You are on page 1of 207

WALTER BURKERT

eviren: Sina ener

Walter Burkert

ilk a
Gizem

Taplar

eviren
adr Sina ener

ULU

ti

/ fi

lMGE
kitabevi

Walter Burkert

Ancient Mystery Cults


Harvard University Press
mge Kitabevi Yaynlar,
ISBN 975-533-206-5

1999

Tm haklar sakldr.
Yaync izni olmadan, ksmen de olsa
fotokopi, film gibi elektronik ve mekanik
yntemlerle oaltlamaz.

1. Bask: Mart 1999


Sorumlu Yaz leri Mdr

Mehmet Gll

Yayma Hazrlayan

Kudret Emirolu

Kapak Tasarm

Elvan zsezgin
Kapak Basks

Krali Matbaas 417 42 07


Bask ve Cilt

Cem Ofset 385 37 27

,'.,':-':-:
.,.,,..

g; Kitbr---

17 /12 Kzlay 06650 Ankara


(312) 419 46 10 - 419 46 11
Faks: (312) 425 65 32

Konur Sok. No:


Tel:

.. -

..-,

'i'aynclk Paz. San. ve Tic. Ltd. ti.

nternet: www. imge. com.tr

E-Posta: imgewww.imge.com.tr

indekiler
nsz
Giri

9
11

..................................................... ........................................

..............................................................................................

1. Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki


Kiisel htiyalar

31

il. rgtlenme ve Kimlikler

59

..................................................................

...................................................

111. Tannbilim ve Gizemler:


Sylen, Alegori ve Platonculuk . .. . .

... ..

iV. Olaand Deneyim

..

. .. ......... ......

. . .. .

..

........

. . 145

.................. . .... ... .. . .. .............. .. .

Yunanca Terimler Dizini . .

.. . . .

Ksaltmalar

. .. .......

...

. . .. ....................................

..

...................... . . ....... ......... .... . ... .........................

Bibliyografya

107

.............................................................................

187
191
195

Resimler

Krmz figrl stamnos (y. 440 Eleusis Mzesi, ARV2


1052, 23. Kltr B akanl TAP Servisi'nin izniyle, Atina.
95
2-4 Lovatelli l-kk vazolar (Augustos zamanndan
Yunan mermer vazolar), Museo Nazionale delle Terme,
Roma. Deutsches Archaologisches Institut'n izniyle,
Roma. 96-98
5 Pompei Gizemler Saray'nda fresk (y. 50/30). Jahrbuch
des Deutsches Archiiologischen Instituts 81 (1966) 207'den,
Verlag Walter de Gruyter'in izniyle, Berlin. 99
6 Farnesina evinden (Augustus zaman) al tavan, Museo
Nazionale dello Terme, Roma. Fotoraf: Alinari,
6283. 100
7 Cuical-Camila, Cezayir'den mozaik (3. yzyl ba).
Monuments Piot 35 (1935-36), levha 9,2. Academie des
Inscriptions et Belles-Letlners'in izniyle. 101
8 Pompei'den fresk (S 29'dan nce), Museo Nazionale,
Napoli. Fotoraf: Alinari, 12035. 102
1

Mermer levha, Cabinet des Medailles, Paris Bulletin


archeologique de l' Athenacum 1 (1855) 106, levina VI'dan P.
Freidlaender, Studien zur antiken Literatur (Berlin, 1969),

levha 16'daki reproduksiyon. Verlag Walter de Gruy


ter'in izniyle. 103
10 Altar (2. yzyl sonu/3. yzyl ba) Fitzwilliam Mzesi,
Cambridge. CCCA VII, levha 28/29. Fitzwilliam
Mzesi'nin izniyle. 104
11 Neuenheim'den kabartma (2. yzyl), Badisches Landes
museum, Karlsruhe, CIMRM 1283. Badisches Landes
maseum'un izniyle. 105
12 Capua Vetere'den fresk. CIMRM 188. fotoraf: Verma
seren, R. Merkelbach, Mithras, ekil 30'dan. Verlag An
ton Hain'in izniyle, Meisenheim. 106

nsz
Bu kitap, Nisan 1982'de Harvard niversitesi'nde Cari
Newell Jackson derslerinde sunulan drt bildiriye dayanmak
tadr. Metni yayna hazrlarken bildirinin dzeninde varolan
farkl eklemleni zelliklerini korumaya altm ve ekilsiz
bir kaynaka klliyatyla tartmal metinler eklememek iin
direndim. Ama, bir kavramlar dizini deil, okunabilir bir
metin ortaya koymak ve ilka gizem ta 'Jlarna ilikin, baz
grafik ayrntlara ve yeterince belgeye yu veren anlalabilir
bir grnm oluturmak, bylelikle de bir malzeme yn
altna gmmektense dnceyi harekete geirmektir.
ncelikle, bu bildirilerin verilmesine vesile olan dave
tinden ve bildirilerin son derece uyarc bir ortamda gelime
sine olanak veren cmert konukseverliinden dolay
Harvard niversitesi Klasik Bilimler Blm' ne ve blmn
eski 0akan Zeph Stewart'a teekkr ederim. Yine Zeph
Stewart'a bu kitabn son biiminin hazrlanmasnda hi esir
gemedii yardmlarndan dolay da teekkr etmek isterim.

10

lka Gizem Taplan

El yazmalarnn gzden geirilmesindeki yardmlarndan


dolay Albert Henrichs de teekkr hak etmektedir.
ngilizce dzeltmeler iin Brown niversitesi'nden Nancy
Evans'a ve el yazmalarnn hazrlanmasyla belgelerin
bulunmasnda uzmanca yardmlarndan tr Zrih niver
sitesi'nden Eveline Krummen'e de ayrca teekkr ederim.
Walter Burkert
Zrih, Haziran 1986

Giri
Gizemler szcugu, gizliliin bysn, rpertici ve
heyecan verici anlamalarn vaadini tar. Fazlaca tankl
olmayanlarda bile gizemler szc, orgy kavramn ar
tracaktr. Ne var ki bu kitapta bu trden anlamalar yer
almyor; aksine amalanan, uzun zaman nce snm din
biimleriyle ilgili dank ve ou zaman hayal krc nitelik
teki kantlarn yntemsel bir yorumunu yapmaktr.
"lka sonlarnn gizem dinleri" deyii, artk pek az
kimseye yabanc gelmektedir. Bu deyiten zel olarak sis,
Ana Tanra [Mater Magna: Ulu/Byk Ana] ve Mithras
tapm kastedilir. Bu yzyln bandan itibaren iki bilimada
mnn, Richard Reitzenstein ile Franz Cumont'un ncl
nde, klasikiler, din tarihileri ve tanrbilimciler bu
grnglere zel bir ilgi gstermeye baladlar. 1

Baknz: Reitzenstein 1927 (19101; ngilizce evirisinin yaym tarihi


1978); Cumont, 1931 (zgn Franszca basks 1907; ngilizce evirisinin
yaym tarihi 1911). Reitzenstein'n almas, esas olarak ran dininin
Gnos_tizm zerindeki etkisini aratran bir religionsgeschichtliche Schule
iinde biimlenmitir; baknz: Colpe, 1961. Reitzenstein'n tanrbilimde
ki etkisi zerine rnein baknz: Dibelius, 1917; Bultmann, 1963 (19491);
Schneider, 1954; J. Leipoldt, Von den Mysterien zur Kirche (Leipzig, 1961).
Leipoldt iin ilk Hristiyanlk bir "gizem dini" (81) biimidir. Yahudi

12

lka Gizem Taplan

Hristiyanln douu, insanlk- tarihi ve ilka incelemeleri


nin ana sorunu olmaya devam ettii srece de, bu ilgi devam
edecek gibi grnmektedir. Hala Cumont'un almasn
yanstan, esas olarak kazbilimin salad ynla belge,
sava sonras on yllara damgasn vurdu; aralarnda en gze
batan, Maarten J. Vermaseren'in kurduu muazzam Etudes
preliminaires aux religions orientales dans l'empire romain dizisi
dir.2 Mithralarla ilgili almalar, bir sre ran ah'nn hima
yelerinde srdrld.3 Yakn zamanda Aufstieg und
Niedergang der Rmischen Welt dizisi iinde de saysz aratr
malar yapld.4 Zaman zaman temel konularn, kant ynla
rnn altnda karanlkta kalma tehlikesi ba gstermise de,
son yllarda zellikle talyan bilginler ilke ve kavramlarn
eletirel biimde tartlmasnda hayli mesafe aldlar. Bunun
sonucu olarak Cumont ile Reitzenstein'n grleri yava
gizem dini serabn yaratanlar J. Pascher (He basilike Hodos: Der
Kigsweg zu Wiedergeburt und Vergottung bei P/ilo vo Alexandreia
(Paderborn 1931) ile (daha ustalkl bir biimde) E. R. Goodenough (By
Liglt: Tle Mystic Gospel of Hellenistic Judaism (New Haven 1935)) olmu
lardr. Loisy (1930, 19191) byk lde Cumont'a dayanarak gizemle
rin Hristiyanlk zerinde etkisi olduunu ne sren bamsz bir
inceleme kaleme almtr. A. D. Nock, daha saknakl ve eletirel gr
savunan bir bilgindi; rnein baknz: Nock, 1952. Daha yakn dneme
ait saknakl bir deerlendirme iin baknz: Kster, 1980 (ngilizce
evrisi 1982), blm 4d. Kster, yine de bir "gizem dinleri a"ndan
sz etmektedir ve Hristiyanl da bunlara dahil etme eilimindedir
(206). Prmm (1960) ile Nilsson'n (GGR 112, 1961) her eye ramen
konuyla ilgili alan almalar arasnda anlmalar gerekir. Bir kaynaka
iin baknz: Metzger, 1984. Schneider'da (1979, lmnden sonra
yaynlanmtr) kaynaklar belirtilmemektedir; Goodwin ise (1981), sink
retik bir manzara sunmaktadr.
2 Bu dizi yaynna (Leiden: Brill) 1961'de balam, 1984'de yznc cildi
ne ulamtr ve hala yaynlanmaya devam etmektedir; CCCA'y (elli
cilt), Bianchi'yi 1979 (seksen cilt), Bianchi-Vermaseren'i 1982 (doksan iki
cilt) iermektedir. CIMRM (1956\ 60), bundan nceydi.
3 Baknz: Hinnells, 1975; Duchesne-Guillemin, 1978; Journa/ of Mitlraic
Studies, 1-3, (1976-1980)
4 zellikle . ciltte, 17 (3\ 4, 1984); baknz: Beck, Johnson, Leclant, Ma
laise, Metzger, Thomas.

Giri

13

yava anmaya urad.5 Yine de gizem dinleri denen dinleri


konu alan incelemelerde bsbtn yanl anlamaya deilse
bile en iyi halde yar-gereklere yol atndan, kukuyla
baklmay gerektiren baz basmakalp dnceler ya da n
yarglar bulunmaktadr.
lk basmakalp dnce, gizem dinlerinin ilka
"son"larna, yani Helen aklnn parlaklnn yerini deyim
yerindeyse karanlk Orta alar boyunca ba tac edilecek
olan "usd"na brakt, olaslkla Helen ya da
mparatorluk dneminin sonlarna zg saylmasdr. 6
Ancak, sis tapsnn Roma' da tam olarak Caligula dnemin
de yerletiini ve Ana Tanra antlarnn -Taurobolium ve
Mithras maaralarnn- youn olarak S ikinci ve drdnc
yzyllar arasnda yapldn sylemek doru olmakla
birlikte, yine de pagan ilka boyunca gizem uygulamasn
temsil eden Eleusis tapsnn, altnc yzyldan itibaren
kesintisiz bir gelime gsterdii bilinmektedir ve en yaygn
gizem tr olan Dionysos-Bakkhos, belgelerde bundan
hemen sonra ortaya kmaktadr. Hatta Ana Tanra bile
Kk Asya' dan gney talya'ya dek Yunan taps iindeki
yerini eskil dnemde almtr. 7
kinci basmakalp dnce de, gizem dinlerinin kken,
biem ve ruh olarak Doulu olduklardr. Franz Cumont'un
rnek almas, The Oriental Religions in Roman Paganism
[Roma Paganlnda Dou Dinleri] adn tamaktadr.
5 Baknz: Sabbatucci, 1979; Bianchi, 1979, 1980; Cosi, 1976, 1982; Casadio,
6

1982, 1983; Sfameni Gasparro, 1979, 1981, 1985; Levique, 1982; Cumont'
un Mithralarla ilgili sunumunun eletirisi iin baknz: Gordon, 1975;
karlatrn not 29; Reitzenstein iin yukardaki 1. dipnota baknz.
Reitzenstein (1927, 94-108), E. Meyer ve dierlerine kar, "gizem dinle
ri"ni ilka sonlarndan deil, Helenistik adan balatmay denemi ve
eski Yunan dinlerini nemsiz bularak darda brakntr (3n.; 133).
Ayn biimde Giversen de (1975), Eleusis ya da Dionysos'u hesaba kat
madan gnostizm ile "gizem dinleri"ni birlikte ele almaktadr.
Baknz: Aadaki 22. dipnot.

14

lka Gizem Taplan

Richard Reitzenstein'n en az C-umont'unki kadar etkili kita


b Hellenistic Mystery Religions'da [Helenistik Gizem Dinleri],
"Helenistk" tam da bu anlamda tanmlanr: Yani
Helenlemi biim altnda Dou tinsellii.8 Ama Ana
Tanra'nn gerek Yunanllar gerekse Romallar iin Frigyal
bir Tanra, sis'in Msrl, Mithrasn ranl olduu ak
olmakla birlikte, gizemler kurumlamasnn izlerini ne
Anadolu'ya, ne Msr'a ne de ran'a dayandrmak olanakl
dr; tersine bunlarn ya eski Eleusis rneini ya Dionysos'u
ya da her ikisini birden yansladklar grlmektedir.9

Ancak bu taplar, byk olaslkla Doulu "gizem" enisin


den yoksun olduklarndan, Ana Tanra, sis ve Mithras
kadar itibar grmemilerdir. "Doulu" deyimi, Batllarn
bak asn ele verir; lka Anadolu'su, Msr' ve ran',
hepsi de yle ya da byle Bat Avrupa'nn corafi olarak
dousunda yer alsalar bile, herbiri kendi yolunda ayr birer
dnya oluturmaktaydlar.
nc basmakalp dnceye gre, gizem dinleri
ruhanidir; yani dinsel tutumda ortaya kan ve pagan biri
nin daha yce bir tinsellik araynda gereki ve klgl bak
n aan temel bir deiikliin varlna iaret ederler.10 Bu
grte gizem dinleri, kurtulu dinleri (Erlsmgsreligionen),
8

10

Reitzenstein, 1927, 2: "leh bezeichne dabei mit dem Worte 'Hellenisti


sch' Religionsformen, in denen orientalische und griechische Elemente
sich mischen", 3n.: "die dem Orient entlehnten, also hellenistischen
Mysterienvorstellungen".
Bu dnce Wilamowitz tarafndan dile getirilmitir (1932, 368-387);
karlatrn: Schneider, 1939. Buras, acl bilginlerin u ya da bu
zamanda "gizemler" adn verdikleri Msr ya da Mezopotamya dininin
eitli grnglerini ele almann yeri deil. sis iin baknz: Blm ,
aadaki 66. di pnot; Reitzentein'n yaratt Iraisches Erlsungsmy
sterium serab iin baknz: Colpe, 1961, 1975; M. Adriani'nin Misteri e
iniziazioe in oriente'si (Floransa, 1978), gizem dinleri denen dinler zeri
ne yaplm basitletirilmi bir aratrmadan baka bir ey deildir.
Reitzenstein, 1927, 9: "Um Unsterblichkeit, also im allerweitesten Sinne
um 'Erlsung', handelt es sich bei eigentlich religisen Teil dieser
Mysterien immer."

Giri

15

dolaysyla Hristiyanln douunu hazrlayan ya da ona


kout gelien dinler olarak deerlendirilir. Bu, Hristiyanl
bir biimde tam da Dounun gizem dinlerinden biri -aslna
baklrsa en baarls- durumuna getirmektedir. mdi,
Hristiyan tapmyla gizemler arasnda varolan belli benzer
liklerin, kimi ilka Hristiyan yazarlarn etkiledii ve bu
yazarlarn, gizemleri gerek dinin eytanca taklitleri olarak
suladklar dorudur. 11 Baz Gnostik mezheplerin, paganla
r yanslayan, hatta onlar yaya brakan gizem erginlemele
rinde bulunduklar grlmektedir. 12 te yandan Ortodoks
Hristiyanlk bile uzun zaman Platoncu felsefede kullanlm
gizem eretilemesini kabul etmitir; vaftiz ve komnyon
trenlerinden ha!a ortak olarak "gizemler" diye szedilir. 13
Ancak bu, Yunan gizemlerinin iinde Hristiyanla doru
evrilmek gibi nceden belirlenmi bir yazg barndrdklar
anlamna gelmez. Gizem dinleri denen dinlerle urarken
Hristiyanln srekli bir bavuru sistemi olarak kullanlma
s geri ksmen aydnlanma salar, ama ou zaman ikisi
arasnda varolan kkl farklarn karanlkta kalmasna yol
aacak biimde bozulmalara neden olur. Ernest Renan'n bir
11 Bu olay, [Aziz] ustinus, Apol. l .54, .66.4; Dial. c. Tryph. 70, 78;
Tertullianus, Cor. 15, Bapt. 5, Praescr. laer. 40 ile balar; ayn zamanda
baknz: Firmicus Err., 22.1, 27; Ambrosiaster, PL 35.2279; Agustinus, In
!oh. tract., 7.1.6, PL 35. 1440, vs.; Cosi (1976, 6). Lukianos (Mart. Per. 11},
12

13

tpk hasmnn terimlerini benimseyerek Hristiyanl "bize ramen


teletai" olarak gren Origenes gibi (Cels. 3.59}, Hristiyanl "yeni bir
telefe" biimi olarak tanmlar.
Bu konudaki en ak tankl Irenaeus vermektedir (Haer., 1 .21.3
(1.14.2, s. 185, Harvey}): "Bir gerdek odas hazrlarlar ve gizemleri kut
larlar." Clement de, tekrar tekrar Gnostiklerin cinsel ilikiyi gizemler
gibi kutladklarn sylemektedir; Strom., 3.27.1,5; karlatrn: 3.10. l ;
3.30.L "Markos'un Gizli ncili"nde ecinsel bir iliki ima edilmektedir,
Srnith, 1973, 115-117; 185; 452. Ayn zamanda baknz: R. M. Grant,
"Filipusu'nun ncilinde Evlilik Gizemleri", Vig.Clrist. 15 (1961) 129-140.
Karlatrn: Blm , dipnot 6-7'de; blm v, dipnot 114-118.
Von Saden, 1911; Prmm, 1937; genel olarak baknz: Rahner, 1945;
Nock, 1952; Hamilton, 1977; Wiens, 1980; Riedweg, 1987.

lka Gizem Taplan

16

zamanlar syledii gibi: "ayet Hristiyanln geliimi lm


cl bir hastalk yznden sekteye uram olsayd, dnya
Mithrac da olabilirdi". 14 Bugn bilginlerin ou byle bir
eyin olabileceini asla ihtimal vermezler, nk
Mithraclk, szcn tam anlamyla bir din bile deildi.
Bu kitapta ilka gizemlerine, iin daha banda gizem
dinleri kavramyla iliiini kesen, kesin olarak pagan bir
yaklam izlenecektir. Ne Eleusis' deki erginlenme, ne sis
taps ne de Mithras, bizim Yahudilik, Hristiyanlk ve slam
gibi birbirlerini karlkl olarak dlayan, ztlaan dinlerden
tandmz anlamda dinsel bir ballk olutururlar. Bu [tek
tanrl] dinlerde, kendini tanmlama ve bir dini tekine gre
snrlama fazlasyla bilinli bir vurgu tarken, 15
Hristiyanlk ncesi ada genelde yeni ve yabanc tanrlar,
zelde de gizemler kurumu dahil, eitli tap biimleri
arasnda bir dlama sz konusu deildi; birbirleriyle uyu
masalar da tek bir ilka dini iinde toplanan baka baka
biimler, eilimler ya da seenekler olarak boy gstermiler
di.
Bu yaklamdan amalanan, ilka gizemlerinin kar
latrmal bir grngbilimini oluturmaktr. Yerden kazan
mak amacyla kendimizi u be soruturma alanyla
snrlayacaz: Eleusis gizemleri, Dionysos ya da Bakkhos
gizemleri, Ana Tanra gizemleri, sis gizemleri ve Mithras
gizemleri. Kukusuz son derece nemli baka baz gizemler
de vardr, 16 ama bu be deige, deikenlikteki sabit gele
rin yan sra farkllklar alann da gstermeye yetecektir. Bu
14 E. Renan, Marc
15
16

Aurele et la ft n du nonde antique (Paris 1882), 579 (


Oeuvres conpletes, Paris, 1947, v, 1107; Cumont tarafndan anlmaktadr
(1923, 188): On peut dire que, si le christienisme ei't ete arret dans sa
croissance par quelque maladie mortelle, le monde ct ete mithriaste."
Karlatrn: Sanders, 1980-82; Meyer-Sanders, 1982.
Bunlar arasnda ilk yerin Semadirek'e verilmesi (baknz: Cole, 1984;
GR, 282-285); Thebes yaknlarndaki Kabirion'un (GR, 281 ve devamn
da) ve Karia'daki Panamaral Zeus'un da (Oppermann, 1924; bugnk
=

Giri

17

yaklam tarihd olmakla eletirilebilir. Toplumsal, siyasal,


anlksal dzeyde kaymalarn, deimelerin ve devrimlerin
eksik olmad yaklak bin yllk bir dnemden sz edilmek
tedir. Ancak gelenek araclyla korunmu zdelik zellik
leri de yok deildir ve ilka gizem taplarn incelerken
bunlar gznnde bulundurmak nemlidir.
Konumlan asndan, bu be deigeyle ilgili bir ka
temel olgunun bir kez daha anmsanmas gerekir. Eleusis
gizemleri17 "ki Tanra"ya adanmtr; bereket tanras
Demeter ile yerel olarak Pherephatta ya da sadece "Bakire",
Kore [gen kz] olarak anlan kz Persephone. Bu gizemler,
archon bas ileus 'un, "kral"n gzetiminde Atina Polis'i tarafn
dan dzenlenirdi. Atinallar iin bunlar tout court gizemlerdi
ve sregelen nlerini byk lde Atina'nn sahip olduu
edebi saygnla borluydular. Yazna ve ikonografiye ek
olarak, yaztlar ve kazlar da konu hakknda ynla belge
sunmaktadr. yi bilinen sylende Demeter, yeralt tanrs
Hades tarafndan karlan Kore'yi ararken resmedilir. Kore
sonunda Eleusis'e geri dner, ama sadece belirli bir sre iin.
Atinallar da Mysteria'y, byk bahar enliini burada
kutlarlard; yry alay Atina'dan Eleusis'e gelir ve rahip
lerin [hierophantes] kendilerine "kutsal eyleri" gsterdii,
binlerce erginlenme adayn barndrabilen Telestorion'da,
Erginleme Evi'nde, bir gece kutlamasyla son bulurdu.
Demeter'in Eleusis'te iki armaan verdii sylenirdi: Uygar
yaamn temeli olan tarm ve mutlu bir te yaam iin "daha

17

kantlar iin baknz: M.C. ahin, Die Insclriften von Stratonikeia,


Cologne 1981 \82) anlmas gerekir. Nilsson (1950), mysteriann sonraki
dnemde gevek bir yapda kullanldn ve tanmlayc olmaktan
ktn iddia etmekte, ama gizemlerdeki dans ve ziyafet olgularna
kar_temelsiz bir nyarg gstermektedir.
Bu konudaki standard alma Foucart'a aitti. Yaplan kazlar bu al
may geersiz klmtr; maddi kantlar iin baknz: Mylonas, 1961; an
lamaya dnk ciddi bir giriim iin baknz: Kerenyi, 1967; Clinton,
(1974), prosopografi ve tarih asndan temel bir eserdir. Yine baknz:
HN, 248-256; GR, 285-290.

18

lka Gizem Taplan

fazla umut" vaad eden gizemler. Bu gizemler baka hi bir


yerde deil, sadece Eleusis' te yerine getirilirdi.
arabn ve esrikliin tanrs Dionysos'a her yerde tapl
maktayd; aslnda her ikici, bu tanrnn hizmetkar olduu
nu iddia edebilirdi. Yakn zamanlarda bulunan, ve
yeraltndaki "gizli yol"larnda ilerleyen mystai ile bakchoi'nin
sznn edildii Hipponion altn tableti, bu konudaki
gizemlerin, te dnyada sonsuz mutluluk vaadeden kiisel
ve gizli erginlemelerin varln dorulamtr. s Ancak
Eleusis'in aksine, Bakkhos gizemlerinin belli bir yerel
merkezi yoktur; Karadeniz' den Msr' a, Kk Asya' dan
gney talya'ya dek her yerde boy gsterdikleri grlmekte
dir. En nls ya da nam kt olan 186'da Roma
Senatosu tarafndan vahice bastrlan talya ve Roma' daki
Bacchanalia bayramyd. 19 Bakkhos gizemlerinin en byle
yici sanatsal belgesi, tarihi Sezar'a dek uzanan Pompeii'deki
Gizemler Saray freskidir. Bakkhos gizemlerinde byk bir
eitlilik olduu kesindir. Dionysos'un [gvdesinin] para
lanmas syleni, zaman zaman bu gizemlerle ilikilendirilir,
ancak bunun hepsi iin geerli olup olmadndan emin .
deiliz. Bakkhos gizemlerinin efsanelik ozan Orpheus' dan
doduu iin halkn "Orfeci" dedii gruplarla ve kitaplarla
ilikisi, bal bana bir sorun oluturmaktadr.20
Latince'deki karl Mater Magna [Byk Ana] ya da
tam ismiyle Mater Deum Magna Idaea olmakla birlikte,
Kk Asya' dan gelen Ana Tanra'ya bugn Magna Mater
denmektedir.21 Belki de Yunanllarn yapt gibi sadece
18 Baknz: Casadio, 1982, 1983; GR, 290-295; Quandt'nki (1912) temel bir
almayd. Daha eski dneme ait kantlar ksmen gzard etmi ve o
zamandan bu yana bu kantlarda hatr saylr lde bir art olsa da,
Nilsson (1957) hala son derece yararldr; yine baknz: Festugiere, 1972,
13-63 (ilk basm 1935); Kerenyi, 1976.
19 Baknz: Aada blm , dipnot 11.
20 GR, 286-301; karlatrn: Blm , dipnot 127'de.
21 Wissowa, 1912, 317.

Giri

19

Meter [Ana] demek en iyisidir. Anadolu'da Ana Tanra


taps, yaznn bulunmasndan ok ncesine, Ta a'na
kadar uzanmaktadr; Yunanllar arasndaysa sklkla Frigyal
ad olan Matar Kubileya kullanlmtr. Yunanca' da Kybeleia
ya da Kybele denirdi; ama ou zaman sadece "Dan
Anas" olarak anlr, bazen de zel bir dan adyla birlikte,
Meter daia [da Dann Tanras], Meter Dindymene
[Dindymos Da'nn Tanras] olarak kullanlrd.22 Bu tap
daki en dikkat ekici ve rktc yan, zellikle
Pessinus' daki kendilerini idi eden hadm rahipler (galloi)
kurumudur; bunlar, sylende kendini hadm eden ve am
aacnn altnda can veren Tanrann paredrosu ,ve sevgilisi
Attis tarafndan temsil edilirler. Bu tap, Hannibal savalar
srasnda ( 204' de) bilicilerin buyruuyla Roma'ya getiril
mi ve daha sonra buradan yaylmtr. Tanra taplarnda
birbirinden farkl kiisel ve gizli trenler, teletai ve mysteria
biimleri vard.23 Aralarnda en gsterili olan, S ikinci
yzyldan beridir varl bilinen taurobolium treniydi.
Burada erginlenme aday, zeri dallarla rtl bir ukura
melir ve ukurun zerinde kurban edilen boann kanyla
ykanrd.24

ok sayda Msr tanrs arasnda Yunanllar, eskil


adan itibaren sis ile Osiris' e zel bir nem vermilerdir.25
22 Graillot'unki (1912) bu konuda eskimi standard bir almadr; CCCA,
tamamlanm olmaktan ok uzaktr; Thomas, (1984) zenli bir alan ara
trmas sunmaktadr; yine baknz: Vermaseren (1977);. Tapnn tarihsel
gelimesi iin baknz: SH, 102-122, GR, 177-179; Frigya'daki matar kubi
leyann yorumu iin baknz: C.Brixhe, Die Sprache 25 (1979) 40-45.
23 Baknz: Sfameni Gasparro, 1985.
24 Rutter, 1968; Duthoy, 1969; SH, 1979, 201 ve devamnda; karlatrn:
Blm v, dipnot 45.
25 Ms)r tanrlarnn tapmyla ilgili ok fazla malzeme vardr. Bir kaynak
a iin baknz: Ledant-Clerc, 1972, 1974, 1985; taplarn yaylmasyla
ilgili olarak zellikle baknz: Dunand, 1973; Vidman, 1970; Malaise,
1972, 1984; Leclant, 1984; daha yakn dneme ait genel anlatmlar
arasnda unlar bulunmaktadr: Witt, 1971; Le Corsu, 1977; Solmsen,
1979.

20

lka Gizem Taplan

Bu tanrlarn Demeter ve Dionysos ile bandan beri zde


etirildikleri anlalmaktadr.26 Yerini yeniden yava yava
sis'e brakmak zorunda kalmsa da Ptolemaios anda
bunlara Sarapis, yani Osiris-Apis de [Epa-phos] eklenmi
ti.27 Msrl ya da Msrllaan rahipler eliyle pek ok yerde
Msr tanrlarna tapnaklar yaplmtr. Roma' daki byk
sis tapna Caligula dneminde kurulmutur. Osiris'in Set
tarafndan ldrlp, gvdesinin paralara ayrldn, yasl
sis tarafndan arandn ve bulunup gvdesinin kopartlan
paralarnn birletirildiini ve sis'in Horus'u douruunu
anlatan sylen, zellikle Pluta;khos'un sis ve Osiris zerine
adl kitabndan gayet iyi bilinmektedir. sis gizemleri,
gizemler hakknda ok tanrl ilkadan bildiimiz en
kapsaml metin olan Apuleius'un kitab Altn Eek'deki son
kitapta anlatlmaktadr.28
Mithras ise, Bronz a'nda 'derine rastlanan ve ran
geleneinin hakim olduu her ' erde tapnlan ok eski bir
Hint-ran tanrsdr. Ad, "anlama", "ballk sz" anlam
larnda "araclk eden" demektir. Ancak 100. yldan nce
Mithras'a zg gizemlerin izine rastlanmamaktadr; nasl
olutuklar ve ran geleneiyle ilikisinin tam olarak ne
olduu hala zlmeyi bekleyen sorular olarak durmakta
dr. 29 Tap, erkeklerin oluturduu kk gruplarn ergin26 Herodotos, 2.42.2, 2.59.2, 2.144.2, 2.156.5; Herodotos, byk olaslkla

Hekataios'u izlemektedir.
27 Hornbostel, 1973; Kater-Sibbes, 1973; Fraser, 1972, 246-276.
28 Yorumlama: Griffiths, 1976.
29 Bu konudaki temel eser Cumont'a aittir (1896\ 1899); Cumont 1923 (z
gn Franszca basm tarihi 1900), bu almadan yaplm bir semedir.
Kazbilimden edinilen kantlar, Vermaseren tarafndan (Vermaseren
1963'de vard senteze kout olarak) CIMRM'de gncelletirilmitir.
1970'lerde Mithralar zerine yaplan aratrmalar konu alan byk
kongre dzenlenmiti ve bunlarn metinleri Hinnels 1975, Duchesne
Guillemin 1978, Bianchi 1979'da yaymlanmtr; ksa ve mkemmel bir
deerlendirme iin baknz: Turcan, 1981a; Merkelbach 1984, byk ve
yeni bir sentezdir; Beck (1984), bilginlik zerine zenli bir aratma
sunmaktadr. Mithras ismi iin baknz: A. Meillet, Journal Asiatique x,

Giri

21

lenmek ve kurban yemeine katlmak iin toplandklar ve


apsisinde daima boay ldren Mithras tasvirinin bulundu
u yeraltndaki "maaralar" da yaplrd. Yedi erginlenme
derecesi vard. Mithras ikonografisi, ok sayda simgeye
ramen artc lde tek biimlilik gstermektedir, ama
buna elik eden sylen yazna geirilmemitir. Mithras'a
tapanlar esas olarak askerler, tccarlar ve Roma
mparatorluu grevlileri arasndan ktklar iin, tapnn
Roma lejyonlaryla yakndan ilgisi vard.
Yntemin salaml, aratrmann banda yaplan
tanmlamalarn ak olmasn gerektirir; ne var ki dinlerle
ilgili incelemelerde doyurucu tanmlamalar, tersine ancak
sonda ortaya kabilir. Buna karn elinizdeki kitapta geen
acl ve ilkacl terimlerini, bu terimlerle dile getirilen
zgl grngleri gzden geirmek yararl olacaktr. acl
dillerde gizem szcnden, esas olarak Yeni Ahid' e kadar
geri gtrlebilecek bir kullanmla, "gizli olan [sr]" kastedi
lir. 30 Gerekten de gizlilik, ilka gizemlerinin zorunlu bir
niteliiydi ve kendini az kapatlm sazdan bir sepet olan
cista mystica biiminde gserirdi.31 Fakat bu tanm yeteri

30
31

10 (1907), 143-159; P. Thieme, "Mitra and Aryaman," Transactios of the


Connecticut Academy of Aris and Scieces 41 (1957), 1-96; Mekelbach,
1984, 4 ve devamnda. Mithras ile ilgili Mitanni [ya da Hurri veya
Hanigalbat] kantlar iin baknz: P. Thieme, Kleine Sclriften
(Wiesbaden 1971), 396-412; M. Mayrhofer, Die Indo-Arier im alten
Vorderasie (Wiesbaden 1966); Die Arier im Vordere Oriet-ein Mytlos?
(Viyana 1974). Mithradata gibi theophoric isimler hakknda baknz:
Cumont, 1896, , 75-85; R. Schmitt, Duchesne-Guillemin 1978 iinde,
395-455.
Markos 4.11 ve Petrus'un mektuplar; karlatrn: Bornkamm, Kittels
Tleologisches Wrtebucl zum Neue Testanent, v, 823-831; yine baknz:
Smith, 1973, 178-188.
El_sis'teki kiste iin baknz: Pringsheim, 1905, 49-64, zellikle syntle
ma, blm v, not 22; Dionysosla ilgili olarak, Demostenes, 18.260;
Tlieokritos, 26.7, Bergama'nn gm sikkeleri (F.S. Kleiner ve S.P. Noe,
Tle Early Cistoploric Coinage, NewYork, 1977); yine baknz: A. Hen
richs, ZPE 4 (1969), 230 ve devamnda; Attis'le ilgili olarak Catullus,
64.259; ekil lO'a baknz; sis'le ilgili aadaki blm , dipnot 62'ye
baknz. Kiste, Mithras balamnda ortaya kmaz.

22

lka Gizem Taplan

kadar aklayc deildir. Btn.gizli taplar, gizem deildir;


kutsal yerlere ya da nesnelere yaklamann veya dokunma
nn bir ka kiinin yetkisinde olduu kl krk yaran ruhban
hiyerarileri ya da zel byler, bu terimin kapsam dnda
kalmaktadr. Yine gizemleri, gerek anlamnda alnan
gizemcilikle, yani bilincin meditasyon, yoga ya da benzeri
yntemlerle dntrlmesi [edimiyle] benzetirmek de son
derece yanltc olacaktr. Mystikos szc, ancak Platoncu
ve Hristiyan eretilemelerin birlikte oluturduu karmak
gelime sayesinde bu anlam almtr; grld kadaryla
Ares Dionysos yazlarndan nce byle bir anlam sz konu
su deildi.32 [Yunanca] Mysteria, myein, myesis szcklerinin,
Latinceye initia, initiare, initiatio33 olarak evrilmesi, bunu
daha da ak olarak ortaya koymaktadr. "nitiation"
[Erginle(n)me] szc ve kavram da bizim dilimize bura
dan gemitir. Bu izgiyi izlersek, gizemlerin birer erginleme
treni, gizemlere kabuln ve katlmn balangta yerine
getirilmesi gereken belli bir kiisel ayine bal taplar olduk
larn grrz. Gizlilik ve ou durumda da gece oturumu,
bu dlayclkla birlikte bulunur.
Erginlemeler, insanbilimcilerin okca ele ald, iyi bili
nen grnglerdir. Varlklarn, Avustralya'nn en ilkel kabi
lelerinden Amerikan niversitelerine dek uzanan geni bir
alanda gzlemek mmkndr. Ergenlik trenleri, kral ya da
32 Ilaknz: L. Ilouyer, "Mystique: Essai sur l'historie d'un mot", La vie spiri
tue/le, ascetique et nystiqe, S.9 (1949), 3-23; Casadio, 1982, 210-212.
33 J. R. McCredie taafndan Hesperia 48'de (1979) s. 16 ve devamnda
yaynlanan (= SEG 29, 799) Helenistik dnemin sonlarndan kalma, Se
madi rek'e ait iki dilli bir yaztta, mystaiye karlk gelecek biimde iziti
atei szc yer almaktadr. Sanotlracun initia, Varro, De lizga /at.
5.58; (Eleusis balamnda) Cicero, De legibus 2.36; Livius 31.14.7 (Eleu
sis), 39.9.4 (Ilacchanalia); initiari, Ciceo De nat. deorun 1.119 (Eleusis),
Tusculans 1 .29; initiare, Livius 39.9.4 (Bacchanalia). Latincedeki kullan
mna uygun olarak "initiand" [erginlenme aday] szc burada, za
ten erginlemeden gemi "eren"in tersine erginlenme adayn anlatmak
iin kullanlacaktr.

Giri

23

rahiplerin kutsanmas, gizli cemiyetlere kabul edilmek gibi


birbirinden ok farkl erginlenme biimi vardr.
Toplumbilimsel adan erginlenme, genelde "statnn oyun
sallatrlmas" ya da ayin yoluyla statde yaratlan deiik
lik
olarak
tanmlanmtr.34
Bu
arkaplana
gre
deerlendirildiklerinde, ilka gizemlerinin yine de zel bir
kategori oluturduklar grlr: Onlar kabile dzeyinde
erginlenme trenleri deildirler; (Mithralar haricinde) kar
lkl gl balara sahip gizli cemiyetler de oluturmazlar;
gizemlere kabul edilme, cinsiyetten de yatan da byk oran
da bamszdr; ve erginlemeden geenlerin statlerinde
dardan, gzle grlr bir deiiklik ortaya kmaz.
Gizemlere alnan kii asndan bakldnda, statde ortaya
kan deiiklik, onun tanr ya da tanrayla ilikisini etkiler;
dardan bakan ve durumu bilmeyen biri, erenin kiisel
durumunda meydana gelen ve kutsal olanla girilen deneyim
sayesinde edinilen yeni anlk durumunun ifadesi olan dei
iklik kadar bir deiikliin toplumsal durumunda meydana
gelmediini grecektir. Deneyim, akkanln yitirmez; geri
dndrlmez bir deiiklik yaratan tipik erginlenme tren
lerinin tersine, ilka gizemleri ya da en azndan bu trenle
rin baz blmleri, yinelenebilir niteliktedirler.35
34 Bu konuda Gennep 1909, temel bir eserdi; baknz: Genel olarak Eliade,

35

1958; Bleeker, 1965; "statnn dramalatrlmas" kavram iin baknz:


F. W. Young, Iiliation Ceremonies: A Cross-cultural Study of Status
Oramatization (Indianapolis, 1965); yayma hazrlayan V. Popp, Ze
remonien der Statusiindermg wui des Rollenweclsels (Frankfurt 1969); yine
baknz: Berner, 1972.
Theophrastus, C/aracters, 16.12'de her ay erginlemeden geen boinan
l biri vardr; bu, gerek bir olanan komik bir biimde abartlmasd r.
Taurobolium iin baknz: Blm , dipnot 27; Lucius-Apuleius'un yine
lenen-erginlemeleriyle ilgili olarak baknz: Blm , dipnotlar 23-26.
Eleujs ve Semadirek'te geri gelenler epoptai, ayinlerden gemek yerine
onlar "seyreden"ler ha1ine gelirler. Yine baknz: Dodds, 1951, 75 ve
devamnda; Nock, 1972, 796. Yineleme, Platon'un yer deitirme alego
risinde belirgin bir yer tutmaktadr (Plaidros, 249c.)

24

lka Gizem Taplan

Kkenbilimin, Yunanca terimlerin anlalmasna bir


katks yoktur. My(s) fiil kknn, byk olaslkla resmi
birinin erginlenmesi anlamnda Miken Yunancasnda kulla
nld anlalyor; ama ne balam ne de yorumu bellidir. 36
Mys-teria [Gizem] szcnn, Yunanistan'n son dnemle
rinde olduu kadar Miken dnemindeki enlikleri de anlat
mak amacyla baarl bir szck oluturma tarzna
uyduunu belirtmek daha nemlidir.37 Atinallar iin
Mysteria her zaman yln byk enliklerinden biri olmutu.
Eleusis tapsnn Miken kkenlerine il!kin pek az kazbilim
sel kant vardr ve bilginler arasnda byk merak konusu
dur. 38 Ereni anlatmak iin kullanlan mystes szcnn,
Miken Yunancasndan evrimlenmi bir szck tr olduu
grlr. 39 "Erginlemek" anlamna gelen myeo fiili (edilgen
anlamyla "erginlenmek"), aslnda mystes ile Mysteria' dan
ok daha az kullanlr ve ikincildir. Dolaysyla Eleusis'in,
gizemler kurumunda ve kuruluundaki yaratc rol, dilbi
limsel adan bakldnda da dorulanmaktadr.
"Ermek", "kutlu olmak", "erginlenmek" anlamna gelen
telein; "enlik", "ayin", "erginlenme" anlamnda telet; "ergin
leme evi" anlamnda telesterion vs., mysteria ile byk oran
da rten bir szck ailesi olutururlar. Szcn ak gibi
grnen kkenbilimi, Miken dnemine ilikin kantlar
yznden bir kere daha yolunu yitirmitir.40 Bu szck aile36 PY, Un2, 1, karlatrn: L. Baumbach, G/otta, 49 (1971), 174; M. Gerard

37
38
39
40

Rousseau, Les mentions religieuses dans /es tablettes myceniennes (Roma,


1968), 146 ve devamnda. "Gzleri ya da dudaklar kapamak" anlamna
gelen myo szcyle ilikisi, olsa olsa halk kkenbiliminden kaynakla
nr.
GR, 44 ve devamnda, not 13; 31.
Mylonas, 1961, 29-54; P. Dacque tarafndan bir uyar notu dlmekte
dir, BCH, 105 (1981), 593-605.
A. Leukart, Flexion und Wortbildng: Akten der V. Fachfagung der
Indogermaischen Gesellschaft iinde (Wiesbaden, 1975), 175-191.
Miken dilindeki tereta szc (ki Yunanca telestes anlamna geldii
aktr), kwel kkyle bir balantnn varln rtmektedir. Karla-

Giri

25

sinin anlam asndan ok daha genel olduu kesindir; u ya


da bu gizemi tanmlamakta yetersiz kalr, ama herhangi bir
tr tap ya da tren iin kullanlabilir.41 Bununla birlikte
byle bir terim, ismin -e halinde bir tanr adyla ve kiisel bir
nesneyle kullanldnda zel hale gelir: Belli bir tanr adna
.biri zerinde bir tren gerekletirmek, o kiiyi "erginle
mek''le ayndr; Dionysoi telesthenai, Dionysos gizemlerine
ermek anlamna glir 42
Gizemler balamnda geni bir dolama sahip, "tren"
karl bir baka genel szck de orgiadr.43 Gerek teletai
gerekse orgia, gizlilik koulu eklenmek suretiyle bu balam
da daha zel bir durum alrlar. Bu kullanm biiminde iki
sfat, aporrheta (yasaklanan) ile arrhetay (konuulmayan),
neredeyse birbirinin yerine koymak olanakl grnmekte
dir.44 Bu da gizemlerin "gizi"nde temel bir sorunun ikin
.

trn: P. Chantraine, Dictionaire etynologique de la langue grecque (Paris


1957-1980), 1103; F. Waanders, T/e History of TELOS and TELEO in
Ancient Greek (Amsterdam, 1983).
41 Zijderveld, 1934; Kem, PW v A 393-397; Dowden, 1980, 415 ve deva
mnda; Coche de la Ferte, 1980, 233-241; Casadio, 1983, 124-126. Geri
Athenaeus 40d'de, teletai, "belli bir gizem gelenei olan enlikler" diye
tanmlanr (paradosis, karlatrn: Blm , dipnot 14).
42 Herodotos, 4.79.1; felcin toi Dionysoi LSAM, 48.18 ve Philopappos'un
fermannda, baknz: Blm , dipnot 10.; galli teloumeoi tei tleoi Et. M.,
220.25; karlatrn: epi Demetran tetelentai, LSCG, 96.22; Bakc/eia telest/e
nai, Aristophanes, Kurbaalar, 357. Telein ayn zamanda bir kraln
(Plutarkhos, Artoxerxes, 3.1) ve rahiplerin (GR, 98, not 46) erginlenmesi
iin de kullanlr. Szcn Yunanca kullanmn izleyerek, "bir tanrya
erginlenmek", burada "bir tanrln gizemlerine [srlarna) ermek"
anlamnda kullanlacaktr.
43 Karlatrn: Burg, 1939; A. Henrichs, ZPE 4 (1969), 226-229. lk olarak
Homeric Demeler Hymnos'u 273'de gemektedir; 476 (Eleusis); ta myston
orgia, Euripides, Herakles 613 (Eleusis); Demetros kai Kores mysteria kai
orgia, Ps.-Thessalos, Presl. Hippokrates iinde (Littre basks, x, 420);
Ele.,sinia e Samot!rakia orgia, Galen, De usu part., 7.14, xv , 366 K.
44 Arrletos telefe (Eleusis), Eleusinion Agora , 226 IG, 3, 1953 Han
sen,--no 317'den alnma beinci yzyla ait bir epigramda; arrletos Kore,
Euripides, fr. 63, Helen, 1307; arrleta orgia, Euripides, Bakklalar, 470-472;
arrheta hiera, Aristophanes, Bulutlar, 302; mysteria aporrleta, Euripides,
R/esus, 943; Aristophanes, Ecclesiazusae, 442; phata aporrheta tes kata ta
=

lka Gizem Taplan

26

olarak varolduunu gsterir: Sr, aa vurulmamal, ona


ihanet edilmemelidir, ama zaten herkesin nnde sylendi
inde anlamsz grneceinden bunu yapmak da mmkn
deildir; o yzden gizliliin inendii durumlarn gizemler
kurumuna bir zarar olmamtr,45 ama gizliliin korunmas,
en kutsal taplarn saygnlna saygnlk katmtr. Bu kita
bn konusunu oluturan gizemlerden sz ederken ve onlar
tanmlarken srekli olarak bu terminoloji kullanlmtr.
Eleusis enlii byle bir ta Mysteria'dr, ama ayn lde bir
arrhetos telete olduu da pekala sylenebilir ve tapnaktaki
ana bina, Telesterion'dur.46 Teletaiyi Dionysos balamnda
kullanmak bir tercih konusudur, ama mystai, mysteria ve
myeo, Heraklitos zamanndan beri vard; mystai ile bakchoiye,
Hipponion tabletinde de rastlanmaktadr.47 Ayn biimde
Tanra tapmnda eitli teletailer vardr, ama mysteria da
ok erken bir tarihten beri kullanlmaktadr; taurobolium,
mystipolos iin bir teletedir.48 sis kitabnda Apuleius, genel
olarak mysteriadan szeder, ama teletae szcn de kullamysteria teletes, IG, \2, 1110 SIG, 873 (Commodus'un [Lucius
Aelius Aurelius) ferman); teletai aporrhetoi (Mithras), Plutarkhos,
Pompey, 24.7.
GR, 251-254.
Plutarkhos, Pericles 13.7; karlatrn: Yukardaki 44. dipnot.
Heraklitos, B 14, Diels-Kranz 87 Marcovich; Hipponion iin baknz:
Blm , dipnot 49, GR, 293; telein iin yukardaki 42. dipnota baknz;
Dionysos, telestika maniann tanrsdr, Platon, Phaidros 265b; !es teletes
kai ton Dionysiakoz mysterion, Diodoros, 1.23.2; mysteria kai teletas kai
/Jakcheias, Diodoros, 3.63.2; mysteria, Pergamon'un iinde, Isclriften von
Pergamo 248 OGI, 331.38; 55; Ohlemutz, 1940, 109-116; Kyme iinde,
Epigraphica Anatolica (1983) 34, satr 13; teletai, Euripides, Bakklalar,
22, vs. Teletai terimi ayn zamanda Eumelus'a atfedilen bir ey olarak
Lykurgos'un yksnde de geer, Sclol. A Il, 6.131 iinde Eropia, fakat
yazar ve daha da fazla eserleri hakknda emin olamayz.
Baknz: Sfameni Gasparro, 1985, 021-25; Sardis'teki Sabazius, Agdistis
ve Ma mysterias, SEG, 29.1205, baknz: Blm 11, dipnot 110; Metros
Mega/es mysteria, Hippolytus, Ref 5.9.10; mystai Antl. Pal., 6.51;
Amorgos'ta telefe, telomenoi, LSCG, 103 B 11 ve devamnda; Troi
zene'de telesteres, IG v, 757 CCCA 11, 479; telete Metros, Pausanias,
2.3.4. Schol. Pind. Py. 3.137b'de teletai, 140'da mysteria bulunuyor;
=

45
46
47

48

Giri

27

nr.49 Mithrasa gelince, "Mithras gizemleri"nin olaan bir


tanmlama olduu grlyor, fakat bunlar ayn zamanda
birer teletaidir. 50
Pek ok durumda gizemlerin yanbanda "olaan" bir
tapnn biimlerinin, yani olas bir myesis ya da telete adayn
dan bamsz, erginlenmemiler iin tapm biimlerinin de
varolduu belirtilmelidir. Ylda bir kez, belli tarihlerde
enlikler olurdu; bu enliklerde herkes zel sunularda bulu
nur ve bunlar kabul edilirdi -sadece Mithralar bu bakmdan
zel bir durum oluturmaktadr. zel erginlemelerle resmi
bayramlar arasndaki ilikiler tek biimli olmaktan uzak,
karmak bir grng sergilemektedir. Eleusis'te erginlenme
(myesis), Mysteria ad verilen Bahar enliinde sona ererdi;
oysa Apuleius'un erginlenme treni, belli bir bayram gn
ne bal deildi; zaman, ancak ryalar araclyla gelen
tanrsal bir buyrukla belirlenirdi. Yine de erginlenme adaylar,
her yl Korinthos' da toplanan yry alaynda
[Ploiaphesia] bir grup olarak yerlerini alrlard. 51 sis tap
naklarnda yaayan rahipler, her gn sabahtan akama dek
Msr tanrlarna zenle hizmet ederlerdi. Roma' da Ana
Tanra iin baharda byk bir enlik yaplrd; ancak tauro
bolia iin elimizde varolan tarihlerin takvim olaylaryla ilgisi
Argos'ta koino ton nysto, IG, , 659 CCCA , 236 Duthoy, 1969, no
22, karlatrn: CCCA , 237; tarolo/i ... dx nystici sacri, CCCA , 243
Duthoy, no 24; teletai, IG xv, 1019 CCCA , 238 Duthoy, no 31,
karlat rn: No 28., "Attis'in bir ystesi oldum", Firmicus, Err, 18.1,
baknz: Blm v, not 44; myein, Suda s.v. netragyrtes.
Apuleius, Metanorploses, 11.22, 24, 27, 30; mysteria, Artemidorus, 2.39,
Hippolytus, Rcf. 5.7.22; nystes, SlRIS, 295. 390; baknz: Blm , dipnot
=

49

62.
50 [Aziz) ustinus,

51

Apol. 1.66.9; Pallas, Peri ton to Mit/ra nysterion,


Porph yrios, Jllst. iinde (2.56), karlatrn: 4.16; nyonenoi, Por
phyrios, Jlntr. 15; iitiatr, Tertullianus, Car. 15; he to Mit/ra telete,
Origenes, Cels. 6.22, Persika nysteria, agy.; nysta /ooklopies, bir dua
forml iinde, Firmicus, Err., 5; hai Persikai /ai to Mit/ra teletai,
Proklus, l renp, 11, 345, 4 Kroll.
Apuleius, Metanorphoses, 11.17.

28

lka Gizem Taplan

bulunmamaktadr. Her durumda gizemler, daha geni bir


balam oluturan dinsel uygulama iinde zel bir tapm
biimi olarak grnmektedir. Dolaysyla "gizem dinleri"
teriminin, sadece kapal bir sistemi kapsayan bir ad olarak
kullanlmas uygun olmaz. Sz gelimi Santiago di
Compostela'ya hac ziyareti Hristiyan sistemi iersinde nasl
bir yer tutuyorsa, gizemlere erme trenleri de pagan dinsel
yaamda seime bal bir etkinlik oluturmaktaydlar.
O zaman ilka dnyasnda gizemler, ykmleyici ve
kanlmaz olmaktan uzakt; her durumda kiisel yeleme,
bireysel karar gesi sz konusuydu. Erginlenme, kabileye ya
da aileye balln kanlmaz bir buyruu deildi. Geri
aile geleneinin belli llerde bir basks sz konusuydu,
ama Roma Bacchanalialar hakkndaki romans anlatmlarda'
da grld gibi, genler ana babalarna kar koyabilmek
teydiler. 52 Herodotos, Eleusis konusunda "Atinallardan ve
dier Yunanllardan her kim isterse erginlenir" diye yazyor.
Olbia'daki Sikania (skit) kral Skyles iin de, "Dionysos
Bakkhos'da erginlenme arzusuna kapld" diyor. 53
Erginlenmek, onun zel isteiydi; kendisini uyaran belli
iaretler almt ve durabilirdi de. Elbette dorudan arlar
da yok deildi; rahipler "bu bilgi edinilmeye deer" diyerek
erginlenmenin propagandasn yapmaktaydlar. 54 Ama bir
oklar ikircimli davranabilirdi. rd ip eei tarafndan
yutulan Oknos, ikircimliin kiilemi halidir, bunu anla
tr;55 erginlenmemi olan asla mkemmellie (telos) eremez.
52
53
54
55

Livius, 39.11.1.
Herodotos, 8.65.4, 4.79; karlatrn: M. West, ZPE, 45 (1982), s. 25.
Euripides, Bakkhalar, 474.
Polygnotus'un Delphoi'deki resmi, Pausanians, 10.29. 1 ve devamnda;
Palermo'daki daha eski dneme ait bir Lkythos, C. H. Haspels, Attic
Black-Figured Lekythoi (Paris, 1936), 66 pi., 19, 5, karlatrn: Graf, 1974,
188-194. Kk Asya'ya ait tvbe\ pimanlkla ilgili bir yaztta (MAMA,
4, 1933, n. 281), adakta bulunan, "arldnda gizeme gel-mek ve yeri
ni almak istemediinden" tanr tarafndan cezalandrlmtr.

Giri

29

Bazlar bunu ciddiye alrken, kimileri de kaytsz kalmaya


devam edebilirler; teletai konusunda tartlmaz bir yetke
yoktur. "Erginlenmek isteyenlerin yaplacak hazrlklar
planlamak zere ncelikle kutsal tren kurallarn 'koyan
lar' a ynelmek gibi bir alklar olduuna inanyorum";
Tertullianus'da usul erkan byle betimlenir.56 Elbette mit
vermeyen adaylar geri evirmek iin yollar da vardr. sis
rahipleri bunun iin, Lucius-Apuleius rneinde de grld
gibi, rya yorumlarna bavururlard.
Kiisel ncelie tannan bu roln, altnc yzyldan
itibaren bireyin kefinin ne kt bir evrimden geen bir
toplumun durumuyla ilintili olduu aktr;57 -Miken dne
minde Mysteria enlii nasl yaplm olursa olsun- u ya da
bu gizeme dair ilk kesin delillerin bu dneme ait olmas hi
de raslant deildir. Yine sert devletten ve kabile denetimin
den yana olanlarn zel\ kiisel gizemlere kukuyla bakmala
r da anlamldr. Platon, Yasalar'da belli ki hogr
gsterilmesinden yanayken, Romal Cicero ile Yahudi
Philon, zel\ kiisel taplarn bastrlmalarn savunuyorlar
d.58 Ancak Helenik dnyada ortaya km bireysel zgrl
n nimet ve risklerine katlanlar iin bu gizemler tayin
edici nemde bir "yenilik" oluturmu olmalyd: Aile, klan
ya da snf tarafndan buyurulmam ya da kstlanmam,
ama istee bal olarak seilebilen taplar, yine de bir
56 Tertullianus (Apol., 8.7), alayc bir edayla Hristiyanlarn kanibalistik
gizemlerini ok tanrllarn dlemleri olarak betimler, ama yine de
izlenecek uygun ilem konusunda paganlarn bilgisinden yararlanr;
pater szc, Mithralarn gizemlerini belirtmektedir; karlatrn:
Petitor, CIMRM, 41; Francis, 1975, 439.
57 Baknz: B. Snell, The Discovery of the Mind (New York, 1960; zgn
Alma_:ca bask, 1946). Gizemleri Miken'e balama eilimi hakknda ba
knz: n. 38, Herodotos, 2.171, Arkadya'da Dor ncesi thesmoploria zeri
ne olan ksm nemli olmakla birlikte bu noktada ikna edici deildir.
58 Platon, Yasalar, 815cd, 909d-910c; Cicero, De legibus, 2.21; Philon, Spec.
1.319-323, karlatrn: Dion Cassius iinde (52.36) Maenecas'n konu
mas.

30

lka Gizem Taplan

enlikle btnleme ve bu sayede belli bir tanrlkla sala


nan kiisel bir yaknlamayla kiisel gvenlie ulamay
vaadetmekteydiler. Gizemler, kutsal olanla gerekletirilen
deneyim yoluyla anlkta bir deiiklik yaratmay amalayan
gnll, kiisel ve gizli zellikli erginlenme trenleriydi
ler.59

59 Bu geici tanmlama, Bianchi'nin tipletirmesindeki (Bleker 1965 iinde,


154-171; Bianchi, 1976, 1-8; Bianchi, 1979, 5-9; 1980, 11; karlatrn:
Cosi, 1976, 54; Sfameni Gasparro, 1981, 377; 1985, 6) byk lde mis
terico terimiyle uyumaktadr. Bianchi bunu; tanr, dnya ve benlik
arasndaki esperienza di interferenza anlamna gelen (ve bir lde tam
anlamyla gizemcilikten daha geni kapsaml bir kavram olan -kar
latrn: 32, dipnot) misticodan ve misteriosojicodan, yani Orfecilik ya da
Platonculuun kurgusal inceliklerinden ayrmak istemektedir (baknz:
Blm 111 ).

I. Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki

Kiisel htiyalar
Gizemler, kiinin kendi kendine verdii bir karara daya
nan, tanrla yak(n)lama yoluyla bir tr esenlie kavuma
y amalayan bir kiisel din biimidir. 1 Bu bulgu bilginleri
daha d erin, "gerekten dinsel", bir tinsel boyut aramaya
itmitir; tmden yanldklar da sylenemez. Ancak burada,
tekiyi ararken, en yaknda apak olan gzden karmak
gibi bir tehlike szkonusudur. Gizemlerin uygulannn
arkaplann oluturan -yaln, yaygn ve tam anlamyla bu
dnyaya ait- bir kiisel din biimi daha vardr: Adak adama,
ya da "adak dini" denen uygulama. "Hastalar, tehlike ve
herhangi bir aresizlik iinde olanlar ya da tam tersine raha
ta kavuanlar";2 tanrlara vaatlerde bulunurlar ve genellikle

"Kiisel din", Festugiere'nin (1954) konusudur. Ancak adak dinini ele


almz.
Platon, Yasalar, 909e. "Adak dini" terimi, rnein Q. F. Maule ile H. R.
W. -smith tarafndan (Votive Religion at Caere: Prolegomena, Berkeley,
1959) kullanlmtr. Rouse'un bu konudaki temel eseri (1902) zaman
iersinde geersizlemi ama yeri de doldurulamamtr. Straten
1981'de deerli malzemelerden oluan bir derleme mevcuttur;
Hristiyan uygulamas iin baknz: L. Kriss-Rettenbec k, Ex Vata,

32

lka Gizem Taplan

de vaadlerini az ok deerli balarla yerine getirirler. Bu,


ylesine yaygn bir grngdr ki pek de derinlemesine
tartlmaz. Bu uygulama, ilka dnyasnn ok tesine
uzanr; gerekten de Hristiyanlkta bile, Protestan ya da
ussalc dzeltmelerin yoketmeyi baaramad yerlerde
bugn bile varln srdrmektedir.
Hristiyanlk ncesi ilka incelemelerinde her kazbi
limci ve din tarihisi, ister doudan, Minos-Miken' den,
Yunan'dan, Etrks'den, Roma'dan olsun, ister uzaktaki
"barbarlar" dan, bir yerin kutsalln gsteren ynla adak
nesnesiyle tanktr. Bozulabilir maddelerden yaplm say
sz nesne yok olmu olsa da, byle bir yerde hala binlerce
nesneyle karlamak mmkndr. Bunlar dinin gsterisiz
yann temsil ederler; kutsal yerin temiz tutulmas iin bu
tr erden pten eylerin belli aralklarla atlmalar gerekti
ini biliyoruz. Ancak byk olsun kk olsun bu nesnele
rin her biri, kiisel bir tarihe; kayg, umut, yakar dolu bir
ykye; ve kiisel bir dinin amelinin yerine getirilmesine
tanklk ederler. Egemen snf asndan sava en byk
tehlikeydi; o yzden -Yunan kutsal yerlerindeki en kutlu
sanat ahaserlerinden bazlarnn ya da neredeyse btn
Roma tapnaklarnn gsterdii gibi- sava tehlikesini dene
tim altna alabilmek iin gsterili adaklar adanmtr. 3
Ortalama biri iin de i ya da ticaret yaam belirsizliklerle,
zellikle deniz yolculuklar tehlikelerle, ocuk dourmak ve
yetitirmek saysz tuzaklarla doluydu ve hi eksik olmayan
hastalklar yznden kiiler ac ekmekteydi. Gerek deniz
yolculuklar4 gerekse hastalklarn saaltm, ilka dnyas-

Zeichen, Bild und Abbild im christlichen Votivbrauchtum (Zrih 1972). Yine


karlatrn: GR, 68-70. "Kiisel din" gibi "adak dini" de ayr bir dini
deil, i lka dininde zel bir tapm biimini belirtir; "gizem dini" (tekil)
teriminin de ayn anlama geldii tartma gtrmez.
Baknz: W. Eisenhut, PW, ek xv, 964-973, er votum szc altnda.
D. Wachsmut, "Pompimos ho Daimon", yaymlanmam tez. Berlin,
1965.

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

33

nm neredeyse her kutsal yerinde kiisel adaklarda bulun


mak iin balca vesileyi oluturmaktayd.
Adak adama, gelecekle baa kmann nde gelen insani
yolu olarak grlebilir. Szlemeyle zaman ynetilebilir kl
nr. nsan ruhsal kntnn ktrm edici havasndan
karak, gelecein belirsizliklerine "eer olursa" kalbn
kazr. Mevcut bir kayg ve zntden kurtulmak iin ya da
baar veya kazanca ulalrsa, belirli ve koullu bir feragatta
bulunacak, daha byk bir kazan iin byk bir kayp gze
alnacaktr. Burada kalclama ynnde doal bir eilim sz
konusudur; tapman kii adak adarken, ayrca bir yardm
diler: " [Bundan] raz ol ve baka bir adakta bulunmay nasib
et":S da ut dem.
Bu uygulamada varolan dinsel duygunun younluunu
kmsememek gerekir. Derin bir keder, esenlik ya da
derman aray, iman boyutu vardr burada; adak yaztlarn
da kiinin alaca kararda doa stnn karmasna, hayal
lere, dlere, grntlere ya da tanrsal buyrua
seslenilmesi az rastlanr bit durum deildir;6 ve her eyden
nce bir baar deneyimi sz konusudur. nanmayan saylara
bakabilir; bir tanrtanmaz olan Diagoras'm Semadirek'te,
Yce Tanrlarn kurtard denizcilerin sunduklar adaklar
hakknda dedii gibi; denizde boulmu olanlar da tanrlara
adak sunma frsat bulabilmi olsalard, tanrlarn esirgedik
lerinin says belki de ok daha fazla olurdu. 7 Ama dnya
sa kalanlara aittir ve sa kalan her kiide u amansz kesin
lik duygusu vardr: Tanrlar yardm etti. Aslnda umut
yaratmakla, kayglar ve aclar toplumsallatrmakla adak
dini gerekten yardmc olmutur: Kii bir kez daha deneme5 Hansen, no 227 IG, 3728.
6 Grntler: Platon, Yasalar 910a; kat'
-5traten, BABesch, 51 (1976), 1-38.
7 Diogenes Laertius, 6.59; Cicero, De nal.
=

onar: Karlatrn: F. T. van

deorum, 3.89; Diagoras Melius


(yayma hazrlayan M. Winiarczyk, Teubner, 1981), T 36-37.

lka Gizem Taplan

34

ye zendirilir ve rahiplerle dindalardan gelen destek ve


ilgiyle buluur. Adak yemini herkesin iinde yaplr ve yine
yeminin tutulup, adan yerine getirilmesi, bu yatrmdan
yararlanacak bakalarnn da -zanaatkarlar, dkkanclar ve
bu kutsal lende pay olan herkesin- bulunduu, gz nn
de yaplan bir itir.
Bu kararda gizliden bir iman edimi, pistis8 sz konusu
dur; hastalk durumunda bu zellikle dorudur. Bugn bu
yolla saaltma, onlarca yl ncesinden ok daha byk bir
ciddiyetle eilinmektedir.9 Gsterisiz de olsalar adak
nesneleri, karlnda belli bir esenlik, soteria biimi salaya
cak olan belli bir tanrya kiisel imann belgeleridir.
Bu, bir Hristiyann bile kulana tandk gelecektir;
belki farkllklar ortaya karabilir. Bireyin tanrya dner
kenki yneliminde bir deiiklii varsaysalar bile, adak
dinindeki "iman" ve "esenlik"te "din deitirme" anlam
bulunmaz. Arthur Darby Nock'un szleriyle, bu tapm
edimleri, nceden varolann bilinli bir biimde reddedilme
si anlamnda "ikameler" deil, "yararl ekler" ulamna girer
ler. 10 Adak dini daha ok deneyimsel bir nitelik tar: Kii,
gerekten etkili olabilecek yolu, areyi buluncaya kadar
pekala saysz olasl denemelidir. Grlmedik lde
kt durumlar, ki tamamna yakn byledir, insanlar yeni
ve denenmemi yollara itecektir. Aclarn ortasnda kendine
yeni bir ans arayan birey, taze bir balangta bulunmaldr:
Kimbilir, belki de yeni bir tanr daha iyisini yapacaktr!
sis balamlarndaysa bu akca dile getirilir: Pap. Ox., 1380, 152 opmm
oi m:a :o mcr:ov EtmA.ouEvo; plena fiducia, Apuleius,
Metamorphoses, 1 1.28; crede et noli deficere, SIRIS, 390. Epidauruslu
Asklepiades, Apistos [imansz] demekle gnlsz bir inanan
cezalandrr, SIG, 1168, 29-33; A. Henrichs, HSCP, 82 (1 978), 210 ve
devamnda. Baknz: F. Chapouthier, "De la bonne foi dans la devotion
antique," REG, 45 (1932), 39 1-39 6.
9 rnein baknz: J. D. Frank, Persuasion and Healing2 (Baltimore, 1973;
Die Heiler, Stuttgart, 1981).
10 Nock, 1 933, 7.

crE

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

35

Dolaysyla ok eski ve son derece yaygn bir genel yapya


sahip olduu aksa da, adak dini, dinsel deime ynnde
bir gdy temsil eder. Devlet dininin bu yolla nasl geliti
i iyi bilinir: Roma bile yeni tapnaklar ve yeni tanrlar
benimsemiti. 11 Kimi ksa mrl olmu ve sonusuz
kalm, kimi dinsel bir eilime ya da zamann modasna
veya dinsel hareket denilebilecek bir eye eklenmi,
zel\ kiisel dzeyde ortaya km buna benzer saysz
durum olmaldr.
Btn bunlarn, gizem taplaryla l bir ilikisi vardr.
Birincisi; kiinin kendi kararna dayanan erginlenme uygula
mas, gerek gds gerekse ilevi asndan adak uygulama. syla byk koutluklar gsterir ve benzer bir esenlik
araynda yeni bir biim olarak, bu arkaplana gre _deer
lendirilmesi gerekir. kincisi, yeni tanrlarla yeni gizem tap
biimlerinin ortaya kmas tam da bu klgl ilevlerin bir
sonucu olarak beklenebilecek bir eydir. ncs; Doulu
olduklar sylenen gizem dinlerinin yaylmas, esas olarak
adak dini biiminde gereklemi ve gizemler de bazen bu
genel hareketin yalnzca bir paras olmutur.
Ana Tanra, sis ve Mithras iin yaplan antlarn adak
zellii tartma gtrmez. Yaztlar inceleyenler, ayn adak
dualarnn ne kadar ok yinelendiini bilirler; hatta yaztlar
bulunmadnda bile, antlara ilikin bu yorum yine de pek
az kukuludur. Btn bu tanrlara, pek ok biimi olan
"esenlik" 12 arayyla taplr. Deniz yolculuu13 ile hastalk
11 Yukardaki 3. dipnota baknz.
12 Bir ka rnek vermek gerekirse: sis iin, SIRIS, s.68; CE, 72, "byk
tehlikelerden koruyan", karlatrn: SIRIS, 198, 406, 538 (sa/us); genelde
soteres olarak Msr tanrlar: Artemidorus, 2.39. Ana tanra iin, Matri
deumsalutari, CCCA m, 201; conservatoribus suis, CCCA m, 229; esaretten

13

kurtaran: E. Schwertheim, Studien zur Religion und Kultur Kleinasiens;


Festschrift F. K. Drner iinde (Leiden, 1978), 811. Mithras iin, CIMRM,
171 (soteria); "sudan koruyan", CIMRM, 568. zellikle baknz:
Piccaluga, 1982.
CIMRM, 568, karlatrn: CCCA v, 69. Yine baknz: Lukianos, De
merc. cond. (sis); karlatrn: Yukardaki 4. dipnot.

lka Gizem Taplan

36

izleklerinin bu denli ok olmasnda alacak bir yan yoktur.


Baba, karde ve lm oran yksek olduundan pek sk
olarak da ocuklar14 gibi yaknlar ve arkadalar iin yaplan
adaklarda zgeci yanlar daha ne kmaktadr. Resmi
dzeyde pro salute fmperatoris adaklar vardr ve Tanra, sis
ve Mithras iin kurulan ad.ak yerlerinde bunlarn says hayli
kabarktr. 15 Msr tanrlar, zellikle de Sarapis ile sis,
saaltmda uzmanlamtr ve kantlarn da gsterdii gibi
bunda olduka baarldrlar: "Btn dnya sis'e onurlar
vermekte . adeta yarr, nk onu gren hastalar ifa
bulur". 16 atreia, yani saaltm iin alnan cretler, adak
yerleri iin nemli bir gelir kayna oluturmu olsa gerek
tir. sis'in Asklepios ile yakn balar vard. Atina'da
Asklepios'un kutsal yerinde bir tapna bulunmaktayd ve
Asklepiosunkilerin yansra sis' e ait kutsal yerlerde de
hastaln kuluka devresi iin beklenmekteydi. Dier
kimliklerinin yansra sis ayn zamanda Hygieia, tanrsal
Salk demekti. Hastalktan bir trl ban alamam air
Tibullus, sis'in, sadk mmini sevgili Delia's araclyla
kendisine yardm edeceini umar; sis tapnanda bulunan
ve bu tanrann saaltma gcne tanklk eden zerinde
tasvir bulunan bir dolu tablete atfta bulunur. Salna
kavuursa Delia, salar dalm, zerinde keten giysiler
14

SIRIS 5, 106, 107, 269, 308; pro salute coniugis pientissimi, CCCA v,
pro salute amici karissimi, CIMRM, 1873, karlatrn: 144, 804, 819,

15

SIRIS, 404, 405, 535, 552, 560, 702; pfo amore patriae, SIRIS, 779; CCCA ,
9, 401; tauroboliumla ilikili olarak CCCA , 405-407; 417; CCCA v, 172,

567, 658, vs.

219;
916,

1976, 68; Mithras'da bu durum son derece olaandr;


142;146, vs.
16 Diodoros, 1.25.4, karlatrn: Phaleronlu Demetrius zerine Diogenes
Laertius, 5.76; iatreia, IDelos, 2117, 2120; sis Hygieia, SIRIS, 71, CE, 124
IDelos, 2060; SIRIS, 16 (Atina, Asclepieum); Asklepios-Sarapis, baknz:
Notlarla birlikte SIRIS, 7; hastaln kuluka devresi zerine Dunand,
1973, , 102 ve devamnda; adak olarak organlar, Dunand, 1973, 1, 63,
170; van Straten, 1981, 105-151.
baknz: Cosi,

CIMRM, 53, 54,

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

37

olduu halde tapnan giriinde, Msrl rahiplerin ortasn


da oturacak ve gnde iki kez yksek sesle sis'e senada bulu
nacaktr. 17 Bu uygulamaya votivas reddere voces denir, yani
tanrln glerine (aretai) sesli ve herkesin iinde vgler
dzerek, adan yerine getirilmesi karlnda kranda
bulunma: Tapnak propagandas olarak aretalogy. sis tap
myla ilgili bir baka uygulama da, baz Anadolu taplarnda
olduu gibi, saaltmn bir n gerei olarak gnahlarn itira
fdr. 18 Bunun, bir tr ruhzmleme niyetine terapik etkile
ri olmu olmal; ancak gizemlerle zorunlu bir balants
yoktur.
sis ile yolda tanrlarn kayras, zenginlik ve para
kazanmak dahil, yaamn baka alanlarndan da eksik
olmaz. Aelius Aristides yle bildirir: "Servet sahibi olmak
bile Sarapis'in bir armaandr" ve adaklar Sarapis'e, "bere
keti veren kurtarc" (Soter Ploutodotes) diye adanr. 19 Hatta
Sarapis etkisini, vergilerin indirilmesi iin bile kullanabilir.
Eer tanrlarla bu tr pazarlklarn ardnda esenlik (soteria,
sals) gds yatmaktaysa umut edilen son derece klgsal,
imdi -ve-burada olan bir kurtulu ve esenliktir.
Mithras da bu balamda farkl deildir; Vermaseren
klliyatnda toplanm olan Mithralara ilikin yaztlarn
ou adak zelliindedir. Sunular, btn bir Mithras tapna
n, yani maaray, sunaklar, heykelleri ve tap kabartmas
n ierebilir.20 Aslnda bir Yunan yaztnda dendii gibi,
"ar" (echesthai hagnos) bir biimde adakta bulunmann yeri
maaradr.21 Hatta maarann, "katlanlarn ellerini birleti17 Tibullus, 1.3.23-32.
18 sis tapsnda, Ovidius, Epistulae ex Ponto, 1.1.52-56, Juvenalis, 6.535-541,
karlatrn: Hommel, 1983 ve genel olarak F. S. Steinleitner, "Die
19
20
21

Beicht im Zusammenhange mit der sakralen Rechtspflege in der


Anti_J<:e", yaymlanmam tez. Mnih, 1913.
Aelis Aristides, 45.18; SIRIS, 389, karlatrn: 513; vergilerin indiril
mesi konusunda, SIRIS, 574.
rnein, CIMRM, 423 (spelaeun), 1242 ve devamnda (aran), 1948
(signun).
CIMRM, 2307.

38

lka Gizem Taplan

rerek adaklarn nee ierisinde her zaman kutlayabilmeleri


iin" (ut possint syndexi hilares celebrare vata per aevom -berbat
bir altl, ama meramn anlatyor-)22 vakfeden tarafndan
bezenmi olduunu iddia eden Latince bir sunuta bu
durum ok daha aktr. Sa elin tutulmas ran'a zg eski
bir ballk sz verme biimidir; yani Mithrac mystai,
syndexioidir. Bu yolla "adaklarn kutlamaktadrlar"; maa
radaki Mithralar tapmnn z, ortak bir lende baar
deneyiminin ve iman ediminin tazelenmesidir. Bu tr adak
larn yakn gelecekte yerine getirilmelerinin beklendii ak
tr: Baar bu yaamda grlecek bir eydir. Mithralar deus
invictustur ve utkunun ne anlama geldiini bilen askerler,
Mithras'a tapanlar arasnda sekin bir yer tutarlar. Demek ki
Mithraclk, adak dini ile gizem tapsnn tam bir karmdr.
Adaklarla erginlemeler arasnda bylesine yakn bir
karlkl bamlln kural olmad dorudur. Tibullus'un
Delia' snn, biimsel anlamda sis gizemlerinin bir ereni
olup olmadndan tam olarak emin deiliz (17. dipnota
bakn). Daha ok, ak ve ikna edici bir koutluk sz konusu
dur. Hatta -elimizde varolan yegane birinci ahs tarznda
bir gizeme erme anlats olan- Lucius'un sis erginlemelerini
anlatan Apuleius'un nl metni bile byledir. Apuleius'un
durumu tam anlamyla bir din deitirme olay olarak grl
mtr.23 Ancak dinsel retoriine ramen, manzaraya ruha
ni bir tutum hakim deildir; metin, gereki tutumundan
vazgemez ve ilgi ekici bir biimde olaan psikolojiyle i ie
geer. sis [dinine] szde bu dn, dnyadan ve dnyevi ilgi
lerden el ayak ekmekle sonulanmaz; tam tersine, Yunan
Roma dnyasnn her yannda bir lgn gibi srten kakn
22
23

CIMRM, 423; syndexioi iin baknz: Firmicus, Err., 5 2; Bidez-Cumont,


1938, , 153 ve devamnda; Merkelbach, 1984, 107 ve devamnda.
Nock, 1933, 138-155: Nock, "Katolik kilisesine kabul edilen biri"yle ak
.

ca koutluk gsteren "Lucius'un din deitirmesi"nde, Paulus'un "bu


dnyadan deilmicesine bu dnyada yaamak" belgisinin Lucius'a
uygulanmas iin hi bir zel sebep grmemektedir.

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

39

renci, sonunda sayg deer toplumun yesi haline gelir.


Meslek yaamna Roma' da dava vekili olarak balar ve son
derece baarl olur. Bunun sis ile Osiris'in bir kayras olduu
na inanlr: Zenginlik ve bereket (ploutodotai) bu tanrlardan
gelir ve Apuleius bunlar sonuna kadar hak etmitir, nk
srekli yinelenen erginlemeler yznden bir servet harcam
ve Madaural genci babasnn mirasndan yoksun brakm
tr.24 Gerekten de bu adamn baars gpta ve haset uyandra
cak kadar muazzamdr; bu durum, kayg, uyku bozukluklar,
sanrlarla yeni bir sinir buhranna yol aar. O nedenle bir kere
daha erginlenmesi gerekir; o zaman tanr, bu hrsl adamn,
parlak ve grkemli meslek yaamn srmeden, tkezleme
den srdrmesini ahsen temin eder ve onu, Msr tanrlarnn
pastophorisinin kolekyumunda saygn ve dokunulmaz
[herkeslerden stn] bir yere yerletirir.25 Mesleki gerginlik,
gizem tanrsnn ruh hekimi roln oynad dinsel bir
dkyle yattrlmtr. Bu yknn zyaamyksel ierii
ne olursa olsun, ruhsal saaltmn varl kesindir.
Genel ve daha temel dzeyde sis'e, yazg,fatum zerin
de bile bir g atfedilir: Yaklaan lm nleme ve yeni bir
yaam, novae salutis curricula balama yetkesine sahiptir.26

sis'in bu en aziz armaan, yaam, tapnn Yunan yorumla


rnda olduu gibi zgn Msr kaynaklarnda da anlatlr.
Bunun, iinde yaadmz bu dnyadaki yaam anlamna
geldii aktr. Eskisi ypranm ve tkenmek zere oldu
undan, bunun "yeni bir yaam" olmas gerekir. Ancak yeni
yaam farkl bir dzeye ait deildir; Arthur Darby Nock'un
24 Apuleius, Metamorphoses, 1 1.28.5: nec minus etiam victum uberiorem
25
26

subministrabat ..., karlatrn: 30.2. Madaurensem'in ll.27.8'de anszn


ortaya k hakknda baknz: R. Th. van der Paardt, Mnemosyne v, 34
(1981), 96-106.
Apuleius, Metamorphoses, 1 1.30.4: incunctanter gloriosa in fora redderem
patrocinia extimescerem malevolorum disseminationes.
Apuleius, Metamorphoses, 11.21.6; karlatrn:; J. Begman, Ring-gren'in
yayma hazrlad Fatalistic Beliefs iinde (Stockholm, 1967), 37 ve deva
mnda. Griffiths, 1976, 166, novae konusunda bir bilmecedir. Ciddi bir

hastalktan kalkan Tibetliler yeni bir ad alrlar.

lka Gizem Taplan

40

szleriyle bir "ikame" olmak yle dursun, ileri [eskisi gibi]


yolunda tutmak iin bir yedekleme, bir uzatmadr (10.
dipnota baknz). Dier soteria deneyimleriyle karlatrld
nda, sis gizemlerinin salad bu tarz bir esenlik daha
kktendir ve daha kalc olmas mid edilir. Ama yine de
adak dininde dile getirilen umutlarla ayn dzeyde yer alr.
Ayns, en gsterili gizem treni olan taurobolium iin
de geerlidir. Bu ayin hakknda kesin olarak saptanm bir
gerek udur: Boann kan, sanki zamanla anan ve belli
bir sre sonra yenilenmesi gereken byl bir astarmcas
na, aynn yirmi yl sonra tekrarlanmas gerekirdi.
Dolaysyla bir kez daha burada adak dininin bak asn
grebiliyoruz: Taurobolium yoluyla erginlenen, bis deni vata
suscipit orbis,27 "altn boynuzlu kou tekrar kurban edebil
sin" diye, "yirmi yllk evrimlerle adaklarna tekrar balar".
Yineleme dngs, bizim bu dnyamzdaki gnenci srekli
ve kalc klacaktr. Taurobolium, kiinin bana gelebilecek
btn ktlklere kar bir sigorta, "iyi ansn bir belirti
si" dir (symbolon eutychies).28
Bize dek ulam Orfeci ilahiler derlemesinin de ait
olduu Dionysos gizemlerinde de ayn ynelim sz konusu
. dur. Mystainin durmadan kutsal teletaiden getiinden sz
eden bu metinlerde; salk ve bereket, iyi bir yl, denizde
ansn yaver gitmesi ve genel olarak ho bir yaam ile
mmkn olduunca ge bir lm iin yakarlmaktadr. 29
27

504 CIMRM 514 CCCA ili, 233 Duthoy, 1969, no 17; iterato
viginti annis expletis taurobolii sui, CIL v, 512 CCCA ili, 244 SIRIS, 447
Duthoy, no. 25 (Roma, .S. 390); karlatrn: CIL x, 1596 Duthoy, no
50 CCCA v, 11.
CCCA ili, 239 Duthoy, no 33.
Bu ilahi derlemesinin arkaplan hakknda baknz: R. Keydell, PW xvlll,
1330-1332. Salk ve bereket: 15.10 ve devamnda; 17.10; 40.20; Salk
ilahisi, no '68; iyi bir yl, 43.10; rn, 56.12; deniz yolculugu, 74.10;
toprakta ve denizde esenlik, 75.5; "Gne tanrsnn verdii "mutlu
yaam", 8.20; Hestia, mystainin "ilerini ak, talihini parlak, ruhunu iyi
ve saf" klmaldr, 84.
CIL v,

28
29

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

41

Adrianus dneminden bir kabartma, Gnen (Eythenia) ve


Ek Bereket Art (Epiktesis) ile birlikte Telete'nin alegorik
grntlerini ierir;30 burada da dnyevi bir yorumun varl
kesindir.
Teletainin klgsal ynelimi, ruhsal-bedensel saaltm
zerine younlam grnen Dionysos ile Ana Tanra
hakkndaki eski kantlarda da olduka ak bir biimde
grlmektedir. Platon'un Dionysos'u, Phaidros'ta "telestezik
[Duyust Algyla ilgili] delilik"e bakar ve Platon bunlarn,
"ok uzun zaman nce zerlerine salnm bir beladan dola
y baz ailelerde grlen hastalklara ve byk aclara" ifa
olsun diye yaplan ayinler olduunu belirtir. Doast
nedenbilim [etioloji], bakmz straplarn ya da psikoso
matik rahatszlklarn gerekliinden elmemelidir; bu
gereklik, acl koullarda gemite yaanan rselenmelere
dayanlarak aklanr ve bastrlm duygusal glerin da
vurulmasn salayan rituel olarak kkrtlm "tanrsal deli
lik"le saaltlr. "Teletai ve arndrmalar", Platon'un
Yasalar'da belirttii gibi, Nympha, Pan, Seilen ve Satir
maskesi takm kimseler tarafndan yerine getirilir.31
Aristoteles'in, iddetli bir duygulanm araclyla kurtulma
y salayan "arnma", katlarsis hakknda syledii okca
tartlan szleri de, Ana Tanrayla ilgili ayinin benzer bir
ilevini gstermektedir.32 Aristofanes'in ; :ekarlar [Sphekes]
30 Athens, Nat. Mus, no 1390; RML , 2124; Preise,1danz, RML v, 327-329,
contra Kem, PW v A, 39 ve devamnda; E. Kunze, Langlotz'un Aph
rodite in de Giirten'i iinde (Sitzungsber. Heidelberg, 1953\4, 2), 49,
dipnot 32; S. Karusu, Rmische Miti. 76 (1969), 256, pi. 83, 2. Yorum,
atmal niteliini korumaktadr.
31 Platon, Phaidros, 244 ve devamnda; Yasalar 8l5c. Sophokles' te (An
tigone, 1144 ve Oedipus Tyrannus, 203 ve devamnda. Dionysos, kirlilii
venastal kovacaktr. Baknz: Linford, 1946b; OE, 66 ve devamnda.
32 Aristoteles, Politika, 1341 b 32'den 1342 a 18'e kadar (Politika'daki bu
pasaj, J. Bernays'n Grundzge der verlorene Al/andlung des Aristoteles
ler Wirkung der Tragdie'sinden -Breslau 1857- bu yana Poetika 1449 b
24-28'deki trajedi tanmyla ilikilendirilmektedir). Ancak Bernays
"arlatanlar" dan holanmam ve kat/arsisi "yaln" bir tp kavram hali-

42

lka Gizem Taplan

adl komedisinde Bdelykleon, yarglk saplantsna kapl


m babasnn deliliini iyiletirmek iin denedii eitli
arndrc ya da telestezik saaltmlardan szeder. Ancak ne
Koribant teletainin, ne Aigina Hekate'sinin ne de
Asklepios'un kutsal mekanndaki kuluka devresinin baba
sna bir yarar dokunmu; elde Tanrann tefi olduu halde
baba
her
seferinde
mahkemeye
komutur.33

Demosthenes'in ac bir dille anlatt gibi sonraki on yllarda


Aeschines'in annesi olunun da yardmyla Dionysos
Sabazios erginlemelerini yerine getirmitir. Gizemlere eren
sonunda yle der: "Ktden katm, iyiyi buldum". Baarl
gizemlerin sonralar yol at dolaysz deneyim u olmu
olmal: "Kendini daha iyi hissetmek". Arndrc saaltmlar
hakknda yazarken "btn bu trenlerden geenler" diyor
Aristoteles, "neeyle kark bir geveme duyarlar".34 Btn
bo inan biimlerine kar verilen uzun aydnlanma mca
delesi, "gerek" din dncesini btn arlatanca yanlarn
dan temizlemeye almt, ama yine de varlklarn
srdryorlar. Btn bu gnlk gereksinimler ve umutlar,
ruhsal alrla gayet gzel uyduu kantlarca da belli tren
lerle ve rahipler tarafndan karlanmtr.
ne getirmeye almtr. Aristoteles'teki (1342 a 8f) "mecnun" (katokoc
himoi) ve "kutsal ezgiler" terimleriyle, haklarndaki en fazla bilgiyi
Platon'dan (lan 534a, Euthydemus 277d) rendiimiz Koribantlarn
kastedildii aktr. Baknz: Linford, 1946a; Dodds, 1951, 77-80;
Jeanmaire 1951, 131-138; Cosi, 1983, 134 ve devamnda.
33 Aristophanes, Eek Arlar 118-124 (teletai, 121); baknz: K. J. Reckford,
"Aristophanes'in Eek Arlar'nda Katharsis ve Rya-Yorumu", TAPA,
107 (1977), 283-312.
34 Demostenes, 18.259-260, 19.199, 249, 281; Aristotales, Politika 1342 a 14
ve devamnda. Karlatrn: H. Wankel, Demosthenes, Rede fr Ktesiphon
ber den Kranz (Heidelberg 1976), 1132-1149. Aeschines 390'da domu
tur, dolaysyla anlatlan ilerin tarihi 380\ 375'dir. Bu, klasik dnemde
ki en ayrntl le/ete betimlemesidir. Harpocration'da (apomatton, Altes,
entlrypta, euoi, kittophoros, leuke, liknophoros, nebrizon, nee/ata, pareiai,
opleis, streptous szcklerinin altnda) Dionysos gizemleriyle ilgili
dikkat ekici ayrntlarla birlikte, bu pasaj zerine bir ilka yorumun
dan baz paralar yer almaktadr. Yine baknz: OE, 45 ve devamnda.

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

43

Bu balamda Semadirek gizemlerini anmadan geme


meli: Akca dile getirilmi amalar, Odysseus'un no
[Leukothea; Ak Tanra] tarafndan korunmasnda olduu
gibi, insanlar denizde boulmaktan kurtarmakt. 35 Klgsal
yan, Eleusis'te bile eksik deildir; buradan kan adak nesne
lerinden oluma zengin derlemeler bulunmaktadr. ki
Tanrann kayras, gizemli gecelerle snrl deildi. Demeter,
en temel anlamyla baa, bereketi (Ploutos) verendi; gizem
lerin srdrlmesinin, rn alnmasn salamakta klgsal
bir etkisi vard. O nedenle sonbaharda tohum atlmadan
nce yaplan genel enlikte balca rol (Proerosia) rahibe
derdi; tapnak, Deneter'in armaanlarna karlk olarak
dnyann her kesinden olduu kadar Atina'dan da. gelen
hasatlardan oluturulmu armaanlarla (aparchai) dolar
taard.36 Eleusis'te saaltm byleri de eksik deildi: Kr
biri bile anszn bu kutsal sergiyi grmeye balayabilirdi;37

gizemler, Eleusis'te "grlmeli"ydi.


Ayrca Eleusis erginlemelerinin usulleriyle terapik teletai
arasnda, nedenbilim sylemine gre Msr'n saaltm by
syle yakn bir iliki bulunduu gsteren garip bir ba
vardr. yk yle devam eder: Eleusis'e gelen Demeter,
kralienin kk ocuunu alr ve onu lmsz klmak iin
gece ocan ateine tutar. ok korkan annenin araya girip ii
bozmas zerine Demeter kim olduunu syler ve bunun
yerine gizemler konur.38 Bir Msr metnine greyse oradan
oraya dolaan sis, urad bir evin hanm tarafndan iyi
35
36
37
38

Seha/. Ap. Rh. l .916b; karlatrn; Giri, 16. dipnot.


LSCG 7; IG 3, 7 LSCG, 5; karlatrn: Graf, 1974, 159, 180 ve devamn
da. Eleusis tanrlar arasnda domu "Bereket " tanrs Plutos'la ilgili
resimler: Kerenyi 1967, 163-165; Metzger, 1965, pi. 16.
Eucrates'in adak kabartmas, Athens Nat. Mus A, 11386, Kerenyi, 1967,
96-98; van Straten, 1981, ekil 56; Antl. Pal., 9.298
Homeric Hymn to Demeler, 219-274; karlatrn: Richardson, 1974, zel
likle 231-238, 242 ve devamnda. lahinin tarihi hakknda baknz:
Gnomon 49 (1977), 442 ve devamnda.
=

44

lka Gizem Taplan

karlanmaz; bunun zerine sis'in yannda bulunan akrep,


kadnn olunu sokar ve ev yanmaya balar. Ama o srada
yaan yamur, atei sndrr. sis de merhamete gelip,
kk ocuu iyiletirir.39 Bu, akrep sokmasna ve havaleye
kar bir bydr; by duasnda ocuk, sis'in olu Horus
ile zdeletirilir; "yanmakta olan [havaleli] Horus" ile
kurtuluu, eitli Msr ve Yunan belgelerinde yer almakta
dr.40 Bu Msr bysnn yaylmas ve Msr ideolojisiyle
btnlemesi, balca Msr belgesi olan "Metternich Steli",
Homerik Demeter hymnos 'undan sonraki tarihlere aitse de,
kkeninin Yunan yaznnda olduu varsaymn tamamen
olanaksz klmaktadr.41 Eer bir balant varsa bile, etkinin
yn Msr'dan Yunanistan'a doru olmaldr.42 Orada bura
da dolaan tanrann karlanmas, iyi iin de kt iin de
kullanlabilecek gc, ateteki ocuk, tehlike ve esenlik;
btn bunlar salt yzeysel bir koutluk deil, etkileyici ve
tanmlayc bir btn oluturmaktadr. Bu durum, altnc
39 "Metternich Stele", rev. 48 ve devamnda, C.E. Sander-Hansen'in Die
Texte der Metternich-Stele'si iinde (Kopenhag, 1956), 35-43; kout bir

40

41
42

metin urada bulunabilir: A. Klasens'in A Magical Statue Base [socle


Betage] in the Msen of Antiqities at Leiden (Leiden, 1952), 52 ve deva
mnda, 64-78. Metternich Steli'nin tarihi 30. hanedana (.. dr-dnc
yzyla) dek uzanmaktadr; tek tek bylerin tarihi daha eskidir.
Metnin Almanca evirisi G. Roeder'in Urknden zr Religion des alten
Aegypten'i iindedir Gena, 1915), 87-89; A. W. B.udge'de (Egyptian
Magic, Londra 1899, 130-133) bir yorumu yer almaktadr.
Msrl benzerleri Klasens iersinde bulunmaktadr (baknz: 39. dipnot),
75. Horus'un yanmasyla ilgili bir Yunan bys: PGM 20, 2, 145, 265;
yayma hazrlayan H. D. Betz, The Greek Magical Papyri in Translation
(Chicago, 1986), 258; L. Koenen, Chroniqe d'Egypte 37 (1962), 167-174
(Metternich Steli'ye bir gnderide bulunulmamaktadr). Metinde nys
todokos szc gemektedir ve gizemlerden, olaslkla Eleusis'te yan
makta olan ocuktan sz edildii aktr.
Ateteki [havaleli] ocukla ilgili masal, Byblos'daki sis'e uyarlanmtr,
Plutarkhos, Isis, 35 7bc; bu durum olaslkla "Yunan etkisi"nden kaynak
lanmtr: Richardson, 1974, s. 238.
Doulu saaltm bysnn eski! Yunanistan zerindeki etkisi hakkn
da baknz: OE, 57-77.

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

45

yzyln balarnda, klgsal "saaltm bys" balamnda


Eleusis taps ya da en azndan Eleusis sylenbilimi zerinde
Msr'n belli bir etkisi olduunu dndrmektedir.43
Buna karn Msr'n saaltm trenleriyle Eleusis taps
arasnda kkl farklar bulunmaktadr. Haklarnda ak ve
kesin bilgilere sahip olduumuz lde Eleusis gizemlerinin
hi bir biimde klgsal bylere ilikin bir derleme olmad
n syleyebiliriz. Buradaki kilit szck, "balanma" ya
da "esenlik" deil, "kutsanma"dr ve dier her eyden ok
te y aama gnderide bulunulmaktadr: Tohum vermenin
dnda Demeter'in "dier armaan", gizemleri "grm"
olanlara mezarn tesinde ayrcalkl bir yaam vaadetmek
tir. Bu konuda, en eski metin olan Demeter hymnosun'dan, S
200 dolaylarnda baz yksek rahiplere ait mezar yaztlar
dahil mparatorluk dneminin44 son retorik uygulamalarna
dek (ilerinden birinde insan basitliiyle etkileyen u szler
yer alr: Kutsal gecede rahip, "lmn sadece kt deil, iyi
de olduunu gsterdi" 45) kantlar mevcuttur. Cicero'nun
diliyle, Eleusis'te "nasl sevin ve nee iinde yaanaca ve
nasl daha iyi umutlarla lnecei" gsterilir.46 Yaamann
sevin ve hazlarna saldrmak sz konusu deildir, fakat
vurgu teki tarafadr. Vaadin ierii zerre kadar rtk deil
dir, ancak ok da ciddidir.
Ayn ey, en azndan beinci yzyldan itibaren
Dionysos gizemleri iin de dorudur. te yaama duyulan
ilginin ileriki alarda ortaya kt varsaymyla hareket
43 J. G. Frazer'in (Apollodors , Loeb, 1921, 311-317'de) "ocuklarn atee

44
45
46

tutulmas"yla ilgili szn ettii rneklerin odanda bysel koruma


bulunmaktadr. Bylerle te yaam arasndaki iliki hakknda baknz:
66-69": dipnotlar.
IG n\ 2, 3661, 6; Clinton, 1974, 42.
Homeric Hynn to Demeler, 480-482, karlatrn: Richardson, ayn yerde;
Pindaros, fr., 137a; Sophokles, fr., 837 Radt; Isokrates, Paegyricus, 28;
Krinagoras, Antl. Pal., 11.42.
Cicero, De legibus, 2.36.

46

lka Gizem Taplan

eden bilginler, Dionysos tapmnn bu boyutunu kabul


etmekte isteksiz olmulardr. Oysa ki, klasik dnemde bu
ynde son derece ak kantlar mevcuttur; rnegn
Odysseia'nn sonunda Akhilleus ile Petroklos'un kemikleri,
Dionysos'un saranda toplanr.47 Platon'un karikatr
devletinde teletainin gezgin rahipleri, dattklar ifalarla
insanlara iyi gelir, lmden sonra olduu gibi bu yaamda
da geveme ve rahatlama yaratrlar; ama trenleri geri evi
renleri korkun eyler beklemektedir.48 1974'de yaynlanan
Hipponion altn tabletinde, mystai ile bakchoi sonsuz mutlu
lua giden kutsal yolda ilerlerken resmedilir,49 tpk
Aristophanes'in Kurbaalar [Batrakhoi] adl oyununa baklr
sa, Eleusis mystaisinin Hades'te bayramlarn hala neeyle
kutlamalar gibi. Cumae'nin iyi bilinen yaztlarnda,
Bakkhos trenlerine katlanlar (bebak-cheumenoi) iin zel bir
mezar yeri ayrlmaktadr.50 Herodotos da Orpheus ve
Bakkhos zel l gmme greneklerinden sz eder. 51
Olbia'da bir mezarda bulunan altnc yzyl sonlarna ait bir
aynada, konu hakknda ok daha eski bir yazt vardr: ocu
uyla birlikte bir kadn, Dionysos'un coku l euhai ile
karlanmaktadr; her ikisinin de bir orgiaya katlm olduk47 Odysseia, 24.74 ve devamnda; Stesichorus, 234 Sayfa; bir Franois sara-

48
49
50
51

nda Dionysos'un Thetis'e bir evlenme armaan verirken temsili, A.


Rumpf, Gnomon, 25 (1953), 469 ve devamnda; E. Siman, Die griechischen
Vasen (Mnih, 1976), 70 ve devamnda (T. H. Carpenter, Dionysian
Imagery in archaic Greek Art, Oxford, 1986, ll'de bu yorumla ilgili kuku
larn ortaya koymaktadr.)
Platon, Devlet, 365a; te dnyada cezalandrlma tehditi hakknda kar
latrn: Platon, Yasalar, 870de; Dionysos gizemlerinde, Plutarkhos,
Cons. rd. ux, 611d; Nilsson, 1957, s. 122 ve devamnda; yine baknz:
Aadaki 69. dipnot.
G. Pugliese Carratelli ve G. Foti, PP 29 (1974), 108-126; M. L. West, ZPE
18 (1975), 229-236; Cole,1980; GR 295. Aristophanes, Kurbaalar, 448-455,
karlatrn: Graf, 1974, 79-94.
E. Schwyzer, Dialectorum Graecarum exempla epigraphica potiora (Leipzig
1923), no. 792; L. H. Jeffery, The Loca/ Scripts of Archaic Greece (Oxford
1961), 240 no. 12; Nilsson 1957, 12 ve devamnda.
Herodotos, 2.81; metin iin baknz: LS, 127 ve devamnda.

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

47

lan kesindir ve bu durum mezara bile kaydedilmitir.52


Dirge'lerinden birinde yle diyor Pindaros: "Kendilerini
aclardan kurtaran teletai sayesinde hepsi de mutlu."53 Oysa
abalar bouna olanlar da, mataioponia, vardr; yaarken tele
taiyi karan Hades'teki erginlenmemilerin durumu budur.
Polygnotus'un sunduu yeralh manzarasnda, atlak bir
pithosa kalburla su tarken gsterilirler. Bu motif,
Polygnotus'tan nce vazo resimlerinde de grnr. 54
Dionysos gizemlerinin, zellikle talya'da Eleusis tren
lerine bir tr benzeim iinde gelitikleri grlmektedir.55
Drdnc yzyla ait gney talyan vazolarnda zenle
ilenmi Bakkhos l gmme trenlerini anlatan simgeler
bulunmaktadr ve buradan da Etrks ve talyan dnyasna
yaylmtr.56 Bakkhos imgelemi, daha sonralar da gmt,
dikilita ve sunaklardan, lahit sanatnn son gzide rnekle
rine dek eitli trde ant mezarlar sslemeyi srdrm
tr.57 Ancak bunun kantlanabilir bir ey olmad da
belirtilmelidir. Hatta S ikinci ve nc yzyla ait her
Dionysos esinli lahitin ya da iinde Bakkhos vazolarnn
bulunduu her Apulia mezarnn Dionysos erginlemesi
gsteriyor olmas da olaslktan uzaktr. mgelemin kendine
zg bir yolu vardr. Ama yine de yaamn bariz anlamszl52 Rusajeva, 1978, 96-98.
53 Pindaros,fr., 13la.
54 Pausanias, 10.31.9, 11; Amfora, Mnih, 1493, ABV, 316, 7 ve Lekythos,
Palermo, baknz: Giri, n.55; Graf, 1974, 110-120; Keuls, 1974, 34-41.
55 Bu eitlik, Sophok.Ies'in lirik iirinde de (Antigone, 1117-1121) yanksn
bulmaktadr (Italian, 1119, R. D. Dawe'in Teubner 1979 basksndaki
varsaymna uymamaktadr.)

56 Baknz: H. R. W. Smith, 1972 (bu, okunmas en olanaksz metindir,

57

ancak ilgi ekici noktalar da yok deil); Schmidt, Trendall ve


Cambitoglou, 1976; Schneider-Herrmann, 1977\ 78. Bir Etrks lahit
kapanda, lm olan kadnn mainad olarak gsterilmesi hakknda:
Horn, 1972, 82, resim 50.
Matz, 1963; R. Turcan, Les sarcophages romains representations Diony
siaques (Paris, 1966); F. Matz, Die dionysischen Sarkophage (Bedin, 19681975); Geyer, 1977.

lka Gizem Taplan

48

na yant olarak en azndan sanatsal bir anlatm biimi, bir


faon de parler [Bir sz, konuma yolu\ biimi] bulann (ki hi
de az i deildir) Dionysos taps olduu yine de dikkate
deerdir. Bu tr mezar sanatnda, mainadlarn tef ve zilleri
nin hi eksik olmad Bakkhos cokunluuna srekli
gndermelerde bulunulmaktadr. Ylanl cista mystica ve
falluslu liknon gibi gizem iaretlerine okca yer verilmitir.
Bir ka lahitte ak erginleme sahneleri vardr.58 Elimizde
dorudan ilgili bir metin olmamakla birlikte, Lilybaeum' da
bulunmu bir dikilita zerinde kiste ve kalathos bileiminin
yeralmas zellikle anlamldr. 59 Ama Bakkhos kardelik
birliklerinin lm yelerinin mezarlar banda, yas ve
cokuyu bir biimde kaynatran trenler yapldna dair en
azndan yaznsal tanklklar mevcuttur.60 Konuyla ilgili
sadece bir tek metin vardr ve Philippoi' de bulunan bu kaba
Latince talamada [epigram] sanki zel bir Bakkhos cenneti
tarif olunmaktadr; Bakkhalar lm bir ocuu danslarna
kk bir satir olarak katlmaya arrlar. Bu da yalnzca
imgesel bir olaslktr. 61 Vaad burada bile belirsizliini
srdrr.
58 Geyer, 1977, 61-67; karlatrn: Blm v, 27. dipnot.
59 E. Gabrici, MAL 33 (1929), 50-53; A. M. Bisi, ACI 22 (1970), 97-106; Eleusis
synthemasndaki kalathos ve kiste iin baknz: Blm v, not 22.
60 Dioscorides, Anth. Pal., 7.485; SEG, 33.563; Nonnos, 19.167-197;

Apulia'ya ait vazolarn zerinde yer alan gmtlerin yannda asma,


arap, tef hatta thyrsos [sarmak sarl asa] ve satirler yer alr, karlat
rn: 56. dipnot; parodi, Antl. Pal, 7.406. Bir Dionysos thiasosu tarafndan
yaplan l gmme treni; IG \ III2, 11674 no. 153, Kaibel no. 1029,
Peek; IG v, 686; SEG, 31, 633; 32, 488; ancak bu, klplerde ortak bir
ykmllktr, baknz: Age., 486, 487.
CIL m, 686
CLE 1233; Festugiere, 1972, 30; Horn, 1972, 20:
"Bromios'un mhryle damgalanm kadn erenler, seni satirlerin
yolda ya da su perisi olarak iekli ayrda grmek istiyorlar ... "
lm bir ocuun tanrlarla eitli biimlerde zdeletirilmesi u
kaynaklarda da yer almaktadr: CIL v, 21521 CLE 1109 CCCA
334; karlatrn: Sammelb., no. 2134 (Nock, 1972, 305, not 145). lm
bir ocuun Dionysos'la zdeletirilmesi hakknda: No. 705, Kaibel
no. 1030, Peek; Bologna'daki kabartma, Nilsson, 1957, 107, ekil 27;
Horn, 1972, 52, 46; 91, ekil 49. Karlatrn: 80. dipnot.
=

61

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

49

lmden korkmak, yaamn gereidir. "nsan lm


nn yaklatn dnmeye balaynca" diyor Platon,
"nceleri aklndan gemeyen korkulara, kayglara der"; o
nedenle Plutarkhos'un szleriyle ou insan, "kimi erginle
melerin ve arndrmalarn bir yardm dokunacan d
nr: Hele bir kere arnsnlar, Hades'te, temiz havayla ve
kla dolu yerlerde hora tepmeye, oyun oynamaya devam
edeceklerine inanrlar."62 Demek ki gizemler sonraki yaam
la ilgili vaadlerde bulunurken bile aslnda klgsal gereksin
meleri karlamaktayd. Gizemlerin bu iki boyutunun ikin
birliini -bir yandan gereki saaltmlar ve baklamalar,
te yandan lmden sonra mutluluun dsel gvenceleri
gerekte neyin oluturduu bizim iin hala bir merak konu
sudur. Tohumun ekilmesi, bymesi ve toplanmasndaki ya
da zmn araba dnmesindeki doal evrime benzer
bir tr simgecilikle, ok katl anlam dzeylerine bavurmak
yeterli olmaz; inan simgecilii kullanr, ama simgecilikten
kmaz. 63 lmn ve yeni9-en dirilmenin btn erginlemele
rin ana fikri olmas gerektiini, bu yzden yok olma ile
kurtuluun trende ngrldn ve gerek lmn ikin
cil nem tayan bir yinelemeden ibaret olduunu varsay
mak da kolayln ayartmasna kaplmak olur, nk en iyi
durumda bile pagan dnemde yeniden dirilme simgeciliin
den yana yeterince kant yoktur.64 Daha genel bir aklamay
la erginlenme, bir stat deiikliidir ve bu deiikliin
lmden sonra da daha iyi bir statde yanssn bulmas
gerektii doal grnebilir. Ne var ki byle bir stat deiik
lii ilka gizemlerinde kesinlikle grlmemektedir, o
yzden --de te yaama ilikin ayrcalklarn nasl olup da
dnyevi-stat deiikliinin bir izdm olabileceini anla62 Platn, Devlet, 330d; Plutarkhos, Non posse, 1 105b.
63 Baknz: Blm .
64 Baknz: Blm v, 51-70. dipnotlar.

50

lka Gizem Taplan

mak zordur.65
Bir baka yant, klgsal saaltmn kendisinde bulunabi
lir. Platon'un szcklerini kullanrsak, "bugnk aclarn
nedeni, eski bir bela (menima)" dan gelir: Gemite yaplm
kimi korkun iler, uyuklayan yoketme glerini harekete
geirir; atalarn ruhlar, cinayet kurbanlar ya da gerektii
gibi gmlmemi biri, yaayanlara eziyet eder. Fiziksel
hastal ve ruhsal knty bu yolla aklamak, Yakn
Dou ve Eski Yunan dahil eitli uygarlklarda tamamen
ortak bir tutumdur.66 Sonu olarak denebilir ki saaltmn
amac, lmlerin fke ve kskanlklarn yattrmaktr:
Onlarn neeli ve mutlu (hileoi) olmalar salandka, gerek
hasta da kendini daha iyi hissedecektir. Demek ki bunlar,
Platon tarafndan betimlendii ve ayn zamanda reddedildii
gibi "hem yaayanlara hem de lmlere" iyi gelen "neeli
enlikler araclyla [salanan] arndrmalar" dr. 67 br
dnyadaki rahatszlklar bu yaamda da btn iddetiyle
hissedildiinden, bu ikisi birbirine aittir; o yzden derdi,
kederi kaldrma ve "kutlu" bir stat oluturma etkisine
sahip olan trenin br tarafta da yanss vardr. lmlerin
yeraltnda bile gizem enliine katldklarn, teletaiyi
cokuyla srdrdklerini dlemenin nedeni budur;68 oysa
kurbanda bulunmaktan kananlar "korkun iler bekle
mektedfr". Bu gzda, Demeter hymnosunda zaten yer
almaktadr: Persephone'nun, trenle kendisine onur verenle
ri salvereceine inanlr.69
65 Baknz: Giri, 34. dipnot.
66 Platon, Phaidros, 244 ve devamnda (31. dipnota baknz); Yakn Dou
balantlar hakknda baknz: OE, 65-72.
67 Platon, Devlet, 365a; baknz: 31.dipnot.
68 Baknz: 49. dipnot.
69 Homeric Hymn ta Demeler, 367-369, karlatrn: Richardson, agy.;

bunun, 473-482'deki Eleusis gizemleri kurumuyla dorudan bir ilgisi


yoktur, ancak aralarnda bir eliki de yoktur; Platon'un eletirdii
uygulamalara artc lde yakndr (67. dipnot).

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

51

Bu kavrayn, "by"y gizemlerin balca kklerinden


biri haline getirdii grlmektedir. Ama bynn bile yeri,
ilevi ve anlam, gelikin bir toplumsal evrenin dnda
deildir. Bynn, grmezden gelinemez ruhsaaltmsal
etkileri olmu olmal; by, bavuranlar iin anlamldr.
Belki de gizemleri, acl bir kuramcnn bak asndan,
kabile erginleme trenlerinden tremi olarak grmek ok
daha ekici gelecektir. Ama kabile erginleme trenlerinin
bile lmlerle ve varsaylan tarih ncesi dizgelerde buna
karlk gelen "by"yle ilikisi olmaldr.
Yaam sonras boyutu, Doulu denen taplara ilikin
belgelerde ok daha az yer tutmaktadr. Ana Tanra tapm
nn Helenlemi biimi, ok eski bir tarihte Dionysos ile
ksmen bir karmaya uramtr, yle ki, Ana Tanrann tefi
btn Bakkhos tapm ve imgelem biimlerine girmitir.
Fakat tapnm sonraki dneme ait kaynaklardan rendii
miz galloi ve incelikli yllk enlikleriyle, Pessinuslu-Romal
biiminde, lmden sonraki bireysel kurtulutan ok bu
yaamdaki felaketlerden kanmakla ilgilenildiini gryo
ruz. Tam da bu konuda Agustinus'un bir saptamas vardr;
galloinin kendini hadm etmesinden ama, gelecekteki
mutluluktur, u t post morfem vivat beate;70 peki ya tekiler,
sradan tapnanlar ne yapacak? Ana Tanraya tapanlar iin
kimi ortak l gmme rnekleri vardr, ama bu hi bir biim
de kural deildir; archigalloi [ba rahipler] iin bile zel l
gmme trenleri yaplrd. 71 Baz sunaklar ve lahitler, "yas
tutan Attis" 72 ad verilen bir betiyle bezenmitir, ama bunun
70 Agustinus, City of God, 7.26; ama 7.24'.de Agustinus, Ana Tanra bala-

71

mnda unlar sylemektedir: "eytanlcinler] bile bu trenlerde byk


vaadlerde bulunmaya kalkmaz." Karlatrn: Nock, 1972, 296-305,
"Gizemler ve te )'aam"; Cosi, 1976, 67; 70 ve devamnda.
Ortak l gmme yeri: CCCA v, 16, karlatrn: , 422 zel l
gmme yeri iin: CCCA 111, 261, karlatrn: 462; v, 241; soda/esin l
gmme trenine katlmas (karlatrn: 60. dipnot): CIL v, 10098
CCCA , 355; CIL v, 2265 CCCA 111, 361.
Baknz: CCCA , praefatio; CCCA v, 23-26; v, 210.
=

72

lka Gizem Taplan

52

inanan iin bir umut anlam tayp tamad ya da sadece


gten dmenin, lmn ve yas tutmann bir ifadesi olarak
m anlalaca hi ak deildir. Ana Tanra bayramnda
yasdan sevince olan dnm, Hilaria'ya 'd' (katabasis),
Damaskios'un anlatt gibi, lmden kurtulmann bir ifade
si olabilir; ama Damaskios ska alntlanan bu metninde
gerek bir maceradan, Atinal baz Yeni Platoncularn
Hierapolis'teki volkanik bir kanyona ve ardndan da ryala
rna yaptklar tehlikeli bir yolculuktan sz eder. Cumont'un
yapt gibi, durumu tersine evirip iareti -enlik ryasn
konunun ve gerek olayn anlam yapmak doru deildir.73

Aedesuis' a ithaf olunmu, ok sk alntlanan nl bir tauro


bolium yaztnda, onun in aeternum renatus olduu ileri sr
lr.74 Bu yaztn tarihi !S 376' dr, yani Hristiyanln
zaferinden iki, Julianus'dan yarm kuak sonradr; pagan
tepkisinin ortasna denk gelmitir Tauroboliumun yirmi yl
boyunca (daha fazla deil) etki mi koruduu konusundaki
daha eski pek ok kantla eli;;tii aktr; en olas aklama
udur: yi bilinen Hristiyan bildirilerinden etkilenmitir ve
yknme yoluyla hasma darbe vurmaya almaktadr.
Osiris tapsnn Msr'daki lm tapsyla ok yakn bir
ilgisi vardr. "Osiris sana serin sular versin [rahmet etsin]"
duas Msr' da ortaya kmtr, ama duaya baka yerlerde,
zellikle Roma'da da rastlyoruz. 75 Yunan-Roma dnyasn
da bile "Osiris gmme trenleri" szn duyarz.76 Ama
73 Damaskios, Vit. Is. ksm 131, Zintzen, Cumont, 1931, 55.
74 CIL v, 510 CIMR 520 CIMRM, , 242 Duthoy, 1969, no 23.
Karlatrn: Blm 111, 56. dipnot, blm v, 70. dipnot.
75 Baknz: I. Levy, "Les inscriptions arameennes de Memphis", Journal
=

76

asiatique, 121 (1927), 281-310. Levy, bu Yunan duasnn Msr'dan alnd


na dair yedi rnek vermektedir; daha eski bir Aramca yaztta (..
nc yzyl; Levy, 303; CIS , 141), "Osiris'in nnden su aln" yaz
maktadr. Msr dndan: SIRIS, 459-462 (Roma); 778 (Kartaca); yine
baknz: Cumont, 1931, 93; 250 ve devamnda.
Athenagoras, 22.8; karlatrn: Plutarkhos, Isis, 352bc; (aslnda Msrl
bir rahip olan Yeni Platoncu filozof Heraiscus zerine) Damaskios,
Yit.Is, ksm 107 .

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

53

mumyalama ilemi Msr dnda pek rastlanan bir uygula


ma deildi. Msr tanrlarna tapanlara ait ant mezarlarn
says ok fazladr; tapnm nianlar; sistrum, kurban ana,
su kab ve rahip ile rahibelerin rtbelerini gsteren yaztlar77
vardr. Fakat bunlar gelecee iaret etmekten veya te yaam
hakknda zel bir mesaj iermekten ok, anmayla ilgili ilev
leri yerine getirir grnmektedirler. Allmadk tasvirlerin
ve yaztlarn bulunduu Ravenna'daki bir lahit hakknda
yaplan yorumlarda, bunun zel "mistik" umutlara belli bir
gnderi anlam tad belirtilmitir, fakat blk prk
metin, tpk tasvir gibi kurguya ok aktr. 78 Son zamanlar
da Bithynia' da bulunan mezar yaztlar ok daha aktr; bir
sis rahibi, yaam boyunca gerekletirdii gizli trenler
nedeniyle karanlk Akheron'a deil, "kutsanm olanlarn
liman"na gideceini bildirmekte ve nne tanklk etsin
diye Isiakoi'ye seslenmektedir. 79 Yine bu da, Yunan mezar
yaztlarna uymaktadr. Zamanndan nce len erkek ocuk
lar, tanmlayc bir sa rgsyle ikonografik olarak Horus'la
zdeletirilirlerdi.80 Bu simgeciliin trene bal olduunu
gsteren bir nitelii yoktur; Dionysos dahil baka tanrlar
iin de bu trden ekli tanrlatrmalar yaplmaktayd.
sis'in kendisi, Lucius-Apuleius'a esininde, baz yorum77 Baknz: Dunand, 1973, , 144-150, pi. 4; 20, 2; 23; 40, 2 vs ile birlikte.;
78
79
80

SIRIS, eitli yerlerde.


SIRIS, 586; Egger, 1951; Vidman, 1970, 132-138; H. Gabelmann, Die
Werkstattgruppen der oleritalisclen Sarkophage (Bonn, 1973), 147-157.
. ahin, Hommages l M. J. Vermaseren (Leiden, 1978), , 997 ve deva
mnda, SEG 28, 1585; karlatrn: SIRIS, 42; "Hades'e deil, ama ... "
rgesi iin karlatrn: SEG, 26, 1280.
Baknz: v. Gonzenbach, 1957; Diez, 1968\ 71; Vidman, 1970, 128 ve de
vamnda, 131; SIRIS, 542; 746; 747; namen tenelit Isidis nati puer, SIRIS,
585:- Dionysos'la zdelik konusunda baknz: 61. dipnot; genel olarak,
H.-Wrede, Consecratio in formam deorum: Vergttliclte Privatpersonen in
der rmisclen Kiserzeit (Mainz, 1981). len ocuun tanrlatrlmas,
erginlenmeye bal deildir; Germanikus'un olu ldnde ve "Eros"
yapldnda, tayin edici drt Augustus'tan gelmiti, Suetonius, Ca
ligula, 7.

