You are on page 1of 96

Aydkm

Bilim ve Gelecek
SAYI: 78 / AUSTOS 2010
GENEL YAYIN YNETMEN
Ender Helvacolu
YAZILER
Naln Mahsereci
zlem zdemir
DAR LER
Baha Okar
Deniz Karaka
Uurcan Esirolu
GRAFK-TASARIM
Baha Okar
ADRES
Caferaa Mah. Moda Cad. Zuhal Sk. 9/1
Kadky/stanbul
TEL: (0216) 345 26 14 / 349 71 72 (faks)
www.bilimvegelecek.com.tr
E-posta: bilgi@bilimvegelecek.com.tr
Internet grubumuza ye olmak iin

bilimgelecekdergisi-subscribe@yahoogroups.com
adresine eposta gndermeniz yeterlidir.

YURT ABONE KOULLARI


1 yllk: 75 TL / 6 aylk: 40 TL

(Bilgi almak iin dergi bromuzu araynz)

YURTDII ABONELK KOULLARI


Avrupa ve Ortadou iin 60 Euro
Amerika ve Uzakdou iin 120 Dolar
e-ABONELK KOULLARI
1 yllk: 20 TL / 10 Euro / 15 Dolar
6 aylk: 10 TL / 5 Euro / 8 Dolar

(Bilgi almak iin: www.bilimvegelecek.com.tr )

7 RENK BASIM YAYIM FLMCLK


LTD. T. ADINA SAHB
Ender Helvacolu

SORUMLU YAZILER MDR


Deniz Karaka

BASILDII YER

Ege Basm Matbaaclk


Esatpaa Mah. Ziyapaa Cad. No: 4,
Ataehir / stanbul Tel: (0216) 470 44 70

DAITIM: Turkuvaz Datm Pazarlama


YAYIN TR: Yerel - Sreli (Aylk)
ISSN: 1304-6756
TEMSLCLERMZ
ANKARA BRO: Bayndr 1 Sk. 22/16, Kzlay
(0312) 433 00 38
ANKARA: Uur Erzkan / Tel: (0505) 227 78 38 /
ugurerozkan@gmail.com
BARTIN: Barbaros Yaman / (0506) 601 64 50 /
yamanbar2000@yahoo.com
BURSA: Evren Sar / (0533) 526 49 80 /
sarievren360@yahoo.com
SKENDERUN: Bahar Ik / (0533) 217 71 96 /
isikbahar@gmail.com
ZMR: Levent Gedizliolu / (0232) 463 98 57
SAMSUN: Hasan Aydn / (0505) 310 47 60 /
hasanaydn@hotmail.com
TARSUS: Uur Pimanlk / (0533) 723 47 89 /
aratosdergisi@gmail.com
ALMANYA: etin M. Ak / cetin@akci.de
BELKA: Emre Sevin / emre.sevinc@gmail.com
GNEY AMERKA: Demircan Pusat /
demircanpusat@gmail.com
TALYA: Asl Kayabal / aslikayabal@hotmail.com
KANADA: Erdem Erin / erdem_e@hotmail.com
KKTC: Kaan Gner / (0533) 836 84 87 /
guner16@mynet.com
BLG NV. TEMSLCS: Nazan Mahsereci
(0532) 485 63 63 / nazanmahsereci@hotmail.com
T TEMSLCS: Deniz ahin
(0530) 655 82 26 / calideniz@yahoo.com
(BEYAZIT) TEMSLCS: Ezgi Altnk
(0555) 481 64 38 / tern.ezgi@gmail.com
(AVCILAR) TEMSLCS: Can Karakaya
(0555) 623 27 27 / can_karakaya@yahoo.com
ODT TEMSLCS: ule Dede
(0505) 550 61 31 / sule_dd@yahoo.com
HACETTEPE/BEYTEPE TEMSLCS: Selim Eyp Arka
(0506) 663 84 12 / selimbio@gmail.com
9 EYLL NV. TEMSLCS: Buse Zorlu
(0506) 472 73 84 / t.busezorlu@gmail.com

50 Soruda dizisi doludizgin


Bilim ve Gelecek Kitapl bnyesinde yaynlanan 50 Soruda dizisi
artk kendini kantlad. Bu diziyle, belki de yllar boyu srecek bir
aydnlanma kulvarn am ve balatm olmann kvancn yayoruz.
Dizinin nc kitab olan 50 Soruda Grelilik Kuramlar byk ilgi
grd ve okurun beenisini toplad. Zor bir konuyu herkesin anlayabilecei
bir dille ve esprili bir slupla kaleme alan brahim Semiz, olduka ksr
olan Trkiye bilim yazarl alan asndan da byk bir kazanm oldu.
Dizi yeni sezonda hz kazanarak devam edecek. T Jeofizik
Mhendislii Blm retim yesi ve eski Trkiye Deprem Konseyi
Bakan Prof. Dr. Haluk Eyidoann yazd 50 Soruda Deprem adl
kitap Austos ay iinde okurlaryla buluuyor. Bir doa olay olarak
deprem ve zelde Trkiyenin ve stanbulun depremsellii hakknda
aklnza gelebilecek her soruya yant veren bu kitap herkesin baucunda
durmal. Yine Austos aynda (veya en ge Eyll banda) okuruna
ulaacak bir dier dizi kitab da 50 Soruda Yerin Evrimi. T Avrasya
Yerbilimleri Enstits retim yesi Prof. Dr. Mehmet Saknn yazd
bu kitap, gezegenimizin evrimi ile canlln evrimi arasndaki diyalektik
ilikiyi aklyor. Evrim Kuramn btnsel bir biimde anlayabilmek iin
mutlaka okunmas gereken bir kitap.
Bu iki kitabn ardndan, en ge Ekim ay iinde okurlara sunulacak iki
dizi kitab daha var: Prof. Dr. Metin Hotinlinin kaleme ald 50 Soruda
Byk Patlama Kuram ile Prof. Dr. ahin Koakn yazd 50 Soruda
Matematik adl kitaplar. Bu iki nemli eseri sizlere nmzdeki aylarda
zel olarak tantacaz.
50 Soruda dizisi sonbahar aylarnda hz kazanarak yl sonuna
kadar 13 kitaba ulaacak. Bylece ciddi bir bilim ktphanesi yaratmak
hedefinin ilk admn tamamlam olacaz. Bu arada, dizinin 2011 yl
iinde kacak olan kitaplar da hemen hemen tespit edildi ve bazlar
yazlmaya baland bile. Yakn bir zamanda 2011 yl iinde kacak 12
kitab (says daha da artabilir) ilan edeceiz.
Bu aamada en nemli sorunumuz 50 Soruda dizisi abonelerinin
saysn artrmak. Srekli vurguluyoruz, bu dizinin geleceini garanti
altna almak iin abone saysnn artmas gerekli. Kitap says arttka,
abone saysnn da artacana eminiz. Fakat bu hedef iin bilinli bir
aba gerek. Btn okurlarmz ve dostlarmz, bir kez daha, 50 Soruda
dizisine abone olmaya ve abone bulmaya aryoruz. Trkiyenin aydnlk
insanlarna sesleniyoruz: Yaknlarmz iin en iyi hediye bir 50 Soruda
abonelii deil midir?
***
Elinizdeki dergi bir zel say niteliinde. Hakknda en ok speklasyon
(ve arlatanlk) yaplan bir konuyu btn boyutlaryla ele almaya
altk: Ruh nedir?. Konunun felsefi ve tarihsel boyutunu Aleddin
enel kaleme ald. Do. Dr. Kerem Cankoak ise ruh meselesini fiziksel,
kimyasal, biyolojik ve nrolojik adan inceledi. Yard. Do. Dr. Hasan
Aydn slam dncesindeki ruh/nefs tartmalarn yorumlaryla birlikte
irdeledi. Kltrel antropolog Sibel zbudun ise ruhuluun (animizmin)
kkenleri konusunda alma yapm bilim insanlarnn bulgularn
zetledi. Do. Dr. Muhteem Gedizliolunun beyin lm konusundaki
bilimsel ve dinsel tartmalar yanstt makalesi de bu dosya kapsamnda
dnlmeli. Btn bu almalarla olduka btnsel bir dosyay
okurlarmza sunduumuzu dnyoruz.
***
Getiimiz ay iinde ok deerli bir aydnmz, edebiyat ve felsefe
yazlar ve incelemeleriyle tannan Fsun Akatly yitirdik. Erken bir yata
hayatn kaybeden Akatly saygyla anyoruz. Trkiye bilim, felsefe ve
edebiyat topluluunun ba sa olsun.
Dostlukla kaln
Bilim ve Gelecek

indekiler

10

KAPAK DOSYASI

PARANTEZ / Ender Helvacolu


Neden birlikte yaamak zorundayz? Ve nasl? . . . . . 6
KAPAK DOSYASI
Aleddin enel
Ruhun bilgibilimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 10
Do. Dr. Kerem Cankoak
Maddenin kendiliinden macerasnda
ruhun yeri var m? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26

Maddenin dnda,
bedenden bamsz

Ruh var m?

Yard. Do. Dr. Hasan Aydn ile sylei


slam dncesinde ruh/nefs retisi . . . . . . . . . . 38
Sibel zbudun
Edward Burnett Tylor ve
Animizm (Ruhuluk) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45
Do. Dr. Muhteem Gedizliolu
lm ve beyin lm
tartmalarnn neresindeyiz? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48
Prof. Dr. Feza Gnergun ile sylei
Gemii de gelecei de anlamak iin Bilim Tarihi . . . . 52
Prof. Dr. ahin Koak ile sylei
Karagz Akademisi kitab zerine
Hacivat, Karagze matematik retiyor . . . . . . . . . . . 57
Derleyen: Rennan Peknl
Uzay kolonileri gereki mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62
ANADOLU KLTRNDE AALAR
Hasan Torlak
Hayalleri yitmeyen insanlarn aac: Mersin . . . . . 66
BLM GNDEM / Deniz ahin . . . . . . . . . . . . . 70
Kompleks yaam bilinenden 1,5 milyar yl
nce balam / Stmaya %100 direnli genetii
deitirilmi sivrisinekler / Son byk petrol
felaketinin unutulan etkisi / Manyetik alan ve
nanoparacklar ile uzaktan beyin kontrol /
Beynimiz dndmzden daha ok
kulara benziyor
SATRAN / zlem Gzkele . . . . . . . . . . . . . . 75
YAYIN DNYASI / Baha Okar - Gner Or . . . . . . 76
zlem zdemir
Gazetelerin kitap ekleriyle syletik:
Kitap ve okur arasnda nemli bir kpr . . . . . . . 76
MERAK ETTKLERNZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82
DERS ARASI / zlem zdemir . . . . . . . . . . . . . . 84
BR / Ltfi Erdoan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 86
MATEMATK SOHBETLER / Ali Trn
Tanrya adanan matematik: Sangaku . . . . . . . . . 87
FORUM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90
BULMACA / Hikmet Uurlu . . . . . . . . . . . . . . . 96

Aleddin enel yazd

Ruhun bilgibilimi
Ruha maddeden bamsz bir varlk tannmasnn gerisinde,
lm korkusu ve sonsuz yaam umudu olmak zere, psikolojik,
dnsel, tarihsel, toplumsal nedenler vardr. Ruh = canllk
+ duyululuk + duygululuk + dncelilik + bilinlilik olarak
formlletirilebilir. Bu nitelikler ayn zamanda maddenin,
canlnn karmaklaarak evrimiyle ulalan dzeylerdir.

Do. Dr. Kerem Cankoakn almas

Maddenin kendiliinden macerasnda


ruhun yeri var m?
Maddenin macerasnda bildiklerimiz ok fazla. Canl yaamn
nasl ortaya kabildiini, nasl evrimleebildiini, bilincimizin,
aklmzn maddeden nasl meydana geldiini (detaylaryla olmasa
da) biliyoruz. Ruh diye maddi olmayan bir eyin var olmadn
biliyoruz.

Yard. Do. Dr. Hasan Aydn ile sylei

slam dncesinde ruh/nefs retisi


Klasik slam dncesinde ruh ve nefs terimleri ne anlama
geliyor? slam dnrleri ruhun varlna ilikin hangi kantlar
ileri srdler? Filozoflar ruhu nasl tanmlyor? Ruhun bedenle
ilikisi ne? Ruh tanrsal m? Ka tr ruh var ve etkinlikleri neler?

Sibel zbudunun makalesi

E. B. Tylor ve Animizm (Ruhuluk)


Tylora gre animizm (ruhuluk) genel olarak sanld zere
ilk(el) din deil, dini mmkn klan bir bilgidir. Animizm idealist
dncenin temel dsturunu oluturur; yalnzca vahi deil, uygar
bir Hristiyan, modern bir ilahiyat profesr de znde animisttir.

PARANTEZ / Ender Helvacolu

Neden birlikte yaamak


zorundayz? Ve nasl?

Trkler ve Krtler, i ie
gemi, ayn vatan paylaan,
gelecekleri ortaklam,
eit haklara ve sorumluluklara
sahip iki karde ulusturlar.
Bu formlasyon gerekidir
ve birlik ynndeki olumlu
politikalarn oluturulmasnn
zeminini yaratabilir.

52

Prof. Dr. Feza Gnergun ile sylei

Gemii de gelecei de
anlamak iin Bilim Tarihi

Do. Dr. Muhteem Gedizliolu yazd

48

lm ve beyin lm
tartmalarnn neresindeyiz?
Baz dini evreler tarafndan
ar ekilde eletirilmeye
devam etse de gnmzde
beyin lm kavram belli
hastalar iin lm kavramnn
yerini almtr. Bu tanmda
ruhtan deil, yapsal
olarak yaam ilevlerinin
srdrlebilirliinden sz edilir.

Prof. Dr. ahin Koak ile Karagz Akademisi kitab zerine

Hacivat, Karagze matematik retiyor

57
Matematik insanln
en byk dnsel
yaratlarndan birisi.
Matematii sevmek iin
yle ok sebep var ki!
Bir hayal dnyas. Onun
iin hayal perdesine
yakacan dndm.
Hacivat, Karagze bu kez
matematik retiyor.

Yllar nce orta retimde semeli


bilim tarihi dersleri vard. Sonra
kaldrld. Bu derslerin ierii ilgi
ekici ekilde dzenlenirse, genleri
bilim ile uramaya yneltebilir.
Bu nemli, nk Trkiyenin bilim
reten toplum olma konusunda
hzla ilerlemesi lazm.

Prof. Dr. Rennan Peknl derledi

Anadolu Kltrnde Aalar / Hasan Torlak

Uzay kolonileri gereki mi?

Hayalleri yitmeyen
insanlarn aac: Mersin

Hesaplardan kan sonu u: Gidecek baka yerimiz yok. Yer tesinde


oluturulacak koloniler dnyamzn nfus sorununu zemeyecek.
nsanlarn Gne dizgesinin herhangi bir blgesine tanmas, yalnzca,
Yerdeki kaynaklarn vahice tkenmesine neden olur.

62

Hangi mevsim olursa olsun


mutlaka yaprakl ve ho
kokuludur mersin. Her daim
yeil olduundan lmszdr
bir bakma; hayalleri ve
zlemleri yitmeyen, yitirmek
istemeyen, sevdiklerini
unutmayan insanlarn
aacdr.

66

Bilim ve Gelecek Kitap Kulbnde


KAMPANYA 1

JOS SARAMAGO KTAPLARI

3 Baltasar ve Bilimunda
ev. Emrah Efe akmak, Genda Yaynlar, 2000, 13 TL.

Jose Saramago kimdir?

3 Bilinmeyen Adann yks


ev. Emrah mre, Kltr Yaynlar, 2009, 8 TL.
3 Btn simler
ev. Serdar elik, Genda Yaynlar, 11 TL.
3 Filin Yolculuu
ev. Pnar Sava, Turkuvaz Kitap, 2009, 15 TL.
3 Grmek
ev. Aykut Derman, Can Yaynlar, 2009, 21 TL.
3 saya Gre ncil
ev. E. Efe akmak, Turkuvaz Kitap, 2010, 20 TL.
3 Kopyalanm Adam
ev. Emrah mre, Kltr Yaynlar, 2010, 14 TL.
3 Krlk
ev. Aykut Derman, Can Yaynlar, 2010, 21 TL.
3 Kk Anlar & ocukluk ve lkgenlik Anlar,
ev. nci Kut, Can Yaynlar, 2008, 9 TL.
3 Lizbon Kuatmasnn Tarihi,
ev. pek Babacan, Kltr Yaynlar, 2004, 15 TL.
3 Maara,
ev. Sla Okur, Kltr Yaynlar, 2005, 23 TL.
3 Manasr Gncesi,
ev. Ik Ergden, Turkuvaz Kitap, 2007, 21 TL.
3 Not Deerimden,
ev. Nesrin Akyz, Turkuvaz Kitap, 2009, 14 TL.
3 lm Bir Varm Bir Yokmu,
ev. Mehmet Necati Kutlu, Turkuvaz Kitap, 2007, 15 TL.
3 Ressamn Elkitab,
ev. emsa Yein, Can Yaynlar, 2001, 16 TL.
3 Ricardo Reisin ld Yl
ev. Saadet zen, Can Yaynlar, 2003, 22 TL
3 Umut Tarlalar
ev. Aya Sabuncuolu, Can Yaynlar, 1999, 18 TL.

ki ay nce kaybeimiz Jos


Saramago (d. 16 Kasm 1922,
Lizbon, . 18 Haziran 2010,
Lanzarote), Nobel Edebiyat
dl sahibi Portekizli yazardr.
Lizbonun kuzeyindeki kk bir
kyde dodu. Yoksul bir kyl ailenin
olu olarak byd. Ailesiyle birlikte
tand Lizbonda meslek lisesinde
renim grd. renimi srasnda krsal kesimde al. Ekonomik sorunlar
nedeniyle okulu brak. Halk ktphanelerinde girdii okuma urayla, kendi edebiyat beenisini gelirdi. Araba
tamirciliinden, sosyal yardm uzmanlna, teknik ressamlktan gazetecilie,
redaktrle, editrle ve evirmenlie kadar birok ite al. 1944de
ilk kars lda Reis ile evlendi, 1947de
bu evlilikten tek ocuu, kz, Violante
dnyaya geldi. kinci evliliini 1990larda Pilar del Rio ile yap. 1976dan sonra kendini tmyle kitaplarna verdi.
Portekiz Komnist Parsine ye oldu.
Kendini lene dek komnist ve ateist
olarak tanmlad.
lk roman Gnah lkesi (Terra do Pecado) 1947de yaymland. retken
bir yazar olan Saramagonun 35 tane yaymlanm eseri vardr; roman
ve denemelerinin yan sra, oyunlar
ve iirler de yazd. 1998 Nobel Edebiyat dl kazand.Yazarn biemi
gayet dikkate deerdir. Dz yazlarnda, noktalama iare olarak nokta ve
virglden bakasn kullanmaz. Anlam dili de olduka muzipedir; bu da,
okuyucuyu yazara balayan bir dier
etkendir. nl yazar ldnde 87 yandayd.

- Jos Saramagonun toplamda 276,00 TL olan tm kitaplarn,


Bilim ve Gelecek Kitap Kulb size yzde 30 indirimle 193,20 TLya sunuyor
- Yukardaki listeden tek tek seeceiniz kitaplarda ise % 25 indirim.
r
100 TLye kada
e
alverilerinizd
TL,
kargo cre 5
100 TL ve
zeri kitap
almlarnzda
kargo cre
bizden.

Basks olan tm kitaplar Bilim ve Gelecek


Kitap Kulbnden temin edebilirsiniz.
Bilimve Gelecek Kitap Kulb, yeni kan kitaplar sizin iin takip
ediyor. Her pazartesi gn, son gnlerin yeni kan kitaplarn, kolay
rastlayamayacanz indirimli fiyatlaryla birlikte ieren bir blteni,
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb, yelerine e-posta olarak gnderiyor.
ye olmak iin bgkitapkulubu@gmail.com
adresine bo bir e-posta atmanz yeterli.
Bilgi almak iin tel: (0216) 349 71 72

Austos Ay Kampanyalar!
KAMPANYA 2

BOAZ NVERSTES
YAYINLARINDA NDRM

BOAZ NVERSTES
YAYINEVNN
TM KTAPLARINDA
%30 NDRM...
BOAZ NVERSTES YAYINEV
KTAPLARINDAN BAZILARI...

Proust Bir Sinirbilimciydi,


Jonah Lehrer, 2009, 245 s., 19,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 15,75 TL

Principia Mathemaca ve likili Dizgelerin Biimsel Olarak


Kararlarlamayan nermeleri zerine-1,
Kurt Gdel , 2010, 60 s., 12,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 8,40 TL

Trabzon ehrinin slamlamas ve Trklemesi 1461 1583


Heath W. Lowry, 4. Basm 2010, 247 s., 25,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 20,00 TL

Nesneler Sistemi, Jean Baudrillard, 2010, 247s, 24,00 TL


Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 16,80 TL

Gsterge Ekonomi Polii Hakknda Bir Eleri


Jean Baudrillard, 2009, 278 s., 22,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 15,40 TL

iler almaya Kar -Halk Cepheleri Dneminde Barselona ve Pariste ilerMichael Seidman, 2010, 445 s., 32,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 22,40 TL

Adalet Aaolu: Anlarn Uzun Soluklu Yazar


Alpay Kabacal, 2009, 155 s., 25,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 17,50 TL

Laserin Hikyesi -Bir Bilimcinin MaceralarCharles H. Townes, 2010, 269 s., 24,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 16,80 TL

Hakl Sava Haksz Sava -Tarihten rneklerle Desteklenmi Ahlaki Bir TezMichael Walzer, 2010, 446 sf. 30,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 21,00 TL

Bilime Sevdalanmak -Aklda Kalan NesnelerSherry Turkle, 2009, 304 s., 18,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 12,60 TL

Akademinin Dmanlar,
Lindsay Waters, 2009, 89 s., 14,00 TL
Bilim ve Gelecek Kitap Kulb fiya: 9,80 TL

KAMPANYA 3
Stephen Jay Gouldun
iki kitab:
Stephen Jay Gould kimdir?
Stephen Jay Gould (d. 10 Eyll
1941 - . 20 Mays 2002),
Amerikal paleontolog, jeolog,
zoolog, evrimci ve bilim
tarihisi. Yaamnn nemli
bir blmn Harvard niversitesinde ders
vererek ve New Yorktaki Amerikan Doa Tarihi Mzesinde
omurgaszlarn konservasyonunda alarak geirmir.
1972de Niels Eldredge ile birlikte evrim kuramn
geliren kesinli denge kuramn ortaya alar. Bilimsel
ararmalar kadar, zellikle akll tasarmclarla yr
polemikleriyle ve evrim kuramn halka benimseten
popler bilim yazlaryla tannmr. Natural History
dergisindeki kesinde, 300 ksur deneme yazmr.
Aralarnda bu denemeleri de bir araya gerenler olmak
zere, 24 tane kitab ve bilim dergilerinde yaymlanm ok
sayda makalesi vardr.

BR YAZAR K KTAP
Yaamn Tm eitlilii
-lerleme Mitosu-, Versus Kitap, ev. Rahmi dl, 2009, 320 s., 19,50 TL.
Bu kitap, canllarn evrimi zerine basmakalp fikirlerimizi sorgulamakta. Goulda gre evrim, en basit canllarn -sonu insana varacak olan- geliimini anlatmaz. nsan, evrimin kanlmaz bir sonucu
deildir. Benzer ekilde karmakln ar ve ilerleme de evrimin
temel karakteriskleri olarak tanmlanamaz. Ksacas Gould, bu
kitapta eleri oklarn doa tarihinin insanmerkezci anlayna ynelrken, doal gereklie dair grlerimizi yeniden kavramlarmamz da amalyor.

Pandann Baparma
-Doa Tarihi zerine Dnceler-, ev. lkn Tansel, Versus Kitap, 2010, 392 s, 24 TL.
Stephen Jay Gould Pandann Baparmanda, evrim kuramnn en
scak konularna deiniyor. Toplam 31 denemeden oluan Pandann Baparmanda evrim okurlarn kesinli denge kuramndan
yaamn balangcna, Mickey Mouseun evriminden bencil genlere, uyarlanmann anlamndan evrimsel deiimin hzna kadar
ok renkli bir yolculuk bekliyor.

Bilim ve Gelecek Kitap Kulbnde:


ki kitap 43,50 TL yerine, % 40 indirimle 26,10 TL.

Parantez

Neden birlikte yaamak


zorundayz? Ve nasl?
Trklerin ve Krtlerin uluslama sreleri ortaklaamaz m, bir potada eritilemez mi? Tabii
ki olur ve mevcut sosyolojinin gerei de budur. Fakat byle bir yne girilebilmesi iin,
varolan politik paradigmann kkten deitirilmesi, yeni ynn ara aamalarnn zenle
tespit edilmesi ve adm adm uygulamaya sokulmas zorunludur. Balang itibaryla yle
bir tanm nerilebilir: Trkler ve Krtler, i ie gemi, ayn vatan paylaan, gelecekleri
ortaklam, eit haklara ve sorumluluklara sahip iki karde ulusturlar.

Ender Helvacolu
rt sorunu, Trkiyenin kuruluundan beri sregelen
bir sorun. Cumhuriyet tarihi boyunca zaman zaman
snm gibi gzken, zaman zaman alevlenen ama
zlemeyen bir sorun. Son 25 yldr da (ve zellikle gnmzde) sorunun giderek bir krdm halini aldn ve sre byle ilerlerse ok ciddi tehlikelere de gebe olduunu gryoruz. Konunun hak ettii
genilikte tartlmasnn yeri buras deil. Biz sadece
bu yakc sorun hakknda formlasyonlar halinde baz noktalarn altn izmeye alacaz.

Denenmedik hangi politikanz var?


1) Ortada plak bir gerek var: Trkiyenin hkim politik sistemi, bu sistemin 12 Eyll darbesinden sonra -hele hele gnmzde- ald biim, sistem-ii tm politikalar (asimilasyon, inkr, iddet,
alm vb.) denemesine karn bu sorunu zemedi; zmek bir yana daha da bytt. Bu, bir olgu. Mevcut sistemi sorgulayarak ve deimesini talep ederek zm nerenlere sorun acil, sistemin
deimesini mi bekleyeceiz diye yant verenler,
bu olguyu gz ard ediyorlar. Biz de onlara u soruyu sorabiliriz: Siz bu sorunu 90 yldr, son alevleniinden beri geen 25 yldr zemediniz. Denenmedik hangi politikanz var?
Demek ki sorun aslnda bir sistem sorunu. Sorunun acil olduu herkesin malumu; ama demek
ki sistemin deiimidir aslnda acil olan. Kald ki
bu gerei herkes biliyor. Kendi zmn dayatan her odak, zm paketinin ambalaj kartlp
biraz incelendiinde grlebilir ki, aslnda u veya bu dzeyde bir sistem deiiklii de nermektedir. imdiye kadar gidildii gibi gitmenin artk
olana yok. Sorun, bundan sonra hangi yne gidileceidir. Emperyalist glerin izdii dorultu-

da m, Trkyle Krtyle emekilerin karna olan bir yolda m?

farkl Krt topluluu


2) farkl Krt topluluu var: a) Trkiyenin
snrlar dnda (bata Kuzey Irakta olmak zere
Suriyede, randa) yaayan Krtler; b) Trkiyenin
Dou ve Gneydousunda yaayan Krtler; c) Trkiyenin dier blgelerine, zellikle byk kentlere
g etmi ve orada yaayan Krtler. Bu topluluk
birbirinden farkl niteliklere sahip ama ortak yanlar da var. Sorun iin nerilecek zmler, bu
farkl ama ayn zamanda ortak topluluun hepsini
birden gz nne almak zorunda.
Trkiye Cumhuriyetinin kurulu dneminde,
Misak- Milli, Trklerin ve Krtlerin yaadklar
ortak vatan olarak izilmiti. Mustafa Kemal, Misak- Milli snrlarnn Musulu da kapsadn srarla belirtmiti ve lmne dek bu srarn srdrd.
Bir konumasnda Trkiye topraklarnn kapsad
alan yle belirtmiti: Avrupada stanbul ve Merie kadar Trakya; Asyada Anadolu, Musul arazisi
ve Irakn yars. (1) Bu srarn nedeni petrol deildi. Atatrke gre, Musul, Trkiye iin petrol deil,
memleket meselesi idi.. (2) smet nn de Lozan
Konferansnda Musulun Trkiye iin, her eyin
stnde bir lke sorunu olduunu belirtmiti. (3)
Cumhuriyetin kurucularnn Musul srarnn
bir nedeni de, kurulacak lkenin Krtlerin tamamn kapsamasn istemeleriydi. Bylece var olan
veya gelecekte kabilecek sorunlar daha kolay ve
bamsz inisiyatifle zebileceklerini dnmlerdi ve haklydlar. ster Trklerin ve Krtlerin bir
potada eritilerek tek bir ulus yaratma hedefli bir
tr asimilasyon politikas izlensin, ister ortak yaa-

yan iki ana uluslu bir model benimsensin, bu ikisi iin


de gerek artlardan biri ortak devletin ynlendiriciliinde bir arada yaamakt. Fakat emperyalistlerin dayatmas sonucunda bu hedefe ulalamad, Musul eyaletinin
Trkiye iine katlmas salanamad. Kemalist iktidarn
gc buna yetmedi. Bylece Krt nfusun yars Trkiye iinde, yars da Trkiye dnda kald. Modern dnemlerdeki Krt sorununda ilk byk yarlma budur.
Bylece Trkiye Cumhuriyetinin iine daha en batan
objektif olarak bir saatli bomba konulmu oldu.
Cumhuriyetin ilerleyen yllarnda tm Krt nfusunun kapsanamamasnn yaratabilecei sorunlar dikkate
alan ustalkl politikalar izlenemedi. Yarlma dolaysyla aslnda olanaksz hale gelmi olan kr bir asimilasyon, olmaynca inkr, o da olmaynca iddet yoluna bavuruldu ve bugnlere gelindi.
Gnmzde ise durum ok daha karmak. 1980 sonrasnda Krtler ikinci bir yarlma daha yaadlar. Youn
bask ve iddet ortam yznden ciddi bir Krt nfus topraklarndan ve ailelerinden koparak zellikle batdaki byk kentlerin varolarna yerletiler. Bugn belki de nfus asndan en youn Krt yerlemeleri stanbulun,
Ankarann, zmirin, Mersinin iindedir. Daha nceleri ekonomik nedenlerle gelenler deil ama 80lerde ve 90larda youn devlet basks yznden batya g eden Krt
nfusun, yaad kentlere entegre olduundan henz sz
edemeyiz. Entegre olamadlar ve yerletikleri kentlerin
sosyolojik ve politik yapsn byk lde deitirdiler.
Bylece Trkiyenin batsndaki byk kentlerin iine de
objektif olarak saatli bombalar yerlemi oldu.
Tabii, gz ard edilemeyecek bir dier nemli gelime
de, ABD igali dolaysyla Irakn paralanmas ve Kuzey Irakta fiilen bir Krt devletinin kurulmu olmasdr.
Dolaysyla Krt sorunu iin nerilecek bir zm bu
byk Krt topluluunu gz nne almak zorundadr: Kuzey Irakta ABDnin gdmnde neredeyse devletlemi bir Krt topluluu; Trkiyenin gneydousunda
lkenin dier blgelerinde yaayanlardan ok farkl sosyal, politik ve duygusal niteliklere sahip (seim sonular
en gzel gsterge) bir Krt nfusu; Trkiyenin batsnda, yerletikleri yreye entegre olamam ve hl ksa sre
nce terk ettikleri yurtlaryla balar scak olan geni bir
Krt topluluu. Krt gerei bugn byledir.

Sosyoloji birletiriyor,
hakim politika ayryor
3) Bu farkl Krt topluluunun Trklerle ilikisi nasl? Bu soruya -politik ve sosyolojik- iki dzlemde yant
verilebilir. Politik dzlemde bakldnda, gemitekilere ek olarak son dnemde yaanan olumsuz gelimelerin,
umut balanan baz admlarn fos kmas ve atmalarn
yeniden artmasnn, hem Krtler hem de Trkler arasnda
hayal krklklar yarattn ve ortak yaam arzusunu ciddi boyutlarda trplediini teslim etmek gerekir. zellikle
Dou ve Gneydouda yaayan Krt nfus arasnda ay-

rlma eiliminin g kazand biliniyor ve bu durum batda yaayan Krtleri de etkiliyor. Daha da kts, Trk
tarafnda da ayrlp gitsinler de kurtulalm eiliminin
boy vermesi ve bunun aka dillendirilmeye balanmasdr. (4) Bazlar, Krt gereini kabul etmeyi, ekip gitsinler olarak anlamaktadr. Bu gibi eilimlerin artmasnn
ne gibi sonular verebileceini, hele uygulamaya geerse
neler yaanabileceini birazdan tartacaz.
Konuya sosyolojik (ve tarihsel) dzlemde yaklatmzda ise farkl bir tabloyla karlayoruz. Trkler ve
Krtlerin bin yllk bir ortak tarihsel gemileri var. Son
olarak 20. yzyln banda emperyalist mdahaleyi alt edip ortak vatan yaratma mcadelesini birlikte vermiler.
Trkler ve Krtler birbirlerine ayr lkelerin vatandalar,
hatta ayr uluslarn yeleri olarak bakmamaktadrlar. Hemen herkesin ailesinde Trk ve Krt kkenli vatandalar
bulunmaktadr. Krtler gnlk yaamlarnda, hatta kendi
aralarnda bile byk ounlukla Trke konumaktadrlar. Zulmn ve atmann youn olduu illerde yaayan
Krt kkenli vatandalar, neredeyse bir Krt devleti kurulmu olmasna ramen Kuzey Iraka deil, Trkiyenin
batsna g etmeyi tercih etmektedirler. Bunun nedeni
sadece ekonomik deildir; ortak vatan duygusunun hl youn olarak devam etmesidir. stanbul, Ankara, zmir
vb, Krtler iin baka bir lke deildir.
Bu sosyoloji, yaanan bunca ac olaya karn, Trk ve
Krt kkenli vatandalarn neden hl birbirlerine dman olmadklarn ve atmann (baz mnferit olaylara
ramen) sradan halk da iine alacak biimde genilemediini aklyor. Dnyann baka yrelerinde ok daha dk dzeydeki atmalar bile halklar birbirine krdrabildi. 25 yldr yaanan acl srece karn bu sosyoloji alttan
alta kendi yatanda akmaya devam ediyor.
Grld gibi hkim politika ayryor, sosyoloji ise
birletiriyor. Politika ve sosyoloji aka birbirine zt. Tabii ki politika sosyolojiyi etkiler ve etkiliyor; son dnemde
iki tarafta da ayrlma eilimlerinin artndan sz etmitik.
Ama sosyoloji de politikay etkiler ve eninde sonunda hizaya sokar. Politika ile sosyoloji ztlatnda son tahlilde sosyolojinin deitirilmesi son derece zorlu ve uzun vadeli
olduundan- politika deitirilir. Mevcut politika kapsamnda birer handikap ve saatli bomba olarak grlen olgular (rnein bat illerinde geni bir Krt nfusunun varl), politik paradigma deitiinde olumlu ve yaptrc
bir unsura dnebilirler. Ayrlk unsurlar, birlik unsurlarna dntrlebilir. Sistem-ii zmlerin handikaplar, sistem-d zmlerin gerekeleri olabilir.

Eit haklara ve sorumluluklara sahip


iki karde ulus
4) Krtler ve Trkler tek bir ulus mudur? Trk de
biziz, Krt de biziz; hepimiz Trk milletiyiz demek
ne lde geerli? Trkl, Krtleri de ieren bir st
kimlik olarak tanmlamak gereki mi? Laz, Arap, Azeri, erkez, Makedon, Rum, Ermeni, Bulgar vb. kkenli

vatandalarla Krtler arasnda bir nitelik fark yok mu?


Atatrkn 1930 ylnda gelitirdii Trkiye Cumhuriyetini kuran Trkiye halkna Trk milleti denir formlasyonu birlik iin yeterli mi, yeterli oldu mu? Btn bu
sorulara, bilimsel sosyolojik gerekleri gz nne alarak, tabulardan kurtularak ve en bata birlikte yaama
niyetini koruyarak yant vermek gerekiyor.
Trk de biziz, Krt de biziz diyerek ortak bir biz
duygusunu vurgulamaya kimsenin itiraz olamaz; sosyolojik bir olgunun zl ifadesidir bu. tirazlar ve sorun,
hemen ardndan Hepimiz Trk milletiyiz diye ekleyince ortaya kyor. nk ne yazk ki, Trkler ile Krtlerin uluslama sreleri, bu szn gnl rahatlyla sylenebilecei bir harmanlanmadan ve paralellikten henz
yoksun. Bu da, yukardakiler gibi bir sosyolojik olgu.
Hepimiz Trk milletiyiz dendiinde, bu hemen isteseniz de istemeseniz de sizi Trkletireceiz olarak alglanyor ve gerei sylemek gerekirse, 80 yldr da bu
algy hakl kartacak biimde (hatta daha ar biimlerde) uygulanm.
Trkler, Krtleri de kapsayacak ve ilerinde eritecek
dzeyde bir uluslamay yaamadlar. Uluslama srecine (rnein Avrupa toplumlarna gre) olduka ge bir
tarihte girdiler ve henz tamamladklar sylenemez.
Dolaysyla Franszlk, talyanlk, Almanlk gibi
kapsayc bir st kimlik biiminde bir Trklkten sz
edemeyiz. Trk kimdir? diye sorulduunda hemen
Orta Asyay ve Ouz Kaan iaret eden akmlarn (solcu ulusalclar bile bunu yapyor) ve ilkel bir etnik milliyetiliin tabann oluturan anlaylarn hl olduka
etkin olmas da bunu gsteriyor.
te yandan Krtler daha farkl, daha gecikmi ve tamamlanmam, daha zorlu ve ok daha karmak bir
uluslama sreci yayorlar. Krtler de hemen hemen
Trklerle ayn tarihlerde uluslama srecine girmiler
ama bu sre tarihsel koullar ve glerinin yetersizlii
nedeniyle zayf kalm. Kendi dinamikleriyle kurulmu
bir devlet gelenekleri yok. Dillerini korumakta ve kullanmakta zorlanmlar ve zayf kalmlar. Gnmzde ise,
yukarda da sz ettiimiz gibi e blnmler. Ama bu
parada da, farkl dzeylerde de olsa bir Krtlk bilinci olumu ve gelimeyi talep ediyor. Trkiye snrlar
iinde yaayanlarn, hatta Trklerle en fazla i ie gemi
batdaki Krtlerin bile ounluu kendilerini Trk olarak grmyorlar, Trkl kendilerini de kapsayan bir
st kimlik olarak kabul etmiyorlar. Bir biimde uluslama sreci iindeler ve bunu talep ediyorlar.
Aslnda Trkiye Cumhuriyetinin kurucular gnll
bir birliin koullarn samimiyetle zorlamlard. Ortak
bir potann yaratlmas iin srarla Musul eyaletini Misak-
Milli snrlar iinde saymalar, kurtulu srasnda Trklerin ve Krtlerin yaad ortak vatan tanmna vurgu yapmalar, hatta kurulacak lkenin ismini dahi tartmaya ak
olmalar bunu gsteriyor. Fakat bu yolda ilerlemeyi salayacak gten ve snfsal niteliklerden yoksundular. Tarih-

sel koullar da bu kadarna el vermedi. Atatrkn 1930


ylndaki millet tanm (Trkiye Cumhuriyetini kuran
Trkiye halkna Trk milleti denir), bir yanyla devrime
vurgu yapp milleti etnik kkenle tanmlayan ilkel milliyetilikle yollar ayrmakta, ama dier yanyla bir asimilasyona
kap aralamaktadr. Fakat o gnn koullarnda, kapitalist
yola girerek Avrupa toplumlarnn 1-2 yzyl nce yaadklar trden gnll bir asimilasyonun olana yoktu ve bu
tanm bir topya olarak kald. (5) Sonu olarak tanmn
devrimci yn giderek trplenirken, devlet asimilasyona
alan kapdan bodoslama girerek bunu zor, inkr ve iddet yoluyla uygulamaya giriti. Bunun da bir kmaz yol olduu gnmzde aka grlmtr. Bugn dillendirilen
Trkyle Krtyle Trk milletiyiz tanmnn ise, arkaya
1930daki gibi yakn bir ortak devrimin rzgrnn da alnamad, tam tersine gvensizlik reten bir gemiin bulunduu koullarda, bir yank bulma ans yoktur.
Btn bu yazdklarmz nda balang itibaryla yle bir tanm nerilebilir: Trkler ve Krtler, i ie
gemi, ayn vatan paylaan, gelecekleri ortaklam, eit
haklara ve sorumluluklara sahip iki karde ulusturlar. Bu
formlasyon ok daha gerekidir ve birlik ynndeki olumlu politikalarn oluturulmasnn zeminini yaratabilir.

Kendini bilmez ayrlk senaryolar


5) Trk tarafndan baz tuzu kurular Birlikte yaamak
zorunda myz? trnden yazlar kaleme alyorlar. Daha
eskilerde de ver kurtul formlasyonu ileri srlmt. Bu
radikal politikalar ne tr gelimelere yol aabilir? Bunlar
mevcut sosyolojiyi zorlayan birer felaket senaryosudur.
Diyelim ki, Trkiyenin dou ve gneydousunda
Krtlerin youn olarak yaad baz illeri kapsayan bir
Krt lkesi olutu ve Trkiye de buna raz olmak zorunda kald. Yani verdik; peki, kurtulabilecek miyiz? Bu raz
olma zorunda kalma srecinde yaanabilecek atmalar
ve kymlar bir kenara brakyoruz; Trkiyenin bat illerinde yaayan milyonlara ulam Krt nfus ne olacak?
Bunlara bir ikilem sunulacak: krk katr m, krk satr m?
Ya tamamen Trklemeleri (bunu kabul etseler bile uzun
sre ikinci snf vatanda olarak kalacaklar) ya da kendi
lkelerine ekip gitmeleri istenecek. 7-8 milyon insann
batdan douya zorla g ettirilmesinden sz ediyoruz.
stanbuldan, zmirden, Ankaradan kalkp Diyarbakra
ulamak iin, Sakaryadan, Boludan, Afyondan, Ktahyadan, Ispartadan, Burdurdan, Yozgattan, ankrdan,
orumdan, Krehirden, Konyadan, Malatyadan, Kayseriden (binlerce evladn yaanan atmalarda kurban
vermi bu illerden) gemek zorunda kalacak savunmasz
milyonlardan sz ediyoruz. ie gemi iki halkn kr bir
bakla birbirinden ayrlmasndan sz ediyoruz. Ailelerin
paralanmasndan, elerin birbirine dman edilmesinden,
ocuklarn ortada kalmasndan sz ediyoruz. 20. yzyln
bandaki Ermeni kymna rahmet okutacak bir senaryodur bu! 15 yl nce Yugoslavya paralanrken yaananlar
ise, bu senaryo gerekleirse yaanacaklar yannda k-

k bir adli vaka gibi kalacaktr. Ya i ie gemiliin yaand bir dier yre olan snr blgelerinde, Erzurumda,
Erzincanda, Tuncelide, Elazda, Sivasta, Marata, Antepte, Hatayda, Mersinde, Urfada, Karsta, Vanda, Idrda neler yaanacaktr? Kald ki, btn bunlar yaandktan sonra oluacak iki komu lke arasndaki ilikiler
nasl olacaktr? Krtlerinden bu yolla kurtulmu bir
Trkiye nasl bir lke olur? Byle bir lkenin rejimi nasl
bir ey olur? O lkenin halk, nasl bir halk olur?
Sra kklerinde viskilerini yudumlarken birlikte
yaamaya ille de mecbur deiliz diye yazanlara bile dar
gelecektir byle bir lke. Gerek sosyolojimiz ve tarihimiz, gerekse insanlmz ve vicdanmz reddediyor byle bir senaryoyu.

Krdistan nasl bir lke olur?


6) Konuya bir de Krtler asndan bakalm: Trkiyeden bir para kopartlarak oluacak bir Krdistan nasl bir lke olur? Laf dolandrmadan syleyelim: Youn
bask aygtyla ynetilen bir Amerikan smrgesi!
Kuzey Irakta fiilen kurulmu olan Krdistan byle bir lkedir. ABDnin Irak igali srecinde Krt airet liderleri tarafndan kurulmutur. Bata Irakl Araplar olmak zere btn komularyla husumet iindedir,
ABDnin himayesi olmadan bir gn dahi varln koruyamaz, dolaysyla emperyalist igalciye mahkmdur. Kuzey
Irak Krt devleti, deyim yerindeyse, Ortadounun gbeine konulandrlm bir Amerikan ssdr.
Gnmz koullarnda Trkiyeden bir para kopartarak kurulacak bir Krdistan da farkl olmayacaktr.
Trkiyenin bu blnmeye raz olmayaca, ancak emperyalistler tarafndan mecbur braklabilecei ortadadr.
Hangi adan bakarsak bakalm, son derece atmal bir
sre sonucunda kurulabilecek byle bir lke de ABDnin
koruyuculuu olmadan bir an bile ayakta kalamaz, dolaysyla ona gbekten baml olacaktr. stelik koptuu
kardeiyle arasnda byk bir husumetle yaamak zorunda kalacaktr. Kuzey Irak Krt Devleti, igalciyle ibirlii
yaparak kuruldu ama Araplarla savaarak kurulmad. Fakat Trkiyedeki Krdistan ancak Trklerle savaarak
kurulabilir. Dolaysyla iki devlet ve iki halk arasndaki
dmanln dozu ok daha yksek olacaktr. Bu da bir
felaket senaryosudur; stne stlk ok daha byk felaketlere gebe olan bir senaryo. ABDnin blgedeki etkinliinin biraz zayflad anda drt koldan tepesine binilecek
bir lke. Hangi akl bandaki Krt byle bir lkenin kurulmasn ister, byle bir lkede yaamak ister? Eer byle bir lkede yaamak isteselerdi, Gneydoudaki Krt
vatandalar, Trkiyenin batsna g etmek yerine koa
koa Kuzey Iraktaki lkelerine gitmezler miydi?
Ksacas, Trkler ile Krtlerin ayrmas ve Trkiyenin
blnmesi sonucunda oluacak Krdistan da, geride kalacak olan Trkiye de, yaanacak lkeler olmaktan karlar. Byle kurulacak lkelerde, brakn sosyalistleri, eitlikten, zgrlkten, kardelikten yana en ufak talepleri

dillendirenlerin bile esamesi okunamaz; ancak onlar bastrlarak ve yok edilerek ilerleyebilecek bir sretir bu. Byle lkelerin rejimleri ibirliki-komprador burjuvalarn,
feodal aalarn, tarikat ve airet reislerinin diktatrlnden baka bir ey olamaz.

Trkler ile Krtlerin uluslama


sreleri ortaklaamaz m?
7) Birlikte yaamaya mecburuz. Ama bu mecburiyet,
bugnk gibi yaamaya mecbur olduumuz anlamna gelmiyor. Yllardr ve bugn sregelen uygulamalar birliin
altn oyuyor ve bizleri bu felaket senaryolarn bile ciddi
ciddi tartmak zorunda brakyor.
Oysa bu iki karde halkn uluslama sreleri ortaklatrlamaz m, bir potada eritilemez mi, Krt de biziz, Trk
de biziz; hepimiz ayn milletiz noktas hedeflenemez mi?
Tabii ki olur ve mevcut sosyolojinin gerei de budur. Fakat
byle bir yne girilebilmesi iin, varolan politik paradigmann kkten deitirilmesi, yeni ynn ara aamalarnn
zenle tespit edilmesi ve adm adm uygulamaya sokulmas zorunludur. Yukarda da belirttiimiz gibi, Trkler
ve Krtlerin, ortak vatan paylaan, eit haklara ve sorumluluklara sahip iki karde ulus olduunun samimiyetle
tespit edilmesi balang admdr. Ve tabii, kkl ortak
pratiklere girme, bu pratikler iinde gven tazeleme ve yeniden srt srta verebilme Ksacas yeni bir vatan, emperyalist dayatmalara ve kkrtmalara gs gererek bamsz
bir vatan, yeni bir lkeyi, yeni bir devleti birlikte kurma
Ortak bir emeki cumhuriyeti Bir topya m? Hayr;
nk Tekel iilerinin direni adrlarnda gerekleti!
Kim ne derse desin, gelinen noktada tek are budur.
Devrimlerin ok keskin bir sosyolojisi var. Kimse devrim delisi deil ve zevk iin devrime kalkmaz. Zaten devrimler, birileri istiyor diye olmaz. Devrimler, felaketler
yaamamak iin gerekleir. Baka bir arenin kalmad
noktada, intihar etmemek iin devrim yaplr.
Trkler ve Krtler, ok ac ekmi, ok mcadele
etmi, ok biriktirmi, byk umutlara sahip iki bilge
halk. Eitlii ve zgrl hak ediyorlar; zaten kardeler. Araya ok kan girdi ama hl kardeler. Bu kan dkenleri ve buna neden olanlar yerle bir edecek bir ortak
hareket gelitirebilirlerse eer, gelecekteki ok daha byk ortaklklarn zemini de yaratlacaktr.
Kendilerini en bata Trk veya Krt olarak deil, emeki olarak tanmlayanlar yaratabilir bu ortak gelecei.
Bunu beceremezsek yuh olsun bize; yaamamzn ne anlam var? ocuklarmz iin baarmak zorundayz!
DPNOTLAR
1) Atatrkn Sylev ve Demeleri, III, s.46. Aktaran: D. Perinek, Kurtulu Savanda Krt
Politikas, Kaynak Yaynlar, 1. bask, Kasm 1999, s.225.
2) A.g.e., s.225. Mustafa Kemal, Eskiehir zmit, s.92, 16/17 Ocak 1923.
3) A.g.e., s.225. Lozan Bar Konferans, I, s.369.
4) Bir rnek: E. zkk, Birlikte yaamak zorunda myz?, Hrriyet, 6 Temmuz 2010.
5) Bu konuda daha ayrntl bir analiz iin bkz. E. Helvacolu, Emperyalizm anda ulus ve
ulusuluk, Bilim ve Gelecek, Say: 59, Ocak 2009.

Kapak Dosyas

Ruhun bilgibilimi
Ey ruh, geldinse
defa vurmadan
bir kez olsun dur
dinle ve dn,
titreme!

nsanlar ruh dncesine gtren, yaam deneyimlerinde gzlemledikleri, canl


varlklar ile cansz varlklar aras nitelik farkdr. Bu bakmdan ruh szcyle
anlatlmak istenenin, ou durumda can, canllk durumu olduu sylenebilir.
Ruha maddeden bamsz bir varlk tannmasnn gerisinde, lm korkusu ve sonsuz
yaam umudu olmak zere, psikolojik, dnsel, tarihsel, toplumsal nedenler de
vardr. Ruh = canllk + duyululuk + duygululuk + dncelilik + bilinlilik olarak
formlletirilebilir. Bu nitelikler ayn zamanda maddenin, canlnn karmaklaarak
evrimiyle ulalan dzeylerdir.

Aleddin enel
dama sormazlar m neden byle sama sapan bir
balk koydun? diye. Aklayaym: bu ruh insana fena vuruyor. Vurdu mu insann aklna, fel
ediyor. Yukardaki baln sama olmad yaz okunduka anlalacaktr. Bu, ruh anlam-

na gelen eitli dillerdeki szcklerin, szbirlii etmiesine soluk anlamna da gelmesinden


anlalabilir. Hatta asl samaln, ruha verilen
anlamlarn bolluunda ve eitliliinde olduu
sylenebilir. (1)

RUH TARTIMASININ BLGBLMSEL SORUNLARI

uh inancnn varlkta, gereklilik dnyasnda


nesnel karlklarnn bulunup bulunmadnn varlkbilimsel (ontolojik) sorunlarn bir yana brakyorum. Ruh kavramnn bilgibilimsel (epistemolojik) etin sorunlaryla kar karyayz.
Gerekten, gnlk mantkla bile tklanp aranrsa,

10

tan topran, yan yapran, hayvann insann


varl, elle tutulabilen, gzle grlebilen olgulardr. Ama ruh ile aklanmaya allan duygular,
dnceler rnein, varlklarndan kukulanlmamakla birlikte, elle tutulabilirler mi, yerleri yurtlar grlp gsterilebilir mi? Bu durumda, gn-

tmla, insanlar can tm varlklara


yaymt. (3)

nsanodakllk,
insanbiimcililik
ve ruh inanc

Animizmi temsil eden bir izim.

lk mantkla dnen insan onlarn


grnmez (maddesiz) varlklar olduu yolunda ileri srlen dncelere (kukulanmadan) nasl inanabiliyor diye eletirilebilir mi?

ler ve dler dnyasn


kartrma
Bu dnsel tutumu, ngiliz
Marksist yazar Cornforth, varsaymsal bir rnekle yle aklamtr: Tarihsel ilkel topluluun insan,
dnde birok servenler yaadn grmtr. Uyanp kendisini
kulbesinde yatarken bulduunda,
cannn gece bedeninden kp, orada burada srttkten sonra, sabaha doru yeniden bedenine girdiini
dnecektir. (2)
Tarihsel olsun, ada olsun ilkel (yaln toplumsal yapl) topluluklarn, doada karlatklar
belli bal cansz varlklar da, kendileri gibi istek, isten sahibi canllar olarak grdkleri, antropologlarca iyi bilinen bir gerektir.
Bu olgu (Latince can anlamna
gelen animus szcnden yararlanlarak) canclk (animizm)
olarak adlandrlmtr. Bilgi edinmenin insan odakl (antroposantrik) doasnn bir rn olarak
insan, cansz doann varlklarn
da (antropomorfizm yani insanbiimcilik denen bir eilimle) kendi
gibi (istekli, istenli, duygulu, dnceli) sanmt. Bir baka anla-

nsanlar gemite doada (canl cansz) her varla can veren bir
enin varlna inanmlard. Bugn de inananlar var. Buna bilim
evrelerinde, Polinezya ada ilkel
topluluklarn verdii ad ile mana
denmektedir. (4) Varlklara can veren byle bir doast gcn varl inanc, farkl adlarla ve niteliklerle de olsa, teki ada ilkellerde
de vard. Arkeolojik ipular tarihsel
ilkel topluluklarda da bulunduunu
gstermektedir. yleyse, tarihin uygar topluluklarnda karmza ruh
olarak kacak bu inancn gemiinde canclk ile mana dncesinin durduu sylenebilir.

Cansz maddenin de
ruhu olur muymu?

ne atldklarnda kopup yitmi paralarn tamamladklar ve bunun


doa (fizik-kimya) yasalaryla aklanamayacana gre alum ruhu
ile aklanmas gerektii sav.
Cansz doada maddesel varl
bulunmayan bir enin bulunamayaca, bilimsel bir gerek olarak
bilim evrelerinde benimsenmi,
tm yaam deneyimimizle kantlanm bir grtr. Dolaysyla,
kimi dinbilginlerince, felsefecilerce ve karanlkbilimciler tarafndan gelitirilen incelikli ve bulank
kantlara verilebilecek yantlar doa bilimcilere (bkz. bundan sonraki yazya) braklarak canl doaya
geilebilir.
Burada bir polemie girmekten
kendimi alamayacam. yle ki,
ruhun varlna inanan inanmayan
insanlarn, cansz madde zerinde
binyllardr ilemde bulunup, ondan edilginliini aan hibir tepki
grmedikleri ileri srlebilir. Grselerdi, rnein, iman Adam
(ng. Fatman yani Hiroimaya atlan bombann kod ad) kendisini
yz binlerce insann yok edilmesinde kullanacak politikaclara, nkleer fizikilere, pilota yle ya da byle
bir tepki gsterirdi. Ne bileyim, rnein yerekimine kar kp havada asl kalabilirdi. Bylece maddenin ruhunun (veya onu durduran
Byk Ruhun) varlnn binlerce kuak hibir insann kar kamayaca grsel bir kant verilmi
olurdu.

Gnmzn bilimsel dn
dzeyinden baklarak, cansz maddenin yapsnda ve deviniminde ona etkide bulunan, maddeye baml
ya da ondan bamsz olan ve maddesel varl bulunmayan bir gcn
varl ileri srlebilir, bu gsterilebilir mi?
Yksekretim
yllarmda
(1960larda) Ruh ve Madde adnda
bir dergi yaymlanrd. Recep Doksat adnda bir doktor ve evresince
karlyordu. Ruhun varlnn bilimsel kantlanabilirliinden sz
ediliyordu.
Bu
yolda dergide verilen, aklmda kalan iki rnekten
biri, gen yata len bir sve kraliesinin ruhunun
ekildii sylenen
fotorafyd. (5)
tekisi alum ruhu: Alum denen
potasyum
slfat kristalleriiman Adam (ng. Fatman yani Hiroimaya atlan bombann
kod ad) neden yerekimine kar kp havada asl kalmad?!
nin, bir eriyik ii-

11

CANLILARDA DUYGULARIN VE DNCELERN


NEDENLERLE AIKLANMASININ NNDEK SORUNLAR

anllar canszlardan ayrt eden,


bilindii gibi, reme, duyu,
duygu, dnme, bilin nitelikleridir. Bunlarn ruhun yaratt rnler olarak grlmesi, ruh kavramyla
aslnda canllk durumunun anlatldn gstermektedir.
Canszlar ile canllarn grnmlerindeki bu farkllklara karn yaplarnn ortak noktalar vardr.
Canllar da maddesel bir varla sahiptir. Bunlar karmak bileikler
olup, kimyasal yollarla zmlendiklerinde ya da lmleriyle zldklerinde, geride elementler, elementlerin moleklleri kalmaktadr.
Bu elementlerin giderek daha fazla
karmaklamalar srecinde, yeniden canllarla, duyu organlarna sahip canllarla karlalmasnda ise,
duygu ve dnce sahibi olup duygusal dnsel tepkiler gsterebilen insanlarn grnmesinde baz
gereklerin ipular yakalanabilir.
Canllarn yaplarnn karmaklamasnn bir noktasnda duygular
(sevgi-nefret), en karmaklam
dzeyinde dnceler ve bilin ile
karlalmaktadr. Karmaklamann biim ve dereceleri ile canly
cansz varlklardan ayrt edici bu zellikler aras neden-sonu ilikilerinin ortaya karlmas, bilimin en
st dzeylerinde uralan iler. (6)
Ama bu konuda kaba bir gzlemle ve salam bir uslamlamayla ulalabilecek gerekler de var: rne-

in, bir canl olarak bitkilerin ruh


tayp tamadklar sorusunun bir
alt bal olarak, bitkilerin de canlnn ruh durumlarndan biri olan
acy ekip ekmedikleri sorusu yantlanabilir.

Bitkiler ac eker mi?


Canl doaya canllarn evrimi
perspektifinden baklrsa, canllarn baz niteliklerinin evrimsel gelimelerinin belli dzeylerinde ortaya
ktklar hemen grlr. Evrim asndan nedenlerine baklmasa bile,
ortada grmezden gelinemeyecek sonular durmaktadr. Ac duygusunun
varl, sinir dizgesinin (sinir sisteminin) varlnn olmazsa olmaz kouludur. Buna dayanlarak, bitkilerin
sinir dizgesine sahip olmadklarna
bakp, kesilirken ac duymayacaklar
(duyularnn, duygularnn bulunmad) kuku duyulmayacak bir gerek
olarak ileri srlebilir. Bitkilerin de
duygu beslediklerini (kimi Budaclar, kimi evreciler, kimi metafizikiler gibi) ileri srmek, bilimsel bir
deerlendirmeyle, dpedz samalamaktr. Ayn yarg, tm hayvanlarn
(yleyse solucanlarn) dndkleri
(dolaysyla ruh tadklar) sav iin
de verilebilir.

lmden sonra duygu,


dnce olmadan
ruh olur mu?

Gerekten, duygu, dnce gibi


niteliklerin ele avuca
gelmeyip, grlp gsterilememesi, onlarn
olmadklarn gstermez. Ama nedenlerinin
aklanmasn gletirir. Gene de onlarn
varl, sonularndan
anlalabilir.
Ayrca,
onlarla ilgili organlarn varlndan ve yokBitkilerin de duygu beslediklerini (kimi Budaclar, kimi
evreciler, kimi metafizikiler gibi) ileri srmek, bilimsel
luundan da varlklar,
bir deerlendirmeyle, dpedz samalamaktr.
yokluklar karlabilir.

12

Dnce elle tutulamaz ama dnce


organ tutulabilir. Nerede simge ileyebilecek derecede evrim geirmi
(yeterli karmaklk derecesine ulam) beyin varsa, orada dnce bulunur; yoksa bulunmaz. Bu gerekten karlabilecek bilimsel bir sonu
da beynin (lmle, hatta beyin lm ile) saln, varln yitirdii
durumlarda, onun retecei dncenin de bulunmayacadr. Ki bu,
dnce ve bilin ile zdeletirilen
anlamyla ruhun lmden sonra varln srdrecei savnn da yanlln gsterir.

Bitkilerin remesi
biyokimyasal nedenlerle
aklanabilir mi?
Hcre ekirdei kara kutusunun
almasndan nce, bitkilerin iek
amas, remesi gibi olaylar, nedenlerle aklanmayp ereklerle aklanabiliyordu. Bu yolda bitkileri reme ereine ynelten bir ruhlarnn
bulunduu ileri srlyordu. Ya da
onlarn dnda, onlar yaratan, reten bir ruhun (yaradann) varl inancyla (yaradann onlara remeye ynelten organlar balad
dncesiyle) aklanmaya allyordu. Genetik biliminin ve onun
verilerine dayanlarak kurulan ada biyoteknolojinin bulgular (hcre ekirdei kara kutusunun krlp
iine girilmesi) bu tr ruhu, yaratl aklamalarn anna ot tkad.
Daha nemlisi byme, reme gibi
canllk (ruh!) olaylarnn molekler biyoloji ile nedenselliki aklamalarn kantlanmasna kaplar ardna dek at.
Bilim ve Gelecek dergisi 72. saysnda Kenneth Millern Darwinin
Tanrsn Aramak balyla evrilerek yaymlanan yazs bunun en
umut verici rneklerinden biri. Ksaca anmsatmak gerekirse, Ken.
Miller Katolik inanl evrimci bir
biyoloji profesr. ocukluunda

mahalle papaznn kilisedeki saksnn ieklerini gstererek, dnyada


hibir kimse bu iein nasl atn aklayamaz nk o da sizler
gibi Tanrnn bir yarats anlamndaki szlerini anmsyor. Ne var ki
bunu anmsamasna yol aan neden,
bitkibilimci Eliot M. Meyerowitzin
ve ekibinin bir bitkideki tomurcuun yapraa m iee mi dneceini belirleyen etmenin (nedenin)
drt genin aralarndaki etkileimler
olduunu kantlamas. Demek ki etmen iek olsun ve bitki resin
diyen bir Tanr deil!
Arkas gelecektir (diyorum): Doada kendiliinden oluan genler
aras neden-sonu ilikileri rn
olan bu tr canllk olaylarna insan
isten, emek ve erei karp genlerin etkileimi etkilendiinde, yaratcnn, ruhun yerini insan alacaktr.

