama durumlarnda terk eder.
Normalde mr boyu ayrlmaz insandan, eitli nanslar gsterir, kimi snrl
bir karakter tar, kimi olumlu koullarda byyp serpilir, salt aile bireylerine ynelik durumundan syrlarak, bir kavimi, bir ulusu iine alr, tm insanla kucak aar. Bazen bu snr da ap, hayvanlara, bitkilere ve br cansz
nesnelere uzanr, hatta ksaca tm evreni kapsad grlr.

56/268

Bylece, insan tanmaya ynelik abamzda bize yardm dokunacak


nemli bir noktay ele geirmi saylrz. Bu da, insan toplumsal bir yaratk
olarak ele alp inceleme zorunluluudur.

4. DI DNYADAN KAYNAKLANAN ZLENMLER

Genel Olarak Dnya Gr

evreye uyum zorunluluundan kaynaklanp, dardan gelen izlenimleri


alma yetenei ve ruhsal mekanizmann her zaman bir ama izleme zellii, bir
insann dnya gr ve idealinin henz ok erken bir dnemde ruhta
olutuu dncesini akla yakn gstermektedir. Ne var ki, ilgili dnemde
dnya gr ve ideali henz belli bir biim tamamakta ve kesinlikle

58/268

saptanamamaktadr; ama onun bizde bir ainalk duygusu uyandran, bizim


anlalabilir grdmz, her zaman yetersizlik duygusuyla kartlk oluturan bir atmosfer iinde salnp durduunu syleyebiliriz. Ruhsal devinimlerden
sz alabilmesi iin, bireyin belirli bir amaca ynelmesi zorunludur. Bu da,
bilindii gibi, bir devinim olanann ya da bir devinim zgrlnn varln
gerektirir. Devinim zgrlyle salanan ruhsal zenginleme kmsenecek
gibi deildir. lk kez yerden kalkp bacaklar zerinde dikilen bir ocuk, yepyeni bir dnyann kapsndan ieri adm atar, evresinin dmanca bir atmosferle evrilmi olduu duygusuna kaplr. Ayaklar zerinde durabilmesi, gelecek hesabna gl bir umutla doldurur iini; devinim yolunda harcad
abalar, zellikle yrmeyi renmeye ynelik ilk denemeler, deien
byklkte glkler karr karsna, ama bazen de hibir glk dourmayabilir. Biz byklere ounlukla nemsiz grnen btn bu izlenim ve olaylar,
ocuun ruhsal yaamn, dolaysyla ocukluktaki dnya grnn oluumunu byk lde etkiler. rnein, devinim konusunda zorluklarla
karlaan bir ocuk, hzl devinimlere geni lde olanak salayan bir ideali
benimser. ocua en ok hangi oyunu sevdiini ve ileride ne olmak istediini
sorarak ilgili ideali kolaylkla saptayabiliriz. rnein arabac, bileti vb.
yolundaki bir yant, ocuun snrl devinim zgrlnden kaynaklanan
glkleri amak istediini, iindeki yetersizlik duygusunu silip ataca bir
noktaya ulamay amaladn gsterir; ocuun ar aksak bir tempoyla
gelimesi ve geliiminin salkl bir seyir izlememesi, sz konusu istek ve
amac hayli glendirecektir. Beri yandan, yle ocuklara rastlarz ki, gzlerindeki bozukluk nedeniyle dnyay gerei gibi alglayamaz, dolaysyla onu
daha gl ve youn biimde alglamalarna olanak verecek bir ama peinde
koarlar. yle ocuklarla da karlarz ki, iitmelerindeki ar hassaslk
nedeniyle, kulaklarna ho gelen belirli sesleri duymak isterler yalnzca; bu
gibi seslere ilgi gsterir, onlar anlayla karlarlar; ksaca, bir mzik
yeteneine sahiptirler.
evre zerinde bir egemenliin kurulmasn salayan organlar arasnda
zellikle duyu organlar, ocuun d dnyayla bir daha zlmeyecek gibi sk
ilikiler kurmasna olanak verir. Bir dnya grnn oluturulmasna
katkda bulunan organlardr bunlar. lerinde gz, ba kede yer alr. nsan,
izlenimlerini gzle alglayabildii dnyadan edinir daha ok; gzle

59/268

alglanabilen dnya, ocuun deneyim sahibi olabilmesinde temel kaynaktr.


Zamanla dnyann grsel bir tablosu doup kar ortaya ve bu tablo esiz bir
nem tar, nk hi deimeyen kalc nesneleri ocua buyur eder. Oysa
kulak, burun, dil ve byk lde deri gibi teki duyu organlarnn emrinde
ounlukla geici uyar kaynaklar bulunur. Baz durumlarda iitme organ
tekilerden daha byk bir gle ne kar ve dnyann alglanabilmesine
ynelik ruhsal bir yetinin ocukta oluumunu salar (akustik ruh). lgileri yalnzca devinim zerinde toplanan insanlara ise seyrek rastlanr. Koku ve tat
alma duyularnn tekilerden daha gl olmas, yine deiik tipte insanlar
karr karmza. zellikle koku alma duyular fazla hassas olanlarn durumlar gnmz uygarlnda pek imrenilecek gibi deildir. te yandan, azmsanmayacak sayda ocukta devinim organlar nemli rol oynar. Byleleri
byk bir devingenlikle gzlerini dnyaya aarak srekli devinim iinde yaar
ve ileride de hep etkinlik peinde koup dururlar; akllar fikirleri, baarlabilmesi kaslarn devinim durumuna geirilmesini gerektiren ilerdedir hep. Uyurken bile ruhlarndaki devinim drts etkinliini srdrr, yatakta
kendilerini tedirginlik iinde oradan oraya atarlar. Bir trl yerinde rahat
duramayan, srekli paylanp azarlanan ocuklar da bu gruba girer. Genellikle
hibir ocuk yoktur ki, gerek gzleri ve kulaklar, gerek devinim organlaryla
yaam karsna karak, edinecei izlenim ve ele geirecei olanaklardan
kendi dnya grn kurmaya almasn. Dolaysyla, bir insan anlamak
istiyorsak, onun yaamla ilikisini en ok hangi organa dayanarak kurduunu
bilmemiz gerekir. nk ilikilerin tm nem tar bu konuda ve dnya
grnn oluumunda, dolaysyla ocuun ilerideki geliiminde rol oynar.

Dnya Grnn Oluumunda Rol Oynayan Etkenler

60/268

Bir dnya grnn edinilmesinde ilk planda rol oynayan yeteneklerin


ortak zellii, bunlarn seiminin, ayrca gllk ve etkinlik derecesinin
ocuun izledii ama tarafndan belirlenmesidir. Herkesin yaamn, evrenin, bir olayn vb. salt bir parasn zellikle alglamasnn nedeni de budur. nsan ancak kendisince benimsenmi amacn istedii eyi, onun istedii dorultuda deerlendirme konusu yapar. Ruhsal yaamnn bu ynn anlamak iin,
insann gizli amac konusunda bir fikir sahibi olmamz ve insandaki her eyin
bu amacn etkisi altnda bulunduunu bilmemiz gerekir.
a) Alglar: Duyular araclyla dardan beyne iletilen izlenim ve
uyarlar beyinde bir sinyal oluturur ve bu sinyalin kimi izleri bellekte kaybolmayarak varln srdrr. lgili izlerden de tasarmlar ve anlar dnyas
doup ortaya kar. Ne var ki, alg yetisi asla bir fotoraf makinesine benzetilemez; alglar her zaman kiinin kendine zglnden bir eyler ierir.
Grlen her eyin algland da sylenemez; ayn nesneyi gren iki kiiye neler algladklarn sorduk mu; birbirinden bsbtn deiik yantlar alrz. Yani
ocuk, evresinde grdklerinden o andaki kendine zglne u ya da bu
bakmdan ayn deni alglar yalnzca. rnein, grme duyusu gelimi
ocuklarn alglar da zellikle grsel niteliktedir ve insanlarn ounda byle
bir durumla karlalr. Beri yandan yleleri de vardr ki, kafalarnda yaattklar dnyann tablosunu iitsel alglarla donatr. Daha nce belirtildii gibi, alglar geree tpatp uygunluk gstermez. nsan d dnyadan edindii izlenimleri kendine zglnn dorultusunda biimlendirmek gibi bir yetenee
sahiptir. Ksaca, bir insann neyi nasl alglad, onun kendine zgln
oluturur. Salt fiziksel bir olaydan ok daha fazla bir eydir alg, ruhsal bir
ilevdir; dolaysyla, neyi nasl algladna bakarak bir insann i dnyasyla
ilgili ok nemli sonular karabiliriz.

b) Anlar: Temelleri doumsal nitelik tayan ruhsal organn geliiminin,


etkinlik drtsne ve alglara balln saptamtk. Belirli bir amaca
ynelme eilimini kendisinde barndran ruhsal organ, organizmann devinim
zgrlyle sk bir balant iindedir. D dnyayla ilikilerini ruhunda bir
araya toplayan insan bunlara bir eki dzen verir; bir uyum organ olarak

61/268

alan ruh, bireyin gvenlii asndan gereken ve onun varln srdrmesini salayan tm yetenekleri gelitirmek zorundadr.
Bu durumda, yaam sorunlarna ruhsal organn verecei bireysel yantlarn kiinin ruhsal geliiminde kimi izler brakaca, dolaysyla bellek ve yarglama gibi glerin, uyum eiliminin gsterdii dorultuda alaca aktr.
Ancak bellekte birtakm anlarn varldr ki, insann gelecek iin nlemler
alabilmesini salar. Buradan, tm anlarn (bilinsiz) bir son amac ierdii,
yle sus pus bizde yaamayarak, uyar ya da tevik grd sonucunu karabiliriz. Kendi halinde anlar diye bir ey yoktur. Bir annn nemi konusunda
yargya varabilmek iin, o annn temelinde yatan son amac bilmemiz gerekir.
Niin kimi nesneleri anmsadmz, kimilerini anmsayamadmz nemli bir
noktadr. Anmsadmz olaylar, anmsanmalar belirli bir ruhsal dorultunun varln srdrebilmesi asndan nemli olup, buna elverili nitelik
tayanlardr; unuttuklarmz da yine unutulmalar ayn amaca hizmet eden
olaylardr. Ksaca, bellek de bireyin belirli bir amaca, gerei gibi uyum gstermesine dpedz katkda bulunur. Kalc bir an, isterse bir yanlgdan
kaynaklansn ve ocuklukta sk sk grld gibi tek yanl bir yargy iersin,
varlmas dnlen son, amaca yararl nitelik tayorsa, bilin alanndan kaybolup, insann davran, duyu ve gr biimine dnebilir.

c) Dnce ve Tasarmlar: nsann kendine zgl, dnce ve tasarmlarnda daha ak seik dile gelir. Tasarmdan anladmz ey, bir algnn
kendisine kaynaklk eden nesneden bamsz olarak zihinde yeniden diriltilmesidir. Byle bir durumda sz konusu alg, salt dncede domas
salanm bir reprodksiyon nitelii kazanmakta, bu da yine ruhsal organn
bir yaratclk yeteneiyle donatldn gstermektedir. Bir kez gereklemi
olan ve ruhun yaratc gcnn damgasn tayan bir algnn yinelenmesi gibi
bir olay sz konusu deildir; insann tasarlad bir alg yine onun kendine
zglnden kaynaklanan bir biimi ierir, ona zg bir sanat eseri niteliini
tar.
yle tasarmlar vardr ki, normal younluk derecesini hayli aar, tasarm
nitelii tamyormu, tasarma kaynaklk eden uyarc nesne de gerekten

62/268

ortada bulunuyormu gibi bir gc ierir. Sanr (halsinasyon) adn verdiimiz sz konusu tasarmlar, sanki dorudan doruya gerek bir nesneden
kaynaklanr gibidir. Sanrlarn doabilmesini salayan koullar da, yukarda
anlatlanlarn aynsdr. Sanrlar da ruhsal organdaki yaratcln rnleridir;
insann hedef ve amalarna gre belirli bir biimde kendilerini aa vururlar.
Bir rnekle bunu daha iyi aydnlatmaya alalm:
Gen ve zeki bir kadn, anne ve babasnn muhalefetine bakmayarak
evlenir. Anne ve babann bu evlilikten duyduu honutsuzluk ylesine byktr ki, kzla ailesi arasndaki tm balar kopar. Zamanla kz, anne ve babasnn kendisine doru davranmad kansna varr. Gelgelelim, birok kez
yinelenen uzlama giriimleri iki tarafn gurur ve inadndan tr sonu vermez. Yapt evlilik, ok saygn bir aileden gelen kadn tam bir yoksulluun
iine srkler. Ne var ki, dikkatle baklmad m, mutsuz bir evliliin hibir izine rastlanmaz ortada, kadnn akbetinden endie edilmesini gerektirecek bir
durum yoktur; ancak, kadnda bir sredir pek tuhaf kimi belirtiler grlmeye
balanmtr.
Evlilie kadar babasnn gzbebeidir kz. Babasyla arasndaki iliki ylesine candan bir nitelik tamtr ki, sonradan arada bir anlamazln patlak
vermesi dikkati ekmeyecek gibi deildir. Evlenme konusunda baba, kza kar
alabildiine kt davranm, babayla kzn aras iyice almtr. Hatta bir
torunlar dnyaya geldiinde bile, anne ve baba yavruyu grmek istememi ve
kzlaryla barmaya bir trl raz edilememitir. Ruhunu byk bir hrs
bryen hastamz, anne ve babasnn davrann bir trl hazmedememi,
anlalan hakl olduu bir davada haksz duruma dmek kendisini fena halde
zmtr.
Ruh durumunun, tamamen iindeki hrsn egemenlii altnda bulunduunu gz nnde tutmadan hastamzn davrann anlamamz olanakszdr. Ancak ilgili karakter zelliidir ki, anne ve babasyla bozumay neden
pek hazmedemediini bize aklamaktadr. Hastamzn annesi sert ve drst
bir kadnd, kukusuz deerli zelliklere sahipti, ama kzna kar hogrsz
davranmt hep. Beri yandan, hi deilse dar- dan bakldnda, kendi
payesinden bir ey yitirmeksizin kocasnn egemenlii altnda yaamasn becerebilen biriydi. Hatta sz konusu baarsn belirli bir gururla ikide bir vurguluyor, bununla vnyordu. Derken ailede, ailenin saygn adnn ileride

63/268

varisi olacak bir erkek evladn sahneye k ve kendisine hastamzdan daha


ok deer verilmesi, hastamzdaki hrs zellikle kamlayan bir etken roln
oynamt. Yapt evlilikle o zamana kadar tanmad bir skntnn kucana
yuvarlanmas, anne ve babasndan grd hakszla kar hastamzn
iindeki hncn giderek bymesine yol amt.
Bir gece henz uyank bir halde yatakta yatyorken, yle bir sanr
grmt hastamz. Anszn kap alm, Meryem Ana yanna yaklap demiti ki: Seni ok sevdiimden, aralk aynn ortasnda leceini haber vermek iin geldim; ona gre hazrla kendini.
Sanr, hastamz korkutmam, ama yine de kocasn uyandrp olay kendisine anlatmt. Ertesi gn de hekime duyurulmutu olup bitenler. Hastamz
bir sanr grmt. Ama Meryem Anayla gerekten karlap, sesini iittii
zerinde diretiyordu. Dorusu ilk bakta anlalr gibi olmad sylenebilir
bu diretmenin. Ancak elimizdeki anahtara bavurduumuz zaman, durumu
aydnlatacak baz bilgiler ele geirebiliriz. Ortada anne ve babayla srp giden
bir dargnlk vardr, hastamz sknt iindedir, hrsl biridir ve
aratrmalarmzn gsterdiine gre, herkesten stn olmak gibi bir eilimi
iinde barndrmaktadr. Bir kimsenin kendi snrlarnn dna kabilmek
iin Meryem Anaya yaklamasnn ve onunla syleide bulunmasnn anlalmayacak yan yoktur. Diyelim Meryem Ana, kendisine yakaranlarda
grld gibi, salt bir hayal erevesi iinde kald, o zaman kimse durumda
bir olaanstlk bulmayacakt. Dolaysyla, bu kadarn hastamz yeterli saymakta, daha gl kantlar gereksinmektedir. Ruh denilen eyin bu tr oyunlarn stesinden gelebileceine akl erdirebilirsek, durum tm bilmecemsiliini yitirecektir. Sonuta d gren herkes ayn durumda deil midir?
Ortada bir ayrm varsa bu, hastamzn uyankken de d grebilmesidir.
Ayrca gz nnde tutmamz gereken bir nokta da hastamzn o srada onurunun ayaklar altna alnd duygusunu alabildiine byk bir gle iinde
yaatmakta oluudur. Bu durumda gerekten bir baka annenin hastamza
gelmesi dikkatimizi ekiyor; yle bir anne ki, btn annelerden daha iyi kalpli
oluu herkes tarafndan benimsenmektedir. Her iki anne, birbiriyle bir
kartlk ierisindedir. Gerek annesi gelmedii iin, Meryem Ana kalkp
hastamza gelmitir. Sanr, asl annenin sevgisindeki yetersizlie iaret etmektedir. Hastamz, anne ve babasnn hakszln en iyi biimde

64/268

kantlayabilecei bir yol aramaktadr besbelli. Araln ortas da pek nemsiz


saylacak bir tarih deildir. nsanlarn yaamnda iten ilikilerin kotarld
scaklk ve yaknlk duygusuna gnllerde her zamankinden daha ok yer verildii, herkesin birbirine armaanlar sunduu bir zamandr. Bu tarihte
uzlama ve barmalar da ok daha kolay gerekleebilmektedir. Dolaysyla,
sz konusu tarihin hastann yaamsal bir sorunuyla ilikili olduunu
anlayabilmekteyiz.
Olayda yadrgatc grnen ey, Meryem Anann sevgiyle hastamza yaklamasna, yaknda hastamzn lecei gibi tatsz bir haberin elik etmesidir.
Kadnn, sz konusu haberi kocasna adeta sevinerek duyurmasnn bir anlam
olmas gerekir. leriye ynelik bu haber hastamzn anne ve babasnn kulana da gitmi, hemen ertesi gn hekimden olay renmilerdir. Bu durumda, z annenin kalkp hastamza gelmesini salamann bir gl
kalmamtr. Ne var ki, birka gn sonra Meryem Ana yine hastamza grnr
ve kendisine ayn szleri syler. Annesiyle karlamasnn nasl getii sorusuna hastamz, annesinin kendisine hakszlk ettiini bir trl kabullenmedii yantn vermitir. Burada yine eski light-motifin n plana ktn
grmekteyiz; anne zerinde salanmak istenen stnlk amacna henz
ulalamamtr. Derken hastann anne ve babasna durum aklanmaya
allm, babayla kz arasnda salanan bir buluma parlak bir ekilde
sonulanm, dokunakl bir sahne yaanmtr. Ama hastamz bu kadarn
yeterli saymamakta, babasnn davrannda teyatral bir hava estiini ileri
srmektedir. Hem ne diye bu kadar zaman babas bekletmitir kendisini!
Bakalarn haksz grme, kendisine ise zafer kazanm gzyle bakma eilimi
hl hastamzn iinde yaamaktadr.
imdiye kadar anlattklarmza dayanarak yle diyebiliriz: Sanr, ruhsal
gerilimin alabildiine byk boyutlara ulat, insann amacndan itilip uzaklatrlaca korkusuna kapld durumlarda ortaya kmaktadr. Sanrlarn
eskiden insanlar nemli lde etkiledii, hatta belki imdi bile geri kalm
toplumlarda etkisini srdrd kukusuzdur. Gezginlerin yazlarndan
bilindii zere, kimi sanrlar lde yolculuk edip alk, susuzluk ve yorgunluktan bitkin dm, yolunu izini kaybetmi kimselerin grd hayalleri iermektedir. Alabildiine byk bir skntnn yol at gerilim, tasarm gcn
zorlayp insann o andaki zor durumdan karak kesinlikle honutluk verici bir

65/268

duruma gemesini salamaktadr. Bu durum, bocalamakta olan yorgun kiiyi


canlandrmakta, ruhunda yeni birtakm gleri harekete geirmekte, onu daha
gl ya da daha duyarsz duruma sokmakta, zerinde tpk bir iksir, bir uyuturucu etkisi yapmaktadr.
Bir kez unu belirtelim ki, sanr bizim iin yeni bir olay deildir; benzerlerini daha nce algda, anmsamada ve tasarmda grm bulunuyoruz, ayrca
dler blmnde yine greceiz. Tasarmn glenmesi ve eletirinin saf d
braklmasyla sanrlar kolaylkla oluabilmekte, her zaman da zel birtakm
nedenler bunlarn domasn salamaktadr. Gszlk duygusuna kaplp, bu
duyguyu yenmeye alan bir insann bann dara dmesi ve dardan bir
gcn tehdidi altnda kalmas durumunda sanrlarla karlalmaktadr. Byle
skk durumlarda gerginlik son derece byd zaman eletiri yetisi pek
umursanmamakta, Kendine yardm et de, nasl yardm edersen et! ilkesine
uyularak ruhsal organn tm gcyle oluturduu tasarmlar sanrlara
dnebilmektedir.
Yanlsama da (illzyon) sanrnn benzeri bir olaydr. Sanrdan ayrld
nokta, kendisine yol aan somut nesnenin d dnyada varldr; ne var ki, bu
nesnenin kiiye zg biimde yanl deerlendirmelere konu yapld grlr;
rnein Goethenin Erilknig adl iirinde byledir. Ne var ki, gerek sanrnn,
gerek yanlsamann dayand temel, insann ruhsal bakmdan iinde bulunduu g durumdur. Ruhsal organdaki yaratc gcn darda kalndnda
nasl bir sanr ya da yanlsama oluturabileceini bir baka rnek zerinde
gsterelim:
Saygn bir aileden gelmesine karn, doru drst bir eitimi grmedii
iin hayatta pek baar salayamam bir adam, bir yerde yazc olarak sradan
bir i grmektedir. Kendisine bir gelecek ve saygnlk salama konusundaki
tm umudunu yitirmitir. Btn arlyla srtna binen umutsuzlua bir de
evrenin sulamalar katlmakta, zaten iinde yaad byk ruhsal gerilimi
daha da arttrmaktadr. Bu durumda her eyi unutup, durumunu balatacak
bir neden ele geirmek zere ikiye verir kendini. Ne var ki, ksa bir sre sonra
hezeyanlarla hastaneye yatrlr. z bakmndan hezeyanlarla sanrlar
arasnda bir benzerlik vardr. Bilindii zere, ikiye bal hezeyanlardaki normal sanr biimi, farelerin ya da birtakm kara hayvancklarn gze grnmesidir. Bunun yan sra, hastann ii gcyle ilgili dier baz sanrlarla da

66/268

karlalabilir. Bizim hastann tedavisini stlenen hekimler, ikinin amansz


dman olduklarndan hastamzn zerinde ok sk bir perhiz uygulam,
ikiden vazgeen hastamz bir sre sonra iyileerek hastaneden km ve
yl azna iki koymamtr. Ama derken, bu kez baka yaknmalarla hastaneye
tekrar yatmak zorunda kalmtr. Hastamzn akladna gre, i srasnda
o sra toprak ilerinde almaktadr kendisi karsnda hep bir adam belirerek, pis pis srtp onunla elenir. Adamn davranna bir defasnda iyice
ierler hastamz, elindeki aleti zerine frlatr, karsndaki gerekten bir insan
m, yoksa bir hayal mi, anlamak ister. Ama karsndaki bir insandr; alete
hedef olmaktan kendini kurtarr bu insan. Sonra zerine atlarak hastamz
iyice pataklar.
Bu durumda bir hayaletin, bir sanrnn sz edilemez kukusuz, nk
karsndakinin dpedz gerek yumruklar vardr ve olay da aklamak g
deildir: Hastamz o zamana kadar sanr grm, ama tasarlad snamay
gerek bir insan zerinde yapmt. Anlaldna gre, ikiden el ekmesine
karn, hastaneden taburcu edildikten sonra ba aa yuvarlanmaya devam
etmi, iinden olmu, evinden kap dar edilmi, toprak ilerinde alarak
geimini salamaya koyulmutu; ama gerek kendisinin, gerek ailesinin pek
baya gzyle bakt bir iti bu. Ksaca, hastamzn yaad ruhsal gerilim
ortadan kalkmamt. kiden yakasn kurtarmas kendisine alabildiine
byk yarar salamasna karn, elindeki avuntu kaynaklarndan birini de alp
gtrmt. Hasta ancak kendini ikiye vererek ilk mesleinde alma
gcn gsterebilmiti. Hayatta baar salayamamasyla ilgili olarak
evdekilerden iittii sulamalar karsnda beceriksizliini deil, ikiye
dknln buna neden olarak ileri srmeyi kendisi iin daha az zc
grmt. Oysa iyiletikten sonra kendisini eskisinden daha az ar ve skc
saylmayacak bir durumla kar karya bulmutu. Hayatta eskisi gibi baar
kazanamad m, elinde bunu balatacak ikiye dknlk gibi bir neden
yoktu artk. Byle bir ruhsal bunalmda da yeniden sanrlar grmeye
balamt. Eski durumuyla zdeleerek hl ikiye dkn biri gibi davranm, ikinin tm yaamn mahvettiini, artk bir dzelmenin sz konusu
olamayacan dile getirmek istemiti. Hastalanrsa, pek saygn olmayan,
gzne irkin grnen yeni iinden kurtulmas ve kendi verecei karara gerek
kalmadan byle bir durumun gerekleecei umudunu artk besleyebilirdi

67/268

iinde. Yukarda sz edilen hayali, hastaneye yatrlmasn salayacak kadar


uzun sre karsnda grp durmasnn nedeni de ite buydu. ki belas yine
yakasna yapmasa, hayatta elde edecei baarnn ok daha byk olacan
artk rahatlkla syleyebilirdi. Bu yoldan kiisellik duygusunu ayakta tutabilmekteydi. Sz konusu duyguyu hep canl klmak, ikinin hmna uramam
olsa byk iler baarabilecei inancn elden karmamak, iin kendisinden
ok daha nemliydi hastamz iin. Bylece bakalarnn kendisinden iyi
saylamayacan, ancak onun yolunda giderilemeyecek bir engelin bulunduunu kendi kendisine syleyebilme olanana kavumutu. inde yaad
durum iin balatc bir bahane arayp dururken, karsnda srtan adamn
hayali bir kurtarc gibi imdadna yetimiti.

Hayal Gc

Ruhsal organn bir baka artistik ilevi de hayal gcyd. Bunun izlerini
imdiye kadar ele aldmz btn olaylarda saptayabiliriz. Sz konusu ilev,
ruhun teki ilevlerinden farkl deildir, belirli anlarn n plana karlmasna, belirli tasarmlarn kurulup atlmasna benzer bir nitelik gsterir.
Hayal gcn oluturan paralardan nemli biri, devinim durumundaki bir
organizmann doal bir zorunlulukla kendisinde bulundurmas gereken
ngrdr. Hayal gc de organizmann devingenliine baldr ve bizzat sz
konusu ngrnn belirli bir eklinden baka bir ey deildir. ocuklar ve
erikinlerdeki gndz dleri diye de nitelenen dlemlerin [fantezilerin]
tm insann kendine zg bir ngryle kurmaya alt ve ulamak iin
aba harcad gelecee ilikin tasarmlardr.
ocuklarn kurduu dlemleri incelediimiz zaman, bunlarda glln
nemli bir e olarak geni bir yer tuttuunu grrz. Dlemlerin ou, Bir
gn byynce gibi szlerle balar. Beri yandan, hl ileride

68/268

byyeceklermi gibi yaayan erikinler vardr. G etkeninin kendini belirgin


biimde aa vurmas, ruhsal yaamn ancak ulalmak istenen bir amacn
saptanmas durumunda geliebileceini gstermektedir. Uygarlmzda ise
sz konusu ama saygnlk tr. Nesnel amalar sz konusu deildir asla,
nk insanlarn toplumsal yaam srekli bir boy lmenin eliinde gerekleir, bu da insanlarda bir stnlk isteinin ve yartan zaferle kma
zleminin uyanmasna yol aar. Dolaysyla, ocuklarn dlerinde
rastladmz ngr biimleri her zaman gllk tasarmlarndan oluur.
Bu tasarmlarn boyutlar ve dlemlerin kapsam konusunda kurallar
saptanamaz, bir baka deyile ilgili konuda da genelletirme hatasna dmekten saknmak gerekir. Yukarda sylediklerimiz ok sayda insan iin sz konusudur; ancak baz kiilerde durum deiik olabilir. Hayata dman gzyle
bakan ocuklarn br ocuklardan daha gelimi bir hayal gcne sahip
olaca dncesi akla yakn grnmektedir; byle ocuklarda ngr daha
aktif durumdadr. Dolaysyla, hayatta birok kt olayla karlam gsz
ocuklarn hayal gc stn dzeydedir; bylesi ocuklar, d kurup dururlar
hep. Geliimleri ileride yle bir noktaya varr ki, hayal glerinin yardmyla
gerek yaamdan kendilerini syrp almaya bakar, yaamn mahkm edilmesinde hayal glerinden adeta bir ara gibi yararlanrlar.
Ne var ki, dlemlerde, g etkenini saptamamzn yan sra, toplumsallk
duygusunun da byk rol oynadn grrz. ocuk dlemlerinde asla yalnz ocuun gllk zlemi dile gelmez, ayn zamanda bu gten bakalar da
yararlandrlr. ocuun kendine bir kurtarc gzyle bakt, kendini
bakalarnn yardmna koan, insanlara zararl bir canavarn hakkndan gelen
biri olarak tasarlad dlemleri buna rnek verebiliriz. Sk rastlanan bir
dlemde de ocuklar kendilerini byten deil, bir baka ailenin ocuklar
olduklarn hayal ederler. Hayli ocuk vardr ki, aslnda bir baka ailenin
evlad olduu dncesinden kolay kolay vazgeemez, gnn birinde gerein
gn na kacan ve asl babasnn (her zaman da yksek mevkide biridir
bu) kp gelerek kendisini alp gtreceini dleyip durur. Bunlar ruhlarnda
bir aalk duygusu barndran, birtakm yoksunluklar iinde yaayan, gerektii gibi ilgi grmeyen ya da evrelerinden grd sevecenlikle yetinmeyen
ocuklardr. Kafalarndaki byklk dleri da kar sergiledikleri davranlarda kendini aa vurur, artk bymler de erikin bir insan

69/268

aamasna ycelmiler gibi bir poz taknrlar. Beri yandan, ocuklarda adeta
sayrsal [marazi] nitelikte dlemlerle de karlaabiliriz; rnein bir ocuun
sert kasketlerden ya da sigara ularndan ok holanmas ya da kzlarn bir
erkek olmay hayal etmesi bu gibi dlemler arasndadr. Olan ocuklarna
yakacak davranlarda bulunan ya da giysiler giyen kz ocuklar vardr.
Baz ocuklar da vardr, yeteri kadar bir hayal gcyle donatlmadklarndan yaknlr hep. Bu, doru deildir. Byleleri ya dlemlerini da
vurmamakta ya da sz konusu izlenimi uyandrmalarna yol aacak daha
baka nedenler bulunmaktadr; hatta ilgili nedenler kendilerini yle bir davrana zorlayabilir ki, kafalarnda doabilecek her trl dleme kar cephe
alrlar. Bazen byle bir davran ocua gllk duygusu salayabilir. Geree uyum salamak iin harcanacak youn aba karsnda kimi ocuklar
dleme, erkeklikle badamaz ya da ocuksu bir ey gzyle bakar, onlar
yanlarna yaklatrmak istemezler. Dlemlere srt evirme konusunda o
kadar ileri giderler ki, sanki hayal gc denen eyden hi nasiplerini
almamlardr.

Dler (Genel Bilgi)

Yukarda anlatlan gndz dlerinin [daydream] dnda ocukluun ok


erken bir dneminde, gzlemlenen bir baka ruhsal olay vardr ki, byk bir
etki gcn ierir. Uykuda grlen dlerdir bunlar. Genellikle gndz
dlerini yaratrken ocuk ruhunun bavurduu yntem, gece dlerinde de
karmza kar. Deneyim sahibi eski psikologlar, dlerinden yola klarak
bir insann karakterinin saptanabileceine dikkati ekmilerdir. Gerekten de
d, insanlar her ada alabildiine dndrm bir konudur. Nasl ki
gndz dleri ileriyi grme isteinin eliinde gerekleen olaylarsa, nasl insann gelecee doru kendine bir yol ama ve alan yolu gvenle izleme

70/268

ura iinde bulunduu zaman ortaya kyorsa, uyurken grlen dlerde de


durum ayndr. Arada dikkati ekecek bir ayrm varsa, gndz dlerinin zar
zor da olsa anlalabilmesi, gece dlerinde ise bunun seyrek baarlabilmesidir. Bu da dorusu tuhaf bir zelliktir; ilgili zellik karsnda insan bu
tr dlerin gereksizliini dnebilir. unu belirtelim ki, dlerin temelinde
de yine gelecei ele geirmek isteyen, bir sorun karsnda kalp bunun
altndan kalkmaya uraan bir kiinin g sahibi olma zlemi sakl yatar.
Dler, ruhsal yaam incelerken bize nemli ipular salar; bunlarn da neler
olduuna ileride deineceiz.

zdeleme

Hep gelecein sorunlaryla yz yze gelmelerinden tr devingen organizmalar iin kanlmaz bir zorunluluk olan ileriyi grme ilevini yerine getirirken, ruhsal organ, yalnzca gerekteki deil, gelecekte ba gsterecek bir eyi
de hissetme ve sezme gibi bir yetenekten yararlanr. Bunu zdeleme diye
nitelemekteyiz. Sz konusu yetenek, insanlarda alabildiine gelimi durumdadr. Beri yandan ylesine geni kapsaml bir olaydr ki, ruhsal yaamn her
ke bucanda karmza kar. Bu yetenein oluumunun da koulu, yine
ileriyi grme zorunluluudur; nk ileride ba gsterecek bir sorun
karsnda nasl davranacam tasarlamam gerekiyorsa, henz yeterli olgunlua erimemi bir durumdan doabilecek duygular konusunda da salam bir
yargya varma zorunluluu karsnda bulunuyorum demektir. Ancak dnme, duyulama ve hissetmenin bir araya gelmesiyledir ki, belirli bir davran
biimi geliip kar ortaya; rnein belirli bir nokta vardr ve btn gle bu
noktaya varlmaya allacak ya da byk bir dikkatle ondan kanlacaktr.
Bir kimseyle konutuumuz zaman bile bir zdeleme sz konusudur. Kendimizi konutuumuz kimsenin yerine koyamyorsak, bakalaryla iliki

71/268

kurmamz dnlemez. Tiyatroda zdeleme, zel bir sanatsal kla


brnr. Bazen insanlarn iinde tuhaf bir duygunun uyanmas, bir
bakasnn bana gelecek bir felaketi nceden sezmeleri de yine
zdelemeyle aklanacak olaylardandr. Son rnekte zdeleme ylesine
gldr ki, tehlikeyle karlaacak kimse kendisi olmamasna karn, insan
elinde olmayarak tehlikeyi savmak ister gibi birtakm devinimlerde bulunur.
Bir bardak elimizden dtnde, nasl elimizi hemen geriye ekip aldmz
hepimiz biliriz. Sk sk bowling oyununda gzlemlediimiz bir durum vardr;
oyunculardan bazlar bowling toplarnn devinimine adeta katlmak ister,
btn vcutlarna buna uygun bir konum verir, sanki toplarn izleyecei seyri
etkilemeyi amalarlar. Ayrca, bir kimsenin yksek bir apartman katnda cam
sildiini ya da bir konumacnn konumasnn tam orta yerinde duraklamak
gibi bir talihsizlie uradn grdmz zaman iimizde beliren duygular
da zdelemenin rnekleri arasnda sayabiliriz. Tiyatroya giden bir kimse
sahnede geenleri kendi iinde hissedecek, oyundaki eitli rolleri kendi
iinde oynamadan duramayacaktr. Ksaca, tm yaantmzla, zdeleme
arasnda sk bir ba vardr.
Bu ilevin nereden kaynaklandn, kendini sanki bir bakasym gibi hissetme gcnn nasl bir kkene dayandn aratrrsak, bunu insanda
doutan var olan toplumsallk duygusuyla aklamak gerektii sonucuna
varrz. zdeleme aslnda evrensel bir duygudur; iimizde yaayan, tmyle
asla kendisinden vazgemeyeceimiz, bize kendi bedenimiz dndaki nesnelerle ayn duygular paylama gcn kazandran tm evrensellikler arasndaki
ilikinin bir yansmasdr.
Nasl toplumsallk duygusunun eitli aamalar varsa, zdeleme de
eitli aamalar ierir; bu aamalar da yine ocukluk anda gzlemleyebilmekteyiz. yle ocuklarla karlarz ki, oyuncak bebeklere sanki canlym
gibi davranrlar; baz ocuklar da grrz, bebeklere kar duyduklar btn
ilgi, ilerinde ne olduunu anlamaktan teye gemez. Hatta toplumsal ilgisini
insanlardan elip cansz ya da nemsiz nesnelere yneltmeye zorlayarak, bir
insan dpedz ykma srkleyebileceimizi syleyebiliriz. Kimi ocuklarda
karlalan hayvanlara eziyet etme gibi davranlarn tek nedeni, kendileri
dndaki varlklarn duygularyla en ufak bir zdeleme gcnden yoksunluklardr. leride bylesi ocuklar, bir toplumun yesi olmalarn salayacak

72/268

geliimleri asndan hi nem tamayan nesnelere ilgi gsterir, bakalarnn


karlarn asla umursamaz, yalnzca kendilerini dnen kiilere dnrler.
Btn bunlar da, zdelemenin asla yeterli dzeyde olmaynn sonucudur.
Nihayet zdeleme yetersizlii kiiyi yle bir duruma srkler ki, toplumsal
iblmnde zerine deni yapmaya bir trl yanamak istemez.

Bir nsann Bir Bakas zerindeki Etkisi: Hipnotizma ve Telkin

Bir insann nasl olup da bir bakasn etkileyebilecei sorusuna bireysel


psikolojinin verdii yant, burada da yine birbiriyle ilikili durumlarn rol oynad yolundadr. Tm yaammz, insanlarn birbirini karlkl etkileyebilecei varsaymna bal olarak akp gitmektedir. Sz konusu etkileim, baz
koullarda, rnein retmen ve renci, anne baba ve ocuk, kar ve koca
arasnda gayet belirgin bir nitelik tar. Toplumsallk duygusu, insan belirli
lde bir bakasnn etkisine ak duruma sokar. Ancak, etkilenebilirlik derecesini belirleyen bir etken de, etkileyen kiinin, etkilenmesi istenilen kiinin
hak ve karlarn ne lde gvence altna alddr. Kendisine hakszlk edilen bir kiiyi srekli etkileyebilmek olanakszdr. Bir bakasn etkilemenin en
iyi yolu, o kiiyi, hak ve karlarn garanti altna alnm hissedecei bir ruh
durumuna sokmaktr. Bu, zellikle eitim asndan nemli bir noktadr. imdikinden bir baka eitim eklini nermek, hatta uygulamak mmkndr.
Byle bir gr asn gz nnde tutan bir eitim, insandaki toplumsallk
duygusundan yola koyulaca iin etkili olacaktr. Byle bir eitimin baarsz
kalaca bir tek durum vardr ki, o da eitilecek kiilerin toplumun etkisinden
kendilerini uzak tutmay amalayan kimseler olmasdr. Toplumun etkisinden
kamak da, insanlarn durup dururken bavurduu bir davran deildir; nce
ilgili kiilerin uzunca bir savam srdrmesi ve bu arada evreyle ilikilerinin giderek kopmas, dolaysyla toplumsallk duygusunun tamamen karsnda

73/268

yer almalar gerekir. Bu tr kimseleri etkilemek g ya da olanakszdr. Her


etkileme giriimi byle kimselerce bir kart giriimle yantlandrlr,
dolaysyla komik bir durum kar ortaya (muhalefet ruhu).
Kendilerini evrelerinin basks altnda hisseden ocuklarn eitici kiilerin
etkilerini benimseme bakmndan pek bir yetenek sahibi olamayacaklarn, bu
konuda pek bir eilim gstermeyeceklerini dnebiliriz. Dardan gelecek
basknn ocuktaki tm diretmeleri silip gtrdne, dolaysyla grnrde
btn etkilerin ocuk tarafndan benimsenip, onlarn gsterdii dorultuda
davranldna tank olduumuz pek ok vaka vardr. Ne var ki, byle bir
uysalln hibir deer tamayp, verimli bir sonu salamad ok gemeden
kendini aa vurur. Bazen sz konusu uysallk o kadar tuhaf bir ekil alr ki,
yaama gcnden yoksun brakr insan (kr krne sz dinleme); adeta ortada biri vardr da hangi davranlarda bulunmas, hangi admlar atmas
gerektii kendisine emredilsin diye bekler durur hep. Bu tr ocuklar
arasndan ileride yle insanlar kar ki, kendilerini otoriteleri altna alan
herkesin szn dinler, hatta emir zerine su ve cinayet bile ileyebilirler;
tek bana bu durum, ar derecede itaatin ne gibi bir tehlikeyi ierdiini ortaya koyar. Byleleri, zellikle haydut etelerinde son derece nemli bir rol
oynar, etenin ba olaylara karmayp bir kenarda kalrken, onlar eylemleri
gerekletirme grevini stlenirler. Bir ete tarafndan ilenen hemen her
suta sz konusu kiilerden birinin ilgili eylemi gerekletirdii grlr. Sz
konusu insanlar inanlmayacak lde byk bir itaat sergiler, hatta bu
yoldan hrslarna bir doyum salarlar.
Ama yalnzca normal etkileme durumlarn gz nnde tutarsak diyebiliriz
ki, etkilenmeye ve kendileriyle bir anlama zemininin kurulmasna en elverili
kimseler, toplumsallk duygular en az bask altna alnanlar, en elverisizleri
ise ykselme eilimleri ve stnlk zlemleri gayet yksek bir dzeye ulaanlardr. Bu durumu, her Allahn gn gzlemleyebiliriz. Anne ve babalar kr
krne itaatten tr ocuklarndan alabildiine seyrek dert yanar, oysa
ocuklarnn itaaatsizliinden srekli yaknrlar. lgili ocuklar inceledik mi
grrz ki, evrelerini hep ama abas iinde yaarlar, bu arada kk
yaamlarnn normlarn delip karlar dar, nk hatal davranlara konu
edilmelerinin sonucunda her trl eitim giriimlerine kapal duruma
gelmilerdir. Dolaysyla, bir kiinin eitilebilirlik derecesi, o kiinin gllk

74/268

iin harcayaca abayla ters orantldr. Durum byleyken, bizim aile evresinde ocuklar zerinde uyguladmz eitim, ocuktaki hrs duygusunu zellikle kamlamaya ve kafasnda byklk dnceleri uyandrmaya ynelik bir
nitelik tar. Bu durum, bir dncesizliin eseri deildir; byklk eilimini
iinde barndran uygarlmz, aileleri sz konusu davrana iter; dolaysyla
uygarlmz gibi aile iin de nemli olan, bireyin son derece byk bir grkem
iinde hayatta yerini almas ve elden geldii kadar bakalarnn nne
gemesidir. Hrs ve agzllk duygusunu ocua alamay amalayan byle
bir eitimin ne denli elverisiz nitelik tayacan, byle bir yntemin uygulanmas durumunda ruhsal geliimin ne gibi glklere arparak amacna
ulamadan kalacan, kibir ve byklenme blmnde yine ele alacaz.
lerindeki mutlak itaat eilimine uyarak, evresinden kendilerine yneltilen istekleri geni lde karlayan kimseler ne durumda bulunuyorsa,
hiptonize edilen denein de durumu ondan farkszdr. Belirli bir sre bir
bakasnn istedii her eyi yapmak gibi bir davran sergilemek, hipnotize
edilen denein durumunu anlamak iin yeterlidir. Hipnotizmann temelinde
de ite byle bir olay sakl yatar. Bir kimse hipnotize edilmeye kar bir eilim
tadn syleyebilir ya da buna inanabilir, ama o ruhsal itaat eilimi yine de
bulunmayabilir kendisinde. Beri yandan, yleleri vardr ki, hipnotize olmamak iin direnir, gelgelelim ruhunda gizliden gizliye bir itaat eilimi yaar.
Yani hipnotizmada btn i yalnzca denein ruhsal tutumuna baldr.
Hipnotizmaya inanp inanmamasyla ilgili szleri hibir nem tamaz. Bu
gerein gz nnde tutulmay byk karklklara yol amtr; nk
grnrde, hipnotizmada okluk hipnotize olmaya direnir ama sonunda
hipnotizrn isteklerini yapmaya eilimli insanlar buluruz karmzda. Sz
konusu eilimin snrlar insandan insana deiir, dolaysyla hipnotizmadan
elde edilecek sonular da her insanda deiik olacaktr. Ama bir kiinin
hipnotize edilebilirlik snr hibir zaman hipnotizrn iradesine bal
deildir, sz konusu snr sadece ve sadece denein ruhsal tutumu belirler.
Hipnotizmann kendisine gelince, bunu bir uyku durumu olarak gsterebiliriz. Hipnotizmann bilmecemsi bir yan varsa, sz konusu uykunun
kendiliinden ortaya kmayp bir bakas tarafndan oluturulmas, bir
bakasnn istei uyarnca denekte kendini aa vurmasdr. Byle bir istein
etkisini gsterebilmesi iin, onu benimsemeye hazr bir kimseye yneltilmesi

75/268

zorunludur. Bu konuda belirleyici rol oynayan, daha nce belirttiimiz gibi,


denein kiilik yaps ve o zamana dein izledii geliim izgisidir. Ancak bir
kimsenin bir bakasnn etkisini eletirisiz benimsemeye eilim gstermesi
durumunda, hipnotizma gibi kendine zg bir uyku durumu ortaya kar; yle
bir uyku ki, kiideki devinim gcn normal uykudan daha byk lde saf
d brakr ve sonunda hipnotizre denein devinim merkezlerini harekete
geirme olana salar. Hipnoz uykusundan yalnzca bir alacakaranlk durumu kalr geriye ve bu da, kukusuz hipnotizrn istemesi halinde, denein
hipnoz srasnda olup bitenleri sonradan anmsamasn mmkn klar.
Hipnotizmada en ok saf d braklan yetenek, ruhsal organn uygarlmz
asndan alabildiine nemli bir ilevi olan eletiridir. Eletirinin tmyle saf
d braklmas, hipnotizrn adeta uzanm kolu durumuna sokar denei,
onu hipnotizr adna alp i gren biri yapar.
Bakalarn etkileme eilimini ilerinde tayan insanlarn ou, etkilemenin her tr gibi hipnotize etme yeteneklerinin de kendilerine zg bir gten
kaynaklandn ileri srer. Bu da telepati ve hipnozla uraanlar arasnda dehet verici rezaletlere, soysuz davranlara, iren taknlklara yol amtr.
Gerekte bu gibi kiilerin insan onurunu grlmemi derecede ayaklar altna
aldn, zararl etkinliklerinin nne gemek iin her areye bavurmann
hakl saylacan belirtmek gerekir. Bununla, sergiledikleri olaylarn bir aldatmacaya dayandn sylemek istiyor deiliz. nsanolu bakalarnn boyunduruu altna girmek konusunda, iinde ylesine byk bir eilimi barndryor ki, hipnotizr pozuyla ortaya kan bir kiinin kurban olabiliyor; bunun da
tek nedeni, insanlarn ounun kr krne itaat etme, otorite karsnda boyun eme, blflere kaplma, istenen yne ekilip gtrlme, eletirisiz teslimiyet gsterme gibi ruh durumlarn imdiye kadar sk sk yaam olmalardr.
Kukusuz yukarda saylan zellikler, insanlarn toplumsal yaamna hibir
dzen getiremedii gibi, boyunduruk altna girenlerin sonradan ikide bir
ayaklanp bakaldrmasna yol amtr. Telepati ve hipnozla uraan hi
kimse yoktur ki, almalarnda anslar uzun sre yaver gitmi olsun. Hepsi
de eninde sonunda yle bir denee toslamtr ki, bu denek tarafndan
dpedz bozguna uratlmlardr. Etki glerini denekler zerinde denemek
isteyen birok nl bilim insan byle bir durumla karlamtr. Baz
karmak vakalarda ise denek, dolandrlan dolandrc durumunda karmza

76/268

kmakta, hipnotizr ksmen yanlmakta, ksmen onun boyunduruu altna


girmektedir. Ne var ki, hipnotizmada rol oynadn grdmz g asla
hipnotizrn kendi gc olmayp, denekteki hipnotizrn boyunduruu altna
girme eiliminden kaynaklanmaktadr. Denek zerine etki yapan sihirli bir
g yoktur, btn olup biten hipnotizrn blf yapma hnerinden baka bir
ey deildir. Ama bir kimse her eyi kendisi dnp tanyor, alaca kararlar bir bakasnn kendisine dikte ettirmesine pek yanamyorsa, kukusuz
byle bir kimse asla hipnotize edilemeyecei gibi, telepati denilen fenomene
de asla konu olmayacaktr. nk gerek hipnotize edilebilirlik, gerek telepati,
kr krne itaatten kaynaklanan olaylardr.
Sras gelmiken telkin olayna da deinmek yerinde olacaktr. Telkini anlamann tek yolu, onu szcn en geni anlamyla izlenimler arasna katmaktr. Pek doal olarak insan dardan yalnzca izlenimler edinmez, bunlarn
etkisinde de kalr. zlenimlerin dardan alnmas pek nemsenmeden geilecek bir olay deildir, alnan izlenimlerin daha sonra insanda etkilerini
srdrd grlr. Sz konusu izlenimler bir bakasnn bir kiiyi belirli bir
eye inandrma, onu bir konuda ikna etme giriimleri ise, bu durumda bir telkinden sz aabiliriz. Sz konusu izlenimler, bir kimsede ak seik ne kan
bir gr deitirmeye ya da pekitirmeye yneliktir. in g yan, dardan
gelen izlenimlere insanlarn deiik yantlar vermesidir. Telkin yoluyla
salanacak etkinin bykl de yine ilgili kiinin zgrlk derecesine
baldr. Bu konuda zellikle dikkati eken iki tip insan vardr. Birinci
tiptekiler bakalarnn grne gereinden ok deer verme eilimi gsterir,
yani doru olsun, yanl olsun kendi grlerini pek nemsemezler.
Bakalarnn deerini gzlerinde bytr, dolaysyla onlarn grlerini
kolayca benimserler. Ayk durumda telkin ve hipnoza son derece elverili insanlardr bunlar. kinci gruptakiler ise dardan gelen her telkini kendilerine
yaplm bir aalama gibi grr, yalnzca kendi gr ve dncelerini doru
bilir, bir bakasnn nlerine kardklar grleri horlar, bunlara kaplarn
kaparlar. Her iki gruptakilerin de ruhlarnda bir gszlk duygusu yaar;
ikinci gruptakilerde bakalarndan bir ey alp benimsemeye katlanma
gszldr bu. Bu gruba giren kiiler arasnda ylelerine rastlarz ki,
bakalaryla kolay atma durumuna girer ve bir bakasnn telkinine gayet
abuk kaplabilirlermi gibi bir gre kafalarnda yer verirler; ne var ki,

77/268

ilerinde byle bir gr besleyip onu glendirmeye almalarnn tek


amac, telkine kar kendilerini kapal tutmaktr; dolaysyla, bylelerinden
baka bakmdan da pek hayr kacak gibi deildir.

5. AAILIK DUYGUSU ve SAYGINLIK ABASI

Erken ocukluk Dnemindeki Durum

Bugn artk, doadan vey evlat davran grm ocuklarn yaam ve insanlar karsnda, hayatn haz ve kvanlarn erken yata tatmaya balam
ocuklardan ayr bir tutum takndn biliyoruz. unu bir temel ilke olarak
ne srebiliriz ki, yetersiz organlara sahip ocuklar yaamla kolaycack bir
savaa tutulmakta, bu da onlar toplumsallk duygularn snrlandrmak gibi

79/268

doru olmayan bir davrana zorlamaktadr; dolaysyla bu gibilerin rahatlkla


benimsedii bir yaam modeli vardr: Kendileriyle ve evre zerine yapacaklar etkiyle gnden gne daha ok megul olur, bakalarnn karlarn pek
dnmezler. Yetersiz organlarn yol at bu sonu, dtan etkilenmeleri
ocuun ar bir yk gibi zerinde hissetmesi durumunda yine karmza kar
ve ocuk sk olarak evreye kar dmanca bir tutum taknabilir, ocuun
yaamndaki bu dnm noktas, henz ok erken bir zamanda aa vurur
kendini. Daha iki yandayken sz geen ocuklar kendilerini bakalar gibi
ayn yeteneklerle donatlm, bakalaryla edeer kimseler gibi hissetmez,
baka ocuklarn arasna karmaz, onlarla kimi ortak giriimlerde bulunmaya
pek eilim gstermez, eitli yoksunluklardan kaynaklanan aalk duygusuyla ilerinde br ocuklardan daha ok beklentilere yer verir, evrelerine
eitli istekler yneltmekte hak sahibi olduklar gibi bir duyguya kaplrlar.
Gerekte her ocuun yaam karsnda yetersiz saylaca ve yaknlarnn
nemli ldeki toplumsallk duygusu olmasa hi de ayakta kalamayaca
dnlr, beri yandan ocuun kkl ve aresizlii, bu aresizliin uzun
sre kaybolmayarak ocukta hayatla kolay baa kamayaca gibi bir duygunun uyanmasna yol at gz nnde tutulursa, her ruhsal yaamn
banda az ok bir aalk duygusunun yer aldn kabul etmek gerekecektir.
Sz konusu duygu da yle bir itici g oluturur ki, ocuun, gelecekte kendisine huzur ve gvenlik salayacan umduu bir ama belirlemesine ve byle
bir amaca gtrecek elverili bir yol izlemesine ynelik tm abalar buradan
kaynaklanr.
Organsal yeteneklerle sk skya ilikili bulunan ve sz konusu yeteneklerin de rol oynad bu kendine zg tutum, ocuun eitilebilirliinin temelini
oluturur. Her ne kadar btn ocuklarda bulunursa bulunsun, ilgili temeli
sarsacak zellikle iki etken vardr. Bunlardan biri normalden daha gl, daha
youn ve daha uzun sreli aalk duygusu, tekisiyse ocua yalnzca huzur,
gvenlik ve edeerlilik salamakla kalmayp, ocuun iinde bir gllk
eiliminin domasna yol aacak ve onu evresi zerinde bir stnlk kurmaya yneltecek trden bir amacn varldr. Bu yoldan, sz konusu kimseleri ileride de her zaman tanyabiliriz. Eitilebilmeleri gtr bylelerinin,
nk kendilerini her zaman ihmal edilmi hisseder, doa tarafndan haklarnn yenildiine ve insanlardan da gereken ilgiyi grmediklerine hakl ya da

80/268

haksz inanrlar. Btn bunlar daha bir dikkatle incelediimizde, bazen her
trl yanll ieren arpk bir ruhsal geliimle karlaabileceimizi
anlayabiliriz.
Aslnda her ocuk byle bir tehlikenin kucana yuvarlanabilir, nk benzeri bir durumu yaamayan ocuk yoktur. Erikinlerin oluturduu bir evre
iinde dnyaya gzlerini amas, her ocuu kendisini kk, gsz, eksikliklerle dolu ve yetersiz grmeye iter. Byle bir ruh durumunda da nne
karlacak devleri kendisinden beklendii gibi kolay ve hatasz yapp karabileceine gvenemez. Bir kez, bu noktada eitimcilerin oklukla yanl davrand grlr. ocuktan gereinden fazla ey istemek, onu zaten iinde
yaayan hilik duygusuyla daha bir yakndan yz yze getirir. Hatta baz
ocuklarn pek bir nem tamadklar ve kklkleri zerine srekli
dikkatleri ekilir. Kimi ocuklardan da oyun toplar gibi yararlanlr, bu ocuklar bir elence arac gibi grlr, byk bir titizlikle kollanp gzetilmesi
gereken bir mlk saylr ya da bkknlk verici bir yk bilinirler. Bazen de
btn bu deiik davranlara toplu olarak rastlanr; byklerin bir elencesi
ya da onlarn bir ba belas olduuna ocuun dikkati ekilir. Bu ekilde
ocuklarn iinde uyanacak aalk duygusuna yaammzn baz zellikleri
daha bir gllk kazandrr. lgili zelliklerden biri, ocuklar adam yerine
koymamamz, aslnda bir hi saylacaklarn, bir hak ve hukuka sahip olmadklarn, byklerle hibir zaman yaramayacaklarn kendilerine tekrarlayp durmamzdr. Bunlar arasnda doru saylacak kimi eyler ylesine tatsz
bir biimde ocuklarn karsna karlr ki, bunlar iiten ocuklarn telaa
kaplmalarnda anlalmayacak bir yan yoktur. Ayrca, bir hayli ocuk vardr
ki, ne yapsalar alay konusu edilecekleri korkusunu srekli ilerinde tarlar.
ocuklar alaya almak gibi yakksz bir davran, onlarn geliimi iin son
derece sakncaldr. Alay edilme korkusunun bazen bu ocuklarn yaamlarnn ok ileri bir dnemine kadar kaybolmayarak srp gittiini grebiliriz.
Bu ocuklar byr, erikin insanlar olur, yine de bu korkuyu zerlerinden
syrp atamazlar. Kendilerine doruyu sylemeyerek onlar insan yerine
koymamak da, ocuklar iin ok zararl sonular dourabilir; bylesi bir davran, evrelerinin ve yaamn ciddiliinden kolaycack kuku duymaya iter
onlar. yle durumlarla karlalmtr ki, okula baladklar ilk gnlerde kimi

81/268

ocuklar sralarn zerinde oturmu ve okul iini anne ve babalarnn bir


akas olarak grdklerini, dolaysyla hi nemsemediklerini aklamlardr.

