You are on page 1of 80

NSANIN

DRT ZNDANI

Dr. Ali eriati

(1933-1977),

ranl toplumbilimci ve is!Am dn

r. Paris'te doktora yaptktan sonra ran'a dnd. Kadro, unvan


ve serveti deQil, mustaz'aflar uQruna kendini adama yolunu se
ti. Tutukland ve "serbest" brakldktan sonra da dnmeyi ve
konumay srdrd. Ksa sren hayat; dnme, konuma, yaz
ma ve yol gsterme ile dolu geti. ran genlii zerindeki etkile
rinden rahatsz olan ynetim, daha nce de denenmi bir dze
ne bavurdu: Ali eriati'ye yurtdna k izni verdi (Mays

1977).

Bu kndan bir ay sonra Londra'da, "eceli ile lmesi" salana


rak, gizli ellerle ehit edildi

(18119

Haziran

1977.t.

ehadeti, onu

bsbtn simgeletirdi ve etkisini glendirdi. Elt"'izdel\i kitapk,


eriati'nin bir konumasnn metnidir.

iaret

ISBN 975-350-018-1

iaret yaynlar: 35
eviri eserler: 21
zgn ad:
ehar zindan-i insan: die vier Gefanengnisse
des Men'schen/nisan 1981-Bonn
tashih
iaret
kapak
yazevi
dizgi
mavi matbaa
bask
gm ofset
cilt
tu ciltevi
1. bask/ haziran 1984
2. bask/ temmuz 1985
3. bask/ ocak 1990
4. bask/ austos 1992
5. bask /mart 1997
ISBN 975-350-018-1
iaret yaynlar
ankara cad.107/63
3441O caalolu-istanbul
tel:519 17 28

NSANIN
DRT ZNDANI
DR. AL ERAT

eviren ve Notlandran

Prof. Dr. Hseyin Hatemi

iaret yaynlar
stanbul- 1997

SUNU

Bu kitap, ksa bir mre ok yararl iler


sdrmay baaran Dr. eriati'nin (1933

1977)

bir konumasnn evirisidir. Konumann, Al


mancaya zetlenerek yaplan

evirisi de

gz

nnde tutulmu, ancak eviri, Farsa metinden


yaplmtr. Dipnotlannn hemen hemen tamam
tarafmdan eklenmitir.
Dr. eriati'nin brakt eserlerin toplu ve
titizce gzden geirilerek, bilimsel bir yaymn
yaplmas, evirileri de kolaylatracaktr. Bel
ki byle bir yaym vardr da, ben gremedim .
Byle bir eser, zellikle 'konumalar' srasn
daki kanlmaz tekrarlarn ayklanarak bir 'se
meler' kitabnn meydana getirilmesini de ko
laylatrabilir.
Konumann ierg uzerine daha imdiden
bireyler sylemek istemiyor, hkm vermeyi
okuyucuya brakyorum. Ancak, kitabn, oku
yucuyu da beni sarstf;r gibi sarsabileceini ve

daha fazla dnmeye


rum.

ynelteceini

umuyo

Bu eviri, rahmete vesile olmas niyaz ve


midi ile, yazarn ve 1494 ylnda stanbul'da
ehid edilen Mderris Ltfi'nin hatralarna it
haf edilmitir.

Prof. Dr. Hseyin Hatemi


stanbul, Mart 1984

NSANIN DRT ZNDANI*

Hanmlar, beyler, aziz renciler.


Sizleri bu vesile ile kutladktan sonra, sz
lerime balamadan unu arzetmek isterim:
Benim bu geceki konumam, allm an
lamda bir konuma olmaktan ok, bir tasar
mn, bir savn, bir kuramn sunulmas olacaktr.
Kantlar zerinde fazlaca durmakszm ve fazla
aklama yapmakszn

yalnz

anaizgilerini belirleyeceim.
ayrntlara

inmem de, sadece

bu savn

(tez)

Baz noktalarda
savn daha iyi

aklanabilmesi \"e aydnlanabilmesi iin,

ge

rekli olduu lde kalacaktr. Konumam bit


tikten sonra da, bu sav ve kurama ilikin her
trl soru, tereddt ve eletirileriniz iin hu
zurunuzda bulunacam. Bir kez daha nceden
belirteyim ki, bu konumam bir konunun ze
rinde ayrntl

ve zmlemeli bir aratrma

deil, bir kuramn sunuluu olarak kalacaktr.

(*) Bu konuma Ekim 1970"de Abaan"da, Petrol Fa


kltesi rencileri nnde yaplmtr. (Almanca
eviride verilen aklama.) Bu aya rastlayan bir
mbarek gn (muhtemelen Berat Kandili) dola
ys ile yapldndan, dinleyiciler kutlanmaktadr.

lgi ekicidir: ki- kez Abadan'a geldim


ve burada konutum. Konumalarmn konusu
dorudan insana ilikin sorunlr zerinde yo
unlat ounlukla. Bu husus tesadfi deil
dir. nsan yaamnn en byk sorunu bizzat
'insan' sorunudur. Hayat ne lde aydnlanr
sa aydnlansn, yeryznn glkleri ne l

de kolaylarsa kolaylasn, insan ne denli dn


yaya egemen olursa olsun, sorunlar ne denli
zlrse zlsn, bu lde de 'insan' sorunu
belirsizlemekte

ve giderek trajik

boyutlara

varmaktadr. Bilim aracl ile her gn eski


sine oranla daha ok sorunun ceYab verilebil
mektedir. Gelgelelim nsan nedir? sorusu da
daha gncel olmakta ve gitgide sorunlamak
tadr. Nitekim bu bunalma, Bat'da bizden da
ha byk boyutlarda ve bizden daha erken va
rldn gryoruz. Orada insann kim oldu

unu bilmiyorum! trajedisi bizden daha fazla


sezilmektedir ve bir lde bizim aydnlarm
z da etkileyecek boyutlara varm bulunmak
tadr. Demek oluyor ki ada nsan iin te
mel sorun insann kendisidir. Nedir insan? n
sann bilinli, doru ve mantki bir tanmna
ulamadka hi bir sorun zlemez, mmkn
deildir.
Bir fakltede eitim ve retim konusun
da yaptm bir konumada.O) unu aklama
ya

almtm: Bugn tartlmakta olan

e-

itli eitim ve retim retilerinin tm k


maza girmitir. eitli felsefi temellere daya
E_<'.._!121 dny retlm au:inleiLilT :l --{Sistem)
hibiri baarl ola_n::gmlardr_, Herbiri bclc.1-:!:'
g-ta byk grlt k OR_?.!:_IQ!___d_a_ __S_Q_f1!'.9 y' tersizliin_i_gsterm_i tir. B durum, bu eitim
ve retim dzenlerindeki bir_}{ruj'!__ _ksikli
inde:._ de !1..l_
J_usustar_ kaynaklanr: Gn
mz dnyasn byk reticileri ve eitim
ve retim dze_r.lerinin kurucular; insan ei
tim ye retimini_n _ ll_y_g_lauf yntemlerine
gemed:__?_E_c_ insann T1Jte!i_i__or_u_nur:_ z
melidirler.
__

n::ann ne olmas. gerekti;ini, ne olduu


:tJa_YJi!Jl!)'Or iek:d ier bir de:ifie-=a1K-ve
zerinde anla_Ig l]ir __insan gr_c;e_ i_c!_li_-c_
sine u l amam _isek kltii_r,_itim \le --_re
_ al _jlilerJ dzltp1e
.timi. ahlak ve toplum
:l'.olundaki btn abalarrpz__ _l?Q.unadr ve bo
a gitr..itir. Bvlelikle de alama v_:__a.y__ lma
yntemlerini, babakmn ve bitkibilimlni a
da bilimin en st dzeyinde bilen, gelgelelim
diktii aacn trn dnmeyip iinde bulun
duu toplumun hangi rne ihtiya -91::!.Y9.uunu
gz nnde tutmayan bir bacya benzeriz. Ger
ekten de bugn insan ve toplumu dzeltmek
isteyen herkes iin byle bir benzetme yapla
bilir. nsan sorununu zmedrn nce ileri ve
baarl bir eitim retim dzeyine varmamz

imkanszdr. Yeryzndeki toplum dzenlerin


den hibirinin, Marksizm ve Sosyalizmden b
tn dier ideolojilere kadar, insann ne oldu
unu syleyip aklamadan ve insann kendi
yaratln temel alarak izlemesi gereken son
ve ez amalarn hangi amalar olduunu be
lirlemeden, daha dorusu bu izgiye erimeden
nce. baarl olmalar imkanszdr. Yksek d
zeyde toplum, byk uygarlk, siyasi veya ik
Lsadi reti dzenlerinden ok daha nce, ne
tr bir insn o lut u rmak istediimiz ilke olarak
belirlenmelidir. u halde hereyden nce insan
.olma, ve n ! J-nll!l<!_ ?..QTUnu _cczj.ilmlidir.
Her sorunun temeli budur, ister sonra dine ba
l kalmak istemi olalm, ister din d, ister
sosyalist, ister onun kart, ister ilerici, ister
gerici, sonradan izlemeyi ve ulamay diledii
miz biim ne olursa olsun, nce bu sorun he
pimiz iin zlmelidir.
[Malesef ben ylda bir kez -o da gelip
gelemeyeceim kesin belli olmayarak- buraya
geliyorum ve her zaman ilk amada kalyo
rum. Bundan sonra kurmam gerekene frsat
kalmyor. Bu husus gelecek yla kalyor ve bir
sonraki yl dinleyici nesli de deimi oluyor.
Malesef bu bir bakma reticilerin kaderidir.
Eski retim dzeninde, medreselerde, renci
reticisini kendi seerdi. imdiki dzende iki
taraf da birbirini semi deildir. Eski dzen

'

iinde rencinin setii retici, rencisini


kendi retisine gre basamak basamak ilerle
tir ve son aamaya ulatrrd. Bugn balang
bilgilerini verip sona ulatmzda yln da so
na erdiini, rencinin gidip yerine yeni bir
renci topluluunun geldiini, tekrar batan
balamamiZ gerektiini gryoruz. Bu sebeple
de srekli olarak balangta kalyoruz. Bir
retmenin rencisine: - ki yldr ayn snfta
kalmaya utanmyor :nusun? dedii anlatlr.
rencinin cevab: Sen utan ki, yirmibe yl
dr ayn snftasn. Bylece, bu dzen iinde
renci hep balang yapmakla kalyor ve so
nuca ulaamyor.] (2)
Bugnk konumamn konusu yine insan
hakknd<! olacaktr. nk yukaida _ belir!!!_im
gibi bugn insan her zamankinden ok me
hldr. Ondokuzuncu yzyl sonlarndan iinde
bIUi1duumuz yirminci yzyla kadar feylesof
ve dnrlerin ou, hatta yazarlar ve sanat
lar, insan konusu zerinde ok durmulardr.
Herbirinin insan konusunda bir eseri, bir ara
trmas, veya bir kuram, gr vardr. Bu se
bE_le insan !' I"t_1andaf!__ok amzda
.!{ar?}'llk ve gvensizlik iindedir.
Benim savmn (tezimin) z udur: nsan
drt zorlaycnn (cebrin) etkisindedir; "insan
drt zindann tutsadr. Bu drt zorlayc g11

cn etkisinden zn kurtarnca zde insan ola


bilir ve gerek anlam ile insan olmak bu drt
zindandan kurtularak zgrln elde edilmesi
ne baldr.
Savn aklanabilmesi n nce bu Drt
Zorlayc'nn ne olduunu biL-nek gerekir. kin
ci olarak, insan bu drt zindandan, dier deyi
le bu drt zorlayc gcn etkisinden nasl kur
tulabilir? Bundan da nce: nsan dediimizde
neyi kastediyoruz? Bu sorunu gznnde tut
mak gerekiyor. nk ancak insann zel bir
tanmlamas ile birlikte bu insan drt zindann
tutsadr diyebiliriz. imdi bu zel tanm su
nuyorum: Dostlarmdan Kur'an zerinde ara
trma ve incelemeler yapan biri sylerdi: Kur'
an'da insana ilikin iki szck vardr. Bu
canl trnden sz edildiinde iki szck kul
lanlmaktadr. Bu szcklerden birisi beer,
dieri insandr. Kimi zaman beer kulla
nlr ( . . . ene beerun mislukum ) (3) , kimi za
man da insan denir. ( . . . ve kanel-insanu ac
lf (4) ya da . . . ve hulk-al-insanu zaifa) (5) .
Beer ve insan kelimesi arasndaki fark
udur: Beer dendiinde kastedilen, varlkla
rn geliim sreci sonucunda yeryzne gelmi
bulunan, bugn de yaamakta olan ve bu tr
den milyar bireyin imdi de yeryznde ey
lemde bulunduu iki ayakl canl varlktr. n12

san dendiinde ise olaan-d, stn ve bil


mecemsi gerek anlalr ki zel bir tanmla
mam vardr ve bu tanma tabiatn dier gr
n ve belirtileri (fenomen) girmez. 11alde
.
iki insan kavram vardr: Birisi dirirnbilim
Q?_yoloji L_g_!!_t,1!:1 ola]__i _nS(i!lJ. _dieri ise arn
-yzrinde konutuu,... ...f eylesofun sz syledii,
di:Qin _ilgilen__diLinsan.
-------- -----------

__

lk tr, trn btn bireyleri arasnda or


tak fizyoloji, dirirnbilirn ve ruhbilim (psikolo
ji) zellikleri -kara, ak, sar kuzeyli, gneyli,
doulu, batl, dindar, dinsiz, hepsini kapsamak
zere- olan belirli zel canl trdr. Bu or
tak temel kanunlar dolays ile tb, eczaclk,
farmakoloji, anatomi, tehis, patoloji, dirimbi
lirn ve ruhbilim olumutur. Fakat insan ikin
ci anlam ile, insan kLnliinde bulunmak (in
san imek ) (6) gereidir ve bu zellikler be
er trnn her bireyinin belirli bir lde
insan kimliinde bulunmasna yol aar.
Demek oluyor ki insan dediimizde u
anda milyar bireyin yeryznde var olduu
trn bireylerini birlikte kapsamna alan ta-
nm kastetmiyoruz. Bu trn btn bireyleri
beerdirler, fakat bu bireylerin tm de in
san deildir. Her birey bir lde ve bir dere
ceye kadar insan olabilmitir. u halde u ta
nma ulam oluyoruz: Bu trn tm de be13

er olan ve tm de dieri l ve orannda


beer olan bireyleri arasnda yleleri vardr
ki insan olmak veya insan imek aamasn
da stn veya daha aadaki derecelere ulaa
bilmilerdir. Demek ki beer tri.i, deiim ve
geliim sreci iinde insan olmaya doru adm
atmaktadr.