Peki ya hayvanlarn
duygular ve insanlarn
dnceleri ruh dnda
aklanamaz m?
Sorun, biraz daha ele avuca, akla sabilecek noktaya vard sanrm:
Maddenin, maddenin zelliklerinin
varl, devinimi erek, ruh kavramlarna bavurulmadan, nedenleriyle aklanabiliyor. Canllardan bitkilerin
reme, byme gibi nitelikleri de, birinci kara kutu olan hcre ekirdeine girilmesiyle fizik, kimya, biyoloji
(genetik) yasalaryla, aklanamayanlar dnyasndan aklanabilecekler
dnyasna arlm bulunuyor.
Ya hayvanlarn duygular, insanlarn dnceleri gibi ruhlar dnyasnn tutsaklar olarak tutulan
nitelikler de kimyasal tepkimelerle
aklanabilecekler mi? Ac eken bir
hayvann refleksel kamasnn (deviniminin) nedenleri ve dzenekleri neden-sonu ilikileriyle aklanabilse bile, hayvanlarn, bedenlerini
kap kurtulma yolunda devinime
geirme amac, fizik, kimya, biyoloji yasalaryla aklanabilir mi?
Canllk, 20. yzyla dek iki kara
kutusu olan hcre ekirdeine (iindeki genetik nedensellik yasalarna)
ve kafatasna (iindeki beyinde olu-

an alglama, bellekte tutma, anmsama, yarglama, karar alma ve bedeni,


beynin motor odandan kaslara gnderilen uyarc sinyallerle devinime
geirme dzeneklerine) girilinceye
dek bilimsel olarak aklanamamaktayd. Hele sinir dizgesi hakknda l
bir kurbaaya elektrik oklar verilince kaslarnn kaslmasyla bacaklarn
oynatmas deneyinin bilinmedii, biyoloji derslerinde gsterilmedii yzyllarda, madde d (tinsel, manevi)
bir dnyann varlna ve maddesel
varl olmayan glere inanca (canllar onun devindirdii inancna) snlmasna amamal. (7)

Dnceler atomlarn
molekllerin devinimiyle
aklanabilir miydi?
Kafasn metafizik inanlarn basksndan kurtarm bir Eski Yunan
dnr olan Demokritos (M 4.
yzylda) dnceleri atomlarla aklama giriiminde bulunmutu.
Demokritosa gre (8) evren, varln blne blne artk blnemeyecek noktadaki en kk blnemez (Yun. A-tom) paralar ile
onlarn iinde devindikleri boluktan
oluuyordu. Varlklar onlarn eitli
birlemelerinden, olaylar devinimlerinden douyordu. Evrende her ey
maddeden (atomlardan) yaplmt.
nsanda maddesiz bir varlk yoktu,
dnlemezdi. nsan da madde oluturuyordu. Maddesiz ruh denebilecek bir ey yoktu. Ruh denen
eyler, dnceler bile hafif, scak ve
ince atomlarn devinimlerinden oluuyordu. Onlarn devinimleri durgun
ve llyse insan mutlu; kzk, lszse, mutsuz oluyordu. lmle
insan oluturan atomlar daldna
gre, geride ruh denebilecek bir ey
de kalmyordu. Dolaysyla lmden
sonra ac duymak diye bir ey olamazd. Bu yzden insan kendini lm korkusundan (byle dnerek)
kurtarmalyd.
Grld gibi Demokritos, duygularn ve dncenin aklanmasnda doru yola girmi, ancak zamannda sinir dizgesi ve onun alma
dzenei bilinmedii iin (kafatas

Kafasn metafizik inanlarn basksndan


kurtarm bir Eski Yunan dnr olan
Demokritos (M 4. yzylda) dnceleri
atomlarla aklama giriiminde bulunmutu.

kara kutusu alm olmad iin)


doru sonulara varamamt. Bugn
biliyoruz ki sinirler ve beyin de atomlardan (ne kadar karmak olurlarsa
olsunlar) molekllerden oluurlar.
Ancak molekller duyularn, duygularn ve dncelerin oluumlarnn
(bilincin) aklanmasnda gerekli olmakla birlikte onlarn, anlamlarnn
aklanabilmesi iin yeterli deildir.
nk sonu, onlarn etkileiminden ok, onlar zerinden gnderilen
elektrik akmyla kodlanm sinyallerin anlalmasna baldr. Ksacas
duygular ve dnceler neden-sonu
dzeneiyle aklanamaz.

ocuk ile Soba yksnde


erek-sonu ilikisi
Diyelim ki bir ky evinde, Zonguldakta 30 iinin yaam pahasna ucuza karlan kmrle yaklm bir soba. Evin emeklemekten
yeni kurtulmu bir ocuu. Sobann
kzllnn albenisine kaplyor. Sobaya dokunuyor ve eli yanyor (neden); yanan elini refleksle ekiyor
(sonu). Aradan aylar geiyor. Elinin yaras kapanm, acsn unutmu. Soba gene nar gibi kzarm.
Elini uzatr uzatmaz, daha annesi czz demeden, kzll alglamasnn kendiliinden yaratt bir
armla, elinin gemite duyduu acsn anmsyor. Ve eli bir daha yanmadan, yanmasn diye (erek)
elini ekiyor (sonu). ocuun elini
yanmadan ekii ereksel bir olay olup, tan, bitkinin devinimlerinden
nitelike farkldr.

13

BR RUH ZMLEMESNE DORU

alkta amalanan psikanaliz


(ruh durumu zmlemesi) deildir. Ruhun kendisinin (?) zmlemesi hi deildir. Ruh kavramnn
zmlemesidir. Buraya dek yazlanlardan yaznn bu amac (meram)
anlalm olmal. Sz daha fazla
uzatmadan baklay azmdan karacam.

nmlanmtr. Dolaysyla kabaca,


Ruh = canllk + duyululuk + duygululuk + dncelilik + bilinlilik
olarak formlletirilebilir. Bu nitelikler ayn zamanda maddenin,
canlnn karmaklaarak evrimiyle
ulalan dzeylerdir. Sre tersten
alnp zmlenirse ruh kavramnn
zmlemesi yle yaplabilir:
Bir canl, duyu organlarn yitirirRuh = canllk + duyululuk
se, bu demektir ki gitti ruhun drtte
+ duygululuk + dncelilik biri. Duyu organlarn beyne bala+ bilinlilik durumudur
yan sinir dizgesinin ilevini gremez
nsanlar ruh dncesine gt- duruma gelmesi de ayn sonucu doren, yaam deneyimlerinde gzlem- urur. Ortada duyularn deerlenledikleri, canl varlklar ile cansz dirip, onlar (belleindeki) gemi
varlklar aras nitelik farkdr. Bu ba- duyu anlaryla karlatrp, yani
kmdan ruh szcyle anlatlmak dncelerle ileyip bir eyi sevdiistenenin, ou durumda can, i ya da sevmedii gibi sonulara
canllk durumu olduu sylene- (duygulara) varmasn engelleyen
bilir. Ruha maddeden bamsz bir (kntlk gibi) fizyolojik-nrolojik
varlk tannmasnn gerisinde, lm koullar varsa, gitti ruhun drtte bikorkusu ve sonsuz yaam umudu ri daha. Duygular yan sra dnceolmak zere, psikolojik, dnsel, ler reten (simge ileyen) organmz
tarihsel, toplumsal nedenler de var- ilevini gremez duruma derse ya
dr.
da beyin lm gerekleirse (bitCanllk beslenme, byme, o- kisel yaama giriteki gibi) bilin
alma ile balar; lmle snrl bir yitimi durumlarnda gitti ruhun
sre olarak biter. Bu balang drtte . Bedenin btn ilevleniteliklerine (canllar evrilip kar- rinin durmasyla cann gitmesi, canmaklatka) duyu (duyularla lln sona ermesi zerine tmyle
dnceler karm olduu syle- utu gitti ruh.
nebilecek) duygu ve dnme yeBunlar herhangi bir insann dtileri de eklenir. En sonunda d- nebilecei, bildik, yaln, ak dondn dnme yetisi olarak rular. Yinelenmesi hibir yaratc
tanmlanabilecek bilinlilik ka- dn abasn gerektirmeyen dtlr. Bu yzden insan bilen, bil- nsel sonular. Dolaysyla bir ddiini bilen tek canl olarak ta- nce israf, szck, kat, zaman
savurganl olarak
Ruha maddeden bamsz bir varlk tannmasnn gerisinde,
grlebilir. Yazarken
lm korkusu ve sonsuz yaam umudu olmak zere, psikolojik,
dnsel, tarihsel, toplumsal nedenler de vardr.
kendimi yle, aknt
ynnden bo yere
krek ekiyormu
gibi duyumsadm.
Ayrca bu yazdklarm okuyucularn ounun bildii
ilkel, ilenmemi,
kuramsal
dzeye
karlmam
dnceler olarak greceini dnp
kendimi kendi g-

14

zmde de kk drdm dndm. Ama varn yok, yokun var


gsterildii ideolojik savamda bazen kii yaln, apak gerekleri gsterip o sizin dinsel, mistik, felsefi
ustalklarla bulandrarak gsterdiiniz gibi deil, bakn ite bu bu gibi
sradan dnsel tepkiler gstermek
durumuna drlebiliyor. Gene
de ilkel grnen baz deyilerimin,
konunun ilenmesinde yeri gelince
kullanlacak stratejik amalarla dillendirildii gzlerden kamam olmal. Yukardaki utu gitti ruh deyii bunlardan biri.

Ruh uar m yoksa onu


insanlar m uurur?
Bu deyite eyh umaz onu uuran mritleridir sznden esinlenildii ortada. Kullanlmasndaki
ama, kendime ruhun varl yanlgsnn olumasnda son nefes ve
uup gitme analojilerinin etkisine
deinme frsat yaratmak.
Aza tutulan aynada buharlamann grlmemesinden nceki son
soluk (nefes) canllkla lm durumu arasndaki snrda gzlemlenen bir olaydr. Ancak son soluk,
ruhun bedenden ayrlmasyla lm
olayn gerekletiren bir olay (fenomen) deil, lm olaynn bir yan
rndr. Her lmde grlmekle
birlikte, lmn nedeni deil, bilgibilimdeki adyla bir glgeolay (bir
epifenomen) niteliindedir.
Aslnda son soluk, canl ile cansz
varlk arasndaki asl farkllklarn
kavranp aklanabilecei yeterlikte
bilgi birikime sahip olunmad dnemlerde kurulmu bir inanla ilgilidir. Bedenin lm, onu canl tutan, ne olduu tam bilinmeyen bir
gcn kiiyi son nefesle brakp gidiiyle aklanp adlandrlmtr.

Etimolojik sorgulama:
Ruh sanlan ey
son soluk mu?
Buradan giderek ruh kavramnn oluturulmasnda etkisi bulunan lenguistik bir soruna deinmek

gerekmektedir. Dilin douu ile ilgili (saygn) kuramlardan biri de


sestaklit (Yun. onomatopoiadan
alnarak yaratlan) onomatopoetik
olarak adlandrlan grtr. lk
szcklerin, doadaki varlklarn
(civciv gibi) seslerinin taklitleriyle oluturulduu grdr. Byle olsun olmasn, ilkin maddesel
varlklarn adlandrldn dnebiliriz. Sra olaylarn, ilikilerin
simgelenmesine gelince (piktografik yazlarda ayak resminin ayn
zamanda yrme eylemini, gitme olayn simgelemesinden alnacak destekle) maddelerin simgelerine birden fazla anlam ykleme
yolunun izlendii anlalyor. Bu
yolda lm olgusunun son soluk
ile ilikilendirilip artrld ve
canlln soluk ile adlandrld,
giderek soluk (nefes) szne insan canl tuttuu sanlan g (ruh)
anlam yklendii de anlalyor.
Hem Sami dillerinde hem onunla
soy ba bulunmayan Hint-Avrupa dilleri ailesinde ruh anlamna
gelen szcklerin etimolojisinde
soluk anlamnn da bulunmas bir
rastlant olamaz. Kltrel etkileme
sreci de byle bir sonu douramazd. nk ruh iin soluk, yel
anlamna da gelen szcklerin kullanlmas, kltrel etkilenme blgeleri dnda kalan lkelerin dillerinde de grlr.
Gerekten branicede soluk, ruh
anlamna gelen iki szckten biri
neame, tekisi Arapada da grlen roahtr. Arapada ruh yan sra nefs de (Trkede olduu gibi)
Ruh uar m yoksa onu insanlar m uurur?

ayn zamanda nefes demektir. Yunancada pneuma


ve psyche; Latincede ikisi de soluk anlam tayan
spiritus ve animus
szckleri
vardr. Hatta Ural-Altay Trkesindeki
tin, incedeki
qi, Sanskritedeki
atman gibi farkl
halklarn dillerinde farkl sesli szckler, hep ruh lm olgusunun son soluk ile ilikilendirilip canlln soluk ile
adlandrld, giderek soluk (nefes) szne insan canl tuttuu
yan sra yel, soluk sanlan g (ruh) anlam yklendii de anlalyor.
gibi anlamlara da
Bu gr, ruh-beden (yani begelmektedir. Altnda, maddesel olmayan olgulara daha nce konmu den-zihin) kavramlarnn gerisinde
madde adlarna ikinci anlam yk- bulunan varlk-dnce ilikisi gerlenmesi gibi dil oluumunun ortak ekliini tepetakla gsteren ideoloeilimleri yatar. Bunun yan sra, jik (snfsal) bir bakn rndr.
canll kavrayp adlandrmamzda Ruh kavram felsefede maddenin
maddesel olmayan bir gcn (ru- dnceyi belirledii (materyalist)
hun) varl gibi ortak bir yanlgnn grn savunanlarla dncenin
yatt sylenebilir. Ruh kavram- (ruhun) maddeyi yaratp yneterek
nn gelitirilmesi bu adlandrma ve belirledii grn savunan (idebu yanlg dorultusunda olmutur: alist) okullarn dnrleri arasnsoluk alma vermenin, o tarihlerde da dnsel savan sava alan ooksijen dolaymyla canllkla do- lagelmitir. Tartma, konumuzun
layl balants bilinmeden, canllk- kavramlaryla sunulursa, madde
la dorudan balants kurulmutu. ile onun bilgisi (dnce) aras iGene o tarihlerde soluk anlamna likiye indirgenebilir. Bu adan
da gelen szckler yan sra kullan- baklrsa, maddenin dnceden
lan (rnein Almancada geist gibi) bamsz (cansz madde) rnekbaka szckler grubunun etimolo- lerinin varl yadsnamaz. Buna
jisinde akl anlamnn bulunma- karlk nerede duygudan, dns (9) ise, ruh ile amalanann ou ceden sz edilebiliyorsa orada kedurumda akl olduunu gstermez sinkes (mutlaka) maddenin (simge
mi? Bu bakmdan, akl anlamna da ileyebilen karmak biimiyle beygelen szcklerin, gereklii, soluk nin) varl da gereklidir. Bir baanlamna gelen szcklerden daha ka deyile, madde ruhtan (duyular,
doru yansttklar sylenebilir.
duygular, dnceler, bilin olarak
ruhtan) bamsz, zerk varlyla
Ruh bedenin tutsa m,
evreni doldurmu durumdayken,
bedene baml m?
ruhun bedenden bamsz varlGerek kimi doulu dnrlere na tanklk edilememektedir. Bu
(rnein Brahmaclara) gerek kimi da sradan anlamyla, maddeyi yabatl dnrlere (Pythagoraslara, ratan, yneten yle dursun, madSokratese, Platona) gre ruh bedene deden bamsz bir ruh kavramnn
(neredeyse aklanmayan bir neden- bile gereklik dnyasnda karlle) tutsak olmutur. Beden kafesin- nn bulunmadn gsterir. Akden kurtulmasyla bedenden bam- as ruhun yokluunun dnsel
sz ve zgr varlna kavuacaktr.
kantdr.

15

TANRI KAVRAMININ DOUU VE GELMES

uh kavramnn tohumlar, doa hakknda, canclk anlay


ve mana inanc biiminde yetersiz
ve yanl bir kavraya ulalmasyla
atlm olmal. nsann ise, canlnn
organik evrimi srecinde, sistemli
olarak maddesel ve simgesel aralar
yapp kullanabilme yetisi salayan
organlarnn evrildii evrede ortaya kt kabul edilebilir. Onun, ilk
maddesel aracyla birlikte, o aracn
simgesini kafasnda biimlendirirken ilk simgesel aracn da yaratm
olacan sylemek, tarihsel gereklie pek ters dmese gerek.

Bilen zne ve yaratc


zne olarak insan
Doada bir araya gelebilen gelemeyen nesneler vardr. nce, onlarn
imgeleri de kafada yle olacaktr. Ama insan, kafasnda imgeleri zgrce
ileme yetisini kazannca, doada yan
yana gelmeyen nesnelerin imgelerini
kafasnda yan yana getirmekte glk ekmeyecektir. Bylece doada
karl olmayan imgeler (simgeler)
yaratma iini baarm olacaktr.
Bu, insan dnne, nesne ve
aynadaki grnts benzeri birebir kartln tutsakl yerine, zgrlk (yaratclk) getirecektir. Ama ayn zamanda gereklikle onun
bilgisi (simgeler) aras balanty
koparabilecektir. Ruh kavram, gerekliin bilgisini edinmede yetersizlik rn olarak doru alglayamama yan sra, gereklik dnyasnda
karl bulunmayan simge yaratma
yetisinin bir olumsuz sonucu olarak
doacaktr.
amanlar

16

zne ve aknzne
yaratma sreci

yle ki, insan doadaki nesneleri ve kiileri adlandrmakta glk


ekmemi olmal. Ancak olgular,
olaylar, ilikileri adlandrrken etin sorunlarla karlam grnr.
rnein, topluluundaki kadn, ocuu adlandrd diyelim. Ama erkein kadna, kadnn erkee ilgisini
nasl simgeleyecek? Bunu gen kadn simgesine bir de cinsel sevgi
anlam ykleyerek baarm olmal.
Bu tutumun gelimi rnei olarak
Eski Yunann Ak Tanras Aphrodite gsterebilir. Ancak, bu rnein
de gstermi olabilecei gibi, byle
bir zmn yan rn, gereklik
dnyasnda karl bulunmayan
bir zne yaratma olabilecektir. Snfl toplumdaki gelimeler, yaratlan byle bir zneyi bir aknzne
(tanr-tanra) konumuna ykseltebilecektir.
Topluluun tek tek kiileri adlandrld diyelim. Bir toplumun onlar
domadan ncesinde balam, lmelerinden sonra srecek birlii ve
varl nasl simgelenecek? Bu sorun, toplumun geiminde nemli
rol olan bir hayvan ile simgelenip
onun (rnein boann) soyundan
gelindii mitosuyla zlebilir. Ya
da bu i toplu avdaki baars kuaktan kuaa anlatlan bir ata ile
simgelenerek baarlabilir. Bu ise,
lm birine lmszlk yklemeye, ona lmnden sonra da sren
bir ruh balamaya varacak dncelere yol aabilir. Bu, aknzne yaratma yolunda atlm ilk adm oluturabilir. Gene de
aknznelere varmak
iin yrnecek daha
ok yol vardr.
Bu yolda avc ve
toplayc asalak geim biiminden, bitkisel ve hayvansal besin
retimine geiliinin
nemli etkileri olmutur. Avclk ve toplayclkta, doann belli

Eski Yunann Ak Tanras Aphrodite.

bal cansz varlklarna da yklenmi can, canllk nitelii ve ona kout olarak sunulmu erk, retim
dneminde tarm ve gebe obanl olumlu olumsuz etkileyen doa
gleri zerinde younlatrlacaktr. Ancak bu topluluklarn hl sren eitliki yaplarnn kazandrd
dnsel alkanlklarla, sz konusu
doa glerinin aknzneletirilmesi daha sz konusu deildir. nsanlar
iin bir eyler yapp bir eyler yapmamalar istenirken, doa glerine
yakarlp nlerinde eilerek tapnlmayp, sihirler, sihirli szlerle istediklerini yapmaya zorlanacaklardr.
Snfl, uygar, eitsizliki topluma geilince bu durum deiecektir.
Egemen, ynetici snf oluturan
topluluun totem atalar, lm ya
da yaayan efleri ve retimle ilgili
(gne, toprak, su, frtna gibi) doa gleri, almayan egemen snflara, yneten kadrolara benzetilip,
onlarn nitelikleri ve erkleri yklenerek, aknzneletirilecekler, yani
tanrlatrlacaklardr.

Kafa-kol iblmnn
ve profesyonel dnce
reticilerinin k
Buradan, snfl toplumda yaratl, tanr ve ruh kavramlarnn olgun
biimleriyle kuruluuna geilebilir.
nsanln ilk snfl toplumuna, za-

manmzdan be binyl kadar nce Aa Mezopotamyada geildii


konusunda tarihiler neredeyse gr birlii iinde. rnein bu konuda standart gr yazya geiren
McNeille gre sre, olaslkla daha
nce gebe obanlar olup, tarihte
Smerler olarak bilinecek bir halkn, evrenin dalk bir yresinden
gelip, yamalardaki iftiler zerinde
egemenlik kurmalaryla balamt.
Onlar takn ovasnda su denetleme
(kanal, baraj, set, akalama, sulama)
ilerinde (angaryayla?) altrmalaryla srmt. Daha nce tarm yaplamayan bu topraklarda ok byk
toplumsal artlar (art rn) aktarlabilecek bir retim ve toplum dzeni
kurmalaryla noktalanmt. Sonuta, rmaklar boyunca, ilki Eridu olup
krfezden kuzeye doru uzanan baz
kyler kentlere dnmt. (10)
Kentlerde, yazl tarih dneminden kalma tabletlerdeki deyilere
baklrsa, tanrnn tarlas denen
yerlerden salanan rnle, tarm d
ilerle (zanaatlarla, savala, ticaretle,
tapnak hizmetleriyle) uraacak snflar ve kesimler beslenebilmiti.
Bu, toplumun alan-altran, yneten-ynetilen biiminde farkllamaya (snflamaya) uramas demekti. Byk apl kamusal ilerin
rgtlendirilmesi meslekten (profesyonel) i yneticilerinin yetimesine varmt. lerin ynetimi ise,
beraberinde ilerde altrlanlarn
ynetilmesini de getirmiti.
Ynetim ilerini stlenip rgtleyen kimselerin banda, olaslkla
gebe obanlk dnemlerinin a-

manlarnn soyu
vard. Gebelik,
srlerle gnn
scanda deil,
gecenin serinliinde gmeyi
gerektirdiinden,
bu kimseler, yn
bulmada yararlandklar nemli
bir yldz bilgisi birikimiyle gelmilerdi. Bu bilgilerini, yeni ilevlerinde,
salam bir tarm takvimi gelitirmekte kullanm grnrler. Yerleik yaamlarnda zamanla dincilere (din adamlarna) dntkleri anlalyor.
Toplumun tarm d ilerle uraan
teki kesimleri yan sra onlarn da,
tapnak ve kamu yneticileri olarak
toplumsal art ile beslenmeleri, toplumun (alan-altrlan, yneten-ynetilen yan sra) ayn zamanda kafa
ileri-kol ileri iblmyle dnce
(simgesel aralar) retenler ile mal
(maddesel aralar) retenler farkllamasna uramas demekti. Bylece
toplumda, profesyonel bir dnce
reticileri kesimi ile onlarn rettikleri dnceleri (karlarna olup olmadklarn, doruluk yanllklarn
irdeleme olanaklar bulunmayan) olduu gibi (doruluklarna inanarak)
benimseyen kesimler olutu.
Hazr dnce tketicisi denebilecek bu kimselerin nnde, rnein
yazg kavramnn karlarna olup
olmadn dnmeden inanmaktan te bir seenek yoktu. nanmamak ise (ar) cezalandrlabiliyordu.
Tm bu gelimelerle, Dicle ile Frat
rmaklar boyunca sralanan kentlerde, iinde kentin sahibi
Tanrlar, batanr, vezir tanr, sava tanr olarak adlandrlan
saylan koruyucu tanbiimleriyle, toplanan tanrlar kuruluyla, yazdklar sylenen
yazglarla (yasalarla) devlet gibi rgtlendirilmilerdi.
rsnn (ya da Ba gibi
tanrasnn) yontusunun bulunduu zigurat denen tapnaklar
evresinde olumu,
kentleriyle ve kentte yaayanlar (tanrnn kullar) ile onlar besleyen topraklar
(tanrnn tarlalar)
ile kent devletleri ortaya kt.

Bilinen ilk Smer kenti Eridu.

Tanr kavramnn yaratl

Dnp tanr kavramnn doup


gelimesine baklacak olursa unlar sylenebilir: Yaln topluluk (ilkel topluluk) dneminden kalan
kltrel kaltla edinilen totem ata
inanc ve (tarmsal retime geiin
rn) tarmla ilgili doa glerine canllk, znelik tanma eilimi,
rnein toprak ana klt, gelitirilip deitirilmitir. Snfl uygar
toplumun alan-altran, yneten-ynetilen, dnce reten-dnce tketen farkllamalarnn
etkisiyle, devrimci deiikliklerden
geirilmitir. Eitliki yaln toplumda hemen tm doa glerine
tannan canllk, znelik ve erk, tarmla ilgili belli bal doa glerinde younlatrlmtr. Onlarn
(toplumda erkin eitsiz dalm gibi) eitsiz ve ok byk erklere sahip olduklar dncesiyle ilerde,
aknzneler yaratlmas yoluna
girilecektir.
Bu yorumun dayanaklarndan
biri, Smer tabletlerinde (ister resimyaz ister iviyazs eitlemesinden olsun) yldz iin kullanlan
(yldz biimli) ideogramn (olaslkla dingir diye okunup) ayn
zamanda tanrnn determinatifi bir
im olarak kullanlmasdr. Bylece
su tanr, gne tanr, gk tanr gibi
aknznelerin gelitirilmi bulunmasdr. Anlalan, Smer dincileri, yldzlara bakarak edindikleri tarm takvimi bilgilerini (Gne, Ay,
Vens gibi tarmla ilikilendirdikleri varlklarn bilgilerini) meslek
srlar sayarak, canl varlklar, byk erk sahibi (akn) zneler saylan bu kimselerle konumalarndan
saladklarn syleyerek saklamlardr.

17

Tanrnn kle sahibi


efendilere ve uyruklar olan
yneticilere benzetilmesi
Bylece aknzne (tanr) yaratma dnsel sreci balatldktan
sonra, gerisi gelmitir. nsan nitelikleri tayan ama erklerinin derecesi
ve lmszlkleri ile insanlar kat
kat at dnlen varlklar inancnn iini doldurmak, onlarn kiiliini tanmlamak g olmayacaktr.
nlerinde, alan-altran, yneten-ynetilen kesimlere ayrtrlm
snfl, devletli toplum vardr. Tanrlar, almayan efendilere, ilerini
szle, buyruklaryla yrten yneticilere benzetilmitir. Dahas, tanrlar, batanr, vezir tanr, sava tanr olarak adlandrlan biimleriyle,
toplanan tanrlar kuruluyla, yazdklar sylenen yazglarla (yasalarla)
devlet gibi rgtlendirilmilerdir.

nsanlarn kullatrlmas
Tanrlar efendilere, yneticilere
benzetilince, insanlarn onlar iin alanlara, klelere benzetilerek kullatrlmalar da g olmasa gerek.
Gerekten tabletlerde, tanrlarn kentini, halkn, tanrnn topraklarnda
ve tanrnn evi iin alp reten ve
de rettiklerini (adaklar, kurbanlar,
vergiler biiminde) getirerek tanrlar
besleyecek ve tanrlarn (tapnan)
teki ayak ilerini grecek hizmetileri, kullar olmalar iin yarattklar

(rnein Enuma Eli Babil Yaratl


Destan iinde) yazldr. (11)

Tanr-kul eitsizliki
ilikisi paradigmas

s grlt davas yznden sava


kmtr. Gen tanrlar eski kuan
tanrlarn tutsak almtr. ldrseler, tanrlarn lmszl inanc
yaralanacaktr. Kle klnp altrlsalar, insanlar tapnaklara, tanrlar
beslemek iin kurban, adak getirme
gerei duymayabilecektir. Bu tr tasalarla olmal ki tutsak tanrlar yerine
ayak ilerini grmeleri iin (ve tutsak
tanrlarn biimlerine benzer) insann yaratlmasna karar verilmitir.
Ksacas, insanlarn yaratl amac,
varlk nedeni tanrlara hizmet, kulluk, akas klelik etmeleridir.
lgin bir rastlantyla (?) Ademin
Tevrat banda anlatlan yaratl nedeni de (12) (Dicle-Frat arasndaki)
Tanrnn Aden bahesine bakmas
ve onu korumas olarak yazldr.
Kuranda (Zariyat 56da) Ben cinleri ve insanlar ancak bana kulluk
etsinler diye yarattm denmektedir.
(13) Neyse ki cinlerle kullarn yk
biraz azaltlm oluyor!

Snfl, devletli toplumun eitsizliki insan ilikileri rnek alnarak


kurulan (ve dinsel inan dizgelerinin
belkemiini oluturan) efendi tanrkul insan paradigmas byle yaratlmtr. Ondan sonra hemen her toplumsal (ve ou kiisel) sorun, kaba
gce bavurulmadan ya da kaba g
yan sra, uyruklarn iselletirmeleri
(eitim, tren, sylev gibi yollarla)
salanan bu inantan yaplan karsamalarla zlmeye allmtr.
Gerekten, Ortadou dinsel dn geleneinin oktanrc dinleriyle,
bu gelenein uzantsnda (Musevilik,
Hristiyanlk, slamlk evreleriyle) gelitirilen tektanrc tek dinin kitaplarnn kaynanda bulunan Enuma
Eli, insanln ilk dinsel kitabdr.
Tanr-kul eitsizliki iliki paradigmas onun iindeki yaraBabil Yaradl Destan Enuma Eliin yazl olduu tablet.
tl mitosu iinde ilen- Enuma Eli, insanln ilk din kitab saylabilir.
mi bulunmaktadr. Buna
gre (Smerde kent devletleri aras egemenlik
savalarnn ve kent tanrlarnn da sokulduu ideolojik savan bir yansmas olarak) yal kent
tanrlar kua ile gen
kent tanrlar kua ara-

RUH KAVRAMININ YARATILII

zgl olarak ruh kavramnn yaratl da uygar snfl toplumun douuyla balantl grnyor. Smerde tanrlar, tanralar her
bir kentteki tapnakta insan biimli
yontularyla gsteriliyordu. Bunlar
ou rnekte tarmla ilgili doa glerinin kiiletirilmi simgeleriydi.

Aknznelere
ruh sokuluu
Byle gsterilmeleri maddesel olmayan bir nitelikle donatlmalarn
gerektirmitir. Bu, tanrlarn kullarca grlmeyen ancak yakn hizmetileri olan dincilerce grlp onlar-

18

la iletiip konuulabilen bir znenin


varlna (ruhuna) inanc getirecektir. McNeillin Dnya Tarihi yaptndan (s.38den) alntlayalm:
Her tanr tmyle insan doasna sahip bir varlk olarak dnld.
Bir evde -tapnakta- yaard. Ve insann ruhunun bedeninde bulunmas
gibi, bir tanr da bir klt heykelinin
iindeydi. nsan ruhunun dlerde bedeninden ayrlp orada burada
dolamas gibi, tanrnn ruhu da ara
sra bedeninden ayrlabilirdi. Ancak
ona zellikle nemli bir soru sorulmas zorunluluu dounca, tanry
heykeline dnmeye armann yol-

lar vard. Tanr kendine sorulan sorular iaretlerle ve belirtilerle yantlard. Kularn uuu ya da kurban
edilmi bir koyunun karacierinin
biimi, uzmanlara bununla tanrnn
ne demek istediini anlatabilirdi.
Tanrnn her gn [kle sahibi efendi, uyruk sahibi ynetici gibi. - A..]
beslenmesi, elendirilmesi, vlmesi
gerekliydi. Eer iaretler ve belirtiler
bir ykmn geleceini gsteriyorsa, el
altnda tanrnn fkesini i iten gemeden yattracak baka dinsel trenler bulunmaktayd.
Babilde, dincilerin tanr ile iletiimi, tapnaa bir kurban ya da a-

dakla gelip tanrya zel sorusu olan


kullara, yontusunun arkasna saklanlarak tanrnn sesiyle yant verme
noktasna dek vardrlacakt. brani
geleneinde tanr peygamberleri ile
konuacak ya da tanrnn ruhu peygambere inerek onu konuturacakt.
Hristiyanlkta, Tanr istediklerini
olu sann azndan duyuracakt.
slamlkta vahiyleriyle Muhammedi
konuturarak iletecekti.

Bilen zne yetisinin


insandan alnp
tanrya sunuluu
Tm bu inanlarn gerisindeki olgunun (bilgibilimsel adan zmlenirse) insann bilen zne olma
niteliinin ondan alnp tanrya (14)
(aslnda tanrnn szclerine) sunulmas olduu sylenebilir. Onun da
altnda insann, maddesel ve simgesel aralar yapp kullanmasndan, kol
emei ile kafa emeini birletirerek
retmesinden kaynaklanan btnlnn, yaratclnn yadsnmas
vardr. nsanlarn, uygar, eitsizliki, snfl toplumun kafa-kol i blmyle, maddesel aralar (mal) retenler ile simgesel aralar (bilgi)
retenler olarak blnmesiyle doan
bir yabanclama yatmaktadr.

Bir toplumsal denetim


arac olarak ruhun
lmszl inanc
Maddeden bamsz (yontusuna
girip kabilen) bir ruh kavramnn
Mezopotamyada
yaratlmasndan
sonra geirdii en nemli gelime
Msrda gerekletirildi. Msr yneticileri, Mezopotamya yneticilerinden farkl olarak (Nilin salad
daha byk ve kesintisiz toplumsal
art aktarmnn martmasyla olmal) kendilerini tanr vekili ynetici deil tanr-ynetici saydrdlar. Dolaysyla lmsz sayldlar.
Her birinin ad Firavun olan (bu nedenle tarih yaptlarnda byk harfle yazlan) Msr yneticilerinden
yaayann bedeni, lnce ruhu (ahin tanr Horus olarak) uup yeni
yneticiye geiyordu.
Eski Firavunluk (Eski Krallk)

dneminde (M 26-22. yzyllar- denden (maddesel varlktan) bamda) tek lmsz Firavun idi. Ka- sz bir kimlik tanma.
3) Sonra onu (simgeler dnyasbaca Orta Firavunluk yzyllarnda
(M 21-17. yzyllar arasnda) fira- n) deerce bedenin (nesneler dnvunlar nomark denen yerel soylu yasnn) tepesine yerletirme.
4) Bu yolda nce cansz, sonra
yneticileri denetleyebilmek amacyla onlara lmszlk balama canl biimiyle varln karmakyolunu tuttular. Bunun (pek ok) lama srecinin sonul rn olan
kantlarndan biri, onlara da ruhla- dnceyi yaratl kavram yarrnn (bedenleriyle birlikte) iinde dmyla baa alp, maddeyi yaratp
yaayaca mumyalarnn korunaca- yneten ilke olarak (gereklii tepe (kk apl) piramitler yaptr- takla ederek) gsterme.
5) Bunun tamamlaycs olan bir
ma ayrcalnn tannmasdr. Yeni
Firavunluk dneminde (M 16-11. inanla, insann bilen zne olma
yzyllarda) lmszlk (lmsz niteliini yadsyp, bilen znelii
ruh sahiplii) tm uyruklara tann- tanrya (aslnda tanr adna konuan
m grnyor. Dzene, Firavuna dincilere) sunma.
kar kanlar (zellikle soylular)
Platonda ve Aristoteleste
bu ayrcalklarn yitiriyorlard. teyetkinletiren dnce
dnyada, Osirisin yarglk yapt
olarak aklsal ruh
mahkemede yarglanrken yrekleri
kavram
terazinin teki kafesine konan tynsanln kltrel evriminde
den arsa lmszlkten yoksun
ediliyorlard. inde ruhun bulun- (dnsel gelimesinde) ruh yaduu dnlen yrekleri mumya- ratma yolunda snfl toplumda zalarna geri konmuyor, akal tanr A- man iinde ve toplumsal koullara
gre gerekletirilen bu be ilem,
nubise yediriliyordu. (15)
Mezopotamya ve Msr inanlar Platonun idealar kuramnda ekseninde gelien Ortadou kltr zetlenip formlletirilecektir. Arisgeleneindeki dnce, dzene uya- totelesin sradzenli varlk felsen lmszlkle dllendirme uy- fesinde ve ereksellik kavramnda
mayan bu dlden yoksun ederek yetkinletirilecektir.
Madde ile ruh ayrmn, bilindii
cezalandrma dncesi, ilerde daha da gelitirilecektir. Ona slamlk- gibi, Bat dnce geleneinde Eski
ta, ruhun (bedenle birlikte) cehen- Yunanda (Hint dnnden etkinemde sonsuza dek yaklaca, hak lenerek M 6. yzylda) balatanlar
etmise (rnein din savanda ehit Pythagorasclar oldu. Onlarn ruhun
dldnde) cennette sonsuz ve lmszl ve ruhg kavramlamutlu yaam sunulaca inanc ek- r, madde (beden) ile dnce (ruh)
lenecektir bilindii (ama doruluu, balantsnn koparlmasn gerektirir. Bunu idealist felsefesiyle (M 4.
hakll irdelenemedii) gibi.
Tanr ve ruh kavramlarnn ya- yzyln birinci yarsnda) net olaratlnda bu nokta- Eski Msr yneticileri kendilerini tanr vekili ynetici deil
ya dek yaplan ve bu tanr-ynetici saydrdlar.
noktadan sonra yaplacak dnsel ilemler unlardr:
1) Dinsel ideolojide (felsefeden alnacak bir gelenekle)
insann birbirinden
ayrlmaz iki yann,
beden ile dnceyi
ayrma.
2) Dnceye be-

19

Platon ve Aristoteles (Raffaellonun The


School of Athens tablosundan detay).

rak formlletiren Platon oldu. nce varl duyularla alglanan maddeler dnyas (duyular dnyas) ile
aklla kavranan dnceler dnyas
(idealar dnyas) olarak blmtr.
(16) Blmekle yetinmeyip varlklarn birbirinden koparmtr denebilir. Sonra nesneler (maddeler) dnyasnn nemini, onlar idealarn
kopyalar, gerekliin glgeleri
gibi benzetmelerle, neredeyse yadsmtr. Nesneler dnyasn tmden
yok sayamam olmakla birlikte, onun bamsz deerini sfrlamtr.
Bylece denebilir ki, madde-dnce ilikisinde gereklii tepetakla etme baarsn (!) gstermitir.
Var (nesneler) yok (gibi) gstermi, idealar (varlklarn simgelerini, dnceleri) gerek varlklar
sayma noktasna varmtr.
Bu yoldaki varlkbilimsel (ontolojik) felsefi grn, dogmatik bilgibilimsel (epistemolojik) bir gr ile
desteklemitir: Duyu organlarmzla
nesneler dnyasndan edinilen bilgiler, Platona gre, yanltc sanlar
(doksa) olarak deersizdir. Akl yoluyla (kafada) ulalanlarsa, gerein doru bilgileri (episteme) deerindedir. Gerein bu doru bilgisini
ruhumuz (maddeler dnyasndan
deil) idealar dnyasnda yaarken
edinmitir. nk orada varlk kategorilerinden her birinin tek ve yetkin ideas bulunur. dealar, doruunda iyi ideas bulunan bir sradzeni
(hiyerari) iinde dzenlenmilerdir.

20

Ruh ancak dt, iinde yaamakta olduumuz nesneler dnyasnda, idealarn birden ok ve bozuk
kopyalaryla (glgeleriyle) karlanca, onlarn asllar olan ve deimeyen, tek, yetkin idealar, yani
onlarn idealar dnyasnda edindii
bilgisini anmsayarak doru bilgiye (epistemeye) ulaabilir. rnein,
nesneler dnyasnda, hibir yetkin
biimli gen, yetkin ember, yetkin at bulunmaz. nn de yetkin
idealarnn eitli derecelerde bozuk
kopyalar, silik glgeleri bulunur.
Onlar grnce, idealar dnyasndaki asllarn anmsayarak, kafamzda
yetkin bir gen dncesine ulaabiliriz. Bylece, okulu Akademiann giriine geometri bilmeyen
giremez yazdran Platonun, kafasndaki yetkin gen dncesini
ruhunun idealar dnyasndaki yaamnda edindiini dndn renmi oluruz.
Bu dnsel aba, nesne ile simgesinin balantsn kopararak ve de
ilikilerini tersten gstererek, maddesel varl olmayan (gen gibi)
kavramsal, sanal varlklar yan sra, maddeden soyutlanm bir ruh,
salt dnce (akl) olan bir ruh yaratma giriimidir. Dinciler, kurulu eitsizliki dzenin savunmanlar
olarak byle bir felsefede, maddeyi
aa gsterme yan sra, emekle retilen deerlerin, dolaysyla onlar
reten emeki ounluun nemini kmseme yolunda nemli bir
dnsel olana karmayacaklardr. Onda, buyruklarn, kurulu dzeni savunan dncelerin, inanlarn dolaysyla altran, yneten
snftan kimselerin nemini gsterme gcn grmekte gecikmeyeceklerdir. Bu felsefeyi, yaratc tanr, kul
insan, te dnyada dllendirilme,
cezalandrlma gibi inanlar (felsefeden, aklsal destekten yoksun dnceleri) desteklemede (Augustinusun
MS 5. yzylda balatt bir gelenekle) kullanacaklardr. Platoncu felsefe
eletirilerle ypratlnca ve de an
toplumsal, siyasal, dnsel gelimelerini aklayamaz, dnsel gereksinimlerini karlayamaz olunca, grev

Aristotelesci felsefeye verilecektir.


Aristoteles (M 4. yzyln ikinci yarsnda) retmeni (hocas) Platonun idealist felsefesine kar kyormu gibi grnr. Varln ancak
madde (Yun. hyle) ve form (Yun. eidos) dedii (yaklak olarak dnce olmak zere) iki esinin bir araya gelmesiyle olutuunu syler.
nk formsuz madde biimsiz,
maddesiz form ise ii bo bir biim
olurdu. Maddeye biim ve devinim
kazandran formdur. Formun, varl yetkin biimlerine ulatrma yolunda devindirdiini syleyiine baklrsa, form ile istei ve istenci de
ieren akl, dnce, bilin amalanm grnyor.
Aristoteles felsefesinin anahtar
neminde kavramlarndan biri de
erek (Yun. telos) olsa gerektir. nk salt form olan tanr varln iine, yetkine (yani tanrnn kendisine) dnme ereini yerletirmitir.
ine erek yerletirip ilk devinimi
verdii varlk, eitli yetkinlik derecelerine ere ere, sonunda en yetkine (tanrya) ulaacaktr. Aristoteles
erein yalnzca insanlarda, hayvanlarda deil, cansz nesnelerde bile
bulunduunu syler. rnein, varlklarn ilerindeki madde ve form
oranlarna gre devindikleri grndedir. Ta madde esi ar bastndan yere, duman iinde pek az
madde bulunduundan ge (tanrlara) doru devinecektir.
Varln ancak madde ve form elerinin bir arada bulunduu durumlarda grleceini syleyen Aristoteles, bu kurala iki nemli kurald
getirir: Tanr ve insann tanrsal yan
olan akl maddesiz, salt form (maddeden bamsz) varlklardr.
Varlklar ayn zamanda madde
ve form oranlarna gre snflandrp
deerlendirir. En altta cansz (ama
biimli) varlklar vardr. Canl varlklarn en alt basamanda ise, beslenme ve remeyi yrten bitkisel
ruh sahibi bitkiler. zerinde, bitkisel ruh yan sra ac ve haz duygular kazandran hayvansal ruh tayan varlklar. Onlarn da zerinde,
bitkisel, hayvansal ruhlar yan sra

tanrsal, lmsz e (dnme yetisi olan) aklsal ruh tayan insanlar bulunmaktadr, Aristotelese gre.
Burada kalsa iyi. Ruhu canllk, duygululuk, dncelilik ile snrlandran ada bilimsel dne yakn,
onun olumasnda olumlu katks daha byk bir felsefe sunmu olacakt.
Ama srdrerek (ann snfl toplum dzeninin yaratt ideolojik bir
saptrmayla) varlklarn bu sradzeninde bir sttekinin bir alttakinin
yneticisi ve sahibi, bir alttakinin bir
sttekinin, daha yetkine ulama amacnn arac ve mal saymas, bu felsefenin neye, kime hizmet edeceini
gstermiyor mu? Dahas Aristoteles,
kimi insanlarda bitkisel ruhun (doutan) ar basp egemen durumda
olduunu ileri srer. Onlar yalnzca yemesini remesini bilen, kendilerini bile ynetebilecek yetenekten
yoksun kimselerdir. Dolaysyla bu
kimseler, efendilerin buyruunda ve
iinde almalar karlarna olan doutan kle ruhlu kimselermi. Kimi
insanlara (doutan) hayvansal ruh
egemenmi. Onlar da onurlarna dkn, n ardnda iyi savalar olurlarm. Kendilerine (gene doutan)
aklsal ruh egemen olanlar, felsefeyle
uramal, toplumu ynetmeliymi!

Yunan sonras felsefede


akl-ruh ilikisi
Yeni Platonculuk ile dnce olarak ruh kavramndan ok, ruhun
yaratc nitelii ne karlmtr.
Tektanrcla katkda bulunacak bir
dnle tanr Bir kavramyla zdeletirmitir. Dahas
her eyin yaratcs bir
ruh saylmtr. nsan
ruhunun da yaratcsdr. nsan ruhunun bedenden nce
bedenden
bamsz var olabilmesine karlk bedenin
Augustinusa gre Tanr
yalnz yaradan deil
yoktan (Lat. ex nihilio)
yaratand. Bunun anlam
Tanry hem maddenin hem
de ruhlarn yaratcs bir byk
ruh olarak grddr.

varl ruha baldr. (17) Stoaclkta ise, yeniden, maddeyi ve canllar yneten ruh olarak anlalan
tanrsal akl yceltilmitir. Akl
ise; Stoaclarca, Roma imparatorluunun ideolojik gereksinimlerine
uygun biimde, evrensel yasalar
olarak alglanmtr. Evreni tanrsal
akl ynetir. Toplum ve insan da,
kendini bu evrensel yasalarda (Romann imparatorluk yasalarnda)
ortaya koyan aklla ynetilmelidir.
nsan bir kle bile olsa, duygularyla, tutkularyla davranmaz, evrensel
akln yasalarna gre davranrsa ve
de evrensel akln kendisine yazd
yazgya [demek oluyor ki klelie
bile] kar kmazsa, zgr saylr.
Kar karsa ya da tutkularna gre davranrsa, bir efendi bile olsa,
kle demektir. Hristiyanln (Nietzschenin kleci dedii) etiini
derinden etkileyen bu yazgc akl
anlaynda da, ruh inancnn, duygulardan ok dnce yanna vurgu
yaplmaktadr.

Hristiyan felsefesinde
ruhun gnah
Augustinus (MS 5. yzyln ilk yarsnda) Hristiyan inanlarn (Platoncu) felsefeyle (aklla) temellendirme grevini stlenmiti. Bu ie,
Romann barbarlarca ykl nedenini koruyucu tanrlarn brakp Hristiyanla gemesinde bulanlara yant
vermek iin balamt. Augustinusa
gre Tanr yalnz yaradan deil yoktan (Lat. ex nihilio) yaratand. (18)
Bunun anlam Tanry hem
maddenin hem de ruhlarn yaratcs bir
byk ruh olarak
grddr. nsan ruhu ise, bedeninin yaratcs olmamakla
birlikte, lmszdr. Byk
ruh Tanrnn
varl,
insan
aklnn tesinde
inanla varlacak
bir gerektir. nsan
ruhu ise, bedeninin

zdd, cismi bulunmayan bir varlkt. Bu bakmdan tanrsal bir yan vard. Ama tanrya yaknlkta insan ile
Tanr arasnda ermi Hristiyanlarn
ruhlar bulunmaktayd. Bu, rahipleri
uyruklarn hatta yneticilerin stne
koymaya yarayacakt.
Balangta (Gk Devletinde,
Tanr Krallnda, cennette) zgr
isten sahibi ve mutlu olacakken insan, Adem ile Havvann eytann sesini, tensel hazlarn dinleyip, Tanr
buyruuna uymamalar zerine, lanetlenip cennetten kovulmulardr.
Yasak meyveyi yemeselerdi, ehvetle deil ocuk sahibi olma amacyla
iftleebileceklerdi. Daha nemlisi,
bedenin isteklerine deil zgr istenlerine uyabileceklerdi. Uyamaynca zgrlklerini yitirdiler. Bunun anlam da, kendi kendilerini
ynetemeyecek durumda olup, kutsal kitabn szcs kilise ynetimine boyun emeleri gerektiidir.
Adem ile Havvann kaltsal olarak soyuna geen gnahn cezas olarak bu dnyada (Tanr devletindeki eitlikte bulunmayan) prenslerin
zorba ynetiminin, kleliin ve mlkiyet eitsizliinin acsn ekmektedirler. Gene de Tanrnn kayrdklar dnda cehennemde yanmaktan
kurtulamayacaklardr. Neyse ki sa
ile gnahl insan soyuna gnahsz
ruh alanmtr vb.
Tm bunlarda, Augustinusun aalad maddeye kar, byk
ruh ve kk ruh diyebileceimiz
kavramlaryla, sann sz verdii bu
dnyada eitlik, zgrlk, mutluluk
durumunun gereklemeyiine bir
klf geirip eitsizliki dzene boyun
eilmesini salama amac (amac olmasa bile) ilevi grlmekte.
Ruhu aklla zdeletirme ilemi, bilindii gibi teki byk Hristiyan felsefecisi Thomas ile srmtr. Hegelin evrensel, ynetici
ve varl yaratp devindirip gelitirip zgrletirici ilke olarak, eitli
halklarda younlatktan sonra kendini Prusyann halk ruhu iinde
gerekletirecek olan dnya ruhu
(Al. Weltgeist) dncesinde doruuna karlacaktr.

21

TANRI-RUH LKS

eride, deinilmesi gereken, byk ruh denebilecek (Tanr) ile tek tek insanlarn kk ruhlar
saylabilecek ruhlarnn ilikisi kald.
Bu da snfl toplumun tarihi boyunca ruh kavramnn gelitirilme evrelerini yanstan rneklerde izlenebilir:

Glgam Destannda
Smerden, insanln ilk uygarlndan, aknzne yaratma dnsel srecini izleyebileceimiz (Enuma Eli yan sra) bir yazl belge de
Glgam Destan kalmtr. Destann
kahraman yar tanr yar insan olan
Uruk egemeni. Gene de lml. Bunu, klesi ve glman Enkidunun
lm zerine anlyor. lmszle
ermenin gizini, Tufan sonras lmszlk balanan atas Aden Krfezi
iinde bir adada (bu dnyada) eiyle
yaadn rendii (Smer Nuhu)
Utnapitimden soruyor. Ancak sz
konusu edilen, ruhun deil bedenin
tednyada deil bu dnyada lmszldr. Dolaysyla, bireysel ruh
kavramna daha eriilmi olmad
destanda yazlanlardan aka anlalyor. (19)

Brahmaclkta
ve Budaclkta
Hint kltr blgesi inanlarnn filizlendii Brahmaclkta, byk ruh
evrenle zdeletirilen Brahma, kastlar ise Brahmann organlardr. nsanlarn her biri byk ruhtan pay alm
(byk ruhun denebilir ki hcreleri)
kk ruh sahibi canllar gibi grnrler. Byle grnseler de insanlk kastlara bltrlmtr. Ruhlarn gemileri de vardr: Her bir ruh
(Aristotelesin ruhlarnn servenini
anmsatrcasna) Brahmadan kopup,
nce en aa dzeydeki canllarn bedenlerinden balayp Brahmaya dnnceye dek snavlar geirmektedir.
Bitkilerde, hayvanlarda, insan ruhlarnda evrindirilirken, bir bedenden
kurtulup baka bir bedene geirilmekteler. Ruhg (reenkarnasyon)
denen bu sre insan ruhu dzeyi-

22

ne ulalnca durmuyor.
En alt kastn bir yesinin bedeninde snava girip baarrsa, o bedenin
lmnden sonra bir st
kasta ykseltiliyor. Baaramazsa (buras nemli) yani kast kurallarna
uyup kendisinden aa
kastlarn ruhlaryla yiyip
iip, evlenip, hatta onlara dokunmaya kalkarsa,
cezalandrlp bir dahaki
yaamnda bir alt kasttaki bir canlnn bedenine gnderiliyor. Yaptklar onu hak ettirmise,
bokbceine kadar yolu
var! Tm yaam snavlarn baaryla vermise,
ykseltile ykseltile, en st konum
olan dinci (Brahmanlar) kastndan
sonra ve bir daha bedene hapsedilmemek zere, byk ruh Brahmaya
dnp sonsuz dinginlie (nirvanaya)
ulaabiliyor.
Yorumuna gelince, fazla sze gerek yok; her ey apak. Byle bir
ruh inanc bitkilerin yllk yaam
emberi dnglerinden esinlenmitir. Tektanrc, dinin tednyac
deerlerine benzer bir ilevi, ama
teyaamc dediim yollardan gryor: insan-insan ilikilerinde eitsizliki toplum dzeninin aklanmasna, korunmasna ve yeniden
retilmesine yaryor.
Budaclktaki ruh inancna gelince, ilkel dnteki cancln yeniden canlandrlym gibi, bitki,
hayvan, insan tm canllarn edeerlii deeri evresinde dnyor.
nsan-doa ve insan-insan ilikileri
(kaba gce bavurulmadan) onunla
dndrlyor. Ne var ki Budaclkta da ruhlarn edeerlilii inancyla
bedenlerin eitlii salanamamtr, salanmas olana da yoktur.

Zoroastercilikte
Kltrmzde Zerdtlk diye
bilinen (M 6. yzyldan sonra - slamla dek) ran halklar arasnda
yaylan Manieizm, Mazdekilik gibi uzantlar olan inanta, byk ruh

Yar tanr yar insan olan


Uruk egemeni Glgam
(Louvre Mzesi).

blnr. yilik gleri tanrs Ahura Mazda ile ktlk gleri tanrs Ahriman
oluturulur. Onlarn
birbirleriyle evrensel
savanda Ahura Mazdann komutasnda
orta boy ruhlar sayabileceimiz iyilik
gleri bulunur. Ahrimann buyruu altnda ise 16 ktlk
gc vardr. Ktlk
glerinden birkan
saysak Zoroastercilikteki ruh kavramnn nitelii ve ilevi
anlalacaktr: bitkileri donduran souk, srlar ldren sinek, tahllar
yiyen bcekler, yoksulluk, yaratcdan kukulanmak!
nsanlara gelince, her insann grevi, sonunda Ahura Mazdann stn kaca bu evrensel savata, ktlk gleri arasnda bulunmaktan
kanp, iyilik glerine katlarak savam vermek. dl ise, bu dnyada gnen, tednyada lmszlk!
Grld gibi Zoroastercilikte ruhun tednyadaki (maddesiz) yaamndan ok bu dnyadaki maddesel
koullar zerinde durulmu.

Homeros destanlarnda
Felsefe ncesi erken Eski Yunan
(M 9-7. yzyllar) toplumlarnn
inanlar, Yunan mitolojisinin de
derlendii Homeros destanlarnda
yanstlmtr. Ruhla ilgili dncelerde ulalan dzeyi gstermesi
bakmndan, Akhilleusun ruhuyla yetinilebilir. Yerdeki bir delikten
kan Akhilleusun ruhu Odysseusa, ruhlarn Hadesdeki yaamn
(cennet cehennem kavramlarndan
uzak olarak) toz, toprak iinde tatsz bir durum diye betimler. Byle
bir anlay Platonun, Aristotelesin
ruh kavramlar yannda ne kadar
ilkel, ama gereklie o denli yakn
duruyor!

Tevratta
Birka kez okumu, birok kereler, eitli amalarla kartrm olmama karn (gzden karm olma
olasln sakl tutarak) Tevrat iinde
bireysel ruhlarn tednyada dllendirilmesi, cezalandrlmas ile ilgili ykler anmsayamadm. Buna
karlk Rabbn srailoullarna verdii sz, st ve bal akan lkeyi ele
geirip yerlemelerine yardmc olmaktr. Denizin kumlar kadar oalmalarn salamak, teki halklar (ve onlarn tanrlarn) yenip, onlar
zerinde egemenlik kurmaktr. Setii halknn kendisiyle yaptklar antlamay bozmalar, baka tanrlarn
ardndan gitmeleri ve dinsel hukuku (brani eriatn) uygulamamalar
durumundaysa, verecei ceza lelerinin, krk yl srnecekleri llerde
kalmas, Tanrnn, kendine bakaldran halkn (onlarn da tanrs olduunu ileri srerek) baka halklarn
eline verip onlarn kleleri olmalarn salamakt.

ncilde
Yeni Antlama (Yeni Ahit) iinde, cennet kavramnn, ruhun dllendirilerek varln srdrecei bir
yer olmasndan ok (sa olarak da
anlalabilen) Rabbn bazen gkyznde bazen yeryznde olduu
sylenen ynetiminin, (Tanrnn
melekutunun) lkesi gibi bir anlamda kullanlmas artcdr.
Cehennem sz konusu olduunda, rnek olarak, sann zina ile ilgili
yasay anmsatarak syledikleri verilebilir: Zina etmeyeceksin dendiini [Tevrat, Msrdan k, 20:14te]
duydunuz. Ama ben size diyorum,
bir kadna ehvetle bakan, yreinde o kadnla zina etmi olur. Eer sa
gzn gnah ilemene neden olursa
[eski eviride srerse] onu kar at.
nk vcudun bir yesinin yok olmas btn vcudun cehenneme atlmasndan iyidir (ncil, Matta 5: 2730). yleyse sradan insanlarn ruhu,
ncilde, bedenden ayr varl kukulu, yerde ya da gkte bulunabilecek,
yaklarak cezalandrlabilecek bir ey
olarak alglanmaktadr.

Kuranda
nsann lmnden sonra, dnyann sonu yaklap, yarglanma
gn gelene dek bekletilecek olan
ruhun, yarglandktan sonra, sevaplarndan ya da gnahlarndan hangisinin ar bastna baklarak cennete ya da cehenneme gnderilecei
yazldr. Ruh, cehennemde sonsuza dek yaklaca, cennette sonsuza
dek mutlu yaayaca sylenen bedenden bamsz deildir. Bedenin
de kyam etmesiyle (dikilmesiyle)
varln bedenle birlikte srdrecek
olduuna (bedensel hazlar ve aclar tadacana) inanlan candr.

Tektanrc dinde byk


ruh-kk ruh ilikisi

laryla (uzmanlarnca Tatlsu Tanr,


Tuzlusu Tanra ve oullar Sistanr
olarak saptanan) tanrdan sz edilip, onlarn ruhlarndan sz edilmemitir. Onlar izleyen Anu, Enki gibi tanrlar iin de durum ayndr. Bu,
rnein Anunun Gkn Tanrs
deil Gk Tanr olarak sunuluundan da karlabilir. Bunun anlam ise madde-ruh ayrmnn o tarihlerde
(M 3. binyl dolaylarnda) daha yaplmam olmasdr.
Kk ruhlarla, yani insanlarn
ruhlaryla ilgili tutumlara gelince: Enuma Elite insann, tutsak tanrlar almaktan kurtarmak iin, onlar
yerine, sava kazanan yitiren, tm
tanrlara hizmet etmeleri amacyla yaratldklarnn sylendiini aktarmtm. Bu amala insan, bala
tanr biimi verilerek yaratlmt. Bu anlay Tevrata da gemitir.
Bala ruh deil can verilmesi (20)
sz konusudur. Bir farkla ki bu ilem Enuma Elite yapma fiiliyle
verilir. Tevratn ngilizce evirisinde
de yapma (ng. make) fiili kullanlmken (21), Trke (hem eski hem
yeni) evirilerde yaratma fiili yelenmi! ster topraktan yaplm ister topraktan yaratlm diye yazlsn,
bu kaynaklardan hi birinde Ademin
bedenine ruh sokularak canlandrld yazl deildir. Fakat burnuna
yaam soluu flendii yazldr;
ve adam yaayan can oldu (eski eviride varlk oldu) denmektedir.
Bu yaratl ve ruh kavram
Kuranda (Secde 7-9da) insan
amurdan yaratt sonra onu ta-

Musevilik, Hristiyanlk, slamlk almlaryla [tektanrl deil]


tektanrc dinde (Tanrnn ruhu ile
insanlarn ruhunun ve bu ikisi aras
ruhlarn ilikilendirililerine baklarak), ruh nedir? nasl alglanmaktadr? sorularnn yantlarn arama ii
tamamlanabilir.
Kutsal Kitap, Eski Antlama (Tevrat) Yaratl blm (eski Trke
evirideki adlaryla Kitab Mukaddes,
Eski Ahit -Tevrat- Tekvin kitab) u
szlerle alr: Balangta Tanr
yeri ve g yaratt. Yer botu, yeryz ekilleri yoktu, engin karanlklarla kaplyd. Tanrnn Ruhu sularn zerinde dalgalanyordu. Bu
deyi, Yahudilerin (M 6. yzyln
sonlarnda) Babil srgnnde kutsal kitaplarn derlerken bir yaratl mitoslarnn olmadn grp,
onu da Babil Yaratl
Tevratta Yaratl blmnde 6. gn betimleyen bir izim.
Destan Enuma Eliten
kk deiikliklerle alarak aktarmalarnn izlerini tamaktadr. Bir
nemli farkla ki Enuma
Eliin dzenleniinden
Babil Srgnne geen
(2500 yllk) sre iinde, anlalan Tanr kavram gelitirilmi, deitirilmitir.
Gerekten Enuma Elite balangta Apsu,
Tiamat ve Mummu ad-

23

mamlayp ekillendirmi, ona kendi ruhundan flemitir. biimini


almtr. Bunun anlam, insann Enuma Eliten beri sregelen Tanr
biiminde yapld inancnn gelitirilip, Tanrnn her trl somut
zellikten (maddeden) soyutlanm
bir ruh olarak kavranna kout
olarak, insana tanr nefesi (ruhu)
baland biiminde daha gelitirilmi Tanr ve ruh kavramlarna
ulalm olmasdr.
ncilde yaratl kavram (Hristiyanlarn da benimseyip ncilin nne koyarak Kutsal Kitap iine aldklar Tevratta ilenmi olduu iin olsa
gerek) ilenmez. Tanrnn ve insanlarn ruhu hakknda, saya Rabbin
ruhu zerimdedir gibi szler syletilir. Bu tr szler, Tanr ile iletiim
olanan ve Tanrnn buyruklarnn
sann azndan dile getirildii inancn desteklemede kullanlr.
Tanrnn ruhunun insana inmesi dncesi, Hristiyan din bilginlerince (teologlarnca) daha ileri
noktalara tanmtr. Teslis (leme) inancnda, bilindii gibi Tanrnn ruhu, Baba Tanr, Oul Tanr ve
Kutsal Ruh olarak e blnmtr.
Bu yorum Hristiyanla oktanrclk sulamasnn yaplmasna yol
amtr. Bu sulamadan, lnn
tanr deil tanrnn grnm
olduu savyla kurtulunmaya allmtr. O zaman da sann insan deil tanr olduu inanc eletirilerine
ak verilmi olur. te yandan byle bir ruh anlay, Hristiyan felsefesinde (Augustinus ile) ilk gnahla
birlikte kuaktan kuaa geen gnahl ruh yan sra sa ile gnahsz
ruh aland grne varlmasna yardmc olmutur.
Teslis retisinin (akidesinin) bir
uzants olarak, Meryemin bir erkekle iftlemeden, Kutsal Ruhtan (bir
melek araclyla ve ruh frlerek)
saya gebe kalmas ve sann hem
bir insan hem bir tanr olduu gibi
(mant zorlayan) ar, anlalmaz,
gizemli, metafizik dncelerin retilmesi ve bunlarn eletirilmesi sorunlar yaratmtr.
ncilde olduka sk ilenen bir

24

baka ruh kavram daha


vardr. Bunlar, cin denen daha ok kt ruhlardr. Onlarla, sann cin
tutmu hastalar, bu ruhlar azarlayarak (hatta onlarla konuup anlaarak)
karp iyiletirmesiyle ilnce halk, sonra sosyete arasnda zaman zaman
moda olan ruh arma seanslar, genellikle
gili bildik mucizelerinden
bunalm dnemlerinde canlandrlr.
sz edilirken karlarz.
yolla ruha sorular sorup ondan bilinncildeki bu tr ykler, bilindii gibi, Hristiyan kltnde yay- meyen konularda yant alma yntemi
gn bir cin inancnn ve cin - gelitirir. Yant veren daha nce o evkarma etkinliinin gelimesine yol de yaayp lm birinin ruhuymu.
amtr. Ayrca cin inanc ortaa- Geldiini nce duvara sonra masaya
da cad av kazanlarnn kaynatl- tktkla bildiriyormu. (23)
nce halk, sonra sosyete arasnda
masnn da sorumlusudur. Bu balamda, cin karmak iin, mealenin zaman zaman moda olup, zaman
hastann boazndan ieri sokulma- zaman modas geen bu elenceya allmas gibi (doruluk dere- nin bunalm dnemlerinde canlancelerinin aratrlmasn gerektiren) drld grlr. rnein Birinci
Dnya Sava sras lmler, sakat
yntemler yazna gemitir.
slamda cinlerin varl inanc, kalmalar, acmaszlklar, ekilen bKurandaki (Rahman 15teki gibi) yk aclar, adaletli, her eyi gren,
cinlerin dumansz alevden (ba- her eyi bilen, gc her eye yeten,
z evirilerde z ateten) yaratl- insanlarn yazgsndan, doalarnd yazl ayetlere dayandrlr. Bu dan, dnyann ve toplumun dzetr inanlar, olaslkla dinsel d- ninden, dzensizliinden sorumlu
n ncesi, cann doann hemen bir tanrnn varlna inanc anher yerine dalm olduu canclk drmtr.
inanlarnn uzantlar ya da kalnBu gerek karsnda bir grup itlardr. Kuranda cinlerin varlk- nanlar sarslmam Hristiyan (ne
lar kabul edilmi olmakla birlikte, pahasna olursa olsun, her yola baonlarn yardmyla by yapma gi- vurulup) insanlarn (zellikle gen
bi giriimler (gene Kuranda) yasak- kuaklarn) inanca yeniden ekillanmtr. Geen sre iinde, hem mesinin yollarn aradlar. Bulduklavarlklar kabul edilip hem de onlara r yollardan biri (1930lardan sonra
inanlmasndan yararlanlan etkin- estirdikleri) spiritizma topluluklar
liklerin nlenmesinin kolay olmad- ve dernekleriyle yrttkleri yayn grlmtr. (22)
lar yan sra ruh arma seanslar
modasn canlandrmakt.
Ruh arma: Spiritizma
Bir masa bana geilerek, kaRuhla ilgili son bir konu olarak ranlkta, ksk, alak sesle arlan
ruh arma akmna deinilebilir. ruhun geldii inancn, tktklarla
Hseyin Batuhan, Bilim ve arlatan- sorulara verilen yantlar, fincan halk adl yaptnda Spiritizma ak- reketleri gibi baz belirtilerle anlatmnn balay hakknda u bilgile- mak g olmasa gerek. Sava sonri veriyor: 1848de New Yorkun bir rasnn inan bunalm zamanla
kasabasndaki bir evin duvarlarndan atlatldktan sonra, ilevsiz kalmatktklar gelir. Evi tutan kiraclar Fox sna karn bu inan ve uygulasoyadl (tilki kadar kurnaz) iki kz ma, kltre girerek, azalarak da olkarde gelene dek korkup evden ka- sa varln srdrmtr. yle ki
arlar. Kz kardelerin k sesin bu satrlarn yazar, asistanlnn
parmaklarn klatma says kadar ilk yllarnda (1960larn sonlarntktk ile yant verdiini kefeder. Bu da bile) bir meslektann bir baka

meslektann kendisini, steleyerek


bakentte bir ruh arma toplantsna gtrdn anlatn anmsamaktadr. Orada niformal denizci subaylar, yal ssl kadnlar
gibi garip garip kiileri grdn
sylediini unutamamaktadr. ki
meslekta da bugn ok iyi bilinen
kimselerdir. Okumakta olduunuz
yaznn balnda belleindeki bu
olaya bir gnderme yaplmaktadr.
Bu tr etkinliklerin bysn
bozmann yolu, yerleri, aralar gibi
koullarnn, arlatanlara braklmayp, yant ve kant bekleyenlerce dzenlenmesidir.