Aalk Duygusunun Dengelenmesi, Saygnlk ve stnlk


abas

Aalk, gvensizlik ve yetersizlik duygular yaamda bir amacn saptanmasn ve biimlendirilmesini salar. Daha yaamnn ilk gnlerinde n plana
kmak, anne ve babasnn dikkatini zerine ekmek, onlar buna zorlamak
zellii kendini aa vurur ocukta. Bu tr davranlar insandaki saygnla
kavuma eiliminin ilk belirtileridir, aalk duygusunun etkisiyle oluur ve
ocuu evresine kar bir stnlk duygusuyla donatacak bir ama
saptamaya iter.
stnlk amacnn belirlenmesinde rol oynayan etkenlerden biri de,
toplumsallk duygusunun boyutlardr. lerindeki toplumsallk duygusunun
byklyle stnlk ve gllk eiliminin bykln birbiriyle
karlatrmadka, ne bir ocuk, ne bir erikin konusunda bir yargya varabiliriz. Ama, normalde o ekilde belirlenir ki, kendisine ulalmas durumunda
insana bakalar karsnda bir stnlk duygusu salayabilsin ya da insann
kiilii o denli yce bir aamaya karlabilsin ki, hayat yaanmaya deer
grlsn. Yine ayn ama, duygular tadklar deerlerle donatr, alglar
ynetip etkiler, tasarmlara bir biim verir, tasarmlar oluturan yaratc gce
yol gsterir, anlar kotarr, ya da bir kenara itip uzaklatrr onlar. Duygularn bile mutlak byklkler saylamayacan, tersine onlarn da ruhsal
yaam dolduran amacn etkisi altnda bulunduunu dnr ve ayrca alglarmzn her zaman bir seilmilik zellii tadn, belirli bir gizli niyete
uyarak ortaya ktn, tasarmlarn da mutlak deerleri iermeyip, sz konusu ama tarafndan etki altnda tutulduunu, te yandan her yaantnn

82/268

amacmz gzden yitirmememiz, elverili yann alp dier yanlarn braktmz dikkate alrsak, bu noktada da her eyin greceli olduu, deimeyen
ve salam deerlerin ancak grnrde var olduu anlalacaktr. Bir kurgu
gibi, gerekten yaratc bir gle aslnda var olmayan deimez bir noktaya
sarlr, bu noktay elden brakmayz. Gerekte insann ruhsal yaamnn
yetersizliinden kaynaklanan bu varsaym, bilime ve yaamdaki bir sr
deneyime benzer. rnein yerkreyi meridyenlere bleriz; oysa meridyen
dediimiz eyler bir gereklii iermez, ama varsaym olarak byk bir deer
tarlar. Ruhsal kkenli btn kurgularda yaplan ey, duraan bir noktay
varsaymaktr; oysa daha yakndan baktmzda byle bir noktann gerekte
bulunmadndan emin olabiliriz. Ne var ki, yaam karmaasnda kendimize
bir yn belirleyebilmek, bir hesap ilemine bavurabilmek iin yaparz bunu.
Duygulardan balayarak her eyi hesap kitaba gelebilen bir alan iine
tktrrz; iinde rahatlkla devinebileceimiz bir alandr bu. nsan ruhunu
incelerken duraan bir amacn varsaym, bize ite byle bir yarar salar.
Bylece bireysel psikolojinin tasarmlarndan belirli bir yntemin gelitii
grlr: nsan ruhunu, insanda doutan var olan glerden doup, bireyin
belirledii amacn etkisi altnda bir geliim srecinden geerek o anki
niteliini kazanm bir nesne gibi grp anlamak. Ne var ki, edindiimiz
deneyim ve izlenimler bu yntemin bilimin yardmc bir aracn oluturmakla
kalmayp temelleri bakmndan, ruhsal geliimin ksmen bilinli yaanp, ksmen bilinaltnda kalan gerek olaylarla alabildiine geni lde akt inancmz pekitirmektedir. Dolaysyla, ruhun amaca yneliklii, salt bizim
grmz saylmayp temel bir gerei yanstr.
Gllk eilimine, uygarlmzn bu en gze arpan sakncalarndan
birine kar kp bunu nlemede arptmz bir engel var ki, o da sz konusu
eilimin doduu dnemde ocukla anlaabilmenin zorluudur. Durumu ak
seik grebilmemiz ve geliim hatalarn dzeltme amacyla ie el atabilmemiz
ancak ok sonralar mmkn olabilmektedir. Ne var ki, ilgili dnemde ocukla
bir arada yaamamz, ocukta zaten var olan toplumsallk duygusunu doru
drst gelitirerek, gllk eiliminin ar g kazanmasn nlememizi
salar. Gllk eilimini nleme konusunda karlalan bir baka zorluk da
ocuklarn kendilerinde yaayan byle bir eilimden aka sz etmemeleri,
bunu saklamalar, yaknlk ve sevgi duygularnn arkasna snarak sz

83/268

konusu eilimlerini el altndan gerekletirmeye almalardr. Bakalarnn


kendilerini byle bir eilim iinde yakalamalarndan utanla kaar ocuklar.
Bir engelle karlamayp srekli byyen gllk eilimi, ocuun ruhsal
yaamnda yozlamalara yol aar; yle ki, ocuu gvenlik ve gllk
salamaya iten ar igdnn etkisiyle cesaret kstahla, itaat korkakla
dnr, sevgi bakalarn boyun emeye, itaate ve teslimiyete zorlamada
bavurulan bir hile olup kar ve btn karakter zellikleri, kurnazlk dolu bir
stnlk arzusunu ierir.
ocuk zerinde uygulanacak bilinli bir eitim, onu, yaad gvensizlik
duygusunun elinden kurtarmak, yaam iin beceri, bilgi, stn bir anlay ve
bakalarna kar ilgiyle donatmak amacn gder. Nereden kaynaklanrsa
kaynaklansn bu nlemlere, byyp gelien ocuun nnde yeni yollarn
almasn, onun bu yollardan yryerek iindeki gvensizlik ve aalk duygusundan yakasn kurtarabilmesini salamaya ynelik giriimler gzyle bakmak gerekir. ocuun kendisinde olup bitecekler ise, karakter zelliklerinin
oluumuyla aa vurur kendini ve bu zellikler ocuun ruhunda geen olaylar da yanstr.
Gvensizlik ve aalk duygusunun etkinlik derecesi, en bata ocuun
grne baldr. Kukusuz, aalk duygusunun nesnel dzeyi nem tar
ve kendisini ocua aka hissettirir. Ne var ki, ocuun bu konuda doru
drst deerlendirmelere bavurmasn beklemek yanltr; nitekim byklerde de ayn hatal deerlendirmelerle karlalmaktadr. Bu nedenle,
glkler olaanst boyutlar kazanr. Baz ocuklar vardr, yle karmak
koullarda byrler ki, kendilerindeki aalk duygusunun ve gvensizliin
derecesi konusunda yanlgya dmeleri adeta doaldr. Baz ocuklarsa durumunu daha iyi grp deerlendirebilir. Ama genel olarak her zaman ocuun
duygusunu gz nnde tutmak gerekir; her gn bir dalgalanma gsterir bu
duygu; neden sonra u ya da bu biimde bir oturmuluk kazanr ve bir kendini
takdir duygusu niteliiyle ilev grr. Bu z takdir duygusuna gre, ocuun
aalk duygusu iin arad denge esi [kompansasyon] belirlenecek, yani
buna gre bir ama saptanabilecektir.
Bir aalk duygusu karsnda ruhun her zaman bu duyguyu ortadan
kaldrmaya ynelik bir yant vermesini salayan ruhsal denge mekanizmasnn bir benzerini de organik yaamn kendisinde buluruz. Herhangi bir

84/268

yetersizlik durumunda, yaamsal nem tayan organlarn almalarn alabildiine arttrarak durumu dengelemeye alt kantlanmtr. rnein bir
dolam glnn ba gstermesi durumunda kalp, artan bir gle
almaya koyularak, gereken gc organizmann btnnden ekip almakta,
bymekte ve sonunda normal bir kalpten daha geni boyutlara ulamaktadr.
Bunun gibi ruhsal organ da kkln, gszln, aalk duygusunun
basks altnda sz konusu duyguyu denetim altna almak ve ortadan kaldrmak iin alabildiine youn bir aba harcamaktadr.
Ne var ki, aalk duygusu ok glyse, ocuun ileride pek istedii gibi
yaayamayacandan korkarak normal bir dengelemeyle [kompensasyon] yetinmeyip, ii daha ileriye gtrme ve ar lde bir dengelemeye bavurma
tehlikesi ortaya kabilir. Gllk ve stnlk eilimi olduka arla
vardrlarak hastalk derecesinde bir dzeye karlr. Bu gibi ocuklar, yaamlarndaki normal ilikilerle yetinmez, ok yksekte saptadklar amalara uygun olarak dikkati eken byk eylemlere giriir. Acele ve tela iindedirler
hep; normal lnn olduka dna taan gl itepilerle, evrelerini
umursamakszn, kendi konumlarn salama almaya bakarlar. Byle davranarak herkesin dikkatini eker, yaamlarna burunlarn sokup bakalarn
tedirgin ederek onlar, kendilerini savunmak zorunda brakrlar. Onlar
herkese kar, herkes de onlara kardr. Ancak, sz konusu davrann tm
kt sonular hemen kendini aa vuracak diye de bir ey sylenemez. Byle
bir ocuk dtan normal grnen bir yolu uzun sre izleyebilir, bu yolda ilk edinecei karakter zellii olan agzll, henz bakalaryla belirgin bir
atma durumuna girmeden uzun sre kendisinde besleyip barndrabilir. Ne
var ki, sz konusu yolda att admlarn hi kimseyi memnun brakmadn
her zaman gzlemlemek mmkndr; kald ki, sahibine gerekten yararl
saylabilecek bir sonu salamayan bu admlar, uygarlmzda pek beenilecek gibi deildir. Byleleleri, ocukluklarnda asla verimli olacak gibi altrlmayp srekli arla vardrlan agzllkleriyle hep bakalarnn
karlarna dikilerek onlarn rahatn karrlar. Sonradan agzlle baka
zellikler de gelip katlr. nsan toplumunun oluturduu sosyal organizma
asndan dmanlk gibi grlecek zelliklerdir bunlar. En bata kendini
beenmilik, byklenme, her ne pahasna olursa olsun bakalarn egemenlik
altna alma, ilgili zellikler arasnda yer alr. Ad geen zelliklerden

85/268

sonuncusu yle bir ss altnda kendini aa vurabilir ki, sanki onu tayanlar
bakalarndan stn bir dzeye kmak iin kendileri asla bir aba harcamaz,
bakalarnn, bulunduklar dzeyden aa dmeleriyle yetinirler. Bundan
byle kendileriyle bakalar arasna bir uzaklk koyar, bu uzakl korumaya
hepsinden ok nem verirler. Ne var ki, yaam karsnda taknlan byle bir
tutum yalnzca evreyi rahatsz etmekle kalmaz, ilgili tutumun sahipleri iin
de birtakm tatsz sonular dourur. Onlar hayatn glge taraflaryla ylesine
donatr ki, bu kiiler yaamn doru drst tadna varamazlar.
evrelerini amak amacyla harcayacaklar byk aba, ocuklar, toplumda yaplmas gereken ortak devlerle eliki iine srkler. Gllk isteiyle
yanp tutuan bylesi ocuklarn ideal bir toplumsal insanla karlatrlmas,
onlarn toplumsallk duygusundan ne denli uzaklatklarn biraz deneyimli
kimselerin az buuk belirlemesini salar.
Bu durumda insan tanyan birinin dikkati, byk bir ihtiyatla da olsa sz
konusu kiilerdeki bedensel ve ruhsal yetersizliklere ynelecek, sz konusu
yetersizlikler ruhsal geliimde etin bir srecin geride brakldn ortaya koyacaktr. Bunu gz nnde tuttuk mu, toplumsallk duygumuzu yeterince
gelitirmisek, karmzdakine hi zarar vermememiz, tersine ona yardm eli
uzatmamz gerektiini hibir zaman aklmzdan karmayz. Diyelim ki
karmzdaki kiide bedensel bir kusur saptadk ya da ho olmayan bir karakter zelliine rastladk, bu sevilmeyen zelliini en son snra dek kendisinde
alkoyma hakkn ona tanr, ilgili konuda hepimizin sulu saylacamz,
nk gerekli nlemleri zamannda almayp, gerekli zen ve dikkati gstermediimizi, dolaysyla toplumsal sefaletin ortaya kna bizim de katkda
bulunduumuzu biliriz. Duruma byle bir adan baktk m, karmzdaki kii
iin baz kolaylklar salayabiliriz. rnein bu tr kimseleri bir sprnt saymaz, insanln soysuzlamasnn bir rn olarak grmeyiz. Karmzdakini
daha zgr bir geliim olanana kavuturacak ve evreyle ilikisinde kendisine bakalaryla edeer gzyle bakmasn salayacak bir ortam yaratmaya
bakarz. Doutan yetersizlii daha dtan bakldnda kendini aa vuran
bir insanla karlamann ounlukla bizi ne denli duygulandrdn
dndk m, toplumsallk duygusunun mutlak gereiyle uyum iinde yaamak istiyorsak, kendimizi ne denli eitmemiz gerektiini, beri yandan uygarln sz geen kimselere neler borlu olduunu kestirebiliriz. Yetersiz

86/268

organlarla dnyaya gelenler, hayat ar bir yk gibi omuzlarnda hissetmekle


tekilerden ayrlr, kolaylkla ktmser bir dnya grnn kucana yuvarlanrlar. Kendilerinde bir organ yetersizliinin ak seik fark edilmemesine
karn, hakl ya da haksz olarak ilerinde bir aalk duygusunu barndran
ocuklarn durumunun da bundan pek geri kalr yeri yoktur. nk bu tr
ocuklarda aalk duygusu zel birtakm koullarn, rnein sk bir eitimin
olumsuz katksyla ylesine gllk kazanr ki, bundan doacak sonu ak
seik bir organ yetersizliine sahip ocuklardakini hi de aratmaz. Byleleri,
ocukluklarnn ilk gnlerinde ilerine yerletirilen dikenden bir trl
yakalarn kurtaramaz, ocukluklarnda grdkleri souk davran, evrelerine
kar her trl yaklam giriiminden onlar alkoyar, sonunda sevgisiz bir
dnya karsnda bulunduklarna ve bu dnyayla bir iliki kurmann
dnlemeyeceine inanrlar.
Bir rnek verelim: Sanki srtnda bir yk tayormu gibi yrmesiyle
dikkati eken bir hastamz, yreinin grev bilinci ve yapt ilerin nemiyle
dolup tatn belirtiyor srekli. Karsyla ilikisi berbat m berbat. Her iki
taraf da tpatp ayn izgi zerinde deviniyor, izginin son noktasnda da birinin tekisi zerinde elde edecei stnlk duygusu yer alyor. Bu da iki taraf
arasnda krlp gcenmelere, kavga ve grltlere yol ayor; nihayet kar
koca arasndaki ba kopuyor ve birbirleriyle artk bir trl iliki kuramyorlar.
Hastamzn toplumsallk duygusunu tmyle yitirmedii, bir blmn hl
kendisinde sakl tuttuu kukusuzdur. Ne var ki, bakalarndan stn kii
roln oynama eilimi, karsna, dostlarna ve evresindeki dier kiilere kar
davrann bask altnda tutmaktayd.
Yaamyksyle ilgili olarak bize unlar anlatmt hastamz: On yedi
yana kadar fiziksel bakmdan pek gelimemiti, gerei gibi bymemiti,
sesi hl bir ocuun sesini andryordu, sakal kmamt henz, boyu da
ksa m ksayd. Bugn ise kendisi otuz alt yanda. Gze batan hibir yan
yok. Dardan baknca bir erkek olarak grnmnde hibir noksan yok.
Doa on yedi yana kadar hastamzdan esirgediklerini sonradan tmyle
buyur edip vermi kendisine. Ne var ki, hastamz sekiz yl gibi bir sre, geliimindeki bu kesintinin tasasyla kahrolmu, bunun sonradan yine
kendiliinden kaybolacak bir belirti saylacan bilememiti. Btn bu zaman
zarfnda bedensel geliiminin gerekli dzeye ulaamayaca ve tm yaamn

87/268

ocuk olarak geirecei dncesiyle yiyip bitirmiti kendini. Daha o zamanlar


sonradan yakalanaca hastaln ilk belirtileri kendini aa vurmutu.
Kiminle bir araya gelip konusa, ona hep grnd gibi ocuk saylmayacan anlatma gereksinimini duymutu. Kendisine byk bir adam gibi
bakarak, karsndakinde de byle bir izlenim uyandrmaya alm, tm
devinim ve davranlarn n plana kma istek ve abasnn hizmetine vermiti. Byle bir davran da, bugn kendisinde grlen belirtilerin ortaya kmasna yol amt. Ayrca sandndan byk saylacan, dolaysyla kendisini daha ok nemsemesini karsnn da srekli kafasna sokmaya alm,
durumu kendisininkinden farksz olan kars da gerekte sandndan kk
saylacana kocasnn dikkatini ekip durmutu. Bylece kar koca arasnda i
ac bir iliki bir trl kurulamam, daha nianllk dneminde ak seik
yklma belirtileri gsteren evlilik yaamlar sonradan iyiden iyiye paralanp
dalmt. Ancak, evlilik dalmakla kalmam, hastamzn zaten hayli hrpalanm zgveni de ar bir darbe yemiti. Bir hekime bavuran hastamz,
hekimden insan tanma sanatn renmi ve o zamana kadar ne gibi hatalar
yaptn anlamaya almt. Szde yetersizlik duygusuna kaplmakla
dt yanlg, tm yaam boyunca yakasn brakmamt.

Ana izgi ve Dnya Gr

Bu konuda aratrmalara giriilmek isteniyorsa, bir ocukluk izlenimini


balang noktas yapp ortadaki duruma kadar bir izgi ekecekmi gibi davranmak, dnya gryle kii arasndaki ilikiyi bu yoldan ele geirmeye almak yerinde olacaktr. Byle davrandk m, bir insann imdiye kadar izledii
ruhsal izgiyi pek ok durumda baaryla belirlebiliriz. yle bir izgi ki, insann yaam ocukluundan balayarak bu izgi zerinde belirli bir emaya
uygun olarak devinip durur. Baz kimseler belki byle sylemekle yazg

88/268

denilen eyi gzel gstermeye altmz, sanki insann yazgsn kendisinin


belirlemesini salayan zgr bir iradeyle donatldn yadsmak istediimiz
gibi bir izlenime kaplacaktr. Byle bir izlenim, son blmyle gerekten de
dorudur; nk sz konusu eilimi hakikaten iimizde tarz. Gerekten
etkili olan bir ey varsa, her zaman insann devinim izgisidir; bu izginin biiminde zamanla kimi deiiklikler gzlemleyebiliriz; ama ierii, dinamizmi,
anlam ve amac ocukluktan balayarak deimeden kalr; ocuun, sonradan
yerini daha geni aptaki insan topluluuna brakacak evresiyle de kukusuz
iliki iindedir. Bir insann yaamyksn ocukluunun ta balarna kadar
izleme yntemi hibir zaman elden braklmamaldr; nk daha st
ocukluu dnemindeki izlenimler kiiyi belirli bir amaca yneltir ve onu
yaamn sorunlarna belirli yantlar vermeye zorlar. Bu yantlarda ocuun
doarken beraberinde getirdii tm geliim olanaklarndan yararlanlr ve
daha st ocukluu dneminde grd bask, hayata bak tarzn ve dnya
grn ilkel biimde etkiler.
Dolaysyla, insanlarn yaam karsndaki tutumu, ilk yaam dneminde
pek deiik biimlerde kendini aa vursa da, ilgili tutumun st ocukluu
dneminden bu yana pek deimeden kalmas artc bir ey saylmaz. Bu
yzden, bir insann daha st ocukluunda kolay kolay olumsuz bir dnya
gr edinemeyecei koullar iinde bulunmasna dikkat etmek gerekir. lgili
konuda kesin rol oynayan etkenler, ocuun organizmasnn g ve dayankll, ocuun toplumsal konumu ve eiticilerin zelliidir. Balangta
yantlar otomatik olarak adeta refleks biiminde verilse bile, ok gemeden
amaca uygunluk asndan ocuun tutumunda yle bir deiiklik ba gsterir
ki, bundan byle yardm gereksinimi ocuun mutluluk ve sefaletini belirleyen
etkenler olma niteliini yitirir ve ocuk ilgili etkenlerin basksndan kendi
gcyle yakay syracak dzeye gelir. indeki saygnlk eilimiyle ocuk,
eiticilerin basksndan kendisini kurtarmaya alarak onlarn karsnda yer
alr. Bu olay, ocuun kendi benini ele geirdii, yani kendisinden sz
amaya ya da ben zamiriyle konumaya balad dneme rastlar. Bu dnemde ocuk, evreyle deimez bir iliki ierisinde bulunduunu anlar, hi de
nesnel saylamayacak evrenin, kendisini bir tavr taknmaya ve evreyle
ilikilerini, dnya grnn dorultusunda arad rahatln gerektirdii
gibi dzenlemeye zorladn bilir.

89/268

nsan ruhunun amaca ynelik oluu konusunda imdiye kadar sylediklerimizi bir kez daha dnrsek, sz konusu devinim izgisinin ayrc bir zellik olarak yok edilmez bir tutarll ierecei kendiliinden anlalacaktr. Beri
yandan, byle bir tutarl izgi, bizim bir insana tutarl bir gzle bakabilmemizi
salar. Bu da, bir insann birbiriyle eliir grnen davranlarda bulunmas
durumunda zellikle nem tar. yle ocuklar vardr ki, okulda aile evrelerindekine dpedz kart bir davran sergiler. Yine yle insanlara rastlarz ki,
karakter zellikleri grnrde alabildiine eliik biimde kendilerini aa
vurur, dolaysyla sz konusu insanlarn gerek karakterleri konusunda bizi
yanlgya srklerler. Ayrca, iki insann davranlar birbirine tam bir benzerlik gsterebilir; ama yine de, biraz alc gzyle bakld m, ilgili davranlarn
temelindeki devinim izgileri birbirine dpedz kart nitelik tayabilir. ki
kiinin ayn eyi yapmas, ayn ey deildir; ama ayn eyi yapmasalar da,
yaptklar ayn ey olabilir.
Yani nemli olan, ruhsal olaylar ok anlamllklar dolaysyla tek tek,
yani birbirinden soyutlayarak deil, bunun tam kart bir yol izleyerek
birbirleriyle ilikili durumda, tmn ortak bir amaca ynelik olarak ele alp
incelemektir. Bir olay yaamn tm ilikiler rgs iinde insan asndan
nasl bir anlam tayor, btn i bunu saptamadadr. Bir insanda kendini
aa vuran her eyin tutarl bir dorultu dna kamayaca dncesidir ki,
onun ruhsal yaamn anlamamz salayacak kaplar bize aralar.
Bir insann dnce ve davranlarnn belirli bir amaca ynelik olduunu,
bir amatan kaynaklanp bu ama dorultusunda bir seyir izleyeceini kavradk m, insan iin en byk hata kaynann ne olduunu da anlarz; ilgili
kaynak da, insann, ele geirecei tm baar ve kazanmlarla kendine
zgl arasnda ilikiler kurmas ve bunlardan bireysel davran modelini,
davrannn bu ana dorultusunu pekitirmede yararlanmasdr. Byle bir ey
olabiliyorsa tek nedeni, bireyin tm elde ettiklerini asla snamadan
geirmeyerek bilincinin karanlnda ya da bilinaltnda sakl tutup bunlar
ynetmesidir. Ancak insan tanma sanatdr ki, bu konuya k tutarak olay
tmyle saptayp kavramamz ve nihayet onda deiikliklere gidebilmemizi
salar.

90/268

Bu noktaya ynelik konumalarmz bir rnekle kapayalm; bu arada


btn olaylar imdiye kadar edindiimiz bireysel psikolojik bilgilerden yararlanarak tek tek ele alp zmlemeye ve aklamaya alacaz.
Gnn birinde bir kadn, hekime bavurur ve iinden bir trl skp atamad bir honutsuzluk duygusundan yaknr; bu duygunun nedeni de, kendisine sorarsanz her eitinden bir yn urala tm gnnn harcanp gitmesidir. Dardan baknca kadnda gzlemleyebileceimiz tek ey, bir acelecilik ve tela, gzlerini bryen bir tedirginliktir. Bir yere gitmeye kalktnda ya
da herhangi bir ie el atmak istediinde zerine ullanan ar huzursuzluktan
dert yanar. evresinden duyup iittiimize baklrsa, gerek neden, her eyi
gznde bytmesi ve yapt ilerin yk altnda neredeyse ylp kalacak olmasdr. zerimizde brakt ilk izlenime gre, her eyi ar derecede nemseyen biridir kadn; bu da pek ok insana zg bir durumdur. evresindekilerden biri kadnn hep olay kard gibi ilgin bir aklamada bulunmutur.
Bir kimsenin zerine den ileri gznde bytme ve fazla nemseme
eilimini nem ve arlk bakmndan yoklayp, byle bir davrann toplum
iinde ya da evlilik yaamnda ne anlama geleceini kafamzda canlandrmaya
altk m, onun en gerekli ilerin bile doru drst altndan kalkamadn
ileri srp, daha fazla yk yklenemeyeceini evreye duyurmay amalad
izlenimine kaplmaktan kendimizi alamayz.
Buraya kadar hasta hakknda rendiklerimiz henz yeterli deildir. Onun
bize daha baka aklamalarda bulunmasn salamak zorundayz. Bu gibi
almalarda uygun bir incelikle davranmak arttr; kendine bir paye vermek
ve byklk taslamak hastann hemen bir savunma durumuna gemesine yol
aar; dolaysyla tahminler yrterek, ayrca hastann sorular sormasn
bekleyerek byle bir almay yrtmek durumundayz. Diyelim ki hastayla
bir sylei olana ele geirildi, o zaman bizim vakadaki gibi davranyla
belki kocas olabilecek bir bakasna daha fazla yk kaldramayacan, kendisine kollayla ve sevecenlikle davranlmasn istediini anlatmay amalad,
acele etmeden ve ima yollu aklanmaya allr. Derken ihtiyat elden
brakmadan biraz daha ileriye gidilip, iin bir balangc olmas gerektii ve
kimi koullarn hastal kamlayc etken rol oynad yine st kapal belirtilir. Bunun zerine kadn yllar nce kt bir dnem yaadn, ilgili
dnemde sevecenlik yz grmediini dorular. Artk kadnn davrann

91/268

biraz daha iyi anlarz, kollanp gzetilme isteini destekleyici bir rol oynar bu
davran, yine sevecenlik gereksiniminin umursanmayaca bir dnemin kp
gelmesini nleme isteini aa vurur.
Bu bulgumuz, kadnn bir baka aklamasyla salamla kavuur. Kadn,
bir hanm arkadandan sz aar bize; arkada pek ok bakmdan kendisine
kart bir tiptir, mutsuz bir evlilik hayat srmekte ve tam o srada bu evlilik
hayatndan yakay kurtarmak istemektedir. Bir gn hastamz arkadan
elinde bir kitapla grr; kocasna, o gn le yemeini zamannda hazrlayabileceini pek sanmadn syler arkada ve bu davranyla kocasn yle
kzdrr ki, adam sert bir dille karsn eletirmeye koyulur. Bu olay konusunda
hastamz yle der: Durumu biraz dikkatle gzden geirdim mi, benim yntemimin daha iyi saylaca sonucuna varyorum. Benim, arkadam gibi
sulama ve eletirilere konu yaplmam dnlemez; nk sabahtan akama
kadar iten gz atm yok. le yemeini zamannda hazrlayamadm diye,
benim gibi btn gn koturup duran, telatan gz aamayan birine hi kimse
bir ey syleyemez. imdi bu yntemden el mi ekeceiz?
Kadnn ruhunda neler olup bittii grlmektedir! Grece masum bir
yoldan stnle kavumaya, her trl sulamaya kar kendini bak klmaya ve kendisine hep sevecenlikle davranlmasn salamaya alr
hastamz. Bunu da izledii yntemle ele geirdiine gre, ilgili yntemden el
ekmesinin istenmesine pek akl erdiremez. Ancak hastamzn davrannn
gerisinde daha baka eyler de sakldr. Nihayet ayn ekilde bakalar zerinde stnlk salamaya ynelik sevecenlik ars, kadnn kendi asndan
gerei kadar etkili ekilde yaplamamaktadr. Dolaysyla, birbirinden deiik
terslikler gelip kadn bulur. Bakarsn bir eyi kaybeder, ara ara bulamaz, bir
hay huydur srp gider evde, ilerin bir trl altndan kalkamaz, bana
arlar girer srekli, rahat bir uyku uyuyamaz, nk tasa iindedir hep,
urap didinmesine hakllk kazandrabilmek iin olaanst bir gzle bakar
bu tasaya, onu abarttka abartr. Bir yere gitmesini gerektiren bir davet bile,
etin bir i olup kar gznde; davete ancak byk hazrlklardan sonra
katlabilir. Habbeyi kubbe yapar hep. Dolaysyla, birini dolamak, bir yere
misafirlie gitmek, saatlerce, hatta gnlerce srecek bir hazrl gerektirir. Bir
davet durumunda bazen gelemeyeceini bildirir kar tarafa ya da en azndan
ge gider. Toplum yaam, byle bir kiinin yaamnda belirli snrlar amaz.

92/268

Kukusuz iki insann arasndaki evlilik gibi bir ilikide, sevecenlik


arsnn zel bir k altnda gsterdii birok durum vardr. yle olabilir ki,
erkek, i gerei bir yere gitmek zorunluluunu duyar, bir dost evresi vardr da
tek bana u ya da bu kimseye gitmesi ya da yesi bulunduu bir dernein toplantsna katlmas gerekir. Peki byle durumlarda karsn evde tek bana
brakmas, onun sevecenlik isteine aykr dmeyecek midir? lk anda evliliin taraflara, birbirlerini elden geldiince eve balama hakkn verdiini kabul etmeye eilim gstereceiz belki; bu da pratikte sk karlalan bir durumdur. Taraflardan birinin bu yolda duyaca istek ne denli sevimli grnrse
grnsn, i sahibi biri iin gerekte altndan kalklamaz bir glk oluturur.
Kar taraf ister istemez rahatsz edici durumlar ortaya kacak, rnein, bizim vakadaki gibi, cmle kapsnn kapanma saatinden sonra kimseyi rahatsz
etmemeye alarak sklm pklm yatana girmeye alan erkek, karsn
hl uyank bulup aracak, karsnn sitem dolu bir edayla kendisini
karlamasn sineye ekecektir. Herkesin yeterince bildii bylesi durumlarn
zerinde daha fazla durmann gerei yok. Beri yanda, gzden karlmamas
gereken bir nokta varsa, burada yalnzca kadnn hatalarnn sz konusu
olmamas, ayn davran sergileyecek erkeklerin de sayca kadnlar kadar okluudur. Ancak, bizim iin asl nemlisi, geni ldeki sevecenlik isteinin
bazen bir baka yoldan kendini aa vurabileceidir. Bizim vakada ise byle
bir olayn aadaki seyri izlediini grmekteyiz: Kadn, bir akam ev dnda
geirmesi gereken kocasna, insan arasna pek seyrek ktn, dolaysyla bu
kez rahatlkla eve ge dnebileceini aklar. Her ne kadar bunu akayla
kark bir edayla dile getirirse de, szleri pek ciddi bir z iermekte ve imdiye kadar kadnla ilgili belirlemelerimizle badamaz grnmektedir. Ne var
ki, daha bir yakndan bakldnda, aradaki uygunluk hemen fark edilir. Kadn
o kadar aklldr ki, kocasna kar bilinli olmasa bile fazla sert davranmak
istemez. Ayrca, dtan bakld m, her ynden son derece sevimli bir izlenim
brakr insann zerinde. Ele aldmz bu vaka yle iler tutar yeri olmayan bir
nitelik tamaz; zerinde durmamz, salt psikolojik bakmdan ilgimizi ektii
iindir. Kadnn kocasna syledii szlerle gerekte ulamak istedii, yapaca
eyin kocasna, tarafndan dikte edilmesidir. Kocasnn eve ge gelmesine
kendisi izin vermitir, dolaysyla kocas eve ge gelebilir, oysa adamn
kendiliinden eve ge gelmesi kadn incitecek, kstrecektir. Yani kadnn
szleri gerek durumu kamufle edici bir rol oynar. Kadn, kocasna ilgili

93/268

szleri syleyerek kocasnn yapaca davran ona kendisi dikte eden biri
aamasna ykselmekte, kocas ise salt toplum iindeki bir ykmll yerine getirmek iin evden ayrlp gitmesine karn, kadnn istek ve iradesine
bal bir aamaya indirgenmektedir.
indeki ar sevgi isteini, hakknda edindiimiz bu yeni bilgiyle
birletirirsek, hemen unu anlarz ki, bu kadnn tm yaam her zaman
barol oynamak, bakalarna kar hep stnl elde tutmak, hibir sitem
ve sulamayla bulunduu konumdan alaa edilmemek, evresinin hep odak
noktasnda yer almak gibi grlmedik derecede gl bir igdyle yourulmutur. Hangi durumda olursa olsun, kadnn yukarda belirtilen izgi dna
kmadn grrz. Diyelim ev ilerinde kendisine yardm eden hizmeti
iten atlp yerine bir bakas alnacaktr; son derece byk bir tedirginlie
srklenir kadn; tedirginliinin de nedeni, yeni hizmeti karsnda belki o
zamana kadar alt gibi diktatrce davranamayaca dncesidir; bu
dnce, aka tasalara srkler kadn. Diyelim sokaa kacak oldu, yine
benzeri bir durum sz konusudur. Otoritesi kaytsz artsz gvence altna
alnm bir ortamda yaamak baka, evden kp yabanc bir blgeden ieriye adm atmak, kimsenin kendi iradesine bal olmad, yoldan geen arabalarn nnden bir kenara kamas gerektii, ksaca kk bir rolle yetinmek
zorunda olduu sokaa kmak bakadr. Demek oluyor ki, ancak bu kadnn
evde ele geirmeyi arzulad olaanst otorite ve g dnld zaman,
yaad gerilimin neden ve anlam ele geirilebilecektir.
Sz konusu belirtiler ounlukla o kadar sevimli bir ema iinde kendini
aa vurur ki, ilk anda bir insann bu ekilde kendini kahredip duraca hi
akla gelmez. ekilen sknt ve kahr, baz vakalarda ok daha byk boyutlara
ulaabilir. Bizim vakadaki gibi gerilimleri daha geni apta zihinde tasarlamak, bunu anlamak iin yeterlidir. yle insanlar vardr ki, toplu ulam
aralarna binmekten rker, nk orada kendi szlerinin gemeyeceini bilirler. rkeklik ylesine ileri bir noktaya ulaabilir ki, bundan byle evden hi
ayrlmak istemezler.
Sonradan izledii geliimi dikkate alrsak, bizim vaka, ocukluk izlenimlerinin insann yaamnda hibir zaman etkisini yitirmediini gstermesi
bakmndan olduka retici bir rnektir. Bizim vakadaki kadnn kendi
asndan hakl saylaca yadsnamaz. nk bir kimse grlmedik bir

94/268

diretile evresinden yaknlk, scaklk, saygnlk ve sevgi bekleyip kendini


buna gre ayarlayp da, tm yaamn buna gre ynlendirdi mi, isteklerine
kavuabilmek iin kendini ar yk altnda eziliyor gstermesi, telal ve tedirgin bir davran sergilemesi pek fena bir yol saylmaz; bylelikle her trl
eletiriden yakasn kurtarabilecei gibi, durmadan yapaca yumuak
uyarlarla evresindekilerin de kendisine yardm etmesini, ruhsal dengesini
bozabilecek her trl davrantan kanmalarn salayabilecektir.
Yaamyksnde biraz daha gerilere gidersek, hastamzn henz okuldayken devlerini yapamad zaman, alabildiine telaa kapldn ve bu
yoldan retmenlerini kendisine pek nazik davranmaya zorladn reniriz.
Ayrca hastamz bu konuda bize u bilgiyi verir: kardeten en bydr;
kendisinden sonra erkek kardei dnyaya gelmi, onu da bir kz karde
izlemitir. Erkek kardeiyle bir trl geinememi, kavga edip durmu, aile
iinde onun el stnde tutulduunu grmtr hep. zellikle kzp ierledii
bir ey vardr ki, kardeinin okulda kazand baarlarn evdekiler tarafndan
dikkatle izlenmesidir; oysa balangta iyi bir renci saylacak kendisinin
elde ettii baarlar, ylesine bir ilgisizlikle karlanmtr ki, sonunda bu duruma pek katlanamaz olmu, niin kardeiyle kendi baarlarnn ayr
terazilerde tartldn kt kt dnmeye balamtr.
Bu durumda hastamzn evresindekilerden eit davran grmek istediini, ocukluundan beri gl bir aalk duygusunu iinde tadn ve
bunu dengelemeye altn anlamaktayz. Sz konusu amaca da okulda iyiyken kt bir renciye dnerek ulamaya alm, okuldan eve kt karneler getirerek kardeini amay arzulamtr. Anne ve babasnn dikkatini
zellikle kendi zerine ekmek gibi ocuksu bir dnceyle sz konusu yola
bavurmutur. Hastamzn bugn akladna gre, o zamanlar gerekten
kt bir renci saylmay ak seik istemitir. Ne var ki, anne ve babas okuldaki baarszlklaryla da en ufak bir ekilde ilgilenmemitir. Derken
hastamz yine ilgin bir davrana bavurmu, okulda tekrar baarl bir
renci aamasna ykselmitir. Ama ite bu srada kk kz kardei,
kardelerden en k sahnede boy gstererek dikkatleri zerine ekmitir.
Kz kardei de kendisi gibi okuldan kt karneler, krk notlar getirmitir eve.
Gelgelelim, annesi erkek kardeinin baarlarna nasl ilgi gstermise, kz
kardeinin baarszlklaryla da ayn ekilde ilgilenmi, bu ilgi de tuhaf bir

95/268

nedenden kaynaklanmtr: Hastamz normal derslerden kt not alrken kz


kardei ahlak dersinden kt not alm, bylelikle evdekilerin dikkatini kendi
zerine ekmeyi ok daha iyi baarmtr; nedeni de, ahlak dersinden kt not
almann teki derslerden alnacak kt notlarla kyaslanamayacak kadar ayr
bir toplumsal nem tamasdr. Bu durum okulca zel birtakm nlemlere
bavurulmasna yol aabileceinden anne ve babay ister istemez ocukla daha
ok ilgilenmek zorunda brakr.
Bu durumda, hastamzn eitlik uruna sava geici bir sre iin
baarszlkla sonulanm olmaktayd. Ancak, uras unutulmamaldr ki,
byle bir baarszlk ilgili srete asla bir duraklama anlamna gelmez. nk
hastamznki gibi bir duruma katlanabilecek kimse yoktur. Sz konusu durumdan aralksz yeni duygular fkrp yeni abalar kaynaklanacak ve tm de
ilgili kiinin karakterinin alaca biime katkda bulunacaktr. Hastamzn telann, bakalarnn nnde kendini yk altnda ezilmi ve bunalm gsterme
eiliminin nedenini de artk daha iyi anlamaktayz. Balangta hastamzn
sergiledii davranlar anneyi hedef almtr; anne ve babasn zorlamak, kz
kardei gibi kendisine de ayn ilgiyi gstermelerini salamak, beri yandan
kendisine kz kardeinden daha kt davrandklar iin onlar sulamak
istemiti. Hastamzn o zamanki ruh durumunun temel eleri, bugne kadar
kaybolmadan varln srdrmtr.
Hastamzn yaamnda daha da gerilere uzanabiliriz. ocukluunun zellikle kendisini etkilemi bir yaants olarak akladna gre, yandayken
henz ksa sre nce doan erkek kardeine bir ara bir odun parasyla vurmak istemi, annesinin uyank davranyla olay byk bir kazaya yol
almadan atlatlmtr. Demek oluyor ki, hastamz kendisini ihmal etmelerinin ve kendisine gereken deeri vermemelerinin salt bir kz olmasndan
kaynaklandn son derece ince bir sezgiyle daha ocukken anlam bulunuyordu. O zamanlar belki binlerce kez keke bir kz olmasaydm szlerinin dilinin ucuna geldiini anmsyor hastamz. Yani erkek kardeinin dnyaya
gelmesiyle scak yuvasn elinden alnm grd gibi, kardeine erkek
olduu iin kendisinden daha ok ilgi gstermelerine ok zlmtr. Sz konusu eksiklii gidermek iin de zamanla bir yol bulmu, bakalarna kar
kendini hep ar yk altnda gstermitir.

96/268

Bir insann devinim izgisinin ruhsal yaamnn ne kadar derinliklerine


kk salabileceini u d de yine aka ortaya koymaktadr. Hastamz dlerinin birinde kocasyla konuur. Ama kocasnda hi de bir erkek hali yoktur, bir
kadna benzer daha ok. lgili ayrnt, tpk bir simge gibi, hastamzn yaant
ve ilikilere yaklamda bavurduu emay ortaya koyar. Dn ierdii anlama gre, hastamz kocasyla kendisi arasnda amalad eitlie
kavumutur. Kocas, bir zaman erkek kardeinin olduunu dnd gibi,
kendisinden stn bir erkek deildir artk, neredeyse bir kadna dnmtr.
Kocasyla bundan byle ayn aamada yer alr. Aslnda ocukken elde etmek
iin can atp durduu eyi dnde ele geirir.
Bylece, ruhundaki iki noktay birletirerek bir insann yaam izgisini ve
ana dorultusunu saptam olduk ve kendisi hakknda tutarl bir izlenim
edindik; ilgili izlenimi de: Sevimli birtakm arelerden yararlanarak stn
kii roln oynamak isteyen bir kimse karsnda bulunuyoruz cmlesiyle
zetleyebiliriz.

6. YAAMA HAZIRLIK

Bireysel psikolojinin dayand ilkelerden biri yledir: Ruhsal yaamda


geen btn olaylar, birey tarafndan saptanan bir amaca hazrlk nitelii
tar. Ruhsal yaamn, buraya kadar anlattmz geliim srecinin amac, bireyin isteklerinin gerekleecei bir gelecee hazrlk oluturmaktr. Tm insanlara zg bir durumdur bu; btn insanlar byle bir sreten geer. Eski
mitler, destanlar ve sylencelerde de ayn durum grlr; hepsinde de ileride
gerekleecek olan ya da zamannda yaanan ideal bir durumdan hayranlkla
sz alr. Gemite bir cennetin yaandna ilikin olarak btn kavimlerde
rastladmz inanc da yine buraya katmak gerekir. Ayrca, insanln iinde

98/268

barndrd bu zlemin bir yansmas, her trl gln altedildii bir gelecek dncesine yer veren btn dinlerde karmza kar. ldkten sonra insann kavuaca mutluluk, o ezeli yinelenme, ruhun aralksz bir geliim
sreci geirecei inanc da baka trl yorumlanacak gibi deildir. Elimizdeki
btn masallar, insanlarn mutlu bir gelecee kavuma umudunu gnllerinde srekli yaattn kantlamaktadr.

Oyun

ocuklarn yaamnda bir olay vardr ki, gelecee ak seik hazrlk nitelii
tar, bu da oyundur. Kimi anne ve babalar ya da eiticiler gibi oyunlara asla
bir kapris rn gzyle bakamayz; bunlar eitimin yardmc aralar saymak, ocuun ruhunun, hayal gcnn ve becerisinin geliimine katkda bulunan uyar kaynaklar olarak grmek gerekir. Btn oyunlarda gelecek iin
hazrlk zellii aa vurur kendini. rnein ocuun oyun karsndaki tutumunda, oynayaca oyunun seiminde ve ona verdii nemde bu durumu gzlemleyebiliriz. Ayrca, oyunda bir ey daha aa vurur kendini; bu da,
ocuun evreyle ilikisinin ne durumda olduu, insan soydalar karsnda
nasl bir tutum taknd, ilgili tutumun dosta m, yoksa dmanca m nitelik
tad, tahakkm eiliminin sz konusu tutumda zellikle yer alp almaddr. Bunun dnda oyun, ocuun yaam karsndaki tavrn da ele
verir, ksaca ocuk iin alabildiine nem tar. lgili gerekleri bulup ortaya
karan bilgin, pedagoji profesr Gross olmu, ocuklarn oyunlarna gelecek
iin yaplan hazrlklar gzyle baklmas gerektiini bize reten Prof. Gross,
ayrca hayvanlarn oyunlarnn da ayn amaca ynelik olduunu kantlamtr.
Ancak oyunun ilevi konusunda syleyeceklerimiz bu kadar deildir. Her
eyden nce oyunda bir toplumsallk duygusunun da etkinliini saptarz. Bu
toplumsallk duygusu ocukta ylesine byktr ki, ne olursa olsun oyun

99/268

oynayarak ilgili duyguya doyum salamaya alr ve oyun oynamaya kar


iinde gl bir eilim duyar. Oyun oynamaktan kaan ocuklarn ruhsal
geliimlerinde her zaman bir aksaklk sz konusudur. Bylesi ocuklar
bakalarna pek sokulmak istemez, bakalaryla bir araya geldiler mi, genellikle oyunbozanlktan baka bir ey yapmazlar. Bunun da balca nedeni,
byklk taslama, z deerini gerei gibi saptayamama, dolaysyla roln
doru drst oynayamama korkusudur. Normalde ocuklardaki toplumsallk
duygusunun kapsamn byk bir kesinlikle belirlememizi salayacak tek ey
oyunlardr.
Oyunda pek belirgin gzlemleyeceimiz bir dier etken de stnlk amac
olup, ocuun saa sola emirler yadrmas ve ona buna hkmetmek
istemesiyle ele verir kendini. Bakalarndan ne kmaya alp
almadna, egemen biri gibi davranmasn salayacak oyunlara ncelik
tanyp tanmadna bakarak, ocuun byle bir stnlk amacn ruhunda
tayp tamadn anlayabiliriz.
ok az oyun vardr ki, yaama hazrlk, toplumsallk duygusu ve hkmetme
isteinden oluan bu etkenin en azndan birini kendi iinde barndrmasn.
Ancak, oyunda rol oynayan bir baka etken daha var ki, o da ocuun oyun
sayesinde bir eylemsellik iinde bulunmasdr. Oyun oynayan ocuk, az ok
kendi gleriyle yalnz kalr, baarlarn dier ocuklarla ilikiyi koruyarak
oyun araclyla gerekletirir.
ok sayda oyun vardr ki, ocuun en bata yaratclk zelliini n plana
karr. lerindeki yaratclk eiliminin at koturaca kadar byk bir alan
buyur edip ocuklara sunan oyunlar, ileride seilecek meslek asndan da
byk nem tarlar. Diyelim ki, ocukken bebekleri iin giysiler diken
kimilerinin sonradan ayn ii byk insanlar iin yaptklarn o kimselerin
yaamyklerinden bilmekteyiz.
Oyun, ocuun ruhsal geliimine ayrlmaz biimde baldr. Adeta mesleki
uradr ocuun ve gerekten bu gzle grlmesi gerekir. Dolaysyla,
ocuu oyun oynarken rahatsz etmek, hi de balanacak bir davran
deildir. Oyunla harcanan zamana, hi de boa gitmi bir zaman gzyle
baklmamaldr. Gelecek iin hazrlanma amac dikkate alnrsa, her ocuun
daha ocuk yata, ileride sergileyecei byk insann kimi zelliklerini

100/268

ierdiini syleyebiliriz. Bu yzden, zerinde bir yargya varmak istediimiz


kimsenin ocukluunu renmemiz, iimizi byk lde kolaylatrr.

Dikkat ve Dalgnlk

Ruhsal organda bulunup, insann alma gcnn n plannda yer alan


bir yetenek de dikkattir. Duyu organlarmzla iimizde ya da dmzdaki bir
olay arasnda youn bir iliki kurmaya kalktk m, ruhumuzda zel bir gerilim
duygusu uyanr; yle bir gerilim ki, bedenimizin tmnde kendini aa vurmayarak, ancak belirli bir alanla, rnein gzle snrl kalr ve ilgili alanda
sanki bir eyler hazrlanyormu duygusuna kaplrz. Bizde bu gerilim duygusunu veren nesnenin devingen organlar olduunu (gz rneinde gz eksenlerinin belirli bir yne ynelmesi) gerekten de saptayabiliriz.
Dikkatin, ruhsal organmzn ve devinim sistemimizin belirli bir blgesinde bir gerilime yol atn sylemekle unu da belirtmi oluyoruz ki, ilgili
gerilimle daha baka gerilimlerin organizmann ortaya kmas nlenmektedir. Bunun iin de, dikkatimizi belirli bir eye yneltmeye kalktk m, hemen
onu databilecek etkenleri tmyle bir kenara itmeye alrz. Yani dikkat,
ruhsal organn alarma geii, olaylarla ruhsal organ arasnda tamamen
kendine zg bir balantnn kuruluudur, tm gcmz belirli bir amacn
hizmetine vermemizi gerektiren zor bir konumdan ve olaanst bir durumdan kaynaklanabilecek bir saldr ya da savunma giriimine hazrlk anlamn
ierir.
Dikkat yetisi, hasta ya da ruhsal bakmdan yetersiz olmamak kouluyla,
her insanda vardr. Ama bir insanda bu yetinin etkinliine rastlanmad durumlarla da karlalr sk sk. Bunun da nedenleri ok eitlidir. Bir kez yorgunluk ya da hastalk, sz konusu yetinin geliimini kstlayan etkenlerdir.
Ayrca baz insanlarn dikkatlerindeki yetersizlik, pek dikkat etmek

101/268

istememelerinden, dikkatlerini yneltecekleri eyin yaam karsndaki tutumlarna, yani kendi devinim izgilerine uygun dmeyiinden kaynaklanr.
Ama devinim izgileriyle badaan bir ey karsnda dikkat hemen uyanp
almaya balar. Beri yandan, dikkat yetersizlii, kiideki muhalefet eiliminden de ileri gelebilir. ocuklar, muhalefete son derece byk bir eilim
gsterirler. Byle bir eilimi ilerinde tayan ocuklar, dardan kendilerine
yneltilecek her neriyi hayrla yantlandrr, ama, bunu yaparken muhalefet
eilimlerini dorudan sergilemeyebilirler. Muhalefete eilimli ocua retecek nesnelerle ocuun bilinsiz yaam plan ve izledii ana izgi arasnda bir
balantnn kurulmas ve ocuun sz konusu nesnelere bark bir gzle bakmasnn salanmas, retim yntemine ve eiticilerin becerisine kalm bir
itir.
yle insanlar vardr ki, her eyi grp iitir, her olay, her deiiklii alglar. Bazlar da salt grme duyularyla dnya karsnda yer alr; yine bazlar
vardr, ayn ii iitme duyularyla yapar; bu sonuncular hibir ey grmez,
hibir eyin grerek ayrmna varmazlar, nerede gzle grlecek nesneler sz
konusuysa, orada yoktur kendileri. Btn bunlar da yine bir kimsenin belirli
bir durumda dikkat gstermesi beklenirken, byle bir eyle
karlalmamasnn nedenleri arasndadr.
Bir kimsede dikkatin uyanmasn salayan en nemli etken, salam bir
temele dayanacak ilgidir. lginin yeri, dikkate gre ruhun ok daha derin bir
katmandr. Nerede ilgi varsa, dikkat de doal olarak orada demektir, eitimden yararlanlarak uyandrlmasna gerek kalmaz. Dikkat, ilgi duyulan bir
nesnenin belirli bir amala ele geirilmesini salayan bir aratr. nsann
geliimi hi hatasz gereklemediinden, dikkatin de hatal yollar izledii
grlr, srekli. Bir insann hatal tutumundan, doal olarak ilgisi de olumsuz
ynde etkilenir ve yaama hazrlk bakmndan bir nem iermeyen nesnelere
ynelebilir. rnein ilgisi ar derecede kendi ahsna, zellikle elinde bulundurduu g ve otoriteye ynelik bir insan, nerede gllk karyla badar
bir durum varsa, nerede ele geirilecek bir eyler bulunuyor ya da iktidar ve
gc tehlikeye dyorsa, orada dikkat yetisini altracaktr. Glle kar
ilgisinin yerini bir baka ilgi almad srece, gsterecei dikkat bir trl frenlenemeyecektir. zellikle ocuklarda aka gzlemleriz bu durumu; saygnlk
elde etmek sz konusu olunca hemen dikkatleri alr; ama ortada

102/268

kendilerine yarar salayacak bir durumun bulunmad duygusuna kapldlar


m, arabuk snp gider dikkatleri. Bu konuda alabildiine deiik ve ilgin
durumlarla karlaabiliriz.
Dikkatin yetersizlii, gerekte insann dikkat gstermesinin beklendii bir
konu ya da nesneden uzak kalmak istemesinden baka bir anlam tamaz.
Dikkatin bir nesneden ekilip alnmas, ksaca onun bir baka nesne zerine
yneltilmesiyle salanr. Dolaysyla, bir kimsenin dikkatini belirli bir ey
zerine younlatramadn sylemek doru deildir. Bir eye gerei gibi
dikkatini veremeyen bir kimsenin, bir baka nesne sz konusu olunca ayn iin
pekl stesinden gelebildii, her zaman gzlemlediimiz bir durumdur.
Konsantre olma yetersizliinin bir benzerini irade gszl ve enerji yoksunluu durumlarnda da karmzda buluruz. radesiz ve enerjiden yoksun
bir gzle baklan insanlarda beklenen deil de, bir baka dorultuda elik gibi
bir irade ve ayn ekilde byk bir enerjiye rastlarz.
Bylesi kiiler kolay tedavi edilemez. Bunun iin nce sz konusu kimselerin yaam planlar zerindeki rtnn tmyle aralanmas gerekir. Ama
btn vakalarda unu kabul etmek gerekir ki, belirli bir konuda gzlemlenen
eksiklik ve yetersizlik, kiinin bir baka konuya ynelmesinden kaynaklanr.
Dikkatsizlik ya da dalgnlk ok insanda zamanla srekli bir karakter zelliine dnr. kide bir yle insanlara rastlarz ki, kendilerine belirli bir i
verilmitir, ama u ya da bu ekilde yadsrlar bu ii ya da stnkr yapp
karr ve bu davranlaryla bakalar iin bir yk olutururlar. Dikkatsizlik,
karakterlerinin kalc bir zelliine dnmtr, kendilerinden bir ie el atmalar istenir istenmez, sesini duyurur hemen.

hmal ve Unutkanlk

103/268

Gerekli titizlik ve zen gsterilmedii iin insann gvenlik ve salnn


tehlikeye dmesi durumunda normal olarak ihmalden sz ederiz. hmal, bir
insann tam anlamyla dikkatsizliini gsteren bir durumdur. Dikkat yetersizlii, insann hemcinsleri iin gsterdii ilginin yetersizliinden kaynaklanr.
hmalden yola koyularak, rnein ocuklarn oynadklar oyunlarda
bakalarn yeterince dnp dnmediklerini saptayabiliriz. Bu tr ihmaller, insandaki toplumsallk duygusunun derecesini saptamada salam bir
lt oluturur. Toplumsallk duygusu istenildii gibi gelimemi insan, davran cezayla karlanacak bile olsa, bakalarna kar ilgi gstermekte
olduka zahmet eker, oysa toplumsallk duygular gelimi kimseler byle bir
ilgiyi zahmetsizce ilerinde yaratabilir ya da srekli kendilerinde barndrrlar.
Dolaysyla ihmal, toplumsallk duygusunun bir eksikliidir. Ama bu konuda da gereinden fazla bir hogrszle kaplmann yeri yoktur. nk
hibir zaman aratrp incelemeden geemeyeceimiz bir ey varsa o da,
neden bir insann kendisinden beklenen ilgiye sahip olmad sorunudur.
Dikkatin zayflamasndan unutkanlk doar, ayrca nemli nesneleri kaybetme gibi bir durum ortaya kar. Unutkanlkta da kukusuz byk bir dikkat
potansiyeli, yani ilgi vardr, ama tam deildir bu ilgi, isteksizlikten kaynaklanan bir bulankl ierir ve sz konusu isteksizlik de kaybetmeyi ya da unutmay balatr, kamlar ya da dourur. rnein ocuklarn kitaplarn kaybetmeleri buna bir rnektir. okluk okuldaki koullara henz gerei gibi uyum salayamam ocuklardr bunlar. Ayrca, yle ev kadnlar vardr ki, durmadan anahtarlarn bir yere koyar, koyduklar yeri bulamaz ya da anahtarlarn kaybederler. Bunlar da, ounlukla ev kadnlna pek snamam
kimselerdir.
Unutkan insanlar yle kiilerdir ki, aka bakaldrmaya pek yanamaz,
ama unutkan davranlaryla devlerine kar yeteri kadar ilgi duymadklarn
ele verirler.

104/268

Bilinalt

imdiye kadar ele alp incelediimiz olaylarda dikkati ekmi olmas


gereken bir nokta, ilgili olaylar yaayanlarn yaadklar olaylar zerinde bir
ey syleyememeleridir. Diyelim ki dikkatli bir insan, niin ok abuk her eyi
grebildiini aklayamayacaktr bize. Ksaca, ruhsal organn yle yetileri
vardr ki, bunlar bilin alannda aramak bounadr. Bilinli bir dikkati belirli
bir lye kadar alp elde etme olana varsa da, dikkati uyaran kaynak bilinte deil, ilgide sakl yatmakta, ilgi ise byk blmyle bilinaltnda bulunmaktadr. Bilinalt tmyle ruhsal organn bir ilevi, ayn zamanda ruhsal
hayatta en gl etkendir. Bir insann devinim izgisini biimlendiren, (bilinsiz) yaam plann oluturan gleri burada aramak gerekir. Bilinte yalnzca bir yansmas, hatta bazen tersi vardr bunlarn. rnein kendini beenmi biri, ounlukla ilgili zelliinin hi farkna varmaz, tersine yle davranr
ki, sanki alakgnlll herkesin dikkatine arpmaktadr. Kendini beenmi olmak iin bunu bilmek, bunun bilincine varmak gerekmez. Hatta byle
bir eyi fark etmesinin ilgili kiinin amacna uygun dmediini syleyebiliriz;
nk byle bir eyi fark etmesi durumunda kendini beenmi biri gibi davranamaz. Kendini beenmi kii bir tiyatro oyuncusunu andrr; gven iinde
davrann salayan ey, ou kez kendini beenmiliini grmeyerek, dikkatini baka bir nesne zerine yneltmesidir. Dolaysyla, btn olay, byk
blmyle karanlkta bir seyir izler. Byle bir kiiyle kendini beenmilik konusunda bir syleide bulunmak istendi mi, syleinin hi de kolay gereklemedii grlecektir; nk ilgili kimse arkasn dnecek, rahatsz
edilmek istemeyerek soluu kamakta alacaktr. Ancak byle davranmasyla
da bizim grmz pekitirecektir. Yani ileride de kendini beenmi biri
roln srdrmek isteyen byle bir kimse, oyun zerindeki rty aralamak
isteyen herkese oyunbozan gzyle bakacak, ona kar kendini savunmaya
alacaktr.
Bu davran biimine gre, insanlar, ilerinde geen olaylarn normal bir
insana gre daha ok ya da daha az bilincine varanlar, yani bilin alanlar
daha geni ya da daha dar olanlar diye ikiye ayrabiliriz. ounlukla bu da,
dikkatlerine yaamn kk bir alann konu alanlar ve ok ynl ilikilere

105/268

sahip olup dikkatlerini yaamn ve dnyada geen olaylarn byk bir blm
zerine yneltenler ayrmyla bir yerde ayn kapya kar. Kendilerini ezik durumda hissedenlerin yaamn kk bir kesitinden dar kamayanlar
arasnda yer alacan, hayattan biraz yz evirmi kiilerin yaamn sorunlarn, yaama gerei gibi ayak uyduranlar kadar ak seik gremeyeceini
syleyebiliriz. Bylelerinin incelikleri pek kavrayaca dnlemez, nk ilgileri snrldr, yaamn karlarna kard sorunun ancak kk bir
blmn grebilir, glerini bu yolda harcamaktan katklar iin ilgili
sorunu tm boyutlaryla kavrayamazlar. Hayatn tek tek olaylar bakmndan
sklkla gzlemlediimiz bir ey var ki, o da baz kimselerin yaam konusunda
kendilerinde var olan yeteneklerden haberlerinin bulunmay ve ilgili
yetenekleri kmsemeleridir. Ama ayn kiilerin, yanlglar konusunda da
yine pek bilgileri yoktur; kendilerine iyi bir insan gzyle bakar, oysa yaptklar her eyi gerekte bencillikten yaparlar; bazen de yine ayn kiiler tersi bir
davranla kendilerini bencil biri gibi grr, oysa yakndan bakld m
kendileriyle pekl konuulabilecek biri karsnda bulunulduu anlalr. Bir
kimsenin kendisi hakknda ya da bakalarnn onun zerinde ne dnd
deil, toplum iindeki genel tutumu nemlidir; bu dnyada nasl bir ama
gtt ve neyin kendisini ilgilendirdii, sz konusu tutum tarafndan
belirlenir.
Gerekten de iki tip insan vardr. Birinci tipte, bilinli yaayan, hayatn
eitli sorunlar karsnda nesnel bir tavr taknabilen, gzlerinde mein
gzlkler tamayanlar yer alr; teki tipte ise, nyargyla yaamn ancak
kk bir parasn grebilen, her zaman bilinaltndan yneltilip, bilinaltnn kantlaryla tartan insanlar bulunur. Hani bazen yle olur ki,
birlikte yaayan iki insan, ilerinden birinin srekli muhalefeti yznden
srekli glklerle karlar. Sk sk rastlanan bir durumdur bu. Ama daha sk
rastlanan bir durum vardr ki, her iki tarafn da aralksz muhalif roln oynamasdr. Muhalefette bulunan kendi davrannn farkna varmad gibi,
hep dirlik dzenlii savunduuna, bar ve uzlamaya her eyden ok deer
verdiine inanr ve bunun iin birtakm kantlar ne srer. Ne var ki, olgular
sylediklerini her zaman rtr. Muhalefet ruhuna sahip olup da bir arada
yaayan iki kiiden birinin azndan daha bir sz kar kmaz, tekisi hemen
saldrya geer, kart bir gr dile getirir. Dtan baknca belki pek

106/268

nemsenecek ve dikkati ekecek yan yoktur sylenen szn; ama yakndan


bakld zaman, dmanca ve saval bir ruh durumundan kaynakland
anlalr.
Yani pek ok insan kendi iinde yle gler gelitirir ki, ilgili gler gnlk
yaamda etkinliini srdrmesine karn kendileri bunun bilincine varmaz
pek. Bilinaltnda yuvalanm gler insanlarn yaamn etkiler ve zerlerindeki rt kaldrlp ortaya karlmadka ciddi sonular dourabilirler.
Dostoyevski byle bir olay Budala romannda btn psikologlarn hayranln uyandracak ekilde anlatmtr. Olay udur: Bir kadn bir toplantda romann ba kahraman Prens Mikine, biraz ineleyici bir tonla dikkatli olmasn, yan bandaki deerli in vazosunu devirip de krmamasn syler.
Prens de, dikkat edeceini belirtir. Gelgelelim, aradan henz birka dakika
gemitir ki, vazo yeri boylar, krlp dklr. Salondakilerden hibiri bunu
kazara olmu saymaz, evin hanmnn szlerinden alnan Prensin karakterinden domu dpedz hesapl ve planl bir eylem gibi grr.
Bir insan zerinde yargya varrken, salt bilinli eylem ve szlerinden
sonular karmakla yetinmeyiz. Onun dnce ve davrannda yer alp kendi
gznden kaan kk ayrntlar, pek sk olarak bize ok daha gvenilir
ekilde izleyeceimiz doru yolu gsterir. rnein trnak kemirme ve burun
kartrma gibi dikkati eken kt alkanlklara sahip insanlar, ilgili davranlaryla inat kimseler olduklarn ele verdiklerini bilmez, nk kendilerinde sz konusu alkanlklara yol aan nedenlerden habersizdirler. Bu tr irkin davranlarndan tr bir ocuun tekrar tekrar uyarlm olaca, bu
alkanlklarndan el ekememise ocuun dikkafal biri saylaca aktr.
Yeter ki baklarmz biraz keskinlik kazansn, bir insann her hareketinden
kimse farkna varmadan en kapsaml sonular karabileceimiz kukusuzdur. nk bir insann tm varl, ayn zamanda bu kk ayrntlarda sakl
yatar.
Vereceimiz iki rnek, aada szn edeceimiz olaylarn bilincine varlmaynn ve varlmak istemeyiinin ne gibi bir anlam ierdiini bize gsterecektir. Bu anlam da, insan ruhunun bilinci ynetmek, yani ruhsal devinim
asndan gereklilik tayorsa bir eyi bilinli duruma getirmek ya da ilgili
ama iin gerekli grlyorsa bir eyi bilinaltnda tutmak ya da onu bilinsiz
duruma sokmak gibi bir yetenekle donatlm olmasdr.

