You are on page 1of 315

KiTAP YAYlNEVi-

254

iNSAN VE TOPLUM DiZiSi-

62

iYiLiK YAP DENiZE AT; MSLMAN TOPLUMLARDA HAYlRSEVERLiK j AMY SINGER


ZGN ADI
CHARITY IN ISLAM lC SOCIETIES

2008,

AMY SINGER

2012, KiTAP YAYI N EVi LTD.


INGiLizeESi CAMBRIDGE UNIVE RSITY PRESS TARAFINDAN BASilAN

BU ESER ANLAMA GERE iNCE YAYlNLANMlTlR


TAN ITIM ii N YAPILACAK KISA AllNTI LAR DII N DA HiBiR YNTEM LE OALTILAMAZ
EViRi

A li ZOA MAR
YAYINA HAZlRLAYAN
BLENT PUNAR
DZELTi
NURETTiN PiRiM
KiTAP TASARIMI
YETKiN BAARlR, BEK

TASARlM DANIMANLII
BEK
KAPAK TASARI M 1
DiLEK ETiNKAYA
KAPAK RESMi

CiHANGiR AH, OLU HRREM'i ALTINLA TARTIYOR THE TRUSTEES OF THE BRITISH MUSEUM
GRAFiK UYGULAMA VE BASKI
MAS MATBAACILIK A..
KAT HANE BiNASI
HAMiDiYE MAHALLESi, SOUKSU CADDESi NO.

34408 KAITHANE
12055
T: 0212 29410 00 F: 212 294 90 80
SERTiFiKA NO.

E: INFO@MASMAT.COM.TR
1. BASlM

OCAK
ISBN

2012,

iSTANBUL

978-605-105-078-2

YAYlN YNETMENi

AeATAY ANADOl

KTAP YAYlNEVi LTD.

KA(; IT HANE BiNASI


HAMDYE MAHALLESi, SOi:UKSU CADDES NO.
34408 KAtiTHANE STANBUL
T:

SERTFKA N O. 12348
212 294 65 55 ., 212 294 65 56
E: kitap@kitapyayinevi.com

w: www.kitapyayinevi.com

3/I-A

yilik Yap
Denize At
Mslman Toplumlarda Hayrseverlik
AMY

SINGE R

EVR
ALi ZDAMAR

KitapYAYlNEVi

Arkadam ve meslektam
Mine An Ener'in ansna

(965-2003)

NDEKLER
RESIM LSTES 6
TRKE BASKlYA NSZ 7
TEEKKR 9
KISALTMALAR 12

GR 13
I

NAMAZ KlLlN VE ZEKAT VERN 49

2 YARIM HURMA BLE OLSA 97


3 STTEK EL 156
4 YOKSULLAR VE MUHTALAR 198
5 KARMA BR HAYlRSEVERLK EKONOMS 238
SoNu: HAYlRSEVERLitE YEN BR YN vERMEK 291

SEME KAYNAKA 301


DiziN 317

RESM LSTES
Kapak: Cihangir ah, olu Hrrem'i altnla tartyor, Manohar'a
atfedilen minyatr, y. 6s
Resim . Beyhekim Cami'nin ift kanatl ahap kaps (13- yzyl)
37
Resim 2. Borlularn serbest braklmas; Surname-i Hmayun'dan
bir resim
8
Resim 3 Bir emenin stndeki kitabe
96
Resim 4 Modern bir eme
103
Resim S iftar adr, istanbul
113
Resim 6. Snnet edilecek erkek ocuklar, Surname-i Vehbi'den
bir resim
117
Resim 7 ehzade Mehmed Klliyesi'nin Arben N. Arapi tarafndan
128
izilen plan
Resim 8. ehzade Mehmed Klliyesi'nin Arben N. Arapi tarafndan
izilen aksonometrik izdm
129
Resim 9 Amasya'daki Il. Bayezid Klliyesi
142
Resim 10. Derb Zbeyde stndeki havuzlarndan biri olan
Birket'l Akika
177
Resim . Bir delikanlyla bir dilenciyi gsteren kadife deseni
194
Resim 12. Kekl
232
Resim 13. Eyp'teki Mihriah Sultan imareti'nin kitabesi
233
Resim 14. Yoksullara kaftan datlmas, Surname-i Hmayun'dan
bir resim
2 35
Resim s. indirimli Ramazan paketi iin spermarket reklam
240
Resim 16. Snnet ocuklar, fotoraf: Hamidiye Etfal Hastahane-i
Alisi'nin statistik Mecmua-i Tbbiyesi, 1906
263
Resim 17. " Kimse Yok mu?" adl dernein 29 Eyll 2oo6 tarihli
gazete ilan
287
Resim 8. Cami ve darifadan oluan klliye, Divrii
290
Resim 19. Niabur'dan seramik bir kase, ran, y. 8so-ooo
295

TRKE BASKIYA NSZ


emi yirmi be ylda Trkiye'de yaadm onca mutlu ve retken
aydan sonra bu kitab Trke yazabilmeyi arzu ederdim. Ne var
ki kitap balangta byk bir projenin paras olarak ngilizce
kaleme alnmt. Bu durumda, kitabn Trkesi iin Ali zdamar ve
Blent punar'n uzmanca eviri ve editrlk becerilerine, keza Kitap
Yaynevi'ndeki deneyimli yayn ekibine gvendim. zgn metni titizlikle
ve profesyonelce ele aldklar ve benimle bu denli sabrla altklar iin
onlara ok kran borluyum. Elbette, benim kendi abalarnn Trkede
yol aaca hatalara dmeyen bir metin rettiler.
Bu kitap Osmanl tarihi stne uzun yllar sren aratrmalardan,
zellikle vakf oluumu ve Osmanl dneminde uyguland ekliyle yar
dmseverlik (flantropi) hakkndaki incelemelerimden esinlendi. Osmanl
vakflarnn ve hayr uygulamalarnn incelenmesi zihnimde hayr ilerine
ve bunlarn hem ba veren, hem ba alan iin ne anlama geldiine ve
bunlara ek olarak slam dncesinde hayrseverliin yerine ve slam top
lumlarnda hayrseverliin rolne ilikin zgl meselelere dair birok genel
soru uyandrd. AB D'de domu biri olarak, (dind ve dini temelli, klt
rel ve sosyal, yerel ve uluslararas, byk ve kk) yardmseverce ba
larn ve gnllln biimlendirdii bir toplumda bydm. Osmanl
tarihi zerine alnam ve Trkiye'de geirdiim dnem beni yardmse
verlik uygulamalaryla dolu baka bir toplumla temasa geirdi ve bu uygu
lamalarn birou AB D'de karlatklarma benziyordu. O zamandan bu
yana dnyada uyguland ekliyle yardmseverlik hakknda daha ok ey
rendim. Yine de benim konuyla ilgili sorulann ve merakm Osmanllar
ve Trkiye' den balad; bu kitapta Trkiye' de yaadm sradaki dene
yimlerim ve grmelerden de yararlandm. Bu itibarla, tarihi ve modern
rneklerle imgelerin birou Trkiyeli okurlara zellikle aina gelebilir.
Ayn zamanda burada, tandk fikirlere, kurum ve olaylara ilikin olarak
tarih ve sosyal bilimlerin analitik aletlerinin kullanmyla, hayrseverlik ile
yardmseverliin doasnn ve derin etkilerinin yeniden deerlendirilmesi
nin getirecei taze bir perspektif bulacanz umuyorum.

iYi Li K YAP D E N i z E AT; M s L MAN ToPLU M U N DA HAY R S EVE R L i K

Trkiye'de onca yl, onca insandan grdm hsnkabule son


derece mteekkirim. Ayrca btn dostlarma ve karlatm insanlara
saysz yardmlar iin teekkr ederim.
AMY SINGER
stanbul, Temmuz

2orr

TE EKKR
u kitab yazmaya, hayrseverlik ve yardmseverlik hakknda yapla
cak bir incelemenin insan toplumlarnn doasn ve tarihsel dei
imi derinden kavramaya yarayaca inanoyla baladm. Kitabn
sonuna geldiimde, bunun byle olduuna hala btn kalbimle inanm
durumdaym. 1 994'te Michael Bonner ve Mine Ener'le birlikte, Ortadou
Arahrmalar Dernei'nin (Middle East Studies Association) yllk toplan
tsnda Ortadou toplumlarndaki hayrseverlik stne ilk kez yaplacak
bir paneli dzenlemek zere ibirlii yaptk. Bunu baka paneller izledi
ve ortak abalarmz 2ooo'de Federal Beeri Bilimleri Destekleme Fonu
(AB D) (National Endowment for the Humanities) desteiyle Michigan
niversitesinde yaplan Ortadou Balamlarnda Yoksulluk ve Hayrseverlik
(Poverty and Charity in Middle Eastern Contexts) konferansyla sonuland
ve o alma 2003'te ayn balkla yaymland. Sohbetlerimiz, bu toplantla
ra katlan bilim insanlarnn bildirileri ve o zamandan bu yana yaplan yeni
aratrmalar elinizdeki esere ilham kayna olmutur.
Birka kurumun ve saysz meslektala dostun mali, entelektel
ve duygusal desteiyle beslenen bu kitabn aratrmalar ve yazm yllarca
srd. Aratrma, srail Bilim Vakf (The Israel Science Foundation) tarafn
dan desteklendi (burs no. 888jo ve 730/04) . Ayrca Trkiye'de Amerikan
ilmi Aratrmalar Enstits'nn (ARIT) ve Ko niversitesindeki Anadolu
Uygarlklar Aratrma Merkezi'nin (ANAMED) desteinden yararlandm.
Metin zerindeki son dzeltmeleri 2006-2007 retim ylnda ANAMED'de
uzman aratrma grevlisi olarak geirdiim bir yl iinde yaphm. Burada
zellikle ANAMED'in mdr Prof. Scott Redford'n gsterdii yakn ilgiye
teekkr etmek ve ondan ne denli ok ey rendiimi belirtmek isterim.
Birlikte altm aratrma grevlileri ve ANAM ED personeli son derece
destekleyici ve uyumlu bir entelektel topluluktu. Burada yine Tel Aviv
niversitesi Sorasky Ktphanesi, slam Aratrmalar Merkezi (stanbul)
ktphanesi, Babakanlk Arivi, Topkap Saray Arivi alanlarna ve Ko
Ktphanesi-ANAMED'den Duygu Kzlaslan Paal'ya teekkr etmek
isterim.

i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M sL MAN ToPLU M U N DA HAYlRSEVE RL i K

Tel Aviv niversitesi Ortadou ve Afrika Tarihi Blmnde on yl


boyunca hayrseverliin deiik veheleri stne lisans ve yksek lisans
seminerleri verdim. Bu derslerdeki rencilerim bu projenin nemli bir
paras oldular; sorularyla, tezleriyle ve kendi deneyimlerini paylaarak
kitabma byk katkda bulundular. Burada adlarnz sayamayacam kadar
oksunuz, ama yksek gayretinizden dolay ve aklamalar ve yantlar almak
zere srarla beni aradnz iin sizlere iten teekkrlerimi sunuyorum.
zellikle Isa Amin, Ateret Aharan ve Liran Yadgar'a teekkr
ederim. Szn ettiim on ylda aratrma becerileriyle, dnce ve ele
tirileriyle bu kitaba katkda bulunan, kendilerini ilerine adam aratrma
asistanlarna sahip olacak denli talihliydim. Teekkrler: Guy Burak, Shuki
Ecker, Gali Genossar, Liat Kazma, Tsameret Levi-Dafni, Yochai Primak ve
Avner Wishnitzer.
Tel Aviv niversitesi Ortadou ve Afrika Tarihi Blm'ndeki mes
lektalann ve Trkiye'deki Bilkent, Boazii, Hacettepe, Bilgi ve Sabanc
niversitelerinin rencileriyle retim elemanlar deiik zamanlarda bu
kitabn n hazrlk niteliindeki taslaklarn dinledi ve yorumlaryla bana
dncelerimi bilerne frsat verdiler.
Aratrma ve yazmakla geen yllar boyunca saysz kiiye byk
bir gnl borcum olutu; burada bir dizi katky belirtmek isterim. Kitabn
tamamlama srecinin deiik aamalarnda msveddenin tmn veya
blmlerini dikkatli bir eletirel gzle okuyan Patricia Crone, Ilana Krausman
Ben Amos, Tsameret Levi-Dafni, Daniel M. Singer ve kim olduklarn bilme
diim okurlara; destekleri, yorumlar, eletirileri ve uzmanlk veya deneyim
lerini paylamak iin gsterdikleri arzu iin Mark Cohen, Mge Gek, tar
Gzaydn, Michal Hacham Dallal, Hamid Haji, Ekrem In, Cemal Kafadar,
Billie Melman, Glru Necipolu, Nadir zbek, Sait zervarl, Leslie Peirce,
Uri Rubin, Housni Alkhateeb Shehada ve Deborah Tor'a; resimlerin hazr
lanmas srasndaki zel yardmlar iin Patricia Barbar, Halenur alkan,
Dana Katz ve Ilana Katz'a teekkr ederim.
Cambridge University Press'ten Marigold Ackland, kendi azmime
ilikin olarak tereddde dtm anlarda bile bu projenin deerine ve
yaplabilirliine dair sarslmaz bir inan gsterdi. Bu kitabn ortaya k
10

TE E K K R

srecinde onunla ve Cambridge University Press personeliyle almak bir


zevkti.
David Katz bir e ve eletirel bir okur olarak szn asla esirgemedi.
Elimizdeki metinleri ayn anda deil de srayla bitirdirniz srece, ortak
yaammz sarslmayacak
Yazlarnda ve sohbetlerimize ilikin anlarmda heyecann hala
hissettiim Mine Ener lmnden sonra bile benim iin bir ilham kayna
olmay srdryor. Onun bu esere dorudan katks eksik kald, yokluu da
szlere smayacak denli byk.

iYiLiK YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO P LU M U N DA H AYl RSEVERLiK

II

K SALTMALAR
.
EI
EP
A

lm tarihi
Encyclopaedia oflslam, . bas., 4 cilt (Leyden: E. J. Brill, 1913- 1936)
Encyclopaedia of Islam, yeni bas., n cilt, ayrca ekler (Leyden,
Londra: E. J. Brill, 1954-2003)
slam Ansiklopedisi, 13 cilt (stanbul: Milli Eitim Basmevi,

1945-88)
Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi (stanbul: Trkiye
Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi Genel Mdrl, 1988- )
USC-MSA University of South California, Muslim Students Assodation
(Gney Kaliforniya niversitesi, Mslman renciler Birlii)

TDVA

12

GR
Ra h man ve Ra him Olan Allah 'n adyla
Grdn m, o hesap ve ceza gnn yalanlayant
te o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi zendirmeyen kimsedir.
Yazklar olsun o namaz klanlara ki,
Onlar namazlarn ciddiye almazlar.
Onlar (namazlaryla) gsteri yaparlar ama hayra engel olurlar.
KURAN 107'

ark Fischer 200 5 yaznda bir trafik kazasnda lnce ebeveyni Tark'n
ilk eitim yln henz tamamlad Pennsylvania' daki Swarthmore
College'a oullarnn ansna cmert bir bata bulundular. Ba
larn yle tanmlamlard: "Bir niversiteye gen rencilerinden birinin
mirasn harcayabilme sorumluluu pek sk verilmez; biz bunu zel ve ciddi
bir taahht sayyoruz. Tark Swarthmore'daki arkadalarn seviyordu. Spor
la ilgilenmeyi seviyordu. The Phoenix [okul gazetesi] iin yaz yazmay sevi
yordu. slamiyet'i de seviyordu. Eer onun miras Swarthmore tarafndan
onun sevdii bu alanlar onurlandrmak iin harcanrsa biz de biraz huzura
kavuacaz." Fischer'larn bann byk ksm niversitede yeni alan
islam Aratrmalar programn desteklemeye ayrlmt. Tark'n Pakistan
kkenli bir hekim olan annesi ba yle aklyordu: "slam'da 'sadaka-i
cariye' olarak anlan ve M slmanlar, balar gp gittikten sonra dahi
insanlara yararl olmay srdrecek eitim tesisleri veya programlar kurma
ya tevik eden bir gelenek var. .. Bu ban, birou gelecein lideri olacak
olan rencilerin slamiyeri ve Mslmanlar anlamasna yarayacan ve
dnya halklar arasnda uyuma vesile olacan mit ediyoruz."2

(Kitapta verilen Kuran ayetlerinin mealierinde orijinal eserdeki ngilizce eviriler esas alnarak Di
yanet ileri Bakanlg'nn resmi internet sitesindeki evrimii mealden yararlanlmtr. -.n.) Orijinal
eserdeki ngilizce mealierde aksi belirtilmedike esas olarak Arthur j. Arberry'nin The Koran Interpreted
(New York: Macmillan,I9SS) adl eserinden yararlanlmtr. Bu ayette ise Michael Sel\s'in Approaching
the Qur'an: The Early Revelations (Ashland, OR: White Cloud Press, 1999) adl eseri dikkate alnmtr (s.
124). Ancak Sells "hayr" (charity) kelimesi yerine "kk iyilik" (small kindness) ifadesini kullanmtr.
2 http:/ fwww.swarthmore.edufnewsfreleasesfosffischer.html (eriim: 6 ubat 2006).

i Y i LiK YAP D E N i Z E AT; M sL MAN TO PLU M U N DA HAYl RSEVERLi K

13

Grnte, Fischer'larn ba kkleri Birleik Amerika'nn Yahu


di-Hristiyan ahlak anlayna ve Amerikan tarihine uzanan yardmseverlik
geleneine kusursuz bir ekilde uyuyor. Sz konusu gelenek sayesinde, bir
ok ba kua kamusal ve zel eitim, tp, yoksullara yardm, dini yaplar
ve hizmetler, sanat ve edebiyat gibi alanlara ve emekli asker derneklerinden
hayvanlarn korunmasna, yerel kasaba giriimlerinden ulusal ve uluslara
ras rgtlere varncaya kadar birok sivil kurum ve giriime destek oldu.
Bununla birlikte Fischer'larn ba baka bir gelenein, on drt yzyllk
slam tarihi boyunca hayr yapmay benzer ekilde tevik eden Mslman
inanlaryla uygulamalarnn erevesine de oturuyordu. Mesela, Fischer ai
lesinden hemen hemen be yz yl nce, Osmanl padiah I. Sleyman ve
hasekisi Hrrem Sultan, neredeyse Tark Fischer'la ayn yata hastalktan
len gzde oullar ve veliaht ehzade Mehmed'in (1521-1543) ansna bir
cami, medrese, imaret ve trbe ina ettirmilerdi.J ehzade Klliyesi olarak
bilinen bu Osmanl klliyesine ait yaplar stanbul'un merkezinde hayatn
canl bir paras olmay srdryor.
Aa yukar 199o'larn bandan itibaren slam hayrseverlii, o
unlukla akademik evrelerin dnda olmak zere, gittike artan bir ilgi
ekmeye balad; n Eyll 2001'den bu yana ise medyada birtakm ok kt
eletirilere urad, analizcilerle gzlemciler sk sk hayrseverlikle ar ula
rn iddet eylemleri arasndaki balanty vurguladlar. "Hamas' Tanmla
mak: Kkleri Hayrseverlikte, Dallar iddette" maneti 21. yzyl bandaki
gazete haberlerinin tipik bir rneiydi.4 Yine de hkmet temsilcileri, gaze
teciler, siyasi uzmanlar ve bakalarnn konuyu kirletme abalar karsnda,
hayrseverliin Mslman topluluklarda gerek tarihte gerek bugn neden
bu denli ne kan bir sylem ve uygulama olduu zerine, zekat vermenin
her Mslman'n be temel ykmllnden biri olduunu dil ucuyla be
lirtmenin dnda, pek az kii oturup kafa yordu. Radikal aznlklarn temsil
3

ehzade Mehmed hakknda bkz. Leslie P. Peirce, The Imperial Harem: Women and Sovereignity in
the Ottoman Empire (New York: Oxford University Press, 1993). s. 6o, 67. 8o. Peirce, Mehmed'in dogal

sebeplerden, muhtemelen iek hastalgndan ldgne inanyor. Bu klliyenin tesisine dair bkz. Glru
Necipoglu, The Age of Sinan: Architectural Culture in the Ottoman Empire, fotograflar ile izimler Arben
N. Arabi ve Reha Gnay (Princeton: Priceton University Press, 2005). s. 191-207.
4 Ian Fischer, "Defning Hamas: Roots in Charity and Branches ofViolence," The New York Times (16
Haziran 2003). A8.
GiRi

ettii ve artk fazlasyla grnrlk kazanm siyasal slam'a kar duyulan


korkunun dorua kt n Eyll sonras dnyada, bilim insanlarnn nn
deki zorlu grevlerden biri, mahkum etmek ya da yceltmek zorunluluu
hissetmeksizin slam toplumlarn incelemektir. Bu tarz bir eletirel tarih
incelemesi, farkl halklarn gerek kendilerine zg gerek baka toplumlarla
ortak yanlarn kavramak ve bu yolla btn insani deneyimi daha eksiksiz
deerlendirmek iin bir veya daha fazla toplumda hem zel hem de evren
sel olan ynleri kefetme abasdr.
Sosyal yardmlama sorumluluu tarih boyunca bireyler, aileler,
devletler ve eitli cemiyetler arasnda eitli ekillerde paylald. Bu aba
larn hepsi herkes tarafndan hayrseverlik olarak adlandrlmayabilir; ger
ekten de "hayrseverlik" geni bir yelpazedeki davranlar tanmlar hale
geldi ve burada da yle kullanlyor. Bununla birlikte -adna ister cmertlik,
yardmseverlik, refah yardm isterse yardm deyin- "verme"nin bu en ge
ni anlamda tarihsel olarak sorgulanmas herhangi bir toplum veya klt
r yorumlamann ayrlmaz bir parasdr. Hayrseverliin tarihini anlamak
demek, istihkak (hakk olma, hak kazanma, hak edi) ve ykmllk gibi
kavramlarn toplumlarda nasl evrim geirerek bugn iinde yaadmz
sorumluluk ve bamllk alarn yarattn da anlamak demektir. Devlet
lerin ve toplumlarn muhta bireyler ile gruplar iin etkili yardm ekilleri
gelitirme yollarn bilmeksizin ada siyasi ve ekonomik sylem ile kltr
kolay kolay kavranamaz. Ayns gemi iin de geerlidir.
slam dini 1400 yldan eskidir ve dnyadaki Mslmanlarn says
21. yzyln banda bir milyar amaktadr. Hz. Muhammed'in 632'deki
lmnden sonraki yzyl iinde Mslmanlar vaiz, tacir ve fatihler olarak
Arap yarmadasndaki ilk vatanlarndan Asya, Afrika ve Avrupa'ya gittiler.
Bugn Mslmanlar dnyann birok lkesinde, bazlarnda ounluk ola
rak bazlarnda aznlk topluluklar halinde yayorlar. Dini inancn ve do
ru hayat tarznn temelini salayan kutsal bir metin olarak Kuran'a ortak
ballklar etrafnda birleiyorlar.
Elinizdeki almada slam toplumlarnda hayrsevedii meyda
na getiren unsurlar aratrlyar ve hayrseverliin, bir amel olarak Hz.
Muhammed'in reti ve uygulamalar yoluyla nakledilmesi, tahlili ve takIYi L i K YAP D E N iZ E AT; M S L MAN TOP LU M U N DA HAYl RSEVE RLi K

lidinden balayarak, slam toplumu geniledike ve yorum farkllklar ile


tarihsel deneyim slam toplumunu (mmet) ayr ayr rejimiere ve farkl kl
trlere bldke pekitirilmesine kadar oynad eitli roller inceleniyor.
uras kesin ki uygulamalar snf, cinsiyet, eitim ve evre gibi faktrlerden
etkilendiinden zaman ve mekan iinde muazzam farkllklar gstermitir.
slam toplumlarndaki hayrseverlik kendi iinde ve kendi bana zengin bir
aratrma sahas oluturur ve hayrsever idealler ile uygulamalarn incelen
mesi Mslmanlarn tarih ve kltrlerini kavramamza nemli katklarda
bulunur. Bununla birlikte, bu incelemede hayrseverliin ayn zamanda ev
rensel bir olgu olduu varsaylmaktadr, yle ki bu zel balarnn sunaca
ufuklar, genel olarak insanlk tarihinin deneyimlerine dair anlaymz da
zenginletirecektiL Bu sayede bu kitap Eyll zoo'den beri Mslman
larn hayrsevedii ile iddet eylemleri arasnda ykc bir balant gren
yaklama yapc bir alternatif sunuyor. Hayrseverlii, slam toplumlar
dahilinde tarihsel bir balama yerletirerek sz konusu balanty kesiyor.
Hayrseverlik bylelikle Mslmanlada balants yznden damgalanan
bir eylem deil, btn yerkredeki sosyal bir uygulama haline geliyor.
Hayrseverlik idealleri ile uygulamalar, Mslmanlarn gemiteki
ve gnmzdeki yaamyla i ie gemi olmasna ramen, ok ksa sre
ncesine kadar slam toplumlarna dair tarihsel tartmalarda adeta yoktu.
Ayn idealler ile uygulamalar dini inan ile ibadet ve temel sosyal adalet kav
ramlaryla ideolojik olarak ilikilendirilseler de, aynen hayrseverlik kavram
gibi, her toplumda tarihsel bakmdan karmak hatta problematik bir ileyi
gstermitir. Bu nedenle bu kitap temel kavramsal bir ereve dzenleyerek
ve geni bir yelpazeden rnekler tahlil ederek hayrseverlik konusundaki
baka aratrmalar ve dnceler iin bir balang noktas olarak tasarlan
d. N iyetim, okurlar hayrseverlik prizmasndan bakarak tarihi yeniden ele
almann getirdii zengin olaslklarla tantrmaktr.
HAYlRSEVERLK N E DR?

Hayrseverlik kavramnn uyandrd fikirler karmaas hissine


baka diller ve dinlerde hayrseverlikle ilikilendirilen sz daarcn
aratrarak gz atabiliriz. slam asndan uygun iki kyaslama noktas,
6

G i Ri

Mslmanlktan nce gelen ve onun balang formasyonuna dorudan


veya dalayl katkda bulunan Yahudilik ile Hristiyanlktr. branice sedaka,
Arapa sadaka'yla kktetir ve her ikisi de S ami dilindeki "hak," "imtiyaz,"
"ba" veya "hediye" anlamlarna gelen fs-d-k/ kkyle ve belirlenmi
bir hediye vermenin uygun bir hareket tarz olduu fikriyle ilikilidir. te
yandan, branice kelimenin Ararnca bir kktei hayr yapma veya sadaka
verme anlamna geliyordu. Demek ki Arapa sadaka'nn anlam ya doru
dan S ami kkten tremit yahut terim dn alnp sonradan dile yerle
ti. Sedaka branicede esas olarak ahlaki bir anlama sahipti, "acalet" veya
"hakkaniyet" demekti. Alimler hem hakkaniyeti hem adaleti dini birer
erdem olarak gryordu, yle ki bu ikisi eanlaml hale geldi ve tek keli
meyle ifade edilir oldu. Yahudi ve Arami kavramlar M 6. yzylda i ie
gemeye baladnda, kelimenin branicesi ayn zamanda somut, maddi
yardma, "bir Yahudi'nin yasa gerei yoksula vermesi gereken sadaka"ya
atfedilir hale geldi. M 5 yzylda terim ortak yardmlama iin toplanan
meblalar belirtiyordu ve daha sonra Babil'e srgnn (M 586) yol a
t artlarn bir sonucu olarak zellikle yoksullar iin toplanan yardma
hamiedilir oldu. branicede sedaka'ya ilaveten, muhtalara gsterilen mi
safrperverlik ve yardm anlatmak iin hesed (merhametlilik) kelimesini
kullanlmaktayd. s
Gerek hayrseverliin ahlaki ve dini aklamalar, gerekse dilbilim
sel tartmalar hayrsevedii iki bak asndan, hayr sahibinin ve hayrdan
yararlanann perspektiflerinden deerlendiriL Hayrseverlik bir yandan ya
sann talep ettii bir hediye ya da batr; te yandan, hayrseverlik yoksu
lun bir hakkn veya topluluktan hakl bir talebi temsil eder. Hayrseverlik
ilikilerindeki bu ikilii hatrlamak nemlidir, nk hayrsever eylemler
-her iki tarafn nispi etkisi bir hayrseverlik vakas veya giriiminden br
ne muazzam bir fark gsterse de- hem hayr sahiplerinin hem de hayrdan
yararlananlarn motivasyonlar ve beklentileriyle ekillenir.
lk H ristiyanlar paraya ve maddiyata balla kar uyarlarn yan
sra karlkl sevgiyi ve Tanr sevgisini vurgulayan hayrseverlikle ilgili ge
nel ilkeler gelitirdiler. Hristiyanlk, toplumsal ahlaka ilaveten, bireysel
Franz Rosenthal, "sedaka, Charity," Hebrew Union College Annual 23 (1950-51),
i Y i L i K YAP DENiZE AT; M S L M A N TOP L U M UNDA HAY l RSEV E R L i K

s.

4II-30.

hayrseverlik ve ileciliin altn izen bir yaklam gelitirdi ki bu baka


eylerle birlikte sonunda manastrlarn kurulmasna yol at. M anastdar
hayrseverlikle sk skya balantlyd, en azndan ksmen hayrsever kat
klarla ayakta duruyor, ayn zamanda yoksullar ile ihtiya sahiplerine u
ya da bu ekilde yardmda bulunuyorlard.6 H ayrseverliin erken dne
min Yahudi ve H ristiyan topluluklarndaki bu temel nitelikleri slam top
lumlarndaki hayrseverlik hakkndaki tartmamzda bize birtakm kyas
noktalar salamakta ve slami metinler ile uygulamalardaki hayrsever
liin ksmen daha nceki hayrseverlik tarihine dayandn ortaya koy
maktadr. Ancak bu kitabn amac Yahudi ve Hristiyan uygulamalar ile
fikirlerinin batan sona tartlmas deildir. stelik eer bu kitap slami
hayrseverliin kkenleriyle ilgili bir inceleme olsayd, o zaman Yunan,
Roma, S asani, Bizans ve slam ncesi Arap kltrlerinin erken dnem
islam toplumlarnn oluumuna katklarn kapsaml ekilde aratrmak
da yerinde olurdu.?
ngilizcede hayrseverlik iin kullanlan kelimeler ntr deildir. Ba
ka dillerde yaratlm fikirler ile deneyimleri temsil etmek iin ngilizce keli
meleri kullanyorsak anlamlarn irdelemek iin bir dakika ayrmaya deer.
Hayrseverliin ngilizce szlk tanmlar hem maddi bir veheyi, yani muh6

Frederick B. Bird, "Comparative Study of the Works of Charity in Christianity and Judaism," jour

nal of Religious Ethics ro (1982), s. 162.


7

islam tarihinin ilk dnemlerine ilikin genel bir tartma iin bkz. jonathan P. Berkey, T1e Fonna
tion ofIslam: Religion and Society in the Near East, 6oo-8oo (Cambridge, ngiltere, Cambridge University
Press, 2003). Yahudilikte hayrseverlik tartmalan iin bkz. Ephraim Frisch, An Histarical Survey of
jewish Philanthropy (New York: 'Ibe Macnillan Company, 1924; tekrarbasm 1969); Alralarn Cronbach,
"'Ibe Maimonidean Code of Benevolence," Hebrew Union College Annual 20 (1947): 471-540; Mark R.
Cohen, Poverty and Charity in the jewish Community of Medieval Egypt (Princeton: Princeton University
Press, 2005), 288. Klasik dnyada hayrseverlik iin bkz. Paul Veyne , Bread and Circuses: Histarical So
ciology and Political Pluralism, giri: Oswyn Murray, ev. Brian Pearce (Londra: Alien Lane, 1976; tekrar
basm 1990); A. R. Hands, Charities and Social Aid in Greece and Rome, Aspects ofGreek and Roman Life
(Ithaca: Comeli University Press, 1968); Peter Brown, Poverty and Leadership in the Later Roman Empire
(Hanover, NH: University Press of New England, 2002); Maria Macuch, "Charitable Foundations in the
Sasanian Period," Encyclopaedia Iranica, V: 139-42. Bizans'ta hayrseverlik konusunda bkz. Demetrios
J. Constantelos, Byzantine Philanthropy and Social Welfare, Rutgers Byzantine Series (New Brunswick:
Rutgers University Press, 1968); Judith Herrin, "ldeals of Charity, Realities of Welfare: The Philanth
ropic Activity of the Byzantine Church," Church and People in Byzantium iinde, ed. Rosemary Morris,
Society for the Promotion of Byzantine Studies, Manchester Twentieth Spring Symposium of Byzantine
Studies, 1986 (Birmingham: Centre for Byzantine, Ottoman and Modern Greek Studies, University of
Birmingham, 1990), s. 151-64.

GiRi

ta durumdakilere kayda deer bir yardm yaplmasn, hem de daha duy


gusal veya felsefi bir bileeni, yani insan sevgisini ierir. Hayrseverliin bu
ikinci vehesi dorudan doruya Latince caritas kelimesiyle ilikili geleneksel
Hristiyanlk fikirlerinden kaynaklanr. Aslnda, modern Hristiyan dnce
sinde, en azndan ngilizce konuulan dnyada, hayrseverliin ald mer
kezi konum, paradoksal bir biimde, ilk kez 6n'de yaymlanan Kral James
ineili'ndeki yanl bir eviriye dayanyordu. Yeni Ahit'te Aziz Pavlus iman,
mit ve sevgiyi ana erdem olarak adlandrmt, bunlar daha sonra 4 ve
5 yzyllarda Kilise Babalar tarafndan teolojik erdem diye anld. 8 Yeni
Ahit'te bahsedilen "sevgi" Yunanca agape'ydi, yani Tanr'nn sevgisi yahut
"bizzat Tanr'nn mahiyeti"ydi.9 Agape Latinceye caritas olarak girdi ki bu da
Tanr'nn insanoluna sevgisini tanmlyordu. Kral James ncil eviri komi
tesi caritas' ngilizceye charity olarak aktard, bunun sonucunda eviri zgn
Yunanca kelimenin anlamn fiilen deitirerek hayrsever eylemler vastasy
la insanlarn birbirine ve bu sayede Tanr'ya gsterdikleri sevgiye odakland.10
ngilizceye evrilmesiyle birlikte charity modern anlamda Tanr'nn insanlar
hakkndaki gndeminde ncekinden daha yksek bir yer edindi.
Yunanca kkleri (philos: sevgi, anthropos: insan) bakmndan "insan
sevgisi" anlamna gelen philantrophy kelimesi muhtemelen hayrseverlikle
e anlaml olarak kullanlan en yaygn ngilizce kelimedir. N e var ki baz
yazarlar farkl olgular olarak bu iki kavram arasna kesin bir ayrm izgisi
ekmekte diretiyorlar. O zaman philantrophy (insanseverlik, yardmseverlik)
1 9 . ve 20. yzyln aklc, profesyonelletirilmi, dnyevi alann tanmlar
ken, charity (hayrseverlik) ruhani ve dini motivasyonlardan kaynaklanm
olarak grlyor. Belki de bu ayrm abas philantrophy kelimesinin Yunan
ca kkeninden ve onun klasik metinlerdeki yerinin Hristiyan metinlere
kart olarak grlmesinden kaynaklanmaktadr. Hayrseverlik ile yardm
severlik veya insanseverlik arasnda daha yararl bir kartlk, hayrseverli8
Korintliler 1p3; 13. blm Yeni Abit'in yle balayan nl pasajdr: "nsan ve meleklerin dilleriyle
konusam da charity (hayr; merhamet) duymuyorsam... " Burada "charity" btn blm boyunca caritas
veya agape' den evrilmitir.
9
Bemard Hamilton, Religion in the Medieval West. (Londra: Edward Arnold, 1986), s. 132.
ro F.L. Cross ve E. A. Livingstone, ed., Oxford Dictionary ofthe Christian Church, 3 bas. (Oxford: Oxford
University Press, 1997).
i Y i L i K YAP DEN i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAY l R S EVE R Li K

in kurtarma yardm veya "aclar dindirmeye ynelik merhamet eylemle


ri," insanseverlik ya da yardmseverliin ise kalknma veya "hayat kalitesini
artrmaya ve daha iyi bir gelecek salamaya ynelik topluluk eylemleri"1 1
olarak tanmlanmasnda bulunabilir. Gelgelelim, hayrseverlik ile yardm
severlie ilikin tarihsel ve sosyolojik metinlere bir gz atmak bile, bu ikisi
arasndaki ayrmn evrensel olarak benimsenmediini ve her halkarda l
zumsuz ekilde kat olduunu gsterir. zellikle tartmann terimleri bu
eylemleri farkl bir ereve iine yerletiren baka bir dildeyse (veya baka
bir dilden geldiyse) "merhamet eylemleri" ni "topluluk eylemleri"nden ayr
mak kolay bir i deildir. Ne de dini ve dnyevi ilhamlar herhangi bir yer
veya zaman iinde ya da herhangi bir birey temelinde birbirinden ayrmak
her zaman mmkndr. nk dini retiler dnyann birok yerinde,
hatta okullarn dnyevi ve aklc bir bak asyla rgtlendii yerlerde bile
bir dizi inan balan iinde sunulan ahlaki eitimin temel bir vehesi
dir. stelik cmertlie ynelik aile ve topluluk ii sosyalleme, muhteme
len en azndan herhangi bir resmi eitim kadar nemlidir. Ayn zamanda,
dini dilde ifade bulan projelerin kaynanda, hibir dini nitelii olmayan
etkenler olabilir. Bugn Amerika'da varlkl bireylerin balarndan sz
ederken philantrophy kelimesinin kullanlmas ynnde bir tercih yaplm
grnyor; zellikle de inan temelli rgtler vastasyla temel insani refah
salama abalarna deil de kltrel projelere atfta bulunulduunda. Oysa
Britanya'da btn filantropik balar ile rgtlenmeleri denetleyen Hayr
sever Kurulular Komisyonu'dur (Charities Commission).12
ngilizcede charity (hayrseverlik) kelimesiyle ksmen ya da tam
eanlaml olan altruism (dierkamlk) , beneficence (iyilik) , benevolence (iyilik
severlik) veya munificence (cmertlik) gibi birok kelime var. Bu liste, dier
n

Robert Payton, "Philanthropy in Action," Philanthropy: Four Views iinde, Robert Payton ve dig.
(New Brunswick: Transaction, 1988), s. . Bkz. ayrca Robert A. Gross, "Giving in America: From Char
ity to Philanthropy," Chanty, Philanthropy, and Civility in American History iinde, ed. Lawrence ). Fried
man ve Mark D. McGarvie (Cambridge, BK, Cambridge University Press, 2003), 29-48; burada 19.
yzyln seyri iinde flantropinin kronolojik geliimi anlatlr.
12 "Philanthropy" kelimesinin anlamlar ve etimolojisi iin bkz. Oxford English Dictionary (evrimii
edisyon). Terimler ve anlamlara ilikin tartma iin bkz. W. Ilchman, S.N. Katz ve E.L. Queen, ed.,
Philanthropy in the World's Traditions (Bloomington: Indiana University Press, 1998), s. x ve Kevin C.
Robbins, "Philanthropy," New Dictionary ofthe History of Ideas iinde, c. IV, ed. Maryanne Cline Horow
itz (New York: Charles Scribner's Sons, 2005), s. I757-I758.

20

Gi Ri

kutsal metin dillerini hi saymasak bile, Kitab- Mukaddes'in, Yeni Ahit'in


ve Kuran'n srasyla zgn branice, Yunanca ve Arapasn ierecek ekilde
baka dillere de uzatlabilir. Benzer ekilde, devletler ile sivil toplum rgt
lerinin kulland modern sekler terimler de iyilik amal "verme"nin sz
daarcna kelimeler eklemektedir: yardm (aid) , kalknma (development) ,
kurtarma (reliej}, destek (support) , refah (welfare). Bu kelimelerin birbirleriy
le tam olarak uyumlu olduu sylenemez ve her biri dil nanslaryla birlikte
zaman, yer, ideoloji ve politikaya ilikin yapsal referanslara sahiptir ve s
telik hayrseverliin anlamndan uzaklaan zel bir dizi anlam da tarlar.
Nihayetinde, daha sonra da greceimiz zere, slam toplumlarndaki iyilik
amal verme hakknda ngilizce kullanlarak nasl konuulaca sorununa
kesin bir zm yok. Bununla birlikte, hayrseverlik kelimesiyle dorudan
ilgili ya da kesien karmak terim ve anlamlar dizisini en bata net olarak
ifade etmek gerekiyor. Bu kitapta hayrseverlik iyilikseverlik ve yardmse
verlik e anlaml kelimeler olarak kullanlacaktr.
Hayrseverlikle ilikilendirilen baz kelimeleri tekrar gzden geir
dikten sonra hayrseverliin anlamn incelemekte fayda var. Bir bakma,
"hayrseverlik" veya "yardmseverlik" daha byk bir sorunun cevabdr:
Serveti kullanmann makbul yollar nelerdir? nk deiik inan sis
temleri maddi servetin biriktirilmesi ile harcanmasna farkl biimlerde
yaklamaktadr. Kimisi hem serveti mahkum ederek hem "vermeyi" ve
rek hayrsevedii cesaretlendirirken, kimisi de muhta olanlarn yaad
zorluklar ve zenginlerin sorumluluunu vurgular. nsanlarn dini sebep
lerle bakalarnn yararna, ksmen veya btnyle mallarndan vazge
meleri iin yreklendirilmesi sk grlen bir durumdur. B az pagan inan
sistemlerinde ise nesnelerin kendi z olduuna ve sahiplerine kar ha
reket etmelerini engellemek iin bakalarna devredilmeleri gerektiine
inanlr.
Bu kitap slam toplumlarnn iktisat tarihlerini veya daha snrl a
da "slami ekonomi" alann dahi kapsamazken, dier taraftan bir lde
bu alanlarn her birine katkda bulunmaktadr. Bir yerde, btn toplum
larda hayrseverlik tartmalar ekonomi hakkndadr, nk bireylerin ka
zandklar ve ellerinde tuttuklar servetin makbul kullanmlarn insanlarn
iYi Li K YAP D E N i Z E AT; M S L MAN TOPLU M UNDA H AY l RSEVERLi K

21

nasl tanmlar hale geldiini aklayan, ekonomilerdir. ada dnyada en


aikar ekilde kapitalizm bireysel servet birikimini savunur ve deiik ulu
sal hukuki sistemler, insanlar zenginliklerini paylamaya mecbur brakan
(mesela dorudan vergilendirme yoluyla) veya varlklarn datmalar iin
tevikler salayan (mesela yardm balarnda vergi indirimleri tanyarak)
kanunlar karr. Bugn deiik vergi oranlar baka eylerin yan sra sosyal
refah iin sorumluluun nereye devredildiini yanstr. skandinavya'daki
trden daha yksek vergi oranlar, son derece merkezilemi ve gelimi
kamu hizmeti ve sosyal refah sektrne sahip devletlerin tipik zelliidir.
ABD'deki gibi daha dk vergi oranlar ksmen u inantan kaynaklanr:
Daha az veya daha ok varlkl olan ve u ya da bu giriime yatrm yapma
nn nemli olduuna inanan yurttalar bunu kendi paralaryla ve benzer
zihniyetieki bireylerin ibirliiyle yapacak, bylece sivil toplum rgtlerinin
hzla oalmas yoluyla sivil toplumu glendireceklerdir. Piyasa glerinin
ekonomik karar mekanizmasn mikro ve makro dzeyde ynetir grnd
bir ada, hayrseverlie dair bir inceleme ekonomik kararlar etkileyen
yaygn ama piyasa d gibi grnen bir etkeni aratrmaldr. Ayn zaman
da, bylesi bir inceleme hayrseverliin ne lde pazarlanabilir bir meta
haline geldiini gsterebilir.
Hayrseverlik baka ne anlama gelir? Kullanl bir tanm, "kamu
nun iyilii iin gnll eylem"dir.'J Eylem, bir bireyin para veya maddi eya
balamasn ya da zamann ayrma ve uzmanlk eklinde hizmet sunma
sn ve ayrca bu ekonomik deerleri hem toplayan hem de datan dernek
lerin oluturulmasn ierir. Bu geni anlamyla yorumlandnda, benzer
eylemlerin yerkrenin tamamnda btn zaman ve mekanlarda var olduu
nu tespit edebiliriz. ada Batl anlamda kamunun iyilii, aile dnda bir
eylem alann tanmlar. Benzer ekilde, slam dncesinde kilit bir kav
ram olan "maslahat" genellikle "kamu yarar" yahut "kamu refah" olarak
tercme edilir ve ailenin tesine taarak geni aileyi, komu, hemcins veya
yurttalar ve hep birlikte slam mmetini iine alr.'4
Robert Payton, zikreden Hclman ve dig., Philanthropy in the World's Traditions, s. x.
Bkz. Madjid Khadduri, "maslaha," EI' iinde, VI: 738-40; Charles Tripp, Islam and the Moral Econ
omy: The Challenge ofCapitalism (Cambridge, BK, Cambridge University Press, 2006), s. 2426, 49-51,
6876.
13
14

22

G i Ri

Hayrseverliin ne motivasyon ne de etkileri bakmndan mutlaka


iyi kalplilie dayanmadn fark etmek nemlidir. Saysz giriim varln,
sevilen bir aile mensubuna duyulan sevgi ve saygdan, stesinden gelinen
zorluklarn ansndan yahut fikirler ile davalara adanmlktan ilham alan
bireylerin baiarna borludur. Bununla birlikte kendi reklamn yapmak
ve kendi ekonomik karlarn gzetmek gibi pek de cmerte olmayan g
dler de hayrsevedii harekete geiren nemli etkenlerdir. Hayrseverlik
hayranlk duyulan ve vlen bir eylem olabilir, ama ayn zamanda hayr
severliin ne olduu, ne elde ettii ve ne denli zararl olabilecei hakknda
geerli eletiriler de vardr. Dolaysyla, hayrseverlik hakknda yaplacak bir
aratrma sadece muhtalara sunulan iyi niyetli destee ilikin olamaz; ayn
zamanda hayrseverliin ahsi g ve stat kazanmlar iin nasl kullanl
d ve ba verenlerin ba alanlar nasl maniple ettikleri ve bunun kar
lnda kendilerinin nasl maniple edildikleri de aratrma konusudur.'5
Ba verme motivasyonuyla ilikili bir soru, herhangi bir hayrseverlik
giriiminin kendisine koyduu hedeflere ulap ulaamaddr. Yanl ta
sarlanm projeler ve yanl ynetilmi kaynaklar yznden boa harcanan
baiara dair eletiriler tarihsel kaynaklarda tekrar tekrar karmza kar.
Bu kaynaklardaki eletirel konulardan gnmzde bile yank bulanlar ara
snda parann daha hedeflerine varmadan yn deitirmesi sorunu ile ba
alclarn daha da baml hale gelmesini tevik eden balar sorunudur.
insani abalarn bir bileeni olarak hayrseverlik, insanlarn en iyi ve en
kt drtleri ile zaaflarna ve ayrca iyi niyetli projelerin kastsz da olsa
yozlatrlmasna aktr.
VER M E EYLEM i N E LKN F KRLER

slam hukuku hayrseverce ba ve hediyeyi net bir ekilde birbirin


den ayrr. Bununla birlikte, herhangi bir eylemin yakn balan ile veren
ve alann konumlar, bir eylemin alglanma eklini ve keza dourduu sos

Hayrseverlik motivasyonlanna dair ilgin bir tartma iin bkz. S. Cavallo, "The Motivations of
Benefactors: An Overview of Approaches to the Study of Charity," Medicine and Charity before the Wel
fare State iinde, ed. J. Barry ve C. Jones (Londra: Routledge, 1991), s. 46-62. Gnmzn yardm ve
kalknma rgtlerini ynlendiren motivasyonlarn dikkatli bir eletirisi iin bkz. Tony Vaux, The Sel.fish
Altruist: Relief Work in Famine and War (Londra: Earthscan, 2001).
I Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N TOPLU M U N DA HAY l R SEVE RL i K

23

nular etkileyebilir. Dolaysyla, teoride hukuki bir ayrm olsa bile ba ve


hediye arasndaki izgi bulanklar. Bu, hayrseverliin nemini irdelerken
sosyolog Mareel Mauss'un (8721950) hediyelerle ilgili fikirlerinin dikkate
alnmas gerektii anlamna geliyor. Mauss, Pasifik Adalar toplumlar ile
Kuzeybat Amerika'nn Pasifik kylarna dair gzlemlere dayanan grle
rinde, [sadaka] verme fiillerinin hepsinin zorunlu ve karlkl olduunu ne
srmt. Her trl hediye stat iaretidir ve stnlk iddiasn, eitliin
tannmasn veya aa konumun ya da itaatin kabuln gsterir. Mauss'a
gre, toplumdaki dzeni ve istikrar yaratan, bireyler arasnda srekli olarak
hediyelerin takas edilmesidir; hediye verme srecinin kesintiye uramas ya
da bozulmas ise kurulu sisteme bir meydan okumaya veya kurulu sistemin
kmesine iaret eder. '6
yleyse Mauss'un perspektifinden, slami balamda hayrsever ba
olarak tehis ettiimiz olgu, aslnda toplumlar bir arada tutan yaygn,
sregiden bir hediye takasdr. Farkl inan sistemleri, verme eylemine ok
eitli adlarla atfta bulunur ve mrninleri farkl teolojiler balamnda verme
ye zorlar. Bununla birlikte, verme eylemi ayn zamanda evrensel bir insani
davrantr. Mauss'a gre, sadaka vermek kendisinin genel hediye kuram
iinde zel bir vakayd. Sadakann, bir toplumun tarihinde, varlkl ve talihli
insanlar cmert davranmaya ve ellerinciekini paylamaya zorlanp da "kadim
hediye ahlak"nn bir "adalet ilkesi" haline geldii belirli bir zamanda ortaya
ktn ne sryordu. Daha nce tannlara ve ruhlara kurban amacyla yok
edilen eyler artk yoksullar ile ocuklarn yararna sunuluyordu. '7 Mauss'un
sadaka tartmas, insanlk tarihinde tekrar tekrar grlm olan potla ben
zeri yok editen sadaka vermeye geie, toplumlarn gelimesindeki bir ev
reye atfta bulunur. Bu anlamda, yok edici bir fedakarlk olarak potla byk
apta bir yardmseverlie dnyordu.'8 Btn olarak ele alnrsa, Mauss
16 Mareel Mauss, The Gift: The Form and Reason for Exchange in Archaic Societies, ev. W. D. Halis,
nsz Mary Douglas (Londra: Routledge, 1990), ilk basm 1925.
17 Mauss, The Gift, s. 17-18.
8 Potla. Kzlderili dilinden gelme bir kelime olup kuzeybat Amerika'nn Pasifik kys blgelerinde
geleneksel bir treni veya olay tanmlamak iin kullanlrd. Davet sahibi bu etkinliklerde misafirlerini,
nicelik ve nitelik bakmndan her misafirin statiisne gre deien eitli hediyelere board. Bu kutlamala
rn bazen davet sahibinin malvarln ve gcn gstermek iin eyalann tahrip edilmesine yol at bile
olurdu. Mauss bu fenarneni tartan ilk antropologlardan biriydi, bkz.: The Gift, s. viii-ix, 6-7, 8, 18, 38-39.
GiRi

hayrsever ban varl ve gcne dair sosyolojik bir izah sunmutu. "Ha
yrseverlik niin var?" sorusuna da bir sosyolog olarak cevap veriyordu.
Dierldmlk, hayrseverlikle rten, hatta kimi zaman onun ean
lamls olarak kullanlan baka bir fikirdir. Oxford Coneise English Dictionary,
dierkaml "kendini dnmeden bakalarnn iyiliiyle ilgilenmek" veya
"kendi zararna bir bakasna yarar salayan hayvan davran" olarak ta
nmlar, bylece belirli bir ban ierdii fedaldrl veya riski vurgular.
Bununla birlikte, ba iin zverili, tehlikeli ya da hatta zararl gibi gr
nen herhangi bir davrann gerekte ne lde yle olduunu sorgulayan
lar da kacaktr. Kinikler dierkamlk kavramna kukuyla bakacaktr. Bu
rada, biyoloji dnyasndan alnan bir fikir, "handikap ilkesi," dierkaml
Mauss'un insan toplumlarnda hediye vermenin rolne ilikin fikirleriyle
elverili bir ekilde kaynatrarak izah eder.
Biyolog Amotz Zahavi hayvanlarn neden riskli davranlar veya a
aal fiziki zellikleri olduuyla ilgili hipotezini aklamak iin "handikap
ilkesi" tabirini tretmiti. Verdii rnekler arasnda tavusun byk ve renkli
kuyruu, ceylanlarn (italar tarafndan tehdit edildiinde hemen kamak
yerine nce havaya) sramas ve yiyecein (baka bir hayvana) braklmas
vardr. Zahavi hayvanlarda grlen tehlikeli, gsterili yahut fedakarca dav
ranlarn g gsterisi ile stat ve prestij iddiasnn bir yntemi olduunu
ne srer; sonu olarak, bu zellikler veya davranlar bir trn o an hayatta
kalmas yahut devam bakmndan "makul maliyetli" dir ve gerek hibir fe
dakarla yol amayabilir.'9 Zahavi srail ve rdn' e yaylan Arava l'nde
gruplar halinde yaayan bir ku tr olan tleenleri incelemiti. Zahavi'nin
"Dierkam [kuunfhayvann] dierkarn bir eyleme yatrm yapmas, o bire
yin becerisine ilikin gvenilir, somut bir gsterge sunar" eklindeki tezinin
temelinde onlarca yllk ku gzlemleri yatyordu. Zahavi'ye gre:
Dierkarn eylemlerin baka bir yarar daha var: Verenin stnl
n ilan ederken bile verenin alana duyduu ilgiyi ortaya koyar. [t
leenler arasndaki] baskn erkek, grubun yararna yatrm yaparak,
19 Amotz ve Avishag Zahavi, The Handicap Principle: A Missing Piece of Dawin's Puzzle (Oxford: Ox
ford University Press, 1997), s. xv-xvi; Richard Conniff, "Why We Take Risks," Discover 22 (2oor) : 62-67.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA H AYl RS EVE R L i K

hem stnln hem de kendisine tabi olanlara [yiyeceinden]


vermeye istekli olduunu gsterili bir ekilde ilan eder. Bu, tabi
olanlarn, [grubu] terk etme isteklerini krar ve bu suretle baskn ku
un byk, kuvvetli bir grubun bamda kalmasna yardmc olur...
Ksacas, bir tleenin dierkarn eylemleri kendi prestijine bir ya
trmdr ve bu prestijin gerek, somut bir deeri vardr. ster feda
edilen yiyecek ister maruz kalman tehlike eklinde olsun, bu dier
karnc reklamm zorluu -maliyeti veya handikab-,reklam yapann
becerisinin gvenilir bir gstergesidir. >o
Zahavi'nin gznde dierkarn eylemler, hiyerarilerin kurulduu,
meydan okumaya maruz kald, korunduu ve kaybedildii, ounluk
la iddet iermeyen bir rekabet alandr. insani balamda, yardmseverlik
btn toplum iin yararlar dourur, dzeni ve deiik gruplar bir araya
getiren balar salamlatrr yahut -ister dind ister dini, ister siyasi is
ter sosyal olsun- yeni yneticilerle birlikte deimi bir dzeni tanmlar.
Byk grnen ve belki banm imkanlarn snayan balar, aslnda
balar iin kayp anlamna gelmez, nk balanan ey gerekte stat
ve prestije yaplan bir yatrmdr. Verenin otoritesini gnl rzasyla kabul
ettikleri srece alclarn kazan saladklar aktr. Bu fkrin insan toplum
larnda grlen birok rnei hemen akla geliyor: Mesela sultanlarn halka
ak tantanal lenleri ya da Andrew Camegie veya Bill Gates gibi nl
sper yardmseverlerin ba lan. 21
HAYIRSEVERLG TAR HE GEiRMEK

Bir tarihsel aratrma alan olarak hayrseverliin incelenmesi, I I .


Dnya Sava'n takiben Bat tarihyazmmda toplumsal tarihin douuy
la birlikte ve onunla yan yana geliti. lk almalar Bat Avrupa ve Birle
ik Amerika toplurolarna odaklanyordu, ama hzla Asya, Afrika ve Latin
20 Zahavi, The Handicap Principle, s. 142, 144.
21 Carnegie hakknda bkz. Andrew Carnegie, "The Gospel of Wealth," North American Review 148
ve 149 (Haz.-Ara. 1889): -36 ve David Nasaw, Andrew Carnegie (New York: Penguin, 2006). Bill Gates
hakknda bkz. The Economist, 1-7 Temmuz 2006, s. r, 65-67 ve Amanda Ripley, "From Rags to Riches,"
Time, 26 Aralk 2005.
GiRi

Amerika'y iine alacak ekilde geniledi. Hayrseverlik tarihsel bir feno


men, insan toplumlarnda deiimi yaayan ve aklayan bir fenomen ola
rak ele alnmadan nce, daha ok din, felsefe ve ahlak alanlarnda tartlyor
ve analiz ediliyordu ya da acil yardm, refah devleti, kalknma yardm ve
sivil toplum rgtlerinin rolne ilikin siyasi analizierin ve kamu politikas
tartmalarnn konusu olarak gndeme geliyordu.
American Histarical Review'da 1957'de yaymlanan bir makalede,
yardmseverlik toplumsal tarihilerin gz ard ettii balca kltr elerin
den biri olarak tespit edilmiti. Yazar, "en bata gelen Amerikan deerlerin
den -insan refah- birinin dile getirilmesinde ve hem yurtiinde hem yurt
dnda tevik edilmesinde nispeten karsz iyilikseverliin" oynad ok
nemli rolden dolay bu konunun Amerikan tarihi erevesinde daha fazla
dikkati hak ettiini ve "yardmseverliin Amerika'nn sosyokltrel geli
mesinin nemli bir vehesi ve anahtar"22 olduunu iddia ediyordu. Yar
dmseverlik hakknda yaplan tarihsel aratrmalardaki ie kapank Ameri
kan bak American Philanthropy (Amerikan Yardmseverlii) adl kitapta
da srdrlmt. Zaten sz konusu kitap, yardmsevedii canl ve evrim
geiren, sosyal, ekonomik ve siyasi balamlarndan etkilenip bilinlenen bir
uygulama olarak ele almad iin de eletirilmiti. 23
Bat yardmseverliine dair ilk aratrmalarda itici glerden biri,
David Owen' ngiliz yardmsevedii hakknda bir aratrma yapmakla g
revlendiren Ford Vakfyd. Bizzat Owen yardmseverlik konusunun o ana
kadar tarihilere fazla hitap etmediini tespit etmiti, ama daha kendi kita
b yaymianmadan erken modern ngiltere tarihi uzman W. K. Jordan'n
hayrseverlie dair bir dizi nemli eseri kmt. 24 Owen, almasnn
"Amerikan deneyimi zerine daha ayrntl aratrmalar iin bir arka plan
22

Merle Curti, "The History of American Philanthropy as a Field of Research," American Historical
Review 62 (1957): 352-63, s. 352'den alnt.
23 Robert Bremner, American Philanthropy (Chicago: Chicago University Press, 1960; gz. ge. has.
1988); Friedman ve McGarvie, Charity, Philanthropy, and Civility in American History.
24 David Owen, British Philanthropy, 66o-96o (Cambridge, MA: Harvard University Press, 1964);
W.K. Jordan, Philanthropy in England, 148o-66o: A Study ofthe Changing Pattem of English Social Aspira
tions (New York: Alien and Unwin, 1959); W.K. Jordan, The Charities of London, 148o-66o (Londra: Alien
and Unwin, 196o); W. K. Jordan, The Charities ofRural England, 148o-66o (New York: The Russell Sage
Foundation, 1961).
I Y i L i K YAP DE N i z E AT; M s L M A N TO PLU M U N DA H AY l R S EVER L i K

oluturmasnn" amalandn ileri srmt. Bu vurgu ve bizatihi Ford


Vakf'nn varl yardmseverliin ve hakkndaki aratrmalarn nemli bir
yanna iaret ediyordu: 20. yzyln ortasna gelindiinde AB D'de yardm
severlik ve gnlllk gelenei, Amerikan muhayyilesinde ve kimliinde
iyice kk salm popler bir kabuld. Bu aratrmalar, 19. yzyl banda
Alexis de Tocqueville'in yaygn yardmseverlik abalarnn Amerikan kl
trnn belirgin bir zellii ve Amerikan demokrasisinin ayrlmaz bir ve
hesi olduuna ilikin iddiasn artryordu.25 Dahas, Birleik Amerika,
imdilerde nc sektr etkinlii diye adlandrdmz olgunun ve bu olgu
hakkndaki aratrmalarn merkezlerinden birine dnmekteydi.
Owen'n hayrseverlie dair elde ettii ilk sonular, daha sonraki
aratrmalarn balca konularndan biri haline gelen kiiye zel hayrse
verliin baarlar ile eksikliklerini gz nne karmt. Owen "kiisel ha
yrseverliin bu ift ynl nemine -bir yanda devletin eyleme gemesini
salayan nc rolne, dier yanda da kentsel sanayi toplumunun talepleriy
le kyaslandnda son derece yetersiz oluuna" iaret ediyordu.26 96o'lara
gelindiinde, refah devletleri glerini ve yetersizliklerini aa vuracak ka
dar uzun bir sre hkm srmlerdi ve bu sayede eitli lkelerin yurt
talar -tarihiler de dahil- bireysel ba ile devlet yardmlarnn farkl di
namiklerini ve bu ikisi arasndaki etkileimleri daha iyi anlayabilmek iin
hayrsever balarn oynad roln tarihsel olarak nasl evrim geirdiini
sorguluyorlard.
ilk tarihsel aratrmalarn balklar hayrseverlik, servet, cmert
lik, dindarlk, yardmseverlik ve sosyal yardmdan sz ediyor ve bu aratr
malar, ister bireyler ister kurumlar olsun, balarn stnde duruyor
du. Bu incelemelerin temel bir varsaym, hayrseverliin muhtala veya
yoksullua bir yant olduuydu. Yine de hayrseverliin muhataplar, ba
n pasif alclar olmalar dnda byk lde bu aratrmalarn sayfala
rnda yoktular. Toplumsal tarih ve onun alt disiplinlerinin metodolojileri
giderek daha rafine hale geldiinde bile, varlkllarn hayatarna ulamak
25 Alexis de Tocqueville, Democracy in America, ed. Gertrude Himmelfarb, ev. Arthur Goldhammer
(New York: Library of America, 2004), 595 ilk basm r83540.
26 Owen, British Philanthropy, 66o-96o, 6.
GiRi

yoksullarnkine dokunmaktan daha kolayd. Bu arada hayrseverlik tarihi,


balada ilgili kararlarn ne derecede balarn alclar dndaki etkenler
tarafndan belirlendiini gstermeye devam etmektedir. H ayrsever ba
hakknda ikinci ve epeyce yaygn hatal baka bir varsaym da batan ya
rarlananlarla ilgilidir: Bu kiiler, hepsi de bir ekilde muhta ve dolaysyla
sunulan yardmlar hak eden olarak tanmlandklar halde, ille de yoksul
deildiler ve imdi de deiller. ste lik mutlaka pasif yararlanolar da deil
ler, tersine, hayrsever giriimlerin karakteri zerinde daha biimlendirici
bir etkide bulunabilirler.
Brian Pullan, Rich and Poor in Renaissance Venice (1971, Rnesans
Venedik'inde Zenginler ve Yoksullar) adl kitabnda yoksullar zenginlerle
birlikte sahneye kard, Katolik ve Protestan hayrseverlik abalarn kyas
layarak tarihiler arasmda sregelen, toplumsal olmaktan ziyade teolojik
olan bir tartmaya da dikkat ekti. Tartmada, Katolik ve Protestan top
lumlarn, doktrin farkllklarnn bir sonucu olarak, yoksullara ynelik fark
l yardm programlar gelitirdii farz ediliyordu. Ancak Pullan'n eseri ve
Natalie Zernon Davis gibi baka bilim insanlarnn almalar, 16. yzyln
ortak ekonomik ve demografik etkenlerinin Katolik ve Protestan toplumlar
da benzer karlklar dourduunu gsterdi. Katolik ve Protestanlar mn
fert olarak hayrseverlie farkl anlamlar yklemi olabilirdi, ama benzer
yardm ekilleri gelitirdiler. Snrl kaynaklar gz nne alndnda kimin
yardm almay hak ettiine dair tartma ve kararlar, ayrca yerel ve ulusal
yneticilerin yardm konusunda yasal snrlar oluturmadaki etkinlii, b
tn bunlar genel olarak Avrupa'nn yz yze geldii zorlu sorunlard.27 s
lam toplumlarndaki hayrseverlik zerine aratrmalar srdke, buralarda
yardm ve destek ekillerinde meydana gelen tarihsel deiiklikleri Hristi
yan ve baka toplumlardakilerle kyaslamak ilgin olabilir. Bylece deiimi
hangi etkenierin tetikledii ve dini kimliin deiikliklerin ekillenmesinde
ne lde etkin olabilecei daha eksiksiz anlalabilir.
27 Brian Pullan, Rich and Poor in Renaissance Venice: The Social Institutions of a Catholic State, to 1620
(Oxford: Basil Blackwell, 1971); Natalie Zernon Davis, "Poor Relief, Humanism and Heresy," Society and
Culture in Early Modem France iinde (Stanford: Stanford University Press, 1968; tekrar basm 1975),
s. 17-64; Maureen Flynn, Sacred Charity: Confratemities and Social Welfare in Spain, 14001700 (Ithaca:
Comeli University Press, r989).
I Y i L i K YAP DENiZE AT; M S L MAN TOP L U M UNDA HAY l R S EVE R L i K

Yardmseverlik konusundaki tarihi aratrmalar, Fransz Annales


ekolnn tarihyazruma -nicelletirmenin vurgulanmas ve "tarihin aa
dan" yazlmas dahil- etkisi altnda serpilen ekonomik ve sosyal tarih
metodolojilerinin douundan da derinlemesine etkilendi. Bu yaklamlar
sayesinde mnferit ehirler veya blgelere odaklanan, yerel ariv aratrma
larna dayanan uzun bir eserler listesi ortaya kt. Ba verenler ile ba
alanlarn kimliine ilikin sorularn arka plannda corafya ve metodoloji
yer alyordu: Veren kimdi? Alan kimdi? Ba hak eden ve etmeyen yoksul
lar kimlerdi? Yoksullara hangi artlar veya kstlamalar altnda ne sunulu
yordu? Snf analizi zenginler ile yoksullarn davranlarn ve aralarndaki
etkileimin nasl yorumlandn gl bir ekilde etkiliyordu. Hayrsever
liin, erken modern ve modern Avrupa ile Birleik Amerika'ya ek olarak
antik Yunan, Roma ve Bizans mparatorluu'ndaki tarihi de nemli lde
ilgi ekiyordu. 28
98o'e gelindiinde, F. K. Prochaska'nn Women and Philanthropy in
Nineteenth-Century England (19. Yzyl ngilteresi'nde Kadnlar ve Yardmse
verlik) balkl almas yardmseverlik aratrmalarnda baka bir gelimeyi
mjdeliyor ve genel olarak tarihsel aratrmada yeni bir eilimi yanstyordu.
Tarihiler, feminist bilincin ve genel olarak kadn aktivizminin ykselii
ni yanstr ekilde ilgilerini kadnlara yneltiyorlard artk. Prochaska kita
bna gayet zr dileyici u szlerle balamt: "Aratrnarn feminizmden
ziyade yardmseverlie duyduum ilgiden kaynaklanyor... ama kadnlarn
zgrleme tarihine bir katkya dntn de dnmek istiyorum."29
Prochaska'nn eseri aikar bir feminist gndemi yanstmyor, ama kadnla
rn tarihe geri getirildii ok nemli bir mecraya iaret ediyordu.
On yl sonra, Lori Ginzberg'in almas, kadn aratrmalarnda ve
kadnlarn politik, askeri ve ekonomik nderliin o byk sahnesinde yer al
madklar zamanlarda bile yaadklar dnyalar nasl ve nerede etkiledikleri
ni anlama abasnda, iyilikseverliin ne denli nemli hale gelmi olduunu
Hands, Charities and Social Aid in Greece and Rame; Constantelos, Byzantine Philanthropy and Social
Welfare; Veyne, Bread and Circuses; Evelyne Patlagean, Pauvrete economique et pauvrete sociale a Byzance
4e-7e siecles (Paris: Mouton, 1977).
29 F.K. Prochaska, Women and Philanthropy in Nineteenth-Century England (Oxford: Oxford University
z8

Press, 1980), vii.


30

GiRi

gsteriyordu. Kadnlarn doutan zellikle yardmsever olduuna ve gerek


rollerinin besleme ve bakm olduuna ilikin (erkek ve kadnlarca paylalan)
inan uzunca bir sre yardm ilerini kadnlara has bir alan olarak merula
trm, onlara tarihsel olarak zel ve kamusal alanlarda tannmayan aleni ey
lem zgrln vermiti. Bir analiz kategorisi olarak cinsiyet o zamandan
beri genel olarak tarih aratrmalarna, daha dar erevede yardmseverliin
incelenmesine pek ok katkda bulundu, nk yardmseverlik gerek erkek
lerin gerekse kadnlarn ba veren ve alan olarak faal olduklar bir etkinlik
alanyd ve her iki cinsin etkinlikleri de tarih kaytlarna gemiti. -ler an
toplumsal cinsiyet politikas yardmseverlik giriimlerine bariz olarak yan
sr. Bundan dolay cinsiyet prizmas, toplumlarn ba verenlerin rollerini
nasl tayin ettiini ve ba almay hak edenleri nasl tanmladn; mlkiyet
haklarna dair yasalarn erkekler ile kadnlar, zellikle onlarn zenginlie bi
reysel eriimini nasl farkl etkilediini; servetin kkenini ve servetin nasl
biriktiini; hayr giriimlerine ynelik tercihin, kadnlar ile erkeklerin kendi
yklendikleri veya daha geni bir toplumsal ahlak anlay tarafndan onlara
kabul ettirilen farkl rolleri ilan etmek ve merulatrmak iin nasl kodland
n anlamak asndan ok gl bir mercek sunar.o
Yardmseverlik tarihi zerinde kadn ve toplumsal cinsiyet aratr
malarnn giderek artan etkisiyle rten baka bir kaynak filozof Michel
Foucault'ydu. Foucault hapishaneler ve delilikle ilgili eserlerinde, toplum
larn normallii nasl tanmlayp denedediine ve koyduu snrlarn dna
kanlarn nasl hapsedilip dlandna ilikin sorular ortaya att. Foucault
spesifik olarak sulular ile deliler hakknda yazmt, ama almalar kadn
lar, ocuklar, yallar, dini aznlklar, farkl rksal, etnik veya cinsel kimlie
sahip gruplar ve teki insanlarn yetikin, beyaz, erkek normlaryla nasl bir
karlatrmaya tabi tutulduklarn deerlendirirken de geerliydi. Belirli d
nemler ve yerlerde dlananlar arasnda, sular veya delilikleri yoksulluk
laryla yahut yoksullua elik eden fiziki zayfln ya da toplumsal dlan
mln sebep olduu artlada tanmlananlar vard. Tarihiler, yoksulluun
Lori D. Ginzberg, Women and the Work of Benevolence: Morality, Politics, and Class in the Nineteenth
Century United States (New Haven: Yale University Press, 1990); Kathleen McCarthy, ed., Lady Bountiful
Revisited: Women, Philanthropy, and Power (New Brunswick: Rutgers University Press, 1990); Kathleen
McCarthy, ed., Women, Philanthropy, and Civil Society (Bloomington: Indiana University Press, 2001).

30

i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAY l RSEVE RLi K

31

tarihini ve ayrca sanayileen ve smrgeletirilmi toplumlarda muhtala


rn hayatlarn yeniden dzenleyen gerek hukuki gerek hayr ileri ile ilgili
reformlar incelerken Foucault'nun fikirlerini analizlerine dahil ettilerY
Bylece, 20. yzyln son on ylna gelindiinde, yardmseverlik tari
hi aratrmalar yaymlanan eser, aratrlan konu, blge ve dnemlerin sa
ys ve el altndaki kurarn ve yntem aralar bakmndan sratle artyordu.
Kltr aratrmalarnn etkisi ve hayrseverlik uzman tarihilerin zeletiri
yapan baklar altnda konular hzla oalyor ve analiz erevesi "ne," "na
sl," "kim" ve "ne kadar" dan anlam sorunlarna kayyordu. Baka br bilim
sel eilim, hayrsevedii ba veren ve alan, kamusal ve zel ba, yoksul
luk ve zenginlik, gnlllk ve zorunluluk, bireysel ve kurumsal etkinlikler
gibi bir ikili kartla gre tahlil etmekten uz;;.klamakt. Tarihiler, ver
meyi zenginlikle ve almay yoksullukla ilikilendiren temel bir gr terk
ederek, artk btn toplumda balar ile ba alanlarn varln kabul
ediyorlar. Bundan baka, tarihiler ikili kartlklar sorgulayarak "verenler"
ve "alanlar" gruplarn, motivasyon ile stratejilerin katmerli ve karmak ol
duu kendi daha doal eitlilikleri balamnda ayrt etmeye yneliyorlarY
kili kartlklardan uzaklamak, devlet destekli refah hizmetlerin
ve bamsz refah ve yardm rgtlerinin gelimesi dahil, hayr iinin za
man ierisinde zel kiilerden kamuya giden dorusal bir ilerleme kaydet
tiine ilikin nceki varsaymlarn da yeniden deerlendirilmesine yol at.
Modernliin ikonlar olan devlet gc ve yetkesi, hkmet sistemlerinin
artk daha etkin olduuna ve zel kiiler ile sivil toplum inisiyatiflerinin
rolnn kldne dair inanc besledi. Oysa hkmet birimlerinin zaaf
ve yetersizlikleri, zel bireyler ile sivil toplum rgtlerinin (ST) etkinlii
ni zendiren ve buna ek olarak hayrseverlik aratrmalarna daha ok ilgi
31 Michel Foucault, Madness and Civilization: A History of Insanity in the Age of Reason, ev. Richard
Howard (New York: Vintage Books, 1965); Michel Foucault, Discipline and Punish: The Birth ofthe Prison,
ev. Alan Sheridan (New York: Randam House, 1975).
32 Colin Jones, "S ome Recent Trends in the History of Charity," Charity, Selflnterest and Welfare in the
English Past iinde, ed. Martin Daunton (Londra: UCL Press, 1996), s. 51-63; Sandra Cavallo, Charity and
Power in Early Modem Italy: Benefactors and their Motives in Turin, 1541-1789 (Cambridge, BK, Cambridge
University Press, 1995); Peregrine Horden ve Richard Smith, ed., The Locus of Care: Families, Communi
ties, Institutions, and the Provision of Welfare since Antiquity (New York: Routledge, 1998); Jean Quataert,
Staging Philanthropy: Patriotic Women and the National Imagination in Dynastic Germany, 1813-1916 (Ann
Arbor: University of Michigan Press, 2001).
GiRi

duyulmasn salayan faktrler arasndadr. Bu arada daha fazla sayda ara


trma, refah devletleri ile yerli ve uluslararas nc sektr etkinliklerinin
tarihine odakland. Bunun sebebi muhtemelen btn dnyada refah devlet
lerinin girdii bunalmlar ile resmi ve zel uluslararas yardm rgtlerinin
saysnn hzla artmasnn yan sra devletlerin kapasitelerinin tekrar tekrar
snanmasna ve ba verme eyleminin ahlaki ikilemi etrafndaki tartma
nn genilemesine neden olan krizlerdi. zel, bireysel, resmi ve kurumsal
balarn tek bir tarihsel dnemin tartmalaryla btnletirilmesiyle, ba
verenler arasndaki rekabet ve ibirlii ilikileri daha belirgin hale geldi
ve bylece ba oyununda herkes bir yer kapmaya alrken beliren geri
limler ve mzakereler ortaya kt)
Gelgelelim, hayrseverliin tarihini yazarken hi aratrlmam bir
olgu, varlkl olsun ya da olmasn vermeyenierin ve ne sebeple olursa olsun
almayanlarn roldr. Bunlarn tamam, istatistikler hari, ounlukla gr
mezlikten gelinmitir. Oysa kimin, niin vermediini ve bunun bir sonucu
olarak grd yaptrm veya yararlarn ne olduunu bilmek, hayrseverli
in dinamiklerini daha iyi anlamamz salayabilir. nsanlar hayr bala
rnn yararlarndan mahrum brakma yollar ile sebeplerini irdelemek de
ayn derecede nemlidir. Bu iki ilave perspektif uzun sredir gz ard edilen
baka bir fenorueni ele alrken zellikle nemli olabilir: Bazen ba veren
bazen alan, bazen her ikisi olan, bazen hibiri olmayan insanlar ve bunlarn
alanlar ile verenleri ayran izgiyi ve snrlarn nasl zmledikleri... Dola
ysyla sadece slam toplumlarndaki hayrseverlik deil btn hayrseverlik
konusu ilave tarihsel ve analitik aratrmalara ihtiya duymaktadr.
SLAM TOPLUMLARl N DAKi HAYlRSEVERLK HAKKINDA YAZMAK

Hayrsevedii incelemeye ilk olarak, Kanuni Sultan Sleyman'n ei


Hrrem Sultan'n (. 1558) ina ettirdii imaret konusunda aratrma yapar
ken baladm. Bu imaret 6. yzyln ortalarnda Kuds'te bir vakf olarak
kuruldu. Muhtemelen btn Osmanl idaresi boyunca Suriye'nin gneyin
deki en byk mnferit vakft ve kesinlikle en uzun mrl olanlardan
33

Michael B. Katz ve Christoph Sachsse, T1e Mixed Economy ofSocial Welfare: PublicjPrivate Relations
in England, Germany and the United States, the 87os to the 19305 (Baden-Baden: Nomos Verlagsgesell
schaft, 1996); Friedman ve McGarvie, Charity, Philanthropy and Civility.
iYiLi K YAP D E N iZ E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

33

biriydi. Bununla birlikte Osmanl hanedan vakflar balamnda Haseki


Sultan'n, bilinen adyla tekyesi (imaret) , Osmanl vakf klliyelerindeki ik
tisadi, toplumsal ve kltrel kurumlara ounlukla imaretler de dahil edil
diinden, bykl veya amac bakmndan sra d deildi.34 Balangta
zihnimi megul eden, bu giriimin Osmanl'ya bakan veheleriydi: Bu ima
ret niin ve nasl ortaya kmt, nasl iliyordu ve benzer imaretlere, byk
hanedan vakflarnn mahiyetine ve genel olarak Osmanl hayrseverliine
dair neyi aa vuruyordu? Bu sorular beni daha genel sorulara gtrd:
Byle bir giriimdeki hayr anlay neydi? Mslman vakflar neden dai
ma hayr ileri olarak snflandrlmt? Bunlar baka kltrlerdeki benzer
abalar tarznda bir hayrseverlik olarak grebilir miyiz? slam toplumla
rnda hayrseverlik gerekten de bu kadar sk nstlanan bir olgu mu? Hayr
ilerinin tekiladanmasnda farkl yollar nedir ve belirli tarihsel konulara bu
perspektiften yaklamak bize ne gibi ufuklar salayabilir?
Eer ileri srld gibi toplumsal tarih en azndan ksmen ikti
dar ve servet arasndaki iliki hakknda ise, o zaman bu ilikinin can alc
bir ifadesi olan hayrseverliin ksa sre ncesine kadar slam toplumla
r aratrmalarnda byk lde darda braklmas tuhaftr.J5 slam ve
slam toplumlar tarihi uzman B atl bilim insanlar teolojik literatrde
zekat ve sadaka hakknda yrtlen tartmalarn uzun sredir farknday
d. Bunlar dini uygulamalar ve hukuki kategoriler olarak ele aldlar veya
varlkl hayrseverlerin bireysel eylemlerine deindiler, ama hayrsevedii
tarihsel bir analizin erevesi olarak dikkate almadlar. Oysa hayr amal
verme, Mslmanlar iin evrensel, mr boyu stlenilen, slam toplum
larna hem dini bir ideal hem toplumsal bir uygulama olarak sinmi bir
ykmllktr ve byle olmaya da devam etmektedir. Dini ideal, bireyler
ile Tanr arasnda insanlar dindar olmaya ve adil davranmaya sevk eden
bir ilikinin varln kabul eder. Bu ideal, ayn zamanda, insanlar aras ili
kileri ekillendiren gnlk davranlarn da esin kaynadr. slamiyet'in
34 Amy Singer, Constructing Ottoman Beneficence: An Imperial Soup Kitchen in Jerusalem (Albany: State
University of New York Press, 2002). maretler hakknda bkz. N ina Ergin, Christoph K. Neumann ve
Amy Singer, ed., Feeding People, Feeding Power: Imarets in the Ottoman Empire (Istanbul: Eren, 2007)
35 Allert Hourani, "How Should We Write the History of the Middle East?" International journal of
Middle East Studies 23 (1991): 13435

34

GiRi

7 yzyl balarnda ortaya kndan beri ve bunu izleyen on drt yzyl


boyunca btn Mslman dnyada "iyilik yap" buyruu her bir eylemin
kendi zel balarnndan tredii ve farkl bir anlam kazand saysz so
mut uygulamaya dntrld.
Mslmanlar tm dnyada Kuran', yani Hz. Muhammed'in Allah'n
vahyi olarak naklettii metni kendilerine rehber alr. Kuran'da buyrulduu
gibi, zekat vermek btn Mslmanlara farz olan be arttan biridir. Farz
olan zekatn dnda Kuran tekrar tekrar sadaka (gnll ba) verilmesini
de nerir. Kuran'n bu blmn banda alntlanan o7'nci sures muhta
kiiye tipik rnek olarak yetimi ve en temel destek ekli olarak yiyecei gs
terir. slam'a balln en aikar harici alameti olan namaz (salat) bunlarla
yan yana konulur. Yine de namaz, verme eylerri olmakszn deersizdir ve
verme, burada, inancn olmazsa olmaz artdr. Birok surede zekat ile salat,
slam inancnn z olarak (ekil ) kafyeli bir ekilde tekrar tekrar birlikte
belirir: "ve ekimu's-salat ve a'z-zekat."36 o7'nci surede keza kayda deer
baka bir nokta, verme art olarak malvarl veya mlkiyete dair herhan
gi bir referansn olmamasdr. Surenin bal "maln" -ki "kk iyilik,"
"komu yardm," "hayrseverlik" ve "sadaka" gibi farkl ekillerde tercme
edilir3L herhangi bir kimsenin verebilecei bir eye, muhtemelen bir iyilik
jestine yahut ev ara gerelerinin dn verilmesine atfta bulunur. Kuran'a
ilaveten Hz. Muhammed'in birok hadisinde, kendisinin, ailesinin ve sa
habenin hayatndan rnekler verilerek zekat ve sadaka tartlr. Mslman
ilahiyatlar ile hukukular bu temel metinlerden hareketle hayrseverliin
doru uygulanmasna ilikin kurallar daha da gelitirmitir.
Bu kitap slam toplumlar tarihinde hayrseverliin ortak metin
leri ve farkl uygulamalarnn bir incelemesidir. Kitabn amac bir yandan
36 Mesela Kuran 2:43. 2:177, 19:31, 58:13. Ayn buyruk Kuran'da, Allah'n Yahudiler ile sa'ya buyruk
larnn tam merkezindedir, diye hatrlatlr.
37 Alntilanan eviriler srasyla u kaynaklardandr: Sells, Approaching the Qur'an; M . M . Pickthall, The
Meaning of the Glorious Koran (New York: New American Library, 1980); Abdullah Yusuf Ali, The Holy
Quran (Ware, Hertfordshire: Wordsworth Editions, 2000); Arberry, The Koran lnterpreted; N.J. Dawood,
The Koran (Londra: Penguin, 1956). Ayrca bkz. The Qur'an, branice versiyon, ev. ve yay. haz. Uri
Rubin (Tel Aviv: Tel Aviv niversitesi yayn, 2005). 538. Kuran'n sureleri genellikle Hz. Muhammed'e
Mekke'de inenler veya Hz. Muhammed'in taraftarlaryla birlikte 622'de Mekke'yi terk etmesinden son
ra Medine'de inenler olmak zere iki ekilde tanmlanr. ro7. sure sk sk Mekke dnemine atfedilir ve
sz konusu dnemin ksa ve daha genel olan sureleriyle uyum iinde grnr.
l v i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M AN TOPLU M U N DA HAY l R S E V E R L i K

35

temel dini metinlerdeki tler ve uyarlar anlamak, dier yandan da fark


l tarihi ortamlarda hayrseverliin itici gcnn nasl ifade edildiini ve
bunun slam toplumlarn ekillendirmede oynad rol aratrmaktr.
H ayrseverlie odaklanmak slam toplumlarnn hayati ortak bir ynn
vurgularken ayn zamanda mnfert slam tarihlerinin eitliliini daha
iyi deerlendirme imkan sunar. Bu kitabn kapsama alann " slam top
lumlar" olarak tanmlamak ok nemli iki varsaym vurgular. lki (slam),
Kuran ile hadislerin btn Mslmanlar iin, hayrseverliin tekrar tekrar
vld ve mminlere tavsiye edildii ortak bir metinsel referanslar e
kirdei saladdr. kinci varsaym (oul bir ifade olarak "toplumlar"),
bu metinlerin yorumlarnn ve eyleme evrilme hallerinin muazzam eit
liliidir. Metinsel referanslar, ortak olmakla birlikte, btn slam dnya
snda veya farkl alardaki slam toplumlarnda mutlaka birbirinin ayn
olan hayr uygulamalarna yol amamt. Ayn zamanda, slam'a baka
inanlardan eitli badatrmac katklarn yan sra Snniler ve iiler ara
sndaki doktrin farkllklar, Snni fkh mezhepleri ve eitli ii gruplarn
kendi ilerindeki farkllklar ve suf tarikatlar olarak bilinen saysz Msl
man mistik grubun ortaya kmas hayr ilerinin evrimini etkiledi. Yerel
tarihsel deneyim, kltr, dil, ekoloji, politika, ekonomi ve bireylerin nasl
davranacaklarna ve servetlerini nasl kullanacaklarna dair seimlerine et
kileyen baka birtakm etkenler de bu evrimde en az biraz nce zikredilen
ler kadar etkili olmutur.38
Bu kitap, Arapa kkenli "zekat" ve "sadaka" kelimelerinden ilkini
"farz olan ba," ikincisi ise ya "hayr," "yardm" ya da "iyilik" anlamnda
kullanyor. Orijinali Arapa olan kelimeler ve isimler kitabn elinizdeki e
virisinde Trkede bilinen ekilleriyle yazld. Ancak, Mslmanlar gnlk
hayatlarnda birok farkl dil kullandlar ve kullanyorlar, yle ki temel Ku
ran kavramlarnn telaffuz ve evriyaz ekilleri yreden yreye bir lde
farkllk gsteriyor. Bu kitapta, yeni kelimelerin kullanma sokulmasna ek
olarak zel birtakm kelimelerin kullanmnn zaman ve mekan iinde de
imesi sorunuyla da kar karya geldik. Zekat ve sadaka terimleri btn
38

slam toplumu tartmas iin bkz. Albert Hourani, " Islam in European Thought" (1990), s. 276-77,
22 Eyll 2006).

www .tannerlectures.utah.edujlecturesjhourani9opdf (eriim

GiRi

Resim . Beyhekim Camisi'nin (13. yzyl) stnde " N a maz kln, zekat verin" (ve eklmu's-salat ve atC'z
zekat) ayeti (Kuran g:8) yazl ift kanatl ahap kaps. i nceminare Ta ve Ahap Eserler M zesi, Konya.
Konya M ze M d rl'nn izniyle. Yazarn ektii fotoraf.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RS EVE RLi K

37

slam dnyas topraklar ve toplumlarnda aa yukar 1400 yldr kulla


nlmaktadr. Her iki kelime de Kuran'da kullanlm olmalarna ramen,
bir yanda daha eskiye giden bir gemileri varken, dier yanda da 7 yzyl
dan itibaren bir dizi Mslman kurumu ve uygulamasn tanmlamak iin
kullanlmaktadrlar. Hatta "sadaka," "hayrseverlik" kavramnn ngilizcede
kmseyici ya da olumsuz bir tavrla kullanlmas gibi, bazen olumsuz bir
armda da bulunabilir.
slam'da hayrseverlik karmak bir dokuya sahip olup birka baka
fikirle de balantldr. slam ncesi metinlerde, "keramet" (cmertlik) ve
"ziyafet" (misafirperverlik; misafiri yedirme iirme) nemli ve deer verilen
niteliklerdi. Keramet, yiitlik dsturunun paras olarak, ideal bir davrant.
islam ncesi iir sanatnda "kerim" (yiit) cmert biridir. Franz Rosenthal'a
gre, klasik Yunan felsefesindeki gelir gider dengesi balamnda cmertlii
ll davrannakla ilikilendiren Aristotelesi fikirler bu tr slam ncesi
gelenekler stnde snrlayc bir etki yaratt. Cmertlik Kuran'da daha ilk su
relerden itibaren vurguland ve Mslman gelenekleri hayrseverliin, yani
muhta olana gsterilen cmertliin vgye deer bir nitelik olarak altn i
zerek cmertlik hakkndaki fikirleri daha da ekillendirdi.39 Misafirperverlik
slam ncesinde Araplar arasnda cmertliin balca ifade ekillerinden bi
riydi ve Mslman misafirperverlii bugn birok yerde bir gurur kayna
olma zelliini koruyor. slam ncesi geleneklerden bazlar ifrata kaan bir
ifadeye brnyordu. yle ki kimi mbalaal cmertlik gsterileri ok say
da devenin boazlanmasyla sonulanyordu. Bu, baka balarnlardaki potlac
hatrlatan bir uygulamayd. Mslman toplumlarda misafirperverlik, Yahu
dilik ile Hristiyanlktaki gibi, kilit figr Hz. brahim'i rnek ald; Mslman
hkmdarlar ile yneticilerin ykmllklerinden biri olarak imaretler ina
etmesi daha ilk dnemlerde balad ve yaygnlat. o. yzyl tarihisi Taberi
u szleri Halife mer bin Abdlaziz'e (. 720) atfeder:
Topraklarnzda hanlar kurun ve oradan ne zaman bir Mslman
geerse bir gn bir gece misafir edin ve hayvanlaryla ilgilenin; eer
hastaysa onu iki gn iki gece arlayn; eer btn erzakn kullan39

Franz Rosenthal ve di., "hiba," EI' iinde, I II:343.


GiRi

dysa ve yola devam edemeyecekse memleketine ulamak iin her


neye ihtiyac varsa salayn.4o
Cmertlik daha nceleri deve kurban etme, byk lenler ve sava
ta can verme eklinde tezahr etse de Kuran' da bunlarn yerini iirsel ifa
deler ald. Kutsal kitapta cmertlik dendiinde, toplumsal adaleti savunan,
zayflar ile yoksullar himaye eden ve salih amel (salihat) ileyen insanlar
vurgulanyordu. Kuran btn zenginliin Allah'tan geldiinin ve sonuta
Allah'n olduunun da altn izdiinden, cmertlik en cmert olan Allah'n
verdiini vermekten ibarettir; imdi zellikle "cmert" anlamna gelen
kerim Allah'n doksan dokuz adndan biridir. Cmertlik, sonunda, slam'n
temel deer ve ykmllklerinden biri olarak sistemleti ve Kuran sonras
dnemde farz olan zekat ve tavsiye edilen sadaka eklinde iki ayr kategori
olarak ifade edildi.4'
Hamilik cmertlik ile konukseverlie elik eden bir fikirdir ve hayr
severlikle deiik ekillerde kesiebilir veya rtebilir. Hami ister koruma
ister i ister toplumsal stat isterse maddi destek salasn, hayr ii gibi
hamilik de dikey ilikiler yaratr yahut onlar yanstr. slam devletleriyle
ilgili tarihi metinlerde Abbasiler dneminden (750-1258) itibaren hamili
in siyasal ve sosyal rgtlenmesi ve genel olarak kltr retimi stndeki
derin etkisi tahlil edilir. Bir hayli deiik ve farkl ilikileri kapsayan bir ke
lime olan hamilik her trl askeri terfde, devlet atamalarnda, hatta i ve
ticaret balantlar kurulmasnda kilit bir rol oynar hale gelmiti. Hamilik
genellikle iyilik ve cmertlikle ilgisiz bir olgu olarak ele alnr, oysa bu ayrm
pek o kadar ak olmayabilir. Mesela yksek mevkideki bir Osmanl resmi
grevlisinin durumunu ele alalm: Byle bir grevli, askeri ve brokratik
devler ile hizmet ilerini yerine getiren cretli veya baka trl deme ya
plan mstahdemden meydana gelen, kalabalk bir kap halk geindirirdi.
Bu insanlarn geimini salamak, bazlarn veya hepsini dzenli besleme40 D. S. Powers, ev., T1e History ofal-Taban, c. XXIV (Albany: State University of New York Press, 1989),
s. 94 Ayrca bkz. Olivia Remie Constable, Ho.sing the Stranger in the Mediterranean World: Lodging, Trade,
and Travel in Late Antiquity and the Middle Ages (Cambridge, BK, Cambridge University Press, 2003), s. 48-s.
41 Suliman Bashear, "On the Origins and Development of the M eaning of Zakat in Early Islam,"
Arabica 40 (1993): 84-n3; Sells, Approaching the Qr'an.
iYi Li K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA H AY RSEVERLiK

39

yi, ayrca bu kiilere veya oullarna i bulmay ve belki kzlar iin uygun
evlilikler salamay ieriyordu. Resmi grevliye gelince, kimi zaman muh
temelen kendisinden daha gl kiilerin evlerinde sk sk misafir olurken,
kimi zaman da onu onurlandrmak isteyen bir astnn evinde arlanrd.
Dahas, resmi grevlinin sofrasndan artanlar akrabalara veya resmi konuta
komu olan ihtiya sahiplerine datlr, bayramlarda ise btn kap halk
na, ayrca muhta durumdaki yerel ahaliye ziyafet ekilir, hediyeler verilirdi.
H er durumda byle datmlar daha zayf birinin daha gl birin
den bir ey ald ve karlnda daha gl olann ballk ve kar hizmet
talebini rtl biimde yahut aka kabul ettii bir g denklemini belir
tip onaylyordu. Tarihiler genellikle sadece yoksul insanlara yaplan da
tmlar "hayrseverlik" diye anar ve kalanlar "hamilik," "misafirperverlik"
veya "cmertlik" olarak etiketlenir. Oysa aslnda btn bu kelimeler g
derecelerini, hami ile himaye edilen arasndaki balar yaratan, gsteren
veya tekrar teyit eden dinamik ilikileri gsterir ve eitsiz bir mtekabiliyeti
ima ederY Aslnda, sz konusu kelimeleri, her birinin meruiyetini belir
li bir iliki veya etkileimden ald ykmllk ve istihkak kavrarnlarnn
deiik ifadeleri olarak tanmlamak daha doru olabilir. Baz bz:n lm
istihkaklarn dayana yasayd. Szgelimi nafaka, hayatn temel ihtiyalar
olarak yiyecek, giyecek ve barnan zorunlu tedarikiydi ve resmi akrabalk,
mlkiyet ve evlilik ilikilerinin bir sonucu olarak ortaya kyordu.43 Bunun
la birlikte istihkaklar, daha az somut olmasa bile sosyal, siyasal ve kltrel
balar ile ykmllkler, deneyimler ve beklentilerin sonucu olarak gay
riresmi bir ekilde de yerleiyordu. Bu ykmllk-istihkak ilikisi sosyal
yap talaryd. Ykmllk beraberinde sorumluluu getiriyor, istihkaklar
ykmlle yol ayordu.
Aratrmalarn nispeten azlna karlk slam toplumlarnda ha
yrseverlik konusunda kaynak boldur. Yeni birincil malzeme kefetmek bile
Hamilik konusunda bkz. D. Fairchild Ruggles. ed., Women, Patronage, and Self-Representation in
Islamic Societies (Albany: State University of New York Press, 2000).
43 Rudolph Peters, "nafaqa, " El' iinde, 2. bas. Ek, s. 643-644; Ingrid Mattson, "Status-Based Def
nitions of Need in Early Islamic Zakat and Maintenance Laws," Poverty and Charity in Middle Eastern
Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer (Albany: State University of New York
42

Press, 2003), s. 31-52.


G i Ri

gerekmez; daha ziyade, birok farkl trde bildik metinler -hukuki, edebi,
belgesel, ibadetle ilgili, estetik, yapsal ve maddi- hayrseverlik uygulamala
nnn bolluunu kefetmek amacyla yeniden gzden geirilebilir ve incele
nebilir. rnekler yaygndr ve dini metinler, hikayeler, iirler, seyahatname
ler, binalar, iniler, ahap oymalar, resimler, idari yazmalar, mali belgeler,
tarihi kaytlar ve biyograflerde bulunabilir. Figratif tasvirler ve kullanlan
ara gereler hayrseverliin gnlk hayat ile maddi kltrn dokusuna
nasl nfuz ettiini gsterebilir. Kaynaklarn bu kadar yaygn olmas uygu
lamann yaygnln yanstr, bu da konu hakknda bu denli az yazlm
olmasn daha da garip klyor.
Hayrseverlik aratrmalar, eldeki kaynaklar bakmndan genel, slam
tarihi alannn hem avantajlarna sahiptir hem de snrlamalarma maruz
dur. Dolaysyla, dorudan Osmanl mparatorluu'yla ve Osmanl resmi
arivlerinin, edebi koleksiyonlarnn ve maddi kltrnn korunmasyla
balantl olarak ve ayrca yeni edebi retim formlarn ortaya kmas sa
yesinde 15. yzyldan itibaren belirgin bir hale gelen nice! bir deiimle
birlikte kaynaklar da yzyllar getike bollar ve eitlenir.44 Gayrimslim
kaynaklar -srekli olarak slam toplumlarnda yaam veya bu toplumlar
ziyaret etmi gayrimslimler tarafndan yazlanlar- yukardaki kaynaklara
diplomatik yazmalar, ticari kaytlar, seyahat anlatlan, gnlkler ve re
simler eklinde deerli gzlemler ilave eder. Yabanclar iinde bulunduk
lar Mslman toplumlar bazen daha ok, bazen de daha az duyarllk ve
nfuzla tecrbe ettiler, dolaysyla bu metinler, okuru, Mslman hayrse
verliinde ikin deerler veya kusurlar konusunda ikna etmeyi amalayan
nyarglar yahut abartlar ieriyor da olabilir.
Bu kitap slam toplurolarna odaklanaca ve bu alanla ilgili tart
malar boyunca tarihyazroma ilikin gelimelere dikkat ekecei iin, bura
da bu konuda birka kelime sarf edeceiz. islam toplumlarndaki hayrse
verlie dair Bat'daki ilk bilimsel metinler, Mslmanlar ve genel olarak
Mslman toplumlar konu alan erken dnem Bat incelemeleri gibi Kuran
44 Derinlemesine bir tartma iin bkz. R. Stephen Humphreys, Islamic History: A Framework for In
quiry, gz. ge. bas. (Princeton: Princeton University Press, 1991), s. 25-65; Suraiya Faroqhi, Approaching
Ottoman History: An Introduction to the Sources (Cambridge, BK, Cambridge University Press, 1999), s.
4681.
iYi Li K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AYl RSEVE R L i K

ve hadisler ile hukuka odakland. Bu perspektif hayr ilerini fiilen dogma,


kurallar, balar ile balar listesine indirgedi. slam toplumlarndaki
hayrseverlik giriimlerinin terminolojisi, 19. yzyl Avrupa'snda slam in
celemelerinde grlen genel dilbilimsel gelenein bir paras olarak, Batl
bilim insanlarnca nispeten erken incelenmiti. Esas olarak slam inancna
ilikin fikirler stnde odaklanan byle incelemeler yardm abalarnn ta
rihi kaytlar veya tahlili deildi. Zekat, sadaka, vakf ve fakir gibi kelimele
rin tanmlar ile etimolojileri 1913-1936 arasnda yaynlanan Encyclopaedia
of Islam'n ilk basksnda yer ald. Maddelerde deerli bilgiler sunulduu ve
daha sonraki basm (1954-2003) kurumlar ve uygulamalara yansd ek
liyle bu terimierin tarihesi hakknda etrafl tartmalar bile ierdii halde,
maddeler hayrsevedii kendi bana bir konu olarak ele alan bilinli anali
tik kaygdan hala yoksundu.4s
Hayrseverliin zengin bir aratrma alan oluturduunu ve slam
toplumlarndaki eitli davurumlarnn incelenmesinin bu toplumlar
daha iyi anlamamz, ayrca genel olarak hayrsevedii daha iyi deerlendir
memizi salayacan vurgularken bile, bu konu hakknda ngilizcede veya
dier Bat dillerinde dindar Mslmanlar olarak klavuz arayanlar dndaki
akademisyenler, renciler ve ilgili okurlar iin nispeten az ey yazldn
kaydetmekte yarar var. slam ve slam toplumlaryla genel olarak ilgili yeni
veya eski kitaplar ou zaman konuya fazla yer ayrmaz, "hayrseverlik" ve
"sadaka"y fazla aklama yahut yoruma ihtiya duymayan saydam kavram
lar olarak ele alr. Bu, uzmanlar hedef alanlar kadar genel okur kitleleri iin
yazlan slam kltr ve tarihi kitaplarnda da byledir. Tarihi Robert Mc
Chesney, Charity and Philanthropy in Islam46 (slamiyette Hayrseverlik ve
Yardmseverlik) balkl mstesna ve mkemmel kitapnda ksa bir giri
sunar. Bunun dnda, konu hakknda bir kitap uzunluunda hibir eser
yoktur ve slam'la ilgili genel kitaplar olsa olsa birka cmle ierir. Yaknlar
da yazlan slam'a ilikin genel bir kitabn eletirisi yleydi: " Ritueller hak
kndaki blmde sadaka verme vecibesi yarm satrda ele alnyor, ama ok

45 Rosenthal, "Sedaka, Charity." Ayrca Ercyclopaedia ofislam n her iki basksnda da ayn kelimeye bkz.
46 Indianapolis: Indiana niversitesi Flantropi Merkezi, 1995
'

G i Ri

daha nemsiz konumdaki Kuds ziyaretine etraflca alt sayfa ayrlm."47


Belirli bir alanla ilgili bilimsel eserlerde hayrseverlik uygulamalarnn ay
rntlarna biraz daha fazla girilir ve sz konusu uygulamalarn Arap ve
Yahudi-Hristiyan etkisine bal muhtemel kkenieri tartlr.48 Yine de,
Mslmanlarn hayrseverlik ideallerini ve bunlarn daha kapsaml siyasal,
ekonomik, toplumsal ve kltrel sonularn brakn, islam toplumlarnn
tarihi boyunca ilham verdii tekil uygulamalar dahi uzun boylu aratrma
ya girien pek az eser gryoruz.
Zekatn btn Mslmanlar iin be temel arttan biri olduunu
hatraynca durum daha da garipleiyor. Dier drd ahadet getirmek, na
maz klmak, ramazan aynda oru tutmak ve mrnde bir kere Mekke'ye
hacca gitmektir. Bu ibadetler hep birlikte slam inancnn ve uygulamasnn
ekirdeini, mminlerin grevlerini meydana getirir. te sadece bu neden
le, zekatn teolojik, ritel ve toplumsal veheleri hem tarihsel hem de ada
balamda bir odak noktas olarak irdelenmeyi hak ediyor. Bir an durup bu
bo braklm alan dnmekte yarar var: Bir din olarak slamiyet hakkn
da ve slam toplumlarnn tarihi, toplumsal, ekonomik, kltrel ve siyasal
veheleri stne yazlm btn bilimsel literatr iinde niin hayrsever
lik alanndaki slami fikirler ile uygulamalara dair aratrmalar grece az?
Bu kavramlar zellikle de Bat'nn bilimsel ve popler literatrne hakim
Yahudi-Hristiyan toplumlar iin bildik uygulamalardr. Yahudilerin ve H
ristiyanlarn kendi uygulamalarnda hazr karlatrmalar vardr. Belki de
bilim insanlar zekat anladklarn zannettikleri iin incelemediler. Msl
manlarn dier ykmllkleriyle kyaslandnda zekat apak ve bilinen
bir ey, Yahudilik ile Hristiyanlkta tavsiye edilen aar vergisinin baka bir
tr, bir tr varlk vergisi gibi grnebilir. Oysa Amerikal okurlara hitap
eden McChesney baka etkeniere iaret etmiti: " Hayrseverlik ve yardm47 Tim Winter tarafndan yazlan eletiri: F.E. Peters, Islam: A Guidefor jews and Christians (Princeton,
2003), Times Literary Supplement iinde, 30 Ocak 2004. Genel kitaplardaki tartmalara baz rnekler
iin bkz. mesela John L. Esposito, ed., Oxford History ofislam (Oxford: Oxford University Press, 2ooo);
Frederick Mathewson Denny, An Introduction to Islam, 2. bas. (New York: Macmillan, 1994); David
Waines, An Introduction to Islam, 2. bas. (Cambridge, BK, Cambridge University Press, 2003); Andrew
Rippin, Muslims: Their Religious Beliefi and Practices (New York: Routledge, 2005).
48 Mesela bkz. C. Snouck Hurgronje, "La Zakat," Oeuvres Choisies iinde, ed. G.-H. Bousquet ve J.
Schacht (Leyden: Brill, 1957), s. 150-70.
i Y i L i K YAP D E N i z E Ar; M s L M A N ToPLU M U N DA HAY RSEVERLi K

43

severlik konular ille de slam diniyle ve onun ahlak evreniyle ilikilendiril


mesi gereken zellikler deildir. . . Hristiyan retileri insan sevgisi, efkat,
merhamet ve fedakarl vurgularken, slam'a dair Bat metinlerinin bu
alanda benzer kayglar ile retileri tespit edemedikleri grlyor."49 Belki
de yazarlar slam'n retilerini iyi bilmedikleri veya olumlu kkte zellik
lerle slam toplumlarnda karlatklarnda bunu vurgulamaya hazr olma
dklar iin byledir bu. Kltrel ve siyasal nyarglar slam toplumlarn
inceleyen gayrimslimlerin nne engeller dikmektedir.
slam toplumlarndaki hayrseverlie ilikin literatr ktl konu
sunda baka bir muhtemel aklama, birok slami hayrseverlik uygulama
snn yabanc gzler iin, ahadet getirmek, namaz klmak, oru tutmak ve
hacca gitmek kadar grnr olmaydr. Yzyllardr Mslman toplulukla
r ksa sreli ziyaret edenler, mezzinin ahadeti tekrarlayarak namaza davet
eden ezann duyabiliyor, namaz klan Mslmanlarn seedesini gzlemli
yor, ramazanda gndz saatlerinde yiyecek arayna giriyor, her gn oru
cun balangcn ve bitiini noktalamak iin alnan davulu veya atlan topu
iitebiliyor, Mekke ve Medine'ye yaplacak uzun l yolculuu iin Kahire
ve am'da toplanan kervanlar seyrediyor ve geri dnen haclar karlamak
iin evlerin boyanmasna ve kutlarnalara tanklk edebiliyorlard. Bununla
birlikte, hayrsevedii meydana getiren balar ve blmleri fark edip
kavramak iin yerel toplulua, adetlerine ve diline ok daha aina olmak ge
rekiyordu. 19. yzylda Kahire'de yaayan ngiliz szlk E. W. Lane gibi
yrede uzun zaman kalan yabanclar yerel hayr ilerini daha iyi aniayabi
lecek konumdaydlar. Nitekim Lane yle diyordu: "Yoksullara iyilik etme
arzusu ve hayrseverlik Msrllarn yksek derecede sahip olduu, dinin
kalplerine iledii bir erdemdir..."so Bu sebeple zekat ve sadaka, genel ola
rak, mevcut olmad iin deil, ama ou zaman bu eylemlerin ketum bir
ekilde yaplmas sz konusu olduu ve byle de yapld iin fazla dikkat
ekmiyordu. Ayrca, Hz. Muhammed'in zamannda ve erken dnem slam
ynetiminde ileyen resmi ve kurumsal zekat verme dzeni her yerde ke49 Robert D. McChesney, Charity and Philanthropy in Islam: Institutionalizing the Call to Do Good (In
dianapolis: Indiana University Center on Philanthropy, 1995), s. .
50 Edward W. Lane, An Account of the Manners and Customs ofthe Modern Egyptians (Londra, r836), s.
285286.

