You are on page 1of 145

&

&

lversus
dnce

Enzo Traverso
Enzo Traverso, 14 Ekim 1957'de domu bir llalyan tarihidir. Entelek
tel geliimi, iktidarn devrim yoluyla ele geirilmesine ve "ii iklidar"na
inand 1970'li yllara denk der. 1985 ylndan beri Fransa'da yaamakla
ve Pikardiya niversitesi ile Ecole des hautes etudes en sciences sociales'de
dersler vermektedir. Alman Yahudi felsefesi, Nazizm, anti-Semilizm ve iki
dnya sava konusunda uzmandr. Balca eserleri arasnda unlar say
abiliriz: Les Marxist:s et la question juive, 1990; Les ]uifs el l'Allemagne, de la
symbiose judeo-allemande c:i la memoire d'Auschwitz, 1992; l.'.Histoire d!chiree,
rssai sur Auschwitz et !es intellectuels, 1997; Pour ue critique de la barbarie
moderne: ecrits sur l'hisLoire des]uifs et l'atisemiLisme, 2000; Le Toalitarisme:
Le XXe siecle en dt'ba, 2001; La Violence nazie: Essai de gcnealogie historique,
2003; A Feu et a sang: De la guerrc civile europeenne, 1914-1945, 2007.

Versus Kitap (93)

Gemii Kullanma Klavuzu


Tarih, Bellek, Siyaset
Enzo Traverso

zgn Knye
Le passe, modc d'emp loi:
Histoire, memoire, politique
La Fabrique-cditions, 2005
Yay n a Hazrlayan

zgr Deniz
Franszcadan eviri
Ergden

Ik

Kapak Tasarm
Blent Arslan
Dzeni
Blent Arslan

Sayfa

B a sk
Can Matbaaclk
Davutpaa Caddesi
pek

Merkezi Kat: 3 No: 7

Tokap / stanbul
Tel: o 212 613 10 77

ISBN: 978-9944-989-99-2
VERSUS KTAP Ocak 2009
Her hakk mahfuzdur.
Albay Faik Szdener Sk.
Benson Merkezi No:21/2
Kadky I stanbul 34710

Tel: O 216 418 27 02 (pbx) Faks: O 216 414 34 42


www.versuskitap.com
versuskitap@versuskitap.com

Gemii Kullanma Klavuzu


Tarih, Bellek, Siyaset

Enzo Traverso

Franszcadan eviri
Ik

Efltdt!f

Iv-e r-su-s{EJ

iindekiler

Giri
Bellein Douu

!.Tarih ve Bellek atkl Bir ift midir?

Anmsama

Ayrlklar

14

Empati

21

2. Zaman ve G

33

Tarihsel Zaman ve Bellek Zaman

33

"Gl" ve "Zayf" Bellekler

44

3. Yarg ile Yazar Arasnda Tarihi

55

Bellek ve Tarih Yazm

55

Hakikat ve Adalet

62

4. Gemiin Politik Kullanm

69

Sivil Din Olarak Shoah Bellei

69

Komnizmin Belleinin Silinmesi

77

5. Alman Tarihilerin kilemleri

83

Faizmin Yokoluu

83

Shoah, DAC ve Anti-Faizm

89

6. Revizyon ve Revizyonizm

97

Bir Kavramn Dnmleri

97

Kelime ve ey

101

Bibliyografik Notlar ve Teekkr

109

Dipnotlar

111

Giri
Bellein Douu

"Bellek" kadar heder edilmi kelime enderdir. Toplumsal bi


limler alanna olduka ge girdiinden yaylmas da ilgintir.
l 960'l ve l 970'li yllarn entelektel tartmalarnda genel

likle pek grlmez. 1968 ylnda New York'ta David L. Sills'in


editrlnde yaymlanan International Encyclopedia of the

Social Sciences'ta grlmedii gibi, 1974 ylnda Jacques Le


Goff ile Pierre Nora'nn ynetiminde yaymlanan Faire de

l'histoire balkl kolektif eserde ya da kltr tarihinin nc


lerinden Raymond Williams'n Keywords'unda da yer almaz
ken, 1 birka yl sonra tarihyazm tartmasna derinlemesine
nfuz ettii grlr. "Bellek" genellikle tarihin eanlamls
olarak kullanlmtr ama " tarih-an", " tarihin tarihi" bir
tr kategori halini alarak tarihi ele geirme ynnde kendine
zg bir eilim gsterir. Bylece, gemii, geleneksel olarak
tarih diye adlandrlan disiplininkinden daha geni ilmekli bir
an iinde yakalayarak, bu gemie byk lde bir znel
lik ve "yaanmlk" dozu katar. Ksacas, bellek daha az ksr
ve daha "insani" bir tarih olarak grlr. 2 Gnmzde Bat

gemii kullanma

k.Javuzu

toplumlarnn kamusal uzanm istila etmektedir: Gemi,


imdiki zamana elik eder ve medyann son derece abartt,
kamusal iktidarlarn genellikle keyfince ynettii bir "bellek"
olarak imdiki zamann kolektif imgelemine yerleir. Bellek,
"anma taknts"na dnr ve "bellek yerleri "nin deer ka
zanmas, hatta kutsanmas gerek bir "yer-tapnmas" yara
tr.3 Ar ykl ve doymu bu bellek, uzanm gzergah ia
retleridir. 4 Artk her ey bellek oluturmak anlamna geliyor.
Gemi, kltrel duyarllklara, etik sorgulamalara ve imdiki
zamann politik beenilerine gre ayklanp yeniden yorum
landktan sonra kolektif bellee dnyor. Bylece tarihsel
alanlarn mzelere ve uygun kabul binalaryla (oteller, resto
ranlar, hediyelik eya dkkanlar, vs.) donatlm ve hedef kit
leye ynelik reklam stratejileriyle kitlenin nezdinde baarl,
rgtl ziyaret yerlerine dntrlmesiyle birlikte "bellek
turizmi" ekilleniyor. Aratrma merkezleri ve yerel tarih ce
miyetleri bu bellek turizminin dzeneklerine dahil edildiler;
kimi zaman kendi yaam imkanlarn da buradan alyorlar. Bu
olgu, bir yandan, gemiin eylemesi srecinden kesin olarak
kaynaklanr; yani gemi estetikletirilir, yanszlatrlr ve
karllatrlr, bylelikle de turizmin, gsteri endstrisinin,
zellikle de sinemann kendisine katp kullanmasna hazr
bir tketim nesnesine dntrlr. Tarihi de "profesyo
nel" ve "uzman" niteliiyle genellikle bu srece katlmaya
arlr. Olivier Dumoulin'in terimleriyle, o da kendi sanatn
tpk toplumlarmz istila eden tketim mallar gibi, " ticari
rn" haline getirmitir. Amerikan Public Histo ry si kurum
'

lar ve hatta zel iletmeler iin alan ve bunlarn karllk


mantna boyun een tarihileriyle birlikte, bize uzun sre
dir yolu gstermektedir. 5 Dier yandan bu olgu birok adan
Eric Hobsbawm'n "gelenein icad"6 diye adlandrd eye
benzemektedir: Bir grubun ya da bir topluluun badakl-

cnzo travcrso

n glendirmeyi, kimi kurumlara meruiyet kazandrmay,


toplumun barna deerleri kazmay hedefleyen ritellemi
pratikler gerek ya da mitsel bir gemiin etrafnda ina edilir.
Baka deyile, bellek, deerler, inanlar, semboller ve litrjiler
sistemiyle birlikte Bat dnyasnn sivil din'inin vektr olma
eilimindedir. 7
Bu bellek taknts nereden gelmektedir? Bunun kaynakla
r ok eitlidir ama ncelikle ada toplumlarn barndaki
bir aktarm krizine baldr. Bu konuda Walter Benjamin'in
"aktarlan deney" (Erfahrung) ile "yaanm deney" (Erlebnis)
arasnda varsayd ayrmdan sz edilebilir. "Aktarlan deney"
neredeyse doal olarak bir kuaktan dierine srer, uzun va
dede gruplarn ve toplumlarn kimliklerini oluturur; "yaan
m deney" ise bireysel, dayanksz, uucu ve geici yaanm
lktr. Benjamin, Passagen-Werk'inde bu "yaanm deney"i,
ehir yaamnn ritmi ve bakalamlaryla birlikte, kitle top
lumunun elektrooklar ve ticari evrenin kaleydoskopik kao
suyla birlikte modernitenin belirgin bir zellii olarak kabul
eder. Erfahnng geleneksel toplumlarn tipik zelliidir, Erleb

nis ise kah liberalizmin, mlkiyeti bireyciliin antropolojik


iareti olarak, kah yaamn doal akna dahil bir miras ola
madan kuaklar boyu etkili olmu travma dizileriyle birlikte
yirminci yzyl felaketlerinin rn olarak modern toplum
lara zgdr. Modernite, Benjamin'e gre, zellikle aktarlan
deneyin kyle nitelenir; bu k sembolik ifadesini Bi
rinci Dnya Sava'nda bulur. Avrupa'nn bu nemli travmas
srasnda milyonlarca kii, zellikle doann ritmine ve kr
sal dnyann kodlarna gre yaamay atalarndan renmi
olan gen kyller toplumsal ve zihinsel evrenlerinden zor
la kopartldlar.A Aniden "bulutlar dnda artk hibir eyin
tannmad bir manzaraya" dahil oldular ve bu manzarann
"ortasnda, ykc gerilim ve patlamalarn cirit att bir kuvvet

J.,'Clll kulhnma k.lavuzu

alan iinde minicik ve krlgan insan bedeni"yle karlatlar.9


Cepheden suskun ve belleini yitirmi dnen binlerce asker,
dman mevzilerini hi durmadan top ateine tutan ar top
ularn Shell Shocks'uyla [ savan yaratt ruhsal knt 1
sarslm, iki a arasndaki o dura temsil ediyorlard: miras
alnan deneyimin oluturduu gelenek dnemi ile bellek ak
tarmnn doal mekanizmalarndan kaan felaketler dnemi.
lki dnya sava aras dnemde ltalyanlar cokulandrm ve
Luigi Pirandello'nun, jose-Carlos Mariategui'nin ve Leonar
do Sciascia'nn eserlerine esin kayna olmu smemorato di

Collegno'nun bana gelen terslikler -hafza kaybna uram,


ifte kimlikli (kah Veronal bir filozof, kah Turinli matbaac)
bir harp muharibi- Avrupa'nn bu derin bellek yarlmasna da
hil olmutu . 1 0 Ama aslnda Byk Sava, kkenlerini Edward
P.

Thomson'un sanayi toplumunun mekanik, retken ve di

siplinci dneminin ortaya k zerine bir denemede ustaca


inceledii bir sreci ihtilal, alkantl biimde tamamlamak
tan baka bir ey yapmamt. 1 1 Savalar, soykrmlar, etnik
temizlikler ya da politik ve askeri basklar biimindeki baka
travmalar da yirminci yzyln "yaanm deneyim"ine dam
gasn vurdu. Bu durumdan kaynaklanan an ne geici oldu ne
de dayanksz; hatta gereklii ancak krk bir evren biiminde
alglayabilen birok kuan kurucusu bile oldu. Ne var ki bu
an asla yeni bir kuaa aktarlabilir gndelik deneyim olarak
sunulmad. 1 2 Balangtaki sorumuza ilk cevap yle ifade edi
lebilir: Gnmzn bellek taknts, nirengi noktalarn yitir
mi, iddetin biimsizletirdii ve gelenekleri silen, yaamlar
paralayan toplumsal bir sistemin atomize ettii bir dnyada,
aktarlan deneyimin knn rndr.
Ama bu taknan biimlerini sorgulamak gerekir. Bellek
-yani imdiki zaman iinde olutuu haliyle gemiin kolektif
tasarmlar- toplumsal kimlikleri tarihsel bir sreklilik iine

cnzo travcrso

dahil ederek ve onlara bir anlam, yani bir ierik ve ynelim


vererek yaplandrr. nsan topluluklar her yerde ve her za
man kolektif bir bellee sahip olmular ve ritler, seremoniler,
hatta politikalar araclyla bunu srdrmlerdir. Kolektif
bellein temel yaplar l anmalarnda grlr. Geleneksel
olarak Bat dnyasndaki cenaze tren ve antlar Hristiyan
aknlnn -lm yoluyla teye gei- kutlanma treniydi;
ayn zamanda da bu dnyadaki toplumsal hiyerarilerin ye
niden onaylanmasyd. Modernitede anma trenleri biim de
itirir. Bir yandan, Eski Rejim toplumlarnn sona ermesiyle
birlikte btn toplumu kapsayarak demokratikleirler; dier
yandan, yaayanlara hitaben yeni mesajlar tayarak ilevselle
ir ve seklerleirler. On dokuzuncu yzyldan itibaren anma
antlar laik deerleri (vatan) kutsamakta, etik (iyilik) ve poli
tik (zgrlk) ilkeleri savunmakta ya da kurucu olaylar (sa
valar, devrimler) kutlamaktadr. Bunlar sivil bir din olarak
yaanan ulusal bir duygunun sembolleri olmaya balarlar. Re
inhart Koselleck'e gre, "lme dair Hristiyan yorumun
k, tamamen politik ve toplumsal yorumlara alan serbest
brakr. " n Modern dnyann ilk demokratik savalarnn be
ii olan Fransz Devrimi'yle balayan olgu Byk Sava son
rasnda derinleir ve savata den asker antlar her kyde
kamusal uzam doldurmaya balad.
Gnmzde yas almas nesne ve biim deitirmektedir.
Bu yzyl dnemecinde, Auschwitz Bat dnyasnn kolektif
belleinin zerinde ykseldii kaide olur. Bellek politikas
-resmi anmalar, mzeler, filmler, vs.- Shoah', savalar, tota
litarizmler, soykrmlar ve insanla kar ilenen sular a
olan yirminci yzyln metaforu yapma eilimindedir. Bu tem
siller sisteminin merkezine yeni bir figr yerleir: Tank, Nazi
kamplarndan sa kurtulandr. Tann taycs olduu an
ve (onlarca yllk ilgisizlikten sonra) onun sesine kulak veril-

brcmii kullanma klavuzu

mesi tarihiyi sarsarak alma atlyesinde dzensizlie yol


at ve alma tarzn altst etti. Bir yandan, toplama kamp
evreni ve Nazizmin imha makinesi gibi deneyimleri yeniden
oluturmaya alrken, tarihe geirmede kullanlan gelenek
sel yntemlerin snrlarn , kendi kaynaklarnn snrlarn ve
tanklarn olmazsa olmaz katksn fark etti. Tank ona baka
kaynaklarla eriilemeyen olgusal bilgi eleri getirebilir, ama
ayn zamanda ve zellikle, faillerin yaanmlyla bir kez
zenginletirildiinde doku deitiren tarihsel bir deneyimin

niteliini yeniden oluturmasna yardm edebilir. Dier yan


dan, tann ortaya kyla birlikte bellein tarihinin anti
yesine girii gayet salam baz paradigmalar tartma konusu
eder. rnein, bir dnemin global koordinatlarn kavramay
salamakla birlikte, tarih yapan insanlarn znelliine pek az
yer brakan, uzun vadede ok sayda katmann (toprak, de
mografi, karlkl alveri, kurumlar, zihniyetler) birikim s
reci olarak alglanan yapsal bir tarihin paradigmalar bunlar
arasndadr. 1
Annette Wieviorka'nn szlerini tekrarlarsak, "tank a"na
girdik. Tank artk bir heykel kaidesinin zerinde, ans bir
yurttalk grevi olarak buyrulan bir gemii temsil ediyor.t5
an bir dier iareti ise, tann kurbanla giderek iyice z
delemesidir. On yllar boyunca grmezden gelinen, Nazi
toplama kamplarndan sa kurtulanlar, gnmzde, istemeye
istemeye, yaayan ikon halini aldlar. Kendilerinin semedik
leri ve kendi yaanm deneyimlerini aktarma ihtiyalarna
her zaman denk dmeyen bir tutum iinde dondular. Vaktiy
le kahraman olarak gsterilen baka tanklar, rnein faizme
kar savamak iin eline silah alm direniiler ise aura'larn
yitirdiler ya da kesin bir ekilde unutuldular; mitleriyle bir
likte tarihin glgesinde kalarak, kendi temsil ettii topya ve
umutlan da pei sra srkleyen "komnizmin sonu" tarafn-

cnzo rr:vcrso

dan yutuldular. Artk maluplarn deil yalnzca kurbanlarn


olduu bir hmanitarizm dneminde bu tanklarn ans pek
kimseyi ilgilendirmiyor. Anlardaki bu bakmszlk -vaktiyle
unutulmu kurbanlarn kutsanmas ve eskiden idealletirilen
kahramanlarn unutulmas- kolektif bellein, bakalamalar
ve paradoksal altst olularyla birlikte imdiki zamana derin
den kk saldnn ifadesidir.
Bellek daima imdiki zamandadr ve bu durum bellein
tarzn belirler: olaylarn ayklanarak annn (ve dinlenmesi
gereken tanklarn) , yorumlarn, "ders"lerin korunmas. Bel
lek politik bir koza dnr ve etik bir buyruk biimini alr "bellek grevi"- ve bu da ou zaman suistimal kayna olur."'
Bunun rnekleri eksik deildir. Son yllardaki btn savalar,
Birinci Krfez Sava'ndan ikincisine, Kosova ve Afganistan
savalarn da unutmadan, ayn zamanda bellek savalaryd,
nk grevin ve bellein ritel olarak anmsanmasyla me
ruluk kazanmlardr. 1 7 Saddam Hseyin, Arafat, Milosevic ve
George W Bush gsterilerin sloganlarnda, afilerde , medyada
ve kimi politik liderlerin sylevlerinde Hitler'le karlatrl
mlardr. Siyasal lslam genellikle Nazi fanatizmiyle zdele
tirilmitir. lsrailli tarihi Tom Segev, Menahem Begin'in 1 982
ylnda lsrail'in Lbnan' igalini dnleyici bir eylem olarak
yaadn; 1 94 3 ylnda Nazileri Varova'dan kovan hayali
bir Yahudi ordusu olarak grdn belirtir. 1 H Daha yakn
dnemde, 2002 ylnda, Fransa'daki lsrailoullar Merkez Ha
ham Kurulu, Fransa'nn 1 938 Kasm'ndaki Kristal Gece s
rasnda N azi Almanya'snda patlak verenle kyaslanabilir bir
anti-semitizm dalgasnn arifesinde olduunu ilan ediyordu. 1 9
Buna karlk, Portekizli yazar jose Saramago'ya gre, Filis
tin topraklarn lsrail igali Holocaust'la kyaslanabilir. 20 Eski
Yugoslavya'daki sava srasnda Srp milliyetiler Kosoval Ar
navutlara kar etnik temizlikleri eski Osmanl basksna kar

brcmii kullanma kla\'U7.u

bir rvan olarak grrken, Fransa'da antikomnizmi meslek


edinmi profesyoneller Belgrad'a atlan bombalar totalitariz
me kar zgrln savunulmas olarak niteliyorlard. Liste
uzayp gidebilir. Kolektif bellein politik boyutu (ve buna e
lik eden suistimaller) tarih yazmn etkileyebilir yalnzca.
Bu kitap tarih ile bellek arasndaki ilikileri aratrmay ve
gemiin kamusal anlamda kullanmnn baz vehelerini tah
lil etmeyi amalamaktadr. Byle bir dnme srecine sunu
lan malzeme bitmek tkenmek bilmez. Ben, bu son yllarda
zerinde altm, bilinen birka temaya dayandm. Ayn
derecede nemli olan baka temalar, ok daha geni ve hi
kapanmayan bir tartmann paras olmak isteyen bu dene
menin ya dnda braklm ya da burada ksmen anlmtr.

1
Tarih ve Bellek atkl Bir ift midir?

Anmsama
Tarih ve bellek ayn kaygdan doarlar ve ayn konuyu pay
larlar: gemiin zmlenebilmesi. Ama ikisi arasnda bir
"hiyerari" mevcuttur. Paul Rica:ur'le birlikte diyebiliriz ki ,
bellek anakalpsal bir statye sahiptir. 2 1 Tarih, anlat haline
getirmedir; bellein yol at sorulara cevap vermeye alan
bir meslein -ya da bir sanatn, veyahut trnak stne trnak
aarak yazlabilecek bir "bilim"in- tarzna ve kurallarna gre
bir gemi yazsdr. Dolaysyla tarih bellekten doar, sonra da
gemile arasna mesafe koyarak, Oakeshott'un szleriyle onu
"kendinde gemi" 22 kabul ederek ondan kurtulur. Sonun
daysa, bellei, ada tarihin kantlad gibi , kendi aratrma
alanlarndan biri yapmay baarmtr. "imdiki zaman tarihi"
olarak da adlandrlan yirminci yzyl tarihi, gemiin aktr
lerinin tanklm analiz eder ve szel kaynaklan da arivler
ve maddi ya da yazl dier belgelerle ayn sfatla kaynaklan
arasna katar. Dolaysyla tarih bellekten doar; bellein bir

gcmii kulhnm klavuw

boyutudur. Ardndan, kendi zerinde bir dnme srecine


girerek, bellei kendi konularndan birine dntrr.
Proust bellek zerine her dnmenin zorunlu referans
olmaya devam etmektedir. Walter Benjamin, Kayp Zamann

Peinde zerine yorumlarnda, Proust'un "yaam olduu gibi


deil, yaam olann hatrlad ekilde betimledii"ni vurgu
lar. Proust'un "istend bellek"ini -bunu annn klf, unut
mannsa ierik olduu, "kendiliinden anmsama almas"

(Eingedenken) diye tercme eder- "gece yaptn gndz


sken" " Penelope almas"yla karlatrarak devam eder.
Her sabah uyandmzda "unutmann iimizde dokuduu,
yaanmlmzn halsnn baz paralarn genellikle clz ve
rkek ellerimizde tutarz. "23
Yaanm deneyden kaynan alan bellek son derece z

neldir. Tank olduumuz olgulara, tan, hatta aktr oldu


umuz olaylara ve bunlarn ruhumuza kazdklar izlenimlere
baldr. Nitelikseldir, tekildir, karlatrmalar, balamlatr
malar, genellemeleri pek dert etmez. Bellek sahibinin kanta
ihtiyac yoktur. Bir tann aktard gemi anlats -eer bi
linli bir yalanc deilse- her zaman iin onun hakikati ola
rak kalr; yani onun iinde yer etmi olan gemi imgesidir.
znel karakteri nedeniyle bellek asla donmu deildir; daha
ziyade, srekli dnm halindeki ak bir antiyeye benzer.
Bize musallat olmu unutkanlk nedeniyle her gn yalnzca
-Benjamin'in metaforuyla- "Penelope'nin gergefi" deimekle
kalmaz, daha ilerde, kimi zaman ok daha ge bir dnemde
yeniden ortaya kacaktr; hem de ilk annn biiminden ba
ka biimde dokunmu olarak. Any andran ve zayflatan
tek ey zaman deildir. Bellek bir yapmdr, dolaysyla, sonra
dan edinilen bilgiler tarafndan, olay izleyen dnme sreci
tarafndan, ilk annn stne binen ve ansn deitiren baka
deneyimler tarafndan daima filtre edilir. Klasik rnek yine

cnzo traverso

11

Nazi kamplarndan sa kurtulanlardr. Auschwitz'te kalm


bir Yahudi ve komnistin anlats, Komnist Parti'den kopu
undan nce ya da sonra yaplmasna bal olarak genellikle
ayn deildir. Kopmadan nce, l 950'li yilarda, kendi politik
kimliini n plana kartarak kendini antifaist bir kamp
olarak gsterir. Sonra, l 980'li yllarda, kendini ncelikle bir
Yahudi srgn olarak kabul eder, Yahudi olduu iin zulm
grmtr ve Avrupa'daki Yahudilerin yokediliinin tandr.
Elbette, ayn kiinin yaamnn iki farkl dneminde yapt
bu iki tanklktan doru olann yanl olandan ayrdetmek
sama olur. Her ikisi de sahicidir, ama ikisi de duyarlln,
kltrn ve de -u da eklenebilir- imdiki zamann kimlik
sel, hatta ideolojik tasarmlarnn filtresinden gemi bir ha
kikat payn aydnlatmaktadr. Ksacas bellek, ister bireysel
olsun ister kolektif, imdiki zamann daima filtre ettii bir
gemi grntsdr. Bu anlamda Benjamin, Proust'un yak
lamn bir "imdiki zamanlatrma" (Vergegenwartigung) ola
rak tanmlyordu . 24 "Eskiden"i (das "Gewesene"), a posteriori
zihinsel bir yeniden-yapmla yaklamann mmkn olabile
cei bir tr "sabit nokta" olarak kabul etmek yanltc olur.
"Baa gelen", byk lde imdiki zaman tarafndan ekil
lendirilmitir, nk olgular "yerli yerine koyan" bellektir:
Burada, Benjamin'e gre, "tarihe bakta bir Kopernik dev
rimi" sz konusudur. 25 Passagen Werk indeki "tarihsel d
-

'

nmler" iinde bu kavram yeniden ortaya atar ve "imdiki


zamanla arpan gemi"i ele alr ve "olay (das Geschehen)
nceki tarih ile sonraki tarih zerinde odaklayan gemitir"
der. Tarih, diye devam eder Benjamin, "yalnzca bir bilim de
ildir" nk "ayn zamanda bir anmsama (Eingedenken) bi
imidir. "2r' Benzer bir anlay ierisinde, daha yakn dnemde,
Franois Hartog "imdiki zamanlatrma" kavramm ortaya
atarak, "imdiki zamann ufuk halini ald" bir durumu tarif

12 gemii kullanma klavuzu

etti; "geleceksiz ve gemisiz" bu imdiki zaman, ihtiyalarna


gre her ikisini de srekli dourur. 27
Ricreur'n hatrlatt gibi aslnda bellein bir blm olan
tarih de daima imdiki zamanda yazlr. Bununla birlikte, bilgi
alan olarak varolmak iin bellekten kurtulmas gerekir, ama
onu frlatp atarak deil, arasna mesafe koyarak kurtulur. Ta
rih ile bellek arasnda ksa devre olmas tarihinin almasna
zararl sonulara yol aabilir.
Bu olguya dair iyi bir aklama, Yahudi soykrmnn " te
killii" etrafnda bu son yllarda sren tartmadr.18 Tarihi
nin alma alan iinde bu tartmann ortaya kmas, Ya
hudi belleinin parkurlarna, kamusal alanda ortaya kna
ve kamplardan sa kurtulanlarn tanklklarn bir araya ge
tiren grsel-iitsel arivlerle ve otobiyografilerle aniden kar
karya kalan geleneksel aratrma pratikleriyle kesimesine
kanlmaz bir biimde baldr. Tarihyazmnn bellek tara
fndan bu ekilde "kirlenmesi"nin son derece verimli olduu
ortaya km olmakla birlikte, bu durum, temel olduu kadar
sradanlk da ieren yntemsel bir saptamay gizlememelidir.
yle ki, son derece znel ve ayklayc olan, kronolojik kop
malarla genellikle ilgilenmeyen, btn yeniden oluturmaya
ve topyekun rasyonelletirmeye ilgi gstermeyen bellek, tari
hi tekilletirir. Bellein gemi algs kesinlikle tekildir. Tarih
inin srecin bir evresini, karmak ve hareketli bir tablonun
bir yann grd yerde, tank ise temel bir olay, bir yaamn
sona eriini grebilir. Tarihi, Auschwitz kampndan kalan fo
toraflan deifre edebilir, analiz edip aklayabilir. Trenden
inenlerin Yahudi olduklarm bilir, onlar gzlemleyen SS'in
bir ayklamay yneteceini ve bu fotoraftaki kiilerin b
yk ounluunun nlerinde ancak yaayacaklar birka sa
atlerinin kalm olduunu bilir. Bir tana ise bu fotoraf ok

cnzo travcrso

13

daha fazlasn syleyecektir. Duyumlar, duygular, grltler,


sesler, kokular, kampa varn korku ve tedirginliini, dehet
li koullarda gerekletirilen uzun bir yolculuun yorgunlu
unu ve kukusuz krematoryum dumanlarnn grntsn
hatrlatacaktr. Baka deyile bu fotoraf ona tamamen tekil
ve tarihinin asla tmyle eriemeyecei imge ve anlar b
tnn hatrlatacaktr; tarihi a posteriori bir anlaty elbette
kavrayabilse de onun empatisinin kayna tann yeniden
yaadklaryla kyaslanamaz. Bir Haftling fotoraf tarihinin
gznde kimlii belirsiz bir kurban belirtir; bir ebeveyn, bir
dost ya da tutukluluk arkada iin ise bu fotoraf mutlak an
lamda biricik bir dnyann btnn hatrlatr. D gzlemci
iin bu fotoraf -Siegfried Kracauer'in dedii gibi- "kurtu
lunmam" (unerlst) bir gereklii temsil t'der. 2Q Bu anlarn
btn Yahudi belleinin bir blmn oluturur. Tarihi bu
bellei grmezden gelemez, sayg gstermesi gerekir, aratr
mas ve anlamas gerekir, ama boyun emek zorunda deildir.
Tarih yazsnn normatif prizmas iinde bu bellein tekilli
ini dntrmeye hakk yoktur. Onun grevi, daha ziyade,
yaanan deneyimin bu tekilliini global bir tarihsel balama
kaydederken, bu deneyimin nedenlerini, koullarn, yap
larn, btnsel dinamiini aydnlatmaya almaktr. Bunu
yapmak, bellei nesnel, ampirik, belgesel ve olgusal bir do
rulamann szgecinden geirerek, gerektiinde elikilerini
ve tuzaklarn aratrarak bellekten renmek anlamna gelir.
Bu, annn belirginlemesine, daha net konturlar edinmesine,
kl krk yarar bir hal almasna, ayn zamanda da, yeniden bir
letirilirken, olgusal elere indirgenemez olan aydnlatmaya
yardm edebilir.30 Bellein mutlak bir tekillii olabilse de, tari
hin tekillii her zaman nispi kalacaktr. 31 Bir Polonya Yahudisi
iin Auschwitz korkun biimde biricik bir anlam tar: iin
de doduu insani, toplumsal ve kltrel evrenin yok olma-

14

Kcmii kullanma klavuzu

s. Bunu anlayamayan bir tarihi Shoah zerine iyi bir kitap


asla yazamaz; ama Yahudi soykrmnn tarihteki tek soykrm
olduu sonucunu kartmas da -rnein Amerikal tarihi
Steven Katz bunu syler- aratrmasnn sonucunu daha iyi
klmaz.32 Eric J. Hobsbawm'a gre tarihi tmelletirme g
revinden kaamaz: "Yalnzca Yahudilere (ya da Amerikal Si
yahlara, Yunanlara, kadnlara, proleterlere, ecinscllere, vs.)
ynelik bir tarih, bu tarihi yaayanlar yreklendirse de, iyi
bir tarih olamaz. "33 Szl kaynaklar zerinde alan tarihi
ler iin em pati ile mesafelenme arasndaki, tekilliklerin kabu
l ile genel perspektife dahil etme arasndaki doru dengeyi
bulmak genellikle ok gtr.

Ayrlklar
Tarih ve bellek yirminci yzyln bandan beri, klasik tarih
selciliin paradigmalar buhrana girdiinden ve ayn zamanda
da hem felsefe (Bergson) , hem psikanaliz (Freud) hem de sos
yoloji (Halbwachs) tarafndan tartma konusu edildiinden
beri atkl bir ift oluturmaktadr. O zamana dek, bellek
tarihin znel dayana olarak kabul edilmiti. Hegel'e gre
tarih (Geschichte) tamamlayc iki boyuta sahiptir. Bunlardan
biri nesnel, dieri zneldir: bir yanda olaylar (res gestae), di
er yanda anlatlar (historia rerum gestarum); baka deyile,
"olgular" ile bunlarn "tarihsel anlatlar".34 Bellek, bir tr ko
ruyucu olarak tarihin akna elik eder, nk onun "isel
temeli"ni oluturur ve her ikisi de devlette gereklik bulur;
yazl tarih ("tarihin dzyazs") 3 5 bir ayna gibi bu devletin
ikin rasyonelliini yanstmaktadr. Hegel gemiin bu dev
letli hakimiyetini, zaman tanrs Kronos ile politik tanr Zeus
arasndaki atmann alegorik biiminde sunar. Kronos ken-

cnzo tr:vcrso

15

di ocuklarn ldrr. Yolu zerindeki her eyi yiyip yutar,


ardnda tek bir iz bile brakmaz. Ama Zeus Kronos'a hakim
olmay baarr, nk devleti yaratmtr; devletse bellek tan
ras Mnemosyne'in zamann yolu zerinde talan ederek ge
iinden sonra toplayabildii her eyi tarihe dntrebilmi
tir. Tinin Grngbilimi'nde bellek Tinin (Geist) tarihselliini
tanmlar ve hem "an" (Erinnerung) olarak hem de "iselle
tirme" (Er-Innerung) hareketi olarak tezahr eder, devlet ise
bunun dsal ifadesini oluturur. to Hegel'e gre, yalnzca dev
letli ve yazl bir tarihe sahip halklarn bellei vardr. Dierle
ri -"tarihsiz halklar" (Geschichtlose Vlher), yani devletli bir
gemiten ve bu gemiin yaz yoluyla tasnif edilmi anlat
sndan yoksun, Avrupal olmayan dnya-, "imgeler"den olu
an, ama tarihsel bilin halinde younlamay baaramayan
ilkel bir bellek evresini geride brakamaz. 3 7 Bundan, Bat'nn
ayrcal ve tahakkm aygt eklinde ikili bir tarih anlay
kaynaklanr. Bu anlay yalnzca Avrupa'da ortaya kmakla
kalmaz, ancak iktidarn vgl anlats olarak varolabilir. 38
Benjamin bunu galiplerle tarihselci empati olarak grp te
hir ediyordu. 39
Tarihselciliin buhrannn ardndan, smrgeciliin zl
me dneminde Avrupa-merkezci paradigmann tartma ko
nusu edilmesiyle ve ardndan politik zne olarak alt snflarn
douuyla birlikte, tarih ve bellek birbirinden ayrld. Tarih
demokratikleerek, Bat'nn hudu tlarn ve egemen sekinle
rin tekelini paralad; bellek ise, zellikle yaz karsndaki
bamllndan kurtuldu. Tarih ile bellek arasndaki iliki di
namik bir gerilim olarak yeniden ekillendi. Ne dorusal ne
de hzl olan bu gei bir anlamda hala tamamlanmamtr.
Yaklak otuz yldr tarihiler kaynaklarn genilettiler, ama
devletin koruduu bir gemiin kalntlarnn deposu olarak
kalan arivler onlarn gznde hala ayrcalkl yerler. "Alt s-

16

gemii kullanma klavuzu

nflar" tarihin znesi olarak kabul edileli ve inceleme konusu


olal urada pek az zaman oldu; onlarn seslerine kulak veri
leli ise daha da ksa. Daha 1963 ylnda Franois Furet aa
snflar tarihe ancak niceliksel dzlemde dahil edebileceini
dnyor ve onlar, "demografik ya da sosyolojik inceleme
de yitik" eler olarak, yani "sessiz" kalmaya mahkom ken
dilikler olarak, yalnzca "say ve anonimlik" iaretiyle dikkate
alyordu .40 Bu Tocqueville hayran iin emeki snflar zaten
daima "tarihsiz halklar" olarak kalmt. Dnm zellikle
l 960'l yllarda meydana geldi. Aa snflarn toplumsal ta

rihine dair ilk byk eser olan Edward

P. Thompson'un The
Mahing of the English Worhing Class' [ ngiliz li Snfnn
Oluumu] 1 963 tarihlidir; Foucault'nun Histoire de la folie il
l'age classique'i [Klasik ada Deliliin Tarihi! 1964 tarihlidir;
ve mikro-tarihin balangc olan Carlo Ginzburg'u n il Jormag
gio e i verm i'si [ Peynir ve Kurtlar!, on altnc yzylda Frioullu

bir deirmencinin evrenini yeniden oluturan bu eser 1976


tarihlidir.41 Keza tarihyazm asndan kadnlarn ancak otuz
yldr bir tarihleri vardr. 42 Daha nceleri, Hegel'in "tarihsiz
halklar"yla ayn sfatla dlanmlard. Subaltern Studies ise
l 980'li yllarn banda Hindistan'da domutur. Ama, tarihi

"lngiltere'nin Hindistan'da yaptklar" olarak deil, smrge


tahakkm koullarnn eitim grm Hintli sekinlerinin
eseri olarak da deil, "aa snflar"n tarihi olarak, devlet
arivlerine emanet edilmi "isyan-kart dzyaz"nn canlan
dramayaca -nk onun grevi tam da bu sesi gmmek
tir- "kk ses"ini (small voice) dinlemek gereken halkn tari
hi olarak yeniden yazmaktr.43 Gemiin yazlmasndaki yeni
alma alan olarak bellein douu , tarihin kaynaklarnn
genilemesi ve geleneksel hiyerarilerinin tartma konusu
edilmesi balamnda yer alr.