Beer bir imektir (sein). Buna karn in


sai bir colmaktr (werden) (7). nsan'n be
erden ve btn dier tabiat olgularndan far
k -hayvan olsun, bitki veya cansz nesneler
olsun fark- uradadr: Doann btn dier
grnleri birer imektir. Yalnzca insan yu
karda belirtilen zel anlam ile bir olmaktr.
Ne demektir bu? Mesela akkarncay (termit)
gznne alrsak; onbe milyon yl ncesinden
akkarnca yuvas izlerine Afrika'da rastlanr.
Grrz ki bugn naslsa o dnemde de yaa
y biimini ve yuvasn ayn biimde dzen
.lemekte ve kurmakta idi. u halde akkarnca
imek konusu olan bir varlktr. Var olduu
her dnemde, bulunduu her yerde ve trnn
her bireyi, duraan ve deimez_ bir varla sa
hiptir. Her zaman belirli ve deimez bir tan
m vardr. Da, yldz, su, hayvan, at, arslan,
ku ve beer de byle. nsann deimez bir
tanm vardr: ki aya zerinde yryen bir
varlk sz konusudur. Deimez tanmn fantezi
tarznda olarak bir yazar -Merih gezegenine
14

giden bir byk bilginin dilinden- kitabnda


belirtmektedir. Gezgin olarak Yeryznden Me
rih'e giden bu bilgin, Merih'te inerek caddeler
de dolamakta iken bir fakltede verilecek bir
konferans ilan grr. Merih bilginlerinin biri
si Yeryzne yaptklar son sefer ve dnya can
llar hakknda konuacaktr. Dnya'dan gelen
bu bilgin de konferansa katlr. Merih gezegeni
bilginlerinden birinin krsye ktna ve y
le konutuuna tank olur: -Evet, sonunda
Dnya'da hayat olduunu ileri sren bilginle
rin grleri doruland. Son aratrmalar ha
yat asndan ok ileri aamada bulunan var
lklarn orada var olduklarn gsterdi. Bunlar
dan bir tr beer adn tamaktadr. Sizin
bu varlk hakknda zihninizde bir tasavvur bile
olmad iin, bu beerin niteliini size iyice
aklayamam elbette, ancak zet olarak syle
yebilirim ki iki delii, drt tutama olan bir
krbaya benzer. Beer diye adlandrlan bu can
llar Dnya yznde o yandan bu yana, garip
ve hi bir gezegenler topluluunda benzeri ol
mayan biimde harekete geerler. Bu. canllar
da zel bir biribirini ldrme delilii vardr.
Zaman olur, biribiriyle hi balants olmayan
uzak noktalardan harekete geen ve biribirini
hi tanmayan bu canllardan byk topluluk
lar bir tasarm, dzen, heyecan ve drt ile ku
anr ve son derece modern silah ve st dzey
de donanmla yola derler, ilerini - uralarn
15

ve ailelerini brakrlar, karlkl saf balarlar


sonra kyasya savarlar. nce yiyecek sala
mak iin buna ihtiyalar olduunu sanyor
dum. (8) Fakat sonra grdm ki biribirlerini a
las abalarla ve ynla ldryor, ardndan
kalkp evlerine dnyorlar. Sonra biri yine
kp ne dyor, yine bir topluluu dierine
kar kkrtyor, yine baka bir toplulua ul
lanyorlar. Ksaca, beer adn alan bu canl
trnn kendine eziyet etme ve ldrme ile
dolu bir tarihi var. Btn donanmlarn biri
birlerini ldrme aralar uruna harcarlar, s
telik biribirlerine kar gerekten bir kin duy
malar da gerekmez. Sonra yine byk apta
ynla ldrmeler balar. Hi biri de ldrd
n yemez ki hi deilse bu sebeple biribir
lerini ldryorlar diyelim. Besinlerini baka
yollardan salarlar. Birihirleriyle bouma, vu
ruma,. ynla ldrmelerden ve biribirlerinin
evlerini yakp ykmalard:m sonra bunlar y
lesine bir gurur ve bbr!enme alr ki bunun
nasl ruhsal bir durum olduunu biz anlayama
dk. Sonra destanlar dzer - koarlar. Yiyecek
lerine gelince, iddetli bir hrsla yan taraflarn
daki tutamaklarla toplarlar. Fakat bu ok latif
yiyecekleri, ho kokulu ve tatl meyveleri, yer
yznde biten ok gzel bitki ve iekleri top
larlarsa da bu ekilde yemezler -bu da bu var
ln deliliklerinden biridir ki sebebini biz an
layamadk-, zahmetle doadan topladklar bu
16

sala uygun yiyecekleri, et ve rnleri eve


gtrr, ate yakar, zel kaplara doldurur, kt
renkli, keskin ve kt tad} baharlar katar, kay
natrlar, yakarlar,

sonra yerler. Ardndan d a

hastalanr, doktordan,

yedikle r ini

midelerinden

teknik aralarla karmalarm rica ederler. Dok


torlar bu sebeple onlarn toplumunda

saygn

dn
trnn hastall:Lrdr. Ayn
il eri gitmi ve yeryzne ileri d

ve ok kazanan kiilerdir. Bu hast al kl ar ,


yadaki beer
zamanda

ok

z eyd e egemen olmu bulunmasna karn, y


lesine

delilikleri vardr ki imdiY.e kadar hi

bir hayvan bu delilik!ere tutulmu d e ildir . >

arpc ve ar olmasna karn beerin

Beerin
tarihini okuduunuzda grrsnz ki Beer
Budalalklar Tarihi, Beer Bilinci Tarihinden
rlaha zengin ve daha ilgi ekicidir. Her zaman
byle olmutur ve bugn de byledir. Bu an

bu tr tanmlamasnda gerek vardr.

lamda beer doann bir mensubudur, dei


mez bir tanm vardr. Tanm, yeryznde el
libin yl nce ortaya kan bir maymundan bu

gne

kadar deimi deildir. Silahlar dei

yiyecekleri deimi, ancak tr ve zel


likleri olduu gibi kalmtr. Vahi ve bedevi
mi,

bir kavmin banda olan Cengiz, gemite ol

duka uygar toplumlar yn eten byk impa

r atorlar, bugnk uygarl ekip eviren b


yk iktisat dzenlerinin, byk ve gl yne-

17

timlerin banda olan kimselerden hi ama hi


farkl deillerdir. Fark sadece uradadr: n
cekinin donanm bugnk lde deildir, bu
gnk uygarlk dzeni iinde eitim de grme
diinden, gelir ve aka, ldrmeye geldim
der. Konuma, yalan syleme ve kitaba uydu
rup gereke bulma yntemleri gelimi, ilerle
mitir, yoksa bozgunculuk (nifak) , yalan, adam
ldrme, bakasn ldrp varn younu ya
malama zevki olduu gibi kalm, elki daha
da glenmitir. te bu anlamda insan, de
imez tanm olan beerdir.
Fakat biz beerlerin srekli ulama a
basnda olmamz ve olmak iin uramamz
gereken yce gereklik anlamnda insan ise,
lksel (ideal) zellikler olarak elde etmemiz
gereken yce zelliklerden ibarettir -bizde ol
mayan, fakat olmas gereken zelliklerden iba
rettir.- Demek oluyor ki beerin amac, lk s
insan olmaktr. Tekrar edelim ki insan olmak,
eriildiinde bir imek (sein, etre, bfden) du
rumuna varldn gsteren duraan bir aama
deildir. Hayr, insan srekli olmak (werden,
oden) srecindedir, sonsuza doru srekli ve
ebedi bir geliim sreci iindedir. (9)
nna lillahi ve innaileyhi raci 'un (10) ; bu
ayette insanlk felsefesinin
v ardr (11}
leyhi raciun; yani insan Tanr'ya ynelip d-

o/,ti

18

lner.

,T

Buradaki ileyhi kelimesi, erinde dur


duumuz konuyu belirlemektedir. insann Tan
r'ya eriebildiini, mesela Hallac'n Tanr'ya
eritiini ileri sren Tasavvuf grnden ay
rlyoruz. Tasavvuf gr, Tanr'ya eriebil
meyi kabul ettiine gre Tanr'ya duraan bir
yer tanm olur. nsan da oraya eriince Tanr
varlnda durmu demektir. Buna karlk
ileyhi, 'na doru, O'na ynelik demektir.
O'nda:-> deil, O'na deil, O'na doru, O'na
yneli! O kimdir? Tanr! Tanr'ya doru ne
demektir? Tanr deimez ve duraan, belirli
bir yerde deildir ki insan oraya eriince bu
erime hareketinin sonu olsun ve orada dur
sun. Tanr sonsuzluktur, ebediyettir, mutlaktr.
Demek oluyor ki insann Tanr'ya ynelik yol
culuu (hareketi), ebedi ve srekli, duruu ol
mayan, sonsuz tekamle (geliim ve olgunla
m) ve sonsuz Akn'a (transcendens, mteal)
yolculuktur. Bu; olmak (sein, oden) ve in-
san olmak srecini ifade eder ..J
_J

Bu insann zellii vardr: Olmas gere


ken ve olma srecine girmesi gereken bu insa
nn zellii vardr: lk olarak bilinli, z var
lnn bilincinde olan bir varlktr. kinci ola
rak seme yetenei vardr. nc olarak ya
ratc zellii vardr.(12) nsan'n btn dier
zellikleri bu ana zellikten kaynaklanr.
u halde iimizden herbiri z benliinin bilin19

cine varabildii 1de, gerekten seim yapa


bilme aamasna ulaabildii lde, sonra olu
mayan ve doada bulunmayan meydana ge
ti'rebildii.miz lde insan olabilmitir. By
lece olmas gereken insann zellikleri aklan
m ve aydnlanm oldu. imdi de insan bu
oluum sreci zerinde engelleyen e,tkenleri ta
nmalyz ki onlar bertaraf ederek z hareke
timizi, yaratlmza dayanan ve bize zg (ft
ri ve zati) hicretimizi (gmz ve seferimizi)
olgunlama, gelime ve insanlama. sreci iinde srdrebilelim.
Drt zorlayc g insan z bilincinden,
seme yeteneinden ve yaratclk niteliinden
alkoymaktadr. Descartes'n (13) u cmlesi ok
tannmtr: Dnyorum, demek ki varm.
Bu cmle, ayn zamanda Descartes'n phesini
de gsterir. nce hereyden phe etmi, sonra

-Fakat phe etmekte o!uumdan da phe


edemem. Demek }len varm ki phe ediyorum,
u halde ben varm! demitir. Sonra da d
nyorum demek ki vanm! cmlesi zerine b
yk retisini temellendirmitir.
kinci sz Gide'indir. (14) Duyumsuyorum,
demek ki varm! nc sz de Albert Camus'
nndr (15): Bakaldryorum, demek ki va
rm ! Bu nc daha dorudur. Aslnda varo
luun bu lt de dorudur. Dnen var20

dr ki dnr. Duyumsayan vardr ki duyum


sar. Bakaldran, isyan eden de vardr ki ba
kaldrr. Fakat burada tr imek (sein, bl
den) sz konusudur ve insana zg varolu
un en stn bakaldryorum, demek ki va
,
rmdr. (16)
Adem Cennet'te olduu ve bakaldrmad
srece adam deil bir melek (gibi) idi. (17) Fa
kat insan Cennet'te ve Cennet'in tketime y
nelik hayat iinde isyan eder ve o meyveyi ye
dikten sonra (akl, uzgr ve bakaldrma mey
vesi) vaat edilen Cennet deil keyif atma ve
hayvanlara yarar tketim Cenneti olan o Cen
net'ten karlr. (dl olarak vaadedilen Cen
net, Adem'in, tardedildii Cennet'in kart
dr) (18). Sonra Yeryz'ne gelir ve ura, a
ba, savama ve kemeke iinde kendi hayatn
stlenme devini yklenir. Ana ve baba, ken
dilerine bakaldran ocuklarn evden uzakla
trdklarnda kendi hayatnn sorumluluunu da
kendisine brakmlar demektir. Bu dorudan
doruya Sartre'n (19) .delaissemenb teriminin;
egzistansiyalizm (varoluuluk) 'in z olan
kavramn evirisidir. Yani insan kendine bu:a=
_ ;r, tabiat (doa)
klm, terked.Umi_ bir v
iinde kendi yaamnn sorumluluunu stlen
mitir. Dier btn canllardan bu bakmdan
farkldr. Hayvanlar doadan gelen igdlere
sahiptir ve bunlarla gdlrler. Kendileri kendi

21

yaama biimlerini seemezler. znn bilin


cine varan, Cennet'e, hatta Tanr'nn iradesine
bakaldran insan, evrende yaratlm yeni bir
varlktr. Ayn insan sonra ibadet ve itaat ile
-ki yine bu ibadet ve itaat onun tarafndan
seilmitir- kurtulua eriebilir. Baltan
beri bilinsiz bir kul olarak ibadet eden nsani
jbadetf deersfaair. Bakaldrma bilLncle u la
tktan sonr-a1faat
eden insanfCitaati iste;..
-mi, iradi bir itaattir. u halde insan, - tabiat
iinde seebilen tek varlktr. Camus'nn ba
kaldryorum (revolte), benliime egemen d
zene, doaya, topluma kar ayaklanyorum ve
bireyi yadsyp yerine baka biiey seebiliyo
rum demesi de ayn anlama gelir. Bunu yapan,
varolan insandr. Buna karlk Descartes'n
dnyorum, demek ki varm veya Gide'in
Duyumsuyorum, demek ki varm szleri,
var olmay (imek) kantlasalar bile insan
olmay (imek'i, insanlk aamasna erimi bu
lunmay) henz kantlam deildir.(20)
.

------

---

nsan, kendi bilincine sahip bir varlktr.


u anlamda ki: Btn doada yalnz bu varlk
z benliinin bilincine varabilmitir. Benlik bi
lincinin tanmn yle yapabiliriz: Kendi nite
liini (keyfiyet) ve yaratln, zyapsm, Ev
ren'in niteliini ve z-yapsn, kendisi ile evren
arasndaki ilikinin niteliini ve neliini algla
ma (idrak).

22

nsan bu temelde ne denli bilinlenirse


o lde insan olabilir.
kinci olarak, insan seebilen varlktr. Ya
ni inan doada ve doaya kar, zerinde ege
men olan dzene kar, hatta bedeni ve ruhi
ihtiya ve zorunluluklarna, doal gereksinim
lerine, gdlerine kar bakaldrabilen, ve ne
doann onu zorlad, ne bedeninin ve fizyo
lojisinin semesini gerektirdii eyi seebilir.
Bu, insan olma srecinin en stn aamasdr.
Bu, Tanr'ya zg bir eydir. (21 ) Dier hay
vanlar ilerinde yaratlp yerletirilen igdle
rin etkisinde oraya - buraya ekilen aygtlar gi
bidir. Koyun trnde ylda bir kez cinsi istek
belirir, belirmesini nleyemez, o dnemde cin
sel igdsne hakim de olamaz, engelleyemez.
Bu dnemden sonra da cinsel sorununu tama
men unutur. Cinsel istek koyunda belirir, ak
lanr, yatr. Bu husus koyunun bnyesinde
Doa'dan zorunlu olarak gelen bir zelliktir.
Yaratlndan istek ve gereksinme gelince uya
nr, yatmas gerekince yatr.
nsana gelince yalnz Doa'ya kar deil,
kendi doasna (maddi varlna, bnyesine, ya
psna) da bakaldrabilir. Kendini sevme w
koruma igdsne kar gelerek intihara kal
kabilir. Kendini koruma, kendi kendini ve ya
amn gzetme igdsne aykr olarak zveri
23

d avranlarna giriir, zn bir dnce uru


na veya bakalar uruna feda eder. O, seimini
yapmtr ve kendisini refah, yaamay, yeme
ine ve giyinip - kuanmay ve tketimi se
meye aran btn doal zelliklerine aykr
olarak itiraz edebilecek ve bakaldrabilecek du
rumdadr, erdemli ve ahlaken dzenli (zahid
e) bir hayat srebilir. Bu da yalnz insann se
ebilen bir varlk olduunu gsterir; o 'nu, se
tiinden bakasn semeye aran btn se
beplere karn!
nc

olarak, insan yaratclk zellii

olan bir varlktr. En kk ekillerden en b

yk sanayi ve gzel sanatlar rnlerine kadar


insann yaratlnda bulunan bu yaratclk
zellii insan ftratnda (ilahi) yaratclk kud
retinin belirmesi ve yansmasdr (Tecelli) . Yal
nz insandr ki biimler dzer -koar ve kurar.
B u sebeple baz tanmlamalar insan, alet ya
pabilen hayvandr eklindedir. Ne var ki insan
yalnz alet yapabilen deil bundan daha teye
geebilen bir yapc - kurucudur.
nsann yapcl u anlamdadr: Gereksi
nimler, Doa'da bulunmayan eyleri de isteye
cek lde gelimitir. Bu da insann olutu
unu gsteren bir belirtidir. nsan, evresinde
bulunan onun iin yeterli kald srece doal
bir hayvandr. Doann kendisi iin gnlk ola24

rak hazrlad besini aramakla yetinir. Doal


gereksinimlerinden farkl gereksinimlerinin o'
nu ura, aba ve eyleme ynelttiini ve gerek
sindii eyi Doa'da bulamadn grd nok
tada, geliim izgisinde kendisinden nce gelen
hayvandan ayrlm demektir. Bylece bu insan
tabiat imkanlar btnnden daha teye gee
cek bir olgunlama ve geliim gstermi olur.
mkanlar ve gereksinim duyular maddi ta
biatn (doa) g ve yaratcl tesinde bir
gelime ve genileme kazanmtr. Bu noktada
insan yalnzlk ve tek banalk aamasna -He
idegger'in syledii gibi (22)- ulam olur. n
san, kendi trnn Doa'da olmadn, bura
l}) olmadn, onun yaratl ve yapsnn dier
hayvanlardan farkl olduunu duyumsad,
Doa'da bulunmayan baz lklerin (idealle
rin) onu kendisine ektiklerini sezdii anda
yalnzlk (tekbanalk) aamasna eriir. B u
aamada giriecei ilerden birisi, yaratc i
lere el atmasdr. nce kkten balar: Da
ma kmay istemektedir, umay istemektedir,
ne var ki doa ona kanat vermi deildir. n
ce merdiven yapar ve dama kabilir. Bylece
alet yapma iine girimi olur ve gemi, uak,
uzay gemileri, giderek bunun gibi sanayi eser
lerine kadar varr.
Sanayi, Doa'y hkm altna almak isteyen
insann yaratclk giriimlerinin tmdr. By-