107/268

Birinci vaka gen bir adamla ilgilidir. Ailenin ilk ocuu olan adam, kz
kardeiyle beraber bymtr. On yandayken annesi lm, o gnden
sonra ocuklarn eitimini zeki, iyi kalpli ve ahlak asndan toz kondurulamayacak baba stlenerek, olandaki hrs duygusunu gelitirmeye ve
kamlamaya zen gstermitir. Olan da hep ilk srada yer almaya alm,
geliimi kusursuz bir seyir izlemi, gerekten de ahlak ve bilim bakmndan
evresinde hep en n planda yer tutmu, kendisini daha kk yata hayatta
nemli bir rol stlenecek gibi eitip yetitiren babas iin byk bir kvan
kayna oluturmutur.
Ne var ki, delikanlnn yaam karsndaki tutumunda ba gsteren kimi
tuhaflklar babasn tasalandrm, babas da bunlar ortadan kaldrmak iin
almaya koyulmutur. Kz kardei, inat bir rakip olarak olann gnn
birinde karsna dikilmitir. Geliimi aabeyi gibi kusursuz bir seyir izleyen
kz, gsz bir kiinin silahlaryla zafere ulamak iin aralksz aba gstermi,
saygnln aabeyinin srtndan arttrmaya bakm, kk evde hayli byk
bir yeri ele geirmiti. Aabey iin kz kardeiyle byle bir sava srdrmek
dorusu gt. Arkadalar baarl almalar karsnda kendisini el stnde
tutuyor, onu sayyor, onun sznden kmyorlar, gelgelelim kz kardeinin
karsnda bakalarna kar o kadar kolay kazand stnlklerin hibirini
elde edemiyordu. Babasnn ok gemeden fark ettii gibi, olan zellikle ergenlik dnemine ayak basar basmaz toplumsal yaam konusunda tuhaf bir
davran sergilemeye balamt; insan arasna karmyor, tandk kimseler
hele yabanclarla bir araya gelmekten nefret ediyor, kzlarla bir tanma sz
konusu oldu mu soluu dpedz kamakta alyordu. Balangta baba bunda
kt bir yan grmemiti; ama sonradan i bym, olann hi evden ayrlmak istemeyecei, akam saatleri dnda gezmeye bile kmayaca kadar
byk boyutlara ulamt. Olan kendisini d dnyadan ylesine soyutlamt ki, bildik tandk kimseleri selamlamak istediini bile artk hissetmez
olmutu. Okuldaki durumuna ve babasna kar davranna ise her zamanki
gibi diyecek yoktu; okuldaki baarlarndan kuku duyulacak gibi deildi.
daha da byyp, olan hibir yere gitmeye yanamaynca, baba hekime
bavurmak zorunda kalmt. Bir, iki konumadan sonra hekimin saptadna
gre, olan kulaklarnn ar derecede kk olduu ve bu yzden kendisine
irkin bir gzle bakld kansndayd. Oysa gerekte byle bir ey asla sz

108/268

konusu deildi. Davran iin ne srd kantlarn geerli saylamayaca


aklannca, bu kez salarnn ve dilerinin de irkinliini belirtmiti, ama
bunun da yine doru bir yan yoktu. uras aka anlalmt ki, olann iini,
alabildiine bir hrs kaplamt. Olan byle bir hrs iinde barndrdn
biliyor ve nedenini biraz babasnn zerine dmesinde, yksek bir mevkiye
ulamas iin kendisini hep almaya zorlamasnda gryordu. Gelecek iin
yapt planlarn banda kendini bilime adamas yer almaktayd. Ne var ki,
buna bal olarak toplumdan kap hemcinslerine srt evirmek gibi bir eilimi
iinde yaatmasa, byle bir plann pek yadrganacak yan yoktu. nsan arasna
karmamak iin ileri srd adeta ocuksu denilebilecek nedenler aklna
nasl gelmiti peki? Nedenler gerekten bir doruluk tasa, delikanlnn belirli
bir ihtiyat ve korkuyla insan iine kmasn hakl gsterebilirdi elbette;
irkinliin, irkin kiiyi bazen g durumlara sokaca kukusuzdu.
lerideki aratrmalar u sonuca varlmasn salamt: Delikanlnn
gzne kestirdii bir ama vard ve bu amac alabildiine bir hrsla izlemekteydi. imdiye kadar hep birinci olmutu ve bundan sonra da yle kalmak
istiyordu. lgili amaca ulaabilmesi iin youn dikkat, aba ve benzeri eitli
olanaklar vard elinde. Besbelli sz konusu olanaklar asla pek yeterli saymam, bunlara ek olarak yaamndan gereksiz grd ne varsa hummal bir
ekilde karp atmaya koyulmutu. Kesinlikle bilinli olarak yle syleyebilirdi kukusuz: Mademki ne kavumak ve kendimi bilimsel almalara adamak istiyorum, her trl toplumsal yaamdan elimi eteimi ekmem gerekiyor. Ama bunu ne sylemi, ne aklndan geirmi, toplumdan uzak kalmas
iin szde irkinlik gibi ufak bir bahane uydurmutu. Bu pek nemli
saylamayacak neden zerinde durmas, gerekte arzulad eye kavuabilmesi bakmndan bir nem tamaktayd. Byk bir cokuyla ortaya yanl
nedenler srmesi, kantlama iinde arla kamas yetecek, bu yoldan gizli
amacn izleme olanana kavuacakt. Oysa birinci olmak iin toplumsal
yaamdan elini eteini ekmek istediini sylese, gizli amacn herkes o saat
grecek ve anlayacakt. Birinci kii roln oynama dncesine iten ie aina
olsa da, ilgili dncenin bilincine vard sylenemezdi. nk izledii ama
iin her eyi gzden karabileceini aklndan geirmemiti. Amac urunda
her eyi feda etmeyi bilinli tasarlam olsa, irkin biri sayldn, dolaysyla
toplum iine kamayacan sylemek hi de kendisine imdiki gveni

109/268

salayamayacakt. Kald ki birinci olmak, dolaysyla insanlarla her trl


ilikiyi gzden karmak istediini hi saklamadan aa vursa, evresindekilere kar gln duruma decek, bundan kendisi de rkecekti.
Byle bir dnce, dnlecek gibi deildir. yle dnceler vardr ki, insan hem bakalarndan, hem de kendisinden gizlemek, karmak ister,
dolaysyla ak seik zihninden geiremez. Hastamzn dncesinin bilinsiz
kalmas da hakl olarak bu nedene dayanmaktadr.
Davrann srdrebilmek iin kendi kendisine aklayamad gerek
nedenleri byle bir kimseye aklamaya kalkmak, kukusuz onun btn ruhsal
mekanizmasn alt st etmek olur. nk byle bir durumda kendisinin o
zamana kadar engellemek zorunda kald ey gereklemi, yani dnlemeyecek, dnebilme yeteneinden yoksun, bilinli duruma gelmesi tm niyetini elmeleyecek bir dnce ak seik bir nitelik kazanr, gn na
kar. Bir kimsenin kendisine ayak ba olan dnceleri bir kenara itip, tutum ve davrann pekitirecek dncelere kaplar amas zerinde biraz
dnrsek, bunun tm insanlara zg bir olay saylacan anlarz. nk insanlarn hepsi genellikle gr ve tutumlarna yarar dokunacak eyleri
dnr. Ksaca bizi yolumuzdan alkoymayacak eyler bilin alannda yer
alr, tutum ve davranmz aklamada bavurduumuz nedenleri zayflatacak eylerse bilinaltn boylar.
rnek olarak vereceimiz ikinci vakada ise gayet yetenekli bir gen sz konusudur. retmen olan babas btn sertliiyle onu hep birinci olmaya zorlamtr. Hastamz da birincilii hi elden brakmam, bulunduu hibir
yerde stnl bakasna kaptrmamtr. Toplum iinde en sevilen kiilerden biridir ve baz dostlar da vardr.
Ne var ki, on sekiz yandayken yaamnda byk bir deiiklik ba gsterir, her eyden elini eteini eker, hibir eyden zevk almaz olur, suratn asar, somurtup durur hep. Bir kimseyle dostluk ilikisi mi kurdu, bu iliki gz
ap kapamadan kopup gider. Davranndan babas dnda kimse memnun
deildir; baba, ocuun kendini soyutlamasna olumlu bir gzle bakar, bylelikle olunun kendini daha sk bir ekilde okumaya vereceini dnr.
Tedavi srasnda hastamz babasnn kendisine hayat zehir ettiinden dert
yanm, zgvenini ve yaama cesaretini yitirdiinden, bundan byle kendisine, yalnzlk iinde her trl nee ve kvantan yoksun bir mr srmek

110/268

kaldndan yaknmt. renim hayatnda elde ettii baarlarn arkas


kesilmi, niversitede snfta kalmt. Anlattna gre, bir gn bir toplantda,
ada edebiyat konusunda pek bir ey bilmedii iin alay konusu yaplm,
bu da kendisindeki deiikliin balang noktas olmutu. Sonradan benzeri
durumlar sk sk yinelenmi, bunun zerine giderek kendini soyutlamaya,
toplumsal ilikilerinden el ekmeye koyulmutu. Bu arada tm
baarszlndan babasnn sulu saylaca dncesi kafasna iyice yerlemi, baba ve oul arasndaki iliki gnden gne ktlemiti.
rnek olarak sunduumuz her iki vaka kimi bakmdan birbirine benzerlik
gstermektedir. lk vakada kz kardeinin engellemesi hastay baarszla
srklemi, ikinci vakada ise bu rol hastann kendisiyle pek geinemedii babas oynamtr. Her iki hasta da bizim genellikle kahramanlk ideali diye
nitelendirdiimiz bir ideali benimsemiti. Her ikisi de kahramanlk sarholuundan yle anszn aylm, kendilerine gelmilerdi ki, her eyden ellerini eteklerini ekseler, Tanrdan baka bir ey istemeyeceklerdi. Ancak ikinci
hastamzn gnn birinde kendi kendine, Bu kahramanlk yaamn bundan
byle srdremeyeceime ve bakalar benden stn saylacana gre, en iyisi, kendimi ekip geriye almam ve tm yaamm kendime zehir etmem, gibi
bir laf ettiine ihtimal vermek, bir yanlgdan baka bir ey olmazd. Babas
kukusuz hakszd davrannda, hastamz kt eitilmiti. Bu kt eitim
zerinde durduu dikkati ekmekteydi. Ama gerekte byle bir dnceyi
savunmasnn, durmadan grd eitimin ktlne yaslanmasnn
nedeni, kendini toplumdan soyutlamasna hakl gzyle bakmak istemesiydi.
Bu yoldan elde ettii bir ey varsa, artk herhangi bir baarszla
uramamas, bana gelenlerin suunu babasnn zerine ykabilmesiydi.
Bylece onurunun ve saygnlnn bir blmn geri kazanabilmiti. Ne de
olsa parlak bir gemii vard; zafer kousunun yarda kesilmesinin tek nedeni,
babasnn kendisini kt eitmesi ve bylece geliimini baltalam olmasyd.
O da u dncenin bilincine varmaktan kendisini esirgemiti: Hayatn
daha bir yaknnda bulunup, birinci olmay artk pek kolay baaramayacama
gre, hayattan elimi eteimi ekmek iin elimden geleni yapmam gerekiyor.
Ne var ki, hi kimse kendi kendine byle bir ey syleyemezdi. Ama yine de
byle bir dnceyi sanki planl bir ekilde gzne kestirmi gibi davranabilir,
babasnn eitim konusunda iledii hatalarla srekli uraarak toplumdan ve

111/268

yaamn kendisini almaya zorlad kararlardan kaabilirdi. Bunun iin yapmas gereken, daha baka kantlara bavurmakt. Oysa yukarda sz edilen
dncenin bilincine varmas, gizli amacn gerekletirmesini engelleyecekti,
dolaysyla sz konusu dncenin bilinsiz kalmas gerekiyordu. Nihayet
kendi kendisine yeteneksiz biri saylacan syleyemezdi, nk parlak bir
gemii vard. Artk eskisi gibi zaferden zafere koamyorsa bundan kendisi
sulu bulunamazd. Derken davranyla, babasndan grd eitimin
ktln kantlayacak bir frsat geirmiti eline. Yani hem yarg, hem davac, hem de sankt; byle bir konumu imdi elden mi karacakt? Ne var ki,
gzden kard bir ey vard, baba kendisinin istedii, yani elindeki
kaldratan yararland srece suluydu.

Dler

Dlere dayanarak bir insann ruhsal yaam konusunda birtakm


sonulara varlabilecei teden beri ileri srlr. Goethenin ada olan
Lichtenberg, bir kimsenin yaratl ve karakterinin o kimsenin sz ve davranlar deil de, dlerinden yola kldnda ok daha iyi anlalabileceini
syler. Bu szlerin biraz abartl olduu kukusuzdur. Bizim grmze gre,
her ruhsal olayn zerine ihtiyatla eilmek ve sz konusu olay ancak daha
baka olaylarla iliki iinde aklamak gerekir; dolaysyla, bir d yorumunun
bize kazandraca bilgiler gerek olaylar tarafndan desteklenmedii srece,
dlerinin yorumundan kalkarak bir insann kiilii konusunda sonular
karmamz doru saylmaz.
Dlerin incelenmesinin ok eski bir gemii vardr. Uygarlmzn geliiminde ve onun keltileri saylan mitlerle destanlarda karlatmz eitli
eler, dler zerinde eskiden daha ok durulduu sansn bizde uyandrmakta, yine eskiden dlere imdikinden ok daha nem verildiini ortaya

112/268

koymaktadr. rnein, dlerin eskiden Yunanistanda oynad o pek byk


rol anmsayalm: ayrca Ciceronun salt dler zerine bir kitap kaleme
aldn ve Tevratta yine eitli dler anlatlp, bunlarn son derece zekice
yorumlandn, ya da bir d salt anlatlmaya grsn, herkesin dn ieriini hemen kavradn dnelim. rnein, kutsal kitaplarda Yusufun
kardelerine anlatt buday demetleriyle ilgili d getirelim aklmza. Nibelungen destanndan, yani bambaka bir kltr evresinde domu bir
yapttan, dlerin bir zamanlar kantlayc bir rol oynad sonucunu
karabiliriz.
Dlerden insan ruhunu tanmada yararlanacamz ipular ele geirmeye
alyorsak, dte doast glerin parman gren d yorumlarnn
izledii dsel dorultudan enikonu uzak bir tutumla bunu yaptmz
sylemek isteriz. Bizim izlediimiz yol, deneyimlerin, deeri kantlanm yoludur yalnzca; dlerden kardmz sonulara da, ancak bu sonular daha
baka alanlarda yapacamz gzlemlerin dorulamas halinde bavuracaz.
Her eye karn, bugne kadar dlere, gelecei renme bakmndan ayr
bir nem verilmesi dikkate deer bir noktadr. Hatta grdkleri dleri
kendilerine klavuz edinecek kadar ileri giden kimselerin varln belirtmek
isteriz. rnein, hastalarmzdan biri tm uralara srt evirerek kendini
borsa oyunlarna vermi ve bu oyunlar oynarken her seferinde grd
dlere tam bir uygunluk iinde davranmtr. Hatta bir dn istedii dorultuda davranmad m, durumun her seferinde aleyhinde sonulandna ilikin
tarihsel denilebilecek bir kant ortaya koymutur.
Burada hastamzn dnde grd eye uyank durumda da srekli
dikkatini ynelttiini, normalde kendisini bir dereceye kadar iyi tand iin
dnde kendi kendisine bir ipucu verdiini dnmek akla yakn grnmektedir. Hastamzn dlerinin etkisiyle bol kazanlara kavutuunu hayli zaman
ileri srebilmesi, ite buradan kaynaklanmaktadr.
Ne var ki, aradan uzunca bir zaman gemi, hastamz bir gn artk dlerine hi kulak asmayacan aklamtr, nk o zamana kadar kazandklarnn tmn yine borsada elden karmtr. Kukusuz dsz de gerekleebilecek bir eydir bu ve bizim bir mucizeye inanmamz salayacak yan
yoktur. nk bir ile youn olarak uraan kimse, geceleri de ayn ile
uramadan rahat edemez. Kimileri bunu hi uyumamak, hep sz konusu i

113/268

zerinde kafa yormakla yapar, kimileri de uyur, ama grdkleri dlerde


soluu hep kurduklar planlarnn kucanda alrlar.
Uyurken dnce dnyamzda pek tuhaf biimlerde olup biten ey, bir
nceki gnden bir sonraki gne bir kprnn kurulmasdr yalnzca. Genellikle bir kimsenin yaam karsndaki tutumunu ve gelecee uzanan kpry
normalde nasl kurmaya alk olduunu bilirsek, dsel kprleri kuruundaki tuhafl da anlayabilir ve bundan birtakm sonular karabiliriz.
Ksaca, dn temelinde kiinin yaam karsndaki tutumu sakl yatar.
Bir ara gen bir kadnn azndan yle bir d dinlemitim: Kadn, ryasnda kocasnn evlenme yldnmlerini unuttuunu grm, kendisine
sitemler yneltmiti. Bu d tek bana kimi eyler anlatr bize. Eer bir evlilikte dte sergilenen durum gerekten ba gsterebiliyorsa, o evlilik birtakm
sorunlar ieriyor ve kadn kendini ihmal edilmi hissediyor demektir. Geri
kadn evlenme yldnmlerinin kendisinin de aklndan ktn belirtmitir;
ama sz konusu gn sonradan anmsayan yine kendisi olmu, kocasna da
kendisi anmsatmt. Yoksa kocasnn bundan haberi olmayacakt.
Dolaysyla, kadn, bir evlilii oluturan taraflardan daha iyisidir. Bir soru
zerine verdii yant, byle bir unutma olaynn gerekte imdiye dek asla
grlmedii yolundadr. Buna gre, dn odak noktasnda gelecek hesabna
duyulan bir korku yer almakta, kadn byle bir durumla gnn birinde
karlaabileceinden tasalanmaktadr. Dolaysyla, dten karabileceimiz
bir sonu, gereklikten yoksun bir nedenle kocasna sulamalar yneltme,
belki gnn birinde bulunaca bir davrantan tr kocasna sitemde bulunma eiliminin kadnn iinde yaamakta olduudur.
Ne var ki, kardmz sonular dorulayp pekitirecek baka kantlar ele
geiremediimiz sre, kesinlikle byledir diye kestirip atamayz. lk ocukluk
izlenimleriyle ilgili bir sorumuz zerine, kadn bize imdiye kadar hi
belleinden kmayan bir olay anlatmtr. yandayken, bir gn teyzesi
kendisine tahtadan oyma bir kak armaan etmi, bu da onu sevince bomu.
Bir ara bir ay kenarnda oynarken, kak suya dm ve akntyla srklenip
gitmi. Buna gnlerce zlp durmu; o kadar zlm ki, evresindekilerin
dikkatini ekmi durum.
Burada dle iliki kurarak unu belirtebiliriz ki, d grd srada
kadn bir zamanlar olduu gibi elinden bir eyin, yani evliliinin kayp

114/268

gidebileceinden korkmaya balamt. Ya kocas evlenme yldnmlerini


unutursa!
Bir baka dte ise kocasnn kendisini yksek bir binann merdivenlerinden kardn grmt kadn. Basamaklar arttka artm, gereinden ok
yksee km olabileceklerini dnr dnmez kadnn ba fena halde
dnmeye balam, derken bir korku nbetine yakalanarak olduu yere ylp
kalmt. Yksekte ba dnen insanlar vardr ve byle bir ba dnmesinde de
kendini aa vuran ey yksek yerde bulunmaktan ok, derinlik korkusudur.
Sz konusu durum ite bu tr kimselerin uyankken de bana gelebilir. kinci
dle birincisi arasnda bir balant kurulup ierdikleri dnce ve duygu
malzemesi bir araya getirilirse, kadnn ok derinlere dme korkusunu yaayan, yani bir felaketin ba gstermesinden tasalanan bir kimse saylaca izlenimine kaplmamak elde deildir. Sz konusu felaketin de nasl bir ey
olduunu sezgisel yoldan karabiliriz: Adamn kendisini artk sevmeyecei
vb. bir durumdur bu. Adam u ya da bu nedenle evlilik iin ie yaramaz bir
duruma gelir ve evlilik yaamnda birtakm aksaklklara yol aarsa ne olacaktr? Bunu umutsuzluktan kaynaklanan birtakm eylemler izleyecek, sonunda
belki kadn olduu yere cansz ylp kalacaktr. Ve evde geen bir olay
srasnda gerekten benzer bir durum yaanmtr.
Bylece dn anlamna biraz daha yaklam olduk. Dnce ve duygu
dnyasnn d srasnda hangi malzemeyle kendini aa vurduu, insann
sorunlarn dte hangi malzemeyle dile getirdii nemsizdir; yeter ki ilgili
malzemeyle ruhundakilere bir davurum salayabilsin. Bir insann yaam
sorunu dte mecaz yoluyla (fazla yksee kma ki, fazla derine dmeyesin!) ele verir kendini. Burada bir dn sanatsal reprodksiyonu olan Goethenin Evlenme arksn anmsayalm. Bir valye evine dnp geldiinde,
atosunu bakmsz durumda bulur. Yorgun argn yataa uzanr ve dnde
kk kk birtakm insanlarn yatan altndan kp geldiini grr; gzlerinin nnde cceler bir dn enlii dzenler. D, tatl bir izlenim brakr
valyenin zerinde. Adeta atoya bir hanm gerektii dncesinin onaylanp
dorulanmasn arzulayarak d grm gibidir. Dte kk bir rneine
tank olduu tren, ok gemeden byk apta gerekleir ve valye kendi
dn enliini yaar.

115/268

Bu d, bizim daha nceden bildiimiz kimi eleri ierir. Herhalde dn


gerisinde ozann kendi evlilik sorunu zerinde kafa yorduu gnlere ilikin bir
anmsama yer almaktadr. D grenin, d glkler nedeniyle yaad durum karsnda nasl bir tutum taknd belli olmakta, ilgili tutum da onun bir
an nce evlenmesini istemektedir. Dte d gren evlilik sorunuyla urayor, ertesi gn de gerekten evlenmesinin en iyi kar yol olaca kararna
varyor.
imdi de 28 yandaki bir adamn dne kulak verelim. Dte bir aa
bir yukar inip kan izgi, bir ate erisi gibi bu insann ruhunu dolduran
devinimi gsteriyor. Yukarya, stnle kavumak urunda harcanan abalarn kaynakland aalk duygusu, dte aka seilmektedir. Adamn
azndan unlar dinliyoruz:
Byk bir kalabalkla bir gezintiye kyorum. Bindiimiz gemi kk bir
ey; dolaysyla bir ara iskelede inip, kentte gecelememiz gerekiyor. Gece
olunca geminin batmakta olduu haberini alyoruz; geziye kanlardan tulumbalarla suyun boaltlp geminin kurtarlmasna yardmc olmas isteniyor.
Birden bagajmn altnda deerli eyalarmn bulunduunu anmsyor, hemen
gemiye seirtiyorum; bakyorum ki herkes tulumbalarn banda. Ama ben bu
ie yan iziyor, bagajlarn yerletirildii salonu aryorum. Bir pencereden srt
antam ekip almay baaryorum derken. Srt antamn yannda bir
kalemtra gzme arpyor, pek ho bir ey; alp cebime atyorum. Gemi
giderek daha ok sulara gmldnden, orada rastladm bir baka
tandkla geminin gizli bir yerinden denize atlyorum. Hemen dibi boyluyorum. Dalgakran fazla yksek olduu iin ileri doru yryor, derken derin ve
dik bir ukurun kenarna geliyorum; iine inmem gerekiyor ukurun. Aa
doru kaymaya brakyorum kendimi gemiden ayrldmzdan bu yana
arkadam grmedim giderek hzlanyor kaymam, bir yere vurup kafam
gzm patlatmaktan korkuyorum. Sonunda ukurun dibine varyor, tam da
bir tandmn nne dyorum. Kendisini pek de tanmyorum dorusu,
yalnzca bir grev srasnda grev ynetim kurulundaki hamaratl ve nezaketiyle zerimde ho bir izlenim brakm genten biri. Sanki gemidekileri
yzst braktm biliyormu gibi, sulamayla karlyor beni: Sen ne aryorsun burada? diyor. Sonra ukurdan kmaya alyorum; drt bir yan sarp
duvarlarla evrilmi ukurun, duvarlardan aa ipler sarkyor. ok ince

116/268

eyler; onlardan yararlanmay gze alamyorum. Trmanp yukar kmaya


uratka ikide bir yine ukurun iinde buluyorum kendimi. En sonunda
yukar ktm, ama u anda nasl olduunu anmsamyorum; bana yle geliyor
ki, dn bu blmn kasten grmyor, adeta sabrszlkla zerinden atlayp
geiyorum. Yukarda uurumun kenarnda bir yol gidiyor; uurumdan bir
korkulukla ayrlm yoldan gelip geenleri gryorum, gler yzle beni
selamlyorlar.
Yaamnda gerilere doru uzandmz zaman, d grenin be yana
kadar ar hastalklardan gz aamadn, be yandan sonra da sk sk hasta
yattn reniyoruz. Salk durumunun bozukluundan tr anne ve babas
zerine titriyor, baka ocuklarla hemen hi bir araya gelemiyor. Beri yandan,
ne zaman bykler arasna karmak istese, ocuklarn her yere burnunu
sokmamas gerektiini, byklerin arasnda ilerinin olmadn syleyen
anne ve babas tarafndan itilip uzaklatrlyor. Dolaysyla, daha kk yata
bakalaryla birlikte yaamann gerektirdii davranlardan habersiz
yaamaya balyor, insanlarla arasnda bu davranlarn renilmesini salayacak ilikileri kurulamyor bir trl. ocukluktaki yaam biiminin dourduu
bir baka sonu da d grenin yat olan arkadalarn geliim asndan bir
hayli geriden izlemesi, onlara ayak uyduramamas oluyor. Dolaysyla,
arkadalarnn kendisine hep aptal gzyle bakmasnn ve ok gemeden
srekli alay konusu edilmesinin alacak yan kalmyor. Bu durum da, kendisine arkada arayp bulmaktan onu alkoyuyor.
Sz geen olaylar sonucunda zaten iinde yaayan alabildiine gl
aalk duygusu doruk noktasna ulayor. yi yrekli olmakla birlikte anszn
kzp parlayan asker bir babayla gsz ve anlaysz, ama son derece zorba bir
anne tarafndan eitiliyor. Her ne kadar anne ve baba ikide bir iyi niyetlerini
belirtmilerse de, hastamzn grd eitimi hayli sert olarak nitelemek yanl saylmaz. Bu eitimde aalama nemli rol oynuyor. Hastamzdan, eski bir
ocukluk ans olarak bellekte kalm ilgin bir olay reniyoruz. Henz
yandayken annesi yarm saat bezelyeler zerinde diz kp oturtmutu
kendisini; nk onun syledii bir eyi yapmaya yanamamt, nedeni de
annesi ok iyi bilmekteydi bu nedeni, nk syledii eyi niin yapmak
istemediini annesine aklamt atl bir adamdan korkmasyd; dolaysyla
annesinin szn dinlememi, ardan almas istenilen bir eyi gidip

117/268

almaktan kanmt. Dorusu evdekilerin, hastamz pek sk dvd


sylenemezdi. Ama bir kez dvecek oldular m, bunu kpekler iin kullanlan
ok srml bir krbala yapmlar, her seferinde de dayaktan sonra onu af dilemek ve bu arada niin dayak yediini kendi azyla sylemek zorunda brakmlard. Yapt edepsizlii ocuk bilmeli, demiti babas hep. Ama bir defasnda hastamz haksz yere dayak yemi, sonradan ne kabahat ilediini syleyememiti; bunun zerine yeniden sopadan geirilmi, yine bir ey syleyememi, yine dvlm, sonunda ancak kafasndan bir su uydurup dayaktan
kurtulabilmiti.
Grlyor ki, daha erken bir dnemde anne ve babayla ocuk arasnda
dmanca bir hava esmeye balamt. ocuun ruhuna reklenen aalk
duygusu ylesine geni boyutlara ulamt ki, ocuk bir stnlk duygusundan dpedz habersiz yaamt. Gerek evde, gerek okuldaki yaam irili
ufakl utanlarn aralksz u uca ulanarak oluturduu bir zinciri andryordu.
En kk bir baar bile ona ok grlmt. On sekiz yana gelmi, okulda
hl kendisiyle glnp elenilen bir kii durumundan kurtulamamt. Hatta
bir defasnda ayn ii retmenlerden biri yapmt; baarsz bir snav
kadn snfta herkesin nnde okumu, arada sert szler syleyerek onunla
alay etmiti.
Bu tr olaylar hastamz giderek daha byk bir soyutlamann kucana itmi, sonunda kendisi de bakalarndan uzak durmak iin elinden geleni yapmaya koyulmutu. Anne ve babasyla arasndaki mcadele, etkili olmasna
karn kendisi iin tehlikeli sonular douracak bir silaha kavumasn
salam, ksacas konumaktan el ekmiti. Bu da, onu evreyle iliki kurmada en nemli aralardan birinden yoksun brakmt. ok gemeden hi
kimseyle konuamaz duruma gelmi, katksz bir yalnzln kucana yuvarlanmt. Kimse kendisini anlamad iin, anne ve babas bata olmak zere
kimseyle konumaya yanamyor, kimse de artk kendisine bir ey sylemiyordu. evresiyle iliki kurmasn salamada bavurulan tm giriimler sonu
vermemiti. Ama sonradan ak ilikileri kurmaya ynelik tm giriimleri de
baarsz kalm, bu da kendisi iin byk bir znt kayna olmutu.
Hastamzn yaam yirmi sekiz yana kadar bylece srp gitmiti.
Ruhunu batan baa kaplayan o gl aalk duygusunun etkisiyle
grlmedik bir hrs, dizginlenemeyen bir saygnlk ve stnlk eilimi

118/268

yakasna yapp bir trl koyvermemi, toplumsallk duygusunu grlmedik


lde zayflatp azaltmt. Ne kadar az konuursa, ruhsal yaam o kadar
alkantl durum alm, gece ve gndz ii her trnden zafer ve baar dleriyle dolup tamaya balamt.
Anlattmz btn bu ruhsal olaylarn izledii devinim izgisini ele veren
d de ite bu dnemde grlmt.
Son olarak Ciceronun szn ettii o en nl kehanet dlerinin birine
ksaca deinelim:
Gnn birinde yol kenarnda tanmad birinin kendi haline braklm
cesedine rastlayarak, bir lye yarar biimde gmlmesini salayan Ozan Simonides, gnlerden bir gn gemiyle bir yolculua kacak olur, ama yapt iyilii unutmayan l, geceleyin dne girer, uyarr kendisini, yolculua
karsa geminin batacan ve leceini syler. Bunun zerine Simonides
vazgeer yolculuktan ve gemi gerekten batar, yolcularn hibiri kurtulamaz.
Bize kadar ulaan bilgilere gre, grlen dn sonradan gereklemesi
yzyllar boyu insanlar iin byk bir heyecan kayna olmu, onlar derinden
etkilemitir.
Bu olay karsndaki dncemizi aa vurmak istersek diyebiliriz ki, bir
kez o dnemde pek sk gemiler batmakta, ikincisi yine o dnemde pek ok insana tasarladklar bir yolculua kmamalar iin dte uyarlar yneltilmekteydi; ilgili dler arasnda da Simonidesin d sonradan gereklemi, bu
zelliinden tr de d unutulmayarak sonraki kuaklara aktarlmt.
Yaradltan gizemli ilikiler arayp bulmaya eilimli insanlarn, bu tr anlatmlara kar byk bir ilgi duymalarnda anlalmayacak bir yan yoktur.
Ancak biz nesnel bir tutumla davranarak, d u ekilde yorumlayabiliriz:
Bizim Ozan Simonides, can korkusundan yolculua kmak iin pek de hevesli
davranmaz. Yolculuk iin karar saati gelip attnda da, iindeki yolculua
kmama eiliminin glenip pekimesini salayacak bir areye bavurur: Bir
zaman yol kenarndan rastlad ly sahneye kararak, yapt iyiliin
karln kendisine detir. Bundan byle yolculua kmamas doaldr. Simonidesin binecei gemi batmasayd, btn bu olaydan belki de dnyann
hi haberi olmayacakt. nk biz, yalnzca bizi tedirginlie srkleyen, yerle
gk arasnda akl ve hayalimizden geirmeyeceimiz kadar ok gizin sakl bulunduu inancn bize vermeye elverili olaylar duyar, iitiriz. D ve gerein

119/268

insann ayn tutumunu yanstmasndan tr, dte rastlanacak kehanet zelliinin akl erdirilemeyecek yan yoktur.
Ancak bizi dndren bir ey varsa, her dn bu kadar kolay anlalamamas, ancak pek az dte bunu baarabilmemizdir. Grdmz d
hemen unutur ya da zerimizde belirli bir izlenim brakmsa, ardnda sakl
yatan anlam karamayz; meer ki, dleri yorumlama tekniini renmi
olalm. Kolay anlalmayan dler iin de yukarda sylediklerimizi tekrarlayarak, dn benzeti [mecaz] ve simge yoluyla bir insann devinim izgisini
yansttn ileri srebiliriz. Bir benzeti bir sorunun zmyle urayor ve
kiiliimiz belirli bir yne doru meylediyorsa, deneyimlerin ortaya koyduu
gibi, bir hz alma gereksinimi duyarz. D de, bir sorunun belirli bir biimde
zm iin gereken heyecan glendirmeye son derece elverilidir. D
grenin dle arasnda byle bir ilikinin var olduunu bilmemesi, durumu
deitirmez. Gereken malzeme ve hza kavumas yeter kendisi iin. Bunlar
ele geirdi mi, d, d grenin dnsel etkinliine damgasn vurur, yani
d grenin devinim izgisini belirler. Bir duman gibidir tpk d, atein
olduu yeri bize gsterir. Hatta deneyimli biri, dumandan yola koyularak
atete yanan odunun cinsi konusunda kimi sonulara varabilir.
zetlersek diyebiliriz ki, d, d grenin kafasnn bir sorunla megul
olduunu, ayrca bu sorun karsnda ne gibi bir tutum takndn ortaya koyar. Dte d grenin evresine kar tutumunu etkileyen toplumsallk duygusu ve gllk eilimi gibi iki etken zellikle rol oynar, en azndan bunlarn
dte hafiften izlerini ele geirmek mmkndr.

Yetenek

Bir insann yaradl konusunda sonular karabilme ve yarglar verebilmemizi salayan olaylardan dnme alanna giren bilme yeteneiyle ilgili bir

120/268

tanesini gzden uzak tuttuk. Bir insann kendisi hakknda dndkleri ve


sylediklerini pek nemsemedik; bunun da nedeni, herkesin yanlabileceine,
bencil ve ahlaksal vb. eitli kar ve dncelerle bakalarna kar kendi ruhsal tablosunda kimi dzeltmelere (rtu) bavurabileceine inanmamzd.
Ama yine de baz dnsel olaylardan ve bunlarn dil araclyla davurumundan snrl lde de olsa baz sonular karabiliriz. Bir kimse zerinde
bir yargya varmak istiyorsak, ilgili kimsenin dnce ve konumalarn da inceleme kapsamna almamz gerekir.
unu belirtelim ki, bir kimsenin genellikle yetenek/eilim szcyle
nitelendirilen usavurum yeteneini saptamada saylamayacak kadar ok gzlem, aratrma ve testlerden yararlanlr. Bunlar zellikle ocuklarla byklerin zeklarn belirlemeye ynelik testlere benzeyen, yetenek testleri denilen
testlerdir. imdiye kadar bu tr testlerin pek baarl sonular verdii sylenemez; nk alnan sonular, retmenlerin testsiz saptadklar sonulardan
hi de farkl deildir. Sz konusu durum her ne kadar deneysel psikolojiyle
uraanlar tarafndan byk bir honutlukla karlanmsa da, aslnda bunun
ortaya koyduu gerek, yetenek testlerinin bir bakma yararszldr. Ayrca,
testlerin uygulanmasna kar aa vurulan bir kayg da dnme ve usavurum yeteneinin ocuklarn tmnde ayn lde gelimemesi, zerlerinde uygulanan testlerden kt sonu alnan kimi ocuklarn aradan birka yl geer
gemez ok gzel bir geliim srecini geride brakmalardr. Testlere kar ileri
srlen bir baka eletiri de, byk kentlerden ya da ok ynl bir yaama
ak belirli evrelerden gelmi ocuklarn salt egzersiz sonucu elde edilen
hazrcevaplklaryla byk bir yetenee sahipmi izlenimi uyandrmalar ve bu
konuda her trl hazrlktan yoksun dier ocuklar glgede brakmalardr.
Genellikle sekiz on yalarndaki burjuva ocuklarnn emekilerin ocuklarndan daha hazrcevap olduu bilinmektedir. Ne var ki, sz konusu durum
burjuva ocuklarnn daha yetenekli saylacan gstermez; bunun nedenini
yalnzca onlarn gemiinde aramak gerekir.
Bylece, yetenek testlerinden fazla bir ey elde edilmi deildir. Kald ki,
Berlin ve Hamburgta alnan hazin sonular ortadadr; ad geen kentlerde
yetenek testinden byk bir baaryla km ocuklarn dikkati ekecek kadar
byk bir blm, ileride kendilerinden beklenen baary gsterememitir.
Bu da, yetenek testiyle ocuun geliim dzeyinin salam bir biimde

121/268

saptanamayacan kantlamaktadr. Oysa bireysel psikoloji yntemiyle


srdrlen aratrmalardan ilgili konuda ok daha gvenilir sonular alabilmekteyiz; nk sz konusu aratrmalar ocuun geliim dzeyini belirlemekle kalmayp, nedenlerini de saptamaya ve gerekirse geliim noksanln
giderecek yollar gstermeye almakta, ayrca ocuun dnme ve usavurum yeteneini ruhsal yaamndan soyutlayarak deil, bu yaamla bir arada
incelemektedir.

7. ERKEK ve KADIN LKS

blm, Kadnlk ve Erkeklik

imdiye kadar sylediklerimizden bir sonu karmak istersek diyebiliriz ki,


ruhsal yaamda egemenliini srdren iki temel ilke vardr; ruhsal olaylar
etkileyen bu ilkeler, yaam koullarn hazrlayp gvence altna alrken, sevgi,
i ve toplumdan oluan ana devi yerine getirirken insann hem

123/268

toplumsallk duygusunu etkin durumda tutmasn, hem de saygnlk eilimini,


gllk ve stnlk isteini doyuma kavuturmasn salamaktadr.
Nasl bir durum ba gsterirse gstersin ruhsal olaylar deerlendirirken
ad geen iki etkenin nicelik ve nitelik bakmndan birbiriyle ilikisini gz
nnde tutmamz, insan ruhunu anlamak istiyorsak bu nicelik ve nitelik
ilikisini hibir zaman bolamamamz gerekiyor. nk ilgili etkenlerin varl
bir insann toplumsal yaam mantna ne lde akl erdirebileceini ve sz
konusu mantn bir zorunluluk olarak karsna karaca iblmne ne
lde uyabileceini belirler.
blm, insan toplumunun ayakta kalabilmesi iin mutlaka gerekli bir
etkendir. Her bireyin toplumda belirli bir yeri doldurmas zorunluluunu
ierir. Bu zorunlulua uymayan bir kimse toplumsal yaamn, ksaca insan
soyunun varln srdrmesini istemiyor demektir; dolaysyla, toplumun bir
yesi olarak oynad rolden el ekip bir oyunbozana dnr. Byle bir davrann hafif ekillerini densizlik, arszlk, burnunun dorultusuna gitme diye
nitelendirir, ar ekillerine ise yoldan kma ve sua ynelme gibi adlar veririz. Toplumsal yaamn gereklerinden kendini uzakta tutmak, bunlarla
uzlamaya yanamak ilgili davranlar olumsuz bir zellikle donatr. Bu
yzden, bir insann deeri, toplumsal iblmnde zerine den yeri ne
lde doldurduuna baklarak belirlenir. Birey toplumsal yaama evet demekle bakalar iin nem kazanr ve insan yaamnn ayakta kalmasn
salayan zincirin binlerce halkasndan birini oluturur; halkalarn saysnda
grlecek fazlaca bir eksiklik durumunda toplumsal yaam ker. Sahip
olduklar yetenekler, bireyin toplumsal ortak retim sreci iindeki yerlerini
belirler. Ne var ki, sz konusu iblmnde de kimi karklklar ba gstermitir; bunun da nedeni gllk eiliminin, bakalar zerinde egemenlik arzusunun ve daha baka ynla yanl davrann iblmnde gerekli dzeye
ulalmasn aksatmas ya da engellemesi, insann deerinin saptanmasnda
doru saylamayacak ilkelerin benimsenmesine yol amas ya da bireylerin
toplum iindeki yerlerini herhangi bir nedenle gerei gibi dolduramamasdr.
Bazen de karlalan sorunlar kimi bireylerin gllk hrsndan ve
agzllnden domu olup, sz konusu bireyler toplumsal yaamn ve
dayanmann bu trlsn kendi bencil karlar urunda nlemeye
almtr. Daha baka baz glkler ise toplumun snfsal dzeninden

124/268

kaynaklanmakta, kiisel g ve ekonomik karlar, iblmn etkileyerek


daha ok g salayan rahat yerlerin toplumdaki belirli gruplarn eline
gemesini salamakta, teki gruplara ise bu gibi yerlerin kaplar kapal tutulmaktadr. Sz konusu olaylarda gllk eiliminin oynad byk rol bilirsek, iblm srecinin neden asla doru drst bir seyir izlemediini anlayabiliriz. Zorbalk dediimiz ey bu konuya srekli el atm, almay
bazlar iin bir ayrcalk, bazlar iinse bir ikence durumuna sokmutur.
Bylesine salksz bir iblmne yol aan bir neden de, insanlarn iki
ayr cinsiyete ait olmalardr. Daha batan beri insanlardan bir blm, yani
kadnlar bedensel zellikleri dolaysyla belirli ilerden uzak tutulmu, belirli
iler de yine bedensel zellikleri bakmndan daha yararl olabilecekleri
dnlerek erkeklere verilmitir. Aslnda bir iblmnn nyarglardan
dpedz uzak bir lte bavurularak yaplmas gerekirdi; savan kzml
iinde yay fazla germekten kanan feministler de bu tr bir iblmnn
temelinde yatan mant benimsemilerdir. Kadnl kadnlndan yoksun
brakmak ya da kadnla erkein kendilerine uygun ilerle doal ilikilerini yok
etmek gibi bir ama, ilgili mantn ok uzanda bulunmaktadr.
nsanln geliim srecinde iblm yle bir biim kazanmtr ki, kadn
normalde erkein grecei ilerden bir blmn stlenmekte, bu da erkein
sahip olduu gc insanla daha yararl alanlarda kullanmasn salamaktadr. gc yararlanlmadan braklmad, ruhsal ve bedensel yetenekler
kt yolda kullanlmad srece, byle bir iblm manta aykr olarak
nitelenemez.

Bugnk Uygarlkta Erkein stnl

Uygarln gllk eilimi dorultusunda gelimesi ve kendilerine ayrcalklar salamak isteyen baz bireylerin ve gruplarn abalar sonucu,

125/268

iblm, zel birtakm yollar izlemek zorunda braklmtr; yle yollar ki,
bugn hl nemini korumakta ve erkee stn deer verilmesinin gnmz
uygarlnn karakteristik bir zelliini oluturmasna yol amaktadr.
Gnmz uygarlnda iblm yle bir nitelik tayor ki, ayrcalkl grup
saylan erkeklere zel birtakm haklar tannyor. Erkekler de ellerindeki ayrcalkl konumdan tr retim srecindeki iblmnde kadnn yerini kendi
ama ve karlar dorultusunda etkileyebiliyor, kadnn iinde yaamas
gereken alan belirliyor, kendi holarna giden yaam biimlerini ele geiriyor,
kadn iin sz konusu olacak yaam biimlerini ise yine kendi karlarn gz
nnde tutarak saptayabiliyor.
Bugne kadarki duruma bir gz attk m, erkein kadna stnlk salamak iin aralksz aba harcadn, dolaysyla erkeklerin sahip olduu ayrcalklardan tr kadnlarda srekli bir honutsuzluun yaandn grrz.
Kadnla erkein ne sk bir bala birbirine bal bulunduu dnlrse, byle
bir gerilimin, bylesine srekli sarsntlarn ruhsal uyumda geni lde
bozukluklara yol amas, sonuta her iki taraf iin de pek tatsz genel bir
havann geliip ortaya kmas doaldr.
Tm kurumlarmz, geleneklerimiz, yasalarmz, trelerimiz erkein ayrcalkl durumunun kantlarn oluturmakta, ilgili duruma uygun bir dorultu
izleyip, bu durum tarafndan ayakta tutulmaktadr. Btn bu saydklarmz,
evlerde ocuklarmzn odalarna kadar sokulmakta, ruhlarn mthi etkilemektedir. Her ne kadar erkek ve kadn ilikisine pek akl erdirebileceini syleyemesek de, ocuklardaki duygu ieriinin alabildiine derinlik tadn
ileri srebiliriz. rnein kzlar gibi giydirilmek istenen bir erkein byle bir
davran fke nbetleriyle karlamas gibi kimi olaylar, erkek ve kadn
ilikilerini aratrma konusu yapmamz iin yeterli bir neden oluturmaktadr.
Bu da, bizim bir baka adan yine gllk eilimini incelememizi
gerektiriyor.
indeki saygnlk eilimi belirli bir dereceye ulat m, erkek ocuu ncelikle drt bir yanda gzne arpan erkek ayrcalklarnn gvenilir yolunu izleyecektir. Gnmzde aile iindeki eitimin gllk isteini, dolaysyla
erkek ayrcalklarna byk deer verme ve bunlar ele geirme eilimini
kamlayp gelitirici nitelik tadna daha nce deinmitik. nk ocuun
evde gcn simgesi olarak karsnda bulduu kii genellikle babadr. Baba,

126/268

belirli zamanlarda evden bilmecemsi ayrllar ve eve dnleriyle olann


dikkatini daha ok zerine eker. Ksa bir sre sonra babasnn evde herkesten
stn bir rol oynadn, evde onun sznn getiini, gerekli kararlar babasnn aldn ve her eyi onun ynettiini anlar ocuk. Evde herkesin babasnn direktiflerine boyun ediine, annesinin ikide bir babasnn adn
azna aldna tank olur. Erkekler, ocuun gzne her bakmdan kadnlardan daha gl ve kudretli grnr. ocuklar vardr, babalarna ylesine
nemli kiiler gzyle bakarlar ki, azndan kan her szn kutsallna inanrlar, ileri srdkleri bir eyin gerekliini kantlamak iin onu babalarndan iittiklerini sylerler. Babann nfuzunun kendini pek ak seik belli
etmedii durumlarda bile, olanlarn babalarnn stnl izlenimine
kapldklar grlr, nk ailenin btn ykn baba srtnda tayor gibidir;
oysa gerekte yalnzca iblm babaya glerini anneden daha iyi deerlendirme olana salar.
Erkein toplumdaki egemen konumunun tarihsel kkeni konusunda unu
belirtelim ki, sz konusu egemenlik doal bir hak gibi kendini aa vurmu
deildir. Erkein egemenliini gvence altna almak iin ynla yasann
karlmasnn gerekmesi bir kez bunu kantlamaktadr. Ayn zamanda sz konusu yasalarn kantlad bir baka ey de, erkek egemenliinin yasalarla
saptanmasndan nce erkek ayrcalnn pek salam temellere dayanmad
baka dnemlerin yaanm olmasdr. Tarihte byle bir dnemin yaand
gerekten de belirlenmitir. Anne hukukunun sznn getii ve hayatta
balca rol kadnn oynad bir dnemdi bu. Anne hukuku, hi deilse
kabiledeki btn erkeklerin kendisine kar bir ykmllk stlendii ocukla
ilgili olarak byle bir konumu elinde bulundurmutu. Bugn bile baz gelenek
ve grenekler rnein ocuun her erkee amca demeye altrlmas bunu
gsteriyor. Ancak zorlu bir savamn sonundadr ki, anne hukukundan baba
hukukuna geilmitir. Byle bir savamn da gereklemesi, doann kendisine verdiini ileri srmekten holand ayrcalklara erkein hi de batan
beri sahip olmadn, bunlar ele geirebilmek iin savamak zorunda
kaldn ortaya koymaktadr. lgili savatan erkein zaferle kmas, kadnn
boyunduruk altna alnmas anlamn tamtr; sz konusu ama urunda
karlan yasalar, bunun doruluunu inandrc biimde kantlamaktadr.

127/268

Demek oluyor ki, erkein toplumdaki egemen durumu hi de doadan


kaynaklanmamaktadr. Eldeki baz bilgilerden anlaldna gre, ancak
komu kabilelerle srp giden savalar srasnda byle bir egemenlie
gereksinim duyulmu, ilgili savalarda nemli bir rol stlenen erkek bu rolden
yararlanarak toplumda nderlii eline almtr. Byle bir geliime paralel
olarak da zel mlkiyet ve miras hukukunda baz deiikliklerin gerekletii
grlyor; bu deiiklikler, mirasa konabilecei ve zel mlkiyet sahibi
olabilecei ilkelerini getirerek, erkein toplum iinde egemenliinin temelini
oluturuyor.
Bu konuda bilgi sahibi olmak iin yeni yetien bir ocuun kitaplar okumas gereksizdir. Yukarda anlatlanlar hi bilmese de, erkein yasalarca
kayrlnn sonularn gnlk yaamda grr, kadn ile erkek arasnda
eitlii salamak isteyen anne ve babalarn, gemiten gnmze aktarlagelmi ayrcalklardan el ekmeye hazr olmasna karn sezip hisseder bunu.
Ev ilerini gren annenin baba gibi ayn haklarla donatlm biri saylabileceini ocuun kafasna sokmak hayli gtr. Gzlerini dnyaya at ilk
gnden balayarak nereye baksa babasnn egemenliini grmenin bir olan
iin ne anlama geleceini dnelim bir. Olan ocuklar henz doar domaz
kz ocuklarndan ok daha byk bir kvanla karlanr ve prensler gibi
bara baslr. Anne ve babalarn, doacak ocuklarnn daha ok erkek olmasn istedikleri herkes tarafndan bilinen ve pek sk karlalan bir durumdur. Olan ocuu, bir erkek evlat olarak nasl el stnde tutulduunu her
admda grp hisseder. Kendisine sylenen ve bazen de kendisinin kulak misafiri olduu eitli szlerden erkeklerin toplumdaki rolnn kadnlarnkinden
daha byk nem tad sonucunu karr. Erkeklik ilkesinin stnln
ocuun gzleri nne seren bir baka durum da, evde kadnlarn pek fazla
nemsenmeyen ilerde almas ve nihayet evredeki kadnlarn her zaman
erkeklerle eit haklara sahip olduklar kansn hi de ilerinde tamamasdr.
Kadnlar genellikle, yaamda pek deerli bir gzle baklmayan ikinci derecede
bir rol stlenirler. Her evlilikten nce aslnda kadnn erkee sormas gereken ok nemli bir soru vardr: Uygarln o stn erkeklik ilkesi karsndaki,
zellikle aile konusundaki tutumun nedir? Soru, ounlukla yaam boyu bir
karara balanmadan kalr. Bunun da sonucu, bazen kadnn erkekle eit haklara sahip olmak iin byk bir aba harcamas, bazen de eitli derecelerde

128/268

bir teslimiyettir. Taraflardan dieri erkek, yani baba ise ocukluunda erkein
kadndan daha byk bir rol stlenmesi gerektii inanc iinde yetiir, bu inan da kendisini bir ykmllk duygusuyla donatr, yaamn ve toplumun
karsna kard sorunlar her zaman erkek ayrcal dorultusunda
zmler.
Bu koullardan kaynaklanan btn durumlar ocuk da ailesiyle birlikte
yaar. Bylelikle kadn zerinde ynla bilgi ve gr edinir, hepsinde de
kadn pek parlak denilemeyecek bir yer igal eder. Dolaysyla, ocuun ruhsal
geliimi erkeksi karakter kazanr. Gllk eiliminde varlmaya deer
grd ama, neredeyse tmyle erkeksi zellikler ve tavrlardr. Sz edilen
g ilikilerinden bir tr erkeksi erdem doup kar, erkeksi erdemin kendisi
de tmyle byle bir kkene dayanr. Baz karakter zelliklerine erkeksi,
bazlarna da kadns damgas vurulur; oysa byle bir deerlendirmeyi hakl
gsterecek temel gerekler ortada yoktur. Diyelim ki erkeklerle kzlarn ruh
durumlarn karlatrdk da, byle bir snflandrmay dorulayacak kimi
ipular ele geirdik, bunlarn doal gerekler saylacan syleyemeyiz.
nk sz konusu ipularn bize kazandran incelemeleri belirli bir ereve
dna kamayan, yaam planlar ve yaamda izleyecekleri ana dorultular
tek yanl g yarglaryla belirlenmi olan insanlar zerinde yaparz. G
ilikileri, bu insanlarn ellerine, geliimlerini gerekletirecekleri alan zorunlu
olarak tututurmutur bir kez. Dolaysyla, erkek ve kadnn karakter zellikleri diye bir ayrma gitmek hakl bir temelden yoksundur. Gerek kadnsal,
gerek erkeksel karakter zelliklerinin de glln gereklerine nasl cevap
verebildiini, itaat ve boyun eme gibi kadnsal arelerden yararlanlarak da
bakalarnn nasl egemenlik altna alnabileceini greceiz. Uysal bir ocukla
sz dinlemeyen bir ocuu ele alalm rnein ve her ikisi de gllk eilimiyle donatlm olsun; bu durumda uysal ocuk, uysallndan salayaca
yararlarla sz dinlemeyen ocuktan daha ileri bir noktaya ulaabilecektir. Bir
insann ruhsal yaamn anlamamz sklkla zorlatran bir etken, gllk
amacna ulaabilmek iin insann birbirinden alabildiine deiik karakter
zellikleri edinmesidir.
Erkek ocuu byd m, erkekliinin nemi neredeyse bir grev olarak
yklenir srtna. indeki hrs, gllk ve stnlk eilimi tmyle birbirine
balanr, adeta erkeklik ykmllyle zdeleir. G peinde koan

129/268

ocuklarn ou salt erkekliklerinin bilinciyle yetinmez, ayn zamanda erkek


olduklarn, dolaysyla birtakm ayrcalklara sahip olmalar gerektiini
evrelerine gstermek ve kantlamak ister, bunu da bir yandan bakalarndan
hep ne gemeye alp erkeksi karakter zelliklerini abartarak, beri yandan
despot kimseler gibi davranp evrelerindeki kadnlar karsnda stnlklerini sergileyerek yaparlar, grdkleri direncin bykl orannda da sergileme ii gl bir nitelik tar. Btn bunlar iin de izledikleri yol ya inatlk, ya lgnca fke nbetlerine kaplmak ya da sinsi bir kurnazla
bavurmaktr.
Bugn insann deeri ayrcalkl erkek idealine gre belirlendiinden, ilgili
ltn olan ocuklarnn da hep karsna karlmasnda ve nihayet
bunlarn kendilerini sz konusu lte vurmaya almasnda, izledikleri
yaam yolunun her zaman erkeksi saylp saylmayacan, yeterince bir
erkeklie kavuup kavumadklarn srekli gzlemleyip saptamak istemelerinde alacak yan yoktur. Bugn, erkeksi denilince insanlarn kafasnda ne
tr armlarn uyand bilinmektedir. Her eyden nce katksz bir bencillik, ak duygusunun doyuma kavuturulmas, ksaca stnle eriip
bakalarndan ne gemek anlamna gelir, ilgili szck; btn bunlar da
yreklilik, gurur, kadnlar zerinde her trlsnden zafer kazanma, mevki,
paye ve ad sahibi olma, kadnsal duygulara kar kendini duyarszlatrma gibi
szmona aktif karakter zelliklerinden yararlanarak ele geirmek, yine ilgili
szcn anlam kapsam iinde yer alr. Kiisel stnlk uruna srekli bir
boumadr erkeksilik, nk stn olmaya da erkeksi bir gzle baklr.
Dolaysyla erkek ocuu zamanla yle karakter zellikleri kazanr ki,
bunlar iin gerekli modelleri yalnzca byklerde, zellikle babasnda ele
geirir. Nereye baklsa, yapay yoldan retilen bu byklk hezeyannn izlerini
grmek mmkndr. Erkek ocuu, daha erken dnemde yanl bir davran
izleyerek ar lde g ve ayrcala kavumaya itilir. Bunlar kendisi iin
erkeklik anlamn tar. Byle bir erkeklik de, olumsuz koullarda, herkese
bilinen kabalk ve zorbala dnr.
Erkek olmann salad ok ynl yararlar, erkek ocuklar iin byk bir
ayart kaynadr. Kzlarn da yaamlarnn ana dorultusu olarak ilerinde
erkeksi bir ideal tamalar bizi artmamaldr; kz ocuklarnda byle bir
ideal
ya
gereklemeden
kalan
bir
zlem,
ya
davranlarn

130/268

deerlendirilmesinde bavurulan bir lt, ya da bir davran biimi olarak


aa vurur kendini. lerindeki nne geilmez bir drtye uyarak, vcut
yaps bakmndan daha ok erkek ocuklarna yakacak oyunlar oynamay ve
iler yapmay yeleyen kzlar bu gruba sokabiliriz. Bylesi kzlar, rnein trmanmadk aa brakmaz, erkeklerin arasnda zaman geirmekten holanr,
kadnlarn yapt btn ilere yzkaras olarak bakar, bunlardan hibirine el
srmek istemezler. Genellikle erkekler gibi davranmak haz verir, doyuma
kavuturur onlar. Btn bunlar, uygarlmzda erkekliin kadnla ye
tutulduu gereinden yola koyularak anlayabiliriz. stn bir konumu ele
geirmek uruna boumann, stnle kavumak iin almann geree ve
yaamda izlenecek tutuma kadar uzanamayp salt grnle snrl kaldn
ak seik gzlemleyebilmekteyiz.

Kadnn Yetersizliine likin nyarg

Toplumdaki egemen konumuna hakllk kazandrmak iin, ilgili konumun


kendisine doa tarafndan balandn ileri srmesinin yan sra erkein
bavurduu bir baka kant da kadnn yetersiz bir yaratk saylacadr.
Kadnn yetersizlii gr o kadar yaygndr ki, sanki btn insanlar byle
bir gr benimsemitir. Buna paralel olarak, erkekte hep bir tedirginlik
aa vurur kendini; yle bir tedirginlik ki, anne hukukuna kar srdrd
sava dneminden, kadnn erkek iin gerekten tedirgin edici bir e
oluturduu adan kald sylenebilir. nk tarih ve edebiyat kitaplarnda
her an buna ilikin ipularna rastlamaktayz. rnein bir Romal yazar Mulier est hominis confusio der. Birok ruhaniler meclisinde kadnn bir ruhu bulunup bulunmad hararetle tartlm, ksaca bir insan saylp saylmayaca
konusunda eitli bilginlerce eitli yazlar kaleme alnmtr. Yzyllar boyunca etkinliini srdren cad hezeyan ve cadlarn atete yaklmas, bu

131/268

sorunla ilgili olarak bir zamanlar iine dlen yanlglar, o mthi bocalamalar ve aknl hazin ekilde belgelemektedir. Kadn, sk sk btn bela ve
musibetlerin nedeni olarak gsterilir. rnein, Tevratta insanlarn cennetten
kovulmalarna yol at anlatlr. Homerosun liadasnda ise bir yn ulusu
felaketin kucana bir tek kadnn srkledii hikye edilir. Her an destan
ve masallarnda kadnn ahlaksal yetersizliine, rezilliine, hainliine, iki
yzllne, bir kararda durmayna ve gvenilemeyecek karakterine
deinildii grlr. Hatta Kadnlara zg bir hafifmereplik deyimi yasalarda bile yer almtr. Ve yine kadn, beceriklilii ve alma yetenei
bakmndan aalanmalara konu edilir. Her ulusun anekdotlarnda, ataszlerinde ve nktelerinde yukardan baklarak yerilir kadn, geimsiz, titiz, ku
beyinli ve aptal (sa uzun, akl ksa!) diye gsterilir. Btn bir zek gc seferber edilerek kadnn yetersizlii kantlanmaya allr. rnein Strindberg,
Moebius, Schopenhauer, Weininger gibi yazarlar, kadn karsnda byle bir
tutum sergiler. stelik bu kiilere azmsanmayacak sayda kadnn da katld
grlr; ilgili kadnlar, boyunlarn bkerek durumu kabullenip kadnn
yetersizlii ve onun yaamda ancak ikincil derecede bir rol stlenebilecei
grn paylar. Kadnlara alma hayatnda denen cret de, erkeklere
denen cretten ok daha dk tutulmakta, bu da yine kadnn pek nemsenmediini aa vurmaktadr.
Yetenek testi sonular karlatrlarak, rnein matematik gibi baz derslerde erkeklerin, dil gibi baz derslerde ise kzlarn daha yetenekli saylaca
gerekten saptanmtr. Erkek olarak ileride tutacaklar ie kendilerini hazrlayacak dersleri erkekler kzlardan daha iyi baarabilmektedir. Ne var ki bu,
erkeklerin kzlardan genellikle daha yetenekli saylacann ancak szde bir
kantdr. Kzlarn durumu dikkatle incelendi mi, kadnlarn erkeklerden daha
az yetenekli olduu savnn bir masaldan, gerekmi izlenimini veren bir uydurmacadan baka nitelik tamad grlecektir.
Kzlar, Tanrnn her gn adm banda ve alabildiine deiik ekillerde
olanlardan daha az yetenekli saylacaklarn, olanlara gre daha hafif, daha
nemsiz ilere yatkn olduklarn iitip dururlar. ocukluundan kaynaklanan
bir gszlkle sz konusu yarglara ne lde doru bir gzle bakacan bilemeyen bir kzn kadnsal yetersizlii kadnlarn deimez yazgs gibi greceini ve sonunda kendi yeteneksizliine gerekten inanacan anlamak zor

132/268

deildir. Dolaysyla, daha batan gzleri ylar kzlarn, kadnn toplumsal


konumuna ilikin sorunlarla karlamak istemez pek ya da bunlara gereken
ilgiyi gsteremez, byle bir ilgi besliyorsa onu kaybeder, gelecekteki yaam
iin edinmesi gereken i ve d hazrlktan yoksun kalr.
Buradan anlald zere, kadn yetersizlii iin ileri srlen kantlar ancak szde bir doruluu ierir. Byle bir yanlgnn da iki nedeni vardr. Birincisi, ou kez tek yanl ve salt bencil dncelere dayanlarak, insann hl
ticari alanda elde edecei baarlara gre deerlendirilmesidir; ticari adan
da hareket edilince, i gcyle ruhsal geliim arasndaki iliki pek incelenip
aratrlmaz. Oysa sorunun gereince zerinde duruldu mu, kadnn erkekten
daha az bir i gcne sahip olduu yanlgsnn domasna pek byk katkda
bulunan teki temel neden de ele geirilecektir. ocukluundan balayarak
btn dnyann, kzlara belirli bir nyargy benimsetmeye alt, byle bir
nyargnn da kzlarn kendi deerlerine olan inancn ve kendi zgvenlerini
sarsmaktan, doru drst iler becerebilme umutlarn ykmaktan baka eye
yaramad gzden karlr ounlukla. Hayatta kadnlarn nasl ikinci derecede rol oynamakla ykml klndn gren bir kzn cesaretini yitirip,
kendisini bekleyen ilere pek istenildii gibi el atamayaca, yaamn karsna
karaca devlerden korkup soluu kamakta alaca doal, bunun da kendisini ie yaramaz bir duruma sokaca kukusuzdur. Bir kimsenin karsna
geip, ona genellikle paylalan yanl bir gre kar bir sayg duygusu
alamaya alr ve bir baltaya sap olaca konusundaki tm umudunu ykp
cesaretini krarsak, onun ileride bir varlk gsteremediini sezdik mi yetersizlii konusundaki dncemizde hakl saylacamz syleyemeyiz. Bu durumda btn tersliin bizim bamzn altndan ktn itiraf etmemiz gerekir.
Yani uygarlmzda bir kzn zgvenini ve cesaretini yitirmemesi kolay
deildir. Kald ki, ilgili testlerden alnan dikkate deer bir sonu 14-18 yalar
arasndaki kzlarn oluturduu bir grubun, erkekler de dahil btn dier ya
gruplarndan stn bir yetenee sahip olduunu kantlamtr. Aratrmalara
gre, sz konusu gruptaki kzlar, kadnn, yani annenin de serbest meslek
sahibi olduu ya da yalnzca annenin byle bir meslekte alt ailelerden
geliyordu. Buradan da anlalmaktayd ki, ilgili kzlar kadnn alma
yetersizliine ilikin nyargyla karlamadklar ya da ok az karlatklar
evlerde yetimi, zellikle annelerinin kendi becerisiyle neler baardn

133/268

gzleriyle grmlerdi. Dolaysyla, geliimleri ok daha zgr ve bamsz bir


yol izleyebilmi, yukarda sz edilen nyargnn douraca tm engelleme ve
tutukluluklardan uzak kalmlard.
lgili nyargnn temelsizliini gsteren bir baka kant da, edebiyatn, sanatn, tekniin ve tbbn birbirinden alabildiine deiik dallarnda stn
baarlara ulam, erkeklerinkine tmyle edeer almalar ortaya koyabilmi kadnlarn sayca hi de az olmaydr. Bir yandan, parlak hibir baar
elde edemeyerek ileri derecede bir yetersizlii sergileyen erkeklerin says o
kadar kabarktr ki, buradan kadnlarn yetersizlii iin ileri srlenler kadar
ok kant ele geirip, kukusuz ayn haksz davrana bavurarak erkein
yetersizlii nyargsna varabiliriz.
Ciddi sonulara yol aan bir durum da kadnn yetersizlii nyargsnn
kavramlarda kendine zg bir ikili blnmeye yol a, bir yandan erkeksi,
deerli, gl, muzaffer; te yandan kadns, uysal, boyun een, ikinci derecede rol oynayan, gibi szlere yer verilmesidir. Bu dn biimi insanlarn
kafasnda ylesine derinlere kk salm bulunuyor ki, uygarlmzda mkemmel saylan her eye erkeksi gzyle baklyor, pek deer tamayp yadsnan
eylerse kadnlara mal edilmeye allyor. Bilindii zere yle erkekler vardr
ki, kendilerine yaplacak en byk aalama kadns bir karakter tadklarn
sylemektir; oysa kzlar, erkeksilie hi de sakncal gzyle bakmazlar.
Kadn anmsatan her eye daima bir yetersizlik yaftas yaptrlr.
Byle bir nyargy ou kez alabildiine bir ak seiklikle hakl gsteren
durumlarn, yakndan bakldnda engellenmi bir ruhsal geliimin
sonularndan baka eyler saylamayaca grlr. Bunlar sylemekle, her
ocuu yetenekli diye nitelendirip elinden olaanst derecede i gelen bir
insan yapabileceimizi ileri srmek istiyor deiliz; ama her ocuu genellikle
yeteneksiz denilen bir insana dntrebileceimizi syleyebiliriz. Ne var ki,
biz imdiye kadar asla byle bir yola bavurmadk; ama baz kimselerin bu
iin stesinden geldiini biliyoruz. Gnmzde erkeklerden ok kzlarn byle
bir akbetle karlatn rahatlkla dnebiliriz. almalarmz srasnda,
yeteneksiz denilen ocuklar sk sk grp inceleme frsatn bulduk;
bazlarnda gn gelip ylesine byk bir yetenekle karlatk ki, sanki
yeteneksiz ocuklar zamanla yetenekli ocuklara dnmt.

134/268

Kadn Rolnden Ka

Erkein n plana kmas kadnn ruhsal geliimini nemli lde aksatm, iinde kadn olarak stlenmesi gereken role kar neredeyse genel bir
honutsuzluun domasna yol amtr. Kendi konumlar dolaysyla gl
bir aalk duygusuna kaplan btn insanlar gibi kadnn da ruhsal yaam
ayn yolu izler, ayn koullar altnda devinir. Buna, kadnn ruhsal geliimini
gletirici bir e olarak, szde doal nitelikteki yetersizlik nyargs gelip
katlr. Ama yine de ok sayda kz biraz olsun duruma kar koyabiliyorsa,
bunu karakter yaplarna, zeklarna ve ellerindeki birtakm ayrcalklara
borludur; sz konusu ayrcalklar da, nasl bir hatal admn, hemen peinden
baka hatal admlar srkleyip getireceini ortaya koymaktadr yalnzca.
Kollanp gzetilmelerden, lksten ve komplimanlardan oluan bu ayrcalklar
hi deilse kadnn toplumda yelendii gibi bir grnm tamakta, kadna
kar byk bir sayg beslendii izlenimini uyandrmaktadr. Kadn idealize
etmelerin de bu konuda rol oynadn belirtmek isteriz; byle bir yola bavurulmasnn da amac, gerekte erkein karlarna uygun bir kadn idealini yaratp ortaya koymaktr. Bir ara bir kadnn azndan ok yerinde olan u sz
iitmitim: Kadnn erdemi, erkeklerin gzel bir uydurmasdr.
Kadn rolne kar mcadelede genellikle kadnlar iki tipe ayrabiliriz.
Birinci tiptekilere daha nce deinmitik. Geliimleri aktif ve erkeksi bir
dorultu izleyen kimselerdir bunlar. Son derece enerjik ve haristirler, altn
madalya iin savarlar. Erkek kardelerini ve erkek arkadalarn ap
gemeye bakar, daha ok erkekler iin ngrlm uralara ynelir, her trl
sporu yaparlar vb. ounlukla sevgi ve evlilik ilikisi kurmaya yanamazlar.
Diyelim byle bir iliki kurulup kt ortaya, karsndakine herhangi bir
ekilde stn olmaya, karsndakine sz geirmeye alarak bunu hemen
yine ykmann yolunu ararlar.
Ev ilerinin her trlsnden alabildiine nefret eder, ilgili duygularn ya
dorudan aa vurur, ya dolayl bir yol izleyip ev ilerine kar asla yetenekli
saylmayacaklarn syleyerek yapar, hatta bazen bunu aka kantlamaya
kalkarlar.

