Professional Documents
Culture Documents
Alfred Adler
d. 7 ubat 1870, Penzing-Avusturya . 28 Mays 1937,
Aberdeen-skoya
Yaptlar:
4/268
Alfred Adler
Kmuran ipal
6/268
Say Yaynlar
Psikoloji Dizisi
ISBN 978-975-468-017-1
Sertifika No: 10962
Say Yaynlar
Ankara Cad. 54 / 12 TR-34110 Sirkeci-stanbul
Telefon: (0212) 512 21 58 Faks: (0212) 512 50 80
web: www.sayyayincilik.com
8/268
e-posta: say@sayyayincilik.com
ADLER ZERNE
10/268
etti (1938). Adler ve Freudun lmnden sonra daha uzun sre hayatta kalan
C. G. Jung ise, derinlik psikolojisinin byk kurucusunun sonuncusu
olarak 1961de dnyaya gzlerini kapad.
Gerekte bir derinlik psikolou muydu Adler? u sra btn dnyada
saylar art gsteren taraftarlarnn bu konuda bir gr birlii iinde olduklar sylenemez. lgili sorun, Uluslararas Bireysel Psikoloji Derneinin
1966da Hollandada yaplan kongresinde gndemdeki konularn banda yer
almtr.
nsan olmak, kendini yetersiz hissetmek ve stn bir konumu ele
geirmek zere aba harcamak demektir.
Mutlak bir doru yoktur, ancak bu doruya en yakn bir ey var ki, o da
toplumsal yaamdr.
Cinsellik kiisel bir sorun deildir.
Duygular kant nitelii tayamaz.
Nevroz bir fiksiyondur;1 nevrozlu, kendi tokatlarna yanan uzatan
kiidir.
1 Hayal, kuruntu. (ev. n.)
Freudun libido, bilinalt, basklama ve kar koyma ya da Jungun arketip, ekstraversiyon [da yneli] ve introversiyon [ie yneli] kavramlaryla
kyasland m, Adlerin yukardaki tipik szleri bambaka bir dnyadan
kaynaklanr gibidir. Ne var ki, aslnda Freudun psikanalizi, Jungun analitik,
Adlerin bireysel ve toplumsal psikolojisi her eye karn ayn ruh ve zeknn
rndr. Kurucularnn dnya grleri her ne kadar bir yelpazenin kanatlar gibi birbirinden ayrlsa da, kurduklar retilerin bir birlik ve btnlk
oluturduunu syleyebiliriz. Sz konusu retiler arasndaki farklar ou kez
ksa formllerle dile getirilmeye allm, rnein Freudun psikanalizinin
byk kent insanna, Jungun analitik psikolojisinin henz doadan
kopmam tara sakinleriyle ilkel yaam dzeyindeki kimselere, lise retmenleri iin bir psikoloji saylan Adler psikolojinin ise orta ve kk
kentlerde oturanlara hitap ettii sylenmitir. Ya da Freudun ocuklarn,
Jungun mrnn ikinci yarsnda bulunan krk ya zerindeki erikinlerin,
Adlerin ise genlerin psikolojisini akla kavuturduu, dolaysyla bu
retinin birbirini btnledii ileri srlmtr. Franszlarn Katolik psikanalizcisi Bayan Maryse Choisy daha da ileri giderek Freud, Jung ve Adler
11/268
12/268
13/268
Gz hekimi Adlerin gzlemlerinin odak noktasnda glkszleri okluk kaltsal nitelikteki yetersiz organlarn zamanla gszlklerini dengelemekle kalmad, hatta ar derecede fonksiyonel bir kompensasyon [denge] salayabildii ve olaanst denilebilecek ilevsel bir stnle kavuabildii gr
yer almaktayd. Kekeme Demosthenesin byk bir hitabet gcne sahip bir
kimse, miyop Menzelin hatr saylr bir ressam, ayn ekilde miyop Gustav
Freytagn alabildiine titiz betimlemeleriyle n salm bir yazar olmas
dorusu tuhaf saylmaz myd? Kendisini yanstan portresinde a bir bak
yok muydu Drerin? El Greco, pek byk bir olaslkla astigmat deil miydi?
Bir hayli mzisyen vard ki, iitme duyularnda bir yetersizlikten ikyetiydi
ve gnn birinde kulaklar duymaz olmutu hepsinin; rnein Beethoven,
Smetana ve Clara Schumann bunlar arasndayd. Brucknerin d kulanda
ise bir deformasyon seilmekteydi. Ad geen kiilerde sz konusu organlarn
ilevsel stnlklerini salayan, ad geen yetersizlikler deil miydi? Bylece
nasl olup da dhi dediimiz kiilerin okluk bir dgnnere suprieur
grnm sergilediklerine ilikin Lombrosonun ortaya att eliik soru
yantlanyor, ayrca biyolojik bakmdan yetersizlerin hayatta kalaca,
tekilerinse yok olup gidecei sorunu akla kavuturuluyor, bir zaman gerek bir deha kltnn domasna yol am o deha bilmecesi doabilimsel
yoldan akla kavuturuluyordu: Daha nceleri Buffonun, Lessingin ve Goethenin6 syledikleri gibi belki de deha salt abann bir rnyd, yani bir
organn biyolojik nedenlerden kaynaklanan ilevsel yetersizlii nedeniyle
erkenden balayan bir egzersizin, bir altrmann sonucunda ortaya kmaktayd. Adler, balangta yetersiz organn yetersizliini kendi kendine kompanze ettii [dengeledii] sonucuna varm ve zamanla beyne genel bir kompensasyon organ gzyle bakmaya balamsa da, sonralar dncesini
deitirerek, kompensasyon, ar kompensasyon ve dekompensasyon [kompensasyon ilevinin ortadan kalkmas] olaylarnn sz konusu organ
tarafndan gerekletirilmedii ve merkezi sinir sisteminin bunda bir rol oynamad, ad geen olaylarn insann istemine, ruhsal styapsna bal olduu,
biyolojik altyapsyla bir ilgisi bulunmad grne varmtr. Organ
yetersizliini biyoloji asndan ele almaktan yava yava uzaklaan Adler,
genellikle bilincine varlmayan znel yetersizlik duygusuyla durumu aklamaya ynelmitir. Sz konusu yetersizlik, Adlere gre, okluk nesnel bir
14/268
15/268
oluturur, bu gizli yaam plan iinde temel dorultular zerinde btnsel bir
varlk olarak devinir, ilerler, kendi yaam amacna yaklamaya alr. Yaam
amac, yaam planyla uyum iindeyse, kiisel yaam slubu toplumun yaam
slubuna uygunluk gsteriyorsa, insan, saptad amaca da ular sonunda.
Bu kuramdan yola koyularak bireysel psikolojinin btn nemli sorunlarn anlayabiliriz. Byle davranld m saygnlk eilim ve abasnn, insann
gvensizlik ve yetersizlik duygusunu yenme denemesinden, nevrozun ise
kendini gvenlik altna alma denemesinin baarszla uramasndan baka
bir ey olmad grlecektir. Ayn ekilde, sz konusu kuramdan kalkarak,
kadnn gl bir erkeksi protesto ile toplumsal kleliine bakaldrmasn,
ar korkak anneyi ve byle bir annenin ocuunu martma konusu yapmasn, aile iinde ilk domu ocuklarn sonradan tahtndan edilmesini ve
kardeler arasndaki savam, kardeler iindeki konumunun, ocuun yaam
slubuna damgasn vurmasn, toplumsal davran biimlerinden sapmalarn
gvenini yitirmi benin savunma mekanizmalarndan ve insann soydalarna
kar saldr (agresyon) biimlerinden baka bir ey saylamayacan ve ilgili
savunma mekanizmalaryla agresyon biimlerinin nevroz ve psikozdan kriminozlara ve cinsel sapklklara, uykusuzluktan intihara kadar uzanabileceini
anlama olanan ele geirebiliriz. Hatta kiiyi intihara gtren melankoli bile
bakalarna kar dolaysz bir saldr olup, bu niteliini korur her zaman.
Bylece karlatrmal bireysel psikoloji aslnda karlatrmal bir sosyal
psikoloji niteliini kazanm, ben psikolojisi olmaktan karak Karl Mannheimn istedii ve rnein Talcott Parsonsun action theorysinde gerekletirmeye alt bir sosyal psikolojiye dnmtr. Adlerin gz nne
serdii yaamn byk sorunu, toplumsal yaamla ilgilidir. David Riesmannn dardan ynetilen toplumda arad other-centeredness, ruhsal
saln temel kouludur. Dolaysyla, bugn Amerikada ortaya atlan Is Alfred Alive Today?7 sorusu aslnda gereksiz bir sorudur. Ama yine de burada
ilgili soruyu ayrntlara kamadan yantlamaya alacaz.
7 Alfred Adler Bugn Yayor mu? Robert W. Whiten bir yazsnn bal, Contemporary Psychology: A
Journal of Review II/1, Ocak 1957.
Adlerin insan konu alan bilimler iin tad nem hl tartma konusudur. Bazlar iin rnein Leibnizin yannda Christian Wolf gibi ikinci derecede nem tayan biridir. rencilerden bir grup vardr ki, Adlere asla bir
16/268
derinlik psikolou gzyle bakmaz; nitekim Adler de kendisinin hibir zaman byle biri olduunu sylememitir. Baz kimselerse Adlerin rencisi
olmamalarna karn, Adleri, FreudAdlerJung sacayan oluturan psikologlardan biri sayar. Adlerin ilk gerek varoluu psikolog olduunu sylemek
de yanl olmaz, nk ilkin V. E. Frankln varoluu zmlemesi, Adlerin
retisinin tutarl bir uzantsdr; ikincisi, Adlerin ateli bir okuyucusu olan
Sartren insan, Adlerin asabi karakterinin geniletilip bir insan tablosuna
dntrlmesinden baka bir ey deildir. Ayrca yaam bir plan olarak
gren (vida es proyecto) Ortega y Gasset de, yalnzca u cmleyi yazmakla
bile Adleri spanyolcaya evirmi saylr: La vida no nos est impuesta, sino
propuesta. Adlerin temel dncelerini ustalkl ve dhice yanstan bu cmlenin anlam yledir: Yaam bize balanmam, bir ykmllk olarak verilmitir. Ne var ki, Adlerin yaam topluma kar bir sorumluluktur tezinin
Ortegada dikkate alnmadn belirtmeden gememek gerekiyor. Bir ara
Maximilian von Rogistere lmnden sonra retisinden geriye neler
kalacan soran Adler, ondan u yant almtr: Hepsi kalacak, ama sizin
adnz tamayacak. Hibir Batl yazar yoktur ki, Adler kadar yamalanm
olsun, diye ekler Rogister szlerine, Ama yine de iyidir byle olmas, nk
Freudun ve Jungun retilerinin insanlarn kafasnda yol at karkl
hafifletmeye katkda bulunuyor. Ancak, Rogisterin grnn bugn az
sayda kii tarafndan paylaldn belirtmeliyiz. Ancak, gnmzn hatr
saylr Alman psikolou Wolfgang Metzger de u soruyu yneltmektedir: Gerekte gnmz insannn bana musallat olan nedir, Freud hastal m,
(bununla Freudun cinsel nevrozlar kastedilmektedir!), yoksa Adler hastal
m? (Bununla da ilk kez Adlerin tanmlad saygnlk eilim ve abas anlatlmak istenmektedir).
Adler, gnmz Amerikasnda, ben psikolojisinin ilk byk ncs
olarak kutlanmaktadr. Buna karlk, Adlerin zamannn ii snfnn maddi
durumunu dzeltmekten ok, Amerikallarn self-importance diye niteledii
kolektif aalk kompleksine kar savatn kefeden Henri de Man,
Adlerin retisini temel alarak kendi neo-sosyalizmini kurmaya almtr.
Beri yandan, Dale Carnegie saygnlk eilimi kavramn Adlerden alm, ama
Viyanal hekim, psikolog ve pedagog Adler gibi sz konusu eilimdeki arlk
ve aksaklklarla savamak deil, tersine kendi bencil amalar urunda
17/268
Oliver Brachfeld
Mnster 1965
18/268
NSZ
19/268
S. Hirzel Yaynevi de rnek bir aba gstererek kitabn bir an nce yaymlanmasna alm, ihtiyatl bir tutumla kamuoyunu nceden kitap iin hazrlamtr. Dolaysyla, bireysel psikoloji onlara kar byk bir kran duyduumu aa vurmay bor bilir.
Bu kitabn ve ierdii konferanslarn, insanln yoluna k tutacan
umarm.
GR
20/268
21/268
22/268
komplikasyonlar ve yetersizlikler, gerekte normal diye nitelediimiz insanlarn ruh yaamlarna yabanc hibir eyi iermemektedir. Ruhsal anormalliklerde de normal ruhsal yaamdaki ayn e ve durumlarla karlamaktayz; ne var ki, bunlar daha kaba hatlarla ve daha belirgin olarak aa vurur
kendilerini ve daha kolay tehis edilirler. Bu da bir avantaj salar bize; ruhsal
anormalliklere dayanarak gerekli bilgileri edinir ve anormal ruhsal yaamla
normal ruhsal yaam arasnda karlatrmalara giderek birtakm deneyimler
kazanr, nihayet ilgili deneyimlerden yararlanp, normal durumlar daha iyi
kavrayabilecek yetenee kavuuruz. Bu da her meslein insandan istedii egzersizden fazla bir eyi gerektirmez; ancak, bu alanda kendimizi vererek
almamz ve hibir zaman sabr elden brakmamamz arttr.
Ruhsal anormalliklerin bize rettii ilk ey, insann ruhsal yaamnn
oluumunda en gl drt ve uyarlarn ilk ocukluk andan kaynaklanddr. Hani gerekte pek gzde bytlecek bir keif deildir bu; nk
benzeri gr ve dnceler eitli dnemlerde eitli bilgin ve aratrclar
tarafndan savunulagelmitir. Ancak, bizim, insan tanma sanatnda yeni olan
ey, ocukluktaki yaant, izlenim ve davranlar bireyin daha ilerideki durum
ve davranlaryla karlatrarak, ocukluktaki ruhsal yaamla daha sonraki
ruhsal yaam arasnda balayc bir ilikinin varln saptamamzdr. Sz konusu almalar srasnda ele geirdiimiz ok nemli bir bulgu da udur:
Ruhsal yaamdaki olaylara, asla bir btnl ieren kendi iinde kapal
birimler gibi baklamaz; bunlar kavramak istiyorsak, ruhsal yaamdaki olaylar blnmez bir btnn paralar gibi ele alp insann devinim izgisini,
yaam modelini ve yaam slubunu saptamamz, ocuklukta izlenen yolun
gizli amacnn ilerideki yllarda izlenen yolun gizli amacyla zdeliini kabullenmemiz mutlaka zorunludur. Ksaca, aratrmalarmz u noktay alacak
bir ak seiklikle ortaya koymutur: Bireydeki ruhsal devinim hep ayn kalmakta, ruhsal olaylarn d grnm, somutluk derecesi, davurum biimi
deimesine karn, bu olaylarn dayand temeller, ama ve dinamizm,
ksaca ruhsal yaamn ama dorultusunda devinimini salayan tm eler
deimeden varln srdrmektedir. Diyelim bir hastamz var, karakterinde
bir korkaklk zellii sakl yatyor, gvensizlikle dolup tayor ii,
bakalarndan kendini soyutlamaya srekli aba harcyor; bu durumda,
hastann, sz konusu karakter zelliklerini henz , drt yandayken
23/268
edindiini, ne var ki bunlarn o yata bir sadelik ve yalnlk tayp daha kolay
saptanabildiini kantlayabiliyoruz. Bu yzdendir ki, almalarmz
srdrrken ilk planda dikkatimizi hastann ocukluuna yneltmeyi her zaman kural edindik. ocukluundan yola koyularak bir insann ilerideki
yaamna ilikin birok eyi kestirebiliyor, bu konuda kimseden bir aklama
beklemeksizin pek ok eyi nceden bilebiliyoruz. Bir insanda grdmz
eylere ilk ocukluk yaantlarnn izleri diye bakyoruz. te yandan,
ocukluunda yaanm hangi olaylar anmsadn bir insann azndan iitip, bunlar gerei gibi yorumladk m, karmzdakinin nasl biri saylaca
konusunda bir fikir edinebiliyoruz. lgili konuda bize yardmc olan bir gerek
de, insanlarn ilk yaam yllarnda edindikleri modelden ileride kolay kolay
yakay syramamalardr. Bunu baarabilenler varsa da, saylar fazla deildir.
Geri erikinlik dneminde ruhsal yaam deiik durumlarda deiik biimde
aa vurur kendini ve deiik bir izlenim uyandrr; ama bu, yaam modelinin
deitii anlamna gelmez. Ruhsal yaam, erikinlik dneminde de ayn temel
izgi zerinde seyreder ve ister ocukluk, ister yallkta bireyin yaam
amacnn ayn kald grlr. Dikkatimizin arlk noktasn ocukluk yaam
zerine kaydrmamzn bir nedeni de ite budur; nk bir kez unu renmi
bulunuyoruz ki, hastalarmzda bir deiiklii amalyorsak, sondan ie koyulup saysz yaant ve izlenimlerini teker teker gzden geirerek iin stesinden gelemeyiz; yapmamz gereken, hastalarmzn yaam modellerini ele
geirmek ve ilgili modellere dayanarak onlarn nasl kimseler saylacaklar,
dolaysyla sergiledikleri hastalk belirtileri konusunda bilgi edinmektir.
Bu yzden, ocuun ruhsal yaamnn gzlemlenmesi insan tanma sanatmzn belkemiini oluturmu, imdiye kadar ilk yaam yllarnn incelendii ok sayda alma yaplmtr. Bu alanda henz gerei gibi ilenip
deerlendirilmemi alabildiine zengin bir malzeme elimizin altnda bulunmaktadr; yle ki, sz konusu malzeme topluluu daha uzun bir sre
aratrmalara yetecek dzeyde olup, isteyen bunlara dayanarak nem tayan
yeni ve ilgin bulgulara varabilecektir.
nsan tanma sanat, ayn zamanda hatalardan saknabilmemizi salar,
nk salt kendisi iin var olan bir bilim deildir bu. nsan tanma konusunda rendiklerimiz, bizi kendiliinden eitsel almalarn iine
srklemitir ve yllar var ki ilgili alanda aba harcayp duruyoruz. Beri
24/268
yandan, eitsel uralar, insan tanmay nemli bir bilim sayan, sz konusu
bilimi yaamay ve renmeyi ama edinen herkes iin alabildiine zengin bir
maden kuyusudur; nk byle bir bilim, kitaptan okuyarak deil, pratikteki
deneyimlerle ele geirilebilir ancak. Nasl ki iyi bir ressam, portresini yapmak
istedii kiinin yz hatlarna ancak o kiinin kendisinde uyandrd duygular
yerletirebilirse, ruhsal yaamdaki her olayn da insan tanma sanatn
renecek kii tarafndan yaanmas ve kendi i dnyasna aktarlmas
gerekir. Dolaysyla, insan tanma sanatna, renilmesi iin elde yeterince
ara ve gerecin bulunduu, br sanatlarn yannda yer alp onlardan hi de
aa kalmayan ve belirli bir grup insann, yani sanatlarn byk bir nemle
el atp yararland bir sanat gzyle bakmak gerekmektedir. Sz konusu sanat, zellikle bilgilerimizin zenginlemesini salar, ki bu da en azndan daha
dzgn ve daha salkl bir ruhsal geliim olanann ele geirilmesi demektir.
nsan tanmaya ynelik almalarda sk karlalan bir glk, biz insanlarn bu noktada son derece alngan davranmamzdr. Az sayda kii vardr ki,
ilgili konuda aratrma ve incelemelerde bulunmam olmalarna bakmakszn, kendilerinden insan tanyan kimseler olarak sz etmesin. Hele insan
tanmaya ynelik bilgilerini zenginletirmek istemenizden ilk anda alnmayacak kimselerin says daha da azdr. nsan tanma sanatn gerekten renmek isteyenler, insann deerini kendi yaantlarndan ya da baka kiilerin
ruhsal sorunlarn paylamaktan kaynaklanan bir yaklamla sezip kavrayanlardr ancak. Bu da, almalarmzda belirli bir taktik uygulamamzn
gerekliliini ortaya koymaktadr; nk ruhsal yaamn gzlemleyerek elde
ettiimiz bilgileri, bir insann gzlerinin nne kabaca sermek kadar kt bir
nazarla baklp yergi konusu yaplan bir baka ey gsterilemez. Bakalarnn
dmanln zerine ekmek istemeyen kimse, bu konuda dikkatli davranmak zorundadr. Bu bilimle urarken gereken titizlie aldrmamak ve ondan
kt yolda yararlanmak, diyelim bir masada bakalaryla otururken yan
banzdakilerin ruhsal yaam konusunda ne ok ey bildiinizi ya da
sezdiinizi kendilerine belli etmek kadar, insann adn ktye karacak baka
bir ey yoktur. Bu retinin temel grlerini yabanc birine hazr rnler gibi
sunmak, yine sakncalar douracak bir davrantr. lgili konuda baz eyler
bilenler bile, byle bir davranla kendilerini hakl olarak incinmi hissedeceklerdir. Dolaysyla, bata sylediimizi tekrarlayarak diyebiliriz ki, insan
25/268
26/268
27/268
28/268
29/268
1. NSAN RUHU
Yalnzca devingen canl yaratklarda ruhsal bir yaamn varln benimsemekteyiz. Ruh, devinim zgrlyle alabildiine sk bir iliki iindedir.
Belirli bir yere kk salm yaratklarda ruhsal bir yaamdan pek sz alamaz,
zaten ilgili yaratklar iin ruhsal yaamn gerei de yoktur. Belli bir yere kk
salm bir bitkiye duygu ve dnceler yaktrmann korkunluunu
32/268
dnebiliriz; rnein byle bir bitkinin ileride karlaaca tatsz bir durumu
nceden grp, devinim gcnden yoksunluu nedeniyle kendini ilgili durumdan saknamamas, ya da kendisinde bir mantn ve zgr istemin yaayp
bunlardan yararlanacak yetenee sahip olamamas, ne dehet verici bir ey
saylrd. Bitkideki irade ve akl ksr bir nesne niteliini koruyacak, hibir ie
yaramayacakt. Dolaysyla, bir ruhsal yaamn eksikliinin bitkiyi hayvandan
ne kadar kesin bir biimde ayrdna tank olmakta, devinim ve ruhsal
yaam ilikisinde sakl yatan o pek byk nemi grmekteyiz. Bu da, ruhsal
geliimde devinimle ilgili tm ayrntlarn ve yer deitirmedeki tm glklerin dikkate alnd grn, ruhsal yaamn nceden grp deneyimler
edinecek, bir bellek oluturup yaamn devingen pratiinde ilgili bellekten
yararlanacak yeteneklerle donatld dncesini benimsememize yol
amaktadr.
Yani bir kez u noktay saptayabiliriz ki, ruhsal yaamn oluumu devinime
baldr ve ruhsal yeteneklerin geliimi organizmann devinim zgrln
gerektirir. nk byle bir zgrlk, uyarc ve kamlayc rol oynar, ruhsal
yaama srekli olarak bir zenginliin ve derinliin kazandrlmasna alr.
Diyelim ki bir kimseyi her trl devinimden alkoyduk; byle bir kimsenin
tm ruhsal yaam da etkinliini yitirecektir. Ancak zgrlktr ki, gl insanlar karr barndan; bask ise insan ldrr, ykma srkler.
Ruhun levi
Ruhun ilevini bu adan ele alp incelersek grrz ki, doutan bir
yetenein geliimiyle kar karya bulunmaktayz. yle bir yetenek ki, grevi,
organizmann durumu bir saldry m, yoksa kendini gven altna almay m
amalyor, buna gre bir saldr, bir savunma ya da korunma mekanizmas
oluturmaktadr. Yani ruhsal yaama, evreyi etkileyerek insan
33/268
34/268
Ruhsal olaylarda en bata saptayacamz ey, yine bir amaca ynelik bir
devinimdir. Dolaysyla, insan ruhunu duraan bir btnm gibi tasarlamann yanlgdan baka bir ey saylamayacan belirtmeden geemeyeceiz. nsan ruhunu ancak devingen gler eklinde kafamzda tasarlayabiliriz;
kukusuz yle gler ki, birlik ve btnlk oluturan bir temelden doup,
birlik ve btnlk oluturan bir amaca varmaya alr. Uyum [adaptasyon]
olaynda da bu amaca yneliklik aa vurur kendini. erdii devinim ve dinamizmin ona doru akp gittii bir amatan yoksun bir ruhsal yaam asla
tasarlanamaz.
Buradan anlalyor ki, insann ruhsal yaam bir amala belirlenir. Bir
kimsenin dnebilmesi, hissedebilmesi, bir istekte bulunabilmesi, hatta d
grebilmesi iin btn bunlarn bir amala belirlenmesi, bir amaca dayanmas, bir amala snrlandrlmas ve belirli bir yne yneltilmesi gerekir. Organizmann ve d dnyann gerekleriyle, organizmann bunlara vermesi
gereken yantlar arasndaki ilikiden doallkla ortaya kan bir sonutur bu.
nsandaki bedensel ve ruhsal olaylar, yukarda belirtilen bu temel grlere
uygunluk gsterir. Az nce izilmi ereve dnda, belirli bir amaca ynelik
olmayan bir ruhsal geliim dnlemez; byle bir ama da, daha nce anlatlan glerden kendi kendine doup kar. Ama deiken nitelik tar
bazen, kimi zaman da deimeden kalr.
Dolaysyla, ruhsal olaylara ileride karlalacak bir duruma hazrlk
gzyle bakabiliriz. yle anlalyor ki, ruhsal organ ama etkenini dnmeden ele almann olana yoktur. Bireysel psikoloji, insan ruhundaki olaylarn tmn bir amaca yneliklik iinde grp kavrar.
nsan, bir bakasnn amacn bilir ve dnyay da az buuk tanrsa, ilgili
kimsede gzlemleyecei devinimlerin anlamn da karabilir ve bunlarn sz
konusu amaca bir hazrlk nitelii tadn saptar. O zaman, havadan yere
braklacak bir tan hangi yrngeyi izleyecei nasl bilinirse, ilgili kiinin
amacna ulamak iin hangi devinimleri gerekletirecei de yine ylece
bilinir. Ne var ki, ruh, doa yasas diye bir ey tanmaz; nk insann gzne
kestirdii ama duraan deildir, deiebilir her zaman. Ama bir kimse
35/268
gzne bir ama kestirmise, ruhundaki olaylar ister istemez ortada uyulmas
gereken bir doa yasas varm gibi bir ak izler. Bu da, ruhsal yaamda bir
doa yasasnn sz konusu edilemeyecei, insann bu alanda kendi yasalarn
kendilerinin saptad gibi bir anlam ierir. lgili yasalar sonradan insana
doa yasalar gibi grnyorsa, bu bir kuruntudan baka ey deildir; nk
sz konusu yasalarn neden ve sonu ilikisini ieren deimez yasalar olarak
belirlenip kantlanmak istenmesinde insann kendi parma bulunur. rnein
resim yapmak isteyen kimse, byle bir amac gz nnde tutan insann davrann sergiler. Resim yapma eylemi iin gerekli tm admlar sanki ortada
bir doa yasas varm gibi amaz bir tutumla atar, bu kii. Peki ama, byle
bir tabloyu yapmas gerekli midir? Demek oluyor ki, doann devinimleriyle
insann ruhsal yaamndaki devinimler arasnda bir ayrm sz konusudur. nsan iradesinin zgrlne ilikin tartmalar da buradan kaynaklanmaktadr.
Sz konusu tartmalarn bugn varm gibi grnd sonu da, insan
iradesinin zgr olmad yolundadr. in dorusu, bir amaca balanr
balanmaz insan iradesinin zgrln yitireceidir. Amacn kendisi ise
kozmik, animal ve toplumsal koullardan doup kt iin, ruhsal yaam
deimez yasalara balym gibi bir izlenim uyanmaktadr. Ama diyelim ki insan toplumla ilikisini yadsyor, koparmaya savayor bu ilikiyi, kendi
dndaki gereklere uymaya yanamyor... Bu durumda ruhsal yaamdaki
btn o grnr yasallklar silinip gidecek, yerini yeni bir yasallk, yeni
amatan kaynaklanan bir yasallk alacaktr. Benzer ekilde hayattan bezip
toplumun bir yesi olarak yaamna son vermek isteyen insan iin de toplum
yasas balayc niteliini yitirir. Byle olunca u noktay saptayabiliriz ki, ruhsal yaamda bir devinim, ancak bir amacn belirlenmesiyle zorunlu olarak
kendini gsterecektir.
Bunun tersi yolu izleyerek, bir insann devinimlerinden o insann gzne
kestirdii amac belirlemek de mmkndr. Aslnda tekinden daha da nemlidir bu; nk baz kimseler vardr ki, amalar konusunda ounlukla, ak
seik bir fikirden yoksundur. Gerekten de biz, insan tanma sanatn
renirken, her zaman ikinci yolu izlemeyi yeleriz. Ancak, ruhsal devinimler
ok eitli ekilde yorumlanabileceinden, ilki kadar basit bir yol deildir, bu.
Ne var ki ayn insann birden ok devinimini alp bunlar birbirleriyle
karlatrarak baz sonulara varmamz olasdr.
36/268
37/268
38/268
39/268
Bir insann iinde neler olup bittiini anlamak istiyorsak, onun hemcinslerine kar tutumunu gzden geirmemiz gerekir. nsanlar arasndaki ilikilerin
bir blm doa tarafndan belirlenir ve deiime aktr. Ksmen bunlardan
sistemli ilikiler doup kar, ki sz konusu ilikileri en bata uluslarn politik
yaamnda, devletlerin oluumunda ve toplumsal yaamda gzlemleyebiliriz.
Bu tr ilikiler gz nnde tutulmad srece insann ruhsal yaamn anlama
olana yoktur.
41/268
Mutlak Gereklik
42/268
nsann toplu yaamndan kaynaklanan zorunluluklar, aslnda hava koullarndan kaynaklanan zorunluluklar gibi (rnein souktan korunma, evler
yapp ban sokma) doal bir nitelik tar. Henz anlalmam biimde de
olsa dinin de toplu yaama zorunluundan doduu grlr; dinde kutsanm
toplu yaam biimleri, anlayc ve kavrayc dncenin yerine geerek bireyler arasnda balayc e rol oynar. Birinci durumda yaam koullar
evrensel nitelik tar, ikinci durumda ise sosyal bir kkene dayanr, insanlarn
bir arada yaamalarna ve bunun kendiliinden dourduu kurallara bal
tutulur. Toplu yaamn zorunluluklar, teden beri doallkla ve mutlak gerek
kimliiyle varln srdren insanlar arasndaki ilikileri dzenlemitir. Uygarlk tarihinde toplu halde srdrlmemi hibir yaam biimi yoktur. nsanlar nerede boy gstermise, hep toplu halde olmutur bu. Nedenini de
aklamak zor deildir. Hayvanlar dnyasnda egemen bir yasa, temel bir kural vardr; buna gre, doada gl saylmayacak trler bir araya gelerek yeni
gler edinir ve kendilerine zg yeni bir biimde da kar etkinliklerini
srdrmeye alr. nsanlarn da bir araya gelmesi byle bir amaca ulamak
iindir. Dolaysyla, insan ruhu da toplu yaamn koullaryla dpedz yorulmutur. Darwinin iaret ettii gibi, hibir zaman doada tek bana yaayan
gsz hayvanlara rastlayamayz. nsann da sz edilen hayvanlar arasna
katlmas gerekmektedir; nk insanolu yalnz yaayabilecek kadar gl
saylamaz. Doa karsnda ancak snrl bir diren gsterir, birok yardmc
areye bavurmadan varln srdremez. Uygarln her trl desteinden
yoksun, balta girmemi bir ormanda tek bana yaayacak bir insann durumunu dnmek, bunu anlamak iin yeterlidir. Byle bir insann evresi, herhangi bir canldan daha ok tehlikelerle evrilmi olacaktr. Bir kez, bacaklar
hzl komaya elverili deildir, gl hayvanlardaki kas kuvvetinden yoksundur, yaam kavgasnda ayakta kalabilmek iin ne yrtc hayvanlarn dilerine,
ne de onlarn hassas kulaklar ve keskin gzlerine sahiptir. Yaam hakkn bir
kez gvence altna almak ve yok olup gitmekten kurtulmak iin, olaanst
bir aba harcamak zorundadr. Beslenme biimi kendine zgdr, yaam
slubu olduka sk korunma nlemlerini gerektirir.