25

lece insan Doa'da olan fakat kolayca elde ede


medii nesneleri, yaratclk zelliinin ona sa
lad imkanlarla elde ederek daha byk ba
arlara ular. Petrol toprak altndadr, fakat
Doa'nn ona yerdii imkanlarla petrolden ya
rar'anamamaktadr. Yahut filan bitkiden, Do
a'da bulunduu ekli ile yararlanamamakta
dr. Petrol sanayii veya tarm teknikleri ona
Doa'nn vermedii yeni imkanlar salar.
kinci ve baka bir trden insan yaratc
l da vardr. Bu sanat yaratcldr ve bu
a1anda artk insan alet yapan hayvandr ta
nm yetersiz kalr. Burada insan ruhundaki ila
hi bir tecelli sz konusudur. Gzel sanatlar da
snai beceriler gibi insann yaratclk yetenei
nin Doa'd a ,belirmesi, ortaya kmasdr (tecel
li) . Sanayi alanndaki etkinlikler insan yine
Doa'da olana ulatran yaratc insan etkinlik
leridir. Buna karlk gzel sanatlar alannda
ise, insan ihtiya duyduu eylerle karla
maktadr ki, aslnda bunlar Doa'da yoktur. u
halde gzel sanatlar sanayi - tesi bir faaliyet
ifade eder ve bu eylem ve giriimleri ile insan
Doa'y, zlem duyup istedii, ne var ki Doa'
da olmayan ey ile ssleyip bezemi, zenginle
tirmi olur. Bylece insan Doa'da aratrd
eksiklii ve ruhunun ve gereksiniminin geliim
sreci boyunca Doa'da sezdii noksan kendi
sanat yaratcl ile giderir, telafi eder. De26

mek oluyor ki gzel sanatlar, Doa'da insan iin


bulunmas gereken, gelgelelim bulunmayan eyi
Doa'ya balamak zere Doa'nn iinin sr
drlmesidir. Sonu olarak; kuruculuk ve yap
clk ile sanatlk insan ruhunun nc bo
yutunun (yaratclk) yansmas ve belirmesi
demek olan insanlk zelliklerinden birisidir.
Sonunda u tanma ulatk: Sz konusu
edilen insan, yani biz, olabildii denli erken
ve hergn daha ileri ide insan olma sre
cinde geliim salamalyz. Bu konu, eitim ve
retimde, toplumda, kltr yaaymzda, top
lumsal ilikilerimizde ne yapmamz gerektiini
belirlemektedir. nsan boyutlu, yetenekli
bir varlktr. Bu yetenekler nce z benliinin,
Evren'in ve z benlii ile Evren'in ilikilerinin
bilincine varma yetenei (zn ve Evreni du
yumsamak, kendi yerini ve konumunu Evren
iinde belirleyebilmek: ancak insan denen var
lk bu bilince sahiptir), zgr olma zellii,
ncs de sanayi veya gzel sanatlar alann
da yaratclk niteliidir.
Demek oluyor ki bu znn bilincine eri
mi, zgr ve yaratc varlk, insandr. Yine g
rlyor ki bu nitelik tanrsal sfat ile ilgili
dir. Tanr, Zat'nn bilincine sahip, irade sahibi
(klli ve mutlak!) kurucu - yaratcdr (yine
mutlak anlamda yegane Yaratc veya yegane

27

Yaradan) . u halde sz konusu olan zelli


e sahip insan da bu adan tanrsal zellik
leri andrmaktadr. Tanrsal benzeri deyimini
irk olacak, Allah'a e ve ortak koulmas an
lamna gelecek ekilde kullanmak istemiyorum.
Demek istediim udur: nsan btn Doa'-dan
farkl olan o varlktr ki Tanr'nn yce sfat
larn kendi varlnda ekip yetitirebilir, by
lece gelime ve olgunlama yoluna girmi olur.
Ve tahallaku bi-ahlakillah (23), Allah'n ah
lak ile ahlaklannz demektir ki, insann yer
yznde Allah'n halifesi olduunu gsterir.
nsan; been deil! (24) Allah'n halifesi ol
mayan been>, maymunun halifesi olur, ohun
ardndan onun geliiminin ardndan gelmi
tir. (25) nsan ise, btn tabiat varlklarndan
ayr olarak yle bir varlk olur ki bakaldra
bilir, seebilir, bilinlenebilir, doaya kar ya
ratclk yeteneini kullanabilir. Btn bunlar
Tanr mutlak olarak yaparken, insan kendi nis
bi haddinde gerekletirebilir. (2) mdi, bu bi
linli, seebilen ve yaratc varlk, drt zorla
yc gcn, drt zindann basks altndadr ki,
bu gler, insan zbenliinin bilincine varmak
tan, yaam evresindeki seim yeteneini kul
lanmadan ve yaratclk yeteneinden yararlan
madan alkoymaktadrlar. Maalesef amz in
sannn byk trajedisi buradadr: Bir lde
insan gereksinimlerinin birounu oia salaya
bilen ideolojiler (tm retiler) bile, insana nis28

bi bilin ve uyanklk verebilmekte, beer top


lumuna gelime ve glenme yolunu aarken
insann zn unutmaktadrlar. Bu byk ap
ta bir trajik sorundur. Nasl oluyor da ideoloji
ler beerin kendisini unutuyorlar'!
Avrupa'da Abdulkadir Malib adnda bir
kimse vardr ve Cezayir'in tannm mcahidi
Abdulkadir'in soyundandr. (27) Ne var ki bu
adam baya bir kiidir. College de France>
da (28) slam Fanatizmi ( = Banazl) ad
altnda bir konuma yapmt. Bu konumasn
da slam retisi ve slam inanc erevesinde
insann horlanmas zerinde duruyordu. O'na
gre bu ereve iinde insan baya ve aalk
grlr ve yozlap soysuzlar. Meiyyet'e (29)
ve kaza ve kader'e, ancak ibadet ile insann kur
tulua (necat) eriebileceine ilikin inan, ona
gre insan horlua (zillet) srklyordu. Ko
nwimadan sonra ben itiraz ileri srdm ve de
dim ki: -Szn ettiin bu slami fanatizm
(banazlk) yalnz senin hakknda dorudur.
iink gerekten burada sylediin btn s
fatlara kendin tam olarak sahip ve mazharsn.
Ancak sorunu mantksal olarak ele alrsak, in
san, yukarda naklettiim tanm ile, Yce Tan..
n'!m halifesi olmaktadr, yle bu tanm iin
deki insan Yce Tanr'nn sfatlarn benimse
meye urama buyruunu almaktadr. Yine bu
tanmla insan, evren iinde zbenliinin bilin29

cine erebilen, seebilen, yaratclk yeteneini


kullanabilen bir varlk olmaya arlmaktadr.
Bu ideoloji mi insan aalyor, horluyor, yok
sa ilerici ve mantki boyutlarna ramen sonun
da yine insan harcayan, feda eden ada ide
olojiler mi?
Maddecilik (materyalizm, zdekilik) insa
nn yapsn ve zn maddenin yaps ve zn
den bilir. Daha balangta yapt tanmla, o'nu,
maddeden olmakla snrl geliiminin erevesi
iine hapseder. nsan sadece madde yapsndan
olan bir varlktan baka bir ey deilse, madde
yapsnda olmann boyutlarndan teye geli
mesine imkan yoktur. Bu da insann geliim
srecinin maddi olgu ve grnleri iinde,
madde yapsndan olmann boyutlar iinde, s
nrlanmas ve engellenmesi demektir.
Doalclk (naturalizm) da insan harcayan,
feda eden bir baka grtr ki onsekizinci yz
yl dan ondokuzuncu yzyl balarna kadar ol
duka yaygnlamtr. Doalclk u grtedir:
Aslolan, Tabiat adl canl, fakat zbilincine
sahip olmayan bir varlktr. nsan da bu canl
ve bilinsiz doa'nn (tabiat) bir rndr. n
san sonradan olumu bir varlktr ve onu mey
dana getiren doa'dr. Ben zgr isem, duyum
suyorsam, seiyorsam, birey yapyorsam, doa
benim kavraym, seim ve yaratclk yete30

n eimi yapm ise ben de ylesine yapyor, se


iyor, kavryorum. u halde insan zgrl,
doa'nn onun yaratl ve yeteneine ba
lad ldeki imkanlarla snrlanmtr. By
lece insan; bu gr iinde tabiat (doa) grn
glerinden (phenem, phenomene) biri olarak
ele alnmaktadr. Doa'da gelimi ve dierle
rinden daha fazla gelimi grnglerden ayr
lr. Bu gr de beni, istediimi dnebilen,
istediimi seebilen ve yapp-kurabilen bir var
lk olarak feda etmektedir.
Heidegger, Kierkegaard (30) ve Sartre'n
varoluuluk akmna gelince, -Kierkegaard
dnda- bu feylesoflar tanrtanmaz olmala
rna ramen, Sartre, insann btn doa'daki
varlklardan ayr bir yapya ve yaradla sahip
olduunu niin sylemektedir? Sartre, Tanr'ya
ve metafizik'e inanmazken, ayn zamanda insa
n btn doa'daki varlklardan baka olarak
kabul etmektedir. Yalnzca tabiat varlklarn
dan baka olarak kalmayp ayrca tabiat varlk
larna kart olarak kabul etmektedir. Diyor ki,
Doa'daki btn varlklarn nce zleri (sosein,
wesen, essence, mahiyet), sonra varolular, var
lklar (dosein, existence, vcut) belirlenmi,
olumutur. nsan ise nce varlk kazanr, son
ra z, mahiyeti belirlenir. Niin byle syl
yor? nk kendi deyii ile: Tanr'y kabul
etmediimize gre, insan' ister istemez madde
31

alanna, tabii veya maddi doaya yerletirmek


zorundayz. Bylece yine insan feda etmi,
harcam, insan'a kyrru oluyoruz, insan imeki
(sein, buden) feda etmi oluyoruz. Sartre ister
istemez yle bir kurama varyor: Btn var
lklarda, mahiyetleri varlklarndan ncedir. n
sanda aksine varolu mahiyetten nce gelir. u
anlamda ki; marangoza ne yapmak istediini
sordunuz diyelim, <1- Sandalye diyecektir.
- Sandalye nedir?
diye sorduunuzda,
- Sandalye ite yle bir ey, drt aya ve
bir arkal var, tahtas, rengi de yle . . . diye
cevap verecektir. Bunu sylediinde sandalye
nin mahiyeti zerinde konumu olur, ne var
ki, sandalye henz varlk kazanm deildir.
Sonra keser, rende ve tahta ile sandalyeyi yap
maya koyulur. Bylece o, var olan sandalye
mahiyetine -ki sandalyenin kendisi henz var
lk kazanm deildir- varlk kazandrmak ze
redir.
Fakat insanda durum farkldr. lkin varl
meydana gelir. u anda var olan beer ne
dir. Henz belli deil! Fakat vardr, varl var
dr. Nasl? Nitelii sonra bilinecektir! Ne yol
dan? Sonra bilinecek. Nitelii, kendi kendini
nasl biimleyip yapacana baldr.

ra

32

u halde nce ne olduklar bilinen ve son


varlk kazanan dier varlklarn ::.ksine ola-

rak insan, ne olduu, ne olaca bilinmeden nce varlk kazanr, ne var ki kendi ekilsiz ha
murunu sonradan istedii gibi biimleyecek,
renk vuracak, eklini ve yapsn belirleyecek
bir iradesi vardr. Demek oluyor ki mahiyetini
kendisi varlndan sonra belirler. u halde do
a veya Tanr varlmz bize vermitir, fakat
mahiyetimizi kendimiz ve kendi irademiz ile
belirlemeliyiz. nk Sartre'n szyle : iradeyi
ve seim yeteneini insandan alrsak insan in
sandan alm oluruz. Sonra da hereyini yitir
mi olur. Sartre -yerinde olarak- uradan
bakmaktadr: Bugn temel alnd gibi mad
decilik veya doalclk grlerini temel alrsak
insan talam ve dar ereveler iine hapset
mi oluruz. Kim i nsan geliiminin ve olgunla
masnn bir sn rda durduunu kabul ederse in- ;,
sanlk kavramna (insan imek) kar byk bir
su ilemi olur.
Vahdet-i Vcudular (tmtanrclar, pant
heistler) da, bu akm tanrc (theiste ) bir idea
lizm (lkclk) demek olmasna ramen, in
sana kymaktadrlar. Tmtanrc (vahdet-i v
cudu) gr, ilahi cebr (31) ile birlikte, slam'
da Cebriyye akmna mensup baz kimseler ta
rafndan da benimsenmitir. B u fatalist d
nce Hint Felsefesinde, baz tasavvuf frka
larnda ve yine katolik mezhebinde yer alr.
Tanr, zat'nn ve varlnn gerektirdii bi33

imde herkesi yaratm, mahiyetini, iradesi


ni, hayrn ve errini nceden belirlemi ve
alnna yazmtr. nsan dnyaya geldiinde ila
hi iradenin belirledii eyin dnda baka bir
ey yapamaz ve baka bir ey de olamaz. Bun
dan da insan kendinden nce var ofan bir cebre,
zorunlua feda edilmitir Hafz (32) yle der:

u ksmet-i ezeli bi huzur-i ma kerdend


Ger endeki ne be-vefk- rizast, horde me-gir!
(Ezeli ksmeti, paylatrmay; bizim yoklu
umuzda yaptklarna gre / Azck da r
zaya uygun deil diye szlanp yaknma!)
Yani sana - Efendi, byle mi istersin, yle mi? diye seslenmediler. Tanr bizi dile,_d ii
gibi yaratt, yeryzne sald. imdi her nasl
yledir ite, bizden n2sll olacana dair izin'
alnmad, bize seimi braklmad. B aka bir
air de bu iiri kendine gre dzeltiyordu ki,
bu dnce doTu ise bu ikinci ncekinden do
ru demekti!": Tm rzaya uygun deil diye
szlanp yaknma ! nk cebr sz konusudur.
Cebr kabsnda ne yaplabilir ki? Hatta iti
razc durumunda olmak da yanltr, itiraz et
mek hatadr. Camus'nn itiraz gibi: Ben itiraz
ediyorum diyor.
Kime? diye soruyorlar,
Tanr'ya m?, Tanr'y kabul m ediyorsun
yoksa? Hayr diyor. yle ise kill1 itiraz edi
yorsun ? diye soruyorlar. - Bilinsiz bir doa
34

varsa, biz de bilinsiz olarak olumuuz ve ge


limiiz demektir. tirazn kime senin? Yalnz
ca sorumlu bir kiiye, bir sorumluluk makam
na kar itiraz edilebilir, sen Evren'de bu so
rumluluu kabul etmiyorsun ki? Bu durumda
nasl itiraz edebilirsin? (33) Bunun zerine da
ha anlamszca bir eyler sylyor: - tiraz
ediyorum. Soruyorlar Niin ve kime kar?
Diyor ki, Hi kimseye ! Yani havaya yumruk
s allayan birine benziyor. Sonra diyor ki, - ti
raz ediyorum, nk itiraz etmemem imkan
sz; itiraz etmeden yapamam !
l ahi meiyyet (ilahi iradenin hereyi y
netmesi) insann irade ve seimi hi szkonusu
olmakszn hkmn yrtyorsa, (34) insan
sorumlu deildir. Ve sorumlu olmayan insan
da insan deildir.
Ondokuzuncu yzyl maddecilik (materya
lizm) ve natralizm (doalclk) grlerinin
egemen olduu ad. Ortaa ise hristiyanl
n vazettii determinist (cebri) grn, ilahi
meiyyet anlaynn egemen olduu a idi.
Sonra maddecilie ve doalcla dayanan de
terminist (cebri, belirlenimci) gr ortaya k
t. Hristiyanln determinist gr yerine
baka bir determinizmi geirdi. Ortaada kili
se mensuplar bizler, biz insanlar Tanr'nn di
ledii gibi kendimize zg irademiz olmakszn
yaratldk derken, ondokuzuncu yzylda Tanr