Sonu
Enuma Eli, Tevrat, ncil ve
Kuranda, byk ruh Tanr kavramnn, kiiletirilmi, aknzneletirilmi doa gleri olarak balatld ve insan biiminde tasarland
noktadan, her trl somut nitelikten soyutlanm salt ruh olarak grlen bir tanr inancna ulalan
yolda gelitirildii anlalyor. Dnyann baka kltr blgelerinin dinsel inanlarnda da benzeri gelimelerin yaand sylenebilir.
Hemen hepsinde, ruh ve yaratma
kavramlaryla temelde, bilimcilerin
maddenin evrimiyle canlya geilii olarak aklad bir olayn yaln,
(ilkel) eitliki yapl topluluklarn
canclk olarak adlandrdmz,
doaya can, erk ve isten ykleme
biimindeki simgesel karlna
benzer bir olgunun aklanmas sz
konusudur.
Ruh kavram, lm korkusuna,

Ruhlar ve hayaletler artk


arlatanlarn konusu.

lmszlk umuduna bir yant, aza srlen bir parmak bal olabildii
gibi, tednyaclk ve teyaamclk
inanlarna varlacak biimde eitli
ideolojik ilevler grebilmektedir.
Ruhu can olarak okuyan bilimsel
bak ile onu maddesiz varlk olarak alglayan dinsel gr arasnda
ise, Yunan felsefesinde Aristotelesin
klasik biimini sunduu madde ile
dncenin birliini koparmayan
bir ruh kavram bulunmaktadr. slam felsefesinde de Aristotelesin bu
ruh kavramyla desteklenen inancnn bn Rdn Aristoteles evirisi
ve yorumlaryla (erhleriyle) Avrupa dncesine geen, bilimin ruh
anlayna ok yakn bir eitlemesi
bulunmaktadr. Buna gre, bedenden zgr bir varlndan sz edilemeyecek ruh, kiinin lmnden
sonra, tanrnn ruhuyla birleip onun iinde erir. Bylece inan (din)
ile akl (felsefeyi) harmanlayan bir
dnce, ruhun lm sonras bireysel varlnn tannmad, tednya, cennet, cehennem kavramlarna
yer verilmeyen bir gre basamak
ta oluturacak niteliktedir.
DPNOTLAR
1) Websters Encyclopedic Unabridged Dictionary of the
English Language, spirit girdisinde bu szcn 31
anlam verilmektedir; ghostun 18.
2) Bkz. Maurice Cornforth, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman,
stanbul, 1975.
3) rnein 6. nota baknz.
4) Bkz. Kudret Emirolu ve Savi Aydn (der.) Antropoloji
Szl, Ankara, 2003, Bilim ve Sanat Yaynlar, mana
girdisi.
5) Bana beyaz bir tlbent sarm gibi grnen kiinin sve
kraliesi olduu savn, hcre zarlar yar geirgen deriden
szabilen egzoplasma denen maddenin fotorafta yaratt
etki olarak sahtecilikle sulayan sav da bana inandrc
grnmemiti.
6) Bilin olgusunun maddenin karmaklama yolundaki
evriminin varlan (imdilik) son noktasnn bir trevi olduu
gereini son yzylda salanan nrolojik aratrmalarn
bulgularyla sergileyen Hoimar v. Ditfurth, Bilin Gkten
Dmedi, Cumhuriyet Kitaplar, (2009) kaynana baknz.
slamda maddenin, cansz doann hem ruhunun
olduunu hem de olmadn dnenlerin inanlarn
dayandrabilecekleri bir ayet bulunmaktadr: Kurn- Kerin ve
Aklamal Meli, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, 2001 basks,
Ahzb suresi, 72: Biz emaneti, gklere, yere ve dalara teklif
ettik de onlar bunu yklenmekten ekindiler, korktular. Onu
insan yklendi. Dorusu o ok zalim, ok cahildir.
7) Sinir sisteminin ileyiini kavrama yolunda bilimciler bugn
l kurbaa yerine canl maymunun beyninin belli noktalarna
elektrik sinyali gndererek parman oynatmasn, gzn
krpmasn salayabilecek noktaya varm bulunuyorlar. (bkz.
Ditfurth, Bilin Gkten Dmedi, s.26.)

8) Bkz. Afar Timuin, Dnce Tarihi, stanbul, 2002, Bulut


Yaynlar, s.134 ve Aleddin enel, Siyasal Dnceler
Tarihi, Ankara, 2008 basks, s.136; kr. Walther Kranz
(der.) Antik Felsefe Metinler ve Aklamalar, stanbul (1976
basks), s.125.
9) Bu etimolojik taramada bana yardmc olan dostum
Erhan Kuzhan saolsun; kr. Sevan Nianyan, Szlerin
Soyaac (ada Trkenin Etimoloji Szl) stanbul,
2009, Everest Yaynlar ve teki etimoloji szlkleri.
10) Bkz. William H. McNeill, Dnya Tarihi, ev. A. enel,
Ankara, 2008 basks, s.33 ve Gordon V. Childe, Tarihte
Neler Oldu, ev. M. Tunay ve A. enel, Ankara, eitli
basklar, Kent Devrimi blm.
11) Bkz. Alexander Heidel (haz.), Enuma Eli Babil Yaratl
Destan, ev. smet Birkan, Ankara, 2000, Ayra Yaynlar,
150 s.
12) Bkz. Kutsal Kitap (Yeni eviri) Eski ve Yeni Antlama
(Tevrat, Zebur, ncil) stanbul, 2001, Kitab Mukaddes irketi
Yayn, Yaratl blm, 2:8-15; kr. Kitab Mukaddes [eski
eviri] Eski ve Yeni Ahit (Tevrat ve ncil) Tekvin, 2:8-15,
stanbul, 2000, Kitab Mukaddes irketi Yayn.
13) Bkz. Kurn- Kerim ve Aklamal Meli, s.522.
14) Bkz. Kuran (Diyanet evirisi) s.15teki dizinde Allah
her eyi bilir (ilim) bal altnda, 27 surenin bu konunun
ilendii 48 ayetinin numaras verilmektedir. rnein Nur,
19da Allah bilir, siz bilmezsiniz denmektedir.
15) Bkz. Samuel Henry Hooke, Ortadou Mitolojisi, ev.
A. enel, Ankara, 2001, mge Kitabevi Yaynlar, Msr
Mitolojisi blm ve Aleddin enel, Kemirgenlerden
Smrgenlere nsanlk Tarihi, Ankara, 2009, mge Kitabevi
Yaynlar, 12. Blm: Msr Uygarl. Bu ara eskia
uygarlklarnda ruh bilgisinin, ruhun ve dncenin yeri
olarak (Yunanda bile) yrein gsterildii dereceyi
aamadn bilmekte yarar var: Yreime dodu sz bu
anlay dneminin kalnts olsa gerek.
16) Kr. Timuin, Dnce Tarihi, s. 141-156 ile enel,
Siyasi Dnceler Tarihi, s.150-175.
17) Daha eksiksiz ve doru bir zeti iin bkz. Timuin,
Dnce Tarihi, s.236.
18) Kr. enel, Siyasal Dnceler Tarihi, s.260 ve Timuin,
Dnce Tarihi, s.255. Augustinus Tanrnn yalnz yoktan
yaratc deil, yetkin yaratc olduu inancndayd. Kant,
yaratl iini yetkin zamanda (6 gnde) bitirmi olmasyd.
nk 6, saylar iinde arpanlarnn toplam kendine eit
(1x2x3 = 6 = 1+2+3) olan tek (dolaysyla yetkin) say
imi! bkz. enel, Siyasal Dnceler Tarihi, s.262. Augustinus,
yetkin bir yaratc kavramn yetkinlikten ok uzak yarats (bu
dnya) olgusunu uzlatrabilmek iin insan ruhunun kaltsal
lanetlenmilii gibi bir kavrama sarlmtr.
19) Bkz. N. K. Sandars (ev. ve Sun.) Glgam Destan, ev.
S. Kutlu ve T. Dural, stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlar.
20) Tevratn Yaratl blmnn banda balktan
biimlendirilerek burnuna yaam soluu flenen Adem
iin ve o yaayan can oldu deyii ve Havvann (Ademden
alnan kaburgann etle kaplanyla) yaratlnn anlatld
szlerde Havva ad iin dlen dipnotta bu szcn
branicede hayat olan anlamna geldii aklamas
da, Tevratta ruhun can, canllk durumu olarak
alglandn gsteriyor.
21) Bkz. N. J. Dawood (tr.) ve The Koran, Middlesex, 1974,
Penguin evirisinde.
ngilizce eviride (Trke evirisindeki gibi) Adem iin
balktan yaratld (ng. created) deniyor ve Ademe
Allahn kendi ruhundan frd (ng. breathed into him
of His spirit) syleniyor.
22) Yaknlarda stanbulda psikolojik rahatszlklar bulunan
bir genci ele geirmi yedi dii cini kararak kurtaryorum
derken lmne yol aan cinci hoca bunun rnei: bkz.
Haber Trk, 9 Haziran 2010.
23) Ayrntl bilgi iin bkz. Hseyin Batuhan, Bilim ve
arlatanlk, stanbul, 2001, Bulut Yaynlar, s.427.

25

Kapak Dosyas

Maddenin kendiliinden macerasnda

Ruhun yeri var m?

Maddenin macerasnda bildiklerimiz ok fazla. Canl yaamn nasl ortaya


kabildiini, nasl evrimleebildiini, bilincimizin, aklmzn maddeden nasl meydana
geldiini (detaylaryla olmasa da) biliyoruz. Ruh diye maddi olmayan bir eyin var
olmadn biliyoruz. Evrenin ilk nano saniyelerindeki kuantum dalgalanmalar ve
maddenin hkim oluu fizik yasalar ile aklanabilmekte. Madde bir kere olutuktan
sonra onun yaam meydana getiren molekllere uzanan kendiliinden maceras artk
hemen hemen btn detaylar ile bilinmekte. Maddenin kendiliinden macerasnda
ruhun yeri yoktur.

26

Do. Dr. Kerem Cankoak


nsanlk tarihi kadar eski bir tartma olarak ruh
(tin) kavramnn birok anlam vardr. Avrupa dillerinde soul, spirit, psyche, essence, liveliness kelimeleri ile de karlanan ruh, Britannicada insan
varlnn maddi olmayan taraf ya da z olarak,
kiinin ilahilie itirak eden ksm olarak tanmlanr ve genellikle bedenin lmnden sonra kiinin
varln srdren ksm olarak ele alnr.
Binlerce yl nce biyolojik evrimlerinin son aamasna gelmi atalarmz gnmz insanlarna yakn bir akl dzeyine ulamlard. evrelerinde
grdkleri dnyaya ilikin dnceler gelitiriyorlard. Bu ilk animizm ve totemizm dnemlerinde
ruh kavramn icat ettiler. Baz nesneler canszd,
hareket etmiyordu, bazlar ise canlyd ve akllca davranyorlard. te ilk insanlar bu akll
tepkileri bir ereksellie baladlar
ve buna ruh dediler. Daha sonra bu ruh kavram
ok daha byd,
dallanp budakland ve hemen her
eyi
aklamakta kullanlr oldu,
yaratc ile zdeleti. Ruh kavramnn ok uzun
bir sosyo-ekono-

mik tarihesi vardr ve bu konuda binlerce cilt yazlmtr. nsan toplumlarnn snfsal tarihinin bir
paras olarak ruhun (ilahi yaratc ile ilgili) ideolojik tarihesi (enel, 2009) bu yaznn kapsamna
girmemektedir.
Yakn tarihe kadar ruh inanc felsefede, dinde,
hatta bilimde varln srdrd. 17. yzyl fizikileri bile hareketi aklarken fizik yasalarnn dnda bir gce, bir anlamda metafizik bir gce ihtiya
duyuyorlard. rnein Kepler gezegensel hareketin
dinamiini anima motrix ile yani hareket ettirici
ruhla aklamaya alyordu. Gezegen Gneten
uzaklatka, Gnein hareket ettirici gc azalyordu. (Westfall). Evrensel ekim yasalarn bulan
Newton, her ne kadar iki cismin birbirlerini ktleleri ile doru, aralarndaki mesafenin karesi ile ters
oranda ektiklerini kefettiyse de, bu gizemli uzaktan etki eden ekim kuvvetini aklayamayp,
tz, ruh vb. kavramlara bavurmak zorunda kalmt (Koyre, 1968).
Doa bilimlerinin eksikliinde dnrler insan her eyin merkezine koyup dier canl/cansz
maddi dnyadan ayrdklar iin felsefede hkim
gelenek yakn zamanlara kadar her zaman idealizm
olmutu. Descartes bu metafizik dn dorua
ulatrp btn gerekliklerin iki tzden (substance) olutuunu ortaya att. Ruh, dnme eylemi
(res cogitans) ile nitelendirilebilen bir tz; maddi
dnya (res extensa) ise zn uzayda kaplad yer
olan bir tzd. Descartesa gre dnen tze maddeyi nitelendiren hibir zellik (hacim, yer, hareket gibi) yklenemezdi. Doa bilimleri asndan

bu ikiye ayrmann en nemli sonucu, btn psiik niteliklerin, kat bir


biimde madde dnyasnn dnda braklmasdr
(Westfall). Gnmzde
artk fizik, biyoloji, kimya
yasalarn kullanan nroloji gibi doa bilimleri sayesinde psiik aktivitenin
bedenden bamsz olmadn bilmemize ve beyinde dnce oluumundaki
nral aktiviteyi lmemize
ramen bu kartezyen ikiliin yansmalarn hl grebilmekteyiz.
Ruh kavram neredeyse 25 yzyl boyunca tm idealist felsefelerde
karmza kar. 19. yzylda Hegel
evrensel oluumu onunla aklamaya alr. Ancak modern bilimlerin
ortaya k ve gelimesiyle birlikte
bilim insanlar evreni, canll ve
etrafmzda grdmz her eyi,
herhangi bir fiziktesi gce gerek
duymadan akladktan sonra ruh
kavram da geerliliini yitirmi, sadece mecazi anlamda ya da insann
ruh hali gibisinden pejoratif aklamalarda varln srdrmtr.
Ama tuzruhu ile yukarda sz ettiimiz ruh kavram ne kadar birbirine
yaknsa, psikiyatride kullanlan ruh
kavram da bu ilahi ruhla o kadar alakaldr.
Gelimi dnyada oktan rafa
kaldrlm ruh kavram maalesef lkemizde hl ciddiye alnmaktadr.
21. yzyl Trkiyesinde tarihin
derinliine gmlm bu tartmay tekrarlama talihsizlii yayoruz.
lkemizde hl televizyonlara, gazetelere, dergilere ve hatta eitim
kurumlarna ruhlar dnyas, teki alemler, bedene can veren ruh
sylemleri hkim. Aadaki cmleleri herhangi bir internet sayfasnda,
gazetede ya da TV kanalnda bulabilirsiniz:
Miracn sadece ruh ile mi, yoksa
beden ve ruh beraberliinde mi gerekletii konusunda limler arasnda bir fikir ayrl eskiden beri sregelmektedir. Ayet, hadis ve sahab
rivayetlerine baktmzda, meseleyi

inceleyen bata byk sahablerin iinde bulunduu selef ve halef limlerinin ittifakla birletikleri nokta;
Peygamber Efendimizin (asm) hem
cismen, hem de ruhen Mira mucizesine mazhar olmasdr... Hayr aslnda lm diye bir ey asla yoktur.
Ruhlar aleminden yola kan bir ruh
iin artk lm, biti, yok olu asla
yoktur. Bir insan toplam alt dnyada yaar. (1)
Eer yukardaki satrlar size komik geldiyse ve internete isteyen
istedii yazy koyar derseniz, size
psikiyatri profesrlerinin yazd bir
kitaptan alnt yapaym:
Nasl bir mal imal eden onun
tm zelliklerini iyi bilir. Ayn ekilde Allah-u Teala da yaratt kulunun tm zelliklerini herkesten
iyi bilir; neyin ona zarar vereceini,
neyin ona fayda olacan en iyi bilen de yine Odur. Hastalklara yakalanmamak iin ya da hastalktan
kurtulmak iin onun ilahi bilgileri nda hareket etmek lazmdr... Batl psikiyatristlerin uzak kald eylerden birisi de metafiziktir. nk
fizik her eyi izah edememektedir;
ruh, eytan, cin gibi (Gka)
Bu satrlarn yazarlar her ne kadar kendilerini akademisyen olarak
gryorlarsa da, doa bilimlerinden
hibir ey anlamadklar ortadadr.
Gerek, bu yazarlarn sylediklerinin tam tersidir: Fizik her eyi izah
etmektedir. phesiz bu cmlede
fizik derken btn doa bilimlerini
kastediyoruz: Fizik, kimya, biyoloji,
genetik, jeoloji vb. gibi.
inde yaadmz evrene ili-

kin herhangi bir fikir retiminde bu tarz dinsel


aklamalar, bilimsel aklamalarn nne gemi
durumda artk Trkiyede.
Bilim eitimi o kadar zayf
ki, profesr unvanl psikiyatristler bile yukardaki gibi ad bir cmle
yazabiliyorlar. Bunu basit
bir inan meselesi olarak
gremeyiz. Bu durum ciddi bir bilimsel cahillie iaret etmektedir. te bu
yaznn amac, gnmzde ruh
kavramnn evrene ilikin herhangi bir olayla ilikilendirilemeyeceinin altn izmektir. Beden/ruh ikilii yoktur, sadece beden vardr.
Zihin, akl, bilin gibi kavramlar ise
modern bilimlerde maddenin ilikisi ile aklanma yolundadr. Henz
yapay zek tam olarak elde edilemediyse de, ruhun olmadn, canll aklamak iin molekllerin
ve atomlarn ilikilerinden baka
bir eye ihtiyacmz olmadn biliyoruz. Hoimar V. Ditfurthn dedii
gibi Bilin gkten dmedi (Ditfurth). Bilincimiz, dier her ey gibi
4 milyarlk evrim srecinin sonucu
olarak evrimleti ve ruh gibi kavramlar meydana getirdi. Bu yazda
ele alacamz kavramlar tm temel
bilimleri kapsad iin ok ksa bir
zet olacak. Btn modern temel
bilimleri kapsamlca ele alabilmek
iin ciltler dolusu yazmak gerekir.
Konuyla ilgili daha uzun okumalar
yapmak iin yaznn sonundaki kaynaka olduka toparlayc olacaktr.

Modern evren anlaynda


ruhun yeri ne?
Dnce tarihi boyunca btn
insanlar sadece teki dnyalarla ve
ruhla uramadlar. Kimi dnrler ve o zamanlarn bilim insanlar diyebileceimiz baz kiiler de
madde nelerden oluur? ve bunlar bir arada tutan ey nedir? sorular etrafnda doay anlamaya altlar. Yazl tarihten elimizde kalan
belgelere gre bu tip sorular ilk olarak yonyada (imdiki Bat Anado-

27

lu kylar) ortaya kt (Hanerliolu, Gkberk). Dnce tarihi iinde


ruh kavramnn ele alnmas bu yaznn konusu deil. Konumuz asndan bilim tarihinde doa filozoflarnn da var olmas, bu filozoflarn
o zamanki tek doa bilimi olan astronomiden yararlandklarn vurgulamak asndan nem tamaktadr.
Astronomi, tarih boyunca dnyaya bak amz biimlendirmitir.
Mevsimler ve gk cisimlerinin hareketleri, doadaki dzenliliin ilk
rnekleriydiler. Bu nedenle astronomi, en nce gelien bilim dal olmutur. Dnyay evrenin merkezinden
indiren ve bylelikle insan da canllar dnyasnn merkezinden indiren Darwin/Wallace evrim kuramna
yol aan ilk bilim dal yine astronomi olmutur. Modern bilim 16. yzylda Avrupada ortaya kmtr ama
asl olarak 20. yzylda doa bilimleri insanln binlerce yldr sorduu
sorulara kesin yantlar verebilmeye
balamtr (Bilim ve Gelecek, 2009).
Bu gelime o kadar hzldr ki, ou
zaman bilimsel keiflerin geni halk
kitleleri ve hatta akademik ya da okuryazar evreler tarafndan hazmedilmesine vakit kalmamaktadr. Bilimsel kltrn yaygnlamas, geni
kitleler tarafndan anlalp kabullenilmesi ancak zengin toplumlarda gerekleebilmektedir. Bizim gibi
hem yoksul hem de eitimsiz toplumlarda ise bilimsel kltrn gelimesi ok yava gereklemekte, 20.
yzyl biliminin bulgular topluma
nfuz edememektedir. Byle olunca
ruh kavram da geerliliini korumaya devam etmektedir.
Oysa 20. yzyln bandan gnmze gelene kadar bilim, evreni, doay ve insan anlama yolunda
ok byk admlar att: 150 yl nce Darwinle balayan sre ancak
bu yzylda tam olarak anlald ve
genetik devrime yol at. Bylelikle
artk kim olduumuzu, ne olduumuzu bilir olduk. Fizikte kuantum,
grelilik ve Byk Patlama kuramlar, iinde yaadmz evreni anlamamz salad.
Gnmz bilimi maddenin he-

28

men hemen btn zelliklerini aklamaktadr. Madde ok az sayda


ve olduka kk yaptalarndan
olumaktadr. Hava, su, ate ve toprak bir metrenin on milyarda biri
byklndeki atomlardan; atomlar kendilerinden on bin kat kk
ekirdek ile bir milyar kat kk
elektronlardan; ekirdek ise kendinden on kat daha kk ntron
ve protonlardan olumaktadr (ekil 1). Atom ekirdeindeki proton
ve ntronlar ise temel parack olan
kuarklardan meydana gelmektedir.
Bylesi kk paracklarn davranlar gnlk hayatta gzlemlediimiz cisimlerden farkldr: konumlar
ne kadar yksek hassasiyetle llrse hzlar o kadar az hassasiyetle
bilinebilir (Heisenberg belirsizlik ilkesi); hem dalga hem parack zellikleri gsterirler; devinim esnasnda
belli bir yrnge izlemezler; verilen bir durumdan dierine geerken
gzlenemeyen ara durumlar yaarlar. Bu prensipler btn kuantum
mekanii olarak adlandrlr.
Maddenin temel yaptalar alt lepton, alt kuark ve bunlar arasndaki temel etkilemeleri gerekletiren arac paracklardr. Henz
paracklarn ktlelerinin nereden
geldiklerini aklayabilmek iin gerekli olan Higgs kefedilmemise
de yaknda CERN (Avrupa Nkleer
Aratrma Konseyi)deki LHC (Byk Hadron arptrcs) deneylerinde kefedilecei umulmaktadr.
evremizde grdmz her ey bu
temel paracklardan ve bunlarn etkileimlerinden meydana gelir. Drt
temel etkileimden ilki olan ktle

ekim bizi dnyamza eken kuvvettir. Grdmz k, radyo dalgalar gibi olaylardan sorumlu olan
kuvvet ise elektromanyetik kuvvettir. Atomlardan elektron kopmasna
yol aan zayf kuvvet ve atom ekirdeini bir arada tutan yein kuvvetle birlikte bu drt temel kuvvet, btn fizik olaylarn aklar.
ki madde paracnn (rnein
bir elektron ile pozitron) birbirleriyle etkilemesi ara etkileim paracklar (foton, yani bildiimiz k)
ile olur. Evrendeki btn olaylar
drt temel etkileimlerin sonucudur
ve bunlardan baka da kuvvet yoktur. Bu olaylar (ister belirlenimci ister olaslk olarak yorumlayalm)
doa yasalarna gre neden-sonu
ilikisine baldr.
Doada 6 kuark ve 6 lepton ile
bunlarn kart paracklar olmak
zere toplam 24 temel parack varken, bunlardan birka maddeyle etkileime girerler. Ar kuarklar ve
leptonlar ok ksa srede hafif kuarklara bozunduundan bunlar direkt olarak maddeyle etkilemezler. Kararl
ya da yar kararl olarak gzlemlenen
belli bal 8 parack vardr: fotonlar,
elektronlar (ve pozitronlar), monlar
(ve kar monlar), ntronlar, protonlar ve pionlar. Bunlara bir de iyonize olmu atomlar ekleyebiliriz.
Inm maddeden geerken enerji
brakr. rnein atom ekirdei ve
elektronlar, elektriksel olarak ykl olduklarndan, maddenin atomlarndaki elektronlara yaptklar elektriksel etkileimler yoluyla enerji
aktarrlar, iyonizasyona yol aarlar.
Fotonlar (elektromanyetik nm) a-

ekil 1: Atom ve iindeki paracklar canl/cansz btn her eyin temel yaptalardr.

tomlardaki elektronlarn salnmas ile


enerji kaybederler. Elektronlar daha
sonra dier elektronlarla etkileerek enerjilerini aktarrlar. Ntronlar
ise bata proton ieren ekirdeklerle yaptklar arpmalar olmak zere, eitli yollarla enerji kaybederler.
Bylelikle harekete geen protonlar,
ykl olduklarndan, elektriksel etkileimler araclyla yeniden enerji
aktarrlar. Dolaysyla, nm eninde
sonunda cisimde elektromanyetik ve
yein etkileimler yaratr.
Dier btn nesneler gibi bizleri oluturan madde de temelde kuantum mekaniksel yasalara gre iler. Canl madde Darwinci evrimin
doal ayklama sreciyle doada
tutunabilmi maddedir ve dncelerimiz ile yaay tarzmz da bu
uyumdan kaynaklanmaktadr. Bu
meseleyi Cihan Salolu Felsefenin Kuantum Mekaniksel Temelleri
isimli makalesinde ok gzel bir biimde aklar: rnein felsefede Platondan balayarak gnmze kadar
sren evrenseller sorunu atomlarn zdelii ile ilgilidir. Tm kediler birbirlerinden biraz farkl da olsa,
hepsini kedi olarak tanyp snflandrabilmemizin nedeni btn kedilerdeki atomlarn zde olmasndan
kaynaklanmaktadr (Salolu).
Fizik yasalarnn stne kurulan
kimya ve bu ikisinden yararlanan
biyoloji bilimi sayesinde maddenin
13,7 milyar yllk tarihini, ilk birka
nano saniye hari, tamamyla bilmekteyiz. Bu srete fizik, kimya ve
biyoloji yasalarndan baka, ruh ya
da tasarmc trnden hibir g
devreye girmemektedir. 13,7 milyar
yldan ncesini u an bilmiyoruz. Evrende mutlaka bir tasarmc olmas
gerektiine inananlar bu tasarmcy
(ya da ruhu) Byk Patlama ncesine atabilirler. Ancak bu da yeni aklamalar gerektirmektedir. Tasarmcy kim tasarlad gibi sorular yantsz
kalacaktr. Yine de konumuz asndan 13,7 milyar yl ncesinde neler
olup bittii nemli deil. nk bu
yaznn amac 13,7 milyar yldan bu
yana maddenin kendiliinden gelien srecini vurgulamak ve atom-

lardan insanlar gibi karmak yaplarn ortaya knda herhangi bir fizik
tesi gcn ie karmadn belirtmektir. Biliyoruz ki 13,7 milyar yldr ruh, maddi olmayan bir tz yoktur. ncesinde olup olmamas da u
anki bilimin konusu dndadr.
Ayrca Hubblen 1929daki gzlemlerinden bu yana evrenimizin
genilemekte olduunu biliyoruz.
Genilediine gre bir balang
noktas olan evrenin, Byk Patlama ad verdiimiz bu balang
noktas 13,7 milyar yl kadar eskidir
(ekil 2). Balangtaki youn enerjiden Einsteinn nl formlnn
(E=mc2) ifade ettii gibi madde, yani atom alt paracklar ortaya kt.
(Cankoak, 2010)
Modern Kozmolojik kurama gre noktasal bir tekillikten doan evrende ilk saniyelerde o kadar byk
bir scaklk vard ki, tm maddeler
ayrt edilemez bir kuark orbas
durumundayd. Evren souduka
madde ortaya kt ve bu madde nce hafif atomlar, atomlar yldzlar,
yldzlar yandka daha ar atomlar meydana getirdi. Btn bu sre
ayrntlaryla bilinmektedir ve hibir
tasarmcya gerek duymadan aklanmaktadr. lk dakika getikten
sonra, evrenin scakl kk proton ve ntron kirliliinin ekirdek
halinde birlemesine yetecek kadar

dt (Weinberg).
Hidrojen atomunun ortaya kmasndan sonraki milyarlarca yllk
srete yldzlar, gezegenler, gne
sistemimiz ve dnyamz meydana
geldi. Btn bu sre de kendiliinden geliti. Bu srecin btn detaylarn ve mekanizmasn bilmekteyiz.
Bilgisayar simlasyonlar ile galaksiler, yldzlar, gezegenler yaratabiliyoruz. Byk Patlamadan gelen enerjinin ortaya kard maddenin
oluturduu atom alt paracklar
ve bunlarn sonucunda ortaya kan
hidrojen atomlarnn birlemesi ile
doan yldzlar yandka, i ksmlarna doru daha ar elementler
olutu. Gneimizin ktlesinin yaklak onda birinden kk olanlar
gezegene dntler. Daha byk
ktleli cisimler merkezlerindeki
nkleer yakt ateleyebilecek kadar
scak olacaklarndan kendi enerjilerini retip yldz oldular (ekil 3).
Dnyamzn kayalarndaki uranyum
ve kurun oranlarnn lm Dnyann yan yaklak 4,5 milyar yl
olarak belirlemektedir. 4,5 milyar
yl nce Gnein evresinde dnen parack ve gazlardan Yerkre
olutu. Bu ilk dnemlerde gezegenimizin ilkel okyanuslar ve atmosferinde, ilk canllarn dokularndaki
amino asit ve proteinleri oluturan
molekller vard (Lightman).

ekil 2: Evrenin 13.7 milyar yllk tarihi. Balangta sadece enerji vard.

29

Balangtan gnmze kadar evrende fizik yasalarndan baka bir


gcn rol oynamadn ancak yakn
zamanlarda ispatlayabildik. nsanlar
binlerce yl, etraflarnda grdkleri olaylar, gnei, ay, yldzlar nce tanr zannettiler, sonra da bunlar tanrnn yarattn dndler.
Baka trl dnmeleri de beklenemezdi zaten, nk bilmiyorlard. Bu bilgilere insanlar ancak yakn
zamanlarda eritiler. te yandan evrenin balangcndaki enerjinin nereden geldii sorusu erevesinde
eitli speklasyonlar yaplmaktadr. rnein Hawking onun evrenin
ktlesel ekim enerjisinden dn
alndn syler (Hawking). Bu kurama gre evrenin tam olarak maddenin pozitif enerjisini dengeleyen
muazzam bir negatif ktlesel ekim
enerjisi borcu vardr. Sicim kuramlarndan bazlar ise Byk Patlamaya
neden olan arpan zarlardan (oklu evrenler kuram) sz eder (Brian).
Btn bu yant arama abalar konuekil 3: Yldzlar srekli doup lmeye
devam ediyorlar. Gne byklnde
yldzlarn mr yaklak 10 milyar yl, daha
byklerinki birka yl, daha kklerinki ise
100 milyar yl civarndadr.

30

muz asndan herhangi bir deiiklik getirmez. Her fizik bir metafizik
zerine kurulur. Newtonun metafizii gizemli uzaktan etki eden ekim kuvveti idi. Newton bu kuvveti aklayamamt ama yine de hl
kullanmakta olduumuz evrensel ekim yasasn kurdu. Bizim metafiziimiz ise Byk Patlamadr. Ondan
ncesini imdilik bilmiyoruz. Ama
kesin olarak emin olduumuz ve ayrntlar ile aklayabildiimiz ey,
Byk Patlama bir kere gerekletikten sonra artk evrenin fizik yasalarna gre davrand ve ilk zamanlarda ortaya kan maddenin evrim
geirerek gnmzde bizleri meydana getirdiidir. Bu sre paracklarn kendiliinden macerasdr. Bu
macerada doa bilimlerinin ortaya
koyduu yasalardan ve kuvvetlerden
baka bir olgunun devreye girmedii
ve girmeyecei kesindir. zetlersek,
13,7 milyar yldr ilahi bir ruh kendini gstermemitir. Ruh kavram
bize insann doa karsnda aciz, cahil kald dnemlerden mirastr.

Canllk iinde
ruhun yeri ne?
Balangtan (13,7 milyar yl nce) canl yaama geie (4 milyar yl
nce) kadar olan btn maceray fizik yasalar ile ifade edebiliyoruz.
Yukarda anlatld gibi, milyarlarca yl sren srete herhangi bir doa st g, ruh veya bilmediimiz
bir fenomen rol oynamamtr. Bu
macerann devamn ise kimya ve
biyoloji bilimleri aklar: nce kendini kopyalayan molekller kendiliinden oluur, daha sonra birikimli
seilimle yava yava, milyarlarca yl
iinde bugn etrafmzda grdmz canllar dnyas geliir. Canl evrim de maddenin evriminin bir
devamdr; bir farkla ki, bu canl evrimde olaslk yasalar tek bana deildir, ortada bir de birikimli seilim vardr.
Her ey atom ve molekllerden oluur ama canl molekller topluluu ile canszlar arasnda ok belirgin
bir ayrm vardr: kendini kopyalama. Canl molekller kendini kop-

yalar, dahas bu kopyalama ilemini


neredeyse eksiksiz olarak yaparlar.
Aslnda tamamen eksiksiz olarak yapabilselerdi evrim gerekleemezdi.
nk evrim, tam da bu kopyalama
ilemindeki baarszln sonucudur. Bir anlamda, eer eksiksiz kopyalamaya simetrik durum dersek,
evrim simetrinin krlmas durumudur. Kopyalamadaki baarszlk,
yani simetrinin krlmas, mutasyon
demektir. Mutasyona urayan genler, eer iinde bulunduklar yaamkalplar (hcreler ya da hcre topluluklar, organizmalar) iin daha
baarl bir yaam salamlarsa gelecek nesillere aktarlabilirler.
Hcreler, daha nceden var olan
bir plan izleyerek dzen kurarlar
ki bu dzen de onlarn genlerinde
evrim sreciyle kodlanmtr. Bir
hcreye, tam bir canl hcre olmas
iin, atomlarn, molekllerini, molekl zincirlerini ve yaplarn hatasz olarak dzenlemesini reten ve
bu srecin devamlln salamak
zere gelecek kuaklara aktarlan
bilgi DNAlarda depolanr.
Bir canl hcresinde temelde be
atom bulunur: karbon, hidrojen,
oksijen, nitrojen ve fosfor. Ayrca kk miktarlarda bir sr baka atomlar da vardr ama temel yaptalar bu be atomdan meydana
gelir. Ortalama 15 atom arl biriminde olan bu atomlarn birlemesi yzlerce farkl trden moleklleri meydana getirir ve bu molekller
de ortalama olarak 150 atom arl byklndedir. Zincirler oluturacak ekilde birbirine eklenmi
basit molekllere ise zincir molekller denir ve ortalama 75.000
atom arlndadrlar. Zincir molekllerin en bykleri, en gl elektron mikroskoplaryla grlebilirler. Hcre iinde bir mimari
dzeni olan, birbirine bal zincir
moleklleri kromozom gibi yaplar olutururlar ve ortalama zincir
molekllerden 100 defa daha byk
olup, sradan k mikroskoplaryla
grlebilirler. te bu yaplarn rgtlenmelerine hcre denir. ou
hcreler gzle grlemeyecek kadar

kktr ama basit bir mikroskopla,


hatta iyi bir bytele de kolaylkla grlebilirler. Organizma iinde
ortaklaa alan hcre gruplarna
organlar ve bir canl formunun tam
ilemesini salamak iin gerekli en
kk hcreler dzenine de organizma denir. Bir bakteri hcresi tek
bana bir organizmadr. nk bu
varlklar iin tek bir hcre, kendi
kendilerine yeterek yaamalar ve zellikle de remeleri iin yeterlidir.
nsanlarda ise trilyonlarca hcrenin
uyumlu ibirliine ihtiya vardr.
Atomlardan canl hcre yapmak,
ok byk bir rgtlenme iidir. Ama bu i bir iki gnde olmamtr,
3,5 milyar yl sren bir srecin rndr. Bu sreci anlamayanlarn
bir iddias da, termodinamiin ikinci yasas ile ilgilidir. Entropi yasas
ad verilen bu yasaya gre, kapal bir
sistemde dzensizlik (entropi) artar.
Dolaysyla milyarlarca yl iinde nasl oluyor da dzensizlikten dzene
doru bir gidi vardr? Burada unutulmamas gereken ilke udur: entropiyi dren ey enerjidir. Dzeni
salamak iin enerji gerekir ve dnyamzda bu enerji kayna gnetir.
Cansz doann dzensizlie gitmesine kar, dzenin tekrar tekrar
kurulmas ancak enerji biimindeki yardmla baarl olabilir. Enerji
gneten gelir, bitkiler gne n
emerler, karbondioksiti ekere dntrmekte kullanlrlar. eker,
karbondioksitten daha dzenlidir.
ekerin zlmesi de enerjiyi geri
verir. Bylelikle bitkiler ve hayvanlar, ekeri oksijenle yakarak zerler ve karbondioksit serbest kalr
(ekil 4). O yzden gneimizin yakt tkendiinde (yaklak 5 milyar
yl sonra), dnyadaki canl yaam da
sona erecektir.
Enerji ayn zamanda canl hcrelerin plan yaparak kendini oaltmasnda kullanlr. Fizik ve
kimya yasalarna bal olarak tamamen kendiliinden ve deta mekanik olan bu srete, hcrenin zelliklerini dzenleyen bilgi, genlerle
nesilden nesle geer. Her belirgin
kaltmsal zelliin ayr bir geni var-

dr. Hcre blnp


iki hcre haline gelirken ekirdei de
blnr ve iindeki
kromozomlar kendilerini kopyalam
olurlar. Genler, Deoksiribonkleik Asit (DNA ) denilen
nkleotid molekllerden oluur (ekil
5). Bir zelliin kaltmla gemesi demek,
bir para DNAnn
aktarlmas demektir:
Genler DNAdr. Bilgi DNAdr ve DNA
bilgidir (Hoagland). James Watson
ve Francis Crickin DNAnn doru yapsnn ikili sarmal, yani i ie
dnen iki zincir olduunu bulmalarndan bu yana gnmzde artk
DNA konusunda neredeyse her eyi
biliyoruz; artk bilginin DNAda nasl kodlandnn, bu bilginin nasl
hcre maddesine dntnn ve
DNAnn gelecek kuakla paylalmak zere nasl kopya edildiinin
srlarn zdk. Hatta ok yakn
zamanlarda laboratuvarlarda yapay
DNA da retildi. J. Craig Venter
Enstits bilim insanlar, getiimiz
yl iinde, DNAs 850 genden oluan ilk sentetik hcreyi yaratmay
baardlar (yapay DNA).
DNA zincirinde isimleri adenilik
asit, guanilik asit, sitidilik asit ve timidilik asit (ksaltmalar A, G, C ve
T) olan drt eit halka vardr (nkleotid denilen molekller). Halkalarn dzeni bir kitaptaki harflerin
dzeni gibi bilgi tar. DNA alfabe-

ekil 5: DNAnn yaps

sinin drt harfi var ama bunlarla yazlabilecek mesajlarn says sonsuzdur. DNA iindeki drt nkleotid
halkas gerek kimyasal balarla dizi
halinde balanmtr. Belli bir organizma iindeki toplam DNA da bir
kitap gibi dnlebilir. Bu kitapta;
btn harfler, szckler, cmleler
ve paragraflar bir zincir oluturacak
biimde birbirine eklidir. Organizmann btn blmleri ve btn
ilevleri bylece tanmlanr. Ayn
trn baka bir organizmas da, gramerde sk sk ve gze arpc farklar
olduu halde, benzer bir kitab oluturur. Deiik trlerin kitaplar, ilerinde bir sr benzer cmleler de
olsa olduka deiik ykler anlatrlar (Hoagland). 30 bin kitaplk bir
ktphane dnn. ki insan arasndaki fark, byle bir ktphanedeki tek bir kitabn tek bir harfinin
farkl olmas gibidir.
te bu DNA molekl dizisinin
kopyalanrken bozulmas yeni bir
dizi,
dolaysyla
ekil 4: Entropinin drlmesi (dzenli yaplar) iin enerji gerekir.
yeni bir bilgi ortaya kartr. Bu yeni
zellik eer baarlysa gelecek kuaklara aktarlr,
baarszsa yok olur. Milyarlarca yl
sren bu birikim
evrimin mekanizmasdr. Yoksa kimilerinin dedii
gibi bir grup may-

31

munun rasgele tulara basp Hamleti yazma olasl gibi bir rasgelelik sz konusu deildir.
Hcrelerin protein zincirlerinin
iinde ribozomlar, binlerce ok
ufak, son derece basit eviri makineleri vardr. DNA bilgisinin bir
blm (rnein bir gen) bir protein tarafndan kopyalanr. Mesajc
RNA (mesajc-ribonkleik asit) denilen bu gen kopyas da DNA molekllerinin nerdeyse tpatp ayns
olan zincir molekllerdir, ama onlar kadar uzun deildirler. Bir DNA
molekl birok geni ierirken, bir
mesajc RNA molekl ise yalnzca
bir tek genin kopyasdr. Bu RNA
molekllerine mesajc denir, nk genin mesajn, ribozomlar yolu ile DNAnn hcredeki yeri olan
ekirdekten proteinlerin yapldklar hcrenin ekirdek dndaki ksmna (stoplazma) tarlar (ekil 6).
Mutasyonun molekler mekanizmas (molekler genetik) Darwinin
zamannda bilinmiyordu ancak bugn, evrim teorisinde rasgeleliin
deneysel ve teorik temellerini oluturmaktadr (Erzan, 2009).
lksel dnya koullarnda proteinlerin ortaya k 1953 MillerUrey deneyinden beri biliniyor. Bu
proteinlerden ilk DNAnn nasl olutuunu kesin olarak bilmiyoruz,
ekil 8: En kk hcre u bileenlerden oluur:
hcre zar, stoplazma, DNA ve RNA, proteinler,
enzimler, ribozomlar.

32

aminoasitlerin, karbonhidratlarn ve lipidlerin


kendiliinden ortaya k

Kendini kopyalayan
RNAnn ortaya k

Proteinlerin
oluumu

lipid yaplarn
ortaya k

DNAnn evrimi

DNA ---> RNA ---> enzimler

ilk hcreler

canl hcreler
ekil 7: Dnyada yaamn ortaya knda en olas senaryo.

ama en byk olaslk 4 milyar yl


nceki Dnya koullarnda, kristal
yaplar zerinde nkleotid molekllerin bir araya gelmi olduudur
(ekil 7). Yeryznde baz ok ilkel
yaam biimleri atomlarn rastlantsal bileiminden kendiliinden ortaya kt ama bu erken yaam biimi muhtemelen byk bir molekl
idi (byk bir ihtimalle RNA). DNA
deildi, nk bir tm DNA moleklnn rasgele bileimlerle oluma
ans kktr. Erken yaam biimi
kendini yeniden retmi, kopyalam olmaldr. Kuantum belirsizlik ilkesi ve atomlarn
rasgele sl hareketleri bu
kopyalamada belli sayda
hatalar olacan ngrr.
Bu hatalarn ou organizmann hayatta kalmas veya
yeniden retme kapasitesi asndan lmcl olur ve bu
tr hatalar gelecek nesillere gemez, yok olur. ok az
sayda molekl dizini ans
rn olarak hayatta kalr.
DNAnn ift sarmal yapsnn geliimi erken aamalardaki byle bir ilerleme olmaldr. Ama bir kere DNA
ortaya ktktan sonra, btn dnyay kaplamtr. O
nedenle en eski bakterilerle
insan DNAs ayn zellikle-

re sahiptir (ekil 8).


Aslnda Miller-Urey deneyi kozmik lekte srekli tekrarlanmaktadr: Uzaydan gelen gktalarnn yzeyinde, kk meteorit ve
kuyruklu yldzlarda bile nemli
miktarlarda organik bileik bulunmaktadr. Bu organik bileikler ierisinde yeryznde yaam oluturan bileiklerin hemen her tr
bulunurken, dnyada ok az veya hi bulunmayan reaktif organik
bileikler de tespit edilmektedir.
Bu reaktif organik bileikleri, daha
karmak yapl dier molekllerin
abiyotik (cansz) srelerce olumasnda son derece nemli bir rol
oynarlar (Mert, 2009).
Evrim ilerledike merkezi sinir
sistemi de gelimi olmaldr, nk duyu organlaryla topladklar
verileri doru ekilde alglayan ve
uygun eyleme geen varlklarn hayatta kalma ve yeniden retimde bulunma olasl daha yksektir. Evrim sreci ile insan soyu bu durumu
bir baka aamaya geirmitir. Biz
hem vcutlarmzla hem DNAmzla
yksek maymunlar ailesine dahiliz.
nsan genomunu oluturan milyar harfin sadece 15 milyonu yani
yzde 1inden de az, 6 milyon ylda
ya da baka bir deyile insan ve empanzenin soylar ayrldndan bu
yana deimitir (Pollard, 2009).

Ama DNAmzda kk bir deiim dili gelitirmemizi salam, bu


bizim nesilden nesle bilgiyi ve birikmi deneyimi szl ve sonunda yazl biimde iletebilme yeteneimizi
ortaya karmtr. Dier canllarda
deneyimin sonular yalnzca yeniden retimde rasgele hatalar yoluyla
DNA iine yava bir birikimle kayt
edilme sreci iinde iletilebilir. nsanda ise dilin ve sonrasnda yaznn
ortaya kmas dramatik bir evrim
hzlan meydana getirmitir. nsan
soyuna gelene kadar drt milyar yla
yakn evrim gerekmitir ama geen
son be bin yl iinde yazl dili gelitirmi bulunuyoruz. Bu bizim maara insanlarndan evrenin balangcn sorguladmz noktaya kadar
ilerlememizi salamtr (ekil 9).
Ruh kavram, baz ruhlarn stn,
bazlarnn daha deerli olduunu
ngrr. nsan ruhu empanze ruhuna gre daha stndr, empanzelerinki ise bceklerden daha stndr vb gibi. Hatta baz grler daha
da ileri gider, insandan baka hibir
canlnn ruhu olmadn iddia eder.
Oysa evrim asndan bir tr, dier
bir trden stn klacak hibir nesnel dayanak yoktur (ekil 10). Wolfgang Khlerin 1930lardaki deneylerinden balayarak gnmze kadar
sregelen saysz hayvan davranlar
deneyleri hayvanlarn birok konuda
bizlerden pek de farkl davranmadklarn ortaya koymutur. Genetik biliminin bulgularyla zaten bildiimiz
bu olgu, davran bilimcilerinin a-

ekil 9: Homo sapiens


sapiensin soyaac iinde,
eer varsa ruhun ortaya
kt bir tarih olmas
gerekir...

lmalaryla da pekimitir. Molekler biyoloji, nroloji ve genetik bilimindeki son gelimeler gittike daha
ok sayda i karakter zelliklerimizin (miza) doutan geldiini ve kiiden kiiye deien bu zelliklerin
genetik farkllktan kaynaklandn gstermektedir (Hamer). Genlerimiz de ortak bir gen havuzundan
evrimletiine gre, birok zelliimiz dier hayvanlarla byk benzerlik gsterir. Evet, biz insanlar dier
trlerden daha akllyz ama o kadar.
Daha akll olmaktan baka bir zelliimiz yok. Eer bir ruhumuzun
olduu ne srlecekse, bu ruhun
evrimin hangi aamasnda ortaya ktnn da aklanmas gerekmekte.
nsan, empanze, bcekler, bitkiler,
hepimiz 3,5 milyar yllk bir srete,

ekil 8: Genlerin evrenselliine bir rnek Pax 6, sineklerde (a) ve insanlarda (b) gz geliimini
kontrol eder.

ortak bir atadan, birikimli doal seilim yoluyla evrimletik. Her bir tr
ierisinde kimi bireyler, dier bireylerden reme bakmndan daha baarl kaltsal zellikleri (genler), bir
sonraki nesle daha fazla sayda aktarmtr. Genlerin farkl (geliigzel
olmayan) remesi birikimli doal seilimdir. Bu srete ruh kavramnn
yeri yoktur. Bugn dnyann kendi
etrafnda ve gne etrafnda dnd
ne kadar gerekse, yukarda ksaca
anlattmz evrim mekanizmas da o
kadar gerektir. Bu gerei bilmeyen,
ya da bildii halde yok sayan btn
felsefe, sosyoloji, psikoloji kuramlar
gerek ddr.
zetlersek, canl evrim srecinde
de ruh kavram devreye girmemitir. Canlln bir ruhu yoktur. Dawkinsin deyiiyle Bizler yaamkalm
makineleriyiz, genler adyla bilinen
bencil molekllerini kr krne
korumak iin programlanm robot
aralarz (Dawkins, 2000).

Akl/beden probleminde
ruhun yeri
Ruh hipotezi kozmolojik ve evrimsel lekte silindikten sonra en
ok zihin, dnce ve bilin tartmalarnda varln srdrmtr.
Maddenin evrimini, canlln ortaya
kn ve evrimini doa bilimleri ile aklamak bir yere kadar kolaydr.
Geri bu i insanln neredeyse 5

33

bin yln almtr ama yine de maddi dnyay, gzmzle grp lebildiimiz olaylar aklamak, zihin,
bilin gibi ele avuca smaz kavramlar aklamaktan bir dereceye kadar
daha kolaydr.
nsana ait fizyolojik ileyiin
DNA moleklnn kimyasal kodu
tarafndan tamamen fiziksel esaslara gre dzenlenmi olduunu ve
dnce reten beynimizin biyolojik birer elektrik devresi gibi alan
sinir hcreleri, atomlar, molekller, karmak kimyasal tepkimeler,
elektromanyetik dalgalarla altn biliyoruz. Oysa nefret, sevgi, ak,
sululuk duygusu gibi karmak bilin fenomenlerini, duygular, alglar,
dnceler tarznda tamamen farkl
yapda grnen fenomenlerin tam
olarak nasl meydana geldiini bilmiyoruz. rnein renk algsn ele
alalm. Herhangi bir renk grdmzde bu deneyimi yaayan birinci
ahs olarak darda sahiden mavi, krmz ya da yeil bir renk grdmz syleriz. Ama bu olayda
fiziksel ve fizyolojik olarak geen
sre tam olarak nedir? Yaanlan
olayn ilk basama gzmzn a
tabakasna belli bir dalga boyunda
fotonlarn arpmasdr. Bu fotonlar
gzn a tabakasndaki hcrelerde
nceden genetik olarak kodlanm
mikro-mekanizmalar tetikleyerek
grme siniri lifleri boyunca yaylan

ve beynin oksipital blge adn verdiimiz alanlarnda grmeyle ilgili merkezlere elektrik sinyallerinin
(enformasyonlarn) ulamasna neden olur. Daha sonra beynin oksipital blgesinde bu enformasyonlar
ilenir ki, beyindeki bu enformasyon ileminin kendisi de temelde fiziksel olarak bir elektriksel olaydr
(ekil 11). Ama btn bu fiziksel
olaylar (foton-elektron etkilemeleri) gerekleirken nasl oluyor da,
biz bir ekilde krmz, mavi ya da
yeil bir nitelik yaantlarz? (Tura)
Ayn ekilde, dndmz zaman
beyin kabuunun deiik blgelerinde (prefrontal beyin kabuunda)
youn bir elektrik faaliyet meydana
gelir. Peki, bu elektriksel beyin faaliyetiyle bir i dnya deneyimi olan
dnce fenomeni arasnda nasl ve
ne gibi bir iliki var? Madde bilmediimiz ne gibi bir zellie sahip ki
beyindeki fiziksel sreler olup biterken fenomenal bir gereklik ortaya kyor? Bilincin fenomenal dnyasnn maddenin temel bir zellii
olduunu gsterebiliriz. Ama nedir
bu maddi-fiziksel zellik? Acaba
ruh burada m devreye giriyor? Oysa akl (veya bilinci) ruhla aklamak sorunlar ikiye e katlamak
demektir. Her eyden nce ruh hipotezinde, ruhun evrimin hangi aamasnda ortaya ktn ispat etmek
gerekir. Ayrca ruhun bu yukarda

ekil 10: En yakn akrabamz empanzelerle genlerimiz yzde 99 ortaktr. nsan ruhunu bu
yzde 1lik farka sdrmak akla ve manta smaz. Resimdeki kafataslar empanzenin
bebeklikten erikinlie geene kadar geirdii evreleri gstermektedir. Bebek empanzenin
kafatas neredeyse insan yavrusununki ile ayndr.

34

anlattmz ekilde, llebilen bir


fiziksel zelliini, dier fizik yasalaryla elimeyecek ekilde aklamak gerekir. Enerjinin korunumu
gibi bilinen btn fizik yasalaryla
elien bir ruh kavram gerek bir aklama deil, sadece aklamay geciktirmektir.
Burada yine ayn yanla dmemeliyiz. nsanlar binlerce yl nce
aklayamad fenomenleri, baka aklanamaz fenomenlerle ilahi
glerle, ruhla aklamaya altlar.
Doa bilimleri ise, tek tek btn bu
aklanamaz zannedilen olaylar aklad. Bilincin doas hakknda u
anda elimizde hazr bir reete yoksa
da, bu ynde sregiden birok alma vardr. Btn bu almalar akl
ve bilin fenomenlerini de doa yasalar ile aklamaya almaktadr.
nk maddeden bamsz bir psiik durum yoktur.
Bilinci aklama abalarnda ok
sayda bilim insann saymak gerekir. Ama Trkeye evrilmi eserleri kaynak gsterirsek, bu alanda ba
ekenler Daniel C. Dennett, Francis
Crick ve R. Penrosedur. Trk bilim
insanlar iinde Saffet Murat Tura bilin konusunda en saygdeer almalar gerekletirmektedir. Henry
Stapp, Roger Penrose, D. Chalmers
gibi fiziki ve felsefeciler ise bilinci
oluturan mekanizmann kuantum
ilkeleri ile aklanabileceini ne srmektedirler. Btn bu almalarn
zetini bu ksa yazda ele almak olanakszdr. Ancak belli bal noktalara
dikkat ekmeye alabiliriz.
Bilin sorununun temeli, evrenin yalnzca maddi varlk trnden
mi olutuu, evrende maddi varla
indirgenemeyecek ikinci bir varlk
trnn daha bulunup bulunmad
sorular erevesinde zetlenebilir
(Tura). Beyin gibi nesnel bir organda nasl olur da d dnyaya dair znel temsiller yer bulabilir? Varlklarn ve alma prensiplerini nesnel
olarak gzlemlediimiz nronlar,
sinapslar, aksonlar, elektrik impulslar, nasl olur da kiiden kiiye deien sbjektif deneyimlere neden
olabilir?

ekil 11: Akln temel eleri maddidir.

Daniel C. Dennett, Akln Trleri


kitabnda bu tartmay ok gzel zetler: Bir akl tann akl yoktur.
Peki, bir virsn, tek bana kocaman bir molekl olarak akl var mdr? Virsler kendini kopyalamak
iin canl bir hcreye girdiklerinde
sanki akll varlklarm gibi davranrlar. Virsler ya da bakteriler, her
tr makro-molekller olduklar yerde durmak yerine eyleme geerler.
Oysa onlar bu eylemi ne iin yaptklarn bilmezler. Biz biliriz, bilinli
olarak ynelmi eylemler gerekletiririz. Bununla beraber, makro-molekllerin eyleyicilik tr, bizim eyleyicilik trmzn tohumlarnn
yerletii tek olas zemindir.
Doa bilimlerinin gelimedii zamanlarda insanlar zihin, bilin gibi
sorulara kestirme yantlar vermiler,
her eyi ruhla aklamlardr: Beden
dnyas bakadr, ruh dnyas bakadr. Ne var ki akl/beden sorununu dalizmle aklamaya kalkmak
zdnden daha byk sorunlar
beraberinde getirir. lk olarak, bylesi ikinci bir tzn varlna dair
yzyllardan beri, herhangi bir pozitif kant bulunabilmi deildir. Tm
aratrmalar ve kantlar doann tek
ve maddi bir tzden olutuunu
gstermektedir. kinci olarak, eer
bylesi iki farkl tz gerekten var
olsayd bile, nasl etkileirlerdi, etkileirlerse birbirlerinden nasl ayrt
edilebilirlerdi, tanm gerei birbirinden bamsz ve birbirine indirgenemez olan bu iki etki, nasl bir araya
gelip insan zihnini mmkn klabilirdi gibi sorulara yant vermek ge-

rekecekti (Dennett).
Bu iki mutlak amaz sebebiyle,
gnmzde bilim ve felsefe evrelerinde dalizmin neredeyse hi savunucusu kalmam durumdadr.
Geriye kalan tek seenek ise akl ve
bilinci maddenin evriminin bir paras olarak aklamaktr ki gnmzde nroloji, fizik, biyoloji, biliim ve benzeri birok farkl bilim
dallarndan bir araya gelen bilim insanlar zihin ve bilin olaylar zerine uramaktadr (quantum brain).
nsan beyni nron denilen 100
milyar sinir hcresinden meydana gelir. Her nron dier nronlarla sinaps ad verilen ok kk aralklarla on binlerce balant yapar.
Nronlar aras balantlar ve sinapslarla tanan sinyaller alg, hafza,
dnce ve kas hareketlerinin nedenidir (ekil 12).
Grdmz, dokunduumuz,
zerinde dndmz her ey bir
dizi filtreden geer. Gereklikle
dolaysz bir iliki iinde deiliz. Gzlerimiz foto-detektrler gibi alr.
Beynimizdeki dnce oluumu da
bir takm filtrelerden geer. Ama btn bu filtreler fizik yasalarna tabidir. Sonuta gerekleen ey iki maddenin (gzlenen ve gzleyen) dolayl

etkileiminden baka bir ey deildir.


Oysa gnmzde bile baz felsefecilerin u szleri ettiini okuyabiliyoruz: Nesne olmak iin sadece
malzeme ve bu malzemenin belirli
bir ekilde dzenlenmi olmas yetmez. Nesnenin formunun mekn
akldr... Nesnenin formu ile ilgili
a priori esaslar ve bu esaslarn ieriini oluturan en geni anlamdaki
a priori mantksal malzeme akla aittir. (Ko). Bu dnceler Kanta
aittir. Kantn 200 yl nceki bilgi eksiklii ile oluturduu felsefe,
gnmzde bile kimi felsefeciler iin temel bavuru kayna olmaya
devam ediyor. Oysa gnmz bilimi bu idealizmi oktan at. Nesnenin formu aklmz deil; tersine
aklmz da bir nesne. Form dediimiz ey iki nesnenin etkileiminden
baka bir ey deil. Biz bu etkileime dnce diyoruz. Dnceler de
a priori deil, tamamen bu etkileimlerin sonucu. phesiz bu mekanizmada btn sorular yantlanm
deil: rnein, dnen ben yanlsamasnn, bir baka deyile dnce yaantlanmasnn biyolojik
bedenden (beyinden) ayr da var olabilecei yanlsamasnn nedeni nedir? sorusunun yant aratrlmaktadr. Yaantlamann (ekperians)
bir enerji bykl olup olmad,
epifenomenal olup olmad tartlmaktadr. Yaantlama, baz fiziksel
olaylara zdese bile epifenomenal
olmas durumundan deneysel olarak
farksz bir durum kar ortaya. Yani
zdelik teziyle epifenomenalist tez
farkl grnseler bile deneysel olarak ayrt edilemezler. Ama neredeyse kesin olan bir ey var: Beynimizdeki ilemlerin ou (hafza, plan
yapmak, karar vermek vb gibi) beyin kabuunda gerekleir. nsanla-

= 100 milyar
ekil 12: nsan beyni nron
denilen 100 milyar sinir
hcresinden meydana gelir.