135/268

Bunlar, erkeksi bir davrana bavurarak yazglarn dzeltmeye alan


kimselerdir. Kadn rolne kar kendilerini savunmalar, varlklarnn temel
zelliidir. Bazen bylelerini nitelemek iin erdii deyimi kullanlr. Gelgelelim, sakat bir gre dayanr bu deyim; nk ou kimse sanr ki, sz konusu
kzlarda doutan erkeksi bir yan, erkeksi bir z vardr da, kendilerini sergiledikleri tutumu taknmaya zorlamaktadr. Ne var ki, uygarlk tarihinin gsterdiine gre, kadnn bask altnda tutulmas, kadnn davranna
gnmzde getirilen kstlama ve snrlamalar dayanlacak gibi olmayp, insan bakaldrmaya zorlayacak niteliktedir. Eer kadn erkeksi saylan bir
davrana bavuruyorsa, nedeni dnyada diki tutturabilmesi iin iki olanan
varldr ki, bunlardan biri kadnn, tekisi erkein ideal yoludur. Dolaysyla,
kadn rolnden her sap erkeksi, erkek rolnden her sap ister istemez
kadns bir izlenim uyandracaktr. Ne var ki, sz konusu duruma yol aan
neden gizemli zlerin kadn ve erkekte rol oynamas deil, meknsal ve ruhsal
bakmdan baka trlsnn dnlemeyeceidir. Dolaysyla, kzlarn ruhsal
geliiminin ne glkler altnda gerekletiini her zaman gz nnde tutmamz gerekir; yle ki, erkekle eitlii benimsenmedii sre, yaamla, uygarlmzn gerekleriyle ve toplu yaam biimleriyle eksiksiz bir uzlamay
kadndan beklememiz bouna zahmettir.
Bir tr tevekkl ve teslimiyetle yaamlarn srdren ve inanlmayacak
derecede byk bir uyum, itaat ve alakgnlllk sergileyen kadnlar ise,
ikinci tipte yer alr. Byle kadnlar her duruma uyum salar, hangi i olursa el
atar, ama ylesine beceriksizlik gsterir ve ylesine dar grl davranrlar ki,
hibir eyi doru drst yapp karamaz, insan iyi niyetlerinden kukuya
drrler. Bazen de sinirsel birtakm bozukluklar gsterir, gszlklerini bu
yoldan gerei gibi sergiler, dikkate alnmak istediklerini aa vururlar. Beri
yandan, kendini byle zora komann, bylesine bir despotlua konu olmann
nasl bir sinirsel hastalkla cezalandrldn ve toplumsal yaam iin insann
nasl ie yaramaz duruma sokulduunu ortaya koyarlar. Bu tiptekiler,
dnyann en iyi insanlardr; ama toplumun beklentilerine bir trl yant
veremez, evrelerinin honutluunu srekli ellerinde tutamazlar. Boyun
emelerinin, alakgnlllklerinin ve kendi davranlarna getirdikleri kstlamalarn temelinde, ilk tipteki kadnlarda grdmz ayn bakaldr sakl

136/268

yatar; yle bir bakaldr ki, ne zevksiz yaam sz azlarndan ak seik


dklr gibidir.
Kadn roln yadsmamalarna karn, yetersiz yaratklar kimliiyle
yaamda ikinci derecede bir rol oynamaya mahkm edildiklerinin kahredici
bilincini ilerinde tayan kadnlarsa, bir nc tip oluturur. Bunlar,
kadnn yetersizliine ve ancak erkeklerin elinden iyi iler kabileceine
yrekten inanmlardr. Dolaysyla, kendileri de erkeklerin toplum iindeki
ayrcalkl durumunu savunurlar hep. Bylelikle baarl iler grme
yeteneini yalnzca erkekte bulan ve onun toplumda ayrcalkl bir yer igal etmesini isteyen seslerin oluturduu koroya g katarlar. Kendi gszlk duygularn ylesine belirgin aa vururlar ki, adeta karlnda evresindekilerce takdir edilmeyi bekler ve desteklenmeyi umar gibidirler. Ne var ki,
bu da teden beri hazrlanan bir bakaldrnn patlak vermesinden baka bir
ey deildir; bakaldr, ounlukla kadnn evliliin devlerini srekli
kocasnn zerine ykmas, bunlarn stesinden ancak bir erkein gelebileceini aka itiraf etmesiyle belli eder kendini.
Eitim gibi yaamn en nemli, ayn zamanda en etin devlerinden birinin, kadnn yetersizlii nyargsna karn, pek byk blmyle yine kadnlarn eline brakldn dnrsek, bu tipteki kadnn eitici kimliiyle
nasl bir davran sergileyeceine bir gz atmak yerinde olacaktr. Bu arada,
tipler arasnda saptadmz ayrmlar biraz daha geniletebileceiz. Yaam
karsndaki erkeksi tutumuyla ilk tipteki kadnlar, ocuklarn eitirken astklar astk, kestikleri kestik bir davrana bavuracak, barp aracak, ocuklarn srekli cezalandrp onlar ar bir bask altna almaya alacak, ocuklar da doal olarak bu baskdan kendilerini kurtarmaya bakacaktr. Byle bir
eitimle olumlu koullarda elde edilecek baar, hayvanlar zerinde uygulanacak bir eitimin salayaca baardan ileri gemeyecek, en kk bir deer
tamayacaktr. Byle bir eitime konu edilen ocuklar, genellikle annelerine
eitici yeteneinden yoksun kimseler gzyle bakarlar. Eitim urunda koparlan o byk frtna ocuklar olduka olumsuz ynde etkiler, kzlar annelerine yknmek gibi bir tehlikeyle kar karya brakrken, erkeklerin
yreini korkuyla doldurup, gelecekteki yaamlar konusunda kendilerini tasalara srkler. Byle bir annenin basks altnda yetimi ocuklarn dikkati
ekecek kadar byk bir ounluu, ileride kadn grdler mi yollarn

137/268

deitirir; sanki kadnlara kar ilerine nefret duygusu ekilmitir de, onlara
kar bundan byle en kk bir gven duymazlar. Bylece erkeklerle kadnlarn aras alr, iki taraf srekli uzaklar birbirinden, sonunda ak seik bir
hastalk tablosu ortaya kar; gelgelelim byle bir durumda bile erkeklik ve
kadnsallk esinin ilgili kiilerde gerei gibi bir dalm gstermediini ileri
srme samalnda bulunacak kiiler vardr.
teki iki tiptekiler de, eiticilik asndan baarsz ve ksr kimselerdir.
Kimi kararsz ve kukucu bir davran sergiler, kendilerindeki zgvenin
yetersizliini hemen fark eden ocuklarna szlerini dinletemez olurlar. Anne,
eitsel giriim ve abalarn aralksz tekrarlar, durmadan uyarr ocuklar,
yaptklarn babalarna sylemekle ocuklarn gzlerini korkutur. Ne var ki,
ocuklar eitecek bir erkei arayan davranlaryla eitsel abalarnn olumlu
sonuca ulaacana inanmadklarn ele verirler. Bylece eitim konusunda da
gzleri hep geriye ekilmededir; sanki yalnzca erkein elinden i gelecei,
dolaysyla eitim sorununda da mutlaka bir erkein gerektii yolunda kafalarnda yaattklar dnceye pratikte hakllk kazandrmay kendilerine
dev edinmilerdir. Bazlar da hibir eyin hakkndan gelemeyecekleri duygusuyla herhangi bir eitim iini stlenmekten kaar, byle bir sorumluluu
kocalarnn, mrebbiyelerin ya da daha baka kiilerin zerine ykarlar.
Kadn roln stlenmekten duyulan honutsuzluk, baz yce nedenlerle
rnein bir manastra kapanarak ya da evlilie kaplar kapayan bir ite
alarak yaamdan elini eteini eken kzlarda daha belirgin olarak aa vurur kendini. Byleleri de, kadn rolyle uzlaamadklar iin ilerideki asl
devlerinin gerektirdii hazrlklar yapmaya yanamayan kadnlar arasnda
yer alr. Beri yandan, ok gemeden kendilerine bir i edinmeye bakan kzlarn
bu davranlarnn nedeni de, alma hayatnn salayaca bamszla, bir
evliliin kucana yuvarlanmaktan kendilerini rahatlkla koruyacak gzyle
bakmalardr. Evlilie kar taknlan bu tutum da, yine geleneksel kadn
rolne kar duyulan nefrette itici etken olarak karmza kar.
Bir evliliin gerekleip kadnn byle bir rol isteyerek stlendii sanlsa
bile, bir evlilik anlamasnn hi de kadn rolyle uzlamann bir kant saylmayaca sk sk grlr. u anda otuz alt yandaki bir kadn hastamz buna
tipik bir rnek olarak gsterebiliriz. eitli sinirsel yaknmalar vardr
hastamzn. Yal bir adam ve ii zorbalk hrsyla dolup taan bir kadn

138/268

arasndaki evlilikten domu iki ocuktan bydr. ncelikle, pek gzel bir
kadn saylan annenin, yal bir adamla evlenmesi, byle bir evlilikte kadn
roln stlenmedeki duraksamann da rol oynadn ve koca seimini
etkilediini ortaya koymaktadr. Hastamzdan rendiimize gre, anne baba
arasndaki evlilik pek iyi yrmemiti. Evde kesinlikle annenin sz geiyordu; anne kimsenin gznn yana bakmyor, evdekilere her istediini
yaptryor, yal kocasn her frsatta keye sktryordu. Kocasnn yle bir
anlna, bir srann zerine uzanp dinlenmesine bile katlanamyor, kafasnda
piirip kotard ve hibir ekilde inenmesine izin vermedii bir ilkeye
uyarak evi ekip eviriyordu.
Pek yetenekli bir ocuk olan hastamz, babas tarafndan pek martlmt.
Annesi ise hibir zaman kendisinden honut kalmam, hep karsnda yer
almt. Hele sonradan bir erkek ocuu dnyaya gelip, anne ok daha byk
bir sevecenlikle ona kucak anca, durum iyiden iyiye katlanlmaz boyutlara
ulamt. Normalde pek kaytsz ve yumuak bir adam saylan, ama kendisi
sz konusu oldu mu ok sert tepki gsterebilen babasndan destek grecei
bilinciyle davranan kzn iinde, srp giden kavgalarn sonunda annesine
kar olduka byk bir kin ve nefret duygusu uyanmt. Bu arada hastamzn
saldrlarna hedef almaktan holand bir ey de, annesinin temizlik
tutkusuydu; ilgili tutku ylesine arla vardrlyordu ki, rnein annesi ev
ilerine yardm eden kadnn kapnn koluna bile elini srmesine dayanamyor, hemen kalkp el deen yeri tekrar silerek temizliyordu. Dolaysyla,
hastamz evde st ba kir pas iinde dolaarak her eyi pisletmekten zevk almaya balamt. Ksacas, annesinin kendisinden beklediklerinin tam tersi
zellikler ediniyordu. Bu da, karakter zelliklerinin doutan insanda var
olduu grn rten bir durumdu. Eer hastamz annesini lesiye
kzdran zellikler sergiliyorsa, yalnzca bilinli ya da bilinsiz bir plandan
kaynaklanabilirdi, bu. Anneyle kz arasndaki sava, bugn de hl srp
gidiyor; yle bir sava ki, etinlikte eine rastlanacak gibi deil.
Hastamz sekiz yana geldiinde durum aa yukar yleydi: Baba kzn
tarafn tutuyor, anne hain ve sert bir yz ifadesiyle ortada dolap ineleyici
sz ve sulamalarn saa sola yneltiyordu; hastamz ise arsz, hazrcevap ve
alabildiine esprili bir tavrla annesinin karsna dikiliyor, onun tm abalarn boa karyordu. Derken annenin gzbebei saylan ve martlp el

139/268

stnde tutulan erkek kardein, kalp kapakklarndaki bir bozukluk nedeniyle annenin daha ok bakm ve ilgisini zerine ekmesi, var olan durumu
daha da ktletirmiti. Bylece, anne ve babann ocuklarna kar gsterdii
ilgi, srekli olarak birbirine zt bir dorultu izlemi, ite hastamz bu koullar
altnda bymt.
Sonunda yle olmutu ki, kimsenin pek aklayamad ciddi bir sinirsel
hastala yakalanmt hastamz. Annesini konu alan kt dnceleri bir
trl kafasndan kovamyor, dolaysyla kendi kendini yiyip bitiriyordu. Sz
konusu dncelerden sz ap, hibir ey yapacak durumda deildi. Sonunda
ani bir kararla dindarla verdi kendini, ama bu da hi ie yaramad. Bir sre
sonra kafasndaki kt dnceler biraz azald; alnan ilalardan birinin etkili
olduu eklinde yorumland durum; ama belki de anne biraz susturulmu,
kendini savunma durumuna itilmiti. Ne var ki, hastalk tmyle kaybolmayarak biraz kalmt geride, bu da belirgin bir frtna korkusuyla kendini aa
vuruyordu. Hastamzn kuruntusuna gre, frtna korkusu vicdannn rahat
saylmayndan kaynaklanmaktayd ve annesine kar iinde haince
dnceler besledii iin, gnn birinde bir felaket gibi bana ullanacakt.
Buradan anlaldna gre, hastamz daha o yata annesine kar duyduu nefret ve kinden bizzat kendisini kurtarmaya alyordu. Beri yandan
hastamzn geliimi seyrini srdrm, sonunda her eye karn gzel bir gelecek kendisine gz krpar gibi olmutu. Gnn birinde bayan retmenlerinden biri hastamz iin, bu kz isterse her eyi yapabilir gibi bir sz kullanm,
bu da onu pek etkilemiti. Aslnda bylesi szlerin pek bir nem tad
sylenemez, ama hastamz bu szlerden unu anlamt. Bir eyi kafasna
koymayagrsn, onu mutlaka yapar. Bu da, annesiyle yeniden savamak gibi
bir hrsn iinde uyanmasna neden olmutu.
Derken ergenlik dnemine giren hastamz gzel bir kz olup km, evlenecek aa ayak basm ve pek ok kiiden evlenme nerisi almt. Ne var ki,
bir evlenmeye yol aabilecek her trl ilikiyi szleriyle bir bak gibi kesip atmt. evresinde yal bir adam vard ki, hastamz yalnzca ona kar zel bir
yaknlk duyuyor, onunla evleneceinden korkuyordu hep. Ama bu adamdan
da bir sre sonra vazgemi, yirmi alt yana kadar bir talipten yoksun
yaamt. Bu da hastamzn bulunduu evrede olduka dikkat ekmi,
yaamyks bilinmediinden kimse davranna bir anlam verememiti.

140/268

ocukluundan beri annesine kar srdrd etin savata hastamz geimsiz ve huysuz birine dnmt. Sava, onun iin zaferler salayan bir arat.
Annesinin davran kendisini kamlayarak hep zafer peinde koan biri durumuna sokmutu; yle yaman bir az dala kadar holand baka bir ey
olamazd. Gurur ve kibri bylece kendini aa vurma olanana kavuuyordu.
Bir rakibin yenilgiye uratlmasn ngren oyunlar tekilere stn tutmas
da, yine erkeksi tavrn belli etmekteydi.
Yirmi alt yanda ok saygn bir erkekle tanm, erkek onun geimsiz ve
cadaloz tavrndan ylmayarak kendisine ciddi bir evlenme nerisinde bulunmutu. Erkein davran pek alakgnll ve otoriteye boyun eer nitelikteydi. Akrabalarnn byle bir erkekle evlenmesi iin zerine dtklerini
gren hastamz, ona kar byk bir nefret ve soukluk hissettiini, byle bir
erkekle yapaca evliliin sonunun hayrl kmayacan sylemiti. Onun
durumunda sz konusu kehanette bulunmak kukusuz g deildi. ki yllk
bir direniten sonra nihayet evlenmeyi kabul etmi, kocas olacak adam bir
kle gibi kullanp ona istedii gibi davranabilecei inanc bu kararnda rol oynamt. Hibir dileini geri evirmemi olan babasnn bir kopyasn evlenecei adamda bulaca umudu, iten ie yaamt ruhunda.
Ama ok gemeden yanldn anlamt. Daha evlilikten birka gn sonra
kocasn aznda pipoyla odada oturmu, gel keyfim gel gazetesini okurken
grmt. Kocas sabahleyin evden kp brosuna gidiyor, zamannda eve yemee geliyor, yemek henz hazrlanmamsa homurdanp syleniyordu.
Karsndan temizlik sevgi ve titizlik bekliyor, hastamzn aklamasna gre hi
aklndan geirmedii tm de haksz isteklerde bulunuyordu. Kocasyla
arasndaki ilikinin, babasyla ilikisini uzaktan yakndan anmsatacak yan
yoktu. Btn umutlar suya dmt. Hastamz adamdan ne kadar ok ey
isterse, adam isteklerini karlamaya o kadar az eilim gsteriyor, adam
hastamzn dikkatini ne kadar stlenmesi gereken kadn rolne ekerse,
hastamz bu rol stlenmeye o kadar az istekli davranyordu. Bu arada kendisinden byle isteklerde bulunmaya hi de hakk olmadn kocasna srekli
hatrlatyor, nk kendisinden holanmadn evlenmeden nce kesinlikle
ona sylediini belirtiyordu. Ne var ki, bu davranndan hi etkilenmeyen
kocas, kendisine eitli istekler yneltmekten vazgemiyordu bir trl. Bunu
da ylesine bir amanszlkla yapyordu ki, hastamz giderek geleceini pek

141/268

karanlk grmeye balamt. Grev duygusuyla dolup taan drst denilecek


adam, bir sarholuk iinde kendinden geerek hastamzla evlenmi ama
hastamz kesinlikle ele geirdiine inanr inanmaz sz konusu sarholuk uup
gitmiti.
Derken, hastamz anne olmu, ama kocasyla aralarndaki uyumsuzlukta
yine bir ey deimemiti. Hastamzn yeni devler stlenmesi gerekiyordu.
Var gcyle damadn tarafn tutan annesiyle aras gnden gne daha ok
almt. Evdeki sava hi ara verilmeden ok ar silahlarla
srdrldnden, adamn bazen irkin ve saygsz davranlara bavurmas,
bylece kadnn zaman zaman davrannda haksz saylmamas alacak bir
ey deildi. Erkein o trl davranna yol aan neden, hastamzn, yanna
yaklalmaz tutumu, kadnlk rolyle bir trl uzlaamamasyd. Aslnda kafasndan geirdiine gre kadn roln yle oynayacakt ki, evde hep bir
hkmdar gibi dikilecekti, tm isteklerini yerine getirmek zorunda olan bir
klenin yannda yrr gibi kocasyla yaam yolunu yryp gidecekti. Belki o
zaman stlenebilirdi byle bir rol.
Peki imdi ne yapacakt? Boansn, annesinin yanna dnsn de yenilgiye
uratldn aklasn myd? Tek bana ve bamsz yaayamazd, byle bir
yaama hazrlkl deildi. Boanmas, gururuna ve kendini beenmiliine indirilmi bir darbe anlamn tayacakt. Yaam bir ikence gibi gryordu. Bir
yanda kocas her eye kusur bulurken, dier yanda annesi durmadan kendisini topa tutuyor, hep temizlikten ve dzenden dem vuruyordu.
Sonunda hastamzda da bir temizlik ve dzen merak ba gstermiti.
Btn gnn unu bunu ykamak ve temizlemekle geiriyordu. Annesinin o
zamana kadar hep kafasna sokmaya alt tleri sonunda kavramt
sanki. Kzn byle gren anne belki ilkin nazike glmsemi, beri yandan
kocas da karsnda anszn ba gsteren dzenlilik merakndan, onun habire
dolaplar boaltp yeniden yerletirmesinden bir bakma honut olmutu. Ne
var ki, arla vardrlabilirdi byle bir davran; nitekim hastamzda da
byle olmutu: Her eyi ylesine ovup temizliyordu ki, evde bir toz zerresi bile
barnamyordu. Ortal temizleyip eki dzene sokarken herkesin rahatn
kararak hamaratln aa vuruyor; te yandan alrken herkes kendisini
rahatsz ediyordu. Birisi, ykayp temizledii bir eye el srd m, kalkp yeniden yapyordu ayn ii; bu, yalnzca onun stesinden gelebilecei bir eydi.

142/268

Ykayp temizleme hastalna kadnlarda alabildiine sk rastlanr. Byle


davrananlarn tm de kadnlk roln stlenmeye kar koyanlardr; ilgili
davranlaryla kendilerini bir tr mkemmellie kavumu grr, her gn
kendileri gibi sk sk temizlie bavurmayan kadnlara tepeden bakarlar. Temizlie ynelik btn bu abalarn bilinaltnda yatan nedeni, evin cann cehenneme yollama isteidir. Beri yandan, hastamzdaki gibi hibir kadnda o
kadar pislie rastlanmayacan belirtmek isteriz. nk hastamzn amac
temizlik deil, davrannn evresindekilere verecei rahatszlkt.
Kadnlk rolyle gerek bir uzlamay baaramayp, kendilerine salt byle
bir ss veren bir yn kadn gsterebiliriz. Akladna gre, hibir arkada
yoktur hastamzn; kimseyle anlaamayan ve hibir eyi umursamayan biridir,
bu da yine onun durumuna uygun der. Uygarlmzdan en ksa zamanda
bekleyeceimiz bir ey varsa, yaamla daha uygun bir uzlamay mmkn
klacak ekilde kzlarmz eitmenin yollarn bize gstermesidir; nk
bugn en olumlu koullarda bile sz konusu uzlama gerekletirilecek gibi
deildir. Gereklikle badamamasna ve akl banda herkes tarafndan yadsnmasna karn, kadnn yetersizlii gr hl yasalarda ve geleneklerde
yer almaktadr. lgili konuda her zaman gzmz ak tutmak, toplum
dzenimizdeki bu hatal tutumun mekanizmasn tmyle kavrayp ona kar
savamak zorundayz. Ne var ki, byle dnmemiz rnein kadna kar
hastalk derecesinde abartlm bir saygdan deil, sz konusu durumlarn
toplumsal yaammz yok edecei dncesinden kaynaklanmaktadr.
Bu arada kadn kk drc eletirilere konu yaparken ou kez ileri
srlen bir noktaya deinmek isteriz, bu da kadnn tehlikeli yadr. Bu
dnem, elli ya civarnda baz karakter zelliklerinin daha bir belirginlik
kazanarak n plana kmasndan oluan ruhsal deiikliklerle kendini aa
vurur. Sz konusu deiiklikler sonucu kadn, o zamana kadar glkle elinde
tuttuu zaten pek fazla denilemeyecek saygnl tmyle yitirecei gibi bir
dnceye kaplr. O zamana kadar igal ettii konumu ele geirmesini ve elde
tutmasn salayan her eyi, bundan byle arlaan koullar altnda elden
karmamak iin eskisinden daha youn bir aba harcar. Yalanan kimselerin
durumu uygarlmzdaki egemen i ilkesinden tr genel olarak iyi saylmaz; ama yalanan kadnlar iin durum daha da ktdr. Yalanan kadnlar
bekleyen tehlike, tadklar deerin tmyle yadsnmasdr; ancak bu, bir

143/268

baka ekilde herkesi bekleyen tehlikedir, nk gnmzde insan yaamna


verilen deer zamana bal olarak deiim gsterir. Aslnda bir insann
yaamnn en gl ve dinamik dnemindeki hizmetleri, elden ayaktan
dt zaman yararlanmas iin o insann alacak hanesine yazlmas
gerekirdi. Yaland diye bir insan maddi ve manevi ilikilerden koparp atmak, hele yalanan kadnlarda adeta aalamaya varan bir davranla byle
bir yola bavurmak olacak ey deildir. Byme andaki bir kzn, ileride
kendisini de bekleyen byle bir dnemi ne byk bir korkuyla dndn
kukusuz tasarlayabiliriz. Kald ki, kadnlk denilen eyin elli yandan sonra
yitip gidecei sylenemez; bu tarihten sonra da insan onuru eski grkemiyle
varln srdrr ve korunup kollanmas gerekir.

Kadn ve Erkek Cinsiyeti Arasndaki Gerilim

Btn bu olaylarn temelinde, uygarlmzdaki birtakm yanllklar yer


almaktadr. Uygarlk denilen eye bir kez bir nyarg musallat olmasn, drt
bir yanda duyurur sesini. Bylece, kadnn yetersizliine ilikin nyarg ve
buna bal olarak erkein kendini beenmilii, her iki cinsiyet arasndaki uyumu srekli bozarak inanlmayacak bir gerilimin domasna yol aar; ilgili
gerilim, zellikle sevgi ilikilerine nfuz ederek tm mutluluk olanaklarn
aralksz tehdit altnda tutar, hatta ok kez yok eder. Tm ak yaammz zehirleyerek kurutup bir yangn yerine evirir. Uyumlu bir evlilie alabildiine
seyrek rastlaymzn nedeni de yine ayn gerilimdir; ocuklarmzn, evliliin
son derece etin ve tehlikeli bir i saylaca gryle bymeleri yine ayn
gerilimden kaynaklanr. Yukarda belirttiimiz nyarglar ve dnceler,
ocuklarn yaam gerekten anlamalarn ou kez engeller. Evlilie salt bir
imdat kaps gzyle bakan bunca kz, evlilii kanlmaz bir ba belas sayan
bunca kadn ve erkei dnmek yeterlidir bunu anlamaya. Kadn ve erkek

144/268

arasnda sz konusu gerilimin dourduu glkler, gnmzde ylesine boyutlara ulamtr; bu glkler, kendilerine zorla benimsetilmek istenen role
kar kzlarn ocukluktan beri gsterdii yadsmann iddeti ve tm mantkszlna karn erkeklerdeki ayrcalkl rol oynama hevesinin gcyle doru
orantldr.
Kadnla erkek arasndaki uzlama ve dengenin karakteristik zellii
arkadalktr. Kadn ve erkek arasndaki ilikide kar taraf boyunduruk
altna almak, tpk uluslarn yaamndaki gibi katlanlmaz nitelik tar. Byle
bir giriiminin iki taraf iin douraca tatsz durumlar ylesine oktur ki, aslnda herkesin bu konu zerinde dikkatle durmas gerekir. Sorun, tm bireylerin yaamn ilgilendirecek boyuttadr. Beri yandan, alabildiine
karmak bir yap gsterir; nedeni de, ocuun yaamda izleyecei tutumu,
kar cinsin tutumuyla ztlk oluturacak ekilde belirlemeye zorlanmasdr.
Serinkanl bir eitime bavurularak, ba gsterecek glklerin stesinden
gelinebilir kukusuz. Ne var ki, gnmzn tela ve tedirginlii, deeri gerekten deneyimlerle kantlanm eitim ilkelerinin elde bulunmay, ama
hepsinden ok tm yaammz avucunda tutan rekabet sava evlerde
yavrularmzn odalarna kadar sokulmakta, gelecekte izleyecekleri temel
dorultular onlara benimsetmektedir. Baz insanlarn gzn yldrarak onlar bakalaryla ak ilikileri kurmaktan alkoyan engeller bulunuyorsa,
bunun nedeni ister hileli yoldan, ister bir fatih gibi davranarak erkekliini
gstermenin erkek iin bir ykmllk durumuna getirilmesidir. Byle bir
ykmllk de sevgideki doallk ve gvenlik zelliini yok etmektedir. Don
Juan, yeterince erkeklik duygusuyla donatldna inanmayan, srekli fethettii yeni kalplerle bunu kendi kendisine kantlamak isteyen biridir kukusuz.
Erkek ve kadn arasndaki gvensizlik havas her trl mahremiyet ve itenlii
boup atar, bunun sonucunda tm insanlk ac eker, bundan zarar grr.
Ar erkeklik ideali, kar tarafa yneltilen srekli bir istek, bir kkrtma, bitip tkenmez bir huzursuzluk kayna oluturur; kendini beenmilik, daha
ok eye sahip olma ve hayatta ayrcalkl bir yeri ele geirme gibi sonulardan
baka bir ey dourmaz; yle sonular ki toplu yaamann doal koullarna
aykr der hepsi de. Kanmzca, feminizmin imdiye kadar amalad
zgrlk ve eitlie kar kmak iin bir neden yoktur; tersine, bunlarn
enerjik biimde desteklenmesi gerekir; nk tm insanln mutluluu ve

145/268

yaam kvanc, kadnn kadnlk rolyle uzlamasn salayacak koullarn yaratlmasna, ayrca erkein, kadnla arasndaki iliki sorununu zmleyecek
gce kavumasna baldr.

Durumu Dzeltme Giriimleri

Kadnla erkek arasnda daha salkl bir ilikinin kurulmasna ynelik


abalardan en nemlilerinden biri olarak, retim kurumlarndaki karma eitimi gsterebiliriz. Ancak byle bir eitimin tartma gtrmez bir nitelik
tad sylenemez; karsnda yer alanlar bulunduu gibi, savunucular da
vardr. Bu sonuncularn, karma eitimin temel stnl olarak ileri srd
ey, erkek ve kzlarn bylelikle vakit ge olmadan birbirini tanma frsatna
kavuaca, dolaysyla birtakm yanl nyarglarn doacak zararl sonulara
yer almasnn en iyi ekilde nlenebileceidir. Karma eitime cephe alanlarn bu tutumlar iin ne srd nedene gre, erkekler ve kzlar arasnda
okula balama dneminde zaten alabildiine gl olan kartlk, karma eitimde daha da geni boyutlara ulaacak, nk erkekler kzlar karsnda bir
rkeklie kaplacaklardr. Byle bir rkekliin nedeni de, ilgili dnemde
kzlarn ruhsal geliiminin erkeklerinkinden daha hzl bir seyir izlemesidir;
dolaysyla, ayrcalklarnn ykn omuzlarnda tamas ve kzlardan daha
becerikli saylacaklarnn kantlarn sergilemesi istenen erkeklerde, anszn
ayrcalklarnn, gerek karsnda snp giden bir sabun kpnden farksz
saylaca dncesi uyanacaktr. Baz aratrmaclarn szde saptadna
gre, karma eitimde erkekler kzlar karsnda ekingen davranarak zsayglarn yitirmektedir.
Sz konusu gr ve nedenlerin kukusuz doru bir yan yok deildir. Ne
var ki, ilgili nedenler ancak karma eitimin altn madalyay kazanmak iin
kzlarla erkekler arasnda bir rekabet sava gibi anlalmas durumunda

146/268

geerlilik tayacaktr. retmenlerle renciler tarafndan byle bir gzle


baklacak karma eitimin zararl nitelikler tayaca kukusuzdur. Karma eitime daha salkl bir yoldan yaklaan, onu kz ve erkeklerin gelecekte ortak
devler zerinde srdrecei ortak almalar iin bir altrma ve hazrlk
olarak grerek, byle bir yaklam mesleki uralarna temel yapan retmenler kmadka, karma eitim denemeleri her zaman baarsz kalmaya
mahkmdur. Karma eitimin karsnda yer alanlarn ise sz konusu
baarszlklar, kendi grlerinin doruluuna kant sayacaklar
kukusuzdur.
Bu konuda ayrntlara girmek, bir sanatnn yaratc gcn gerektirecektir. Biz, yalnzca ana noktalara deinmekle yetineceiz. Daha nce szn ettiimiz tiplerle arada kimi ilikiler bulunduunu syleyebiliriz; yetersiz organlarla dnyaya gelen ocuklardan sz ederken deindiimiz durumlarn burada
da karmza kt grlecektir. Byme anda olan bir kz da ou kez
yetersiz biriymi gibi davranr; dolaysyla, aalk duygusunun dengelenmesi
konusunda sylediklerimizi bu kzlar iin de tekrarlayabiliriz. Arada bir ayrm
varsa, bir kzn byle bir yetersizlik inancna d etkenlerin basksyla varabileceidir. D etkenler kzlar o kadar gl ekilde byle bir yola iter ki, akl
banda aratrmaclar bile bazen kzlarn yetersizlii nyargsna kaplmaktan
kendilerini alamazlar. Bu nyargnn genel sonucu da, gerek kzlarn, gerek
erkeklerin sonunda prestij politikasnn girdabna srklenmesi ve
hakkndan gelemeyecekleri bir rol stlenmeye kalkmasdr ki, byle bir rol
masum yaam aprak bir duruma sokar, karlkl ilikilerdeki doall silip
atar; iki taraf da nyarglarla besleyip her trl mutluluk ansn yok eder.

8. KARDELER

Bir insan zerinde yargya varrken onun iinde yetitii ortam tanmann
nemini daha nce sk sk belirtmitik. Bir ocuun kardeler arasnda igal
ettii yer de, kendine zg byle bir ortamdr. Bu adan bakarak insanlar belirli kategorilere ayrabilir, yeterince deneyim sahibiysek, bir kimsenin
kardelerden en by m, yoksa ailenin tek ocuu mu ya da ocuklardan
en k m olduunu kestirebiliriz.
yle anlalyor ki, en kk ocuun kendine zg bir tip oluturduunu
insanlar ok eskiden beri bilmektedir. Pek ok masal ve sylence, Tevrat ve
ncilde anlatlan pek ok kssa byle olduunu gsteriyor. Bunlarn tmnde

148/268

de en kk ocuk hep ayn ekilde sahnede boy gsterir, hep ayn ekilde
tanmlanr. Gerekten de en kk karde br kardelerin hepsinden
dpedz deiik bir ortamda byr. Anne ve baba iin tekilerden ayr bir
ocuktur. Hepsinin en k olduundan zel bir ilgi ve bakm grr.
Kardelerin en k olduu iin ayn zamanda csse bakmndan en ufaklardr; teki kardeler bamsz bir yaa ulatklar, byyecekleri kadar
byyp erikin insanlar durumuna geldikleri bir srada, o anne ve babasnn
yardmn ok gereksindii bir dnemi yaar. Dolaysyla, ounlukla teki
kardelerin hepsinden daha scak bir atmosfer iinde byr.
Bu durum bir dizi karakter zelliiyle donatr kendisini; sz konusu zellikler yaam karsndaki tutumunu zel bir biimde etkileyerek, kendine zg
bir kiilie kavumasn salar. Ayrca buna gelip eklenen bir durum daha
vardr ki, grnrde bir eliki izlenimi uyandrr. Kendisine bir ey emanet
edilemeyen, elinden bir i geleceine hi ihtimal verilmeyen en kk karde
roln hep oynamak, bir ocuk iin asla imrenilecek bir ey deildir, onu
ylesine kamlayp uyarr ki, elinden neler gelebileceini evresindekilere
gstermeyi dener. indeki gllk arzusu daha geni boyutlar kazanr.
Bylece ou zaman, kendisi iin en elverili konumu ele geirmedike rahat
etmeyen biri olup kar, ruhunda herkesi geride brakmak gibi bir eilimi
gelitirir.
Yaamda pek sk rastladmz tiplerdir bunlar. En kk kardelerden bir
grup vardr ki, kendilerinden byk kardelerinin nne geer, kardelerinin
tmnden daha ok baar salarlar. O kadar parlak saylamayacak bir baka
grupsa, ilerinde ayn eilimi tamasna karn, tam bir aktiflik ve
zgvenden yoksundur, ki bu durum da yine byk kardelerle aradaki
ilikiden kaynaklanabilir. Son gruptakiler kardelerini aamadklarn
grnce, kendilerini bekleyen ilerden ylgnlkla kaar, dlek ve dokunsan
alayacak kimselere dnr, zerlerine den devlerden yakalarn syrmak
iin hep bir bahane arayp dururlar. Birinci gruptakilerden daha az hrsl
saylacaklar sylenemez; ama hrslar yledir ki, devlerine yan izmeye iter
onlar, yaamn devlerinden uzakta kalarak agzllklerine doyum
salamaya ve becerilerini kantlama tehlikesiyle yz yze gelmekten kanmaya zorlar.

149/268

En kk kardein hakszla uram ve iinde bir yetersizlik duygusu


tayormu gibi davrand, bazlarmzn dikkatini ekmitir kukusuz. Kendi
incelemelerimizde sz konusu duyguyu en kk kardelerde her zaman
saptam, ruhsal geliimlerindeki byk atlmn ilerindeki tatsz ve tedirgin
edici duygudan kaynaklandn belirtmitik. Dolaysyla, en kk evladn
gsz organlarla dnyaya gelmi bir ocuktan hi fark yoktur. Gsz organlarn varl ille art deildir; nemli olan, bir eyin nesnel varl, bir kimsede
gerek bir organ yetersizliinin varl deil, kiinin bu konuda iinde yaatt
duygudur. Ayrca, bildiimiz bir ey varsa, ocuklukta bir hata ilemenin son
derece kolay oluudur. Bu konuda kendimizi ynla soru karsnda bulur, bir
hayli olanan, karlmas gereken bir yn sonucun bizi beklediini grrz.
Eitim devini stlenen kii nasl davranmaldr? rnein byle bir ocuun
kendini beenmiliini kamlamaktan vazgemeyerek, onu izledii yolda
daha ok uyarp tevik mi etmelidir? Bir ocuun hep birinci olmasn
istemek, ocua pek fazla ey kazandrmaz; ayrca, deneyimler de birinci olmann hayatta bata gelen bir nem tamadn gstermektedir. En iyisi, bu
konuda biraz abartya kaarak yle diyebiliriz: Birinciler bize gerekli deildir.
Dorusu birincilerle karlamak gnlmz bulandrr. Tarihe bir gz atar,
deneyimlerimizi gzden geirirsek, birincilik abasnn bize mutluluk getirmeyeceini sylemeden duramayz. Birincilik ilkesi ocuu tek yanl yapar,
her eyden nce toplumun iyi bir bireyi olmaktan alkoyar onu; nk byle
bir ilkeyi temel alan eitimin douraca balca sonu, ocuun yalnz
kendini dnmesi, bakalarnn onun nne geip geemeyeceini srekli
merak etmesidir. ocukta kskanlk ve kin duygular uyanacak, ayrca birincilii hep elde tutamama korkusu gelip buna eklenecektir. En kk karde,
durumu dolaysyla zaten daha bata srat koucusu olmak ve herkesi geride
brakp ne gemek eilimini tar; bu eilim btn davranlarnda ele verir
kendini, ruhsal yaamndaki tm ilikiler rgs bilinmedii srece ounlukla dikkati ekmeyen kk ayrntlar biiminde kendini aa vurur.
rnein byleleri hep bir grubun banda gider, nlerine birinin gelip
dikilmesine katlanamazlar. Srat kouculuu, en kk kardelerden byk
ounluunun belirleyici bir zelliidir.
Bazen yozlam olarak karmza kan bu en kk karde tipinin pek saf
rneklerini de yine yaamda bulabiliriz. Aralarnda ounlukla enerjik

150/268

kimselere rastlanr; izledikleri yolda o denli ileri gitmilerdir ki, btn bir ailenin kurtarcs durumuna gelmilerdir. Gerilere doru bir gz atar ve Tevrattaki Yusuf kssasn gzden geirirsek, burada en kk karde tipinin
zelliklerinin olaanst bir ustalkla anlatldna tank oluruz. Her ey ylesine planl ve ak seik dile getirilmitir ki, sanki kssay yazanlar bugn bizim
gbela ele geirmeye altmz bilgilere daha o zamanlar sahiptir.
Kukusuz yzyllar iinde bu konuda deerli bir sr malzeme kaybolup gitmitir. imdi bunlarn yava yava yeniden ele geirilmeleri gerekmektedir.
En kk kardeler arasnda bir baka tip de, daha nce szn ettiimiz
birinci tipten geliip kmtr. Birinci tipteki srat koucusunun anszn bir
engele arptn, engeli aamayacandan korkarak ynn deitirip dolambal bir yol izlediini dnelim. Cesaretini kaybeden byle bir kk karde
akla gelebilecek en dlek kiilerden biri olup kar. Hep geriye doru ynelir
byleleri. Hangi i olursa gznde bytr, her i iin bir bahane bulur, hibir
ie girime yrekliliini gsteremez, tembellik ve uyuuklukla zamann
ldrr. Hayatta ounlukla hibir baar elde edemez, daha batan her trl
rekabeti kap dar eden bir alan gbela ele geirip burada yaamn
srdrr. Baarszlklar iin trl nedenler gsterir; pek gsz bir ocuk
olduu, ailesince ihmal edildii ya da martld, kardeleri tarafndan
elmelenip ilerlemesine frsat verilmedii vb. bunlar arasndadr. Gerekten
organsal bir yetersizlikle donatlmlarsa, bylelerinin alnyazs daha da berbat bir nitelie brnr.
Her iki tipten de ounlukla kt insanlar kar. Kukusuz ilk tiptekiler,
rekabet nem tad srece ikinci tiptekilerden daha iyi konumdadr,
bakalarnn srtnda dengede tutabilirler kendilerini. Oysa ikinci tiptekiler,
yetersizliklerinin ezici duygusu ve yaamla uyumazlklar nedeniyle mr
boyu kahrolup dururlar.
Kardelerden en by de karakteristik birtakm zellikler gsterir. Her
eyden nce ruhsal geliim asndan mkemmel bir konumu elde bulundurmak gibi bir avantaja sahiptir. Tarihten bildiimize gre, br kardelerden
daha elverili koullarda yaamtr hep. Baz kavimlerde ve halkn baz
kesimlerinde en byk kardein bu ayrcalkl yeri geleneksel nitelik
kazanarak varln koruyagelmitir. rnein kyller arasnda en byk oul,
daha ocukluktan balayarak ileride kendisini nasl bir gelecein beklediini

151/268

bilir, gnn birinde iftliin kendisine kalacann farkndadr; dolaysyla,


zaman gelince baba evini terk etmeleri gerekecei duygusu iinde byyen
teki kardelerden ok daha iyi bir konumu elinde bulundurduu kamaz
gznden. Kyller dnda baka birok ailede de yine en byk oulun
ileride evin efendisi olaca dnlr ve hesaplanr. Byle bir gelenein pek
nemsenmedii ailelerde, rnein kk burjuva ve emeki evrelerinde de en
byk oul hi deilse teki kardelerden ok daha gl ve akll gzyle
baklan biridir; aile iinde babann yardmcsdr, br kardelerinin banda
bulunarak onlara gz kulak olur, denetler onlar. Bylece evrenin tm gvenini btn arlyla srekli omuzlarnda tamann byle bir aabey iin ne
anlama geleceini dnebiliriz. Bunun sonucu olarak yle bir ruh durumu
iinde yaayacaktr ki, sz konusu ruh durumu yaklak u dncelerle aa
vuracaktr kendini: Sen, br kardelerinden daha gl ve daha byksn;
dolaysyla, hepsinden daha akll olman gerekiyor.
Byle bir dorultu izleyen bir geliimin seyrinde hibir aksamayla
karlalmad m, en byk oul yle zellikler edinir ki, bunlar kendisini
dzenin koruyucusu bir kiinin karakteriyle donatr. Bylelerinin gznde g
denilen ey alabildiine byk nem tar; gerek ellerindeki gc, gerek g
kavramn kendilerine zg yksek bir deerlendirmeye konu yaparlar. Bu
gibi kimselerin genellikle tutucu bir karakter zellii tadklar da gzden
kaacak gibi deildir.
kinci doan ocuklarda da yine bir gllk ve stnlk eilimine
rastlanr ve bu eilim ayr bir nansla aa vurur kendini. kinci doan
ocuklar herkesten ne gemek iin harl harl alr, yaamlarn biimlendiren yar havasn davranlarnda da sergiler, nlerinde birinin bulunup
stnlk taslamasn gl bir uyar gibi hissederler. Glerini gelitirip
kendilerinden byk kardeleriyle yara giriecek gibi bir durumla
karlatlar m, normal olarak hzla ileriye atlrlar; ellerinde bulundurduklar
gle kendilerini grece salam durumda sanan aabey ve ablalar bir de
bakar ki, kk kardeleri onlar geride brakmakla tehdit etmektedir.
Yakup ve aya kssas bunun iin gzel bir rnektir. Sz konusu kiiler
durup dinlenmek bilmez, gereklerden ok gsterii hedef alan kar durulamayacak bir aba harcarlar. yle olur ki, sonunda ya amaca eriilerek
aabey alr ya da sava baarszlkla biter ve geriye ekilme balar ve ikinci

152/268

doan karde soluu bir sinir bozukluunda alr. Ruhundaki hakszla


uramlk duygusuyla ikinci doan kardein durumu, mal mlkten yoksun
snflarn varlkl snflara kar duyduu kskanla benzetilebilir. Bazen
ulamak istedikleri amac ok yksekte saptar, dolaysyla mr boyu bunun
acsn eker, yaamsal gerekleri bir dnce, bir hayal ve deersiz bir gsteri uruna ihmal ettiklerinden i uyumlarn yitirirler.
Tek ocuun da yine kendine zg bir durumu vardr. evresinin eitsel
saldrlarna kar bir boy hedefi oluturur. Anne ve baba iin bir seim
olana yoktur adeta, btn eitsel cokularyla tek ocuklarnn zerine ullanr. ocuk giderek bamszln yitirir, izleyecei yolu bir bakasnn kendisine gstermesini bekler hep, evresinden srekli destek arar. El stnde
tutulup martlr ok kez, herhangi bir glkle karlamay beklememeye
alr; nk ne zaman bir glk ba gsterse hemen yolundan temizlenmitir. Dikkat ve ilgi her zaman zerinde toplandndan kendini bir ey sanmas, byle bir duyguya kaplmas iten deildir. G bir konumda bulunur,
dolaysyla hatal tutumlar sergilemesi adeta kanlmazdr. lgili durumlarn
nemini ve ne gibi sakncalar sinesinde barndrdn bilen anne ve baba,
baz tehlikeleri kukusuz nleyebilir. Ama yine de i etinliini korur her zaman. ou zaman anne ve babalarn kendileri, hayat pek etin bulan, son
derece sakngan kimselerdir, alabildiine byk bir dikkat ve ihtiyatla ocuklarn eitmeye alrlar. Byle bir davran ise, ocuk daha byk bir bask
gibi hisseder. Esenlii bakmndan anne ve babasnn duyduu srekli kayg,
dnyay kafasnda dman bir nesne gibi tasarlamaya iter ocuu, kendisi iin
bir uyar oluturur. Bylece ocuk, ileride karlaaca glklerle ilgili bitip
tkenmeyen bir korku iinde byr, gelecek hesabna hibir egzersizi, hibir
hazrl yoktur, nk evdekiler ona hep yaamn tatl tarafn gsterirler.
Kendi bana hangi ie el ataym dese glklerle karlar, yaamda ie yaramaz duruma gelir. Bataa saplanp kalr kolaycack. Bazen bir asalak gibi
yaar, bakalarnn alp kazandn yer.
Ayn ya da deiik cinsiyetten birden ok kardein rekabet durumunda
yaad eitli kombinasyonlar dnlebilir. Dolaysyla, tek bir vaka zerinde bir yargya varmak enikonu gtr. Birden ok kz arasnda tek erkek
ocuu zellikle zor durumdadr. Byle bir ailede kzlarn sz geer, erkek
ocuu ou zaman hayli geri plana itilir, hele kardelerden en kyse

153/268

rahatlkla byle bir durum sz konusudur; ok gemeden, da kapal bir saf


oluturan ablalarnn karsnda bulur kendini. Ruhundaki saygnlk igds
byk engellere arpar. Drt bir yandan urayaca saldrlar karsnda, geri
kalm uygarlmzn erkeklere tand ayrcalklarn bilincine pek varamaz,
bocalayp duraksar. rkeklik ve ylgnl o dereceyi bulabilir ki, bazen erkeksilie kadnslktan gsz bir gzle bakar. Morali ve zgveni kolaylkla sallantl bir durum alr; bazen bu durum ylesine byk bir drt roln oynar
ki, yapaca olaanst atlmla byk iler becerir. Her iki durum da ayn
nedenden kaynaklanr. Bylesi ocuklarn nerede soluu alaca, kukusuz
evrelerindeki koullara baldr. Ama ortak bir zellik hibir zaman tmyle
eksik deildir bu ocuklarda.
ocuun doarken yannda getirdii tm yeteneklerin, iinde yaad
koullar tarafndan nasl biimlendirilip renklendirildiini grmekteyiz.
Bylece, zellikle eitim asndan alabildiine sakncal kaltm retisi
tahtndan alaa edilmi olmaktadr. Ancak, kaltsal etkilerin saptanabildii
kimi durumlarla da kukusuz karlalmaktadr. rnein anne ve babasyla
her trl ilikinin dnda byyen bir ocuk, anne ve babasndakilere benzeyen ya da onlardakinin ayn kimi zellikler gsterebilmektedir. Bu, bizi yadrgatr ilkin. Ne var ki, gsz bir vcut yapsyla dnyaya gelen bir ocuun
geliiminde kimi kusurlara rastlanmasnn doall dnlrse, iimizdeki
yadrgama kaybolur, durumu daha iyi anlarz; organlarnn evreden kaynaklanan zorunluluklar gsleyecek gten yoksunluu, belki ayn ekilde zayf
organlarla dnyaya gelmi baba gibi ocukta da bir gerilimin domasna yol
aacaktr. Duruma bu adan baknca, karakter zelliklerinin kaltsall retisinin pek salam temellere dayand sylenemez.
Yukardaki aklamadan da anlalaca zere, geliimi srasnda ocuun
att hatal admlarn en tehlikelisi, bakalarndan stn olmaya almas ve
kendisine birtakm avantajlar salayacak gl biri konumunu ele geirmek
istemesidir. Uygarlmzda pek de yadrganmayan byle bir eilim bir kez insann ruhuna yerleti mi, aresiz izlenecek geliim yolu artk belirlenmi
saylr. Bunun nne geilmek istenmesi durumunda, karlalacak glkleri
iyice bilmek ve anlamak gerekir. lgili konuda tm glklerle baa kabilmemizi salayacak tutarl bir yntem varsa, ocukta toplumsallk duygusunun
gelitirilmesidir. Byle bir ey baarlsn yeter ki, btn glkler nemini

154/268

yitirir. Ne var ki, toplumsallk duygusunu gelitirebilme frsat zamanmzda


hayli seyrek ele geirilebilmekte, dolaysyla sz konusu glkler nem ve
ciddiyetini korumaktadr. Bir kez bunu byle bildik mi, hayatta salt varlklarn srdrebilmek iin bouan ve yaamn kolay stesinden gelemeyen insanlara rastlamamz bizi artmaz artk. Byle kiilerin yanl bir geliimin
kurban olduunu, geliimleri salkl nitelik tamad iin yaam karsnda
da kusursuz bir tutum taknamadklarn biliriz. Dolaysyla, bir kimse zerinde bir yargya varrken ok dikkatli davranmal, zellikle ahlaki (bir insann
ahlak asndan deeri konusunda) yarglarda bulunmaya yanamamalyz.
Bundan byle, edindiimiz bilgilerden yararlanarak insana bir baka yoldan
yaklamamz gerekmektedir; nk insann i dnyasn artk eskisinden daha
iyi tanyacak durumdayz. Ayrca, ele geirdiimiz bilgiler eitim konusunda
da bizim iin nemli bak alar salar, hata kaynaklarn bilip tanmamz
kiiyi etkileme bakmndan bir hayli olanakla donatr bizi. nsan kendi
geliim sreci iinde deerlendirerek ele geireceimiz tabloda onun yalnz
gemiini deil, ksmen gelecekteki yaamn da grebiliriz. Bu da ele
aldmz insana gerekten bir dirimsellik kazandrr. nsan bizim iin salt bir
siluet olmaktan kar, kendisi hakknda, uygarlmzda ounlukla rastlanmayan deiik bir yargya varabilmenin yolunu ele geiririz.

II. BLM: KARAKTER BLGS

9. GENEL BLG

Karakterin Yaps ve Oluumu

Bir karakter zellii denilince, yaamn karsna kard devlerin stesinden gelmeye alan bir insanda belirli bir ruhsal davurumun n plana kmas anlalr. Buna gre karakter, toplumsal bir kavramdr. Bir karakter
zelliinden sz alabilmesi iin, insann evreyle ilikisinin gz nnde
tutulmas gerekir. rnein Robinsonun nasl bir karakter sahibi olduu hi

157/268

nem tamaz. Taknlan ruhsal bir tutumdur karakter, bir insann evre
karsnda ald tavrdr, saygnlk eiliminin toplumsallk duygusuyla
balantl olarak amacna ulamak iin izledii temel dorultudur.
nsann btn davrannn bir ama tarafndan belirlendiine ve bu
amacn da bakalarndan stn ve gl olma, bakalarna sz geirme
klnda kendini aa vurduuna daha nce deinmitik. Sz konusu ama
insann dnya grn, hal ve gidiini, yaam modelini etkiler, duygu ve
dncelerinin davurumunda yararland davranlar ynetir. Buna gre,
karakter zellikleri, insann devinim izgisinin salt d belirtileridir. Sz konusu belirtiler, bir kimsenin evresi, soydalar, ksaca toplum ve yaamn
sorunlar karsnda nasl bir tutum takndn bize gsterir. Kiiyi saygnla
ulatracak aralardr karakter zellikleri, hepsi bir araya gelerek bir yaam
yntemi oluturan becerilerdir.
Karakter zellikleri oklarnn sand gibi doumsal nitelik tamaz, doa
tarafndan balanmaz insana; bir temel dorultuya benzer, bir model gibi insan varlna yuvalanr ve onun fazla dnmeye gerek kalmadan her durumda tutarl bir kii gibi davranabilmesini salar. Doumsal glere ya da temellere dayanmayan bu zellikler, birey tarafndan erken bir dnemde olmakla
birlikte belirli bir yaam biimine bal kalabilmek iin sonradan edinilir.
Dolaysyla, hibir ocuk doutan tembel deildir; bir ocuk tembelse, tembellie yaam kolaylatracak, saygnln elden karmak zorunda brakmayacak uygun bir ara gzyle bakt iin tembeldir. nk insan, tembellik
dorultusu zerinde devinmesine karn, gl bir konumu bir bakma elde
bulundurabilir. Doutan kendisinde var olan bir kusur gibi gsterebilir tembellii, bylece i deerini her trl saldrdan korur. Duruma byle bir adan
bakarak rnein yle bir sonuca varr: Bu kusur bende olmasayd,
yeteneklerim parlak bir ekilde gelime olanana kavuurdu; ama ne yazk ki,
byle bir kusurla domuum. nne geilmez bir gllk eilim ve abas
sonucu evresiyle srekli atma durumunda yaayan bir bakas ise, kendisinde byle bir savam iin zorunlu grd hrs, kskanlk, gvensizlik gibi
zellikleri gelitirir. Biz sanrz ki, sz konusu zellikler insann kiiliiyle
kaynamtr; oysa yakndan baktmzda bunlarn sz konusu kiinin salt
devinim dorultusu iin gereklilik tadn, dolaysyla o kii tarafndan sonradan edinilmi zellikler saylacan grrz. Hepsi de birincil deil,

158/268

ikincil etkenler olup, kiinin gizli amac tarafndan ele geirilmitir,


dolaysyla teleolojik [erekbilimsel] bir adan baklmas zorunludur. Daha
nceki aklamalarmz anmsarsak, insann yaam ve davran biimiyle bir
bak asna kavuabilmesi iin, ister istemez bir yaamsal amacn saptanm
olmas gerekir. Belirli bir amac gzmze kestirmeden ne bir ey dnebilir,
ne bir ey yapabiliriz. Byle bir ama da henz erken bir dnemde ocuun
ruhunda karanlk bir siluet olarak aa vurur kendini, ocuun tm
geliiminin ynn belirler. Her bireyin zel bir birim, bakalarndan deiik
kendine zg bir kiilik oluturmasn salayan ynetici ve yaratc gtr
ama; insann tm devinim ve davurumlar bir amaca, ortak bir noktaya
yneliktir; dolaysyla, izledii yolun hangi noktasnda bulunursa bulunsun bir
insan her zaman tanr, nasl biri saylacan syleyebiliriz.
Tm ruhsal olaylarda, zellikle karakter zelliklerinin oluumunda
kaltmn nemini dpedz yadsmamz gerekiyor. lgili konuda kaltmn rol
oynad grn destekleyecek hibir ipucu yoktur. nsan yaamndaki bir
olay geriye doru izlersek, kukusuz ilk gne gelip dayanr, her ey insanda
sanki doutan bulunuyormu gibi bir izlenime kaplrz. Btn bir ailede,
ulusta ya da rkta ortak karakter zelliklerine rastlamamzn nedeni, birinin
tekinde grd zellikleri benimsemesi, kendinde bakalarndakine benzer
zellikler gelitirmesi, bakalarndan kimi zellikleri alarak kendine mal etmesidir. yle gerekler, ruhsal zellikler ve bedensel davurum biimleri
vardr ki, yaadmz uygarlk ortamnda byyp yetien insanlar kendilerine yknmeye ayartc nitelik tarlar. rnein bilme tutkusu bunlar
arasndadr; bazen bu tutku, bakma ve seyretme tutkusu klnda aa vurur
kendini, grme organlarnda kimi kusurlar bulunan ocuklarda bir karakter
zellii olarak meraka dnebilir ama zorunlu olarak byle bir karakter zellii geliecektir denemez. zledii temel dorultu istedi mi, ocuk, bilme
tutkusunun etkisiyle yle bir karakter zellii gelitirir ki, btn nesneleri inceler, skp datr ya da krp atar, bir kitap kurdu olup kar bazen. itme
organlar bozuk kimselerin gvensizlik duygusunda da farkl deildir durum.
Uygarlmzda byleleri kendileri iin sz konusu olabilecek tehlikeleri alabildiine duyarllkla alglamak zorundadr. Ayrca kusurlu kiiler alay edilmek,
sakat bir kimse gzyle baklmak gibi tatsz davranlara konu edilir, bu da
onlarda evreye kukuyla bakan bir karakterin geliimini kamlar. Birok haz

159/268

ve kvanc yaayamadklarndan, ruhlarnda dmanca duygularn uyanmas


doaldr. Byle kimselerin doutan kukucu bir karaktere sahip olduklar
gr, bir temelden yoksundur. Ayn ey, sua ynelik karakter zelliklerinin
insanda doutan bulunduu varsaym iin de sylenebilir. Bir ailede birden
ok sua ynelik kiiye rastlanmas, sz konusu varsayma kant olarak gsterilir; oysa gerekte gelenekler, yaama bak biimi ve kt rnekler elele vererek sz konusu sonucu dourmakta, ocuklar hrszla adeta bir yaam
olana gibi bakmaya zorlanmaktadr.
Ayn ey zellikle saygnlk eilimi iin de ileri srlebilir. ocuun yaamda karlat glkler, onun byle bir eilimden yoksun bymesine izin
vermez. Sz konusu eilimin kendini aa vuru biimi deiebilir ve bu
eilim, her insanda bir baka grnm kazanabilir. ocuklarn karakter zellikleri bakmndan ounlukla anne ve babalarna benzedii savna kar unu
belirtelim ki, saygnlk peinde koan bir ocuu, evresinde yaayp ayn
ekilde saygnlk peinde koan ve bu saygnl elinde bulunduran kiiler
kendisine eker. Bylece her kuak, atalarndan bir eyler renir ve en kt
zamanlarda, gllk eiliminin douraca en byk zorluklarda bile
rendiklerine bal kalr, onlardan ayrlmaz.
stnlk amac, gizli bir amatr; toplumsallk duygusunun engelleyici
etkisinden tr ancak gizlilik iinde geliir ve her zaman dostluk maskesinin
arkasna saklayabilir kendini. Ancak unu belirtelim ki, insanlar birbirlerini
daha iyi tanyabilse, stnlk duygusu byle erelti otu gibi dal budak salp
byyemez. nsanlar gzlerinin daha iyi grebilecei bir aamaya gelse,
herkes soydalarnn karakterini daha ak seik saptayabilse, dost maskesi arkasna saklananlara kar kendisini daha iyi korumakla kalmayp sz konusu
kiilerin almalarn da gletirir, onlarn gizli sakl iini krl bir ura olmaktan karr. Bu da gllk eilim ve abasnn maskesinin drlmesini
olas klar. Dolaysyla, sz konusu durumlar daha bir derinliine aratrp,
elde edilen bilgileri pratikte deerlendirme yoluna gitmek, zahmete deecektir. nk insan tanma sanatnn fazla bir gemii yoktur. Uygarln hayata
doru drst hazrlanlmay geni lde gletiren aprak koullarnda
yayoruz. nsanlar, baklarnda bir keskinlik salayacak en nemli
aralardan yoksundur. Okula gelince, belirli bir bilgi daarcn ocuklarn
nne karmaktan ve onlarn bu daarcktan glerinin yettii ya da

160/268

canlarnn ektii bilgileri alp midelerine indirmelerini salamaktan teye


gitmemi, ocuklarn ilgilerini gerei gibi uyandrmay bir trl baaramamtr. Hatta okulda okumak bile halkn byk blm iin gnmzde bir
dilekten teye gemiyor. nsan tanma sanatn renmenin en nemli kouluna imdiye kadar gereken nemin verildii pek sylenemez. Bir insan zerinde yargya varrken bavurulacak ltleri bizler de sz geen okullarda
edindik; bu okullarda nesneleri iyi ve kt diye snflandrp birbirinden
ayrmasn rendik yalnz, rendiklerimizi denetimden geirme olana bulamadk. Dolaysyla, hayatn iine ayak atarken bu kusuru da yanmza alp
gtrdk ve btn bir mr boyu bu kusuru bizimle dolatrp durduk. nsanlar, ocukluk yllarnn nyarglarna kutsal yasalarm gibi bydkleri zaman da el atmaktan geri kalmazlar. Bu aprak uygarlk girdabna nasl
srklendiimizi bilmez, nesneleri gerekten tanmamza son derece zarar
dokunacak bak alar edindiimizin farkna varmayz; nk her eyi kiilik
duygumuzun yceltilmesi asndan grr, gcmz arttrmamz salayacak
bir tutum taknmaya alrz. Bizim inceleme yntemimizin ise, enikonu nesnel bir nitelik tadn syleyebiliriz.