35

yerine tabiat ve madde kondu. Bylece sadece


bize hkmeden ve hibir zgr alan tanmayan
g aa derekede bir efendi ile deitirilmi,
temel gr ayn kalm oldu. Efendimiz Tabi
at ve Madde oldu artk! Yirminci yzylda ise
maddecilik tmyle yetersiz ve sakattr. Bilim
sel adan bir dayanak da bulamaz. Doalclk
(naturalizm) ise, onsekizinci yzyla ait bir g
r olarak esasen tm ile yklm bulunuyor
du.
nsan zbilinli ve seme yetenei olan bir
varlk olarak yadsyan baka reti de var
dr ki, bu retinin en yenisi biyolojizm
(dirimbilimcilik) , ondan nce geleni sosyolojizm
(toplumbilimcilik) , ondan nce geleni de histo
rizm (tarihselcilik) dir. (35)

Historiun (tarihselcilik) u anlamdadr :


nsan; insanln tm bireyleri, herkes ve her
ben tarih'in meydana getirdii bir dokudur.
Nasl? Her birey tarih'inin gerektirdii biimde
olumutur. Benim u zelliklerim var ise ge
miimde balangtan bugne kadar sregelen
Tarih dolays iledir. ran Tarihi, slam Tarihi
ve iilik Tarihi birbiri ile rlp dokunmu,
benim gemiimin tarihini meydana getirmi,
bu yzyla kadar gelmi ve bu Tarih'in sonun
da dnya'ya gelen... ve byyp yetien Ben,
tmn tarihimin bana verdii zelliklere sahip
36

olmuum. ran - slam Tarihinin sonucunda du


racak yerde Byk Fransz htilali, Rnesans,
Ortaa veya bugnk Bat Dnyasnda yer aJ
sa idim, baka bir dilim, baka dnce ve duy
gularm, baka ahlak ve gidiim olacak idi. u
halde bu ben ile o ben iki ayr tarihe sahip
olduklar iin iki ayr insan olmulardr. u hal
de yine benim zelliklerim Tarh'in temel belir
leyici olduu gr yolu ile benim elimden
km ve Tarih'in iradesine teslim edilmi olu
yor. u haJde nasl seebilirim? Kendi istediim
gibi mi? Hayr, Tarih'in benim iin setii gi
bi! imdi ben Farsa k onuuyorum ve siz de
Faray bizim konuma ve anlama dilimiz ola
rak dinliyor ve anlyorsunuz. Ne siz Farsa'y
setiniz. ne ben setim. Tarih'imiz bu dili bize
verdi, getirdi, gzmz atmzda bu dili ta
rihi bir zorunluk olarak kabul ettik ve bu dil
ile konuuyoruz, bunu reddedemezdik. slam
benimsedik ise de biz semedik, Tarih seti, bi
zim bu seimde katkmz, katlmamz yoktu. Bir
evrede douyoruz, yetiiyoruz, erginleiyoruz
ki, Tarih,. tarafndan seilip artlar dzenlenmi
oluyor. Cildl_mizin rengini biz semiyoruz; Doa
veriyor. Bunun gibi ruhumuzun rengini de Ta
rih veriyor, yoksa biz semi deiliz.
kinci bir zorlayc g (cebr) sosyolojizm
(toplumbilimcilik) dir. Bu gr de societe,.nin
(toplum) veya sosyoloji (toplumbilim) in temel

37

belirleyici olduunu kabul eden grtr. Sos


yolojizm, Doa'nn etkisini bir dereceye kadar
Tarih'in etkisini de bir adan kabul eder. Der
ki; btn bu etkenlerin bir lde etkisi ol
makla birlikte, gerekten beni ortaya getiren,
benim zerimde egemen olan toplumsal evre
v toplumsal dzendir.
Ben eer cmert isem, ya da ok gayretli
ve kahraman isem, feodalite (derebeylik) d
zeni iinde b;yp olgunlatn iindir. Pa
ragzn biri isem, burjuvazi (kentsoylu dzeni)
iinde doduum iindir. Ata binip pala salla
yan biri isem airet (boy) dzeni iinde yaa
dmdan dol aydr. Baka trl isem baka tr
bir dzen iinde olduumdan dolaydr. Top
lumsal ilikiler, retim ilikileri, mlkiyet d
zeni ve retim aralarnn toplumdaki konumu,
btn ile snfsal ilikiler ve topluma egemen
olan biim benim toplumumu oluturmakta ve
bireyin benliini onun dnda belirleyen etken
ler durumunda olarak bu benlii de olutur
maktadrlar.
Demek ki ben kt olmu isem, bende k
tl yaratan veya seen toplumsal evredir,
iyi olmu isem bende iyilik durumunu yaratan
ve beni buna aran yine toplumsal evredir,
benim iim deildir. Sosyolojizm (toplumbilim
cilik) de birey (fert) yoktur. nsan seebilen bir
38

ben olarak var olmaz. Her b irey toplumun


onu ortaya getirdii gibidir. u halde bu kim
seler, insan deildir, nk artk seim yete
nekleri yoktur. nsan; ben, benliim diye
bilen. ben, bunu u kantlar dolays ile setim
diyebilen, semeyebilir olmasna karn seen
kimsedir. Bu aama, insan-imek aamasdr.

l\Ievlevi (36) der ki:


n ke guyi in konem ya an konem
Hod delil-i ihtiyarest ey sanem!
(unu mu yapaym, bunu mu yapaym de
yiin var ya / te bu ihtiyarn (seme ye
teneinin) varlna delildir, gzelim ! )
Ne var k i Sosyoloj izm, bu duraksama v e
karars!zln d a Toplum'dan birey'e yansd
grndedir. Tcplumsal ve toplumbllimsel et
kenlerden bazlar seni unu semeye arrken
baz dier etkenler de baka bir eyi semeye
zorlar. u anda iki ayr blk toplumsal etke
nin basks al tnda olduun iin duraksama ve
kararszla dersin. Diyelim ki baz kimseler,
dindar veya dinsiz olma konusunda kararszdr
lar. Hangisini semeleri gerektiini dnyor
lar. Sosyolojinin grn savunanlar derler ki;
bu kararszlk insann dini veya dinsizlii se
me imkanna sahip oluundan deil undan ileri
gelir: Baz toplumsal etkenler senin dindar ol-

39

m an, Bat'dan gelen toplumsal dzenimize gi


ren ve sende de bulunan baz etkenler ise senin
dinden uzak bulunman isterler. Demek oluyor
ki sen bu etkenler elinde oyuncaksn, dini se
tiysen dini-toplumsal e.tkenlerin sende stnlk
salad,

dinsizlii setiysen dtan gelen et

kenlerin geleneksel etkenlere stnlk salad


anlalr. u halde sen toplumsal dzenin be
ii rleyici gc elinde oyuncak gibisin. Sonu ola
rak sen ve ben diye bir ey yoktur. (37)
Son zorlayc g hiyolojizm (dirimbilim
cilik) dir. Bu gr de biyolojiyi temel alan g
rtr. n san kuru ve talam materyalizm
(maddecilik)

kalplarndan bir lde ykselt

meye urar. Bu da gsteriyor ki yirminci yz


yl bilginleri artk ondokuzuncu, onsekizinci ve
onyedinci yzyllarn kuru ve dar tanm i inde
insan ele almyorlar ve anlayp anlanlandrm
yorlar. Biyolojizm, insann fizyolojik (bedensel)
ve psikolojik (ruhsal) zellikleri btnnn te
mel belirleyici olduunu ileri srer. Bu zel
likler btn ok gelimi ve karmak bir do
ku iinde insan oluturur ve her birey biyoloji
(dirimbilim) kanunlar iinde ve bu kanunlara
g re yaar.
Biyolojizm'in dzeyinin hem materyalizm'
den hem naturalizm'den stn olduu doru
dur. 1nsan' da doa'nm veya maddenin olaan

40

bir grngsnden (fenomen) daha stn tut


maktadr. Ne var ki insan yine zbilinli ve
zgr (hr) bir varlk olarak yadsmaktadr.
Ben dediimde, ben yine bilinsiz ve kendi
biyolojik zelliklerime baml bir oyuncak de
mek oluyorum. u halde ben yokum. Bu g
r, rnein zayf kimselerin ak ll, imanlarn
sevecen olduunu ileri srer. (38)
Demek oluyor ki aklllk gsterenin bu i
te pay yoktur, bu i beden arlnn iidir.
Sevecen ve cmert davranan bir kimseye de
minnettar olmamz gerekmez, bu da onun mi
desinin iidir. Kendi insan benliinin ii olma
yp, biyolojik yapsnn biimi byle gerektir
mitir. Esasen bize efkat ve iyilikle davran
mamak elinde deildir.
Gryorsunuz ki biyolojizm ondokuzuncu
yzyla zg grlerden farkl olarak insan
ok yksek bir dzeyde ele aldn ileri sr
mesine ramen Din'in amalad, Allah'n ah
lak ile ahlaklanan ve balangta zelliklerini
belirttiimiz insan yadsmaktadr.
Bylece, szn ettiimiz drt zindann ne
ler olduu aklanm oluyor. Bu eitli reti
ler topluluunu drt zorlayc g olarak zet
leye biliriz.
lk olarak, irade sahibi, bilinli ve yaratc
insan ilk zorlayc gcn, Doa'mn basks al41

tndadr, bu zorun tutsadr. Natralizm, Tabi


at temeline zellikle yaslanmaktadr ve olduka
nemli bir lde de gereklik pay vardr.
kinci zorlayc g, Tarihin b ask s dr. Ta
rih Felsefesi buna, bu temele dayanmaktadr.
Emerson'a (39) Tarih nedir? diye sorulunca,
- Nedir Tarih olmayan ki? diye karlk ver
mitir. Varolan herey, Tarih'in rndr. Ta
rih'i temel belirleyici sayan gre gre benim
niteliimin yaratcs, insan olarak benliihn
z. mahiyeti, benim Tarihimdir. Tarihim be
nim elimde olmadna gre ben de kendi elimde
deilim.
ncs Sosyolojizn'dir. Toplumu temel
ve asl belirleyici kabul eden, bireyi yadsyan,
toplumun bireyi oluturduunu ileri sren g
rtr.
Aslnd a ben ne Naturalizm'i, ne Sosyolo
j izm'i, ne de Historizm'i tmyle yadsyorum;
n de kabul ediyorum. Ancak benim kabul
ediim u anlamdadr: nsan -ki asl onu an
latmak istiyorum-, bu varlk seebilir, seme
yetenei ve imkan vardr. Bu varlk kendi ge
liim ve olgunlama sreci iinde gerekten de
bir adan ve bir bakma doal ve maddi bir
oluum, bir grng, bir bakma Tarih'in biim
ledii bir grng, bir bakma evre ve toplu-

42

munun biimledii bir grngdr. Bir boy


(airet) dzeni iinde, boy dzeni yaama bi
imi bireylerin zerinde ruhsal ve dnsel
zellikler meydana getirebilir, boy dzeninde
yaayan bu yaama biimini semi deildir, hi
kimse bunu sememitir, zel bir toplum ve
retim dzeni onlar ister istemez adrda otu
ran gebeler durumunda klmtr, retim d
zenleri bunu gerektirmitir. Tabii artlar da
bir baka topluluun avcla koyulmalarna,
avc olmalarna. ormanda yaamalarna yol a
mtr. Ya da yine bu artlar baz boylarn ba
ka zellikler kazanmalarn, sonunda tarm aa
masna girmelerini, bu aamada da yerleik d
zene gemelerini, ky ve kentlere yerleince de
artk zelliklerinin, ilikilerinin, gelenek, ahlak
ve ruhiyatlarnn deimesini salar. Bu deiim
seimle olmu deildir. retim dzeni biimi
nin bireye etkisinden dolaydr. Yani beer
gerekten de Doa'nn onu oluturduu gibi,
gerekten de Tarih'in onu biimlemekte olduu
gibidir. evresi deien bireyde de deiiklik
ler olur. ( 40) Hal desenleri izmekle uraan
ve ok byk bir sanatkar olan Tehran sanat
karlarndan birisi anlatyordu : Cezaevinde
mahkumlara hal dokumacl retmeye a
rldm. (Bu olaya iyi dikkat ediniz, insan ze
rinde d etkenlerin ne denli etkili olduklarn
ve insann ne denli eitime yatkn olduunu
gsteriyor) . Ben unu ileri srdm: Bir kimse-

43

ye gerekten zarif ve sanatkarca hal d okwna


sn rettiim ve o iyi bir sanatkar olabildii
takdirde, onun balanmasn, affn isteyece
im, siz de kabul edeceksiniz ! artm kabul et
tiler. Kendilerine reticilik ettiim kiiler o
unlukla ar sular ilemi olanlard ve k
tlk, kat yreklilik, gzlerinden belliydi.
te bu kimselere hal dokumasn retmeye ba
ladk. Hal dokumasnda gzlerin ve parmak u
larnn dikkat etmesi gereken zevk incelii,
renkleri iyi tanma ve ayrma ve birbiriyle
uyuturma iin gerekli ince zevk ve duygu, ha
lnn zarif ve sanatkarca naklarndaki gzel
lik, btn bunlar tanmaya balyor ve sonra
dokuyorlar, yaratclklarn tadyorlard. Btn
bunlar ruhu o derece inceltiyor ve duygu veri
yordu ki, belki kan dkmekten ve ldrmekten
zevk alan adam, san atla uratktan bir sre
sonra ruhsal bir gzellik kazanyor, yle ki ki
mi zaman bir arada oturup ben iir, rnein
rfani (4 1 ) iirler okumaya baladmda, ayn
adamn gzyalar yavaa szlmeye balyor
du.
O kadar kat ve sert bir ruh bu kadar yu
muak ve latif olabiliyor. Demek ki d etkenler
bu katl ona vermi, mensup olduu toplum
sal evre dzeni farkl olduundan byle olmu
tur. imdi evresi deiince, yeni evresi onda
bu letafeti ortaya karm oldu. Ne bu letafet