cn1.o rraverso

17

Annn duygusal dalgalanmalar ile tarihsel anlatnn geo


metrik yapmlar arasndaki blnmeyi ilk kez derleyip d
zenleyen, kolektif bellek zerine artk klasiklemi eseriyle
Maurice Halbwachs olmutur. Halbwachs burada "tarihsel
bellek" ifadesinin eliik karakterini ortaya koyuyor ve onun
gznde eliik olan iki eyi birletiriyordu . Halbwachs'a
gre tarih gelenein bittii ve "toplumsal bellein ayrt"+
yerde balar; bunlarn her ikisi de ortadan kaldrlamaz bir
sreklilik zmyle birbirinden ayrlmtr. Tarih gemiin
olaylan zerine dsal bir bak varsayarken bellek anlatlan
olgularla isel bir iliki kurar. Bellek gemii imdiki zama
nn iinde srdrrken, tarih gemii, yaanm olann znel
duyarllnn taban tabana zddnda, kapal, zaman dolmu,
rasyonel yordamlara gre rgtlenmi zamansal bir dzen
iinde sabitler. Bellek alan katederken tarih bunlar birbi
rinden ayrr. Sonu olarak, Halbwachs belleklerin okluu
nu -bu okluk bellekleri tayan birey ve gruplara baldr
ve daima verili toplumsal ereveler iinde hazrlanmtr-45
tarihin birliki karakterinin karsna kartr; bu tarih ulusal
ya da evrensel tarih olarak ayrlsa da, ayn anlatnn iinde
birok zamansal rejimin birlikte-varln dlar.4. Ksacas
Halbwachs, bireylerin ve gruplarn yaanml zerinde te
mellenen znel bir bellein karsna pozitivist bir tarih -im
diki zamann mdahalesi olmadan, gemiin bilimsel incelen
mesi- kartr. Bak asn radikalletirerek, tarih ile bellei
birbirinden ayran blnmeyi, matematik zaman Bergson'un
"yaanan zaman"nn karsna kartan blnmeyle karla
tmr.47 Tarih -diye belirtir- gemiin znel alglarn gzard
ederek, konvansiyonel, kiisellikten uzak, rasyonel ve nesnel
kesitleri ne kartr (rnein 1858'te Paris'te kan Dreyss'in

Chronologie Universelle'ini rnek verir) .4R


Bu ikilik daha yakn dnemde Yosef Hayim Yerushalmi ta-

18

gemii kullanna klavuzu

rafndan yeniden ele alnmtr. Yerushalmi, tarihi sfatyla,


kendini Yahudi dnyas iindeki bir zpkt olarak sunmakta
dr. Dinin kaynatrd bir cemaatte gemi imgesi, d dn
yadan ayr bir Yahudi zamannn tarz ve ritimlerini sabitleyen
ritellemi bir bellek sayesinde yzyllar ierisinde olumu
tur. Bunun sonucu, Yahudi tarihyazm Yahudi belleinden
koparak doar. Daha nce ise Yahudi dnyasnn barnda
kimlik ve ztemsil anlamnda sreklilii salayan tek ey bu
bellekti. Bu kopua damgasn vuran, evredeki ortamla klt
rel asimilasyon srecini yaratm olan zgrleme ile cemaat
iinde sinagog merkezli eski toplumsal rgtlenmenin k
dr. Seklerlemi bir dnyaya dahil olan ve dind tarihin
zamansal duraklarn benimseyen Yahudi tarihi -Berlin'de on
dokuzuncu yzyl banda doan Wissenschaft des ]udentums
Okulu bunun balangcdr- tarz, kaynaklar ve hedefleri ba
kmndan Yahudi belleinden bir kopu gerekletirebilirdi.49
Tarih ile bellek arasndaki allk Pierre Nora tarafndan ye
niden ortaya atld. l 980'li yllardan itibaren bellek zerine ta
rihyazm tartmasnn yeniden canlanmasn ona borluyuz .
Halbwachs'n tezini alarak, tarih yazm ilemlerine dair ok
daha sorunsall bir bak sundu. Bellek ve tarih, diye akl
yor N ora, eanlaml olmaktan uzaktr, nk "her adan kar
ttrlar. " Bellek "yaam" dr. Bu durum bellei "hatrlama ve
amnezi diyalektiine" maruz brakr; "ardk deformasyonlar
karsnda bilinsizdir, her trl kullanm ve maniplasyon
dan yara alr, uzun sre gizli kalmaya ve aniden canlanmaya
yatkndr. " Dolaysyla, sorunsall ve daima eksik olsa da nes
nel ve gemie dnk olduunu, konusuyla arasna mesafe
koyduunu ileri sren, gemiin tasarm olan tarihle, "ebedi
imdiki zamandaki bu yaant ba" zdeletirilemez. Bel
lek "duyumsal ve byl"dr, anlar kutsamaya yneliktir,
oysa ki tarih gemie sekler bir bak asdr ve "eletirel

cnzo trnvcrso

19

sylem"ini bunun zerinde ina eder. Bellein, bireylerin ve


gruplarn znelliine bal, tekil bir eilimi vardr, tarihin ei
limi ise evrenseldir. "Bellek bir mutlaklktr, tarih ise ancak
nispi olan tanr. "50 Bu tespitten yola kan Nara tarih ile bel
lek arasnda ancak tek bir iliki tahayyl edebiliyor; tarihin
de paras olduu toplumsal bilimlerin yntemlerine uygun
olarak bellek analizi ve yeniden-yapm ilikisi. Bu perspek
tif ierisinde, son derece iddial bir tarihyazm alma alan
amtr: ulusal tarihi, topraktan manzaralara, sembollerden
antlara, anmalardan arivlere, amblemlerden mitlere, gas
tronomiden kurumlara, jeanne d'Arc'tan Eiffel Kulesi'ne dek
"bellek yerleri" etrafnda yeniden ina etmek.
Ama elbette salt bellee zg olmayan kutsama, mitletirme
ve amnezi riskleri tarihin yazsn srekli olarak kollamakta
olup, modern ve ada tarihyazmmn geni bir blm bu
tuzaa dmtr. Nora'nn teebbs de bu kuraldan kaa
maz; rnein Fransa'nm smrgeci gemiine ok sayda "bel
lek yerleri" arasnda gayet mtevaz bir yer ayrr. Eletirmen
lerinin en serti olan Perry Anderson'a gre Nora'nn editor
yal teebbs , Cezayir'in fethinden Hindiin bozgununa dek
Fransz smrgeci savalarn " 1 93 1 Dnya Sergisi'nde sunu
labilecek egzotik vr zvr sergisine" indirgemekte: "Dien Bien
Phu'yu kapsamayan bellek y erleri nin deeri ne olabilir?"5 1
'

Tpk bellek gibi tarihin de kendi delikleri vardr, o da ken


di atlmn ve varlk nedenini baka tarihlerin silinmesinde,
baka belleklerin inkarnda bulabilmektedir. Edward Said'in
belirttii gibi, Filistin'in Yahudi gemiinin binlerce yllk iz
lerini a karmay hedefleyen lsrail arkeolojisi (kimileri
bunu "ulusal din arkeolojisi" olarak grmtr) , Arap-Filis
tin gemiinin maddi izlerini yok eden buldozerlerle ayn co
kuyla topra eelemitir.52
Dier yandan, tarihin bellek zerindeki etkisini de dikka-

20

gemii kulhumil klavuzu

te almak gerekir, nk zgn ve etkilenmemi, kelimenin


gerek anlamnda bir bellek yoktur: Anlar, kolektif dnme
tarzlarna tabi olan, ama ayn zamanda gemiin tasarmlar
nn bilgiye dayal paradigmalarndan da etkilenen, kamusal
uzama dahil bir bellek tarafndan srekli oluturulurlar. Bu
durum, melezliklerin ortaya kmasna yol at - baz otobi
yografiler bu kategoriye girer. Bunlar, bellein kr noktalarn
ve aceleci genellemelerini vurgulayarak, bellein tarihi gz
den geirmesini ve tarihin de bellei zdnmsel tahlile
ve eletirel syleme dnmeye mecbur ederek bellein tu
zaklarndan kurtulmasn salar. Primo Levi'nin Boulanlar

Kurtulanlar'53 gibi bir eser tarihle bellei yeni trde , snflan


drlamaz, ikisi arasnda srekli bir gidi-geli zerinde temel
lenen bir anlat iinde birbirine eklemler. Pierre Vidal-Naqu
et, kendi otobiyografisinde, anlarn kaynaklarn dorulayan
bir tarihi kesinliiyle anlatr ve kendi belleini kant idaresi
testine tabi klarken, ayn zamanda da ona genellikle eletirel
nitelikte, retrospektif bir bilano biimi verir. Bunun yalnzca

kendi anlats olmadn belirtir nsznde; nk ailesinin


yazmalarn, babasnn gnln ve ana babasnn tutukla
np kampa gtrlmesinin ertesinde kz kardeinin yazmaya
balad gnl dikkate alrken, btn bir tarihsel dnemin
bilgisine de zellikle dayanr. "Bu anlamda," diye yazar, "bu
bir bellek kitab olduu kadar tarih kitabdr da; hem yaza
r hem de konusu olduum bir tarih kitab. " 54 Bu iki rnek,
Halbwachs, Yerushalmi ve Nora'nn ortaya koyduu ikiliin
dnda kalr, nk ayn anda hem bellek hem de tarih dz
lemine dahildirler.

cnzo travcrso

21

Empati
Tarih ile bellek arasndaki bu kartlk, nasyonal-sosyalizmin
tarihyazmnda da gl biimde kendini gsterir. l 980 l yl
'

larn ortasnda, iki byk tarihi, Martin Broszat ile Saul Fri
edlander arasndaki yazmalar bunu aka gstermektedir.55
1933- 1 945 dnemini "tek bana ele alma" ynndeki eilimi
ahlaki nedenlerle paralayarak Nazizmin tarihselletirilebile
cei savunusunu gerekelendiren Broszat, kurbanlarn "mitsel
anlar"ndan kurtulmay baarabilecek bilimsel bir yntem ta
lep ediyordu .56 Yahudi soykrmndan sa kurtulanlarn ans
elbette onda sayg uyandrmaktadr, ama tarihinin kaynakla
rnn dnda tutulmaldr ve onun almasna karmamal
dr. Byle bir yaklamn pozitivizmi karsnda, sava sonras
Alman tarihyazmnda, zellikle de "Hitlerjugend kua"nn
oluturduu Nazizm tarihyazmnda mevcut yaanmln ve
duyumsal bellein payn gzard edip etmediini kendimize
sorarz .57 Genellikle kaydadeer olan sonularnn deerlendi
rilmesi bir yana, u saptamada bulunulabilir: Bu tarihyazm
nn temsilcilerinin ounun paylat karakteristik bir zel
lik, zellikle Nazizm kurbanlarnn -epistemolojik ufkundan
demesek de- aratrma alanndan dlanmasdr. Dier yandan
bu zellik, genellikle Nazizmin cinayet makinesinin tahliline
odaklanm ama kurbanlarn tanklklaryla ender olarak il
gilenen yeni bir kuan almalarnda da srmektedir. Bu
tarihyazmnda kurbanlar arka planda kalrlar, adsz ve ses
sizdirler. 511
Bu problem bir baka perspektiften de ele alnabilir. Sa
va sonras Almanya'sndaki karanlk yllarn basklamas

-Schuldfrage'nin ve Nazi sularnn basklanmas-, yakn bir


dneme kadar edebiyat tarafndan olduu kadar, sinema ve
tarihyazm tarafndan da unutulmu bir tema olan, Alman

22

gemii kullanma klavuzu

ehirlerini yok etmi bombardmanlar bir tr tabu haline ge


tirme etkisi tamyor muydu? W G. Sebald'n ileri srd
hipotez budur. Ona gre, bu kolektif travma zerine kamusal
tartmalarn ve edebi eserlerin yokluu , "milyonlarca insan
katletmi ve lmne dek smrm olan bir halkn, Alman
ehirlerinin yerle bir edilmesini buyurmu bir askeri politika
mantnn hesabn muzaffer glerden sormasnn imkansz
olmas" olgusuna baldr. 5
Tarihle bellei kkten kar karya getirmek, demek ki
tehlikeli ve tartmal bir ilemdir. Halbwachs, Yerushalmi ve
Nora'nn almalar tarih ile bellek arasndaki derin farkl
lklar gn na karmaya katkda bulundu, ama bunlarn
uyumsuzluu sonucunu karmak ya da bunlar indirgenemez
olarak kabul etmek yanl olur. Tarihle bellein etkileimi
daha ziyade bir gerilim alan yaratr ve tarih de bu alann iin
de yazlr. Amos Funkenstein, tarih ile belek arasndaki bu
luma noktasnda, tarihsel bilin diye adlandrd nc bir
merdinin ortaya ktn belirtmekte kukusuz hakldr.60
Broszat'la yazmak Saul Friedlander iin tarih yazma ko
ullar zerine verimli bir dnmenin k noktas olmu
tur. Tarihi, dnyann uultularndan korunarak, klasik fildii
kulenin iine kapanp almad gibi, dnyann tutkularn
dan korunmu, dondurulmu bir odann iinde de yaamaz.
Toplumsal, kltrel ve ulusal bir balamn koullamalarna
tabidir. Kendi kiisel anlarnn etkisinden ya da miras alnm
bir bilginin etkilerinden kaamaz , ama bunlar inkar ederek
deil, eletirel bir mesafe iine yerlemeye abalayarak bun
lardan zgrlemeyi deneyebilir. Bu perspektif iinde onun
grevi, -bireysel, kiisel ve kolektif- bellein iini boaltmak
tan deil, onu belli bir mesafeye yerletirmekten ve daha geni
bir tarihsel btne dahil etmekten geer. Demek ki, tarihinin
almasnda, yaklamm ve aratrma konusunu ele al ter-

enzo traverso

23

cihini ynlendiren ve bilincinde olmas gereken bir aktarm


pay vardr. Friedlander bylelikle tarih yazmn, psikanaliz
szlnden dn alnan bir terimle " tam alma" (wor

hing through) edimi olarak tarif eder. Tarihiyi aratrmasnn


konusundan ayran kronolojik mesafe bir tr koruyucu siper
yaratr, ama almas srasnda genellikle beklenmedik ve ani
bir ekilde ortaya kan duygu bu zamansal diyafram para
layabilir. 61 Tarihinin bireysel yaantsna bal olan bu em
patinin ille de olumsuz sonulan olacak deildir. Tarihinin
bunun bilincinde olmas ve buna "hakim olmas" kouluyla,
verimli de olabilir. 62

Friedlander'in eseri byle bir hakimiyetin iyi bir rneidir.

Nazi Gcrmany and the jews ta [ Nazi Almanyas ve Yahudiler] ,


'

ikinci Dnya Sava ncesi Almanya'snn global tarihsel anla


ts iine "bireysel yazglar" dizisini dahil etmitir. Bylelikle
Nazizm incelemelerinin geleneksel blnmesini ama imkan
bulmutur: bir yanda, esasen arivlerde srdrlen, dikkati
ideolojinin ve rejimin yaplarn zerine odaklayan aratrma
lar; dier yanda, kah geni bir tanklk literatr iine katl
m, kah grsel ya da iitsel arivlerde korunan, zellikle kur
banlarn bellei zerinde temellenen gemiin yeniden-yap
m. Friedlander bu iki perspektifi btnletirmeye almtr,
bylelikle kurbanlarn sesinin, baka trl yaplsa politik
kararlarn ve idari hkmlerin tahliline indirgenebilecek bir
anlatya katlmasyla, tarihsel srecin global anlamda yeni
den-oluturulmas baarlacaktr. 63
Pozitivist tutumlarna ramen, Hitlerjugend kuann Al
man tarihileri, yani 1 925 ile 1930'lu yllarn ba arasnda
domu olanlar (Martin Broszat, Hans Mommsen, Andre
as Hillgruber, Ernst Nolte, Hans-Ulrich Wehler vs. ) , kiisel
anlarn getiren gemiin faillerine kar bir empati besleme
eilimindedirler. Nazizm koullarnda gndelik yaam tarihi

24

g:mii kullanma klavuzu

aratrmalar (Altagsgeschichte) , ou durumda, kurbanlarn


basite yok olduu bir toplumsal tablo izer.64 Kimileri ise
vc anlatlarn tuzandan kaamamlardr. 1945 ylnda
gen bir Wehrmacht askeri olan Andreas Hillgruber'e gre,
ikinci Dnya Sava'nn son yln tasvir ederken, tarihi,
" Dou'daki Alman halknn kaderiyle ve [ . . . ] bu halk Kzl
Ordu'nun kinine, kolektif tecavzlere, keyfi cinayetlere ve sa
ysz srgnlere kar savunmay ve Dou topraklarnda yaa
yan Almanlarn Bat'ya doru kan salayan kara ve deniz
yollarnn ak tutulmasn amalayan Ostheer'in umutsuz ve
bedeli ar abalaryla zdelemelidir. . . "65 Oysa, Habermas'n
ona hatrlatt gibi, savan bu son ylnda Wehrmacht'n id
detli direnii ayn zamanda srgnlerin, gaz odalarnn hala
iledii Nazi kamplarna gtrlmeyi de salyordu .
Geleneksel olarak, tarihyazm oksesli bir anlat biiminde
grlmyordu , bunun nedeni de basitti, nk aa snfiar
bu yazmdan dlanmt. Bunun sonucunda gemi anlats
galiplerin hikayesine indirgenmiti. Benjamin Tarih Kavram

zerine Tezler'inde tarihselcilii tehir eder; bunun yntemi


nin galiplerle tekyanl bir empati olduunu grr. 66 Dorusu,
bu "empati" -klasik tarihiliin Einfhlung'u- her zaman iin
vgyle eanlaml deildir. Kimileri bu "empati"yi reddeder
ler; rnein lan Kershaw Hitler biyografisini "yapsalc" bir
tarihinin almas olarak gsterir. 67 Onun tercihinin arkasn
da, her trl empatiyi politik niyetlerine katlma indirgeyen
Fhrer'in zel yaamnn tutarszl kadar, kendi yazd bi
yografiyi joachim Fest'in daha eski tarihli biyografisinden ayr
detme kaygs da grlr. Hitler'in "eytani bykl"nden
etkilenen Fest, niyeti byle olmasa da, onu "kahraman Alman
lar mezarlnda iyi bir yer"e dahil etmenin nne geemez. 0H
Eletirel bir empati tutumu benimseyenler de vardr - zde-

cnzo rrnverso

25

lemeden ok sarslma kaynadr bu (empatiden ziyade "he


teropati" yaklamndan sz edilebilir) .9 Bu tutum tarihteki

faillerin davranlarm aklamadan "anlamaya" yardm eder.

Hannah Arendt'in SS Adolf Eichmann'n zihniyet ortamna


nfuz edebilmek iin gsterdii aba budur. Arendt'in abas
anlalmam ve "ktln sradanl" zerine denemesini
yaymlamas balanmamtr.7 Keza, Christopher Browning
de mikro-tarihsel almasnda, 194 1 ylnda Polonya'daki
Alman polisinin yedek 1 0 1 . taburu mensuplar gibi "sradan
insanlar"n hangi dolaym ve evrelerden geerek profesyonel
katliamclar ekibine dnebildiini anlamaya almtr. 71
Konusu karsnda eletirel mesafeden yoksun, tekyanl bir
empatinin sapmalarna yle sk rastlanr ki, faillerin okses
lilii iitilmez olur, sonunda tek bir ses kalr iitilen; kamu
sal uzamdaki antagonist bellekler arasnda etkileim olmaz.
Cezayir'in bamszl resmi bir kurtulu sava tarihine hzla
yol amken, Fransa sonsuza dek unutkanlk iinde yaaya
mazd. Belleklerin okluundan beslenen bir tarih yazmna
erge yer alacakt. Tekyanl, tekelci bir empati zerinde te
mellenen tarih yazsn engelleyen bir Cezayir sava bellei
iinde, smrgeci Fransa'mn bellei, Cezayirli Franszlarn,
"harki"lerin, Cezayirli gmenlerin ve ocuklarnn bellei,
bunlarn yamsra birok yneticisinin gnmzde mirasn
srgne tad Cezayir ulusal hareketinin bellei i ie girer.
Bu tarihin yazlmas ancak kamusal uzam iinde ifade bulan
birok paralel annn uyank ve eletirel gzleriyle mmkn
olabilir. Belleklerin bu etkileimi ikencecileri bile sessizlik
lerinden kmaya, kendi gemi versiyonlarn ifade etmeye
mecbur brakt. 72 Ksacas tarih ve bellek burada, David N .
Myers'in olduka akla yatkn bir ifadesine bavurursak, "di
namik bir alann barndaki akkan kategoriler"73 olarak bir
birlerini etkilemektedir.

26

!,'Cmii kullanma klavuzu

Alplerin tesinde, bellein ve tarihyazmnn manzaras


ok farkldr. Sava sonras dnemin en verimli faizm tarihi
lerinden biri olan George L. Mosse lmnden ksa sre nce,
muhteem Mussolini biyografisiyle tannm ltalyan meslek
ta Renzo De Felice'yi vmt. De Felice'nin asl meziyeti
-Mosse'ye gre- zellikle faizmin kurucusuyla arasndaki
empatiye balyd; gerekten de, "ierden almay denemi,
Mussolini'nin kendisinin kendi davranlarn nasl dnd
n hayal etmiti. " 74 Kendi otobiyografisinde, Mosse, anek
dot olarak, ltalyan diktatrn yaknnda gemi ergenlik d
nemine dair bir olay anlatr. 1 936 ylnda, annesiyle birlikte
Floransa'da bulunmaktadr. Mihver Devletleri faist l talya'ya
girmektedir ve Nazi Almanyas henz yerlemitir. Bu durum
l talyan yarmadasndaki Alman Yahudi gmenler arasnda
tedirginlik yaratmakta, Nazi yetkililere teslim edilmekten e
kinmektedirler (rk yasalarn kabulyle birlikte bu tehdit
1938 ylnda kitlesel bir snr d etmeyle somutlaacaktr) .
Gen Mosse'nin annesi bunun zerine himaye talep ederek
Mussolini'ye yazar ve ona, Weimar Cumhuriyeti Berlin'inde
gl bir yaync olan einin, iktidara gelmeden nce yapm
olduu mali destei hatrlatr. Duce'nin annesini yattrmak
iin yapt ksa telefon konumas, George L. Mosse'ye gre,
"Mussolini'nin karakterini, en azndan minnet duygusunu" 75
aydnlatmaktadr. Mosse'den farkl olarak, De Felice'nin l tal
yan diktatrden yana anlatabilecei kiisel anekdotlar yok
tur, ama yllar ierisinde giderek byyen bir Einfhlung'la
yazlm byk alma olan biyografisinin farkl ciltlerinde
onun kiiliini kavramaya almtr. lmnden ksa sre
nce, De Felice ok tartmal bir eser yaymlad: Rosso e Nero.
Bu eserde Mussolini'nin gzergahnn son evresini, 1 943 - 1 945
yllarndaki l talyan i savanda oynad rol yorumlar. Ona
gre, "Mussolini, bizim houmuza gitse de gitmese de, Hitler'in

cn1.o travcrso

27

projesini yurtseverce nedenlerle kabul etti: Bu, vatan savunma


s sunana gerek bir 'kurban veri'ti. "76 Fransz tarihiler bu
teze ainadr. Vaktiyle Robert Aron tarafndan savunulmutu
ve Vichy rejimini bir lkenin btnyle igalinin felaketleri
ne kar koruyucu bir "kalkan" olarak gsteriyordu77 (bylece
Polonya'nnkiyle karlatrlabilir bir kaderden kanlmt).
Faist smrgeciliin tarihileri De Felice'nin olduka ge
ni ariv aratrmalarnn gzard etmi olduu belgeleri gn
na kardlar. ltalyan diktatr burada karakterinin bir di
er yann gstermektedir ve bu belgeler onun minnet duy
gusuna dair olduu kadar fedakarlk anlayna dair de bir
baka rengi ortaya sermektedir. 8 Temmuz l 936'da Mussolini
Etyopya sava srasndaki nde gelen askeri sorumlulardan
biri olan Rodolfo Graziani'ye telgrafla bir direktif gndererek,
"isyanclara ve ibirliki halklara kar terr ve yok etme poli
tikasn sistematik olarak srdrmeye [ . ] bir kez daha" yetki
. .

veriyordu .7R Kayda deer bir yurtsever fedakarlkla Graziani,


Etyopyallarn direniini krmak iin kimyasal silah kullan
makta tereddt etmez ve Mussolini de onun meziyetlerini
minnetle anar ve 1943 sonbaharnda Sal Cumhuriyeti'nin
savunma bakan olarak atar.
Baz ltalyan aratrmaclar bu trden ok sayda belgeyi
eeleyerek 1 935- 1936 yllarnda Etyopya'daki faist soykr
mn tarihini ortaya karabilmilerdir. Ama bu soykrmn ka
bul, zellikle tarihyazmnn (ok yeni) bir kazanm olarak
kalmtr. talyanlarn kolektif belleine asla gerekten nfuz
etmemitir. Onlara gre, bir btn iinde, Etyopya savann
ans saf ve masum bir maceradr ve herkesin pildii o d
nemin nl bir arksnn szleriyle gayet iyi zetlenmitir:

Faccetta nera, smrgeci hayalgcndeki basmakalp dn


celerin younlam bir ifadesidir. Tarihsel koullarn btn
(Etyopya'nn srekli yaad bunalm, sava ve diktatrlkler

28

gemii kullanma klavuu

ile ltalya'ya Etyopyal gnn pek az olmas, dolaysyla bura


nn Afrikal entelektellerin ve politik sekinlerin yaam alan
asla olamamas) bu soykrmn kurbanlarnn sesinin bu sava
n l talyanlarca yaplm anlatmnda bir yer bulmasn engel
ledi. Tm abalara ramen, tarihyazm, sakatlanm bir bel
lein boluklarn dolduramaz. En iyi durumda, Almanya'da
olduu gibi , "kurbansz sular"n olduu ya da kurbanlarn
tamamen adsz, anonim, kimliksiz ve yzsz olduu bir tarih
olacaktr. Bizler savan hikayesini, Etyopya direniinin ef
lerinden biri olan Hailu ebbede'nin yoldalarnn azndan
renemedik; ona dair bildiimiz tek ey l talyan askerlerin bir
ganimet gibi tehir ettikleri kafasnn fotoraflardr. 79 Post
koloniyal almalarn tarih ile bellek arasndaki bu tknefes
diyalektii yaknda paralayacan umut etmekten baka eli
mizden bir ey gelmiyor.
Siegfried Kracauer, son eseri olan History. The last Things
bejore the last'te [Tarih. Sondan Bir ncekiler] tarihiyi tarif
etmek iin iki metafor kullanr. Birincisi, yani gezgin Yahudi
metaforu, pozitivist tarihyazmn hedeflemektedir. Borges'in
"Funes el memorioso" [ Hafzas Gl Funes] adl nl hika
yesinin kahraman Ahasverus, ktalar ve alar katetmitir
ve hibir eyi unutamamaktadr; bahtsz bekisi olduu ge
miin canl bellei olarak, anlar uvaln yklenmi, srekli
yer deitirmeye mahkomdur. Merhamet duyulas biri olarak,
hibir bilgeliin, hibir erdemli ve eitici bellein temsilcisi
deildir; yalnzca homojen ve bo bir kronolojik zaman ci
simlemektedir.0 lkinci metafor, srgn metaforu -ki, Georg
Simmel'in tanmyla yabanc da denebilir-, tarihiyi yersiz
yurtsuz bir simge yapmaktadr. lki lke arasnda, kendi vatan
ile kendisini kabul eden toprak arasnda paralanm srgn
misali, tarihi de aratrd gemi ile iinde yaad imdi-

cnzo trnvcrso

29

ki zaman arasnda blnmtr. Bylece, gemi ile imdiki


zaman arasnda dengede duran bir "yersizyurtsuz" stat edin
mek zorunda kalr.81 Kendisini kabul eden lkede daima bir

outsider [ yabanc] olan srgn gibi , tarihi de gemie davet


sizce burnunu sokar. Ama tpk srgnn gittii lkeye ala
bilmesi ve kendi yaamna hem ierden hem dardan eletirel
bir bak yneltebilmesi, ayn anda hem katlmas hem de me
safe koyabilmesi gibi, tarihi de gemite kalm bir dnemi
derinlemesine tanyabilir ve gemie dnk bak sayesinde
adalarndan daha berrak bir ekilde bu dnemin zellik
lerini bir araya getirebilir (ama bu elbette bir kural deil, po
tansiyel durumdur) . Onun mahareti mesafeye bal engelle
ri azami lde ortadan kaldrmak ve bundan kaynaklanan
epistemolojik avantajlardan en byk yarar salamaktr.
"Hudu tlar geen" (Grenzganger) yersizyurtsuz tarihi bel
lekten beslenir ama bellek zerinde etkide de bulunur, zira bu
bellei oluturmaya ve ynlendirmeye katkda bulunur. zel
likle bir kuleye kapal yaamak yerine sivil toplum yaamna
katldndan, tarihi tarihsel bir bilincin, dolaysyla (top
lumsal gvdenin btnn kateden, oul ve kanlmaz ola
rak atmal) kolektif bir bellein oluumuna yardmc olur.
Baka deyile, onun almas Habermas'n "tarihin kamusal
kullanm" 82 olarak adlandrd eyin oluumuna katkdr.
Vurgulanmas gerekmeyen bir saptamadr bu: Faist gemi
etrafndaki Alman, ltalyan, spanyol tartmalar, Vichyci ve
smrgeci gemi etrafndaki Fransz tartmalar, askeri dik
tatrlklerin miras etrafnda Arjantin ve ili tartmalar, k
lecilik etrafnda Avrupa'nn ve Amerika'nn tartmalar -liste
sonsuzca uzayp gidebilir- tarihsel aratrmann snrlarn
geni lde amaktadr. Bu tartmalar kamusal alam istila
etmekte ve imdiki zamanmza seslenmektedirler.
Ludmila da Silva Catela'nn No habra fl.ores en la tumba del

30

v;c\:111ii kullanm: k.I01vu'l.u

pasado adl kitab Arjantin'deki askeri diktatrln kurbanla


rnn ansna adanm olup, kamusal bir tarih kullanmna ka
nlmazcasna bal kald hissedilir bir balama dahil olan
ve bellei konu edinen tarihsel aratrmann iyi bir rnei
dir.A3 Sz konusu edilen ey ncelikle szl tarihtir, zira yazar
askeri basknn zellikle iddetli ve yaygn olarak srdrld
La Plata ehri kayplarnn yaknlar (ana baba, ocuklar,
kardeler) arasnda bir soruturma yrtmtr. Bu onlarn
korkularnn, umutlarnn, bekleyilerinin, fkelerinin, cesa
retlerinin, eyleme geme ihtiyalarnn, her kk kamusal
eylemden sonra yatmalarnn hikayesidir. Ardndan, politik
tarih gelmektedir: rgtlenmeye nasl baladlar, kamusal ey
leme geme, mcadele biimleri (tehir, kar-enformasyon)
ve semboller (panuelo, vs.) icat etme gcn nasl buldular?
Bu eylemler ahlaki bir buyrua, kiisel bir ihtiyaca nasl cevap
veriyordu ve sivil toplumun btn zerinde gl bir etkiyle
birlikte politik bir harekete nasl yol atlar? Birer ev kadn
olan anneler, hatta kimi zaman bykanneler nasl olup da as
keri diktatrle kar bir sivil toplutt hareketinin yneticisi
olabildiler? Szl tarihin ve politik tarihin yannda antropoloji
ve psikoloji de vardr: kaybolmaya bal strabn ve yas tut
ma imkanszlnn incelenmesi. Yaknlar kayplarn lm
olduklarn bilmekte ama onlar l kabul edememektedirler
nk cesetleri asla bulunamamtr. Hem bitmek bilmeyen
hem de imkansz bu yasa elik eden anmsamann zgll
, hatta yaratcl buradan kaynaklanmaktadr (Madres'in
yryleri, panuelo'larn ortaya k, kayplarn basndaki
fotoraflar, yetkililerin "tedirgin edilmesi" , arivlerin al
mas, davalar, kurbanlarn cesetlerinin aranmas , "escraches" ,
yani ikencehanelerin nnde kamusal tehir eylemleri, vb. ) .
imdiki zamanda derin kkleri bulunan bir anmsama; isiz
lerin gndelik hayat rg tlemelerini destekleyen madres ile

cnzo travcr.m

31

hijos [analar v e oullar] -zira piquetero'larn "insan haysiyeti"


iin mcadelesi, diktatrln ldrd ana babalarnn ve
oullarnn mcadelesiyle ayndr- bunun kantdr. Askeri
diktatrln hi iz brakmadan silmek istemi olduu kii
lere yeniden bir yz ve ses veren, ayn zamanda da gnmz
Arjantin'inde onlarn ailelerinden yola karak belleklerini
aratran, eletirel bir empati zerinde temellenen bu tarih ki
tab byledir.