54

lka Gizem Taplan

larda belirtildii kadar ak deildir. yle dedii sylenir


sis'in: "mrnz tamamlayp da yeraltna indiinizde,
topran altndaki mezarda, beni Akheron'un karanlnda
parlarken ve Styks'in en derin yerlerine hkmederken gre
ceksiniz; sizler Elysion bahelerinde otururken, yazgnz iyi
kldm iin bana dualar edeceksiniz". Bunu, mezar
soyguncusuna yaplan u saaltmla karlatrn: "llere
huzur veren sis' in kutsal trenlerinden geecek ve kendine
kar fkeyle dolacaktr."81 Bu, llere huzur vermesi iin
yaplan klgsal bylere dek uzanmaktadr. Akheron ve
Elysiun araclyla sis, olaan Yunan sylenbilimine uyar
lanr; bu, beinci yzyldan sonra grdmz gibi Eleusis
ve Dionysos mystaisinin umutlaryla ayn dzeydedir. sis'in
-:Demeter'le olduu gibi- ay ve Persephone ile zdeletiril
mesi, onu hem aydnln hem de yeraltnn, teki dnyann
hakimi klmaktadr. Ama her durumdu asl vurgu, sis'in bu
evrendeki ynetme, buradaki yazglar deitirme ve bugn
k koruyucu gcne yaplmaktadr. Ama unun sis'e tapan
lar iin bile geerli bir hakikat olduu unutulmamaldr:
"lm, insanlarn doadan aldklar ortak paydr." 82
Son olarak Mithrasa dnersek, bu konuda artc bir
kant ktl ile karlamaktayz. Bir "gizem dini"nin neye
benzemesi gerektiine ilikin fikirlerimizin sonucu olarak
genellikle yle bir ey varsaylr: Mithras, inananlarna bir
tr akn kurtulu -lmszlk; ayn zamanda bu evren
demek olan "maara" dan ge ykseli- salamaldr. Ne
var ki, bu konudaki kantlar ak deildir. Ruhani yaam,
ruhun lmszl ve doru kiinin ge ykselmesi,
ran'n Zerdt geleneinde olduka yer etmi fikirler oldu
undan, durum daha da artcdr. Ama durum
81 Apuleius, Metamorphoses, 1 1.6.5; H. S. Versnel'in ZPE 58'den anladklar

(1985, 264 ve devam) zerine SIRIS 464.


82 Metin, Maroneia 25'den (karlatrn: Blm , 68. dipnot) ve Grand
jean'den (1975, 18) alnmhr; Bianchi, 1980, 20-27.

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

55

Mithralarda byle deildir. Cumont, Mithralann kapal bir


"inananlar" grubu olarak ortak l gmme trenleri yaptk
larn yazm olsa da, bu kantlarla akca elimektedir.83
Mithras ikonografisinde Mithras'n Helios'un arabasna
binme sahnesi srekli olarak yinelenir. Mithrac mertebenin
Helisluk ile bu bileimi, beklenebilir bir ey deildir.
Yorumcular, zodyaa doru ve tesine, dorudan aknla
bir ykseliin sz konusu olduunu dnmektedirler.84
Ancak Helios'un evreni terkettii bilinmiyor; o, yerin evre
sinde dnmeyi srdryor. Origenes ve Porphyrios'da rast
ladmz belli llerde Platonlatrlm ipularnn bir
nebze olsun tesine gemek iin bir adm atmay salayacak
tek bir kant bulunmamaktadr.85 Aslnda Mithraclk, iddet
ve fedakarlk stne kurulu bu evreni kahramanca karla
yan ve srdren agnostik bir inan da olmu olabilir.86
Elimizde, Mithras'n bir ereni olan ve tapsn gelitirme
ye can atan Julianus'un tankl bulunmaktadr. Julianus,
Hermesle karlar; Hermes ona Mithras', "baba"y bilmek
le "yaamda gvenilir bir apa" edindiini ve "buradan
demir almas gerektiinde, bunu esenlik iinde yapabilecei
ni, nk ona kar iyi niyetler besleyen bir tanry kendine
rehber aldn" syler. Bu szler, sis'in Lucius'a syledikle
rine ok yakndr. Hatta Platon'un eserlerindeki ve dnce
lerindeki arkaplanla ortakl daha da aktr: "Esenlik" [iyi
83 Cumont, 1923, 160. zel l gmme trenleri: CIMRM, 624, 885, kari-

latrn: 566, 623, 708.


84 Bianchi (1984, 2131-2134'de), ayn anda, akca belirtilmi yedi derece
ve admn dnda "sekizinci bir kap"nn daha olduunu iddia ederek,
aeternitasdan sz etmektedir; unendlicher Himmelsraum, Schwert
heim, 1979, 71. Santa Prisca yaztndaki aeternali iin baknz: Blm v,
148. dipnot.
85 Origenes, Cels., 6.22; Porphyrios, Antr. 6; Abst., 4.16; baknz: Turcan,
1975. L. Campbell, Mithraic Iconography and Ideology'de (Leiden, 1968)
geliCgzel kurgularda bulunmaktadr.
86 Karlatrn: Blm , 121-123. dipnotlar. lgi ekici bir duvar resmi,
magicas invictas cede Degentio iin baknz: H. Solin, Bianchi 1979 iinde,
137-140.

lka Gizem Taplan

56

umut] sz Phaidon'u, tanrnn rehberliiyse Phaidros'un ok


daha nl bir pasajn yanslamaktadr.87 Mithras, felsefenin
kurgular ve dier gizemlerin vaadleriyle ayn dzeyde yer
alr, ama genel bir "umut" anhrmas dnda ne zel bir
iman temeli ne de zel bir ierik sz konusudur. Vurgu bir
kez daha bu yaamdaki "gvenli apa [an-gura]" zerinedir.
Dinin yeniden te dnyaya ilikin kayglara ynelmesi,
genellikle sanldnn aksine, "Doulu" dinlerin ve onlarn
gizemlerinfr nitelii deildir. Onlar en iyi halde olduklar
gibi olmaya devam ettiler. Pagan birinin gznde
Hristiyanlk, sadece lmle ve rmeyle ilgilenen bir kabir
diniydi. 88 Pagan gizemlerden hi biri byle bir izlenim
yaratmamtr. ilecilik, asla sz konusu deildi; laetitia
vivendi, sulanamaz, rtlemezdir.89
Hristiyanla kart olarak alndklarnda gizemler hem
daha krlgan hem de daha insani grnrler. .S. nc ya
da drdnc yzyl Roma'sndan kalma bir mezar yazt
buna iyi bir rnektir. Yazt, yedi yandayken len bir erkek
ocukla ilgilidir.90 Dindar ana babasnn yetitirmesiyle
oktan "btn tanrlarn, bata Bana Dea'nn, sonra
Tanrlarn Anas'nn ve Dionyos Kathegemon'un" aziz rahi
bi olmutur. "Onlar iin hep saygn bir biimde gizemlerde
bulundum. imdi Helios'un aziz tatl n geride braktm.
O nedenle siz, hangi yaam biiminden olursa olsun arka
dalar, mystai, yaamn aziz gizemlerini tek tek unutun;
nk kimse Kader'in rd ipi zemez. te ben, aziz
Antonios, (sadece) yedi yl oniki gn yaadm." Baz yorum
cularn bu ac dolu epigram doru anlama cesareti gstere87 Julianus, Symp. 336c-Platon, Phaidon, 67c, Phaidros, 248a, 250b.
88 "Kabir etrafndakiler", Libanius, Or., 62.10; "karalar giyenler", Euna
pius, Vit. soph., 7.3.5; karlatrn: Iu!. ar., 7, 344a.

89 Cicero'nun formlasyonu, karlatrn: 46. dipnot.


90 IG xv, 1449 Kaibel, 588 CCCA , 271 L. Moretti,

Iscriptiones
Graecae Urbis Romae , 1169 H. W. Pleket, Epigaphica, (Leiden, 1969),
no 57. 7. satrn yaamsal nemi vardr.
=

Bu Yaamdaki ve lmden Sonraki Kiisel htiyalar

57

medikleri kesindir. "Gizemleri ... unutun" yerine, Kaibel u


yorumu yapmtr: "Eer kendinizi gizemlerden uzak tutar
sanz, unutmayn ki kimse lmden kaamaz"; bu yorum
. dindarca bir anlam yaratyor, ama szdizimini bozuyor.
Moretti, celamini de ... mysteriis szlerini, garip bir biimde
"gizemlerin gizini saklayn" diye evirmi, ki hi ak deil
dir. Szc basite "unutmak" olarak evirmek,
Yunancann daha sonraki dnemleri dnldnde,
tamamen merudur91 ve gar (iin, uruna) szcnn ikili
anlam buradaki dncenin yapsn daha ak klmaktadr.
ocuklarn yitirmi anababann yaad hayal krkln
kabul etmemiz gerekir: Gizemler, lme are deildir unutun gitsin! exemplum docet.
Elbette, iman kaybyla ilgili tek bir belgeye ok fazla
nem verilmesi mmkn deil, ama aslnda konuyla ilgili
tek metin bu deildir.92 Yaamn deer yitirmesi gibi,
lmn stesinden gizemlerle gelineceine kr krne bir
inan da sz konusu deildi. Ne mjde ne de vahiy inanan
lar bu yaamn ykmlarna kar bak klmtr. Tpk
adak dini gibi, gizemler de belli llerde deneyimsel bir din
biimi olma zelliini srdrmlerdir. Bu anlamda ina
nanlarn umutlarn zaman zaman boa kardklar da ol
mutur.

91 G. -W. H. Lampe,
92

Patristic Greek Lexicon (Oxford, 1961), Clementine


Homilies'e gndermenin bulunduu (20.13) pjpolanthano szcnn
altnda.
Karlatrn: 82. dipnot. SIRIS, 789, sis rahibi Felix zerine: felix de
nomine tantum; SIRIS, 396, sis'in bir aedituus: Mulier infelicissma.

II. rgtlenme ve Kimlikler


Din, daha inak alarda sonul gereklik hakknda
bilgi; ondokuzuncu yzylda dnceler tarihi anlamna
gelmi; nihilizm ile dilbilim arasnda salman acllar iinse
"anlam dnyalar oluturur" olmutur.1 Buna karn yaa
mn ini klaryla ba etmeye alan, gereksinimleri ve
karlar olan insanlar iin dinsel dnceler de, anlamlar da
hala vardr. Dine hatr saylr miktarlarda yatrm yaplmak
ta, kazan salanmaktadr; bu, pagan gizemler iin de bir o
kadar geerlidir. Dinsel uygulamalar yrten, yayan ve
srdren kiilerin, deyim yerindeyse bu gereci kullanan
mrettebatn kim olduklar ve nereden geldikleri aratrma
ya deer bir konudur. Bu sorular, bir tapnn toplumsal
arkaplanyla -sz konusu tapnn rgtlenmesi ve asl ekir
dei oluturan grupla- ilgilenmeyi gerektirir. Geimini
dinsel yaamdan salayan meslekten kimselerin, kendi gele
neklerinin en hararetli ncleri olacaklar aktr.
Bu adan bakldnda, ilka gizemlerinin asla tek
biimli olmadklar grlyor. Ana bulgu olumsuzdur:
1

J. Z. Smith, 1978, 290; karlabrn: R. L. Gordon, 1980, 22: ... tamamen


imgesel olan bir dnyann varln geerli klmak."
"

60

lka Gizem Taplan

lka gizemleri iin ou zaman gelii gzel kullanlan sz


varlna karn, Mysteiengemeinden'in,2 yani gizem topluluk
larnn varl doal bir veriymi gibi kabul edilemez.
Toplumsal rgtlenme ve tutunum asndan eitli gizemler
arasnda nemli farklar vardr, fakat bunlarn hibiri ekklesia
ya, Hristiyan kilise modeline yakn dmezler. Ayr ve
kendine yeterli "dinler" den sz etme olana da yoktur.
Tipletirme amacn gden bir aratrmaya balarken,
ilka gizemlerinin uygulamasnda en azndan byk
rgtlenme biiminin varolduu grlmektedir: Gezgin
rahipler ya da karizma sahibi olanlar; bir kutsal yere bal
ruhban ve thiasos, yani bir grup halinde biraraya gelmi tap
nanlar topluluu. Birinci tip, gezgin ya da karizma sahibi
rahip, esas olarak ilka sonlar balamnda -ve Tyana'l
Apolkmios ile Abonu Teikhos'lu skender gibi kiiler zelin
de- ele alnmtr, ama "manik ve telestezik" yaam tarz3
tamamen ilkaa zgdr. Arndrma ve erginleme ii
yapan gezgin bilici ve rahip, eskil dnemde ortaya kar
(rnein Epimenides) ve yine Katharmoi'nin yazar
Empedokles'te grlmektedir. Melampus; Kalkhas, Mopsos
ve benzeri karakterler hakkndaki ykleriyle Yunan sylen
cesine girmitir. Derveni papirsnde karizmatik rahip,
"sanat kutsal klan" -din ustas- diye ok iyi tanmlanm
tr.4 Bu, teki ustalar/ sanatkarlar asndan u anlama gelir:
2

3
4

U. v. Wilamowitz-Moellendorff, Homeriscle Untersuclungen (Berlin,


1884), 213'de Orfezilerin "eine art kirchliche gemeinde"sinden ve "die
eleusinische kirche"den sz ediyor." Reitzenstein, 1927'de (birinci
basks 1910), eitli yerlerde "Mysteriengemeinden"den sz etmekte
dir. Yine Reitzenstein, Corp. Herm iin bir "Poimandres-Gemeinde"
varsaymaktadr: 1: Baknz Poimandres, (Leipzig, 1904), 248; Neue
Jalrlcler, 39'da (1917) W. Kroll tarafndan eletirilmitir. Yine baknz:
Burkert, 1982, 2, not 4.
Platon, Plaidros, 248de.
Pap. Derv (ZPE'de yaynlanmtr, 47, 1982; olaslkla Stesimbrotos, Peri
Telefon, baknz: ZPE, 62, 1986, 1-5): lo teclnem poiomenos ta liera.
Karlatrn: Hipokrates'te (Morb. sacr., 18, v, 396, Littre) keramet sahi
bi saaltclar iin klt lanausie teriminin; "Dionysos ve Orfeci

rgtlenme ve Kimlikler

61

Bir ustadan, gerek ya da. ruhani "baba" dan intikal eden,


arc bir sanat, bir gelenek vardr; ve bu intikal, telete bii
mini alr.5 Hipokratei klliyat, nl Oath [Yemin] ve
Nomos [Yasa] ile iyi bilinen koutluklar sunar.6 Dolaysyla
gelenein sreklilii ve tutunumu, bir tr aile modeline gre
salanr. Ancak dier sanatkarlar gibi, karizma sahibi usta
nn da kendine zg kazanlar, kayplar vard.r. zellikle
sava zamanlar bir kahinin kazanc dzensiz olabilir, ama
pekala olaan durumlar da gezgin bir rahip iin ileri gelenle
rin dmanlna, hakaretine ve alayna hedef olduu,
yoksulluk tehlikesiyle dolu marjinal bir yaam demek olabi
lir. 7 Her ikisinin de arkasnda ne bir lonca ne de bir topluluk
destei bulunmaktadr.
kinci tip, yani kutsal yere bal ruhban, Yunanistan' dan
ok Yakn Dou ve Msr'a zg bir durumdur.8 Yunan
kutsal yerleri, normal olarak bamsz ekonomik birimler
deil, Polis ynetiminin parasydlar ya da bir aile mlkne
aittiler. zel tapmlar, sunular ve kurbanlar yoluyla rahibe
hatr saylr bir gelir salamaktayd. Biraz yetenek biraz da

5.
6
7
8

sanatlar" iin to philotechnonun, Strabono, 10.3.23, s. 474'de kullanlma


s; yine baknz: Burkert, 1982 ve OE, 43-48. "Karizmatik" terimi, Aziz
Paulus'un charismay kullanmasndan domu ve Max Weber tarafn
dan din ve toplum incelemelerinde genel bir ulam konumuna ykseltil
mitir.; baknz: W. E. Mhlmann, Historisches Wrterbuch der Philosophie
iinde (Basel, 1971), 988 ve devamnda.
Hippokrates, Morb. sacr. , v, 360 Littre; karlatrn: Iamblichus (Vit.
Pyth., 146) iindeki "Aglaophamos"; Hipokratesi Nomos, v, 642 Littre;
yukardaki Giri, 42. dipnot. ,
Oath, Hippokrates, v, 628-632 Littre, karlatrn: Ch. Lichtenthaeler,
Der Eid des Hippokrates (Cologne, 1984), zellikle 79-110, 261-265; Nomos,
karlatrn: 5. dipnot.
Platon, Devlet, 364a-e; Orpheotelestes hakknda bir anekdot iin,
PlutarKhos, Lac. apophth, 224e; Aeschines zerine Demostenes, baknz:
Blm-, 34. dipnot; Latin yaznnda, Plautus, Mi/es Gloriosus, 692; Cicero
iinde (Dedivinatione, 1.132) Ennius, Pacuvius, Naevius; Cato, age., 2.51.
Genelde Yunan rahipleri zerine baknz: R. S. J. Garland, "Eskil ve
Klasik Atina'da Dinsel Yetke", BSA 79 (1984), 75-123; GR, 965-98;
Helenistik Msr iin, Otta, 1905\ 08.

62

lka Gizem Taplan

ansla veya belli bir tanrnn kayrasyla rahiplik drt ba


mamur bir i olup kabiliyordu. Eskil dnemde bilicilik
merkezleri, klasik dnemde de Asklepios tapnaklar, kendi
trlerinde son derece baarl rgtlenmeler haline gelmi
lerdi. zellikle Kk Asya' daki bazlar son derece eski
dier kurumlar da buna ayak durmu, hatta Helenistik
dnemde halkaya bakalar da dahil olmutur. Tapnakta
tren yneten ruhban, gezgin rahipten, yerel istikrar ve
grece gvenlikte olmak bakmlarndan kolayca ayrdedile
bilmektedir, ama ayn anda mdahaleden uzak durabilmek
iin bir tr hiyerariyi benimsemeleri gerekmiti. Geri bu
durumdan yaralananlarn says her zaman snrl olmutur,
ama yine de azmsanmaya gelmez.
"Grup" olarak adlandrlabilecek nc tipe, thiasos ya
da sadece koinon, yani "ortak" topluluk denmektedir. eitli
collegia ya da sodalitates nasl Roma dnyasn tanmlayan
grnglerse -Marcus Aurelius'un szleriyle "saysz toplu
luk [cemaat], saysz teleta'9-, bu da Yunan dnyasnn bir
zelliidir. Ayrntlar farkldr, fakat temel zellik, eitlerin
ortak bir kar evresinde biraraya gelmesidir. Aile ile
Polis'in karmak yaplaryla tamamen btnlemi durum
daki bireyler, zellikle ekonomik dzeyde bamszlklarn
kormakla birlikte karlar, zamanlar, nfuzlar ve mlkleri
nin bir blmyle ortak davaya katkda bulunurlar. Bu
katklar, yaztlarda ska getii gibi, karlnda kendileri
ne bahedilen onurlarla dllendirilen zengin yurttalardan
beklenir. Bu tip topluluun yasal bir stats ve topland
bir yer vardr; bu yer ou zaman ortak mlktr, ama dura
an bir hiyerari ya da karizmatik bir nderlik sz konusu
deildir.
Bu dinsel rgtlenme tipi birbiriyle badamakla
9

Marcus Aurelius, 9.30. Baknz: Foucart, 1873; Polonya, 1909; Laum,


1914; San Nicolo, 1913\ 15; Nock, 1972, 430-442, "Yunan ve Msr Top
luluk Biimleri."

rgtlenme ve Kimlikler

63

birlikte, znde hepsi birbirinden bamszdr. Karizma


sahibi, kendine bal olanlardan bir thiasos oluturabilecei
gibi, bir ruhban yesi de ileride baarl bir karizma ortaya
koyabilir; bir gezgin rahibin de, thiasosun yansra yerel bir
tapnakla zel balar olabilir. Ama bu ilikiler, bu rgtlen
me biimlerinin hibiri iin yaamsal deildir. Herbiri yeni
den ayrlp kendi yoluna gidebilir.
lka gizemleri balamnda alndnda, ilk dnemler
de Dionysos ile Ana Tanra teletaisi asndan en tanmlayc
olan, gezgin rahiplerle karizma sahibi kimselerdi. Bu konu
daki asl belge, 210 dolaylarnda iV. Ptolemaios
Philopator'un yaynlad buyruktur. Bu buyrukta, "lkede
Dionysos erginlemelerini yrtecekler"in skenderiye'ye
gitmeleri, orada "kutsal eyleri kimden aldklar"n kua
a kadar bildirerek kaydolmalar ve hieros logosun mhrl
bir rneini vermeleri buyrulur. 10 Bu, intikalin aile modeline
gre olduuna tanklk etmektedir: Herkes sadece manevi
"baba"sn bilmekle kalmayacak, bykbabasn ve byk
bykbabasn da " kuaa kadar" bilecektir. Yazl halde
ki "kutsal yk", gelenein bir parasdr. Livius'un anlat
snda Roma Bacchanalia'snn izleri, Etruria'ya g eden
byk olaslkla Magna Graecial bir Yunanl olan sacrificulus
et vatese, "kk kurbana ve kahin" e kadar uzanmaktadr ve
bu uygulama Roma'ya buradan yaylmtr. Dorudan tanr
dan esinlendiini iddia eden ve gelenekleri bu esine gre
deitiren Campanial bir rahibe, zel bir nfuz elde etmiti;
aa snftan Romal yurttalar "fitne"nin ba haline gelmi
lerdi. 11 Pentheus'un gznde Lidya'l bir yabanc olan kariz10 W. Schubart, Amtliche Berichte aus den Kg/. Preussische Kunstsam
mlungen, 38 (1916\ 17), 189 ve devamnda; Sammelb, no. 7266; karlah
rn: Nilsson, 1 957, 11 ve devamnda; Zuntz, 1963a; Fraser, 1972, , 345
ve devamnda; OE, 46.
Graecus ignobilis ... sacrificu/us et vates, 39.8.3; Pacul-lam
Anniam Campanam sacerdotem omnia lamquam deum monitu immutasse,
369.13.9; capita coniurationis . . M. et C. Atinios de plebe Romaa et Faliscum

11 Livius, 39.8-19:

64

lka Gizem Taplan

ma sahibi gezgin rahip (nam dier Dionysos), olduka


erken bir tarihte, Euripides'in Bakkhalar'mda boy gsterir; bu
adam kendi teletaisini sunmakta ve keramette bulunmakta
dr. Orgiasn, dorudan tanrsndan vahiy yoluyla aldn
ileri srmektedir. 12 Kadnlarn, nc yzyl balarnda
Miletos" da "kentte olsun krda olsun Dionysos erginlemele
rinde bulunduklar" anlatlr; kentteki resmi Dionysos rahi
besine kayt yaptrmalar ve dzenli olarak aidat demeleri
gerekirdi. 13 Miletos kolonisi olan Olbia'da Dionysos teletaisi
daha beinci yzylda gelimiti. 14 Hatip Aeschines'in anne
si Glaukothea, yaklak 380'de Dionysos Sabazios'a ergin
lenme trenleri yapard. 15 Kahin bir ailenin ferdi olmas
ilgintir; ailenin ruhani geleneklerinden medet umarak
sava sonrasnn g koullarnda yaamn srdrmeye
alt anlalyor. Platon ile Theophrastus, kendi dnemle
rinin Orpheotelestaisinden sz ederler. 16 Alkanlkla "Orfik"
denen, ama Hipponion lamellada "Bakkhac" olarak tanmla
nan nl altn tabletlerin yaylmasn, bu gmen sanatkar
"aileler" in varlyla aklamak olanakldr. Gney talya'da,
Tesalya' da ve Girit' de, yaklak 200 yla yaylan, farkl
basmlarda metinler gn na karlmtr. 17
L. Opicernium et Minium Cerrinium Campanum (Paculla'nn, annesi tara
fndan erginlenmi olu, 13.9), 39.17.6. Karlatrn: Festugiere, 1972,
89-109 (ilk bask 1954); D. W. L. van Son, "Livius behandeling van de
Bacchanalia", yaynlanmam tez, Ams-terdam, 1960; Bruhl, 1953, 82116; Nilsson, 1957, 14-21; Rouselle, 1982; Heilmann, 1985.
12 Euripides, Bakkhalar, 465-474, karlatrn: 232-238. Euripides'in genel
Bakkhos tapsyla Dionysos gizemlerini harmanlamas zerine baknz:
GR, 291 ve devamnda.
13 LSAM, 48.19 ve devamnda; Nilsson, 1957, 6 ve devamnda.
14 Herodotos, 4.78-80; tliasotai, A. Kocevalov, Wrzburger Jahrbcher 3
(1948), 265; karlatrn: Rusajeva, 1978.
15 Baknz: Blm , 34. dipnot.
16 Platon, Devlet, 364b-e; Theophrastus, Claracters, 16.2.
17 Hipponion'da kefedilmeden nce altn levhalarn en eksiksiz inceleme
si Zuntz tarafndan yaplmtr (1971, 277-393); olaslkla Tesalya'ya ait
ek bir metin, J. Paul Getty Mzesi'nde bulunmaktadr, ZPE, 25 (1977),
276; yaylma biimi zerine baknz: Janko, 1984.

rgtlenme ve Kimlikler

65

Gizemler, geri Sezar zamannda talya' da yeniden orta


ya kmsa da, Roma Bacchanaliasnn 186' da urad
felaketten sonra erginleme treni yapan gezgin rahiplerin,
Bakkhos gizemlerinden ellerini eteklerini tamamen ekmi
olmalar dikkat ekici bir olgudur. Roma'daki Farnese
Saray'nn svasnda ya da Pompeii'deki Gizemler Saray'nn
freski gibi grkemli ant.larn yansra, imparatorluun her
yannda pek ok yazt braktlar. Elbette gezgin rahipler,
186'daki olaydan sonra btn btn ortadan kalkmadlar.
Baka geleneklerin izinden gittiler; sa ile Aziz Paulus'u
anmasak bile, Tyana'l Apollonios ya da Abonuteikhoslu
skender bunun tandr. Oysa Dionysos'a baktmzda,
zaman zaman kentin resmi bir tapsna ya da zengin bir aile
ye eklenmi, genellikle zengin bir kurucu ya da bakana
bal olduka gelimi thiasoi biimlerinin varolduunu
gryoruz. Bakkhos erginleme uygulamas ve yorumu .
hakknda mutlaka belli bir ireki gelenek biimi olmu
olmal, ama imdiye kadar bu rgtlenmenin nasl ilediini
anlamamz salayacak hi bir ipucu elde edilememitir.
Yalnzca byleyici gzellikte bilmecemsi (enigmatik)
ikonografi, yani erginlenme adayna gsterilen liknondaki
fallus tasviri bugne kalmtr. 18 Manisa' da bulunan bir
yaztta Dionysos orgiasnn yaylma yollarndan birini gr
yoruz: Delphoi bilicilik merkezinden aldklar onayla
Manisallar, Thebai'dan, Dionysos'un bakcs ve mainadn
ilk rnei olan Ino'nun soyundan "gerek" Mainad ithal
ederler. 19 Her ne kadar yalnz bir uzman [rahip] deil, tanr18 Yazt biimindeki kantlar, Quandt (1912), Nilsson (1957) tarafndan

toplanmtr; yeni bulgular arasnda lscriptiones Graecae in Bu/garia reper


tae , 1517 bulunmaktadr; IG x, 2, 1, 259 SEG, 30.622 (Thes-salonike);
Epigraphia Anatolica 1 {1983), 34 (Kyme); tam olarak gncelletirilmi bir
derlem\! yoktur. Gizemler Saray, Farnese Saray ve ilgili ikonografi iin
bak: Blm v, 24. ve 25. dipnotlar. Baknz: Henrichs, 1978; Geyer, 1977;
Cole, 1980; Casadio, 1982\83.
O. Kem, Die Inshriften von Magnesia, (Berlin, 1900), no. 215a; Henrichs
(1978) bu metnin gerek olduunu savunmutur.
=

19

lka Gizem Taplan

66

nn onlar araclyla gcn duyurduu [da vurduu]


ekirdek niteliinde bir inananlar grubunu ieriyor olsa da
("ou narteks tar, oysa ok az bakkhoidir"20), burada bir
kez daha karizma sahibi bir aile geleneiyle karlamakta
yz -fakat ekirdek grup canlln yeni bir thiasosa buradan
yayar. New York'taki yazttan rendiimiz,21 Roma'daki
byk Agrippa thiasosunda boukoloi, "srtmalar" en
byk grubu oluturmaktadr ve bunlarn olaan mystaiyi
oluturduklar anlalmaktadr. Bazlarna hieroi boukoloi,
zel bir yoldan tanrya ait olanlar, "kutsal" olanlar denmek
tedir. Bunlar, Thyrsosu [sarmak sarl asay] tayanlar
arasnda kendilerine tinsel aracla olanak veren esrime
yetenei balanm olan gerek bakkhoi mi yoksa cemaa
tin besledii profesyoneller midir? Sonraki dnemlerde,
genelde Dionysos gruplar arasndaki ardzamanl ve eza
manl ilikiler [sorununda olduu] gibi, bunun da yant
belirsizdir. Bakkhos gizemlerine her yerde rastlamak
mmkn gibi grnyor, ama sregelen ikonografi gelenek
lerinin ve Euripides'in oyununun yaratt yaznsal etkinin
ardnda yatan c<ml gerei kavramak kolay deildir. Buna
karn Bakkhos gizemleri, S drdnc yzylda bile uygu
lanmaya devam ediyordu.22
Ana Tanra tapmnn da Yunanistan' da gezgin uzman
rahipler eliyle benzer bir biimde balad kesindir.
Semonides'ten itibaren bu tip homines religiosi hakknda,
yani rzklarn sanatlarndan kartrken yzleri kzarmayan
20 Platon, Phaidon, 69c OF, 5, 235.
=

21 A. Vogliano ve F. Cumont, AJA, 37 (1933), 215-263; Nilsson, 1952, 524541; 1957, 46 ve devamnda; S ikinci yzyln ortasnda.

22 Lema gizemleri, IG v, 666 Kaibel, no. 821; IG /m2, 4841 Kaibel,


no. 822; IG /2, 3674; CIL v, 1779; 1780; Antl. Pal., 9.688; Bunlar Bak
=

khos gizemleri arasnda bir yere bal olan yegane gizemlerdir. S


325\ 50'den kalma Kbrs'a ait bir mozaik, Dionysos'un douunu,
mneccimin tapt sa'y rnek ald besbelli bir rnt iersinde
gstermektedir: W. A. Daszewski, Dionysos der Erlser (Mainz, 1985).

rgtlenme ve Kimlikler

67

"Ana[Tanra]nn dilencileri"nin (metragyrtai) varlna ili


kin tanklklar mevcuttur.23 Tanra iin adak yerleri yapm
nn Kk Asya'da Kyzikos'dan Gney talya'da Locri'ye
dek btn Yunan dnyasna yaylmas, onlarn ii olsa
gerektir.24 Hemen her frsatta horlanmlardr. Kratinos,
komedilerinden birinde aalama amacyla Atina'nn nl
kahini ve eitli gizemlerin ustas Lampon'a, agersikybelis,
"Kibele'nin dilencisi"; Atinal general phikrates de,
Eleusis'in deerli dadukhosu Kallias'a metragyrtes demiti.25

Theophorumenoi, tanrnn ele geirdii Metragyrtai, [gizemle

ri] ziller ve davullarla yerine getirirlerdi; Menandros'un


Theophorumene'sinin tasvir edildii Napoli'deki Dioskurlar
mozaii bunun en canl rneidir.26 Bu insanlarn erginlen
meleri, "kutsal eyler gelenei"ni nasl rendikleri hakkn
da heen hi bilgimiz yoktur. Sonunda tahttan indirilip
Sicilya'ya srgne gnderilen tiran il. Dionysos'un, rzkn
temin iin son bir umutsuz giriimde bulunarak metragyrtes
olduu sylenir; Siracusa ya da Locri geleneinden olduu
nu iddia etmi olabilir mi?27
Tanra tapmnda saygnlk ve baar kazanacak olan
rgtlenme, kendisine bal .daimi bir ruhban olan yerel bir
tapnakt. Tyler rpetici hadm rahipler (galloi) kurumuyla
23 Semonides,fr., 36 West, karlatrn: Hipponax,frr., 127, 156 West.
24 Baknz: Giri, 22. dipnotta; Kyzikos, Herodotos, 4.76; Locri'ye ait

(talya), yedinci yzyldan kalma bir duvar resmi, M. Guarducci,


Klio, 52 (1970), 133-138.
25 Kratinus,fr., 66, Kassel-Austin; Aristoteles, Retorik, 1405a20.
26 E. W. Handley, BICS, 16 (1969), 96; S. Charitonidis, L. Kahil ve R.
Ginouves, Les mosaiques de la Maison du Menandre i Mytilene (Bern,
1970), resim 6. Bir tr "gsteri ii" olarak galloinin icraatlar zerine
bal<lmz: M. C. Giammarco Razzano, "I 'Galli di Cibele' ne! culto di eta
ellenistica," Ottava Miscellanea Greca e Romana: Stdi pbblicati dall'
Istituto ltaliano per la Storia Antica 33, (1982), 227-266.
27 Clearchus, fr., 47 Wehrli Athenaeus, 541cd. Siracusa'mn ilk tiranlar
nn atas, "Yeralt tanrlar"nn "kadnms" bir rahibiydi, Herodotos,
7.153 ve devamnda; Zuntz, 1971, 136 ve devamnda.
=

68

lka Gizem Taplan

sivrilen -Bronz ama kadar uzanan bir gelenee sahip


Anadolu' daki Pessinus tapna, hakim siyasal glerle,
hatta talihe bakn ki kendilerine Galli diyen barbar istilac
larla bile anlamak konusunda diplomatik bir beceri gelitir
miti.28 Roma'nn Ana Tanra konusundaki talebi Bergama
eliyle 205-204'de Pessinus' a ulatnda, Pessinus' takiler
buna yant vermekte gecikmediler ve bu sayede en nfuzlu
Ana Tanra merkezi Roma'da Palatinus'ta kurulmu oldu;
daha sonra buradan, taurobolium kurban trenlerinin yapl
d ager Vaticanus'daki Frigidarium filiz verdi.29 Bu tapnak
larn kendi ruhbanlar vard. Bir Akad metninde dendii
gibi,30 "insanlarda huu yaratmak iin", Tanralarnn
buyruuyla "kan gn" (dies sanguinis) esrime halindeyken
kendini yaralamann dehetli bir rneini vererek kendileri
ni hadm eden galli, karizma sahibi ekirdek grubu olutur
maktayd. Fanatici sz onlar iin kullanlmtr.31 Galli
bulmakta neden bir glkle karlalmad merak edilebi
lir. Bu, kabul gren, hatta kazan kaps olan bir yaam
tarzyd; ayn zamanda bu kiiler, daha sonra inan deitir
melerini olanaksz hale getirecek biimde tanralarna ve
tapnaklarna balanmaktaydlar. Katullus'un Attis iiri
28 Pessinus'ta Bronz a gelenei, Ullikummi'yi anmsatan Agdistis

syleni zerine baknz: Wrzburger Jalrbc/er 5 (1979), 253-261. lka


gelenei, ga/loiyi, Kallimakhos'un (fr., 411) zaten szn ettii
Pessinus'taki Gallos nehrine balar. Bu adn tarihi, Keltli Galatlarn
gelilerinden nce olmaldr. Smer-Akad gallu ile olas bir iliki iin
baknz; SH, 110 ve devamnda. Pessinuslu galloinin, 190'da
Romallarn gzne girmesi hakknda:; Polybius, 21.37.5; karlahrn:
Plutarkhos, Marius, 17. Pessinus'taki imparatorlar taps: OGI, 540. Yine
baknz: Thomas, 1984, 1525-1528.
29 CCCA 111, 1-200 ve 225-245'deki belgeler.
30 Erra, 4.55 ve devamnda. (L. Cagni, L'epopea di Erra, Roma, 1969, 110),
Uruk'un tar'ndan sz edilmektedir.
31 CCCA , 289; v, 47; Livius, 37.9.9; 38.18.9; Juvenalis, 2.112; Prudentius,
Peristep/, 10.1061; Bellona'ya ilikin, Juvenalis, 4.123; Baccli.analia'ya,
Livius, 39.15.9; sis'e, CIL v, 2234 SIRIS, 373. Karlatrn: Wissowa,
1912, 350.
=

rgtlenme ve Kimlikler

69

buna tanklk eder. Devlet de denetim amacyla [bu tapnak


lar zerine] tabii ki hadm olmayan Romal devlet grevlile
rinden oluma bir st yap eklemitir. Seimlerin
Quindecimviri tarafndan onaylanmas gerekiyordu.32 Roma
dna atanan rahipler iin de ana tapnan onayna ihtiya
vard.33 Bu meslekten din adamlarna kout olarak, tapya
biat eden saygdeer bir collegia da bulunmaktayd;34 asl
rollerini Mart ayndaki byk yllk enlikte yerine getiren
cannophori ile dendrophori vard. Kaz almalar tamamlan
m, Ana Tanra ile Attis'e ait byk bir mntka olan
Ostia'da da benzer galli, resmi rahipler ve collegia rgtlen
melerine tank olmaktayz.35 Yerel gruplar arasndaki iliki
lere dair pek fazla kant yok, ancak 204' de Roma' da
olduu gibi, en azndan tanrla araclk eden galli trnden
baz tuhaf araclarn ithal edilmi olmalar ok mmkndr.
Eleusis, yerel tapnan dna yaylmay reddetmekle
tam tersi bir konumda yer alr. Genel bir Eleusis Demeter'ine
tapma biiminin ok erken bir tarihte Yunanistan'n tmne,
zellikle de onya'ya yaylm olduu dorudur;36 ne ki,
sylende vurguland gibi, gizemlerin ancak tanrann
kendisinin tayin ettii tek bir yerde yaplabilecei zerinde
anlalmt. ki yerel aristokrat aile, Eumolpidai ile Kerykes,
karmak bir paye sistemi iersinde ibirlii yapyorlard:
Eumolpidler hierophant, ba rahibi veriyor, Kerykeler ise
onur paynda ikinci srada gelen dadukhos (meale tayanlar)
32 Wissowa, 1912, 320 ve devamnda.
33 CIL x, 3698 CCCA v, 7; CIL x, 3699 CCCA v, 2; CIL w, 1751
Duthoy, 1969, 126. dipnota baknz: H. Cancik, J. Taubes'in yayna
hazrlad Gnosis und Politik iinde (Paderborn, 1984), 173.
34 Tten ziyafetleriyle ilgili olarak sodalitates, Cicero, De senectute, 45; kar
latrn: Blm v, 133. dipnot; Wissowa, 1912, 318.
35 CCCA , 362-449; archigallus, 446; dendrophori, 364, vs; canophori, 398,
=

vs.; talya'daki dier tapnaklar CCCA v iinde.

36 FarneJI, 1907, , 199-205; Graf, 1985, 274-277. Tapnn yaylmas,


onya'dan g dnemine yorulur. Herodotos, 9.97.

lka Gizem Taplan

70

ile hierokeryxi (kutsaln habercisi) salyorlard. Her iki aile


nin yeleri, erginlenme (myein) trenlerini yerine getirme
ayrcaln ellerinde bulundurdular.37 Helenistik bir yazta
bakarsak,38 "rahip karma bilgisi, kuaklardr bu ailedeydi;
yetkeleri buna dayanmaktayd. Bunun yannda en eski
belgelerde bile devletin denetiminde bir styapnn varln
grmekteyiz: Gizemlerin genel gzetiminden basileus, her yl
yeniden seilen "kral" sorumluydu. Bir epistatai kurulu d3:
mali ilere bakmaktayd.39 Yaznda, zellikle de ikonografi
de Eleusis'in sesinin, drdnc yzyla kadar Gney
Rusya'ya, talya'ya ve Msr'a dek ulat grlmektedir.40
Hatta bu durum kraliyet ve imparatorluk ikonografisine bile
sinmitir. imdi Viyana'da bulunan, Aquileia'ya ait muhte
em bir sarakta, Triptolemos klnda grnen bir hkm
darn -Andreas Alfldi'ye gre Marcus Antonius- tasviri
yer almaktadr.41 Beinci yzylda karizma sahibi bir bilici
olan Lampon'un, Eleusis yararna alt grlmektedir.42
300 dolaylarnda bir Eumolpides [Eleusis ba rahibi] olan
Timotheus, anlalan karizma sahibi gezgin bir rahip olmu
tur: Sarapis tapsn skenderiye'de dzenlemi ve ayn
zamanda Pessinus'un Attis sylencesine ak bir anlatm
kazandrmtr.43 Eleusis adnda bir mahallenin bulunduu
skenderiye'de ayn zamanda Eleusis tipinde yerleik bir
37 Mkemmel bir kant derlemesi: Clinton, 1974. Kerykes'te yeni bir yazt:
D. J. Geagan, ZPE, 33 (1979), 93-115.
38 birinci yzyla ait bir dadukhos yazt, Clinton iinde (1974, 50-52,
satr 64).

39 Aristoteles, Constitution ofAthens, 57.1; epistatai, IG 3, 32.


40 rnein Ker'de bulunan bir lekythos, Louvre, CA, 2190, Metzger iin

de (1965, pi. 15); Kerenyi, 1967, 157; Triptolemus'un Nil'e gelii, Apulia
dnemi kvrml krater, Leningrad 586, RVAp 8 / 6; karlatrn: Fraser
1972, 11, 341; Alfldi 1979, 567.
41 Fraser, 1972, , 340 ve devamnda; H. Laubscher, JDAI, 89 (1974), 249 ve
devamnda (kaynaka); Alfldi, 1979, 570-572.
42 Graf, 1974, 180 ve devamnda; Burkert, 1975, 1 00 104
43 Plutarkhos, lsis, 362a; Tacitus, Histories, 4.83.2; Arnobius, 5.5; Fraser,
1972, 1, 200; 251; Clinton, 1974, 9; 43; 92.
-

rgtlenme ve Kimlikler

71

gizem tapsnn bulunup bulunmad, ateli tarhmalara yol


am bir sorundur; kantlar yetersizdir.44 Demeter'in kadn
erenleri, Kallimakhos'un altnc ilahisinde anlatlr;
Eleusis'teki uygulamalarda kadnlara bir kstlama getiril
mezdi, ama bu uygulamann baka yerlerde de rnekleri yok
deildir.45 Eduard Norden'in Die Geburt des Kindes'i,
"Kore'nin Aion'u (sonsuzluun tanrs) dourduu" yer
olan bir Kore tapnanda, 6 Ocak'ta yaplan harikulade bir
enliin tannmasn salamtr.46 "Brimo'nun Brimolar
dourduu" Eleusis dromenasnda da belli koutluklar
bulunduunu kabul etmek gerek. Ne ki, skenderiye'deki
enliin, nceden bir erginlenme treni yaplmadan bir tap
nakta gerekletirildii anlalyor; bu, gizemli bir kutlama
deil, daha ok Msr dzeneine ait bir grngyd.
Eleusis, benzersiz olmak istiyordu, bunu da byk lde
baarmtr.47 Dionysos gizemlerinin, baka yerlerde Eleusis
gizemlerine bir ikame oluturduklar anlalyor. talya' da
Thurium'un kurulduu saatlerde oynanan Sophokles'in
Antigone'undaki koro, ayn anda Eleusis koyanda hkm
44 Fraser 1972'de ayrntl bir deerlendirme yer almaktadr (, 200 ve
devamnda, 11, 340-342), sonusa olumsuzdur; contra, Alfldi, 1979, 554558, karlatrn: Not 46. Clinton, 1974, 8 ve devamnda Porphyrios'un
(Peri agalmaton, 10, s. 22* Bidez Eusebius P. E., 3.12.4) "Eleusis gizem
leri"ni tamamen Msr balamna gre betimlediine dikkati ekmekte
dir. Proclus'daki (Tim., , 165.19-23) Porphyrios farkldr ve Attika'ya
atfta bulunulduu aktr.
45 Kallimakhos, Hymn, 6.128 ve devamnda; karlatrn: Mykonos'daki
dzenleme, LSCG, 96.
46 Epiphanius, Panar., 51.22.8-10; E. Norden, Die Geburt des Kindes (Leipzig,
1924), 28 ve devamnda; R. Merkelbach, /sisfeste in griechisch-rmischer Zeit
(Meisenheim, 1963), 47-50; Fraser, 1972, 11, 336-338; Alfldi, 1979, 561. E.
Alfldi-Rosenbaum, skenderiye'nin tesseraesinde Eleusinion denen bir
tapnan tasvirlerini bulgulamtr (Chiron 6, 1976, 215-231, resim 21) ve
bu tapna Kore tapnayla zdeletirmitir. Eleusis'teki bir Aion
heykelindeki ithaf iin: IG 11 / 2, 4705.
47 Bu benzersizlik, retorik bir metinde dile getirilmitir: Pap. Ox, 1612. Bu
konuda baknz: L. Deubner, Kleine Schriften zur klassischen Alter
tumskunde (Knigstein, 1982), 198-201; karlatrn: Epiktetus, 3.21.1114; Fraser, 1972, 11, 339 ve devamnda.
=

lka Gizem Taplan

72

sren Dionysos'a talya'nn Efendisi olarak seslenir. 48


En karmak manzara, sis tapsna aittir. Bin yllk gele
nekten dolay, Msr taplarn, tanrln iinde oturduu
dnlen heykellerle ele almak gerekmitir. O yzden
rahiplerin aralksz hizmet ettikleri bir eve, yani tapnaa
ihtiya vard. Bu da demektir ki, en yksek orundan en alh
na kadar ruhbann ve sradan hizmetkarlarn daima tapna
a bal kalmalar gerekiyordu; Msr'da da durum hep bu
olmutur. Bir Msr tapsnn Yunanistan'a yerlemesine ili
kin en ayrntl anlaty, acl bilginlikte "Sarapis areta
logy"si denen, Delos'taki bir yaztta bulmaktayz.49 Bir rahip
ailesinden gelen Msrl Apollonios, Delos' a g eder ve
"tanr"y da, yani kutsal heykeli de yannda "gtrr".
Torunu pazar yerine yakn metruk bir yere bir Serapis tap
na ina etmeye karar verinceye kadar, tanrsn kiralk
odalarda tutmak zorunda kalr. Bu durum yerel yap yetkili
leriyle davalamasna neden olur, ama Apollonios tanrsnn
yardmyla davay kazanr. "Serapis A tapna",
Yunanistan'a byle yerlemitir. Daha sonra devlet denetimi
ele ald ve Polis'in ynetiminde daha byk bir "Serapis B
tapna" ne kt. Adak sunular sayesinde tapnaa
zengin eklemeler yapld. Baka rneklerde de Msr dnda
Msr taplarnn kurulmasnda gmen Msrllar nayak
olmutur,50 ama Yunan slubunda bir thiasoi, yani bu ekir
dein etrafnda Sarapiastai, Isiastai ve Anubiastai topluluklar
ortaya kmtr.51 Roma'da pastaphori kolokyumunun Sulla
dnemine dek uzand sylenir.52 Pompeii Iseum'u bu
48 Baknz: Blm , 55. dipnot.
49 IG x, 4, 1299; karlatrn; SIRJS, s. 62-87; Engelmann, 1975.
50 Msrllar, drdnc yzylda Piraeus'da tapnaklarn kurdular, IG
/u2, 337 SIRIS , karlatrn: Eretria, SIRIS, 73.
51 Karlatrn: SIRIS, Dizin; Vidman, 1970, 66-94.
52 Apuleius, Metamorphoses, 11.30.5; karlatrn: Otto, 1905, , 94-98;
Grifffiths, 1976, 255 ve devamnda; H.B. Schoenborn, Die Pastophoren im
Kult der ii gyptisclen Gtter (Meisenheim, 1976)
=

rgtlenme ve Kimlikler

73

dnemde kurulmutur.53 Roma Senatosu, kuaklar boyu sis


tapsna sert bir biimde kar koymu, sis suna ynetici
ler tarafndan defalarca yklmtr; ama sonunda, Caligula
dneminde Campus Martius' da byk bir tapnak ina edil
mi ve bylelikle sis, kesin bir zafer kazanmtr.54
Ruhbann, "atalarn tanrlarna balangtaki, ilk kural
lara gre tapma" 55 zorunluluuna ve Msr'la ilikilere her
zaman nem vermi olmasndan dolay, kurban gereklerinin
"ustalkla" yerine getirilmesi iin trende bir "Msrl"nn
bulunmas gerekiyordu;56 o nedenle rahiplerin en azndan
bir ksmnn Msrl olmas olaan saylmalyd. Hiyeroglifle
yazlm kitaplardan yararlanm, hatta onlar okumulard
ve Nil'in kutsal suyunu kullanyorlard. Msr'da olduu
gibi, burada da sabahtan akama dek gnlk hizmetleri
yapyor; byk bir ciddiyetle tanrlar uyandryor, onlar
giydiriyor, besliyor ve yatryorlard. Bunun yannda
atafatl alaylarn yrd byk yllk enlikler vard.
Ruhbann z kar, daha nce szn ettiimiz Delia'nn
Tibullus iin tapnakta yapt duada olduu gibi, tanrlarn
yaratt mucizelerin vld iyi dzenlenmi bir propa
gandada anlatmn bulmutur. 57 u ya da bu biimde tapya
katlanlarn oluturduu topluluk (collegia) [giderek]
artmaktayd: pastophorinin yannda, hie1 1phoroiyi, nelanopho
roiyi ve sindonophoroiyi grmekteyiz.58 <\nlalan o ki, sis
tapmna bal olunduunu gstermenin en genel biimi
ynl yerine keten giymekti; "keten giysiler iinde, kafas
tral kalabalk", yaznda Msrllam bir kutsal yeri betim53 Baknz: Tran Tam Tinh, 1964.
54 Baknz: Wissowa, 1912, 351-359; Malaise, 1972, 362-401.
55 Bu ifade, genel bir ilke olarak Halikarnassoslu Dionysos'a aittir, Roman
Antiquities, 2.19.3.
56 SIRJS, 291 (Priene); karlatrn: SIRIS, 75, 100, 255, 286, 356, 398, 613,
708; resimlerden kan kantlar iin baknz: Le Corsu, 1977, 136.
57 Baknz: Blm , 17. dipnot.
58 Baknz: SIRJS, Dizin; Vidman, 1970, 61 ve devamnda, 72-74.

74

lka Gizem Taplan

}emenin deimez biimidir.59 Herhangi bir orunu ya da


ilevi bulunmayan (therapeutai, cultores gibi) baka inanan
gruplar da vard;60 bazlar, tanrla olabildii lde yakn
yaamak iin tapnakta deyebildikleri sre bir blme kirala
maktayd. Gerek Korinthos' da gerekse Roma' da bu gibi
etkinlikler Apuleius'un romansnda canl bir dille anlahl
maktadr.
Erginlenme trenlerinin (telete, myesis) gerekte nerede
ve nasl ortaya khklar, sis gizemleriyle ilgili ana sorunu
oluturmaktadr. sis erginlenme trenine (mystai) ilikin
tanklklar, bir tek Apuleius'un kitab dnda, acnacak l
de azdr. Vidman'n Sylloge'sinde biraraya toplanm 800
kadar yazt arasndan sadece nde, Roma' daki,
Tralles'deki ve Prusa'daki mystaiden sz edilmektedir.61

Aslnda sis gizemleri hakknda en eski yaznsal tanklk


Tibullus'a aittir. Cista mysticann, sis ikonografisinde S
birinci yzylda ortaya ktn gryoruz.62 Bunun yann
da Roma'daki ve baka yerlerdeki Msr tanrlarna tapanlar
arasnda bir dzine "kutsal"l onaylanm kiinin (hieroi,
sacri, sacrae) varl sz konusudur.63 Kutsal szc, bunla-

59
60
61
62

63

Grege linigero circumdatus et grege calvo, Juvenalis, 6.533; turba linigera,


Ovidius, Metamorphoses, 1.747; Plutarkhos, !sis, 352c'ye baknz: 95.
dipnot).
Apuleius, Metamorphoses, 1 1.19.1, karlahrn: 3; Vidman, 1970, 69 75.
Karlatrn: Pergamon'daki Asklepios'un therapeutaisi; Karlatrn:
Habicht, Altertmer von Pergamon vm, 3 ( 19 69), s. 114 ve devamnda.
SIRIS, 390, 295, 326; telestini (bir hapax), SIRIS, 587, baknz: H. Solin,
Bianchi iinde ( 1 982, 132); karlatrn: Vidman, 1970, 125-138; Dunand,
1973, , 243-254; Bianchi, 1980; M. Malaise, "Contenue et effets de
l'initiation isiaque," ACI, 50 (1981), 483-498.
Tibullus, 1 .7.48: Osiris'le ilikisi bakmndan cista (yine karlatrn:
Blm , 17. dipnot); SIRIS 448'den, cistann sis balamnda ilk ortaya
kt yer olarak bahseden Bianchi (1980) bunun szn etmez. Cista
hakknda baknz: Giri, 31. dipnot; sis mysterias zerine: Giri, 49.
dipnot.
SIRIS, 435-443 (Roma); 467 (Brundisium); hieroi, SIRIS, 154, 307, 315a;
turbae sacrorum, Apuleius, Metamorphoses, 11.23.4; baknz: Vidman,
1970, 80 ve devamnda, 88 ve devamnda. Karlatrn: Andania gizem
lerinde hieroi, LSCG, 65, GR, 279; Dionysos gizemlerinde, baknz: 21.
dipnot.
-

rgtlenme ve Kimlikler .

75

rm mystai, yani zel bir yoldan "tanrya ait" kiiler olduklar


n dndrtmektedir, ama emin de olamayz; belki de bir
katoche biimi olarak dnlmeleri gerekir.64 Apuleius'ta,
maskesi dp bir "Madauruslu" olduu ortaya knca,
Lucius ilkin tapmakta yaayan ve erginlenmeyi bekleyen bir
cultor haline gelir. Sonra Osiris'le birlikte sis'in eitli ergin
lenme trenlerinden geirilir ve bylelikle Roma' da pastopho
ri yesi olur.65 u halde erginlenme, genel tapman
konumuyla ynetici organa seilme arasndaki basama
belirtmektedir. Yine de cursus honorumun byle przsz
ilediine dair bir iaret yoktur;
Aslnda sis gizemlerinin ardnda yatan apraz kltrel
ilikiler hakknda ifte bir yanl anlamadan szedilebilir.
altnc yzyl gibi erken bir tarihe kadar gece ayinleri ve at
larla yaplan Osiris kutlamalar, Yunanllarda bunlarn
"gizemler" den olduklar izlenimini uyandrmtr; Msrl
rahiplerin hiyerarik ireki tutumlar da bu izlenimi glen
dirmitir. acl bilginler, Msr'da eitli dzeylerdeki
rahipler iin erginlenme trenleri ve sadece yksek rahiple
rin katlmalarna izin verilen gizli trenler olduu, ama
uygulanmas esnasnda herkese ak Yunan tarz bir mysteria
bulunmad konusunda hemfikirdirler.66 Ne ki Msr, Msr
uygarlnn ilk ama hayranlk besleyen Yunanllarn
gzne tam da bu tr gizemlerin yurdu ve kayna olarak
grnmtr; Herodotos'un da Abderal Hekataios'un da
rettikleri budur.67 Gen Harpokrates'i parma dudakla
rnda gsteren heykeller, "gizemli" suskunluun zet bir
64 Karlatrn: L. Delekat,
65
66
67

Katoche, Hierodulie u nd Adoptionsfreilassung


(Mnih, 1964).
Baknz:-Blm , 24-25. dipnotlarda.
Karlatrn: Griffiths, 1976, 189.
Herodotos, 2.171: Msrl mysteriadan Arkadhial thesmophoriaya; Ab
deral Hekataios, 264, F 25
Diodorus, 1.22.4 (Dionysos enlikleri,
mysteria, teletai); 1.96.4 ve devamnda (Osiris
Dionysos, sis
Demeter).
=

76

lka Gizem Taplan

anlatm olarak yorumlanmtr. Daha sonralar Yunan bak


as, sis yanls propaganda tarafndan benimsenmitir;
sis'i, uygarlatrc dier ilerinin yansra dnyann her
yresindeki gizemlerin kurucusu olarak gsteren sis areta
logyleri, bunun kantdr. Elimizde mevcut bu tip en eski
metin olan Maroneial "sis aretalogy"si, Eleusis gizemleri
nin sonul olarak sis'ten kaynaklandn ortaya koymakta
dr. ok sonralar Mesomedes de sis ilahisinde st kapal
biimde Eleusis'ten sz eder.68 Ancak aretalogylerin sonraki
evrimleri olduka belirsizdir, dolaysyla daha vaatkar
grnmektedir. yle ki; bu maksatl belirsizlik nedeniyle,
insanlar Eleusis gibi trevlerin ardnda gerek, daha zgn,
girmesi daha g ve ok daha etkili Msr gizemlerinin
bulunmas gerektiini sandlar. Merak da talebi de karla
mak zor olmad. Her ne kadar biem olarak trenin ve
sylencenin Msrl biimlerine tam anlamyla benimsemi
olsalar bile, Eleusis ve Dionysos gizemlerini rnek alan sis
tapnaklar, istek zerine kiisel erginlenme biimleri
sunmaya balad. Apuleius, sis ve Osiris erginlenmelerinin
son derece pahal ve zaman alc olduunu akca belirtmek
tedir. Dier inananlar kalabalklar halinde coku iinde
enlie katlrken, sis ve Osiris erginlenme trenleri maddi
gc yeten birka kiiye ayrlm nadir olaylar olsa gerektir.
Bu tr gizemler, sis tapmnn ne kkdrler ne de merkezi;
sadece, esenlik ve baar arayan kiilerin eitli gereksinim
lerini karlayan Msr tanrlarnn oluturduu ok daha
68 Grandjean, 1975; SEG, 26, 821. 35-41. satrlar arasnda yle deniyor:

"Atina'ya, Yunanistan'daki herkesten daha fazla onur verdin. nce


orada baa gsterdin; Triptolemus, kutsal ejderlerine boyunduruk
vurdu ve arabasna ald baa btn Yunanllara gtrd. O nedenle
Yunanistan'da Atina' y, Atina'da Eleusis'i grmeye can atarz." Oysa
sonraki yorumlarn yeniden oluturulmu ilk rneinde u satr yer
alr: "nsanlarn gizemlerine [srlarna) erenleri grdm" (ksm 22,
Harder, 1943, 21). sis aretalogysinin kkeni hakknda baknz: A.
Henrichs, HSCP, 88 (1984), 152-158; Mesomedes iin baknz: Blm ,
116. dipnot.

rgtlenme ve Kimlikler

77

karmak bir taplar tuvali iindeki birer gedirler. Mysteria,


onu isteyen ve ondan yardm bekleyenlere verilen zel bir
hizmetti ve teki gizemler.sfe olduu gibi, tanrlara daha ok
kiisel bir deneyim yoluyla yaklamay salamaktayd.
Mithras gizemleriyse tamamen farkl bir manzara sunar:
Burada ne karizma . sahibi gezgin rahipler ne herkese ak
thiasoi ne de tapnak ve ruhbann gsterisi sz konusudur.
Btn bunlarn, gizli gruplarn yerine getirdikleri erginlen
me trenlerinde younlatklar anlalyor. Bu gizli gruplar
en fazla artran, loncalar onsekizinci yzylda
Atlantik'in her iki yakasnda da sratle gelime gsteren ve
gnmze dek ulaan Masonlar olabilir. Baz bakmlardan
Mithras gizemleri, " olaan" Yunan gizemlerinden ok,
toplumsal insanbilimde ska geen, kendi erginlenme tren
lerine sahip gizli topluluk tipine genel olarak daha yakn
dmektedir. Mithras'da gizlilik, neredeyse mutlaktr.
Zamannda Mithras tapnaklarna girmek, bugn kaz yerle
rinde, mzelerde ve yayn organlarnda olduundan ok
daha zor olsa gerekti. Kazbilim kantlarnn zenginlii d
nldnde, yaznda Mithras gizemlerinden bu denli az sz
edilmi olmas gariptir. Mithras'la karlatrldnda,
Eleusis hakknda ynla yaznsal belge bulunmaktadr.
Mithras tapnaklar, ortalama yirmi kiiyi ancak alabilen
olduka kk yerlerdi. Buradan kitlesel bir din deil, olsa
olsa iyi grup kar. Yeni yeler edinildiinde, mevcut tap
naklarn geniletilmesinden ziyade, zengin hayr sahipleri
yeni "maaralar" yapm olmaldrlar.69

Mithras gizemlerine katlanlar arasnda, sis'te olduu


gibi "genel [sradan] yeler ve ruhban" tarznda bir ikilikle
karlamyoruz. Ama erginlenme dereceleri arasnda kesin
bir hiyerari vardr. Aslnda zgn hali Yunanca olmakla
69 Roma ve Ostia'daki maaralarn says ve buna karlk gelen Mithralarn says zerine baknz: F. Coarelli, Bianchi iinde (1979, 76 ve deva- .
mnda); Merkellbach, 1984, 184-186.