44

dolaysyle onu ar vmemiz, ne de o katlk


dv1aysyle sulamamz gerekir. Bu sosyolojizm
dir ve bir lde dorudur da!
Fakat benim sylemek i stediim udur :
Sosyolojizm'i, Materyalizm'i, Naturalizm'i veya
tarihselcilik akmn (Historizm) btn ile
yadsmak ve onlarn temel etken olarak ileri
srd eylerin hi bir etkisi olmadn ileri
srmek istemiyorum. Aksine bu etkileri kant
lamak ve dorulamak istiyorum. Fakat szm
udur ki insan, oluum (werden, oden) sreci
iinde, bu zorlayc glerin basksndan kurtu
lur, kurtulabilir.
rnein, Corafya'nn, klim'in temel etken
olduu gr ondokuzuncu yzyl toplum-bi
liminde byk bir nem kazanm idi. bn Hal
dun ( 42) da her toplumun, doal corafyasnn
gerektirdii bir yaay biimine sahip oldu
unu sylyordu. Yanl da deildi. Fakat bu
gn, insan geliimde ilerledii lde bu zorla
yc glerin basksndan kendisini kurtarabilir.
Bu zorlayc glerin varin yadsmak istemi
yorum. Ya da bunlarn hi etkisi olmamtr,
insan btn tarihsel sreci boyunca nasl iste
diyse, setiyse ve ne dzenlediyse yle yaa
m demek de istemiyorum. Yalnzca sylemek
istiyorum ki bi.r hayvan tr olarak insan (be

er) Sosyolojizm'in Naturalizn'in, Historizm'in


45

esiridir. nsan olma srecine girmi ise, giderek


ve aamal olarak bu basklardan kurtulur ve
zgr olur.
Pekala, Naturalizm'den kndisini nas(kur
taracaktr? Bunu dierlerinden daha ak ola
rak kavrayabiliriz. nk Natutalizm'den kur
tulma anda bulunuyoruz. Doa'nm bizim ze
rimizdeki basklarndan birisi su ve hava yolu
ile o:makta idi. lde yayorduk, ln havas
ve suyu bizi balyor, bask altnda tutuyordu.
Deniz kenarnda baka koullar iinde baka
trl olabilirdik. Bunun gibi douda baka ve
batda baka. Dalk yerlerin koullar ile ova
ve l koullar farkl idi ve farkl durumlar
yaratyordu. Fakat bugn sanayi ve ada uy
garlk, insan her gn doa glerinin ve g
rng erinin (fenomen) zorlayc basksndan
ve kendilerini zorla kabul ettirme etkilerinden
giderek daha ok kurtarmaktadir. Bugn Afri
ka l ve sahrasnda yaayan insan, doal ko
ullarn elverisizliine karn kendi yaam iin
baka koullar hazrlayabilir, ada llere
uygun k,entler kurabilir. Kuzey Amerika'da ya
ayan biri Amerikal gibi yaayabilir. Bu da
gsteriyor ki insann, corafi durumun veya ge
nel anlam ile Doa'nn (Tabiat) basksndan
kurtulmas mmkndr. nsan'n etkisi altnda
bulunduu glerden birisi yerekimi gcdr.
Yerekimi bizim iin o kadar doal ki biz bu

46

ekimi gvdemize ilikin bir ey sanyorduk.


Sanyorduk ki arlmz dolays ile yer ze
rinde duruyoruz. Arl da zmzn bir ge
rei biliyorduk. Fakat bugn havalanma imka
nmz drt metre ile snrlayan duvarn ne
kadar kolayca ykldn grm bulunuyoruz.
Yer ekimi gcnn ektii duvar her an biraz
daha yklyor ve artk eskisi gibi bu gcn tut
sa olmaktan kurtuluyoruz. klim'in etkiledii
tarm retiminin de basksndan kurtuluyoruz.
Bu duvarlar birbiri ardndan ykldka ve geli
im ve uygarlk ilerledike, biz de bu zorlayc
glerin basksndan o lde kurtulabilmi
oluyoruz.
Yalnzca rmak kysnda, orman yresinde
ve buna benzer yerlerde, su ve dier yaama
koullar bulunduu takdirde yaayabilen, bu
koullar bulunmadnda le n , insan, bugn otun
bile bitmeye' korktuu bir lde byk bir sanayi

uygarl kurabiliyor. Doa'nn bu zorlayc g


cn ve Doa'ya hakim kanunlar, bu tabi ve
zorlayc kanunlarn insana etkisini bilmek ve
kavramak yolu ile bunlar bilmenin yolu bilim
dir (ilim) . Doa'y tanma veya bilim, insana,
b ilimin nderlii ve yaratc gc sayesinde
teknoloj i meydana getirme imkann salam
tr. Teknolojinin (uygulaymbilim) yalnzca bir
devi vardr: nsan'i Doa'nn basksndan kur
tarmakt Teknoloji ve Teknik'e (fen) hcumlar
47

l
yneltilmekte, insan' a kyd ve insan' harca
d, insan' arptp bozduu ileri srlmekte
dir. Dorudur da! Ancak, yine bu teknik insana
kurtulu da salayabilir. nsan, gdasn, giyece
ini, barnan salayabilmek iin gnde on oniki saat almal idi, bu ilk zor, ilk bask idi;
Doa'nn zoru ve basks! Teknoloji retimi
ykseliyor ve onun bu tr atmalarnn sre
sini on-oniki saatten bir saate indirgeyerek on
bir saatini zgr kalm oluyor. Ne var k i bu
gn insann bugnk teknoloji dzeyine karn
Teknik'ten yoksun insandan daha fazla al
mak

zorunda

olduunu

gryorsak,

bu

sanayi

dzeni dolays ile, Burjuvazi (Kentsoy lu) d


zeni dolays iledir ki, tketimi, sanayi reti
ninden ne geirerek kamlamakta ve ardn
dan da insan sistemli olarak retimi artrma
boyunduruuna komaktadr.
u halde Teknik, bilimin yardm ile insa
n, onu basks altnda tutan, evre ve tabiat
kanunlarnn zoruna koan etkenlerden kurta
rabilir.
Tarih'in zorundan nasl kurtulabilir? nsan
Tarih ad altnda byk bir gcn elinde ger
ekten oyuncak olduunu, Tarihbilimi ve Ta
rih Felsefesi ile tarih'in akn, tarih'in ak
na egemen olan kanunlar kavrayabileceini,
tarih'in ne gibi etkenleri olduunu ve bu et-

48

kenlerin insan beninin ve insanlarn yapsn


da, iradesinde, duygu yapsnda ne gibi etki
leri olduunu bilebilirse, ikinci zindan olan ta
rih zindanndan kendini kurtarma yolunu bu
labilir. Gryoruz ki insan bu aamaya az-ok
erimitir. Bugn Asya'da ve Afrika'da, Latin
Amerika'da, yle toplumlar tanyoruz ki tarih'
in ak sreci bakmnd2n birka aamay bu
aamalardan gemeksizin ve bir srama ile
ardlarnda

b rakmla rd r .

Tarihi

aamalara

uy

gun olmak gerekse i d i gemeleri gereken aama

lardan srasyla gemeyip, Tarih bilincine sahip


olduu lde ve o toplumdaki aydnlarn h an
gi a amada bulunduklarn ve bu aamann ni
te l i i n i . hangi tarihi gere i n rn olduunu ble
bildikleri.

kavray ab i l d ikler

l de .

bu

Topl u m ,

t a r i h i determ i n i z m i n nc aamasndan bir s


rama

i le

drdnc

ve

beinci

aamalar

geir

meksiz i n a l t nc aamaya na l geebi l i r . (43) B u ,

d.:terminist (belirleyimci ) sebep-sonu ilikisi


nin snrlarndan kurtulmak demektir ki, bu de
terminizm o Toplum'un yaay srecine hakim
bulunmakta ve btn toplumlar bu determinizm
gereince altnc aamaya varncaya kadar bu
aamal;:rdan gemek zorunda idiler. ( 44)
Tarihin ak boyunca ve her zaman top
lumlar byle idiler ve bu tarihi ak temeline
dayanan bir geliim gstermilerdir. Ne var ki
ada insan, Tarih bilincine varabildii, Ta-

49

rih'i tanyabildii, Tarih'in akn kavrayabil


dii lde kendisini Tarih'in bu determinist
akndan kurtarabilir. Ve bu aamalar bak
mndan da seim yapabilir. Bu nedenle gn
mz dnyasnda yle toplumlar gryoruz ki,
gebe boylar halinde yaamaktayken, Klelik
aamasndayken, Tarih'e kar grnen bir dev
rim ile anszn kendilerini ileri ve burjuvazi'
nin

tesinde

yer

alan

bir aamaya ulatrabili

yorlar. Bu , Tarih 'e kar bir bakaldrma demek

tir. Bu, Tarih'in determinizminden, Tarih'in de


terminizmini tanyarak, Tarih'in akn ve Ta
rih'in determinist yasalarn kavrayarak kurtul
mak ve toplumu da kurtarmak demektir.
ncs Toplumbilim'in (so5<yoloji) zorla
yc gc, basksdr. Gemite yine tank olu
yoruz ki her birey Toplum'unun gerektirdii l
de geliiyordu. Fa.kat bugn bunun aksine,
Toplumbilim'in gelitii ve yaygnlat l
de,

toplumsal

kavrand
yaset

ilikilerin

lde ,

Felsefesi'nin

ve

Ynetim

snfsal

ilikilerin
ve

Si

lsnde ,

bi

(Hkmet)

anlalmas

reyin toplumsal bilince varmas lsnde, Jas


pers'in (45) deyii ile, Toplum'un rn olan in
sanlar, Toplum'u biimleme durumuna gelmek
tedirler. Gemite, bir boy toplumunu (dere
beylik

toplumunu)

veya

geri

kalm

bir

kyl

toplumunu gzlemlediinizde, bu toplum birey


lerinin kendi ynetim dzenleri, din dzenleri,
50

inanlar ve gelenekleri zerinde en kk bir


kuku duymadklarn ve esasen kukulanmalar
imkannn bulunmadn grrdnz. Bunlar
ebedi, deimez, silinip gitmez (la-yezal), zorun
lu ve her eye egemen, hava ve su gibi geler
olarak kabul ederlerdi. Belki dinleri yanltr,
u halde bir din seebilirler, belki u beyin veya
baka beylerin (Prens'in) dzeni ve hukuku
d oru deildir, u halde bakaldrlabilir, ato
lar ele geirilebilir, baka trl yaanabilir ; bu
gibi dnceler asla zihinlerine domazd. (46)
nk toplum dzenlerinin dkt kalp
far iinde koullanp biimlenmi idiler ve bu
kalplar iinde dnyorlard. Fakat bugnn
insan bilinli bir ekilde dinini seebilir ve yi
ne bilinli olarak yadsyabilir. (47) Dln , lum'
__
un bireye sunduu ve ykledii etken ve g
lerden biridir. Ne var ki ada insan kendisine
srekli egemen olmu bulunan din ve toplumsal
dzenler karsnda seim yeteneine sahiptir.
Yadsyabilir ve seebilir, benimseyebilir, ku
ku duyabilir. retim dzenleri, snf iikileri,
aile ve topluluk ayrcalklar, bunlarn tm
bilinli ada insan karsnda artk eskisi gibi
gl deildir. Bozulup yklmas, ebedi, dei
mez, egemec, kutsal, gkten inme gerekler ola
rak deil, insann zerinde dnebilecei, ka
rar verebilecei, benimseyip seebilecei veya
yadsyabilecei grngler (fenomenler) olarak

51

ele alnmaktadr. Gryoruz ki, bireyler yads


makta, baka bir seim. yapmakta, deitirmek
te, dzeltmekte, devrim yapmakta, tr-biimle
ri (tip) bakalatrp, din deitirmekteler. B
tn bunlar ada insann, zgrln az veya
ok nc zindan olan Toplum zindanndan
kurtularak elde edebildiini gstermektedir.
Her geen gn de daha fazla elde edebilecek
duruma gelmektedir. nsan kendisine egemen
olan toplumsal dzen bandan toplumsal bilim
ler, dzenleri inceleme ve topumsal dzenleri
karlatrma sayesinde kurtulabilir ve kurtu
labilmitir. Gryoruz ki nc zindandan d a
insan bilim sayesinde, toplumsal savamn yn
temlerini bilerek kurtulabilir. Teknoloj i nasl
Doa ile savamn ifadesi ise, ideolo j i de top
lumsal dzenlerle savamn toplumbilim arac
l ile elde edilen ve onda temellenen Tekno
lojisi (Uygulaymbilim) demektir. zetlersek,
insan ilk zindandan, Doa zindanndan, bilin
cini, irade ve yaratcln, Doa'y tanmakla
yani bilimle kurtarabilir ve elde edebilir. kinci.
zindan olan Historizm zindanndan Tarih Fel
sefesini ve Tarihsel determinizmin nasl yn
lendirilebileceini kavramakla, Tarih bilimi ile
kurtulabilir. nc zindandan, Sosyolojizm
den, Toplumsal Dzen zindanndan da bireyler
yine bilim ile kurtulabilir ve kendi toplumsal
dzenlerinin kurucusu olabilirler.

52

Drdnc zindan, zindanlarn en ktsdr,


insan bu zindanda tutsaklarn en acizi duru
mundadr. Bu zindan, Kendimdir. (48) a
lacak eydir ki Tarih'in ak boyunca insan
nce anlan zindandan kurtuluunu daha ile
ri lde salayabilmi olmasna, bugn bu
zorlayc gcn b asksndan her adakinden
daha fazla kurtulmu bulunmasna, bu zor
laycya her zamankinden fazla egemen olma
sna karn, drdnc zorlayc g, yani kendi
si, kendi zindan karsnda d a her dnemden
daha ok, hatta Teknoloj i'ye sahip bulunmad,
doal bilimleri bilmedii, Toplumbilim ve Ta
rih Felsefesini kavramam bulunduu dnem
den daha ok aresiz, acizdir. ada insann bu
drdnc zorba gcn tutsa durumunda ka
l, ilk, ikinci ve nc zindanlardan kurtu
luunu da yararsz ve anlamsz klmaktadr. (49)
amzda Doa, Tarih ve Toplum zindanndan
kurtulan insan anlamszlk ve boluk duygusu
nun bunalmna dmektedir. Niin? nk z
gr deil, drdnc zindann tutsadr. nceki
zindandan kurtulmas ile mutsuzluu da ba
lamaktadr. Bir Yazar'n dedii gibi, bir zor
layc gcn snrlar iinde uykuya dalan insan
iin ne yap.a ym bilemiyorum ! bunalm, ezi
yet ve zahmeti y oktur. nk bir giriimde
bulunamaz. Gelgelelim ada insan ne _yapa
ca konusunda her zamankinden fazla g
sahibidir. Ne var ki ene yapmas gerektiimi
53

de her zamankinden az bilmektedir. Bu zin


dandan kurtulmu olmas gereken, Doaya ege
men veya kendi toplumuna egemen olan insan
kendi zindan iinde aresiz ve tutsaktr. Niin
z zindanndan kamyor peki? Bu zindandan
kurtulmak zordur nk. Zordur, nk n
ceki zindann benim varlm evreleyen drt
duvar vard ve ben orda tutsaktm. Tutsak ol
duttumun bilincinde idim. Yerekimi gcnn
varln ve uamayacam biliyordum. Bunun
bilincinde idim, hatta gebe olduum dnem
lerde bile bu bilincim vard. Irmak kenarnda
olduunu,

halde

ister

istemez

balklkla

geinmem gerektiini, yremde yalnzca orman


bulunduunu, u halde yazgmn avclk oldu
unu biliyordum. Bu zorlayc gleri gemite
duyumsuyordum. Ne var ki bu drdnc zin
dann duvarlar evremi kuatmyor. Bu zin
dan kendimle birlikte tayorum. Bu sebeple,
bu zindann bilincine varma ve onu tanma b
tn dierlerinden de gtr. Zindanla tutsa
birlemektedir. Hastalk ve hasta birlemekte
dir. Bu sebeple bu sayrlktan saalmak etin
dir. (50)

nsan bilim
ile Doa'mn zindanndan, Tarih'in zindanndan,
Toplumsal Kurallara Egemen Dzenin zindann
dan kurtulabilir. Fakat yazk ki kendi zindann
dan bilim ile kurtulamaz. nk bilginin kenBaka bir glk de uradadr:

54

disi de tutsaktr. ( 5 1 ) Bu bilimin kendisi, bir


tutsan bilimidir. Kendim dendiinde, bunun
kendisinde gml bulunan zgr. ben olduu
nu alglayamamaktadr. zgr bir ben olarak
deil, salt ve genel anlam ile bir insan, bir ken
di olarak ancak alglayabilmektedir. Doa, Top
lum ve Tarih zindanndan boanmas gerekmek
te ve boanmaktadr, gelge'.elim sonra anlamsz
lk ve boluk iine dmektedir. B urada bir
forml sunmak istiyorum: Bu alanda bir yasa
var ki Hilkat- Adem'in (Adem'in yaratlnn)
balangcndan bugne dein dorudur ve ge
erlidir. san, maddi yaaynda bu yolu boy
lar, fakat unutmayalm: Ancak maddi yaam
iin bu yasa geerlidir. nsan'n nce ihtiyac,
gereksinimi vardr. Sonra bollua eriir, refaha
erer. Daha sonra boluk ve anlamszlk duygu
suna kaplr. Bundan bakaldrmaya geer. So
nunda perhizkar ve ie dnk bir dnem gelir.
Egzi stansiyalizm (Varoluuluk) ve Hippilik
akim (52) bugn byledir. Bu yasa'ya uygun
olarak belirmitir. Bizim eski aalar ve soylu
larmzn Tasavvufa dmeleri, Hind ve in aa
ve soylularnn gizemci (mistik) bir Nirvana>>
(53) anlay iinde maddi yaam yadsmalar
da . b'..1 yasa'ya dayanr. Bugnn burjuvazi
(kentsoylu) dzeninde yeni neslin tketimi ve
maddi yaay yadsmalar da bu yasa'ya gre
dir ve bundan baka da olamaz.

55

nsan, onlara eriemedii srece gnlk


maddi istek ve zlemlerine deer verir, eriin
ce de boluk ve anlamszla der. nsann l
ks, zlemi, ylesine yce olmaldr ki bir n ok
taya bal kalrr:asn. Yoksa bu lk, duru ile,
durak ile sonulanr ve duru da anlamszlk
ve boluk bunalmna iletir. (54) Doaldr ki,
kendi zoru iinde tutsak olan insan Doa'ya
egemen olsa bile yine de silahl bir acizdir. Jean
Isole (55) diyor ki: Bir yazar, batan aa sila
ha, tepeden trnaa altna garkolmu. fakat i in
deki, dermansz bir dert dolaysyla ac eken
bir sehzadeyi yksnn kahraman olarak an
latyvrdu. O, bugnk Fransa'nn bu ehzadeye
benzediini syler. Fakat bugnk Fransa de
il, ada insan, her zamankinden daha are
siz fakat silah kuanp altnlara garkolmu eh
zadedir.
Hollanda'da Rotterdam'da (56) kentin b
yk meydannn ortasnda ok ilgi ekici bir
heykel vardr. Heykel tatandr, ancak btn
eklemleri birbirinden ayrlmtr. Mesela boyun
azck yana eri, dirsei kolunun yanna doru,
diz ve bilekleri de byle ! yle ki Meydan'n
ortasnda duran bu heykele uzaktan baktnz
da, hafif bir yel eserse bu heykel yklp-dk
lr diye iiniz oynar. Oysa heykel tatan yon
tulmutur. Heykeltra, kinci Dnya Sava'n
dan sonraki insan simgelemek istemitir. Fa56

kat bu heykel ada insann simgesidir. Her


zan1a11kinden daha gl, kaya gibi, fakat her
zamankinden ok mahvolaca tasas iinde. Bu
niin byledir? nk zindandan kurtulu
ona imdiye dein sahip olmad byk bir g
vermi, ancak yine ayn adam, buradan Merih'i
(Mars) bombalama gcnde olduu, buradan
karmak bir makineyi Aykresine veya usuz bucaksz Uzay'a yne:tip gdebilir durumda b
yk bir bilgin olduu hal de, baka bir yerde
aylna yz tuman (57) zam yaplnca oraya
gidecek ve buraya kar alacak lde zayf
olabilecektir. Kleliin Afrika'nn baz yrele
rinde henz var olduunu iitirdim. ok geri
kalm ve bozulmu yar vahi baz Afrika ka
bilelerini bulunduklar blgeden alp baka bir
yrede sattklarn duyardm. Fakat kendi gz
lerimle grdm kle1 ik Bat'nn kendisinde,
Cambridge (Kembri) 'in merkezinde (58 ) , Sor
bonne'un (59) merkezi nde idi. Kaak pazarlarda
vahi kabile mensuplarnn s atld deil, en

stn insan beyinlerinin pazara karldn


grdm. Artrma masasna eki vuruluyordu;
- Sen ne veriyorsun ! - O Ne veriyor! deni
yordu. Kara ini'nden, Sovyetler'den, Kuzey
Amerika'dan, Avrupa'dan nemli firmalarn b
yk sermayedarlar geldiler. - Beyefendi, bu
filan snfta ikinci olan rencidir! Ne verirsin
buna? - Biz mi Beyefendi? Onbe bin tmen
veririz. Oradan bir dieri atlr: - Biz stelik
57

bir de otomobil verrz. ncs: - Ben bir


de src (ofr) veririm. Szkonusu olan kii
de bir o patrona bakar, bir bu patrona bakar,
kararszdr, kimi sese ki? Sonunda en ok ve
ren birini seer. Niin? nk tutsak. esir bir
insandr. Kabul etmesi ricalar ile arlan ve
yzbin tmen verilmek istenen bu kimse, ite
toplumu Doa zindanndan kurtarabilecek in
sandr, yahut insan Toplum zindanndan ka
rabilecek bir ideo:og veya toplumbilimcidir, ya
da insan Tarih zindanndan karabilecek fey
lesofun ta kendisidir. Gelgelelim, kendi kendi
nin ne lde zebunu olduunu gryoruz. Bu
yzden de k'e durumuna gelmitir. Bir kle
insanl zgr klamaz. Kendisi de cnceki
zindandan kurtulmu olsa bile zgr deildir.
in etin yan uradadr ki bu drdnc zindan
insann kendi boyutlar arasnda, insann bir
paras gibidir. Bilgin insan, kendi dnda olan
zindanlardan kurtulsa bile, kendine kar ba
kaldrp zgr olamaz.

Gryorsunuz ki bu zindandan kurtulu bi


lim yolu ile mmkn deildir. u halde bu zin
dandan nasl kurtulmal? Ak ile (60) . Tasavvufi
irfani ak veya bunun gibi dier anlamlarn
kastetmiyorum. Bunlar da balbana baka zin
danlardr. ( 6 1 ) Ak' u anlamda kullanyorum:

Muktedir bir g. Hesap ve oportnist akldan


yce bir g gerekir ki benim zbenliimde,
58

nsan - Ben'de, Ftrat'm.n derinlerinde, Ben


de bir gl i-patlama koparsn, iimden ken
dine kar bir devrim kopsun, yoksa bu i do
al yasalar ile olmuyor, iten bana kar bir
bakaldrma kopmal! Deil mi ki drdnc
zindan benim bir i param durumundadr.
ten bir patlama geirmeliyim, tutumalym. Na
sl? Niin ate ile? Niin mantk kurallar iin
de alan ve doal kanunlar ortaya karan
akl ile drdnc zindandan kurtulunmasn ki?
(62) nk bu alan, mantk yolu ile zlecek
sorunlar alan deildir. Pareto'nun (63) terim
leri ile konuyu aklyorum: Pareto'ya gre
trl sorun vardr. Poir ksm natki (logique)
sorunlardr. Yaaymz, yaptmz i, ald
mz aylk, giydiimiz giysi, yazn ince kn
kaln giyinmemiz, birine yaltakl anmamz, d
nmemiz, okumamz ve incelememiz, btn
bunlar mantk alanna girerler. Belirli davra
n ile belirli sonulara ulalabilir. Baz davra
nlar ise manta aykrdr. llogiquetir. Bir
aptal veya delinin davranlar gibi. Bir blk
davranlar ise, ne mantki, ne de mantkszdr,
sadece mantk ddr (alogique) . Bunlar man
tk yarglar alanna girmezler. Mantktan da
daha gldrler. Mantk, ihtiyalarmn gide
rimi sresince kendisinden yararlanabileceim
sebep-sonu ilikilerinin kavranmas demektir.
Ancak kimi zaman insan btn bunlar daha
yce ve stn bir ey iin mahveder, kendini

59

bilinli olarak ve toplumu ateten kurtarma u


runa yakar. Bu davranta mantk aranmaz.
Hibir ey ve hibir karlk istenmeden yap
lan bu d avranlar, bu zelliklerinden tr ah
lak'n zne de uygundur. (64) Ak beni kendi
yaaymn zerlerine kurulmu olduu kar
lar ve yararlar , btn karlarm feda etme
ye ynelten, hatta yaamm ve kendi imeki
mi (sein, biden) bakalarnn imeki, benim
ak olduum L!_ uruna feda etmeye aran
ve benim olumlu cevaplandrdn gtr.
Ben sana yalan sylemiyorsam, sen de ba
na i hayatnda yalan sylemeyesin diyedir. Ben
karlksz ek vermiyorsam, itibarm srsn
ve bundan sonra da eklerimi nakit para yeri
ne piyasada kul lanabileyim diyedir. Bunlar hep
yarar dncesine dayanan ahlaki davranlar
dr, akl ve mantk iinde olagelirler. Fakat ben
yalan sylememek iin yalan sylemiyor ve ken
di zararma da olsa byle davranyorsam, hi
bir karlk da beklemiyorsam, doruyu, mah
voluum pahasna da olsa sylyor ve hibir kar
lk beklemiyorsam, stelik hereyimi yitiriyor
sam, ite burada beni gryoruz: nsan n
ortaya k mutusudur bu ! Hangi insann?
indeki korkun drdnc zindandan da kur
tulabilen ve iman ve ak gnei altnda insan
olma ynne d oru adm atmaya balayan in
sann!
Nietzsche (65) deha sahibi byk bir feyle-

60

sof, ada beer dncesinin vnlerinden


biridir. (66) Fakat gen Nietzsche gururlu-kibir
li bir adamdr. Hak zorunludur, kaba-g, zor
esastr:. kabilinden szleri vardr. Bunlar gen
lik gururundan ileri gelen szlerdir. mrnn
sonlarna doru o kadar iyilik ve nezaket dolu,
ak, sevgi ve insan sevgisi sahibiydi ki, ala
cak bir davranta bulundu. Merhamet aczin
ifadesidir, aciz ve zayf kimseleri yok etmek ge
rekir, nitekim Eskimo'lar byle yapyorlar, a
lamaz duruma gelen yallarn kar ve buz
iinde lmeye brakyorlar, bu da dorudur, bu
yallar artk retici deil srf tketici olduk
larna gre mantk onlar bertaraf 'etmemize
izin verir. demi olan ayn Nietzsche, sokaktan
geerken devrilmi ve ukura dm bir araba
grd. Arabac ata ve sakat kalmas ihtimaline
hi ald rmadan her ne pahasna olursa olsun,
at kaldrmaya ve yo] a drmeye alyordu.
At acmaszca kamlyor, kam darbeleri al
tnda dorulmaya alan at, ar ykn etki
siyle tekrar ukura dyordu. Aya krlm
t. Durumu gren Nietzsche ok sinirlenerek
arabacdan byle davranmamasn rica etti. n
ce ykleri indirip sonra at kaldrmal idi. Ara
bac aldrmad. Nietzsche de abuk sinirlenen bir
kimse olarak arabacnn yakasna sarld ve ata
kam vurmasna msaade etmeyeceini syle
di. Arabac da bunun zerine Nietzsche'ye vur
p.aya koyuldu. Att bir tekme, Feylesofun eve

61

dndkten oir sure sonra, lmne yol at. Bu


olay dinleyen herkes, imdi bizim duyumsa
makta olduumuz gibi, iinde eliik duygula
rn varln sezer. Sizin herbirinizin Beninde
iki kii vardr: Birincisi, Nietzsche'nin bu olay
daki ruh gzellii ve ahlak, ruh ve tl.uygu yce
lii, kendisini bir hayvan koruma uruna feda
edii srasnda, bir cinayete, bir faciaya taham
ml edemeyii karsnda heyecan duyar. kin
cisi, bu mantksz ve aptalca olaya, bir dahinin
bir beygir uruna lmesine gler. Fakat burada
aptalca bir ey yoktur. Bu mantki bir davran
veya mantksz bir davran deildir. Mantk d
dr, mantki deerlendirme tesindedir. Ahlak
ve ak da byledirler. htiyalarmzdan birini
gidermek iin bir seim yapar, bizi sevmesi iin
birini sever, ya da gereksinmelerimizden birini
giderir diye yahut onun sevgisi bize baz im
kanlar salar dncesiyle birine sevgi gsterir
sek, gerekte sadece bir alveri yapmz de
mektir. Ak ise hereyi bir ama uruna ver
mek ve karlnda hi birey istememektir. Bu
byk bir seimdir. Ne seimi? Bir lknn ve
ya bakalarnn yaamas, bir lknn gerek
lemesi iin kendine lm sei.
Bu drdnc aamada insan kendini feda
eder. Baka hibir dilde olmayan ok zengin
anlaml bir szck ile iysar (67) aamasna
ular. ysar yle bir aamadr ki, bu aama62

da insan bakasn kendine stn tutabilir, ken


dini feda edebilir. Cann, menfaatini, hretini,
mutluluunu, huzurunu, gelirini bir uurda fe
da edebilir.
Kolayca ele geirilemeyen bu korkun dr
dnc zindandan, insan, ak gc ile kurtula
bilir. Ak, akl ve mantn tesinde, bizi kendi
mize bakaldrmaya ve kendimizi (nefs-i emma
re) yadsmaya arr. Gereinde bir lk veya
bakas uruna fedakarlk etmeye arr. Bu,
insan olma srecinin en st aamasdr.

Szlerimin z: O zgr klc, yaratc, bi


linli insan; Doa, Tarih ve Toplum dzeni zin
danlarndan bilim ile kurtulur. Drdnc zin
dandan ise din ile kurtulur, (68) ak ile kurtu
lur. Radhakrishnan'n (69) dedii gibi: Biz in
sanlar, insan olma dev ve sorumluluu ile, bir
ibirlii andna arlyz. Nasl bir ahd ve and?
yle bir and ki, bu and ile insan, Tanr ve ak,
baka bir yarat ve baka bir insan iin koyu
lurlar. Budur insann sorumluluu.

63

DPNOTLARI
(eviren Tarafndan Eklenmitir)

( 1 ) Sipahi Dani (Bilim Ordusu) Yksek Okulu'nda


(2)

(3)

( 4)
(5)

64

Eitim ve retimde Deimez Standartlar.