43/268
Gvenlik ve Uyum
44/268
ruhsal organ hzla yardma koarak, insandaki organik eksikliklerin giderilmesini salamtr. zellikle srekli yetersizlik duygusunun uyarlarndan
yararlanan insanolu, kendisinde ngr diye bir gc oluturmu, ruhunu
bir geliim srecinden geirerek, bizim bugn dnme, hissetme ve davranma diye bildiimiz yetilerin oluumunu salamtr. Sz konusu yardmlar
konusunda ve uyum abalarnda toplum da nemli rol oynadndan, ruhsal
organ, iin bandan beri toplumsal koullar gz nnde tutmak zorunda
kalmtr. Tm ruhsal yetenekler, toplumsal yaamn damgasn ieren bir
temel zerinde geliip ortaya km, insandaki her dncenin ister istemez
toplumun beklentisine yant verecek bir nitelik tamas gerekmitir.
lerleme srecinin bundan sonra nasl bir yol izledii dnlrse, kendi
iinde genel geerli nitelik tayan mantk oluumunun balang evreleriyle
karlalr. Genel geerlilik tayan ey mantksaldr yalnzca. Toplumsal
yaamn bir baka rnn de, dilde, insann btn teki canllara kar stn
zelliini oluturan bu mucizevi eserde buluruz. Dil gibi bir olguyu genel
geerlilik kavramndan yoksun tasarlayamayz, bu da onun toplumsal yaamdan kaynaklandn gsterir. Tamamen tek bana yaayan bir canl iin dilin
hi gerei yoktur. nsanlarn bir arada yaamalar durumunda gereklilik
kazanr dil, toplu yaamann rndr ve toplu yaamay srdrenleri
birbirine perinleyen bir badr. Dille toplumsal yaam arasnda byle bir
ilikinin varln ortaya koyan gl kant, bakalaryla bir arada yaamalar
engellenmi ya da nlenmi veya byle bir yaam biimine yanamayan
kimselerin dil ve dilsel yeteneklerinin hemen hemen her zaman birtakm
kusur ve eksikleri iermesidir. yle grlyor ki, ancak insanlar aras ilikinin
gven altna alnd durumlarda sz konusu dil ba oluturularak insan
varlnn srdrlmesi salanr. Dil, ruhsal yaamn geliimi asndan alabildiine byk nem tar. Mantksal dnme, ancak bir dilin varlyla
mmkndr; dil, kavramlar oluturma olanan salar, bu da bizi nesneler
arasnda ayrmlar yapabilme ve zel mlkiyet kapsamna girmeyip, herkesin
mal saylan kavram ve deyimleri yaratma yeteneiyle donatr. Ayrca, dnme ve hissetme yeteneini anlamamz iin yine genel geerlilik ilkesinden yola
koyulmamz zorunludur. Beri yandan, gzel eylerden haz duymamz da, yine
gzeli ve iyiyi takdir edip duyumsamann herkesin ortak mal olmasn gerektirir. Bylece akl, mantk, etik ve estetik gibi kavramlarn ancak insanlarn
45/268
toplu yaamndan kaynaklanabilecei, ayrca bunlarn bireyler arasnda uygarln yklp gitmesini nleyecek balar oluturduu sonucuna
varmaktayz.
rade dediimiz eyi de tek insann konumundan kalkarak anlayabiliriz ancak. stem, yetersizlik duygusundan kendini syrp bir yeterlilik duygusuna
ulama yolunda ruhta alglanan bir kprtdr. Byle bir amac gz nnde bulundurup ona erime abasn istemek diye nitelendirmekteyiz. Her isteyi,
bir yetersizlik duygusuyla ilgilidir, insanda bir doyum, bir honutluk, bir
yeterlilik salama eilim ve drtsnn domasna yol aar.
Toplumsallk Duygusu
nsan soyunun varln srdrmesini salam olan eitim, batl inan, totem ve tabu, yasa ve kural gibi nesneler her eyden nce toplum yaamnn
gereklerine yant verecek bir nitelik tar. Dinsel kurumlarda grdk byle
olduunu; beri yandan, ruhsal organn en nemli ilevleri de toplumsal zorunluluklara yant verecek ekilde dzenlenmitir; ayrca, gerek bireysel, gerek
toplumsal yaamdan kaynaklanan zorunluluklarda da yine ayn durumu
saptarz. Adalet dediimiz, insan karakterinin aydnlk yan diye grdmz
ey, anahatlar bakmndan toplu yaamann zorunluluklarna uyulmasdr
yalnzca. Ruhsal organ da yaratan sz konusu zorunluluklardr. Ayrca,
gvenilirlik, sadakat, ak yreklilik, gerek sevgisi vb. zellikler de, aslnda
genel geerli toplumsallk ilkesinin yaratt ve ayakta tuttuu deerlerdir.
Hangi karakter iin iyi, hangisi iin kt diyeceimizi de, yine salt toplum
asndan belirleyebiliriz. Bilimsel, politik ya da sanatsal her baar gibi karakteri de byk ve deerli klan, ancak toplum iin bir nem tamasdr. Tek
kiiyi deerlendirirken lt olarak bavurduumuz ideal de, yine bireyin
toplum iin tayaca deeri, topluma yarar gz nnde tutularak saptanr.
46/268
Bireyi deerlendirirken, toplum iinde yaayan insann idealinden yola koyuluruz; yle bir insan ki, devlerini genel geerli bir biimde yapp karr;
kendi iinde toplumsallk duygusunu gelitirmi, Furtmllerin deyimiyle insan toplumunun kurallarna uyacak aamaya gelmitir. lerideki incelemelerimizin ortaya koyaca gibi, akl banda hi kimse toplumsallk duygusuna
srt evirerek, onun yeterince etkinliinden uzak kalarak byyp geliemez.
3. OCUK ve TOPLUM
48/268
St ocuunun Durumu
49/268
50/268
Glklerin Etkisi
51/268
52/268
uyandrlmas gibi sakncal bir durumla karlalr. Bylelerini ileride herhangi bir ak eylemini gerekletirecek gibi eitmek gtr. Ak duygularndan ve ilikilerinden kamak, sz konusu insanlarn varlklarnn temel
elerinden biri durumuna girer. Anne ve babann, eiticilerin ya da evrenin
bavurduu eitsel nlemler sonucu, iinde uyanacak ak duygularn ocuun
yersiz ve gln hissetmesi durumunda da yine ayn sonula karlalr.
Seyrek olmayarak sevecenlie gln bir gzle bakmaya itilir ocuklar. zellikle alay konusu yaplan ocuklarda byle bir duruma sk sk rastlarz. Sz konusu ocuklar duygularn aa vurmaktan ekinir, bu ekingenlik nedeniyle de sonradan bir bakasna duyacaklar sevecenlik ve sevgiyi gln bulur,
erkeklikle badamaz grr, kendilerini bakalarna baml klacak ve
bakalarnn gznde tadklar deeri azaltacak bir duygu sayarlar. Daha
ocukluklarnda gelecekteki tm ak ilikilerinin nne bir duvar ektikleri
grlr. Genellikle btn ak duygularnn zerinden atlayp geen sert bir
eitim, ocuu sevecenlikten uzak davranlara, kendi iine kapanmaya, ok
gemeden ksp ierleyerek, kzp darlarak evresinden kendisini soyutlamaya zorlar; oysa sz konusu evreye sahip karak ruhsal yaamnn
kapsam ierisine almas, ocuun geliimi asndan byk nem tar.
Kendini evreden soyutlayan ocuk, evrede iliki kurabilecei bir kii bulduu zaman, kurulacak iliki alabildiine gl bir nitelik tayabilir. rnein
birok kimse vardr ki, toplumsal ilikileri tek kiiyle snrl kalm,
bakalaryla bir trl iliki kuramamlardr. Annesinin sevecenliinin kk
kardeine yneldiini grerek bundan alnp ksen, bundan byle eksikliini
duyduu scaklk ve yaknl srekli arayp duran olan bunun iin bir rnektir, sz konusu kiilerin hayatta ne gibi glklerle karlaacan ortaya
koyar.
Bask altnda eitilmi insanlarn oluturduu bir gruptur bu. Buna kart
dorultuda da birtakm olumsuz durumlarla karlalr. Eitimleri srasnda
ar sevecenlik ve martlmaya konu yaplmalar, ocuklarda snrsz bir
sevecenlik igdsnn olumasna yol aar; dolaysyla, sz konusu ocuklar
bir ya da birden ok kiiye balanarak bir daha onlardan ayrlmak istemezler.
martlma ii eitli hatal davranlarla yle bir dzeye varabilir ki, ocuk
kendi gsterecei sevginin, bykleri kimi ykmllklerle kar karya
brakacan gnn birinde sezer. rnein byklerin ocua, Seni sevdiim
53/268
iin, falan ya da filan eyi yapmalsn gibi szler sylemesi, ocuun byle bir
eyi kolaycack kefetmesini salar. Bir aile iinde byle bir ban bann
oluumu, sk rastlanan bir durumdur. lgili ocuklar, byklerin kendilerine
gsterecei yaknl frsat bilip bundan hemen yararlanmaya bakar,
bakalarnn kendisine balln bykler gibi ayn areye bavurarak
pekitirip glendirmek isterler. ocuun aile evresindeki bir kiiye gsterecei ar sevginin hibir zaman gzden karlmamas gerekir. Bir insann
yazgsnn tek yanl byle bir eitimle olumsuz ynde etkilenecei kukusuzdur. Sz konusu durum, ocukta eitli belirtilerin ortaya kmasna yol aar.
rnein, bir byn sevgisini yitirmek istemeyen ocuk, akla gelmedik
arelere bavurur, kendisine rakip bildii kimseyi, ounlukla erkek ya da kz
kardeini bir sularn bulup aa vurarak ya da onlar byle bir su ilemeye
kkrtarak ya da daha baka bir yol izleyerek byklerin gznden drmeye
alr. Olmad, hi deilse anne ve babasnn dikkatini zerine ekmek iin
bask yapar, n plana kmak, bakalarndan daha ok nem kazanmak iin
denemedii yol brakmaz. Bakalarnn daha ok kendisiyle ilgilenmesini
salamak amacyla ya ii tembellik ve yaramazla vurur ya da davranna bir
dl olarak bakalarn kendisiyle ilgilenmeye zorlamak iin uslulukta karar
klar. Ksaca ruhunda izlenecek dorultu bir kez saptanmaya grsn, ocukta
yle bir geliim sreci balar ki, amaca varmak iin her ey bir ara durumuna
indirgenebilir. Amacna ulamak iin kt bir yolda geliebilir ocuk ve yine
ayn amaca ulamak iin gayet uslu biri olabilir. Baz ocuklar ar derecede
huysuzlua kaarak dikkati zerlerine ekmek isterken, daha ok ya da daha
az kurnaz kimileri ar derecede uslu davranarak ayn amaca varmaya alr.
Hibir glkle kar karya braklmayan, tuhaf huylarna glmsenip
geilen, sz edilmeye deer bir engele arpmakszn, canlar istedii gibi davranabilen ocuklar, martlm ocuklar arasnda yer alr. Byleleri, ileride
bakalaryla doru drst iliki kuracak gibi hazrlanma frsatn bir trl ele
geiremez; hele iliki kuracaklar kiiler, kendi ocukluklarndan kaynaklanan
glkler nedeniyle byle bir ilikinin kurulmasna yanamadlar m, ocuun
bu amaca ynelik giriimleri tmyle baarsz kalr. Glkleri yenmeye
alma frsat kendilerine verilmediinden, gelecekteki yaama yeterince
hazrlanamazlar. Yaadklar bunaltc ortamdan dar kp kendilerini
yaam karsnda bulur bulmaz, hemen her zaman baarszlkla yz yze
54/268
55/268
Bir bireyin kiilii zerinde bilgi edinmek istiyorsak, onu kendi konumu
iinde deerlendirmek ve anlamak gerektiine dikkati ekmeye altk.
Konumla da sylemek istediimiz ey, insann evren ve yakn evresi
karsndaki tutumu, etkinlikte bulunma, insan soydalaryla temas ve iliki
kurma gibi srekli karsna kan sorunlarla ilgili olarak taknd tavrdr. Bu
noktadan yola koyularak, gerek st ocuunun, gerek daha sonra ocuun ve
erikin insann yaam karsndaki tutumunu alabildiine derin ve kalc
biimde etkileyen faktrn evreden edinilen izlenimler olduunu saptam
bulunuyoruz. Daha st ocukluunun ilk birka ayndan sonra bir ocuun
yaam karsndaki tavrn gzlemleyebilmekteyiz. Byle bir tavr bakmndan
ilk birka aydan sonra iki st ocuunu birbirine kartrmak olana yoktur,
nk her biri belirgin bir tipi canlandrr ve bu tip giderek daha bir ak
seiklik kazanr, bir kez izlenmeye balanan dorultu bundan byle elden
karlmaz. ocuun ruhsal geliimi, gnden gne daha ok, toplumun ocua
kar davranlarnn damgasn tar, ocukta doutan var olan toplumsallk
duygusunun ilk belirtileri kendini aa vurur, organik kkenli sevgi duygular
filizlenip yeerir ruhunda ve zamanla ylesine ileri bir dzeye ular ki, artk
byklerin hep yaknnda olmay ister. ocuun sevgi duygularna Freudun
dedii gibi kendisini deil, bakalarn konu aldn sk sk gzlemleyebiliriz.
Sz konusu duygular deiik nanslar gsterir ve kiiler deitike deiir
nitelii. ki yan akn ocuklarda bu deiiklii dille ilgili davurumlarda da
saptayabiliriz. Dayanma ve toplumsallk duygusu bir daha sklp atlmayacak gibi ocuun ruhsal toprana kk salar ve insan ancak hastalk sonucu
ruhsal yaamn alabildiine tehlikeli yozlama durumlarnda terk eder.
Normalde mr boyu ayrlmaz insandan, eitli nanslar gsterir, kimi snrl
bir karakter tar, kimi olumlu koullarda byyp serpilir, salt aile bireylerine ynelik durumundan syrlarak, bir kavimi, bir ulusu iine alr, tm insanla kucak aar. Bazen bu snr da ap, hayvanlara, bitkilere ve br cansz
nesnelere uzanr, hatta ksaca tm evreni kapsad grlr.
56/268
58/268
59/268
60/268
61/268
alan ruh, bireyin gvenlii asndan gereken ve onun varln srdrmesini salayan tm yetenekleri gelitirmek zorundadr.
Bu durumda, yaam sorunlarna ruhsal organn verecei bireysel yantlarn kiinin ruhsal geliiminde kimi izler brakaca, dolaysyla bellek ve yarglama gibi glerin, uyum eiliminin gsterdii dorultuda alaca aktr.
Ancak bellekte birtakm anlarn varldr ki, insann gelecek iin nlemler
alabilmesini salar. Buradan, tm anlarn (bilinsiz) bir son amac ierdii,
yle sus pus bizde yaamayarak, uyar ya da tevik grd sonucunu karabiliriz. Kendi halinde anlar diye bir ey yoktur. Bir annn nemi konusunda
yargya varabilmek iin, o annn temelinde yatan son amac bilmemiz gerekir.
Niin kimi nesneleri anmsadmz, kimilerini anmsayamadmz nemli bir
noktadr. Anmsadmz olaylar, anmsanmalar belirli bir ruhsal dorultunun varln srdrebilmesi asndan nemli olup, buna elverili nitelik
tayanlardr; unuttuklarmz da yine unutulmalar ayn amaca hizmet eden
olaylardr. Ksaca, bellek de bireyin belirli bir amaca, gerei gibi uyum gstermesine dpedz katkda bulunur. Kalc bir an, isterse bir yanlgdan
kaynaklansn ve ocuklukta sk sk grld gibi tek yanl bir yargy iersin,
varlmas dnlen son, amaca yararl nitelik tayorsa, bilin alanndan kaybolup, insann davran, duyu ve gr biimine dnebilir.
c) Dnce ve Tasarmlar: nsann kendine zgl, dnce ve tasarmlarnda daha ak seik dile gelir. Tasarmdan anladmz ey, bir algnn
kendisine kaynaklk eden nesneden bamsz olarak zihinde yeniden diriltilmesidir. Byle bir durumda sz konusu alg, salt dncede domas
salanm bir reprodksiyon nitelii kazanmakta, bu da yine ruhsal organn
bir yaratclk yeteneiyle donatldn gstermektedir. Bir kez gereklemi
olan ve ruhun yaratc gcnn damgasn tayan bir algnn yinelenmesi gibi
bir olay sz konusu deildir; insann tasarlad bir alg yine onun kendine
zglnden kaynaklanan bir biimi ierir, ona zg bir sanat eseri niteliini
tar.
yle tasarmlar vardr ki, normal younluk derecesini hayli aar, tasarm
nitelii tamyormu, tasarma kaynaklk eden uyarc nesne de gerekten
62/268
ortada bulunuyormu gibi bir gc ierir. Sanr (halsinasyon) adn verdiimiz sz konusu tasarmlar, sanki dorudan doruya gerek bir nesneden
kaynaklanr gibidir. Sanrlarn doabilmesini salayan koullar da, yukarda
anlatlanlarn aynsdr. Sanrlar da ruhsal organdaki yaratcln rnleridir;
insann hedef ve amalarna gre belirli bir biimde kendilerini aa vururlar.
Bir rnekle bunu daha iyi aydnlatmaya alalm:
Gen ve zeki bir kadn, anne ve babasnn muhalefetine bakmayarak
evlenir. Anne ve babann bu evlilikten duyduu honutsuzluk ylesine byktr ki, kzla ailesi arasndaki tm balar kopar. Zamanla kz, anne ve babasnn kendisine doru davranmad kansna varr. Gelgelelim, birok kez
yinelenen uzlama giriimleri iki tarafn gurur ve inadndan tr sonu vermez. Yapt evlilik, ok saygn bir aileden gelen kadn tam bir yoksulluun
iine srkler. Ne var ki, dikkatle baklmad m, mutsuz bir evliliin hibir izine rastlanmaz ortada, kadnn akbetinden endie edilmesini gerektirecek bir
durum yoktur; ancak, kadnda bir sredir pek tuhaf kimi belirtiler grlmeye
balanmtr.
Evlilie kadar babasnn gzbebeidir kz. Babasyla arasndaki iliki ylesine candan bir nitelik tamtr ki, sonradan arada bir anlamazln patlak
vermesi dikkati ekmeyecek gibi deildir. Evlenme konusunda baba, kza kar
alabildiine kt davranm, babayla kzn aras iyice almtr. Hatta bir
torunlar dnyaya geldiinde bile, anne ve baba yavruyu grmek istememi ve
kzlaryla barmaya bir trl raz edilememitir. Ruhunu byk bir hrs
bryen hastamz, anne ve babasnn davrann bir trl hazmedememi,
anlalan hakl olduu bir davada haksz duruma dmek kendisini fena halde
zmtr.
Ruh durumunun, tamamen iindeki hrsn egemenlii altnda bulunduunu gz nnde tutmadan hastamzn davrann anlamamz olanakszdr. Ancak ilgili karakter zelliidir ki, anne ve babasyla bozumay neden
pek hazmedemediini bize aklamaktadr. Hastamzn annesi sert ve drst
bir kadnd, kukusuz deerli zelliklere sahipti, ama kzna kar hogrsz
davranmt hep. Beri yandan, hi deilse dar- dan bakldnda, kendi
payesinden bir ey yitirmeksizin kocasnn egemenlii altnda yaamasn becerebilen biriydi. Hatta sz konusu baarsn belirli bir gururla ikide bir vurguluyor, bununla vnyordu. Derken ailede, ailenin saygn adnn ileride
63/268
64/268
65/268
66/268
67/268
Hayal Gc
Ruhsal organn bir baka artistik ilevi de hayal gcyd. Bunun izlerini
imdiye kadar ele aldmz btn olaylarda saptayabiliriz. Sz konusu ilev,
ruhun teki ilevlerinden farkl deildir, belirli anlarn n plana karlmasna, belirli tasarmlarn kurulup atlmasna benzer bir nitelik gsterir.
Hayal gcn oluturan paralardan nemli biri, devinim durumundaki bir
organizmann doal bir zorunlulukla kendisinde bulundurmas gereken
ngrdr. Hayal gc de organizmann devingenliine baldr ve bizzat sz
konusu ngrnn belirli bir eklinden baka bir ey deildir. ocuklar ve
erikinlerdeki gndz dleri diye de nitelenen dlemlerin [fantezilerin]
tm insann kendine zg bir ngryle kurmaya alt ve ulamak iin
aba harcad gelecee ilikin tasarmlardr.
ocuklarn kurduu dlemleri incelediimiz zaman, bunlarda glln
nemli bir e olarak geni bir yer tuttuunu grrz. Dlemlerin ou, Bir
gn byynce gibi szlerle balar. Beri yandan, hl ileride
68/268
69/268
aamasna ycelmiler gibi bir poz taknrlar. Beri yandan, ocuklarda adeta
sayrsal [marazi] nitelikte dlemlerle de karlaabiliriz; rnein bir ocuun
sert kasketlerden ya da sigara ularndan ok holanmas ya da kzlarn bir
erkek olmay hayal etmesi bu gibi dlemler arasndadr. Olan ocuklarna
yakacak davranlarda bulunan ya da giysiler giyen kz ocuklar vardr.
Baz ocuklar da vardr, yeteri kadar bir hayal gcyle donatlmadklarndan yaknlr hep. Bu, doru deildir. Byleleri ya dlemlerini da
vurmamakta ya da sz konusu izlenimi uyandrmalarna yol aacak daha
baka nedenler bulunmaktadr; hatta ilgili nedenler kendilerini yle bir davrana zorlayabilir ki, kafalarnda doabilecek her trl dleme kar cephe
alrlar. Bazen byle bir davran ocua gllk duygusu salayabilir. Geree uyum salamak iin harcanacak youn aba karsnda kimi ocuklar
dleme, erkeklikle badamaz ya da ocuksu bir ey gzyle bakar, onlar
yanlarna yaklatrmak istemezler. Dlemlere srt evirme konusunda o
kadar ileri giderler ki, sanki hayal gc denen eyden hi nasiplerini
almamlardr.
70/268
zdeleme
Hep gelecein sorunlaryla yz yze gelmelerinden tr devingen organizmalar iin kanlmaz bir zorunluluk olan ileriyi grme ilevini yerine getirirken, ruhsal organ, yalnzca gerekteki deil, gelecekte ba gsterecek bir eyi
de hissetme ve sezme gibi bir yetenekten yararlanr. Bunu zdeleme diye
nitelemekteyiz. Sz konusu yetenek, insanlarda alabildiine gelimi durumdadr. Beri yandan ylesine geni kapsaml bir olaydr ki, ruhsal yaamn her
ke bucanda karmza kar. Bu yetenein oluumunun da koulu, yine
ileriyi grme zorunluluudur; nk ileride ba gsterecek bir sorun
karsnda nasl davranacam tasarlamam gerekiyorsa, henz yeterli olgunlua erimemi bir durumdan doabilecek duygular konusunda da salam bir
yargya varma zorunluluu karsnda bulunuyorum demektir. Ancak dnme, duyulama ve hissetmenin bir araya gelmesiyledir ki, belirli bir davran
biimi geliip kar ortaya; rnein belirli bir nokta vardr ve btn gle bu
noktaya varlmaya allacak ya da byk bir dikkatle ondan kanlacaktr.
Bir kimseyle konutuumuz zaman bile bir zdeleme sz konusudur. Kendimizi konutuumuz kimsenin yerine koyamyorsak, bakalaryla iliki
71/268
72/268
73/268
74/268
iin harcayaca abayla ters orantldr. Durum byleyken, bizim aile evresinde ocuklar zerinde uyguladmz eitim, ocuktaki hrs duygusunu zellikle kamlamaya ve kafasnda byklk dnceleri uyandrmaya ynelik bir
nitelik tar. Bu durum, bir dncesizliin eseri deildir; byklk eilimini
iinde barndran uygarlmz, aileleri sz konusu davrana iter; dolaysyla
uygarlmz gibi aile iin de nemli olan, bireyin son derece byk bir grkem
iinde hayatta yerini almas ve elden geldii kadar bakalarnn nne
gemesidir. Hrs ve agzllk duygusunu ocua alamay amalayan byle
bir eitimin ne denli elverisiz nitelik tayacan, byle bir yntemin uygulanmas durumunda ruhsal geliimin ne gibi glklere arparak amacna
ulamadan kalacan, kibir ve byklenme blmnde yine ele alacaz.
lerindeki mutlak itaat eilimine uyarak, evresinden kendilerine yneltilen istekleri geni lde karlayan kimseler ne durumda bulunuyorsa,
hiptonize edilen denein de durumu ondan farkszdr. Belirli bir sre bir
bakasnn istedii her eyi yapmak gibi bir davran sergilemek, hipnotize
edilen denein durumunu anlamak iin yeterlidir. Hipnotizmann temelinde
de ite byle bir olay sakl yatar. Bir kimse hipnotize edilmeye kar bir eilim
tadn syleyebilir ya da buna inanabilir, ama o ruhsal itaat eilimi yine de
bulunmayabilir kendisinde. Beri yandan, yleleri vardr ki, hipnotize olmamak iin direnir, gelgelelim ruhunda gizliden gizliye bir itaat eilimi yaar.
Yani hipnotizmada btn i yalnzca denein ruhsal tutumuna baldr.
Hipnotizmaya inanp inanmamasyla ilgili szleri hibir nem tamaz. Bu
gerein gz nnde tutulmay byk karklklara yol amtr; nk
grnrde, hipnotizmada okluk hipnotize olmaya direnir ama sonunda
hipnotizrn isteklerini yapmaya eilimli insanlar buluruz karmzda. Sz
konusu eilimin snrlar insandan insana deiir, dolaysyla hipnotizmadan
elde edilecek sonular da her insanda deiik olacaktr. Ama bir kiinin
hipnotize edilebilirlik snr hibir zaman hipnotizrn iradesine bal
deildir, sz konusu snr sadece ve sadece denein ruhsal tutumu belirler.
Hipnotizmann kendisine gelince, bunu bir uyku durumu olarak gsterebiliriz. Hipnotizmann bilmecemsi bir yan varsa, sz konusu uykunun
kendiliinden ortaya kmayp bir bakas tarafndan oluturulmas, bir
bakasnn istei uyarnca denekte kendini aa vurmasdr. Byle bir istein
etkisini gsterebilmesi iin, onu benimsemeye hazr bir kimseye yneltilmesi
75/268
76/268
77/268
Bugn artk, doadan vey evlat davran grm ocuklarn yaam ve insanlar karsnda, hayatn haz ve kvanlarn erken yata tatmaya balam
ocuklardan ayr bir tutum takndn biliyoruz. unu bir temel ilke olarak
ne srebiliriz ki, yetersiz organlara sahip ocuklar yaamla kolaycack bir
savaa tutulmakta, bu da onlar toplumsallk duygularn snrlandrmak gibi
79/268
80/268
haksz inanrlar. Btn bunlar daha bir dikkatle incelediimizde, bazen her
trl yanll ieren arpk bir ruhsal geliimle karlaabileceimizi
anlayabiliriz.
Aslnda her ocuk byle bir tehlikenin kucana yuvarlanabilir, nk benzeri bir durumu yaamayan ocuk yoktur. Erikinlerin oluturduu bir evre
iinde dnyaya gzlerini amas, her ocuu kendisini kk, gsz, eksikliklerle dolu ve yetersiz grmeye iter. Byle bir ruh durumunda da nne
karlacak devleri kendisinden beklendii gibi kolay ve hatasz yapp karabileceine gvenemez. Bir kez, bu noktada eitimcilerin oklukla yanl davrand grlr. ocuktan gereinden fazla ey istemek, onu zaten iinde
yaayan hilik duygusuyla daha bir yakndan yz yze getirir. Hatta baz
ocuklarn pek bir nem tamadklar ve kklkleri zerine srekli
dikkatleri ekilir. Kimi ocuklardan da oyun toplar gibi yararlanlr, bu ocuklar bir elence arac gibi grlr, byk bir titizlikle kollanp gzetilmesi
gereken bir mlk saylr ya da bkknlk verici bir yk bilinirler. Bazen de
btn bu deiik davranlara toplu olarak rastlanr; byklerin bir elencesi
ya da onlarn bir ba belas olduuna ocuun dikkati ekilir. Bu ekilde
ocuklarn iinde uyanacak aalk duygusuna yaammzn baz zellikleri
daha bir gllk kazandrr. lgili zelliklerden biri, ocuklar adam yerine
koymamamz, aslnda bir hi saylacaklarn, bir hak ve hukuka sahip olmadklarn, byklerle hibir zaman yaramayacaklarn kendilerine tekrarlayp durmamzdr. Bunlar arasnda doru saylacak kimi eyler ylesine tatsz
bir biimde ocuklarn karsna karlr ki, bunlar iiten ocuklarn telaa
kaplmalarnda anlalmayacak bir yan yoktur. Ayrca, bir hayli ocuk vardr
ki, ne yapsalar alay konusu edilecekleri korkusunu srekli ilerinde tarlar.
ocuklar alaya almak gibi yakksz bir davran, onlarn geliimi iin son
derece sakncaldr. Alay edilme korkusunun bazen bu ocuklarn yaamlarnn ok ileri bir dnemine kadar kaybolmayarak srp gittiini grebiliriz.
Bu ocuklar byr, erikin insanlar olur, yine de bu korkuyu zerlerinden
syrp atamazlar. Kendilerine doruyu sylemeyerek onlar insan yerine
koymamak da, ocuklar iin ok zararl sonular dourabilir; bylesi bir davran, evrelerinin ve yaamn ciddiliinden kolaycack kuku duymaya iter
onlar. yle durumlarla karlalmtr ki, okula baladklar ilk gnlerde kimi
81/268
Aalk, gvensizlik ve yetersizlik duygular yaamda bir amacn saptanmasn ve biimlendirilmesini salar. Daha yaamnn ilk gnlerinde n plana
kmak, anne ve babasnn dikkatini zerine ekmek, onlar buna zorlamak
zellii kendini aa vurur ocukta. Bu tr davranlar insandaki saygnla
kavuma eiliminin ilk belirtileridir, aalk duygusunun etkisiyle oluur ve
ocuu evresine kar bir stnlk duygusuyla donatacak bir ama
saptamaya iter.
stnlk amacnn belirlenmesinde rol oynayan etkenlerden biri de,
toplumsallk duygusunun boyutlardr. lerindeki toplumsallk duygusunun
byklyle stnlk ve gllk eiliminin bykln birbiriyle
karlatrmadka, ne bir ocuk, ne bir erikin konusunda bir yargya varabiliriz. Ama, normalde o ekilde belirlenir ki, kendisine ulalmas durumunda
insana bakalar karsnda bir stnlk duygusu salayabilsin ya da insann
kiilii o denli yce bir aamaya karlabilsin ki, hayat yaanmaya deer
grlsn. Yine ayn ama, duygular tadklar deerlerle donatr, alglar
ynetip etkiler, tasarmlara bir biim verir, tasarmlar oluturan yaratc gce
yol gsterir, anlar kotarr, ya da bir kenara itip uzaklatrr onlar. Duygularn bile mutlak byklkler saylamayacan, tersine onlarn da ruhsal
yaam dolduran amacn etkisi altnda bulunduunu dnr ve ayrca alglarmzn her zaman bir seilmilik zellii tadn, belirli bir gizli niyete
uyarak ortaya ktn, tasarmlarn da mutlak deerleri iermeyip, sz konusu ama tarafndan etki altnda tutulduunu, te yandan her yaantnn
82/268
amacmz gzden yitirmememiz, elverili yann alp dier yanlarn braktmz dikkate alrsak, bu noktada da her eyin greceli olduu, deimeyen
ve salam deerlerin ancak grnrde var olduu anlalacaktr. Bir kurgu
gibi, gerekten yaratc bir gle aslnda var olmayan deimez bir noktaya
sarlr, bu noktay elden brakmayz. Gerekte insann ruhsal yaamnn
yetersizliinden kaynaklanan bu varsaym, bilime ve yaamdaki bir sr
deneyime benzer. rnein yerkreyi meridyenlere bleriz; oysa meridyen
dediimiz eyler bir gereklii iermez, ama varsaym olarak byk bir deer
tarlar. Ruhsal kkenli btn kurgularda yaplan ey, duraan bir noktay
varsaymaktr; oysa daha yakndan baktmzda byle bir noktann gerekte
bulunmadndan emin olabiliriz. Ne var ki, yaam karmaasnda kendimize
bir yn belirleyebilmek, bir hesap ilemine bavurabilmek iin yaparz bunu.