44

GiRi

sintiye uramadan devam etmi deildi. demeyi yapan kiinin dorudan


alcya verdii zekat ou zaman grnmez bir craatt ve ayn vehile tarihi
kaytlarda hibir iz brakmad; gayriresmi gnll hayrseverlik eylemleri
iin de geerliydi bu. Bunlarn aksine, genellikle byk servet sahiplerince
yaptrlan antsal binalar ve ifrata kaan balar ok daha abuk grnr
hale geliyor ve baz gzlemcilerin dikkatini ekiyordu.
Ortadou ve slam toplumlarnn tarihindeki birok tema gibi yar
dmseverlik aratrmalar da Amerika ve Avrupa tarihindeki eilimlerin et
kisi altnda serpildi; teorik referans literatr de kesinlikle byk lde bu
alanlarda ortaya kt. slam toplumlarnda sorunsaliam ve tarihsellemi
bir olgu olarak hayrseverlik 197o'lere kadar aratrlmad. Bu konuda ilk ya
zanlardan biri olan Norman Stillman unu gzlemlemiti: "Arapa, Farsa
ve Trke literatrde yardmsever bireyler ile kurumlara dair dank atflar
olduka boldur, ama bunlarn iyice derlenip bir senteze kavuturulmas ge
rekir. Dolaysyla slami yardmseverlik ve sosyal hizmetlerde uzmanlaan
tarihiler hala samanlkta ine arama aamasndadr."s slam toplumlarn
da hayrseverliin incelenmesi, bu erken gzlemden, bir ilk sentez abas
olarak elinizdeki kitabn yazlmasnn mmkn olduu noktaya kadar iler
ledi. Yine de hala bulunmas gereken daha ok ine var.
BLMLER
Bu inceleme slam kltrnn zaman ve mekan iindeki eitlilii
ne dair bir fikir vermeye abalyor. Gelgelelim, 1400 yllk slam tarihini tek
bana aratrmaya kalkan biri adamakll zorlanacaktr. Sadece Osmanl
kaynaklar bile hatr saylr paleografk, dilbilimsel ve metodolajik zorluklar
sunar; hangi dnem olursa olsun, slam tarihinin her alt alannda bilim in
sanlarnn karsna kan engeller eit dzeyde zordur. Dolaysyla bu kitap
hibir ekilde konu, kaynak, yer veya analitik yaklamlar bakmndan geni
kapsaml olma iddiasnda deildir. Tarihi rneklerden oluan daha geni
bir yelpazeyi kitaba dahil etmek iin lzumlu olduu yerde evirilerden,
ikincil literatrden ve meslektalarn cmerte yardmndan yararlanmtr.
Kanlmaz olarak, en ok aina olduum Osmanl tarihine ve kaynaklarna
s

Narman A. Stillman, "Charity and Social Service in Medieval Islam," Societas 5 (1975): o5.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

45

meylettim. Dahas, bu inceleme btnyle sistematik deildir, ama bundan


sonraki sistematik aratrmalarn hangi alanlarda mmkn olabilecei ve
ne tr sorularn aratrlmasnda yarar olaca konularnda neriler sun
maktadr. Elbette, bu neriler de eksiksiz deil ve ksmen bilim insanlar ile
rencileri yeni ynlere doru tevik veya tahrik etmeyi amalyor. Bu kitap
konuya bir giri olarak dnld iin, kalan ok sayda boluu baka
larnn doldurmas gerekecei ortadadr. Alntlanan kaynaklar iin spesifik
atflar verilmitir, ama yaynlanan bilimsel literatr bakmndan notlar ve
kaynaka eksiksiz deil. Buralarda genellikle doru ve eriilebilir kaynak
lara ve ilgili okurlarn daha geni bir bilimsel literatr btn ierisinde
yolunu bulmasna yardmc olacak yeni eseriere atf var. Bu durum slam
tarihi ile baka tarihlere yaplan atflar iin de geerlidir.
Bu kitap dorusal bir tarih anlatm olmayp konulara gre blnm
tr. Tartma, bu girite hayrseverlik hakkndaki fikirlerin ele alnmasyla
ve hayrseverliin tarihi bir konu olarak nasl incelendiiyle balad. izleyen
blmlerde daha spesifik olarak slam tarihinden fikirler ile rneklere odak
lanacaz. Kanlmaz olarak, kimi okurlar yeterince youn bir tarihi tasvir ve
yeterince kapsaml bir tarihi analiz sunmadm veya teorik fikirleri gerektii
kadar aratrmadm iin itiraz edebilir. Yalnz u ak ki, bu hacimdeki bir
kitap eksiksiz bir tarihi inceleme sunamaz ve amac da bu deildir. Daha zi
yade, bylesi bir kitap slam toplumlaryla ilgilenen bilim insanlar ile ren
ciler iin hayrseverlik aratrmalar ve ayn zamanda slam toplumlarnn bu
vehesi hakknda bir giri vazifesi grebilir. Boluk bulduklar veya daha fazla
tartmann ve rnein mmkn olduuna inandklar konular hakknda on
lar baka eserler yaynlayarak uzmanlklarn paylamaya davet ediyorum.
Birinci blm zekata yakndan bakyor. Tarihte zekat denmesi ve
toplanmasna ilikin somut rnekler bu dini verginin baka vergiler ve devlet
ykmllkleri balamnda deien yerini, ayrca zekat saylan veya onunla
ilikilendirilen eitli demeleri gsteriyor. Zekat gerei, ister erken slami
dnemde ister bugn baz yerlerde yeniden dirildii surette olsun, zorun
lu baiara ikin sorunlar aa vurur. Zekat btn Mslmanlara farzd,
gnll hayr ileri de tevik ediliyordu ve yaygnd. Bunlar sadaka genel
bal altnda, hatta belki de erken bir tarihte zekat demelerini hacim ve
G i Ri

poplerlik bakmndan gemi grnyor. Zekat ve sadaka, her birinin tea


lojik ncln ve ortaya kan farkl uygulamalar berraklatrmak iin ayr
blmlerde tartlyor. kinci blm Mslmanlarn hayatnda nemli bir
yer tutan gnll hayr ilerine vesile olan gnlerin ortak bir takvimiyle a
lyor; evrensel olmasa bile bu nemli gnler en azndan geni apta dikkate
alnyordu. Bu takvim hayr yapmann ne denli yaygn olduu konusunda
bir fikir vermeyi amalyor. Bu blmde vakflar da tartacaz. Vakflar
yzyllar boyunca btn Mslman dnyada hayr iinin herhalde en belir
gin ve tannm ekliydi. Vakflar, kapsaml kaytlar sayesinde, bizlere hem
balarn hem ba alanlarn kimliklerine dair bir pencere amaktadr.
nc blm kurumlara deil bireylere younlayor. Hayrseverlik
aratrmalar ba alanlara deil, byk lde verenlere odaklanmtr. He
men hemen her kltrde, muhtalardan ve hatta orta snftan ziyade zengin
lerin hayat hakknda ok daha fazla tarihi kaynak olduu gz nne alnrsa,
bu durum artc deil. Gerekten de pek ok aratrma neyi, kime, ne kadar,
ne zaman ve elbette niin vereceklerini nasl kararlatrdklarn anlamak iin
hayr sahipleri stnde younlam tr. stelik hayrseverlik aratrmalar zo
runlu olarak ba alanlardan ok verenlerle ilgilidir, nk balarn hayr
eylemleri ou zaman kendi hayatlarndan, kendi hayrseverlik alglar ile ni
yetlerinden kaynaklanr, ba alanlarn hayatlarndan deilY Yeni metodo
lojiler bile kaynaklarn nicelik bakmdan zengin ve gllere eilimli olduu
gereini deitiremez. Oysa ba alanlar her zaman deilse de ounlukla
ba verenler ile balar arasndaki ilikinin can alc bir parasn meydana
getirir. Ba alanlarn, balarn ekillenmesindeki roln anlamaya ve ha
yr iinin etkisini deerlendirmeye alrken ilgimiz ba alan kiilere ynel
mektedir. Drdnc blm yoksulluun anlamn ve zellikle ba alanlarn
sayca belki en byk grubu olan yoksullar ile muhtalar ele alyor.
Ba bireylerin yan sra baka iki aktrn, devlet ile sivil toplum
rgtleri veya zel kurulularn gzden geirilmesi gerekiyor. Kitabn krono
lojik bir biimi olduu lde bu konu, devletin ve kurulularn toplumsal
refah alanndaki katlmiarna ilikin tartmann ertelendii beinci blm
de yer alyor. Devletin sosyal refah birimlerinin kurulmas byk lde 1 9 .
52

Geremek, Poverty; A History (Cambridge, MA: BlackwelL 1994), s. 25.

l v i L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N ToP LU M U N DA HAYl RSEV E R Li K

47

yzylda balad ve bunlarn tarihi, bir refah devleti olan modern brokratik
devletin tarihinin bir parasdr. Ancak uras kesin ki devlet yneticileri ve
resmi otoriteler, devletlerin var olmaya balad andan beri halklarnn sosyal
refahn dorudan veya delayl olarak etkilemitir. Buna ilaveten, 19. ve 20.
yzylda sivil sosyal refah rgtleri kamusal alanda sayca oald ve daha ok
ne kmaya balad; bu eilim kimi zaman sivil toplumun glenmesine ve
orta snfn bymesine atfedildi. Bir zamanlar yerel ve ardndan ulusal r
gtlerin var olduu yerde, bugn hayrsever hedeflerin peinde koarken mo
dern iletiimin, bankacln ve ularnn yan sra ekonomik kresellemenin
avantajlarndan yararlanmay bilen uluslararas ve uluslartesi kurulular var.
Bakalarna bir ey vermek evrenseldir ve vererek kurulan ilikiler
insan toplumlarnn ounun temelinde yatcr. erevesini slam toplum
larnn incelenmesi olutursa da, bu kitap, herhangi bir hayr ii rneinin
dini inan veya ballk kadar dorudan tarihi artlar yahut evresel etken
lerle de ilgili olabileceini ileri srmektedir. nsanlar eit eittir, verme
lerinin de eitli yollar ve sebepleri vardr. Hayr ii zorunlu veya gnll
olabilir, saygyla ya da kmseyerek gerekletirilebilir; snrlamasz veya
artl, cmerte veya cimrice, bireysel veya mterek, rgtl veya gelii
gzel, tahmin edilebilir veya anlk, trensel veya gayriresmi, anonim veya
birisine atfen yaplm olabilir. Dini inanlardan baka saikler, rnein ki
ilik, kiisel ihtiras, siyasi meruiyet, mali kayglar, sosyal beklentiler veya
kltrel normlar bata bulunma kararlarn etkileyebilir.
slam toplumlar tarihinin hayrseverliin prizmasndan baklarak
yeniden okunmas, sadece birkan sayacak olursak, ynetimler ile yne
ticilerin rol, bireysel ve toplumsal sorumluluun mahiyeti, dini retinin
gc, ailenin ve daha geni hanelerin yaps ve ilev tarz; akrabalar, komu
lar ve yabanclar aras balantlar; cinsiyetn bireysel roller ve stat stnde
ki derin etkisi ve servetin uygun kullanmna ilikin tutumlara dair yeni bir
perspektif sunuyor. Bu yeniden okuma ayn zamanda karlatrmal tarih
sel ve kltrler aras inceleme iin zengin bir temel salyor.

GiRi

BRNC BLM

NAMAZ KlLlN VE Z E KAT VERN


Allah 'n mescitlerini, ancak Allah 'a ve ahiret gnne inanan, namaz
dosdoru klan, zekat veren ve Allah 'tan bakasndan korkmayan
kimseler imar eder...
KURAN 9:18

ster Kuran' okuyun, ister Mslmanlada dinleri hakknda konuun,


ister internette slam hakknda bilgi veren sitelerde gezinin, hepsinde
zekatla, yani zorunlu sadaka verme eylemiyle karlaacaksnz. Nor
matif slam hukuku metinleri zekatla ilgili kurallar tanmlar ve zekat Mslmanlar iin be eri arttan biri olduundan, slam tarihinin deiik d
nemlerinden bu tr metinler eksik deildir. Bir tarihi iin, zekatn fikri ve
hukuki tarihini yazmak amacyla hukukularn zekatla ilgili tutumlarndaki
deiikliklerin izini srmek kolay bir proje olurdu. Ne var ki bununla kyas
landnda, zekatn slam toplumlarnda oynad sosyal, iktisadi veya siyasi
rol kefetmek ok daha zordur. zerinde aratrma yaplabilecek konulara
rnek olarak verilebilecek zekatn sosyal rgtlenmesi, aktarlan meblala
rn iktisadi nemi veya zekat toplamay ve datmn srdrmenin siyasi
sonular gibi konular hakknda tarihi bulgular elde etmek ise hi de kolay
deildir. Bu blm, bir antropoloun 197o'lerde Fas'tan aktard, bizlere
bir aile tarafndan yorumland ekliyle mstesna bir zekat tanm salayan
bir hikaye ile balyor. Daha sonra, hikayede "Peygamber'in zamanndaki
gibi bir zekat" diye atfta bulunulan olguyu ve on drt asrlk tarihten bu
ikisini birbirinden ayran baz rnekleri irdeliyeceiz. Bununla birlikte bu
rnekler tarihi deiimin dinamiklerini aklamak bakmndan yetersizdir;
ancak ayn rnekler zekatn uygulamaya konmas srasnda karlalan g
lklere, bireyler ve hkmetler tarafndan farkl ekillerde yorumlanabilir
oluuna ve zekatn slam toplumlarndaki potansiyel rolyle nispi nemine
dair belirtiler sunmaktadr.

i Y i L i K YAP D E N I Z E AT; M S L MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEVE RLi K

49

B i R H KAYE
Arkadam lya Muhammed'in babas Ebu lya, Fas'n Bucad kasa
basnda frncdr. Her sabah saat 3.3o'da kalkar ve 4.oo'te frnda almaya
balar. O ve ikinci olu Abdllatif frnn duvarlarna yerletirilmi byk
scak ocaklarda yzlerce sornun ekmei hazrlar, yourur ve piirirler... [Ya
zar genellikle le yemeinden sonra ailenin oturma odasnda Ebu lya'yla
oturuyordu.] O sigara iiyor, bense kitap okuyor ve ou zaman Bucad'da
grdm her eyin anlamn karmaya alyordum.
Bir le sonras, alnan kap bizim skunetimizi, ailenin geri ka
lannn ise le uykusunu bld. lya'nn kz kardei Hatice kapya kotu
ve gri, partal bir kaftan giymi bir kadn ieri ald. ki kadn mrl mrl bir
eyler konutular ve sonra Hatice babasna dammak iin salona girdi. Ebu
lya czdanna uzand, birka banknot kard ve onlar Hatice'ye verdi, o
da evin giriine kotu ve paralar kadnn eline sktrd. Kadn Ebu lya'ya
yksek sesle teekkr etti ve dar sokakta gzden kayboldu.
O akam lya ve Abdllatife kadn sordum. Kaytszca, gelenin, o
lunun okulu iin bir ihtiyac olan Lala Fatiha olmas gerektiini sylediler.
nk tam da o srada okullarn gz dnemi balamt. Lala Fatiha kimdi?
Hayr, bir akrabamz deil, komumuz. Sokan aasnda, sadaki kap
girii onun. Kznn dn iin turuncuya boyanan kap. Onun kk o
cuklarn sokakta askereilik ve top oynarken grmtn. Kadn dul. Babam
zekatn ona dyor.
Zekat m? Yok, Peygamber'in zamanndaki gibi bir vergi olarak ce
maat kasasna denen zekat deil bu. Artk Fas'ta zekat toplanmyor. Bunun
yerine hkmete gelir vergisi dyoruz. Ayrca fakiriere sadaka veriyoruz.
ou insan zekat dzenli demiyor, sadece ramazanda sadaka veriyor ve
belki belirli bir dilenciye destek oluyor; bununla birlikte Bucad' da Marake
veya Kazablanka M edine'dekinden daha az dilenci var.
Grnd kadaryla Ebu lya, zekat gelir vergisini ikiye katiasa
bile, Mslmanlarn zekat deme sorumluluu olduuna inanyordu. Ay
nca kiinin zekat Kuran'da sylendii ekilde demesi, Mslmanlarn
komusunun durumunu bilmesi ve yardm istenneden onlarn refahyla
ilgilenmesi gerektiine inanyordu.
so

NAMAZ K i l l N VE ZE KAT V E R i N

Ebu lya, Lala Fatiha'yla kocas Si Muhtar' ocukluundan beri ta


nyordu. Si Muhtar nahiye mdrnn makamnda katipti ve dk ama
yeterli bir maa vard. Yedi ocuk babas olduktan sonra -ocuklardan ikisi
daha bir yalarna basmadan lmlerdi- midesinde aklanamayan arlar
balamt, Bucad'dan Kenifra'ya kadar birok fakl yerden bir dizi hekim
tarafndan tedavi edilmi, ama bir yl iinde lmt. Kocasnn lmnn
yasn tutmak iin bir akrabalar srs Lala Fatiha'nn stne ullanm ve
kadnn ocuklarn beslerneye ay yetecek kadar yiyecei yedikten sonra
bir hafta iinde hepsi evlerine gitmiti.
Lala Fatiha sessizce hayatna devam ediyordu. ocuklarnn giysi
leri giderek daha fazla eskiyordu; byk oullar okulda kalyordu, ama
Lala Fatiha kocasnn geride brakt kk tasarruflarndan onlara ayak
kab ve kitap almak iin abaladka yldan yla daha ypranm grn
yordu. S onunda lya'nn annesi mm lya, yaklaan bir bayram hak
knda Lala Fatiha'yla konuurken kadnn bir koyun kurban etmeyi deil,
bunun yerine i yapmak iin azck et almay planladn renmiti.
Fas'ta Kurban B ayram'nda bir koyun alamamak kesin bir mali acziyet
iaretiydi. mm lya, Ebu ilya'ya akl danmak iin aceleyle evine git
mi ve ertesi gn lya'yla Abdllatif, Lala Fatiha'nn kapsna kk bir
koyun brakmlard. Daha sonra aksamadan devam eden zekat balatan
buydu.
O zamandan beri Lala Fatiha'yla ocuklar Ebu lya, kars veya on
larn ocuklarnn bilgisi dnda hibir ey yapmaz oldular. Yaklaan okul
dnemi iin para m yetersiz, turuncu renkli kapya bir zarf teslim edili
yordu. Evli en byk kz hamileliinin son aylarnda hasta dtnde
ve kocasnn gcnn yetmedii zel gda ve ilalara ihtiya duyduunda
Ebu lya eczacda kredi atrmt. Ortanca kz hizmetilik etmek iin oku
lu braknay gndeme getirdiinde mm lya Lala Fatiha'ya gidip kzn
modern Fas'n hzla deien dnyasnda niin eitim almas gerektiini
konumutu. Her hafta, Ebu lya frndan evine dnerken turuncu renkli
kapya uval uval un brakr. ilya'nn kz kardei H atice kk kzlara
matematik retirken, en kk kardei H alit de ocuklar ngilizce -en
iyi olduu ders- altryor.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TO PLU M U N DA H AYl R S EV E R Li K

Birka yl yardmdan sonra Lala Fatiha artk herhangi bir eksii oldu
unda Ebu lya'ya haber gndermedii iin paylannaktan usannca onun
zekatnn her yerde hazr ve nazr olmasna raz geldi. Ebu lya ona defa
larca yle demiti: "Bu sadece geici bir durum. Senin Abdlrahman, Bak
[lise diplomas] alnca o zaman senden o sorumlu olur. Eer o ve kardeleri
eitim grmezlerse, ayak veya temizliki cretiyle sana ve kk kzlara
nasl destek olabilirler? Az gze alrsan, aza raz gelirsin. Karln gr
mek istiyorsak yatrm yapmaya da istekli olmalyz. Eer Si Muhtar senin
ocuklarn eitimini feda etmek istediini duysayd ne derdi?" Bezgin Lala
Fatiha kafasn sallar, Ebu lya'nn elini pmeye alr ve kaba bir ekilde
iine geri dnmesi sylenirdi.
"Peki, ama Lala Fatiha'dan ne haber?" diye sordum. "Btn bu hayr
severlik gcne gitmiyor mu? Hep bakalarndan bir eyler almak?"
lya soruya armt. " Bu hayrseverlik deil" diye cevab yaptrd.
" Bu, zekat; zekat teklif etmek bizi, kullanmak onu ereflendirir. Her
ey Allah'tandr, bizden deil. u anda ihtiyalarmz karlayacak
durumdayz; daha sonra, ocuklar eitim grp hekim ve mhen
dis olarak altklarnda ve Abdllatifle ben frnda almaktan yp
randmzda, bize bakma sras Lala Fatiha'ya gelebilir. Allah bize
verir; gerekenleri verir, almak iin kullandmz beyinlerimizi,
salmz verir. Eer sahip olduklarmz yeterliyse o zaman bunla
r komumuzla paylarz. Eer yeterli deilse, o zaman komumuz
bizimle paylar. Lala Fatiha bizim daha iyi Mslmanlar olmamza
yardm ediyor ve karlnda kendisi de iyi bir Mslman oluyor.
slam' yaamann yolu da bu deil mi?"'
Bu blmde, hem mminlerle Allah arasndaki ilikiyi kurmak hem
mminlerin kendi aralarndaki ve maddi dnyayla ilikilerini dzenlemek
bakmndan, zorunlu verme eylemine slam'da atfedilen rol anlamak iin

Donna Lee Bowen, "Abu lllya and Zakat," Everyday Life in the Muslim Middle East iinde, ed. Donna
Lee Bowen ve Evelyn A. Early (Bloomington: Indiana University Press, 1993). 2r8-2r. Indiana University
Press'in izniyle alntland.
N A M AZ K Ll N VE ZEKAT VERi N

zekat ideali ve zekatn anlam stnde duracaz. Bazlarnz zorunlu bir


deme olan zekatn, genellikle gnll verme eylemi olarak anlalan ha
yrsever baa dair bir kitaba neden dahil edildiini merak edebilir. Ve ni
tekim lya'nn zekat hayrseverlikle bir tutma abas karsndaki tepkisi,
Mslmanlarn gznde zekat ve gnll sadaka arasnda gerek bir ayr
mn var olduunu tasdik etmektedir. Zekat vermek, baka insanlar kar
snda iyilik etme duygusunun veya ykmlln bir ifadesi deil, Allah'a
inancn ilk ve bata gelen bir yansmas ve ilahi bir buyrua itaattir. lya'nn
vurgulad gibi, zekat hayrseverlik, yani tek yanl bir ilem, sadaka deildir.
Daha ziyade, her iki taraf da buna erefiyle katlr. O "Lala Fatiha bizim daha
iyi Mslmanlar olmamza yardm ediyor" diyor.
Zekata dair anlaymz btn dnyadaki Mslmanlarn yaygn
olarak bildikleri ve mezhebi kimliklerinden bamsz olarak sayg gs
terdikleri Kuran ve hadislerle balar. Birok konuda olduu gibi Kuran
zekat demesi ve datm hakknda da pek fazla pratik talimat sunmaz.
Bu temel ilkeler Hz. Muhammed'in lmnden sonra tutarllk kazan
m, hadislerde ve alimlerle hukukularn genileyen bir hukuki metinler
klliyat meydana getirmesiyle hzla oalan fkh ve tefiir eserlerinde en
net ifadesini bulmutur.2 slam'n 7- yzylda balayan uzun tarihi boyun
ca eitli hukukular ve cemaatleri eri slami metinler stne yorumlar
srekli genilettiler ve zekat ykmll btn slam dnyasnda hala
hkmn korurken bile deiik zekat uygulamalar meydana getirdiler.
Yahudiler gibi Mslmanlar da iman ve dini fariza meselelerinde mer
kezi bir dini hiyerari tarafndan ynetilmediinden, dini inan, hukuk
ve uygulamann ayrntlar hakknda daima birden ok otorite ve gr
var olmutur. Snni fkh okullar kendi aralarnda zekatn takdiri ve de
mesine ilikin kimi ayrntlarda farkllk gsterseler de zekat Mslman
devletinin lideri olarak Peygamber'e ve halife olarak onun arkasndan ge
lenlere borlu olduklar bir deme olarak grme konusunda birleirler. i
iler (veya daha dorusu iatu Ali, Ali'nin taraftarlar) Hz. Muhammed'in
2
Bu disiplinlerin her biri kapsaml bir literatr meydana getirir. Bir giri iin bkz. Berkey, The For
matian of Islam, 145-49; Humphreys, Islamic History: A Framework for Inquiry, 21-23 ; I. Goldziher ve J.
Schacht, "fkh," EP iinde, 11:886-91; J . Robson, "hadith," EP iinde, III:23-29.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA H AYl R S E V E R L i K

53

ruhani otoritesinin Snnilerin takip ettiinden farkl bir halef silsilesine


devrolduuna inanrlar. Bu liderler veya imamlar birka nesil sonra orta
dan kaybolmutur ve onlarn dnyadaki geici temsilcileri fokaha (tekili
fakih) yani din alimleridir)
Ebu lya'nn hikayesine ilaveten bu blmde fkh alimi Ebu Mu
hammed el-Gazali'ye (. n n ) atfta bulunacaz. Gazali ortaan en ta
nnm Mslman dnrlerindendi - bir din alimi, fakih, filozof ve
sufiydi. En nemli eseri olan hya'u Ulumi 'd Dtn (Din limlerinin l
yas) , dindar bir Mslman hayat iin kapsaml bir rehber olma amac
gdyordu ve Gazali krklarndayken, sufice bir hayat srmek, yazmak
ve en sonunda Nebevi ilmin hakikatini retmeye dnmek amacyla bir
fakih ve ilahiyat iken karyerine srt evirdikten sonra yazlmt.Ga
zali, hya'nn Kitab-u Esrar'z-Zekat ( Zekatn S rlar) adl blmnde
zekata ve sadakay kuatan sorulara odaklanyor, mminlere rehberlik
etmek iin her noktay dikkatle aklyordu. Grne baklrsa, alim ve
mtefekkir bir kii olarak ana hedefi insanlarn btn ykmllklerini
mmkn olduu kadar doru bir ekilde yerine getirmeleri ve dnce
siz bir eylem yahut ihmal sonucu yaptklarn sakt klmamalaryd. Bu
yzden, hem uygulamann ekli hem de zekat vermek iin gerekli fikri
ve manevi hazrlklar bakmndan zekatn doru bir ekilde icra edilme
sinin stnde duruyordu. Yazdklar, Kuran'n Allah'n buyruklarn ye
rine getirmeye dair mesajn yanstyor ve glendiriyordu, ama ayn za
manda insanlarn bu ekilde davranmalarn zorlatran insani zaaflarn
da farkndayd. Gazali, zel olarak zekat demesi ve genel olarak sadaka
verme konularnda, hayr iin vermeyle balantl kiisel hrs, kltrel
teamller ve ekonomik kayglar gibi en geni konu ve sorunlara deini
yordu. Gazali'nin metnine burada geni apta yer verilmektedir. nk
bu metin, kendi dneminde tannm, baarl ve kendi dnemi sonra3
iiler, kimin en sonuncu imam olduna inandklarna bagl olarak gruplara ayrlrlar; grup isim
leri, ardllk srasndaki imarnn ismine veya yerine atfta bulunur. Dolaysyla ana gruplar Zeydi yahut
"Beler," smaili yahut "Yediler" ve mami yahut "Onikiler" olarak bilinir. Sonuncusu sayca en ok
olandr; bkz. S. H. Nasr, "Ithna 'Ashariyya," El' iinde, IV:277-79 ve W. Madelung, Shi'a," El' iinde,
IX:420-24. Snni mezhepler iin bkz. Editor, "madhhab," El' iinde, Ek, 551 ve oradaki yakn dnem
kaynaklar.

54

N AMAZ K l L l N VE Z E KAT V E R i N

snda da ett edilen, i slam tarihinin kilit dnderinden biri tarafndan


ayrntl bir tartma sunmaktadr.4
ZEKAT NEDR?

lya'nn aklad gibi, zekat ani bir sempati veya diergamlk dr


rusnn bir sonucu deil, Allah karsnda Mslmanlarn bir ykml
ldr. Bununla birlikte bu ykmllk namazda olduu gibi Allah'la
tek bana kar karya gelen bir birey tarafndan deil, insanlar vastasyla,
onlarn etkileimi sayesinde gerekletirilir. S omut maddi bir de3tek sa
lamann yan sra bir Mslman kimlii ve cemaati duygusunu pekitiren
zekat vermenin ve almann maddi ve sosyal etkisinin gnll sadakayla or
tak birok yan var. Gerek zekat gerek sadaka niyet olarak Allah'a yneliktir,
yine de her ikisi de insanlar annda etkiler. Ve birisi bir ykmllk dieri
bir seim olsa bile, pratikte her ikisini de yerine getirme sorumluluu s
lam tarihinin byk bir ksmnda ou zaman bireysel inisiyatife braklm
grnyor. lya'nn dedii gibi, bugn Fas'ta resmi zekat toplayclar yok;
daha ziyade, babas, Lala Fatiha'ya, onun ihtiyacn fark ettiinde grne
baklrsa gnll bir iyi niyet gsterisi olarak zekat vermeye karar vermiti.
Lala Fatiha'dan nce ne Ebu lya'nn zekatn kimin aldn ne de Ebu lya
zekatn Lala Fatiha'ya vermeye baladnda, o kii veya kiilere ne olduu
nu biliyoruz.
Her ne kadar zekat ve sadaka Kuran'da her zaman birbirinden ayrt
edilmese de belirli ayetler aka iki tr ba olduunu ima eder. "Asl iyi
lik, Allah'a, ahiret gnne, meleklere, kitap ve peygamberlere iman eden
lerin; mala olan sevgilerine ramen, onu yaknlara, yetimlere, yoksullara,
Gazali'nin Arapa metni iin bkz. Muhammad b. Muhammad Al-Ghazali, Ihya 'Ulum al-Dfn: Kitab
Asrar al-Zakah (Kahire: Mu' assassat al-Halabr, r387fr967-68), 274-303- ngilizce bir evirisi u eserde
bulunuyor: Nabih Amin Faris, T1e Mysteries of Almsgiving: A Translation from the Arabic with Notes of
the Kitab Asrar al-Zakah ofAl-Ghazzalr's Ihya ' Ulum al-Dfn (Beyrut: Centennial Publications, American
4

University of Beirut, r966). (Daha sonraki referanslarda nce Arapa, sonra ngilizce kaynak belirtile
cek). Gazali, hya da "Fukaralk ve ilecilik" balkl bir blm de yazmhr, burada dindar bir yoksul
luu ve bunun inanl Mslman mutasavvf Allah bilgisine yaknlatrmadaki roln ele almtr. Bu
blmle ve ada balan iinde Gazali'yle ilgili bir tartma iin bkz. Adam Sabra, Poverty and Charity
in Medieval Islam: Mamluk Egypt 1250-1517 (Cambridge, BK, Cambridge University Press, 2000), I73I.
Genel olarak Gazali iin bkz. W. Montgomery Watt, "Al-Ghaza!I," El' iinde, I I:ro38-4r ve Eric Ormsby,
Ghazali, Makers of the Muslim World (Oxford: Oneworld Publications, 2007).
'

i Y i L i K YAP DENiZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVER L i K

55

yolda kalma, (ihtiyacndan dolay) isteyene ve (zgrlkleri iin) klelere


verenlerin; namaz dosdoru klan, zekat veren(lerin) . . . davranlardr . . "
( 2:177) . Bu ayet, gerek dindarl tanrularken nce genel olarak para veya
maddi eyleri balamaktan bahseder ve ardndan zel bir grev olarak
zekat art koar. Yine iki farkl ba tr 58. surenin 12. ve 1 3 - ayetlerin
de zikredilir; sz konusu ayetler peygamberle ba baa konumadan nce
yerine getirilmesi gereken zel bir amel olarak sadakay tavsiye eder, sonra
bildik namaz klma ve zekat verme ykmllne iaret eder.
Zekat ve sadaka zel manada slam ilahiyatnn bir ksm olarak ve
hem zorunlu hem de gnll verme arnelinin tipik slami uygulamalar ola
rak gelitiler, ama Mslmanlar tarafndan yoktan icat edilmediler. slam
ncesi Arap iirinden ve ayrca Hz. Muhammed'in, hicretten sonra yeni
oluan Mslman cemaatinin ba olarak yllarn geirdii Medine'nin
Yahudileriyle Hristiyanlarnn kutsal kitab Eski ve Yeni Ahit'ten derlene
bilecek, ou ideolojik nitelikte bulgular var. Zekat cahiliye dneminden
(Arabistan'da slam ncesi pagan dnem), zekatn ncs olabilecek ey
lere balayan hibir ak iz yok.s Yine de, Mslmanlara rehberlik etmesi
amalanan ayetler zorunlu zekat ve gnll sadaka iin ngrlen rol ke
sin bir ekilde aklamaktadr.
Erken dnem Mslman cemaatinde yoksulluk ve hayrseverlik ko
nusuna bir hayli kafa yoran tarihi Michael Bonner ilk dnem metinlerinde
yoksulluk, hayrseverlik ve cmertliin incelenmesinin, cahiliyeden erken
dnem slam toplumunun oluumuna geii anlamak iin nemli olduu
nu vurgular. slamiyet ncesi cmertlik deerleri zekat ve sadakada kurum
sallamtr. Cahiliye zamannda zenginlik deve kesip et datarak gsteri
lirdi ve sadk taraftarlar cezbetmek ve onlar elde tutmak iin kullanlan bir
vastayd. Dolaysyla maln fazlas satlmaz veya takas edilmez, ama g
peinde harcanr yahut balanrd. Bonner, slamiyet ncesiyle slami a
larn [servetin] yeniden datm uygulamalar arasnda zorunlu bir balant
olduunu varsayar. slamiyet ncesinin, her servetin, sahibinin balama
s gereken bir fazlalk ierdii fikri, zenginliin paylamnda yoksullarn
hak'lar olduunu beyan eden Kuran'n 70. suresinin 24. ve s . suresinin
.

Berkey, The Formation of Islam, 14 3


N A MAZ K L l N VE Z EKAT V E R i N

19. ayetlerinde kendisine yolda bir fikir bulur. Her iki fikir de Mauss'un,
hediyenin, servet fazlas olanlarn zenginliklerini paylama ykmllne
dayanan zekata dnt eklindeki yorumunda yank bulur. Kuran vahyi
zekat vermeyi kutsarken, dier tarafta yoksullarn, zenginlerin servetinin
fazlas stnde hak iddias sosyal sonular dourmaktadr. Acaba bunlar
slam ncesi dnemde hami-himaye edilen balantl modellerin oluturul
masnda bir etken miydi? 6
slam, sk sk ballarndan inanlarnda ve amellerindt> eitlik ta
lep eden bir din diye aklanr. Kuran'dan pasajlarda bu fikir tekrarlanr
ve Kuran btn Mslmanlarn referans metni ve ocuklarn Mslman
dnyada geleneksel olarak ilk rendikleri ey olduuna gre bu fikir ka
nlmaz bir olgudur. 2. surenin 2 5 . ayeti, "man edip salih arneller ileyenle
re" (Ellezine amen ve amil 's salihat) cenneti vaat eder ve ayn surenin no.
ayeti mminlere unu tembih eder: "Namaz dosdoru kln, zekat verin.
Kendiniz iin her ne iyilik (hayr) ilemi olursanz, Allah katnda onu bu
lursunuz. phesiz Allah btn yaptklarnz grr. " Kuran'da batan baa
iman ve salih ameller, namaz ve zekat birlikte grnr. lya da zekatn faal,
yaanlan bir slam deneyiminin paras olduunu vurguluyordu.
Zekatn Kuran'daki kullanm, Arapa kk anlamnn akla getirdii
gibi, ilevinin hem "artma," hem "art" olduunu rnekler. Arnma, k
yamet gn iin mmkn lde hazr olmak isteyen mminlerin genel
hedeflerinden biridir. Zekat deme onu hesaplamaya temel alnan serveti
artma niyetiyle yaplr, servetin bir blm toplum yarar iin ayrlarak ah
si kazan merulatrlr; mal sahibi bir ksmndan vazgeerek kalan ksmn
kutsanmasn salar. Kuran, Allah'n (geri serveti ve servet sahibini fark
gzetmeksizin knarnasa da) agzllkten ve servetin servet iin doyum
suzca biriktirilmesinden holanmadn ak seik belirtir. Zekat deme
yenler, Allah'n buyruuna boyun emek istemedikleri iin kyamet g
nnde ac dolu azaplar ekmeye mahkumdular.7 Zekatla ilgili olarak en ok
anlan ayetlerden 9- surenin n3 . ayeti, arnma kavramnn zekatn bir tvbe
Michael Bonner, "Poverty and Charity in the Rise of Islam," Poverty and Charity in Middle Eastem
Cantext iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer (Albany: State University of New York
Press, 2003), r6-r8; Mauss, The Gift, 17-r8.
Qur'an 9:34-35; Hurgronje, "La Zakat," so.
7
6

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MA N TO PLU M U N DA H AYl RSEVE RLi K

57

ba olduu fikrini iermesi gerektiini pekitirir: "Onlarn mallarndan,


onlar kendisiyle arndracan ve temizleyecein bir sadaka ... al ve onlara
dua et. nk senin duan onlar iin sklnettir... Allah hakkyla iitendir,
hakkyla bilendir." Yardm iin "zekat" deil de "sadaka" kelimesinin kul
lanlmasna ramen, bu ayet dzenli zekat deme buyruu olarak anlal
mtr. Ayn zamanda, ayet Kuran'n zekat ve sadakaya ilikin belirsizliini
ne karr. Hz. Muhammed'den sonra gelen hukukularn rollerinden biri
byle belirsizlikleri zmek, Kuran'n Mslman cemaatini rgtleme ve
ona rehberlik etmede temel olarak alnmasn salamakt. 8
Zekatn dier anlam olan art, Allah'n hayr ileyene, cmertlii
nin kat kat telafi edilecei vaadinde ifadesini bulur. Zekat demek, gelien
bir bahenin dzenli budanmasyla kyaslanr, yani yaplan deme geride
kalan ksmn artmasna hizmet eder. Bu fikir birden ok Kuran ayetinde
aka belirtilir: "Mallarn Allah yolunda harcayanlarn durumu, yedi ba
ak bitiren ve her baakta yz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah dile
diine kat kat verir. Allah ltfu geni alandr, hakkyla bilendir." (2:26).
Veya: "nsanlarn mallar iinde artsn diye faizle her ne verirseniz, Allah
katnda artmaz. Ama Allah'n honutluunu isteyerek her ne zekat verirse
niz ite bunu yapanlar sevaplarn kat kat artranlardr" (30:39). Bu ayetlere
gre refah, zekat deyen vicdanl kiiye bal kalr, onun kiisel zenginli
ini artrr ve bu ekilde hem denecek zekat tutar hem ilave cmerte
arneller iin kapasite artar. Ancak denen zekatn gerek karl bu ha
yattaki refah deil, daha ziyade Allah'n ltfunu kazanma ve cennete gitme
ansnn artmasdr.9
Zekat demesiyle elde edilen ortak ruhani ve maddi arnmann bir
aklamas n. yzylda yaam, smailiye mezhebine mensup bir ii aydn
ve yazar olan N asr- Hsrev tarafndan sunulur:

j0rgen Baek Simonsen, Studies in the Genesis and Early Development of the Caliphal Taxation System
(Kopenhag: Akademisk Forlag, 1988), 30-31. Rubin baz kimselerin 9 surenin 3. ayetini gnahtan tv
be edenlere atfta bulunmak zere yorumladgn, bakalarnnsa ayetin btn mminlere atfta bulun
duu ve "sadaka"nn burada "zekat" anlamna geldii eklinde yorumladn syler; bkz. The Qur'an,
9:103 (s. 65, not). Ayrca bkz. T. H. Weir ve A. Zysow, "sadaka," El' iinde, VIII709.
9 Bashear, "On the Origins and Development of the Meaning of Zakat," 86-87.
NAMAZ K l L l N VE Z E KAT V E R i N

Allah'n rehberliiyle deriz ki, zekat mmini arndrr, ruhuna da


iyi gelir, nk ruhunun arnmas vcudunun arnmasna baldr,
vcudun arnmas yiyecein arnmasna ve yiyecein arnmas bir
kiinin servetinin helal olmasna, bu da Allah'n hakl payn bir ke
nara ayrmaya baldr. ro
Teoride zekat, Mslman hukukularn kabul ettii be vergiden bi
ridir. Zekat inancn bir gstergesiyken, dier vergilerin hepsi meruiyetini
kutsal sava teorisinden alr. Tarihsel olarak, vergi mkellefinin statsne
gre yksek, orta ve dk oranlarda tahakkuk ettirilen cizye Mslman
idaresinde yaayan gayrimslimler tarafndan denirdi. r, fethedilen
topraklardan Mslmanlara datlan arazilerden alnan tarm rnnn
yzde o'una denk gelen bir vergiydi; hara genellikle rden daha yksek
oranda belirlenen, zapt edilen topraklarda gayrimslimlerin elinde brak
lan arazilerde elde edilen tarm haslatma konulan bir vergiydi. Humus (be
te bir) savata ele geirilen menkul mallar stnden alnan yzdeydi. n Bu
farkl vergiler zekat tartmasyla ilikilidir, nk sz konusu vergiler bize
hukukularn dnyevi iktidarn ve ruhani nderliin toplam mali taleplerini
nasl tasavvur ettiklerini gsterir.
Snniler iin humus savata alnan ganimetin bete birlik hissesiy
di, bete drtlk hisse savalara aitti. iiler humusu daha genel, spesifik
mal kategorilerinin kazanc stnden bete birlik bir hisse olarak yorumlu
yorlard, bununla birlikte bunlarn hangi mallar olduu tartmaldr. Zekat
gibi humusun da dl kyamet gnnde daha byk bir selamet ansdr,
ama humus zekatla ayn seviyede bir ykmllk saylmaz ve dolaysyla
humus demeyi ihmalin cezalar daha azdr. Zekat gibi humus da hayr
sahiplerinin desteini almaya layk grlen belirli bir insan kategorisine
tahsis edilmiti. Humus, Kuran'daki ayete gre, alt hisseye blnyordu:
"Bilin ki, ganimet olarak aldnz herhangi bir eyin bete biri mutlaka
ro Nasir-i Khusraw, Wajh-i dfn, ed. G.-R. Aavani (Tahran, 1977), bl. , s. 206, u eserde alnhland
ekliyle: Narman Calder, Jawid Mojaddedi ve Andrew Rippin, ed. ve ev., Classical Islam: A Source
book of Religious Literature (Londra: Routledge, 2003), 224- smaililer hakknda bkz. Farhad Daftary, The
lsma 'flrs: Their History and their Doctrines (Cambridge: Cambridge University Press, 1990).
Colin Imber, Ebus's-Su'ud: The Islamic Legal Tradition (Stanford: Stanford University Press, 1997). 69.
i Y i L i K YAP D E N i Z E Ar; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEVERLi K

')()_

Allah'a, Peygamber'e, onun yaknlarna, yetimlere, yoksullara ve yolculara


aittir.. . " (8:41) . Snnilerle iiler genellikle ilk hisse Peygamber' e aittir g
zyle bakyorlard ve Peygamber bunu kendisini ve zekat denmesi mm
kn olmayan ailesini geindirmek iin alyordu. Uygulamada iilerin ou
arasnda ilk hisse imama (veya onun yerine fakihe) aittir, dier yse
Peygamber'in soyundan gelenler arasnda datlmaldr. Bundan dolay ii
fakih hem zekat hem humus demelerinin alcs haline geldi ve bu gelirler
zerindeki denetim ii fakihlerin kendi cemaatleri iindeki konumunun
glenmesine nemli lde katkda bulundu. '2
Zekatn en spesifik tanm ve tahakkuku dinsel ierikli olsa da ve
zekat birey ile Allah'a odaklansa da toplum asndan nemli sonular do
urur. Balangtaki niyetin ister servetin radikal bir yeniden datm ister
muhafazakar bir yardm davran olduuna inann, zekat cemaatin yok
sul ve muhta mensuplarn ayakta tutmann bir vastasyd. Serveti topla
mak ve yeniden datmak iin bir dzenek salyor ve Mslmanlar, inan
gruplarnn dier mensuplar iin bir sorumluluk stlenmeye zorluyordu.
ada Mslman bilgin Fazlur Ralman (9 -88) , iman'n eylem retme
yi ngrdn ve dolaysyla gerekten iyi ilerin itikadn sonucu olmas
gerektiini aklarken zekatn bu vehesini vurguluyordu. Szlk anlam
"Allah'n yasasna boyun eme" olan slam, itikadn somut ifadesidir ve iyi
ilerle ispatlanr. Fazlur Rahman, slam'n, "rnek oluturucu bir cemaat
vastasyla imann ak, somut ve rgtl bir ekilde gelitirilmesi" olduu
nu ekliyordu. Rahman, hayr ileri bir bolukta tecrit edilmi arneller olma
yp Mslman cemaati iinde esasl bir rol oynar, sz konusu cemaat iman,
teslimiyet ve dindarlk temeline dayal bir "sosyal dzen" dir, diyordu.'3
Z E KATIN H E SAPLANMASI

En geni ekilde belirtirsek, her zgr Mslman (ve sadece Msl


manlar) belirli trde malvarl ve gelirler stnden, bunlarn belirlenmi
12

Norman Calder, "Khums in Imami Shi'i Jurisprudence, from the Tenth to the Sixteenth Century,"

Bulletin ofthe School ofOriental and Ajrican Studies 45, no. r (r982): 39-47; R. Gleave, "khums," EI' linde,
Ek, 533
13 Fazlur Rahman, "S ome Key Ethical Concepts of the Qur'an," Journal of Religious Ethics n , no. 2
(r983): r7o-85.

6o

N A M AZ K i l l N VE ZE KAT V E R i N

asgari meblalar (nisap) karlamas veya amas artyla, zekat demek zo


rundadr. Reit olmayanlarn, aciz insanlarn ve klelerin malvarlna ili
kin yorumlar birbirinden ayrlr, ama genellikle ya onlarn ya da yasal vasile
ri veya sahiplerinin zekat demeleri talep edilirdi. Vakfedilen malvarlklar
bile (2. blmde ele alnacak) , bundan yararlananlar kamu kurumlar veya
yoksullardan ziyade bireylerse zekata maruz kalabilirdi. Sultanlar da kiisel
servetleri stnden zekata tabiydi, ancak devletin malvarl muaft.'4 Bu
kiisel ykmllk mesela 12. yzyl Suriye kaynakl " Hkmdar Aynas"
balkl anonim bir metinde -kapsaml politik teori literatrnn bir par
as olarak hkmdarlar iin devlet adaml el kitaplar yazma eklindeki
bir ran geleneinden Mslman dnyaya uyarlanan bir nasihat edebiyat
tr- vurgulanyordu:
Bilin ki krallarla hkmdarlarn servetleri merudur, ama fazla ola
n meru deildir. Eer bir kimse krallarla hkmdarlardan malvar
lklar olmad iin zekat istenmediini sylyorsa, bu vahim bir
hatadr, nk zekat, hac ve hayr ii (bunlarn hepsi) onlardan iste
nir... Serveti stnden zekat demeyen inanszdr ve konumundan
dolay zekat demeyen erefsizdir. s
Bu metin, muhatab ortaa Mslman hkmdarna unu hatr
latyordu: Baka herhangi bir kimse gibi o da eri ykmllklerini yerine
getirmek zorundayd, nk nihai hesapta kral olarak deil, Mslman ola
rak durduu yere gre deerlendirilecekti.
stanbul mfts ve eyhlislam olarak hizmet eden nl Osmanl
fakihi Ebussuud Efendi (y. 1490-1574) de hkmdarn zekat deme ykm
llnn nemini vurgulamtr. Ebussuud, Krm Ham'nn bir sorusuna
karlk yle diyordu: "ster fiziki ister mali olsun, ibadetlerin yerine geti14 Al-Ghazalr, Kitiib Asrc'1r al-Zakah, 275; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, s: A. Zysow, "zakat," El' iinde,
X1:41415 Jullie Scott Meisami, Farsadan ev., yay. haz. ve notlayan, The Sea of Precious Virtues (Bahr al
fava'id): A Medieval Islamic Mirror for Princes (Salt Lake City: University of Utah Press, 199!), 140-41.
"Hkmdar aynas" olarak bilinen bu edebi tr iin bkz. Ira M. Lapidus, A History of Islamic Societies
(Cambridge: Cambridge University Press, 1988), 81, 184-87 ve Humphreys, Islamic History, 163-65.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N ToP LU M U N DA H AY l RS E V E R L i K

rilmesi btn fertler iin balayc bir karar ve emirdir." Gelgelelim, dier
dini vergilerden elde edilen servet, " Mslman halkn hakk olup sultan
larn tasarrufundadr ve bu servetten elde edilecek gelir ve harcamalar ise
Sultanlarn salam muhakemesine emanet edilmitir." '6 uras ak ki bir
hkmdarn servetinin konumu srp giden bir tartmann konusuydu ve
hkmdarlk hazinesi ile devlet btesi arasndaki ayrm sadece hkmda
rm uyruklarnn maddi refahyla deil, onun kiisel manevi konumuyla da
ilikiliydi.
Zekat, ister fiili fiziksel bymesi sonucu ister daha sonra kullanl
mak veya satlmak iin elde tutulurken deerinde meydana gelen art so
nucu olsun, deeri art gsteren malvarl stnden yllk olarak denir.
Geleneksel olarak zekat be servet kayna zerinden hesaplanr: hayvanlar,
tarmsal rnler, altnla gm, madenler ve ticaret. Mallar zekat ykm
llne girmeden nce asgari bir yllk bir bekletme sresi (havl) vardr.
Nisap her mal iin sabittir, bununla birlikte altn ve gm gibi eylerin
deerleri kimi durumlarda birletirilebilir. Ayrca, altnla gm (mcevher
dahil) ve gml servet sahipleri, malik olduklar btn dnemde bu obje
ler iin bir kere zekat demek zorundadrlar.'?
Zekat oranlar ve demeleri hesaplama yntemleri, verginin haksz
veya nispeten dengesiz vergi ykleriyle sonulanmayaca ekilde ayarlan
m grnyor. deme kurallarnda, hayvann yana gre deien deeri,
cinsiyeti, ayrcia m otlad yoksa satn alnm yem mi yedii ve ie kou
lup koulmad hesaba katlr. Keza, sulama yaplan ve yaplmayan tarlalar
da yetien tahllar, gen ve yal aalar, depolanabilir temel gdalar ve derhal
tketilmesi gerekenler iin farkl oranlar mevcuttur. Bu zekat hesaplama
ilkeleri, herhangi bir modern vergi sistemini aratmayacak karmak yaplar
ve ayrca slam fkh okullar arasnda yorum farklar tretmitir. Btnyle
bakldnda, zekat konusu hadis ve slam fkh kitaplarnda sayfalar dol
durur. Kurallar (ve varyantlarn) okumak, ABD Federal Gelirler Yasas'n
veya herhangi bir ulusal vergi otoritesinin talimatnamesini okumak kadar
r6 Seyhlislam kadlar ile ulemann oluturduu Osmanl dini hiyerarisinde en yksek makam
sahibiydi. Imber, Ebus's-Su'ud, 82.
17 Al-Ghaza!I, Kitab Asrar al-Zakah, 275-78; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, 5-13NAMAZ K I L I N VE Z E KAT V E R i N

ba dndrc olabilir. Bu tr sistemlerin hepsinde olduu gibi kurallarn


kendi mant, kendi tarihi vardr ve hukuk uzmanlar akn ama iyi niyetli
vergi mkellefine akl vermek iin hazr beklerler.
Zekat yasalarn aklamaya birka rnek yetecektir. Srda zekatn
nasl hesaplanacann bir zeti, hayvanlarn yana bal deer takdirinin
hassasln yanstr:
Sr says 3 o'dan az ise zekat alnmaz, 3o'undan ise 2 yanda I
dana alnr. 40 srdan 3 yanda I inek ve 6o srdan 2 yanda 2
dana alnr. Bunun tesinde l sabitlenir: Her 40 srdan 3 yan
da I inek ve her 30 srdan 2 yanda dana alnr.'8
Aadaki pasaj fkh ekolleri arasnda belirli hukuki noktalarn bir
birinden nasl farkl olabileceini gstermektedir:
Sr iin nisap 3o'dur. Zekatn oran her 30 ba iin 2 yanda (tebt)
inek veya boa ve her 4o' iin 3 yanda (msinne, saniyye) bir
inektir. Malikiler talep edilen hayvanlarn srasyla 3 ve 4 yalarn
da olmas gerektiini kabul ederler. afler, Malikiler ve Hanbeliler
bu oran 30 ve 40'n katiarna da uygularlar ve onlara gre 4o'tan
5 9 ba sra kadar bir tebi denmesi gerekir. Hanefiler 40'tan 5 9'a
kadar her ilave ba hayvan iin bir msinne'nin deerinin krkta biri
orannda zekat uygularlar. ibadiler iin sr zekat deveninkine ben
zer ve 24'e kadar her be sr bana bir koyun veya kei zekat ola
rak uygulanr ve 24'ten sonra her nisap iin istenilen yataki sra
karlk gelen develer [zekat olarak alnr] . '9
I

..

Bu zekat yasalar balangta hayvan besiciliinin yaygn bir ura


olduu ve farkl cinsiyede yataki hayvanlar iin kararlatrlm deerler'in
ve ayrcabir trn (veya soyun) deerini tekisine evirmek iin kabul edil
mi "dntrme oranlar"nn bulunduu bir toplumda formle edilmi8
19

Al-Ghazali, Kitiib Asnr al-Zakiih , 276; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 7-8.


Zysow, "zakat," XI:412.

lvi L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAY l RS E V E R L i K

ti. Soylar, iklim, otlak, su ve dier doal artlarda grlen blgesel farklar
muhtemelen deiik hukukularn zekatn hassas artlarn yorumlama
eklini etkilemi ve bu yorumlar, tpk kyaslanabilir farklarn ekili rnler
iin deien oranlar retmesi gibi, yukarda tasvir edilen hesaplamalarda
farkllklar retmiti.
Altnla gmten toplanan zekat yzde 2,5 oranndadr, nisap genel
likle yaklak 85 gram altn ve 593 gram gm iin belirlenir. Ayn oranlar
maden getirileri ve gml hazineler, ayrca her trl ticari mal iin geer
lidir ve nisab takdir etmek iin ticari maln deeri altn ve gmnkiyle
birletirilebilir. Yatrmclada kyaslandnda taeirierin zekatnn takdiri,
buna ek olarak sat iin elde tutulan hayvanlar gibi ticari mallarn stat
snn belirlenmesi bakmndan fkhi okullar arasnda farklar mevcuttur.20
Gnmzde genel zekat oran ounlukla yzde 2,5 veya krkta bir diye
belirtilir. Nisab lmek iin, farkl malvarlklarnn toplam deerini hesap
lamak zere altn cinsinden mukabilleri kullanlr. Bu hesaplarn nasl ya
pldna dair rnekler bugn kolayca baz byk slam hayr kurumlarnn
veya baka rgtlerin, borlu olduklar zekat hesaplamak isteyen Msl
manlara eriilebilir destek sunan nternet sitelerinde bulunabilir. Mesela
984'te kurulan ve Britanya Hayrsever Kurulular Komisyonuna (UK Cha
rities Commission) kaytl olan slami Yardmlama (Islamic Relief) adl
uluslararas rgt, ayrntl aklamalarla zekata nelerin dahil edileceine ve
deerlerin nasl hesaplanacana ilikin rneklere verilen st metin balan
tlaryla birlikte daldurulmas gereken bir form ieren bir "zekat hesaplama
makinesi" sunmaktadr.2'
Btn olarak bakldnda, zekat dzenlemeleri, slam inancnn il
kelerine uyacak bir vergilendirme sistemi kurmak iin hatr saylr enerji
harcayan ve bir yere kadar yerel ekonomilerin karakterine uyum salam,
20 Zysow, "zakat," XIAI3; Al-Ghazall, Kitab Asrar al-Zakiih, 277-78; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, ro-12.
21 Islamic Relief sitesi www.islamic-relief.comfukjindex.htm# (eriim: 7 Aralk 2oo6) ve onun link
verdii zekat hesaplama makinesi www.ramadhanzone.com (eriim: 7 Aralk 2006) adresindedir. Yz
de 2,5 luk oran ABD merkezli ngilizce www.islamicity.comfmosquejzakat (eriim: 14 Temmuz 2005)
sitesinde belirtiliyor. Zekat hesaplama makinesi iin de bu siteye baknz, burada zekatnz hesaplaya
bilir ve kredi kartyla evrimii deme yapabilir, verilen listeden seilen belirli bir rgte ynlendirebilir
siniz. Ayrca, Birleik Arap Emirlikleri Zekat Fonu'nun farkl mal trlerinin zekatn hesaplama imkan
sunan internet sitesine bkz.: http:( fwww.zakatfund.netfenfcalcjecalc.php (eriim: 6 Mart 2on).
'

NAMAZ K uN vE ZE KAT V E R i N

tarihsel olarak topra ilerneyi ve hayvan besicilii uygulamalarn vurgula


yan bir hukuk kltrn aa vurur. Hukuki ayrntlar adil olma abalarn
yanstr. Ne var ki baz tr servetleri deerlendirmek dierlerinden daha
zordu ve baka herhangi bir yerdeki vergi sistemleri gibi bu sistem de zel
kar gruplarnn hasklarna kar duyarsz grnmemektedir. Resmi tah
sildarlarn sadece grnrdeki (zahir) malvarlklarndan, yani canl hayvan
lar ve ekinlerden zekat alabileceine ilikin karar nc halife Osman'n
(644-55) hanesine yazlr. Altn, gm ve ticari mallar dahil geri kalan
gizli (batn) olarak tanmlanyordu. Gizli malvarlklarnn zekat, mal sahi
binin inisiyatifiyle ya tahsildarlara ya da arac olmakszn dorudan alolara
denmeliydi. Deiiklie sebep olarak tahsildarlarn zekat takdiri srasnda
giderek agzl ve haksz davrandklarna dair adlarnn kmas gsteri
liyordu, oysa bu durum vergi tahakkuk memurlarndan daha kolay sakla
nabilen servetin peinden komanm elverisizliinden kaynaklanm ola
bilirdi. Bylelikle devletin tarmsal rnler ve hayvan besiciliinden zekat
alma hakk korunurken, baka servet ekillerinden dolay zekat denmesi
mnferit Mslmanlarn drstlk ve sorumluuna baml hale geldi.
Zekat yasalarndaki deiiklikler muhtemelen tek tarafl siyasi kararlarn
sonucu deildi veya sadece tahsilciarlardan kaynaklanan bozukluklara kar
lk ortaya kmamt. Sosyal, ekonomik veya politik bir gce sahip olan
ve deiikliklerin kendi avantajlarna olmasn salayabilecek tacirler yahut
ulema gibi gruplar, muhtemelen, zekat toplamann mahiyetine ilikin ka
rarlar da etkileyebilecek durumdaydlar. uras aikar ki, taeider yukarda
tasvir edilen deiikliklerden obanlardan veya kyl ifti kitlesinden ok
daha fazla yarar saladlar. Bu deiiklikler tebaay gasptan koruma olarak
hakl gsteriise de, ayn zamanda siyasi endielerin ve ticareti veya fkh
gruplarla kyaslandmda hkmetin nispi gcnn zekatm dzenlenme
sini ve toplanmasn nasl etkileyebileceini ifa ediyordU. 22
Fakihlerin elinde zekatm artlarna dair hukuki tartmalar iin ye
terince malzeme vard ve bireyler srekli olarak zekatm hesaplanmas ve
denmesi hakknda izahat peindeydiler. Sonuta ortaya kan tartmalar
normatif literatrde ve fetvalarda bulunabilir. Fetvalarda gerek isimler
22

Zysow, "zakat," Xl:4og.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N TO PLU M U N DA HAY l RSEVE R L i K

kullanlmaz, sadece Zeyd, Amr ve Hind gibi hayali adlar geer; ne de her
hangi bir vakann yeri belirtilir. Bununla birlikte fetvalar ounlukla sahibi
tarafndan toplanp gruplandrldndan zaman ve mekan iinde genellik
le konumlandrlabilirler. Dorudan Ebussuud Efendi'ye sorulan bir soru
yledir: "Eer Zeyd'in elinde temel ihtiyalar iin (gerekenden] 8oo ake
fazlas varsa, bunun stnden bir yl getikten sonra zekat vermek gerekir
mi?" Yant: "Gerekir, 40 [ake, yani yzde 5]." Bu fetva gerek bir sorunun
veya teorik hukuki tartmalarn rn olabilir yahut insanlara zekat de
meyi hatrlatmak amal genel bir fetva olabilir. nsanlarn belirli artlar
altndaki ritel ve gnlk davranlaryla ilgili yerel, gndelik tasalarn yan
styor gibi grnen baka sorular da vard. Mesela Ebussuud'a, bir mrnin
tarafndan Osmanl donanmasna mali destek olarak verilen parann zekat
saylp saylmayaca sorulmu, yant "evet" olmutu. Bu fetva, donanma
nn 157'de nl nebaht Sava'nda imhasndan sonra, Osmanl yurttala
rn kaybedilen gemilerin yeniden inasna yardm etmeye zendirmek iin
karlm olabilir. 23
Fetva uygulamas geliiyor ve bugn saysz web sitesi dahi Msl
manlara zekatlarn hesaplamada yardmc olmak iin fetvalar yaynlyor.
Suudi Arabistan Krall slami iler, Vakflar, Davet ve rat Bakanl'nn
destekledii "al-Islam.com" web sitesi, zekatn btn vehelerine dair ayrn
tl bir blmle birlikte okurlarna yedi dilde -Arapa, ngilizce, Franszca,
Malayca, Endonezyaca, Almanca ve Trke- bilgi sunuyor. Site daha eski
dnemlere ait baz belirsizlikleri rnekleyen fetvalarn yan sra daha ada
meseleleri de ieriyor. Szgelimi yle bir genel soru ortaya atlyor: " Bir
Mslman, maa veya yapt ilerin karlar, hediyeler yahut baka gelir
ler stnden denecek zekat miktarn nasl hesaplayabilir?" Yant ayrntl,
ama geride hala aydnla kavuturulmas gereken birok nokta brakyor:
Kuveyt'te yaplan Birinci Zekat Konferans'nda [1984] u anlam
da bir fetva verildi: i cretleri, personel maalan, hekimlik ve
23

Dzda, eyhulislam Ebussud Efendi Fetvalar lnda 16. Asr Trk Hayat (stanbul: Enderun Ki
tabevi, 1983), 63-64. Genel olarak fetvalar hakknda bkz. E. Tyan and ). R. Walsh, "fatwa" El' iinde, I I :
866-67 v e Humphreys, Islamic History, 217-8. lnebahh Sava hakknda bkz. A . Hess, "The Batle of
Lepanto and its Place in Mediterranean History," Past and Present 57 (1972) 53-73

66

N A M AZ K l L l N VE Z E KAT V E R i N

mhendislik gibi baka mesleklerin kazanlar ve benzerleri bir


kimsenin iinden elde ettii gelir saylr. Konferans katlmclar
nn ounluu bu tr bir kazancn ilk elde edildiinde zekat iin
mahsup edilmeyeceini ileri srd. Bununla birlikte, eer ondan
salanm tasarruflar varsa o [metinde: onlar] zekat iin mahsup
edilen dier malvarlklarna eklenmelidir. nk zekat bir tam
yln sonunda denmelidir. Tam yl, servetin zekat iin mahsup
edilebilir asgari meblaa ulat andan itibaren dikkate alnmal
dr. Dier taraftan, bir kimsenin iinden elde edilen tasarruflar, sa
hibinin mlkiyetinde bir tam yl kalmam olsa da servetin toplam
tutarna eklenmelidir.24
Titiz bir kii, mesela "benzerleri"ne hangi mesleklerin dahil olduu
nu ve "dier mallar"n ne olduunu renmek iin daha baka aklamalar
isteyebilir.
Yzyllar boyunca hukukularn karsna kan bir glk, Peygam
ber'in zamannda ve eriatn (slami yasalar ve kurallar) ayrntlandrld
ilk dnemlerde var olmayan yeni gelir ve servet ekillerinin zekat amalar
iin nasl mtalaa edilmesi gerektiini kararlatrmakt. Szgelimi hisse se
netlerinin zekatnn nasl hesaplanaca sorusunu yantlayan bir dini merci
yle diyor:
Eer hissedar hisselerini ticarete yatrrsa, zekat miktar, hisselerin
zekatn vadesi geldii andaki piyasa deerine gre yzde 2 , 5 olacak
tr. Bununla birlikte, eer hisseler yllk kazan elde etmek iin yat
rlrsa zekat u ekilde denmelidir: Eer hissedar, irketin sahip ol
duu aktif varlklarna karlk her hissenin deerini biliyorsa, zekat
bu deere gre deyebilir. Ama bilmiyorsa, hisselerinin kazanen
basite servetinin zekata saylabilir toplam yekununa eklemek ve
servetin zekat iin hesaba katlan asgari meblaa ulamasnn s24
Http:/ jzakat.al-islam.comfdefjdefaultasp?l=eng&filename=Questjdescjitem7fitem3fdescl (eri
im: 5 Ocak 2007). Kuveyt ok faal olan Kuveyt Zekat Evini (Kuwait Zakat House) bir hkmet organi
zasyonu olarak destekledi: www.zakathouse.org.kw (eriim: 5 Ocak 2007). Aynca bkz. Proceedings of
the First International Conference, Bayt al-zakah in the State of Kuwait (Kuveyt, 1984).
i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToP LU M U N DA H AYl RS E V E R L i K

tnden bir tam yl getiinde yzde 2,5 orannda [zekat] demek


onun iin yeterli olacaktr.2s
Burada Mslmanln erken ayla tutarl olan iki nokta, nakit veya
sikke stnden alnan yzde 2,5 oran (geri Ebussuud yzde 5 olarak hesap
lamt) ve servetin zekata tabi olmadan nce bir yl bekletilmesi ilkesidir.
Ayn zamanda, yukarda alntlanan fetvalarda, zekat etkili bir vergi klmak
iin hesaplamaya yeni servet ve irat ekillerinin dahil edilmesine ihtiya ol
duu kabul ediliyor. Bu da servetin deien ekilleriyle servet karsndaki
tutumlar ve [sz konusu servetlerin] zekata tabi olup olmayacan anlamak
bakmndan fetvalar incelemenin yararl olabilecei anlamna geliyor.
D E M E VE DAGITlM

Kuran asgari bir yeterlilii olan herkesin zekat demesi gerektiini


sadece genel olarak belirtirken, zekat kimin almas gerektii konusunda
bir lde daha aktr. Aada aktarlan Ayet 'l sadaka (sadaka ayeti) iinde
sadakat ("sadaka"nn oulu) teriminin kullanlmasna ramen zekat alc
larn tanmlayan ayet olarak en sk anlanlardan biridir.
Sadakalar, Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, dknler, onlar
toplayan memurlar, kalpleri sndrlacak olanlarla zgrlne ka
vuturulacak kleler, borlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolcular
iindir. (9:6o)
Yakndan incelendiinde, zekat alanlara dahil sekiz kategorinin her
birinin, belki kasten, geni ve esnek tutulduu grlr. Zekat almaktan ak
a mahrum edilenler varlkl insanlar, gayrimslimler ve klelerdir. Zekat
ayn soydan gelen byklere veya kklere denemez, kocalar hanmlar
na zekat deyemez ve biroklar hanmlarn da kocalarna deyemeyeceini
savunur. Akrabalar kleler gibi zaten srekli destei (nafaka) hak ettiinden
zekattan mahrumdur; zekatn amac, yardm elini dorudan ailevi ykm25 Http:ffzakat.al-islam.comfdeffdefault.asp?l=eng&flename=Questfdescfitem7/item3/descl (eri
im: 5 Ocak 2007).

68

N AMAZ K L l N VE ZE KAT V E R i N

lln tesinde kalan toplum mensuplarna uzatmaktr. Reit olmayanlar


ve akl hastalar zekat alabilir, ancak zekat onlar iin kabul edecek yasal bir
vasilerinin olmas gerekir. iiler iin fukaha zekat almaya uygun kiilerdir.
Peygamber'in soyundan gelen insanlarn (Ben-i Haimi ve eraf) veya aile
sinin resmi himayesi altnda bulunanlarn zekat alma hakk yoktur, nk
sz konusu para znde kirli bir paradr ve onu deyen kiinin elinde ka
lan ksmnn kullanmn aklamak iin denmektedir. Byle olduu iin de
Peygamber ve ailesinin bu parayla herhangi bir temas uygunsuzdur. Fakir
olduklarn iddia eden insanlar, slam hukukunda tanmlanan olaan y
kmllklerden herhangi biri olmakszn, yani yemin etmeden veya ahit
gstermeden zekat alabilirler. 26
Erken dnem slam cemaatinde, Mslmanlarn ykmllklerini
hakkyla yerine getirmeleri iin zekatn denmesi ve datm hakknda bir
ok pratik konuya zm retilmesi gerekiyordu. Zekatn takdirinde oldu
u gibi Kuran'n sadece genel ilkeleri belirttii yerde hadis ve fkhi yorumlar
zekatn datrnma dair spesifik olarak yol gsterir. Yoksullar ile muhta
durumdakiler, maddi bakmdan en mahrum ve zekatn potansiyel alclar
arasnda sayca en ok olanlard. Bu sebeple beinci blmde, bu iki grup,
yoksulluk hakknda daha genel fkirlerle birlikte, uzun boylu ele alnacaklar.
Zekat alan alt ek grup aada tartlyor. Sekiz grup beraberce, Mslman
cemaatinde balangta zekat1a ne niyet gdldn rnekliyor.
Kuran'da zekat tahsildarlarnn (amilin) zekat alanlar arasna dahil
edilmi olmas, zekatn toplanmasnda byk ihtimalle [zekat] datmn
da stlenen resmi bir sistemin paras olan kurumsal bir makamn sorumlu
olmasnn kastedildiinin kantdr. slam tarihlerinde, Hz. Muhammed'in
kendi hayat dneminde zekat topland nakledilir, bununla birlikte bu an
cak Medine'ye lkretten bir sre sonra kurumsallamtr. Kuran'daki zekat
ve sadakaya ilikin mulak dil ksmen bununla aklanabilir. Zekat erken
dnem slam devletinin vergi sistemini meydana getiren bileenden bi
riydi. Zekat yerleik Mslmanlar, cizye gayrimslimler ve sadaka gebe
kabile mensuplar tarafndan deniyordu.27 Zekat zorunlu bir vergi olduu
26

27

Al-Ghaza!I, Kitab Asrar al-Zakah, 291; Fars, Mysteries ofAlmsgiving, 53; Zysow, "zakat," XI: 415-16.
Fred M. Donner, The Early Islamic Conquests (Princeton: Princeton University Press, 198r), 252, r65.

iYi Li K YAP D E N i Z E AT; M S L MA N TOPLU M U N DA H AYl RS EVERLi K

6g

halde, aslnda daha dikkatli dzenlendii ve daha snrl bir yk getirdii


iin slam ncesi vergilendirmeye kyasla bir iyileme tekil etmi olabilir.
stelik gerek zekat gerek sadaka almas uygun kiilerin Kuran'da listelen
mesiyle, ayn zamanda halamlarla rahiplerin daha nceki vergi yolsuzluk
larn azaltmak niyeti gdlm olabilir.28
Zekat toplanmas Hz. Muhammed'in lmnden sonra bazen an
lamazlklar tahrik etti ve zekat toplamann zorla kabul ettirilmesi mca
delesi, gen toplumun slam'a yeni katlanlar ve ayrca fethedilen yerler
deki tebaa stnde otorite kurma ve bunu devam ettirme mcadelesinde
bir etken olarak gsterildi. Mslmanlara Peygamber'in zamannda kat
lan kimi kabileler ilk halife Ebubekir'in (632-34) otoritesine kar ktlar.
Bu meydan okumann bir iareti, kabHelerin Hz. Muhammed'e ahsi bir
ykmllk olarak taahht edildiini iddia ettikleri zekat demeyi red
detmeleriydi. Gelgelelim, zekat demesi Mslmanlar tarafndan sadece
slam'n emrettii dini ykmllklere balln bir simgesi olarak de
il, ayn zamanda Mslman cemaat stndeki dnyevi siyasi otoritenin
bir liderden dierine aktarlmasnn kabul olarak yorumlanyordu. Hz.
Muhammed'in halifelerine zekat demeyi reddeden Arap kabilelerine
kar giriilen ridde (dinden dnme) savalar, gen slami otoritenin hem
dnyevi, hem ruhani bakmdan M edine' de nasl tanmlanaca noktasnda
kritik bir nem tayordu.Z9
Ebubekir'den sonra halife mer (634-44) byyen slam devleti iin
idari bir ereve oluturmak zere alt, grnen o ki bunun iinde geni
letilmi bir zekat tahsildarlar rgtlenmesi ve szgelimi yol stndeki ko
naklarda Mslman taeirierden daha fazla gayretle zekat toplama da vard.
Baz kimseler yolsuzluk sulamalar dikkate alndnda, resmi tahsildarla
ra zekat demenin yerinde olup olmadn sorguluyordu, ancak toplama
ii resmi olarak devam etti ve grne baklrsa, saltanat sahibi ilk Ms
lman halifeler (66-750) olan am'daki Emeviler, istismarlar tasfiye et:z8 Donner, The Early Islamic Conquests, 70-71.

W. Montgomery Watt, "Ab Bakr," El' iinde, I:no-n. Azim Nanji, "Almsgiving," Encydopaedia of
the Qur'an iinde, ed. jane Dammen McAuliffe (Leyden: E. ). Brill, :zoor), I:67; Fred M . Donner, ev.
ve notlayan, The History ofAl-Taban, c. X: The Conquest ofArabia (Albany: State University of New York
29

Press, r993), 40-45.


NAMAZ K l l N VE ZE KAT VERi N

meyi her zaman baaramasalar da, zekat toplamann rgtlenmesine daha


fazla enerji harcadlar.l0 Halife mer bin Abdlaziz (717-20) kapsaml ver
gi reformlarn yrrle koydu ve Emevi dneminin sonuna doru resmi
bir Zekat Divan (divan'l sadaka) oluturuldu. Benzer bir makam sonraki
Abbasi halifelerinin (750-1258) hanedanl srasnda da vard. Abbasilerin
yilik ve Zekat Divan (divan 'l birr ve'l sadaka) zekat toplama ve datm
iini ynetiyordu. Bu makamn altnda, aslnda nasl iledii ak olmasa da
vakflarn idaresini denetleyen bir makam vard. 8. yzyln sonunda, Halife
Harun er-Reid (786-809) dneminde zekat toplama iinin yine yozlam
ve randmansz olduuna dair raporlar vard. ikayetlerden biri, zekatn ba
zen r gibi baka vergilerle birlikte toplanmas ve ayr hesaplanmama
syd. Zekatn kimi tarm kategorilerinde ond: bir orannda hesapland
olgusu gz nne alndnda, bu o denli artc deil. Zekat toplama so
runlar, byle bir durumda zekat uygun alc kategorileri arasnda gvenilir
bir ekilde datnay pekala zorlatrm olabilirY
Zekatn toplamasyla ilgili sorunlar sadece tahsildarlardan kaynak
lanmyordu. Hanefi fakih Serahsi (. uo6), bir zekat tahsildarnn, zekatn
dorudan yoksullara dediini iddia eden biriyle kar karya kaldnda
nasl karlk vermesi gerektiini ele alr. Bu tartmada Serahsi, [zekat top
lama hakk] yneticiye ve onun tahsildar olarak atad temsileiye ait olduu
iin, yoksullarn bir kiiden zekat talep etme hakk olmadn sylyordu.
Bununla birlikte, eer zekat borlu olan kii kendi bana yoksullara de
meye karar verdiyse ve tahsildar onun byle yaptn kabul ettiyse, o za
man resmi tahsildara ikinci bir defa deme yapmas gerekmezdi, nk
yoksullarn dorudan zekat almasna izin vard. Ne var ki Serahsi bu cevab
verirken, tahsildarn Allah'a denmesi iin vadesi gelmi olan tahsil etmek
zere atanm bir vekil olarak yerini vurguluyor ve demeyi yapan kim
senin, yneticinin zekat kendi kararlarna gre datma hakkn elinden

30
31

Zysow, "zakat," XIA09.


Lapidus, A History of Islamic Societies, 64; Frede Lfkkegaard, Islamic Taxation in the Classic Period,
with Special Reference to Circumstances in Iraq (Kopenhag: Branner ve Korch, 1950), 163. Lakkegaard'n
zekahn Peygamber'in soyundan gelenlere ve ailesine datld iddias sorunludur, nk zekat
almalar onlar lekelerdi. Zysow, "zakat," XIA09.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

alamayaca eklinde alternatif bir hukuki gr sunuyorduY Serahsi'nin


metni bir kez daha, zekat demesinin, deyen kiiyle Allah arasnda her
eyden nce bir inan vecibesi olduunun, zekat alan kiinin ikincil bir rol
oynadnn altn iziyordu. Bu tartma, bir kere toplandnda zekatn da
tmnn esas olarak yneticinin grevi olmasnn amalandn da akl
a kavuturuyordu, yine de eer bir kimse zekat dorudan bunu hak eden
kimseye verirse ynetici atlanabiliyordu.
Serahsi'nin bilimsel tartmasn daha geni bir perspektife oturt
mak iin, zekat toplayclarn fiilen ou yerde ortadan kaybolduunu belir
ten ada Gazali'yi (. Ini) zikretmekte fayda var. Serahsi ve Gazali ara
sndaki farklar zekat uygulamalarndaki ok farkl blgesel gelimeleri yan
stabilir: Serahsi hayatn Maverannehir'de geirdi, buna karlk Gazali
ran'n Horasan ilinde dodu ve oradan ounlukla batya doru Badat ve
am'a gitti. Gazali, zekat datan bir ahsn (ister bir memur, ister bir birey
olsun) , o yerde bulunan her meru alc kategorisine ve her kategori dahi
linde en azndan alcya pay vermeye zen gstermesini tavsiye ediyordu.
Eer kategoriler ie yaramaz veya geersiz hale geldiyse, o zaman paylam
yeniden ayarlanmalyd.3 Mnferit alclarn nasl tespit edildii ak deil,
ama yerel bir dini ahsiyet veya muhtar gibi baka bir yetkiliye danarak ya
hut onlar vastasyla yaplm olabilir. Bu kiiler toplumun nde gelen ah
siyetleri olarak geni bir yerel insan yelpazesiyle dzenli temas halinde ol
duklarndan, kimin yardma muhta olduunu bilebilecek konumdaydlar.
Msr'n ortaa dnemine ait dank bulgular, Selahaddin'in (.
1193) dneminden nce insanlarn zekat dorudan ihtiya sahiplerine ve
hak edenlere demeye balam olduklarn gsteriyor. Tarihi Makrizi'ye
(. 845/I445) gre Selahaddin Msr'da zekatn devlet tarafndan resmen
toplanmasn balatm (veya yeniden diriltmi) ve bir Zekat Divan tesis
etmiti. Devletin zekat toplamas, baka eylerin yan sra, Selahaddin ta
rafndan ii Fatmi hanedamndan fethedilen Msr'da Snni iktidarnn
yeniden kurulduunun bir gstergesiydi. Selahaddin'in dneminde zekat
32 Bkz. Muhammad b. Ahmad al-Sarakhsi (. no6), Kitab al-mabsut iinde (Beyrut, I406(986) (1324
Kahire eclisyonunun yeniden basm), c. II, 6-62, Calder ve di., Classical Islam, 2n'de alntland
ekliyle.
33 Al-Ghazali, Kitab Asriir al-Zakiih, 28o-8; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 23NAMAZ K Ll N V E Z E KAT VERi N

gelirleri, Kuran'da uygun grlen drt alc kategorisi (yoksullar, muhta


lar, borlular, yolcular) arasnda datlyor; zekat tahsildarlar, slam' yeni
kabul edenler, savalar ve zgrlk peindeki klelerin paylar ise devlet
hazinesinde (beytlmal) tutuluyordu. Selahaddin'in lmnden ksa sre
sonra yazan tarihi bn Cbeyr (. 64/1217) skenderiye'ye vardnda biz
zat zekat demek zorunda kaldndan ikayet ediyor ve 14. yzyl seyyah
bn Battuta yolculuk gzergah boyunca yer alan zekat deme merkezlerini
dile getiriyordu. Sylediine gre, Kahire'yle Suriye arasnda, "tccarlardan
zekat toplanan, mallarnn incelendii ve yklerinin son derece sk arand
" Katya diye anlan bir yer vard. Baka 14. yzyl kaynaklarnda, Msr'a
giri yapan tccarlarn dier gmrk vergilerinin yan sra altn ve gm
stnden yzde 5 orannda zekat dedikleri kaydedilir. Devletin zekat y
kmll getirmesi, aka kamu gelirlerini artrma abas gibi grn
yor ve tarmsal rnlerle ticari mallardan alnyor, ama her zaman o bir
yllk bekletme sresi artna veya meru aranlara uyulmuyordu. Anlalan
"zekat" etiketi, devletin vergi almlarn merulatrmann uygun bir vas
tas olmay srdryordu, ama ayn etiket eri zekata harfi harfine bal
kalndn yanstmyor olabilir.34
Uygulama dzeyinde unu sorabiliriz: Msr kasabalarndaki tahsil
darlar ziyaretilerin zekat miktarn nasl takdir edebiliyordu veya bu sey
yahlar zekatlarn neden kendi memleketlerde vermiyorlard? Memurlar,
seyyahlarn bir nceki yln zekatn deyip demedikleri konusunda onla
rn beyaniarna m gveniyordu? Yoksa zekat bu rnekte daha ziyade sey
yahlarn tadklar ticari mallarla servet stnden alnan bir gmrk vergisi
miydi? Zekat yolsuz veya isyanc yneticiler tarafndan toplamldnda ne
yaplmas gerektii daha ciddi bir sorundu. Fkh alimleri, insanlarn zekat
iki defa, bir kez zorba hkmdar talep ettiinde ve yine ikinci kez zekatn
uygun alcnn eline getiine emin olmak iin deyip demeyecei veya
zekatn sahih niyetle denmi olmas artyla bir defalk demenin yeterli
34 H. A. R. Gibb, ev. ve yay. haz., The Travels oflbn Battuta AD 1325-1354, c. I (Cambridge, BK: Cam
bridge University Press, 1958), 72; H. Rabie, The Financial System of Egypt AH 576-741/ AD 1169-1341
(Londra: Oxford University Press, 1972), 96-1oo; Yaacov Lev, "Charity and Social Practice: Egypt and
Syria in the Ninth-Twelfth Centuries " Jerusalem Studies in Arabic and Islam 24 (2ooo): 473-74.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL M A N TOPLU M U N DA HAYlRSEVERLiK

73

olup olmad noktasnda anlamazlk iindeydiler.35 Ne var ki, bal ba


na bu tartmann varl, zekatn (en azndan bu hukukular iin) sadece
Allah'n buyruuna itaati yanstan bir deme olmayp ayn zamanda yerel
ekonominin zorunlu bir paras olduuna iaret ediyor.
bn Battuta zekat toplama konusunda birok gzlernde bulunmu
tur ve yolculuklarnn kaytlar 14. yzyldaki farkl uygulamalara dair
bir fikir verir. bn Battuta, bizzat Fas'ta, hamisi Ebu nan'n zekat tah
sildarlarnn yolsuzluklarn dizginlemesini ver: " Eer efendimizin, Al
lah ona kuvvet versin, kullarna tek iyilii zekat tahsildarlaryla valilerin
onlar mecbur kld ikramclk hakkn ortadan kaldrm olmasysa, bu
bile tek bana onun adaletinin ve parlayan iyilik nn aikar bir iareti
olurdu."J6 Bu hikaye Ebu nan'n hretini :rtrmak iin nakledilirken,
devletin zekat toplama iine musallat olmu sorunlar aa vuruyordu.
Eer Ebu nan'n bu ekilde tasviri tarihsel olmaktan ziyade edebi bir mo
tif idiyse, bu takdirde kamu grevlileri iinde zekat tahsildarlarnn klie
"kt adamlar"a dnm olmalar mmkndr. bn B attuta douya
doru yoluna devam ederken unu ekler: "Hindistan'a varmamzdan iki
yl sonra Sultan bu [dier] vergileri feshetti ve insanlardan zekat ile ondalk
[r] dnda hibir ey alnmamasn emretti. Bu, Abbasi halifesi Ebu'l
Abbas' tand dnemde oldu. "37 Bu rnekte zekat halifelik otoritesine
daha yakndan balln bir simgesi haline geliyor, belki reformu ve ha
nedanlk boyutunda dindarln koyulatn ima ediyordu. Oysa reform
pekala zekat yok da edebilirdi. Babrl egemenliindeki Hindistan'da
Sultan Ekber (555-16os) iki yzyl sonra, slamn ilk binylnn sonuna
doru (H o o o 159 1-92) yrrle koyduu bir dizi reformun paras
olarak Mslmanlardan alnan bir vergi olarak zekat feshetmiti. Devlet
kendi grevine son verirken, Mslmanlar yoksullara uygun grdkleri
ekilde dorudan zekat vermekte serbestti.J8
=

35 Bkz. Serahsi'nin (. uo6), Calder ve dig., Classical Islam, 213-14'te alntlanan tartmas.
36 H. A. R. Gibb, ev. ve yay. haz., The Travels oflbn Battuta AD 1J251J5+ c. IV (Londra: The Hakluyt
Society, 1994), 9303337 H. A. R. Gibb, ev. ve yay. haz., The Travels oflbn Battuta AD 1J251J54 c. III (Cambridge, BK, Cam
bridge University Press, 1971), 6045.
38 Waines, An Introduction to Islam, 191.

74

NAMAZ K t L I N VE Z E KAT V E R i N

Osmanl dneminde (y. I}00-1923) resmi bir zekat makam mev


cut deildi. Yine de s. yzylda ticari mallar stndeki Osmanl vergileri
kabaca zekatnkilerle ayn olan geleneksel oranlar takip ediyordu.39 Ebus
suud Efendi'nin yukarda alntlanan 6. yzyla ait fetvalarnda, bann
deme anndaki niyetine bal olarak, eitli sradan vergilerin ve balarn
nasl zekat saylabilecei gsteriliyor. Ebussuud Efendi'ye u soru sorulur:
"Eer tacirler akeleri gmrk olarak der ve zekat niyetine verirlerse, bun
lar zekat olarak kabul edilebilir mi?" Ebussuud Efendi'nin " Kabul edilebilir"
yant onun karakteristik pratik yaklamn yanstr. Mesele dini ve sekler
ykmllkleri kaynatrmak deildi, nk slam dncesinde devlet
otoritesinin kavramsallatrlmasnda gerekte byle bir ayrm yoktu.
Osmanldaki durum en azndan baz yer ve dnemlerde vuku bul
mu grnen bir olguyu gstermektedir. Zekat oranlar devlete toplanan
dier vergileri andryor veya onlara temel oluturuyordu. Fkh alimleri,
mrninleri bu vergileri zekat olarak demelerini salayacak vastalarla do
natyor, bu suretle mrninler ykmllklerini yerine getiriyor ve resmi
vergi tahsilleri daha kabul edilebilir klnyordu. Yahut Ebu lya'nn Fas'ta
gelir vergisini demesine benzer ekilde insanlar devletin talep ettii vergi
leri dyor ve bunun ardndan herhangi bir resmi arac olmakszn ayrca
dorudan zekat dyorlard. Zekatla baka devlet vergilerinin bu kayna
ma ve ayrlma olgusu, din ile dnya veya devlet arasndaki ilikiler hakknda
Mslman dnrler arasnda yzyllardr sregelen tartmalar bala
mnda da irdelenebilir. Beraberce bu ikili, bugn "manevi" ve "dnyevi"
diye nitelendirebileceimiz birleik bir kavram ifade eder. Bu iki kavram
birbirinden olduka farkl olmakla birlikte, dinin maddi dnyadaki sosyal
gerekliinden dolay tarihsel olarak ayrlmaz bir ekilde birbirine balyd.
yi devlet, bir ynetici inanl bir Mslman ve Mslman toplumun ba
ve koruyucusu olarak ykmllklerine bal kald iin iyi bir eydir.4o
Aa yukar, Ekber'in zekat tasfiye ettii ve Ebussuud'un Osmanl
tebaas mminlere veeibelerini yerine getirmeleri iin yardmc olduu d39

Halil nalck ve Donald Quataert, yay. haz., An Economic and Social History of the Ottoman Empire,

1]001914 (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1994), 19899. 20406.


40 Din ve devlet hakknda temel bir tartma iin bkz. L. Gardet, "dn" EI' iinde, n:295.

i Y i L i K YAP D E N i Z E Ar; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

75

nemde, zekat Mslman dnyasnn bat kysnda devlet gc bakmndan


bir hayli farkl bir rol oynuyordu. Zekat Fas'ta, Sadi hanedannn (y. 1549659) merkezi hkmeti karsnda suf zaviyelerin nispi gcnn bir sim
gesi haline geliyordu. Yerel kyller Orta Atlas'ta Dila, Atlantik kysnda
Titu'n -Ftr ve Marake yaknnda Tameslut zaviyelerine zekatlarn dyor
ve baka katklarda bulunuyordu. Bunun karlnda kyller suflerin gi
riimiyle tarm ve yerel altyapda ilerleme salyor, ayrca zaYiyelerin var
l ve ziyarete gelen haclarn ticari faaliyeti artrmas sonucu daha iyi bir
korumaya kavuuyorlard. Kyller zekat deyerek yerel zaviye eyhlerinin
himayesini kabul etmi oluyordu; sz konusu eyhler ou zaman fiziki ve
iktisadi gvenlik, ayrca ruhani rehberlik sunma bakmndan, zekat hane
dan yneticilerinin almas konusundaki resmi ykmlle ramen hane
dann uzakta kalan gcnden daha etkiliydiler. Aslnda zekat deme ameli,
zekatn verildii suf eyhinin siyasi gcn merulatryordu.4'
Geride ele almamz gereken zekat verilebilecek be kategori daha
var. " Kalpleri sndrlacak olanlar" ( mellefe-i kulub), slam' yeni kabul
eden yahut Mslman toplumuyla balar salamlatrlmas veya glen
dirilmesi icap eden insanlar ieriyordu. Zekat, dnmelerin din deitirme
sonucu ailelerini veya cemaat desteini kaybetmeleriyle ekecekleri sknt
lar gidermeye yaryordu. Nispeten kk ve zayf bir aznla ait olmann
dezavantajlar erken slam dneminde daha fazla dile getiriliyordu ama bu
skntlar, slam ynetiminin 7 yzyln ikinci yarsndan sonra hzla ya
ylmasyla toplumun kaynaklarnn ve politik gcnn katlanarak artmas
sonucu azald. 8. yzyla ait bir kaynak zaten mellefe-i kulub kategorisinin
artk mevcut olmadn sylyordu ve ro. yzyla ait bir kaynak da yeni
dnmelerin zekat paylarnn askeri emekiiiere ve "camiye giden, ne emek
lilik maa ne sava ganimetieri olan, ama dilenci olmayan aciz kiilere"4>
ayrldn belirtiyordu. Gazali'ye gre, 12. yzyln banda zekat alanlar
arasnda zekat tahsildarlar ve "kalpleri sndrlacak olanlar" nadirdi.4 Bu41 Francisco Rodriguez-Maias, "Supplanting the Ruler: The Levying of Taxes by Suf Zawiyas in the
Maghrib," Islamic Quarterly 40 (1996): 188-99.
42 A. Ben Shemesh, ev. ve yay. haz., Qudama b. Jafar's Kitab al-Kharcj, c. II: Taxation in Islam, (Ley
den: E.J. Brill, 1965). 67.
43 Al-Ghazali, Kitab Asrar al-Zakah, z8o; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 23NAMAZ K L l N VE Z E KAT V E R i N

nunla birlikte, dierleri gibi bu kategori de sz konusu kategorilerin ilk


dzenlendii srada mevcut olmayan muhta insan gruplarn ierecek
ekilde yorumlanabilir. Szgelimi bugn Malezya'nn Selangor eyaletin
de "mellefe-i kulub kategorisi, aznlk halinde veya Irak ve baz Afrika
devletleri gibi atma blgelerinde yaayan Mslmanlar iin ngrlen
paray ierir.44
Modern ncesi dnyann ou yerinde olduu gibi slam toplum
larnda klelik yaygnd ve 19. yzyln sonuyla 20. yzyln banda byk
lde tasfiye edildi. slam ilahiyat ve hukukunda bir klenin (rikab) muh
temel azadna, ou zaman kle sahibinin son murad ve vasiyetinin bir
paras olarak, hayrl bir amel gzyle baklyor ve tevik ediliyordu. Me
sela Evliya elebi'nin hamisi eski Osmanl sadrazan Melek Ahmed Paa
lm deinde 105 gen erkek kleyi serbest brakm ve her birine bir at,
koum takm ve 100 altn sikke vermiti.45 Kuran'daki bir ayette (5:89) bir
kleyi azat etmek, gerekte klenin bedelini kendisine balamak, bir ye
mini bozmann kefareti, ayn zamanda on yoksulu doyurmaya yahut onlar
giydirmeye e hayrl bir amel olarak grnr.46 Bununla birlikte, Gazali
ve dier fkh alimlerinin bu alc kategorisini tartrken kullandklar zel
terim mkatebun, Kuran'daki daha genel rikab terimine deil, zel olarak
efendileriyle zgrlklerini satn almak iin szleme yapm klelere atfta
bulunur. Zekat paras ya dorudan zgrlklerini satn almaya alan kle
lere ya da ayn amala onlarn sahiplerine verilebilirdi. Gelgelelim, bir kle
sahibi kendi klelerine zekat veremezdi, nk bu esasen kendine deme
yapmak olup yasaktr.47
"

44 Yazar belirsiz, "The Efficiency of Zakat Distributions," [International Islamic University of Malay
sia] yaynlar ksm, http:j fwww. iiu.edu.myfiawf (eriim: 2 Mart 2006).
45 Evliya elebi, The Intimate Lifo ofan Ottoman Statesman: Melek Ahmed Pasha (s88-662), ev. ve yay.
haz. Robert Dankoff, nsz Rhoads Murphey (Albany: State University of New York Press, 1991), 264.
46 Ayrca bkz. Kuran, 90. sure.
47 Zekat balarnndaki azat etme hususunda hukuk ekaileri arasndaki fikir ayrlklar hakknda bkz.
Al-Ghazal, Kittlb Asrar al-Zaktih. 292; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, 58. Bkz. Zysow, "zakat," XI:415.
slam toplumlarnda kleler ve klelik stne kapsaml bir literatr var. Temel kaynaklada kavramlar
iin bkz. R. Brnschwig, '"abd," EJ'iinde,1:24-40 ve ayrca bkz. Y. Hakan Erdem, Slavery in the Ottoman
Empire and its Demise, 8oo-9o6 (Basingstoke, Hampshire: Macmillan, 1996); Bemard Lewis, Race and
Slavery in the Middle East: An Histarical Enquiry (New York: Oxford University Press, 1990); J. R. Willis,
ed., Slaves and Slavery in Muslim Africa (Londra, 1983).
I Y i L i K YAP D E N iZE AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AYl R S EV E R L i K

77

Aslnda bir kleyi serbest brakmak deerli bir eyi balamak de


mekti ve bir bireyin mali sorumluluklarna ilikin toplam balam iinde
bu sfatla dikkate alnmalyd. Bir hadiste Peygamber'in, bir kle sahibinin
lmnden sonra klesinin serbest braklmas iin dzenleme yaptn
duyduunda mdahale edip adam kaynaklar hakknda sorgulad nak
ledilir. Peygamber, klenin adamn tek mal varl olduunu anlaynca k
lenin azat edilmek yerine satlnasn salyor, ondan sonra sattan gelen
paray adama vererek yle diyordu:
nce kendinle bala ve paray kendine harca, eer geride bir ey
kalrsa onu da ailene harcamalsn, eer (ailenin ihtiyalarn karla
dktan sonra) bir ey artarsa onu akrabana harcamalsn, eer ailen
den bir ey kalrsa o zaman byle harcanmal, yle harcanmal. Ve
unu diyordu: nne, sana ve soluna [yani harca].48
Sz konusu hadis bir bireyin kapasitesini aan hayrseverliin tav
siye edilmediini vurgulamtr. Ayrca, bir kiinin kendi ihtiyalaryla ai
lesininkilere (nafaka) ncelik verilmeli ve hayrseverlik, mesela onlar di
lenecek hale drecek denli stat ve refahlarn tehdit etmemelidir.49 Bu
rnek, evliyalarla suflerin davrannn (4. blmde tartlacak) , onlar ille
de taklit etmek gereknedii olgusu dahil, ne denli istisnai olduunu gste
rir. Dolaysyla, ncelikli ykmllk ve sorumluluklada atan hayrsever
arneller takdire ayan deildi.
Kuran, borlar affetmenin, bor veren taraf iin bir eit hayrsever
lik olduunu syler (2:280). Borlular (garimtn), yoksul olsun ya da olmasn
zekat alabilirler, yeter ki bor meru sebeplerden kaynaklansn. o . yzyla
bir hukuki metin zekat iin uygun olan borlularn "Allah yolunda mlki
yet, nfuz ve klelerini kaybedenler" ile "geride kalanlar, bir muharebeye
48 Muslim b. al-Hajjaj al-Nisabri, Al-]iim i 'al-Sahh (Beyrut: Al-Matkab al-Tijari, n.d.), S (zakat), bab
6; Muslim, Sahh Muslim, c. Il, ev. ve yay. haz. 'Abdul Hamid Siddiqi (Lahor: Sh. Muhammad Ashraf.
1973). 479; USC-MSA, Muslim s/z83.
49 Muhammed b. !smail el-Bukhari, Sahih al B ukhari (Istanbul: Al-Maktaba al-Islami, 1979), SS (ve
saya), z; Bukhari, USC-MSA, sfooos. Bu hadis Ruhari'nin derlemesinde farkl ekillerde birka kez
tekrarlanr.
N AMAZ K Ll N VE ZEKAT V E R i N

veya savata yamaya katlmayanlar, yoksul olanlar ve borlar dineaykr


faaliyetler yznden meydana gelmeyenler"iso ierdii belirtilir. Szgelimi
kumar veya arap yahut domuz ticaretinin -hepsi de slam hukukuna gre
yasak etkinlikler- yol at borlar bir kimsenin hayr yardm almasna
maniydi. Bununla birlikte, eer bir kimse haysiyetsiz bir ekilde borlanr,
ama daha sonra samirniyetle tvbe ederse o kii tekrar zekat almaya uygun
saylrdY Borlu olduu halde deli evleri ve hizmetkadaryla atlar olanla
rn zekat almaktan mutlaka men edilmesi gerekmezdi. Yukarda deinilen
ayn ro. yzyl kayna halife mer bin Abdlaziz'in u szlerini nakledi
yor: " Bir Mslman ban sokacak bir evi, ona iinde yardm edecek bir
hizmetkar, dmanla savamak iin bir at ve ayrca evinde birka eyas
olmakszn var olamaz. "sz Az saydaki bu ortaa rneklerinde herhangi be
lirli bir olayn ayrntlar sunulmaz. Bununla birlikte, hayr balarndan
faydalanmaya sebep olarak derin bir yoksulluu imtiyazl klmayan bir tu
tum tasvir edilir.
Hkmdarlar baka hayrsever baiara ilaveten hastalktan ifa
bulduklarnda, dindarca bir kran duygusunun ifadesi olarak borlularn
hapisten karlmasn da salyorlard. Sultan Barkuk (. 1399) ramazanda
borlular serbest brakr ve borlarn derdi. Osmanl valide sultan K
sem (. 6s) recep aynda ayn amala stanbul'da tebdil-i kyafet dolar
d.sJ Borlularn affedilmesi halka ak bir temaann paras olarak da ger
ekletirilebiliyordu. Byle bir gsteri sultann oullarnn r582'deki snnet
enliklerinde Osmanl hanedannn iyilikseverliinin baka bir ispat olarak
icra edilmi ve bu olay (Res. 2) yad eden muhteem bir albmle kayda gei
rilmiti. Byle vesilelerle insanlarn, ayrm gzetilmeksizin mi, yoksa ancak
borlar gzden geirildikten sonra m affedildikleri ise ak deil.
Bor affna elik eden bir olgu, insanlar ihtiya sahiplerine faizsiz
bor vermeye tevik etmekti. Dolaysz bala tam olarak ayn olmayan bu
borlar sonunda affedilebilirdi de. Bu arada borcu alan kiinin szmona
kimseye muhta olmad gsterilerek onuru da korunmu oluyordu. Os50 Ben Shemesh, Qudama b. ja)ar's Kitab al-Kharaj, 68.
51 Frede L121kkegaard, "gharrm," El' iinde, I I:on.
52 Ben Shemesh, Qudama b. ja)ar's Kitab al-Khariij, 66.
53 Sabra, Poverty and Charity, 63-68; Peirce, The Imperial Harem, 209.
l v i Li K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA H AYl RSEVERLi K

79

manl dneminden kalma kad sicilleri, alacakllarn bir borlu borcunu


deyemedii takdirde kadnn mdahalesini istedikleri bor vakalarna
dair pek ok bulgu sunar. Ancak vakalarn bir rneklemesini yaptmz
da mmkn olan yerde borlarn hemen affedilmek yerine yeniden va
delendirilebildiini de gryoruz. 6 . yzylda Kuds kadlarnn nne
denmemi vergiler yznden dzenli olarak bu borlarn kabul eden
ve demeyi vaat eden kyller gelirdi. 8. yzylda am'da bir kad birka
Mslman alacaklnn bir H ristiyan (Muhanna'nn olu Yusuf) karsn
daki hak iddialarn dinliyordu. Yusuf mahkemede malmniyet iinde ol
duunu beyan ediyor ve drt Mslman tank da onun iddiasn destekli
yordu. Alacakls da aksi bir kant getiremiyordu. O zaman kad, Yusufun
borlarn demesi gerektiine karar vermi ve un yldan uzun bir sreye
yaylan bir deme plan ngrmt. Baka bir vakada, Kuds yaknnda
bir kyn subas olarak grev yapan bir yenieri, kyllerden onunun
kendisine para borcu olduunu iddia ediyordu. Kyller fakir olduklarn
ve deyemeyeceklerini ileri sryor ve yenieri de bunun tersini ispatla
yamyordu. Bunun zerine kad davay drm ve yenieriye kylleri
daha fazla taciz etmemesini emretmiti.S4 Burada borlular Mslman'd
ve anlalan deme yapamayacaklarn kabul ertirmek iin bor deyemez
halde olduklarn iddia etmekten baka bir ey yapmalar gerekmiyordu;
tpk Gazali'nin yukarda alntlan beyanndaki gibi, fakir olduunu ileri
sren bir ahsn zekat almak iin kant getirmesine dair hibir hukuki
gereke yoktu. Kantlama yk yenierinin stndeydi. Yine yukarda de
inilen aml Yusufun durumunda, belki Hristiyan olduundan ya da
belki onun bireysel karakteriyle yahut yerel uygulamalarla ilgili baka se
beplerden dolay borcu affedilmemi, sadece yeniden vadelendirilmiti.
Gelgelelim, alacakllarn denmeyen borlar zekatlar olarak sayp saya
mayacaklar kad sicillerinde zikredilmiyor. Bu bir kadnn mdahale et
medii ahsi bir mesele olabilir.
54 Abdul-Karim Rafeq, "The Poor in Ottoman Damascus: A Socioeconomic and Political Study," Pau
vrete et richesse dans le monde musulman mediterraneenjPoverty and Wealth in the Muslim Mediterranean
World iinde, ed. jean-Paul Pascual (Paris: Maisonneuve et Larose, 2003), 222-23; Amy Singer, Palestin
ian Peasants and Ottoman Officials: Rural Administration araund Sixteenth-Century jerusalem (Cambridge,

BK: Cambridge University Press, 1994).