(Elimdeki Farsa metinde verilen aklama ) .
Konumann ayra iindeki blm konu ile do
rudan doruya ilgili olmadndan Almanca e
viride yoktur. Fars a " dan hafife ksaltarak e
virdim.
Fussilet, 6 : De ki ben sadece sizin gibi bir in
sanm .. Kuran- Kerim"de beer kelimesinin
kullanld dier ayetler iin Mu"ccm ul-Mfeh
rese bavurulabilir.
Bkz. sra, lL
Bkz. Nisa, 2.._ nsan szcnn getii dier
ayetler iin Mu"cem ul-Mfehrese bavurula
'
bilir. Seyyid Ali Ekber Kurei"nin K amus-i Kur an
adl eserinde, bu szcn Kur'an- Kcrim'de 65
kez getii ve nsan szcnn Kur'an Ke
rim'de Cesed-i zahiri ve suret-i zahiri anlamnda
deil batn, yaradl, istidad, insaniyet ve de
duygulan ile dorudan insann kastedildii yer
lerde kullanld belirtilmektedir. Hayvani yn
ile insan, zayf, nankr, aceleci, dar grl, kav
gac, nadan, kibirli, sabr,;; z, tamahkar ve asi ola
bilir. Fakat insanlk cevheri, iman, idrak, terbiye
ve akl ynnden de, soyut olarak yce bir var
lktr ve ok deerlidir. (Bu mertebeyi gerekten
de kazanabilir. abas ile: Leyse lil-insani illa

mase'a) Cinn ad verilen varlklar gibi insan


da sorumludur, liih i emaneti ykienmitir. B u
sebeple de Rahman Suresi'nin 3 1 . ayetinde n
san ve cinn , ar ve deerli ey olarak nite
lendirilmitir. ( Kamusi Kur'an c. l , 1352 ) . Be
ere gelince; yine ayn eserde ve B eer mad
desinde verilen aklamaya gre, fdem ( = adam ) ,
faziletleri ( erdemleri ) kemal t ( olgun! uklar ) ,
istidadlar (yetenekleri ) gz nne alndnda
insan ; gvdesi, d grn kastedildiinde
beer diye adlandnlr. Szlkteki anlam ile
beer, dier hayYanlardan fark!; 0larak der- i s i
krkl olmayan, k l i l e kapl olmayan \'arlk tr.
Bu aklamalar, eriati'nin insan ve beer te
rimleri arasnda gzettii fark dorulamaktadr.
( 6 ) Trke'de mek fiili gnlk dilde pek tann
madndan sein ve Werden; buden ve o
den fiillerinin anlam farkn eviride belirtmek
glemektedir. Bu sebeple insan kimliinde
bulunmak denmitir. Bundan sonra eviride
mmkn olan yerde nsan imek ve nsan ol
mak denecektir.
. 7)

Beer olarak doulur, fakat nsan olmak aa


mal bir sre ifade eder.

( 8 ) eriati'nin szn ettii bu kitab ve yazarn


bilmiyorum. Fakat Albert Schweitzer'den benzer
bir olay nakledilir: Dnya sava dolaysyla be
yaz kabilelerin biribirini ynlarla ldrdn
duyan bir Afrikal kabile mensubu, nce beyaz
larn yemek iin ldrdklerini sanr. Beyazlarn
ldrdkleri dmanlarn yemediklerini renin
ce, bu amasz vahet karsnda dehete der.
Nitekim bizzat Albert Schweitzer Aus Meinem
Leben und Denken adn tayan hatralarnda
bu fkrann temeli olan u satrlar yazar: (Yal

65

bir vahi), Avrupallarn, ldrdklerini yeme


arzusunda olmadklanna gre sadece gaddarlk
lar dolaysyle ldrdkleri kanaatinde idi.
(Stuttgart bass,

s.

141).

(9) Merhum Muhammed kbal'in bu konudaki g


r de ayndr. eriati bir bakma kbal"in b
rakt yerden yolculuu srdren, kbal'in g
rlerini gelitiren, tamamlayan, bir lde de
dzelten bir dnrdr. eriati de ayn ekil
de bir halef bulmaldr. kbal, ran genlerine
hitab eden bir iirinde adeta eriati akmn ha
ber veriyordu: cMi-resed merdi ke zencir-i gola
man bekened -

Dide-em

ez

rouzen-1 zlndan-1

(Tutsaklann zincirini krmaya bir er ge


liyor - Zindannzn duvarndaki mazgaldan gr
dm bunu; Zebur- Acem ) . eriati, okuduunuz
konumasnda beer:oi, insana doru olan ge
liim yolculuunda tutsa olabilecei drt czin
dandan kurtarmaya alyor ki, kbal'in Zin
dan deyii bu bakmdan da dikkat ekicidir.
Herhalde eriati'nin kbal hakkndaki grleri
ni ieren Ma ve kbal (Biz ve kbal) adl eseri
yeniden evrilmeli ve eriati ile kbal'in grleri
karlatrmal olarak incelenmelidir. Yaplacak
ok ey vardr, fakat bizde de pusuda bekleyen
ok kara alc ve gnll tezvirci vardr. Bu ac
gerek, birey yapmak isteyenleri de karamsar
la drmektedir.
uma

( 10) K. Kerim 2/ 156'ya baknz. Onlar kendilerine


bir musibet uradnda, cphesiz biz Allah'a
aitiz ve O'na dncleriz, dediler.
( 1 1 ) Dnce ynteminin ileri derecede canlandrc
ve mantki ilkeleri, eri grl ve banaz, ge
rileme iindeki bir toplum evresinde yanl kul
lanlabilir ve ok ileri ilke ve iarlar (sloganlar)

66

kurukuruya tekrarlanan szler haline girebilir.


Bu ayet de bu ekilde kullanlmtr. (eriati'nin
bu ksa notu belki de yanl anlama ve yorum
lara yol aabileceinden, Almanca eviriye aln
mamtr.)
( 12) Metinde cyaratc ( aferinende) szc kulla
nlmtr. Almanca eviride de cschpferisch
denmektedir. Mutlak anlamda yaratc yalnz
cHallak olan Allah'tr. Fakat Alfal ve lah
gibi yalnz tek ilah olan Allah'a zg olarak
kullanlmas ge:::-eken isimler dnda, Allah'n
baz sfatlanna ilikin fiiller, nisbi ve izafi an
lamlan ile insan fiilleri hakknda da kullanla
bilirler. Kanaatimce Kur'an Kerim'de 23/14 ve
37 /125'de Halik kelimesini oul olarak inzal
buyuran Allah; Hallak ismini Zat'na tahsis
etmekle birlikte, yaratma fiilinin nisbi ve izafi
'
anfam ile insanlar iin de kullanlmasna m
sade buyurmutur. Trkede Yaratan, Farsada
cAferidgar sadece Allah'tr. Fakat yaratma ey
lemi, san'at alannda olduu gibi, ilahi alana
sayg gstermeye dikkat edilerek insan eylem
lerinde de kullanlabilir.
Kurei, Kamus-i Kur'an'da, Kur'an- Kerim'
in halk (yaratma) terimini btne yakn o
unlukla ilahi tasarruflar iin kullandm, fa
kat Maide Suresinin 1 10. ayetinde Hz. sa (a.s.)
nn ilahi izinle yapt eylemde ve yukarda zik
rettiimiz Mti'minun Suresinin 1 1 . ayetinde (Fe
tebarekeallah ahsen ul-hiilikyn) olduu gibi
bazen insan fiilleri iin de kullanldn belirtir.
Yine Kurei, insan eylemlerinde sz konusu olan
yaratmann, yine Allah'n yaratm olduu te
mel maddelerin biimlendirilmeleri demek oldu
unu, mutlak ve asli yaratcnn yalnz Allah ol
duunu ( yoktan var eden) yerinde olarak be=

67

lirtir. Esasen bu anlam ile Allah'tan baka Ya


ratc olmad yine
mitir
ten

Kur'an Kerim'de belirtil

( Fatr/3). Bu inceliklere dikkat edildik

sonra,

Kur'an

klli anlam

Kerim'de dahi

gerek ve

ile Allah'a mahsus olan halkn

insan e)'lcmleri hakknda da kullanlmasna m


sade buyurulrnuken Trkedeki yaratmak fr
ilinden tremi yaratclk zellii gibi terim
lerin , sanat faaliyetleri iin kullanlmasnda sa
knca

yoktur sanrm.

Ancak Allah'n yarat

alannda bu kelimenin bir insana izafe edilmesi


kfr demektir. .

( 13 ) Rene Descartes ( 1596

1650 ) : Fransz feylesofu.

Metinde anlan mehur cmlesinin Latincesi

CO

gito ergo sumdur.

( 14) Andre Gide ( 1 869 195 1 ) : Fransz yazar ve d

nr.

( 1 5 ) Fransz yazar ve dnr ( 1913 - 1960 ) .


( 16) Burada kastedilenin bir tr varoluu felsefe

an

lamnda bakaldrma olduunu, anarik bir ayak


lanma ve

kkrtmann sz konusu olmadn

sylemeye bile gerek olmamak gerekirse de, biz


de malesef belirtmeye gerek vardr.

( 17 ) Farsa metinde, burada yer alan bir dipnotun


da, baz ev'relerdcki yanl melek anlay ve
zellikle peygamber ve imam insan kav
ram dnda tamamen metafizik bir alanda, sa
yarak insanlarn bu nderlere uymasn adeta im
kansz klma sonucun: varan anlay eletirilmek
tedir. Almanca eviride bu dipnotu yoktur. Adem
(a.s.) Cennet'te iken melek deil ancak bir ba
kma melek gibi olduundan, metne ayra iin
de gibi kelimesini ek!edim.

( 18) Merhum eriati'nin bu gibi yorumlan zerinde


dnmeli ve kanmca Kur'an Kerim'e ma'nen

68

dokunmas, yani Kur'an Kerim'i yorumlamas


na izin verilmi olan

mutahhar bir azdan

gvenili r bir nakil olmadka, kabulnde acele


edilmemelidir. eriati'nin btn boyutlan ile bu
rada sylediinden ibaret olduu kabul edilemez.
Bu konumadan sonra, zellikle bu konu zerin
de

soru soruldunu ve eriati'nin, grnn

delillerini bildirdiini kuvvetle tahmin ediyorum.


Ne var ki sorular ve cevaplan konuma ile bir
likte yaymlanm deildir. Adem'in iinde bulun

dBu

cennet ile ahiret cen;eti 'nin farkl oluu

muhtemeldir,

nk Cennet genel

anlam ile

ok gzel ba bahe demektir. Ne var ki,

Adem'

in tketim hayatna m bakaldrd o kadar ke


sin deildir. blis'in kkrtmas da hesaba katl
maldr. Adem'in ilk insan veya ilk peygamber
olduu da yorum meselesidir. Aynca, eriati'nin
bu alandaki grleri ile de M. kbal'in gr leri

arasnda ilgi ekici benzerlikler bulunabi r ve


karlatrma

yaplabilir.

Deinmekle

yetiniyo

rum.

(19)

Jean Paul Sartre, Fransz feylesofu ( 1 905 - 1980 ) .


Varoluuluk akmnn tannm temsilcisi.

(20) Baz slam dnrlerinin belirttikleri gibi, s


lam'n temeli olan tcvhid kelimesi de nce ba
kaldrma, yadsma bilinci Allah'tan baka btn
sahte tanrlar ve aka itiraf edilmese bile bu
makama karlm olan glge varlklar, geici
ve yalanc deerleri bertaraf eden La . ile ba
. .

lar. Ancak, eriati'nin de belirttii gibi, bununla


insanlk sreci balam olur, sona ermi olmaz.
Bundan sonra llallah aamasna ulamak ge
rekir. Lfillahe . . . erevesi iinde kalan bakal
drmann

sJam'da byiik bir deeri varclr. An

cak bunu illallah alanna tarmamak gerekir.


Adem ( a.s.), blis'in szne uyarak, belki zama-

69

nndan nce bir eyleme giriti, fakat O'nun Cen


nette bulunduu aamada henz bu anlamda n
san olma sreci harekete geirilmemiti. Bu s
recin Adem yeryzne ayak bastktan sonra ve
Adem gibi seilmilerden olan bir resul iin de
il, A.dem'in uyard ve nsan haline getirme
ye alt ilk beer nesli iin ilk kez bala
<ln ve bugne kadar da her beer iin ayn
ayr sz konusu olduunu sanyorum. Ayrca tan
rtanmaz varoluulardan farkl olarak; slam
dncesi, yalnz Akl hccetini deil, ayn za
manda Yolgstericileri ve kitaplarn tanr. Ne
var ki, beer, insan olma srecine girmeye
kendisi karar verip bu sreci harekete geirme
dike, Kitap ve Hadis'in varlnn ona yarar
olmaz (Leyse lilinsani illa ma se'a, Necm 39).
emelerden b:rdan doldurmadan kor isen /
Krk yl orda durursa kendi dolas deil. Yu
nus Emre.

( 2 1 ) Klli irade sahibi olan Allah Doa'da yalnz n


sana, Yeryznde bir halife yaratacam ira
desinin sonucu olarak, cz'i irade lftfetmitir.

( 22) Martin Heidegger ( 1 889 - 1976 ) : Alman Varolu


u feylesofu.
(23 ) Bu mehur rivayetin kayna metinde verilme
mitir. u anda ben de bulamadm. Hadis olma
dn sanyorum.
(24)

Kur'an Kerim, 2/30'a baknz. (Allah, melek


lere, yeryznde bir halife klacan buyur
mutur.) - Yine bkz. En'am, 165, Fatr, 39.

(25) Kur'an Kerim, 2/65, 5/60, 7/166'ya bkz. Metin


deki gr bir bakma bu ayetlerin yorumu gi
bidir. Allah'n halifeliini kabul etmeyen, st
lenmeyen beer, maymundan farkszln ka
bul etmi olur ve maymunlar.

70

(26) Doaldr ki metindeki anlam ile bakaldrma


ancak insana mahsustur. lahi kudret bundan
mnezzeh ve mstanidir.
(27) Emir Abdulkadir 1 832- 1 847 yllan arasnda Ceza
yir emirliinde bulunmu, smrgeci Franszlara
kar bamszlk sava nderliini stlenmi,
baarl eylemlerine ramen 1 847'de Fas"da esir
derek 1 883 ylnda srgnde vefat etmitir.
( 2 8 ) College de France, 1530 yllarnda Paris"te kral
Franois 1 tarafndan kur.ulan ve niversite d
nda kurulmu olmakla beraber her bilim ala
nnda retim yapan bir kurumdur.
(29) lahi iradenin cz'i iradeye hibir alan tanma
yarak hereyi ynetii.
( 30 ) Sren Kierkegaard ( 18 1 3 - 1 885 ) Danimarkal fey
lesof ve ilahiyat. Resmi hristiyanla kar ve
kendine zg, varoluu felsefesine uygun bir
hristiyanlk anlayna sahiptir.
( 3 1 ) eriati Cebr-i lahi terimini kullanmakta \"e
ayra iinde Franszca providence karln
\'ermektedir. Felsefe Terimleri Szl TDK Akarsu, 2. bas, Anr-ara, 1979 ) ; cebriye, yazgc
lk, fatalizm terimlerini e anlamlr olarak verir.
Cebriye terimine karlk ilahiyattaki anlam ile
determinizm terimi kullanlr.
(32 ) Hace emsddin Muhammed Hafz ( 1326 - 1390 ) ,
lirik v e hikmetli gazelleri ile Dou v e Bat'da
tannan ranl air.
( 3 3 ) Canus'ye yneltilen soru, sorunun yneldii ki
inin kendi mantk ve dnce snrlar iinde
dir. Evren'i yaratan Allah'a bizim dnce ve
kalplarmz iinde tiraz,, yoktur. Sadece SO
ru yneltebilir, bu sorunlar zerinde daha ye
terli ve tatmin edici bilgi sahibi olmak iin d
nebiliriz.