Duygulardan balayarak her eyi hesap kitaba gelebilen bir alan iine
tktrrz; iinde rahatlkla devinebileceimiz bir alandr bu. nsan ruhunu
incelerken duraan bir amacn varsaym, bize ite byle bir yarar salar.
Bylece bireysel psikolojinin tasarmlarndan belirli bir yntemin gelitii
grlr: nsan ruhunu, insanda doutan var olan glerden doup, bireyin
belirledii amacn etkisi altnda bir geliim srecinden geerek o anki
niteliini kazanm bir nesne gibi grp anlamak. Ne var ki, edindiimiz
deneyim ve izlenimler bu yntemin bilimin yardmc bir aracn oluturmakla
kalmayp temelleri bakmndan, ruhsal geliimin ksmen bilinli yaanp, ksmen bilinaltnda kalan gerek olaylarla alabildiine geni lde akt inancmz pekitirmektedir. Dolaysyla, ruhun amaca yneliklii, salt bizim
grmz saylmayp temel bir gerei yanstr.
Gllk eilimine, uygarlmzn bu en gze arpan sakncalarndan
birine kar kp bunu nlemede arptmz bir engel var ki, o da sz konusu
eilimin doduu dnemde ocukla anlaabilmenin zorluudur. Durumu ak
seik grebilmemiz ve geliim hatalarn dzeltme amacyla ie el atabilmemiz
ancak ok sonralar mmkn olabilmektedir. Ne var ki, ilgili dnemde ocukla
bir arada yaamamz, ocukta zaten var olan toplumsallk duygusunu doru
drst gelitirerek, gllk eiliminin ar g kazanmasn nlememizi
salar. Gllk eilimini nleme konusunda karlalan bir baka zorluk da
ocuklarn kendilerinde yaayan byle bir eilimden aka sz etmemeleri,
bunu saklamalar, yaknlk ve sevgi duygularnn arkasna snarak sz
83/268
84/268
yetersizlik durumunda, yaamsal nem tayan organlarn almalarn alabildiine arttrarak durumu dengelemeye alt kantlanmtr. rnein bir
dolam glnn ba gstermesi durumunda kalp, artan bir gle
almaya koyularak, gereken gc organizmann btnnden ekip almakta,
bymekte ve sonunda normal bir kalpten daha geni boyutlara ulamaktadr.
Bunun gibi ruhsal organ da kkln, gszln, aalk duygusunun
basks altnda sz konusu duyguyu denetim altna almak ve ortadan kaldrmak iin alabildiine youn bir aba harcamaktadr.
Ne var ki, aalk duygusu ok glyse, ocuun ileride pek istedii gibi
yaayamayacandan korkarak normal bir dengelemeyle [kompensasyon] yetinmeyip, ii daha ileriye gtrme ve ar lde bir dengelemeye bavurma
tehlikesi ortaya kabilir. Gllk ve stnlk eilimi olduka arla
vardrlarak hastalk derecesinde bir dzeye karlr. Bu gibi ocuklar, yaamlarndaki normal ilikilerle yetinmez, ok yksekte saptadklar amalara uygun olarak dikkati eken byk eylemlere giriir. Acele ve tela iindedirler
hep; normal lnn olduka dna taan gl itepilerle, evrelerini
umursamakszn, kendi konumlarn salama almaya bakarlar. Byle davranarak herkesin dikkatini eker, yaamlarna burunlarn sokup bakalarn
tedirgin ederek onlar, kendilerini savunmak zorunda brakrlar. Onlar
herkese kar, herkes de onlara kardr. Ancak, sz konusu davrann tm
kt sonular hemen kendini aa vuracak diye de bir ey sylenemez. Byle
bir ocuk dtan normal grnen bir yolu uzun sre izleyebilir, bu yolda ilk edinecei karakter zellii olan agzll, henz bakalaryla belirgin bir
atma durumuna girmeden uzun sre kendisinde besleyip barndrabilir. Ne
var ki, sz konusu yolda att admlarn hi kimseyi memnun brakmadn
her zaman gzlemlemek mmkndr; kald ki, sahibine gerekten yararl
saylabilecek bir sonu salamayan bu admlar, uygarlmzda pek beenilecek gibi deildir. Byleleleri, ocukluklarnda asla verimli olacak gibi altrlmayp srekli arla vardrlan agzllkleriyle hep bakalarnn
karlarna dikilerek onlarn rahatn karrlar. Sonradan agzlle baka
zellikler de gelip katlr. nsan toplumunun oluturduu sosyal organizma
asndan dmanlk gibi grlecek zelliklerdir bunlar. En bata kendini
beenmilik, byklenme, her ne pahasna olursa olsun bakalarn egemenlik
altna alma, ilgili zellikler arasnda yer alr. Ad geen zelliklerden
85/268
sonuncusu yle bir ss altnda kendini aa vurabilir ki, sanki onu tayanlar
bakalarndan stn bir dzeye kmak iin kendileri asla bir aba harcamaz,
bakalarnn, bulunduklar dzeyden aa dmeleriyle yetinirler. Bundan
byle kendileriyle bakalar arasna bir uzaklk koyar, bu uzakl korumaya
hepsinden ok nem verirler. Ne var ki, yaam karsnda taknlan byle bir
tutum yalnzca evreyi rahatsz etmekle kalmaz, ilgili tutumun sahipleri iin
de birtakm tatsz sonular dourur. Onlar hayatn glge taraflaryla ylesine
donatr ki, bu kiiler yaamn doru drst tadna varamazlar.
evrelerini amak amacyla harcayacaklar byk aba, ocuklar, toplumda yaplmas gereken ortak devlerle eliki iine srkler. Gllk isteiyle
yanp tutuan bylesi ocuklarn ideal bir toplumsal insanla karlatrlmas,
onlarn toplumsallk duygusundan ne denli uzaklatklarn biraz deneyimli
kimselerin az buuk belirlemesini salar.
Bu durumda insan tanyan birinin dikkati, byk bir ihtiyatla da olsa sz
konusu kiilerdeki bedensel ve ruhsal yetersizliklere ynelecek, sz konusu
yetersizlikler ruhsal geliimde etin bir srecin geride brakldn ortaya koyacaktr. Bunu gz nnde tuttuk mu, toplumsallk duygumuzu yeterince
gelitirmisek, karmzdakine hi zarar vermememiz, tersine ona yardm eli
uzatmamz gerektiini hibir zaman aklmzdan karmayz. Diyelim ki
karmzdaki kiide bedensel bir kusur saptadk ya da ho olmayan bir karakter zelliine rastladk, bu sevilmeyen zelliini en son snra dek kendisinde
alkoyma hakkn ona tanr, ilgili konuda hepimizin sulu saylacamz,
nk gerekli nlemleri zamannda almayp, gerekli zen ve dikkati gstermediimizi, dolaysyla toplumsal sefaletin ortaya kna bizim de katkda
bulunduumuzu biliriz. Duruma byle bir adan baktk m, karmzdaki kii
iin baz kolaylklar salayabiliriz. rnein bu tr kimseleri bir sprnt saymaz, insanln soysuzlamasnn bir rn olarak grmeyiz. Karmzdakini
daha zgr bir geliim olanana kavuturacak ve evreyle ilikisinde kendisine bakalaryla edeer gzyle bakmasn salayacak bir ortam yaratmaya
bakarz. Doutan yetersizlii daha dtan bakldnda kendini aa vuran
bir insanla karlamann ounlukla bizi ne denli duygulandrdn
dndk m, toplumsallk duygusunun mutlak gereiyle uyum iinde yaamak istiyorsak, kendimizi ne denli eitmemiz gerektiini, beri yandan uygarln sz geen kimselere neler borlu olduunu kestirebiliriz. Yetersiz
86/268
87/268
88/268
89/268
nsan ruhunun amaca ynelik oluu konusunda imdiye kadar sylediklerimizi bir kez daha dnrsek, sz konusu devinim izgisinin ayrc bir zellik olarak yok edilmez bir tutarll ierecei kendiliinden anlalacaktr. Beri
yandan, byle bir tutarl izgi, bizim bir insana tutarl bir gzle bakabilmemizi
salar. Bu da, bir insann birbiriyle eliir grnen davranlarda bulunmas
durumunda zellikle nem tar. yle ocuklar vardr ki, okulda aile evrelerindekine dpedz kart bir davran sergiler. Yine yle insanlara rastlarz ki,
karakter zellikleri grnrde alabildiine eliik biimde kendilerini aa
vurur, dolaysyla sz konusu insanlarn gerek karakterleri konusunda bizi
yanlgya srklerler. Ayrca, iki insann davranlar birbirine tam bir benzerlik gsterebilir; ama yine de, biraz alc gzyle bakld m, ilgili davranlarn
temelindeki devinim izgileri birbirine dpedz kart nitelik tayabilir. ki
kiinin ayn eyi yapmas, ayn ey deildir; ama ayn eyi yapmasalar da,
yaptklar ayn ey olabilir.
Yani nemli olan, ruhsal olaylar ok anlamllklar dolaysyla tek tek,
yani birbirinden soyutlayarak deil, bunun tam kart bir yol izleyerek
birbirleriyle ilikili durumda, tmn ortak bir amaca ynelik olarak ele alp
incelemektir. Bir olay yaamn tm ilikiler rgs iinde insan asndan
nasl bir anlam tayor, btn i bunu saptamadadr. Bir insanda kendini
aa vuran her eyin tutarl bir dorultu dna kamayaca dncesidir ki,
onun ruhsal yaamn anlamamz salayacak kaplar bize aralar.
Bir insann dnce ve davranlarnn belirli bir amaca ynelik olduunu,
bir amatan kaynaklanp bu ama dorultusunda bir seyir izleyeceini kavradk m, insan iin en byk hata kaynann ne olduunu da anlarz; ilgili
kaynak da, insann, ele geirecei tm baar ve kazanmlarla kendine
zgl arasnda ilikiler kurmas ve bunlardan bireysel davran modelini,
davrannn bu ana dorultusunu pekitirmede yararlanmasdr. Byle bir ey
olabiliyorsa tek nedeni, bireyin tm elde ettiklerini asla snamadan
geirmeyerek bilincinin karanlnda ya da bilinaltnda sakl tutup bunlar
ynetmesidir. Ancak insan tanma sanatdr ki, bu konuya k tutarak olay
tmyle saptayp kavramamz ve nihayet onda deiikliklere gidebilmemizi
salar.
90/268
91/268
biraz daha iyi anlarz, kollanp gzetilme isteini destekleyici bir rol oynar bu
davran, yine sevecenlik gereksiniminin umursanmayaca bir dnemin kp
gelmesini nleme isteini aa vurur.
Bu bulgumuz, kadnn bir baka aklamasyla salamla kavuur. Kadn,
bir hanm arkadandan sz aar bize; arkada pek ok bakmdan kendisine
kart bir tiptir, mutsuz bir evlilik hayat srmekte ve tam o srada bu evlilik
hayatndan yakay kurtarmak istemektedir. Bir gn hastamz arkadan
elinde bir kitapla grr; kocasna, o gn le yemeini zamannda hazrlayabileceini pek sanmadn syler arkada ve bu davranyla kocasn yle
kzdrr ki, adam sert bir dille karsn eletirmeye koyulur. Bu olay konusunda
hastamz yle der: Durumu biraz dikkatle gzden geirdim mi, benim yntemimin daha iyi saylaca sonucuna varyorum. Benim, arkadam gibi
sulama ve eletirilere konu yaplmam dnlemez; nk sabahtan akama
kadar iten gz atm yok. le yemeini zamannda hazrlayamadm diye,
benim gibi btn gn koturup duran, telatan gz aamayan birine hi kimse
bir ey syleyemez. imdi bu yntemden el mi ekeceiz?
Kadnn ruhunda neler olup bittii grlmektedir! Grece masum bir
yoldan stnle kavumaya, her trl sulamaya kar kendini bak klmaya ve kendisine hep sevecenlikle davranlmasn salamaya alr
hastamz. Bunu da izledii yntemle ele geirdiine gre, ilgili yntemden el
ekmesinin istenmesine pek akl erdiremez. Ancak hastamzn davrannn
gerisinde daha baka eyler de sakldr. Nihayet ayn ekilde bakalar zerinde stnlk salamaya ynelik sevecenlik ars, kadnn kendi asndan
gerei kadar etkili ekilde yaplamamaktadr. Dolaysyla, birbirinden deiik
terslikler gelip kadn bulur. Bakarsn bir eyi kaybeder, ara ara bulamaz, bir
hay huydur srp gider evde, ilerin bir trl altndan kalkamaz, bana
arlar girer srekli, rahat bir uyku uyuyamaz, nk tasa iindedir hep,
urap didinmesine hakllk kazandrabilmek iin olaanst bir gzle bakar
bu tasaya, onu abarttka abartr. Bir yere gitmesini gerektiren bir davet bile,
etin bir i olup kar gznde; davete ancak byk hazrlklardan sonra
katlabilir. Habbeyi kubbe yapar hep. Dolaysyla, birini dolamak, bir yere
misafirlie gitmek, saatlerce, hatta gnlerce srecek bir hazrl gerektirir. Bir
davet durumunda bazen gelemeyeceini bildirir kar tarafa ya da en azndan
ge gider. Toplum yaam, byle bir kiinin yaamnda belirli snrlar amaz.
92/268
93/268
szleri syleyerek kocasnn yapaca davran ona kendisi dikte eden biri
aamasna ykselmekte, kocas ise salt toplum iindeki bir ykmll yerine getirmek iin evden ayrlp gitmesine karn, kadnn istek ve iradesine
bal bir aamaya indirgenmektedir.
indeki ar sevgi isteini, hakknda edindiimiz bu yeni bilgiyle
birletirirsek, hemen unu anlarz ki, bu kadnn tm yaam her zaman
barol oynamak, bakalarna kar hep stnl elde tutmak, hibir sitem
ve sulamayla bulunduu konumdan alaa edilmemek, evresinin hep odak
noktasnda yer almak gibi grlmedik derecede gl bir igdyle yourulmutur. Hangi durumda olursa olsun, kadnn yukarda belirtilen izgi dna
kmadn grrz. Diyelim ev ilerinde kendisine yardm eden hizmeti
iten atlp yerine bir bakas alnacaktr; son derece byk bir tedirginlie
srklenir kadn; tedirginliinin de nedeni, yeni hizmeti karsnda belki o
zamana kadar alt gibi diktatrce davranamayaca dncesidir; bu
dnce, aka tasalara srkler kadn. Diyelim sokaa kacak oldu, yine
benzeri bir durum sz konusudur. Otoritesi kaytsz artsz gvence altna
alnm bir ortamda yaamak baka, evden kp yabanc bir blgeden ieriye adm atmak, kimsenin kendi iradesine bal olmad, yoldan geen arabalarn nnden bir kenara kamas gerektii, ksaca kk bir rolle yetinmek
zorunda olduu sokaa kmak bakadr. Demek oluyor ki, ancak bu kadnn
evde ele geirmeyi arzulad olaanst otorite ve g dnld zaman,
yaad gerilimin neden ve anlam ele geirilebilecektir.
Sz konusu belirtiler ounlukla o kadar sevimli bir ema iinde kendini
aa vurur ki, ilk anda bir insann bu ekilde kendini kahredip duraca hi
akla gelmez. ekilen sknt ve kahr, baz vakalarda ok daha byk boyutlara
ulaabilir. Bizim vakadaki gibi gerilimleri daha geni apta zihinde tasarlamak, bunu anlamak iin yeterlidir. yle insanlar vardr ki, toplu ulam
aralarna binmekten rker, nk orada kendi szlerinin gemeyeceini bilirler. rkeklik ylesine ileri bir noktaya ulaabilir ki, bundan byle evden hi
ayrlmak istemezler.
Sonradan izledii geliimi dikkate alrsak, bizim vaka, ocukluk izlenimlerinin insann yaamnda hibir zaman etkisini yitirmediini gstermesi
bakmndan olduka retici bir rnektir. Bizim vakadaki kadnn kendi
asndan hakl saylaca yadsnamaz. nk bir kimse grlmedik bir
94/268
95/268
96/268
6. YAAMA HAZIRLIK
98/268
barndrd bu zlemin bir yansmas, her trl gln altedildii bir gelecek dncesine yer veren btn dinlerde karmza kar. ldkten sonra insann kavuaca mutluluk, o ezeli yinelenme, ruhun aralksz bir geliim
sreci geirecei inanc da baka trl yorumlanacak gibi deildir. Elimizdeki
btn masallar, insanlarn mutlu bir gelecee kavuma umudunu gnllerinde srekli yaattn kantlamaktadr.
Oyun
ocuklarn yaamnda bir olay vardr ki, gelecee ak seik hazrlk nitelii
tar, bu da oyundur. Kimi anne ve babalar ya da eiticiler gibi oyunlara asla
bir kapris rn gzyle bakamayz; bunlar eitimin yardmc aralar saymak, ocuun ruhunun, hayal gcnn ve becerisinin geliimine katkda bulunan uyar kaynaklar olarak grmek gerekir. Btn oyunlarda gelecek iin
hazrlk zellii aa vurur kendini. rnein ocuun oyun karsndaki tutumunda, oynayaca oyunun seiminde ve ona verdii nemde bu durumu gzlemleyebiliriz. Ayrca, oyunda bir ey daha aa vurur kendini; bu da,
ocuun evreyle ilikisinin ne durumda olduu, insan soydalar karsnda
nasl bir tutum taknd, ilgili tutumun dosta m, yoksa dmanca m nitelik
tad, tahakkm eiliminin sz konusu tutumda zellikle yer alp almaddr. Bunun dnda oyun, ocuun yaam karsndaki tavrn da ele
verir, ksaca ocuk iin alabildiine nem tar. lgili gerekleri bulup ortaya
karan bilgin, pedagoji profesr Gross olmu, ocuklarn oyunlarna gelecek
iin yaplan hazrlklar gzyle baklmas gerektiini bize reten Prof. Gross,
ayrca hayvanlarn oyunlarnn da ayn amaca ynelik olduunu kantlamtr.
Ancak oyunun ilevi konusunda syleyeceklerimiz bu kadar deildir. Her
eyden nce oyunda bir toplumsallk duygusunun da etkinliini saptarz. Bu
toplumsallk duygusu ocukta ylesine byktr ki, ne olursa olsun oyun
99/268
100/268
Dikkat ve Dalgnlk
101/268
istememelerinden, dikkatlerini yneltecekleri eyin yaam karsndaki tutumlarna, yani kendi devinim izgilerine uygun dmeyiinden kaynaklanr.
Ama devinim izgileriyle badaan bir ey karsnda dikkat hemen uyanp
almaya balar. Beri yandan, dikkat yetersizlii, kiideki muhalefet eiliminden de ileri gelebilir. ocuklar, muhalefete son derece byk bir eilim
gsterirler. Byle bir eilimi ilerinde tayan ocuklar, dardan kendilerine
yneltilecek her neriyi hayrla yantlandrr, ama, bunu yaparken muhalefet
eilimlerini dorudan sergilemeyebilirler. Muhalefete eilimli ocua retecek nesnelerle ocuun bilinsiz yaam plan ve izledii ana izgi arasnda bir
balantnn kurulmas ve ocuun sz konusu nesnelere bark bir gzle bakmasnn salanmas, retim yntemine ve eiticilerin becerisine kalm bir
itir.
yle insanlar vardr ki, her eyi grp iitir, her olay, her deiiklii alglar. Bazlar da salt grme duyularyla dnya karsnda yer alr; yine bazlar
vardr, ayn ii iitme duyularyla yapar; bu sonuncular hibir ey grmez,
hibir eyin grerek ayrmna varmazlar, nerede gzle grlecek nesneler sz
konusuysa, orada yoktur kendileri. Btn bunlar da yine bir kimsenin belirli
bir durumda dikkat gstermesi beklenirken, byle bir eyle
karlalmamasnn nedenleri arasndadr.
Bir kimsede dikkatin uyanmasn salayan en nemli etken, salam bir
temele dayanacak ilgidir. lginin yeri, dikkate gre ruhun ok daha derin bir
katmandr. Nerede ilgi varsa, dikkat de doal olarak orada demektir, eitimden yararlanlarak uyandrlmasna gerek kalmaz. Dikkat, ilgi duyulan bir
nesnenin belirli bir amala ele geirilmesini salayan bir aratr. nsann
geliimi hi hatasz gereklemediinden, dikkatin de hatal yollar izledii
grlr, srekli. Bir insann hatal tutumundan, doal olarak ilgisi de olumsuz
ynde etkilenir ve yaama hazrlk bakmndan bir nem iermeyen nesnelere
ynelebilir. rnein ilgisi ar derecede kendi ahsna, zellikle elinde bulundurduu g ve otoriteye ynelik bir insan, nerede gllk karyla badar
bir durum varsa, nerede ele geirilecek bir eyler bulunuyor ya da iktidar ve
gc tehlikeye dyorsa, orada dikkat yetisini altracaktr. Glle kar
ilgisinin yerini bir baka ilgi almad srece, gsterecei dikkat bir trl frenlenemeyecektir. zellikle ocuklarda aka gzlemleriz bu durumu; saygnlk
elde etmek sz konusu olunca hemen dikkatleri alr; ama ortada
102/268
hmal ve Unutkanlk
103/268
104/268
Bilinalt
105/268
sahip olup dikkatlerini yaamn ve dnyada geen olaylarn byk bir blm
zerine yneltenler ayrmyla bir yerde ayn kapya kar. Kendilerini ezik durumda hissedenlerin yaamn kk bir kesitinden dar kamayanlar
arasnda yer alacan, hayattan biraz yz evirmi kiilerin yaamn sorunlarn, yaama gerei gibi ayak uyduranlar kadar ak seik gremeyeceini
syleyebiliriz. Bylelerinin incelikleri pek kavrayaca dnlemez, nk ilgileri snrldr, yaamn karlarna kard sorunun ancak kk bir
blmn grebilir, glerini bu yolda harcamaktan katklar iin ilgili
sorunu tm boyutlaryla kavrayamazlar. Hayatn tek tek olaylar bakmndan
sklkla gzlemlediimiz bir ey var ki, o da baz kimselerin yaam konusunda
kendilerinde var olan yeteneklerden haberlerinin bulunmay ve ilgili
yetenekleri kmsemeleridir. Ama ayn kiilerin, yanlglar konusunda da
yine pek bilgileri yoktur; kendilerine iyi bir insan gzyle bakar, oysa yaptklar her eyi gerekte bencillikten yaparlar; bazen de yine ayn kiiler tersi bir
davranla kendilerini bencil biri gibi grr, oysa yakndan bakld m
kendileriyle pekl konuulabilecek biri karsnda bulunulduu anlalr. Bir
kimsenin kendisi hakknda ya da bakalarnn onun zerinde ne dnd
deil, toplum iindeki genel tutumu nemlidir; bu dnyada nasl bir ama
gtt ve neyin kendisini ilgilendirdii, sz konusu tutum tarafndan
belirlenir.
Gerekten de iki tip insan vardr. Birinci tipte, bilinli yaayan, hayatn
eitli sorunlar karsnda nesnel bir tavr taknabilen, gzlerinde mein
gzlkler tamayanlar yer alr; teki tipte ise, nyargyla yaamn ancak
kk bir parasn grebilen, her zaman bilinaltndan yneltilip, bilinaltnn kantlaryla tartan insanlar bulunur. Hani bazen yle olur ki,
birlikte yaayan iki insan, ilerinden birinin srekli muhalefeti yznden
srekli glklerle karlar. Sk sk rastlanan bir durumdur bu. Ama daha sk
rastlanan bir durum vardr ki, her iki tarafn da aralksz muhalif roln oynamasdr. Muhalefette bulunan kendi davrannn farkna varmad gibi,
hep dirlik dzenlii savunduuna, bar ve uzlamaya her eyden ok deer
verdiine inanr ve bunun iin birtakm kantlar ne srer. Ne var ki, olgular
sylediklerini her zaman rtr. Muhalefet ruhuna sahip olup da bir arada
yaayan iki kiiden birinin azndan daha bir sz kar kmaz, tekisi hemen
saldrya geer, kart bir gr dile getirir. Dtan baknca belki pek
106/268
107/268
Birinci vaka gen bir adamla ilgilidir. Ailenin ilk ocuu olan adam, kz
kardeiyle beraber bymtr. On yandayken annesi lm, o gnden
sonra ocuklarn eitimini zeki, iyi kalpli ve ahlak asndan toz kondurulamayacak baba stlenerek, olandaki hrs duygusunu gelitirmeye ve
kamlamaya zen gstermitir. Olan da hep ilk srada yer almaya alm,
geliimi kusursuz bir seyir izlemi, gerekten de ahlak ve bilim bakmndan
evresinde hep en n planda yer tutmu, kendisini daha kk yata hayatta
nemli bir rol stlenecek gibi eitip yetitiren babas iin byk bir kvan
kayna oluturmutur.
Ne var ki, delikanlnn yaam karsndaki tutumunda ba gsteren kimi
tuhaflklar babasn tasalandrm, babas da bunlar ortadan kaldrmak iin
almaya koyulmutur. Kz kardei, inat bir rakip olarak olann gnn
birinde karsna dikilmitir. Geliimi aabeyi gibi kusursuz bir seyir izleyen
kz, gsz bir kiinin silahlaryla zafere ulamak iin aralksz aba gstermi,
saygnln aabeyinin srtndan arttrmaya bakm, kk evde hayli byk
bir yeri ele geirmiti. Aabey iin kz kardeiyle byle bir sava srdrmek
dorusu gt. Arkadalar baarl almalar karsnda kendisini el stnde
tutuyor, onu sayyor, onun sznden kmyorlar, gelgelelim kz kardeinin
karsnda bakalarna kar o kadar kolay kazand stnlklerin hibirini
elde edemiyordu. Babasnn ok gemeden fark ettii gibi, olan zellikle ergenlik dnemine ayak basar basmaz toplumsal yaam konusunda tuhaf bir
davran sergilemeye balamt; insan arasna karmyor, tandk kimseler
hele yabanclarla bir araya gelmekten nefret ediyor, kzlarla bir tanma sz
konusu oldu mu soluu dpedz kamakta alyordu. Balangta baba bunda
kt bir yan grmemiti; ama sonradan i bym, olann hi evden ayrlmak istemeyecei, akam saatleri dnda gezmeye bile kmayaca kadar
byk boyutlara ulamt. Olan kendisini d dnyadan ylesine soyutlamt ki, bildik tandk kimseleri selamlamak istediini bile artk hissetmez
olmutu. Okuldaki durumuna ve babasna kar davranna ise her zamanki
gibi diyecek yoktu; okuldaki baarlarndan kuku duyulacak gibi deildi.
daha da byyp, olan hibir yere gitmeye yanamaynca, baba hekime
bavurmak zorunda kalmt. Bir, iki konumadan sonra hekimin saptadna
gre, olan kulaklarnn ar derecede kk olduu ve bu yzden kendisine
irkin bir gzle bakld kansndayd. Oysa gerekte byle bir ey asla sz
108/268
109/268
110/268
111/268
yaamn kendisini almaya zorlad kararlardan kaabilirdi. Bunun iin yapmas gereken, daha baka kantlara bavurmakt. Oysa yukarda sz edilen
dncenin bilincine varmas, gizli amacn gerekletirmesini engelleyecekti,
dolaysyla sz konusu dncenin bilinsiz kalmas gerekiyordu. Nihayet
kendi kendisine yeteneksiz biri saylacan syleyemezdi, nk parlak bir
gemii vard. Artk eskisi gibi zaferden zafere koamyorsa bundan kendisi
sulu bulunamazd. Derken davranyla, babasndan grd eitimin
ktln kantlayacak bir frsat geirmiti eline. Yani hem yarg, hem davac, hem de sankt; byle bir konumu imdi elden mi karacakt? Ne var ki,
gzden kard bir ey vard, baba kendisinin istedii, yani elindeki
kaldratan yararland srece suluydu.
Dler
112/268
113/268
114/268
115/268
116/268
117/268
118/268
119/268
insann ayn tutumunu yanstmasndan tr, dte rastlanacak kehanet zelliinin akl erdirilemeyecek yan yoktur.
Ancak bizi dndren bir ey varsa, her dn bu kadar kolay anlalamamas, ancak pek az dte bunu baarabilmemizdir. Grdmz d
hemen unutur ya da zerimizde belirli bir izlenim brakmsa, ardnda sakl
yatan anlam karamayz; meer ki, dleri yorumlama tekniini renmi
olalm. Kolay anlalmayan dler iin de yukarda sylediklerimizi tekrarlayarak, dn benzeti [mecaz] ve simge yoluyla bir insann devinim izgisini
yansttn ileri srebiliriz. Bir benzeti bir sorunun zmyle urayor ve
kiiliimiz belirli bir yne doru meylediyorsa, deneyimlerin ortaya koyduu
gibi, bir hz alma gereksinimi duyarz. D de, bir sorunun belirli bir biimde
zm iin gereken heyecan glendirmeye son derece elverilidir. D
grenin dle arasnda byle bir ilikinin var olduunu bilmemesi, durumu
deitirmez. Gereken malzeme ve hza kavumas yeter kendisi iin. Bunlar
ele geirdi mi, d, d grenin dnsel etkinliine damgasn vurur, yani
d grenin devinim izgisini belirler. Bir duman gibidir tpk d, atein
olduu yeri bize gsterir. Hatta deneyimli biri, dumandan yola koyularak
atete yanan odunun cinsi konusunda kimi sonulara varabilir.
zetlersek diyebiliriz ki, d, d grenin kafasnn bir sorunla megul
olduunu, ayrca bu sorun karsnda ne gibi bir tutum takndn ortaya koyar. Dte d grenin evresine kar tutumunu etkileyen toplumsallk duygusu ve gllk eilimi gibi iki etken zellikle rol oynar, en azndan bunlarn
dte hafiften izlerini ele geirmek mmkndr.
Yetenek
Bir insann yaradl konusunda sonular karabilme ve yarglar verebilmemizi salayan olaylardan dnme alanna giren bilme yeteneiyle ilgili bir
120/268
121/268
123/268
124/268
Uygarln gllk eilimi dorultusunda gelimesi ve kendilerine ayrcalklar salamak isteyen baz bireylerin ve gruplarn abalar sonucu,
125/268
iblm, zel birtakm yollar izlemek zorunda braklmtr; yle yollar ki,
bugn hl nemini korumakta ve erkee stn deer verilmesinin gnmz
uygarlnn karakteristik bir zelliini oluturmasna yol amaktadr.