8o

NAMAZ K Ll N VE Z E KAT VERi N

Resim 2. Borlularn serbest braklmas. l l l . M urad ' n (157695} olu ehzade Mehmed'in snnet
enlikleri n i m inyatrlerle an latan Surname-i Hm'iyiln'dan bir tablo. Borlarn deyemedikleri iin
hapsed ilen insanlar tren alanna zinciri i bir halde getiriliyor, orada sultan n onlarn alacaklianna
borlarn demesinden sonra serbest braklyorlard. Surname-i Hm'iyiln, H . 1344, f. 202a.
Topkap Saray M zes i ' n i n izniyle.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYlRSEV E R L i K

Balangta "Allah yolunda" (fi sebilillah) kategorisiyle kastedilen


grup cihat yolundaki gnll savalard, zekat bunlarn geim ve tehi
zat harcamalarna katk salyordu. Hz. Muhammed'in lmn takip
eden kuak iinde slam imparatorluu muazzam kaynaklada topraklar
ihtiva edecek ekilde yaylm, zamanla eitli vergi iratlar ve ganimet
Ierden askeri kuvvetleri destekleyecek daha fazla fon kullanlabilir hale
gelmiti. Gazali kendi dneminde "f sebilillah" ve kle kategorilerinin
sadece baz yerlerde bulunduunu gzlemlemitir.55 Resmi zekat tahsi
latnn nerede ve ne kadar zaman devam ettii ak deilse de grn
e gre eitli isimler altnda toplanan vergiler slam devletlerinin askeri
seferlerine para salamak iin kullanlyordu. slam devletleri zamanla
gnlllerden ziyade btn slam dnyasnda ordularn byk ksmn
meydana getirmeye balayan profesyonel muharip glere dayanr oldu
lar. Bununla birlikte, yaralanma, bor veya yer deitirmelerden dolay
askeri seferlere itirak de yoksullamayla sonulanabiliyordu, yle ki "Al
lah yolunda" savaanlar sonunda baka adlar altnda zekat almaya hak
kazandlar. M esela modern M alezya'da bu kategori, slami kitle iletiim
aralarnn finanse edilmesini ve yetenekli M slman rencilere burs
verilmesini de ieriyor.56
Bir yolcu, kendi yurdunda ister yoksul ister zengin olsun, eer yar
dma ihtiyac olursa zekat alabilirdi. Seyyah snfndan saylanlar arasnda
tacirler, gmenler, askerler, haclar veya sufler de vard. Seyyahlar zekat
alclar kategorisine dahil etmek, Mslmanlarn dini ykmllkler liste
sine konuksevedii de katyordu.57 Bununla birlikte, zekat ilk nce en ya
kndakilere verilmeliydi; seyyahlar bu listeye eklemek bu art hie saymak
demekti. Ayn duyarllk, muhta durumdaki akrabalara yardm vurgula55 Al-Ghazaii, Kitab Asrar al-Zakah, 28o-8r; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 23.
56 Ben Shemesh, Qudama b. ja'far's Kitab al-Kharaj, 68. Zekat ve cihat arasndaki balant, rr Ey
ll 2oor'de New York'taki Dnya Ticaret Merkezi'ne yaplan el-Kaide saldrlarnn ardndan byk
uluslararas ilgiye mazhar oldu. 20. yzyln sonlar ve 21. yzyln balarna ilikin baz konular hakknda
daha fazla bilgi iin bkz. J. Millard Burr ve Robert O. Collins, Almsfor Jihad: Charity and Terrorism in the Is
lamic World (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 2006). Malezya hakknda bkz.: Yazar belirsiz,
"The Efficiency ofZakat Distributions," [International Islamic University Malaysia] yaynlar ksm, http:j 1
www .iiu.edu.myfiaw (eriim: 2 Mart 200 6).
57 Bkz. Franz Rosenthal, "The Stranger in Medieval islam," Arabica 44 (1997): 35-75; M. Montgomery
Watt, "idjara," EI'iinde, m: ro7- r8 ; Constable, Housing the Stranger, 48-51, 83-88.
NAMAZ K l l N VE Z EKAT V E R i N

yan Tesniye'de(57-8) tekrarlanr.* Yahudi hukukundaki ilgili ksmlarda


dikkatle ilenmi bir hiyerari belirtilir: "Yahudi olmayan bir kii karsn
da benim insanlann ncelik sahibidir. Yoksullar zenginlerden nce gelir.
Senin yoksullarn, kentinin yoksullarndan nce gelir. Kentinin yoksullar
baka bir kentin yoksullarndan nce gelir."S8 Bu teorik ayrm, en azndan
Kahire'nin ortaa Yahudi cemaatinde biliniyor ve dikkate alnyordu. Ora
daki fakir yabanc Yahudiler, hakkyla "hane halknzn yoksullar arasnda"
grlmek ve bylece yardm daha ok hak eder saylmak iin, yardm dilek
elerini okuyan insanlar ikna etmeye ynelik birok deiik ifade kullan
yorlard.S9 Belki de zekat kategorilerinin kapsaycl datrnlara biraz daha
esneklik katar diye dnlmt. Gerekte, aile ve arkadalardan -normal
olarak ihtiya dnemlerinde yardm teklif edecek insanlar- oluan ev ba
larnndan uzak bir kimse nispeten korunmasz ve zayft. deal olarak, hi
bir Mslman baka Mslmanlarn gznde yabanc saylmazd.60 Dar'l
slam (slam diyar) tabiri Mslman idaresi altndaki lkelere delalet eder
ve ayn zamanda Mslman cemaatinin kuatc z algsn aksettirir. lk
Mslman srgnlerin ve sufilerin deneyimleri ile ortaan tccar top
lumlarnn iktisadi gereklikleri, hepsi birlikte seyyahlara bireysel konuk
severliin ve kervansaraylar, hanlar ve benzerlerinde ifade bulan kurumsal
hayrseverliin sunulduu kiiler olarak imtiyazl bir yer edindirdi. bn Bat
tuta grubuyla birlikte yolculuklarnn balangcnda Cezayir'in Konstantin
kasabas dnda nasl iddetli bir saanaa yakalandn hikaye eder. Ertesi
gn Ebu'l Hasan adnda yerel bir erifle (Peygamber'in ailesinin soyundan
gelen birisi) karlarlar ve erif onlara yle davranr:
Yamurdan srlsklam haldeki giysilerimi gren [Ebu'l Hasan] onla
rn evinde ykanmas iin emirler verdi. Giysilerimin arasnda buluTevrat'n S kitab -.n.
58 Mark R. Cohen, "The Foreign J ewish Poor in Medieval Egypt," Poverty and Charity iinde, ed. Michael
Bonner ve dig. 57 Dikkat ekici bir husus, Yahudi hayrseverlik yasalarn ilk kez derleyen z. yzyln
ikinci yarsnda bn Meymun'du. Grnen o ki onun normatif metni ve Genize mektuplar birlikte Ms
lman idaresi alhnda ortaa Yahudi hayrseverliinin teori ve pratiini belgeler, ayrca Mslman ve
Yahudi dnyalar arasnda yakn bir kyaslama yapmak asndan mstesna bir frsat salar.
59 Cohen, "The Foreign Jewish Poor in Medieval Egypt," 59
6o Rosenthal, "The S tranger in Medieval Islam."
iYiLi K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA H AYl R S E V E R L i K

nan harmani lime limeydi, bunun zerine onun yerine bana kaliteli
Baalbek bezinden bir harman gnderdi, eteinin bir ucuna da iki
altn dinar sarmt. Bu, yolculuum srasnda bana balanan sa
dakalarn ilkiydi. 61
Ebu'l Hasan sadece bn B attuta'nn paralanm elbisesini yenile
mekle kalmam, ayn zamanda ona seyahati iin zarifbir para verme yolu
bulmutu. Cmertlikleriyle bn Battuta'ya yolculuklarna devam etme vas
talar salayan birok kiiden sadece ilkiydi o.
Seyyahlar hem sadaka hem zekat hak edenler arasna da dahil edil
mitir (Kuran 4:36). Gerek bn Battuta'nn tekrar tekrar sunduu tasvirler,
gerekse Evliya elebi gibi tannm dier seyyahlarn anlatlan, Mslman
dnyasnda insanlarn ilim sahibi veya resmi grevli payesindekilere sun
duklar misafrperverliin gereklikleri hakknda hemen hemen hibir p
heye yer brakmaz. Farkl farkl iktisadi ve sosyal konuma sahip seyyahlara
kucak aan saysz kurum vard. Bu tasvirlerde konukseverlikle hayrseverlik
bir noktada birleiyor yahut rtyor, en azndan allagelmi gnlk
dnem iin sadece yiyecek ve barnak deil, koruma salamay da teminat
altna alyordu. Mslman toplumlarda seyyahlara yaplan yardm ne Ms
lmanlarla snrlyd, ne sadece onlar tarafndan uygulanyordu. bn Battuta
Lazkiye yaknndaki bir manastrdan yle sz eder: " Suriye ve M sr'n en
byk manastr olup Diyar'l Farus diye biliniyor. Burada keiler yayor
ve her taraftan Hristiyanlar ziyarete geliyor; burada duran her Mslman'a
Hristiyanlar ikramda bulunuyorlar; yiyecekleri ekmek, peynir, zeytin, sirke
ve kaparidir." 62 Osmanl topraklarnda yolculuk eden yabanclar sk sk, her
seyyaha bedelsiz ak olan kervansaraylarla imarethanelerin yaygnlndan
bahseder ve ky misafirhanelerinde bile Mslmanlarn ve varlksz olduk
lar bariz insanlarn yan sra kendilerinin de arland zerinde dururlar. 6
Zekat alanlara ilikin tartmamzda u ana kadar tutarl bir tarihsel
rgtlenme ve deiimin izleri grlmedi. Daha ziyade, sunulan rneklerGr Gibb, Ibn Battuta. c. . 12.
62 Gibb, Ibn Battuta, c. I, us.
63 Louis Deshayes de Courmenin, Voiage de Levant Fait par le Commandement du Roy en Lannee 1621
par Le Sr. D. C. (Paris: Adrian Taupinart, 624), 49-50.
NAMAZ K l l N VE ZEKAT V E R i N

de devletin zekat toplamaya nezaret ederken karlat sorunlara ve zekat


alabilecek gruplarla ilgili kimi yorumlara iaret ediliyor. Zekatn trl te
zahrleri, yerel artlarn zekatn devlet tarafndan nasl toplandn veya
toplanabildiini ne denli etkilediini rneklemektedir. Ne var ki nceki
rneklerde neredeyse btnyle eksik olan, zekat demesiyle ilgili somut
vakalardr.
N iYETLER VE DLLER

Kuran'da, zekat demelerinin nasl blleceinin hesaplanma


sndan veya datm dzeneklerinden ok daha fazlas, datmlarn usul
ve ahlaki deerleri hakknda dile getirilir. slam inancnda btn dini arnel
Ierin temeli niyet'tir ve sahih niyetler olmakszn namaz klmak veya sadaka
vermek gibi eylemler hkmsz ve faydaszdr. Niyet, samimi inancn bir
sonucu olarak, Allah' n buyruuna uyarak bir arneli iyi bir ekilde yerine
getirme hedefidir. Tpk kavvana'nn Yahudiler iin ibadette ve iyi ilerde
merkezi bir yere sahip olmas gibi, niyet de eriat tarafndan dzenlenen
herhangi bir Mslman riteli veya arnelinin ayr ve arnelin kendisinden
nce vuku bulan, bireylerin arnellerinin bir tan olarak Allah'n deimez
mevcudiyetini vurgulayan ok nemli bir vehesiydi. En byk hadis klli
yatlarndan birini derleyen Buhari (. 870), derlemesinin banda yle der:
"Ameller ancak niyetiere gre deer kazanr" (inneme 'l a 'mal bi 'l-niyya) .64
Bu yzden eer zekat gayri samimi yahut istemeye istemeye, sosyal bask
nn veya ahsi selamet endielerinin bir sonucu olarak deniyorsa, zekat
verenin grecei her trl yarar sfrlanr.
Ebussuud Efendi'nin verdii fetvalar zekatla balantl niyetin bir ro
ln gsteriyordu. Yine baka bir rnekte ona u soru sorulur: "Zekat borcu
olan koyundan devlet iin vergi olarak alnan para, koyunun zekat saylabilir
mi?" Ebussuud'un yant yledir: " Eer o niyetle denmise saylabilir (ol
64 AlBukharr, Sahh al-Bukhar, c. I, p. 2; USC.MSA, Bukhari f; Denny, An Introduction to Islam,
n8; ). Schacht, An Introduction to Islamic Law (Oxford: Oxford University Press, 1964), n67; A.J. Wen
sinek, "niyya," El' iinde, VIII. 66-67; Roy P. Mottahedeh, Loyalty and Leadership in an Early Islamic
Society (Princeton: Princeton University Press, 1980) s. 65-66; Nasr Hamid Abu Zayd, "Intention," En
cyclopaedia of the Qur'an iinde, c. II, ed. Jane Dammen McAuliffe (Leyden: Brill, 2002), 54951; Zysow,
"zakat," XIAI7; H. Elchanan Blumenthal,"kavvanah," Encyclopaedia judaica ( Kuds: Keter Publishing
House, 1972) X:85354i Y i L i K YAP D E N i Z E Ar; M S L MA N TO PLU M U N DA H AYl RSEVE R L l K

niyetle vericek olur) ." 65 Ebussuud'un cevab, bu soruyu dini veeibesini yerine
getirrnek iin ortaya atm olabilecek olan iyi niyetli koyun sahibine kolaylk
salyordu. Bununla birlikte Kuran, zekat demelerinin veren adna tam
olarak sevap hanesine yazlmas iin niyetin yeterli olmayaca izlenimini
verir; aksine, niyet, zekat veren kimsenin sadece deruni, grnmeyen tutu
munundan daha fazlasn ierir. Kuran'n ikinci suresinde uzun bir blm
(2:26-8) insanlarn [bir eyi) nasl uygun bir ekilde vermeleri gerektii
tartmasna ayrlmtr. Bir ey verenler ne hayrsever arnelleriyle bbr
lenmeli, ne de alclar utandrmaldrlar. Bu trl davran arnelin deerini
hkmsz klar ve verenin Allah'a gerekten inanmadn gsterir. uras
aikar ki, Allah "her eyi bildiine" gre, bu durum alenen vnme ve ahsi
tatmin hissi iin de aynen geerlidir. Yine de, Kuran bbrlenme riskini ka
bul etse ve gizli ba tercih etse bile aleni balarn deerini teslim eder.
" Sadakalar aktan verirseniz ne gzel! Fakat onlar gizleyerek fakirlere ve
rirseniz, bu sizin iin daha hayrldr ve gnahlarnzdan bir ksmna da
kefaret olur. Allah yaptklarnzdan hakkyla haberdardr." (2:271) Dahas,
bir kii ne veriyorse versin, "kazandklarnn iyilerinden" vermelidir, ahsen
kullanmayaca eylerden deil. Hayrseverliin, kalitesiz yahut krk dkk
mallar iin bir plk olmas dnlmemitir.
Gizli vermek ile aktan vermenin karlatrmal deerleri Gazali'yi
de megul etmi ve zekat bahsinde birka kez ve ayn ekilde Zekat Verme
nin Srlar'nn sonundaki sadaka blmnde geni bir ekilde bunlar lp
tartmtr. Gizli vermek alcnn kimliini koruyor, kii bu suretle almaktan
dolay malcup edilmiyor, ihtiyac hakknda knannaya ve pheye maruz
kalmyor veya aldn paylamak zorunda kalmyordu. Kuran aka, ken
dilerini ba alanlara ifa etmeyen balar tercih ettiinden, gizli ver
mek ba iin daha iyiydi. te yandan aleniyetn avantajlar vard, nk
bu rnek baka insanlarn vermesine de yol aabilir, kibir ve ikiyzll
azaltrken samimiyeti tevik edebilirdi. Eer Allah her eyi bilense, o zaman
gizli vermek ancak baka insanlardan saklanabilir ve sadece Allah'n hsan
larn sergileme yolundaki bir frsat ortadan kaldracaktr. Sonunda Gazali,
gizlilik veya aklk tercihinin bann karakterine ve bann bireysel
65

86

Niyet, Arapa niyya'nn Trke telaffuzudur. Dzdag, Ebussuud Efendi Fetvalan, 63, no. 217.
N A M AZ K L l N VE ZE KAT V E R i N

karakter zaaflarn en iyi neyin asgariye indireceine bal olmas gerektii


sonucuna varyordu. 66
Kotuu baka artlara bakarsak, Gazali'nin, Allah'n zekat deme
buyruunu yerine getirmenin hem ruhani hem pratik ballk gerektirdii
ne ve sadece para deyerek baarlamayacana inandna hkmedebiliriz.
Gazali'ye gre, zekat deyen bir kii zahiri artlarn farknda olmal, ayn
zamanda entelektel bir anlay ve manevi bilince erimeli, unlar akln
da tutmaldr: Doru niyetle deme yapmak; hemen yln sonunda deme
yapmak; denmesi gereken eylerin yerine (fkh okullarnn grleri bu
noktada birbirinden ayrlsa da) baka bir ey dememek; zekat, topland
kasabadan baka yere tamamak ve [zekattan] yararlanmaya uygun btn
gruplar iermek. Bu artlara ek olarak [zekat] deyenin baka ykml
lkleri vard: Zekatn niin zorunlu olduunu anlamak; [zekat] yln iyi bir
zamannda, tercihan muharrem veya ramazan gibi kutsal saylan aylardan
birinde demek; zekat, alcya ynelik ineitici herhangi bir ifadeyle veya
kmseyerek deyerek geersiz klmamak; zekat verenin herhangi bir kib
rine kar bir tedbir olarak, denen zekatn kymetini nemsiz gibi gster
mek; iyi eylerden deme yapmak ve zekat iin ikinci snf eyleri seme
rnek; son olarak, zekat hak eden alclar bulmak iin aba harcamak.67
Kuran ve Gazali'deki tartmalar, bu blmn bandaki ada
Fas hikayesiyle birlikte deerlendirebiliriz. Grne baklrsa Ebu lya
Kuran'da tanmlanan ve Gazali tarafndan tartlan artlarn birauna
bal kalyordu. Gerek o gerek olu, Lala Fatiha bamllnn boyutu kar
snda belki mahcubiyetini ve rahatszln azaltmak iin yardmlarna kar
ktnda yahut ihtiyac olan eyleri isterneyi ihmal ettiinde ve bir tevazu
eksikliine kar kendi kendilerini uyarmak iin, her ikisi de Lala Fatiha'ya
ynelik eylemlerinin dini balamn vurgulamlard. ilya aklamasna
kendi ailesini ve Lala Fatiha'nnkini ayn manevi dzeye yerletirerek son
veriyordu, nk zekatn yerine getirilmesinde eit derecede nemli roller
oynamlard ve Lala Fatiha'nn oullar gnn birinde ilya ve kardeini
destekleyecek bir konuma gelebilirlerdi. Yine de, ilikilerindeki dini grn66 Al-Ghazaii, Kitab Amlr al-Zakah, 298-302; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, 77-87.
67 Al-Ghazaii, Kitab Asrar al-Zakah, 27991; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, 1752.
l v i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAY l R S EVE R L i K

tye ragmen, Ebu lya'nn zekat demeleri ayn zamanda Kuran ve baka
metinlerde srarla iaret edildii gibi tahkir ve ineitme ihtimalleriyle dolu
bir insani sosyal etkileim erevesi iinde yer alyordu. ahsen yaplan ba
glar kabul etmek zor olabilirdi ve Lala Fatiha bunlar uzun vadeli bir te
melde kabul etmek zorundayd. nsan, Lala Fatiha'nn gnlk bazda Ebu
lya'yla manevi bir eitlik hissedip hissetmediini merak ediyor. Ne yazk
ki yazl tarihin ounda olduu gibi bu haclisede de, daha glyle daha
zayf arasndaki fark ister mal varl, cinsiyet veya yaa, isterse sosyal yahut
politik statye dayansn, bu tr dikey ilikilerde yoksul veya daha gsz
insanlarn gerek perspektifini aa vuracak bulgular ok daha azdr.
Kuran buyruklar, hadis gelenekleri ve hukuki yorumlar insan doa
snda belirlenen iki zt g arasndaki gerilimler ak seik ifade eder. Bir
yanda dini btn bir kii samimi olarak Allah'n "ver" buyruunu lafzna ve
ruhuna uygun ekilde yerine getirmeyi deneyebilir. br yanda ise insan
doas, kiileri, zellikle toplumlarn ou zaman takdir edip dllendirdii
hayrseverlik gibi eylemleri iin tasvip arayna iter. slam ilahiyat bala
mnda zekat Allah'a bir bortur ve zekatn cemaate yarar, istense ve ho
karlansa bile, ikincil bir yan rndr. Datlan zekat iin herhangi bir
vg, deyeniere deil Allah'a aittir. Allah, verene zekat dedii iin itibar
etse de verene gereinden fazla itibar eden bir kii sz konusu ahs Allah'a
e koma (irk) riskine girer, bu da Allah'n tekliine halel getirdiinden en
agr gnahtr. 68 Elbette, btn slam literatrnde vgye deer ve doru
davran rnekleri olarak, cmert insanlar takdir eden hikayeler bolca var
dr. nc blmde tartmaya devam edeceimiz gibi, insan cmertlii
kimi durumlarda alakgnlllkle yumuatlmakta, kimilerinde ise vere
nin arszca reklam iin kullanlmaktadr.
Zekata dair islami metinler, esas olarak, verenler hakkndadr: bu
kiilerin dini ykmll, serveti, kurtuluu ve vermedikleri takdirde on
lar tehdit eden cezalar. Zekat manevi bir konudur ve [zekat] demenin tek
motivasyonu, derin inantan kaynaklanan Allah'a itaat etme arzusu olmal
dr. Kuran samimi dindarlara ve cmertlere dl olarak maddi kazan vaat
eder. Ruhani dl lmden sonra, cennette adilane kazanlm bir yerle,
68

88

D. Gimaret, "shirk," El' iinde, IX:484-86.


NAMAZ K l L l N VE Z E KAT V E R i N

ksmen zekat mr boyu usulnce drste deyerek gelir. Ayn zaman


da, zekatn zekat alanlar stndeki maddi etkisi grmezlikten gelinemez.
slamn be artndan mmini cemaatle irtibatlandran sadece budur ve
bir cemaate ait olmay, ykmll yerine getirmenin zorunlu koulu
klar. Bu mesaj u hadiste aka kendini belli eder: "Ey insanlar! Sadaka
veriniz, nk gnn birinde elinde sadaka olarak verecei nesneyle bir
ahs gelecek ve onu kabul edecek hi kimseyi bulamayacak ve (onu almas
istenilen) kii yle diyecek: ' Bunu dn getirmi olsaydn alrdm, ama bu
gn ona ihtiyacm yok."' 69 bn Battuta in kysnda varlkl bir ticaret kenti
olan Zaytun'a ( Kuanju) var hakknda bu hadisi hatrlatan, orada yaayan
Mslman taeider hakknda bir hikaye anlatyor: "Bu taeider kafr bir l
kede yaadklarndan aralarna bir Mslman gelince ok keyifleniyorlar.
'O slam'n lkesinden geldi' diyor ve mlklerine den meru zekat, o
da onlardan biri kadar zengin olsun diye gelene veriyorlar." Aksi takdirde,
cemaatin zenginliinden tr, zekatlarn vermek iin uygun bir alcdan
yoksunlard. 7o
Hem Kuran, hem hadisler zekat demekten geri kalanlar bekleyen
cezalarn dehet verici tasvirlerini ierir. Dnyevi otoriteler bu cezalar yasa
latrmaz. Daha ziyade, zekat denmeyen eylerin kendisi, onlar biriktirip
saklayan kiiye ikence etmek zere geri dnd sylenir. Kuran der ki:
Altn ve gm biriktirip gizleyerek onlar Allah yolunda harcama
yanlar elem dolu bir azapla mjdele. O gn bunlar cehennem ate
inde kzdrlacak, onlarn alnlar, brleri ve srtlar bunlarla da
lanacak ve "te bu, kendiniz iin biriktirip sakladnz eylerdir.
Haydi, tadn bakalm biriktirip sakladklarnz!" denilecek (9:34-35).
Develerinin zekatn demekten geri kalan kiinin bana ne gele
cei sorulduunda Peygamber'in, ayn ruhla, yle yant verdii sylenir:

69 Al-Bukhari, Sahrh al-Bukharr, 24 (zakat), bab 9; USC-MSA, Bukhari, 24(493- Gibb, Ibn Battuta, c.
IV, 895, 370, n . z.
70 Gibb, Jbn Battuta, c. IV, 895, 370, n. z.
l v i L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N To PLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

Eer herhangi bir deve sahibi vadesi geldiinde devenin zekatn


demezse ve (yine) su bana geldii gn (deveyi) sap stnn
zekatn demezse, kyamet gnnde o develerin altna alabildiine
geni, yumuak, kumlu bir zemin serilecek, (deve sahibi) bir tek yav
runun bile hari kalmadn grecek ve develer onu toynaklaryla
ezip dileriyle sracak. Develerin ilki zerinden getike, sonuncu
su uzunluu elli bin yl olan bir gn iinde geri dndrlecek, ta ki
kullar arasnda bir hkm verilene ve deve sahibi izledii yolun onu
cennete mi yoksa cehenneme mi gtreceini grene kadar.?'
mr boyu ilenen sevaplarn hesabnn tutulduu lmden son
raki hayata iman, slam eskatologyasnn* ayrlmaz bir bileenidir. Zekat
demekten geri kalanlara veya onu yetersiz deyenlere, lmden sonra yu
karda tasvir edilen dehet verici olaylarn hepsi -ve koyunlar, inekler ile
baka hayvanlarn dahil olduu benzerleri- vaat edilir. Kuran'da sk sk vur
guland gibi, hayattayken bile hibir eylem Allah'tan sakl kalmaz. Bu id
diann insanlar zekat demeye tevik etmeyi ne lde baard, zellikle
bu blmde betimlendii zere kaynaklarn eksiklii dikkate alndnda
bir tarihinin lebilecei bir olgu deil. Yine de, vaat edilen cezalarn tyler
rpertici tasvirleri, sadaka vermenin insan kaderinin ilahi hesab drlr
ken balangta ne denli nemli olduu konusunda mminlerin zihninde
pheye yer brakmyordu.
Zekat dememenin cezalar iddetlidir, nk be temel arttan biri
ni yerine getirmernek kefareti ve Allah'n affn gerektiren byk bir gnah
tr (kebire) . Dahas, zekat deme ykmlln inkar etmek kfr'dr,
bu bir Mslmann ileyebilecei en byk gnahtr. te yandan, zekat
almaya hak kazananlar bunu bir farz- kifaye, yani cemaat adna az sayda
bireyin yerine getirebilecei bir ykmllk olarak kabul etmek zorunda
drlar.72 Bundan dolay zekat vermek ve almak, bir bireyle Allah arasnda
ve insanlar arasnda bir dizi ykmllk etrafnda ina edilmi, inanca ve
71
72

Muslim, Sahh Muslim. 470-71, Book 5. no. 2161; USC.MSA, Muslim, 5j216r.
nsann ve dnyann sonunu, br dnyay anlatmaya alan ilahiyat kolu -.n.
Weir ve Zysow, "sadaka," XI:407.
N AMAZ K L N VE ZEKAT VERi N

cemaate ezamanl temas eden dinamik bir sretir. lya'nn, babasyla Lala
Fatiha'nn ilikisini aklarken belirttii gibi, "Zekat teklif etmek bizi, kul
lanmak onu ereflendirir. Her ey Allah'tandr, bizden deil."73
FiTRE ZE KAT!

lya dier bir nemli noktay daha gndeme getiriyor ve ou insa


nn zekat dzenli bir ekilde demediini sylyordu. Daha ziyade, "Sa
dece ramazanda veya belirli bir dilenciye yardm iin sadaka veriyorlar."
Burada, lya ramazan srasnda zekat demeye atfedilen belirli bir sevab
kastetmi olabilir ya da ftre zekatma (zekat'l.fitr) ,* btn Mslmanlar ta
rafndan ramazan srasnda denen ayr bir sadakaya gnderme yapyordu.
Kuran ftre zekatma deinmez. Bunun yerine, ftre zekat hadislerle zorun
lu klnmtr. iftar (fitr) gn batmnda orucu bozarken yenilen nn
addr. Yllk zekat demesiyle kartnlmamas gereken ftre zekat, kutsal
ayn sonunda kutlanan Ramazan Bayram'nn balangcndan nce denir.
Fitre zekat zorunludur, bununla birlikte Mslman hukukular bu zorun
luluu zekatnkinden daha aa bir seviyede snflandrr ve ftre zekatnn
denmemesini, zekata gre daha hafif bir ihmal olarak tanmlarlar.74
Fitre zekat, zekatta olduu gibi mlk veya gelir zerinden deil,
adam bana hesaplanr. deme iin asgari uygunluk eii zekat nisabn
dan ok daha dktr ve denecek ftre zekatnn kendisinin toplam da,
amac dorudan yoksul insanlarn bayram kutlamalarn mmkn klmak
olduundan, bir hayli mtevazdr. Bayram gnleri boyunca geride ken
di hanelerini besieyecek kadar [yiyecek] kald srece btn Mslman
lar deme yapmak zorundadr. Genellikle her hane reisinin, hanenin her
mensubu, hatta kimi mezheplere gre gayrimslim mensuplar iin bile
ftre zekat demesi gerekir.75 Geleneksel olarak ftre zekat nakit denebilir,
ama ou zaman ayni olarak, buday, arpa, hurma ve kuru zm gibi temel
gdalar eklinde tasvir edilir ve yourt veya peynir gibi st rnlerini de ie
rebilir: "Allah'n elisi, kle veya zgr, erkek veya dii, gen veya yal her
73

74
75

Bowen, "Abu Ulya," 22r.


Trke'de ftr sadakas, sadaka- ftr veya daha yaygn olarak ftre olarak bilinen zekat - .n.
Zysow, "zakat," XIA8; Hurgronje, "La zakiit," 70.
Zysow, "zakat," XIA8.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MAN TOPLU M U N DA H AYl R S E V E R L i K

Mslmann ftre zekat olarak bir sa'* hurma ya da bir sa' arpa demesini
istedi ve bunun insanlar bayram narnazna gitmek zere dar kmadan
nce denmesini buyurdu."76
Bugn ftre zekat nakit yahut ayni olarak deniyor, baz yerlerde
hala pirin, un, ya ve eker gibi gda maddelerine arlk tannyor. Bunla
rn nakit olarak karlklar dnya apnda farkllk gsterebilir. Bir kaynak,
ngiltere'de her kiinin yaklak 3 sterlin demesi gerektiini hesaplyor
du.77 Gemi yllarda olduu gibi 2oo6'da da Katar'n telekomnikasyon
firmas Qtel, mterilerinin s Katar riyali (yaklak 4,10 dolar) tutan ftre
zekatn cep telefonlarndan zel olarak tayin edilmi numaralara gnde
rilen ksa mesaj iletisiyle ( S M S ) , Katar Zekat Fonu'na demelerine imkan
tand ve mesaj masrafn ise Qtel karlad. Qtel mterileri ramazan ay
boyunca iftar fonuna veya sregiden bir hayrsever giriime, eyh Eid bin
Muhammed et-Tani Hayr Dernei'ne de S M S balar yapabiliyordu.78
Eer bir kii ramazanda szgelimi hastalk veya hamilelik yznden
oru tutmak zorunda deilse bile ftre zekatnn denmesi gerekir. Hatta ra
mazanda dzenli oru tutmayan baz insanlarn titizlikle ftre zekat verme
leri ilgintir ve bu ayn iyilik ve yardmsever arneller iin bir vesile olduunu
vurgular. Varlkl bir Msr ailesinin kz ne dindar olan ne dini kurallara
riayet eden, asla oru tutmayan babasnn dzenli zekat dediini, kynde
bir cami yaptrdn ve oradaki kyllere her yl giyecek dattn hatr
lyordu.79 Aynsn, namaz klmayan veya ramazanda oru tutmayan, ama
her zaman ftre zekat dediklerini iddia eden baz Filistinli Mslman
lardan ve Mslman Trklerden de duyabilirsiniz. so 20. yzyln sonunda
Msr'n krsal kesiminde yrtlen bir ankette, grme yaplan iftilerin
sadece yzde 2o'si hasatlar stnden zekat derken yzde 76's ftre zekat

Bin dirhemlik bir hububat lei -.n


76 Al-Bukharr, Sahrh al-Bukharr, 24 (al-zakat), bab 70; USC-MSA, al-Bukhari, 25/579; sa'=5 pint [
pint=yarm litre], bu konuda bkz. A. Bel, "sa'," El', VII:654
77 Bkz. http:f fwww.cambridgemuslims.infojEidfZakatulFitr.htm (eriim: 3 Ocak 2007).
78 Http:f ;www.qtel.com.qajNewsFull.do?News=482 (eriim: n Aralk 2006).
79 Afaf Lutf al-Sayyid Marsat'la sylei, Nancy Elizabeth Gallagher, Approaches to the History of the
Middle East: Interviews with Leading Middle East Historians iinde (Reading, BK: Ithaca Press, 1994), 96.
8o Bu gzlemleri, bu kitab yazdm yllarda Filistinli ve Trk dostlarla kiisel sohbetlerde edindim.
N AMAZ K l l N VE ZE KAT V E R i N

dediini iddia ediyordu.8' Bu dini uygulama, en azndan gnmz dnya


snda, ritellere ahsen riayet etmee bal olmakszn Mslman cemaat
kltrnn ve kimi yerlerde bireysel Mslman kimliinin ayrlmaz bir
paras haline gelmi grnyor.
Gazali'ninki gibi ayrntl hukuki metinlere kyasla, zekatn tarihsel
uygulamasna dair snrl bulguya ulayor ve izleyen sorulara sadece ksmi
yantlar alabiliyoruz: Zekatn takdiri, demeleriyle datmlar gerekte na
sl dzenleniyordu? Bu sreleri hayata geirmek iin ne tr yerel veya dev
let zekat kurumlar ortaya kt? Zekat dier vergi ve ykmllklere kyasla
ne tr bir yk meydana getiriyordu? Zekat alanlar asndan zekat paralar
etkili ve yeterli bir destek salyor muydu? Zekatn resmi rgtlenmesinin
siyasi, iktisadi ve sosyal sonular neydi? Resmi rgtlenme nerede ve ne
zaman vard yahut ortadan kalkt ve zekat niin " Peygamber'in zamannda
ki gibi" toplanmaya devam edilmedi?
zel veya ketum bir ekilde yaplan bireysel zekat demesi her za
man en yaygn uygulama olmu olabilir. Kural vazedici literatrn veya
resmi raporlarn dnda zekat demelerine esas olarak hikayeler eklinde
ki bulgular vastasyla ularz. Mesela 17. yzyla ait bir Osmanl mimari
risalesinde ana karakterin zanaatkarlktan kazand parann zekatn titiz
bir ekilde verdii belirtilir ve ayn karakter herhangi bir cret alr almaz
zekat dedii iin methedilir.82 Ancak hukukularn ngrd sistem bu
deildir. Hukuk kitaplarna gre zekat bir yl elde tutulan servet zerinden
denmelidir, bu modem ncesi toplumda herhalde insanlarn kendilerini
ve onlara baml olanlar bir yllk bir dnemde gelirdeki doal dalgalan
malar srasnda geindirmelerini salama almak iindi. Nitekim Gazali'nin
metni, zekatn nceden deyen herkese aka uyarda bulunur ve anszn
yoksullamalar veya servetlerinde bir d yaamalar durumunda zeka
tn geri denmeyeceini belirtir.8
Fasl frnc Ebu ilya'nn bu blm balatan hikayesi, zekatn eri
dzenlemelerine uymayan uygulamalarla doludur. Ebu ilya'nn hikayesi8 Zysow, "zakat," XIA20.
82 Ca'fer Efendi, Risale-i Mi'mariyye. An Early-Seventeenth-Century Ottoman Treatise on Architecture,
eviri ve notlar ieren tpkbasm, ed. Howard Crane (Leyden: E. J. Brill, 1987), 42.
83 Al-Ghaza!I, Kitab Asnr al-Zakah, 279; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 8.
i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

93

nin hibir yerinde gelirlerin, nisabn, denecek sabit bir miktarn yllk he
saplar veya alc kategorileri herhangi bir ekilde zikredilmez. Ne bir zekat
tahsildan grnr, ne de ba ismini gizlemek iin urar. Hukuk kitap
larnda tarif edilen btn zekat formaliteleri burada bir kenara atlr. lya ol
duka ak bir biimde bunun Peygamber'in zamanndaki zekat olmadn
syler. Gelgelelim, onun gznde bu, zekattr ve lya, ailesinin komularna
yardmn "hayrseverlik" olarak etiketlerneyi inatla reddeder.
Zekat vermek ak bir iman ve itaat eylemidir; ancak zekat eylemin
de yardmseverliin daha geni dnyas kiisel karlar da kapsar. Zekat
verenlerin cennete girme ans vermeyenlerinkinden (baka her ey eitse)
daha yksektir ve ikinci grup ayrca korkun cezalar ekecektir. Hi kimse,
Allah'n merhamet edip de azap ekmi bir bedenin ruhunu ebedi olarak
kutsayp kutsamayacan grmeyi beklerken canavarlarn ayaklar altnda
ezilmeyi veya sikkelerin bedenini kavurmasn istemez. Yine de, Kuran bir
yanda deme konusunda mminlerin kendi karlarna seslenirken, dier
yanda da Allah'n inanlarnda samimi olanlar ve sadece inanyormu gibi
grnenler arasnda ayrm gzettiini aka belirtir. Zekat demeyi salt
bencilce bir senaryo olmaktan kurtaran, zekatn geerli olmas iin, zekat
deyen herhangi bir kimseye Allah'a adanmlktan kaynaklanan en saf ni
yetlerin yol gstermesidir.
Mslmanlar iin ritel bir ykmllk olarak zekatn yerini alacak
hibir ey yok ve bu sfatla onu demeye devam etmek zorundalar. Yine de,
tarihsel olarak, zekat demesi byk lde zel alana devrolmu grn
yor ve kimi yerlerde devlet vergileri zekat saylabilse bile, onlar bu ekilde
tanmlamann sorumluluu ou zaman devlete deil, bireye aittir. Daha
byk devlet gelirlerine ve ek vergilerin yaratlmasna ihtiya duyulmasy
la, zekat sistemlerinin birok yerde kullanmdan kalkm veya baka adlar
altnda devlet vergi sistemlerini kapsar hale gelmi olmas mmkn g
rnyor. Tarihsel olarak, yle grnyor ki resmi bir kurum olarak zekat
erken slami devlet eklinde meydana gelen deiimlere kar koyarnad ve
yneticiler zekat zerindeki devlet denetimini korumaktansa uyruklarn
vergilendirmenin daha etkili yollarn bulmakla ilgilendiler. Tarihi Ulrich
Haarmann'a gre, zekat, deien ekonomik gerekliklere uyum salayacak
94

N A M AZ K l l N VE Z E KAT V E R i N

denli esnek olmadndan Mslman idaresinin kalan ksmyla birlikte ev


rilmeyi baaramamt. Dahas, anlalan balangta gdlen niyetin bir
paras olarak, ihtiyalar gidermenin ve serveti yeniden datmann etkili
bir arac olduunu ispatlayamad.84
Zekata yzyllar boyunca ne olduunu anlamaya alrken, Kuran,
hadisler ve dier literatr hem gnll hem zorunlu verme [amelinde] srar
ettiinden, Mslman toplumlardaki baka verme ekillerine daha yakn
dan bakmakta yarar var. Eer zekatn tarihsel kaytlar bu blmde kamu
sal gr alannn dna ekilmi grndyse, izleyen blmde harnilerin
cmertliklerinin bir tankl olarak daha grnr ve kalc antlar brakan
verme ekillerini ele alacaz.

84 U. Haarrnann, "Islarnic Duties in History," Muslim World 68 (1978): 23; McChesney, Charity mid
Philanthropy.
I Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOP LU M U N DA HAYlRSEVERLiK

95

\0
0'1

z
>
;::
>

z
<
m

"
>

....

<

"'
z

,.
Resim 3 Edirne'deki Meri Kprs'nn gney ucunda yer alan Hacadilbey emesi'nin stndeki kitabe. " E n stn sadaka su
vermektir" (Efdal's sadakati sakk'l-ma) . ibn Mace'ye atfedilen bir hadis. Yazarn ektii fotoraf.

K NC B LM

YARIM HURMA BLE OLSA


Yanm hurma vererek bile olsa kendinizi cehennem ateinden koruyun
ve o dahi yoksa gnl alc bir sz edin.'
Tek bir sadaka yetmi ktlk kapsn kapatr!
Peygamber dedi ki, "Her Mslman sadaka vermelidir. "
nsanlar sordu, "Ey Allah'n Peygamberi! Eer bir kimsenin verecek
hibir eyi yoksa ne yapacak?"
O dedi ki, "Elleriyle alsn, kazan salasn ve de (kazandndan)
sadaka versin. " nsanlar yine sordu, "Eer bunu bile yaparnazsa ?"
O cevaplad, "Yardm isteyen muhta kiilere yardm etmelidir. "
O zaman insanlar sordu, "Ya eer bunu yapamazsa?"
O dedi ki, "Hayr ilesin, erden de neftini esirgesin. Bu da o kimse iin
sadakadr" buyurdu)

ayrs verlik bir kez ilgi alanmza girdiinde, yle grnyor ki


hem Islam toplumlar iinde yazlm hem de Mslman toprak
larnda seyahat etmi yahut yaam yabanc gzlemciler tarafndan kaleme alnm islam tarihine ilikin kaynaklarn her yerinde gz
nze arprnaya balyor. Bir yabanc olarak slam toplumlaryla karlaan
gzlemciler arasnda Fransz bilim insan, bilge ve mistik Guillaume Postel
(so-8) de vard. Postel birok defa Osmanl mparatorluu'na gitti, bir
keresinde Osmanl sultanna gnderilen resmi bir Fransz elilik heyetinde
tercman olarak yer ald ve ayrca elyazmalar toplamak iin Ortadou'nun
birok blgesini gezdi. Deiik hayr ilerinden hayranlkla sz eden aa
daki pasaj ve karlat hayr sahiplerinin eitlilii, hayrseverliin her
yerde bulunduu ve ayrca dikkatli gzlemci iin grnr olduu hissini
uyandryor:

Al-Bukhar , Sahrh al-Bukharr, 24 (zakat), bab o; USC-MSA, Bukhari, 24/498.


Al-Ghazal:, Kitab Asrar al-Zakah, s. 297; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 72.
Al-Bukhar , Sahrh al-Bukharr, 24 (zakat), bab 30; USC-MSA. Bukhari, 24/524.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAY l RS E V E R L i K

97

Verecek hibir eyleri olmayan yoksul kimselerle karlayorsun,


onlar insanlara yardm etmenin sadece yiyecek ve iecekten ibaret
olmadn, her trl ihtiyac ierdiini anlyorlar: Bazlar mrle
rini kt yollar onararak geiriyor, ta, aa tayor, ukurlar dol
duruyor ve yol sathn dzeltiyorlar; bazlar nehirlerle su kaynakla
rnn gzergahn dzenliyor, yollara su gtryor; bazlar da kuyu
kazp yol kenarna bir tr kulbe yaparak oraya su gtryor ve [ge
len geeni] yle bir cokuyla su imeye davet ediyor ki, rmaklarda
akan araptan itiklerine kani oldum. Kuzey Afrika'da kentlerin ya
knnda nadiren su olduundan kimi Mslmanlarn trbelerine te
sis edilmi sebiller buluyorsunuz, su samiarn dolu tutmak, gelip
geeni merhumun ruhuna ve yaayan ailesine dua etsin diye cesa
retlendirrnek iin nafakasn vakfn salad bir sufi var. Yol stn
deki bu tr sebiller yoksul insanlarn oka rastlanan bir projesidir.
Anadolu' da Trkiye'nin baka her yerinden daha fazla zengin insan
var, bunlar yollardan geen seyyahlar grnce onlar kendi evlerin
de yiyip imeye ve uyumaya davet ediyor, bunu ruhlarnn selameti
iin yapyor ve kimseden bir ey almyorlar; zengin de fakir de bir
ey demiyor ve ertesi gn onlara can yrekten teekkr edip kar
lk olarak onlardan raz olmas iin Tanr'ya yakaryorsunuz. Ayrca
Mslmanlar arasnda en ok bu tr insanlar sayg gryor, nk
onlar hayrlarn kendilerinden nce cennete gnderiyorlar. 4
Pastel'in anlattklar genellikle sadaka veya gnll ba olarak
nitelenen eylemlerdir. Kuran ayetleri ve hadisler, zekat demeye ilaveten
Tanr'nn iyiliklere ne denli itibar ettiini onlara srekli olarak hatrlatarak
mrninleri cmerte vermeye tevik eder. Sadaka vermeyeniere hibir ceza
yahut yaptrm uygulanmaz, ama verme [amelinin], veren kiiyi kyamet g
nnde cennete yaklatrd, gnahlarn telafi ettii ve btn Mslman
4

Guillaume Pastel. De la Ripublique des Turcs. la au Voccasion s'offrera, des meurs tt. ly de tous muhamedis
tes (Paitiers: Enguilbert de Marnef, rs6o), 56-63; kendi evirim (Amy Singer). Pastel hakknda bkz. Maxi
me Rodinsan, Europe and the Mystique of Islam, ev. Rager Veinus (Londra: I. B. Tauris, 1987), 4041 ve
George Saliba, "Whose Science is Arabic Science in Renaissance Europe?" (1999), Blm 4, yaymland
yer: http:/ jwww .calumbia.eduj%7Eg aslfprajectfvisiansfcasel. html (eriim: z Aralk zoo6).

g8

YAR I M H U RMA B i LE LSA

cemaatinin esenliine katkda bulunduu farz edilir. " Sadaka" samimi ol


mak anlamndaki bir kkten gelir ve hayrseverlik bann samimi inan
cnn bir yansmasdr. nceki blmde grdmz gibi, inan ve niyetle
samirniyet zekatn da lzumlu veheleridir.5 Zekatla sadaka arasnda ayrm
yapmak genel bir uygulama haline gelmiken, aslnda zekat sadakann bir
ekli olarak da grlebilir ve daha nce de grdmz zere bu iki keli
me Kuran'da bazen aralarnda ak bir ayrm yapmakszn kullanlr. Hz.
Muhammed'den sonraki nesillerde Kuran'la hadisleri yorumlayan fakihler
sz konusu ayrm akla kavuturmulardr, ama zaman zaman onlar da
zekata atfta bulunmak iin sadaka kelimesini kullanmaya devam etmiler
dir.6 Hukuk literatrnde teknik olarak sadaka-i tetavvu olarak atfta bulu
nulan gnll hayrseverlik bu kitapta sadece sadaka diye anlacaktr.
Gnll hayr ii, gerek ngrlebilir ekillerde gerek anlk arneller
olarak, byk resmi vakflar ve kk iyilikler halinde yllk ve mrlk tak
vimlerin akyla btnlemiti. Fostel'in gzlemleri, sadaka olarak kabul
edilen eylemlerin eitliliine ve her yerde bulunuuna dair bir fikir verir.
Bu blmde bu eylemler, bunlarn hayatn sradan ve lensel dokusuna
nasl girdiini ve gnlk rutinler, normal ve zel riteller ile bayram kutla
malarnn paras olarak nem ve anlamn kavramak amacyla inceleniyor.
Bu blmn ikinci ksmnda, geni bir etkinlik ve kurum yelpazesini des
teklemedeki zel neminden dolay zel olarak vakflar stnde duruluyor.
Ortaya konulan vakalar sadakann kapsam, eitlilii ve derin etkisi bak
mndan sadece kk bir rnek sunuyor, yine de etkinliin grnr ge
nilii nceki blmde tartlan zekat uygulamasyla belirgin bir kartlk
oluturuyor.
TEM E L HTiYALARlN TEDARK

Doal olarak ou sadakann zn meydana getiren, varoluun en


temel ihtiyalar olan yiyecek, su, giyecek ve barnaktr. Genellikle zekat de
mekten sz ettiysek de zekat datmlar, zellikle zekat tahsildarlarnn yok
luunda gerekletirildiinde, Ebu lya'nn Lala Fatiha'nn kaps nne un
5
6

Weir ve Zysow, "sadaka," VIII:7o8-9; Rosenthal, "Sedaka, Charity."


Al-Ghazaii, Kiab Amir al-Zakah, 280; Fans, Mysteries ofAlmsgiving, 23.

i Y i L i K YAP D E N I Z E AT; M SL MAN TO PLU M U N DA H AYl RSEVERLi K

99

uvallarn teslim etmesine benzer ekilde ayni olarak ifa ediliyordu. N e var
ki, Ebussuud bu konudaki bir soruya, eer bir kii evinin erzakndan yoksul
lara bal, ya ve i et verirse bunun zekat olabilecei, ama sz konusu malze
menin ancak mlkiyeti devredilecek ekilde balanmas ve tketilecek bir
n olarak sunulmamas kouluyla bunun geerlilik kazanahilecei yantn
vermiti.7 Yiyecek, kendisi olmakszn insanlarn alktan lecei temel bes
Ienmeyi salar. Hadisler, evliyalarn biyografleri ve tarihsel vekayinameler
de tekrarlanan kssalar, yoksulun da zenginin de temel n olan orbayla
ekmei temin eden iyiliksever insanlar anlatrlar. Halife mer'le (. 644)
ilgili bir hikayede, onun bir gece tebdil-i kyafet gezerken sefil bir kadnla
iki ocuuna rastlad nakledilir. Onu tanmayan kadn alklarna kaytsz
kalan halifeye lanet okur. Azarlanan halife gider ve erzakla geri dner, o a
insan iin bizzat ate yakar, orba ve ekmek piirir.8 14. yzyl Fas seyyah bn
Battuta Mekke'de geirdii dnemde, kentteki birok yoksul Mslman'n
ekmek datm iin umumi frnlarnn banda toplandn gzlemler:
Ekmei piirilen kimse onu evine gtrr, hibir eyi olmayan
muhtalar peinden gelirler, o da onlarn her birine uygun grd
kadar ekmek verir ve hibirini hayal krkl iinde uzaklatrmaz.
Elinde bir tek sornun olsa bile, keyifle ve isteksizlik gstermeksizin
ekmeinin te birini yahut yarsn verir.9
Bunun iin, slam tarihi vakaynamelerinde muhta insanlarn be
dava bir n bulabilecekleri birok yer olmas artc deil. Bu yerler ara
snda suf zaviyeleri, varlkl insanlarn evleri (hanedan saraylar dahil) ve
camilerle trbeler gibi yaplar vard. Dahas, yiyecei olmayanlada kendi
yiyeceini paylamak, Mslman evliyalarla suflerin rnek hayatlarnda
standart bir tavsiyedir ve bu kiilerin biyografleri a insanlarn yiyecek iste
rnek iin onlarn kaplarn aldklar kssalarla doludur.
Dzdag, Ebussuud Efendi Fetvalan, 6 3 - 6 4 , no. zr6, no. zs, no. zr8. Nizarn al-Mulk, The Book of
Government, or Rules for Kings. The Siyar al-Muluk or Siyasat-Nama ofNizam al-Mulk, ev. Hubert Darke

(Londra: Routledge and Kegan Paul, r96o), 143-448


Nizarn al-Mulk, The Book of Government, or Rulesfor Kings. The Siyar al-Muluk or Siyasat-Nama of
Nizarn al-Mulk, ev. Hubert Darke (Londra: Routledge and Kegan Paul, 96o), 143-44
9
Gibb, Ibn Battuta, c. I, zr s -6.
100

YAR I M H U R M A B i LE LSA

Temel geim kategorilerinde yaplan ayrmlar gelir ve staty aka


belirliyordu. Yoksullar kaba tlm undan yaplm ekmek ile hangi ta
hllar, baklagiller veya sebzeler ucuzsa onlarla idare ederken ve belki bunlara
yabani ot, yourt, peynir, meyve yahut yere ve mevsime gre bal eklerken
hali vakti yerinde olanlar ince tlm undan yaplm ekmek yiyor, sof
ralarnda daha sk et ve daha fazla yiyecek eidi bulunduruyor, bunlar g
zel tabaklada kaselerde servis ediyorlard. Bu ayrmlar halka ak saltanat
lenlerinde, szgelimi 1539'da Sultan Sleyman'n oullar ehzade Bayezid
ile Cihangir'in snnetleri iin verilen ziyafetlerde de muhafaza edilmitir.
Bu lende, yoksullara stanbul'un byk imarethanelerinde dane (koyun
etli pirin pilav) ve zerde (safranl, tatl pirin [peltesi]) ikram edilmiti; bu
imaretlerde cumalar ve bayram akamlar piirilen yemekler de bunlarn
aynsyd, bu da onlarn simgesel bir deeri olduunu gsteriyor. Daha im
tiyazl olan yenierilere, keza ulema gibi mevki sahiplerine, ayrca tavuk or
bas, eitli kebaplarla ekmekler ve muhallebi ikram edilmiti. Bu arada, pa
alar yukardakilerin hepsiyle birlikte baka yahni ve tatllar yemi, sultan ve
onun zel misafirleri ise eit eit orba, zgara et, yahni ve tatlnn tadna
bakmlard. o
Su, hayat srdrmek iin temel bir ihtiyatr ve tedariki ansa b
raklamaz. Temel bir gdadr ve ounlukla namazdan nce ifa edilen d
zenli slami temizlenme ritellerinin elzem bir unsurudur. Bundan dolay
hayrsever giriimler, Pastel'in tasvirinin rnekedii gibi, ister lde hac
gzergah stnde ve Mekke'de halka ak byk sistemlerle, ister orta
a Kahire'sinde vakflarn destekledii sarnlar ve kuyularla, ister Sultan
Sleyman'n Kuds'teki su kemerleri ve emeleriyle, isterse bir mahalle
kuyusu veya bir yol kenan emesi gibi daha mtevaz yaplar eklinde ( Res.
4) olsun hayrsever giriimler her zaman kesintisiz su tedarikinin salan
masn iermitir. n
ro Semih Tezcan, Bir Ziyafet Defteri (stanbul: Simurg Yaynclk, r998), 8-rs. r8. yzyl len sofrala
rnn resimleri iin u eserdeki minyatr reprodksiyonlarna bkz.: Esin Atl, Levni and the Sumame: The
Story ofan Eighteenth-Century Ottoman Festival (Seattle: University of Washington Press, 2000).
n
Sabra, Poverty and Charity, ns-r6; O. Salama ve Y. Zilberman, "Aspakat ha-mayim li-yerashalayim
ba-meot ha-r6 ve-ha-r7 [r6. ve 17. yzyllarda Kuds'te Su Tedariki (branice)]," Cathedra 41 (r986): 9I
o6; Cem Behar, A Neighborhood in Ottoman Istanbul. Fruit Vendors and Civil Servants in the Kasap lyas
Mahalle (Aibany: State University of New York Press, 200 3 ), 3 r.
lviliK YAP D E N i Z E

Ar; M0SL0MAN TOPLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

101

Giyim eyas ar hava artlarna kar az ok korunmaya yararken,


bir lde de kiisel tevazu duygusu salar. Ne yazk ki yoksullarn giyimi
ne dair fiziki bulgular nadirdir. Hi kimse onlarn temel giysilerini ilgin
veya deerli eserler olarak muhafaza etmedi ve bu insanlarn giyim eyalar
muhtemelen iyice paralanncaya kadar kullanld ve bunun ardndan baka
amalara hizmet etti, dolaysyla tarihsel kaytlardan byk lde silindi.
Bununla birlikte, ticari kaytlar, veraset listeleri, resimler ve seyyah tasvir
leri vastasyla baz bilgiler edinebiliyoruz. '2 Kaftanlar her zaman giysinin
tamamlayc bir parasyd ve Abbasi dneminden yakn tarihe kadar resmi
dllendirme ve onurlandrma amacyla kullanlmt. Gazali "Yiyecein
[bir kimsenin ftre zekat deyip demeyeceini belirlemek amacyla] he
sabn bir gn stnden yaptmza gre, ev eyas ve giyecei de bir yl
stnden hesaplamalyz. Sonu itibariyle yazlk giysiler kn, klklar da
yazn satlmyor"'3 derken onun zamannda asgari bir gardrobun yaz ve
k iin ayr giysileri ierdiini ima eder grnyor. Medrese rencilerine,
okuduklar kurumun vakfye artlarna bal olarak genellikle ylda bir veya
iki kez yeni kaftan veriliyordu. Sosyopolitik merdivenin st ksmnda bulu
nan komutanlar, vezirler, memurlar ve her dzeyde ileri gelenlere kaliteli
kumalardan yaplma, kimi zaman lks bir ekilde sslenmi veya krk as
tarl kaftanlar verilmesi doald. Bu kaftanlarn malzemeleri ve zerlerinde
ki iiliin incelii, sahiplerinin statsne ilaveten ildim, zevk ve modadaki
farkllklar yanstyordu. Osmanllar dneminde, baz krsal blgelerde bile,
Osmanl devletince ky muhtar olarak kabul edilen kiilere maalarnn bir
paras olarak "kaftan paras" denilen bir mebla deniyordu.'4
Salam barnak ihtiyac bir blge veya iklimden dierine deiiyor
olabilir, ama insanlar genellikle doa veya insandan gelecek tehditlerden
12 Modern ncesi slam toplumlarndaki yoksullarn maddi artlarn kavramaya alan birka bilim
insan arasnda Adam Sabra ortaa Kahire'sinde zanaatkar snf veya alan fakirler iin bulgular
mmkn lde takip ederek hayat standartlarn inceledi ve bunun ardndan daha azla bile yetinen
birok insan olduu sonucuna vard. Sabra, Poverty and Charity, o9-2; Rafeq, "The Poor in Ottoman
Damascus. "
I3 Al-Ghazalr, Kitab Asrar al-Zakah. 292; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, 56-57
14 Sabra, Poverty and Charity, o9; Singer, Palestinian Peasants, 33-34; N. Stillman, "khil'a," El' iinde,
V:6-7; Y. K. Stillman, "libas: In the Central and Eastern Arab Lands; Muslim West; Iran," EI' iinde,
V737.
102

YAR I M H U RMA B i LE LSA

Resim 4 Ege Den izi'ndeki CundafAiibey Adas'nda modern bir eme. emenin stnde "Uar Hasan
G zin Sevig Hayrat yazyor. Yazarn ektigi fotograf
"

korunmak ailevi ve toplumsal birimleri tanmlamak, ayrca ahsi eyalarn


depolamak ve bir mahrem alan oluturmak iin birtakm konut biimleri
yaratmlardr. kiimin izin verdii yerde byle barnaklar gerekten asgari
dzeyde olabilir. 15 Farkl trde kurumlar -zaviyeler, camiler, kervansaray
lar- seyyahlara (ve hayvanlarna) gece uyumalar ve korunmalar iin bir
yer sunuyordu. alan yoksullardan birou, zellikle kapclar ve bekiler,
iyerlerinde korunakl bir ke bulabiliyorlard. Bu konuda herhangi bir bil
giye ulaabildiimiz lde, yoksullarn meskenlerinin dierlerininkinden
s Sabra, Poverty and Charity, ro8; Kahire'ye giden Felix Fabri'yi ve dier Avrupal ortaag seyyahlarn
alntlayan Sabra onlarn darda yatan insanlarn yaygn oldugunu tasvir ettiklerini belirtir.
iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOP LU M U N DA HAY l RSEV E R L i K

103

daha kalabalk, ykk dkk ve zel hayat anlamnda daha snrl olduu
nu; daha az mobilyaya sahip olduunu ve pek cazip olmayan muhitlerde
bulunduunu grmek artc deil. Bununla birlikte yoksullar srekli
olarak mutlaka zenginlerden tecrit edilmi semtlerde yaamyordu. Birta
km bulgular, kimi yerlerde zengin ve yoksul semtleri mevcut olsa da, ma
halle sakinlerinin ou zaman karma ekonomik artlara sahip olduunu
gsteriyor.'6 Byle bir karm mevcuttu, nk insanlar sadece ekonomik
snflarna gre deil, aile, kken, tarikat, din veya mesleklerine gre de k
meleniyordu. Kentsel topluluklarn bu tarzda yaplanmas, daha iyi durum
daki sakinler tarafndan mnfert mahallelerin kullanm iin oluturulan
vakflar izah etmeye yardm ediyor. Emalardan yararlanan kimseler belki
yoksullard ama yabanc deillerdi.
HAYIR TAKVM

Bir yln normal seyri sresince hayrsever balar, bir insan mr


nn nemli aniarna olduu gibi, ayn dzenlilik ierisinde kutsal gnlere
ve mevsimlere de damgasn vuruyordu. Kutlama ritellerini incelediimiz
de, hayr ilerinin, bu tr olaylara rengini veren namazlar, yeni giysiler, zel
yiyecekler, ailevi veya baka trl toplantlar kadar her bir bayramn kopmaz
bir paras olduunu grrz. Bu hayrsever uygulamalarn kkenieri bel
gelenmi deil, ancak daha nemli olan olgu, uygulamalarn slami olarak
icat edilmesi, benimsenmesi veya yeniden icat edilmesi ve slami metinlere
atfla meru gsterilmesiydi. Hayr ileri yln ou ritel ve bayramna elik
etmekle kalmyor, ayn zamanda bir dizi ritel ykmlln eri olarak
kabul edilebilir bir ikamesi haline geliyordu. Omeunu tamamlayamayan
veya cuma namazn karan bir kimse, tpk hac ritellerinin herhangi bir
ksmn ikmal edemeyen veya eksik uygulayp bunu telafi etmesi gereken
haclar gibi, bunlarn yerine sadaka verebilirdi.'7 Burada genel hatlaryla ve
rilen ve zaman ile mekan geici olarak harmanayan birleik hayr takvimi,
hayrsever davranlarn gnlk hayattaki eitliliini ve her yerde bulunma
r6 Kr. Rafeq, "The Poor in Ottoman Damascus," 217; Behar, A Neighborhood in Ottoman Istanbul, 5;
Sabra, Poverty and Charity, ro2-09.
17 Kuran 2:r84; 58+ Bununla ilgili hadis iin bkz. Sunan Abu Dawud, USC-MSA, Sunan, 3fro48o49; B. Lewis, "hadjdj," EP iinde, I II :36.

104

YAR I M H U R MA B i LE LSA

zelliini, ayrca yllk ve mr boyu sren kutlamalarn ayrlmaz bir vehe


si olduunu rnekler.'8
Haftalk toplu namazn klnd cuma gnleri belki de [sadaka]
vermek iin en sk kullanlan ekli vesileydi. Ortaan ran hkmdarna
cuma gnlerine has adab muaeret konusunda verilen tavsiyeler arasnda
"sadece bir ekmek krnts bile olsa sadakasn bu gnde vermesi, nk
bunun byk bir mkafata ves ile olaca" da vard. '9 Dilencilerin cumalar
zellikle cami girilerinde toplanmasnn iyi bir sebebi var, nk nama
za katlanlarn cmert davranaca ve bazlarnn hayrseverliklerini alenen
sergilemekten holanaca beklentisi iindedirler. Fatmi kumandan Cev
her 969'da Msr' fethettiinde, kendisinin ve birliklerinin dataea sa
dakalarn sadece byk bir Mslman kitleyi deil, ayn zamanda yerel Ya
hudilerle Hristiyanlar da etkileyeceini dnerek cuma gn, Kahire'nin
eski ksmnda ilek bir ekonomik ve ticari merkez olan Fustat'daki Emir
Camisi'ne gitmeyi ihmal etmemiti.20 s. yzyln Kahire'sinde Avrupal bir
sakin, mezarlarn byk El-Karafa Mezarl'nda yaptrm olan soylularn
"her cuma yoksullara sadaka verdiini" belirtiyordu: " O gn onlarn tati
lidir, namazlarn klar ve bol miktarda etli yemekler hazrlatrlar. Ayrca
Kahire'nin btn fukaras o gn orada yemee gider ve kendilerine verilen
paray alr."z
bn Battuta hamisi Sultan Ebu nan'n erdemlerini tasvir ederken
cuma gnn zel bir vesile olarak tanmlar:
Onun adaleti bir kitaba smayacak denli n salmtr. Szgelimi te
baasnn ikayetlerini dinlemek iin toplantlar dzenler; cumalarn
yoksullara hasreder, gn erkeklerle kadnlar arasnda bltrr,
18

Sabra da hayr iinin bayram kutlamalan dneminde younlamasnn altn izer. Bkz. Sabra,

Poverty and Charity, 5255


19
Julie Scott Meisami, Persian Historiography to the End ofthe Twelfth Century (Edinburgh: Edin
burgh University Press, 1999), qo.
20 Paula Sanders, Ritual, Politics, and the City in Fatimid Cairo (Albany: State University of New York
Press, 1994), 44
21 Burada "sadaka" kavram zekata deil, gnll dalrnlara atfta bulunuyor. Uzun sure Kahire'de
yaayan Venedikli tacir Emmanuel Piloti'nin szleri iin bkz.: Christopher S. Taylor, In the Vicinity ofthe
Righteous: Ziyara and the Veneration ofMuslim Saints in Late Medieval Egypt (Leyden: Brill, 1999), 6o.
iYi L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N To PLU M U N DA H AYl RSEVERLiK

os

gszlklerinden dolay kadnlara ncelik tanr. Onlarn dilekeleri


cuma namazndan sonra balayp ikindi narnazna kadar okunur.22
Gzlemciler 18. yzylda H alep'te dilencilerin, namaza katlanlar
dan bir sadaka beklentisiyle cami gzergahlar boyunca mevzilendiini tas
vir ediyordu. 2
Cuma gnleri, imarethane gibi hayr kurumlar ile trbelerin zel
yiyecekler veya haftann geri kalan ksmnda sunulanlardan daha iyi yemek
ler datt bir gnd. Kuds'teki Haseki Sultan imareti, bu tr Osmanl
aevlerinin ou gibi olaan orba yerine dane denilen etli pirin pilavyla
birlikte zerde sunard. zbek hkmdan Sbhan Kuli'nin elerinden Ka
mer Banu Hanm'n trbesinde cuma ve pazartesileri orba ekmekten olu
an bir akam yemei ve eer yeterli para varsa cuma ve pazartesi namazlar
dan sonra ekerlemeyle meyve sunulurdu. 24 Cumalar halkn dilekelerinin
kabulnn yan sra sadaka datm, Osmanl padiahlarnn cuma namaz
iin saraydan byk selatn camilerine gidileri dolaysyla dzenlenen se
lamlk alaylarnn da bir parasyd. stanbul'da Sultan Sleyman'n alay
larndan birini gren Postel, sultann namazn bitirdikten sonra ihtiya
sahiplerine sadaka datln not etmitir.>s Sultan I I . Abdlhamid (18761909) dneminde cuma datmlar tm stanbul'u kapsayacak ekilde d
nml olarak dzenlenmiti, bylelikle her hafta, taze kesilmi kurban
eti ve para farkl bir semtteki renciler, sufler ve yoksullara idareli bir e
kilde datlyordu.26 Sultanla saray mensuplarnn askeri seferlerden dolay
veya Edirne'deki sarayda ikamet ederken uzun sre payitahttan uzak kalma22 Gibb, Ibn Battuta, c. IV, 927.
23 Alralarn Marcus, 71e Middle East on the Eve of Modemity (New York: Columbia University Press,
1989). 214.
24 R. D. McChesney, Waqf in Central Asia: Four Hundred Years in the History ofa Muslim Shrine, 1480
1889 (Princeton: Princeton University Press, 1991), 131.
25 Guillaume Postel, Des Histoires Orientales et principalement des Turks ou Turchikes et Schitiques ou
Tartaresques et aultres qui en sont descendus, oeuvre pour la troisieme fois augmente (Paris: lmprimerie de
Marnef, 1575), ed., giri ve notlar Jacques Rollet (Istanbul: I sis, 1999), n5.
26 Nadir zbek, "Imperial Gifts and Sultanic Legislation in the Late Ottoman Empire, 18761909," Poverty and Charity iinde, ed. Michael Bonner ve dig., 203, 208-09; Nadir zbek, Osmanl
mparatorluu 'nda Sosyal Devlet: Siyaset, ktidar ve Meruiyet 1876-1914 (stanbul: iletiim, 2002), 32, 34.
132; Mehmed lpirli, "Cuma Selamlg," Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi iinde, c. I I (stanbul,
1993-95). 443"44

o6

YAR I M H U RM A B i LE LSA

snn kentin yoksullar arasnda hayal krkl yaratmas, bunun yan sra,
belgelendii zere tccarlada zanaatkarlarn fkesine neden olmas pekala
anlalr olgulard.
Bir yln seyri iinde kutsal gnler Mslman takviminin on iki ay
na da rengini verir, sz konusu gnlerin birauna ibadete zg ritellerin
yan sra iyilikler ve cmertlik damgasn vurur. Aure yln birinci ay olan
muharremin onundaki bir oru gndr. ii topluluklar aureyi taziye
gsterileriyle ve matem tutarak, Hz. Muhammed'in torunlar ve drdn
c halife Ali'nin oullar Hasan'la Hseyin'i anarak yad ederler. 20. yzyl
ran'na ait anlarnda kyl bir ocuk byle bir taziye merasiminden sonra
"insanlarn muazzam kazanlarda piirilen zel bir buday yemeinden (a-
gendm) yemek iin koturduklarndan" bahseder. "Bu toplu yemekler ya
srekli balardan, bir yl boyunca yaplan adaklardan ya da daha varlkl
kyllerin bayramlk balarndan karlanyordu."27 Aurenin Snniler ve
iiler iin farkl anlamlar olmasna ramen -Selahaddin'in ynetimi al
tndaki Snni Eyyubiler, Msr' ii Fatmi hanedamndan (909-117I) aldk
larnda gn bir matem gnnden kutlama gnne evirmilerdi; ancak,
kutlamalarn hayr datmlar gibi belirli veheleri paylalyordu. 28
Uzun sre Kahire'de ikamet eden szlkbilimci Edward Lane 19. yz
yln banda Kahire'deki aureyi kendi tecrbelerine dayanarak tasvir eder:
Msr Mslmanlar iin muharrem aynda, zellikle ilk on gnde
ve daha da nemlisi onuncu gnde glerinin yettiince sadaka
vermek adettendir ve birou bu mevsimde "zekat", yani onlarn
kanuniarna gre talep edilen sadakay, veriyormu gibi yapar, oysa
sadece birka bunu gerekten der. .. istedikleri kimselere istedikle
rini verirler.29
27 Mehdi Abedi ve Michael M.J. Fischer, "An Iranian Viiiage Boyhood," Struggle and Survival in the
Modem Middle East iinde, ed. Edmund Burke I I I (Berkeley: University of California Press, 1993). 328.
Aure veya yahni tarifleri islam toplumlar arasnda degiiklik gsterebilir. 20. yzyln banda suf
dergahlarnda piirilen bir aure tarifi ve muhtevasnn simgesel anlam iin bkz. Grace Martin Smith,
"'Ashure and, in Particular, the 'Ashure of Muharrem," journal ofTurkish Studies 8 (984): 229-31.
28 Bkz. M . Plessner, "al-Muharram," EI' iinde, Vrl:464; A. J . Wensinck ve P. Marais, "'Ashura'," El'
iinde,qos-6; Sabra, Poverty and Charity, 52.
29 Lane, Manners and Customs, 420.
iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYlRSEVERLiK

107 ,

Lane'in, zekat deme arnelinin "aure sadakas" denilen olguyla bir


araya getirilcliine ilikin gzlemi, Mslman takviminde farkl deme tip
lerinin nasl aktn gsteriyor. Mesela Gazali yllk zekatn drt kutsal
aydan birinde, muharrem, ramazan, zilhicce ve recepte denmesini salk
veriyordu.3o Bundan dolay hem Lane, hem Ebu ilya'nn insanlarn ykm
llk konusunda kendi karar ve yorumlarna gre davranp bu aylarda zekat
dediklerini gzlernlemesi artc olmayabilir. Merkezi bir toplama dze
ninin eksikliinde insanlar yllk zekat veeibelerini deiik trde datmlar
la birletiriyordu.
Lane'in aure gn uygulamalarna dair tasviri, zekatn dier ha
yr ii vesileleriyle nasl zdeletirilir hale geldiini rneklemede bir adm
daha ileri gidiyor. ocuklar "air sadakas" diye andkiar eyi istemeye gelir
mi. Lane bunun "rubu'l-ur" (onda birin eyrei veya krkta bir) anlamnda
yanllkla kullanlan 'r'n bozuk bir sylenii" olarak da anlalabilece
ini renmiti. Bu, zekat, para veya ticari mallar stnden hesaplandn
da alnan yzdedirY Bir yabanc ve gayrimslim olmasna ramen Lane bile
sadaka beklenen o gnde sadaka datma iine dahil edilirmi:
O gn sokaa kmadan nce, daha evvel sz edilen air iin belik
faddah [sikke] temin etmem gerekirdi. Kasabann sokaklarnda tek
bana ya da ikisi bir arada dolaan yahut kadnlar tarafndan
tanan ve bu sadakalar dilenen, yalar ila alt veya yedi olan
kk ocuklar grdm, ekserisi kzd. Sabahleyin, kk bir ama
fakir grubu [sufler veya basite yoksul insanlar] -ki ilerinden biri,
stne beyaz renkle Hseyin'in ve baka nemli kiilerin adlarnn
ilendii yar sarl bir bayrak tayordu- kapnn nndeki sokakta
durdular ve bir sadaka arks sylediler. Birisi arkya balad, " Sen
ki mbarek aure gnnde verecek sadakas olansn!", dierleri
koro halinde devam etti, "Biraz buday! Biraz pirin! Ya Hasan! Ya
Hseyin!" Ayn szleri defalarca tekrarladlar. Az bir para alr almaz
30 Al-Ghaziili, Kitab Asrlir al-Zakah, r:z8z-83; Fars, Mysteries ofAlmsgiving, 29-30; Zysow, "zakat," XI:4r7.
3 1 Aure gn Kuzey Afrika'da geleneksel olarak sadaka verme gnyd v e ocuklar e v ev dolap
retmenleri iin sadaka toplarlard. Bkz. Ph. Marais, "II-'Ashra," EI' iinde,r:705.

o8

YAR I M H U RMA B i LE OLSA

yollarna devam ettiler ve ayn arky baka, ama sadece grnleri


dl vaat eden evlerin nnde sylediler. Saysz fakir grubu o gn
boyunca kasabann deiik semtlerinde dolap ayn tarzda sadaka
talep ederlerY
slam takviminin ikinci ay olan saferde hibir nemli bayram yok
tur, ama Afganistan'n Herat kentinde kadnlar bu dnemde geleneksel ola
rak stla piirir ve nezire (adak) diye andkiar bu tatly "bir iyi niyet gste
risi ve hayr olarak" dostlaryla komularna datrlard. Yl iinde kadnlar
bir ocuun doumu, bir aile mensubunun hastal, yeni bir eve tanma
veya bir olu askere gnderme gibi nemli anlarda Peygamber'in ailesinin
kutsal kadnlarna niyazlarla adaklarda bulunur ve bunun iin nezire da
tmay taahht ederlerdi. Nezire piirildiinde evin kadn reisi, kocasnn
hamileri de dahil olmak zere datlacak kiilere gre onu porsiyonlara
ayrrd. Bu suretle nezire ailenin cmertliinin ve minnet borcunun bir ni
anesi olarak i grr, dikey ve yatay balar teyit eder, hem evliyalarn hem
dnyevi glerin efaatine snrd. Bu nezire uygulamas ayn zamanda
hayrsever datmlarn nasl cinsiyetletiinin bir rneidir: Burada ba
lar, kutsal kadnlarn efaatine snan kadnlardr, yararlananlar ise geni
bir iktisadi ve sosyal kesime yaylan erkekler ve kadnlardr.33
Mevlid-i Nebi, Peygamber'in doum gn, yln nc ay olan re
biylevvelin on ikisine denk gelir. Bu kutlama 13- yzyldan itibaren pop
ler olup yaygnlat ve bununla ilgili ilk kayt Selahaddin'in kaynbiraderi
olan Muzafferddin'in biyografsinde karmza kar. Muzafferddin'le
nc blmde yeniden karlaacaz, ama imdilik ilgimiz biyograf
nn onun hamiliinde dzenlenen mevlit kutlarnalarna ilikin tasviridir.
Sz konusu kutlamalar bir aydan uzun srm, yoksullar (saalik) iin ayr
bir sofrann da dahil olduu bir halk lenleri gecesi (simat) , kraatler ve
nihayet Muzafferddin'in huzurundaki herkese para datmasyla dorua
ulamt. Bu kutlamalar daha sonra baka yerlerdeki mevlit usullerinin ge
limesinde bir tr paradigma tesis etti. Memhlklar dneminde (1250-1517) ,
32
33

Lane, Manners and Customs, 420-23.


Veronica Doubleday, Three Women of Herat (Austin: University ofTexas Press, 1990), 46-53.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOP LU M U N DA HAY l RS EVERLi K

10 9

birok insan sadaka datrken, sultanlar misafirler arasndaki yoksullarla


imtiyazllarn hepsinin bir eyler ald ziyafetler dzenliyordu.H
Peygamber "Recep Allah'n ay, aban benim aym ve ramazan hal
krnn aydr" demiti. Bu kutsal ayda vuku bulduunda oru tutmann
ve sadaka vermenin sevabnn artt sylenir. slam ncesi dnemlerde
recep bir kurban ayyd ve bu uygulama Peygamber'in hac srasndaki Kur
ban Bayram'nda fukara arasnda et datlmas tavsiyesiyle devam etti.Js
Osmanl valide sultan Ksem Sultan bu ay boyunca Peygamber'in so
yundan gelen iki yz kiiye maa balyordu. Ayn zamanda borlularn ve
hafif sulularn gizlice hapisten karlmasn ayarlyor, borlaryla cezalar
n kendi cebinden dyordu.36 Leyle-i benit [berat gecesi], hayat aacnn yap
raklarnn dklerek gelecek yl leceklerin kimliklerinin ifa olduu gece,
abann on drdne denk gelir. Bu gece Endonezya Mslmanlar arasnda
yoksullara yiyecek datlmas da dahil olmak zere llerin adna dua ve
kutlamalada geer.J7
Ramazan ay boyunca tm dnyada Mslmanlar afaktan alaca
karanla kadar oru tutarlar, ama daha nce grdmz zere, ramazan
ayn zamanda zekatn denmesinin tavsiye edildii ve yoksullar iin ftr
sadakasnn topland bir aydr. Ramazann yirmi yedinci gecesi, kadir ge
cesi, zellikle kutsal saylarak dierlerinden ayrlr, nk Kuran o gece in
dirilmitir ve o gece yaplan iyilikler zel bir sevaba nail olur.J8 Ramazanda
asgari fitre sadakasna ilaveten byk apl cmertlik gsterileri yaygndr.
Varlkl insanlar btn konu komunun arland sofralar kurabilir ve ge
len geeni oru amas iin iftara davet edebilir. Hkmdarlar iin de rama
zan geni kapsaml cmertlik iin bir vesileydi. Her gece binlerce insan iin
et ve ekmek hazrlanp datldna dair tasvirler olaand deildir. Fatmi
34 Ibn Khallikan, Ibn Khallikan's Biographical Dictionary, c. I l , ev. Mac Guckin de Slane, (Paris: Byk
Britanya ve rlanda Dou Tercme Vakf iin baslmtr, r842-7r bpkb. 196r), 539-40; H. Fuchs ve F.
Delong, "mawlid," El'iinde, VI:895-96; Sabra, Poverty and Charity, 52
35 M . J. Kister, "Radjab," EI' iinde, VI11:37436 Mustafa Naima, Tarih-i Naima (stanbul, r285fr868-69), V:n3, Peirce, The Imperial Harem, 209'da
alnbland ekliyle.
37 A. j. Wensinck, "Sha'ban," El' iinde,IX:r54
38 M. Plessner, "Ramadan," EI' iinde, VIII:4r7. Bir dizi hayrsever uygulamay da ieren deiik
ada ramazan gelenekleri iin bkz. www.ramadhanzone.comjramadhan_world. asp (eriim: n Aralk
2006).

110

YAR I M H U R M A B i L E LSA

halifeleri ramazan srasnda ve Ramazan Bayram'nda byk ziyafetler ve


riyor, nemli misafirler dardakilere datmak zere yiyecek gtrmeleri
iin tevik ediliyor, bu suretle iyilik tekrarlanyar ve hamilik balar zincirini
kuvvetlendiriyordu.39
bn Battuta Anadolu' da seyahat ederken karlat ahi birliklerinin
ramazan ve Ramazan Bayram'ndaki cmertliini yle tasvir eder:
Bu zanaatkarlarn her grubu sr, koyun ve ynla ekmek getirdi,
hayvanlar mezarlkta boazladktan sonra etlerini ekmekle birlikte
sadaka olarak datt . . . Bayram namazn kldktan sonra sultanla be
raber konana gittik ve nmze yiyecekler getirildi. Alimler, eyh
ler ve gen ahiler iin ayr bir sofra kuruldu. Fakirlerle muhtalar
iin de ayr bir sofra kuruldu ve ister yoksul ister zengin olsun, o gn
hi kimse sultann kapsndan geri evrilmedi.4o
bn Battuta'nn hikayesi, hayrseverliin nasl ezamanl olarak bir
den ok gndemi takip etmek zere tasarlandn aka rnekler. Burada,
sultan yoksullarn da dahil olduu bayram kutlarnalarna destek veriyor,
ama sofralarda zenginleri yoksullardan ayrarak mevcut sosyal ve ekonomik
hiyerarileri muhafaza ediyordu. Osmanl imaretleri de imparatorluun
her yerinde, ramazanda daha hali vakti yerinde olanlara ve yoksullara yahni,
zengin pilavlar ve tatllar sunarken benzer bir uygulamay takip ediyordu.4'
Osmanl stanbulu'nda, kudretli Ksem Sultan'n gelini ve ondan
sonra valide sultan olan Turhan Sultan (. 683) ramazann banda Anado
lu kysndaki skdar semtinde yoksullara muntazaman pirin, yemeklik
ya gibi temel ihtiya maddeleri ve yakacak odun datrd. Daha nce au
reyi tasvir ederken alntladmz ranl kyl ocuun anlarnda unlar
da naklediliyor: "Ramazanda yaplan iyiliklerin sevab ift katl olurdu. Zen
ginler Tanr'ya borlarn kazanlar dolusu yahni piirip datarak, kurban
39 Sanders, Ritual, Politics, and the City in Fatimid Cairo, 76-79; Sabra, Poverty and Charity, 53
40 H. A. R. Gibb, ev. ve ed., The Travels oflbn Battuta AD 1325-1354 c. I I (Cambridge, BK: Cambridge
University Press, 1962), 427-28. Ahiler belki loncalarla balantl olan ortaa genlik birlikleri gibi
grnyor. Bu konuda bkz. Ziya Kazc, "Ahilik," TDVA iinde (1988), 1:540-42.
41 Singer, Constructing Ottoman Bene.ficence, 58-6o, us.
i Y i L i K YA P D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

III

edilmi bir kuzunun etini paylaarak ve komularna kuru erzak (mesela


pirin) hediye ederek derdi."42 20. yzyln sonunda Fas'ta orucu harira
denilen bir orbayla amak adetti. lkenin her yerinde herkes zengin fakir
ayrm olmakszn ayn eyi yiyordu.43 Bugn Trkiye'de belediyeler tarafn
dan kent meydanlarnda kamusal, zel yahut ortak katklarla ve bazen siyasi
partilerin mali desteiyle muazzam iftar adrlar kuruluyor (Res. 5 ) . Kat
bir ykmllk olmasa da gnlk iftar yemeklerinin sponsorluunu gr
ne baklrsa baz yerlerde mevki sahibi ve varlkl dindar Mslmanlarn
stleurnesi (gnmzde bile) beklenen bir uygulama haline gelmitir.
Hac ay olan zilhicce Mslman ylnn son aydr. Onuncu gnn
de ve resmi hac ritellerinin sonunu belirtmek iin Mslmanlar dnya
apnda Kurban Bayram'n kutlar, [kurban kesmck] gc yeten zgr Ms
lmanlar iin zorunluluktur. Ebu lya'nn hikayesinde Kurban Bayram,
ailesinin komularnn yoksulluunu kefettii bayramd, nk komu ka
dn bir kuzu veya koyun kurban edememi, gc sadece kasaptan bir para
et satn almaya yetmiti.44 Kurban edilen hayvan, Tanr'nn brahim'e olu
nun yerine sunduu koa iaret eder ve etin bir ksm hayr olarak datlr.
Postel kurban kutlarnalarna dair bize aadaki tasviri brakmtr:
Bu gnlerde ve bundan nceki yedi gnde Trkler llemeyecek
denli ok hayrda bulunur; koyun etini tercih ettiklerinden zellik
le ok koyun keserler. Btn fakir hanelerine gelip bayramlk'larn,
yani et, ekmek, sikke vb almaya davet ederler. Hastalar ziyaret eder,
yetimlere yardmda bulunurlar. Bakalar mezarlara gider ve lle
rin ruhlar iin yiyecek gtrrler. Ksaca, hayrseverliklerinin sergi
lenme ekilleri etkileyici bir grnt meydana getirir.4s
Kurban Bayram srasnda gsterilen byk cmertliklere ilikin tas
virleri bulmak nispeten kolaydr. Bununla birlikte, Memluk sultan Kaytbay'n
42 Abedi ve Fischer, "An Iranian Village Boyhood," 328.
43 Donna Lee Bowen ve Evelyn A. Early, ed., Everyday Life in the Muslim Middle East (Bloomington:
Indiana University Press, 1993), 207.
44 E. Mittowich, "Id al-adha," El' iinde, I I I :roo7.
45 Pastel, De la Ripublique des Turcs, 64-65; benim evirim (AS).

112

YAR I M H U RMA B I LE LSA

Resim 5 iftar adr, istanbul, Eyll 2007. Eminn Belediyesi'nin desteiyle kurulan bu adrda iftar iin
ikram ed i len yemekierin destekileri deiiyor. Yazarn ektii fotoraf.

hkmdarl srasnda ortaa Kahiresi'nden elde ettiimiz bulgunun gs


terdii zere, hayrsever balarn ne gibi simgeler barndrdn anlamak
iin her vakay kendi ayr tarihsel balan iinde incelemek nemlidir. Kayt
bay, halife ve kadlardan sufilere ve dullarla yetimler dahil nfusun en g
sz kesimlerine kadar herkese para bahediyordu. Gelgelelim altn ve gm
sikkeler statleri daha yksek olanlara datlrken, daha alt gruplardaki in
sanlara -dk kademedeki fakihler ve yoksullar- bakr sikke veriliyordu.46
bn Battuta'nn katld iftar ziyafetlerinde veya halka ak Osmanl saray
lenlerinde olduu gibi burada da mevcut sosyal hiyerari korunuyor, hatta
onaylanp vurgulanyordu. Keza, Pastel gzlemledii Trklerin cmertliine
odaklanyor, ancak tasvirinin iinde sakl bir ritel -daha varlkl bir insann
evine gitmek- hayr sahiplerinin iyilik yetenei kadar yoksullarn veya hali
vakti o denli iyi olmayanlarn baml durumuna dikkat ekiyor.
Demek ki Mslman takvimine her hafta ve yln btn aylarnda
sadaka vesileleri damgasn vurur. Ne var ki bu [Hicri] takvim mevsimler iin
de dnml olarak deitiinden hi bir ay doal mevsimlere gre sabit
46 Sabra, Poverty and Charity, 53-54
iYi L i K YAP D E N iZE AT; M SL M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

1 13

kalmaz. Bu mevsimler de zellikle hasat zamanlarnda hayr ilerine vesile


olur. Yerel kutlamalar ve [hayr] datmlar yln bu dnemlerine balanabi
lir. Kitab- Mukaddes'te (Lev. 2J:22) ve zellikle Rut'un hikayesinde (Rut'un
Kitab 2:2-3) anz (herhangi bir hasattan sonra tarlalardaki dknt veya bi
ilmeyen rn) toplamann yoksul insanlarn hakk olduu nakledilir. Bu
gelenek 8. yzylda da, mesela Selanik'te, varln srdryordu. Orada ka
dya, bir kadnn tarlada ld bir vaka getirilir. lenin biraderleri kadnn
ldrldn iddia ediyorlar, tarlann sahibi olan daval ise kadnn kzyla
birlikte hasatlarn ii bittikten sonra geride kalan buday toplarken scak
tan ldn sylyordu. (Cmertlik gsterip kadnn cenazesinin kaldrl
masn saladn ileri sryordu.)47 Anz toplama, baka yerlerin yan sra
ada bir ortamda, 20. yzyln sonlarnda Afgan:,tan'da da gzlemleniyor
du. Herat'taki jat'lar sosyal konumlar dk berber-algclard ve "dilenir
ken agzl, grltc ve srarc olduklarna" dair adlar kmt. Bununla
birlikte "hasat zaman sadaka olarak tahl toplamak gibi geleneksel bir hakla
r da vard. Kendilerine para veya hediye verildiinde cmert hamilere vg
yadryor, ama cimri olanlara hakaret ediyorlard."48 Bu birka hasat rnei,
sadaka vermek iin, sadece tahla deil, mevsimlere ve baka rnlere bal
baka vesileler olabileceini de gsteriyor. Her durumda, ele geen miktar
muhtemelen yerel tarmn kalitesine ve mnferit tarmsal dnglerin nispi
baar veya baarszlna gre deiiyordu. Ancak krsal ve tarmsal tarih ne
redeyse daima kentsel olaylardan daha az belgelendiinden, krsal alandaki
sosyal ilikilerin ve yerel uygulamalarn ayrntlarn kefetmek daha zordur.
Ortak bayram ve dini trenler takvimi, deiik yerlerdeki Msl
manlara ritel kutlamalar ve sadakalar iin tmyle zde olmasa bile rt
en vesileler salyor gibi grnmektedir. Bununla birlikte bu takvim zaman
iinde statik deildi. Mnfert bayramlar, mesela Peygamber'in yukarda ele
alnan doum gn veya ran'n yeni yl (nevruz) nemli bayramlar olarak
daha ne ktlar veya nemlerini kaybettiler ve her zaman yahut her yerde
ya da szgelimi Snniler ve iiler arasnda ayn derecede nemli deildi. Sa47

Eya! Ginio, "Living on the Margins of Charity: Coping with Poverty in an Ottoman Provincial City,"

Poverty and Charity iinde, ed. Bonner ve di ... 172.


48 Doubleday, Three Women of Herat, 6r.
YAR I M H U R MA B i LE LSA

daka vermek, ortak takvimin yan sra yerel kutlarnalara ve kutsal mahallere
de damgasn vurabiliyordu. slami riteller szlnde ok sayda insann
ok rahat anlayabilecei filler olan ve hatta belki de islamiamann iaretle
ri olan bu tr balar eitli bayramlarn iine dahil edilebilir. Gelgelelim,
bu balarn her birinin kendi balan vard ve bunlarn tam ve zel tarih
sel anlam ancak onlar tek tek inceleyerek deerlendirilebilir.
MRE YAYILAN BA(;.I
Hayr amal ba bir bireyin mr boyunca kilit olaylara da elik
ediyordu. slam hukuku bir ocuun doumundan yedi gn sonra bir hay
vann kesildii ve etinin bir ksmnn veya tamamnn fukaraya datld
akika diye anlan bir kurban tavsiye eder. Bebein yine akika denilen sa
tra edilip tartlnal ve bu arlktan daha az olmayan bir miktar, altn veya
gm olarak yoksullara datlmaldr.49 Bir ocuun baarl ve salkl
doumundan duyulan kran ifade eden ada bir yerel gelenek ise bir
evliyann trbesinde helva piirmek ve bir blmn orada dilencilere da
tmak eklindeki Snni Afgan adetidir.SO
Olanlarn snneti Mslman topluluklarda dnya apnda, birbi
rinden Fas ve Cava Adas kadar uzak yerlerde uygulanmaktadr.' Bir erkek
ocuun snneti Mslmanlar iin deiik trde hayr ilerine girirnek iin
zel bir frsat olarak grlr ve ok nemli iki riteli birbirine balar. Tarih
sel olarak, birtakm hali vakti yerinde aileler oullarn snnet ettirdiklerinde
hanenin dier mensuplarnn veya durumlar o denli iyi olmayan komularn
oullarn da snnete dahil ediyorlard. Bu uygulama yabanc ziyaretilerin
gznden kamyordu. Bunlarn arasnda stanbul'u 17. yzylda ziyaret eden
sanat-seyyah G. J. Grelot da vard. Grelot unlar gzlemler:
yle ki, bir olan alt veya yedi yana gelmeden asla snnet etmi
yorlar: ounlukla alt-yediden daha bykler snnet ediliyor, ama
49 Meisami, The Sea ofPrecious Virtues, r64; Th. W. Juynboll and J. Pedersen, "'akika," EI' iinde, !:337;
Denny, An Introduction to Islam, 270.
so Doubleday, Three Women ofHera, 46-48.
s

Birok Mslman toplumunda erkek ocuklar geleneksel olarak yedi ya dolaynda snnet edilir,
ama bu, yerel gelenekiere ve yresine gre degiir. Bkz. A. J. Wensinck, "khitan," EI' iinde, V:20-22.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAY l RSEV E R L i K

11 5

daha kk olanlar kesinlikle snnet edilmiyor, ebeveynin keyfine


gre bazen on iki, on be yahut daha da byk olabiliyorlar; zellikle
bunlar eer yoksul insanlarsa, o zaman zel bir snnetin masrafn
karlayacak gleri olmadndan zenginler bir halk snneti dzen
leyene kadar beklemek zorundalar ... Ve ou zaman zengin insanla
rn ocuklarnn snnetindeki cmertlikleri byk miktarlara ula
yor. nk snnet masraflarn ounlukla kendilerinin karlad
ok sayda fakir ocua verdikleri sadakalarn yan sra ayn zamanda
mahalledeki yoksullara da hatr saylr sadakalar datyorlar. Bu su
retle Tanr'nn ltfunun yeni snnet edilmi olanlarn ve ailenin
geri kalannn zerinde olmasn amalyorlardY
Osmanl sultanlar iin bir olun snneti halka ak byk kutlama
lar iin bir vesileydi -bunun tipik bir rneini Grelot tasvir ediyor- ve byle
bir olay ok sayda erkek ocuu, gerek yetimleri gerek imparatorluun say
gn isimlerinin ve ayn ekilde fakir ailelerin ocuklarn ihtiva edebilirdi.
Muhteem resimlerle bezenmi Surname-i Hmayun ve Surname-i Vehbi al
bmlerinde, srasyla I I I . Murad (582) ile I I I . Ahmed'in (1720) oullarnn
snnet kutlamalar tasvir edilir. Surname-i Vehbi'den alnan resimde (Res.
6) grld gibi, sultann hamilik ettii olanlar refakatilerinin dikkatli
baklar altnda halka ak zel elencelere katlyordu.5J Daha nce belirtil
dii zere, sultanlarn bu vesilelerle sponsorluunu yapt halk lenlerin
de safralara ulaabilenlere ok doyurucu yiyecekler sunuluyor, ancak yok
sullarn nne zanaatkarlar, yenieriler, hassa muhafzlar, ulema ve dier
ileri gelenlerden ok daha az yemek eidi (ve daha kk porsiyonlar) ko
nuluyordu.54 Bylesi lenlerde zenginlerle fakirler sultann cmertliinin
farkl biimlerinden benzer ekilde yararlandndan konukseverlikle iyilik
severlik arasndaki izgi gzden kayboluyordu. Btn hanedan balar,
Alnt: G. J. Grelot, A Late Vayage to Constantinople (68o) Laurence Kelly, ed. ve der., Istanbul: A
Travellers' Companian iinde (New York: Atheneum, 1987), 33753 Surname-i Humayun'da resmedilen 1582 tarihli daha nceki enlik iin bkz. Derin Terziolu, "The
Imperial Circumcision Festival ofr582: An Interpretation," Muqarnas 12 (1995): 84-roo. Byle kutlama
larn baka rnekleri Memlk dneminde de bulunabilir, bunun iin bkz. Sabra, Poverty and Charity, 54
54 Tezcan, Bir Ziyafet Defteri.
52

n6

YAR I M H U R MA B i LE LSA

Resim 6. Surname-i Vehbi den 1 720'de Sultan l l l . Ahmed'in (1 703-30) oullar iin dzenlenen
snnet enlikleri n i n bir paras olarak snnet edilecek erkek ocuklar gsteren minyatr. i ki haftalk
elencelerin paras olarak sultann nnde oynanan ciridi (bu tabloda oyun at srtnda deil, yerde
oynanyor) seyreden olanlara snnetilerle yenieriler refakat ediyor. Sol st kede, arkasnda erkek
ve kad n seyircilerin bulunduu bir mzka grnyor. Surname-i Vehbi, A.3593. f-43a. Topkap Saray
M zes i ' n i n izniyle.
'

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEVER L i K

lene katlan her bir kiiye ve herkese sultana bamllklarn hatrlatan


g ve prestij gsterileriydi.
Eitim gnmze kadar birok toplumda yardmsever giriimler
iin popler ve yaygn bir frsat suna gelmitir. Hayrsever balarn ei
timi nasl finanse ettiini aratrmadan nce, eitimin hayr ii iin neden
balca bir odak olduunu dikkate almaya deer. slam'da renme ve bil
gi, Yahudilikte olduu gibi, dini rimellerin doru ekilde yerine getirilmesi
iin hukuki bilginin neminden ve hayatn ou yn dini hukuk tarafn
dan dzenlendiinden dolay merkezi bir nem tar. Erken dnem slam
toplumlarnda slam inanc ve eriat ile fkhnn temel metinlerinin reti
mine duyulan ihtiyaca dayanan bir retim program gelitirildi. znde,
Mslman ocuklarna Kuran' retmek, slam dinini retmenin ve in
sanlar ister zengin ister fakir olsun, toplum iin ortak bir kltrel referans
erevesi yaratmann temeliydi. slam dini, hukuki ve siyasi ereveyle bir
likte dnya iin ruhani bir dzen sunuyordu. Dolaysyla Kuran retimi
ocuklar sosyalletirmenin bir vastasyd ve bir bakma mevcut dzenin
kabuln tevik etmek iin ocuklarn eitimine destek olmak g ve para
sahibi insanlarn karnayd. Btnyle olmasa da byk lde erkeklerin
tekelinde olan ileri dzeyde eriat ve fkh renimi ruhani ve hukuki otori
te olarak davranan bir alim-fakihler topluluu yaratyordu.
Eitim ilkin camilerde ve muhtemelen baka mahallerde de vuku
buluyordu. o. yzyla gelindiinde rencilerle retmenleri barndrmak
iin camiierin yannda hanlar tesis edildi ve bu elemeden . ve 12. yzyl
larda zellikle ran, Irak, Suriye ve Msr'da medrese kurumu dodu. Yakfe
dilen bu eitim kurumlar yaklak olarak Selahaddin'in (. 1193) zamann
dan Mernluk (250-1517) dneminin sonuna kadar Suriye ve M sr'da hzla
oald. Hem medreselerin yannda hem de bamsz olarak ounlukla
Kuran retmeye ynelik ilkokullar (mektep) ald. zel amal okullar
olan medreseler mescit, snf ve yaam alanlarna sahipti ve tannm birey
ler, ou zaman hakim siyasi zmrelerin mensuplar tarafndan vakfedili
yordular. ok farkl byklkte ve farkl artlara sahip olan vakflar genel
likle alim-hocalarn maalarn salyordu ve rencilere yaayacaklar ve
eitim grecekleri bir yer, bazen gnlk yemek ve nakit cep harl, ayrca
n8

YAR I M H U R M A B i LE O LSA

ylda bir veya iki takm yeni giysi salanabiliyordu. Vakfyelerde ayrca idari
personel, gzetmenler ve bina bakm iin verilecek destek, kimi zaman da
mfredatla ilgili ayrntlar arta balanrd. ss
Hamiliin bireysel doasn vurgulayan baka tr bir eitsel iyilik
severlik, Osmanl-Trk yazar ve siyasi eylemci Halide Edip Advar'n (884964) hatratnda nakledilir. Yazar kk bir kz olarak okula balamas
na damgasn vuran bir merasimi tasvir eder. Ailesi btn snfa sadece
ekerleme ve para datnakla kalmaz, hali vakti yerinde insanlar olarak
ayn mahallenin daha yoksul ocuklarn da merasime dahil eder ve onla
rn eitimi iin de deme yapar. Halide Edip bu uygulamay biraz nostaljik
olarak Osmanl yardmseverlik geleneklerine atfediyordu: "Osmanllarn
o eski sistemli yardmseverlii, hzla yok olsa da henz tamamen lm
deildi."S6 Halide Edip'in gzlemi hayrsever uygulamay ve eitim kurum
larn nemli bir deiim annda yakalyordu, nk 19. yzyl reformlar ve
20. yzylda Ortadou lkelerinin peyda olmas, onun ebeveynlerinin kii
selletirilmi hayrseverliiyle hamiliini gereksiz ve khne klmak anlam
na gelecek, evrensel olmasa bile yaygn, devlet destekli bir eitimin kademe
kademe tesisini ieriyordu.
ocuklarn eitimi ister Kuran ve hadislerdeki birok ilgili blm
den, ister evrelerindekilerin davranlarndan olsun hayrseverlik hakknda
bilgilenmeyi de ieriyordu. inancn namaz ve sadaka vastasyla teyidinde
gsterilen srar, ocuklarn Kuran'n baka ayetleriyle birlikte ezberledikleri
bir eydi. Erken dnemin Hanefi alimlerinden Ebu Mansur el-Matridi'ye
(. 944) gre, Mslmanlar ocuklarnn vermeyi renmesini salama
lyd: "Mmin, nasl ki ocuuna tevhit doktrini ve inancn retmekle
ykmlyse, ona cmertlik ve hayrsevedii de retmekle ykmldr,

jonathan P. Berkey, I1e Transmission of Knowledge in Medieval Cairo: A Social History of Islamic
Education (Princeton: Princeton University Press, 1992), 6-18, 67-69; Robert Hillenbrand, Islamic Archi
tecture: Form, Function, and Meaning (New York: Columbia University Press, 1994), 173-251; medreselere
dair bkz. George Makdisi, I1e Rise ofColleges (Edinburgh: Edinburgh University Press, 1981) ve Yaacov
Lev, Charity, Endowments, and Charitable Institutions in Medieval Islam (Gainesville, FL: University Press
55

of Florida, 2005), 85-n2.


56 Halide Edip, I1e Memoirs of Halide Edip (Londra: john Murray, 1926), 85-88, 88. sayfadan alnt.
iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

nk bu dnyay sevmek btn gnahlarn kaynadr. "57 ocuklar byk


ihtimalle kk yatan itibaren sadakaya ya ba veren ya da ba alan,
belki her ikisi olarak, belki kendilerinin yahut kardelerinin snnet tren
lerinde tanklk ediyorlard. Lane'in Kahire tasvirinde olduu gibi, ocuklar
hayrsever datmlarn grenein ayrlmaz bir paras olduu bayram kut
larnalarna katlyorlard. Baka bir rnekte, Ebu lya'nn ocuklar babalar
nn yardm ettii dulun ocuklarna ders veriyorlard.
Evlenme trenleri de hayr balan ierebilirdi. Osmanllar dne
minde padiah kzlarnn dn kutlamalan kzlarn erkek karaelerinin
snnet trenlerinin bir emsaliydi ve halka ak ziyafet verme, sikke dat
ma gibi ayn unsurlarn bir ksmn kapsard. I I I . Murad'n (1574-96) kz
Fatma Sultan'n dnnde "kucak dolusu parlak yeni sikke datld... hi
alamayanlar ise hayflanyordu." Daha nce belirtildii zere, bunun gibi
cmerte ihsanlar byle zel gnlere uygun byklkte kalabalklarn kat
lmn salama almak niyetiyle yaplyor, bu suretle alenen sergilenen g
ve zenginlie tanklk edilmesine ve bunlarn onayianmasna hizmet ediyor
olabilirdi.58 Yiyecek datmlar yoksullar iin gerek bir beslenme imkan
ve allm menlerinde bir deiiklik sunabilirken, byle vesilelerle alnan
bir sikke ise bayramn tadn karmak, bir borcu demek, gerekli giysileri
veya aletleri satn almak veya paray daha dar zamanlar iin saklamak zere
kullanlabiliyordu. Evlenme de hayrsever baiara bir hedef salayabiliyor
du; bazen varlkl kadnlar eyiz dzrnek suretiyle evlenmelerine yardmc
olarak kzlara iyilikte bulunurlard.59
Hayrsever balar ou zaman bir baar veya sevinci kutlard, ama
zor dnemlerde yahut bir trajedinin pei sra yapldnda da ayn derecede
nemli olabilirdi. Yolculua karken, ki ou kez tehlikeli bir giriimdi, bir
iyilik yaplabiliyor veya sz konusu iyilii sa salim geri dnldnde yap
ma vaat edilebiliyordu. bn Battuta, deniz yoluyla Hindistan veya in' e gide57 Abu Mansur al-Maturidi, urada alntland ekliyle: Ibn Nujaym, AIBahr ai-Ra'iq (Kahire
1334/1915), Vll:284, Weir ve Zysow'a gre, "sadaka," Vlll715.
58 Peirce, The Imperial Harem, 123, 159394'deki olaylarla ilgili olarak Osmanl tarihi Selaniki'den (.
y. 16oo) alntlyor.
59 Peirce, The Imperial Harem, 202, Ellison Banks Findly, "Women's Wealth and Styles of Giving:
Perspectives from Buddhist, Jain, and Mughal Sites," Women, Patronage, and Self-Representation iinde,
ed. Ruggles (Albany: State University of New York Press, 2000), 104.
120

YA R I M H U R M A B i LE LSA

cek kimselerin, salimen geri dndklerinde yerine getirecekleri taahhtleri


Ebu shak'n (936-1035) Kazuran'daki (ran) trbesine nasl yazl olarak b
raktn tasvir etmektedir. Bu seyyahlar eer lkelerine dnebilirlerse tr
benin imaretindeki grevliler taahht edilen meblalar almaya gider ve vaat
edilen paralan yoksul insanlara datrlard.60 Birok defa, Binbir Gece hika
yelerindeki kiiler tehlikeden kurtulmann karlnda klielemi bir k
ran gsterisi olarak sadaka verirler.6' Bu hikayeler genellikle tarihsel kaynak
saylnasa da edebiyat kltrel uygulamalar anlamaya katkda bulunabilir.
Tedaviyle shhate kavumak kadar ilahi mdahale iin niyazda bu
lunmak veya kretmek amacyla yaplan balar hem hastalk hem salk
hallerine damgasn vuruyordu. Hastaneler kurmak hastalk tedavisiyle ili
kili en byk ve en etkileyici hayrseverlik ekliydi, ancak, muazzam mas
rafl olduklanndan ve tbbi uygulama 20. yzyldan nce byle kurumlarda
nemli bir yer tutmadndan nadir bir ba tryd. Vakf olarak kurulan
hastaneler, yeterli yemekle birlikte, kalacak temiz, sessiz, scak ve gvenli
bir yeri de kapsayan temel bir bakm sunuyordu. Hastaneler cerrahi teda
vi, ila tedavisi ve baka tedaviler de sunduu halde, kimi zaman sakin bir
ortamda verilen dzenli ve besleyici gdalar tbbi tedavinin nemli, hatta
yeterli bir parasyd.62 Memllk dnemi Msr'nda veba salgnyla kar kar
ya kalndnda hem sultanlar hem sradan insanlar kamu yaranna iyilik
yapmlard. Halk 348'de muazzam sayda ly hibir cret almadan ha
zrlayp gmm, vakitleri ile becerilerini cesetleri ykama ve tabut yapmaya
adamlard.6 Modem dnyada olduka rgtl ve yaygn olan bu gnll
lk rnei bu hayrseverlik eklinin esiz bir grnmn sunmaktadr.
Sezgilerimize kulak verecek olursak byle eylemler modem ncesi ada
hayatn ok rastlanan, gerekli ve artc olmayan bir parasyd. Cesetleri
gmmek, kamu salnn gerei olduu kadar len kimseye gsterilen ha
yrsever bir davrant.
Go Gibb, Ibn Battuta, c. Il, 320-2r.
Gr Bkz. Sinbad'n hikayelerindeki birka rnek, Arabian Nights' Entertainments iinde, ed. Robert L.
Mack (Oxford: Oxford University Press, 1995), rsr-G7.
G2 Bkz. Yasser Tabbaa, "The Functional Aspects of Medieval Islamic Hospitals," Poverty and Charity
iinde, ed. Bonner ve dig .. , 95- 120; M iri Shefer, Living with Death: Medicine ami Society in the Early Mo
dem Middle East (Albany: State University of New York Press, yaknda kacak).
G3 Sabra, Poverty and Charity, 55
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N TOP LU M U N DA H AYl R S EV E R L i K

121

Memluk sultanlar ve beyleri arasnda yaygn bir uygulama, hasta


lanan bir adamn "sadakayla deva bulmas" (deva bi'l sadaka) iin yoksulla
ra cmerte yardm edilmesiydi.64 H ayrseverlik byk veya kk olsun,
insann salnn dzelmesine de damgasn vuruyordu. Seyyah ve yazar
Evliya elebi'nin (. 684) amcas ve hamisi olan Melek Ahmed Paa'nn
(. 662) hayat, berbat bir iltihaptan kurtulmasyla ilgili olarak, aadaki
tasvirde de grlebilecei gibi kapsaml bir ekilde belgelenmitir.
Melek Paa, Allah'a hamd olsun, gnden gne iyileerek iki ayda
salna kavuup btn fukaralara 20 kese datt. Btn aalar
nn voyvodal muhasebelerini balayp tm aalar hizmetlere
yollayp kendileri ara sra aviannaya kp ba ve bahelerde zevk u
safalar ederken nice yz yetim olanlar snnet edip kimini birer
aaya, kimini ustaya ve kimini hocaya verip birer kat giysiler ba
lard. Ve nice yetime kzlar baz Mslmanlara verip giydirip kua
tp era edip Silistre iinde arba'ndan ta stanbul Kaps'na ka
dar 3 bin mimar arn uzunluundaki anayol zerinde kargir yap
kaldrmlar yapp nice yerlere sel yollar ap Silistre ehrini amur
deryasndan kurtard. Bir sarahane, bir kahvehane ve nice haneler
yapp anayol kaldrmlarna vakfeyleyip Sipah Kethdayeri Zango
Hasan Aa'y bu evkafa mtevelli tayin etti.6S
Bylece Melek Ahmed Paa'nn, kapsndaki hizmetldrlardan isim
siz yetimlere kadar ok geni bir kesime hayr dokunuyordu. Keza genel
kamu refahn ihmal etmiyor, altyap, sanayi ve bo vakitlerin deerlendiril
mesi gibi alanlarda hayr iliyordu. ster gerek ister edebi bir kurgu olsun,
iyilik gren kiilerin listesi cmert bir ba imaj sunuyor, bu da paann
yapt hayra mmkn lde ok insan dahil edecek denli dneeli ol
duunu gsteriyor. Hayrsever giriimlerin Osmanl mparatorluu'ndaki
yerini anlamak bakmndan daha nemli bir husus, Melek Ahmed Paa'nn
64 Sabra, Poverty and Charity, 56.
65 Gnmz Trkesiyle Evliyti elebi Seyahatnamesi, 5 cilt, s. so, haz: Seyit Ali Kahraman, Yap Kredi
Yaynlar, stanbul 2oro.