71

(34) Ll cebre ve la tefv i ze bel emr beyn-el-emreyn


( mam- Sadk a.s.). nsan'a

irade

verilmitir,

b u sebeble de seiminden sorumludur. Ancak,


herkese verilen imkanlar eit olmad ve seilen
seenein sonularm tam olarak meydana geti
rebilmek de bakalarnn se imleri ve

elbette

klli irade ile snrl ve kaytl olduu iin, ne


mutlak determinizm
de

(cebr, belirlenimcilik ) , ne

tefviz ( insana snrsz bir istediini yapma

kudreti verildiini savunan gr) gr tam


olarak dorudur:

bel-emr beyn-el-emreyn.

( 3 5 ) History tarih anlamna; Historizm, tarih'in te


mel belirleyici olduu gr anlamnadr. (Me
tindeki not . )
( 3 6 ) Trkiye'de Mevlana diye

tannan byk air

ve arif Celfileddin-i Rumi ( 1 3. yy.)


( 3 7 ) Trhiye'de Sosyoloji"nin kurucusu saylan Ziya
Gkalp' in ( 1 875 - 1924 )

sen - ben yokuz biz va

rz ! msra, ister istemez hat rlanyor.


( 38 ) Bu yeni bir konu deildir.
kltr ( folklor)

Eskiden

beri halk

ve halk inanlarnda bu gibi

szler sylenmitir (Metindeki not ) . - eriati'


nin de yer yer belirttii gibi, btn bu grle
rin tm ile doru olmaylar, ilerinde hibir
gerek pay olmad anlamna da gelmez. Bizde
de Erzurumlu eyh brahim Hakk'nn ( 1 8 . yz
yl ) b u konuda bir eseri vardr.

(39) Ralph

Waldo Emerson

( 1 803 - 1882) :

Amerikal

feylesof ve air. dealist bir feylesof olarak ta


nndndan, belki de metinde nakledilen sz,
temel felsefesi ile ilgili deildir.
(40) Trk ana babadan Almanya'da doan ve orada
yetien Trk genle;nde gzlenen deiiklikler
gibi. Ayrca, evrenin ve
birey

zerindeki

toplumun etkilerinin

nemi konusu,

bn

( 1332 - 1406 ) ' a kadar geri gtrlebilir.

72

Haldun

( 4 1 ) Farsa'da, bizde tasavvuf edebiyat veya ta


rikat edebiyat dediimiz konudaki iir trle
rine irfani iir denir.
(42) Daha nce adn andmz Arap - slam Bilgini
( 1 332 - 1406 ) : 1332'de Tunus'da domu, 1406'da
Kahire'de lmtr. Dnya Tarihi'ne yazd Mu
kaddimesinde ileri srd dnceler, Top
lumbilim ve Tarih'in kanunlarn aratrmas ve
yalnzca olaylar pcpee sralamakla yetinmesi
asndan ilgi ekicidir. Uygarlklarn douu ve
k zerine ileri srd dnceler, ve ak
tard gzlemler, ada ve daha sonraki Arap
yazarlarndan ok, Osmanl fikir evreleri ze.
rinde nisbeten etkili olmu, zellikle 20. yzylda
Bat toplumbilimci ve tarihilerinin de ilgisini
ekmitir. Sylediklerinin doruluk derecesi bir
yana, yntem ve bak as, a gznnde tu
tulduunda, nemlidir( 43) Vadi-i ak besi dr-u draz-est veli j Tayy eved
cadde-i sed-Sale be-ahi gahl ( Muhammed kbal,
Zebur-i Acem) : Ak vadisi ok uzun ve raktr,
ancak yzyllk yolun bazen birah ! ile alnd
olur.

( 44) A amala r Kuram ( Merhaleler nazariyesi, The


orie des etapes, Theory of stages ) : ( Rostow ) .
Toplumlarn ekonomik gelimesini, geleneksel
toplum, n koullar, kalk dnemi, ekonomik
olgunluk dnemi, yksek yn tketimi dnemi
diye adlandrlan, birbirini izleyen be dnemden
olutuunu savunan kuram. (Prof. Dr. . Ozan
kaya, Temel Toplumbilim Terimleri Szl, 3.
basm, Ankara, 1 984) - eriati, herhalde henz
varlmayan dnemi de katarak alt aamadan
sz etmektedir.
(45 ) Kari Jaspers ( 1 883 - 1 969) : Alman feylesofu.
(46) Hi domam da deildir. Ne var ki ounluk

73

eriati'nin belirttii nitelikte kalmtr.

( 47) Fakat Bat'nn d gzlemlerle en ileri saylan,


Teknoloji'de ok ileri gitmi toplumlar gzlem
lenirse,
kadar

yarglar
salam

zindan

olduu

duvarlarnn

anlalr.

Ne

henz

var

ki

ne

bun

dan kurtulmak imkansz deildir. Kur'an- Ke


rim bu nedenle akl sahiplerioni dnmeye a
rmakta ve Babamzdan, ata geleneklerimizden
byle grdk szn kabul etmemektedir.

(48) te bu sebepledir ki en byk retici ve n


der Rasfl-i Ekrem ( S.A.) Byk cihad - kk
cihad ayrmn yapmtr.

(49)

A c eb in nist ke i'caz-i Mesiha dan


Acch in-est ke bimar-i to bimar-ter est

Dani endhte-i dil zi-kef endahte-i

'Ah zan nakd-i giran-maye ke der-bahte i>


_

kbal

Bat

( Muhammed kbal )
bilginlerine

gnderd ii

ileti 'de

( mesaj , peyam ) yle der: Hz. Isa"nn insanst


gcne sahip olmana deil, senin el indeki has
tann ( Bat insan'nn ) eskisinden daha ktle
mi olmasna alr. Bilgi ydn, gnl elinden
verdin. Yazk o batrdn deerli varla !
(50) Kur'an- Kerim, ite bu anlamda ifa olarak
indirilmitir ( sra, 82 ) . Sadrda olan, ite yine
drdnc zindanI ifade edebilir. Bu anlamda
Kur'an- Kerim, drdnc zindandan kurtulu
yolunu gsteren, ifa kaynadr. ( Yunus, 75 ) .
( 5 1 ) ok rnek arasndan Yunus'un szlerini analm :
Hm ilim bilmektir / lim kendin bilmektir /
Sen kendini bilmezsen /

Ya

nice okumaktr.

Kur'an- Kerim'in Kitap yklenenler benzet


mesi de burada hatrlanabilir.
(52) Hippi: ABD'de treyip baka lkelere de yaylan

74

genlik akm mensubu. Maddeci tketim dze


ninden

kendini

Simgesi, iektir

kurtarma

zleminin

belirtisi.

(iek ocuklar ) . Hakl bir

yadsmadan sonra areyi kmaz sokaklarda ara


yan akmlardan, modas gemee

yz

tutan bir

akm.

(53) Nirvan a :

Hrslarn,

tutkularn yok edebilen,

kendini yenebilen kiinin varabilecei st

ma

nevi basamak. Benliin zlp yok olmas. Kar


tlarnn kalkt ve hereyin teklik iinde
zld

mutlak huzur aamas.

(54) Remz'i hayat cfyi ? Coz der tepi neyabi


Der kulzm aremiden neng-est ab i cu ra

akan ra suz-i devam dadi


niyaferidi azar-i cst-u cf ra

aden ki
Derman

Gofti me-cf visalem ba!ater ez hayalem


zr-i nov aferidi ek-i bebane-cu ra
Ez nale ber-glistan afb-i maher aver

Ta dem be-sine pied megzar hay- hf-ra.

(M.

kbal)

( Hayatn srrm m aryorsun? Onu ancak di


dinip

abalamakta bulursun.

Irman

suyuna

denizde dinleni ayptr. Aklara srekli yan

verdiin,
iin

aray derdine derman yaratmadn

sevinliyim. Bana kavumay arama, ben

hayallerin ok ok stndeyim. dedin, akmaya


bahane arayan gzya iin yeni bir zr yarat
tn. Feryadnla glistanda maher kargaas ko
par, nefesin tkeninceye dek hay- huyu brak
ma! )

(55) Bu yazar hakknda bilgim yok.


(56) Hollan da'nn ikinci byk kenti. 2. Dnya Sava
'nda nemli hasar grm ve yeniden onarlp
kurulmutur.

75

(57) Tuman: Trke tmen kelimesinden Farsaya


gemitir.

On

Riyallik para birimi.

(58) Cambridge: Oxford ile birlikte ngiltere'nin en


nemli niversite kenti.

(59). Paris niversitesi merkezi.


( 60 ) Bu terimin seilmesinde de muhtemelen kbal'in
etkisi

grlebilir.

( 6 1 ) Yabanclamaya yol aarlar.


( 62 ) kbal'de de ak ve akl karlatrmasna

ve

riati'nin belirttii gibi akln bu konudaki yeter


sizliinin belirtilmesine

ok

rastlanr. rnein

yukarda da deindiimiz ve Peyam Mank'da


yer alan

( 63 )

Peyam

Frenk - Peyam ) .
Vilfrcdo

Pareto

iirine b"1.klabili r

(Nak-i

( 1 848 - 1 923 ) : svireli feylesof,

toplumbilimci ve iktisat.

( 64 ) Bkz. nsan (Dehr) Suresi , 7 - 9.


(65) Friedrich Nietzsche ( 1 844-1900 ) : Alman feylesofu.
(66) Nietzsche'nin bu denli vgye deer olup olmad konusunda bir yargya varmyorum. Sadece,
M. kbal'in de Nietzsche ile ilgilendiini belirt
mekle yetiniyorum. Be Konuda Cavidname'nin
aslna ve A. Sehimmel'in Trke evirisine (An

kara, 1938, s. 270 vd.) bavurulabif. kbal'in de

bu feylesof hakkndaki fikirleri Batl Hristiyan


dnrlere oranla daha olumlu, eriati'ye oran
la daha lmldr. eriati, herhalde Nietzsche'nin
mrnn son dnemi hakknda benim u anda
bilmediim bilgilere sahiptir. Nietzsche'nin baz
szleri ise ancak divane-ra kalem-ni st hkm
nn

kapsamna girecek kabildendir.

Sonunun

iyi olduunu umarm.

(67) ysar (Arapa ) : Farsa'da bez! etmek, cmert


e birisine sunmak, bir bakasn kendine stn
klp onun yararm kendi yararna stn tutmak
(birini zne kar kayrm ak ) , kendi ihtiya duy-

76

duu eyi bakasna balamak anlamna gelir


(Ferheng-i Amid) . Osmanl Trkesinde de Esir
gemeyip

vermek,

bezi etmek, ihtiyatan

ms

tani edecek surette vermek, dkp samak an


lam verilmitir ( Trk Lgati, H. K. Kidri ) . .
Sami, ikram, fzaz, ihtiyar, intihab anlamlarn
verdikten sonra, cmert ve hesapszca verme an
lamn

Arapa'da rastlayamadn

syler ( Ka

rnus-i Trki ) . u halde iysar szc Arapa


olmakla birlikte en zengin anlamm Farsada
kullanl ile bulur. Bir inan uruna, bu inan
cn gerektirdii fedakarlklar gzn krpmadan
ve hi bir karlk beklemeden yapmak anlamna
gelir.

(68) u halde Ak kavram slam iinde ve y


san> mertebesinin yce rnei Hseyn gznne
alnarak belirlenir.

(69) S. Radhakrishnan ( 1888

1975 ) : Hind felsefesi ve

din felsefesi zerine almalar ve Bat ile kar


latrmalar ile tannm Hind feylesofu.

77

NC BASKIYA SONSZ

Merhum eriati'nin ilk zindanu' nyeu


glar, yanl bilgilendirme ve artlandrmalar
zindandr. u halde insann, aslnda bu an
lamda zindam> yok, tek zindan vardr. Bu
da bilinsizlik, bilgisizlik, sersemletirilmilik
zindandr. Merhum eriati'nin drdnc zin
dan ise, insann kendisi deildir. Burada
zindan olarak ifade edilen, kendh>nin, nefs
in fcurudur. Saptrlm igdler ve ei
limler zindandr. Allah'dan bakasna ynelen
tapnmadr. Putuluktur. Bir insan ayn za
manda iki zindanda bulunamayacana gre;
konuyu daha anlalr hale getirmek iin, yle
diyebiliriz : nsan; nyarglar ve yanl b ilgilen
me ve artl anmalarn tutsa iken, bir de nefs
inin iblis ivas ile saptrlm kt eilimleri
vardr ki bunlar da mahkumun ayanda pran
ga gibidir.
Zindandan kmay baarm olanlar, ayak
larndan prangay da karmaldrlar. Yoksa zin
dandan km olmalar ie yaramaz, bu kez de
prangann arlnn azabn ekerler.

78

Resul-i Ekrem (S.A.) , sadece zindann du


varlarn ykmak, Kitab ve Hikmet retmek
iin deil, ayn zamanda bu prangalar da kr
mak iin gelmitir. (Aglal - bkz: Kur'an- Ke
rim) .
Kitab ve Hikmet zindann duvarlarn y
kar; ayaklardaki prangalar ise ancak Resul-i
Ekrem (S.A.) sevgisi (tevella) krar, ksacas
Resul-i Ekrem (S.A.) krar. Prangalarn krl
dn apak grdkten sonra, lahi sevgi yo
lunda ilerleyebiliriz.
Zindandan prangamz srkleyerek kmak
ve zlemle prangalar eskitmek istemiyorsak
nsanlk nderi'ni ok sevelim.
Gnlmze soralm: Seviyor muyuz? Cevap
O'nu deil bakasn seviyorum ise, dallin
arasndayz demektir, sevmek deil - nezbil
lah - nefret ediyorum ! ise, Magdub-i aleyhim
grlhundanz demektir. (Allah saklasn) . Te
vellasm - teberrasn hilen uaka ak olsun! /

Tarikatte budur erkan huna illa bela olmaz!


(Fasih Dede)
Pranga - ;ndandan daha beterdir. Zindan
iinde pran;asz yaanr, fakat zindan dnda
prangal yuanmaz.
Zindandan da prangadan da kurtuluun tek
aresi vardr. Muhammed (S.A.) !
Laf dolandrmayalm! Utanmazlardan utan
mayalm !
Burada karmza u sorun kyor: Bize

79

insanlk nderi'ni

(S.A.)

yanl tantmak

ve

bylece O'nu ok sevmemizi nlemek iin, bizi


yanl bilgilere, n-yarglara, Merhum eriati'
nin deyimi ile Kar-Din ;> tezahrlerine tutsak
etmilerdir. Dah a yetime amda i k en yanl
,

bir e,itim ve evre artlar iinde karanlklara


mahkum olan kii, bu karanlk iinde

bir de

bakar ki ayana pr an ga vurulmu ve srklen


mez

bir glle balanmtr.

merebine gre

Bu da,

herkesin

p utdatrd, Allah'dan

ok

sevdii n esnedir.
Zindann duvarlar; kesme tatan ve sapa
salam deildir . blis'de bu g yoktur. Zulmet
lerden, karanlklardan ibarettir. Resll-i Ekrem
( S.A.) , bu karanlklar gide r e n Nr kandilidir.
u halde zindan karanlk demektir. Ik olan
yerde z indan yoktur.
Prangann ise bir znel gereklii vardr.
Gnl evine yerletirilen puta ballk simge
sidir.

halde bundan

kurtulmann aresi,

puta ynelmi sevgiyi ondan zmek, Allah'a


yneltmektir. te Resl.1-i Ekrem ( S . A.) burada
sadece bir retici deil, ayn zamanda ve
layet sahibi olarak, putlar grJmzden kar
mada ve ayaklarmzdaki prangalar k rmada
bize yardmc olur.
Bu konu zerinde dnmemize vesile olan
eriati'yi rahmetle anyorum.

H. Ha.temi
80

You might also like