Karakter Geliiminde Toplumsallk Duygusunun nemi

Karakterin inasnda gllk eilim ve abasnn yan sra ikinci bir etken
olarak toplumsallk duygusu alabildiine byk rol oynar. Saygnlk eilimi
gibi, ocuun ruhunda ilk duygu kprdanlarnn ba gsterdii bir dnemde
evreyle iliki kurma eilimi klnda aa vurur kendini. Toplumsallk duygusunun oluumunu hazrlayan koullar bir baka yerde grmtk, imdi
bunlara yalnz ksaca deineceiz. Sz konusu duygu, her eyden nce aalk
duygusunun ve bu duygudan kaynaklanan gllk abasnn srekli etkisi
altndadr. nsan, aalk duygusunun her tr iin olaanst bir duyarlla

161/268

sahiptir. Gerekte ruhsal yaam srecinin balamasnn tek koulu, bir


aalk duygusunun ortaya kmas, ba gsterecek bir huzursuzluun giderilme zorunluluu, huzur ve nee iinde yaayabilmek iin bir gvenlie ve eksiksizlie kavuulmak istenmesidir. Aalk duygusunu iyi tanmak, ocua
kar izlenecek davranta hangi nlemlere bavurulacan gsterir; bu nlemlerin de banda, hayat ocua zehir etmemek, yaamn olumsuz tarafna
ynelmekten onu esirgemek, yani kendisini elden geldiince yaamn olumlu
taraflaryla yz yze getirmek abas yer alr. Toplumsallk duygusunun oluumunda rol oynayan dier bir dizi etken vardr ki, ekonomik nitelik tar ve
ocuun aslnda zorunlu saylamayacak birtakm olumsuz koullarda
yetimesine yol aar; byk deiiklikler, anlayszlk ve maddi sknt ocuktan uzak tutulmas gereken zararl etkenlerdir. Bedensel kusurlarn da
toplumsallk duygusunun geliimine nemli katks vardr, normal yaam
biiminin byle bir ocuk iin bir anlam iermemesi, varln srdrebilmesi
iin ocua birtakm ayrcalklarn tannmas ve zel birtakm nlemlere
bavurulmas gibi bir sonuca yol aar. Saydklarmzn tmn yapabilsek
bile, yine de bu ocuklarn yaamay etin bir i gibi hissetmelerini nleyemeyiz; bu da, toplumsallk duygusunun ar bir darbe yemesine yol aar.
Belirli bir kii zerinde bir yargya varabilmemizin tek yolu, toplumsallk
duygusunu lt alp, o kiinin btn tutumunu, dncesini ve davrann
buna gre belirlemektir. Duruma byle bir perspektiften bakma zorunluunun nedeni, bireyin toplumsal tutumunun, yaamsal ilikileri kavrayacak
derinlikte bir duygunun varln gerektirmesidir. Byle bir duygu sayesinde,
bakalarna neler borlu olduumuzu bazen az ya da ok st kapal biimde,
bazen de ak seik sezip anlayabiliriz. Yaam arknn ortasnda yer almamz
ve toplu yaamn mantna uygun davranmak zorunda olmamz, insan zerinde yargya varrken elimizde baz kesin ltlerin varln gerektirir; bu konuda benimseyebileceimiz tek lt de toplumsallk duygusunun gelimilik
derecesidir. Ruhsal bakmdan toplumsallk duygusuna bamllmz yadsmamz dnlemez. Hibir insan gsterilemez ki, ciddi olarak kendisinde
bir toplumsallk duygusu eksikliini ileri srebilsin. nsan, soydalarna kar
ykmllklerden kurtaracak hibir sz yoktur. Toplumsallk duygusu uyarc
bir sesle insana srekli hatrlatr kendini. Bu demek deildir ki, biz her zaman
toplumsallk duygusunun gsterdii dorultuda davranrz; ancak, sz konusu

162/268

duyguyu snrlandrmak ya da kaldrp bir kenara atmak, belli bir abann harcanmasna bakar. Ayrca, toplumsallk duygusunun genel geerli niteliinden
tr hi kimse u ya da bu ekilde sz konusu duyguya kar kendini hakl
gstermeden herhangi bir davranta bulunamaz. Yaamda dnlen ya da
yaplan her ey iin, en azndan hafifletici nedenler bulup ne srme zellii
de buradan kaynaklanmaktadr. Bylece yaamann, dnmenin ve davranmann zel bir biimi doup ortaya kar, yani insan toplumsallk duygusuyla
hep bir iliki iinde bulunur, bulunduuna inanr ya da bakalar zerinde hi
deilse byle bir izlenim uyandrmaya alr. Ksacas, szde toplumsallk
duygusu diye bir eyin var olduunu ve bundan bir rt gibi yararlanlp dier
eilimlerin kamufle edilebileceini, bir insan zerinde doru bir yargya varmak istiyorsak sz konusu rty kaldrmamz gerektiini bu aklamalarmz
ortaya koymaktadr. Sz konusu yanltmaca olaslnn varl, toplumsallk
duygusunun boyutlarnn saptanmasn gletiren bir etkendir. Ama ne
yaparsnz ki, insan tanmak pek zordur; dolaysyla, iin bir bilim durumuna
getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda ne dolaplarn evrildiini gstermek
iin, kendi deneyim daarcmzdan birka vaka sunalm:
Bir gen unlar anlatyor: Bir gn birka arkadala denizde yzerek bir
adaya km ve bir sre burada kalmlar. Derken, arkadalarndan biri bir
kayann kenarndan aa eilmi ve anszn dengesini kaybederek denize
yuvarlanm. Bizim delikanl arkadann arkasndan eilip merakla bakm,
onun nasl sulara gmlp gittiini grm. Sonradan zerinde dnnce,
olay annda meraktan baka bir ey hissetmedii dikkatini ekmi. Bu arada
unu belirtelim ki, sonunda arkada kurtulup km denizden. Buraya kadar
rendiklerimize bakarak, hastamzn toplumsallk duygusundan byk apta
yoksun biri saylacan syleyebiliriz. Daha sonra kendi azndan hayatnda
hi kimseye ktlk yapmadn, hatta bazen ok iyi anlat kimseler
olduunu iitsek de, bu bizi yanltmayacak, toplumsallk duygusunun yetersizlii konusundaki dncemizi deitirmeyecektir. Kukusuz, bylesine atak
bir sav kantlayacak verilerin elimizde olmas gerekiyor; bunun iin de
hastamzn ho denilecek bir gndz dne [daydream] bavuracaz. Sz
konusu dleminde [fantezisinde] bizim delikanl bir ormann gbeinde,
kutu gibi gzel bir evdedir, tm insanlardan soyutlamtr kendini. Ayrca, bu
dlemi pek seven gencin, yapt resimlerde ondan sk sk bir motif gibi

163/268

yararlandn reniyoruz. Dlemlerin dilinden anlayan bir kii, daha ncesini biliyorsa, hastamzda toplumsallk duygusunun yetersizliini kolaylkla
saptayacaktr. Biz de duruma ahlaki adan bakmayarak, hastamzdaki
kusurlu ruhsal geliimin toplumsallk duygusunu engellemi olmas gerekecei sonucuna varrsak, kendisine pek hakszlk etmi saylmayz.

Umarz yalnzca bir anekdot olarak kalm bir baka olay, gerek ve yalanc
toplumsallk duygusu arasndaki ayrm daha ak seik gz nne serer. Bir
tramvaya binerken aya kayan yal bir kadn karlar iine yuvarlanr.
Dt yerden kendi gcyle kalkamaz bir trl, yoldan geen onca insandan da hibiri koup kadna yardm edeyim demez. Neden sonra biri gelip
kadn kaldrr yerden. Derken ileriden bir bakas seirterek yaklar, besbelli
o zamana kadar bir yerde gizlenmitir; kadna yardm elini uzatan kiiyi
selamlayarak yle der: Hele kr, sizin gibi bir insan evlad kt; be
dakikadr urackta dikilmi, acaba kimse kadncazn yardmna koacak m
diye bekliyorum. lk gelen siz oldunuz. Buradan aka gryoruz ki, bir kii
bbrlenmekte, toplumsallk duygusuna sahip biriymi gibi davranp sz konusu duyguyu ktye kullanmakta, gerektiinde kendisi kln kprdatmazken
bakalarn yarglamaya kalkmakta, vg ve yergilere bavurmaktadr.
Baz durumlar vardr, ylesine karmak nitelik tar ki, toplumsallk duygusunun boyutlar konusunda bir karara varmak kolay deildir. Bylesi durumlarda yaplacak ey, sz konusu durumun kkenine inmektir. Byle davrandk m, rnein savaa artk yar kaybolmu bir gzle bakan, yleyken binlerce askeri lmn kucana atmaktan geri kalmayan bir bakomutan zerinde yargya varmak bizim iin glk dourmayacaktr. Sz konusu
bakomutan, kukusuz toplumun karn dnerek davrand grn
savunacak, ou kii de ona hak verecektir. Ne var ki, davran iin hangi
nedenleri ileri srerse srsn, biz kendisine toplumun kusursuz bir bireyi
gzyle pek bakamayacaz.
lgili durumlarda salkl bir yargya varabilmek iin bize gereken, genel
geerli bir bak asdr. Toplumun yarar, toplumun esenlii de byle bir
bak asn oluturur. Bu bak asn benimsedik mi, sz konusu

164/268

durumlarda karar vermek bizim iin ancak son derece seyrek olarak glk
douracaktr.
Toplumsallk duygusunun boyutlar, bir insann tm yaamsal davurumlarnda aa vurur kendini. rnein bir kimsenin bir bakasna bak tarz,
onunla tokalamas, konumas gibi ou kez tamamen d belirtilerle kendini
belli eder. Bir kiinin karakteri konusunda ou zaman salt duygusal bir
izlenime kaplrz. Bazen dpedz bilinsiz olarak bir insann davranndan
birtakm sonular karr, bu konuda o kadar ileri gideriz ki, tutumumuzu sz
konusu sonulara dayanarak belirleriz. Buradaki aklamalarmzla, bilinaltnda geen bir olay, bilinaltna aktarmaktan ve bylece yanlma
korkusuna kaplmakszn bir yargya varlmasn salamaktan baka bir ey
yapmayz. Olayn bilinaltnda gemesi durumunda, nyarglar bizi ok daha
kolay
yanltabilir;
nk
bilinaltn
denetleyemez,
bilinaltnda
dzeltmelerde bulunamayz.
Bir kez daha unu belirtelim ki, karakter konusunda bir yargya varrken
her zaman insan btn olarak gz nnde tutmamz gerekir; btnden koparp alnan elerin, rnein salt bedensel etkenin, salt evrenin ya da salt
eitimin incelenmesi bunun iin yeterli saylamaz. nsan btn olarak ele
alma, bizi bir karabasandan kurtaracak, esenlie karacaktr. nk bu
yoldan ayrlmaz ve onu daha da geniletip mkemmelletirir, daha derinlemesine bir ztany sayesinde daha yerinde davranabileceimizi bilirsek,
bakalarn, zellikle ocuklarmz olumlu ynde etkileyebilir, yazglarn talihin kr cilvelerinin rn olmaktan kurtarr, karanlk bir aile ortamndan
geldikleri iin mutsuzlukta soluu almalarn ya da mutsuz yaayp gitmelerini
nleyebiliriz. Bunu baarabildik mi, uygarln ileriye doru nemli bir adm
atmasn salar, kendi yazgsn kendisi belirleyecek bir kua yetitirme
olanan ele geiririz.

Karakterin Geliim Dorultular

165/268

ocuun ruhsal geliimi hangi yn izliyorsa, gelitirdii karakter zellikleri de ayn yne ynelecektir. Bu da ya dz bir izgi oluturacak ya da birtakm kvrlp bklmeleri ierecektir. Birinci durumda ocuk dz bir izgi izleyerek amacna ulamaya alacak, dolaysyla saldrgan ve atak bir karakter
edinecektir. Karakter oluumunun balang dneminde saldrganlk zelliinin kimi elerine rastlayacan ama yaamn zorluklar karsnda bu izginin de kolaylkla bir bklme gstereceini syleyebiliriz. Zorluklar,
bilindii zere, kart glerin gsterdii direncin byklnden kaynaklanr; dolaysyla ocuk, stnlk amacna dz bir izgi zerinde ulaamaz,
aresiz, sz konusu zorluklarn evresini dolanmas gerekir. Bu dolambal
yolu izlerken de yine birtakm yeni karakter zellikleri edinir. Organlarn
geliim yetersizlii, aile ortamndan kaynaklanan engeller vb. gibi daha nce
grdmz dier glkler de ocuun geliimini etkiler. Ayn zamanda
amansz bir eitici rolnde boy gsteren geni evrenin etkileri kmsenecek
gibi deildir. nk yaam, eiticilerin istek, dnce ve duygularna
dnr, eiticiler de uygulayacaklar eitimi toplumsal yaam ve toplumda,
egemen uygarlkta badaacak gibi biimlendirip dzenlerler.
Karlalan tm glkler, karakterin dz bir izgi zerinde geliimini tehdit eden bir e oluturur. Dolaysyla, ocuun gllk amacna ulaabilmek iin izleyecei yolla dz izgiden az ok sapmalar gsterir. Karakter dz
bir izgi zerinde geliiyorsa, ocuun tutumunda hibir bocalama grlmez,
ocuk hep bir dz izgi zerinde bulunur, glklerle dorudan yz yze gelir.
kinci tr karakter geliiminde ise, karmzda bambaka bir ocuk buluruz;
byle bir ocuk atein yaktn, hayatta dman glerle karlalabileceini,
dikkatli ve uyank olmak gerektiini artk renmitir. Saygnlk ve gllk
amacna dolambal yollar izleyip kurnazca davranarak ulamaya alr.
lerideki geliimi, dz izgiden sapma derecesine, yaamn gerekleriyle uyum
iinde bulunup bulunmamasna baldr. Byle bir ocuk devlerine dz bir
izgi zerinde yaklamaya almayacak, korkak ve ekingen birine dnecek, bakalarnn gzlerinin iine bakamayacak, doruyu sylemeyecektir.
Karmzdaki ocuk tipi deiecek ama ama yine ayn kalacaktr. ki kii ayn
eyi yapmasa bile, yaplan ey birbirinin ayn olabilir.
Her iki dorultudaki geliimin de belirli bir lde olumlu nitelik tadn
belirtebiliriz. Hele ocuk henz ar derecede kat davran biimlerini

166/268

benimsememise, davrannn temel ilkeleri henz bir yumuakl ieriyor,


dolaysyla hep ayn yolu izlemeyip yeterince giriim gcn elde bulunduruyor, esnekliini koruyor, bir davran biimi yetersiz kalnca bir bakasna
ynelebiliyorsa, bunu rahatlkla syleyebiliriz.
Toplumsal yaamn gereklerine uyum salanabilmesi, insanlarla ilikilerin
dzgn olmasn gerektirir. Byle bir uyum da, henz evresine kar saval
tutum taknmam bir ocua kolaylkla benimsetilebilir. Aile iindeki savan
nlenebilmesinin tek koulu ise, eitim grevini stlenenlerin kendilerindeki
gllk eilimini ocuk zerinde bir bask oluturmayacak ekilde arka plana
itebilmeleridir. Bunun yan sra bir de ocuun geliimine gereken anlay
gsterebildiler mi, o zaman dz izgi zerinde seyreden karakter zelliklerinin
arla vardrlmasn nler, cesaretin yozlap kstahla, bamszln kaba
bir bencillie dnmesini engelleyebilirler. Ve yine byle davranmakla zora
bavurularak salanacak otoritenin etkisiyle ocuktaki uyumun klemsi bir itaate dnmesine, dolaysyla ocuun kendi iine kapanmasna ve ak
yrekliliin yol aaca sonulardan korktuu iin gerei dile getirmekten
ekinmesine kar durabilirler. nk eitimde ou zaman bavurulan bask
sakncal bir aratr; pek sk olarak yalanc bir uyuma zorlar ocuu. Zora
bavurularak salanan bir itaat, szde bir itaattir ancak. Btn bu akla gelebilecek glkler ocuu ister dolayl, ister dolaysz yoldan etkilesin, her zaman genel koullar ocuun ruhuna yansyacak, ona bir biim verecek ve bu
arada ocuk hibir eletiriyle karlamayacaktr; nedeni de, ya ocuun henz
byle bir eletiri gcnden yoksunluu, ya byklerin sz konusu durumlar
bilmemesi ya da onlar anlamamasdr.
nsanlar bir baka adan, yani glkler karsnda takndklar tutumu
dikkate alarak da snflara ayrabiliriz. Karakter geliimleri genellikle dz bir
izgi izleyen insanlar sz konusu snflamada iyimserler (optimistler) safnda
yer alr. Byleleri hangi glk olursa olsun yreklilikle karsna kar,
karlatklar gl hi de gzlerinde bytmezler. Kendi kendilerine inanlarn yitirmemi ve yaamda elverili bir konumu bakalarna gre daha
kolay ele geirmi kiilerdir bunlar. Kimseden istedikleri fazla bir ey yoktur;
nk kendi deerlerine iyi bir not vermi olup, kendilerini madur durumda
hissetmezler. Dolaysyla, kendilerine gsz ve yetersiz gzyle bakabilmek
iin bunlar hep bir bahane gibi kullanan bakalarndan daha kolay

167/268

gslerler. Nazik durumlarda hi telaa kaplmaz, ilenecek hatalarn sonradan yine onarlabilecei kansn hi elden brakmazlar.
Dtan bakldnda da iyimserleri tekilerden ayrt etmek mmkndr.
Korkup ylmaz, bakalaryla ak yrekli ve rahat konuur, ekingenlik ve
sklganlk diye bir eyi pek bilmezler. Onlar, bakalarn kucaklamak iin
kollarn am bekleyen kimseler olarak kafamzda canlandrabiliriz.
Bakalaryla zorluk ekmeden iliki kurar, insanlarla kolay dost olur, nk
ilerinde kukuya yer vermezler. Konuurken dilleri dolamaz, gerek duru ve
oturular, gerek yryleri bir doallk tar. Ne var ki, bu tipin katksz
rnekleriyle seyrek olarak, neredeyse yalnz ilk ocukluk yllarnda
karlarz. Ancak, rastladmz iyimserler de, iyimserlikleri ve bakalaryla
kolay iliki kurmalar bakmndan bizi memnun brakacak dzeydedir.
Eitim asndan en etin sorunlar karmza karan ktmser tip ise,
daha bir deiiktir. ocukluk yaant ve izlenimleri kendilerinde bir aalk
duygusuna yol am, eitli glkler sonucu yaamn kolay olmad duygusuna kaplm kiilerdir bunlar. evrelerinden grdkleri arpk davranla
beslenmi ktmser dnya grlerinin hain tuzana bir kez yakalanmlardr, gzleri yaamn karanlk ve olumsuz yanndadr hep. Yaamsal
zorluklarn iyimserlerden ok daha fazla bilincinde olup, cesaretlerini
kolaycack yitirirler. leri ou zaman bir gvensizlikle doludur, hep bir
destek ararlar kendilerine. Bu, dtan bakldnda bile genellikle gzlemlenebilecek bir zellikleridir. rnein, ocukluklarnda annelerinin eteinin dibinden ayrlmam ya da hep annelerini arp durmulardr. Annelerine
ynelttikleri bu ary bazen ileri yalara kadar tekrarlamaktan geri
kalmazlar.
Ktmserler, ar derecede ihtiyatl kimselerdir. ounlukla ekingen,
korkak, ardan alan, her eyi dikkatle hesaplayan bir davran sergilerler,
nk drt bir yanda kendileri iin tehlike sezerler. Uyku, bir insann geliim
dzeyini gsteren mkemmel bir lttr. Uyku bozukluklar, her zaman ar
bir ihtiyatn ve gvensizliin belirtisidir. Ktmserler, yaamn dmanca
davranlarndan kendilerini daha iyi koruyabilmek iin, adeta uyumayp
srekli nbet tutarlar. Bu da, doru drst bir uyku uyumaktan bile payn
alamayan ktmserlerin ne denli az bir yaama sanatna, hayata ve hayatn
ilikiler rgsne ynelik ne denli az bir kavray gcne sahip olduklarn

168/268

ortaya koyar. Bir de davranlarnda gerekten hakl saylsalar, gzlerine hi


uyku girmemesi gerekirdi. Yaam bylelerinin sand gibi g olsa, gerekten
zararl nitelik tard uyku. Bylesi doal zorunluluklara kar cephe almalaryla bu tiptekilerin yaam karsndaki gszl ele verir kendini.
Ktmserlerde ille de uyku bozukluklarna rastlanacak diye bir ey yoktur.
rnein kapnn iyice kapanp kapanmadna kalkp bakmak, geceleri sk sk
eve giren hrsz dleri grmek vb. daha baka kk belirtiler de olabilir bu.
Hatta uyurken vcutlarnn ald konuma dikkat edilerek bu tiptekileri tanmak mmkndr; ou zaman yataklarnn bir kesinde kvrlp tortop olur
ya da yorgan tmyle balarna ekerler.
Daha deiik bir adan bakarak insanlar saldrgan tipler ve saldrya
urayan tipler diye de ayrabiliriz. Saldrganlk tutumu, her eyden nce geni
boyutlu davranlarda aa vurur kendini. Cesursalar cesaretlerini taknla
kadar vardrr, ellerinden bir ey gelen kimseler olduklarn zellikle vurgulayarak kendilerine ve bakalarna kantlamak isterler. Bu davranlaryla, aslnda onlar avcunda tutan, derinlere kk salm gvensizlik duygularn ele
verirler. Korkaksalar, korkuya kar diren kazanmaya alrlar. Bazlar da,
yumuaklk ve sevecenlik duygularn bask altna almaya urar, nk
bunlar bir gszlk sayarlar. ou zaman kendilerine gl kimseler ss
vermeye kalkar, bunu da ylesine bir ak seiklikle yaparlar ki, dikkati ekmemeleri dnlemez. Saldrgan tiplerde bazen kabalk ve acmaszlk zelliklerine rastlayabiliriz. Ktmserlie eilim gstermeleri durumunda evreyle
tm ilikileri deiir, nk bakalarnn yaant ve duygularn paylamaz,
herkese dmanlk besler, cephe alrlar. Kendilerine bilerek verdikleri byk
deer kimi zaman ok geni boyutlara ular, gurur, kibir ve kendini beenmilikten kaplarna smazlar. Sanki gerek fatihlermi gibi kurumlarndan
geilmez. Ama btn bu davranlarndaki belirginlik ve bounalk,
bakalaryla bir arada yaamalarn engellemekle kalmaz, kendilerindeki her
eyin rk bir temel zerinde ykselen yapay bir bina nitelii tadn ele
verir. Bylece, bir sre devam edecek olan saldrgan tutumlar doup ortaya
kar.
Bu gibi insanlar ilerideki geliimlerinde glklerle karlar, nk
toplum kendilerini pek ho karlamaz. Bir kez gze batmalaryla evrelerinde
antipati uyandrrlar. Herkesten stn olma abalar sonucu ok gemeden

169/268

bakalaryla kapr, zellikle rekabet duygularn kamladklar baka


kiilerle bir atma durumuna girerler. Yaamlar, ard arkas kesilmeyen
savamlarn oluturduu bir zincire dnr. Bir kez adeta o kanlmaz
akbetle karlap yenilgiye uradlar m, ounlukla yengi ve zaferlerin arkas
kesilir. Korkuyla geriler, sabr ve sebatlarn yitirir, uradklar kayplardan
ancak glkle kendilerine gelirler. ekildikleri kelerden tekrar meydana
karlmalar da zordur artk. Sorunlarn zmnde uradklar baarszlklardan adamakll etkilenirler. Geliimleri yle bir seyir izler ki, neredeyse
kendilerini hep saldrya uram hisseden tiptekilerin yannda yer alrlar.
Saldrya urayanlar ise, kendilerindeki gszlk duygularn yenmeye
alrken saldr yolunu izlemeyip rkeklik, ihtiyat, tedbir ve korkaklk yoluna
sapan kimselerdir. Byle bir tutumun doabilmesi iin, ilk tiptekilerin
yrd yolu ksa bir sre iin de olsa izlemeleri gerekir kukusuz. Saldrya
urayanlar ksa zamanda ylesine ok kt deneyim edinir ve deneyimlerden
ylesine ezici sonular karrlar ki, kolaylkla ka yolunu tutarlar. Bazlar
kama giriimlerini kendi kendilerinden gizlemeyi baarr, bunun iin de
katklar yerde sanki kendilerini verimli ve etkin bir alma bekliyormu gibi
davranrlar. Gemie el atar, youn biimde anlar zerine eilir, hayal glerini gelitirirler. Oysa sz konusu abalarn hizmet ettii tek bir ama vardr, o
da kendilerini tehdit eder grdkleri gereklikten yakalarn syrmaktr. Giriim glerini tmyle yitirmeyen bazlar, kukusuz bu yoldan da kimi
baarlar salayabilir. Ne var ki, sz konusu baarlar, topluma herhangi bir
yarar salamaz. Sanat psikolojisiyle uraanlar, sanatlar arasnda ounlukla bylelerine rastlayacaktr. Bu kiiler gerekten yz evirmi, hibir engelle karlalmayan hayal leminde ve dnceler diyarnda kendilerine
ikinci bir dnya kurmaya ynelmilerdir. Ne var ki, istisna oluturur byleleri.
ounluk baarszlktan yakasn kurtaramaz, herkesten ve her eyden
korkup ekinir, kukuyla dolup taar ileri, bakalarndan salt dmanca davran beklerler. Ne yazk ki, ou zaman uygarlmz tarafndan bu tutumlarnda desteklenirler. Giderek insanlarn iyi zelliklerini, yaamn olumlu ve
aydnlk yanlarn grmez olurlar. Bylelerinde sk rastlanan bir karakter zellii de, alabildiine eletirici kimseler olmalar ve keskin gzleriyle her
hatann hemencecik farkna varmalardr. evrelerine yarar dokunacak hibir
i ellerinden kmazken, bakalar zerinde yargla kalkarlar. Salarna

170/268

sollarna eletiriler yneltmekten asla kendilerini alamaz, bakalarna ayak


uydurmay beceremez, hep oyunbozanlk yaparlar. lerindeki gvensizlik,
bekleyen ve duraksayan bir tutum taknmaya zorlar onlar. Bir devle
karlasalar umutsuzlua kaplr, ne yapacaklarn kestiremez, verecekleri
karar adeta ileriki bir tarihe ertelemek istiyorlarm gibi davranrlar. Ellerini
kendilerini savunmak iin ileri uzatm, bazen tehlikeyle gz gze gelmemek
iin yzlerini evirmi kimseler gibi kafamzda canlandrmakla bu tiptekileri
de simgesel yoldan tanmlam oluruz.
Bu insanlarda hi eksikliine rastlanmayan dier karakter zellikleri de
pek i ac saylmaz. Kendilerine gvenemeyenlerin bakalarna da gvenmemek gibi bir eilimi ilerinde barnmalar, genellikle karlalan bir durumdur. Ne var ki, byle bir tutumu sergileyen kimselerde kskanlk ve cimrilik
gibi karakter zelliklerinin gelimesi kanlmazdr. Yaadklar ounlukla inziva hayat bakalarn sevindirmeye ve bakalarnn sevinlerine katlmaya
istek duymadklar anlamna gelir. Bakalarnn sevindiini grmek ou zaman zer onlar, byle bir sevinten tr adeta ksp alnr, incinirler. lerinde tek tk kimseler vardr ki, kendilerini bakalarndan stn ve yce bir
durumda hissetmeyi baarr. Bu da hayatta kolay kolay sarsntya uramayan
bir duygudur. Kendilerini bakalarna kar bir ycelik iinde gsterme zlemi
sonucu ruhlarnda yle duygular uyanabilir ki, alabildiine karmak nitelik
tar, ilk bakta dmanca ieriklerini asla ele vermezler.

Eski Psikoloji Ekol

Bilinli belirlenmi bir dorultuya bavurmakszn da insanlar tanmaya


alabiliriz. Bunun da genellikle yolu, ruhsal geliim srecinden bir tek olay
ekip almak ve bu olaydan yola koyulup insanlar tiplere ayrarak bir akla
kavuturmaktr. rnein byle davranarak insanlar daha ok dnceli, daha

171/268

ok dnp tanabilir ya da daha ok hayallerle oyalanan ve hayatn iine


karmaktan holanmayp, eylemlere yneltilmeleri kolay saylmayanlar ve bir
de daha ok etkinlik gsterip daha az dnen ve hayale daha az yer verenler,
hep bir ile oyalanp hayatn dnda kalmak istemeyenler olarak tipe ayrabiliriz. Sz geen tipler kukusuz vardr hayatta. Ne var ki, byle bir ayrma
gidersek, incelemelerimize bundan byle son vermemiz, bir tiptekilerde hayal,
tekilerde eylem gcnn ar bastn saptamakla yetinmemiz gerekirdi.
Ancak, byle bir ayrm her zaman iin yeterli saylamaz. Bizim aradmz, bir
eyin nasl u ya da bu duruma geldii, sz konusu duruma gelmesinin bir
zorunluluk tayp tamad, byle bir eyin nasl nlenebilecei ya da byle
bir durum ortaya kmsa, bu durumda nasl deiiklie gidilebilecei konusunda ak seik bir fikre varmaktr. Dolaysyla, yzeysel bir bak
asndan kalklarak yaplm keyfi snflandrmalarn akl ve manta dayanmas gereken bir insan tanma sanat iin ie yaramaz nitelik tadn syleyebiliriz. Sz konusu tiplere hayatta sk sk rastlamamz, bu durumu
deitiremez.
Davurumsal davranlarn geliimi daha balang evresinde, yani ilk
ocukluk gnlerinde saptamaya alan bireysel psikolojinin belirlediine
gre, sz konusu davranlar tmyle ya toplumsallk duygusunun ar basmas ya da gllk eilim ve abasnn n plana kmasyla kendine zg
biimini kazanr. Byle bir belirleme, bireysel psikolojinin eline anszn bir
anahtar tututurmu, bu anahtar her insann hayli bir kesinlikle anlalp snflandrlmasna olanak vermi, kukusuz ki bu yaplrken geni bir alanda
almalarn srdren bir psikoloa yaraan dikkat hibir zaman elden
braklmamtr. Pek doal bir koul olarak benimsediimiz byle bir dikkati
gsterip ele geirdiimiz ltten yararlanarak, ruhsal bir olayda toplumsallk
duygusu ar basp gllk eilimi ve prestij politikas pek yer almyor mu,
yoksa sz konusu olay dpedz bir hrs nitelii tayor da, kiinin
bakalarndan ne ok ileride bulunduunu kendisine ya da ayn zamanda
evresine kantlama amac m gdyor, bunu saptayabilmekteyiz. Byle bir
temel zerinde baz karakter zelliklerini daha ak seik belirleyip, gz
nnde tutabilmemiz, zellikle kiiliin tutarll asndan bunlar anlayarak
insanlar etkilememiz mmkn olmaktadr.

172/268

Miza ve salg Bezleri

Psikolojide ruhsal davurumlarla ilgili ok eski bir ayrm da mizalar


ayrmdr. Mizatan ne anlamak gerektiini sylemek kolay deildir. Bir kimsenin dnme, konuma ve davranmadaki abukluu, bu eylemler iine yerletirdii g, ritim vb. midir miza? Mizalar konusunda psikologlarn aklamalarn geriye doru izlersek grrz ki, psikoloji ruhsal yaamn incelenip
aratrlmasnda ilk adan beri drt ayr miza saptamaktan teye geememitir. Mizalarn sanguinik, kolerik, melankolik ve flegmatik olmak zere
drde ayrlmas, Yunan uygarlnn ilk dnemlerine rastlar. Sonralar Hipokrat tarafndan da benimsenen bu snflandrmaya ileride Romallarn da
bavurduunu grmekteyiz. Bugn bile ayn snflandrma, psikolojide
nnde saygyla eilinen kutsal bir deer tayor.
Sanguinik [canl] denilince yaam kvancyla donatlm, olaylar gznde
pek bytmeyen, nasl derler, bu konuda tatl canlarn skntya sokmayan,
her eyi en gzel ve en tatl yanndan grmeye alan, zc durumlarda
kukusuz zlen ama yklmayan, sevindirici durumlarda kukusuz sevinen
ama sevincinden de app kalmayan biri canlanr kafamzda. Ayrntl bir
tanmlama abasnn ortaya koyaca gibi, sanguinikler byk apta kusurlar iermeyen az ok salkl kiilerdir. Oysa bu zellii dier tipte gremeyiz. Eski bir ozann benzetisine gre, bir kolerik ayann arpt ta
byk bir fkeyle kaldrp bir kenara atarken, bir sanguinik hi rahatn
bozmadan tan zerinden yryp geer. Bireysel psikoloji diliyle sylemek
istersek, kolerik, gllk eilimi alabildiine bir gerginlii ieren,
dolaysyla byk devinimler yapmadan duramayan, geni apta g denemelerinde bulunan ve dzizgisel, saldrgan bir davranla her eyi ezip gemek
isteyen biridir. Eskiden bu mizala safra arasnda bir iliki kurulmu ve
safrav bir mizatan sz almtr. Bugn de safralar kabarp taan insanlardan sz edildiini iitmekteyiz. Gerekte kolerikler, daha ilk ocukluk
dneminde gzlemlediimiz geni boyutlu devinimlerde bulunan, ilerinde
yalnzca bir gllk duygusu tamayp, ayn zamanda onu davuran ve
aka sergileyen kimselerdir.

173/268

Melankolikler, bir baka izlenim brakr zerimizde. Daha nce sz edilen


benzetide, yaklak ta grnce o zamana kadar iledii btn gnahlar
aklna gelen, kendini hzn verici dncelere kaptran ve gerisin geri dnp
giden biri diye anlatlr. Bireysel psikoloji asndan, bu tiptekiler belirgin
olarak duraksayp bocalayan kimselerdir; karlatklar glklerle baa kacaklar ve ilerleyebilecekleri konusunda kendilerine gvenleri yoktur, atacaklar admlar byk bir dikkat ve ihtiyatla lp bier, bir riske girmektense
olduklar yerde kalmay ya da geri gitmeyi yelerler. Ksaca, dizginleri daha
ok kukunun elindedir; bakalarndan ok kendilerini dnr, dolaysyla
yaamn byk olanaklaryla balant kuramazlar. ylesine kendi dertlerine
dm durumdadrlar ki, gzleri hep gerilere ya da kendi ilerine
evrilmitir.
Flegmatikler ise yaama dpedz yabancdr; izlenim toplar ama topladklar izlenimlerden gerekli sonular karmazlar; kendilerini bundan
byle etkileyen bir ey yoktur; hibir eye ilgi duymaz, herhangi bir nedenle
zel bir aba harcadklar da asla grlmez; ksacas, bunlarn da yaamla
aralarndaki ilikiler kopuktur, yaamn belki de herkesten ok uzanda yer
alrlar.
Buna gre, yalnzca sanguinikleri iyi insanlar olarak gsterebiliriz. urasn da belirtelim ki, saydmz drt mizala yukarda anlatld ekilde saf
olarak ancak seyrek karlar, daha ok deiik miza elerini kendilerinde
tayan karma tiplere rastlarz. Bu da, sz konusu miza ayrmn aslnda
deerden drc bir durumdur. Birbirinden deiik mizalar ayn kimsede
kendilerini nbetlee aa vurabilir, rnein balangta kolerik olduu
saptanan bir ocuk ileride bir melankolie dnebilir, hatta belki yaamnn
son dneminde bir flegmatik olup kar. Sanguinikler konusunda unu da
syleyelim ki, bunlar ocukluklarnda aalk duygusundan en az etkilenen ve
organ yetersizlikleri pek gstermeyen, ok gl drt ve uyarlara hedef olmayan, dolaysyla rahat geliebilen, hayat sevgiyle kucaklayp onunla ili
dl bir iliki iinde yaayabilen kiilerdir.
Durum byleyken, bilim ortaya atlp insan mizacnn i salg bezlerine
balln ileri sryor. Tp, son zamanlarda, kan bezleri de denilen i salg
bezleri konusundaki bilgilere arlk veriyor nk. Tiroid bezi, hipofiz bezi,
bbrek st bezi, paratiroid bezi, erkeklik bezi zellikle sz konusu bezler

174/268

arasnda yer almaktadr. Salglarn bir kanalla dar atamayan bezlerdir hepsi, rettikleri salgy dorudan kana verirler. Genel gre gre, vcuttaki
btn organ ve dokular, kanla organizmann her bir hcresine tanan, uyarc
ve zehirden artc etkileri ieren, ksaca metabolizma iin varl mutlaka
zorunlu olan salglarn etkisi altndadr. Endokrin, yani i salg bezlerinin
nemi gnmzde btnyle aydnlatlm saylamaz. Sz konusu bilim dal
balang evresindedir, henz tamamen pozitif veriler ortaya koyamamaktadr. Ama insanlarn karakter ve mizacna kimi aklamalar getirebileceini
ileri srerek, psikolojik bir akm oluturmak gibi bir iddiayla ortaya kt
iin, bu konuda da birka sz sylemeden geemeyeceiz.
lkin, kmsenmeyecek bir kukuyu burada dile getirmekte yarar
gryoruz. rnein tiroid bezinin gerei gibi almad somut bir hastalk
vakasn gzden geirdiimiz zaman, alabildiine flegmatik miza zelliklerini
tayan ruhsal davurumlarla da karlatmz kukusuz dorudur. nk
imi yz ifadeleri, ciltlerinin zellikle kaba bir biim almas, sa durumlarnn ktlemesi bir yana, hastalarn devinimlerinde olaanst bir
yavalk ve uyuukluk saptamaktayz. Ruhsal duyarllk hayli zayflamakta,
giriim gc azalmaktadr.
Ne var ki, byle bir hastay, flegmatik miza zellikleri gsteren ama neden
olarak tiroid bezinde patolojik bir bulgu saptanamayan bir kiiyle karlatrrsak, her iki durum arasnda asla bir benzerliin sz edilemeyeceini, ortada
birbirinden bsbtn farkl iki tablonun bulunduunu grrz. Yani unu belirtebiliriz ki, tiroid bezinin kana aktt salg, bir olaslkla, ruhsal ilevlerin
etkinliinde rol oynamaktadr. Ne var ki, tiroid bezinin kana aktt salgdaki
bir bozukluk sonucu flegmatik miza zelliklerinin doup ktn syleyecek
kadar ileri gidemeyiz.
Demek oluyor ki, hastala bal flegmatik miza, yaamda flegmatik diye
nitelendirdiimiz mizatan dpedz ayrlmakta, psikolojik zgemileri
bakmndan bu tiptekilerin miza ve karakterleri, patolojik-flegmatik
tiptekilerden tmyle deiik bir grnm iermektedir. Psikolog olarak bizi
ilgilendiren bu flegmatikler asla kararl kiiler deildir. Bu kiilerin ou zaman aa vurduklar alacak derecede seri ve iddetli tepkiler karsnda
armamak elde deildir. Ancak tm yaam boyu flegmatik miza zelliini
kimse koruyamaz. Gzlemleyegeldiimiz bir ey varsa, bu mizacn yapay bir

175/268

rt, pek duyarl bir insann kendisiyle d dnya arasna yerletirdii bir
gvenlik mekanizmas saylacadr; yle bir mekanizma ki, belki sz konusu
kiiler, byle bir mekanizmay kurmaya kar kendi yaplarndan kaynaklanan
bir eilimi ilerinde tamaktadr. Flegmatik miza, gvenlik asndan alnan
bir nlemdir; yaamn ynelttii sorulara verilen anlaml bir yanttr;
dolaysyla, tiroid bezinden ksmen ya da btnyle yoksun yaayan bir kimsenin yaval, uyuukluu ve yetersizliinden bsbtn farkl nitelik tar.
Szn ettiimiz bu nemli kukunun zerinden atlayp gememiz
dnlemez; hatta ancak tiroid bezleri gerei gibi almayanlarda flegmatik
bir mizacn oluaca kantlansa bile, biz buna u itiraz yneltmekten yine de
geri kalmayacaz: sanld kadar basit deildir; bir yn neden ve amacn,
bir yn organsal ilevin ve d etkinin bir araya gelmesi kiide ilkin organsal
bir yetersizlik duygusu uyandrmakta, byle bir duygu da bireyi birtakm
eylemlere srklemektedir. Bu tr eylemlerden biri de, kendisinde flegmatik
bir miza oluturarak yaamn tatsz durumuyla yz yze gelmekten kanma
ve kiilik duygusunu yaralayacak davranlardan kendini kollama giriimidir.
Bir baka syleyile, patolojik-flegmatik tip de daha nce szn ettiimiz
tipten bakas deildir. Ne var ki, sz konusu tipte tiroid bezine bal bir organ
yetersizlii ve bunun yol at sonular n planda yer almakta, byle bir organ yetersizlii ilgili kiiyi yaamda bakalarndan kt bir yer igal etmeye
zorlamakta, o da bunu uyuukluk vb. gibi birtakm ruhsal marifetlere bavurarak dengelemeye almaktadr.
Dier salg anormalliklerini dikkate alp bunlarn at sylenen miza
zelliklerini incelemek, grmze daha bir g kazandracaktr. rnein
Basedow hastalarnda olduu gibi, kimi insanlarn tiroid bezi salgsnda artma
grlr. Bedensel bakmdan bu tr hastalarn karakteristik zellii, kalplerinin daha hzl arpmas, zellikle nabz frekansnn ykselmesi, gzlerin hayli
dar frlamas, tiroid bezinin imesi ve btn organizmann ama en ok
ellerin hafif ya da kuvvetli bir biimde srekli titremesidir. Bunlarn yan sra,
hafif ter de grlebilir ve belki pankreas bezinin etkisi sonucu sk sk sindirim
bozukluklaryla karlalr. Bazen bir sinirlilik hali de tabloya eklenerek,
hastalar telal, abuk kzp parlayan bir davran sergiler ve sk sk anksiyete
durumlarndan yaknrlar. Hastaln gelimi evresinde bir Basedow
hastasn grp, korkak bir insan anmsamamak elde deildir.

176/268

Ama kim bunun psikolojik korku tablosuyla zdeliini ileri srerse


yanlr. sz konusu hastalarda gzlemlenebilen psikolojik durumlar,
sylediimiz gibi tela, dnsel ya da bedensel almalara kar bir eit
gszlk, hem organik, hem ruhsal kkenli olabilecek halsizliklerdir. Ne var
ki, normal olarak acelecilik, tela ve korkudan yaknan insanlarla yaplacak bir
karlatrma, aradaki byk ayrm ortaya koyacaktr. Tiroid bezi gereinden
fazla alanlarn rnein alkoliklerdeki gibi kronik zehirlenme belirtileri gsterdiini ileri srebilmemize karn, normalde abuk kzp parlayan, acele ve
telala davranan, kolay korkuya kaplan insanlar karsnda bir baka durumda bulunur, byle kimselerin ruhsal zgemilerini saptayabiliriz. Yani ortada
yalnz birtakm benzerlikler vardr, bir karakter ve mizacn planl ekilde
gelitirilmesi diye bir ey asla sz konusu deildir.
Dier salg bezlerine de biraz deinmekte yarar grmekteyiz. Salg bezlerinin geliimindeki btn bu deiikliklerin gonadlarla1 kendilerine zg bir
ilikisi vardr. (Ayrca bkz. Adler, Organlarn Yetersizlii zerine Bir
nceleme) Bu saptama, gnmzde yaambilimsel aratrmalarn bir ilkesi
durumuna gelmitir; salg bezlerinde grlen tm anormalliklerde gonadlarda
da bir bozuklua rastlanmaktadr. Aradaki iliki ya da her iki yetersizliin bir
arada grlmesinin nedeni henz saptanm deildir. Ama bu bezlerde de,
tiroid bezinde olduu gibi, dier ruhsal etkilerin sz edilemez. Bu vakada da
nceden tandmz organsal olarak yetersiz insan tablosundan daha fazla bir
ey pek ele geirememekteyiz. yle bir insan ki, yaamda glkle yolunu izini
bulabilmekte, dolaysyla ok sayda ruhsal beceri ve gvenlik nlemlerine
bavurmaktadr.

1 Erbezleri ve yumurtalklar. (ev. n.)


zellikle sanlmtr ki, karakter ve miza, gonadlarn etkisi altndadr. Ancak, geni apta gonad anormalliklerine genel olarak insanlarda sk rastlanmad dnlrse, sz konusu patolojik durumlara istisna gzyle baklmas gerekir. Ayrca, dolaysz gonadlarn almasyla aklanacak ruhsal bir
tablonun saptanamamas, byle bir tablonun daha ok gonadlar hasta insann kendine zg konumundan kaynaklanmas, gonadlarn miza ve karakteri etki altnda tuttuu grnn salam bir psikolojik temel oluturamayaca aktr. Bu konuda saptanabilen bir ey varsa, canllk ve dirilik iin
gereken ve ocuun evre iindeki konumuna temel oluturan uyarlardan

177/268

bazlarnn gonadlardan kaynakland ama ilgili uyarlarn baka organlarca


da stlenilebilecei, bunlarn ille de kesin ve ruhsal bir oluuma yol amasnn
gerekmeyeceidir. (Carlyle)
Bir insann deerlendirilmesi son derece nazik ve iten bir dev
oluturduundan ve bu konuda ierisine dlecek bir yanlg lm kalm
sorunu nitelii tadndan, ilgilileri uyararak u szleri sylemekten kendimizi alamayacaz: Bedensel glklerle dnyaya gelen ocuklar, ilgili
gszlkleri dengeleme bakmndan birtakm oyun ve manevralara
bavurma konusunda byk bir ayartyla kar karya kalr, sz konusu ayart
da bu ocuklarn kendilerine zg tuhaf bir ruhsal geliim izgisini izlemesine
yol aar. Ancak, stesinden gelinemeyecek bir ayart deildir bu. Nasl durumda olursa olsun hibir organ yoktur ki, insan belirli bir davranla ykml klabilsin. Organlar en fazla, insan belirli bir dorultu izlemeye ayartc bir
rol oynayabilir. Yukarda deindiimiz salksz grler gnmzde varln
srdrebiliyorsa, tek nedeni bu tr organsal yetersizliklerle dnyaya gelmi
ocuklarn ruhsal geliimlerinde batan beri karlalan glkleri ortadan
kaldrmay kimsenin dnmemesi, ocuklarn birtakm hatalara srklenmesine izin verilmesi, duruma seyirci kalnp kendilerine yardm elinin uzatlmamas ve arka klmamasdr. Dolaysyla, bireysel psikolojiden kkenini
alan pozisyon psikolojisinin yeni bir dispozisyon psikolojisinin istekleri
karsnda yerinden edilmemesini savunmak zorundayz.

zet

Karakter zelliklerini tek tek ele alp incelemeye gemeden nce, imdiye
kadar elde ettiimiz verileri bir kez daha tekrarlayalm.
Saptadmz nemli noktalardan biri, ruhsal ilikiler rgsnden koparlp alnm bir tek ruhsal olaya dayanlarak insan tanmak gibi bir ie

178/268

kalklamayaca idi. Byle bir ama iin, zaman bakmndan birbirinden


elden geldiince uzak en az iki olayn karlatrlp, aralarndaki ortak noktann belirlenmesi gerekiyordu. Byle bir yolun pratikte ok ie yaradn syleyebiliriz; bir kez bol miktarda izlenimin derlenmesini ve sonradan deerlendirilip bir younlatrma ileminden geirilerek gvenilir bir yargya varlmasn mmkn klmaktadr. Bir tek ruhsal olaya dayanarak bir yargya ulamak istendiinde, dier psikolog ve pedagoglarn karlat ayn glkle
karlalacak, hibir yarar salamayan birtakm beylik davranlara
bavurulacaktr. Ama elden geldii kadar ok ipucu toplanp, aralarnda kurulan ilikilerle bir sistem oluturuldu mu, ilgili sistemdeki kuvvet izgilerinin
yardmyla bir insan zerinde ak seik ve tutarl bir izlenim edinilebilecektir.
Byle bir sisteme uyulmas, insann ayann salam bir topraa basmasn
salayacaktr. lgili kimse daha bir yakndan tannd zaman, nceden verilen
yargda kimi deiikliklere bavurulabilecektir kukusuz. Pedagojik her giriimden nce, sz konusu kiiyle ilgili olarak tamamen ak seik bir fikre
varlmas zorunludur.
Ayrca, byle bir sisteme ulaabilmek iin gerekli are ve yollar zerinde
durmu, hatta bu amala rnein bizim kendimizde karlatmz ya da ideal
bir insandan beklediimiz ruhsal olaylara bavurmutuk. Sonra biraz daha
ileriye giderek, oluturduumuz sistemin belirli bir eden, yani sosyal
eden ayr dnlemeyeceini belirtmitik. Ruhsal yaamn olaylarna salt
bireysel olaylar gzyle bakmak yeterli deildir, bunlar toplumsal yaamla
ilikileri iinde kavramamz gerekmektedir. Bakalaryla bir arada yaayabilmemiz bakmndan nem tayan bir ilke olarak da unu belirtmitik: Bir insann karakteri, bizim iin asla ahlaksal bir deerlendirmeye temel
yaplamaz, ancak o insann evresi zerine nasl bir etki yapt ve
evresiyle nasl bir iliki iinde bulunduu konusunda toplumsal nitelikli bir
bilgi byle bir temel roln oynayabilir.
Sz konusu dnceleri gelitirirken tm insanlara zg iki olayla
karlamtk. Bir tanesi, insanlar birbirine balayan ve uygarln btn eserlerini yaratan toplumsallk duygusunun drt bir yandaki varlyd. Ruhsal
olaylara uyguladmz ve insanda, etkin toplumsallk duygusunun boyutlarn
belirlememizi salayan bir ltt bu. Bir kiinin toplum iinde nasl bir yer
tuttuunu ve kendi insanln nasl aa vurduunu, buna hangi yoldan bir

179/268

verimlilik ve dirimsellik kazandrdn bilirsek, o kii hakknda somut bir


izlenim edinebiliriz. En sonunda saptadmz ikinci ey ki, bu da, karakteri
deerlendirmede bavurduumuz bir dier lt idi stnlk eilim ve abasnn toplumsallk duygusu zerinde hepsinden zararl bir etki yaptyd.
Bu iki ipucuna dayanarak, insanlar arasndaki ayrmn toplumsallk duygusuyla gllk eiliminin byklk derecesinden kaynaklandn, her iki
etkenin karlkl birbirini etkiledii ve ortak almalar sonucu karakter diye
nitelediimiz nesnenin doup ortaya kt sonucuna vardk.

10. SALDIRGAN (AGRESF) TPN KARAKTER


ZELLKLER

Kendini Beenmilik (Hrs)

Saygnlk tutkusu, ruhsal yaamda bir gerginliin domasna yol aar; bu


gerginlik nedeniyle insan gllk ve stnlk amacn daha bir aklkla
gzne kestirir ve normalden daha youn abalarla sz konusu amaca
ulamaya alr. Sanki tm yaam, byk bir zafer beklentisine dnr.

181/268

Byle bir insan, nesnellie srt evirir nk yaamla ilikisini yitirir, kafasn
kurcalayan bir tek sorun vardr, o da bakalar zerinde nasl bir izlenim
brakaca ve bakalarnn kendisi hakknda neler dneceidir. Bunun bir
sonucu olarak eylemsel zgrl alabildiine engellenir ve hepsinden sk
karlalan bir karakter zellii, yani kendini beenmilik bylece doup ortaya kar.
Kendini beenmilie ok az miktarda da olsa her insanda rastlanr. nsann kendini beenmiliini apak sergilemesinin bakalar zerinde istenilen etkiyi yapmayaca dnlerek ilgili zellik, ou zaman gzelce saklanp
gizlenerek eitli klklara brndrlr. nsan belirli lde bir
alakgnll iinde barndrabilir ama yine de kendini beenmi olabilir.
Kendini beenmiliinde o kadar ileri gidebilir ki, ya bakalarnn kendisi
hakknda verecei yargy hi nemsemez ya da agzllkle sz konusu yargnn peine der ve onu kendi lehinde etkilemeye alr.
Kendini beenmilik belirli bir ly at m, son derece tehlikeli nitelik
kazanr. nsan, daha ok grn hedef alan bir sr yararsz eyleme
srklemesi, onu daha ok kendini ya da bakalarnn kendisi hakknda
verecei yargy dnr duruma getirmesi bir yana, gerekle ban kolaylkla
kaybolmasna yol aar. nsanlararas ilikilere kar anlay gstermez, her
trl ban uzanda yaar, yaamn kendisinden neler istediini ve kendisinin insan olarak yaama neler vermek zorunda olduunu unutur. Kendini
beenmilik, baka hibir olumsuz zellikte grlmedik ekilde insan zgr
geliiminden alkoyacak gc gsterir; nk kendini beenmi kii herhangi
bir davranta bulunurken, acaba iin sonunda kendisi iin bir kar sz konusu mudur diye dnr hep.
Bazen insanlar, kendini beenmilik ya da kibir szc yerine kulaa
daha ho gelen hrs szcn kullanarak kendilerini biraz temize karmaya
alr. Birok insan vardr ki, kendisinin pek hrsl bir kii olduunu gururla
aa vurur. Bazlar da hamaratlk szcne snr. Topluma yarar dokunduu sre, hamaratla bir itirazmz olamaz. Ne var ki, genellikle ilgili deyimlere bavurulmasnn nedeni, alabildiine bir kendini beenmilii kamufle
etmekten baka bir ey deildir.
Kendini beenmilik, ok gemeden insan oynanan bir oyunun gerek bir
oyuncusu olmaktan karp, bir oyunbozana dntrr. Kendini beenmiler

182/268

kendini beenmiliklerine doyum salamaktan alkonuldu mu, hi deilse


bakalarna znt vermek, ac ektirmek isterler. Kendilerini beenmilikleri
henz gelimekte olan ocuklarn nazik durumlarda btn prestijlerini seferber ederek kendilerinden gszlere glerini kantlamaya kalktn sk sk
gzlemleriz. Kimi ocuklarn hayvanlara eziyet etmesi de yine ayn nedenden
kaynaklanr. Bu arada artk eskisi gibi atak davranamayan daha baka ocuklar ise, akl almaz ayrntlara bavurarak kendini beenmiliklerine doyum
salamaya bakar, alma turnuvalarnn yapld byk pistin uzanda,
kaprislerinin yaratt bir ikinci savan alannda oyalanarak saygnlk
isteklerini gerekletirmeye aba harcarlar. Yaamn glnden yaknp,
hayatta biraz hakszla uradklarn ileri srenler, bu gibi kimseler arasnda
yer alr. Kendilerine sorarsanz, doru drst eitilmi ya da falanca terslikle
karlamam olsalar, herkesten ileri durumda bulunacaklardr. Bu ve benzeri szlanmalar yineleyip dururlar. Hep bir bahane bulur, yaamn cephe
kesimini boylamaktan yakay syrr, kendilerini beenmilik duygularn bol
bol doyuma kavuturacak dler grrler.
Byleleri karsnda dier insanlarn durumu imrenilecek gibi deildir;
kendini beenmilerin byk lde yergilerine hedef olurlar. Kendini beenmi kii, urad baarszlklarn suunu det olduu zere, kendisi stlenmeyerek bakalarnn zerine ykmaya balar. Hep kendisi hakl, bakalar
hakszdr; oysa yaamda nemli olan hakl ya da haksz saylmak deil, ilerlemek ve bakalarnn ilerlemesine katkda bulunmaktr. Gelgelelim, kendini
beenmilerin azndan iitilen hep yaknma ve zr dilemelerdir. nsan
ruhunun birtakm numara ve oyunlardr bunlar; kendini beenmilik duygusunu ayakta tutabilmek, stnlk duygusunun yara almadan varln
srdrmesini salayp, bir sarsnt geirmesini nlemek iin bavurulan
nlemlerdir.
nsanln byk eserlerinin, hrs denilen ey olmadan yaratlamayaca
ileri srlr sk sk. Ama bu, gerekle ilgisiz bir gr ve yanl bir perspektiften baka bir ey deildir. Kendini beenmilikten arnm kimse gsterilemeyecei iin, herkeste ilgili zellikten bir para var demektir. Ancak, insann
izleyecei temel dorultuyu belirleyen ve yararl iler yapmas iin onu gerekli
glerle donatan, byle bir zellik deildir kukusuz. Toplum hi hesaba
katlmadan, dhice bir iin baarlabilecei dnlemez. Bunun tek koulu,

183/268

her zaman toplumla ilikinin srdrlmesi ve toplumu ileriye gtrme konusunda bir istein duyulmasdr. Yoksa elde edilecek baarya deerli gzyle
bakmamz olanakszdr. Bir baarda kendini beenmilik rol oynarsa,
kukusuz salt aksatc ve engelleyici nitelik tar bu rol; baary olumlu ynde
pek etkileyemez.
Bugnk toplumsal dzende insann kendini beenmilikten tmyle
yakay syrmas gerekleecek gibi deildir. Bir kez bunu bilmek yararldr
bizim iin; bylelikle uygarlmzn alabildiine gsz bir yanna parmak
basm oluruz. yle bir gszlk ki, bir sr insann mahvolup gitmesine,
mr boyu mutsuzluk iinde yaamasna ve her zaman felakete kaynaklk
eden yerlerde oyalanmasna yol aar. Byleleri olduklarndan daha iyi grnmeyi kendilerine ama edindiklerinden, bakalaryla geinemez, yaama ayak
uyduramazlar. Dolaysyla, bir kimsenin kendisine bitii yksek deeri pek
umursamayan gerekle kolaycack atma durumuna girerler. Kendilerini
beenmilikleri, bu gibi kimseleri bakalarnn alaylarna konu yapmaktan te
bir ie yaramaz. nsanln karlat btn aprak durumlarda, kendini
beenmilik duygusuna doyum salamadaki baarszlk en nemli etken
roln oynar. Karmak bir kiilik yaps gsteren birini anlamak istiyorsak,
bu kimsede kendini beenmiliin hangi boyutlara ulatn, bu kimsenin
hangi dorultuda devindiini ve ne gibi yollara bavurarak kendisine doyum
salamaya altn aratrmak izlenecek nemli bir yoldur. Sz konusu durumlarda hep ele geireceimiz bir sonu vardr ki, o da kendini beenmiliin
toplumsallk duygusuna nemli lde sekte vurduudur. Kendini beenmilikle toplumsallk duygusu birbiriyle badamaz hi; nk kendini beenmilik, toplumsallk ilkesine boyun emeye yanamaz.
Ancak, kendini beenmilii bekleyen kt akbet, yine kendisinden
kaynaklanr; nk ilgili zellik, hibir eyin nnde duramayaca mutlak
dorular gibi toplumsal yaamda geliip ortaya kan kart mantksal nedenlerin tehdidi altnda bulunur. Dolaysyla, henz ok erkenden kendini saklamak, bir baka kla brnmek, dolambal yollar izlemek zorunda kalr;
nitekim ilgili zellii kendisinde barndran kii de, kendini beenmiliine
doyum salamak iin gerekli grd grkem ve zaferi ele geirip geiremeyecei konusunda kukular iinde kvranr. Kendisi byle dler ve dncelerle
oyalanrken, zaman geip gider. Derken sonuta bir bahane kalr elinde, o da

184/268

harekete gemesi iin bundan byle koullarn elverili saylamayacadr.


Genellikle yle bir seyir izler durum: Sz konusu kimseler, yaamda kendilerine hep ayrcalkl bir yer arar, kyda kenarda durur, evrelerinde olup bitenleri gzlemlemekle yetinirler. Yrekleri kukuyla doludur, insan soydalarna
dman gzyle bakar, bir savunma, bir sava durumu yayormu gibi bir tutum taknrlar. ou zaman kararszlk iinde bocalar, insana olduka
mantkl gelen derin dncelere dalar, bunda da hakl gibi grnrler. Ne var
ki, varlklarnn temel sorununa el atmay unutur, yaamla, toplumla,
yklenmeleri gereken devlerle iliki kurmay ihmal ederler. Yakndan
bakldnda bir kendini beenmilik uurumuna yuvarlandklar anlalr,
herkesten stnlk zlemlerini akla gelmedik yollardan da yanstrlar. Davranlarnda, giyinilerinde, konuma biimlerinde, bakalaryla ilikilerinde
bu zlem aa vurur kendini. Ksaca, nereye bir gz atlsa herkesten ileri
gemeye alan ve bu amala bavuraca arelerin seiminde hi titizlik
gstermeyen kendini beenmi bir insanla karlalr. Kendini beenmiliin
bu gibi davurumlar evredekiler zerinde ho bir izlenim brakmadndan
ve kendini beenmiler, eer akll kimselerse, toplumun yasalarn inediklerini ve topluma ters dtklerini ok gemeden fark ettiklerinden, sz konusu zellikte kimi zaman baz yumuatmalara bavururlar. Dolaysyla,
kendini beenmi kii bazen alabildiine alakgnll bir izlenim
uyandrmaya alr, dtan neredeyse sallapati bir kimse grnm sergiler;
bununla amalad tek ey de, kendini beenmi biri saylamayacan kantlamaktr. Anlatldna gre, bir gn Sokrates, konumak iin krsye kan
hrpani klkl birine yle seslenir: Ey Atinal gen, kendini beenmiliin,
stndeki giysinin yrtklarndan ban karm srtyor.
nsanlar ounlukla kendilerini beenmi kimseler olmadklarna inanrlar. Dikkatlerini d grnmleri zerinde toplar, kendini beenmilik denilen
eyin ok daha ierilerde yuvalandndan habersiz yaarlar. rnein byle bir
kendini beenmilik, kiinin toplulukta hep konumas, susmak nedir bilmemesi, bazen kendisine konuma frsat verilip verilmediine bakarak bu
topluluu deerlendirmek istemesiyle belli eder kendini. Yine kendini beenmi kimi insan vardr ki, ne kmaya hi yanamaz, kalabalk arasna hi
karmayarak, kendini topluluklardan uzak tutar. Topluluktan byle bir ka
da, deiik biimlerde kendini aa vurur: Ya alnan bir davet geri evrilir ya

185/268

da bir hayli ricadan sonra kalklp gidilir. Yine kendini beenmi birok kimse
vardr ki, topluluk arasna karmas ancak belirli koullara baldr; dnyalar
ben yarattm havas iinde yanna yaklalmaz bir tavr taknr, bazen bbrlenerek kendisinin yksek bir kimse olduunu ileri srer. Bazlar da, btn
toplantlarda hazr bulunmay bir tutku edinir.
Bu gibi eylere nemsiz ayrntlar gzyle bakmak doru deildir; hepsi de
ok derinlerde sakl yatan nedenlerden kaynaklanr. Gerekte kendini beenmi insan, toplumsal yaam hi umursamayan biridir; toplumsal yaam ileriye gtrmekten ok engeller, onun geliimini aksatr. Btn bu tipleri tm
girdisi ktsyla eksiksiz anlatabilmek iin byk yazarlarn yaratc gleri
gereklidir. Kendini beenmilikte o yukarlara doru trmanan izgiyi ak
seik gzlemleyebiliriz; yle bir izgi ki, bir insann yetersizlik duygusuyla
kendisi iin alabildiine byk bir ama belirlediini ve bakalarndan stn
olmaya altn gsterir. Kendini beenmilii zellikle dikkate arpan bir
kimsenin, kendisine fazla bir deer vermedii ve bu deer vermeyiinin ou
zaman kendisinin de ayrmna varmadn dnebiliriz. Ama kendini beenmiliklerinin bir yetersizlik duygusundan kaynaklandnn bilincinde olan
kimseler de vardr kukusuz. Ancak, bunu bilmek, sz konusu kimseler iin
pek nem tamaz, dolaysyla bilgilerinden gerei gibi yararlanamazlar.
Kendini beenmilik insann ruhsal yaamnn daha erken bir dneminde
geliip ortaya kar, hep de ocuksu bir yan vardr, kendini beenmi kimseler her zaman ocuksu bir grnm sergiler. Byle bir karakter zelliinin
oluumuna yol aan durumlar eitlidir. Bazen doru drst eitilmedii iin
kklnden eziklik duyan bir ocuk, ihmal edildii, evdekilerden gerekli ilgiyi grmedii duygusuna kaplr. Bazen de ocuklar, sz konusu zellii bir
aile gelenei gibi atalarndan devralr. Bu gibi kimselerin azndan sk sk,
anne ve babalarnn da kendilerini bakalarndan ayracak ve bakalar
karsnda kendilerine ayrcalk salayacak byle aristokrat bir zellie sahip
olduklarn duyarz. Ancak, sz konusu kof istein altnda, kendini bakalarna
benzemeyip olaanst bir aileden gelen, mkemmel ama ve duygularla
donatlp doutan bir ayrcala hak kazanm, herkesten stn bir kimse gibi
hissetme eiliminden baka bir ey yatmaz. Bir ayrcalk iddiasdr ki, kendisine izleyecei dorultuyu gsterir, davranlarn ynetir ve davurum
biimlerini belirler. Gelgelelim yaam bu tiplerin geliimini kolaylatrmaya

186/268

pek elverili nitelik tamadndan ve bu gibileri evreden dman davran


grd ya da alay konusu yapld iin, ilerinden ou ksa sre sonra gzleri korkarak toplumdan elini eteini eker, mnzevi bir hayat srmeye balar.
Kimseye hesap vermek zorunda olmayp kendi drt duvarlar iinde yaadklar srece, sarholuklarndan bir trl aylp kendine gelemez, hatta tutumlarn hakl birtakm nedenlere oturtmaya bakarlar. Bu tipler arasnda st
dzeyde eitim ve renim grm, yetenekli insanlar yer alr ou zaman.
Beceri ve yeteneklerini terazinin bir kefesine koysalar, kmsenmeyecek bir
arlk oluturacaktr. Ne var ki, kendilerini bir sarholuk havasna kaptrarak
bu durumu ktye kullanrlar. Toplumda aktif rol oynamak iin hayli ar
koullar ne srerler. Falan ya da filan eyi yapm, renmi ya da bilmi
olsalard, bakalar falan ya da filan eyi yapsa veya yapmasayd, bazen de
kadnlar ya da erkekler byle olmasayd gibi yerine getirilemeyecek koullardr bunlar; ne kadar istense de hi biri gerekletirilemez. Bu da gsterir ki,
bo bahanelerdir hepsi, ancak nelerin ihmal edilip elden karldn insana
unutturacak bir ikinin hazrlanp kotarlmasna elverili nitelik tarlar.
Dolaysyla, bu insanlarn ileri hayli dmanca bir duyguyla doludur,
bakalarnn aclarn hafife almaya ve bu aclar zerinden atlayp geme
eilimi gsterirler. Nitekim byk insan sarraf La Rochefoucault, bu
tiptekilerle ilgili olarak yle der: Bakalarnn aclarna kolaycack katlanabilirler; ilerindeki dmanlk, ou zaman sert yergiler biiminde aa vurur
kendini. Hibir eyde en ufak iyi bir yan brakmaz, alay ve sulamalaryla her
eye yetiirler; kendilerini srekli hakl karmaya bakar, her eye lanet okurlar. Oysa bize gre kty bilip tanmak ve mahkm etmek fazla bir nem
tamaz; insann hep kendisine sormas gereken soru, var olan koullarn
dzeltilmesine kendisinin nasl bir katkda bulunduudur. Gelgelelim, kendini
beenmi kiiler, yeter ki yapacaklar bir hamleyle evresindekilerin zerinde
bir yere kp otursun ve karalayp ktlemenin asitiyle onlar dalasn, baka
ey istemezler. ounlukla bu konuda sahip olduklar inanlmaz lde zengin
deneyimden geni lde yararlanrlar. Alabildiine ince esprili, alacak
derecede hazrcevap kiiler bulunur aralarnda. Her ey gibi, espri ve hazrcevaplk da ktye kullanlabilir ve byk yergi statlarnda grld gibi,
kt bir huy bir sanat aamasna karlabilir. Bu tiptekilerin bir trl doyamad aalayc ve kmseyici davran, kendini beenmilik zelliinde

187/268

sk grlp bizim deerden drme eilimi dediimiz bir olayn davurumudur. Kendini beenmi kimsenin hangi noktay saldrsna hedef setiini bize
gsterir; bu da, bakalarnn tad deer ve nemdir. Bylece, ilgili kiiler,
bakalarn batrarak kendilerine bir stnlk duygusu salamaya alr. Bir
kimsenin deerini benimsemeyi kendileri iin bir aalama sayarlar. Buradan
da yine, sz konusu kiilerin ruhlarnn ok derinliklerinde bir gszlk duygusunun yaad sonucuna varabiliriz.
Kendisinde sz konusu zelliklere rastlanmayan kimse gsterilemeyeceinden, pekl bu irdelemelerden yararlanp kendi zerimizde uygulayacamz bir lt ele geirebiliriz. Bin yllk bir gemie dayanan bir uygarln, iimize serpitirdii nesneleri ksa srede skp atamasak da,
krlkle davranp bir an sonra zararl olduu anlalacak yarglara kendimizi
baml klmaktan el ekmemiz ileri bir adm saylacaktr. Baka trl insanlar
olmann ya da evremizde bu gibi insanlar grmenin zlemini ekiyor deiliz;
birbirimize elimizi uzatmak, birbirimizle bir dayanma, bir ibirlii iinde
yaamak benimsediimiz bir yasadr. birliini her zamankinden ok ihtiya
duyduumuz gnmzde, kiisel kendini beenmiliklerin yeri yoktur. zellikle bizimki gibi dnemlerde kendini beenmilii bekleyen eliki ve
atmalar pek sivri ve kaba nitelik tamakta, byle bir tutumdaki insanlar
pek kolay baarszla uramakta, sonunda ya kendileriyle savalarak saf d
edilmekte ya da acmalara konu yaplmaktadr. yle grlyor ki, zellikle
iinde yaadmz a, kendini beenmilik iin elverili nitelikten yoksundur; dolaysyla, hi deilse bir kimsenin kendini beenmiliine toplum iin
yararl alanlarda doyum salamasn mmkn klacak yollarn aranmas
gerekiyor.
Kendini beenmiliin ounlukla hangi yollardan etkinliini
srdrdn aadaki rnekle aklamaya alalm.
Birden ok kardein en k olan gen bir kadn, ocukluunun erken
bir dneminden balayarak evdekilerce martlmtr. zellikle annesi,
etrafnda pervane olmu, kznn her arzusunu yerine getirmitir. Bu yzden,
vcuta da pek gsz saylan kzn istekleri lsz derecede artmtr.
Derken kz gnn birinde bir ey kefeder, hastaland zaman evresindekiler
zerindeki egemenliinin her zamankinden geni boyutlara ulatn sezer.
ok gemeden, hastalk gzne nemli bir servet gibi grnmeye balar.