122

YAR I M H U R M A BiLE LSA

bayndrlk ileri listesi, yol yapm ve bakm gibi hizmetlerin sorumluluu


nun sk sk vakf eklinde olmak zere byk lde sultanlar, imparatorluk
grevlileri ve ileri gelen kimselerin omuzlarna nasl yklendiini rnekler.
te yandan Pastel'in tasvirine gre kk lekli yol ileri imparatorlukta
hemen hemen herkes tarafndan stleniliyordu.
Melek Ahmed Paa'nn ifa bulmas kadar talihli olmayan bir olay,
ayn derecede bir iyilik vesilesi olmakla birlikte, IV. Murad'n kz olan
zevcesi Kaya Sultan'n (. 659) hikayesiydi. Hamile olan Kaya Sultan'n,
ryalarnn ktye yorulmasndan, cesareti krlmt. Bunun sonucu ola
rak, "Kaya Sultan gnden gne Hak tarafna ynelip 20 bin altn Mekke
ve Medine'ye, 20 bin altn da Harem-i Has'n byk, kk, seferli, kavur
maclar, hazineli, kilarl, doanclar ve hasodalarna vakfetti." Evliya elebi,
Melek Ahmed Paa'da olduu gibi Kaya Sultan'n da hem dorudan ken
di kap halk hem de kamu refah yararna cmert davrandn gsterme
konusunda titizdi; ayn zamanda onun artan iyiliklerini artan dindarlna
balyor, dini inanla iyilik arasnda dolaysz bir balant kuruyordu. Gel
gelelim, Kaya Sultan'n balarndan hibiri onu kurtaramam ve lm
nn yasn tutan Melek Ahmed Paa'nn da onun ansna herhangi bir iyilik
yapmasna meydan verilmemiti. Kaya Sultan'n lmyle Melek Ahmed
Paa gzden dtnden sadece karsn deil, saraydaki hamisini de kay
betmi, tm kaps mhrlenip msadere edilmiti. 66
Hayrseverlik ou zaman lm ve cenazelere de elik ederdi. lm
artk bir rnrn hesabn verecek ve ona gre yarglanacak olan lm kim
se iin nemli bir and. mkan olan insanlar lmeden nce bann ruhu
adna mezarlarnn banda Kuran okuyacak bir hafz iin vakfye hazrlar
veya mezarlarn ziyarete gelecek ve len kimse iin muhtemelen duasn
eksik etmeyecek kiilere yiyecek datlmas iin denek brakrlard. Son
bir arzunun ve vasiyetin bir paras olarak kleleri azat etmek de allm
bir uygulamayd. Yaayanlar da len kimse tarafndan nceden dzenlenen
hayr ilerine ilaveten, mezarda ba yaparak veya Kuran okuyarak yahut
dua ederek llerin adna katkda bulunabilirlerdi. nsanlarn lm sev66 Gnmz Trkesiyle Evliya elebi Seyahatnamesi, 5 cilt s. 348, haz: Seyit Ali Kahraman, Yap Kredi
Yaynlar, stanbul zoo.
I Y i Li K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA H A Y R s EV E R L i K

12 3

diklerinin ruhani selametiyle meru bir ekilde ilgilenmesi baz hadislerde


de kabul grr. Adamn biri Peygamber'e yle der: "'Annem anszn vefat
etti ve eer konuabilseydi, sanrm sadaka verirdi. Ben onun adna sadaka
verebilir miyim?' O dedi ki, ' Evet, onun adna sadaka ver."'67 Bununla birlik
te, Kuran ayetlerini okumak ve dua etmek sadece yaayanlarn lenler adna
rabet ettikleri efaat ekilleri deildi; dua edenler ayn zamanda llerin de
yaayanlar adna efaati olacaklarn mit ediyorlard.
efaat, yaayanlar arasnda yaayanlarn adna uygulanmasnn
tlendii bir hadiste aka "dilin sadakas" diye nitelenir. Aslnda, birey
sel statye dayanan bu tr bir efaat kapasitesi, o statden dolay denmesi
gereken zekat olarak da sfatlandrlr. Bu sebeple, efaat eden kii, efaatin
bir sonucu olarak affedilen veya hakkn alan ile efaat eden arasndaki ba
-yararlanan ilikisinin bir paras olan bir badr. Shaun Marmon,
Memlfk toplumuna atfla yapt efaat tartmasnda, slam dncesinde
efaat ve sadaka fikirleri arasnda aratrlmas gereken karmak bir iliki
olduunu ileri srer. Ona gre bu iliki, sadakat ve ykmllk alarnn
nasl ekillendiini ve kullanldn daha iyi aklamaya yardmc olabilir.68
Memlfk dneminin Kahiresi'ne ait tasvirlerde, yiyecek datmlar
nn matem ritellerine de dahil edilebilmesi iin yemekierin mezarlklarda
ki cenaze trenlerinin paras olarak dzenlendii hikaye edilir. Ne var ki,
kimi durumlarda yemekler herkesin bir pay almaya alt byk ve baa
klmaz insan kalabalklarn cezbediyordu.69 Kahire'deki byk El-Karafa
Mezarl 7 yzyldan s. yzyla kadar tam bir "ller kenti" haline geliyor,
buradaki byk mezarlada birok hankaha dzenli sadaka ve hayr datl
masn mmkn klmak zere irat balanyor, bu suretle yaayan insanlar
da ayn mekana cezbediliyordu.7o Osmanl sultan Sleyman'n (bu kitabn
giri blmde deinilen) olu ehzade Mehmed 1543'te ldnde, babas
sevgili olunun lmnden dolay alenen yas tutmutu. Saray imarethanele
ri gn bedava yemek datm ve Mehmed'in trbesinde krk gn boyunca
67 Al-Bukharr, Sahrh al-Bukhar, 55 (wasaya) . bab 19; USC-MSA, Bukhari, 51j22.
68 efaat hakknda bkz. Shaun E. Marmon, "The Quality of Mercy: Intercession in Mamluk Society,"
Studia Islamica 87 (1998): 125-39 ve zellikle s. 132-33.
69 Sabra, Poverty and Charity, 96.
70 Taylor, In the Vicinity ofthe Righteous, 20.
YAR I M H U RM A B i LE LSA

edilen matem dualar srasnda sultan yoksullara ahsen sadaka datmt.


Ertesi yl bir selatn camisi klliyesinin temelleri atlm ve stanbul'daki her
Mslman mahallesinin fakir fukarasna sadaka ve kurban eti datlmt.
O dnemde 25o'den fazla byle mahalle vard!7' (Res. 7 ve 8.)
Lane 19. yzyln Kahiresi'nde zengin bir adamn cenaze alaynn
profesyonel at olarak birtakm yoksul insanlar da ierdiini ve bunun
sadaka beklentisinden tr cenaze kalabaln artrdn anlatr. Alayn
nnde "bazen veya drt deve gidiyor, bunlar trbede yoksullarc verilmek
zere ekmekle su tayordu ... Kimi zaman alay, mezarda kurban edilecek ve
eti yoksullara datlacak bir mandayla son buluyordu." Lane yle aklar:
"Bu adet 'kefaret' diye anlyor, bu ekilde lenin byk gnahlarnn deil,
ama baz kk gnahlarnn balanaca farz ediliyor." Ailenin kadnlar
cenazeyi takip eden cuma gn, yoksullara datmak iin baka eylerin
yan sra kurabiye ve ekmek tayarak tekrar mezara geliyordu. Ayn ritel
st ste iki cuma ve krk gnlk matem dneminin ardndan perembe
ve cuma vuku buluyordu.72 Mezarlardaki cmerte datmlar defn annn
veya resmi matem dneminin sonrasnda da devam ediyordu ve El-Karafa
Mezarlnn yaayan yoksullarn yiyecek bulmay mit edebilecekleri bir
yer olarak tannmasnda nemli bir etkendi.
Beikten mezara kadar uzanan doum, lm ve bunlarn arasnda
ki nemli kilometre talaryla beraber yllk bayramlarn takvimi, hayrsever
balarn slam toplumlarnda hayatn daimi bir zellii, her trl kayda de
er olayn bir vehesi olduunu gsterir. Bunlar farazi bir yllk ve mrlk
takvim halinde i ie dokuyarak, hayrseverliin insanlarn hayatna olduka
dzenli bir ekilde mdahale ettiini kantlamak amalanmaktadr. Ba
larn vuku bulahilecei anlar ou zaman hem balar hem ba alanlar
tarafndan nceden kestirilebilirdi, nk nerede ne datlaca konusunda
standart kalplar izleniyordu. Ancak tahmin edilebilir olduu yerde bile her
ba hala bir bireyin kapasitesine bal olup ahsi zelliklerin etkilerine ak
t ve bundan dolay btnyle gvenilir bir destek kayna deildi.
Necipolu, The Age of Sinan, 192. Bir valide sultann cenaze treninden bir rnek iin bkz. Peirce,
The Imperial Harem, 198, 210.
72 Lane, Manners and Customs, 508, 510, 518.

71

l v i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA H AYl RSEVE R L i K

VAKIF
Peygamber dedi ki: "Ademolu lnce amel defteri kapanr, yalnz
u durumda kulun defterine iyilik ilenmesine devam edilir: Sa
daka-i cariye (kalc bir hayr) , brakt ilimden faydalanabilenler,
ana babann aff iin dua edecek salih bir evlat. "73
Birok hayrsever davrann nispi grnmezlii iinde nemli bir
istisna, slam dnyasnda yaklak olarak 9 yzyldan itibaren byk say
lar halinde ortaya kmaya balayan byk vakflardr. Bilim insanlar va
kflarn slam toplumlarndaki merkezi rol -yani dini uygulamalar, sosyal
etkileim, kltrel aktarm, estetik retim, siyasi meruiyet, iktisadi organi
zasyon ve kasabalada kylerin fiziki yaplar- stndeki etkisi konusunda
hemfikirdir. Kkleri Roma, Bizans ve Sasani kanunlaryla uygulamalarnda
yatan vakflar yerel siyasi, sosyal ve iktisadi gerekliklele birlikte slami ya
sal ve kltrel taleplerin balan iinde geliti. Tarihi Marshall Hodgson
zel vakflarn aa yukar o. yzyldan itibaren "bir toplum olarak slam'
desteklemenin vastas" olarak zekatn yerini aldn ve siyasi ilevlere hiz
met ederken eit lde dinsel, sosyal, kltrel ve ekonomik faaliyetleri de
destekleyerek "en spesifik slami meselelerin maddi temelini" saladn
savunur. Hodgson yle devam eder: "Vakflar sayesinde, siyasi glerin
mdahalesine gerek duymakszn veya bundan ekinmeksizin eitli sivil
ihtiya maddeleri ve hatta hayat kolaylatran eyler, zel ama gvenilir bir
temele dayanarak salanyordu."74
Camiler, mektepler, trbeler gibi birok gz alc bina vakflarca
ina edilip destekieniyor ve bu da vakflar ou kez slam toplumlarnda
hayrseverliin en grnr ekli klyordu. Ayn zamanda, vakflar tarihiler
iin hayrseverliin en gzle grnr kantdr, nk vakflar byk yaplar
kurup ayakta tutmu, ayrca kurulu ve ileyiieri hakknda geride belgeler
ynndan oluan bir iz brakmtr. Gayriresmi hayrseverlik ileri, vakf
lara kyasla ou defa kayda geirilmemitir ve bunlara tarihi kaytlar iinde
Muslim b. alHajjaj al-Nisabri, Al-}ii mi' al-Sahrh, s:n Muslim b. al- Hajjaj, "Kitab al-Wasiyya,"
Sahrh Muslim, c. IV iinde (Kahire: Dar al-Ghad al-'Arabi, 1987-90), 4; USC-MSA, Muslim, 13/1005.
74 Marshall G. S. Hodgson, The Venture of Islam, 3 cilt. (Chicago: University of Chicago Press, 1974),
n:r24; McChesney, Charity and Philanthropy.

73

126

YAR I M H U RMA B i L E O LSA

ancak dzensiz surette anekdotlar ve tesadfi aniatlar vastasyla ulalabi


lir. Resmiyete dklmemi bu hayrlarn kmlatif toplam muhtemelen
vakflarn saysn kat kat ayordu ve nihayetinde bunlar hayrseverliin
bireyleri birbirine balayan ve cemaatleri idame ettiren balar nasl yarat
tn anlamak iin daha az nemli deildir. N e yazk ki bu tr hayr ileri
tarihin gr alanndan byk lde kaybolmutur.
Vakflar, muhtemelen birtakm vakflarn nnden dolay olduu
kadar bunlar hakknda nispeten byk miktarda bulguya ulalabildii iin
kapsaml ekilde aratrlmtr. Gerek yabanc ziyaretiler gerek smrge
yneticileri vakflar zellikle 19. ve 20. yzyllarda dikkatle gzden geir
diler, nk btn bu kurum modem zel mlkiyet rejimlerinin tesisiyle
ve ayrca tarmsal modernleme ve gelime amal tarm reformuyla at
yordu. Bu reformlardan hibirinin hayrseverlikle pek bir ilikisi yoktu
ve insanlar durup vakflarn grnrdeki hayrsever nitelii stne yorum
yaptklarnda bu, genellikle kurumlarn, grne gre, kmseyen veya
karc tutumunu ya da yararlanan kimselerin asalak tutumunu eletirrnek
iindi.75 Bu ksmda vakflarn ne olduunu, bileenlerini ve vakf oluumu
na ynelik baz mlahazalar tartacaz.
Temel deikenler

Habs veya hubus olarak da bilinen vakflar tarihsel olarak slam


toplumlarnda " sregiden hayrseverlik"in muhtemelen en yaygn ekliydi
ve zaman iinde hayr abalarn yerletirmeyi ve srdrmeyi amalyor75 Vakflarn incelenmesinde sosyal kurum karakterleri stnde odaklanmak gerektij:jine ilk iaret
eden 1942'deki bir yazsnda M. Fuad Kprl'yd, ama o bunun hayrseverlij:jin incelenmesini de ier
dij:jini nerecek denli ileri gitmedi. Bkz. M. Fuad Kprl, "Vakf Messesesinin Hukuki Mahiyeti ve
Tarihi Tekaml," Vakflar Dergisi 2 (1942): 5-6. Vaktara ilikin aratrmalar bilimsel literatrde bolla
t ve nde gelen, verimli bir aratrma sahas olmay srdryor. Kimi rnekler iin bkz. yakn dnemin
derlemeleri: Faruk Bilici, ed., Le waqfdans le monde musulman contemporain (XI:Xe-XXe siecles):fonctions
sociales, economiques et politiques (Istanbul: Fransz Anadolu Aratrmalar Enstits, 1994); zel say,
journal of the Economic and Social History of the Orient, "Waqfo and Other lnstitutions of Religiousj
Philanthropic Endowment in Comparative Perspective," 38, no-3 (1995); Randi Deguilhem, ed., Le waqf
dans Vespace islamique: outil de pouvoir socio-politique, nsz Andre Raymond (am: Institut Francais de
Damas, 1995); zel say, Islamic Law and Society, 4, no - 3 (1997); Miriam Hoexter, "WaqfStudies in the
Twentieth Century: The State of the Art," journal of the Economic and Social History of the Orient 41, no.
4 (1998): 474-95; Randi Deguilhem ve Abdelhamid Henia, ed., Lesfondations pieuses (waqf) en Mediter
ranee: enjeux de societe, enjeux de pouvoir (Safat, Kuveyt: Kuwait Awqaf Public Foundation, 2004).
l v i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToP LU M U N DA HAY RSEV E R L i K


_ '---r --

_
_
_
_

Resim 7 ehzade Mehmed Kll iyes i ' n i n plan: () cami, (2) medrese, (3) misafir odalar, (4) ahrlada
birlikte kervansaray, (5) ima ret, (6) mektep, (7) ehzade Mehmed Trbes i, (8-12) ek trbeler,
(13) Bozdagan Kemeri emeleri ve (14) nceki minare. Plan: Arben N . Arapi, alndg eser:
Glru Necipoglu, The Age of Sinan (Princeton: Princeton University Press, 2005), Res. no. 1 54. s. 1 92.
Yazarn izniyle.

du. Bir vakf kurmak, kurucunun niyetleriyle tanmlanan hayrsever bir


arnelden meydana geliyordu. Bir vakf kurma ayn zamanda slam fkh
kitaplarnn zel blmlerinde tanmlanan ve erevesi izilen hukuki bir
fildi ve farkl fkh ekallerinde saysz ekle tabiydi. Buradaki tartma, 8.
ila 9 yzyllarda rgtlenen, daha sonra douda Orta Asya, Afganistan
ve Gney Asya'ya ve sonunda Osmanl mparatorluu'nu (1300-1923) da
iermek zere batya, merkezdeki Mslman topraklarnn bir blmne
doru yaylan H anefi ekolnn vakf kurmaya dair kurallarn esas al
yor.76 (Ekollerin farkl artlarnn, vakf kurma uygulamalarn ve vakfla76 Peter Charles Hennigan, The Birth ofa Legal Institution: The Formatian ofthe Waqf in the Third Cen
tury AH Hana.fr Legal Discourse (Leyden: Brill, 2004).

z8

YAR I M H U RMA B i LE OLSA

Resim 8. ehzade Mehmed Kll iyes i ' n i n aksonometrik izdm. Binalar iin bkz. Res. 7- Plan: Arben N .
Arapi, bulunduu eser: G lru Necipolu, The Age of Sinan (Princeton: Princeton Un iversity Press, 2005),
Res. no. s s , s. 1 93. Yazarn izniyle.

rm sosyal tarihini nasl etkiledii daha derinlemesine aratrlnaya deer.)


Vakf kurma Mslman dnyann byk blmnde devam ediyor, bu
nunla birlikte deiik lkelerde farkl ada hukuki gelimelere gre de
iikliklere uruyor.
En temel hatlaryla bir vakf, gelirleri, tanmlanm yaradanclar
srekli olarak desteklemek zere ayrlm vakfedilmi belirli bir mal mlk
ten oluurdu; vakfn mal mlk veya sermayesi vakfyedeki artlar dorul
tusunda bir yneticiler silsilesi tarafndan idare edilirdi. Erkek veya kadn
kurucu ehil, bali ve hr olmalyd ve ancak tamamna, serbeste ve ipotek
siz sahip olduu bir varln vakfedebilirdi. Vakftan yararlananlar geerli
bir dini ama tekil etmek zorundayd. Bu, slami ritellere, sosyal ve kl
trel kurumlara (binalar, personelleri ve faaliyetleri) , bayndrlk ilerine,
yoksul ve muhta kiilere veya hatta aile mensuplarna ynelik destek olabi
lirdi. Vakf bir kere kuruldu mu, balang vakfyesinde belirlenmi artlar
i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToP LU M U N DA H AYl RSEVERLiK

12 9

veya aksi halde bir kadnn onaylamas dnda bir daha feshedilemez ve
degitirilemezdi. Mtevelli, vakftan yararlanan kimselere ehil ve drst bir
ekilde hizmet etmeliydi ve eer atanm mtevelliler silsilesinde bir boluk
oluursa veya mtevelli grevlerini ihmal ederse yerel bir kad mdahalede
bulunabilirdi. Kurucular, kendilerini ve kendilerinden sonra aile mensupla
rn veya baka ehil insanlar maal mtevelli tayin edebilirdi. Yerel kadlar,
imamlar veya baka sekin kiiler ya balangtaki bir dzenlemeyle ya da
ngrlm mtevelli silsilesinin sresi sona erdiinde zorunlu olarak sk
sk mtevelli olarak hizmet ederdiP
rat getiren varlklarla birlikte vakftan yararlananlarn ve yneticiler
silsilesinin listelendii bir vakf senedinin (vakfye) hakim nnde tescili
adet haline gelmiti. Vakf senetleri zarif belgeler ve sade kullanl kopya
lar eklinde mevcuttur. Memluk ve Osmanl dnemlerine ait birok vakfye
korunmutur, ancak nceki dnemlerden ve baka blgelerden de nemli
rnekler vardr. Bir vakftan ve ayrca daha etrafl yazlm bir senetten sz
eden en eski kayt 913'te Filistin'inde bir erken dnem Mslman kasabas
olan Ramla'da tesis edilen bir han (funduk) hakkndadr. Vakf senetleriyle
muhasebe kaytlar (zellikle ikincisinden Osmanl dneminden ok sayda
kalmtr) kentsel gelime, tarmsal retim ve iratlar, para birimi deerle
ri, yap malzemeleri, orba tarifleri, okul mfredatlar, yiyecek fiyatlar, ii
cretleri ve tbbi uygulamalarla shhi ikmal malzemeleri gibi ok eitli ko
nularda kapsaml ayrntlar saglar. Bir vakf, boyutuna, ynetim tarihine ve
iktisadi kaynaklarna ilaveten yerel siyasi ve evresel etkenlere bal olarak
ayrntl gnlk muhasebe defterleri ve ynetim raporlar husule getirmi
ve yerel kad sicilleriyle resmi yazmalarda iz brakm olabilir. Vakflar ya
saya bagl kurumlar olduundan ve yerel (ou zaman kentsel) dokunun de
rinlemesine nfuz ettiklerinden vakflarn faaliyetleri, varlklar, personeli
ve vakflardan yararlananlar doal olarak imparatorluk grevlilerinin, yerel

77 En erken tarihli vakf ktabesi iin bkz. M. Sharon, "A Waqf lnscription from Ramlah," Arabica 13
(r966): 77-84. Vakflarn kurulmasna ilikin hukuki artlarn baka ayrnhlar iin bkz. Rudolph Peters
ve dig., "wakf' EI' iinde, XI:s999
IJO

YAR I M H U R M A B i LE LSA

vakanvislerin ve seyyahlarn benzer ekilde dikkatini ekiyordu.78 Btn


bu bulgular hacim, nitelik ve derinlik bakmndan zekatla veya baka hayr
severlik ekilleriyle keskin bir tezat iindedir. ngilizcede en gvenilir genel
bavuru kayna olan Encyclopaedia of Islam daki (2. bask) maddeleri basit
bir ekilde karlatrdmzda, "vakf' maddesinin "zekat" maddesinden
neredeyse kat daha uzun olduunu ve birden ok yazar tarafndan kale
me alndn grrz, nk vakf konusundaki kaynaklarn irdelenmesi
ile bu alandaki bilimsel aratrmann durumuna dair bir tartma bir kimse
nin tek bana altndan kalkamayaca kadar kapsamldr.79
slam toplumlarndaki bilim insanlar her zaman vakflarn farkn
daydlar. Yine de ilk aratrmalar oklukla vakf kuruluu ve vakf ynetimi
ne dair kanunlarn yan sra vakflarn kurulmasyla ilgili belgelere odaklan
mtr. Kimi durumlarda metinlerin ierii kadar estetik deerleri stnde
de durulmutur. Vakf aratrmalar ancak 197o'lerden sonra kurulularn
hukuksal, yapsal ve rgtsel vehelerinden farkl konular sistemli olarak
ele almaya balam; bilim insanlar, vakflarn sosyal tarihini yazmaya y
nelmi ve sosyal tarihi daha genel olarak yazmak zere vakf belgelerini
kullanmlardr. slam toplumlarndaki hayrseverlie dair incelemeler
ierisinde, muhtemelen normatif hukuki literatrle birlikte vakf senetleri
ne ve ilgili kaytlara kolayca ulalabildii iin vakflar stnde younlaan
'

78 Tarihi vakf senetleri (vak.fiyya, vak.fiye, vakfoame) tm dnyada ktphaneler, arivler ve zel ko
leksiyonlarda, zellikle Msr Milli Arivi ile Evkaf Bakanlg (Kahire) ve Vakflar Umum Mdrlg'nde
(Ankara) bulunabilir. Vakflar Dergisi, Belleten, Annales Islamologiques, Bul/etin d'Etudes Orientates vb gibi
ihtisaslam dergilerde yaynlanm birok rnek bulunuyor. Yaynlanm vakf senetleri veya rehberleri
iin de rnej:lin bkz. Daniel Crecelius, "The Organization of WaqfDocuments in Cairo," International jour
nal ofMiddle East Studies 2 (1971): 266-77; Muhammad M. Amin, Al-Awqafwa'l-haya al-ijtima'iyya wa'l
iqtisadiyya ft Misr: 648-923 (1250-1517) (Kahire: Dar al-Nahda al-'Arabiyya, 198o); Muhammad M. Amin,
Catalogue des documents d 'archives du Caire de 239!853 a 922/1516 (Kahire: Institut Francais d'Archeologie
Orientale, 1981); Donald P. Little, A Catalogue of the Islamic Documents from al-Haram AS-Sarrf in Jeru
salem. (Beyrut ve Wiesbaden: Franz Steiner Verlag, 1984); Daniel Crecelius, Fihris waqfiyyat al-'asr al
'Uthmani al-mahfo.zah bi-Wizaral ai-Awqafwa-Daral-Watha 'iq al-Tarikhiyyah ai-Qawmiyyah bi-al-Qahirah
(Kahire: Dar al-Nahdah al-'Arabiyyah, 1992); Birgitt Hoffmann, Waqfim Mongolischen Iran: Rashiduddins
Sorge um Nachruhm und Seelenheil (Stuttgart: Steiner, 2000). Osmanl dnemi iin vakf muhasebe kayt
lar Topkap Saray Arivi ve stanbul'daki Babakanlk Osmanl Arivi'nde, ayrca Osmanl malzemele
rini ieren baka koleksiyonlarda bulunabilir. Saysz Osmanl vakfyesinin renkli balang sayfalarnn
reprodksiyonlar iin bkz. Tlay Duran, ed., Tarihimizde Vakf Kuran Kadnlar. Hanm Sultan Vak.fiyyeleri
(stanbul: Tarihi Aratrmalar ve Dokmentasyon Merkezleri Kurma ve Gelitirme Vakf, 1990).
79 Zysow, "zakat," XI:823-28; Peters ve ba., "wakf' XI :59-99, Ek 823-28.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL M A N TOPLU M U N DA HAY l R S EVE R L i K

131

aratrmalar ar basyordu. Hayrseverliin incelenmesinde btn bu kay


naklar normlarn evrimini ve uygulamayla ilikisini incelerneyi mmkn
klar. Vakf aratrmalar saysz konuya kap aar, ama burada sunulan liste
belli sebeplerden dolay sadece hayrseverlikle ilgili olanlar ieriyor. Bu ko
nularn iinde, vakf kurucusu olarak deiik sosyal, ekonomik ve politik
snflar; iyilik iinde kadnlarn yerini; aznlk cemaatlerinin hem kurucu
hem vakflardan yararlananlar olarak btnlemesini veya dlanmasn;
byk balarn kentlerle krsalda, merkezle evrede sosyal hizmetlerin tip
ve ulalabilirliinin bir iareti olarak fiziki dalmn ve ayrca ister bina
lar veya insanlar ister bilim insanlar veya yoksullar olsun, vakftan yararla
nan kimselerin greceli statsn sayabiliriz. Gabriel Baer ve rencileri
Ortadou'nun ve slam toplumlarnn sosyal tarihini anlamada bir kilit ola
rak vakf aratrmalarnn ncln yapmlardr.
Aslnda Kuran' da vakflara deinilm ez, ama saysz hadiste vakf
oluturmann veheleri ele alnr, birka temel hadis derlemesinde tekrar
lanan dikkat ekici bir kssa da buna dahildir. Sz konusu hikayede ikinci
halife mer bin el-Hattab (634-44) vakf uygulamasn balatan kii olarak
anlr. Hayber Sava'nda (635) biraz toprak ele geiren mer bunu ne ya
pacan Peygamber'e sorar:
Bu hurmaln asln, rakabesini vakfet. Artk o satlmaz. Hibe edil
mez, varis olunmaz. Yalnz onun mahsul (mstahakna) infak
edilir, yedirilir, buyurdu. mer de bu maln o suretle vakfetti. Ve
bu sadakas Allah yolunda gaza eden mcahidlere, esirlikten kurtul
mak isteyen klelere. konuklara, misafrlere, vakfn yakn akraba
sna merut idi. Bununla beraber mtevelli nasb olunan kimsenin,
vakfn rakabesine tecavz etmeyerek yalnz nemasndan rfe gre
yemesinde, yahut dostuna yedirmesinde de gnah yoktur.80
Dallanp budaklarran vakf sisteminin znde bu hadiste ak seik
belirtilen temel ilkeler yatar. Dikkat ekici olan, bu metin sadece srekli
8o Sahih-i Buhan Muhtasan Tecrid-i Sarip Tercmesi ve erhi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, An
kara 1984, Cilt: 8, sayfa: 222, hadis nu: n7.

13 2

YAR I M H U R M A B i LE LSA

ba uygulamasn ve gelirlerin hayr iin kullanmn merulatrmakla


kalmaz, yararlanacak uygun kimseleri de tanmlar ve vakf yneticisiyle ona
yakn baz kiilerin bu iratlardan desteklenmesine izin verir.
Vakflara bir rnek Hrrem Sultan'n Kuds'teki imaretidir. Drt
yz "yoksul ve dindar, gsz ve ihtiya sahibi" insan beslemek zere
kurulmu olan bu aevi krsal evreden yirmiden fazla kyn iradna, ila
veten aevini desteklemek iin zel olarak ina edilmi bir ifte hamamn
kazancna dayanyordu. Btn bu mallarn gelirinin erzak masraflarn,
personel maalarn ve binalar iler durumda tutmak iin yaplacak ona
rmlar karlamas ngrlmt. Bu vakf, hkm sren harredann bir
mensubu tarafndan kurulduundan, vakf ynetmek iin (kurucunun ai
lesinden deil) saray brokrasiden cretli bir ynetici atanyor, sz konusu
kii stanbul'daki imparatorluk saraynda bulunan nazra dzenli ve ayrn
tl mali raporlar gnderiyordu. 6. yzyln sonlarndan itibaren bu tr va
kflarn nazr Topkap Saray'ndaki darssaade aasyd. Hrrem Sultan'n
vakf, vakflarn birok temel zelliine sahiptir ve ayrca byk bir vakf
kurmann ve ynetmenin ne denli karmak bir i olabileceini gsterir.
alanlarn ve onlarn cretlerinin listesi ile piirilecek yemekerin temel
tarifleri ve irat getiren malvarlklarnn bir listesi dahil, hedefleri ve tekilat
bakmndan hayli spesifik olan vakf senedi, drst ve adil davranmasn ta
lep etmek dnda, yneticinin yiyecek iaesi, irat toplama, sorunlu personel
veya yemek diye yaygara koparan insanlar gibi gnlk glklerle nasl baa
kacan tanmlamaz. 8'
Dolaysyla her bir vakf bireysel niyetierin ve yerel artlarn ayr
bir hikayesini meydana getirir ve her biri ilevleri, personeli ve malvarlk
lar vastasyla yerel politik, ekonomik ve sosyal balamyla btnlemiti.
Byklne bal olarak, vakfn tarihi yerel olaylarn kk ya da b
yk bir parasn olutururdu. Kuds'teki imaretin zel durumu Osmanl
merkezi otoritelerinin tara otoriteleriyle ne ekilde iliki kurup yrtt
ne; vakfedilen malvarlklarnn nasl ynetildiine; vakfn yerine getir
dii, vaktiyesinde tanmlanmayan ilevlerine ve bu olgularn 6. yzyln
S

Bu vakfn kuruluuna ve ilk dnem faaliyetine dair bkz. Singer, Constructing Ottoman Beneficence.
[Trke evirisi: Osmanl'da Hayrseverlik Kuds'te Bir Haseki Sultan mareti, Tarih Vakf Yaynlan, 2004]
iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOP LU M U N DA HAYl RSEVERLi K

1 33

ortasndan imparatorluun sonuna kadar zaman iinde nasl deitiine


dikkat eker. Spesifik olarak bu vakfn balang vakfiyesini esas alarak,
gelir-giderdeki dalgalanmalar, yararlananlar snfnn deimesini ve ni
hayet pimi yemek datmndan un ve ya gibi ham gda maddesi da
trnma geildiini grmek mmkndr. Dnemsel raporlarda ok sayda
yoksul insann vakf kullanma abalar belirtilir ve kullanm hakknn na
sl dzenlendiine dair ipular sunulur. Tarihilerin tarayaca yzlerce
yllk kad sicilieri ile, bu vakfn ve benzer ekilde kaytlar iyi tutulmu
baka birounun ok daha ayrntl bir hikayesi yazlabilir. 82
Bir vakfn geri dn olmad iin artlarnn ebedilik temelinde
tanmlanmas gerekiyordu. Binalar kebilir ve ailelerin soyu kuruyabilir,
ama daima yoksul insanlar bulunur ve bu yzden birok vakf senedinde
tanmlanan yararlanacak kiiler silsilesi yoksullarn, bazen vakfn yer ald
kentteki yoksullarn bazen de kutsal Mekke ve Medine kentlerindeki yok
sullarn adlandrlmasyla bitiyordu. Mesela, ksa bir sre Osmanlnn Msr
valisi (1772-75) olan Ebu'z-Zeheb M ehmet Bey Kahire'deki cami, medrese,
eme ve zaviyesini ayakta tutacak uzun bir malvarl listesiyle 1774'te mu
azzam bir vakf balamt. Vakf senedinde, vakftan yararlanacaklarn
ve vakfn malvarlklarnn fazlasyla ayrntl bir tarifinden sonra, yararla
nacaklara yaplacak datmlarn ardndan geriye kalan gelirlerin kurucuya
ait olduu ve onun lmnden sonra azat edilmi klelerine ve onlarn l
mnden sonra bu parann Kahire'deki el-Ezher Camisi'nin ama sakinlerine
ve komu zaviyeye destek iin kullanlaca art koulur. Belge "Ama bu
mmkn deilse" diye devam eder, "o zaman [gelirler] her nerede bulu82 Bu vakf hakknda daha ok bilgi iin bkz. Oded Peri, "The Waqf as an Instrument to Increase
and Consolidate Political Power: The Case of the Khasseki Sultan Waqf in Late 18th Century Jerusa
lem," Asian and A.frican Studies 17 (1983): 47-62; Oded Peri, "The Muslim Waqf and the Calleetion
of jizya in Late Eighteenth-Century )erusalem," Ottoman Palestine 1800-1914: Studies in Economic and
Social History iinde, ed. Gad G. Gilbar (Leyden: E. J. Brill, 1990), 287-97; Oded Peri, "Waqf and Otto
man Welfare Policy," journal of the Economic and Social History of the Orient 35 (1992): 167-86; Yusuf
Natsheh, "Al-'Imara al-'Amira: The Charitable Foundation of Khassaki Sultan (959/1552)," Ottoman
jerusalem: The Living City, 1517-1917 iinde, ed. S. Auld and R. Hillenbrand (Londra: Altajir World of
Islam Trust, 2ooo), 749-90; Singer, Constructing Ottoman Bene.ficence; and S inger, "The Privileged
Poor of Ottoman )erusalem," Pauvrete et richesse dans le monde musulman mediterraneenjPoverty and
Wealth in the Muslim Mediterranean World iinde, ed. Jean-Paul Pascual (Paris: Maisonneuve et Laro
se, 2003 ) , 257-69.

1 34

YAR I M H U RM A B i LE LSA

nurlarsa bulunsunlar Mslmanlar arasndaki yoksullarla muhtalar iin


harcanmaldr. "83
Hrrem Sultan ve Ebu'z-Zeheb Mehmet Bey'in vakflar slam ta
rihi boyunca kurulan binlerce vakftan sadece ikisidir. Vakflardan yarar
lananlar arasnda cami, medrese, okul, hastane ve tekke gibi yaplar ve
bunlarn btn personeli, renciler, hastalar ve zahitler; su ikmal sistem
leri, kprler ve yollar gibi bayndrlk ileri; vergi demeleri iin kurulan
avarz vakflar gibi acil yardm fonlar; kurucunun akrabas gibi mnferit
kiiler ve de yoksullar vard. Vakfyelerde bulunan dier kalemler, okullar
ve ktphaneler iin kitaplar, camiler iin hallar ve cihat iin kllarla at
lar da ieriyordu. Kuds imareti, Osmanl paytahtlar stanbul, Bursa ve
Edirne' de ina edilen ok amal cami klliy elerinden veya lhanl nazr
ve hekim Reidddin'in (1247-13I8) vakf Rab-i Reidi'den ok daha kk
bir messeseydi.84 Yine de vakfeden insanlar, yukarda tanmlanan temel
hukuki nitelikleri karlayan ok geni bir sosyal ve ekonomik yelpazeden
gelen erkeklerle kadnlard. Kuds'teki vakf, Pastel'in bu blmn ban
da tasvir edilen yol st sebillerine veya cami kandillerine ya temin eden
ya da mahalli bir kuyunun bakmn stlenen kk mahalle vakflarna
kyasla devasa saylrd.8S eyh Osman 1358 ubatnda El-Halil'deki evini
ocuklarnn, sonra onlarn soyundan gelenlerin ve nihayetinde yoksulla
rn yararna vakfetmiti.86 r6. yzyln tara kasabas Ayntab'da (bugnk
Gaziantep) bir evin ortak sahipleri iki erkekle iki kadnd; drd de kendi
hissesini mahallelerinin camisini desteklemek zere vakfetmiti.87
83 Daniel Crecelius, "The Waqfryah of Muhammad Bey Abu al-Dhabab, !," journal of the American
Research Center in Egypt 15 (1978): 105.
84 Osmanl payitahtlar iin bkz: El ', A ve TDVA iindeki ilgili yazlar. stanbul ile Edirne'deki muaz
zam vakf eitliliine dair bir fikir edinmek iin bkz. . L. Barkan ve Ekrem Hakk Ayverdi, ed., stanbul
Vakflar Tahrfr Defteri, 953 (1546) Tarfhli (stanbul: Fetih Cemiyeti, 1970) ve M. Tayyib Gkbilgin, XV-XW.
Asrlarda Edirne ve Paa Livas: Vakflar, Mlkler, Mukataalar (stanbul: ler Basmevi, 1952). Rab'-i Reidi
(Rab'-i Rashidi) iin bkz. Hoffmann, Wakf in Mongolischen Iran ve Fariba Zarinebaf, "Feeding the Poor:
The Rab'-i Rashidi lmaret in !1-Khanid Tabriz," Feeding People, Feeding Power: Imarets in the Ottoman Em
pire iinde, ed. Nina Ergin, Christoph K. Neumann ve Amy Singer (stanbul: Eren, 2007), 59-67.
85 Behar, A Neighborhood in Ottoman Istanbul, 35
86 Little, Catalogue, 3!9
87 Leslie P. Peirce, Morality Tales: Law and Gender in the Ottoman Court ofAintab (Berkeley: Univer
sity of California Press, 2003), 225.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYlRSEVERLi K

135

Herkes yeni bir vakf kurmay semiyordu. Baz insanlar malvarlk


larn mevcut kurumlarn, mesela sekin, hatta uzakta olan Mslman ku
rumlarnn yararna balyordu: Mekke, Medine, Kuds ve El Halil'deki
merkez camilerinin yan sra Ali bin Ebu Talip'in Afganistan'n Belh eh
rindeki trbesi Mezar- erif ve onun Necef (Irak) kasabasndaki gelenek
sel mezar yeri.88 Mesela en azndan 17. yzyldan itibaren Cezayir kentinde
Mekke ile Medine ( Haremeyn-i erifeyn) iin merkezi bir vakf vard. r8.
yzyl kaytlar vakfn yllk gelirlerinin Cezayir kentinde nasl toplandn,
sk koruma altndaki bir kervanla kutsal kentlere gnderildiini ve orada
para tarbalarna elik eden ayrntl bir mnfert alclar listesine gre da
tldn gsterir.89 Byle yerleri destekleyen fonlar, sz konusu mahallere
bakacak ve malvarlklarn ynetecek dzinelercc, belki yzlerce insana i
verirken yzlerce yl da hayr datyordu. Ne var ki, genellikle Cezayir'deki
Haremeyn Vakf hakknda yaplan benzer trde aratrmalar nadirdir ve ba
larn toplam deeri veya ynetimi hakkndaki birok soru, ayrca uzakta
olsa da nemli bir hayrsever kuruma aidiyetin, gelir getirici yerel malvarlk
larn nasl etkiledii sorusu cevapsz kalr.
rat retsin diye vakfedilen malvarlklar vakflarn kurucular ve
vakflardan yararlananlar kadar eitliydi. Tahl, meyve ve sebze yetitirilen
tarlalarla baheler; kira getiren kentsel konutlarla i hanlar; cretli hamam
larla deirmenler; btn bir meyve bahesi veya tek bir aa, ok katl bir ev
veya tek bir oda; bunlarn hepsi, ba sahibi tam ve hr tasarrufta bulunma
hakkna sahip olduu srece bir vakfn geerli malvarlklar olabilirdi. Nakit
vakflar, yararlanan kimseler iin irat yaratmak amacyla yatrmlarn getir
dii geliriere -ou durumda bir tr kredi faizi eklindeydi- dayanyordu.
slam hukukunda faiz yasak olduundan birok ulema bu vakflar meru
saymyor, ama sert tartmalara ramen bunlar Osmanllarca kabul ediliyor
du. Son derece pratik bir insan olan Ebussuud Efendi bu uygulamaya iki yol
dan cevaz veriyordu: (r) Bu muameleyi bir tr yeniden sat olarak yeniden
tanmlayan hukuki bir areye izin vererek, (2) Yzde r s 'e kadar bir faizin
88 McChesney, Waqfin Central Asia; E. Honigmann ve C. E. Bosworth, "al-Nadjaf," EI' iinde, Vll:859-6.
89 M iriarn Hoexter, Endowments, Rulers and Community: Waqf al-Haramavn in Ottoman Alpers (Lev
den: E. J. Brill, 1998).
YAR I M H U RMA B i LE LSA

caiz olduunu onaylayarak. Nakit vakflar daha ok Anadolu ve Balkanlar'la


snrlyd ve Osmanl'nn s6-7'deki fethinden ncesine giden uzun bir s
lami ynetim ve hukuki uygulama geleneine sahip olan imparatorluun
Arapa konuulan ksmlarnda ancak nadiren grlyordu. Bununla birlik
te nakit vakflar, dier vakflarn ihtiya fazlas gelirleriyle birlikte, Osmanl
mparatorluu'nda 19. yzylda bankalarn kurulmasndan nce nemli bir
dk maliyetli kredi kaynayd.9o Bu itibarla Osmanl'nn iktisadi, siyasi ve
sosyal dnyasnda hayati bir iieve hizmet ediyordu.
Mslman lkelerde yaayan Yahudilerle Hristiyanlar da vakf kur
mulardr. Vakflar slam hukukuna tabi olduundan sinagoglarla kiliselerin
vakflardan yarar salamas meru deildi, ama baka birok kiisel ve kamu
sal amaca imkan tannyordu. Bu sayede, 1458' Je Kuds'te yaayan Fasl bir
Yahudi kadn, Bannita bint Bereket, evini vakfetmi ve hak sahibi olarak olu
nu ve ondan sonra onun ocuklaryla torunlarn adlandrmt. Eer soyu son
bulursa vakftan yararlanacak kiiler Yahudi cemaatinin yoksullar olacakt ve
bu slam hukukunca kabul edilen bir maksatt. Eer, herhangi bir sebeple,
gelirler fukara iin harcanamazsa o zaman para Kuds'teki Kubbet's-Sahra
iin kullanlmalyd.9' Bu suretle, Bannita vakfyesinde, grnrde uzak bir
ihtimali, yani gnn birinde Kuds'teki Yahudiler arasnda hi yoksul insan
veya kentte hi Yahudi kalmayacan aka ifade ediyordu.
Her ne kadar gayrimslim dini kurumlarn hukuken vakflar
dan yararlanmas mmkn olmasa da, kiliselele manastdar Osmanl
mparatorluu'nun kimi ksmlarnda, zellikle Lbnan ve Balkanlar'da kendi
yararlar iin vakfkurma imkan bulmulard. Bu, eitli hukuki hilelerle sa
lanyordu, bunlarn en bariz olan kilisenin yerine "kilisenin yoksullar"nn
yahut "yoksullarla yolcular"n yararlanacak kimseler olarak adlandrlmasy
d.92 Bu rnekler, vakfn amalar bakmndan ne denli esnek bir kurum olgo
Jmber, Ebus's-Su'ud, 145; J. Mandaville, "Usurious Piety: The Cash Waqf Controversy in the
Ottoman Empire," International journal ofMiddle East Studies ro (1979): 289-308; Murat izaka, "Cash
Waqfs in Bursa, 1555-1823," journal ofthe Economic and Social History of the Orient 38 (1995): 313-54
91 Arnnon Cohen, jewish Life under Islam (Cambridge, MA: Harvard University Press, 1984), 211.
92 Jmber, Ebus's-Su'ud, 159-61; Eugenia Kermeli, "Ebu Su'd's Definitions of Church Vakft: Theory and
Practice in Ottoman Law," Islamic Law: I1eory and Practice iinde, ed. Robert Gleave ve Eugenia Kermeli
(Londra: I. B, Tauris, 1997), 141-56; Richard van Leeuwen, "The Maronite Waqf of Dayr Sayyidat Bkirki in
Mount Lebanon during the 18th Century," Le waqf dans Vespace islamique iinde, ed. Deguilhem, 259-75.

iYi Li K YAP D E N i Z E AT; M s L MA N TOPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

1 37

duunu ve herhangi bir devlet dahilinde veya siyasi snrlarn tesinde bile
halklar ne denli kapsayc olduunu gsterir. Baz Yahudilerle Hristiyanlarn
slam hukukuna uygun, yasal slami otoriteler nnde tescil edilen vakflar
kurmas, sz konusu kiilerin kendi karlarnn korunmas konusunda sla
mi yasal kurumlarnn gcn kabul ettiini gstermektedir.93
phesiz ki vakflar iyilik mekanizmalar olmann ok daha tesin
deydiler. Emlak, fnans ve igc alanlarnn tamamlayc aktrleriydi ve kap
saml ekonomik, sosyal ve kltrel etkileri olabiliyordu. Mslman toplum
larda yaadklar srece balardan etkilenmeyen ok az insan vardr. Birok
kimse, mesela burslardan veya desteklerden en bata yararlanan rencilerle
yoksul insanlar, balardan dorudan kiisel kar salyordu. Baka kim
selerin, szgelimi yerel bir camide namaz klan veya bir emeden su ien
insanlarn dorudan olsa da ahsi olmayan yararlar sz konusuydu. ar
lar ou zaman yerel bir kurumun yararna vakfedildiinden birok esnaf
dkkann vakflardan kiralyordu ve ayns kiralk konutlarn kiraclar iin
de geerli olabilirdi. Dolaysyla bir kent fiziki altyapsn vakflarna borlu
olabilirdi. Vakflar ayn zamanda ekonomik merdivenin alt ve st basamakla
rndan birok insana i imkan salyordu. Ynetici olarak, iratlar toplamak,
ders vermek, onarmlar yapmak, yemek piirmek, temizlik ve vakfn ilevini
grmesi ve ayakta kalmasna ilikin uzun bir listedeki grevleri yerine getir
mek iin birok insan istihdam ediliyordu. Gelgelelim vakflar, daha gsz
veya daha alt bir statye sahip olduklar veya varlklar arzu edilmedii iin bi
reyleri veya gruplar kasten darda da brakabilirdi. Osmanllar Badat'taki
hakimiyetleri boyunca kentin Snni ulemasn desteklemek iin saysz vakf
kurmu, ama ii alimleri maksatl olarak grmezlikten gelmilerdi.94 Medre
seler sadece seme burslu rencilere eitim sunuyordu; imaretler ancak bir
n hak ettiini kantlayabilen insanlar kabul ediyordu.
93 Yahudiler de sinagoglar ve yoksullan desteklemek iin Yahudi hukukuna gre vakflar (hekdejng.
heqdesh) tekil etti. Mslman toplumlarda hekde konusunda daha fazla bilgi iin bkz. Moshe Gil, Do
cuments ofthe ]ewish Pious Foundationsfrom the Cai ro Geniza (Leyden: E. J. Brill, 1976) ve Cohen, Poverty
and Charity.
94 Meir Litvak, Shi'i Scholars of NineteenthCentury Iraq: T1e 'Ulama' of Najaf and Karbala' (Cambri
dge, BK: Cambridge University Press, 1993), 3538. Irak'n ii airetleri arasnda vakf kurma gelenei
ve kimi yerlerde vakf mmkn klacak nemli bir servet younlamas yoktu. ii ulema, renciler ve
trbeter iin hayr destei Irak'n dndan geliyordu.
YA R I M H U R M A B i LE LSA

N iin va kf k u rd u lar?
Bir ba neden bir vakf kurmay sesin, gelirleri hayrsever bir
amaca hizmet etmesi iin malvarln devretsin? Eer cevaplar iin vakf
senetlerini okursak, bunlarn balca sadece iki temel hedefi ifade ettiini
grrz: Ba iin br dnyada ruhani kazan ve ritel, sosyal ve klt
rel hizmetlerin salanmas dahil, Mslman cemaatin bu dnyadaki yarar
(maslahat) .95 Pastel'in daha nce alntlanan gzlemleri, iyilik saikleri ola
rak sadece dindarlk ve iyi niyeti kabul eder grnyor, bu da onun alglar
nn, en azndan ksmen, okuduu normatif slami metinler ve muhtemelen
kendi hayrseverlik kavramyla ekillendiini ima ediyor. Hrrem Sultan'n
sp' de dzenlenen imaret vakfyesi bu hedefleri aka ifade eder:
Kuran'n: "yilik edin, nk Allah da size iyilik etmitir" yce buy
ruuna uyarak (o] ltuf ve hediye dolaplarnn kilitlerini, snrsz iyi
liin kaplarn insanla at, bol bol cmert hediyeler verip ltuflar
da bulundu; bu suretle sekin kiiler ve insanlk onun ltuflarndan
nasiplendi. Bu mnasebetle onun amac iyilikseverliinden insanl
n yararlanmasyd ve -ebedi mutlulua erimek iin- gnler ayla
ra, yllar alara evrilirken zgr iradesiyle yapt iyiliin sonsuza
kadar srmesi ve fesada uramamasyd, bylece onun refah ve ta
lihi ebediyen deimeden srmesiydi.96
Bu pasajda ifade edilen duygulara nceki blmde tarttmz
zekat konusundan ainayz: Bu ve br dnyann ltuflar Tanr'dandr;
maddi zenginlik insanlarn bakalarna iyilik yapmasn mmkn klar; sa
daka vermek, bann sonunda cennete girme ihtimallerini artrr.
Toplumun refahn artrmann bir yolu ritel trenler, eitim, sosyal
yardmlama hizmetleri, ticari faaliyet ve meskenler iin alanlar oluturup
onlar srdrecek kurumlar tesis etmekti. stanbul'daki Sleymaniye gibi
95

Khadduri, '"maslaha." Vakf tekilini etkileyen saiklerin bir listesi iin bkz.: Bahaeddin Yediyldz,

lnstitution du vaqf au XVIlle siecle en Turquie - etude socio-historique (Ankara: Imprimerie de la Socite
d'Histoire Turque, 1985), -12.
96 St. H. Stephan, "An Endowment Deed of Khasseki Sultan, Dated 24th May 1552," Quarterly ofthe
Department ofAntiquities in Palestine o (1944): 178, 180.
I Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L MAN ToPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

1 39

muazzam bir cami klliyesi (ehzade'den sadece birka yz metre mesafe


de) , cuma namaznda birka bin kiiyi alacak byk bir cami; drt medrese;
bir mektep; bir darifa ve bir darttp; bir imaret; bir han; aalarn glge
lendirdii ve rzgara ak, Hali'in kuzeyiyle Boaz'n arpc bir grnts
ne sahip geni bir avlu; bahede hanisiyle einin trbeleri; bir kapal ar;
bir hamam ve umumi helalardan meydana geliyordu.97 Mektepler, imaret ve
hana eriim snrlyd, ama avlu herkesin yaradanahilecei geni bir park
t. Her Mslman camide namaz klahilirdi ve bazs burada Sleyman'la
Hrrem'in byk trhelerinde mola verirdi, nk insanlar lyken bile oto
ritelerini koruyan kudret sahiplerinden ve evliyalardan efaat dilerdi. Kirala
ryla klliyeyi idame ettirsin diye civarda ina edilen arlar, zanaatkarlarla
tacirler iin gerek imalat gerekse sat mahalleri barndryordu; hamamlar
bir aptes, genel temizlik, rahatlama ve dedikodu mekanyd. arlada ha
mamlar benzer ekilde geni bir mteri kesimine hizmet ediyordu. Kentsel
meskenler, vakfn balanm mlklerinin bir paras olarak kentin emeki
snflar iin kiralk yer salyor ve vakfa balanm olup irat getiren kyler
belirli vergi baklklarndan yararlanyordu.98 Dolaysyla Sleyman, vakf
kurarak binlerce insan etkiliyor, onlarn refahna katkda bulunuyor ve ken
di selametiyle ilgilenirken paytahtn da gelitiriyordu.
Sleymaniye'nin boyutlar her trl standartta onu olaanst bir ba
ar klar ve bugn yaplarndan birou hala ok amal olarak hizmet vermek
tedir. Cami, trbeler, park, arlar ve tuvaleder balangtaki ilevlerini srdr
mekte olup medreselerden biri ise artk bir aratrma ktphanesidir. Depo ve
daha sonra mze olarak hizmet eden imaret turistik bir Osmanl lokantasn
ve niversite rencilerinin dadand byk bir ay bahesini barndryor.
Dahas, Sleymaniye istanbul'daki tek byk klliye deil ve Amasya'daki II.
Bayezid (48-sr2) Klliyesi (Res. 9) gibi imparatorluun kentlerinde baka
lar da kurulmutur. ok ilevli klliyeler kuranlar, grne gre bunu ok
daha fazla yapm ve saltanatlarnn mimari bir ikonu haline getirmi olsa da,
sadece Osmanllar deildi. Osmanl d bir rnek olarak, Karahanl hkmda97 Necipolu, The Age of Sinan, 207-22.
98 Istanbul'daki Sleymaniye Klliyesi'nin vakfyesinde belirtilen artlar iin bkz. Kemal Edib Krk
olu, Sleymaniye Vakfiyesi (Ankara: Resimli Posta Matbaas, 1962).
YAR I M H U R MA B i LE LSA

r brahim bin N asr tarafndan IL yzyln ortasnda Semerkant'ta ina edilen


ve medrese diye anlan yap bir medrese, trbe, cami, odalar, bahe, ktpha
ne ve inziva hcreleri ihtiva ediyordu. Burada yoksullara kurban bayramnda
et datlyor ve aure gnnde ise yiyecek ve giysi veriliyordu.99
Klliyelerin boyutlar ve bileeni olan yaplarn seimi, mnferit
kurucularn imkanlaryla hedeflerine, ayrca yapldklar yerin ihtiyalarna
balyd. Bir ulema kasabasndaki klliye byk bir medrese barndrrken,
ilek bir ticaret gzergahnn stnde bulunan bir klliye kocaman bir ker
vansaraya sahip olmakla iftihar edebilirdi. Bazen vakflar yerel bir mese
leden veya kurucusu iin zel neme sahip bir hedeften kaynaklanan bir
iyilik amacyla meydana getiriliyordu. Bir Osmanl kentinin varlkl semt
sakinleri, devlet olaand vergiler (avarz) koyduunda yoksul sakinierin
payna deni demeye yardmc olmak iin vakf tekil ediyorlard. 18. yz
yln sonlarnda stanbul'daki Kasap lyas Mahallesi bir ev, bir kmr ve
kereste dkkanyla ve bir deirmen ihtiva eden byle bir vakfa sahipti. Ava
rz salnmayan zamanlarda, mtevelli, [vakfl fonlarn yoksullara yardm
etmek veya yerel kamu hizmetlerini iyiletirmek iin kullanabiliyordu. Teb
riz ve Sivas'taki vakflar souk k aylar boyunca kularn beslenmesi iin
para dyordu, bir vakf da 19. yzylda Fez'de hasta leyleklerin tedavisi iin
kurulmutu. 14- yzyl seyyah bn Battuta am'da karlat vakflar co
kuyla tasvir eder; bunlarn arasnda, kendileri hacca gidemeyenlerin yerine
hacca gidecek insanlar desteklemek, sokaklar ta deli ve yaya kaldrmla
rn dzenli tutmak, hizmetkarlann krd tabaklarn parasn demek iin
kurulmu olanlar vard.oo
Bununla birlikte vakflar, aikar ve belirtilmi hedeflerinin tesinde
geni bir yelpaze oluturan ek amalara da hizmet ediyordu. Bilim insanlar
ve gzlemciler de yzyllar boyunca bunun farkndaydlar. Vakayinameler,
hukuki incelemeler, bavuru kitaplar, seyahatnameler vakflarn kurulu ve
99 Lev, Charity, 98-99.
100 Behar, A Neighborhood in Ottoman Istanbul, 67-68; Kishwar Rizvi, "Gendered Patronage: Women
and Benevolence during the Early Safavid Empire," Women, Patronage, and Self-Representation iinde, ed.
Ruggles, 128; A. K. S. Lambton, "Awqaf in Persia: 6th-8thjr2th-14th Centuries," Islamic Law and Society
4 (1997): 3r6-r7; M . Fuad Kprl, The Origins of the Ottoman Empire, ev. ve ed. Gary Leiser (Aibany:
State University of New York Press, 1992), 64; Edward Westermarck, Ritual and Belief in Morocco, c. II
(Londra: Macmillan, 1926), 330; Gibb, lbn Battuta, c. I , r4849.
i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N To P LU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

Resim g. Amasya'daki l l . Bayezid (1481-1 512) Klliyesi. 1481-86 arasnda ina ed ilen kll iyede bulunan
yaplar (soldan saa): Medrese, cami, cam i n i n nnde ad rvan, camiye dik i maret ile ona dik ayla
bal kervansaray. Caminin evresi rmak boyunca bir park oluturacak ekilde aalan d rlmtr.
Yazarn ektii fotoraf.

ileyiine dair birok referansn yan sra vakflarn nasl ynetildiine ya


hut amalarndan nasl uzaklatrldna ilikin eletiriler ierir. Bir tarihi,
mnferit kiiliklere k tutabilecek nemli otobiyografk kaytlarn -gnlk
ler, mektuplar, hatrat gibi- yokluu karsnda, hayr ileyen herhangi bir
kiinin samimi iyi niyeti hakknda hkm vermekte zorlanacaktr. Modern
ncesi slam toplumlarnn ounda byle bir kant mevcut deildir. Ak
a sylennemi gdlerin kef nazik bir tarihyazm abasdr, yine de be
lirli tarihsel durumlara dair bildiklerimizin satr aralarn okuyarak ve arka
planlarn gz nne alarak, vakf teekklnde bann selametini sala
mann ve Mslman toplumun sosyal refahn desteklemenin tesinde se
beplere dair karmlarda bulunmak mmkndr. Vakfyeler veraset kaytYAR I M H U RMA B i LE O LSA

lar, mahkeme kaytlar veya tarihsel kronikler gibi baka bulgularla birlikte
okunabilir. Cami duvarlarnda ve vakfedilmi binalarn girilerinde bulunan
kitabeler ile Kuran ayetleri de kurucularn hedeflerini daha iyi kavramamz
salar. Bu metinler basmakalp grnse de her eye ramen muazzam bir re
pertuvardan alnmtr. ro' Kimi durumlarda, aka belirtilmemi amalarn,
kurucularn cephesinde tasarlanm veya tesadfi sonular retip retmedi
i konusunda hkm vermek zordur. Vakf kurmann yaratt etkilerden
karabileceimiz gdler unlar ierir: Kentsel ve krsal gelime; saltanat
meruiyeti; ahsi itibar arzusu; mirasn blnmesine getirilen kstlamalar
dan kanma; devletin msadere etmesine kar serveti koruma; cemaat veya
hizip karlarn koruma; sosyal hiyerarilerin ve kltrel normlarn muha
fazas. Bu eitli ihtimaller vakflarn srekli rabet grmesine muhtemelen
katkda bulunuyordu. Dahas, belirli vakflar mirastan yoksun braklan aile
mensuplarnn, devlet memurlarnn veya eitimli gzlemcilerin itirazlarna
maruz kalsa da, vakfkurumunun Mslman topluluklarda yzlerce yl dev
letle toplumun esenliinde btnleyici bir rol oynadn -belki devamll
nn baka bir sebebi de buydu- hatrlamakta yarar var.
Vakflar uzun sre kentsel ve krsal gelimenin bir vastasyd. Ruha
ni, ekonomik, konutsal ve ticari alanlar yaratmaya ilaveten yeni fethedilmi
blgelerde yerleimierin olumasnda nemli bir etkendi. Ritel alanlar, yaa
ma alanlar, mutfaklar, misafirhaneler ve bazen ekili arazi ieren zaviyelerin
kurulmas krsal gelimeye, slamiamaya ve gvenlie katkda bulunabili
yordu. Seyrek iskan edilmi yerlerde zaviyeler sadece geici ziyaretileri deil,
birinci blmde tasvir edilen Fas rneinde olduu gibi, tasavvuf mensupla
rnn ruhani hizmetlerinden ve kendi ayaklar zerinde durabilen ekonomik
giriimleri tevik eden koruma altndaki bir kurumun yaknlndan yararla
nan kalc komular da cezbediyordu. '02 ehzade ve Amasya klliyelerinin reo

Mnferit vakflarn kuruluunu kuatan artlar ele alan rnekler iin bkz. Singer, Constructing
Ottoman Beneficence ve Peirce, Morality Tales, 2.36-38. Metinler ve nemi hakknda bkz. Lucienne Thys
enocak, "The Yeni Valide Mosque Complex at Eminn," Muqamas s (1998) ve Pnar Kayaalp-Aktan,

"The Atik Valide Mosque Complex: A Testament ofNurbanu's Prestige, Power, and Piety," doktora tezi,
Harvard University, .oos.
102 Balkanlar'n Osmanllarca kolonizasyonunda zaYiyelerin nemine dair bkz. . L. Barkan, "Osmanl
mparatorluunda bir skan ve Kolanizasyon Metodu olarak Vakflar ve Temlikler: I. stila Devirlerinin
Kolonizatr Trk Dervileri ve Zaviyeler," Vakflar Dergisi 2 (1942): 279-386.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MAN TOPLU M U N DA HAY l RS E V E R L i K

14 3

simlerine tekrar baktmzda (Res. 7, 8 ve 9), onlarn etrafnda bir kent mu


hitinin, klliyelerin sunduu kamusal ve ticari alanlarla sosyal hizmetlerden
yararlanarak nasl gelitiini ve buna ilaveten yaratlan istihdam frsatlarn
kolayca anlayabiliriz. Bu perspektiften bakldnda, Sleymaniye ve dier
klliyeler yksek profilli kentsel gelime projeleriydi ve byyen metropoln
belli ihtiyalarna cevap veriyordu.o Anadolu'dan Suriye'ye giden, trafii yo
un, ama her zaman gvenli olmayan gney ky yolu stndeki Payas'ta, bir
hisarn yan banda bulunan cami-kervansaray-ar klliyesi gibi vakflar da
iktisadi ve siyasi gelimeleri tevik ediyordu. o4
Birou gen yata Balkanlar'daki Hristiyan ailelerden devlet hiz
metine alnan Osmanl grevlileri (devirme), kimi zaman kendi memleket
lerinde yahut hizmet ettikleri yerlerde yatrm yaarlard. Bunun bir rnei,
Payas'taki klliyenin kurucusu Sokollu Mehmed Paa'dr (y. 1505-79)- Bonak
ky Sokolovii'den devirilerek Osmanl hizmetine alnan Sokollu askeri
idari brohaside ykselerek on drt yl boyunca sadrazamlk yapt. Serveti
nin ve iyilikseverliinin gl bir kant olarak ve bunlara ilaveten selefi olan
sadrazam Rstem Paa'nn hayrsevediini geme ynndeki rekabeti bir i
gdyle kurduu saysz vakf Balkanlar'dan Hicaz'a kadar dalmtr.os Rs
tem Paa ve Sokollu Mehmed Paa'nn balar onlarn isimlerini herkesin
grecei ekilde talara nakederken kamu refahna da katkda bulunuyordu.
Her byklkte vakf vard. ster Badat ve am gibi nemli Ms
lman kentlerindeki en byk camiler, ister Kahire ve Kuds'teki Memluk
medreseleri, isterse Anadolu'daki Seluklu kervansaraylar olsun, byk ha
nedan vakflarnn heybetli binalarnn dikkat ektii phe gtrmez. n
grlen de byle olmalaryd: Gc tantmak, ayn zamanda gc beslemek
ve meru klmak. 12. yzyldan kalma " Hkmdar Aynas"nda yer alan bir
dstur, hkmdarlarn halklarnn temel ihtiyalaryla ilgilenmelerine yne
lik beklentiyi ve bu tr eylemlerin hayrseverlik saylmas gerektiini aka
dile getiriyordu: "Bilesin ki, hkmdarlara n kazandran ve onlar yce k
lan trl amel vardr." lki namaz, Kuran ve ibadetle megul olmak, ikinro3 Halil nalck "Istanbul: An Islamic City ,"journal of Islamic Studies (1990): -23.
ro4 Necipolu, The Age of Sinan, 355-62.
ro5 Bkz. Gffies Veinstein, "Sokollu Mehmed Pasha" EI' iinde, IX7o6-n ve Necipolu, The Age of
Sinan, 345-68, 579 (Sokollu Mehmed Paa'nn vakflannn haritas).

1 44

YAR I M H U R M A B i L E LSA

cisi cihat etmek ve ncs "kentler ve yollar, snr kaleleri, camiler, kpr
ler ve saire ina etmektir. Hayr ilediin ve iyilik ettiin her gn mbarektir;
Mslmanlar iin hayr ilemedin ve onlarn ilerini kolaylatrmadn,
ihtiyalarn gidermediin her gn erli bir gndr." 106 Hkmdarlarn sal
drlara kar fiziki gvenlik salamas gerektii aktr. Ancak tebaalarnn
temel geimini ve ritel ykmllkleri yerine getirme imkann da garanti
etmeleri bekleniyordu. Bu mutlaka btn bir nfusun gnlk bazda beslen
mesi veya herkes iin i yaratma anlamna gelmiyordu. Daha ziyade, kentsel
blgelerde dzenli yiyecek ikmalini salamakla ilgilenmek ve ktlk duru
muna kar tahl depolamak, ayrca namaz iin mekan ve aptes iin su temin
etmek ve zellikle kutsal gnlerle bayramlarda yoksullarn ihtiyalarnn kar
lanmasna yardmc olmak anlamna geliyordu.
Osmanl, usuz bucaksz ve zengin kaynaklara sahip bir imparator
lua hkmeden uzun mrl bir hanedan olarak, adeta hkm srd
her yerde fetihlerini pekitirme iinin bir paras olarak yaplar ina edecek
gce sahipti ve bunu yapt. Sz konusu yaplara Osmanl'nn slup ve ta
sarm damgasn vururken, bunlar imparatorluun drt bir yannda yerel
inaat becerileri ve malzemelerinin, deien teknolojiler ve modann etkisi
altnda ve kimi zaman mevcut yaplarn yeniden kullanmnn sonucunda
imparatorluk boyunca farkllk gsteriyordu. Yaplardaki farkllklarn daha
nemli bir nedeni saltanatn vermek istedii iyilik mesaj her yerde az ok
farkl olup bir mahallin Osmanl'nn ihtiya ve politikalar bakmndan ta
d neme, kurucusunun konumuyla imkanlarna ve yerel gereksinimlerle
kaynaklara gre ekilleniyordu. Osmanl dneminin Kahiresi'nde grle
bilecei gibi antsal yaplarn yokluu, varlklar kadar ok ey syleyebilir.
Memhlklarn saltanat payitaht olarak Kahire art arda gelen sultanlar kenti
ina ederken byk vakflarn yatrmiarna nail olmutu. Osmanl Kahiresi
ise Osmanl'nn gcnden ve korumasndan yararlanm, ticari olarak ser
pilip gelimi, ama artk en byk ve en etkileyici binalarn mahalli deil
di.107 Bu yaplar, Bursa, Edirne ve stanbul gibi payitahtlar, kutsal Mekke ve
I06 Meisami, 71e Sea of Precious Virtues, 223.
ro7 A. Raymond, "The Ottoman Conquest and the Development of the Great Arab Towns," Internatio
nal journal of Turkish Studies I, no. I (I979-8o): 84-or.
i Y i L i K YAP D E N I Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

1 45

Medine kentleri ve hatta yzyllarca M emluklara ait olduu halde dman


bir imparatorluun eski bakenti olmayan am gibi bir kent iin ayrlm
t. am daha ziyade Emeviler dneminde (661-750) ilk Mslman impa
ratorluk bakenti ve hac gzergah stnde kilit konumda bir merkezdi.
Dolaysyla, I. Selim'le I. Sleyman'n am'da vakfettii byk camiler on
lar erken dnem slam hanedanianna balyordu. Veziriazamlar, vezirler
ve her mevkideki g sahipleri vakf tekili konusunda sultanlarn izinden
gidiyordu. Birou vakflar vastasyla iletiim kurmay ve konumunu pe
kitirmeyi seiyor ve sultanlar gibi, sadece stat elde etmek iin del, onu
korumak iin de vakflan kullanyordu. Sokollu Mehmed Paa'nn vakflan
bunu baarmasnda ona kesinlikle yardmc olmutu; ayns Badat, Nia
bur, Belh, Musul, Herat ve Merv'deki nl medreseleriyle Seluklu veziri
Nizamlmlk (o8-9o) iin de geerliydi.108
Bunlardan baka, daha maddi mlahazalar da vakflarn kurulmasy
la ilgili baz kararlarda ve vakflarn nasl yaplandrlaca noktasnda bir rol
oynuyordu. Vakfedilen malvarl artk kurucusuna ait deildi ve bu sebeple
lmnden sonra mlkn bir paras olarak datlamazd. slam hukukuna
gre, mirasn blnmesi titiz kurallar dorultusunda yrtlmeliydi; bunun
bir sonucu olarak, byk emlak varlklar birka nesil iinde parsellere b
lnebiliyordu. nsanlar mirastan tmyle mahrum etmeden bu alt bln
meyi engellemenin bir yolu, emlak bir vakf olarak tescil etmek, bu arada
aile mensuplarna vakfta cretli grev vermek veya vakftan yararlanmalarn
salamakt. o9 Bir vakf tekil etme ve yararlanacak kimseleri belirleme sreci,
ailenin emlakn bir arada tutmak kadar aile mensuplarn mirastan tmyle
yoksun brakmak, datm iin ayrlm malvarl miktarn deitirmek veya
hatta normal olarak hi miras dmeyeniere fayda salamak iin de kullan
labilirdi. Bu suretle bir oul veya kz miras paylamnn dnda tutulabilir,
kadnlarn hissesi - normal olarak lyle ayn akrabalk derecesine sahip ol
duu erkeklerin sadece yars kadar miras alyorlard- daha da azaltlabilir,
yahut, tersine artrlabilirdi. Sahibinin mirasndan hibir pay alamayacak
ro8 H. Bowen ve C. E. Bosworth, "Nizam al-Mulk," EI' iinde, Vlll:7I-72; J. Pedersen, G. Makdisi ve
dig., "madrasa," EI' iinde, V:n25-28.
ro9 Divan el-Maveris [Miras Divan] hakknda bkz. Rabie, Financial System ofEgypt, r28-29, r32.
YAR I M H U R M A B i LE LSA

olan bir kle bir vakftan yararlanacak bir kii olarak atanabiliyordu. Mesela
Memluk sultanlaryla ileri gelenlerinin baz azat edilmi hadmaalar vakf
larn yksek maalar dedii trbedadar olarak atanmt. no
Vakflar, yarar salayanlara gre ya "ailevi" (ehlf) ya da "umumi" veya
"hayr amal" (hayri) olarak nitelendirilmitir. Sz konusu iki kategori ara
snda hukuki bir fark olmadndan bu ayrm yanltc olabilir. Birok vakf
hem aile hem de halktan oluan bir karma grubu yahut silsileyi destekle
mek zere kurulmutu ve nihai yaradanclar iin konulan hkmler uya
rnca sonunda btn vakflarn umuma ait olmas kanlmazd. ki kategori
arasnda snr ekme olgusu, vakflar eletirel tartmalara konu olduunda
ilgili yazarlarn, "ehli" vakflar kendi kendilerine hizmet ettikleri ve vakfla
rn gerek amalarn arpttklar gerekesiyle ktlerken, "hayri" vakflarn
kurulmasn vme ihtiyac duymalarnn bir sonucu olarak ortaya km ola
bilir.m Vakflarn meru miraslar mirastan yoksun brakmaya hizmet etti
ine ynelik eletirinin, Fransz smrgecilerin, rejimin emellerine muhalif
yerel slami kurumlarn itibarn sarsna abalarnn bizzat bir paras oldu
u ileri srlmtr. Franszlarn vakflarn meruiyetini tmden baltalama
gayretleri daha ok araziyi smrgeci yerleimiere ama hedefi gdyordu.
Aslnda, vakf oluturmann miras stndeki derin etkisi, vakflarn herhangi
bir belirli zaman ve yerde miras zerindeki fiili etkisine dair aratrmalardan
ziyade miras ve vakf kuruluuna ilikin normatif hukuk kurallarna kyasla
yorumlanm grnyor. Ayn durum, vakfedilmi tarm arazileriyle binala
rn vakfedilmemi mlkiere kyasla onarm ve yatrm eksikliinden daha ok
zarar grdne dair iddialar iin de geerlidir. uz
no Bkz. Beshata Doumani "Endowing Family. Waqf, Property Devolution, and Gender in Greater
Syria, r8oo-r86o," Comparative Studies in Society and History 40 (1998): 3-41; bu eserde, 19. yzylda
Trablusark (Suriye) ve Nablus'taki son derece farkl vakf tekil etme stratejilerinin kapsaml bir mu
kayeseli tahlili sunulur. Hadmaalarna dair bkz. Shaun Marmon, Eunuchs and Sacred Boundaries in
Islamic Society (New York: Oxford University Press, 1995), 22-26.
n Bkz. Peters ve di., "wakf, " XI:6o. Ailevi ve genel vakflar arasndaki bu ayrm tmyle ayr bir
aratrma ve tartmay hak ediyor.
n2 Miras yasalannn neminin daha sonra ortaya kan bir arkiyat "icat" olup olmad hakknda
bkz. D. S. Powers, "Orientalism, Colonialism and Legal History: The Attack on Muslim Family Endow
ments in Algeria and India," Comparative Studies in Society and History 31 (r989): 535-7I; Powers, 19.
yzyl Fransz arkiyatlannn vakfn bu vehesine yaptklan youn vurguyr eletirir. Smrge rejimi
ne akl veren bilim insanlar, topraklann satn alm dahil olmak zere, smrge ynetiminin amalan
asndan varisierin yerinden edilmelerini belki abartl bir ekilde ne karm olabilir.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R Li K

147

Bir baka maddi mlahaza, vakflara balanan malvarlnn teo


rik olarak el konulmaktan masun olmasyd. Balanan ana malvarl ar
tk kurucudan ziyade Tanr'ya aitti ve bir insan, teorik olarak, byle bir ey
stnde hak iddia etmekte tereddt edebilirdi. Osmanl devlet grevlileri
nin gzden dtklerinde malvarlklarna el konulmasyla kar karya ka
labilmeleri kimi zaman frtnal olan bir siyasi iklimde allmadk bir olay
deildi. Daha nce tasvir ettiimiz gibi, Melek Ahmed Paa karsnn l
myle birlikte servetini ve rakiplerinin politik kinlerine kar einin koruma
kalkann kaybetmiti. Byle bir durumda, gzden den grevli iin vakf
dzenli bir gelir kayna oluturabiliyordu. Eer bir vakfn kurucusu idam
edilirse, vakf gelirleri tayin edilmi yararlanacaklara -bunlar pekala kuru
cunun ocuklar olabilirdi- aknaya devam edebilirdi. Ayn derecede nemli
olarak, hayr vakflar vastasyla, nemli kimseler g ve servetlerinin birin
cil kaynan kaybettikten veya ebediyete g ettikten uzun sre sonra dahi
topluma mal olmu kimliklerini koruyabilirdi. Nitekim ikinci Viyana ku
atmasnn baarszlndan sorumlu tutulan Osmanl veziri Kara Mustafa
Paa Aralk 683'te idam edildi. Buna ramen, memleketi olan Merzifon
kasabasnda vakfettii cami klliyesi, keza stanbul'daki emeler ile ncesu
ve Vezirhan'daki kervansaraylar varlklarn srdrmtr.n3 Benzer bir e
kilde, stanbul surlar civarnda, Edirnekap yaknndaki Mihrimal Camisi
ve skdar'da ayn isme sahip bir bakas, Sleyman'n kznn adn ta
may srdrerek herkese onun varln hatrlatr.
Serveti, hayrsever giriimleri devaml klacak ekilde dzenleyen
vakf sistemini idealletirmemek iin vakf kurmann dezavantajlar ve risk
leri olduuna dikkati ekmek nemlidir. Bunlardan bazlar genellikle b
tn mal sahipleri iin geerlidir. Bir kere, kurucu malvarln nakde evir
me imkann kaybediyordu. Dahas, vakflar ilke olarak dokunulmaz olduu
halde, uygulamada kt idare, savalar, ekonomik knt, doal afetler,
doal ypranma ve saire malvarln mahvedebiliyor, deerini sfrlayabili
yordu. Siyasi aksaklklar da bir vakf ktrm edebilirdi. Ebu'z-Zeheb Meh
met Bey daha nce tasvir edilen Kahire'deki muhteem medrese-tekkesinin
n3 Godfrey Goodwin, A History of Ottoman Architecture (Baltimore: The Johns Hopkins University
Press, 1971), 361-62.
YAR I M H U R M A BiLE LSA

planlar tamamlanmak zereyken 1775'te lmt. Onun ynetimini takip


eden kaotik dnemdeki hizip ekimeleri srasnda, vakfn desteklemesi
ngrlen neredeyse btn malvarlklar gasp edilmi, yeniden datlm
ve medrese mali kaynak yokluu yznden kapanmt.4 Ebu'z-Zeheb'in
vakfnn kaderi dini niyedere elik eden gerekliin kusursuz olmadn
gsterir. Kimi talihsizlikler bir kurucunun btn hedeflerini geersiz klp
vakftan yararlanacaklar da zor durumda brakabilirken, daha sonra vuku
bulanlar kurucunun niyetini lekelemediinden bu yazg onun manevi ka
zancn etkilemiyordu.
Seyrek olmakla birlikte hkmdarlarn, zellikle byk vakflardan
en ok kar salayan sekin sosyal zmre dahil olmak zere vakflardan ya
rarlananlarn kuvvetle muhtemel honutsuzluunu gze alabilen kudretli
hkmdarlarn vakflarn malvarlklarna toptan el koyduu olmutu. Hem
Fatih Sultan Mehmed (r4sr-8r), hem Msr'da Mehmed Ali Paa (Kavalal
r8o5-48) ileri gelen kiilerce kurulan veya denetlenen vakflarn usuz bucak
sz mlklerine devlet maliyesi adna el koymu, bylece devlet gelirlerini ar
trrken gl tebaalarn zayf drmtler. Sz konusu hkmdarlar bu
el koymalar mlkierin devlet tarafndan en bata kanunsuz bir ekilde vakf
kurumlarna devredildiini iddia ederek hakl gsteriyorlard. Hkmdarlar
ile bireyler (vakf yneticileri veya vakftan yararlanan kiiler) arasnda vuku
bulan hak sahipliine ilikin ihtilaflar 19. yzylda, yeni devlet kurumlarnn
malvarlklaryla birlikte vakflarn baz ilevlerini devralmaya balamasyla
keskinleti; o srada devlet aygt genel olarak vakf gelirlerini idari reformlar
vastasyla ele geiriyar ve balangta tanmlanandan farkl kamusal amalara
yneltiyordu. (Bu konu beinci blmde daha ayrntl ilenecektir.) Nihaye
tinde, belki hayranlk duymamz gereken olgu, Sleymaniye gibi yzlerce yl
ayakta kalan bu vakflarn uzun mrlldr. Bu durum ksmen, vakfn
idamesi konusunda bunlarn orijinal vakfyelerinde yer alan hkmler saye
sindedir, bununla birlikte yerel tarihsel koullarla da yakndan ilgilidir." s
n4 Crecelius, "The Waqfryah of Muhammad Bey Abu al-Dhahab, !," 84; Daniel N. Crecelius, "The
Waqf of Muhammad Bey Abu al-Dhahab in H istarical Perspective," International journal of Middle East
Studies 23 (1991): 71-72.
us N ina Ergin, "Taking Care oflmarets: Repairs and Renovations to the Atik Valide mareti, stanbul,
y. 16oo-17oo," Feeding People, Feeding Power iinde, ed. Ergin ve di., 151-67.
i Y i L i K YA P D E N i Z E Ar; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

149

Vakf kurmak, birok hayr giriimi gibi sosyal hiyerarilerle kl


trel normlar korumann bir vastasyd. Vakflar byk lde toplumun
hakim deerlerini pekitiren etkinlikleri finanse ediyordu: din ve ritelin
yeri; kabul grm retim program ve eitim hedefi; kentlerin fiziki ekli;
geleneksel tp uygulamalar; aile servetinin korunmas ve yoksullarn fakir
ve baml olarak konumu. Yoksullara vakflar vastasyla datlan yardm
larn ou, bugn kalknma yardm denilen yardmlardan ziyade, iae ya
hut geici destek salamay hedefliyordu. Bir hayli iyi i baarlyor, ama
servetin yeniden datm, genel okuryazarln teviki veya yoksulluun
ortadan kaldrlmas gibi radikal hedefler gdlmyordu.
Vakflar bir yandan yasal dokunulmazlk ve korumadan yararlanr
ken geni bir yelpaze iinde ok zel hedefleri birbiriyle badatracak denli
esnekti. Hem dini hem sekler saikleri barndrp her ikisine de hizmet
edebiliyorlard, hatta Hristiyan vakflar veya nakit vakflarnn durumun
da olduu zere yasalarn snrlar da esnetebiliyor yahut miras olaynda
olduu gibi yasalarn etrafn dolanabiliyorlard. Hayrsever vakflarn ku
rulmas, dini inanlara, dierkarn veya daha bencil insani igdlere, belki
eit derecede hepsine hizmet ediyordu, bu da hayrseverliin bir ekli olarak
vakflarn rabet grmesini aklamaya yardmc olabilir."6 Gnmz slam
dnyasnda birok devlet vakf vastasyla gerekletirilen gemi hayrse
verliin miraslarn korumaktadr. Bu fiziki kalntlar daha erken dnem
deki vakf kuruluunun sadece en belirgin izleridir. Ayn derecede neme
sahip baka tr miraslar da vardr. Uzun bilim gelenekleri ve zengin k
tphane koleksiyonlar eklinde entelektel bir miras gnmze kalmtr.
Ekonomik bakmdan vakflar, yaygn olduklar yerlerde, mlkiyet ilikileri
ve kentsel ticari rgt sistemlerini yaratp glendiriyordu. slam toplum
lar modernleirken neredeyse hepsi mevcut vakflara zen gsteriyorlar ve
-ya geleneksel yapda ya da vakf mlkiyet hukuku balamnda- yenilerinin
kurulmasna izin veriyorlar.II7
n6 Vakftekilindeki motivasyonlada ilgili ek tartmalar iin mesela bkz. Lambton, "Awqafin Persia"
ve Lev, "Charity and Social Practice,"47586.
n7 Amy Singer, "Charity's Legacies: A Reconsideration of Ottoman Imperial Endowment Making,"
Poverty and Charity iinde, ed. Bonner ve di., 304ro; Peters ve ba., "wakf' 78-8r, 9799 ve passim.
YAR I M H U R M A B i L E LSA

Geni bir yelpazede gerekletirilen sadaka eyleminin tek vehesi


vakflar deildi. Vakflar hemen gze arpar, hatta o kadar ki dier nemli
kurumlar fark etmemiz zorlar. Bu blmn ilk ksmnda ele aldmz
zere, vakf gibi hukuki ereveleri olmakszn bile, sadakalarn ou for
mel ve kururulam saylabilir, nk sadaka nceden kestirilebilir zaman
ve yerlerde, hatta belki kestirilebilir biimlerde ve miktarlarda verilir. Bu
nunla birlikte sokakta dilencilere para vermek, hasta komulara yardm, iyi
lernek amacyla veya ifa bulmann ertesinde yaplan yardmlar ve talihe
kretmek iin yaplan balar gibi hayrseverlik rnekleri her zaman her
yerde grlr, ancak bunlar anlktr ve nceden planlanmazlar.
Vakf kuracak mlke veya paraya sahip olmayan insanlar hala bir
ey verebilirdi. Hi kimse, ekonomik merdivenin en dibinde olanlar bile, bu
imkann dnda tutulmuyordu. Pastel, yolculuklar srasnda gsterilen mi
safrperverlie verilecek uygun karln "Allah senden raz olsun!" demek
olduunu rendiini naklediyordu."8 Sadece inan ve ortak ritelle deil,
ama ayn zamanda sadaka balaryla yaratlan bir toplumda imkan az olan
insanlarn da bir yer bulmalarn garanti etmek iin, saysz hadiste pek az
eye sahip olan veya hibir eyi olmayan insanlarn bakalar iin Tanr'nn
ltfuna vesile olabilecei herkese hatrlatlyordu. Aslnda slam gelenei,
ok sayda sradan gnlk eylemin her Mslman'n imkan dahilinde olan
sadaka olarak grlebilmesi ihtimalini kabul ediyordu. 9
Gayriresmi sadaka az sayda yasal snrlamaya veya arta tabidir ve
dolaysyla zekat demekten yahut vakfkurmaktan ok daha kolaydr. Her
hangi bir miktarda, neredeyse herhangi bir ey, herhangi bir zamanda, her
hangi bir yerde, aile mensuplar, komular ve yabanclar da dahil herhangi
uygun bir ahsa verilebilir. En basit hayr duasndan en muhteem binaya
uzanan bir yelpazede herkes slam cemaatinin glendirilmesi projesine
katlabilir ve katkda bulunabilir, bunun iin cemaatin refahna bir ekilde
katk salamas yeterlidir. Sadaka zekattan ok daha esnek ve uyarlanabilir
bir enstrmandr. Bir ba kesin bir ama seebilir ve ahsi ncelik veya
n8 Postel, De la Republique des Turcs, 59
n9 Bkz. bu blmn banda alnttianan hadisler; ayn zamanda sadaka saylan eylemlerin listesi iin
bkz. Muslim b. al-Hajj.j al-Nisabilrt, Al-]ami' al-Sahh, r4 82; Muslim, Sahih Muslim, 482-83; USC
MSA, Muslim 5 (zakat), 2198.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEVERLiK

hedeflerine gre ba yapabilir. Zekat zorunlu olduu halde ba iin


[sadaka kadar] ek ve elle tutulur yararlar sunmaktan ok uzaktr.
Zaman iinde halk arasnda zekattan daha uzun sre ayakta kal
d ve her yerde tatbik edildii grnen f.tre zekat zekada ilgin bir tezat
oluturur. Bunun nedeni ne olabilir? Fitre zekatnn asgari miktar normal
zekattan daha dk olduu ve kutsal ramazan ayna denk geldii iin mi?
Fitre verme isteinin baz iftarlarn ve Ramazan Bayram kutlamalarnn
sosyal doasyla bir ilgisi var myd? Toplumlar ftre zekatnn toplanmas
nn tatbiki konusunda tarihsel olarak daha byk bir rol m stlendi? Her
kes iin sabit bir oran ieren ftre zekatnn hesaplanmas da zekatnkinden
daha basittir. Zekatla yan yana var olan devlet vergileri gibi f.tre zekatyla
rekabet edecek ykmllkler de yoktu. Bununla birlikte, belki zekada sa
daka arasndaki hukuki ayrm vurgularken, ilevsel ve sosyal ayrmlarn
her zaman ok ak olmad olgusunu gzden kardk.
S adaka konusunda hesaba katmamz gereken nihai bir soru, ba
larn, servetlerini hayr amal kullanmak iin bamsz karar alabil
mek noktasnda gerekten hr olup olmadklardr. Bu blmde tartlan
vakflarn, dnemleri balamnda ounlukla geleneksel snrlarn iinde
kald grlyor. Balar, en azndan ekonomik merdivenin tepesin
dekiler, projelerinin bykln ve kapsamn emsallerinin yaptklar
hayrdan fazla sapmakszn, nispeten sabit ve beklenilen parametreler da
hilinde hareket ederek deitiriyordu. Hayr, ba ve alc iin en yksek
etkiyi salayacaksa, kolayca anlalr, bilinen bir dille ve bylelikle hem
hizmet etmeyi hem de etkilerneyi hedefledii kiilerce takdir edilecek e
kilde ortaya kmaldr. Bundan dolay, hayrsever balar ve kurumlarn
doasndaki deiiklikler toplumdaki ve kltrdeki baka deiimierin
iaretleri olarak okunabilir.'20 Genellikle ba kararlarn kiilerin vicda
nna ve nceliklerine atfetsek de, aslnda byle kararlar ayn lde veya
daha da fazla yapsal normlarn, kltrel uygulamalarn ve aile kararlar,
acil ihtiya ve o zamanki teamller gibi o an ki artlar tarafndan ekillen
dirilen bireysel iradenin rndr. M auss'un hediye vermeye dair analizi,
120 zel olarak motivasyon sorusu iin bkz. Cavallo, "The Motivations of Benefactors, "46-62, zellikle
54-60.
YA R I M H U RMA B i LE LSA

tekrarlanan verme ve alma dngsnde verenler ile alanlarn rollerini oy


namaya mecbur olduklarn, yoksa bir yanda g ve statden dier yanda
himaye ve ltuflardan yoksun kalmay ierebilecek sonulara katlanmak
zorunda kalacaklarn ileri sryordu. Zahavi'nin dierkimlk drtsne
bak da vermenin g ilikilerinin lzumlu bir vehesi olduunu ve bu
ilikilerin iinde olan kim olursa olsun onun isteine bal olmadna ia
ret ediyordu. Onun hayvanlar aleminde, dierkarn veren-alan ilikisinin
dnda kalmak muhtemelen ya dorudan ya da genetik olarak intihar de
mekti. nsanlar iin toplum dna itilme lmcl olmayabilir, ama etkisi
durumdan duruma deiebilir ve olumsuz sonular dourabilir. Kuran ve
hadisler birlikte Mslmanlara sadaka vermenin gz ard edemeyecekleri
bir seim olduuna dair ak bir mesaj gnderir. ster kastsz ister kastl
ihmal sonucu olsun insanlarn hata yapma eilimi dikkate alndnda, sa
daka bir kimsenin Tanr nnde ahsi bilanosunu dzeltmesinin hayati
bir vastas haline gelir. Ne var ki, sadaka sadece gl bir slah edici deil
dir; o ayn zamanda ailesinin, komularnn ve genel olarak Mslmanla
rn refahyla ilgilenen ve bu suretle toplum iinde sayg ve stat kazanan
iyi bir Mslman'n harici alametidir.
Memluk dneminin Kahiresi'nde ktlk tehdidine kar saltanatn
ald tutum bu fikri aka rnekler. Orada yerel gda ekonomisi balca
iki dinamie dayanyordu. lki, bu baml ekonomide kyller vergilerini
merkezi hkmete ayni ve nakdi olarak dyor; sultan yiyecek maddelerini
memurlarna yardm olarak yeniden datyordu. kincisi, daha byk kent
sel ekonominin bir paras olarak yiyecek maddeleri kent nfusunun ou
na Kahire pazarlarnda satlyordu. Kahire'nin yiyecek darlklar ve ktl Hm
Nil'in yllk dk su takm seviyelerinden ve bunun sonucu olan dk
hasattan ya da darlk beklentisiyle [yiyecek maddelerinin] istiflenmesinden
kaynaklanyordu. Sultan, gerek veya beklenen darlk durumlarna, devlet
silolarn aarak ve Kahire'nin yoksullarna dk fiyatlarda veya bedava ta
hl ve ekmek datmn mecbur klarak karlk veriyordu. Dk takn
yllarna kar tahl depolamak Kahire'nin hkmdarlarnn firavunlar d
nemine kadar uzanan bir alkanlyd ve Nil'in yldan yla deien takn
seviyelerine bamllklarn vurguluyordu. Ancak Kahire'de hkm sreni v i Li K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEVE RLi K

153

ler kendi konum ve itibarlarn korumak iin iyi zamanlarda bile kentle
rin bir ksm yoksullarna yiyecek datmak zorundaydlar. Bu suretle, me
murlarla emirlere yaplan datmlarla birlikte piyasaya paralel, hamilik ve
iyilikseverlik ekonomisini besleyen bir yiyecek datmn srdryorlard.
Acil durumlarda sultanlar, daha nce himayelerinden yararianm olanlar,
aldklarnn bir miktarn yiyecek zincirinin daha aasnda bulunan baka
larna aktarmakla ykml klyorlard. Sultan, memurlaryla emirlerinin
her birine birka yz yoksul insan havale edebiliyor ve grevli kiiler kriz
sresince onlar dayurmakla sorumlu oluyorlard. 121
Daha nce deindiimiz birka baka rnekte olduu gibi bura
da da yine misafrperverlik veya hamilik ile hayrseverlik arasndaki ay
rm bulankt, mutlaka arnelin zn yanstmaktan ziyade alcnn snf
tarafndan tanmlanm grnyordu. Btn bu datmlar, alclarnn
alkanlklar ve beklentileriyle orantl bir tarzda geinmelerine imkan
tanyordu; kimlerin yoksul saylabileceine ilikin tanmlamalardan
kardmz zere hayrseverliin meru bir hedefi buydu. 122 Birinin derdi
geim, dierininkiyse lks hayatt. G elgelelim, ikinci kategoriye ait olanla
rn, artlar gerektirdiinde ambarlarn amalar ve servetlerini hayrsever
datrnlara dntrmeleri bekleniyordu. Bununla birlikte byle eylem
ler dlsz deildi, nk bunlar Tanr'nn takdirine layk sadaka arnelleri
olarak kabul edilebilirdi.
Kahire'deki durum ortaa kentinin "ahlaki ekonomi"sinin bir yan
smas olarak nitelenmitir, bu da bize tarihi E. P. Thompson'n ifade ettii
tezi hatrlatr. Thompson kltrn ekillendirdii ahlaki normlarn ekono
mik karar alma srecini kar pahasna etkileyebildiini ne sryordu. M em
luk vakasnda, Kahire halk tahl pazarlarnn nasl ilemesi gerektiine ve
hkmdarlarn yolsuzluklar nleme veya darlklar giderme konusundaki
rolne dair belirli beklentilere sahipti. Beklentilere uygun tepki gsterme-

121 Boaz Shoshan, Popular Culture in Medieval Cairo (Cambridge, BK: Cambridge University Press,
1993); Sabra, Poverty and Charity, 138-66.
122 u eserlerdeki tartmalara bkz. al-Ghazali, Kitilb Asnlr al-Zakiih, 291-93; Faris, Mysteries ofAlmsgi
ving, 53-60; ayrca 4- blmdeki yoksulluk ve yoksullarla ilgili daha kapsaml tartmaya bkz.

1 54

YAR I M H U R M A B i LE O LSA

rnek halkn honutsuzluunu ve iddet eylemlerini tahrik edebilirdi. '23 Tarihi


kronikler Memluk sultannn gerektiinde datm yapmalar iin beylerini
ikna etmede aktif bir rol stlendiini gsteriyor. Bu da Osmanl balamnda
alabilecek bir aratrma hattna iaret ediyor. Dzenli maalar, Osmanl
fetihlerinin ganimetierinden aldklar paylar ve sarayn ltuflar sayesinde en
ok kazan salayan Osmanl paalaryla vezirleri imparatorlukta faal hami
durumundaydlar. Balar ve vakflar ne lde bamsz kararlara dayan
yordu ve sultanlar Osmanl tebaas arasnda "iyiliin paylatrlmasnda" ne
lde bir rol oynuyordu? Vakflarn kuruluunu bu soruyu aklmzda tuta
rak ayrntlandrmak hkmdarlar, sekin zmrelerin mensuplar ve geni
halk kitlesi arasnda deien ilikilerde ilave dinamikleri ortaya karabilir.
Anlamas hala daha zor olan olgu, ba alanlarn balar ve bizzat da
tmlar karsnda mnfert tepkileri veya duygulardr. slami ritellerden
trerneyen ykmllk ve yetki kavramlar ba yapanlarla ba alanlarn
beklenti ve davranlarn ne lde ekillendiriyordu? Bu sorularla nc
ve drdnc blmlerde daha yakndan ilgileneceiz.

123 Shoshan, Popular Culture, 52-66; E. P. Thompson, "The Moral Economy of the English Crowd in
the Eighteenth Century," Pas and Present 50 (1971); 76-r36; Adam Sabra, '"Prices are in God's Hands':
The Theory and Practice of Price Control in the Medieval Islamic World," Poverty and Charity iinde, ed.
Bonner ve ba., 73-9r. Oxford English Dictionary ahlak ekonomisini "ahlaki veya etik davranm dzen
lenmesi; sosyal adalet gibi ahlaki konularn mali politikay veya para meselelerini etkiledii bir ekono
mik system" diye tanmlar. Michael Bonner Islam'n en erken dneminde yoksulluk ve sadaka verme
nin anlamn ele alrken ahlak ekonomisi kavramn ortaya atar ve retim fazlasnn yeniden datm
fikrini vurgular, bu konuda bkz. Michael Bonner, "Definitions of Poverty and the Rise of the Muslim
Urban Poor," journal of the Royal Asiatic Society 6, 3 seri (1996); 335-44.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL M A N TOPLU M U N DA H AYl RSEV E R L i K

ss

NC BLM

SITEK EL
. . . Yed -i ulya, yed-i sfladan hayrldr. nki yed-i ulya mnfikadr,
Yed-i sfla ise sailedir.
[veren el, alan elden hayrldr, nk veren ykselir, alan ise alalr].'
Peygamber'in zamannda bir inansz idam edilmek zere getirdiler.
Bir klla defalarca vurdular, ama ie yaramad. Peygamber ard.
Cebrail grnd, dedi ki, "Allah (sana unu) buyuruyor: 'O adam
yoksullara sadaka veriyor; o cmert bir insan; onu rahat braK:
Bylece Peygamber adam rahat brakt.2
Zenginliinle tann, yoksulluunla deil)
TARTlLMA

u blmde, ideal hayatlarn tasvirinin bir paras olarak biyografk


hikayelerle hayrsever arnelierin nasl btnletirildiini kefetmek
iin mnfert balar gzden geireceiz. Bu kitabn kapandaki
resim (Cihangir ah Olu Hrrem'i Altnla Tartyor) Mslman Babr im
paratorlarnn yerel Hindu kltrnden uyarladklar tartma trenini tasvir
eder. Babrllerde uyguland zere sultanlada ehzadeleri doum gnle
rinde tartmak adetti. Onlar kocaman bir terazinin bir kefesine yklenirken
dier kefeye de srasyla altn, gm, ipek, gzel kokular, bakr, demir,
tereya, niasta, tuz, tahllar, pirin veya baka maddeler konulurdu. Kefe
lerde tartlan miktarlar daha sonra yoksullara datlrd. Resimde, ehzade
Hrrem'in (gelecein ah Cihan') arln denklemek iin terazinin di
er kefesine krmz sikke torbalar konuyor. ehzadeye verilen hediyeler,
tepsiler iinde kefelerin nnde tehir ediliyor.
http:f jhadis.ihya.orgjbuharijkonu/427.hbnl, eriim tarihi: J0.07.20II.
Meisami, The Sea ofPrecious Virtues, 78.
8. yzylda Halep'te yaygn olan bir deyi, alntlayan: Marcus, The Middle East on the Eve ofModer
rity, 50.