Gnmz uygarlnda iblm yle bir nitelik tayor ki, ayrcalkl grup
saylan erkeklere zel birtakm haklar tannyor. Erkekler de ellerindeki ayrcalkl konumdan tr retim srecindeki iblmnde kadnn yerini kendi
ama ve karlar dorultusunda etkileyebiliyor, kadnn iinde yaamas
gereken alan belirliyor, kendi holarna giden yaam biimlerini ele geiriyor,
kadn iin sz konusu olacak yaam biimlerini ise yine kendi karlarn gz
nnde tutarak saptayabiliyor.
Bugne kadarki duruma bir gz attk m, erkein kadna stnlk salamak iin aralksz aba harcadn, dolaysyla erkeklerin sahip olduu ayrcalklardan tr kadnlarda srekli bir honutsuzluun yaandn grrz.
Kadnla erkein ne sk bir bala birbirine bal bulunduu dnlrse, byle
bir gerilimin, bylesine srekli sarsntlarn ruhsal uyumda geni lde
bozukluklara yol amas, sonuta her iki taraf iin de pek tatsz genel bir
havann geliip ortaya kmas doaldr.
Tm kurumlarmz, geleneklerimiz, yasalarmz, trelerimiz erkein ayrcalkl durumunun kantlarn oluturmakta, ilgili duruma uygun bir dorultu
izleyip, bu durum tarafndan ayakta tutulmaktadr. Btn bu saydklarmz,
evlerde ocuklarmzn odalarna kadar sokulmakta, ruhlarn mthi etkilemektedir. Her ne kadar erkek ve kadn ilikisine pek akl erdirebileceini syleyemesek de, ocuklardaki duygu ieriinin alabildiine derinlik tadn
ileri srebiliriz. rnein kzlar gibi giydirilmek istenen bir erkein byle bir
davran fke nbetleriyle karlamas gibi kimi olaylar, erkek ve kadn
ilikilerini aratrma konusu yapmamz iin yeterli bir neden oluturmaktadr.
Bu da, bizim bir baka adan yine gllk eilimini incelememizi
gerektiriyor.
indeki saygnlk eilimi belirli bir dereceye ulat m, erkek ocuu ncelikle drt bir yanda gzne arpan erkek ayrcalklarnn gvenilir yolunu izleyecektir. Gnmzde aile iindeki eitimin gllk isteini, dolaysyla
erkek ayrcalklarna byk deer verme ve bunlar ele geirme eilimini
kamlayp gelitirici nitelik tadna daha nce deinmitik. nk ocuun
evde gcn simgesi olarak karsnda bulduu kii genellikle babadr. Baba,
126/268
127/268
128/268
bir teslimiyettir. Taraflardan dieri erkek, yani baba ise ocukluunda erkein
kadndan daha byk bir rol stlenmesi gerektii inanc iinde yetiir, bu inan da kendisini bir ykmllk duygusuyla donatr, yaamn ve toplumun
karsna kard sorunlar her zaman erkek ayrcal dorultusunda
zmler.
Bu koullardan kaynaklanan btn durumlar ocuk da ailesiyle birlikte
yaar. Bylelikle kadn zerinde ynla bilgi ve gr edinir, hepsinde de
kadn pek parlak denilemeyecek bir yer igal eder. Dolaysyla, ocuun ruhsal
geliimi erkeksi karakter kazanr. Gllk eiliminde varlmaya deer
grd ama, neredeyse tmyle erkeksi zellikler ve tavrlardr. Sz edilen
g ilikilerinden bir tr erkeksi erdem doup kar, erkeksi erdemin kendisi
de tmyle byle bir kkene dayanr. Baz karakter zelliklerine erkeksi,
bazlarna da kadns damgas vurulur; oysa byle bir deerlendirmeyi hakl
gsterecek temel gerekler ortada yoktur. Diyelim ki erkeklerle kzlarn ruh
durumlarn karlatrdk da, byle bir snflandrmay dorulayacak kimi
ipular ele geirdik, bunlarn doal gerekler saylacan syleyemeyiz.
nk sz konusu ipularn bize kazandran incelemeleri belirli bir ereve
dna kamayan, yaam planlar ve yaamda izleyecekleri ana dorultular
tek yanl g yarglaryla belirlenmi olan insanlar zerinde yaparz. G
ilikileri, bu insanlarn ellerine, geliimlerini gerekletirecekleri alan zorunlu
olarak tututurmutur bir kez. Dolaysyla, erkek ve kadnn karakter zellikleri diye bir ayrma gitmek hakl bir temelden yoksundur. Gerek kadnsal,
gerek erkeksel karakter zelliklerinin de glln gereklerine nasl cevap
verebildiini, itaat ve boyun eme gibi kadnsal arelerden yararlanlarak da
bakalarnn nasl egemenlik altna alnabileceini greceiz. Uysal bir ocukla
sz dinlemeyen bir ocuu ele alalm rnein ve her ikisi de gllk eilimiyle donatlm olsun; bu durumda uysal ocuk, uysallndan salayaca
yararlarla sz dinlemeyen ocuktan daha ileri bir noktaya ulaabilecektir. Bir
insann ruhsal yaamn anlamamz sklkla zorlatran bir etken, gllk
amacna ulaabilmek iin insann birbirinden alabildiine deiik karakter
zellikleri edinmesidir.
Erkek ocuu byd m, erkekliinin nemi neredeyse bir grev olarak
yklenir srtna. indeki hrs, gllk ve stnlk eilimi tmyle birbirine
balanr, adeta erkeklik ykmllyle zdeleir. G peinde koan
129/268
130/268
131/268
sorunla ilgili olarak bir zamanlar iine dlen yanlglar, o mthi bocalamalar ve aknl hazin ekilde belgelemektedir. Kadn, sk sk btn bela ve
musibetlerin nedeni olarak gsterilir. rnein, Tevratta insanlarn cennetten
kovulmalarna yol at anlatlr. Homerosun liadasnda ise bir yn ulusu
felaketin kucana bir tek kadnn srkledii hikye edilir. Her an destan
ve masallarnda kadnn ahlaksal yetersizliine, rezilliine, hainliine, iki
yzllne, bir kararda durmayna ve gvenilemeyecek karakterine
deinildii grlr. Hatta Kadnlara zg bir hafifmereplik deyimi yasalarda bile yer almtr. Ve yine kadn, beceriklilii ve alma yetenei
bakmndan aalanmalara konu edilir. Her ulusun anekdotlarnda, ataszlerinde ve nktelerinde yukardan baklarak yerilir kadn, geimsiz, titiz, ku
beyinli ve aptal (sa uzun, akl ksa!) diye gsterilir. Btn bir zek gc seferber edilerek kadnn yetersizlii kantlanmaya allr. rnein Strindberg,
Moebius, Schopenhauer, Weininger gibi yazarlar, kadn karsnda byle bir
tutum sergiler. stelik bu kiilere azmsanmayacak sayda kadnn da katld
grlr; ilgili kadnlar, boyunlarn bkerek durumu kabullenip kadnn
yetersizlii ve onun yaamda ancak ikincil derecede bir rol stlenebilecei
grn paylar. Kadnlara alma hayatnda denen cret de, erkeklere
denen cretten ok daha dk tutulmakta, bu da yine kadnn pek nemsenmediini aa vurmaktadr.
Yetenek testi sonular karlatrlarak, rnein matematik gibi baz derslerde erkeklerin, dil gibi baz derslerde ise kzlarn daha yetenekli saylaca
gerekten saptanmtr. Erkek olarak ileride tutacaklar ie kendilerini hazrlayacak dersleri erkekler kzlardan daha iyi baarabilmektedir. Ne var ki bu,
erkeklerin kzlardan genellikle daha yetenekli saylacann ancak szde bir
kantdr. Kzlarn durumu dikkatle incelendi mi, kadnlarn erkeklerden daha
az yetenekli olduu savnn bir masaldan, gerekmi izlenimini veren bir uydurmacadan baka nitelik tamad grlecektir.
Kzlar, Tanrnn her gn adm banda ve alabildiine deiik ekillerde
olanlardan daha az yetenekli saylacaklarn, olanlara gre daha hafif, daha
nemsiz ilere yatkn olduklarn iitip dururlar. ocukluundan kaynaklanan
bir gszlkle sz konusu yarglara ne lde doru bir gzle bakacan bilemeyen bir kzn kadnsal yetersizlii kadnlarn deimez yazgs gibi greceini ve sonunda kendi yeteneksizliine gerekten inanacan anlamak zor
132/268
133/268
134/268
Kadn Rolnden Ka
Erkein n plana kmas kadnn ruhsal geliimini nemli lde aksatm, iinde kadn olarak stlenmesi gereken role kar neredeyse genel bir
honutsuzluun domasna yol amtr. Kendi konumlar dolaysyla gl
bir aalk duygusuna kaplan btn insanlar gibi kadnn da ruhsal yaam
ayn yolu izler, ayn koullar altnda devinir. Buna, kadnn ruhsal geliimini
gletirici bir e olarak, szde doal nitelikteki yetersizlik nyargs gelip
katlr. Ama yine de ok sayda kz biraz olsun duruma kar koyabiliyorsa,
bunu karakter yaplarna, zeklarna ve ellerindeki birtakm ayrcalklara
borludur; sz konusu ayrcalklar da, nasl bir hatal admn, hemen peinden
baka hatal admlar srkleyip getireceini ortaya koymaktadr yalnzca.
Kollanp gzetilmelerden, lksten ve komplimanlardan oluan bu ayrcalklar
hi deilse kadnn toplumda yelendii gibi bir grnm tamakta, kadna
kar byk bir sayg beslendii izlenimini uyandrmaktadr. Kadn idealize
etmelerin de bu konuda rol oynadn belirtmek isteriz; byle bir yola bavurulmasnn da amac, gerekte erkein karlarna uygun bir kadn idealini yaratp ortaya koymaktr. Bir ara bir kadnn azndan ok yerinde olan u sz
iitmitim: Kadnn erdemi, erkeklerin gzel bir uydurmasdr.
Kadn rolne kar mcadelede genellikle kadnlar iki tipe ayrabiliriz.
Birinci tiptekilere daha nce deinmitik. Geliimleri aktif ve erkeksi bir
dorultu izleyen kimselerdir bunlar. Son derece enerjik ve haristirler, altn
madalya iin savarlar. Erkek kardelerini ve erkek arkadalarn ap
gemeye bakar, daha ok erkekler iin ngrlm uralara ynelir, her trl
sporu yaparlar vb. ounlukla sevgi ve evlilik ilikisi kurmaya yanamazlar.
Diyelim byle bir iliki kurulup kt ortaya, karsndakine herhangi bir
ekilde stn olmaya, karsndakine sz geirmeye alarak bunu hemen
yine ykmann yolunu ararlar.
Ev ilerinin her trlsnden alabildiine nefret eder, ilgili duygularn ya
dorudan aa vurur, ya dolayl bir yol izleyip ev ilerine kar asla yetenekli
saylmayacaklarn syleyerek yapar, hatta bazen bunu aka kantlamaya
kalkarlar.
135/268
136/268
137/268
deitirir; sanki kadnlara kar ilerine nefret duygusu ekilmitir de, onlara
kar bundan byle en kk bir gven duymazlar. Bylece erkeklerle kadnlarn aras alr, iki taraf srekli uzaklar birbirinden, sonunda ak seik bir
hastalk tablosu ortaya kar; gelgelelim byle bir durumda bile erkeklik ve
kadnsallk esinin ilgili kiilerde gerei gibi bir dalm gstermediini ileri
srme samalnda bulunacak kiiler vardr.
teki iki tiptekiler de, eiticilik asndan baarsz ve ksr kimselerdir.
Kimi kararsz ve kukucu bir davran sergiler, kendilerindeki zgvenin
yetersizliini hemen fark eden ocuklarna szlerini dinletemez olurlar. Anne,
eitsel giriim ve abalarn aralksz tekrarlar, durmadan uyarr ocuklar,
yaptklarn babalarna sylemekle ocuklarn gzlerini korkutur. Ne var ki,
ocuklar eitecek bir erkei arayan davranlaryla eitsel abalarnn olumlu
sonuca ulaacana inanmadklarn ele verirler. Bylece eitim konusunda da
gzleri hep geriye ekilmededir; sanki yalnzca erkein elinden i gelecei,
dolaysyla eitim sorununda da mutlaka bir erkein gerektii yolunda kafalarnda yaattklar dnceye pratikte hakllk kazandrmay kendilerine
dev edinmilerdir. Bazlar da hibir eyin hakkndan gelemeyecekleri duygusuyla herhangi bir eitim iini stlenmekten kaar, byle bir sorumluluu
kocalarnn, mrebbiyelerin ya da daha baka kiilerin zerine ykarlar.
Kadn roln stlenmekten duyulan honutsuzluk, baz yce nedenlerle
rnein bir manastra kapanarak ya da evlilie kaplar kapayan bir ite
alarak yaamdan elini eteini eken kzlarda daha belirgin olarak aa vurur kendini. Byleleri de, kadn rolyle uzlaamadklar iin ilerideki asl
devlerinin gerektirdii hazrlklar yapmaya yanamayan kadnlar arasnda
yer alr. Beri yandan, ok gemeden kendilerine bir i edinmeye bakan kzlarn
bu davranlarnn nedeni de, alma hayatnn salayaca bamszla, bir
evliliin kucana yuvarlanmaktan kendilerini rahatlkla koruyacak gzyle
bakmalardr. Evlilie kar taknlan bu tutum da, yine geleneksel kadn
rolne kar duyulan nefrette itici etken olarak karmza kar.
Bir evliliin gerekleip kadnn byle bir rol isteyerek stlendii sanlsa
bile, bir evlilik anlamasnn hi de kadn rolyle uzlamann bir kant saylmayaca sk sk grlr. u anda otuz alt yandaki bir kadn hastamz buna
tipik bir rnek olarak gsterebiliriz. eitli sinirsel yaknmalar vardr
hastamzn. Yal bir adam ve ii zorbalk hrsyla dolup taan bir kadn
138/268
arasndaki evlilikten domu iki ocuktan bydr. ncelikle, pek gzel bir
kadn saylan annenin, yal bir adamla evlenmesi, byle bir evlilikte kadn
roln stlenmedeki duraksamann da rol oynadn ve koca seimini
etkilediini ortaya koymaktadr. Hastamzdan rendiimize gre, anne baba
arasndaki evlilik pek iyi yrmemiti. Evde kesinlikle annenin sz geiyordu; anne kimsenin gznn yana bakmyor, evdekilere her istediini
yaptryor, yal kocasn her frsatta keye sktryordu. Kocasnn yle bir
anlna, bir srann zerine uzanp dinlenmesine bile katlanamyor, kafasnda
piirip kotard ve hibir ekilde inenmesine izin vermedii bir ilkeye
uyarak evi ekip eviriyordu.
Pek yetenekli bir ocuk olan hastamz, babas tarafndan pek martlmt.
Annesi ise hibir zaman kendisinden honut kalmam, hep karsnda yer
almt. Hele sonradan bir erkek ocuu dnyaya gelip, anne ok daha byk
bir sevecenlikle ona kucak anca, durum iyiden iyiye katlanlmaz boyutlara
ulamt. Normalde pek kaytsz ve yumuak bir adam saylan, ama kendisi
sz konusu oldu mu ok sert tepki gsterebilen babasndan destek grecei
bilinciyle davranan kzn iinde, srp giden kavgalarn sonunda annesine
kar olduka byk bir kin ve nefret duygusu uyanmt. Bu arada hastamzn
saldrlarna hedef almaktan holand bir ey de, annesinin temizlik
tutkusuydu; ilgili tutku ylesine arla vardrlyordu ki, rnein annesi ev
ilerine yardm eden kadnn kapnn koluna bile elini srmesine dayanamyor, hemen kalkp el deen yeri tekrar silerek temizliyordu. Dolaysyla,
hastamz evde st ba kir pas iinde dolaarak her eyi pisletmekten zevk almaya balamt. Ksacas, annesinin kendisinden beklediklerinin tam tersi
zellikler ediniyordu. Bu da, karakter zelliklerinin doutan insanda var
olduu grn rten bir durumdu. Eer hastamz annesini lesiye
kzdran zellikler sergiliyorsa, yalnzca bilinli ya da bilinsiz bir plandan
kaynaklanabilirdi, bu. Anneyle kz arasndaki sava, bugn de hl srp
gidiyor; yle bir sava ki, etinlikte eine rastlanacak gibi deil.
Hastamz sekiz yana geldiinde durum aa yukar yleydi: Baba kzn
tarafn tutuyor, anne hain ve sert bir yz ifadesiyle ortada dolap ineleyici
sz ve sulamalarn saa sola yneltiyordu; hastamz ise arsz, hazrcevap ve
alabildiine esprili bir tavrla annesinin karsna dikiliyor, onun tm abalarn boa karyordu. Derken annenin gzbebei saylan ve martlp el
139/268
stnde tutulan erkek kardein, kalp kapakklarndaki bir bozukluk nedeniyle annenin daha ok bakm ve ilgisini zerine ekmesi, var olan durumu
daha da ktletirmiti. Bylece, anne ve babann ocuklarna kar gsterdii
ilgi, srekli olarak birbirine zt bir dorultu izlemi, ite hastamz bu koullar
altnda bymt.
Sonunda yle olmutu ki, kimsenin pek aklayamad ciddi bir sinirsel
hastala yakalanmt hastamz. Annesini konu alan kt dnceleri bir
trl kafasndan kovamyor, dolaysyla kendi kendini yiyip bitiriyordu. Sz
konusu dncelerden sz ap, hibir ey yapacak durumda deildi. Sonunda
ani bir kararla dindarla verdi kendini, ama bu da hi ie yaramad. Bir sre
sonra kafasndaki kt dnceler biraz azald; alnan ilalardan birinin etkili
olduu eklinde yorumland durum; ama belki de anne biraz susturulmu,
kendini savunma durumuna itilmiti. Ne var ki, hastalk tmyle kaybolmayarak biraz kalmt geride, bu da belirgin bir frtna korkusuyla kendini aa
vuruyordu. Hastamzn kuruntusuna gre, frtna korkusu vicdannn rahat
saylmayndan kaynaklanmaktayd ve annesine kar iinde haince
dnceler besledii iin, gnn birinde bir felaket gibi bana ullanacakt.
Buradan anlaldna gre, hastamz daha o yata annesine kar duyduu nefret ve kinden bizzat kendisini kurtarmaya alyordu. Beri yandan
hastamzn geliimi seyrini srdrm, sonunda her eye karn gzel bir gelecek kendisine gz krpar gibi olmutu. Gnn birinde bayan retmenlerinden biri hastamz iin, bu kz isterse her eyi yapabilir gibi bir sz kullanm,
bu da onu pek etkilemiti. Aslnda bylesi szlerin pek bir nem tad
sylenemez, ama hastamz bu szlerden unu anlamt. Bir eyi kafasna
koymayagrsn, onu mutlaka yapar. Bu da, annesiyle yeniden savamak gibi
bir hrsn iinde uyanmasna neden olmutu.
Derken ergenlik dnemine giren hastamz gzel bir kz olup km, evlenecek aa ayak basm ve pek ok kiiden evlenme nerisi almt. Ne var ki,
bir evlenmeye yol aabilecek her trl ilikiyi szleriyle bir bak gibi kesip atmt. evresinde yal bir adam vard ki, hastamz yalnzca ona kar zel bir
yaknlk duyuyor, onunla evleneceinden korkuyordu hep. Ama bu adamdan
da bir sre sonra vazgemi, yirmi alt yana kadar bir talipten yoksun
yaamt. Bu da hastamzn bulunduu evrede olduka dikkat ekmi,
yaamyks bilinmediinden kimse davranna bir anlam verememiti.
140/268
ocukluundan beri annesine kar srdrd etin savata hastamz geimsiz ve huysuz birine dnmt. Sava, onun iin zaferler salayan bir arat.
Annesinin davran kendisini kamlayarak hep zafer peinde koan biri durumuna sokmutu; yle yaman bir az dala kadar holand baka bir ey
olamazd. Gurur ve kibri bylece kendini aa vurma olanana kavuuyordu.
Bir rakibin yenilgiye uratlmasn ngren oyunlar tekilere stn tutmas
da, yine erkeksi tavrn belli etmekteydi.
Yirmi alt yanda ok saygn bir erkekle tanm, erkek onun geimsiz ve
cadaloz tavrndan ylmayarak kendisine ciddi bir evlenme nerisinde bulunmutu. Erkein davran pek alakgnll ve otoriteye boyun eer nitelikteydi. Akrabalarnn byle bir erkekle evlenmesi iin zerine dtklerini
gren hastamz, ona kar byk bir nefret ve soukluk hissettiini, byle bir
erkekle yapaca evliliin sonunun hayrl kmayacan sylemiti. Onun
durumunda sz konusu kehanette bulunmak kukusuz g deildi. ki yllk
bir direniten sonra nihayet evlenmeyi kabul etmi, kocas olacak adam bir
kle gibi kullanp ona istedii gibi davranabilecei inanc bu kararnda rol oynamt. Hibir dileini geri evirmemi olan babasnn bir kopyasn evlenecei adamda bulaca umudu, iten ie yaamt ruhunda.
Ama ok gemeden yanldn anlamt. Daha evlilikten birka gn sonra
kocasn aznda pipoyla odada oturmu, gel keyfim gel gazetesini okurken
grmt. Kocas sabahleyin evden kp brosuna gidiyor, zamannda eve yemee geliyor, yemek henz hazrlanmamsa homurdanp syleniyordu.
Karsndan temizlik sevgi ve titizlik bekliyor, hastamzn aklamasna gre hi
aklndan geirmedii tm de haksz isteklerde bulunuyordu. Kocasyla
arasndaki ilikinin, babasyla ilikisini uzaktan yakndan anmsatacak yan
yoktu. Btn umutlar suya dmt. Hastamz adamdan ne kadar ok ey
isterse, adam isteklerini karlamaya o kadar az eilim gsteriyor, adam
hastamzn dikkatini ne kadar stlenmesi gereken kadn rolne ekerse,
hastamz bu rol stlenmeye o kadar az istekli davranyordu. Bu arada kendisinden byle isteklerde bulunmaya hi de hakk olmadn kocasna srekli
hatrlatyor, nk kendisinden holanmadn evlenmeden nce kesinlikle
ona sylediini belirtiyordu. Ne var ki, bu davranndan hi etkilenmeyen
kocas, kendisine eitli istekler yneltmekten vazgemiyordu bir trl. Bunu
da ylesine bir amanszlkla yapyordu ki, hastamz giderek geleceini pek
141/268
142/268
143/268
144/268
arasnda sz konusu gerilimin dourduu glkler, gnmzde ylesine boyutlara ulamtr; bu glkler, kendilerine zorla benimsetilmek istenen role
kar kzlarn ocukluktan beri gsterdii yadsmann iddeti ve tm mantkszlna karn erkeklerdeki ayrcalkl rol oynama hevesinin gcyle doru
orantldr.
Kadnla erkek arasndaki uzlama ve dengenin karakteristik zellii
arkadalktr. Kadn ve erkek arasndaki ilikide kar taraf boyunduruk
altna almak, tpk uluslarn yaamndaki gibi katlanlmaz nitelik tar. Byle
bir giriiminin iki taraf iin douraca tatsz durumlar ylesine oktur ki, aslnda herkesin bu konu zerinde dikkatle durmas gerekir. Sorun, tm bireylerin yaamn ilgilendirecek boyuttadr. Beri yandan, alabildiine
karmak bir yap gsterir; nedeni de, ocuun yaamda izleyecei tutumu,
kar cinsin tutumuyla ztlk oluturacak ekilde belirlemeye zorlanmasdr.
Serinkanl bir eitime bavurularak, ba gsterecek glklerin stesinden
gelinebilir kukusuz. Ne var ki, gnmzn tela ve tedirginlii, deeri gerekten deneyimlerle kantlanm eitim ilkelerinin elde bulunmay, ama
hepsinden ok tm yaammz avucunda tutan rekabet sava evlerde
yavrularmzn odalarna kadar sokulmakta, gelecekte izleyecekleri temel
dorultular onlara benimsetmektedir. Baz insanlarn gzn yldrarak onlar bakalaryla ak ilikileri kurmaktan alkoyan engeller bulunuyorsa,
bunun nedeni ister hileli yoldan, ister bir fatih gibi davranarak erkekliini
gstermenin erkek iin bir ykmllk durumuna getirilmesidir. Byle bir
ykmllk de sevgideki doallk ve gvenlik zelliini yok etmektedir. Don
Juan, yeterince erkeklik duygusuyla donatldna inanmayan, srekli fethettii yeni kalplerle bunu kendi kendisine kantlamak isteyen biridir kukusuz.
Erkek ve kadn arasndaki gvensizlik havas her trl mahremiyet ve itenlii
boup atar, bunun sonucunda tm insanlk ac eker, bundan zarar grr.
Ar erkeklik ideali, kar tarafa yneltilen srekli bir istek, bir kkrtma, bitip tkenmez bir huzursuzluk kayna oluturur; kendini beenmilik, daha
ok eye sahip olma ve hayatta ayrcalkl bir yeri ele geirme gibi sonulardan
baka bir ey dourmaz; yle sonular ki toplu yaamann doal koullarna
aykr der hepsi de. Kanmzca, feminizmin imdiye kadar amalad
zgrlk ve eitlie kar kmak iin bir neden yoktur; tersine, bunlarn
enerjik biimde desteklenmesi gerekir; nk tm insanln mutluluu ve
145/268
yaam kvanc, kadnn kadnlk rolyle uzlamasn salayacak koullarn yaratlmasna, ayrca erkein, kadnla arasndaki iliki sorununu zmleyecek
gce kavumasna baldr.
146/268
8. KARDELER
Bir insan zerinde yargya varrken onun iinde yetitii ortam tanmann
nemini daha nce sk sk belirtmitik. Bir ocuun kardeler arasnda igal
ettii yer de, kendine zg byle bir ortamdr. Bu adan bakarak insanlar belirli kategorilere ayrabilir, yeterince deneyim sahibiysek, bir kimsenin
kardelerden en by m, yoksa ailenin tek ocuu mu ya da ocuklardan
en k m olduunu kestirebiliriz.
yle anlalyor ki, en kk ocuun kendine zg bir tip oluturduunu
insanlar ok eskiden beri bilmektedir. Pek ok masal ve sylence, Tevrat ve
ncilde anlatlan pek ok kssa byle olduunu gsteriyor. Bunlarn tmnde
148/268
de en kk ocuk hep ayn ekilde sahnede boy gsterir, hep ayn ekilde
tanmlanr. Gerekten de en kk karde br kardelerin hepsinden
dpedz deiik bir ortamda byr. Anne ve baba iin tekilerden ayr bir
ocuktur. Hepsinin en k olduundan zel bir ilgi ve bakm grr.
Kardelerin en k olduu iin ayn zamanda csse bakmndan en ufaklardr; teki kardeler bamsz bir yaa ulatklar, byyecekleri kadar
byyp erikin insanlar durumuna geldikleri bir srada, o anne ve babasnn
yardmn ok gereksindii bir dnemi yaar. Dolaysyla, ounlukla teki
kardelerin hepsinden daha scak bir atmosfer iinde byr.
Bu durum bir dizi karakter zelliiyle donatr kendisini; sz konusu zellikler yaam karsndaki tutumunu zel bir biimde etkileyerek, kendine zg
bir kiilie kavumasn salar. Ayrca buna gelip eklenen bir durum daha
vardr ki, grnrde bir eliki izlenimi uyandrr. Kendisine bir ey emanet
edilemeyen, elinden bir i geleceine hi ihtimal verilmeyen en kk karde
roln hep oynamak, bir ocuk iin asla imrenilecek bir ey deildir, onu
ylesine kamlayp uyarr ki, elinden neler gelebileceini evresindekilere
gstermeyi dener. indeki gllk arzusu daha geni boyutlar kazanr.
Bylece ou zaman, kendisi iin en elverili konumu ele geirmedike rahat
etmeyen biri olup kar, ruhunda herkesi geride brakmak gibi bir eilimi
gelitirir.
Yaamda pek sk rastladmz tiplerdir bunlar. En kk kardelerden bir
grup vardr ki, kendilerinden byk kardelerinin nne geer, kardelerinin
tmnden daha ok baar salarlar. O kadar parlak saylamayacak bir baka
grupsa, ilerinde ayn eilimi tamasna karn, tam bir aktiflik ve
zgvenden yoksundur, ki bu durum da yine byk kardelerle aradaki
ilikiden kaynaklanabilir. Son gruptakiler kardelerini aamadklarn
grnce, kendilerini bekleyen ilerden ylgnlkla kaar, dlek ve dokunsan
alayacak kimselere dnr, zerlerine den devlerden yakalarn syrmak
iin hep bir bahane arayp dururlar. Birinci gruptakilerden daha az hrsl
saylacaklar sylenemez; ama hrslar yledir ki, devlerine yan izmeye iter
onlar, yaamn devlerinden uzakta kalarak agzllklerine doyum
salamaya ve becerilerini kantlama tehlikesiyle yz yze gelmekten kanmaya zorlar.
149/268
150/268
kimselere rastlanr; izledikleri yolda o denli ileri gitmilerdir ki, btn bir ailenin kurtarcs durumuna gelmilerdir. Gerilere doru bir gz atar ve Tevrattaki Yusuf kssasn gzden geirirsek, burada en kk karde tipinin
zelliklerinin olaanst bir ustalkla anlatldna tank oluruz. Her ey ylesine planl ve ak seik dile getirilmitir ki, sanki kssay yazanlar bugn bizim
gbela ele geirmeye altmz bilgilere daha o zamanlar sahiptir.
Kukusuz yzyllar iinde bu konuda deerli bir sr malzeme kaybolup gitmitir. imdi bunlarn yava yava yeniden ele geirilmeleri gerekmektedir.
En kk kardeler arasnda bir baka tip de, daha nce szn ettiimiz
birinci tipten geliip kmtr. Birinci tipteki srat koucusunun anszn bir
engele arptn, engeli aamayacandan korkarak ynn deitirip dolambal bir yol izlediini dnelim. Cesaretini kaybeden byle bir kk karde
akla gelebilecek en dlek kiilerden biri olup kar. Hep geriye doru ynelir
byleleri. Hangi i olursa gznde bytr, her i iin bir bahane bulur, hibir
ie girime yrekliliini gsteremez, tembellik ve uyuuklukla zamann
ldrr. Hayatta ounlukla hibir baar elde edemez, daha batan her trl
rekabeti kap dar eden bir alan gbela ele geirip burada yaamn
srdrr. Baarszlklar iin trl nedenler gsterir; pek gsz bir ocuk
olduu, ailesince ihmal edildii ya da martld, kardeleri tarafndan
elmelenip ilerlemesine frsat verilmedii vb. bunlar arasndadr. Gerekten
organsal bir yetersizlikle donatlmlarsa, bylelerinin alnyazs daha da berbat bir nitelie brnr.
Her iki tipten de ounlukla kt insanlar kar. Kukusuz ilk tiptekiler,
rekabet nem tad srece ikinci tiptekilerden daha iyi konumdadr,
bakalarnn srtnda dengede tutabilirler kendilerini. Oysa ikinci tiptekiler,
yetersizliklerinin ezici duygusu ve yaamla uyumazlklar nedeniyle mr
boyu kahrolup dururlar.