35

r daha dk seviyedeki akrabalar


olan primatlardan ayran ey de ite bu beyin kabuunun yakn zamanlarda evrim geirmi olmasdr.
Dolaysyla btn bu tartmalarn
nesnesi olan akl, bilin gibi fenomenlerin evrim yoluyla gerekletii
phe gtrmez.
Bizler kendini kopyalayan robotlarn (makro-molekller) torunlaryz. Memeliler snfndayz ve memeliler de srngenlerden, onlar ise
balklardan tredi. Balklarn atalar
deniz solucanlar, onlarn atalar ise basit ok hcrelilerdi (ekil 13).
Eer kendimize akll ya da bilinli,
solucanlara ise bilinsiz diyorsak,
kendimize atfettiimiz bu zellik
evrimsel bir srele ortaya kt. Dardan gelmedi. Dolaysyla bir gn
tam olarak aklanabilecek ve biz insanlar akll, bilinli robotlar retebileceiz.

Ruhun ispat kimin


sorumluluunda?
Sklkla u soruyla karlarz: Ruhun olmadn, te dnyann olmadn nereden biliyoruz, ya varsa?
Var olmayan bir eyi ne srp kantlama iini inanmayanlara brakmak dogmatiklerin ska bavurduu bir hiledir. ne srdkleri eyi
kantlamas gereken kendileri olduu
halde bunu inanszlarn stne atarak hem kendilerini temize karrlar
hem de inanszlarn gzn korkutmaya alrlar. Dnce tarihinde bu mcadelenin saysz rnekleri

ekil 13: Ruh (eer varsa) ortak


atalarmzdan hangisinde ortaya
km olabilir?

36

vardr ama Russelln kutsal demlik


yks belki de bunlarn arasnda en
keyifli olandr (Russell):
Eer ben gne etrafnda dnen
ve Dnya ile Mars arasnda bir yrngede bulunan bir in demlii
bulunduunu ne srseydim ve bu
demliin en gl teleskoplarmzla
bile grlemeyecek kadar da kk
olduunu iddia etseydim, hi kimse bu iddiam rtemezdi. Russell burada, byle bir iddiay ispatlamas gereken iddia sahibi olmasna
ramen, kutsal kitaplardaki iddialarn hibir kant ne srlmeden
gerek kabul edilmesindeki ironiye
vurgu yapyor ve bu demlik hipotezinin kutsal metinlere girmesi halinde kutsal demlik inanc haline dneceini belirtiyor. Ruh inanc da
bu kutsal demlik inancna benziyor.
Hibir ekilde ispat yok ama hl
ya varsa diye insanlar oyalanyor.

ldkten sonra ruhlar


dnyasna yolculuk?
Btn mitolojilerde ldkten
sonra ruhlar dnyasna yolculuk
yer alr. nsanlar lm kolay kabul
edemezler. Canllk iin lmn kanlmaz olduu gerei kolay yutulur lokma deildir. Kim lmek,
sonsuza kadar yok olmak ister ki?
Aslnda insan bedeninde lmsz
olan eyler vardr. lk bata atomlarmz. Vcudumuzdaki atomlar yaklak 10 milyar yl yandadr. imdiki gneimizin yerinde bulunan eski
bir spernovann kalntlaryz bizler.

Dnyamzdaki her bir atom, o byk


yldzdaki hidrojenin yanp fzyonla
birleerek daha ar elementlere dnmesi sonucu olutu. Dier yandan, bu atomlarn meydana getirdii
molekllerden oluan DNA yapmz
da bir anlamda lmsz. Bizler leceiz ama genlerimiz ocuklarmzda, torunlarmzda yaayacak. Son
olarak, insanlarla ortak yaayan bakteriler de biz ldkten sonra yaamaya devam edecekler. Aslnda insann
tanmn yapmak ok zordur. nk bizler ortak-yaam canllaryz.
Vcudumuzdaki bakteriler olmasa
bir gn bile hayatta kalamayz. Ama
btn bunlar insanlar teselli etmeye yetmiyor. nk ldmzde
asl lecek olan beynimiz, yani bilincimiz, anlarmzdr. Atomlarn hafzas yok. Genlerimizde belli bir miktarda hafza tansa da ldmzde
btn bir yaantmzn anlar silinip
gidecek.
O yzden insanlar hakl olarak
lmden korkarlar ve bu lm korkusu ile baa kmak iin birok
masallar uydurmulardr. Bu masallarn en baarllar, tpk genetik
evrim gibi, memetik evrimle (Memetik kavram Richard Dawkinsin
1970lerde ortaya att bir kavramdr -Dawkins, 1999-. Dawkins kltrel yaptalarn memler olarak
tanmlam ve bunlarn genler gibi
birikimli seilimle nesilden nesle
aktarldn ne srmtr.) gnmze kadar gelmitir ki, bu da bildiimiz teki dnya kavramdr (Dawkinsin deyimiyle te dnya memi).
Kutsal demlik yksnde olduu
gibi, bu masalda da ispatn ykn
inanszlarn deil te dnyaya inananlarn ekmesi gerekirken, inan
herhangi bir ispat gerektirmediinden, insanlar binlerce yl te dnyaya inanmlardr. te dnyaya (eer
varsa) giden ne olabilir? phesiz atomlar deil. Gitse gitse ruh olabilir.
Ama ruhun bu dnyada herhangi bir
yeri olmadn gsterdik yukarda,
te dnyada ne yeri olabilir? Beynimiz durduunda, fii ekilen bir
bilgisayar gibi btn bilincimiz de
ortadan yok olacak. stelik bu te-

ki dnya nerede? Baka bir evrende


mi? inde yaadmz evreni bildiimize gre, baka bir evrende olmal. Bu durumda te dnyay arama ii
yine fizikilerin zerine mi dyor?
Grdmz gibi bunlar gerek aklamalar deil. Alanamaz olaylar yine aklanamaz iddialarda uzatmaktan, sorular oaltmaktan baka
bir ie yaramyor.

Ruh kavramnn son kalesi:


Bilinemezcilik
Yukarda ruh kavramnn evremizde grdmz, bildiimiz hibir olayda yeri olmadn gsterdik.
Ama bu bazlar iin yeterli gelmemektedir. eitli kltrel, folklorik
ya da memetik nedenlerden tr
ruha inanan insanlarn says az deildir. Bunlara gre tpk Tanrnn
varl bilimle kantlanamad ya da
rtlemedii gibi ruh kavram da
kantlanamayacak ya da rtlemeyecektir. Bu noktada tekrar Russelln kutsal demlik tezine geri
dnmek zorunda kalyoruz. Uzayda
bir yerlerde varl kantlanamaz ve
rtlemez bir ay demliinin dolamas gibi, insann bir ruhu olduuna dair inan kelimenin tam anlamyla bo bir inantr. Ne maddeye
ne de dnceye her hangi bir etkisinin olmad bilimsel olarak kantlansa da inanmak isteyen insanlara
gre ruh vardr.

Sonu
Maddenin macerasnda bildiklerimiz ok fazla. Canl yaamn nasl ortaya kabildiini, nasl evrimleebildiini, bilincimizin, aklmzn
maddeden nasl meydana geldiini
(detaylaryla olmasa da) biliyoruz.
Ruh diye maddi olmayan bir eyin
var olmadn biliyoruz.
Evrenin ilk nano saniyelerindeki kuantum dalgalanmalar ve maddenin hkim oluu fizik yasalar ile
aklanabilmekte. Madde bir kere
olutuktan sonra onun yaam meydana getiren molekllere uzanan
kendiliinden maceras artk hemen
hemen btn detaylar ile bilinmekte. Ruhun varl ancak doast bir

gle aklanabilir ki, bu da


tek bir yolla olanakl olabilir: bir yaratc sayesinde...
Bylece ruh tartmas her
eyi tasarlayan bir yaratc
tartmasna dnr. Bilimin ortaya koyduu btn
kantlara ramen, maddenin kendiliinden macerasna inanmak istemeyenler
btn evreni bir akll tasarmcyla aklamaya alrlar. Oysa byle yapmakla
daha byk bir amaza derler, nk gerekte yaptklar aklamann tam
tersine ileri daha da zorlatrmaktr. Dawkins bu
amaz Tanr Yanlgs adl kitabnda ok iyi ifade
eder: Tasarmc bir Tanr
dzenli karmakl izah
etmekte kullanlamaz nk herhangi bir ey tasarlama kapasitesindeki
herhangi bir Tanr, ayn aklamay kendi gereklii iin sunabilecek
karmaklkta olmaldr. Tanr bizim
iinden kamayacamz sonsuz bir
ksr dng sunar (Dawkins, 2008).
Bu cmledeki Tanr kavram, cmlenin anlamn bozmadan ruh kavram
ile yer deitirebilir.
Son sz olarak balktaki soruyu
cevaplayalm: Maddenin kendiliinden macerasnda ruhun yeri yoktur.
KAYNAKLAR
1) Bilim ve Gelecek, 20. yzyl biliminin ke talar
(1900-1950), say 57, 2009.
2) G. Brian, Evrenin Zerafeti, TBTAK Yaynlar, 2009.
3) R. Dawkins, Gen Bencildir, TBTAK Yaynlar, 1999.
4) R. Dawkins, Tanr Yanlgs, Kuzey Yaynlar, 2008.
5) V. Hoimar Ditfurth, Bilin Gkten Dmedi, Cumhuriyet
Kitaplar, 2009.
6) A. Erzan, Rasgelelik, determinizm ve ereklilik, II. Evrim
Bilim ve Eitim Sempozyumu, Boazii niversitesi, 23-24
Mays 2009.
7) Gka, Erol ve Sayar, Kemal, Bir Bilim Olarak Psikiyatri,
sonu blm, Aa Yaynlar, 1992.
8) M. Gkberk, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, 2007.
9) O. Hanerliolu, Dnce Tarihi, Remzi Kitabevi, 1995.
10) D. Hamer, C. Copeland; Genlerimizle Yaamak, Evrim
Yaynevi, 2000.
11) S. Hawking, Kara Delikler ve Bebek Evrenler, Sarmal
Yaynevi, 2006.
12) Gerardt Hooft, Maddenin Son Yaptalar, TBTAK
Yaynlar, 2000.
13) G. Kane, Spersimetri, TBTAK Yaynlar, 2008.
14) Y. Ko, Kuantum, TBTAK Bilim Teknik Dergisi, Say
326, sayfa 22.

15) A. Koyre, From the Closed World to the Infinite


Universe, Johns Hopkins Un. Press, 1968.
16) A. Lightman, Yldzlarn Zaman, TBTAK Yaynlar,
2000.
17) B. Hoagland Mahlon, Hayatn Kkleri, TBTAK
Yaynlar.
18) . Mert, Canl molekllerin cansz srelerle reyebildii
gsterilmitir, Bilim ve Gelecek, say 67, Eyll 2009.
19) R. Penrose, Kraln Yeni Usu, TBTAK Yaynlar, 1989.
20) K. S. Pollard, Bizi insan yapan nedir?, Scientific
American, Mays 2009, Bilim ve Gelecek Temmuz
2009.
21) B. Russell, Is there a god?, in Collected Papers, vol
11. London, Routledge, 1997 (aktaran Dawkins, 2008).
22) C. Salolu, Felsefenin Kuantum Mekaniksel
Temelleri, TBTAK Bilim ve Teknik dergisi, Ekim 2000.
23) A. enel, Kemirgenlerden Smrgenlere nsanlk Tarihi,
mge Yaynlar, 2010.
24) A. enel, Yaratl-dinsel ideolojinin tarihesi, Bilim
ve Gelecek, say 70, Aralk 2009.
25) S. Weinberg, lk Dakika, TBTAK Yaynlar, 2003.
26) R. Westfall, Modern Bilimin Oluumu, TBTAK Yaynlar
1999.
27) Yapay DNA
http://www.scientificamerican.com/article.cfm?id=
longest-piece-of-dna-yet
http://www.universitelineister.com/ilk-yapay-dna-molekulu
.html
http://www.sabah.com.tr/Dunya/2010/05/22/dnadan_
yasayan_yapay_hucreye
28) http://www.islamustundur.com/konular/ahiret.html,
http://www.sorusorcevapbul.com/makale/mubarek/miracmucizesi-ruh-ve-beden-ile-mi-gerceklesti/
29) (quantum brain) Cognitive Science XX (2006) 111,
2006 Cognitive Science Society, Is the Brain a Quantum
Computer? Abninder Litta, Chris Eliasmithb (c), Frederick W.
Kroona, Steven Weinsteinb (d), Paul Thagard (a,b,e)
a: School of Computer Science, University of Waterloo.
b: Department of Philosophy, University of Waterloo.
c: Department of Systems Design Engineering, University
of Waterloo.
d: Department of Physics, University of Waterloo.
e: Department of Psychology, University of Waterloo.

37

Kapak Dosyas

slam dncesinde

ruh/nefs retisi
Klasik slam dncesinde ruh ve nefs
terimleri ne anlama geliyor? slam dnrleri
Antik Yunan filozoflarndan hangi noktalarda
etkilendiler? Ruhun varlna ilikin hangi
kantlar ileri srdler? Filozoflar ruhu nasl
tanmlyor? Ruhun bedenle ilikisi ne? Ruh
tanrsal m? Ka tr ruh var ve etkinlikleri
neler? nde gelen slam dnrleri
Yard. Do. Dr. Hasan Aydn ile sylei
arasnda konuya farkl yaklamlar.

M Eitim Fakltesi retim yesi Hasan Aydna


slam dncesinde ruh kavram ve nde gelen
slam filozoflarnn konuya nasl yaklatklarn
sorduk. Aydn, konunun slam felsefesinin temel
sorunsallarndan biri olduunu belirterek sorularmza ana hatlaryla yant verdi.

Ruh ve nefs kavramlar


Bildiiniz gibi, ruh sorunu Pythagorasdan itibaren felsefe literatr ierisinde tartlmaktadr. Kimi dnrler, ruh konusunda negatif tutum taknrken, kimisi pozitif bir tutum taknmakta insan
ruh-beden dalizmi ierisinde ele almaktadr. slam
dnyasna baktnzda, ruh sorunu bir problem
alan olarak ne zaman tartlmaya balanmtr
ve tartmalarn seyrini belirleyen daha ok hangi
kaynaklar olmutur?
Sorunuza gemeden nce bir noktann altn izmem gerekir. O nokta udur: Klasik slam dncesinde, nefs ve ruh terimleri, bazen birbirinden
ayr saylm bazen de birbirinin yerine kullanlmtr. Bunun iki nedeninin olduu sylenebilir. lki, Arap dilinde, ruh ve nefs kelimesinin hem nefes
ya da soluk alp verme gibi ortak bir anlama gnderme yapmalar, hem de farkl anlamlar iermeleridir. kincisi, Kurann hem nefs hem de ruh terimini kullanmas yznden, iki kavramn birbirinin
iine gemesidir. Kuran ruh terimini, genelde cebrail, vahiy, Tanrnn emri, ruhtan fleme, canllk
ve hayat verme gibi anlamlarda kullanrken, nefs,
hem canllk, hem kiinin kendisi, hem de iyi ve
kt niteliklerin kendisine ilham edildii ey vb.
anlamda kullanmaktadr.

38

Arap dilinde ve Kuranda bazen birbirinin yerine


kullanlan bazen de farkl anlamda kullanlan ruh
ve nefs terimi hakknda klasik dnem slam dnyasna eviri yoluyla aktarlan Kutsa b. Lukann
Kitab el-Fark Beyn en-Nefs ve er-Ruh adl yaptnn
da etkisi olmutur. Kutsa b. Lukann nefs ve ruh
arasndaki ayrm ise, u hususlara dikkatleri eker: Ruh cisimseldir, nefs ise cisimsel deildir; beden ruhu kuatr ama nefsi kuatamaz; ruh bedenden ayrlnca yok olur, nefs ise yok olmaz; nefsin
faaliyetleri ise beden tarafndan yok edilir ama z
gerei nefs yok olmaz. Yine nefs, bedeni ruh araclyla deitirir ve ona canllk kazandrr. Ruh ise
bunlar aracsz yapar. Nefs bedeni harekete geirir,
ona duyarllk ve canllk kazandr vb. Sraladmz bu nedenlerin etkisiyle olsa gerek, kimi slam
dnrleri nefsle ruhu ayrm, kimisi ise hibir
ayrm yapmadan nefs ve ruhu bir ve ayn anlamda
kullanmtr. Ancak slam felsefesinde genelde nefs
terimi tercih edilmitir.
Bu ksa aklamadan sonra, sorunuza dnebilirim. slam dnyasnda, ruh/nefs sorununun ele
alnn tarihi sre olarak yaklatmzda, eviri ncesi ile sonras arasnda bir ayrm yapmak gerekir. eviri ncesi, sorunun srf Kuran ve hadisler
ekseninde ele alndn sylemek gerekir. Ancak
Kurann, Sana ruhtan soruyorlar, de ki ruh Rabbinin emrindendir ve size onun hakknda az bir
bilgi verilmitir ayetinin etkisiyle tartmann bir
tr nnn kesildii anlalmaktadr. Asl tartma
slamn Helenistik kltrn yaygn olduu kuzeye yaylmas ve Beyt el-Hikmede eviri etkinliklerinin sistemli bir etkinlie dnmesi ile balamtr

denilebilir. Mslman dnrlerin


bu srete, yukarda sz ettiimiz
Kutsa b. Lukann eserinin yannda,
Aristotelesin De Animas ve onun
Yeni Platoncu yorumlarn ve bunlar
araclyla da, Eski Yunanda ortaya
atlm grleri ve bunlara ilikin
tartmalar rendikleri sylenebilir. Bilindii gibi bu sre slam dncesinin sistemlemesine nemli
katk salam, farkl ekoller ortaya
kmtr.

Kelam ierisinde
temel gr
Anlald kadaryla klasik slam
dncesinde, ruhla/nefsle ilgili tartmalar, Kuran ve Eski Yunan temeline dayanyor. Konuyu ilk ele alanlar kimler ve ne trden dnceler
savunuyorlar?
lk tartmalarn felsefi speklasyona ilgi duyan ve bir kelam ekol
olan Mutezile ile balad ve felsefe
ve tasavvuf hareketleri ierisinde gelitiinin altn izmek gerekir. Kelam ierisindeki speklasyona bakldnda, daha ok ruh ile beden
arasndaki ilikinin tartma konusu edildii, tz-ilinek metafizii ekseninde, ruh ve bedenin ayr ayr
tzler mi, yoksa ruhun bedenin bir
ilinei mi olduu sorunlarnn tartld grlr. Bu tartmalar incelendiinde, kelam ierisinde temel grn savunulduu grlr:
lki, insann sadece bedenden ibaret olduu; ikincisi, insann sadece
ruhtan ibaret olduu; ncs ise,
insann iki temel
cevherden yani
ruh ve bedenin birleme-

sinden ibaret olduu


grleridir.
Birinci
gr
savunanlardan
Mutezili Ebu Bekr
el-Asammn, grnen insann bedenden ayr bir ruhunun
olmad, tek bir cevherden yani bedenden ibaret olduu
tezini ileri srd
aktarlr. Yine Drar Aristoteles ve Ruh zerine adl eseri.
b. Amrn insann maddi eylerden i- lamna insan denir; insann etkinlibaret olduu, renk, tat, koku, g ve i ruh ve bedenin birlikteliini gebuna benzer eylerin toplamndan rektirir. Hiam b. Hakeme gre ise,
baka bir ey olmad ve bedenin insan ismi iki anlamda kullanlmakdnda bir tze sahip bulunmad- tadr: ilki beden, ikincisi ise ruhtur.
n ileri srd belirtilir. Ebu el- Beden lmldr; ruh ise bedene
Hasan el-Eariye baklrsa, Mutezile gereksinim duymakszn, etkin, duierisinde savunulan bu materyalist yumsayan ve idrak eden bir tzdr.
grlerin kayna, tabiat Yunan O nurlarda bir nurudur.
Anlan gre bal olarak rufilozoflardr. Zira onun bildirdiine
gre, tabiat Eski Yunan filozoflar, hun neliine de farkl yantlar verilinsann yalk, scaklk, kuruluk ve dii grlr. nsann srf bedenden
nemlik ile et, kan ve duyularn top- ibaret olduunu savunanlara glamndan ibaret olduunu savun- re ruh, aslnda hayat anlamna gelmektedir ve bedenden ayr bir tz
mulardr.
Mutezili Nazzam ve Muammer deildir. Hayat salayan drt kargibi dnrler ise, insann haki- m ve onlarn denge hali olduuna
katinin ruhtan ibaret olduunu ile- gre, ruh aslnda bu denge durumuri srmlerdir. Nazzama gre, in- dur. yle anlalyor ki, ruhun ayr
sann z ruhtan ibarettir ve beden bir tz olduunu reddedenlerce ruh,
onun zerindeki kirden baka bir bedenin bir fonksiyonu olan canllk
ey deildir. Ruh bedene girmitir ve hayattan ibarettir ve bedenin ilive bu ruh sayesinde insan idrak e- neidir. nsann hakikatinin ruhtan
der ve duyumsar. Muammer ise, in- ibaret olduunu syleyenlere gre
sann tek bir cevherden yani ruhtan ise ruh asl, beden ise onun aletiibaret olduunu, grnen bedenin dir ya da yle demek mmkndr:
onun aleti olduunu insan iki farkl cevherden meydana
ve onun araclyla gelir; bunlar ise ruh ve bedendir; ahareket ettiini sa- ma asl olan, etkin olan ruhtur. Nazzam, ruhla nefs arasnda ak bir ayvunmutur.
Bir b. Mutemir rm yapmaz; fakat o nefsi, bedenin
ve ii Hiam muhtelif cisimlerine indirgeme eib. Hakem gi- limi gsterir. Ayn ekilde Cubbai,
bi
dnr- tpk Nazzam gibi nefsi cisim olarak
ler ise, insann grr ama ruh ile hayat ayrr. Ona
beden ve ruhun gre hayat ruhun ilineidir ya da
toplamndan o- ruh hayatn kaynadr. Kimileri ise,
lutuunu syle- ruhun drt tabiattan ayr beinci bir
milerdir. Bire mana olduunu savunurlar. nc
gre, insan beden grup ise, ruhu nefs ve hayattan ayve ruhtan oluur, rr. Ruh onlara gre cisim deildir.
bu ikisinin top- Szgelimi Ebu Huzeyl el-Allaf, nefs

39

mutluluk ile bilgi arasnda kurulan ba nedeniyle insann mutluluunun


da ruh/nefs ve yetileriyle
bir tr ilikisi vardr; hatta bu sorun Farabide lmszlk sorunuyla da
ilikilendirilir. Ruhun/
nefsin yetilerinin, erdemlilik ve erdemsizlikle
de ba bulunmaktadr;
zira ahlak teorilerinde
ruh/nefs retisi gl
bir rol stlenir.
Kozmolojik anlamda
ise ruh/nefs retisi, bugnn modern insanna bir para garip grnecek ilevlere sahiptir.
Kindi, ruhu/nefsi tanrsal saymakta, onun bedene dtn Her eyden nce, Arisileri srmekte, gerek bilgiye ve mutlulua, nefsin bedenden
totelesi anlamda tabiat
ayrlmas ile ulaacan sylemektedir.
nasl cisimlerin trsel suruhtan ve hayattan farkldr; hayat retine gnderme yapyorsa, ruh/nefs
ruhun sadece ilineidir der. Eari- de canllarn trsel suretine gnler ve Maturidiler ise, ruhu latif bir derme yapar. Evren canl bir varcisim olarak grrler. Kelam ieri- lk olarak algland iin, ruh/nefs,
sindeki speklasyonlar, grld ay-st alemde bulunan ve yetkin
gibi olduka clzdr ve felsefi ieri- olduklar iin dairesel hareket eden
i olduka eksiktir. Bunun nedeni, ve Tanrya benzemeye alan gkkelamclarn felsefi birikimlerinin sel cisimler iin de sz konusudur.
eksiklii olsa gerektir. Ancak Gazza- Kukusuz slam filozoflarnn bu
li ile birlikte, filozoflarn ruha/nefse konuda temel dayanaklarnn Arisilikin grleri kelam ierisine de toteles ve onun Yeni Platoncu yogirecek, szgelimi Fahr ed-Din Ra- rumlar olduunu, bu konuda yer
zi gibi dnrlerin yaptlarnda, bu yer Platonun yaklamlarnn da etkonuda geni speklasyonlar yer a- kili olduunu kaydetmek gerekir.
lacaktr.
Fakat onlarn dncelerinin, iki nedenle, salt anlan kaynaklarla
slam filozoflar konuya
snrlandrlamayacan belirtmelinasl yaklayor?
yiz. lki, bilgi sosyolojisinin verileri
slam filozoflar olarak bilinen nda sylersek, eviri araclyKindi, Farabi, bn Sina gibi d- la bir metnin fakl bir kltr evrenrler konuya nasl yaklayorlar?
sine aktarlmasnn bile anlam kayFilozoflar, ruh/nefs konusuna ke- malarna neden olmasdr. Bu gayet
lamclardan daha fazla eilirler; bu doaldr; zira kavramlarn armnedensiz deildir; zira onlarn e- lar kltrel farklla bal olarak
pistemolojileri ve kozmolojilerinde farkllamaktadr. Dolaysyla Arap
ruh/nefs kkl bir yer edinir. Epis- kltrnn ve Kuran ve hadislerin
temolojik anlamda, insann hakika- kavramlara damgasn vurduu bir
tin bilgisine ulamas, ruh/nefs ve kltr atmosferine Eski Yunan druhun/nefsin yetileriyle ilikilidir. nrlerinin grlerinin aktarm
Bu balamda peygamberlik, muci- doal olarak farkl armlara yol
ze ve rya gibi olgularn ruha/nefse amtr. kincisi, Eski Yunan filoilikin retiler balamnda aklan- zoflarnn sorun edinmedikleri, Kudn kaydetmemiz gerekir. Yine randan kaynaklanan kimi sorunla-

40

rn slam dnrlerinin ruh/nefs


teorisinde yer almasdr. Bunlarn
en ilginci, peygamberlik sorunuyla,
mucize gibi srf slamdan kaynaklanan sorunlardr. Ruh/nefs sorununu
Aristotelesi gelenee uyarak tabiiyyat ierisinde ele alan slam filozoflar, ilm en-nefs bal altnda,
ruhun/nefsin varlnn kantlanmas, ruhun/nefsin mahiyeti ve bedenden ayrt edilmesi, ruhun/nefsin yetileri ve lm sonras durumu gibi
sorunlar irdelerler.

Kindiye gre ruh tanrsal


Anlald kadaryla felsefe literatrnde sorunu ele alan nc filozof Arap kkenli Kindidir. Kindinin Yeni Platoncu kaynaklardan
esinlenen ruha/nefse ilikin risaleleri ve savunduu grler Farabi,
bn Sina ve bn Rd gibi filozoflarda gelierek varln srdrmtr.
Bu adan onun soruna yaklamn
ele almak geliimi grmek asndan anlaml olabilir. Kindi, Risale fi
en-Nefs, Kelam fi en-Nefs Muhtasar
Veciz ve Risale fi Mahiye en-Nevm ve
er-Rya adl risalelerinde konuyu
ele alr. Ruhu/nefsi, basit, erefli ve
yetkin bir tz olarak gren, Gne
nn Gneten gelmesi gibi tznn Tanrdan geldiini savunan
Kindi, onun cisimden bamsz ve ona aykr, tznn de ilahi ve ruhani
olduunu syler. Kindiye gre, fke
gc insanlar tahrik edip kt eyler yapmaya sevk ederken, ruh/nefs
buna kar koyar ve fkenin yapmak
istediine engel olur. Bu adan ruh/
nefs, Platonun da kaydettii gibi svarinin set bal at dizginle zaptetmesine benzer bir biimde, insann,
kin ve intikam duygusuna kaplmasn nler. Kindiye gre bu durum,
fke gcnn ruhtan/nefsten farkl
olduunun kantdr. Zira engel olan, engel olunandan bakadr. Arzu gc de, zaman zaman baz eyleri arzular, fakat akli ruh/nefs, bu
konuda onun hata ettiini, bu halin
onu baya durumlara dreceini
anmsatr ve ona engel olur. Yine bu
durum da ruhun/nefsin arzu gcnden farkl olduunu gsterir. Ahla-

ki yaamn yneten ruh/nefs, iine


dt bedenden ayrlnca, insan
her eyin bilgisine ular. Bu konuda Kindi, Platona gnderme yapar
ve onun, iine dt bedenden
ayrlan ruhun/nefsin maddi nesneleri hie sayarak, kendisini eyann
hakikatini dnme ve aratrmaya
verince, gaybn bilgisinin ona aldn sylediini belirtir ve ekler: Bu
aamadaki ruh/nefs, insanlarn iinden geeni ve yaratlanlarn srlarn
bilir. Ona gre Platon, insann ehvet gcn domuza, fke gcn
kpee, akl gcn de melee benzetmitir ve bu glerden hangisi egemense insan o adla nitelemitir.
Yine Kindiye gre Pythagoras,
nefsin bedendeyken, ehevi arzular
terk eder, kirlerinden temizlenir,
varln hakikatini bilme konusunda dnrse, parlaklk kazanacan, tanrsal bir formla birleeceini,
bylece tm tanrsal bilgilere ulaacan sylemitir. Zira ona gre, temizlenen nefse, tpk ayna gibi hakikatler yansr. Kiinin akli nefsi kirli
ve pasl ise cahil, temizlenirse bilge
olur. Kindiye gre, ruh/nefs hi uyumaz; ancak uyku annda bedenin
duyularn kullanamaz; bu haliyle o
kendi bana bamsz deil, bedene
hapsedilmitir. Nefs kendini kirlerden temizlerse uykuda ilgin ryalar grr; bedenden ayrlm ruhlar/
nefsler onunla konuur. Yaratc da
nurundan ve rahmetinden onun zerine aktr. O zaman ruh/nefs, yeme, ime, evlenme, duyma, grme
vb. duyumlarn verdii lezzetlerden
daha fazlasn duyar. Zira bunlar
kirli duyu hazlardr, yerlerini skntya brakrlar; fakat brleri, ilahi,
ruhani, meleki hazlardr. Ona gre
eski filozoflarn da dedii gibi, bedenden soyutlandklar zaman akli
ruhlarn/nefslerin yeri, felein tesinde, Tanrnn nurunun bulunduu tanrsal alemdir. Ancak ruh/nefs
bedenden ayrlnca o yere intikal edemez; nk bedenden ayrlan baz
ruhlar/nefsler hl kir ve pas barndrrlar. Bazlar ise ay feleine ular, temizlenip arnncaya kadar bir
mddet orada kalr; sonra Merkr

feleine ykselir, temizlenip arnncaya kadar bir mddet orada kalr,


sonra daha yksek bir yldz feleine kar, her felekte bir sre kalr.
En yksek felee karak tamamen
temizlenir, duyu ve hayalden gelen
kirler ve paslardan arnrsa, o zaman
felekleri aarak akl alemine ular.
Bylece en yce yere ulam olur.
Yaratcnn nuruna katlarak, az veya ok varla ait her eyi bilir, hibir ey ona gizli kalmaz. Adeta insan, kendi parman ve trnan
ya da kllarndan birini bilmesi gibi,
btn varl apak grr. Tanr da
alemin idaresine ait eyleri ona havale eder, ruh/nefs de onlar yapmak
ve ynetmekten zevk alr. Kindiye
gre, Aristoteles de, ruhun/nefsin,
kirlerden arnnca mutlak hakikate
ulaacan savunmutur. Kindinin
zetlediimiz anlay, grld
gibi, ruhu/nefsi tanrsal saymakta,
onun bedene dtn ileri srmekte, gerek bilgiye ve mutlulua,
nefsin bedenden ayrlmas ile ulaacan sylemektedir. Bu dncelerin Farabi, bn Sina ve bn Rd gibi
filozoflarda, hatta mutasavvflarda
gl bir yank uyandrdn sylemek gerekir.

slam filozoflarnn ruhun


varlna ilikin kantlar
Kindinin retisini ana hatlaryla zetlediniz. sterseniz, buradan
itibaren, bu retinin felsefi dzFarabiye gre, nefsin varlnn kant,
insan bedeninden dier cisimlerden ortaya
kmayan fiillerin ortaya kmasdr.

lemde nasl gelitirildiini, ruhun/


nefsin varl, nelii ve yetilerinin
neler olduunu ele alalm. Ruhun/
nefsin varl sorunuyla balayalm.
Kindi, ruhun/nefsin varlna ilikin
anlald kadaryla ciddi bir kant
sunmuyor, onu var sayyor; dier filozoflarda da durum ayn m?
Kindi aslnda, ruhun/nefsin varln kantladn dnyor; bedendeki hareketleri, ktye deil,
iyiye ynelmeyi ve ussal etkinliklerin onun varlnn ak kant olduunu dnyor. Tabi bugnk
bakmzla bunun byle olduunu
dnmek g. Kindiden itibaren
nefsin varl konusunda ileri srlen argmanlara bakldnda, canllarda meydana gelen hareketten
yola kldn sylemek mmkndr. Aristotelese dein geriye gtrebileceimiz bu kantlama biimi,
grnenden grnmeyene ya da eserden nedene ynelik akl yrtme
esasna dayanr. Szgelimi Farabiye
gre, nefsin varlnn kant, insan
bedeninden dier cisimlerden ortaya kmayan fiillerin ortaya kmasdr. Bunun nedeni nedir sorusuna
Farabi, ruhtur/nefstir yantn vermektedir.
bn Sinann soruna yaklam Farabiden daha ileridedir. Nitekim o,
ruhun/nefsin varln ve d dnyadaki gerekliini ortaya koyarken
iki yol izler. lki, bal bulunduu
Aristoteles geleneine aittir; ikincisi ise bir lde kendi kiisel grn yanstr. lki, eserden hareketle
bir eyin varlnn bilgisine ulamak, yani dolayl akl yrtme yolu,
ikincisi ise bir akl yrtmeye gerek
duyulmakszn, dorudan doruya
insann kendi nefsinin bilincine varmasdr. bn Sina birinci kant ele alrken, temel k noktas olarak bizim d dnyada duyularla alglayan,
istenci dolaysyla hareket eden, hatta beslenen, byyen ve benzerlerini douran cisimler grdmzden yola kar. Onlar bu trden
eylemlere cisim olmalarndan dolay sahip deildirler; o halde onlarn
kendi zlerinde cisim olmalarndan
baka olan ilkelerin bulunmas sz

41

konusudur. te bu, eylemlerin kendisinden kt eye ve ksaca istence bal eitli eylemlerin kendisinden kmasnn ilkesi olan her eye
ruh/nefs denir. Mehmet Dan bn
Sinann Psikolojisi adl almasnda da belirttii gibi aslnda bn Sina anlan akl yrtmesiyle, ruhun/
nefsin varln kantlamaktan ok,
onun cisimlerden farkl bir tabiata sahip olduunu gstermeye almaktadr. Bunun nedeni, ruhun/
nefsin bedende bulunmas dolaysyla bedende ortaya kt grlen
eylemlerin aslnda ruha/nefse ait olduunun saptanmasdr.
bn Sinann ruhun/nefsin varlna ynelik ikinci kant da, ruhun/
nefsin bedenden ayr bir tabiat bulunduu esasna dayanr. Ancak bu
ikinci kantlamada fakl olan ey,
salam akla sahip olan kimsenin
ruhun/nefsin varlndan kuku duyamayacan ve onu dorudan doruya hibir vastaya gerek kalmakszn kavrayacan ortaya koymaya
almasdr. Bu konuda uan adam
ya da bolukta asl adam rnei olarak grlebilecek bir anlatma bavurmaktadr. rnein z udur: Aramzdan birisinin bir an iin olgun
yata yaratldn, fakat grme duyusunun d alemde bulunan eyleri alglamaktan alkonduunu; havann duyumlanmamas iin kendisine
dokunmayacak biimde, havada ya
da bolukta asl durduunu; organlarnn birbirine ilimemesi ve
dokunmamas iin birbirinden ayrldn dnelim. Acaba bu kii,
kendi znn varln saptayabilir
mi? Gerekte o, d organlarnn, i
organlarnn, kalbinin, beyninin ya
da d alemde bulunan herhangi bir
nesnenin varln saptayamasa da,
hi kukusuz, kendi znn var olduunu saptayacaktr. Baka bir deyile o, uzunluk, genilik ya da derinlie sahip olduunu reddetse de,
kendi znn varln kabul edecektir. Bu durumda o, ellerinin ya
da herhangi bir baka organnn bulunduunu dnse bile, bu organ
kendi znn bir paras ya da kendi znn bir koulu olarak dn-

42

dan, aracsz alglamasyla karlatrlma konusu edildiini belirtmemiz


gerekir. Burada kantlamalarla ilgili
bir noktaya daha deinmek gerekir.
O nokta kantlamalarn deeri sorununa ilikindir. Kanmca, eserden
nedene giden kantlama biimi z
olarak sav kant sayma hatas iermektedir; te yandan dorudan bilme tezi ise, tecrbi adan denemesi olanaksz bir tezdir. Tm maddi
eylerden syrlnca benliimizin
varlnn bilgisine nasl ulaacamz, hayli sorunludur.

bn Sinann ruhun/nefsin varlna ynelik bir


kant, ruhun/nefsin bedenden ayr bir tabiat
bulunduu esasna dayanr.

mez. Uan adam ya da bolukta asl


adam rneinde bn Sina nefsin aracsz algland tezi ile Aristocu gelenei amaktadr. bn Sinann bu
tutumu daha ok onun hikmet elmerkiyye dnemine ait bir tutumdur ve bir dou felsefesi oluturma
abasna dnktr.
Fakat onun bu rneini tmyle
zgn bulmak olanakszdr. Farabinin yanllkla Aristotelese ilitirilen Uslucya kitabndan aktard
bir pasaj, z olarak bu dncenin
gemite savunulduunu dndrmektedir. Nitekim aktarlan pasajda yle denilmektedir: Bazen ben
bedenimden syrlp, nefsimle uzun
sre ba baa kaldmda, adeta cisimsiz tz olurum. Benim dmdaki her eyden ilgimi keserek kendime, iime ynelirim. O zaman bilgi
de, bilen de, bilinen de ben olurum.
te o zaman erefli bir alemin
kk bir paras ve etkin bir canl
olduumu anlarm. Bunu anlaynca,
ilahi aleme ykselirim ve adeta oraya aitmi gibi olurum. Her ne kadar anlan pasaj, dorudan ruhun/
nefsin varln kantlamaya dnk
olmasa da, bn Sinann yaklamna
esin olacak nitelikte olduu aktr.
Bu balamda bn Sinann bolukta asl adam rnei ile savunduu, nefsin aracsz bilinmesi tezinin
Descartesn dnyorum, o halde
varm argmannda benliini doru-

Filozoflar ruhu
nasl tanmlyor?
Sz konusu uslamlamalarla kantland var saylan ruh/nefs nasl
tanmlanmaktadr?
Daha nce de belirttiim gibi, szgelimi Kindiye gre ruh/nefs, basit,
erefli ve yetkindir; deeri byktr.
Gne nn Gneten gelmesi gibi, onun cevheri de Tanrdan gelmektedir. Yapsnn erefli oluundan
ve bedende aa kan arzu ve fke
glerine zt bir karaktere sahip bulunuundan da anlalaca gibi, bu
nefs cisimden bamsz, ona aykr,
cevheri ise ilahi ve ruhanidir. Kelam
fi en-Nefs Muhtasar Veciz adl ksa risalesinde, Kindi, ruhun/nefsin nelii
sorununu ela alrken, Aristoteles ile
Platonu uzlatrmaya alr. Bu uzlatrma giriimi Helenistik dnemde de karmza kar. Ayn anlayn
izdmleri Farabinin Kitab el-Cem
adl risalesinde de grlr. Kindiye
gre, Aristoteles, nefsin, fonksiyonunu cisimlerde gsteren basit bir cevher olduunu; Platon ise, onun cisimle birletiini sylemektedir. Ona
gre, bu birleme cirimleri birbirine
balayarak etkisini gsterir. Ayrca o,
cirim ile cisim arasnda fark gzeterek, olu aleminde ilinekleri tayan
maddi tzlere cirim, felek gibi varlklara da cisim adn vermitir. Kindiye
gre bu iki grn birbirinden farkl olduu sanlmtr; oysa eski filozoflarn ou ruhu/nefsi, eni, boyu ve
derinlii olmayan bir cevher olarak
tanmlamtr. kisi de nefsin cisimle birlemesini, nefsin fonksiyonlar-

n cisimde ve cisimle gerekletirir,


bu durum cismin cirimle ittisali gibi
deildir demilerdir. Yine iki filozof,
birok yerde, ruh/nefs ancak felein
vastasyla oluan varlklar zerinde
fonksiyonunu gerekletirir demilerdir. Ona gre, Platonun ruh/nefs
cisimle birleir ve cirimler zerinde
fonksiyonunu cisim vastasyla salar
derken, ruhun/nefsin, bir cisim olan
felein vastasyla cirimler zerinde
fonksiyon icra ettiini sylemek istemitir. Yoksa ruh/nefs, cisme benzer
ve onunla cirme girer ve kar demek
istememitir. Zira byle bir grn
yanl olduu aktr. Farabinin de,
ruhu/nefsi tanrsal bir tz olarak grd ve canllarda eylemin ilkesi olarak ona dayand grlmektedir.
bn Sinaya gre ise ruh/nefs ruhani
bir tzdr; basittir ve bedenden fakldr. Ruh/nefs, gksel ruhsal evrenden
bedene dmtr ve bedenin yok
olmasyla birlikte, dt yere geri
dnecektir. Bu adan o, bedenin yok
olmasyla birlikte yok olmayacaktr;
zira o, lmszdr.

Ruh trleri ve etkinlikleri


Bedenle ilikisi olsa da ondan ayr, tanrsal bir tz olarak kabul edilen ruhun/nefsin etkinlikleri nelerdir?
Bu soruya yant vermek iin slam filozoflarnn ruh/nefs snflamasn ele almak gerekir. Aristoteles
geleneine bal slam dnrleri, gksel ruhlar/nefsleri bir kenara brakrsak, tr ruhtan/nefsten
sz ederler.
Bunlar; bitkisel, hayvansal ve insansal ruh/nefstir. Bitkisel ruh/nefs,
aa ve dier bitkilerde bulunur;
beslenme, byme ve dourganlk
yetilerine sahiptir. Hayvansal ruh/
nefs, bitkisel ruhtan/nefsten daha
mkemmeldir; zira onda bitkisel
ruhta/nefste bulunan yetilere ek olarak iki yeti daha bulunmaktadr.
Bunlar ise idrak edici ve hareket ettirici yetilerdir. Hareket ettirici yetiler, idrak, ehvet ve fke yetilerinin
etkisi altndadr. drak edici yetiler
ise, dsal ve isel olarak ikiye ayrlr: Dsal idrak ediciler, grme, iit-

me, koklama, tatma, dokunma diye sahiptir. Bu balamda, akln insan


nitelenen be duyudur; isel idrak nefsinin ayrc zellii olduunun
ediciler ise, bn Sinann snflama- altn izmek gerekir. Genel kanya
syla ele alrsak, ortak duyu (el-his gre, insan nefsi, duyular asndan
el-mterek), hayal yetisi (musavvi- bu dnyaya, akl yetisi ile ise tanrra), hayal gc (tahayyl), kuruntu sal dnyaya aittir. nsan nefsine ait
yetisi (el-mtevehhime), bellek ve aklsal yeti, tpk Aristoteleste olduanmsama yetisidir (el-hafiza ez-za- u gibi eylemsel ve kuramsal olmak
kira). Ortak duyu, beynin n tara- zere ikiye ayrlr. Eylemsel yeti, kufndaki girintide olup, be d duyu ramsal akln iaretiyle harekete getarafndan alglanp, kendisine ileti- er ve pratik yaamda nasl hareket
len suretleri alglar ve duyularn a- edilmesi gerektiini gsterir. Tanryrt edilmesi, bir arada tonlamas, sal aleme dnk olan kuramsal akl
bellee bal olarak arma yol ise, maddeden soyutlanm, tmel
ama gibi ilevlerde bulunur. Mu- suretlerin izlenimlerini alma ilevine
savvira ve hayal yetisi, beynin n gi- dnk bir yetidir. Bu yetinin soyut
rintisinin arkasndadr ve ortak du- suretleri alma niteliine gre dereyunun be duyudan ald duyum celendirildikleri grlr. slam filoizlenimlerini, duyulur nesneler yok zoflarnn kuramsal akl derecelenolmas halinde de muhafaza eder. dirmeleri Kindiden bn Rde dein
Hayal gc, beynin solucans oluu- belli bir evrim geirmitir. Evrimin
mun yanndaki orta girintisinde yer zirvesini, bn Sina oluturmaktadr.
alr ve musavvira yetisinde yer alan Bu nedenle onun akli yetileri deresuretler arasnda diledii gibi birle- celendirmesi zerinde durmak aytirme ve ayrma ileminde bulunur. dnlatc olacaktr. bn Sinaya gre,
Bu yetiye, peygamberlii ve rya gi- insan akl, a) gizil halde akl (el-akla
bi olgular aklamada nemli bir i- el-kuvve), b) yetenek halde akl (ellev yklendii grlr. Kuruntu ye- akl el-meleke), c) edimsel halde akl
tisi, beynin orta girintisinin sonunda (el-akl el-fiil), ve d) kazanlm akl
bulunur ve tikel duyulurlarda bulu- (el-akl el-mstefd) olmak zere drnan duyulur olmayan anlamlar al- de ayrlr. O, bu ayrma, insann dglar. Bellek ve anmsama yetisi ise, na yerletirdii ve cebraille zdebeynin arka girintisinde yer alr, ku- letirdii etkin akl da (el-akl el-faal)
runtu yetisinin kendine ilettii an- ekler. bn Sinaya gre gizil halde
lamlar
alko- Raffaellonun Atina Okulu adl tablosunda bn Rd gsteren bir
yar, kendisinde detay (solda omuz stnden kitap okumaya alan sarkl).
alkonulan bu
anlamlar
yok
olduktan, yani
bilinten kaybolduktan sonra
yeniden bilince
aktarr.
nsan nefsi,
bitkilerin sahip
olduu byme, beslenme
ve dourganlk
ile hayvanlarda
da bulunan i
ve d duyulara
ek olarak tmel
kavramlar elde
etmesine
katk salayan akla

43

akl, mutlak yetenek halde akldr;


kendisinde hibir akledilebilir biim (sret) bulunmayp, bu biimleri alabilecek gtedir. Yetenek halde
akl, ilk akledilirlerin elde edilmesiyle ortaya kan olas yetenek halidir.
Edimsel akl, elde edilen ilk akledilirlerden ikinci akledilirleri akl yrtme yoluyla karabilecek g ve
yetenekte olan akldr. Kazanlm
akl ise, akln mutlak eylemsel halidir. Tm akledilirler, onda edimsel
halde bulunurlar ve insana ait olan
akln en son derecesidir. nsann dna yerletirilen ve cebraille zdeletirilen etkin akl ise, insan aklnn
gizillikten edimsellie kn salayan ve insan aklna her trden bilgiyi aktan akldr.

Etkin akln ilevi


nsan ruhunun/nefsinin yetilerini ele alrken etkin akldan sz ettiniz ve etkin akln cebraille zdeletirildiini sylediniz ve bn Sina
zelinde, insan aklnn gizil halden
eylemsel hale geiini bununla ilikilendirdiniz. Bu insan nefsinin epistemolojik ilevini pasifize etmek anlamna gelmiyor mu?
ncelikle belirtmem gerekir ki,
etkin akln insan ruhunun/nefsinin
tmel bilgiye ulamasndaki rol sadece bn Sinada karmza kmaz,
onun ncs Farabide de bulunur.
Onlarn genel mantna gre, i ve
d duyularla, maddesel ilintilerinden arndrlmaya tabi tutulan suretler, tam olarak maddi ilintilerinden

44

soyutlanamazlar.
ve d duyular, ancak duyusal ve vehimsel alglamaya
yol aarlar. Bu trden alglarla tmel
suretler elde edilemez. Tmel suretlerin elde edilmesi
aklsal kavramayla olasdr. Aklsal
kavrama ise, gizil
halde olan akln edimsel hale gelmesini gerektirir. Bu
balamda Aristotelesin gizil halden eyleme geite
bir d ilkeye bavurmas slam felsefesinde etki uyandrmtr. Szgelimi Farabiye gre, dsal bir ilke
olan etkin akl, insan akln aydnlatmadka insann tmel hakikatlere ulamas sz konusu olmaz. Ayn
anlay, bn Sina tarafndan da savunulur. Bu u anlama gelmektedir: Tmel bilgi, Farabi ve bn Sina
gibi filozoflarca, etkin akldan kaynaklanan bir tr ilhamdan baka
bir ey deildir. Bu yzden, onlarn
ruh/nefs retisinde, insan maddesel bedeninden ve maddi dnyadan
ne denli arnrsa, o denli hakikatin
bilgisine ular. Yani etkin aklla ilikiye geer. Beden ve maddi dnya
tmel bilginin nnde bir engeldir.
Bu yzden, szgelimi bn Sina kaleme ald yklerde, sk sk hakikatin bilgisine ulamak iin etkin akla
ykselii (mira) konu edinir. Gazzalinin Mearic el-Kuds fi Medarici
Marife en-Nefs adl yapt da ayn temay iler.
Farabi ve bn Sina gibi filozoflarn, dinle felsefeyi uzlatrma giriimlerinde de etkin akl gl bir ilev yklenir. Onlara gre, eer etkin
akl insann hayal gcn aydnlatrsa simgesel olan dinsel bilgi, akln aydnlatrsa dorudan anlatml
felsefi bilgi ortaya kar. Dolaysyla,
gerek felsefi gerekse dinsel bilgi, ayn kaynaktan gelmektedir; tek farklar nitelikseldir. slam felsefesinde,
etkin akln ilevi srf ruhun/nefsin
bilgiye ulamasyla ilikili de deil-

dir. Bunun dnda, insann mutluluu da etkin aklla ilikilendirilmitir. nsan ruhu/nefsi etkin aklla
iliki kurduu srece mutludur. Bu,
iinde yaadmz dnyada, bedenin engellemeleri yznden anlk
olarak gerekleir; ancak kii nefsini
hazrlamsa, lnce etkin aklla birlenir ve gerek mutlulua ular.
Bu balamda Farabinin ilgin bir
gr vardr, onu anmsatmak gerek. Ona gre lmszlk asndan
ruhlar/nefsler e ayrlr. lki akllar gizil halde kalan cahiller, ikincisi
etkin aklla iliki kurarak akllarn eylemsel hale getirmekle birlikte
eylemsel olgunlua sahip olmayanlar, ncs ise etkin aklla iliki
kurarak kazanlm akl seviyesine
ulaan ve eylemsel olgunlua sahip
kimselerdir. Farabiye gre sadece
son iki tr ruh/nefs lmszdr; cahillerin ruhu/nefsi lmle birlikte
yok olacaktr. Dolaysyla bir slam
dnr olarak Farabinin sradan
insanlar iin ikinci dnyadan sz etmediinin altn izmek gerekir.
slam felsefesinde etkin akln, ryann aklanmasnda da ilevsel bir
rol stlendii grlr. Zira rya, slam filozoflarnca nefsin hapis olduu bedenden kurtulup, etkin aklla
iliki kurup hakikatleri elde etmesinde aracdr. Ancak etkin aklla iliki kuranlarn ryalar sadk ryalardr. Bunun yannda, etkin akln,
mucize ve keramet gibi olgularn
aklanmasnda da ilev yklendiini anmsatabiliriz. Kemale ermi, etkin aklla iliki kurabilen insanlarn
ruhlar/nefsleri, d dnyadaki nesneler zerinde tasarrufta bulunarak,
olaanst olaylarn olumasna neden olabilirler.
Vakit ayrp, sorularmz yantladnz iin ok teekkrler.
Aslnda daha sylenecek ok ey
var, szgelimi tasavvufularn ruh/
nefs retileriyle ilgili bir ey sylemedik, filozoflardan ise daha ok
Kindi, Farabi ve bn Sina gibi meai ekolne mensup olanlar zerinde
younlatk. raki filozoflar zerinde
de durulabilirdi. Artk onlarn grlerini baka bir syleiye brakalm.

Kapak Dosyas

Edward Burnett Tylor ve

Animizm (Ruhuluk)
Tylor bizatihi ruh fikrini deil ama dinin kkeninde
ruhsal/tinsel varlklara inann yattn formle
eden ilk sosyal bilimci olmutur. Tylora gre
animizm (ruhuluk) genel olarak sanld zere
ilk(el) din deil, dini mmkn klan bir bilgidir.
Animizm idealist dncenin temel dsturunu
oluturur; yalnzca vahi deil, uygar bir Hristiyan,
modern bir ilahiyat profesr de znde animisttir.
Sibel zbudun

Hacettepe niversitesi, Antropoloji Blm


avram ounuz lise derslerinden hatrlyor olmalsnz; galiba ilk din biimi, ilkel insanlarn dini
gibi bir ey olarak geiyordu felsefe ya da sosyoloji kitaplarnda. Tabii bu, Kalu beladan beri Mslman olduumuza yrekten inanan kadrolarn
Milli Eitimde yuvalanmalarndan ok nceydi;
imdilerde genler animizm diye bir kavram okullarda reniyorlar mdr, bilmiyorum
Kiiyi, antropolojiye zel ilgi duyanlar dnda
pek tanyan olacan sanmyorum; ama en azndan bizim camiann en nemli isimlerinden: 19.
yzyln en nemli antropologlarndan ya da daha
doru bir deyile, disiplinin kurucu babalarndan. Tebihte hata olmaz; antropolojinin Auguste
Comteu diyebiliriz rahatlkla.
Kii ile kavram, antropoloji literatrnde, hanidiyse klasik bir ikili oluturmu durumda: Einstein ve grelilik, Edison ve elektrik, Newton ve
yerekimi gibi. Tabii her nl mucit-icat ifti

kadar galat- mehur barndryor ierisinde.


Derginin bu saysnn ruhlara ayrlm olmas
frsatndan, bu galat- mehurun dzeltilmesine
kk de olsa bir katkda bulunmak zere yararlanmak istiyorum.
Pek ok standart antropoloji el kitabnda dahi
yer etmi yaygn yanlg u: Animizm, kavram ilk
kez formle eden antropolog Sir E. B. Tylora gre, bilinen ilk dinsel biimlenitir ve bedenden ayr olarak varolan ruhlara inan anlamna gelmektedir Nitekim pek ok sosyoloji/felsefe kitab,
dinlerin evriminden sz etmek gerektiinde, sralamakta tereddt etmemektedir: animizm-totemizmoktanrclk-tektanrclk
Amlayaym:
ncelikle evet, bedenden ayr olarak varolan
ruhlara inan anlamna gelse de, ilk din olarak
animizm kuramn formle eden Tylor deildir.
Hatta az ileride greceimiz zere, Tylorun byle
bir iddias da yoktur
Wikipediaya baklrsa animismus terimini ilk
kullanan kii, hayvan yaamnn maddi-olmayan
ruh tarafndan yaratldn ne sren Alman bilimci Georg Ernst Stahldr (1720 dolaylar). (1)
nsan aklnn evrimi zerine dnrken, ilkin fetiizm, oktanrclk ve tektanrclk aamalarndan
oluan bir teolojik, ardndan insanlarn soyut kavramlarla dnmeye balad bir metafizik ve nihayet, pozitif bilimlerin ve akln egemen olaca bir pozitivist evre kurgulayan August Comte (1798-1857)
da fetiist evrede insanlarn tm d cisimlerin tpk
kendileri gibi ancak farkl younlukta canla donandn (Lauer 1991: 57) dndklerini ne srer-

45

ken, Stahlden etkilenmi olmal. Bir


baka deyile, varln bedenin dnda da srdrebilme yetisine sahip,
maddi grnglere can veren madde-d bir varlk olarak ruh fikrinin
dinsel dncenin ilk biimi olduu yolundaki kavray, Tylor tarafndan formle edilmi deildir. Dahas
Tylorun ada, 19. yzyl evrimciliinin bayraktarlarndan ve kavramn
biyoloji alanndan toplumsal alana
aktarlmasnda en nemli rol oynayanlardan biri olan Britanyal Herbert
Spencer da 1877de yaymlanan The
Principles of Sociologysinde, ilk(el)
din animizm fikrini vazetmektedir.
Spencere gre ilkel halklar, eitli
dnce ve edim gerelerinden yoksun olmakla birlikte, rasyoneldirler.
Soru sorar, nedenleri aratrrlar. Doal grngleri gzlemleyerek, d,
trans vb. deneyimlerini aklamak
iin insanlarn iki benlie sahip olduklar sonucuna varmlardr: Dsel-benlik ve glge-benlik. nsanlar,
kendi ikizleri olarak tahayyl ettikleri ruhu sre iinde baka canl ve
canszlara da yanstmtr.
Sonradan atalarn, zellikle de nemli atalarn hayaletleri ilahiletirilecek ve bunlarn karlarn koruyacak bir ruhban kacaktr ortaya.
llerin mezarlarna braklan yiyecekler ise, dinsel kltlerin kurbanlarna dnmtr. (Benett 1996: 30)
Bir baka deyile, ilksel bir dinsel inan olarak ruh/tin fikri, 19.

46

Edward Burnett Tylor (1832-1917)


masa banda alrken.

yzyl sosyal dnrleri arasnda dolamdadr ve alttan alta, din(ler)i Vahiye balayan teolojik
Hakikatla kar mcadele etmektedirler. yle ya, dinler ilkel
bir animizmden (ya da fetiizmden
vb.) gelimi Hristiyanla doru
evriliyorlarsa (ve bu gidiatn sonunda, pek ok evrimcinin zmni
ya da ak olarak kabul ettii zere
dinsel dncenin yerini tmden bilimsel dnceye brakma olasl/
kanlmazl var ise) bizatihi din
ilahi bir varln buyruu sonucu
deil, kendi dnyalarn anlamaya/
anlamlandrmaya alan insanlarn
zihinsel faaliyet ve eilimlerinin bir
rn olmalyd.
Dediim gibi, Tylorun animizm
kuramnda yeni olan, animistik bir
ilksel dinin varln ne srmesi deildir. Onun 1871de yaynlanan Primitive Culturenda yapt, animizmin btn dinlerin kkeninde yatan
fikir olduunu ne srmektir.
Ruh dncesi, Tylor iin dinin
en kritik kavram, deyim yerindeyse
zdr. Onun en azndan antropoloji literatrnde bugn dahi kimi
kk revizyonlarla kabul gren
din tanm, ruhsal/tinsel varlklara
inantr. Animus yani ruh/tin (2),
bir zamanlar belki de hibir dinsel
duygu ya da fikre sahip olmayan
vahinin (antropolojinin ilk onyllarnda avc-toplayc halklar iin
kullanageldii talihsiz bir terim) zamanla canl madde/beden ile cansz
arasndaki farkn ayrdna varmakla
bavuraca bir referans olacaktr:

yle grnyor ki henz kltrn alt basamaklarnda olan dnen insanlar, iki grup biyolojik
sorundan derinlemesine etkilenmilerdi. lk elde, yaayan bir bedenle
l olan arasndaki fark neden kaynaklanyordu; uyanmay, uyumay,
trans, hastal, lm gerekletiren neydi? kinci olarak, d ve grlerde grlen insan ekilleri neydi? Bu iki grng grubuna bakan
kadim vahi filozoflar, olaslkla her
insann kendisine ait iki eyi, bir yaam ve bir hayaleti (phantom) olduu aikr karsamasyla ilk adm
att. Bu ikisi bedenle aka yakndan balantlyd, yaam onun duymas, dnmesi ve davranmasn
salyordu, hayalet ise onun imgesi
ya da ikinci benlik idi, yaam ekip
giderek onu duyumdan yoksun ya
da l bir hale getirebiliyor, hayalet
ise kendisine belirli bir mesafe uzaklktaki insanlara grnebiliyordu.
Uygar insann bozmay ne denli zor bulduuna bakacak olursak,
Vahinin, ikinci adm atmas da kolay olmutur: yaam ve hayaleti birletirmek. Her ikisi de bedene ait olduuna gre, neden birbirlerine de
ait olmasnlar ve bir ve ayn ruhun
tezahrleri olmasnlar? O zaman brakalm birlemi saylsnlar; sonu,
hayalet-ruh olarak tanmlanabilecek
bildik kavraytr. Bu, her durumda
aa rklar arasndaki mevcut kiisel
ruh ya da tin kavrayna denk der ve yle tanmlanabilecektir: nce ve tzsel-olmayan bir insan imgesidir, doas itibariyle bir eit buhar,
zar ya da glge, canlandrd bireyde yaam ve dncenin nedenidir;
gemi ya da imdiki bedensel sahibinden bamsz olarak onun kiisel
bilin ve iradesinin sahibidir, bedenini geride brakmaya hzla bir yerden
baka yere gemeye yetilidir; genellikle duyumsanmaz ve grlmezdir
ama yine de fiziksel kuvvet tezahr
eder ve zellikle benzedii bedenden
ayr bir hayalet olarak uyank ya da
uykudaki kiilere grnr; baka insan hayvan, hatta eylerin iine girmeye, onlar zaptetmeye ve onlarn
bedenlerinde eylemeye yetilidir. Bu

tanm evrensel bir uygulamaya sahip


olmasa herhangi bir tikel halk ierisinde az ok eitlilik gsterse de, bir
standart olarak ele alnabilecek kadar
geneldir. (Tylor 1994)
Bylelikle Tylora gre beden/
ruh ikiliinin kkeni bilinemeyecek kadar eskiye dayanmaktadr ve
insan bedenden ayr bir tin/ruh/can
tahayyl edebilme yetisi sayesindedir
ki dini yaratmtr. Bir kez bedenden ayr ve zaptettii cisimleri can
ve iradeyle bezeyen bir ruh/tini dnebildikten sonra, gerisi kolaylkla
gelecektir: ruha sahip olan yalnzca
insan(lar) deildir, hayvanlar, aalar, bitkiler hatta cansz nesneler dahi ruhla donanmtr.
u halde Tylora gre animizm
(ruhuluk) genel olarak sanld zere ilk(el) din deil, dini mmkn
klan bir bilgidir. Animizm idealist
dncenin temel dsturunu oluturur; yalnzca vahi deil, uygar
bir Hristiyan, modern bir ilahiyat profesr de znde animisttir:
() insan ruhu kavray, en asl doas itibariyle vahi dnrn
felsefesinden modern ilahiyat profesrne, sregendir. Tanm bandan
beri, canlandrc, ayrlabilir, hayatta
kalan bir kendilik, bireysel kiisel varoluun arac olarak kalmtr. Ruh
kuram, dinsel felsefenin, kesintisiz
bir akli balant hatt ierisinde, vahi feti tapmcs ile uygar Hristiyan
birletiren dinsel felsefe sisteminin
asl bir unsurudur.
Tylora gre bu fikirlerin gnmze dek devam etmesini olanakl klan
durumlardan biri, insann psikolojik
geliim srecidir. ocukluumuzda
ilkel halklarla ayn deneyimleri yaayp ayn sonulara ularz: d grr, eylere yaam atfeder ve onlarla
canlymlar gibi oynarz. Bydmzdeyse bu dnceyi iselletiririz: bir bakma doal kabul ederiz. Bunun nedeni -ki bu da erken
dncelerin srmesinin ikinci yoludur- ileri dinlerin fikirlerinin ilkel
fikirlerin gelikin biimleri oluudur.
Bylelikle, rnein Hristiyan kudas
ayini (sann eti ve kann simgeleyen ekmek ve arap), kurban edilen

hayvan ya da insann tednyaya gidecei fikrine dayanan kurban inanndan gelimitir. (Bowen 1998.)
u halde, Tylorun Primitive Cultureda animizm konusundaki fikirleri birka madde halinde yle zetlenebilir:
- Dinin asgar tanm, ruhsal/
tinsel varlklara inantr. Tylor bu
inanc animizm olarak tanmlar.
- Tylora gre, insann dinsel-olmayan bir durumu yaam olabilecei olasln rtmek mmkn deil. Ancak speklasyondansa
gzleme dayanmak gereklidir; dolaysyla dinsel-olmayan tarihin belirli bir dneminde dinsel olmayan
insan toplumlarnn varlna hkmetmek de mmkn deildir...
- Gnmzde varl bilinen tm
toplumlar, ruhsal/tinsel varlklara inanmaktadr. Bir baka deyile din,
bu bakmdan bir kltrel evrenseldir.
- Tylorun tanmlad haliyle animizm, maddeci felsefeye kar, tinselci felsefenin zn iermektedir.
- Animizm, insanlk leinin en
altndaki kabileleri karakterize etmekte ve krlmam bir sregenlikle modern toplumlara kadar devam
etmektedir. Ona ynelik itirazlar
entelektel gidiattaki sonraki gelimelere baldr: bir baka deyile, ancak eski inanlarn radikal bir
reddi, animizmden kopu anlamna
gelecektir. Animizm gerekte, vahilerden modern insana, din felsefesinin temelidir.
- Tylorun sistematiinde bir baka ilgin yn, onun aa rklarn
dininde ahlaksal unsurun zayf olduuna ilikin saptamasdr. Bu ahlak duygusu ya da standartlarndan
yoksun olduklar anlamna gelmemektedir; aksine, biimsel hkmler biiminde olmasa dahi, kamuoyu
basks, neyin doru, neyin yanl
olduunu bu toplumlarda da bireylere dikte ettirir. Ne ki etik ile animistik felsefe arasnda henz bir ba
olumu deildir ve Tylorun animizm kuramnn bu yn onu, dine
dorudan ahlaksal bir cemaat oluturma ilevini ykleyen Durkheimdan ayrmaktadr. Tylora (ve iz-

leyicilerine) gre ilksel din, ahlakla


ilikisizdir ve daha ok entelektel
bir merak (rya, trans vb. durumlar
nedir, canl ile cansz ayrt eden nedir vb.) yantlamaya alr gibidir.
Bu nedenledir ki Tylorcu gelenek,
evrimci olmann yan sra, entelektalist olarak tanmlanmaktadr.
Evet, belki bizatihi ruh fikrini
deil ama dinin kkeninde ruhsal/
tinsel varlklara inann yattn formle eden ilk sosyal bilimci olmutur Tylor. Bugn pek ok
gr kadklemi saylsa, ska inan sistemlerinin ierebilecei
zengin eitlilii gz ard eden bir
masaba antropologu olmakla eletirilse de din denilen grngy ondan daha tmel bir tarzda aklayabilen olmamtr.
DPNOTLAR
1) Animism, http://en.wikipedia.org/wiki/Animism.
2) Tylor (1994), Primitive Culturenda bedenin yok
oluundan sonra da yaama yetisine sahip bireysel/tekil
yaratklar olarak ruhlar (souls) ile gl ilahlar mertebesine
dek ykselen dier tinler (spirits)i birbirinden ayrt eder.