STTEKi EL

17. yzylda Babrl bir yazar, ah Cihan'n (1628-58) saltanat s


rasndaki tartma uygulamasm ve Cihan'n dedesi Ekber'in (1556-16o s ) h
kmdarlna uzanan kkenini u szlerle aklar:
Dilencileri aratp buldurmak ah hazretlerinin alkanl ve adeti
olduundan, keza cmert tabiat onu hep ihtiya iindekileri rahat
latmak iin bir bahane aramaya sevk ettiinden, ylda iki kez gne
ve ay tartma trenlerinde, hametli dou gnei gibi kutlu terazinin
kefesine oturur. Gne ve ay hesabna gre ylda iki defa ah hazret
lerinin buyruuyla grkemli bir kutlama ve byk apl bir len d
zenlenir. Onun arlna eit miktarda altn ve gm muhtalada
yoksullar arasnda hak etmiliklerine ve faziletlerine gre datlr.
Bu sadaka trne [slam] dini yasalarnda deinilmemekle birlikte,
bu lkenin ulemas byle sadakalarn maddi ve manevi afetlerle fa
cialar defetmenin en mkemmel ekli olduu konusunda hemfikir
olduundan, bundan dolay kiilii dnyay aydnlatan gne gibi
saf parlaklk olan hametmeaplar Ar Ayani [Ekber] tarafndan bu
gzel yntem seilip tesis edilmiti. Bu yolla yoksullar arzularna
eriiyordu ve aslnda akika gelenei bu adetin caiz hale gelmesinin
yolunu amtr. Akika, Peygamber'le sahabenin hukukunda yer
leik bir adet olup doumdan sonraki yedinci gnde bebein tra
edilmi salarnn arlnca gm, sadaka olarak verilir ve kurban
edilen bir hayvan pay edilip yoksullar arasnda datlr ... Ksaca, bu
vgye deer amel o zamandan itibaren bu kudretli imparatorlukta
yaygnlat ve geleneksel hale geldi. ehzadeler de her gne ylnda
bir defa tartlr. 4
Yapacaklar ban lsn belirlemek iin insanlar tartma olgu
su Hint Yarmadas'nda Mslman hakimiyetinden neeye gidiyordu ve
o gnden bugne Hindu erkelderiyle kadnlar arasnda tulabhara veya tu4

17. yzyl yazar Muhammad Salih Kanlo'nun 'Amal-i Salih or Shahjahannama, ed. Wahid Qura
ishi, 2. bas., 3 cilt. (Lahor, 1967-72) knyeli eserinden M. C. Beach ve E. Koch, King of the World: The
Padshahnama (Londra: Thames and Hudson, 1997), 39'da alntland haliyle.
i Y i L i K YA P D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AYl RSEV E R L i K

1 57

lahharam denilen bir gelenekle sregeldi.S Babrl Hindistan'ndaki Ms


lman hukukular hanedan mensuplarnn tartlmaya devam etmesine,
bu Hindu geleneini dorudan ncl olarak ikinci blmde sz edilen
akika treniyle ilikilendirmek suretiyle izin verdiler. Trenierin balang
taki hedefi -manevi ve maddi felaketleri engellemek- Babrl sarayndaki
Mslman ulema tarafndan kendi hayrseverlik anlaylarna uyacak ekil
de yorumlanyordu. Bir kiinin hayrsever bann lsn tanmlamak
iin onun arln kullanmak Ortadou'nun slam toplumlarna yabanc
deildi. Mesela Memh1k sultan El-Eref Barsbay (. 1438 ) , olunun ciddi
bir hastalktan iyileecei umuduyla onun arlnca gm yoksullara
bala m t. 6
Babrl resim sanat, gz kamatrc giysiler giyip mcevherler ta
knm ehzadenin iki kefeli terazide oturuunu ak bir ekilde gsterir.?
ehzadenin grnn etkileyici klan yn, nceki ehzade, o zamanki
Sultan ah Cihan'n 64'deki tartlmasn tasvir eden Portekizli rahip Se
bastian Manrique tarafndan da vurgulanyordu:
Hkmdar hazretleri bu vakur merasime son derece deerli ren
garenk talarla ssl beyaz bir saten giysi iinde geldi . . . Ayrca boy
nunda deerli mi deerli mcevherlerden yaplm ok pahal bir
gerdanlk vard; yle ki, hesaba katlan her eyi zihnimde yle bir
topladmda, btn bu ziynet eyasnn k bir ssten ziyade klfet
li bir yk olduundan baka bir ey dnemedim. 8
T. B. Birchall, "Notes and Queries: The Weight in Gold of the Maharjah given to the Poor," T1e
Folk-Lore journal 3 (88s). 28o-8; Edgar Thurston, T1e Madras Presideney with Mysore, Coorg, and the
Associated States (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1913), 4 Aralk 2004'te dzenlenen bir
5

serernoninin gazete duyurusu (www.hinduonnet.comj2oo4/ zfo3fstoriesj2004I20303250300.htm,


eriim tarihi: 30 Ocak 2007) internette "tulabhara" veya "tulabharam" diye arama yapldgnda kolayca
bulunan bu tr yzlerce nottan biridir.
Sabra, Poverty and Charity, 58.
6
Bu resimlerden biri elinizdeki kitabn kapagnda yer almaktadr. Yaklak olarak 635'te yaplan
7
ve The Royal Library'ye (Windsor Castle) ait Padiahname yazmasnda bulunan baka bir resim (ah
Cihan'nn Krk kinci Ay Doum Gnnde Tartlmas) u eserde grlebilir: Beach ve Koch, King of the
World, levha 2-3.
8
Sebastian Manrique'in Travels ofFray Sebastian Manrique 629-643 adl yaptndan 2 cilt. (Oxford,
1927), Beach ve Koch, King of the World, 42'de alntlandg ekliyle.
STTEKi E L

Tasvirde, asil alicenapln lsn tanmlamak iin asil bir bede


nin kullanld tartlma treninin dorudan elle tutulur ve maddi vehe
si vurgulanyor. Saltanat mensuplar halka ak yerlerde daima etkileyici,
zenginlik ve kudreti yanstacak surette giyinip kuanrken, burada vcut
da llebilir emtialara dntrlmeden nce doal arln artrmak
iin giydirilip kuatlmtr. Burada tartlan eyler, bilahare, liyakatleri her
zaman srf yoksulluklarndan kaynaklanmasa da, layk ve muhta olarak
tanmlanan kiilere datlyordu. ah Cihan'n daha sonraki dneme ait
bir resmi, bu kiilerden bazlarnn, baka slam toplumlarnda hayrsever
balarn dzenli ve meru alclar olduklar zaten bilinen dini ulema ve
saray mensuplar olduunu gstermektedir.
Babrl sultanlar iin tartlma treni gibi mevcut bir uygulamay
benimsemenin belirgin avantajlar vard. Hint Yarmadas'ndaki tebaalan
tamamen Mslman olmadndan, hkmdarlarn tartlmas uygulama
sn muhafaza etmekle, benzer bir eylem Babrl terifatna dahil edili
yor, belki bylelikle Hindistan'n Mslmanlatrlmasnn sadece yabanc
deil, ayn zamanda aina bir olgu olduu gsteriliyordu. Dahas, tartlma
trenleri iyi sahnelenmiti, ekil ve anlamna zaten alkn olan bir halka
kolayca aniatlp sunuluyordu. Hedef seyirci tarafndan rahatlkla "okunabi
len" trensel hayrseverlik uygulamalar, meruiyet arayan bir rejim iin iyi
bir politikayd.9 Seremoni, tek bir hayrseverlik davrannn ikiye, yani ver
me ve alma eylemlerine blnmesine de izin veriyordu. lki kesinlikle aleni
olabilirken, ikincisi istenildii kadar ok veya az ketumiyetle yrtlebilirdi.
Tartlmann, Mslman olsun veya olmasn, Babrl resmi g
revlileriyle ileri gelenleri tarafndan ne lde uyguland ak deil. bn
Battuta, hayrsever amal tartlma trenlerini yrtmenin eitli yollar
olduunu dndren bir hikaye anlatr. Eli ok ak olmakla nl Hint
hkmdar, bn Battuta'nn Hindistan'da kald srada, hasta olan bir ziya
retiyi grmeye gelir. Rahatsz kiiden, yannda getirdii tartya kmasn
ister ve adam istedii kadar elbise giymeye tevik eder. Bunun ardndan
9
Okunabilirlik fikri stne daha fazla bilgi iin u eserdeki estetik tartmasna bkz: Glru Necipo
lu, "A Kanun for the State, a Canon for the Arts: Conceptualizing the Classical Synthesis of Ottoman
Arts and Architecture," Soliman le Magrifique et son temps iinde, ed. Gilles Veinstein (Paris: La Docu
mentation Franaise, r992), rgs-2r6.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M AN TOPLU M U N DA HAY l RS EV E R L i K

15 9

hkmdar adam altnla tartar ve altnlar ona vererek yle der: "Bunlar
al ve iyilemen iin sadaka olarak ver."'0 Bu durumda, verilen eyler baka
balarnlardan da bildiimiz bir dizi hayrsever amaca hizmet ederken, tar
tlma treni sadaka iin bir l belirliyordu. bn Battuta'nn tasviri, baka
bir balamda, mesela Memluk dnemi Kahiresi'yle ilgili olarak sadece ka
rmda bulanabildiimiz bir eyi anlamamz saladndan dolay nemli
dir, nk burada baz hayrsever balarn, balangtaki alclarn bunu
bakalarna da aktarmalar yoluyla bir yaylma etkisi yaratmay ngrd
ak seik ifade edilmektedir. Bu suretle, sultan (yahut baka bir ilk ba)
ilk alclarn hayrseverce davranmalarn ve bylelikle bir hayr ilemenin
hem ruhani hem dnyevi kazanlarn kendi hanelerine yazmalarn mm
kn klyordu. Hamilerine imrenen alc-balar da aldklar balar
kendi muhataplarna veriyor veya iyiliklerini kabul edecek muhta kiileri
seiyorlard. Ayn zamanda, ban gcn paylatrmaya ynelik bu uy
gulamayla daha az varlkl balarn ahsi bilgisinden yararlanarak daha
ok sayda ve daha layk alclara ulalabiliyordu. Hikaye, daha sonra geri
dneceimiz baka bir noktay, yani dikey hiyerarinin ne tepesinde ne de
dibinde yer alan birok insann (belki ou insann) dnml olarak hem
ba hem de ba alan olduunu rnekliyor.
Babrllerinkine benzer merasimler 20. yzyln ilk yarsnda s
maililerin lideri merhum Sr Sultan Muhammed ah Aa Han (1877-1957)
iin dzenlenmiti. Tartlmann genel slami ve zel smaili balarnndaki
kapsaml bir tarihi yazlmay beklerken, smaililerin treni, Nizari smaili
cemaati 1843'te ran'dan Hindistan'a katktan sonra benimsedikleri ne
srlebilir. Aa Han baa geiinin yldnmlerinde dnyann drt bir ya
nndaki smaili cemaati mensuplarnn balad altn, elmas ve platinle
tartlrd. Toplanan servet her seferinde cemaat dahilinde dzenlenen bir
dizi sosyal ve kltrel hizmeti ve tm dnyada muhta insanlar destekle
mek iin balanrd. Elmas yldnmnn fotoraflar, bu kilolu adam
kocaman bir terazide bir koltukta oturmu kar kefeye konulan elmas dolu
kutulara bakarken gsterir. Bu tartlma trenleri gnmzn Aa Han'
Prens Kerim el-Hseyni dneminde devam etmedi. Bugn smaili cemaaro

Gibb, Ibn Battuta, c. II, 312.

160

STTEKi EL

tinin hayrsever gelenekleri Aa Han Geliim A ats altnda, tm dnya


da sal, kltr, krsal ve kentsel gelimeyi geni bir program eitlilii
iinde destekleyen zel bir vakfm ats altmda toplanmtr.II
Yukarda tasvir edilen imgeler Kuran'la hadislerde bulduumuz
anonim ve ketum hayrseverlik tavsiyelerinden ve slam hukukuyla uygu
lamalarna dair bu kitabn nceki blmlerinde ele aldmz bilimsel yo
rumlardan ok uzaktr. Bununla birlikte, ayn imgeler saltanat serveti ve
iyilikseverliine ilikin popler bir tahayyle daha yakn olabilirler. Nitekim
sultanlar ve dier nderler nasl ki glerini sk sk askeri geit trenleriy
le gstermilerse, onlar ve eleri servetlerini de saltanat alaylar ile tehir
ediyor ve kimi zaman hayrsevedii de eit bir debdebe ve aleniyetle icra
ediyorlard.
Hayrseverliin tarihi, bir hareket noktas olarak ou zaman ta
nnm balar alr. Zenginlerin yaam hakknda mtevaz insanlarn
kinden daha ayrntl kaytlar mevcuttur, nk onlarn yaamlar boyun
ca giritikleri faaliyetler genel toplamda daha fazla belge -hukuki, ticari,
mali, estetik- retmitir ve ayrca bu kiilerin, dnemlerinde bazlar bizzat
varlkl balar tarafndan desteklenen kiilerin yazlarna konu olmalar
daha kuvvetle muhtemeldi. Hayrsever balarn kaytlar yazl ve resimli
tarihlerde ve ayrca antlar ve el yapm rnlerde bulunabilir, nk ou
zaman hediyelerin kendisi hamilerinin iyiliinin fiziki tankl olarak var
ln srdryordu. Nureddin Zengi'nin am'da ina ettii hastanesi el-Bi
maristan en-Nuri (r54), bni Tulun Camisi yahut Memluk sultan Kalavun
el-Mansur'un (284-85) Kahire'deki hastane klliyesi, New York kentindeki
Carnegie Hall ve Oxford'daki Balliol College kadar kurucularn hatrlatr.'2
Ayn zamanda, daha nce ele alnd gibi her Mslman'n, eer elinden
sadece bir komusuna iyi dilekte bulunmak veya sadece Kuran'n iyilii em
redip ktl yasaklamak eklindeki temel buyruuna gre davranmak
n
smaililerin tarihine dair bkz. Daftary, The Isma'ls. Aa Han'n elmas yldnm fotoraflar iin
bkz. "Weighing the Aga Khan in Diamonds," National Geographic Magazine (Mart 1947), 317-24. Aa
Han Geliim A (Aga Khan Development Network) ve ona bal vakflar hakknda bkz. www.akdn.org
(eriim: s ubat 2007).
12 Bu yaplarn resimleri iin mkemmel bir kaynak olan www.archnet.org, kapsaml bir evrimii
bilgi veri taban ve islam kltrlerinin marnur evrelerinin imgelerini iermektedir.

i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOP LU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

gelse dahi bir ey vermesi gerektii farz edilir.'3 Saylar sultanlar veya s
per-zenginlerden ok daha fazla olan mtevaz balar (ve ba alanlar) ,
kendi dnemlerinde yakn cemaatleri asndan fazlasyla gz nnde ol
duklarnda dahi, daha az dikkat ekiyor ve birey olarak tarihsel bellee daha
seyrek kaydediliyorlard.
Teoride Allah tm servetin kaynadr ve bundan dolay herhan
gi bir hayrsever arnelin gerek sahibidir; ayn zamanda, Allah'a iman ve
Kuran'n retilerine ballk her trl iyiliin gerek motivasyonudur. Bi
rinci blmde tartlan bu ruhani hesapta, herhangi bir hayr iinde ve
rene de alana da eit deerler biilir. Gelgelelim, bu blmn balnn
alnd hadis farkl bir hikaye anlatr. Hadiste, ba veren ve ba alan
arasndaki eit ve karlkl rollere ilikin ideal vizyonun yerini, verene ak
a ncelik tanyan bir bak alr. Dahas, btn servetlerini elden karan
dindar insanlara dair hikayelere ramen, farkl slami metinler insanlar
hayrsever balada kendilerini veya ailelerini sefalete drmemeleri iin
uyarr. Bir kimsenin, ailesinin geimini salamas temel bir ykmllktr
-aile sadakann meru bir hedefidir (ancak zekatn deil)- ve aile mensup
lar bakalarna yaplan balarn bir sonucu olarak statlerinde veya hayat
standartlarnda bir kayba uramamaldr.'4 Ne var ki, ayn zamanda, dn
yadan elini ayan ekmi evliyalarla suflerin hayatlar da iyilik modelleri
olarak yazlmtr ve baz yazarlar, maddi yoksulluun ve hatta dilenmenin
utancnn Tanr'y daha yakndan kavrama yolunda gerekli bir deneyim ol
duu inancyla, manevi servet aray iindeki bu insanlarn btn dnya
nimetlerinden vazgemelerini takdir ediyorlard. Hepsi birlikte ele alnd
nda, hayrsever eylemlerin uygun ve caiz lsne dair farkl tutumlar,
birka yzyl iinde ortaya kan ve ilahiyat ile uygulama konusunda hem
i ihtilaflardan hem Hristiyan ileciler gibi d modellerden etkilen slam
dncesinin geni yelpazesini yanstr.
Hayrseverlik ba veren ve alan iin ok farkl bir tecrbe olduun
dan, gelecek blmde ba alanlara gz atarken bu blmde verenlere, son13

Bu temel kavram hakknda bkz. Michael Cook, Commanding Right and Forbidding Wrong in Islamic
Thought (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 2001).
14 Al-Bukhar , Sahh al-Bukharz, SS (al-wasaya), bab 2; USC-MSA, Bukhari, s /s-

62

STTEKi EL

raki blmde alanlara odaklanacaz. Sz konusu iki taraf hayr iinde ayr
ama balantl roller oynar. Bununla birlikte, veren kiilerin ba yapmak
iin her zaman belirli bir alcya ihtiyac yoktur. nceki blmlerde, hayr ii
bir inan sisteminin paras olarak gzden geirildi ve zorunlu ve gnll ba
n motivasyonlaryla sonular aratrld. imdi, belirli bireylerin hayatlar
zerinden, kimlik ve statnn ekillenmesinde hayrseverliin oynad mer
kezi rol inceleyeceiz. Sultanlarn, hanedan kadnlarnn, yksek makam
sahiplerinin ve kudretli yerel kiilerin hayrseverliini, ou zaman rtbenin
iyilik eylemini art kotuu makam veya statlerinden beklenen sorumluluk
ve beklentilerin nda ele alacaz. Erkek veya kadn, bir bireyi statsyle
zdeletirmek, bireyle bulunduu makam yahut mevki arasnda, zellikle
hayr ilemenin motivasyonlaryla imkanlar hesaba katldnda, belirsizlie
neden oluyordu. lgimizi en ok bireyler ekiyor, nk bireylerin nispi ne
mi ancak 19. yzyln sonu ile 20. yzylda resmi kurumlarn ve sivil toplum
kurulularnn (5. blmde ele alnacak) oluumuyla birlikte azald.
Hadislerin slami pratik iin amir bir referans olarak nemi dola
ysyla Peygamber'in hayat ve yaptklar hakkndaki bu nakillerin shhatini
tespit etmek iin mnfert geleneklerin aktarclarn teyit etme ihtiyac y
znden yazl biyografler slam edebi geleneinde nispeten erken dnem
lerde ortaya kmtr. Zamanla biyograf islam toplumlarnn balca edebi
trlerinden birine dnmtr. 9 yzyln ortasna ait ilk koleksiyonlar
neredeyse tamamen dini ulema stnde odaklanyordu, ama o . yzyln
sonlarndan itibaren hkmdarlar, bilim insanlar, sanatlar ve hatta b
rokratlar dahil daha geni bir insan yelpazesi zel biyografk szlklere
alnmtr. Bu biyografler "slami ahlak geleneklerinin hayati yap talar"
haline gelmitir ve rnek dindar bireylerin hayatlar davran ve deerler ba
kmndan model oluturduu iin incelenmitir.'5 Yce gnlllk, sonraki
alarda zenilecek (ama belki asla eit olunamayacak) paradigmalar olarak
hizmet eden baz bireylerin alarnetine dnmtr.
Bu blmdeki mnfert hayat hikayeleri hayrsever ba islam ce
maatlerinin sosyal bir iyilii olarak resmediyor. Hrremjah Cihan'n tabs Humphreys, Islamic History, 872o8; Nimrod Hurvitz, "Biographies and Mild Asceticism: A Study
of lslamic Moral lmagination," Studia Islamica Bs (1997): 64-65.
lvi L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAY l RS E V E R L i K

lolar ehzadeyle imparatorun ihtiamn resmettii gibi, muhta kiilere


datlmas iin servetine nasl deer biildiini de sergiler. Gelgelelim, bu
tartmann en aikar balang yeri Hz. Muhammed' dir, nk tm ayrn
tlaryla onun hayat btn Mslmanlar iin uygun davran paradigmas
haline gelmitir. Peygamber'in biyografisi, hayrsever ban gen cemaa
tn mensuplar arasnda, cemaatin Mekke'deki ilk gnlerinde ve Medine'ye
lkretten sonra varln srdrmesi iin oynam olmas gereken merkezi
rol konusunda hibir pheye yer brakmaz. Hz. Muhammed'in, hkm
sren dini deerler sistemine kafa tutan, ayrca hakim toplumsal ve so
nunda siyasi hiyerariyi tehdit eder hale gelen ilk takipileri birok zorlukla
karlayorlard. Bu grup ierisinde, Hz. Muhammed'e katlarak muhte
melen aile kaynaklar ve sosyal alarla ban kesenler vard ve Peygamber,
Hicret'ten ve artan askeri baarlarndan sonra ilave taraftarlar cezbettii
halde, balangtaki slam cemaati gnll balar ile deiik trde hara
veya vergilere dayanm gibi grnyor. Dolaysyla, toplumsal gereklikler,
yeni inanca balln grnr bir gstergesi olarak hizmet gren namazn
refakatisi olarak sadakann Kuran tarafndan altnn izilmesine katkda
bulunmu olabilir. Hz. Muhammed'in bir ksz olarak kiisel gemii de
kszlerle dullara iyilik yaplmasna dnk vurguyu daha da pekitirmi
grnyor. Daha geni bir kltrel perspektif iinde bakldnda, slamiyet
ncesinde var olan Arap cmertlik ve konuksevedii Kuran'a dahil edilmi
ve yeni inanca gre bir ekle sokulmutur. '6
Kuran'da ksaca tasvir edildii ve hadislerle biyografisinde (stret)
zerinde durulduu haliyle Hz. Muhammed'in hayat tm slam itika
d ve uygulamalarnda temel bir referans noktasdr. nceki blmlerde
grdmz gibi, bu metinler zekatn ana hatlarn, ayrca baka hayr
sever giriimlerin kurallarn belirler ve bunlara dair tavsiyeler verir. Hz.
Muhammed'in kiisel cmertlii, ailesinin ve sahabeninkiyle birlikte, ha
yrsever ba iin bir lt tekil eder. Birok hadis Peygamber'in sadaka
larnn daimi, bazen acil karakterini aydnlatr. Mesela, Hz. Muhammed'in
ne bir sadaka verme frsatn kard ne de geciktirdii sylenir. Akba
r6 W. Montgomery Watt, Muhammad at Medina (Oxford: Oxford University Press, 1956), eitli yer
lerde; Bonner, "Poverty and Charity in the Rise of Islam."
STT E K i EL

bin el-Haris yle nakletmitir: " Peygamber bir keresinde ikindi namaz
n kld, ardndan abucak evine gidip hemen geri dnd. Onunla konu
tum, o da dedi ki, 'Evde sadaka olarak verilmi bir altn sikke vard ve gece
evimde kalmasn istemediim iin onu dattrdm."'7 Peygamber, aile
sinin ve baknakla ykml olduu kimselerin geimini saladktan son
ra kaynaklarn hayr iine adyordu: "Peygamber diyordu ki, 'Varislerime
bir dinar bile kalmayacak, nk geride ne brakrsam brakaym, karlar
mm geimi ve alanlarnn cretleri karlandktan sonra sadaka olarak
verilecektir."'8 Peygamber, iyilie yaplan vurguyla birlikte yoksulluktan
kamayan veya onu aalamayan biri olarak da resmedilir. ster zekat ister
sadaka, kendisi iin hibir tr ba kabul etmezdi ve ailesinin zekat alma
s yasaklanmt.
Grne baklrsa hayrseverlik eitli zamanlarda baarl bir h
kmdarn ya da ileri gelen herhangi birinin, hayat hikayesinin zorunlu bir
bileeniydi. Bu yzden biz de iki yneticiyi, Erbil'de hkm sren Muzaf
ferddin (. 1233) ile Fas'n Merini hkmdan Ebu nan' (. 1358) gz
den geireceiz. H anedan mensubu Zbeyde (. 831) ve Hrrem Sultan
(. ss 8 ) , tartmal kiiler olmakla birlikte, her ikisi de ayn zamanda ha
yrsever giriimleriyle hatrlanyordu. Toplumlarndaki ynetici haneciann
paras olmayan sekin zmrelerin mensuplar, hkmdarlara kyasla ge
nellikle daha snrl ve istikrarsz kaynaklar denetliyorlard. Melek Ahmed
Paa zaten bunun bir rneiniydi. Fasl seyyah bn Battuta (. yak. 1368) ve
nl Sultan Ahmet Camii'nin mimar Mehmed Aa (. yak. 623), statleri
sayesinde nemli imkanlar elde etmilerdi; hikayeleri, ilim ve hner sahibi
insanlarn iyiliksevediini anlatacak. Son olarak, biyograf ve menakpna
melerinde rastland haliyle evliyalarla suflerin hayat hikayelerinde dindar
yoksullarn hayrsevedii tasvir edilecek.
M UZAF F E R D D N

En tannm biyografk derlemelerden biri Ahmed b. Muhammed


b. Hallikan (2n-82) tarafndan yazlmtr, bu eser ayn zamanda alimierin
17
r8

Al-Bukhan, Sah h al-Bukhar, 24 (al-zakat), bab 20; USC-MSA, Bukhari, 24/5IO.


Al-Bukhar , Sahh al-Bukhar, 55 (al-wasaya), bab p; USC-MSA, Bukhari, 53/37

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAY l RSEV ER Li K

6s

dndaki sekin insanlarn genel bir listesini veren bu trdeki ilk kitaptr.'9
Hallikan Musul'un gneydousundaki Erbil'de dodu, eitimine devam et
mek iin Halep'e, sonra am'a gitti, Kahire ve am'da alt, nihayet orada
ld. bn Hallikan, Vefaytt'l Ayan ve Enba Ebna'z Zaman (leri Gelen Kii
lerin Vefat ve adalara Dair Bilgiler) adl eserine sadece lm tarihlerini
belirleyebildii nl insanlar dahil etmitir. Onlar hakknda baka yerlerde
yeterli bilgi olduunu dnd iin sahabeyi, halifeleri ve hadis nakle
denlerin ikinci nesiini kitabnn dnda brakmtr. 20
bn Hallikan tarafndan yazlan biyografler arasnda Gkbr veya
Kkbri (. 1233) olarak bilinen Muzafferddin'inki de var. Muzafferddin
Musul'da dodu ve 14 yandayken Erbil kentinin yneticisi olarak babasnn
yerine geti; daha sonra hapse atld ve kk erkek kardei onu iktidardan
uzaklatrmay baarnca kenti terk etti. Ardndan Selahaddin'in (. II93)
hizmetine girdi ve hizmetlerden olduka etkilenen Selahaddin onu Urfa
ve Harran kentlerinin valisi tayin etti ve kendi kz kardei Rabia Hatun'la
evlendirdi. Muzafferddin zellikle H ittin Muharebesinde (n87) Hallar
uratt kesin yenilgideki olaanst baarsyla isim yapt. Bu zaferi ve
kardeinin lmn takiben Muzafferddin'in Erbil'deki eski makamna
geri dnme talebi Selahaddin tarafndan kabul edildi. n91'de Erbil' e dnen
Muzafferddin krk yl akn bir sre sonra gerekleen lmne kadar bu
kenti kendi yurdu kld.
bn Hallikan, Muzafferddin'in askeri baarlarn uzun boylu ka
leme almam ve Erbil'de hkm srd dnemdeki baka askeri faali
yetlerine deinmemitir. Aslnda, bn Hallikan'n biyografsinin esas ksm
Muzafferddin'in hayr ilerinin uzun ve ayrntl bir tasvirine ayrlmtr ve
Muzafferddin yle takdim edilir: " Karakterini belirleyen olaylara gelince,
hayr ilerinde (hayrat), hi kimsenin tek bana yaptna ahit olunmayan
bir baar gsterdi." 2 1 Muzafferddin'in gnlerine dzenli olarak hayr ileri
damgasn vuruyor, bunlar sabah namazlarndan nce ve sonra yaplan ba
larla balyor ve kent iinde muhta kiilere ekmek datnay da ieriyor19
20

21

Humphreys, Islamic History, r88.


J. W. Fck, "Ibn Khalhkan," El' iinde, III:832-33
Ibn Khallikan, Biographical Dictionary, c. I I , 537.

66

STTEKi EL

du. Muzafferddin'in haftalk program benzer ekilde dzenlenmiti: Pa


zartesileri ve perembeleri krler ve mzmin hastalar iin yaptrm olduu
kurumlan ahsen ziyaret ediyor, her bir sakini selamlyordu. Ayn zamanda
dullar iin yaplan snmaevini, yetimhaneyi ve kimsesiz ocuklar iin ya
plan yurdu, ayrca dier kurumlar dzenli olarak dolayor, bu ziyaretler
srasnda buralarn sakinlerine sk sk dorudan ek balarda bulunuyor
du.Z2 Bu liste uzayp gidiyor. Muzafferddin kenti ziyaret eden fakihler, der
viler ve bakalar iin bir misafirhane yaptrmt ve burada her brine iki
n yemek ve yola devam edecekleri zaman harlk veriliyordu. Kurduu
medresede afi ve Hanefi ulema ders veriyor ve Muzafferddin de bazen
akam yemeklerinde onlara katlyor ve dini mzik dinlemek zere orada
kalyordu. Kurduu iki tekkeye, ilevini srdrmesi, dayanp denmesi ve
sakinleriyle misafirlerinin iaesi iin cmert balar yapyor, keza buralar
da dzenli olarak ziyaret ediyordu.
Erbil'deki binalara ilaveten Muzafferddin Mslman tutsaklarn
fidyelerini de dyor ve onlardan her kim sarayna gelirse ona da destek
salyordu. H er yl, hacca giden muhta haclada Mekke ve Medine'deki
yoksullar desteklemek iin para gnderiyordu. Muzafferddin Mekke'nin
iinde ve evresinde binalar, emeler ve kendisi iin bir trbe ina ettir
di. (Kaderin cilvesine baknz ki, lmnden sonra naa hibir zaman
Mekke'ye ulaamam, onu tayan kervan susuzluktan dolay geri dn
mt.) Nihayet Muzafferddin, nceki blmde belirtildii zere, yllk
Mevlid-i N ebi kutlarnalarna da destek veriyordu; bn Hallikan bu kutlama
larn muharrem aynda baladn ve iki ay sonra rebiylevvelin on ikinci
gnndeki esas kutlamaya kadar artan etkinliklerle srdn belirtiyor.
Muzafferddin ziyarete gelen btn katlmclada gstericileri barndracak
kurumlar yapmt ve yoksullar iin muazzam bir ziyafet veriyordu.2
bn Hallikan, her eye ahit olduu iddiasyla (muhtemelen
Erbil'deki genlii srasnda), anlattklarnn tmnn doruluunu beyan
ediyor. Muzafferddin, o srada Halep'te renim grmek zere Erbil'i
22 g. yzyln sonundan nce yetimhanelerin ayr bir kurum olarak varlgna dair baka hibir bulgu
yok. R. Shaham, "yarim," El' iinde, Xl:JOO.
23 Ibn Khallikan, Biographical Dictionary, n:5374o
i Y i L i K YAP D E N i ZE AT; M SL MAN TOP LU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

terk etmi olan bn Hallikan 22 yandayken ld. Muzafferddin, bn


Hallikan'n aka belirttii gibi hem onun hem babasnn hamisi olduun
dan, bn Hallikan'n "en kk mbalaadan dahi kandna" ilikin id
diasn biraz pheyle karlayabiliriz. z4 Daha az gze arpan olgu ise bn
Hallikan'n, Muzafferddin'in biyografsinde hamisinin iyi ilerine Sela
haddin ve dier Eyyubi soylular gibi daha tannm bireylerin biyografle
rindekinden ok daha fazla yer vermi olmasdr, bu da sz konusu biyog
rafyi sra d klmaktadr. Ayn zamanda, bn Hallikan, Muzafferddin'in
btn giriimlerinin kaynaklarn belirtmemitir. Muzafferddin'in serve
tinin bir ksm erken balayan askeri kariyerinde elde ettii ganimetten gel
mi olmal, ama hazinesine akar salam olabilecek yerel vergilerle harla
ra hi deinilmiyor.
Bununla birlikte, bizi bn H allikan'n Muzafferddin'in hayatna
dair sylediklerindeki mutlak gerekten ziyade onun ansn nasl korumay
setii ilgilendiriyor. izdii portre, rnek bir Mslman'n, adil, cmert ve
kafrlere kar iman yolunda baarl bir savann portresiydi. Bu biyogra
f sadk bir uyruun ve ahsen himaye gren bir kiinin sayg duruuydu.
Muzafferddin'in hayr ilerinden dzenli olarak yararlananlar, zellikle
Kuran'da (zekat toplayclar ve "kalpleri sndrlacak olanlar" hari) zekat
alclar olarak belirtilen sekiz kategoriden altsn temsil eden yoksullarla
muhtalar, talebelerle ulema (mesela bn Hallikan'n kendisi), borlular,
sufler, yolcular ve esirler olarak snflandrlabilir. Muzafferddin'in yar
dmsever eylemlerinin tasvirleri okurlar (veya dinleyicileri) etkilerneye y
nelikti ve hayat baka hkmdarlar iin bir model olarak hikaye ediliyordu.
bn Hallikan'n metni, egemenliin doas stne zmnen yorumda bulu
narak ve hanedanlar iin davran standartlar koyarak beklentileri dile geti
riyordu. Muzafferddin kamu yararna hizmet edecek binalar yaptryor; yi
yecek, giyecek ve barnak salyordu. H ayrseverlikle ilgili Kuran buyruklar
yardmn tam olarak nasl yaplmas gerektiine dair en fazla bir iki ayrnt
sunduundan, bunun gibi biyografler nem kazanmtr nk bunlar en
azndan belirli bir ba (ve onun biyograf yazar) tarafndan emirlerin
nasl yorumlandn rnekliyordu.
24

Ibn Khallikan, Biographical Dictionary, n:54r.

68

STTEKi E L

Muzafferddin'in yapt hayr ileri kadar yapmadklar da nem


liydi. Anlald kadaryla hibir cami veya hamam ina ettirmemiti. Bir
medrese kurduu halde, ulemayla talebelerden ziyade sufiler ile aciz ve
muhta olanlara hizmet veren kurumlara daha fazla kaynak yatrm gr
nyor. Bu seimler Erbil kasabasnn sosyal kompozisyonu, ekien siyasi
hiziplerin mahiyeti ve yerel dindarlk ve dini uygulamann karakteri hakkn
da bir eyleri aa vurabilir. Acaba Muzafferddin ilim erbab fkh alimle
rinden ziyade suf dervilerin yannda m kendini daha rahat hissediyordu?
Yerel emirler tarafndan 13- yzylda Tokat ve Sivas kasabalarnda dervi
tekkelerinin kurulmas, camilerle medreseler stndeki Seluklu haneda
nnn himayesinin yerini almtr. Hamiliin bu yeni ekilleri, gelecei par
lak emirlerin dervilere srt dayadna ve iktidarn Konya merkezli Seluk
lularn elinden ktna iaret ediyordu. 25 te yandan, Memluk sultanlar
tarafndan kurulan ok sayda medrese, ynetimleri iin ulemadan gerekli
destei almalar ve srdrmeleri asndan nemliydi.26 Muzafferddin'in
suf kurumlarna ve daha rabet gren trdeki kutlarnalara arlk tanma
s ya cami tabanl ulemann, yerel manevi otoritenin ve Erbil'deki islami
yaantnn merkezi bir bileeni olmadn, ya da sz konusu ulemann
herhangi bir sebeple kentin hkmdarnn himayesine mazhar olmay ba
aramadn alda getiriyor.27 Bununla birlikte bn Hallikan'n biyografsi,
Muzafferddin'in Erbil'deki hayrseverliinin doasn tek bana tam an
lamyla aklamaz. Ne de yerel ileri gelenler, taeider ve zanaatkarlarn ya
hut kadn, ocuk ve vasfsz iilerden meydana gelen nfusun hayrsever
uygulamalar hakknda herhangi bir ey syler. Toplumun st tabakasnn
altnda uyguland ekliyle hayrseverlik, baka birounda olduu gibi bu
metinde de tam bir muamma olarak kalr. Dahas, Erbil, Hristiyanlarn
faal bir merkezi olduu halde, bn Hallikan Hristiyan hayr ilerine veya
Muzafferddin'in kendi yardmseverliine Hristiyanlarn da yarar sala
yan kimseler olarak dahil edildiine dair hibir bulgu sunmaz.
25 Ethel Sara Wolper, "The Politics of Patronage: Political Change and the Construction of Dervis
Lodges in Sivas," Muqarnas 12 (1995): 3947
26 u eserdeki tartmalara bkz.: Berkey, T1e Transmission of Knowledge.
27 D. Sourdel, "Mai," El', IV76.
i Y i L i K YAP D E N i Z E Ar; M S LMAN TOPLU M U N DA H AY l RSEV E R L i K

BN BAITUTA VE EBU NAN


Ortaan tannm Mslman seyyahlar arasnda bn Battuta'y
(lm yak. 1368) sayabiliriz; bn Battuta 1325 Haziran'nda Tanca'dan ayrl
m ve Kuzey Afrika, Ortadou, Hindistan'la Dou Hint Adalar dahil Orta
Asya'da ve ta in'in kozmopolit liman Zaytun'a kadar yolculuk ettikten son
ra 1353'te Sicilmasa'ya dnmt. Dnnn ardndan, Fas'n Merini h
kmdar Ebu nan'n (. 1358) istei zerine yolculuklarnn hikayesini bn
Czey'e (lm yak. 1355-7) dikte ettirmitir.28 bn Battuta'nn hikayesi, s
lami balamlarda birey ve yardmseverlik tartmasna nemli perspektif
katmtr: Kendi hayrsever eylemlerine dair tasvirler; seyyah olarak eritii
kapsaml iyilikler ve nihayet, hamisi Ebu nan'n cmertlii. Birinci blm
de akland gibi, seyyahlar sadaka alabilecek meru kategorilerden biridir,
nk yurtlarnda hazr bulduklar dost ve aile destek andan yoksun say
lrlar. (Muzafferddin'in ulema, derviler ve bakalar iin bir misafirhane
ina ettiini hatrlaynz.) bn Battuta, byk hayrseverliklere ilikin anlatla
rnn ounda ba alan konumunda olduundan drdnc blmde tekrar
karmza kacak. Bununla birlikte anlattklar, ou insann zenginlik veya
yoksulluun u noktalarnda yaamadn, keza ok cmert veya cimri ola
rak nitelendirilemeyeceini bize bir kez daha hatrlatr. Birok insan mr
boyunca srayla, hatta ayn zamanda, hem ba hem ba alan olmutur.
bn Battuta sadece Delhi sultannn saraynda yksek bir grevli
olarak i bulduu dnemde, daha nce bakalarnda vd trden byk
baiara giriecek sermayeye sahip oldu. Delhi'de kendi evinin karsnda
bir cami ina etti. Sultan Kutbeddin'in (316-2o) antmezarnn bulunduu
binann ve vakfnn ynetimiyle de grevlendirildi; sz konusu vakf, trbe
nin maal alanlarna ve ziyaretilere gnlk yiyecek tahsis ediyor ve ila
veten daha geni bir nfus kesimine ktlk yardm ve bayramlarda yoksullar
ile ileri gelen kiilere yiyecek datyordu. z9 bn Battuta kurakln yol at
bir ktlkta resmi grevlilere verilen sorumluluklar da nakletmektedir. Sul
tan yle emreder:
28 Gerekten in'e gidip gitmediini ieren bir tartmayla birlikte bn Battuta ve seyahatleri hakknda
bkz. Ross E. Dunn, The Adventures oflbn Battuta: A Muslim Traveler ofthe 14th Century (Berkeley: Univer
sity of Califomia Press, 1986).
29 Hardy, "Dihl Sultanate," El', II: 267-69. Gibb, Ibn Battuta, c. III, 76o-6.
STTEKi E L

Dilli'nin [Delhi] sakinlerine kii bana gnde 700 gr kadar yiye


cek istihkak edilmesini buyurdu. Vezir yetkilileri toplad ve muhta
kiileri, yiyecek temininden sorumlu olacak olan emirlerle kadlar
arasnda pay etti. Benim payma den [muhta insan] says be yz
cand; onlar iin iki evde ranzalar ina ettim ve oralarda yatrdm,
ayrca onlara her be gnde bir be gnlk erzak veriyordum.3
Delhi hkmdarnn bu uygulamas ayn dnemde Msr'da dzen
lenen ktlk yardmn hatrlatyor. Yiyecek datmlar burada da yine bunu
emreden hkmdar, datmlar uygulayan ileri gelenler veya datmdan
yararlananlar tarafndan bile her zaman sadaka saylmam olabilir. Ne var
ki, tpk hayrseverlikle misafrperverlik arasnda kesime noktalar gzlem
lediimiz gibi, bu datmlar da eitli verme ekilleri arasndaki mulak s
nrlar gsterir. bn Battuta fazla varlkl olmad zamanlarda dahi girimi
olabilecei daha kk hayrseverlik arnellerinden pek bahsetmez, ancak
belki de bunlardan sz etmek ho grlmeyecek bir bbrlenme olurdu.
bn Battuta kendi giriimlerini anlatmaktan ziyade ona yardm
eden insanlar stnde odaklanmtr. Hamisi Ebu nan' tasvir ekli, bn
Hallikan'n Muzafferddin biyografsini hatrlatr. bn Battuta, yolda geir
dii yirmi be ylda karlat hkmdarlarn ve sradan insanlarn yar
dmsever eylemlerini benzer ekilde uzun boylu akladktan sonra hamisi
nin bunlardan aa kalmayan bir portresini izmek zorundayd.
Onun [Ebu nan] datt ynla sadakaya ve topraklarnn drt bir
yannda, gelen giden herkese yiyecek temini iin ina edilmesini
emrettii imarethanelere gelince, bunu Sultan Atabek Ahmed hari
baka hibir kral yapmad ve efendimiz, Allah ona kuvvet versin,
yoksullara her gn yiyecek ve inzivaya ekilmi olanlara hububat
verme konusunda ondan stndrY
Gibb, Ibn Battuta, c. IV, 789.
Gibb, Ibn Battuta, c. IV, 93033 Atabek Ahmed'in hayrseverliine dair bir tasvir iin bkz. Gibb, Ibn
Battuta II, (288-90). Atabek Ahmed Bat ran'daki Krt kkenli Byk Lur (II55-r 423) atabeyleri hane
danndand; bkz. C. E. Bosworth, "Idhadj" EP, III:ror6.
30
31

iYi L i K YAP D E N izE AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAY l RSEV E R L i K

bn Battuta'nn, doudaki deneyimlerine dair her kyaslamada s


rekli olarak Ebu nan'n iyilikleriyle balarn daha stn grmek iin bir
sebep bulmas hayret edilecek bir ey deil. Nitekim insan Ebu nan'n iyi
liklerinin uzun boylu tasvirini okuduktan sonra, onun lkesinde nasl olup
da herhangi bir yoksul kimse kaldna amadan ve yoksul diye adland
rlanlarn makul llerde emin ve rahat bir hayat srp srmediklerini
sormadan edemiyor.
Efendimiz, Allah ona kuwet versin, hi kimsenin akl etmedii ve
sultanlarn eriemedii iyilik ve sadaka uygulamalar gelitirdi. Bun
larn arasnda unlar vard: Topraklarnn her yerinde yoksullara s
rekli sadaka datm; btn topraklarnda malkurnlara bol sadaka
tahsisi; bu sadakalarn kolay kullanm iin pimi ekmek eklinde
datlmasnn art koulmas; lkesinin bir ucundan br ucuna
yoksullar, hastalar, yal kadnlar, yal erkekler ve camilerde hizmet
edenlere giysi tahsisi; bu snflardaki insanlara Kurban Bayram'nda
kurbanlk hayvan ayrlmas; ramazann yirmi yedinci gn o soylu
gnn erefine ve kutsalln pekitirrnek adna lkesinin snr ka
plarnda alnan ayakbastnn sadaka olarak datlmas; yce doum
gecesinde [Mevlid-i Nebi] btn lkenin insanlarnn dayurulmas
ve kutlamalar iin bir araya toplanmas; aure gnnde ksz olan
larn snnet edilmesi, yedirilip giydirilmesi; [efendimizin] mzmin
hastalarla acizlere topraklarm ileyecekleri ortaklar salamas, bu
suretle onlarn ykn haffletmesi; paytahtnda fukaraya, esiz bir
iyilik olarak, yayp stnde uyumalar iin yumuak yayglarla iyi
kaliteli rtler vermesi; lkesinin her kasabasnda darifalar ina
edip hastalarn beslenmesi iin byk balarda bulunmas, tedavi
lerini yapacak hekimler atamas ve tedavi masraflarn stlenmesi,
ayrca baka tr iyilikler yapmas, keza ilk defa olmak zere bir dizi
hatrlannaya deer amel ilemesi. Allah onun balettii iyiliklerin
karln versin ve dllendirsinY
32

Gibb. Ibn Battuta, c. IV 93033


STTE K i E L

bn Hallikan'n Muzafferddin tasviri gibi, bu pasaj Ebu nan',


sadakann Kuran'da listelenen btn alc kategorilerine ulamasna, yln
hibir kutsal gnn veya bayramn karmamaya titizlikle dikkat eden biri
olarak tasvir ediyor. Daha nce belirtildii gibi byle tasvirler, eitimli sn
fn hamilerine ynelik tipik vglerdir ve grne gre biyografik literatr
de geleneksel bir motfdir.H Gelgelelim, iyilik arnellerine ynelik vgnn,
methiyenin en stn ekillerinden biri olarak zellikle harnilerin tasvirine
ayrlp ayrlmad konusu merak uyandryor. Belki biyografi tr, ller
iin edilen dualara yakn bir eydi, haminin Tanr'nn huzurunda itibarn
artrmak iin lm kimsenin bir nitelii olarak iyilii vurguluyordu. bn
Battuta'nn hkmdarlarn hayrseverliine dair anlatmlarnda da reka
beti bir ton alanmt. Atabek Ahmed'i baka herkesten stn sayyor
ve ardndan Ebu nan' onun bile zerine yerletiriyordu. bn Hallikan da
Muzafferddin'in selefierinden kat kat stn hayr ileri cra ettiini beyan
ediyordu. Biyografi yazarlarnn bu szlerine karlk, bizatihi balarn
hayrsever arneller hususunda selefieri ve adalaryla ne lde bilinli bir
rekabet iinde olduklarn sormamz gerekir. Bu yar herhangi bir bireyin
yardmsever seimlerinin ekillenmesinde ne denli nemliydi? Hayrsever
liini aada tartacamz Hrrem Sultan'n iyiliklerinde rekabeti bir
yank tayan kyaslamalar bulmak kesinlikle mmkn grnyor.
HASEKI H RREM SuLTAN

Gnll ba erkekler kadar kadnlar iin de nemliydi, ama kadn


lara (zellikle sekin zmrenin kadnlarna) g ve himayenin aleni tehir
lerine katlmalarnda nadir bir vasta olarak hizmet ediyor ve en ok gen
olsun yetikin olsun erkeklerin yararland medreselere ve snnet gelene
ine verilen destei btnleyici bir ekilde baka kadnlar desteklemelerini
mmkn klyordu. slam hukukunda kadnlarn mallar ve mlkleri ze
rindeki haklar erkeklerinkine benzerdir. 19. yzyla kadar bu durum, yeti
kin kadnlarn evlendiklerinde kendi malvarlklar stnde denetimi kay
bettikleri veya genel olarak kstlanm mlkiyet haklarna sahip olduklar
birok Avrupa lkesi ve Birleik Amerika'daki kadn haklaryla belirgin bir
33

Gibb de buna iaret ediyordu: Ibn Battuta, c. IV, 930-33.

iYi L i K YAP D E N i Z E Ar; M sL MAN TO PLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

173

tezat iindeydi.H Tarihsel olarak, islam toplumlarnda erkeklerle kadnlarn


mali kapasiteleri arasnda farkllklarn var olduu yerlerde, bu farklar sahip
olma veya [mlkiyetil bamszca kullanma hakkndan deil, servet kaynak
larna tamamen farkl ekillerde erimelerinden kaynaklanyordu.J5 islam
hukukunda, kadnlara len kiiyle ayn akrabalk ilikisi iindeki erkekle
rinkinin ancak yars kadar miras kalabilirdi. Kadnlar askerlikten byk
lde baktlar, dolaysyla ganimetten hisse alamyor veya fethin dier
dllerinden yararlanamyorlard. Onlara maa, vergi, hediye yahut baka
iratlar eklinde varlk getirecek siyasi otorite ve memuriyet konumlarnda
nadiren bulunuyorlard; bununla birlikte, Osmanl hanedan kadnlar, ver
gi gelirlerine ve dzenli hediyelere gre belirlenmi kazanlar dahil olmak
zere denekler alyorlard ve bunun belki baka hanedanlarn mensuplar
arasnda da bir norm olduunu farz etmek makul grnyor.J6 Kadnlar ik
tisadi faaliyetlere -ifti, imalat, tefeci, seyyar satc ve ev sahipleri olarak
dzenli olarak katldklar halde, genellikle herhangi bir zaman ve yerde bu
giriimlerin en byk hissesini kontrol etmiyorlard.
Kadnlar, uygun grdkleri ekilde vakfediyor veya bata bulu
nuyorlard, yine de stnde adlarnn bulunduu her vakfa onlar nayak
olmam olabilir. Sultanlar, hanedan kadnlarn (valideler, kz kardeler,
eler ve kz ocuklar) dzenli aylklar ve baka periyodik hediyeleri zaten
kayda deer miktarlara ulat zamanlarda bile, zel yardmseverlik proje
leri iin gerekli kaynaklada donatabilirdi. Ayrca bir erkek belirli bir kadnn
adna vakfedebilirdi. Bu uygulama, kadnlarn hayrsever baiara katlma
snn sadece kadnlarn ba olarak kiisel manevi huzuru iin gerekle34 Shulamith Shahar, The Fourth Estate: A History of Women in the Middle Ages, gz. ge. bas. (Lond
ra: Routledge, 2003), 91ff., 17 6vd ; Lee Holcombe, Wives and Property: Reform of the Married Women 's
Property Law in Nineteenth-Century England (Oxford: Martin Robertson, 1983); Norma Basch, In the Eyes
of the Law: Women, Marriage, and Property in Nineteenth-Century New York (Ithaca: Comeli University
Press, 1982); Ginzberg, Women and the Work ofBenevolence, 50. Neredeyse bir asr nce mlkiyet haklan
kazanan Rus kadniann dununuyla karlahrmak iin bkz.: Michele Larnarche Marrese, A Woman's
Kingdom: Noblewomen and the Control of Property in Russia, 1700-86 (Ithaca: Comeli University Press,
2002) ve Adele Lindenmeyr, Poverty is not a Vice: Charity, Society, and the State in Imperial Russia (Prin
ceton: Princeton University Press, 1996).
35 Bkz.: Randi Deguilhem, "Gender Blindness and Societal Influence in Late Ottoman Damascus:
Women as the Creators and Managers of Endownents," Hawwa r (2003): 329-50, zellikle 335 vd.
36 Osmanl haremindeki kadniann mali kaynaklan hakknda bkz. Peirce, The Imperial Harem.
.

174

STTEKi E L

tirilmedigini, ama ayn zamanda hanedann veya ailenin daha geni hayr
hesabnn bir paras olduunu dndrecek denli yaygn ve srekliydi.
Kadnlara atfedilen vakfetme kararlar veya balar, mnferit kadnlarn
gcnn muazzam farkllk gsterdii aile balamnda kararlatrlm ola
bilir. Ne var ki, ayn ey aile, kap veya hanedan politikalarnn karmak a
iindeki btn bireyler iin sylenebilirdi. Szgelimi Osmanl ehzadeleri
sultan oluncaya kadar hibir ey vakfetmezlerdi, bu da aleni hayrseverlie
ilikin kararlarn en azndan ksmen aile reisi tarafndan denedendiinin
yahut ynetildiinin ak bir iaretidir.37
Belirli Mslman kadnlar baka kadnlarca ve baka kadnlar iin
rnek olarak zikredilen yardmseverlik paradigmalar haline gelmiti. Hz.
Muhammed'in zevceleri cmertlik modelleri olarak resmedildi, ilerinde
muhtemelen en sk bavurulan Aye'ydi (. 678). Bir hadiste onun yle
syledii aktarlr: " ki kzyla bir kadn benden (sadaka) istemeye geldi,
ama elimde bir hurmadan baka bir ey yoktu ve onu kadna verdim, o da
hurmay iki kz arasnda paylatrd, kendisi hibir ey yemedi, ardndan
ayaa kalkt ve gitti. "38 Baka bir hadise gre de Peygamber'in baz eleri
ona unu sorar:
Hangimiz (evvel lp de) en abuk sana kavuacaktr? O da cevaben:
Eli uzun olannz, buyurmutu. Bu defa Peygamber'in kadnlar bir
kam endaze alp kollarn lrnee baladlar. lerinden en uzun
kollu kadn Sevde (Bint-i Zem'a) idi. Fakat Resulullahn veratndan
sonra rendik ki, kolu uzun alan kadn, sadakas bol (eli ak) kadn
demek imi. Ve hakikaten iimizde Sevde, aleyhis-salat ves-selam'a
ilk iltihak eden kadn oldu. Ve Sevde sadaka vermei ok severdi.39
Hrrem Sultan en kudretli ve retken Mslman kadn hamilerden
biriydi. Hamiliinin kapsam ve yerleri, kendisinden nceki ve ada Os37 Peirce, The Imperial Harem. I99
38 Al-Bukhiirf, Sahrh al-Bukharr, 24 (al-zakat), bab ro; USC-MSA, Bukhari 24/499
39 Al-Bukharr, Sahrh al-Bukharr, 24 (al-zakat), bab n;USC-MSA, Bukhari, 24/5o; Calder ve bak.,
Classical Islam, 40. Ayrca bkz. hadis no. 87, http://hadis.ihya.orgfbuharifhadisler.php?t2=ara&ara

=sevde&yer=hadis, eriim tarihi: 30.07.20n.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

1 75

manl kadnlaryla karlatrldnda benzersizdi, "eklen mtevaz, ama


ilevsel olarak yce gnllyd." Bu, I. Sleyman'n ei ve oullarndan bir
kann annesi olarak sahip olduu benzeri grlmemi stat ve nfuzundan
holanmayanlarn eletirilerine kar yrtlen planl halkla ilikiler kam
panyasnn bir parasyd. Kurduu vakflar arasnda stanbul'da bir cami
klliyesi ve byk bir ifte hamam, Kuds, Mekke ve Medine'de imaretler,
stanbul'da ve baka kentlerde saysz kk camiyle tekke, bir kpr ve su e
bekesi vard, ayrca haclarla yenieriler iin ek balar yapyordu.4o Bununla
birlikte, Hrrem Osmanl toplumuna ve corafyasna hayrseverlik damgas
vuran Osmanl hanedamndaki ok sayda kadn hamiden sadece biriydi. Bu
kadnlarn ounun Hristiyan kkenine (bunlar ya diplomatik ittifaklarn bir
paras olarak Osmanllada evlendirilen Hristiyan prensesler ya da sat veya
hediye suretiyle sava ganimeti olarak alnan cariyelerdi) ramen ve balan
gtaki inanlarna ne tr bir yaknl korumu olurlarsa olsunlar, hepsinin
vakfetme eylemleri slam hayrsevedii balam erevesindeydi ve Msl
man kadnlarn iyilik geleneklerinin miraslarydlar. Anlald kadaryla
Ukraynal bir prenses olan ve Bat kaynaklarnda Rakselane olarak bilinen
Hrrem Sultan "zamannn Aye' si" olarak adlandrlyor ve bir veli olan Ra
bia-tl Adeviyye (. 8o) ile Abbasi halifesi Harun er-Reid'in (. 809) ei
Zbeyde'yle (. 831) kyaslanyorduY
Zbeyde gzellik ve zekasyla tannyordu, hem o hem kocas savur
ganlklaryla ve her trl sanatya hamilik etmeleriyle, ayrca byk apl
hayr giriimlerine destekleriyle n kazanmt. Ailenin hayrsever olarak sa
hip olduu hret Harun'un annesi Hayzuran' da ieriyorduY Zbeyde'nin
hayrseverliinin belki en kalc olan ve en iyi bilineni, ldeki kente hacca gi
den Mslman haclara su temin etmek iin Badat'tan Mekke'ye giden g40 Necipolu, The Age of Sinan, 269 (alnt), 268-8o.
41 Stephan, "An Endowment Deed," 178; ek vakfye, Hrrem'in lmnden sonra I. Sleyman tara
fndan dzenlenmitir ve avakir-i evval 976 (Temmuz 1560) tarihini tar, bkz. Kamil Jamrl Al-'Asalr,
Watha 'iq Maqdisiyya Ta'rikhiyya (Amman: Matba'a al-Tawfq, 1983). 148; Margaret Smith, " Rabi'a al
Adawiyya al-Kaysiyya," EP, VII:354-56. Osmanl hanedan kadnlarnn hamilii stne bkz. Peirce, The
Imperial Harem, 198-212.
42 See Nabia Abbott, Two Queens of Baghdad: Mother and Wife of Harun al-Rashid (Chicago: University
of Chicago Press, 1946; tekrar has., Londra: Al Saqi Books, 1986), 236-64 ve Renate Jacobi, "Zubayda,"
El' iinde, :547-48.
STT E K i E L

Resim

o. Derb Z beyde stndeki havuz l a r n d a n b i ri o l a n B i rket ' l Aki ka, S u u d i Ara b istan.

Fotoraf: Patricia Barbar.

zergah boyunca ina ettirmi olduu su tedarik sistemi ve Mekke'deki yerel


su kemeriydi.43 Zbeyde birka defa ahsen hacca gitmiti; bizzat bu yolculuk
yardmsever arneller iin nemli bir vesile salyordu ve bir kadnn tek ba
na seyahat edebildii nadir frsatlardan biriydi.44 Dolaysyla Zbeyde kronik
su ihtiyacndan ve su edinmekle ilgili sorunlarndan ilk elden haberdard.
Muazzam, hatta efsanevi, bir masrafkarlnda kuyular, su hazneleri, yeral
tna deli borulardan oluan "Derb-i Zbeyde"yi (Zbeyde Yolu) ve nihayet
Mekke su getirme sisteminin bir paras olarak "Ayn- Zbeyde"yi (Zbeyde
emesi) (Res. o) ina ettirdi. Bu projenin ina almas yllarca srm
ve anlatldna gre Zbeyde onun tamamlandn grmek iin muazzam
43 Zbeyde muhtemelen daha eski bir su kemerini tamir ettirmitir. Bkz. See R. B. Winder, "Makka:
The Modern City," El' iinde, VI: 179.
44 Marina Tolmacheva, "Female Piety and Patronage in the Medieval 'Hajj' Women in the Medieval
Islamic World: Power, Patranage and Piety iinde, ed. Gavin R. G. Hambly (New York: St. Martin' s Press,
1998), r62-63",

i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M SL M A N TOPLU M U N DA HAY l R S EVE R L i K

meblalar demeye devam etmiti. Mekke'deki su haznesinin kapsndaki


809-10 (H. 194) tarihli kitabe arpcdr. Kitabede yle yazldr:
Ralman ve Rahim olan Allah'n adyla. Allah'tan baka ilah yoktur ve
onun orta yoktur. Allah'n rahmeti kulu ve resul Muhammed'in
stne olsun. Allah'n ltfu (hepimizin stnde olsun)! Mmin
lerin Emiri Mansur'un -Allah mminlerin emirinden honut ol
sun- olu Ebu'l Fadl Cafer'in kz mm Cafer [Zbeyde], Allah'n
Evi'nin haclar ve mabedinin insanlar iin su salamak zere bu
emelerin ina edilmesini emretti, bu suretle Allah'n rahmetine
duac oldu ve ona yaklamaya alh.45
Zbeyde bu projeyi finanse ederken kimliini gizler gibi grnm
yor, tersine, klliyen ve alenen kendine pay karyordu ve Ayn- Zbeyde
emesi ve su sistemi bugn Mekke'de hala nemli su kaynaklardr.46 Ni
tekim Zbeyde'nin, su sisteminin tamirat iin destek isternek zere doru
dan kendisine deil de halifeye yazm olduunu kefettiinde Mekke vali
sine gcendii bile sylenir. H er eyden nce, bu onun projesiydi ve payna
den itibara baka herhangi bir kimsenin glgesinin dmesini istememi
olabilir.47 iyilikte bulunmak -saygnlk, stat ve meruiyet kazanmaya do
rudan katkda bulunduundan- hayrsever giriimlerdeki rekabet, g ve
an kazanma yolundaki herhangi bir ekime kadar iddetli olabilirdi. zel
likle slam'n en kutsal kentlerindeki masrafl projeler bunlarn hamileri
ne hem manevi yarar hem de insanlar nezdinde onlarn hretlerine paha
biilmez bir katk salyordu. Osmanl sultan II. Abdlhamid'in, Osmanl
tebaas olmayan Mslmanlarn Mekke'de sadaka vermesini yasaklamas
nn bir sebebi bu olabilir. Bu suretle, kutsal kentin bakm Osmanlya daha
byk bir mali yk bindirse bile, "Mukaddes Yerlerin Koruyucusu" unvan
sadece ve sadece onlara ait kalyordu.48
45 Abbott, Two Queens of Baghdad, 244'da alntlandg ekliyle.
46 Winder, "Makka," VI: 179.
47 Abbott, Two Queens of Baghdad, 24647.
48 Selim Deringil, The Well-Protected Domains: Ideology and the Legitimation of Power in the Ottoman
Empire 1876-gog (Londra: I. B. Tauris, 1997), 57
STTEKi E L

Zbeyde'nin rnek bir yardmsever olarak itibar kendi yaad


dnemde pekimi ve hem ada hem sonraki tarihilerce iyice salama
alnmtr. Vakayiname yazarlar, Zbeyde'nin bayndrlk ilerinden bala
yp yoksullarn refahna gsterdii srekli ilgiye varncaya kadar yaptklarn
gklere karmlar ve hanedan mensubu kadn hamiler iin o bilinli bir
referans noktas haline gelmitir. Belki uydurma olan bir hikayede, 6. yz
ylda Hrrem Sultan'n Sleyman'dan, Mekke'deki su ebekesinde gerekli
onarmlar gerekletirmek iin aka istekte bulunduu, bu suretle kendi
sini Zbeyde'nin mirass ve dengi olarak sunduu nakledilir. Sleyman'la
Hrrem'in efsanevi Harun er-Reid ve karsyla zmni kyas, ister onlarn
adalar ister sonraki vakayiname yazarlarnca yaplsn, Osmanl haneda
n iftinin imajn pariatmak ve yceltmek niyetini gdyordu. Mekke'deki
gerekli onarmlar neredeyse on yl srm ve olduka pahalya patarnt ve
neticede Sleyman'la Hrrem'in kz Mihrimal Sultan'n hamilii altnda
tamamlanmt ama artk Osmanllar Zbeyde'nin balangtaki hamilii
nin gerek boyutunu anlamlard.49
Hrrem Sultan gibi sekin Mslman kadnlar, adlar veya unvan
Iar kamu binalarma verildiinde, halkn nne knakla ilgili sosyal kst
lamalardan kurtuluyorlard. Hrrem'in birok vakf " Haseki" (gzde) ola
rak adlandrlmtr, bylelikle Hrrem'in kendi ad deil, ama Sleyman'la
balantl konumu hatrlatlyordu. Ayns, srasyla Sultan I I . Murad (157495) ile Sultan III. Ahmed'in (1703-30) anneleri Nurbanu (. 1583) ve Erne
tuHal Rabia Glnu'un (. 1715) skdar'da vakfettikleri Atik (Eski) Valide
ve Yeni Valide cami klliyeleri iin de geerliydi. Tannm baka bir r
nek Agra'daki Tae Mahal'dir (Sarayn Tac). Bu trbe klliyesi Babrl ah
Cihan (. 1658) tarafndan, sarayda resmi olarak Mmtaz Mahal ("Sarayn
Mmtaz Kiisi") olarak bilinen sevgili ei Ercmend Banu Begm (. 1631)
iin ina edilip vakfedilmiti. Bu rneklerin hepsinde de, sz konusu yaplar
dzenli (gnlk yahut yllk) hayrsever datmlara veya kamu hizmetleri
ne ev sahiplii ediyordu. Valide Sultan klliyeleriyle stanbul'un Asya yaka
sna camiler, emeler, imarethaneler ve baka binalar ilave ediliyordu. Tae
49 Abbott, Two Queens of Baghdad, 255; Peirce, The Imperial Harem, 204, 33on.79; Necipoglu, The Age
of Sinan, 190, 269-70, 300-30!.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M SL MAN TOPLUM U N DA H AYI RSEVERLi K

Mahal'in vakf, Mmtaz Mahal'in lm yldnmlerinde yoksul erkeklerle


kadnlara datlacak paray ve onun ruhu iin gece gndz dua eden Kuran
karilerinin geimini salyordu.5
Safeviierin ran'nda (1501-1722) kadnlarn hamilii Osmanl ka
dnlarnnkiyle tezat tekil eder ve slam toplumlar yelpazesi iinde, hatta
hkm sren hanedanlar veya zellikle kadnlar arasnda fazlasyla geni
paralellikler bulunduunu varsaymaktan kanmamamz iin yararl bir
uyar ilevi grr. ii Safevi hkmdar ailelerine mensup erkek ve kadnlar,
camileri tercih eden Osmanl sekin zmrelerinden farkl olarak, insanlarn
Allah'tan efaat dilemek amacyla bavurduklar erkek ve kadn evliyalarn
trbelerini ina ettirmeye ynelmilerdi. Ayrca, Safeviler iin rnek nitelii
tayan kadn figrleri Peygamber'in kz, drdnc halife Ali'nin kars ve
din ehitleri Hasan'la Hseyin'in annesi Fatma'yd. Baka kadnlardan zi
yade ona atfta bulunmak ve onunla kyaslanmak daha geerliydiY Babrl
Hindistan'nda da Mslman kadnlarn hamilii, hkmdarn tartlmas
ritelinin zaten iaret ettii gibi, belirgin ekilde yerel Hindu ve Caynac
uygulamalarnn etkisiyle ekillenmitiY
Genel olarak, kadnlarn slam toplumlarndaki hayrsever giriim
leri kadnlarn servetlerini ve kaynaklarn nasl kullandm aa kavu
turur. S eimlerini kiisel kayglar ve yerel ihtiyalar kadar kadn ve Ms
lman olarak kimlikleri ynlendirmitir. Bir kaynakta, Hrrem Sultan'n
ehzade Klliyesi inaat mahallinde alan acemi iilerin ne denli sefil ve
bakmsz grndklerine tank olduktan sonra onlara bata bulunmak
iin altnlarn, mcevherat ve incilerini satt anlatlr.53 Kadnlar malvar
lklar ve gelirlerini kocalar, vasileri yahut kaynlar gibi kiilerin el uzat
masndan korumak iin vakflar kurarak gelecekteki belirsizliklere kar
bir sigorta olarak kullanmlardr. Vakflar kendi yararlar iin kuruyor ve
kendilerini mtevelli olarak atyorlard ve kimi zaman kendilerinden sonra
so Osmanl kadnlar hakknda bkz. Peirce, The Imperial Harem, 98-2ro. Tae Mahal iin bkz. Ebba
Koch, The Complete Taj Mahal and the Riverfront Gardens ofAgra (Londra: Thames and Hudson, 2006),
97IOI.
s Rizvi, "Gendered Patronage," 125-29.
sz Findly, "Women's Wealth."
53 Necipoglu, The Age of Sinan, I94-9S

8 o

STTEKi E L

vakflarn ynetime baka kadnlar, kzlar veya azatl kleleri, geiyordu


ki bu kaynaklarn denetimi onlar iin de bir bamszlk ve nfuz dayana
olarak ayn derecede nemliydi.54 Byk yaplar ina edecek kaynaklara
sahip olmayan kadnlar, aynen erkekler gibi, daha kk apta hamiler ola
biliyorlard. Gnmze kadar gelen ok sayda vakf senedi ve belge, ister
orta snftan ister sekin zmreden olsun, kadnlarn kimliklerini, malvar
lklarnn mahiyetini ve kendi toplumlarn etkileme yeteneklerini kavra
yabilmemiz asndan deerli bilgiler sunmaktadr. Mslman toplumlar
da vakf kuruluunun zellikle kolay olmas, hayrsever ba vastasyla
toplumsal cinsiyet ilikilerini hem slam toplumlar dahilinde hem baka
toplumlardaki kadn ve erkeklerle kyaslama iinde aratrnay mmkn
klmaktadr . ss
Mslman hanedanlar ierisinde ele alnabilecek baka birok ba
var ve hkmdarlarn hayrseverlikleriyle hamilikleri kapsaml olarak
daha fazla ilgiyi hak ediyor; bu, ksmen, hanedanlarn hayrseverlikle ilgili
tercihleri -giriimlerin tr, boyutu, yeri, zamanlamas, finansman ve ha
nedann baka mensuplarn bu giriimiere ne lde dahil ettikleri- ara
sndaki belirgin farklar, her hanedann ve devletin zglln daha da
aydnlatt iin gereklidir. Bununla birlikte, onlar kadar gl ve nl ol
mayan insanlarn hayrsevediini gzden geirmek de belirli hayrseverlik
dinamiklerini (yaygn hayrseverlik ekilleri, deien eilimler, sosyal ya
hut ekonomik konumun dayatt snrlamalar ve aile dinamiklerinin etkisi
veya daha kapsaml siyasi gler) ve daha geni bir toplum kesimini anla
mak bakmndan ayn derecede nemlidir:

Mary Ann Fay, "Women and Waqf: Toward a Reconsideration of Women's Place in the Mamluk
Household," International journal of Middle East Studies 29 (1997): 36-37; G. Baer, "Women and Waqf:
An Analysis of the Istanbul Tahrir of 1546," Asian and African Studies 17 (1983): 27.
55 Bkz. Singer, Constructing Ottoman Beneficence, blm 3; Baer, "Women and Waqf;" Leslie Peirce,
"The Family as Faction: Dynastic Politics in the Reign of Sleyman," Soliman le Magnifique et son temps
iinde, ed. Gilles Veinstein (Paris: La Documentation Francaise, 1992), I056; R. Stephen Humph
reys, "Women as Patrons of Religious Architecture in Ayyubid Damascus," Muqarnas n (1994): 35-54;
Margaret L. Meriwether, "Women and Waqf Revisited: The Case of Aleppo, I77o-84o," Women in the
Ottoman Empire: Middle Eastern Women in the Early Modern Era iinde, ed. Madeline C. Zilfi (Leyden:
Brill, 1997). r28-52; Gregory C. Kozlowski, "Private Lives and Public Piety: Women and the Practice of
Islam in Mughal India," Women in the Medieval Islamic World iinde, ed. Hambly, 469-88.

54

iYi L i K YAP D E N izE AT; M s L M A N To PLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

MEHMED AtA
Aslnda, Osmanl hizmetine alnan bir Hristiyan olan Mehmed Aa
(. yak. 623) yenierilikten Sultan I. Ahmed'in (6o3-17) hassa mimarl
na ykselmitir. Mehmed Aa'nn mimari eserleri arasnda, Mekke'yle
Medine'de kutsal mabetierin ve baka yaplarn onarmlaryla restorasyon
lar ve stanbul'un tarihi merkezinde Bizans Hipodromu'nun yerinde ya
plan heybetli Sultan Ahmed Camii ya da dier adyla Mavi Cami klliyesi
vardr. Mehmed Aa'nn biyograf.si mimarlkla ilgili bilimler ve terminoloji
stne birka blmden oluan bir incelemedir. Biyografisini yazan Cafer
Efendi yirmi yl akn bir sre Mehmed Aa'nn hamiliine nail olmutur,
ama hakknda yazarn bize kendi syledikleri dnda ok az bilgi sahibiyiz.
Cafer, bn Hallikan ve bn Battuta'nnkini andran bir tarzda, eserindeki
drt biyografik blmden birini btnyle hamisinin hayrseverliine has
rediyor ve yle balyor: "[Bu fasl] daha nce sz edilen Aa'nn ltfu ve
keremi ve ihsan ve niam beyanndadr. Bu fasl yazmaya hi ihtiya yoktu,
nk Aa Hazretleri'nin ltfu ve keremi gn gibi cmle cihana zahir ve
bahir olmutur. "s6
Bu tespite ramen ve Mehmed Aa'nn tamamen bilinli olarak ha
yrseverliini duyurmadn da belirttii halde, Cafer bunun ardndan onun
yaptklarn sayp dkmeye giriiyordu. Cafer Efendi, Mehmed Aa'nn ev
vela nceki yzyllarda I l . Selim ve I I I . Murad gibi sultanlarn zamannda
var olan, ama onlardan sonra grlmeyen bir cmertlik modeli olduunu
sylyordu. kincisi, Mehmed Aa kendisi mali sknt iinde olduunda bile
ba yapmay srdrmt. ncs, Cafer'in z babas, her arneli eriata
uygun olan son derece sofu bir adam olmasna ramen, sra kendi oluna
gelince yine de cimrilik etmiti. Drdncs, yapt iyilikler konusunda
Mehmed Aa gayet alakgnll biriydi ve Cafer onun iyiliklerinin rnek
niteliinde olduunu dnse bile o srekli olarak bunlar gelitirme ihti
yac duyuyordu. Son olarak, Cafer, Mehmed Aa'nn eli aklnn, bundan
fayda grm her kiinin ne kp kendi hikayesini anlatmasndan ziyade,
ksaca, kendisinin zetleyici anlatmyla daha iyi ifade edildiine inanyordu.
Cafer, hal byleyken, Mehmed Aa'nn biyografisini yazacam duydukla56

Ca'fer Efendi, Risale, 42.

82

STT E K i E L

rnda insanlarn bek bek koup geldiklerini ve her birinin Aa'nn cmert
liine dair ahsi deneyimini anlatmaya can attn sylyor.
Cafer, Mehmed'i okurlara varlkl, dindar ve cmert, rnek alna
cak bir insan olarak tasvir eder, ama Cafer'in Mehmed Aa'da vd iyi
likseverlik Muzafferddin'in veya Ebu nan'nkinden ok farkl anlatlr.
Mehmed'in yaptklar son derece mtevaz grnyor, hatta Cafer bunlarn
ounu aka belirtmez; aslnda, tasvirlerinin neredeyse tamam ok genel
dir, sadece Mehmed'in faydasn grenlerin saysz ve balarnn cmerte
olduu zikredilir. Grne baklrsa, Mehmed byk binalar vakfetmemi
veya byk aleni lenler dzenlememitir, nk bu apta bir hayrsever
lik muhtemelen onun boyunu ayordu. Hayrseverlii, kamusal kiiliinin
bir paras olarak yrtlen bir hkmdarn ahsnda hayranlk uyandua
bilecek bir zellik, Mehmed Aa'nn konumunda bir insan iin imkansz
olmak bir yana belki yakksz da olurdu. Baarl bir profesyonel ve devlet
grevlisi olarak, hayrseverliini konumuna uygun bir seviyede gtrmt.
Mimar olarak deiik hamiler iin yrtt iinin gerei cami, medrese,
kpr ve emeler ina ettii halde, Mehmed Aa'nn kendi hayr yaplar,
emeler stnde younlayordu ve anlald kadaryla kasabann birinde
krktan ok eme yapmt.57 Mehmed'in selefnin, nl mimar Sinan'n
hayr ileri de hamilerininkilerle belirgin bir tezat halindeydi. Sinan hami
leri iin muazzam camilerle muhteem kprler ina ederken, kendisi ad
na bir mektep, birka eme, daha kk mahalle mescitleri ina etmi ve
stanbul'un kaldrmlarnn yapmn stlenmiti.S8
Gariptir ki, Mehmed'in hayrseverliiyle ilgili faslda Cafer hibir ya
pya deinmez; bunlar daha nceki bir faslda yer almtr. Cafer daha ziyade
baka yardm verme trlerinden sz eder. Mehmed Aa kazanlarndan do
lay borland zekat hesaplama konusunda ok hassast. Mali adan darda
olduu zaman bile evi "hr ve kle seyyahlar, hem byk hem kendi halinde
insanlar ve btn komularla yabanclar iin eit artlarda" bir imaret gibi i
ler, yiyecek, ayrca hediye datlrd. Mehmed, Cafer Efendi'ye kar cmert
ti, ona destek kyor ve onu her zaman iyi bir yemekle taltif ediyordu. Son
57
58

Ca 'fer Efendi, Risale, 14.


Necipoglu, The Age of Sinan, 147-52.

lvi L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TO P LU M U N DA HAY l R S EVERLi K

olarak, eyhler, drst insanlar ve yoksul medrese rencileri dahil cemaat


te hak eden birok kiiye cmerte [sadaka] veriyordu. Anlatmas iin tevik
edildii halde Mehmed'in bireysel cmertlik arnellerini listelerneyi reddeden
Cafer kendini u szlerle mazur gsterir: "Hametli ve hretli Aa, gizli
ce verilen sadakann alenen bilinmesi ve efsanelemesinden memnun kalr
myd?"59 Mehmed Aa u gibi hadislerin dorultusunda davranm gr
nyor: "Kendisininkinden baka glgenin olmayaca gnde yedi kii Allah
tarafndan glgesi altnda korunacaktr. Bunlar . . . (dierlerinin arasnda) ,
sa elinin verdiini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren bir kimse de
olacak." 6 Cafer'in kendi hassasiyeti de, yazdklarn kaleme alarak bu gizlilii
bizzat tehdit ettii olgusundan kaynaklyor olabilir.
Yine de o bunu beyan edilmi bir amala yapyor, Mehmed Aa'nn
biyografsini bakalarnn zayf performansn knamak iin kullanyordu.
(Kimi zaman Avrupal seyyahlar da, eletirilerini keskinletirmek iin ken
di lkeleriyle Osmanl mparatorluu arasnda olumsuz kyaslamalar yap
yorlard.) Cafer bakalarna cmerte sadaka verirken kendi oluna eli sk
davrand iin babasn kyasya eletirme frsat buluyordu. Aile mensuplar
tercih edilen sadaka alclar arasnda olduundan, Cafer babasn ikiyzl bir
cimri olarak alglyordu. Ayrca, Cafer, "kimseye bir ey vermeyen veya kim
seyi desteklemeyen" kendi dneminin Osmanl devlet memurlarn knyor
ve bunlar nceki neslin adamlaryla kyaslandnda olumsuz not alyordu.
Bu kanaatkar insanlarn hepsi cmertlikleriyle tannmt. Bu on
larn soylu bir adetiydi, birisi onlara bir ey vermeye kalktnda
onu almazlard. Aslnda, servetleri az olan o yksek makam sahi
bi memurlar bile yoksullara sadaka vermek iin kendi kaynaklarn
zorlar ve srekli olarak iyilik etmeye deer insanlar arar, merhamet
gstermek iin bir sebep bulmaya alrlard. Fakir ve hak eden bir
kimse bulduklarnda, onlar, phesiz, ona yardm ve destekte bu
lunmak iin ellerinden geleni yaparlard. Artk o an insaniarna
veya o zamanlarn cmert kiilerine rastlanmyor. 6 '
59 Ca'fer Efendi, Risale, 14.
Go Al-Bukharf, Sahh al-Bukharr, 24 (al-zakat), bab 6; USC-MSA, Bukhari, 24/504.
6 Ca'fer Efendi, Risale, 42.
STT E K i EL

Balar ilan etmek, Cafer'in, kamu yararna faal yardmsever ol


malar gereken insanlar arasnda sosyal sorumluluk duygusunun azalmas
olarak alglad olguyu eletirmenin faydal bir yoluydu. Bunun gibi nostal
jiler, Osmanl tarihyazmnda standart bir tema olabilir, ama ayn zamanda
Cafer gibi profesyonel snflarn mensuplar arasnda, Osmanl sekin zm
re mensuplarna ynelik geerli beklentileri dile getiriyordu.
Ancak her hayrseverlik dnemin vakayiname yazarlarnn vg ve
hayranln kazanmyordu. ana genellikle eletirel bir gzle bakan, 6.
yzyln sonlarnda yaam Osmanl yazar Mustafa Ali (. 6oo) sultan
larn bayndrlk ilerinden hi bylenmez, ilerinden bazlarnn byk
yardmseverlik arnellerine kalkma haklarnn olmadn ileri srer.
anl sultanlar, skender benzeri krallar, cihat ganimetieriyle zen
ginlemedikleri ve iman uruna dzenlenen seferler sayesinde top
rak sahibi olmadklar srece, yoksullar iin imaretlerle darifalar
ina etmeye yahut ktphanelerle yksek medreseleri onarmaya,
genel olarak hayr tesisleri kurmaya girimeleri uygun olmayp
kamu hazinesinin imkanlarn lzumsuz ilere harcayp israf etme
leri kesinlikle doru deildir. nk ilahi yasalar kamu hazinesi im
kanlaryla ne hayr tesislerinin, ne de ihtiya duyulmayan camilerle
medreselerin ina edilmesine izin verir. Muzaffer bir sefer yrten
bir sultan, ele geirdii ganimeti ahsi zevklerinden ziyade dindar
iler iin harcamaya karar verir ve bunu [kamu] binalar dikerek is
patlamaya giriirse, ne ala.62
Mustafa Ali'ye gre balar ba vermeyi hak etmeliydi. Mus
tafa Ali, giritikleri ina faaliyetini hakl karacak nemli fetihler kazan
mam olan Sultan Sleyman'n halefierine sesleniyordu. Aslnda, [sz
konusu sultanlar] kendi ceplerinden bir katkda bulunmak yerine, ahsi
yardmseverliklerini finanse etmek iin (hibir eklemede bulunmadkla
r) kamu hazinesini kullanyorlard. Mustafa Ali'nin eletirisi, esas olarak,
62 Andreas Tietze, ed., ev., ve notlar, Mustafa 'Al's Counselfor Sultans oj58, 2 cilt. (Viyana: Avusturya
Bilim Akademisi Yayn, 1979 ve r982), r:54.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVERLi K

8 5

vermenin amacnn halkn gznde puan kazanmaktan ziyade vakfeden


kiiyi kendi mlkn elden karmas yoluyla Tanr'ya yaknlatrmak ol
duu ynnde bir hatrlatmadr. Ancak halis bir niyetle yaplan hayrse
verlik Tanr nezdinde sahih saylabilir. kez sadaka veren ve grne
baklrsa her defasnda alcnn -bir hrsz, zina eden bir kadn ve zengin
bir adam- layk olmadn kefetmekten ylgnla kaplan bir adam an
latan hadisin arkasndaki aka belirtilmemi mesaj da belki buydu. Yine
de, birisi adama sadakalarnn boa gitmemi olduunu temin ediyordu:
nk sadakalardan dolay hrsz almaktan vazgeebilir, zina yapan ka
dn doru yola dnebilir ve zengin adam kendi sadakasn vermeye ikna
edilebilirdi. 63
Bu hadisteki adam gibi, sadaka verenlerin ou balarnn
Kuran'da tanmland ekliyle muhta ve hak eden kiilere ulatn ve
bunlar alan kiilerin, yoksulluklarna uzun vadeli bir are getirmese de bu
balardan yarar salayacaklarn varsayyordu. Hem sadakasnn hak eden
insanlara ulamadn hem de Tanr tarafndan onun sevap hanesine yazl
madn sanan adamn perianln ve bilahare durumun byle olmad
temin edilince yaad ferahl hayal edebiliriz. Eer sadaka verirken ada
mn niyeti halis idiyse, o zaman dl her durumda garantiydi. Bununla
birlikte bu hadis, verilen sadakann grnmeyen bir hedefi bulabileceini
ve bu suretle iyilik edebileceini ima ettiinden, bann layk alclar
tehis etme ykn ortadan kaldrm gibi grnyor. stelik hadis by
lesine tartlr alclar stnde odaklanarak hayrseverliin sosyal bir slah
ilevi grebilecei ve bireyleri, toplumu glendirip kamu yararna hizmet
edecekleri normatif bir davrann snrlar iine hapsedebilecei ihtimalini
vurgular. Her iki durumda da, alclar son derece pasif olarak resmedilir ve
hadis sadece sadaka sahiplerinden sz eder.
Hayrsever ban snrlar inan, ahlak ve grg kurallar tarafn
dan belirleniyor ve bireysel bir hayr iinin Tanr katnda geerli olmas iin
bunlarn hepsinin iten ve doru olmas gerekiyordu. Bununla birlikte, be
lirttiimiz gibi, verenler iin hayrn birka anlam ve motivasyon katman
vard, bunlardan bazlar bir hayli dnyevi ve toplumlarn gnlk ileyii
63

Al-Bukharz , Sah h al-Bukhar , 24 (al-zakat), bab I+ USC-MSA, Bukhari, 24/502.

86

STTEKi EL

bakmndan nemliydi. Bu perspektif, r o . yzylda yaayan Buyid kadsnn


metninde gayet ak ifade edilir:
El-Mneccim'e [Irak'ta bir vergi tahsildar] . . . idari blgesinde vakflar
kurduu, yerel sulama sistemini onard ve uygun insanlara sadaka
verdii iin vgler dzlrd. zel grmelerde el-Mneccim bu
eyleri Tanr iin yaptn sylyordu, ama bunlar zevahiri kurtar
mak iin yapm olsa bile bunun iyi bir ey olduunu ekliyordu ve
niin yerel halk da hayr sahibinin asil ruhlu gdlerine inanm
gibi yaparak, benzer bir ikiyzl tuturula zevahiri korumayacakt?
Bugnlerde, diye ikayet ediyordu o, eer bir adamn eli aksa, "c
mertliiyle ticaret yapyor" diyorlar ve onu pinti biri sayyorlar.64
El-Mneccim, iyilikseverliin karclk olarak eletirildii, kazanma
ihtimali bulunmayan bir durumu tasvir ediyor. Byle bir sulamay kant
lamak zordur ve Kuran, okurlarna sk sk Tanr'nn gerei bildiini ve
gerein Tanr'dan asla saklanmadn hatrlatr. El-Mneccim, insanlarn
yaadklar dnyada, perde arkasnda birok motivasyonun devreye girdi
ini, ancak yine de ihsann dolaysz maddi etkisinin -toplumun refahnn
artmas ve muhta bireylere destek- geerli ve vgye deer kalmas gerek
tiini ileri sryordu. Hayr amal ban ruhani vehesi mrnin ile Allah
arasndaki ilikiye bal olduundan, baka insanlarn bunun itenliini
sorgulayaca yer deildir. Bu iddia slam inancndaki Tanr anlay bala
mnda mantkl grnse de, hem bn Battuta hem Cafer Efendi hayrsever
ba bireysel dindarlkla inancn dorudan bir gstergesi saydklar hika
yeler anlatrlar. Genel olarak da biyografler, yardmsevedii cmertlik ve
doru davrann saydam bir kant olarak sunar. Cafer'in, dneminin yetki
lilerine (ve babasna) getirdii eletiriler, iyilie byk deer veren toplum
larda [sadaka] vermemenin ciddi bir zaaf olarak grldn de hatrlatr.
Mnferit balarn incelenmesi yoluyla, ahlak ekonomisinin ha
yrsever ba alkanlklar stndeki derin etkisi tekrar ortaya karlabilir.
Servetin doru kullanmlarna ilikin beklentiler iyilikseverliin ayrlmaz
64 Mottahedeh, Loyalty and Leadership, 82, alntland yer: al-Tanukhi, Nishwar al-Muhadara,
(Beyrut, 197172), 21. Buyidler hakknda bkz. C . Cahen, "Buwayhids or Buyids" El.3 5057
i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAY RSEVERLi K

c.

II

bir vehesiydi. Memllk dneminin Kahiresi'yle balantl olarak daha nce


ele aldmz zere, piyasa d mlahazalar sadece halkn hkmdanndan
beklentilerinin bir paras deildi. Bu tr mlahazalar ayn derecede tek bir
ahsn eylemlerinde de ne kabiliyordu. Dahas, bunlar insanlarn bizzat
kendilerine ynelttikleri talepleri de ekillendirebilirdi. Emekli bir Osmanl
paasnn cmertlii ge Osmanl kltrnde kk salm ahlaki ekonomik
beklentileri rneklemektedir.
I I . Abdlhamid'in (876-r909) saltanatnn sonuna doru Enis
Paa adnda biri imparatorluk hizmetinden dk bir emeklilik maayla
zorla emekli edilmiti. Paann evinde byyen kz yeeninin aniatsna
gre, Enis Paa yine de stanbul'daki kendi evinin mutfan, daha nce ok
daha yksek bir gelirinin olduu zamanda yapt gibi ayakta tutuyordu.
Her gn, kap halkn meydana getiren iki dzine insan onun sofrasnda yi
yordu ve nsafirlerin says da hibir zaman on kiinin altnda olmuyordu.
Bunlara ilaveten, yiyecek almaya alm ve paann da doyurmay hesaba
katt birok konak fokaras vard. Paa bundan baka konana bal bir
hamarn da idame ettiriyordu ve hamam komu mahallelerdeki insanla
rn kullanmna akt. Paann evinde su olmad zaman bile, su deposu
komularn musluklarn beslerneye devam ediyordu. Emekli paa giderek
yoklua derken sofrasn ak ve semt hamamn elinden geldiince uzun
sre ayakta tutmay srdryordu. Yllar iinde paa, diye aklyor yeeni,
bu hizmetleri kendi ykmll ve ona baml insanlarn bir hakk ola
rak alglamaya balamt. Yeenin syledii ekliyle:
Btn bunlar gemii yzlerce yla dayanan kkl ve soylu bir ai
lenin treleriydi. Bir konak halkna nasl orbasz, sebzesiz, etsiz,
pilavsz, tatlsz, breksiz, muhallebisiz, hoafsz yemek karlabi
lirdi? Bu yiyeceklerin ya, unu, tuzu, biberi ve lleri nasl azal
tlabilirdi? Gelen fakir fukarann tabaklar nasl bo geri evrilirdi?
Nasl scak harnarnda ykanmalarna izin verilmezdi?6s
65 Cahit Uuk, Bir imparatorluk kerken (stanbul: Yap Kredi Yaynlar. 1995). sosr. Osmanl
mparatorluu'nun son yllarna ait bu an Trkiye'nin 1930'lardan itibaren nlerren nemli bir kadn
yazar tarafndan kaleme alnmt.

88

STTEKi E L

Bu asgari sorumluluklar yerine getirmek paann mevkisinin bir


iaretiydi; bunca yldan sonra, mahalli fukarann ve komularn ihtiyacn
karlamak bir seenek deil, bir mecburiyetti. Makam elinden alnan, sul
tana gnderdii dilekeleri gz ard edilen ve ihtiyat akeleri eriyen Enis
Paa kendisini Osmanl sekin zmresinin bir mensubu ve mahallenin
varlkl adam olarak tanmlayan eylemleri devam ettirmeyi deniyordu. Ye
enine gre, paa en sonunda hem sultann gznden dmesinin, hem
kendisine baml topluluk karsnda oktandr sren ykmllklerini
yerine getirmeyi baaramamasnn altnda eziliyordu. Artk bunlar bile hal
ledemeyince lmt. 66
Paann gnll hayr ilerine fazlasyla benzeyen eylemleri, onun
gznde, kimliiyle mevkisinin isel bir vehesi haline gelmiti. Baka bir
deyile, Enis Paa, kendi karn gden kararlar alma becerisini kstlayan
bir ahlak ekonomisinin parasyd. B aka paalar, beyler veya sultanlarn
grev ykmllklerini benzer ekilde deerlendirip deerlendirmedikleri
baka bir aratrmann konusudur. Osmanl sekin zmresinin hayr ileri
ne (hayrat) ilikin dolayl bulgulara dayanarak, yksek makam sahiplerinin
gerekten Osmanl tarihi boyunca sregelen bir ahlak ekonomisine bal
olduu farz edilebilir, bununla birlikte beklentilerin zel kapsamyla ekli
zaman iinde ve usuz bucaksz imparatorluk iinde farkllk gsteriyor
du. (Enis Paa'nn bir paann mutfandan kacak asgari bir n fikri,
besbelli, orbayla ekmein bir imaretin mdavimleri iin yeterli olduunu
kararlatran insanlarnkinden farklyd.) Osmanl sekin zmre mensup
larnn spesifik iyiliklerinin bir haritas, Osmanl mparatorluu'nun kilit
kurumlarndan biri olan Osmanl kap sisteminin dinamiklerini daha da
aklayacak ve ayn zamanda byle kaplarn tesine ve arasna ulaan alar
meydana karacaktr. 67 Enis Paa'nn biyografisinin yakn balan iinde,
66 Uuk, Bir mparatorluk kerken, 5154.
67 Osmanl'da kaplarn yap, ilev ve kltr stne baz temel eserler: I. Metin Kunt, The Sultan's
Servants: The Transformatian of Ottoman Provincial Govemment, sso-6so (New York: Columbia Uni
versity Press, 1983); Peirce, The Imperial Harem; jane Hathaway, The Politics of Households in Ottoman
Egyp: The Rise of the Qazdagls (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1997); Ehud Toledano,
"The Emergence of Ottoman-Local Elites (1700-18oo): A Framework for Research," Middle Eastem Po
litics and Ideas: A History from Within iinde, ed. I. Pappe and M. Ma'oz (Londra: I. B. Tauris, 1997),
14562.
i Y i Li K YAP D E N iZE AT; M SL M A N TO PLU M U N DA H A Y lR SEV E R L i K

8 g

bu hikaye, her ne kadar bir Osmanl paas olarak kariyeri ksa kesilmi ve
utan verici bir ekilde son bulmu olsa bile, onun gemiini baarl ve
kendini dnmeden topluluuna (belki ou kimseden daha fazla) hizmet
eden biri olarak yeniden yazmaya yardmc olur. Cafer Efendi iin Mehmed
Aa'nn yardmseverliine dair bir blm eklemek, biyografsi dier trl
teknik baarlarn hikayesinden ibaret olan bir adamn dindarlk ve insan
clln sergileme vesilesiydi.
SuFLERLE EVLiYALAR

Tacir ve fakih Ebu'l Hasan Ali bin Muhammed bin Abdlgani adl
birinin, Tanr'nn her zaman onun ihtiyalarn karlayacama inanarak
krk yl boyunca btn kazanen sadaka olarak verdii hikaye edilir. Evlen
diinde, karsnn refahnn sadaka vermesinin nne geeceini anlaynca
gzyaarna boulur. Kars onun derdini renince Tanr'ya olan gvenini
paylamaya karar verir ve onun eskisi gibi davranmas iin srar eder. ok
gemeden kaplarnn eiinde bir adam peyda olur ve Ebu'l H asan'a yllar
nce babasnn kendisine emanet ettii bin dinar getirir. Ebu'l Hasan pa
ray almay reddeder ve adam uzaklatrr. Ne var ki, grd bir rya so
nucu adam tekrar Ebu'l Hasan'a gider ve amaz inancnn bir dl olarak
Tanr'dan geldiinden paray almas iin diretir.68
14. ve s . yzyla ait metinlerde bulunan bu hikayede Ebu'l Hasan'la
kars, genellikle karakteristik olarak slam evliyalarna (tekili veli) -"Allah'm
dostlar" olarak da bilinirler- ve suflere atfedilen hayrsever ba ve cmert
lie rnek olutururlar. Evliyalarla sufler hrmetin ve ilahi efaat taleple
rinin yneldii merci idiler ve hayat hikayeleri, bakalar onlar tam olarak
taklit edemeseler bile, insanlardan neyin beklendiini rneklemek ve belki
hayrsever arnellere ilham vermek amacyla menakpnamelerde ve biyog
raflerde yazlyordu. Baka bir hikayede, Affan bin Sleyman el-Msri adl
varlkl bir tacir hem gnlk olarak hem zel anlarda ok sayda insana para
ve yiyecek datnakla n kazanmt. Mekke'den geri dn yolculuu sra
smda Akabe limanna ulatnda hac kervanma yiyecek temin etmeyi adet
Bu hikaye 14. yzyl yazar Ibn alZayyat'n, Al-Kawakib ve s. yzyl yazar al-Sakhaw'nin, Tufat
adl eserlerinde geer. Taylor, In the Vicinity ofthe Righteous, s. ro2'de alntland ekliyle.

68

g o

STTEKi E L

edinmiti. Daha nceki birok rnekte grld zere, ok sayda insan


yedirip iirmek zengin dindar insanlarn tipik bir davranyd. Biyografk
szlkler ve menakpnameler, Ebu'l Hasan, kars ve Affan gibi erkeklerle
kadnlarn bakalarnn geimi iin daimi ekilde para baladklar iyilik
rnekleriyle doludur. Tpk zengin hayrseverler gibi evliyalar ve sufler de
snnet, eyiz ve cenaze masraflarn stlenmeleriyle tannmlard. 6 9
Suflik birok farkl uygulama ieriyordu ve suflerin rgtlenmesi
slam tarihi boyunca dinamik bir ekilde deimitir. Suflik, byk lde
gezici ve ileci bir olgudan bazen zaviye, tekke gibi vakfedilmi dergahlarda,
bazen slam dnyasnn byk ksmna yaylan kollaryla manevi nderler
etrafnda yaplanan tarikatlar merkez alan bir olguya dnyordu. Suflik
her zaman ana akm slam toplumlarndan tecrit edilmi bir olgu deildi,
bununla birlikte kendilerini toplumdan ayran ar ilecilik formlarna ra
bet eden sufler her zaman vard. Belirli dnem ve yerlerde sufler, 17. yz
ylda stanbul'daki Kadzadeliler gibi cami merkezli dini liderlerin zaman
zaman iddet ieren tepkilerini zerlerine ekiyorlard. Yine de tarikatlar,
slam cemaatlerinin oundan, suf ritellerine katlrken bile ortodoks Sn
ni veya ii uygulamalarn izlemeyi srdren ballar da cezbediyordu.7
Hayrseverlik slam evliyalaryla suflerinin hayatnda merkezi bir
rol oynuyordu, nk bu onlarn cennette bile ana hedefi olan Tanr'ya yak
lamann bir vastasyd. Suflerin ykmllklerinden biri sadaka vermek
ve hayr ilernektir ve Tanr'nn bu tr her arnelde hazr bulunduu sy
lenir. Tanr'y arayan suf mrit iin zenginlik bir snama olarak grlr
ve sufnin zenginliin tuzaklarna ve tahriklerine direnmesi beklenir. Yok
sulluk uzun zamandr suflerle ilikilendirile gelmitir, yle ki Arapa fakir
kelimesi, bazen arada bir ayrm gzetmeksizin hem suflere hem yoksul
insanlara atfta bulunur. Tasavvuf yoluna giren insanlarn ou ounlukla
69 Taylor, In the Vicinity of the Righteous, 9970 Suflik hakknda bkz. ). S . Trimingham, The Su.fi Orders in Islam (Oxford: Ciarendon Press, 1971);
"tarka, " "tasawwuf," and "waif' maddeleri, EI' iinde; ayrca Fritz Meier, "The Mystic Path," The World
of Islam iinde, ed. Bemard Lewis (Londra: Thames and Hudson, 1976), 11740. Ateret Aharon'a, ,"Po
verty and Charity in Sufsm" (School of History, Tel Aviv University, 2oo6) [branice] balkl doktora
tezinden alnt yapnama izin verdii iin mteekkirim (tez . ila 14. yzyllar arasna odaklanyor).
Kadzadeliler hakknda bkz. M adeline C. Zilf, "The Kadizadelis: Discordant Revivalism in Seventeenth
Century Istanbul," Journal of Near Eastem Studies 45 (1986): 251-69.
I Y i Li K YAP D E N iZ E AT; M S L M A N TOP LU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

mlkn bakalarna datt ve manevi zenginlik peinde maddi yoksul


luu setii iin, suflerin yoksulluunun dorudan sebebi ou durumlar
da hayrsever balard. Bununla birlikte, sufiliin btn takipileri yoksul
bir hayat benimsememitir. ilk Osmanl eyhlislam Molla emseddin
Fenari'nin biyografisinde, onun varlkl bir adam, ayrca saygn bir alim ve
kad olduu halde sufi ritellerinin samimi bir takipisi olduu anlatlr.?'
slam tarihi boyunca sufilerin ne kadar yoksul olmalar gerektii
ne ve takva araynda yoksulluun rolne dair ateli tartmalar vuku bul
mutur. Belirli bir noktada tartmann temsilcisi, daha koyu bir dindarla
erimenin ve Tanr'ya odaklanmann bir yolu olarak yoksulluu benimse
rnek gerektiini ne sren Gazali'nin dnceleriydi. Onun grleri, su
filerin maddi ve dnyevi hayattan elini eteini ekmesine kar kan bn
el-Cevzi'nin (. 1200 ) saldrsna uruyordu.72 Grne baklrsa sufilik
hakknda yazanlardan hibiri sufiler iin gerekli olan yoksulluun veya sade
hayatn zel derecesi konusunda anlaamazken, hepsi de gerek dindarl
n bir ifadesi ve sufilerin Tanr araylarn daha da ileriye tamalarnn
bir vastas olarak sadaka verilmeye devam edilmesini destekliyordu. Anla
ld kadaryla, Gazali ve bn el-Cevzi'nin temsil ettii tartma, daha nce
ki bir dnemle balantl olarak "mutedil zht" olarak adlandrlan kavram
hakknda temel bir uzlamay varsayyor. Dindar bireylerin biyografilerini,
zellikle tannm fakih Ahmed bin Hanbel'inkini (. 878) inceleyen ada
bir bilim insan, bu kiilerin baka eylerin yannda sade bir hayat tasvir
eden fikir ve uygulamalara ortak bir ahlaki ve manevi ballk gsterdii so
nucuna varmtr. lle yoksul dmemekle birlikte -Ebu'l Hasan gibi bazla
r sadaka verebilecek kadar iyi kazanyordu- bu rnek dindar bireyler ahsi
maddi ihtiyalarn asgariye indiriyor, az yiyip iiyor ve sade yayordu. te
yandan, ok uzun sreler oru tutma, paavralar giyme, ailelerini terk etme
ve dnyadan elini eteini ekme gibi arlklar reddediyorlard.73
Sufilerin cmertliini rnekleyen ok sayda hikaye ve kssann ger
ek olup olmadn bilmek zor, ama bunlar kesinlikle bakalarna ilham
Ibn Tashkprzade, "The Biography of an Ottoman )urist," AlShaqa'iq al-Nu 'maniyya adl eserden,
Islam iinde, c. I I , ed. ve ev. Bemard Lewis (New York: Harper Torchbooks, 1974), 4549
72 Sabra, Poverty and Charity, 1731.

71

73

Hurvitz, "Biographies."
STT E K i E L

verme niyeti tayordu. Kssalar, sadaka vermenin, Tanr'ya yaklama abas


iinde bu dnyann nimetlerinden vazgemek eklindeki amacn tekrarlar.
Birok hikayede temel bir insani ihtiya ve dolaysyla arzunun oda olan
yiyecee deinilir. Bir hikayede, can tavuk eken, ama krk gn boyunca
kendini bu zevkten mahrum eden El-Rebi bin Haytam'dan sz edilir. So
nunda pes eder ve karsndan tavuk yemei ister, o da istedii yemei seve
seve piirir, yemee elik etmek zere s os hazrlar ve ekmek piirir. Adam
tam sofraya oturduu srada bir dilenci kapya vurur ve "Allah rzas iin
bir sadaka ver!" der. El-Rebi yemek yemeyi brakr ve karsndan tavuu pa
ketleyip dilenciye vermesini ister. Kars buna kar kar ve dilenciye tavuk
yerine onun ederi kadar para vermeyi teklif eder. El-Rebi karsnn zikret
tii mebla vermeyi kabul eder, ama ardndan tavuu da vermekte srar
eder. Bu suretle dilenciye bir hayrcia bulunurken, takva uruna kendi ar
zusundan da vazgemi olacaktr.74 Baka hikayeler, yeri geldiinde cmert
davrannamann neye mal olduunu aka gsterir. Ebu Cafer bin Tarkan
adnda biri bir gn nasl yoksullar arasnda oturduunu ve bir dinar sadaka
aldn anlatr. Ebu Cafer onu fukaraya vermek istediini ve sonra ola ki
ihtiyac olur diye muhafaza etmeyi kararlatrdn syler. Anszn diinde
keskin bir ar hisseder ve ardan kurtulmak iin diini eker. Baka bir di
daha armaya balar ve o da ekilir. Derken Ebu Cafer bir sesin kendisine
yle sylediini duyar: "Eer o dinar yoksullara vermezsen aznda di
kalmayacak. "7s
Gelgelelim, sufler hem sadaka veriyor hem de sadaka alyariard
ve bylelikle insanlarn veren ve alan diye blnmelerinin kalc olmad
n en ak ekilde hatrlatrlar. Bu blmn balnda kullanlan hadiste,
stteki elin veren el olmas gerektii farz edilir. Ancak, baka bir yorumda,
suflerin alttaki elle verdikleri sylenir, yani alcnn eli [sadakay] yukardan
uzanarak alabilsin diye alttaki el alr ve yukarya bakar.76 Sufi iin stte74

Aharon, "Poverty and Charity," 65, alntlad yer: )ama! ai-Din Abu al-Faraj Ibn al-Jawzi, Sifat al

75

Aharon, "Poverty and Charity," 68, alntlad yer: Ali b. al-Hasanlbn Asakir, Tarikh Madirat Di

Sa.JWa, c. II, (Beyrut: Daral-Fikr, 1412/1991), 31.

mashq, c. 21, (Beyrut: Dar al-Fikr, 1995), 35-36.

76 Aharon, "Poverty and Charity," 63, alntland yer: al-Makki, Qat al-Qulab (Msr: Mustafa al-Babi
al-Halabi, r96r), zr8.
iYi Li K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAY l RSEV E R L i K

193

Resim 1 1 .

Tekrarlanan bir kal p


iinde bir delikanlyla
bir dilenciyi gsteren
kadife deseni.
i ran ii, 1 61040.
Karlsruhe Trk
Ganimetleri. Env.
D 200. Badisehes
Landesmuse u m ' u n
(Karlsruhe) izniyle.

ki el Tanr'nn elidir, balangta Tanr'dan geleni geri alr. Yine baka bir
yorum ranl sufi Hucviri'ye (. 1072) aittir. Hucviri, sufinin stteki elinin
alttaki elden daha stn olduunu syler, ama alttaki eli veren, sttekini
ise alan olarak belirler. Sufi, almak suretiyle, mminlerin zekat yahut sada
ka veeibelerini yerine getirmesine yardmc olur.77 Bu hadisin ok saydaki
versiyonuyla yorumu slam alimleri arasnda baz metinsel gelenekler ve
yorumlar hakknda tek bir duru veya ak bir gr birliinin var olmad
nn bir rneinidir. Bu vakadaki farkl yorumlar, zellikle sadaka verme
nin gereklilii konusunda mutabakat bulunduu halde, [sadaka] veren ve
77

Sabra, Poverty and Charity, 36.