2
Zaman ve G

Tarihsel Zaman ve Bellek Zaman


Tarihin ve bellein kendi zaman vardr. Bunlar srekli olarak
kesiir, arpr, i ie geer ama asla akmaz. Bellek, tari
hin continuum'unu tartma konusu etme eilimindeki bir za
mann taycsdr. Walter Benjamin bunun bir aklamasn

Tarih Kavram Ozerine Tezler'de yapar. Bu tezlerin on beinci


sinde 1 830 Temmuz devriminin tuhaf bir olayndan sz eder:
Akamlar, muharebelerin ardndan, Paris'in birok yerinde
insanlar ezamanl olarak meydanlardaki saatlere ate ediyor
lar, sanki gn durdurmak istiyorlard.H" Devrimin zaman
-Fransz Devrimi yeni bir takvim getirmiti- duvar saatlerinin
mekanik ve bo zaman deildir; Benjamin'in belirctii gibi,
"uzaktaki an"nm zamandr; maluplarn belleini kurtarc
eylem olarak devrimin zamandr. Benjamin'in tezleri zerine
yorumlarnda Michael Lwy*, 1830 isyanclarmmkine ar*Waler Benjamin: Yangn Alarm "Tarih Kavram zerine" Tezlerin Bir Oku
mas, Michael Lwy, Versus Kitap, 2008

34

gc;nii kullanma klavuzu

tc biimde benzer bir baka grnty gsterir. Bu, Nisan


2000 tarihli bir fotoraftr: Brezilya'nn kefinin be yznc
yl resmi anmalarnda saate ate eden yerliler grlmektedir.85
Ezilenlerin bellei, tarihin dorusal zamanna itiraz etmekten
yoksun kalmyor. Benjamin'e gre bu bellek, "asla bir gei
olmayan, zamann durmas ve engellenmesi anlamna gelen
bir imdiki zaman" varsaymaktadr.86
Tarihyazm, atlm kazanmak iin gemiten uzaklamay,
ayrlmay , hatta kopmay gerektirmektedir; en azndan ada
larn bilincinde bu byledir. Bu , tarihletirmeye, yani gemiin
tarihsel bir perspektif iine yerletirilmesine giriebilmek iin
temel bir ncl oluturmaktadr. Bu mesafe, basit anlamda ara
ya zaman girmesinden ziyade, sembolik krlmalar sayesinde
giderek daha fazla yerlemektedir (rnein Avrupa'da 1 9 1 4,
1 9 1 7 , 1933, 1945, 1968, 1989 , vs. ) . Bir kopuun yaratt me
safeye, normalde, aratrmann baz maddi ncllerinin biri
kimi denk der. Bunlarn banda da, zel ve kamusal ariv
lerin oluumu ve almas gelmektedir. Ama bu koul ikincil
ve trevdir. Eric j . Hobsbawm'n Arlklar a ya da kolektif
eser olan Komnizmler a Berlin Duvar'nn knden ve
SSCB'nin yklndan nce yazlamazd. 87 Leon Poliakov'un

Le Breviaire de la haine'i [ N efret Kitab] ( 1 95 1 ) gibi nc bir


alma yalnzca savan sonunu ve Nazizmin kn deil,
Nuremberg davasnn bilgilenmesini salam olan arivleri
inceleme olanan da gerektiriyordu. 88 Keza, yalnzca bilgi
sahibi birinin tek bana almas olmayan bir tarih kitab
yazmak iin, toplumsal, kamusal bir talep de gerekir, ki bu
da, tarihsel aratrmann kolektif bellein gzergahlaryla ke
simesi demektir. Bu nedenle, Raul Hilberg'in La Destruction

des juifs d'Europe [ Avrupa Yahudilerinin lmhas] l 960'ta ilk


kt srada ok clz bir etkide bulundu, ama buna karlk,
l 980'li yllardan itibaren referans eser oldu.89

cnzo travcrso

35

Bellee gelince, birok evreden geebilir. Henry Rousso'nun

Syndrome de Vic hy de [ Vichy Sendromu ] nerdii modeli ala


'

rak, bu evreleri u ekilde tarif edebiliriz: ncelikle nem


li bir olay, bir dneme, genellikle de bir travma; sonra da
bir basklama evresi; bunun ardndan, erge bir "anamnez"
("bastrlann geri gelii") kanlmazdr ve bu kimi zaman
bir bellek takntsna dnr.90 Vichy rejimi rneinde bu
ema savan sonuna ve Kurtulu'a, l 950- l 960'l yllarn bas
klamasna, 1 970'li yllardan itibaren anamneze, son olarak
da gnmzdeki takntya denk der. Almanya rneinde:
1945 ylnda Jaspers'in Schuldlfrage'si, Adenauer dneminin
basklamas, l 968'den itibaren anamnez ve nihayet gemi
taknts. Bu taknt doruk noktasna HistoiherstreiL'le, Gold
hagen olay, Bubis-Walser polemii ve Hamburg'daki lnstitut
fr Sozialforschung'un Wehrmacht sular sergisiyle doruk
noktasna erimitir.
Basklama evresinde, "bellek hakk" talebi, su orta ses
sizlie kar etik-politik bir isyan grnmnde olmasa da,
eletirel bir renk tar. Adenauer hkmeti eski Nazileri ba
kan yaptnda, bunlar arasnda Nuremberg yasalarnn yara
tclarndan biri olan Hans Globke de yer aldnda, Adorno
o dnemde moda olan "gemii ama" (Vergangenheit Bewalti

gung) deyimini, "sayfay kesin olarak evirmeyi ve hatta eer


mmknse bellei silmeyi" hedefleyen bir mistifikasyon ola
rak kabul eder. "Nazizmin demokrasi iinde varln srdr
mesinin, demokrasiye kar ynelmi faist eilimlerin varl
n srdrmesinden daha fazla potansiyel tehlike tad" bir
dnemde "uzlama"dan sz etmek, bu durumda, sulularn
itibarn iade etmek anlamna gelir.9 1 "Zaman tam bir huzur
ierisinde iini grdnde" ve "katiller kua" , etraflarn
da genel bir sayg halesiyle evrili olarak, sakin sakin yala
nrken, Jean Amery kendi "hn"n stlenir. Bu koullarda,

36

gemii kullanma kJavuzu

-der- "kolektif hatann ykn srtlanan"lar onlar, yani "ba


layan ve unutan dnya" deil, kendisidir.92 Tersine, taknak
evresinde, tpk bugn iinden getiimiz gibi, "bellek grevi"
retorik ve konformist bir ifade halini alma eilimindedir.
Tarihyazm, grosso modo [ kabaca ] , bellein yolunu izledi.
Vichy zerine ve Nazizm zerine tarih retiminin anamnez
dneminde atlm gsterdiini ve taknak evresinde doruk
yaptn gstermek zor olmaz. Tarihyazm bu evrelerden
beslenmitir ve kendisi de bu evreleri ekillendirmeye katkda
bulunmutur. Gnmzde Yahudi soykrm zerine aratr
mada egemen olan Federal Almanya'y dnmek yeterlidir.
Oysa ki l 950'li yllarda Joseph Wulf'un ve Leon Poliakov'un
nc almalar "bilimsel deil" diye reddedilmiti.91 Ama bu
denklik dorusal deildir: Tarihsel ve belleksel zamanlar, bir
tr "ezamanllamama" ya da "zaman uyumsuzluu" (Ernst
Bloch'un teoriletirdii Ungleichzeitigheit)q iine girip ata
bilir de.
Farkl zamanlarn birlikte varolduu rnekler sayszdr.
Edebiyat, sinema ve geni bir sosyolojik retim, zellikle b
yk ehirlerde, gmen babalar ile geldikleri lkede doan
ocuklar arasnda kuak atmas biimi alan gelenek ile
modernite arasndaki atmay tahlil etmitir. Isaac Bashe
vis Singer'in tasvir ettii New York'taki Polonyal Yahudiler,
Hanif Kureishi'nin anlatt Londra'daki Pakistanllar, Martin
Scorsese'nin ilk filmlerinde canlandrd l talyan asll Ameri
kallar, tamamen farkl, kimi zaman badamaz zaman ve bel
lek alglarna gnderme yapan farkl dnya gr ve yaam
tarzlarn ayn ailenin barnda yan yana koyarlar. Chiapasl
Zapatistler, yerli topluluklarn dngsel zaman ile (ilerleme
ci mitolojilerden kurtulmu olsa bile) modernitenin Marksist
anlatsna ve de ada dnyann "daimi imdiki zaman"na
-mcadele ettikleri kresellemi tahakkmn imdiki zama-

enzo travcrso

37

nna- dahil olan politik bir kurtulu projesini bir arada barn
drmaktadrlar.95
Ben burada rnek olarak zaman uyumsuzluunun, tarihi
bak ile kolektif bellek atmasnn anlaml ve paradoksal
bir vakasndan sz etmek istiyorum: Hannah Arendt'in, alt

bal "ktln sradanl" olan, Kuds'teki Eichmann


davas zerine metninin almlanmas skandala yol at.96 Bu
dava, zellikle, Yahudi soykrmnn unutulduu ve gzden
gizlendii uzun bir dneme son veren bir dneme oldu ve
bir anamnez balatt. llk kez olarak Yahudi-katli, Yahudi dn
yasnn ok tesinde, uluslararas kamuoyu iin zerinde d
nlen bir tema oluyordu. Bu ayn zamanda szn zgrle
mesinde kathartik (arndrc) bir moment de oldu, zira Nazi
soykrmndan kurtulmu ok sayda insan tanklkta bulun
mak zere mahkemeye geldi. Oysa,Yahudi soykrmnn kap
samn dnyann farkna vard ve artk canavarca ve ei ben
zeri grlmemi bir cinayet olarak ortaya kt bir dnem
de, Hannah Arendt bakn Eichmann zerinde odaklyordu.
Eichmann, onun gznde, Alman brokrasisinin tipik bir
temsilcisiydi ve ktln sradanln cisimliyordu . l 940'l
yllardaki yazlaryla, kr bir dnyann ortasnda, bu cinayetin
boyutlarn saptayabilen ilk kiilerden biri olduunu kantla
yan Arendt dikkatini kurbana deil cellada yneltiyordu . Raul
Hilberg'in ok daha sonralar "infazcnn perspektifi"97 olarak
tanmlayaca eyi benimsemiti; nihayet yz yze bakabile
cei, etten kemikten bir infazc. Bu perspektifi benimsediin
de, karsndakilerin, canavarca bir cinayet ilemi olan, ama
ilerinde nefret ve fanatizm barnan canavarlar deil, sradan
insanlar olan infazclar olduunu grmt . Buna karlk,
davann gzlemci ve yorumcular baka bir perspektifi benim
semilerdi: straplarn imdiki zamanda yeniden yaayan sa
kurtulanlarn bellei. Yara hala akt ve kanyordu ; yalnzca

38

gemii kullanma kl;l\'UZU

gizlenmiti ve imdi gn na kmaktayd. Onlarn dikkati


sa kalanlarn mahkemeye saladklar dramatik tanklklara
odaklanmll; onlar karsnda Eichmann bir sembolden ba
kas deildi. Bu koullarda, Arendt'in szn ettii lrnln

sradanl, infazclarn saiklerini ve zihinsel kategorilerini


kavramaya elverili bir kavram olarak deil, yalnzca , insanlk
tarihinin ktlkleri arasndaki bir cinayeti sradanlatrma
teebbs olarak grld .98
Rousso'dan alnan ema yine de ok sayda deiiklik ge
irecektir. rnein Trkiye'de Ermenilerin urad "B
yk Felaket"in ans ve tarihi kamusal alanda asla ortaya
kp ifade bulamamtr. Bunlar baka yerde , diaspora'da ve
Amerika'daki srgnde, ierdikleri btn sonularla birlikte
olumulardr.99 Bir yandan, bellek yalnzca unutmaya kar
deil, suu imdiki zamanda karartan ve inkar eden politik
bir rej ime kar da kendini oluturmutur. Dier yandan , tarih
yazm engellenmitir, nk arivlerin kapatlmas ve aratr
ma nndeki saysz engel gzden gizlemeye yneliktir. 100

Basklama baka biimlerde de srebilir. Stalinizmin bel


lei derinden heterojendi ; zira hem devrimin hem Gulag'n
belleidir, hem "byk vatan savunmas sava"nn hem de
brokratik basknn belleidir. iktidardaki bir rejime on yllar
boyunca elik etmitir. Bu koullarda, kamusal alandaki ifa
desi, ne gemie ait grlp snflandrlabilecek ne de araya
mesafe konulabilecek bir rejime kar ancak bir mcadele bi
imini alabilir - Gustav Herling'in, Alexandre Soljenitsyne'in,
Vassili Grossman'n ve Varlam Chalamov'un kitaplar byle
alglanmtr. SSCB'nin knden on yl sonra bu bellek g
nmzde bastrlmtr. Stalinizmin ansnn kolektif bilince
dahil edilme sreci l 9RO'li yllardaki Gorbaov dneminde,
eski srgn birlikleri ve kurbanlarn itibarnn iadesi talep
leri oalrken balamt. Bir dnemece damgasn vuran

cnzo tnlYcrso

39

Yeltsin'in bakanl koullarnda bu hareket aniden durdu.


Yas ve yasak bir gemii sahiplenme almas yerini ulusal
gelenein kitlesel olarak itibar iadesine brakt. Stalinizmin bi
lincine varlmasna bal utancn yerini, (arlar kadar Stalin'in

de ait olduu) Rus gemiten duyulan gurur ald. 101 Benzer bir
olgu eski Sovyet imparatorluu lkelerinin zelliidir: Pazar
ekonomisinin girii ve yeni milliyetiliklerin douu, "insan
yzl sosyalizm" iin mcadelelerin ansn tamamen marji
nalletirdi.
ikinci Dnya Sava sonrasnda doan cumhuriyeti ku
rumlarn dayanann antifaizm olduu ltalya'da, faizmin
tarihsel yorumlan yaklak otuz yl boyunca etik ve politik
olarak mahkum edilmesinden kesinlikle ayrlmamt. l 970'li
yllarn sonundan itibaren, Mussolini rejiminin dayand kon
senss gn na karmay daha fazla dert edinen ve ayn
zamanda antifaist gelenein kstlamalarndan kurtulmaya
kesin kararl yeni bir gemi okumas balad . l 990'l yllar
boyunca tarihyazmnn bu dnemeci cumhuriyetin kurmu
olduu partilerin (Komnist Parti, Hristiyan Demokratlar ve

osyalist

Parti) sonuyla ve faizmin miraslarnn hkmet

gc olarak merulatrlmasyla (gnmzdeki Ulusal itti


fak) birlikte iyice belirginleti. Bu dnme, bastrlann (fa
izm) , beklenmedik ve paradoksal etkileriyle birlikte kamusal
alana geri dn de elik etti. Bir yandan, (vaktiyle, btn
srgnlerin otomatik olarak vatan uruna ehit, ac ekmi,
dolaysyla politik srgn halini aldklar ulusal kurtulu sava
sunann kurbanlar olarak kabul edilen) Yahudi soykrm
kurbanlarnn unutulmasnda ve dier yandan, faizmin, yani
bu kurbanlara zulmedenlerin itibarnn iade edilmesinde ifade
buldu. Antifaist bellei cisimleyen parti ve kurumlarn krizi,
o zamana dek suskun kalm ve knanm bir baka bellein
ortaya k koullarm yaratt. Faizm imdi ulusal tarihin

40

gemii kullanma klavu'lu

bir paras olarak grlmektedir, antifaizm ise "ulus-kart"


ideolojik bir tutum olarak reddedilmitir (Mtarekenin imza
land ve i savan balad tarih olan 8 Eyll 194 3 "yatann
lm"nn1 02 sembol olarak gsterilmitir) . Sonu, 200 1
sonbaharnda , cumhurbakan Carlo Azeglio Ciampi'nin "b
tn" sava kurbanlarn, yani Yahudileri, askerleri, direnii
leri ve adlan artk efkatli bir ifadeyle "Sal'nun delikanllar"
(i ragazzi di Sala) 1 03 olmu faist milisleri hi ayrmsz and
resmi bir sylev oldu. Baka deyile, gaz odalarnda lenlerle
onlar filemi, yakalam ve srm olanlar ortak anld. San
ki onlarn ansna sayg gsteren devlet, onlarn eylemlerinin
deeri ve motivasyonu zerinde yargda bulunmamalym
gibi davranmaktadr; daha kts, sanki "simetrik ve bada
k" 104 bellek nesneleri olan cellatlarla kurbanlar ayn dzle
me koyabilirmi gibidir.
Bu perspektif ierisinde, Shoah kurbanlarnn ansna hk
met kararyla bir "anma gn"nn (27 Ocak) saptanmasnn
ardndan mantken iki gn daha gelmitir: "Hatra gn" ( 1 0
ubat) ve "zgrlk Gn" (9 Kasm) . llki uluslararas bir
anlama temelinde 1 94 7 ylnda lstra'dan kovulan ltalyanlan
ve 1 943 - 1 945 arasnda Yugoslav direniilerinin Trieste'nin
yksek da yarlanndan (Foibe) atarak ldrdklerini anmay
hedeOer. ikinci gn, Berlin Duvar'nn yklyla zgrlne
sembolik olarak kavumu olan komnizmin kurbanlarnn
ansnadr. Anti-totaliter simetri artk kusursuzdur; ve bunun
sonucu, tamamen farkl nitelikteki sular birbirine katarak,
Claudio Magris'in hakl olarak belirttii gibi, -hepsi de bel
lee ve pietas'a layk- kurbanlarn eitliini "uruna ldk
leri davalarn eitlii" ne 1 05 dntrmekten ibarettir. Ama bu
anti-totaliter simetri, gnmzde, Titocu direniin talyan
kurbanlarnn ansn besleyen, ama iddeti ou zaman N a
zilerin Dou cephesindeki iddetine benzer zellikler tayan

cnzo travcrso

41

ltalyan faizminin igaliyle lm Yugoslav kurbanlar sakin


sakin unutan bir ulusal bellek disimetrisiyle akmaktadr. 1 06
ltalyan smrgeciliinin kurbanlarnn bu anti-totaliter belle
in mant dnda kaldn ise sylemeye bile hacet yoktur.
lspanya'da i savan ans, otuz be yl boyunca kendi
iddetinin izlerini dzenli olarak silerken cumhuriyetilerin
iddetini eletiren Franco rejiminin propagandas tarafndan
talan edilmi ve arasallatrlmtr. 1975 ylnda diktatrn
lm zerine monarik kurumlar erevesi iinde demok
rasiye barl gei tercihi, yeni bir i sava nleme kayg
sn (bu durum, i savan yeraltna atlm olsa bile ansnn
canlln koruduunu kantlamaktadr) paylaan, sacsy
la solcusuyla btn politik gler tarafndan kabul edildi. 1 07
Ama "Hakikat ve Adalet" komisyonunun almas sayesinde
Apartheid sonras demokrasiye barl geie hakikatin ka
bulnn ve yas almasnn elik ettii l 990'h yllarn Gney
Afrika'snn tersine, ispanya amnezik bir geii tercih etmitir
ve bunun sonucu da birka kuak boyunca resmi bastrmann
srmesidir. Ancak l 990'l yllarn sonundan itibaren i sava
bellei n plana kabilmitir. Tarihyazm dikkatini, o zamana
dek olduka eksik kalm kurbanlarn muhasebesini gerek
letirerek, 1 08 Franco rej iminin iddetine ya da cumhuriyeti
srgn gibi daha nce bilinmeyen olgulara yneltirken, 19 si
vil toplumda, affn ve demokratik geiin ald politik biim
lerinin imkansz kld, diktatrlk kurbanlarna ynelik yas
almas da balar. Alelacele, yargsz, lm tutana olmadan
kuruna dizilmi, dolaysyla mezarlklarn dnda, yasal bir
kabri olmadan kalm yzlerce cumhuriyeti, anarist ya da
komnist militann cesetlerinin kalntlar kartlr. Ailelerin
yasad yas sonunda kamusallaabilmi ve kolektif bir anam
neziyi de peisra getirerek, ada lspanya'nn gemiiyle
ilikisi zerine geni bir tartma balatmt . 1 1 0 Ekim 2004'te,

42

gemii

kullanma a\'UZU

ulusal bir bayram srasnda, eski bir srgn cumhuriyeti ile


Franco'nun 1941 ylnda Alman ordular yannda savamalar
iin Rusya'ya gndermi olduu Division Azul'un eski bir ye
sini birlikte geit treninde yrtme eklindeki hkmet ka
rarnn gayet iyi aklad super partes [ taraflar st] uzlam
bir bellein yanltc ve mistifiye edici teebbs bu koullarda
su yzne kt. Ayn zamanda da spanyol ehir ve kylerini
ssleyen Caudillo'nun onuruna dikilmi saysz antn yazg
s zerine de kanlmaz bir tartma balad: Bunlar bellek
yeri olarak korumal myz (toplumun bir kesimi iin zlem
nitelii tayan bir bellek) ? Yoksa, Stalinci diktatrlklerin
k dneminde btn Orta Avrupa lkelerinin, bu kez (fazla
deilse de) olduka gecikmi bir zgrleme tavryla yapm
olduu gibi, bunlar ykmak m gerekir? Aa yukar on yldr
bu tartmalar, bellei yatm olmaktan uzak bir lke olan
lspanya'da gemi azya almtr.
Buna karlk Arjantin'de askeri diktatrln cinayetle
rinin bellei daha diktatrlk sona ermeden kamusal alanda
kendini gstermeye balam, diktatrl tecrit etmeye ve
meruluunu sarsmaya gl biimde katkda bulunmutur
("bellek" diye yazyorum, nk kayplarn fotoraflaryla
yaplan yryler anma biimindeydi ) . Rejimin sularnn
kendine zg tarz nedeniyle -cesetleri asla bulunamayan
on binlerce kiinin kaybolmas-, yas ve derin znt evresi
sonsuzlam, unutma olmamtr. Ayn zamanda, radikal bir
kopu olmadan, askeri kurumlar gerekten temizlenmeden,
birka dava ap sonra da cellatlarn cezasz kalmasn sala
yan af yasalaryla, demokrasiye geiin ald biimler nede
niyle, bellek yerini tarihe brakmamtr. 1 1 1 Askeri diktatrlk
1945 yl Avrupa'sndaki faizm gibi kmemi, sessiz sedasz
sahneden ekilmitir. Ksacas, gemi karsnda bir mesafe
oluturulamamtr: Kronolojik bir uzaklama olmutur, ama

cnto tr:verso

43

gl sembolik kopmalarn damgasn tayan bir ayrlma ol


mamtr. Biz burada Dan Diner'in "komprime zaman" (gesta

ute Zeit) olarak adlandrd ve gemi olmay reddeden eyle


kar karyayz. 1 1 2 Gney yarmkredeki diktatrlklerin,
ili'dekinin olduu kadar Arjantin'dekinin de tarihyazmnn
doumunun temel koullarndan biri henz olumamtr.
Bu durum bizi bir kez daha lsrail'e yneltmektedir. Ei
chmann davas bellek ile tarihin yazlmas arasndaki at
mann rneklerinden biri olsa da, Siyonizmin gzergah bu
ikisi arasndaki (gecikmi) bulumann baka rneklerini de
vermektedir. 1948 savann, srailli "yeni tarihiler" (Benny
Morris, ilan Pappe ve dierleri) tarafndan tekrar okunmas
bunlardandr. Bir ariv aratrmas temelinde -ama Filistin ta
rihyazmn ve mltecilerin tanklklarn gzard ederek- bu
tarihiler Filistinlilerin "ka" eklindeki Siyonist miti tart
ma konusu etmiler ve 1 948 savan planl bir topraklardan
kovma olarak deilse de, en azndan, A raplarn olmad bir
Yahudi devleti Siyonist projesini gerekletirmek iin de fa

cto [ fiilen ] frsat yaratan bir atma olarak gstermilerdir.


ilan Pappe gibi kimileri bu savata etnik bir temizlik kam
panyasnn zelliklerini ortaya karmtr. Bu tarihyazm,

Nehbe ( " felaket") anlatlarn, gmen bellekleriyle tanan


ve bu travmann etkisi altnda srgnde domu bir Filistin
tarihyazmnn yeniden oluturduu srgnn ansn doru
lamaktadr. n Bu bellek ve bu tarih yazm o ana dek Arap
dnyasnn snrlar iinde kalmt ve hem Siyonist anlatyla
(Yahudi ulusal destan olarak tarih) hem de Bat dnyasnn
tarih bilinciyle atyordu. lsrail devleti Avrupa'da Yahudile
rin maruz kald soykrm telafi amacyla kurulduundan,
bu devletin douunun baskc bir eylemle aktn kabul
etmek gt. Filistinlilerin Nehbe anlats ile Yahudi tarihya
zmnn "kurtulu sava" anlatsnn revizyonu arasndaki bu

44

gcnii kulhnma klavuzu

akma, iki ulusal bellein gnn birinde ortak bir alanda


(iki ayr devlet, federasyon ya da iki uluslu bir devlet biimin
de) bir arada var olabilmesi iin zorunlu ncldr. Bylece
Filistin belleinin "komprime zaman" -ebedi imdiki zaman
olarak Nehbe- ile tarihilerin almasnn tevik ettii lsrail'in
anamnezi arasnda bir akma olacaktr.

"Gl" ve "Zayf" Bellekler


Aznlk halklar arasnda yaygn bir aforizmaya gre, bir dil ile
bir diyalekt arasndaki fark dilin polis korumasnda olduu,
tekinin ise olmaddr. Bu saptama bellek iin de sylenebi
lir. Kurumlarn, hatta devletlerin destekledii resmi bellekler
vardr, bir de yeraltndaki, gizli ya da yasak bellekler. Bir bel
lein "grnrl" ve kabul ayn zamanda bu bellei ta
yanlarn gcne de baldr. Trkiye'de Ermeni bellei daima
yasak ve bastrlmtr. Latin Amerika'da yerli bellei ktann
kefinin be yznc kutlama trenleri srasnda, smrgeci
likten ve soykrmdan doan devletlerin resmi belleinin do
rudan doruya zdd, antagonist bir bellek olarak kendini ifade
etmitir. G ve kabul, donmu ve hareketsiz veriler deildir;
evrilirler, salamlar ya da zayflarlar, bellein statsn s
rekli yeniden tanmlamaya katkda bulunurlar. Komnist bel
lek SSCB'nin byk g olduu ve ii hareketinin nemli bir
toplumsal ve politik gce sahip olduu dnemde glyd,
sekter ve kstaht. Gnmzde yeniden yasadla dm
gibidir. Aka damgalanm deilse de, egemen sylemin
sulu grd bir maluplar cemaatinin ans olarak varln
srdrmektedir. Ermeni bellei zayf kalmtr, nk inkar
clar uluslararas planda tannan bir devletin sahibidirler ve
dier devletler, ekonomik ya da jeopolitik uyum adna ou

enzo travcrso

45

zaman gemii hatrlatmamay tercih etmektedirler. Ecinsel


bellek kendini aka ifade etmeye ksmen balamtr. On yl
lar boyunca, Nazi toplama kamplarna srlm ecinselleri
temsil eden cemiyetler, u tan verici ve ad anlamaz bir an
nn taycs olarak resmi kutlamalardan manu militari [ silah
zoruyla) dlanmlardr. Onlarn kampa gtrlmesine izin
vermi yasalar -Weimar Cumhuriyeti'nin ceza yasasnn 75.
paragraf- savatan sonraki dnemde ok ge bir tarihte, eski
kamplarn byk blmnn urad zarar tazmin edildik
ten sonra, yrrlkten kaldrlmtr.
Stats gnmzde gayet evrensel olduundan Bat dn
yasnda sivil din yerine geen Shoah'n ans, zayf bir bellein

gl bir bellek haline bu geiini gayet iyi aklamaktadr.


Amerikal tarihi Peter N ovick bu deiimi Amerikan top
lumunun iinde inceledi . 1 14 Drt temel evre ortaya kard.
nce, sava yllan; bu dnemde Amerika Birleik Devletleri
iin temel dman Japonya'yd. Roosevelt'in o dnemde tek
bir temel kaygs vard: Amerikallarn Avrupa'ya mdahalesi
nin "Yahudiler iin bir sava" eklinde grlmesini nlemek.
Bu dnem boyunca, Yahudi soykrm asla zel bir dikkat
konusu olmamtr ve lke byle bir cinayeti nleyememek
ten ya da nlemek istememekten asla vicdan azab ekme
mitir. O dnemde Yahudiler Eski Dnya'daki trajik olaylar
karsnda dier Amerikan yurttalarndan daha bilinli ya
da daha duyarl deillerdi; atmann sonunda, Nazizmin
yenilmesine katkda bulunmu olan lkelerinden gurur duy
mulard. lkinci dnemde -l 950'li yllarla l 960'l yllarn ilk
yans- Yahudi-katli kamusal alanda grlmez. Holocaust'un
ans ile "totalitarizm"e kar mcadelenin gerekleri birbi
rine pek uygun grlmemektedir. Souk savan SSCB'yi,
"zgr dnya"nn btn enerjilerinin seferber edilerek m-

46

gemii kullanma klavuzu

cadele edilmesi gereken totaliter dman kld dnemde


Nazi sularnn hatrlatlmas kamu oyunun dikkatini baka
yne ekme ve Federal Almanya'yla yeni ittifakn nnde en
gel oluturma riski tar. Amerikan Yahudilerinin komniz
me sempati duymasndan kukulanlmtr -Julius ve Ethel
Rosenberg, kendilerini lme mahkom eden mahkemede,
l 9 50'li

yllar Amerika'snda Auschwitz'den sz eden ender ki

ilerdendir- ve Yahudi kurumlar Hitler'in katliamn anacak


her trl antn dikilmesine ya da anma yeri oluturulmasna
kar kmlardr. Dnem, kahramanlarn deer grd ve
ulusal erdem olarak gcn sergilendii dnemdir; Amerikan
Yahudileri bu muzaffer Amerika'yla zdelemeye (ve enteg
re olmaya) can atmaktadrlar, zellikle bir kurbanlar cemaa
ti olarak grlmek istememektedirler. Gei, Novick'e gre,
1 960'l yllarda balar. ncelikle, Eichmann davas Holocaust
belleinin aka ilk ortaya kdr. Ardndan , Alt Gn sa
valar srasnda, 1967 ylnda, bu dnemeten sonra, o zama
na dek Yahudi-katlini tanmlamak iin pek az kullanlan ya da
hi kulanlmayan " Holocaust" terimi yaygn kullanma girer.
Bu sava gnmzde de varln srdren tuhaf bir blnme
yaratr: Diaspora Yahudilerinin byk bir blm bu atma
y yeni bir yokolu tehdidi olarak alglarken, Arap kamuoyu
lsrail'i yeni-smrgeci bir g olarak grmektedir. O zaman
dan beri Auschwitz bellei, btn ideolojik ksa devrelerle ve
bundan kaynakl politik kullanmlaryla birlikte, lsrail-Arap
atmasnn alglanmasna sk skya bal kalr. Avrupa'daki
anti-semitizmin tarihine yabanc olan Arap dnyasnda yay
gn inkarcln kaynaklarndan biri buradadr. Arap kamuo
yunun bir blm iin Shoah bir Yahudi "mit"idir ve Filis
tinliler zerindeki bask politikasn meru klmak iin uydu
rulmu olmasa da bu amala kullanlmaktadr. Buna karlk
lsrail Araplarn reddine Shoah prizmasndan bakma eilimin-

cn.o travcrso

47

dedir; yle ki lsrail savunma kuvvetleri sorumlular 1 967 s


nrlarn "Auschwitz hududu" olarak adlandrmay alkanlk

edinmilerdi. 1 1 5 Kimilerine gre lsrail'in douu bir diriliin


semboldr, kimilerine greyse bir felaketin, yani Nekbe'nin:
ite, diyalog yolunu bulmay baaramayan bellekler arasnda
iddetli bir atma.
1 982 ylnda, Lbnan'n lsrail igali srasnda ilenen cina
yetlere fkelenen Tel-Aviv niversitesi Bilimler Tarihi Ensti
ts mdr, Auschwitz'den sa kurtulmu Yehuda Elkana,

Haaretz adl gnlk gazetede kkrtc bir yaz yaymlayarak,


yurttalarna unutmann erdemlerini tler. "Bizler unut
malyz. " Gelecei ina etmek gerekiyor, diye yazar, yoksa
"gece gndz soykrmn mirasyla, sembol ve seremoniler
le uramamalyz. Bellein sultas hayatlarmzdan sklp

kartlmaldr. " 1 16 Bylece, Eski Yunanllarn M 403 yln

da, Otuz Tiran'n oligarisinden sonra bir uzlama politikas


olarak tlemi olduklar yurttalk erdemi olarak unutma'y
yeniden kefeder. 1 1 7 Elkana'nn dncesindeki anlam ak
tr: Zalimler ve onlarn mirasn toplam olanlar sz konusu
olduunda unu tmak hatal olsa da, bellek her zaman erdemli
deildir ve o da suistimal kayna olabilir.
Sonuncu evre, Amerika Birleik Devletleri'nde olduu ka
dar Avrupa'da da (zellikle Almanya'da) derin bir etkisi olacak
televizyon dizisi Holocaust'un ( 1978) yayma girmesiyle alr.
Yahudi soykrm gemii okumann bir prizmas ve Bat'nn
tarihsel bilincinin olduu kadar, zellikle Yahudi kimliinin
de temel bir esi olur. Bilimsel aratrma ve eitim (Holoca

usts Studies artk niversitelerde ayr bir disiplindir) , kamu


sal anma (antlar, an yerleri, mzeler, resmi trenler yaplr)
ve hatta medya ve kltr endstrisi (Hollywood) araclyla
metasal eyleme konusu olur. Bu dnemde, Novick'in vur
gulad gibi, bir Amerikanlama sreci yaar; baka deyile,

48

gemii kullanma klavuzu

Amerika Birleik Devletleri'nin tarihsel bilincine dahil olur.


Dier yandan da kutsallama sreci yaayarak sonunda kendi
dogmalar (biricik ve karlatrlamaz nitelii) olan ve "din
d azizleri"nin (yaayan ikon haline getirilmi olan kamp
zedeler) temsil etii bir tr sivil din halini alr. Resmi belle
in gsterdii bu atlm, Amerikan Yahudilerinde l 950'li ve
l 960'l yllarn kktenci ethos'unun yerini yeni bir partik

larist ethos'un almasnn damgasn tayan kltrel ortamn


parasdr. Wiesel'in forml -hem biricik hem de evrensel
olay olarak Holocaust- Holocaust'un bu Amerikanlamasn
ve ayn zamanda Yahudi-Amerikan etnik-kltrel kimliin te
mel direine dnmesini gayet iyi ifade etmektedir. Kurban
larla bu zdeleme, diye aklyor Novick, zayflk nedeniyle
deil, Amerikan toplumunda Yahudilerin gc dolaysyladr.
Kukuculuu da buradan kaynaklanr: Holocaust'un kutsan
mas kt bir bellek politikasdr. Yahudi-katlinin biricik ka
rakterinin tannmas, diye vurgular yine, Avrupa'nn tarihsel
bilincinin oluumunda nemli bir rol oynam olsa da, buna
karlk, Amerika Birleik Devletleri'nde "ahlaki ve politik so

rumluluktan ka " 1 1 H tevik eder. rnein bylece Avrupa'da


baarya ulaan bir trajediye adanm federal bir Holocaust
mzesi kurulmas paradoksuna varlr, oysa ki Amerikan ta
rihinin kurucu iki deneyimi olan Yerli soykrm ve Siyahla
rn kleliine ynelik benzer hibir ey yoktur. 1 995 ylnda
Holocaust Mzesi alrken, postane ikinci Dnya Sava'na
son veren mutlu olay olarak Hiroima ve Nagasaki'ye atom
bombas atlmasn kutlayan bir pul kartyordu . 1 1 9 Susan
Sontag, Bakalarnn Acsna Bakmak adl son eserinde, belle
in bu olduka ayklayc kullanmna iaret etmitir. Holoca
ust, der, "ulusallatrlm" ve Amerika'nn kurtarc rol deil
daha ziyade kymc rol oynad sular zellikle unutan bir
bellek politikasnn vektrne dntrlmtr. "Amerika

cnzo rravcrso

49

Birleik Devletleri'ndeki Afrikallarn kleletirilmesi byk


suunu anlatan bir mze kurmak, ktln burada olduu
nu hatrlatmak anlamna gelirdi. Buna karlk, Amerikallar,
Amerika Birleik Devletleri'nin muaf olduu oradaki ktl
hatrlatmay tercih ederler. Bu lkenin de tm dierleri gibi
traj ik bir gemii olmas, amerikan istisnai yazgsnda daima
gl olan kurucu gvenle pek uyumaz. " 1 20 Amerika Birleik
Devletleri'nde, diye ekler Novick, "Holocaust bellei yle ba
ya, yle tutarszdr ki, gerek bir bellek deildir, bunun ne
deni zellikle rzaya dayal olmasdr; Amerikan toplumunun
gerek blnmeleriyle balantsz ve apolitiktir. " 1 2 1 Bu sonuca
ilk varan Novick deildir. On yl nce, Arno Mayer, "abartl bir
darkafalla" hzla dnen bir "an klt" n tehir ediyordu.
Bu sayede, Yahudilerin katliam bunu yaratm olan tamamen
dind tarihsel koullardan kopartlarak, kutsanm bir bellek
iinde tecrit edilmi olur: "Yolundan sapmasna izin olmayan
bu bellee eletirel ve balamsal dnce eriemez . " 1 22
Bu gl bellein dsal tezahrleri, 1 1 Eyll 200 1 kurban
larn anma treni konusunda Gilbert Achcar'n dile getirdii
merhamet narsisizmi'ni hatrlatr. 1 23 Kurbanlar Bat'nn imgele
mine, bilincine, belleine dahil edildiinde ve bylece Bat'nn
kimliini oluturucu eye dntrldnde, onlar anan
Bat kendi kendini kutlar. Bu, savan hemen akabinde mm
kn olamazd; Holocaust kurbanlar henz Bat dnyasnn
tipik temsilcileri olarak grlmyorlard, onlar ncelikle
"Dou'nun Yahudileri" olarak, farkl ulusal cemaatlerin ba
rndaki olumsuz ve naho bir bakaln cisimlemesi olarak
alglanyorlard. Bat kltrnn 1 945 ylnda Auschwitz ze
rine suskunluu, gnmzde, Gney'i krp geiren iddete
tepkisindeki mesafeli merhamete ya da ilgisizlie nclk
eden ya da kendi "insancl" savalarnn kurbanlarna bak
ndaki mantkla ayndr.

SQ

gemii kullanma klavuzu

Bir "gl bellein" kar-rneini yine de zikredebiliriz.