YARARLANILAN KAYNAKLAR
1) Clinton Benett (1996), In Search of the Sacred
Anthropology and the Study of Religions Cassell, Londra,
New York 1996.
2) John R. Bowen (1998), Religions in Practice. An Approach
to the Anthropology of Religion. Boston, Londra, Toronto,
Sydney, Tokyo, Singapur. Allyn & Bacon.
3) Robert H. Lauer (1991), Perspectives on Social Change,
Allyn and Bacon, Boston, Londra, Toronto, Sydney, Tokyo,
Singapur, 1991.
4) Edward B. Tylor (1994), Primitive Culture: researches into
the development of mythology, philosophy, religion, art and
custom. Londra: Routledge/Thoemmes Pres.

47

lm ve
beyin lm
tartmalarnn
neresindeyiz?
Baz dini evreler tarafndan ar ekilde eletirilmeye devam etse de gnmzde
beyin lm kavram belli hastalar iin lm kavramnn yerini almtr. Bu tanmda
ruhtan deil, yapsal olarak yaam ilevlerinin srdrlebilirliinden (ya da
srdrlemezliinden) sz edilmektedir. Bugn kurgusal gibi grnen yapay beyin,
beyin nakli gibi teknolojik gelimeler gerekleecek olursa gelecekte bu kavramlarda
da deiiklikler olabilir.
Do. Dr. Muhteem Gedizliolu

48

eleneksel anlayta lm, kalp atmlarnn ve solunumun durmas ile ksa sre iinde sinir sisteminin ilevselliini kaybetmesi ve bunu izleyerek de
tm organizmann fonksiyonlarnn durmasdr.
20. yzyln 2. yarsnda teknolojik gelimeler ile
youn bakmda solunumu ve kalbi desteklenerek
geici olarak canl konumda tutulan hastalar ortaya
kt. Bu hastalarn ortak temel zellii solunumlarnn tamamen dnmsz olarak kayp olmas ve
ar ekilde yantsz olmalardr. Bu hastalarn durumu derin komadakilerden farkldr. Dolaysyla
beyni tamamen tahrip olmu bu hastalarda farkl
etik ve yasal sorunlar ortaya kmtr. Solunumu
yapay olarak srdrlen, geri dnmsz tablodaki bu hastalar iki ayr adan dikkati ekmitir.
lki youn bakm koullarnda srdrlen bu yapay durumun maliyeti olmutur. Hibir ekilde dnm olmayan bu durum iin kaynaklarn harcanmas uygun mudur? Dier konu da organ nakli
bekleyen hastalarn durumudur. Kadavra verici
(donr) olmad takdirde bu hastalar ancak canllardan organ alabilirler ki, bu durumda ancak bbrek gibi paylalabilen organlarn nakli sz konusu
olabilir ve yaayan bireylere zarar verme potansiyeli vardr. lk kez 1959da Fransadan bildirilen olgulardan sonra lmn nitelii ve beyin lm -

zerinde tartmalar balamtr.


1968de Harvard Tp Fakltesinde 10 tp doktoru, 1 avukat, 1 teolog, 1 tp tarihisinden oluan
bir komisyon ilk kez tam ve kalc beyin hasarna
bal lm tanm iin gereken kriterleri tanmlad. Bylece beyin lm kavram domu oldu.
Bundan sonra da ABDde bakan Carter dneminde
toplanan Ad Hoc Komitesi mekanik olarak desteklenen kardiyo-pulmoner fonksiyonun varlndan
bamsz olarak beynin total hasarnn lm olarak
ilan edilmesine karar verdi.

Beyin lmne felsefi yaklam


Yukarda tanmlanan beyin lm kavramnn
tp evreleri tarafndan yaygn olarak kabul grmesiyle birlikte zellikle teolojik evrelerde ar ekilde eletirildii de bir gerektir.
Felsefi olarak beyin lm kavramna aamada yaklalr (Culver, Gert, Bernat). lk aamada lm kelimesinin olaan anlam zerinde fikir
birliine varlmaldr. kinci aama lmn genel
kriterlerini (standard) belirlemektir. Bu kriterler
lm iin gerekli ve yeterli bir durumu tanmlamaldr. 3. evrede yatak ba testler ile bu kriterlerin
karlandnn tbbi olarak saptanmas gerekir.
lm ann belirlemek doktorlar iin de kolay

olmayabilir. nk lmn gereklemesi, belli bir sre iinde birbirini izleyen birok olayn olmasna
baldr.
Beyin lm tanmna konu olan
hastalarda lm tanm olduka tartmaldr. Bernatn rnek olgusu
yledir:
Kalp krizi nedeniyle kalbi durmu olan ve buna bal olarak hipoksik-iskemik kalc ve tam beyin hasar gelimi bir hasta vardr.
Bu hasta kalc solunum kayb (apne) nedeniyle bir solunum cihazna
(ventilatr) baldr. Hibir uyarana
yant yoktur ve beyin sap refleksleri kayptr. Kafatas iinde kan dolam yoktur. Kalbi atmaya devam
eden bu hastaya verilen besleyici svlar metabolize edilmektedir ve idrar k vardr.
Bu hasta canl mdr, l m? Yaamsal baz fonksiyonlar srmektedir. Ancak ventilatr kapatlrsa soluk alamayarak lecektir. Modern
teknoloji olmasa bu hasta en bata
lmt.

lmn tanm
Kabul edilemez lm tanm:
lm birok deiik ekilde tanmlanmtr. Bunlardan bazlarnn kabul edilemez olduu aktr.
- Tm beden hcrelerinin ilevlerinin tamamen ve geri dnmsz
olarak durmas: ok fazla yalanc
negatiflik (lm olan kiinin canl olarak kabul edilmesi) yaratacak
bir tanmdr. Baz hcrelerin (sa,
kl, trnaklar) lmden sonra da bir
sre yaamaya devam ettikleri bilinmektedir.
- Ruhun bedenden ayrlmas: llebilir bir kriter iermedii iin
yetersiz kalan bir tanmdr. lm
kelimesinin karl deil, bir inann dile getirilmesidir.
- nsann doasnda zorunlu olarak bulunmas gerekenin dnmsz kayb: Burada bilin, dnceler, bilisel ilevler gibi birok
fonksiyonu tayan beyin kabuu
(neokorteks) kast edilmektedir (Resim 1). Bu gre yksek beyin formlasyonu ad verilmitir. Bu gr-

SZLK
Derin Koma: Hastann d uyaranlarla uyandrlamad uzam bilin
kayb durumu. Komann farkl devreleri olabilir. Bu sebeple uur kaybnn derinlii de deiebilir. Hibir refleksin alnmamas, tam yantszlk,
derin koma durumunu gsterir. Hem uyanklk, hem farkndalk kaybolmutur.
Persistan Vejetatif Durum (Bitkisel yaam): Kortikal fonksiyonlarn kaybyla solunum ve dolam destei gerekmeyen; hastann uyank olduu,
fakat farkndaln tamamen kayp olduu bir durumdur. Gzler hareket
eder, pupiller a reaksiyon gsterir, esneme olur ve solunum normaldir. Kendiliinden gz ama, yz buruturma, yz ve taraf hareketleri olabilir. Nadiren PVSden iyileen hastalar bildirilmitir.
n yanl yn ar ve yaygn beyin
korteksi hasar olan birok hastann
aka canl olmasdr. Persistan vejetatif durum, demanslar, anensefalik (beyinsiz) doan bebekler gibi.
Ayrca bu gr insana benzer canllara uygulanamaz. Oysa lm insana
zg olmayan biyolojik bir olaydr
ve tanm tm benzer canllar, rnein kediler, kpekler iin de geerli
olmaldr. Bir dier ayrnt da bu tanmda lm iin beynin ne kadar lmesi gerektiinin ak olmamasdr.
Yksek beyin formlasyonu ile ilgili
protokollerin uygulanmas sorunludur. Soluk alan, kalbi atan hastalar
bu tanma gre l mdr? Bu hastalar l kabul edilirlerse gmlmeli
midirler? Yksek beyin formlasyonunun sorunu lm iin kiiliin
kaybn temel almasdr. Birey olmak anatomik deil, psiko-sosyal ve
duygusal bir olaydr. Oysa bir kimsenin lm dendiinde organizmann lm kast edilmektedir.

Kabul edilebilir bir lm tanm: Kabul edilebilir bir lm tanm, organizmann bir btn olarak
ilevselliinin kalc ekilde kaybdr
(Bernat). Bir btn olarak organizma dendiinde btnsel bir ekilde
varln srdrlebilmesi iin ortaya konan yksek derecede karmak
kontrol ve davranlarn mekanizmas anlalmaldr. Bu ilevler solunum ve dolam ile ilgili yaamsal
fonksiyonlar, kendi ve evrenin farkndal, sinirsel ve nro-endokrin
kontrol altndaki organ alt sistemlerinin btncl almas, snn dzenlenmesi, gda arama davran,
cinsellik ve sv-elektrolit dengesinin korunmas olarak saylabilir.
Birok alt sistem, organizmann
btnl bozulmadan desteklenebilir (protez bacak, yapay kalp, hemodiyaliz gibi). Bylece organizmann bir btn olarak ilevselliinin
kayb eklindeki lm tanm geleneksel lm tanmna kar durmaktadr. Kalp durmaResim 1: Beyin kabuu (neokorteks) tm beyni evreleyen koyu
s (kardiyak arrest)
renkli bant olarak grlmektedir.
olgularnda belli
organlar geici olarak korunduunda,
kontrol ve btnlkleri sonsuza dek
kaybolmu; birbirinden bamsz olarak
alan alt sistemlerin ayn bedende
yan yana bulunmas
gibi gereki bir amac ve yarar olmayan bir durum yaratlm olmaktadr.

49

lm kriterleri
lm iin gerekli, yeterli ve saptanabilir bir durumu belirlemek iin gereken bulgulardr. nceki zamanlarda kalp ve solunum durmas
(kardiyo-pulmoner arrest) tm organ fonksiyonlarnn ksa sre iinde durmas ile sonlanrd ve dolaysyla lm ile edeerdi. Oysa yukarda tanmlanan rnek olguda artk
bu zel iliki kalmamtr. Kalp ve
solunum durmu olduu halde yaam srdrlebilmektedir. Yani kalp
ve solunum durmas lm iin gereklidir, fakat yeterli deildir. Yapay
olarak desteklenen kalp ve solunumun dnmsz olarak kesilmesi
ise lm iin yeterlidir; fakat gerekli
deildir. Sonuta kalp ve solunum
ilevleri lm iin ne yeterlilik, ne de
gereklilik kriterlerini tam olarak doldurmaktadr ve kullanlmalar uygun
deildir. zetle kardiyo-pulmoner ilevselliin varl ya da kayb yaam
ile iyi bir korelasyon gstermemektedir.
Tm beyin fonksiyonlarnn kayb ise lm ile iyi korelasyon gsterir
ve lm kriteri olarak kullanlmas
uygundur. Kalp ve solunum kontrol
merkezleri beyin sapndadr. Beyin
sap ayn zamanda beyin yar krelerinin tm duyusal ve motor girdi ve
ktlarnn ara istasyonudur (Resim
2). Ayrca diensefalon ve limbik sistem gibi nro-endokrin kontrol mekanizmalar da bilin ve yaam zerinde etkilidirler. Dolaysyla lm
ve yaam sz konusu olduunda
tpk neokortekste olduu gibi yalnzca beyin sapn dnmek pratik,

ancak yetersiz olacaktr. Sonuta ortalama bir gr olarak tm beynin


lmesi kabul edilmitir. Bunun iin
kritik yerleimde, kritik sayda nronun lmesi yeterlidir.

Dini grler

Roma Katolikleri, Protestanlar ve


Ortodoks Yahudiler beyin lm
kavramn genel olarak desteklerler.
Ancak gnmzde bile dini topluluklarn kendi iinde aykr grler vardr.
ok sayda din ve bilim insan
Hristiyanlk, Yahudilik, Budizm gibi dinlerin beyin lm kavramyla
badamadn ifade etmektedirler. Buna gre beyin fonksiyonu gibi
herhangi bir ey yaamla zdeletirilmemelidir. Tibet Budizmine gre
bir insan ldkten ancak 3 gn sonra gerekten lm olur. Bu inan
da beyin lmnn uygulanmasn
olanaksz klar.
Evangelist Hristiyanlar arasnda
beyin lm kavramnn Amerikan
ulusunu moral adan kertmek,
ulusu karanla srklemek iin
uydurulmu bir icat olduunu ne
srenler vardr (Joffe). Bu grtekiler bakanlk komisyonunda yer
alan teolog yeyi de birok adan eletirmektedirler. Tutucu evrelerde
beyin lm kavramnn organ nakli amacyla tp adamlar tarafndan
uydurulmu olduu, canl bir bedenin kesilmesinin kabul edilmez bir
durum olduu gr yaygn olarak
yinelenmektedir (Bernice Jones).
Hristiyanlk ve Yahudilikte olduu gibi slamiyette de resmi dini
evrelerin beyin lm
Resim 2: Beyin kesitinde beyin sap (koyu gri) ve blmleri,
ve organ bana olumlimbik sistem (gri) grlmekte.
lu yaklatklar grlmektedir. Diyanet ve
Din leri Yksek Kurulunun eitli kararlar ve din adamlarnn
u gr paylatklar
sylenebilir: slam dinine gre yaayan insan
gibi, cansz insan bedeni de kutsaldr. Paralarnn alnmas bedene tecavz saylmaldr.

50

Ancak slamiyetin bu kurallar koyduu srada beyin lm kavramnn olmamas din adamlarn bu
konuyu tartmaya itmi ve sonuta
yaayan insan bedeninin kutsall
dikkate alnarak tp biliminin koymu olduu kurallarla akan baz
kurallar erevesinde beyin lm
kavram kabul edilerek organ bann dinen uygun olduuna karar
verilmitir. slam din adamlar arasnda da organ nakline ok olumsuz
yaklaanlar bulunmaktadr.

Beyin lmnn
saptanmas
Yatak ba testler: Bir dizi klinik
ve laboratuvar uygulamas ile beyin
lm kriterleri yerine getirilmeye
allr. Testlerin yalanc pozitiflik
yaratmamas, yani yalanc olarak
organizmann bir daha ilev grmeyecei sonucunu dourmamas zorunludur. Tm sradan insanlarn
en byk korkusu bir kiinin, kendilerinin ya da bir yaknlarnn yanllkla l ilan edilmesidir. Testler
bu korkuyu gidermeye yneliktir.
Bunun iin test sonular ile kriterlerin karlanmas arasnda tam bir
uyum olmaldr. Yalanc negatiflik,
yani lm bir kiinin yanl olarak
lmemi gibi gsterilmesi daha az nemli, hatta bir lde kanlmazdr. nk yalanc pozitiflii engellemek iin kriterler olduka sk bir
ekilde uygulanmaldr.
Yukarda lm tanm iin ne
yeterli, ne de gerekli olmad tanmlanan kalp ve solunum durmas sradan lmler iin kullanlmaya devam edilmelidir. Ventilatre
(yapay solunum cihaz) bal hastalarda ise yapay olarak srdrlen
bu fonksiyonlarn bir nemi kalmamtr ve beyin lm testlerinin
uygulanmas gerekir. Bunlar aslnda lm deil l beyin testleridir. Farkl bataryalar olsa da ortak
zellikleri yantszlk, kalc solunum kayb ve beyin sap reflekslerinin yokluudur. Beyin fonksiyonlarn basklayan ilalar veya anestezik
ilalarla zehirlenme, beden ssnn
dkl (hipotermi) ya da ok

tablosu olmamaldr. Bu klinik tabloyu yaratabilecek yapsal bir beyin


hasarnn varl tany kolaylatracaktr. Masif beyin kanamas, ar
kafa travmas, subaraknoidal kanama gibi (Resim 3).

bir k refleksinin alnmamas gerekir. Pasif ba evirme (ta bebek


manevras) ya da d kulak yoluna
verilen buzlu su (kalorik test) ile
gzlerde hareket gzlenmemelidir
(vestiblo-okler refleks kayb).

Kantlayc testler

Resim 3: Beyin boluklar iinde


(intraventrikler) (siyah yldzlar) ve beyin
dokusu iinde (ak gri yldz) masif kanamay
gsteren bilgisayarl beyin tomografisi.

Yatak ba testlerin dzgn yaplmas ok nemlidir. Dzgn yaplmayan testler yalanc pozitiflie yol
aabilir. Testler 12-24 saat arayla en
az 2 kez yaplmaldr.
Motor hareketler: Spontan (kendiliinden) ya da arl uyaran ile
hibir yant olmamaldr. Spinal (omurilik) kkenli refleks hareketler
kabul edilebilir.
Apne (solunumun durmas):
Hastann ventilatrden ayrlmasyla
yaratlan, beyin sap merkezlerini uyartacak derecede kan karbondioksit dzeyi ykselmesine hibir yant
gzlenmemesidir.
Beyin sap reflekslerinin yokluu: Gz bebei k
refleksleri, gz krpma yant, ksrme
ve yutak refleksleri
kontrol edilir. Hibir
reflekse yant alnmamas zorunludur.
Gz bebekleri zellikle nemlidir. Gz
bebeklerinin
orta
derecede geni (3-7
mm) olmas ve hi-

Beyin lm tansn kesinletirmek iin baz laboratuvar testleri istenebilir. Bunlarn birbirlerine gre
farkllklar, stnlkleri ya da zayflklar varsa da, her klinik kendi
teknik olanaklar iinde uygun olan
yapabilir. Bu testlerin kullanm lkelerin protokolleri iinde de farkllklar gsterebilir. Elektroensefalografi,
beyin sap uyartlm potansiyelleri,
kontrast anjiografi, radyonklid anjiyografi, ksenon bilgisayarl tomografi, transkraniyal dopler bu amala
kullanlan yntemlerdir.

Beyin lm ekibi
Beyin lmn saptayan ve bildirimi yapan hekim(ler)in nitelii-says lkeden lkeye ok deimektedir. lkemizde 2009 yl Salk
Bakanl Organ ve Doku Nakli Ynetmeliine gre 1 nrolog, 1 nroirurjiyen, 1 anesteziyolog, 1 kardiyologdan oluan bir ekibin ortak
kararyla beyin lm karar verilebilmektedir. Beyin lm kriterleri de yukarda belirtilen kurallara
uygun olarak belirlenmitir. Ynetmelik beyin lm tans alm ve
ailesi tarafndan organ ba uygun
bulunmam hastalarda temel yaam
destei dndaki tedavilerin sonlandrlmasn ngrmektedir. Temel

yaam destei, organ nakli uygulanacaksa ya da hasta yaknlarnn izin vermesi halinde kesilebilir. Sanlann aksine doktorlar hastann
yaam desteini aileden izin almakszn kesmezler.
Beyin lm tanmnn organ
naklinin en nemli desteini oluturduu aktr. lkemizde salk
bakanl tarafndan destekleniyor
olsa da organ ba olduka snrldr. zellikle Dou ve Gneydou
Anadolu blgelerimizden ok az sayda beyin lm bildirimi olduu,
organ bann ise hemen hemen
hi olmad grlmektedir.

Sonsz
Baz dini evreler tarafndan ar
ekilde eletirilmeye devam etse de
gnmzde beyin lm kavram
belli hastalar iin lm kavramnn
yerini almtr. Bu tanmda ruhtan
deil, yapsal olarak yaam ilevlerinin srdrlebilirliinden (ya da
srdrlemezliinden) sz edilmektedir. Bugn kurgusal gibi grnen
yapay beyin, beyin nakli gibi teknolojik gelimeler gerekleecek olursa
gelecekte bu kavramlarda da deiiklikler olabilir.
KAYNAKA
1) James L Bernat, Brain Death. Clinical Neurology,
vol.1, blm.3. Ed: Robert J Joynt, JB Lippincott Comp.
Philadelphia, 1992, 18-42.
2) Damien Keown, Buddhism, Brain Death, and Organ
Transplantation. J of Buddhist Ethics, vol 17, 2010, 1-31.
http://www.buddhistethics.org/
3) David Albert Jones, The UK Definition of Death. Catholic
Medical Quarterly 1995, 47(3), 263-273. www.linacre.org/
death.html
4) His Grace Bishop Serapion (Coptic Orthodox Diocese of Los
Angeles), Brain Death. www.lacopts.org/articles/brain-death
5) Leslie Whetstine, Stephen Streat, Mike Darwin, David
Crippen; Pro/con Ethics Debate: When is Dead Really Dead?
Crit Care 2005; 9(6): 538-542
6) Gary Greenberg, As Good As Dead.: Discussion questions
relating to brain death. Article Synopsis. New Yorker, August
2001
7) Ari R Joffe, The Ethics of Donation and Transplantation:
are definitions of death distorted for organ transplantation?
Philos Ethics Humanit Med . 2007;2:28
8) Bernice Jones. Brain Death The Simple Truth. Life
Guardian Foundation. www.lifeguardianfoundation.org/
action=bd_simple_truth.html (2009)
9) TC Salk Bakanl Organ ve Doku Nakli Mevzuat
(Kanunlar, Ynetmelikler, Ynergeler, Genelgeler), Ocak
2009
10) Organ Nakli, TC Babakanlk Diyanet leri Bakanl,
Din leri Yksek Kurulu Kararlar. 03.03.1980

51

Gemii de gelecei de anlamak


iin Bilim Tarihi
Yllar nce orta retimde semeli bilim
tarihi dersleri vard. Sonra kaldrld.
Bu derslerin ierii ilgi ekici ekilde
dzenlenirse, genleri bilim ile uramaya
yneltebilir. Bu nemli, nk Trkiyenin
bilim reten toplum olma konusunda
hzla ilerlemesi lazm. Bilim tarihi bize,
gelimi lkelerin, bilim rettikleri lde
gelitiklerini gsterir. Bunu gen kuaklara
aklamalyz. Kuvvetli bir bilim insanlar
grubunu oluturmak iin de para yannda
bilimsel aratrmann nemini kavram bir
toplum gerekir.

52

rkiyede bilim tarihi alannda akademik kurumsallama, 1936 ylnda Mustafa Kemal Atatrkn,
Trk dilinin ve Trk tarihinin bilimsel bir biimde
aratrlmas iin Ankarada, Dil ve Tarih-Corafya
Fakltesini (DTCF) amasyla balar. 1939 ylnda Sorbonne niversitesi Felsefe Blm retim
yelerinden Prof. Dr. Oliver Lacombe, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi bnyesinde bir Felsefe blm kurar ve enstitnn ders programna Bilim
Tarihi adl dersi de koyar. 1943te dnyada bilim
tarihinin kurumsallamasnn ncs olan George
Sartonn doktora rencisi Aydn Sayl Trkiyeye
dndnde DTCF Felsefe blmnde almaya
balar. 1946da DTCF Ankara niversitesine balanr ve Felsefe Enstits profesrlne ABDli
Ord. Prof. Dr. Carroll C. Pratt getirilir. Pratt, 17
Nisan 1946da dekanla sunduu dilekede Aydn
Saylnn doent kadrosuna getirilmesini talep eder
ve bu talep olumlu karlanr. 1952 ylnda Aydn
Saylnn profesr olmasyla, bilim tarihini bir krs haline getirmek iin almalara balanr. 1955
ylnda Trkiyenin ilk bilim tarihi krss Ankara niversitesi DTCF Felsefe blmnde kurulur.
Trkiyenin ilk bilim tarihi krssnn kuruluuyla birlikte Felsefe blm iinde dzenli bilim tari-

Prof. Dr. Feza Gnergun


stanbul niversitesi Bilim Tarihi Blm Bakan

Sylei: zlem zdemir

hi dersleri verilmeye balanm ve aratrmalar kurumsal zellik kazanmtr.

stanbul niversitesinde
bilim tarihi almalar
stanbulda bilim tarihinin kurumsallamasn
salayan asl gelime stanbul niversitesi Felsefe
Blm iinde Bilim Tarihi Anabilim Dalnn 1984
ylnda kurulmasdr. nk bu kurumun almasyla beraber stanbulda sistemli bir biimde bilim
tarihi almalar yaplmaya balanmtr. 1984 ylnda Ekmeleddin hsanolunun Bilim Tarihi
Anabilim Dalna verilmi olan profesrlk kadrosuna atanmasyla Bilim Tarihi Anabilim Dal fiilen
kurulmutur. Edebiyat Fakltesi Bilim Tarihi Anabilim Dal, 1985 ylndan itibaren lisans dzeyinde ders vermeye balar, 1987 ylnda stanbulda ilk
defa lisansst eitimi balatr.
1984-1989 yllar arasnda Felsefe blm iinde almalarn yrten Bilim Tarihi Anabilim
Dal, 1989 ylnda Bilim Tarihi Blmne dntrlr. Bylece Trkiyede ilk defa Felsefe lisans
programndan bamsz 4 yllk Bilim Tarihi lisans
program balatlmtr. Bu gelime Trkiyede bilim tarihinin kurumsallamas asndan ok -

nemlidir. nk bylece Trkiyede


ilk kez bilim tarihi ayr bir blm ve
dolaysyla meslek olarak tercih edilebilecek ve bilim tarihi aratrmalar daha da genileyebilecektir. 19922002 yllar arasnda Bilim Tarihi
blm 141 mezun verir.
Bilim Tarihi blm 2000 ylnda herhangi bir neden gsterilmeden tekrar Felsefe blmne balanarak Bilim Tarihi Anabilim Dalna
dntrld. Getiimiz ay tekrar
lisans blm haline getirilen Bilim Tarihi Blm Bakan Prof. Dr.
Feza Gnergun ile bilim tarihi alan,
Bilim Tarihi blm mfredat,
hedeflenen almalar ve Trkiyede
bilim tarihi alannda yaanan skntlarla ilgili grtk.

Bilimler tarihi
deil, bilim tarihi
Bilim tarihi alannn nemi nedir?
zellikle fen fakltelerindeki blmlerde ya da tp fakltesinde kimya
tarihi, tp tarihi vb. dersler bulunuyor. Bu durumda Bilim Tarihi blmnn bu derslerden farkn nasl aklayabiliriz?
Bilim tarihi, insann yzyllar boyunca doay, evreni ve evresini
bilim yoluyla anlama ve aklama
abasn anlatan tarihsel bir disiplindir. Gemii anlamak iin yalnzca
siyasi tarih ya da iktisat tarihi yeterli deildir. Hatta siyasi kararlarn, ekonomik gelimelerin arka plannda
bilimsel ve teknolojik bulularn rol olduu bilinmektedir. Yani bilim,
tarihe yn vermitir ve onun tarihi,
insanln tarihini de anlamamza
yardmc olur. Bu ynyle bilim tarihi ayn zamanda uygarlk tarihinin
bir parasdr.
Fen, mhendislik ve tp fakltelerinde verilen bilim tarihi ile ilgili dersler, rencilerde kendi dallaryla ilgili tarihsel bir bilin ve
bilgi birikimi oluturmay amalar.
Bu nedenle ister istemez tek tek bilim dallarnn tarihlerine odaklanr.
Elbette daha istisnai dersler de var,
ama genel olarak tablo byle saylr.
Bu tarz derslerin nemi inkr edilemez. Ama bilim tarihi, artk yalnzca

tek tek bilimlerin tarihinin toplam


olarak grlmyor. Bilimin ortaya
k, gelimesi ve hatta bazen duraklamas, bunlar douran koullar, sosyolojik, siyasi ve ekonomik
boyutlaryla da incelenmelidir. Bunun iin bilim tarihilerinin yetitirilmesi gerekli, Bilim Tarihi blm
bu ynyle dier alanlardan farkl
olacaktr.
Bilim Tarihi blmnde 2011 ylnda lisans dzeyinde renci alnmas ngrlyor. Peki, blmn eitim mfredat nasl dzenlenecek?
Mfredatn rencilere bilgi kazandrmak yannda baz becerileri de
kazandrmasn istiyoruz. rencilere ilgi duyduklar dier alanlardan
da ders alma imkn salamaya alacaz. Daha nceki lisans programnda arlk bilim dersleri (fizik,
matematik gibi) ve bilimlerin tarihi
(fizik tarihi, matematik tarihi gibi),
uygarlklarda bilim (Mezopotamyada, Yunanda, slam dnyasnda
bilim vb.) ve dil derslerinden (ngilizce) olumutu. Ksaca bir bilimler
tarihi program idi. Yeni programda
bilim, kltr ve tarihin i ie getii
ve eitli elerin (toplumsal, siyasi) etkileimi neticesinde bilimin
gelimesini ele alan derslere arlk
vermek istiyoruz. Bilim, dnyann
deiik blgelerinde farkl koullarn
etkisiyle farkl geliti ve srekli olarak toplumlar arasnda hareket etti.
Bilimdeki bu g de bilim tarihinin
ilgi ekici ve bilinmesi gereken konularndan biri. Bilim-siyaset-devlet
ilikisi, bilimin poplerlemesi, kurumsallamas, yaygnlamas, oluan haberleme alarn (bilimsel yaynclk rnein) ve bu gibi konular
derslerde incelemeyi dnyoruz.
Tarih ansiklopedik bilgi yn olarak okutulduu gibi renciye yntem kazandrarak, neden-sonu ilikilerini kavramasn salayarak da
okutuluyor. Bilim Tarihi blmnde
nasl bir yntem izleyeceksiniz?
Bilim tarihini bilgi yn olarak
gren anlay artk pek geerli deil.
Bugn rencilerden beklediimiz,
bir bilim insannn hangi tarihte doup nerede ldn bilmesi deil.

Bilime yapt katky, onu bu katkya gtren koullar yuman ve


katknn meydana getirdii bilimsel
ve toplumsal etkileri anlamas. Dier taraftan, koullar elverdiince
rencilerin pasif dinleyici deil ama aktif aratrmac olaca bir eitimi salamaya alacaz.

Avrupamerkezci yaklam
artk rabet grmyor
Bilim tarihine Avrupamerkezci
bir yaklam olduunu biliyoruz. Bilimi Antik Yunan ile balatarak, Avrupa dndaki uygarlklarn bilime
ufak katklar olduu ya da sadece
kpr grevi grdkleri iddialarn
nasl deerlendiriyorsunuz?
Avrupamerkezci yaklam artk rabet gren bir yaklam deil.
inde bilimi ve onun Avrupada
bilimin gelimesine etkisini inceleyen bir dersi daha nce veriyorduk.
Benzeri dersler devam edecek. Mesela modern bilimlerin Japonyaya,
Hindistana ve Trkiyeye giriini
karlatrmal olarak inceleyen bir
ders sanrm ilgi ekici olurdu. deal
program uygulayabilmek phesiz
ders verecek yetimi retim yesi saysna baldr. Onun iin program ideal halini ancak zamanla alacak. Avrupa dndan gelen bir katk
olarak inin bilime katks, Joseph
Needhamn gsterdii gibi ok nemlidir. Bunun iin onun Science and Civilisation in China adl dev
eserine bakmak yeterli. Farkl top-

Bilim Tarihi blmn dergisi: Osmanl


Bilimi Aratrmalar.

53

lumlar, bilimi farkl ekilde ve ynde ileri gtrmtr. Hepsinin katksn kabul etmemiz gerekir.
niversitelerin 1. snflarnda her
blm iin bilim tarihi derslerinin okutulmas sizce gerekli mi?
Byle bir zorunluluun olmas gerektiine inanmyorum. Ancak
her blm veya faklte, kendi dalnn tarihine ait semeli bir ders
koysa, rencilerde tarih bilincinin olumasnda, eitimini aldklar
daldaki aratrmalarn ne zaman ve
nasl baladn aklamada ve bugnk duruma hangi artlar ve faktrlerin etkisiyle gelindiini anlamada faydal olacan dnyorum.
Sizin de daha nce belirttiiniz gibi
eczaclk, tp ve fen fakltelerinde
byle dersler var ve daha da yaygnlatrlabilir. Mhendislik fakltelerinde de teknoloji tarihi derslerinin
olmas sanrm renciler iin ilgi
ekici olacaktr.
Mezun olan rencilerinizin ne
tr almalar yapmasn dilersiniz?
Aldklar eitimden sonra nasl bir
yol izleyecekler?
Avrupa ve Amerikada bilim tarihi konusunda renim grm kiilerin alabilecekleri alanlar olduka

eitli. Zamanla, Trkiyede de bu alanlarn oalmasn dilerim. Mezunlarn, kltr mirasn (bilim, kltrn bir parasdr) koruma grevini
stlenmi kurum ve projelerde alabilmeleri tabii ideal olurdu. Basn
sektrnde, zellikle popler bilim
dergicilii alannda alabilirler. Bilimle ilgili belgesellerin yapmnda,
sergilerin dzenlenmesinde yer alabilirler. Ama rencilerin mezuniyet
sonras izleyecekleri yollar aldklar eitimin yan sra, bireysel ilgi ve
yeteneklerine ve lke artlarna da
olduka bal. Bugn birok niversite mezunu eitim grdkleri alanlarda maalesef alamyor. Bilim Tarihi mezunlar da, becerilerine dayal
olarak ok eitli alanlara girecekler.
1989-2001 yllar arasnda verdiimiz mezunlar arasnda basn sektrnde alanlar da oldu, bankaclk
sektrne girenler de.

Bilim tarihi haritas ve


envanteri karlmal
stanbul niversitesi Bilim Tarihi
blmnn hedeflerini ksaca anlatabilir misiniz?
niversitelerdeki dier blmler
gibi iki temel grevimiz var. Eitim

Trkiyede bilim tarihinin kurucular


Trkiyede bilim tarihiyle ilgili ilk kapsaml aratrmalar, biri matematiki, dieri tp doktoru olan iki bilim adamnn kiisel gayretleriyle balamtr. Bu bakmdan, Salih Zekiyi (1864-1921) ve Abdlhak Adnan
Advar (1882-1955) bilim tarihi aratrmalarnn ncleri olarak anmak yanl olmayacaktr. Bu iki bilim
adamnn yaadklar dnem, onlar bilim tarihini aratrmaya ynelten etkenler, alma konular, ortam ve
evreleri, sorduklar sorular birbirinden olduka farkldr.
Salih Zeki: Bilim tarihi almalarna, Telgraflk Yksek Okulunda mhendislik
eitimi almak zere gittii Paristen 1887de stanbula dndkten sonra, Crdit Lyonnais
bankas mdrnn, onu Jean
Etienne Montuclann (17251799) Histoire des Mathmatiques (4 cilt, 2. basm, 1799Trkiyede bilim tarihi
1802) adl eseriyle tantrmas
nclerinden Salih Zeki.
ve stanbul ktphanelerinde-

54

ve aratrma. Blmn web sayfasnda (www.istanbul.edu.tr/edebiyat/


bilimtarihi/) hedefimizi yle zetledik: Bilim tarihi alannda aratrma
yapmak, eitim vermek, fikir alveriini gelitirmek ve Trkiyedeki
bilim ve teknoloji mirasnn tannmasna ve korunmasna katkda bulunmak. Bu cmleyi amak gerekirse, unlar sylenebilir: Aratrma
yaplan bilim tarihi alann, geni
anlamda ele almak gerekir. Her ne
kadar Trkiyedeki bir niversite blm olduumuz iin Trkiye
topraklarnda tarih boyunca grlen
bilimsel faaliyetleri incelemeye arlk versek de, baka medeniyetlerdeki bilim tarihi zerine aratrma yaplmayacak anlamna gelmemelidir.
Eitime gelince, 2001den beri
Sosyal Bilimler Enstitsnde Felsefe bal altnda atmz lisansst programn 2010-2011den itibaren Bilim Tarihi ad altnda bamsz
olarak ayoruz. Bunun, bilim tarihi
aratrmalarnn gelimesine nemli
bir katk getireceine inanyorum.
Bilim tarihi alannda fikir alveriini gelitirmek iin 1985 ylndan
beri dzenlediimiz ulusal ve uluslararas etkinliklere (sempozyum,

ki matematik yazmalarn incelemesini nermesiyle balamtr. Hedefi, ortaa slam matematikilerinin eski
Yunandaki matematik bilgisini ne lde gelitirdiklerini ortaya koymaktr.
Adnan Advar: Bilim tarihi konusuna eilmesi ise tamamen farkl artlarda olmutur. Cumhuriyetin kurulu
yllarnda Atatrkn fikir arkada, ilk salk bakan Dr.
A. Advarn siyasi giriimleri sonusuz kalm (kurucular arasnda bulunduu siyasi parti 1925te kapatlm)
ve bu durumun yaratt endie ve hayal krkl onu
Avrupaya gitmeye ve bir anlamda srgn hayat yaamaya zorlamtr. Avrupadaki bu zoraki ikamet srasnda ktphane aratrmalarna ynelmi ve La Science
Chez les Turcs Ottomans (Paris 1939; Osmanl Trklerinde lim, stanbul 1943) ve Tarih Boyunca lim ve Din
(stanbul 1944) adl kitaplar iin malzeme toplamtr.
Advarn, bugn hl Trkiyede bilimin tarihi konusunda alanlarn ilk bavurduklar kitap olma zelliini tayan Osmanl Trklerinde lim adl eseri, onun zihnindeki temel soruya cevap araynn rndr: Osmanl
Trklerinin bilime katks nedir?

konferans, blm dergisi) devam edeceiz. 2006de dzenlediimiz ve


bilim ve teknolojinin Avrupadan
Asyaya geiini eitli boyutlaryla inceleyen bilimsel toplantnn kitab, yaknda Springer tarafndan
yaymlanacak. Bu yaynn konu zerinde alanlar arasnda fikir alveriini gerekletirmeye katk yapacan sanyorum. 1995 ylndan
beri yaymlanan blm dergisi Osmanl Bilimi Aratrmalar da, zellikle Trkiyede bilim, teknoloji, tp
tarihi konusundaki aratrmalar yaymlayarak bu konuda fikir alveriine katkda bulunmakta.
Bildiiniz gibi kltr mirasmzn korunmas son yllarda Trkiyenin gndemine giren bir konu.
Daha ok mimari mirasn korunmas olarak alglanyor. Ancak bilim ve
teknoloji mirasmzn da korunmas
gerek. Bilim aletleri, bilimsel eserler (yazmalar), haritalar vd. Ayrca,
Trkiyenin ve zellikle stanbulun
bir bilim tarihi haritasnn ve envanterinin karlmas gerek. Dnyann
deiik lkeleri, yllar boyu biriken
bilim tarihi mzelerine sahipler.
Bunlar arasnda Floransadaki Bilim
Tarihi Mzesini, Londra, Mnih,

Viyanadaki bilim mzelerindeki tarihsel koleksiyonlar, eczaclk ve


tp tarihi mzelerini sayabiliriz. Blmde verilecek eitimde bilim ve
teknoloji tarihi mirasmza ve bilim
mzeciliine ait derslerin olmasn
planlyoruz. Bilim tarihi mezunlar
belki ileride bilim mirasn koruma
projelerine katkda bulunabilirler.

Bilim Tarihi bamsz


bir dal olmal
Skntl ve mcadeleyle dolu bir
sreten sonra blm oldunuz, devam eden skntlarnz nelerdir?
Skntlar tabii ki hl devam etmekte. Bu skntlarn byk ksm
Trkiye niversitelerinin genelinde
var: kadro ve yer sknts bata geliyor. Bilim tarihinde doktorasn bitirmi gen arkadalara, ileride bilim tarihi eitimi ve aratrmalar iin
imdiden yetitirmek istediimiz lisansst rencilerine kadro almakta zorlanyoruz. Yer sknts belki
gibi eski ve kalabalk bir niversite
olmamzdan kaynaklanyor. Edebiyat
Fakltesi Beyazttaki merkez kampste ve genileme imkn snrl. Bir
seminer salonuna, bilim tarihi konusundaki eserleri bir araya toplayaca-

Aydn Sayl: Aydn Sayly, formasyon bakmndan


Salih Zeki ve A. Advardan ayran balca zellik, onun
bilim tarihi dalnda doktora yaparak bilim tarihini meslek olarak semi olmas (dierleri matematiki ve tp
doktorudur) ve bir krs kurma imknna sahip olduu
iin bu dalda renci yetitirme imknn bulmu olmasdr. A. Sayl, tezini tamamlayp Trkiyeye dndkten
sonra G. Sartonun geleneini aratrmalarnda srdrmtr. lk makaleleri el-Kuhi (10. yzyl), Nasirddini Tusi (13. yzyl), el-Hazini (12. yzyl), Ulu Bey (l.
1449) ve eserleri hakkndadr. Abdlhamid ibn Trkn
(9. yzyl) cebirini, Anadoludaki ortaa rasathaneleri
konusunu da aratrmtr. Trklerin bilime katklarn
ortaya koymak iin bn Sina (11. yzyl) ve el-Farabi (10.
yzyl) gibi alimlerin almalarn aratrmtr. Bu almalar onun internalist (ite olan) yaklam yannda,
gen Trkiye Cumhuriyetinin politikas dorultusunda bilime yaplan Trk katklarn yceltme hedefini
de ortaya koyar. Dier taraftan Atatrkn bilim konusundaki grlerini ve bilimin toplumlarn modernleme ve gelimesine katksn tantmaya ynelik yaynlar

mz bir kitapla, asistan ve retim yelerinin rahat alabilecekleri


odalara her zaman ihtiyacmz var.
Aratrmalar iin gerekli maddi destek, Rektrlne sunduumuz
aratrma projeleriyle byk lde
karlanyor. Bu nemli bir destek ve
gz ard edilmemeli.
Trkiyede bilim tarihi alannn
felsefe blmlerine bal anabilim
dal haline getirilmesi konusunda
dncelerinizi renebilir miyiz?
Bunun Trkiyedeki bilim tarihi almalarn nasl etkilediini dnyorsunuz?
Yalnzca Trkiyede deil, btn
dnyada bir bilim dalnn gelimesi
iin bamsz olmas gerektiine inanyorum. Yalnzca felsefe deil, baka
bilim dallarnn da altnda olmamas
lazm. Bilim Tarihi, dier bilim (tarih, corafya, felsefe gibi) dallarna
nazaran olduka yeni ve gen bir alandr. 20. yzyln ortasnda kurumsallamaya balamtr. niversiter
yap iinde, yeni bilim dallarn eskileri iinde yerletirmek daha kolay
gelmitir. Felsefe ile bilimin yzyllar
ncesindeki birliktelii gz nne
alnarak Trkiyede, A DTCFnde
Felsefe Blm iinde kurulmu-

yapmtr. Sayl, slam astronomisinin 16. yzyln ortasna kadar gelimeye devam ettiini, Copernicusa ok
yaklatn ancak slam/Osmanl astronomlarn bilimde bir devrim yapamadklarn ve bu yzden takip eden
yzyllarda Avrupadan geri kaldklarn ileri srmtr.
Saylya gre, Osmanllarn Avrupa ile temaslarnn bulunmamas, onlarn Avrupadaki bilimsel yenilikleri takip etmelerini engellemitir. Bu grler dorultusunda,
Sayl ve onun ilk rencilerinin aratrmalar 16. yzyl
ile snrlanmtr.

George Sarton, doktora rencisi Aydn Sayl ile birlikte.

55

yneltebileceini dnyorum.
Bu nemli, nk
Trkiyenin bilim
reten toplum olma konusunda hzla ilerlemesi lazm.
Bilim tarihi bize,
gelimi lkelerin,
bilim rettikleri l Bilim Tarihi blm akademik kadro toplu halde.
de gelitiklerini
tur. Kurucusu felsefeci deildir. Li- gstermektedir. Bugnk gelimi
sans eitimini fizik dalnda yapm toplumlarn gelimiliinin, o lkeolan Ord. Prof. Aydn Sayldr. Sa- de yaplan bilimsel aratrmalarn
yl doktorasn bilim tarihi daln- bir sonucu olduunu gen kuaklada (Harvard niversitesi, G.Sarton, ra aklamamz gerekir. Tabii, bilim
1942) yapmtr ama dnnde A tarihi derslerinin tek bana bilime
DTCF Felsefe blmne atanm- ynelmeyi salayaca iddia ediletr. Tarih blmne atansayd veya mez. Ekonomik kaynaklar bilim o zaman Ankara Fen Fakltesinde retmek iin elzemdir ancak kuvvetli
bir Bilim Tarihi krss kurulmu bir bilim insanlar grubunu oluturolsayd belki Trkiyedeki bilim ta- mak iin de para yannda bilimsel
rihinin tarihi baka trl yazlacakt. aratrmann nemini kavram bir
nde, Edebiyat ve Fen Faklteleri toplum gerekir.
birbirlerinden bamsz faklteler ve
Cumhuriyetin katks
bir fakltenin rencileri dierinden
Cumhuriyet Trkiyesinde temel
ders alamamaktadr. Ancak ou niversitede Fen-Edebiyat Faklte- bilimler konusunda yaplan almasi birleik ve byle bir yaplanmada lar nasl deerlendiriyorsunuz? Osgelecekte alacak Bilim Tarihi b- manldan sonra birok alanda atlm
lmlerinin Fen-Edebiyat faklteleri yapm olan Cumhuriyet Trkiyesi
iinde kurulmas kanmca ok uygun temel bilimlerde bamsz bir bilim
olacak. Bylelikle bilim tarihi lisans politikas gerekletirebildi mi? Gerrencileri, ister fen ister sosyal ders- ekletirebildiyse, bilim tarihi bleri (biyoloji, astronomi, fizik, tarih, lmnzn eitiminde zel olarak
corafya, dil dersleri) semeli olarak Trkiyede bilim tarihi gibi bir alan
olacak m?
rahata alabilecekler.
Cumhuriyet Trkiyesinde bilimi
Baka niversitelerde de Bilim
Tarihi blmlerinin almasnn ne- konu alan dersleri, blm olmadan
nce de ayorduk ve bundan sonra
mi nedir?
Bilim tarihi alannda yetimi in- da aacaz. Bu derslerde zellikle
san gc yeterli sayya ularsa, ta- Cumhuriyetin bilime getirdii yebii ki almas mmkndr ve al- nilikler ve bu dnemdeki giriimler
maldr da. Sz konusu insan gc, ele alnyor. Cumhuriyet, zellikle
doktora almalarn tamamlam bilimsel aratrmann kurumsallabilim tarihi blm mezunlar o- t bir dnem: modern eitim verlabilecei gibi, tarih, fen bilimleri, mek amacyla kurulan niversitemhendislik vb alanlarda lisans - lerde zamanla doktora almalar
renimi grm ve daha sonra bilim balyor ve bilimsel aratrma eititarihi konusunda lisansst yapm min yannda yerini alyor. Cumhurikiiler olabilir. Yllar nce orta - yetin ilk yllarnda renim grmek
retimde semeli bilim tarihi dersleri iin yurtdna renci gnderilmevard. Sonra kaldrld. Bu derslerin si, yurtdnda doktora yapma imkierii ilgi ekici ekilde dzenle- n salanmas bence Cumhuriyetin
nirse, genleri bilim ile uramaya bilim politikalar iinde en nem-

56

lisi. Yalnzca uygulamal bilimlerde


deil, temel bilimlerde de yurtdna renci gnderiliyor. Dolaysyla cumhuriyet dnemi, lkemizin
bilim tarihinde, bilimsel aratrma
kavramnn yerletii bir dnem olmas bakmndan nemli. Yaplan
bilimsel aratrmalarn kapsam ve
saysn tabii ki, yllar nce aratrma yapmaya balam lkelerle karlatrmak mmkn deil ise de, bilim tarihimiz iin yeni ve farkl bir
dnem olduu kesin. Bu yzden eitimde, eskiden olduu gibi cumhuriyet dnemi bilimi dersleri yer
alacaktr. Blmmzn aratrma
projeleri arasnda cumhuriyet dnemi bilim insanlar ve katklarn ieren, TBA adna yrttmz bir
proje de var.
Bugne kadar yaplan aratrmalar, Osmanl dneminde, Avrupadan bilgi aktarm olmasna
ramen, aktarlan bilginin eitim
kurumlarnda ihtiya duyulan bilgi seviyesinde olduunu veya askeri sanayiyi gelitirmek amacyla teknik bilgi (top dkmcl,
gemi mhendislii vb. konularda)
aktarldn gstermektedir. Baz
istisnalar olsa bile, bilimsel aratrma Osmanlnn gndeminde deildi. Yurtdnda bilim eitimi gren
Osmanllar, bilimsel aratrma yapabilecek beceride olanlar bile, dndklerinde modern eitim kurumlarnda bir mddet ders verdikten
sonra, yabanc dil bilgileri sebebiyle devletin st kademelerinde grevlendirilmekteydi. Dolaysyla, Trk
bilim insanlar bugn uluslararas
baarlar kazanyorsa, bu cumhuriyetin bilim kurumlar ve politikas
sayesinde olmutur. Bu yzden, 20.
yzylda Trkiyedeki bu dnm
incelemek ve yazmak gerekir.
KAYNAKLAR
1) Feza Gnergun, stanbul niversitesinde Bilim Tarihinin
Kurumsallamas: Aratrmalar ve Eitim Programlar
(1984-2004), Trkiye Aratrmalar Literatr Dergisi, Cilt
2, Say 4, 2004.
2) Remzi Demir, Trkiyede Bilim Tarihi Aratrmalarnn
Geliimine Genel Bir Bak (1532-1993), Ankara niversitesi
Dil ve Tarih- Corafya Fakltesi Yaynlar, 975-482.
3) Remzi Demir, Melek D. Gkdoan, Aydn Sayl, Atatrk
Kltr Merkezi Yaynlar, 2008, Ankara.

Karagz Akademisi kitab zerine

Hacivat, Karagze
matematik retiyor
Matematik insanln en byk dnsel yaratlarndan
birisi. Evreni modellemek ve anlamak iin insan
zihninin en cesur ve iddial giriimlerinden birisi.
Arkamzda en az on bin yllk bir aray ve macera
var, matematiksel kavramlar ok ilgin bir evrim
geirmi, rpertici bir estetie ve ok organize bir
karmakla sahip zihinsel yaplar ortaya km. Matematii sevmek iin yle ok
sebep var ki! Bir hayal dnyas. Onun iin hayal perdesine yakacan dndm.
Hacivat, Karagze bu kez matematik retiyor.
Prof. Dr. ahin Koak ile sylei

rof. Dr. ahin Koak Eskiehir Anadolu niversitesi Matematik Blm retim yesi. Kendisiyle 50
Soruda Matematik konulu kitab kime yazdracamz aratrrken tantk. Bavurduumuz tandk
matematikiler onun adn verdiler. Birka yazma
sonucunda 50 Soruda kitap dizisinin ok nem
verdiimiz bu kitab iin doru ismi bulduumuzu
anlamtk. Bu arada Bilim ve Gelecek Kitabevini
oluturuyorduk ve elimize Koakn Karagz Akademisi balkl kitab geti. Matematik konularn
Karagz-Hacivat diyaloglaryla ve izgi roman tarznda veren enfes bir kitapt. Kitabevinin alna
davet ettiimiz ahin Koaktan bu kitaptan ok sayda getirmesini ve ziyaretilerimize sunmak istediimizi syledik. Sa olsun, bizi krmad. O gnden
bu yana kitabevimize gelen herkese bu kitab da neriyoruz. stedik ki, Bilim ve Gelecekin tm okurlar bu deerli kitaptan haberdar olsunlar. Bylece
okuyacanz sylei ortaya kt.
Anadolu niversitesi Yaynlarndan kan Karagz Akademisi, kue kda son derece temiz baslm 280 sayfalk bir kitap. niversite yaynlarndan
kt iin inanlmaz bir fiyata, sadece 8,5 TLye
satlyor. Metin yazar ahin Koak. Grsel tasarmn Fethi Kaba ve Halim Esen, izimleri ise Seluk Akyldz, Ahmet Kkbudak ve Onur Kkylmaz yapm. Bu gzel kitab her yatan okurumuza
neriyoruz.

Okuyacanz syleide hem kitabn yksn


hem de ahin Koakn matematik etkinlii ve eitimi zerine dncelerini bulabilirsiniz.

nce izgi film olarak retildi


Byle bir kitap yazmak nereden aklnza geldi?
Benim aklmda hi byle bir ey yoktu. Eski Rektrmz Fevzi Srmeli greve baladnn ertesi
gn beni ard ve zetle Matematik ok nemli, ama herkes ondan nefret ediyor, bu durumu deitirmek ve matematii halka ve rencilere sevdirmek iin bir eyler yapamaz myz? dedi. Ben
epeyce ardm tabii. Yeni bir rektrn yzlerce ii
var, bir sr ncelikleri var, ama tutmu matematii halka sevdirebilir miyiz? diyor. Dedim artk bu
durumda benim de bir eyler yapmam lazm. Birka
gn izin istedim ve biraz dndm. ocukluumdaki Karagz-Hacivat oyunlar aklma geldi. Tadna
doyum olmaz eylerdi. Belki yle bir ereve uygun
olabilir diye dndm. Hacivat bilgilik ederken,
Karagz dan-dun her eyi sorabilirdi. Zaten Karagz
halk demektir. Btn kabalyla ve ferasetiyle. Hacivat biraz mrekkep yalam ama hilekr. Aslnda
bunlar derin tiplemeler. Yoksa yzlerce yl yaamazlard. Ben Hacivata ister istemez biraz daha olumlu,
hatta aydn bir retmen tipi ykledim, inallah kusurum affolunur. Bir de tabii bu iin eski hayal perdesinde yaplmas szkonusu olamazd, o nedenle

57

izgi film tekniinin denenebileceini dndm ve bunu Fevzi Hocaya


sundum. O da yaklam ilgin buldu, niversitenin olanaklarn seferber etti ve hemen almaya baladk.
Proje ne kadar srede tamamland?
Eer bama gelecekleri bilsem
hi bu ie kalkmazdm. izgi filmin ne demek olduunu anlamak
iin 1 dakikalk bir film retimini
yaamak lazm. Projenin tamam iin bilgisayarda 360.000den fazla
bamsz kare oluturuldu ve proje
4 senede tamamland!
Pardon, Karagz Akademisi bir
kitap deil mi?
Evet, sonra kitaba dnt, ama
nce izgi film olarak retildi. 13
blmden oluan toplam 4 saatlik
izgi film.
Projede kimler grev ald?
Anadolu niversitesi izgi Film
Blm Bakan Fethi Kabann ynetiminde, blmn kdemli rencileri Seluk Akyldz ve Fikret
Kocaba asl yk tadlar. Seslendirmeyi Tiyatro Blmnden Erol
pekli yapt. Gelenee uygun ekilde btn karakterleri o seslendirdi.
arklar da o syledi. arklar bir
alemdi zaten. Bestekrmz Danyal
Mant btn arklarn orijinal olmasn istedi, hayal perdesinde sylenmi gerek arklar buldu ve sevgili Erola yzlerce yllk bu arklar
kelime kelime syletti! Ben acaba
biraz abartyor muyuz diye bir ara
kukuya kaplmtm. Ama bir gece, gene uzun saatler sren bir a-

58

Anadolu niversitesinin Eskiehirde yayn yapan yerel televizyon


kanalnda yaynland. Sanyorum
Ekim bandan itibaren, Anadolu
niversitesinin TRT ile ortak kullanaca bir eitim kanal devreye
girecek ve herhalde orada da yaynlanacak.
Prof. Dr. ahin Koak
Bilim ve Gelecek kitabevinde.

lma srasnda Seluk bir Hacivat


arksn fonda alp duruyordu. Niye hep bunu alp duruyorsun dediimde, Hocam, ben bu arkya k
oldum dedi! Ya yirmi civarndaki bir gencimiz yzlerce yllk bir
arkya k oluyor! O zaman farkl yzyllarn ve uzak nesillerin hl ortak beenilerinin olabildiini
grp rahatladm ve sevindim. Ses
tekniinden Seluk Kray sorumluydu. Bu sakin ve sevimli arkadamz, sizin bir cmlenizi kaydedip,
sonra size bir nutuk syletebilir ve
neye uradnz arrsnz. Zor da
olsa elenceli bir i oldu. Btn bu
renkli ekibi ekip eviren bir de genel ynetmenimiz vard tabii, Halim
Esen. Btn ileri baard da, Karagzn dnyaya tantlmas iin Zlal Balpnar tarafndan harika bir
yorumla ngilizceye evrilen bir Karagz blmn seslendirmesi iin
Erolu stdyoya sokamad! nallah
bir gn o da olur diye bekliyoruz.
yi olurmu dorusu. Kendi deerlerimize sahip klmas gzel bir ey.
Peki bu izgi film yaynland m?

Matematii rahat
braksalar
Bu gzel bir haber. O zaman daha geni bir izleyici kitlesine ulam
olursunuz. Karagz Akademisi kitab ile bu izgi filmin ilikisi nasl?
Her ikisi de ayn metni kullanyor. Kitap bir tr izgi roman gibi
oldu. niversitemiz tamamen bir
hizmet anlay iinde, kendi matbaasnda olduka iyi bir baskyla ve
ok ucuz maliyetlerle kitap retebildii iin, belki byle halka daha
kolay ulaabiliriz dedik. Ama tabii
dnyadan haberimiz olmad iin
baarl olamadk. Meer ucuz kitaplarn datm ok zormu ve resm yayn mevzuat da ok katym.
Bu nedenle niversitenin eli kolu
bal kalyor. Ben de aslnda eski
kafal, devleti bir insanm, ama bu
kadar fazla. Devlet halkn aydnlanmasn istemiyormu gibi bir kukuya kaplacam nerdeyse. Neyse kusura bakmayn, soru dna ktm
herhalde.
Yok, yok, bu da nemli bir konu.
Belki ayr bir balk altnda ele almak lazm. Bunu niversite zerklii sorunu iinde konumlandrmak
gerekir. Karagz Akademisine d-

nersek, siz tam olarak ne yapmak


istediniz? Matematii halka sevdirmek diyordunuz
Vallahi bu usuz bucaksz bir mesele. Matematik bana gre insanln
en byk dnsel yaratlarndan
birisi. Evreni modellemek ve anlamak iin insan zihninin en cesur ve
iddial giriimlerinden birisi. Arkamzda en az onbin yllk bir aray
ve macera var, matematiksel kavramlar ok ilgin bir evrim geirmi,
rpertici bir estetie ve ok organize
bir karmakla sahip zihinsel yaplar ortaya km, fakat bunlar kimseye anlatmak mmkn deil. Biyologlar veya jeologlar ya da tarihiler
halkn nnde iyi kt bir tartma
yapabiliyorlar, halkn ne hakknda
konuulduundan bir fikri olabiliyor. Ama matematik (ve belki yakn
akrabalar) bir muamma olarak kalyor. Belki bu konuda yaplacak fazla bir ey olmayabilir ve bunu dert
etmek gerekmeyebilir. Neticede her
toplumsal faaliyet iin bunlar dzenleyen bir takm mekanizmalar
var, toplum uzakgrllkle byle ne zaman ne ie yarayaca bilinmeyen faaliyetleri de bir tr mtasyoner yatrm gibi destekliyor,
ama biliyorsunuz, matematiin baz elemanter ksmlar orta retimde okutuluyor ve niversite giri
snavnda bir mihenk tana dntrlyor. Ben yle durumlarla karlatm ki, ldrmak iten deildi.
Haval dershane hocalar, rettiklerinin anlamndan bihaber olabiliyor.
ki zeri sfrn bir olduunu (20=1)

bana srarla ispatlamaya alan hocalarla karlatm. Bir soru bombardmandr gidiyor. Birka yz beylik
soruyla basit bir hokus-pokus yapp
duruyorlar. Bir genin yksekliklerinin neden ayn noktadan getiini hayret ve aknlkla karlayan
bir renci veya retmenle karlamadm. Matematik hokus-pokus
deil, bydr. Ama kimsenin o esrarl gzellikler karsnda 5-10 dakika durup dnecek vakti yok. 10
dakikada 10 sorunun zlmesi gerekiyor. Bu da merak ve keif gdsn yok ediyor. Matematii rahat
braksalar ok iyi olacak. O zaman
matematik bir haz objesine dnebilir.
Peki, niversite giri snav nasl
yaplacak o zaman?
Valla, zek sorusu trnden, bilgi
ve ezber gerektirmeyen, anlk kavray, dikkat gibi doal yetilere hitabeden sorular sorulabilir. ki resim
arasndaki fark bulsunlar, labirentten k yolunu bulsunlar. Daha
byle ne gzel eyler var. Bunlar
hafife almayn. Bunlar zerken 3-5
yllk okul bilgisini deil, milyar yllk evrim sermayemizi kullanyoruz.
Emin olun, bunlar rencileri daha
iyi sralar. stelik frsat eitlii de
salar. Benim aslnda buna ilaveten
bir nerim daha var ama nasl karlarsnz bilmiyorum.