Kardelerden en by de karakteristik birtakm zellikler gsterir. Her
eyden nce ruhsal geliim asndan mkemmel bir konumu elde bulundurmak gibi bir avantaja sahiptir. Tarihten bildiimize gre, br kardelerden
daha elverili koullarda yaamtr hep. Baz kavimlerde ve halkn baz
kesimlerinde en byk kardein bu ayrcalkl yeri geleneksel nitelik
kazanarak varln koruyagelmitir. rnein kyller arasnda en byk oul,
daha ocukluktan balayarak ileride kendisini nasl bir gelecein beklediini
151/268
152/268
153/268
154/268
9. GENEL BLG
Bir karakter zellii denilince, yaamn karsna kard devlerin stesinden gelmeye alan bir insanda belirli bir ruhsal davurumun n plana kmas anlalr. Buna gre karakter, toplumsal bir kavramdr. Bir karakter
zelliinden sz alabilmesi iin, insann evreyle ilikisinin gz nnde
tutulmas gerekir. rnein Robinsonun nasl bir karakter sahibi olduu hi
157/268
nem tamaz. Taknlan ruhsal bir tutumdur karakter, bir insann evre
karsnda ald tavrdr, saygnlk eiliminin toplumsallk duygusuyla
balantl olarak amacna ulamak iin izledii temel dorultudur.
nsann btn davrannn bir ama tarafndan belirlendiine ve bu
amacn da bakalarndan stn ve gl olma, bakalarna sz geirme
klnda kendini aa vurduuna daha nce deinmitik. Sz konusu ama
insann dnya grn, hal ve gidiini, yaam modelini etkiler, duygu ve
dncelerinin davurumunda yararland davranlar ynetir. Buna gre,
karakter zellikleri, insann devinim izgisinin salt d belirtileridir. Sz konusu belirtiler, bir kimsenin evresi, soydalar, ksaca toplum ve yaamn
sorunlar karsnda nasl bir tutum takndn bize gsterir. Kiiyi saygnla
ulatracak aralardr karakter zellikleri, hepsi bir araya gelerek bir yaam
yntemi oluturan becerilerdir.
Karakter zellikleri oklarnn sand gibi doumsal nitelik tamaz, doa
tarafndan balanmaz insana; bir temel dorultuya benzer, bir model gibi insan varlna yuvalanr ve onun fazla dnmeye gerek kalmadan her durumda tutarl bir kii gibi davranabilmesini salar. Doumsal glere ya da temellere dayanmayan bu zellikler, birey tarafndan erken bir dnemde olmakla
birlikte belirli bir yaam biimine bal kalabilmek iin sonradan edinilir.
Dolaysyla, hibir ocuk doutan tembel deildir; bir ocuk tembelse, tembellie yaam kolaylatracak, saygnln elden karmak zorunda brakmayacak uygun bir ara gzyle bakt iin tembeldir. nk insan, tembellik
dorultusu zerinde devinmesine karn, gl bir konumu bir bakma elde
bulundurabilir. Doutan kendisinde var olan bir kusur gibi gsterebilir tembellii, bylece i deerini her trl saldrdan korur. Duruma byle bir adan
bakarak rnein yle bir sonuca varr: Bu kusur bende olmasayd,
yeteneklerim parlak bir ekilde gelime olanana kavuurdu; ama ne yazk ki,
byle bir kusurla domuum. nne geilmez bir gllk eilim ve abas
sonucu evresiyle srekli atma durumunda yaayan bir bakas ise, kendisinde byle bir savam iin zorunlu grd hrs, kskanlk, gvensizlik gibi
zellikleri gelitirir. Biz sanrz ki, sz konusu zellikler insann kiiliiyle
kaynamtr; oysa yakndan baktmzda bunlarn sz konusu kiinin salt
devinim dorultusu iin gereklilik tadn, dolaysyla o kii tarafndan sonradan edinilmi zellikler saylacan grrz. Hepsi de birincil deil,
158/268
159/268
160/268
Karakterin inasnda gllk eilim ve abasnn yan sra ikinci bir etken
olarak toplumsallk duygusu alabildiine byk rol oynar. Saygnlk eilimi
gibi, ocuun ruhunda ilk duygu kprdanlarnn ba gsterdii bir dnemde
evreyle iliki kurma eilimi klnda aa vurur kendini. Toplumsallk duygusunun oluumunu hazrlayan koullar bir baka yerde grmtk, imdi
bunlara yalnz ksaca deineceiz. Sz konusu duygu, her eyden nce aalk
duygusunun ve bu duygudan kaynaklanan gllk abasnn srekli etkisi
altndadr. nsan, aalk duygusunun her tr iin olaanst bir duyarlla
161/268
162/268
duyguyu snrlandrmak ya da kaldrp bir kenara atmak, belli bir abann harcanmasna bakar. Ayrca, toplumsallk duygusunun genel geerli niteliinden
tr hi kimse u ya da bu ekilde sz konusu duyguya kar kendini hakl
gstermeden herhangi bir davranta bulunamaz. Yaamda dnlen ya da
yaplan her ey iin, en azndan hafifletici nedenler bulup ne srme zellii
de buradan kaynaklanmaktadr. Bylece yaamann, dnmenin ve davranmann zel bir biimi doup ortaya kar, yani insan toplumsallk duygusuyla
hep bir iliki iinde bulunur, bulunduuna inanr ya da bakalar zerinde hi
deilse byle bir izlenim uyandrmaya alr. Ksacas, szde toplumsallk
duygusu diye bir eyin var olduunu ve bundan bir rt gibi yararlanlp dier
eilimlerin kamufle edilebileceini, bir insan zerinde doru bir yargya varmak istiyorsak sz konusu rty kaldrmamz gerektiini bu aklamalarmz
ortaya koymaktadr. Sz konusu yanltmaca olaslnn varl, toplumsallk
duygusunun boyutlarnn saptanmasn gletiren bir etkendir. Ama ne
yaparsnz ki, insan tanmak pek zordur; dolaysyla, iin bir bilim durumuna
getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda ne dolaplarn evrildiini gstermek
iin, kendi deneyim daarcmzdan birka vaka sunalm:
Bir gen unlar anlatyor: Bir gn birka arkadala denizde yzerek bir
adaya km ve bir sre burada kalmlar. Derken, arkadalarndan biri bir
kayann kenarndan aa eilmi ve anszn dengesini kaybederek denize
yuvarlanm. Bizim delikanl arkadann arkasndan eilip merakla bakm,
onun nasl sulara gmlp gittiini grm. Sonradan zerinde dnnce,
olay annda meraktan baka bir ey hissetmedii dikkatini ekmi. Bu arada
unu belirtelim ki, sonunda arkada kurtulup km denizden. Buraya kadar
rendiklerimize bakarak, hastamzn toplumsallk duygusundan byk apta
yoksun biri saylacan syleyebiliriz. Daha sonra kendi azndan hayatnda
hi kimseye ktlk yapmadn, hatta bazen ok iyi anlat kimseler
olduunu iitsek de, bu bizi yanltmayacak, toplumsallk duygusunun yetersizlii konusundaki dncemizi deitirmeyecektir. Kukusuz, bylesine atak
bir sav kantlayacak verilerin elimizde olmas gerekiyor; bunun iin de
hastamzn ho denilecek bir gndz dne [daydream] bavuracaz. Sz
konusu dleminde [fantezisinde] bizim delikanl bir ormann gbeinde,
kutu gibi gzel bir evdedir, tm insanlardan soyutlamtr kendini. Ayrca, bu
dlemi pek seven gencin, yapt resimlerde ondan sk sk bir motif gibi
163/268
yararlandn reniyoruz. Dlemlerin dilinden anlayan bir kii, daha ncesini biliyorsa, hastamzda toplumsallk duygusunun yetersizliini kolaylkla
saptayacaktr. Biz de duruma ahlaki adan bakmayarak, hastamzdaki
kusurlu ruhsal geliimin toplumsallk duygusunu engellemi olmas gerekecei sonucuna varrsak, kendisine pek hakszlk etmi saylmayz.
Umarz yalnzca bir anekdot olarak kalm bir baka olay, gerek ve yalanc
toplumsallk duygusu arasndaki ayrm daha ak seik gz nne serer. Bir
tramvaya binerken aya kayan yal bir kadn karlar iine yuvarlanr.
Dt yerden kendi gcyle kalkamaz bir trl, yoldan geen onca insandan da hibiri koup kadna yardm edeyim demez. Neden sonra biri gelip
kadn kaldrr yerden. Derken ileriden bir bakas seirterek yaklar, besbelli
o zamana kadar bir yerde gizlenmitir; kadna yardm elini uzatan kiiyi
selamlayarak yle der: Hele kr, sizin gibi bir insan evlad kt; be
dakikadr urackta dikilmi, acaba kimse kadncazn yardmna koacak m
diye bekliyorum. lk gelen siz oldunuz. Buradan aka gryoruz ki, bir kii
bbrlenmekte, toplumsallk duygusuna sahip biriymi gibi davranp sz konusu duyguyu ktye kullanmakta, gerektiinde kendisi kln kprdatmazken
bakalarn yarglamaya kalkmakta, vg ve yergilere bavurmaktadr.
Baz durumlar vardr, ylesine karmak nitelik tar ki, toplumsallk duygusunun boyutlar konusunda bir karara varmak kolay deildir. Bylesi durumlarda yaplacak ey, sz konusu durumun kkenine inmektir. Byle davrandk m, rnein savaa artk yar kaybolmu bir gzle bakan, yleyken binlerce askeri lmn kucana atmaktan geri kalmayan bir bakomutan zerinde yargya varmak bizim iin glk dourmayacaktr. Sz konusu
bakomutan, kukusuz toplumun karn dnerek davrand grn
savunacak, ou kii de ona hak verecektir. Ne var ki, davran iin hangi
nedenleri ileri srerse srsn, biz kendisine toplumun kusursuz bir bireyi
gzyle pek bakamayacaz.
lgili durumlarda salkl bir yargya varabilmek iin bize gereken, genel
geerli bir bak asdr. Toplumun yarar, toplumun esenlii de byle bir
bak asn oluturur. Bu bak asn benimsedik mi, sz konusu
164/268
durumlarda karar vermek bizim iin ancak son derece seyrek olarak glk
douracaktr.
Toplumsallk duygusunun boyutlar, bir insann tm yaamsal davurumlarnda aa vurur kendini. rnein bir kimsenin bir bakasna bak tarz,
onunla tokalamas, konumas gibi ou kez tamamen d belirtilerle kendini
belli eder. Bir kiinin karakteri konusunda ou zaman salt duygusal bir
izlenime kaplrz. Bazen dpedz bilinsiz olarak bir insann davranndan
birtakm sonular karr, bu konuda o kadar ileri gideriz ki, tutumumuzu sz
konusu sonulara dayanarak belirleriz. Buradaki aklamalarmzla, bilinaltnda geen bir olay, bilinaltna aktarmaktan ve bylece yanlma
korkusuna kaplmakszn bir yargya varlmasn salamaktan baka bir ey
yapmayz. Olayn bilinaltnda gemesi durumunda, nyarglar bizi ok daha
kolay
yanltabilir;
nk
bilinaltn
denetleyemez,
bilinaltnda
dzeltmelerde bulunamayz.
Bir kez daha unu belirtelim ki, karakter konusunda bir yargya varrken
her zaman insan btn olarak gz nnde tutmamz gerekir; btnden koparp alnan elerin, rnein salt bedensel etkenin, salt evrenin ya da salt
eitimin incelenmesi bunun iin yeterli saylamaz. nsan btn olarak ele
alma, bizi bir karabasandan kurtaracak, esenlie karacaktr. nk bu
yoldan ayrlmaz ve onu daha da geniletip mkemmelletirir, daha derinlemesine bir ztany sayesinde daha yerinde davranabileceimizi bilirsek,
bakalarn, zellikle ocuklarmz olumlu ynde etkileyebilir, yazglarn talihin kr cilvelerinin rn olmaktan kurtarr, karanlk bir aile ortamndan
geldikleri iin mutsuzlukta soluu almalarn ya da mutsuz yaayp gitmelerini
nleyebiliriz. Bunu baarabildik mi, uygarln ileriye doru nemli bir adm
atmasn salar, kendi yazgsn kendisi belirleyecek bir kua yetitirme
olanan ele geiririz.
165/268
ocuun ruhsal geliimi hangi yn izliyorsa, gelitirdii karakter zellikleri de ayn yne ynelecektir. Bu da ya dz bir izgi oluturacak ya da birtakm kvrlp bklmeleri ierecektir. Birinci durumda ocuk dz bir izgi izleyerek amacna ulamaya alacak, dolaysyla saldrgan ve atak bir karakter
edinecektir. Karakter oluumunun balang dneminde saldrganlk zelliinin kimi elerine rastlayacan ama yaamn zorluklar karsnda bu izginin de kolaylkla bir bklme gstereceini syleyebiliriz. Zorluklar,
bilindii zere, kart glerin gsterdii direncin byklnden kaynaklanr; dolaysyla ocuk, stnlk amacna dz bir izgi zerinde ulaamaz,
aresiz, sz konusu zorluklarn evresini dolanmas gerekir. Bu dolambal
yolu izlerken de yine birtakm yeni karakter zellikleri edinir. Organlarn
geliim yetersizlii, aile ortamndan kaynaklanan engeller vb. gibi daha nce
grdmz dier glkler de ocuun geliimini etkiler. Ayn zamanda
amansz bir eitici rolnde boy gsteren geni evrenin etkileri kmsenecek
gibi deildir. nk yaam, eiticilerin istek, dnce ve duygularna
dnr, eiticiler de uygulayacaklar eitimi toplumsal yaam ve toplumda,
egemen uygarlkta badaacak gibi biimlendirip dzenlerler.
Karlalan tm glkler, karakterin dz bir izgi zerinde geliimini tehdit eden bir e oluturur. Dolaysyla, ocuun gllk amacna ulaabilmek iin izleyecei yolla dz izgiden az ok sapmalar gsterir. Karakter dz
bir izgi zerinde geliiyorsa, ocuun tutumunda hibir bocalama grlmez,
ocuk hep bir dz izgi zerinde bulunur, glklerle dorudan yz yze gelir.
kinci tr karakter geliiminde ise, karmzda bambaka bir ocuk buluruz;
byle bir ocuk atein yaktn, hayatta dman glerle karlalabileceini,
dikkatli ve uyank olmak gerektiini artk renmitir. Saygnlk ve gllk
amacna dolambal yollar izleyip kurnazca davranarak ulamaya alr.
lerideki geliimi, dz izgiden sapma derecesine, yaamn gerekleriyle uyum
iinde bulunup bulunmamasna baldr. Byle bir ocuk devlerine dz bir
izgi zerinde yaklamaya almayacak, korkak ve ekingen birine dnecek, bakalarnn gzlerinin iine bakamayacak, doruyu sylemeyecektir.
Karmzdaki ocuk tipi deiecek ama ama yine ayn kalacaktr. ki kii ayn
eyi yapmasa bile, yaplan ey birbirinin ayn olabilir.
Her iki dorultudaki geliimin de belirli bir lde olumlu nitelik tadn
belirtebiliriz. Hele ocuk henz ar derecede kat davran biimlerini
166/268
167/268
gslerler. Nazik durumlarda hi telaa kaplmaz, ilenecek hatalarn sonradan yine onarlabilecei kansn hi elden brakmazlar.
Dtan bakldnda da iyimserleri tekilerden ayrt etmek mmkndr.
Korkup ylmaz, bakalaryla ak yrekli ve rahat konuur, ekingenlik ve
sklganlk diye bir eyi pek bilmezler. Onlar, bakalarn kucaklamak iin
kollarn am bekleyen kimseler olarak kafamzda canlandrabiliriz.
Bakalaryla zorluk ekmeden iliki kurar, insanlarla kolay dost olur, nk
ilerinde kukuya yer vermezler. Konuurken dilleri dolamaz, gerek duru ve
oturular, gerek yryleri bir doallk tar. Ne var ki, bu tipin katksz
rnekleriyle seyrek olarak, neredeyse yalnz ilk ocukluk yllarnda
karlarz. Ancak, rastladmz iyimserler de, iyimserlikleri ve bakalaryla
kolay iliki kurmalar bakmndan bizi memnun brakacak dzeydedir.
Eitim asndan en etin sorunlar karmza karan ktmser tip ise,
daha bir deiiktir. ocukluk yaant ve izlenimleri kendilerinde bir aalk
duygusuna yol am, eitli glkler sonucu yaamn kolay olmad duygusuna kaplm kiilerdir bunlar. evrelerinden grdkleri arpk davranla
beslenmi ktmser dnya grlerinin hain tuzana bir kez yakalanmlardr, gzleri yaamn karanlk ve olumsuz yanndadr hep. Yaamsal
zorluklarn iyimserlerden ok daha fazla bilincinde olup, cesaretlerini
kolaycack yitirirler. leri ou zaman bir gvensizlikle doludur, hep bir
destek ararlar kendilerine. Bu, dtan bakldnda bile genellikle gzlemlenebilecek bir zellikleridir. rnein, ocukluklarnda annelerinin eteinin dibinden ayrlmam ya da hep annelerini arp durmulardr. Annelerine
ynelttikleri bu ary bazen ileri yalara kadar tekrarlamaktan geri
kalmazlar.
Ktmserler, ar derecede ihtiyatl kimselerdir. ounlukla ekingen,
korkak, ardan alan, her eyi dikkatle hesaplayan bir davran sergilerler,
nk drt bir yanda kendileri iin tehlike sezerler. Uyku, bir insann geliim
dzeyini gsteren mkemmel bir lttr. Uyku bozukluklar, her zaman ar
bir ihtiyatn ve gvensizliin belirtisidir. Ktmserler, yaamn dmanca
davranlarndan kendilerini daha iyi koruyabilmek iin, adeta uyumayp
srekli nbet tutarlar. Bu da, doru drst bir uyku uyumaktan bile payn
alamayan ktmserlerin ne denli az bir yaama sanatna, hayata ve hayatn
ilikiler rgsne ynelik ne denli az bir kavray gcne sahip olduklarn
168/268
169/268
170/268
171/268
172/268
173/268
174/268
arasnda yer almaktadr. Salglarn bir kanalla dar atamayan bezlerdir hepsi, rettikleri salgy dorudan kana verirler. Genel gre gre, vcuttaki
btn organ ve dokular, kanla organizmann her bir hcresine tanan, uyarc
ve zehirden artc etkileri ieren, ksaca metabolizma iin varl mutlaka
zorunlu olan salglarn etkisi altndadr. Endokrin, yani i salg bezlerinin
nemi gnmzde btnyle aydnlatlm saylamaz. Sz konusu bilim dal
balang evresindedir, henz tamamen pozitif veriler ortaya koyamamaktadr. Ama insanlarn karakter ve mizacna kimi aklamalar getirebileceini
ileri srerek, psikolojik bir akm oluturmak gibi bir iddiayla ortaya kt
iin, bu konuda da birka sz sylemeden geemeyeceiz.
lkin, kmsenmeyecek bir kukuyu burada dile getirmekte yarar
gryoruz. rnein tiroid bezinin gerei gibi almad somut bir hastalk
vakasn gzden geirdiimiz zaman, alabildiine flegmatik miza zelliklerini
tayan ruhsal davurumlarla da karlatmz kukusuz dorudur. nk
imi yz ifadeleri, ciltlerinin zellikle kaba bir biim almas, sa durumlarnn ktlemesi bir yana, hastalarn devinimlerinde olaanst bir
yavalk ve uyuukluk saptamaktayz. Ruhsal duyarllk hayli zayflamakta,
giriim gc azalmaktadr.
Ne var ki, byle bir hastay, flegmatik miza zellikleri gsteren ama neden
olarak tiroid bezinde patolojik bir bulgu saptanamayan bir kiiyle karlatrrsak, her iki durum arasnda asla bir benzerliin sz edilemeyeceini, ortada
birbirinden bsbtn farkl iki tablonun bulunduunu grrz. Yani unu belirtebiliriz ki, tiroid bezinin kana aktt salg, bir olaslkla, ruhsal ilevlerin
etkinliinde rol oynamaktadr. Ne var ki, tiroid bezinin kana aktt salgdaki
bir bozukluk sonucu flegmatik miza zelliklerinin doup ktn syleyecek
kadar ileri gidemeyiz.
Demek oluyor ki, hastala bal flegmatik miza, yaamda flegmatik diye
nitelendirdiimiz mizatan dpedz ayrlmakta, psikolojik zgemileri
bakmndan bu tiptekilerin miza ve karakterleri, patolojik-flegmatik
tiptekilerden tmyle deiik bir grnm iermektedir. Psikolog olarak bizi
ilgilendiren bu flegmatikler asla kararl kiiler deildir. Bu kiilerin ou zaman aa vurduklar alacak derecede seri ve iddetli tepkiler karsnda
armamak elde deildir. Ancak tm yaam boyu flegmatik miza zelliini
kimse koruyamaz. Gzlemleyegeldiimiz bir ey varsa, bu mizacn yapay bir
175/268
rt, pek duyarl bir insann kendisiyle d dnya arasna yerletirdii bir
gvenlik mekanizmas saylacadr; yle bir mekanizma ki, belki sz konusu
kiiler, byle bir mekanizmay kurmaya kar kendi yaplarndan kaynaklanan
bir eilimi ilerinde tamaktadr. Flegmatik miza, gvenlik asndan alnan
bir nlemdir; yaamn ynelttii sorulara verilen anlaml bir yanttr;
dolaysyla, tiroid bezinden ksmen ya da btnyle yoksun yaayan bir kimsenin yaval, uyuukluu ve yetersizliinden bsbtn farkl nitelik tar.
Szn ettiimiz bu nemli kukunun zerinden atlayp gememiz
dnlemez; hatta ancak tiroid bezleri gerei gibi almayanlarda flegmatik
bir mizacn oluaca kantlansa bile, biz buna u itiraz yneltmekten yine de
geri kalmayacaz: sanld kadar basit deildir; bir yn neden ve amacn,
bir yn organsal ilevin ve d etkinin bir araya gelmesi kiide ilkin organsal
bir yetersizlik duygusu uyandrmakta, byle bir duygu da bireyi birtakm
eylemlere srklemektedir. Bu tr eylemlerden biri de, kendisinde flegmatik
bir miza oluturarak yaamn tatsz durumuyla yz yze gelmekten kanma
ve kiilik duygusunu yaralayacak davranlardan kendini kollama giriimidir.
Bir baka syleyile, patolojik-flegmatik tip de daha nce szn ettiimiz
tipten bakas deildir. Ne var ki, sz konusu tipte tiroid bezine bal bir organ
yetersizlii ve bunun yol at sonular n planda yer almakta, byle bir organ yetersizlii ilgili kiiyi yaamda bakalarndan kt bir yer igal etmeye
zorlamakta, o da bunu uyuukluk vb. gibi birtakm ruhsal marifetlere bavurarak dengelemeye almaktadr.
Dier salg anormalliklerini dikkate alp bunlarn at sylenen miza
zelliklerini incelemek, grmze daha bir g kazandracaktr. rnein
Basedow hastalarnda olduu gibi, kimi insanlarn tiroid bezi salgsnda artma
grlr. Bedensel bakmdan bu tr hastalarn karakteristik zellii, kalplerinin daha hzl arpmas, zellikle nabz frekansnn ykselmesi, gzlerin hayli
dar frlamas, tiroid bezinin imesi ve btn organizmann ama en ok
ellerin hafif ya da kuvvetli bir biimde srekli titremesidir. Bunlarn yan sra,
hafif ter de grlebilir ve belki pankreas bezinin etkisi sonucu sk sk sindirim
bozukluklaryla karlalr. Bazen bir sinirlilik hali de tabloya eklenerek,
hastalar telal, abuk kzp parlayan bir davran sergiler ve sk sk anksiyete
durumlarndan yaknrlar. Hastaln gelimi evresinde bir Basedow
hastasn grp, korkak bir insan anmsamamak elde deildir.
176/268
177/268
zet
Karakter zelliklerini tek tek ele alp incelemeye gemeden nce, imdiye
kadar elde ettiimiz verileri bir kez daha tekrarlayalm.
Saptadmz nemli noktalardan biri, ruhsal ilikiler rgsnden koparlp alnm bir tek ruhsal olaya dayanlarak insan tanmak gibi bir ie
178/268
179/268
181/268
Byle bir insan, nesnellie srt evirir nk yaamla ilikisini yitirir, kafasn
kurcalayan bir tek sorun vardr, o da bakalar zerinde nasl bir izlenim
brakaca ve bakalarnn kendisi hakknda neler dneceidir. Bunun bir
sonucu olarak eylemsel zgrl alabildiine engellenir ve hepsinden sk
karlalan bir karakter zellii, yani kendini beenmilik bylece doup ortaya kar.
Kendini beenmilie ok az miktarda da olsa her insanda rastlanr. nsann kendini beenmiliini apak sergilemesinin bakalar zerinde istenilen etkiyi yapmayaca dnlerek ilgili zellik, ou zaman gzelce saklanp
gizlenerek eitli klklara brndrlr. nsan belirli lde bir
alakgnll iinde barndrabilir ama yine de kendini beenmi olabilir.
Kendini beenmiliinde o kadar ileri gidebilir ki, ya bakalarnn kendisi
hakknda verecei yargy hi nemsemez ya da agzllkle sz konusu yargnn peine der ve onu kendi lehinde etkilemeye alr.
Kendini beenmilik belirli bir ly at m, son derece tehlikeli nitelik
kazanr. nsan, daha ok grn hedef alan bir sr yararsz eyleme
srklemesi, onu daha ok kendini ya da bakalarnn kendisi hakknda
verecei yargy dnr duruma getirmesi bir yana, gerekle ban kolaylkla
kaybolmasna yol aar. nsanlararas ilikilere kar anlay gstermez, her
trl ban uzanda yaar, yaamn kendisinden neler istediini ve kendisinin insan olarak yaama neler vermek zorunda olduunu unutur. Kendini
beenmilik, baka hibir olumsuz zellikte grlmedik ekilde insan zgr
geliiminden alkoyacak gc gsterir; nk kendini beenmi kii herhangi
bir davranta bulunurken, acaba iin sonunda kendisi iin bir kar sz konusu mudur diye dnr hep.
Bazen insanlar, kendini beenmilik ya da kibir szc yerine kulaa
daha ho gelen hrs szcn kullanarak kendilerini biraz temize karmaya
alr. Birok insan vardr ki, kendisinin pek hrsl bir kii olduunu gururla
aa vurur. Bazlar da hamaratlk szcne snr. Topluma yarar dokunduu sre, hamaratla bir itirazmz olamaz. Ne var ki, genellikle ilgili deyimlere bavurulmasnn nedeni, alabildiine bir kendini beenmilii kamufle
etmekten baka bir ey deildir.
Kendini beenmilik, ok gemeden insan oynanan bir oyunun gerek bir
oyuncusu olmaktan karp, bir oyunbozana dntrr. Kendini beenmiler
182/268
183/268
her zaman toplumla ilikinin srdrlmesi ve toplumu ileriye gtrme konusunda bir istein duyulmasdr. Yoksa elde edilecek baarya deerli gzyle
bakmamz olanakszdr. Bir baarda kendini beenmilik rol oynarsa,
kukusuz salt aksatc ve engelleyici nitelik tar bu rol; baary olumlu ynde
pek etkileyemez.
Bugnk toplumsal dzende insann kendini beenmilikten tmyle
yakay syrmas gerekleecek gibi deildir. Bir kez bunu bilmek yararldr
bizim iin; bylelikle uygarlmzn alabildiine gsz bir yanna parmak
basm oluruz. yle bir gszlk ki, bir sr insann mahvolup gitmesine,
mr boyu mutsuzluk iinde yaamasna ve her zaman felakete kaynaklk
eden yerlerde oyalanmasna yol aar. Byleleri olduklarndan daha iyi grnmeyi kendilerine ama edindiklerinden, bakalaryla geinemez, yaama ayak
uyduramazlar. Dolaysyla, bir kimsenin kendisine bitii yksek deeri pek
umursamayan gerekle kolaycack atma durumuna girerler. Kendilerini
beenmilikleri, bu gibi kimseleri bakalarnn alaylarna konu yapmaktan te
bir ie yaramaz. nsanln karlat btn aprak durumlarda, kendini
beenmilik duygusuna doyum salamadaki baarszlk en nemli etken
roln oynar. Karmak bir kiilik yaps gsteren birini anlamak istiyorsak,
bu kimsede kendini beenmiliin hangi boyutlara ulatn, bu kimsenin
hangi dorultuda devindiini ve ne gibi yollara bavurarak kendisine doyum
salamaya altn aratrmak izlenecek nemli bir yoldur. Sz konusu durumlarda hep ele geireceimiz bir sonu vardr ki, o da kendini beenmiliin
toplumsallk duygusuna nemli lde sekte vurduudur. Kendini beenmilikle toplumsallk duygusu birbiriyle badamaz hi; nk kendini beenmilik, toplumsallk ilkesine boyun emeye yanamaz.
Ancak, kendini beenmilii bekleyen kt akbet, yine kendisinden
kaynaklanr; nk ilgili zellik, hibir eyin nnde duramayaca mutlak
dorular gibi toplumsal yaamda geliip ortaya kan kart mantksal nedenlerin tehdidi altnda bulunur. Dolaysyla, henz ok erkenden kendini saklamak, bir baka kla brnmek, dolambal yollar izlemek zorunda kalr;
nitekim ilgili zellii kendisinde barndran kii de, kendini beenmiliine
doyum salamak iin gerekli grd grkem ve zaferi ele geirip geiremeyecei konusunda kukular iinde kvranr. Kendisi byle dler ve dncelerle
oyalanrken, zaman geip gider. Derken sonuta bir bahane kalr elinde, o da
184/268
185/268
da bir hayli ricadan sonra kalklp gidilir. Yine kendini beenmi birok kimse
vardr ki, topluluk arasna karmas ancak belirli koullara baldr; dnyalar
ben yarattm havas iinde yanna yaklalmaz bir tavr taknr, bazen bbrlenerek kendisinin yksek bir kimse olduunu ileri srer. Bazlar da, btn
toplantlarda hazr bulunmay bir tutku edinir.
Bu gibi eylere nemsiz ayrntlar gzyle bakmak doru deildir; hepsi de
ok derinlerde sakl yatan nedenlerden kaynaklanr. Gerekte kendini beenmi insan, toplumsal yaam hi umursamayan biridir; toplumsal yaam ileriye gtrmekten ok engeller, onun geliimini aksatr. Btn bu tipleri tm
girdisi ktsyla eksiksiz anlatabilmek iin byk yazarlarn yaratc gleri
gereklidir. Kendini beenmilikte o yukarlara doru trmanan izgiyi ak
seik gzlemleyebiliriz; yle bir izgi ki, bir insann yetersizlik duygusuyla
kendisi iin alabildiine byk bir ama belirlediini ve bakalarndan stn
olmaya altn gsterir. Kendini beenmilii zellikle dikkate arpan bir
kimsenin, kendisine fazla bir deer vermedii ve bu deer vermeyiinin ou
zaman kendisinin de ayrmna varmadn dnebiliriz. Ama kendini beenmiliklerinin bir yetersizlik duygusundan kaynaklandnn bilincinde olan
kimseler de vardr kukusuz. Ancak, bunu bilmek, sz konusu kimseler iin
pek nem tamaz, dolaysyla bilgilerinden gerei gibi yararlanamazlar.
Kendini beenmilik insann ruhsal yaamnn daha erken bir dneminde
geliip ortaya kar, hep de ocuksu bir yan vardr, kendini beenmi kimseler her zaman ocuksu bir grnm sergiler. Byle bir karakter zelliinin
oluumuna yol aan durumlar eitlidir. Bazen doru drst eitilmedii iin
kklnden eziklik duyan bir ocuk, ihmal edildii, evdekilerden gerekli ilgiyi grmedii duygusuna kaplr. Bazen de ocuklar, sz konusu zellii bir
aile gelenei gibi atalarndan devralr. Bu gibi kimselerin azndan sk sk,
anne ve babalarnn da kendilerini bakalarndan ayracak ve bakalar
karsnda kendilerine ayrcalk salayacak byle aristokrat bir zellie sahip
olduklarn duyarz. Ancak, sz konusu kof istein altnda, kendini bakalarna
benzemeyip olaanst bir aileden gelen, mkemmel ama ve duygularla
donatlp doutan bir ayrcala hak kazanm, herkesten stn bir kimse gibi
hissetme eiliminden baka bir ey yatmaz. Bir ayrcalk iddiasdr ki, kendisine izleyecei dorultuyu gsterir, davranlarn ynetir ve davurum
biimlerini belirler. Gelgelelim yaam bu tiplerin geliimini kolaylatrmaya
186/268
187/268
sk grlp bizim deerden drme eilimi dediimiz bir olayn davurumudur. Kendini beenmi kimsenin hangi noktay saldrsna hedef setiini bize
gsterir; bu da, bakalarnn tad deer ve nemdir. Bylece, ilgili kiiler,
bakalarn batrarak kendilerine bir stnlk duygusu salamaya alr. Bir
kimsenin deerini benimsemeyi kendileri iin bir aalama sayarlar. Buradan
da yine, sz konusu kiilerin ruhlarnn ok derinliklerinde bir gszlk duygusunun yaad sonucuna varabiliriz.