188/268

Normalde insanlarn hastalanmaya kar duyduu honutsuzluu duymaz


olur, zaman zaman kendini iyi hissetmemeye hi de tatsz bir gzle bakmaz.
ok srmeden bu konuda ylesine ustalar ki, istedii zaman hastalanmay
baarr ama zellikle kafasna koyduu bir eyi yapmak istediinde bu yola
bavurur. Ama hep de kafasnda gerekletirmek istedii bir ey bulunduundan, bakalar karsnda her zaman hasta bir durumda yaamaya
balar. ocuklarda ve byklerde hastalanmann bu trne pek sk rastlarz;
sz konusu kimseler, sahip olduklar gcn bylelikle artp bydn
hisseder, aile iinde ba kede bir yeri ele geirir, evresindekileri kaytsz
artsz egemenlikleri altna alrlar. Hele bir de zayf yaplysalar, sz konusu
durumun gerekleme olasl alabildiine byr. Kukusuz byle bir yolu izleyenler, daha nce salklar konusunda evresindekilerin kapld tasa ve
endielerin tadn alanlardr. Bu arada, sz konusu kiiler bu durumun gereklemesine katkda bulunur, rnein yemek yemekte biraz nazl davranrlar.
Bununla da kmsenmeyecek baarlara kavuur, rnein salksz bir
grnm sergiler ve evdekileri ahlk konusundaki btn hnerlerini gstermeye zorlarlar. lerinde bir zlem duygusu geliir, yanlarnda hep biri bulunsun ister, yalnz braklmaya hi gelemezler. Varmak istedikleri amaca
ulamalar da kolaydr, kendilerini hasta gstermeleri ya da bakaca bir tehlike iinde bulundurduklarn aa vurmalar yeterlidir, bunun da tek aresi
zdeleme yoluyla bir hastaln ya da bir gln kucanda soluu almaktr. nsann byle bir zdeleme yeteneine ne byk lde sahip olduunu,
uykuda grlen dler bize gsterir; dte insan, sanki belirli bir durum gerekten varm gibi bir izlenime kaplr.
Sz konusu kimseler byle bir hastalk duygusunu ilerinde yaratabilme
gcne sahiptir. Hem de bunu ylesine ustalkla yaparlar ki, uydurmann,
dzmeceliin ve kuruntunun asla sz edilemez. Bir durumla zdelemenin,
sanki o durum gerekten varm gibi bir sonu dourduu bilmediimiz bir
ey deildir. rnein bu insanlar mideleri bulanyormu gibi gerekten kusabilir, kendilerini tehdit eden bir tehlike varm gibi gerekten korkuya kaplabilirler. Bazen bu ii nasl becerdiklerini de ele verdikleri grlr. rnein
hastamzn akladna gre, bazen sanki hemen bir yerine fel inecekmi
gibi bir korkuya kaplr. Kimi insanlar vardr, diyelim baylacaklarn ylesine
ayrntl biimde tasarlarlar ki, gerekten de bayldklar grlr, herhangi bir

189/268

kuruntudan ya da uydurmadan sz edilemez. Bir kimse bu yoldan evresindekilerin karsna hastalk belirtileri ya da en azndan sinirsel semptomlarla dikildi mi, evresindekilerin onun yanndan bir yere ayrlmamas, ona
gz kulak olmas gerekir kukusuz; nk toplumsallk duygusu bunu gerektirir. Dolaysyla, byle bir hasta da amalad gl konumu ele geirir.
Byleleri insann soydalarna geni lde sayg gstermesini isteyen
toplum yasasyla elikiye der. Genellikle soydalarnn mutluluuna
katkda bulunmak bir yana, bu mutluluu engellemekten kolay kolay kendilerini alamaz. Tm glerini, tm kltrlerini ve eitimlerini seferber ederek insan soydalarn dnmenin stesinden gelebilirler belki, hi deilse evresindeki bir kiiyle ok yakndan ilgileniyorlarm ssn uyandrabilirler. Ama
yine de davranlarnn dayand temel, kendini sevmekten ve kendini beenmilikten baka bir ey olmayacaktr. Bizim hastamzda da ite byle bir durum sz konusuydu. Hastamzn kendi aile bireylerine kar aa vurduu ilgi
grnrde tm snrlar ayor, rnein annesi kahvaltsn odasna getirmekte
yarm saat gecikmeyegrsn, alabildiine byk bir meraka kaplyor,
kocasn yataktan kaldrp annesinin bana bir ey gelip gelmediine baktrmadan ii bir trl rahat etmiyordu. Annesini yava yava kahvalty tam
zamannda getirmeye altrmt. Bir iadam olarak mterilerini ve ticari
yaamndaki dostlarn dnmesi gereken kocasnn durumu da pek baka
trl saylmazd; eve ne zaman belirlenen saatten biraz ge gelse karsn
ylp kalm, korkudan ter iinde kalm buluyor, kars perian bir halde, o
gelinceye kadar nasl alabildiine korkun aclar iinde kvrandn anlatyordu. Dolaysyla, adam da bu gibi durumlarda dakik olmaktan baka kar yol
grememiti.
Birok kimse byle davranmaktan kadnn bir kar olmadn, sz edilen durumlarn kadn iin byk zaferler saylamayacan syleyecektir. Ne
var ki, ilgili davran btnn ancak kk bir parasdr, yaamn tm
ilikileri asndan bir unutma bak! uyars anlamn tar, kardaki kii
eitilmeye allr bylece. Kadnn ruhu dizginlenemeyecek bir hkmetme
hrsyla dolup taar ve bu hrsn doyuma kavuturulmas bir bakma kendini
beenmilik duygusunun da doyuma kavuturulmasdr. Beri yandan kadnn,
istediini elde etmek iin ok aba harcamas gerekecektir; btn bunlar
dnlrse, bu kadn iin sz konusu davrann bir zorunluluk durumuna

190/268

geldii anlalmaktadr. Syledikleri mutlaka ve annda yaplmad m, ii bir


trl rahat etmez kadnn. Ama ortak bir yaam, kardaki kiinin belirlenen
saatte eve gelmesinden olumaz, daha baka binlerce iliki vardr ki, kadnn
bu emredici tutumuyla dzenlenir; binlerce emir vardr ki, kadnn korku
nbetleri kendilerine elik eder. Kadn o kadar byk bir tasa ve meraka
kaplr ki, kardaki kii iin istediini mutlaka yerine getirmekten baka kar
yol yoktur. Buradan grldne gre, tasa ve merak kendini beenmilik
duygusunun doyuma kavuturulmasnda bir ara olarak kullanlmaktadr.
Sz konusu davran ounlukla o dereceyi bulur ki, buna bavuran iin
istenilen eyin yaplmas, yaplan eyin kendisinden daha ok nem tar.
Bunu alt yandaki bir kzda aka gzlemleyebiliriz. Kz ylesine inat
biridir ki, aklna ne gelirse yaplmasna alr, gcn evresindekilere gsterip onlar dize getirmek isteiyle dolup taar ii, bu davrannn neye mal
olacana hi aldrmaz. Kzla iyi geinmek isteyen ama bunu nasl
baaracan bilemeyen anne bir defasnda kzna bir srpriz yapmak ister,
onun en sevdii yemei piirerek u szlerle getirip nne koyar: Pek
sevdiini bildiim iin, bu yemei yaptm sana. Ne var ki, kz nefis yemei
devirip yere dker, ayaklaryla zerinde tepinirken yle barr: stemiyorum ite! stemiyorum! Sen getiriyorsun nk, ben kendi istediim yemei
yerim. Bir baka kez, annesi okulda byk teneffs iin kahve mi, st m istediini sorunca, kapda dikilen kz aka iitilebilir bir sesle yle mrldanr:
O st dedi mi kahve ierim ben, o kahve dedi mi st ierim.
indeki niyeti ak seik belli eden bir kzd bu. Ama unutmayalm ki, ou
ocuk ayndr da niyetini aa vurmaz; her ocukta biraz bu kzdaki zellik
bulunur, olaanst bir aba ve enerjiyle istediini evresindekilere
yaptrmaya alr, bunun kendisine yarar salamayacan, hatta zarar dokunacan bile bile byle bir davran sergiler. radelerini zgrce kullanabilecekleri dncesi u ya da bu ekilde kafalarna sokulmu, byle bir ayrcalkla
donatldklar duygusu kendilerine alanm ocuklardr hepsi. Byle bir
dnce ve duygunun ocuklarda uyandrlmasna yol aacak nedenler ise
gnmzde hi eksik deildir. Bunun da sonucu olarak bykler arasnda insan soydalarnn ilerlemesine yardm edecekken, kendi isteklerini gerekletirmeyen alan kiilere daha sk rastlarz. Baz insanlar kedini beenmiliklerinde o kadar ileriye gider ki, dnyann en doal ii saylacak, hatta

191/268

mutluluklarn belirleyecek bir ey bile olsa, bir bakasnn kendilerine salk


verdii bir ii yapacak gc gsteremezler; her konumada bir itiraz frsat
kollar, byle bir an bekleyip dururlar. Kimi insanlarn istemleri kendini
beenmilik sonucu ylesine uyarlp kamlanr ki, evet demek isteseler de
yine hayr sz kar azlarndan.
nsann her istediinin srekli yerine getirilmesi gibi bir durum, aslnda
yalnz aile evresinde sz konusu olabilir, hatta bazen bunun burada bile gerekleemedii grlr. Bakalaryla ilikilerinde insann zerinde sevimli ve
uysal bir izlenim brakan kimseler, ounlukla bu tipler arasnda yer alr. Ne
var ki, bylelerinin bakalaryla dostluk ve ahbapl uzun mrl deildir,
ok gemeden sona erer ve zaten bu dostluun pek de arzu edildii sylenemez. Gelgelelim, yaam insanlar bir araya getirici zellik tadndan, bazen
ilgili kimselerden birini grrz, kalpleri bir yandan fetheder durur, te
yandan fethettii kalpleri yine yzst brakp gider. Hemen hemen her zaman aile evresi iinde kalmak isteyen kimselerdir, bunlar. te bizim hastada
da durum tpk byleydi. Aile evresi dndaki sevimli ve gleryzl davranyla herkesin sempatisini kazanmt; gelgelelim, ne zaman sokaa ksa
ok gemeden yine kendini gerisin geri eve atyordu. Dardan ailesine dnp
gelmesi eitli ekillerde gereklemekteydi. Diyelim bir toplantya gitti, anszn bana bir ar giriyor, ister istemez evin yolunu tutuyor, nk toplantda mutlak stnln evdeki kadar gl bir biimde hissedemiyordu.
Yani hastamz o yaamsal kendini beenmilik sorununu ancak ailesi iinde
zmleyebiliyorsa, kendisini gittii yerden aile evresine geri dndrecek,
aile evresi dnda rahatn karacak bir eylerin olup bitmesi gerekiyordu.
Sonunda i o dereceye varmt ki, ne zaman yabanc insanlarla bir araya gelse
korku ve heyecan nbetleri geirmeye balamt. Tiyatroya gidemez olmu,
ok gemeden de sokaa hi kamaz duruma gelmiti; nk sokakta
bakalarnn kendi iradesine tabi olduu duygusunu yitirmekteydi. Arad
durumlar aile evresinin dnda, yani sokakta ele geirilecek gibi deildi. Bu
da, yannda kendi saray erknndan kiiler olmadan tek bana niin sokaa
kmaya yanamadn aklamaktayd. evresinde srekli kendisiyle ilgilenecek kiiler grmek, sevdii ideal bir durumdu. Aratrmalarmz, onun bu davran modelinin erken ocukluk dneminden kaynaklandn gstermiti.
Hastamz birka kardein en kyd evde, zayf ve hastalkl bir kzd;

192/268

kendisine br kardelerden daha bir scaklk ve sevecenlikle davranlmas


gerekmiti. O da byle el stnde tutulmay tm gcyle benimsemi, bir
daha bundan yoksun kalmak istememiti. Byle davranmasnn sonucunda
yaamn koullaryla elikiye dmeyip sz konusu koullar kendisini rahat
brakm olsayd, bir kez saptad yoldan belki hi dnmeyecekti.
Bakalarnn itirazna hi izin vermeyecek kadar gl huzursuzluunun ve
korku belirtilerinin gsterdiine gre, kendini beenmilik sorununu zmleyeyim derken yanl bir yola srklenmiti. Bulunan zm yolu iin iyi
denilemezdi, nk toplu yaam koullarna uymak gibi bir istee yer vermiyordu. Sonunda rahatsz edici belirtiler ii o kadar aztmt ki, hastamz bir
hekime grnmek zorunda kalmt.
Kadnn yllardan beri kurmaya alt yaam plan zerindeki rtnn
yava yava aralanmas gerekmekteydi. Tedaviye kar gsterdii direni
bykt; bunun da nedeni, hekime bavurmasna karn yaamnda iten ie
herhangi bir deiiklii istememesiydi. leride de aile evresinde egemenliini
srdrse sokakta korku nbetlerine yakalanmasa gzel bir ey olacakt kendisi
iin. Gelgelelim, birini alp brn brakmak olanakszd; alnacak eyin
karlnda bir bedelin denmesi gerekiyordu. Tedavi srasnda bilinsiz
yaam plannn tutsa olduu, ilgili plann avantajlarnn zevkini karmak istedii, sakncalarndan ise korktuu ak seik anlatld kendisine.
Bu rnek, ileri derecede kendini beenmiliin nasl tm yaam iin bir
yk oluturup, insann ilerlemesini engellediini ve sonunda bir ykma yol
atn gayet belirgin olarak gstermektedir. Kendini beenmiliin yalnzca
yararlarna evrilmi gzlerin ortadaki ilikileri gerei gibi alglamayaca
aktr. Bu yzden birok kimse hrsn, daha doru bir deyimle kendini beenmiliin tmyle deerli bir zellik saylacana iyice inanmtr; nk bu
zelliin her zaman bir honutsuzluk kayna oluturduunu, kendisine rahat
ve uyku yz gstermeyeceini fark etmez.
Buna bir baka rnek olarak da u vakay verebiliriz. Yirmi be yandaki
bir gen, tam son snavlarna girip de okulu bitirecei bir srada vazgeer,
ekilir bir kenara; nk anszn zerine bir duygu ullanm, hibir eyle ilgilenmez olmutur. Alabildiine skc ruh durumlar yakasna yapr, kendi
kendini karalayp ktler, yeteneksiz ve mymnt biri olduu dncesini kafasndan bir trl skp atamaz. ocukluunu anmsayarak anne ve babasna

193/268

en ar sulamalar yneltir, onlarn anlayszlnn kendisini doru drst


gelimekten alkoyduuna inanr. Byle bir hava iinde yaarken, insanlarn
gerekte bir deer tamadn ve kendisini hi ilgilendirmediini dnr.
Sz konusu dnceler, nihayet kendisini toplumdan soyutlamasna yol aar.
Bu durumda da yine kendini beenmiliin alttan alta itici g roln oynad grlmektedir; ilgili zellik, kendisini denemeden geirmek zorunda
kalmamas iin hastamzn eline eitli bahane ve mazeretler tututurur.
nk tam girecei snavlardan nce kafasna bu eit dnceler en
hastamz, bakalarnn karsna kmaktan ekinmeye balam, ruhunu geni lde bir isteksizlik sarp kendisini ie yaramaz duruma getirmitir. Ne var
ki, btn bunlar onun iin kesin bir nem tamaktayd. nk bir ey baarp
ortaya koyacak gc gsteremediinde kiisellik duygusu esenlie kacakt.
Altnda gerilmi bekleyen bir a hazrda bulunuyordu; darda kaldnda iine
atlayverecek, eletirilerden yakasn kurtaracakt. Hasta olduu, iyz
karanlk bir yazg tarafndan ie yaramaz duruma getirildii dncesiyle
avutabilecekti kendini. nsann tehlikeli durumlarla yz yze gelmesine izin
vermeyen byle bir davran da, kendini beenmiliin bir baka trn
oluturmaktadr. Beceri ve yetenei zerinde karar annn arifesinde, ilgili
zellik hastamz bir dn yapmaya zorlamaktayd. Halen iinde bulunduu
parlak durumu, urayaca bir yenilgiyle kaybedebileceini dnmekte,
yeteneklilii konusunda kuku duymaktadr. Kendilerini toparlayp bir trl
kesin karar veremeyen tm insanlarn gizi de, ite burada sakl yatyor.
Hastamz da sz konusu kimseler arasnda yer almaktadr. Aslnda hep
byle davranan biri sayldn aratrmalarmz ortaya koymutur. Ne zaman
bir karar an yaklasa hep bocalam, dneklik gstermitir. Daha ok bir insann devinim izgisiyle hal ve gidiini inceleme ve aratrma konusu yapan
bizler iin byle bir davrann ierdii tek bir anlam vardr: Kendi kendini
frenlemek ve olduu yerde kalp ileriye gitmemek.
Hastamz, ailenin en byk ocuu ve tek erkek evladyd; drt kz kardei
vard. Aile iinde be ocuktan yalnzca onun yksek renim grmesi kararlatrlmt. Adeta ailenin gzbebei olup, kendisinden ok ey beklenmekteydi. Babas olunu hrsl bir kimse gibi yetitirmek iin hibir frsat
karmam, ileride ne byk bir adam olacan kendisine hep tekrarlayp
durmutu; dolaysyla, hastamzn gz ok gemeden bir tek amatan

194/268

bakasn grmez olmutu: Herkesten ileri gemek. Derken kendisinden


beklenilenleri yapabilecei konusunda bir gvensizlie kaplm, kendini
beenmilii onu geri ekilmeye zorlamt.
Bu durum, hrs ve kendini beenmilik zelliinin geliimi srasnda nasl
kendiliinden zarlarn atlp, ileriye giden yolu yrnmez duruma soktuunu
gstermektedir. Kendini beenmilik, toplumsallk duygusuyla alabildiine
byk bir eliki iine srklenmekte, ilgili elikiden insan kurtaracak bir
kar yol bulunamamaktadr. Durum byleyken, kendini beenmi kiilerin,
ocukluklarndan balayarak toplumsallk duygusunda hep bir gedik amaya
ve bir kez tuttuklar yolu izlemeye altklarn grrz. Byleleri, bir kentin
plann kendi hayal glerine gre hazrlayp, ellerinde byle bir planla kenti
dolamaya kan ve her eyi o dikkafallklarnn rn planda iaretledikleri
yerde bulmaya uraan insanlara benzer. Elbette aradklarn asla bulamaz ve
bunun sorumlusu olarak gerei sularlar. Kendini beenmi, dikkafal insanlarn yazgs aa yukar byledir. nsan soydalaryla ilikilerinde kendini
beenmilik ilkesini ya zorla ya da hile ve entrikayla geerli klmaya alrlar.
Pusuda bekler, bakalarn haksz karacak ya da hatalarn kantlayacak bir
frsat gzlerler hep. Bakalarndan akll ya da daha iyi insanlar olduklarn
gsterebildiklerinde, mutluluk duyarlar. Oysa karsndakiler buna pek dikkat
etmez ama sava arsn yine de kabullenirler; bir sre devam eden sava
kendini beenmi kiilerin ya zaferi ya da yenilgisiyle sonulanr; ne var ki,
kendini beenmi kiiler, her iki durumda da savatan kendi stnlklerinin
ve hakllklarnn bilinciyle karlar.
Ucuz oyunlar, numaralardr bunlar. Byle bir yoldan herkes, can istedii
eye sahip olduu kuruntusunu iinde yaatabilir. Ve sonunda, hastamzda
grld gibi, anszn bir okulda okumak, bir kitabn bilgeliine boyun
emek ya da gerek becerisinin boyutlarn ortaya karacak bir snav sineye
ekmek zorunluluuyla yz yze gelir ve tm yetersizliklerinin bilincine varrlar. Olaylara baktaki yanl perspektifin kendilerini ierisine soktuu durumu ar lde nemser ve sanki yaamlarnn tm mutluluu, tm anlam ve
nemi sz konusuymu gibi deerlendirirler her eyi. Kimsenin katlanamayaca bir gerilimin iine srklenirler.
Ayrca, bakalaryla her karlamalar onlar iin byk ve olaanst bir
olay olup kar. Birinin onlara seslenii, biri tarafndan yneltilen bir sz,

195/268

yengi ya da yenilgi asndan yorumlanp deerlendirilir hep. Aralksz bir


sava srer gider. Kendini beenmilik, hrs ve byklenme zelliklerini
kendilerine yaam modeli yapan kiilerin nne habire yeni glkler karr
bu sava, yaamn gerek sevinlerinden onlar yoksun brakr. nk ancak
koullar benimsendii zaman, yaamn sevinleri ele geirilebilir. Bu koullar
bir kenara iten kimse, kvan ve mutlulua gtren yolu kendi eliyle kendisine
kapatr, bakalar iin memnunluk ve mutluluk kayna olan her eyden ister
istemez el eker. Dler ve hayaller kurarak, bakalarndan yce ve stn
olduu duygusunu yaatr iinde; ama bu duygunun hibir yerde hibir
ekilde gerekletiini gremez. Bir ekilde byle bir eyle karlasa bile, saygnln yadsmaktan zevk duyan yeterince insan bulur karsnda. Bunu nleyecek hibir are yoktur. Kimse bir kiinin stnln benimsemeye zorlanamaz. Dolaysyla, kendini beenmi kiiye kala kala kendisi hakknda
verecei tmyle kesinlikten uzak ve byklenmeyle dolu yargs kalacaktr.
Byle bir kiinin zaman bulup gerek baarlar elde etmesi ya da insan soydalarnn ilerlemesine yardmc olmas gtr. lerinde kazanl kacak
kimse yoktur bylelerinin. Hepsi de sadan soldan gelecek saldrlara hedef
oluturur, srekli bir tkeniin penesinde kvranrlar. Sanki her zaman da
kar bir byklk ve stnlk sergilemek gibi sebat ve hamaratlk isteyen bir
devi stlenmilerdir.
Oysa bir insann deerinin, bakalarnn geliim ve ilerlemesine yardm etmek gibi hakl bir nedenden kaynaklanmas bir baka durumdur. Byle bir
durumda insan deer ve nem peinde komaz, deer ve nem kendiliinden
gelip insan bulur. Bakalar kp ilgili deer ve nemi yadssa bile, bunun bir
hkm olmaz. nsan, btn umudunu kendini beenmiliine balamad
iin, sz konusu yadsmalar karsnda serinkanlln yitirmez. Kesin nem
tayan bir ey varsa, insann baklarn kendi ahsna yneltmesi, kendi
kiiliini yceltme yolunda srekli bir aray iinde bulunmasdr. Kendini
beenmi kimse, hep bekleyen ve hep alan biri durumundadr. Gelimi bir
toplumsallk duygusunu iinde barndran ve Bakalarna ne verebilirim?
sorusunu soran biri tm kartlyla kendini beenmi kiiyle yan yana getirildiinde arasnda ne byk bir deer farknn bulunduu hemen
anlalacaktr.

196/268

Bu da, uluslarn daha binlerce yl nce mthi bir kesinlikle sezdii ve ncilin o bilgelik dolu Vermek almaktan daha hayrldr sznde dile gelen
bak asna gtrr bizi. Alabildiine eski bir insanlk deneyiminin davurumu saylan bu szn anlam zerinde dndk m grrz ki, burada anlatlmak istenen ruhsal bir durumdur; vermenin, kollayp gzetmenin, yardm
elini uzatmann insann ruhunda yaratt havadr; bu hava, ruhsal yaamda
kendiliinden bir denge ve uyum salar, veren kimsenin kendiliinden ele
geirdii bir Tanr armaandr adeta. Daha ok almaya eilimli kimse ise,
ou zaman dank ve tutarsz biridir; honut olmak nedir bilmez, tam bir
mutlulua ulaabilmek iin elindekiler dnda daha nelere kavumas ve neleri kendisine mal etmesi gerekecei dncesiyle oyalanp durur hep. Gzlerimi evirip de bakalarnn gereksinimlerine bakaym demez; bakalarnn
mutsuzluunu kendi mutluluu saydndan, bir uzlamann salayaca
huzur dncesine kafasnda yer yoktur. Dikkafallnn yaratt yasalara
bakalarnn boyun emesini ister amansz bir tutumla, var olandan baka bir
gkyz ister, bir baka trl dnce ve duygu ister. Ksaca, onda
grdmz her ey gibi honutluk ve alakgnlllk duygusundan uzakl
da alabildiine dehet vericidir.
Kendini beenmiliin tamamen dsal ve daha ilkel biimlerini sergileyen
kimseler ise, arla kaarak giyinir, sslenip pslenir, bakalarnn dikkatini
zerlerine ekmek ister, bu davranlaryla gemi alardaki grkemli grnmek, caka satmak isteyen insanlar anmsatrlar. Bugn bile ilkel kavimlerde
ayn durumla karlarz; rnein, ilkel bir insan ok uzun bir ty salarnda
tamaktan dolay gururlanp bbrlenir. Pek ok insan son modaya uygun
giyinip kuanmaktan alabildiine haz duyar. Yanlarnda tadklar portreler
ve eitli ziynet eyalar, kimi zaman bavurduklar sert sloganlar, saval
amblemler ve dman korkutacak silahlar, bu insanlarn kendini beenmiliklerini gsteren belirtilerdir. zellikle erkeklerde grdmz cinsellii
artran figr ve dvmeler vb. hoppa ve hafifmerep bir izlenim brakr
zerimizde.
Byle bir manzara karsnda bencil bir abann gsterildii, hayaszlkla
da olsa kardakinin etkilenmek istendii duygusuna kaplrz. nk hayaszca davranmak, baz insanlara bir tr byklk ve stnlk duygusu salar.
Bazlar da sert ve duygusuz, dikbal ya da kendi iine kapank ve souk bir

197/268

davran sergilemeleri durumunda byle bir duyguya kavuur. Ne var ki, bu


davran da bazen gsteriten baka bir ey deildir; gerekte byleleri,
kabalktan ve hoyrat valyelikten daha ok yufkayreklilie yakn kiilerdir.
zellikle erkek ocuklarnda toplumsalla kar bir tr duyarszlk, dmanca
bir tutum gzlenir. Bakalarnn ac ekecei bir rol seve seve stlenen
kendini beenmi insanlarn duygularna seslenmek, izlenecek en kt yoldur.
nk byle davranmak ounlukla onlar daha fazla kamlar, tutumlarn
sertletirmelerine yol aar. Genel olarak byle bir durumda karlalan tablo
udur: rnein anne ve baba, ricayla byle bir kimseye yaklar, zntlerini
aa vurur, ilgili kii ise onlarn aclarndan kendine adeta bir stnlk duygusu salamaya bakar.
Kendini beenmi kiilerin kendilerini maskelemekten holandn daha
nce belirtmitik. Kendini beenmi kimseler, egemenlikleri altna alabilmek
iin ou zaman bakalarnn gnllerini kazanp onlar kendilerine balamak
zorundadr. Dolaysyla, bir insann gleryzl, dost ve nazik davranna
bakarak hemen ona balanmaktan saknmal, byle bir grnmn arkasnda
bakalarndan ileriye gemek ve bakalarn egemenlii altna almak iin
alan saval ve saldrgan birinin sakl yatabilecei unutulmamaldr. nk
bylelerinin giritii savata ilk adm, kar tarafta gvenlik iinde bulunduu
sansn uyandrmak ve onu ihtiyat elden brakacak duruma getirmektir.
Savan bu ilk evresinde, yani bu dostluk ve gleryzllk dneminde,
toplumsallk duygusuyla donatlm biri karsnda bulunulduu sansna
kaplmak iten bile deildir. Ne var ki, birincisini izleyen ikinci perde bize
yanldmz gsterir. ounlukla haklarnda Beni d krklna uratt
sz kullanlmadan durulamayan ve iki ruh tad ne srlen kimselerdir
bunlar. Ama gerekte hepsinin de gleryzl bir balangc saval bir tutumla srdren bir tek ruhlar vardr. Balangtaki yze glp karsndakini
tuzaa drme ii o denli geni boyutlara ular ki, bundan bir ruh avcl
doup kabilir ortaya. lgili kiiler ounlukla alabildiine bir zveri sergiler;
tek bana byle davranmak bile onlar iin adeta bir zaferden farkszdr. Alabildiine saf ve temiz bir insanl ele veren szleri azlarndan eksik etmez,
eylemleriyle de szde bunu kantlamaya alrlar. Gelgelelim, bunu ounlukla ylesine gsteri dkn bir tavrla yaparlar ki, durum, iin acemisi olmayanlarn hemen dikkatini eker. Bir talyan kriminoloji profesr yle

198/268

demitir: Bir insann ideal davran belirli bir ly ap da, iyi kalplilii
ve insancll gze batar bir boyut kazand m, durumdan kuku duymann
yeridir. Byle bir gr karsnda da ihtiyat elden brakmamak gerekir; ancak ilgili grn kuram ve pratikte hakl nedenlere dayand gereine de
gzlerimizi kapatamayz. Goethe de Venedik apigramlarnn birinde buna
yakn bir dnceyi yle dile getirir:
Her hayalperesti armha gerin otuz yanda,
Tanmaya grsn dnyay bir kez, aldatlan aldatan olup kar.
Genellikle bu tipteki insanlar tanmak kolaydr. Yze glen ve yaltaklanan
davranlar sevilmez, tiksindirir bizi; ok gemeden bylelerinden kendimizi
saknmaya, kollamaya balarz. Agzl insanlara dorusu byle bir yola
bavurmaktan el ekmelerini salk vermemiz gerekir. Sz konusu yolu izlememek, daha sade bir areye bavurmak kendilerine daha ok yarar salar.
Ruhsal geliimde karlalan baarszlklarn hangi durumlarda ortaya
kacan kitabn Genel Bilgi blmnde grmtk. Eitimleri glk
douran ocuklar, evreleriyle bir sava durumunu srdrr. Eitim iini stlenenler yaam mantndan kaynaklanan ykmllklerini bilseler de, ayn
mant ocuk iin de balayc klmann olana yoktur. Tek kar yol, bir
sava durumunun ba gstermesini elden geldiince nlemektir; bu da ocua
nesne deil, zne gzyle baklarak, ona dier insanlarla tamamen eit haklara sahip biri, ksaca bir arkada gibi davranarak salanr. Byle yapld m,
ocuklarn bir ezilmilik ve ihmal edilmilik duygusuyla evrelerine kar
saval bir tutum taknmas kolay olmaz pek, bu tutumdan iinde yaadmz
uygarlkta ikiyzl hrs geliip ortaya kma olanan pek bulamaz; yle bir
hrs ki, tm dnce, davran ve karakter zelliklerimizde eitli derece ve
miktarlarda yer alr ve her zaman yaam gletiren bir etken roln oynar,
bazen de etin sorunlara, yenilgilere ve kiilik yapsnda ykmlara yol aar.
Hepimizin insan tanmaya ynelik bilgilerimizi ilk planda saladmz
kaynaklar saylan masallarn, kendini beenmilik zelliini ve bunun yol
aaca tehlikeli sonular gsteren bir sr rnei iermesi ok karakteristiktir. Biz burada kendini beenmiliin serbeste geliip serpiliini ve
bunun yol at otomatik k gayet belirgin izgilerle gz nne seren bir
masaldan sz aacaz. Andersenin Sirke Testisi adl masaldr bu. Bir
balk avlad bir bal serbest brakr; buna teekkr etmek isteyen balk da

199/268

balkya bir dilekte bulunmasn syler. Balknn dilei gerekleir. Ne var


ki, balknn bir kars vardr, gz yukarda olup hibir eyle yetinmez; ilkin
kontes, sonra kral, en sonunda da Tanr olmak isteyerek, balky srekli
olarak bala yollayp durur. Kadnn son isteine ierleyen balk da, balkya
artk hibir dilekle kendisine gelmemesini syler.
Agzllk snr diye bir ey tanmaz, byr, geliir srekli. Gerek masalda, gerek yaamda, gerekse kendini beenmi kiinin cad kazanndan farksz ruhsal yaamnda gllk eiliminin giderek byyp sonunda bir Tanrsallk idealine dayandn gzlemlemek ilgintir. Sz konusu vakalarn en
arlarnda karlald zere, byle bir kimsenin ya bir Tanr ya da Tanrnn
yerini alan biri gibi davrand ya da sanki bir Tanrym gibi belirli isteklere
kaplp, belirli amalar gttn grmek iin ounlukla, uzun boylu
aratrmalara gerek yoktur. Byle bir durum, yani Tanr gibi olma abas,
byle birinin kiiliinin snrlarn ama yolunda iinde tad eilimin en u
noktasn oluturur. zellikle gnmzde alabildiine sk karlatmz bir
durumdur bu. Spiritizm ve telepati fenomenleri evresinde younlaan tm
aba ve ilgiler, bize yle insanlarn varln gsterir ki, kendileri iin belirlenmi snrlar bir an nce amakta sabrszlanr, normal insanlarda rastlanmayan birtakm gleri ellerinde bulundurduklar kuruntusuna kaplr, zaman ve
meknn dna kp rnein lm kiilerin ruhlaryla balant kurmaya
alarak, zaman esini adeta ortadan silip atmaya kalkarlar. i biraz daha
derinletirirsek, insanlardan byk blmnn hi deilse Tanrnn yan
bandakendilerine kk bir yer salama eilimini ilerinde barndrdklarn
saptarz. Gnmzde hl uyguladklar eitimle insanlar Tanrya benzer
duruma getirmek idealini gerekletirme amacn gden pek ok akm vardr.
Eskiden btn dinsel eitimlerin paylat bir idealdir bu. Byle bir eitimin
salad sonucu ise, dehetle anmsamamak elde deildir. Dolaysyla, eitim
asndan daha salam bir ideali arayp bulmak gerei ortadadr. Ne var ki,
sz edilen eilimin insan ruhuna alabildiine gl bir ekilde kk salm olmasnn alacak yan yoktur. Psikolojik nedenler bir yana, insanlarn byk
bir blmnn insann zne ilikin ilk bilgilerini hemen hemen Kutsal
Kitaptaki szlerden edinmesi ve Kutsal Kitapta Tanrnn kendini model
alarak insan yarattnn yazl olmas bunda byk rol oynamakta, ilgili szler ocuk ruhunda ou zaman tehlikelere yol aan nemli izler

200/268

brakmaktadr. ncilin harikulade bir yapt olduu ve gerekli olgunlua


eriilince her zaman hayranlkla okunaca kukusuzdur. Ama okuma iinin
ocuklardan balatlmas istendi mi, hi deilse onlara baz aklamalarda bulunmak, alakgnlllk denilen eyi retmeye almak, onlar birtakm sihirli glerin varl kuruntusuna kaplmaktan ve szde Tanrya benzer
biimde yaratldklar iin her eyin onlara boyun emesini istemekten onlar
alkoymak gerekir.
ocuklarda sk karlalan benzeri bir ideal de, tm isteklerin gerekletii
ekmek elden su glden lkesidir. Kukusuz ocuklar masallarda karlatklar
bu gibi hayallerin gerekliine asla ihtimal vermez. Ne var ki, sihir ve byye
kar ne mthi ilgi duyduklar dnlrse, en azndan bu konuda kafa yormak ve derinlemek gibi bir ayartya kar duramadklar kesindir. Byleme
ve by yoluyla bakalarn etkileme dncesinin insanlar arasnda hayli
savunucusu vardr ve bu tr bir dncenin ok ileri yalara kadar bu gibi
kimselerin kafasndan asla kmad grlr. Ancak, kadnn erkek zerinde
yapt byleyici etki konusunda bu dnce ve duygular paylamayan
kimse gsterilemez. Bugn de hl yle insanlara rastlarz ki, sanki cinsel
iliki kurduklar erkek ya da kadnn byleyici gcn zerlerinde hissediyorlarm gibi davranrlar. Bunu dnrken, sz konusu inancn imdikinden
ok daha yaygn olduu bir dnem geliyor aklmza; yle bir dnem ki, kadnlar en sudan nedenlerle byc ya da cad gzyle yaklma tehlikesiyle kar
karya kalm, sz konusu durum bir karabasan gibi tm Avrupann zerine
reklenmi, ksmen kader yolunu izmitir. Bir milyon kadnn, sz konusu
hezeyana kurban gittii hatrlanrsa, asla nemsiz bir hata saylamayacak bu
durum, olsa olsa engizisyon mahkemelerinin ya da bir dnya savann yol
at ykmla kyaslanabilir.
Tanr gibi olma abasn gzden geirdiimizde, dinsel gereksinimlerine
doyum salayan kiilerin kendini beenmiliklerinin amacna ulamaktan
baka bir eyi umursamadklarn saptarz. rnein, ruhsal bakmdan yklm
biri iin bakalarnn zerinden atlayarak Tanryla balant kurmann ve
onunla bir diyalou srdrmenin ne byk nem tayacan, byle bir kimsenin nasl dindarca eylem ve yakarlara bavurarak Tanrnn, iradesini
kendisi iin gerekli grd yollara kanalize edebileceine inandn, Tanryla nasl senli benli bir iliki iinde yaadn ve bu yoldan kendisini

201/268

Tanrya alabildiine yakn hissettiini dnelim. Bazen sz konusu davranlar gerek dindarlk denilen eye o denli uzak der ki, zerimizde
hastalk belirtileri gibi bir izlenim brakr. rnein, dua okumadan uyuyamayan, byle yapmasa uzaktaki bir insann bana bir felaket gelebileceine inandn aklayan bir kimsenin durumu byledir. Byle bir aklamay tersine
evirip, Ben bu duay okursam, o zaman bana bir ey gelmez gibi anlarsak,
ilgili aklamann bir vnmeden, bir yksekten atmadan baka bir ey
saylamayacan grrz. Bir kimsede sihirli bir bykle sahip olduu duygusunu kolaycack uyandracak davranlardr bunlar. rnein, szn ettiimiz kii ettii duayla birinin bana gelecek felaketi nlemi grr kendini.
Ayrca gndz dlerinde de bu gibi kiiler insani llerden hayli uzaklar.
Yaplanlarn tm bo giriimler, nesnelerin gerek zn deitirmeyip yalnzca hayalde bir deer tayan ve kiiyi gerekle dostluk kurmaktan alkoyan
eylemlerdir.
Uygarlmzda kukusuz sihirli bir gce sahip olduu duygusunu insanda
uyandran bir nesne vardr ki, o da paradr. ou kii, para sayesinde her ey
elde edilebilir sanr; hrs ve kendini beenmiliin u ya da bu ekilde parayla
ve mal mlkle ilgili olmasnn alacak yan yoktur. Dolaysyla, mal mlk edinmek iin harcanan, neredeyse bir hastalk belirtisi ya da rksal nedenlerden
kaynaklanan bir belirti gzyle baklacak katksz abay anlayabilmekteyiz.
Ne var ki, bu da yine kendini beenmilikten baka bir ey deildir; kendini
beenmilik bir kimsenin hep daha ok eye ulamak, elinde bu byl gten
de biraz bir eyler bulundurmak ve bylece bir stnle kavumak istemesine yol aar. Aslnda yeterince para sahibi olmasna karn hl para peinde
koan gayet varlkl kimselerden biri, yle bir itirafta bulunmutur: Evet,
yle bir g ki, insan dnp dolap kendisine ekiyor. Bu kii durumu anlamt ama ounluk bunu anlayacak yetenei gsteremez. G sahibi olmak
bugn para ve mal mlke ylesine bal duruma gelmi bulunuyor, zengin
olma ve mal mlk edinme abas bazlarna ylesine doal grnyor ki, para
pul peinde koan ou kiiyi nne katp gtren gcn kendini beenmilikten baka bir ey saylamayaca fark edilmiyor.
Son olarak konunun tm ayrntlarn gzlerimizin nne serecek bir
vakadan daha sz aacaz. Bu vaka, ayn zamanda kendini beenmiliin
byk rol oynad bir baka durumu da anlamamz salayacaktr: ihmal ve

202/268

bakmszlk. Ortada iki karde vardr; erkek olan k beceriksiz bir ocuk
saylr, abla ise becerikliliiyle n yapmtr. Erkek ocuk ablasyla rekabet
durumundadr; sonunda baar kazanamayacan anlayp, yartan el eker.
Daha batan beri evdekilerden gereken ilgiyi grmemitir. Son durum zerine
her ne kadar kendisine yardm eli uzatlr ve dt glklerden kurtarlmak istenirse de, srtnda hissettii ykte bir hafifleme olmaz, yetersiz
sayld yolunda gerek denilemeyecek bir duyguyla dolup taar ii. nk
ocukluktan beri ablasnn glklerle daha kolay baa kabilecei, kendisinin ise dnyadaki kk iler iin yaratld dncesi kafasna sokulmak istenmitir. Ablasnn daha elverili konumundan tr kendisinin bir yetersizlikle donatld gibi hi doru saylmayacak bir sonuca varmtr. zerinde
byle bir ykle okula balam, burada her ne pahasna olursa olsun yeteneksizliini itirafa yanamayan karamsar bir ocuk yaamn srdrmtr.
Zamanla ya ilerlemi ve buna paralel olarak aptal bir ocuk gibi baklmayarak, yetikin bir insan davran grmek iin duyduu zlem giderek
bymtr. Henz on drt yandayken sk sk byklerin dzenledii toplantlara katlmaya balamtr. Ruhunun derinliklerine kk salan aalk
duygusu kendisi iin srekli bir uyar kayna oluturmu, nasl edip de byk
bir beyefendi roln oynayabileceini durmadan dnp tanmaya
balamtr. Gnn birinde de fahielerin arasnda alm soluu, o gn bugn
onlardan bir trl kopamamtr. Byle bir yaam bir sr para harcamasn
gerektirdiinden, iindeki byk adam sevdas da babasndan para istemesine
izin vermediinden, frsat bulduka babasnn kasasndan para almaya koyulmutur. Sz konusu hrszlklar onu asla rahatsz etmemi, kendisini babasnn kasas zerinde istedii gibi tasarruf yetkisini ele geiren bir byk
adam gibi grmtr. Bu, bir zaman srm, erkek ocuk gnn birinde
snfta kalmak gibi ar bir baarszlk tehlikesiyle yz yze gelmitir. Byle
bir durum, yeteneksizliinin bir kantn oluturacaktr, dolaysyla buna asla
izin vermemesi gerekmektedir. Derken yaptklar iin anszn vicdan azab
duymaya balar; giderek artan vicdan azab da kendisini sonunda ylesine rahatsz etmeye balar ki, okuldaki almalara ayak uyduramaz olur. Durum da
dzelir bylece; nk snfta kalr bu durumu artk kendisine ve bakalarna
kar balatabilecek, duyduu vicdan azabnn kendisini penesinde kvrandrdn, yerinde kim olsa snfta kalacan syleyebilecektir. Ayrca, onu
okula ayak uydurmaktan alkoyan bir neden de ileri derecede dalgnldr. Bu

203/268

dalgnlk, kendisini durmadan baka eyler dnmeye zorlar. Bylece btn


gn geer, gece olur, o da, yorgun argn, ders almak isteyip alamad
bilinciyle gidip yatar yatana. Oysa gerekte devlerini asla umursamayan
biridir. Roln baaryla oynamasna yardm eden baka durumlar da vardr
kukusuz. Sabahleyin erkenden kalkmas gerekir, dolaysyla btn gn
uykulu ve yorgundur; sonunda derslerde dikkatini hi mi hi toplayamaz duruma gelir. Dncesine gre, byle birinden, ondan daha becerikli ablasyla
yarmasn kimse isteyemez. Bunun da nedeni yeteneksiz olmas deildir; her
ey, ikinci plandaki elverisiz birtakm koullardan, rnein yaptklarna piman olmasndan, kendisine hi rahat yz gstermeyen vicdan azaplarndan
kaynaklanmaktadr. Bylece kendisine yneltilecek tm sulamalara kar silahlanr, drt bir yandan gelecek saldrlara kar kendisini gven altna alr;
kt bir durumla karlamas bundan byle olanakszdr. Snfta kald diyelim; hafifletici nedenler vardr elinde, hi kimse yetersiz saylacan ileri sremez. Snfn getiini dnelim; bu da kendisinde varl bir trl kabullenilmek istenmeyen becerisinin bir kantn oluturacaktr.
nsan byle sapa davranlara ayartan kendini beenmiliidir kukusuz.
Bu vakadan grlyor ki, gerekte var olmayan szde bir yeteneksizliin ortaya kmasn nlemek iin, insan hatal davrannda sefaletin kucana
yuvarlanacak kadar ileri gidebilmektedir. Bu da sz konusu kiinin yaamna
hrs ve kendini beenmilii getirip yerletirebilmekte, onu doallndan yoksun brakp, gerek insani hazlar, yaam kvancn ve mutluluu elinden ekip
alabilmektedir. Yakndan bakldnda, btn bunlara sadece baya bir
hatann yol atn grmekteyiz.

Kskanlk

204/268

Alabildiine sk rastlanmasyla dikkatimizi zerine eken bir karakter zellii de kskanlktr. Bununla anlatlmak istenen, yalnzca sevgide deil, tm
insani ilikilerde karlalan, zellikle ocukluk dneminde grlen
kskanlktr; sz konusu dnemde bazen kardelerden biri tekinden stn
olmak isteyerek, hrs duygusunun yan sra kskanlk duygusunu gelitirir
kendisinde, dmanca ve saval tutumunu bylece aa vurur. hmal
edilmilik duygusundan, hrsn bir baka biimi, yani tm yaam boyu insann
yakasn brakmayan kskanlk zellii doup ortaya kar.
ocuklarda hemen her zaman rastlanr kskanla; hele kk bir
kardeleri dnyaya gelip anne ve babann ilgisini daha ok zerine ekmesi
durumunda bu duygu kendini belirgin olarak aa vurur; yle ki, byk
ocuk tahtndan alaa edilmi bir kral gibi grr kendini. Daha nce evreleri scak bir ilgiyle kuatlm ocuklar, zellikle kskanla kaplr. Bir
ocuun bu konuda ne kadar ileriye gidebileceine, henz sekiz yanda olmasna karn o zamana kadar kskanlktan cinayet ilemi bir kz rnek
gsterebiliriz.
Bu kz, geliim bakmndan biraz geride kalm bir ocuktu. ncelii ve
narinlii nedeniyle evde pek ie koulmamt, dolaysyla hayli rahat bir
yaam srmekteydi. Ama alt yandayken bir kz kardei dnyaya gelince,
durum deiti birden. Kz, bambaka bir ocua dnt, gz hep kardeinin
zerindeydi, ii kin ve nefretle dolup taarak kardeini izlemeye koyuldu. Ne
yapacan aran anne ve baba sert bir tutumla ie el atarak, her kt davran iin kendilerine hesap vereceini kzn kafasna sokmaya altlar. Gnlerden bir gn kyn kysndan akan ayda kk bir kz l bulundu. Ksa
bir sre sonra yine benzeri bir olay ba gsterdi. Sonunda kz yine kk bir
ocuu suya itmek zereyken sust yakaland. br cinayetleri de kendisinin ilediini itiraf etti; bir psikiyatri kliniine yatrlarak gzetim altnda
tutuldu, sonra da bir slahevine yolland.
Kzn kskanl zamanla kendi z kardeinden koparak baka kk
kzlara kaym, olanlara kar dmanca duygular beslemedii dikkati ekmiti. Sanki kz, ldrd kk kzlarda kendi kardeini grm ve iledii
cinayetlerle ihmal edilmesinin cn evdekilerden almak istemiti.
Kardeler deiik cinsiyetlerden ise, kskanlk duygularnn uyanmas
daha kolay gereklemektedir. Bilindii zere uygarlmzda bir kz iin

205/268

durum hi i ac deildir. Olan ocuklar gnmzde ou kez el stnde


tutulur, kzlardan daha byk bir zen ve sevgi grr, kzlarn sahip olmad
daha bir sr ayrcalkla donatlrlar. Kendilerini sz konusu ayrcalklarn
dnda gren kzlar, olanlara gsterilen yaknlk karsnda kolayca bir
honutsuzluk ve hn duygusuna kaplr.
Byle bir durumun kukusuz her zaman iddetli bir dmanla yol amas
gerekmez. Bazen yle olur ki, byk karde kk kardee kar byk bir
sevgi besler, kk kardeiyle tpk bir anne gibi ilgilenir; ne var ki, psikolojik
bakmdan ikinci durum mutlaka birincisinden deiiktir denilemez. Bir abla,
kk erkek kardeine kendisini bir anne yerine koyarak davranabiliyorsa,
kardeinden stn biri konumunu ele geirmi saylr, yani kardeine anne
rolnde istedii gibi davranabilecektir. Ksaca, kendisi iin tehlikeli bir durumu yararl bir duruma dntrmenin stesinden gelmitir.
Kardeler arasndaki ilikinin sk grlp, yine kolayca kskanlk duygularnn domasna yol aan bir baka biimi de, bir tr byk yartr.
Evdekilerden gereken ilgiyi grmedii duygusu abla iin bir drt oluturur ve
onu srekli ileriye doru iter; sonunda abla harcad aba ve enerjiyle erkek
kardeinin olduka nne geer. Bu srada doann kendisine kar gsterdii
bir kolaylktan da ou zaman yardm grr; nk kzlar ergenlik anda
gerek bedensel, gerek ruhsal bakmdan erkeklerden ok daha hzl geliir; ne
var ki, ergenlik andaki bu farkl durum sonradan kaybolur.
Kskanlk duygusu birbirinden alabildiine deiik biimlerde aa vurabilir kendini. Gvensizlikte, pusuda beklemede, lp bime ve hakknn
yenilmesinden srekli korkmada bu zelliin rol oynad grlr. Sz konusu
biimlerden hangisinin daha ok ne kacan, bireyin toplumsal yaam iin
yapt hazrln boyutlar belirler. Bazen kendi kendini yiyip bitiren bir
kskanlktr bu; bazen de kiiyi atlgan ve enerjik bir davrana srkler.
Bazen bir kimseyi kendine balayp zgrln kstlar, onu kendine bir
emir kulu yapmaya ynelik bir eilim ve aba klnda karmza kar. Pek
tutulan psikolojik bir gr, kskanl insanlar aras ilikide yle bir yere
oturtur ki, kardaki davrannda baz yasalara uymak zorunda kalsn. Bir insann bir bakasn rnein ak yasasna uymak zorunda brakmas, onu belirli
snrlar iinde hapsetmeye kalkmas, onun nereye bakacan, nasl davranacan, hatta tmyle nasl dneceini belirlemek istemesi, onun

206/268

kendine zg ruhsal devinim izgisini yanstr. Bir bakasn kk drmek,


ona sulamalar yneltmek gibi bir ama iin de yararlanlabilir kskanlktan.
Ne var ki, btn bunlar bir bakasn irade zgrlnden yoksun brakmak,
onu kendine balamak iin bavurulan arelerdir. Sz konusu durum,
Dostoyevskinin Netoka Nezvanova adl romannda harikulade bir ekilde
dile getirilir. Romanda, byle bir yola bavurarak yaam boyu karsn bask
altnda tutan, onun zerindeki egemenliini elden brakmayan bir adam
anlatlr.
Dolaysyla, kskanl gllk eilim ve abasnn zel bir biimi diye
niteleyebiliriz.

Hasetlik (ekemezlik)

Gllk ve stnle kavumak iin alanlar, kendilerinde ou kez


hasetlik gibi bir karakter zelliini barndrr. Kii, varmaya alt ar
byklkteki amala arasndaki uzakl, bir aalk duygusu eklinde alglar.
Aradaki bu uzaklk tm arlyla bastrr zerine, varln ylesine avcunun
iine alr ki, sanki saptad amacn ok uzanda bulunmaktadr. Kendini
kk grmesi ve kapld honutsuzluk sonucu ounlukla bitmez tkenmez
kyaslamalara giriir, bakalarnn kendisine kar tutumunu, bakalarnn ele
geirdii baarlar hesaplar, hakknn yenildii gibi bir duyguya kaplr. Hatta
kendisi bakalarndan daha ok eye sahip olsa bile byle bir duygudan
yakasn kurtaramaz. Hakszla uramlk duygusunun btn bu davurum
biimleri, doyuma kavumam, kamufle edilmi bir kendini beenmiliin,
srekli daha ok eye sahip olmak isteinin, her eyi ele geirme tutkusunun
davurumlardr. Bu kiiler her eyin kendilerinin olmasn arzuladklarn
ak seik sylemezler kukusuz, toplumsallk duygular byle bir eyi

207/268

akllarna getirmekten onlar alkoyar: Ama sanki her eyi elde etmek istiyorlarm gibi bir davran sergilerler.
Kendisini srekli bakalaryla karlatrmaktan doan hasetlik duygusunun ilgili kiilerin mutluluk ansn olumlu ynde etkilemeyecei
doaldr. Gelgelelim, iimizdeki toplumsallk duygusu nedeniyle hasetlik duygusunu ne kadar ho karlamasak, genel olarak bu duyguyu ne kadar sevimsiz bulsak da, u ya da bu ekilde hasetlik duygusuna kaplmayan pek az kii
kar. tiraf edelim ki, hibirimiz hasetlik duygusundan bak deilizdir. Bir
karar zere akp giden yaam seli iinde bu duygu kendini kukusuz her zaman ak seik belli etmez. Ne var ki, dertten ban alamayan, sknt eken,
yeterli para kazanamayan, gerei gibi beslenip giyinemeyen, doru drst bir
sevecenlikten yoksun yaayan, gelecek konusunda giderek umutsuzlua
kaplan, iinde bulunduu g durumdan bir yol bulup kamayan insann,
henz bir uygarln balang dnemini yaayan gnmz insanolunun ahlaki ve dinsel yasaklamalara karn kendini kskanlk duygusuna
kaptrmasnn anlalmayacak yan yoktur. Bunun gibi, hibir varl olmayan
kimselerin kapldklar hasetlik duygusunu da yine doal karlamak zor
deildir. Sz konusu kimselerde byle bir duyguyu doal saymamak iin,
bakalarnn ayn durumda hasetlik duygularna kaplmayacan kantlamak
gerekir. Demek istiyoruz ki, gnmz insannn ruhsal tablosunda hasetlik
esini normal karlamak zorundayz. Kstlamalarda arla kald zaman, bu duygunun bireylerde ya da toplumlarda alevlenmesi nlenemez.
ekemezliin, kendini aa vururken brnecei irkin ekilleri olumlu
karlamamz dnlemese bile, urasn ister istemez belirtelim ki, hasetlik
ve ou zaman buna bal olarak grlen kin duygusunu saf d brakacak bir
are dorusu henz bulunabilmi deildir. Toplumumuzda yaayan herkesin
bilmesi gereken bir ey, sz konusu duyguyla oynamamak, onu davet etmemek, bu duyguyu kesinlikle ortaya karacak durumlara yol amaktan yerinde bir davranla kanmak ya da byle bir duygu ortaya kmsa daha fazla
onun zerine gitmemektir. Byle bir duygunun nne geemese bile, insann
en azndan yapabilecei bir ey vardr: Bir bakas zerinde sahip olduu
stnl aka sergilememek, bunun ilgili kimseyi incitebileceini
dnmektir.

208/268

Sz konusu karakter zellii, bize bireyin toplumla olan kopmaz ilikisini


gsterir. Bir kimsenin toplumdan kendini ekip alarak bakalar zerinde
otorite kurmak istemesinin, ilgili kiilerde byle bir giriimi nlemeye ynelik
glerin domasna yol aaca kukusuzdur. Hasetlik, her zaman iin bir
eitlie, insanlarn edeerliliini salama amac gden eylemlerde bulunmaya ve nlemler almaya zorlar insan. Bylece gerek dnsel, gerek sezgisel
yoldan insan topluluunun temel ilkelerinden birini ele geirmi oluyoruz ki,
bu da insan sureti tayan tm yaratklarn eitlii yasasdr; sz konusu
yasann, herhangi bir yerinde bir sarsntya uramas, hemen bir baka yerinde sarsnty dengeleyecek kar glerin olumasna yol aar.
Hasetliin davurumunu daha mimiklerde, zellikle baklarda kolaylkla
ele geirebiliriz. Hasetin fizyolojik yoldan kendini aa vurabilecei dildeki
kimi deyimlerden de anlalmakta, sar ya da soluk haset sz, ilgili duygunun
kan dolammz etkilediini gstermektedir. Organik yoldan hasetin tek
davurumu ise, periferik2 damarlarn bzlmesidir.

2 Organizmann u (kenar) blgelerine ait olan. (ev. n.)


Pedagojik bakmdan hasetlik duygusunu yeryznden kaldramayacamza gre, hi deilse onu topluma yararl bir biime sokmamz ve ruhsal
yaamda pek fazla sarsntya yol amadan verimli bir nitelik kazanaca bir
yola kanalize etmemiz gerekiyor. Hem birey, hem toplum iin syleyebiliriz
bunu. i bireysel adan ele alrsak, hasetlik duygusunu kendilerinde
barndran ocuklara zsayglarn yceltecek alanlar bulmak zorundayz.
Uluslarn yaamnda ise izleyebileceimiz hemen hemen tek kar yol,
kendilerini ikinci plana itilmi sayan ve baka uluslarn refah dzeylerinin
nasl ykseldiini hasetle izleyen uluslara bota duran glerini gelitirebilecekleri etkinlik alanlarn gstermek ve bu alanlar onlara hazrlamaktr.
Yakasn mr boyu hasetten kurtaramayan bir insan, toplumsal yaam
asndan ksr biridir. Byleleri hep bakalarnn elinden bir ey kapmak,
bakalarnn u ya da bu ekilde hakkn yemek ve rahatn karmak ister, hep
bir bahane bulup baarszlklarnn suunu bakalarna yklerler. evreleriyle
bir atma durumunda yaayanlar, bakalaryla iyi ilikiler kurmaya pek
nem vermeyip, bakalaryla bir arada yaamalarn salayacak hibir hazrl
yapma hevesi duymayan oyunbozan bir insan grnts sergilerler. Kendilerini bakalarnn yerine koyma zahmetine pek katlanamaz, insanlar hep yanl

209/268

tanr ve haklarnda verecekleri yanl yarglarla onlar krp incitirler. Davranlar bir bakasn zntye sokuyormu, hi umursamazlar. Hatta hasetlik duygusuyla yle bir duruma srklenebilirler ki, en yaknlarnn bile ac ve
strabndan zevk duyarlar.