78

lka Gizem Taplan

birlikte, bu tap taraya merkezi Roma'dan yayld iin


Latince ifade edilen yedi erginlenme derecesi bulunmakta
dr: Corax [Kuzgun], Nymphus [Yitmi Usta], Miles [Asker],
Leo [Aslan], Persa [Persli], Heliodromus [Gnein
Koucusu] ve Pater [Baba]. 70 Hatta merkezi yetke iin pater
patrum san bile vardr. 71 Gizemlerin doru bir biimde yeri
ne getirilmesi, anlal"m patresin sorumluluundayd. Yeni
bir Mithras tapnann yaplmas, dolaysyla yeni bir
grubun kurulmas iin bir paterin varlnn gerekli olduu
yaztlardan anlalmaktadr. 72 u halde Mithracla bir sanc
tissimus arda yn vermekteydi. Pater, ayn zamanda erginlen
me derecelerinden (tradere leantica, persica, heliaca, patrica)
geilmesini de gzetmekteydi. Bu rgtleni, Ren' den
Tuna'ya, Afrika' dan Dura-Europos'a dek Mithras ikonogra
fisiyle Mithras tapnaklarnn gsterdii artc tek biimli
lii aklamaktadr. Askerlerle tccarlar, Mithras mystaisinin
balca ye deposuydular. Aslna baklrsa tapnn yaylma
snda Roma lejyonlarnn esasl bir rol olmutur. Zengin
kimselerin ve sadk yelerinin giriim glerine de olduka
bamlyd. Geri kadnlar tapnn dnda tutulmaktayd,
ama -hi phesiz kat bir seim srecinden sonra- klelerin
de kabul edilmeleri dikkat ekicidir.73 Yine bu da ilka
70 Yedi derece hakknda baknz: Merkelbach, 1984, zellikle 77-86; yapsal
bir yorum, Gordon 1980 iinde; tren ayrntlar iin baknz; Blm v,
not 48 ve 77-84; gezegenlerle ba zerine, blm , 106. dipnot.
71 CIMRM, 57, 336, 400-403, vs; Dizin, CIMRM, , s. 352.
72 CIMRM, 1315, 2296; ex permissu sanctisimi ordinis, yeni bir yaztta (San

73

Gemini, Umbria), U. Ciotti, Honmages i' M. J. Vermaseren iinde (Leiden,


1978), 233-239, karlatrn: C. A. Spada, Bianchi 1979 iinde, 647; bir
patre prostante ithaf, CIMRM, 1598, karlatrn: antistante, CIMRM,
413a.
Afrika'da bulunan /eo ve /ea iin mezar yaztlarnn (CIMRM, 114-115)
Mihtras'la hemen hibir ilikisi yoktur. Eubulus, Porphyrios iinde
(Abst, 4.16), Mithralarn kadnlara srtlan (hyainai -Nauck'un basksnda
yanl bir biimde /eainai olarak deitirilmitir-) dediini syler; bu bir
vg deildir ve (kadnlar], "gizemlerde yer alanlar"n kesinlikle tam
kartdrlar; bu balam, rnein Schwertheim (1979, 63) tarafndan
yanl anlalmtr. Kleler: CIMRM, Dizin, , s. 354, , s. 429.

rgtlenme ve Kimlikler

79

gizemleri arasnda benzeri olmayan bir uygulamadr, fakat


gizli erkek topluluklarnn daha genel uygulamalarna denk
der.
Bir tr ardzamanl istikrarn da gvencesini oluturan
ekirdek grup evresinde toplumsal bir grng olarak
gizemlerin rgtleni ve ile_vlerinin eksik fakat gereki bir
resmini izdikten sonra, imdi gizemlerin, [gizem] topluluk
larn (Mysteriengemeinden) var m saydklar yoksa kendileri
mi yaratt sorusuna geebiliriz. Yant, hangi tipin sz
konusu edildiine bal olarak farkllk gsterecektir. ou
zaman gzard edilmi olmakla birlikte bir nokta zaten ak
tr: rgtl ve istikrarl herhangi bir topluluk yaratmam
gizem biimleri olduunu biliyoruz. Tpk gnlk aclarna
ve dertlerine areyi erginlenmede arayan insanlarn kendile
rini ncekinden daha iyi hissederek sevinle kendi yollarna
gitmeleri gibi, eitli gereksinimlere derman bulan karizma
sahibi gezgin rahipler de bir sre sonra yola deceklerdir.
Geride kalanlar gelecekteki yaamlarna ilikin baz dstur
lar, ahlaki ve tinsel anlamda baz "perhiz" kurallar edinmi
olacaklardr, yoksa geri dnsz bir biimde kalc bir
gruba dahil olmu deillerdir.
Dert ortaklarnn bulumas, biraraya gelmeleri elbette
nemlidir. Kural olarak gizemler, terapik etkileri ok ak
olan kutlamalar esnasnda "kutsanm koro"yla btnleme
ye yol aarlar. Olbia'da Skyles'in kendinden gemi bir
Bakkhos thiasosuyla birlikte kenti dolat; yine Aeschines'in
Atina'da benzer bir thiasoiye nderlik ettii bilinmektedir;
Philocleon'un, Koribantlarla beraber tef aldna inanlr;74
binlerce mystai ve epoptai, Eleusis'teki gizem gecesinde bir
kutsanma deneyiminden gemek zere biraraya gelirler. Ne
ki enliin bitmesiyle bu mutlu birliktelik de sona erer; koro,

74 Herodotos, 4.79.5 (baknz: Giri, not 53): Demostenes, 18. 260 (baknz;
Blm , 34. dipnot); Aristophanes, Eek Arlar, 118-1 24 (baknz: Blm
, 33. dipnot).

80

lka Gizem Taplan

bir gn ve bir gece dans eder, sonra dalr. Geride, kutsal


deneyimin yeniden canlandrlmas olanakl ans kalr.
Eleusis'te erginlenen kii, ertesi yl kutlamaya epoptes olarak
kahlmak zere arlr; ama bu arada gnlk yaam dei
mez. Grubun birlii, eylemde ve deneyimde yatar, imanda
deil. Akide yoktur.
Baz karizma sahibi kiiler, evrelerinde kolayca bir
mteri topluluu oluturacaklardr. Ama bu, Polis toplu
munda cesaretlendirilmez; hatta [Polis'e ynelik] bir tertip
ten kukulanlyorsa, [byle bir topluluk] tehlikeli bile
olabilir. te yandan tapnaa bal ruhban, [toplumca]
kabul grm bir topluluk biimidir, ama ortak bir ynelim,
tren ve kar etrafnda btnlemi kapal bir toplumdur
bu. Ruhban yelerinin, arpalklardan sebeplenen meslek
sahibi kiiler olarak saylarnn, olanaklarnn tesinde
artmamasna zen gstermeleri gerekir. Bu grubun dnda
ki inanan topluluunun getirecei armaanlara bamldr
lar; bu tarz bir ibirliinin, kendine yeterli, tam anlamyla
dinsel alternatif bir topluluk olarak ortaya kmas olanak
szdr.
Thiasos biimindeki rgtlenme kald. Bu, bir "toplu
luk" tipidir; en yaygn adlarndan biri koinondur. Varln
kuaklar boyu srdrebilir. Zamanlarnn, canllklarnn ve
paralarnn byk ksmn tanr ve yoldalar iin harcayan,
"adanm" yeleri vardr. Symmystai terimi, karlkl
balanmay gsterir. Adanma, "Dionysos ile symmystai" a
yneliktir; burada bir yenin yaayaca ikili ba, bunda
ifadesini bulmaktadr. 75 Katlanlar ortak etkinliklerde bulu75

IGBulg, , 1864 (Bakkhalar); symmystai iin baknz: OGI, 541 IGRom,


, 541 (Pessinus, Ana Tanra); IG, x, 8, 173.13 (Semadirek); G.
Kazarow, AA 30 (1915), 88 (Zeus Dionysos); synbakchoi, SEG, 31.983.
Symmstai, Hristiyanlar tarafndan devralnmtr; ehitler, Paulou
symmystaidir, Ignatius, Eph, 12.2; Paulus, "symmystai ton apokryplon"
hakkndaki grn yazmtr; Cologne Mani Codex iindeki Mani,
ZPE, 19 (1975), s.62, 8.
=

rgtlenme ve Kimlikler

81

nur, zellikle de kurban trenine ve ardndan yaplan tren


sel ziyafete katlrlar; ayn zamanda kentte dolaan ve kimle
rin grup yesi olduunu herkese ak eden gsterilerde
(pompai) yer alrlar. zel amicitiannkini andran ykml
lkler arasnda, davalarda yardmlamak ve cenazelere katl
mak vardr. 76 Toplumsal gnence ynelik baka giriimler
olmad anlalyor: Gruplar yoksullar iin deildir.
Gerekten de egemen toplumsal sistemle uyum iinde yar
maya, ibirliinden daha byk deer verilir. Bir thiasosun
symmystaisi arasnda aranan timedr, yani zellikle cmerte
yaplan mali katklarla edinilen onur. zellikle Bakkhos
gizemleriyle ilgili kantlarn byk blmn bu onursal
yaztlar salamaktadr. Her durumda bir grubun yeleri,
zel kar, meslek ve malmlk bakmndan birbirinden ayr,
zerk bireylerdir ve yle de kalrlar. Gruba katlmak bireysel
karar konusu olduundan, gruptan ayrlmakta da bir glk
sz konusu deildir; kimlik kayb ya da rselenme ve
'
lanetlenme korkusu yoktur.
Adelphos, "karde" terimi, Eleusis'te bile birlikte ergin
lenmi olanlar iin kullanlrd. 77 Geri duygusal bir yaknl
a gre deil, daha ok bir klan sistemi balamnda
anlalm olsa da, yine de dikkate deer bir durumdur bu.
Filozof iin bu tarz bir dostluk ancak felsefenin salayabile
cei istikrarl temelden yoksun olmakla birlikte, Platon'un
Yedinci Mektubu'nda, (kukusuz Eleusis'teki) gizemlere
birlikte katlmann ve konukseverliin yaratt srad
yakn dostluk balarndan szedilir. 78 Philon'da yer alan bir
eretilemede, mystai, [insani] ilikiler kurmak iin u szlerle
76 Davalar: IG \ III2, 1275 LSS, 126; gmtler: Age., ve baknz: Blm ,
60. dipnot.
77 Andokides, 1.132; Platon, Mektuplar, v, 333e; Plutarkhos, Dio, 56; So
patros, Rhet. Gr., v, 123.26.
78 Platon, Mektuplar, v, 333e; Dion'un daha sonra Callippus tarafndan
ldrldn ima der, Plutarkhos, Dio, 56.
=

lka Gizem Taplan

82

cesaretlendirilir: "Bir erenle karlarsan gitmesine izin


verme, yap paasna; sor bakalm yeni bir telete biiminin
varlndan haberdar m?" 79 Mystainin birbirini tanmasn
salayan symbolonlar vardr; bu sayede birbirlerini tanma
yan insanlar arasnda bile belli bir yaknlk doabilir.
Ne ki, kapal toplumlarn bir zellii olan dlayclk,
bu eilimlerin snrn izer. Bu topluluklarn ye almlarn
kstlamak gibi bir eilimleri vard; Yaklak beyz kiiden
oluan Agripinilla thiasosu, bu adan kukusuz ayrks bir
rnektir. 80 sis tapsndaki adlector collegii orunu nemlidir.81
G etmi olan kiilerin bu tr temaslarla ilgilendii grlmekle birlikte, farkl yerlerde . ayn tanrya tapan gruplarn
karlkl temasa zel bir ilgi duyduklarn gsteren hemen
hi bir kant yoktur. Lucius-Apuleius, Korinthos'tan
Roma'ya gelir gelmez sis'e tapanlar topluluunun ardna
dtnde,
ikinci
kez
erginlenmesi
gerekmiti;
Korinthos' da getii ilk erginlenme yeterli bulunmamt.
sis'e tapanlar Apuleius'a, Osiris'e zel bir erginlenmenin
olduunu sylerler; stelik kutsal giysilerini de
Korinthos'da brakmtr. 82 Thiasoi gibi ruhban gruplar da,
Yunan-Roma toplumunun blml ve yerel karakterine
uymulardr. Bu tr eitli gruplar arasnda Petrusu tipin
bir edeerini bulmay hayal bile etmek olanakszdr. Her
eyden nce btn gerek gizemler iin zsel saylan bir
gizlilik ykmll sz konusuydu; "ierde"kiler, "dar
da"kilerden uzak durmak istiyorlard. Asl konu bir imann
propagandasn yapmak deil, zsel olan ak etmekten
kanmakt. Bu durum gizemleri bir yandan ekici, te
79 Philon
80
81
82

(Cler, 48), Kutsal Kitap'n alegorik yorumu iin gizem eretile


melerini benimsemitir. Synlola iin baknz: Aadaki 84-85. dipnotlar
ve blm v, 22-66. dipnotlar.
Baknz: 21. dipnot.
SIRIS, 413 (Roma).
Apuleius, Metanorploses, 11.27.2, 29.5.

rgtlenme ve Kimlikler

83

yandan mnzevi klyordu; bir "kilise" halinde birlemeleri


mmkn olamazd.
Gizemlerin ne lde bir Hristiyann "ben
Hristiyanm" (Christianus sum), pagan yahut Yahudi deil"
derken anlad anlamda dinsel bir kimlik saladna bakar
sak, bu zellikler daha ak hale gelecektir. Mystaiden, ergin
lenmesini "anmsamas"nn istendii dorudur;83 symbolon
lar ya da syntlemalar renirlerdi; bunlar mystainin erginlen
melerinin tamlna tanklk eden ifreli szlerdi, hatta [bu
simgelerin] maddi andalarn da evlerinde bulundururlar
d. 84 Hristiyanlar da kendi Akideleri iin symbolon szc
n kullanrlar, ama bu olsa olsa [aralarndaki] muazzam
fark vurgulamaya yarar. Hristiyanlkta inanlan ve itiraf
edilen iman konular vardr, oysa gizemlerde ardk olarak
meydana gelen bir tren dizisinden sz edilir.85 Her ikisinde
de belli bir kimlik tarz mevcuttur, ama gizemlerde bu varl
n gerek deneyimde bulur; Hristiyanlkta ise metafizik
anlam yaplarna bamldr. Eleusis syntlemas gibi bir
formulann ardnda bile, belli llerde irek bir tanrbilimin
varlnn zorunlu olduu varsaylmtr. Ama trenin etkili
olabilmek iin apak bir tanrbilime gereksinimi yoktur.
Reitzenstein'n, gizem topluluklarnn deimez bir
Akidenin biimleri etrafnda biraraya geldikleri ynndeki
varsaymn destekleyecek en ufak bir kant bulunmamakta
dr. 86
Baz taplar, Platon' dan Plutarkhos'a kadar eitli yazar83

Orph. hymn., 77.9 ve devamnda, Mnemosyne'ye: "mystaide, kutsal le/ete


nin ansn uyandr."
84 Symba/a, Plutarkhos, Cos. ad ux., 6lld; crepudia, Apuleius, Apol., 56,
karlatrn: 55; baknz: Blm v, 66. dipnot ve sytlema iin, blm
v, 22. dipnot.
85 W. Mri, "SYMBOLON: Wort-und sachgeschichtliche Studie", Griecli
sche Studie (Basel, 1976) iinde, 1-44, zellikle 37-44.
86 Reitzenstein, 1927, 1927, 23: "Dass feste Bekenntnisse die Gemeinden
zusammenhalten".

lka Gizem Taplan

84

larn anlatt "Orfeci yaam" a benzer belli yaam tarzlar


buyurmulardr.87 Bugn bakldnda, Olbia'daki bir duvar
yazsnda beinci yzylda "topluluk" anlamna gelmesi
ok mmkn olan Orphikoidan szedildii grlmektedir.88
Orfecilik, ilka gizemlerinin oluturduu btn iinde zel
bir durumdur; hatta yle ki acl bilginlerin bekledii
anlamda "Orfeci olan" dan neredeyse hi sz edilmedii bir
gerektir. Dier gizemlerde, en azndan bizim bak amz
dan, daha da garip bir terminoloji sorunu vardr. Eleusis,
Bakkhos, Metroon ya da Mithras gizemlerinin takipileri ya
da yandalar iin kullanlan genel .bir adlandrma yoktur;
Yunanca'daki "Dionysos'ta erginlenenler" 89 trnden
biimsiz, dolambal ifadeler kullanmak gerekmitir. Tanr
iin de tanrnn takipileri iin de bakkhoi szcnn kulla
nld dorudur, ama bu bakkhoi zel bir grup olup genelde
mystai ile zde deildir; sadece onlar arasnda yer alr.
Tikelciliin etkisi ok daha gli',dr: Esas olan .Dionysos'ta
erginlenmek deil, "Dionysos Eriseus etrafndakiler" gibi bir
grubun ya da baka bir uzmanlamann, yani benzersiz ve
darya kapal bir grubun yesi olmaktr.90 Mithralar konu
sunda bir szck hazinesinin olmamas ise son derece
artcdr. acl bilginler, Mithras'n takipilerine bir ad
vermeden yapamazlar, dolaysyla acl diller yapay olarak
u szckleri uydurmulardr: "Mithraists" ya da
"Mithracists" (les mithriaqes, die Mithraisten).91 Ne
Yasalar, 782c; Plutarkhos, Q, conv., 635e; daha nce Euripides,
Hippolytus, 951-953; GR, 30 -304.
Rusajeva, 1978; West, 1983, 17 ve devamnda; "Orfecilerle" ilgili kantla
rn azl konusunda; Wilamowitz, 1932, , 199 ve devamnda.
Orfeciliin zel durumu iin baknz: Blm , 127-131. dipnotlar.
Proclus, Tim, , 297.8 ve devamnda. Diehl. Bakchoi zerine baknz:
Blm v, notlar 150, 152. dipnotlar ve devamnda.
ZPE, 14 (1974) 77 (zmir).
E. Renan (karlatrn: Giri, 14. dipnot), "Mithriaste" szcn
kullanmtr, karlatrn: sarapiastai; "mithriaque", Isiacusu model
almtr.

87 Platon,
88
89
90
91

rgtlenme ve Kimlikler

85

Yunancada ne de Latincede bunu ifade etmek mmkndr.


Maaralarda toplanan kk gruplarn yaadklar iten bir
birliktelik duygusu olsa gerektir, ama metinlerdeki dil,
durumsal ve bireyseldir; rnein Hermes, Julianus'a yle
seslenir: "Mithras'n ardndan giden sen..." .92 Tertullia
nus' dan biliyoruz ki miles derecesindeki bir Mitracya (bizim
deyiimizle) bir daha ta giymemesi, "benim tam
Mithras'dr" demesi sylenmitir.93 Bu, kalc bir kimliin
bilinli bir ifadesidir, ama ne dile ait bir terim ne de bir
Akide bunu ak klmaktadr. Tersine, yumurta yemeyen bir
Orfecinin ya da tekir balndan uzak duran bir Eleusislinin
durumunda olduu gibi, kendini davranlarda otaya koyar.
Symbolon, ilkada bu anlamda kullanlrd.
sis'te durum farkldr; orada Isiakoi, Isiaci gibi ortak
adlandrmalar olduunu gryoruz.94 Bunlar, btn sis
tapnaklarnda son derece nemli olan grex liniger et calvus
tan sz eden d gzlemcilerden de kaynaklanm olabilir;
ama sis'e tapanlarn kendileri de bunlar kullanrd. Gerek
Isiakos, diye yazyor Plutarkhos, keten giysileri, tral kafasy
la deil, dindarca ve filozofa ynelimiyle belli olur. Bu,
tinsel z tanm trensel kimliin karsna koyan ender
rneklerden biridir ve bir filozofun kaleminden kmas
raslant deildir: D grnmn tersine "gerek" filozof,
"gerek" kinik vs. zerine dncelerde bu ayrm apak
ortaya kar.95 Ama Isiakoi szc varsaylr. Prusa'da
bulunmu ve yakn zamanda yaynlanm bir mezar yazsn92 Julianus, Symp, 336c, karlatrn: Blm , 87. dipnot.
93 Tertullianus, Cor. 15: ldque in signum habet ad probationem sui ... statimque
94
95

creditr Mithrae mi/es. Karlatrn; I. Toth, "Mithram esse coronam


suam", Acta Classica Univ. Scient. Debrecinensis 2 (1966), 73 79 .
Vidman, 1970, 89-94; lsiaci coiectores, Cicero, De diviatione, 1.132; lsiaci
(isim), Valerius Maximus, 7.3.8; sacerdos ... et ceteri lsiaci, SIRIS, 560
(Portus); Pompeii iin bakuz: 97. dipnot.
"Gerek kinik" zerine; Plutarkhos, Isis, 352b, karlatrn: Epiktetus,
3.22.9 ve devamnda.
-

86

lka Gizem Taplan

da bir sis rahibi, gizli trenleri dindarca yerine getirdiine


ve kutsanmlar arasnda sonsuza dek yaamay hak ettiine
tanklk etmesi iin Isiakoiye seslenmektedir.96 Pompeii' deki
bir duvar yazsnda daha dnyevi bir ifade yer alr: "Btn
sis taraftarlar", "Aedil olarak Helvius Sabinusai vermeye"
arlr (Cn. Helvium Sabinum aedilem Isiaci univesi rogant).97
Burada siyasal eyleme girimi bir dini rgtle ya da belki
de dinsel bir grubu kendi kariyeri iin seferber etmeye al
an bir politikacyla kar karyayz. Isiaci. universi deyiin
den, Msr tanrlarna ilgi duyan eitli "gruplar-cemaatleri"
-rahipleri, collegiay, cultoresi, sacriyi ve varsa mystaeyi
katarak, grubun mmkn olduu kadar byk grnmesini
salama amac gdld aktr. acl kestirimlere gre,
grubun saysnn nfusun %10'una ulam olmas
mmkndr. Ama gerek bir dinsel "hareket"ten ok siya
sal bir yapyla uratmz unutmamak gerekiyor.
Mezar yaztlarnn tankl da ksa bir yorumu hak
etmektedir.98 Mezar antlarnn ikonografisinde de metninde
de Eleusis, Dionysos, Ana Tanra ve sis'ten sz edilmekte
dir. Ne ki, her yerde varolan ve greneksellemi bir kullan
ma sahip Dionysos simgeciliini bir yana koyarsak, bu ska
rastlanan bir durum deildir. Sradan erenlerin deil, ama
taplarn rahiplerinin, hierophantlarn ve dier ileri gelenlerin
adlar daha fazla gemektedir. Yaknlarnn ve arkadalar
nn deer grd kiisel bir time biimi olarak onursal
sanlarla, lmlerin nianlaryla daha sk karlamaktayz.
Bu, toplu hak iddialar ve umutlarla lmlerin bir inanan
lar topluluuna dahil edildikleri anlamna gelmez; bireysel
96 Baknz: Blm , 79. dipnot.
97 SIRIS, 487, karlatrn: 488; baknz: J. L. Franklin, Pompeii: The Electoral
Programmata, Campaigns and Politics, A.D., 71 79 (Roma, 1980).
98 Baknz: Blm , 45, 60, 61, 76, 79. dipnotlar. Aigion, Achaia' daki bir
-

gmtte bulunan defne yaprann zerine mystes yazs ilenmitir


(Arch. Rep. 1985\86, 38).

rgtlenme ve Kimlikler

87

ayrm, grup kimliine baskn kar.


Bizim de kolaylkla yaknlk duyabileceimiz baz olum
lu yanlar, ilka gizemlerinde genelde varolan ve Yahudi ya
da Hristiyan bir bak asna bir kusur gibi gelebilecek
rgtlenme, dayanma ve tutunum noksanlna ar
basmaktadr. Dinsel ayrmalarn ve bilinli grup kimliinin
yokluu, brakalm aforoz etmeyi, herhangi bir sapknlk
dncesinin bulunmaynn yannda, rakip taplar arasn
da kat snrlarn olmamas anlamna da gelmektedir. Pagan
tanrlar, hatta gizemlerin tanrlar bile birbirlerini kskan
mazlar; deyim yerindeyse ak bir toplum olutururlar.
Mithras, bir lde yabanc bir tanrdr, ama yine de Helios,
Kronos ve Zeus gibi tandk tanrlarla srtmez. Katksz
sistemletirmeler peinde koan bilginlere kark gelse bile,
tapnaklardaki bulgular ve yazt metinleri zl szlerle dolu
dur. Baka tanrlarn heykellerine ithaflar ya da adak adama
lar, Tanra ve Mithras tapnaklarnn yannda Sarapis ve sis
tapnaklarnda da tamamen ortak grnglerdir.99 zellikle
Mithras tapnaklar, her trden tanr heykellerine yer
vermekle zengin bir manzara sunmaktadr. Cumont'un, her
durumda Avesta avataralar bulmaya almasnn savunu
lacak bir taraf yoktur. 100 Belli bir tanr nnde erginlenmi
bir mysteyi, baka bir tanrya da ynelmekten alkoyacak hi
bir engel yoktur. Apuleius, bir sis rahibini Mithrasla tant
rr. 101 Dionysos'un heykelini yapmak iin bir tauroboliatus;
Suriye tanrlarna adamalarda bulunmak iin Mithrac bir
99

rnein Delos'da Serapeum C, Eleusis tanrlarna ithaflar, SIRIS, s.66,


CE, 44; s. 77, CE, 206; nsanlara, SIRIS, s. 67, CE, 63, karlatrn: s. 65,
CE, 34; bir Ana Tanra tapnanda Venus Genetrix, CCCA 111, 5;
Panamaral Zeus ve Hera'ya adanm Sarapis ve siris, SIRIS, 279
Inschrifte vo Stratoikeia, 207; bir Zeus Bronton tapnanda Kybele,
sis ve Mithras, CIMRM, 634; yine karlatrn: SIRIS, 528; 530.
Cumont, 1896/99, , 137 ve devamnda, 142 ve devamnda; 1923, 99 ve
devamnda. Baknz: zellikle CIMRM, 1176-1188 (Stockstadt).
Apuleius, Metamorphoses, 1 1.22.3.
=

100
101

lka Gizem Taplan

88

pater, hatta Ana Tanra ve Attfa adna bir sunak yapmak


iin bir pater patrum bulunmutur. Apollon bile Sarapis'e ya

da Mithras'a nasl davranlaca hakknda tler verir;


Osiris, Her eye Gc Yeten Zeus'a ve Ulu Ana'ya kurban
larda bulunulmasn buyurur. 102 sis-Osiris ile Demeter
Dionysos arasndaki ilikiler ok eskiye dayanr ve herkese
bilinir. Bir sis rahibinin ayn anda Atina'da Eleusis tapsnn
Iakcha-gogosu olmasnda; Delos'ta bir Sarapis rahibinin kz
nn Dionysos'un "sepet taycs" olmasnda ve bir sis rahi
besinin bir Dionysos enlii dzenlemesinde alacak bir
yan yoktur. 103 Tek bir kiinin elinde farkl rahiplikler bulun
durmas tamamyla olaan bir durumdur; Msr tanrlaryla
Ana Tanra arasnda bileimlerin varl zellikle bilinmek
tedir. S 360 ile 390 arasndaki pagan direnii srasnda
Praetextatus'un evresindeki rahiplik ve erginlenme trenle
rinde gzlenen neredeyse bktrc art, son evreyi olutur
maktadr. 104 Btn bunlar, kuramsal temellendirmelerini
sadece tanrlarn kskan olmamalarnda deil -Platon'un
nl bir sznde olduu gibi, "ekememezlik tanrsal koro
ya yanaamaz" 105-, zelde belli bal tanrlarn byk olas
lkla zde olmalarnda bulmaktadr. Bu, tek tek tanrlarn
ve adlarnn nemsiz olduu ya da bir yana braklmalar
anlamnda deil, zgnlk ve yaknlk dereceleri olduu
anlamndadr. Bu bakmdan sis, dnyann dt bucanda
"saylamayacak kadar ok ad" olduunu iddia edebilir; O,
myionymostur. Oxyrynchus 1380 papirsnde yer alan bir
belgede, bu edeer szcklerden oluan neredeyse sonsuz
102
103
104

CCCA , 366, karlatrn: 367, 385; CIMRM, 509, 378; SIRIS, 286;
CIMRM, 1971; SIRIS, s. 67, CE, 50.
SIRIS, 16; s. 72, CE, 141; SIRIS, 54; karlatrn: 88.
Praetextatus zerine, baknz: PW, xx, 1515-1579; CIL, v, 1778
CIMRM, 420; CIL v, 1779 CCCA , 246; kars, CJL, v, 1780 SIRIS
450 CCCA , 295.
Platon, Phaidros, 247a.
=

105

rgtlenme ve Kimlikler

89

bir liste bulunmaktadr;106 ama yzn sis' e dnenlerden


tanrya en dolaysz yoldan ulaan, O'nun adn ve Msr tre
ninin zel biimlerini bilen kiidir. 107
ki kopya halinde gnmze dek ulaan bir baka Msr
belgesi, Merkelbach tarafndan Eid der Issmysten olarak
adlandrlan erginlenme treninde mystainin etmeye mecbur
edildii bir gizlilik yeminiyle ilgilidir.108 Yeminde, "yeri
gkten, karanl aydnlktan [vd.] ayran" yaratc tanrya
etkileyici szlerle seslenite bulunulmakta ve sonu artc
bir biimde u szlerle getirilmektedir: "Ululadm dier
tanrlar adna da yemin ederim". Yorumcular, Harpokrates,
Anubis ya da Thot gibi dier Msr tanrlarn gznne geti
rerek, bu tanrlarn kim olduklarn anlamaya almlardr.
Bu yaklam ilkalardan itibaren benzer hkmler barnd
ran yemin szleri geleneini grmezden gelmek demektir:
Her iki taraf da "en byk yerel yemini" etmek zorundadr,
nk yemin ancak kiinin "kendi ululad" tanrlara yap
lrsa ciddi bir ykmllk yaratacaktr. "Gizem yemini" de
bu uygulamann dnda deildir; o da, "gerekten taptm
tanrlar"a nceki ve sonraki bir dinsel ballk temeli zerine
kurulur. Kukusuz bu, "din deitirme" nin ve "taptklarn
yak" emrinin tam tersidir. Bu tr gizem erginlenmelerinde
106 Pap. Ox., 1380, Totti, 1985, 20. dipnot, kaynakayla birlikte.
107 Apuleius, Metamorphoses, 11.5.2-3; una quae es omnia, SIRIS, 502
(Capua); baknz: Dunand, 1973, , 80, 103; genel olarak E. Peterson,
108

HEIS THEOS: Epigraphisc/e, formgeschichtliche und re/iginsgeschichtliche


Untersuchmgen (Gttingen, 1926).
R. Merkelbach, ZPE (1967), 72 ve devamnda; Totti, 1985, no 8, kay
nakayla birlikte; yemin duasnn dnda, metin iinden klmaz
lde blk prktr. Aralarnda yaklak iki yz yl (S birinci ve
nc yzyllar) bulunan iki rnein varl son derece dikkate
deer_dir. "Yerel yemin": Tuhkydides, 5.18.9; 47.8. Oysa tersine
Aristophanes'de (Bulutlar, 423-426) Strepsiades, baka hi bir tanry
artk kabul etmeyeceini bildirmek zorundadr: Sokrates'in tanrszlk
"gizemleri", sra d olaslklar ngrmektedir. Orfeci-Phytagoras
bir arkaplan nedeniyle mi byle olduu bir soru olarak durmaktadr.
Baknz: LS, 291, 73. dipnot; HN, 268 ve devamnda.

90

lka Gizem Taplan

kiilii sarsacak ya da yokedecek eyler olmaz; aksine gerek


bilinen, tandk, gerekse allmam biimlerde tanrlkla
yeni bir itenliin kurulmasyla nceden varolan dindarln
derinletirilmesi ve geniletilmesi sz konusudur.
Mithras bu adan farkl bir grnt verir. Eunapius,
.S. yaklak 355-380 arasnda Eleusis hierophant [rahibi]
Nestorius'un yle bir kehanette bulunduunu anlatr:
Kendini baka tanrlara atlayacandan ve baka tapnaklara
bakmama yemini edeceinden, ardl "rahiplik tahtna
kma" hakkna sahip olamayacaktr; sonradan Nestorius'un
-gerekten de son Eleusis rahibi olan- ardlnn bir Mithras
pateri olduu grlmtr. 109 Bu durum Mithracl,
Eleusis tapsnn en yksek mertebesiyle uyumaz klmakta
dr. Yine de bundan ok daha eski taplar arasnda bile uyu
mazlklar, baz rahip ve rahibelerin birbirlerini grmemesi
ve konumamasyla ilgili snrlamalar bulunduunu unut
mamalyz; drdnc yzyla ait Sardis'teki bir yaztta,
"Zeus"a tapanlarn Sabazios ve Ma gizemlerine katlmalar
yasaklanmaktadr. 110 Nestorios'un, Mithrac ardlnn mutlu
bir cahillik iinde grnd bir zorunluluktan sz etmesi
hala zlmemi bir bilmecedir. Eunapius'un tand ve
hayranlk .duyduu Nestorios'un rtk ifadesinde, byk
olaslkla Hristiyanlarn olas egemenliinin gizlice anlatl
masnn istendii ve Eleusis'in akbeti nlenip baka bir ba
rahip atandinda, bu ngr de bir Mithrac olan ardla
uygun biimde yeniden yorumlanmtr gibi kurgul bir
yorum yaplabilir. Her ne ise, -Eunapius'un Mithracla
kar taknd tutum, eskil tarzda bir nevi "uyarma" tutu
mudur; yanl tanrlarla savamakla hi bir ilgisi yoktur.
109 Eunapius, Vit. Sapl., 7.3.2-4; karlatrn: Clinton, 1974, 43.
110 Demeter ile Hera tapsrun kutupsall, Servius auctus, Aen. 4.58, HN,
274; Sardis yazt, L. Robert, CRAI, 1975, 306-330, SEG, 29, 1205; ran
bak asndan yaplm bir yorum iin baknz: J. Wiesehfer,
Gnomon, 57 (1985), 565 ve devamnda.

rgtlenme ve Kimlikler

91

Kendini tekine gre snrlamak yannda, bu tekini tan


mak da sz konusudur.
zetle ilka gizem taplan, Yahudilik ve Hristiyanlk
anlamnda dinsel topluluklar oluturmamlardr. Richard
Reitzenstein bile ekklesia, kilise kavramnn, ok tanrl diller
de bir edeerinin bulunmadn kabul etmitir; bu, Eski
Ahid'in Yunanca evirisine dayanmaktadr.H l Yunan Polis
sisteminden dn alnan bir terimin, tam da bu sistemi
bertaraf edecek bir rgtlenmeyi tanmlamakta kullanlmas
dikkate deer bir durumdur. Ekklesia, tamamen farkl bir
katlm\ ierilme dzeyine ve yaamn zel bir grup ya da
snrl ve yerel bir ruhbanda ikin olarak varolandan farkl
bir biimde rgtlenme iddiasna iaret eder. Yeni ve tam
tersi bir politeia biimi ortaya kmaktayd; Philon'un tam da
bu politeia, "siyasal etkinlik" kavramn Yahudi yaam tarz
iin kullandn gryoruz; sonralar Hristiyanlar da bunu
kendi terminolojilerine uydurmulardr. 112 Yahudiler ilka
toplumuyla tamamen btnlemeyi reddetmilerdi ve
Hristiyanlarla birlikte ortaya potansiyel olarak tam anlamy
la bamsz, kendine yeterli ve kendini yeniden retebilen
cemaatler halinde rgtlenmi alternatif bir toplum kt.
Burada, en bandan itibaren ok tanrl dinde hi grlme
dik dzeyde ekonomik ibirlii ve yoksullara ilgi gsterildi
ini ve ailenin temel bir dindarlk birimi olarak dinsel sistem
iersine alndn gryoruz. Havarilerin retmekte oldu
u gibi, ocuklar Tanr korkusuyla eitmek anszn anaba
balarn yce grevi haline geldi.113 Ve inananlardan ayn
111 Bakn: K. L. Schmidt, Kittels Theologisc/es Wrterbuc/ iinde
(Stuttgart, 1938), 502-539; Matta, 16.18; 18.17; Aziz Paulus, Havarilerin
leri; "Septuagint iinde, ekklesia, sygoge ile e anlamldr.
112 Politeia iin baknz: Philon, Spec. 1.319; Josephus, Jewis/ Antiquities,
4.45; Efesoslulara, 2.12; Clement, 2.8; 54.4; Ep. Diog., 5.4; spiritalis
popu/us, Agustinus, De vera re/., 37.
113 Didache, 4.9.

92

lka Gizem Taplan

anda oalmalar da istendiinden, ocuklarn terk edilmesi,


ecinsellik ve fahielik gibi epeydir yerlemi btn nfus
kontrol biimlerini bir kalemde silen yeni bir ahlakla birlik
te, ekklesia, cemaatin durdurulmas olanaksz bir kendini
yeniden retme biimi haline geldi.
Yahudilik dnda hi bir dinsel rgtlenme byle bir
sistem gelitirmemitir,114 kald ki darya kapallklar,
bireycilikleri ve zel servete baml yaplaryla gizemler
iin byle bir eyden sz etmek mmkn olsun. ocuklarn
erginlendikleri, Bakkhos gizemlerinde sk sk boy gsterdik
leri, hatta Eleusis'teki her enlikte erginlenen bir "ocak ocu
u" bulunduu dorudur. 115 Ama bu, igzar anababa iin
zel bir onur yahut hkmd, dinsel ya da ahlaki bir dev
deil. Ailenin btn yaamn belli bir dinsel ynlendirmeye
baml klma ve ocuklar, din deitirmenin lmden beter
grld dinsel bir sistemle kskvrak balama zorunlulu
u, dnlecek bir ey deildi. 116 Bakkhos'da, Metroon'da,
hatta Isis'de "ocuklarn eitilmesi" gibi bir dncenin
kendisi bile komik kaard. Kald ki Mithralar kadnlar bile
aralarna kabul etmemitir;,aile yaamnn karsnda erkek
ler klub anlamna gelmekteydi.
Gizemlerin benzer bir yne doru olas bir devinimleri
nin olduunu gsteren sadece tek bir kk iaret vardr:
114 Phytagoras "hareket" iindeki ilk benzerlikler iin baknz: Burkert,
1982; karlatrn: 108. dipnot.
115 Bakkhos: Nilsson, 1957, 106-115; Lambrechts, 1957; F. Matz, Gnomon,
32 (1960), 545-547; Horn, 1972, 89-92; Geyer, 1977, 67 ve devamnda;
Eleusis: HN, 280; Clinton, 1974, 98-118. Klea, "babadan anadan" Msr
tanrlarna adanmtr (kathosiomene), Plutarkhos, Isis, 32, 364e. Bir
baba olunu Mithras'n srlarna erdirir, IMRM, 405.
116 Apostates, apostasia, pagan dininde asla kullanlmam siyasal kavram
lardr. Baknz: Yeu, 22.22.2; , Makkabiler, 2.15; Resullerin leri,
21.21; Yakup, 2.11, v.l.; Selaniklilere kinci Mektup, 2.3. Olymposlu
Zeus'un Msr kolu {baknz: Nock, 1972, 414-443), yelerine "baka
nn kardeliini bir bakas iin terketmeyi" yasaklamaktadr; bu,
hiziplerden uzak durmak iindir, fakat "din deitirme" olmaktan
ok uzaktr.

rgtlenme ve Kimlikler

93

186' da Bacchanalia'ya yneltilen sulamada, varolan res


pblicay devirmek zere muazzam bir tertipten (coniuratio)
sz edilmekteydi; alterm iam populum esse, "baka bir halk
domak zereydi". 117 Gariptir; bu, "baka bir halk"n
Populus Romanus Quiritium'un yerini alacak olmas fikri, yeni
bir politeiann, daha sonrann Hristiyanlarnn yeni civitas
nn ilann nceden haber veren rktc bir fikirdir. Bir
seferde yaklak 6000 kiinin idam edilmesine yol aan
bastrma eyleminin neden bu denli vahi ve kkten olduu
nun aklamas burada bulunabilir. O zamana kadarki din
tarihinde, Hristiyanlarn grd zulmn bir rneine
daha rastlamak mmkn deildir. Belki 136-132 yllar
arasnda sren kle ayaklanmasnn karizmatik nderi hali
ne gelen, Suriye Tanras'nn mucize yapcs ve esinli
peygamberi Eunous'un Sicilya'da balatt hareket anlabi
lir ve bu hareket de son derece acmasz bir biimde bastrl
mt..118 Ama btn bunlarda dinsel tonlardan ok
toplumsal sorunlar n plandayd. Augustinus'un muzaffer
bir edayla Hristiyanln Oikumene'nin (incendia concitarmt)
her yanna parlak bir alev gibi yayldn duyurmas ok
sonra oldu. 119 Eski pagan karizma sahipleri, kundaklktan
kanma konusunda ok zenliydiler ve ounluu bir 'hare
ket' balatmaktan sakndlar.
Tarihin hkm de, ilka gizemleriyle Yahudi
Hristiyan tipi dinsel cemaatler, mezhepler ve kiliseler
arasnda varolan temel farkll dorulamaktadr. Yahudi,
Hristiyan ve slam mezhepleri, dman bir evrenin ortasn
da birer aznlk olarak kaldklarnda bile artc bir varolma
117 Livius, 39.13.14; idam says: 39.17.6. Buna 3 Makkabiler 2.30'da yer
alan bilgi de eklenebilir: Kral IV. Ptolemaios'un Dionysos teletaisine
katlmay tam yurttaln bir ngerei haline getirdii sylenir;
devlet dini olarak Bakkhos gizemleri: Bunun Yahudi bir kaynaktan
gelmi olmas hi de raslant deildir.
118 Diodorus, 34.2. Posidonius'u izler. (118'in metindeki yeri belli deil?)
119 Agustinus, De vera re/., 14.

94

lka Gizem Taplan

yetisi gstermilerdir. Yahudi ortodoksisinden ayrlan


Samiriyeliler, varlklarm yaklak 2400 yl srdrmlerdir;
Manicilik, Hristiyanlk kadar eskidir; Albiniler hareketi,
Avrupa Engizisyonu'ndan sonra da varolmaya devam
etmitir; Reform'dan sonra saysz mezhep sesini duyurmu
tur. Etyopya, Ermenistan ve Grcistan' daki Hristiyan kara
kollarysa bu direkenlikte hi de geri kalmazlar. Oysa ister
Eleusis, ister Bakkhos, ister Ana Tanra, isterse "yenilmez
tanr" Mithras olsun, ilka gizemlerinde durum tamamen
farkldr. S 391-92 tarihli imparatorluk kararnameleriyle
btn pagan taplar yasaklandnda ve tapnaklar zorla
ykldnda, ilka gizemleri de sessiz sedasz ve aniden
ortadan kalktlar. Gelenei srdrerek ilka gizemlerini
devam ettirdikleri iddiasnda bulunan acl bycler ya
da Masonlar hakkndaysa sylenecek fazla bir ey yok. 120
Gizemlerin yeraltna ekilmesi mmkn olamazd, nk
srekli bir rgtllkten yoksundular. Kendi kendilerine
yeten mezhepler deilllerdi; ilkan yokolup gitmi
toplumsal sistemine sk skya balydlar. Geriye sadece,
bouna bir abayla onlar diriltmeye uraan merak kald.

120 Avrupal byc kadnlar sorunu iin M. Eliade'n u yararl aratr


masna bakn: "Avrupa'daki Byclk Sanatna likin Baz Gz
lemler", History of Religions;14 (1975), 149-172.

Resim 1.

Dadukhos vazosu, Eleusis. Gsterili giysiler iinde iki


meale tayan rahip (dadukhos ya da hierophant). Elinde bir demet
srgn bulunan erginlenme adayn trene gtrrken. Kadn
figr, Eleusis'i temsil ediyor olabilir.

Resim 2. Eleusis'te erginleme treni. Aslan postu iindeki


Herakles, kurban edilecek bir domuzla birlikte alak sunaa doru
ilerliyor; rahip tepsi sunuyor, yere arap dkyor. (Baknz: s. 153).

Resim 3.

Eleusis'te erginleme. Yz peeli erginleme aday, aya


altnda ko boynuzu olduu halde koyun postuyla kapl tabu
rede oturuyor; rahibe bann zc_rinde bir liknon tutuyor. (Baknz:
s.153).

nn

Resim 4.

Eleusis'te erginleme. Salarnda baak, elinde mealeyl


Demeter byk bir kistenin zerinde oturuyor; kistenin yannda
reklenmi bir ylan bulunuyor; elinde bir srgn demetiyle eren,
ylann kafasna dokunmak iin ilerliyor. Demeter'in arkasnda
Kore bir mealeyle yaklayor. (Baknz: s. 153).

Resim 5.

Gizemler Saray: Genel bak. 1: Kadn ilerliyor; gen,


elindeki tomardan okuyor; treni yneten kadn; elinde tepsiyle
bekleyen hizmetkar; il) Oturan kadn bir tepsi kartyor ve kad
nn ellerini ykyor. III) Silenus; hayvanlar besleyen iki dii satir.
iV) telal bir kadn. V) iki alemi\ lecanomancy? VI) Dionysos ve
Ariadne. VII) Dizleri zerindeki kadn liknondaki fallusu gsteri
yor; asa tayan kanatl bir cin; fkeli bir hali var. VIII) Diz km
kadna tren uygulanyor; mainadlar evresinde zillerle hora tepi
yor. IX: Kadn ssleniyor; iki kk ak tanrs. X: treni yneten
kadn otururken. (Baknz: 155, 169).

Resim 6.

Bakkhos erginleme treni. Aa ve stunlarn bulunduu bir tapnak; silenusu


andran bir rahip liknondaki fallusu gsteriyor; yz rtl, thyrsos tayan bir gen, bir
kadn tarafndan erginlenme yerine getiriliyor; gizemli kiste; elinde tef bulunan bir kadn
hizmetkar. (Baknz: s. 154-155).

Resim 7. Bakkhos erginlenme treni. Dizleri zerindeki kadn liknonda bulu


nan fallusu gsteriyor; bir kadn (cin? alegori?) telil.la kayor: Treni yneten
kadn oturuyor. (Baknz: s.154-155).

Resim 8. sis enlii. n planda: rahip kurbanda bulunuyor; iki


koro bir Msrlnn ynetiminde ark sylyor; sa tarafta flt
alan biri var; arka planda: Tapnak kaps iki sfenks ve hurma
aalaryla sarlm; Siyah tenli bir rahiple ("Anubis") bir rahibe
(sis) arasnda, iinde Nil'in suyunun bulunduu kab tutan bir
rahip ("Osiris") bulunuyor.

Resim 9.

Tanra ve Attis. Tefi ve aslanyla Tanra tahtta; nde:


Ate, meale, Frigya bal, mlek ve tabayla tanabilir bir
sunak; ko ve koyun; ortada: Bir oban kancas, flt ve zillerin
bulunduu am aac; mifer ve kalkanlaryla iki Koribant, Frigya
balkl ve borulu olan bir kayann zerine km olan Attis'i
tutuyor; Tanrann arkasnda, banda halesi elinde zilleriyle kadn
bir hizmetkar grlyor.

Resim 10. Tanra yry alay. Frigya bal giymi drt erkek
bir tabut tayor. Tabutun zerinde, iki Frigyal hizmetkar heykeli
nin arasnda, zerinde ucu sivri bir kapak bulunan bir kisteyle
temsil olunan Tanrann taht yer almakta.

Resim

1 1 . Neuenheim' deki Mithras kabartmas. Ana sahne:


Mithras boay ldryor, boann kuyruu bir baaa dn
yor; Mithras'n pelerini zerinde bir kuzgun var (kabartma burada
dklm); aada: Kautopates ve Kautes; ylan, akrep, krater,
aslan. ereve, sol alttan balayarak: Kre kullanan bir Iranl (?);
uyuyan Kronos; Kronos Zeus'a asay verirken; Mithras'n kayadan
douu; rzgar tanrnn bst. Mithras bir delgiyle ate yakarken;
Mithras yamur yadrmak iin kayaya vururken; Mithras,
Helios'un arabasna karken; Ay tanras batarken; Mithras kaya
ya vururken; bir incir aacndan dou (?). Rzgar tanrsnn
bst; boa otlarken; Mithras boay tarken; Mithras boann
srtnda; Mithras boay maaraya srklyor. (Baknz: s. 120).

Resim 12.

Mithralarn erginlenme treni. Diz km, gzleri kapa


tlm, kollar arkasndan bal halde plak bir erginlenme aday;
arkasnda (krmz izgili beyaz bir tunik giymi) mystagogue yer
alyor; Frigyal bal takm, mzrak ya da denek tayan (krm
z pelerinli; pater olabilir mi?) bir soylu ona doru ilerliyor.
(Baknz: s. 167).

III. Tanrbilim ve Gizemler: Sylen,

Alegori ve Platonculuk
"Gizem tanrbilimi" terimi, Reitzenstein'dan bu yana
yaygn bir biimde kullanlmtr. Ancak ilka Yahudilii
ve Hristiyanlndan kalma tanrbilimsel yaznla dolu
ktphanelerle karlatrldnda, pagan gizemlerle ilgili
benzeri metinlerde i karartc bir ktlk sz konusudur.
Cumont, paganla ait toplu ayin ve dua [liturgical] kitapla
rnn kaybolmasn, ilka yaznnn urad byk kazann
en zc yan olarak deerlendirmitir. 1 lka gizemleri
alanndan tredii varsaylan dolayl kaynaklarn incelen
mesi yoluyla bu kayb gidermeye ynelik umut verici giri
imlerde bulunuldu. Kant olarak tr metine
bavurulmutur: Gnostik \ Hermetik yazn; byyle ilgili
papirsler ve Yunan romanslar. Kurgusal amlamalar, ayin
teknikleri ve grld kadaryla nahif bir anlatm ieren bu
tr metin, birbirlerinden tamamen farkldr. Her grup
ortaya kendine zg sorunlar karmaktadr ve bu yaklam
lardan hibiri kukucularn eletirilerinden bak deildir.
1

Cumont, 1931, 10 ve devamnda.

108

lka Gizem Taplan

Romanslarn gizem metinleri olarak yorumlanmasn


Karl Kerenyi balatm, Reinhold Merkelbach da ustalkla
kendisini izlemitir.2 Apuleius'un yorumuyla "Alt Eek"
romans, sis ve Osiris gizemlerindeki erginlemelerle son
bulmakta ve daha cretkar tezler iin temel oluturmaktadr.
Ne var ki bunun tesindeki anlatm rgleri ve canl ayrnt
larn simgesel yorumlar pek az taraftar bulmutur.
Sanyorum ilka romanslarnn ounun rgsnde bir
erginleme yapsnn varolduu kabul edilecektir,3 fakat bu,
peri masallarnda olduu gibi, sradan Yunan sylenlerinin
ou iin de geerlidir. lka dininin en canl betimlemele
rinden bazlarn sunan romanslarda, dinsel trene ilikin
ayrntl sahnelere yer verilmesi seyrek karlalan bir
durum deildir, ancak bunlardan salt yaznsal bir etkinin mi
amaland yoksa daha derin bir balla m iaret edildii
ve yaltk bir rgeyle mi yoksa btn yapya yaylm simge
lerle mi kar karya olduumuza karar vermek zordur.
Dinsel boyutun en gayretke biimde ilendii
Heliodoros'un Aethiopica romans, ilka romans dizisi ier
sindeki en son kompozisyonlardan biridir ve odanda tam
anlamyla gizemler deil, Helios taps yer alr. Ksacas
romanslar aydnlatc ayrntlar bakmndan dikkate deer
dirler, ancak gizemleri aacak anahtar olarak bamsz bir
biimde kullanlamazlar.
Nag Hammadi ktphanesinin yaynlanmas, Gnostik
ve Hermetik yazn incelemelerine yeni bir temel salam

K. Kerenyi, Die griechische-orietalische Romaliterature in religiosgesc


hichtlicher Beleuchtung (Tbingen, 1927); Merkelbach, 1962. Ay-rntl bir
gizem sahnesinin yer ald Lollianos romansnn kefedilmesiyle birlik
te bu tartma da yeniden alevlendi: Henrichs, 1972, zellikle 28-79;
cotra, J. Winkler tamamen edebi bir yaklam savunmaktadr;
"Lollianos and the Desperadoes", JHS 100 (1980), 155-181.
Masal kalplar ve erginlenme zerine baknz: SH, 5-7, 16, 57.

Tanrbilim ve Gizemler

109

hr.4 alma pek ok ynde ilerlemektedir, ancak ilerde orta


ya kacak kapsaml manzara hakknda henz yargda
bulunmak olanakszdr. Grebildiim kadaryla yeni kant
lar, Gnostizmin pagan kkenine ilikin, Reitzenstein' ve reli
gionswissenschaftliche Schle'u byleyen tezi savunusunu
daha da gletirmitir. Baz metinler Hristiyanlk ncesine
ait olmakla birlikte Yahudilik ncesinden deillerdir;
Helenlemi Yahudiliin kurgularyla balantlar vardr.
zellikle Corps Hermeticum umuzun banda yer alan
Poimandres risalesi, Reitzenstein'n gzard ettii Yahudi
Hristiyan bir arkaplana sahiptir.5 Bu anlamda pagan gizem
lerin gn na karlan her gesi, bu gizemlerin boy att
bilinen evreden tamamen farkl bir dinsel sistemin szge
cinden gemi ve deiiklie uramtr. Aslna baklrsa
Gnostik ve Hermetik metinlerde mysteria ve nystikos gibi
terimlerde tam bir enflasyon sz konusudur ve bu durum
anlam kaybna neden olmaktadr. Dilin byk bir blm
eretilemelerden olumakta ve bu anlamda Platon'dan
4

1977'de tam bir evirisi yaplmtr: (yayma hazrlayan) J. M. Robinson,


The Nag Hannadi Library in English (Leiden); dizin: F. Siegert, Nag
Hammadi-Register (Tbingen, 1982); yine konuyla ilgili Tle Facsinile
Edition of the Nag Hannadi Codices (Leiden, 1972-1979) kitab ve geliti
rilme safhasnda bulunan Nag Hannadi Studies dizisi (Leiden, 1972) ier
sinde yer alan, 1984'de baslm (S. Emmel'in yayna hazrlad,
Leiden) The Coptic Gnostic Lilrary, Edited with English Translation,
Introduction ad Notes (, 5'le birlikte) projesi vardr.
B. A. Pearson, "Corpus Herneticun 'deki (Poinandres) Yahudi geler",
R. van de Broek ile M. J. Vermasere'nin yayma hazrladklar Studies in
Gosticisn ad Hellenistic Religions Presented to Quispel (Leiden, 1981 ) iin
de (336-348); karlatrn: R. McL. Wilson, "Gnosis ve Gizemler", age,
451 457; J. Bchli, "Der Poimandres6ein heidnisches Evangelium",
yaynlanmam tez, Zrih, 1986 (yaymlanmak zere); yine baknz:
W.C. Grese, Corps Herneticun x and Early Christian Literature (Leiden,
1979); genel olarak; R. van Broek, "Gnostiklik zerine Aratrmalarn
bugnk durumu", Vigiliae Christianae 37 (1983), 41-71. Totti, 1985,
notlar 80-8l'de sis-Sarapis tapm belgelerinde yer alan iki Gnostik dua
bulunmaktadr: Bu yanyanalk temel farkll ortaya karmaktadr.
-

110

lka Gizem Taplan

Philon' a uzanan izgide yer almaktadr;6 "gerdek gize


mi" nde olduu gibi, kimi durumlarda cinsel karlamalarn
betimleniinde eine Roma Bacchanaliasnda bile zor rastla
nabilecek bir dolayszlk dzeyi sz konusudur? Geleneksel
gizemlerin o ince dengesi bozulmutur. Helen dinine kar
Gnostik dinin dengeli bir deerlendirmesini yapmak iin
daha ok alma yaplmas gerekirken, bu metinlerin pagan
gizemlere ilikin bilgi kayna olarak tadklar dolaysz
deer yine de snrl kalmaktadr.
Din tarihinde by papirslerine ilgi duyulmas,
Albrecht Dieterich'in her tr takdirin zerinde yer alan, kal
c bir baarya sahip Abraxas ve Eine Mithrasiturgie adl
kitaplaryla balamtr.8 Ancak Mithrasiturgie balnda
rtk olarak varolan, bu by kitabnda yer ald gibi
Mithras gizemlerinde ge dsel bir yolculuun canland
rld tezi, ok gemeden eletiriye uramtr ve bu tezin
savunulmas artk ok gtr. Metinde toplu bir gizem ayini
deil, sinkretik bir arkaplan zerine kurulan zel eklemle
melerle, kahince anlamalar araynda olan kiisel bir seya
hat anlatlmaktadr. Bu ve benzeri metinlerin aklanma
snda bilmecemsi sorulardan kurtulu yoktur. By gelene
iyle gizemler gelenei uzun zaman birlikte varolmulardr;
aralarnda zellikle karizmatik ustalk dzeyinde ok katl
temaslar ve karlkl ilikiler meydana gelmitir. Demeter'in
Eleusis' e geliiyle, Msr' n by metinleri arasnda garip
koutluklar bulunmaktadr.9 Son Eleusis rahiplerinden biri
6 Felsefedeki gizem eretilemeleri zerine baknz: E. des Places, "Platon
et la langue des mysteres", Etudes Platoniciennes iinde (Leiden, 1981),
83-98; HN, 250 ve devamnda; Riedweg, 1987.
7 Baknz: Giri, 12.dipnot.
8 Dieterich, 1891; 1923. H.D. Betz'in yayma hazrlad The Greek Magical
Papyri in Trmslation 'in (Chicago, 1986) 48-54. sayfalarndaki notlarda
yer alan evirilerle birlikte PGM, 4, 475-829, "Mithras Liturgy" metni
9

dir.
Baknz: Blm , 38-43. dipnotlar.

Tanrbilim ve Gizemler

111

de etkin ve baarl bir bycyd. 1 0 Ne ki Msr'dan kalan


by kitaplarnda Eleusis ya da Semadirek'le, Bakkhos ya
da Byk Ana'yla dorudan ilgili hemen hi bir ey yoktur.
Daha da nemlisi kiisel kehanet araynda olan Delphoili
Apollon'dur, fakat Msrl ve Yahudi unsurlar da ok belir
gindir ve zaman zaman Hristiyan unsurlarla yan yana
bulunmaktadlar. Baz Suriye-Mezopotamya zellikleri de
gze arpmaktadr. Buras, byyle din arasndaki ilikilerin
ve ayrmlarn uzun uzadya ele alnaca yer deil. Ancak
kart eilimlerin varln grmek de mmkndr:
Gizemler, ereni toplu bir enlii kutlamakta olan grupla
("kutlu koro" ya da thiasos) btnletirme eilimi gsterir
ken, byc, ayn anda gelecek bilgisi, zengin olmak ve cari
yeler gibi klgsal amalarla snrlarn daraltmaya alt
mutlak kudret hayallerinin ortasnda yapayalnzdr.
Saaltmn, by ppirslerinde grlen tabakalarn arkap
lanna ekilmi olmas olduka gariptir; saaltm, esas olarak
ya Asklepios' a ya da bilimsel tbba braklmaktadr. Btn
olarak alndnda gizemlerle by papirsleri arasndaki
rtme, ikincisinden "gizem liturgileri" kartacak kadar
kapsaml deildir.
Gizem metinleri aramann, daha temel nedenlerden
dolay znde bo bir i olduu ileri srlebilir: Nag
Hammadi gizem ktphanesi diye bir ey hi bir zaman
kefedilmeyecektir, nk byle bir ey asla varolmamtr;
hatta Cumont'un sand gibi bir gemi kazas da sz konusu
deildi. Salt merak uyandrmak iin yararlanlm yapay bir
gizlilik anlamnda deil, merkezi ve tayin edici olan eyin
sze dklememesi anlamnda gizemlerin "sze gelmez"
(arrheta 1 1 ) olduklar doru deil midir? Elbette trenlerle
ruhlar arasnda Proclus'un dedii gibi1 2 "sze dklemeyen
10 Zosimus, 4.18.2 ve devamnda; Clinton, 1 974, 43 ve devamnda.
1 1 Baknz:Giri, 44. dipnot.