Kendisinde sz konusu zelliklere rastlanmayan kimse gsterilemeyeceinden, pekl bu irdelemelerden yararlanp kendi zerimizde uygulayacamz bir lt ele geirebiliriz. Bin yllk bir gemie dayanan bir uygarln, iimize serpitirdii nesneleri ksa srede skp atamasak da,
krlkle davranp bir an sonra zararl olduu anlalacak yarglara kendimizi
baml klmaktan el ekmemiz ileri bir adm saylacaktr. Baka trl insanlar
olmann ya da evremizde bu gibi insanlar grmenin zlemini ekiyor deiliz;
birbirimize elimizi uzatmak, birbirimizle bir dayanma, bir ibirlii iinde
yaamak benimsediimiz bir yasadr. birliini her zamankinden ok ihtiya
duyduumuz gnmzde, kiisel kendini beenmiliklerin yeri yoktur. zellikle bizimki gibi dnemlerde kendini beenmilii bekleyen eliki ve
atmalar pek sivri ve kaba nitelik tamakta, byle bir tutumdaki insanlar
pek kolay baarszla uramakta, sonunda ya kendileriyle savalarak saf d
edilmekte ya da acmalara konu yaplmaktadr. yle grlyor ki, zellikle
iinde yaadmz a, kendini beenmilik iin elverili nitelikten yoksundur; dolaysyla, hi deilse bir kimsenin kendini beenmiliine toplum iin
yararl alanlarda doyum salamasn mmkn klacak yollarn aranmas
gerekiyor.
Kendini beenmiliin ounlukla hangi yollardan etkinliini
srdrdn aadaki rnekle aklamaya alalm.
Birden ok kardein en k olan gen bir kadn, ocukluunun erken
bir dneminden balayarak evdekilerce martlmtr. zellikle annesi,
etrafnda pervane olmu, kznn her arzusunu yerine getirmitir. Bu yzden,
vcuta da pek gsz saylan kzn istekleri lsz derecede artmtr.
Derken kz gnn birinde bir ey kefeder, hastaland zaman evresindekiler
zerindeki egemenliinin her zamankinden geni boyutlara ulatn sezer.
ok gemeden, hastalk gzne nemli bir servet gibi grnmeye balar.
188/268
189/268
kuruntudan ya da uydurmadan sz edilemez. Bir kimse bu yoldan evresindekilerin karsna hastalk belirtileri ya da en azndan sinirsel semptomlarla dikildi mi, evresindekilerin onun yanndan bir yere ayrlmamas, ona
gz kulak olmas gerekir kukusuz; nk toplumsallk duygusu bunu gerektirir. Dolaysyla, byle bir hasta da amalad gl konumu ele geirir.
Byleleri insann soydalarna geni lde sayg gstermesini isteyen
toplum yasasyla elikiye der. Genellikle soydalarnn mutluluuna
katkda bulunmak bir yana, bu mutluluu engellemekten kolay kolay kendilerini alamaz. Tm glerini, tm kltrlerini ve eitimlerini seferber ederek insan soydalarn dnmenin stesinden gelebilirler belki, hi deilse evresindeki bir kiiyle ok yakndan ilgileniyorlarm ssn uyandrabilirler. Ama
yine de davranlarnn dayand temel, kendini sevmekten ve kendini beenmilikten baka bir ey olmayacaktr. Bizim hastamzda da ite byle bir durum sz konusuydu. Hastamzn kendi aile bireylerine kar aa vurduu ilgi
grnrde tm snrlar ayor, rnein annesi kahvaltsn odasna getirmekte
yarm saat gecikmeyegrsn, alabildiine byk bir meraka kaplyor,
kocasn yataktan kaldrp annesinin bana bir ey gelip gelmediine baktrmadan ii bir trl rahat etmiyordu. Annesini yava yava kahvalty tam
zamannda getirmeye altrmt. Bir iadam olarak mterilerini ve ticari
yaamndaki dostlarn dnmesi gereken kocasnn durumu da pek baka
trl saylmazd; eve ne zaman belirlenen saatten biraz ge gelse karsn
ylp kalm, korkudan ter iinde kalm buluyor, kars perian bir halde, o
gelinceye kadar nasl alabildiine korkun aclar iinde kvrandn anlatyordu. Dolaysyla, adam da bu gibi durumlarda dakik olmaktan baka kar yol
grememiti.
Birok kimse byle davranmaktan kadnn bir kar olmadn, sz edilen durumlarn kadn iin byk zaferler saylamayacan syleyecektir. Ne
var ki, ilgili davran btnn ancak kk bir parasdr, yaamn tm
ilikileri asndan bir unutma bak! uyars anlamn tar, kardaki kii
eitilmeye allr bylece. Kadnn ruhu dizginlenemeyecek bir hkmetme
hrsyla dolup taar ve bu hrsn doyuma kavuturulmas bir bakma kendini
beenmilik duygusunun da doyuma kavuturulmasdr. Beri yandan kadnn,
istediini elde etmek iin ok aba harcamas gerekecektir; btn bunlar
dnlrse, bu kadn iin sz konusu davrann bir zorunluluk durumuna
190/268
191/268
192/268
193/268
194/268
195/268
196/268
Bu da, uluslarn daha binlerce yl nce mthi bir kesinlikle sezdii ve ncilin o bilgelik dolu Vermek almaktan daha hayrldr sznde dile gelen
bak asna gtrr bizi. Alabildiine eski bir insanlk deneyiminin davurumu saylan bu szn anlam zerinde dndk m grrz ki, burada anlatlmak istenen ruhsal bir durumdur; vermenin, kollayp gzetmenin, yardm
elini uzatmann insann ruhunda yaratt havadr; bu hava, ruhsal yaamda
kendiliinden bir denge ve uyum salar, veren kimsenin kendiliinden ele
geirdii bir Tanr armaandr adeta. Daha ok almaya eilimli kimse ise,
ou zaman dank ve tutarsz biridir; honut olmak nedir bilmez, tam bir
mutlulua ulaabilmek iin elindekiler dnda daha nelere kavumas ve neleri kendisine mal etmesi gerekecei dncesiyle oyalanp durur hep. Gzlerimi evirip de bakalarnn gereksinimlerine bakaym demez; bakalarnn
mutsuzluunu kendi mutluluu saydndan, bir uzlamann salayaca
huzur dncesine kafasnda yer yoktur. Dikkafallnn yaratt yasalara
bakalarnn boyun emesini ister amansz bir tutumla, var olandan baka bir
gkyz ister, bir baka trl dnce ve duygu ister. Ksaca, onda
grdmz her ey gibi honutluk ve alakgnlllk duygusundan uzakl
da alabildiine dehet vericidir.
Kendini beenmiliin tamamen dsal ve daha ilkel biimlerini sergileyen
kimseler ise, arla kaarak giyinir, sslenip pslenir, bakalarnn dikkatini
zerlerine ekmek ister, bu davranlaryla gemi alardaki grkemli grnmek, caka satmak isteyen insanlar anmsatrlar. Bugn bile ilkel kavimlerde
ayn durumla karlarz; rnein, ilkel bir insan ok uzun bir ty salarnda
tamaktan dolay gururlanp bbrlenir. Pek ok insan son modaya uygun
giyinip kuanmaktan alabildiine haz duyar. Yanlarnda tadklar portreler
ve eitli ziynet eyalar, kimi zaman bavurduklar sert sloganlar, saval
amblemler ve dman korkutacak silahlar, bu insanlarn kendini beenmiliklerini gsteren belirtilerdir. zellikle erkeklerde grdmz cinsellii
artran figr ve dvmeler vb. hoppa ve hafifmerep bir izlenim brakr
zerimizde.
Byle bir manzara karsnda bencil bir abann gsterildii, hayaszlkla
da olsa kardakinin etkilenmek istendii duygusuna kaplrz. nk hayaszca davranmak, baz insanlara bir tr byklk ve stnlk duygusu salar.
Bazlar da sert ve duygusuz, dikbal ya da kendi iine kapank ve souk bir
197/268
198/268
demitir: Bir insann ideal davran belirli bir ly ap da, iyi kalplilii
ve insancll gze batar bir boyut kazand m, durumdan kuku duymann
yeridir. Byle bir gr karsnda da ihtiyat elden brakmamak gerekir; ancak ilgili grn kuram ve pratikte hakl nedenlere dayand gereine de
gzlerimizi kapatamayz. Goethe de Venedik apigramlarnn birinde buna
yakn bir dnceyi yle dile getirir:
Her hayalperesti armha gerin otuz yanda,
Tanmaya grsn dnyay bir kez, aldatlan aldatan olup kar.
Genellikle bu tipteki insanlar tanmak kolaydr. Yze glen ve yaltaklanan
davranlar sevilmez, tiksindirir bizi; ok gemeden bylelerinden kendimizi
saknmaya, kollamaya balarz. Agzl insanlara dorusu byle bir yola
bavurmaktan el ekmelerini salk vermemiz gerekir. Sz konusu yolu izlememek, daha sade bir areye bavurmak kendilerine daha ok yarar salar.
Ruhsal geliimde karlalan baarszlklarn hangi durumlarda ortaya
kacan kitabn Genel Bilgi blmnde grmtk. Eitimleri glk
douran ocuklar, evreleriyle bir sava durumunu srdrr. Eitim iini stlenenler yaam mantndan kaynaklanan ykmllklerini bilseler de, ayn
mant ocuk iin de balayc klmann olana yoktur. Tek kar yol, bir
sava durumunun ba gstermesini elden geldiince nlemektir; bu da ocua
nesne deil, zne gzyle baklarak, ona dier insanlarla tamamen eit haklara sahip biri, ksaca bir arkada gibi davranarak salanr. Byle yapld m,
ocuklarn bir ezilmilik ve ihmal edilmilik duygusuyla evrelerine kar
saval bir tutum taknmas kolay olmaz pek, bu tutumdan iinde yaadmz
uygarlkta ikiyzl hrs geliip ortaya kma olanan pek bulamaz; yle bir
hrs ki, tm dnce, davran ve karakter zelliklerimizde eitli derece ve
miktarlarda yer alr ve her zaman yaam gletiren bir etken roln oynar,
bazen de etin sorunlara, yenilgilere ve kiilik yapsnda ykmlara yol aar.
Hepimizin insan tanmaya ynelik bilgilerimizi ilk planda saladmz
kaynaklar saylan masallarn, kendini beenmilik zelliini ve bunun yol
aaca tehlikeli sonular gsteren bir sr rnei iermesi ok karakteristiktir. Biz burada kendini beenmiliin serbeste geliip serpiliini ve
bunun yol at otomatik k gayet belirgin izgilerle gz nne seren bir
masaldan sz aacaz. Andersenin Sirke Testisi adl masaldr bu. Bir
balk avlad bir bal serbest brakr; buna teekkr etmek isteyen balk da
199/268
200/268
201/268
Tanrya alabildiine yakn hissettiini dnelim. Bazen sz konusu davranlar gerek dindarlk denilen eye o denli uzak der ki, zerimizde
hastalk belirtileri gibi bir izlenim brakr. rnein, dua okumadan uyuyamayan, byle yapmasa uzaktaki bir insann bana bir felaket gelebileceine inandn aklayan bir kimsenin durumu byledir. Byle bir aklamay tersine
evirip, Ben bu duay okursam, o zaman bana bir ey gelmez gibi anlarsak,
ilgili aklamann bir vnmeden, bir yksekten atmadan baka bir ey
saylamayacan grrz. Bir kimsede sihirli bir bykle sahip olduu duygusunu kolaycack uyandracak davranlardr bunlar. rnein, szn ettiimiz kii ettii duayla birinin bana gelecek felaketi nlemi grr kendini.
Ayrca gndz dlerinde de bu gibi kiiler insani llerden hayli uzaklar.
Yaplanlarn tm bo giriimler, nesnelerin gerek zn deitirmeyip yalnzca hayalde bir deer tayan ve kiiyi gerekle dostluk kurmaktan alkoyan
eylemlerdir.
Uygarlmzda kukusuz sihirli bir gce sahip olduu duygusunu insanda
uyandran bir nesne vardr ki, o da paradr. ou kii, para sayesinde her ey
elde edilebilir sanr; hrs ve kendini beenmiliin u ya da bu ekilde parayla
ve mal mlkle ilgili olmasnn alacak yan yoktur. Dolaysyla, mal mlk edinmek iin harcanan, neredeyse bir hastalk belirtisi ya da rksal nedenlerden
kaynaklanan bir belirti gzyle baklacak katksz abay anlayabilmekteyiz.
Ne var ki, bu da yine kendini beenmilikten baka bir ey deildir; kendini
beenmilik bir kimsenin hep daha ok eye ulamak, elinde bu byl gten
de biraz bir eyler bulundurmak ve bylece bir stnle kavumak istemesine yol aar. Aslnda yeterince para sahibi olmasna karn hl para peinde
koan gayet varlkl kimselerden biri, yle bir itirafta bulunmutur: Evet,
yle bir g ki, insan dnp dolap kendisine ekiyor. Bu kii durumu anlamt ama ounluk bunu anlayacak yetenei gsteremez. G sahibi olmak
bugn para ve mal mlke ylesine bal duruma gelmi bulunuyor, zengin
olma ve mal mlk edinme abas bazlarna ylesine doal grnyor ki, para
pul peinde koan ou kiiyi nne katp gtren gcn kendini beenmilikten baka bir ey saylamayaca fark edilmiyor.
Son olarak konunun tm ayrntlarn gzlerimizin nne serecek bir
vakadan daha sz aacaz. Bu vaka, ayn zamanda kendini beenmiliin
byk rol oynad bir baka durumu da anlamamz salayacaktr: ihmal ve
202/268
bakmszlk. Ortada iki karde vardr; erkek olan k beceriksiz bir ocuk
saylr, abla ise becerikliliiyle n yapmtr. Erkek ocuk ablasyla rekabet
durumundadr; sonunda baar kazanamayacan anlayp, yartan el eker.
Daha batan beri evdekilerden gereken ilgiyi grmemitir. Son durum zerine
her ne kadar kendisine yardm eli uzatlr ve dt glklerden kurtarlmak istenirse de, srtnda hissettii ykte bir hafifleme olmaz, yetersiz
sayld yolunda gerek denilemeyecek bir duyguyla dolup taar ii. nk
ocukluktan beri ablasnn glklerle daha kolay baa kabilecei, kendisinin ise dnyadaki kk iler iin yaratld dncesi kafasna sokulmak istenmitir. Ablasnn daha elverili konumundan tr kendisinin bir yetersizlikle donatld gibi hi doru saylmayacak bir sonuca varmtr. zerinde
byle bir ykle okula balam, burada her ne pahasna olursa olsun yeteneksizliini itirafa yanamayan karamsar bir ocuk yaamn srdrmtr.
Zamanla ya ilerlemi ve buna paralel olarak aptal bir ocuk gibi baklmayarak, yetikin bir insan davran grmek iin duyduu zlem giderek
bymtr. Henz on drt yandayken sk sk byklerin dzenledii toplantlara katlmaya balamtr. Ruhunun derinliklerine kk salan aalk
duygusu kendisi iin srekli bir uyar kayna oluturmu, nasl edip de byk
bir beyefendi roln oynayabileceini durmadan dnp tanmaya
balamtr. Gnn birinde de fahielerin arasnda alm soluu, o gn bugn
onlardan bir trl kopamamtr. Byle bir yaam bir sr para harcamasn
gerektirdiinden, iindeki byk adam sevdas da babasndan para istemesine
izin vermediinden, frsat bulduka babasnn kasasndan para almaya koyulmutur. Sz konusu hrszlklar onu asla rahatsz etmemi, kendisini babasnn kasas zerinde istedii gibi tasarruf yetkisini ele geiren bir byk
adam gibi grmtr. Bu, bir zaman srm, erkek ocuk gnn birinde
snfta kalmak gibi ar bir baarszlk tehlikesiyle yz yze gelmitir. Byle
bir durum, yeteneksizliinin bir kantn oluturacaktr, dolaysyla buna asla
izin vermemesi gerekmektedir. Derken yaptklar iin anszn vicdan azab
duymaya balar; giderek artan vicdan azab da kendisini sonunda ylesine rahatsz etmeye balar ki, okuldaki almalara ayak uyduramaz olur. Durum da
dzelir bylece; nk snfta kalr bu durumu artk kendisine ve bakalarna
kar balatabilecek, duyduu vicdan azabnn kendisini penesinde kvrandrdn, yerinde kim olsa snfta kalacan syleyebilecektir. Ayrca, onu
okula ayak uydurmaktan alkoyan bir neden de ileri derecede dalgnldr. Bu
203/268
Kskanlk
204/268
Alabildiine sk rastlanmasyla dikkatimizi zerine eken bir karakter zellii de kskanlktr. Bununla anlatlmak istenen, yalnzca sevgide deil, tm
insani ilikilerde karlalan, zellikle ocukluk dneminde grlen
kskanlktr; sz konusu dnemde bazen kardelerden biri tekinden stn
olmak isteyerek, hrs duygusunun yan sra kskanlk duygusunu gelitirir
kendisinde, dmanca ve saval tutumunu bylece aa vurur. hmal
edilmilik duygusundan, hrsn bir baka biimi, yani tm yaam boyu insann
yakasn brakmayan kskanlk zellii doup ortaya kar.
ocuklarda hemen her zaman rastlanr kskanla; hele kk bir
kardeleri dnyaya gelip anne ve babann ilgisini daha ok zerine ekmesi
durumunda bu duygu kendini belirgin olarak aa vurur; yle ki, byk
ocuk tahtndan alaa edilmi bir kral gibi grr kendini. Daha nce evreleri scak bir ilgiyle kuatlm ocuklar, zellikle kskanla kaplr. Bir
ocuun bu konuda ne kadar ileriye gidebileceine, henz sekiz yanda olmasna karn o zamana kadar kskanlktan cinayet ilemi bir kz rnek
gsterebiliriz.
Bu kz, geliim bakmndan biraz geride kalm bir ocuktu. ncelii ve
narinlii nedeniyle evde pek ie koulmamt, dolaysyla hayli rahat bir
yaam srmekteydi. Ama alt yandayken bir kz kardei dnyaya gelince,
durum deiti birden. Kz, bambaka bir ocua dnt, gz hep kardeinin
zerindeydi, ii kin ve nefretle dolup taarak kardeini izlemeye koyuldu. Ne
yapacan aran anne ve baba sert bir tutumla ie el atarak, her kt davran iin kendilerine hesap vereceini kzn kafasna sokmaya altlar. Gnlerden bir gn kyn kysndan akan ayda kk bir kz l bulundu. Ksa
bir sre sonra yine benzeri bir olay ba gsterdi. Sonunda kz yine kk bir
ocuu suya itmek zereyken sust yakaland. br cinayetleri de kendisinin ilediini itiraf etti; bir psikiyatri kliniine yatrlarak gzetim altnda
tutuldu, sonra da bir slahevine yolland.
Kzn kskanl zamanla kendi z kardeinden koparak baka kk
kzlara kaym, olanlara kar dmanca duygular beslemedii dikkati ekmiti. Sanki kz, ldrd kk kzlarda kendi kardeini grm ve iledii
cinayetlerle ihmal edilmesinin cn evdekilerden almak istemiti.
Kardeler deiik cinsiyetlerden ise, kskanlk duygularnn uyanmas
daha kolay gereklemektedir. Bilindii zere uygarlmzda bir kz iin
205/268
206/268
Hasetlik (ekemezlik)
207/268
akllarna getirmekten onlar alkoyar: Ama sanki her eyi elde etmek istiyorlarm gibi bir davran sergilerler.
Kendisini srekli bakalaryla karlatrmaktan doan hasetlik duygusunun ilgili kiilerin mutluluk ansn olumlu ynde etkilemeyecei
doaldr. Gelgelelim, iimizdeki toplumsallk duygusu nedeniyle hasetlik duygusunu ne kadar ho karlamasak, genel olarak bu duyguyu ne kadar sevimsiz bulsak da, u ya da bu ekilde hasetlik duygusuna kaplmayan pek az kii
kar. tiraf edelim ki, hibirimiz hasetlik duygusundan bak deilizdir. Bir
karar zere akp giden yaam seli iinde bu duygu kendini kukusuz her zaman ak seik belli etmez. Ne var ki, dertten ban alamayan, sknt eken,
yeterli para kazanamayan, gerei gibi beslenip giyinemeyen, doru drst bir
sevecenlikten yoksun yaayan, gelecek konusunda giderek umutsuzlua
kaplan, iinde bulunduu g durumdan bir yol bulup kamayan insann,
henz bir uygarln balang dnemini yaayan gnmz insanolunun ahlaki ve dinsel yasaklamalara karn kendini kskanlk duygusuna
kaptrmasnn anlalmayacak yan yoktur. Bunun gibi, hibir varl olmayan
kimselerin kapldklar hasetlik duygusunu da yine doal karlamak zor
deildir. Sz konusu kimselerde byle bir duyguyu doal saymamak iin,
bakalarnn ayn durumda hasetlik duygularna kaplmayacan kantlamak
gerekir. Demek istiyoruz ki, gnmz insannn ruhsal tablosunda hasetlik
esini normal karlamak zorundayz. Kstlamalarda arla kald zaman, bu duygunun bireylerde ya da toplumlarda alevlenmesi nlenemez.
ekemezliin, kendini aa vururken brnecei irkin ekilleri olumlu
karlamamz dnlemese bile, urasn ister istemez belirtelim ki, hasetlik
ve ou zaman buna bal olarak grlen kin duygusunu saf d brakacak bir
are dorusu henz bulunabilmi deildir. Toplumumuzda yaayan herkesin
bilmesi gereken bir ey, sz konusu duyguyla oynamamak, onu davet etmemek, bu duyguyu kesinlikle ortaya karacak durumlara yol amaktan yerinde bir davranla kanmak ya da byle bir duygu ortaya kmsa daha fazla
onun zerine gitmemektir. Byle bir duygunun nne geemese bile, insann
en azndan yapabilecei bir ey vardr: Bir bakas zerinde sahip olduu
stnl aka sergilememek, bunun ilgili kimseyi incitebileceini
dnmektir.
208/268
209/268
tanr ve haklarnda verecekleri yanl yarglarla onlar krp incitirler. Davranlar bir bakasn zntye sokuyormu, hi umursamazlar. Hatta hasetlik duygusuyla yle bir duruma srklenebilirler ki, en yaknlarnn bile ac ve
strabndan zevk duyarlar.
Cimrilik
210/268
Kin
211/268
karakteristik bir zellikle donatan nefret duygusunda onun nereye kadar gidebileceini bilmemiz bize ok yarar salar.
Nefret duygusu kendisine deiik nesneleri konu alabilir. nsann yapmak
zorunda olduu devlere ynelecei gibi, tek tek kiileri, bal bana bir
ulusu, bir snf, kar cinsten kiileri ya da bir rk hedef alabilir. Ayrca, nefret
duygularnn her zaman doru bir izgi izleyip kendini aka ele vermeyecei,
bazen kendisini ok gzel kamufle ederek daha narin bir kisveye brnecei
ve rnein eletirici bir tutum klnda kendini aa vurabilecei unutulmamaldr. Ama sz konusu duygu, salt bir insann bakalaryla iliki kurmaya
yanamamas eklinde de belli edebilir kendini. Bir insann nefret duygusunda ne denli ileriye gidebilecei sanki bir imek akm gibi apak
grlr bazen. Savata, askerlik hizmetinden bak klnp cepheden gelen
korkun kayplar ve dehet verici boazlamalarla ilgili haberleri byk bir
hazla okuduunu anlatan bir hastamzn durumunu buna rnek verebiliriz.
Nefretin yukarda saylan ekillerinden ounun, ilenen sularda etkinliini saptayabiliriz. Ne var ki, nefret duygusu hafif dereceleriyle toplumda
nemli bir rol oynayarak, kardakini hi incitmeyen ve ona sevimsiz gelmeyen klklarda da kendini aa vurabilir. Bu, nefret duygusunun zellikle en
ileri derecelerinden biri saylan insan dmanl iin de sz konusudur.
Hatta yle felsefi akmlar vardr ki, insan dmanl ve insandan nefret duygusuyla fkr fkr kaynar ii, barbarln ok daha kaba ve dmanca eylemlerini hi de aratacak gibi deillerdir. nemli kiilerin zyaamyklerinin bir
yerinde bazen bir perde aralanp, bu kiilerdeki nefret duygusunu aka gzlerimizin nne serer. rnein Grillparzer, insandaki barbarln sanatta
kendisine eksiksiz bir davurum saladn sylyorsa, bunu yalnzca ortadan kaldrlamayacak bir gerein ifadesi gibi anlamayp, sanatsal bir gce
kavuabilmek iin insanla kendini yakn hissetmesi gereken sanatda nefret
ve gaddarlk duygularna da rastlanabilecei eklinde yorumlamamz gerekir.
Nefret, alabildiine dal budak salm bir duygudur. Bu duygu zerinde
imdi daha fazla duramyorsak bunun nedeni, tek tek karakter zelliklerinin
insandaki nefret duygusuyla ilikisini saptamamz ok zaman alaca iindir.
zellikle baz mesleklerin belirli bir insan dmanlna yer vermeden
yrtlmediini kolaylkla kantlayabiliriz. Ancak bu demek deildir ki, ilgili
meslekler belirli bir dmanlk olmadan yrtlemez. Tersine, insana kar
212/268
dmanlk besleyen bir kiinin byle bir meslei, diyelim ki askerlik mesleini
semeye karar verdii an, btnde bavurulacak organizasyon, meslein icras
ve ayn meslekten olan bakalaryla iliki kurma zorunluluu, dmanca duygular o ekle sokabilir ki, her eye karn bunlar toplum iinde yerlerini
alabilir.
Dmanlk duygularnn ok iyi kamufle edilmesini salayan bir davurum ekli de, toplumsallk duygusunun tm ykmlln bir kenara iterek
ihmal sonucu bir insana ya da bir nesneye zarar veren eylemlerdir. Hukukta
bu konuyla ilgili olarak gnmze kadar srdrlen geni apta bir tartma,
henz soruna aklk getirmi deildir. hmale bir cinayet gibi baklamayaca,
bir kimsenin bir iek sakssn en ufak bir sarsntda yoldan geen birinin
bana decek kadar pencere pervaznn u ksmna koymasyla, saksy alp
dorudan yolcunun bana atmasnn bir saylamayaca kukusuzdur. Ancak,
ihmalci insanlarn davranlarnn temelinde tpk bir cinayetteki gibi dmanca bir duygunun sakl yatabileceini, dolaysyla ihmalkrln da bir insan anlamada bizim iin bir ipucu oluturabileceini gzden uzak tutmamak
gerekiyor. Suta kast unsurunun bulunmayn hukukular hafifletici neden
grr. Ne var ki, kastl olmayan dmanca bir davrann kastl haince bir
davran aratmayacak bir kin ve nefreti ierebileceine de kuku yoktur. Her
iki durumda da yeterli lde toplumsallk duygusuyla donatlmam iki insan
sz konusudur. ocuklarn oyunlarn izlersek, bazen oyuna katlan ocuklardan birinin tekileri pek umursamadn her zaman gzlemleyebilir, hakl
olarak bu ocuun gerei gibi insan dostu saylamayaca sonucunu karabiliriz. Ne var ki, kesin bir yargya varmadan, bu yargy pekitirip dorulayacak
daha baka durumlarn da ortaya kmasn beklemek her zaman iin arttr.
Diyelim bir ocuk var ve ne zaman bir oyuna katlsa tatsz bir olaya yol ayor;
ite o zaman byle bir ocuun bakalarna yaknlk duymadn, insan soydalarnn tasa ve sevincini gz nnde tutan biri saylamayacan kesinlikle
syleyebiliriz.
Bu bakmdan ekonomik yaammzn ayr bir dikkatle zerinde durmak
yerinde olacaktr. Ekonomik yaammz, ihmalin dmanca bir davran
sayldna inanmak istemez pek. nk byle bir yaamda insanoluna gsterilmesini o kadar arzu edilmeye deer bulduumuz sayg, genellikle hi
dikkate alnmaz. Ekonomik yaammzda bir sr nlem ve giriim vardr ki,
213/268
214/268
216/268
Soyutlanmlk
217/268
218/268
Korku
219/268
220/268
221/268
bilebilir. zerine biraz eli yz dzgn bir giysi geirmeye grsn, kolaycack
ba derde girebilir insann...
O gnlerde, insanlardaki honutsuzluk, kukusuz bykt. Ne var ki, zellikle baz kimselerin durumdan ilgili sonular karmas dikkat ekicidir.
Niin bakalarnn deil de, sz konusu kimselerin kafalarnda byle bir
dnce uyanmtr? Bu bir rastland deildir ve nedeni de, sz edilen
kimselerin bakalaryla pek ilikilerinin bulunmay, dolaysyla kendilerini
pek gvende grmeyileridir. Oysa toplumdan pek uzak dmemi kiiler
byle bir korkuyu hissetmemi, eskisi gibi ilerinin glerinin peinde koup
durmulardr.
Korkunun daha az nemsenecek gibi olmasa bile, daha masum bir tr de
ekingenliktir ve korku konusunda sylediklerimizi ekingenlik iin de yineleyebiliriz. Kendilerini saran ilikiler rgs ne kadar yaln bir nitelik tarsa
tasn, ekingen ocuklar bakalaryla iliki kurmaktan kanr hep ya da bir
frsatn bulup kurulmu ilikileri koparp atarlar; ilerindeki yetersizlik inanc
ve bakalarna benzemedikleri duygusu, evreleriyle iliki kurmada kendilerini bir isteksizlikle donatr.
rkeklik
222/268
223/268
224/268
yatayken annesi len hastamzn vey annesiyle aras iyiydi; belki de bunun
nedeni, babasnn hastamza byk lde arka kmasyd.
Ailenin ilk ocuu olan hastamz, g ve iddete tapan biriydi, her haliyle
despota bir izlenim uyandryordu. Okulda ksa bir sre snfn bana
gemi, okulu bitirince babasnn maazasn ynetmeye koyulmutu. Yannda
alanlara kar sadaka datan bir koruyucu gibi davranyor, azndan nazik
szleri hi eksik etmiyordu; maazadaki iilerin durumu dorusu kt saylmazd; onlara en yksek creti dyor, kendisinden bir ey rica eden kimseyi
eli bo dndrmyordu.
Gelgelelim, 1918 devriminden sonra halinde bir deiiklik ba gstermiti.
Yannda alan adamlardan srekli yaknyor, onlarn uygunsuz davranlarna ne kadar ierlediini durmadan aa vuruyordu. Szde, iiler
daha nce rica ederek kendisinden aldklarn, imdi bir hak gibi ondan
istemekteydi. Hastamzn durumdan duyduu fke ylesine geni boyutlara
ulamt ki, maazay kapamay bile dnmeye balamt.
Buradan anlaldna gre, hastamz stlendii dev asndan amaca
varmasna ramak kalmken gerisin geri ark etmiti. Normalde iyi yrekli bir
patrondu. Gelgelelim, gllk durumunda bir tehlikeyle karlar
karlamaz, benden paso demi, dnya grnn yalnzca fabrikann ynetimi deil, en bata kendisi asndan sakncal nitelik tad, gn na kmt. Bakalarna sz geiren biri saylacan gstermek gibi bir hrs
tamasayd, kendisini rahatsz edecek bir durum sz konusu olmazd. Ama
istei, kiisel gcn sergileyebilmek. Koullarn geliimi ise bunu
gletirmi, dolaysyla mesleinden haz duymamaya balamt. Maazay
kapatp bir kenara ekilmeyi dnmesi, yannda alan adamlarn uygunsuz
isteklerine kar bir saldr, bir sulama anlamn tayordu.