1 94

STT E K i EL

alanlarn bu davran srasndaki greceli faziletleriyle ilgili olarak alimierin


deiik grlere sahip olduklarn da gsterir. Bu arada evliyalarla sufler,
hem hayrsever cmertlik hem fakirlik modelleri olarak yazl kaynaklarda
ve popler tasavvurda benzer ekilde yer edinmilerdir.
Hayrsever ba gllerin ve varlkllarn kimliinin oluumunda
nemli bir rol oynayabilir. ster edebi ister grsel olsun, burada ele alnan
portreler, hkmranlk zenginlik ve rnek dindarln znde var olan c
mertlik ve toplumsal refahla ilgili sorumluluklara ynelik sofuca bir alaka
imaj yanstyor. Ortaan "Hkmdar Aynas" olarak bilinen edebi trn
de ve Osmanl sultanlarnn fermanlarnda ayn ekilde ifadesini bulduu
gibi, hkmdarn, tebaasnn refahn salamas ve adaleti tevik etmesi
bekleniyordu. Sosyal adalet fikrinin gl bir t:.nsuruydu, yani tebaa halk
larn temel bir geim seviyesi ve kt muameleden uzak bir hayat isternek
haklaryd. Ktlk yardmnn [yknn] yksek memurlar arasnda payla
trlmasnn veya serveti yok olurken bile kap halkn geindirmeye devam
eden Enis Paa'nn yoksullamasnn da gsterdii gibi, hakim ve varlkl s
nflarn mensubu olan insanlarn bunu salama sorumluluklar vard. Daha
gl olan herhangi bir kimsenin daha zayf veya baml olan insanlar iin,
szgelimi bir aile reisinin akrabalar ve hizmetiileri yahut Ebu lya gibi kap
komular iin baz sorumluluklar vard. ster byk ister kk olsun, g,
sosyal sorumluluu zorunlu klyor ve sosyal adalet kamu yararnn bir ve
hesi olarak grlyordu. Gazali, Mslmanln birinci yzylnn nl vaizi
Hasan Basri'ye atfta bulunarak bunu zellikle vurgular:
Eer Allah yle arzu etseydi hepinizi zengin eder, aranzda tek bir
yoksul veya dkn kalmazd. Ama o istedi ki iinizden bazlar ba
kalarnn geiminden sorumlu olsun.78
Kimi Mslmanlarn biyograflerinde hayrsever baa tannan
merkezi rol sz konusu bu insanlara rehberlik etmesi beklenen metinlerde
hayrseverlik konusundaki srar dikkate alnca pek de artc gelmiyor.
78

Al-Ghaza!I, Kitab Asrar ai-Zakah, 298; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 76.

l v i L i K YAP D E N izE AT; M s L MAN TOP LU M U N DA HAYRSEVERLiK

19 5

Bylece, bu biyografler idealleri tasvir eden klliyatn bir paras haline


geldi ve hem bu idealleri retmek hem de bakalarnn davran tarzn
deerlendirmek iin kullanlabilir. Bununla birlikte, sadece birka hayrse
ver giriimin nakledildii birok biyograf mevcuttur, hatta bazlarnda bu
konudan hi bahsedilmiyor. zellikle bn Hallikan'n btn biyograf kl
liyatnda sadece birka tane kapsaml hayrsever portresi vardr. Bunlarn
tmnn iinde Muzafferddin'inki en ayrntl alandr. Bu esiz portreye
ilham verenin, onunla bn Hallikan arasndaki kiisel ba olduunu farz
edebiliriz; bn Battuta'nn Ebu nan tasvirleri, Cafer Efendi'nin Mehmed
Aa biyografsi ve Evliya elebi'nin izdii Melek Ahmed Paa portresi, b
tn bunlar yazarlarn baml konumlarnn onlar hamilerinin iyiliklerini
vmeye itmi olabileceini akla getiriyor. Ancak, he<yr sahiplerinin portrele
ri, onlar hakknda yazan insanlara verdikleri destekten ziyade tmyle bas
makalp olmasa bile standart bir hayrat listesine dayanyordu.
Biyograf, hayr yapan kiinin gerek veya idealize edilmi bir por
tresini sunsun ya da sunmasn, yine de biyografnin yaratld toplumdaki
hayrseverlik kltrne dair deerli bir kaynaktr. Portreler bu biyografleri
okuyan insanlara hem iyi hem de kt davran modelleri olarak hizmet edi
yordu, bununla birlikte bu metinlerin okuyucu ve muhatap kitlesinin daha
fazla aratrlmas gerekir. Hkmdarlarn ve erkek veya kadn (Mehmed
Aa yahut Hrrem Sultan gibi) dier yksek mevki sahibi toplum mensup
larnn iyiliklerini kyaslarsak, kiilerin bal olmak zorunda kald, hayr
severliklerinin statlerine gre ayarland ak bir sadaka verme hiyerarisi
ortaya kar. phesiz dini inan her mevkiden insan hayr ilemeye tevik
eden nemli bir etkendi. Ayn zamanda, insanlarn sosyal skalann herhan
gi bir yerinde nispi bir g pozisyonu edinme ve bunu koruma tutkular,
onlar tebaalarnn ve bu suretle genel olarak Mslman toplumun yararna
hayr ilemeye zorlam grnyor.
Buraya kadarki tartma, imkan olan herkesin sadaka verdiini ima
edecek ekilde okunabilse de durum muhtemelen byle deildi. Biyografler
deki farkllklarn tamam, sadece yazarlarn tercihlerinin bir sonucu deil
di; bazlar gerek durumlar yanstm olmaldr. ada dnya, muazzam
veya sadece makul miktarda servete sahip olup da bir dizi farkl sebepten
g 6

STT E K i E L

dolay ba yapmayan insanlarla doludur. Hayrsevedilde ilgili aratrma


lar, bu insanlar hakknda, servetlerinin kullanlma ekli ve onlarn vermeme
tercihlerinin insanlar tarafndan ne lde fark edildii yahut eletirildii
hakknda da sorular sorabilir. Genellikle, Osmanlnn sekin zmresi iinde
baz kesimlerin, byk kaynaklara sahip grnmelerine ramen, zellikle
vakf kurmak gibi ok fazla gz nnde olan byk apl hayrseverlik faa
liyetlerine pek rabet etmedikleri ileri srlr. Alimler ve sekin tccarlar
bu gruba dahildi. Bu insanlardan bazlar ticaret ve imalattan hatr saylr
kazanlar salyor yahut eitim veya yargdaki memuriyetlerden yksek ma
alar alyorlard, ama byk ounluu ne fetihlerde edinilen ganimetiere
eriebiliyor ne de iltizam usulyle vergi toplamann kazanlarndan yarar
lanabiliyordu. Bir ihtimal, onlar sadakay gizli vermek konusundaki eitli
tembihlerin daha fazla bilincindeydiler, yle ki hayrseverlikleri ya ok az
ak iz brakt ya da hkmdarlar ve yksek idarecileri motive eden byk
aleni balarn getirdii siyasi meruiyete ihtiya duymadklar iin aktan
yahut hibir surette sadaka vermediler. Baka bir ihtimal de, hakim sekin
zmrelerin belirli sadaka verme ekillerini kendileri iin yedekleyip entelek
tel veya ticari sekinleri hari tutmu olmalardr. Burada da yine daha fazla
aratrmaya ihtiya var. Sistematik aratrmalar hayrsever balarn birey
lerin hayatndaki ve nlerinin oluumundaki rolne dair ortaya daha karma
k bir resim karabilir ve ayrca herhangi bir toplumda sadaka datmn
daha eksiksiz bir ekilde tasvir edebilir. Genel olarak, slami tarihsel metin
ler iinde biyografik literatrn zenginlii bu tr bir aratrma iin hazr bir
saha sunmaktadr. Biyografilerin perspektifleri herhalde her zaman sadaka
alanlardan ok daha fazla verenlere dair veri sunacaktr, ama hayrseverlik
aratrmalar sadece onlarla ilgili deildir. Gelecek blmde dikkatimizi [ha
yrseverlikten] yararlanan kimselere, zellikle en sterotipik muhta ve hak
eden grubuna, yani yoksullara, ynelteceiz (Res. n) .

I Y i L i K YAP D E N iZE AT; M s L M A N TOP LU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

1 97

DRDNC B LM

YOKSULLAR VE MUHTALAR
Sadakalar, Allah 'tan birfarz olarak ancakfakirler, dknler, onlan
toplayan memurlar, kalpleri sndnlacak olanlarla zgrlne
kavuturulacak kleler, borlular, Allah yolunda (olanlar) ve
yolcular iindir.
KURAN 9:60
yilik, yzlerin izi dou ve bat tarafianna evirmeniz (den ibaret)
deildir. Asl iyilik, Allah'a, ahiret gnne, meleklere, kitap ve
peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine ramen, onu
yaknlara, yetimlere, yoksullara, yolculara, muhtaZara ve zgrlkleri
iin klelere verenlerin; namaz dosdoru klan, zekat verenlerin ...
davranlandr...
KURAN 2:I77

Bolluk iinde yaayp sadaka verenin dl, ihtiyatan dolay sadaka


alannkinden stn deildir.'
ayrsever ba tarihsel olarak ba alanlarn perspektifinden pek
fazla incelenmemitir, bu ksmen bu tr aratrmalarn aralarna
her zaman kolaylkla eriilememesinden, ksmen de ba alanlarn ounlukla muhta kiiler olduu varsaymndan kaynaklanyordu.
Bu itibarla, onlarn hayatlar tasvir veya aklama gerektirecek fazla bir ey
sunmuyor, mnferit hikayelerinin tarihsel bir kymetiharbiyesi pek bulun
muyor gibi grne biliyor. H ayrseverliin rolne ve onun farkl statlerdeki
insanlar ve genel olarak toplumlar stndeki derin etkisine daha geni bir
anlayla bakmann bir yolu, bilinli olarak, bir ekilde ba alanlarn dene
yimlerini yanstan bulgularn, mmkn lde birinci elden tanklklarn
peine dmektir. zellikle Cafer Efendi veya Evliya elebi gibi yoksul ol-

Bu hadis iin bkz. Al-Ghazal, Kitab Asrar al-Zakah, 297; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 72.

g 8

YOKSU LLAR VE M U HTALAR

mad halde ba alanlar yahut hayrsevedilde byk kervansaraylarda ve


yerel taniar ya da muhatap olduklar kiiler vastasyla karlaan yaban
clar dahil edersek gerek bizzat ba alanlara ait gerekse onlara dair kay
naklar muhtemelen sanlandan daha boldur. Guillaume Postel gibi Avrupa
llarn slam lkelerindeki yolculuklar srasnda yapt zere, bn Battuta
yahut Evliya elebi gibi Mslman seyyahlar da vakfedilmi kervansaraylar
ve emelerden nasl istifade ettiklerini tasvir etmilerdir. bn Hallikan gibi
yazarlar hamilerinin iyiliine erimilerdir ve kran duygularn dile geti
rirken bu hamiler karsndaki tutumlarnn en azndan edebi bir yorumu
nu sunmulardr. bn Hallikan, Muzafferddin hakknda yle demektedir:
Btn erdemlerini ve soylu ilerini sayp dkecek olsaydm, bu ese
ri daha epeyce geniletmek zorunda kalrdm, ama bunlar o denli
iyi biliniyor ki herhangi bir ayrntya girmek gereksiz ... ailemizin
Muzafferddin'e o kadar minnet borcu var ki bunun bir parasn
demek iin bile btn abalarmz nafile kalacaktr; bununla bir
likte bir velinimete kran borcu zorunlu bir ahlaki kuraldr. Allah,
bize yaptklarndan dolay ona en iyi mkafat versin, atalarnn atala
rmza ve onun bize gsterdii iyilikle himmet snrszd ve insano
lunun sevgisi iyilikle kazanlr.'
nceki blmlerde hayrseverliin ideallerine ve uygulamalarna,
ayrca hayrseverlerin tarihteki rneklerine odaklanmtk Mevcut blm
de hayrseverlikten yarar salayan kiilere, zellikle yoksullarla muhtalara
odaklanacaz, yoksullua ilikin ksa bir tartma da buraya dahil edilecek.
Hayrseverlikten yararlananlar, grnr olduklar kadaryla, yardmseverlik
dramasnda edilgin aktrler olarak ortaya kyorlard. Onlar, Lala Fatiha ve
ocuklar gibi, bakalar tarafndan ne alacaklar, ne kadar alacaklar ve ne
tarzda alacaklar hakknda verilen kararlardan yararlanan kiilerdi. Statleri
ne olursa olsun, ba alanlar olarak bu kararlarda fazla sz haklar olmad
kabul ediliyor; bu da belirli bir andaki byk cmertlik onlara yarar salasa
bile, sonuta ba alanlarn balar karsndaki nispi gszlne ve
2

Ibn Khallikan, Biographical Dictionary, c. I I , 541.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

1 99

bamllna vurgu yapyordu. Bu gszlk zellikle yoksul olmayanlar


bakmndan daha fazla vurgulanabilir. Ayrca, kimi durumlarda yetersiz
liin sonucu ve kendisi zafiyetin kayna olsa da, yoksulluun insanlar
zorunlu olarak akl ve iradeden mahrum ettiini farz etmemeliyiz. Bunun
yerine yoksul insanlarla ilgili geerli varsaymmz, onlarn bile yoksullukla
nasl baa kacaklarna dair seimler yapabildikleri ve el altndaki yardm
seenekleri iinden tercihte bulunabildikleri olmaldr. Gazali'nin faraziyesi
kesinlikle buydu ve o Kitab-u Esrar'z Zekat ta ounlukla balara yo
unlatktan sonra ba alanlara da belirli ahlaki kurallara bal kalmalar
n tler. Yoksullarn grevi, kabul etmeden nce zekat veya sadaka almay
hak ettiklerinden emin olmak ve baya teekkr edip ba vmekti.
Dahas, ba alanlar, teorik olarak, pheli veya yasad yollardan elde
edilmi herhangi bir eyi almaktan kanmak iin aldklar eyin kaynan
dorulatmakla sorumluydular.J Gazali'nin gznde, ba alanlar, yoksul
olanlar bile, teorik olarak iradeden veya sorumluluktan azade deillerdi.
Tarihinin nndeki zorlu grev, yoksullarn mcadeleleri ve stratejileriyle
ilgili ipular verebilecek kaynaklar kefe kmaktr.
Kuran, bu blmn banda alntilanan iki ayette zekat ve sadaka al
mas meru gruplarn bir listesini verirken, baka ayet, hadis ve fkhi metin
ler zekatla sadakay kimin almasnn veya almamasnn uygun olaca konu
sunda pek ok ek yorum getiriyor. Kuran'n sunduu kategorilerin snrlar
genitir ve dolaysyla meru alclar hakknda znel yorumlara imkan tanr.
Bu esneklik kapsaml bir hayrseverlik kltrn mmkn klarken yerel
inisiyatifierin ve bireysel mizalarn devreye girmesine izin veriyordu. Ayn
zamanda, kategorilerle ilgili tarifler seicilie ve dlamaya yol ayor, kimin
destee hak kazandn tanmlamaya yardmc olan ihtiya ve hak etmilik
hiyerarilerini dayatyordu. Hayr balarndan yararlanma imtiyaz snrl
ve belirsizdi; bazen makam, doum veya meslekten kaynaklanan bir ayrca
lk, bazen de ngrlebilir bir olayd; zaman zaman da tesadfiydi, geici
bir iyi niyete ve yce gnll bir ruh haline balyd. Kategorilerin herhangi
bir ekilde var olduu olgusu, ne varlkl ne de gl olduklar halde kasten
hari tutulanlar olduu anlamna geliyordu. Bunlar talihsiz ve imtiyazsz
'

Ibn Khallikan, Biographical Dictionary, c. I I , 54r.

200

YOKSU LLAR

VE

M U HTALAR

yoksullard. stelik ikinci blmde izini srdmz yllk ritim dzenli


ba verme vesileleri olduunu gsterdii halde, bu, mutlaka ba alan
sabit gruplar olduu anlamna gelmiyordu. Baz kimselere maa balama
vaadinde bulunan vakflar kendi refahlarn ve tahsis edilen karlarn srekli
datmn bile her zaman garantileyemiyordu.
slami hayrseverlikten M slmanlarn ou (ve baz gayrimslim
ler) yararlanyordu. Camilerle emeler ister kentlerde, ister mahallelerde,
isterse kylerde olsun deiik nfus kesimlerine hizmet ediyordu. En yok
sulundan en zenginine herkes Zbeyde'nin Mekke'deki su ebekesinden
veya vakf olarak ina edilen ve bakm salanan kprlerden yararland
gibi, mahallenin dilencisinden en kdemli alimine kadar herkes de sulta
nn ok ilevli cami klliyesinin sunduu hizmetlerden yararlanyordu. Bu
vakflar ayakta tutmak iin yaplan arlada hamamlar da ticari alanlar
yaratarak, ayrca aptes ve umumi temizlik imkan salayarak genel refaha
katkda bulunuyordu. Doas gerei bu kurumlarn birou dorudan eko
nomik sknt iinde olmayan ve hatta baka birou da bir hayli varlkl olan
insanlara yarar salyordu ve grld kadaryla kurucularnn niyeti de
zaten bu dorultudayd. B yk hayr kurumlarnn ve kurulularnn on
lardan yararlanan kimseler arasnda seim yapmas yahut fark gzetmesi
ou zaman mmkn deildi. (Ayn durum, afet yardmlar ile hastanelere,
mzelere, spor merkezlerine ve ktphanelere verilen destek sz konusu
olunca ada yardmseverlik iin de geerlidir.)
Osmanl imaretlerince hizmet verilen kimselerin listeleri, belirli bir
hayrseverlik giriiminden yarar salayan kiilerin dalmna dair deerli
fikirler sunan kaynaklara bir rnektir. Vakf senetlerine gre imaretierin
alimlere, talebelere, suflere, cami klliyelerinin hizmetiiierine ve her mev
kiden yolcuya hizmet etmesi ngrlyordu, ama baz muhta kiiler de
oralarda yemek yiyordu. 6. yzyln ortasna gelindiinde, yani bir yz yl
kadar hizmet verdikten sonra, stanbul'daki Sultan I I . Mehmed Klliyesi
imaretinde soo kadar insana gnde iki n yemek kyordu. Burada d
zenli yemek yiyen eitli gruplar arasnda kenti ziyaret eden st dzey dev
let adamlar, seyyahlar, camiye bal saygn medreselerin alimleriyle talebe
leri, bu medreselerin kapclaryla bekileri, yakndaki dier medresenin
i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA H AYl R S EV E R L i K

201

talebeleri, drt dervi tekkesinin sakinleri, 6oo talebe aday ve onlarn 8


gzetmeni, imaret personeline mensup s6 kii, 47 darifa alan ve Fa
tih Camii'nde ve klliyenin trhelerinde alanlar da dahil s baka grevli
bulunuyordu. Btn bu insanlar yemek yedikten sonra geriye kalan yiye
cekler muhta yoksullara datlyordu. Ayn kentteki Sleymaniye Klliyesi
benzer bir mdavim listesine hizmetle ykmlyd. Sk sk hayrseverliin
balca motivasyonu saylan muhtalk durumu, bu byk mutfaklarn ih
tiyac veya artlara uygunluu belirlerken esas ald koullardan sadece bi
riydi. Bunlarn aksine, Sleymaniye'yle ayn yllarda vakfedilen Kuds'teki
Hrrem Sultan Klliyesi'nin vakf senedi so mstahdeme, 55 odasndaki
misafirlere ve gnde iki kere 400 "yoksul ve dindar" insana yiyecek temin
ediyordu.4 Bu klliyenin mdavimleriyle Fatih ve Sleymaniye'ninkiler ara
sndaki tezat o dnemde stanbul'a gnderilen bir raporda vurgulanyor ve
yle deniliyordu: "Bu blgede ok yoksul var. .. Bu kalabalklar ve 'biz hala
az' diye yardm arsnda bulunan insanlar beni hayrete drd, yemek
ve ekmek [onlara) ulamad iin [yiyeceksiz] kalmlard."5 Yine de, ister
vakf senetlerinde ister tarihsel vakayinamelerde olsun, hayrseverlikten
yararlanan muhta kiiler genellikle belirleyici zellikleri olmayan gruplar
halinde gzkr. Kuds'teki imaret iin, 400 "yoksul ve dindar, zayf ve
muhta" insann ne anlama geldii hakknda ne bir ayrnt verilmi ne de
bunlarn nasl seilecekleri belirtilmiti.
Muhta bir birey hakknda bir ey renmek pek mmkn deildir.
Osmanl sultan I I I . Mehmed (1595-6o3) tarafndan 6 Ekim 1598'de yoksul
bir kadn (fakire) olan Abdullah'n kz Kamer iin bir berat karlmt. Sz
konusu belgede, bu kadna stanbul'da Sultan I. Selim (ISI2-20) tarafndan
kurulmu olan imaretle her n bana tam porsiyon bir yemek verilmesi
ni ngren yl nce tannm hak teyit edilmiti. Ayn belgenin arkasn
daki ek imzalar bu imtiyazn 6o ve 64'te tekrar onaylandn gsteriyor.
Nihayet, yllar sonra, Kamer yiyecek hakkn gnll olarak Nefse adnda
4

A. Sheyl nver, Fatih Ahanesi Tevzi'namesi (Ankara: stanbul Fethi Dernegi Yaynlar, 1953);
Krkoglu, Sleymaniye Vakfiyesi; Singer, Constructing Ottoman Beneficence.
5
Topkap Saray Arivi, Evrak 730Ij2. Bu raporun tam evirisi iin bkz. Singer, Constructing Ottoman

Beneficence, oo.

202

YoKSU LLAR V E M U H TALAR

bir kadna devretmiti.6 Baka bir rnekte, 6o Austosunun ortasnda


Ahmed adl birine, istanbul'daki Sleymaniye Klliyesi'nin imaretinde bir
tam yemek alma hakkn tekrar onaylayan bir herat- hmayun veriliyordu.
Ahmed, I I I . Mehmed'in Macaristan seferi srasnda Eri Muharebesi'nde
(1595) her iki hacan da kaybettiinden kendisinin ve ailesinin yoksul d
tn (fakirlhal) ve herhangi dzenli bir i yapmasnn imkansz olduu
nu aklayarak hakknn nc defa yenilenmesini istiyordu.7
Kamer ve Ahmed'in vakalar, yoksul olarak tanmlanan, her birine
stanbul'un imaretlerinden birinde gnlk yemek hak veya imtiyaz tan
nan bireylerle ilgili kk tesadfi rneklerden ibarettir. Onlarn vastasy
la, mnferit yoksul insanlarn zel tarihsel koullarna dair mstesna bir
enstantane yakalyoruz. Kamer'in, kendisine I. Selim'in imaretinde yemek
hakk tanyan herat- hmayunu neye istinaden elde ettii bir muammadr.
Kadnn ne yoksulluunun kkenieri ne de iinde bulunduu zor duruma
dikkat ekmeyi nasl baard tasvir edilir. Belki daha nce nemli bir ka
pya mensuptu ve bu imtiyaz onun emekliliinin bir parasyd. Ahmed'in
hikayesi, durumu hakknda daha somut ayrntlar salyor. Bir sefer-i h
mayunda ciddi ekilde sakatanm bir muharip gazi olarak bir tam yemek
iin bavuruyor ve bunu da alyordu. Bakamad bir ailesi vard, ama ona
gnlk yemek hakkn tanyan herata onlar dahil deildi. Ahmed'in imtiya
z ahsiydi, muhtemelen askeri hizmetinin ve yaralanmasnn onaylanmas
sonucu sadece kendisi adna bir kazanmd. Yine de Kamer'in heratnda
iaret edildii zere, bu imtiyazlar ya imtiyaz sahiplerinin aday gsterdii
insanlara ya da bir mirasn paras olarak bakalarna da devredilebilirdi.
Bu yzden miraslar belki Ahmed'in lmnn ardndan bir tr kk
sosyal sigorta nleminin devreye girmesini bekleyebilirdi.
Kamer ve Ahmed, I I I . Ahmed'in oullarnn 172o'de dzenlenen
snnet enlikleriyle ilgili tabloda tasvir edilen anonim olanlar grubuyla k
yaslanabilir (bkz. Res. 6).8 Tabloda, olanlar iki hafta sren enlikler srasn
da sergilenen birok gsteriden birini izleyen seyirciler olarak oradaydlar,
6
7
8

Topkap Saray Arivi, E. S4II/3Topkap Saray Arivi, E.S4II/7 Eri = Erlau (Macaristan).
Surname-i Vehbi (r72o), Topkap Saray Mzesi A.3593, f. 43a.

i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAY R S E V E R L i K

2 03

ama ayn zamanda temaann bir parasydlar. Onlarn snnetleri sultann


kesesinden gerekleiyordu; bu, sarayn hayrseverliinin gsterilerde hazr
bulunanlar veya resmi grecek denli imtiyazl olabilenler iin sergilenen bir
vehesiydi. Olanlarn her biri bu vesileyle dllendirildii yeni giysiler gi
yiyordu ve her birine elencelere katlma hakk ve bir yemein yan sra bir
miktar para verilmiti.9 Grne baklrsa btn bu yoksul ba alclar,
tarihsel eylemin byk tiyatrosunda sadece "fgran" rollerine sahiplerdi.
Ancak, tarihiler, onlar hatrda tutmal, daha grnr ve herhalde daha
nemli olan aktrlerin eylemlerini harekete geiren insan ilikileri a iine
onlar da katmaya almaldrlar. H ayrsevedii hak ettikleri varsaylan yok
sullar, muhtalar ve dierleri, varlkl ve daha gl bireylerin kaynaklar ve
enerjileri stnde talepte bulunuyor ve onlar tketiyorlard, buna karlk
yararlandklar hayr ileri onlarn kendi kimlik ve hak sahiplii alglarn
etkiliyordu.
YOKSULLUK STNE DNCELER
Bir kimseyi yoksul olarak adlandrmak ne anlama gelir? Bireylerle
toplumlar bu soruyla srekli kar karya gelir ve verilen yant adeta top
lumdaki herkesi etkiler; nk yoksul olan ile olmayann durumu, haklar,
sorumluluklar, otorite, stat veya damgalanmay beraberinde getirir. "Yok
sul" etiketi, insanlara rutin olarak yarar salama veya destek alma hakk
verebilir, ayrca onlar vergi demekten bak tutabilir. Gemite, insanla
r devlet veya toplum katnda haklarndan yoksun brakmaya hizmet eden
yoksulluu tanmlamann bir yolu malvarlnn yokluuydu.
Avrupa'da ortaalarda yoksulluun tarihini ilk aratran bilim in
sanlarndan olan Michel Mollat aadaki tanm sunuyor:
Yoksul biri, srekli veya geici olarak kendini bir zayflk, baml
lk yahut aalanma durumunda bulan kiiydi. Karakteristik zelli
i, (drtem ve yere gre deien) g ve sosyal itibar vastalarndan
mahrum olmasyd: Bu vastalara para, ilikiler, nfuz, bilgi, beceri,
doutan asalet, fiziksel kuvvet, zihinsel kapasite, kiisel zgrlk
9

Peirce, The lmperial Harem, 192. Ayrca bkz. Terzioglu, "The Imperial Circumcision Festival. "
YOKSU LLAR VE M U HTALAR

ve haysiyet dahildi. Kt kanaat yaarken yardm almakszn ayaa


kalkma ans yoktu. Byle bir tanm ylgnlar, uyumsuzlar, asos
yaBeri ve marjinalleri iine alacak denli genitir. Herhangi bir a,
blge veya sosyal ortamla snrl deildir. Ne de ileci yahut mistik
idealler peinde gnll bir ekilde dnyadan uzak yaamay tercih
edenleri veya bir zveri ruh haliyle yoksullar arasnda yoksul olarak
yaamay seenleri hari tutar. o
MaHat'nn tanm deiik toplurnlara uygulanabilir bir dille yoksul
luun birok muhtemel anlamn ve sonucunu kuatan kullanl bir tanm
dr. Mollat, tanrnma yoksulluun sosyal, siyasi ve iktisadi etkilerini dahil
ediyor; g, bamszlk ve onurun gerek maddi gerekse sosyal sermayeden
trediini onaylayarak ve sonunculardan birinin eksikliinin, ncekilerden
herhangi birini veya tamamn elde etme yahut elde tutma yeteneini etkile
yebileceini kabul ediyor. Belirli tarihsel durumlarla kltrleri aratrrken,
Mollat'nn "kudret ve sosyal itibar vastalar"ndan bazs daha ne kacak,
bazsysa belki konu d kalacaktr. Onun otuz yl kadar nce hazrlanan
listesine, bugn yaygn olarak bu vastalara eriimi engelleyici olarak kabul
edilen cinsiyet, ya, din, rk, etnik kken veya ekoloji gibi bir dizi nyarg
etkenini de ekleyebiliriz.n
Tarihte yoksullua dair genel tartmalarda, yoksulluun ne anlama
geldii ve bunun yoksul diye anlanlar iin dourduu sonular dnmek
asndan baka baz kategoriler de kullanlr. Yoksulluun sebeplerini an
lamak ve belki dolayl olarak yoksullua verilecek uygun tepkileri kararla
trmak iin iki temel analitik ayrm kullanlr. Konjonktrel yahut tesadfi
yoksullua, hastalk, yaralanma, doal afetler veya sava sebep olur. Byle
ro

Michel Mollat, T1e Poor in the Middle Ages: An Essay in Social History (New Haven: Yale University
Press, 1986, ilk nce Franszca yaymland, 1978), 5u
Yoksulluk deneyimi, hayrseverlikten ayr olarak slam toplumlarndan ziyade Avrupa tarihinde
aratrlmtr. Bu konuda bkz. C. Lis ve H. Soly, Poverty and Capitalism in Pre-lndustrial Europe (Londra:
Humanities Press, 1973); bu tarihe kadar ciltten oluan ve Thomas Riis tarafndan yayma hazrlanan
dizi u eserleri kapsamaktadr: Thomas Riis, Aspects ofPoverty in Early Modern Europe (Stuttgart ve Oden
se, 1981-90); Bronislaw Geremek, Poverty: A History (Cambridge, MA BlackwelL 1994) ; Robert )tte,
Poverty and Deviance in Early Modern Europe (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1994). Afrika
hakknda john Iliffe'in kapsaml bir eseri bulunmaktadr, bkz.: T1e African Poor: A History (Cambridge,
BK: Cambridge University Press, 1987).
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

olaylar normal koullarda kendi kendine yeterli olan insanlar bile yoksul
drebilir, byk lde nceden kestirilemez ve kanlmazdr. Bununla
birlikte, ardndan gelen yoksulluk ou zaman yardm datmlaryla kar
lanabilir ve kriz ncesi hayat standartlar, normal hasat mevsimleriyle veya
ticari dnglerle llebilecek bir dnem dahilinde, szgelimi yamurla
rn balamasyla, hastaln kaybolmasyla veya savan bitmesiyle yeniden
salanabilir. Konjonktrel olaylar birka bireyi etkileyebilir, ama acil yard
mn varlna veya yokluuna ve yardma ulama imkanna veya yardmdan
mahrumiyete bal olarak yaygn ktlk ve ala, bunu izleyen salgnlara
veya ge neden olabilir. Konjonktrel yoksulluk genellikle kurtarma yard
m almak iin yeterli bir nitelik olarak kabul edilir.'2
Yapsal yoksulluk uzun vadeli bir olgudur, konjonktrel yoksulluk
tan daha karmak, ama her zaman onunla balantsz deildir. Deien de
mografik veya ekonomik dngler, toprakszlk veya isizlik, genlik, ocuk
dourma yahut yallk gibi hayat evreleri, pazarlanabilir becerilerin eksik
lii gibi faktrlerin veya cinsiyet, ya ya da rka kar nyarglarn neden ol
duu yahut devam ettirdii bir mahrumiyettir. Bu saylanlarn hepsi, insan
larn yoksulluun stesinden gelmesini engelleyen bariyerler olumasna
sebep olabilir. Daha evrensel yoksulluk kategorilerinde yer alan insanlarn
-dullar, kszler, ihtiyarlar, mahkumlar ve engelliler gibi- birou yap
sal yoksulluun kurbandr, temel ihtiyalar bakmndan bakalarna kalc
olarak baml hale gelmilerdir ve bu durumdan kurtulmaktan acizdirler.
Tarihsel olarak bu kategoriler ou toplumda daha korunmasz insanlar
olarak byk sayda kadnla ocuu iermitir.'l Yapsal yoksullama, kon
jonktrel yoksulluu dindirmede ou zaman son derece nemli olan acil
yardmdan daha karmak ve daha uzun vadeli areler talep eder. phesiz
ki imkanlar olan insanlar, zellikle malvarlklar ve gelirleri riski azaltacak
surette eitlendirilmise benzer ekilde hem yapsal hem de konjonktrel
olaylar karsnda daha korunmal olabilir. Ne var ki azalan doal kaynak
lar, deien ticaret modelleri, imalatta veya nakliyede yaanan gelimeler
ya da belirli sosyal gruplara ayrcalk tanyan siyasi deiikliklerle birlikte
12
13

Ilffe, The African Poor, 46.


Jtte, Poverty and Deviance, 2144

206

YOKSU LLAR VE M U HTALAR

servet ve stat kaynaklarnda meydana gelen uzun vadeli deiiklikler yerle


ik aileleri veya btn bir toplumu tmyle yoksullatrabilir. Bu blmde
atfta bulunulan metinlerde, yoksulluun zikredilen bu eitli sebepleri ya
dorudan ya da hayrseverlie ve onun nasl datlmas gerektiine ilikin
referanslar vastasyla kabul ediliyor.
Modern ncesi toplumlar gzden geiren herhangi bir inceleme,
genel olarak servetin veya refahn tad riske de dikkat ekmelidir. Kon
jonktrel olaylar sonuta yapsal deiikliklere yol ap bir nesilden daha
uzun srecek yoksulluk yaratabilir. Dolaysyla, yoksulluun sebepleri ayr
ayr snflandrlabilirken, mnfert sonular her zaman birbirinden ayrt
edilemeyebilir. Ktlk, hastalk, sava (esirlerin kleletirilmesi dahil), do
al afetler, siyasi karklklar ve ekonomik bunalmlar en varlkl kiiyi bile
maddi bakmdan muhta ve bakalarnn cmertliine baml hale getire
bilir. Salgn veya uzun ktlk, yiyecek fyatlarn yukar iterek veya dzenli
ortak yardmlama salayan aile alarn yok ederek zanaatkar ve emeki
snfara mensup binlerce insan muhta duruma drebilir. '4 Bunun iin,
srekli yoksul olanlarn yan sra herkesi etkileyen bir yoksulluk potansiyeli
hakknda kafa yormak belki yararl olabilir.
Yoksulluk mutlak yahut tek tip bir durum deildi. Baka insanlarn
yoksul bireylere ve iinde bulunduklar zor koullara verdii tepkiyi, yoksul
luun belirli koullardaki kkenieri ve yoksullarn gelitirdii karlk kadar
hakim ideolojiterin ve hayr yapanlarn bireysel eilimleri de etkiliyordu.
Dolaysyla, yoksullua ilikin ideolojik ve tarihsel tartmalarda yoksullu
un sebeplerini yapsal veya konjonktrel olarak snflandrmaya ek olarak,
yoksullar ya aka ya da zmnen "hak eden" ve "hak etmeyen" olarak da
nitelendirilir. Dini retiler, sosyal normlar, ekonomik veya siyasal artlar
ve kiisel deneyim yoksullar karsndaki tutumlar ekillendirir ve ou
toplumda bu iki geni kategoriye bler. Hak etmilik, yoksulluk artlar
na ek olarak kken, inan, meslek, yaanlan yer, cinsiyet yahut yaa gre
insanlar yardma dahil etmek veya hari tutmak iin tanmlanabilir. Yok
sullar hak edenlere ve etmeyeniere ayrmak, bir cemaat veya mahallenin
14 Abraham Marcus. " Poverty and Poor Relief in Eighteenth Century Aleppo." Revue du Monde Musul
man et de la Mediterranee ss s 6 (1990): I7I8o.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYlRSEVERLiK

snrlarn belirlemenin, kimlik ve sadakat duygularn salamlatrmann


ve ister dini, ister etnik, isterse baka trl olsun ideolojileri desteklemenin
gl bir vastasdr. Keza yoksullara ynelik belirli yardm abalarnn ba
latlmas, dorudan belirli kaynaklar datma balan iinde hak edenlerle
etmeyenler arasnda bir ayrm yapldn ima eder.'5 Miriam Hoexter, me
sela, belirli bir fkh okulu, bir sufi tarikat, bir mahalle veya corafi kken
ler ile ilikilendirilerek tanmlansn ya da tanmlanmasn, belirli dayanma
gruplarna ynelik slami vakflarn zaman iinde oaldna iaret eder.
8. yzylda Selanik'te, kentteki herhangi bir sosyal an paras olmayan
"toplum d yoksullar" krsal gmenleri, kaak kleleri, vasfsz iileri,
dilencileri, kovulmu ev hizmetkarlarn ve yalnz kadnlar ieriyordu. Bu
insanlarn ihtiyalar bireysel balar ve kurumlarn ou tarafndan me
ru olarak alglanmyordu.'6
Bir konu olarak yoksulluk, hayrseverlik meselesiyle kesimesinin
ok tesine yaylr. Bir inceleme konusu olarak daha az merak uyandrc
olmamasna ramen, buradaki yerimiz sadece ksa bir tartmaya izin ve
riyor. Hayrsevedikte olduu gibi Kuran bu konuda da Mslmanlar iin
ortak bir metinsel referans erevesi salar ve baka metinlerle birlikte
yoksullua ynelik tarihsel spesifik artlar tarafndan ayrca ekiilendirilen
geni bir davran yelpazesine ilham vermitir. Herhangi bir slam toplu
mundaki yoksulluun sebepleri -kimi sufilerin fakir bir hayat bilinli ola
rak semeleri dnda- spesifik olarak slami inanlar veya deneyimlerce
ekiilendirilmi balarnlardan ziyade evrensel balarnlara aittir. Muhare
bede sakatanan Ahmed talihsiz bir kaza sonucu yoksul den evrensel bir
insan kategorisine, zellikle muharip gaziler kategorisine aittir. Dul kald
iin ve ocuk yetitirme masraflar yznden yoksullaan Lala Fatiha bu
tr baka bir kategoriye aitti ve ailenin erkek reisi ortadan kaybolduunda
veya artk alamaz hale geldiinde tm dnyada yoksul den kadnlarla
ocuklara benziyordu. Yoksulluk deneyimi, hayrseverlikle ilikisi olduu
yerde, nceki blmlerde tasvir edilen deerler sisteminden dolay baz
s Avrupa'da "hak edenler" ile "hak etmeyenler" arasndaki ayrma ilikin kyaslamal bir tartma iin
bkz. jtte, Poverty and Deviance, I45
r6 Miriam Hoexter, "Charity, the Poor, and Distributions of Alms in Ottoman Algiers," Poverty, and
Charity iinde, ed. Bonner ve di., 14 9. Selanik hakknda bkz. Ginio, "Living on the Margins," r6970.

208

YOKSU LLAR VE M U HTALAR

spesifik slami vehelere sahip olabilir, ama bunun da daha fazla aratrl
mas gerekiyor.
slam toplumlarnda geleneksel hak eden yoksul gruplarndan biri
Mekke'yle Medine'nin yoksullaryd ve daha az lde belki Kuds'le El
Halil'in, Kerbela'yla Necefin ve baka baz kutsal kentler ile yerlerdeki yok
sullard. Bu insanlar, kimisi din grevlisi olarak kimisi de sadece gnlerini
kutsal yerlerin yaknnda geirmek isteyen samimi mrninler olarak, kut
sal mahallerde yaayan erkeklerle kadnlard. kinci blmde ele aldmz
zere, vakf senetlerinde sk sk alclarn en son halefieri olarak "iki kut
sal kentin (Haremeyn-i erifeyn) yoksullar" yahut "bu kentin yoksullar"
anlrd. Osmanl dnemi Cezayiri'nden her yl Harerneyn- erifeyn Vakf
tarafndan kutsal kentlere gnderilen para, Mekke'yle Medine'nin eitli
kurumlarndaki her mevkiden memura ve aralarnda eyhler, azatl kleler,
eski cami hizmetlileri, Cezayir kkenli insanlar ve bakalar olan mnfert
erkeklerle kadnlara datlrd. Bunlardan bazlar herhalde makamlar se
bebiyle listedeydi, bazlarysa yardm isternek iin Cezayir vakfnn ynetici
lerine dileke gndermi kiilerdi. '7
Yoksullua dair fikirler ve yoksullar karsndaki tutumlar tarihsel
olarak olduka dinarnikti ve yceltmekten kabul etmeye veya knarnaya ka
dar uzanyordu. Deiik inanlara mensup dindar yoksullar, tutarl bir e
kilde olmasa da, ou zaman destek ve takdir gryordu. Mekke, Medine ve
Kuds gibi kutsal kentler uzun zamandr her toplumsal konumdan haclar
cezbediyor, sakinleriyse yoksullam dindalarnn mevcudiyetine snrsz
olmasa da daha byk bir hogr sergiliyorlard.'8 Yine de, mesela Bat
Avrupal bilim insanlar, ortaadan sonra Avrupa'da yoksullar karsn
daki tutumlarn deitiini ve artk gl kuvvetli veya "salam bnyeli" ,
alabilir durumda ama i bulamayacak denli tembel ve dolaysyla yard
m yahut zel ilgiyi hak etmeyen olarak tasvir edilen yoksullara kar daha
yarglayc hale geldiini saptamlardr. Byle deiiklikler en azndan ks
men, hakl veya haksz, yoksulluun sula, serserilikle, sapknlkla yahut
17
18

Hoexter, "Alms in Ottoman Algiers," 151-57.


Kuds'teki yoksul Yahudilerle ilgili eitli vakalar iin bkz., mesela: Arnnon Cohen, jewish Life

under Islam.
I Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

20 9

ingeneler, fahieler, hrszlar veya yabanclar gibi marjinallemi gruplar


la ilikilendirilmesinin bir yansmasyd_'9 slam toplumlar temelinde, yok
sullar karsnda hem entelektel dzeyde hem uygulamada zaman iinde
meydana gelen tutum deiikliklerini aratran benzer incelemeler henz
mevcut deil.
slami metinlerde, belki her iki niteliin de Tanr'ya atfedilmesin
den dolay, doalar gerei servet de, yoksulluk da srekli iyi veya kt olarak
resmedilmez. Yoksulluun znde bir utan yoktur, servet de eer insan
lar zekat demekte zenliyse lekeli deildir.2 0 Bu tutumun uygulamadaki
sonular, dilencilerle suflere msamaha gsterildiini ve yardm edildii
ni yanstan yaygn rivayetlerdir. slam ilahiyat ve fkhn yorumlayan alim
ler, balarla desteklenen bir snf meydana getiryordu. Baz bakmlardan
Mollat'nn ifade ettii sosyoekonomik tanmn antitezi olan bir dini ahlak
sistemi oluturmaya alan Kuran samimi inan ve bir hayat boyu sahih bir
niyetle yaplan hayr ileriyle (her trl byklkte) kyaslandnda maddi
servetin nihayetinde deersiz olduunun stnde srarla durur. Balar,
ba alanlar utandrmaktan veya aalamaktan kanmalar iin uyarr ve
srekli olarak cennetin anahtarnn zenginlik veya gte deil, iman ve sada
ka vermekte yattn vurgular (2:262-64) . Bu suretle Kuran ayetleri, ruhani
alemde maddi servetin hibir deerinin olmadnda srar ederek veya hayr
severliin insanlara haklar olan staty geri vermeyi hedeflediini ileri s
rerek, yoksullarn dnyevi g ve stat kaybn veya yokluunu dengelerneye
alr. Buna ramen, metinlerin ou zenginlii yoksullua tercih eder.
Kimi Yahudi ve Hristiyan metinlerinde olduu gibi, Mslman
mellifler da belirli bir konumdan daha alt seviyeye inmek zorunda kalan
insanlarn yaad zel yoksulluun farkndaydlar. Ekonomik talihsizlikle
rine elik eden sosyal stat kaybndan dolay byle insanlar Avrupa tarihin
de "utanga yoksullar" olarak biliniyordu. Onlara yardmda bulunurken be
lirli bir saygy hak ediyorlard_ Yoksulluk onlara utan getirmekle kalmyor,
kimi yerlerde soylu konumlarndan dolay alarnyar ve bu yzden hayatta
Geremek, Poverty, 7; Mollat, The Poor in the Middle Ages, 7
Eric Chaumont, "Pauvrete et richesse dans le Coran et dans !es sciences religiuses musulmanes,
Pauvrete et richesse iinde, ed. Pascual, 24.

19

20

210

YOKSU LLAR V E M U HTALAR

kalmak veya yeniden taparlanmak iin hayrseverlie baml kalyorlard.


14. ve s. yzyllarda talya'da, istisnai niteliklere sahip olduklar ve destei
hak ettikleri dnlen insanlarla bir snf dayanmas ruhu iinde utan
ga yoksullara hayrsever bata bulunmak hayli yaygnd. 21
Hayrda bulunulan kiilerin yardm alrken daha fazla aalan
mamalar iin itibar ve haysiyetlerinin gzetilmesi noktasnda, balar
dan daha titiz ve dikkatli olmalarnn istenildii daha genel tartmalara
Kuran'dan ve Gazali'den ainayz. Gazali, hayatn kazanmak iin yapaca
ite kullanaca gerekli aletlerden yoksun olan veya "onuruna layk olma
yan" bir i yapmak durumdaki kiinin muhta, yani hayr hak eden kii,
saylmas gerektiini sylediinde esasen utanga yoksullar kategorisini ta
nm oluyordu. 22 Portekizli papaz Enrique, B abiidlerin tartma treni uy
gulandktan sonra datmlarn nasl yapldn tasvir ederken, "budaydan
yaplm rekler gibi yenebilir eylerin, un, eker, ghi [saya] ve kaba pa
muklu kumalar"n drdnc tartmadan sonra "yoksul Bramenes ve Bane
anes [Brahmanlar (rahipler) ve banias (tacirler)] arasnda datldn, ama
hediyeleri fiilen veren veya alanlar hari hi kimsenin onlar grmediini,
ok gizli davranldn"23 belirtir.
htiya ve uygun yardm seviyeleri tanmlar da bir toplumun kay
naklarn adil datmn nasl anladna dair hayati gstergelerdir. Mesela
erken dnem af fkh tartmalarnda yoksulluk bireylerin nispi statsyle
belirleniyordu ve bu durumda yoksullua verilecek uygun karlk kaybedilen
statnn iade edilmesiydi.24 Bu balamda, zorunlu zekat ve gnll sada
ka benzer ekilde temel geimden daha fazlasn temin etmeyi hedefliyordu;
mevcut sosyoekonomik dzeni korumalar ngrlyordu ve bu nedenle yer
leik iktidar elinde bulunduranlar iin fazla tehdit oluturmuyorlard. 2s
slam tarihyazmnda 20. yzyln sonlanndan nce ok az sayda
bilim insan yoksulluun tarihinin herhangi bir vehesini ele almtr. En21
22

Geremek, Poverty, 24Al-Ghazali. Kitab Asrar ai-Zakah. 291; Paris, Mysteries ofAlmsgiving. 54
23 Manrique, Travels ofFray Sebastian Manrique 1629-1643. u eserde alntland ekliyle: Beach and
Koch, King of the World, 43
24 Bu tartma u kaynaa dayanmaktadr: Mattson. "Status-Based Defnitions of Need."
25 En erken dnemin slam toplumlarnda ihtiya ve yoksulluk tanmlarna ilikin daha kapsaml bir
tartma iin bkz. Bonner, "Defnitions ofPoverty."
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AYl R S E V E R L i K

211

cyclopaedia of Islam'n ikinci basmndaki "fakr" maddesi, en fazla uzun bir


szlk maddesi kadardr. Yoksulluu slam tarihinin herhangi bir dne
minde tarihsel bir balam iinde inceleyen ilk kitabn yazar Adam Sabra
almasna baladnda insanlarn onun fazla malzeme bulamayacana
inandklarn hatrlyor. almasnn blm balklar aratrmann kapsa
mn yeterince yanstr: Yoksulluk, Dilenme ve Sadaka Verme, Vakf, Yaam
Standartlar, Yiyecek Darlklar ve Ktlklar. Bu konularn her biri imdiye
kadar dnyann birok blgesi hakknda siyaset bilimi, ekonomi, antropo
loji ve sosyoloji alannda retilen ada eserler yle dursun Arnenka ve
Avrupa tarihinde birok monografye malzeme salam durumda. Mine
Ener de Msr'da yoksulluu ve yoksullar incelemi ve aratrmasn 19.
ve. 20. yzyllar stnde younlatrmt. Sabra'nnki gibi onun yoksulluk
ve yoksullara ilikin aratrmas da birlikte alt baz insanlarn pheci
yorumlarna kap am, ama o sonunda eldeki kaynaklarn yoksulluk dene
yimini ve yoksullara ynelik tutumlada eylemleri aratrmak iin fazlasyla
yeterli olduunu ispatlamt. Sabra'yla Ener'in eserleri birlikte, yoksullar ve
yoksulluun yeni kaynaklar kefetmeksizin de slam tarihinde elverili bir
aratrma konusu olabileceini ortaya koymutur.26
Marcus, Hoexter ve Ginio'nun aratrmalarnda da, bu konu onlarn
ana younlama sahas olmasa da, yoksullarn durumu tarihsel bakmdan
dorudan ele alnmtr. Sz konusu yazarlar sadece "yoksullar" bireylere
ayrarak bu insanlarn kim olduklarn ve balarna neler geldiini birtakm
ayrntlada yazmakla kalmam, ayn zamanda muhtalkla ve yoksulluk de
neyimiyle baa kmakta bavurulan mnfert stratejileri tahlil etmilerdir.
Merkezi Osmanl arivleri ve imparatorluun eitli yerlerindeki kasabalar
dan kalan kad sicilleri, hayatlar artk tarihsel bir analize dahil edilebilecek
Kamer ve Ahmed gibi insanlar tantr bize. Ancak, Osmanl belgelerinde
26 Sabra, Poverty and Charity, r-7; Mine Ener, Managing Egypt's Poor and the Politics of Benevolence,
8oo-952 (Princeton: Princeton University Press, 2003). Bu temalar asl konular olmasa da yoksullukla
yoksullar stne malzeme ieren baz eserler: Eliyahu Ashtor, A Social and Economic History of the Near
East in the Middle Ages (Berkeley: University of California Press, 1976); Ira M. Lapidus, Muslim Cities in
the Later Middle Ages, gz. ge. bas. (Cambridge, B K: Cambridge University Press, 1984); Sanders, Ri
tual, Politics, and the City; Shoshan, Popular Culture. Abraham Marcus, 8. yzylda yerel kad sicillerine
dayanan, H alep'e dair eserinde dogrudan yoksullugu ilk tartanlardan biriydi. Bkz. Marcus, The Middle

East on the Eve of Modemity.

212

YOKSU LLAR V E M U HTALAR

byle bireylerin grnd yerde bile, onlarn bize hep bir kurum veya
imparatorluk idaresi otoritesi tarafndan oluturulmu bir kayt vastasyla
konutuklarn, otobiyografk bir metinden veya ilk elden bir tanklktan en
azndan bir adm (eer daha fazla deilse) uzak olduklarn aklda tutmakta
yarar var.
FAK RLER VE M SKNLER ( E L-FU KARA V E ' L- M E SAKI N )

Bu iki grup zekat verilebilecek insanlar listesinde en bata gelir. By


le bir eviri kelimelerin gerek nemine dair ok az ey aklasa da, hem fakir
hem miskin "yoksul" olarak tercme edilebilir. Arapada "yoksul" iin en
yaygn kullanlan kelime olan fakir (oulu fukara) eitli anlamlara sahiptir.
Herkes kendisinden "Allah'n rahmetine muhta" (elfakir ila rahmetillah)
diye sz edebilir. Bu ifade, "el Gani" (zengin, kendi kendine yeterli ve ba
msz) olan Tanr'yla aslen muhta olan insanlar arasndaki temel fark vur
gular. Kuran'da fakir ganinin kart olarak kullanlr. Bir fakir, kelimenin
szlk anlamyla belkemii krk biridir, bu da mutlak sakatlk ve hamllk
yaratan bir durumdur. Bamlln nitelii yoksulluun anlamn, iyilikse
verliin hedeflerini ve slami balamlarda balarla ba alanlar arasn
daki ilikileri ortaya karmak bakmndan merkezi bir neme sahiptir. Bu
nunla birlikte kelime en ok "yoksul" veya "muhta" anlamnda kullanlr.
Sufler, Tanr'nn merhametine halis bir manevi bamllk iinde oldukla
rnn altn izmek iin ve belki birou manevi yaantlarnn temel bir ve
hesi olarak dnya malndan vazgetiklerinden ska "fakir" diye anlrlard.
Yoksulluk yaygn olarak suflerle ilikilendirildiinden, fakir kimi balamlar
iinde herhangi bir yoksul insan grubu deil, zellikle "suf" anlamna gelir.
Dindar bir Mslman dilenciye atfta bulunanfakir veyafakeer'in ngilizceye
girii 6o9'a kadar geri gidiyor ve ngiliz idaresindeki Hindistan'da Hindu
ilecileri de ieriyordu. Son olarak, fakir kelimesi, Mslman yazarlarca "na
iz kulunuz" sznn edeeri olarak kendilerine atfta bulunmak iin kul
lanlyordu.27 Vakayinamelerde, bu deyiin yaygn "ve en iyisini Allah bilir"
Kuran 47:38, Js:rs: K. A. Nizami, "fakir," El' iinde,II757-58; kelimeye bkz. E. W. Lane, An Arabic
English Lexicon (Londra: Williams and Norgate, r86393); kelimeye bkz. Oxford English Dictionary (ev

27

rimii bask, 9 Agustos 2005); Rafeq, "11e Poor in Ottoman Damascus," 217; Chaumont, " Pauvrete et
richesse," 19-20.
iYi Li K YAP D E N i Z E AT; M S L MA N TO PLU M U N DA HAY l R S EV E R L i K

2 13

deyiiyle edebi bir birliktelik ilikisine konulmas, yazarn alakgnlll


ne ve ilahi bilgelikle kyaslanldnda bilgi veya uzmanlk konusundaki zayf
iddiasna vurgu yapyordu. Ayrca, yazarn alakgnll, yazarn destekle
rini kazanmay mit ettii hamilere ynelik olabilirdi ki zaten birok edebi
metin onlarn talepleri zerine yazlyordu. Burada yine, g ilikisi, btn
hamilerle himaye ettikleri kiiler arasndaki ilikilerin merkezi ve sregelen
bir boyutu olarak ortaya kyor ki bu iliki sorumluluk ve bamllk balar
nn yan sra smr ve straba da neden olmaktadr.
Kuran, hadisler ve onlar izleyen fkhi metinlerde yoksullar hem "fa
kir" hem "miskin" olarak anlr. Ancak bu etiketler farkl yoksulluk derece
lerini belirtir. Fakir hibir eyi olmayan ve almayan (veya alamayan)
bir yoksulu tanmlar. Yardm olmakszn bir gnlk geimini bile salaya
maz. Bununla karlatrldnda miskin en temel ihtiyalarn ucu ucuna
karlama imkan bulan muhta bir kiidir. Miskinler alp abalamalar
na ramen iki yakasn bir araya getirerneyen alan yoksullar ile vaktin
de durumu iyi olan ama artk statlerinin icap ettirdii, alkn olduklar
seviyede bir geimi salayamayanlar ierir. 28 Bu tr ayrmlar normatif s
lam metinlerinin dnda da vardr; toplumlarn ou, bu veya u ekilde,
yardm olmakszn temel bir geimi bile salayamayan yoksullar ile abala
r toplumun koyduu herhangi bir yoksulluk snrn kalc olarak amaya
yetmeyen alan yoksullar arasndaki fark kabul eder.
Marcus 8. yzylda Halep'i ele alan ve dnemin vakayinameleri ve
kad sicillerine dayanan incelemesinde, muhta kiiler ile alan yoksulla
rn ve onlarn iinde bulunduklar genel koullarn canl bir tasvirini ortaya
koymaktadr:
Sk sk baka hanelerle paylalan avlulu, kk ve kalabalk evlerde
veya kiralanm sefil odalarda oturuyor. .. yahut kamu binalarnda
barnyorlard. Giysileri ou zaman eski pskyd ... Hem nitelik
hem nicelik bakmndan kstl bir ekilde besleniyorlard... lerin28 Michael Bonner, "Poverty and Economics in the Quran," The journal of Interdisciplinary History 35,
no. 3 (2005): 399 Farkl fkh ekallerinin fakihleri bazen bu nitelendirmelerin yerlerini degitiriyorlar,
bununla birlikte aralarndaki ayrm ayn kalyor; bu konuda bkz. Zysow, "zakat,"XI:45.

21 4

YOKSU LLAR VE M U HTALAR

den almakta olanlar dk ve yetersiz cretli iler yapyor, ha


yatlarn vasfsz ii, seyyar satc, hizmeti, fahie, kk hrsz ve
dilenci olarak srdryorlard. Eler ve ocuklar genellikle alyor
du . . . Birka ahsi eyaya sahiplerdi. Hep birlikte alk, souk ve has
taln kysnda yayorlard. 29
..

Bu tasvir belirli bir zaman ve yere atfta bulunmakla birlikte genel


anlamda yoksullarn yetersiz giysileri, hayat artlar, yiyecekleri ve i im
kanlar ile bunlara ek olarak ekonomik eitsizliin daha somut anlamlar
n aa vurmaktadr. Halep 8. yzylda kentlemi bir toplumdu: Tepede
nemli bir gce sahip ve lks iinde yaayan kk varlkl bir grup vard;
onlar ticaret ve imalatta, belki idari ve askeri grevlerde alan daha geni
bir orta snf izliyordu ve en byk grup az ya da ok yoksul insanlardan
meydana geliyordu. Bunlarn yoksulluklar kiisel ve yerel iktisadi, sosyal
ve siyasi artlara gre azalp artyordu. Onlarn dnyas ehir halknn o
unun iinde yaad gittike istikrarsziaan maddi dnyayd. Kt kanaat
geinen, eldeki avutakiyle berbat artlarda hayatta kalan halk ynlar bu
rada yayordu: ou kez baka hanelerle paylatklar kalabalk meskenlere
skm aileler; yoksulluk yznden ocuklarn bakalarnn gzetimine
brakm ebeveynler; kck meblalar geri demekten aciz olduklarn
dan aylardr hapiste ryen borlular; ekmek fyatlarnn yksek olduu
dnemlerde alk kurban olanlar ve hayrseverlie baml kitle.o
Gazali'nin fakir ve miskin arasndaki aynnlara dair tartmas, bir
fkh aliminin iki grubu nasl tasvir ettiinin bir rneini sunmann yan
sra her ikisi de bir kimsenin zekat alma hakk kazanmas bakmndan ayn
derecede geerli, mutlak ve nispi yoksulluk olarak da anlabilecek olgulara
yararl tanmlar getirmektedir. Gazali miskinin greceli durumunu yle
aklar: "Bir kiinin bin dirhemi olabilir ama o yine de yoksul olabilir, baka
birisinin bir iple baltadan baka bir eyi olmayabilir ama o zengin olabilir."
Evi, mobilyas ve giysileri olan bir kii bile, eer belirli bir konum ve stat
nn icap ettirdii eylerden yoksunsa hala yoksul saylabilir. Gazali, okurla29 Marcus, "Poverty and Poor Relief," 173.
30 Marcus, The Middle East on the Eve ofModernity, 48.
i v i L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

21 5

rna, kimin yoksul olduunu tanmlama sebebinin hem zekat hem de daha
kk ftre zekatn veya sadece fitre zekatn kimlerin demesi gerektiini
ya da her ikisini de deyemeyecek ve dolaysyla bunlar kabul edebilecek
olan kiileri belirlemek olduunu da hatrlatrY
Bir kimsenin yoksul olduunu hkme balamann iki ana etke
ni, ihtiyacn (hacet) varl ve fazlaln (fazl) yokluuydu. Muhta bir kii
rzk iin yeterli kaynaklara (kifayet) sahip deildi ve meru ekilde yardm
talebinde bulunabilirdi. Bununla birlikte, ihtiya ve yeterlilik btn slam
otoriteleri ve hukukularnca mutlak artlar olarak tanmlanmamtr; daha
ziyade, tanmlarn ou mutlak ve nispi etkenierin bir birieimine balyd.
Szgelimi, erken dnemin Irakl alimi Ebu Ubeyd (. 838) insanlarn eer
kendilerini ve baknakla ykml olduklarn bir gn ve bir gece idame et
tirmeye yetecek yiyecekleri varsa yardm talep etmelerini yasaklayan bir ha
disten bahseder. Ebu Ubeyd bir insann kendisini geindirecek eyleri elde
edinceye kadar dilenebileceini belirten baka bir hadise de yer verir. Son
olarak, Ebu Ubeyd eer bir insann kendisinin ve kleleri dahil baknakla
ykml olduklarnn btn yiyecek, giyecek ve barnak ykmllklerini
karladktan sonra elinde hala 40 dirhemi (gm sikke) varsa hayr talep
etmemesini (yani meru olarak muhta kii saylmay talep etmemesini)
tavsiye ediyorduY Baka tr bir yoksulluk snr baz fakihler tarafndan ni
saha, bir yllk sre iinde zekat denmesi gereken iratlarn veya mallarn
asgari miktarna gre tespit ediliyordu. Nisaba sahip olmak demek fiilen bir
kimsenin bir fazlala, "hayatn srdrmek ve korumak iin gerekli olan
aan belirli bir servet miktarna" sahip olduu ve dolaysyla zekat deyebi
lecei ve bu sebeple yoksul saylamayaca anlamna geliyordu.n
Bu tr tartmalar sadece kimin muhta olduunu tespit deil, ayn
zamanda bir kimseye meru olarak ne kadar zekat verilebileceini tayin
etme amac gdyordu. Eer ihtiya mutlak anlamda tanmlanyorsa, o za
man verilecek miktar da sabitti. Ancak eer ihtiya znel, zekat alacak kiiAl-GhazalT, Kitab Asriir al-Zakii h, 291; Faris, Mysteries ofAlmsgiving. 5355Mattson, "Status-Based Definitions," 34-35. Ayrca, mesela, bir ro. yzyl hukukusu olan Kudama
bin Cafer'in vergilendirmeyle ilgili incelemesine bkz. Kitab'l-Harac. Cafer buraya sadakann dagtm
hakknda bir blm de eklemitir. Ben Shemesh. Qudama b. jafar's Kitab ai-Kharaj. 65-68.
33 Mattson, " Status-Based Definitions," 33; Zysow, "zakat," XI:4u.

31
32

216

YOKSU LLAR VE M U H TALAR

nin alt artlara bal bir durumsa, o zaman verilecek uygun miktar son
derece deiebiliyor ve ok farkl ekonomik artlara sahip insanlar meru
zekat alclar haline geliyordu. htiya hakkndaki bu dnce tarz, islam
hukukunda genellikle zekat veya sadaka balamnda tartlmayan geimlik
(nafaka) meselelerinin belirlenmesinde bavurulan mlahazalarla ilgili g
rnyor. Nafaka, ebeveyn ve ocuklarla birlikte eler dahil bir erkein res
mi korumas (velayet) altndaki baka kadnlar, ocuklar ve klelerle birlikte
dorudan aile mensuplarn desteklemeye ynelik bir erkek ykmll
olarak alglanyordu. Bir erkein bakt kimseler, nafaka ykmllkleriy
le korunduklar iin onun zekatn alamazlard. Ancak, eer erkek evi satar
ve bunun gelirini kullanarak, ailesi iin daha mtevaz bir ev satn almak da
dahil ykmllklerini karlamaktan aciz kalrsa, o zaman kendisi zekat
almaya hak kazanabilirdi. Nafaka kanuniarna boanma meselelerinde sk
a bavuruluyordu ve bir ee yaplacak demeler evlenme srasndaki stat
sne gre, kocasnn imkanlar dikkate alnarak saptanyordu. Bunun iin
bir kiinin lks baka birisinin ihtiyac olabiliyordu.J4
Gerek anlamda, nafaka ykmllkleri ekonomik kapasitenin
nemli bir ls olarak grnyordu. Szgelimi, r8. yzylda Halep'te
verilen bir mahkeme kararnda, aylk gelirinin yetersiz olduu dorulanan
bir adam mahkeme tarafndan kardelerini destekleme ykmllnden
azat ediliyordu. Ayn mahkeme, ister hayr eklinde isterse nafaka olarak
olsun, akrabalarndan veya cemaatlerinden yardm talep eden dullar, k
szler, yallar ve engellilerin davalarna da bakmt. Bunlarn arasnda, as
gari dzeyde olsa bile srekli baiara alm ama hayr sahiplerinin daha
sonra bu ya da u sebepten dolay bata bulunmaktan vazgetii kiilerin
at davalar vard. Hayal krklna urayan ihtiya sahipleri -babasna
hayrda bulunanlarn her hafta ona da ayn yarm kuruu vermeye devam
edeceklerini bekleyen bir oul, cizyelerini demek iin daha varlkl Yahu
dilerden yardm alan yoksul Yahudiler, ksa sre nce Mslman olan ve
eski Hristiyan dindalarndan arada bir ald birka kuruu alamayan bir
dnme- mahkemeye bavuruyor, yoksulluklaryla baa kmak iin hayati

34 Nafakayla sadaka arasnda balant kuran tartmalar iin bkz. Mattson, " Status-Based Defnitions."
iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AYl RSEV E R L i K

2 17

neme sahip o kk meblalara tekrar kavumaya alyorlard.35 Yaaya


bilmeleri pamuk iplii balyd ve bu ipliin savunulmas gerekiyordu.
8 . yzylda Selanik'te kszler veya yoksul dm ocuklar iin
yardm bazen yoksul ocuklarn ev hizmetine alnmas uygulamasyla ger
ekleiyor, ou zaman ev hizmetisi olan ocuklarn hane halknn bir
paras olmas bekleniyordu. Bu, daha gvenli maddi bir ortam iinde, ev,
st ba ve koruma salanm halde, belki eyizi dzlerek ve eitim ala
rak byrnek iin bir anst. Modern ncesi dnemde slam toplumlarn
da genel olarak yetimhaneler yoktu, bununla birlikte yetimler iin okullar,
zellikle onlara destek iin kurulmu vakflar vard ve nceki blmlerde
aka grld gibi sz konusu ocuklara iyilik etmek yaygnd. ocuklar
genellikle bir aile mensubu tarafndan evlat ediniliyordu nk byk aile
lerin nerede olursa olsun ocuklara bakacaklarna dair yaygn bir beklenti
vard ve bu uygulama en azndan ksmen mlkiyetn aile iinde kalmasna
ilikin kayglardan kaynaklanyordu. Daha aresiz durumlarda, ocuklar
akraba olmayan ailelerin yanna verilebiliyordu. Her halkarda herkesin
kaderi farklyd ve bazlar aile mensuplar veya koruma altndaki ev hiz
metileri olarak yaarken, bazlar neredeyse kle hayat yayorlard. Byle
durumlar her trl istismar ve yolsuzluk iin bir frsat salyordu. ocuk
lar hizmeti olarak altklar yerlerde sadece ev klelerinden daha ucuz
bir emek kayna olmakla kalmyor, ayn zamanda velinimetierine daha
baml ve borlu oluyorlard. lerinde hizmetten kovulan veya grdkleri
kt muameleye itiraz etmek isteyen bazlar hakemlik iin vakalarn ka
dya tayorlard.J6
u halde iyilik, hayatn (en azndan Osmanl dneminde) slami ya
sal merciler vastasyla itiraz edilen ve hak iddiasnda bulunulan baka bir
vehesiydi. Bu iddialarn kaytlar -ifadeler, gerekeler, dava kararlar- aile
ve cemaat yardm iin yaplan hakl ve haksz bavurularn deikenlerini,
ihtiyacn ilevsel (teorik olann kart olarak) tanmlarn ve buna verilen
Marcus, The Middle East on the Eve ofModernity, 49, 215.
Ginio, "Living on the Margins," r65-84- Yetimler stne bkz. E. Chaumont ve R. Shaham, "yatim,"
El', XI:298-3oo ve Arnira al-Azhary Sonbol, "Adoption in Islamic Society: A Histarical Survey," Child
ren in the Muslim Middle East iinde, ed. Elizabeth Warnock Fernea (Austin: University of Texas Press,
1995), 45-67.
35
36

2 18

YoKSU LLAR vE M u HTALAR

gereki karlklan tasvir eder. Kad sicilieri stnde alan bilim insanla
nnn uyard zere, bir kad'nn huzurunda dile getirilen fiili, szl iddi
alar ille de sicillerde kaydedilen tutanaklada bir deildi.37 Ancak yoksul in
sanlarn yardm talebinde bulunmak iin bir kad nne kmalar, hayatta
kalmak iin yasal sistemi devreye soktuklarn gsteriyordu.
Mnferit yoksul insanlarn ortaa slam dnyasndaki tasvirleri
gnmze baka Yahudilerden yardm isteyen Yahudilerin dilekeleri
eklinde de ulamtr. Bu dilekeler 19. yzyln sonlannda eski bir Ka
hire sinagogunda kefedilen ve benzersiz bir dini ve sekler evrak hazi
nesi olan Kahire Genize belgeleri arasnda bulunmutur. zelikle S. D .
Goitein'in, Msr'da Mslmanlar arasnda bir aznlk olarak yaayan Ya
hudilerin kiisel, cemaatsel ve ticari uygulamalarn inceleyen eseri, orta
a Akdeniz dnyasnn tarihi iin bu mektuplarn ne lde bir kaynak
olarak okunabileceini gstermektedir. Dilekeler hkm sren sultana
deil, Kahire'deki Yahudi cemaati otoritelerine hitap ediyordu. Muhatap
larndan cmert balar elde etmek zere tasarlanm gayet basmakalp
bir dille yazlm olsalar da bu dilekeler r o . ila 13- yzyllar arasnda yaa
yan bireylerin yoksulluk iindeki koullarn inceleyebilmemiz iin ms
tesna bir frsat sunar. Dilekeler bir taraftan yoksullan - kkenlerini, ailevi
durumlarn, yoksulluklarnn sebeplerini ve mesleklerini- tarif ediyor ve
konumlandryorken, dier taraftan dileke sahiplerinin beklentilerini ve
kimi durumlarda potansiyel balann yantlarn dile getiriyordu.J8 Or
taa Kahiresi'nin yoksul Yahudileri arasnda, ar vergi yk, ailelerinin
geimi ve ritel vecibelerin bir sonucu olarak yardm aramak zorunda ka
lan veya hastalk yahut yaralanma yznden krize girmi alan Yahudi
ler vard.
37 Bir kaynak olarak kad sicilieri (sicillet l-kad) hakknda dikkat ekici bir tartma iin bkz. Dror
Ze'evi, "1be Use of Ottoman Shari'a Court Records as a Source for Middle Eastern Social History: A
Reappraisal," Islamic Law and Society 5, no. (1998): 3556. Yoksul insanlar tarafndan kadya tanan
vakalar iin bkz. Ginio, "Living on the Margins," 66-67.
38 Kahire Genize'sindeki belgeler ve bunlarn kefnin hikayesi hakknda bkz. S. D. Goitein, A Me
diterranean Society, c. I: Economic Foundations (Berkeley: University of California Press, 1967), -28. Bu
konu ve Kahire Genize'sindeki zengin malzemeler yakn dnemin eserlerinde geni bir bak asyla
tahlil edilmitir, bunun iin bkz. Cohen, Poverty and Charity ve bunlara elik eden metinler antolojisi
Mark R. Cohen, The Voice ofthe Poor in the Middle Ages: An Anthology ofDocumentsfrom the Ca iro Geniza
(Princeton: Princeton University Press, 2005).
lvi L i K YAP D E N i Z E Ar; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

21 9

Ortaa Genize mektuplar Kamer'le Ahmed'in daha sonraki Os


manl beratlaryla ilgin bir karlatrma imkan salyor. Bu yoksul Yahu
dilerin bir bay liyakatlerine ve perianlklarna ikna etmek iin ken
dileri tarafndan veya onlar adna yazlan mektuplar, Kamer'le Ahmed'in
saraydaki bir makam tarafndan imtiyazlarn onaylamak iin verilen be
ratlarndan daha ayrntldr. Yoksul Yahudiler sava esirleri, mlteciler,
din deitirenler, borlular, dullar, boanmlar, kszler ve kentten geen
yabanc yoksullardan meydana geliyordu. Aadaki dilekeden anlalaca
zere baz insanlar birden fazla kategoriye dahildi. Aada alntlanan di
lekenin yazar, dileke sahibinin vakasn sunuyor. alan yoksullardan
biri olan adam hastalk, bor ve vergilendirmenin ortak yk altnda yok
sullua mahkum olmutu. Onun talebi "hayat standardn korumak" iin
yardm almakt ve yazar, zavall adamn iinde bulunduu durumdan duy
duu aalanmann ve kendisiyle ailesinin yoksulluunu gizlemekten aciz
oluunun altn iziyor:
Bu mektubu erefli byklere -Tanr onlar korusun- u konuda
bilgi vermek iin yazyorum: Bu mektubun hamili kendisini ve ai
lesini . . . "s aklamak" iin gayretle alan salkl bir insanken kader
ona oyun etti ve o aciz dt . . . yle ki ona bakan herhangi bir kimse
durumu hakknda hibir aklamaya gerek duymaz. . . ve cizye onu
kt etkiledi. Her kim hayat standardn korumas iin onu herhan
gi bir eyle desteklerse (Tanr'ya) kurban vermi saylacak. O utan
iinde . . . nk byle bir ey hi bana gelmemiti. Her kim ona bir
iyilik ederse Tanr uruna byle yapm saylacak ve Yaradan onun
dln misliyle verecek. Ve selam)9
Destek almak iin yaplan zel bavurular, genellikle "sakl" bir ha
yat sren, yani ahsi ve ailevi mahremiyetini uygun bir seviyede korumay
ve aleni hayrseverliin utancna "yzn amak"tan kannay beceren bir
kimsenin, gerekli yardm elde etmek umuduyla bana gelen talihsizlii
ifa etmek zorunda kald Genize mektuplarnn tipik zelliiydi. Saklama39

See Cohen, Poverty and Charity, 33-

220

YoKSU LLAR v E M u H TALAR

aa vurma fikirleri, ortaa Kahiresi'nde slam kltrnden yerel Yahudi


cemaatinin szlne gemi grnyor.4o
slam lkelerinde yaayan Yahudilerle Hristiyanlar iin cizye aina
bir ykt, ama yine de herhangi bir hanenin mali durumunu altst edebi
lecek bir ykt; herhangi bir vergi, beklenmedik bir harcama veya gelirdeki
dme, aznlk veya Mslman olsun, ortaa hanelerinin ounun eko
nomisini sarsabilirdi. Daha gszlere yardm iin cemaatin varlkl men
suplarna bavurulurdu. 6. yzylda Kuds'te Yahudi cemaat liderleri cizye
miktarlarnn nfustaki azalmay yanstacak ekilde dzeltilmesini sala
mak ve bu ekilde cemaat stndeki kolektif yk azaltmak iin Osmanl
merciieriyle srekli mzakere halindeydiler.4' Osmanllar zamannda, en
gelli ve kstl insanlar gibi isiz yoksul Yahudilerle Hristiyanlar da cizye
den muaf tutuluyorlard. Bu sebeple, Kuds'n gneyinde bir ky olan Beyt
Cala'dan gelen sa adl bir Hristiyan, 6. yzylda Kuds'te kad'nn huzu
runa karak byk lde Hristiyanlardan oluan kynde insanlarn kr
olan olundan alnan cizyeyi artrdndan ikayet ediyordu. Ardndan sa
kr bir adamdan hi cizye alnmamas gerektiini belirten bir fetva sunuyor
ve kad kyllere sa'nn olunu rahat brakmalarn emrediyorduY
Az nceki rnek bize yoksullara ilikin bulgularn byk lde
kentsel balamdan geldiini hatrlatyor. Modern ncesi dnemdeki krsal
yoksullara dair daha az ey biliyoruz ve elimizdeki bilgiler de bir bireyin se
faletinden daha ok bir cemaatin veya blgenin yoksulluunu tasvir ediyor.
Her eye ramen, ferman- hmayunlarla sicillerde, belli yllarda vergilerini
deyemeyen kyllere ait rnekler, bu kiilerin verdikleri dilekelerde be
lirttikleri veya eer bir kad'nn huzurunda ifade vermeye arldlarsa oraBkz. Mark R. Cohen, "Maimonides and Charity in the Light of the Geniza Documents," The Trias
ofMaimonides: ]ewish, Arabic and Ancient Culture ofKnowledge iinde, ed. Georges Tamer (Berlin: W alter

40

de Gruyter, 2005), 72-74.


41 A. Cohen, ]ewish Life under Islam, 20-35; C. Cahen, H. nalck ve P. Hardy, "djizya, " EI' iinde, I I:563.
42 Kuds Kad Sicilleri, c. 44 no. 64js. u ve Singer, Palestinian Peasants, 8-82. artlar yere gre
deiiyordu; mesela ortaada Eyyubi dneminde Suriye ve Msr'da afi alimler hukuku daha sk,
istisnalar olmakszn yorumlam grnyor, bu konuda bkz. Eli Alshech, "Islamic Law, Practice, and
Legal Doctrine: Exempting the Poor from the Jizya under the Ayyubids (u7I-r250)," Islamic Law and So
ciety ro (2003): 348-76. Osmanl idaresindeki Yahudilerle Hristiyanlarn statsne dair (birok) yararl
tartmadan biri iin bkz. Bruce Masters, Christians and ]ews in the Ottoman Arab World: The Shifting
Boundaries ofPolitical Communities s6-98 (Cambridge, BK: Cambridge University Press, 2oo).
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAY l RSEV E R L i K

221

da ileri srdkleri sebeplerle birlikte kaydedilmitir. Vergi tahsildarlarnn


istismarlarndan baka, sz konusu insanlarn yoksullamalarnn sebepleri
arasnda hem doal afetler hem de kiisel trajedileri vard. Krsal kesimde,
daha ok kasabalara zg olan hayrsever kurumlar ou zaman bulunmaz
ken, kyller karlkl destek alarna ve ayrca, ideal olmasa da zor zaman
larda iae aklarn kapatmaya yardm eden hayvan yemi, tohumluk tahl ve
yabani bitki gibi geni bir tarmsal kaynaklar yelpazesine erime imkanna
sahiplerdi. Osmanlya ait bulgular, kt yllarda, vakflarn tohum iin bor
vermesi veya Osmanl memurlarnn vergi demelerini ertelemesi vep hat
ta tmyle affetmesi gibi vergi kolayl salayan baz mekanizmalarn var
olduunu gsteriyor.43 Yine de, doal afetierin veya toprak sahipleriyle vergi
tahsildarlannn ar taleplerinin yol at zorluklar da geici veya kalc ge
yol aabiliyordu, nk krsal kesim yoksullannn skntdan kurtulmasnn
etkili yollanndan biri buydu. Sonuta g bir emek kayb, retimde (ve ayn
ekilde vergi gelirlerinde) bir d ve byk ihtimalle yoksullarla vasfsz
iilerin yakndaki kentsel merkeziere akn etmesi veya isiz ve yoksulla
m yoksul insanlarn seyyar eteler kurmas anlamna geliyordu. Bu yzden
krsal kesimin malmniyetine tamamen kaytsz kalmamak toprak veya irat
sahiplerinin karnayd.
Fukarann deiik kategorileri arasnda yoksul deyince akla ilk ge
len ve hayrda bulunmaya layk kiiler, hayatlarn uhrevi bir amacn peinde
komaya adam suflerdi. Onlarn adanml sadece ritellerde ve mteva
z, hatta ileci hayat tarzlarnda deil, ayn zamanda hayr ilerinde ifadesini
buluyordu. Baka birok insan gibi sufiler de muhtemelen kifayet ile sefa
let arasnda gidip gelen bir yaay iindeydiler. Srekli ba aldklan halde
bunlar ou zaman kkt ve sufilere dair kimi hikayelerde onlarn ellerin
de avulannda olan bakalanna yardm etmek iin verme alkanl olduu
nakledilir. bn Battuta ziyaret ettii bir yerdeki yerel sufileri yle tasvir eder:
Gnlk adetlerinden biri de kaldklar hankalda her gn ikindi
namazndan sonra toplanp kentteki evleri dolamaktr; her evden
onlara bir veya iki ekmek verilir ve bunlardan yolcularn yiyeceini
43

Singer, Palestinian Peasants, ns-6 ve irat sahiplerinin istismar hakknda bkz. age, eitli yerlerde.

222

YoKSU LLAR vE M u HTALAR

karrlar. Ev sahipleri bu adete alkndr ve onlarn yiyecek da


tmiarna katk olarak, [gnlk] erzaklarna fakirler iin [fazladan
ekmekleri] dahil ederler.44
Birok tarikat benzer ekilde hem hkmdarlarn hem varlkl in
sanlarn hayrsever hamiliinden yararianm ve zaviyeleri -ksmen yurt,
ksmen ritel alan- gelimitir. Zaviyeler slam dnyasnn her yerinde
kentsel ve krsal mahallerde ortaya kmtr.
Yardm ve sadaka kabul etme konusunda sufler arasnda farkl
tutumlar hakimdi. Bir yanda, zekat sunulduu ekilde almak nemliydi,
nk bu davran baka bir Mslman'n zekat deme ykmlln
yerine getirmesini mmkn klyordu.4s Ayrca sadakay vakfedilmi zaviye
ve geim yardm eklinde kabul etmek harnilerin sadaka vermenin fayda
larndan yararlanmasna imkan tand gibi suflerin kendilerini ruhani
amalara adamalarna izin veriyordu. Zaviyelerden bazlar, binalar ayakta
tutacak vakflarn olduu etkileyici yaplard. Ancak bir binann varl zo
runlu olarak geimi garanti etmiyordu. Konya kads, Osmanl sultan II.
Selim'e (1566-74) sunduu bir dilekede, Selim'in babasnn Mevlevi kl
liyesinin onarmiarna cmerte yatrrnda bulunmasna ramen, Mevlana
Celaleddin Rumi'nin trbesine bitiik zaviyede yaayan suflerin yiyecek
bulmakta glk ektiklerini iddia ediyordu. Buna dayanarak kad orada
yaayan yirmi be derviin, Selim'in bitiikteki klliyesine ait olan vakf
imaretinden her gn yemek alanlarn listesine eklenmelerini talep ediyor
du, nk derviler pien yemein onlara doru srklenen kokusundan
mustarip oluyorlard.46
ALlMAK Ml, DLENMEK M ?

Muhta durumda olup d a srekli bir destekten yoksun olan insanlar


hayatlarn srdrmek iin ya i arayabilir ya da pazar, cami gibi yerlerde
44 Gibb, Ibn Battuta, c. II, 40506.
45 Vincent Cornell, "Fruit of the Tree of Knowledge: The Relationship between Faith and Practice in
Islam," The Oxford History ofislam iinde, ed. John L. Esposito (Oxford: Oxford University Press, 1999),
63!07.
46 brahim Hakk Konyal, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi (Konya: Yeni Kitap Basmevi, 1964), 977
i Y i L i K YA P D E N iZE AT; M S L M AN TOP LU M U N DA HAYl RSEVERLi K

22 3

yahut kap kap dolaarak yardm dilenebilirlerdi. Hayrseverlikle ilgili nor


matif tartmalarda eskimeyen temalardan biri yoksul kiinin sadaka ara
mann veya sadakaya bal yaamann zddna almak iin uramasdr.
eitli kaynaklar hayatn kazanmann (kesb) sadece bir ncelik deil, ayn
zamanda dini bir ykmllk olduunu aka belirtir. Hadisin birinde
Peygamber'in yle dedii aktarlr: " inizden birinin bir ip alp odun kesip
satmas, verebilecek yahut veremeyebilecek birinden sadaka istemesinden
daha iyidir."47 Hadis herhangi bir sradan iin dilenmekten daha iyi olduu
na iaret ediyor. , yiyecein yan sra sadaka verme imkan salar. Benzer
bir tarzda, 8. yzyl fkh alimi eybani (. 8os), hayatn kazanmay, ilim
aramakla kyaslanabilecek dini bir ykmllk olarak niteliyordu. Dahas,
kii bir kere temel ihtiyalarn karlamaya yetecek denli kazand zaman
fazlas, verenin lmden sonraki yazgsn salama alma abasyla sadaka
olarak datlabilirdi.48
Gazali bir kimsenin hangi artlar altnda sadaka alabileceini ay
dnlatmak ve ayrca uygun olabilecek yardm eklini belirlemek amacyla,
sz edilen yoksulluk ve i konularnn stnde daha ayrntl bir ekilde
durmutur:
Ama bir kii geimini salayacak bir kazan elde edebildii takdirde
artk muhta biri saylamaz. Eer bir kii hayatn sahip olmad bir
alet vastasyla kazanabilecek durumdaysa, o zaman o kii muhta
bir kimse olur ve o aleti onun iin satn almak caiz olur. Bir kii
geimini yalnzca erefine layk olmayan, konumuna uymayan bir
ekilde salayabiliyorsa, o zaman o muhta bir kii saylr. Eer bir
kii fkh talebesi olsa ve hayatn kazanmak iin almas eitimine
engel olsa, o zaman o muhta saylr ve hayatn kazanma becerisi
dikkate alnmaz. Eer bir kii kendini ibadete vermi (mteabbid) ise
ve hayatn kazanmak iin almas onun ibadet etmesini ve namaz
saatlerine uymasn engelliyorsa, o zaman brakn onu geimini sa47 Al-Bukharz , Sahrh al-Bukharz , 24 (al-zakat), bab 50, bab 53; USC-MSA, Bukhari, 24/549-50.
48 Michael Bonner, "The Kitab al-Kasb Attributed to al-Shaybani: Poverty, Surplus, and the Circulation
ofWealth " .journal ofthe American Oriental Society 121 (2001): 419.

22 4

YOKSU LLAR VE M U HTALAR

lamak iin elden geldiince alsn, nk hayatn kazanmak iin


almas onun iin daha nemlidir.49
Gazali'nin k noktas insanlarn almas gerektii ve onlara bu
hususta yardm edilmesiydi; hayrsever destek sadece belirli durumlarda
tercih edilebilirdi. Gazali utanga yoksullan ve onlarn alma becerileri
stndeki kstlamalar kabul ediyor, yukarda alntlanan hadisin tavsiye
sinde onlar iin bir istisna yapyordu. Gazali'nin tartmas, bir kimseye
denen zekat, eer o kiinin nceki statsn onaryor veya mesleini ya
paca tehizat ona temin ediyor ve onu kendini geindirir hale getiriyor
sa verilen miktarn bir hayli byk olabileceini ima ediyor: "Bakalar c
mertlikte arya kat ve bir kimsenin, kendisini hayatnn kalan ksmnda
bamsz klacak btn bir ky satn alacak kadar veya mrnn kalan
gnlerini teminat altna alacak bir i sahibi yapacak kadar [zekat] alabilece
ini syledi..."so Ayn zamanda, bu yzden vasfsz bir i hi yoktan iyiydi
ve insanlarn yardm etmekle ykml olduklar kimseler muhta ve aciz
olanlard. ksz erkek ocuklar i veya beceriyle donatmak ve yetim kzlara
eyiz dzmek, onlara sosyal dzen iinde bir yer garanti edecek ve temel
ekonomik gvenlii salayacak hayrsever katklard. bn Battuta, Mekke
lilerin ksz erkek ocuklara nasl i bulduklarn, evlere bakkaliye tayan
harnallar olarak, yani drste alarak, geimlerini salayabilsinler diye
onlara arda sepet tedarik ettiklerini anlatrY Byk vakflar vasfsz ii
ler (mesela temizlikiler, harnallar ve kapclar) veya sadece temel bir Kuran
eitimi alm ve trbelerde duahan olarak hizmet grebilecekler iin pek
ok i yaratyordu.
Gazali, beklendii zere, profesyonel alimle mrnin arasnda ayrm
yapyor: lki destek olarak zekat hak ediyordu, buna karlk ikincisi ibadet
etmek iin hayatn kazanmasna engel olmayacak bir zaman bulmalyd.
Bazlar iin dindar yoksullar kesinlikle hayrseverlie laykt, oysa Gazali
dindarln hayr ba peinde komak veya ondan yararlanmak iin ye49 Al-Ghazal, Kiab Asrar al-Zakah. 291; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, S4
so Al-Ghazali, Kitiib Asrar al-Zaktih. 29s; Paris, Mysteries ofAlmsgiving, 67.
s Gibb, Ibn Battuta, c. I, 2rs-6.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AY l R S EV E R L i K

22 5

terli bir sebep olmad kansndayd. Dier taraftan, alimlerle talebeler dini
ilimler okumak ve retmek gibi meru ilerle urarken, kad olarak a
lrken ve fkhi meselelerde alim olarak grler bildirirken geimlerinin
salanmasn hak ediyorlard. Onlarn ii slam cemaatinin genel refahn
temin etmek iin hkmdarlada tebaalarna benzer ekilde uhrevi ve dn
yevi rehberlik salamaktY
Gazali'nin baka bir pasajnda kendisi gibi alimierin veya eitim
li insanlarn profesyonel ihtiyalar ele alnyor ve yoksulluun nasl znel
bir ekilde tanmlandna ilikin ilgin bir rnek sunuluyor. Gazali egitim
veya kiisel yarar iin kullanlan kitaplarn (Kuran, hadis, fkh kitaplar vb)
temel ihtiya saylabileceini ve ihtiya fazlas olarak hesaba katlamayaca
n sylyor. Eer kitaplar bir adamn geimi iin gerekliyse ve sahip olduu
her ey bundan ibaretse, o zaman o kii ftre zekatndan bile muaft. te
yandan, bo zaman deerlendirme ve elence kitaplar (iir ve tarih kitap
lar gibi) ise ihtiya fazlasyd ve rzk iin satlmal, bu yolla sahibinin zekat
demesine imkan tannmalyd. Gazali insanlar eer bir kitaptan ellerinde
iki nsha varsa, szgelimi en hatasz nshay tutmalar ve eer daha ok ha
talysa daha gzel olandan vazgemeleri hususunda uyaryordu.53 Kitaplarn
rencilerle alimler iin temel bir ihtiya saylmaya devam ettiini, 19. yz
yln ortasnda Anadolu'da, gnn birinde yolda kendisine musallat olan
larca soyulan Mehmed adnda talihsiz birinin bavurusundan anlyoruz.
Mehmed yoksul bir renci olarak Osmanl sultan Abdlmecid'e (839-6)
dileke veriyor, alnan ve onlar olmakszn eitimini tamamlamayaca ki
taplarnn yerine yenisinin alnmas iin sultann iyilikte bulunmasn isti
yordu. Mehmed ak ki sultan uyruklarnn kiisel gvenliinden sorumlu
tutuyor (nitekim sultan da bunu iddia ediyor) ve ihtiya zamanlarnda birey
sel bir yardm kayna olarak gryordu.S4 Mehmed'in vakas mevcut tar
tma iin nemlidir, nk belli bir yoksulluk tr ve bununla baa kma
stratejisi hakknda mstesna bir ilk elden tanklk sunmaktadr. Bununla
52 Al-Ghaza!I, Kitab Asrar alZakiih, 291; Faris, Mysteries ofAlmsgiving. 5355
53 Al-Ghaza!I, Kitab Asrar alZakiih, 29192; Faris, Mysteries ofAlmsgiving, 5557
54 Babakanlk Osmanl Arivi, Sadaret, A.DVN 99/86 (1270/r853-54). alnhlayan ve tarhan Orhan
Sabev (Orhan Salih), "Tales ofOttoman Book Theft (9th Century)," Journal ofOttoman StudiesfOsman/
Aratrmalar 29 (2007): I7J-20I.

226

YOKSU LLAR VE M U HTALAR

birlikte, Kamer'le Ahmed'den farkl olarak Mehmed'inki, hayatn kazanma


becerisini yeniden salamak niyetiyle yaplan bir kerelik bir bavuruydu.
nsanlara alma ve kendilerini geindirme kapasitesini yeniden
kazandrma amal hayrseverlie dair Gazali'ninkine benzer bir vurguyla,
Kahire'de yerleik Yahudi hekim ve din bilgini bn Meymun'un (. 1204)
Matnot Aniyim adl eserinde verilen sadaka hiyerarisindeki "hayrseverlik
merdiveni"nde karlayoruz. Genize'deki birok belgenin yazar olan bn
Meymun bildiimiz kadaryla dank haldeki Yahudi hayrseverlik yasala
rn dzenleyen ilk kiiydi. bn Meyrnun sekiz iyilik derecesi sralyor; bun
lar, gnlszce sadaka vermekten balayp ba alan kiiyi kendi kendini
geindirecek hale getirme niyeti gden bir hediye, bor, i ortakl veya i
vermeyle sona eriyor.ss Bununla birlikte, bu iki din bilgininin tavsiyelerine
ramen, u ana kadar ortaya karlan en somut ortaa hayrseverlik rnek
leri yardm datmlarndan ibaretti, buna karlk 20. yzyln sonlarnda
ortaya kan ve insanlarn hayrsever datrnlara daha az baml hale ge
lebilmesi iin eitim veya i aleti temin etmek gibi geliimi neeleyen yar
dmseverlik fikirleriyle zdeletirilebilir herhangi bir yn tamyorlard.
Modern ncesi adan, insanlara, onlar vasfl iiler ve zanaatkarlar safna
katabilecek bir zanaat veya i eitimi vermeye alan bir vakf yahut baka
hayrsever giriime dair henz gn na km hibir rnek yok. Belki,
bu ihtimali dlayacak meslek loncalar hakknda pek az bilgimiz var, ama
eldeki snrl bulgular, bir i sahibi ve bir loncann paras olmann sala
d nispi ekonomik gvencenin aile iinde devredildiini ve byk bir ks
kanlkla korunduuna iaret ediyor. gc fazlasnn eitli mesleklerle
btnlemesinin salanmas da en azndan ksmen yerel iktisadi eilimiere
balyd ve o seviyede incelenmelidir.
Kad, retmen ve fkh uzman olarak hizmet veren ulemann ei
timi iyilikseverliin meslek edindirme eitimi iin kullannn istisnai bir
rnei olarak yorumlanabilir. slami eitim ortaadan itibaren neredeyse
tmyle hkmdarlar ve baka varlkl bireyler tarafndan vakfedilen mek
teplerle medreselerde vuku bulmutur. Mezun olduklarnda, alim sfat
55 Alralarn Cronbach, "The Gradations of Benevolence," Hebrew Union College Annual 16 (1941):
164-65; Mark R. Cohen, "Maimonides and Charity."
iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M SL M A N TOP LU M U N DA HAY l RSEV E R L i K

22 7

kazananlar okuduklar okullarda kalarak retmen olarak alabilyor veya


camilerde i bulabiliyorlard. Dierleri ise balangta dini eitimde edin
dikleri okuryazarlklarn brokraside daha ileri dzeyde bir eitim iin te
mel olarak kullanabiliyor veya kad yahut mft olarak almaya yneliyor
lard. rencilerden birou muhtemelen yoksul domamt; daha ziyade,
ya aile mirasnn bir sonucu olarak ya bir haminin desteiyle ya da bunlarn
bir birleimiyle finanse edilen eitimlerine zihinsel yetenekleri sayesinde
hak kazanyorlard.
Tarihsel olarak, mezun olan ulemann i bulma yetenekleri tutar
llk gstermiyordu. Bireysel kapasite sorunu dnda mevcut kadrolarn
says siyasi ve iktisadi etkeniere bal olarak azalp oalyordu. Osmanl
mparatorluu'nun yaklak 3oo'deki balangcndan 6. yzyln sonlar
na kadar sren genilemesi gibi bir dnemde, eitimli snf toplumun b
tn kesimlerinden gittike daha fazla sayda eitimli din uzmann vakfe
dilmi okullara ekiyordu nk devlet eitim ve hukuk sisteminde nemli
mevkileri daha nitelikli insanlarla doldurma ihtiyac duyuyordu. Bu huku
ki-akademik sistemin ats altnda o dnemde hem "eitimli zmrenin
oullar"na hem de zeki yoksul ocuklara yer vard. Genileme yavaladka
ve mevkiler daha bir kskanlkla korunur hale geldike yerleik eitimli
ailelere mensup olmayan herhangi bir kimse iin akademik mesleklere ve
hatta medreselere girmek gittike zorlat ve sonunda sadece stanbul'un
eitimli ailelerine has bir ayrcalk haline geldi.s6 Yine de, bu ailelerin ayr
calkl ve aynnc politikalarn finanse eden eitim sistemini ayakta tutan
yardmseverlik aygtyd.
Yoksul insanlar iin i veya su alternatifi olan dilenme, sadakayla il
gili tartmalarn gndemden dmeyen bir maddesiydi. imdiye kadar ele
alnan metinlerde yoksullar iin dile getirilen btn vglere ramen, Ku
ran ve hadislerde dilenme hakknda daha ziyade kararsz veya hatta olum
suz dnceler bulunmas ilgintir. Kuran' da, ihtiyaca bir karlk olarak
dilenneye zellikle dikkat edilir ve dilenciler hayrseverlie layk bir kate
gori olarak deerlendirilir (2:177) , ama srarla, dilenmeyen yoksullar methe56

Madeline C. Zilf,

The Politics ofPiety: The Ottoman Ulema ofthe Postclassical Age (6oo-8oo)

(Min

neapolis: Bibliotheca Islamica, 1989).


YO KS U LLAR

VE M U HTALAR

dilir (2:273 ) . Peygamber insanlarn dilenmemesini, daha ziyade Tanr'nn


rzklarn vereceine gvenmelerini tlyordu; bu, yoksulluk korkusunu
mahkum eden ve almay savunan dier aklamalara elik eden bir f
kirdi. nsanlar dilenerek kendilerini kk drmektense en baya ileri
dahi yapmalar iin cesaretlendiriliyordu ve seenekleri olduu halde dile
nenler cimri ve para canls kimselere benzetiliyordu. Dilenme, yoksulluk
la ilikilendirilen ek bir yk de tayordu: utan. Avrupa'ya ait "utanga"
yoksul kavram hem Mslmanlar hem Yahudiler tarafndan yoksulluun
neden olduu hali tarif etmek iin kullanlan "yz yerde olmak" deyimiyle
slami balamlarda yank buluyordu.
Deiik Mslman yazarlar dilenneye belirli artlarda izin veriyor
lard, bununla birlikte bu artlarn neler olabilecei konusunda hemfikir
deillerdi. Bir hadise gre, bir kii bor altna girerse, bir kimsenin mlk
bir afet sonucu yok olursa veya bir kimse yoksul derse ve bu durum onu
tanyanlarca dorulanrsa dilenneye izin vard. Her halkarda, dilenme sa
dece sz konusu ahs yeterli geim salayana kadar caizdi, bu da yine yeter
liliin nasl tanmlanaca sorusunu gndeme getirir.57 Gazali iin dilenme,
eer birisi gerekten ok yoksulsa, vgye deer olmasa da caiz olabilirdi.
O ve dier alimler dilenmeyi iki sebepten dolay eletiriyorlard. Birincisi,
dilenme bir kimsenin Tanr'ya inancnn zayf olduuna iaret ediyordu;
bu ya Tanr'nn rzkn vereceine gveninin eksik olmasndan ya da bir
kimsenin bir ekilde Tanr'nn niteliklerini rzk veren olarak ya da dilenen
kiinin utancnn bir kayna olarak paylaabilecei imasndan kaynaklan
yordu. kincisi, dilenme, sadaka isteyerek ve bylece belki bir kimseyi yuka
rda alntlanan hadiste "verebilecek yahut veremeyebilecek bir kimseden"
szlerinin kastettii gibi yanl sebeplerden dolay vermeye veya reddetme
ye zorlayarak baka bir mmini uygun olmayan bir tarzda snama riskini
tayordu.S8 Peygamber'in yle syledii aktarlr: " Bir insan durmakszn
bakalarndan bir eyler ister, ta ki kyamet gnnde yznde bir para et
kalmayncaya kadar."s9 Dilenmenin bedeli utan ve aalanmayd. Bundan
57
58
59

Muslim, Sahh Muslim, c. ll:498; USC.MSA, 5(2271.


Sabra, Poverty and Charity, 4r -50.
Al-Bukharf, Sahh al-Bukhan, 24 (zakat), bab 52; USC-MSA, Bukhari, 24/553

iYi L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA H AY l RSEVERLi K

22 9

dolay, teoride, bunlar gze alan herkes gerekten muhta durumdayd.


Ancak akrabalar veya komulardan el altndan yardm almay mit etmek
ok daha tercihe ayand.
Dilenci deyince akla sufler gelirdi. Onlarn arasnda bazs dilen
meyi gerekli bir aalanma, Tanr'ya yaklamak iin kendilerini son derece
alalttklar ruhani uygulamann zorunlu bir vehesi olarak gryordu. Su
fler birok resimde paavralar iinde veya yoksulluklarn ve bakalarnn
cmertliine bamllklarn gsteren dilenci pozunda tasvir ediliyordu.
Suf yoksulluunun bir simgesi kekl'd (Res. 12). Bir kayk eklindeki bu
kase, yiyecek veya iecek alacak denli bykt. Aslnda suf iirindeki, ilahi
aka gtren arabn bulunduu hilal eklindeki arap kayyla zdeleti
riliyordu. Hint Adalar'nda yetien bir tr hindistancevizinin Umman De
nizi kylarna vuran kabuklarnn (N areil-i Bahri) kimi dilenciler iin doal
kase olarak hizmet etmesi olaand deildi; ineelikle oyulmu baz kaseler
ve hatta k metal kekller dnyann her yerinde sanat koleksiyonlarn
da da bulunabilir. Bir tanesine mmkn olduu kadar uygun bir ekilde
Kuran'dan ayetler hakkedilmi: "Onlar, seve seve yiyecei yoksula, yetime
ve esire yedirirler. (Yedirdikleri kimselere yle derler:) 'Biz size srf Allah
rzas iin yediriyoruz. Sizden bir karlk ve bir teekkr beklemiyoruz."'
(76:8-9)60 Ba alanlara, verenin Tanr'y memnun etmeyi amaladn ve
dolaysyla en bata Tanr'ya kretmeleri gerektiini hatrlatan bu ayetin
ayns stanbul'da Ebu Eyp el-Ensari trbesinin imaret giriinin stne
hakkedilmitir (Res. 13). Bu imaret Osmanl sultan I I . Selim'in (789-8o8)
annesi Mihriah Sultan (. 8os) tarafndan vakfedilmitir.
Gerek dilencilerle ilgili nispeten az bulguya dayanarak, dilencile
rin slam toplumlarnda esas itibariyle 19. ve 2 0 . yzyllara kadar bir dizi
nedenden tr msamaha grd sylenebilir: Genel olarak sadaka
vermekle ilikilendirilen sevaplar; suflerin dilenmesinin meruiyeti; ay
rca onlarn kurulu sosyal dzen iin ou zaman ciddi bir tehdit oluturGo Kaseler hakknda bkz. A. S. Melikian-Chirvani, "From the Royal Boat to the Beggar's Bowl," Islamic
Art 4 (1991): 2122, 31-34 ve u eserdeki resim: Sheila Blair ve Jonathan Bloom, Images of Paradise in
Islamic Art (Hanover, NH: Hood Museum of Art, Dartmouth College, 1991), 72. Kaselerin ska yapl
dg bitki olan Maldiv hindistancevizi Lodoicea maldivica diye adlandnlyor ve gnmzde eyeller'de
yaygn olarak bulunuyor.

23 0

YoKSU LLAR VE M U HTALAR

mamas. Bu dzen, genellikle, iyilii emredip ktlkten alkoyma (emri


bi'l-ma'rUf nehyi ani'l-mnker) buyruu dorultusunda ehirde ahalinin
davrann ve ahlaki tutumunu gzeten yetkili konumundaki muhtesip'in
sorumluluu altndayd. Muhtesip hem taeirierin hem de alclarn sosyal
davranlarn denetliyor, gvenlii salyor ve baka eylerin yan sra di
lencilerin, zellikle muhta kiilerin geleneksel olarak snak aradklar
cami mntkalar gibi yerlerde insanlar fazla rahatsz etmemelerini temin
ediyordu. Bununla birlikte, yazar Mark Twain'in 867'de Ortadou'daki
yolculuklar srasndaki gibi ikayetler kayda deer: Mark Twain dilencile
rin Kuds'teki Hristiyanlarn kutsal mekanlarnda ve baka kutsal yerler
de grubuna nasl saldrganca musaHat olduunu anlatr. Dilencilie hem
normatifliteratrde hem de ak ki uygulamada ho gzle baklnad hal
de hogr gsterilmesine ramen, dilencileri hesap ve sfli olarak res
meden baka metinler de var. Bu metinlerde dilenciler fiziksel bakmdan
itici, ya doutan ya da kasten tipleri bozuk, iren bir ekilde para dilen
meleriyle ehirlerde insanlar canndan bezdiren kiiler olarak grnr. Bu
kaynaklarda profesyonel dilenciler, sempati uyandrmak ve maddi destek
koparmak adna daha byk bir yoksulluk ve strap yanlsamas yaratmak
iin bavurduklar eitli sahtekarlklar ve oyunlar yznden kmsehir.
Kimi yazarlar onlarn profesyonel gruplar halinde rgtlendiini ve bu su
retle kentlerde belirli bir sosyal veya hatta siyasi kuvvet meydana getirdikle
rini de belirtiyordu. 6'
Tarihiler iin geride hayr ba alanlar veya tketeniere ilikin
birok soru kalyor. Kuran'a yahut gemiten kalan binlerce vakf senedine
dayanarak, bu balardan yarar salayan kimselerin listesini karmak nis
peten kolaydr. Sz konusu kategoriler sadece ekonomik ihtiya temelinde
belirlenmiyor, ama daha ziyade ilk Mslmanlarn ve onlardan sonra gelen
toplumlarn sosyal kayglarm, normlarn ve kltrel teamllerini yanst
yordu. Yoksulluk bir kimseyi sadaka alabilir klan sebeplerden sadece biriy61 Mark Twain, The Innocents Abroad (Sciute, MA: DS! Dijital Reprodksiyon, 2001), blm 53 slam
edebiyatndan baz rnekler iin bkz. Abu "Uthman ibn Bahr al-)ahiz, Book of Misers (al-Bukhala'), ev.
R. B. Serjeant (Reading: Garnet Publishing, 1997) ve C. E. Bosworth, The Mediaeval Islamic Undenvorld:
The Bana Sasan in Arabic Society and Literature. Part One: The Bana Sasan in Arabic Lifo and Lore (Leyden:
E. ). Bill, 1976), I-47
i Y i L i K YAP D E N I Z E AT; M SLMAN TOPLU M U N DA HAYl RSEVERLi K

2}1

Resim 12. H i nt Adalar'nda yetien bir tr hindistancevizinin (Narcili Bahri) kabuundan yaplma sade
bir kekl (dilenci k sesi) . Yazarn koleksiyonu. Fotoraf: Dana Katz.

di ve yoksulluk bile, daha ok veya daha az layk saylanlar birbirinden ayrt


etmek iin farkl kategorilere blnebiliyordu.
ihtiyaca ve hayrdan kimlerin yararlanabileceine ilikin tanmlar,
hayrseverliin incelenmesinde kilit neme sahiptir. Bu tanmlar ister is
temez insanlar zel ama yine de deien ltlere gre srece dahil eder
ve dlar -bu ltler herhangi bir toplumda kime ne kadar deer verildi
inin kilit gstergeleridir. Kuran'da zekat verilebileceklere dair tanmlarda
kategoriler geni tutulmutur; tanmlar bir ekilde eldeki kaynaklara gre
yorumlanmaya, yorumu kimin yaptna, o zamanki sosyal ve siyasal gc
oluturan etkeniere baml klnmtr. Hukuk literatrnde ve ayrca ede
bi ve belgesel bulgularda izleri srlebilecek farkl yorumlar, tarihiler a
sndan sadakaya ilikin ve toplumun deiik mensupianna ynelik tutum
ve yaldamlarda meydana gelen daha geni sosyal ve kltrel deiiklikler
hakknda deerli gstergelerdir.
Yoksullarla yoksul olmayanlar arasnda ekilen izgi bir toplumun
asgari ihtiyalar nasl tanmladn gsterir. Kuran ve hadisiere dayanan
teorik tartmalar nihai tahlilde yoksulluun nitelikleri konusunda ok kat
grnmyor. Bununla birlikte gerek hayatta, elimizdeki bulgular lsn
de, yerel cemaatler veya kurumlarn yoksul insanlara kar tutumlarnda
hayli anlayl olduklar grnyor. Dilenciler baka herhangi biri gibi ma
halleye ait olabilirdi, kszler resmi olarak akrabalara balyd, ama marji
nal, pheli veya sulu unsurlar toptan dlanabiliyordu.
232

YOKSU LLAR VE M U HTALA R

- =

--

.. .

:..

----,

-- -

. - . _ .

""=-----..

.._.

Resim 13. Eyp'teki M ihriah Sultan i mareti'nin kitabesi: " Biz size srf Allah rzas iin yediriyoruz.
Sizden bir karlk ve bir teekkr beklemiyoruz" (innem nut'imukum livechilliihi la nurldu minkum
cezen ve/ii ukurii) (Kuran 76:g). Yazarn ektii fotoraf.