1 2 Baknz: Blm v, 1 61 . dipnot.

lka Gizem Taplan

112

bir sympatheia" vardr ve Aristoteles'in gizemlere kabul


edilenlerin (teloumenoi) "renimden gemesi (mathein)
gerekmedii, ama etkilenmeleri, ac ekmeleri veya deneyim
yaamalar (pathein) gerektii"ni syledii nl aklamas
ok daha da eskidir. 13 Ancak bu anlatm da aklama gerek
tirir: Aristoteles'ten yaplan alnt balam iinde anlalmal
dr. Synesius bu szleri, bir yanda bir admda en yksek
cokuya ulaan ve tekrar sefil evresine dnen Msr keile
rinin ilkel gizemcilii, bir yanda da yksek dzeylere adm
adm ilerleyen felsefi gizemcilii ayrt etmek iin kullanr.
Felsefi gizemciliin en yksek dzeyinde renimin sonuna
gelinir ve Synesius'un hemen eklemek gereini hissettii
gibi "elbette bu ama iin uygun duruma geldiklerinde"
epopteria ile benzeen saf grnt teloumenoi iin gizli olmak
tan kp ona balanr. renim gizemlerde inkar edilme
mektedir, ancak daha ok ngereklilik olarak kalmaktadr.
Gerekten de gizemlerde yer alan hazrlk niteliindeki
'renim' ve 'aktarma' kadar, elde edilmesi gereken 'tam'
veya kesin 'bilgi'nin gereklilii hakknda bir ok tanklk
vardr. 14 Konuma, logos, nemli rol oynar ve erginlenme13 Aristoteles, fr., 15

Synesius, Dio, s. 10, 48a, Plutarkhos, sis, 382de


Aristoteles, Eudemus, fr., 10, Ross ve Clement, Strom, 5.71.l'le balantl
olarak okunacaktr. Grld kadaryla Aristoteles, Platon'un
len'inde Diotima'nn konumasnn basamaklarn sistematikletirmi
ve epoptei'yle benzemeyi felsefenin en yksek basama yapmtr; yine
de bu durum eitli "renme" ve "retme" biimlerini varsayar.
Baknz: Riedweg, 1987, 127-130.
14 Halikarnassos'daki Dionysos tapnanda bulunan Helenistik bir yazt
ta, okuyan ayinlere katlmaya arlmaktadr, "meer ki", ksmen gizli
ksmen ak olan "btn logosu bilesin", SEG, 28, 841 (yaplan kimi
dzenlemeler kukuludur, ancak alntlanan szckler aktr). "Ak
olarak bilmek", ans eseri haberdar olunan belirtilerle kartlk iinde
dir, Dion, Or., 36.33. "Arnma" ile epopteia arasnda didaskalia yer alr,
Clement, Strom., 5.71.1 (karlatrn: 13 ve 18. dipnotlar; Clement'in
"kk gizemler"den sz etmesi, yanltc olmaktadr; iki ikilik; K
k/Byk Gizemler ile retmek/ epopteia, kaynamlardr.) zmirli
Theon'da (s.14) "arndrma" ile epopteia arasnda Paradosis yer alr;
=

Tanrbilim ve Gizemler

113

milere 'sylememe' emri ok ciddiye alnr, nk sze


dkme, srecin ileyiinde merkezi neme sahiptir.
Gizemlerin 'kutsal yk', hieros logos15 ierdii kabul edilirdi
ve bu yk kitaplara da geirilmi olabilirdi. Mystai'nin
tanrlar ve onlara ilikin daha nce bilmedikleri ayrntlar,
nitelikleri ve kimliklerini renmeleri gerektii aktr. Stoac
Khrysippos, "tanrlara ilikin logos", yani "teoloji"nin "akta
rm"nn teletai'nin z olduunu dnr.16 Bu anlamdaki
logos'un yanklar, Platon'un /en'indeki Diotima'nn bilgece
konumalarnda
olduu
gibi, 17
Empedokles
ve
Parmenides'te de bulunmaktadr.s

15

16
17
18

mystike paradosis, Athenaeus 40a, karlatrn: Diodoros, 3.65.6; 5.77.3.


Paradosis, paradidonai terimleri daha dar"bir anlamda [yetke tarafndan]
ynlendirme ve daha geni anlamda ynlendirme art tren biiminde
kullanlabilir. Andania'da paradosis, bir "kutsal kiiler" kuandan
metne aktarma anlamna gelir, LSCG, 65. Eleusis'e ait Lex Sacra metnin
de (IG 3, 6 =LSS 3, C 23} myen, Eleusis'teki toplu enlikten ayr duran
bireylere uygulanan bir eylemi, yani kiisel yonlendirilme art treni,
bir paradosis biimini belirtmek iin kullanlmaktadr, karlatrn:
Clinton, 1974, 13. Gizemleri "anlatan" rahiplerle ilgili bir nktede de
bu kiisel ynlendirilmeyle ilgili antrmada bulunulmaktadr
(Diogenes, Laertius, 2.102).
Bu terim ilk kez Herodotos 2.5l'de (Semadirek); 2.63, 2.81 (Msr),
sonra Diodoros'da (Phytagoras, 1.98.2); v. Ptolemios'un buyruunda
(aadaki 20. dipnot) ortaya kmtr; sonraki yaznda, iirnein
Plutarkhos, sis, 353d; Q. conv., 636d; Pausanias, 2.13.8.15.4; Lukianos,
Syr.D., 88, 93, 97; lmszlkle ilikili olarak, Platon, Mektuplar, v,
335a; Bacchanalia'daki carmen sacrum, Livius, 39.18.3. sis'in kendisi,
mystai iin hieros logos, korkulu biri diye yazmtr: Andros'a ait bir
lahi, Totti, 1985, no. 2, 12. Orfeci ve Phytagoras szde-epigrafide
hieros logos: OF, s. 140-143; H. Thesleff, The Pythagorean Texts of t/e
He/lenistic Period (Abo, 1965), s. 158-168.
Khrysippos, fr., 42, S VF , 17.
Platon, len, 201d-212c; yap, (1) elenc/ostur = arnma, (2) kken syle
ni de dahil [yetke tarafndan] ynlendirilmedir (203b-e), ve (3) epoptika
dr (210a}. Baknz: Riedweg, 1987, 2-21.
Empedok!es B 6, tanrlarn adlarnn retildii "ilk" biimdir, sonrala
r bunu "kutlu tanrlarla ilgili iyi logos" izlemitir (Peri Plyseos'a ait B
131: M.R. Wright, Empedocles: T/e Extant Fragments, New Haven, 1981,
83). Parmenides'in ald vahiyle ilgili olarak baknz: W, Burkert, "Das
Promium des Parmenides und die Katabasis des Pythagoras",

114

lka Gizem Taplan

Kitaplar, gizemlerde eskiden beri kullanlmaktayd.


Aeskines'in, ocukken, "annesi erginlenme trenini yerine
getirirken kitaplar okumas" gerekmekteydi; byle bir
sahne, Gizemler Saray'ndaki byk freskinin banda hari
kulade bir biimde resmedilmitir. Baka rnekler de
vardr. 19 Ptolemaios IV Philopator'un fermannda,
Dionysos'un erginleme trenlerini yapan rahiplerinden,
hieros lagoslarnn mhrl bir nshasn skenderiye' de bir
krallk memuruna vermeleri istenmektedir;20 bylelikle bir
phe halinde gizli retiler alabilecek ve devlet tarafn
dan soruturulabilecektir. Btn rahiplerin ellerinde kitap
olduuna kuku yoktur. Messenia' daki Andania yerel
gizemleri, Epameinondas zamannda yeniden dzenlendi
inde, teleteyi ihtiva eden satan bir tomar Ithome Da'nda
bir yerden, topraktan uygun bir biimde kartlarak kutsal
hazineler arasnda muhafaza edilmitir.21 isis tapsnda
Msr kitaplarnn sergilnmesi yaygn bir uygulamayd.22
Mithralara gelince, sadece Dura-Europus'da Magiler
[Zerdt rahipler] ellerinde kitaplar olduu halde bir duvar
resminde resmedilmektedirler;23 bu eit kitaplarn

19
20
21.
22
23

Phronesis 14 (1969), 1-30. Empedokles B 13l'de theologia kavramnn ilk


formlasyonlarndan
biri
bulunmaktadr
(yine
karlatrn:
Ksenophanes B, 34.3); theologia szc ilk kez Platon' da geer (Devlet,'
379a). Baknz: V. Goldschmidt, "Theologia", REG 63 (1950), 20-42; W.
Jaeger, The Theology of the Early Greek Plilosoplers (Oxford, 1947).
Demosthenes, 18.259 (baknz: Blm , 34. dipnot); Saray, Herbig 1958,
no. 2, resim 19; Farnesa Saray, Matz, 1963, resim 5 (bir kitap tomar
deil, kanatl resim); Djemila-Cuicul' dan bir mozaik, Geyer, 1977,
148, resim 14.
Baknz: Blm 11, 1 0. dipnot.
Pausanias, 4.26.7, 27.5; LSCG, 65.12; W. Speyer, Bcherfunde in der
Glaubenswerbung der Antike (Gttingen, 1970), 66-68. Pheneos'daki
gizemler iin saklanan ve bu gizemlerde kullanlan yazlar iin karla
trn: Pausanias, 8.15.l ve devamnda.
Apuleius, Metamorploses, 11.17.2; Le Corsu, 1977, 176.
CIMRM 44; Bidez-Cumont, 1938, 11, 154. Kitap kullanan ranl ate
rahipleri zerine karlatrn: Pausanias, 5.27.6,

Tanrbilim ve Gizemler

115

Pannonia'ya, Germanya'ya ya da Afrika'ya yaylmad


aktr. Roma' daki San ta Prisca' daki deerli yaztlar dahil,
ou Mithras epigramnn yaznsal adan acnacak halde
olduklar dnlrse, bundan Mithralarn okur yazar
sekinlerle yakn bir temas iersinde olmadklar sonucu
kar. Ana Tanra tapsnda, hatta Eleusis'teki enlikle ilgili
olarak da kitaplardan sz edildiini duymadk; aile gelenei,
bir eit ariv vard, ama bir tanrbilim ktphanesi yoktu.24
Bir Helenistik gizem kitabndan en merak ve ilgi uyan
drc para, Philopator'un koleksiyonundan gelmi olmas
ok mmkn olan, Dublin'deki "Gurob papirs" dr.
Metin ok blk prktr, ama aralarna ksa trensel
buyruklarn ve reetelerin serpitirildii dualarn ve tanrla
ra yakanlarn bulunduu aktr. Byle bir yap, bilinen
Yunan tiplerinden ok Mezopotamya by metinlerinden
kalmadr. Erikepaios dahil tanr adlarna ve Dionysos'un
oyun gereleri gibi trensel ayrntlara bakldnda,
Bakhhos-Orphik bir tapya gnderide bulunulduu besbelli
dir.25 Merkelbach'n "sis mystai yemini" dedii Msr'n son
dnemlerinden kalma metinler, bir dereceye kadar bu metin
le benzetirilebilir; ne yazk ki metinlerin yemin duas dn
daki kalan paralar iinden klmaz bir haldedir. 26 Geri
kalan iin hieroi logoi ve benzerleri hakknda ikincil tanklk24 Cicero, Letters ta Attics, 1.9 .2'de kitap olduu besbelli, olaslkla bir
Exegetikon olan Emolpidon patriadan sz etmektedir, karlatrn:
Clinton, 1974, 93; bu, dorudan gizemlerle ilikili deildir. Yine baknz:
Blm 11, 38. dipnot. Sclo/. Tleocr. 4.25c'de (s.143, Wendel; codd. P ve T,
Wendel'in terminolojisinde "genus Laurentianum") Thesmophoriann
soylu bakirelerinin "treyi ve kutsal kitaplar" balarnda tayarak
Eleusi'e dek gittikleri anlatlmaktadr; nereden baklsa bu Thesmo
phoria ile Gizemi birbirine kartrmaktadr ve "kitaplar" bozulmu
olmaldr: lil/os, (belki de yaznn kk olmasndan tr) kistas
olarak yanl okunmutur.
25 J. G. Smyly, Greek Papyri from Grol (Dublin, 1921), no l; yine OF 31, DK
1, F 23; W. Fauth, PW x, A, 2257-2262; West, 1983, 170 ve devamnda.
26 Baknz: Blm 11, 108. dipnot.

1 16

lka Gizem Taplan

lara bakarak bu tr kitaplar hakknda bir fikir oluturmak


zorundayz. Livius'da, Hanibal savann basks altnda
kalan halkn inanlarn ktye kullanan yeni dinsel bo
inan biimlerini ortadan kaldrmaya alan Romal bir
yargcn nasl btn kitaplara el koyduunun anlatld ilgi
ekici bir blm vardr.27 Aralarnda kehanetle (libri vatici
nii) ilgili kitaplar, dua kitaplar (precationes) ve kurbanla ilgili
emirleri (ars sacrificandi conscripta) ieren kitaplar bulunmak
tayd; fakat anladmz anlamda "tanrbilim"i andran bir
ey gememektedir. Drdnc tr olarak hieros logosu ekle
yebiliriz. Ancak Platon iyi bilinen bir pasajnda, ellerinde
"Musalarn ve Orpheus'un kitaplar" bulunan ve "kurban
trenlerini bunlara gre yapan" 28 arlatanlarn zel gizemle
rinden sz eder; Orfeci tarzda bir hieros logos ile "kurbanla
ilgili emirler" ayn olabilir.
Baka pagan taplarda olduu 5ibi, gizemlerde de logoi,
hatta yazl metinler bulunma} cayd. Ne ki bu olgu, bu
metinlerin, Tevrat'n, ncil'in ve Kuran'n, srayla Yahudili
in, Hristiyanln ve slam'm tanrln temeli saylmasyla
ayn biimde, tam da bir dinin temeli olduklar yanlsamas
na yol amamaldr. Platon'un Menon diyalounda, logoi'nin
dinsel taplar balamndaki yerine dair nemli bir pasaj yer
alr: Metempsykhosis [ruhun baka bedenlerde pek ok kez
domas] retisini sunarken, Sokrates onu "tanrlk iler
hakknda bilge olan erkek ve kadnlar" dan, "grdkleri ile27 Livius, 25.1.12. Efesos'ta Aziz Paulus'un dine kazandrd kiiler by
kitaplarm yakhlar; Resullerin leri, 19.19. Gazze'de paganlkla mca

28

dele eden Piskopos Porphyrios, "rahiplerin 'kutsal" dedii ve teletaile


riyle dier haram ayinlerini yerine getirmekte kullandklar ii
arlatanlklarla dolu btn kitaplar" toplayarak yakt, Marcus
Diaconus, Vit. Porph., 71. Baknz: W. Speyer, "Bchervernichtung",
Jahrbuch fr Antike und Christentum 13 (1970), 123-152, zellikle 130 ve
devamnda, 141.
Platon, Devlet 364e. Bilicilik ilmi okur yazar ii haline geldiinden,
kitapl falc Aristophanes'in Kula r'nda (974-989) alaya alnr.

Tanrbilim ve Gizemler

117

rin aklamasn yapma yeteneine sahip rahip ve rahibe


ler" den rendiini ileri srer .29 Burada rtk olarak u
vardr: lerini aldrmadan ve "aklamasz" (logos-sz)
yapan baka rahip ve rahibeler de vardr; onlar yaplacakla
rn geleneksel uygulamalardan renmi olmaldrlar.
Aslnda Platon besbelli iler yn vermekle yetinmeyip akla
uygun bir aklam':l, bakalarna iletilebilir bir "sebep"
bulmaya alan rahip ve rahibeleri yelese de, nceden
kavramsal bir aklk olmakszn da bysel ya da hatta
dinsel etki olanakldr. Ne ki bu aklama, gelenek tarafndan
belirlenmi olmad gibi, hibir zaman bir reti haline de
gelmez: Logou denetleyecek hi bir rgtlenme yoktur.30
Baka bir aklamayla, kiisel gizem "ustalar"nn sade
ce para almay bildiklerinden, mterilerini "bilgi"ye gtr
mediklerinden ikayet eden Derveni papirsnn yazarnn
kaleminden kma polemik amal bir pasajda karlamak
tayz. Bu yzden soru bile soramayacak kadar ekingen ve
akn mteriler, hem paralarn hem de bilgiye erme umut
larn yitirmektedirler.31 Aklamalar acl okurlara ham
sylenceden ok daha tuhaf gelse bile, yazarn kendisi elbet
te bu yksek bilgiyi sunmaya can atmaktadr. Her durumda,
klgsal gizemlerde logoi var olsa da, dardan; gerek akla
uygun aklamalar bulma gereksinmesindeki "rahip ve rahi
beler" den gerekse "gizemler" z.erine yazan aratrmac
aydnlardan gelen ek bir logoi olduunu reniyoruz.
Gizemlerin merkezine nfuz etmek, ve kiinin kendi varsa
ymlarn kefetmesi iin "mystagogue olarak felsefeden logos
almann" ekicilii. 32 rek olsun drak olsun her iki logoi
29 Platon, Menon 81a; ayn zamanda baknz: 128. dipnot.
30 Baknz: Blm , 99. dipnot.
31 Col. xv; baknz: Blm il, 4. dipnot.

32 Plutarkhos'un formlasyonu, !sis 378a. A. Tresp, gizemler hakkndaki


kitaplarn adlarn ve yazarlarn derlemitir (Die Fragmente der griechisc
hen Kltschriftstel/er, Giessen, 1914, 28); en eskisi Stesimbrotus'tur ( Pap.
Derveni? Baknz: Blm il, 4. dipnot); Melanthis'n On the Mysteries of
=

118

lka Gizem Taplan

tr de sonu olarak, tannbilimde her zaman olduu gibi,


elbette birbirlerini etkileyeceklerdir.
Grld kadaryla gerek gizemlerdeki gerekse
gizemler hakkndaki bu logoiler, farkl dzeyde gelimi
tir: Sylen, doa alegorisi ve metafizik.33 Bu dzeyler, sonra
kiler ncekileri yok etmeksizin, tarihsel bir ardklk
iersinde ortaya kmlardr; Homeros'tan Sokrates ncesi
ne, oradan da Platoncu evreye uzanan bir evrim biiminde
grlebilirler. Eer bu ardikla, zihinsel aklkta bir iler
leme olarak baklrsa, gizemlerin uygulaymsal yanyla
temas da ayn anda tavsayacaktr, ta ki ge Platonculukta
ona karlk gelen bir trenin bulunmad tam bir logos
bulununcaya kadar.
nsanbiimsel "ey leyenler" tarafndan yerine getirilen
bir dizi eylemin yaplatrd geleneksel bir masal biimi
olan sylen, ilka dnyasnda kklerini szl gelenekten
alan en eski ve yaygn "tanrlar hakknda konuma" biimi
dir. zellikle gizemler zerinde etkili olmutur. Sylenin
din asndan tad nemi azmsama eilimindeki
Nilsson, yine de Eleusis balamnda "sylen[i.] Demeter
dini zerinde allmadk yeinlikte bir etkisi" olduunu
kabul etmek zorunda kalmt.34 Ama ayns, Ana Tanra,
Dionysos ve sis gizemleri iin de geerlidir. Genel olarak bir
gizem tapsnn her bir tanrlnn, o tanrln iten bal
olduu zgl bir syleni vard. Her ne kadar baz ayrntla
rn "kutsal" olduklar sylense ve gizli tutulduklar iddia
edilse de, sylenin genel hatlar gayet iyi bilinir. Bu sayede

33
34

Eleusis'ine dikkat edilmeli, FGrHist 326; Arignote, Bakchika ile Te/etai of


Dionysus, s. 51, Thesleff eklenmeli; Eubulus'un Mithras zerine kitapla
r, Porphyrios, Antr. 6, Abst 4.16 ve Pallas, Porphyrios, Abst, 2.56, 4.16.
Bu dzey, Bianchi'nin l sistemiyle uyumaz (baknz: Giri, 59.
dipnot); 2. ve 3. dzeyler, kitabndaki "misteriosofico" adn verdii
blme karlk gelir.
Nilsson, GGR , 469: "In die Demeterreligion greift der Mythos unge
whnlich tief ein".

Tanrbilim ve Gizemler

119

Demeter-Persephone35 ve sis-Osiris'le36 ilgili sylenler pek


ok ayrntyla birlikte gnmze dek gelmitir. Oysa tersine
Attis'le ilgili olarak elimizde esas olarak tek bir kaynak
bulunmaktadr: Pausanias'n ve Arnobius'un bal olduklar,
300 dolaylarnda Eumolpidli Timotheus'un yaynlad
Pessinus'un hieros logosu. 37 Dionysos'a gelince, zengin bir
Bakkhos sylence klliyat vardr, ama gizemler konusunda
dikkat uyandran ve belki ar nem verilen tek bir yk
bulunmaktadr: Persephone' dan doan ve insann atalar
Titanlar tarafndan paralanan Khtonia [yeralt tanrs]
Dionysos'un yks. Bu sylen ak bir biimde pek ok
yazar tarafndan gizemlerle balantlandrlr,38 ve yle
grnyor ki eitli antrmalarda bulunsa da, Herodotos
onu bir giz olarak grmekteydi. Sonraki metinlerde bu
sylen, olaan sylencenin salt bir paras olarak ele aln35 R. Foerster'in almas

(Der Ral d die Rckkehr der Persephone,


Stuttgart, 1874) eski ve konu hakknda eksiksiz bir almadr. Daha
yakn dneme ait bir alma Richardson 1974 iinde bulunabilir.
36 En nemli Yunanca metinler unlardr: Diodoros, 1.21 ve devam ile
Plutarkhos, sis; baknz: J. Gwyn Griffiths, The Origins of Osiris (Berlin,
1966) ve Pltarch De Iside et Osiride (Aberystwyth, 1970).
37 Pausanias, 7.17.10-12 ve Arnobius, 5.5-7; Hepding 1903'deki metinlere
(37-41) kout olarak baslmtr; karlatrn: Neanthes, FGrHist 84 F 37
(bir mystikos logos); Alexander Polyhistor, FGrHist 273.F 34; SH, 104, 1 10
ve devamnda; Timotheus iin baknz: Blm , 43. dipnot.
38 Diodoros, 3.62.8; Harpocration leuke szc altnda; Schol. I'ind.
Isthm., 7.3; Aristoteles'de (Proll. ied., 3.43, Bussemaker) baz Teletailele
"halanm eti kzartma" buyruu; Platon, Phaido 62b (phrora, en
aporrhetois), Cratlys 399e, Ksenokrates, fr., 20, Heinze
219 Isnardi
P;uente birbirlerine uyuyor gibi grndklerinden, "Orpheus", "gizli
gizemler" ve Dionysos syleninden oluma bir klliyat elde etmekteyiz;
Herodotos'un antrmalar iin baknz: HN 225; sylen, West iinde
(1983, 140-175) kapsaml bir biimde ele alnmaktadr. Firmicus (Err.,
6.5.) paralanma sylenini ylda bir yaplan Dionysos kutlamalarna
[trieteris] balamaktadr; Orph. Hymn., 44.8 ve devamnda "gizemler",
Dionysos'un olaan doum syleniyle birletirilmektedir; Euripides'in
Bakklalar'nda "gizemlerin sz edilmekte (GR, 29 ve devamnda)
ancak paralanma sylenine yer verilmemektedir. Bakkhos gizemleri
nin tek ve yegane syleni Paralanma syleni olmayabilir.
=

120

lka Gizem Taplan

maktadr.
Mithras'n durumu ok daha hayalkrcdr. Bir Mithras
syleninin var olduu aktr; maaralardaki Mithras kabart
malarnda genellikle bulunan ve ana panoyu evreleyen bir
dizi sahne, bir sra yky belgelemektedir (ekil 1 1' e bak
nz). Merkez, bu btnlkl yapdaki temel olay olutur
mu olmas gereken eye ilikindir: Boay ldren Mithras.
Fakat sadece . bir anahtar szck, "inek hrsz" (bouklopos)
dnda gnmze yky anlatan hi bir metin kalmam
tr.39 Bu bir dizi tasvirde teogonik dizilii grebiliyoruz:
Okeanos; Zeus'a asay kendi eliyle veren Kronos; devlerle
savaan Zeus ve Mithras'n kayadan douu. Bu son olay,
yaztlarda olduu kadar yaznda da olduka iyi bilinir; ama
babas kimdi?40 Ayn zamanda Mithras'n boann peine
dmesini, bulmasn, dvmesini, boyun edirmesini,
zerine binmesini ve sonunda kurban etmek zere maara
ya srklemesini anlatan bir dizi serven vardr.41
Mithras'la Helios'u boann etini yerken ve Mithras',
Helios'un sava arabasna binerken gryoruz. Fakat belir
sizliini srdren sahneler de yok deildir; rnein
39 Porphyrios, Antr., 18; mysta booklopies, Firmicus, Err., 5.2 (karlatrn: 7.
dipnot); maarada boayla mcadele eden Mithras, Statius, The.baid,
1.719 ve devamnda.
40 En eski kaynaka: Justin Martyr, Dia/., 70; baknz: Cumont, 1923, 118, 3.
"Kayadan doan canavar" tipi iin .baknz: Burkert, Wrzburger
fahrbcher 5 (1979), 253-261. Olaan sylence mant, belki de ka
bartmada uyurken gsterilen Kronos-Saturnus tarafndan kaya zerin
de daha nceden bir fkrmann yaratlmasn gerektirir (karlatrn:
Hieron, Adv., /ov., 1 .7, PL, 23.219). Bu Mithras', Kumarbi ile
Typhoeus'un olu Ullikummi ile ayn dzeye koyacak (Scho/ B Il., 2.783)
ve bu bakmdan Yeralt tanrs Dionysos'a benzer biimde onu Zeus'un
gizil ardl haline getirecektir.
41 Turcan'da (1981a, 38-70, zellikle 48-52) I'imagerie mithriaqueya ilikin
iyi bir aratrma yer almaktadr; yine baknz: Cumont, 1923, 118-125,
ancak Cumont da irat edici tanrbilimi olay yerine\ sahneye yanstma
eilimindedir; ak bir sylense! masal dzeyi var olmu olmal. Ba
knz: Balang ksmyla birlikte ekil 11.

Tanrbilim ve Gizemler

121

Helios'un, kimi zaman boann uyluk kemii kimi zaman da


bir Frigya bal olduu sylenen bir nesneyle kendisini
tehdit eden Mithras'a ba emesi.42 Teogoni ile serven, iyi
bilinen sylence tarzlardr ve boann ehliletirilmesi ile
kurban kurumunun yerlemesi bakmndan Herakles ile
zellikle inek hrsz Hermes son derece yakn koutluklar
oluturmaktadr.43 Teogonik bir sralan syleniyle serven
ve arpma syleni arasnda Babil teogonisinden Hesiod'a
dek uzanan bir bileim ve bu bileimin kutsallam rnekle
ri vardr. Ama bu tarz deerlendirmeleri tamama erdirmek
olanakszdr, zira Mithras syleninin anlatlm olabilecei
btn metinler kayptr.
Baka gizemlerde de sadece erenlere anlatlan, korkun
gizlilik yeminleriyle mhrlenmi belli sylen paralar
bulunduuna dair gstergeler vardr. zellikle garip, zalim
ya da mstehcen olaylarla ilgili antrmalar bulunmaktadr.
Demeter'in, bir Eleusis dekoru iinde cinsel ilikilerine, bir
ocuun doumuna44 ya da eitli hadm etme yklerine
dair ipular bulunmaktadr;45 Dionysos'un bedeninin para42 Baknz: Dieterich, 1923, 76-78; Schwertheim, 1979, not 77; Turcan,
198la, 51 ve devamnda; 115. ekil zerine Merkelbach, 1984.
43 Mithras-Hermes-Herakles arasndaki koutluk iin baknz: Burkert,
"Sacrificio-sacrilegio: Il 'Trickster' fondatore", Studi Storici 24 (1984),
835-845; Ermeni kaynaklarna dayanarak Mithras sylenini yeniden
. canlandrma giriimi iin baknz: Widengren, 1980, 658 ve devamnda.
44 Schol.Aristid, s. 53, 15, Dindorf: "Keleos'la olaand bir yoldan birle
ti"; olu Eubulus iin: Orpl. Hymn, 41.8; Dionysos-Iakkhosla birlemesi
iin: Sc/ol. Aristop/. Ran., 324; karlatrn: Tertullianus, Ad nal., 2.7: cur
rapitur saderdos Cereris, si nan lale Ceres passa esi? Theocritus, 3.50 ve

45

devamnda: Demeter, a Iasion'a, ermemilerin asla renemeyecei


bir tr kutsama balamtr; Isokrates, Panegyricus, 28: Demeter Eleu
sis'e, sadece erenlerin bilebilecei yararlar sunmutur: Platon, Devlet,
377e ve devamnda; ac eken Kronos'ta olduu gibi bu tr sylenler,
Eleusis'te olduu gibi domuz kurban edenlere deil, sadece nceden
byk bir kurban sunmu olanlara anlatlmaldr. Eleusis'te doan
ocuk iin baknz: HN 289; Aion'un douu: Blm , 46. dipnot.
Ana Tanra ve Hermesle ilgili teleteye ait sylen (ki Pausanias 2.3.4'de
bu iliki reddedilmektedir), Clement'de (Protr., 20.1) apaktr.

122

lka Gizem Taplan

!anmasyla ilgili sylenin bu yasaklanm ulama girdiini


dnenler olmutur. Ancak ne denli korkun olsalar da bu
tr yklerin ve motiflerin gizemlerin edimsel gizini meyda
na getirmelerinin mmkn olamayaca -ne de herkesin
iinde anlatldklarnda gizemleri yok edecekleri- aktr;
ancak btn bir sylencesel paradigmalar, trensel iaretler,
hazrlklar ve "ruhun sympatheia"sna yol aan aklamalarn
oluturduu balam iersinde anlalabilir ve etkileyici
olabilirler.
Uzun zaman gizem sylenlerinin zel bir trleri oldu
u; "ile eken tanr"yla ilgili olduklar savunulmutur.
Yunancada buna uygun gelen szck patheadr; keder, yas
trenleri ve gece oturumuyla ilikili olan bu szck,
Herodotos'ta da gizemin gerek ieriini oluturur.46

Persephone'un karldn ve gerekten de Dionysos'un,


Attis'in ve Osiris'in ldn gryoruz. ster Eleusis, ister
Ana Tanra ister sis gizemleri olsun, gizemlerde yas,
sevin ve neenin izledii bir ardklk vardr. Demeter'in
acs, Persephone'un geri dnmesiyle son bulur ve "enlik,
bir esrime hali ve mealelerin sallanmasyla biter";47 Ana
Tanra enliinde dies sanguinisi Hilaria (sevin gn)
izler;48 sis'in yas trenleri, Osiris'in Nil'in suyunu bulma
syla son bulur: "Bulduk ve birlikte sevindik" .49 Firmicus
46 Herodotos, 2.171; karlatrn: Diodoros, 1.97.4 (tanrlarn pa thesi); Ha

likarnassoslu Dionysos, Ant., 2.19 (ortadan yok olan tanrlar,


Persephone'nin karlmas, Dionysos'un pathesi): Plutarkhos, sis, 25,
360d; De E, 389a; Defor., 415a. Erenin, tanrsnn yazgsyla zdeletiril
mesinin ilka gizemlerinin ayrdedici bir zellii olduu ileri srl
mtr; rnein baknz: Berner, 1972, 266 ve devamnda (eletirisiyle
birlikte); Lohse, 1974, 171-179; Colpe, 1975, 381. Karlatrn: 56. dipnot.
47 Lactantius, insi. epit., 18 (23); karlatrn: HN, 275 ve devamnda.
48 enlik takvimi iin baknz: Wissowa, 1912, 321 ve devamnda; Cumont,
1931, 52 ve devamnda; Sfameni Gasparro, 1985, 56-59; Damakios
(Yit.Is. 131), baknz: Blm , 73. dipnot.
49 Firmicus, Err., 2.9, karlatrn: Seneca, Agustinus'un City of God' iin
de (6.10.), Seneca, Apocolocyntosis 13, Vitruvius 8, praef, Juvenalis, 6.527,
Lactantius, Ist.epit., 18 (23).

Tanrbilim ve Gizemler

123

Maternus, bir tahtrevan zerinde duran bir putun huzurun


da geirilen yas gnlerinden sonra a kld ve bir rahi
bin fsldayarak "kendinden emin ol mystai, nk tanr
kurtuldu: Derdlerinden kurtulacaksn" diyerek yas tutanla
rn boyunlarn yalad bir gizem sahnesini betimler.sa
Hangi tapdan sz ettii ak deildir, ama erenin yazgsnn,
sylen ve trende temsil edildii biimiyle tanrnn yazgsn
rnek ald ve ardndan felaketten kurtulua ani bir deiik
liin ortaya kt aktr.
Buna karn baz uyarlarda bulunmak ve snrlamalar
yapmak gerekir. Son dnemlerde bilim, dnemsel olarak
len ve ller arasndan doan Frazervari [James G. Frazer]
genel bir "Doulu" bitki-tanr kavramlatrmasna itibar
etmemektedir. 51 Attis'in yeniden dirildiine dair kant
yoktur; Osiris bile ller arasnda kalr; ve Persephone tanr
lara ve insanlara sevin veren bir olay olarak her yl bu
dnyaya geri dnse de, erenler onun ardndan gitmezler.
Gizem erginlemelerinin tmnde bir lm boyutu vardr,
ama tanrlarn ya da mystainin yeniden dirilmesi ya da yeni
den domas dncesi ak bir nokta deildir.52 te
yandan, lse de geri gelebilen ile eken tanrlar hakkndaki
masallar kurumlam gizemlerle snrl deildir. Bu konuda
en gze arpan rnek, syleni Attis syleniyle byk kout
luklar gsteren ve byk olaslkla bu sylenle de ilgisi bulu
nan; enlikleri, trensel yas ve gece ayinlerini ieren, ama
asla her iki cinsten erenlere ayrlm gizem dzenlemelerine
50 Firmicus,

Err., 22; bu tren eitli biimlerde Osiris'e zg trenle


zdeletirilmitir (Loisy, 1930, 104; Nilsson, GGR , 612), Attis (Hepding,
1903, 196 ve devamnda; Cosi, 1982, 489), Dionysos (Wilamowitz, 1932,
381), ya da Eleusis (G. Thomson, JHS 55 (1935), 26, 34). Firmicus, eytann
bu rnekte Hristiyan dinine ykndn sylemektedir (karlatrn:
Giri, 11. dipnot); gerekten de zel bir durum oluturmu olmal; yalan
mann rol, biriciktir (baknz: Blm v, 76. dipnot.).
51 Karlatrn: Colpe, 1969; SH, 99-101.
52 Baknz: Blm v, 51-70. dipnotlar.

124

lka Gizem Taplan

yer vermeyen Adonis'tir.53 Ayn ekilde ektii aclar,


lm ve ge ykselii herkesce bilinmekle beraber,
Herakles taps da bir Herakles gizemine evrilmemitir;
Herakles'in, en sekin erenlerinden olduunu iddia edenler
Eleusis gizemleri olmutu. Msr' da ve Babil' de ile eken
tanrlar Osiris ile Marduk,54 Yuri.an-Roma tipi gizemlere yol
amamlardr. Son olarak, "ile eken tanr" syleninin
gizemler asndan nemini kabul etsek bile, Mithras' bu
gruba dahil etmek neredeyse olanakszdr. Ugo Bianchi,
onun yerine dio in vicenda deyiini kullanarak,55 ile eken
tanr dncesini geniletmeye ya da genelletirmeye al
mtr, fakat Mithras'n servenleriyle neden, mukabil serg
zetlerinde Herakles ya da Hermes'ten -ya da hatta
Delos'da doan, ejderhayla dven, arnmadan geen,
Admetos' a uaklk eden vs. Apollon' dan bile- daha ok
deimeye ve dnmeye uradn anlamak zordur. Bir
kez daha Mithras gizemlerinin zel durumunu kabul etme
miz gerekmektedir: Bunlar, "ile eken tanr" syleni olma
yan gizemlerdir, oysa bu tip sylenler gizemler dnda bile
revatadrlar. "sa ile lmeye ve sa ile domaya" 56 ilikin
53 Adonis zerine baknz: W. Atallah, Adonis dans la litterature et !'art grec

54
55

56

(Paris, 1966); M. Detienne, Les jardins d' Adonis (Paris, 1972) [The Gardens
of Adois, Atlantic Highlands, 1977]; SH, 105-11 1; S. Ribichini, Adonis,
aspetti 'orientali di un mito greco (Roma, 1981); Adonis, Re/azioni del colloqu
io in Roma (22-23 maggio 1981) (Roma, 1984).
"Da"da esir tutulan Marduk'un ektii aclara ilikin zerinde okca
tartlm bir Akad metni vardr; baknz: H. Zimmern, "Zum babylo
nischen Neujahrsfest", , Ber. Leipzig 70 (1918), 2-9, karlatrn: W. v.
Soden, Zeitschrift fr Assyriologie 17 (1955), 130-166; 18 (1957), 224-234.
Bianchi, 1979, 12 ve devamnda, bu ciltte yer alan fazlasyla yeterli bir
deerlendirme iin baknz: zellikle M. V. Cerutti, age, 385-395,
Sfameni Gasparro, age, 397-408; Sfameni Gasparro, 1985, xv ve deva
mnda; karlatrn: Berner, 1972, 266 ve devamnda. Mithras iin yap
lan antlarda transitus terimi ok sk kullanlmtr. (CIMRM, 1495, 1497,
1722, 1737, 1811, 1900, 2205); belli bir tarih ya da enlik iin karlatr
nz: 104. dipnot.
Romallar, 6.1-11; konu hakknda C. Colpe'nin deerlendirmesiyle birlik
te (Gomon 38, 1966, 47-51) Wagner 1962'ye; Wedderburn 1982'ye bakn.

inak Hristiyan tanrbilimi, ilka gizemlerinin ve sylenle


rinin deikenliine son derece dar bir ilke dayatmaktadr.
Bundan ok daha eskil bir nitelie sahip gizemlerde
sylenlerin baka bir biimde kullanldklarna ilikin gster
geler vardr: Burada, olay dizisi dramatikletirilmez, ama
soy aac yoluyla ayrcaln temellendirilmesi sz konusu
dur. Altn levhalardan oluan Bakkhos metinlerine gre,
erenin Hades'te bulunmas gereken kesin bildirim udur:57
"Ben, Yerin ve yldzl Gn oluyum." Burada, gizden
dlananlarn tersine erenin "bilmeye" balad [bilgisine
erdii] bir soy yks varsaylr. Girit'de Phaistos'da Ana
Tanra tapnann giriinde yer alan bir yaztta, "soylarn
garanti edenler"e tanrann "byk bir mucize" de buluna
ca, ama "kendilerini yalan yere tanrlarn soyuna
katan"lardan yz evirecei belirtilir.58 Platon'un Yedinci
Mektubu'nda gerek felsefi dostluk, gizemlerden (buradan
Eleusis gizemlerinin anlalmas gerekir) doan
Callippus'un Dion'u ldrmesini nleyemeyen- arkadaln
karsna konur. Bu topluluk biimine, artc biimde
"ruhlarn ve bedenlerin akrabal" -syngeneia psychon kai
somaton- denmektedir; bizim bundan erenlerin kendi arala57 Baknz: Blm , 49. dipnot; Hipponion metnindeki Gaias'n anlam iin
bakn: G. Zuntz, WSt 89 (1976), 132 ve devamnda, 142 ve devamnda.

Titanlar, Gn ve Yerin oullar olduklarndan, Titanlar ve Dionysos


ile ilgili sylenin (not 38) sz ska edilir; contra, Zuntz, 1971, 364-367.
"Gn ve Yerin" bir dier olu da Triptolemus'tur; eitli anlamlar
iin bakn: Apollodorus, The Library, 1.32 Pherecydes, GFrHist 3 F 53;
P. Cornell 55 (Pack2, 2646), satr 5, karlatrn: A. Henrichs, J .
Bremmer'in yayna hazrlad Interpretations of Greek Mythology
=

58

(Londra, 1987) iinde, 250.


IC , xxiii CCCA , 661, ayn zamanda OF 32 v' de. kinci satrn eviri
si, tartmaldr. Burada verilen eviri, geneann yerleik kullanmna
dayanmaktadr ve nc dizeyle elimektedir. Alternatif yorumlar
unlardr: "kendilerini doumdan balayarak tantanlar", A. Dieterich,
Mutter Erde (Leipzig, 1905; 3. bask, 1925, 112 ve devamnda); "doum
dan sorumlu olanlar", yani ocuklara bakanlar, Sfameni Gasparro, 1985,
86, not 7 (bakalar da vardr).
=

lka Gizem Taplan

126

rnda ve olaslkla tanrlarla "akrabal"n anlamamz gere


kir.59 Aslnda szde Platoncu Axiochus' da muhataba, yani
felsefede teselli arayan lmekte olan birine "tanrlarn akra
bas", yine Eleusis gizemleri balamnda gennetes theon
denir. Bunlar kk kant krntlardr, ama "ayrcalk
sylenleri"nin zellikle de soya ilikin sylenlerin eski!
toplumlardaki muazzam rol dnlecek olursa, gizemle
rin etkileri hakknda olduu kadar sylen araclyla "tanr
lar hakknda konuma"nn belli ilka biimlerine ilikin bu
gstergelerini ciddiye almamz gerekmektedir. 60
Sylenin gizemlerde gevek ve oyuncu bir biimde
kullanlmasna ilikin ok daha fazla kant mevcuttur.
Sylen, bir tutarllk gerei duymadan, daha ok ayrntlara
gsterdii yaknlkla canl deneyimleri iletir. Demeter'in
yasl gnlerinde yapt gibi Eleusis mystaisi de yiyecekler
den uzak durur ve ilk yldz grldnde perhizine son
verir; nk Demeter de aynsn yapmtr; mealeler tar
lar, nk Demeter de Aetna Da'nda meale yakmtr;61
fakat suyun kaynanda oturmazlar, nk orada Demeter
oturmu ve kznn yasn tutmutur.62 Demeter ilahisi,
erginlenme treninin bir paras olmas kuvvetle mmkn
olanlar, tanrann yaptklar diye anlatlr: Koyun postuyla
kapl bir tabureye oturmak, yzn peeyle rtmek, sessiz
durmak, sonra glmek ve kykeondan tatmak.63 sis'e tapan59 Platon,
60

61
62
63

Mektuplar v, 334b7, karlatrn: 333e, myein kai epopteuein


(baknz: Blm , not 78). Burada Eleusis'ten sz edildii aktr; yine
karlatrn: Plutarkhos, Dio, 56. Bu satrlarn nemi, E. Howald (Die
Briefe Platons, Zrih, 1923, 166) tarafndan grlmtr.
(Platon), Axiochus, 37l d, karlatrn: Rohde, 1898, , 422 ve devamn
da. Yine baknz: Blm v, 57. ve 60. dipnotlar. zi B. Malinowski'ye
kadar uzanan "ayrcalk [seilmilik) sylen"i iin baknz: G. S. Kirk,
Mytl: lts Meaning and Functions in Ancient and Otler Cultures, Berkeley,
1970, 22 ve devamnda, 256 ve devamnda.
Ovidius, Fasti, 4.535 ve devamnda, 493 ve devamnda.
Clement, Protr., 20. l .
Homeric Hymn ta Demeler, 192-211; Richardson, 1974, 211-217; HN, 267-

274.

Tanrbilim ve Gizemler

127

lar, tanralarna yknerek gslerini yumruklar, Osiris


iin alar, fakat Osiris sis tarafndan bulunduunda birden
sevince gmlrler. 64 Hadm edilmi galloininse Attis'i kii
letirdii aktr. Attis'in am aac altnda ld sylendi
inden, bu tr bir aa, dallarna bezler asl halde tapnaa
getirilir; bunlarn, Attis'in kanamasn durdurmak iin Ana
Tanra'nn kulland sarglar olduu sylenir ve Tanra
Attis'i, tpk aatan sarkan iekler gibi bahar iekleriyle
ssler. 65 Aa ayn zamanda Attis'i ayartp sadakatsizlie
srkleyen periyi temsil etmektedir, bu nedenle Ana
Tanra'nn gazabn temsilen kesilir ve "ldrlr" .66
Dionysos'a gelince; gizemlerde "yaplan" ilerin, tanrnn
bedeninin paralanmas sylenine karlk geldii sylenir;67

liknondaki fallus da buna dahil edilebilir. Erenler, balarna


siyah kavaktan talar takarlar, nk bu aacn Khtonia
Dionysos'un ait olduu ller diyarnda yetitii sylenir.68
Khtonia Dionysos'un babas Zeus tarafndan tahta oturtul
masnn ve zellikle sylende kendisine sunulan ve trenler
de kullanlan oyun gereleriyle aynann bir erginleme
rntsne gnderide bulunduu aktr;69 bir zamanlar
bizzat Dionysos' a mystes denirdi70 ve Attis de kendisini izle
yenler tarafndan zmsenmitir. 71 Plutarkhos, teletaide
canlandrld gibi sis'in ektii ilelerin dindarlk asn64 Karlatrn: 49. dipnot.
65 Arnobius, 5.16.
66 Ovidius, Fasti, 4.230 ve devamnda.
67 Diodorus, 3.62.8. (karlatrn: 38. dipnot). Sc/ol. Clem. Protr'da (119.1,
s. 318, Stahlin) i et yemek, paralama syleninin deigmas yaplr.
68 Harpocratiori, leuke szcnn altnda.
69 Clement, Protr, 17.2 OF 34; Gurob papirs; karlatrn: 25. dipnot;
OF, 208-209; baknz: West, 1983, 154-169.
70 Pausa.ias, 8.54.2 (Tegea yaknnda); bu, G.F. Rizzo tarafndan bir al
=

71

masna verilmi balktr, "Dionysos Mystes", Mem. deli' Acc


Arc/eologica di Napoli, 1914 (), 37-102, esas olarak Gizemler Saray'n ele
almaktadr. Firmicus'daki (Err., 5.2.) mysta looklopiesin muhatab (kar
latrn: 39. dipnot), tradidit nobisin gsterdii gibi tanr deil, erendir.
Galloinin kamsn tayan Attis ekli: CCCA v, 132.

128

lka Gizem Taplan

dan bir ders ve balarna "benzer aclar" gelmi kadn ve


erkeklere bir teselli olmas gerektiini syler.72
u halde genelde Vfi ayrntda, ister karlk gelsin ister
kart dsn, sylen gizemlerin az ok nemli yanlarnn
sze dklmesinde bir ereve oluturmutur. Bu, "tanr
hakknda konumak"tr, yani theologiadr; ancak -sistematik
tanrbilimle hi bir ilgisi olmayan- deneysel, antrmal ve
raslantsal nitelikler tar.
Gizemlere zg tanlklarda dzenli olarak boy gste
ren ikinci aklama dzeyi, alegoridir. Alkanlkla "gizem
li" diye grlen eyden ok uzak, onun yerine retorik
altrmaya ait grndnden bu aklama dzeyi bilgin
lerden fazla bl.r ilgi ve yaknlk grmemitir. Bizler normalde
alegoriyi, gerek dinsel duyguyu yok etmeye yatkn, tam
yanssn retorik el kitaplarnda bulan, mugalatay bir tr
ussallatrma tarz anlamna alrz. Ne ki alegorik eklemle
menin iki ynnn birbirinden ayr tutulmas gerekir. Bir
yanda, Prudentius'un Psychoma ch ia 'sndan The Pilgrim's
Progress'e dek, ikincil olarak yar-sylen klna brnm
soyut kavramlar vardr; te yanda da daha ussal bir dn
ce sistemine gnderide bulunulmak suretiyle ifresi ksmen
zlen geleneksel bir metin ya da masal bulunmaktadr.
Homeros'a ve ge bir dnemde Eski Ahid'e yaplan esas
olarak buydu. lk durumda modadaki deiikliklere uygun
olarak bu klk bir yana atlabilir; oysa dier durumda ak
lanmam ve hayal krc bir tortu hi eksik olmaz.
Alegorik yorum, Stoaclar, Yahudiler ve Hristiyanlar
balamnda uzun uzadya ele alnmtr. 73 Alegorinin
72 Plutarkhos, sis 27, 361de.
73 Baknz: Genel olarak F. Buffiere, Les mythes d'Homere et la pensee grecque

(Paris, 1956); J. Pepin, Mythe et allegorie (Paris, 1958); yine karlatrn:


K. Reinhardt, "De Graecorum theologia", yaynlanmam tez, Berlin,
1910; Karlatrn: Schaublin, Untersuchuhgen zur Metlode md Herkunft
der antiochenisclen Exegese (Cologne, 1974). Derveni papirs zerine
(Stesimbrotus?) baknz: Blm , 4. dipnot.

Tanrbilim ve Gizemler

129

Helenistik dnem ncesinde kullanldna ilikin en nemli


metin Derveni papirsyle gn yzne kmtr. Aslnda
bu eski Yunan alegori biimine gnderi sistemini salayan,
Doay (physis) odana alan, Stoaclar tarafndan inceltilmi
ama temel bir deiiklie uratlmam Sokrates ncesi
dnya grdr. Ne ki Helenistik an balarnda alegori
ye yaygn olarak "gizenli" denmesine ok fazla dikkat edil
memitir. Bu konuda en belirgin tutumu, kitab slup
stne' de Demetrius gstermitir: "Sezdirilen (ama akca
ifade edilmeyen) ey, daha rktcdr ... Tpk ryan biri
gibi, ak ve ortada olan kolaylkla hakir grlr. O nedenle
gizemler de, korku ve hayret uyandrsnlar diye (karanlkta
ve gece yaplmalarnda olduu gibi) alegori biiminde dile
getirilirler." 74 Macrobius da ayn grtedir: Doann dz,
ak ve plak bir biimde dile getirilmesi doaya aykrdr ...
o, gizlerinin sylen gibi ele alnmasn ister. Demek ki gizem
lerin kendisi betili [figratif] anlatmn geitlerinde gizlidir,
yle ki bu gereklikler doalarn btn plaklyla erenle
re bile gstermeyebilirler; sadece bilgelikle donanm bir
sekin grup, yorumlamadan geirerek gerek gizi bilebilir;
geri kalanlar, bu betili anlatmlarla bayala kar savunul
mu gizemleri ululamakla yetinebilirler." 75 Macrobius bu
balamda ok sk olarak kullanlan u Heraklitosu deyii
anar: "Doa saklanmak ister" . 76 rnein Posidonius'un izin
den giden Strabon "dolaysz algdan kanan, Doaya yk
nen" "gizemlerdeki gizleyi" ten sz eder.77 Bu kavray
tarz ayn zamanda gizemlere kar da dndrlebilir:
74 Demetrius, Eloc., 101. Bu risalenin tarihi, nc yzylla (G.M.A.
Grube, A Greek Critic: Demetrius On Siyle, Toronto, 1961, 39-56) .S. birin
ci yzyl (G.P. Goold, TAPA 92, 1961, 178-189) arasnda deimektedir.
75 Macrobius S. Sc., 1.2.17 ve devamnda.
76 Heraklitos B 123 fr., 8. Markovich, bu deyiin bei Philon'a ait olmak
=

77

zere on ayr alnt ve uyarlamasn vermekte, ancak Strabon ve


Macrobius'u gzard etmektedir, /oc. cif. Yine baknz: P. Hadot, "Zur
Idee der Naturgeheimnisse", Alh. Akad. Mainz, 1982, 8.
Strabon, 10.3.9, s. 467 Posidonius,fr., 370 Theiler.
=

lka Gizem Taplan

130

"Sizler gizemlerde tanrlar deil, doay reniyorsunuz"


diyor Epikros, Cicero'nun De natura deorum'unda;78 ve
Hristiyan bir yazar alayc bir edayla ekliyor: "Herkesin
bildiini gizlemek neden gereksin ki?" 79 Gizemlerin doa
nn zerine oturtulma nedenini temellendirmek gerekten
zordu. Aslnda yorum tam tersi bir yn almtr: Physis,
gizemlerin zerine oturtulmaktadr. Gizemler, trenlerdeki
rpertici ve artc garip deneyimi ve sylenin bktrc
ayrntlarn aydnlanm kimselerin de kabul edebilmesi
iin, "doal" gereklere ulamay salyorlard. O nedenle
gizemlerde zihin kartran taplardan daha fazla alegoriye
ihtiya vard. Doa bu tr ilemlerle belli bir "gizemli"
grkem kazanmsa, felsefede de bu ilemler fazlasyla
memnuniyetle karlanacakt.
Sonu olarak dinsel bir balamda yaplan btn alegori
letirmelere "gizemli" denebilir. Bu, "gizlenmek ihtiyacnda
ki doa ve alegori konusunda erginlenmemi" 80 olanlara
rehberlik ederek, [kutsal] yaznn derin anlamlar hakknda
mystagogue rol oynamaya her zaman hazr Philon iin zel
likle dorudur. Philon'da yer alan uzun bir pasaj, biimsel
olarak bir gizem logosunu rnek almaktadr: "Biz teletaiyi en
kutsal erginlemelere layk erenlere retiyoruz." Geerken
belirtelim Philon, akca Kutsal Kitap'taki "bedensel bilgi"yi
[ehveti "bilme"yi] anarak balar; geri onun "gizem" alego
risi Yunann anlad anlamda doann yerini almaz;
Tanrnn yaratt bir erdemler sistemidir. Ancak Philon' da
baka hi bir pasaj bu denli gizem eretilemesiyle dolu
deildir.81 ncillerde mysterion szcnn bir kez alegori
78 Cicero, De nat. deorum, 1.119.
79 Firmicus, Err., 2.7.
80 Philon, DeJuga, 179. Philon'un "gizemli" terminolojisi, Riedweg'in ince

lemesinde zmlenmektedir; baknz: Yukardaki 6. dipnot.


(Cher., 42-48), balang noktasn Yaratl 4.l'den alr.
Reitzenstein (1927, 247 ve devamnda), bunu kadnlar tanrlarn eleri
yapan bir "tre"nin "tanrbilimsel hakllatrm" olarak almaktadr. Ne

81 Philon

Tanrbilim ve Gizemler

131

balamnda (Ekincinin meseli) gemesi de ok dikkat ekici


dir.82 Bu rnekte doadan alman imgelem, tanrlk logosun
dinamiklerini gizlemekte kullanlr. Plotinus' da bile mystikos
szc yalnzca bir kere, fallus stunlarnda anlamn
bulan alegorik bir pasajda kullanlmaktadr.83
Gizem eretilemelerinin retorik amal kullanlmasna
deil de, bu kullanmda yanssn bulan grngnn kendi
sine eilirsek, iki gzlemde bulunmak olanakldr. Birincisi;
gizemler kendilerini doayla ilgili alegoriletirmelere kolay
ca sunmulardr ve yle grnyor ki bu ynteme bavuran
lar yalnz igzar dardakiler deil, ekseriyetle bizzat
ierdekiler, "yaptklarna bir aklama getirmek" ihtiyacnda
olanlar, yani "rahip ve rahibeler" di. Eleusis'e gelince,
Demeter'de Toprak Ana'y tehis etmek hi sorun deildir
ve Persephone sonuta baak haline, ya da daha incelmi bir
ifadeyle "baaa dntrulen ve ldrlen" "yaam solu
u" haline gelmitir.84 Ayn zamanda llerin evrensel
anann rahmine geri dndkleri, bu anlamda Demetreioi
olduklar sylenir; ekinin altn baaklarnn llerle birlikte
gmlmesiyle alegorinin imana dnt grlr.85
Aslnda Eleusis'teki rahip tarafndan sergilenen baak, doal
bymenin -physis- bu ynlerini ve lm yoluyla yaam
dngsn kusursuz bir biimde somutlatrmaktayd. 86
82
83
84
85

86

ki Philon sadece gizemler deil Kutsal Kitap hakknda da konuurken


retorik eretilemeler kullanmaktadr. Baknz: Riedweg, 1987, 71-92.
Markos, 4.11; Matta, 13.11; Luka, 8.10. Efesoslular, 5.31 ve devamnda,
Yaradl 2.24 sa'ya ve kiliseye atfla aklanacak bir mysterion haline
getirilmektedir.
Plotinos, 3.6.19; dolayl olarak Herodotos 2.51 ve Semadirek'e gnderi
de bulunmaktadr, GR, 283 ve devamnda.
Cleanthes, S VF , no. 547 Plutarkhos, Isis, 377d, karlatrn: 367c.
Demetreioi: Plutarkhos, Fac., 943b, u t sinus et gremium qua-si matris
mortuo trilueretur, Cicero, De Iegilus, 2.63; altn baaklar: P. Wolters,
Festschrift J. Loeb (Mnih, 1930), 284-301, GGR , resim 42.2; bir Apulia
amforasnn zerinde gmtten srgn veren baak resmi iin,
Leningrad St., 428, R VAp 18\50, GGR , resim 42, 3.
Hippolytus, Ref., 5.8.39; HN, 290 ve devamnda.
=

132

lka Gizem Taplan

erdekiler kadar dardakiler de gizemlerin iletisinde ieri


len kltrn geliimiyle, tarmn ve ekini tmenin icady
la ilgili kurgulamalar yapabilmekteydiler.87
Ana Tanra da genellikle Toprak Ana olarak anlal
mtr, dolaysyla "gizemli" (yani alegorik) bir tarzda
Demeter'le zdeletirilmitir. Demeter tapsndaki garip
ayrntlar bu balamda aklanmtr: Hadm, ekinin baak
larnn biilmesidir; dies sanguinisde kollarn bakla kesen
galli, topran her yl sabanla yaralanmasn yeniden canlan
drr; ve sonra Ana Tanra Almo Nehri' ne ykanmaya gider
se, bu topran o srada sulanmas gerektii anlamna
gelmektedir. Tertullianus'un aktard bu aklamalarn,88
deliliklerine bir yntem bulma ihtiyacndaki galli ile taraftar
larndan geldii aktr. Aslnda Attis ile ekin baa hadmla. baaklarn biilmesi- arasndaki eitlik, Attis'e
yakaran bir ilahide de yinelenmektedir;89 alegori, Liturgi
iinde yolunu bulmutur. Firmicus Maternus da, akca Ana
Tanra rahiplerinin, taplarnn physica ratiosunu ne kar
maya can attklarn dile getirmektedir.90 Ekin baaklar ayn
zamanda Ana Tanra tapsnn adak kabartmalarnda da
grlr ve hi kukusuz inananlarn grlerini ifade
87 Varro, Agustinus, City of God, 7.20: "Demeter gizemlerinde aktarlanla
88
89
90

rn ou sadece baan [tarmn] bulunmasyla ilgilidir". Porphyrios


(Abst, 2.6.) iindeki Theophastus iin baknz: Blm v, 22. dipnot; yine
baknz: Gaf, 1974, 177-181.
Tetullianus, Adv., Marc., 1.13. Tanra Toprak iin yine baknz: Luc
retius, 2.589-643, Varro, Agustinus iinde (City of God), 7.24, Cosi 1976,
54, 60, 16. dipnot.
Hippolytus, Ref, 5.9.8; Th. Wolbergs, Giechisc/he religise Gediclte der
ersten nac/christlic/en Jahr/underte (Meisenheim, 1971), 60-75, zellikle
73 ve devamnda.
Fimicus, Err., 3.2.'de bu yoruma "gereksinim duyan Pessinus'ta yaa
yan Frigyallar"a gndermede bulunmaktadr. Porphyrios'daki Attis,
meyva vermeyen bahar ieklerine karlk gelmektedir; bu onu
Adonis'le eitlemektedir, Eusebius, P.E., 3.11,12 Porphyrios, Peri agal
maton fr., 7, s. 10* Bidez; Agustinus, City of God, 7.25, karlatrn:
Ammianus Marcellinus, 19.1.11, 22.9.15.
=

Tanrbilim ve Gizemler

133

etmektedir.91 Elbette insann topran bereketine baml


olduunun unutulmas olanakszd; dolaysyla gizemlerde
ki alegori, tren yoluyla yaamn dngsel glerini etkile
menin by boyutunu aa vurmaktadr.
Dionysos'un, zm ve arapla zdeletirildii her
yerde bilinmektedir ve burada bir giz sz konusu deildir;
ancak arabn retimine karlk gelecek biimde
Dionysos'un bedeninin paralanmasyla ilgili bir sylen
kartlyorsa, bunu yapan ayn anda "gizemlerde sergile
nen" eylere gndermede bulunan "doa alegoricileri"dir
(physiologom tes);92 baka bir deyile bu yorumcular, akla
uygun bir logos arayan erenlerdir. Homeric Allegories zerine
bir kitapta, Apollon ile Gne Tanrsnn ayn olduklarnn,
"tanrlar hakkndaki gizli teletai" de anlatld gibi "gizemli
logoi" den dolay ak olduu sylenir.93 Yazarn kafasnda
hangi gizemlerin bulunduunu sylemek zor, ancak baz
kimseler Dionysos'un da Apollon'un da gnele zdeletiri
lebileceini dnmlerdir.94
Doa alegorisinin sis ile Osiris tapsnda da en az bu
denli gelitiini gryoruz. Bu tarz alegori sadece gizemle
rin deil, Helenlemi biimi altnda btn tapnn olaan
aklamasdr. Gerekte Msr gelenei Osiris'i Nil'e, kn
ekilen yazn taknlarla geri gelen yaam kayna suya
balamtr. Trenlerde iinde Nil'in suyu bulunan kase
sergilenir ve yry alaylarnca tanr; tapnaklarda bir tr
yapay Nil takn sahnelenirdi.95 Bu yzden Plutarkhos'a
91 Baak ve gelincikle birlikte Attis, CCCA 111, 394; baak, sepet, kurbanlk
horoz, CCCA 111, 395; baak ve mealeyle birlikte Tanra, CCCA v, 122.
92 Diodorus, 3.62.8. Columella, 12.29; baknz: Genel olarak Eisler, 1925,
zellikle 265.