Demek oluyor ki, kendini beenmiliiyle ancak belirli bir noktaya kadar
ulaabilmiti. Anszn ortaya kan yeni durumdaki terslik, en bata onu hedef
alyordu. Bundan byle, o zamana kadarki ilkelerine bal kalamayaca anlalmt. Ne var ki, tek ynl bir geliimi geride brakm, dolaysyla artk
ynn deitirip bir baka ilkeyi benimseme olanan yitirmiti. Gllk ve
stnl kendisine ama belledii, dolaysyla kendini beenmilik zelliine
ar nem ve arlk kazandrd iin, geliebilme yeteneinden yoksun
kalmt.
225/268
226/268
son derece kltrsz ve deersizdir. zellikle kardaki kii bir kadn ise. Sz
konusu dnemde hastamzn karsyla bir savam iinde bulunduunu anmsarsak, dteki hizmeti grntsnn ardnda karsnn sakl yattn
dnmek pek yersiz saylmaz.
Hastamz, ei grlmedik bir kibirle ok yksekteki bir amac gzne kestirdii iin, kimse onu anlamaz, kendisi ise herkesten az bu iin stesinden
gelir. Kurum ve almna paralel olarak, bakalarndan giderek uzaklar.
Kaslarak, hakl hibir temele dayanmayan bir ycelik iddiasnda bulunur ama
bakalarnda deerli bir yan grmeye yanamaz. Bu yle bir hayat felsefesi ve
yle bir tutumdur ki, ne dostlua, ne sevgiye yer brakr.
Bu gibi sapa davranlar hakl gstermek iin ileri srlen kantlar pek
karakteristiktir. ou kez insana pek doru ve doal gelen nedenlerdir hepsi;
ama ortadaki durumdan deil, bir baka yerden alnp getirilir, yaanlan duruma uygun dmezler. rnein toplum arasna karma gereini hisseden biri
diyelim ki bir meyhanenin mdavimleri arasna karr, burada iki ier,
iskambil oynar ve benzeri eylerle oyalanarak vakit ldrr, bylelikle dost ve
tandklar edineceine inanr. Gece ge vakit eve dner meyhaneden,
dolaysyla sabahleyin uykusunu alamaz, bunu da hakl gstermek iin yle
der: nsan arasna kmak gerek... Bu arada devlerini savsaklamasa, yine
neyse... Ama toplum arasna karacam diyerek beklenenden bambaka bir
yerde soluu alrsa, davran iin ne kadar doru nedenler ileri srerse srsn, kukusuz haksz durumdadr. Bir bakas ise, zellikle bir meslek seimi
ncesinde bulunan genlerde grld gibi, anszn politikayla urama
hevesini duyar. Kukusuz, politika kmsenecek bir ura deildir. Ancak,
bir kimsenin gerek kendisini, gerek bakalarn aptal yerine koymasnn,
kendisine bir meslek seecek ya da setii meslee hazrlanacakken,
politikadan baka bir eyle uramamasnn savunulacak yan yoktur.
Bu son vakada aka gryoruz ki, bizi doru yoldan saptran, nesnel
deneyimlerimiz deil, nesneler konusundaki kiisel grmz, olaylar
teraziye vuru ve deerlendiri tarzmzdr. Bu bakmdan iine dlen yanlg
ve yanlg olaslklar saylamayacak kadar oktur, ba sonu grlemeyen bir
zincir gibi uzayp gider. Byle kimselerin ileri srecei kantlar zerinde
durup, yaam planlarn inceleyerek ilgili yanlglar ele geirmeye almak ve
bunlarn nasl ortadan kaldrlacan sz konusu kiilere retmek
227/268
zorundayz. Dolaysyla, eitimin bir karakteristik zellii daha belirlenmi olmaktadr. Eitmek, hatalarn nn kesmek demektir. Ama bunun iin,
hatalarn n ayak olduu kusurlu geliimin bir insan iin nasl trajediye
dnebileceini gsteren iliki ve durumlar tanmak gerekir. Nemesisten,
yani bir intikam Tanrasndan sz amakla bu ilikileri ok nceden tanm,
en azndan sezmi eski uluslarn bilgeliinden hayranlmz ve takdir duygumuzu esirgeyemeyiz. Toplumun yararna uygun davranmayarak kendi
gllk klt dorultusunda bir yol izleyen, soydalarnn karlarn bir kenara iterek ve yenilgiyle karlamaktan srekli korkup titreyerek dolambal
yollardan amacna varmaya alan bir insann bana gelecek ktlklerin
nasl doal sonular saylacan, byle bir kusurlu geliim bize gstermektedir. Sz konusu kiilerde sklkla nevrotik belirtilere de rastlarz. Bunlarn
zel bir ama ve zel bir anlamlar vardr, en bata insan herhangi bir eylemden alkoymay hedef alrlar; nk ilgili kiiler kendi deneyimlerinden bilir
ki, bu uurumun hemen kenarn izleyen yolda attklar her adm olaanst
tehlikeleri ierecektir.
Toplumda kaaklara yer yoktur. Toplum kiide belirli bir uysallk ve uyum
yetenei arar, ondan aktif bir rol oynamasn ve bakalarna yardm eli uzatmasn ister, onun dier insanlardan stn olmak iin baa gemesini ho
karlamaz. Bunun ne kadar doru saylacan ou kii kendi deneyimlerinden ya da evresindekilerin durumundan bilir. Kukusuz toplumdan kaan
biri onu bunu ziyaret eder, herkese nazik davranr, bakalarn rahatsz etmek
istemez. Ne var ki, iinde bakalarna kar bir trl scaklk duyamaz. nk
gllk eilim ve abas onu bundan alkoyar; beri yandan, bakalarndan da
ayn ekilde itenlikli bir davran gremez. ou zaman masada sessiz oturur, hi de neeli bir insan hali yoktur zerinde, toplulua yapc hibir katkda
bulunamaz. Byk topluluklarda konumaktan ok ikili syleiyi seer. Gze
arpmayan konularda bile karakterini aa vurur, rnein hep hakl kmak
ister, herkes iin nemsiz konularda bile bu tutumunu elden brakmaz. Ne
gibi kantlara bavurduu onun iin nemsizdir, onun asl istedii bakalarn
haksz karmaktr. Alt yoldan sapt an bilmecemsi belirtiler gsterir,
yorgundur ama niin bilmez, bir telaa kaptrr kendini, bu tela onu hep
geride tutar, uykular haram olur, bir halsizlik hisseder zerinde; ksacas,
ynla derdi vardr ama bunlar zerinde ounlukla doru bir bilgi veremez.
228/268
Grnrde hasta biridir, hastal da sinirselliktir. Ama gerekte btn bu belirtiler, dikkati asl konudan baka yana ekmek iin bavurulan kurnazca
arelerdir. Bu gibi arelere el atlmas bir rastlant saylamaz. Byle bir kimsenin, rnein korkudan, gecenin olmas gibi doal bir olaya kar koymak
istemesindeki inatlk dnlrse, dnyevi yaama uyum salayamad anlalr. nk davrannn temelinde geceyi ortadan kaldrmak isteinden
baka bir ey yatmaz. Bunu aslnda normal yaama uyum salamasnn koulu
olarak ne srer. Ne var ki, bylesine yerine getirilemez bir koulu ne
srmekle kt niyetini ele verir. Yani her eye hayr diyen biridir.
Bu gibi nevrotik belirtilerin tmnn, ilgili kiinin karsna kan devden
rkmesi, ya onu daha yava bir tempoyla daha hafif koullarda ele almak ya
da ondan dpedz kap kurtulmak iin bir bahane aramas sonucu
olutuunu syleyebiliriz. Byle bir kimse, insanln ayakta kalmasn salayacak devlerden de kendisini uzak tutmakla hem kendi yakn evresine, hem
de, daha geni bir adan bakldnda, btn insanlara zarar verir. Eer insan tanma konusunda daha ok bilgi sahibi olup, toplumsal yaamn mantksal ve ikin [immanent] kurallarna kar giriilecek saldryla, bunun sonradan birey iin douraca hazin akbet arasndaki korkun neden ve sonu
ilikisini gzden uzak tutmasaydk, sz konusu durumlarn kk imdiye
kadar dnyadan oktan kaznrd. Ancak, neden ve sonu arasndaki srenin
ounlukla onun olmas ve sklkla duruma bir yn komplikasyonun eklenmesi, genellikle sz konusu ilikileri daha eksiksiz saptayp bunlardan gereken
bilgileri edinmemize ve rendiklerimizi bakalarna aktarmamza olanak vermemektedir. Ancak btn bir yaam izgisini geriye doru izlemek ve insann
yaamyksn derinliine taramak konusunda harcayacamz ynla aba
sonucu aradaki ilikiyi grebilmekte ve hatann nereden kaynaklandn
karabilmekteyiz.
229/268
yle insanlar vardr ki, bunlarda belirli davurum biimleri n planda yer
alr; ilgili biimlerin karakteristik zellii de bizde terbiyesizlik duygusunu
uyandrmasdr. rnein trnaklarn kemirmekten bir trl vazgeemeyen,
srekli burunlarn kartran, ayrca dizginlenmemi bir tutku izlenimi
uyandracak bir agzllkle yemee saldran kimseler bu insanlar arasnda
yer alr. A kurt gibi yemein zerine atlan, hibir engel tanmadan ve hibir
eyden utanp sklmadan iindeki agzll doyurmak isteyen birini
grdk m, byle bir davrann bir anlam olmas gerektiini hemen kavrarz.
O ne ineyitir lokmalar! O ne az aprdat, o ne hprdetitir! Kocaman
kocaman lokmalar adeta inenmeden gvdeye indirilir, bir uuruma yuvarlanp kaybolurlar sanki. Beri yandan, lokmalarn mideye indiriliindeki
abukluk da almayacak gibi deildir. Ama byle bir yemek yeyite
dikkatimizi eken, iin salt biim yn deildir; yemeklerin miktar, nlerin
skl da yine ilgintir. Yemek yerkenki halleri dnda gzmzde canlandramadmz insanlar bulunduunu ileri srersek, abartmaya kam saylmayz.
Bizde terbiyesizlik izlenimi uyandran bir baka tip de, belirgin bir pasakllkla aa vurur kendini. ok alan insanlarda karlatmz kendini
koyvermilikle ya da ar ilerde alanlarda rastladmz danklkla ilgisi
yoktur bunun. Szn ettiimiz kimseler det olduu zere ar ilerde
almaz, hatta ou zaman iin yanna bile sokulmazlar. yleyken d
grnmlerindeki danklk ve pasakllktan asla kurtaramazlar kendilerini.
Bu halleri kolay yknlemeyecek bir yapmackl, bir dzensizlii ve
yakkszl ierir. Bylelerinin pek karakteristik bir zellii de, insann
karsna bir baka trl ksalar asla tannmayacak olulardr.
te bu davurum biimleri, terbiyesiz insan d bakmdan karakterize
eden zelliklerdir. lgili zelliklerle, terbiyesiz kimse, pek oyuna katlmay
dnmedii ve bakalarndan ayr, ba ekmek istedii konusunda anlalmas glk dourmayan bir ipucu verir bize. Bu ve dier terbiyesizliklere
kalkan herkes zerimizde insan soydalarnn kendilerini pek ilgilendirmedii izlenimini uyandrr. Bizleri artan, yakksz davranlar deil,
230/268
231/268
kendisine. Her seferinde korkuyla dolup taarak bitkin halde eve dner, yolda
karlat trl tehlikelerle ilgili olarak dehet verici eyler anlatr.
Btn bunlarn, kzn annesinin yannda srekli kalmaya hazrlandn
gsteren belirtiler saylaca ortadadr. Gelgelelim, ailenin maddi durumu
bunu salamaya elverili olmadndan gnn birinde kzn bir i tutmas
plan zerinde dnlp tanlmaya balanr. Sonunda hastamz bir ie
girmeye raz edilir. Ne var ki, aradan iki gn gemeden eski huyu nkseder,
yeniden yatan slatmaya balar; bu da, yanlarnda alt kimseleri alabildiine kzdrp, patronlarn onu iten karmalarna yol aar. Sz konusu belirtinin gerek anlamn sezemeyen anne, sert bir ekilde sulayp paylar
kzn. Kz da bunun zerine canna kymaya kalkarak hastaneyi boylar. Son
derece byk bir zntye kaplan anne, yemin billah ederek, kzna bundan
byle yanndan hibir yere ayrlmayacan aklar.
Yatan slatmak, geceden ve yalnz kalmaktan korkmak. Bu belirtinin
ve ayrca intihar giriiminin ayn amaca ynelik olduu anlalmaktadr. lgili
belirtiler, dile gelerek bize unlar syler gibidir: Annemin yanndan bir yere
ayrlamam, ya da, Annemin srekli benimle ilgilenmesi gerekiyor. Bylece
kt bir huy, ok derin bir anlam kazanmaktadr. Bir insan salt byle bir kt
huya dayanarak deerlendirebileceimiz ama sz konusu kusurlar gidermek
istiyorsak insan btnyle anlamamz gerektii aktr.
Genel olarak unu syleyebiliriz ki, ocuklarda grlen kt huylar, ou
zaman evrenin dikkatini ekmek, stn bir rol oynamak, gszln ve
yeteneksizliini erikinlere gstererek onlar ne yapacaklarn bilemez duruma
sokmak ve bylece gl bir kii olarak ne kp eskisinden elverili bir konumu ele geirmek amacna yneliktir. ocuklarda sk rastladmz bir dier
kt alkanlk da onlarn, eve gelen konuklarn dikkatini ekmek istemeleri,
ou zaman ho denilemeyecek bir ekilde seslerini duyurmaya almalardr
ki, bunun iin de yine ayn eyi syleyebiliriz. Bir konuun salona ayak atmasyla, baka zaman son derece uslu ocuklarn bazen sanki cin arpm gibi
davrand grlr. ocuk bu ziyarette kendisi de rol oynamak ister, birtakm
yollara bavurur amacna u ya da bu ekilde gerei gibi ulaamadan iin
peini brakmaz. Sz konusu ocuklar, bydkleri zaman bu gibi huysuzluklarnn yardmyla toplumsal yaamn gereklerine hep yan izmeye bakacak ya
da birtakm engellemelere bavuracaklardr. lgili belirtilerin altnda her
232/268
zaman egemenlik hrs ve kendini beenmilik tutkusu yatar; ama bunlar insann karsna ylesine tuhaf klklarda karlar ki, okluk tannmalar
olanakszdr.
Neelilik
Bakalarna yardm etme, bakalarnn ilerleme ve gelimesine katkda bulunma, bakalarn sevindirme konusunda iinde barndrd eilimin boyutlarn saptayarak, bir insandaki toplumsallk duygusu konusunda kolaylkla
bir karara varabileceimizi daha nce belirtmitik. Bakalarn sevindirebilme
yetenei, d grnmleri nedeniyle bu yetenee sahip kimselerin evreden
234/268
byk bir ilgi grmesini salar. nsana kolaycack sokulur sz konusu kiiler;
hemen o an iimizde uyanan duyguyla kendilerini bakalarndan daha cana
yakn bulur, davranlarnn toplumsallk duygularnn karakteristik bir
davurumu saylacan tamamen sezgisel yoldan anlarz. en akrak
kimselerdir byleleri; ne kendileri her zaman zgn ve tasal yz tar, ne de
bakalarn znt ve dertlerinin nesnesi ya da taycs durumuna sokarlar.
Bakalaryla birlikteyken nee samay, yaam gzelletirmeyi ve daha
yaanlr klmay baarabilen insanlardr hepsi. yi bir insan karsnda bulunduumuzu yalnzca o insann davranlarndan, bize sokulmak istemesinden,
bizimle konumasndan, yarar ve karlarmza nem vermesinden, hatta bu
konuda bizden yardmn esirgememesinden sezebileceimiz gibi, bunu
karmzdakinin tmyle d grnmnden, mimiklerinden, duygularndan
ve gllerinden de karabiliriz. Yaman bir psikolog olan Dostoyevski,
glne baklarak bir insann uzun boylu psikolojik aratrlardan ok daha
iyi anlalabileceini belirtir. nk hem dosta ve nazik, hem dmanca ve
saldrgan nanslar ierir glme; ikinci durumu, rnein bakalarnn urad
felaketlere glmelerde grrz. Hatta yle insanlara rastlarz ki, glmesini hi
beceremezler; insandan insana yle derin bir iliki kurabilmenin alabildiine
uzanda bulunur, bakalarn sevindirme ve bir toplulukta en bir atmosfer
yaratma istek ve eiliminden dpedz yoksun yaarlar. Daha baka, saylar
azmsanmayacak kadar ok insan vardr ki, bakalarn sevindirme
yeteneinden hi nasiplerini almadklar gibi, ayak attklar her yerde evresindekilere hayat zehir etmeye bakarlar hep; sanki tm klar sndrp, drt
bir yan karanla boacaklarm gibi bir edayla ortalkta dolap dururlar. Ya
hi glmez ya da istemeye istemeye bunu yapar, yaamaktan duyduklar
yalanc sevinci szmona bylece dile getirirler. Dolaysyla, zerimizde nee
saar bir izlenim uyandrabilen bir yze kar sempati duyacamz aktr;
bylece, sempati ve antipati duygular, anlamamz salayacak bir akla
kavumu olmaktadr.
Bu insanlara kart bir tip de bozguncu diye niteleyebileceimiz kimselerden oluur; dnyay hep bir ikence yeri gibi gstermeye alr, insann
aclarn deip dururlar. Giriimlerinde o kadar ileri giderler ki, bu giriimleri
bilinli grmemiz durumunda alabildiine byk bir aknla kaplmamak
elde deildir. Ama nce bunlarn nasl insanlar olduklarn grelim. yle
235/268
kimseler vardr ki, sanki hep omuzlarnda mthi bir ykn arln duymak
ister, baka trl yaayamazlar. Ne zaman kk bir glkle karlasalar,
bunu gzlerinde alabildiine bytrler; gelecei hep kt grr, ne zaman
evrelerinde sevinli bir olay yaansa hemen uyarc seslerini duyururlar.
Karamsarlk iliklerine kadar ilemitir; yalnzca kendileri deil, bakalar hesabna da duyulan bir karamsarlktr bu. evrelerinde bir nee belirtisi
grmesinler, hemen rahatlar kaar, bakalaryla aralarnda kurduklar tm
ilikilere yaamn olumsuz ynlerini getirip yerletirirler. Yalnzca szle deil,
davranlar ve beklentileriyle de insan soydalarnn nee iinde yaamasn
kstekler, geliimine engel olurlar.
236/268
umursandn gsterir. Pek ok insan byle bir konuma tarzndan kendilerini kurtaramaz ve bylelikle geri kalmlklarn ele verirler.
237/268
Kendisinde her zaman bir renci hali grlmese de, davran bir renciyi anmsatan insanlardr bunlar; yaamn btn davurumlarn belirli bir
ilke iine tkmaya alr, hangi durumda olursa olsun bir kez saptadklar ve
bundan byle vazgeemeyecekleri bir ilkeye gre davranmak isterler; her ey
doru bildikleri ilkeyi izlemezse kendilerini rahat hissetmeyeceklerine inanmlardr. Ayrca, bu kiiler ounlukla kl krk yaran kimselerdir. zerimizde
alabildiine gvensizlik iinde olduklar izlenimini brakrlar. Bu gvensizlikten tr de sonsuz bir zenginlie sahip olan yaam birka kural ve forml
iine zorla hapsetmeye alrlar, nk baka trl app kalr ve korkuya
kaplrlar. Daha nceden kurallarn bilmedikleri bir oyunda rol almak
istemezler. Bir kurala uyduramadklar durumlardan kamakta alrlar soluu.
evrelerinde kendilerinin hesaba katlmad bir oyunun oynanmasndan
alnp gcenirler. Byle bir yntemle evredekiler zerinde belirli bir otorite
salayacaklar aktr. rnein asosyal [toplumd] titizlik vakalarn buna
rnek gsterebiliriz. Beri yandan, ayn kimselerin nne geilmez bir hkmetme hrsyla ve kendini beenmilikle dolup tat grlr.
alkan kimseler olsalar bile, davranlarnda hep bir kl krk yararlk ve
yavanlk sergilerler. ou zaman sz konusu belirtiler bu insanlarn her trl
giriim gcn kstekler, onlar bir ember iine hapseder, birtakm tuhaf
zellikler edinmelerine yol aar. rnein bazlarnda kaldrmn hep kenarnda yrme ya da kaldrmn belirli talarna basma gibi bir alkanlkla
karlalr. Bazlar ise, altklarndan daha deiik bir yolu izlemeye bir trl
raz edilemez. Yaamn byk bir blm, bu insanlar ilgilendirmez hi.
Alkanlklar ounlukla alabildiine byk bir zaman kaybna yol aar; gerek
kendileri, gerek evreleri hesabna bir honutsuzluk davranlarna elik eder.
Almadklar yeni bir durumla karlatklarnda elleri ayaklar tutmaz olur;
nk byle bir durum iin hazrlkl deillerdir ve bir kural, sihirli bir forml
olmakszn iin iinden kamayacaklarna inanrlar. Dolaysyla, herhangi bir
deiiklikten elden geldiince kamaya bakarlar. rnein byleleri iin ktan
ilkbahara gei bile birtakm glkler dourur, nk hayli bir zaman k
talim edip durmulardr. Havalarn snmasyla kapal meknlardan darya
k, dolaysyla evreyle ilikilerin sklap younluk kazanmas, ilerinde
korku uyandrr, kendilerini pek iyi hissetmezler. lkbahar gelince, keyifsizlikten yaknan kiilere dnrler. Deien durumlara doru drst uyum
238/268
salayamadklarndan, giriim gcn pek gerektirmeyen konumlarda bulunurlar hep. Ne var ki, ancak deimedikleri srece sz konusu konumlarda
kalrlar. Ancak unutulmamaldr ki, onlardaki bu zellikler asla doumsal
nitelik tamaz, deimez eyler olmayp yaam karsnda taknlan yanl tutumlardr. Ama bu zellikler ylesine byk bir gle ruhlarn ele geirmitir
ki, baka bir eye yer brakmazlar; dolaysyla, bunlardan yakay syrmalar
pek dnlecek gibi deildir.
Boyun Eme
Giriim gcn gerektiren konumlara pek elverili saylmayacak bir tip de,
ileri bir eit uaklk duygusuyla dolu insanlardr. Bu insanlar ancak emir
kulluu yapabilecekleri yerlerde kendilerini rahat hissederler. Bir bakasna
uaklk yapan kimse iin yalnzca uyulacak yasa ve kurallar vardr. Bu
tiptekiler, byk bir cokuyla bakalarna hizmet edecekleri bir konum ararlar
kendilerine. Yaamn alabildiine deiik durumlarnda bu gibi kimselerle
karlar, d grnmlerinden bile onlar tanyabiliriz. Hafif kambur dururlar, bellerini biraz daha bkmek iin hep hazrda bekler, karsndakinin szlerine dikkatle kulak verir ama bunu iittikleri zerinde sonradan dnp
tanmak iin deil, sylenilene peki demek ve istenileni yerine getirmek iin
yaparlar. Kendilerini boyun eer durumda gstermeye nem verirler. Sz konusu davranlar bazen inanlmaz boyutlara ular. yle kimseler vardr ki,
bakalarnn emri altna girmeye can atarlar. Bununla, yalnzca bakalarndan
stn olmaya alanlarn ideal kimseler olarak benimsenmesi gerektiini
sylemek istemiyoruz. Amacmz, yaamn devlerinin gerek zmn yalnzca bakalarnn kulu klesi kesilmede grenlerin tutumundaki olumsuzluu vurgulamaktr.
239/268
240/268
davranl kiilerdir. Ne var ki, doaya aykr bu durum ksa sre sonra byk
bir atmaya dnr. Kimi zaman insanda yle bir izlenim uyanr ki, sanki
sz konusu kimseler, kadnn erkein egemenlii altna girmesini karikatrize
etmek ve byle bir eyin samaln kantlamak istemitir.
Sz konusu g durumdan insanolunu ekip karacak yol ortadadr.
Bunun iin erkekle kadnn birlikte srdrecekleri yaamn, taraflardan hi
birinin dierini egemenlii altna almayaca bir arkadalk, bir ibirlii
nitelii tamas gerekir. imdilik byle bir ey ideal gibi grnse de, en
azndan elimize bir lt tututuracak; byle bir lt bir insann uygarlk
alannda ne derece ilerlediini ya da ne derece geride kaldn, ilenen hatalar
varsa bunlarn nerelerde aranmas gerektiini belirlememizi salayacaktr.
Egemenlik altna girme sorunu yalnz kadn ve erkek ilikisinde karmza
kmaz. Yalnzca erkein omzuna, iinden klamayacak glkleri yklemekle kalmaz, uluslarn yaamnda da byk rol oynar. Btn bir Ortaan
ekonomik adan, egemenlik asndan klelik temeline dayand,
gnmzde yaayan insanlardan belki de byk ounluunun kle ailelerden
geldii, iki ayr snfn yzyllar boyu birbiriyle alabildiine keskin bir kartlk
iinde yaad, bugn [1924] bile kimi uluslarda kast durumunun hl btn
amanszlyla korunup ayakta tutulduu dnlrse, bir bakasnn egemenlii altna girme ilkesi ve bunu elde etme abasnn hl insanlarn ruhlarnda varln koruduunu ve belirli bir tip insan biimlendirecek gc
gsterebildiini de anlarz kukusuz. Bilindii gibi, Antikadaki geerli
gre gre almak aalk bir eydi, klelerin ii saylmaktayd, efendinin
almak gibi pis bir ie bulamas uygun dmezdi; ayrca, efendi salt emir
veren kimse deil, tm iyi zellikleri kendisine toplayan biriydi. Egemen snf
en sekin insanlardan oluuyordu; nitekim Yunanca aristos szc her iki
anlam da iermekteydi. Aristokrasi, en sekinlerin egemenlii demekti. Ne
var ki, kimin aristokrat saylaca insanlardaki erdem ve stnlkler gzden
geirilerek deil, zora bavurularak belirleniyordu. Byle bir gzden geirme
ve snflandrma ilemine olsa olsa kleler, yani efendilere hizmet eden
kimseler arasnda bavurulmaktayd. En sekin kii ise, egemenlik ve otoriteyi
elinde bulunduran kiiydi.
nsanlarn kle ve efendi olarak iki ayr kategoriye ayrlmas, bu konudaki
grleri gnmze kadar etkilemiti; ne var ki, insanlar birbirine
241/268
Kibirlenme ve Byklenme
Baz insanlar vardr ki, daha nce sz edilen tipin kartdr, hep
byklenir, barol oynamak isterler. Yaam bitip tkenmeyen bir sorudur
onlar iin: Nasl herkesten stn olabilirim? nsan hayatnda trl
baarszlklarn elik ettii bir roldr bu. Ar dmanca bir saldrganl ve
etkinlii iermiyorsa, belirli boyutlar amamak kouluyla bir dereceye kadar
ho grlebilir. Buyruk verecek birine gereksinim duyulan konumlarda, bir
organizasyonun sz konusu olduu durumlarda ilgili kimseler karmza kar
hep. Bu gibi yerlerde ve bylesi koullarda kendiliklerinden ne geer, halkn
galeyan halinde bulunduu alkantl dnemlerde boy gsterirler. zellikle
onlarn su yzne kmas doaldr; nk bunun iin gereken jeste, tavra,
tutkuya sahiptirler. Ayrca, gereken hazrl yapm, gerei gibi iin zerinde
dnp tanmlardr. Daha ocukluklarnda evdekileri hep saa sola
242/268
243/268
Tutum ve davranlaryla toplumsal yaam gereine ters den bir kimsenin gn gelip bir kar darbeyle yz yze gelmesi psikolojik bakmdan pek
doaldr. Gelgelelim, insanlar ounlukla bundan ders almaz, balarna gelen
244/268
felaketi ahslarn hedef alan hak edilmemi bir bela, pelerinden hi ayrlmayan bir talihsizlik sayarlar. Btn mrlerini ne kadar anssz olduklarn,
hibir ii baaramadklarn, neye ellerini atsalar onun hep ellerinde kaldn
dnmekle geirirler. Hatta yleleri vardr ki, sanki tekin saylmayacak
korkun bir g zellikle onlar gzne kestirmi gibi uradklar yenilgilerle
bbrlenme eilimi gsterirler. Bu bak as zerinde biraz dnld m,
iin iinde yine kendini beenmiliin parma olduunu grmek zor deildir.
Bu tr kiilerin tm de, sanki atk kal bir Tanr salt kendileriyle urayormu gibi davranrlar. Diyelim ki frtnal bir havada bir imek akt, akan
imein zellikle kendilerini arayp bulacan dnr, o kadar ev dururken
kendi evlerine bir hrszn girebilecei korkusuyla kahrolur, ksacas ufak bir
glkle karlamaya grsnler, hemen hazrda bekleyen felaket, kaplarn
alacakm gibi bir duyguya kaplrlar.
Bu gibi ar davranlara kaabilen bir kii, kendisini mutlaka u ya da bu
ekilde olaylarn merkezi sayyor demektir. Bir insann kendisini durmadan
belann bulduu biri gibi gstermesi, zerimizde bazen pek masum bir izlenim
brakr. Oysa gerekte byleleri btn dmanca glerin salt kendileriyle ilgilendiini, kendilerinden bakasna kulak asmadn syleyerek alabildiine
bir kendini beenmilikle dolup tatklarn ele verir. Daha ocukluklarnda
hayat kendilerine haram eden, kendilerini hep haydutlar, katiller ve dier
korkun yaratklar tarafndan izleniyor sanan ve hayaletlerle ruhlarn
kendileriyle ilgilenmekten baka yapacaklar iler olmadna inanan
kimselerdir hepsi.
Ruh durumlar ounlukla d grnmlerinde kendini aa vurur. Neesiz ve bezgin bir halleri vardr; hep biraz kambur yrr, srtlarnda ne byk
bir yk tadklarn bakalar fark etsin isterler. mr boyu ar bir yk
omuzlamakla ykml klnm karyatidleri3 anmsatrlar insana. Her eyi
ar lde ciddiye alr, her eyi ktmser bir bakla deerlendirirler. Byle
bir ruh durumunda ellerini neye atsalar ellerinde kalmasnn, yalnzca
kendilerine deil, bakalarna da hayat zehir eden kargann yuvadan att
kimseler olmalarnn anlalmayacak bir yan yoktur. Btn bunlarn da
nedeni yine kendini beenmilik, yine bir eit byklenmedir.
3 Yunan mitolojisinde Sparta dolayndaki Artemis tapnann rahibesi. Mimaride, balarnda yaplarn
atlarn tayan uzun giysili kadn figr. (ev. n.)
245/268
Dindarlk
Bazlar bazen yaamdan elini ayan ekerek dine snr. Aslnda burada
da daha nce yaptklar ii yaparlar. Szlanr, yaknp durur, ac ve straplaryla srekli olarak Tanrnn ban artr, onu hep kendi ahslaryla ilgilendirmeye bakarlar. Son derece el stnde tutup tapndklar varln gerekte kendi hizmetlerine bakmakla ykml olduunu, tm sorumluluklarn
zerinde tadn, yapay arelerle, rnein gayet ateli bir yakar ya da daha
baka dinsel bir zveriyle bu varln sevgisini kazanabileceklerini dnrler
ounlukla. Ksacas, sanki Tanr ne yapacan bilmiyormu gibi, yapmas
gereken ey zerine onun dikkatini ekmek isterler. Bylesi bir dindarln
alabildiine bir dinsizlik saylacan dorusu itiraf etmek gerekir; yle ki, diyelim engizisyon dnemi hortlad, en bata atete yaklacak kiiler bunlardr.