Mays 2005'te Berlin'de alan etkileyici "Katledilen Avrupa
Yahudileri Ant" (Denkmal fr die ermordeten ]u.den Eu.ro
pas), Amerika Birleik Devletleri'nde Peter Novick ile Susan
Sontag'n ortaya koyduundan ok farkl bir kamusal ge
mi kullanmn ortaya koymaktadr. Almanya'nn baehri
nin gbeinde, Brandebour kapsnn yannda, Reichstag ile
Potsdamer Platz arasnda dikilen bu kasvetli ve souk devasa
ant, ykseklikleri birbirinden farkl, betondan binlerce dik
me tatan yaklak 20 bin metrekarelik bir alan kapsar. 1 24
Antn mimar Amerikal Peter Eisenmann eserine belirgin
bir semboliklik vermek istememi, izleyiciyi yorumunda ser
best brakmtr. Grler ok eitlidir: Kimileri burada bir
mezarlk, bir labirent, bir buday tarlas, bir deniz grrken,
kimileri ise lll. Reich'n totaliter mirasnn korkun bir kari
katrn ya da ieriksiz bir engin yapm iinde (Kracauer'in
anlamnda) "kitle sslemesi"nin zaferini grmlerdir. Regine
Robin'in deyiini tekrarlayarak, "gemiteki bir eyi aklana
mazl iinde deil, oku.namazl iinde aktaran" bu "ar
tc yapmlar" dan -Berlin ehrinde bunlardan ok vardr- biri
olarak kavranabilir. 1 25 Bu ant, Bundestag'ta olduu kadar
sivil toplumun barnda da on yl akn sre boyunca cere
yan eden entelektel ve politik youn bir tartmann vard
noktadr. Bir dokmantasyon merkezine uygun olan, kendi
tarznda biricik bu ant birok grev yerine getirir: Hem yok
edilmi Yahudilerin ansna dikilmi bir anttr, hem de Alman
ulusunu azarlamaya yneliktir. Baka deyile , kurbanlar iin
bir sevgi ve sayg ifadesiyken, bu cinayetlerin sorumlularn
dourmu olan ve mirasn tayan ulusa ynelik bir su hatr
latmasdr. Yazar Martin Walser gibi kimileri, bunu kabul edi
lemez bir "utan ant" (Schandmal) olarak grdler; Jrgen
Habermas gibi bakalar ise bunu Almanya'nn Auschwitz'i

cn..o rravcrso

51

kendi tarihsel bilincine dahil ettiinin kant olarak grd


ler. Yol at ateli tartmalar dikkate alnrsa, bu ant, bir
anlamda, daha gn yz grmeden grevini yerine getirdi.
Ayn zamanda, balangta dier seenekleri dlamayan bir
tartmann sonunda Shoah' gl bir an haline getirmi olan
dnmlerin de tandr. Tartmann balad dnemde
anslye olan ve "savan ve tiranln btn kurbanlar"na
bir ant dikmeyi arzulayan Helmut Kohl'un nerisi ile nihai
tercih olarak bir Holocaust Denkmal arasnda dikkate deer bir
yol kat edilmitir. Kohl'un nerisi Nazi sularn, Yahudileri,
sivilleri ve Alman askerlerini, soykrm kurbanlar ile mttefik
bombardmanlarnn kurbanlarn, kampa srlenlerle at
mada dm zalimleri kapsayan global bir sava kurbanlar
anmas iinde bomay hedefliyordu . Birka yl nce, anslye
Kohl, yannda Amerikan bakan Ronald Reagan olmak ze
re, ok sayda SS'in gml olduu Bitburg askeri mezarln
ziyaretiyle kendini belli etmiti. Birlemeden hemen sonra,
1993 ylnda Berlin'de yeni bir Federal Almanya ant aa
rak (Zentrale Gedenkstatte der Bundesrepublik Deutschlands)
SPD'yi de kendi tavrna katmay baarmt. On dokuzuncu
yzyl banda mimar Kari Friedrich Schinkel tarafndan diki
len Neue Wache'nin iinde bulunan bu ant iki yzyl boyun
ca Almanya'da birbirini izlemi olan farkl rejimlerin anma
politikalarnn sadk yorumcusuydu. Napoleon basksna
kar srdrlen yurtsever mcadelelerin anma yeri olarak
domu, Weimar Cumhuriyeti koullarnda, Byk Sava'n
llerinin antna dnm, ardndan, Demokratik Almanya
Cumhuriyeti'nde faizmin kurbanlarna adanm anta dn
trlmt. iki sava aras dnemde Kathe Kollwitz'in yont
tuu p i eta'yla birlikte, bundan byle lkinci Dnya Sava'nn
btn "kurban"larn da anmaktadr (Almanca Opfer szc

hem masum kurbanlar hem de ehitleri belirtmektedir) . 1 c

S2

gemii kullanm.. klavuzu

Holocaust Denkmal n, savunucu karakterini aka sergileyen


'

bu mulak bellek karsnda zm getirdii aktr. Bunun


la birlikte, sonuta ll bir Holocaust ant tercihi (yoksa

btn Nazizm kurbanlarnn deil) , btn "gl" bellekle


rin yolunu kollayan riski ortaya kartr: daha zayf bellek
lerin ezilmesi. Tarihi Reinhart Koselleck'ten, filozof Micha
Brumlik ve yazar Gnter Grass'a dek ok sayda ahsiyet bu
hareketin Yahudi-merkezli karakterini eletirdiler. Koselleck
yle yazar: "zel olarak Yahudiler iin bir ant kabul etmek,
kurbanlarn says zerinde ve hayatta kalanlarn etkisi ze
rinde temellenen bir hiyerariyi merulatrmak ve sonuta
Nazilerin benimsedii soy tketme stratejisinin kategorileri
ni aynen kabul etmek anlamna gelir. Zalimlerin ulusu olan
bizler, byle bir mantn sonular zerine kendimizi sorgu
lamalyz. " 1 2 7 Btn Nazizm kurbanlarnn ansna adanm
ve Almanlara hitap eden "azarlama ant" (Mahnmal) olarak
tasarlanan bir ant dikmeyi neriyordu . Bir Holocaust ant
tercihini meru kabul eden Habermas, Almanya'nn tarihinde
Yahudilerin oynad rol gz nne alndnda, bu eletirinin
salam temellere dayandn zmnen kabul etti ve bu antn
Yahudileri pars pro toto [btn bir paras ] olarak kabul etti
ini yazd . 1 2" Bununla birlikte, dier kurbanlarn talepleriyle
kar karya kalan federal hkmet iki ilave antn yaplmas
na karar verdi. Bunlardan biri toplama kampna alnm in
genelere, dieri homoseksellere adanmtr.
Bellek ve tarih almaz engellerle ayrlm olmadndan ve
srekli birbirlerini etkilediklerinden, bu durumdan, "gl"
bellekler ile tarih yazm arasnda ayrcalkl bir iliki doar.
Kamusal ve kurumsal kabul anlamnda bellek ne kadar g
lyse, taycs olduu gemi de o lde aratrlmaya ve
tarihe dahil edilmeye uygun olur. Yukarda ad geen Raul

cnzo travcrso

S3

Hilberg rnei bu olguyu gayet iyi aklamaktadr. Savan


sonunda, Holocaust bellei "zayf'ken, Franz Neumann ona
doktora tezinin konusunu deitirmesini tleyerek, byle
bir aratrmayla asla bir niversite kariyerine balayamayaca
n aka syledi (gerekten de, kariyerini Vermont niver
sitesinde tamamlayan Hilberg uzun sre boyunca Amerikan
akademik dnyasnda bir marjinal olarak kald) . 1 29 Gn
mzde, kamusal alanda Shoah belleinin atlm kampuslarda
Holocaust Studies'lerin paralel geliimine elik eder. Benzer bir
ekilde, postkolonyal ve okkltrllk incelemelerinin or
taya kn, eski smrge halklarn tarihsel zne statsne
ykseliiyle ve bilimsel kurumlarn barnda Hint ya da Afro
Amerikan kkenli bir entelijansiya'nn ortaya kyla birlikte
smrge statsnden kurtuluun uzun va_deli sonucu olarak
yorumlamak neredeyse sradan bir durumdur.
Bir bellek grubunun gc ile gemiinin tarihsellemesi'

nin kapsam arasnda mekanik bir neden-sonu ilikisi elbette kuruyor deiliz. Claude Levi-Strauss'u Hznl Tropi hler'i
yazmaya ynelten ey ne kurumsal gtr ne de Bororo'larn
medyatik grnrldr. Bu iliki dorudan deildir, nk
farkl balamlar iinde tanmlanr ve ok sayda dolayma tabi
kalr, ama onu inkar etmek sama olur. Aralk 1 937'de Milli
yeti in'in baehri Nankin'i igali srasnda Japon impara
torluk ordusunun katliamlarnn kurbanlarnn belleinin 1 30
ya da lkinci Dnya Sava srasnda Japon otoritelerinin fahi
elik yapmaya zorlad "teselli kadnlar"mn belleinin son
raki kuaklara aktarlmas uzun sre engellenmitir. 131 in ile
Gney Kore'nin byk ekonomik gler olarak ortaya k,
bu bellei, bu iki lke ile Japonya arasndaki diplomatik ili
kilerin bir esine dntren ve Japonya'y sularn resmen
kabul etmeye zorlayan eydir.
Bu dnceler byk lde Cezayir savann bellei iin

54

gemii kullanma klavu1.u

de geerlidir. 1 954- 1 962 arasnda Fransz ordusunun iledii


sularn yakn dnemde kabul srasnda, Fransz smrge
gemiinin zmsenme evrelerine bal olarak "bastrlann
geri dn"nden elbette sz edilebilir. Ama bu kabuln, eski
smrge halknn soyundan gelenlerin nemli bir aznlk olu
turduu Fransz toplumu iinde artk ifade bulan bir Cezayir
-zellikle beur- belleinin douuna da bal olduu kuku
suzdur. Baehrin gbeinde 17 Ekim 1 9 6 1 tarihinde yaanan
katliamn kabul, Fransz hkmeti ile Cezayirli yetkililer
arasnda (Mays l 945'teki Setif katliamnn tersine) 132 pazarlk
konusu edilmemitir. Bu kabul esasen sembolik niteliktedir,
politik sorumlularn baz aklamalarna, bir yarg hkm
ne ve baehir belediye bakannn huzurunda konulan bir
anma plaketine indirgenir, ama Fransz toplumu iinde kendi
yolunu bulmutur. zellikle, beur bir kuan eitlik iin ve
kendi gemiine yeniden sahip kmak iin srdrd m
cadelelerin, smrge halklarnn sesini gemi anlatsna da
hil etmeye yatkn postkoloniyal bir tarihyazmnn abalaryla
badat geni bir hareketin sonucudur bu. Ayn zamanda,
tarihsel hakikati kariyerlerinin stnde gren ve daima devlet
aklnn hizmetinde olmu loncalarnn hiyerarisine kar sa
vaa girien kk bir arivci aznln direniini de eklemek
gerekir. '33 Bu postkolonyal bellein ortaya k, 1961 Ekim
katliamn daima bilmezden gelmi olan ve kendi ehitlerinin
-8 ubat 1 962 tarihinde Charonne'daki gsterinin dokuz kur
ban- ansyla bunu glgeleyen Fransz solunun belleini de
altst etmitir. Bylece, Cezayirli milliyetilerin yaamndan
ziyade Fransz smrgecilik-kartlarnn yaamna deer ve
ren hiyerarileriyle, smrgeci imgelemine itaati ortaya kan
sol kendi bellek boluklaryla kar karya kalr.

3
Yarg ile Yazar Arasnda Tarihi

Bellek ve Tarih Yazm


l 960'l yllarn sonuna doru Amerika Birleik Devletleri'nde

doan ve Fransz yapsalclnn Anglosakson pragmatiz


mi ve analitik felsefesiyle bulumasnn sonucu olan ente
lektel akmlar btn bir araya getiren etiket olan "dilsel
. dnm"n ada tarihyazm zerinde verimli bir etkisi
oldu. rn Bu dnm, o dneme dek dnce tarihini top
lumsal tarihten ayran ikilii paralamaya ve kendi kendine
referansta bulunan bir tarih ile (tarihsel yorumlamann ge
miteki olaylar kesin biimde nesneletiren ve balamsalla
tran yaklamn basit yanssna indirgendii bir yanlsama
zerinde temellenen) tarihselciliin simetrik snrlarn ama
ya imkan tanmtr. Tarih yazmnn bir yazarn bireysel g
zergah iinde krnm geiren, miras alnm ideoloji, tasarm
ve edebi kodlar payn kendi iine daima katan sylemsel bir
pratik olduunu kabul eden linguistic turn, tarihsel bilginin
metinsel boyutunun nemine vurgu yapt. Bunu yaparken de,

56

cmii kullanma klavuzu

gereklik ile yorumlama arasnda, metinler ile balamlar ara


snda yeni bir diyalektik saptamaya imkan tand, entelektel
tarihin hudutlarn yeniden tanmlad ve inceleme nesnesinin
iine okbiimli katlm gzard edilemez olan tarihinin sta
tsn sorgulad. Bu akm defalarca geersiz klnm (ve Kta
Avrupa'sndaki almlannn neredeyse zel olarak zerinde
younlam olduu) tartmal aklamalara da tank oldu.
Yntemsel sapmalarnn en yaygn, Roger Chartier'nin szle
riyle, "toplumsal dnyay-saf bir sylemsel yapya, saf dil oyun
larna indirgeyen tehlikeli" 135 eilimiydi. Linguistic turn'n en
radikal yandalar, tarih yazmna nclk eden hakikat ara
ynn iini bylece boalttlar ve "konu edindii gemiin,
sylemin dnda bir gereklik olduunu ve buna dair bilgi
nin denetlenebilir olduunu" 1 36 unuttular. Bu hareketin baz
ncllerini mantki sonularna dek gtrerek, Dominick
LaCapra'nn "seklerlemi yaratllk"137 olarak niteledii
bir tr "btn-metincilik"i savunmay baarrlar: Tarih, edebi
yaratnn kodlarna gre srekli yeniden icat edilen metinsel
bir yaratdan bakas deildir. Ama tarih edebiyata indirgene
mez, nk gemiin tarihe katlmas gereklie bal kalmak
zorundadr ve argmanlar ileri srerken, gerektiinde , kant
lar sergilemekten vazgeemez. Bu nedenle, Roland Barthes'n,
"olgunun ancak dilsel bir varoluu vardr" 1 3H sav kabul edile
bilir deildir. Keza, tarihsel olgular "dilsel protokol"e gre
yenilenebilir retorik artefaklar olarak kabul ederek, tarihsel
anlaty edebi icatla zdeletiren (her ikisi de onun gznde
ayn tasarm tarz zerinde temellenir) Hayden White'n ra
dikal grececilii de kabul edilemez. White'a gre, "tarihsel
anlatlar szel kurgulardr ve bunlarn ierikleri uydurulmu
olduu kadar bulunmutur; keza biimleri bilimden ziyade
edebiyata yakndr. " 139 Barthes ve White, her ikisi de, tarihsel
sylemin ieriinin nesnellii sorununun iini boaltmakta-

cnzo travcrso

57

drlar. Tarih yazm her zaman bir yk biimini alsa da, bu an


lat romanesk bir kurgudan niteliksel olarak farkldr. 140 Tarih
yazsnn yaratc boyutunu inkar ediyor deiliz, nk yazma
edimi, Michel de Certeau'nun hatrlatt gibi, "bo varsaylan
bir yeri, bir sayfay kat ederek" 141 bir cmle yapma edimini
daima ierir. Ama de Certeau, veri'yle bir ilikiden vazgeile
meyeceini eklemeyi ihmal etmiyordu : "Tarih sylemi, (do
rulanabilirlikten kaynakl) gerek bir ierik verme iddiasnda
dr, ama bu bir anlat biimindedir. "142 White, tarihi, olgularn
szde kendine yeterlilii zerinde temellendiren pozitivist
yanlsamaya kar uyank olurken hakldr. rnein arivle
rin -tarihinin temel kaynaklar- asla gerekliin dolaysz ve
"ntr" bir yanss olmadklarn biliyoruz, nk bu arivler
yalan da syleyebilir. Bu nedenle, daima bir kod zm ve
yorumlama almas gerektirirler. 143 White'n yanlgs, tarih

sel anlaty (yk yoluyla tarihselletirme) ve tarihsel kurguyu


(gemiin edebi olarak yaratlmas) kartrmaktan ibarettir. 1 44
Gerektiinde tarih, Reinhart Koselleck'in szleriyle, "olgusal
kurgu" olarak kabul edilebilir. 1 45 Tarihi kendi gemi yeni
den-yapmn "metinletirme" sorunundan elbette kaamaz , 146
ama eer tarih yapmak istiyorsa, tarihi olmazsa olmaz olgusal
dayanandan da asla kopartamaz. Bu arada sylemek gerekir
ki, Yahudi soykrm zerine tarih kitaplar ile inkarc edebiyat
arasndaki btn farkllk da burada yatmaktadr, nk gaz
odalar sylemsel bir yapmn ve "tarihsel bir olay dm"

(historical emplotment) konusu olmadan nce de bir olgu ola


rak vardr. 147 l 990'l yllarda Franois Bedarida'y, tarihilerin
nceki onyllar boyunca olgu kavram karsnda gsterdikleri
"kmseme"den vazgemeye ve "pozitivist banyo suyuyla
birlikte nesnellik bebeini de reddetmemeyi onlara gl bir
ekilde buyurma"ya yneltmi olan ey, zellikle inkarcln
bu atlmyd. 1 4H Tarihsel akl ilerleme ideolojisine dnt-

58

!!"mii kullanma klavuzu

ren teleolojisi, determinist nedenselcilii, "homojen ve bo"


dorusal zamanyla birlikte pozitivist tarihselciliin tartma
konusu edilmesi, gemiin yeniden-inasnda her trden ol
gusal nesnellik kavramnn reddini gerektirmez. Pierre Vidal
Naquet sorunu ok ak seik terimlerle ifade etmi ve unu
yazmtr: "Tarih sylemi, daha iyi ifade edemediimiz iin
gerek dediimiz eye -hangi araclar olursa olsun- balana
myorsa, biz daima sylemin iinde olacaz, ama bu sylem
tarihsel olmaktan kacaktr. " 149
Shoah'n ynetmeni Claude Lanzmann'n yorulmak bilme
den savunduu, her trl gereklik arivinin kart olarak
an yksnn fetiizmiyle Hayden White'n kkten grece
cilii olduka paradoksal biimde akyor gibidir. Bu ola
anst film, l 980'li yllarn ortasnda, Yahudi soykrmnn
Bat dnyasnn tarihsel bilincine dahil edilmesinde olduu
kadar tarihsel bilginin kaynaklar arasna tankln dahil edil
mesinde de temel bir momentti. Bellek zerine almalar bu
filmle birlikte nemli bir itki kazandlar ve tarihsel aratr
mada tankln statsnn bu eserden sonra ayn olmadn
sylemek kukusuz ki abartl olmaz. Ama bu sonu, kendi
filmini bir olay olarak kabul eden Lanzmann' tatmin etme
di , gerek olayn yerine bu olay' adm adm yerletirdi, ta ki
sonunda "arivler"in, yani bu olaydan kalan olgusal kantla
rn (rnein Austos 1944'te Auschwitz Sonderhommando'su
tarafndan gerekletirilen soykrmn fotoraflar) deerini
reddetmeye kadar vard . 1 50 Bu bak asn defalarca savundu.
zellikle de 2000 ylnda, filminin yeniden gsterime girdii
srada: "Shoah Holocaust zerine bir film deildir, bir trev,
bir rn deildir, zgn bir olaydr. Baz insanlarn houna
gitse de gitmese de [ . . . ) , benim filmim yalnzca Shoah olaynn
paras deildir: Onu olay haline getirmeye de katkda bulun
maktadr. " 1 5 1 Bylece, Lanzmann ncelikle Shoah'ta bir araya

enzo

travcrso

59

getirilen tanklklar "ant" -bu onun kendi ifadesidir- hali


ne getirdi. Sonra da, "ant"n "ariv"in karsna kard ve
gemiten miras kalm baz belgeleri analiz etmek amacyla
tarihilerin gsterdikleri abay "katlanlmaz ukalaca yorum
lama abas" olarak niteledi. Sonuta, kendi filmini gerek
olaya ikame etti, hatta kantlar yok etme hakkn bile talep
etti. Steven Spielberg'in Schindler'in Listesi filminin gsterimi
srasnda byk grltler koparm olan ey, tam da provoke
edici bir abartnn anlamdr: "Eer bir SS'in ektii ve bin
Yahudi'nin, erkek, kadn ve ocuk, Auschwitz'in i l . Kremator
yumundaki bir gaz odasnda boularak birlikte nasl ldkle
rini gsteren bir film -kesin olarak yasaklanm olduundan
gizli bir film- bulmu olsaydm, eer bunu bulmu olsaydm,
onu yalnzca gstermemekle kalmaz, imha da ederdim. Nede
nini syleyemem. Doallnda byle olurdu . " 152 Shoah'n Sho
ah olduunu kestirip atarak ileri srmek, yalnzca bu Shoah'
sylemsel bir yapma, tankln artk kkensel ve kurucu bir
olgusal gereklie gnderme yapmad, tersine, bellein ken
di kendine yeterli olduu, kendini olay olarak oluturduu,
dilin ekillendirdii bir ykye indirgemek anlamna gelir. Ve

Shoah, znesinin Lanzmann olduu diyaloglarn birbirini ta


kip etmesi eklinde cereyan ettiinden, son tahlilde kendisini
olayn etzl bir esi olarak kabul eden yazarnn narsistik
tutumunu da ortaya koymaktadr.
Lanzmann'n olayn yerine bellei koymakla yetinmedii
ni de ekleyelim, nk bellei tarihin, yani kendi yorumunu
hedef alan gemi yksnn de karsna karr. Shoah'n
hazrlk yllarnda "anlamama"y kendi "tun yasas" edindi
ini yazar: yara tsna ikin olan "aktarma edimi"nin yalnzca
koulu olarak stlenmekle kalmad, dahas , "bitmek bilmez
akademik hoppalklara ve sonsuzca rezillie yol aan niin
sorusu"nun karsna kard epistemolojik tavr olarak st-

60

g:mii kullanma klavuzu

lendii bir "krleme. " 1 53 Bu tutum, Nazilerin Auschwitz'de


dayatm olduklar kurala gnderme yapar: "Hier ist kein Wa
r m "

("Burada niin sorusu sorulmaz " ) . Bu, Primo Levi'nin

"iren" 15 bulduu , ama Lanzmann'n kendi "yasa"s olarak


iselletirmeye karar verdii kuraldr. Bu "niin" yasanda,
olduka karanlk renklerle bellein kutsallatrlmasn (ki
mileri bunun "sekler dinsellik" 1 55 olduunu sylemektedir)
grmemek gtr. Levi'nin "kurtarc kavray" (la salvazione

del capire) olarak adlandrd ve onun gznde gemii ha


trlama ynndeki her abann hedefi olan yorumlama abas
eklindeki tarih yazm edimini kalbinden vuran normatif bir
kavray yasadr. 1 56
Bellein tarihsel gereklii ikame etmesinin bir baka
biimi, bu son yllarn en zgn filozoflarndan biri tara
fndan ileri srlmtr. Giorgio Agamben, Auschwitz'den

Arta Ka lan'da, Yahudilerin yok edilmesinin -"olgusal ele


rini ister istemez geride brakan bir gereklik"- odandaki
"aporia"y sorgular ve bylece, "olgular ile hakikat arasnda,
saptama ile kavray arasnda" 157 bir blnme yaratr. Bu a
mazdan kmak iin, Primo Levi'ye bavurur. Levi, Boulanlar

Kurtulanlar'da, "Mslman" -fiziksel tkeniin ve psikolojik


yokoluun son evresine varm, iskelet halindeki ve artk ne
dnebilen ne konuabilen Auschwitz mahkumu- "eksik
siz tank" olarak sunuyordu. Asl tank odur diye yazyordu
Levi; uuruma demi olan ve hayatta kalma nedeni bunu an
latmak olmayan kii. Kamplardan kurtulanlar znde onun
szcsdrler: "Bizler, onlarn yerine, vekaleten konuuyo
ruz. " 1 5M Oysa ki Levi, "Mslman" figrnden sz ederken,
gerekten mevcut tanklarn, hayatta kalanlarn, "Gorgon"u
grmemi olanlarn, baka deyile gaz odalarndan kurtulmu
olanlarn yapt anlatlarn ereti, znel, eksik karakterini

cnzo rravcrso

61

vurgulamak isterken, Agamben "Mslman" Nazi kampla


rnn paradigma'sna dntrr. Auschwitz'in rtlemez
kant ve dolaysyla inkarcln nihai rtlmesi, diye ya
zar eserinin sonu blmnde, zellikle tanklk etmenin bu
imkanszlnda barnmaktadr. Agamben'e gre Auschwitz
"tanklk edilmesi imkansz olan"dr ve lm kamplarndan
sa kurtulanlar, "Mslman"n yerine, konuamayacak ola
nn yerine sz alarak, bu tanklk etmenin imkanszlnn
tandrlar. 1 59 Onun gznde, Auschwitz'in derin ekirdei,
yok etmede deil, "Mslman" "retimi"nde, yaam ile lm
arasndaki bu melez figrde yatmaktadr (non-uomo) . 160 Bu
nedenle, onu ikonlatrr (Levi'nin kendi tanklnn snr
larn belirtirken ortaya koyduu mtevazl bahane olarak
grr) . Ama Nazi kamplarnn, "plak yaam"a (nuda vita)
indirgenmi mahkumlar zerinde biyopolitik tahakkm yeri
olarak grlmesi zellikle tarihsel younluk bakmndan ek
siktir. Agamben Nazi kamplarnda yok edilen Yahudilerin b
yk ounluunun "Mshiman" olmadklarn unutmu gibi
dir, nk onlar hi takatleri kalmamken ama daha kampa
vardklar gn gaz odasna gnderilmilerdir. 1 6 1 Agamben bu
kadar aikar bir olguyu gz ard edebilmise, zellikle bu onun
gznde sorunun merkezini oluturmad iindir. Onun
btn argman, Auschwitz'in kantnn yok etme olgusunda
deil -olay kavranndan ayran kopukluk nedeniyle onun
gznde nemini yitiren bir hakikattir bu-, "Mslman"da
cisimlenen, ifade edilme imkanszlna dayanmaktadr. Eer
Auschwitz var olabilmise, gaz odalar olduu iin deil, sa
kalanlar "Mslman"a, "eksiksiz tank"a, onu sessizliinden
kopartarak bir ses verebildikleri iindir. Tarih bir kez daha, r
gsn -gereklikten kopuk- bellein oluturduu dilsel bir
yapma indirgenmitir. (Hem varoluu hem yapsalc esin

li) 162 byle bir dil metafizii zerine inkarcln eletirisini te-

62

gemii kullanma klavuzu

mellendirmek, maddi temelini ortadan kaldrarak Auschwitz


"aporia"sn dokunulmadan koruma riski tayan kuku veri
ci bir ilemdir. Ve Auschwitz'ten sa kurtulanlarn, gerekten
mevcut tanklarn, Aschwitz'ten Arta Kalanlar toplamadaki
rahatszlklar da bylelikle anlalabilir. Philippe Mesnard
ve Claudine Kahan, eletirilerinin zm olarak sorunun
bu yann hakl olarak vurgulamlardr: "Bu sa kurtulanla
rn ne demek istediklerinin, bunu nasl syleyebileceklerinin
dinlenmesi [ Agamben'in kitabnda ) , onlarn payna den
sessizlik zerine bir erhe yer brakr. Bu sonuncular yerine
Agamben Mslman' sunar; onun gznde deer tayan tek
tank odur; o referanssz varlktr -Agamben ondan yola ka
rak kendi referansn zellikle oluturabilir-, kimlii onu terk
etmitir, varl, neredeyse effaflam imgesinin dilin ieri
sinde igal ettii uzama indirgenmitir. " 163

Hakikat ve Adalet
Tarihin bellekle arasnda oluturduu karmak ilikiye, her
ikisinin hakikat ve adalet kavramlaryla kurduklar iliki da
hildir. Gnmzde giderek byyen tarihin adli okumas ve
"bellein adliletirilmesi" 1 64 eilimiyle birlikte bu ba gide
rek daha da sorunlu bir hal alr. Yirminci yzyl bir iddet
a olarak alglaymz artk bizim tarih bilincimizin odan
oluturduundan, genellikle tarihyazmnda ceza hukukun
dan alnma analitik kategorilerle alyoruz. Tarihin aktrleri
bylelikle, giderek daha sk olarak, infazc, kurban ve tank
rolne indirgenmektedir. 1 65 Bu eilimi aklayan en bildik r
nekler Daniel ]. Goldhagen ile Stephane Courtois'dr. Birin
cisi modern Almanya'nn tarihini bir infazclar cemaatinin
oluum sreci olarak yorumlad. 1 66 Tarihi giysilerini karp

en:1,0 travcrso

63

savc giysilerini giyen ikincisi, komnizmin tarihini kriminel


bir giriimin atlmna indirgedi ve buna kar yeni bir Nurem
berg duru5mas talrp etti. 1 67
Aslnda, ad.det ile tarih arasndaki iliki eski bir sorun
dur (bkz. 1 898 ylnda en nl Fransz tarihilerin Zola'nn
durumasna mdahaleleri) 168 ve gnmzde ok sayda ta
rihinin tank olarak arld bir dizi mahkemeyle yeniden
gndeme girmitir. Fransa'daki Barbie, Touvier ve Papon da
valarn, l talya'daki Priebke davasn, hatta ili'de olduu ka
dar Avrupa'da da Pinochet'ye dava ama teebbslerini, btn
bunlar, bu lkelerin sivil toplumunun ve dnya kamuoyu
nun iinde kolektif bir faizm belleinin , diktatrlklerin ve
Shoah'n ortaya kyla ilikilendirmeden anlamak g olur.
Bu davalar, bir mahkeme salonunda gemiin canlandrld
ve yargland, tarihin kamusal olarak yeniden hatrland
anlardr. Durumalar srasnda tarihiler "tanklk etmek" iin,
yani yetenekleri sayesinde sz konusu olaylarn tarihsel ba
lamn aydnlatmak iin arldlar. Mahkeme huzurunda, her
tank gibi, "gerei ve yalnzca gerei syleyeceime, btn
gerei syleyeceime yemin ederim" diyerek ant itiler. 1 6Q Bu

sui generis [ nevi ahsna manhasr] "tanklk" etik dzlemde


elbette sorunluydu, ama ayn zamanda epistemolojik dzlem
deki daha eski sorgulamalar da canlandryordu . Adaletle bir
lkenin bellei ilikisini ve yargla tarihi ilikisini tartma
konusu ediyordu; keza, bunlarn kantlar ileyi tarzlarn
ve tarihsel aratrmann rn olmasna ya da bir mahkeme
hkmyle ifade edilmesine bal olarak hakikatin edindii
farkl statleri de tartma konusu ediyordu. Adaletin, bel
lein ve tarihin karlkl alanlarn ayrt etmeyi nemseyen
Henry Rousso, Papon durumas srasnda tanklk etmeyi
reddettiinde, tercihini kesin argmanlarla ve birok adan
berrak bir ekilde gerekelendirir. "Adalet," der, "bir kiinin

64

gemii kuU:nn:a klavuzu

sulu mu masum mu olduu sorusunu soruyor. Ulusal bellek,


anmsanan ve anlan anlar ile topluluun ayakta kalmasn ve
gelecee uzanmasn salayan unutkanlklar arasnda mevcut
bir gerilimin bilekesidir. Tarih ise bir bilgi ve aydnlatma giri
imidir. Bu ayr dzlem akabilir, nitekim insanla kar
ilenen sularn mahkemelerinde olup biten de budur. Ama
bu onlara kaldramayacaklar bir yk derhal bindirmek olur:
Bunlar adaletin, bellein ve tarihin kozlarna eit olamaz . " 1 70
Trlerin bu karm, tarih mahkemesi zerine -Hegel
tarafndan da kullanlm olan- Schiller'in eski aforizmas
n topraktan karma benziyor: Die Weltgeschichte ist das

Weltgericht, "Dnyann tarihi, dnyann mahkemesidir. " Bu


aforizma, ahlak ve adalet fikrini dind dnyann dnyevi
lii iine yerletirerek ve tarihiyi de onun bekisi yaparak
seklerletirmektedir. 171 Bu hkmn doruluunu, uzaktan
seyredilmeye elverili, geride kalm ve artk kapanm bir
gemii yarglamaktan uzak durarak, "gemek istemeyen bir
gemi"in zmsenme anlar olan davalar hakknda sorgula
yabiliriz. Bununla birlikte, madur taraflar iin, tarihin telafi
edici Nemesis'i niteliindedirler. Bu Hegelci zlsze kar
bir bakas elbette kacakt: Tarihi yarg deildir, onun g
revi yarglamak deil anlamaktr. Marc Bloch, Apologie pour

l'histoire'da [ Tarih Savunusu] klasik bir formlasyon vermi


tir: "Bilgin gzlemlediinde ve akladnda grevi tamamlan
mtr. Hkm vermek ise yargca kalmtr. Her trl kiisel
temayl susturmaya altnda, bunu yasaya uygun olarak
yapm olmaz m? O kendini tarafsz sanacaktr. Gerekten
de, yarg anlamna tarafszdr. Ama bilgin anlamnda deil.
nk, herhangi bir pozitif bilimden kaynan almayan bir
deer tablosundan yana taraf olmadan mahkum etmek ya da
aklamak mmkn deildir. " 172 Ama unu da hatrlamak ge
rekir ki, Bloch Une etrange defaite'de [ Tuhaf Bozgun) yargla-

cnzo travcrso

65

maktan ekinmez. "Aksiyolojik olarak yansz" bilim eklinde


clk km (ve yanltc) bir tarihyazm vizyonu savunmak
tan uzak duracaksak, her tarihsel almann zmnen gemi
e ynelik bir yarg tadn kabul etmek zorundayz. Tarihi
"dnyann mahkemesi" yapan Hegelci aforizmann arkasn
da kibir grmek yanl olur. Pierre Vidal-Naquet anlarnda
Chateaubriand'n tarihiye, "irenliin sessizlii iinde, k
lenin zincirinden ve hafiyenin sesinden baka bir ey iitil
mezken", "halklarn cn alma" soylu grevini atfettii et
kileyici blmnn brakt izlenimi hatrlar. Bu kurtulu ve
adalet arzusu, diye hatrlatr, onun iin bir temayln kayna
olmadan nce "bir yaama nedeni" 1 73 olmutur.
Bu etrefil sorun zerine en berrak katkda bulunan,
ltalya'daki Sofri davas vesilesiyle Carlo Ginzburg'tur. 174 Ta
rihi, diye belirtir Ginzburg, kendini yarg yerine koymama
ldr, hkm veremez. Tarihinin aratrma sonucu elde etti
i hakikatinin normatif bir karakteri yoktur; ksmi ve geici
kalr, asla kesin deildir. Yalnzca tarihilerin ideolog ya da
propagandist dzeyine indirgendii totaliter rejimler resmi bir
hakikate sahiptir. Tarihyazm asla donmu bir ey deildir,
nk her dnemde -yeni sorgulamalarla sorgulanan, farkl
analiz kategorilerin yardmyla sondajlanan- gemie bak
mz deiir. Bununla birlikte, tarihi ve yarg ayn hedefi
paylarlar: hakikat aray; ve bu hakikatin peinde komak

kantlar gerektirir. Hakikat ve kant; yargcn da tarihinin de


almasnn merkezinde bunlar bulunmaktadr. Tarih yazm,
diye ekler Ginzburg, argman salama yntemini de ierir:
olgu seimi ve yknn dzenlenmesi. Bunun paradigmas
adli kkenli retorie dayanr. Retorik, "yarg heyeti nnde
domu bir ikna sanat"dr. 1 75 Burada, bir dinleyici kitlesi
nnde, bir olgunun szcklerle canlandrlmas kodlandr
lr. Bu gzard edilemez, ama yaknlk burada biter. Adaletin

66

gemii kullanm klavuzu

hakikati normatiftir, kesin ve zorlaycdr. Anlamay am a la


maz, sorumluluklar saptamay, masumlar aklamay ve su
lular cezalandrmay amalar. Adli hakikatle karlatrld
nda, tarihinin hakikati yalnzca geici ve ereti olmakla
kalmaz, ayn zamanda daha sorunludur. Entelektel bir ile
min sonucu olan tarih analitik ve dnmseldir, olaylarn
altndaki yaplar, insanlarn kartklar toplumsal ilikileri
ve eylemlerinin gerekelerini aydnlatmaya ahr. 1 76 Ksacas
bu , yorumlamadan ayr dnlemez bir baka hakikattir. Ol
gular saptamakla snrl kalmayarak, bunlar balamlar iine
yerletirmeye, aklamaya alr, hipotezler formle eder ve
nedenler arar. Ginzburg'un tanmn yeniden ele alrsak, ta
rihi "gstergesel bir paradigma"y 1 77 benimsese bile, yorumu
Sherlock Holmes'un amansz, llebilir ve tartmasz kant
lamalarnn rasyonalitesine sahip deildir.
Ayn olgular farkl hakikatler yaratr. Adaletin, bir suun fa
ilini belirterek ve mahkom ederek misyonunu yerine getirdii
yerde, tarih kendi soruturma ve yorumlama almasna ba
layarak, onun nasl sulu olduunu, kurbanla ilikisini, iinde
hareket ettii balam, keza sua tank olmu, tepki gster
mi, suu engelleyememi, hogr gstermi ya da onaylam
ahitlerin tutumunu aklamaya alr. Bu dnceler, Papon
davas srasnda "tanklk yapmay" kabul etmemi olan ta
rihilerin kararn destekleyebilir. Yarglarn davetine uymu
olanlarn motivasyonlar iin de ayn sfatla kabul edilebilir
gerekelerdir. Mesleklerinin onlarn gznde daha buyurucu
kld bir yurttalk grevinden yurtta olarak kamam ol
mak iin bunu yapmlardr. Bir yandan, onlarn "tanklklar"
trleri kartrmaya ve adli bir hkme resmi bir tarihsel haki
kat stats vermeye katkda bulunarak, bir durumay "Ta
rihin mahkemesi"ne dntrd . Dier yandan, bir balam
aydnlatabildi ve ne dava hkmlerinde ne de kamuoyunda

cnzo travcrso

67

bunlara elik eden dnme srelerinde muhtemelen yer al


mam olgular hatrlatabildi.
"Tarihi ahlakl klmak" : 1 7N jean Amery'nin Nazi gemi
zaman zerine i karartc meditasyonlarnda ileri srlen
bu gereklilik, yukarda anlan davalarn dayanadr. Kurban
lar ve onlarn soyundan gelenler bu davalar sembolik telafi
eylemleri olarak yaadlar. Aynca, bu davalarn gnmzde
ili'de Pinochet diktatrlnden sa kurtulanlar ve onlarn
evlatlar iin de almas mcadelesi veriliyor. Adalet ile bel"
!ek elbette zdeletirilemez, ama ou zaman adaleti yerine
getirmek, bellee de adalet uygulamak anlamna gelir. Ada
let, btn bir yirminci yzyl boyunca -Dreyfus Olay'ndan
beri deilse de , en azndan Nuremberg'ten bu yana- kolek
tif bir tarih bilincinin oluumunda nemli bir moment oldu .
Tarihin, bellein ve adaletin i ie gemesi, kolektif yaamn
merkezindedir. Tarihi gerekli ayrmlar yapabilir ama bu i
ie gemeyi inkar edemez; bunu, bu durumdan kaynaklanan
elikilerle birlikte stlenmesi gerekir. Charles Peguy Dreyfus
Olay srasnda bunu sezmi ve unu yazmt: "Tarihi adli
yarglarda bulunmaz; yarglarn yerine karar vermez; hatta
tarihsel yarglarda bile bulunmadn syleyebiliriz; o srekli
olarak tarihsel yarg retir; daima alr. " 1 79 Burada grececi
liin aka savunulduu grlr. Gerekte bu tarihsel haki
katin istikrarsz ve geici karakterinin kabuldr; bu hakikat,
olgularn saptanmasnn tesinde, gemiin kesin halini alp
arive kaldrlm kapal bir envanterden ziyade ak sorun
olarak yorumlanmasyla birlikte kendi yarg payn da ierir.