Snav basksn
azaltmak iin
Nedir o neriniz?
Ben ortaretimde rendiimiz

bilginin gnlk yaamdaki kullanm deerinin abartldn dnyorum. Zaten btnsel bir bakn
unsurlar olarak iselletirilemeyen
balantsz bilgiler unutulup gidiyor. Gnlk yaammz byk lde evrimsel bilgimize dayal olarak srdryoruz. Hangi ocua
yrmeyi retebiliriz? Ama bir dil
retiyoruz, o da gene uzun hazrlmz olduu iin mmkn oluyor. O dille birlikte bize dnyaya
bir bak biimi empoze ediliyor
belki, ama onun vastasyla byk
bir sosyal-kltrel-bilimsel mirasa
da konuyoruz. Hi olmazsa bunun
kymetini bilelim. Ortaretimde
ne reneceksek gene renelim, ama niversite snavna o bilgilerden
girmeyelim. Her sene, szgelimi 10
tane, deerli olduunda uzla salanabilecek kitap belirlensin ve snavda bu kitaplardaki yaplar sorgulansn. ocuklar hi olmazsa ylda on
kitap okumu olurlar, belli bir duyarllk kazanrlar, ortaretimdeki snav basks azalm olur, dier
konularn renilmesi de belki daha
keyifli hale gelebilir.
Enteresan bir neri. Matematik
ne olacak bu arada?
Onu kendi haline braksnlar yeter. Gnlk hayata yetecek kadar
matematii ilkokulda reniyoruz
zaten. Bakkal hesab deyip gemeyin, o da muazzam bir ey. Ama o
kadar evrilip olgunlam ve yalnlam ki, ne kadar muhteem bir yarat
olduunun farknda deiliz. Ondan
tesini, yatkn zihinlerin ilgisine b-

59

rakmak bile dnlebilir. ocuklar


ortaretimde tabii ki matematikle
tanmal, ama ilgi duyan devam etsin, duymayan zorlamayalm. Ancak
yaklammz deiirse, sanlandan
daha fazla kii ilgi duyabilir. nk
ilgi duyulmayacak gibi deil. zgr
zihin, etrafnda organize yap arar,
bu sanki genlerimizde var. Ama okullar zgr zihin brakmyor ki!

Matematik dili aar,


ama onsuz yapamaz
Okullara biraz dman gibisiniz!
Okullar beni biraz rktyor.
Edat nedir, zamir nedir diye insan dilden bile soutuyorlar! Dil en
nemli cevherdir. Matematikten de
nemli. Esasen dilin matematiksel
bir yn olduu gibi, matematiin
bir dil yn de vardr. Akraba yaplar bunlar. Ama dil dnyayla ve
insanla en temel etkileme aracmz. Kimsenin vazgeemeyecei bir
ara. Matematik bu anlamda daha
ihtiyari. Ona gndelik dilin devam ve onu aan daha sofistike bir dil
gzyle de bakabiliriz. Daha rafine
szckleri olan, daha dall budakl
grameri olan bir dil...
Onun iin mi Szn bittii yerde
matematik lzm diyorsunuz?
Ne kadar dikkatlisiniz! O, sz denizinde boulanlara bir taklmayd!
Dil ile matematii kar karya getirmek aklmdan gemez, tam tersine onlar birbirinin devam ve tamamlaycsdrlar. Matematik dili
aar, ama onsuz yapamaz. Uzunca
bir matematiksel nermeyi, doal

60

dili kullanmadan, matematiin iaret dilinde yazn, matematikiler de


bir ey anlamaz. Ben okullarda dil
sezgisinin ve dil duyarllnn gelitirilmesinin her eyden nemli olduuna inanyorum. Biraz o nedenle
10 kitap nerisini dile getiriyorum.
u anda hatrladm bir olay
bende utanla teessf aras bir duygu uyandryor: 80li yllarda bir
babakan yardmcsnn, 45 dakika
kadar sren bir televizyon syleisinde kurduu btn cmleler dkt! Zaten hibir cmleyi balad kurgu iinde bitirmemiti. Byle
bir insan neyi kavrayabilir ve kime
hizmet edebilir?
Geenlerde, saygn bir gazetenin
hretli iki ke yazar, Mehmet Akifin iki dizesini yanl aktaryorlard. Vezin duygusu olmayan zihinde
dzen olabilir mi?
Ak- Memnunun pervaszca tah-

rif edilmesini ve buna kar hibir


kii ya da kurumdan itiraz ykselmemesini cehalet ve yozlamann
son mertebesi olarak gryorum.
Ak- Memnunun tahrif edilebildii
toplumda her ey arptlr tabii.
Dilin gcn anlamak iin, Nutuku an ve Mustafa Kemalin herhangi bir telgrafn okuyun. O dilde
yansmasn bulan bir zihnin kavrayamayaca bir ey olabilir mi?
Dil konusunu belki biraz uzattm
ama yabanc dilde eitime de girecek deilim tabii!
Karagzn dili de biraz yabanc,
daha dorusu eski deil mi?
Ayasofya da eski. Ama herkes
grmeye geliyor. Hacivatn muhteem perde gazellerini ya da Karagzle lgat paralayp atmalarn
da niye bir tr eski eser olarak grmeyelim. Bir ren yerini gezerken
de bror veya kitap kartryorsunuz. Szle bakmak konusunda biraz tembeliz galiba. Bu konuda epey
eletiri aldm, belki de haklsnz,
ama o renkli terkipleri kullanmaktan kendimi alkoyamadm. Bakalm yine-i devran ne suret gsterir? yerine ne diyebilirsiniz? Bunu
demezseniz Karagz olur mu? Ama
bunlar daha ok metin balarnda ve
sonlarnda. Matematik konumaya
balaynca dil durulayor, ama gene de her ne kadar sr-i lisan ettikse affola!

Matematik, hayal
perdesine yakt!
Matematik diyorsunuz da, biraz

bilim tarihi, hatta fizik, kimya, biyoloji falan da var konumalarda.


Haklsnz. Tabii amacmz zaten matematiin herhangi bir konusunu sistematik olarak anlatmak
deil, geni kitlelere matematik
hakknda bir fikir vermek ve mmknse onu biraz sevdirmek olduundan, diyaloglar matematik
etrafnda dnen bir sohbet gibi dnmek daha doru olur. Konular,
hem genel izleyicinin anlayabilecei, hem de matematiksel adan
belli bir nemi ya da ilginlii olan ya da matematiin evriminde iz brakm kk rneklerden
semeye altm. Bu tabii ki subjektif bir rneklemedir. Konudan
ziyade yaklam farkl klmak istedim. Matematiin evrimini dier
bilim dallarndan ve uygarlk faaliyetlerinden ayr dnmek doru
olmaz. Matematiin her ne kadar
gl i dinamikleri varsa da, dier
gelimelerle etkileimini gzard edemeyiz. O nedenle matematikten
herhangi bir konuyu ele alrken,
baka bilim dallaryla balantlar
ska ve kendiliinden gndeme geliyor. Pergeli bir dnr elipslerle
urayor, 1800 sene sonra o elipsleri gklerde buluyorsunuz. Baz
bilim insanlar matematiin doa
bilimlerinde nasl bu kadar etkili ve
faydal olabildiini soruyorlar, ben
buna ok ayorum, ayn tabiattan

kk alyorlar, ayn insan zihninde ve i ie evriliyorlar. Matematik


mekn modeller, mekndaki dzenleri ve imknlar modeller, mekn
yrtlr say olur, saylar modeller. Tabii ki bu durumda
meknda olup bitenlerle uraanlar
bu kalplardan istifade ederler.
Nasl yani, mekn nasl yrtlp
say oluyor?
Bir para kd yrtarsnz, iki
olur.
Siz de olaylara
biraz tuhaf bakyorsunuz!
Valla, olaylar bizim bakabileceimizden daha tuhaf. Belki onun
iin anlamakta zorlanyoruz. Matematiin gzn seveyim. Onu anlamak baka eylere gre daha kolay.
Ne de olsa onu biraz da biz oluturuyoruz. Sanyorum, gerein yannda henz ok kaba bu modeller.
Haydi, bir elektronu anlayn da sizi
greyim! Matematikteki sonsuz boyutlu baz uzaylar kullanlyor, onu
bir nebze anlayabilmek iin. Bakn
ite bu, matematiin doal dili at bir nokta. Matematik, mmkn
olanlar yoklar. Bazen, byle mmkn bir yap, realize de olabiliyor.

Diyelim, mmkn btn iekleri dndnz. Sonra, bir gn, bir


bahede, bunlardan garip birinin
gerekten am
olduunu gryorsunuz! Matematii sevmek
iin yle ok sebep var ki! Bir
hayal
dnyas.
Onun iin hayal
perdesine yakacan dndm!
Son bir ey sormak
istiyorum:
Dou
Dnyasna
birok gndermede bulunuyorsunuz.
Bunun bir nedeni
var m?
Bu zor ve karmak bir konu. Onu konumaya balarsak bu syleiyi bitiremeyiz! Ama u kadarn
sylemek isterim: 1000 sene kadar
nce, bugn bize pek inanlmaz
gelse de, akln yceltildii Yakndou, dnya biliminin merkeziydi. Sonra neler olduysa, baka szde bilgi kaynaklar daha muteber
oldu ve bilimin pnarlar kurudu.
Yzyllar sren bir kaybolmuluk.
Bir kere olan tekrar olabilir. Yeter
ki akln ve bilimin rehberliine geri dnelim. Kendi akln kullanmayan reit deildir. ster birey olsun,
ister toplum.

SADECE
BLM VE GELECEK
KTAP KULBNDE
Basks olan tm kitaplar Bilim ve Gelecek Kitap
Kulbnden temin edebilirsiniz.
Bilim ve Gelecek Kitap Kulbnden yapacanz 100 TLye
kadar kitap almlarnzda kargo cre 5 TL,
100 TL ve zerinde, kargo cre bizden.

280 sayfa, kue kat,


tmyle renkli bask,
17 cm x 23,5 cm

Sipari vermek ve kitap kulbne ye olmak iin

Bilim ve Gelecek Fiya:

bgkitapkulubu@gmail.com
(0216) 349 71 72

8,50 TL
61

Uzay kolonileri gereki mi?


Hesaplardan kan sonu u: Gidecek baka yerimiz yok. Tpk Ayn yaama elverili
olamayan yzeyi gibi, Marsn verimsiz, kayalarla kapl yzeyi kendi kendine yeterli
olabilecek kolonilere hi gelecek sunmuyor. Gne dizgesinde yaanabilir bir baka
gezegen olsa bile Yer tesinde oluturulacak koloniler dnyamzn nfus sorununu
zemeyecektir. nsanlarn Gne dizgesinin herhangi bir blgesine tanmas,
yalnzca, Yerdeki kaynaklarn vahice tkenmesine yardm edecektir.
Uzayllar okul kitabnda balkl yaz, Sayn Levent
Alta tarafndan Trkiye gkbilimcilerinin iletiim
a olan ILETIye gnderilmitir. Akam gazetesinden
alnd anlalan bu yazya bir yant oluturabilecek
bir baka yaz da, Uzay Kolonileri balyla aada
sunulmutur.
Robert L. Park Superstition (Batl nan) adl
kitabnda Uzay Kolonileri projesinin ardndaki
gerekleri aklyor. Bu kitabn Trke evirisi
ok yaknda stanbul Kltr niversitesi Yaynlar
arasnda yer alacak. Yazar, sradan insanlarn batl
inanlarnn yan sra bilimin batllarna da deiniyor.
Aadaki Uzay Kolonileri balkl yaz kitabn son
blmnden alnmtr.

Derleyen: Rennan Peknl

Uzayllar okul kitabnda...


M

illi Eitim Bakanl, liselerde nmzdeki eitim


retim ylnda okutulmak zere Astronomi ve
Uzay Bilimleri Dersi retim program hazrlad. Semeli olan ders haftada 2 saat okutulacak.
Milli Eitim Bakanl (MEB), dnya d yaam mfredata ald. Bakanlk, rencilerden bir senaryo zerinden hareketle uzay kolonisi kurmalarn isteyecek.
renciler derste astronot olabilmenin kriterlerini renecek ve arkadalar arasndan bir de astronot seecekler.
renciler derste Dnya d yaam aratracaklar
ve evrende baka hayat izleri olup olmad konusunda
tahminlerde bulunacaklar. Derste, 1970li yllarn banda NASA tarafndan balatlan ve halen de devam eden
SETI (Dnya D Akll Yaam Aratrmas) program
da ayrntlaryla anlatlacak. Derste renciler Dnya
D Canllar konusundaki dncelerini kendi aralarnda tartacaklar. renciler ulatklar sonular resim, yazl anlatm veya iir yoluyla snfa sunacak.
rencilere derste uzay kolonisine neden ihtiya

62

duyulduu, uzay kolonisi aratrma ve gelitirme almalar hakknda bilgi verilecek. renciler Dnyadaki koullar artk yaanmayacak kadar ktlemitir. Dnya komitesi hayatn devamn salamak iin
uzay aratrmaclarn grevlendirmitir senaryosundan
hareketle, uzay kolonileri kuracak.
Gruplar halinde oluturulacak almalar sonunda
renciler kurduklar kolonileri zellikleriyle birlikte snfta sunacak. Okulda en iyi koloni projesi iin de seim
yaplacak. renciler uzay kolonisi kurarken, koloninin yeri, yaam alan, sal, beslenmesi, inas, enerji
ve retim gereksinimleri, ekonomisi, koloni yasalar gibi
konular gz nnde bulunduracak.
- Uzayda ilkler ierikli konu renciler tarafndan
aratrlacak. Uzay almalarna damgasn vuran olaylar, grsel kaynaklardan yararlanlarak snfta pano haline getirilecek. Panodaki bilgilere ek olarak dier uzay
almalar ile ilgili bilgiler verilerek bu gelimelerin astronomi ve uzay bilimlerine katklar renciler tarafndan tartlacak.

- renciler basit bir roket ve uzay mekii modeli hazrlayacak. Uzay gemisinin tanm, dnya tesine kp dolaan uzay arac olarak
yaplacak.
- Tarihteki en nl astronomlar ve astronomiye katklar bulunan isimler anlatlacak. Kopernik
ile Ali Kuunun hayat ve astronomiye olan katklar okuma metni eklinde rencilere datlacak.
Kopernik, Tycho, Kepler, Galileo
ve Newtonun modern astronomiye
katklar anlatlacak.
- renciler gruplara ayrlarak
gitmek istedikleri gk cisimlerine
kurguladklar uzay aralaryla nasl
ulaacaklarn hesaplayacak.

- Evrende bildiimiz ya da bilmediimiz trden baka canllarn olup


olmayaca konusu beyin frtnas
yntemiyle tartlacak.

- Uzay ve astronomi arasnda balant kurulurken renciler uzay almalarnda kullanlan temel aralar sralayacak. (Akam gazetesi)

rencilere
uzay kolonisi
aratrma ve
gelitirme
almalar
hakknda
bilgi
verilecekmi.
Bir Ay
kolonisinin
temsili resmi.

Uzay kolonileri
Robert L. Park

klim deiiklikleri, doal felaketler,


salgn hastalklar, doal kaynaklarn
tkenmesi -tm bunlar dengeyi bozar- baz trlerin ortaya kmasna
neden olurken, dierlerini, gelecek
nesil paleontoglarn zerinde alaca fosile dntrr.
Tehlikedeki trlerin tersine, insanlar o denli baarl ki, giderek
yaylyor ve uuruma yaklayoruz
ne de olsa sonlu bir gezegende yayoruz. imdi ne yapacaz? Paul
Ehrliche gre son derece ak: insanlar doum kontrol yapmaldr.
Ehrlich Poplasyon Bombas adl kitabyla balayarak bir seri kitapta
halk uyarmaya balad. Birok eletirmenin yapt
Princeton Fizik profesr Gerard K. ONeill Yer-Ay arasnda dnen
silindirik tpler biiminde devasa uzay kolonileri dlyordu.
gibi, Ehrlichin
Fotorafta ONeillin silindirleri.
sunduu ayrntlar ve ngrlerinin tarihleri
zerine tartabiliriz, ancak doum kontrolne
olan dinsel kar
klarn stesinden gelemezsek sonu kanlmazdr. Batl
inanlarn zararsz kiisel veya
kurumsal tatmin

aamdan utkuyla kma savam


zerine yaplan hesaplamalara
gre Homo sapiens baarl. 1973 ylnda onanan Tehlike Altndaki Trler Yasas gerei yaplan dizelgede
bugn, ABDde tehlike altnda 1040
tane bitki ve hayvan tr var. Savalara ve obeziteye karn insanlar listede deil. Doann dengesi sylence
oldu. Yerin doa tarihi yok olular
tarihidir, bu nedenle insanlar talbilimci (paleontolog) oluyor. Evrim
kavramlaryla konuacak olursak,
hayvan veya bitki olsun, baarl trler saylar dier trlerden daha fazla olanlardr, yani hzla oalanlardr.

arac olmaktan kp insanlk iin


tehlike oluturmaya balad nokta
tam da burasdr.
Teknolojik iyimserler bu tr negatif dnceden korkuya kapldlar. Onlar, dnyann sorunlarnn
ancak, giderek artan nfusun ve
engellenmemi sanayilemenin kazandrd zenginlikle zleceine
inandlar, bu yol daima ie yarad.
Sorun yalnzca, insanlar nereye yerletireceimiz sorunudur.

ONeillin fantezi nerisi


Bylece Gerard K. ONeillin uzay
kolonisi oluturma zerine olan ftristik fantezisi balam oldu. Aya
yaplan Apollo uularnn baarsndan esinlenen ve orijinal fikirleriyle n yapm olan Princeton fizik
profesr ONeill, insann yaam alannn uzaya almas gerektiini nerdi. Bu ie hemen balayabileceimizi dnd.
ONeill 40 mil uzunluunda ve 5
mil apnda, ular kapal, Yer-Ay arasndaki kararl Lagrange-5 noktasna yerletirilmi, dnen silindirik
tpler biiminde devasa uzay kolonileri dlyordu. nsanlar, dnme ile retilen yapay ekim alannda ve silindirin eri yzeyi zerinde
yaayacakt. Bu insanlar btn gn

63

boyunca ne yapacakt? Hmmm, belki ie seks fantezisinin bulat bir


e vard. Kolonide yaayanlar daha
fazla ocuk yapmakla uraacakt ve
artan nfus iin yeni uzay kolonileri yapacaklard. Bu ek koloniler asteroidlerden elde edilen ham madde
kullanlarak retilecekti. Homo sapiens snr tanmakszn oalmaya
devam edecekti.
ONeill giderek artan teknolojik
karmakl insanln ilerlemesiyle
kartrmt. Bir soru zerine kendisinin koyu bir Katolik olduunu ve
doum kontrolnn nefret edilecek
bir ey olduunu kabul etti.
NASA ONeillin bu delice fantezisini gelecee ilikin usa yatkn
bir grm gibi deerlendirdi,
aratrmasna parasal destek ve
ONeillin uzaydaki adalarnda yaamn nasl olacan betimleyecek
artistler salad. Dnlen yaam
daima kenar mahallelerdeki gibiydi.
Basn yayn organlar yky ok
sevdi. Asla son bulmayacak olan pazar byme olasl sanayi nderlerinin azlarn sulandrd. Dinsel
liderler, ruhlar kurtarlacak sonsuz
sayda mteri grd. Askerler, adada yaayanlarn ayaklanmaya ynelik niyetlerini annda bastracak uzay kararghlar dlediler.
Gerard ONeill, uzay adalar ze-

rine yapt hesaplarn pratie uygulanabileceini ileri srd. Daha kts, kendisi gibi dnen renci
kitlesini tm dnyaya yayd. Bu bilimkurgu kaklar hl darda dolayor, kader szcn kullanarak asla pratie uygulanamayacak
teknolojik fantezileri yayyorlar.
ONeill projesini NASAnn uzaya
madde frlatma maliyeti konusunda kendisine sunduu deerlendirmelere dayandryordu. Bu ciddi bir
yanlgyd. NASA Uzay Mekii yapmak iin Kongrenin desteini bekliyordu. NASA masraflar dk
gsterme tekniini kullanyordu.
Kongre aldatldn anladnda,
Shuttle programndan vazgemek iin ok ge kalnmt nk projenin iptali kongre yeleri iin nemli
olan blgelerde ortaya kacak ciddi ekonomik zararlara neden olabilirdi. ONeillin uzay kolonilerinin
maliyetini deerlendirmeleri iin
kulland yntem, NASAnn uzaya
madde frlatmak iin hi de gereki
olmayan uuk maliyet deerlendirmeleriydi.
Baz kiiler iin ONeillin uzay
adalar teknolojik cennetin yaama
gemi, parldayan yaplaryken bazlar iin de bilimkurgu kbusuydu,
bizim mcevher gezegenimizin yerini tavan yuvalar almt.

Baz kiiler iin ONeillin uzay adalar teknolojik cennetin yaama gemi, parldayan
yaplaryken bazlar iin de bilimkurgu kbusuydu.

64

Biraz hesap yapalm


ou fizik blm rencilerinden oluan snfmda, nfus sorunlarn azaltmak iin uzay kolonileri
kurmak veya benzin yerine msr etanolu kullanmak gibi toplumsal sorunlara sunulan teknolojik zm
nerilerinin uygulanabilirlii zerine incelemeler yaparz. Bu konuda
saylar konuturmann nasl ie yaradna bakalm.
Dersin birinci gnnde, insanlarn gelecekte dier yldzlara ve
onlarn gezegenlerine yolculuk yapabileceine ka kiinin inandn
sorarm. Star Trek dizisi alkanlklar olduu iin ou, bazen de
hepsi parmak kaldrr. Bylece her
dersin bir blmn yolculuun
planlamasna ayrrz. Her dersin
sonunda, gnll olanlara, bir sonraki derse misyonun planlanmas
iin gerekli olan saylarla, rnein,
a) En yakn yldz bize ne denli uzaktadr? b) Yolculuun ne denli
uzun olmasn isterdiniz? c) Bu zaman zarfnda yldza gidip dnmek
iin uzay aracnn hznn ne olmas
gerekir? d) Ara ekibi ka kiiden
olumal? e) Uzay arac ne denli
byk olmal? f) Yannza ne gibi
gereksinimlerinizi alrdnz? gibi
sorulara verilecek saysal yantlarla
gelmelerini isterim.
En sonunda, dnem sonu yaklarken, uzay aracnn toplam ktlesine ilikin en iyimser deerlendirmeye ularz. rencilerimin bir
sonraki derse, bavuru noktas olarak kullanmak zere, Yerdeki tm
insanlarn yllk erke tketimlerini
simgeleyen sayyla gelmelerini isterim. Artk, son hesaplama iin hazrz. Hesaplamalar yapm olan ve
nereye tosladmz bilen birka
kii snfta glme krizine tutulur.
Basit bir Newton mekanii kullanarak ilgili boyuttaki uzay aracnn
belirlenen zaman dilimi iinde yldza gidip gelebilmesi iin gerekli
olan hza ulamas iin gerekli erkeyi (uzay aracnn ktlesinin yarsyla hznn karesinin arpm)
hesaplar ve bu erkeyi Yerdeki tm
insanlarn yllk erke tketimiyle

karlatrrz. En yakn yldza bir


yaam sresi iinde gidip dnebilmemiz iin gerekli olan erke -imdi snftaki her kez glme krizinde- Yerde her yl harcanan toplam
erkenin binlerce katndan daha fazladr.
Onlara verdiim kt haber, baka bir yldza asla gidemeyeceimizdir. yi haber dier yldzlardakiler
de bizi ziyaret edemeyecek.
Bu uygulama iki eyin baaryla
sonulanmasna neden olur. Birincisi, UFO grnts olduu ileri
srlen eylerin dier uygarlklardan gelen yabanclarn bizi ziyaret
ettiinin kant olabileceini asla dnmeyeceklerdir. kincisi, byk
lekli programlar, masraflarn hesaplamadan nce, en azndan kabaca hesaplamadan nce ciddiye almayacaklardr. Bu basit bir aritmetiktir,
ancak birilerinin bu hesaplamalar
yapmas gerekir. Ben hesaplama yapan raportr grmedim; onlarn ii
bakalarnn hesaplamalarn aklamaktr.

Gidecek baka yerimiz yok


Bu bizi, poplasyon sorununu
zmek iin Gerard ONeillin YerAy dizgesinin kararl Lagrange-5
noktasna uzay kolonileri yapm nerisine geri getirir. NASAnn uydu frlatmadaki sorumsuz deerlendirmelerini kullansak bile ONeillin
1974 ylnda Physics Today dergisindeki uzay kolonilerine ilikin makalesinde bulduu deerlere yaklamak olas deil. imdi birka say da
biz bulalm.
- ONeill, 1974 ylnda Physics
Today dergisinde uzay kolonilerine
ilikin makalesini yaymlattnda
Yerdeki insan nfusu 4 milyar geiyordu.
- Ben bunlar 2007 ylnn sonlarnda yazarken dnya nfusu
6.630.725.709 oldu. ONeill o devasa silindirlerden birinde 1.000.000
insann yaayabileceini hesaplad.
- Dnya nfusunu 1974 yl dzeyinde sabit tutabilmek iin aradan
geen 33 ylda 2.630 uzay kolonisine 2.63 milyar insan koyup uzaya

gndermek gerekiyordu.
Gerek u ki, Uluslararas Uzay
stasyonunda (UU) 3 kiilik bir ekibin masrafn karlayabilmek iin
bu projede pay olan 16 ulusun uzay
btesi zar zor yeterli oluyor. Eer
UU herhangi bir amaca hizmet edecekse, gzleri yldz yldz parlayanlara ONeillin uzay kolonileri kavramnn tamamen delilik olduunu
inandrc bir biimde gstermelidir.
Gidecek baka yerimiz de yok.
Tpk Ayn yaama elverili olamayan yzeyi gibi, Marsn verimsiz,
kayalarla kapl yzeyi kendi kendine yeterli olabilecek kolonilere hi
gelecek sunmuyor. Gne dizgesinde yaanabilir bir baka gezegen olsa
bile Yer tesinde oluturulacak koloniler dnyamzn nfus sorununu
zemeyecektir. nsanlarn Gne
dizgesinin herhangi bir blgesine tanmas, yalnzca, Yerdeki kaynaklarn vahice tkenmesine yardm
edecektir.
imizde avc-toplayc atalarmz tayoruz. Senfoniler yazan, diferansiyel denklemler zen beynimiz 160.000 yldan bu yana ok az
deiti. 2593 yl nce Thalesin ge-

litirdii bilim, hemen hemen hi


deimedi. Bilim bizi jet hzyla yolculuklara, elektronik iletiime tad
ancak beynimiz hl Pleistocene andaki vahi ortamda yaam savam veren insanlarn igdleriyle
donatlm durumda.
Her zaman olduu gibi bugn de
silahl atma iindeyiz ve bu atmann nedeni daha henz ocukken
bizlere alanan batl inanlardan,
kltrel farkllklardan kaynaklanyor. Bilim gnlk yaantlarn hzla deitiriyor olmasna karn, ou
kii dlerinin ve duygusallklarnn fizik yasalaryla aklanabilecei
gereine inanmay istemiyor. zhipnoz veya karizmatik bir din nderinin neden olduu hormon saldrs, bazlar iin ilahi gle tanma,
karlama olarak alglanyor.
Bilim, evreni gden yasalar ortaya kardka, iinde yaadmz
dnyay dlediimiz cennete daha
yakn duruma getiriyor. Bu bilgiler
bize kutsal kitaplardan veya peygamberlere vahiy yoluyla gelen kelamlardan gelmedi. Bilgilenme konusundaki tek yol bilimdir, gerisi
batl!

65

Anadolu Kltrnde Aa

Hasan Torlak

htorlak@gmail.com

Hayalleri yitmeyen
insanlarn aac: Mersin
Sevdikleriniz sizi barlarna basp da mezara
koyduklarnda, ebedi ikametghnzda banzn altna
bir tutam mersin dal yerletirirler. Bayramlarda da
size birka para ho kokulu mersin dal getirirler. Eer
bayram veya sevdiini uurlama ilkyazda ise, bu dallar
bembeyaz ho kokulu ieklerle, sonbaharda ise mor
renkli meyvelerle donanm olur. Ama hangi mevsim
olursa olsun mutlaka yaprakl ve ho kokuludur. Her
daim yeil olduundan lmszdr bir bakma mersin;
hayalleri ve zlemleri yitmeyen, yitirmek istemeyen,
sevdiklerini unutmayan insanlarn aacdr.

e metreye kadar boylanabilen, al formunda olup


Trkiyede tek tre sahip mersin aac (Myrtus) lkemizin denize komu olan hemen btn illerinde yayl gsterir. (1) Dolaysyla denizle ili dl
olan kltrlerde mersin aac n plana kar. Nitekim denizci bir ulus olan antik Yunan kltrnde
Mersin aac anavatan sembolize ederdi. Bu yzden antik Yunan halk, uzak blgelere kolonilerini
kurmadan nce lkelerinden getirdikleri mersin fidanlarn bu yerlere dikerlerdi. Yani yerleilen koloninin toprana mersin aac dikilmesi orasnn
anavatana katldn sembolize ederdi.
Yine antik mitolojide Mersin aac len kadn
sembolize eder. Bu bitki Artemisin de semboldr,
hatta baz yerlerde bu aaca Tanra Artemisin
kendisi olarak tapnlrd. Tbbi ve iyiletirici nitelikte zsuyu olan bu aacn ho ve keskin bir kokusu vardr. lkbaharda ho kokulu iekler aar. Bu
koku btn yl boyunca devam eder, srekli koku

yayar. Mersin aacndan merhem ve ilalar yaplr.


Gnmzde Ege ve zmir insan bayram gnlerinde mezarlar mersin (Myrtus communis) dallaryla
ssler. Bodrum yresinde mersin aacnn yaprakl dallar mezara gmlen kimsenin bann altna
yastk olarak konur. (7) Antik dnem l kltleriyle ilikili olan bu uygulamalar gnmze tayan, dier bir deyile kltrel sreklilii besleyen
ey Anadolunun bitkisel srekliliidir. Nitekim bu
kltrel sreklilik aacn adndan da anlalabilir:
Mersinin antik ad olan Myrtus gnmzde benzer
bir isim olan murt adlandrmas ile devam ettirilmekte, ou yerde mersin aacna murt denilmektedir. Gnmzde mersin dallarndan sepet yaplr. Mystica Yunancada az kapal sepete verilen
ad olup gnmzn mistik kelimesinin de kkenini oluturur. Tuhaf ve etkileyici kokan bir bitkiden sepet yapn ve kapal tutun bakalm ne olacak;
kokuyu duyanlar sepetin iini merak edeceklerdir.
Gizem dinlerinin doumunda da mersin aac rol
oynam olmaldr. Nitekim bir gizem klt olan
Dionysos kutlamalarnda erenler balarna mersin
aac dallar takarlard. Mersin aac Dionysosun
en sevdii aat. Ayrca Tanra Afrodit ile de ilikilendirilirdi. (3)

ki ilimize isim anal yapm:


Mersin ve Smyrna (zmir)
Ege yresinde mersinin koku verici ve bcekleri
kovucu zelliinden yararlanlr; krpe srgnleri
su testisi azna konup suyun ho kokmas salanr; bal arlar beyaz ieklerinden ok faydalanr.

66

(7) Denizlinin Buldan ilesinde


Mersin aac yetimemekle birlikte, bayramlardan nce ingenelerin
yakn blgelerden getirdikleri mersin dallar mezarlara konulur. (2)
Aslnda bunun anlam udur; Ege
merkezli mersin kltr mersin aacnn yetimedii i blgelere kadar yaylm, ancak bu blgelerdeki mersin kltr uygulamalarnn
devam ettirilmesi aacn ky blgelerden ithalini gerektirmitir. Bu uygulama bile mersin ile ilgili kltrel
uygulamalarn deniz kltr ile balantl olduunu gsterir. Kim bilir,
denizi olmayan Denizliye bu ismin
verilmesinde de denize ve deniz kltrne olan zlemin etkisi olabilir.
Nitekim mersin aacnn bilimsel
cins adndaki myr hecesinden de
hareketle lkemizin denize ky iki
il adnn bu bitkiden kken ald
sonucuna ulalmtr. Birincisi ad
zerinde Mersin ilimizdir. kincisi
ise Egenin incisi olan zmir ilidir ki,
bu ilin antik ad olan Smyrnadaki
myr hecesi onun mersin aacndan ismini aldn gstermektedir.
Antik dnemde Artemise zglenen
mersin aacnn zmire isim anal
yapmas ile birlikte dnyann 7 harikasndan birisi olan Efes Artemis
tapnann bu il topraklarnda olmas, Ege doasndan doan stn
uygarlklarda mersin aacnn da paynn olduunu gsterir.

Peygamberlerin sihirli
denei
Tektanrl dinler dneminde de
mersin aac kutsal grlen zelliklerini sihirli bir ekilde devam ettirmitir. Kuranda, Hz. Musann asasn meleklerin cennetteki mersin
aacndan kestikleri dalla yaparak
bir obana verdikleri, obann da bu
asay Musaya verdii; Musa, Hira
danda tanrnn emriyle asay yere
atnca asann ylana dnt, bu
arada Tanrnn Bir gn asa senin
mucizelerin arasnda yer alacaktr
dedii; Musa Kzldenizi geerken
asay yere vurduunda denizden 12
yolun ald, llere dtnde
asay yere vurunca yerden sular f-

krd belirtilmektedir. (4) Grld gibi tektanrl dinler, pagan


inanlarn yerini aldnda, daha nce tanrayla zdeleen mersin aac, tenzil-i rtbeye maruz braklarak peygamberlerin sihirli denei
statsne drlmtr. Ama yine
de bu aa sradan bir denek yerine btn bir brani kavmini yok olmaktan kurtaracak kadar da nemli
iler yapacak, Kuranda da kendisinden sz ettirecektir. Ama ilgin olan
bir husus, deniz halklarnn aac
olan mersinin brani kavminin hikyesinde olduu gibi yine denizle
ilgili bylerde kullanlmasdr. Antik Yunan ile Yahudi inancnn ortak
noktas mersin aacnn denizle ilikilendirilmesidir. Nitekim denizin
ve suyun Tanras olan Artemisin
mersin aac ile zdeletirilmesinin
kkenlerinde de bu olmaldr. Artemisin doum gn olan 6 Maysta
Karadenizde gerekletirilen enliklerde yre insan kayklarla denize alr. Mersin aacnn Artemise
zglenmesinin bir dier nedeni de
Mersinin bakire tanrann sembol olan beyaz renkte iekler amas, bu ieklenmenin onun adna
yaplan enliklerin yapld tarihlerde balamas, ayrca bu beyaz ieklerin Anadolu ana tanralarnn
kutsal says olan 5 adet tayaprakl olmalardr. Fizyolojik ve grsel
zelliklerinden dolay mersin aacnn kadns olmas, zellikle Artemis ile zdelemesi kanlmazdr.
Mersin aacndan yaplan denein
Musa peygamber tarafndan yere atlnca ylana dnmesi de ylanlarla
zdeleen ana
tanralarn tektanrl inantaki
yansmalarndandr.
Peki, mersin
aac antik dnemde ve gnmzde hangi zellikleriyle
inancn merkezine konulacak
kadar nemsenen bir aat?

Mersinin iek, dal, meyve ve yapraklarndan yl boyunca ho kokular yaylr. Yl boyunca ho kokular
yayan ender aalardandr mersin.
Mersin aacnn dal ve yapraklarn
ezdiinizde ok ho bir koku yaylr ortala. Bu ho kokular aslnda
onun tbbi zelliklerinin de ipularn vermektedir bize. Hititler mersin aacnn meyve ve yaprandan
ila ve kokulu maddeler elde ediyorlard. (5) Hristiyanln kutsal
kitab olan ncilde Smyrnizo olarak
geen merhem de Mersin aacndan
elde edilen ifal bir ilac iaret eder.
semavi dinde de kendisinden sz
ettiren mersin aac kutsalln Anadoluda hl devam ettirmektedir. Gnmzde Ege ve Akdeniz
blgelerinde bayramlarda Anadolu
insannn mezarlara mersin dallar koymasnn binlerce yl ncesine
dayanan ritel uygulamalardan kaynakland ok aktr.

Her derde deva


Mersin yaprak ve meyveleri kabz
yapc, mikrop ldrc, itah ac
ve kan dindirici etkileri nedeniyle
dahilen ve haricen kullanlmaktadr. Mersin bitkisinden elde edilen
esans, parfmeri sektrnde nemli bir hammaddedir. (1) Gemite
Denizlinin Buldan ilesinde mersinin yeni doan bebeklerin mersinleme ileminde kullanld bilinir:
Bu ilemde kuru mersin yapraklar
(M. communis subsp. communis) dvlr, tozu tlbentten geirilir, tuzla kartrlr, ocuk birka gnlk
olduunda plak bedenine bu ka-

67

Anadolu Kltrnde Aa
rm srlr, kundana konur ve
yarm saat bekletildikten sonra ykanr. Bu ilem ocuun kokmasn
nlemek iin yaplr. (2) Balkesir
yresinde Myrtus communisin meyveleri yenerek az kokusu giderilir.
Ayrca yapraklar mide ve eker hastalklarnda kullanlr. ay olarak da
iilir. (6) Bodrum insan birok derdine mersin aacndan yapt halk
ilalaryla derman bulmaya alr:
Bodrum dolaynda Myrtus communis
romatizma tedavisinde, siyatik arsnn giderilmesinde, piik tedavisinde, eker hastalnn tedavisinde
kullanlr. (7) Mersinin Prenbeleni
dolaynda mersin yapraklar yaken
kaynar suda kaynatlr, souduktan
sonra aryan yerlere srlr. Yapraklar kurutulup dvlerek kapanmayan yaralara konulur. (8)Yine
Bodrum dolaynda taze mersin yapraklar tavada kavrulup havanda dvlr, tozu yaralar iyiletiricidir,
gn yaraya toz ekilir. (10) Antalya
dolaynda Myrtus communis subsp.
Communisin yapraklarndan hazrlanan ay dahilen yksek tansiyona
kar, kalp kuvvetlendirici, nezle ile
ishal hastalnda ve bbrek talarn
drc olarak kullanlr. Bu karm ayrca haricen salar kuvvetlendirici olarak kullanlr. Sa dklmesine kar bu karm susam yayla
birlikte kullanlr. Bu mersinin meyveleri dorudan yenilerek zatrree,
mide, ksrk gibi hastalklarn tedavisinde, idrar sktrc, kusmay
nleyici ve susuzluu giderici olarak
kullanlr. Aydn yresinde mer-

68

sin yapraklarndan hazrlanan karm iilerek souk algnlna kar, yapraklar hatmi (Alcea pallida)
iekleri ve yapraklar ile birlikte
iyice dvldkten sonra stne un,
eker, bal katlarak hazrlanan karm (bu hamur yrede yak olarak
adlandrlr), haricen i hastalklara
bal arlarn giderilmesinde kullanlr. anakkale dolaynda yaprakl
gen srgnleri ve yapraklarndan
hazrlanan sulu karm kan ekerini
drmek amacyla dahilen kullanlr. Isparta dolaynda yapraklarndan
hazrlanan karm dahilen ishale
kar, haricen de salarn beslenmesi, canlandrlmas, parlatlmas ve
yumuatlmas amacyla kullanlr.
Mersin yresinde, kurutulan ve toz
haline getirilen mersin yapraklar
dahilen bacak arlar ve iliklerin giderilmesinde kullanlr.
Ayn yrede yapraklarndan hazrlanan
sulu karm iilerek
eker hastal tedavi edilmeye allr.
Mula dolaynda mersin yapraklar kurutulup toz edildikten
sonra cilt zerine ekilerek ocuklar ve byklerdeki piiklerin
tedavisinde kullanlr.

Ayrca bu toz yara zerine ekilerek


yara ve yank tedavi edilir. Bodrum
ve Data yresinde yapraklarndan
hazrlanan sulu karm eker hastal tedavisinde kan ekerini drc olarak kullanlr. Bodrum
dolaynda yapraklar veya yaprakl
dallar suda kaynatlr, suyu lkken
bacaklar bu su iinde bekletilerek
siyatik ve romatizma arlar giderilir. (9) Bat Anadoluda Myrtus communis subsp. communisin iek, dal
ve yapraklarndan hazrlanan karm diretik ve itah ac olarak
kullanlmakta, ayrca ishale kar ila yaplmaktadr. (11)
Mersinin kurutulmu yaprak
ve meyveleri baharat yapmnda da
kullanlr. Sonbaharda olgunlaan
meyveleri taze veya kuru halde yenir. Ege blgesinin ky illerine yolu denlere nerimiz sonbaharda
da semt pazarlarna ara sra uramalar ve mor renkli yabani mersin
meyvelerini bulurlarsa satn almalardr. Denizle kucaklaan Egenin
tadn ancak byle duyumsayabilirsiniz, meyvelerin ho kokusu da cabas. Bat ve Kuzey Anadoluda, zellikle sahil kesimlerde yetien mersin,
yemek ve ieceklerde koku verici
olarak kullanlr. (12) Datada M.
communisin meyveleri dorudan yenir. Ayrca yaprakl dallar incir halanrken kaynayan suya koku verici olarak katlr. Bu yemee incir
bandrmas denir. (13) Mulann
Kyceiz ilesi kylleri, mersin
yapraklarn piirdikleri hoafn iine katarak hoafn kokulu olmasn
salarlar.
Yukarda belirtildii gibi binlerce
yldan bu yana kutsal zellikler atfedilen mersin aacna Anadolu insan rengrenk bez paralar balayarak onu dilek ve adak aac olarak
da kullanr: Adanann Seyhan ilesi kylleri mersin aacna bez balayarak dilek diler ve adak keserler.
Bahse konu aacn hastalklar iyiletirdiine, rnein ellerde kan
siillere bu aacn iyi geldiine inanlr. Aydnn Koarl ilesine bal
Tekeli ky mezarlnn kenarnda
bulunan mersin aac da kutsal ka-

bul edilir. Kyller bu aacn yanna gelerek aput balamay ihmal etmezler. (14)

lk plen sevgili de
mersin kokulu
Ege ve Akdeniz insan biraz farkldr. nk deniz
grml vardr. Ama onu farkl klan ey sadece denizle tankl deildir. Hayallerinin temelinde kokulu
aalar vardr bu yre insanlarnn. Dnyaya geldii ilk
andan itibaren itii suyunu, azn ve vcudunu mersin aac ile kokulandrr. lk plen sevgili de mersin
kokuludur. te Egenin ky kesimlerine vardnzda
insanlarnda grdnz, kokladnz ama tanmlayamadnz farkl havay yaratanlardan biri de yresinin
tuhaf ve ho kokulu aalarndan ald bu tlsmdr.
Henz tazecik bir bebeyken bile bu aacn kokularna
bulanyor, itiiniz suyu veya serinletici merubat yapraklaryla, aznz meyveleriyle kokulandryor, her trl hastalnzda onun kokulu elini barnzda hissediyorsanz, bu hayattan gtnzde de mersin aac
dallarndan bir tutamn yannzda gtrmek istersiniz.
Sevdikleriniz sizi barlarna basp da mezara koyduklarnda, belki de hayatnzda mersin gibi koktuunuzdan ve her mersin aacn kokladklarnda sizi de anmsamak istediklerinden, ebedi ikametghnzda banzn
altna bir tutam mersin dal yerletirirler. Bayramlarda
da size birka para ho kokulu mersin dal getirirler. Eer bayram veya sevdiini uurlama ilkyazda ise, bu dallar bembeyaz ho kokulu ieklerle, sonbaharda ise mor
renkli meyvelerle donanm olur. Ama hangi mevsim
olursa olsun mutlaka yaprakl ve ho kokuludur. Her
daim yeil olduundan lmszdr bir bakma mersin;
hayalleri ve zlemleri yitmeyen, yitirmek istemeyen,
sevdiklerini unutmayan insanlarn aacdr.
DPNOTLAR
1) Ahmet lim, Metin Drak; Baz Bitki Ekstraklarnn Antimikrobiyal Etkilerinin
Aratrlmas, Turkish Journal of Biology, TBTAK, 22 (1998).
2) F. Ertu, D. Tmen, A. elik, T. Dirmenci; Buldan (Denizli) Etnobotanik Alan Aratrmas
TBA Kltr Envanteri Dergisi 2/2004.
3) Deniz Gezgin; Bitki Mitoslar, Sel Yaynclk, stanbul, 2007.
4) Erdem Ycel, Esin Turnal Devrek Bastonlar, Trk Arkeoloji ve Etnografya Dergisi, Say:
3, 2003.
5) Turhan Baytop; Trkiyede Tbbi ve kokulu Bitkilerin Kullanlna Tarihsel Bir Bak, Tbbi
ve Aromatik Bitkiler Blteni, Temmuz 1994, Say: 10.
6) Ali Duran, Fatih Satl, Glendam Tmen; Balkesir Yresinde Yenen Yabani Meyveler ve
Etnobotanik zellikleri, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 2001/1.
7) Ertan Tuzlac; Bodrumda Bitkiler ve Yaam, Gzel Sanatlar Matbaas, stanbul, 2005.
8) Gkhan Abay, Ayhan Kl; Prenbeleni ve Yanktepe (Mersin) Yrelerindeki Baz Bitkilerin
Yresel Adlar ve Etnobotanik zellikleri, Ot Dergisi, 2001/2.
9) Ertan Tuzlac, ifa Niyetine, Trkiyenin Bitkisel Halk lalar, Alfa Yaynlar, stanbul,
2006.
10) Fsun Ertu; Bodrum Yresinde Halk Tbbnda Yararlanlan Bitkiler, 14. Bitkisel la
Hammadeleri Bildirileri, 29-31 Mays, Eskiehir, 2002.
11) Hseyin Fakir, Mehmet Korkmaz, Bilgin Gller: Medicinal Diversity of Western
Mediterennean Region in Turkey, JABS, Journal of Applied Biological Sciences 3(2), 2009.
12) Cenk Durmukahya; Baharat Atlas, Atlas Dergisi eki, 2009.
13) Ertan Tuzlac; Data Yarmadas Floras ve Bu Yrede Halkn Yararland Bitkiler, Bitkisel
la Hammaddeleri Toplants Bildirileri, Eskiehir, 29-31 Mays 2002.
14) Pervin Ergun; Trklerde Aa Klt, Atatrk Kltr Merkezi Bakanl Yaynlar, Ankara, 2004.

BLM VE GELECEK
KTAPLIINDAN...

aatan aaca
Anadolu Yeillemesi
Ycel alar

Ormann seslerini hayal etmeye aln. Ne geliyor


harnza? Rzgrn dans erdii dallarn, hrdayan
yapraklarn sesi, belki allarn rs, bir su rls,
kularn cvls, austosbceklerinin crls...
Ycel alara ynelse bu soru, Toros Gknar
Senfonisi, Sedir Ormanlar Konertosu, Makiler Korusu
der. oksesli bir mzik gibi duyar, alglar orman... Tm
bedeni kulak kesilmir ormanda, mmkn her sesi
duymutur, ruhuna kaydetmir; anlarsnz.
Aalarndan doru sever, Anadoluyu. Sevmek
bilmekr, der. Bildiini bildirmek ister herkese;
yeilleme dklr kaleminden. Aac, orman,
yeillemeyle gzeller.
Kavaklar duygusal bulur, halepamn kanaatkr;
gknarlar aristokrat, kaynlar iirsel; meelerin,
narlarn, kzlamlarn direncine hayrandr oldum
olas...
Kendi szleri yetmez, Nermi Uygurdan, Oru
Aruobadan, Herodotosdan, Evliya elebiden, Nazm
Hikmetten, Ahmet Ariften, lhan Berkden, Sunay
Akndan, talo Calvinodan, Fernand Braudelden,
Halikarnas Balksndan dn alr; o da yetmez,
lkemizin kendisi gibi yeil klarna, bitkibilimcilerine
bavurur; o da yetmez, Tanr Nanniyi, Ktlk Tanrsn,
Tanra Demeteri yardma arr...
Yeter ki biz de sevelim diye. Tm Anadoluyu
yeilleyelim diye...

69

Bilim Gndemi

Deniz ahin

calideniz@yahoo.com

Kompleks yaam bilinenden 1,5 milyar yl nce balam

ratrmaclarn Bat Afrikada


bulduu mikrofosiller, paleontolojinin temellerini batan aa deitirecek trden. Aratrmaya gre,
ok-hcreli canllarn kkeni, daha
nce yaplan tahminlerden 1,5 milyar yl daha nceye dayanyor.
Aratrmaclarn bulgularna gre
karmak yapl bu fosiller 2,1 milyar yl yanda. Bu haliyle, kompleks yaamn kkenine dair yaplan
nceki tahminlerden neredeyse 3
kat daha yal.
imdiye dek, 600 milyon yl nce
gerekleen Kambriyen patlamasna kadar kompleks hayata dair ciddi bir bulgu bulunmuyordu. Bu da,
kompleks hayatn kambriyen dnemi ile balad dncesini douruyordu. Yaplan bu alma ile
kompleks hayatn balangcnn bilinenden ok daha eskiye dayand
bulundu.
Paleontolog Abderrazzak El Albaninin banda olduu aratrma
ekibi, imdiden 250den fazla rnek
buldu. Fosiller, yumru yumru ve
yuvarlak ekillerdeler. Yumuak bir
yapya sahip olduu tahmin ediliyor. Daire eklindeki canlnn kenar
ksmlarnda karakteristik olarak ie
doru katlanmalar gzkyor. Boyutlar ise 1 cm ile 10 cm arasnda
deiiyor.
Bulunan bu organizmalar, u an
yaayan bilinen hibir tre benzemiyor. Bu yzden henz kategorize

70

edilememi durumda.
Ancak baz nemli zellikleri var. Bunun banda, zarla evrili bir ekirdek yer alyor. Srf
bu zelliinden dolay,
bu canllar karyotik
canllarn ilk rneklerinden biri olarak saylabilir. Fosiller ayrca
sterol bileiklerinin izle- X n tomografisi sonular: Fosillerin d (solda)
rini tayor. Bu bileikler ve i (sada) yaplar.
normalde tipik olarak karyotlarn
Fosilin bulunduu katman gz
nne alnarak yaplan tahminlerhcre duvarnda bulunuyor.
El Albaninin aratrma ekibi, de, bu canllarn suyun 30-40 metre
bu fosilleri bir Bat Afrika lkesi o- altnda yaad, oksijen kulland
lan Gabonda killi yapraktalarnn anlalyor. nk bu canlnn yaaiinde buldu. lk bulduklarnda, d zamanlarda okyanus ve atmosbunlarn sradan fosiller olduunu ferde oksijenin birikmesi grlyordnen ekip, X n tomografileri du. Ki buna Great Oxidation Event
sonucunda fosillerin i ve d ksm- yani Byk Oksidasyon Olay denilarnn 3 boyutlu haritalarn kard yor. Kambriyen dneminde atmosve beklenmeyecek kadar karmak ferik oksijenin ciddi bir oranda art nasl biyoeitlilii artrdysa, 2
yaplara sahip olduklarn grd.
Bu fosillerin, tek hcreli hayatn milyar yl nce oksijenin ilk ortaya
hkm srd ilkel dnyadaki ilk k da benzer bir etki gstererek
makroskopik hayatn temsilcisi ol- yeni yaam formlarnn olumasna
duu dnlyor. Aratrmann yol am olabilir.
Aratrma ekibi imdi bu fosiller
sonular Nature dergisinin 1 Temmuz saysnda yaynland. Sonular zerinde daha ok deney yaparak
imdiden o kadar ilgi ekti ki, Na- bu organizmalarn nasl yaadn
ture bunu kapak sayfasndan du- ve bunlarn nasl kategorize edilmesi gerektiini aratracak.
yurdu.
almann sonularn incele- Kaynak: African fossils suggest complex life arose early /
yen dier aratrmaclar da, canlnn ScienceDaily Ancient macrofossils unearthed in West Africa
3 boyutlu yaps, kalnl ve boyu- / naturenews
Hazrlayan: Can Holyavkin
tu gz nne alndnda, bu canMolekler Biyolog
lnn ok-hcreli olduu konusunda hemfikir. Bu aratrmaclardan
Paleobiyolog Philip Donoghue de;
Grdmz canl, sradan bir
bakteri kolonisinden ok daha fazlas diyerek bunu onaylyor.
El Albaninin ekibi, bulduklar bu
canlnn sahip olduu kompleks yapnn, hcreler aras kompleks sinyal yollarnn bir sonucu olduunu
gsteriyor. Gnmzde, ok-hcreli canllarn hepsinde, en-boyykseklik eklinde byme ve yaplama gzlenmesi iin bu trden
sinyalleme mekanizmalarnn rol
ald biliniyor.

Stmaya %100 direnli genetii deitirilmi sivrisinekler

rizona niversitesindeki aratrmaclar, zerinde altklar sivrisinekler zerinde genetik


modifikasyonlar gerekletirerek,
bu canllarn stma parazitine %100
diren kazanmalarn saladlar. Sinekler, bunu salayan geni yavrularna da geirebiliyor. Bu yeni retilen sineklerin doaya salnmasyla
birlikte, sineklerin insanlar stma
ile enfekte etme ihtimali ok azalacak.
Aratrmaclar uzun bir zamandan beri, plazmodyum ad verilen
tek hcreli stma parazitine kar direnli sinekler retmeye alyor.
Daha nceki denemeler, sineklerin
vcutlarndaki parazitlerin %97sini
ldrmeyi baarmt. %97 ile %100
arasndaki fark nemsiz grnse de,
bu son aratrmay yneten Michael Riehle buna katlmyor. Riehleye
gre, bu %3lk fark baar ile baarszlk arasndaki fark gsteriyor. Riehle, %100n altndaki nleme oranlarnn, stmann yaylmn
durdurmak iin yeterli olmayacan
sylyor.
Yeni almada, Riehlenin ekibi
sinek genomu iine ekledikleri yeni
genomik bilgilerle, sinekleri bu parazitlere kar direnli hale getirdi.
Genetik modifikasyonun ardndan,
sineklere, iinde stma paraziti olduu bilinen yiyecekler verildi. Deney
sonucunda, sineklerin bir tanesinde
bile stma enfeksiyonu grlmedi. in daha nemli ksm, sahip olunan
bu yeni genetik bilgi, sineklerin yavrularna da geti ve ayn zellik onlarda da grld.
Deneyde, yaplan bu genetik modifikasyonun, sineklerin hayat uzunluunu da ksaltt grld. Bu
da, stma parazitinin sinekler iinde gelimesini tamamlayamadan,
sineklerin lmesi anlamna geliyor.
Doal sinekler 2-3 hafta yayor.
Stma parazitinin gelimesi ise 1216 gn sryor. Riehle, insanlardaki stma enfeksiyonlarnn genelde
yal sineklerden kaynakl olduunu
belirtiyor. Bu yzden sineklerin -

mrlerinin ksalmas olduka nemli bir konu.


Stma paraziti dii Anofel sinekleri ile insanlara tanyor. Parazitler, insan kan dolamna girdiklerinde nce karaciere gidiyor.
Burada geliimlerine devam ettikten sonra tekrar kan dolamna
katlp krmz kan hcrelerinin iinde oalp, alyuvarlar ldryorlar. Her sene 250 milyon kiinin
stmaya yakaland, yine her sene
ou ocuk olmak zere 1 milyon
kiinin bu hastalk sebebiyle ld biliniyor. Ne yazk ki, u ana kadar tam etkili bir stma as da gelitirebilmi deil. Riehleye gre,
a gelitirilse bile, bu ann byk
lekli datm en byk problemlerden biri.
Riehleye gre, stma parazitinin
tamamen ortadan kaldrlmas, tayc sineklerin buna kar diren kazanmasndan geiyor. Bunun iin 3

eye ihtiya var. Stma parazitinin


sineklerin iinde lmesini salayacak genlerin bulunmas, bu genlerin sineklere aktarlmas ve son olarak da modifiye sineklerin doadaki
saylarn artrmak iin bu sineklere
bir avantaj verilmesi...
lk iki basamak baarlmasna ramen, Riehleye gre 3. basamak biraz zorlayc gzkyor. u
anda bu yeni sineklere, doal bireylere kar bir avantaj verilmesi
iin uralyor. Modifiye sineklere bu avantajlarn verilmesi nemli. nk aksi takdirde, yeni sinekler doaya salnsa bile, doal
sinek poplasyonlar iinde eriyip
gidebilirler. Avantaj kazanmalar,
bu sineklerin, tm sinek poplasyonu iinde dominant bir pozisyon kazanmasn salayacak. Ancak, bu modifiye sineklerin bu tr
bir ounluk kazanmas on yllar
alabilir.
imdilik modifiye sinekler, doaya kaamayacaklar gvenli bir
laboratuvarda tutuluyor. Bu sineklere nemli bir avantaj salanana kadar da o laboratuvarda kalacaklar.
Kaynak: Genetically Engineered Mosquitoes Are 100 Percent
Resistant to Malaria [...] / PopSci

Hazrlayan: Can Holyavkin


Molekler Biyolog

71

Bilim Gndemi

Son byk petrol felaketinin unutulan etkisi

979daki Meksika Krfezindeki


son byk petrol sznts olan
Ixtoc I petrol szntsndan sonra doa kendini toparlad fakat derin denizlerde petrol karma konusundaki
aratrmalar erken sonlandrld.
Kuyu patlad, emniyet supab almad ve petrol platformu alev alarak sonunda batt. Petrol ise platforma bal olan paralanm sondaj
borusundan, oluktan boalrcasna
Meksika Krfezine akmaya balad.
Sznty nlemek iin, mhendisler
zemindeki patlak borunun zerinde bir kubbe tasarlasalar bile kimse
esasen tam olarak bu derinliklerde
sznty durdurmak iin ne yaplmas gerektiini bilmiyordu. Bunun
yannda szan petrol inceltip datarak toplanmasn kolaylatrmak
iin tarihteki en yksek miktardaki
inceltici kullanld ki, inceltici bile
tek bana doaya zararl bir kimyasald. Enteresan olarak, nedeni tam
bilinmese de bir miktar ham petrol
de krfez yzeyinin altnda hapsoldu. Buna bir felaket dj vusu da
denebilir. nk bu olay 31 yl nce 1000 km gneyde Meksika devleti petrol irketi olan Petrleos Mexicanosa (PEMEX) ait Ixtoc I adl
keif kuyusundaki petrol szntsn akllara getiriyordu. 4 Haziran
1979de patlayan kuyu Meksikann
Yucatn Yarmadasnn kuzeydou aklarna 475.000 ton ham petrol szdrdktan sonra ancak 23 Mart
1980de kapatlabilmiti...
Aratrmaclar Deepwater Horizon petrol szntsnn uzun vadede
oluacak evresel etkilerini belirle-

1979 Ixtoc I petrol szntsndan kaynakland


dnlen ve Meksikann Yucatn Yarmadas
sahilinden toplanan zift rnei.

72

mek iin Ixtocdan


ne gibi dersler karabileceklerini tartyorlar. 1981de Ixtoc petrol sznts
zerine bir aratrma
yaynlam olan Viyanadan evre biyokimyacs Arne Jerne- 1979 Meksika Krfezi Ixtoc I petrol sznts.
lv, aratrmaclarn Ixtocu yeniden lemek zor olsa da, kalan artklar pethatrlamalarnn bile zaman aldn roln kyya vurduunda blgenin
vurguluyor. Petrol szntlar iin ay- neler yaadn hatrlatr nitelikte.
Hatta zamannda evredeki barlan aratrma bteleri sznt olduktan sonra kesildii iin, Ixtoc lk kyleri o kadar dnyadan izoI petrol sznts uzmanlar tarafn- leydiler ki bu tarihin en byk petdan kam bir frsat olarak grl- rol szntlarndan biri olan Ixtoc Ii
mektedir. Texastaki Harte Aratr- kk bir petrol sznts sanyorlarma Enstitsnden Wes Tunnell, d. Fakat etkisini gstermesi ok geIxotc I szntsndan sonra aratr- cikmemiti. imdi 78 yanda olan
malarn durdurulmasn gerek bir Carlos Castillo, Ixtoc I szntsndan
cinayet olarak grmekte. Deepwa- nce genelde sadece 2 saat iince,
ter Horizon patladktan sonra Tun- zamannda ilettii kk balk lonell Ixtoc In uzun vadedeki etki- kantas iin zpknla 30 kgluk balklerini grmek iin tekrar blgeye lar yakalayabildiini anlatyor. Szngiderek, yerel balklarn sznt- t srasnda ise maskesinin petrolden
dan nceki ve sonraki tecrbele- dolay yalandn ve salk probrine bavurmu ve eer hl varsa lemleri yaamaya baladn belirti31 yl nceki szntdan kalan r- yor. En sonunda ise hi balk avlayanekleri toplam. Esasen Ixtoc I s- madn nk giderek balklarn ya
zntsndan sonra ok az aratrma lerek ya da temiz sulara g ederek
yapldndan, tek veri hafzalarda ortadan kaybolduklarn belirtiyor.
kalanlardan ibaret. Meksika hk- Bunu takiben ise lokantas iin tatl
meti 1982de szntyla ilgili bir kon- su bal avlamaya baladn ya da
feransa sponsor olsa da, konferansta dier blgelerden kamyonla gelen
sunulan aratrma makaleleri ile il- balklar satn aldn belirtiyor.
Baka hibir geim kayna olmagili tutanak hi bir zaman baslmad. Konuyla ilgili baz aratrma ma- yan balklara biraz da ans glm
kalelerine u adresten ulalabilinir: ve aratrmaclarn tahmin ettiinden ok daha hzl bir ekilde, 2 ila
http://go.nature.com/rvwUwI
Tunnel ve meslektalarnn 31 yl 5 yl iinde, doa kendini yenilemi
aradan sonra Meksikann Yucatn ve balklk eski gnlerine dnmYarmadasnn batsna yapt ikin- t. Tunnell, Meksika Krfezinin ne
ci ziyarette 40 cm byklnde bir kadar salkl olduunu bilemedikzift parasn bulmas hi zaman al- leri iin Ixtoc I petrol szntsndaki
mam. Enteresan olarak zift paras- gibi doann hzl bir geri dn yann i ksmnn da hl yeni gibi par- ayp yaayamayacan tahmin edelak olduunu grmler. Daha sonra mediini de belirtiyor. Fakat Ixtoc I
ise zift parasnn Ixtoc I petrol szn- petrol szntsndan her yer ayn detsnn kimyasal izlerini tayp ta- recede etkilenmemiti. lkinden 125
mad incelenecek. Petrol sznts- km kuzeyde farkl bir balk kasann hl blgenin ekolojik dengesi basn ziyaret ettiklerinde ise bu kez
zerinde bir etkisinin olduunu sy- 2 metreye 1 metre byklnde ve

hl petrol kokan bir zift tabakasna,


sahilde mangrov aalarnn arasnda rastlamlar. Daha da kts yine yerel halk ile yaptklar mlakatlar sonucu bu ikinci ziyaret ettikleri
kyde -Isla Arena- istiridyelerin Ixtoc I petrol szntsndan sonra yok
olduklarn grmeleri olmu.
Petrol szntsndan nce sadece
magrov aalarnn suya sarkan dallarndan topladklar istiridyeler bile
kydeki aileleri doyurabilecek kadar
bolmu. Btn bunlarn stne istiridyelerin neden yok olduuna dair
hibir aratrma da yok. Tunnell durumdan ok etkilendiini ve bu konu
zerine aratrma yapmay ok istediini de belirtiyor.

Ixtoc Iden Tunneln kard


ders ise kumlu ve kayalkl sahillerin kendini, mangrov bataklklar ya
da tuzlu batakllar gibi daha retken
ekosistemlerden ok daha hzl yeniledii. Buna gre Deepwater Horizon
szntsnn vurduu Meksika Krfezinin kuzeyindeki mangrovlar 10
yllarca petrol ile kirlenmi bir vaziyette kalacak gibi grnyor. Ixtoc I
yzeyden 50 metre aada olan bir
szntyken, Deepwater Horizon ise
1500 metre aadayd ve rnein
petrol suyun altndan Texas sahillerine ilerleyip birden Texas kylarna
vurunca herkesi nerden geldii konusunda artmt. Tunnell ve Jernelv Ixtoc Iden alnmas gereken en

nemli dersin, sznt bittikten sonra


bile zellikle dnyann gz bu blgeden ekildiinde, szntnn nedenlerinin ve etkilerinin aratrmaya
devam edilmesi gereklilii olduunu
sylyorlar ve 31 yl nce yaplan hatann tekrar etmemesi gerektiini temenni ediyor.
Deepwater Horizon petrol sznts, Ixtoc Iden etkilenen, yaznn daha
nceki blmlerinde bahsettiimiz,
eski balk Carlos Castillonun kyne doru da ilerlemekte, dolaysyla
Carlos Castillo durumu insanln bir
sorunu olarak grdn belirtiyor...

eviren: Volkan Demir


Kaynak: Nature 466, 14 Haziran 2010, 304-305, 2010,
doi:10.1038/466304a yayndan Trkeye evrilmitir.