Yoksullara gerekten ne olduunu, sadaka deneyimini nasl yaa


dklarn ve bunun onlar nasl etkilediini ortaya karmak ise daha zor bir
itir. En nihayetinde, ba alanlar frsatlarn ve olay mahallerinin seimin
de ne lde etkindiler ve hatta ne lde bunlarn farkndaydlar? Onlar
belirli bir birey veya kuruma yaklamaya iten neydi? B elirli bir zamanda ve
yerde hayrsever kurumlardan ve hayrsever datmlardan gerekten kim
yararlanabiliyordu, dahil edilme ve dlanma stnde hangi zel faktrler
etkiliydi? Destek iin farkl seenekiere sahip insanlar seimlerini nasl ya
pyor ve uyguluyorlard? Datrnlara karar verenlerle nasl mzakere edi
yorlard? Daha nce ele aldmz gibi, Konya'daki suflerin bavurusu baiYi L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

2 33

arl olmu ve dzenli bir yemek hakkn kazanmlard. Ayn mahalledeki


bir dilenci yerel imaretin sofrasnda daimi bir yer edinmek iin hak iddia
etse benzer ekilde baarl olur muydu?
Bu ve nceki blmlerdeki eitli rnekler, kurnaz bir dilencinin
veya imkanlar kstl dikkatli bir kiinin kentin bilinen yerlerinde ve btn
yl boyunca ngrlebilir zamanlarda yiyecek veya sikke datmlar aray
iinde olabileceine iaret ediyor. Muhtalar iin, dzenli hayr ilerinin
bir rehberi camilerle zaviyeler arasnda, imaretlerden zel evlere uzanan
yiyecek ve barnak araylarna yol gsterebilirdi. Yine de, byle durumlarn
ounda, insanlar herhalde asla onlar ksa vadede idame ettirecek olandan
fazlasn almyor ve statlerinde hibir nemli deiiklik olmuyordu. Eko
nomik zorluklar karsnda savunmasziard ve sebepleri ne olursa olsun
uzun vadeli ekonomik bunalmlarda hayatta kalmak iin, olsa bile ok az
kaynaklar vard. Dahas, yoksullar kronik olarak yetersiz beslendikleri, gi
yindikleri ve kt barndklar iin bir taraftan ekonomik gszlkleri on
lar sosyal ve siyasal olarak marjinalletirirken, dier taraftan zorluklar ve
hastalklar karsnda yoksul olmayanlara gre daha savunmaszlard.
zerinde daha fazla kafa yorulmas gereken baka bir husus, ba
larn byklyle sklnn mali ve siyasi artlara gre nasl deiebilecei
ve ayrca cmertliin miktarnn kiisel eilimiere bal olabileceidir. Dola
ysyla yoksullarn bayramlarda bir ey alacaklarna dair beklentileri bunun
ne kadar olacann veya ne kadar dayanacann belirsizliiyle azalyordu.
stelik genel hayr datmanna eriim halk arasnda herhalde bir deil
di. Deiik aniatlarn aka ortaya koyduu zere, bir tarafta muhtemelen
yoksul olmadklar halde ba hak ettii dnlenler, dier tarafta ise
bir saray yahut baka kapal ve dzgn bir mekanda salanabilecek denet
lenebilir ve korunakl artlarda, belirli lde bir atafat ve saygnlk iinde
balarn alanlar vard. Her hayrsever ba geliigzel deildi. Memluk
dneminin Kahiresi'nde, Kurban Bayram'nda datlan para, zengin veya
yoksul bir kimsenin buna hakk olduunu kantlayan bir makbuz sunmasy
la denirdi.62 I I I . Murad'n oullarnn snnet enlikleri srasnda, grn
e gre ceplerinde para olan on binden fazla kaftan stanbul Atmeydan'nda
6z

Sabra, Poverty and Charity, 5354

2 34

YOKSU LLAR VE M U H TALAR

Resim 14. Surname-i Hmilyun'dan, muhta insanlarla yetimlere datlacak cepleri sikke dolu kaftanlar
gsteren resim. Surname-i Hmilyun H . 1 344, f. 41 1b. Topkap Saray M zes i ' n i n izniyle.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA H AYl RSEVE R L i K

235

kszlerle yoksul insanlara datlnt (Res. 4) .63 Osmanl mparatorlu


unun imaretlerinde, yemek yeme hakk olan herkes yiyeceklerini dzenli
bir tarzda almak zere kapclar tarafndan ieri alnrd. 64 Gelgelelim, ms
tahdem veya renciler dndaki insanlarn bir kase orba hakkn nasl
elde ettikleri ancak baka aratrmalarla aa kavuacaktr. Daha talihsiz
muhtalar sultanlarn alay srasnda attklar sikkeler iin kapmal veya bir
pay kapabilmek iin halka ak ziyafet sofrasna kadar kendilerine ite kaka
yol amalydlar. Osmanl snnet enliklerine dair aadaki tasvir, bu tr
olaylarn gszlere veya ekingenlere gre olmadn gsteriyor:
Sonra sradan insanlara olaan yemekleri datld ve her zaman
yapld gibi yere yzlerce sornun ekmek konuldu. Sultan kendi
penceresinden ve onun hemen bitiiindekinden olu, yarm saat
boyunca sadece binlerce ake deil, ok sayda gm kuru da sa
tlar. Bunun yan sra aadaki halka altn kaplama tavalar frlatl
yordu. Bu ylesine bir hercmer yaratyordu ki her defasnda bir iki
insan ezilerek lyordu.6s
ekimenin ve didimenin daha az olduu durumlarda bile hala ya
knlk, yani sikkelerin sald ve yemein konulduu yere yeterince yakn
lama sorunu vard.
Vakflarn sunduu kurumsal destee eriimin yasal bir dzenle
meye tabi olduu hususunda kimi iaretler olmasna ramen, bu blmde
tartlan hayrsever datmlarn nemli bir karakteristik zellii son dere
ce kiisel inisiyatifler veya bireysel ekilde kururulam giriimlerin bir bir
leiminden meydana gelmesidir. Gnlk veya yllk temelde mkerrer da
trnlara imkan tanmak iin, datrnlara resmen izin verildii, datmlarn
tanmland ve kaydedildii yerlerde bile, gzlemlerren btn datmlar
Avrupa veya ABD balamlarnda "ak hava yardm" denilen trdendi; yani
yardm alanlarn ngiliz slahevi veya fakirler yurdu gibi kapal ve denetle63 Nurhan Atasoy, 1582 Surname-i Humayun: An Imperial Celebration (stanbul: Kobank, 1997), 127.
64 Singer, Constructing Ottoman Beneficence, 63-64 65 Johannes Lwenklaw, Neuwe Cronica Trkiseher Nation (Frankfurt am Main, 1595), p. 489, alnt
land yer: Atasoy, 1582 Surname, 44-45
YOKSU LLAR VE M U HTALAR

yen bir mekana kapatlmasnn veya orada yaamasnn talep edildii bir
durum deildi. Sakinlerden olmayanlarn dar atlmas veya kurtarma yar
dm datm gibi acil mdahalelerin dnda, slam toplumlarnda yoksul
larn denetimi ve ynetimi, genellikle bir modernleme ve reform dnemi
olarak nitelenen 19. yzyla kadar byk lde gayriresmiydi ve zel kiile
rin elindeydi. Bu kitabn sonuncu blmnde son iki yz yldaki baz dei
imleri ve bunlarn zel ahslarn hayrsevediini nasl etkilediini, devlet
sosyal yardmlama hizmetlerinin nasl gelitiini, devletle zel inisiyatifler
arasnda rekabet yaanan alanlar ve hayrsever derneklerin douunun s
lam toplu'nlarndaki hayrseverlik uygulamasna nasl ek etkenler getirdii
ni inceleyeceiz.

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA H AYl RSEVE R L i K

2 37

B E Nci BLM

BIR KARMA HAYlRS EVERLK EKONOM S


Devletin bize bakmas icap etmiyor mu?... Salk Mdrl 'ne
gideceim. Mdr knamak ve yle demek istiyorum: "Senin
hastalann burada. " Eer valiyi grrsem, inan bana, ona halimizi
aklardm. Bizim anne babamz olmad iin, devletin anne babamz
gibi davranmas gerekmez mi ?
Veremden lmekte olan kz kardeine bakan ocukla sylei,
Cumhuriyet, 1934'

Amerika Zekat Vak.fi (AZV), hayrsever balan gelitirmeyi, cmert


ve mfik insaniann destekleri iin muhta kimselere dorudan
ulamasna yardm etmeyi hedefleyen uluslararas bir hayr
kurumudur. Bizler, mali adan ayncalkl balanmzla mali
ihtiya iindeki ba alanlar arasnda kpr kurmaya abalyoruz,
nk birinci grubun ikincisi karsnda sorumluluklan olduuna
inanyoruz. AZV kendisini yiyecek, bannak, salk hizmeti temin
ederek ve acil durumlarda yardmda bulunarak en yoksul topluluklann
en temel ihtiyalann bir nebze de olsa gidermeye adamtr. AZV,
insanlan kendi ayaklan stnde durmalanna yardmc olacak
becerilerle donatmak iin eitim ve kurs imkan da salamaktadr.
AZV bu grevi efkatle ama verimlilik ve hesap verebilirliin kat
standartianna gre yrtmektedir.
Amerika Zekat Vakf'nn raporundan2
ir zamanlar hayrseverliin tarihi, aile merkezli ilgiden ve bireysel
iyilikten modern refah devletine uzanan dorusal bir geii anlat
mak iin yazlrd. Bu geie, modern sekler yardmseverliin ve
mensuplar, olaanst bir eitlilik gsteren hayr ilerinin icras ve kolek-

Kathryn Libal, '"The Child Question.' The Politics of Child Welfare in Early Republican Turkey,"

Poverty and Charity iinde, ed. Bonner ve di., 267.


2

Http:/ fwww.thezakat.orgfMission-Statement.aspx (eriim: ro Eyll 2007).


B i R KARMA H AYl R S EVE R L i K E KO N O M i S i

tif destek iin bir araya gelen gnll sivil toplum kurululannn gelimesi
elik ediyordu. Hayrseverlie ve hayr uygulamalannda meydana gelen de
iikliklere dair birok inceleme, analizlerini kronolojik bir sreklilik do
rultusunda ve kamusal/zel, resmifgayriresmi, yerelfmerkezi ve bireysel/
kolektif ikili kartlkianna gre dzenliyordu. N e var ki, kresel olarak, sos
yal yardm sorumluluklarnn zaman iinde bireylerin elinden devlete veya
sivil toplum kurulularna dzgn bir kronolojik geii sz konusu deil
dir. Bireysel hayrsever abalar hibir zaman kesilmedi, ne de modern refah
devleti meydana ktnda zorunlu olarak azald. Daha ziyade, devlet birim
lerinin ve yeni sivil toplum kuruluu formlannn geliimiyle birlikte, gide
rek oklu birimlerin sosyal yardm, bayndrlk ileri ve kltrel hizmetler
salad bir "karma hayrseverlik ekonomisi" ortaya kt. Tarihsel olarak
daha yakndan baktmzda, kamusal ve bireysel sosyal hizmetlerle refah
hizmetlerinin daima bir dizi hayrsever tarafndan saland grlr. G
rne baklrsa, ngiltere gibi baz devletler 19. yzyldan ok daha nce,
yoksullara ynelik devlet merkezli yardm sistemleri kurarken, kiliseler ve
loncalar gibi rgtler (ister devletle zdeletirilsin, ister bamsz olsunlar)
ortaya klanndan itibaren ba veya cemaat yardm topluyor ve dat
yorlard. Bireyler, aileler, corafi topluluklar, hkmdarlar, hanedan evleri,
dini tarikatlar, meslek loncalan, hkmetler, belirli bir ama gden der
nekler ve daha baka kurumlardan oluan karmaya zaman ierisinde yeni
oyuncular katlp ayrlrken, dier taraftan her birinin nispi katks artyor
veya azalyordu ve bu yzden karma hibir zaman sabit kalmad.J
nceki blmlerde, tartma byk lde hayrsever bireylere
odaklanyordu. imdi olduu gibi eskiden de bu bireyler arasnda en g
rnr olanlar varlkl ve nfuzlu insanlar, zellikle hkmdarlar ve hane
dan aileleri ile devletin ve toplumun en yksek mevkideki mensuplanyd.
yilik, kamu yaranna katky hedef alan srekli dindarlk ve hayr ilerinin
bir paras olarak mnfert mminlerin meselesiydi. 1 9 . yzylda, yeni
3

"Giri" blm: Katz ve Sachsse, The Mixed Economy of Social Welfare; Peregrine Horden ve Rich
ard Smith, "Giri" blm: The Locus of Care: Families, Communities, Institutions, and the Provision of
Welfare since Antiquity, ed. Peregrine Horden ve Richard Smith (New York: Routledge, 1998), rr8; Nadir
zbek, "The Politics of Welfare: Philanthropy, Voluntarism and Legitimacy in the Ottoman Empire,
r876I914," doktora tezi, Binghamton University, State University of New York, 2001, 4
I Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYlRSEVERLiK

2 39

- - - ---- --,
,

,..,

Ramaar

Bcrcftct ru G)
J \;"<
Paketi

\.

-- ""
... fAHII& fOl. ' ..

Resim s.

14.90 vn

Un, pirin, ay,


kahve, eker, svya,
makarna, domates
sala s, tatllar vb
gibi temel yiyecek
maddeleri ieren
indirimli ramazan
paketi iin bir
spermarket reklam.
i stanbul, Eyll 2007.
Yazarn ektii
fotoraf.

oluturulan devlet birimleri ve sivil toplum kurulular sosyal hizmetle


rin, bayndrlk ilerinin ve kltrel projelerin oluturulmasn ve des
teklenmesini stlenerek veya paylaarak, imdiye kadar hayrseverlik ve
yardmseverlik bal altnda ele aldmz ilevierin datlmasnda arac
olarak bireyleri kullanp hayr ilerine katlmaya baladlar. Bu yenilik dev
letle toplumun yerli ve yabanc eletirmenlerinin balatp ekillendirdii
modernlemeyi hedefleyen reform hareketlerinin bir parasyd ve siyaB i R KARMA HAYl RSEV E R L i K EKONO M i S i

si gcn hala byk lde kk bir sosyal zmrenin tekelinde oldu


u toplumlar etkilemenin yollarn arayan, giderek byyen, eitimli ve
sorumluluk sahibi orta snf tarafndan srdrlyordu. Yeni kurumlar
ile eskilere uzanan nfuzlar kiisel statye ve aileye bala, yerel veya
profesyonel taraftariara dayanan bireyler arasnda bir g mcadelesi ba
gsteriyordu. Ayrca, ayn fikirleri paylaan bireylerin oluturduu grup
larn kolektif abalarna dayanan sivil inan rgtleri ve sekler kurulu
lar ortaya kyordu. Devlet birimleri , bireyler ve sivil toplum kurulular
bazen ibirlii bazen ekime iinde sosyal hizmetler ile refah ve kamu
hizmetleri sunmaya alyorlard.
Dini inan hayrsever bata temel bir itici g olmay srdrr
ken slam toplumlarndaki hayrsever balarm birok geleneksel vehe
si gcn korumaya devam etti. Bayramlar ve zellikle ramazan ay hala
hayrseverliin damgasn vurduu zamanlardr (Res. 15). Zekat, sadaka ve
vakf insanlarn balca ba biimleri olarak varlklarn srdrd. Verme
eylemi byk kamu projelerinden kk bireysel giriimiere uzanan bir
izgide devam ediyor. Yeni olan, hayrsever balar toplamaya ve datma
ya katlan devlet kurulular ve tzel kiilii olan sivil toplum kurulularyd
(yerel, ulusal ve uluslartesi) ve bunlar ou zaman yardm hak etme l
t olarak ekonomik ihtiyaca gemitekinden daha fazla vurgu yapyordu.
Yeni olan baka bir ey, hayrsever projelerin tantlmasnda ve hayata gei
rilmesinde modern mali aralarn, teknolojilerin kullanm ve yardmlarn
modern iletiim ve ulamla genileyen potansiyel eriim mesafesiydi.
Bu blmde, byk lde Osmanl mparatorluu ve Ortadou'dan
alnan rneklere dayanarak hayrseverlik ekonomisinin deien aktrlerinin
izini sreceiz. Osmanl mparatorluu, btn slam toplumlarnda yaa
nan deiiklikler ve deiimler iin her zaman tipik rnek olmasa da, zama
nnn en byk slam devletiydi ve iinden modern Ortadou ve Balkan ulus
larnn ounun kt devletti. Dolaysyla, Osmanl mparatorluu'nun ve
ondan treyen devletlerin deneyimleri, daha byk bir slam toplumlar
grubundaki hayr uygulamas ve dncesini etkileyen deiim trlerini ve
ayrca bu geilerin bir sonucu olarak uygulayclada ulemann kar karya
kald baz meseleleri kavramamz salayabilir.
i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

S eilmi, brokratik ve kiilerst bir ynetimin hkm srd


modern ada devletin [yardm] verme eylemi hayrseverlik olarak adlan
drlmyor. Ancak ada hkmetler de sosyal refah yardm, kamu hiz
metleri, [acil] yardm demeleri, hayatta kalma mcadelesiyle veya tbbi
krizle yz yze gelen lkelere uluslararas yardm balarnn yan sra
ekonomik ve sosyal kalknma fonlar ile danmanlar eklinde, bir za
manlar daha geni bir hayrseverlik tanm altnda kabul gren katklarda
bulunmaktadrlar. Gnmzde devletin [yardm] verme eylemi salk,
eitim, sosyal yardm ve bayndrlk gibi bakanlklarn emsiyesi altna
giriyor ve isizlik, sakatlk, doum ve emekli ikramiyesi gibi kimi zaman
"istihkaklar" (hak edi) olarak anlan demelerle gerekleiyor. Bu de
meler modern devletlerin yurttalarna kar (bazen tartmal) ykml
lkleri haline geldi. " Refah yardm"nn bir ekilde "hayrseverlik"le ba
lantl olduunu dnmek, zellikle devlet btesinden sosyal yardm
demelerinin yaplmasn mmkn klan vergilerin denmesi, ilke olarak
gnlllk esasna dayanmadndan bize garip gelebilir.4 Oysa tarihsel
olarak zayflar ve nfusun [bakalarna] baml mensuplarn destekle
mekten kimin sorumlu olduunun izini srmeye alr ve bireylere k
yasla devletlerin servetlerini nasl kullandklarn sorgularsak bu balant
aikar olur.
Bugn devlet kurumlarnn asgari geim ve dier refah hizmetleri
nin tedarikisi olarak rolnn tartlmad birka lke var: "Temel ihtiya
lar" neyi, kimin iin, ne kadar ve hangi sreyle kapsamaldr? Ayrca, "temel
ihtiyalar" listesi birok yerde yiyecek, su, giyim ve barna kapsayan basit
bir listeden salk hizmetleri, okuryazarlk mesleki eitim ve birtakm ya
llk ve engellilik yardmlarn kapsayacak ekilde geniledi. Tm dnyada
kan saysz yayn -akademik, politik ve popler-, baarsz refah sistemle
ri hakknda kan makalelerin yan sra muhtalar, tek ebeveynler, isizler,
yallar, ocuklar, gmenler, engelliler veya zel ihtiya sahibi olarak yahut
tartmal bir statye sahip olarak tanmlanan baka herhangi bir kategoriye
Devlet ve yardmseverlik arasndaki iliki hakknda, zellikle byk baglarn perspektifinden
4
devlet harcamalar ve kiisel bagn rolleri hakknda bir tartma iin bkz. Francie Ostrower, Why the
Wealthy Give: The Culture of Elite Philanthropy (Princeton: Princeton University Press, 1996), n3-3L
B i R KARM A HAYlRSEV E R L i K EKO N O M i S i

ait olanlara yaplan devlet yardmn azaltnann veya artrmann hakkaniye


ti hakknda yazlar iermektedir.
Devletin yardm datma motivasyonlar bireylerinkinden az ok
farkldr. En belirgin olarak, mnferit dini inanlada ilgili manevi mlaha
zalarn devlet birimleri stnde nispeten daha az etkisi olabilir. Dahas, sz
gelimi q. ve 8. yzyllarda Osmanl mparatorluu'nu simgeleyen, akraba
ve hizmetiiierin de dahil olduu byk bir kapnn nasl geindirileceine
ilikin siyasi hesap ortadan kalknarnakla birlikte nemi azalmtr. Yine de
sosyal yardrnlara bir siyasi hamilik ekli ve parti platformu olarak bakan
hkmetler iin yardm datmnda siyasi mlahazalar devreye girdiin
den motivasyonlarn birbirinden tamamen ayrlmas mmkn deildir. s
telik bireylerle hkmetlerin ba olarak yaptklar iler rtmektedir,
nk her iki grup da fiili ihtiya, hak etmilik tanmlar, snrl kaynakla
rn bltrlmesine dair kararlar ve etkili datm stratejileri hakkndaki
kayglar paylayor. Ayn zamanda, her biri sekin balarn payna d
en prestij ve nfuzdan yararlanmak istedii iin yardm datm bireysel
balar, hkmetler ve sivil toplum kurulular arasnda bir atma ve
rekabet sahasna dnebilir. Ayn prestij bugn ayrca hayr rgtlerinin
almalarn finanse edecek paray bulma becerilerinde can alc bir etken
haline gelmitir.
Daha nce anlatlan karma hayrseverlik ekonomisini aratrmak iin
bu blmde birka kilit konuya odaklanacaz: Osmanl mparatorluu'nun
bir refah devleti olarak karakteristik zellikleri; vakflarn organizasyonu ve
ynetiminde yaplan devlet reformlar; hanedan hayrseverliinin ve zekatn
yeniden icad; yoksullara kar deien tutumlar ile dernekler ve STK'lerin
rol. 19. ve 20. yzyldaki deiimler tarihsel olarak ok daha ak grlebilir,
nk bunlar daha youn ekilde belgelenmi ve zaten baz bilimsel aratr
malara konu olmutur. Bununla birlikte, deiim stndeki bu odaklanma,
hayrseverliin nceki yzyllardaki uygulama ve ideolojilerinin duraan ol
duunu nerme niyeti gtmyor. phesiz, aratrmalar devam ettike daha
erken dnemlerdeki deiimler ve dalgalanmalar daha belirgin hale gelecek
ve hayrseverliin tarihsel deiimin nasl hem bir znesi hem de nesnesi
olduuna ilikin daha kapsaml bir analize dahil edilmesi gerekecektir.
I Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVERLi K

24 3

OsMANLI MPARATORuCu: "REFAH DEVLETi" M i ?

Halil nalck bu konunun nihai sentezini ieren ve 1994'te yaym


lanan Osmanl mparatorluu nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi adl eserinin
balarnda Osmanl mparatorluu'nu bir refah devleti olarak nitelendirdii
"Ekonomik Akl" balkl bir blme yer vermitir. nalck'n tezi, daha nce
eitli balamlarda tarttmz, Mslman bir hkmdarn esas hedefinin
kamu refahn temin etmek olduu ve ekonominin temel rgtleyici bir il
kesi olarak hizmet eden etkenin de bu kayg olduu fikrine dayanr. Osmanl
devleti ihtiya maddelerinin zellikle kentsel pazarlara nispeten dik fiyat
larla arzn salayarak bir bolluk ekonomisini srdrmeye abalyordu. Mas
lahat, ayrca, sultann nc roln stlendii, mnfert Mslmanlarn kap
saml hayr balar vastasyla da desteklenip gleniyordu. Ne var ki, so
nu, orantsz miktarda zel servetin ticaret veya i yatrmndan ve kapitalist
kar getirisinden ziyade hayrseverlie ynelmesiydi. Servetin toplum iinde
yeniden datm ksmen vakflar vastasyla gerekleiyordu: Vakflar byk
miktarda sermaye ve gelirin yan sra bayramlar ve zel zamanlarda hem
sultandan balayarak toplumun her seviyesinde karlkl hediyeler eklinde
hem de para ve dier eyann hayr amal balanmas eklinde hediyelerin
datmn denetliyordu. ok deerli kumalar ve krklerden yaplan kaftan
lardan tutun basit yn harmanilere, yenierilere niformalar iin verilen
kumaa ve deerli veya yar deerli ahap, seramik, metal, cam yahut kat
objelere kadar byle vesilelerde datlan her trl eyay imal eden atlyeler
haneciann bu tr balarn tedarik etmek iin alyordu. Btn bunlar
srdren temel iktisadi faaliyet ekli kylleri ve askeriyeyi destekleyen dev
let mlkiyetincieki arazilerde yaplan tarmd. Ek gelirler byk oranda tarm
d vergilendirme ile ticaret, imalat, fetih ve haratan geliyordu.s
Nispeten yakn tarihli olduundan "refah devleti" terimine ksaca
gz atmakta yarar var. "Refah" kelimesinin yardm faaliyetiyle balant iin
de yaygn kullanm 19. yzyln sonlarnda balam grnyor; kavram
gerek kamusal ve zel, gerekse ak ve kapal alanlarda yaplan yardm ve re
habilitasyon abalarn kapsyordu.6 "Refah devleti" spesifik bir terim olarak
Inalcik ve Quataert, An Economic and Social History, 45-52.
5
6
Michael B. Katz, In the Shadow of the Poorhouse: A Social History of Welfare in America (New York:
Basic Books, g86), 293.

244

B i R KARMA HAYl R S EV E R L i K EKO N O M iSi

I I . Dnya Sava'ndan sonra domutur. Bir yazar, terime varlk kazandran


ideolojik deiimin nasl vuku bulduu yle tasvir etmektedir:
Kt durumdaki insanlar iin yardm alarn gelitiren ve genile
ten sosyal hizmet devleti fkrinden, herkes iin asgari bir temel sa
layan "refah devleti"[ne geldik]. Farkl bir mecaz kullanacak olursak,
"refah devleti" insanlarn uurumdan dmemesini temin etmek
iin bir it ina etmeye alyorken eski sosyal hizmet devleti den
herkesin tedavisi iin uurumun dibinde bir ambulans bulunduru
yordu.7
Bu hedef, bireylere ilikin bilginin toplanmasn sistemletirrnek ve
dzene koymak, bireylerin imkanlaryla ihtiyalarn snflandrmak yar
dm tanmlamak, tahsis etmek ve datmak; (ne sonuncusu ne de en az
nemlisi olarak) datm iin yeterli para, malzeme ve uzmanln bir araya
getirilmesini salamak iin moderniteyle ilikilendirilen trde brokratik
kurumlar gerektiriyordu.
Bundan dolay, modern refah devleti, devlet destekli kurumlarn
varlna dayanr ve btn uyruklar iin nesnel bir kstas, belirli lde te
mel bir asgari geim seviyesi, salk, yaama artlar vb elde etme becerisini
salamay ve gelitirmeyi hedef alan resmi devlet giriimleriyle etkinlikleri
ne baldr. Refah devletini konu alan incelemelerin ou, ykseliini ister
genel olarak modernlemeye ve devletin artan gcne, ister zellikle ii
hareketinin ve liderliinin artan siyasi kapasitesine balasnlar, refah dev
letinin gelimesini 1 9 . ve 20 yzyllara yerletirir.8 Ancak refah devletinin,
neredeyse hibir zaman, sosyal hizmetleri hkmete yrtlen ve des
teklenen bir operasyon olarak tek bana srdrmediinin farkna varmak
nemlidir. Daha ziyade, hkmet birimlerinin artan eriim ve heveslerinin
7 Asa Briggs, "Welfare State," Dictionary ofthe History ofldeas iinde, c. IV, ed. Philip P. Wiener ( New
York, 1973), 513.
8 Koven ve Michel refah devletlerinin tarihyazmn, kapsaml referanslar vererek ksaca zetlemekte
dir, bkz. Seth Koven ve Sonya Michel, "Womanly Duties: Ma temalist Politics and the Origins of Welfare
States in Germany, Great Britain, France and the United States, 1880-1920," American Histarical Review
95 (1990): 1o8o-84.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TO PLU M U N DA HAYl RSEVER L i K

245

yan sra ahsi ve genel sivil toplum rgtleri ile eitli gruplar arasndaki
ortaklklardan oluan bir karma da bireysel refahn salanmasna nemli
katkda bulunmaktadr.
Grne baklrsa nalck "refah devleti" terimini biraz farkl bir
ekilde, kamu refahnn Osmanl mparatorluu'nun btn mant ve i
leyii bakmndan ne denli nemli olduunu vurgulamak iin kullanyordu.
Osmanl mparatorluu'nun anakronik ve tartmal bir ideale denk dt
iddiasndan ziyade, nalck'n izdii portre Osmanl devleti ve toplumu
nun esas zelliklerinden birine iaret ediyor. Onun yorumlar, tek bir devlet
yaps veya kurumu eklinden ziyade ahlak ekonomisinin altnda yatan etik
normlar, yani devlet ve toplumda tehis ettii kalc bir deerler sistemi
ni ekillendiren hayrseverlikle ilgili slami ideallerin derin etkisi stne
odaklanyordu.9 nalck'n modern slam alimlerinden alntlara ve Osman
l toplumunda bulunan yeniden datm mekanizmalarnn rneklerine da
yanan analizi, Osmanl mparatorluu'nda hem devlete desteklenen hem
zel giriimlerden beslenen hizmet ve yardm inisiyatiflerinin ortaya k
masn zendiren bir ahlak ekonomisinin varlna dikkat ekiyordu. kinci
blmde tartlan ahlak ekonomisi fikri etik deerlerin ekonomik davran
stnde piyasa kayglarna ve mali kayglara ar basacak nemli bir etkisi
olduunu ne srer. slam devletleri ve toplumlarnn tarihini yazan bilim
insanlar, mesela ortaada Msr'daki yiyecek darl srasnda Fatmi ve
Memluk sultanlarnn davrann ve Malezya kyllerinin devletin koydu
u zekat karsndaki tavrlarn aklamak iin ahlak ekonomisi fikrine ba
vurmulardr.10
Osmanl mparatorluu'nu ve belki bu kitapta atfta bulunulan di
er devletlerden bazlarn refah devletleri deil de sosyal yardm alarndan
meydana gelen refah toplumlan olarak nitelernek yararl olabilir. nsanlar
aileler, mahalleler, kyler, meslek gruplar, suf tarikatlar, kaplar ve benzer
corafi kken veya inantan kimselerin oluturduu birbiriyle rten a
lara dahiidi yahut dahil olmaya alyordu. Bu kitabn deiik ksmlarnda
Inalcik ve Quataert, An Economic and Social History, 4 5-4 6.
Shoshan, Popular Culture, 52-66; James C. Scott, "Resistance without Protest and without Organi
zation: Peasan Opposition to the Islamic Zakat and the Christian Tithe," Contemporary Studies in Society
and History 29 (987): 4 17-5 2 .
9

ro

B i R KAR M A HAYlRSEV E R L l K EKON O M i S i

ele alnd zere, her a iinde yardm az ok ekillenmi, rutinlemi veya


kurumsallamt; sokakta ba yapmaktan bildik bayram kutlamalarna,
yiyecek ve vergi yardm sunan vakflara kadar uzanyordu. Sosyal yardm
ahlak ve are bulma soruruluu toplumun genelinde kk salnt ve sosyal
hizmetlerin salanmasna sultan dahil btn toplum katlyordu, tek bana
veya hatta en bata devlet deil.
Osmanl dneminin byk ksmnda devlete ait refah kurumlar
na en fazla benzeyen kurumlar muhtemelen byk hanedan vakflardr.
Bu oluumlarn Osmanl sekin zmresinin araclyla yrrle konan
daha geni bir devlet politikasnn yansmas olduuna iaret edilebilir,
ama nihayetinde ademimerkeziyeti bir nitelik kazanan bu bamsz sosyal
yardm kmelerinin meydana getirdii a ile devlet destekli tek bir kurum
arasndaki mesafe Osmanl mparatorluu'nu bir refah devleti olarak aci
landrmaya izin vermeyecek kadar byktr. Osmanl dneminin byk
blmnde, varlkl insanlarn toplumun geri kalan ksmna kar cmert
olaca beklentisi servet ve mevkilerinden dolay bata sultan olmak zere
belirli bireylere odaklanyordu ve bu, "devlet" diye anlan bir eye ynelik bir
beklenti deildi. Hatta Osmanl devleti olduka erken bir dnemden itiba
ren etkileyici bir brokrasi gelitirmi olmasna ramen sosyal hizmetlerin
datm brokratikletirilmemiti. Genel olarak balar olduka kiisel sa
ylrd, en azndan bugnk anlamnda tek biim altnda sistemletirilme
mi, koordine edilmemiti.
Yardm alanlar da gnmzn refah devletlerindeki gibi ekonomik
ihtiyala ilgili bir deerlendirmeye dayanan ayn ldere gre seilmiyordu.
Daha ziyade, ihtiya kimileri iin ekonomik kimileri iin de sosyal ldere
gre tanmlanyordu. Osmanl yardmseverliinin sunduu eme ve kpr
gibi baz hizmetlerden genellikle herkes yarariamyordu ve bunlar bugn
sosyal hizmetlerden ziyade kamu yaplar olarak snflandrlabilir. Ancak
Osmanl yardmseverliinin destekledii kurulularn birou herkese ak
deildi, yle olmas da ngrlmemiti. Mesela, yaadklar yerden dolay
kentlerin dndaki insanlar byk lde hari tutulmutu; kzlar oun
lukla okula (mektep ve medrese) gitmezdi; ktphaneler okuryazar olanlara
aitti; Hristiyanlar ve Yahudiler doal olarak camileri kullanmyorlard (en
i Y i L i K YAP D E N iZ E AT; M SL MAN TO PLU M U N DA HAYl RSEVERLiK

247

azndan cami avlularnn oluturduu glgeli ehir parklarndan yararlanp


yararlanmadklarn merak ediyor insan); hastanelere gelince, saylar da ya
taklar da pek azd ve ancak az sayda insana hizmet sunuyorlard.
Osmanl mparatorluu'yla refah devletleri arasndaki dier bir fark,
ikinci gruptakilerin sadece sosyal hizmetleri deil, bugn kalknma yardm
dediimiz olguyu da salamaya almasdr. Modern refah devletleri insan
larn kendilerini geindirme becerisini gelitirmenin peindedir, insanlarn
"uurumdan dmemesi" iin "itler" ina eder veya onlara yalnzca balk
vermek yerine olta kullanmay da retir. Refah devletleri sadece, bunlarn
eksik olduu yerde yiyecek, giysi ve barnak an kapatmakla kalmaz, a
labilecek olanlarn alahilmesi ve kendi kendilerine yetebilmeleri iin
genel ve mesleki eitim vermeye alr. Hkmetlerin bu hedeflere ulama
giriimleri her zaman baarl olmayabilir; ayrca, bunlar daima duyarllk
ve beceriyle yrtlmemitir ama amalar geici bir ferahlktan genellikle
daha kapsamldr. Bir nceki blmde tarttmz gibi, bu fikir ortaa
metinlerinde vard, ama erken alarda sistemli ekilde nasl uygulanm
olabileceini gsteren pek fazla bulgu yok.
Son olarak, refah devletlerinde yardm datma kapasitesi, byk
lde vergilerden olmak zere, dzenli gelir giriine baldr. Bu gelirlerde
ok byk dalgalanmalar olmad veya refah yardm datmlarnn ma
hiyetini deitirecek politik kararlar alnmad srece, devletin salad
imkanlar ve sosyal hizmetlerde sabit bir seviye korunur. nalck'n dikkat
ektii zere, Osmanl mparatorluu'nda sosyal hizmetler byk lde
sava ganimeti, askeri maalar ve tarmsal vergi gelirleri vastasyla elde
edilen bireysel servetin baland vakflar araclyla salanyordu ve
belki u an bildiimiz anlamda bir Osmanl refah devletinin douundan
sz edebileceimiz 19. yzyln ikinci yarsndan nce devlet hazinesinden
yaplan dzenli bir harcama deildi. Kent pazarlarnda el koyma ve fyat
belirleme (narh) dahil eitli Osmanl devlet mekanizmalar kentlerin erzak
ikmaline katkda bulunuyordu. Tahln yabanclara satna konulan yasak
lar dahil kasabalada kentlere yiyecek salamann denetimi Osmanl refah
toplumunun dier ynleriydi. Bunlar, temel yiyecek iaesini garanti etmek
r

Hastaneler hakknda bkz. Shefer, Living with Death.


B i R KAR M A HAY l RS EVERLi K EKON O M i Si

iin devletin sk sk zel kiilerden zorla ald destekleri veya katklar olu
turuyordu.1 2 Kasabalar dahilinde su tedarik ve datm, yiyecek datmn
dakilere benzer ekilde, ksmen hanedann ihsanlaryla, ksmen de sekin
sosyal zmre mensuplarnn vakflar vastasyla finanse ediliyordu. '3
Osmanl imaretleri Osmanl mparatorluu'nu bir refah devleti de
il de bir refah topluluu olarak adlandrmann neden isabetli olduunu
daha iyi rnekliyordu. Osmanl mparatorluu'nda aa yukar 5 5 0 yllk
bir dnem iinde iki yzden fazla imaret ina edilmitir. Neredeyse hepsi
standart zelliklere sahiptir: orbayla ekmek gnde iki kez servis edlir, bay
ramlarda zel, daha zengin yemekler piirilirdi. Grne baklrsa btn
bu imaretler kullanclar arasnda snf ayrm gzetiyor, belirli bir konumu
olan insanlara yemek izni olan muhta kiilerden daha ok veya daha iyi
yemek karyordu.'4 Ancak imaretler Osmanl mparatorluu'nda yiyecek
datmnn bileenlerinden sadece biriydi. eitli kurumlar -imaretler, za
viyeler, saraylar, evler- ehir sakinlerine temel ve dk maliyetli asgari
erzak ikmali ve iaesi salayacak kapsaml bir proje eklinde hareket etmi
olabilirler ama yle deillerdi. Faaliyetlerinin ne merkezi bir otorite tarafn
dan, ne de kendi aralarnda koordine edildiine dair bir bulgu var.
imaretiere daha yakndan bakldnda, Osmanl mparatorluu'nda
yardm datmnn sistemli veya kiiler st olmad belirginleir. Yardm
lar ok sayda insana ulam olabilir ama yardm alan kiiler nceden belir
lenmi ekonomik ihtiya ltlerine gre deerlendirilmiyordu. Daha ziyade,
onlarn auna imaretlerde yemek hakk kazandran, ulema, mektepliler,
cami mstahdemleri, seyyahlar, sufiler, Osmanl memurlar ve sadk hiz
metkarlar olarak mensup olduklar sosyal snflard. "Refah devleti" terimiyle
ilgili bir sorun, yoksullarla gszleri tpk "hayrseverliin" yoksullar hedef
alan iyilii ile ayn tarzda destekleyen bir devlet fikrini artrmasdr; oysa
Osmanl sultanlar ve vakflar byk sayda yoksul olmayan insan da desBkz. M. S. Ktkoglu, "narkh," El', Vlll:964-965.
Genel olarak su tedariki ve zel olarak Osmanl mparatorlugu'ndaki durum hakknda bkz. T. Fold
ve di., "ma'," El', V:859-889 (878-883).
14 Genel olarak imaretler hakknda bkz. Amy Singer, "Imarets," The Turks iinde, c. III, ed. Hasan Celal
Gzel, C. Cem Ouz ve Osman Karatay (Ankara: Yeni Trkiye Publications, 2002), 657-64. imaretierin
yakn tarihli incelemeleri u eserde bulunabilir: Feeding People, Feeding Power, ed. Ergin ve dig.
12

13

i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MA N TO PLU M U N DA HAY l RS EVERLi K

249

tekliyordu. Ekonomik ihtiya, ltlerden sadece biriydi ve her zaman yeterli


veya en nemlisi deildi. s Dahas, yiyecek datmnn rgtlenmesinde, Os
manllarn, yardm alan kiileri gelecekte kendilerine bakmalarn mmkn
klacak hale getirmeyi hedef aldna iaret eden hibir ey yok. Aslnda, tam
tersi doru olabilir: Yiyecek tedariki mekanizmalar yiyecek datmlarn Os
manl toplumu dahilinde gc tanmlayan ve yerini belirleyen etkenierin bir
paras olarak srdrmek zere tasarlanmt. Devlet yapsnda 18. yzyln
sonlarndan itibaren vuku bulan deiiklikler, imparatorlukta gcn mahi
yetini ve ayrca yardm kurulularnn alar ile sosyal ve refah hizmetlerinin
rgtlenmesini derinden etkilemitir. Bu srecin kendisi sosyal hizmetlerin
rgtlenmesinin daha nce ne denli dank olduunu yanstyordu. Devle
tin genileyen rolne dair yeni tutumlar ve varsaymlar, vakflar, Osmanl
mparatorluu'nun drt bir yannda onlara baml insanlar iin geni kap
saml sonular douracak ekilde temelden etkilemitir.'6
VAKlF R E F O R M LARI

kinci blmde tartld zere, tarihsel olarak vakflar " slam' bir
toplum olarak finanse etmek" iin ana vasta olup her tipte sosyal ve kltrel
kurumun oluturulmas ve srdrlmesi bakmndan merkezi bir neme
sahipti.'? Vakflar gnll hayrseverliin en nde gelen ekliydi. ster Os
manl imparatorluunda, Msr'da veya Fransz igali altndaki Cezayir'de,
ister ngiliz idaresindeki Hindistan'da olsun, 19. yzyl reformlarnn vakf
lar stnde geni kapsaml etkisi oldu. Bu sebeple, kurumun bu dnemde
maruz kald ve onu zayflatan saldrlar anlamak nemlidir.
19. yzyla gelindiinde tm slam dnyasnda, mesela, gnmz
Trkiye'si topraklarnda ekilebilir arazilerin tahmini yzde 75'i, Msr'da
bete biri, ran'da yedide biri, Cezayir'de yars, Tunus'ta te biri ve
s Amy Singer, "What's so Charitable about Ottoman Charity? [branice], jama'a s (2oo6): 9-30.
6 Vakf yasas ve ynetimindeki byk lekli deiikliklerin genel bir tartmas iin bkz. john Ro
bert Barnes, An Introduction to Religious Foundations in the Ottoman Empire (Leyden: E. ) . Brill, 987),
blm s . 7 ve 8; Seyit Ali Kahraman, Evkafi HmayCm Nezareti (stanbul: Kitabevi, 2006), bu eser
Osmanl vakf ynetiminin bir zetini sunmakta ve o dnemin btn sorumlu yetkililerinin listelerini
iermektedir; Nazif ztrk, Trk Yenileme Tarihi erevesinde VakfMessesesi (Ankara: Trkiye Diyanet
Vakf Yaynlan, 99S)7 Hodgson, The Venture of Islam, c. II, 24.
BiR KAR M A HAYl RS EVER L i K EKO N O M i S i

Yunanistan'da te biri olmak zere byk miktarda mlk vakflara aitti.


8. yzyln sonunda, Osmanl mparatorluu'nda aa yukar 20.000 vak
fn toplam yllk kazanc hkmetin yllk gelirlerinin te birine eitti ve
ekilebilir arazilerin belki yars ila te ikisi vakflara aitti. Vakf halindeki
kentsel mlkler de hatr saylr bir miktardayd.'8 Bu mlkierin birou he
men hemen hi vergi vermiyordu ve stanbul'a gnderdikleri gelir fazlas
meblalar deiik vakf gruplarnn nazrlar olarak hizmet veren bir avu
yetkilinin ceplerine giriyordu. Yaygn vakf sisteminin, zellikle aile vakf
olarak anlan vakflarn, hkmetin askeri ve brokratik reformlar finanse
etmek iin zellikle kaynaa muhta olduu bir zamanda imparatorluun
mali kapasitesine dorudan zarar olduu algs yaygnlayordu. slam l
kelerindeki smrge rejimleri de vakflarn zararl etkilerine dzenli olarak
dikkat ekiyordu. Yabanc gzlemcilerle bilim insanlar da benzer ekilde,
topraklarn alm satmn ve gelimeyi engelledii, ayrca sat ve ipotek gibi
olaan aralar vastasyla sermayeye erimeyi nledii iin vakflarn tarm
sal modernleme yolunda balca ayak ba olduuna iaret ediyorlard. '9
Ayn zamanda, vakflarn bir hayr giriimi olarak meruiyeti de
sorgulanyor, yine, ancak vakftan en bata yararlanmas hedeflenen aile
silsilesinin yok olmasndan sonra kamuya dnk amalar destekleyen aile
vakflar zerinde zellikle duruluyordu. Buras vakflara ynelik tarihsel
eletirinin kapsaml bir ekilde ineelenecei yer deil. Bununla birlikte,
hukukularn, hatrat yazarlarnn ve vakanvislerin benzer ekilde vakfla
r uzun zamandr eletirdiine ve vakf yasasnn ve uygulamasnn belirli
vehelerini -mlkiyet yasalaryla atma, vakf kurucunun miraslarnn
uratld zarar, yozlam ynetim vb- tartma konusu yaptna ve va
kflara belirli aralklarla el konulduuna veya vakflarn daha sk yasal dene
timlere tabi tutulduuna dikkat ekmekte yarar var. Ancak vakf 19. ve 20.
yzyllara kadar bir kurum olarak sorgulanmyordu. zo
8 Saysal veriler u almalardan alnmtr: Powers, "Orientalism, Colonialism," 537; Timur Kuran,
"The Provision of Public Goods under Islamic Law: Origins, Impact, and Limitations of the Waqf Sys
tem," Law and Society Review 35 (2oo): 84919 Bkz. Powers, "Orientalism, Colonialism," 538, aynca Timur Kuran'n vakf mirasnn karamsar bir
degeriendirmesi iin: " Provision of Public Goods."
20 Powers, "Orientalism, Colonialism," 563-65; Singer, Constructing Ottoman Beneficence, 30-32.
l v i L i ( YAP D E N I Z E

AT; M SLMAN TOPLU M U N DA HAYI RSEVERLi iC---

Osmanl mparatorluu iin vakflada ilgili en byk sorunlardan


biri vakf ynetiminin ademimerkeziyeti yapsndan kaynaklanyordu. Va
kflarn gnlk ynetimi ou zaman kent veya tarann sekin ailelerine
mensup yerel kiilerin elindeydi. Her hanedan vakfnn, stanbul'da daha
yksek mevkideki bir Osmanl grevlisinin genel gzetimi altnda olan yerel
bir yneticisi vard. Bu nazrlarn en gllerinden biri Topkap Saray'nn
darssaade aasyd. 6. yzyln sonlarndan itibaren neredeyse btn
hanedan vakflarnn gzetimi onun elindeydi. Genellikle olduka byk
olan bu vakflarn says daha o zaman olduka fazlayd ve srekli artyordu.
Saylar srekli artan, kutsal ehirler Mekke ve Medine (Haremeyn-i eri
feyn) iin kurulan vakflar da darssaade aasnn sorumluluu altndayd.2'
Bu vakflardan gelir fazlasn toplama ve aralardaki makamlara atama veya
yaplan atamalar onaylama haklar onun elindeydi; bu durum, nfuzunu
fazlasyla artryor, onu (ve haleflerini) btn vakf ynetim sistemini elde
tutmaya hevesli hale getiriyordu. Sadrazam, yenieri aas ve eyhlislam
gibi baka nemli kiiler de giderek byk sayda vakfn sorumluluunu
ou zaman vakf yneticisi olarak kendilerinde toplamlard: Sz konusu
vakflar ou kez kendi dallarndaki devlet adamlar tarafndan kurulmu
ve kurucular lm bulunuyordu. Nihayetinde, vakf gelirlerinin topla
m, merkezi hkmetin kendi bte ihtiyalar iin kullanamad nemli
bir meblad; buna karlk vakf ynetimine kolay kolay meydan okumak
mmkn deildi nk nazrlar payitahtta kkl karlar temsil ediyorlard
ve sultann evresindeki rakip hiziplerin karlarn destekleyerek saltanatn
gcn sarsahilecek durumdaydlar.
Gelirleri devlet hazinesine ynlendirmek amacyla Osmanl vakfla
rnn ynetimine ynelik reform abalar 8. yzylda balam ve Osmanl
mparatorluu'nun knden sonra Ortadou ve Balkanlar'da yeni dev
letlerin ortaya kmasndan sonra da devam etmitir. Vakf reformundaki
uzun vadeli eilimler, genellikle vakflarn ynetimini brokratlara dev
retneye ve vakf gelirlerinin akn merkezi hazineye ve oradan da tekrar
balangta yararlanan kimselere ve kamu harcamalar iin kullanlmak
zere yeni bakanlklara ynlendirmeye alyordu. Aile mensuplarna ya21

Barnes, Introduction, 65-66; Bahaeddin Yediyldz, "Vakf," A iinde, XIII; r6o.


B i R KARMA HAY l RSEVERLi K EKON O M i s i

rar salayan vakflar gitgide snrlandrlyor ve Avrupa vakf kanunlarnn


etkisi altnda dntrlyordu. Sosyal hizmetler genel vakflarca finanse
ediliyordu ve reformlar bu vakflar da etkiliyordu; bu amala ve Osmanl
Devleti'nin zaman ierisinde gelirler stnde kontrol yeniden nasl tesis
ettiini anlamak iin dikkatimizi reformlara ynelteceiz. Esasen veya ba
langta hayrseverlik fonlar olan vakflarn sz konusu yeniden rgtlen
meleri, devletin sunduu refah hizmetleri ile zel hayrseverlik arasndaki
ilikinin Osmanl mparatorluu'nun sonlarnda nasl gelitiini anlamak
asndan nemli bir vehedir.
19. yzylda vakf gelirleri uruna yrtlen bu iddetli mcadele
yeni bir ekime deildi. Eer daha erken deilse bile, s . yzylda Sultan I I .
Mehmed'in zamanndan itibaren Mslman hkmdarlar, arazilerin o
unlukla yksek mevkideki devlet adamlarna temliki ve onlarn daha son
ra bu arazileri vakflara dntrmesi sonucu kaybedilen geliriere yeniden
kavumak iin sk sk vakflara el koymaya veya ynetimlerini denetlernek
iin devlet birimleri oluturmaya almlard. Vakf reformu gelir fazlas
n, ynettikleri kurumlar ayakta tutmak veya gelitirmek iin kullanmak
yerine ellerinde tutan hanedan vakflarnn yneticilerinin istismarlarn
dzenli aralklarla gndeme almay da deniyordu. Hanedan vakflarnn y
netiminin ilk olarak 16. yzyln sonunda darssaade aasna devredilmesi
de bunu dzeltmek iin yaplan bir giriimdi.
Osmanllarn vakf ynetiminde yaptklar ilk kurumsal yenilik
lerden biri, Sultan I. Abdlhamid (1774-89) tarafndan Evkaf Hmayun
Nezareti'nin kurulmasyd. lk kurulduunda nezaretin sultana ait yeni
vakflar denetlernesi ve darssaade aasnn denetimine kar bir denge
oluturmaya balamas ngrlmt. I. Abdlhamid'i takip eden sultan
lar dneminde darssaade aas evkaf nazr olarak adlandrlnca bu aba
boa kt. Bununla birlikte 19. yzylda ve zellikle Sultan II. Mahmud'un
(1808-39) Tanzimat dnemini (183 9-76) balatan reformlarndan sonra sul
tann kendi gc giderek pekiti ve dank otorite stanbul'da ve sultann
ahsnda yeniden merkezileti. 1826'da yenieri ocann yok edilmesi, b
tn yenieri vakf varlklarnn nezaret altnda birletirilmesini ve nezaretin
otoritesinin daha da genileyerek, darssaade aas, sadrazam, eyhlislam
iYi Li K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLUM U N DA H AYI RSEV E R L i K

ve stanbul kadlarnn denetimi altndakileri ierecek ekilde hanedan va


kllarn kapsamasn mmkn kld. Bu eilim, zellikle Haremeyn vakf
ynetiminin 1838'de nezarete dahil edilmesiyle devam etti. Bu ekilde, za
manla sz edilen yksek mevki sahibi memurlarn bamsz glerinin
ekonomik temelini oluturan varlklarn yan sra btn imparatorlukta
Mslman eitimli snfn byk ksmnn mali temeli de dorudan evkaf
nezaretinin denetimi altna girmi oldu.22
Yeniden dzenlenen sistem, uygulamada, vakf gelirlerini doru
dan nezarete iletiyor, nezaret de harcama btesi olarak her vakfa yllk bir
mebla tahsis ediyordu. 19. yzyln banda, camiler, okullar, tekkeler,
imaretler ve dier kamu hizmetleriyle sosyal yardm kurumlarnn ou va
kf parasyla finanse ediliyordu. Reformlarla birlikte eyaletlerdeki mnfert
yerel vakf yneticilerinin mali otoritesi azaltld, bu da sonuta onlarn idari
gcn sarst. Vakflarn balangtaki amalarn yerine getirme becerileri
de daralan bteleriyle birlikte azald. Btn atamalar nezaret vastasyla
yrtlyor ve ek fonlara ihtiya duyulduunda bavuru yaplmas gereki
yordu. Vakflar iin daha kts, yllk btelerinin kendi bireysel mlkleri
nin getirisine gre deil, imparatorluun askeriye ve brokratik reformlar
gibi baka harcamalarn karlamak zere vakf gelirleri stnde tasarrufta
bulunan merkezi ynetimin deerlendirmelerine gre belirlenmesiydi. Bu
yzden, evkaf nezaretinin kurulmas, tek tek vakflarn yerel maal memur
lar stne, mevcut bteye katkda bulunmakszn bir de merkezi brok
ras katman eklemiti. Evkaf- Hmayun Nazr zaman zaman fon darl
ektiinde Maliye Nazr'na bavuruyor ve ondan iane alabiliyordu. Ne var
ki daha sk karlalan durum, yerel personelin ve vakflardan yararlanan
kimselerin bu a bizzat hissetmesiydi.2J
Tm Anadolu'da sufi tarikatlar 19. yzylda vakfynetiminde ger
ekletirilen reformlardan zellikle etkilenmi grnyor. Sultan, yenieri
lerin tasfiyesiyle birlikte, uzun zamandr yenieri ocayla yakndan zde22 Barnes, Introduction, 69, 8o; Nazif ztrk, "Osmanllar'da Vakflarn Merkezi Otoriteye Baglan
mas ve Sonular," Le waqfdans le monde musulman contemporain iinde, ed. Bilici, 21-22; S. Yerasimos,
"Les waqfs dans l'amenagement urbain d'lstanbul au X!Xe siecle," Le waqf dans le monde musulman
contemporain iinde, ed. Bilici, 46.
23 Barnes, Introduction, 10217; Yerasimos, "Les waqfs," 4649.
B i R KAR M A HAYl RSEVERLi K EKONO M i S i

letirilen Bektai tarikatnn lavedilmesini emretti. Osmanl devleti btn


Bektai malvarln devrald ve 84o'ta dier suf tarikatlarnn vakfedilmi
malvarlnn devralnmas iin bir ferman kard. Bu, tekkeleri dolaysz
gelir kaynaklarndan mahrum brakt ve bunu takiben sultana sunulan ar
zuhaller, tekkelerin sadece dervileri desteklemekle kalmayp btn impa
ratorlukta yerel yoksul insanlara yardm ettiini de aa vuruyordu.
Mesela, 846 tarihli bir arzuhalde devletin Ktahya'daki yerel
Seyyid Ahmed Zernci tekkesine destei yeniden salamas isteniyordu.
83g'dan bu yana, adet olduu zere seyyahlar, derviler, yoksullar ve tek
ke bekilerini besiernekte kullanlan ekmek, ya, pirin ve peynirin gnlk
tedarikindeki eksiklikler dervilerle bekileri vahim bir yoklua itmiti. Bir
fermanla vakfn tedariki eski dzeyine karld. Bu suretle, henz yeni ku
rumlar oluturmad halde devlet, hem allm btelerinden mahrum
kaldklar iin artk bamsz ayakta kalmalar mmkn olmayan mevcut
kurumlar vastasyla hem de bireylerin zel bavurularna karlk olarak re
fah yardm datma sorumluunu dorudan kendi ellerine ald. Bu durum
geleneksel refah kurumlarn zayflattndan, devlet giderek sorumluluu
stlendi ve ayn zamanda kimin yardm almaya devam edeceini ve ne ka
dar alacan kararlatrmak noktasnda daha geni bir yetki edindi. Btn
maalarn merkezden onaylanmas gerekiyordu ve bunlar bo kadrolarn
aylklarndan, kimi zaman demelerde kesinti yaplarak tahsis ediliyordu.
Mesela Nakibendi eyhinin dul kars, kocasnn lm zerine gelirine el
konulduu iin kendisi ve alt ocuu adna yardm iin bavurmutu. Ben
zer dilekelerde olduu gibi, devlet aileye daha dk, nceki gelirlerinin
yarsndan biraz fazla bir aylk maa balayarak karlk vermiti. 24 Aslnda,
Osmanl devleti, bireysel hayrseverlik kaynakl mikro ekonomilerin mey
dana getirdii ylmay, refah devleti sisteminin balang admlar olarak
yeniden dzenliyordu. Grnen o ki, bunu dorudan byle yapmak niyeti
olmakszn yapyordu; daha ziyade, buradaki daha byk maksat daha nce
datlm gelirleri yeniden elde etmekti.
Hkmet, tarikatlarn gelirlerini denetleme ve azaltmaya ek olarak
stanbul'daki btn dervilerin adlarn kayt altna alma politikas gtmeye
24 Barnes, Introduction, 9394lvi L i K YAP D E N i Z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA H AY RSEV E R L i K

balad. Bunun amac, maa almaya uygun olan insanlarn saysn snrlan
drmak, bu yolla kentte dervilere yardm iin gerekli toplam fonu azaltmakt.
simleri kaydetme, ayrca [yardma] layk derviler ve tekkelerle ilikilendiri
len deersiz herdular arasnda ayrm gzetme, gemite en fazla deer ve
rilenler arasnda olan, hayrsever balarn doal alclar saylan ve vakfe
dilmi birok tekkeden yararlanan bu yoksul insan grubuna kar deien
tutumu yanstyordu. Bir grup olarak zaten ok azalmlard ve bireyler olarak
hayat seviyeleri fonlardaki kesintilere ayna tutar ekilde perian haldeydi. 5
Bu deiiklikler gzle grnr haldeydi ve gerek Osmanl uyruk
lu, gerek yabanc gzlemcilerin dikkatini ekiyordu. stanbul'u ve Osmanl
eyaletlerini 828'de on alt ay boyunca tmlayan ve 84o'larn sonunda geri
dnen ngiliz yazar Charles McFarlane'in (799-858) tasvirinde bu kt
durum, abarty ve dramatik sslemeyi hesaba katsak bile, aka grlr.
Yazar ikinci ziyaretinden sonra yle der:
Yine de, sanyorum, vakflara ait malvarlklarnn ounun gelirleri
nin bir ksm zaman zaman kpr, eme, han onarmarna ayrl
yor ve bunlarn hibiri tamamen yklnaya terk edilmiyordu. unu
gerekten emin olarak syleyebilirim ki, artk yklm ve bir ie ya
ramaz durumda bulunan bu eserlerin hatr saylr bir ksm 828
ylndan daha eski olmayan bir tarihte kabul edilebilir derecede iyi
onarlm durumdayd. Ama dinin kkn kazyan reformcular ve
her yanda reformlara gsterilen sayg, herhangi bir tanmaz mala
sadece ve sadece caminin verebilecei gvenlii tamamen yok etti;
onlar, sz yerindeyse, "Trk Kilisesi"nin bamszln yok ettiler;
haris ellerini imparatorluun neredeyse btn vakflarna dolad
lar ve ulema, mollalar ve medrese talebelerinin geimini, camilerle
medreselerin bakmn, kprlerle hanlarn onarmn genel devlet
hazinesinden karlamaya giriiyorlar ve hkmet olarak, daha nce
vakf yneticilerinin yapm olduu yahut yapmalar gereken eyle
ri yapmaya alyorlar. Bundan dolay, ok az istisnayla, camilerle
medreselerin balarn rezil bir yoksulluk, din talebeleri takmn
25

Barnes, Introduction, ooo.


B i R KARM A HAYl RSEV E R L i K EKONO M i s i

paavralar iinde, ibadethanelerle minarelerin en gzellerini utan


verici ekilde ihmal edilmi ve hzla kmeye yz tutmu bir halde,
kprler, emeler ve hanlar ise tasvir ettiim durumda gryoruz.
Vakflar devlet tarafndan ynetildiinden beri kamu yararna yapl
m eserleri srdrmek iin hibir ey yaplmad herkesin dilinde.
McFarlane yabanclar arasnda byle aklamalar yapan tek kii de
ildi ve [bu durum] Osmanl arivlerindeki bulgularla, en azndan yoksul
lam din grevlilerinin durumunu esas aldmz srece uyuuyor gr
nyor. 26 McFarlane'in gzlemleri ayn zamanda hem bayndrlk ilerinin
hem bireysel refah yardm demelerinin, tek tek vakflar tarafndan ayr
ayr ve farld ekilde finanse edilme aamasndan l1kmetin ykmll
altna getii dnemi eksiksiz olarak yanstr. Bu dnem ayrca hkmetin,
gerekletirdii reformlar vastasyla din alimleri ve talebelerin meydana ge
tirdii byk bir snfnn statsnn altn oyduu bir zamand.
Binalarla baka yaplarn dorudan d grnlerindeki aikar
ke, yoksullarn eitiminin ve onlara verilen yardm hizmetinin kalitesin
deki k elik ediyordu. Vakflarn orijinal vakfyelerinde kurucularnn
niyetleri beyan edilir ve yneticilerine ilk talimatlarn ana hatlar bildirilir
ken, yukarda alntlan bulgular bu hedefleri gerekletirme noktasnda aza
lan bir beceriyi teyit ediyor. Evkaf- Hmayun Nezareti memurlar arasnda
ki yozlama -fonlarn zirnnete geirilmesi ve mlkierin yasad bir ekilde
gizlice devri- kurumlar daha da ypratyordu. Osmanl vakayinameleri ve
arivlerindeki bulgulara baktmzda, yle grnyor ki 86o'lara gelin
diinde bakanlk byk lde kendine ve memurlarna hizmet ediyordu,
ama vakflarn kendisine pek katks olmuyordu. Vakf mlklerini daha faz
la istismar edilmekten koruma abasyla, o tarihte vakflarn kayt, vergilen
dirme ve gzetim yetkisi Defter-i Hakani Nezareti 'ne devredildi. 27 863'te
Alntnn yapldg eser: Charles MacFarlane, Turkey and its Destiny: T1e Result ofjoumeys Made
in 1847 and 1848 to Examine into the State ofthat Country (Londra: John Murray, 8so), 396-97. 84o'ta
26

yazan Piskopos Southgate Bagdat hakknda benzer gzlemlerde bulunuyor ve hkmetin vakflara el
koymasn knyordu. A Tour through Armenia, Persia and Mesopotamia iinde, bunun iin bkz. MacFar
lane, Turkey and its Destiny, 396-97, not.
27 Barnes, Introduction, so.
i Y i Li K YAP D E N i Z E Ar; M S L MAN TOPL U M U N DA H AY l RS E V E R L i K

2 57

vakflarn idaresiyle ilgili karlan yeni bir ynetmelik devam etmekte olan
reformlar daha sade ve sarih bir hale getirdi ve bu dzenleme Osmanl
mparatorluu'nda, ardndan Trkiye'de 1936'da karlan vakflar kanunu
na kadar vakf ynetiminin temeli olarak hizmet etti.28 Evkaf Nezareti'nin
yerini 1924'te, Trkiye Cumhuriyeti'ndeki, Osmanl vakflarn yneten
Vakflar Genel Mdrl ald. Cumhuriyetin kuruluu srasnda, yne
timi resmi bir otoritenin elinde olan btn vakflar devletletirildi. 1954'te,
devletletirilen vakflarn sermayesi kullanlarak Trkiye Vakflar Bankas
kuruldu. Vakflar Bankas baka herhangi bir banka gibi ilev grd hal
de, karlarnn bir blmn balangta vakf olarak kurulan eserlerin ba
kmna ve renci burslar ile yurtlarna ayrmaktadr. 1967'ye kadar ok az
yeni vakf kuruldu; o tarihte Amerikan vakf yasasna ve slam hukuku gele
neklerine dayanarak hazrlanan yeni vakf kanunu vakf kurma konusunda
yeniden canlanan istekiere ayr bir ivme kazandrd. 9
Vakf reformlar sadece Osmanl mparatorluu'na zg olmayp
Mehmed Ali (8os-48) dneminde Msr'da, ayrca Fransz igalindeki Ku
zey Afrika'da ve ngiliz igalindeki H indistan'da da ba gsterdi. Sonunda
vakf kanunlar smrgeletirilmi ve yeni bamsz olmu btn slam
devletlerinde reforma urad, bunun iin ya eriat hkmleri tamamen
Bat vakfkanunlaryla deitirildi ya da ou yerde hem eriat hem Bat ka
nunlarna dayanan yeni yasalar karld. Bayndrlk projelerini destekleyen
vakflar genellikle aile mensuplarna yarar salayanlardan bir ekilde farkl
ilem gryordu.3
Vakflarn kullanmnn azalmasnn birok sebebi vard. Kimi
yerlerde, szgelimi S ovyet Orta Asya'snda, Suriye ve Msr'da vakflar
devrimlerle ortadan kalkt. Gney Asya'da ngiliz ynetiminin varl,
ngiliz hayrseverlik kanunlarnn yrrle konulmas ve ngilizlerin s
lam kanunlarn yorumlama tarz, vakf kuruluunun devam asndan
uygun deildi. Vakf yasalarnn deitirilmesinin arkasnda yatan saikler
ve genel anlamda vakflarn nemindeki azalma bir yerden dierine dei28 ztrk, "Osmanllar'da Vakflann Merkezi," 2 3 .
29 Faruk Bilici, "Jntroduction," Le waqfdans le monde musulman contemporain iinde, ed. Bilici, r., 5758.
30 Bkz. Peters ve dig., "wakf," rr78-8r ve u eserdeki makaleler: Bilici, ed., Le waqfdans le monde musul
man contemporain.
B i R KAR M A HAYl RSEV E R L i K EKO N O M i S i

iyordu, ama deiimi srkleyen etkenler arasnda genellikle unlar var


d: Kanunlarn laikletirilmesi; miras yasasnda, vakfa bir yeniden taksim
arac olarak duyulan ihtiyac gereksiz klan deiiklikler; vakflar da bu
anlamda gereksiz klan genel anlamda mlkiyet haklarnda salanan daha
byk koruma; devlet destekli refah kurumlarnn oluturulmas; vakf ya
sasnda, bazen baka kurumsal ekiller lehine vakflarn cazibesini azaltan
reformlarY
Vakflarn elindeki malvarln "kurtarmak" modernletirme pro
jeleri asndan genellikle hayati bir unsur olarak grlyordu. Bununla
birlikte bu abalarn bir vakfa ait tanmaz mallar zerindeki fiili etkisi hak
knda, bu tr mallarn devrini gerekletirmenin daha klfetli (ama imkan
sz deil) olmas olgusunun tesinde, ok az aratrma yaplmtr. Birok
reform, tarmn ve mlkiyet hakknn modernletirilmesinde vakflarn ba
lca engel olduu varsaymna dayanarak tasarland ve yrrle konduu
iin, bu soruyla ilgili aratrmalar zellikle nemliydi. Tarmsal gelimeyle
ilgili iddialar, vakflarn varlna kar ne srlen siyasi, ticari ve mali iti
razlardan veya kurucularnn samimi hayrsever niyetlerine glge dren
phelerden ayr olarak kantlamak yararl olurdu.
Vakflarn ve Osmanl Evkaf Nezareti'nin kaderi sadece vakflar
karsndaki tutumlara deil, ama ayn zamanda yardmn etkili bir ekil
de datmnda devletin rolne dair deien fikirlere balyd. Vakflarn
ounun azalan mali kapasiteleri onlar yoksullara yardmda ve talebelerle
hocalara maa denmesinde, imaredere gelen herhangi bir kimsenin doyu
rulmasnda, binalarla baka yaplarn idamesinde, ksaca vakf yardmna
alm insanlara sosyal, kltrel ve refah hizmetlerini sunmakta daha aciz
klyordu. O zaman kilit soru udur: mparatorluun her yannda vakflarn
azalan kapasitelerinin yaratt boluu hangi aktrler doldurdu? Varlkl
bireyler eski ykmllkleri yerine getirmek iin yeni yollar m buldular,
yoksa sorumluluklar yeni devlet kurumlar tarafndan baaryla stlenildi
mi? Grdmz gibi vakf, ekonomik bir aktr olarak gayet salam bir
sekler varla sahip olsa da, kkleri slam hukukunda ve dini uygulamada
olan bir kurumdu. Vakfn yerini neyin aldn aratrrken, yeni formlarn
3I

Peters ve di., "wakf, "' XI78-8, 9499

i v i L i K YAP D E N i z E AT; M sL MAN ToP LU M U N DA H AY R S EV E R L i K

2 59

kuruluunun, gerekesinin veya ileyiinin ne lde bir bilinle, slami


yahut sekler olduunu da sormak zorundayz.
HAN E DAN HAYIRSEVE RLGNN YE N D E N CADI

Hkmdarlar nemli bireysel balar olarak varlklarn srdrd


ler. Bununla birlikte kendisi de halka sosyal ve refah hizmetlerinin salan
masnda gittike daha faal davrananan, modernlemekte olan brokratik bir
devlet aygt araclyla hkm sryorlard. Sarayn, 19. yzylda devletin
salad hayr datmlar ve refah hizmetlerinde yaanan yeniliklerle yan
yana devam eden rolne u iki vaka k tutmaktadr: Mehmed Ali Paa'yla
(1805-48) halefierinin ynetimi altndaki Msr'da gerekleen reformlar ve
imparatorluk paytaht stanbul'da zellikle I I . Abdlhamid'in (1876-1909)
saltanat ve Jn Trkler dnemi (1908-18) srasndaki gelimeler. Bu yneti
ciler, yeni devlet balamnda ve ayrca eitimli ve profesyonel bir orta snfn
douuyla birlikte kendi g ve konumlarn merulatrp pekitirrnek iin
refah yardm datmnn eski ve yeni formlarn birletirdiler. P
Msr'da Mehmed Ali'nin ynetimiyle balayan deiiklikler devle
tin, uyruklarnn hareketini ve yerleimini kontrol etmek iin gittike daha
fazla mdahale ettii saldrgan bir modernleme programnn bir parasy
d. Askeri seferler ve benzer ekilde byk lekli tarmsal ve snai yenilikler
artan sayda insan gcn gerektirdi ve bunun iin Msr'n drt bir yann
dan kyller bu ilere kouldu. Byk Kahire ve skenderiye kentlerinde mo
dernleme hamlesi -pazarlarda ve halka ak alanlarda, kent sakini olmayan
gmenlerin srlmesi ve dilencileri sokaklardan uzaklatrma abalar da
dahil- emniyet faaliyetlerinin daha srarl bir ekilde yrtlmesi yoluyla in
sanlar daha fazla dzene sokma amac gdyordu. Bu gayretierin bir para
s olarak yeni devlet kurumlarnn kaplar yerel yoksul ve talihsiz kimseleri
de kapsayacak ekilde ald. Bunlarn iinde Kahire'de, Sultan Kalavun'un
Mahal'l-Fukara (Fukara Yurdu) olarak tannan ortaa hastanesi maristan
(1284'te ina edildi) ve imdi Takiyat Tulun diye anlan bn Tulun Camisi
32 Ener, Managing Egypt's Poor, xxiv; Nadir zbek, "The Politics of Poor Relief in the Late Otto
man Empire r876-r9I4," New Perspectives on Turkey 21 (Gz 1999): r-33; Nadir zbek, "Osmanl
mparatorluu'nda 'Sosyal Yardm' Uygulamalar: r839I9r8," Toplum ve Bilim, no. 83 (K 1999/2ooo);
nr-32; zbek. "Imperial Gifts."
B i R KAR M A H AY l R S EVE RLi K E KO N O M i s i

vard (188o'e gelindiinde bir ant olarak restore edilmek zere kapatlm
tl) . Bunlar hem dknlerevi hem akl hastanesi olarak hizmet veriyordu.
skenderiye'de iki kurum daha kuruldu: Kla el-Sadaka ve Takiyat Kabbari.
Bunlar, yiyecek ve barnak sunan yeni bir yetimhane ve terk edilmi ocuklar
yurduydu, ama insanlar ie yerletirmek gibi planlar yoktu.33 Hastaneler ve
eitli trde yurtlar Kahire'nin kentsel grnmnde yeni bir ey olmasa
da devletin insanlar oralara yerletirmeye ynelik aktif mdahalesi yeniydi.
Gemite, bakacak kimseleri olmayan veya kamu dzeni iin tehdit olu
turan akl hastas insanlar hastanelere kapatlr, ama yoksullara ounlukla
aileler, komular, imaretler ve suf zaviyeleri tarafndan baklrd. Takiyat
Tulun ayn anda barnak ve hapishane olarak hizmet veriyordu, nk in
sanlara orada ya zaptiyenin tavsiyesiyle ya da, eer neden kamusal destek
almalar gerektiine dair ikna edici bir sebep sunabilmilerse, kendi istekleri
zerine zaptiyenin onayyla yer veriliyordu. Sakinlerden biri serbest kalmak
istediinde, dilencilik yapmayacan veya baka bir ekilde kamuya rahat
szlk vermeyeceini temin eden bir kefil bulmak zorundayd.H
Yardm datan cami ve imaret gibi bildik mahaller yeni tr yar
dm kurumlaryla yan yana varln srdrd. ksz ocuklarn okumas,
beceriler edinnesi ve evlenmesi iin yzlerce yldr vakfedilmi okullar ve
fonlar mevcutken, yetimlerin bakmn ve sorumluluunu stlenecek resmi
kurumlar ancak 19. yzyln sonuna doru kuruldu. Buralar sadece veya
ncelikle evsiz yoksul kszlere ak deildi, grne baklrsa sadece bir
ebeveyni olan yahut ebeveynleri almaktan aciz baz ocuklar da kabul
ediyorlard. Bu sayede, Msr demiryollar iin alrken bir hacan kaybe
den Ahmed el-Bahiri adl biri, Hdiv Abbas Hilmi'ye bir dileke gndererek
oullarnn, sonunda hem onu hem kendilerini geindirebilmeleri iin, sa
nayi meslek okuluna ve skenderiye'deki slami Hayr Cemiyeti (kuruluu
1879) tarafndan kurulan yetimhaneye kabul edilmelerini istiyordu. yz
yl nceki, sakatanm Osmanl gazisi Ahmed gibi bu Ahmed de yoksulluk
yardm almak iin gerekli zel izin iin hkmdarna ahsen bavuruyor33 E ner, Managing Egypt's Poor, 20-2r.
3 4 slam toplumunda tbbi hayrseverlik baiarn dahilinde akl hastalannn tedavisine ilikin en ciddi
deerlendirme iin bkz. Michael Dols Majnun: The Madman in Medieval Islamic Society (Oxford: Ciaren
don Press, 1992).
,

i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAYl R S E V E R L l K

261

du. Ancak selefinden farkl olarak Msrl Ahmed, hanedann vakfettii bir
imaretten kendisi iin garantili bir sadaka deil, bir hayr rgt tarafndan
kurulmu bir kurumdan oullar iin mesleki eitim talep ediyordu.35
Msr'la kyaslandnda, vakf reformlar dndaki baka nemli
deiiklikler Osmanl mparatorluu'nda biraz daha ge bir dnemde g
rlmtr. II. Abdlhamid geleneksel sadaka datmlarn ve hassa hazi
nesinden hediyeleri nemli miktarda artrm ve kendisinin ba iyilik kay
na olarak rolne dikkat ekmek amacyla yeni yoksul yardm trleri ilave
etmitir. Padiahn cuma gn datt sadakalar hem sultann herhangi
bir selatn camisine gidi geli alayna elik eden trenierin bir paras ola
rak hem de kentin deiik yerlerindeki baka selatn camilerinde devam et
mitir. Bu olaylarda I I . Abdlhamid'in projelerini modern klan yeni tekno
lojilerin avantajlarndan ve yeni sylemlerden yararlanlrken, bir taraftan
da sz konusu olaylar, biroklarnca gerici bir tutum olarak deedendirilse
de, sultann gcne payanda olmutur.
Bu projeler arasnda 896'da tamamlanan Darlaceze ve 899'da
alan Hamidiye ocuk Hastanesi (Hamidiye Etfal Hastane-i Alisi)* vard.
Her ikisi de sultann nemli ve fazlasyla reklam yaplan katklaryla ina
edilmi ve bunlarn sregiden baarlar saray tarafndan finanse edilen ve
denetlenen milli basnda ilan edilmiti. Sultann iyiliini anlatan bu rek
lamlar ancak birka kiinin gznden kaabilirdi. Bu yeni kurumlarla ili
kili trenler, -szgelimi binlerce yoksul olann ocuk Hastanesi'nde mo
dern, shhi artlarda snnet edilmesi- yaygn bir etki yaratyordu. 9o6'ya
ait bir fotorafta, o yl, Abdlhamid'in tahta k yldnmnde snnet edi
len binlerce ocuk arasndan bir grup belgeleniyordu (Res. 6). Fotoraf, I I .
Abdlhamid'in atas III. Ahmed'in (1703-30) destekledii benzer bir olayn
ansn kutlayan 8. yzyla ait tabioyu akla getiriyor. Ancak 8. yzyla ait
resim sultana sunulan bir albm iin yaplmken ve sarayn ktphane
sinde korunurken, Abdlhamid'in hayrseverlik fotoraf hastanenin salna
mesi ile bu ve benzer olaylarla ilgili kapsaml hikayelere yer veren gnn
gazetelerinde yaymlanyordu. Sultanlarn uzun zamandr aina olunan
35

Ener, Managing Egypt's Poor, 102-3. Osmanl askeri Ahmed hakknda bkz. 4 blm.
imdiki adyla ili Etfal Hastanesi -.n
B i R KARMA HAYl RSEVERLi K EKO N O M i S i

;:

ll

,..

'

!!)

'

"

.,r.;

IJ:'!_

.....

;>

Resim 6. IL Abdlhamid (h. 1876- gog) tarafndan istanbul Hamid iye Etfal H astahane-i Alisi'nde
sn net ettiri len olanlarn fotoraf (Austos 1 906) . Fotoraf, sultan n tahta k n n 13. yldnm nde,
onun emriyle yaynlanan salnarnede yer almtr. N ad i r zbek'in izniyle.

hayrseverlikleri artk batan aa modern tbbi bir dekorda salneleniyar


ve popler medyada yazlar ve fotoraflada kayda geiyordu. Sultann ha
yrseverliinin geniliini, snnet olan ocuklarn, ailelerinin ve dostlarnn
evresinin ok tesinde muazzam sayda insana dorudan ve somut olarak
sergiliyordu. Elbette hastalarn ou stanbul veya yakn eyaletlerdendi, ama
Anadolu'nun daha uzak yerlerinden de hastalar geliyordu.36 Byle bir treni
tasvir eden bir gazete haberinin szleri modern bir kamu kurumunu deil,
hane-i hmayunu artryor ve sultann etrafnda tek bir aile yaratlma
sn vurguluyordu: "Orada zengin fakir babalarn mini mini yavrular bir
aile-i vahide eklinde itima etmiler, hepsi sanki bir babann evlad, hepsi
sanki bir birinin sevgili kardeleri ... "37
36
37

zbek, "Imperial Gifts," 213-I5.


zbek, Sabah, no. 3429, 7 Haziran r899, Osmanl mparatorluu'nda Sosyal Devlet. Siyaset, ktidar
ve Meruiyet 1876-1914 (stanbul: letiim, 2002) iinde.
i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA H AYl RSEVER L i K

Saray trenleri ve simgelerinin kullanmyla birlikte geleneksel re


torik, kkl Osmanl gelenekleriyle nemli bir ba koruyordu. Mehmed
Ali'nin Msr'nda yoksullarla ilgilenecek yeni ve daha uzmanlam devlet
kurumlar oluturuldu, ama bunlar hala Msr hkmdarnn, hdiv'in bi
reysel hayrseverliinden kaynaklanyor gibi alglanyordu. Yardm isteyen
dilekeler dorudan ona hitap ediyor, bazs kentlerin dndan gnderiliyor,
hatta bazs Mekke' den geliyordu. Bu dilekelere verilen olumlu cevaplarda
da yardmn zellikle hdivin ihsanyla (ihsanen min'el Hidivi) saland
belirtiliyordu. Varln koruyan sadece mnfert bir hanedan bann
kimlii deil, ayn zamanda slami hayrseverliin dil, zamanlama ve olay
mahallinin kullanm ekline yansyan ideolojik erevesiydi. Osmanl sul
tanlaryla Msr hdivleri benzer ekilde, bireysel refah ve destek projelerini
bilinli bir ekilde teknik bakmdan modern olarak sunuyor, buna karlk
onlar hakknda konumak iin Kuran'n tandk kelime daarcndan ih
san, sadaka ve hayrat kelimelerini seiyorlard. Tpk yoksullarn ynelebile
cei birden ok yardm kayna olduu gibi, [yardm] veren kiilerin davra
nlarn motive eden ve ekillendiren birka ideoloji katman vard; nk
bu srete hanedanlar, brokratlar, sekletirici gler inan, cemaat ve
meslek kimlikleriyle etkileim iindeydi. Hem Msr' da hem Osmanl'nn
imparatorluk merkezi stanbul'da, devletin kurumsal ve tzel bir sosyal re
fah ve yoksullara yardm aktr olarak rol 19. yzyl boyunca giderek artt.
YOKSUL YARD I M I N I N Y N ETIM i
Deiikliklerin bir yn de yoksullara ve yoksullua kar deien
tutumdu. Vakf reformu gibi kurumsal deiiklikler [yoksullara, yetimlere,
dknlere vs ynelik] ilginin sorumluluunun mahiyeti ve merkezi hak
kndaki yeni fikirleri yanstyorken, giderek daha ok yoksullar hedef alan
ilgiye ilikin yeni tutumlar ise ihtiya ve istihkak (hak edi) kavramlarnn
tanmlarndaki deiikliklerle ilikilendiriliyordu. Daha nce grdmz
zere, hkmetin, sekler kanunlar ve ounlukla yetikin erkekler ol
mak zere insanlarn, yeni tr brokratik ve resmi pozisyonlar doldurmak
amacyla, geleneksel medrese mfredatnn dnda kalan konularda eitim
grmesini destekleyen adalet ve eitim bakanlklar kurmasyla birlikte, uleB i R KAR M A H AY l RS E V E R Li K E KO N O M i s i

mann ve din grevlilerinin stats belki dorudan sorgulanmamakla bir


likte snrlandrld. Eitim, salk ve bayndrlk bakanlklarnn kurulmas
daha nce vakflarn yerine getirdii ilevleri byyen devlet brokrasisiyle
btnletirdi. Yeni devlet makamlar ve kurulularnn oluturulmasyla
ve eski kurumlarn yeniden tanmlanmasyla birlikte yoksullara salanan
bakm ve yardm da deiti. Bu konular 1 9 . yzyldan nce pek incelen
memiti. Gemite muhta insanlar, yoksul insanlarn zellikle kentlerde
hastalk ve sosyal huzursuzluk gibi tehditlerle ne lde zdeletirildiine
ve yaadklarn yerin dorudan ekonomik artlarna bal olarak herhangi
bir yerde az ya da ok hogrlyorlard.
Kyaslayacak olursak, yardma muhta yoksullarn davrann d
zenleyen mevzuat tm Avrupa'da erken modern ve modern dnemlerde
daha yaygn hale geldi. Drdnc blmde ele aldmz zere, o yzyllar
da kimin yoksul olduunu ve kimin yardm hak ettiini tanmlamaya y
nelik ilgi, sz konusu insanlar fiziksel olarak slahhane, yoksullar yurdu ve
hapishanelerde tutarak, zanaat ve ticaret sahalarnda almaya zorlayarak,
belirli kentsel alanlardan veya baz kentlerden bsbtn dlayarak, ayrca
sua zenenierin gzn korkutmann bir arac olarak dilencilii yasak
layp hayatlarn yeniden ekillendirerek denetim yollar bulmay ierecek
ekilde geniledi. Gerekten yoksulluk, salkl ve [yardm] hak etmeyen
kiiler ile yoksulluklar bir ekilde geerli ve bundan dolay [yardm] hak
eden kiiler arasnda yaplan daha kat bir ayrmn paras olarak sula daha
yakndan zdeletirilir hale geldi.38 Arkasndan buna, devletin, devlete fi
nanse edilen destein seviyesi, kapsam ve sresi dahil olmak zere yoksul
lar karsndaki ykmllklerini tanmlamaya ynelik bir deiiklik elik
etti. Yardm alacak kiileri semek ve onlara verilecek destein dzeylerini
belirlemek iin gerekli brokrasi ve sistemler hayata geirildi. Bu konu 1 9 .
yzyln sonlarndan itibaren Birleik Amerika ve Avrupa'da da hkmet
lerin insanlarn hayatlarn dzenlemek iin yapaca mdahalenin opti
mal ls balamnda tartlyordu: Devlet ile kamu hazinesi ne kadar
38 Yoksullar bir yere kapatarak stterindeki denetimi artrma, sulular ile duygusal ve zihinsel rahat
szlklar olanlar dahil olmak zere hayatlar ngrlen bir normdan sapan insanlar bir yere kapatmaya
ve tedavi etmeye ynelik daha byk bir hareketin paras olarak grlebilir. Duygusal veya zihinsel ola
rak rahatsz olanlar hakknda bkz. Foucault, Madness and Civilization ve Foucault, Discipline and Punish.
iv i Li K YAP DEN izE AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAY! RSEVERLi K

sorumluk almalyd ve sorumluluun ne kadar bireylerin iyilik dttlerine


ve derneklerin inisiyatiflerine braklmalyd? Yoksullarla nasl ilgilenilecei
tartmas giderek yoksulluk hakknda ne yaplacana ilikin daha kapsam
l ve daha kiiler st soruyu iine alacak ekilde geniledi.39
stanbul'da dervi tekkelerinin kapatlmas ve 19. yzylda tm im
paratorlukta buralara ve dier vakfedilmi kurumlara yaplan mali yardmn
azalmas, yoksullarla ilgilenen balca mekanlardan birini devreden kar
d. Tekkelerin yerini almak iin ortaya kt anlalan yeni bir uygulama,
muhta saylan ve resmi bir listeye eklenen insanlara dzenli ve uzun va
deli bir temelde devlete finanse edilen "yoksul maalar"nn (muhtacn ma
a) denmesiydi ki bu, Cezayir merkezli Harameyn Vakf'nn Mekke'yle
Medine'deki yoksullara datmlarn andryordu.40 Burada da giderek, yar
dm almak iin hak eden ve hak etmeyen yoksullar arasndaki aynnlara da
yanan daha kat ltler gelitirildi. 1 9 . yzyl ortasnda Msr'dan bir rnek,
bu ayrm ve bunun yoksullara ynelik yeni yardm ekilleriyle balantsn
rnekliyor. Kahire' deki Takiyat Tulun yoksullar yurduna bir ailenin men
subu bavuruyordu: Kr bir adam ve yar kr annesiyle kz kardei. Kabul
izni iin zaptiyeye kar sorumlu olan doktorlar adamla annesini onaylyor,
ama kz kardein talebini salkl olduuna ve byk ihtimalle kendisini
ayakta tutacak bir i bulabileceine dayanarak geri eviriyorlard. Gelenek
sel olarak ve hala yardm hak ettikleri dnlen kr insanlar yeni devlet
kurumuna rahata kabul edilmiti. Buna karlk, grnrde herhangi bir
fiziki engeli olmayan gen bir kadnn alabiiecei ve yardma muhta ol
mad farz ediliyorduY
Takiyat Tulun tbbi yetkililerle birlikte zaptiye tarafndan ynetili
yordu. Uygulad usuller zaptiyenin, kamu dzenini ynetmek ve koru39 nceki blmde daha etraflca ele alndg zere, Avrupa ve Kuzey Amerika yoksullarnn tarihine
dair kapsaml bir literatr var. Mesela bu byk ve giderek artan literatrn rnekleri iin bkz. Jtte,
Poverty and Deviance; Geremek, Poverty; Paul Slack. The English Poor Law, 1531-1782 (Cambridge, BK:
Cambridge University Press, 1995); Gertrude Himmelfarb, The Idea of Poverty: England in the Early
Industrial Age (New York: Alfred A. Knopf, 1984); Gertrude Himmelfarb, Poverty and Compassion: The
Moral Imagination of the Late Victorians (New York: Alfred A. Knopf. 1991); Koven and Michel, "Wom
anly Duties."
40 zbek, '"Sosyal Yardm' Uygulamalar." 5-16; Hoexter, "Alms in Ottoman Algiers."
41 Ener, Managing Egypt's Poor, 53B i R KARMA HAYl RSEVE R L i K E KONO M i S i

makla ilgili sorumluluklarnn bir paras olarak devlet destekli yardma eri
imi denetlerken ve ayn zamanda hak eden ile etmeyen yoksullar arasn
da ayrm yaparken giderek daha nce baka yetkililerce (muhtesip gibi) ifa
edilen ilevleri stlendiini gsteriyor. Osmanl Zaptiye Mirlii 846'da
tesis edilip 87o'te bir bakanla dnrken, Mehmed Ali Paa'nn Msr
Zaptiyesi 835'te kurulmuturY Yoksullarla ilikisinde ise zaptiye, 19. yzy
ln sonlarnda Osmanl mparatorluu'nda isiz insanlar olarak tanmlanan
serserilere kar giderek daha saldrgan bir tutum benimsedi; sz konusu in
sanlar sadece istenilmeyen ve naho kiiler olarak deil, ayn zamanda sulu
olarak grlr hale geldiler. Osmanl'da serserilie ilikin ilk ynetmelikler
de, istikrarl gelir akn garanti etmek ve kentlerde nfus basksn nlemek
iin tarmsal nfusun kylerde tutulmas amalanmt. Zaptiyenin genel
olarak halk ve zel olarak yoksullar karsnda deien rol bugn bilim in
sanlarnca tarihsel kaynak olarak kullanlan zaptiye kaytlarnda grlebilir.
Bu kaytlar ister Takiyat Tulun gibi kurumlara kabul edilme veya bunlardan
salverilme kaytlar, ister yardm dilekeleri, isterse terk edilmi ocuklar,
dilenciler ve baka fakir kimselere ait raporlarda olsun, yoksul insanlar hak
knda nemli bilgiler ierir. 89o'a gelindiinde, Osmanl hukuku belirli bir
ikameti veya ii olmayan kimseleri "serseri" olarak gryor, 1909'da kan
" Serseri ve pheli Kiiler Hakknda Kanun" (Serseri ve Mazanne-i Su' E
has Hakknda Kanun) ise serserilii su sayyor ve mahkum edilenleri srekli
pheli ve zaptiye gzetimine tabi kiiler olarak snflandryordu.4
Yoksullar karsnda deien tutumlar ve onlarla ilgilenecek yeni
kurumlar ile otoriteler, yine 19. ve 20. yzyllarda deien hem yerel et
kenlern hem de d etkilerin bir sonucuydu. Modernleme projeleri sadece
yeni teknoloji ve bilginin sunulmasn deil, halka ak kentsel meHmla
rn grnnn deitirilmesini de hedefliyordu. Bu, dilencilerle yoksul
serserilerin mmkn lde ortalktan kaldrlmas demekti ve bir taraf42 Khaled Fahmy, "The Police and the People in Nineteenth-Century Egypt," Die Welt des Islams 39
(999): 340-77; Ferdan Ergut, "Policing the Poor in the Late Ottoman Empire," Middle Eastem Studies 38
(2002): so; Ener, Managing Egypt's Poor, nsz, ro-r.
43 Bkz. szgelimi Fahmy, "The Police and the People"; Ener, Managing Egypt 's Poor, Liat Kozma,
"Women on the Margins and Legal Reform in Late Nineteenth-Century Egypt, r8so-r882," doktora tezi,
New York University, 2oo6; Ergut, "Policing the Poor," s -Go.
i Y i Li K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEVER L i K

tan seyyahlar dilencileri Msr'n (ve Ortadogu) manzarasnn bir paras


olarak gzlemlerneyi srdrrken, Mehmed Ali hkmetinin ve halelleri
nin politikalar onlar ortalktan temizlerneye alyordu.44 Yoksullarla il
gilenmek ve onlarn aleni grndn denetlernek Ortadou'ya gelen
Avrupallarn zihinlerinde modern bir devlet yaratmakla ilikilendirilmeyi
srdrd ve yerel Ortadou hkmetlerinin politikalarnda da artan lde
byle oldu. Zamanla, yoksullar idare etmekteki baarszlk, Avrupallar
ca yerel hkmetlerin daha genel anlamda meselelerini halletmekten aciz
olduklarnn bir gstergesi olarak grlr oldu. Dier taraftan, 20. yzyla
gelindiinde, yoksullarla, zellikle de yoksul ocuklarla, ilgilenmek dnya
nn drt bir yanndaki yurttalar tarafndan, Ortadou'nun yeni ortaya kan
devletleri dahil olmak zere salkl yeni bir ulusal nfusun oluturulmas
bakmndan birinci derecede nemli saylmaya balad.4s
Bu deiikliklerin birounun altnda yatan, 19. yzyln nde ge
len Msrl aydn Rifa'a Raf et-Tahtavi'nin (8o-73) yazlarnda aka dile
getirildii gibi, sadece sorumlu bireyler deil, ayn zamanda sorumlu bir
devlet fikriydi. Tahtavi devletin ve zel yardmseverliin yoksullarn refah
n garantilernek iin stlendii ada sosyal sorumluluklarn dorudan bir
ncl olarak hayrsever balar yapan halifelerin ve sonraki sultanlarn
geleneine dikkat ekiyordu. Tahtavi, ayrca, yalnzca tembel olan salk
l yoksullarla srekli devlet yardmn hak eden zrl yoksullar arasnda
da bir ayrm yapyordu. eitli slam ve Avrupa dnderinden etkilenen
Tahtavi kamu refahna katkda bulunan bir etken olarak el emei dahil al
maya byk deer veriyor ve [yardm] hak eden yoksullar arasna talebeleri
dahil etmekle birlikte ulemann kamu desteini hak ettiini dnmyor
du. Bu bakmdan, drdnc blmde ele alnan, salkl insanlarn kendi
geimieri iin alma ykmlln vurgulayan slam dnrlerini ha
trlatyordu. Tahtavi'nin dorudan etkisi altnda kalsn veya kalmasn, vakf
ynetimine ilikin Msr reformlar btn ulemaya nakdi yardm byk
oranda azaltt. Tahtavi nc bir yoksul snfn mahiyeti stnde de kafa
44 Ener, Managing Egypt's Poor, 26-48.
45 Bu gelimenin izi u eserde aka srlr: Ener, Managing Egypt's Poor. Saglkl bir nfusun inas
baglamnda yoksul ocuklar himaye etmenin yeri hakknda ayrca bkz. Libal, "The Child Question."

268

BiR KARMA HAYl RSEV E R L i K E KO N O M i S i

yoruyordu, bunlar byk lde ve muhtemelen haksz yere Msr'n toprak


sahibi ve varlkl kentsel sekin zmresinin insafna kalm olan, esas ola
rak kyllerden ama ayn zamanda kentli zanaatkarlardan meydana gelen
alan yoksullard. 46
Muhta yoksullarla ilgili tutumlar deiirken Tahtavi yoksul olma
yp daha nce vakflardan yardm alanlar arasnda ne km olanlar da
yardm alacak kimselerin dnda tutuyordu. 19. yzyln sonuna yaklald
nda bu insanlarn birou devlet memuru haline gelmiti ve h kmetin
ilgili dairelerinden dzenli maa alyorlard. te yandan imarederin zellik
le yoksullara yiyecek datan merkezler haline geldii grlyor. Bununla
ilgili dolayl bulguyu, Jn Trklerin 19n'de stanbul'da ikisi dnda btn
imaretleri kapatmasndan elde ediyoruz. Bu tedbir ksmen kamuoyunun
dikkatini, hkmet kurumlarnn ikame edecei hanedan hayr ilerinden
uzaklatrmak niyetini gdyordu. Gelgelelim hkmet ok gemeden,
Balkan savalarnn ardndan Osmanl mparatorluu'na akan Mslman
muhacirlerle ien, ayrca bu savalar ve bunu takiben Dnya Sava'nn
memlekete getirdii darlkla giderek yoksullaan bir nfusun acil ihtiya
lar karsnda imaretleri yeniden amak zorunda kald.47 Meruti monari
yi yeniden dirilten ve sonunda I I . Abdlhamid'in saltanatn sona erdiren
Jn Trk ihtilalinin, sultanla ilikilendirilen ve zellikle de sultan hakkn
da olumlu bir portre izen uygulamalar tasfiye etmek iin elinden geleni
yapmaya almas artc deildir. Jn Trkler bunlarn yerine Osmanl
Hilal-i Ahmer Cemiyeti* gibi kurulular tevik etti ve sarayla ilgili simgeler
den arndrlan yoksulluk yardmn brokratikletirmeyi srdrd.
Z E KATIN YEN D E N CADI

19. yzyl reformlar giderek brokratikleen ve seklerleen Os


manl ve Msr devlet kurumlarnn salad refah hizmetlerine tank olur
ken kkl bir slami hayrseverlik dili ve ayn ekilde hem hkmdarlarn
hem bireylerin kiisel iyilikleri varln devam ettirdi. Kamusal refah ve
46 Juan R.l. Cole, "Al-Tahtawi on Poverty and Welfare," Poverty and Charity iinde, ed. Bonner ve dig.,
22338.
47

Singer, " lmarets."


imdiki adyla Trkiye Kzlay Dernegi -.n.

i Y i L i K YAP D E N i z E AT; M s L MAN ToPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

yoksulluk yardmnn sorumluluunun toplum genelinde zel bireyler,


yeni bamsz dernekler, yneticiler ve devlet kurumlar arasnda datld
bir ahlak ekonomisi de varln srdrd. Resmi olarak rgtlenmi bir
proje olarak zekat toplama 20. yzyl boyunca Ortadou, Asya ve Afrika'da
smrge ve ardndan bamsz uluslar olarak ortaya kan slam devletlerin
de gitgide grnr hale geldi. Bununla birlikte, zekat demesi, tarihinin
izini srebilecei ok fazla belge brakmasa da bireysel temelde her zaman
mmkn olduundan ve yaygn olduu varsayldndan, bunu bir "zekat
dirilii" olarak nitelernek zordur. Zekat vermek Mslmanlarn vecibele
rinden biri olduundan, devletin bu ie karmad yerlerde bile insanlarn
ounlukla bunu yerine getirmek iin bir yol bulduunu farz etmek lazm.
Daha nce tarttmz gibi, grne baklrsa resmi zekat tahsil
darlar tarafndan zekat toplanmasnn istikrarsz bir tarihi olmutu. Ancak
zekat devletin toplamas ilkesi eriata dayanyor ve resmi toplama zaman
zaman yeniden canlandrlyordu. Zekatn Mslman idareler tarafndan
tarih boyunca belirli aralklarla yeniden devreye sokulmas, devletin [zekat]
toplamasnn slam dnyasnda birok yerde defalarca baarsz olduunun
bir gstergesidir. Reformcu bir program olan dnrler veya hkm
darlar zekat devlet dzeyinde resmi ekonomik sistemin bir paras olarak
yeniden sunmay seiyorlard. Bunun zaman ve mekana dalm birok
rnei vardr: r. ila 13- yzyllarda Kuzey Afrika ve Ispanya'da Murabt
larla Muvahhitler; 12. yzylda Suriye ve Msr'da Selahaddin; 17. yzyln
ortalarnda Senegal Vadisinde Znaga Herberilerinden mam Nasreddin;
Nijerya'da Sokoto H alifelii (87-1903); 8. yzyldan beri Arap Yarma
dasna hkmeden Yalabiler ve 19. yzyln sonlarndan itibaren Sudan'da
Mehdiciler. Salraalt Afrikas'ndaki slam devletlerinden birou smrge
ncesi dnemde u veya bu ekilde zekat topluyordu. Zekat Fas ve Kuveyt'te
gemiteki bir tarihten 19. yzyln sonuna kadar, Yemen'de de 1962 devri
mine kadar devlet tarafndan merkezi olarak rgtlenmitir. Resmi zekat
yeniden balatmann balamlar zde deildi. Muvahhitler ve Yalabiler
gibi bazlarnn niyeti kktenci bir program savunmakt. Dier tarafta Se
lahaddin, grne baklrsa, zekat toplamay daha nce ii Patmilerin ve
Hristiyan Hallarnn hkmettii blgelerde Snni denetiminin yeniden
B i R KAR M A H AY l R S EV E R L i K EKo N o M i s i

kurulduunu vurgulamann bir yolu olarak getirmiti. Beklenebilecei ze


re, yrrle konduu yerde resmi zekat her zaman veya hatta esas olarak
yoksullara yardma ynelik olmaktan ziyade askeri personel, saray grevlile
ri ve ulema dahil olmak zere geni bir yelpazeyi destekliyordu.
slam dnderi 20. yzylda zekata -gl bir resmi slam kim
liine sahip devletler balamnda sosyal adaleti ve kamusal refah artrmak
iin mali bir mekanizma olarak- yeni bir nem atfettiler. Suudi Arabistan
(1951) , Malezya (1955), Libya (1971), Yemen (1975), Pakistan (1980) ve Sudan
(1984) dahil saysz Mslman devlet zekat devlet tarafndan toplanacak
ve harcanacak bir resmi bir vergi olarak koydu. rdn, Bahreyn, Kuveyt ve
Msr'da hkmete desteklenen veya denetlenen zekat toplayan kurumlar
vardr.48 Szgelimi rdn'deki Zekat Sand Evkaf Bakanl tarafndan y
netiliyor ve bakanln btn rdn'de zekat hem toplayan hem datan,
ayrca klinikler ileten, burslar veren ve mesleki eitim dzenleyen komi
teleri var.49 Yeniden balatlan, zekatn devlete rgtlenmesi uygulamas
farkl ekiliere brnyor ve bu lkelerin yurttalarn deiik yollardan et
kiliyor; uygulamalarn ne denli baarl olduuna ilikin deerlendirmeler
ise eitli. Dzenli ve eksiksiz zekat demeleri yoluyla gerekleen servetin
yeniden datmnn, sosyal refah projeleri ve snf gerginliklerinin yattrl
mas iin nemli bir temel olmas bekleniyordu. Pakistan'da Seyyid Mevdu
di (1903-79) gibi Mslman aydnlar ideal artlarnda vcut bulan zekatn,
slami ynetimlerce benimsenmesinin, temelleri salam bir ekilde eriata
dayanan ve kapitalizmin eitsizlikleriyle sosyalizmin kat kstlamalarndan
kurtulmu slam devletlerinin kuruluu yolunda belirleyici bir adm olaca
n ileri sryorlard. Mevdudi'nin trettii bir terim olan "slami ekonomi",
48 Zysow, "zakat," XI:4o, 420; Halger Weiss, "Zakcit in Pre-Colonial Sul-Saharan Africa. A Tenta
tive Survey. Part One" (Helsinki, 2000), 26-29, http:/ fwww.valt.helsinki.fijkmi!Julkaisf WPtj2oooj
WPl ooHW.HTM (eriim: 5 Temmuz 2007); Halger Weiss, "Zakcit in PreColonial Sul-Saharan Africa.
A Tentative Survey. Part Two" (Helsinki, 2ooo), http:/ fwww.valt.helsinki.fi/ kmi!JulkaisfWPtj2oooj
WP2004.HTM (eriim: 5 Temmuz 2007); Halger Weiss, "Attempts to Establish an Islamic Economy: A
Survey on Zakllt in Same Nineteenth-Century Muslim States af the Bilad as-Sudan" (Helsinki, 20oo), 2,
www.valt.helsinki.fijkmijTutkimusjSaljWeiss% 2oaccrapaper.htm (eriim: 27 Aralk 2oo6); jonathan
Benthall and jerome Bellion-jaurdan, The Charitable Crescent: Politics of Aid in the Muslim World (Lan
dra: I. B. Tauris, 2003), 72.
49 janine A. Clark, Islam, Charity, and Activism: Middle-Class Networks and Social Welfare in Egypt,
]ardan, and Yemen (Blaomingtan: Indiana University Press, 2003), 109.
i v i l i K YAP D E N i Z E AT; M s l MAN TOPlU M U N DA H AYl R S EV E R l i K

sadece entelektel bir aratrma sahas olarak deil, ayn zamanda Msl
man iadamlarna ve kar ile kirann para kazanma yolu olarak faizin yerini
ald slami ilkelere gre ynetilen Al Baraka gibi bankalara rehberlik eden
bir uygulama olarak ortaya kmtr.so Zekatn modern finansal formlar ve
aralara uygulanmas, bu konulara hitap eden kapsaml bir teknik literatr
retmitir. Bu konuda bir rnek birinci blmde alntlanan, zekat hakknda
belirli sorulara cevaplar ve eitli trde yatrmlarla gelirlerin zekatn doru
hesaplama yardm sunan kamusal ve zel internet siteleridir.
Msrl aydn ve modern Snni kktenciliinin ideologu Seyyid Ku
tub (1906-66) zekat ekonomik eitsizlii dzeltecek gl bir faktr ve
sosyal adaleti artracak bir etken olarak destekliyordu. Seyyid Kutub, Msl
man Kardelerin Msr'da nc filozofu ve tm slam dnyasnda 20. yz
yln en ok okunan slami dnderinden biri olduundan yazdklarna
dikkatli bir ekilde bakmakta yarar var. Kutub, slam'da Sosyal Adalet adl
tannm eserinde, zekat, ibadetlerini yerine getiren Mslmanlarn oldu
u bir toplumda sosyal adalete ulamann ayrlmaz bir unsuru olarak tasvir
ediyordu:
Zekatn haslatma gelince, yasa udur: Zekat sadaka olarak veril
memeli, hak olarak alnmaldr. [Kuran'da belirtildii zere] "Mal
larnda (yardm) isteyen ve (iffetinden dolay isteyemeyip) mahrum
olanlar iin bir hak vardr." (5:9) Bu hisse devlet tarafndan alnr
ve bedeni ihtiyalarn karlamak, haysiyetlerini ve vicdan glerini
korumak iin Mslmanlarn refahna harcanrY
Kutub zekatn, toplumu rgtlernek iin safkapitalist bir temeli red
deden bir ahlak ekonomisi iin art olduunu aklyordu. slami ekonomik
dncede doal bir denge olduunu iddia ediyordu:

50 Timur Kuran, "On the Notian ofEconomic justice in Contemporary Islamic Thought," Internation
al Journal of Middle East Studies 21 (989): 1719I; Timur Kuran, " lslamic Redistribution through Zakat:
Medieval Roots of Contemporary Problems," Poverty and Chanty iinde, ed. Bonner ve dig., 275-94.
51 Sayyid Qutb, Social justice in Islam, ev. john D. Hardie, gz. ge. ev. ve Giri, Hamid Algar
(Oneonta, NY: Islamic Publications International, zooo ) , 67.
B i R KAR M A HAYlRSEV E R L i K E KO N O M i S i

Demek ki slamiyet servette mutlak bir eitlik talep etmez, nk


servetin dalm insann kabiliyederine baldr ki bunlar da tek tip
deildir. .. [slamiyet], yoksullarn zenginlerin serveti stndeki hak
iddialarn, sosyal hayatn dengeli, adil ve retken olabilmesi iin
yoksullarn ihtiyalarna gre ve toplumun en iyi karlarn esas ala
rak tayin ederY
Yoksullarn zenginlerin serveti stnde hak iddias fikri slami d
nce iin esastr ve grdmz gibi zekat deme veeibesinin ve genel
olarak insanlar hayrsever olmaya tevikin temellerinden biridir. Bu ekilde
slam'n ahlak ekonomisinin merkezi bir ynn meydana getirir. Kutub,
toplumun yoksullara kar kolektif bir sorumluluu olduunu yle tekrar
lar: "Eer herhangi bir birey geceyi a geirirse, sulu, onu doyurmak iin
harekete gemeyen toplumdur."5
Zekatn gncel tatbikinde nemli bir etken, klasik dzenlemelerin,
zekat hukukunun rafneletii ve kanun halinde topland slam'n ilk yz
yllarnda var olmayan kazan ve yatrm ekillerini hesaba katmak iin ne
lde uyarland ve yeniden yorumlanddr. Ayn zamanda, zekat alcla
rnn kategorileri de zekat paralarn datma imkanlarn geniletmek iin
yeniden yorumlanmaktadr. Bu esneklik yeni deildir; tersine, Ebussuud'un
fetvalar ve Ebu lya'nn hikayesi gibi rneklerde bu kitap boyunca sarih
olarak ifade edilmitir. Kutub kendi zamannda zekatn nasl konulaca
sorusunu da ele alyordu; Kutub'un zamannda, zekatn nasl hesaplanaca
na dair erken slami tartmalar hayvanclk ve tarmdaki kazan kaynak
lar stnde durduklarndan ancak ksmen geerliydi. Ebussuud'un kendi
zamanndaki gibi Kutub'un yaklam da pragmatikti.
Yine zekatn kaynaklarnn her trl malvarln ierdiini gz
nnde tutmalyz, gnmzdeki malvarl trlerinden bazlar
zekata dahil deil, nk bunlar slam'n ilk devirlerinde bilinmi
yordu. .. Zekatn sadece Peygamber'in zamannda bilinen malvar52
53

Sayyid Qutb, Social justice, 4849.