Gemiin Politik Kullanm

S ivil D in Olarak Shoah B ellei


Bellei eletirel olarak kullanabilir miyiz? Auschwitz kampn
dakilerin kurtuluunun altmnc yl anmalar, bu bak a
sndan bize zerinde dnlecek bolca malzeme sunmakta
dr. Onlarca devlet bakannn katlm olduu bu anmalarn
kapsam bile bal bana kayda deer bir olgudur. Yirmi birin
ci yzyl bandaki bellek manzaramzda Yahudi soykrmnn
igal ettii yeri, tarihsel bilincimize dahil oluunu kesin olarak
gstermektedir. Bu anmalar ile ellinci yl anmas arasndaki
farkllklar da yeterince aklaycdr. ok daha mtevaz olan
ellinci yl anmalar, unutulma endiesinin damgasn tarlar.
Almanya'nn yakn dnemde birlemi olmas, yeniden "nor
mallemi" ve kimilerinin deyiiyle, hayaletlerinden kurtul
mu bir lkede Nazi sularnn belleinin igal edecei yere
dair hakl sorular beraberinde getirmekteydi. Birlemenin en
ateli dmanlarndan biri olan Gnler Grass'a gre, gemiin
ve Nazizmin bir tr srekli hatrlatlmas olan bu blnmenin

70

gemii kullanma klavu.u

sona ermesi yeni bir bastrmann bahanesi olabilirdi. Gn


mzde, bu bastrmann vuku bulmadn, Nazizmin bellei
nin, daima atkl olsa da, Bat dnyasnn geri kalannda
olduu gibi Almanya'da da canl kaldn saptamak gerekir.
Unutma kaygs artk yoktur. Bir kayg varsa da, birok yo
rumcunun vurgulad gibi, bu daha ziyade "an fazlal"nn
olumsuz etkilerine baldr. Ksacas, Shoah' unutma riski de
il, onun belleini kt kullanma, tahnitleme, mzelere ka
patma ve eletirel potansiyelini ntralize etme, daha kts,
bunu gnmz dnyasnn dzenini vc kullanma sokma
riski vardr.
Dick

Cheney'in, Tony Blair ve Silvio Berlusconi'nin

Auschwitz'te ekilmi grntlerine bakarak bir tr rahatsz


lk hissedenin tek ben olmadm sanyorum. Onlarn varl
sanki bize teskin edici, ama znde vc bir mesaj yollu
yordu: Nazizmi dnyalarn en iyisi olarak kabul edilen libe
ral Bat'nn negatiften merulatrlmasnn yolu gibi gsteren
bir mesajd bu. Holocaust, bylece, bir tr sekler teodise
kurmaktadr ve bu da bizi sistemimizin mutlak iyilii temsil
ettiine ikna etmek iin mutlak ktl hatrlatmaktadr.
Takip eden gnlerde, pazar sabahlar ok dinlenen bir radyo
programnda Fransz bir siyasetbilimci, "Auschwitz Guanta
namo deil" diye defalarca tekrar etti: Bu aikar ve tartma
sz olgunun vurgulanmas bir soru iareti ortaya atmaktadr.
Kimilerine gre, Auschwitz kampndakilerin kurtarlmas
nn anmas sanki Guantanamo'nun znde o kadar ciddi ol
madn gstermenin iyi bir frsat olmutur. Auschwitz ile
Guantanamo arasnda denklik kurmak deil , daha ziyade,
Auschwitz'ten sonra Guantanamo'ya ve Ebu-Graib'e hogr
gsterip gsteremeyeceimiz; Nazizmin kurbanlarna ayrlm
bir tren srasnda karmza Guantanamo ve Ebu-Graib'in
sorumlularnn karlmasnda bir yakkszlk olup olmad

cm.o travcrso

71

sorunudur. eenlerin cellad Putin'in szn bile etmiyoruz.


O, Auschwitz zerine ksa sylevinde "Yahudiler" kelimesi
ni azna bile almama baarsn gsterdi. Sorun daha nce,
on yl kadar nce, eski-Yugoslavya'daki sava srasnda ortaya
konmutu. Milosevi ile Hitler karlatrmasndan -ki elbet
te abartldr!- telaa kaplanlara, Varova gettosu isyanndan
sa kurtulanlardan bugn hala yaamn srdrenlerden biri
olan Marek Edelman, Srebreniza'nn onun gznde "Hitler'in
lmnden sonra kazand bir zafer" Ro olduu karln ve
riyordu.
Auschwitz'tekilerin kurtuluunun altmnc yl anmalar
n imdiki zamana dair eletirel bir dnmenin balangc
olarak kavramak, Nazi kamplarnQ ansnn bizim toplum
larmz zerinde yol at sorulara cevap vermeye almak
kukusuz daha verimli olur. Bu abay , savatan hemen sonra,
Frankrurt Okulu'nun liderlerinden Horkheimer ve Adorno
gstermilerdi. Nazizmi uygarln barbarla dnn ifa
desi olarak yorumlayan o dnemin egemen bak asnn ter
sine, onlar Nazizmi negatif bir diyalektiin vard yer olarak
gryorlard; bu negatif diyalektik zgrletirici ara olan akl
tahakkm aracna dntrmt, tekniin ve sanayinin geli
imi de insani ve toplumsal gerilemeye dnmt. Adorno
Holocaust'u "uygarlk ilkesinin paras olan barbarln" H
ifadesi olarak tanmlyordu. Nazizmi liberal Bat'nn negatif

ten merulatrlmas olarak gren teskin edici akma kar,


bu filozoflar ciddi bir uyar ekmilerdi. Uygarln barn
da totalitarizm domutur, totalitarizm uygarln evladdr.
Bu uygarlk hala bizim uygarlmzdr ve biz -iddeti elbette
baka biimler alabilir, baka hedefler seebilir olsa da- olas
lk snrn Auschwitz'in izdii bir dnyada yaamaya devam
ediyoruz .
Almanya'nn ancak "Auschwitz dolaysyla v e Auschwitz

72

gemii kullanma klavuzu

sonrasnda (nach und durch Auschwitz)" Bat'ya dahil oldu


unu yazan Habermas' anlayabiliriz. H Gerekten de Yahudi
soykrmnn etkisi al tnda Almanya zellikle kan hakk ze
rinde temellenen etnik cemaat eklindeki kendisine dair gele
neksel algsndan kopabilmi ve kendi kimliini bir yurttalar
ulusu eklindeki politik bir cemaatin zellikleriyle yeniden
belirlemeye balamtr. Burada, Holocaust belleinin verim
li bir sonucu grlr. Ama Bat'y hukuk devletine ve liberal
demokrasiye indirgeyemeyiz . Nazizm Bat'nn tarihine yalnz
ca Aydnlanma-kartlnn ar bir ifadesi olarak geemez.
ldeolojisi ve iddeti on dokuzuncu yzyldan beri Avrupa'da
ilemekte olan birok eilimin younlam ifadesiydi: smr
gecilik, rklk ve modern anti-semitizm. Nazizm Bat'nn ta
rihinin bir evladyd. On dokuzuncu yzyln liberal Avrupa's
Nazizmin kulukas olmutu.
Demek ki sorun, Shoah'n uygarlk sreciyle ilikisi soru
nudur. Holocaust, Norbert Elias ile Max Weber'in, Hobbes'un
izinden giderek toplumun pasifikasyonunun bir vektr
olarak, dolaysyla uygarlk srecinin bir kazanm olarak
yorumladklar devlet tekelindeki iddeti gerektiriyordu. Bu
uygulamas ierisinde bu soykrm, modern uygarl olutu
ran yaplar gerektiriyordu: teknik, endstri, iblm, b
rokratik-rasyonel idare. Seri halde lm retimini mmkn
klm olan ey, endstriyel tekniktir. Ksacas, Auschwitz'in
lm reten bir fabrika olarak iledii eklindeki geleneksel
ifade, kukusuz ki her fabrikann potansiyel bir lm kamp
olduu anlamna gelmemektedir, ama bizim modern toplum
larmzn normalliini ve bu normallii ortadan kaldrmaktan
uzak olduu gibi, tersine bu normallii gerektiren ve kulla
nan totaliter iddetle uyumu sorgulatmaktadr. " Holocaust,
modernite anlayna ihanet etmiyordu" saptamasnda bulun
duktan sonra, sosyolog Zygmunt Bauman unu vurgulam-

cnzo tra\crso

73

tr: "Soykrmn srmesine uygun koullar zeldir ama asla


istisnai deildir. Enderdir ama biricik deildir [ . . . ] . Modernite
denen ey asndan soykrm ne bir anomalidir ne de bir ilev
bozukluu. " 1 81
Auschwitz'in Bat modernitesiyle ilikisini dnmek, bizi
"gndelik yaam"mz sorgulamaya yneltebilir. Kaak du
rumdaki yabanclarn ve snma talep edenlerin tutulduklar
bekleme blgeleri -bu son yllarda Avrupa'da ok yaygnlat
lar- kukusuz ki Nazi kamplaryla karlatrlamaz. Yine de
buralar, bizim demokratik toplumlarmzda, toplama kamp
paradigmasn tanmlayan baz temel zelliklere sahiptirler;
yani Giorgio Agamben'e gre, "istisnai durum kural olmaya
baladnda alan uzam" dr18 buralar. Gerekten de bura
lar anomik uzamlardr, buralarda her ey mmkndr, bunun
nedeni yoketme yeri olarak tasarlanm olmalar deil, hu

kuksuz yerler olmalardr. Buralara kapatlan kiiler, Hannah


Arendt'in verdii "parya" tanmna denk derler: yasad
biri; ama yasay ihlal ettii iin deil, varln kabul eden ve
koruyan hibir yasa olmad iin. Milletler Cemiyeti'nin g
znde "artk" bireyler, diye ekler vatanszlardan sz ederken.
Birlemi Milletler Gmenler Yksek Komiserlii gnmz
dnyasnda elli milyon vatansz olduunu syler. Her yl Avn
pa Birlii lkelerinde on binlerce insan kapatlyor; tpk "me
taforik olarak maddesiz" 185 varlklar gibi grnmezler. Totali

tarizmin Kkenleri'nde, gnmzn dnyasn dnmeden


okuyamayacamz bir blm vardr: "Naziler, gaz odalarn
altrmadan nce sorunu titizlikle incelemi ve hibir lke
nin bu insanlar talep etmeyeceini byk bir memnuniyetle
kefetmilerdir. iyi bilinmesi gereken ey, haklardan tamamen
yoksun olma durumunun, yaama hakknn tartma konusu
edilmesinden ok nce yaratlm olduudur. " 1 86
Ama bir baha Auschwitz bellei daha vardr. Yahudi

74

gemii kullanma klavu'l,U

soykrmnn resmi sylemde yer almad bir dnemde,


Auschwitz'in ans bir dnce srecini ve konformist hibir
yan olmayan bir angajman besliyordu. Fransa'da Auschwitz
ile Buchenwald'n bellei Cezayir savana kar seferber olur
ken gl bir etkendi. Ezen, ikence yapan ve ldren smr
geci Fransa, birka yl nce Alman igaline kar mcadele
etmi herkesin anlarn depretiriyordu. Alain Resnais 1 95 5
ylnda Gece ve Sis'i tarihin bir hatrlan olarak ekiyordu.
1 960 ylnda Fransa'da FLN'ye destek a kurmakla yargla
nan Francis Jeanson'un davasnda tanklk eden Pierre Vidal
Naquet, Fransz ordusunun Cezayir'de iledii cinayetleri
ailesinin ldrld Auschwitz'teki gaz odalaryla karla
trmt. Kendi anlarnda kabul etmi olduu gibi, bu kar
latrma kukusuz abartlyd. 1H7 Gnmzde bu tr tu tumlar
Holocaust belleinin "tapnak bekileri"nin fkesine yol aar.
Toplama kamplar ile yok etme kamplar arasndaki ayrmn
ak olmaktan uzak olduu bir dnemde bu tutumlar bizim
kinden olduka farkl bir an ve politika manzarasn ve (te
rimin daha geleneksel anlamnda) tarihyazmnn snrlarn
ortaya kartmaktadr. Ama imdiki zamann adaletsizlik ve
basklarna kar mcadele etmek iin ok gl bir tevik un
suru olarak etkide bulunan, henz yakn dneme zg, canl
ve scak bir Auschwitz ansnn varln da ortaya kartmak
tadrlar. Cezayir'de itaatsizlik iin " 1 2 l 'ler Manifestosu"nun
birok imzacsnn tercihine esin kayna olan ey bu an
dr ve dnemin durumalarnda bundan sz edilecektir. Nazi
kamplarndan sa kurtulan, ardndan 1960 ylnda FLN iin
yasad bir silah fabrikasnn kurulmasna katlm olan Hol
landal Trokist Sal Santen iin, smrgecilik-kart mcade
leye katlmann antifaizmi srdrmekten fark olmadna
kuku yoktu. Nazi sular ile smrgeci iddet arasndaki kar
latrma Frantz Fanon'un yazlarnda ve hatta Vietnam ze-

cnzo travcrso

75

rine Russel mahkemesinin aklamalarnda bile yer alyordu.


Auschwitz'in yeraltnda ama etkin olan bellei, ayn za
manda, renci hareketinin ve 1 968 sonrasnda devrimci so
lun antifaizmini aklamada da zorunlu bir anahtardr. Resmi
sylemin gizledii dnemde kolektif bellein bu dayana d
nem dnem yzeye kabiliyordu ; rnein General de Gaulle
tarafndan Daniel Cohn-Bendit'nin snrd edilmesi srasnda
on binlerce gen sokaklara dklerek "Hepimiz Alman Yahu
disiyiz ! " diye slogan atyorlard. Bu slogann o dnemde sahip
olduu kurtarc gcn kapsamn bugn anlamamz gtr.
Almanya'da, Adenauer dneminin sessizliinden sonra,
Auschwitz'in ans 1 960'l yllardan itibaren renci protes
tolarnn motoru olarak yeniden ortaya kacaktr. Yeni bir
kuak ncekinden hesap soruyor, Alman gemiini tartma
konusu ediyor ve Bonn'un yeni Almanya'sn III. Reich'a ba
layan balar tehir ediyordu . Bu isyan idealletirecek ya da
snrlarn ve mulaklklarn saklayacak elbette deiliz. Parla
mento d solun iddetli anti-siyonizmi, anti-emperyalizmi ve
anti-Amerikancl iinde uyukluyor olabilecek anti-semitik
zelliklere sahip bir milliyetiliin kalntlarm birok analist
vurgulamt. 188 Ama bu durum yine de bu isyann, "gemek
istemeyen gemi" etrafnda sonraki on yllarda ekillenen
btn tartmalarn; ve merkezi unsurunu N azi sularnn
oluturduu yeni bir tarihsel bilincin oluumunun k nok
tas olduunu grmeyi engellememelidir.
Bu anmsama edebiyattaki nemli aklamasn 1 9 75 yln
da Georges Perec'in W ou le souvenir d'enfance [W ya da o
cukluk Ans ] adl kitabnda buldu. Bu roman ikili bir anlat
etrafnda rlmtr: bellek anlats ile gncellikten esinle
nen politik bir kurgunun anlats. Bir yanda, Fransa'ya g et
mi, ardndan Auschwitz'e srlm ve orada ldrlm Po
lonya Yahudilerinin ksz olunun anlar; dier yanda, Latin

76

gemii kullanm: k.lavuzu

Amerika'da bulunan totaliter bir topluluun, Wnin kronii.


Sportif rekabet ilkesi zerinde kurulmu olan bu topluluk,
sonunda katliama varan totaliter bir sistem olarak rgtlen
mitir. Bu roman u szcklerle biter: "On iki yamdayken
bana Wyi Ate lkesi'ne yerletirmeme yol am nedenleri
unuttum: Pinochet'nin faistleri benim hayalgcme nihai bir
yank vermekle meguldler: Ate lkesi'nin birok adac
gnmzde toplama kampdr. " H9
Holocaust belleinin iyi kullanmna dair yakn dnem r
nekleri de bulunabilir. rnein Afrikac j ean-Pierre Chretien
Nisan 1 994'te Liberation'da yaymlad makalede Ruanda'daki
"tropikal Nazizm"in sularn tehir ediyordu. 190 Analitik ba
k asndan bu kavram pek akla yatkn grnmyor nk
iki soykrm -balamlar, bunlar tasarlam olan politik re
jimlerin doas ve srdrl aralar bakmndan ok farkl
olan Tu tsilerin ve Yahudilerin soykrmn- zdeletirmek
tedir. Buna karlk, tarihin kamusal kullanm asndan bu
kavram gayet iyi seilmitir. Nisan l 994'te, medyann genel
likle "kabile atmas" olarak niteledii katliamlar karsnda
kamuoyu hala byk lde inanmaz ya da ilgisizken " tro
pikal Nazizm"den sz etmenin bir anlam vard. Bu anlam,
yrrlkteki soykrma dikkat ekmek iin, gnmzde
Shoah'n merkezi bir yer igal ettii Bat dnyasnn tarihsel
bilincine dayanma ynndeydi. Ruanda'nn Shoah kadar cid
di bir trajedi yaamakta olduunu ve bunu nlemek iin tep
ki gstermek gerektiini gstermekti bu. Etik-politik adan
" tropikal Nazizm" kavram tamamen dorulanmt. Ne yazk
ki, soykrmlar anmak, hele ki zerinden on yllar gemise,
engellemekten daha kolaydr.

cnzo trnvcrso

77

Komnizmin B elleinin Silinmesi


Dolf Oehler, Unutmaya Kar l harannas nda, Haziran 1 848
'

belleinin ikinci imparatorluk dneminin Fransz kltrne,


neredeyse ad bile anlmaz bir hale gelmi bu isyann ansn
btn imkanlarla defetmeye alan bu topluma nasl musal
lat olduunu gsterdi. 19 1 Bugn de benzer bir ey yaanmak
tadr. Devrimi dnmek bile sula zdeletirilmitir; dev
rim otomatik olarak "komnizm" kategorisine indirgenmi ve
yirminci yzyl tarihinin "totalitarizm" blmnde arivlen
mitir. Devrim Terrle zdeletirilmi ve Terr de canice bir
ideolojinin tutarl bir ekilde gerekletirilmesine indirgen
mitir. 192 Sanayi devrimi dneminde Adam Smith tarafndan
ve Restorasyon dneminden sonra Tocqueville tarafndan tarif
edildikleri haliyle kapitalizm ve liberalizm yeniden insanln
kanlmaz yazgs olmulardr. Bu tehis, ana hatlar ksmen
fark edilen, ina edilecek yeni bir dzeni deil, yirminci yz
yln dehetlerine olas tek cevap olarak gsterilen toplumsal
ve politik bir sistemi belirtmektedir. Tamamladmz yzy
ln bellek manzarasyla tezat arpcdr. "Arlklar a"nn
en karanlk dnemlerinde, yal dnya jerme Bosch'un bir
tablosuna benzeyen ykc bir savala sarslrken, insanln
uurumun kenarnda olduu ve uygarln mutlak bir batla
kar karya olduu duygusu yaylrken, komnizm, milyon
larca insann gznde urunda mcadele etmeye deer bir al
ternatif olarak grlyordu . Komnizm fikrinde kukusuz ki
bir yanlsama, mistifikasyon ve krlk pay vardr ve yanda
lar arasnda yalnzca bir aznlk bunun bilincindedir. Bununla
birlikte, toplumda, kltrde ve halk snflarnn umutlarnda
gl kkler salmtr. Komnizm ok sayda anlam tayan
bir kelimeydi. Kendi kaderini kendi eline almak, zgrlemek,
faizme kar, adaletsizlie kar, baskya kar savamak, bir

78

gemii kullanma klavuzu

eitler toplumu kurmak demekti. Daha karanlk gerekliklere


de gnderme yapyordu: Kzl Ordu'nun "kurtarc" ilerleyii,
disiplin, parti akl, Stalin klt. Liberter zlemler, Makyavel
ci hesaplar ve totaliter tehditler "arlklar a "nn dorua
kard tarihsel bir diyalektik iinde yan yana yer alyordu.
Fransa'da ve birok Bat Avrupa lkesinde komnizm bellei
ncelikle gnmzde artk varolmayan bir "kar-toplum" 193
-hem kla ve kilise, hem de kardee cemaat- belleidir. Bu
komnizm fikrinin iinde barndrd karanlklar ve eliki
ler artk gayet grnr olsa da, yanlsamalar yklm olsa da,
onun umut ufkunun da yok olduunu kabul etmek gerekir.
En radikal kitlesel hareketler bile komnizme ballklarn
bildirmeye ya da komnizm talep etmeye cesaret edemiyor
lar. Meksika'daki Zapatistler komnizmden deil, haysiyet
ve adaletten sz ediyorlar. Bu son yllarda neo-liberal kre
sellemeye kar seferber edilen gler. Seattle'dan Cenova'ya
dek, ne istemediklerine dair ok ak seik bir fikre sahiptiler
-eylemi ve metaya dnm bir dnya-, ama alternatif
bir toplum modeli nermeye cesaret edemediler. 1 989 ylnda
Tien an Men Meydan'nda toplanm inli renciler, 1 968
Prag'nda olduu gibi "insan yzl sosyalizm" deil, zgr
lk ve demokrasi talep ediyorlard. Orta Avrupa lkelerinde,
otantik bir sosyalizm iin mcadele ettikten sonra, yalnzca
demokrasiye geri dnten deil, kapitalizmin restorasyo
nundan da sorumlu olanlarn says oktur.
l 970'li yllarn sonundan itibaren yirminci yzyln mer

kezi olay olarak Bat dnyasnn tarihsel bilincine girmi


olan Nazi lm kamplarnn ans, Berlin Duvar'nn k
nden ve Sovyet imparatorluunun yklndan sonra, "reel
sosyalizm"in ansyla iyice kaynat. Bunlar, kesinlikle gemi
te kalm bir "zorbalar a"nn ikonlar olarak birbirlerinden
ayrlmaz oldular. 194 Birok Avrupa lkesinde son on yllarda

cnzo travcrso

79

balam olan, faist ve Nazi gemiin ansnn zmsenii,


komnizmin sonuyla birbirine karmtr. Nazizmin canice
niteliinin tarihsel bilinci, barbarlk yzylnn ehrelerinden
biri olarak -rejimler, hareketler, ideolojiler, sapknlklar ve
topyalar da dahil- topyekn reddedilen komnizmin canice
boyutunu lmek iin parametre olarak kullanld. Eskiden
souk sava ktphanelerinin en az uranlan raflarnda dizili
bulunan totalitarizm kavram, savalar, diktatrlkler, ykm
lar ve katliamlar ann muammalarn deifre etmeye uygun
tek anahtar olmasa da en uygun okuma anahtar olarak gr
kemli bir geri dn yaad. 195 Janus bal totaliter canavarn
kellesi uurulunca Bat yeniden genleti, neredeyse yeniden
bakire oldu. Nazizm ve komnizm Bat'nn iflah olmaz d
manlar olsalar da, Bat artk bunlarn beii olmaya son ve
rerek kurban olmutu; kurtarcs ise liberalizmdi. Bu tez, en
vlgerinden en inceliklisine dek uzanan farkl versiyonlarya
ifade bulur. Vlger versiyonu Amerikan Dileri Bakanl fi
lozofu Francis Fukuyama'nnkidir. Ona gre, liberal demok
rasi, terimin Hegelci anlamnda "tarihin sonu"nu belirtmek
tedir, bugnk dnyadan farkl ve daha iyi bir dnya hayal
etmenin imkanszln iermektedir. 196 incelikli versiyon ise
Franois Furet'ninkidir. Le Passe d'une illusi on da [ bir Yanlsa
'

mann Gemii) "ne faizm ne de komnizm insanln umut


lu yneliminin tersine dnm iaretleriydi" 197 derken, Furet,
byle bir umutlu ynelimin elbette var olduunu, bunun da
onlarn ortak dmanlar tarafndan temsil edildiini ima et
mektedir: liberalizm.
Komnizmin hareketini ve politik aygtlarn, devrimi ve
rejimi, topyalarn ve ideolojisini, Sovyetleri ve eka'y birbi
riyle zdeletirdikten sonra, yeni Restorasyon'un tarihileri
komnizmi ikin olarak totaliter bir ideoloji ve pratik diyerek
topyekun mahkum etmeye giritiler. Her trl zgrlk

80

gemii kullanma klavuzu

boyutundan yoksun kalan komnizm bellei tiranlar yzyl


nn arivinde snflandrld.
Kukusuz ki yirminci yzyl, proletaryann insanl kurta
rcs rol zerine Marx'n tehisine dair byk bir sorgulama
balatt. Rus devrimi (ve onun izinden gidenler) totaliter bir
rejim dourdular. Babeuf'ten ve Marx'tan bu yana komnizmin
isyan etmi olduu her ey -bask, eitsizlik, tahakkm- bir
sre sonra komnizmin normal varlk koulu oldu. Tarihin
"ebelik yapan" iddeti onun ileyi tarz olarak kurumlat.
Ara olarak dnlen aygt kendi amac oldu, kurban edi
lenler arasndan kendi payn talep eden bir feti halini ald.
Kapitalist biiminden en nihayet sklp alnm olan emee
zgrleme vadetmi olan hareket yerini bir yabanclama ve
bask sistemine brakt.
1 9 1 Tden bu yana somut tarihsel biimleriyle tanm ol
duumuz komnizm, kendisini yaratm olan yzylla birlik
te yok olup gitti. Savalar ve soykrmlarla, faizmler ve Sta
linizmle geen bir dnemin ardndan, sosyalizm, balangta
olduu gibi yine artk topik biiminde varln srdrmek
tedir. Ama bu topya bundan byle onu -Daniel Bensaid'in
deyiiyle- "melankolik bir bahis" 19A haline dntren tarihin
ykn ar biimde tamaktadr. Bu topya, yaanan yenil
gilere, daima eli kulanda olan felaketlere dair keskin bir duy
guyla ykldr ve tarihin srekliliini maluplarn tarihi ze
rinden takip etmemizi salayan gerek ipucu bu duygudur.
Devrimleri

" tarihin

lokomotifleri"

olarak

tanmlayan

Marx'tan farkl olarak Benjamin onlar trenin sonsuzca ye


nilenen bir felakete doru gidiini durdurabilecek ve tarihin
srekliliini paralayabilecek "imdat freni" olarak yorumlu
yordu . 199 Marx'n metaforu ilerleme mitolojisinin tutsayd;
bu mitolojide, sanayi toplumunun ifadesi, gcn ve hzn
grnts olan demiryollar btn on dokuzuncu yzyl bo-

cnzo rr.vcrso

81

yunca simge olmulard. Birkenau'nun raylarndan sonra, Si


birya gulaklannda zek'lerin ina ettii demiryollarndan sonra
lokomotifler artk devrimi artrmamaktadr.
iki dnya sava aras dnemdeki atalarmz gibi bizler artk
frtnann ortasnda deiliz. En azndan geici de olsa , felaket
sonras

ortamda, gezegenin baka blgelerini kasp kavuran

musibetlerden korunakl bir halde yayoruz. Felaketle birlik


te, onun mantki sonucu devrim de bizden uzaklat. Devri
min "deney alan", geride kalm bir gemi gibi bizden uzak
latndan, "bekleme ufku" da grnmez olmutur. 200 Gnn
birinde komnizm tekrar "bekleme ufku" , Emst Bloch'un ta
nmyla "somut topya" olacak m bilemiyoruz. Kesin olan u
ki, onun deney alan bizim bellek manzaramzdan silindi ve
kendi anamnez evresini bekliyor.
Bu bak asndan, komnizmin bellei, dier zgrleti
rici hareketlerinkine benzer bir parabol izdi. Birok tarihi
nin vurgulad gibi, Mays 68'in kolektif bellekte hatrlatt
ey Fransz tarihinin en byk genel grevi deildir; onun
hatrlatt, bireyci bir topluma geiin trenleri ile "liberal
liberter" yeni bir elitin oluum momentidir. En arpc ana
loji, kukusuz ki smrgecilik-kartldr; onun da kamu
sal bellei neredeyse tamamen yok olup gitti. Emperyalizme
kar smrge halklarn devasa isyan unutuldu; dnyann
"Gney"inin otuz yl boyunca biriken baka temsilleriyle bu
isyann zeri rtld: ncelikle Kamboya ve Ruanda'daki
l ukurlar, ardndan "insancl savalar" ve nihayet, geril

l a imgesinin yerini alan szcleriyle lslami terrizm. Eski


smrgelerin halklar tarihsel zne statsn hala elde ede
mediler, yalnzca "kurban"a, on dokuzuncu yzylda olduu
gibi "uygarlatrchk misyonu"nu -artk ideolojik bir "insan
haklar" kisvesiyle de rtl olarak- yerine getirmeye devam
eden gelimi lkelerin yardm konusuna dntler. zgr-

82

gemii kullanma klavuu

lk hareketler olan, ezilenlerin tarihsel zne olma deneyi


eklindeki komnizmin ve smrgecilik-kartlnn ans,
bylelikle gmlen bu an, gizli bir bellek olarak, kimi zaman
egemen temsillerin karsndaki kar-bellek olarak varln
srdrmektedir.

5
Alman Tarihilerin kilemleri

Faizmin Yokoluu
Nazizm bellei ile tarihinin yazlmas arasndaki etkileimi in
celemek asndan Almanya ilgin bir laboratuvar oluturur.
Bu lkede, Yahudi soykrmnn tarihsel bilincinin ortaya k
, tarihyazm alanndan "faizm" nosyonunun kaybolmasyla
akt. Faizmlerin karlatrmal bir analizine girien tarih
iler ok enderdir. 20 1 Gnmzde faizmi Avrupa apnda bir
olgu olarak grmeyi kabul edenler daha da enderdir. Esasen,
akademik dnyada birlemeyi izlemi olan "hizaya geme"nin
ardndan , Dou Alman tarihyazmndan kalan birka kii var
dr. Ren'in tesinde faizm kavram bile bir tr tabu oluturu
yor gibidir. Bu durum yeni deildir. Daha 1 988'de, faizmlerin
karlatrmal tarihini eserine eksen olarak alm olan nemli
aratrmac Timothy Mason bu durumu belirtmiti. Ad an
laml bir ekilde, "Whatever happened to 'fascism'?" olan bir
makalede, nceki on ylda glenmi bir eilimi vurguluyor
du: Alman tarihyazmnda faizm kavramnn yok oluu.202

84

b'<mii kullanma klavuzu

Son yirmi ylda Almanya'da be byk tartma yaanm


tr. Bunlardan kimileri zellikle disiplin ii tartmalarken,
kimileri de darya yansyarak toplumun geni kesimlerinde
tartlmtr. llki, l 986- l 987'de, Almanya snrlar dnda
nemli bir etki brakarak, medyann dikkatini zerine ekmi
olan "tarihiler tartmas"dr (Historikerstreit). Ardndan, er
tesi yl, Martin Broszat ile Saul Friedliinder arasndaki yaz
ma, dergilerin ve zel yaynlarn eiini amam olsa da, son
derece nemli yntemsel bir dnme srecinin izini tar.
1996 ylnda, Daniel ]. Goldhagen'in "Hitler'in gnll cel
latlar" zerine kitab etrafndaki tartma fke uyandrr ve
uluslararas sahnede gl yanklar bulur. Son olarak, 1 998
ylnda Historikertag' n yol at, zellikle tarih disiplinine
zg ve tamamen "Germen-Alman" polemiklerin ardndan,
Wehrmacht'n sular zerine gezici bir sergi etrafndaki e
kimeler grlr.
Birinci tartma, yani Historikerstreit, 1 986- 1987 yllarnda
Ernst Nolte'nin "gemek istemeyen" Alman gemi zerine
tezleriyle balamt. Rus devrimine tepki olarak Nazizm yo
rumu ve zellikle Yahudi soykrmn Boleviklerin srdrd
bir "snf soykrm"nn "kopyas" olarak grmesi, gayet bi
linen polemiklerin konusu oldu. Jrgen Habermas Nolte'nin
ba kartyd ve onu "zarar tasviye etme"nin kolay yolunu
semekle, gemii "normalize etmek"le ve nasyonal-sosyaliz
min sularnn miras kalm tarihsel sorumluluunu yok et
mekle sulad. 203

ikinci tartma bir yl sonra, gndelik basnn tefrikalarn


dan ve televizyon ekranlarndan uzakta vuku buldu: Aratr
ma evrelerindeki etkisi ok gl olacak bir yntem tartma
syd bu . Almanca ve lngilizcesi neredeyse ezamanh yaym
lanan, Martin Brosza ile Saul Friedliinder arasndaki szn
ettiimiz yazma, Nazizmin tarihselletirilmesinin olasl

cnw travcrso

85

ve snrlan eklindeki etrefil sorunu ele alyor ve hem diya


loun verimliliini hem de iki ayn gzlemden kaynaklanan
yaklam farkllklarn ortaya koyuyordu: Alman tarihinin
bak as ile Yahudi tarihinin bak as. 204 Yazmalarnn
temel yanlarndan birini oluturan bu ayrm, tartmay "et
nikletirmek" iin deil, tarihinin "tutumu"na (Kari Man
nheim bunu tarihinin Standort'u diye adlandrrd) ,25 yani
toplumsal, politik, kltrel, ulusal, ansal zgl bir balam
iine dahil farkl epistemolojik perspektifleri hatrlamak iin
vurgulamak gerekir. 206
nc tartma: l 990'l yllarn ortasnda, Amerikal siya
setbilimci Daniel Goldhagen'in eseri, akademik evrelerin ok
tesinde, Alman toplumunun Nazi rejimiyle ilikisi zerine
ve "sradan" Almanlarn sularn ilenmesine katlm derecesi
zerine geni bir ak tartmaya yol at. Yahudi soykrmn
Almanlarn "ulusal projesi" olarak sunan Goldhagen'in tezi
ou tarihinin ciddi eletirilerinin konusu olsa da, birleik
Almanya'nn Nazi gemile yzlemesinde ve merkezinde
Auschwitz belleinin bulunduu tarihsel bir bilincin zellikle
genler arasnda oluumunda nemli bir moment de oldu.207
Nazizmin sularn, kiisellikten uzak ve ksmen anonim bir
cinayet makinesinin rn olarak gren ilevselci yaklam,
Almanlarn bu sulara aktif katlmna vurgu yapan, dikkati
toplama kamplarndan zel SS birliklerinin (Eisatzgruppen),
polis taburlarnn ve ordunun kitlesel infazlarna eken Gold
hagen tarafndan gl bir ekilde sarsld.
Drdnc tartma: 1998 ylnda Alman tarihilerin her
iki ylda bir yaplan geleneksel randevusu kendi disiplinleri
nin gemiiyle ilgili ok canl tartmalara sahne oldu. Sava
sonras tarihyazmnn nde gelen baz ahsiyetlerinin -rne
in gnmzde disipline egemen olan birok aratrmacnn
eski hocalar olan Werner Conze ve Theodor Schieder- Nazi