Manyetik alan ve nanoparacklar ile


uzaktan beyin kontrol

etiimiz ay Nature Nanotechnology dergisinde olduka yeniliki bir alma yer ald. almada hcre zarlarna tutturulmu
nanoparack kmeleri ile zarlar
zerindeki iyon kanallar uzaktan
kontrol edilebildi. Bu yntem ile
sinir hcrelerinin ve hatta hayvan
davranlarnn kontrol mmkn
grlyor.
Buffalo niversitesinden (UB)
Arnd Prallenin nderliinde yrtlen almada, Caenorhabditis elegans trndeki yuvarlak solucanlarn hcre zarlarna nanoparacklar
yerletirilmi. Solucanlar, manyetik
alana maruz braklarak bu nanoparacklarn snmas salanm ve bu
snma ile ilgili blgedeki sinir hcreleri tetiklenebilmi.
Pralle; Elimizdeki nanoparacklar,
solucanlarn
amphid ad verilen az
ksmnn
yaknndaki
hcrelere tutturduk. diyerek ie nasl baladklarn zetliyor ve ekliyor: Solucanlar normal
koullar altnda sradan
srnme
hareketlerini gerekletiriyor. Ancak manyetik alan a-

tmzda, nanoparacklar 34Cye


kadar snyor ve hcrelerin potansiyeli deiiyor. Bu deiim, ou
solucann hareketini durdurup zt
yne gitmesine neden oluyor. Sadece manyetik alan ap kapatarak,
solucanlar ileri ve geri hareket ettirmek mmkn. imdi bulmamz
gereken, manyetik alan kullanlarak
baka hangi davranlarn da deitirilebileceini bulmak.
UB takmnn bulduu yntem,
hcre yzeylerine tutturulmu nanoparacklar, manyetik alan kullanarak stmay, bu sayede tutturulduklar hcreyi stmay; bu yolla da
sinir hcrelerini uyarmay amalyor.
Scakln hcrelere verecei zarar da nemli olduu iin, scaklk
kontrol bu almada nemli bir
yer tutuyor. Pralle, almamz srasnda, nanoparacklar stacak hem de bu
nano lekli materyallerin scakln lecek
cihazlar gelitirdik diyor. Elde edilen floresans tabanl lm cihazlarnn yardm ile
nano seviyedeki s iletimlerini bile hesaplayabilmi ve sistemi op-

Arnd Pralle laboratuvarnda.

timize edebilmiler.
Pralle, manyetik alanlarn in vivo
ve in vitro ortamlarda sinir hcreleri zerindeki bu etkisinin, karmak
hayvan davranlarn yneten sinyal
mekanizmalarnn aydnlatlmasnda
rol oynayabileceini dnyor. Uygulama yaygnlarsa, sinir hcreleri
dndaki dier hcreleri de uzaktan tetikleme ans oluabilir. Bylece, kanserden diyabete kadar birok
hastala, yeni alternatif tedavi yntemleri oluturulabilir.
Kaynak:
1. With Magnetic Nanoparticles, Scientists Remotely Control
Neurons and Animal Behavior / Physorg
2. Magnetic Nanoparticles Can Be Used to Charge Neurons
And Control Your Behaviors / PopSci.com

Hazrlayan: Can Holyavkin


Molekler Biyolog

73

Bilim Gndemi

Beynimiz dndmzden daha ok kulara benziyor

ir yzyldan fazladr, sinirbilimciler, insan ve dier memeli beyinlerinin, ku gibi dier hayvanlarnkinden farkl olduuna
inanrlard. Bu inan neokorteksin
(kark kavramsal davranlarn beyinde sorumlu olduu blge) fiziksel yapsna dayanmaktadr.
Kaliforniya niversitesindeki aratrmaclar tarafndan yaplan yeni
bir almada, tavuklarn iitsel girilerinin analizlerini gerekletiren
blgenin memelilerinkine benzer
ekilde iledii bulundu.
Memeli beyinlerinin dier hayvanlarnkinden ok daha fazla evrimleip gelitii uzun zamandr
dnlrd. Bunun nedeni ise,
beynin d katmannda, kark kavramsal fonksiyonlarnn toplanm
olduu farkl yapdaki nbeyin ve
neokortekse dayandrlmtr.
Memeli neorkoteksinin zellii,
tabaka halinde bulunan hcrelerin
birbirlerine, merkezden da doru dizilmi dier hcrelerle bal
olmas ve neronal zel balantlarla fonksiyonel birimlerin olumasdr. Memeli olmayan beyinlerdeki

74

ilk homolojik blge almalarnda


benzer dzenleme grlmemi ve
memelilerdeki neokortikal hcrelerin ve dolamn doada ei olmadnn varsaylmasna yol amtr.
Prof. Harvey J. Karten ve grubu,
krk yl, bu dnceyi altst etmek
iin altlar. Son dnem aratrmalarnda, modern, ok ynl grntleme cihaz kullanarak memeli iitsel
korteksine benzeyen tavuk beyninin
bir blgesinin haritasn kardlar.
Ayrca ku kortikal blgesi memeli
korteksinde olduu gibi farkl hcre eitlerinin merkezden da doru kolonlar oluturarak hcre katlarn birbirine baladn ve bunlarn
mikro dolam oluturduklarn kefettiler.
Bu alma, neokorteksin katmanl ve kolonlu zelliinin sadece
memelilere zg olmadn ve bu
blgedeki hcrelerin ve dolamn
ok eski omurgallardan evrimlemi olabileceini ortaya koyuyor.
Prof. Karten, kortikal mikrodolamn memeli beynine zg olduu
inannn, dier trlere ait grnr
hcre katmanlarnn olmamasndan

kaynaklandn ve memeli olmayan


omurgallarn kark kavramsal ve
duyusal sreleri ileme yeteneklerinin olmamasnn ise yaygn bir gr olduunu belirtiyor.
Fakat bu dnceler, memeli korteksinin evrimletii orijini bulmaya
alan nrologlar iin ciddi skntlar olumasna neden oluyor. Peki,
bu kark dolam nereden geldi ve
ilk ne zaman evrimleti?
Kartenin aratrmas bu sorularn balang cevaplarn oluturmu
durumda. Memeli ve kularn en az
300 milyon yl nce ortak bir atadan
trediklerini gsteriyor. Bylece,
ku ve memeli korteksindeki benzerlikler kularn, farkl beyin almalar iin model bir organizma olabileceini destekliyor.
Kaynaklar:
1)http://www.sciencedaily.com/releases/2010/07/
100702152407.htm
2)http://www.diyeti.gen.tr/wp-content/resimler/Beyinegzersizleri.gif

Hazrlayan: Elif Karaca


T Molekler Biyoloji ve Genetik
Blm Doktora rencisi

Sol ve Satran
G

2010 Trkiye Kadnlar Satran ampiyonas

Soru 2

WIM Yldz, Betl Cemre Kaya, Emel (7. Tur)


1. e4 e5 2. Af3 Ac6 3. Fc4 Af6 4. d3 Fe7 5. O-O O-O 6.
Ke1 d6 7. c3 Aa5 8. Fb5 a6 9. Fa4 c5 10. Abd2 b5 11. Fc2
Ac6 12. Af1 h6 13. Ae3 Ke8 14. a4 Fe6 15. h3 Kc8 16. Ah2
Ff8 17. Ahg4 Axg4 18. hxg4 Vf6 19. Af5 g6 20. Ke3 Fxf5 21.
gxf5 g5 22. Kg3 Ked8 23. Vh5 d5 24. axb5 axb5 25.Kxg5+
hxg5 26. Fxg5 Vh8 27. Vxh8+ xh8 28. Fxd8 Kxd8 29. exd5
Kxd5 30.Fb3 Kd7 31. Ka6 Ad8 32. Kb6 Kb7 33. Kxb7 Axb7
34. Fxf7 g7 35. Fd5 Ad6 36. g4 f6 37. g2 Fh6 38. f3 Fc1
39. b3 Fd2 40. c4 b4 41. f2 Fh6 42.g3 Ac8 43. g2 Ab6 44.
Fc6 Fe3 45. g3 g5 46. h3 Ac8 47. g3 Ae7 48. Fe4 Ag8
49. Fb7 Af6 50. Fc6 Fd2 51. Fb7 Fe1+ 52. g2 f4 53. f1
Fh4 54. e2 Ah7 55. Fd5 g3 56. e3 Ff6 57. Fb7 Ag5 58.
Fc6 Fe7 59.Fb7 Ff6 60. Fc6 e4 61. Fxe4 Fd4+ 62. e2 Axe4
63. dxe4 f4 64. d3 xf3 65. e5 Fxe5 66. g5 f4 67. f6 xg5
68. f7 Fd6 0-1

Bar Esen bykusta oldu


Milli sporcularmzdan Bar Esen, Angora Turnuvasndaki baarl performansyla en gen bykustamz
(GM) oldu. Hatrlanaca zere, en gen bykusta unvan getiiniz yl GM unvann elde eden Kvan Haznedaroluna aitti.

IM Esen, Bar (2518) - WGM Zdebskaja, Natalia


(2383) Angora Satran Turnuvas, 4. tur
1. d4 Af6 2. c4 e6 3. Af3 d5 4. Ac3 Fb4 5. Fg5 Abd7 6.
cxd5 exd5 7. Kc1 c6 8.a3 Fxc3+ 9. Kxc3 O-O 10. e3 h6 11.
Fh4 g5 12. Fg3 Ae4 13. Kc2 Adf6 14. Fd3 Va5+15. f1 Ff5
16. Ae5 g7 17. f3 Axg3+ 18. hxg3 Fxd3+ 19. Vxd3 Vd8 20.
b4 a6 21.f2 Ae8 22. Ag4 Kh8 23. e4 dxe4 24. fxe4 f6 25.
Kf1 Ve7 26. g1 h5 27. Ae3 Ad6 28. e5 fxe5 29. dxe5 Vxe5
30. Kc5 Vxg3 31. Af5+ Axf5 32. Vd7+ h6 33. Ve6+ 1-0

Siyah oynar, kazanr.


Gutop-Roshal (SSCB, 1963)

1. ... Vxd5 2. Fxd5 Fxd5

Siyah oynar, kazanr.


Andre-Bend (Bern, 1976)
1. ... Ve4 2. d5 ( 2. Kc3 g5 3.
fxg5 hxg5 4. b5 h8 5. Axf5
Kh7 6. Ah4 g4#) g5 3. dxc6 g4
4. Axg4 fxg4 5. xg4 bxc6 6.
Kg1 Ve2 7. h3 Kf5

Soru 1

Satran tahtas dnya, satran talar evrenin


fenomenleri, oyunun kurallar bizim Doann Kanunlar
olarak adlandrdklarmzdr ve masann dier tarafndaki
oyuncu kendisini bizden gizler.
Thomas Huxley

8-15 Temmuz tarihleri arasnda Konyada gerekleen


ampiyonada, Betl Cemre Yldz 8,5 puanla birinci oldu.
Bu, geen yln da ampiyonu olan Betl Cemre Yldzn 7.
ampiyonluu. ampiyonada ikincilii ve ncl 7 puan alan Emel Kaya ve Yeim Patel paylat.
TSFnin ampiyonay adlandrma biimi (Trkiye Kadnlar Satran ampiyonas) feministleri sevindirecek gibi grnyor. Birok spor dalnda ampiyonalar lkemizde genellikle Bayanlar ... ampiyonas olarak adlandrlr.
Hatta 2009daki satran ampiyonasnn ad da Trkiye Bayanlar Satran ampiyonasyd.

Soru 3

Siyah oynar, berabere yapar.


Simagin-Aronin (Moskova, 1947)

1. ... e4 2. Vxa4 Fxh2


3. h1 Fg3

een sayda belirtildii gibi, satran ve sol arasndaki yaknlk, solun nemli simalarnn satranla
kurduu olumlu iliki rastlantsal deildir. Satran, eninde sonunda bir oyundur. Ama bir ekilde solu kendine eker.
Sol doas gerei reformlarla ya da devrimlerle bugne
mdahale eder. Ama iler, solun istedii gibi gitmez her
zaman. Hatta ak olmak gerekirse, iler istenilen gibi gelimez genelde. Ama bir ekilde hayata mdahil olunur.
te solun zgnl tam bu noktadan sonra ortaya
kar. Sol, her yenilgiden sonra bugnden dn deerlendirip yzn yarna dner. Deitiren, dntren
olarak kald yerden devam eder. Burada, Marxn 11.
tezinin dncesiz bir pratik anlam tamadnn altn izmek gerekir. Hayata mdahil olmak isteyenlerin
belirli tarihsel olgularn nasl ortaya ktna ve nereye
doru ilerlediine yant vermeleri gerekir. Bu da, hayat
iindeki hareketin anlalmasn zorunlu klar. rnein
Ollman, dnyadaki deiimlere ve karlkl ilikilere
vurgu yaptktan sonra Marksizmi, kapitalist srelerin
karmakln, kkenlerini ve bunlar ama olaslklarn gsterme giriimi olarak tanmlar. Dolaysyla sol bilimle ve gerekle kardetir.
Bu balamda, solun, bilinli ya da bilinsiz olarak hayatn iindeki diyalektiin bir benzerini satranta gzlemlediini, stelik hayatn kendisinden daha ok mdahale olana veren bu oyunun, solu satranca eken
etkenlerin banda olduunu dnyorum. Ayrca,
satran bilgisinin diyalektik renimini kolaylatraca, diyalektik bilgisinin de zellikle satran teorisi ile yeni tanan satran oyuncularnn kavrayn artracana
dair bir tezim var.
Son olarak, dnce ve ifade zgrl iin mcadele edenlerin, bir dnce sporu olan satranca yakn olmasndan daha doal ne var?

Ayn
sz

Satran

zlem Gzkele

izlemg@gmail.com

75

Yayn Dnyas

Baha Okar - Gner Or

Gazetelerin kitap ekleriyle syletik:

Ekler kitap ve okur arasnda nemli bir kpr


zlem zdemir

rkiyede gnlk gazetelerin bazlar (Cumhuriyet, Radikal, Milliyet,


Vatan, BirGn) dzenli kitap ekleri yaymlyorlar. Kitap ekleri editrlerine, ilkelerini, hangi kitabn tantlacana nasl karar verdiklerini, tantm yazlarnda
nem verdiklerinin ne olduunu, yaynevleri ve kan kitaplar arasnda tercihlerini hangi kriterlere gre yaptklarn
ve reklam anlamalarnn bu kriterleri
belirleyip belirlemediini, popler bilim
kitaplarnn tantmlarna yer verip vermediklerini sorduk.

Kk yaynevleri, yayncln
soluk alp verdii yerlerdir
Cumhuriyet Kitap
(Yayn Ynetmeni: Turhan Gnay)
Temel ilkemiz; kitaba kitap gibi bakp gereken deeri vermek. Kitaba bir
magazin unsuru olarak bakmay hi dnmedik. Her kitap ve yazar bizim iin
ok deerlidir.
Cumhuriyet Kitap iyi kitaptan yana
bir dergi, her alanda iyi olduunu dndmz yaptlar deerlendirmeye
alyoruz. Bu edebiyat, tarih, corafya,
sosyal bilimler, bilim ya da popler bilim kitaplar olabilir... nemli olan iyi
kitap olmas.
Yaynevleri: Bir yaynevi ylda 200
kitap karyorsa dergide ad 200 kez,
5 kitap karyorsa ad 5 kez geecektir.
O nedenle baz yaynevlerinin ad dergilerde ister istemez fazla grnyor ama
bunun reklamla bir ilikisi yok. Ylda
35.000 kitabn kt bir lkede, haftalk kitap ekinde ylda ancak 3.500 en
fazla 4.000 kitab tantabilirsiniz. Gerisini elemek zorundasnz. Kt maliyetini karlayabilmek iin reklam almanz gerekiyor. Ama yaynevlerimizin bu
anlamda geni bir
bteleri yok maalesef. Dolaysyla
reklam alamadnz iin derginin
hacmini
kk
tutuyorsunuz.
Kk yaynevleri
yayncln soluk
alp verdii yerlerdir. Byk yaynevlerinin basmad kitaplar

76

yaymlarlar. Bu adan da ok nemlidirler. Kitaplar mutlaka dergilerde tantlr ama byklerin arasnda kaybolup
gider bu tantmlar. Biz zellikle bu yaynevlerinin ve Kendi Yayn diye nitelediimiz kiisel yaynevlerinin kitaplarna zel bir nem veriyoruz.
Tantm yazlar: Tantm yazlarnda
nemli olan kitab bir baka gzn grmesi ve deerlendirmesi. Yazar arkadalarmzn kitaplarla ilgili tantm yazlarnda buna dikkat etmelerini istiyoruz.
Kitaplar biz deerlendirip onlarla ilgili
yazlar biz istiyoruz ama okurlarmzdan da bir hayli yaz alyoruz. Onlarn
iinden setiklerimizi de yaymlyoruz.
Popler bilim kitaplar: Bu alanda
birka yldr sren bir art gzleniyor ama dk seviyede seyrediyor. Bu kitaplarn nemli olduunu yllardr sylyor
ve bu kitaplarn tantmna zel bir ilgi
gsteriyoruz.
Radikal Kitap (Editr: Burcu Akta)
En genel ilkemiz; kitap okuyucusu
olan herkesin ilgilenebilecei bir ek hazrlamak. Bu yzden farkl kitap trlerine yer vermeye ve
yaynevi ayrt etmeksizin kitaplar
deerlendirmeye
dikkat ediyoruz.
Yaymlanan kitaplar sca scana
tantmak haftalk
bir ek olarak nem verdiimiz
en nemli ey.
Birka yl ya da
yllar nce yaymlanm kitaplarn yolunu da frsat bulduka Radikal Kitaptan geiriyoruz.
Yaynevleri: Ayda drt kitap yaymlayan bir yaynevinin iki ayda iki kitap
yaymlayan bir yaynevine gre istatistiki olarak ans daha yksek oluyor ister
istemez. Birinin ayda belki kitab tantlyor dierinin ayda bir kitab. Kimi yaynevinin ilan verecek paras var, kiminin
yok. lan veren yaynevleri daha grnr
oluyor ancak bir kitab ilansz da kefedebilirsiniz. Bir kitap eki sadece ilanlar
verilen kitaplar tantmak zorunda deil
ki. Kitap eklerinin kazandklar ilan gelirleriyle varlklarn srdrdkleri kukusuz. Ancak Radikal Kitap asndan baktmda, unu aklkla syleyebilirim ki

yaz ileri olarak kimin bize ilan verdii,


kimin vermedii bizi ilgilendirmiyor. Bizi
ilgilendiren o hafta ve nmzdeki haftalarda yaymlanacak kitaplar. Bizim iin esas olan tantlacak kitaplar, onlar hangi
yaynevlerinin bast deil.
Tantm yazlar: Dikkat ettiimiz
en nemli ey tantlan kitap hakknda
okuyucuyu yeteri kadar bilgilendirmek.
Yaznn znesinin bahsi geen kitap ve
yazar olmas gerekiyor mutlaka. Haftalk olarak elimize gelen kitaplar inceleyip yazar kadromuzdan kimlerin hangi
kitaplar yazacan seiyoruz ve sipari
veriyoruz. Yazarlarmzn kendi setii
kitaplar yazmak istedikleri de oluyor
tabii. Kimi zaman okurlardan gelen yazlar da deerlendiriyoruz, yayn politikamza uygun olduu srece...

Kitap tantm deil,


derinlikli deerlendirme
BirGn Kitap (Editr: Ali imek)
BirGn Kitap; daha ok sosyal bilimler, felsefe, politika erevesinde deerlendirme younluuna sahip. Hatta bu
bazen okunmay zorlatran yazlar da
retiyor. Ama genel olarak; kitap tantm deil, derinlikli deerlendirmeler yaymlyoruz. Ek yazarlarnn ou master-doktora yapan
arkadalar. Bu ynyle dier eklerden farklyz. Ayrca dosya konulu
kan tek ekiz. Bunun dnda en
fazla yabanc kitap deerlendiren
ekte biziz. Bu yaynevleri editrleri iin de iyi oluyor. Ayrca eski
ve sahafiye kitaplar da bol miktar
da tantlyor. Sahaf 68-78 isimli
bir sayfamz var. u an basks olmayan ve iki kua etkilemi kitaplar,
yaynlar deerlendiriyoruz.
Yaynevleri: lan en byk sorun;
sosyal bilimler alanndaki ou yaynevi
ilan veriyor bize,
ama yeterli deil.
lanlar da sreklilik yakalayabilirsek haftada bir
karz. Hatta birok yaynevi ifte standart iinde, tantmmz
siz de ksn ama
reklamlar rnein Radikal Kitapa gibi Ama

zamanla deiecek eminim.


Kk yaynevlerine en ok destei
biz veriyoruz. Bu destek cretsiz ilan da
oluyor. stanbul dndan gelen kitaplar,
kendi imknlaryla yazlarn iirlerini
bastranlar zellikle nceliimizdir. Bizim ekin farkl yan biraz da bu Ayrca iir yaynlayan tek ek de bizimki.
Hatta yk bile yaynladk.

Az ilan, az sayfa says


Milliyet Kitap
(Editr: Filiz Aygndz)
Ekimizin temel amac; yeni kitaplar
tantmak ve okuyucular kitap dnyasndan haberdar etmek.
Kitap tantm yazlar: Yaznn kim
tarafndan yazld
deil yaz nemli. yi
bir kitap eletirisi kitab okuma istedii ya da okumama istedii uyandran yazdr bana gre.
Yaynevleri: Bir ayda yaymlanan
yzlerce kitap arasnda seim yaplmas
ve baz kitaplarn tantlamamas sknt
yaratyor. Bu konuda adaletli davranmak
gerekiyor. Byk yaynevleri dzenli kitap basyorlar ancak ayda 1 kitap yaymlayan kk yaynevleri de gerekten
nemli kitaplar basabiliyorlar. Bilinen,
merkez yaynevleri dnda kk yaynevlerine de yer veriyoruz. Dengeyi korumaya alyoruz. Edebiyat ve edebiyat-d, popler olan-popler olmayan
kategorilerinde dengeli davranmaya a-

lyoruz. Ancak ister istemez edebiyata daha ok arlk veriliyor. Kitap ekleri maalesef reklamla ve ilanla iliyor.
Aldnz ilanla sayfa says belirleniyor
Trkiyede. Gazeteler ticari kurumlar ve
bu gereklik zerinden yayn yapyorsunuz. 32 sayfa ortalamayla kyor ekimiz, sayfa says fazla olsayd daha farkl
yaynevlerine yer vermek mmkn olurdu. Az sayfa olunca sadece merkez yaynevlerine yer vermek durumunda kalabiliyorsunuz. Gnlmze gre yayn
yapamyoruz. Byk yaynevleri ilan verebiliyor. ou yaynevinin ilan verme
ans yok. lan verme ans olmayan yaynevlerine yer vermeye alyoruz.
Popler Bilim Kitaplar: Popler bilim kitaplarnn oaldn ve takip
edildiini gryoruz.
Ancak ilann sayfa saysn belirlemesi
nedeniyle ou zaman yer veremiyoruz.
Vatan Kitap ( Editr: Buket A)
lkelerimiz: Kitab
bir btn olarak dnp, ekte de bunu
gsteriyoruz. lgi ekici kapaklar yapmaya alyoruz. Amacmz yeni bir okur kitlesi yaratabilmek.
Yeni kan kitaplar tantmak nceliimiz. Ancak dosya konular dzenleyerek yllar nce yaymlanm kitaplar da
inceliyoruz.
Kitap tantm: Kitap tantmnda ya-

znn iyi olmas iin kitabn konusuyla


ilgili uzman bir kii tarafndan yazlmas
gerekir. Kitaba ok yukardan bakan, kitab ok abartan, bir rpda kitab harcayan, iinde kitapla ilgili bilgi olmayan
yazlar yaymlamyoruz.
Edebiyat d kitaplara en ok yer veren kitap ekiyiz. Trkiyede son yllarda
ok farkl alanlarda (corafya, deprem
hatta yemek kitaplar vb.) kitaplar yaymlanyor. Bunlarn hepsine yer vermeye alyoruz. Dardan tantm yazs
kabul etmiyoruz.
Yaynevleri: Kk yaynevlerinin
durumlar ok zor. Ben ilana balym,
btn kitap ekleri ilanlara bal kyor.
Her sayfa ilanla kendini devam ettirebilir. Biz iyi kitap ekleri yaparsak, daha
ok kitap satlr, daha ok kitap eki olur.
Bu karlkl bir iliki. lan vermeyen yaynevlerini samimi bulmuyorum. Kk
yaynevleri de kurumsallamay renmeli. Dzenli olarak kitap basan, bunu
datma sokan, editrne deme yapan
her yaynevinin ilan verecek gc olduuna inanyorum.
Kk yaynevleri
de ylda en azndan 4 kez ilan verebilirler. Bu onlarn kitaplarnn da tantmnn yaplmasn salar. ok iyi bir
kitapsa ilan verilmese de kapak bile yapabilirim. Ancak yaynevi de gazete de
ticari bir kurum ve yaynevleriyle aramzda ticari bir iliki var. Bunu dikkate
almak gerekir.

AKIL DEFTERNN KNC SAYISI KTABEVLERNDE!


BU SAYIDA
> Psikiyatri Kurumu ve nhar
Salman nlgedik
> Bireysel Varolu Karsnda Devlen
Anlam Alan Olarak Otorite
Oktay Taal
> Modern kdar ve nhar
Bahadr Kula
> Trkiyenin Kayp Nesnesi: Devlet
Cemal Dindar
> Freud ve Lacan Totem ve Tabu
Erdoan zmen
> Her nhar Bir Mektuptur Ali Ayas
> Hayat lemesi: nhar, Ak, Can
Skns - Alper Hasanolu
> Bozkurt Hoca le Sylei:
Japon... Susan Varlk
Cemal Dindar, Handan Trkeli
> Harakiri ya da Japon Canevi
Cemal Dindar

> Kemal Tahirin Felsefi Dncesi ve


Devlet Ana
Selahan Hilav
> Fizik Yetersizliin Bir hyac Olarak
Devlet Ahmet Cokun
> iirimizin Mntehir airleri Grsel
Canikliolu
> Mzik ve nhar likisi zerine
Renan Bilek
> Yeni Trkiye Sinemasnda Siyasal
Sylem Zahit Atam
> Fesleen Soslu Ak, Barbek Soslu
Hayat Ali Ayas
> Gmen Olu ya da Biri Beni Gryor
mu Harika Ycel
> Simsiyah Leylekler Adil ok
> Bakalarnn Cehennemi
Erdal Doan
> Ykk Olann Uu Yiit zdemir
> nhar: Bir Derleme Hakan Atalay

77

Yayn Dnyas

Bilim dnyasna ilk adm iin gzel bir rehber

Bilimde En Byk Be Fikir

ise eitiminin gen kuaklara bilimsel


bir bak as, deerlendirme yetisi
kazandrmaktan uzak olduu konusunda herkes hemfikir. Gnmz niversite eitiminin bile, birbirinden kaln izgilerle ayrlm alanlarda bir bilgi ynnn
tesinde, gerek bilimsel bilgiyi, yntemi
ve kavray edinmekte yeterli olduunu
ileri srmek son derece zor. Bu durumda, popler bilim kitaplar daha da nem
kazanyor. Bir dnem, TBTAKn yayn
faaliyeti bu alanda nemli bir rol oynuyordu. Pek oumuzun ktphanesinde, TBTAKn popler bilim kitaplar
epeyce bir yer tutuyordur. lk bilim kltr edinmemizde, merak duyduumuz
alanlarda ilk temel bilgilere ulamamzda bu kitaplarn byk faydas olmutur
muhakkak. imdiyse, TBTAK kitap
yayncl alanndan neredeyse tmyle
ekilmi durumda. Bir sredir yeni kitaplar yaymlamyor, tkenmi ve her dnem rabet gren bazlarnn yeni basklarn yapmyor.
Bilimde En Byk Be Fikir gibi kitaplar grnce, lde su bulmu gibi
oluyor bu yzden insan. Palme Yaynlarndan km olan kitap, be deiik
bilim dalnda, aklama gleri ve saladklar geni bak asyla kendilerinden
sonraki btn bilimsel gelimeleri belirleyen be byk fikiri anlatyor. Dolaysyla bunlarn zerinden, ok temel
bir bilim kltr kazandryor. Charles
M. Wynn ve Arthur W. Wigginsin basit
ama bilimsellii koruyan anlatmlar ve
temel olana odaklap ayrntya boulmayan sluplar sayesinde, kitap, gen
bir okurun bilim dnyasna ataca ilk

merakl admlarnda ona rehberlik edecek gzel bir kaynak nitelii tayor.
Ele alnan ilk byk fikir, fiziin atom modeli. Bu blmde, Demokritosun
atom kavramn ileri srmesinden bu
yana, Daltondan Thompsona, Rutherforddan Bohra maddenin yaptayla ilgili modeller, deney ve gzlemler sonucunda bu modellerin geliimi zetleniyor.
kinci byk fikir, kimyann periyodik
kanunu, yani elementlerin sralanmas.
ok eskilerde her eyin znde bulunan
tek bir evrensel element fikrinden, hava,
toprak, su ve ate, sonra bir de eterin tm
maddeyi oluturan temel elementler olduu fikrine ve modern kimyann ayn
tipte atomlar bulunduran elementlerin
zelliklerini kefederek, bunlar dzenli bir tablo ierisinde sralamasna varan
yky okuyoruz bu blmde de. Mendeleevin henz kefedilmeden skandiyumun (Sc) varln ngrmesi, 104
atom numaral elementin isminin ne olaca konusunda Ruslarla Amerikallar
arasndaki ekime, bu yknn aklda
kalan kk balklar oluyor.
Elbette, astronomideki byk fikir de
Byk Patlama. En geni anlamyla nereden geldik sorusu etrafnda yryen
tartmalar, Byk Patlama kuramnn
genel kabul grmesiyle yeni bir ierik
kazand. Btn evrenin milyonlarca yl
nce gerekleen bir patlamadan olutuu fikrinin, hangi gzlemler, hesaplamalar ve deneylerle desteklenip kabul grdn anlatyor bu blm. Jeolojinin
byk fikri de, bize ayamz bastmz dnyann nasl bir evrim sonucunda
bugnk haline geldiini syleyen, lev-

Evrenbilim ilerliyor! (Sidney Harrisin kitaptaki karikatrlerinden.

Bilimde En Byk Be Fikir


Charles M. Wynn, Arthur W. Wiggins, res.: Sidney Harris,
ev.: Gn Kleolu, Palme Yaynlar, 2010, 200 sf.
ha tektonii modeli. Bu blmde ne tr
gzlemler ve nasl bir bilimsel yntemle,
yerin yaps ve hareketi zerine bu kapsaml modelin kurulduu anlatlyor.
Ve sonunda biyolojinin byk fikri:
Evrim Kuram. Yaam nasl balad, bu
kadar canl tr nasl olutu sorularna
bilimin verdii yant, evrim kuramyla
birlikte tmyle yeni bir temele kavutu. Bu blmde molekllerden hcrelere canlln nasl olutuuna dair hipotez, yeni trlerin canllarn nesilden
nesile kaltsal deiimlere uramasyla
olutuu dncesi ele alnyor
Kitap bilimsel bilginin nasl snanaca, olas uygulamalarnn ne olduu
zerine deinmelerle sonlanyor.
Kitabn eviri editrln yapm
olan Prof. Dr. Aykut Kence, sunuunda yle sylyor: nsanlar zellikle
bilimsel bir eitim almamlarsa, bilimle szde bilimi kolaylkla kartrabilir
ve szde bilimi, gerek bilime yelerler.
nk szde bilim, gerek bilimden
daha kolaydr, fazla dnme gerektirmez ve insanlarn genelde yzlerce yldr sahip olduklar dnce kalplarna
ters den aklamalar getirmez. Oysa
gerek bilim srekli sorgular, srekli
deney ve gzlemlerle snanmas gereken yeni aklamalarla binlerce yllk
dncelerimizi, inanlarmz sarsabilir. te Bilimde En Byk Be Fikir gibi
kitaplar, bilim merakls gen okurlarn
szde bilime kaplmadan, bilim dnyas ve gerek bilimsel bilgiyle tanmalarn kolaylatran bir rol stleniyor.

Baha Okar
78

KTAPI
RAFI

nin genliini anlatyor. Baydar, kitabn


yeni basksnn yaplmas fikrini; gnmz genlerine, aynasnda kendilerini
grebilecekleri bir hikyeyi aktarmann;
(kendi) kuan ise o gnlerin anlarna
geri gtrmenin cazibesine kaplmasna balyor.

Filmlerle Sosyoloji

Atomlara ve Galaksilere likin Yazlar

Blent Diken, Carsten B. Lausten, ev. Sona Ertekin, Metis Yaynlar, Haziran 2010,
226 sf.
Filmler toplumsal gereklii nasl
yanstr ya da merulatrr? Toplumlarmz kendilerini
filmler araclyla nasl yeniden retirler? Diken ve Lausten, Filmlerle Sosyolojide Hamam, Sineklerin Tanrs, Tanr
Kent, D Kulb, Brazil ve Hayat Gzeldire yakndan bakarak bu sorularn
yantlarn aryor. Slavoj Zizekin sunuuyla yaymlanan almada yazarlar, bu
filmleri sorgulayarak toplumsal gereklik ile kurmaca arasndaki ikili kartln tesine gemeye alyor, sinemay
hayat, hayat sinema olarak gren bir
yaklam benimsiyor.

Hubert Reeves, ev. Olcay Kunal, Yap Kredi Yaynlar, Temmuz


2010, 165 sf.
Atomlara ve Galaksilere likin Yazlar, fizik profesr ve NASAnn bilimsel danmanlarndan Hubert Reevesin
France Culture dergisinde yaymlanm
olan evrenle ilgili yazlarndan bir derleme. Makaleler evrenin ilk dakikalarna
gidiyor, yaln ve canl bir dille evrenbilimin ok eitli konularna deiniyor ve
nereden geldiimiz sorusuna yneliyor.
Bir btnlk ierisinde sralanan makaleler, okuyucuyu adm adm Byk Patlama, karanlk madde ve karanlk enerji, kara delikler, kozmik nm, yldzlar
ve galaksiler, atomalt paracklar, kart
madde ve temel kuvvetler gibi, evrenbilimin merak uyandran konularnda bir
yolculua karyor.

Sava a, Umut a
-Bir Yirmi Ya Gncesi, Oya Baydar, Can Yaynlar, 2. Bask
2010, 135 sf.
Sava a, Umut a, elli yllk edebiyat yaamn geride brakm Oya
Baydarn nc roman. lk basks
1966 ylnda yaplm olan roman, sorunlaryla, hayal krklklaryla, fkeleriyle ve umutlaryla yarm yzyl ncesi-

Uluslarn Sefaleti
Ali Murat zdemir, mge Kitabevi Yaynlar, Temmuz 2010,
382 sf.
Marksizm, burjuvazi tarafndan lm defalarca ilan edilmi olmasna karn, son ekonomik krizle birlikte gelien
tartmalarn gsterdii gibi, uluslararas kapitalizmin dinamiklerini ve ileyiini anlamakta en yetkin teori. Ancak
u da bir gerek ki, tpk siyasette olduu gibi, ekonomik analizlerde de tek bir

Bellein zinde

elleimizin nasl iledii hep merak konusu olmutur.


Nasl hatrlarz, neyi hatrlarz, grdklerimizi, rendiklerimizi nasl depolar ve nasl geri arrz, hangisini unutur, hangisini uzunca bir sre aklda tutarz. lk akla gelen
de, btn anlarmzn edilgen bir ekilde tpk bir fotoraf
albm gibi zihnimizde depolanddr. Bunun byle olmad epeydir biliniyor. Deneyimlerimizin, yarglarmzdan
bamsz enstantanelerini deil, bize salad anlam, sezgi
ve duygular muhafaza ediyoruz. nsan belleinin nasl altnn btnyle anlalm olduunu sylemekten hl uzak olsak da, bulmacann pek ok parasnn yerine oturtulmaya baladn ileri srmek mmkn.
Kendi farkl alanlarndan beyin ve zihin zerine alan psikolog, nrolog ve
psikiyatrlar, bellek aratrmalarn dntrecek btnlemi bir yaklam gelitirmeye urayorlar bir sredir. Schacter almasnda bu yaklamn, bilisel nrobilimin bellekle ilgili sorulara verdii yantlar sunuyor. zellikle bellek ve gereklik arasndaki ilikiye eildii, bu ilikinin hasar grmesi ya da arptlmas
durumunu ele ald blm ile bellein doasna ve ilevine odaklanan sanat eserleri hakkndaki deerlendirmeleri, Bellein zindeyi bu merak uyandran alanda
ilgin bir rehber haline getiriyor.
Bellein zinde, Daniel L. Schacter, ev.: Eda zgl, Yap Kredi Yaynlar, Temmuz 2010, 526 sf.

Marksist yaklamdan sz etmek mmkn deil. Ali Murat zdemir, Uluslarn


Sefaleti adl almasnda, ortak paydas kapitalist retim ilikilerinin ve buna
elik eden uluslararas g ilikilerinin
merkezi roln esas almak olan farkl
Marksist yaklamlarn, uluslararas kapitalizme ilikin tahlillerinin bir derlemesini sunuyor.
Marksizmin kurucularnn hayatta
olduu klasik dneminde ortaya konulan, sonrasnda emperyalizm ve uluslararas iblm kavramlatrmalarn ieren temeli belirginletirdikten sonra,
zdemir kinci Dnya Savann ardndan eitli ekoller halinde belirginleen
farkllamalara geiyor. Monthly Review
evresini, tekelci devlet kapitalizmi kuramn, Ernest Mandelin yaklamn,
yapsalclk ekseninde bamllk okulunu ve Gramiyan ekoln, uluslararas kapitalizm analizleri temelinde deerlendiriyor.

Kitaplardan Kurtulabileceinizi Sanmayn


Umberto Eco, Jean Claude Carriere, ev.: Sosi Dolanolu, Can
Yaynlar, Temmuz 2010, 276 sf.
ki kitap nn, dnr ve
yazar Umberto Eco
ile sinemac ve dramaturg Jean-Claude Carrirein arpc
anekdotlarla
ve hi duymadnz ayrntlarla dolu sohbeti okuyucuyu papirsten elektronik dosyalara,
kitabn be bin yllk tarihinde bir yolculua karyor. Zamanda ve meknda
gezinirken, gerek kiiler roman kahramanlarna karyor, budalalk kutsanyor; koleksiyoncularn takntlar, neden
baz dnemlerin ok sayda aheser dourduu, hafzamzn nasl alt, ktphanelerin nasl dzenlenmesi gerektii anlatlyor.

Karanlk Kta: Avrupann Yirminci Yzyl, Mark


Mazower, ev. Dilek Cenkiler, Yap Kredi Yaynlar, Temmuz
2010, 447 sf.
Bir ngiliz tarihi Bosnadaki sava
sadece antropologlarn anlayabilecei
ilkel bir kabile atmas olarak tanmlamt. Uygarln ve liberal demokrasinin kalesi Avrupann her trl ktln tesine getii anlay, ada
Avrupann kendisinin kirlenmi olabileceini kabul etmektense, Yugoslavyay barbar nc dnyann paras
olarak grmeyi tercih ediyor bu rnekte. Peki ya Avrupann uygarln ve insan deerlerin biricik temsilcisi olduu,

79

Yayn Dnyas
bizzat Avrupallarn her vesileyle kendilerinden balayarak btn dnyay doruluuna inandrmaya gayret ettii bir
yanlsamaysa?
Tarih profesr Mark Mazower, Avrupann unuttuu ve unutturduu karanlk yakn gemiine k tutarak bunu
sorguluyor. Yakn tarihin farkl bir okumasyla, bugn Avrupallk kavramyla sunulan ve empoze edilen deerlerin,
gerekte nasl yaam bulduunu gstermeye alyor.

Hal Seferine Son ar


Graud Poumarde, ev.: smat Birkan, letiim Yaynlar,
2010, 788 sf.
16.ve 17. yzyllarda Hristiyan Avrupayla Mslman
Osmanl arasnda gerekten bir uygarlklar
atmas yaand m?
Graud Poumardein
ele ald konu, hibir zaman gndemden dmeyen sorular ve sorunlar ieriyor. htilafn sebebi
bellidir: Osmanlnn 14. yzyldan itibaren Avrupadaki ilerleyii Hristiyan
leminde Hal Seferi ruhunun yeniden domasna sebep olmutur. Osmanl imgesi zaman iinde kfir, barbar,
despot veya tiran gibi tabirlerle anlr. Dmanlk duygusuyla beslenen Avrupann drt bir kesinde, Osmanlnn
ykmn haber veren kehanetler ve fetih
planlar birbiri ardna gelir. Bu atma
kltr din sylemin, siyasal dncenin ve sanatsal yaratnn iine ilemitir.
Asker tahlillerden popler hikyelere
kadar uzanr.
mparatorlarn Osmanly alt edeceklerini ve Dounun hkimi olacaklarn mjdeleyen mitler, Vatikann bitmeyen seferberlik ilanlar ve srekli bir
sava tedirginliiyle geen iki yzyln

Amerikann Terrizme Kar Sava


11 Eyll saldrlar gerekleti ve aradan bir ay bile gemeden Afganistann bombalanmasyla ABDnin terrizme kar sava balad. ABD btn dnyay aptal yerine koyarak
bu savan bir misilleme olduuna inandrmaya alsa da, bu
kadar ksa bir zamanda byle kapsaml bir saldrnn hazrlklarnn tamamlanamayaca, bunun ok nceden kurulmu
bir plan olduu aikrd. Nitekim sonrasnda bu ortaya kt.
Terrle sava, ABDnin dnya hegemonyasn yeni ve aktan
iddete dayanan bir temelde yeniden kurmasnn/pekitirmesinin koduydu.
Kanadal profesr, sadece bir akademisyen deil sava kart bir aktivist ve aratrmac olan Chossudovsky, bu almasnda 11 Eyllden bu yana geen sreci
ele alarak, daha nceki makale ve kitaplarnda para para dile getirdii sonular
btnlkl ekilde ortaya koyuyor. Kitabn birinci ana blm El Kaide ve Amerikan istihbarat ilikisinin tarihesini ve birbiri ardna baa gelen ABD hkmetlerinin terrist rgtlere desteinin gnmze dek srekliliini gzler nne
sryor. kinci ana blmde, Sava ve Kreselleme bal altnda terrizme
kar savan ekonomik motivasyonu ele alnyor. nc blmde ABDnin savann esas cephesi Irakn ayrntl bir analizini ve Irak saldrs ncesindeki dezenformasyonu ortaya koyan Chossudovsky, drdnc blmde ABDnin saldrlar sonrasnda ekillenen yeni dnya dzenini inceliyor.
Amerikann Terrizme Kar Sava, Michel Chossudovsky, ev.: Alpaslan Ikl, mge Kitabevi Yaynlar, Nisan 2010, 512 sf.
ardndan ne olur peki? Bu zafer ve fetih kurgusu giderek ekiciliini yitirir;
Kilisenin Osmanlya kar birlik ars
da... Ama bugn hl canl olan Osmanl imgesi ite o zamanda ekillenmitir.
Graud Poumardein, Vatikan, Venedik ve Paris gibi pek ok arivde yapt aratrmalara dayanarak yazd Hal
Seferine Son ar bir bakma, bugnn
yzyllar ncesindeki yansmasn aktaryor.

Mallarn Mallarla retimi


-ktisat Kuramn Eletiriye A, Piero Sraffa, ev.: mit enesen, Yordam Kitap, Mays 2010, 176 sf.
20. yzyln en nemli iktisatlarndan biri olarak kabul edilen Piero Sraffann temel eseri olan bu kitap, saf iktisat kuramyla ilgilenenlere ynelik bir
uzmanlk almasdr. Yaklam, Adam
Smithten Ricardoya kadar klasik iktisatlarn ileri srdkleri, ama marjinalist

Siyasal Antropoloji

iyasal antropolojinin 1960larda kendisini antropolojinin


bir alt disiplini olarak kabul ettirmesinde Georges Balandierin antropoloji ierisinde bir aratrma sahas ve yntem
tanmlayan bu almasnn nemli bir yeri var.
Siyasal antropoloji, siyasal olann grmezden gelinmesiyle, salt biimsel analizlerin toplumsal yaplarn altnda yatan
dinamizmi gizleyeceini ve iktidar ilikilerinin etkilerinin,
teknik zmlerin yeterli olaca rgtlenme sorunlaryla
bir tutulacan ileri sryor. Eski toplumlarn, iktidara birinci dayanan salayan temel yaplaryla, onu zorunlu klan toplumsal tabakalama trleriyle, iktidar kutsaln iine oturtan ve iktidar stratejilerine mdahil olan riteller ile iktidar
arasndaki ilikiyle birlikte ele alnmasn neriyor.
Siyasal Antropoloji, Georges Balandier, ev.: Devrim etinkasap, Bankas Kltr Yaynlar, Mays 2010, 205 sf.

80

yaklamn egemen olduu dnemde


gz ard edilmi baz grlerle benzerlik tar. Gemiin dnce yntemlerine dnlerden biri burada retim koullarnn, lee gre getirilerin deiip
deimediinden bamsz olarak incelenmesine uyarlanmtr. Bir bakas ise,
retimin retim faktrleriyle balayp
tketim mallaryla sona eren bir sre
deil de, ayn mallarn hem retim aralarnn hem rnlerin arasnda yer ald evrimsel bir sre olarak ele alnmasdr. Bu erevede, rnn cretle kr
arasnda paylalmasnda ortaya kan
deimelerin tekil mallarn fiyatlarnda
yaratt etkilere ilikin bir dizi nermede bulunulmutur. Kitaptaki akl yrtmeler soyut olmakla birlikte basit cebir
dzeyinin tesinde bir matematik bilgisi
gerektirmemektedir.

Yabanc Politik
-Marksist Devlet Kuramna Yeniden Bakmak-, Paul Thomas,
ev. brahim Yldz, Dipnot Yaynlar, 2010, 285 s.
Marksist
devlet kuram zerindeki
tartmalar
1960lardan bu yana sregelmektedir. Bu tartmalarda
baskn olan eilim, devletin, genelde,
snf belirlenimli olduu ya da snfsal
glerce yaplandrlp biimlendirildii
yolundayd. Bu anlaya gre zellikle
kapitalist toplumlarda devlet, kapitalist
snfn gdmndeki bir aratr ya da bu
snfn karlarna/ dayatmalarna yapsal
olarak baldr. Sonuta snf belirlenim-

li bir yap olarak devlet ile ele geirilmeye ve iyi ynde kullanmaya elveren
bir nesne/ bir gere/ bir bitmi ey olarak devlet kavraylar birbiriyle kaynatrlmtr.

Snftan Snfa
-Fabrika Dnda alma Manzaralar, Der. Aye Bura, letiim
Yaynlar, Temmuz 2010, 216 sf.
i/emeki kavram, hl ncelikle fabrikay, atlyeyi, ksacas modern
endstriye
zg
retim ve alma
ilikilerini artryor. Byk sanayi retiminin yerini
yeni teknolojilere
brakyor olmasnn, ii snfn nemsizletirdii hatta sona erdirdii yanlsamas, biraz da bu armdan destek
alyor. Oysa, tek varl emek gc olanlarn says artmakta.
Kapitalizmin esnek retim rgtlenmesinin emek piyasasnda yol at
byk ayrma, paralanma ve eitlenme, global dzeyde oluan amele pazarn grmeyi gletiriyor.
zellikle istihdamdaki pay gitgide
artan hizmet sektr, kitlesel emek gcnn evrimine dayanyor. Bu sektrdeki birok ite alanlarn eitim ve
formasyon itibaryla orta snftan saylmas, onlarn ii olduklarnn farkna
varlmasn (ou zaman kendilerinin
de bunun farkna varmalarn) zorlatryor.
Aye Burann hazrlad derleme,
gen aratrmaclar Taylan Acar, Esin
Ertrk, zgr Burak Grsoy, Ebru Ikl, Aysun Kran ve Sevecen Tunun
katklaryla, Trkiyede emek ilikilerinin (ve smrsnn) arpc manzaralarn gzler nne seriyor. i/emeki
deyince hemen akla gelmeyen iiler:
Mevsimlik tarm iileri, sinema emekileri, futbol emekileri, retmenler, salk alanlar, ofis alanlar ve onlarn
ii olma deneyimleri...

Brunelleschinin Kubbesi
Ross King, ev. Belks Dibudak, YEM Kitabevi, Mays 2010,
181 s.
Filippo Brunelleschi, Rnesans dneminde talyan hmanist dnrlerin
zgn icatlara ynelik doal yetenei ifade etmek iin trettii ingegno, yani deha sfatna layk grlen tarihteki ilk mimar hatta ilk sanatdr. ou
ortaa mimarnn ad dahi bilinmezken
onun adna iirler dzlm, kitaplar ithaf edilmi, biyografiler kaleme alnm,

bstleri ve portreleri yaplmtr. Onunla birlikte yap ustalar mimarlk yannda isim de yapmaya balam, yaptlar dnyaya baklar, kiilikleri ve hayat
hikyeleriyle birlikte her dem yeniden
okunur hale gelmitir. Mimarn ilahi
gle halelendirilmesi yeni ve okumas keyifli bir efsane kltrnn de domasna yol amtr. Floransadaki Santa
Maria del Fiore katedralinin kubbesi bu
trden okumaya izin veren tarihteki ilk
bayaptlardan biridir.

Bilim ve Teknoloji Tarihi


Mehmet Doan, An Yaynclk,
2010, 296 sf.
Prof. Dr. Mehmet Doann geni
kapsaml, hacimli
bir ansiklopediden
ok, bilim tarihinin
kolay okunan bir
zeti olma iddiasndaki almas, tm alar ve kltrleri kapsayan bilimsel olaylar ve gelimeleri aktararak okuyucuyu tarihte bir
gezintiye karyor. Bu gezintide arlkl olarak uygarlklar ve bilim insanlarn aktarma yolunu izliyor. zellikle fen ve teknik bilimlerle uraanlarn
daha az ilgilendikleri Ortaa slam uygarlndaki almalar ayrntl olarak
tartrken, yirminci yzyldaki bilimsel
gelimeleri ksa ve zetle veriyor. Cumhuriyet dneminde Trkiyede yaanan
bilimsel gelimeleri ise ayr bir blm
olarak sunuyor.

Tarihin Silinmez Mrekkepli Aklar


Mehmet nan Turan, Kalkedon Yaynlar, 2010, 366 sf.
Akn bir teorisi var mdr? Peki
pratiklere bavurmadan byle bir
teori
kurulabilir
mi? Mehmet nan
Turan, byk yazarlarn, airlerin,
felsefecilerin aklarna mercek tutarak akn teorisini ina etmeye giriiyor bu almasnda. Kitapta kimlerin
tutkulu sevdasna yer verilmemi ki
Goethenin, Heinenin, George Sandin,
Lisztin, Rosa Luxemburgun, Freudun,
Salomenin, Virginia Woolfun, Kafkann, Mayakovskinin, Kahlonun, Edith Piafn, Altthusserin

Hatalydm zr Diliyorum
-zrlerin Anlamlar-, Nick Smith, ev. Kvan Tanryar, stanbul
Bilgi niversitesi Yaynlar, Haziran 2010, 334 s.
Yazar, zrleri, sorumluluklarmzn hatal ynleriyle hem bireysel hem
de kurumsal dzeyde baa kmamz salayan, insana has zihinsel organizmann bir eseri olarak tanmlyor.
Nick Smithin incelikli farklar ortaya
koyan, yerinde rneklerle beslenen zr tanmlar zrlerin derinlemesine
ve kapsaml bir deerlendirmesini sunuyor. zr ekillerinin, ilevlerinin
ve koullarnn snflandrmas bir yana, zr anlamlar zerine kapsaml bir
analiz yapyor.

Osmanl mparatorluunda Devlet ve Kyl

anayi sonras Bat, modern olan, yani iktisadi canll, piyasa oluumlarn, laik dzeni, demokratik ynetimi temsil eder. Dou ise, sanayi ncesinde, yani geride kalmtr ve iktisadi duraanl, dini basky, siyaseten otoriter
rejimleri temsil etmektedir. Dounun aklp kalmas, dini ve
siyasi kltrnn zelliklerinden dolaydr. Mslmanlk ve
baskc devlet (Dou despotizmi) gibi eler gelimeyi engellemekte ve gelime ya da modernleme ancak Batnn
eliyle ve Batnn kltrel elerinin benimsenmesiyle mmkn olabilecektir.
Bu modernlemeci oryantalist yaklama kar ok ey sylendi. Ekonomi tarihisi Huricihan slamolunun almas da, onaltnc yzylda Osmanl toplum
ve ekonomisindeki ilikiler ve dnmlere ilikin bulgulara dayanarak, bu yaklam rtyor. Osmanl mparatorluunda krda ve kentlerde retim ve nfus
eilimlerinin, vergilendirme ilikilerinin ayrntl bir incelemesi olan bu alma,
genel bir toplumsal-iktisad dnm modeli de ortaya koyuyor. Osmanl iktisad
yapsnda i ticaretin nemine dikkat eken; ticari hayatn, tarmsal faaliyetin belirlenmesinde siyas tercihlerin etkisine vurgu yapan slamolu, Osmanl mparatorluundaki iktisad ve toplumsal yapy ark despotizmi anlaylarndan farkl bir ekilde deerlendirmesiyle de dikkat ekiyor.
Devlet ve Kyl, gzden geirilmi ve geniletilmi basksyla aratrmaclar ve
Osmanlnn iktisad yapsn daha iyi anlamak isteyenler iin esiz bir kaynak.

Osmanl mparatorluunda Devlet ve Kyl


Huricihan slamolu, letiim Yaynlar, 2. bask 2010, 376 sf.

81

Merak Ettikleriniz

Fosilleme nasl gerekleir?


Okurlarmzdan Aygl Doann Fosilleme nasl gerekleir? sorusunu T Avrasya Yer Bilimleri
Enstits, Yer Sistemi Bilimi alanndan Prof. Dr. Mehmet Sakn yantlad.

osiller ok eitli byklkteki organizmalara ait olabilir.


rnein mikron mertebesinde bir
bakterinin fosili olabildii gibi boyu 15 m.yi bulan bir T. Rexin fosili
de olabilir. Ancak bir bakteri fosilini tam olarak bulabilirsiniz ama bir
T. Rex fosilini tam olarak bulamazsnz. Kemikler etrafa dalm olabilir. Mzelerde bulunan tam bir
T. Rex fosili yaklak 15-20 yl iinde bir btn haline getirilebilir. Bu
almalar uzun ve yorucudur. almalarn sonucunda elde edilen
tam bir dinozor fosili baka bir olay
iin kullanlacaktr. O da iin ticari
ksmdr. Fosilin her bir kemiinden yaplan kopyalar birletirilerek
oluturulan kopya dinozor fosili
olduka ykl paralara baka mzelere satlr. Bu da gerek fosile sahip
mzeye bu fosil iin verdii paray
fazlasyla geri kazandrlabilir.
Bir hayvan iskeletinin kemikleri fosilleebildii gibi bir ayak izi,
bir dk ya da bir ku yuvas veya
deniz tabannda yaayan canllarn
srnme izleri fosilleebilir. Kambriyen Dneminde deniz tabannda
yaayan eklembacakl trilobitlerin
amurlu yzeyde brakt srnme
izleri birok trilobitin tannmasnda nemli rol oynar. Bu bilim dalna iknoloji ya da iz bilimi ad verilir.

Belirttiimiz gibi yalnz kemikler veya kabuklar fosillemez. zler, dklar, yuvalar da fosilleebilir. nemli
olan bunlar tanmak ve nerede kullanlmas gerektiini bilmektir.
Fosillemeye bir rnek:
Ahtapotlarn atas bir ammonit
65 milyon yl nce nasl fosilleti
ve gnmze kadar nasl korunarak
geldi? Bunu denizel ortamlardaki fosillemeye bir rnek olarak verelim.
Bu canl 2. Zaman Mesozoyikde
Jura ve Kretase okyanuslarnn derin blgelerinde 199-65 milyon yllar arasnda yaamtr. Kretasenin
sonunda dinozorlarla birlikte byk
yok olu sonrasnda nesilleri tkenmitir. Gnmzde bunlara benzeyen tek bir cins olan Nautilus dnya
okyanuslarnda halen yaamaktadr.
Bu canlnn nasl bir sreten geip,
aama aama nasl fosilletiine dikkat edelim.
1) lm: Ammonit yavaa deniz
tabanna doru batmaya balar. Bu
arada le yiyici avclar organizmann yumuak ksmlarn yiyip bitirir. Birka hafta iinde geriye yalnz
kabuk kalacaktr.
2) Depolanma: lmden birka
ay sonra, kabuk yava yava silt ve
kum ile rtlmeye balar. kelme
sonrasnda kabuun etrafnda oluan tortu ksa bir sre iin kabuun
Mzelerde bulunan tam bir T-Rex fosili yaklak 15-20 yl iinde
tahrip olmasn enbir btn haline getirilebilir.
gelleyecektir. Zaman
iinde bu tortu sertleecek ve tabakalanacaktr.
kelme
devam ettii srece
tabakalarn says artacak ve birka yzyl iinde kabuk deniz tabannn onlarca
santim altnda kalacaktr.
3)
Permineralizasyon (mineral de-

82

Merak Ettikleriniz blmnde her ay, sizlerden


gelen ilgin sorulara konunun uzman bilim
insanlarnn verdii yantlar aktaracaz.
Siz de cevabn merak ettiiniz sorular
ozlemozdemir84@gmail.com adresine
gnderebilirsiniz.

iim): Kabuun kimyasal bileimi


suyun iinde kimyasallar ile (rnein, kalsit, demir, silisyum ve di gibi) dereceli olarak yer deitirir. Bu
karlkl kimyasal alveri ilemine
permineralizasyon ya da yer deitirme ad verilir.
4) Erezyon (anma): Organizmann kabuu tmyle mineralleir ve talam bir kopyas meydana
gelir. Bu artk bir fosildir. Kimyasal
ilemler, mineralizasyon, kabuun
orijinal rengini deitirmitir. Ancak ekil gerek canlnn eklidir.
Fosil etrafnda kelmi ve talam
tabakalarn tektonik hareketlerle su
yzne kmasyla anma evresi
balayacaktr.
5) Yzeyleme: Bu ok deiik
etkenlerle olabilir. rnein dalga
andrmas bunlarn banda gelir.
Ya da rzgar veya yamur andrmalar bu ilemi gerekletiren dier koullardr. Bunun iin lkemizde iyi rnek yerleri olduu gibi,
dnyaca nl fosil buluntu yerleri
de vardr. ngilterenin gney sahillerindeki Lyme Regis blgesi zengin
ammonit fosilleri ile mehurdur. Bu
blgenin deniz kenarnda olmas,
dalga, yamur ve rzgarlarn deniz
kenarlarndaki bu layalar andrmas, ilerinde deniz srngeni olan
Ichtyosaurus ve bunun yan sra birok ammonit fosilini yzeye kartr. Buras artk dnyaca nl bir fosil buluntu yeri olacaktr.

Prof. Dr. Mehmet Sakn

Canlln sudan karaya geiinin kantlar nelerdir?


Okurlarmzdan Cansu enkann Canlln sudan karaya geiinin kantlar nelerdir? sorusunu Biyolog Dilara Akdeniz yantlad.

08 milyon yl nce, Erken Devoniyen Dneminde, iki tip kemikli balk tredi; Sarcopterygii ve
n yzgeli balklar (rayfinned fishes). Sarcopterygii grubu balklar
akcier balklarn, Coelacanth ve
Rhipidistianlar iermekteydi. Eust-

Eusthenopteron

henopteron, lob yzgeli Rhipidistianlar (ripidistian) grubunun bir


yesidir ve tetrapodlar (drt ayakllar) bu gruptan tremilerdir. Ichthyostega (ikitiostega) Grnlandda
bulunan, Ge Devoniyen Dnemi
amfibyumudur ve amfibyumlarn
balangcna verilebileSarcopterygii
cek ilk rnektir.
- Eusthenopteronda
pelvis kemii, femur,
tibia/fibula kemiklerinin
ilk biimlerine rastlyoruz, sonra bu kemikler
Ichthyostegada ve biraz
daha deimi ve bymtr.
- Eusthenopteron ile
Ichthyostegann kafatas kemiklerinin yaps
benzerdir, iki para kafa
kemiine sahiptirler.
- Eusthenopteron, amfibyumlardakine benzer
dilere sahiptir.
- Eusthenopteron, sadece kara hayvanlarnda
ve Sarcopterygii bulunan iburun deliklerine
sahiptir.
Bilinen en eski tetrapod (drt ayakl) oAcanthostega
lan
Acanthostegann

(360 milyon yanda) iskelet zellikleri zerine yaplan almalar,


tetrapod anatomisinin, atalarmz
tmyle sualtnda yaarken evrimleme geirdiini ve sualtnda yaam iin gelitiini gstermitir.
Karada yryebilen ilk omurgal,
balk yzgeleriyle srnmedi; iyi
dzenlenmi ayaklar milyonlarca
yl nce gelimiti. Acanthostega,
yrmesine destek olma konusunda destek olmayan kollara sahipti.
Yine de suda yeteri kadar ilevseldi; kollar yaratn bitkilerce zengin olan lagnn dibinde kendini
srklemesini salyor; yzgeleriyle srekli hareket ederek sular
hareketlendirip kolayca fark edilen
dalgalar yaratmak zorunda olan balklara kyasla, avna saldrmada stnlk salyordu. Buna ek olarak,
Acanthostega, bir tetrapod olmasna
karn, karada yaayan canllarnkine gre balklara daha ok benzeyen bir iitme sistemine sahipti ve
bir balk gibi nefes alyordu. Paleontologlar, Acanthostega ile ayn
dnemde yaayan ve bazlar daha
gelimi olduu iin karasal yaama
daha yakn olan be tetrapodun daha parasn buldular.

Dilara Akdeniz

Neden ellerimiz ve ayaklarmzn her birinde 5 parmamz var?


Okurlarmzdan Uur zkanerin sorduu Neden ellerimiz ve ayaklarmzn her birinde 5er parmamz bulunuyor? lk be parmakl hayvan hangi
hayvandr? sorusunu Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm Zooloji Anabilim dalndan Prof. Dr. Ali Demirsoy yantlad.

lk be parmakllk durumu karaya kmaya alan akcierli balklarda grlr. Aslnda yelerimizin kk kpekbalna kadar uzanr. Balangta daha fazla n olmasna karn 5
parmak en uygun tutma, kavrama, yrme eklini oluturduu
iin plan yle geliiyor. Akcierli baln yzgecinin gvdeden
kt ksmnda, omuza bal tek bir kemik vardr. Anatomistlere gre benzerlik apak ortadadr. st kolumuzda tek bir kemik vard ve bu tek kemik, yani humerus, omzumuzla birleiyordu. Akcierli balk, humeruslu bir balkt.

Prof. Dr. Ali Demirsoy

lk be parmakllk
durumu akcierli
balkta grlr.