Cimrilik

Hasetlikle yakn bir akrabal bulunan, ounlukla buna bal olarak


grlen bir karakter zellii de cimriliktir. Cimrilik deyince, yalnzca para toplayp biriktirmekten oluan dar anlamda bir cimrilii deil, genel anlamda
bir cimrilii anlyoruz. Byle bir cimriliin de balca davurum biimi, cimri
kimsenin baka birini sevindirmeye bir trl yanamamas, yani topluma ya
da toplumun bireylerine kar yaknlk gstermekte cimrilie kamas, evresine bir duvar rerek kendisine ait szde o deerli hazineleri gvence altna almak istemesidir. Buradan da, cimriliin bir yandan agzllk ve kendini
beenmilik, te yandan hasetlikle ilikisi kolaycack grlr. Btn bu saydmz karakter zelliklerinin bir insanda ayn zamanda var olacan
sylersek, pek arla kam saylmayz; dolaysyla, sz konusu zelliklerden birini bir insanda saptayan kimse, ayn insanda sz geen dier karakter
zelliklerinin de varln ileri sryorsa, bunu asla bir kehanet gibi
karlamamak gerekir.
Gnmz uygarlnda yaayan herkeste cimrilik zelliine kk apta da
olsa rastlanacan syleyebiliriz. Cimri, ilgili zellii olsa olsa saklayp
arla vardrlan bir cmertlikle kamufle edebilir; byle bir cmertlik de ltfen verilen bir sadakadan, cmertlik jestinden yararlanarak kiisellik duygusunu bakalarnn srtndan salamlatrp yceltme abasndan baka bir
ey deildir. Yaamn belirli durumlarnda bavurulan cimrilik, hatta bazen
deerli bir zellikmi izlenimi uyandrabilir. Bir kimsenin zaman ve alma

210/268

gc bakmndan cimrilie kap, byk bir eser meydana getirmesini buna


rnek gsterebiliriz. Gnmzde zamandan yana cimrilie byk deer veren
bilimsel ve ahlaki bir gr, insann zaman ve i gc bakmndan tutumlu
(ekonomik) davranmasn ister. Kuramsal olarak kulaa ho gelir bu. Ne var
ki, sz konusu ilke pratie dntrlmek istenildi mi, altnda gllk ve
stnlk amacndan baka bir eyin yatmad hemen grlecektir. Kuramsal
yoldan ortaya atlan bu ilke pratikte yalnzca ktye kullanlmakta, zaman ve
i gc bakmndan eli sk davrananlar byle bir tutumun yol aaca klfeti
kendilerinden uzaklatrp bakalarnn zerine ykmaya almaktadr. Oysa
biz, topluma ne lde yarar saladna bakarak byle bir gr deerlendirebiliriz ancak. nsana bir makineymi gibi davranan amzn teknolojik
geliimi, teknikte belki belirli bir lde gerekli saylabilecek ama toplumsal
yaam bakmndan insanlar bir orakla, bir yalnzla srkleyecek, haklarnn kstlanmasna yol aacak ilkeleri onlara zorla kabul ettirmeye alr.
Dolaysyla, biriktirmekten ok vermeyi yeleyecek gibi davranmak daha iyi
bir yoldur. yle bir ilke ki, asla arptlp ktye kullanlmamas gerekir, zaten
kendi soydalarnn kar ve yararn gz nnde tutan kimsenin sz konusu
ilkeyi ktye kullanabilecei dnlemez.

Kin

Saval bir yol izleyen insanlarda sklkla nefret duygusuna da rastlanr.


ou zaman henz erken yalarda grlen bu duygu, bazen hi beklenmedik
boyutlara ular. fke nbetlerinde byledir rnein; ayrca, yumuak ekliyle
kin balamalarda da nefret duygusunun ileri derecedeki boyutlaryla
karlarz. Sz konusu duygu, insann tutum ve davrann byk bir kesinlikle belirleyen bir zelliktir. Bir kimseyi deerlendirirken, insan kiisel ve

211/268

karakteristik bir zellikle donatan nefret duygusunda onun nereye kadar gidebileceini bilmemiz bize ok yarar salar.
Nefret duygusu kendisine deiik nesneleri konu alabilir. nsann yapmak
zorunda olduu devlere ynelecei gibi, tek tek kiileri, bal bana bir
ulusu, bir snf, kar cinsten kiileri ya da bir rk hedef alabilir. Ayrca, nefret
duygularnn her zaman doru bir izgi izleyip kendini aka ele vermeyecei,
bazen kendisini ok gzel kamufle ederek daha narin bir kisveye brnecei
ve rnein eletirici bir tutum klnda kendini aa vurabilecei unutulmamaldr. Ama sz konusu duygu, salt bir insann bakalaryla iliki kurmaya
yanamamas eklinde de belli edebilir kendini. Bir insann nefret duygusunda ne denli ileriye gidebilecei sanki bir imek akm gibi apak
grlr bazen. Savata, askerlik hizmetinden bak klnp cepheden gelen
korkun kayplar ve dehet verici boazlamalarla ilgili haberleri byk bir
hazla okuduunu anlatan bir hastamzn durumunu buna rnek verebiliriz.
Nefretin yukarda saylan ekillerinden ounun, ilenen sularda etkinliini saptayabiliriz. Ne var ki, nefret duygusu hafif dereceleriyle toplumda
nemli bir rol oynayarak, kardakini hi incitmeyen ve ona sevimsiz gelmeyen klklarda da kendini aa vurabilir. Bu, nefret duygusunun zellikle en
ileri derecelerinden biri saylan insan dmanl iin de sz konusudur.
Hatta yle felsefi akmlar vardr ki, insan dmanl ve insandan nefret duygusuyla fkr fkr kaynar ii, barbarln ok daha kaba ve dmanca eylemlerini hi de aratacak gibi deillerdir. nemli kiilerin zyaamyklerinin bir
yerinde bazen bir perde aralanp, bu kiilerdeki nefret duygusunu aka gzlerimizin nne serer. rnein Grillparzer, insandaki barbarln sanatta
kendisine eksiksiz bir davurum saladn sylyorsa, bunu yalnzca ortadan kaldrlamayacak bir gerein ifadesi gibi anlamayp, sanatsal bir gce
kavuabilmek iin insanla kendini yakn hissetmesi gereken sanatda nefret
ve gaddarlk duygularna da rastlanabilecei eklinde yorumlamamz gerekir.
Nefret, alabildiine dal budak salm bir duygudur. Bu duygu zerinde
imdi daha fazla duramyorsak bunun nedeni, tek tek karakter zelliklerinin
insandaki nefret duygusuyla ilikisini saptamamz ok zaman alaca iindir.
zellikle baz mesleklerin belirli bir insan dmanlna yer vermeden
yrtlmediini kolaylkla kantlayabiliriz. Ancak bu demek deildir ki, ilgili
meslekler belirli bir dmanlk olmadan yrtlemez. Tersine, insana kar

212/268

dmanlk besleyen bir kiinin byle bir meslei, diyelim ki askerlik mesleini
semeye karar verdii an, btnde bavurulacak organizasyon, meslein icras
ve ayn meslekten olan bakalaryla iliki kurma zorunluluu, dmanca duygular o ekle sokabilir ki, her eye karn bunlar toplum iinde yerlerini
alabilir.
Dmanlk duygularnn ok iyi kamufle edilmesini salayan bir davurum ekli de, toplumsallk duygusunun tm ykmlln bir kenara iterek
ihmal sonucu bir insana ya da bir nesneye zarar veren eylemlerdir. Hukukta
bu konuyla ilgili olarak gnmze kadar srdrlen geni apta bir tartma,
henz soruna aklk getirmi deildir. hmale bir cinayet gibi baklamayaca,
bir kimsenin bir iek sakssn en ufak bir sarsntda yoldan geen birinin
bana decek kadar pencere pervaznn u ksmna koymasyla, saksy alp
dorudan yolcunun bana atmasnn bir saylamayaca kukusuzdur. Ancak,
ihmalci insanlarn davranlarnn temelinde tpk bir cinayetteki gibi dmanca bir duygunun sakl yatabileceini, dolaysyla ihmalkrln da bir insan anlamada bizim iin bir ipucu oluturabileceini gzden uzak tutmamak
gerekiyor. Suta kast unsurunun bulunmayn hukukular hafifletici neden
grr. Ne var ki, kastl olmayan dmanca bir davrann kastl haince bir
davran aratmayacak bir kin ve nefreti ierebileceine de kuku yoktur. Her
iki durumda da yeterli lde toplumsallk duygusuyla donatlmam iki insan
sz konusudur. ocuklarn oyunlarn izlersek, bazen oyuna katlan ocuklardan birinin tekileri pek umursamadn her zaman gzlemleyebilir, hakl
olarak bu ocuun gerei gibi insan dostu saylamayaca sonucunu karabiliriz. Ne var ki, kesin bir yargya varmadan, bu yargy pekitirip dorulayacak
daha baka durumlarn da ortaya kmasn beklemek her zaman iin arttr.
Diyelim bir ocuk var ve ne zaman bir oyuna katlsa tatsz bir olaya yol ayor;
ite o zaman byle bir ocuun bakalarna yaknlk duymadn, insan soydalarnn tasa ve sevincini gz nnde tutan biri saylamayacan kesinlikle
syleyebiliriz.
Bu bakmdan ekonomik yaammzn ayr bir dikkatle zerinde durmak
yerinde olacaktr. Ekonomik yaammz, ihmalin dmanca bir davran
sayldna inanmak istemez pek. nk byle bir yaamda insanoluna gsterilmesini o kadar arzu edilmeye deer bulduumuz sayg, genellikle hi
dikkate alnmaz. Ekonomik yaammzda bir sr nlem ve giriim vardr ki,

213/268

ilgili davranlara bavuran kimsenin nasl bakalarna hep zarar verdiini


ak seik gzler nne serer. Genellikle bu davranlar iin, kastl nitelik
tasalar ve kt bir niyeti ierseler bile, yasalarda herhangi bir ceza ngrlmemitir. Ne var ki, ortada en az ihmalde grld gibi toplumsallk duygusunun yetersizlii sz konusu olduundan toplumsal yaammz ekilmez
bir durum almakta, nk aslnda iyi niyetli kimseler bile byle bir ortamda
kt niyetlilerden elden geldiince kendilerini korumaktan baka kar yol
kalmadna inanmaktadr. Ancak uras unutulmaktadr ki, insann ahsn
koruma giriimi her zaman bir bakasnn bundan zarar grmesine yol amaktadr. zellikle yaadmz son yllar, bu tr olaylarla ve bunlarn dourduu
sorunlarla bizi sk sk yz yze getirmitir. Sz konusu olaylar zerinde
dikkatle durmak yarar salayacak, bylesi durumlarda iindeki toplumsallk
duygusuyla doal sayp yerinde bulduu zorunlu eylemleri gerekletirmenin
birey iin ne denli glk douracan bize gsterecektir. Burada da bireyin
toplum esenliine katkda bulunma devini, gnmzde olduu gibi zorlatrmayp, tersine kolaylatrmak gerekmektedir. Bazen bu, tamamen
kendiliinden gerekleir; nk toplumsal ruh her zaman i bandadr ve
elden geldiince savunur kendini. Ne var ki, psikoloji de ilgili olaylar gzden
uzak tutmamak ve bunu salt ekonomik ilikileri deil, sz konusu ilikilerde
rol oynayan ruhsal mekanizmay da anlamak ve bireyden ya da toplumdan
neler beklenebileceini saptamak iin yapmak zorundadr.
hmal, gerek aile iinde, gerek okulda ve gerekse yaamda pek yaygndr.
Tm yaam biimlerimizde onu her zaman karmzda buluruz. nsan soydalarn zerrece umursamayan bir tipin sk sk bir yerde n plana kt
grlr. Elbette cezasz kalmaz byle bir davran; ayrca kimsenin gznn
yana bakmayan bir insann tutumu ou zaman yle bir noktaya gelip dayanr ki, bu kendisi iin de sevindirici bir ey olmaz. Kimi kez uzun srer bu
Tanrnn deirmenleri yava tr diye bir sz vardr zerinden ylesine
uzun zaman geer ki, sz konusu kii aradaki ilikiyi kavrayamaz nk bu
ilikinin farknda deildir, denetleyip izleyemez onu, bu yzden de anlamaz.
Szde hak edilmemi bir yazgdan tr saygsz kiilerin yaknmalarnn
nedeni, okluk saygszlklarna o zamana kadar katlanm kimselerin bir sre
sonra iyi niyetli abalarna son verip onlara srt evirmeleridir.

214/268

hmalci davranlar kimi zaman hakl bir nedenden kaynaklanr gibi


grnse de, daha yakndan bakldnda bakalarna kar ok byk bir dmanlkla dolup tatklar anlalr. ok hzl gidip de, yolda birini ezen bir
srcnn, bir randevuya yetimesi gerektiini syleyerek kendisini savunmak istemesi buna bir rnektir. Bylesi davranlarn bize gsterdii tek ey,
kendi kiisel kk karlarn bakalarnn ac ve sevinlerinin ok stnde
tutan, dolaysyla davranlarnda bakalar iin doacak tehlikeleri bir trl
gremeyen insanlarn varldr. Kendi karlaryla toplum esenlii arasndaki
kartln byklne baklarak, ilgili kimselerdeki dmanlk duygusunun
boyutlar konusunda bir fikre varabiliriz.

11. SALDIRGAN OLMAYAN TPN KARAKTER


ZELLKLER

Bu gruba giren karakter zelliklerinde insann soydalarna kar ynelttii


dmanca saldr (agresyon), ak seik grlebilen dz bir izgi zerinde devinmeyip, dardan bakan birinde dmanca bir soyutlanmlk izlenimi
uyandrr. Sanki btn dmanlk rma bir dirsek yapm, dolambal bir yol
izlemeye koyulmutur. Bylelerini kimseye ktl dokunmayan ama kendisini yaam ve insanlardan soyutlayan, insanlarla hibir iliki kurmaya
yanamayan, yalnzl iinde bakalaryla her trl ibirliinden kaan biri
olarak tanmlayabiliriz. Ne var ki, insanl bekleyen devler byk blmyle

216/268

bir ibirliine gidilerek zmlenebilir; topluma aka ve dolaysz saldran,


ona zarar verip varln srdrebilmesi iin gereksindii olanaklardan onu
yoksun brakan biri gibi, kendini toplumdan soyutlayan kimsede de insanlara
kar bir dmanlk duygusunun yaandndan kuku duyabiliriz. Burada inceleme konusu yaplabilecek alabildiine geni bir alan karsnda buluruz
kendimizi; ancak, biz dikkati eken birka karakter zelliini ele almakla yetineceiz. Gzden geireceimiz ilk zellik ise soyutlanmlktr.

Soyutlanmlk

Soyutlanmln eitli trleri vardr. Kendilerini toplumdan soyutlayan


insanlar az konuur ya da hi azlarn amaz, bir kimsenin yzne bakmayarak, karlarndakini ya dinlemez ya da sylediklerine pek dikkat etmezler.
En yalnlar da iinde olmak zere tm ilikilerinde insanlar birbirinden koparp ayran bir soukluk grlr. Ellerini uzatp biriyle tokalamalarnda, bir
ey sylerken seslerinin tonunda, bir kimseye selam veri ya da verilen bir
selam allarnda byle bir soukluk sezilir. Kendileriyle bakalar arasna bir
uzaklk koymaya almakla dikkati ekerler. Btn bu soyutlanm belirtilerinde yine o ok iyi bildiimiz hrs ve kendini beenmilik zellii aa vurur
kendini; ancak, imdi deiik bir kla brnmtr. lgili zellii kendisinde
barndran kii bakalarndan ayr grnmek amacn gder, bakalarna benzemediini, onlardan kendini soyutlayarak ortaya koymak ister. Ne var ki,
byle bir yoldan sz konusu kiilerin en fazla ele geirecei ey, hayal glerinin bir oyunu sonucu gereklik tamayan bir ycelik duygusudur yalnzca.
Saval dmanlk zelliinin bireyde dtan baknca nasl masum denilebilecek bir davrana dnt buradan grlmektedir. Kendini soyutlamalara
yalnzca bireylerde deil, topluluklarda da rastlayabiliriz. Kukusuz herkesin
tand birok aile vardr ki, belirleyici zellikleri bakalarna kaplarn

217/268

kapamak ve kimseyle grp konumamaktr. Daha bir dikkatle incelendi


mi, btn bu ailelerin bakalarna kar ilerinde bir dmanlk duygusu besledii ve bakalarndan daha stn, daha mkemmel insanlar olduklarna inandklar grlecektir. Kendini soyutlama eilimi, ayrca toplumun eitli snflarn, eitli dinleri, rklar ve uluslar kapsamna alabilir. Yabanc bir kentte
rnein kentin gezi yerlerine, hatta bazen konutlarn yapm tarzna bakarak
toplumun eitli kesimlerinin nasl birbirinden ayrldn grmek, bize bu konuda ou zaman son derece aydnlatc bir fikir verebilir. nsanlarn bu
ekilde kendilerini soyutlamas, eitli uluslara, eitli din, mezhep ve snflara
ayrlma eilim ve ayartsna kar duramay, uygarlmzda henz kk derinlerde sakl bir yara olarak varln srdrmektedir. Byle bir kendini soyutlamann salad tek ey insanlarn birbiriyle savamasdr ki, bu da bir
sre sonra dalp zlerek bir hie, modas gemi ve gcn yitirmi bir
gelenee dnr. ounlukla grld gibi, bu yoldan baz kimseler latent
[gizli] kartlklardan yararlanarak ilgili taraflar kkrtp birbiri zerine salmak, bylelikle bakalarn daha kolay buyruk ve egemenlikleri altna almak,
kendini beenmilik duygularna doyum salamak isterler. Bakalarna dman gzyle bakan snf ya da uluslarn her zaman kendilerine mkemmel bir
gzle bakarak ruhlarnn sekinliini vg konusu yaptklarn ve bakalar
hakknda kt eylerden baka syleyecek sz bulamadklarn grrz.
Genellikle insanlarn yalnzca baz liderlerin sylediklerine kulak vermesi,
bunlarn ise kendi dmanca tutumlar nedeniyle ve kendi karlarn
dnerek bakalarndaki dmanlk duygularn krkleyip bytmeye
almas, dmanlk duygularnn toplumda glenmesi tehlikesini yaratr.
Ne var ki, Dnya Sava kopup da tatsz birtakm sonulara yol at m, kimse
sorumluluu almaz zerine. Bakalarna dmanlk duygusu besleyenler
kendi gvensizlikleri nedeniyle stnlk ve bamszlk peinde koar,
kendileri dndakilerin karlarn ineyerek amalarn gerekletirmeye
alrlar.
Byle bir bireyin yazgsyla tm dnyas kendini soyutlamada sakl yatar.
Bu gibi kimselerin ilerlemeye ve uygarln ileri admlarn desteklemeye
elverili bir yanlar yoktur.

218/268

Korku

nsann evresine kar taknd dmanca tutumda sklkla korkaklk


zelliinin rol oynadn grrz; bu zellik, ilgili kiinin karakterine ayr bir
kimlik kazandrr. Korkaklk, ocukluun ilk gnlerinden, ounlukla ileri
yalara kadar insann yakasn brakmayan, hayat akl almaz lde zehir
eden, bakalaryla iliki kurmasn, dolaysyla huzur iinde bir yaamn ve
verimli almalarn gerektirdii temeli ele geirmesini geni lde aksatan
son derece yaygn bir belirtidir. nk korku, yaamn tm ilikilerine uzatabilir elini. Bir kimse ya d dnyadan ya da kendi i dnyasndan korkar.
Korkusundan tr toplumdan kaaca gibi, ayn ekilde yalnzlktan da
korkabilir. Korkak insanlar yine o bildiimiz gruba girer, yani bakalarndan
ok kendilerini dnen, dolaysyla insan soydalarna kar ilerinde hibir
yaknlk duymayan kimselerdir tm. Bir kez yaamn glklerinden soluu
kamakta almak gibi bir tutumu benimsediler mi, korkunun da gelip katlmasyla bu tutum alabildiine derinlik ve gllk kazanr. Gerekten yle
kimseler vardr ki, herhangi bir eylemde bulunmak isteseler, diyelim evden
sokaa ksalar, kendilerine elik eden birinden ayrlsalar, bir greve atansalar
ya da bir ak serveni kendilerine uzaktan gz krpsa, ilerinde uyanacak ilk
duygu korkudur. Yaamla ve insan soydalaryla ilikileri o denli gszdr ki,
alageldikleri durumda ba gsterecek bir deiiklik ilerine hemen korku
salar.
Dolaysyla, kiiliklerinin ve alma glerinin geliimi engellenir.
Kukusuz o saat korkudan titremeye balayp tabanlar kaldrmalarna yol
aacak bir korku deildir bu. Ne var ki, duyacaklar korku, admlarn
yavalatr, korkmalarn hakl gsterecek eitli neden ve bahaneler bulup ne
srerler. Korkaka davranlarnn yaamlarnda ortaya kan yeni bir durumdan kaynaklandn fark etmezler.
Yukarda anlatlan tabloyu adeta pekitirip dorulayan ilgin bir nokta da,
bu gibi kimselerin sk sk gemii ve lm dnmekten holanmalardr, ki
her iki konuda da dnmek ayn sonuca kar. Gemii dnmek, korkak
kiilerin belirli durumlarla karlamaktan kendilerini kurtarmak iin izledii
dikkati ekmeyen, dolaysyla pek yelenen bir yoldur. Her trl eylemden

219/268

kendilerini uzak tutmak iin bahane arayan bu gibi kimselerde ounlukla


lm ve hastalk korkusuna rastlanr. Bazen sz konusu kiiler, her eyin bo
ve yaamn pek ksa olduunu belirtir ya da ileride insann nelerle
karlaacann bilinemeyeceini sylerler. nsann gerek amacn br
dnyada aramas gerektiini, bu dnyadaki yaamn son derece verimsiz bir
abadan, geliim srecinin nemsenmeyecek bir evresinden baka bir ey
saylamayacan ileri sren ve insan br dnya dncesiyle avutmaya
alan dinlerde de ayn durumu saptarz. Hrs ve agzllkleri bir snavdan
gemelerine izin vermeyerek birinci tiptekileri eylem ve giriimlerden alkoyarken, ikinci tiptekilerde bu neden, ulamaya altklar Tanrdr. Bakalar
zerinde ele geirmeye uratklar ayn stnlk ve onlar bir yaam yeteneksizliiyle donatan ayn hrstr.
En ilk ve ilkel biimiyle korkuya ocuklarda rastlarz; kimi ocuklar ne zaman yalnz braklsa, her seferinde korku belirtileri gsterir. Ne var ki, yanna
gidilmesi ve yalnzlndan kurtarlmasyla ocuun iindeki zlem, doyuma
kavumaz; ocuk, bir bakasnn yannda olmasndan bu kez baka amalar
iin yararlanr. Diyelim annesi onu tekrar yalnz brakp gitti, ak seik korku
belirtileri sergileyerek yine annesini arr; bu davran, annesinin yannda
bulunmas ya da bulunmamasyla durumda hibir eyin deimediini gsterir; ocuun asl istedii, annesini emir kulu gibi kullanp onu bask altnda
tutmaktr. Bu da, genellikle ocuun taknaca tutumu bamszlk yolunda
aramasna frsat verilmediini, hatal bir eitim sonucu baka kiilere snmaya, baka kiilerin yardmlarn aramaya altrldn ortaya koyar.
ocuun korkusunu ne ekilde aa vurduu genellikle bilinmektedir. Geceleri karanlkta braklarak, d dnyayla ya da yannda grmek istedii
kiilerle ilikisi zorlatrld zaman, ortaya kacak korkunun davurumlar
zellikle belirgindir. Byle bir durumda ocuun att lklar, gecenin koparp paralad ilikinin adeta yeniden kurulmasn salar. lklar zerine
evdekilerden biri kalkp yanna geldi diyelim, yukarda sz edilen sahne normal olarak yeniden tekrarlanr. ocuk daha deiik istekler ne srer bu kez,
n yaklp yannda kalnmasn ve kendisiyle oyunlar oynanmasn vb. arzular. stekleri yerine getirildi mi, az nceki korkusundan eser kalmaz. Ne var ki,
egemen durumu biraz tehlikeye girsin, korku yeniden ba gsterir ve ocuk
sarslan egemenliini yeniden pekitirip salamlatrmaya bakar.

220/268

Erikinlerin yaamnda da bu belirtilere rastlarz. rnein baz insanlar,


yalnz balarna evden dar adm atmaya yanamaz. Sk sk sokakta da
rastlarz bylelerine; korkuyla bzlerek evrelerine baknr, yerlerinden
kmldamak istemez ya da azl bir dmandan kaar gibi yolda koar adm
yrrler. Hatta bazen oradan geen birine kendilerini yolun karsna
geirmelerini rica ettikleri grlr. Gsz ve hasta kimseler deillerdir, normalde pek iyi yryebilirler, salk durumlar ou kimseninkinden daha iyi
bir dzeydedir; ne var ki, ufak bir glkle karlatlar m hemen panie
kaplrlar. Bazen i o kadar ktye varr ki, admlarn evden dar atar atmaz
yreklerine bir gvensizlik ve korku der. Bu ak alan korkusunun nedeni,
sz konusu kimselerin dmanca bir kovalamacann hedefini oluturduklar
gibi bir duyguyu srekli ilerinde tamalardr. Kendilerine sorarsanz, onlar
bakalarndan dpedz ayran bir ey vardr. Bazen bu nesne tuhaf dncelerle aa vurur kendini. rnein byleleri her an debileceklerine inanr; bu
da, bize kendilerini ok yksekte dikiliyor hissettiklerini gsterir. Demek oluyor ki, korkudan kaynaklanan hastalk belirtilerinde ve korkunun normal
biimlerinde yine kiinin gllk ve stnlk amac etkinliini srdrmekte,
ilgili amala yaamlar bask altna alnan kimselerin giderek hazin bir akbete
doru yaklat grlmektedir. nk birok kimsede korkuya yol aan
neden, o kimsenin yannda bulunup kendisiyle ilgilenecek bir kiiye gereksinim duymasdr. ileri bir noktaya varp byle biri odasndan dar adm
atamaz duruma geldi mi, herkesten duyduu korkunun buyruuna girmesini
ister. Kendisi kimseye gitmez ve kimseyi ziyaret etmezken, kendisine gelmeleri gerektiini zorla benimsetmeye alr bakalarna; bylelikle kendini,
bakalarn egemenlii altnda tutan bir kral gibi hisseder.
Sz konusu korkudan kurtulmann tek yolu varsa, o da bireyi topluma
balayacak bir ban varldr. Ancak kendilerinin bakalarndan ayr
saylamayacann bilincinde olanlardr ki, yaam yolunda korkusuzca
yryebilir.
Buna ilgin bir rnek, 1918 ylnn hareketli gnlerinde gemi bir olaydr.
Bir dizi hastam, bana artk muayenehaneme gelmelerinin olanaksz olduunu
aklamt anszn. Nedenini sorduumda, her biri aa yukar u yant vermiti: Ortalk o kadar kark ki, yolda nasl biriyle karlaacam kim

221/268

bilebilir. zerine biraz eli yz dzgn bir giysi geirmeye grsn, kolaycack
ba derde girebilir insann...
O gnlerde, insanlardaki honutsuzluk, kukusuz bykt. Ne var ki, zellikle baz kimselerin durumdan ilgili sonular karmas dikkat ekicidir.
Niin bakalarnn deil de, sz konusu kimselerin kafalarnda byle bir
dnce uyanmtr? Bu bir rastland deildir ve nedeni de, sz edilen
kimselerin bakalaryla pek ilikilerinin bulunmay, dolaysyla kendilerini
pek gvende grmeyileridir. Oysa toplumdan pek uzak dmemi kiiler
byle bir korkuyu hissetmemi, eskisi gibi ilerinin glerinin peinde koup
durmulardr.
Korkunun daha az nemsenecek gibi olmasa bile, daha masum bir tr de
ekingenliktir ve korku konusunda sylediklerimizi ekingenlik iin de yineleyebiliriz. Kendilerini saran ilikiler rgs ne kadar yaln bir nitelik tarsa
tasn, ekingen ocuklar bakalaryla iliki kurmaktan kanr hep ya da bir
frsatn bulup kurulmu ilikileri koparp atarlar; ilerindeki yetersizlik inanc
ve bakalarna benzemedikleri duygusu, evreleriyle iliki kurmada kendilerini bir isteksizlikle donatr.

rkeklik

Bu karakter zelliini tayanlar, yapmalar gereken bir deve pek etin


gzyle bakan ve onun stesinden gelebilmek iin gereken gc kendilerinde
bulamayan kiilerdir. lgili zellik, genellikle ileri dorultuda, ar devinimler
klnda aa vurur kendini; yle ki, kiiyle onun kar karya bulunduu
yaamsal sorun arasndaki uzaklk, ancak ar bir tempoyla azalma gsterir,
hatta deimeden kalr bazen. rkek insanlar, herhangi bir yaamsal sorunun
zm zerine eilmeleri beklenirken, anszn bambaka bir yerde soluu
alr, rnein semeyi dndkleri bir meslek iin aslnda hi de elverili

222/268

saylamayacaklar kararna varrlar. Sz konusu meslekte kendileri iin akla


gelmedik olumsuzluklar kefeder, bu amala mantklarn alabildiine zorlar,
sonunda ilgili meslei benimsenmesi olanaksz duruma sokarlar. Demek oluyor ki, rkekliin davurum biimleri devinimlerin temposundaki yavalama
dnda, bir devin yerine getirilmeyiinin sorumluluunu bakalarnn zerine ykma amac gden nlem ve hazrlklardr.
Bireysel psikoloji, bu son derece yaygn durumla ilgili sorunlar kompleksini, araya uzaklk koyma sorunu diye nitelemitir. Bireysel psikolojinin
bu konuda saptad perspektiften bakarak, bir insann taknd tutum konusunda amaz bir yargya varabilir, yaamn byk sorununun
zmyle kii arasndaki uzakl lebiliriz. Sz konusu olan, toplumsal
devlerin zm, benin senle ilikisi, kiinin kendisiyle bakalar arasndaki
ba yaklak doru saylacak gibi kurup kurmad ya da byle bir ban kurulmasn engelleyip engellemediidir. lk yaamsal sorun meslek sorunu, ikincisi cinsel sorun, yani sevgi ve evlilik sorunudur. Att yanl admn
byklnden, bu sorunun zmyle arasna koyduu uzaklktan yola
koyularak, bir insann kiiliiyle ilgili baz sonulara varabilir, dolaysyla insan tanma sanatna da baz eyler kazandrabiliriz.
lgili durumlarn temel zellii, genellikle insann kendisiyle stesinden
gelmesi gereken devler arasna az ya da ok bir mesafe koymasdr. Daha
yakndan irdelediimizde olayn, bu olumsuzluk dnda olumlu bir yn de
ierdiini grr, yalnzca olumlu yn nedeniyle sz konusu tutumun
yelendiini dnebiliriz. nk bir deve hi hazrlksz el atld m,
baarszlk durumunda hafifletici birtakm nedenler ele geirilir, zgven ve
kendini beenmilik duygusu da bundan hi zarar grmez. lgili kiiler iin
durum ok daha gven vericidir; altlarnda bir an gerilmi hazrda
bekletildiini bilen ip cambazlar gibi alr byleleri. Dtler mi, bu yumuak bir d olur, deve hazrlksz el atlp baarlamadnda kiilik duygular tehlikeye girmez, nk eitli nedenler dolaysyla elden pek fazla bir
ey gelmedii sylenebilir kendi kendine, sz konusu devin zm iin
zaten vaktin getii ya da ie yeterince erken balanamad gibi bahanelere
bavurularak, normal koullarda iin parlak bir ekilde sonulandrlabilecei
ileri srlebilir; yani baarszln nedeni kiilik yapsndaki bir yetersizlik
deil, fazla nem tamayan bir durumdur. yle bir durum ki, sorumluluunu

223/268

ilgili kiinin stlenmesi dnlemez. Ama diyelim ki el atlan i her eye


karn baarld, o zaman baarnn deeri daha da byr. nk hamarata
zerine eilindi mi, u ya da bu devin baaryla zmlenmesine kimse
olaanst bir ey gzyle bakamaz, pek doal bir sonu sayar bunu. Gelgelelim, bir kimse ge ie sarlr, fazla bir alma yapmaz ya da hi hazrlksz ie
koyulur ama yine de devin stesinden gelirse, ki dnlmeyecek bir ey
deildir bu, o zaman tamamen deiik bir durum ortaya kar. Byle bir kimse
adeta iki kat kahraman pozu taknr, nk bakalarnn iki elle grecei ii
szde o tek elle yapp karmtr.
te dolambal yollar izlemenin baz kiilere salayaca avantajlardr
bunlar. Byle bir tutum, insann gerek hrs ve agzlln, gerekse kendini
beenmiliini ele verir, hi deilse kendi kendine gsteri yapmak isteyen
biri saylacan ortaya koyar. lgili kiiler alm satmak, bakalarnda rastlanmayan zel birtakm glere sahip olduklarn evreye gstermek iin byle
bir davrana bavururlar.
Buradan kalkarak, nlerindeki zm bekleyen sorunlara hemen el atmak
istemeyen, kendi kendilerine engelleyici birtakm glkler karan ve sorunlarn yanna sokulmay hi dnmeyen ya da bunu duraksayarak yapan insanlar daha iyi anlayabiliriz. Sorunlarn evresinde izlenen dolambal yolda
da tembellik, umursamazlk ve meslek deitirme gibi yaamn birtakm zellikleri yer alr. Kimi insanlar vardr, sz konusu tavr dardan baknca duru
ve oturularnda da sergilerler; bazen ylesine esnek bir yryleri vardr ki,
her frsatta bir ylan gibi kvrlr, eilip bklrler. Kukusuz bir rastlant
deildir bu; ihtiyatla sylemek gerekirse, hemen hepsi de zmeleri gereken
nemli sorunlarn semtine uramak istemeyen kiilerdir.
Hayattan aldmz bir rnekle imdi bunu daha ak seik gstermeye
alalm. Vereceimiz rnek, halinde byk bir bezginlik okunan, yaamaktan bkm, kafasndan intihar dnceleri geiren bir adamla ilgilidir. Adam
bundan byle hibir eye sevinemez duruma gelmiti, btn hal ve tavr hayat
denilen eyle oktan alp verecei kalmam biri saylacan aa vurmaktayd. Kendisiyle yaplan bir konumadan anladmza gre, erkek kardeten
byyd; hayatta mthi atlmlar sonucu ykselip hayli stn bir dzeye
erimi agzl bir babann oluydu. Babasnn gzbebeiydi adeta; gnn
birinde kendisinin de babas gibi ayn yolu izlemesi planlanmt. Kk

224/268

yatayken annesi len hastamzn vey annesiyle aras iyiydi; belki de bunun
nedeni, babasnn hastamza byk lde arka kmasyd.
Ailenin ilk ocuu olan hastamz, g ve iddete tapan biriydi, her haliyle
despota bir izlenim uyandryordu. Okulda ksa bir sre snfn bana
gemi, okulu bitirince babasnn maazasn ynetmeye koyulmutu. Yannda
alanlara kar sadaka datan bir koruyucu gibi davranyor, azndan nazik
szleri hi eksik etmiyordu; maazadaki iilerin durumu dorusu kt saylmazd; onlara en yksek creti dyor, kendisinden bir ey rica eden kimseyi
eli bo dndrmyordu.
Gelgelelim, 1918 devriminden sonra halinde bir deiiklik ba gstermiti.
Yannda alan adamlardan srekli yaknyor, onlarn uygunsuz davranlarna ne kadar ierlediini durmadan aa vuruyordu. Szde, iiler
daha nce rica ederek kendisinden aldklarn, imdi bir hak gibi ondan
istemekteydi. Hastamzn durumdan duyduu fke ylesine geni boyutlara
ulamt ki, maazay kapamay bile dnmeye balamt.
Buradan anlaldna gre, hastamz stlendii dev asndan amaca
varmasna ramak kalmken gerisin geri ark etmiti. Normalde iyi yrekli bir
patrondu. Gelgelelim, gllk durumunda bir tehlikeyle karlar
karlamaz, benden paso demi, dnya grnn yalnzca fabrikann ynetimi deil, en bata kendisi asndan sakncal nitelik tad, gn na kmt. Bakalarna sz geiren biri saylacan gstermek gibi bir hrs
tamasayd, kendisini rahatsz edecek bir durum sz konusu olmazd. Ama
istei, kiisel gcn sergileyebilmek. Koullarn geliimi ise bunu
gletirmi, dolaysyla mesleinden haz duymamaya balamt. Maazay
kapatp bir kenara ekilmeyi dnmesi, yannda alan adamlarn uygunsuz
isteklerine kar bir saldr, bir sulama anlamn tayordu.
Demek oluyor ki, kendini beenmiliiyle ancak belirli bir noktaya kadar
ulaabilmiti. Anszn ortaya kan yeni durumdaki terslik, en bata onu hedef
alyordu. Bundan byle, o zamana kadarki ilkelerine bal kalamayaca anlalmt. Ne var ki, tek ynl bir geliimi geride brakm, dolaysyla artk
ynn deitirip bir baka ilkeyi benimseme olanan yitirmiti. Gllk ve
stnl kendisine ama belledii, dolaysyla kendini beenmilik zelliine
ar nem ve arlk kazandrd iin, geliebilme yeteneinden yoksun
kalmt.

225/268

Hastamzn yaamnn kalan blmne yle bir gz attk m, toplumsal


ilikilerinin pek yeterli saylamayacan anlarz. Byle bir tutum izleyen kimsenin, yalnzca kendi stnln benimseyen, her istediini yapan kimseleri
evresinde toplayabilecei aktr. Beri yandan, hastamzn sert bir eletirmen
saylacan da belirtmeliyiz. Zekdan yana bir eksii bulunmadndan, frsat
dtke ona buna kar aalayc nitelikte pek isabetli eletiriler yneltmekten geri kalmamt. Bu davran da eini dostunu kendisinden uzaklatrm,
uzun zaman gerek bir dosttan uzak yaam, bakalaryla ilikilerindeki
boluu her trlsnden elencelerle kapatmaya almt.
Ama hastamz, gerek baarszla ak ve evlilik sorununda uramt. Bu
konuda daha ok nceden kendisini bekleyen yazg, nihayet gelip onu bulmutu. Alabildiine derin arkadaa bir iliki oluturduundan sevginin en az
katlanabilecei bir ey varsa, iki taraftan birinin egemenlik tutkusudur.
Gelgelelim, hastamz evlilik yaamnda da egemenlii elinde bulundurmak
istemi, evlenecei kadn seerken ister istemez bu noktay gz nnde tutmutu. Egemenlik ve stnlk hrsyla dolu tipler, sevdikleri kiiyi gsz olmayan, ele geirilmesi kendilerine bir zafer gibi grnecek kimseler arasndan
seerler. Bylelikle ayn mizata iki kii bir araya gelir; bunlarn bir arada
yaamas, alabildiine iddetli kavga ve didimelerden oluan sonu gelmez bir
zincir gibidir. Bizim hastamzn da kendine e olarak setii kadn byle
biriydi, hatta hastamzdan daha ok egemenlik hrsyla doluydu. ki taraf da
egemen bir konumu ele geirmek iin ister istemez alabildiine deiik are ve
yollara bavurmutu. Bunun sonucu olarak gnden gne birbirlerinden uzaklam, ne var ki birbirlerinden tmyle de ayrlamamlard. Bunun nedeni
de, bu tr insanlarn dnp dolap zaferi kazanacaklar umuduna kaplmas,
dolaysyla sava alann kolay kolay terk edememesiydi.
Hastamz, ayrca sz konusu dnemle ilgili bir dn anlatmt bize.
Dnde bir kzla konuuyordu; kz bir hizmetiye benziyor, maazasnda
alan muhasebeci kza dikkati ekecek lde benzerlik gsteriyordu.
Hastamz konumasnn bir yerinde (dnde) yle demiti: Ben prens soyundan geliyorum.
Bu dn hastamzn kafasndaki hangi dnceleri yansttn anlamak
g deildir. Bir kez, insanlara nasl tepeden bakan biri olduunu ele vermektedir d. Herkes hastamzn gzne bir hizmeti gibi grnmektedir; herkes

226/268

son derece kltrsz ve deersizdir. zellikle kardaki kii bir kadn ise. Sz
konusu dnemde hastamzn karsyla bir savam iinde bulunduunu anmsarsak, dteki hizmeti grntsnn ardnda karsnn sakl yattn
dnmek pek yersiz saylmaz.
Hastamz, ei grlmedik bir kibirle ok yksekteki bir amac gzne kestirdii iin, kimse onu anlamaz, kendisi ise herkesten az bu iin stesinden
gelir. Kurum ve almna paralel olarak, bakalarndan giderek uzaklar.
Kaslarak, hakl hibir temele dayanmayan bir ycelik iddiasnda bulunur ama
bakalarnda deerli bir yan grmeye yanamaz. Bu yle bir hayat felsefesi ve
yle bir tutumdur ki, ne dostlua, ne sevgiye yer brakr.
Bu gibi sapa davranlar hakl gstermek iin ileri srlen kantlar pek
karakteristiktir. ou kez insana pek doru ve doal gelen nedenlerdir hepsi;
ama ortadaki durumdan deil, bir baka yerden alnp getirilir, yaanlan duruma uygun dmezler. rnein toplum arasna karma gereini hisseden biri
diyelim ki bir meyhanenin mdavimleri arasna karr, burada iki ier,
iskambil oynar ve benzeri eylerle oyalanarak vakit ldrr, bylelikle dost ve
tandklar edineceine inanr. Gece ge vakit eve dner meyhaneden,
dolaysyla sabahleyin uykusunu alamaz, bunu da hakl gstermek iin yle
der: nsan arasna kmak gerek... Bu arada devlerini savsaklamasa, yine
neyse... Ama toplum arasna karacam diyerek beklenenden bambaka bir
yerde soluu alrsa, davran iin ne kadar doru nedenler ileri srerse srsn, kukusuz haksz durumdadr. Bir bakas ise, zellikle bir meslek seimi
ncesinde bulunan genlerde grld gibi, anszn politikayla urama
hevesini duyar. Kukusuz, politika kmsenecek bir ura deildir. Ancak,
bir kimsenin gerek kendisini, gerek bakalarn aptal yerine koymasnn,
kendisine bir meslek seecek ya da setii meslee hazrlanacakken,
politikadan baka bir eyle uramamasnn savunulacak yan yoktur.
Bu son vakada aka gryoruz ki, bizi doru yoldan saptran, nesnel
deneyimlerimiz deil, nesneler konusundaki kiisel grmz, olaylar
teraziye vuru ve deerlendiri tarzmzdr. Bu bakmdan iine dlen yanlg
ve yanlg olaslklar saylamayacak kadar oktur, ba sonu grlemeyen bir
zincir gibi uzayp gider. Byle kimselerin ileri srecei kantlar zerinde
durup, yaam planlarn inceleyerek ilgili yanlglar ele geirmeye almak ve
bunlarn nasl ortadan kaldrlacan sz konusu kiilere retmek

227/268

zorundayz. Dolaysyla, eitimin bir karakteristik zellii daha belirlenmi olmaktadr. Eitmek, hatalarn nn kesmek demektir. Ama bunun iin,
hatalarn n ayak olduu kusurlu geliimin bir insan iin nasl trajediye
dnebileceini gsteren iliki ve durumlar tanmak gerekir. Nemesisten,
yani bir intikam Tanrasndan sz amakla bu ilikileri ok nceden tanm,
en azndan sezmi eski uluslarn bilgeliinden hayranlmz ve takdir duygumuzu esirgeyemeyiz. Toplumun yararna uygun davranmayarak kendi
gllk klt dorultusunda bir yol izleyen, soydalarnn karlarn bir kenara iterek ve yenilgiyle karlamaktan srekli korkup titreyerek dolambal
yollardan amacna varmaya alan bir insann bana gelecek ktlklerin
nasl doal sonular saylacan, byle bir kusurlu geliim bize gstermektedir. Sz konusu kiilerde sklkla nevrotik belirtilere de rastlarz. Bunlarn
zel bir ama ve zel bir anlamlar vardr, en bata insan herhangi bir eylemden alkoymay hedef alrlar; nk ilgili kiiler kendi deneyimlerinden bilir
ki, bu uurumun hemen kenarn izleyen yolda attklar her adm olaanst
tehlikeleri ierecektir.
Toplumda kaaklara yer yoktur. Toplum kiide belirli bir uysallk ve uyum
yetenei arar, ondan aktif bir rol oynamasn ve bakalarna yardm eli uzatmasn ister, onun dier insanlardan stn olmak iin baa gemesini ho
karlamaz. Bunun ne kadar doru saylacan ou kii kendi deneyimlerinden ya da evresindekilerin durumundan bilir. Kukusuz toplumdan kaan
biri onu bunu ziyaret eder, herkese nazik davranr, bakalarn rahatsz etmek
istemez. Ne var ki, iinde bakalarna kar bir trl scaklk duyamaz. nk
gllk eilim ve abas onu bundan alkoyar; beri yandan, bakalarndan da
ayn ekilde itenlikli bir davran gremez. ou zaman masada sessiz oturur, hi de neeli bir insan hali yoktur zerinde, toplulua yapc hibir katkda
bulunamaz. Byk topluluklarda konumaktan ok ikili syleiyi seer. Gze
arpmayan konularda bile karakterini aa vurur, rnein hep hakl kmak
ister, herkes iin nemsiz konularda bile bu tutumunu elden brakmaz. Ne
gibi kantlara bavurduu onun iin nemsizdir, onun asl istedii bakalarn
haksz karmaktr. Alt yoldan sapt an bilmecemsi belirtiler gsterir,
yorgundur ama niin bilmez, bir telaa kaptrr kendini, bu tela onu hep
geride tutar, uykular haram olur, bir halsizlik hisseder zerinde; ksacas,
ynla derdi vardr ama bunlar zerinde ounlukla doru bir bilgi veremez.

228/268

Grnrde hasta biridir, hastal da sinirselliktir. Ama gerekte btn bu belirtiler, dikkati asl konudan baka yana ekmek iin bavurulan kurnazca
arelerdir. Bu gibi arelere el atlmas bir rastlant saylamaz. Byle bir kimsenin, rnein korkudan, gecenin olmas gibi doal bir olaya kar koymak
istemesindeki inatlk dnlrse, dnyevi yaama uyum salayamad anlalr. nk davrannn temelinde geceyi ortadan kaldrmak isteinden
baka bir ey yatmaz. Bunu aslnda normal yaama uyum salamasnn koulu
olarak ne srer. Ne var ki, bylesine yerine getirilemez bir koulu ne
srmekle kt niyetini ele verir. Yani her eye hayr diyen biridir.
Bu gibi nevrotik belirtilerin tmnn, ilgili kiinin karsna kan devden
rkmesi, ya onu daha yava bir tempoyla daha hafif koullarda ele almak ya
da ondan dpedz kap kurtulmak iin bir bahane aramas sonucu
olutuunu syleyebiliriz. Byle bir kimse, insanln ayakta kalmasn salayacak devlerden de kendisini uzak tutmakla hem kendi yakn evresine, hem
de, daha geni bir adan bakldnda, btn insanlara zarar verir. Eer insan tanma konusunda daha ok bilgi sahibi olup, toplumsal yaamn mantksal ve ikin [immanent] kurallarna kar giriilecek saldryla, bunun sonradan birey iin douraca hazin akbet arasndaki korkun neden ve sonu
ilikisini gzden uzak tutmasaydk, sz konusu durumlarn kk imdiye
kadar dnyadan oktan kaznrd. Ancak, neden ve sonu arasndaki srenin
ounlukla onun olmas ve sklkla duruma bir yn komplikasyonun eklenmesi, genellikle sz konusu ilikileri daha eksiksiz saptayp bunlardan gereken
bilgileri edinmemize ve rendiklerimizi bakalarna aktarmamza olanak vermemektedir. Ancak btn bir yaam izgisini geriye doru izlemek ve insann
yaamyksn derinliine taramak konusunda harcayacamz ynla aba
sonucu aradaki ilikiyi grebilmekte ve hatann nereden kaynaklandn
karabilmekteyiz.

229/268

Uyum Yeteneindeki Azalmann Belirtisi Olan Dizginlenmemi


gdler

yle insanlar vardr ki, bunlarda belirli davurum biimleri n planda yer
alr; ilgili biimlerin karakteristik zellii de bizde terbiyesizlik duygusunu
uyandrmasdr. rnein trnaklarn kemirmekten bir trl vazgeemeyen,
srekli burunlarn kartran, ayrca dizginlenmemi bir tutku izlenimi
uyandracak bir agzllkle yemee saldran kimseler bu insanlar arasnda
yer alr. A kurt gibi yemein zerine atlan, hibir engel tanmadan ve hibir
eyden utanp sklmadan iindeki agzll doyurmak isteyen birini
grdk m, byle bir davrann bir anlam olmas gerektiini hemen kavrarz.
O ne ineyitir lokmalar! O ne az aprdat, o ne hprdetitir! Kocaman
kocaman lokmalar adeta inenmeden gvdeye indirilir, bir uuruma yuvarlanp kaybolurlar sanki. Beri yandan, lokmalarn mideye indiriliindeki
abukluk da almayacak gibi deildir. Ama byle bir yemek yeyite
dikkatimizi eken, iin salt biim yn deildir; yemeklerin miktar, nlerin
skl da yine ilgintir. Yemek yerkenki halleri dnda gzmzde canlandramadmz insanlar bulunduunu ileri srersek, abartmaya kam saylmayz.
Bizde terbiyesizlik izlenimi uyandran bir baka tip de, belirgin bir pasakllkla aa vurur kendini. ok alan insanlarda karlatmz kendini
koyvermilikle ya da ar ilerde alanlarda rastladmz danklkla ilgisi
yoktur bunun. Szn ettiimiz kimseler det olduu zere ar ilerde
almaz, hatta ou zaman iin yanna bile sokulmazlar. yleyken d
grnmlerindeki danklk ve pasakllktan asla kurtaramazlar kendilerini.
Bu halleri kolay yknlemeyecek bir yapmackl, bir dzensizlii ve
yakkszl ierir. Bylelerinin pek karakteristik bir zellii de, insann
karsna bir baka trl ksalar asla tannmayacak olulardr.
te bu davurum biimleri, terbiyesiz insan d bakmdan karakterize
eden zelliklerdir. lgili zelliklerle, terbiyesiz kimse, pek oyuna katlmay
dnmedii ve bakalarndan ayr, ba ekmek istedii konusunda anlalmas glk dourmayan bir ipucu verir bize. Bu ve dier terbiyesizliklere
kalkan herkes zerimizde insan soydalarnn kendilerini pek ilgilendirmedii izlenimini uyandrr. Bizleri artan, yakksz davranlar deil,

230/268

bunlarn kkeninin sklkla ocuklukta bulunuudur. Hibir ocuk yoktur ki,


geliimi dz bir izgi izleyebilsin. Ancak, dikkatimizi daha ok zerine eken
durum, baz kimselerin ocukluklarndaki bu huylarndan ileride bir trl
vazgeemeyiidir.
Sz konusu yakksz durumlarn nedenlerini aratrrsak, bu insanlarn
kendi soydalarna ve devlerine kar az ya da ok yadsyc bir tutum
takndn grrz. Aslnda yaamdan kendilerini uzak tutmak isteyen ve
bakalaryla ibirliine yanamayan kimselerdir hepsi. Bu da, niin onlarn
ahlaki nlemlerle huylarndan vazgeirilemeyeceini bize aklar. Yaam
karsnda yadsyc bir tutum taknanlar, rnein trnaklarn kemirmekte pek
hakldr; nk toplumdan kamak iin bundan daha iyi bir yol pek dnlemez. Toplumdan uzak kalmak isteyen biri iin, rnein hep kirli bir yaka ya da
pejmurde bir ceketle toplum iinde grnmekten daha uygun ve daha etkili
bir are yoktur. Kendisini bakalarnn dikkati, eletirisi ve rekabetiyle yz
yze getirecek bir iin bana gemekten yakay syrmada ya da sevgi ve evlilikten kamada, bakalarnn karsna bu ekilde kmaktan daha iyi ve daha
mkemmel ne yardm edebilir ona? Byleleri hem rekabet ortamndan uzak
kalmaya bakar, hem de kt alkanlklarna iaret ederek bunun iin gzel bir
bahane uydururlar: Byle bir alkanlm olmasayd, neler neler elde etmezdim; ama yazk ki byle bir alkanlm var!..
Byle bir kt alkanln ilgili kimsenin kendisini kollayp korumasna ne
denli elverili nitelik tadn, evre zerinde egemenlik kurmada bundan
nasl yararlandn bir rnekle gsterelim. Hastamz 22 yanda bir kz olup,
yatan slatmaktadr. Kardeler arasnda sondan bir ncekidir. Gsz bir
ocuk olduundan ona zel bir bakm ve ilgi gsteren annesine dikkati ekecek kadar baldr. te yandan, gerek kt huyu, gerek korku nbetleri ve
uykusundan bararak uyanmalaryla annesini gece gndz yanndan
ayrmaz. Annesinin ilgisini br kardelerinden daha ok kazanmasna bir zafer, kendini beenmilii iin bir iksir gzyle bakar. Hastamzn bir dier
karakteristik zellii de okul, arkadalk ve toplant gibi konularda iliki kurmaktan dpedz kadr. Evden sokaa kmas gerektii zaman duyduu
korku zellikle iddetlidir. Byyp de akamzeri sk sk alveri yapmak
gibi bir durumla karlatnda, evden ayrlmas her defasnda lm gelir

231/268

kendisine. Her seferinde korkuyla dolup taarak bitkin halde eve dner, yolda
karlat trl tehlikelerle ilgili olarak dehet verici eyler anlatr.
Btn bunlarn, kzn annesinin yannda srekli kalmaya hazrlandn
gsteren belirtiler saylaca ortadadr. Gelgelelim, ailenin maddi durumu
bunu salamaya elverili olmadndan gnn birinde kzn bir i tutmas
plan zerinde dnlp tanlmaya balanr. Sonunda hastamz bir ie
girmeye raz edilir. Ne var ki, aradan iki gn gemeden eski huyu nkseder,
yeniden yatan slatmaya balar; bu da, yanlarnda alt kimseleri alabildiine kzdrp, patronlarn onu iten karmalarna yol aar. Sz konusu belirtinin gerek anlamn sezemeyen anne, sert bir ekilde sulayp paylar
kzn. Kz da bunun zerine canna kymaya kalkarak hastaneyi boylar. Son
derece byk bir zntye kaplan anne, yemin billah ederek, kzna bundan
byle yanndan hibir yere ayrlmayacan aklar.
Yatan slatmak, geceden ve yalnz kalmaktan korkmak. Bu belirtinin
ve ayrca intihar giriiminin ayn amaca ynelik olduu anlalmaktadr. lgili
belirtiler, dile gelerek bize unlar syler gibidir: Annemin yanndan bir yere
ayrlamam, ya da, Annemin srekli benimle ilgilenmesi gerekiyor. Bylece
kt bir huy, ok derin bir anlam kazanmaktadr. Bir insan salt byle bir kt
huya dayanarak deerlendirebileceimiz ama sz konusu kusurlar gidermek
istiyorsak insan btnyle anlamamz gerektii aktr.
Genel olarak unu syleyebiliriz ki, ocuklarda grlen kt huylar, ou
zaman evrenin dikkatini ekmek, stn bir rol oynamak, gszln ve
yeteneksizliini erikinlere gstererek onlar ne yapacaklarn bilemez duruma
sokmak ve bylece gl bir kii olarak ne kp eskisinden elverili bir konumu ele geirmek amacna yneliktir. ocuklarda sk rastladmz bir dier
kt alkanlk da onlarn, eve gelen konuklarn dikkatini ekmek istemeleri,
ou zaman ho denilemeyecek bir ekilde seslerini duyurmaya almalardr
ki, bunun iin de yine ayn eyi syleyebiliriz. Bir konuun salona ayak atmasyla, baka zaman son derece uslu ocuklarn bazen sanki cin arpm gibi
davrand grlr. ocuk bu ziyarette kendisi de rol oynamak ister, birtakm
yollara bavurur amacna u ya da bu ekilde gerei gibi ulaamadan iin
peini brakmaz. Sz konusu ocuklar, bydkleri zaman bu gibi huysuzluklarnn yardmyla toplumsal yaamn gereklerine hep yan izmeye bakacak ya
da birtakm engellemelere bavuracaklardr. lgili belirtilerin altnda her

232/268

zaman egemenlik hrs ve kendini beenmilik tutkusu yatar; ama bunlar insann karsna ylesine tuhaf klklarda karlar ki, okluk tannmalar
olanakszdr.

12. DER KARAKTER ZELLKLER

Neelilik

Bakalarna yardm etme, bakalarnn ilerleme ve gelimesine katkda bulunma, bakalarn sevindirme konusunda iinde barndrd eilimin boyutlarn saptayarak, bir insandaki toplumsallk duygusu konusunda kolaylkla
bir karara varabileceimizi daha nce belirtmitik. Bakalarn sevindirebilme
yetenei, d grnmleri nedeniyle bu yetenee sahip kimselerin evreden

234/268

byk bir ilgi grmesini salar. nsana kolaycack sokulur sz konusu kiiler;
hemen o an iimizde uyanan duyguyla kendilerini bakalarndan daha cana
yakn bulur, davranlarnn toplumsallk duygularnn karakteristik bir
davurumu saylacan tamamen sezgisel yoldan anlarz. en akrak
kimselerdir byleleri; ne kendileri her zaman zgn ve tasal yz tar, ne de
bakalarn znt ve dertlerinin nesnesi ya da taycs durumuna sokarlar.
Bakalaryla birlikteyken nee samay, yaam gzelletirmeyi ve daha
yaanlr klmay baarabilen insanlardr hepsi. yi bir insan karsnda bulunduumuzu yalnzca o insann davranlarndan, bize sokulmak istemesinden,
bizimle konumasndan, yarar ve karlarmza nem vermesinden, hatta bu
konuda bizden yardmn esirgememesinden sezebileceimiz gibi, bunu
karmzdakinin tmyle d grnmnden, mimiklerinden, duygularndan
ve gllerinden de karabiliriz. Yaman bir psikolog olan Dostoyevski,
glne baklarak bir insann uzun boylu psikolojik aratrlardan ok daha
iyi anlalabileceini belirtir. nk hem dosta ve nazik, hem dmanca ve
saldrgan nanslar ierir glme; ikinci durumu, rnein bakalarnn urad
felaketlere glmelerde grrz. Hatta yle insanlara rastlarz ki, glmesini hi
beceremezler; insandan insana yle derin bir iliki kurabilmenin alabildiine
uzanda bulunur, bakalarn sevindirme ve bir toplulukta en bir atmosfer
yaratma istek ve eiliminden dpedz yoksun yaarlar. Daha baka, saylar
azmsanmayacak kadar ok insan vardr ki, bakalarn sevindirme
yeteneinden hi nasiplerini almadklar gibi, ayak attklar her yerde evresindekilere hayat zehir etmeye bakarlar hep; sanki tm klar sndrp, drt
bir yan karanla boacaklarm gibi bir edayla ortalkta dolap dururlar. Ya
hi glmez ya da istemeye istemeye bunu yapar, yaamaktan duyduklar
yalanc sevinci szmona bylece dile getirirler. Dolaysyla, zerimizde nee
saar bir izlenim uyandrabilen bir yze kar sempati duyacamz aktr;
bylece, sempati ve antipati duygular, anlamamz salayacak bir akla
kavumu olmaktadr.
Bu insanlara kart bir tip de bozguncu diye niteleyebileceimiz kimselerden oluur; dnyay hep bir ikence yeri gibi gstermeye alr, insann
aclarn deip dururlar. Giriimlerinde o kadar ileri giderler ki, bu giriimleri
bilinli grmemiz durumunda alabildiine byk bir aknla kaplmamak
elde deildir. Ama nce bunlarn nasl insanlar olduklarn grelim. yle

235/268

kimseler vardr ki, sanki hep omuzlarnda mthi bir ykn arln duymak
ister, baka trl yaayamazlar. Ne zaman kk bir glkle karlasalar,
bunu gzlerinde alabildiine bytrler; gelecei hep kt grr, ne zaman
evrelerinde sevinli bir olay yaansa hemen uyarc seslerini duyururlar.
Karamsarlk iliklerine kadar ilemitir; yalnzca kendileri deil, bakalar hesabna da duyulan bir karamsarlktr bu. evrelerinde bir nee belirtisi
grmesinler, hemen rahatlar kaar, bakalaryla aralarnda kurduklar tm
ilikilere yaamn olumsuz ynlerini getirip yerletirirler. Yalnzca szle deil,
davranlar ve beklentileriyle de insan soydalarnn nee iinde yaamasn
kstekler, geliimine engel olurlar.

Dnme ve Anlatm Biimi

Kimi insanlarn dnme ve dncelerini davurum biimi zerimizde o


kadar somut bir izlenim brakr ki, ister istemez dikkatimizi eker. Sanki
dnce ve konumalar dar kalplar iine tklmtr. Dnp konuurken
hep belirli kalplara uyarlar; dolaysyla, onlarn nasl dnp dncelerini
aa vuracaklarn nceden kestirebiliriz. Yzeysel gazete haberlerinde ve
kt romanlarda karlalan bir dile bavururlar. Hesaplamak, gnn
gstermek, haner darbesi gibi szleri yineleyip dururlar.
Byle bir konuma tarz da bir insan tanmamza katkda bulunacak zellik tar. nk yle dn biimleri ve yle deyiler vardr ki, bunlardan
konuma srasnda yararlanmamak gerekir ya da yararlanlmas uygun
kamaz. Kt konuma slubunun yavanlk ve sl, bu anlatm biiminde
yanklanp durur ve hatta bazen konuan bile korkutur. Bir konumada durmadan ataszlerine bavurulmas ya da dnlp sylenilen her eyde bir
alntdan yararlanlmas, kardaki kiinin yarg ve eletirisinin ne kadar az

236/268

umursandn gsterir. Pek ok insan byle bir konuma tarzndan kendilerini kurtaramaz ve bylelikle geri kalmlklarn ele verirler.

renci Gibi Davrananlar

Sk sk yle insanlarla karlarz ki, sanki geliimlerinin bir noktasnda


duraklamlardr da, rencilik andan bir trl kamamaktadrlar. Evde,
sokakta, bir toplulukta, alma yerlerinde hep renci davran sergilerler;
srekli pusuda bekleyip kulaklarn kabartr, bir ey sylemeye alrlar. Bir
topluluk iinde, bir soru sorulduunda, hemen bir yant bulup vermeye alr,
sanki birinden nce davranmak, kendilerinin de bu konuda bir eyler bildiini
ve karsndakilerden iyi bir not almay beklediklerini gstermek isterler. Belirli yaam koullarnda kendilerini gvende hissetmeleri, renci davrann
sergilemeyecekleri koullarda ise huzursuz olmalar bu kiilerin karakter
yapsnda yer alr. Bu tiptekiler de eitli dzeyde kimselerdir. nsann zerinde pek sempatik denilemeyecek, kuru, souk ve yanna pek yaklalmaz bir
izlenim brakr, bazen de her eyi bilen ya da her eyi belirli kural ve
formllere gre snflandrmaya alan bir allame gibi davranrlar.

lke Adamlar ve Kl Krk Yaranlar

237/268

Kendisinde her zaman bir renci hali grlmese de, davran bir renciyi anmsatan insanlardr bunlar; yaamn btn davurumlarn belirli bir
ilke iine tkmaya alr, hangi durumda olursa olsun bir kez saptadklar ve
bundan byle vazgeemeyecekleri bir ilkeye gre davranmak isterler; her ey
doru bildikleri ilkeyi izlemezse kendilerini rahat hissetmeyeceklerine inanmlardr. Ayrca, bu kiiler ounlukla kl krk yaran kimselerdir. zerimizde
alabildiine gvensizlik iinde olduklar izlenimini brakrlar. Bu gvensizlikten tr de sonsuz bir zenginlie sahip olan yaam birka kural ve forml
iine zorla hapsetmeye alrlar, nk baka trl app kalr ve korkuya
kaplrlar. Daha nceden kurallarn bilmedikleri bir oyunda rol almak
istemezler. Bir kurala uyduramadklar durumlardan kamakta alrlar soluu.
evrelerinde kendilerinin hesaba katlmad bir oyunun oynanmasndan
alnp gcenirler. Byle bir yntemle evredekiler zerinde belirli bir otorite
salayacaklar aktr. rnein asosyal [toplumd] titizlik vakalarn buna
rnek gsterebiliriz. Beri yandan, ayn kimselerin nne geilmez bir hkmetme hrsyla ve kendini beenmilikle dolup tat grlr.
alkan kimseler olsalar bile, davranlarnda hep bir kl krk yararlk ve
yavanlk sergilerler. ou zaman sz konusu belirtiler bu insanlarn her trl
giriim gcn kstekler, onlar bir ember iine hapseder, birtakm tuhaf
zellikler edinmelerine yol aar. rnein bazlarnda kaldrmn hep kenarnda yrme ya da kaldrmn belirli talarna basma gibi bir alkanlkla
karlalr. Bazlar ise, altklarndan daha deiik bir yolu izlemeye bir trl
raz edilemez. Yaamn byk bir blm, bu insanlar ilgilendirmez hi.
Alkanlklar ounlukla alabildiine byk bir zaman kaybna yol aar; gerek
kendileri, gerek evreleri hesabna bir honutsuzluk davranlarna elik eder.
Almadklar yeni bir durumla karlatklarnda elleri ayaklar tutmaz olur;
nk byle bir durum iin hazrlkl deillerdir ve bir kural, sihirli bir forml
olmakszn iin iinden kamayacaklarna inanrlar. Dolaysyla, herhangi bir
deiiklikten elden geldiince kamaya bakarlar. rnein byleleri iin ktan
ilkbahara gei bile birtakm glkler dourur, nk hayli bir zaman k
talim edip durmulardr. Havalarn snmasyla kapal meknlardan darya
k, dolaysyla evreyle ilikilerin sklap younluk kazanmas, ilerinde
korku uyandrr, kendilerini pek iyi hissetmezler. lkbahar gelince, keyifsizlikten yaknan kiilere dnrler. Deien durumlara doru drst uyum

238/268

salayamadklarndan, giriim gcn pek gerektirmeyen konumlarda bulunurlar hep. Ne var ki, ancak deimedikleri srece sz konusu konumlarda
kalrlar. Ancak unutulmamaldr ki, onlardaki bu zellikler asla doumsal
nitelik tamaz, deimez eyler olmayp yaam karsnda taknlan yanl tutumlardr. Ama bu zellikler ylesine byk bir gle ruhlarn ele geirmitir
ki, baka bir eye yer brakmazlar; dolaysyla, bunlardan yakay syrmalar
pek dnlecek gibi deildir.