93 Heraklitos,
94
95

Alleg., 6. Attis, Macrobios'da (Saturnalia, 1.21.7-11),


Martianus Capella'da (2.191.), Proclus'da (Hymn, 1 .25) gne tanrs
yaplmaktadr.
Macrobius, Saturnalia, 1.17 Apollodous, FGHist; 244 F 95, Macrobius,
Saturnalia, 1 . 18.
Wild, 1981. Su kasesi tayan alay, Plutarkhos'da gemektedir (sis,
365b).
=

lka Gizem Taplan

134

gre96 sis' i toprak (daha Herodotos' da Demeter'le zde


tutulmutu), Osiris'i Nil ve Typhon'u da nehrin dkld
deniz olarak resmetmek, en basit "felsefiletirici" aklama
dr. Heliodoros'un romansnda da ayn eitleme grlr: Bu
eyler mystaiye anlatlr diyor Heliodoros, ama Msr'da
rahiplik grevi yapan "doa filozoflar ve tanrbilimciler"
tarafndan inansz kiilerden esirgenirdi.97 Ayn aklama,
byk olaslkla Neron zamannda yazm Msrl bir rahip
olan Chairemon'dan kaynaklanan Porphyrios'un bir metnin
de, daha inceltilmi biimiyle yer almaktadr;98 dolaysyla
bir defalna da olsa eitimli bir kamuya Msr irfannn
reklamn yapan bu alegoriletirici rahiplerden birini tehis
edebiliyoruz. Chairemon'a gre sis hem toprakta hem ayda
meyva veren bir gtr; C?YSa Osiris, Nil'in meyva reten
gcdr. Plutarkhos da Osiris'i genelde suyun dourgan
gc olarak sunar; oysa sis topra yneten gc elinde
tutar; bu daha inceltilmi kuram, "rahipler"e yorulur.99

Demek ki anszn yasdan sevinli enliklere dnmenin,


mevsimlerin deimesiyle, "rnlerin geri gelmesiyle, gele
rin yaamasyla, yln kendini tekrarlamasyla" bir ilikisi
vard. 100 Yine Osiris, salan ve yeniden bulunan ekin anla
mna da alnabilir. 101 Btn bu aklamalar deimeyen
tren geleneiyle karlatrldnda ikincildi, fakat insanla
r byleyen ve trevsel de olsa zel bir anlamda "gizemli"
olduu dnlen sze dklmeyen unsurlarla ussal unsur
larn oluturduu belirsiz ikilikle "doal" bir anlamn bira96 Plutarkhos, sis, 363d.
97 Heliodoros, 9.9.
98 Porphyrios, Eusebius iinde (P.E., 3.11 = peri agalmton fr., 10 sayfa 19*
Bidez = Chairemon, f, 6 Schwyzer (jragmentum dubium) = fr., 17 D van
der Horst.
99 Plutarkhos, !sis, 364a; 367a. Sallustius, 4.3'de, Isis = Toprak, Osiris = Su,
Typhon ate eitliklerini Msrllara yormaktadr.
100 Tertullianus, Adv. Marc., 1.13.
101 Athenagoras, 22.9.
=

Tanrbilim ve Gizemler

135

raya getirilmesi olanaklyd.


Mithras, erken bir tarihte gnele zdeletirilmiti ve
saysz Mithras yaztnda Mithras Helios ya da Mithras Sol' a
seslenilmektedir. 102 Oysa Mithras antlarnn ikonografisin
de Mithras ve Helios birbirinden ayrdedilmektedir. Fakat
bu tapda belirgin bir simgecilikle Doa' ya -btn Evrene
akca gnderide bulunulur. Ana Tanra ve Demeter ile
Dionysos ve sis taplarnda doalc yorumlar, daha ilkaa
zg ve zaman zaman inat bir insanbiimsel sylen yaps
ieren ikincil ve aralkl bir tabaka olutururken,
Mithraclkta Helenistik kozmolojinin, sistemin temelinde
bulunduu grlmektedir. Maara, zodyakl gk kubbenin
kaplad kozmosu yanstr; yedi erginlenme derecesini
yneten yedi gezegen bulunmaktadr. Boann kurban edil
mesi, her zaman doan gnele batan ay arasnda yer alan
kozmik bir dzenektir. 103 Ancak boann ayla zdeletiril
mesi yine ikincil gibi grnmektedir; kurbann anlamn
tamamen tketemez. Yln devri iinde gnein hareketi,
dorudan kutlamalara girer; kimi Mithras tapnaklarnda,
baz gnlerde tanrnn ban aydnlatacak ekilde gne
klarnn merkezi panele dmesini salayan delikler
bulunmaktayd. 104 Tarm, yere yklan boann kuyruunun
ekin baaklarna dnmesi gibi, bir kere daha tanr tarafn
dan balatlmtr. 105 Mithras ayn zamanda meyva aalar
n koruyan, onlar sulayan bir bahvandr, ama ne yazk ki
elimizde bize bu manzarann ayrntlarn verebilecek hi bir
102 Baknz: CIMRM, Dizin, , 349 ve devamnda, 351; , 425; mihr, "g
103
104
105

ne" iin kullanlan ortak bir Farsa szck haline gelmitir. Yine
baknz: Bianchi, 1979, 20.
Ayrntl yorumlarnn da yer ald mkemmel fotoraflar iin bak
nz: Merkelbach, 1984. Ay = Boa: Seha/. Stat. Theb., 1.719.
Baknz: Vermasseren, 1971, 5; W. Lentz, Hinnells 1975 iinde, 358377; Merkelbach, 1984, 143.
Bu, bilinen hi bir metinde aklanmamaktadr; baknz: Merkelbach,
1984, 131 ve devamnda.

lka Gizem Taplan

136

metin yoktur. Buna karn kozmik gelerde, burada bile bu


gndermelerin zerk bir trensel-dinsel sistemle karlat
rldnda ikincil olduklar sonucuna gtrecek belli atlak
lar ve elikiler vardr. Erginlenme dereceleriyle
gezegenlerin ballamnda tek biimlilik deil, atan dizi
ler sz konusudur, 106 ve Helios, sylense! sahnelerde, bili
min syleyecei gibi sadece yedi gezegenden biri olarak
grlemeyecei sekin bir rol oynar. "Yedi yldz", sanki
onlarn bir paras deillermi gibi gnee ve aya ek olarak
boy gsterirler. Daha eski, bilim ncesi ulamlar Mithraclkta
hala byk yer tutar.
Astroloji, Helenistik bilimin zel bir daldr. Mithras
tapm zerinde de etkisini hissettirmitir; oysa dier gizem
lerde izine rastlamak ok zordur. Roma'ya ait Santa
Prisca' daki balca Mithras tapnanda yer alan bir yaztta,
astrolojiyle ilgili veriler bulunmaktadr. 107 Edebi bir metinde
boann ldrlmesi, gnein Taurus -Boa- burcundan
getii eklinde, astroloji terimleriyle aklanr. Bu anlamn
kabul grmediini itiraf etmekle birlikte tap iindekilerden
kaynaklandn iddia eden yazara gre bu, sz konusu
gizemlerin "irek felsefesi"dir. 108 Baz acl bilginler bu
yolda ilerlemeye ve astroloji verilerinden sylen ve taplara
106 Origenes'de (Cels., 6.22) yer alan nl bir metinde (devrik bir dzen

de) haftann gnlerine yani Helenistik astroloji sistemine kalk gelen


bir dizi vardr (karlatrn: Merkelbach, 1984, 208-215), ancak
Ostia'daki Felicissimus ve St. Prisca Mithralarnda (Merkelbach, 1984,
ekil 38, karlatrn: S. 77-80), ykselen bir Merkr-Vens-Mars
Jpiter-Ay-Gne-Satrn dizisi vardr; bu, temelde Helenistik ncesi
dir ve en stte Satrnn yer ald ranl eski yldzlar-ay-gne dizisi
(Burkert, Rhein. Mus., 106, 1963, 106-112) kullanlmaktadr (karlat
rn: 40. dipnot). Ostia'daki Mithras tapna de/le sette sferedeki bu
dzenlemeyi yorumlamak zordur; baknz: R.L. Gordon, Journal of
Mithraic Stdies (1976), 119-165; R. Beck, Bianchi (1979, 515-529) iin
de; genel olarak Bianchi 1979, 32-38.
Vermaseren ve van Essen, 1965, 118-126.
Seha/. Stat. Theb., 1.719, ixta tenoer intenae philosophiae.
.

107
108

Tanrbilim ve Gizemler

137

ilikin daha fazla ayrnt karmaya almlardr. 109


Konuya pheyle baktm itiraf etmeliyim. Astrolojiyi,
uygulamada hi bir yere uymakta glk ekmeyecei dola
ysyla neredeyse hi bir aklayclk deerinin kalmayaca,
ustalkla dzenlenmi bir incelik dzeyine karmak olanak
ldr. Ne var ki astrolojinin olup bitenlere anlam verilmesini
salayabilecek baka bir dzey ya da "kod", kimilerine anla
lr kimilerine de anlalmaz gelecek baka bir logos abas
salad da kabul edilmelidir. Gizemlerin kendileri olaslk
la aklamalardan eskidir.
Gizemleri yorumlamann yeni ve nc bir dzeyi,
Plutarkhos'un, referans sistemi olarak basit "doa" yerine
Platon'un izindeki metafizii ald sis ve Osiris zerine
kitabyla balamtr. sis ve Osiris sylenini yeniden anlatan
ve zmleyen Plutarkhos, nce varolan yorumlar, rahiple
re yorduu doa alegorisi izgisine gre yineler, 110 ama
sonra zmlemesini daha yksek bir dzeye karr.
Evrenin ilkelerinin cismani olmas olanakszdr; ne toprak ne
de su kendi balarna tanrlk olabilirler; olsa olsa duyust
kuvvetlerden pay almlardr. Etkisini onlardan alan
"madde"yi birlikte meydana getiren (hyle dektike) iyi ve
birletirici ilke ile kartn, yani datma ve yok etme ilkesini
ieren temel metafizik ikiliin varoldu yolundaki tez iin
Yunanl olan ve olmayan "teletai ve ku banlar" a 111 bavur
maktadr. Bu, Osiris ile Typhon arasndz ki sis' tir. Bununla
karlatrldnda doa alegorisi kaba ve biimsiz kalr. 112
109 S. Insler, "boann ldrlmesi rgesinin yeni bir yorumu", Hom
mages a M. L. Vermaseren (Leiden, 1978), 519-538; karlatrn: A.
Bausani, Bianchi iinde (1979, 503-511); D. R. Small, age, 531-549; M. P.
Speidel, Mithras-Orion (Leiden, 1980), R. M. Ogilvie'nin deerlendir
mesi (CR 31, 1981, 305).
110 Plutarkhos, Isis, 364a (baknz: 99. dipnot).
1 11 Plutarkhos, age; bu ifade, 32-42 blmlerini kapsamaktadr; ayntl
1 12

yorum iin baknz: Griffiths'in yorumu (yukardaki 36. dipnot).


plortikoi, 377b; karlatrn: apaideusia, Sallustius, 4.3.' de

138

lka Gizem Taplan

Plutarkhos'u izleyen ok sayda Platoncu yazar, gizem


lere kendi felsefelerinin temel akidelerini olumlamak iin,
felsefi diyalektiin altrmalarn rneklemek ya da bu al
trmalara dinsel bir boyut eklemek iin bavurmulardr. Bu
i ylesine ileri gitti ki Nestorius bir ara felsefe yznden
Eleusis'in gizine ihanet ettiini bile dnmtr.113 Kiisel
balantlar da rol oynamaya balad; Atina'nn son
Akademi'sinin kurucusu Plutarkhos, rahip Nestorius'un
olu ya da torunuydu. 114 Yine de Platoncu Eleusis'in ne
olduuna ilikin fikirlerimiz belirsizdir; grld kadary
la byk gece enliinde rahibin izledii usullerle karlat
rldnda Kore'nin yazgs ve tohum ekilmesine duyduu
ilgi ok daha azdr. Naasene Gnostikleri, Telestorion'da rahi
bin gsterdii baa, kendini hadm eden Attis'le eitler;115
bu sadece onun kiisel ve sapkn dlemi deildir, nk
Mesomedes'in sis ilahisinde antrmal da olsa kukuya yer
brakmayacak biimde ayn anlam vardr. 116 Dou ynn
deki hareket bylece kesintiye urar ve daha yksek kkene
geri dnmeye balar; bu Gnostik yorum, znde
Platoncudur.
Hatta gnostikler, imparator Julianus ve Sallustiis, Ana
Tanra ile Attis gizemlerindeki hadm grngs karsn
da garip bir byye kaptrmlardr kendilerini. Bu son dere
ce iren ve sama ayrnt, akn varln en yce evrimiyle
btnleir. Tinsel ve fizik dnyay bir baba gibi yaratan
Birolan, kendini snrsz bolluk iinde yitirmesin diye sonun113 Fr., 39, Leemans fr., 55, Des Places Macrobius S. Sc., 1.19.
114 Baknz: Clinton, 1974, 43.
115 Karlatrn: 86. dipnot.
116 Mesomedes, Hymn., 5, Heitsch; yeraltnda bir evlenme (Persephone),
=

bir ocuun doumu, (Telesterion'daki) "dile getirilmeyen ate" ve


"Kronos'un hasad" (Kronoios ametos), yani baan kesilmesine (bu
imge Nonnus 18.228'de yinelenmektedir) ilikin bir dizi vermektedir.
Anaktora szcnn kullanlmas Eleusis'ten sz edildiini gster
mektedir (18). Karlatrn: HN, 291n.

Tanrbilim ve Gizemler

139

da durma noktasna gelinceye kadar maddi dnyay bile


yaratmaya devam eder. lerleme anszn gerilemeye dn
mek zorundadr; reme organnn kesilmesinin anlam
budur. 117 Dlleme durur ve varln istikrar, kkene geri
dnlerek salanr. Ruhbilimciler cinsel dlemlerin bu
yceltimi hakknda ne dnrlerse dnsnler, yaam
gcnn yitirilmesine ve lmekte olan paganln dnyay
dntren deiimin akn umutsuzca durdurma abas
na iaret eder gibi grnseler de, fikirler tarihisi, tpk
Julianus'un yapt gibi bu aklamalar ciddiye almak
zorundadr.
En garip Dionysos syleni olan tanrnn Titanlar tarafn
dan paralanmas, benzer yoldan Platoncu metafizie akta
rlmtr. Platon'un Timaios diyalounda, dnya ruhunun,
arac bir varlkla karm "blnm" ve "blnmemi" bir
ilkeden yaratlmasna ilikin nl pasaj balang noktas
olarak alnmtr. 118 Dionysos'un krateri [su ile arab kar
trmakta kullanlan geni azl, byt boyutlu kap] bu
balamda aklama amacyla anlr. Baz yorumcular daha
da ileri gitmitir. Dionysosu bedenin paralanmas syleni
nin eitli bileimleri Plutarkhos ile Plotinus' da119 grlr ve
Proclus'dan Damaskios'a dek ge dnem Yeniplatoncular'da
117 Hippolytus, Ref, 5.7.13, karlatrn: 5.8.39, 5.9.1-11; Julianus, Or., 5.9,
168d-169b; Sallustius, 4.7-11. Proclus, Metroake liblos diye yazmtr,
Marinus, Vit., Procl., 33; karlatrn: Damaskios, Princ, , 214.5, 154.15;
Sfameni Gasparo, 1981. Farkl bir biimde Plotinos, 3.6.19. 30'da, hadm
rahiplerle (galloi) evrelenmi Tanray, ksr/ dlsz (agonon) olarak
kiiletirmektedir. Yine baknz: D.M. Cosi, Casta Mater Idaea (Venedik,

1986)
118 Platon,

Timaeus, 35a; bir yorum iin baknz: F. M. Cornford, Platon's


Cosmology (Londra, 1937), 59-66; krater, 4ld; karlatrn: OF, 241
1 19 Plutarkhos (!sis, 35, 364e-365a'da), patlesi nedeniyle Dionysos'u Osiris
ile eitlemekle unu antrmaktadr: Osiris'in paralanmasna ilikin
yorum (373a) Dionysos iin de geerli olmak zorundadr. De E 9, 388e389c' de bir baka, stoac bir yorumda bulunmaktadr. Dionysos, gele
rine blnm kozmos demektir; Apollo, ekpyrosisde btnn birleme
sidir. Plotinos, 4.3.12. ( OF 209), karlatrn: J. Pepin, "Plotin et le
miroir de Dionysos", Rev. intern. de Philos. 24 (1970), 304-320.
=

140

lka Gizem Taplan

tam olarak gelitirilmitir. 120 Efsanelik Dionysos'un, tekrar


birlemek ve ilksel birliine geri dnmek zere, bizim bu
dnyamzdaki gerek bedenlerin oluturduu oklua da
lan tanrlk ilkeyi temsil ettii sylenir.
Platoncu bak as Mithras gizemlerinde de grlmek
tedir. Robert Turcan ile Reinhold Merkelbach'n almalar
nn zetlenecei yer buras deil. 121 Mystainin bulutuu
tren maaralarnn ve boann kesildii sylendeki maa
rann aslnda gk kubbenin kaplad ve gezegenlerin ynet
tii kozmosu temsil ettii ikonografiden bellidir ve
Porphyrios tarafndan Eubulus'un yetkesi ile akca dile
getirilmitir. 122 Mithras evrenin yaratcs, demiurgosdur.
Metinlerimizde ne sylen ne de yorumlar hakknda daha
fazla ayrntya yer verilmi deildir; hatta Mithras'n bu
kozmostan ne lde kurtulu vaadettii ya da Mithrac
glerin bu dnyada ne lde bir korunma ve stnlk
nasip ettii bile ak deildir. 123
Ancak Porphyrios'un szleri konuya olduka aklk
getirmektedir: Mithrac yazarlar Eubulus ile Pallas, ruh g
kuramnn gizemlerde canlandrldn grmlerse de, bu
onlarn gryd ve kendilerince "doru ve kesin"di, fakat
inancn (elbette mystainin inancnn) "genel eilimi" hi bir
biimde bunun farknda deildi.124 Bu, gizemlerde insan
120 Proclus, Tim., , 336.29, , 80.19, 145.18 ve buna benzer baka metinler
iin: OF, 209-210; Olympiodorus, Phaed., l.5, s. 45, Westerink (= OF,
209), Damaskios, Phaed, 1.4, s. 31, Westerink, 1.129, s. 81; Westerink (=
OF, 209); karlatrn: Macrobius S. Sc., 1.12.12 = OF 240. B metin,
121
122
123
124

Platonlatrc yorumu deil sadece plak syleni ortaya karmakta


dr, in ... sacis traditu.
Turcan, 1975; Mekelbach, 1984, 228-244; Fauth, 1984.
Porphyrios, Antr., 6.
Baknz: Blm , 84-86. dipnotlar; Origenes Cels.'de (6.22, yukardaki
106. dipnot) yedi basamakl "mediven" zerine ayn zamanda bakn:
Turcan, 198la, 110-112.
Porphyrios, Abst., 4.16: "Genel eilim (kaine phora), kuzgun ve aslan
gibi hayvan adlarn zodyaa, yani astrolojiye balar; ancak Eubulus
ve Pallas bunlar, ruhlarn hayvanlarda yeniden domasndan sz
ederken kullanmaktadrlar.

Tanrbilim ve Gizemler

141

ruhu hakkndaki logoinin ok zel durumunun dnlme


sine yol amaktadr. Gerekten de bir paradoksla kar kar
yayz: "Kurtulu dinleri"nin bak asna gre ruhla ilgili
kaygnn ve ruha dair retilerin tam da ilgi merkezinde
olmas gerekir; ne var ki kantlar asndan ister Eleusis, 125
Dionysos,126 ster Ana Tanra ya da sis gizemlerinde ister

Mithras'da olsun, bu konuda en ufak bir iaret bile yoktur.


lk a gizemleri kiisel birer din biimiydi, ama mutlaka
tinsel deildi.
Ruha ilikin bir reti ya da daha zelde ruh g kura
m, imdiye dek tartlan gizemlerdeki logoi ile karlatrl
dnda tamamen farkl bir dzene aittir. z olarak byle bir
reti theologiaya deil, insanbilime aittir, dseldir; ancak
deneyimlerin anmsanmas ve gelecein ngrlmesiyle ilgi
lidir; sylenin yorumunda her zaman kendini gsteren
oyuncu deneyimin tersine, en dorudan anlamyla hakikat
iddias tar.
Ruh g, altnc yzyln sonlarna doru Yunan
dnyasnda anszn ortaya km bir retidir. Onu, ya
Phytagodas'n ya da Orpheus'un adyla birlikte gryo
ruz, l 27 ve. Platon'un szlerinde, gizemlerde, teletaide getii
ne ve orada "gl inananlar" bulduuna tank oluyoruz. 128
125 te yandan psycho syngeeia zerine kalatrn: 59. not.
126 Paralanma syleni, theogonye, anthropogony, genealogye aittir,
karlatrn: 57. dipnot; bu syleni, ruhla ilgili bir retiyle birletir
127

mek zordur. Orfeci yaznda bile sadece yan yana bulunduklarn gr


yoruz.
Ruh g retileriyle ilgili bir deerlendirme iin baknz: LS, 120-

165.
128 Platon, Yasalar, 870de; Platon, bir kiinin lmnn, nceki yaamnda

iledii bir suun "doal cezas" olduunu belirtmektedir; bu,


Aristoteles'in Nikonakosa Etik'inde (1132 b 25) szn ettii
"Rhadamanthys'nin adaletidir"; bu, Pindaros'daki (Olympian, 2.57 ve
devamnda) karmak fomlasyonu anlalr klmaktadr; ayn zaman
da aydnlatlarak ldrlenlerin ayrks konumlaryla da uyumakta
dr (karlatrn: Burkert, 1975, 93 ve devamnda): Bu, misilleme
olamayacana gre daha yksek bir statye dnmek anlamna
gelir. .

142

lka Gizem Taplan

En eski ve kapsaml tankl oluturan Pindaros'un anlattk


lar bununla uyum iindedir.1 29 Bakkhos gizemleriyle ilgili
altn levhalarda da, akca ifade edilmese de, ruh gnn
rtk olarak yer ald grlmektedir. 130 Bunun yannda,
aza alnmayan eski sularn cezas olarak, serbest kalmak
iin tanrnn takdirini bekler halde, ruhun beden "hapisha
nesi" ne kapatlmasyla ilgili, esas olarak Platon'da olmak
zere, ifreli ifadeler bulunmaktadr. "Gizem rahipleri"yle
birlikte Orpheus da bu balamda anlr. 131
Drt ve beinci yzyllarda younlam bu kantlarn
dnda, ruh gne inanmann, uygulanmalar srasnda
gizemlerin temel ya da zsel bir akidesi olduunu dn
drtecek hi bir eyin bulunmamas ok daha dikkat ekici
dir. "Yabanc bir damla kannn" l32 baz Bakkhos gizem
biimleri zerinde etkili olduu yolunda izlenimler sz
konusudur ve eski bir tarihte Orpheus'un kitaplarnn
bununla bir balants olmu olabilir. ki parann da bir
129 Wilamowitz ve Snell, Pindaros'un teletai szcn kulland yeri
(fr., 131a = Plutarkhos, Cons.ad Apoll., 120c), fr., 129'a balamaktadr
lar; burada sistemin, Olympian 2' de sylenenlere karlk geldii
grlmektedir. Plutarkhos'un metni, fr., 131a'y, ruh gnn sz
nn akca edilmedii 131b'ye balar.
130 Altn levhalar zerine, karlahrn: Blm , 49. dipnot. Ruh g
retisi, Mnemosyne'nin (anmsama) bu metinlerdeki nemli roln
aklamaktadr, karlatrn: LS, 213, Zuntz, 1971, 380 ve devam;
Hipponion metninde, olaan ruhlarn ilk baharda "kendi kendilerini
serinlettikleri", oysa Mnemosyne glne ulaacaklarn bundan uzak
durmalar gerektii sylenir. Tersine teki ruhlar olaslkla unutkanl
(Lethe) iecek, bylelikle yukardaki dnyaya geri dneceklerdir.
131 Temel metinler unlardr: phroura zerine Platon, Phaidon 70c (= OF 7)
ve Platon, Kratylos 399e ( OF 8) burada "Orpheus"un evresindeki
ler"den sz edilmektedir; Ksenokrates, fr., 20, Heinze = fr., 219,
Isnardi Parente; Aristoteles, fr., 60 = Iamblichus, Protr., s. 48 (hoi tas
teletas Iegontes); Pindaros, fr., 133, ekseriyetle bu yapyla ilikilendirilir;
baknz: 38. dipnot ve GR, 269-301.
132 E. Rohde, "Mystik war ein fremder Blutstropfen im griechischen
Blute", Kleine Schriften (Tbingen 1901), 338. Phytagoras zamannda
Hindistan ile olas balantlar iin baknz: K.v. Fritz, Gnomon 40
(1968), 8 ve devamnda.
=

Tanrbilim ve Gizemler

143

dierine temel bir ballk gstermedii bir yolla, gec


gizem simgeleriyle tinsel kuram geici bir ortak yaam
gelitirmitir. Platoncularn, Gnostiklerin ve Hristiyanlarn
kurgularnn gdleyicisi olarak ruh g dncesi, canl
ln esas olarak Platon'un yetkesine borludur. Bu yolla
retinin gizil gc, gizemler alannda deneysel niteliini
srdrmtr. Gizemlerle ilikilendirilen theologia biimi,
benzer biimde hatta daha fazla sonraki zamanlarn tanrbi
liminden ayr ve farkl kalmaya devam edecekti.

IV. Olaand Deneyim


"Bahar gizemlerini unutun", ocuklarn kaybeden bir
ana babann umutsuz lyd ve gizem ayinlerinin klgsal
.
etkilerine gvendiklerini gstermekteydi; erenler, bellein
tanras Mnemosyne'ye Orfeci ilahide yle yakarrlard:
"Mystaide kutsal teletenin ansn uyandr" ve bu yakar fark
l bir dzenin etkisine iaret eder. 1 Gizem enlikleri, glgesi
kiinin gelecekteki yaamnn zerinden eksik olmayan,
varoluu dntren deneyimler yaratan unutulmaz olaylar
olmalydlar. Gizemlere katlmann zel bir deneyim biimi,
adayn ruhunda (ya da psychesinde) bir pathos olduu, pek
ok ilka metninde akca dile getirilmektedir; acl bir
noktadan bakldnda ilka dnyasnda ie bakn ne
denli azgelimi olduu dnlrse, bu dikkate deer bir
durumdur. Aristoteles'in, gizemlerin son evresinde artk
"renmenin" (mathein) deil deneyimin (pathein) ve zihinsel
durumda (diatethenai) bir deiikliin varolmas gerektiine
ilikin sivri bir kar savda bulunduu sylenir.2
Baknz: Blm , 90. dipnot Orph. hymn, 77.9. Ruh g kuram, "bel
lek"e daha zel bir ilev vermektedir, baknz: Blm , 130. dipnot.
Aristoteles, fr., 15, baknz: Blm , 13. dipnot. Thurii'ye ait bir altn
levhada u szler yer almaktadr: "Daha nce asla katlanamayacan
aclara [artk] katlanabilecein iin memnun ol", A4 Zuntz, baknz:
-

146

lka Gizem Taplan

Prusal Dion, zenli bir benzetmede daha aktr: "ster


Yunanl ister barbar olsun, biri kahredici bir gzellie ve
cesamete sahip bir gizem koyana erginlenmek zere geti
rilsin; o kii gizemli grntleri seyre dalacak, kulaklarna
trl trl sesler dolacak; o srada anszn bir karanlk bir
aydnlk olacak, ve hatta -erenlerin oturduu ve evrelerin
de dans edildii'- ta giyme trenindeki [thronismos] gibi
baka saysz iler olacak; ve btn bunlar olacak da katksz
bir barbar bile olsa o adam ruhunda hi bir ey yaamaya
cak, btn bu olanlarda bilge bir grn ve tasarnn varl
n duyumsamayacak, bu mmkn m?" Burada bilerek
kozmosa gnderide bulunulmaktadr; gne ve yldzlar yer
krenin etrafnda dans eder, gizem trenlerindeki mahirane
ileri bastran baka doa harikalar gerekleir; kozmosun,
dev bir gizem salonuna benzetilmesi, Atina' da yaam ve
byk olaslkla Eleusis'i kasteden (bu Dion' da pek ak
deildir) Stoac filozof Cleanthes'e kadar uzanmaktadr.
Buna karn Dion'un metni, bir gizem enliinde neler oldu
una ve nasl etkiler beklendiine ilikin bir izlenim vermek
tedir: "Ruhta mutlaka bir eyler olacaktr", yle ki
balangtaki hayret, meraka ve bir duygunun tannmasna
dnr.3 Dinsel terimlerle ifade edilirse, gizemler tanryla
dolaysz bir yzleme salar. Marcus Aurelius'un, gizemleri,
tanrlarn ilgisinden emin olunmasn salayabilecek biim-

Zuntz, 1971, 328 ve devamnda; Burada, lenin yaarken bulunduu bir


erginleme treninden mi yoksa sadece lmnden mi sz edildii
tartmal bir konudur.
Dion Chrysostom, Or., 12.33. Dion'un kafasnda hangi gizemlerin oldu
u ak deildir. Platon da (Euthydemus, 277d) thronismosun koribant
ayinlerinde yer aldna tanklk etmektedir (baknz: Blm , 32.
dipnot) ve Nock Semadirek'de de byle olduu inancndadr (AJA 45,
1941, 577-581), ama baknz: Cole, 1984, 29; Eleusis'te de bir thronismos
biimi vardr, fakat Telesterion'daki enlikte byle bir eyin olmas
hemen hemen olanakszdr, baknz: 21. dipnot ve HN, 266 ve devamn
da. - Cleanthes, SVF , no.538.

Olaand Deneyim

147

lerden biri olarak mucizevi saaltm ile ryalar arasna


koyduunu anmsayalm.4 Ruhbilimsel terimlerle ifade edil
diindeyse; "teki" nin, gnlk yaamda eriilebilecek olann
tesinde, bir bilin deiimi iersinde yaanmas sz konusu
olmu olmal. "Gizem binasndan ktmda kendimi bir
yabanc gibi hissediyordum"; bu, Eleusis'te yaanan deneyi
min bir hatip tarafndan tarifidir.5
Nesnel bilginliin almaz glklerle yz yze gelmek
ten kaamayaca yer burasdr. Gizemlerin gizi ou zaman
korunmutur. En iyi olaslkla, durumumuz Dion'un baka
bir benzetmesinde betimledii kapdaki yabanclarn, kulak
misafirlerinin durumundan farkszdr: 6 "Darda, kapda
bekleyen gizem hizmetkarlar, darya konmu sunaklar ve
sundurmalar sslerler ... ama ieriye asla girmezler ... ier
den bazen gizemli bir szcn haykrldn iitir, bazen
bir atein duvarlar aan yalmlarn grrler, hepsi bu";
onlar "hizmetkar"drlar, "mystai" deil. Elimizde eksiksiz bir
anlatm ya da acl insanbilimcilerin egzotik grenekleri
belgelerken ektikleri trden film kaytlar olsayd bile, aczi
miz srerdi. Saf gzlemle, gerek ilemlere katlanlarn dene
yimleri arasnda varolan uurum almaz olarak
durmaktadr. Kim bize, gnler boyu perhizden, arnmadan,
bitkinlikten, korkulardan ve heyecanlardan gemeden bu
deneyimin neye benzediini syleyebilir?7 Meloslu Diagoras,
tahrik edici bir biimde Eleusis'in gizini inemitir; syle4 Marcus Aurelius, Fronto iinde, 3.10, s. 43, 15, v.d. Hout.
5 Sopatros, Rhet. Gr. v, 1 14 ve devamnda.
6 Dion Chrysostom, Or., 36.33 ve devamnda; Dion, glmeyi "gerek"
7

tanrbilimin karsnda iirin durumunu betimlerken kullanmaktadr.


Karlatrn: M. Oppitz, amanlk zerine bir alma olan H. P.
Duerr'in yayma hazrlad Der Wissenschaftler und das Irrationale
(Frankfurt, 1981, 57) iinde: "Wird einer, der mit verbundenen Augen
und mit einem zappelnden und noch warmen Widderherzen im Mund
fr Stunden allein auf einem Baum gesessen hat, eine Schamanengeburt
nicht anders beschriben als der, der wie die Lainen nur unten gestan
den hat?

lka Gizem Taplan

148

nenlere gre bu gizi sokaktaki herkese anlatm8 ve bylece


ayaa dmesine ve nemsiz grnmesine neden olmutur.
Yine "Ylan Mezhebi"nden Gnostik bir yazar, vaaz
Hippolytus tarafndan anlan bir "Naassene"de gizi aa
vurmutur.9 Bu sayede kutlamayla ilgili iki ksa grmz
olmutur: "Eleusis gizemlerini kutlayan Atinallar epoptaiye,
byk, fevkalade, en mkemmel epoptik gizi, kesilmi ekin
baan sessizlik iersinde gsterirler." kinci betimlemede
yle denir: "Byk bir atein altnda byk ve sze dkle
meyen gizemlerin kutland Eleusis' teki gecede rahip
yksek sesle unlar syler: Ka:in kutsal bir oul dourdu,
Brimo Brimolar dourdu." Fakat bu da, yaplan hazrlklar,
beraberinde yaanan kayg ve ruhsal younlama balamn
dan kartldnda, bir dolu dlemi davet etmesi ok olas
nemsiz bir ifre olarak kalr,10 geek deneyimi aktarmay
baaramaz.
Geriye kalan kantlar . ouysa eretilemedir.
Gizemlerin dili, farkl trde zihinsel ya da duygusal durum
lar aydnlatmak amacyl kullanlmtr. Bu yolu Platon
am; retorikse arrhetonun etkilerini smrmek iin adeta
can atmtr. Bu dili bir ayna gibi kullanarak, duvarlarn
arkasna bir gz atabilmek iin hala bir ans vardr. En etki
leyicisi, varsaymsal bir lm srecini gizem erginlemesi
asndan betimlemeye alan Plutarkhos' a ait bir metin
dir. 11 lm annda "ruh, byk erginlemeleri kutlayanlarn8 Craterus,
9
10
11

FGrHist, 342 F 16 Seha!. Aristoph. Av., 1073, karlatrn:


Melanthius, FGrHist, 326 F 2-4; Diagorae Melii et Theodori Cyrenaei
Reliquiae, yayma hazrlayan: M. Winiarcyzk (Leipzig, 1981), T 7 A,
karlatrn: 15-20.
Hippolytus, Ref, 5.8.39 ve devamnda, karlatrn: HN, 251; 288-292.
Baknz: Blm 111, 115 ve 116. dipnotlar.
Plutarkhos, fr., 168, Sandbach Stobaeus 4.52.49; Clement' deki alnty
la (Ecl. proph., 34 ve devamnda) Plutarkhos'a ("Themistios", Stob.)
atfta bulunulduu kesindir, baknz: Graf, 1974, 132-138. Dunand (1973
111, 248, 2, 250 ve devamnda) bu metni sis gizemlerine balayacaktr.
=

Olaand Deneyim

149

kine benzer acl bir deneyimden geer... Daha balangta


yolunu armalar; bir daire etrafnda bktrc yryler,
hi bir yere kmayan karanlk, korkutucu yollar; sonra,
bititen nce btn o korkun eyler, rpermeler, titremeler,
ter ve aknlk. Bunlardan sonra olananst bir k sizi
karlar, arkyla, dansla ve huu veren kutsal sesler ve
kutsal eylerin grnmesiyle, arnm blgeler ve ayrlar
sizi selamlar; artk mkemmellemi olan talipler, btn
balardan kurtulmu, dolayorlar, banda bir elenk, teki
kutsal ve arnmlarla enlii kutluyorlar ve aada birbirini
ineyen ve kaln amur ve sis iinde hayvanlar gibi gd
len bir sr arnmam ve erginlenmemi canly seyredi
yor". Bu szleri sylerken Plutarkhos'un Eleusis'i
dnyor olmas akla yatkndr, fakat gizemin asl kuralla
ryla ilgili unsurlar Platoncu anmsama ve zgr kurguyla
kartndan, Telesterion'un yaps ortadan silinmitir. Bir
kez daha Cleanthes ve Dion' da olduu gibi "kutsal gr
nmler" ve "kutsal szler"le karlayoruz, ancak bu metin
de ne kartlan, artc aydnln ncesinde yaanan
bitkin drc, rpertici olaylardr.
Gizemlerde yaanan deneyime ilikin bugne kadarki
en hatr saylr metin, Platon'un Phaidros'unda yer almakta
dr; Philon ve Areopaguslu Dionysos' a dek Platoncularn
"gizemli" bir dille tekrar tekrar ykndkleri bu metin,
aslnda gerek anlamda gizemciliin temel metni haline
gelmitir. len'de, gerek Varlk'n Sevgi [Eros] tarafndan
nasl serimlendii, "n erginlenme" (nyein) ile "kusursuz ve
epoptik gizemler" arasndaki ayrmn akca Eleusis' e yorul"akn akn dolanmak" (Pluto'nun maaras?) ve "ayrda hora
tepme" akla Eleusis'i getirmektedir (HN 279; fakat baknz: Graf, 1974,
133). Cleanthes ile Dion iin baknz: 3-6. dipnotlar. Felsefi dntrme
ler yznden trenin ayrntlar bulanklamaktadr. Bu dnyadaki
insanlara "yukardan bakmak" zerine karlatrn: Platon, Sofist, 216c;
burada "filozoflar" dan sz edilmektedir.

lka Gizem Taplan

150

duu gizemlerin diliyle zaten betimlenmiti. 12 Phaidros diya


lou buna u unutulmaz imgeyi ekler: Ruhun arabas tanr
larn peinden doruklara kar ve oradan gklere, cennetin
tesine bakmak olanakldr. Bu manzarann donuk ans,
baz ruhlarda, bu dnyada gzellik imgeleriyle karlald
nda anszn canlanmak zere kalr. "Kutsal koroyla birlik
te... neeli bir manzara ve gsteri seyretmelerini, hepsinin en
kutsal denmesi gereken ritlerle erginlendiklerini ... bu kutla
malarla .. mystai ve epoptai olarak kendimiz de arnm, ar
bir grkemle mutlu olaylarla karlamann nasl gzalc
gzellikte grndn" birden anmsyoruz. 13 Her ne
kadar bu Yunanca metnin eviri srasnda o byleyici nite
liini yitirmesi kanlmazsa da Platoncu-gizemci Yunan
gelenei zerinde yaratt benzersiz etkiyle kalc bir gce
sahip olmutur. Bizzat Platon, kendi imgelemini oluturur
ken Eleusis'le ilgisi kesin olan ayrntlar kullanr. Mystai ve
epoptai terimleri bu bakmdan gayet aktr: orgiay ve
unutulmaz mutluluklar ifade eden kutsal grntleri dans
ederek kutlayan "koro", Dion'un ve Plutarkhos'un imdi
szn ettiimiz metinlerinde de yinelenir, oysa Platon eide
zerinde younlatndan "kutsal arklar" bir yana brakl
maktadr. Tanrln ululanmasndan nceki rktc olay
lara (deimata) dolambal bir antrma vardr.
Bu metinlerin antrmac nitelikleri dlemleri uyar
maktadr. Bu metinler kesin kant oluturmakta yetersiz
kalsalar, gizemlerin katlanlar iin ne anlama geldiini anla
ma olana vermeseler de, bir duygudalk erevesi salar
lar. Bu deneyime rntsn veren kar savdr, yani korku
ve mutluluk, karanlk ve aydnlk ular arasndaki hareket.
Bu ifte deerlilii dorulayan ve aydnlatan baka metinler
de vardr: Aelius Aristides diyor ki: "Eleusis, insanlar iin
.

12 Platon, len, 209e f; baknz: Riedweg, 1987, 5 ve devamnda.


13 Platon, Phaidros, 250bc, myoumenoi kai epopteuontes c4, deimata 251 a 4 .

Olaand Deneyim

151

ilahi olan her eyin hem en korkuncu hem de en grkemlisi


dir" . 14 Eer Eleusis tanrlar bir ryada grnecek olurlarsa
"erginlenmemiler iin" bunun anlam "ncelikle korku ve
tehlikedir, ama buna ramen iyi olana mkemmellik de
kazandrrlar". s Plutarkhos' a gre "gizem erginlemelerinde
ilk arndrmalara ve ruhu sarsan, tedirgin eden olaylara
sonuna dek dayanmal ve o anki gerilim ve karkln yeri
ni tatl ve parlak bir eylerin alaca umud edilmelidir";
hatta, erenlerin deneyimlerinde olduu gibi, "zihin karkl
ve ruhsal kntyle karm durumda olsa bile haz
umuduyla dopdolu zel trde bir sevin de vardr." 16
Makarismos, yani gizemleri "grm" olanlarn kutlu durum
larna vg, hepsinde 9rtak olarak bulunan, aslnda gizemle
rin ana zelliklerinden birini oluturmaktadr. 17 Bir talip,
deneyimde ortaya kan ayn ani ruhsal deiikliklerden
geenlerin oluturduu koro tarafndan kabul edildiinde ve
selamlandnda, yaad geveme duygusu ve sevin doru14 Aristides, Or., 22 (Eleusiios), 2, karlatrn 10: "u anki neeli ruh hali
(euthymia) . .. daha nceki naho olaylardan kurtulmaktan ve serbest
kalmaktan" ileri geliyor; Or., 48.28, Bir benzetmede: gizemlerde "ylgy
la beraber iyi umut da yakndr"; Or., 26.6 ve devamnda, "arnma
lar"dan ve "nee" den sz edilmektedir. "Korku" ile "bu (?) gizemli telos
arzusu"nu ok daha nce biraraya getiren Aiskhylos'un (fr., 387, Radt)
balamna ilikin bir ey bilmiyoruz.
15 Artemidorus, 2.39'da "Demeter, Kore ve Iakkhos"un sz edilmektedir;
bunun yannda Artemidorus Sarapis'i, sis'i, Anubis'i, Harpokrates'i ve
onlarn, bir ryada "zihin bulankl, tehlike, korku ve kriz" ile
"beklentilerden ve umutlardan kurtulma" anlamna gelen gizemlerini
anmaktadr.
16 Plutarkhos, De aud. poet., 47a (bir benzetmede, kiinin felsefe renirken
ekmek zorunda olduu elechostan sz edilmektedir); De., fac., 943c
(ruhun bedeni terketmesinden sz edilmektedir, karlatrn: 11.
dipnot); yine baknz: Plutarkhos, Prof, virt., 81d; Proclus, Theo/. Plat.,
3.18, s. 151, Portus: "Gizemli grntler"den nceki ekplexis.
17 G. L. Dirichlet, De veteru m macarismis (Giessen, 1914); Eleusis iin bak
nz: Homeric Hym to Demeter, 480-482; Sophokles, fr., 837, Radt;
Dionysos iin, Euripides, Bakkhalar, 73 ve devamnda; Thurii'ye ait altn
levha, A 4, baknz: 2. not; Demosthenes 18. 260'daki parodi.

lka Gizem Taplan

152

a kacaktr. Ancak metinler, gerek kutluluk durumunun


bu duygusal salnmda deil, tanrsal olan "grme" edimin
de yattnda srar ederler. 18
Doyurucu bir manzara oluturmamakla birlikte, yine de
paralln bysyle imgelemi etkileyen gizem erginleme
lerinin ayrntlar hakknda elimizde sadece blk prk
bilgiler bulunmaktadr. Eleusis hakknda en azndan be
eit kant dizisi vardr: Tapnan topografyas; 19 zellikle
Homeros'un ilahisinde anlatld biimiyle Demeter'in
[Eleusis'eJ geliiyle ilgili sylen;20 eitli nshalardan bildi
imiz, zerinde erginlenme trenlerinden sahnelerin yer
ald kabartma bir fresk;21 skenderiyeli Clement'in aktard
biimiyle, synthema, "parola" 22 k<c.pan enliine ait oldu
u ak, Naassene'ye ilikin iki tanklk (9. dipnota baknz).
Bu tanklklar tamamen yaltlm deildir: Daha eskiye ait
pagan bir tanklk -Hadrianus dneminin airi
18 Platon, Phaidros, 250b: makarian opsin te kai thean; Aristophanes,
Kurbaalar 745: yce hazza ilikin bir eretileme olarak epopteuei.
Kerenyi (1967, 95-102), visio beatijicadan sz etmektedir. Ep-optes'deki
edatn kesin anlamndan emin olmamz olanakszdr (karlatrn: HN,

265, 1 )

1 9 Baknz: Mylonas, 1961. J . N . Travlos'un [bu syleni] yeniden kurmas


nemliydi, Ephem. arch., 89\ 90 (1950\51), 1-16; rahibin taht, Teles
20
21

22

terion'daki kk merkez binann (anaktoron) giriinin hemen yann


dayd; karlatrn: O. Rubensohn, Jdl 70 (1955), 1-49; Kerenyi, 1967, 86
ve devamnda; HN, 276, 8.
Karlatrn: Blm , 35. dipnot.
"Lovatelli um", Torre Nova tahidiyle Campana kabartmalar, baknz:
G. E. Rizzo, Rm. Mitt., 25 (1910), 89-167; Deubner, 1932, 77 ve devamn
da, resim 7; E. Siman, W. Helbig'in yayna hazrlad Flrer durcl die
ffientliclen Sammlungen klass'iscler Altertiimer in Rom 4m (Tbingen,
1969), 73-75, no. 2164 ve devamnda; Kerenyi, 1967, 52-59; HN, 267-269.
Baknz: 2-4. ekiller.
Clement, Protr., 21.2 (Arnobius da Clement'i izlemektedir, 5.26).
Porphyrios'da (Abst., 2.6; karlatrn: HN, 269-273) Theophrasts'un
tanklndan yararlanan A. Delatte (Le cyceon, breuvage rituel des
mysteres d'Eleusis, Paris, 1955, 5-8) sayesinde yorumda belirgin bir ilerle
me salanmtr.

Olaand Deneyim

153

Mesomedes23_ bunlar olumlamaktadr. "sis ilahisi"nde


Mesomedes, ifreli antrmalarla "yer alt evlilii"nden ve
"bitkilerin doumu"ndan -ki Persephone'u anmsatt ak
tr- ve "Afrodit'in arzularndan, kk ocuun doumun
dan, yetkin olandan, sze dklemeyen ateten, Rhea'nn
Kuretalarndan, Kronos'un doranmasndan, srclerin
kentlerinden sz eder, (bunlarn hepsi de sis iin anaktora'da
dans ederler)". Burada ocuun doumunu, byk atei,
hadm olaynn arkaplann oluturan ekinlerin biilmesini
ve son olarak src Triptolemus' tan sz edildiini gryo
ruz: Bu akca, hatta birbirinden kopuk gz gezdirmelerden
ziyade kesin bir dzen salayan bir Eleusis senaryosudur.
Yine de bu hzl zet, deneyimin yerini alamaz.
Erginleme iin yaplan hazrlklar, yine bilinli olarak
ifrelenmi synthmada zetlenmektedir: "Perhiz yaptm,
kykeon itim, kapakl sepeti [kiste] kardm, iledim ve geri
sin geri byk sepete [kalathos], onu da baka bir sepete
[kiste] yerletirdim (22. dipnota baknz). Bu "ileme"nin ne
anlama geldiini en iyi Theophrastous'un ekinin dibekte
dvlmesiyle ilgili tesadfen syledii bir sz aklamakta
dr: yle grnmektedir ki eren, dibekte bir miktar ekin
dvmek zorundadr; bu edimin simgesel anlam bellidir,
ancak olumlanm deildir.
Erginlenmeyi anlatan bir freskde yer alan kabartmalar
da (2-4. ekillere bakn) sahne resmedilmektedir: n
kurban, arnma ve tanra Demeter ve Kore ile karlama;
sonuncusu, kabartmada yaklarken gsterilmektedir.
Kisteden kan bir ylan, Demeter'in kucana reklenmitir
ve bir tutam taze srgnle belirtilen mystesin bu ylana
korkusuzca -insani endie duygusunu aarak, tanrlk bir
23 Baknz: Blm u, 116. dipnot; Eleusis'e sahip kan sis hakknda kar
latrn: Blm , 68. dipnot 17. satrdaki "cities"i [kentler], astea olarak
okuyun (aistea, Horna, astra, Wilamowitz, Heitsch), araba srcs,
"dnyay dolaan" Triptolemus'tur.

154

lka Gizem Taplan

alanda zgrce, rahat hareket ederek- dokunduu grl


mektedir. Talibin yz peeyle rtl halde bir ko postu
nun zerinde otururken grld arnma sahnesinin,
treni gereki bir ayrntyla yeniden rettii aktr; oysa
son sahnede gizem dzeyine geilmektedir, dolaysyla
kutlamalarn gizi sakl kalr.
Tapnan topografyasnda en aklda kalan ayrnt,
Propylaea ile Telesterion arasnda yer alan ve bir ka ithaf
sayesinde tanmlanan Pluto'nun maarasdr. Hi bir edebi
metinde ad gememektedir ve anlald kadaryla darda
kiler tarafndan bilinmeden kalmtr. Onu, "hi bir yere
kmayan, karanlk, korkutucu yollar"la ilikilendirmek
mmkn olabilir (11. dipnota baknz). Fakat, zellikle birey,
hazrlk erginlemesi ya da arnmayla byk toplu enlie
katlmak arasndaki ilikide bir ok konu kesinlik ve aklk
tan uzaktr.
Dionysos erginlenme trenlerine ilikin olarak, Sezar
zamanndan kalma Pompeii'deki Gizemler Saray'nn nl
freskiyle balayan zgl ve merak uyandrc bir ikonografi
vardr;24 Augustus zamanndan kalma Roma' daki Farnese
Saray'nn kabartma svalar en az bu denli nemlidir;25 erte
si yzyllara ilikin, mimari kabartmalar,26 lahit zerine
izilmi sahneler27 ve byk olaslkla sslenmi bir tap
odas olan Cezayir' deki Djemila-Cuicul' a ait bir mozaik28
24 G. De Petra, Not. Scav., 1910, 139-145; A. Maiuri, La Villa dei Misteri
(Roma, 1931); Nilsson, 1957, 66-76; 123-126; Herbig, 1958; Simon, 1961;
Zuntz, 1963b; Matz, 1963; Brende!, 1966. Le Corsu (1977, 163-171)
25
26
27
28

salam bir temellendirme yapmadan Saray resimlerinin sis gizemleriy


le ilgili olduunu ileri srmektedir. Baknz: 5. ekil.
Matz, 1963, 10-16, 4-11. resimler. Baknz: 6. ekil.
Matz, 1963, 8, 4-5. notlar, 12-13. resimler.
Matz, 1963, 9, notlar 12-14, 22-23. resimler; Geyer, 1977, 61 ve devamn
da, 2-3. resimler; F. Matz, Die dionysischen Sarkophage, Berlin, 1968-1975,
no 210; 38; 163.
L. Leschi, Mon. Piot 35 (1935\36), 139-172, 8-9. resimler; Nilsson, 1957,
112-115; Matz, 1963, 9 no 16, resim 24; Horn, 1972, ekil 33; Geyer, 1977,
resim 14. Baknz: 7, ekil.

Olaand Deneyim

155

bulunmaktadr. Bu tasvirde en gze batan para, ya Saray


resminde olduu gibi diz km bir kadn ya da yz rt
l bir ekilde ilerlemekte olan gencin nnde bulunan bir
silenos tarafndan alan bezle zeri rtlm bir sepetteki
kalkk dev fallus heykelidir.29 Bunun "kutsal bir nesnenin
gsterilmesi" eylemi olduu besbellidir; "hierophantik" bir
sahnedir. Buna, kolayca belli bir "zgn" ergenlik treni
balamnda tanrsal bir g ya da salt cinsellikle kar kar
ya olunulduuna ilikin yorumlar eklenebilir. Ruh (Psykhe)
ile Sevgi (Eros) masal, bu balamda kant olarak ileri srl
m30 ve psyklenin erosla tanmas anlamnda bir gizem
dizisi salamtr. Kritik sahne, Psyche eini ilk kez lambas
nn nda peesiz grdnde ortaya kar; bunu, mutlu
sondan nce bir alkantlar dnemi izler.
Saray freskini (5. ekile bakn), kadnn soldan girmesiy
le balayan, daha sonra arnma ve satirik yaamn geici
pastorelliinden geerek tanrnn ana duvarda gizemli am
lanna uzanan bir dizi olarak anlamak uygun olur.
Tanrnn her iki yannda yer alan Dionysos' a ait iki gr
nm, dizinin ve ana kompozisyonun etkileimini vurgula
maktadr: Satir klndaki delikanllar, gm bir kaseyle
bir maske tarken (arap alemi, catoptromancy' e mi dn
mektedir?),31 gen kzlar fallusun zerindeki rty aarlar.
29 Kadn ve

30

liknon: Saray, Campana kabartmas (Matz, 1963, resim 13),


Djemila mozayii; silenus ve liknon: Campana kabartmas {Matz, resim
12), Farnese Saray (Matz, resim 8; tahrip olmu ve net deil: Resim 10),
kabartmalardaki elik balk (Matz, resim 14), karlatrn: kayp bir
resmin izgileri (Matz, 20-21. resimler).
H. Jeanmaire, "Le conte d'Amour et Psyche", Bul/etin de l'Institut
Franais de Sociologie (1930), 29-48 "Die Erzahlung von Amor und
Psyche", G. Binder ve R. Merkelbach'n yayma hazrladklar Amor und
Psyche iinde (Darmstadt, 1968), 313-333; Merkelbach, 1962, 41-45.
.
Bu sahnenin yorumu son derece tartmaldr. Gerek arap iilmesi
gerekse araya sokulan ayna etkisi ekime konusu olmutur. ocuun,
kendini yal bir satire dnm grd varsaym ekiciliini sr
drmektedir: Herbig, 1958, 42-44; Herbig, K. Kerenyi'yi izlemektedir:
=

31

156

lka Gizem Taplan

Bunlar, erginlenmeyenler iin birer muamma olarak kalmaya


devam eden iki anlama biimi olarak grnmektedirler.
Dizi, daha sonra hem alalmay hem de sonul mutluluu
ifade eden krbalama sahnesiyle32 ve lgnca yaplan dans
larla devam eder. Yoruma gerekten anahtar olabilecek hi
bir metin bulunampmtr. Bugne kadar Saray' daki resim
lerin dorudan nceli olabilecek hi bir ey gn na kar
tlamamtr;33 yle grnyor ki bu resimler, 186' da
Bacchanalia'nn bastrlmasyla kovulduklar talya'ya yeni
den geri dnen reform grm Dionysos gizemlerinin gre
ce yakn zamanlardaki seyrine tanklk etmektedirler.
Falluslu liknon, herhangi bir zel "gizemli" yan anlamlar
barndrmasa da, ok eskiden beri Bakkhac balamda
kendini gstermektedir. Apulia dnemi bir vazo resminde,
bir Dionysos alaynda tanrken grlmektedir;34 bir direk
ya da stun zerine oturtulmu olan fallus, Pompeii' deki byk olaslkla Helenistik- duvar resimlerinde ve
neoklasik kabartmalarda krsal bir peysaj karekterize
etmektedir.35 Genel olarak alndnda Dionysos tapsnda
her zaman fallus yry alaylar olmutur. Bu tarz bir
fallus, ekin baandan daha byk bir giz deildi; gizem
nesnede deildi.
Dionysos erginlemeleri hakkndaki daha eski bir tank
lk tabakasnda, arnma, statnn deimesi, hatta kimlik
deiimi ne kmaktadr. Demosthenes'in Aeschines'e
dzd svgler sayesinde, geyik postu giyilmesini ve
Kerenyi, Eranos fahrbuch 16 (1948), 183-208, karlatrn: Kerenyi, 1976,
285; contra, Zuntz, 1963b, 182-188; Simon, 1961, 152-159; Matz, 1963, 3034.
32 Baknz: 90-91. dipnotlar.
33 Simon (1961, 112; 160-169) Telephos freskiyle balantlar kurarak bu
kompozisyonu Bergama'ya kadar gtrmeye almtr.

34 RVAp, 6\ 94; Simon, 1961, 171, ekil 37; Berard, 1974, 2-3. resimler.
35 Mnih, Viyana ve Kopenhag'daki kabartmalar iin baknz: Th. Sch
reiber, Die hellenistischen Reliefbilder (Leipzig, 1894), 80, 98, 69. resimler.

Olaand Deneyim

157

arapla krater hazrlanmasn da ieren bir gece kutlamas


nn varln farkediyoruz. Talipler nce oturtulmakta sonra
da zerlerine amur ve saman karmndan oluan bir bula
ma srlmektedir; karanln basmasyla rahipler korkun
birer cin gibi ortaya karlar; yeniden temizlenen talipler
"ktden katm iyiyi buldum" diye nlerler ve evrede
sralananlar yksek sesle haykrr, sanki ilahi bir varln
huzurundaymlar gibi lk (ololyge) atarlar. Gnn aar
masyla talipler, trene katlan gruba dahil olurlar ve thiasos
sokaklardan geer; halkn bana rezeneler ve kavaklar
yapraklar taklr; bir yandan kiste ve liknon tar, ellerindeki
canl ylanlar sallarken dans edip, ritmik lklar atarlar.
Talipler, korkuya hkmeder hale gelirler. 36 Ayrntl bir
eretilemede Platon, erginleme treninin ruhta (psyche) yol
at deiiklie antrmada bulunur; nce ruhtan bir
zamanlar tutulduu btn bu kt gleri atan "byk tele",
"arnma" anlamna gelmektedir; daha sonra balarna elenk
takm sevinten coan koro, bundan byle hkmn sre
cek yeni iyi gleri yaratr.37 Platon, esasnda ruhbilimsel
srele ilgilendiinden trenin ayrntlarn vermez; fakat
trene ilikin sunduu genel hatlar, Aeschines'in kaytlaryla
uyum iindedir.
36 Demosthenes, 18.259, baknz: Blm , 34. dipnot. "Empusa" ciniyle
mcadelenin ayrntlar, Idomeneus (FGrHist, 338 F 2) iindedir.

37

Origenes (Cels, 4.lO'da), Dion Chrysostom (Or., 4.90) Hekate teletaisin


de, Bakk-hos teletaisinde hayaletler ve grntlerle (phasmata kai deima
ta) mcadeleden sz etmektedirler. Italyan vazo resimlerinde, arnmay
imleyen baz "oturma" sahneleri vardr: Pelike Taranto, 117503, RVAp
10/18 (bir sunakta duran ve elinde thyrsos tutan gen, sunan kaidesi
zerinde meale tutan kadn; bu sahne, Torre Nova Jahitlerinin ortasn
da yer alan sahneye benzemektedir, baknz: not 21); scyphoid pyxis,
Moskova, 510, LCS, s. 604, no. 105, resim 236,6 (yz rtl, oturur
durumdaki erginlenme aday).
Platon, Devlet, 560de; "oligarik" bir kiilikten "demokratik" bir kiili
e" dnmekten sz edilmektedir.