86

gemii kullanma klavuzu

rejimiyle uzlamas, hatta aka katlm, ok sert aklama


ve eletirilerin konusu oldu. 208 Son on ylda (hatta, zellikle
muhalefet dalgasnn szclerinden biri olan Gtz Aly209 r
neinde olduu gibi kimi zaman daha erken) ortaya km
-Mannheim'n tanmyla, basite kronolojik olarak deil, ta
rihsel anlamda da- yeni bir kuan profilini izen bu kongre
oldu. Tarihin kamusal kullanm zerine geni bir toplumsal
tartmann gelimesinin ve tarihsel bir bilincin oluumunun
ayrcalkl vektrlerinden biri olduktan sonra, tarihiler top
luluunun bakn kendi yoluna evirmesi ve ok drst bir
ekilde ve dolaysyla ok acl bir ekilde zeletirisine giri
mesi bir anlamda kanlmazd. Bu, tarihilerin kendi atalar
nn ve kendi tarihlerinin yargc olduklar bir davada yarg ile
tarihinin tamamen zdelemesiydi.
Beinci tartma: Hamburg'taki Institt fr Sozialforschung
tarafndan dzenlenen ve 1995 tarihinde alan Wehrmacht
sular sergisinin uzun ve alkantl bir tarihi vard ve sonu
2002'de sabitlenebilir. 210 nemli bir aratrma almasnn
sonucu olan bu sergi , Alman kamuoyunda yerlemi bir bas
makalp fikri paralad. Buna gre, ordu Nazizmin sularna
dahil olmamt ve bu sularn sorumluluu zellikle SS'lere
ve Gestapo'ya dyordu. Resimlerle aklanan geni bir ma
teryale ve dnemin belgelerine dayanan Hamburg sergisi ise,
tersine, ordunun Sovyetler Birlii'nde -zellikle Ukrayna ve
Beyaz Rusya'da- ve Srbistan'da sivil halka ynelik ok sayda
katliam gerekletirdiini, keza Yahudilerin ortadan kaldrl
masnda yer aldn gsteriyordu. Komnizme, Slav halk
larna, Yahudilere ve ingenelere kar bir fetih ve kkn
kazma savann merkezindeydi; Sovyet direniine kar ra
dikallemi olan ve ksa sre iinde bir smrge savann ve
anti-semitik bir hal seferinin zelliklerini edinmi olan bir
sava. Wehrmacht niformas iinde hizmet etmi olan mil-

enzo rraverso

87

yonlarca gen asker, temaslarn srdrdkleri ve bilgi al


veriinde bulunduklar Alman toplumunun btnn temsil
ediyordu . Wehrmacht'n Yahudi soykrmna dahil olduunu
gstermek, Almanlarn "bilmedikleri" mitini ykmak anlam
na geliyordu .
Bu serginin yol at vahi polemikler, 1 999 ylnda, kar
kanlar baz sahte belgelerin varln (NKVD'nin sularn
gsteren drt fotoraf yanllkla Wehrmacht'a atfedilmiti)
kantlamay ve serginin kapatlmasn dayatmay baardkla
rnda duraklad. Her trl sahtekarlk ve maniplasyon id
diasn reddeden bamsz bir soruturma komisyonunun
almasnn ardndan sergi 2002 ylnda yeniden alabildi;
tartmal fotoraflardan temizlenmiti -toplanan belgeler b
tn iinde kk bir blm- ve nemli bir eletirel aygtla

zenginletirilmi yeni bir katalou da vard . 2 1 1

Bu tartmalar kukusuz ki son derece farkl zellikler ta


maktadr. Srasyla byk toplumsal tartma sz konu
sudur. Bunlar bilimsel bir disiplinin (Historiherstreit, Goldha
gen ve Wehrmacht'n sular zerine sergi) , tarihletirmenin
geleneksel yntemlerinden gizlenen bir gemiin yorumlan
mas zerine yntemsel bir dnmenin snrlarn (Broszat
Friedlander yazmas) , nihayet entelektel bir cemaat iinde
bir kimlik krizinin ( 1 998 Historihertag') hudutlarn byk
lde aan tartmalardr. Bununla birlikte, yakndan ba
kldnda, dier tartmalarn da cereyan ettii ncl ve ana
nokta olan ilk tartma ayn sorun etrafnda dnmektedir:
Nazizmin ve sularnn tarihsel tehi!lii.21 2 Bu tekilliin tann
mas, Nazizm zerine Alman aratrmalarnn ounun zmni
postulatdr. Burada, elbette kabul edilebilecek olan ve birok
adan tarihyazmnn nemli bir kazanmn oluturan bu te
killii tartma konusu etmek sz konusu deildir. Buna kar
lk, vurgulanmay hak eden ey, bunun mantki sonucudur,

88

gemii kullanma klavuzu

yani bu kabule elik eden sorunlu , kimi zaman kayg verici


sonulardr. Bu olumsuz sonularn en banda, zellikle fa
izm kavramnn yokoluunu belirtmek gerekir.
Bu temel sorun zerine, herkesin sessizce ama kararl bir
ekilde, faizm kavramn en tu tarl bir ekilde daima reddet
mi olan liberal-tutucu tarihi Kari Dietrich Bracher'in ya
nnda yer ald izlenimi edinilir. Krk yl akn sredir, Nazi
Almanya'snn "totalitarist" olduuna ilikin bak asn, ona
gre yalnzca Mussolini ltalya'sma uygulanabilir olan eitli
faist teorilerin karsna karmaktadr. 21 3 rencilerinden
bazlar, rnein Hans-Helmut Kntter faizme bir kavram

(Begrifj) stats atfetmeyi bile reddetmekte, onu basit bir


"slogan"a (Schlagwort), bir ideolojiye ve bir propaganda ay
gtna indirgemektedir. rn Bu tutum yeni deildir. Buna kar
lk yeni olan ey, Wolfgang Kraushaar ya da Dan Diner gibi
soldan gelen tarihi ve siyasetbilimcilerin de buna katldn
grmektir. Bunlardan ilki imdi totalitarizm fikrini savun
makta ve bunu faizm fikrine tezat olarak sunmaktadr (Nazi
Almanya's totaliter olduundan, faist olamaz). 2 1 5 !kincisi,
ksa sre nce iddial ve ilgin bir yirminci yzyl "kavray"
teebbsnde bulundu (Das ]ahrhundert verstehen) ve burada
faizm kavramna neredeyse asla bavurmad. 2 1 6 Nasyonal
sosyalizm burada zellikle Almanlara zg bir olgu olarak,
hem ierii hem de biimi bakmndan ltalyan faizminden
tamamen ayr ve bamsz bir olgu olarak, Avrupa apndaki
faist bir olguya asla indirgenemez olarak gsterilir. ou du
rumda, faizm kavramn kullanmaya devam eden tarihiler,
Kurt Patzold gibi eski DAC'n tarih okulu temsilcileri, Rein
hard Khnl gibi Marksistler21 7 ya da Wolfgang Wippermann2 1H
gibi N olte'nin soku rencileridir. FAC'nin nemli tarihileri
arasndaki tek istisna Hans Mommsen'dir. O, hatr saylr ve
kukusuz dikkate deer ama karlatrmaclyla ne ka-

cnzo ravcrso

89

mayan bir eserde, pek kullanmasa da bu kavramn akla yat


kn olduunu kabul eder. Faizmler zerine Almanca'da g
nmzde bulunabilen tek eserin Leheden evrilmi olmas
anlamldr: Jerzy W Borejsza'nn Schulen des Hasses'i.2 1 9
Entelektel ortam iinde bu deiimi gsteren bir baka
iaret, faizm kavramnn yaygnlamasna en fazla katkda
bulunmu kiinin de bu kavram terk etmi olmasdr: Ernst
Nolte. Faizmi Avrupa apnda bir olgu olarak yorumlad
ve temel varyantn -ltalya'da Mussolini rej imi, Alman
nasyonal-sosyalizmi ve Action Franaise- tahlil ettii iddial
bir kitap sayesinde 1 960'l yllarn banda nlenmi Nolte,
gnmzde nasyonal-sosyalizmi, "tarihsel-trsel" bir ak
lama getirmeye alt totalitarizm olarak nitelemeyi tercih

etmektedir. 220

Shoah, DAC ve Anti-Faizm


Bu kavram "kovma"nn kkeninde elbette ki birok faktr var
dr. Bunlarn en azndan drd vurgulanabilir. Bunlar tarihsel
aratrmann ikin geliimine olduu kadar Almanya'nn bel
lek manzarasndaki dnme de baldr.
Birincisi, klasik faizm teorilerinin, zellikle de Marksist
esinli olanlarnn belirgin snrlarna baldr. Gnmzde
Nazizmin, kitabi formle gre, Alman emperyalizminin ve
byk sermayesinin en saldrgan kesimlerinin ifadesi olarak
aklanmas, hatta, daha ayrntl ifadelerle, snflar arasndaki
g ilikilerinin deimesinin basit sonucu olarak grlmesi

glkle tatmin eder. 22 1 Byle bir okumann snrlar artk ga


yet iyi bilinmektedir; yle ki, geerken belirtelim, gnmz
de ender olarak bavurulan Marksist yorumlar ou zaman
sanldndan ok daha zengin ve karmaktr (Marksistler

90

gemii kullanma klavuzu

faizmden totalitarizm, polikrasi, karizma, kitle psikolojisi


gibi terimlerle ilk sz edenler arasndadr) . 222 Nazizmin snf
temellerine ilgisizlik de, Hitler devletinin kesinlikle "snf"
terimlerle okunmas kadar ciddi bir amaza gtrebilir. Gaz
odalarnn tekelci Alman kapitalizminin niyetine denk dt
n kimse ciddi ciddi ileri sremese de, tekelci kapitalizmin
Nazilerin toplama kamp sistemine katlm olduu tart
maszdr; keza geleneksel Alman sekinlerinin Nazi rejimini
ikinci dnya Sava'nn sonuna dek desteklemi olduklar da
tartmaszdr.
ikinci faktr l talyan faizmi ile nasyonal-sosyalizm arasn
daki -zelikle ideolojik plandaki- farkllklarn kapsamyla
ilgilidir. Nazilerin dnya grnde ve politikasnda merkezi
bir yer igal eden anti-semitizm, Mussolini'nin iktidara ge
liinden on alt yol sonra, l 938'e kadar faizmde grlmez.
Daha genel bir biimde, ltalyan faizminin kltrel kalplar
(kkeninde "solcu" bir bileenin varl), ( vlkische Gemeinsc

haft yerine) "totaliter" devleti yceltmesi ve hatta milliyetilik


tanm (biyolojik olmaktan ziyade manevidir) , nasyonal-sos
yalizmle yle derin ayrlklar ortaya koyar ki, ulusal varyant
lar yzeysel olan homojen bir olgu olan, yekpare bir faizm
gr ister istemez tartmaldr. 223
Bu boluklar ve bu nesnel snrlamalar kukusuz ki faizm
kavramnn tartma konusu edilmesini desteklemi olsa da,
bu kavramn silinmesine yol am nc bir faktr esasen
politik nitelikte gzkmektedir. Faizm kavram, aratrma ile
ideoloji arasndaki snrlarn, gemiin yorumlanmas ile ege
men dzenin savunulmas arasndaki snrlarn ok ince oldu
u koullardaki DAC tarih okulu iin bir dogmayd. Birleme
den sonra bu kavram, bunu savunan tarih okulunun kelimenin
gerek anlamyla yklmasnn ardndan yokoldu. Bu srece,
ncelikle, bir baka kavramn tartma konusu edilmesi, ar-

cnzo travcrso

91

dndan da reddi elik etti: Anti-faizm kavram, bir direni ha


reketinin mirasndan ziyade bir devlet ideolojisi olarak gr
lyordu . Komnist direniin incelenmesi -ki kapsam asla g
zard edilemez-2 24 gl bir ideolojik denetime tabi olan Dou
Alman tarihyazmnn elinde bulunuyordu. Bat'da ise, vard
nokta 1 944 Temmuz'unda Hitler'e suikast olan ordu iindeki
muhalefet ne kartlrken, toplumsal tarih direni (Widers
tand) kavramn bile bir kenara atmaktan yanayd; bylelikle
dikkat sivil toplumun rejim karsndaki "uyumazlk" ya da
"uyumsuzluu"nun (Resistenz) farkl biimlerine ekilir. Saul
Friedlander'in ileri srd gibi, bu Resistenz kavramnn
kullanm sonucu -ki kelimenin gerek anlamyla, "biyolojik
anlamda baklk"225 demektir-, l 945'ten bu yana kamuo
yu iinde geni lde yaygn olan teskin edici ve savunucu
bir bak merulatrmakt : son tahlilde N azizmin sularna
yabanc bir Alman sivil toplumu. Nazi Almanya'sndaki gn
delik yaam (Alltagsgeschichte) zerine incelemelerin ortaya
kyla birlikte direni nemini yitiriyordu . 226 Bu dnm
ylesine kolayd ki, yalnzca DAC tarihyazm kendini meru
olarak antifaist bir gelenein mirass gibi kabul edebiliyor
du, yoksa elbette, gnmzde yaygn olarak adlandrld
haliyle "Hitlerjugend kua" denen kesime dahil olan Bat
Alman tarihiler deil; hele ki Adenauer dneminde tarih di
siplinine egemen olan ve l 945'ten nce Nazi partisine sk sk
katlm olan hocalar hi deil.
Burada, l talyan tarihyazmyla arada temel bir farkllk var
dr. l talya'daki gncel tartmalar, 1945'ten sonra l talya'nn
kendini yeniden oluturduu "anti-faist paradigma"nn tar
tma konusu edilmesi ynndedir. Ama bir dier politik e
olmadan bu tablo eksik kalr. Faizm kavram, 1 960 ve l 970'li
yllarn Bat Alman toplumunda, gemiten ziyade imdiki za
man belirtiyordu ve l l l . Reich'n kllerinden domu politik

92

gcmii kullanma klavuzu

bir sistemin otoriter eilimlerine kar mcadeleyi tevik et


meye yaryordu . Adorno'nun nl formlne gre, demokra
side faizmin kalntlarnn temsil ettii tehlike faizmin yeni
den nksetmesinden daha byk bir tehdit oluturuyordu. 227
Almanlarn demokratik kurumlarnn dayankll -birleme
bunu test etmenin nemli bir arac olmutur- byle bir anla
yn dnemsel ve artk geride kalm karakterini gsterdi.
imdi drdnc ve kukusuz en nemli eye gelelim.
Alman tarihyazm iinde faizm kavramnn terk edilmesi
ne en fazla katkda bulunmu olan ey, Auschwitz belleinin
besledii tarihsel bir bilincin douudur. Faizm Auschwitz'i
kavramakta fazla genel bir kategori olarak grlr. Avrupa Ya
hudilerinin yok edilmesinin biricik karakteri, ayn zamanda
Mussolini ltalya'sna, Franco lspanya's na, Salazar Portekiz'ine,
Dollfuss Avusturya'sna, Antonescu Romanya'sna vs. de uygu
lanan bir kavramla kavranamaz. Faizm kavram, diye yazyor
Dan Diner kestirip atan bir ifadeyle, "Auschwitz'in ekirdei
ne erimeyi salamaz. " 22H Faizm kavramnn ortadan kaybol
mas, bylelikle, Nazi sisteminin "sabit noktas" olarak siline
mez bir "biriciklik" (Einzigartigkeit) damgas tayan Shoah'n
artk merkezinde bulunduu bir gemi bakna gelip varm
Alman tarihyazmnn uzun gzergahnn sonsz gibi gzk
mektedir. Tarihilerin faizm kavramndan kurtulmalarndaki
tela neredeyse bir tr dnleyici nihilizm olarak grlr; bu
sayede, ncellerinin Yahudi soykrmn dnemedikleri ve
aratramadklar uzun dnemi silmeye alrlar.
Bylelikle ciddi bir sorun ortaya kar: Avrupa'nn geri ka
lannda olduu gibi Almanya'da da son on ylda gsterili bir
rnesansa ahit olmu totalitarizm kavram, byle bir tekilli
i kavramaya daha m yatkndr? ltalyan faizmi ile Nazizm
arasndaki tarihsel karlatrmadan Nazizmle komnizm ara
sndaki ilikiye gei, Hitler rejiminin niteliini ve sularnn

cnzo travcrso

93

tekilliini anlamakta daha aydnlatc mdr? Almanya'nn


"ikili totaliter gemi"inin -l l l . Reich gemii ile DAC gemi
i; Etienne Franois'nn deyiiyle, ceset da oluturmu bir
rejim ile dosya da oluturmu bir rejim-2 29 kout klnma
s, bulgusal bakmdan daha deerli sonulara gtrebilir mi?
Bundan kuku duyulabilir.
Totalitarizm kavramnn -snrl ama gerek- deerini el
bette tartma konusu edecek deiliz; keza Nazizmin sular
ile Stalinizminkileri karlatrmann meruluunu da redde
decek deiliz. Sorun bu kavramn kullanmyla ilgilidir. Totali
tarizm ile faizmi niin badamaz ve birbirinin yerine geebi
lir analitik kategoriler olarak dnmeli ki? Faizmle Nazizm
arasndaki karlatrmadansa Nazizmle komnizm arasnda
ki karlatrmaya niin daha fazla bulgusal deer atfetmeli?
Nazi sularnn tarihsel tekilliini de reddediyor deiliz , n
k Avrupa Yahudilerinin endstriyel olarak kknn kazn
mas nasyonal-sosyalizme zg bir karakteristik olarak kal
maktadr. Gaz odalarnn III. Reich dnda dengi olmasa da,
tarihsel nclleri -anti-semitizm, rklk, smrgecilik, ay
dnlanma-kartl, teknik ve snai modernite- Bat dnyas
nn btn iinde farkl younluk derecelerinde geni lde
mevcuttur. Dier yandan, Nazizmin sularnn tekillii, btn
kendine zgllklerine ramen, daha geni bir politik aile
ye, Avrupa faizmleri ailesine mensup olmay dlamaz. Oysa,

Historikerstreit'ten Komi(nizmin Kara Kitab (Almanya'daki


etkisi nemsizdir) etrafndaki en yeni tartmalara dek, ne
redeyse tamamen gzden yitmi olan ey zellikle bu hipo
tezdir. Bylelikle, aratrmann tartmasz kazanmlarna ra
men, "anti-to taliter konsenss"n geri dnne tank olduk;
bu, Jrgen Habermas'n 1 968 ncesi Almanya's iin syledii
szlerle, a priori bir "anti-antifaizm" varsayyordu . 2 30
Ksacas, faizmin gzard edilmesi iki eilimin birlemesi-

94

gemii kullanma khvuzu

ne baldr: bir yandan, anti-totaliter ve "anti-antifaist" libe


ral konsenss; dier yandan, Shoah bellei zerinde ve tekil
liinin tannmas zerinde temellenen tarihsel bir bilincin or
taya k . l talya'da bu eilimler tarihyazmnn baz akmlar
tarafndan desteklenmiti. Bu akmlar, yarmadann medyas
tarafndan gl biimde iirilerek, faizm ile Nazizm ara
snda kkl bir ayrm teoriletirerek, faizmin itibarn iade
edip antifaizmi kriminalletirdiler. ltalyan faizmi, diyordu
Renzo De Felice byk grltler koparan bir sylei srasn
da, " Holocaust glgesi"nin dnda kalmaktadr. 23 1 Bu sapkn
olgu -Almanya'da tarihsel bir bilinci oluturan vektr olarak
etkili olan, ltalya'da ise faizmin itibarnn iadesi olarak etkili
olan Yahudi-katlinin tekilliinin kabul- yanl anlamalarn
ve mulaklklarn daimi bir kaynadr.
Bu tr eilimlerin riskleri, Martin Broszat'n Saul Friedlan
der'le yazmasnn banda ifade ettii ve Friedlander'in de
gerekliini gnmzde en azndan ksmen kabul etmi g
zkt gibidir: Nazi gemiin "tecrit edilmesi" ve bylelikle
Avrupa'daki dier faizmlerle ve daha genel olarak Bat dn
yasnn uygarlk modeliyle balarnn kavranmasnn engel
lenmesi. Bu balar kavramak Nazizmi "normalletirmek" ya
da itibarn iade etmek anlamna deil; bize ait olan uygarl
"normallikten karmak" ve Avrupa tarihini yeniden tart
ma konusu etmek anlamna gelir. Bir Alman Sonderweg'i olsa
da, bu , Nazizmin kkenlerini deil sonucunu aklar. 2 32 Ba
ka deyile, Nazi Almanya'snn tekillii, on dokuzuncu yz
yl sonunda btn Avrupa'da ortaya kan ve Birinci Dnya
Sava'yla birlikte kta leinde gl biimde gelien birok
e -anti-semitizm, faizm, totaliter devlet, teknik modernite,
rklk, soy arndrma, emperyalizm, kar-devrim, an ti-kom
nizm- arasnda baka yerde grlmemi sentezine baldr.
Bu "tecrit" Alman tarihyazmn, "ideal tip" olarak faizm

enzo trnvcrso

95

kavramnn meruluunun genel kabul grd uluslararas


aratrmann bellibah akmlarndan uzaklatrma riski tar.
Son yllarda bu kavram kullanm ve kullanan tarihi oktur.
Dahas, faizm (dolaysyla anti-faizm) kavramnn reddi, ta
rih ile bellek arasndaki ilikilerle ilgili ezeli soruyu yeniden
ortaya atmaktan baka bir ey yapmaz. Nasyonal-sosyalizmin
gnmzdeki tarihselletirilmesi ile faizmin, analitik bir
kategori olmadan nce, mcadele edilmesi gereken bir teh
like olduu ve anti-faizmin de, bir devlet ideolojisi olmadan
nce, demokratik Avrupa'nn ve bu balam iinde, srgnde
ki Alman kltrnn paylat bir ethos'u oluturduu d
nem insanlarnn ona dair algs arasnda radikal bir kopukluk
yaratr.

6
Revizyon ve Revizyonizm

Bir Kavramn Dnmleri


"Revizyonizm" bukalemun gibi bir kelimedir. Yirminci yz
yl boyunca farkl ve eliik anlamlar edinmi, ok deiik bi
imlerde kullanlm ve kimi zaman yanl anlamalara neden
olmutur. Gaz odalarnn ve daha genel olarak Avrupa Yahu- .
dilerinin varln inkar eden uluslararas mezhep tarahndan
benimsendii lde de olaylar iyice karmaklamtr. m
l nkarclar, "kk kazmac" dedikleri ve elbette bu ada layk,
Yahudi-katline adanm, btn akmlarn birarada olduu,
btn tarihsel incelemeleri kapsayan bir baka okula kart
"revizyonist" bir tarih okulunun szcleri olarak kendilerini
gstermeye almlardr. l nkarclar kendi tezlerini savunmak
iin, 1987 ylnda Annales d'histoire revisionniste adl bir der
gi kardlar (ad sonradan Revue d'histoire revisionniste oldu).
Pierre Vidal-Naquet'nin "bellek katilleri"m adn vererek ger
ek niyetlerini gayet iyi ortaya kard bu akmn asla ama
cna ulamadn eklemek gereksizdir, nk tarihyazmnn

98

gemii kullanma klavuzu

iinde ne en ufak bir kabul grm ne de kamusal tartma


iinde yer alabilmitir. Tersine -bu olgu ou zaman vurgu
lanmtr- bu akmn ortaya k, bu son yllarda Yahudilerin
yok edilme srecinin ara ve tarzlarnn ok daha belirgin ve
ayrntl bir bilgisine erimi olan aratrmay tevik etmitir.
inkarclar yine de dili kirletmeyi ve revizyonizm kavra
m etrafnda nemli bir kafa karkl yaratmay baardlar.
Franois Bedarida, on yl kadar nce, bu terime sahip kan
Yahudi-katlinin inkarclarnn "gerek bir gaspa" giritikleri
ni yazarak bunu hatrlatmaktan kanmaz. "Aldatc ve yala
na dayal bir saygnlk edinmek iin gayet saygn, hem meru
hem zorunlu bir yaklam"m ifade eden bir kelimeyi gaspet
milerdi. Artk bu terim kullanldnda anlamn belirtmek
arttr; rnein "Revizyonizm zerine Tezler"inin ( l 985) ba
nda, bu kavram , "Nazi Almanya'snda Yahudilere ve inge
nelere soykrm uygulanmad, bunun mitten, uydurmadan,
dolandrclktan kaynakland tezi"yle snrl, kstl bir an
lamda kullanma ynndeki kastl tercihini belirten Pierre Vi
dal-Naquet ,b unu yapmtr. Naquet, bu kelimenin balamlara
gre tayabilecei farkl anlam vurgulayarak devam eder ve
rdn ispat ettiini de hatrlatr. Fransa'da, diye yazar, "ilk
modern revizyonistler" Yzba Alfred Dreyfus'un mahkumi
yetiyle sonulanm davann revizyonunun yandalaryd. 23(l
Ana hatlaryla revizyonizmin tarihi -inkarclk hari-
temel momente indirgenebilir: Marksist bir itilaf, komnist
dnya iinde bir blnme ve de daha geni anlamda, lkinci
Dnya Sava sonrasnda bir dizi tarihyazm tartmas. n
celikle, klasik revizyonizmle birlikte kelime modern politik
kltrn szdaarna dahil olur: Sz konusu edilen elbette
Bemsteindebatte'dir. Bu tartma on dokuzuncu yzyl sonun
da Alman sosyal-demokrasisinin barnda patlak verdi ve ksa
srede enternasyonal sosyalist hareketin btnne yayld.

cnzo rravcrso

99

Engels'in eski sekreteri Eduard Berstein, burjuva toplumun


da snflarn kutuplamasnn byyecei ya da kapitalizmin
kendi i krizlerinin arl altnda ezilecei gibi Marx'n baz
anlaylarn "gzden geirme, revize etme" gerekliliini teori
letirmiti. Bernstein bu teorik revizyonlardan, Alman sosyal
demokrasisini kendi pratiiyle uyumlu klmay, yani devrimci
yolu terk etmi ve reformist bir politikaya doru yol alan b
yk bir kitle partisi pratiine uygun davranmasn salamay
hedefleyen politik sonular kartyordu. 217 " Revizyonizm"
Kautsky, Rosa luxemburg ve Lenin tarafndan iddetle eleti
rildi ama Bernstein' SPD'den atmay asla kimse dnmedi;
kimi zaman teorik bakmdan st dzeyde geen tartma dai
ma bir fikir tartmas dzeyinde kald. Ardndan baka "reviz
yonlar" -ltalya'da Rodolfo Mondolfo, Fransa'da Georges Sorel
ve Belika'da Hemi de Man- birbirini izledi. Bunlar kimi n
clerini sosyalizmden faizme gtrecektir. 23R Bylelikle terim
Marksist evrelerin tesinde yaylmaya balyordu. l 930'lu
yllarda , politik Siyonizmin kurucularnn (Herzl, Nordau)
savunduu diplomatik yolu reddeden ve g kullanm yoluy
la Filistin'de bir Yahudi devleti kurulmasn savunan Vladimir
Jabotinsky de "revizyonist" olarak niteleniyordu. 234
Sosyalist tartma Sovyetler Birlii'nin douundan ve
Marksizmin dogmalaryla ve ortodoksluun bekileriyle bir
likte bir devlet ideolojisine dnmnden sonra, dogmatik,
neredeyse dinsel bir yananlam edinecektir. " Revizyonist" ke
limesi lekeleyici bir sfat olur, "ihanet"le eanlamldr. 1 948
ylnda Yugoslavya'nn ayrl srasnda ve zellikle

l 960'1

yllarn bandaki in-Sovyet atmas srasnda geni l


de kullanlr. Kimi zaman, Kominform ideologlarnn Mareal
Tito'yu tanmlarken kullanmaktan holandklar "revizyonist
srtlan" ifadesinde olduu gibi, daha vurucu bir isim taklan
bir sfat halini ald da oluyordu .

100

gemii kullanma

klavuw

Ama Bernstein, jabotinsky ve Tito etrafndaki tartmalar


tarih yazmn ilgilendirmemektedir - ya da dorudan ilgilen
dirmemektedir. Revizyonizm kavramnn nc uygulanma
alan ise sava sonras tarihyazmyla ilgilidir. Bir dnemin
ya da bir olayn yorumunu yenilemeyi, egemen bak asn
tartma konusu etmeyi hedefleyen birok yaklam "reviz
yon" olarak nitelenmitir. Bu kelime onlarn yeniliki nite
liini vurgulamay hedefliyordu , yoksa meruluklarna leke
srmeyi deil; temsilcileri her zaman iin tarih cemaatinin
zel yeleri olarak kabul edilmitir. En belirgin "revizyon"lar
arasnda, l 960'l yllarn banda Fritz Fischer'in, (Alman
tarihyazm iindeki egemen eilime kar Prusya genelkur
maynn Pan-Germen hedeflerini hatrlatarak) Birinci dnya
Sava'nn kkenleri zerine tartmay yenileyen tepkisi ha
trlanabilir. 20 Sonra Amerikal siyasetbilimcilerin "revizyon
lar" ; rnein Gabriel Kolko souk savan Sovyetik kkenle
rine dair o dnemde yaygn tezi tartma konusu ediyordu. 241

Daha yakn dnemde Gar Aplerowicz gibi bir tarihinin atom


bombas konusundaki "revizyon" u: Austos l 945'te Hiroima
ve Nagasaki zerine atom bombalarn frlatma ynndeki
Amerikan tercihi, diye aklyordu, Bakan Truman'n ileri
srd gibi, insan yaamlarn esirgeyerek savaa son ver
mekten ziyade Amerika Birleik Devletleri'nin -nkleer silah
lar zerinde uluslararas arenadaki tekelini gstererek- Sov
yetler Birlii zerindeki stnln salamaya ynelikti. m
Amerika Birleik Devletleri'nde gnmzde Moshe Lewin,
Arch Getty ve Sheila Fitzpatrick gibi Sovyet uzmanlar "re
vizyonist" olarak nitelenmektedir. Bunlar, daha l 970'li yllar
da souk sava dneminin anti-komnist yaklamlarndan
uzaklamlar ve rejimin totaliter grnmnn tesinde,
Rus ve Sovyet dnyasnn toplumsal tarihini incelemeye ba
lamlardr. 243 Avrupa'da da ok sayda "revizyon" grlyor-

cnzo ravmo

101

du . rnein l lalya'da 1 960'l yllarn banda Risorgimento


zerine bir tarihyazm tartmasnda "revizyonizm" , Piyc
monte monarisinin ynettii ulusal birlik srecinin snrla
r zerine Gramsci ve Salvemini'nin tezleri iin kullanld. +
Birok yl sonra Franois Furet Fransz Devrimi'nin -"pop
list Leninist dogma" olarak niteledii- jakoben-Marksist yo
rumunun "revizyon"una giriti ve Tocqueville ve Augustin
Cochin yardmyla 1 789 kopuunun liberal bir okumasna
kalkarak geni bir uluslararas polemii yol at. 245 Fransz
Devrimi'nin iki yznc yl vesilesiyle, vaktiyle "revizyonist"
olan bu tez egemen okuma olarak kabul grd . Kapsaml son
"revizyon" , nceki blmlerde sz edilmi olan lsrailli "yeni
tarihiler"inkidir. Baz inat mitleri paralayan Benny Morris
ile llan Pappe 1 948 atmasn btn karmakl ierisinde
hem bir zsavunma hem de etnik temizlik sava olarak sun
dular. 20 Henz kurulmu lbrani devletinin bir yandan ayak
ta kalmak iin mcadele ettii ve dier yandan yz binlerce
Filistinli'yi kovmaya urat bir sava. ite, her trl savun
ma amacnn zdd olan ve tersine, uzun bir kolektif amnezi
ve gemiin resmi olarak karaltlmas dnemine son vermeye
abalayan bir "revizyon. "

Kelime ve ey
Bu tarihyazm "revizyonlar" baz yntem noktalarn belirt
meye tevik etmektedir. Birincisi kaynaklarn kullanmyla
ilgilidir. Tarihsel anlat, gemi olaylarnn, Ranke'nin kitabi
ifadesiyle, "gerekten olduu gibi" (wie es eigentlich gewesen)
-elbette basitletirici ama yine de yanl olmayan bir tanm
yenidenyapm ise, bundan kan sonu, baz "revizyonlar"n
doal olarak bu yenidenyapma dahil olduklardr. Yeni kay-

102

gemii kullanma klavuzu

naklarn kefi, arivlerin aratrlmas, tanklarn zenginle


mesi, gayet iyi bilindii varsaylan ya da yanl bilindii d
nlen olaylar grlmemi bir ekilde aydnlatabilir. SSCB'de
Gulag sisteminin kurbanlarnn saysn azaltan revizyon -Ro
bert Conquest tarafndan on milyon olarak tahmin edilen, ar
dndan yeni aratrmalarla bir buuk milyona indirilen say-247
kaynaklarn titizlikle analizinin ve daha nce eriilemeyen te
mel belgelere eriilmesinin sonucuydu.
Baka "revizyonlar" yorumlama paradigmas'nda bir dei
im ortaya koyarlar. Kimi zaman, yeni bir paradigmann dahil
edilmesi daha nce bilinmeyen kaynaklara bal olabilir; ka
dnlarn tarihini oluturmaya girimi herkes bunu bilir (bu
ister istemez revizyonisttir, nk tarih yapma tarznda bak
n, konularn ve kaynaklarn deimesini gerektirir) . Tarih
her zaman imdiki zamanda yazlr ve gemii aratrmamz
ynlendiren sorgulama, dnemlere, kuaklara, toplumun ge
irdii dnmlere ve kolektif bellein gzergahlarna gre
deiir. Fransz Devrimi'ne ya da Rus Devrimi'ne bakmz
elli yl ya da bir yzyl ncekiyle ayn deilse, bu, yalnzca
yeni kaynaklarn kefine deil, amza zg yeni bir tarih
sel perspektifin ortaya konmasna da baldr. Michelet'nin
romantik Fransz Devrimi okumasnn, Soboul'un Marksist
okumasnn ve Furet'nin liberal okumasnn ayr ayr tarih
sel, kltrel ve politik balamlara ait olduunu kavramak g
deildir.
Bu anlay ierisinde, tarih "revizyonlar" hem meru
dur hem de gerekli. Bununla birlikte, baz revizyonlar -ge
nellikle "revizyonizm" olarak nitelenenler- bizim gemie
bakmzda etik-politik bir dneme ierirler. Bunlar Jrgen
Habermas'n, Historiherstreit srasnda, tarihyazmnda "savu

nucu eilimler"in ortaya k olarak adlandrd eylerdir. HA


Bu anlamda kullanlan "revizyonizm" kavram elbette olum-

cnw travcrso

103

suz bir yananlam tar. Dolaysyla, "revizyonizm"le sulanan


baz tarihilerin, "revizyon"un tarihinin yaklamna dahil
olduunu ve tarihinin her zaman bir "revizyonist" olduunu
hatrlatarak kendilerini savunmaya almalar artc deil
dir. Ernst Nolte , Franois Furet'yle yazmasnda "'revizyon'lar
bilimsel almann katdr" diye vurgular. 249
Elbette ki "revizyonist" tarihilere kimse aratrlmam
arivleri atklar ya da almalarn yeni belgelere dayan
drdklar iin kzamaz. Onlara yneltilen eletiri, gemii
yeniden okuyularnn altnda yatan politik hedeftir. Byle
bir revizyonun klasik rnei Ernst Nolte'dir. La Guerre civi

le europeenne'de [Avrupa l Sava) Nazi sularn, 1 9 1 7 y


lnda Bolevizmin getirdii "Asya tipi barbarlk"n basite bir
"kopya"s olarak gsterir. Yok olma tehdidiyle kar karya
olan Almanya, Bolevik rejimin kurucusu olan Yahudilerin
kkn kazyarak tepki gstermitir ve Bolevik rejimin su
lar da, Nolte'ye gre, Nazi sularnn "mantksal ve olgusal
evveli"dir.250 Nol te'nin kaynaklar -dnemin Nazi literatr

karsnda gsterdii eletirel mesafe yokluu, Hans-Ulrich


Wehler'in gayet iyi vurgulad gibi, baz aknlklar doru
lamaktadr. 25 1 Ama temel sorun kaynak kullanmyla ilgili de
ildir. Nolte'nin ortaya koyduu Nazizm tarihletirilmesinin
gemiin yeniden okunmasna vard aikardr: Bu okumaya
gre, Almanya artk ezen konumunda deil kurban konumun
dadr ve gerek kurbanlar ise, bata Yahudiler olmak zere, en
iyi durumda " tali zarar" sfatyla ele alnmlardr, en kt du
rumdaysa, Bolevik Devrimi'nin sorumlusu olarak grlerek
ktlk kayna saylmlardr. 25 2
Renzo De Felice'ye gelince, faist ltalya zerine

muhte

em aratrmas ok sayda "revizyon"a yol amtr ve bun


lar gnmzde genel olarak kabul grm tarihyazm kaza
nmlardr; rnein ilk faizmin "devrimci" boyu tunun, mo-

104

j.,'Cnii kullanma klavuzu

dernletirici niteliinin, hatta ltalyan toplumunun barnda,


zellikle Etyopya sava dneminde Mussolini rejiminin elde
ettii "konsenss"n kabul bunlardandr. 2 53 Buna karlk,
ok daha tartmal olan ey, 1 943-1 945 arasndaki l talyan i
savan, ou komnist olan direnii bir aznln milliyet
ilik-kart tercihinin sonucu olarak yorumlamasdr. Dahas,
grm olduumuz gibi, ltalyan faizmini Nazizmden kkle
ri, ideolojisi ve hedefleri bakmndan tamamen farkl bir rejim
olarak kavray ve bu iki rejim arasnda 1 940 ylnda gerek
letirilen ittifak doasna aykr bulmas. . . Ya da Mussolini'yi,
l talya'y Polonya'nnkine benzer bir yazgdan kurtarmak ama
cyla Sala Cumhuriyeti'ni kurarak kendini feda etmeyi seen
bir "vatansever" haline getirmesi. Burada, Mussolini'nin iti
barnn iadesi temeli zerinde faizmi savunucu bir yeniden
okuma sz konusudur. Bu tezlerin, Sala Cumhuriyeti'nden
miras "postfaist" bir partiyi savan bitiminden beri ilk kez
hkmete dahil eden birinci Berlusconi hkmetinin kurul
masyla ayn dnemde yaymlanan bir kitapta -il ross o e il
nero-2 54 ortaya atld da eklenirse, bu tarih revizyonu onarc
bir politik projenin entelektel destei olarak grlr.
Fransz tarih revizyonunu De Felice ve yandalarnnkiy
le karlatrmak ilgin olacaktr. Fransa'da Zeev Sternhell ve
Robert j . Paxton'un (biri lsrailli, dieri Amerikal) izinden gi
den tarihiler, Vichy rejiminin yerli kklerini, otoriter hatta
faist karakterini, ibirliindeki aktif payn ve Yahudi soyk
rmndaki su ortakln tanmay salayan bir "revizyon"a
giritiler.115 Buna karlk ltalya'daysa, De Felice'nin itkisiyle,
faizmin itibarnn iadesini aka talep edilen bir hedef yapan
yeni bir tarihyazm eilimi ortaya kt.
Belirttiim revizyonlar -hedefleri ve deerleri ne olursa ol
sun- bilimsel disiplin olarak tarihyazmnn hudutlarn aa
rak daha geni bir alan, her lkenin kendi gemiiyle kur-

enzo trav"rso

105

duu ilikiyi, Habermas'n etkili bir ifadeyle, tarihin kamusal

lnllanrn 250 olarak adlandrd eyi ilgilendirmektedir. Baka


deyile, bu revizyonlar, egemen bir yorumlamann tesinde,
paylalan bir tarih bilincini, gemi karsndaki kolektif
bir sorumluluu tartma konusu etmektedir. Daima kurucu
olaylarla ilgilidirler -Fransz Devrimi, Rus Devrimi, faizm,
Nazizm, 1948 Arap-lsrail Sava vs.- ve onlarn tarihi yeniden
okumas, bir dnemi yorumlamann tesinde, bizim iinde
yaadmz dnyay grmz ve imdiki zaman iindeki
kimliimizi ilgilendirmektedir. Dolaysyla fakl nitelikte re
vizyonlar sz konusudur: Kimileri verimlidir, kimileri tart
mal, kimileri ise son derece zararl. Verimli olan, lsrailli "yeni
tarihiler"in revizyonu, gemite inkar edilmi bir adaletsizli
i kabul eder, Filistin belleine yaknlar ve bir lsrail-Filistin
diyalounun temellerini atar. Tartmal olan, Furet'nin re
vizyonu, Le Passe d'une ill si on da [Bir Yanlsamann Gemii]
'