Boyun Eme

Giriim gcn gerektiren konumlara pek elverili saylmayacak bir tip de,
ileri bir eit uaklk duygusuyla dolu insanlardr. Bu insanlar ancak emir
kulluu yapabilecekleri yerlerde kendilerini rahat hissederler. Bir bakasna
uaklk yapan kimse iin yalnzca uyulacak yasa ve kurallar vardr. Bu
tiptekiler, byk bir cokuyla bakalarna hizmet edecekleri bir konum ararlar
kendilerine. Yaamn alabildiine deiik durumlarnda bu gibi kimselerle
karlar, d grnmlerinden bile onlar tanyabiliriz. Hafif kambur dururlar, bellerini biraz daha bkmek iin hep hazrda bekler, karsndakinin szlerine dikkatle kulak verir ama bunu iittikleri zerinde sonradan dnp
tanmak iin deil, sylenilene peki demek ve istenileni yerine getirmek iin
yaparlar. Kendilerini boyun eer durumda gstermeye nem verirler. Sz konusu davranlar bazen inanlmaz boyutlara ular. yle kimseler vardr ki,
bakalarnn emri altna girmeye can atarlar. Bununla, yalnzca bakalarndan
stn olmaya alanlarn ideal kimseler olarak benimsenmesi gerektiini
sylemek istemiyoruz. Amacmz, yaamn devlerinin gerek zmn yalnzca bakalarnn kulu klesi kesilmede grenlerin tutumundaki olumsuzluu vurgulamaktr.

239/268

Alabildiine ok sayda insan iin bakalarnn emri altna girmek, sanki


bir yaam yasasdr. Anlatmak istediimiz kiiler hizmet eden snftan deil,
dii cinsiyettendir. Kadnn erkein egemenlii altna girmesi gerektii hibir
yerde yazl olmamasna karn, bu, sanki herkesin kafasna nakedilmi bir
yasadr; gnmzde hl saylamayacak kadar ok sayda kiinin bu yasaya
bir dogma gibi sarld grlr. Kadnn erkein egemenlii altna girmek iin
yaratldna inanmlardr bir kez. Byle bir inann doal sonucu ise,
kadnn egemenlii ele geirmeye almasdr. Sz konusu grler insanlar
arasndaki tm ilikileri berbat edip kmasna karn, gnmzde [1924] hl
kk kaznmaz bir batl inan gibi varln srdrmektedir. Hatta kadnlar
arasnda bile bu inancn hayli yanda bulunur, adeta sonsuza dek geerli bir
yasa gibi bu duruma boyun eerler. Ancak, imdiye kadar ilgili grlerin
kendisine yarar salad bir kimse gsterilemez. Hatta sk sk, Kadn erkein
egemenlii altna girmeseydi, her ey ok daha iyi olurdu! gibi bu duruma
yaknmalar iitilmektedir. Bir bakasnn egemenlii altna girmeye kolaycack
katlanacak hibir insan gsterilememesi bir yana, erkein egemenlii altna
giren bir kadn, aadaki rnekten anlalaca gibi ounlukla kuruyup solar,
bamszln yitirir. Vereceimiz rnek nemli kiilerden birinin karsyla ilgilidir. Kadn, bir ak evlilii yapmasna karn, yukarda sz edilen dogmaya
sk skya bal bulunuyordu ve kocas da yine ayn dogmaya inanmt. Kadn
giderek tam anlamyla makinelemi, gz devden ve hizmetten baka bir
ey grmez olmutu. Bundan byle bamsz hibir duyguya yer vermiyordu
gnlnde. Bylesi durumlara alk olan evrenin, kadnn davrann pek ho
karlamad sylenemezdi; ama kadn hesabna bir avantaj saylmazd, bu.
Durum sarpa sarp ilgilileri byk glkler karsnda brakmamsa, nedeni
olayn grece yksek dzeydeki kiiler arasnda gemesiydi. Ne var ki, kadnn
erkein buyruu altna girmesine insanlarn byk bir blmnn doal bir
yazg gibi bakt dnlrse, byle bir durumun ne ok atmaya yol aabilecei anlalr. Kadnn kendi buyruu altna girmesine doal bir gzle
bakan bir erkein, durumdan honutsuzluk duymasna yol aacak neden
hibir zaman eksik olmayacaktr, nk kadnn erkein egemenlii altna
girebilecei gerekte dnlemez.
Baz kadnlar itaat ruhunu o kadar geni boyutlu bir ekilde ilerinde tar
ki, zellikle aradklar erkek tipi hkmetme hrsyla dolu ya da kaba ve hoyrat

240/268

davranl kiilerdir. Ne var ki, doaya aykr bu durum ksa sre sonra byk
bir atmaya dnr. Kimi zaman insanda yle bir izlenim uyanr ki, sanki
sz konusu kimseler, kadnn erkein egemenlii altna girmesini karikatrize
etmek ve byle bir eyin samaln kantlamak istemitir.
Sz konusu g durumdan insanolunu ekip karacak yol ortadadr.
Bunun iin erkekle kadnn birlikte srdrecekleri yaamn, taraflardan hi
birinin dierini egemenlii altna almayaca bir arkadalk, bir ibirlii
nitelii tamas gerekir. imdilik byle bir ey ideal gibi grnse de, en
azndan elimize bir lt tututuracak; byle bir lt bir insann uygarlk
alannda ne derece ilerlediini ya da ne derece geride kaldn, ilenen hatalar
varsa bunlarn nerelerde aranmas gerektiini belirlememizi salayacaktr.
Egemenlik altna girme sorunu yalnz kadn ve erkek ilikisinde karmza
kmaz. Yalnzca erkein omzuna, iinden klamayacak glkleri yklemekle kalmaz, uluslarn yaamnda da byk rol oynar. Btn bir Ortaan
ekonomik adan, egemenlik asndan klelik temeline dayand,
gnmzde yaayan insanlardan belki de byk ounluunun kle ailelerden
geldii, iki ayr snfn yzyllar boyu birbiriyle alabildiine keskin bir kartlk
iinde yaad, bugn [1924] bile kimi uluslarda kast durumunun hl btn
amanszlyla korunup ayakta tutulduu dnlrse, bir bakasnn egemenlii altna girme ilkesi ve bunu elde etme abasnn hl insanlarn ruhlarnda varln koruduunu ve belirli bir tip insan biimlendirecek gc
gsterebildiini de anlarz kukusuz. Bilindii gibi, Antikadaki geerli
gre gre almak aalk bir eydi, klelerin ii saylmaktayd, efendinin
almak gibi pis bir ie bulamas uygun dmezdi; ayrca, efendi salt emir
veren kimse deil, tm iyi zellikleri kendisine toplayan biriydi. Egemen snf
en sekin insanlardan oluuyordu; nitekim Yunanca aristos szc her iki
anlam da iermekteydi. Aristokrasi, en sekinlerin egemenlii demekti. Ne
var ki, kimin aristokrat saylaca insanlardaki erdem ve stnlkler gzden
geirilerek deil, zora bavurularak belirleniyordu. Byle bir gzden geirme
ve snflandrma ilemine olsa olsa kleler, yani efendilere hizmet eden
kimseler arasnda bavurulmaktayd. En sekin kii ise, egemenlik ve otoriteyi
elinde bulunduran kiiydi.
nsanlarn kle ve efendi olarak iki ayr kategoriye ayrlmas, bu konudaki
grleri gnmze kadar etkilemiti; ne var ki, insanlar birbirine

241/268

yaklatrma abalarnn srdrld amzda bu grler her trl anlam


ve nemini yitirmitir. Byk dnr Nietzschenin bile dnyada en iyilerin
egemenlii elinde bulundurmasn, tekilerinse bunlarn egemenlii altna
girmesini istediini unutmayalm. nsanlarn hizmet edenler ve egemenlii
elinde bulunduranlar olarak ikiye ayrlaca dncesini kafalardan skp atmak ve kendimizi tam anlamyla bakalarna eit hissetmek bugn bile kolay
deildir. Bu konuda bizi ar yanlglardan koruyacak bir bak asnn
gnmzde elde bulunuuna bile byk bir ileri adm gzyle baklmas
gerekmektedir; nk baz insanlarn iine klelik ruhu ylesine yerlemitir
ki, ne zaman bir kimseye bir hi iin teekkr etme frsatn ele geirseler
bundan memnunluk duyar, adeta yayor olmalarn durmadan balatmaya
alrlar. Elbette byle bir davrann onlar hi rahatsz etmedii sylenemez; ounlukla pek mutsuz hissederler kendilerini.

Kibirlenme ve Byklenme

Baz insanlar vardr ki, daha nce sz edilen tipin kartdr, hep
byklenir, barol oynamak isterler. Yaam bitip tkenmeyen bir sorudur
onlar iin: Nasl herkesten stn olabilirim? nsan hayatnda trl
baarszlklarn elik ettii bir roldr bu. Ar dmanca bir saldrganl ve
etkinlii iermiyorsa, belirli boyutlar amamak kouluyla bir dereceye kadar
ho grlebilir. Buyruk verecek birine gereksinim duyulan konumlarda, bir
organizasyonun sz konusu olduu durumlarda ilgili kimseler karmza kar
hep. Bu gibi yerlerde ve bylesi koullarda kendiliklerinden ne geer, halkn
galeyan halinde bulunduu alkantl dnemlerde boy gsterirler. zellikle
onlarn su yzne kmas doaldr; nk bunun iin gereken jeste, tavra,
tutkuya sahiptirler. Ayrca, gereken hazrl yapm, gerei gibi iin zerinde
dnp tanmlardr. Daha ocukluklarnda evdekileri hep saa sola

242/268

koturmu, kendilerinin arabac, kondktr ya da general olarak boy


gsteremedikleri hibir oyundan holanmamlardr. Aralarnda ou zaman
ylelerine rastlanr ki, kendilerinin bakalarna deil de, bir bakasnn
kendilerine emir vermesi durumunda hemen i yapamaz olur, verilen bir
buyrua uygun davranmalar gerektiinde tela ve heyecana kaplrlar.
Bazlar da vardr, belki daha iyi hazrlanm olmalarna karn nderlik
roln oynayacak aamaya bir trl ykselemezler. Oysa byleleri, normal
zamanlarda gerek meslek hayatlarnda, gerek toplumsal yaamda hep kk
bir grup bulup baa geerler. Hep n planda yer alr, hep ileri atlr, byk laflar ederler. Toplumsal yaamn kurallarna glge drmedikleri srece davranlarna diyecek yoktur. Elbette bylelerinin gnmzde bile el stnde
tutulmas doru saylamaz; nk uurumun kenarnda dikilen, durumlar
kukusuz pek de i ac saylamayacak, topluma pek de iyi uyum saladklar
sylenemeyecek kiilerdir hepsi. Kendilerini alabildiine zora koar, bir trl
rahata kavuamaz, genelde olsun, ayrntlarda olsun her zaman stnlklerini
kantlamak isterler.

Belirli Bir Ruh Durumunun nsanlar

Kimi insanlar vardr, yaam ve yaamn devleri karsnda taknacaklar


tutum fazlasyla ruhsal durumlarna baldr; bunlarda da sz konusu zelliin doumsal nitelik tadn ileri sren bir psikolojinin yine sapa yolda
olduunu ileri srebiliriz. Sz konusu kiilerin tm son derece agzl,
dolaysyla duyarl kiilerdir; yaamdan honut olduklar sylenemez, eitli
kar yollar ararlar kendilerine. Duyarllklar ileriye doru uzatlm duyargalardan farkszdr, hayatn eitli durumlarn nce bununla yoklayp kontrol
eder, ancak daha sonra gereken tavr taknrlar. yle insanlar vardr ki, srekli
olarak neeli bir ruh durumu iinde bulunur, yani meydan okuyan ve srarl

243/268

bir tutumla hayat en tarafndan yaamaya bakar, sevin ve neeyi yaamn


vazgeilmez temeli yapmaya aba harcarlar. Derece bakmndan burada da
yine akla gelebilecek eitli nanslar saptamak mmkndr. Bu insanlardan
bazlar her zaman ocuksu en bir davran sergiler, ocuksu hallerinde kalbe
adeta ferahlk veren bir hava vardr, kendilerini bekleyen devlerden kamaz,
oyunsu-sanatsal bir tutumla sz konusu devlere el atar ve onlarn stesinden
gelirler. Gzellik ve cana yaknlk bakmndan kendileriyle boy lecek
baka kimse gsterilemez.
Ne var ki, aralarnda bazlar neeyle dolup taan yaam grlerinde fazla
ileriye gider, biraz ciddiye alnmas gereken durumlara da gle oynaya yaklam salamak isterler; yaamn ciddiliine pek uzak den ocuksu bir davran sergiler, dolaysyla zerimizde hi de iyi bir izlenim brakmazlar. Bu gibi
kiileri i banda grmek insanda bir kuku, bir gvensizlik uyandrr, nk
onlar iin biraz fazla kolayna kaarak glklerle baa kmak isterler. Bu
noktadan hareket edilerek etin devlerden ounlukla uzakta tutulur byleleri ama zaten kendileri de sklkla bylesi devlere yanamazlar. G bir devin zerine eilmeleri gerekte seyrek karlalan bir durumdur. Ne var ki,
haklarnda sevimli birka sz sylemeden bu tiplere veda etmeyi yine de
doru bulmuyoruz. Dnyada normal olarak karlalan, saylar alabildiine
kabark somurtkanlarla kyaslandnda, yine de bylelerinden sempatimizi
esirgeyemeyiz; hep zgn ve surat ask ortada dolap, karlatklar her eyi
kt yanndan ele alan kimselerden daha kolay kazanabiliriz bylelerini.

ansszlar ve Kargann Yuvadan Attklar

Tutum ve davranlaryla toplumsal yaam gereine ters den bir kimsenin gn gelip bir kar darbeyle yz yze gelmesi psikolojik bakmdan pek
doaldr. Gelgelelim, insanlar ounlukla bundan ders almaz, balarna gelen

244/268

felaketi ahslarn hedef alan hak edilmemi bir bela, pelerinden hi ayrlmayan bir talihsizlik sayarlar. Btn mrlerini ne kadar anssz olduklarn,
hibir ii baaramadklarn, neye ellerini atsalar onun hep ellerinde kaldn
dnmekle geirirler. Hatta yleleri vardr ki, sanki tekin saylmayacak
korkun bir g zellikle onlar gzne kestirmi gibi uradklar yenilgilerle
bbrlenme eilimi gsterirler. Bu bak as zerinde biraz dnld m,
iin iinde yine kendini beenmiliin parma olduunu grmek zor deildir.
Bu tr kiilerin tm de, sanki atk kal bir Tanr salt kendileriyle urayormu gibi davranrlar. Diyelim ki frtnal bir havada bir imek akt, akan
imein zellikle kendilerini arayp bulacan dnr, o kadar ev dururken
kendi evlerine bir hrszn girebilecei korkusuyla kahrolur, ksacas ufak bir
glkle karlamaya grsnler, hemen hazrda bekleyen felaket, kaplarn
alacakm gibi bir duyguya kaplrlar.
Bu gibi ar davranlara kaabilen bir kii, kendisini mutlaka u ya da bu
ekilde olaylarn merkezi sayyor demektir. Bir insann kendisini durmadan
belann bulduu biri gibi gstermesi, zerimizde bazen pek masum bir izlenim
brakr. Oysa gerekte byleleri btn dmanca glerin salt kendileriyle ilgilendiini, kendilerinden bakasna kulak asmadn syleyerek alabildiine
bir kendini beenmilikle dolup tatklarn ele verir. Daha ocukluklarnda
hayat kendilerine haram eden, kendilerini hep haydutlar, katiller ve dier
korkun yaratklar tarafndan izleniyor sanan ve hayaletlerle ruhlarn
kendileriyle ilgilenmekten baka yapacaklar iler olmadna inanan
kimselerdir hepsi.
Ruh durumlar ounlukla d grnmlerinde kendini aa vurur. Neesiz ve bezgin bir halleri vardr; hep biraz kambur yrr, srtlarnda ne byk
bir yk tadklarn bakalar fark etsin isterler. mr boyu ar bir yk
omuzlamakla ykml klnm karyatidleri3 anmsatrlar insana. Her eyi
ar lde ciddiye alr, her eyi ktmser bir bakla deerlendirirler. Byle
bir ruh durumunda ellerini neye atsalar ellerinde kalmasnn, yalnzca
kendilerine deil, bakalarna da hayat zehir eden kargann yuvadan att
kimseler olmalarnn anlalmayacak bir yan yoktur. Btn bunlarn da
nedeni yine kendini beenmilik, yine bir eit byklenmedir.

3 Yunan mitolojisinde Sparta dolayndaki Artemis tapnann rahibesi. Mimaride, balarnda yaplarn
atlarn tayan uzun giysili kadn figr. (ev. n.)

245/268

Dindarlk

Bazlar bazen yaamdan elini ayan ekerek dine snr. Aslnda burada
da daha nce yaptklar ii yaparlar. Szlanr, yaknp durur, ac ve straplaryla srekli olarak Tanrnn ban artr, onu hep kendi ahslaryla ilgilendirmeye bakarlar. Son derece el stnde tutup tapndklar varln gerekte kendi hizmetlerine bakmakla ykml olduunu, tm sorumluluklarn
zerinde tadn, yapay arelerle, rnein gayet ateli bir yakar ya da daha
baka dinsel bir zveriyle bu varln sevgisini kazanabileceklerini dnrler
ounlukla. Ksacas, sanki Tanr ne yapacan bilmiyormu gibi, yapmas
gereken ey zerine onun dikkatini ekmek isterler. Bylesi bir dindarln
alabildiine bir dinsizlik saylacan dorusu itiraf etmek gerekir; yle ki, diyelim engizisyon dnemi hortlad, en bata atete yaklacak kiiler bunlardr.
Tanr karsnda sergiledikleri davran da bakalar karsndaki davranlarndan farkl deildir; nitekim bakalar karsnda da hep yaknp
mzmzlanr ama ortadaki durumu dzeltmek iin kllarn kprdataym
demezler.
Byle bir tutumun hangi boyutlara ulaabileceini 18 yandaki bir kz
hastamz ortaya koyuyor. Alabildiine kusursuz ve becerikli biridir hastamz;
ne var ki pek agzldr, btn dinsel ykmllkleri titizlikle yerine getirerek bu alanda kendini gstermitir. Gnlerden bir gn kendi kendisine
sulamalar yneltmeye balar, yeterince dindar saylamayacan, dinsel yasalara aykr davrandn ve sk sk gnah ilediini kafasndan geirir. Nihayet
bu davrannda ylesine ileri gider ki, btn gn kendi kendine veritirip
durur; dolaysyla, evresindekiler akli dengesini yitirdiinden ciddi olarak
kuku duyarlar; nk hastamzda toz kondurulacak en kk bir yan bulamazken, onu hep bir keye ekilmi alarken ve kendi kendine yergiler
denirken grrler. Derken rahibin biri ilediini syledii gnahlarn gnah
saylamayacan, dolaysyla zgr olduunu aklar hastamza, zerindeki
ykten kendisini kurtarmak ister. Ertesi gn hastamz sokakta rahibin nnde
durur, yksek sesle yzne kar kiliseden ieri ayak atmaya layk olmadn,
nk daha nce kendi zerindeki byk gnah ykn imdi rahibin zerinde tadn barr.

246/268

Hastaln bundan sonraki geliimini izleyecek deiliz. Grlyor ki, hrs


denilen ey dinsel alanda da etkin olabilmekte, kendini beenmilik, kiiyi erdem ve erdemsizlik, temizlik ve pislik, iyilik ve ktlk konusunda yarg
koltuuna oturtabilmektedir.

13. HEYECANLAR

Heyecanlar, karakter zellikleri diye nitelediimiz belirtilerin st dereceleridir. Ruhsal organn zaman bakmndan snrl devinim biimleri olup, bizce
bilinen ya da bilinmeyen bir zorlamann sonucu ani bir dearj kimliiyle
kendilerini aa vurur ve tpk karakter zellikleri gibi belirli bir amaca ynelik nitelik tarlar. Aklanamayacak bilmecemsi belirtiler deillerdir;
grldkleri her yerde bir anlam tarlar, insann yaam yntemine ve ana
yaamsal dorultusuna uygundurlar. Heyecanlar da, salayacaklar deiiklikle ortadaki durumu ilgili kiinin lehine evirme amacn gderler. Glenmi devinim niteliini tayan heyecanlara, belirli bir konuda baar iin dier

248/268

olanaklardan el ekmi ya da ilgili konuda baka olanaklarn varlna inanmayan ya da bundan byle inanmak istemeyen insanlarda rastlanr.
Anlaldna gre heyecann bir ynn yine bir aalk, bir yetersizlik
duygusu oluturmakta ve bu duygu, kiiyi tm glerini toparlayarak normaldekinden daha geni boyutlu devinimleri gerekletirmeye zorlamaktadr.
Heyecanlanan kii her zamankinden fazla aba harcayarak kendini n plana
karmaya ve zaferi ele geirmeye alr. rnein dmansz bir fke
dnlemez, dolaysyla fkenin amac belirli bir dmana kar kazanlacak
zaferdir. Boyutlar bytlm bylesi devinimlerle baarya ulamak,
gnmz uygarlnda hl rabet gren geerli bir yoldur. Byle bir yoldan
sz sahibi olma olana bulunmasayd, insanlarn ok daha az fke ve kzgnlk
nbetlerine kapld grlrd.
Demek oluyor ki kendilerini, pek stnlk amalarna ulaacak yetenekte
grmeyen, gven duygusundan yoksun insanlar, ounlukla sz konusu
amatan el ekmeyip heyecanlar da yardma ararak daha bir srarla ilgili
amaca yaklamaya alrlar. Byle bir yntemde, aalk duygusu tarafndan
krklenen ve ister istemez kendini heyecanlara kaptran insan ilkel ve vahi
kavimlerdeki gibi davranarak, gerek ya da szde gerek hakkn ele
geirmeye, sz sahibi olmaya urar.
Heyecanlar da kiilik yapsyla sk iliki iindedir; hi de baz insanlarda
rastlanan karakteristik bir zellik saylmayp, ou kiide bir bakma dzenli
olarak karmza kar. Yeter ki gerekli durum yaratlabilsin, heyecanlar
herkeste gzlemleyebiliriz. lgili durumu da ruhsal organn heyecan hazrl
diye niteleriz. nsanla ok sk bir balant iinde bulunan olaylardr heyecanlar; yle ki, hepimiz bunlar kafamzda canlandrabiliriz. Bir insan yle yar
buuk tanyalm, yaamnda yer alacak heyecanlar, daha nce bunlarla hi
karlamam olsak bile zihnimizde tasarlayabiliriz.
Bedenle ruhun sk bir biimde birbiriyle kaynam olduu dnlrse,
ruhsal yaamda byk rol oynayan heyecanlarn beden zerinde de etkisiz
kalmayaca aktr. Heyecanlarn fiziksel davurumlar yzde kzarma ve
sararma, solunum faaliyetinde deiiklik gibi kan damarlar ve solunum organlaryla ilgili belirtilerdir.

249/268

I. Ayrc Heyecanlar

fke
Bir insann gllk eilimini ve egemenlik hrsn adeta simgeleyen bir
heyecan varsa, o da fkedir. Bu ruhsal davurumun amac, fkelenmi kiinin
karsna kan her engeli zorla ve arabuk ykmaktr. imdiye kadar
edindiimiz bilgilere dayanarak diyebiliriz ki, fkeli insan normalden daha
byk bir g harcayarak stnlk amacna ulamak isteyen kiidir. Prestij
eilimi bazen yozlaarak ylesine byk bir gllk sarholuuna dnr
ki, gllk duygusunu snrlandracak en ufak bir neden karsnda ilgili kimsenin bir fke nbetine kaplmasn anlamak g deildir. Baz kimseler, belki
sk sk denenmi byle bir yolu izleyerek bir bakas zerinde hepsinden kolay
egemenlik kuracana inanr. Sz konusu yolun izlenmesi kukusuz pek de
sekin bir yntem saylamaz; ne var ki, sklkla etkisini gsterir. oumuz
dt g bir durumda bir fke nbetine kaplarak nasl prestijini kurtarabildiini anmsayacaktr.
fkeye kaplmak kimi zaman hakl bir nedene dayanabilir. Ancak, biz
burada byle bir fkeden sz etmiyoruz. Bizim zerinde durmak istediimiz,
ak seik ve gl bir ekilde n plana kan fke ve fkenin bir alkanlk
olarak gzlemlendii kiilerdir. yleleri vardr ki, fkeye kaplmay bir yntem
durumuna getirmilerdir amalarna ulaabilmek iin fkeden baka bir yol
izlemeyileriyle dikkati ekerler. Burnu kaf danda olup, son derece alngan
kimselerdir hepsi, yan balarnda ya da stlerinde hi kimsenin bulunmasna
katlanamazlar; her zaman bir stnlk duygusuna gereksinim duyar,
dolaysyla bakalarnn kendilerine fazla yaklap yaklamadn,
bakalarnca yeteri kadar takdir edilip edilmediklerini hep pusuda aratrp
dururlar. Normal olarak tabloda bir gvensizlik zellii de yer alr; dolaysyla,
byleleri kimseye bel balamak istemezler. Yine ayn insanlarda daha nce
snr zellikleri diye nitelediimiz kimi zelliklere de rastlarz. Bazen son
derece agzl byle bir kimse, karsna kacak ciddi her devden irkilip
kamakta alr soluu ve toplumsal yaama glkle uyum salar. Gelgelelim

250/268

istedikleri eyi ele geiremediler mi hep ayn ynteme bavurarak ortal


kavga grltye boar, yaknlarn pek byk zntlere sokarlar. rnein bir
aynay tutup krar ya da baka deerli eyalara zarar verirler. Ancak, daha
sonra o anda ne yaptklarn bilmedikleri gibi bir bahaneyi ciddi ciddi ne
srmeleri inanlacak gibi deildir. nk evrelerine bir ders vermek amacn
gttkleri aktr. Kapldklar heyecan durumunda hep krp dkecek deerli
bir eyaya el atar, asla deersiz nesnelere el srmezler. Bu da, bize onlarn belirli bir plan uyarnca davrandklarn gsterir.
Dar bir evrede bu yntem kukusuz belirli bir deer tayabilir; ne var ki,
bu evreden klr klmaz yitirir deerini, evreyle kolaycack bir atma
durumu ba gsterir.
Sz konusu heyecann d belirtilerine gelince, daha fke szcn iitir
iitmez, fkeye kaplm kimsenin hayali kafamzda canlanr. Bakalarna
kar dmanca bir tutum, tm iddeti ve belirginliiyle n plana kar.
Toplumsallk duygusu hemen hemen tmyle geri plana itilir. Gllk istei,
sz konusu heyecann iine girip yuvalanr; yle bir istek ki, dman gzyle
baklan kimsenin yok ediliine kadar gelip dayanabilir. Heyecanlar, bir insann karakterini ak seik ortaya koyar; dolaysyla, ilgili ruhsal durumlar insan tanma egzersizlerimizi kolayca yapabileceimiz bir alan oluturur. fkeli
kimseleri yaam karsnda dpedz dmanca bir tutum sergileyen kimseler
olarak tanmlayabiliriz. Sitemli davranmay yine elden brakm olmamak iin
urasn bir kez daha belirtelim ki, her gllk eilim ve abasnn temelini
bir gszlk ve aalk duygusu oluturur. Elindeki gler bakmndan ii
rahat kimse bylesi takn hareketlere, bylesi zorbalk tayan nlemlere
bavurmaz. Aradaki bu ilikinin asla gzden karlmamas gerekir. zellikle
fke nbetinde gszlk duygusu, stnlk amac dorultusunda gayet belirgin biimde aa vurur kendini. nsann kiilik duygusunu bakalarnn
srtndan, bakalarnn karn hesaba katmadan glendirmeye kalkmas
ucuz bir yoldur.
fke nbetinin patlak vermesini alabildiine kolaylatran etkenler
arasnda zellikle alkol sayabiliriz. Baz insanlarda pek az miktarda alnan alkol, ou zaman fke nbeti iin yeterlidir. Bilindii gibi alkol, uygarln kii
nne kard engelleri zayflatc ya da ortadan kaldrc ynde etki yapar.
Alkolle zehirlenen insan, sanki uygarlktan hi nasibini almam biri gibi

251/268

davranr. Kendisi zerindeki denetimi yitirir, bakalarn hi umursamaz. nsan soydalarna kar besledii dmanl alkol almad zamanlar glkle
basklayp saklarken, ikili durumda sz konusu duygu sere serpe aa vurur
kendini. Dolaysyla, yaama uyum salayamayan insanlarn kendilerini ikiye
vermeleri bir rastlant deildir. Byleleri ikide avuntu ararlar kendilerine,
nce ikiyi, unutmalarn salayacak bir are olarak grr, beri yandan bunu,
erimeyi ok istedikleri kimi eylere eriemeyileri iin bir bahane olarak ne
srerler.
ocuklarda fke nbetlerine byklerden ok daha sk rastlarz. ncir
ekirdeini doldurmayan bir neden, sklkla bir ocuu kzdrmaya yeter. Bu
da, daha byk apta bir gszlk duygusunu ilerinde barndran ocuklarda prestij eiliminin daha belirgin nitelik tamasndan kaynaklanr. kide
bir kzp fkelenen bir ocuk, saygnlk peinde kotuunu ve bu arada arpt
glklere yenilmez deilse bile hayli etin gzyle baktn ortaya koyar.
Bazen aalayc szlerin yan sra fke nbetlerinin normal ieriini
oluturan fiili saldrganlklar o dereceyi bulur ki, kzp fkelenenin bizzat
kendisine zarar verir. Buradan kalkarak, intihar giriimlerini de anlayabiliriz.
Sz konusu eylemlerin temelinde insann yakn ve uzak evresindekileri
zntye sokma, onlarn kendisine reva grdklerine inanlan ihmalin
bylece cn alma istei sakl yatar.

znt
Bir kimsenin bir eyden yoksun braklmas ya da bir kayba uramas ve
yoksun brakld ya da kaybettii eyden tr kolay kolay teselli bulamamas durumunda kendini aa vuran bir duygudur. znt kiinin bir
keder yani bir gszlk duygusunu ortadan kaldrarak kendisine daha iyi bir
durum salama isteinin tohumlarn ierir. Bu bakmdan fke nbetleriyle
edeerdir; ne var ki, baka nedenlerle ortaya kmas bakmndan daha
deiik bir grnm tar, bir baka yol izler. Ama her eye karn ayn stnlk eilimini kendisinde barndrr. fke, bakalarna ynelik olup fkeye
kaplan kiiyi hemen bir ycelmilik duygusuna ulatrma, dmann ise

252/268

yenilgiye uratma ilevini grrken, zntde ilkin ruhsal mlkiyet bir snrlandrmaya konu yaplr. Ne var ki, bu snrlandrma ksa sre sonra ister
istemez yine ruhsal mlkiyeti geniletme eylemine brakr yerini, nk
zlen kii bir ycelme ve tatmin duygusuna ulamak iin aba harcamaya
koyulur. Bu aba, balangta bir dearj, bir baka biimde olmakla birlikte
yine evreye ynelik bir devinim klnda aa vurur kendini. nk
zntye kaplm kimse aslnda davac rolndedir, evresine cephe alm bir
tutum sergiler. Her ne kadar zntnn insan yaamnda doal bir yeri varsa
da, ars evre iin dmanca ve zararl eleri ierir.
zntye kaplan kiinin eriecei stnl, ona evrenin tutumu salar.
Bir kimsenin yardmna komasnn, ona acmasnn, ona bir ey vermesinin,
onu destekleyip avutmasnn znt iindeki kimseyi nasl ferahlattn biliriz. ini boaltma olay alamalar ve yaknp szlanmalar eliinde gerekleiyorsa, byle bir davranla evreye kar yalnzca bir saldr balatlmaz, ayn
zamanda zntye kaplan kii bir davac, bir yarg, bir eletirmen gibi
evresi zerinde bir stnlk duygusuna kavuur. steme, talep etme zellii
ilgili davranta aka kendini belli eder. znt bakalar iin balayc,
kar durulmaz, dolaysyla nnde boyun emek gereken bir etken roln
oynar.
Demek oluyor ki, bu duygu da aadan yukarya bir dorultu izler;
dengeyi koruma, aresizlik ve gszlk duygusunu yok etme amac gder.

Ktye Kullanmlar
Heyecanlarn nemi insana iindeki aalk duygusunu yenme ve
kiiliine gereken saygnl kazandrma olanan verdikleri ve bu amala izleyecei yolu ona gsterdikleri anlaldktan sonra gerei gibi kavranlabilmitir. Dolaysyla, ruhsal yaamda son derece geni lde bavurulur
heyecanlara. Kzp fkelenen ya da kendini ihmal edilmi grerek zlp
alayan bir ocuk, diyelim ki bu yntemi deneme frsatn ele geirdi; bu davran ufak nedenlerle de sergilemek, sz konusu duygulara bavurup kendisine kimi karlar salamak gibi bir yola kolaycack bavurabilir. Duygularla

253/268

almak bir alkanla dnerek, normal grlemeyecek bir biim kazanabilir. Bu gibi ocuklar bydklerinde de ilgili duygular hep ktye kullanr ve
oyun oynarcasna fke, znt ya da teki duygular sergilemek gibi sakat ve
sakncal bir yol izler, bunu da salt amalarna ulaabilmek, kafalarna koyduklar eyi gerekletirmek iin yaparlar. Sz konusu durumlar adeta dzenli
olarak yinelenir, rnein kendisinden bir ey esirgenen ya da egemenlii bir
snrlandrlma tehlikesiyle kar karya bulunan byle bir kii hemen bu yola
bavurur. ou zaman znt o kadar yksek perdeden ve srarla aa vurulur ki, sanki ne kavuturacaktr kiiyi, dolaysyla dardan biri zerinde
tiksindirici bir izlenim brakr. Bazen zntnn nasl bir yarma konusu
yapldn gzlemlemek dorusu ilgintir.
Heyecanlarn eliindeki bedensel belirtiler de yine ktye kullanlabilir.
Bilindii gibi baz insanlar vardr, kapldklar fkenin etkisini sindirim sistemine o kadar ustalkl yanstrlar ki, fke nbeti srasnda kustuklar
grlr. Bylelikle, evrelerine kar besledikleri dmanlk daha bir elle tutulur ekilde aa vurur kendini. Kusma, kardaki baka kii ya da kiilerin
mahkm edilmesi ve aalanmas anlamn tar. zntye ounlukla yeme
imeden kesilme gibi bir durum da elik eder; yle ki, zntye kaplan kii
olduka ktleip elden ayaktan der, gerekten acnacak bir manzara
oluturur.
Toplumsallk duygusuyla ilikisi bakmndan znt zellikle dikkatimizi
eker. Toplumsallk duygusuyla zntl kiiye yaklam, sz konusu
heyecanda ounlukla bir yumuama salar. Ama yle insanlar vardr ki,
bakalarnn toplumsallk duygusuna ar bir gereksinim duyar, zntl
durumlarn bir trl terk etmek istemezler; nk zntlerine bakalarnn
ortak olmas ve bakalarndan grecekleri yaknlk, kiilik duygularnda bir
ycelme salar.
Bizi, dereceleri deiik bir duygu ortakl iine ekip almalarna karn,
fke ve znt ayrc heyecanlardr. nsanlar birletirici bir rol oynamaz,
toplumsallk duygusunu yaralayarak insanlar arasnda bir kartln
domasna yol aarlar. zleyecei seyrin ileriki aamasnda balayc bir ilev
grrse de, bu ilev iki tarafn da toplumsallk duygusuyla davranmasnda
saptanaca gibi normal yoldan gereklemez; doru yoldan bir sapma gsterir, evresini yalnzca veren durumuna sokar.

254/268

Tiksinti
Ayrclk zelliini, pek geni boyutlarda olmasa bile, tiksinti duygusunda
da buluruz. Organik nitelikteki tiksinti, mide eperinin belirli bir tarzda
uyarlmas sonucu ortaya kar. Ne var ki, bir eyi dar atmak istei ruh iin
de sz konusudur. Kendisine elik eden belirtiler de dorular byle olduunu;
tiksinti duyan kii, belirli bir eye srt evirmek istiyormu gibi davranr.
Taknd yz ifadesiyle evresini mahkm eder, tiksinti uyandran durumun
aalama yoluyla hesabn grmeye alr. Bazen ilgili duygunun da bir
smr arac olarak kullanld grlr, tatsz bir durumda bulunan kii
kendisinde bir tiksinti duygusu uyandrarak sz konusu durumdan yakay
syrabilir rnein. Tiksinti dierlerine gre istemli yoldan belki ok daha
kolay oluturulabilecek bir duygudur. zel bir egzersiz sonucu insan yle bir
duruma gelebilir ki, iinde uyandraca tiksinti duygusundan yararlanarak
kendisini glk ekmeksizin evresinden koparp alr ya da evresine kar
bir saldr eylemini gerekletirebilir.

Korku
Korkunun, insanlarn yaamnda son derece byk bir nemi vardr. Yalnzca ayrc bir duygu olmayp, zntdeki gibi kiiyi kendine zg bir biimde bakalarna balayc rol oynamas, sz konusu duyguya aprak bir nitelik
kazandrr. rnein, korkuya kaplarak kendini belirli bir durumdan kurtaran
ocuun bir baka kiiye yanat grlr. Ne var ki, korkunun mekanizmas
evre zerinde dorudan bir stnln ele geirilmesini salamaz. lkin, ilgili kiinin grnrde urad bir yenilgi durumunu sergiler. Korkan kii, bir
azalma hisseder gcnde. Korkunun birletirici zellii de ite buradan
kaynaklanr; bu zellik, ayn zamanda bir stnlk eilimini iinde barndrr;
korkuya kaplan kii, bulunduu durumdan kaarak bir baka duruma snr,
kendisini bu yoldan glendirmeye alr, tehlikenin yeniden karsna kacak ve onu bu kez alt edebilecek duruma gelmeye bakar.

255/268

Korku, organik adan kk ok derinlerde bir olaydr. nsanlarn gnlk


hayatlarndaki korkuda, tm canllarn yaad o ilk korkunun yansd
grlr. zellikle insanda bu korkuyu douran neden, onun doa karsndaki
genel gvensizlii ve gszldr. rnein bir ocuun yaamn glklerine ilikin bilgisi ylesine yetersizdir ki, tek bana aresizlik iinde bulunur,
bakalarnn kendisine yardm etmesi ve ondaki eksiklii gidermesi gerekir.
Hayatn kapsndan ieri adm atan ocuklar, d dnyann koullar seslerini
duyurur duyurmaz sezgisel yoldan ilgili glklerin bilincine varr. Tehlike eksik deildir hi; dolaysyla, gvensizliklerinden syrlma yolunda harcadklar
aba baarsz kalan ocuklar ktmser bir dnya gr edinir, kendilerinde
daha ok evrenin yardm ve ilgisini temel alan karakter zellikleri gelitirirler. Yaamsal devlerle aralarndaki uzaklk gibi, davranlarndaki ihtiyatllk zellii de ayn ekilde byktr. Bylesi ocuklar gn gelip her eye
karn ileri harekette bulunma zorunluluunu duydular m, geriye ekilme
planlarn da kendileriyle birlikte tar, yar kamaya hazr bir konumu hibir
zaman elden brakmazlar; bu arada en sk kapldklar ve en dikkati eken
duygu korkudur.
Daha bu duyguyu da vuran devinimlerde ama hepsinden ok ilgili mimiklerde korkuya kar bir eylemin balatldna tank oluruz. Ne var ki, sz konusu eylem doru-izgisel, yani saldrgan zellik tamaz. Bylesi belirtiler
bazen yozlap bir hastala dnr ve birok durumda ruhsal mekanizmann
iyzn gayet kolaylkla grebilmemizi salar. Bu gibi durumlarda ruhumuzda uyanacak ak seik bir duyguyla biliriz ki, korkuya kaplm kimsenin
eli bir bakasna uzanmakta, onu tutup kendisinden yana ekmek ve bir daha
koyvermemek istemektedir.
Korku duygusunu daha ok irdelersek, karakter zellii olarak korkuyu incelerken vardmz sonular yeniden karmzda buluruz. Korkuya kaplanlar
hayatta kendilerini destekleyecek birini ararlar hep; her zaman birinin,
emirlerine hazr bulunmasn isterler. Gerekte bir egemenlik durumunun
kurulmasna ynelik abadan baka bir ey deildir korkular; sanki bakalar
kendilerine salt destek olmak iin dnyaya gelmi gibi bir davran sergilerler.
Biraz daha kurcalarsak, bakalar kendileriyle pek yakndan ilgilenmesi
gerekiyormu gibi, sz konusu kiilerin bir beklenti iinde yaadklarn
grrz. Hayatla doru drst bir balant kuramamalar sonucu

256/268

bamszlklarn ylesine yitirmilerdir ki, alabildiine byk bir zlem ve srarla sz konusu ayrcaln peinde koarlar. Bakalarn ne kadar arasalar
da, pek fazla bir toplumsallk duygusuyla donatldklar sylenemez. Yani bir
korku durumunun sergilenmesi kiiye ayrcalkl bir yer salayabilmekte,
yaamn zorunluluklarndan syrlarak, bakalarn kendi hizmetine
komasna olanak vermektedir. Nihayet korku, yaamn tm ilikileri iine
yuvalanm, evrenin egemenlik altna alnmasnda etkili bir ara nitelii
kazanmtr.

II. Birletirici Heyecanlar

Sevin
Bu duygu da ak seik birletirici rol oynar. Soyutlanmaya kardr. Sevincin bakalarn arayp bulmak, bakalaryla sarma dola olmak vb. davurum
biimlerinde, bakalarna alma, bir hazz bakalaryla paylama, bakalaryla
dayanma gibi bir eilimin sakl yatt grlr. Sevinli insann tavr da
balayc grnm tar, bakalarna bir el uzattr adeta, bakalarna yansyan ve onlar da alp ycelere karmas amalanan bir scaklktr. nsanlarn
bir araya gelmeleri iin gerekli tm eleri ieren bir duygudur sevin.
Bu duyguda da yukar dorultuda bir izginin varl sezilir; sevinte de
karmzda yine honutsuzluk duygusundan kalkarak stnlk duygusuna
ulamak isteyen bir insan buluruz. Sevin, aslnda glklerin yenilmesine
verilecek en doru addr. zgrle kavuturucu bir etki ieren glmeler sevinle el ele yrr, sevincin adeta son halkasn oluturur, insan kendi
kiiliinin emberinden alp dar karr, bakalarnn sempatisini kazanma
abasdr.

257/268

Bu duygu da smr arac yaplr bazen ve bu smrnn davurum


biimleri insandan insana deiir. rnein Messinada deprem olduunu
renen bir hastam, habere aka sevindiini belli etmi ve kahkahalarla
glmt; durum daha yakndan incelendiinde renilmiti ki, glmesinin
nedeni zlmenin ruhunda douraca klme duygusundan kamakt ve
onun kart saylan duyguya snarak zntden yakasn kurtarmak
istemiti. Sevincin sk rastlanan bir smr ekli de, bakalarnn urayaca
bir ktle sevinmektir; yle bir sevin ki, hi yeri yokken aa vurur
kendini, toplumsallk duygusunu ineyip geer ve ona glge drr, ayrc
nitelik tar, bakalarndan stn olmak isteyenlerin amalarna ulamak iin
bavurduu bir duygu ilevini grr.

Acmak
Toplumsallk duygusuna verilecek en gzel ad acmadr. Bu duyguya
rastladmz kiilerde toplumsallk duygusunun varlndan kuku duymak
gereksizdir. nk sz konusu duygu, bir kimsenin insan soydalarnn durumuyla ne denli zdeleebildiini gsterir.
Belki sz konusu duygunun kendisinden ok, ktye kullanm yaygn durumdadr. Bir ktye kullanm eklinde, kii, kendisine gayet gl bir toplumsallk duygusuna sahip biriymi ss verir. Bakalarnn urad bir felaket
durumunda byleleri hep n planda boy gsterir ama gerekte bir ey yapp
ettikleri yoktur, istedikleri yalnzca adlarnn gemesi ve bylece toplum
iinde ucuz yoldan ne kavumaktr. Bir baka ktye kullanm eklinde ise,
bakalarnn urayaca felaketlerin gerek bir hazla tad karlmaya baklr.
Bu szde hamarat-hayrsever insanlarn ilk planda dnd ey, yoksul ve
sefil insanlar karsnda kaplacaklar stnlk duygusunun rahatlatc
etkisidir. Byleleriyle ilgili olarak byk insan sarraf La Rochefoucault yle
demitir: Bizler, dostlarmzn balarna gelecek ktlklerden bir eit haz
almaya her zaman hazrzdr.
Tiyatro oyunlar arasnda trajedilerden zevk almz da yanl olarak bu
nedenle aklanmak istenmi, byle bir yapt seyrederken insanda kendi

258/268

durumunun daha iyi saylaca duygusunun uyand belirtilmitir. Ne var ki,


insanlarn ou iin geerli bir aklama deildir bu. nk bir trajedideki
olaylara kar duyduumuz ilgi, kendi kendimizi tanyp kendimize hocalk
yapma isteinden kaynaklanr. Sahnede grdklerimizin salt bir oyun olduu
dncesi asla kmaz aklmzdan ve ilgili oyundan yaam hazrlklarmzda
yardm umarz.

Utanmak
Hem ayrc, hem birletirici bir duygudur. Utanma da yine toplumsallk
duygusundan kaynaklanr ve bu zelliiyle insann ruhsal yaamndan
sklp atlamaz. Byle bir duygu olmakszn insan toplumu diye bir eyin
dnlemeyecei kesindir. Utanma duygusu, ruhsal alanna mdahale sonucu insann kiiliinin deerinde bir azalma tehlikesinin ba gsterdii, zellikle herkesin bilincinde olduu eref ve haysiyet duygusunda bir zayflama
belirtisinin grld durumlarda aa vurur kendini. Ayrca, ilgili duygu
alabildiine gl bir ekilde ruhsal alandan bedensel alana srar. Fizyolojik
bakmdan olay, periferdeki damarlarn genileyerek ar bir kanlanmaya yol
amasyla kendini belli eder. Bu ar kanlanmay ounlukla yzde saptarz.
Hatta utanan baz kimselerin gslerinin bile kzard grlr.
Utancn insann davranndaki yanss, evreden soyutlanmadr. Utan
duyan kii, bir can skntsyla toplumdan ekip alr kendini; ama byle yap
bir ka jestidir daha ok. Yzn baka yana evrilmesi, gzlerin yere indirilmesi, bu duygudaki ayrc zellii ak seik ortaya koyan ka
devinimleridir.
Bu duyguda da yine bir ktye kullanm sz konusudur. yleleri vardr ki,
yzleri hemen kzarverir. Zaten bu kiilerin evreyle ilikilerinde ayrc zellik, normaldekinden daha gldr. Kzarp bozarmalar, kendilerini toplumdan soyutlamak iin yalnzca bir aratr.

EK

Eitim Konusunda Genel Dnceler

260/268

imdiye kadar ancak zaman zaman ylece deindiimiz bir konuya, yani
evde, okulda ve hayatn iindeki eitimin ruhsal organn geliimi zerindeki
etkisine ilikin birka sz daha sylemek istiyoruz.
Gnmzde aile ii eitimin ocukta gllk istei ve kendini beenmilik zelliinin geliip serpilmesine n ayak olduu kukusuzdur. Bunu herkes
kendi deneyimlerinden bilecektir. Ne var ki, eitim asndan aile, yadsnmaz
birtakm stnlklere sahiptir; doru eitilmeleri kouluyla ocuklar iin
aileden daha yararl kurum dnlemez. zellikle hastalk durumlarnda ailenin, insan soyunun varln srdrmesine en elverili kurum olduu grlmektedir. Beri yandan, ailelerin her zaman iyi eiticiler olduunu, ocuklardaki ruhsal anormallikleri daha ekirdek halindeyken grp tanyacak ve
uygun bir davranla bunlar ortadan kaldracak kadar keskin gzlere sahip
olduunu dnebilseydik, ie yarar bir insan rknn yetitirilmesi iine aile
kadar baka hibir kurumun elverili saylamayacan seve seve itiraf
ederdik.
Gelgelelim, ailelerin ne iyi psikolog, ne de iyi pedagog olduklarn ne yazk
ki kabul etmek zorundayz. Bugn aile eitiminde barol oynayan, eitli
derecelerde yozlam aile bencilliidir. Byle bir bencilliin de grnrde
hakl olarak amalad ey, isterse bakalarnn karlarna aykr dsn,
ocuklarnn zel bir ilgi grmesi, ocuklarna bakalar tarafndan pek deerli
kiiler gibi davranlmasdr. Bakalarna kar kurumlanp bbrlenebilecekleri ve kendilerine bakalarndan daha iyi kiiler gzyle bakabilecekleri
gibi bir dnceyi ocuklarn kafasna yerletirmekle, aileler eitim
bakmndan en ar hatay ilemektedir. Ayrca buna, baba nderlii ve baba
otoritesi dncesinden bir trl kopamayan ailenin kendi rgtsel
yapsndan kaynaklanan olumsuz etki de katlmakta, bylece talihsiz sonuca
alan kap aralanm olmaktadr. erdii toplumsallk duygusu asgari bir
dzeyin zerine kamayan baba otoritesi, ok gemeden ocuklarn ak ya da
gizli direnciyle karlamaktadr. Kolay kolay benimsendii hi grlmeyen bir
otoritedir bu. En byk sakncas da, g ve otoriteye sahip olmann hazzn
gz nne sererek ocuklar gce susam, agzl ve kendini beenmi kiiler
durumuna sokmas ve gllk eilimleri iin bir model oluturmasdr.
Bunun sonucunda da, ocuklar babalarnn dzeyine kmay ve

261/268

bakalarndan saygnlk grmeyi amalamakta, evrelerindeki en gl kii


olan babalar gibi kendileri de dier kiilerden sz dinlerlik ve itaat beklemekte, dolaysyla gerek anne ve babalarna, gerek evrelerine kar dmanca
bir tutum taknmaktadrlar.
Byle olunca, aile ii eitimde ocuun her zaman bir stnlk amac benimsemesi adeta kanlmazdr. ocuklar kkken byk insan oyunlar oynar, byklerse ok ileri yalara kadar aile iindeki durumlarn dnp
bazen de sz konusu durumu bilinaltndan anmsayarak btn insanla
sanki kendi aileleriymi gibi davranr ama byle davranmalar sonucunda
baarszla uradlar m, bundan byle sevimsiz bulduklar dnyadan ellerini eteklerini ekmeye ve soyutlanm bir yaam srmeye eilim gsterirler.
te yandan aile, toplumsallk duygusunu gelitirmek iin de elverili bir
kurumdur. Ne var ki, gllk eilimi ve otorite stne sylediklerimiz anmsanrsa, bu iin ancak belirli bir noktaya kadar stesinden gelinebilmektedir.
ocuun yreinde ilk sevecenlik duygular, annesiyle ilikisinde aa vurur
kendini. Anne, ocuk iin alabildiine nemli bir baka insandr, annesine
bakarak gvenilir insan soydann ne olduunu fark eder ocuk; seni
tanmay ve alglamay renir. Nietzsche, herkesin kendi sevgili idealini, annesiyle olan ilikisine dayanarak yarattn syler. nsanlarla ilikilerinde
annenin ocua nasl k tuttuunu, ksaca anneyle ilikilerin ocuun btn
ruhsal davurumlar iin nasl bir ereve rol oynadn hayli zaman nce
Pestalozzi ortaya koymutur. Bu iliki, anneye ocukta toplumsallk duygusunu gelitirme olana verir. Anneyle ocuk arasndaki iliki, bazen ocuklarda belirli sosyal kusurlar ieren tuhaf kiiliklerin oluumuna yol aar. zellikle karlaacamz kusurlardan biri, annenin devini yerine getirmeyerek,
ocukta toplumsallk duygusunun gelimesine almamasdr. Bu kusur,
kmsenecek gibi deildir ve ynla tatsz sonucun domasna neden olur.
ocuk, sanki bir dman lkede bulunuyormu gibi byr ve geliir. Byle bir
ocuu slah etmek isteyen bir kimsenin izleyecei tek yol vardr, o da yerine
getirilmesi ihmal edilmi devi stlenmektir. Ancak bu yoldan ocukta bir
toplumsallk duygusunun oluumu salanabilir. Sklkla ilenen dier temel
kusura gelince; o da annenin devini yapmak istemesi ama ii gereinden sk
tutarak bu konuda arya kamasdr. Byle bir davran, ocuun toplumsallk duygusunu bakalar zerine yanstmasn olanaksz klar. Bu gibi

262/268

anneler, ocuktaki toplumsallk duygusunun yalnzca kendisini hedef almasna alr. Yani ocuun gz annesinden bakasn grmez, annesi
dndaki dnya sanki ocuk iin ortadan silinip gider. Byle ocuklar sosyal
bir insan olmann gerektirdii temelden yoksundur.
Anneyle iliki dnda ocuun eitiminde dikkate alnmas gereken daha
birok nemli etken vardr. zellikle rahat bir ocukluk, ocuun bu dnyaya
severek ve kolaylkla uyum gstermesini salar. ocuklardan pek ounun ne
gibi glklerle savat, hayatlarnn ilk yllarnda dnyay yaanmaya deer
sevimli bir yer gibi tasarlayabilmelerinin ne denli zorlatrld dnlrse,
ilk ocukluk izlenimlerinin alabildiine byk bir nem tad grlr,
nk ocuun ileride izleyecei dorultuyu bu izlenimler belirler. Ayrca, ne
kadar ok ocuun hastalkl doduu, bu dnyada ac ve straptan baka bir
eyle karlamad, dolaysyla ocukluklarn doru drst yaayamad ya
da iinde yaam sevinci uyandracak bir ocukluk geirmedii gz nnde
tutulursa, ocuklardan ounun bydnde yaam ve topluma dost kiiler
olamayaca, gerei gibi iek ap geliebilen bir toplumsallk duygusundan
yoksun kalaca aktr. Beri yandan, eitimde ilenen hatalar da bu konuda
hayli byk rol oynar. Sk ve sert bir eitim ocukta yaam sevincinin
domasn ve bir toplumsallk duygusunun gelimesini engelleyecei gibi, en
ufak glkleri bile ocuun yolundan temizlemeyi amalayan ve ocuu ar
bir sevecenlikle sarp sarmalayan eitim de yine ayn olumsuz etkiyi gsterir,
ocuun ileride aile dnda hkm srecek iklimin hoyrat havasnda tutunamamasna yol aar.
Ksacas, gnmzdeki aile ii eitim, toplumumuzun arkadalk duygusuyla dolu gerek bir yesinden beklenecekleri ocua verebilmekten uzaktr. Tersine, ocuun iini ar derecede bir kendini beenmilik eilimiyle
doldurur.
Aile eitiminde yaplan hatalar giderecek ve durumda dzelme salayacak
bir kurumun ne olabileceini sorarsak, dikkatimiz ilkin okul zerinde toplanacaktr. Ne var ki, daha bir yakndan bakld zaman, okulun da gnmzdeki
biimiyle byle bir devin stesinden gelemeyecei grlr. Okullarn
bugnk durumunda, ocuklardaki geliim kusurlarn zamannda kefedip
bunlar ortadan kaldrmakla vnecek bir retmen gstermek zordur. retmenler pek hazrlkl deildir bu konuda. Ayrca, bunu yapacak frsat ele

263/268

geirebilecekleri de sylenemez; nk nlerinde bir retim plan vardr, bu


planda ngrlen bilgileri ocuklarn kafasna aktarmakla ykml klnmlardr, ne gibi bir insan malzemesi zerinde altklarn dnecek
zamanlar yoktur. stelik, snflarn gereinden ok kalabalk oluu da, bir
retmenin sz konusu devin altndan kalkabilmesine olanak tanmaz.
Dolaysyla, bizi birbirimize perinleyerek, tutarl bir toplum oluturabilmemizi nleyen aile eitimindeki bu kusuru giderebilecek bir baka kurum
aramak zorundayz. Bazlar byle bir kurum olarak hayatn kendisini gsterecektir belki. Burada da durum yine sanld gibi deildir. Bir kez imdiye
kadar sylediklerimiz, bazen yle grnmesine karn, gerekte hayatn bir insan deitirmede pek elverili bir kurum saylamayacan yeterince ortaya
koyar. nsann kendini beenmilii ve agzll buna izin vermez; nk
nice sapa yollara srklenmi olursa olsun, bir kimse kt durumunun
suunu ya bakalarnn zerine atacak ya da bunun baka trl olamayaca
duygusunu yreinde tayacaktr. Gemisini bir kayaya bindirip de, i o duruma gelinceye kadar ne gibi hatalar iledii zerinde dnen kimselere
seyrek rastlanr. (Yaantlarn deerlendirilmesi konusundaki aklamalarmz da burada anmsatmak isteriz.)
Dolaysyla, ilgili konuda yaamdan da pek fazla bir ey beklenemez. Psikolojik bakmdan bunun da anlalmayacak yan yoktur, nk hayatn
kapsndan ieri adm atanlar geliim srecini tamamlam insanlardr. yle
insanlar ki, hepsi de gzlerini belirli bir noktaya yneltmitir ve stnlk
amac peinde koar. Hatta hayat kt bir retmendir insan iin, nk
hogr nedir bilmez, bizi nceden uyarmaz, bize doru yolu gstermez, elinin tersiyle geriye iter bizi ve snfta brakr.
Sorunu tmyle gzden geirdik mi, ocuklardaki eitim kusurunu ortadan kaldracak tek kurumun okul olabileceini ister istemez sylememiz
gerekiyor. Her zaman kt yolda kullanlmasa, byle bir grevin stesinden
gelebilirdi okul. Gelgelelim, imdiye kadar kim okulu eline geirmise, ondan
kendini beenmi ve agzl planlarn gerekletirmede bir ara gibi yararlanmtr. Hep byle giderse, bunun insan iin hi de yararl sonular dourmayaca aktr. Son zamanlarda baz kimseler okulda eski otoritenin yeniden kurulmas gerektiini savunmaya balamtr. Ancak, bylesi kimselere,
szn ettikleri otoritenin eskiden okullarda ne gibi olumlu sonular verdiini

264/268

sormak gerekmektedir. Her zaman insann bana byk dertler atn, durumun daha elverili saylaca aile iinde bile herkesin bakaldrmasndan
baka sonu salamadn grdmz otorite, okullarda nasl yararl rol
oynayabilir? Hele deerini kendiliinden kabul ettiremeyip, insanlara zorla
benimsetilen bir otorite bunu nasl baarabilir? Diyelim ki, okulda bir otorite
vardr; ancak, bunun dpedz benimsenmesi seyrek karlalan bir durumdur. stelik, okula giden ocuklar, retmenin bir devlet memuru
saylacann ak seik bilincindedir. Zorla kendisine kabul ettirilecek bir
otoritenin ocuun ruhsal geliimi bakmndan zararl sonulara yol
amamas olanakszdr. Otorite duygusu, zorlama temeli zerine dayanamaz;
tersine, toplumsallk duygusundan kaynaklanmas gerekir.
Okul, ruhsal geliiminin izledii yolda her ocuun kapsndan ieri adm
ataca bir istasyondur; dolaysyla, olumlu bir ruhsal geliimin gereklerine
yant vermek zorundadr. Bu yzden, ancak ruhsal geliimin gerektirdii
koullarla uyum iinde bulunacak bir okula iyi niteliini yaktrabilir, byle
bir okul iin sosyal okul deyimini kullanabiliriz.

SONSZ

266/268

Bu kitapta, ruhsal organn insanda doutan var olup, ruhsal ve bedensel bir
fonksiyonu ieren bir zden kaynaklandn, tamamen toplumsal koullara
bal gelitiini, yani bir yandan organizmann, dier yandan toplumun
gereksinimlerine yant verecek bir dorultu izlediini, ruhsal organn byle bir
ereve iinde olutuunu ve tutaca yolun byle bir ereve iinde bulunduunu grdk.
Ruhsal geliimin daha sonraki evrelerini de inceleyerek alglama, tasarmlama ve anmsama gcn, duyma ve dnme yetisini gzden geirdik, en
sonunda karakter zellikleriyle duygu ve heyecanlar ele aldk. Sz konusu
btn ruhsal davurumlarn birbiriyle ayrlmaz bir iliki iinde bulunduunu,
bir yandan toplum yasasna bal olduunu, te yandan bireyin gllk ve
stnlk eilimiyle kendine zg bir yola kanalize edilip biimlendirildiini
saptadk. nsann stnlk amalarnn toplumsallk duygusuyla birlikte belirli karakter zelliklerinin oluumuna yol atn, dolaysyla ilgili zelliklerin
doutan gelmediklerini ve ruhsal geliimin bandan balayp insann az ya
da ok bilinli olarak gzne kestirdii amaca kadar adeta belirli bir ilkeye
gre sralandklarn grdk.
nsann anlalmasnda bizim iin deerli ke talar oluturan bu gibi
karakter zellikleriyle duygu ve heyecanlarn bir blmn ayrntl biimde
ele aldk, bir blmne ise ylece deindik. Son olarak da, gllk eilimine
uygunluk iinde hrs ve kendini beenmiliin her insanda depolanm durumda olduunu, davurum biimlerinden sz konusu eilimi ve etki mekanizmasn ak seik grebileceimizi saptadk. zellikle agzlln gelierek
pek byk boyutlara varmasnn bireyin salkl biimde ilerlemesini
kstekleyip toplumsallk duygusunu gszletirdiini, hatta tmyle ortadan
kaldrdn, srekli mdahalelerde bulunarak toplum yaamn bozucu etken
rol oynadn, te yandan bireyi ve bireysel abay baarszla
srklediini gsterdik.
Bizce, ruhsal geliimin bu yasas yadsnamaz nitelik tamakta ve karanlk
duygularn kucana yuvarlanmak istemeyip, kendi yazgsn kendisi belirlemeye alan herkes iin alabildiine nemli bir yol gsterici roln oynamaktadr. te bu verilerden yola koyularak, insanbilim alanndaki almalarmz
srdrmekteyiz; yle bir bilim ki, genellikle pek zerinde durulmamasna

267/268

karn, toplumun btn kesimleri iin bizce son derece nemli ve varl
zorunlu bir ura konusu oluturmaktadr.

@Created by PDF to ePub

You might also like