158

lka Gizem Taplan

sis erginlemesi sadece tek bir metinde, Apuleius'un


Metamorphoses'unda yer alan nl bir parada betimlenmek
tedir. Bu, elimizdeki tek birinci ahs azndan anlatlan bir
gizem deneyimidir. Alayc bir romans havasnda olmasna
karn, ierii kurgudan ibaret deildir; belirgin biimde
betilidir ve antrmal bir oyunculuu vardr: "Aziz okur,
ilerde sylenecek ve yaplacak eyleri bilmeye can atyor
olmalsn. zin olursa anlatacan... Fakat seni belki de
dinsel bir arzuyla srncemede brakmayacam gibi, keder
li anlar uzatp sana ikence de etmeyeceim." Bu, son dere
ce sk alntlanan u cmlelerin giriidir: "lmn snrna
geldim, ayam Persephone'nin eiine koydum, btn
geleri gezdim ve geri dndm; gece yars beyaz yla
parldayan gnei grdm, yer alt ve yer stndeki tanrla
ra yaklatm, elimle adeta dokunabileceim bir mesafeden
onlara tapndm." 38 Bunlar geceleyin olur; ertesi sabah,
zerinde on iki katl kc;rmak bir giysi, banda gnein
klarn simgeleyen bir ta bulunan ve elinde bir meale
tutan eren, tapnan ortasndaki platformun zerine,
hayran nazarlarla kendisine bakan kalabaln nne kart
lr.39 Gece deneyimi iin her trl hayale yol aan fantastik
aygtlar ve gelimi dzenekler olduu akla geliyorsa da,
Eleusis iin de bu tr dnceler varken, Kazbilimin
Telesterion'un ortasnda kra topraktan baka bir ey
bulunmadn, ne yeralt geitleri ne de aygtlar iin yer
olmadn ortaya karmtr.40 Oysa basit trensel simge
selliin gcn dnmek daha doru olurdu; Servius'un
iaret ettii gibi su, hava ve ate "geleri" ile yaplan bir
38 Apuleius, Metamorphoses, 11.23.6-8.
39 Apuleius, Metamorphoses, 11.24.1-4
40 S. I. Dakaris, hayaletler ve grntler aygtn, Ephyra'nn Nekroman

teion'u iin kabul etmektedir; baknz: Dakaris, Altertmer von Epirus:


Das Todesorakel von Acheron. Ephyra-Pandosia-Kassope (Atina, n.d.), 15-17,
karlatrn: Antike Kunst Beiheft (1963), 52.

Olaand Deneyim

159

"arndrma" sz konusudur.41 Havayla arndrma, klgsal


yaamda da hasad samanlarndan "temizleyen" liknonla
yaplr. Atele arndrmada mealeler kullanlr ve gece parl
dayan k, gizemler gecesinde Eleusis'in ocanda yanan
byk atein bir dengi olabilir. "lmn snr"na nasl
gelindii bizim imgelememize kalmaktadr;42 ne yaznsal ne
de ikonografik bakmdan daha fazla bir kant sz konusu
dur. Apuleius tam da amalad gibi merakmz boa kar
may baarmtr.
Ana Tanra gizemleriyle ilgili olarak elimizde
Koribantlar hakknda daha eski bir kant tabakas mevcuttur;
tekiler etrafnda lgnca hora teperken, erginlenme aday
bir tahta oturtulur. Sylende de Dionysos ve Koribantlarla
ilgili benzer bir sahne bulunmaktadr.43 Elimizde ilka
sonlarndan kalma, u Eleusis duasn model ald besbelli
bir synthema vardr: "Teften yedim, zilden itim, bileik kase
yi {kernos] tadm, cibinlik {pastos] altnda uyudum" ya da
baka bir yorumda "Attis'in mystesi oldum."44 Tympana [tef]
ile cymbala [zil], Tanra tapsnn her yerde rastlanan simge
leridir, ancak bu metinde ya garip bir kullanm tarz sz
konusudur ya da yanl kullanlmaktadr; pastos, evliliin
41 Servius, Aen., 6.741; Servius, G., 2.389, sacra Lileri ye ak gndermesiy'

le; "havayla arndrma", ascil/a asma adetiyle aklanmaya allmtr;


karlatrn: mystica vanus Iacchi hakknda Servius G. 1.166.
Toprak=amurla arnmay ekleyebiliriz, baknz: 36. dipnot. Baknz: S.
Eitrem, Die vier Elemente in der Mysterienweihe", Syml. Osla. 4 (1926)

39-59; 5 (1927) 39-59.


42 Karlatrn: 56. dipnot. Ravenna lahitli iin baknz: Blm , 78.
dipnot.

43 Baknz: Blm , 32-33. dipnotlar; blm m, 38. dipnot; karlatrn:


Dion, 3. dipnotta. Koribantlarn etrafnda dans ettii tahttaki Dionysos,
44

Perge Ti-yatrosu'ndaki bir kabartmada yer almaktadr ve Bologna'daki


fildii kutsal ekmek kutusu iin baknz: Kerenyi, 1976, ekil 66.
Clement, Pratr., 15.3 Seha/. Plat. Garg., 497c; Firmicus'daki (Err., 18.1)
alternatif yorum; karlatrn: Dieterich, 1923, 216 ve devamnda;
Hepding, 1903, 184-195. Pastas iin karlatrn: Posidippus (?), Suppl.
Helenist., 961,8; Peek, G V, 1680, 1823; Clement, Pratr., 4.54.6; Lukianos,
Dial. mart., 23; Musalar, 280.

lka Gizem Taplan

160

gstergesidir. Taurobolium'un yeri, Ulu Ana tapsnda tama


men farkldr. Hristiyan yazarlarn betimledii gibi,45 bir
ukura melen aday, hemen zerinde can ekimekte olan
boadan akan litrelerce kanla ykanr. Bunun unutulmaz bir
deneyim olduunu anlamak hi zor deil; ukurdan kan
erene, bir st konuma ykselen biri olarak orada bulunanlar
tarafndan "tapnlmasa", bu deneyim hi de kutlu bir
durum gibi grnmeyebilirdi ve biraz nce yaanlan
korkun deneyimden tr, dier her eyi bastracak kadar
gl yeni bir yaam ve zgrlk duygusu domu olmal
dr. "Ktlkten katm iyiyi buldum" burada da geerlidir;
ne ki bu rnekte teletenin arasal, hatta bysel nitelii ar
basmaktadr.46
Mithras, burada da bir kez daha ayr dmektedir. Yedi
eren derecesi (korax/corvus, kuzgun; nymphus, yitmi usta;47
stratiotes/miles, asker; leo, aslan; Persa, Persli; heliodromus,
gnein koucusu; ve pater, baba) yaratacak kadar oaltl
dklarndan, bu gizemlerde erginlenme trenleri dierlerin
den ok daha nemli bir yer tutmaktadrlar ve daha
inceltilmilerdir. Hazrlklar, ruhsal alkantlar ve btnle
meleriyle her admn kendine zg bir riteli olmu olma
I,48 ancak gerek yaznda gerekse ikonografide ayrntlar
45. Prudentius,

Peristeph., 10.1006-1050; Carmen contra paganos, yayma


hazrlayan Th. Mommsen, Hermes 4 (1870), 350-363 Anthologia Latina,
yayma hazrlayan Riese 2, no. 4; baknz: Hepding, 1903, 61; 65 ve
devamnda; Duthoy, 1969, 54-56; karlatrn: Giri, 24. dipnot. lk kez
CIL v (407-504) iinde toplanan Roma'daki Phrygianum'a ait yaztlar,
imdi CCCA m, 225-245 iindedir. En eski temiz rnek, CIL x'dr 1596 (
Duthoy no. 50 CCCA v, 1 1 ); 134'de Puteoli'deki bir tauroboliumun
(yani .S. 114'deki ilk tauroboliumun) kopyas bulunmaktadr.
46 Baknz: Blm , 27-28. dipnotlar.
47 Nymplusun bu anlam iin baknz: Merkelbach, 1984, 88-90. Yedi dere
ceyle ilgili balca yaznsal tanklk iin baknz: Jerome, Ep., 107.2. Bu
szck, I. Hilberg'in, Corpus Scriptorum Ecclesiasticorum Latinorum'un
daki (55, 1912) standard basksnda bile, durum gerei kartlmtr.
48 fade udur: Tradere, hierocoracia, leontica, persica, patrica, baknz:
CIMRM, 400-405 CIL v, 749-753 (Julianus a, .S. 357\ 8).
=

Olaand Deneyim

161

hakknda yok denecek kadar az bilgi vardr ve kimisi, Capua


Yetere Mithras tapnandaki freskler gibi iyi korunmam;49
bazs, Hristiyan yazarlarn erginlenme trenlerinde ikence
sorununa yol aacak trden tartmal szlerinden ibaret
kalan50 ) bu bilgilerin de szkonusu yedi dereceyle balla
m belirsizdir.
Genellikle bir erginenme treninin temel fikrinin, lm
ve yeniden dou olduu kabul edilir. Mircea Eliade'nin
tannm bir kitab, ya Rites and Symbols of Initaition
[Erginleme Trenleri ve Simgeleri] ya da sadece Birth and
Rebirth [Dou ve Yeniden Dou] adyla ard arda bask
yapmtr.51 znde erginleme trenleri olan ilka gizemle
ri, bu kalba uyarlar. Bu ayn zamanda neden bu trenlerin
gerek lm tehdidini savuturduuna inanldnn en iyi
aklamasn sunar gibi grnmektedir.52 Ne ki buna karlk
gelen "len tanr" syleni53 rneinde olduu gibi, kantlar
genel hipotezin kaldrabileceinden daha deiken ve daha
belirsizdir.
Antrmac niteliine karn en aklayc olan
Apuleius'un pasajdr. sis gizemleri, der rahip "gnll bir
lm ve tanrnn kayrasyla klan esenlik olarak" kabul
edilecektir;54 ilerdeki "Persephone'nin eiinden getim"
49 Vermaseren, 1971;

CIMR.M, 180-199; Merkelbach, 1984, ek.iller: 28-32,


ayrntl betimlemeleriyle birlikte. Baknz: 12. Resim.
50 Baknz: Aadaki 77 ve devamndaki notlar. Yedi erginleme trenini
yeniden kurma giriimi iin baknz: Schwertheim, 1979, 69-71.
51 M. Eliade, Birth ad Rebirth (New York, 1958). "Erginleme rntleri"
konulu teblilere (Chicago, 1956) dayanan bu kitap, Rites and Synbols of
Initiation olarak yeniden basld (New York, 1965). Yine baknz: Kem,
PW xv, 1331-1333; Brelich, 1969, 33 ve devamnda.
52 Karlatrn: Blm , 44. dipnot ve devamnda.
53 Karlatrn: Blm m, 46. dipnot ve devamnda.
54 Apuleius, Metaporhoses, 11.21.6, ad instar vo/untaire nortis et precariae
salutis; karlatrn: 38. dipnot. O. Levi, Antiocl Mosaic Pavenents'de
(Princeton, 1947), 163-166, resim xxxa (karlatrn: Le Corsu, 1977,
238), birinin Hermes tarafndan ak bir kapdan geirildii sahneyi, sis
gizemlerinden bir sahne olarak yorumlamaktadr. Basel'deki bir Apu-

162

lka Gizem Taplan

deyii, buna karlk geliyor gibi gzkyor. Osiris syleni


tanrnn lme nasl gtrldn anlatmaktadr: "i
birlikileri"yle birlikte Set, Osiris'i kandrarak bir tabuta
yatmasn salar ve anszn kapa zerine kapar.55
Etkileyici bir trende bu olay canlandrmak kolay olsa
gerekti, ama bunu dorulayacak bir kant yoktur.56 Her
durumda erginleme trenin yapld gecenin ertesi sabah,
yeni bir doum gn olarak kabul edilir;57 sis'te yazgy
deitirme ve yeni bir yaam balama gc vardr.58
Tanrann bu vaadi, u ya da bu biim halinde erginlemede
yaanan deneyime dnecektir.
Benzer bir biimde Santa Prisca' daki Roma Mithras
tapnandaki yaztlar59 ve baz taurobolium yaztlar,60
erginlenme trenin yapld gnn yeni bir doum gn
olduunu gstermektedir; mystes, natus et renatustu.

55
56

57
58
59
60

lian lutrophorosundaki sahnede olduu gibi burada pekala gerek l


me de bir atf sz konusu olabilir, M. Schmidt ve W. Batschelet-Massini;
AK 27 (1984), 34-46 (yaztla birlikte).
Plutarkhos, sis, 13.356c.
Cyrene'deki sis heykelciklerinin, mumya olarak yorumlanm a
benzeri giysileri vardr: P. Romanelli, La Cirenaica Romana (Roma, 1943),
ekil 27; Le Corsu, 1977, 243; R. Merkelbach, The New Encyclopaedia
Britanicca a15, 24 (1985), 707. Ama sis'ten ziyade Osiris'in mumyalan
m olmas gerekirdi.
Apuleius, Metamorphoses, 11.24.5, natalem sacrorum, karlatrn:
Renatus, 11.16.2; 11.21.6.
Baknz: Blm , 26. dipnot.
Vermaseren-Essen, 1965, 207-210 CIMRM 498; imaginem ressurrectio
nis, Tertullianus, Praescr. haer., 40.
Duthoy, 1969, 78, 79, 124, 132. notlar, s. 106 ve devamnda. Duthoy bu
yorumu reddetmektedir; karlatrn: Cosi, 1982, 490 ve devamnda.
Sallustius 4, "sanki yeniden douyormu gibi stle ykanmak"tan (ana
gennomenon) sz etmektedir. Firmicus'un metninde (Err., 18.1), (ut in
interioribus partibus homo moriturus possit admitti; "lmekte olan biri ieri
ye kabul edilebilsin diye") Attis gizemlerinin ifresinin (44. dipnota
baknz) tapnakta ilan edildiini sylemektedir; bu ylesine garip ve
ayrks bir durumdur ki metnin bozulmu olmas kukusunu dour
maktadr (oraturus mu, Lobeck, 1829, 24; yoksa moraturus mu ("kalacak
olanlar"). Hilaria iin baknz: Blm , not 73.
=

Olaand Deneyim

163

Gerekten de doum Ana Tanraya yarar bir i olsa gerek


tir. Platon'un syleninde ak bir imge vardr: Yeniden
domaya giderken Ana Tanra Ananke'nin "tahtndan gei
lir", fakat burada tapnn gerekliinden sz edildii ok
ak deildir. Koribantik telete hakknda bildiklerimiz tama
men farkldr. Tauroboliumda talip maaradan giysileri
kanl bir ekilde ktndan, bunun bir doum edimi olduu
dnlebif,61 ne var ki akca dorulanm deildir.
Eleusis'le ilgili kantlar o kadar aklayc deildir.
Alfred Koerte, Thodoretus'un bir yorumuyla uyuum halin
de, synthemamn dolayl ipularnda bir yeniden dou treni
kefetmitir.62 Kuram belli llerde baarl olmu, ancak
Theophrastus'da baan tlmesiyle ilgili gizleri anlatan
bir blmn bulunmasyla, yklmtr. Naassene'ye gre
gizemlerde Tanrlk bir ocuun douu kutlanmaktadr;63
Eleusis koyanda "ocuklara baklmas"yla ilgili ok daha
eski bir kaynak vardr.64 Fakat lmde yaam paradoksunu
ifade eden buna benzer baka antrmalar ve imgeler de
vardr: Persephone'nun kiilemi lm tarafndan gtrl
mesi ve geri dnerek tanrlara ve insanlara sevin vermesi;
tohum elde etmek iin kesilen baak; lmsz olmas iin
yaklan ateteki ocuk. Bu imge bolluunu, tek boyutlu bir
hipoteze, dogmatik anlam olan tek bir ritele, "belli bir"
tanrnn ve erginlenme adaynn lm ve yeniden doumu
na indirgemek hi kolay deildir.
Khtonia (Yeralt tanrs) Dionysos ile ilgili sylen 61 Bu neri Nancy Evans tarafndan getirilmitir. Platon,
62
63
64

Devlet, 620ef.,
karlatrn: Burkert, 1975, 98; yine baknz: Blm , 57-60. dipnotlar.
A. Koerte (ARW 18 (1915), 16-26), Theodoretus, Gr. aff cur., 7.ll'den
yararlanmakta, ancak 3.84'deki Thesmophoria'dan sz etmemektedir.
O. Kem (PW xv, 1239; karlatrn: 22, dipnot ve HN, 270, 21),
Koerte'yi izlemitir.
Baknz: Yukardaki 9. not ve blm , 44. dipnot.
Sophokles, Oedipus Coloneus, 1050: Eleusis tanralar, semna tithenountai
teledir; ocuk bakm anlamna gelen bir deyitir.

lka Gizem Taplan

164

Dionysos'un Titanlar tarafndan kandrlmas, ldrlmesi,


gvdesinin paralanmas, ve yeniden domasZ evresi
Koribantlarca sarlm tahtta oturan ocuk65- bir tr ergin
lenme senaryosudur. Tanrnn yazgsn anmsatan (toplar,
topalar, ak kemii gibi) oyun gerelerinin, erenler tarafn
dan bu trenlerde kullanldna ve deneyimlerinin ve
umutlarnn simgesi olarak saklanldna dair elimizde
kantlar mevcuttur.66 Fakat bu sylenin tam olarak bu bii
miyle trende yeniden canlandrldna inanmak iin neden
yoktur. Dier -rnein Hades'te yetitii sylenen kavak
aacnn yapraklarndan ta taklmas gibi67- trensel iaret
ler, lm boyutunu gstermektedir; Dionysos cmb
nn68 yapld yerler olarak adlar ska geen
"maaralar"nsa, bir tr yer alt dnyas [te dnya] olarak
grlm ve yaanm olmas mmkndr. Ama hi biri
Mithras tapnaklar kadar gelitirilmi, ilenmi deildi. Bize
sylendiine gre Roma Bacchanalia'snda insanlar yer
altndaki maaralara makinalar ekermi; yani bununla,
tanrlar :rafndan gtrldkleri anlatlmak istenmektedir.
Sulamada dendii gibi,69 trendeki ldrme sahnesi edim
sel olarak buydu. Bu n kt olaylarn acayiplikleriyle ilgi
li tanklklar olmasna karn yeniden doua ilikin tek sz
yoktur.
zetlersek; gece ve gndz, karanlk ve aydnlk, aa
ve yukar kartlaryla ilgili btn gizemlerde dinamik bir
lm ve yaam paradoksu vardr, ancak Yeni Ahid'de (zel
likle Aziz Paulus ile Yuhanna'nn ncilinde70 ) sa'nn lm

65 Baknz: 43. dipnot; blm m, 38. dipnot.


66 Crepundia, Apuleius, Apologia, 56, karlatrn: 55, OF 34, Pap. Gurob
(baknz: Blm m, 25. dipnot); Mystis, Nonnus 9.lll-131'de
Dionysos'un bakcsdr.
67 Harpocration, Berard szc altnda, 1974.
68 Boyance, 1961; Berard, 1974.
69 Livius, 39.13.13, karlatrn: Blm , 1 1 . dipnot.
70 Baknz: Blm m, 56. dipnot. Tinsel yeniden dou (gennasthai)

Olaand Deneyim

165

nn ve tinsel yeniden douun anlatld blmlerdeki


kadar apak ve nlenmi olan yoktur. Bugne dek bu
blmlerin dorudan pagan gizemlerden trediklerine ili
kin felsefi-tarihsel bir kant bulunamad gibi, gizemlerin
usul ve ideolojisini aabilecek tek anahtar olarak kullanlma
lar da olanakszdr.
Bu balamda, geri byle bir ey ska iddia edilmekte
dir, ama pagan gizemlerde vaftizin varlna ilikin neredey
se hi bir kantn bulunmadn vurgulamak yerinde olur.71
teki hemen btn taplarda da olduu gibi elbette su serp
me ya da suyla ykama eklinde eitli arndrma biimleri
vardr. Ama bu ilemlerin gerek vaftiz uygulamasyla -yeni
bir yaama balamann simgesi olarak bir nehire ya da havu
za daldrma- kartrlmamas gerekir. Trakyal tanra
Kotyto'nun Baptai'sinin beinci yzylda Korinthos'da ne
yaptn belirlememizin hibir yolu yoktur. 72 Eleusis'e ait
bir adak kabartmas paras, burada vaftizin varl konu
sunda kant olarak kullanlm ve tekar tekrar oaltlm
tr,73 ne ki ikonografik tipoloji unu akca ortaya
koymaktadr: Tanrann arkasndaki kk plak erkek
ocuk, sadece tanraya doru ilerleyen bir tapnanlar alay
nn en ndeki kiisidir. Yine vaftiz uygulamasn dndr
ten sis tapnaklarndaki su kaplar, Wild'in aratrmasnn
da gsterdii gibi Nil taknlarn temsil amacyla kullanl-

71
72
73

Yuhanna 3'de yer yer ortaya kmaktadr (Nikodemus' la konuma);


vaftiz, Titus 3.5.'de "yeniden doum banyosu" haline gelir, karlat
rn: Justin Martyr, Apol., 1.66.1. Yine baknz: J. Dey, Palingenesia
(Mnster, 1937); RAC Auferstehung szc altnda.
Bu, Tertullianus (Bapt., 5.1) tarafndan Mithras ve sis iin ileri srl
mektedir, karlatrn: Praescr. haer. 40, fakat baknz: 74 ve 79. notlar.
Eupolis,.frr., 76-98, Kassel-Austin; GGR , 835.
Deubner, 1932, resim 6, 3; GGR , resim 45,2; Kerenyi, 1967, ekil 14;
Berner, 1972, 15. Altenatif aklama iin baknz: E. Simon, AM, 69 \ 70
(1954/ 5), 45-48. Trensel banyo Semadirek'te de uygulanm olmaldr,
Cole, 1984, not 267; Halikarnasos'dan kalma bir yaztta (metni onarlan)
bir Dionysos "kutsal banyo"su iin baknz: SEG 28, not 841.

166

lka Gizem Taplan

mlardr. 74 Elimizde, sis ve Mithras taplarndaki lavacrum


hakknda Tertullianus'un szleri kalyor. Bu, ilk Hristiyan
vaftiz uygulamalarnda, pagan gizem erginlemelerinden
birini tartmasz olarak andran belli zelliklerin varolduu
nu yadsmak anlamna gelmez: Sklkla oknos yznden
bozulan istek zerine kiisel tren; hazrlk ve yetke tarafn
dan ynlendirme; tercihen byk ortak bir enliin Paskalya'nn- arefesinde gece kutlamas; st ve bal kullanl
mas; ve "kei postuna basmak" gibi garip ayrntlar (Eleusis
mystesi de, ko postu zerine otururken gsterilir).75 Bunlar,
olaslkla, sadece ortak erginleme kalplar balamndaki
koutluklar deildir; daha ok bir dn alma szkonusu
dur. Bunlarn, Vaftizci Yahya'nn rdn'de yaptklarna
eklemeler olduklar aktr. Fakat bu tr balantlar ya da
etkiler byk lekli yeniden kurgulamalar hakl gstermez.
Kklerini Yahudi geleneinden alan bir baka trene de
(yalama) yine gizemlerde ok ender olarak rastlanr. 76
Gizler merak uyandrmak amacyla kullanlmaktadr ve
bir kez merak uyandrldnda artk insanlar olumsuz yant
larla tatmin olmayacaklardr. Gizemler hakknda zellikle
soru hala sorulmaya devam etmektedir: kenceden ne
haber? "Orgyler"deki cinsellikten ne haber? Uyuturucular
dan ne haber? Bir adan bunlar meru sorulardr, ancak
yantlar bir kez daha farkllatrmalar yaplmasn gerektirir.
Aalayarak, ac vererek, hatta bedenlerinde ciddi
yaralanmalara neden olarak mezleri hrpalamak,
Avustralya yerlilerinden -en azndan son zamanlara dein
Amerikan niversitelerine kadar erginlemelerin ortak uygu74 Baknz: Wild, 1981.
75 Agustinus'un Serm. 216.l O'u zerine (resim 38, 1082) J. Z. Smith'e (1978,
13-16) baknz. St ve bal iin: H. Usener, Kleine Schriften v (Leipzig,
1913), 404-413; genel olarak, P. Brown, Augustine of Hippo (Berkeley,
1967), 124 ve devamnda.
76 Sadece Firmicus iinde, Err., 22.1; baknz: Blm 111, 50. dipnot.

Olaand Deneyim

167

lamasdr. Bu deneyimin, kiiliin temellerini sarsarak yeni


kimlikler edinmesine hazr hale gelmesini salamak gibi bir
etkisi olmutur. Bu konuda Mithras gizemleri balamnda
yeterince tanklk mevcuttur. Bu tanklklardan bazlar
Nyssal Gregorios'un hakaretamiz szlerinden,77 bazlar
yorumcusunun
ekledii
ayrntlardan78
ve
szde
Agustinus'a ait "Ambrosiaster" denen79 bir metinden olu
maktadr. Mithralar zerine incelemelerin kurucu babas
olan Franz Cumont, bu yorumcunun verdii bilgilere inan
may kesin olarak reddetmektedir;80 "elli gn perhiz, iki gn
kamlanma, yirmi gn karda bekletme" gerekten de ok
fazla grnyor, stelik Dura-Europos ya da Afrika'da kar
nerede bulunacak? Himerius gibi zarif bir hatip, anlald
kadaryla Julianus'u memnun etmek iin bunca cefay gze
alp Mithra erginlemesinden gemiti81 Ancak Avesta dilin
de dilinde yazlm Mithras Yast'nda, bir Mithra kutlamas
na hazrlk olarak gnlerce sadece ykanmak deil
"kamlanma"nn da gerekmesi gariptir.82 "Ambriosias
ter"in anlattklar daha canldr, dolaysyla dlem retme77 Nyssal Gregorios

78
79

(Or., 39.5 (PG, 36.340), "bu gibi, salt erginlemeden


geen Mithralara uygulanan cezalandrmalar"ndan ve Or., 4.70'de (PG,
35,592; yayma hazrlayan J. Bernardi, Paris, 1983) "sadece Mithralarn
tapnaklarnda uygulanan gizemli ikencelerden ve dalamak"tan sz
etmektedir; yine "salt cezalandrma" biiminde ayn cinasn yapld
nc bir yer vardr; age, 89 (PG, 35,620; yayna hazrlayan E. Ber
nardi, s.225); bu pasajlar Cumont'da (1896, 11, 15) bir araya getirilmitir.
Nonnus Abbas adnda biri, PG, 36,989; 1010; 1072 Cumont, 1896, 11,
26-30 ("Nonnus"a balanan sonraki metinlerle birlikte); S. Brock'da
(The Syriac Version of the Pseudo-Nonnos Mythologica/ Scholia, Cambridge,
1971, 169 ve devamnda) yeniden baslmtr.
Szde Agustinus, Quaestiones Veteris et Novi Testamenti, cxv, 11 (resim
35,2343)
Cumont, 1896, 11, 7 ve devamnda; karlatrn: Cumont,
1923, 147 ve devamnda.
Cumont, 1923, 148.
Himerius, Or., 41.1., Colonna.
Yast, 10.122 (evirisi W. W. Malandra'da (An Introduction ta Ancient
Iranian Religion, Minneapolis, 1983, 73); karlatrn: Merkelbach, 1984,
34,25) bulunmaktadr.
=

80
81
82

168

lka Gizem Taplan

ye uygun deildir: Gzleri bal adaylar, kuzgunlarn ve


aslanlarn seslerini duyarlar ve "bazlar"nn -olaslkla belli
bir derecede olanlarn- elleri tavuk barsaklaryla balanr
ve su dolu bir havuza daldrlrlar; sonra elinde balar
kesmek zere bir kl bulunan ve kendisine "kurtarc"
diyen bir adam gelir. Olduka bakmsz olmakla birlikte
Capua Vetere' deki fresklerde de83 anlald kadaryla
buna benzer sahneler yer almaktadr. Atele tehlikeli kar
lamalar da yaplm olmal. Baz aslan kafal heykeller,
tataki bir delikten ate fleyecek biimde yaplmtr ve
Santa Prisca'ya ait bir epigramda "tts yakan aslanlar" dan
sz edilmektedir, "ki ttsyle yanan biziz" .84 Grld
kadaryla baka yapay lm biimleri de vard. Almanya' da
Riegel Mithras tapnanda bulunan bir alet, gs mzrakla
delinen birini temsil etmek iin kullanlan bir tr teatral kl
olarak yorumlanmtr.85 Commodus'un [Lucius Aelius
Aurelius], bir Mithras taps balamnda gerek bir cinayet
iledii sylenir ve bulunan kafataslar insanlarn kurban
edildiine dair sylentileri yer yer desteklemektedir.86
Olgular ne olursa olsun bir din tarihisi unu doyurucu
83 Baknz: 49. dipnot; Merkelbach, 1984, ekil 30

CIMRM 188 (baknz:


ekil 12) ve Merkelbach, ekil 31 CIMRM 193.
84 Baknz: CIMRM, 78-79 ve 543; Merkelbach, 1984, 20 ve 65. ekil; kar
latrn: CIMRM 383'deki kabartma; Merkelbach, ekil 51. Santa Prisca,
Vermaseren ve van Essen, 1965, 224-232; yine karlatrn: Dura
Europos'a ait bir duvar resmi, CIMRM 68; Gordon, Hinnells (1975, 235
ve devamnda) iinde; Beskow, Bianchi (1979, 496 ve devamnda) iin
de. Atele, daha sonra da balla "arndrma" zerine baknz: Por
phyrios, Antr., IS. Tertullianus (Praescr. haer. 40'da), mi/ese uygulanan
"alna mhr vurma" uygulamasndan sz etmektedir; karlatrn: F.
J. Dlger, Sphragis (Paderborn, 1911), 170; bunun bir dalama olmas
zayf bir ihtimaldir, karlatrn: Beskow, 1979.
85 Schwertheim, 1979, 72-74 (ve 38. ve devamndaki ekiller); farkl bir
yorum iin baknz: W. Lentz ve W. Schlosser, Hommages Vermaseren
(Leiden, 1978, 591 ve devamnda) iinde.
86 Hist. Aug. Commodus, 9.6; Mithras tapnaklarnda bulunan insan kafatas
lar iin baknz: Sokrates, Hist. ecel. 3.2 ve devamnda Cumont, 1896,
, 44 ve devamnda; Turcan, 198la, 91 ve devamnda.
=

Olaand Deneyim

169

biimde syleyebilir: Mithras gizemleri; genel, iyi bilinen


erginlenme tren kalplarna teki ilka gizemlerinden ok
daha iyi uymaktadr. Mithras, bir kere daha deyim yerindey
se dromenada ilkel ve otantik bir yabanc olarak boy gster
mektedir.
Bu tr aalayc ya da ac verici deneyimlerin teki
gizemlerde bulunmad apaktr. Bunlarn yerini (rnein
amura bulanmak gibi) utan verici durumlarda bile zevahi
ri kurtaran euphemism [edeb-kelam] ilevi grebilen arndr
ma almtr. Ne ki ruhsal bir yldrma da yok deildir; bir
kez daha Plutarkhos'u kulak verelim: "Btn o korkun
eyler, rpermeler, titremeler, ter" .87 yle anlalyor ki
kendini Ana Tanra'ya ada!ll biri, bir rahip [Gallus] ya da
barahip, Prudentius' a gre gvdesinde, kzgn inelerle
derisine kaznm bir dvmeyi iaret olarak tamak zorun
dayd.88 Benzeri bir uygulamaya, Ptolemaus IV. Philopator
devrinde Dionysos'un Helenistik gizemlerinde rastlanmak
tadr. Ama bu ayrks bir durum gibi gzkyor.89
Gizemler Saray'nda bir krbalama sahnesi olduuna
hi kuku bulunmayan ilgin bir tasvir bulunmakadr (5.
ekile bakn).90 Dizleri zerine km, gzleri bal bir kz,
ban oturur durumdaki bir kadnn kucana koymu;
87 Baknz: 11. dipnot; karlatrn: 36. dipnot.
88 Prudentius, Peristeph., 10.1076-1085: sacrandus
89

90

crcipit sphragitidas, 1076;


sphragis zerine baknz: 84. dipnot. Karlatn: : Et. M. gallos; satirik
"kaml ve kzgn demirli rahip" ifadesi iin baknz: Lukianos, Peregr., 28.
Dvmeler, Plutarkhos'a gre (De adul. et am., 56e) "zambak ve tef";
Et.M. gallos'a gre "sarmak yapraklar" biimindedir; her ikisi de biz
zat krala atfta bulunmaktadrlar. Oysa 3 Makkabiler 2.29'da gizemlere
katlmayacak itaatsiz Yahudilere kzgn damga vurulurdu (karlatrn:
Blm , 1 17. dipnot).
Yazn iin baknz: 24. dipnot; zellikle Matz, 1963, 22-28. Cin, Nilsson'a
(1957, 123-125) gre Dike; Matz'a gre (24 ve devamnda) Nemesis;
Brendel'e greyse (1966, 233 -karlatrn: not 92-) Lyssa; Turcan'a
(1969 -kaynakayla birlikte-) gre Eriniler'dir. (Turcan, eklin alegorik
zelliini ne kartr). Simon (1961, Boyance, 1966) ise bunun gerek
bir krbalama sahnesi olduunu, inler a/ios, varsaymaktadr.

lka Gizem Taplan

170

kadn kz ellerinden tutuyor ve kzn srtndaki giysy


kartyor; bu arada kt bakl bir dii mahluk da elindeki
denei kaldrm. Btn bunlar bir dvme eylemine ilikin
gereki ayrntlardr. Fakat elinde sopa bulunan tehditkar
figrn siyah kanatlar var; yani bu dnyadan deil, alego
rik bir kiilik. Bakkhos balamlarnda krbalamayla ilgili
baz antrmalar, Plautus'tan ge dnem lahitlerine dek, bir
araya gtirilmitir.91 Bu antrmalarda Pan ile satir ocukla
rn bir odunla disiplin alma alndklarn gryoruz, ancak
durum ve ikonografi birbirinden tamamen farkldr. te
yandan delilik, daha Attik trajedisinde krbalanma duygu
suna benzetilir; "lgn" bir kiilik olan Lyssa, bir vazo
resminde elinde krbala boy gsterir. Mania her durumda
Dionysos'un uzmanlna girer.92 Horatius'un syledii
gibi, Afrodit bile kibirli bir kz buyruu altna almak iin subli
rne fiagellurna burun kvrmayacaktr.93 Bu, krbalama sahne
sini yaln simgecilik olarak aklayacaktr; kritik anda bir
krba darbesiyle tanrsal delilik talibi ele geirecektir ve
gerek bir Bakkhos rahibesine dnen dizleri stndeki kz
ayaa kalkarak, bu sahnenin hemen yannda yer alan, dans
eden dier kz gibi lgnca raksetmeye balayacaktr. Ne ki,
simgecilik tren uygulamasn dlamaz ve bir arnma biimi
olan katharsisin aslnda krbalama olabileceine ilikin neri91 Plautus,

92
93

Aulularia, 408f; karlatrn: W. Stockert, "Die Anspielungen


auf die Bacchanalien in der Aulularia (406-414) und anderen Plau
tuskomdien", Festschrift Walter Kraus (Viyana, 1972), 398-407; karla
trn: Achilles Tatius, 5.23.6: Anlatc anszn dvlr ve "tpk bir
gizemde olduu gibi" ne olup bittiini "anlamadm". Lahitteki krbala
ma sahnelerine ilikin olarak baknz: M. C. Vermaseren, "Fragments de
sarcophage de Sainte-Prisque. Pan enfant corrige par un satyre",
Latomus 18 (1859), 742-750; Matz, 1963, 68 ve devamnda.
Brende!, 1966, 235, 18. ekil: "Lykurgos'un krateri", RVAp 16\ 5; kar
latrn: 16\29, 18\7, 18\297; Aiskhylos, Prometheus Bound, 682; en be
timleyici olan Vergilius'un Aeneas'dr, 7.376 ve devamnda (Brende!,
235,I): dant animos plagae (383)
Horatius, Odes, 3.26.11 ve devamnda.

Olaand Deneyim

171

ler vardr.94 Sanat, bir kez daha gizemlerde gerekten neler


olduu hakknda kastl olarak ak davranmamay baarmtr.
Orgiadan95 gelen "orgy" szcnn acl kullanm,
pritenlerin gizli gece ayinleri konusunda besledikleri
kukularn en fenasn yanstmaktadr. Cinselliin gizemler
de belirgin bir yer tuttuuna kuku yoktur. Geri Diodoros
bunu "oyuncu ve komik bir biimde" sunar, ama Priapos
Ithyphallos'un hemen btn gizemlerde bir rol olduunu
yine ondan dinliyoruz96 ancak bu gizemlerin odanda yer
alnaz. Dev bir fallus tayan Dionysos yry alaylar,
Dionysos onuruna yaplan enliklerin en bilinen biimleriy
di. 97 Kukusuz genlerin ergenlik trenlerinde cinsellikle
karlamalar olaan ve zorunluydu. ocukluktan erginlie,
olgunlua gei ve evlenme, stat deiikliinin doal ve
arketipik modeliydi ve bu dizinin geleri de gizemlerde,
zellikle Dionysos gizemlerinde pekala korunmu olabilir.
Bakirelerin deil yalnzca evli kadnlarn tam anlamyla bakc
hai olabileceklerine ilikin gstergeler vardr.98 Plutarkhos
karsn teselli ederken, Dionysos - .gizemlerinde birlikte
getikleri erginlenme treninden sz eder.99 Gizemler
Saray'ndaki freskler de bir Roma Matronalia's [Romal evli
kadnlarn Evlilik Tanras iin yaptklar enlikler] ya da bir
evlilik hazrl biiminde yorumlanmtr;IOO erginleme
sahnelerinde nemli bir yere sahip rts alm fallusla
94 Hesychius,

katharthenai: mastigothenai; karlatrn: Theocritus, 5.119;


HN, 27.
95 Baknz: Giri, 43. dipnot.
96 Diodoros, 4.6.4.
97 GGR, 590-594, resim 35, 2 \ 3; HN, 69-71.
98 Diodoros, 4.3.3.; karlatrn: Euripides, Phoenissae, 655 ve devamnda;
fakat Euripides Bakkhalar 694'de (metin tartmal olmakla birlikte) bakc
hai arasnda bakirelerin de olduu grlmektedir.
99 Plutarkhos, Cons.ad.ux., 61 ld.
100 Evlilik: M. Bieber, Jdl 43 (1928), 298-330; Matronalia: Brende!, 1966, 258 ve
devamnda.

172

lka Gizem Taplan

karlama byle bir yaklama tamamen uymaktadr. 101


Esas olarak gmtlerde kullanlmak zere yaplm, dolay
syla Dionysos gizemleriyle ilikili olmas ok mmkn
drdnc yzyla ait Apulia vazolarnda kadn ve erkein
Bakkhalar ortamnda karlamalar konu edilir. Bu ikonog
rafi tr "Elysium' da Eskatologya"yal 02 (te dnyada sonul
mutlulua) ilikin bir umudun dile getirilii olarak yorum
lanmtr; fakat Hades'e dair hi bir belirti tamayan bu
resimler, erginleme trenlerini ya da erenlerin enlii lm
den sonra da srdnden hem erginlenme trenlerini hem
de te yaam imliyor olabilirler. 103 ,
Oysa Livius'un 186'daki Bacchanalia hakkndaki
tankl dorudan ve kabadr: Augustus dneminin iffetili
inin izin verdii oranda bir aklkla Livius, erenlerin ecin
sel tecavze (simillimi feminis mares) uradklarn anlatr. 104
Bir ara bilginler bu tr iftiralara inanmamay tlemilerdi,
fakat emin olmamz ok zor. Buna benzer rnekleri baka
yerlerdeki erginlenme trenlerinde de bulmak zor deil. 105

300'lere doru, sn dnem Apulia vazo ilemelerinde


Eros'un erdii biiminde yaplan tasvirlerinin garip bir
ekilde yaygnlamasyla balant kurmak gibi bir ayartya
da kaplmak mmkn. Ama bu tr ecinsel pratikler Italyan
gizemlerinin kapal ortamlarnda ortaya kmsa da, kalc
olamayacaklar da aktr. Bacchanalia'nn bana gelen
felaketin izini srdmzde kesinlikle bir simgecilikle
karlayoruz: Kukusuz cinsel bir simgecilik, ama trene
katlanlarn hibirinin bedensel btnln; liknondaki
101 Baknz: 24 ve devamndaki notlar.
102 G. Patroni, "Questioni vascolari", Rend. Linc., m, 21 (1912), 545-600; H.R.
W. Smith, 1971.
103 Karlatrn: Blm , 49 ve 56. dipnotlar.
104 Livius, 39.15.9;stuprum, 39.10.7, 13.10, 8.7. Kar.: Blm , 11. dipnot.
105 Karlatrn: G. Bleibtreu-Ehrenberg, Mannbarkeitsriten: Zur institutio
nellen Piiderastie bei Papuas und Melanesiern (Frankfurt, 1980); H. Patzer,
"Die griechische Knabenliebe", Sitzungsber. Frankfurt, 19, 1, 1982.

173

fallusa kar belli bir duygusal karlk sz konusu olsa bile


dlemlerinin btnln de ihlal etmeyen bir biimde.
Trenlerin daha kalc yaplarn "gerek" orgyler deil,
simgecilik biimlemektedir.
Sabazius gizemleri balamnda belirgin cinsel simgecili
i olan zel bir erginleme biiminin bulunduu sylenir:
Metalden yaplm bir ylan, talibin giysilerinin altndan
geirilirdi. Bu, "Tanrnn kucaktan gemesi"ydi, Theos dia
kolpou. 106 Bilginler bunun tanryla cinsel birlemenin bir bii
mi olduu grndedirler; sylende Persephone ylan bii
mine girmi Zeus tarafndan hamile braklr; sylence de,
Dionysos orgiasndaki ylanlar, skender'in annesi
Olympias'n bir tanr tarafndan hamile braklmasyla iliki
lendirilir. 107 Ama Sabazius treninde bu, ikili bir simgeletir
meyle (fallus yerine ylan ve ylan yerine yapay ylan)
dnme uramaktadr. Trenin yeterince etkileyici oldu
una kuku yoktur, ancak, talip mealelerin titreen klar
altnda neyin gerek neyin yapay olduunu tam olarak bile
meyeceinden, gerek korku cinsel yaknlamalardan ok bir
ylana dokunacak olmaktan gelir. Burada bile tek bana
cinselliin bir sr olmas szkonusu deildir.
Eleusis gizemleri "arlk"lar 108 bakmndan dikkat
ekmekteydi, ancak burada bile cinsel karlamalar ve
tehirler eksik olmazd. Iakkhos, Dionysos'la eitlenmiti
Fakat bildiimiz kadaryla fallik bir simgecilikten eser yoktu
ve ayrca gece kutlamalar balamnda "dile getirilemeyen
maniplasyonlar" vardysa da, sr iyi korunmutur. 109
106 Clement, Protr., 2.16.2; Arnobius,
107

5.21; Firmicus, Err., 10; Pap., Gurob.


(baknz: Blm , 25. dipnot) I, 24; baknz: Dieterich, 1923, 123 ve
devamnda.
Plutarkhos, skender 2; Nektanebos'un yks iin baknz: R. Mer
kelbach, Die Quellen des grieclisclen Alexanderromans 2 (Mnih, 1977),

77-83.
108 Diodoros, 5.4.4.

lka Gizem Taplan

174

Dahas Mithras gizemlerinde savakan bir erkeklik, her


trden cinsel yaknlamay bastrm grnmektedir; zaten
Mithralarm "kadnlardan nefret ettikleri" sylenmitir. 110
Hala bir kraterde toplanan meninin, erbezlerini kapm bir
akrebin ve baaa dnen kuyruun resmedildii herkese
bilinen kabartmalarda len boann reme organlarna
neden bunca ilgi gsterildiini merak ediyor olabiliriz.
Bunlar; alama, hadm ve mucizevi bir yoldan dlleme gibi
izlekleri ima ediyor gibidir. Hadmlk, Ana Tanra gizemle
rinde de byleyici bir ilgi merkezi olmay srdrr; cinsel
lik burada kktenci bir biimde olumsuzland iin daha da
fazla taknt halini almtr. Buna ek olarak Attis gizemlerin
de "gelinlik perdesi"ne ilikin bilmecemsi bir dokundurma
vardr.
sis tapsysa garip bir manzara sunar. Ak hibir cinsel
simge yoktur. Tral kafalar, keten giysiler, yry alaylar,
dualar, su, tts ve sistrumlar; hepsi de ciddi ve priten bir
grnt izmektedir. Eer Nil'in kutsal suyu yeniden bulu
nan Osiris'in dlleme gcyle zdese, o zaman bu cinsel
simgeciliin kesinlikle en sulandirlm biimi olsa gerektir.
Ne ki sis tapsnn byk ekicilii ve hatr saylr etkisi,
sadece hetairaiyle snrl kalmad; Roma'da soylu bir evli
kadn olan Paulina bile, geceyi kendisini aran tanr
Anubis ile geirmek zere sis tapnana gitmitir. Tabii
109 Eleusis'teki

110

arrheta iin baknz: Graf, 1974, 194-199; HN, 280-287;


"kutsal evlilik"le ilgili kantlar ok azdr, HN, 284; gizli sylenler iin
baknz: Blm m, 44. dipnot. Drdnc yzyl ikonografisi Afrodit'i
Eleusis tanrlarnn arasna katmaktadr ve Kore bir iki kez yar plak
biimde resmedilmitir (Metzger, 1965, resim 23); karlatrn: "Kore'yi grmenin" cinsel yan anlamlar iin baknz: Cicero, De nal. deo
rum, 3.36 (GR, 284, 45). Psellos'un "Eleusis gizemleri"yle ilgili anlattk
lar iin baknz: De operatione damonum, s. 36 ve devamnda.
Boisonade, Clement'in hodgepodgeidir, Protr., 15-23.
Szde-Plutarkhos, Defluw., 23 (karlatrn: Burkert, Wrzburger Jahrb.,
5, 1979, 260). Nymphusun anlam iin baknz: Yukardaki 47. dipnot;
Attis gizemleri iin baknz: 44. dipnot.

Olaand Deneyim

175

Paulina'y aran tanr deil, akal maskesi takarak yzn


gizleyen Roma equesi Decius Mundus'du. 111 Ancak, impara
tor Tiberius'u bir kez daha sis rahiplerinin Roma'ya girme
sini yasaklamaya kadar gtren bu skandaldan fazla bir
sonu kartlamaz; buna benzer skandallar gnmze dek
Hristiyan mezheplerinde de yaanm ve brakn vahyi,
Hristiyan tanrbilimini bile hi bir biimde etkilememitir.
te yandan sis kutlamalarnn hazrlk evresinde cinsel
perhizin sahip olduu byk nem, 112 dikkati zeri rtl
bir merkeze ekmektedir. Geenlerde yaynlanan bir epig
ramda Prusal bir sis rahibi, " dinsizler iin dile getirilmez
olan, keten kapl bir yatak" hazrlamakla vlmektedir;
yatak karlnda kullanlan demnion szcnn uzanarak
yemek yenen sedirle hi bir ilgisi yoktur.113 Sanki "dile geti
rilemeyen" kutsal evlilik treni ortaya kmak zeredir;
Bunun sis-Osiris sylenindeki karlklar iyi bilinmektedir.
Eros gizemlerinden sz etmek esas olarak Platon'un
len'inin tesiriyle etkisi altnda bir alkanlk haline geldi.
Daha ge tarihlere ait romanslardaki ve yazndaki aklar,
elerine bu zel tanrnn gizemlerine ermelerini nermek
gibi bir eilim iindedirler. 114 Buna kout olarak, gizemlerin
dili kullanlarak mstehcen antrmalarda bulunma olana
ortaya kmtr;115 gece gizleri baka ne olabilirdi ki?
Petronius, Quartilla'nn evindeki Priapus gizemlerinin, lll Josephus, Jewish Antiquities, 18.4 (73); baknz: Merkelbach, 1962, 1618.
l 12 Tibullus, 1.3.26; Propertius, 3.31.2; Fehrle, 1910, 135-137.
l13 S. ahin, Hommages i, M. J. Vermaseren (Leiden, 1978), 997 ve deva
mnda; SEG 28, 1585; demion iin karlatrn: Callimachus, Hymn,
4.248.
114 Telos gamos, eski bir zdelikmi gibi grnyor; karlatrn:
Aiskholos, Seven Againist Thebes, 367; Pollux, 3.38; H. Bolkestein,
"Telos ho gamos ", Meded. Kon. Nederl. Ak. Wet, 76 (1933), 21-47. Eros
=

l15

gizemlerindeki oyuncu! ayrntlar iin rnein baknz: Efesoslu


Ksenophon, 2.9.2-13.8; 3.9.2-4.2.10; Akhilles Tatius, 1.2.2; 2.19.1.
Mystike sydiagoge; ecinsel iliki, baknz: Diogenes Laertius, 10.6
(Epikros'a kar iftira); "anann ve kzn rahibi", Andokides, 1.124;
arrhetopoio, Lucian, Lex., 10.

176

lka Gizem Taplan

metnin para para olmas bir yana- aklk konusunda


endieye mahal brakmayan bir parodisini sunar. 116
Hasmlar, gnostiklerin ehevi bilgiyi de ieren gizem kutla
malar yaptklarna inanmaktayd. 117 Bu doru bile ola,
ksa sreli bir deneyim olmu olmal. Elbette cinsel perhiz,
dier baz taplarda olduu gibi btn gizemlere klgsal
olarak katlmann olaan bir ngereiydi. 118 Bu, belli iaret
lere kar dikkatli olmay salamakta ve beklentileri uyar
maktayd. Cinsellik, kendinde bir ama olmaktan ok,
allmadk baz deneyimlerden gemenin bir yolu haline
gelmitir.
Uyuturucu kullanlmas, bu allmadk deneyimlere
giden kolay yollardan birini oluturur. Uyuturucularn
dinsel balamdaki yeri son yllarda byk bir evkle arat
rlmtr; aslnda gizemlerin uyuturucusuz olabileceine
ikna olabilecek insan says ok azdr. Bir zamanlar Kerenyi,
Eleusis'te iilen kykeonunun iindeki maddenin (glechon;
yaban fesleeni) sanrlara yol aan hafif bir uyuturucu
olduunu dnmt, 119 ve bakalar da umulmadk
yerlerde mantarlara rastlamlardr. 120 Eleusis'te, ekin
baaklar zerinde yetien bir tr mantar olan avdar
mahmuzunun (horned rye; Almanca Mutterkorn) kullanld116 Petronius, Satyricon, 16-26.
117 Baknz: Giri, 12. dipnot.
118 Baknz: Fehrle, 1910; HN, 60 ve devamnda. Schol. Nik. Alex., 410'da,

119
120

"erginlenenler"in tout court cinsellii bastrdna inanlan peganon


(sedefotu) kullanld belirtilmektedir. Eleusis rahipleri geici kimya
sal bir idi salamas iin baldranotu kullanrlard, baknz: HN, 284.
Dionysos gizemlerindeki perhiz iin baknz: Livius, 39.9.4, 10.1;
Ovidius, Fasti, 2.313 ve devamnda; Ana Tanra taps iin baknz:
Marinus, Vit. Procl., 19; sis iin baknz: 112. dipnot.
Kerenyi, 1967, 96; 179 ve devamnda; 1976, 36-38; karlatrn: W.
Schmidbauer, "Halluzionege in Eleusis?", Ataios 10 (1968\69), 18-37.
Vedaa somann kkenine ilikin fly agaric hipotezi ciddiye alnabilir;
baknz: R. G. Wasson, Soma: Divie Mushroom of Immortality (New
York, 1968); eletirisi iin baknz: J. Brough, Bul/. School ofOr. Ad Afr.
Studies, 34 (1971), 331-362.

Olaand Deneyim

177

na ilikin daha ayrntl tahminler de vardr. Suda znen


bileiinde ergonovine ve bazen de LSD benzeri maddeler
olduu sylenmektedir. 121 Wasson ve savunucularnn
dnd gibi bu msibet Eleusis'teki btn Rharian
ovasna bulam olsa bile, katlan binlerce insana mutlu
grntler verecek miktarda uyuturucunun nereden bulun
duunu hakl olarak sorabiliriz; bunun yannda avdarmah
muzunun zehrinin etkisi, normal olarak naho ve gayr
forik olarak tarif edilmektedir. Baak tanelerinin yansra
haha da Demeter'in deimez niteliklerinden olduu iin
Eleusis'te afyon kullanlm olmas mmkndr. Hahala
sslenmi Girit'te alt-Minos Gazi tanrasnn, gerek bir
afyon tanras olduu ortaya kartlmtr122 ve hemen
hemen ayn dneme ait Kbrs'taki Kition tapnanda bir
afyon ubuu bulunduu belirtilmitir. 123 Ovidius,
Demeter'i, Eleusisli bir ocuk olan Triptolemus'u afyon
suyuyla uyuturken resmeder. 124 Btn bu geler varolmakla
birlikte, biinlerce erene yetecek afyonun nasl bulunabildii
hala bir soru olarak durmaktadr. Bu konuda Hint-ran
Soma tapsndan Mithras gizemlerine dek speklasyon
yapmay salayacak baz izler varsa da, kant bulunmamak
tadr. 125
Belki de daha nemlisi, uyuturucularn kullanlmasnn
gerek bir topluluk ruhu yaratmaktan ok bir yaltlanma
durumuna yol amasdr. Sahicilik dzeyi ne olursa olsun,
121 Wasson, 1978.
122 KAnt, heykelin afyon kapslleri zerinde boyayla belirginletirilmi
kesiklerinde bulunmaktadr; P.G. Kritikos, Bulletin on Narcotics 19
(1967) 23; Kerenyi 1976, 35-39.
123 V. Karageorghis, CRAI 1976, 234 ve devamnda; BCH 100 (1976) 881,
ekil 78.
124 Ovidius, Fasti 4.531-534, 547 ve devamnda.
125 R.A. Bowman, Aramaic Ritual Texts Jrom Persepolis (Chicago 1970),

beinci yzyla ait ta vazolarda Haoma kutlamalarna ilikin kantlar


bulmutur; yaztlarn farkl bir yorumu iin baknz: W. Hinz, Acta
lranica 4; Monumentum H.S. Nyberg, 1975, 371-385.

178

lka Gizem Taplan

Carlos Castaneda'nn gizemlerde uyuturucu kullanmyla


baz aklamalarda bulunmusa da126 en belirli zellii,
benzersiz bir efendinin, Don Juan'n 'rettikleri'nin yneti
mi altnda uzun ve zor bir raklk dnemi olmasdr.
Tipolojik dzeyde bu, birka gn boyunca isteyenlere ak
ilka gizemlerinin komnal deneyimine deil, bir dizi
bycnn ya da karizmatik 'usta'nn deneyimine karlk
gelmektedir. Eleusis' te yeterli sre bir hafta, Sema direk' te
daha azdr. R. G. Wasson'un Meksika'da tecrbe ettiini
iddia ettii, kendisi uyku tulumunda uzanm yatarken,
aman'n durmadan ark syledii trden bir kutlama
iin127 Telesterion'un basamaklar hi de uygun olmazd.
Eleusis gecelerinde hetairasna iyilik yapmak isteyen bir kral
ona bir uyku tulumu deil, rahibin yannda bir yer ayrr
d. 128 Demek ki ilka gizemlerinin anlalmasnda uyutu
rucu hipotezinin, bir analoji araclyla deil, bir kartlk
araclyla yardm dounmaktadr.
Btn ilka gizemlerinde, toplum mutluluunun daha
gereki, makul bir biiminin varolduunu vurgulamak iin
yle bir neden vardr: zengin bir ziyafet sofrasn payla
mak. Bu da yine, sanki din laik arzularn bir bahanesiymi
gibi, priten gzlemcilerin kukularna konu olmaktadr.
Nilsson, 'ilkan sonlarna ait szde-gizemleri' ifa etmi
tir. 129 Hi kuku yok iinde arap bulunan kraterin,
Bakkhac orgialarn ounda merkezi bir yeri vard 130 ve
kzarm et de eksik deildi. Fakat yle grnyor ki Eleusis
126 C. Castaneda, The Teachings of Don Juan (Berkeley 1968). Bu ok satan
127
128
129
130

kitabn yaratt tartmay belgelere dayandrmann yeri buras deil.


Wasson 1978, 17, 20-22; 'uyku tulumu', 21.
Athenaeus 167 ve devamnda Hegesandros, Demetrios Poliorketes.
Nilsson 1950.
Fakat arap ve sarholuk, Platon'un Yasalar 672b'deki garip pasajnda
belirtildii gibi ayn zamanda tanrlarn intikam olarak da grlebilir.
Bu balamda 'kurtulu', 'delilik'in, Dionysos Lysius, Dionysos Bakk
heios'un zttdr; Paussanias 2 26.
.

Olaand Deneyim

179

gizemlerinde bile grntler gecesinin ardndan, boalar


kurban edilirdi; genler, daha sonra mutlu kalabalk tarafn
dan tketilecek olan 'boalar [ldrlmek zere] havaya
kaldrarak' glerini kantlarlard. 13l Ana Tanrann
hizmetkar galloinin tahl yemesine izin verilmese de insanla
r sunmaya zorladklar kurbanlarn etleriyle memnuniyetle
geinirlerdi; 132 onlar iin kribolion, hatta daha fazlasyla
taurobolion bile mutlu bir olay olmu olmal. Ana Tanra
taps Roma'ya geldiinde Tanraya tapanlar hemen ortak
ziyafetler iin gruplar oluturmulardr. 133 sis ile Sarapis'e
gelince, deipna en yerleik olgular arasnda yer almaktayd:
Tapnn taraftarlar, oikos halinde trensel yeme, ime ii iin
zel olarak hazrlanm divanlara, klinai, kurulurlard. 134
Kazs yaplan bir Mithras tapnanda bulunan farkl trden
hayvan kemikleri, divanlarn, Cumont'un sand gibi dua
amacyla diz st kmek iin deil, zengin yiyecekleri
tketmek zere yapldklarn gstermektedir. 135 Mithras
ikonografisinde Mithras ile Helios, zerinde ldrlen boa
nn postu bulunan bir masada ziyafet yaparlar -hi kuku
suz onlar eti tketirken Kuzgun'dan Aslan'a kadar daha alt
kademedekiler onlara hizmet ederler. 136 Btn bu rnekler
de, olduka cimri olan gnlk yaamn tersine bol bol yiye
cein bulunduu gereki, zevkli enliklerdir. Bunun,
131 HN 292, 85.
132 Juvenalis 2.111-116, 6.511-521; Julian Or. 5, 173c; S&H 119. Kurbanlk
133
134
135
136

ziyafet hakknda Misya'daki bir ta ant, Foucart 1873, 2387-240, GGR


resim 14, 4; cubiculum CCCA , 471; yine baknz: CCCA v, 2; 125.
Karlatrn: Blm il, 34. dipnot.
Deipna, SIRIS 44; karlatrn 120; s. 54 ve devamnda. CE 99; kline, s.
64 CE 20; karlatrn: no 111; 270; oikos, SIRIS 109, yine karlatrn:
149, 262, 291. H.C. Youtie, "Sarapis'in Kline'", HThR 41 (1948) 9-29=
Scriptiu.nculae {1973 487-509.
Turcan, 198lb, 346 ve devamnda; 1981a, 78-80; Kane 1975; Cumont'a
kar 1923, 150: "knieten im Gebet'', karlatrn: 153.
zellikle baknz: Konjic'den (Dalmaya) reprodksiyonu ok sk ya
plan bir kabartma, CIMRM 1896; Merkelbach 1984, ekil 47.

il,

180

lka Gizem Taplan

Hristiyan komnyonunda olduu gibi tamamen simgesel


bir dzeye indirgenmesi sz konusu deildir. Hristiyan
komnyonun sadece basitlii, bir kitle dinini olanakl klm
tr; oysa gizemler, snrl sayda yeye sahip maliyeti ykSek
klplerdi; herkes iin olamayacak kadar pahalydlar.
Ne ki Hristiyan bak as, pagan gizemlerde bir
komnyon ya da ayin tr olan Aai Rabbani'ye karlk
gelen uygulamalarn varolup olmad sorusunu ortaya
_
karmaktadr. Iustinus, Hristiyan uygulamasna yknle
rek, Mithras gizemlerinde de ekmein ve bir kap suyun
bulundurulduunu anlatmaktadr; 137 [Mithraclktaki] yedi
katl erginlenmeden ve yeniden birlemeden oluan bu yap
iersinde sz konusu ayrntnn konumu ya da ilevi hakkn
da bir ey bilmiyoruz. Bir tr arpa orbas olan kykeonun iil
mesi, Eleusis gizemlerinde nemli bir olayd; perhizin sona
erdiini gstermekte138 ve 'insar. eti yeme' uygulamasnn
sona ermesiyle birlikte ortaya ..<an yerlilerin bir tahl perhi
zi biimini temsil etmekteyd. Yine bu edimin de kutlamalar
iersinde tuttuu yer hakknda hi bir bilgimiz yoktur. Tpk
'Salk'n, Hygieia,1 39 Asclepius'un tapsnda yenebilir bir
ey olmas gibi, Bakkhac gizemlerde de 'mutluluk', makaria,
erginlenene bir rek biiminde sunulurdu. 140 Hristiyan
gzlemcileri zellikle byleyen 'tanrnn yenmesi' rge137 Aziz Iustinus Apol. 1.66.4.
138 Homeric Hymn to Demeler 208-210; Eleusis synthemas, baknz: 22.
dipnot; Kerenyi 1967, 177-185; Richardson 1974, 244-248.
139 Demosthenes'e atfen Harpocration neelata, 18.259, karlatrn: 36.
dipnot. Daha tinsellemi dinde bile cennet ounlukla ziyafet bii
minde temsil edilir, baknz: F. Cumont, After Life in Roman Paganism
(New Haven 1922), 204-206; A.D. Nock, Early Genti/e Christianity and
Its Hellenistic Background (Londra 1964), 72-76; yine karlatrn:
Phaedros 247a.
140 Herondas, 4.94 ve devamnda; Athenaeus 115a; Hesychius, hygieia
szc alnda; Anecd. Bekk. 313.13; R. Wnsch, ARW 7 (1904) 115 ve
devamnda.