-onun gznde modern totalitarizmlerin kayna olan- b


tn devrimci gelenein kkten tartma konusu edilmesiyle
ve tarihin almaz ufku olarak liberalizmin melankolik vg
syle tamamlanr. 257 Zararl olan ise, Nolte ile De Felice'nin
revizyonlardr ve hedefi -ya da en azndan sonucu- faizm ve
Nazizm imgesini onarmaktr.
Baz tarih revizyonlaryla mcadele edilmesi gerekse de,
bunlar vaktiyle Ulusal Ktphane'de pornografik literatrn
yerletirildii "cehennem" blmn hatrlatan ayn olumsuz
kategori -"revizyonizm"- iinde snflandrmann yarar sor
gulanabilir. "Anti-revizyonist" mcadeleye dnen Nolte'nin
ve De Felice'nin tezlerinin eletirisi, yukarda sz edilen re
vizyonizm zerine Marksist tartmaya benzer bir sapma gs
terme riski tamaktadr; yani bir fikir tartmasndan bir en
gizisyon pratiine, nceden belirlenmi bir ortodoksluktan,
normatif bir kanondan uzaklaan herkesin aforoz edilmesine

106

gemii kullanma klavuzu

gei riski gsterebilir. Baka deyile, "revizyonizm "den sz


etmek daima teolojikletirilmi bir tarihe gnderme yapar.
Sovyet blou lkelerinde, zellikle DAC'da devlet ideolojisi
haline getirilmi olan antifaizm uzun vadede feci sonulara
yol at ve sonuta kendi meruluunu tehlikeye att. Ayn
boyutlara eriemese de, krk yl

boyunca ltalya'da egemen

olmu uzlamal antifaist retoriin tarih aratrmalar zerin


de zararl sonular oldu. Direnii yalnzca ulusal bir kurtulu
mcadelesi olarak deil, bir snf mcadelesi olarak ve zellik
le bir i sava olarak yorumlayan solcu tarihi ve eski direni
i Claudio Pavone'nin eseri ancak 1 990 tarihlidir. 25H Ksacas,
kurumsallam ve ulusal destana dnm antifaizm faiz
min itibarnn iadesine kar etkili bir panzehir olamad. Gr
m olduumuz gibi, olumlu sonularyla ve ierdii btn
tehlikelerle birlikte Bat'nn bir "sivil din"i halini zaten alm
olan Shoah iin de benzer eylerin olmasn nlemek gerekir.
Faizmi ve Nazizmi tarihyazmnda savunan eilimlerle
mcadele edilmelidir, ama bunu onlarn karsna normatif
bir tarih gr kartarak yapmamal. Bu nedenle inkarcla
kar yasalar tehlikeli grlebilir. inkarclkla mcadele edil
meli ve btn biimleri iinde -Robert Faurisson'un ve David
lrving'in inkarcl ve grnte daha saygn olan Bernard
Lewis'inki-259 tecrit edilmeliyse de, birok tarihi (aralarnda
ben de bulunuyorum) yasa yoluyla cezalandrmann yararn
dan kuku duymaktadr; ki bu , mahkemelerin korumas altn
da resmi bir tarih hakikati kurumlatrmak demektir ve bunun
sapkn sonucu, bellek katillerini sansr kurban haline, ifade
zgrl savunucularna dntrmek olur. Baka deyile,
"revizyonizm" kavram kabul edilirse, resmi bir tarih ilkesini
de kabu l etmek gerekir. Krzysztof Pomian, ne resmi tarihiler
ne de revizyonist tarihiler olmaldr, yalnzca eletirel tarihi
ler olmaldr, derken hakldr. 200 "Revizyonizm" entelektelle-

cnzo trnvcrso

107

rin balanmalarnn ideolojik ve partizan saflamadan getii


bir yzyln mirasdr. O dnemde deerleri savunmann en
iyi yolunun ideolojik bir niforma giymekten getiine ina
nld. Bu tercihin bedeli genellikle entelektellerin eletirel
grevlerinden istifas oldu. Bugn bunun bir varlk nedeni
yok. Gndelik dile girmi olan ve artk polemikte yaygn kul
lanlan "revizyonizm" kavram ok sorunsalh ve genellikle de
tehlikeli kalmaktadr. Ben bu kavram, belirli bir tarihle snrl
bir tartmay, bir yzyl akn sre nce Bernstein'n balatt
tartmay belirtmek iin kullanmay neriyorum.

Bibliyografik Notlar ve Teekkr

Bu denemenin ilk tasla 2002 ilkbaharnda Arjantin'deki La


Plata niversitesi'nde, 1975- 1 983 yllarnn askeri diktatr
lk arivlerini toplayan ve Buenos Aires blgesinde "desapa
recidos" belleinin incelenmesinde temel bir odak oluturan
kurum olan Comision Provincial por la Memoria tarafndan
dzenlenen bir kolokyum srasnda sunuldu . Metnin l tal
yanca bir versiyonu "Storia e memoria. Gli usi politici del
passato" ad altnda Novecento. Per una storia del tempo pre

sente dergisinde (2004, say 1 0) yaymland. iV Blm'deki


komnizm zerine paragraf 200 1 ilkbaharnda Berlin'de veri
len, ardndan jour fixe initiative berlin (Hg. ) , Geschichte nach
Auschwitz, UNRAST; Mnster, 2002'de yaymlanan bir konfe
ranstan alnd. V Blm, 200 1 ylnda CN RS'in Yirminci Yz
yl Toplumsal Tarih Merkezi tarafndan Bruno Groppo'nun
ynetiminde dzenlenen "Faizm, Nazizm, Komnizm: Al
manya ve ltalya'da Tarihyazm Tartma ve Mzakereleri" te
mas zerine inceleme toplantlarnda sunulan bir teblidir.
llk versiyonu, belgelerle birlikte, Materiaux pour l'histoire de

1 1

gemii kullanma klavuzu

notre temps dergisinde (2002, no 68) kt, ardndan spanyol


ca olarak (Arjantin) Politicas de la Memoria dergisinde (20032004, no 4) yaymland. Sonuncu blm, Paris iV niversite
si-Sorbonne'da 2002 ylnda Catherine Coquio'nun ynettii
bir kolokyum srasnda sunulan ve belgelerin yaymland
kitapta (Catherine Coquio Cedit.), tHistoire trouee. Negation
et temoignage, l.'.Atalante, Nantes, 2003) ayn adla yaymla
nan bir tebliin gzden geirilmi versiyonudur. Ardndan
spanyolca'ya evrilerek Valencia'daki Pasajes dergisinde
(2004, no 14) yaymland. Btn bu metinler, bu denemenin
iinde tmyle yeniden kaynatrld. Dolaysyla balang
ta bunlar yazmaya beni tevik etmi olan dostlarm Patricia
Flier, Elfi Mller, Bruno Groppo ve Catherine Coquio'ya te
ekkr etmek istiyorum. Son olarak ve zellikle La Fabrique
yaynevindeki ibirlikim ve dost Eric Hazan'a teekkr edi
yorum: Bu kk kitabn biimi de ierii de onun eletirel
okumasna ok ey borludur.

Paris, Haziran 2005

Dipnotlar

David L. Silis (ed.) , lnternational Encyclopedia of the Social Sciences,


Macmillan, New York. 1968, 7 cilt; ]. Le Goff, P. Nora (ed.), Faire
de l'histoire, Gallimard, Paris, 1974; Raymond Williams, Keywords. A
Vocabulary of Culture and Society. Fontana, London, 1 976.
2. Bkz. Kerwin Lee Klein, n the Emergence of Memory in Hislorical
Discourse , Representations, 2000, n 69, s. 1 29.
3. Peter Reichel, tA'lemagne et sa memoire, Odile Jacob, Paris, 1998,
s. 1 3.
4. Charles Maier, A Surfeit of Memory? Refiections on History, Mel
ancholy and Denial , History & Memory. 1 993, 5, s. 1 36- 1 5 1 ; Regine
Robin, La Memoire saturee, Stock, Paris, 2003.
5. Olivier Dumoulin, Le Rle social de l'historien. De la chaire au pretoire,
Albin Michel, Paris. 2003, s. 343.
6. E. Hobsbawrn, c<lntroduction: Inventing Traditions , in E.
Hobsbawm. T. Ranger (ed.), The lnvention of Tradition, Cambridge
University Press, Cambridge, 1983, s. 9.
7. Sivil din kavram zerine bkz. zellikle Emilio Gemile, Les Reli
gions de la politique. Entre democraties et totalitarismes, Seuil, Paris,
2005. George L. Mosse'un almalarndan geni lde esinlenmi
bir eser.
8. Bu konuda bkz. zellikle Antonio Gibelli, I:.officina della guerra. La
Grande Guerra e le trasformazioni del mondo mentale, Bollati Boringh
ieri, Torino, 1 990.
l.

112

9.

gemii kullanma klavuzu

Waltcr Benjamin, Le conteur. Refiexions sur l'a:: uvre de Nicolas Les


kov , CEuvres Ill, Gallimard, Paris, 2000, s. l 6.
10. Bkz. Pirandello'nun Come tu mi vuoi piyesi ve Lconardo Sciascia, il
tearo clella memoria. La senlcnza memorabile. Adelphi, Milano, 2004.
l. E . l' Thompson, Temps, discipline du l ravail el capitalisme industriel,
Alain Maillard'n nsz, La Fabrique, Paris, 2004.
1 2. Bkz. Giorgio Agamben, Enfance et histoire. Destruction de l'experience
el origine de l'hisloire, Rivages, Paris, 2002, s. 2S.
13. Reinhar Koselleck, Lcs monuments aux morts, lieux de fonda
tion de l'identite des survivants , 1.:Experience de l'listoire, Haues
Eudes , Gallimard-Seuil. Paris, 997, s. 1 40, s .
4 . Bu tarihyazm tartmasna saysz katlm arasnda bkz. Gerard Noiriel, Sur la erise de l'hisloire, Belin, Paris, 996.
s . Annetc Wieviorka. I:Ere du tenoin, Pion, l'aris, 998.
1 6. Tzvetan Todorov, Les Abus de la memoire. Arlea, Paris, 99S.
7. Bkz. zellikle Birinci Krfez Sava hakknda, Dan Diner, Krieg der
Erinnerung und die Ordnung der Welt, Rothbuch Yerlag, Berlin, 1996.
18. Tom Segev, Le Seplieme Million. Les lsraeliens et le genocide, Liana
Levi, Paris, 1 993, s. 464.
19. Bkz. Liberalion, 2 Nisan 2002.
20. Bkz. Catherine Bedarida, Le faux pas du romancier jose Saramago ,
L e Monde, 29 Mart 2002.
2 1. Paul Rica:: ur, La Memoire, l'histoire, l'oubli, Seuil, Paris, 2000, s. 1 06.
Benzer bir tutum daha nce gl bir ekilde Patrick H. Hutton
tarafndan savunulmutur: History as an Art of Memory, University
Press of Ncw England, Hanover. N . H . , 993.
22. Michael Oakeshott. Ralionalism in Politic. and Other Essays, Meu
then, Londra, l 962, s. 1 98.
23. Waher Benjamin, Zum Bildc Prousts , llluminalionen, s. 336
(Franszca tercme L.'.image proustienne , CEuvres il, Gallimard,
Paris, s. 1 36).
24. A.g.e., s. 34S (Franszca tercme s. l SO).
2S. Walter Benjamin, Das Passagcn-Werl, Suhrkamp, Frankfurt/M , 983,
Bd. l . s. 490 (Franszca tercme Paris, capilale du XlXe sieclc, Editions
du Cerf, Paris, 989, s. 40S).
26. A.g.e .. , s. S89 (Franszca tercme, s. 489).
27. Franois Hartog, Regimes d'historicite. Preselisme et experiences du
temps, Seuil. Paris, 2003, s. 1 26.
28. La singularite d'Auschwitz. Hypothcses, problemes et derives de la
recherche historique , in Catherine Coquio (ed.) , Parler des camps,
penser les genocides, Albin Michel, Paris, 1 999, s. 1 28- 1 40.

cnzo ravcrso

1 13

29. Siegfried Kracauer, Die Photographie11 , Das Ornament der Massc. Es


says, Suhrkamp, Frankfurt/M, 1977, s. 32 ve ayn yazar, Tleory of
Film, Oxford University Press, New York. 1960, s. 14.
30. Bkz. Dominick LaCapra, H istory and Memory: ln the Shadow of the
Holocaust , History ad Memory After Ausclwitz, Cornell University
Press. l thaca, 1 998, s. 20.
3 1 . jean-Michel Chaumont, Connaissance ou reconnaissance? Les en
jeux du debat sur la singularite de la Shoah .. , Le Dtbat, 1994, n 82,
s. 87.
32. Steven Katz, The Uniqueness of the Holocaust: The Historical Di
mcnsion , in Alan S. Rosenbaum (ed.) , Is the Holocaust Unique? Per
speclives on Comparctive Genocick, Westview Press, Boulder, 1996, s.
1 9-38.
33. Eric J. Hobsbawm, identity History is not Enough . On Hislory,
Weidcnfeld & Nicolson, Londra. 1 997, s. 277.
34. G.W.F. Hegel, La Raison dans l'Histoi re. lntroduclion d la philosophie de
l'histoire, Editions 10/18, Paris, 1965, s. 1 93.
35. A.g.e., s. 1 93 - 1 94.
36. G.W.F. Hegel, Phanomenologic des Geistes , Gesammelte Werke,
Bd. 9, Felix Meiner Verlag, Hamburg, 1 980, s. 433 (Franszca ter
cme Phtnomenologie de l'Esprit, ed. Jean Hyppolite, Aubier Mon
taigne, Paris, 194 1 , c. il, s. 3 1 1 -3 1 2) . Bu konuda jacques d'Hondt'un
yorumlarna bkz., Hegel. Philosophe de l'histoire vivante, Presses uni
versitaires de France, Paris, 1987, s. 349-450.
37. G .W. F. Hegel, La Raison dans l'Histoire, a.g.e., s. 1 9 5 .
3 8 . Bkz. Ranaj i t Guha, History a t the Limit of World-History, Columbia
University Press, New York, 2002, zellikle Blm 111.
39. Walter Benjamin, ber den Begriff der Geschichte , llluminationen,
s. 254 (Franszca tercme, c:Euvres Ill, a.g.e., s. 432).
40. Franois Furet, Pour unc definition des classes inferieures a l'epoque
moderne , Annales ESC, 1 963, XVIII, n 3, s. 459. Bu blm Carlo
Ginzburg tarafndan eletirilmitir, Le Fromage el les Vers. runivers
d'un meunier du XVle siecle, Aubier, Paris, 1980, s. 1 5.
4 1 . E.l Thompson, La Fonnation de la classe ouvriere anglaise, Seuil,
EHESS, Paris, 1 988; M. Foucault, Histoire de la folie a l'age classique,
Gallimard, Paris, 1964; C. Ginzburg, Le Fromage et les Vers, a.g.e.
42. Michellc Perrol, Les Femmes ou les silences de l'hisloire, Flammarion,
Paris, 200 1.
43 . Ranajil Guha, The Prose of Counter-Insurgency , Subaltern Studies,
n 2, Oxford University Prcss, Delhi, 1983, s. 1 -42, ayrca ayn yazar,
The Small Voice of History , Subaltem Studies, n 9, Oxford Univer
sity Press, Delhi, 1996, s. 1 - 1 2.

1 14

gemii kullanma klavuzu

44. Maurice Halbwachs, La Memoire collective, Albin Michel, Paris, 1 997,


s. 1 30. Halbwachs zerine bkz. Patrick H . Hutton, History as an Art
of Memory, University Press of New England, Hanover ve Londra,
1 993, Blm IV, s. 73-90.
45. Maurice Halbwachs, Les Cadres socia.x de la m.'moire ( L 925 ) , Albin
Michel, Paris, 1994.
46. Maurice Halbwachs, La M'moire collective, a.g.e., s. 136.
47. A.g.e., s. 1 57. zellikle bkz. Henri Bergson, La Percepion clu change
ment, Presses universitaircs de France, Paris, 1 959.
48. Mauricc Halbwachs, La Memoirc collective, a.g.e., s. 1 6 1 .
49. Yosef H. Yerushalmi, Zachor. Jewish History and ]ewish Memory, Uni
versity of Washington Press, 1 982 (Franszca tercme Zachor. His
toire juive et memoire juive, La Decouverte, Paris, 1984, s. 10 L, L 1 01 1 1 , 1 18).
50. Pierre Nora, Entre histoire et memoire. La problematique des lieux
, in P. Nora (ed.) , Les Lie.x de memoire. I. La Republique, Gallimard,
Paris, 1 984, s. xix. Levi-Strauss'un "scak" ve "souk" toplumlar
arasnda yapt kartlkla paralellik kurduu bu yaklamn ilgin
bir analizi iin bkz. Dominick LaCapra, History and Memory: in
the Shadow of the Holocaust, History and Memory After Auschwitz,
c.g.e., s. 18-22.
5 1 . Perry Anderson, La Pensee titde, Seuil, Paris, 2005, s. 53.
52. Edward Said, Freud and the Non-European, Verso, Londra, 2003.
Arkeolojinin "ulusal din" olarak tanmlanmas Neil Asher Silberman
tarafndan gelitirilmitir: Structurer le passe. Les lsraeliens, les Pal
estiniens et l'autorite symbolique des monuments archeologiques ,
in Franois Hartog, Jacques Revel (ed.) , Les Usages politiques du pas
se, Editions de l'EHESS, Paris, 200 l .
53. Primo Levi, l sommersi e i salvati, Einaudi, Torino, 1 986 (Franszca
tercme Les Ncufrag's e les Rescap's, Gallimard, Paris, 1989) .
54. Pierre Vidal-Naquet, Memoires, I. La brisure et l'attente 1 930- 1 955,
Seuil-La Decouverte, Paris, 1 995, s. 1 2 .
5 5 . Martin Broszat, Saul Friedlander, Um die "Historisierung des Na
tionalsozialismus". Ein Briefwechseh), Vierteljahreshefte Jr Zeige
schichte, 1988, n 36 (Franszca tercme Sur l'historisation du na
tional-socialisme. Echange de lettres , Bul/etin trimestriel de la Fon
dation Auschwitz, 1 990. n 24, s. 43-86).
56. A.g. e., s. 48.
57. Bkz. Nicolas Berg, Der Holocaust und die westdeutschen Historiher.
Eforschung und Erinnerung, Wallstein, Gttingen, 2003, s. 420-424,
6 13-6 1 5 .

enzo averso

115

SA: Bkz. Ulrich Herbert, Deutsche und jdische Geschichtsschreibung

ber den Holocaust , in Michael Brenner, Davi<l N. Myers (Hg. ) , jii


dische Gcschichtsschreibung heue. Themen, Positionen, Kontroversen,
C.H. Beck, Mnih, 2003, s. 247-258.
59. Bu konuda bkz. WG. Sebald, Luftkrieg und Uteratur, Fischer, Frank
furt/M, 200 1 , s. 21 (Franszca tercme De la destruction comme ele
ment de l'histoire naturelle, Actes Sud, Arles, 2004, s. 25).
60. Amos Funkenstein, Collective Memory and H istorical Conscious
ness , History &: Memory, 1 989, 1, n 1 , s. 1 1 . Ayrca bkz., ayn yazar,
Perceptions of]ewish History, University of Ca!Hornia Press, Berkeley,
1993, 5. 3 , 6.
61. Saul Friedlilnder, Trauma, Transference and "working through" in
Writing the History of the Shoah , History &: Memory, L 992, n 1 , s.
39-59 ve yine ayn yazar History, Memory, and the Historian. Di
lemmas and Responsabilities , New German Critique, 2000, n AO, s.
3- 1 5 .
6 2 . Dominick LaCapra b u "empatik sarsnu"nn (empathic unsettle
ment) potansiyel avantajlarn
travmatik . bir olayn eletirel
soruturmasnda ok incelikli olarak analiz etli ( Writing History,
Writing Trauma, John Hopkins University Press, Baltimore, 200 1 , s.
4 1 ) . Bir baka denemede, LaCapra bal kalnabilecek iki temel kural
belirtir: Cellatla 'empati' , belli koullarda herkesin ar eylemlerde
bulunabileceinin kabuln gerektirir, oysa ki kurbanla empati ne
bakasyla zdeleme ne de bakasnn yerine konuma anlamna
gelen bir sayg ve duygudalk gerektirir ( Tropisms of lntellectual
History , Rethinking History, 2004, c. A, n 4, s. 525).
63. Saul Friedlander, :Allemagne nazie et les]uifs. 1. Les annees de persecu
!ion 1 933- 1939, Seuil, Paris, 1 997.
64. Mnih'teki lnstitut fr Zeitgeschichte'te Martin Broszat'n ynettii
tarihyazm okulu almalar iin bkz. M. Broszat (Hg. ) , Alltagsgc
schiclte. Neue Perspektive oder Trivialisierung?, Oldenbourg, Mnih,
1984. Sonraki bir kuaa mensup bir tarihinin yazd ve b.
eilimin dna kan bu okulun bir eseri: Detlev Peukert, inside Nazi
Germany. Conformity, Opposition and Racism in Everiday Life, Penguin
Books, londra, 1987.
65. Andreas Hillgruber, Zweierlei Untergang. Die Zerschlagung des
Deutschen Reiches und das Ende des europaischen ]udentums Siedler,
Berfin, 1986, s. 24-25.
66. Walter Benjamin, Ober den Begrlff der Geschichte , Illuminationen,
s . 254 (Franszca eviri CEuvres ili, a.g.e., s. 432).
67. lan Kershaw, Hitle: 1 889- 1 9.36, Flammarion, Paris, 1 998, s. 9.

1 16

gcmii kullanma klavuzu

68. A.g.e., s. 25. ima edilen eser: Joachim Fest, Hitler, Gallimard, Paris,
1 973, 2 cilt.
69. Dominick LaCapra, Writing History, Writing Trauma, a.g.e., s. 4 1 .
70. Hannah Arendt, Eichmann ajerusalem, Gallimard, Paris, 199 1 . Eserin
yeniden okunmas ve balamsallatrlmas iin bkz. Steven E. As
chheim, Hannah Arendt in Jerusalcm, University of California Press,
Berke ley, 200 1 .
7 1 . Christopher Browning, Des hommes ordinaires. L e l Ol e Baaillon de
rcscrve de la police allemande el la Solution finale en Pologne, P. Vidal
Naquet'nin nsz, Les Belles Lcttres, Paris, 1994.
72. Bkz. General Aussaresses, Services spcciaux. Algcrie 1 955-1957, Per
rin, Paris, 200 1 .
73. David N . Myers, Selbstreflexion i m moderncn Erinnerungsdiskurs
, in Michael Brenner, David N. Myers (Hg.) , Jdiscle Gesclichssch
reibwg hcute, s. 66
74. George L. Mosse, Renzo De Felice e il revisionismo storico , Nuova
Anologia, 1 998, n 2206, s. 1 8 1 .
7 5 . George L . Mosse, Confrontig History. A Memoir, The University of
Wisconsin Press, Madison, 2000, s. 109.
76. Renzo De Fclice, Rosso e Ncro, Baldini e Castoldi, Milano, 1 995,
s. 1 14.
77. Robert Aron, Hisoire de Vichy, 1 940-1 944, Fayard, Paris, 1 954.
78. Akt. in Angelo Del Boca, I gas eli Mussolini. 11 fascismo c la guerra
d'Etiopia, Editori Riuniti, Roma, 1996, s. 75. De Fclice Mussolini
biyografisinde lalyan ordusunun Eyopya'daki katliamlarn be
lirtmemektedir (Mussolini il Duce. Gli anni del consenso 1 929- 1 936,
Einaudi, Torino, 1974, Blm VI, s. 597-756. De Felice ve Etyopya
Sava zerine bkz. Nicola Labanca, 1 1 razzismo coloniale ltaliano ,
in Albcro Burgio (ed . ) , Nel nome della razza. l l razzismo nclla storia
d'ltalia 1 870-1 945, ll Mulino, Bologna, 2000, zellikle s. 1 58- 1 59.
79. Bu fotoraflarn yeniden basks iin bkz. in Angelo del Boca, 1 gas di
Mussolini, a.g.c., s. 1 1 5 - 1 16.
80. Siegfried Kracauer, History. The Last Things Beforc the Las, Oxford
University Press, New York, 1 969, s. 1 5 7 .
8 1 . A.g.e., s. 8 3 . Voir Georg Simmel, Exkursus ber den Fremden , Sozi
ologie. Unersuchungen ber die Fonncn der Vergcsellsclaftung, Dunker
&: Humblot, Berlin, 1983, s. 509-5 1 2 (Franszca tercme Sociologie,
Prcsses univcrsitaircs de France, Paris, 2000).
82. Bu ifade Jrgen Habcrmas'a aittir, Vom ffentlichen Gebrauch der
Historie , Historihersreit, Piper, 1987, s. 243-255 (Franszca tercme
De I'usage public de l'histoire , Ecrits politiques, Cerf, Paris, 1 990,
yeni bask Champs-Flammarion, Paris, s. 247-260).

cnzo travcrso

1 17

83. Ludmila da Sil va CaLela, No habrc flores en la tumba del pasado. La


expcriencia de reconstroccin del mundo de familiares de desaparecidos,
Al Margen, La Plata, 200 1 .
84. Walter Benjamin, ber den Begriff der Geschichte > , llluminationen,
s. 259 (Franszca tercme Sur le concept d'histoire , CEuvres l ll,
a.g.e., s. 440).
85. Michael Lwy, Walter Benjamin: Avertissement d'incendic. Une lecture
des tleses "Sur le concept d'listoire"), Presses universitaires de France,
Paris, 200 1 , s. 105- 108.
86. W. Benjamin, ber den Begriff der Geschichte , s. 259 (Franszca
Lercme, s.440).
87. Eric j . Hobsbawm, Age of Extremes. The Short XXtl Century, Pantheon
Books, New York, 1994 (Franszca Lercme LAge des extremes, Com
plexe, Bruxelles, 1999); Bernard Pudal, Bruno Groppo, Claude Pen
nctler (ed . ) , Le Siecle dcs communismes, Editions de l' Atelier. Paris.
2000.
88. Leon Poliakov. Breviaire de la haine. Calmann-Levy, Paris, 195 1 (yeni
bask Complexe, Bruxelles, 1 979).
89. Raul Hilberg, The Destruction of European]ews. Holmcs &: Meier. New
York. 1 985, 3 cilt (Franszca tercme La Destroction des]uifs d'Erope.
Fayard. Paris, 1988).
90. Hcnry Rousso, Le Syndrome de Vichy de 1944 il nos jours, Seuil, l'aris,
l 990; bu farkl evreler zerine ayrca bkz. Paul Rica:ur, La Memoire,
l'histoire, l'oubli. a.g.e., s. 582.
9 1 . Theodor W. Adorno. Was bedeutet: Aufarbeitung der Vcrgangen
heil? . Eingri/Je. Neun lritische Modelle, Suhrkamp. Frankfurt/M.
1 963 (Franszca tercme Que signifie: repenser le passe? ( 1 959).
Moclclcs critiqucs, PayoL, Paris, 1984, s. 97-98).
92. Jean Amery. ]enseits von Schuld und Sne. Klen-Cotta, Stuttgart, 1977,
s. 1 20 (Par-delcl l e erime et l e cliltiment, Actes Sud, Arles, 1995. s.
1 29- 1 30).
93. Bkz. Nicolas Berg, Der Holocaust und die westcleutscle Historiler. Er
forschung und Erinnerug, Wallstein Verlag, Gttingen, 2003, s. 2 1 5219.
94. Ernst Bloch. Erbschaft dieser Zeit ( 1935), Suhrkamp. Frankfurt/M ,
1985, s. 1 04- 125 (Franszca tercme Heritage de ce temps, Payot. Par
is. 1978). Ayrca bkz. Daniel Bensaid'in denemeleri: La Discordance
des temps, EdiLions de la Passion. Paris. 1995.
95. Bkz. Jerme Baschet, 1..'.histoire face au present perpeluel. Quelques
remarques sur la relation passe-futur . in F. Hartog, J. Revel (ed.) .
Usagcs politiques du passe. a.g.e., s.67.

1 18

gemii kullanma klavuzu

96. Hannah Arendt, Eichmann a ]trusalem, a.g.e. . Bu dava hakknda


ayrca bkz. Rony Brauman ile Eyal Sivan'n Bir Uzman adl filmi.
97. Raul Hilberg, The Politics of Memory, lvan R. Dee, Chicago, l 996
(Franszca tercme Politique de la mtmoire, Gallimard, Paris, 1 996).
98. Bkz. Dan Diner. Hannah Arendt Reconsidered: ber das Banale und
das Bse in ihrer Holocaust-Erz'lhlung , in Gary Smith (ed . ) , Hannah
Arendt Revisited. Eichmann in ]erusalem und die Folgen, Suhrkamp,
Frankfurt/M, 2000, s. 1 20- 1 35.
99. Bkz. Pierre Vidal-Naquet. Et par le pouvoir d'un mot. . . , Les ]uifs,
la mmoire e le present il, La Dcouverte, Paris, 1 9 9 1 , s. 267-275.
1 00. Bkz. Yves Ternon, Les Armtniens: hisloire d'un gtnocide, Seuil, Paris,
1 983 ve Vahakan N. Dadrian. Histoire du gtnocide crmtnien, Stock,
Paris, 1 996.
1 0 1 . Bkz. Maria Ferretti, La memoria mutilata. Lc Russia ricorda. Corbac
cio, Milano, 1 993.
1 02. Ernesto Galli della Loggia. La morte della patria. Laterza. Bari-Roma,
1 999.
1 03 . Bkz. Bakan Ciampi 'nin syl'ev metni, Filippo Focardi (ed . ) , La
guerra della memoria. La Resistenz.a nel dibattio politico italiano
dal 1 945 a oggi, Laterza, Bari-Roma. 2005, s. 333-335. "Salo'nun
delikanllar" deyimi, Olivier'nin merkez sol koalisyonu yesi, sen
ato eski bakan Luciano Violante'ye aittir ve 1 996 ilkbaharnda bir
sylevde gemitir (F. Focardi'nin derlemesinde mevcuttur, s. 285286). Ayrca bkz. Antonio Tabucchi'nin Bakan Ciampi'ye eletirisi
(s. 335-338, Franszca tercme Italie: les fantmes du fascisme ,
L e Monde, 19 Ekim 200 1 ) .
1 04. Sergio Luzzatto, La crisi dell'antifascismo, Einaudi, Torino, 2004,
s. 3 1 . Luzzatto btn modern demokrasilerin "gemie dnk bir
bellek hiyerarisi" zerinde, yani kimliini tanmlayan tercihler
zerinde temellendiklerini hakl olarak vurgular (s. 30). Bugn
devlet bakannn ve politik sekinlerin byk blmnn stlen
dikleri "simetrik ve uyumlu" bellekler, zellikle cumhuriyetin
kuruluu srasnda yaplan tercihleri tartma konusu etmektedirl
er.
105. Claudio Magris, la memoria e liberta dall'ossessione del passato ,
il Corriere della Sera, 1 0 ubat 2005.
1 06. Bkz. D. Rodogno, il nuovo ordine medilerraneo. Le politiche
d'occupazione dell'lalia fascisa in Europa (1 940-1 943), Bollati Bor
inghieri, Torino. 2003 ve bkz. Di Sante (ed.). ltaliani senza onore. l
erimini in ]ugoslavia e i processi negali (1 94 1 - 1 951), Ombre Corte,
Verona, 2005.

cnw ravcrso

119

107. Bkz. Paloma Aguilar, Memoria y olvido de l a guerra civil espa'iola,


Alianza Editorial, Madrid, 1 996. Bu konuda ayrca bkz. Materiax
pour l'ltistoire de notre temps. 2003, n 70, Espagne: la memoire
retrouvee ( 1975-2002) .
108. Bkz. zellikle Julian Casanova (ed.), Morir, maar, sobrevivir. La vio
lcncia en la dictadura de Franco. Critica, Barselona. 2002.
1 09. Bu a;dan, Eyll-Ekim 2002'de Fondation Pablo Iglesias tarafndan
Reina-Sofa'daki Ulusal Sanat Merkezi Mzesi'nde dzenlenen "Ex
ilio" sergisi ok etkileyicidir.
l 1 0 . zellikle bkz. Paloma Aguilar, Memoria y olvido de la guerra civil es
panola ve lsmael Saz Campos, El pasado que aun no puede pasar" ,
Fascismo y franquismo, PUV, Valencia. 2004, s. 277-29 1 .
1 1 l . Bruno Groppo. Traumatismos d e la memoria e imposibilidad del
olvido en los paises del Cono Sur , in Bruno Groppo. Patrida Flier
(ed . ) , La inposibilidad del olvido, Ediciones Al Margen, La !'lata,
200 1 , s. 1 9-42.
1 1 2 . Dan Diner, Gestaute Zeit. Massenvernichung und jdische Er
zahlung. Kreislaufe. Berlin Verlag, Berlin, 1 993, s. 1 23- 1 40.
l 1 3 . zellikle bkz. ilan Pappe. La Guerre de 1948 en palestine. Aux origi
nes du conflit israelo-arabe, La Fabrique, Paris. 2000. Ayrca bkz. Mi
chel Warschawski'nin gzlemleri: lsrael-Palestine. Le defi binational,
Textuel. Paris. 200 1 , s. 39-46. Filistin tarihyazmnn doumu zer
ine bkz. Rashid Khalidi. Palestinian ldeniy, Columbia University
Press. N ew York, 1997 (Franszca tercme IJdenlite palestinienne.
La consruction d'une conscience nationale modeme. La Fabrique. Par
is. 2003) ve Elias Sanbar, Hors de lieu, hors du temps. Pratiques
palestinienncs de l'histoire , in Franois Hartog, Jacques Revel
(ed.) , Les Usages politiques du passe, a.g.e., s. J 23.
1 1 4. Pcter Novick, The Holocaust in American Life. Houghton Miffiin,
New York, 1 999.
l 15. Bkz. Dan Diner, Cumulative Contingency. Historicizing Legitima
cy in lsraeli Discourse , Beyond tlte Conceivable. Sudies on Germany.
Naz:ism, and lte Holocaust, University of California Press, Berkeley.
2000, s. 2 1 5 .
1 1 6. Bkz. To m Segev. Le Septieme Million, a.g.e., s . 578-580.
1 1 7. Nicole Loraux, La Cite divisee. toubli dans la memoire d'Athencs,
Payot. Paris, 1997.
1 18. P. Novick, The Holocaust in American Life, s. 1 5 .
1 19. Bkz. Maya Morioka Todeschini (ed.) , Hiroshima 5 0 ans, Autrement,
Paris, 1995.
1 20. Susan Sontag, Devan la douleur des aures, Bourgois, Paris, 2003.

120

gcmqi kullanma klavuw

L 2 1 . P Novick, The Holocaust in American Life, a.g.e., s. 279.