Tanr karsnda sergiledikleri davran da bakalar karsndaki davranlarndan farkl deildir; nitekim bakalar karsnda da hep yaknp
mzmzlanr ama ortadaki durumu dzeltmek iin kllarn kprdataym
demezler.
Byle bir tutumun hangi boyutlara ulaabileceini 18 yandaki bir kz
hastamz ortaya koyuyor. Alabildiine kusursuz ve becerikli biridir hastamz;
ne var ki pek agzldr, btn dinsel ykmllkleri titizlikle yerine getirerek bu alanda kendini gstermitir. Gnlerden bir gn kendi kendisine
sulamalar yneltmeye balar, yeterince dindar saylamayacan, dinsel yasalara aykr davrandn ve sk sk gnah ilediini kafasndan geirir. Nihayet
bu davrannda ylesine ileri gider ki, btn gn kendi kendine veritirip
durur; dolaysyla, evresindekiler akli dengesini yitirdiinden ciddi olarak
kuku duyarlar; nk hastamzda toz kondurulacak en kk bir yan bulamazken, onu hep bir keye ekilmi alarken ve kendi kendine yergiler
denirken grrler. Derken rahibin biri ilediini syledii gnahlarn gnah
saylamayacan, dolaysyla zgr olduunu aklar hastamza, zerindeki
ykten kendisini kurtarmak ister. Ertesi gn hastamz sokakta rahibin nnde
durur, yksek sesle yzne kar kiliseden ieri ayak atmaya layk olmadn,
nk daha nce kendi zerindeki byk gnah ykn imdi rahibin zerinde tadn barr.
246/268
13. HEYECANLAR
Heyecanlar, karakter zellikleri diye nitelediimiz belirtilerin st dereceleridir. Ruhsal organn zaman bakmndan snrl devinim biimleri olup, bizce
bilinen ya da bilinmeyen bir zorlamann sonucu ani bir dearj kimliiyle
kendilerini aa vurur ve tpk karakter zellikleri gibi belirli bir amaca ynelik nitelik tarlar. Aklanamayacak bilmecemsi belirtiler deillerdir;
grldkleri her yerde bir anlam tarlar, insann yaam yntemine ve ana
yaamsal dorultusuna uygundurlar. Heyecanlar da, salayacaklar deiiklikle ortadaki durumu ilgili kiinin lehine evirme amacn gderler. Glenmi devinim niteliini tayan heyecanlara, belirli bir konuda baar iin dier
248/268
olanaklardan el ekmi ya da ilgili konuda baka olanaklarn varlna inanmayan ya da bundan byle inanmak istemeyen insanlarda rastlanr.
Anlaldna gre heyecann bir ynn yine bir aalk, bir yetersizlik
duygusu oluturmakta ve bu duygu, kiiyi tm glerini toparlayarak normaldekinden daha geni boyutlu devinimleri gerekletirmeye zorlamaktadr.
Heyecanlanan kii her zamankinden fazla aba harcayarak kendini n plana
karmaya ve zaferi ele geirmeye alr. rnein dmansz bir fke
dnlemez, dolaysyla fkenin amac belirli bir dmana kar kazanlacak
zaferdir. Boyutlar bytlm bylesi devinimlerle baarya ulamak,
gnmz uygarlnda hl rabet gren geerli bir yoldur. Byle bir yoldan
sz sahibi olma olana bulunmasayd, insanlarn ok daha az fke ve kzgnlk
nbetlerine kapld grlrd.
Demek oluyor ki kendilerini, pek stnlk amalarna ulaacak yetenekte
grmeyen, gven duygusundan yoksun insanlar, ounlukla sz konusu
amatan el ekmeyip heyecanlar da yardma ararak daha bir srarla ilgili
amaca yaklamaya alrlar. Byle bir yntemde, aalk duygusu tarafndan
krklenen ve ister istemez kendini heyecanlara kaptran insan ilkel ve vahi
kavimlerdeki gibi davranarak, gerek ya da szde gerek hakkn ele
geirmeye, sz sahibi olmaya urar.
Heyecanlar da kiilik yapsyla sk iliki iindedir; hi de baz insanlarda
rastlanan karakteristik bir zellik saylmayp, ou kiide bir bakma dzenli
olarak karmza kar. Yeter ki gerekli durum yaratlabilsin, heyecanlar
herkeste gzlemleyebiliriz. lgili durumu da ruhsal organn heyecan hazrl
diye niteleriz. nsanla ok sk bir balant iinde bulunan olaylardr heyecanlar; yle ki, hepimiz bunlar kafamzda canlandrabiliriz. Bir insan yle yar
buuk tanyalm, yaamnda yer alacak heyecanlar, daha nce bunlarla hi
karlamam olsak bile zihnimizde tasarlayabiliriz.
Bedenle ruhun sk bir biimde birbiriyle kaynam olduu dnlrse,
ruhsal yaamda byk rol oynayan heyecanlarn beden zerinde de etkisiz
kalmayaca aktr. Heyecanlarn fiziksel davurumlar yzde kzarma ve
sararma, solunum faaliyetinde deiiklik gibi kan damarlar ve solunum organlaryla ilgili belirtilerdir.
249/268
I. Ayrc Heyecanlar
fke
Bir insann gllk eilimini ve egemenlik hrsn adeta simgeleyen bir
heyecan varsa, o da fkedir. Bu ruhsal davurumun amac, fkelenmi kiinin
karsna kan her engeli zorla ve arabuk ykmaktr. imdiye kadar
edindiimiz bilgilere dayanarak diyebiliriz ki, fkeli insan normalden daha
byk bir g harcayarak stnlk amacna ulamak isteyen kiidir. Prestij
eilimi bazen yozlaarak ylesine byk bir gllk sarholuuna dnr
ki, gllk duygusunu snrlandracak en ufak bir neden karsnda ilgili kimsenin bir fke nbetine kaplmasn anlamak g deildir. Baz kimseler, belki
sk sk denenmi byle bir yolu izleyerek bir bakas zerinde hepsinden kolay
egemenlik kuracana inanr. Sz konusu yolun izlenmesi kukusuz pek de
sekin bir yntem saylamaz; ne var ki, sklkla etkisini gsterir. oumuz
dt g bir durumda bir fke nbetine kaplarak nasl prestijini kurtarabildiini anmsayacaktr.
fkeye kaplmak kimi zaman hakl bir nedene dayanabilir. Ancak, biz
burada byle bir fkeden sz etmiyoruz. Bizim zerinde durmak istediimiz,
ak seik ve gl bir ekilde n plana kan fke ve fkenin bir alkanlk
olarak gzlemlendii kiilerdir. yleleri vardr ki, fkeye kaplmay bir yntem
durumuna getirmilerdir amalarna ulaabilmek iin fkeden baka bir yol
izlemeyileriyle dikkati ekerler. Burnu kaf danda olup, son derece alngan
kimselerdir hepsi, yan balarnda ya da stlerinde hi kimsenin bulunmasna
katlanamazlar; her zaman bir stnlk duygusuna gereksinim duyar,
dolaysyla bakalarnn kendilerine fazla yaklap yaklamadn,
bakalarnca yeteri kadar takdir edilip edilmediklerini hep pusuda aratrp
dururlar. Normal olarak tabloda bir gvensizlik zellii de yer alr; dolaysyla,
byleleri kimseye bel balamak istemezler. Yine ayn insanlarda daha nce
snr zellikleri diye nitelediimiz kimi zelliklere de rastlarz. Bazen son
derece agzl byle bir kimse, karsna kacak ciddi her devden irkilip
kamakta alr soluu ve toplumsal yaama glkle uyum salar. Gelgelelim
250/268
251/268
davranr. Kendisi zerindeki denetimi yitirir, bakalarn hi umursamaz. nsan soydalarna kar besledii dmanl alkol almad zamanlar glkle
basklayp saklarken, ikili durumda sz konusu duygu sere serpe aa vurur
kendini. Dolaysyla, yaama uyum salayamayan insanlarn kendilerini ikiye
vermeleri bir rastlant deildir. Byleleri ikide avuntu ararlar kendilerine,
nce ikiyi, unutmalarn salayacak bir are olarak grr, beri yandan bunu,
erimeyi ok istedikleri kimi eylere eriemeyileri iin bir bahane olarak ne
srerler.
ocuklarda fke nbetlerine byklerden ok daha sk rastlarz. ncir
ekirdeini doldurmayan bir neden, sklkla bir ocuu kzdrmaya yeter. Bu
da, daha byk apta bir gszlk duygusunu ilerinde barndran ocuklarda prestij eiliminin daha belirgin nitelik tamasndan kaynaklanr. kide
bir kzp fkelenen bir ocuk, saygnlk peinde kotuunu ve bu arada arpt
glklere yenilmez deilse bile hayli etin gzyle baktn ortaya koyar.
Bazen aalayc szlerin yan sra fke nbetlerinin normal ieriini
oluturan fiili saldrganlklar o dereceyi bulur ki, kzp fkelenenin bizzat
kendisine zarar verir. Buradan kalkarak, intihar giriimlerini de anlayabiliriz.
Sz konusu eylemlerin temelinde insann yakn ve uzak evresindekileri
zntye sokma, onlarn kendisine reva grdklerine inanlan ihmalin
bylece cn alma istei sakl yatar.
znt
Bir kimsenin bir eyden yoksun braklmas ya da bir kayba uramas ve
yoksun brakld ya da kaybettii eyden tr kolay kolay teselli bulamamas durumunda kendini aa vuran bir duygudur. znt kiinin bir
keder yani bir gszlk duygusunu ortadan kaldrarak kendisine daha iyi bir
durum salama isteinin tohumlarn ierir. Bu bakmdan fke nbetleriyle
edeerdir; ne var ki, baka nedenlerle ortaya kmas bakmndan daha
deiik bir grnm tar, bir baka yol izler. Ama her eye karn ayn stnlk eilimini kendisinde barndrr. fke, bakalarna ynelik olup fkeye
kaplan kiiyi hemen bir ycelmilik duygusuna ulatrma, dmann ise
252/268
yenilgiye uratma ilevini grrken, zntde ilkin ruhsal mlkiyet bir snrlandrmaya konu yaplr. Ne var ki, bu snrlandrma ksa sre sonra ister
istemez yine ruhsal mlkiyeti geniletme eylemine brakr yerini, nk
zlen kii bir ycelme ve tatmin duygusuna ulamak iin aba harcamaya
koyulur. Bu aba, balangta bir dearj, bir baka biimde olmakla birlikte
yine evreye ynelik bir devinim klnda aa vurur kendini. nk
zntye kaplm kimse aslnda davac rolndedir, evresine cephe alm bir
tutum sergiler. Her ne kadar zntnn insan yaamnda doal bir yeri varsa
da, ars evre iin dmanca ve zararl eleri ierir.
zntye kaplan kiinin eriecei stnl, ona evrenin tutumu salar.
Bir kimsenin yardmna komasnn, ona acmasnn, ona bir ey vermesinin,
onu destekleyip avutmasnn znt iindeki kimseyi nasl ferahlattn biliriz. ini boaltma olay alamalar ve yaknp szlanmalar eliinde gerekleiyorsa, byle bir davranla evreye kar yalnzca bir saldr balatlmaz, ayn
zamanda zntye kaplan kii bir davac, bir yarg, bir eletirmen gibi
evresi zerinde bir stnlk duygusuna kavuur. steme, talep etme zellii
ilgili davranta aka kendini belli eder. znt bakalar iin balayc,
kar durulmaz, dolaysyla nnde boyun emek gereken bir etken roln
oynar.
Demek oluyor ki, bu duygu da aadan yukarya bir dorultu izler;
dengeyi koruma, aresizlik ve gszlk duygusunu yok etme amac gder.
Ktye Kullanmlar
Heyecanlarn nemi insana iindeki aalk duygusunu yenme ve
kiiliine gereken saygnl kazandrma olanan verdikleri ve bu amala izleyecei yolu ona gsterdikleri anlaldktan sonra gerei gibi kavranlabilmitir. Dolaysyla, ruhsal yaamda son derece geni lde bavurulur
heyecanlara. Kzp fkelenen ya da kendini ihmal edilmi grerek zlp
alayan bir ocuk, diyelim ki bu yntemi deneme frsatn ele geirdi; bu davran ufak nedenlerle de sergilemek, sz konusu duygulara bavurup kendisine kimi karlar salamak gibi bir yola kolaycack bavurabilir. Duygularla
253/268
almak bir alkanla dnerek, normal grlemeyecek bir biim kazanabilir. Bu gibi ocuklar bydklerinde de ilgili duygular hep ktye kullanr ve
oyun oynarcasna fke, znt ya da teki duygular sergilemek gibi sakat ve
sakncal bir yol izler, bunu da salt amalarna ulaabilmek, kafalarna koyduklar eyi gerekletirmek iin yaparlar. Sz konusu durumlar adeta dzenli
olarak yinelenir, rnein kendisinden bir ey esirgenen ya da egemenlii bir
snrlandrlma tehlikesiyle kar karya bulunan byle bir kii hemen bu yola
bavurur. ou zaman znt o kadar yksek perdeden ve srarla aa vurulur ki, sanki ne kavuturacaktr kiiyi, dolaysyla dardan biri zerinde
tiksindirici bir izlenim brakr. Bazen zntnn nasl bir yarma konusu
yapldn gzlemlemek dorusu ilgintir.
Heyecanlarn eliindeki bedensel belirtiler de yine ktye kullanlabilir.
Bilindii gibi baz insanlar vardr, kapldklar fkenin etkisini sindirim sistemine o kadar ustalkl yanstrlar ki, fke nbeti srasnda kustuklar
grlr. Bylelikle, evrelerine kar besledikleri dmanlk daha bir elle tutulur ekilde aa vurur kendini. Kusma, kardaki baka kii ya da kiilerin
mahkm edilmesi ve aalanmas anlamn tar. zntye ounlukla yeme
imeden kesilme gibi bir durum da elik eder; yle ki, zntye kaplan kii
olduka ktleip elden ayaktan der, gerekten acnacak bir manzara
oluturur.
Toplumsallk duygusuyla ilikisi bakmndan znt zellikle dikkatimizi
eker. Toplumsallk duygusuyla zntl kiiye yaklam, sz konusu
heyecanda ounlukla bir yumuama salar. Ama yle insanlar vardr ki,
bakalarnn toplumsallk duygusuna ar bir gereksinim duyar, zntl
durumlarn bir trl terk etmek istemezler; nk zntlerine bakalarnn
ortak olmas ve bakalarndan grecekleri yaknlk, kiilik duygularnda bir
ycelme salar.
Bizi, dereceleri deiik bir duygu ortakl iine ekip almalarna karn,
fke ve znt ayrc heyecanlardr. nsanlar birletirici bir rol oynamaz,
toplumsallk duygusunu yaralayarak insanlar arasnda bir kartln
domasna yol aarlar. zleyecei seyrin ileriki aamasnda balayc bir ilev
grrse de, bu ilev iki tarafn da toplumsallk duygusuyla davranmasnda
saptanaca gibi normal yoldan gereklemez; doru yoldan bir sapma gsterir, evresini yalnzca veren durumuna sokar.
254/268
Tiksinti
Ayrclk zelliini, pek geni boyutlarda olmasa bile, tiksinti duygusunda
da buluruz. Organik nitelikteki tiksinti, mide eperinin belirli bir tarzda
uyarlmas sonucu ortaya kar. Ne var ki, bir eyi dar atmak istei ruh iin
de sz konusudur. Kendisine elik eden belirtiler de dorular byle olduunu;
tiksinti duyan kii, belirli bir eye srt evirmek istiyormu gibi davranr.
Taknd yz ifadesiyle evresini mahkm eder, tiksinti uyandran durumun
aalama yoluyla hesabn grmeye alr. Bazen ilgili duygunun da bir
smr arac olarak kullanld grlr, tatsz bir durumda bulunan kii
kendisinde bir tiksinti duygusu uyandrarak sz konusu durumdan yakay
syrabilir rnein. Tiksinti dierlerine gre istemli yoldan belki ok daha
kolay oluturulabilecek bir duygudur. zel bir egzersiz sonucu insan yle bir
duruma gelebilir ki, iinde uyandraca tiksinti duygusundan yararlanarak
kendisini glk ekmeksizin evresinden koparp alr ya da evresine kar
bir saldr eylemini gerekletirebilir.
Korku
Korkunun, insanlarn yaamnda son derece byk bir nemi vardr. Yalnzca ayrc bir duygu olmayp, zntdeki gibi kiiyi kendine zg bir biimde bakalarna balayc rol oynamas, sz konusu duyguya aprak bir nitelik
kazandrr. rnein, korkuya kaplarak kendini belirli bir durumdan kurtaran
ocuun bir baka kiiye yanat grlr. Ne var ki, korkunun mekanizmas
evre zerinde dorudan bir stnln ele geirilmesini salamaz. lkin, ilgili kiinin grnrde urad bir yenilgi durumunu sergiler. Korkan kii, bir
azalma hisseder gcnde. Korkunun birletirici zellii de ite buradan
kaynaklanr; bu zellik, ayn zamanda bir stnlk eilimini iinde barndrr;
korkuya kaplan kii, bulunduu durumdan kaarak bir baka duruma snr,
kendisini bu yoldan glendirmeye alr, tehlikenin yeniden karsna kacak ve onu bu kez alt edebilecek duruma gelmeye bakar.
255/268
256/268
bamszlklarn ylesine yitirmilerdir ki, alabildiine byk bir zlem ve srarla sz konusu ayrcaln peinde koarlar. Bakalarn ne kadar arasalar
da, pek fazla bir toplumsallk duygusuyla donatldklar sylenemez. Yani bir
korku durumunun sergilenmesi kiiye ayrcalkl bir yer salayabilmekte,
yaamn zorunluluklarndan syrlarak, bakalarn kendi hizmetine
komasna olanak vermektedir. Nihayet korku, yaamn tm ilikileri iine
yuvalanm, evrenin egemenlik altna alnmasnda etkili bir ara nitelii
kazanmtr.
Sevin
Bu duygu da ak seik birletirici rol oynar. Soyutlanmaya kardr. Sevincin bakalarn arayp bulmak, bakalaryla sarma dola olmak vb. davurum
biimlerinde, bakalarna alma, bir hazz bakalaryla paylama, bakalaryla
dayanma gibi bir eilimin sakl yatt grlr. Sevinli insann tavr da
balayc grnm tar, bakalarna bir el uzattr adeta, bakalarna yansyan ve onlar da alp ycelere karmas amalanan bir scaklktr. nsanlarn
bir araya gelmeleri iin gerekli tm eleri ieren bir duygudur sevin.
Bu duyguda da yukar dorultuda bir izginin varl sezilir; sevinte de
karmzda yine honutsuzluk duygusundan kalkarak stnlk duygusuna
ulamak isteyen bir insan buluruz. Sevin, aslnda glklerin yenilmesine
verilecek en doru addr. zgrle kavuturucu bir etki ieren glmeler sevinle el ele yrr, sevincin adeta son halkasn oluturur, insan kendi
kiiliinin emberinden alp dar karr, bakalarnn sempatisini kazanma
abasdr.
257/268
Acmak
Toplumsallk duygusuna verilecek en gzel ad acmadr. Bu duyguya
rastladmz kiilerde toplumsallk duygusunun varlndan kuku duymak
gereksizdir. nk sz konusu duygu, bir kimsenin insan soydalarnn durumuyla ne denli zdeleebildiini gsterir.
Belki sz konusu duygunun kendisinden ok, ktye kullanm yaygn durumdadr. Bir ktye kullanm eklinde, kii, kendisine gayet gl bir toplumsallk duygusuna sahip biriymi ss verir. Bakalarnn urad bir felaket
durumunda byleleri hep n planda boy gsterir ama gerekte bir ey yapp
ettikleri yoktur, istedikleri yalnzca adlarnn gemesi ve bylece toplum
iinde ucuz yoldan ne kavumaktr. Bir baka ktye kullanm eklinde ise,
bakalarnn urayaca felaketlerin gerek bir hazla tad karlmaya baklr.
Bu szde hamarat-hayrsever insanlarn ilk planda dnd ey, yoksul ve
sefil insanlar karsnda kaplacaklar stnlk duygusunun rahatlatc
etkisidir. Byleleriyle ilgili olarak byk insan sarraf La Rochefoucault yle
demitir: Bizler, dostlarmzn balarna gelecek ktlklerden bir eit haz
almaya her zaman hazrzdr.
Tiyatro oyunlar arasnda trajedilerden zevk almz da yanl olarak bu
nedenle aklanmak istenmi, byle bir yapt seyrederken insanda kendi
258/268
Utanmak
Hem ayrc, hem birletirici bir duygudur. Utanma da yine toplumsallk
duygusundan kaynaklanr ve bu zelliiyle insann ruhsal yaamndan
sklp atlamaz. Byle bir duygu olmakszn insan toplumu diye bir eyin
dnlemeyecei kesindir. Utanma duygusu, ruhsal alanna mdahale sonucu insann kiiliinin deerinde bir azalma tehlikesinin ba gsterdii, zellikle herkesin bilincinde olduu eref ve haysiyet duygusunda bir zayflama
belirtisinin grld durumlarda aa vurur kendini. Ayrca, ilgili duygu
alabildiine gl bir ekilde ruhsal alandan bedensel alana srar. Fizyolojik
bakmdan olay, periferdeki damarlarn genileyerek ar bir kanlanmaya yol
amasyla kendini belli eder. Bu ar kanlanmay ounlukla yzde saptarz.
Hatta utanan baz kimselerin gslerinin bile kzard grlr.
Utancn insann davranndaki yanss, evreden soyutlanmadr. Utan
duyan kii, bir can skntsyla toplumdan ekip alr kendini; ama byle yap
bir ka jestidir daha ok. Yzn baka yana evrilmesi, gzlerin yere indirilmesi, bu duygudaki ayrc zellii ak seik ortaya koyan ka
devinimleridir.
Bu duyguda da yine bir ktye kullanm sz konusudur. yleleri vardr ki,
yzleri hemen kzarverir. Zaten bu kiilerin evreyle ilikilerinde ayrc zellik, normaldekinden daha gldr. Kzarp bozarmalar, kendilerini toplumdan soyutlamak iin yalnzca bir aratr.
EK
260/268
imdiye kadar ancak zaman zaman ylece deindiimiz bir konuya, yani
evde, okulda ve hayatn iindeki eitimin ruhsal organn geliimi zerindeki
etkisine ilikin birka sz daha sylemek istiyoruz.
Gnmzde aile ii eitimin ocukta gllk istei ve kendini beenmilik zelliinin geliip serpilmesine n ayak olduu kukusuzdur. Bunu herkes
kendi deneyimlerinden bilecektir. Ne var ki, eitim asndan aile, yadsnmaz
birtakm stnlklere sahiptir; doru eitilmeleri kouluyla ocuklar iin
aileden daha yararl kurum dnlemez. zellikle hastalk durumlarnda ailenin, insan soyunun varln srdrmesine en elverili kurum olduu grlmektedir. Beri yandan, ailelerin her zaman iyi eiticiler olduunu, ocuklardaki ruhsal anormallikleri daha ekirdek halindeyken grp tanyacak ve
uygun bir davranla bunlar ortadan kaldracak kadar keskin gzlere sahip
olduunu dnebilseydik, ie yarar bir insan rknn yetitirilmesi iine aile
kadar baka hibir kurumun elverili saylamayacan seve seve itiraf
ederdik.
Gelgelelim, ailelerin ne iyi psikolog, ne de iyi pedagog olduklarn ne yazk
ki kabul etmek zorundayz. Bugn aile eitiminde barol oynayan, eitli
derecelerde yozlam aile bencilliidir. Byle bir bencilliin de grnrde
hakl olarak amalad ey, isterse bakalarnn karlarna aykr dsn,
ocuklarnn zel bir ilgi grmesi, ocuklarna bakalar tarafndan pek deerli
kiiler gibi davranlmasdr. Bakalarna kar kurumlanp bbrlenebilecekleri ve kendilerine bakalarndan daha iyi kiiler gzyle bakabilecekleri
gibi bir dnceyi ocuklarn kafasna yerletirmekle, aileler eitim
bakmndan en ar hatay ilemektedir. Ayrca buna, baba nderlii ve baba
otoritesi dncesinden bir trl kopamayan ailenin kendi rgtsel
yapsndan kaynaklanan olumsuz etki de katlmakta, bylece talihsiz sonuca
alan kap aralanm olmaktadr. erdii toplumsallk duygusu asgari bir
dzeyin zerine kamayan baba otoritesi, ok gemeden ocuklarn ak ya da
gizli direnciyle karlamaktadr. Kolay kolay benimsendii hi grlmeyen bir
otoritedir bu. En byk sakncas da, g ve otoriteye sahip olmann hazzn
gz nne sererek ocuklar gce susam, agzl ve kendini beenmi kiiler
durumuna sokmas ve gllk eilimleri iin bir model oluturmasdr.
Bunun sonucunda da, ocuklar babalarnn dzeyine kmay ve
261/268
262/268
anneler, ocuktaki toplumsallk duygusunun yalnzca kendisini hedef almasna alr. Yani ocuun gz annesinden bakasn grmez, annesi
dndaki dnya sanki ocuk iin ortadan silinip gider. Byle ocuklar sosyal
bir insan olmann gerektirdii temelden yoksundur.
Anneyle iliki dnda ocuun eitiminde dikkate alnmas gereken daha
birok nemli etken vardr. zellikle rahat bir ocukluk, ocuun bu dnyaya
severek ve kolaylkla uyum gstermesini salar. ocuklardan pek ounun ne
gibi glklerle savat, hayatlarnn ilk yllarnda dnyay yaanmaya deer
sevimli bir yer gibi tasarlayabilmelerinin ne denli zorlatrld dnlrse,
ilk ocukluk izlenimlerinin alabildiine byk bir nem tad grlr,
nk ocuun ileride izleyecei dorultuyu bu izlenimler belirler. Ayrca, ne
kadar ok ocuun hastalkl doduu, bu dnyada ac ve straptan baka bir
eyle karlamad, dolaysyla ocukluklarn doru drst yaayamad ya
da iinde yaam sevinci uyandracak bir ocukluk geirmedii gz nnde
tutulursa, ocuklardan ounun bydnde yaam ve topluma dost kiiler
olamayaca, gerei gibi iek ap geliebilen bir toplumsallk duygusundan
yoksun kalaca aktr. Beri yandan, eitimde ilenen hatalar da bu konuda
hayli byk rol oynar. Sk ve sert bir eitim ocukta yaam sevincinin
domasn ve bir toplumsallk duygusunun gelimesini engelleyecei gibi, en
ufak glkleri bile ocuun yolundan temizlemeyi amalayan ve ocuu ar
bir sevecenlikle sarp sarmalayan eitim de yine ayn olumsuz etkiyi gsterir,
ocuun ileride aile dnda hkm srecek iklimin hoyrat havasnda tutunamamasna yol aar.
Ksacas, gnmzdeki aile ii eitim, toplumumuzun arkadalk duygusuyla dolu gerek bir yesinden beklenecekleri ocua verebilmekten uzaktr. Tersine, ocuun iini ar derecede bir kendini beenmilik eilimiyle
doldurur.
Aile eitiminde yaplan hatalar giderecek ve durumda dzelme salayacak
bir kurumun ne olabileceini sorarsak, dikkatimiz ilkin okul zerinde toplanacaktr. Ne var ki, daha bir yakndan bakld zaman, okulun da gnmzdeki
biimiyle byle bir devin stesinden gelemeyecei grlr. Okullarn
bugnk durumunda, ocuklardaki geliim kusurlarn zamannda kefedip
bunlar ortadan kaldrmakla vnecek bir retmen gstermek zordur. retmenler pek hazrlkl deildir bu konuda. Ayrca, bunu yapacak frsat ele
263/268
264/268
sormak gerekmektedir. Her zaman insann bana byk dertler atn, durumun daha elverili saylaca aile iinde bile herkesin bakaldrmasndan
baka sonu salamadn grdmz otorite, okullarda nasl yararl rol
oynayabilir? Hele deerini kendiliinden kabul ettiremeyip, insanlara zorla
benimsetilen bir otorite bunu nasl baarabilir? Diyelim ki, okulda bir otorite
vardr; ancak, bunun dpedz benimsenmesi seyrek karlalan bir durumdur. stelik, okula giden ocuklar, retmenin bir devlet memuru
saylacann ak seik bilincindedir. Zorla kendisine kabul ettirilecek bir
otoritenin ocuun ruhsal geliimi bakmndan zararl sonulara yol
amamas olanakszdr. Otorite duygusu, zorlama temeli zerine dayanamaz;
tersine, toplumsallk duygusundan kaynaklanmas gerekir.
Okul, ruhsal geliiminin izledii yolda her ocuun kapsndan ieri adm
ataca bir istasyondur; dolaysyla, olumlu bir ruhsal geliimin gereklerine
yant vermek zorundadr. Bu yzden, ancak ruhsal geliimin gerektirdii
koullarla uyum iinde bulunacak bir okula iyi niteliini yaktrabilir, byle
bir okul iin sosyal okul deyimini kullanabiliriz.
SONSZ
266/268
Bu kitapta, ruhsal organn insanda doutan var olup, ruhsal ve bedensel bir
fonksiyonu ieren bir zden kaynaklandn, tamamen toplumsal koullara
bal gelitiini, yani bir yandan organizmann, dier yandan toplumun
gereksinimlerine yant verecek bir dorultu izlediini, ruhsal organn byle bir
ereve iinde olutuunu ve tutaca yolun byle bir ereve iinde bulunduunu grdk.
Ruhsal geliimin daha sonraki evrelerini de inceleyerek alglama, tasarmlama ve anmsama gcn, duyma ve dnme yetisini gzden geirdik, en
sonunda karakter zellikleriyle duygu ve heyecanlar ele aldk. Sz konusu
btn ruhsal davurumlarn birbiriyle ayrlmaz bir iliki iinde bulunduunu,
bir yandan toplum yasasna bal olduunu, te yandan bireyin gllk ve
stnlk eilimiyle kendine zg bir yola kanalize edilip biimlendirildiini
saptadk. nsann stnlk amalarnn toplumsallk duygusuyla birlikte belirli karakter zelliklerinin oluumuna yol atn, dolaysyla ilgili zelliklerin
doutan gelmediklerini ve ruhsal geliimin bandan balayp insann az ya
da ok bilinli olarak gzne kestirdii amaca kadar adeta belirli bir ilkeye
gre sralandklarn grdk.
nsann anlalmasnda bizim iin deerli ke talar oluturan bu gibi
karakter zellikleriyle duygu ve heyecanlarn bir blmn ayrntl biimde
ele aldk, bir blmne ise ylece deindik. Son olarak da, gllk eilimine
uygunluk iinde hrs ve kendini beenmiliin her insanda depolanm durumda olduunu, davurum biimlerinden sz konusu eilimi ve etki mekanizmasn ak seik grebileceimizi saptadk. zellikle agzlln gelierek
pek byk boyutlara varmasnn bireyin salkl biimde ilerlemesini
kstekleyip toplumsallk duygusunu gszletirdiini, hatta tmyle ortadan
kaldrdn, srekli mdahalelerde bulunarak toplum yaamn bozucu etken
rol oynadn, te yandan bireyi ve bireysel abay baarszla
srklediini gsterdik.
Bizce, ruhsal geliimin bu yasas yadsnamaz nitelik tamakta ve karanlk
duygularn kucana yuvarlanmak istemeyip, kendi yazgsn kendisi belirlemeye alan herkes iin alabildiine nemli bir yol gsterici roln oynamaktadr. te bu verilerden yola koyularak, insanbilim alanndaki almalarmz
srdrmekteyiz; yle bir bilim ki, genellikle pek zerinde durulmamasna
267/268
karn, toplumun btn kesimleri iin bizce son derece nemli ve varl
zorunlu bir ura konusu oluturmaktadr.