Olaand Deneyim

181

si141, sadece, insann atas Titanlarn, ldrdkleri, piirdik


leri ve kzarttklar tanr-kurbanlarnn tadna baktklar
Dionysos syleninin bir tek ve nl yorumunda akca yer
almaktadr. 142 skenderiyeli Clement'de yer alan bir notta
bu, daha sk anlatlan Dionysosu 'i et yeme' treniyle,
omophagia, ilikilendirilmektedir, ancak ie kar piirilmi
in badamazlna Levi-Strauss' dan bile nce iaret edil
miti. 143 Trende arap iilmesinin, lm ve Tanrnn
gvdesinin paralanmas sylenleriyle benzerlii, Attik
Anthesteria treninden kartlabilir, ancak bunlar halk ayin
leridir, gizem deil. 144 Gizli, 'aza alnmaz' trenler evre
sinde oluan dedikodularn yaygn bir rgesi, hi de tekin
olmayan katlmclar biraraya getiren en korkun su ortak
lnn 'yamyamlk' olduu kukusudur. Bu kuku, daha
sonra Yahudilere ve Hristiyanlara evrilmitir; Ma Bellona
ve Mithras tapnaklarn da bu izlenimi vermitir; 145 ve
Lollianus romansnda yer alan bir sahnede ustalkla ortaya
konmutur. 146 Bu tr sahneler dlemden daha fazla bir ey
olsalar da, i 'tanry yemeye' varmaz.
Daha genel bir arkaplan iin, bu gerek, simgesel ve
masals toplu ziyafet biimlerine bakmak herhalde daha
yerinde olur. ldrmenin ve yemenin kanlmaz atksn
141 Bu fikir, ksmen J. G. Frazer tarafndan, Tle Golden Baugl, VIII3
(Londra 196.6), 48-108'de, ksmen W. Robertson Smith'in Kurban
Kuram (Lectures on tle Religion of tle Semites2 (Cambridge 1884) izle
nerek yaygnlatrlmtr.

142 Baknz: Blm , 38. dipnot.


143 Sclol. C/em. Protr. s. 318, 5 Stahlin; maenadclkla paralanma syleni

144
145
146

arasndaki ayrm iin baknz: W.F. Otto, Dionysos4 (Frankfurt 1980;


birinci bask 1933), 120 (Dionysos: Mytl and Cult, Bloomington 1965, s.
131 ve devamnda). Ayn zamanda baknz: M. Detienne, Dionysos mis
i mart (Paris 1977; ngilizce evirisi: Dionyss Slain, Baltimore 1979).
HN, 218-226.
Karlatrn: 86. dipnot; Ma Bellona: Dio Cassius 42.26.2.
Henrichs 1972, zellikle 28-36; karlatrn: A. Henrichs, "Pagan
Trenler ve lk Hristiyanlara Atfedilen Sular", Kyriakon, Festscraft, J.
Quasten (Mnster 1970), 18-35.

lka Gizem Taplan

182

tayan -lm varsayan ve onun tamamlaycsndan doan


yaam- bu yerli . hayvan kurban etme kurumu, feragat ve
gerekletirme, yas ve sevin, arama ve bulma, perhiz ve
ziyafet kar savlarn oynayarak canlandrlr.147 Gizemler,
aktr ki bu daha genel ritm iersinde yer alrlar. Roma' da
Santa Prisca' da bulunan Mithrac tapnanda bulunan
yaztlar arasnda yeterince korunamam bir kouk son dere
ce fikir vericidir ve nlenmitir: "Kan dkerek ... bizi kurtar
dn" (et nas servasti ... sanguine fuso).148 Ortadaki szck tam
olarak okunamyor; ebediyen, eternali, diye ounmu ama
itirazla karlamtr. Fakat yle de olsa esenliin ldrmek
le saland fikriyle kar karyayz; burada kukusuz
boay ldren tanrdan sz edilmektedir ve bunun eitli
dzeylerde anlam vardr. Deien bir evrede byk
hayvanlar avlamak insan rk iin bir 'kurtulu'tu; boann
kuyruunun baaa dnmesinde temsil edildii gibi,
daha sonraki evrede avlanmann yerini tahl tarmnn alma
s 'kurtulu'tu. u halde, tanrnn edimi, bugn iin bu tapy
la btnlemi bireylerin gelecekle ilgili umutlarn nceden
canlandran temel bir esenlik/kurtulu imgesidir. Bu dn
ce, ilkel olduu kadar temeldir de; tinsellemenin bunun
yerini almas kolay deildir.
Ancak gizemlerden genel kurban rntsnn tesinde
daha zel bir deneyim tarznn beklendii de dorudur.
Esrime halindeyken bilinte ortaya kan gerek bir dei
me, gizemlerin iki byk tanrlnda da, Dionysos ile Ana
Tanra'da tipik bir olgudur; bu bakmdan ou zaman
birlikte grnrler. 149 'Delilik', bakcheiann tam anlamyla
147 Baknz: HN, eitli yerlerde.
148 Vermaseren ve van Essen 1965, 217 ve devamnda; H.D. Betz, Novum
Testamentum 19 (1968) 7 ve devamnda; Hinnells 1975, 304-312, Kane
1975, 314-321; yaztn bugnk durumu iin baknz: E. Paparatti,
Bianchi 1979 iinde 911-913; ek , resim 23, ve age s. 127'den nceki
12-13. ekillerle birlikte.
Dith. 2, karlatrn: Euripides Bakkhalar
devamnda.

149 Pindaros fr. 70b

118 ve

Olaand Deneyim

183

ayrdedici bir r,iteliidir so ve kendilerini Frigyal Ana'ya


adam olanlar entheoi ya da theophoretoi olurlar, yani zellik
le belli bir mzik trnn etkisi altnda 'tanr tarafndan ele
geirilirler'. 151 Ancak bu genelde gizem treniyle zde
deildir. yi bilinen "pek ou narteks tar ama pek az bakc
hoi" dir s2 deyii, sadece bu olguyu; "tanr tarafndan ele gei
rilme"nin153 nceden bilinmeyen bir yoldan ve biimde
gerekleecek ve muhtemelen ancak bir ka zel kiinin ba
na gelecek bir olay olduunu belirtmektedir. Medyumluk
ihsan ynlarn gcnn tesindedir. Sk sk Dionysos ile
zdeletirilen en ortak uyuturucu olan arap bile gerek
bakcheia olmaya yetmez: Herkes iebilir, ama herkes bakcloi
olamaz.
Elbette burada bile deneyimi denetleyen belli teknikler
vardr. "Bakhac ya da Koribant esrikler gibi" diye yazyor
Philon, "onlar da [Therapeutae], arzularnn nesnelerini
grnceye kadar bu cinnet, delilik halini srdrrler." 154
Burada, ister yanlsama ister gerek olsun, bir grnt aray
betimlenmektedir ve Bakkhalarla Koribantlarn da bana
buna benzer bir eyler geldiini ima etmektedir. Plutarkhos
kendini, hayaletlerin, daimones, gizem kutlamalarnda yer
aldklarna kani biri olarak tarif etmektedir. 155 Bir doktorun
grecei gibi, Ana Tanra tapsndaki esrimeye ilikin klinik
bir betimlemeye de sahibiz: Galloi, fldn sesi ve kalbin
sevinciyle [thymedie] ya da sarholukla ya da btn bunlaen
kkrtmasyla mutlulua erer"; icraaclarn ve seyircilerin
karlkl bamllklarnn ilgi ekici bir gzlemi. "Bu delilik,
tanrsal bir cinnettir. Delilik halini sona erdirdiklerinde,
Baknz: S.G. Cole, GRBS 21 (1980) 226-231; GR 292.
Baknz: Blm I, 32-33. dipnotlar.
Platon, Phaedon 69c; OF 235.
Bu ifade, Herodotos 4.79.4'de yer almaktadr.
154 Philo, Vit. cont. 12; karlatrn: 85: "Bakhac esriklikte saf... tanr
sevgisini ilerine doldururlar."
155 Plutarkhos, Def or., 417a, c.

150
151
152
153

184

lka Gizem Taplan

sanki tanrya ermekle kutsanm gibi dertlerden kurtulmu,


huzur bulmulardr" . 156 Mzikolog Aristides Quintilia
nus'unun, Bakkhac erginlemenin insanlara kazandrdklar
konusunda ok daha basit bir anlatm vardr; belli llerde
Aristo'nun katharsis kavramn izler: "Bakkhac erginlemenin
amac budur; yaam durumlarnn ya da baz talihsizliklerin
az eitimli kimselerde yol at ruhsal knty ve korku
yu, neeli ve oyuncu bir tarzda yaplan trenin arklar ve
danslaryla gidermek." Yani bu, gnmzn en son bilimsel
eilimleriyle bile uyuan bir ruhsaaltm biimidir.
Kmser bir edayla 'eitimsizler' denmesi, aka pek sk
grlmeyen bir toplumsal boyuta iaret eder. 157 Livius'un,
Bacchanalia' da yaanan mucizeleri ve esrimeyi anlatrken
yapt aklamalar, ok daha kmseyici ve anlaml l
de ger,ekidir: nsanlar serseme eviren, basite uykusuz
luk, btn gece sren arap, mzik ve lklard. 158 Bu, her
ussalcnn onaylayaca gibi bir uyarc koleksiyonudur.
Fakat bu yorum gizi ortaya karmaktan ok gizin kaplarn
kapatr. Eleusis'te tam anlamyla bir esrimeden sz edile
mez;159 sis ya da Mithras tapsndaysa esrime gesi bundan
bile daha az bulunur. Gerek anlamda bir gizemciliin varl
n dnmek, uyuturucu hipotezini kabul etmek kadar
yanltc olabilir. Elimizde, S beinci yzylda Akademi'nin
banda bulunan Proklus'tan dikkate deer bir pasaj bulun
maktadr. Proklus domadan onbe yl kadar nce Eleusis
156 Aretaeus, 3.6.11, karlatrn: Caelius Aurel. 152; bu balamda apomai
157
158
159

nesthai cokusalln sonu anlamna gelmektedir, pace LSJ, karlat


rn: R. Renehan, Greek Lexicographical Notes (Gttingen 1975), 37.
Aristides Quintilianus 3.25, s. 129, 12-15 Winnigton-Ingram; ptoiesis
iin karlatrn: Euripides, Bakkhalar 214, Platon Phaedon 108b, Plu
tarkhos De fac. 943c. Katharsis iin baknz: Blm I, 32, dipnot,
toplumsal nyarg iin: blm n, 7. dipnot.
Livius 39.15.9 (karlatrn: 8.8, 1 0. 7): vigiliis vino strepitibs clamoribs
qe octrnis attoniti.
Fakat baknz: Graf 1974, 136.

Olaand Deneyim

185

yklm ve Proklus'un zamannda pagan kurban trenleri


yasalarca yasaklanmt; yine de Proklus, Eleusis rahibi
Nestorios'un kzn tanyordu ve ona kar en kutsal gelenek
lerin bekisi olarak hayranlk besliyordu. 160 Dolaysyla
gizemler hakknda yazdklarnn, zgn gelenei iermesi
bakmndan ciddiye alnmas gerekir. Teletaiyle ilgili olarak
unlar yazmaktadr: 161 "Trenler [dromena], bizlerin anlaya
mayaca biimde ruhlarda bir yaknlamaya neden olmakta
ve ileri tanrsal huuyla dolan taliplerden bazlar panie
kaplmaktadr, dierleri, benliklerini brakarak kutsal simge
ler iinde kendilerini yitirmekte, tanrlarla hemhal olmakta,
tanrsal bir delilik yaamaktadrlar." Burada anlatlan tepki
lerin tam da tek biimli olmayp aknlk ve ycelme arasn
da gidip gelmesi, bunun postulaya dayanan serbest bir
kurgulama deil, gerekten gzlemlere dayal bir betimleme
olduunu gstermektedir: Ruhlarn sympatheias ve trenler,
her durumda olmayan, ama bir kere ortaya ktklarnda da
gerekliin yaplarn derinden sarsan hatta paralayan bir
etkileime girme biimidir. Tren hakknda bir ey bilmeyen
ve onu yeniden retmekten aciz olan bizlerin bu deneyimi
yeniden yaratmas olanaksz olsa da, gerekliini kabul
edebiliriz. "Herkesin, thiasosa ruhuyla katlma", tliaseuestlai
psyclan, ans vard; mutluluk bu demekti. 62
Gizemler, bir tr 'din' olarak varlklarn srdremeye
cek kadar krlgandlar. Paganlnn oluturduu o okluk
iersinde her biri birer seenek oluturmaktayd ve onunla
160 Baknz: Clinton 1974, 43.
161 ln Remp. 108,17-30
atnm TU<;

'1roxai<; 1TEpl -ri

1'\pW.Eva

ut 1"f.AEmt

mn0{}E(c:c; c:wtv

"rpO'!fOll :"'f'WO'"rOV f.tl'

Kat

Eiov

W<;

roi<; Ev -rwv 1"f.A<JVtvw K<XTn'ITAf]TTEO"{}m HfWTWV {}f(wv n>.fpH<;


"'fl"'fVO.f.1'011<;, -ro\<; * mvfuTiEo-{}m Tot<; 1.Epoi:c; mf}lA.mc; K<Xl fovrGw

lKnivruc; )\o<;

hlpfu-!lm

162 Euripides, Bakkhalar, 75.

Toc; eltc; Kat t f.a,rn.

186

lka Gizem Taplan

birlikte silinip gittiler. Geriye, onlar anmsatan yaz parala


rna ve kestirimlere gz ucuyla bakldnda bile duyumsa
nacak garip bir by kald: Karanlk ve aydnlk, elem ve
esrime, arap, baak tanesi. Logoi, geicilikten kurtulamad;
bir sistem ya da akide dzeyine varmad. Gizin itenlikle
onu arayanlara alacak kaplar olduunu bilmek yeterliydi.
Bu, ngrlebilir varoluun evrili, yavan ve bo yollarn
dan bir kama ans olmas demekti. Bu yoldaki umutlar;
baya, skc ve ounlukla samalktan kurtulamayan bir
dnyada, bireysel ruhun tnlarnn artc bir sympatheia
nn douu sayesinde btnleebilecei byk bir ritm
deneyimi [yaants] salayarak bir. anlam balam yaratma
gayreti demekti.

Yunanca Terimler
adelfos (karde)
anaktoron (saray; Eleusis'te bir yap)
ananke (zorunluluk)
aparkai (ilk mahsuln armaan)
apomeneste (delilie son vermek)
aporrheton (yasaklanan, gizli)
apostates (din deitiren, mrtet)
arkigallos (ba rahip, galloi'lerin ba)
arkhon (ba ynetici, kral)
aretai (erdemler, byk iler)
arrheton (konuulmayan)
bakkheia (Dionysos'un esinledii lgnlk)
bakkhos [diil: bakche] (Dionysos ereni)
basileus (kral; Atina' da ynetici)
bebakkheumenos (Dionysos lgnlna kaplm olanlar)
bouklopos (inek hrsz)
cannofori: kmnophoros 'a baknz
cista mystica: kisteye baknz.
dadukhos (meale tayan)
daimon (demon, cin)
deimata (rktc olaylar)
deipnon (yemek)
demiurgos (yaratc)
dendroforos (aa tayan)
didaskalia (ynlendirme)

188

lka Gizem Taplan

dromena (yaplan iler, ayinler)


eide (biimler)
ekklesia (meclis, kilise)
ekpleksis (korku, donup kalma)
elenkhos (yanllama)
entheos (tanrnn egemenlik kurduu, sahip olduu)
epistates (danman)
epopteia (seyretmek; Eleusis' te epoptesin deneyimi)
epoptes (seyreden: Eleusis gizemlerinde en yksek derece)
epopteuein (seyretmek: Eleusis'te epoptes olmak)
euhai, euhoi (Dionysos enliinde tren l)
fallos (penis)
fasma (grnt)
froura (kou)
gallos (Ana Tanrann hadm rahibi)
gennetes (tanrlarn akrabas)
hetaira (fahie)
hieraphoros (kutsal eyler tayas)
hierokeryks (kutsaln habercisi)
hierofantes (kutsal eyleri gsteren)
hieros (kutsal)
hieros logos (kutsal yk)
hileos (neeli, mutlu)
hygieia (salk)
hyle dektike (almlanmaya uygun madde)
iakkhagogos (Eleusis tanrl Iakchos'a rehberlik eden)
iatreia (saaltm iin alnan cret)
Isiakoi (sis'e tapanlar)
kalathos (ak sepet)
kannoforos (saz tayan)
katharmos (arndrma)
katharsis (arnma)
katokhe (tapnakta alkonma, tutulma)
kernos (bileik kase)
kiste (kapakl sepet)
kline (divan)

Yunanca Terimler Dizini

189

koinon (ortak topluluk, klp)


krater (su ile arab kartrmakta kullanlan geni azl, byk
boyutlu kap)
kriobolion (ko vurmak, kurban)
kykeon (arpa orbas)
kymbala (ziller)
liknon (harman sepeti)
logos (konuma, masal, anlatm)
makaria (mutluluk)
makarismos (dile getirilmi mutluluk)
mania (lgnlk, delilik)
mataioponia (bouna aba, emek)
mathein (renmek)
melanoforos (siyah giyinen)
menima (belann, gazabn nedeni)
metragyrtes (Ana Tanra'nn dilencisi)
mnemosyne (bellek)
myein (erginlenmek)
myesis (erginlenme)
myrionymos (saylamayacak kadar ad olan)
mysteria (gizemler)
mystes [oul: mystai] (eren, oul: erenler)
mystikos (gizemli)
mystipolos (gizemleri kutlamak)
nartheks (denek, baston; Dionysos'un simgesi)
nomos (yasa)
oikos (hane)
oknos (ikircimlik)
ololyge (lk)
omofagia (i et yemek)
orgia (tren, ayin)
orfeotelestes (Orpheus'un erginleme rahibi)
paradosis (aktarma, gelenek)
paredros (tanrnn ei)
pastoforos (mahfazay tayan)
pastos (cibinlik)

190

lka Gizem Taplan

pathos [oul: pathea, pathe] (ile ekmek)


physiologountes (doa alegoricileri)
physis (doa)
pistis (iman)
pithos (mlek)
ploiaphesia (gemi yzdrmek; bir enlik)
ploutodotes (bereketi veren)
ploutos (bereket)
polis (kent-devlet)
politeia (yurttalk, uygar etkinlik)
pompe (tren alay)
proerosia (tohum atlmadan nce yaplan enlik)
psyche (ruh)
ptoiesis (knt yaratan heyecan)
sindonoforos (keten giyen)
soteria (esenlik)
symbolon (belirti, iaret)
symmystes (yolda eren)
sympatheia (kendiliinden doan yaknlk duygusu)
syndeksioi (sa ellerin tutulmas -tokalamak)
syngeneia (akrabalk)
synthema (ifre)
telein (kutlamak, erginlenmek)
telesterion (erginleme evi)
telestes (erginleme rahibi)
telete (kutlama, erginlenme)
telos (mkemmellik, tamamlk)
teloumenoi (erginlenenler)
theologia (tanrlar hakknda konumak)
theoforetos, theoforumenos (tanrnn ele geirdii; iine tanr giren)
theos dia kolpou (tanrnn kucaktan gemesi)
therapeutes (tapnanlar)
thiasos (dini birlik, topluluk)
thronismos (ta giyme treni)
thyrsos (sarmak sarl asa; Dyonisos' a tapanlarn iareti)
time (onur)
tympanon (tef)

Ksaltmalar
Notlarda ad geen yaygn sreli yaynlar iin standard ksaltmalar
kullanlmtr. Notlarda ksaltlm biimiyle anlan klasik eserlerin
tam knyesi iin Oxford Classical Dictionary' e baknz.
ANRW
CCCA

Aufstieg und Niedergang der rnischen welt, yayma hazr


layan: H. Temporini ve W. Haase (Berlin 1972-)
M. J. Vermaseren, Corpus Cultus Cybelae Attidisqe
(Leiden; 11, 1982; , 1977; v, 1978; v, 1986; v11, 1977
EPR0 50)
P. Roussel, Les cltes egyptiens i Delos du Ille au Ier siecle
av. J.-C. (Paris-Nancy 1916)
M. J. Vermaseren, Corpus inscription n et nonnentorm
religionis Mithriacae, iki cilt. (Lahey, 1956-60)
Carnina Latina Epigraphica
Corpus Medicorn Graecorm
H. Diels ve W. Kranz, Die Fragmente der Vorsokratiker, 6
iki cilt. (Berlin 1951 \ 52)
Etdes prClininaires ax religions orientales dans l'Empire
romain, yayma hazrlayan M. J. Vermaseren (Leiden
1961-)
M. P. Nilsson, Geschichte der griechischen Religion (M
nih; 3, 1967; 112, 1961)
W. Burkert, Greck Religion (Cambridge, Mass., ve Ox
ford 1985; Almanca bask Stuttgart 1977)
P.A. Hansen, A List of Greek Verse Inscriptions Down ta
400 B.C. (Kopenhag 1975)
=

CE
CIMRM
CLE
CMG
DK
EPRO

GGR
GR
Hansen

192
HN

IG
IGBulg

IGRom
ILS
JDAI
Kaibel
LS
LSAM
LSCG
LSS
OE
OF
OGI
Peek,
PG
PGM

PL
PW
RGVV
RML
RVAp

lka Gizem Taplan

W. Burkert, Hama Necans: The Anthropology of Ancient


Greek Sacrificial Ritual and Myth (Berkeley 1983; Almanca
bask Berlin ve NewYork 1972)
Inscriptiones Graecae
Inscriptiones Graecae in Bulgaria repertae, yayma hazrla
yan G. Mihaliov (Sofya 1956-; : 1956. 21970; 2: 1958; 3:
1961. 1964; 4: 1966)
R. Cagnat, Inscriptiones Graecae ad res Romanas pertinentes,
-v (Paris 1901-27)
H. Dessau, Inscriptiones Latinae Se/ectae, 1-111 (Paris 190127)
fahrbuch des Deutschen Archiiologischen Instituts
G. Kaibel, Epigrmnmata graeca ex lapidibus conlecta (Berlin
1878)
W. Burkert, Lore and Science in Ancient Pythagorea-nism
(Cambridge, Mass. 1972; Almanca bask ] 962)
F. Sokolowski, Lois sacrees de /'Asie Mineure (Paris 1955)
F. Sokolowski, Lois sacrees des cites grecques (Paris 1969)
F. Sokolowski, Lois sacrees des cites grecques, Supplement
(Paris 1962)
W. Burkert, Die orientalisierende Epoche in der griechischen
Religion md Literatur, Sitzunsber. (Heidelberg 1984, )
O. Kern, Orphicorum Fragmenta (Berlin 1922)
Orientis Graeci Inscriptiones Selectae, yayma hazrlayan
W. Dittenberger (Leipzig 1903-05)
W. Peek, Attische Grabinschriften, iki cilt. (Bedin 1954 /58)
J. P. Migne, Patrologia Graeca (Paris 1857-1936)
Papyri Graecae Magicae, yayma hazrlayan ve eviren K.
Preisendanz, iki cilt. (Leipzig 1928-1941; ikinci basky
dzelterek yayma hazrlayan A. Henrichs, Stuttgart
1973 / 74)
J. P. Migne, Patrologia Latina (Paris 1844-1900; Suppl.
1958-1974)
Pauly's Realencylopiidie der classischen Altertumsvis
senschaft, yayma hazrlayan G. Wissowa ve dierleri.
Religionsgeschichtliche Versuche und Vorarbeiten
W. H. Roscher, Ausfhrliches Lexikon der griechischen und
rmischen Mythologie (Leipzig 1884-1937)
A. D. Trendall ve A. Cambitoglou, The Red-Figured Va-

Ksaltmalar

Sammelb

SEG
SH
SIG
SIRIS
SVF

193

ses of Apulia, iki cilt. (Oxford 1978\ 82)


Sammelbuch griechischer Urkunden aus Aegypten, / yay
ma hazrlayan F. Preisigke (Strassburg, Berlin, Leip-zig
1913-22); / v / v, yayma hazrlayan F. Bilabel
(Heidelberg 1931-34)
Supplementum Epigraphicum Graecum
W. Burkert, Stru :ture and History in Greek Mythology and
Ritual (Berkeler 1979)
Sylloge Inscriptionum Graecarum3, yayma hazrlayan W.
Dittenberger, drt cilt. (Leipzig 1915-24)
Sylloge Inscriptionum religionis Isiacae et Sarapiacae, yay
ma hazrlayan L. Vidman (Berlin 1969)
Stoicorum Veterum Fragmenta, yayma hazrlayan H. von
Arnim, cilt. (Leipzig 1903-21)

Bibliyografya
Alfldi, A. 1979. "Redeunt Saturnia regna v: Frugifer-Triptolemos
im ptolemaischen Herrscherkult," Chiron 9, 553-606.
Altmann, W. 1905. Die rmischen Grabaltiire der Kaiserzeit, Berlin.
Alviella, G.d'. 1981. The Mysteries of Eleusis: The Secret Rites and
Rituals of the Classical Greek Mystery Tradition, Wellingborough.
Anrich, G. 1894. Das antike Mysterienwesen in seinem Einjluss auf das
Christentum, Gttingen.
Assmann, J. 1979. "Isis und die agyptischen Mysterien," W.
Westendorf, ed., Aspekte der spiitiigyptischen Religion, Wiesbaden,
93-115 iinde.
Baratte, F. 1974. "Le sarcophage de Triptoleme au musee du
Louvre," Rev. Arch., 271-290.
Baslez, M.F. 1977. Recherches sur les conditions de penetration et de
diffusion des religions orientales l Delos, Paris.
Bastet, F.L. 1974. "Fabularum dispositas explicationes," BABesch 49,
207-240.
Beck, R. 1984. "Mithraism since Franz Cumont," ANRW , 17 (4),
2002-21 15.
Berard, C. 1974. "Silene porte-van," Bll. Assoc. pro Aventico 22, 516.
Berner, W.D. 1972. "Initiationsriten in Mysterienreligionen, im
Gnostizismus und im antiken Judentum," diss. Gttingen.
Beskow, P. 1979. "Branding in the Mysteries of Mithras?" Bianchi
1979, 487-501 iinde.
Bianchi, U. 1975. "Mithraism and Gnosticism," Hinnels 1975, 457465 iinde.
1976. The Greek Mysteries, Liden (Iconography of

----

196

lka Gizem Taplan

Religions xv, 3).


ed. 1979. Mysteria Mithrae, Leiden (EPRO 80).
1980. "Iside dea misterica. Quando?" in Perennitas: Studi
A. Brelich, Rome, 9-36.
ve M.J. Vermaseren, ed. 1982. La soteriologia dei culti orien
tali neli' Impero Romana, Leiden (EPRO 92).
1984. "La tipologia storica dei misteri di Mithra," ANRW
il, 17 (4), 2116-2134.
Bidez, J., ve F. Cumont. 1938. Les mages hellenises: Zoroastre, Ostanes
et Hystaspe d'apres la tradition greque, 2 Cilt, Paris.
Bleeker, C.J. ed. 1965. Initiation, Leiden (Numen Suppl. 10).
Bsing, L. 1968. "Zur Bedeutung von 'renasci' in der Antike," MH
25, 145-178.
Bouyer, L. 1953. "Le salut dans les religions a mysteres," RSR 27, 116.
Boyance, P. 1960 / 61. "L'antre dans les mysteres de Dionysos,"
RPAA 33, 107-217.
1966. "Dionysiaca," REA 68, 33-60.
Brelich, A. 1963. "Polifeismo e soteriologia," S.G.F. Brandon, ed.,
The Saviour God: Comparative Studies in the Concept of Salvation,
Presented to E. O. fames, Manchester, 37-50 iinde.
1 969. Paides e Parthenoi, Roma.
Bremmer, J. N. 1984. "Greek Maenadism Reconsidered," ZPE 55,
267-286.
Brende!, O. J. 1966. "Der grosse Fries in der Villa dei Misteri," JDAI
81, 206-260.
Bruhl, A. 1953. Liber Pater: Origine et expansion du culte dionysiaque l
Rome et dans le monde romain, Paris.
Bultmann, R. 1963. Das Urchristentum im Rahmen der antiken
Religionen3, Zurih (1. ed. 1949)
Burg, N.M.H. van den, 1939. "Aporreta Dromena Orgia," diss.
Utrecht.
Burkert, W. 1972. Lore and Science in Ancient Pythagoreanism,
Cambridge, Mass. (German ed. 1962).
---- 1975. "Le laminette auree: da Orfeo a Lampone," Orfismo
Magna Grecia. Atti del XIV Convegno di studi sulla Magna Grecia,
N;;.ples, 81-104 iinde.
---- 1979. Structure and History in Greek Mythology and Ritual,
Berkeley.
--- 1982. "Craft versus Sect: the Problem of Orphics and
Pythagoreans," Meyer-Sanders 1982, 1-22 iinde.

------

----

----

---

----

Bibliyografya

197

1983. Homo Necans: The Anthropology of Ancient Greek


Sacri-cial Ritual and Myth, Berkeley (German ed. 1972).
1985. Greek Religion, Cambridge, Mass., ve Oxford
(German ed. 1977).
Casadio, G. 1982/83. "Per un'indagine storico-religiosa sui culti di
Dioniso in relazione alla fenomenologia dei misteri," I: SSR 6
(1982) 209-234,11: SMSR 7 (1983) 123-149.
Clemen, C. 1913. Der Einfluss der Mysterienreligionen auf dos alteste
Christentum, Giessen (RGVV 13, 1).
1924.
Religionsgeschichtliche
Erhlarung
des
Neuen
Testaments2, Giessen (1. ed. 1909) .
Clinton, K. 1974. The Sacred Of ficials of the Eleusinian Mysteries,
Philadelphia.
Coche de la Ferte, E. 1980. "Penthee et Dionysos: Nouvel essai
'
d'interpretation des 'Bacchantes' d'Euripide," R. Bloch, ed.,
Recherches sur /es religions de l'antiol uite classiol ue, Geneva, 105257 iinde.
Cle, S. G. 1980. "New Evidence far the Mysteries of Dionysos,"
GRBS 21, 223-238.
1984. Theoi Megaloi: The Cult of the Great Gods of Samothrace,
Leiden (EPRO 96).

---

----

____

___

Colpe, C. 1961 . Die religionsgeschichtliche Schule: Darstellung und


Kritik ihres Bildes vom gnostischen Erlosermythos, Gottingen.
1969. "Zur mythologischen Struktur der Adonis, Attis
und Osirisuberlieferungen," lifin mithurti: Festschrift W. von
Saden, Neukirchen-Vluyn, 23-44 iinde.
1975. "Mithra-Verehrung, Mithras-Kult und die Existenz
iranischer Mysterien," Hinnells 1975, 378-405 iinde.
Cosi, D. M. 1 976. "Salvatore e salvezza nei misteri di Attis, " Aevm 5,
42-71.
1979. "Attis e Mithra," Bianchi 1979, 625-638 iinde.
1982. "Aspetti mistici e misterici del culto di Attis,"
Bianchi 1982, 482-502 iinde.
Cumont, F. 1896 /99. Textes et monuments figures aux mysteres de
Mithra, 2 Cilt, Brksel.
1923. Die Mysterien des Mithra3, Leipzig (Franszca ed.
1900).
1931. Die orientalischen Religionen im romischen Heidentum4,
Stuttgart (repr. 19818), Les religions orientales dans le paganisme
romain, Paris 19294 (1 . ed. 1907); ngilizce ev., Oriental Religions
in Roman Paganism, Chicago 1911.

____

____

___

____

____

____

198

lka Gizem Taplan

1933. "Un fragment de rituel d'initiation aux mysteres,"


HThR 26, 153-160.
1975. "The Dura Mithraeum," ed. E. D. Francis, Hinnells
1975, 151-214 iinde.
Daniels, C. M. 1975. "The role of the Roman army in the spread and
practice of Mithraism," Hinnells 1975, 249-274 iinde.
Deubner, L. 1932. Attische Feste, Berlin.
Devereux, G. 1974. "Trance and Orgasm in Euripides: Bakchai," A.
Angoff ve K. D. Barth, Parapsychology and Anthropology, New
York, 36-58 iinde.
Diakonoff, 1. M. 1977. "On Cybele and Attis in Phrygia and Lydia,"
AAntHung 25, 333-340.
Dibelius, M. 1917. "Die Isisweihe bei Apuleius und verwandte
Initiations-Riten," Sitzungsber. Heidelberg 1917, 4.
Dieterich, A. 1891. Abraxas, Studien zur Religionsgeschichte des spate
ren Altertums, Leipzig.
1923. Eine Mithrasliturgie3, Leipzig (1. ed. 1903).
Diez, E. 1968 / 71 . " 'Horusknaben' in Noricum," Oefh 49, 1 14- 120.
Dihle, A. 1980. "Zur spatantiken Kultfrommigkeit," Pietas,
Festschrift B. Kotting, Mnster, Westfalen, 39-54 iinde.
Dodds, E. R. 1951. The Greeks and the Irrational, Berkeley.
Dowden, K. 1980. "Grades in the Eleusinian Mysteries," RHR 197,
409-427.
Duchesne-Guillemin, J., ed. 1978. Etudes mithriaques. Actes du 2e
congres international, Tahran (Acta Iranica 17).
Dunand, F. 1973. Le culte d'Isis dans le bassin oriental de la
Mediterranee, 3 vals. (l: Le culte d'Isis et les Ptole'me 'es; Il: Le culte
d'Isis en Grece; In: Les culte d 'lsis en Asie Mineure: Clerge et rituel
des sanctuaires isiaques), Leiden (EPRO 26).
Duthoy, R. 1969. The Taurobolium: Its Evolution and Terminology,
Leiden (EPRO !o).
Egger, R., ve H. Vetters. 1950. Dacia Ripensis. Der Grabstein von
Cekancevo, Vienna (Schriften der Balkankommission, Antiquar.
Abt. I I ) .
---- 1951. "Zwei oberitalienische Mystensarkophage," MDAI
4, 35-64
Eisler, R. 1925. Orphisch-Dionysische Mysteriengedanken in der christ
lichen Antike, Leipzig.
Eliade, M. (1958/ 65): Birth and Rebirth, New York 1958; yeni yaym
Rites and Symbols ofInitiation, New York 1965.
Engelmann, H. 1975. The Delian Aretalogy of Sarapis, Leiden (EPRO

----

----

---

Bibliyografya

199

44).
Farnell, L. R. 1896-1909. The Cults of The Greek States 1-V, Oxford.
Fauth, W. 1984. "Plato Mithriacus oder Mithras Platonicus? Art und
Umfang platonischer Einflusse auf die Mithras-Mysterien,"
Gttingische Gelehrte Anzeigen 236, 31-50.
Fehrle, E. lglo. Die kultische Keuschheit im Altertum, Giessen (RGVV
6).
Ferguson, J. 1970. The Religions of the Roman Empire, Londra.
Festugiere, A. J. 1954. Personal Religion among the Greeks, Berkeley
(Sather Classical Lectures 26).
1972. Etudes de religion grecque et hellenistique, Paris.
Ibid. 13-63: "Les mysteres de Dionysos" (orig. 1935).
lbid. 89-113: "Ce que Tite-Live nous apprend sur les mysteres
de Dionysos" (orig. 1954).
Foucart, P. 1873. Des-assoGiations religieuses chez /es Grecs, Paris.
1914. Les mysteres d 'Eleusis, Paris.
Foucher, L. 1964. La maison de la procession dionysiaque i 'El Jem,
Paris.
1981. "Le culte de Bacchus sous l'empire Romain," ANRW
1 1, 17(2), 684-702.
Francis, E. D. 1975. "Mithraic Graffiti from Dura-Europos," Hinnells
1975, 424-445 iinde.
Fraser, P. M. 1972. Pwlemaic Alexandria, 3 cilt, Oxford.
Frickel, J. 1984. Hellenistische Erlsung in christlicher Deutung. Die
gnostische Naassenerschrift, Leiden (Nag Hammadi Studies lg).
Gennep, A. van. l gog. Les rites de passage, Paris (The Rites of Passage,
Chicago 1960).
Geyer, A. 1977. Das Problem des Realitiitsbezuges in der dionysischen
Bildkunst der Kaiserzeit, Wurzburg.
Giversen, S. 1975. "Der Gnostizismus und die Mysterienreligionen,"
J. P. Asmussen and J. LaessOe, eds., Handbuch der
ReligionsgeschiGhte, Gottingen, 255-299 iinde.
Gonzenbach, V. von. 1957. Untersuchungen zu den Knabenweihen im
Isiskult der romischen Kaiserzeit, Bonn.
Goodwin, J. 1981. Mystery Religions in the Ancient World, Londra.
Gordon, R. L. 1972. "Mithraism and Roman Society: Social Factors
in the Explanation of Religious Change in the Roman Empire,"
Religion 2, 92-121.
---- 1975. "Franz Cumont and the Doctrines of Mithraism,"
Hinnells 1975, 215-248 iinde.
1976. "The Sacred Geography of a Mithraeum: The

----

----

----

---

200

lka Gizem Taplan

Example of Sette Sfere,"JMS 1, 119-165.


1980. "Reality, Evocation and Boundary in the Mysteries
of Mithras," JMS 3, 19-99.
Graf, F. 1974. Eleusis und die orphische Dichtung Athens in vorhellenis
tischer Zeit, Berlin (RCVV 33).
---- 1985. Nordionische Kulte. Religionsgeschichtliche und epigrap
hische Untersuchungen zu den Kulten von Chios, Erythrai,
Klazomenai und Phokaia, Roma (Bibliotheca Helvetica Romana
21).
Graillot, H. 1912. Le culte de Cybele, mere des Dieux, a Rome et
dans l'Empire romain, Paris.
Grandjean, Y. 1975. Une nouvelle aretalogie d'lsis i Maronee, Leiden
(EPR0 49)
Gressmann, H. 1923 /24. "Die Umwandlung der orientalischen
Religionen unter dem Einfluss hellenischen Geistes," Vortr. d.
Bibi. Warburg Ill, 5 (1926) 170-195.
Griffiths, J. G. 1976. Apuleius, The Isis-Book (Metamorphoses, Book x)
with intro., trans., and comm., Leiden (EPRO 39).
Guarducci, M. 1983. Scritti scelti sulla religione greca e romana e sul
cristianesimo, Leiden (EPRO 98).
Hamilton, J. D. B. 1977. "The Church and the Language of Mystery:
The First Four Centuries," Ephem. Theol. Lavan. 53, 479-494.
Harder, R. 1943. Karpohrates von Chalkis und die memphitische
Isispropaganda, Abh. Berlin 14.
Heilmann, W. 1985. "Coniuratio impia. Die Unterdruckung der
Bacchanalia als Beispiel fur romische Religionspolitik,"
Altsprachl. Unterricht 28(2), 22-37.
Henrichs, A. 1972. Die Phoinikika des Lollianos. Fragmente eines neuen
griechischen Romans, Bonn.
1978. "Greek Maenadism from Olympias to Messalina,"
HSCP 82 , 1 2 1-160.
1982. "Changing Dionysiac Identities," Meyer-Sanders 82,
137-160 iinde.
---- 1984a. "Male Intruders among the Maenads: The So-called
Male Celebrant," H. D. Evjen, ed., Mnemai: Classical Studies in
Memory of K. K. Hulley, Chicago, 69-91 iinde.
1984b. "Loss of Self, Suffering, Violence: The Modern
View of Dionysus from Nietzsche to Girard," HSCP 88, 205-240.
Hepding, H. 1903. Attis, seine Mythen und sein Kult, Giessen (RGVV
1, repr. Berlin 1967).
Herbig, R. 1958. Neue Beobachtungen am Fries der Mysterien-Villa in

----

----

----

---

Bibliyografya

201

Pompeji, Baden-Baden (Deutsche Beitrag zur Altertumswis


senschaft lo).
Hinnells, J. R., ed. 1975. Mithraic Stdies: Proceedings of the First
Interrlational Congress of Mithraic Stdies, 1-11, Manchester.
.
1976. 'The Iconography of Cautes and Cautopates, 1: The
Data," fornal of Mithraic Stdies 1, 36-67.
Hlbl, G. 1979. Beziehngen der agyptischen Kltr z Altitalien,
Leiden (EPRO 62).
Hommel, H. 1983. "Antike Bussformulare. Eine religionsgeschich
tliche lnterpretation der ovidischen Midas-Erzahlung,"
Sebasmata I, Tubingen, 351-370 iinde.
Horn, H. G. 1972. Mysteriensymbolik af dem Klner Dionysosmosaik,
Bonn.
Hornbostel, W. 1973. Sarapis. Stdien zr UeberlieferngsgeschiGhte,
den Erscheinngsformen nd Wandlngen der Gestalt eines Gottes,
Leiden (EPRO 32).
Janko, R. 1984. "Forgetfulness in the Golden Tablets of Memory,"
CQ 34, 89- 100.
Jeanmaire, H. 1939. Coroi et Coretes, Lille.
1951. Dionysos: Histoire du culte de Bacchus, Paris.
Johnson, S. E. 1984. "The Present State of Sabazios Research,"
ANRW lI, 17 (3), 1583-1613.
Kane, J. P. 1975. "The Mithraic Cult Meal in Its Greek and Roman
Environment," Hinnells 1975, 313-351 iinde.
Karageorghis, V. 1984. "Dionysiaca and Erotica from Cyprus,"
RDAC, 214-220.
Kater-Sibbes, G. J. F. 1973. Preliminary Cataloge of Sarapis
Monments, Leiden (EPPO 36).
Kerenyi, K. 1967. Elesis: Archetypal Image <! Mother and Daghter,
Londra.
---- 1976. Dionysos, Urbild des nzerstoroaren Lebens, Munich
(Dionysos, Archetypal Image of Indestrctible Life, Princeton 1976).
Keuls, E. C. 1 974. The Water Carriers in Hades, Amsterdam.
Klimkeit, H. J., ed. 1978. Tod nd fenseits im Glaben der Volker,
Wiesbaden.
Kster, H. 1980. Einfhrng i.n das Nee Testament im Rahmen der
Religionsgeschichte nd Kltrgeschichte der hellenistischen nd
romischen Zeit, Berlin (Introdction to the New Testament, 2 vols,
Philadelphia, New York, Berlin 1982).
Kraemer, R. S. 1979. "Ecstasy and Possession: The Attraction of
Women to the Cult of Dionysus," HThR 72, 55-80.

----

----

202

lka Gizem Taplan

---- 1981. "Euoi, Saboi in Demosthenes' De Corona: in Which


Honor Were the Women's Rites?" Seminar Papers Soc. Bibi. Lit.,
229-236.
Lambrechts, P. 1957. "L'importance de l'enfant dans les religions a
mysteres," in Hommages W. Deonna, Brksel, 322-333.
Laum, B. 1914. Stiftungen in der griechischen md romischen Antike 1-11,
Berlin.
Leclant, J. 1984. "Aegyptiaca et milieux isiaques: Recherches sur la
diffusion du materiel et des idees egyptiennes," ANRW 11, 17(3),
1692-1709 iinde.
Leclant, J., and G. Clerc. 1972 / 7485. Inventaire bibliographique des
Isiaca (IBJS) - , Leiden (EPRO 18).
Le Corsu, F. 1977. !sis: Mythe et Mysteres, Paris.
Leipoldt, J. 1923. Sterbende und auferstehende Gotter, Leipzig.
1961. Von den Mysterien zur Kirche. Gesammelte Aufsiitze,
Leipzig.
Lentz, W. 1975. "Some Peculiarities not Hitherto Fully Understood
of 'Roman' Mithraic Sanctuaries and Representations," Hinnells
1975, 358-377 iinde.
Leveque, P. 1982. "Structures imaginaires et fonctionnement des
mysteres grecs," SSR 6, 185-208.
Linforth, 1. M. 1946a. "The Corybantic Rites in Plato," Univ. of Calif.
Publ. in Class. Philol. 13, 121-162.
1946b. "Telestic Madness in Plato, Phaedrus 244 DE,"
Univ. ofCalif. Publ. in Class Philol. 13, 163-172.
Lobeck, C. A. 1829. Aglaophamus sive de theologiae mysticae
Graecorum causis 1-11 , Knigsberg.
Lohse, E. 1974. Umwelt des Neuen Testaments, Gottingen.
Loisy, A. 1930. Les mysteres paiens et le mystere chretien2, Paris (1. ed.
1919).
MacMullen, R. 1981. Paganism in the Roman Empire, New Haven.
1984. Christianizing the Roman Empire (AD 100-400), New
Haven.
Malaise, M. 1972: Les conditions de penetration et de diffusion des cultes
egyptiens en ltalie, Leiden (EPRO 22).
1984. "La diffusion des cultes egyptiens dans !es provin
ces europeennes de l'empire romain," ANRW 11, 17(3), 16151691
iinde.
Matz, F. 1963. "Dionysiake Telete. Archaologische Untersuchungen
zum Dionysoskult in hellenistischer und romischer Zeit,"
Abhandlungen der Akademie Mainz, 1963 no. 1 5.
----

----

---

----

Bibliyografya

203

Merkelbach, R. 1962. Roman und Mysterium in der Antike, Munich.


1965. "Die Kosmogonie der Mithrasmysterien," Eranos Jb.
34, 219-257
1968. "Der Eid der Isismysten," ZPE 1, 55-73.
1 974. "Mystery Religions," in Encyclopaedia Britannica15,
Londra 1974, 778-785.
1982. Weihegrade md Seelenlehre der Mithrasmysterien,
Opladen (Rhein.-Westfal. Ak. d. Wiss., Geisteswiss., Vortrage G
257).
---- 1984. Mithras, Meisenheim.
Metzger, B. M. 1955. "Considerations of Methodology in the Study
of the Mystery Religions and Early Christianity," HThR 47, 1-20.
---- 1984. "A Classified Bibliography of the Graeco-Roman
Mystery Religions 1924-73 with a Supplement 1974-77," in
ANRW , 17(3), 1259-1423 iinde.
Metzger, H. (1944/ 45): "Dionysos chthonien d'apres !es monuments
figures de la periode classique," BCH 6819, 296-339.
1965. Recherches sur l 'imagerie athenienne, Paris.
Meyer, B. F., and E. P. Sanders, eds. 1982. Self-Definition in the
Graeco-Roman World, Londra (cf. Sanders 1980-82).
Mylonas, G. E. 1961. Eleusis and the Eleusinian Mysteries, Princeton.
Naumann, F. 1984. Die Ikonographie der Kybele in der phrygischen md
griechischen Kunst, Tdbingen.
Nilsson, M. P. 1950. "Kleinasiatische Pseudo-Mysterien," Ephem.
Inst. Arch. Bulgarici 16, 17-20.
1952. Opuscula selecta , Lund.
---- 1957. The Dionysiac Mysteries of the Hellenistic and Roman
Age, Lund.
---- 1961 / 67. Geschichte der griechischen Religion, Mnih.
Nock, A. D. 1933. Conversion. Tle Old and the New in Religion from
Alexander the Great ta Augustine of Hippo, Oxford.
--- 1937. "The Genius of Mithraism," JRS 27, 108-113 (= Nock
1972, 452-458).
1952. "Hellenistic Mysteries and Christian Sacraments,"
Mnemosyne 4,5, 177-214 (= Nock 1972, 791-820).
1972. Essays on Religion and the Ancient World, ed. Z.
Stewart, 2 cilt, Oxford.
Ohlemutz, E. 1940. Die Kulte und Heiligtumer der Gotter in Pergamon,
Wdrzburg.
Oppermann, H. 1924. Zeus Panamaros, Giessen (RGVV 19,3).
Otto, W. 1905 / 08. Priester und Tempel im hellenistischen Aegypten, 2

----

---

----

----

----

----

----

----

lka Gizem Taplan

204

vols., Leipzig.
1949. "Beitrage zur Hierodulie im hellenistischen
Aegypten," Abh. Munchen, Phil. hist. Ki. 29.
Pailler,J.-M. 1982. "La spirale de l'interpretation: les Bachanales,"
Annales ESC 37, 929-952.
Perdelwitz, R. lgl l. Die Mysterienreligion und das Problem des .
Petrusbriefes, Giessen (RGVV x, 3).
Pettazzoni, R. 1954. "Les mysteres grecs et les religions a mysteres
de l'antiquite. Recherches recentes et problemes nouveaux,"
Cahiers d'Histoire Mondiale 11(2), 303-312, 661-667.
Phythian-Adams, W. J. 1912. "The Problem of the Mithraic Grades,"
JRS 2, 53-64.
Piccaluga, G. 1982. "Salvarsi ma non troppo. 11 rischio di un valore
assoluto nella religione romana," Bianchi 1982, 403-426 iinde.
Poland, F. 1909. Geschichte des griechischen Vereinswesens, Leipzig.
Pringsheim, H. G. 1905. "Archaologische Beitrage zur Geschichte
des Eleusinischen Kultes," Mnih (diss. Bonn).
Prmm, K. 1937. " 'Mysterion' von Paulus bis Origenes," Zeitschr. f
Kath. Theol. 61, 391-425.
1943. Religionsgeschichtliches Handbuch fur den Raum der
altchristlichen UmuJelt, Freiburg i. Br.
---- 1960. "Mysteres,"Supplement au Dictionnaire de la Bible 6,
Paris, 10-173 iinde.
Quandt, W. 1912. "De Baccho ab Alexandri aetate in Asia minore
culto," diss. Halle.
Rahner, H. 1945. "Das christliche Mysterium und die heidnischen
Mysterien," in Griechische Mythen in christlicher Deutung, Zrih,
2 1-123.
Reitzenstein, R. 1927. Die hellenistischen Mysterienreligtonen nach
ihren Grundgedanken und Wirkungen3, Leipzig (lSt ed. 1910);
English trans., He/lenistic Mystery Religions: Their Basic ldeas and
Significance, Londra 1978.
Richardson, N. J. 1974. The Homeric Hymn ta Demeler, Oxford.
Riedweg, Chr. 1987. Mysterienterminologie bei Platon, Philon und
Kkmens von Alexandrien, Bedin.
Ries, J. 1979. Le culte de Mithra en Orient et en Occident, LouvainlaNeuve.
---- 1980. Osirisme et monde hellenistique, Louvain-la-Neuve.
Rohde, E. 1898. Psyche2, 2 cilt., Tubingen (1: ed. 1893).
Rouse, W. H. D. 1902. Greek Votive Offerings: An Essay in the Histoty
of Greek Religion, Cambridge.

----

----

Bibliyografya

205

Rousselle, R. J. 1982. "The Roman Persecution of the Bacchic Cult,


186-180 B.C.," diss. Ann Arbor.
Rusajeva, A. S. 1978. "Orfizm i kult Dionisa b Olbii" [Orphism and
the Dionsysos Cult in Olbia], Vestnik Drestnik Istorii 143, 87-104.
Rutter, J. B. 1968. "The Three Phases of the Taurobolium," Phoenix
22, 226-249.
Sabbatucci, D. 1979. Saggio sul misticismo greco2, Rome (!St ed. 1965).
Sanders, E. P., ed. 1980-82. Jewish and Christian Self-Definition, : The
Shaping of Chrtstianity in the Second and Third Centuries, London
1980; 11: Aspects of Judaism in the Greco-Roman Period,
Philadelphia 1981 . For I1l see Meyer and Sanders 1982.
San Nicolo, M. 1913 / 15. Aegyptisches Vereinswesen zur Zeit der
Ptolemiier und Rmer, I (19722), il, Mnih.
Schmidt, M.,A. D. Trendall, and A. Cambitoglou. 1976. Eine Gruppe
apulischer Grabvasen in B(lsel, Basel. .
Schneider, C. 1939. "Die griechischen Grundlagen der hellenistisc
hen Religionsgeschichte," ARW 36, 300-347.
---- 1954. Geistesgeschichte des antiken Christentums, Mnih.
---- 1979. Die antiken Mysterien in ihrer Einheit und Vielfalt.
Wesen und Wirkung der Einweihung, Hamburg.
Schneider-Hermann, G. 1 977 / 78. "Unterschiedliche Interpreta
tionen sd-italischer Vasenbilder des 4. Jh. v. Chr.," BaBesch
5213, 253-257
Schwertheim, E. 1975. Die Denkmaler orientalischer Gottheiten im
romischen Deutschland, Leiden (EPRO 40).
1979. "Mithras. Seine Denkmaler und sein Kult," AW
Sondernr. Vll, Feldmeilen.
Seaford, R. 1981. "Dionysiac Drama and the Dionysiac Mysteries,"
CQ 3 1, 252-275.
Seyrig, H. 1974. "Pseudo-Attideia," Bagd. Mitt. 7, 197-203.
Sfameni Gasparro, G. 1971. "Le religioni orientali su! mondo ellenis
tico-romano," G. Castellani, ed., Storia dela religioni6, Torino
1971, cilt III, 423-564 iinde.
---- 1978. "Connotazioni metroache di Demetra ne! coro deli'
'Elena' (w. 1301-1365)," in M. B. de Boer and T. A. Edridge, eds.,
Hommages ii M. J. Vermaseren, 3 cilt, Leiden (EPRO 68), 1 148-87.
1979a. "Il Mitraismo nell' ambito della fenomenologia
misterica," Bianchi 1979, 299-348 iinde.
1979b. "Il mitraismo; una struttura religiosa fra tradizione
e invenzione," Bianchi 1979, 349-384 iinde.
1979c. "Refiessioni ulteriori su Mithra dio mistico,"
----

----

----

----

206

lka Gizem Taplan

Bianchi 1979, 397-408 iinde.


1981. "Interpretazioni Gnostiche e misteriosofiche dei miti
di Attis," R. van den Broek and M. J. Vermaseren, eds., Studies
G. Quispel, Leiden, 376-411 iinde.
1985. Soteriology and Mystic Aspects in the Cult of Cybele and
Attis, Leiden (EPRO 103).
Sharpe, E. J., ve J. R. Hinnells, eds. 1973. Man and His Salvation,
Manchester.
Siber, P. 1971. Mit Christus leben. Eine Studie zur paulinischen
Auferstehmgshoffnung, Zrih.
Simon, E. 1961. "Zum Fries der Mysterienvilla bei Pompeji," JDAI
76, 111-172.
Smith, H. R. W. 1972. Funerary Symbolism in Apulian Vase-Painting,
Berkeley.
Smith, J. Z. 1978. Map Is Not Territory: Studies in the History of
Religions, Leiden.
Smith, M. 1973. Clement of Alexandria and a Secret Gospel of Mark,
Cambridge.
Soden, H. von. lgl !. "Mysterion u,'.ld sacramentum in den ersten
zwei Jahrhunderten der Kirche," Zeitschr. f NT Wiss.12, 188-227.
Solmsen, F. 1979. Isis among the Greeks and Romans, Cambridge,
Mass.
Speyer, W. 1 98 1 . Bchervernichtung und Z;ensur des Geistes bei
Heiden, Juden und Christen, Stuttgart.
Stewart, Z. 1977. "La religione," in R. Bianchi Bandinelli, ed., Storia e
civilitii dei Greci, cilt iV, Bari, 501-616.
Straten, F. T. van. 1981. "Gifts for the Gods," in H. S. Versnel, ed.,
Faith, Hope and Worship, Leiden, 65-151.
Teixidor, J. 1977. The Pagan God. Popular Religion in the Greco-Roman
Near East, Princeton.
Thomas, G. 1984. "Magna Mater and Attis," ANRW , 17(3), 15001535 iinde.
Totti, M. 1985. Ausgewiihlte Texte der !sis- und Sarapis-Religion,
Hildesheim.
Tran Tam Tinh, V. 1964. Essai sur le culte d'Isis ii Pompei, Paris.
1984. ''Etat des etudes iconographiques relatives a Isis,
Serapis et Sunnaoi Theoi," ANRW , 17(3),1710-1738 iinde.
Turcan, R. 1965. "Du nouveau sur l'initiation dionysiaque," Latomus
24, 101-119.
1969. "La demone ailee de la Villa Item," in Hommages i

----

---

----

---

Bibliyografya

207

M. Renard , Brksel, 586-609.


--- 1975. Mithras Platonicus, Leiden (EPRO 47).
1981a. Mithra et le mithriacisme, Paris.
1981b. "Le sacrifice mithriaque: innovations de sens et de modali
tes," Le sacrifice dans l'antiquite, Entretiens sur l'antiquite classi
que 27, Vandoeuvres / Geneva, 341-373 iinde.
Vermaseren, M. J. 1963. Mithras, The Secret God, Londra.
1966. The Legend of Attis in Greek and Roman Art, Leiden
(EPRO g)
1971. Mithriaca I: The Mithraeum at St. Maria Capa Vetere,
Leiden (EPRO 16).
1974. Der Kult des Mithras im romischen Germanien,
Stuttgart.
1977. Cybele and Attis: The Myth and the Cult, Londra.
---- eds. 1981. Die orientalischen Religionen im Romerreich,
Leiden (EPRO 93).
Vermaseren, M. J., and C. C. van Essen, 1965. The
Excavations in the Mithraeum of the Church of Santa Prisca in Rome,
Leiden.
Vidman, L. 1970. Jsis und Sarapis bei den Griechen nd Rmern, Bedin.
Wagner, G. 1962. Das religionsgeschichtliche Problem von Rmer 6, I-I
I, Zurich (English ed., Pauline Baptism and the Pagan Mysteries,
Edinburgh 1967).
Wasson, G. R., A. Hofman, ve C. A. P. Ruck. 1978. The Road ta
Eleusis: Unveiling the Secret of the Mysteries, New York.
Wedderburn, A. J. M. 1982. "Paul and the Hellenistic Mystery Cults:
On Posing the Right Questions," Bianchi 1982, 817-833 iinde.
West, M. L. 1983. The Orphic Poems, Oxford.
Widengren, G. 1980. "Reflections on the Origin of the Mithraic
Mysteries," Perennitas, Studi in onore di Angelo Brelich, Rome,
645-668 iinde.
Wiens, D. H. 1980. "Mystery Concepts in Primitive Christianity and
in Its Environment," ANRW 11, 23(2), 1248-84 iinde.
Wilamowitz-Moellendorff, U. von. 1931 / 32. Der Glaube der Hellenen,
2 cilt, Bedin.
Wild, R. A. 1981. Water in the Cultic Worship of !sis and Sarapis,
Leiden (EPRO 87).
---- 1984. "The Known Isis-Sarapis-Sanctuaries from the
Roman Period," in ANRW , 17(4), 1739-1851.
Wilson, R. McL. 1981. "Gnosis and the Mysteries," R. van den Broek
and M. J. Vermaseren, eds., Studies G. Quispel, Leiden, 451-457
----

----

----

----

---

----

You might also like