1 22. Arno Mayer. Why did the Heavens not Darken ? Tle Final Solution in
Histoy. l'anheon Books, New York, 1988 (Franszca tercme La
Solution jincle dans I'Histoire, La Decouverte, Paris, 1990, s. 35).
123. G. Achcar, Le Cloc des barbaries, Complexc, Brksel, 2002.
1 24. Bu ant zerine zengin bir edebiyat mevcuttur. zellikle bkz. antn
idaresinden sorumlu vakhn yaymlad katalog; Stiftung Dcnkmal
fr die ermordeten Juden Europas, Materialien zum Denhmal fr dic
ermordeten)uden Europas, Nicolai Verlag, Berfin 2005.
1 2 5 . Rcginc Robin, Berlin chanticrs, Stock, Paris, 200 1 , s. 394.
1 26. N eue Wache hakknda bkz. Pcter Reichel. I..'.A llemagne et sa mtmoire,
Odile Jacob, Paris, 1998, s. 2 1 2-225.
127. Reinhart Koselleck, Wer darf vergessen werden? Das Holocaust
Mahnmal hierarchisicrt dic Opfen , Die Zeit, 1998. n 1 3 .
1 28. J rgcn Habermas, Der Zeigefinger. D i e Deutschen u n d i h r Dcnk
mal , Dic Zeil, 1999, n 14.
1 29. Bkz. R. Hilberg, La Politique de la mtmoire, a.g.e., s. 6 1 -62.
130. Bkz. Joshua Fogcl (cd . ) , Thc Nanjing Massccre in History and Histo
riography, Univcrsity of California Press, Bcrkelcy, 2000.
1 3 1 . Bkz. lan Buruma, Thc Wages of Guilt. Mcmories of Wcr in Gernany
and)cpan, l'hoenix, Londra, 1994.
1 3 2 . Bkz. Florence Bcauge, Paris rcconnait quc le massacre de Setif en
1 945 eait "inexcusable" , Le Monde, 9 Mart 2005.
133. Bkz. Benjamin Stora, La Gangrene e l'oubli. La mtmoire de la guerre
d'A lgcrie, La Decouverte, Paris, 199 L. 1 7 Ekim 1961 katliam zeri
ne bkz. Jean-Luc Einaudi, Octobre 1 96 1 , Fayard, Paris, 2001 ve 01ivier Lecour Granclmaison (ed. ) , Le 17 octobrc 1 96 1 . U erime d'Ett
d Paris, La Dispute, Paris, 200 1 .
1 34. "Dilsel dneme"in sentezleyici iyi bir sunumu iin bkz. Franois
Dosse, La Marche dcs idtes. Histoire des intellectuds, histoire intellcc
telle, La Decouverte, Paris, 2003, s. 207-226. Toplumsal tarih zer
indeki etkisi iin bkz. Geoff Eley, De l'histoire sociale au "tournant
linguistique" dans l'historiographie anglo-americaine des annees
1 980 , Gentses, 1992, n 7, s. 163 - 1 93.
l 35. Roger Chartier, A u bonl de la falaise. [histoire entre certitudes et in
quietude, Albin Michel, Paris, 1998, s. 1 l .
1 .36. A.g.e., s . 1 6.
137. Dominick LaCapra, Tropisms of intellecual History, Rethinking
History, 2004, c. 8, n 4, s. 5 13.
1 38. Roland Barthes, Le discours de l'histoire ( 1967), in Le bruisse
m:n de la langue. Essais critiques iV, Seuil,Paris, 1984, s. l 75.

cnzo raverso

121

139. Hayden White, The Historical Text as Literary Artefact , Tropics


of Discourse. Essais in Cultural Criticisrn, John Hopkins University
Press, Baltimore, 1 985, s . 82. bu tezin ifade edildii yer: Meahistory.
The Hisorical lmaginalion in Nineteenth-Cc:tury Europc, John Hop
kins University Press, Baltimore, 1973, s.. xi-xii, 5-7, 427. White'n
tezlerinin eletirel sunumu iin bkz. Roger Chartier, Au bord de la
falaise, a.g.e.,. Blm iV, s. 108- 1 25 ve Wulf Kantsteiner, Hayden
White's Critique of the Writing of History , History and Tleory,
1 993, n 3, s. 273-295.
140. White'n tarih anlaynn ok sayda eletirel analizi iin bkz. Ar
naldo M omigliano, La retorica della storia e la storia della re
torica: sui tropi di Hayden White, Sui fondamenti della storia cn
tica, Einaudi, Torino, 1 984, s. 465-476; Roger Charlicr, Figures
rheloriqucs el represenlation historique , Au borcl ele la falaise,a.
g.e., s. 108- 1 28; Paul Riccrur, La Mt'moire, l'listoire, l'cubli, a.g.e., s.
320-339 ve zellikle Richard Evans, in Defensc of History, Norton,
New York, 1 999, Blm 111, s. 65-88.
14 l. Michcl de Certcau, [Ecriture de l'histoire, Gallimard, Paris, 1975, s.
12.
142. A.g.c., s. 1 3 .
143. Tarihyazm ile arivlerin ilikisi zerine bkz. Sonia Combe, Ar
chives interdites. thistoire confisqut'c, La Decouverte, Paris, 200 1 .
144. Dominick LaCapra, Writing History. Writing Trauma, a.g.e., s . 1 42.
Benzer dncelerden yola kan Paul Rica:ur " tarihsel anlat / kur
gusal anlat" iftini "atkl" olarak niteler (La Mtmoire, l'histoire,
l'oubli, a.g.e., s. 339).
145. Reinhart Koselleck, Hisloire sociale el histoire des concepts ,
[Experiece de l'listoire, a.g.e., s. 1 10.
1 46. Regine Robin, La Memoire saturt'e, a.g.e., s. 299.
1 47. Bu tartma hakknda bkz. Saul Friedlander (ed.). Probing thc Limits
of Representation. Nazism and the Final Soltion , Harvard Univer
sity Press, Cambridge, 1 992 (zellikle H. White ("Hisorical Em
plotment and lhe Problem of Truth", s. 37-53) ile Carlo Ginzburg
("Just One Witness , s. 82-96) arasndaki tartma). Ginzburg,
White'n tezlerinde gen Benedeuo Croce'nin 1893 ylnda La sto
ria ricloa sotto il concetto generale dell'arte (s. 87-89) adl eserinde
ifade ettii idealist felsefesinin yeni bir versiyonunu grr.
148. Franois Bedarida, Temps presen et presence de l'histoire , His
toirc, criliquc et resposabilit, Complexe, Brksel , 2003, s. 5 1 .
149. Pierre Vidal-Naquet, Les Assassins de l a mtmoirc, La Decouverte,
Paris, 1 987, s. 148- 1 49.

122

gemii kuUanma klavuu

1 50. Claude Lanzmann, la question n'esl pas cclle du document


mais celle de la verile , Le Monde, 19 Ocak 200 1 , s. 29. Mem
oire des camps sergisinin bir yorumudur (bkz. Clemenl Cheroux
(ed.), Memoire des eamps. Photographies des eamps de coneentra
tion et d'extermiatio nazis (1 933- 1 999) , Marval, Paris, 200 1 ) .
Lanzmann'n tulumu George Wajcman tarafndan ( De la croy
ance photographique, Les Temps Modernes, 200 1 , n 6 1 3 , s. 4783) ve Elisabeth Pagnoux tarafndan ( Reporter photographe a
Auschwitz , a.g.e., s. 84- 108) gelitirilmitir. Bu Larllma hakknda
bkz. Georges Didi-Huberman, lmages malgre ou, Editions de
Minuit, Paris, 2003; ayrca ilsen Aboul ile Clemenl Cheroux'nun
mkemmel denemesi: i'histoire par la photographie , in Etudes
photographiques, 200 1 , n 10.
1 5 1 . Claude Lanzmann, Parler pour les morts , Le Monde des debas,
Mays 2000, s. 1 5 .
1 52. Claude Lanzmann, Holocaust, la representation impossible , Le
Monde, 3 Mart 1994, s. Y i i .
1 53. Claude Lanzmann, H ier ist kein Warum, Au sujet de Shoah. Le
film de Claude Lanzmann, Belin, Paris, 1 990, s. 279.
154. Primo Levi, Se queslo e un uomo , Opere 1, Einaudi, Torino, 1 997,
s. 23.
1 55 . Dominick LaCapra, lanzmann's Shoab: "Here There Is No Why" ,
History and Memory After Ausehwitz, a.g.e., s . 100.
1 56. Primo Levi, La ricerca delle radici, Opere 11, Einaudi, Torino,
1 997, s. 1 367.
1 57. Giorgio Agamben, Quel ehe resta di Ausehwitz. ..:a rehivio e il testim
one, Bollati-Boringhieri, Torino, 1998, s. 8 (Franszca tercmesi Ce
qui rese d'Auschwitz, Rivages, Paris, 1999).
1 58. Primo Levi, I sommersi e i salvati , Opere ll, a.g.e., s. 1056
(Franszca tercme Les Naufrages et les Rescapes, a.g.e., s. 83).
1 59. Giorgio Agambcn, Quel ehe resta diAusehwitz, a.g.e. s. 1 53 .
160. A.g.e., s . 47.
1 6 1 . Bkz. Regine Robin, La Memoire sauree, a.g.e., s. 250.
162. Bkz. Dominick LaCapra, ("Approaching Limit Events: Siting Agam
ben " , History in Trans il. Experience, ldetily, Critical Theory, Comell
University Press, Ithaca, 2004, s. 1 72.
1 63. Philippe Mesnard ve Claudine Kahn, Giorgio Agamben a l'epreuve
d'Ausehwitz, Kime, Paris, 200 1 , s. 1 25.
1 64. Bkz. Henry Rousso'nun derlemesine nsz: Viehy. ..:Evenement, la
memoire, l'histoire, Gallimard, Paris, 200 1 , s. 43.
165. Bkz. Raul Hilberg, Exeeuteurs, victimes, temoins, Gallimard, Paris,
1 993. Bu eilimi vurgulayan: Richard L. Evans, History, Memory,

enzo <raverso

166.
167.
168.

169.

1 70.

J 71.

1 72.

1 73.

174.

1 75 .
1 76.

1 77.

123

and the Law. The Historian as Expcrt Witness , History and Theory,
2002, c. 4 1 , n 3, s. 344.
Daniel J. Goldhagen, Les Bourreaux volontaires de Hitle; Scuil, Paris,
1 997.
Stephane Courtois (ed.) , Le Livre noir du communisme. Crimes, ter
reu; rtpression, Laffont, Paris, 1 997.
Bkz. Jean-Noel Jeanneney, Le Passt dans le prttoire. thistorien, le
juge e le journaliste, Seuil, Paris, 1998, s. 24; ve Olivier Dumoulin,
Le Rle social de l'hislorien: de la chaire au pr!toire, a.g.e., s. 1631 76.
Bkz. Marc Olivier Baruch, Proces Papon: impressions d'audience ,
Le Debat, 1998, n 1 02, s. 1 1 -16. Bu konuda bkz. Olivier Dumoulin,
Le Rle social de l'historien, a.g.e., ve N orbert Frei, Dirk van Laak,
Michael Stolleis (Hg.), Geschichte vor Gerich. Historiher, Richter und
die Suche nacl Gerechtigheit. C.H. Beck, Mnih, 2000.
Henry Rousso. La Hantise du passe, Textuel. Paris. 1998. s. 97.
Ayrca bkz. Eric Conan, Hemi Rousso, Vichy, un passt qui ne passe
pas, Gallimard, Pais, 1996, s. 235-255.
Friedrich Schiller. Resignation , Werhe und Briefe, Deutscher Klas
siker Verlag, 1 992. Bd. 1. s. 420. Bkz. Reinhart Koselleck, Histo
ria magistra vitz, in Le Fuur passe. Contribution a la semantique
des temps historiques, EHESS, Paris, 1 990, s. 50; ayrca sorunun
gncelletirilmesi iin Daniel Bensaid. Qui est le juge? Pour en finir
avec le lribunal de l'Histoire. Fayard. l'aris. 1999.
Marc Bloch, l'.analyse historique , Apologie pour l'histoire, Armand
Colin, Paris, 1 974, s. 1 18. Edward H. Carr, Wha is History?, Mac
millan, Londra, 1 96 1 , Blm 1.
Pierre Vidal-Naquet, Memoires 1, a.g.e., s. 1. 1 3- 1 14 (bu blm
Chaleaubriand'dan alnmtr: Mtmoires d'ouretombc, La Pleiade
Gallimard, Paris, s. 630).
Carlo Ginzburg, il giudice e lo storico. Einaudi. Toino, 1 9 9 1
(Franszca tercme L e ]uge e t /'Historien, Verdi er. Paris, 1997, s .
23).
Carlo Ginzburg. Le]uge et l'Hislorien, a.g.e.. s. 1 6.
Georges Duby'nin, belki biraz aceleyle unu yazmasna yol amtr:
"Tarihsel hakikat kavram deiti [ . . . ] nk artk tarih olgulardan
ziyade ilikilerle ilgileniyor. " (rHisloire continue, Odile Jacob, Paris,
1 99 1 , s. 78).
Carlo Ginzburg, Spie, radici di un paradigma indiziario , in Miti,
emblemi, spie. Morfologia e storia, Einaudi. Torino, 1986, s. J 58-209
(Franszca tercme Mytles, emblcmes, rae:s, Flammarion, Paris).

124

gemii kullanma klavuzu

1 78. Jean Amery, Jenseits von Schuld uncl Shne, Klett-Cotta, Stuttgart,
1977 (Franszca tercme Par-dela le erime et le chdtiment, Actes Sud,
Arles, 1 995).
1 79. Charles Peguy. Le jugement historique , CEuvres, c. 1 , La Pleiade
Gallimard, Paris, 1987, s. 1 228. Bu metnin bulunduu eser: F. Har
tog, J. Revel (ed.) , Usages politiques du passt, a.g.e., s. 184.
180. Marek Edelman'la Pol Mathil'in yapt sylei, Le Soir, 19 Nisan
2003.
L E H . Theodor W. Adorno, E rziehung nach Auschwitz , Stichworte. Kri
tische Modelle 2, Suhrkamp, Frankfurt/M, 1969 (Franszca tercme
si 1:duquer apres Auschwitz ( 1966), in Modeles critiques, Payot,
Paris, 1984, s. 205).
1 82. Jrgen Habcrmas, Conscicnce hisorique et identilc posl-lradi
tionnelle , Ecrits politiques, a.g.e. , s. 294.
183. Zygmunt Bauman, Modernity and the Holocaust. Poliy Press, Cam
bridge, L 989, s. 1 14 (Franszca tercme Modernitt et Holocaust, La
Fabrique, Paris, 2002, s. 1 9 1 - 1 92).
1 84. Giorgio Agamben, Qu'est-ce qu'un camp ? , in Moyens sans fn,
Rivagcs, Pa ris 2002, s. 49.
185. Federica Sossi, Temoigner de l'invisible , in Catherine Coquio
(ed.) . fHistoire trouee. Ntgalion et tmoignage, talane, Nantes,
2003, s. 398.
1 86. Hannah Arendt, Les Origines du oaliarisme, Quarto-Gallimard,
Paris, 2002, s. 598.
187. Pierre Vidal-Naque, Mtmoires 11. Le Trouble et la lumitre, La Decou
verte-Seuil, Paris, 1 998, s. l 07.
188. Bkz. Dan Diner, Verkehrte Welten, Eichhom, Frankfurt/M, 1993.
1 89. Georges Perec, W ou le Souvenir d'enfance, Gallimard. Paris, 1 975, s.
220.
190. j ean-Pierre Chretien, Un nazisme tropical , Libtration, 26 Nisan
1994.
1 9 1 . Dolf Oehler, Le Spleen contre l'oubli. Juin 1 848. Bauddaire, Flaubert,
Heine, Herzen, Payot, Paris, 1996.
192. Bkz. Sophie Wahnich, La Libertt ou la mort. Essai sur la Terreur et le
terrorisme, La Fabrique, Paris, 2003.
193. Bkz. Marie-Claire Lavabre, Le fil rouge. Sociologie de la mtmoire
communiste. Presses de la Fondation des Sciences Politiques. Paris.
1 994. "Kar-toplum" kavram Annie Kriegel'e aittir. Communismes
au miroir franais, Gallimard, Paris, 1974, s. 183.
194. ifade Klaus Hildebrand'a aittir: Das Zeitalter der Tyrannen , Histo
rikerstreit. Die Dokumenation der Kontroverse um die Einzigartigkeit
der Nationalsozialistischen }udenvernichtung, Piper, Mnih, 1987, s.
84-92.

enw raverso

125

195. Bu kavramn bir tarihi iin bkz. Enzo Traverso (ed.). Le Totalita
risme. Le XXe siecle en debat, Seuil, Paris, 2001 .
196. Francis Fukuyama, La Fin de l'histoire et l e dernier homme, Flam
marion, Paris, 1993.
197. Franois Furet, Le Passe d're illusion. Essai sur l'idee de commu
nisme au XXe siecle. Laffon-Calmann-Levy, Paris, 1 995, s. 18.
198. Danicl Bensaid. Le Pari melancolique. Metamorphoses de la politique,
politique des meamorphoses, Fayarcl, Paris, 1997.
199. WalLer Benjamin, Einbahnnstrasse , Gesammelte Schriften,
Suhrkamp, Frankfurt/M , 1977, Bd. l. 3, s. 1 232.
200. Bkz. RainheTL Koselleck, "Champ d'experience" et "horizon
d'attente"; deux categories historiques , Le Jutur passe. Contribu
tion el. la semantique des temps historiques, Editions de l'EHESS, l'ar
is, 1990, s. 307-329. Komnizm fikrinin geleceine dair zellikle
bkz. Perry Anderson, The Ends of History , A Zone of Engagement.
Verso, Lonclra, 1 992.
20 1 . Wolfgang Schieder, Faschismus als soziale Bewegung, Vandenhoeck
&: Ruprecht, Gttingen, 1983.
202. Tim Mason, Whatever happened to 'Fascism'? , Nazism, Fascism
and the Working Class. Essays by Tim Mason, Cambridge University
Press, 1 995. s. 323-33 l .
203. Ernst Nolte, Vergangenheil, die nicht vergehen wili ve Jrgen
Habermas. Ein Art Schadensabwicklung , Historikersreil, Piper,
Mnih, 1987, s. 39-4 7 ve 62-76.
204. Martin Broszat. Saul Friedlander, Um die "Hislorisierung des Na
tional-sozialismus". Ein Briefwechsel , Vierteljahreshefte fr Zeit
geschichte, 1988, n 36 (Franszca tercme Sur l'historisation clu
national-socialisme. Echange de lettres , Bulletin trimestriel de la
Fondation Auschwitz, 1990, n 24, s. 43-86).
205. K. Mannheim, Ideologie und Utopie ( 1929), Verlag Schulte &:
Bulmke, Frankfurt/M, 1 969. s. 130- 1 3 1 .
206. Bkz. Ulrich Herbert, Deutsche und jdische Geschichtsschreibung
ber den Holocaust , in M. Brenner, David N . Myers (Hg. ) , Jdische
Geschichtsschreibung heute. Themen, Posilionen, Kontroversen. C.H.
Beck, Mnih, 2003, s. 247-258. Bu postulat, Nicolas Berg tarafndan
Bat Alman tarihyazmnn gzergahnn yeniden yapmnn
odandadr: Der Holocaust und die westdeutschen Historiker. Erforsc
hung und Erinnerung, Wallstein, Berlin, 2003.
207. Daniel J. Goldhagen. Les Bourreaux volontaires de Hitler; a.g.e .. Bu
konuda bkz. Enzo Traverso, la Shoah. les historiens et l'usage
public de \'hisoire , l.'.Homme et la societ, 1 997/3, n 1 25, s. 1726.

126

gemii kullanma klavuzu

208. Bkz. Winfriecl Schulze, Otto G. Oexle. (Hg.) . Deutsche Historiker


im Nationalsozialismus, Fischer, Frankfurt/M, 1999. Btnsel bir
bilano iin bkz. Marina Cataruzza, Ordinary Men ? Gli storici te
deschi durante il nazionalsocialismo , Cmtemporanea, 1999, il, n
2. s. 33 1 -339.
209. Edouard Husson, Comprendre Hitler et la Shoah, Presses univcrsita
ires de France, Paris, 2000, s. 27 l-272.
210. Bkz. Omer Bartov, The German Exibition Controversy. The Politics
of Evidence , in O. Bartov. A. Grossmann. M. Nolan (ed.), Crimes
of Wa: Guilt and Deial in Twentieth Century, Thc New Press, Ncw
York, 2002, s. 43-60.
21 L . lnstitut fr Sozialforschung (Hg.), Verbrechen der Wehrmacht. Di
mensionen des Vernichtungslrieges 1 94 1 - 1 944, Hamburger Edition,
Hamburg, 2002.
2 1 2. Enzo Travcrso. La singularite d'Auschwitz. Problemes et derivcs
de la recherche historique, in C. Coquio (ed.) , Parter drs camps,
penser les genocidcs, Albin Michel, Paris, 1 999, s. 1 28-140.
2 1 3 . Karl-Dictrich Bracher, Zcitgeschichtlichc Kontroversen. Um Faschis
mus, Totalitarismus, Demokratie, Piper, Mnih, l 976.
2 14. Hans-Helmut Kntter, Die Faschismus-Keule. Das letzte Aufgebot der
dcutschcn Unken, Ullstein, Frankfurt/M, 1 993, s. 14.
2 1 5 . Wolfgang Kraushaar, Die auf dem !inken Auge blindc Unkc. An
tifaschismus und Totalitarismus , Linke Geisterfahrcr. Denkanstsse
Jr cine antitotalitare Linke, Verlag Neue Kritik, Frankfurt/M, 200 1 ,
s . 1 47- 155.
2 16. Dan Diner, Das jahrlundert verstehen. Ein universalhistoriscle Deu
tung, Luchterhand, Mnih, 1999.
2 1 7. R. Khnl, Der Faschismus, Distel, Bcrlin, 1 998.
2 1 8. W. Wippermann, Faschismus-theorien. Die Entwicklung der Diskus
sion von den Anfang bis heute, Primus Verlag, Darmstadt, 1995.
2 1 9 . Jerzy W. Borejsza, Schulen des Hasses. Faschistische Systeme in Eu
ropa, Fischer, Frankfurt/M, 1 999.
220. Emst Nolte, De Fascisme dans son epoque, julliard, Paris, 1 970;
s"tarihsel-genetik" totalitarizm yorumu Franois Furet'yle yazma
snda bulunmaktadr: Fascisme et communisme, Pion, Paris, 1998.
22 1 . DAC tarihyazmnn Nazizm zerine bir bilanosu iin bkz. Kari
Heinz Roth, Glanz und Elend der DDR-Geschichtswissenschaft
ueber Fascbismus und zweiten Weltkrieg , Bu iletin Jr Faschismus
und Weltlriegsforschung, 200 1 , n 1 7 , s. 66-72. Yahudi soykrm
sorunu iin bkz. Konrad Kwiet, Historians of the German Demo
cratic Republic on Antisemitism and Persecuion , Leo Baeck lnsti
tute Ycarbook, 1 976, c. 2 1 , s. 1 73- 1 98.

enzo travcrso

127

222. Bkz. David Beetham (ed.), Marxists in fece of Fascism. Writings by


Marxists on Fascism from thc lnter-War Period, Manchester Univer
sity Press, 1983.
223. Enzo Traverso, Le totalitarisme. Jalons pour l'histoire d'un debat ,
Le Totalitarisme, a.g.e., s. 27.
224. Nazi rejimi srasnda hapse atlan komnist saysn Bat Alman
tarihi Hermann Weber 1 50 bin tahmin etmektedir; bunun 20 bini
infaz edilecektir (Kommunistischer Widerstand gegen die Hitler-Dik
tatu; 1 933-1 939, Gedenkstiitte deutscher Widerstand, Beriin, 1990,
s.3).
225. 5. Friedlander, "The Wehrmacht and Mass Extermination of the
Jews , in Crirnes of War, s. 23.
226. M . Broszat, Resistenz und Widerstand , Nach Hitler, C.H.
Beck, Mnih, 1986, s. 68-9 1 . Bu tartmann sunumu iin bkz.
lan Kershaw, Qu'est-ce que le azisme? Probltmes et perspectives
d'iterprttalio, Folio-Gallimard, Paris, 1997, Blm 8. Resistenz
kavramnn eletirisi iin bkz. Saul Friendlander, Memory, History
ad the, Extermination of the Jews of Europe, Indiana University Press,
Bloomington, 1983, s. 92-95.
227. Theodor W. Adorno, Que signifie: repenser le passe ? , Modeles
critiques, Payot, Paris, 1 984, s. 97-98.
228. Dan Diner, Antifaschistische Weltanschauung. Ein Nachruf, Kreis
laufe, Berlin Verlag, Berlin, 1995, s. 9 1 . Bat Alman tarihyazm iinde
Holocaust'un ortaya kn izlemek iin bkz. Nicolas Berg, Der Ho
locaust und die westdeutschen Historiker, a.g.e., s. 379-383 ( 1960'l
yllardaki faizm teorilerinin Holocaust'a odaklanmamas zerine).
229. E tienne Franois, Revolution archivistique et reecriture de
l'histoire: l'Allemagne de l'Est, in Henri Rousso (ed.) , Nazisme et
stalinisme. Histoire et mtmoire compartes, Complcxe, Paris, l 999, s.
346.
230. Jrgen Habermas, Conscience historique et identite post-tradi
tionnelle , Ecrits poliliques, a.g.e., s. 3 1 5-3 1 6.
23 1 . Bkz. Renzo De Felice'yle sylei, inJader Jacobelli (ed.), il fa.cismo e
gli storici oggi, Laterza, Bari-Roma, 1988, s. 6. N olte'nin yaklamyla
De Felice'ninki arasndaki koutluk iin bkz. Wolfgang Schieder,
Zeitgeschichtliche Vershrankungen ber Ernst Nolte und Renzo
De Felice , Annali dell'lstituto italo-germanico di Trento, 1 99 1 , XVll ,
s. 359-376.
232. George Steinmetz, German exceptionalism and the origins of Na
zism: the career of a concept , in 1 . Kershaw, M . Lewin (ed.), Salin
ism and Nazism. Dictatorships in Comparison, Cambridge University
Press, 1 997, s. 257.

128

gemii kullanma klavuzu

233. Bu temaya ilikin son dnemde yaymlanan nemli eserler arasnda


bkz. Valerie Igounet, Histoire du r'visionnisme en France, Seuil, Par
is, 2000, Florent Brayard, Comment l'idee vint a M. Rassinicr, Fayard,
Paris, 1 996 ve Nadine Fresco, Fabrication d'un anliscmie, Seuil,
Paris, 1 999.
234. Pierre Vidal-Naquet, Les Assassins de la memoire, a.g.e.
235. Franois Bedarlda, Comment est-il possible que le Revisionnisnen
existe?, Presses de la Comedie de Reims, Reims, 1993, s. 4.
236. l Vidal-Naquet, Theses sur le revisionnismc , Les Asscssins de la
memoire, a.g.e., s. 108.
23 7. Edouard Bemstein, Les Pr'supposcs du socialisme, Seuil, l'aris,
1 974.
238. Bu tartmann Avrupa'ya yansmas zerine bkz. Bruno Bongiovan
ni, Revisionismo e tolalitarismo. Storie e significati , Teoria po
litica, XIII, 1 997, n 1 , s. 23-54. Bu tartmann bir blmnn der
lemesi iin bkz. Henri Weber in Kautsky, Luxemburg, Pannekoek,
Socialisme. la voie occidentale, Presses universitaires de France,
Paris, 1 983.
239. Waher Laqueur, Histoire du sionisme, Calmann-Levy, Paris, 1 973
(Blm VII, Par le fer et par le feu: Jabotinsky et le revisionn
isme ), s. 3 7 1 -420.
240. Bu konuda zellikle bkz. Edouard Husson, Comprendre Hitler et la
Shoah, a.g.e., (Blm I I I ) , s. 69-84.
24 l. Gabriel Kolko, The Politics of Wa; Random House, New York,
1968.
242. Gar Alperovitz, Aomic Diplomacy. Hiroshima and Potsdam, Penguin
Books, New York, 1985 (ilk bask 1 965) ve The Decision to Use the
Aomic Bomb, Vintage Books, New York, 1 996.
243. Bu okulun btn almalarnn bir sunumu iin bkz. Nicolas
Werth, Totalitarisme ou revisionnisme? l.'.histoire sovietique, une
histoire en chantier , Communisme, 1 996, n 47-48, s. 57-70. Bu
tarihyaztn akmnn sentezleyici almalar arasnda bkz. Sheila
Fitzpatrick, The Russian Revolution, Oxford University Press, New
York, 1 994.
244. Bkz. Claudio Pavone, Negazionismi, rimozioni, revisionismi:
storia o politica? , in Enzo Collotti (ed.), Fascismo e antifascismo.
Rimozioni, revlsioni, negazioni, Laterza, Bari-Roma, 2000, s. 34-35.
245. zellikle bkz. Franois Furet, Penser la Revolution franaise, Gal
limard, Paris, 1978. Bu tarllmann yeniden deerlendirilmesi iin
bkz. Steven L. Kaplan, Adieu 89, Fayard, Paris, 1993. Furet'nin
revizyonizminin eletirileri arasnda bkz. Michel Vovelle, Refiex
ions sur l'interpretation revisionniste de la Revolution franaise>>,

cn7.o traverso

129

Combats pour la Revolution franaise, La Decouverte, Paris, 200 l . Bu


tartmann uluslararas yanslar iin bkz. Bruno Bongiovanni, Riv
oluzione borghese o rivoluzione del politico? Note sul revisionismo
storiografico , in B. Bongiovanni, Le repliche della storia. Kari Marx
tra la rivoluzione francese e la critica della politica, Bollati Boringhieri,
Torino, 1989, s. 33-6 1 ; G.C. Comninel, Rethinling Lhe French Revolu
tion. Marxism and the Revisionist Challenge, Verso, Londra, 1987.
246. Bu tartmann btnnn yenden ele alanmas zerine bkz. Ilan
Greilsammer, La Nouvelle Histoire d'Israi!l, Gallimard, Paris, 1993.
Franszca'da bkz. ilan Pappe, La GueTe de 1 948 en Palestine, a.g.e.
247. Nicolas Werth, Goulag: les vrais chiffres , tHistoire, 1 993, n 169,
s. 42.
248. Jrgen Habermas, Eine Art Schadensabwicklung. Die apologe
tischen Tendenzen in der deutschen Zeitgeschichtsschreibung.
Historilerstreit, Piper, Mnih, 1987, s. 62-76 (Franszca tercmesi
Devan I'Histoire, Cerf, Paris, 1990).
249. Franois Furet, Ernst Nolte, Fascisme et communisme, a.g.e., s. 8889.
250. Ernst Nolte, Vergangenheit, die nicht vergehen will , Historiler
slreit, a.g.e., s. 39-47 ve La Guerre civile europeenne 1 9 1 7- 1 945, Edi
tions des Syrtes, Paris, 2000.
25 1 . Hans-Ulrich Wehler, Entsorgung der deutschen Vergangenheit? Ein
polemischer Essay zum Historilerstreit , Beck, Mnih, 1988.
252. Saul Friedlander, A Conllict of Memories? The New German De
bates about the "Final Solution " , Histoy, Memory, and the Extermi
nation of the Jews of Europe, lndiana University Press, Bloomington,
1993, s. 33-34.
253. ltalyan faizminin tarihyazmnda R. De Felice'nin eserlerine bt
nsel bir bak iin bkz. Gianpasquale Santomassimo, l l ruolo
di Renzo De Felice, in E. Collotti (ed. ). Fascismo e antifascismo,
a.g.e., s. 4 1 5-429.
254. Renzo De Felice. ll rosso e il nero. a.g.e.
255. zellikle bkz. Robert J. Paxton, La France de Vichy, Editions du
Seuil, Paris, 1997 (ilk basm 1975).
256. J . Habermas, De l'usage public de l'histoire , Ecrits politiques,
a.g.e., s. 247-260.
257. Franois Furet. Le Passe d'une illusion, a.g.e. Bu eletiriyi Daniel
Bensaid'den alyorum. Qui est le juge ? Pour en finir avec le Tribunal
de l'Histoire, a.g.e.
258. Claudio Pavone, Una guerra civile. Saggio sulla moralita della Re
sistcnza, Bollati Boringhieri, Torino, 1990 (Franszca tercme Une
Guerre civile, Seuil, Paris. 2005).

130

gemii kullanma klavuzu

259. lrving konusunda bkz. Richard j . Evans, Tclling Lies about Hitler.
The Holocaus, History and the Davicl /rving Trial, Verso, Londra,
2002; Ermeni soykrmn "Ermeni tarih gr" olarak kabul eden
Bernard j. Lewis konusunda bkz. Yvcs Ternon, Lettre ouverte a
Bernard Lewis e a quelques autres , in Leslie A. Davis, La Province
de la mort. Arclives americaines concernan le genocidc des Aneni
cns, Complexe, Brksel, 1994, s. 9-26.
260. Krzyszor l'omian, Storia ufficiale, storia revisionista. storia crit
ica , in Mappe del Novcceo, Bruno Mondadorl, Milano, 2002, s.
143- 1 50.

v e r s u s

k i t a p

Walter Benjamin: Yangn Alarm


"Tarih Kavram zerine" Tezlerin Bir Okumas
M ichael Lwy

eitli tarih felsefelerini ilerici veya muhafazakar, devrimci veya nostaljik ka


rakterlerine gre snflandrmaya alz. Walter Benjamin bu tasnifin dnda
kalmaktadr. O, ilerleme felsefesinin devrimci bir eletirmeni, gelecee dair hayal
kuran bir nostaljik, maddecilik yanls bir romantiktir. Kelimenin tm anlamlaryla,
snflandrlamaz biridir Benjamin.
1940'ta, Gestapo'dan ve Fransz ibirlikilerinden kama teebbsnn baarsz
olmas sonucu, son bir are olarak bavurduu intiharndan hemen nce yazd
Tarih Kavram zerine tezler, kaleme ald son metindir. Bu birka sayfalk yaz,
yirminci yzyln en nemli metinlerinden, belki de Marx'n "Feuerbach zerine
Tezler"inden beri eletirel dncenin en anlaml belgelerinden birini tekil eder.
imal, hatta bilmecemsi olmakla birlikte, bu metnin kapall imgelerle, alegoriler
le, paradokslarla ykl, ba dndrc sezgilerle kuanmtr ve bu ynleriyle en
dikkatli okurlar dahi artmtr.
Bu kitabn amac, Benjamin'in tezlerini deerlendirmekten ziyade onlar anlamaktr.
Burada nerilen okuma, en dorusu, en gerei, en bilimseli olma iddiasnda
deildir. Fakat birounun yalnzca elikiler veya belirsizlikler grd yerde,
temel bir tutarll aa karmakta. Bunun anahtar ise Benjamin'in heterojen
sylem arasnda oluturduu (Goethe'nin verdii anlamla) bir semeci yaknlkta
yatmakta: Alman Romantizmi, Yahudi Mesiyanizmi ve Devrimci Marksizm. Tezler,
birbiriyle badamaz grnen bu perspektiften hareketle bir eit simyasal
bileim elde eder, derin bir zgnlk tayan yeni bir tarih kavray icat eder.
Benjamin'in bu yntemle amalad, tarihin yeni bir yorumundan ziyade tarihin
bir almdr.

v e r s u s

k i t a p

Modernite ve Holocaust
Zygmunt Bauman

Holocaust bizim modern aklc toplumumuzda, uygarlmzn yksek sahnesin


de ve insanolunun kltrel zaferinin zirvesinde doup uygulanmtr. Bauman
kitabnda Holocaust'un modern toplumdan bir sapma olmadn, aksine modern
toplumlarn tmnn tpk Nazi Almanya's gibi rgtlendiini ne sryor.
"Unutmamak gerekir ki soykrma katlanlarn ou, Yahudi ocuklara kurun
skm ya da gaz odalarna gaz vermi deildir... ou brokrat notlar dzen
lemi, taslaklar hazrlam, telefonda konumu ve konferanslara katlmtr.
Onlar masalarnda oturarak tm bir halk yok edeblllrler. Grnrde zara rs z
gayretlerinin nihai sonucunu bilselerdi, bu bilgi kafalarnn uzak glrlntllerl iinde
kalrd ancak. Yaptklaryla kitle katliam arasndaki neden-sonu 111$klslnl bu lmak
zordu. insanlarn, gereinden fazla kafa yormaktan kanma ve dolaysyla ne
den-sonu zincirini en u ba la nt lar na dek gzden geirmeye yanamama- gibi
doal eilimleri ahlaksal ynden pek ayplanamazd. Bu hayret verici ahlaksal
krln nasl mmkn olabildiini anlamak iin, silah fabrikasnda alan, yeni
byk sipariler sayesinde fabrikalarnn 'idamnn durdurulmasna' sevinen, ama
Etyopyallarla Eritrelilerin birbirlerine yapt toplu katliamlara gerekten zlen
iileri dnmek; ya da 'hammadde fiyatlarndaki d' dnya apnda iyi bir
haber olarak karlanrken 'Afrikal ocuklarn alktan lmesi'ne ayn ekilde,
dnya apnda ve itenlikle alamann nasl mmkn olabildiini dnmek yararl
olabilir."

v e r s u s

k i t a p

Toplumsal Akln Eletirisi


Frankfurt Okulu ve Toplum Teorisi

Jan Spurk

Siyasetin Byk Dnrleri


Siyaset Felsefesinde Eletirel Gzergahlar

Phil ippe Corcuff

Toplumsal Hareketler 1750-2005


W i l l i am G. Martin

Trkiye Solu 1960-1980


Ergun Aydnolu

Sol Hakknda Herey mi?


Ergun Aydnolu

syan ve Melankoli
Modernlteye Kar Romantizm

Michael Lwy - Robert Sayre

Kresel Bir Kar Kltr


Susan Buck-Morss

Yeryznn Lanetlileri
Frantz Fanon

You might also like