83

Ders Aras

zlem zdemir

ozlemozdemir84@gmail.com

stanbul Bilgi niversitesi Sualt Kulb (Bilgisat)

stanbul Bilgi niversitesi Sualt Kulb (Bilgisat) 2002 ylnda kurulmu. Kulp Bilgi niversitesinin en eski kulplerinden biri.
Kulp almalarn, Bilgisat Bakan
Damla Sargut ile konutuk.
Bilgisat hangi amalarla kuruldu?
Bilgisat dal sporunu bilimsel
yaklamlarla deerlendirerek, sualt
kltr oluturmak ve yaymak, etkinlikleri gvenli bir ekilde gerekletirmek iin balkadamln gerektirdii dal tekniklerini retmek
ve uygulamak, balkadamlar arasnda yaknlama ve dayanma oluturmak amalaryla kuruldu.

Bilgisatn dzenli almalarndan ve verdii eitimlerden sz edelim


Kulp olarak her eitim dneminde en az iki kez geliim ve eitim dal etkinlii dzenliyoruz.
Ben dal eitmeni ve rehberim,
kulbmzde eitimleri gnll olarak veriyorum. Dallarmz genel olarak nisan aynda vizelerden
sonraki ara tatilde ve eitli resmi
tatillerde dzenliyoruz. Bu tatillerin dnda da dal sezonunda hafta sonlar yakn yerlere ya da gnbirlik Marmara Denizine dallar
dzenliyoruz. Dal dnlerimizde
eitimlerini tamamlayarak brve almaya hak kazanan arkadalar iin
brve treni yapyoruz.
Dalglk iin gereken ekipmanlar nasl karlyorsunuz?
Yaadmz en byk sknt bu
aslnda. Dal ne yazk ki ok pahal
bir spor dal. Kullanlan ekipmanlar,
elbise, palet vs. bunlarn hepsinin

84

alnmas yksek bir maliyet tutuyor. Yeni balayanlar iin sorun olmuyor, dala gittiimiz teknedeki
malzemeleri kullanabiliyorlar; fakat
seviyeleri ilerleyen arkadalarmz
kendi ekipman ve malzemelerine sahip olmak istiyorlar. yelerimizin
birou kendi harlklarndan biriktirerek bu ekipmanlara sahip olma- devam ediyor. Daha fazla elenmek
ve daha fazla kiiye dal sporunu
ya alyor.
Kulbnzn almalarna dair sevdirmek, yani bu gzel dnyay
niversite ynetiminin ve ilgili hoca- tantmak istiyoruz. u an iin karlarn yaklamlarn nasl deerlen- dmz dergi gibi basl bir yaym
bulunmamakta fakat yakn zamanda
diriyorsun?
Okulumuz kulplerine her zaman bir e-dergi karmay planlyoruz.
niversite kulplerine renci kanem verir. Kulpler okulumuzda
renci Dekanlna bal alyor. tlmlarn deerlendirebilir misin?
Trkiyede birok niversite var
Kulplerle renci hizmetleri departman ilgileniyor. ve her niversitenin bnyesinde en
renci hizmetleri, kulp- az yirmi kulp bulunuyor. niversilerle okul ynetimi arasnda- telere giren renciler sosyal aktiviki balanty salyor. Kulp telere katlabilmek, daha fazla insan
almalar iin okulumuz- tanyabilmek iin bu kulplere ye
dan destek olarak -dal orga- oluyorlar. Kulplere katlm younnizasyonlarmz yapabilmek luu ayn olmayabilir; fakat kiiler
iin- sadece ara istiyoruz. ilgi alanlarna gre okuduklar veBu konuda zaman zaman ba- ya okuyacaklar niversitelerde bu
z problemlerle karlasak da kulpleri aryorlar. Bilgi niversibal olduumuz renci hizmetleri tesinde okuyan arkadalarmz ok
bu problemlerle ilgilenip, okul y- ansllar, dier niversitelere gnetimine bizim iin farkl zmler re ok daha fazla kulp bulunusunuyor. Genel olarak yaklamlarn yor okulumuzda. niversitemizde
belli dnemlerde Kulpler enlisamimi buluyorum.
Kulbnzn nmzdeki d- i dzenleniyor ve btn kulpler
nemde yapmay hedefledii etkinlik- kampste yaplan bu enliklerde
stant aarak kendi kulplerini tantler nelerdir?
Dal ve eitim organizasyon- ma olana buluyorlar. Bylece larmz mmkn olduunca art- renci arkadalarmza kulplerimizi
rarak devam ettireceiz. Trkiye ve almalarmz anlatabiliyoruz.
Sualt Sporla- Bilgisat yeleri dal yolculuunda, toplu halde.
r Federasyonunun
yard m y l a
Trkiyede ilk
defa
gerekletirmeyi dndmz
bir organizasyon var, bunu
nmzdeki
dnem hayata
geirmek iin
almalarmz

9 Eyll niversitesi Arkeoloji Topluluu

Eyll niversitesi Arkeoloji blm 2002 ylnda Prof. Dr. Recep


Meri tarafndan kurulmu ve renci kabul etmeye balam. Ardndan,
blme gelen ilk renciler tarafndan Arkeoloji Topluluu kurulmu.
2004 ylnda Dokuz Eyll niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi bnyesinde
topluluk rencileri tarafndan Hermes adl bir dergi karlm. Topluluk almalarn, topluluk temsilcisi
Nuren Syler ile grtk.
Arkeoloji topluluunun almalarn ksaca anlatabilir misin?
zmir antik dnemin en nemli
kentlerinden biri. Hem zmirde hem
de evresinde arkeolojik anlamda
ok malzeme var. Bu bakmdan Dokuz Eyll niversitesi Arkeoloji blm rencileri olarak ok anslyz.
Homerosun memleketi olan Smyrna
(zmir)da arkeoloji okumann gururunu tayor ve bunun nemini anlyoruz. ncelikle zmir kent tarihi
gezileri dzenleyip Anadolunun drt
bir yanndan niversitemize okumaya gelen rencilere zmiri tantyoruz. Smyrna, Agora, Pagos (Kadife
Kale) gibi antik kentlerin yannda,
sanat tarihi deeri tayan eski zmir
yaplarn da inceliyoruz. Dzenlediimiz gezilerde rehberlik grevini,
blmmzde okuyan renci arkadalarmz -ayrntl bir ekilde alarak- stleniyorlar. Bylece arkadalarmz gezilerimizde elenirken
renmenin mutluluunu yayorlar. zmir dna dzenlediimiz ilk
gezi ise Efes-irince adl geleneksel
gezimiz oluyor. Bu blgeleri de yine renci arkadalarmz byk bir

Arkeoloji Topluluunun 2008-2009 dneminde


Tireye dzenledii geziden bir grnt.

ustalkla anlatarak
bilgilerini
bizlerle
paylayorlar. Yaadmz corafyann
arkeolojik anlamda
zenginliinden yararlanp Aphrodisias
(Aydn), Pergamon
(Bergama), Limantepe (Urla), Kalzomenayi (Urla), Tire giArkeoloji Topluluu yeleri toplu halde.
bi yakn yerlere gidip
teoride rendiimiz eyleri pratikte ne dnyorsun?
Etkinlikleri dzenlerken aktif haluygulama ve grme ansn yakalyoruz. Arkeoloji iin byk bir nem de grev alacak kiileri bulmakta zortayan fotoraflk konusunda da lansak da gezilerimize katlm yeterli
yine blmden kendini bu konuda sayda. Daha da bymek iin ncegelitiren arkadalarmz, gereken il- likle kulp olmamz gerekiyor, fakat
giyi gstererek, gezilerimize katlan bugn kulp olarak ad geen renmisafirlerimize bu konuda yardmc ci birlikleri bizim kadar aktif grev
oluyorlar. Ayrca yl iinde, arkeolo- yapamyor. Kurulmu fakat alma
jiyle ilgili birok seminer ve toplant yrtmeyen kulpler var. Bizler ekip
olarak ok kalabalk olmasak da gdzenliyoruz.
Arkeoloji Topluluunun sz etti- rev alan arkadalarmzn grevleriin almalar yaparken yaad s- ni en iyi ekilde yerine getirmesi sayesinde zmir dndaki niversiteler
kntlar var m?
Maddi anlamda skntlarmz o- tarafndan da tannyor ve takdir alluyor. Bal olduumuz niversite yoruz. Bu konuda drdnc snf arynetimi bize bu konuda pek yar- kadalarmzdan Ali zkan ve Taylan
dmda bulunmuyor. Hatta kr ama- Zeybeke teekkr etmek isterim.
Topluluunuzun nmzdeki dc gtmeden dzenlediimiz bu etkinliklerde bizden kilometre bana nem planlad almalardan sz
bir lira ve ofr yevmiyesi diye bir edelim
Her sene dzenlediimiz geziler
cret alyor. Bu da gezi cretlerine
yansyor. Gitmek istediimiz mesafe devam edecek; fakat bunun yannda
ne kadar uzunsa o kadar sorun ya- arkeoloji bilimiyle ilgili alannda uzyoruz; evet arkeoloji ierikli gezi- man kiileri topluluu davet ederek,
lere ilgi gayet gzel fakat dzenledi- seminerler dzenlemeyi dnyoimiz gezilerden alnan bu cretler ruz. eitli sosyal projelerde yer albaz blgelere gitmemizi engelliyor. mak istiyoruz. zmirin varo mahalrnein iki senedir Ankara Anadolu lerindeki ocuklara tarihi deerlere
Medeniyetleri Mzesine gitmek isti- nasl sahip klacan ve arkeoloji
yoruz fakat yol paras - bilimini anlatmak gibi projeler. Gerenci btesini sarsan bo- rek ilkretim gerekse ortaretim
yutlarda olunca ertelemek andaki ocuklarn okullarna gidip
zorunda kaldk. Belli bir arkeoloji biliminin uygulann, hep
btemiz olmad iin ok merak edilen kazlar anlatmak istiyoistediimiz fotoraf sergisi- ruz. Hayatnda hi mzeye gitmemi
ocuklar mzelerle buluturmak ve
ni de dzenleyemedik.
9 Eyll niversitesinde geen sene yapmay dndmz
renci kulplerinin al- ama yapamadmz fotoraf sergisini
malar ve rencilerin ku- yeni dnemde yapmak programlarlplere katlm konusunda mz arasnda saylabilir.

85

Bri

Ltfi Erdoan

EL NO:127
Basit oyunu daha dikkatli oynayn!

86
DV1086
86
D1086

G
1
4

K
B

D
G

B
2
P

K
P
P

D
3
P

ortana Treflden geerek ortann Karo dnne akp kontrat batrr. u halde Kk Karoya aktktan
sonra Kr akasyla tekrar ele gelip salam Karomuza
yerden Koz 8lisiyle akmalyz. Rakip bunu ancak kozun asyla geebilir.

Tm dalm
Kontrat: 4
Atak: As

RDV10973
---ARD3
32

54
AR754
V1054
R7

2, 1 ve 1 toplam drt kaybmz var. Kre elden akp, Karo as-rua ve kk Karoya yerden akp koz oynayarak Karo kaybndan kurtulabiliriz! Bu oyun tarznda tehlike nerede?
Nasl devam etmeliyiz?
Yant: Karo as-rua oynayp kk Karoya aktktan
sonra koz oynarsak Koz as olan tarafta son Karo kalmsa ortana aka verdirir. ayet Karo kendisinde yoksa

AVRUPA AMPYONASINDA
BAARILI SONU
22 Haziran - 3 Temmuz 2010 tarihinde Belikada yaplan Avrupa ampiyonasnda Ak takmmz onuncu, Bayan takmmz on drdnc, Senior takmmz
ise on altnc olmulardr.
Ak takmmzn gsterdii baar nedeni ile zmirde yaplacak olan 9. Avrupa ampiyon Kulpler
Kupasnda lkemiz 2 takm ile temsil edilecektir.

2010 KULPLERARASI AMPYONASI


2010 Kulpleraras ampiyonasnn finalleri 27-31
Austos tarihlerinde Ankarada, 32 takmn katlm
ile yaplacak olup, blge kontenjanlar aadaki gibidir.
Blge

Kota

Marmara

Ege

Bat Akdeniz

ukurova

Anadolu

Dou ve Gneydou Anadolu

Karadeniz

Toplam

32

86

erdoganlutfi@hotmail.com

86
DV1086
86
D1086

A2
932
B
D
972
G
AV954
RDV10973
---ARD3
32
K

Not: Koz kontratlarnda kozun uzun olduu taraftaki


kayplar saylarak oyun plan yapmak; bir baka deyile ou kez kozun uzun olduu taraf TEMEL EL ilan
ederek oyun plan yapmalyz

EL NO:128
Tehlikeyi sezmek!

5
DV103
10987
RDV8

DV10
R54
AD54
A54

432
2
RV32
109732

K
B

D
G

AR9876
A9876
6
6

G
1
2
4(3)
4(3)
5(4)
pass

K
2(1)
3(2)
4(3)
4NT
6

1) Zon forsingi
2) lem teklifi
3) Kontrol
4) 0-3 (ters key-card)
Bat 6 kontratna Trefl Rua kar.

Kontrat nasl yapabiliriz?


Yant: Kontratn tek tehlikesi Kr dalmdr. Krler 32 ise problem yok. Kozlar 2-2 ise Krler 4-1 dalm olsa bile kontratmz yine yaparz. O halde tek problem
kozlar 3-1 ve Karolarn 4-1 oluudur. Bu durumda ata yerden alp, iki tur koz oynarz. Koz Douda bitmise elden Kr as ekip yere doru kr oynarz. Buna Bat
akarsa kozu biter ve yere hl bir Kr akarak kontrat yaparz. Bat kt kaarsa ruayla alr bir Kr veririz.
Dou koz gelemedii iin bir Kre yine yerden akarak
kontratmz yaparz. Koz Batda bitmise bu kez yerden
nce Kr rua sonra asa doru Kr oynarz Dou buna
akarsa yukardaki geliim aynen devam eder. Bu oyun
tarz Loba oynamak olarak isimlendirilir.

Tanrya adanan matematik: Sangaku


Ateist olduu bilinen nl Macar matematiki Paul Erds, bir Katolik okulunda verdii derste Beni burada rahatsz eden tek ey ok fazla art iareti olmas. esprisini yapmtr. 20. yzylda
yaam olan Erds, 18. yzyl Japonyasnda, duvarlarnda matematik problemlerinin asl olduu,
matematiin nefes ald, ibadetin matematie dnt bir tapna ziyaret etseydi neler sylerdi
acaba?
17. yzyln balarndan 1857ye dek, iki yz
yldan fazla bir zaman dilimi iinde matematiksel, ounlukla da geometrik problemlerin ya da
teoremlerin renkli resimlerle anlatld tahta tabletler Japon tapnaklarn sslemitir. Samuray,
ifti, tccar gibi eitli mesleklere sahip amatr
ve profesyonel birok Japon matematiki, geometrik problemlerle bezenmi sangaku ad verilen ahap tabletleri Budist ve Shinto tapnaklarna
asmlardr. Bu nedenle sangaku problemlerinin
tamam Tapnak Geometrisi olarak bilinmektedir. Sangaku matematii zerine aratrmalar yapan Amerikal matematiki Tony Rothman gnmze dek gelen bu tabletlerde yaplan almalar
halk matematii olarak adlandrmakla birlikte;
birok sangakunun srad, zor ve zmlerinin
de son derece zekice olduunu, baz problemlerin zmnde uygulanan yntemlerle daha nce kendisinin hi karlamadn belirtiyor.

ku tabletlerini bir kran ifadesi olarak Tanrya


adamtr. Problemlerin tapnaklarda sergilenmesini bir kenara brakacak olursak, yaplan ey bir
cesaret gsterisi olarak da grlebilir. Bu tabletleri
asanlar kendilerinin ne kadar yetenekli olduklarn gstermekle birlikte zmeye cret et biiminde meydan okumak istemitir.
Sangaku matematii, shougun nderlerinin
aldklar kararlarla Japonyann Batdan tmyle
izole edildii dnemde ortaya kmtr. O dnemde Japon matematiinde Batdan bamsz
benzersiz birok gelime gereklemitir. Japon
matematikilerinin Batda Newton ve Leibniz
tarafndan kefedilen sonsuz kkler hesabndan habersiz olarak yaptklar almalarla
Bat standartlarnn gerisinde kalm olmalarna karn baz tabletlerde gnmz ortaretim
matematiiyle zlebilen basit problemler yer
alrken bazlarndaysa trev, integral bilgisi gerektiren zor sorular sorulmutur. Sangaku tabletlerine daha ok klit geometrisiyle ilgili problemler yazlmtr.
Sangaku tabletlerinin gnmz dillerine ve anlaml saylara evrilmesi sadece birka on yl nce gerekleebilmitir. Japon matematik retmeni
Fukagawa Hidetoshi ve Dan Pedoe, Tony Rothman gibi matematikiler hazrladklar kitaplarla
yzlerce sangaku problemini matematikseverlerle
buluturmulardr.

matematik
sohbetleri

Kolay bir sangaku problemi


(Tavus kuu kuyruu )

Bu sangaku 1854te Ueno ehrindeki Sugawara Tenman


tapnana Hojiroya Shemon tarafndan aslmtr.

Dini amala yaplm, bir sanat almas olarak da grlebilecek bu tabletlerin ounda sadece problemler yazlmtr, zmleri yoktur. Baka
bir tapnan duvarna aslan zmleri inceleyen
matematikiler bulduklar daha ksa zmleri
dier bir tapnan duvarna asarak problemlerin
yaygnlamasn salamlardr. Gnmz ibadet
meknlarnda matematiksel problemlerin sergilendiini hayal etmek, sangaku problemlerinin o
dnemin Japonyasna olan etkisini anlamay kolaylatrabilir.
Zor problemler hazrlayan, zen birok kii bu
ii Tanrnn yardmyla yaptna inanarak sanga-

Ali Trn
Bu sangaku 1865 ylnda Okuda Tsume adndaki bir kadn
tarafndan Ogaki ehrindeki Meiseirinji tapnana aslmtr.

a_torun60@hotmail.com

ekilde 2R apl ember iine A ve B merkezli


R yarapl iki yay, bu yaylara ve byk embere
teet R apl ak gri renkte iki ember, t yarap-

87

l siyah renkte drt ember, t' yarapl koyu gri renkte


drt ember izilmitir. R = 6t = 6t' olduunu gsteriniz.
zm:

dndan soruyu tekrar yazarak zm aklamtr. Defalarca Pisagor teoreminin kullanld bu uzun zm
Sacred Mathematics (Kaynak 1) isimli kitapta yaymlanmtr. Farkl yollardan zlebilecek bu sorunun Michel Cabart tarafndan verilen trigonometrik zmn
aaya zetliyorum.

x
m(B DC) = x, tan = t,
2

|DC| = 1birim (|DC| bir deikene de eit olabilir.), HDC


ve ABD genlerinin i teet emberlerinin merkezleri
srasyla O1 ve O2 olsun.

D
D C O1'de

tanDCO1.tanC D O1
r
=

| DC | tanDCO
+ tanC D O
1

Solda kesik izgilerle izilmi dik gende ve sada


ykseklikleri ortak olan iki dik gende Pisagor teoremi
yazldnda
R 2 R
2
2
+ + t = (R - t) ,
2 2

(R - t)2 - (t)2 = (R + t)2 - (R - t)2


elde edilen eitliklerin ortak zmnden
R = 6t = 6t' bulunur.

Zor bir sangaku problemi

x
x
tan 45 - .tan

2
2
r=

x
x
tan 45 - + tan

2
2
t(1- t)
r=
(I )
1 + t2

D
tan B DO2 .tan D B O2
r
=
B DO2 ' de

| BD | tan B DO
+ tan D B O
2

x
3x
tan(90 - ).tan(90 - )
r
2
2
=
2 cos x tan(90 - x ) + tan(90 - 3 x )
2
2
2
1- 3t
r=
(II)
2t(1 + t2 )
(I) ve (II) ifadelerinin eitliinden 2t3 5t2 + 1 = 0
denklemi elde edilir.

(2t -1)(t2 - 2t -1) = 0


1
t =1 2 olamaz, zm t = dir.
2
4
x 1
t = tan = , HC = sin x = ,
2 2
5
1
r = ve | HC |= 4r olur.
5
ekilde orijinal tabletinin fotoraf grlen problemde ABC ikizkenar gen, |AB|= |AC|. Dik kesien BD ve
HC doru paralar ABC genini i teet emberleri e
olan gene blmektedir. emberlerin yarap uzunluklar r ise |CH| = 4r olduunu gsteriniz.
Bu sangaku 1806da Ehara Masanori tarafndan Atsuta tapnana zmsz olarak aslm ve daha sonra
kaybolmutur. Ama bilinmeyen bir tarihte matematiki Kitagawa Mko (1763-1839) tapna ziyaretinin ar-

88

Daha zor bir sangaku problemi

ekilde AByi kiri kabul eden ember yayn iki e

paraya ayran m uzunluundaki orta dikme ve bir


kenar bu dikme zerinde dier kenar AB kiriinde, bir kesi ember yay zerinde kenar uzunluu d olan bir kare ve kirie, yaya, kareye teet, yarap uzunluu r olan bir ember izilmitir.

| AB |= a, p = a + m + d + r , q =

m r d
+ + ise
a m r

a, m, d, rnin p ve q trnden eitini bulunuz.


Bu sangaku 1815te Zenkoji tapnana Saito
Mitsukuni tarafndan aslmtr. Tablete Saito yle yazmtr: Bu problem ilk olarak Kyotodaki Gion tapnanda Tsuda Nobuhisa tarafndan 1024.
dereceden bir denklemin kkleri olarak sunulmutur. Ama nl matematiki Ajima Naonobu bir
gn bu sangakunun asl olduu tapna ziyarete
gider ve zmn ok uzun olduunu sezerek a
deikenine bal 10. dereceden bir denklemle zm ksaltr. Tam bir sayfa tuttuu bilinen bu
zm Ajima 42 yanda gerekletirmitir ve bu
baars ona bir matematiki olarak byk n kazandrmtr.

iirsel bir sangaku teoremi

ekil 1

ekil 2

Bir daire iine izilmi bir dbkey okgeni bir


kesinden btn kegenlerini izerek gensel
blgelere ayralm ve her genin i teet dairelerini izelim. Bu dairelerin yarap uzunluklarnn
toplam, okgeni gensel blgelere nasl ayrrsanz ayrn hep ayndr. 1. ve 2. ekildeki yarap uzunluklarnn toplam birbirine eittir.
Bu gzel teorem 1800de Tsuruoka ehrinde
Sannsha tapnana Tanrnn an ve sangaku yaratclarnn onuru adna aslm. Eski Bir Japon
Teoremi adyla bilinen bu teoremin birok deiik kant yaplmtr. Bu kantlardan birini nmzdeki yazlarn birinde vermeyi umuyorum.
KAYNAKLAR
1) Fukagawa Hidetoshi, Tony Rothman, Sacred Mathematics, Princeton University
Press, 2008
2) http://www.cut-the-knot.org

89

Forum

2. tekzip metnine
2. yant

ilim ve Gelecek dergisinin 2010


Temmuz says 94-95. sayfalarnda yer alan ve en iyi savunma saldrdr eklinde tarif edebileceimiz
cmlelerin birounda, deerli okuyucu kitlesini ok yanl dncelere ynlendiren sulamalar bulunmaktadr:
1) Yardmc Doent Doktor Fatma
lger tekzip metninin birok yerinde
akademik unvanm yazmayarak
akademik bir aalama yapmaktadr ki, bu deontolojik bir yanltr.
Unvanm kendisi vermemitir, kendisi
belirlememitir. Bu tr yazmalarda
etik deerler asndan ileri srlen sulamalar ne kadar ciddi olursa
olsun, nazik ve deontolojik bir jargon
kullanm esastr.
2) Gerek Jeskenin, gerek Anaesthezia editrnn mektuplarnda ve
gerekse sadece ABD adresli veya
NIH destekli yaynlardaki etik hatalar
resmi olarak incelemeye yetkili olan
ORInin yneticisi Dr. John Dahlberg
tarafndan gnderilen elektronik yazmalarda yaplan iin plagiarism
olduu ak bir ekilde belirtilmektedir.
Bu duruma yazarlar srarla yeterli bir
yant oluturamamlar, yant vermemilerdir. Bunun yerine, daha nceki
kurumum olan GATA adresli, son isim
olarak yazarlar arasnda bulunduum
aratrma makalelerinde bulunan eitli
ifadelere atf yaplarak, yaplan yanllk mazur gsterilmeye allmaktadr.
Velev ki anlan yaynlarmda etik yanllklar vardr; bu durum sayn yazarlara
etik bir ihlal hakk tanmaz. ki yanl
bir doru etmez. Zaten o yaynlarla
ilgili etik bir yanllk da olsayd, sayn
yazarlar arasnda bulunan ba editr
profesr tarafndan nceki yllarda
YK Bakanlna ve OM Rektrlne atanmamn durdurulmas amacyla verilen ikyet dilekeleri esas alnr ve herhalde atanmam gerekletirilmez, benim akademik unvanm da geri
alnrd. Bununla birlikte bu etik ihlal
sulamasnn aydnlatlmas asndan
ilgili yazarlar, adreste bulunan kurum
baznda su duyurusu yapmalar iin

90

tevik ediyorum. Gelin bu ikyetinizi


ilgili kuruma yapn ve incelemenin
sonucunu hep birlikte -okurlarmzlagrelim (bu sonucu bir satrna bile
dokunmadan yaynlanmas iin Bilim
ve Gelecek Dergisi Editrlne ulatracam).
3) GATA etik ihlaller konusunda
son derece hassas bir kurumdur.
Bu nedenle blm bakan da olsa,
anabilim dal bakan da olsa tm
sorgulamalar en net biimde, bazen
de sulanan kiileri rseleyerek, hi
ekinmeden yapar. Bu balamda,
Tekzipde ifade edilen Linezolid
almamza yaplan ve yazarlar
tarafndan tekzip metninde ifade
edilen haksz-hukuksuz ikyet Askeri
Yksek dare Mahkemesince incelenip, lehimize sonulanm (AYM 2.D.
Karar Tarihi:13.07.2005 Karar No:
E. 2005/37, Karar No: K. 2005/
588); ayrca Ankara 2. FSEK Ceza
ve 3. Hukuk Mahkemelerinin ayr
ayr yarglamalar, 6 deiik bilirkii
incelemesini takiben lehimize bitmi/
bitirilmi (Yargtay 9. Ceza Dairesi
2010); ikyeti ahsn mahkeme kararlarn Yargtay denetiminden sonra
tiraj en yksek 3 gazeteden birinde
yaynlamas karar verilmitir. ikyet
eden maksatl kii hakknda atmz
hukuk davas ise devam etmektedir.
Bu makaleyle ilgili olarak bu karmak sre iinde grdmz eksiklii
de corrigendum iindeki regret
deyiminin ifade bulduu ekilde yaynladk, dorudur. Buradaki potansiyel
yanl anlamann hibir uyarya gerek
kalmadan, kdemsiz akademisyenlerimin bilimsel gelecei iin zamannda
dzeltilmi olmasndan da gurur duyarm; esef edilecek bir durum olmad
mahkeme kararlaryla sabittir. Konusu geen alma arkadalarmn da
hepsi hukuki zeminlerde aklanarak,
akademik adan terfi etmilerdir. Bu
karmak yasal durumun arka plann
grmeden, ikyeti ahsn baka
sular nedeniyle akademik grevlerden uzaklatrlm maksatl bir kii
olduunu bilmeden ve yaynlanarak
eser haline getirilen ham datann ilgili
kuruma ait kaytl bir bilgi olduunu
alglamadan sadece amur at izi kal-

sn amacyla yapla gelen aba bouna emektir; ncesinde olduu gibi


hukukun terazisinde tartlr ve hukukun
klcna da arpp gider.
4) Ancak ayn hassasiyeti ne
yazk ki plagiarism nedeniyle eletirilen yazarlarn halen bal olduu
kurumda grememekteyiz. Daha bir
iki ay nce Cumhuriyet gazetesinin
manetine yansyan yazarlarn bal
olduu kurumun st yneticisiyle, Yardmc Doent Doktor Fatma lgerin
blm bakannn yer ald bir intihal
-duplikasyon ve retraksiyon- olaylarnn nasl sonulandrldna dair
okuyucularmzla paylaabileceimiz
bir bilgimiz bulunmamaktadr. (Yant
hakk dourmamak zere ilgili kiilerin isimlerini silerek konuyu okuyucu
kitlemizin deerlendirmelerine brakyorum, isteyen OM ve intihal
anahtar kelimeleriyle konuyu arama
motorlarnda daha derinlemesine
irdeler: Cumhuriyet Gazetesinin
26 Mays 2010 tarihli haberine gre
Ondokuz Mays niversitesinde
(OM) aralarnda .........ann da
bulunduu baz retim yelerinin
uluslararas dergilerde yaymlanan
makaleleri, intihal (bilimsel arma)
ve gereksiz, mkerrer yayn gerekesiyle etik bulunmayp bilimsel yaynlar arasndan geri ekildi. OM Tp
Fakltesi ....... Anabilim Dal retim
yesi Prof. ..... ve ........ Blm Bakan
Prof. ............ n ortak hazrlad Effec...........ng balkl makale, Ocak
2006da Journal of .........................
........ Research dergisinde yaymland. Derginin ubat 2010da yapt
aklamada, ....... ve ........... makalesinin, aralarnda E...... niversitesi
Rektr ................................ yazd
bir makalenin de yer ald iki farkl
yayndan intihal yaplarak hazrland vurgulanarak bilim ortamndan
ekildii (retraction) duyuruldu. .......
ve ........n, atf yapmadklar dier iki
makaleden paragraf paragraf alnt
yaptklar ve tablolar kopyaladklar
ileri srld. ........... hakknda Nisan
2009da sahte belge dzenleyerek
........... Yntemleri Eitim Sertifikas
ald sulamasyla Salk Bakanl
tarafndan soruturma balatlmt.

Buyurun bakalm, kim kimi sorgulayacak? derken dayandmz kaynak.


5) Yazarlar arasnda bulunan ve
bir dnem anabilim dal bakanl da
yapm olan editr profesr atanmam
srasnda yzlerce yayndan oluan
bilimsel dosyam didik didik ederek,
sulamada bulunabilecei etik yanllklar aram, bulamam, atanmam
engelleyebilecek bir doneye ulaamamtr. Ama yine de intihal yapm olduunu tespit etmi bulunuyorum diyerek soruturma almasn salam,
bir adan da bu konuya olan ilgimi
artrm, ayrca (teekkrlerimle) resmi
olarak da aklanmam salamtr.
6) Jeskenin ve bir dier dergide
baslm bir baka yaynn kulland
cmleleri izinsiz ve iktibas kriterlerine
uymadan plagiarise ettikleri iin bir
nceki yantta yer alan ngilizce yazmalar okuyucu kitlesinin deerlendirilmelerine sunulmutur. Yazarlarn
tekzipleri okuyucu kitlemiz tarafndan
tatmin edici bulunmusa, demek ki
Nature dergisinde yer ald zere,
bu dnce yapsnda olanlar, bu kltr benimseyenler iin hibir mesele
yoktur. Bilim ve Gelecek dergisinde yaynlanan bu yazlarn tamam bilgi iin
Doentlik Snav Komisyonu ilgili akade-

misyenlerine de ulatrlarak, onlarn


da akademik deerlendirmelerini kendi vicdani kanaatlerine gre yapmalar
nerilecektir. Dilerim Yardmc Doent
Doktor Fatma lger bu incelemenin
sonularndan okuyucu kitlemizi mahrum etmesin. Bir dier ynden, eer
saygdeer yazarlar herhangi bir etik
ihlalin sorumlu olduum yazlar iinde
de bulunduunu ciddi olarak iddia ediyorlarsa, bu konu inceleme yoluna her
zaman olduu gibi aktr. Tm sonularna katlanr, hakkm tarafsz yasal
platformlarda bugne kadar olduu
gibi sonuna kadar savunurum.
7) Yardmc Doent Doktor F. lgerin makalesi iin (in-vitro olduu
iin tamamen gereksiz de olsa) daha
nceden alnm bir etik kurul karar
yaplan yanl asla korumamaktadr.
Poster olarak daha nce ham bilgilerin baka bir yerde-bir kongrede
sunulduunun yaynlanan ve yazarlar
tarafndan etik olduu iddia edilen
ilgi makaleye bir alt bilgi (acknowledgement) olarak konulmas da gerekirdi ki bu eksiklikle ilgili herhangi
bir aklama gelmemektedir. Demek
ki yanl olduunu kabul etmektedir
ve yanlln (susarak da olsa) kabul
edilmesi bir erdemdir. Ayn konuda

daha nce resmi bir ikyette bulunmas nedeniyle yazarlar arsnda bulunan ba editrn bilgi sahibi olmamas
da mmkn deildir. TTB 2008 yl Etik
Bildirgesini bir defa daha hatrlatyorum. Baka bir eser veya almadan
alnacak her trl bilgi, veri, tablo ve
ifadeler atf yaparak (kaynak gsterilerek) kullanlmaldr ve Bir almadan elde edilen veriler ve sonular
blnerek, dilimlenerek birden ok
yayn haline getirilmemelidir.
Ahlakn ilk kural kendine yaplmasn istemediini bakalarna yapmadr ve etik deerlere zen gsterilmesini istemek kiilik haklarna bir
saldr, hakaret ve aalama deildir.
Geirdiimiz ac olaylardan alnan
derslerin gelecek kuaklara tarafsz
olarak tanmas, akademinin bu konular ok hassas bir mekanizmayla
irdeleyerek akla-karay birbirinden
net bir ekilde ayrabilmesi gelecek
nesillerimiz iin ok gereklidir. Erdem,
kiinin yanlln kendi vicdannda da
ortaya koyabilmesi, z savunmasn
gerekletirebilmesi, gerektiinde de
hukuk nnde hesabn vererek aklanabilmesidir.
Sayglar sunuyorum.

Prof. Dr. Levent Doanc

19 Mays niversitesinde yaananlarla ilgili Basn Aklamas


(3 Temmuz 2010)

vrensel tanmna gre, niversiteler kuku duyan, sorgulayan,


nyarglardan syrlm, ksr politik
ekimelerden uzak, eletirel-aklc
bilimsel dnce temelinde zgr tartmalarn yapld, bilim reten ve yayan kurumlar olmaldr. niversitelerde skolastik / dogmatik dncelere
yer yoktur. Atamalar ve ykseltmeler,
hukukun stnl esas alnarak bilimsel nitelik, deneyim, ehliyet ve liyakat
gz nne alnarak yaplmaldr.
Bu evrensel ltler karsnda
Ondokuz Mays niversitesinde
olup bitenleri ve yaanan gelimeleri
byk bir kayg ile izlemekteyiz.
Ynetim deiikliinden bu yana
niversite bir ideolojik kadrolama
alanna evrilmitir. ncelikle, zlk

haklaryla oynanarak enstit ve yksekokul mdrleri istifaya zorlanmtr.


Nitekim zlk haklarnn kaybn gze
alarak istifa etmeyenler, yarg yoluyla
haklarn geri almlardr. Bylece
yaplan ilemlerin hukuka aykr olduu yarg kararlaryla kantlanmtr.
Dekanlar hakknda da inandrc
olmayan, zorlama soruturmalar balatlarak, ynetimle ayn grte olan
YK kanalyla grevden alma yoluna
bavurulmutur.
Kadrolu niversite Genel Sekreteri
varken genel sekreterlik grevini bir
yardmc doent yrtmektedir. Daha
da ilginci, bir profesr bu yardmc
doentin emrindeki daire bakanlna atanmtr. Akademik hiyerariye
aykr bu uygulamaya baknca, orta-

da bizim bilmediimiz baka bir hiyerarik dzenin olup olmad insann


aklna gelmektedir.
ktidar partisinin il bakan ve
milletvekilleriyle ortak ticari faaliyetlerde bulunan bir profesr dekan
olarak atanm, bu profesr de ortaklar arasnda bulunan baz kiileri
yardmc doent olarak fakltesine
almtr. Bunlar halen ticari faaliyetlerini srdrmekte ve Sayn Rektrn de
bunlarn ticari irketlerinin reklmnda
rol ald bildirilmektedir. Durum soyut
hukuka deil, somut yasalara bile aykrdr. (657 Sayl Devlet Memurlar
Yasasnn 28. ve 2547 Sayl Yksek
retim Yasasnn 36. maddesi)
Sayn Rektr, boalan Mhendislik
Fakltesi dekanln kendi zerine

91

Forum
alm, fakat dekanlk grevini fiilen,
dekan yardmcs yapt bir doent
yrtmtr. Bekleme sresini dolduran bu doent hemen profesr yaplm ve fakltede birok kdemli profesr olmasna karn, dekan olarak
atanmtr. Uygulamann akademik
hiyerari ve niversite geleneine aykr olmasnn yannda, deneyimsiz bir
kiinin dekanlk grevine getirilmesi
rasyonel ynetim anlayna da aykrdr. Nitekim ortaya kan ynetim
boluu yznden Elektrik-Elektronik
Mhendislii blmnden Yrd. Do.
Dr. Hlya Gkalp mstafi durumuna
drlmtr.
Dardan retim yesi atamalarnda lahiyat Fakltesi dndaki fakltelere de, alan uzman olmayan imam
hatip-ilahiyat kkenlilerin atandklar
gzlenmektedir. ktisadi ve dari
Bilimler Fakltesi, Eitim Fakltesi ve
zellikle Fen-Edebiyat Fakltesine bu
ekilde atamalar yaplmtr. Yllardr
Milli Eitim Bakanlnda imam hatipilahiyat kkenliler ile tarikat/cemaat
okul ve yurtlarnda yetienlerin idari
grevlere getirildikleri bilinmektedir.
Benzer uygulamann niversitelerde
de balad izlenmektedir. Ondokuz
Mays niversitesine yeni atanan ve
genelde atandklar alanda uzman
olmayan imam hatip-ilahiyat kkenlilerin blm bakanlklar, dekan yardmclklar ve hatta dekanlk gibi idari
grevlere getirildikleri grlmektedir.
Tm dar gelirli olan idari personelin dahi ideolojik nedenlerle zlk
haklaryla oynanmaktadr. rnein,
Salk Bilimleri Enstitsnn idari
personelinin dner sermaye katk
paylar kesilmi; bunlar arasnda bulunan Enstit Sekreteri am olduu
davay kazanarak hakkn geri alm,
ynetimden ekindikleri iin dava
aamayan dier iki personele ise haklar verilmemitir. Bunun sonrasnda
Enstit Sekreterinin grevden alnm
olmas insanlarn hak aramaktan niin
korktuklarn gstermektedir. Oysa grevden alnan Enstit Sekreteri Turgut
Ylmaz deneyimli, nitelikli, iini ok iyi
bilen ve ok iyi yapan, ok alkan bir
personeldir. Bugne dek alm olduu
sicil notlar bunun gstergesidir.

92

Hakknda yolsuzluk, sahte evrak


dzenlemek, astlarna tecavz, stlerine hakaret gibi birok soruturma
ya da dava alm ve ceza alm
bir doent, her trl uyarya karn
profesrle atanmtr. Bu kiinin,
halk arasnda bilimsel hrszlk denilen intihal suunu ilemi olduu
uluslararas bilim evreleri tarafndan
belgelenmitir. Bu eylem retim
yeliinden atlmay gerektiren bir
su olduu halde kendisi hakknda
bugne kadar bir ilem yaplmamtr. Sz konusu kiiyle birlikte intihal
suunu ilemi olan bir profesr de,
cezalandrlacana dllendirilmi
ve blm bakanlna atanmtr. Bu
blmdeki 11 anabilim dal bakannn, blm bakanl iin baka bir
profesr nermi olmalarna karn,
sadece iki anabilim dal bakannn
nerdii bu arkadan atanmas ibret
vericidir.
Yllardr niversitemize hizmet eden
birok retim yesi arkadamz hak
ettikleri halde, kadro olmad gerekesiyle doent ve profesrle atanmamaktadrlar. Buna karlk anabilim
dal ve blm bakanlar ile dekanlar
ihtiya bildirmedii halde, bunlardan
habersiz dardan retim yeleri getirilmekte ve bunlar iin hemen kadro
bulunmaktadr. Evrensel niversite tarihinde bugne dek yaanmam daha
da ilgin bir uygulama, Samsun-Mehmet Aydn Devlet Hastanesi Bahekimi
iin yaplmtr. Sayn Bahekim iin
Salk Hizmetleri Meslek Yksekokulunda zel bir kadro alarak profesr yaplm ve burada bir tek gn
almakszn tekrar Salk Bakanl
emrine grevlendirilmitir. Yaplan bu
ilem eski hukuk deyimiyle hlledir.
Yani hukuka kar hiledir. Sayn YK
Bakannn deyimiyle de hukuku dolanmaktr. Her iki durumda da hukuka
aykrdr.
Tm bu gelimeleri niversitemiz,
kentimiz ve lkemiz adna kaygyla
izlediimizi bildirir, byk milletimizi
gelecei iin uyank olmaya arrz.

Prof. Dr. Sleyman elik


Samsun Akademik Elemanlar Dernei
Ynetim Kurulu Bakan

Allah szc Arapaya


Trkeden geti

ndls konusunda spanyollar


bilmeyebilirler, ole diye bardklarnda aslnda Allah demektedirler
demisiniz. Bunu ben de bilmiyordum,
teekkr ederim. Ancak, ben de sizin
bilmediiniz bir ey syleyeyim: spanyollar da, Araplar da, hatta Trkler
de bilmeyebilir, ama Allah szc Arapaya Trkeden gemitir.
Trkler, Tanrya hangi nedenle sesleniyorsa, seslenirken ona gre bir ad
kullanrlard. Bir ey isteyecekleri zaman ellerini ge ap Tanrya, alan,
veren anlamnda Alla, Olla diye
seslenirlerdi. Tpk elleri ge ap dua
etmek ve daha birok ey gibi, Alla
szc de slamiyete Trklerden
gemitir. Araplarn Tanry andklar
Allah szcnn Araplara Trklerden gemi olmas gibi, Batllarn
kulland God szc de Trke
asl olan Gadadan, yani Trklerden
gemitir. Bunlar Batllarn da, Araplarn da ok byk ounluu bilmez
ama en st bilgiye sahip dilcileri,
aratrmaclar ve kurumlar, ok daha
fazlasyla birlikte bilir. Biz Trklerin
bunlar neden bilmediinin ise bir deil, birok nedeni var ve bunun zellikle tartlmas gerekir.

lter Tugan

Dzeltme
Dergimizin Temmuz 2010 tarihli
77 saysnda Prof. Dr. Mahmut
Hortasunun CERNe tam ye
olalm; ama nasl balkl makalesinde anlam aksi ynde deitiren
bir yaym hatas yaplmtr. Sayn
Hortasunun dzeltisini aada
sunuyor, yazarmzdan ve okurlarmzdan zr diliyoruz.
Yazmn sondan bir nceki
cmlesinde anlam tamamen deitiren bir yanllk olmu. Ben
hzlandrc projesinin bir fars (gldr, komedi, ciddiye alnmamas
gereken bir ey) olduunu sylemitim. Baskda bu farz olarak
km. Yani zorunluluk. Halbuki
ben tam aksi yndeki dncemi
belirtmek istemitim.

14. Gen Balkan Matematik Olimpiyatlar sonuland

omanyann Ramnicu Valceann


Olanesti kentinde 18-22 Haziran
2010 tarihleri arasnda dzenlenen
14. Gen Balkan Matematik Olimpiyatnda lkemiz byk bir baarya
imza att.
Yarmada rencilerimiz ve madalyalar u ekilde dald:
Mehmet Efe Akengin (stanbul
Erkek Lisesi): 40 tam puanla altn
madalya, Abdullatif Kksal (zel
Erkul Tunagr Fen Lisesi): 25 puanla
gm madalya, Hakan zen (zel
Toros Akdeniz Fen Lisesi): 33 puanla
gm madalya, Muhammed Zahid
ztrk (zel Anafen Fen Lisesi): 21
puanla bronz madalya, Berfin imek
(zmir Fen Lisesi): 23 puanla bronz
madalya, Burak Varc (zel Anafen
Fen Lisesi): 39 puanla altn madalya
almlardr.
Takm liderliini Muhittin Uuz ve
lider yardmcln etin rti yapm-

tr. Ayrca yarmann 2. sorusu ahin


Emrah ve Okan Tekman hocalarmz
tarafndan hazrlanmtr.
Yarmada altn madalya aral
40-38, gm madalya aral 35-25,
bronz madalya aral 23-11 olarak
belirlenmitir.
Yarmaya katlan lkelerin puan
sralamalar ise u ekilde olutu:
Romanya (A Takm) 3 altn 3
gm madalya kazanarak 207 puanla 1., Bulgaristan 2 altn 4 gm
madalya kazanarak 197 puanla
2., Romanya (B Takm) 6 gm
madalya kazanarak 187 puanla 3.,
Trkiye 2 altn 2 gm 2 bronz madalya alarak 181 puanla 4. srada
yer almtr.
1997 ylndan itibaren yaplmakta
olan Gen Balkan Matematik Olimpiyatna on be buuk ya altndaki
renciler katlabilmektedir. Yarmadaki her bir soru 10 puan olup

toplamda sorularn hepsini yapan 40


tam puan almaktadr.
Bu sene yarmaya katlan lkeler arasnda 40 tam puan alan 4
kiiden biri Trkiye ekibindendir.
Yarmayla ilgili ayrntl bilgiye http:
//fmi.unibuc.ro/jbmo2010/ adresinden ulaabilirsiniz.
lkemiz adna bizlere bu gururu
yaatan rencilerimizi, retmenlerini ve idarecilerini tekrar tebrik
ediyoruz.

hsan Ycel
Matematik Dnyas Dergisi Yayn Kurulu yesi

93

Forum

Dziga Vertov ve
Sine-Gz

en Sine-Gzm, mekanik bir gzm. Bir makine olan ben, size


dnyay ancak benim grebileceim
ekilde gsteriyorum. (Dziga Vertov)
Tek bir cmle, cmlenin dourduu
bir manifesto, bir bakaldr, bir devrimci ve onun tek bir cmleyle zetledii sosyalist sinemas Sine-Gz!
Denis Arkadievich Kaufman adyla
2 Ocak 1896da Polonyaya bal
bulunan Bialystok kasabasnda dodu. Sinemaya Sovyet yazar ve gazeteci Mikhail Koltsovun istei zerine
Moskova Film Komitesinde kurgucu
ve yazar olarak balayan Kaufman,
adn o dnem Dziga Vertov (Dner
Topa) olarak deitirdi.
Dziga Vertov oluturduu sinema
anlay, yaynlad manifesto ve
devrimci duruu ile sadece kendi dnemine damgasn vurmam, kendinden sonra gelen sinemaclara da yol
gstermitir.
Sinemada psikolojik ve polisiye
dramlarn hakim olduu, filme aktarlan birok tiyatro oyunu olduu
o yllarda, prim yapan bu filmlerin
aksine Vertov her zaman gerek olan
semi, filmlerinde kurduu Sine-Gz
akmna sadk kalm ve burjuva anlayla ekilen filmleri deyim yerindeyse
lanetlemitir.
O dnem ekilen Rus-Alman filmlerinin samalk olduunu dnen
Vertov, Amerikan sinemasnn hzl
geilerini ve yakn plan ekimlerini
takdir etmekle beraber, yetersiz
bulur. Vertova gre Amerikan sinemas kesin bir hareket almasna
dayanmyordu; psikolojik dramdan bir
gmlek stnd ama yine de temelden
yoksundu. Kendi sanatn nemseyen
herkes kendi tekniinin zn arar
diyen Vertov, bir klie olarak grd
Amerikan sinemasn kopyann kopyas olarak tanmlar.
Ekim Devriminin ufuk ac yllarnda Vertovun stnde durduu bir
ey vard ki o da kino pravda, yani
sinema gerekti. Sovyet devletinin
brokratikletii srete, Sovyet

94

seyircisi her ne kadar ak ya da


su yklerini tercih ediyorsa da bu
durum Vertov ve arkadalarn yavan
beenilere ayak uydurmak zorunda
brakmad. Vertovun sylemiyle bu
yldrc g, onlara ayak uydurmak
yerine onlar deitirmeye sevk etti.
Vertov o dnemde yle seslendi
izleyiciye:
Yoldalar, eer isterseniz sinemann sanat olup olmadn tartmaya
devam edin. Bizim varlmz ve
almalarmz grmezden gelmeye
devam edin. Size bir kez daha sylyorum: Devrimci sinemann geliim
yolu bulundu.
Vertovun o dnem ortaya koyduu eserleri Sovyet brokrasisi bata
olmak zere birok kesim sanat olarak
deerlendirmiyordu. Zaten Vertov ve
arkadalarnn da yaptklar eyin
sanat olduuna dair bir iddialar yoktu. O dnem sanat filmi ad altnda ekilen filmleri safsatadan ibaret bulan
Vertov, haksz da deil di. Vertovun
bir derdi vard. O da gzn grd
neyse, dramatik eler, sslemeler
ve en nemlisi de senaryo olmadan
aynen perdeye aktarlmasyd. nk
Vertova gre nasl ki yeni ilan edilmi
bir savataki arpmalar nceden betimleyemiyorsak, film harekatmz iin
de nceden bir senaryo yazamazdk.
Senaryo, mzik ve kurguyla kurtarlm filmlerdi o dnem ekilen filmler.
Ve onlar, parlak bir ciladan baka bir
eyi olmayan sradan botlar gibiydiler. Bu botlara kar Vertov, sinemasn
deriden yaplm salam botlar olarak
tanmlyordu.
Sovyet hkmetinin basklarna
ramen Vertov, uluslararas planda
yrtt Sine-Gz mcadelesini

dnya apndaki proleter devrimle


uyum ierisinde tuttu. Vertov ve yoldalarnn birincil hedefi her ezilmi
bireye ve bir btn olarak proletarya
etrafndaki hayatn gereini anlama abalarna yardmc olmakt. Bu
mcadele Vertov iin sadece Sovyetlerle snrl deildi. Btn lkeler ve
topraklarndaki proleterler arasnda
dnyann komnist bak asyla deifre edilmesine dayal grsel (SineGz) ve iitsel (Sine-Kulak) bir snf
ba kurmak Vertov ve yoldalarnn
balca hedefiydi.
Vertov mcadelesini sinemann
dna tarm, sylemlerinde de
proletaryay bilinlendirmeyi hedeflemiti. Aralarnda zlmez bir ba
kurulabilmesi iin iilerin birbirlerini
grmeleri gerektiini syleyen Vertov, tekstil iileri kendileri iin gerekli
olan makineyi yapan fabrika iilerini,
fabrika iilerinin onlar iin gerekli
olan yakt salayan maden iilerini,
maden iilerinin ise onlar iin gerekli
olan yiyecekleri reten iftileri grmeleri gerektiini sylerdi.
Leninin o dnem sinema iin syledikleri, Sovyet brokrasisinin belini
krmaya alt haber filmlerinin,
bununla beraber doan Sine-Gz
akmnn belki de en byk destekisi
olmutu. Lenin yle sesleniyordu sinemaya dair: Komnist fikirlerden feyz
alan ve Sovyet gerekliini yanstan
filmlerin yapmna haber filmleriyle
balanmaldr.
Vertovun isyan da tam olarak
burada balyordu. Neden diyordu
Vertov, Yolda Lenin bile sinemada
ayn sistemi isterken, devrimciler neden burjuvaziye hizmet eden filmler
ekip Sovyet gereinden bu kadar
uzaklamt? Yllarca makaleler, iirler ve trl yazlar yazan Vertov, yaz
dilini sinemaya tam, sinemada kamerayla yazmak fikrini gelitirmiti.
Sinemada da kendini bir yazar olarak
gren Vertov, gereklere dayal film
yazm konusunda uzmanlatn sylyor, kendini bir haber filmi yazar
olarak tanmlyordu.
Vertovun Ekim Devrimi ve sonrasnda yapt almalardan iki tanesi
vardr ki sinema tarihinde belki de bir

daha asla ekilemeyecek tarzda iki


yapttr bunlar. lki Kameral Adam,
ikincisi ise, gerek brokratik baskdan
gerekse ekim artlarnn zorluundan
dolay imkansz baarmak olarak
nitelendirilebilecek Lenine Dair
Trk.
Sine-Gz akmnn belki de zeti
saylabilecek Kameral Adam iin
Btn Sine-Gz deneyleri bizi buna
hazrlad der Vertov. Kaydedilen
gereklerin bir toplam denebilecek
bu deney, istendii zaman edebiyat
ve tiyatro olmadan da nasl akc
filmler ekilebileceinin bir kantdr.
Bir Sovyet kentinde, gndoumundan gnbatmna kadar olan hayat
edebiyat ve tiyatrodan uzak o kadar
gzel bir ekilde anlatmtr ki, belgeselin ald vglerden sonra Sovyet
brokrasisinin tavr az da olsa yumuamtr. yi bir matematikle ekilmi
Kameral Adam, o dnem geici bir
zafer olarak grlse de, sinema tarihine adn Vertovun zaferi olarak
kazr.
Lenine Dair Trknn hazrlk
almalarna, Rus Proleter Yazarlar
Birlii sinema departmannn acmasz
eziyetleri altnda balayan Vertov, en
byk darbeleri bu dnem yemi, en
byk hastalklar bu dnem geirmiti.
Brokratik gcn basks her zaman olduundan daha iddetliydi.
Vertovdan belgesel sinemay terk
etmesi istenmiti. Lenine Dair
Trknn ekimlerinin Orta Asyada
srd o dnem Vertov, her trl
maddi imkanlardan yoksun, hibir
ulam arac olmadan srdryordu
mcadelesini; trl aalamalar,
kmsemeler ve saygszlklar eliinde. Bu bir savat artk. Vertovun
asla ylmayacam dedii ve asla
ylmad bir sava!
Vertovun filme dair en byk
istei, filmi Leninin lmnn 10.
yldnmnde Boloy Salonunda
gsterime hazr etmekti. Fakat film hazr olmasna karn Vertovun bu istei
reddedildi. Vertov bu olay sinir sistemine indirilen en ar darbe olarak
aklar ki, o dnem doktoru olan Profesr Speranski, Vertovun hastalna

dair raporlarnda unlar yazar:


Sinir sisteminin herhangi bir blgesine gelen ikinci bir darbe, sistemdeki
elerin srekli hassasiyeti gz nne
alndnda, her ne kadar kk olursa
olsun dokularn distrofi eilimini aa
karacaktr.
Vertova kar deyim yerindeyse
acmaszca yrtlen brokratik lin
giriimi artk yerini ak tehditlere
brakmt. Proletarian Cinema
yapt bir aklamada Vertova yle sesleniyordu: Ya oyunculu filme
geersiniz ya da anne babanz ac
eker. Vertovun tek kurtulu yolu
vard: oyunculu ve senaryolu filme
gemek. Ya senaryolu ve oyunculu
filme geip k bir hayat srecekti ya
da bildii yolda devam edip brokrasinin deyimiyle tuvalet iin bile sra
bekleyecekti. Fakat Vertov gerein
peindeydi. Anlarnda yeni bir eve
tandn yazarken onu yaralayan
bu tehditlere de gnderme yapmay
unutmuyor, yle yazyordu: Yeni,
iki odal bir daireye tandm. ok iyi.
En sonunda tuvalet, lavabo, banyo,
vs. iin sra beklemekten kurtuldum
kiyzl eletirmenlere kamerayla
kaydedilen hayattan alnma her
gerein -bir madalya ya da kpek
tasmas takmyor olsa bile- bir film
belgesi olduunu kantlamam nemli
bir gerek.
Hem oyunculu sinemann hem
de haber sinemasnn ayn lde
gelimeye hakk vard. Vertov devrimci kuak ynetmenlerinden olan
Serge Yutkevi ve dierlerine unu
sormutu: Sovyet sinemas 19241925 yllar arasndaki dnemde
balamasna ramen neden haber
filmi sinemasndan, i sava dnemindeki Sovyet sinemas meselesinden
bu denli kanlyor? Serge Yutkevi
ise o dnem konumaclarn sadece
sanatsal sinemadan sz ettikleri yantn vermiti Vertova. Bu yant Vertov
ve yoldalarnn sanat olmad
anlamna m geliyordu? Oysa Sovyet
sinemasnn kurucularndan biri olan
Vsevolod I. Pudovkinin de o dnem
sk sk dile getirdii gibi Sovyet sinemas tarihi haber filmi alanndaki
deneylerle balyordu. izgisini hata

olarak gren ve bu hatay kabullenmedii ynnde eletiriler yapan


kesime Vertovun yant kesin ve netti:
Geni kitleler iin daha nce hi
olmad kadar anlalr olan filmler
yaparak hatalarm perdede dzeltmeye alyorum.
Vertov 12 Nisan 1926da gnlne yle bir not dmt: Ars
sinema salonunda Paris qui Dortu
izledim. im acd. Paris qui Dort,
Rene Clairin ilk uzun metrajl filmiydi.
Vertovun ii acmt, nk iki yl nce
teknik tasarm bu filmle birebir rten
bir plan hazrlam, bunu uygulamaya
koymak iin srekli frsat kollam, fakat bu frsat ona verilmemiti. Oysa ki,
Eisensteindan istedikleri kadar srarla
Vertovdan film ekmesi istenseydi
Vertovun da dedii gibi o dnem
dnyay alt st edecekti.
17 Kasm 1931de Charlie Chaplinle buluma bal altnda Vertov
gnlne u notu der: Gsterim
esnasnda ayaa sryor. Bir eyler
haykryor. Film hakknda bir sr
ey sylyor. Montagu araclyla
bir not gnderiyor. Cokuya verdii
tepki: Bu mekanik seslerin byle, kulaa bu kadar gzel gelecek ekilde
dzenlenebileceini hi bilmezdim.
Bu duyduum en heyecan verici
senfonilerden biriydi. Sayn Dziga
Vertov tam bir mzisyen. Profesrler onunla tartmak yerine ondan
bir eyler renmeliler. Tebrikler.
- Charlie Chaplin
Drt duvar aras butik filmler
ekmek peinde olan, sinemada
olabildiince tiyatral e kullanan sinemaclar aslnda ne kadar sinemac,
yaptklar sinema neye, kime hizmet
ediyor? lkede var olan ii snfnn
arl ve yaad zor dnem yadsnamazken hl lke gereklerinden
ok uzak, sadece dl almak iin veya
gie derdiyle ekilen filmler daha ne
kadar hkm srecek bu lkede? Bu
sorularn cevaplarn vermek u an iin
mmkn deil, fakat bilinen bir ey
var ki, o da kapitalist filmlerin yerini
alacak sosyalist sinemann yolunun
bulunduu!
Tek yol Sine-Gz!

lkem Ezgi Aam


95

Bulmaca

Hikmet Uurlu

Soldan saa
Yzba Selahattinin Roman, Japon
Gl, Dnyorum yleyse Vurun
vb. yaptlar ve Cumhuriyet gazetesindeki Pencere adl kesinde
yazd aydnlanmac yazlaryla hakl
bir n kazanm, geen ay yitirdiimiz bilge yazarmz. Yank.
2) Geri dnme, yz geri etme. Keban tutan kokusu / Yakam
brak da gideyim (Oktay Rfat)
3) Ne anlamnda soru sfat. Kemiklerin toparlak ucu. Gereklii
(George Lukacsn nemli yapt).
Arjantinin plaka imi.
4) Etme, ileme. Eski bir tarihi anlatmak iin kullanlan szck. Bir
haber ajans. Bilme, anlay.
5) Sudann plaka imi. Uzakdoudan
tm dnyaya yaylan bir strateji oyunu. Grete bir oyun.
6) Bakr ve demir selenr. Keman
yay.
7) Gkcisimlerinin, genel ekim yasasna uygun olarak birbirlerini ekmesi
nedeniyle, herhangi bir gkcisminin
yrnge deviniminde grlen karklk. Yetenek.
8) Roman, yk vb. anlatm trlerinde
kiilerin ve evrenin tantld, konunun, olayn anlatlmaya baland
blm. elmann drdn / Sev
yiidin merdini / Seversen gzeli sev
/ ekme irkin derdini. (Malatya
trks). Yemek. Bir renk.
9) Bir tr uha. Tunusun plaka imi.
Yaplarda svadan ya da boyadan
nce vurulan ince kat.
10) Garson yama. Vakti (Mahinur Ergunun 1993 yapm bir filmi).
lmsz.
11) zerinde arslan resmi bulunan ve
eskiden Osmanllar tarafndan da
kullanlan felemenk paras. Anadolu Blgesinde bir gl. Bir im
yanarm, klm yok dumanm yok.
(Avni Anl- Hicaz).
12) Bir Pencereden, Felsefe Kylarnda,
Pusulamz Felsefe, Niin Diyalektik
gibi pek ok deerli yaptlar retmi,
getiimiz ay 66 yanda yitirdiimiz nl felsefeci-yazarmz. a
gelmez ku olmaz, baa gelmez i
olmaz. (atasz).

GEEN SAYININ YANITI

1)

96

Yukardan aaya
1)

2)
3)

4)

5)

6)

7)

8)
9)

Yakut sylencebiliminde yldrm


ruhu. su almaynca evr-i nisandan, gher virmez. (Fuzuli).
Din ilerini dnya ilerinden ayran.
Bir tr makineli tfek. Asker, er.
Hrvatistann plaka imi. Olu
(Ahmet Rasimin bir betii). ri saman.
Marangozlukta kullanlan bir tropikal Afrika aac. Bakalarn ekitirmek, knamak zerine kurulmu
konuma.
Bceklerin, kurtuk durumundan yetikin duruma geerken arada aldklar zel biim. Eski dilde korku.
Eski Msrda reme ve dourganlk
tanrs.
Sterin simgesi. Destan (Ortaadan kalma yazar belirsiz Rus
iiri). Boru sesi.
Avrupa Para Antlamasn simgeleyen harfler. Nakli yaam kurtarr,
mafyas nldr. lave.
Bulgaristann para birimi. Afrikada
bir rmak. Nijeryada bir kent.
Arsebk (1923 doumlu tann-

10)

11)

12)

13)

14)

15)

m ressammz). ve Slogan
(Ruen akrn bir yapt).
Yararl iler yapm bilgili kimse.
Boyun omurlarnn stten birincisi.
Lbnann plaka imi.
orak, verimsiz toprak. Anlatlana
dikkati ekmek iin kullanlan bir
belirte.
inden, ortasndan gemek. altndan denek gstermek (yumuak
bir tutumu varm gibi gzkmekle
birlikte alttan alta gzda vermek).
Samilerde gk tanrs. Kadnlarn
gzkapaklarna srdkleri makyaj
malzemesi. Garbo (19051990 yllar arasnda yaam sinema sanatnn mitlerinden sve asll
aktris).
Kara Pee (Memduh nn bir filmi).
Ktlk. Kk Adam (Baroln Dustin Hoffmann oynad bir
Arthur Penn filmi).
Balca yaptlar arasnda IV. Murat,
Karyad Hatun, Yusuf ile Zleyha
gibi operalar olan, 1991de devlet
sanats unvann alm, getiimiz
aylarda yitirdiimiz nl bestecimiz.

Temmuz saymzdaki bulmacay doru yantlayan okurlarmzdan


Muhammet Akda (Antalya), Yavuz Kartal (Sinop) ve M. Cengiz
Turnagl (Antalya) Sabriye arcnn Bilim ve Gelecek Kitaplndan
kan Gnlk, Anlar ve Mektuplar adl kitabn kazand. Austos
bulmacamz doru yantlayacak okurlarmz arasndan belirleyeceimiz
3 kii, Ycel alarn Bilim ve Gelecek Kitaplndan kan Anadolu
Yeillemesi adl kitabn kazanacak. zmlerinizin deerlendirmeye
girebilmesi iin, en ge 20 Austos tarihine kadar posta, faks veya
e-posta yoluyla elimize ulamas gerekiyor. Kolay gelsin

You might also like