Sayyid Qutb, Social ]ustice, 89.

i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M AN TOPLU M U N DA HAYl R S E V E R L i K

l tipleri iin farz klnmas, bugn malvarl veya servet olarak


bilinen her ey ve bir kazan reten her ey iin zekat konmasn
engellemez. Byle eylerin, verginin balangta konduu trden ol
maya bilecei gerei herhangi bir ey deitirmez.
Bunlara ek olarak Kutub zekatn nasl datlacana dair yeniliki
fikirlere sahipti:
Keza biz de vergi paralarnn gittii yerleri deitirebiliriz, tpk
mer'in yeni dnmeleri desteklemek iin belirlenen demeleri dur
durduunda yapt gibi. Sz konusu paralarn uygun olan kiilere
nakit veya ayni olarak verilmesi art deil. O:!:larn adna fabrikalarla
atlyeler kurulabilir veya bir kazan kayna olarak eitli iletme
lerden hisse verilebilir. Bu, zekat her trl geici veya geliigzel
hayrseverlikten uzaklatrr; nk bunlar modern hayatn ihtiya
laryla uyum iinde deil.54
Seyyid Kutub, ak bir ekilde, devleti vergilendirme ve kaynak dat
ma aktr olarak gryor ve acil yardmdan ziyade kalknma programiarna
yatrm vurgulayan modem bir yardm yorumunu savunuyordu.
Malezya son zamanlarda oluturulan ulusal resmi zekat sistemle
rinin rneklerinden birine sahip olmasna ramen mutlaka hepsini temsil
ediyor deil, nk her lke kendi zekat toplama ve datma aygtn kendi
rgtlyor. 1955'te yasayla zekatla yetkili bir devlet birimi kuruldu, bu yol
la merkezi hkmet daha nce yerel dzeyde ve ou defa gnll olarak
gerekleen zekat toplamay zorunlu kld ve zekat alacaklar hakknda ve
rilen kararlara daha fazla karmaya balad. 197o'lerin ortasnda yaplan
bir aratrmada, tahakkuk ettirilen zekatlarn byk ksmnn ykn ta
yan kyllerin, yerel bir ba ve yeniden datm sreci olarak algladklar
zekata devletin mdahalesine kzgn olduklar sonucuna varld. Kyller
hkmetin zekat tahsilatndan kanma yollar buluyor ve rvetilikten
ikayet ediyordu. Ayrca, dedikleri zekatn kk bir miktarnn kendi ky54

Sayyid Qutb, Social justice, 304B i R KAR M A HAYl RSEV E R L i K EKON O M i S i

lerine geri dndn grmekten mutsuzlard , oysa gemite zekat yerel


insanlarn acil ihtiyalarn gidermek iin kullanlyordu. Hkmet, [zekat]
fonlaryla okullar, klinikler yapldn, yoksul insanlarn ve haccn destek
lendiini iddia etse de kyller devlet zekat fonuna yaptklar demeleri as
garide tutmaya alrken gnll balarn srdrerek resmi zekat sre
cini kertneye devam ettiler.s Malezya vakas, resmi zekat sistemine aktif
muhalefeti ve bunun sebeplerini anlatyor. Resmi zekat sisteminin, doas
gerei yolsuzlua bir sosyal refah bakanlndan daha ak olup olmad
tartmal. Bununla birlikte daha bariz olan olgu, kiiler st bir de vlet sis
teminin daha nce bireysel ve yerel olarak ilemi olan bir sosyal yardm
mekanizmasnn yerine devreye girmesinin ve toplanan fonlar kullanmak
iin merkezi bir gndem oluturmasnn yaratt gerilimdir.
Pakistan'da, General Ziya l Hak tarafndan 98 o'de Zekat ve
r Ynetmelii'yle oluturulan resmi bir zekat sistemi yirmi be yldan
fazla bir sredir yrrlktedir. Devlet bu sistemde mali servetten zekat
ve tarm hasadndan r alnmasna nezaret ediyor ki bunlarn ikisi de
daha nce gnll katklard. Maliye Bakanl'nda son derece dallanp
hudaklanm bir datm brohasisi rgtlenmitir: M erkezi Zekat Fonu
eyalet zekat fonlarn ve onlarn altnda, yeleri ksmen seilen, ama ayn
zamanda genellikle okuryazar olmayan yerel zekat komitelerini denetler.
Buna elik eden ama ayr baka bir kurum tamamen devletin tahsis ettii
deneklerle finanse edilen Milli Zekat Vakf' dr. Bu vakf zekatn gelenek
sel olarak verildii bireylere deil, gruplara ba yapar. Pakistan'n zekat
sisteminin verimliliine dair yorumlar cokulu destekten eletiriye kadar
uzanyor; ancak hepsi bu datmlarn yoksulluu azaltna veya hatta or
tadan kaldrmadaki etkisini farkl deerlendirse de bu sistemin gerek ih
tiyac tehis etme ve hedeflernede nispeten etkili olduunu kabul ediyor
grnyor.56
55 Scott, "Resistance without Protest."Malezya'daki zekat ciagtm hakknda agda bir degeriendir
mesi iin bkz. anonim, "The Efficiency of Zakat Distributions" (2oo), http:j fwww.iiu.edu.myjiaw (eri
im: 12 Eyll 2007). yaz bu internet sitesinin yaynlar blmnde bulunuyor.
56 Grace Clark, "Pakistan's Zakat and 'Ushr as a Welfare System," Islamic Reassertion in Pakistan: The
Application of Islamic Laws in a Modem State iinde, ed. Anita M. Weiss (Syracuse: Syracuse University
Press, 1986), 7995
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

Pakistan'daki sistemle ilgili sorunlardan biri sistemin yozlam ol


duuna dair yaygn algdr; ancak, ayn zamanda devlete vergi demek ile
dini veeibeleri gnll olarak yerine getirmek arasnda bir fark grenler
de vardr. Ayrca zekat komiteleri de partizanlktan uzak durmay becere
memiler ve Pakistan'daki eitli siyasi deiiklikler boyunca fonlar iktidar
dakilerin taraf olduu davalar desteklemek iin kullanlmtr.57 Bununla
birlikte, Pakistan'n durumunda, bireysel ve tzel kiilerin baiarna dair
gg 8'de yaplan anketerin sonular kayda deerdir. Anketlerde elde edilen
sonular, zekat d balarn deerinin zekat atn ve yaygn gnlllk
faktr de dikkate alndnda, bu kitapta gnll olarak nitelendirdiimiz
hayrseverlik ekillerinin zorunlu olanlardan daha ar bastm gsteriyor.
i dnyasnn ezici bir ounluu da yardmsever ralara katlyor. Bu da,
elimizdeki bulgularn islam toplumlarnn tarihinin erken dnemlerinde
ve uzun vadede gsterdii gibi, gnll ban bugn hala zekattan ok
daha byk bir katkya ilham verdiine iaret ediyor.58 Devletin zekat me
murlarna kar allm yolsuzluk iddialar da resmi zekat sisteminin var
olduu yerlerde eskimeyen bir konudur. Bu ikayetin daha fazla aratrl
mas gerekir, belki de resmi sistemlerin son derece ahsi bir muamelenin
yerine kiiler st bir yntem getirmeye kalktnda tipik bir ekilde yoz
lam olarak alglanp alglanmad sorusunu sormalyz.
DERNEKLER VE SVL TOPLUM RGTLER

Yardmseverlik alannda yaanan yenilikler, yeni brokrasiler ve


teknolojilerin yardmyla sadakann daha kkl ekillerini yeniden icat et
meye veya diriltneye ek olarak derneklerin, gnllln ve sivil toplum
rgtlerinin devreye girmesini ieriyordu. Balangta ounlukla sekin
sosyal zmrelerin mensubu olan bireysel balar belirli hedeflere ula
mak iin ibirlii yapmak zere dernekler kurdular. Msrl dnr Tahta57 Clark, "Pakistan' s Zakat"; Kemal A. Faruki, "Pakistan: Islamic Government and Society," Islam in
Asia: Religion, Politics, Society iinde, ed. John L. Esposito (Oxford: Oxford University Press, 1987). 53-78;
D. Novossyolov, "The Islamizatian of Welfare in Pakistan," Russia's Muslim Frontiers iinde, ed. D. F.
Eickelman (Bloomington: Indiana University Press, 1993). 6o-74
58
Http:/jwww.asianphilanthropy.orgjcountriesjpakistanjoverview.html (eriim: 12 Eyll 2007).
Yine de, verilerin bizatihi ankete katlaniann beyanatianna dayand olgusunu dikkate alarak belirli
arptmalan da hesaba katmalyz.
B i R KAR M A HAY l RSEVERLiK E KO NO M i S i

vi Fransa'da grm olduklarna dayanarak derneklerin yardmsever aktr


ler olarak roln tasvir ediyordu. 1831'de Birleik Amerika'y ziyaret eden
Tocqueville ve Avrupa'da inceleme grevlerine katlan baka Msrllar gibi
Tahtavi de derneklerin toplumu ve kltr salamlatrmada oynadn
dnd rolden etkilenmiti. yle diyordu: "Tanr'nn rzas grupla bir
liktedir ve kamu yarar iin bu hayrsever kurumlarn oluturulmas bir zen
ginler derneinin onlar vakfetmesini, sonra devredilemez ve sresiz olarak
yarar salayacak hayrsever balar yapmasn icap ettiriyor."59 Tahtavi'nin
zihninde dernek byk hayr giriimlerinin tercih edilen aktr olarak bi
reyin yerine gemiti.
Msr'da bu tr derneklerin rnekleri 19. yzyln son dneminde
ortaya kt. slami Hayr Cemiyetleri (1879 ve 1892'de kuruldu) ve Kpti
Hayr Cemiyeti (1881'de kuruldu.) yoksullarn ulaabilecei salk, eitim
ve refah hizmetlerinin kalitesini artrmay hedefliyordu. Bu dernekler be
lirli inanlar dorultusunda kurulmakla birlikte Msr'da farkl inanlar
dan yoksul insanlara destek sunuyordu. Yoksullara yardma ek olarak, 20.
yzyln balarnda ve zellikle 1919 Msr devriminin ardndan kurulan
dernekler hayr abalarn ulusun glendirilmesi sylemi erevesine
oturtuyorlard. Sekin zmreden kadnlarn kurduu rgtler ou zaman
zellikle yoksul kadnlarla kzlarn genel ve mesleki eitimiyle desteklen
mesine odaklanyordu. Bu dernekler arasnda mesela Mehmed Ali Hayr
Cemiyeti (Mabarrat Muhammed Ali) ve Yeni Kadn Cemiyeti (Cemiyet el
Mar'a el-Cedide) vard.60
Msr Kadnlarnn Uyan Cemiyeti ( Cemiyet Nahdat el-Seyyidat
el-Msriyyat) 1919'dan ksa bir sre sonra Lebibe Ahmed (187o'ler-1951)
adl bir kadn tarafndan, kzlar (zellikle yetim ve terk edilmi kzlar)
milliyeti idealleri ve slami deerleri vurgulayan bir terbiye erevesi iin
de eitmek ve onlara pratik beceriler kazandrmak eklinde aka beyan
edilen bir amala kuruldu. Dernein giriimini ayn dnemin dier sekin
kadn projelerinden ayran da milliyetilik ve slam'a yapt bu vurguydu.
59 Cole, "Al-Tahtawi,'' 228-29; Ener, Managing Egypt's Poor, or; Tocqueville, Democracy in America, 595
Go Ener, Managing Egypt's Poor, 97-nr, r26-3r; Beth Baron, "Islam, Philanthropy, and Political Culture
in Interwar Egypt: The Activism of Labiba Alma d," Poverty and Charity iinde, ed. Bonn er ve dig., 241.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVE R L i K

Lebibe Ahmed kzlar iin bir okul ve atlye kurdu ve fikirlerini Msr'da ve
Arapa konuulan dnyada yaymak iin El-Nahda El-Nisa 'iyya (Kadnlarn
Uyan) adl aylk bir dergi karmaya balad. Kendisini bir halk fgr
ne dntren Ahmed kadnlar ve kzlara destek konusundaki grleri
ni derginin sayfalarnda ve haftalk bir radyo programnda savunuyordu.
Lebibe Ahmed M sr ve yurtdndaki M slman nderler arasnda para
toplamay baard, onlardan baz sekler kadn rgtlerinin aldndan
daha fazla destek ald. Ahmed'in hayrsever giriimleri Msrl kadnlar
hedef alan bir kalknma projesi iin reformcu bir slami ideolojiyi, mil
liyeti bir Msr projesini, modern iletiim ve para toplama tekniklerini
bir araya getiriyordu. Dernek ok byk lde onun kiisel vzyonunun
rnyd, ama 2 0 . yzyln banda, zel olarak kadnlarla kzlar hedef
alan yardmsever dernekler kuran bir dizi eitimli sekin Msrl kadndan
sadece biriydi. 6'
2 0 . yzyln sonlarna kadar dnyann her yanndaki kadnlar gibi,
hayrsever giriimlerde kadnlarn kulland servetin byk ksm, hediye
ve miras eklinde asl olarak babalar ve kocalar vastasyla sahip olduklar
kendi varlklaryd. Derneklerin karakteristik bir zellii sadece ortak bir
ama iin kiisel servetierin birletirilmesi deil, ayn zamanda orta snfa
mensup insanlarn kk balar dahil baka kaynaklardan fonlarn talep
edilmesiydi. Gemite, daha mtevaz imkanlar olan insanlar geride pek
iz brakmayan bireysel katklarda bulunmu, kk vakflar kurmu veya
Harerneyn- erifeyn vakflar gibi mevcut daha byk vakflara katkda
bulunmak iin ba yapmlard. Derneklerin oluumu vastasyla, fark
l imkanlara sahip erkeklerle kadnlarn yardmseverlik projelerine para,
zaman ve uzmanlklaryla katkda bulunmas mmkn olmutu. Msrl
kadnlarn ve derneklerinin 2 0 . yzyl bandaki giriimlerini gemi za
manlarn valide sultanlaryla hanm sultanlarnn byk vakflarndan ayrt
eden zellik, gnll olarak zaman ayrarak ve ahsen aleni faaliyette bu
lunarak bizzat sorumluluk stlenmeleriydi. Kadnlar gemite hayrsever
giriimler sz konusu olduunda bilinen ama ou zaman grnmez bir
varlk iken artk grnr hayr sahipleri olabiliyorlard. Dahas, kamusal
Gr

Baran, "Islam, Philanthropy."


B i R KARM A HAYlRSEV E R L i K E KO N O M i S i

alanda artan mevcudiyetleri sonunda politika ve meslekler gibi baka alan


lara balanyordu. 62
Kadnlarla erkeklerin hayrseverlik alanndaki eylemleri arasnda
yaplacak bir kyas tarihiler iin zellikle nemlidir, nk her iki grup da
hayr sahipleri olarak toplumun eitli seviyelerinde faal olmutur ve vakf
kuruluu bakmndan en erken dnemlerden beri eylemlerinin izini sr
mek iin byk lde kyaslanabilir bulgu vardr. Bu sayede, yardmsever
olarak erkeklerle kadnlarn nasl tasvir edildiini ve ayrca balar ile fiil
Ierindeki seimleri incelemenin bir yolu olarak ideolojilerini, retoriklerini
ve uygulamalarn ortak bir giriim alan iinde ele almak mmkndr.
Osmanl mparatorluu, 19. yzyln sonundan itibaren, yardmse
ver derneklerin gelimesi bakmndan Msr'la yararl bir kyaslama sunar.
r882'de ngilizlerce igal edilen Msr'dan farkl olarak Osmanl mpara
torluu, r88r'den itibaren yabanc Dyun- Umumiye daresi tarafndan
kstlamalara tabi olmakla birlikte, bamsz kalmtr. Ayrca imparatorluk,
r878 Rus-Osmanl Savandan balayarak nceki Osmanl topraklarndan
bakent stanbul'a akan (veya en azndan oradan geen) , giderek artan bir
muhacir seliyle baa kmak zorunda kalmtr. Sultan I I . Abdlhamid,
r878'de anayasay askya alan ve henz domu meclisi fesheden paranoit
bir otokrat olarak hkm srd halde, cokulu bir modernlemeciydi.
I I . Abdlhamid, yapt hayrlarda, projelerinin baka herhangi bir bireyi
veya devlet dairesini glgede brakmas ve iyiliklerini saltanatn meruiyeti
nin hizmetinde kullanma niyetini gdyordu. H em Darlaceze'yi hem de
Hamidiye ocuk Hastanesi'ni kurmas -bu projelere sekin sosyal zm
renin ve orta snflarn mensuplarndan nemli katklar gelmesine ra
men- sultann ahsi giriimleri olarak sunuldu ve reklam edildi. Osmanl
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin (OHAC) 1908 Jn Trk ihtilaline kadarki ta
rihi, Abdlhamid'in yeni profesyonel ve orta snflarn mensuplarndan
iyilik alannda gelecek herhangi bir rekabeti ne denli dikkatle kontrol et
tiini, onlarn kurduklar herhangi bir yardmsever dernein siyasi olarak
rgtlenmeye gidilecek bir platform olabileceini doru deerlendirdiini
62 Beth Baron, The Women's Awakening in Egypt: Culture, Society, and the Press (New Haven: Yale Uni
versity Press, 1994 ) , 175; Ener, Managing Egypt's Poor, r n .
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEVERLi K

2 79

gsterir. lk defa 19. yzyln ortalarnda rgtlenen OHAC'nin, 1876, 187778 ve 1897 savalarnda yardm kuruluu olarak almasna defalarca izin
verildi. Ne var ki her atmann son bulmasyla I l . Abdlhamid cemiyetten
hanedan desteini ekiyor ve faaliyetlerini ksyor, O HAC'nin bar zaman
etkinliklerinin daha ak bir ekilde siyasi alanlara doru yaylmas riskin
den kanmak istiyordu.63
Jn Trk devriminin ardndan, hkmet aa yukar Abdlhamid'in
taktiklerini, ama tersine evirerek uygulad: Abdlhamid'in vitrinlik hayr
severlik projelerini yeni Messesat- Hayriye-i Shhye daresi'nin bnyesi
ne katarak onun giriimlerinin nemini asgariye indirmek, ayrca bunlarn
benzersizliini kmsemek, nceki sultanlarla kyaslandnda bunlar
daha ziyade "aynsndan bir tane daha" eklinde resmetmek istiyordu. Bu
arada, OHAC'ye tm imparatorlukta rgtlenmesi iin grece bir serbest
lik tannd. OHAC faal bir kadnlar koluyla birlikte, hem bar hem sava
zamannda muhtalara acil tbbi bakm ve nekahet yardm sunarak, kamu
sal konularyla ilgilenerek ve muhacir, dul veya yetim kadnlarla kzlara
i frsatlar yaratarak byyen bir rgt haline geldi. OHAC bu faaliyetle
ri rgtleyen ve bunlarn vastasyla kamusal alana adm atan yeni sekin
zmrenin yerini salamlatrmasnda da nemli bir rol oynuyordu.64 Bun
dan dolay, hayrseverlik (veya refah kurumlar) politik bakmdan, balar
ister hkmdarlar isterse yurttalar olsun, gc ifade etmenin ve merula
trmann uygun bir vastas olmaya devam etti.
Osmanl Hilal-i Ahmer Cemiyeti gibi rgtler yeni tr bir sosyal
refah aktryd, yani ilgili yurttalar tarafndan kurulan, hkmetle veya
dier yetkili makamlarla deien balantlar olan gnll rgtlerin nem
li yeni bir ekliydi. OHAC, Osmanl mparatorluu'nda ve tm dnyada
ana eilimden birini temsil ediyordu: Yoksullar stnde daha byk dene
tim salamaya alan yoksul yardm; devlet destekli kurumlarn gelime
si; son olarak, bamsz yardmsever rgtlerin ortaya kmas. Bunlardan
hibiri ne amalarnda tmyle baarl ne de yzde yz verimliydi. Bu
nun da kaynaklarn yetersizliinden balayan ve kusurlu planlama, belirli
63 zbek, "Politics of Poor Relief; zbek, "Imperial Gifts"; Libal, "The Child Question," 26364 zbek, "Politics of Poor Relief," 17, 27-29.
BiR KARMA HAY l RSEVERLiK EKON O M i S i

tedbirlerin etkililii konusunda yanlg, yoksulluun deien mahiyeti ve


sebepleri, aile destei ve dilencilik benzeri geleneksel yoksul yardm e
killerinin devam etmesi ve gayriresmi bireysel abalarn sregiden etkisi
gibi faktrleri ieren pek ok sebebi vard. Devletin abalarn zorlatran bir
kltrel etken, "yoksullarla ilgilenmenin ahlak ve inan temelli toplumsal
l" diyebileceimiz, resmi politikaya kar bile olsa bireylerin yoksullarla
ilgilenmesini ve onlarn varlna hogr gstermesini zendiren olguydu.
Bu suretle, hkmetin yoksullar idare etmek ynndeki inisiyatifleriyle
birlikte modem refah kurumlarnn oluumunun hem muhta insanlarn
taleplerinin hem de mnfert yardmseverlerin ve sivil toplum rgtlerinin
etkinliklerinin rn olduu grlmektedir. Gs
Yardmsever derneklerin g. yzyln sonundan balayan hzla o
almas hem eski hem de yeni ortaya kan sekin sosyal zmrelerin slam
toplumlarn ekillendirme ve yeniden ekillendirmede stlendikleri dina
mik roln kantyd ve bu ou zaman ulus-inas erevesinde vuku buluyor,
ama inan, cinsiyet veya corafyaya dayanan kimliklerden eit lde etki
leniyordu. Ancak demekler yaklamlar, etkinlik alanlar ve mensuplarn
bir araya toplayp motive eden etkenler konusunda birbirinden ayrlyordu.
Trkiye'deki ocuk Esirgeme Kurumu (Himaye-i Etfal Cemiyeti) gibi bir
demek bunu mekliyor. Osmanlnn son dneminde profesyoneller ve ileri
gelen kimseler tarafndan tesis edilen kurum yetim ve evsiz ocuklarn ihti
yalarna odaklanyordu. rg2o'lere kadar kurumun enerjisinin ve mali fon
larnn ou 20. yzyln balarndaki savalarn yerinden yurdundan ettii
byk sayda ocua gitti. rg2o'lerden itibaren ise kurum, daha ok, yeni
Trkiye Cumhuriyeti'nde gen nesli yetitirme balan iinde ocuklarla il
gilenmeye balad. Hkmet dernee asgari lde katkda bulunuyor, der
nek ounlukla zel katklarla ve gnlllerin abalaryla finanse ediliyordu.
Bu grev iin hep yetersiz kaldndan, kurumun mali fon bulma durumu,
ulusun ocuklaryla ilgilenmenin kimin sorumluluunda olduuna dair s
regiden bir tartmaya yol ayordu. 66 Bu adan bu tr demekler zerinde
65 Ener, Managing Egypt's Poor, 19.
66 Kathryn Libal, "Tbe Children's Protection Society: Narionalizing Child Welfare in Early Republican
Turkey," New Perspectives on Turkey 23 (zooo): 5378; Libal, "Tbe Child Question."
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

yaplacak dikkatli bir inceleme sekin zmre gruplar arasnda, sekinlerle


hkmet arasnda ve sekinlerle yeni ortaya kan orta snf arasndaki uyu
mazlk ve rekabet alanlarn da gn na karacaktr. ou kez stnl
elinde tutan hkmet, ksmen herhangi bir grubun potansiyel siyasi etkisi
yahut hrslar hakkndaki alglarna dayanarak, srayla derneklerle ibirlii,
dernekleri kontrol etme veya dernekleri datma arayna girebiliyordu.
Baka bir rnek Msr kral Faruk'tur (1936-52): eitli yardmse
ver derneklere katkda bulunmay ve hogr gsterneyi seen babasn
dan farkl olarak, Faruk'un hkmeti 1939'da dernekleri devrald ve ayn yl
Sosyal iler Bakanl'n kurdu. Bakanlk derneklerin faaliyetlerini takip etti
ve bazen mali destek verdi, ama ayn zamanda benzer amalar iin kendi
projelerini oluturmay hedefledi. Sosyal iler Bakanl birka yl sonra ka
rarn gzden geirdi:
O dnemde eitli sosyal sorunlar, rakip akmlar ve atan grle
rin ksrlatrd tesadfi abalara teslim etmek artk akllca gelmi
yordu. Devletin en bata gelen grevlerinden biri, sosyal artlar ve
onlarn gelimesini gzlemleyip kaydetmek, sosyal rahatszlklarla
kusurlar tehis etmek ve bunlar giderme yntemlerini incelemek,
bu gzlemler ve incelemelerin nda yoksul snflar kalkndr
mak bireyin ve ailenin hayat standardn ykseltmek ve son olarak
insanlarn sosyal adaletten en byk hisseyi almalarn garanti et
mek niyetiyle kapsaml ve srekli bir sosyal rehabilitasyon politikas
gtmekti.67
Bu szlerden sadece birka yl sonra, Cemal Abdlnasr'n ban
ektii 1952 devrimiyle bamsz demeklerle rgtlerin ou devralnp
bunlarn yerine, sonunda sosyalist bir model temelinde, devlet refah ku
rumlarnn gemesiyle Msr' da zel yardmseverlik bir darbeyle karlat.
Msr' daki karma hayrseverlik ekonomisinin dengesi zorla deitirildi.
67 Social Welfare in Egypt (Kahire: Royal Government of Egypt Ministry of Social Affairs, 1950) adl al
mann nsz'nden alnt, Sosyal iler Bakan Dr. Ahmed Hseyin tarafndan 3 Ekim gso'de sunul
mutur, bkz. Ener, Managing Egypt's Poor, 130.
B i R KARMA HAY l R S EV E R L i K EKON O M i S i

Ulusal ve yerel sivil toplum dernekleriyle kurulular, 2 0 . yzylda


tm slam toplumlarnda, Mslman kltrlerin gerek ounluk gerek
aznlk halinde bulunduu yerlerde hzla oald. Byle dernekleri kurmak
iin itici g ksmen -belki en tipik rneinin Msr'daki Mslman Kar
deler olduu bilinli bir slami aktivizmin 2 0 . yzylda ykseliiyle birlik
te- orta snfn bymesine ve onun belirli bir eylem zgrlne izin ve
ren ekonomik ve politik deiimlerden geliyordu. Bu kurululardaki slami
kimliin gc ve slubu lkeden lkeye deiir, ama her rgtn hedefle
rine ve yerel hkmetin politikalarna da baldr. rgtler ounlukla orta
snflardan gelen yelerinin ihtiyalarna ve daha yoksul insanlar arasnda
tehis ettikleri ihtiyalara hizmet etmek zere kurulmutu. Ayn zamanda
bnyelerinde sekler ve dini rgtler arasndaki atmay barndryorlar. 68
Yukarda tartlan birka rnein gsterdii gibi, bu rgtler bazen hk
metlerle balantldr, bazen de herhangi bir resmi destek veya rehberlikten
tamamen bamsz olarak i grmeye alrlar. Bunu yapabilme yetenekle
ri, yerel siyasi rejimierin karakterine ve herhangi bir hkmetin byle der
neklere ne lde izin vermeye istekli olduuna baldr. Derneklerin tabi
olduu yasal ynetmelikler ve kstlamalar da byk farkllk gsterir, ancak
bunlar muhtemelen hibir yerde Birleik Amerika ve ngiltere'deki kadar
kapsaml deildir.
Uluslararas slami derneklerin 2 0 . yzylda hzla oalmas stne
sadece birka sz edecek yerimiz var. Oysa bu konu mevcut yaynlarda, er
ken slam toplumlarndaki hayrseverlikten ok daha kapsaml olarak tart
lan bir konudur. islami dayanma ars hem corafi hem uygulamadaki
etki alan bakmndan ok daha geni olsa da, uluslartesi slami yardm ku
rulularnn oluumunu hzlandran faktr Afganistan'da 1979'daki Sovyet
igaline kar verilen sava gibi grnyor. Bu kurulularn faaliyetlerinin
ana tipi vard: Din ve eitime odaklanan, kimi zaman manevi kurtulu
olarak tasavvur edilen ve hem Mslmanlar hem de gayrimslimleri hedef
alan davet; ok sayda atma blgesinde ( Bosna, eenya, Sudan) Msl
manlar adna cihat; son olarak, yoksulluk, doal afetler ve askeri atmalara
68 Belirli rgtler ve onlarn etkilikleri hakkndaki tartma iin bkz. Clark, Islam, Charity, and Acti

vism.
ivi L i K YAP D E N izE AT; M s L M A N ToP LU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

maruz kalan Mslmanlara (ama mnhasran onlara deil) ynelik insani


yardmdan meydana gelen igase (yardm, imdada yetime) . insani kurulu
larn daha geni dnyasnda olduu gibi slami rgtler de servetlerinin
ve abalarnn oda bakmndan birbirinden farkldr ve kaynaklarnn en
byk etkiyi salamak iin nasl harcanaca hakknda aralarnda baz di
namik anlamazlklar vardr. Dahas, rgtler sponsorlarnn, hkmetle
rinin, kendilerinden yararlanan kimselerin talepleri ve artlar tarafndan ve
onlara karlk olarak ekillenir, dolaysyla duraan deildir. Kimi rgtler
kat bir ekilde siyasidir ve birbiriyle rten davet, cihat ve igase kampan
yaianna katlr; kimisi sadece insani yardmda uzmanlar. Eitim, salk,
kltr, yardm ve mikro-fnans stnde younlaan bir grup kurulu ve
mali fonun emsiye rgt konumundaki Aa Han Geliim A gibi baka
rgtler kalknma projelerine skca baldr. 69
" Kimse Yok Mu?" uluslartesi vizyona sahip yerel Trk kurulula
rna bir rnektir. 29 Eyll 2oo6 tarihli yarm gazete sayfas ilann metni
yledir (Res. q) :
"Anne, bu akam iftar edecek miyiz?" Filistin, Lbnan, Endonezya
ve Pakistan'a Ramazann bereketini gtryoruz . . . I kiilik iftar be
deli 4 YTL; I paket kumanya bedeli 50 YTL. Kampanyamzdan dost
larnz haberdar ederek siz de bu iyilie vesile olabilirsiniz.
landa, banka havalesiyle, iki Trk cep telefonu servis salaycsm
dan birine ait belirli bir nurnaraya bir ksa mesaj gndererek veya rgtn
internet adresini ziyaret ederek katklarn nasl dorudan yaplabileceinin
ayrntlar veriliyor. landa listelenen bankalarn hepsi Trk bankalar olup
Trkiye'de bulunurken, yararlanacak kimseler olarak sadece yabanclar
zikrediliyor. Ancak kuruluun internet sitesinde, afet yardmna ek olarak
69

slam dnyasnda hayrseverlik stne yakn tarihli bir kitap udur: Benthall ve Bellion-Jourdan,

The Charitable Crescent; bu kitapta konu agda yardm rgtlerinin baglam iine yerletirilir. 199o'lar
ve 21. yzyln balanndaki slami hayrseverlikle ilgili baka bir degerlendirme, hayrseverlik ve iddet
ieren siyasi aktivizm baglants hakknda byk lde karamsar bir portre izen u eserde bulunabilir:
Burr and Collins, Alms for jihad. Aga Han'n faaliyetlerine dair bkz. http:f fwww.akdn.org/ (eriim: 12
Eyll 2007). Ayrca bkz. I S I M Review 20 (Gz 2007): 519'daki Islami STK'lar stne zel makaleler
blm.
B i R KAR MA HAY l R S EVE RLi K EKo N o M i s i

muhta ailelere, gen insanlara ve hastanede yatan hastalara ynelik destek


eklinde hem Trkiye'de hem de yurtdnda srdrlen ok sayda proje
listeleniyor.?o Bu, kendisini ve yardm edecei kimseleri Mslman olarak
tanmlayan ada yardm rgtlerine sadece bir rnektir. Eer slam top
lumu (mmet) daima kresel bir topluluk olarak hayal edilirse, Mslman
lar iin 21. yzyln banda baka Mslmanlada temas kurmak mmkn,
hatta basittir. Btn ada yardm rgtlerinin dnya apnda potansiyeli
olmas artk olaan bir eydir.
Hem ulusal hem uluslartesi rgtlerin hkmetlerle ilikileri ko
lay olmayabilir, hkmetler bir yanda yurttalarnn derneklerinin yardm
ve kalknma abalarn alklarken, bir yanda da bu rgtlerden bazlarnn
seferber edebildii kaynaklara ve destee pheyle bakabilir. Sultan I I . Ab
dlhamid ve Osmanl Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ilk faaliyetleri rneinde
olduu gibi, gnmzn hkmetleri de sosyal projelerin siyasal projelere
dnebilecei ihtimalinden saknyor.
Karma hayrseverlik ekonomisinin bileimi hem hayr sahiplerinin
hem yararlanan kimselerin ihtiyalarna karlk olarak 19. ve 2 0 . yzyllarda
epeyce deiti, yeni ba ve ba ekilleri ortaya kt ve yarar gren kim
selerle ilgili kimi tanmlar deiiklie urad. Hkmetler daha nce byk
lde zel kiilere braklm olan baz ileri yava yava stlendike, ha
nedan ve sekin zmre mensuplarnn hayrseverliinin etkisi azald. M n
ferit hkmdarlar, zellikle saltanat idaresinin ayakta kald Mslman
lkelerde uyruklarnn gznde nde gelen hayr sahipleri olarak bir rol oy
namay srdrd ve bu suretle hkmdarlarn bireysel balarnn nemi
birok yerde makamlarnn ve statlerinin ayrlmaz bir bileeni olarak de
vam etti. slam tarihi uzmanlarnn ou, 19. yzyl reformlar, hkmetin
rolne ve devletin mahiyetine ilikin kavramsallatrmay deitirineeye ka
dar, hkmdarlarn eylemlerinin sadece bireylerinki gibi anlalabileceini
ne sryordu.?' Hayrseverlikle ilgili slam yasalar sadece bireyleri hayr
sahibi olarak kabul eder. Gelgelelim, sz konusu olan hayrsever eylem ol70
71

Http:/ fwww.kimseyokmu.org.trjen (eriim: ro Eyll zoo7).


Stillman, "Charity and Social Service in Medieval Islam," os.

iYi L i K YAP D E N iZE

AT;

M S L M A N TO PLU M U N DA HAYl RSEV E R Li K

duunda, birey olarak hkmdarla hkmdarn makam arasnda bu net


ayrm korumak zor grnyor. Osmanl sultanlar, Bizans imparatorlar
ve Rus arlar ile imdiki ngiliz ve rdn hkmdarlar benzer ekilde
sk sk faal hayr sahipleri olmulardr. Sz konusu kimselerin eylemleri
esasen bireylerin eylemleriyken, bunlar ayn zamanda onlarn miras aldk
lar hkmranlk geleneklerince tanmland ekliyle hkmdarlar olarak
ykmllklerinin bir parasdr. Ynetim makamn bireysel sakininden
ayrmak fazlasyla zordur ve bu tespit bir hkmdarn, bykl, karak
teri, yeri veya zaman bakmndan hayrsever eylemler hakknda karar ve
rirken ne lde zgr olduunu deerlendirmeye kalktnzda zellikle
geerlidir. Ayrca, nihayetinde, hkmdarla makam arasndaki ayrmlar,
hkmet aygtnn en azndan baz yerlerde bandaki kiiden ideolojik, ya
psal ve ilevsel olarak daha fazla ayrt edilir hale geldii modern aa kadar
halkn zihninde de kesin deildi. Osmanlda padiahn ahsi hazinesi ile
devlet hazinesi arasnda hibir zaman net bir izgi olmamas olgusu h
kmdarla devletin zdeletirilmesini sadece pekitiriyordu. Hkmdarlar
birey olarak sadaka verdii halde, verme eylemlerine ikin bir ykmllk
unsuru da vard ve hkmdarlarn uzun zamandr bilinen ahsi, bireysel
hayrseverlikleri ile modern devletlerin kiiler st, brokratik refah yard
m arasnda bir balant oluturan belki bu makam ykmlldr.
Vakflar 19. yzyl boyunca sosyal hizmetlerin genel olarak sa
lanmasnda ve yoksullara yardm datmnda klen bir rol oynad. Os
manl hazinesinin kasalarma giderek daha fazla vakf geliri aktka ve Evkaf
Nezareti'nin btesinin gittike daralmasyla birlikte, daha nce vakflarn
ve zel abalarn tuttuu yeri dolduran devlet mekanizmalar ortaya kt.
Ayrca, sonunda, eitli trde yeni yasalarla deiiklie urayan zel kurum
ve vakflar da karma ekonomiye katld. Yoksullara yardm alannda 19. ve
2 0 . yzyl boyunca devam eden yeniden rgtlenme, girilerin gnll
veya zorunlu olabildii devlet destekli barnaklada hastanelerin almasn
ve yardm salayacak zel, gnll derneklerle rgtlerin kurulmasn da
kapsyordu. Bir taraftan yoksul yardmna dini retiler ve motivasyonlar
ilham vermeye devam ederken, dier taraftan modernleme sreleri ile
misyonerlerin, tccarlarn, diplamatlarn ve yabanc seyyahlarn faaliyetleri,
286

BiR KARMA H AYl R S EVE R L i K E K O N O M i S i

uawucde __ .. _
,. ... .. ,...,. ... ......

SE

-K nr

T"!:
. -:--

..

--- --
---

..
- .. .
- --

;'-;-;.;.1:::w:;.-- ..
..

- - .- _ .. ...... .... ....


_ _ ...,... __
.. t1IW\lt ;;:,;.....

Resim 17. " Ki mse Yok Mu" adl dernein 29 Eyll 2oo6'da Radikal gazetesi nde kan ilan: i n sanlara
ftre zekatn , bi reysel iftarlara veya kumanya paketlerine destek amacyla vermeleri iin deiik yollar
neriyor. " Kimse Yok M u " , 1 999'daki ykc depremden sonra hayatta kalanlar arayan kurtarclar
tarafndan kullanlan i bareydi. 2oo6'da rgt zel olarak Filistin, Lbnan, Endonezya ve Pakistan'daki
muhta insanlar hedef alyordu. Ki mse Yok M u Dernei'nin izniyle.

iYi Li K YAP DEN IZE AT; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

merkezi brokratik devletlerin oluturulmas, smrge rejimlerinin dayat


malar, milliyet ve bamszlk mcadelesi ile eitimli, profesyonel bir orta
snfn douuyla tamamen karmakark bir hal alm yeni bir yoksulluk
politikas ortaya kt. nsanlar birbirine balayan ve hayrsever bir abaya
yol aan karlar ve kimlikler, aynen gemite olduu gibi, siyasi snrlarn
tesine uzanyordu. Bununla birlikte 2 0 . yzyln sonuna gelindiinde, tek
nolojik yenilikler, kresel iletiim ve hareketi mmkn klnca uluslartesi
topluluklar bir gereklie dnt. Uluslararas yardm, yerel veya ulusal
yardmlada ayn derecede uygulanabilir bir hale geldi.
Gnll dernekler ve sivil toplum rgtleri sosyal refaha ve ekono
mik kalknmaya katklar bakmndan giderek dnya apnda nemli hale
geldi. Hem slam lkeleri hem Mslman aznlk cemaatleri dullara yardm
gibi veya deprem gibi acil durumlara karlk vermek gibi mnferit yerel
hedeflerden tutun da salk hizmeti, okuryazarlk, evresel koruma ve insani
geliim gibi geni, uzun vadeli konulara kadar her eyin motive ettii birey
ler ve gruplar tarafndan yaratlan bamsz derneklerin dinamik bymesi
ne tank oldu. Dernekler sekin zmre gruplarna ve daha sonra orta snfa,
en azndan tarhtmz birka Ortadou rneinde, belirli lde bir kamu
sal mevcudiyet ve hatta deiik otoriter rejimler balamnda g iddiasnda
bulunmak iin bir vasta salyordu. Derneklerin karma ekonomiye dahil
edilmesi de hayrseverliin rekabeti ynlerinin yan sra mesela yurtta der
neklerinin zorba hkmetlere kar veya hkmetlerin bireysel zgrlklere
kar oluturduu potansiyel tehdidi daha fazla aydnlatyor. Bugn rekabet
ve risk hem hayrsever eylemin hem de hkmdarlar ve tebaa ile devletler
ve vatandalar arasnda hayrseverlik alanna ilikin pazarln karakterini
belirleyen dinamiin nemli bir vehesidir.
Byyen orta snftan insanlar derneklere katldka ve kaynaklarn
ortak hedefler iin birletirdike daha ok ba grnrlk kazand. Sz
konusu insanlar tarihsel olarak belki benzer miktarda sadaka veriyordu, ama
kolektif etkileri daha fark edilir bir hale geldi. Bu kitapta ele aldmz vaka
larn ounda olduu gibi, varlklar hissedilmeyen veya grnr olmayan
aktrler hayrsever balar byk lde kiisel ve kk olan daha yoksul
hanelerdi. Varl eksik baka bir kesim, hayatlar boyunca yoksullukla kiB i R KARMA HAYlRSEV E R L i K EKONO M i S i

fayet arasndaki izgide gidip gelen, kah bu tarafta kah o tarafta kalan yok
sul insanlard. Frnc Ebu lya, Lala Fatiha'ya artk alamayaca bir gn
geleceini ve destek iin Lala Fatiha'nn ocuklarnn zekatma dayanmak
zorunda kalabileceini ima ediyordu. Ebu lya'yla Lala Fatiha'nn hikayesi,
resmi bir sistemin var olmad bir yerde gerekleen zekat demesinin orta
snf bir versiyonuna dair mstesna bir pencere amay srdryor. Ebu
lya rnei, zerinde dnlecek olduka ok malzeme salarken, onun
la ailesinin daha kapsaml bir fenomenin tipik bir rnei olup olmadna
dair sadece varsaymda bulunabiliriz. Lala Fatiha'nn bavurabilecei devlet
destekli birimler olup olmad, byle yapp yapmad ve kararnda hangi
faktrlerin etkili olmu olabilecei sorusu cevapsz kalyor.
Refah devletinin douu ve onun karr.a hayrseverlik ekonomisi
ne eklenmesi slam toplumlarnn esasen refah toplumlar olduu olgusu
nu deitirmedi. Devletler tarafndan salanan yeni refah hizmetleri, zel
hayrsever balar hkmetin sorumluluu altnda olan alanlardan fark
l hedeflere itmi olabilir, ama zekatla sadakann manevi nemi azalma
d. Teorik olarak, devletler Mslmanln ilk andan balayarak zekatn
toplanmas ve datmnn bir parasyd. Pratikteyse, grdmz gibi,
birou anlalan bu ilevi terk etmi veya daha kapsaml vergilendirme
politikalarna dahil etmeyi dnmt. 2 0 . yzyln ikinci yarsna gelin
diinde, slami kimliinin bilincinde olan daha fazla devlet resmi veya yar
resmi zekat toplama ve datma sistemlerini hayata geirdi. Gemite bu
gibi sistemlerin baarsnn snrl grndn dikkate alrsak bunlarn
kaderinin ne olacan gzlemlemek ilgin olacak. Bugn merkezi zekat
yrrle koyan hkmetlerin -sosyal gvenlik, salk sigortas ve baka
demeleri bireylerin maa eklerinden kesebilmesine benzer ekilde- ge
lire kaynanda ulama imkan gibi birka avantaj var. Ayrca uras ak
grnyor ki, iyi iletilen bir ulusal sistem sonunda mnferit ihtiya sahi
bi insanlara yardm etmek de, zellikle modern iletiim ve ulam aralar
sayesinde daha etkili olacaktr. te yandan, merkezi hkmetlerin toplam
yoksulluun azaltlmasna ve muhta durumdakilerin kendi geimlerini
salama kapasitesinin oluturulmasna katkda bulunan kalknma projeleri
tasarlamakta genellikle daha etkili olduu ise kesin deil.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SLMAN TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

Resim 8. iinde Mengl h kmdar Ah med ah'n yapt rd bir cami ve bitiiindeki, kars Turan

Melek'in 1 228-4 'de yaptrd darifada oluan Divrii'deki klliye.

B i R KARM A HAYl RSEVERLiK EKO N O M i S i

SONU

HAYIRS EVE RLGE YEN BR YN VERMEK


Meydandaki czaml dilenciye bir para atma eklindeki eski slam
gelenei, Aa Han tarafindan hastaneler ve okullara yaplan muazzam
balar eklinde gnmze tand.
Sultan Muhammed ah Aa Han'n lm ilanndan,
Time dergisi (22 Temmuz 1957)

ime dergisi bu szlerin merhum Aa Han'a (877-1957) ynelik ku


sursuz bir methiye olduunu sanyordu. Oysa cmle Aa Han'n
arpc yardmsever giriimlerinin samimi bir takdiriyken, slam
inancnn ve teamllerinin ayrlmaz bir paras olan hayrseverlie ilikin
ahlak anlayndan ve yzyllarn antsal hayrseverlik abalarnn ak ka
ntlarndan tmyle bihaber olunduunu yanstyordu (Res. 8). Bu kitapta,
slami dini retilerin ve belirli tarihi rneklerin incelenmesi yoluyla slam
toplumlarndaki hayrseverliin amalarn ve baarlarn anlamaya al
tk. slam toplumlar stnde odaklanmamz, slami hayrseverlik amelle
rinin, yardmseverliin daha evrensel zelliklerini ne lde paylatn ve
bunlarn incelenmesinin tarih boyunca yardmsevedii daha iyi kavrama
mza nasl katkda bulunacan da gstermektedir.
Bu kitap birtakm amalarla yola kt. Birincisi, slam toplumlarnda
ki hayrseverliin ideolojileri ve uygulamalarnda tehis edilebilir bir slami
yan var m yok mu sorusunu gndeme getirmekti. kincisi, 21. yzyln ban
da bilim insanlar, renciler ve ilgili okurlar iin slami hayrseverliin ma
hiyetini ve uygulamalarn, onlar evreleyen esrardan arndrmakt. nc
s, hayrseverlik prizmasnn, insani faaliyetlerle ilgili tarihi kaytlar ve tarihi
deiimin lokomotiflerini incelemek asndan verimli bir prizma olduunu
teyit etmekti. Bu kitaba, slam toplumlarndaki hayrseverliin imdiye kadar
bir inceleme konusu olarak ilgi ekmemesinin ksmen bu faaliyetlerin g
rnte effaf bir ekilde gereklernesinden kaynakland nermesiyle ba
ladksa da ara blmlerin konuyu inandrc bir ekilde sorunsallatrdn
mit ediyorum. Drdncs, kitap, hayrseverliin karlatrmal bir ekilde

iYi L i K YAP D E N iZE AT; M S L M A N TO PLU M U N DA HAY l R S EVE R L i K

incelenmesinin toplumlar ve onlarn tarihi deneyimleri arasndaki farkllklar


ile benzerlikleri kefetmeye katkda bulunacan rneklerneyi amalyordu.
Beincisi, bu inceleme rencileri ve bilim insanlarn, slam toplumlarnn
tarihi iinde verimli bir aratrma sahas olarak hayrseverlikle ilgili tarihsel
aratrmalar yapmaya sevk etmeye alt. Kitap boyunca ele alnan rnekler
sadece bir balang noktasn temsil ediyor ve aratrmaclarn ulaabilecei
kaynaklarn boyutunu ve eitliliini rnekliyor.
slam toplumlarnda sadece hayrseverlikten deil, ayn zamanda s
lami hayrseverlikten sz etmenin mmkn olup olmad sorusunun cevab
"evet"tir. Hem zekat hem sadaka olarak hayrsever arneller Mslmanlarn
dini inanlarnda kilit bir rol oynar ve namazn zellikle yakn yoldadr:
Bunlar olmakszn itikat eksik kalr. Bunlar, Tanr ve insanlar arasnda insan
larn mrleri boyunca var olan ve ahirete gnderme yapan ilikinin ayrlmaz
bir vehesidir ve insanlar aras etkileirnde dini inancn kilit bir ifadesidir.
Ancak Mslmanlarn hayrseverlik uygulamalar her hayr sahibinin birey
sel kiilii ve her arnelin dolaysz koullar ile daha geni tarihsel balan
tarafndan da ekillendirilir. Bu etkenler slami hayrseverliin ayn zamanda
kopmaz bir ekilde genel olarak insani iyilie ait olduunu belirler.
Hayrsever ba tarih boyunca muazzam bir simgesel neme sa
hipti ve uygulamadaki derin etkisinin, eit veya mutlaka adilane olmasa
dahi, adeta evrensel olduu grnyor. Normatif slami metinlerde ve
Mslman hukukulann yorumlarnda bir hayrseverlik ahlak anlay ta
nmlanm ve hayrsever ban ekli, miktar, artlar, sresi ve usul tarif
edilmitir. Ayrca, insanlara rehberlik etmek ve hayrseverlik arnellerinin
uyandrabilecei baz ok da olumlu olmayan insani duygulan -gurur, te
nezzl hissi, utan, agzllk - snrlamak iin, hayr verilirken ve kabul
edilirken uyulacak ilkelerle kurallar nerilmitir. Ancak ayn zamanda, il
kelerin somut eyleme dntrlmesi iin geride muazzam bir alan vard.'
Herhangi bir olayn Tanr'y vmek, Tanr'nn her eyi bilir oluunu kabul
etmek iin bir vesile olduunu hatrlamakta yarar var. Tanr'ya vg iba
detin bir eklidir ve Kuran namaz ve hayrseverlik arasnda tekrar tekrar,
yakn bir balant kurar; yle ki Kuran'n namaz klmak ve sadaka vermek
Bkz. mesela Bird, "Comparative Study." '45
HAYlRSEVERLitE Y E N i B i R YN V E R M E K

hususundaki tembihini hatrlatacak ekilde her ibadet ayn derecede maddi


ba iin de bir vesile olabiliyordu.
Hayrsever ba vurgusu niin Kuran'a, hadislere, slami balamda
retilen hukuki ve edebi metinlere nfuz etmitir? Teolojik olarak, hayrsever
lik Tanr'nn, peygamberi Muhammed' e vahyettii ekliyle ilahi bir buyruuy
du. Tarihsel ve sosyolojik olarak, Mslmanlara selefierinden kalan bir miras
ve adalaryla paylatklar bir hasletti. Kltrel, politik ve ekonomik olarak
dikey ilikilerin ouyla ayrlmaz bir biimde btnlemiti. Mslmanlar
hayrsevedii korumay ve ne karmay setiler veya daha dorusu okudu
umuz metinlerin yazarlar byle yapt. Yaplacak nemli bir i, tarttklar
hayrseverliin idealleri ve uygulamalaryla onlarn kendi ilikilerini anlamak
iin slami metinlerin yazarlarn incelemektir. Hayrsever ba, insanlar
Tanr'ya ve birbirine balayan nemli bir etken olarak gryorlar myd? Bura
da ele alnan yazarlar ounlukla ruhani lider ve eitici konumundaki kltrl
ve eitimli insanlarn oluturduu geni snfa mensuptu. Mrninler cemaa
tnden gelen irili ufakl balar onlarn desteklenmesine byk katk sal
yordu ve dolaysyla onlarn geimine katkda bulunan bir tutumu korumakta,
hatta besiernekte ak karlar vard. Bu bakmdan Katalik ve Ortodoks kilise
lerinin rahiplerine, Hristiyan manastrlarna mensup keilere ve rahibelere,
Yahudi hahamlaryla alimlerine ve dier dini lideriere benziyorlard. Yine de,
ihtiya sahiplerine yardm ulatrmann ve eitimli bir slam ulemas snfnn
desteklenmesinin tesindeki belli amalar gerekletirmek iin niin hayrse
verlik erevesinin seildiini daha fazla aratrmak nemlidir. Muazzam bir
sosyal ve kltrel proje yelpazesi yaratlm ve bunlarn ou vakf eklinde
hayrsever katklarla idame ettirilmiti. Btn bunlar maslahat, yani kamu
yararn tevik etme bal altnda toplanyordu. Maslahata hizmet eden her
yatrm, servetin makbul bir tasarrufu saylyordu. Kamu yarar toplumsal ada
let kavramn ve toplumdaki insanlar arasnda adil ilikileri ieriyordu.
Hayrseverliin derin etkisi ve mesaj binalar, emeler, resimler,
dokumalar ile ayrca ahap, seramik ve metale tatbik edilmi kahgrafik kita
beler eklinde srekli olarak tehir ediliyordu. Cmertlii hatrlatan uyarlar
farkl ekiliere brnyordu. Kilit deyimler ve dsturlar ezbere renilmek
le kalmyor, Beyhekim Camisi'nin kaplarnda olduu gibi dekoratif uyarlar
i Y i L i K YAP D E N i Z E Ar; M s L MAN ToPLU M U N DA HAY RSEV E R L i K

2 93

olarak darya yazlabiliyordu (bkz. Res. ) . Bu ibarelere baka yerlerin yan


sra ortaada ran ve Orta Asya' da retilen kas elerin stndeki yazlarda
da denk geliyoruz. Byle bir yazda yle deniyor: "Cmertlik (cud) eref ve
maln bekisidir." Baka birinde: " Servet kendisi bitmeden cmertlik onu
bitirmez ve agzllk bir cimrinin servetini artrmaz" (Res. 19). Bu szler
bir ziyafetin veya gnlk nn cmertlik etmek iin bir vesile olduunu
grsel olarak hatrlatyor ve cmertliin maddi ve sosyal konumu ykseltme
kapasitesi olduuna iaret ediyordu. Bu fikirler adap (eitimle alanan ah
laki ve entelektel idealler ile alkanlklar) tarafndan tanmlanan daha ge
ni kltrel deerlerden besleniyordu.2 Birka yzyl sonra ve bir kta tede
Evliya elebi misafir olduu Balkan konaklarnn kabul odalarna ilenmi
bir beyiti kopya etmitir. Beyitin szlerinde, Samai kaselerinin stnde
rastlanan duygulada beklentiler yanklanyordu: "Evin erefi sahibine ve sa
hibinin erefi cmertliine baldr" ( eref 'l-beyti bi-ehlihi ve eref ehlihi bi
seha'ihi) . Evliya tek bana yemenin ayp sayldn ve zenginlerin evlerinin
konuklara ve gelen geene daima ak olduunu iddia ediyordu)
Baka bir Samani kasesinde bulunan atasz -"Cmertlik sadece ce
bindeki fazla paray vermek deil, paran yoksulla paylamaktr"- cmertlik
ile hayrseverliin bir yn, yani yoksul olana bata bulunma, arasndaki
balanty ifade eder.4 Bu, tartmamz hayrseverlik konukseverlik, cmert
lik, sosyal yardm ve himaye fikirleri arasna nasl snr ekilecei meselesine
ve bunlarn kendi arasnda ak bir ayrm olup olmad sorusuna ilikin o
zlmemi meseleye geri gtrr. Samani kaselerinin stnde ve Osman
l erafnn evlerinin duvarlarnda yceltilen cmertlik, sofray paylamak
ve konuklar arlamakla ima edilen konukseverlikti. Ama ayn eraf evleri,
Evliya'nn veya yoksul den Enis Paa'nn tasvirlerine gre muhta insanla
ra yemek de salyordu. Bu arada, kudretli bir ahsn kendi hizmetiilerinin
karnn doyurmas veya onlarn refahn gelitirmesi himaye olarak adlanOya Pancarolu, "Serving Wisdom: The Contents of Samanid Epigraphic Pottery," Studies in Islam
ic and Later Indian Art from the Arthur M. Sackler Museum iinde (Cambridge, MA: Harvard University

Art Museums, 2002), 6r-62.


3
Robert Dankoff ve Robert Elsie, ev. ve ed., Evliya elebi in Albania (Kosova, Montenegro, Ohrid)
(Leyden: Brill, 2ooo), r67-69.
4
Pancarolu, "Serving Wisdom," 6r-62.

2 94

HAYI R S E Y E R L i E Y E N i B i R YN V E R M E K

Resim g. N iabur'dan sera m i k kse, i ran, y. 850-1000; iini evreleyen kitabede yle yazl:
"Cmertlik, serveti bitmeden nce tketmez ve agzllk bir cimrinin servetini artrmaz" (fe'fcCide
yufni'l-male kab/e fena'ihi ve /e'l-buhCifft mali/ ahi'ihi yuzidu) . Harvard niversitesi Sanat M zesinin
izn iyle. Arthur M . Sackler M zesi, john Goelet'in hediyesi, 1 958.22. No. 1 5979.

drlyordu. nsanlarn karnn doyurmaya dnk ayn amel, vakfedilmi bir


imarette hanedan hayrseverliine dnyordu. Modern devlet bakanlklar
sonunda bu abalar stlendiinde, bu refah hizmetlerinin bir paras ola
rak yrrle kondu. Btn bu deiik kelimelerin ayn eylemi tasvir etmesi
mmkn m ve etiket, eylemi kimin stlendiine ve arnelin balarnma gre
deiiyor mu? Bunlar dikey ilikiler olgusunu gizlerneyi veya zayflatmay
amalayan alternatif dilsel seimler mi? Tazminat veya geri demeye ve mi Y i L i K YAP D E N iZ E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

29 5

tekabiliyetin varl veya yokluuna dair farkl beklentilere mi iaret ediyor


lar? Yardm yapmak iin farkl motivasyonlarn olduunu mu ima ediyorlar?
Ayrca, birinci ahslarn aklamalarnn yokluunda (veya hatta varlnda)
motivasyonlar hakknda hkme varmak ne kadar mmkndr?
Kuran bu sorulardan bazlarna, mminlere mnferit bir kiinin
niyetlerini sadece Tanr'nn bilebileceini ve bir ahsn gerek niyetlerinin
Tanr'dan gizlenemeyeceini hatrlatarak cevaplar neriyor. te yandan, ta
rihiler ve sosyal bilimciler insan davrann ve bunun toplum stndeki
etkisini anlamak iin her trl bulguyu inceliyorlar. Yiyecek datmann ger
ekten dierkarn iyilie bir rnek olduunu savunabiliriz. Ama yine de, yu
karda listelenen her bir rnekle ilgili olarak iyilik sahiplerinin de iyilik alan
lardan beklentileri olabilir. Yoksullar (teoride) karnlar doyunca sakinleirler
ve dolaysyla siyasi amalar iin istismar edilecek ekilde honutsuz olmalar
ihtimali azalr. renimlerini ve aratrmalarn srdrmek iin destek alan
ulemann ou, Mslman hkmdarlarn iktidarn koruyan devleti ve sos
yal dzeni glendiren hukuk ve eitim sistemlerini onaylayp yeniden ret
tiler. Sultan veya yiyecek datan herhangi bir kimse iin konuklarn varl,
emrindekilerin ve emsallerinin gznde ev sahibinin konumunu pekitirme
ye hizmet ediyordu. Osmanllar dneminde hamilik ve konukseverlik yemek
datmnda buluuyordu. Osmanl mparatorluu'nun imaretlerinde yrr
lkte olan hayrseverlik, hanedann slami kimliiyle ayrlmaz ekilde ba
lantl olan kapsaml ve sregiden bir ihsan projesinin parasyd. Bununla
birlikte, bu geni kapsaml bir hayrseverlikti, yaradandrd kimseler olarak
toplumun her kesiminden insan ierecek kadar kapsamlyd. Birok hayrse
verlik gibi, bunun hedefleri de radikal deil muhafazakard, sosyal veya klt
rel normlar yeniden retmeyi yahut glendirmeyi ve byle yaparak meslek,
snf, ya ve cinsiyet tarafndan belirlenen ilikiler de dahil dikey ekonomik ve
sosyal ilikileri glendirmeyi amalyordu.
Yardmseverlik, bir sosyal dzen grameri ve bir anlamlandrmalar
sz dizimi vastasyla anlam kazanan bir eylemler szlyle birlikte ek
siksiz bir dildir. Bu dil din, hukuk, sosyal uygulama, ekonomik alveri ve
kltrel beklentilerin paras haline gelir. Yardmseverliin ima ettiklerini
anlamann yolu, hangi ilikilerin yaratldn veya harekete geirildiini ve
HAY l RS EVERLiG E Y E N i B i R YN V E R M E K

kastedilen beklentileri kefetmek iin her eylemin anlamnn zmlen


mesidiL Bir dizi terim arasndan yolumuzu bulmaya ilikin daha nceki
abamz, sadaka olarak tanmlanan eylemleri tartrken hayrseverliin an
lamnn ne denli esnediini aa vuruyor ve artk bununla ve sonularyla
karlamann vakti geldi. Bu kitapta kullandmz hayrseverlik, eanlaml
olan yardmseverlik ve iyilik kelimeleriyle birlikte, zekat ve sadaka balklar
altna giren eylemlerle tanmlanan ilikileri ifade etmek iin belki fazla k
stlayc bir terimdir. H ayrsevedii sadece yoksullua verilmi bir karlk
olarak grmek, onun rol ve slami toplumlardaki, aslna baklrsa herhangi
bir toplumdaki, derin etkisi hakknda arpk bir perspektif ortaya karr.
Aslnda, hayrseverlik insani ykmllkler ve haklada ekillenen
ilikileri ifade etmenin sadece bir yoludur. Ykmllkler insan toplumu
nun tarihi boyunca mevcut olmutur, hak fkriyse balangtaki beklentileri
mizin aksine, hayr amal datmlardan yarar salayanlara muazzam sayda
imkan kaps aar. Birinci blmde ele aldmz zere, hak fikri Kuran'daki
hakk teriminde ikindir. Bu balamda, kumandanlar, nazrlar, alimler ve
muhta insanlarn hepsinin sultandan ayn vesileyle ihsan aldn grmek o
denli artc deil. Szgelimi bir imaretle yemek yemek, mevki sahiplerinin
hak grdkleri bir imtiyaz olup mevkilerine glge dren veya ayp saylan
bir ey deildi. imaretlerdeki deiik hak edi ekilleri veya imaretten yarar
lananlarn statleri arasndaki farklar, yiyeceklerin eit ve miktar, yeme d
zeni, yemek yedikleri yer ve kaplada belli ediliyordu. am'daki Sleymaniye
maretinde yksek mevki sahibi konuklar ayr odalarda arlanyor; onlara
yemek iin zel olarak hazrlanm mekanlarda, her odada be kiilik iki
grup halinde hizmet veriliyordu. Bunu iki genel yemekhanede yemek yiyen
dier sekiz yz kiiyle kyaslaynz. stanbul'da, saray- hmayunun yiyecek
datmyla ilgili aklamalarnda yiyecek datlan kaplarn ayrntlar ihmal
edilmezdi; yiyecek alanlarn mevkiini belirten ille de yiyeceklerin ierii de
il, pahal malzemelerden imal edilen ve narin ilemeli dokumalara sarl
zanaat eseri kaplard.s Dier taraftan, baz kimseler iin ekonomik ihtiya
5 Tlay Artan, "Aspects of the Ottoman Elite' s Food Consumption: Looking for 'Staples,' 'Luxuries,' and
'Delicacies,' in a Changing Century," Consumption Studies and the History of the Ottoman Empire, 1550-1922:
An Introduction iinde, ed. Donald Quataert (Albany: State University of New York Press, 2ooo), 107200.
iYi Li K YAP DE N iZ E AT; M SL M A N TOPLU M U N DA H AYl RSEVE R L i K

2 97

bile kururulam datmlardan bir ey almak iin yeterli bir nitelik deildi.
Bu insanlar, daha ziyade, daha tesadfi ve anlk datrnlara veya tarihilerin
gznden daha sk kaan baiara baml olmak zorundaydlar.
Hayrseverliejyardmseverlie, verenlerin zengin ve gl, alanla
rn yoksul olduu bir alan olarak bakmak gibi genel bir eilim var. slam
toplumlarndaki hayrsevedii incelemek, hayrseverliin bir sosyal sre
olarak nasl ilediini anlamak iin bu varsaymn yeniden gzden geiril
mesine ihtiya olduuna iaret etmektedir. Hayrseverlik ilikisi toplumun
btn seviyelerinde vardr, nispeten ok az eyi olanlar arasnda bile dikey
hiyerarileri ve g ilikilerini tanmlar ve byk lde Mauss'un nerdii
gibi bunlarn hepsi hediyelerle pekitirilmitir. Balar kiiler aras iliki
lerin dokusunu etkiliyor ve sadaka ise bamllk Ye ykmllk kran
ve itaat balar yaratyordu. Bunlar bir tr sosyal tutkald. Ayn zamanda,
belirli bir dzeyde ba yapabilme imkan toplumdaki yatay blnmelerin
nemli bir gstergesidir; insanlarn, benzer ekillerde ve kyaslanabilir mik
tarlarda ba yapanlar olarak emsallerini tehis etmesini mmkn klar.
Sadakann samimi dini inancn rn olabileceini kabul etmek
zorundayz. inancn, (veliler ve kimi kutsal kiilerden baka ou insan
iin) belirli lde kiisel kardan (mesela cennete ulama arzusu) ve ken
dini ne karmaktan (toplum iinde stat aray) ayrlmaz oluu dini me
tinlerde bir zayflk olarak grlse bile derin bir insani haslet olarak kabul
gryor. Ba uygun bir ekilde verme usullerine ilikin Kuran pasajlar
ve hadisler, sadakann baz evrensel sorunlarna, yani Yahudilikte ve Hris
tiyanlkta, hem gnmzde hem gemite,ada sekler yardmsevedikte
ve keza inan temelli bata benzer ekilde yank bulan baz konulara de
inir. Hayrseverlik politika veya propagandadan azade deil ve ideolojinin
hizmetinde kullanlabilir ve kullanlyor. Tpk insanlarn eitim ve salk
hizmetleri sunan Hristiyan misyonerierin din yayma gndemlerini eletir
nesi gibi, insanlar slami hayrseverlik rgtlerini de eletiriyar ve onlarn
sosyal yardm projelerinin aa vurulmam motivasyonlarndan phe
duyuyorlar. Bununla birlikte, hayrsever faaliyetlerin sadece propagandac,
allmadk veya hatta ykc vehelerini irdelemek yetmez; bu faaliyetlerin
iinde var olduu sosyal balam; snf, inan, cinsiyet veya ulusal kimlikle
H AYI RSEVERLi E Y E N i B i R Y N V E R M E K

ilikilendirilen karlara nasl hizmet ettiini ve neden hayrseverliin ey


lem vastas olarak tercih edildiini anlamak zorundayz.
Belki hayrseverlikjyardmseverlik incelemelerine yeni bir yn ver
menin vakti gelmitir. slam toplumlarndaki hayrseverlikfyardmseverlik
incelemelerinin henz balang aamasndaki gncel durumu bile, Bat
(Yahudi-Hristiyan) ve hepsinden nemlisi Amerikan hayrseverlik gele
nekleri ve uygulamalarnn tarihteki en gl hayrseverlikfyardmseverlik
paradigmasn meydana getirdiine dair uzun zamandr hkm sren al
gya meydan okumak iin yeterlidir.6 Alexis de Tocqueville'in r9. yzyln
balarnda Birleik Amerika'y ziyaretinde gzlemledii ekliyle yardmse
verlie ilikin sk sk alntlanan bir tasvirini yeniden dnmekte yarar var.
Her yatan, her konumdan ve eilimden Amerikallar durmadan
dernekler kuruyor. Hepsinin itirak ettii ticaret ve imalat irketlerinin yan
sra bin bir eit dini, ahlaki, ciddi, yararsz, genel veya snrl, devasa veya
kk dernekler var. Amerikallar elence dzenlemek, dini okullar tesis
etmek, hanlar yapmak, kiliseler ina etmek, kitap datmak, yeryznn
br ucuna misyonerler gndermek iin dernek kuruyorlar; bu suretle has
taneler, hapishaneler ve okullar kuruyorlar. Eer byk bir rnein teviki
yoluyla bir gerein telkin edilmesi veya baz duygularn glendirilmesi
neriliyorsa, bir dernek kuruyorlar. Fransa'da hkmeti veya ngiltere'de
mevki sahibi bir adam grdnz herhangi yeni bir giriimin banda,
Birleik Amerika'da bir dernei bulacanzdan emin olabilirsiniz.7
De Tocqueville Birleik Amerika'daki dernekleri demokrasinin ge
limesinin kilit bir vehesi olarak tanmlyordu, ama onun tanrnma Ame
rikan yardmseverliinin olaanst gcne dikkati ekmek iin de atfta
bulunuldu. Oysa slam toplumlarndaki yardmseverliinin gc ve baar
s ayn derecede kayda deerdir. Bunlar 2 0 . yzyln balarna kadar byk
lde bireylerin baarsyd, ama o zamandan beri her trl dernei de
6
Yakn dnemde yayniayan bir dizi makalede, ABD'deki yardmseverlii esiz, farkl ve belki ahla
ken bile daha stn gren Amerikan hayrseverliinin kkl tarih d tutumu sorgulanyor. Bkz. Law
rence ). Friedman, "Philanthropy in America: Historicism and its Discontents," Charity, Philanthropy,
and Civility in American History iinde, ed. Lawrence ). Friedman and Mark D. McGarvie (Cambridge,
BK: Cambridge University Press, 2003), 6-7.
7
Tocqueville, Democracy in America, 595
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA H AYl RSEV E R L i K

2 99

ieriyor. Bireylerle derneklerin eyleme geme becerisi birok yerde politik


basklarla snrlanmaya devam ediyor ve ayrca ykclk ile iddeti gndem
edinmi bireylerle dernekler de var. Ancak bu sonuncu kesimin varl bu
olguya itibar etmemek veya onun dayand kkl gelenei grmezlikten
gelmek iin yeterli bir sebep deil.
Mslman yardmseverlerin inaat sahasndaki baarlar da, Ameri
kal sanayici ve yardmsever Andrew Carnegie'nin (835-1919) serveti kamu
yarar iin kullanmann en iyi yolunun kurumlar ina etmek olduuna dair
nerileri nda yeniden dnlebilir. Carnegie, nl denemesi " Servetin
ncili"nde [The Gospel of Wealth] az saydaki sper zengine, genel itibariyle
toplumun servetinin bekileri olarak, servetlerini yneterek toplumu bilgece
gelitirme grevini veriyordu. Yardmseverliinin ei1 iyi eklini niversite
ler, ktphaneler, hastaneler, halka ak parklar, toplant salonlar, yzme
havuzlar ve kiliseler tesis etmek olarak tanmlyordu. Carnegie'ye gre, bu
kurumlarn her biri yoksullarla emeki snflarn hayatlarn gelitirebilir
ve toplumun geri kalanna da katkda bulunabilirdi.8 Carnegie'nin felsefesi
kendi Hristiyan gemii ve yoksulluktan zenginlie giden Amerikan g
men hayatnn tarihi balamnda gelimiti. Varlkl Mslman erkeklerle
kadnlar da ayn ekilde, kamu refahn artrmak iin, slami geleneklere, ki
isel baanlara ve yerel beklentilere atfla vakflarn kurdular. lgin olan,
onlarn abalarnn yzlerce yl boyunca, byk lde Carnegie'nin derle
dii listeye benzer bir yap listesi (yzme havuzlar hari) retmi olmasdr.
Carnegie'nin slam toplumlarndaki yardmsever uygulamalardan haberdar
olmas ok muhtemel deil. Daha ziyade, kudretli sekin zmreler eitim,
salk, dini ritel ve dinlence tesisleri temin etmek iin kurumlar oluturma
nn eitli yararlarnn uzun sredir farkndalar. slam toplumlarnda hayr
severliin incelenmesi insanlk tarihinde hayrseverliin roln anlamak iin
yeni yollar sunuyor.

Carnegie, "The Gospel ofWealth.

3 00

HAY I R S EV E R L i E Y E N i BiR YN V E R M E K

S EME I<AYNAKA
Abbott, Nabia. Two Queens of Baghdad: Mother and Wife of Harn al-Rashd. Chicago: University o f Chi
cago Press, 1946.
Abedi, Mehdi, and Michael M. j . Fischer. "An Iranian Viiiage Boyhood." Struggle and Survival in the

Modem Middle East iinde, ed. Edmund Burke, c. I II, 320-35. Berkeley: University of California
Press, 1993
Abu Zayd, Nasr Hamid. "Intention." Encyclopaedia of the Qur'an iinde, c. II, ed. jane Dammen McAu
liffe, 549-51. Leyden: Brill, 2002.
Alshech, Eli. "Islamic Law, Practice, and Legal Doctrine: Exempting the Poor from the jizya under the
Ayyubids (II71-1250)." Islamic Law and Society ro (2003): 348-76.
Amin, Muhammad M. Al-Awqafwa'l-hayiit al-ijtima'iyya wa'l-iqtisadiyyafi Misr: 648-923 (1250-1517). Ka
hire: Dar al-Nahda al-'Arabiyya, 1980.

--, Catalogue des documents d 'archives du Caire de 239/853 a 922/1516. Kahire: Institut Franais d'Archeo
logie Orientale, 1981.
Arberry, Arthur J ., ev. The Koran Interpreted. New York: Macmillan, 1955.
Arjomand, Said Amir. "Philanthropy, the Law and Public Policy in the Islamic World before the Modern
Era." Philanthropy in the World's Traditions iinde, ed. W. Ilchman, S.N. Katz ve E.L. Queen, 109-32.
Bloomington: Indiana University Press, 1998.
Artan, Tlay. "Aspects of the Ottoman Elite' s Food Consumption: Looking for 'Staples,' 'Luxuries,' and
'Delicacies,' in a Changing Century." Consumption Studies and the History of the Ottoman Empire,

1550-1922: An Introduction iinde, ed. Donald Quataert, !07200. Albany: State University of New
York Press, 2000.
Atasoy, Nurhan. 1582 Surname-i Hmayun: An Imperial Celebration. Istanbul: Kobank, 1997.
Atl. Esin. Levni and the Sumame: The Story of an Eighteenth-Century Ottoman Festival. Seattle: University
of Washington Press, zooo.
Baer, G. "jerusalem's Families ofNotables and the Wakfin the Early 19th Century." Palesiine in the Late

Ottoman Period iinde, ed. David Kushner, o9-22. Kuds: Yad Izhak Ben-Zvi, 1986.
--, "The Dismemberment of Awqaf in Early Nineteenth-Century jerusalern." Ottoman Palestine, 1800-

191+ Studies in Economic and Social History iinde, ed. Gad G. Gilbar, 299319. Leyden: E. J. Brill, 1990.
--, "The Waqf as a Prop for the Social System, 16th-2oth Centuries." Islamic Law and Society 4 (1997):
26497
--, "Women and Waqf: An Analysis ofthe Istanbul Tahrir of 1546." Asian and A.frican Studies 17 (1983):
9"27
Barkan, . L. "Osmanl imparatorluunda bir !skan ve Kolanizasyon metodu olarak Vakflar ve Temlikler:
I. stila Devirlerinin Kolonizatr Trk Dervileri ve Zaviyeler." Vakflar Dergisi 2 (1942): 279-386.
Barkan, . L. ve Ekrem Hakk Ayverdi, ed. stanbul Vakflar Tahrir Defteri, 953 (1546) Tarihli. stanbul:
Fetih Cemiyeti, 1970.

iYi Li K YAP D E N iZE Ar; M S L M A N TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

301

Barnes, John Robert. An Introduction to Religious Foundations in the Ottoman Empire. Leyden: E.). Brill, 1987.
Baran, Beth. "Islam, Philanthropy, and Political Culture in Interwar Egypt: The Activism of Labiba Ah
mad." Poverty and Chanty in Middle Eastern Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy
Singer, 239-54. Albany: State Universty of New York Press, 2003-

--. The Women's Awakening in Egypt: Culture, Society, and the Press. New Haven: Yale University Press,
1994Bashear, Suliman. "On the Origins and Development of the Meaning ofZakat in Early Islam." Arabica
40 (1993): 84-Il3.
Beach, M. C. ve E. Koch. King ofthe World: The Padshahnama. Londra: Thames and Hudson, 1997.
Behar, Cem. A Neighborhood in Ottoman Istanbul: Fruit Vendors and Civil Servants in the Kasap lyas Ma

halle. Albany: State University of New York Press, 2003.


Ben Shemesh, A., ev. ve ed. Qudama b. jafar's Kitab al-Kharaj. Taxation in Islam, c. Il. Leyden: E. ).
Brill, 1965.
Benthall, Jonathan ve Jerme Bellion-Jourdan. The Charitable Crescent: Politics of Aid in the Muslim

World. Londra: ! . B . Tauris, 2003Berkey, Jonathan P. The Formatian of Islam: Religion and Society in the Near East 6oo-8oo. Cambridge,
Birleik Krallk: Cambridge University Press, 2003.

--, The Transmission of Knowledge in Medieval Cairo: A Social History of Islamic Education. Princeton:
Princeton University Press, 1992.
Bilici, Faruk. "Les waqfs monetaires a la fn de l'empire Ottoman et au debut de l'epoque republicaine
en Turquie: des caisses de solidarite vers un systeme bancaire moderne." Le waqf dans le monde

musulman contemporain (XlXe-XXe siecles): fonctions sociales, economiques et politiques iinde, ed.
Faruk Bilici, 51-59. Istanbul: Institut Franais d'Etudes Anatoliennes, 1994.
--, ed. Le waqfdans le monde musulman contemporain (XIXe-XXe siecles):fonctions sociales economiques et

politiques. Istanbul: Institut Franais d'Etudes Analoliennes, 1994.


Bird, Frederick B. "Comparative Study of the Works of Charity in Christianity and )udaism." journal of

Religious Ethics ro (1982): 144-69.


Bonner, Michael. " Defnitions of Poverty and the Rise of the Muslim Urban Poor." journal of the Royal

Asiatic Society 6, 3 dizi (1996): 335-44


--, "The Kitab al-Kasb Attributed to al-Shaybani: Poverty, Surplus, and the Circulation of Wealth."

journal ofthe American Oriental Society 121 (2001): 4ro-27.


--, "Poverty and Charity in the Rise of Islam." Poverty and Charity in Middle Eastem Contexts iinde,
ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 13-30. Albany: State University of New York Press,
2003--, "Poverty and Economics in the Quran." The journal ofinterdisciplinary History 35, no. 3 (2005): 391 406.
Bonner, Michael, Mine Ener ve Amy Singer, ed. Poverty and Charity in Middle Eastem Contexts. Albany:
State University of New York Press, 200J.
Bosworth, C. E. The Mediaeval Islamic Underworld: The Bana Siisiin in Arabic Society and Literature. Part One: The

Bana Silsan in Arabic Lifo and Lore. Leyden: E. ). Brill, 1976.

302

SE M E KAYNAKA

Bowen, Donna Lee. "Abu Illya and Zakat." Everyday Lifo in the Muslim Middle East iinde, ed. Donna Lee
Bowen ve Evelyn A. Early, 2r8-2. Bloomington: Indiana University Press, 1993.
Briggs, Asa. "Welfare State." Dictionary of the History of Ideas iinde, c. IV, ed. Philip P. Wiener, 508-5.
New York: Charles Scribner's Sons, 1973.
Brown, Peter. Poverty and Leadership in the Later Roman Empire. Hanover, NH: University Press of New
England, 2002.
al-Bukhari, Muhammad b. Isma'il. Sahih al-Bukhari. 8 cilt, 4, stanbul: Al-Maktaba al-Islami, 1979.
Burr, J . Millard ve Robert O. Collins. Alms for Jihad: Charity and Terrorism in the Islamic World. Cam
bridge, BK: Cambridge University Press, 2006.
Ca'fer Efendi. Risiile-i Mi'mariyye. An Early-Seventeenth-Century Ottoman Treatise on Architecture. ev. ve
notlada birlikte tpkbasm. Ed. Howard Crane. Leyden: E. J. B rili. 1987.
Calder, N orman. "Khums in Imami Shi'i Jurisprudence, from the Tenth to the Sixteenth Century." Bul

letin ofthe School ofOriental and African Studies 45, no. (r982): 3947.
Calder, N orman, Jawid Mojaddedi ve Andrew Rippin, ed. ve ev. llassical Islam: A Sourcebook of Religious

Literature. Londra: Routledge, 2003.


Carnegie, Andrew. "The Gospel ofWealth." North American Review r48 ve 149 (Haziran-Aralk 1889): 1-36.
Cavallo, Sandra. "The Motivations of Benefactors: An Overview of Approaches to the Study of Charity."

Medicine and Charity beJare the Welfare State iinde, ed. ). Barry ve C. Jones, 46-62. Londra: Rout
ledge, 1991.

Charity and Power in Early Modern Italy: Benefactors and their Motives in Turin, 1541-1789. Cambridge, BK:
Cambridge University Press, 1995.
Chaumont, Eric. "Pauvrete et richesse dans le Coran et dans !es sciences religieuses musulmanes."

Pauvrete et richesse dans le monde musulman mediterraneenjPoverty and Wealth in the Muslim Mediter
ranean World iinde, ed. Jean-Paul Pascual, 17-26. Paris: Maisonneuve et Larose, 2003.
izaka, Murat. "Cash Waqfs in Bursa, 15551823." journal ofthe Economic and Social History ofthe Orient
38 (1995) : 3 ! 3 "54--, A History of Philanthropic Foundations. stanbul: Boazii Universitesi Yayn, 2000.
Clark, Grace. "Pakistan' s Zakat and 'Ushr as a Welfare System." Islamic Reassertion in Pakistan: The Ap
plication of Islamic Laws in a Modern State iinde, ed. Anita M. Weiss. Syracuse: Syracuse University
Press, 1986.
Clark, Janine A. Islam, Charity, and Activism: Middle-Class Networks and Social Welfare in Egypt, ]ardan, and
Yemen. Bloomington: Indiana University Press, 200J.
Cohen, Amnon. jewish Life under Islam. Cambridge, MA: Harvard University Press, 1984.
Cohen, Mark R. "The Foreign Jewish Poor in Medieval Egypt." Poverty and Charity in Middle Eastern
Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 53-72, Albany: State University of
New York Press, 2003--. "Maimonides and Charity in the Light of the Geniza Documents." The Trias of Maimonides: ]ew

ish, Arabic and Ancient Culture of Knowledge iinde, ed. Georges Tamer, 65-8. Berlin: W alter de
Gruyter, 2005.
i Y i L i K YAP D E N i Z E AT; M SL MAN TOPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

--, Poverty and Charty in the jewish Community of Medieval Egypt. Princeton: Princeton University
Press, 2005.
The Voice of the Poor in the Middle Ages: An Anthology of Documents from the Cairo Geniza. Princeton:
Princeton University Press, 2005.
Cole, Juan R.I. "Al-Tahtawi on Poverty and Welfare." Poverty and Charity in Middle Eastem Contexts
iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 223-38. Albany: State University of New
York Press, 2003Conniff, Richard. "Why We Take Risks." Discover 22 (2oo): 62-67.
Constable, Olivia Remie. Housing the Stranger in the Mediterranean World: Lodging, Trade, and Travel
in Late Antiquity and the Middle Ages. Cambridge, Birleik Krallk: Cambridge University Press,
2003.
Constantelos, Demetrios J. Byzantine Philanthropy and Social Welfare. New Brunswick: Rutgers Univer
sity Press, 1968.
Cook, Michael. Commanding Right and Forbidding Wrong in Islamic Thought. Cambridge, inf.: Cam
bridge University Press, 2oo.
CornelL Vincent. "Fruit of the Tree of Knowledge: The Relationship between Faith and Practice in Is
lam." The Oxford History of Islam iinde, ed. John L. Esposito, 63-107. Oxford: Oxford University
Press, 1999.
Crecelius, Daniel. Fihris waqfiyyat al-'asr al-'uthmani al-mahftzah bi-wizarat al-awqaf wa-dar al-watha 'iq

al-tarikhiyyah al-qawmiyyah bi-al-Qahirah. Kahire: Dar al-Nahdah al- 'Arabiyyah, 1992.


--, "The Organization of Wakf Documents in Cairo." International journal of Middle Eastern Studies 2

(1971): 266-77.
--, "The Waqf of Muhammad Bey Abu al-Dhahab in Historical Perspective." International Journal of

Middle East Studies 23 (1991): 57-8.


--, "The Waqfiyah of Muhammad Bey Abo al-Dhahab, !." journal of the Arab Research Center in Egypt

s (978): 83-o5.
Cronbach, Abraham. "The Gradations of Benevolence." Hebrew Union College Annual 16 (1941): 63-86.
--, "The Maimonidean Code of Benevolence." Hebrew Union College Annual 2o (1947): 471-540.
Daftary, Farhad. The Isma 'fls: Their History and their Doctrines. Cambridge, BK: Cambridge University
Press, 1990.
Dankoff, Robert ve Robert Elsie, ev. ve ed. Evliya Celebi in Albania (Kosova, Montenegro, Ohrid ) . Leyden:
E. J. Brill, 2000.
Davis, Natalie Zemon. The Gift in Sixteenth-Century France. Madison: University ofWisconsin Press, 2000.
--, "Poor Relief. Humanism and Heresy." Society and Culture in Early Modem France iinde, 17-64.
Stanford: Stanford University Press, 1968; tek. bas. 1975Deguilhem, Randi. "Gender Blindness and Societal Influence in Late Ottoman Damascus: Women as
the Creators and Managers of Endowments," Hawwa I (2003): 329-50.
--, ed. Le waqfdans l'espace islamique: outil de pouvoir socio-politique. nsz: Andre Raymond. am: lnsti
tut Francais de Damas, 1995.
SE M E KAYNAKA

Deguilhem, Randi ve Abdelhamid Henia, ed. Les fondations pieuses (waqf) en Mediterranie: enjeux de

societi, enjeux de pouvoir. Safat, Kuveyt: Kuwait Awqaf Public Foundation, 2004.
Denny, Frederick Mathewson. An Introduction to Islam. 2. has. New York: Macmillan, 1994.
Deringil. Selim. The Weii-Protected Domains: Ideology and the Legitimation of Power in the Ottoman Empire
1876-1909. Londra: !.B. Tauris, 1997.
Deshayes de Courmenin, Louis. Vayage de Levant Fait par le Commandement du Roy en Lannie 1621 par Le

Sr. D.C. Paris: Adrian Taupinart, 1624.


Dols, Michael. Majnan: The Madman in Medieval Islamic Society. Oxford: Ciarendon Press, 1992.
Donner, Fred M. The Early Islamic Conquests. Princeton: Princeton University Press, 1981.
Doubleday, Veronica. Three Women of Herat. Austin: University ofTexas Press, 1990.
Dunn, Ross E. The Adventures oflbn Battuta: A Muslim Traveler of the 14th Century. Berkeley: University
of California Press, 1986.
Dzdag, M. Ertugrul. Seyhulisl'm Ebussuud Efendi Fetvalan Inda 16. Asr Trk Hayat. Istanbul: En
derun Kitabevi, 1983.
Edip, Halide. The Memoirs of Halide Edip. Londra: john Murray, 1926.
Ener, Mine. Managing Egypt's Poor and the Politics of Benevolence, Boo-1952- Princeton: Princeton Uni
versity Press, 2003.
Erdem, Y. Hakan. Slavery in the Ottoman Empire and its Demise, Boo-1906. Basingstoke, Hampshire:
Macmillan, 1996.
Ergin, N ina. ''Taking Care oflmarets: Repairs and Renovations to the Atik Valide lmareti, Istanbul, circa

16001700." Feeding People, Feeding Power: lmarets in the Ottoman Empire iinde, ed. N ina Ergin,
Christoph K. Neumann ve Amy Singer. Istanbul: Eren, 2007.
Ergin, N ina, Christoph K. Neumann ve Amy Singer, ed. Feeding People, Feeding Power: lmarets in the Ot
toman Empire. Istanbul: Eren, 2007.
Ergut, Ferdan. "Policing the Poor in the Late Ottoman Empire." Middle Eastern Studies 38 (2002): 149-64.
Evliya Celebi. The lntimate Life of an Ottoman Statesman: Melek Ahmed Pasha (1588-1662). ev. ve ed.
Robert Dankoff. Albany: State University of New York Press, 1991.
Fahmy, Khaled. "The Police and the People in Nineteenth-Century Egypt." Die Welt des Islams 39 (1999):
34077Faris, Nabih Amin. The Mysteries ofAlmsgiving: A Translationfrom the Arabic with Notes ofthe Kit b Asr r
al-Zakah of AI-Ghazztilf's Ihya 'Ula m al-Din. Beyrut: Centennial Publications, American University
of Beirut, 1966.
Faruki, Kemal A. "Pakistan: Islamic Government and Society." Islam in Asia: Religion, Politics, Society
iinde, ed. john L. Esposito, 53-78. Oxford: Oxford University Press, 1987.
Pay, Mary Ann. "Women and Waqf Toward a Reconsideration ofWomen's Place in the Mamluk House
hold." International journal ofMiddle Eastern Studies 29 (1997): 33-51.
Findly, Ellison Banks. "Women's Wealth and Styles of Giving: Perspectives from Buddhist, jain, and
Mughal Sites." Women, Patronage, and Self-Representation in Islamic Societies iinde, ed. D. Fairchild
Ruggles, 91-121. Albany: State University of New York Press, 2000.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M S L MAN TO PLU M U N DA HAYlRSEVERLiK

Flynn, Maureen. Sacred Charity: Confratemities and Social Welfare in Spain. 1400-1700. Ithaca: Comeli
University Press, 1989.
Foucault, Michel. Discipline and Punish: The Birth ofthe Prison. ev. Alan Sheridan. New York: Randem
House, 1975.

--. Madness and Civilization: A History ofInsanity in the Age ofReason. ev. Richard Howard. New York:
Vintage Books, 1965.
Friedman, Lawrence J . "Philanthropy in America: Historicism and its Discontents." Charity, Philan

thropy, and Civility in American History iinde, ed. Lawrence J. Friedman ve Mark D. McGarvie, 1-2r.
Cambridge, BK: Cambridge University Press, 200J.
Friedman, Lawrence J . ve Mark D. McGarvie, ed. Charity, Philanthropy, and Civility in American History.
Cambridge, BK: Cambridge University Press, 2003.
Frisch, Ephraim. An Histarical Survey of]ewish Philanthropy. New York: The Macnillan Company, 1924.
Fck, J.W. "lbn Khallikan." EI' iinde. I:832-33
Gallagher, Nancy Elizabeth. Approaches to the History of the Middle East: Interviews with Leading Middle

East Historians. Reading, BK: Ithaca Press, 1994Gerber, Haim. "The Waqf Institution in Early Ottoman Edirne." Asian and African Studies 17 (1983):
29-45
Geremek, Bronislaw. Poverty: A History. Cambridge, MA: BlackwelL 1994
al-Ghaza!I, Muhammad b. Muhammad. Ihyii 'Ulam al-Dn: Kitab Asriir al-Zakat, 274-303. Kahire:
Mu' assassat al-Halabr, 1387/1967-68.
Gibb, H.A.R., ev. ve ed. The Travels of Ibn Battuta AD 1325-1354. c. I-lll. Cambridge, B K: Cambridge
University Press, 1958-71.
--, ev. ve ed. The Travels of Ibn Battuta AD 1325-1354. c. IV. Londra: The Hakluyt Society, 1994.
Gil, Moshe. Documents ofthe jewish Pious Foundationsfrom the Cairo Geniza. Leyden, E. J. B rili, 1976.
Gimaret, D. "shirk." EP iinde, IXA84-86.
Ginio, Eya!. " Living on the Margins ofCharity: Coping with Poverty in an Ottoman Provincial City." Pov

erty and Charity in Middle Eastem Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer,
165-84. Albany: State University of New York Press, 2003.
Ginzberg, Lori D. Women and the Work of Benevolence: Morality, Politics, and class in the Nineteenth

Century United States. New Haven: Yale University Press, 1990.


Gleave, R. "khums." EP iinde, Ek, 531-34.
Goitein, S. D. A Mediterranean Society, volume I: Economic Foundations. Berkeley University of California
Press, 1967.
Goodwin, Godfrey. A History ofOttoman Architecture. Baltimore: The Johns Hopkins University Press, 1971.
Gross, Robert A. "Giving in America: From Charity to Philanthropy." Charity, Philanthropy. and Civility

in American History iinde, ed. Lawrence J. Friedman ve Mark D. McGarvie, 29 48. Cambridge, BK:
Cambridge University Press, 2003.
Haarmann, U. "Islamic Duties in History." Muslim World 68 (1978): 1-24.
Hands, A.R. Charities and Social Aid in Greece and Rame. Ithaca: Comeli University Press, 1968.
S E M E KAYNAKA

Hathaway, jane. The Politics of Householas in Ottoman Egypt: The Rise of the Qazdahs. Cambridge, BK:
Cambridge University Press, 1997.
Hennigan, Peter Charles. The Birth ofa Legal Institution: The Formatian ofthe Waqfin the Third Century AH
Hana.fr Legal Discourse. Leyden: E. ). Brill, 2004.
Herrin, Judith. "ideals of Charity, Realities of Welfare: The Philanthropic Activity of the Byzantine
Church." Church ana People in Byzantium iinde, ed. Rosemary Morris, 151-64. Birmingham: Bi
zans, Osmanl ve ada Yunanca almalar Merkezi, University of Birmingham, 1990.
Hess, A. "The Battle of Lepanto and its Place in Mediterranean History." Pas ana Present 57 (1972): 53-73.
Hillenbrand, Robert. Islamic Architecture: Form, Function, ana Meaning. New York: Columbia University
Press, 1994Himmelfarb, Gertrude. The Idea of Poverty: England in the Early Inaustrial Age. New York: Alfred A.
Knopf, 1984.
--, Poverty ana Compassion: The Moral Imagination ofthe Late Victorians. New York: Alfred A. Knopf. 1991.
Hodgson, Marshall G. S. The Venture of Islam. 3 cilt. Chicago: University of Chicago Press, 1974.
Hoexter, Miriam. "Charity, the Poor, and Distributions of Alms in Ottoman Algiers." Poverty ana Charity
in Miaale Eastern Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 145-62. Albany:
State University of New York Press, 2003.
--, Enaowments, Rulers ana Community: Waqfai-Haramayn in Ottoman Algiers. Leyden: E. ). Brill, 1998.
--

, Waqf Studies in the Twentieth Century: The State of the Art." journal of the Economic ana Social
"

History of the Orient 41, no. 4 (1998): 47495


Hoexter, Miriam, Shmuel N. Eiserstadt, ve Nehemia Levtzion, ed. The Public Sphere in Muslim Societies.
Albany: State University of New York Press, 2002.
Hoffmann, Birgitt. Waqfim Mongolischen Iran: Rashiauaains Sorge um Nachruhm una Seelenheil. Stuttgart:
Steiner, 2000.
Horden, Peregrine ve Richard Smith, ed. The Locus of Care: Families, Communities, Institutions, and the Provi
sion of Welfare since Antiquity. New York: Routledge, 1998.
Hourani, Albert. "islam in European Thought," 1990. www.tannerlectures.utah.edu jlecturesjhoura
ni9o.pdf.
Humphreys, R. Stephen. Islamic History: A Framework for Inquiry, gz. ge. bas. Princeton: Princeton Uni
versity Press, 1991.
--, "Women as Patrons of Religious Architecture in Ayyubid Damascus." Muqamas u (1994): 35-54.
Hurgronje, C. Snouck. "La zakllt." In Oeuvres choisies, ed. G.-H. Bousquet ve ). Schacht, 150-70. Leyden:
E. J. Brili, 1957.
Hurvitz, Nimrod. " Biographies and Mild Asceticism: A Study of Islamic Moral Imagination." Stuaia
Islamica 85 (1997): 41-65.
ibn Khallikan. Ihn Khallikan's Biographical Dictionary. 4 cilt. ev. Mac Guckin de Slane. 1961. Paris:
Printed for the Oriental Translation Fund of Great Britain and ireland, 1842-71.
Ilchman, W., S. N. Katz ve E. L. Queen, ed. Philanthropy in the Worla's Traaition. Bloomington: indiana
University Press, 1998.
i Y i L i K YAP D E N izE Ar; M s L MAN TOP LU M U N DA HAYl RSEVERLiK

Iliffe, John. The African Poor: A History. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 98r.
Imber, Colin. Ebus's-Su'ud: The Islamic Legal Tradition. Stanford: Stanford University Press, 1997.
lnalck, Halil. "Istanbul: An Islamic City." journal of Islamic Studies (1990): -23.
lnalck, Halil ve Donald Quataert, ed. An Economic and Social History of the Ottoman Empire, 1J001914.
Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1994
al-J.hiz, Abu 'Uthm.n ibn Bahr. Book of Misers (al-Bukhala'). ev. R. B. Serjeant. Reading: Garnet Pub
lishing, 1997.
Jordan, W. K. The Charities of London, 148o-66o. Londra: Alien and Unwin, 1960.

--, The Charities ofRural England, 48o-66o. New York: The Russell Sagl Foundation, 196r.
--, Philanthropy in England, 48o-66o: A Study ofthe Changing Pattern ofEnglish Social Aspirations. New
York: Alien and Unwin, 1959.
Jtte, Robert. Poverty and Deviance in Early Modern Europe. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1994
Juynboll, lb. W. ve J. Pedersen. '"akika." E/',1:337
Kahraman, Seyit Ali. EvkiifHumayun Neziireti. Istanbul: Kitabevi, 2006.
Katz, Michael B. In the Shadow ofthe Poorhouse: A Social History of Welfare in America. New York: Basic
Books, 1986.
Katz, Michael B. ve Christoph Sachsse. The Mixed Economy of Social Welfare: PublicjPrivate Relations in

England, Germany and the United States, the 87os to the 19JOS. Baden-Baden: Nomos Verlagsgesell
schaft, 1996.
Kermeli, Eugenia. "Ebo Su'od's Defnitions of Church Vakfs: lbeory and Practice in Ottoman Law."

Islamic Law: Theory and Practice iinde, ed. Robert Gleave ve Eugenia Kermeli, 14156. Londra: I.
B. Tauris, 1997.
Khadduri, Madjid. "malaha." El' iinde, VI: 73840.
Koch, Ebba. The Complete Taj Mahal and the Riverfront Gardens ofAgra. Londra: lbames and Hudson, 2006.
Konyal, brahim Hakk. Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi. Konya: Yeni Kitap Basmevi, 1964.
Koprl, M. Fuad. The Origins of the Ottoman Empire. ev. ve ed. Gary Leiser. Albany: State University
of New York Press, 1992.
--, "Vakif Messesesinin Hukuki Mahiyeti ve Tarihi Tekaml." Vakflar Dergisi 2 (1942): -36.
(Franszca basks : "L'institution du vukouf, sa nature jurisdique et son evolution historique."

Vakiflar Dergisi, Partie Francaise 2 (1942): 3-48.)


Koven, Seth ve Sonya Michel. "Womanly Duties: Maternalist Politics and the Origin of Welfare States
in Germany, Great Britain, France and the United States, 88o-920." American Histarical Review
95 (1990): 1076108.
Kozlowski, Gregory C. "Private Lives and Public Piety: Women and the Practice of Islam in Mughal
India." Women in the Medieval Islamic World: Power, Patranage and Piety iinde, ed. Gavin R. G.
Hambly, 469-88. New York: St. Martin' s Press, 1998.
--, "Religious Authority, Reform, and Philanthropy in the Contemporary Muslim World." Philanthropy

in the World's Traditions iinde, ed. W. Ilchman, S.N. Katz ve E.L. Queen, 279308. Bloomington:
Indiana University Press, 1998.
S E M E KAYNAKA

Kazma, Liat. "Women on the Margins and Legal Reform in Late Nineteenth-Century Egypt, 185o-188.."
Doktora tezi, New York University. 2oo6.
Kunt, I. Metin. The Sultan's Servants: The Transformatian of Ottoman Provincial Govemment, sso6so.
New York: Columbia University Press, 1983Kuran, Timur. "Islamic Redistribution through Zakat: Medieval Roots of Contemporary Problems." Pov

erty and Charity in Middle Eastem Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer,
2.7594 Albany: State University of New York Press, 2.003.
--, "On the Notian ofEconomic Justice in Contemporary Islamic Thought." International journal of Mid

dle East Studies 2.1 (1989): 17I9I.


--, "The Provision of Public Goods under Islamic Law: Origins, Impact, and Limitations of the Waqf
System." Law and Society Review 35 (.oo1): 841-98.
Krkoglu, Kemal Edib. Sleymaniye Vak.fiyesi. Ankara: Resimli Posta Matbaas, 1962.
Lambton, A. K. S. "Awqaf in Persia: 6th-8thj.th-4th Centuries." Islamic Law and Society 4 (1997):
2.98-w .
Lane, Edward W. An Account of the Manners and Customs of the Modem Egyptians. Londra, 1836. Tekrar
bas. Londra: East-West Publications, 1978.

An Arabic-English Lexicon. Londra: Williams and Norgate, 1863-93.


Lapidus, Ira M. A History of Islamic Societies. Cambridge: Cambridge University Press, 1988.
--, Muslim Cities in the Later Middle Ages. Gz. ge ed. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1984.
Lev, Yaacov. Charity, Endowments, and Charitable Institutions in Medieval Islam. Gainesville, FL: University Press of Florida, 2.005.
--, "Charity and Social Practice: Egypt and Syria in the Ninth-Twelfth Centuries." Jerusalem Studies in

Arabic and Islam 2.4 (2ooo): 472.-507.


Lewis, Bemard. Race and Slavery in the Middle East: An Histarical Enquiry. New York: Oxford University
Press, 1990.
Libal, Kathryn. "The Child Question. The Politics ofChild Welfare in Early Republican Turkey." Poverty

and Charity in Middle Eastem Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 2.5572.. Albany: State University of New York Press, 2.003.
--, "The Children's Protection Society: Nationalizing Child Welfare in Early Republican Turkey." New

Perspectives on Turkey 23 (ooo): 53-78.


Lindenmeyr, Adele. Poverty is not a Vice: Charity, Society, and the State in Imperial Russia. Princeton:
Princeton University Press, 1996.
Lis, C. ve H . Soly. Poverty and Capitalism in Pre-Industrial Europe. Londra: Humanities Press, 1973.
Little, Donald P. A Catalogue of the Islamic Documents from al-Haram Arilrif in jerusalem. Beyrut ve
Wiesbaden: Franz Steiner Verlag, 1984.
Litvak, Meir. Shi'i Scholars of Nineteenth-Century Iraq: The 'Ulama' of Najafand Karbala '. Cambridge, BK:
Cambridge University Press, 1993.
L0kkegaard, Frede. Islamic Taxation in the Classic Period, with Special Reference to Circumstances in Iraq.
Kopenhag: Branner and Korch, 1950.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M SL M A N TOPLU M U N DA H AY l RSEVERLiK

McCarthy, Kathleen, ed. Lady Bountiful Revisited: Women, Philanthropy, and Power. New Brunswick: Rut
gers University Press, 1990.
--, ed. Women, Philanthropy, and Civil Society. Bloomington: Indiana University Press, 2001.
McChesney, Robert D. Charity and Philanthropy in Islam: Institutionalizing the Cal! to Do Good. India
napolis: Indiana University Center on Philanthropy, I995

--, Waqf in Central Asia: Four Hundred Years in the History of a Muslim Shrine. 48o-889. Princeton:
Princeton University Press, 1991.
MacFarlane, Charles. Turkey and its Destiny: The Result ofjourneys Made in 1847 and 1848 to Examine into

the State of that Country. Londra: John Murray, r85o.


Madelung, W. " S hi'a." El', IX: 420-24.
Makdisi, George. The Rise ofColleges. Edinburgh: Edinburgh University Press, r98r.
Mandaville, J. " Usurious Piety: The Cash Waqf Controversy in the Ottoman Empire." International jour

nal ofMiddle East Studies ro (1979): 289-308.


Marcus, Abraham. The Middle East on the Eve ofModernity. New York: Columbia University Press, 1989.
--

, "Poverty and Poor Relief in Eighteenth Century Aleppo." Revue du Monde Musulman et de la Medi-

terrant!e 55-56 (1990): r7r-8o.


Marmon, Shaun. Eunuchs and Sacred Boundaries in Islamic Society. New York: Oxford University Press, I995
--, "The Quality of Mercy: Intercession in Mamluk Society." Studia Islamica 87 (1998) 125-39.
Masters, Bruce. Christians and ]ews in the Ottoman Arab World: The Shifting Boundaries of Political Com-

munities 1516-1918. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 2oor.


Mattson, Ingrid. "Status-Based Defnitions of Need in Early Islamic Zakat and Maintenance Laws." Pov

erty and Charity in Middle Eastern Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer,
31-p. Albany: State University of New York Press, 2003.
Mauss, MareeL The Gift: The Form and Reason for Exchange in Archaic Societies ev. W. D. Halis, nsz:
Mary Douglas. Londra: Routledge 1990.
Meier, Fritz. "The Mystic Path." The World of Islam iinde, ed. Bemard Lewis, n7-40. Londra: Thames
and Hudson, 1976.
Meisami, Julie Scott, Farsadan ev., ed. ve notlayan The Sea of Precious Virtues (Bahr al-Fava'id): A Me

dieval Islamic Mirrorfor Princes. Salt Lake City: University of Utah Press, 199r.
Melikian-Chirvani, A. S. "From the Royal Boat to the Beggar's Bowl." Islamic Art 4 (r99r): 3-m.
Meriwether, Margaret L. "Women and WaqfRevisited: The Case of Aleppo, I77o-r84o." Women in the

Ottoman Empire: Middle Eastern Women in the Early Modern Era iinde, ed. Madeline C. Zilf, !2852. Leyden: E. J. Brill, I997
Mollat, Michel. The Poor in the Middle Ages: An Essay in Social History. New Haven Yale University Press,
1986 (ilk nce Franszca yaymland1, 1978).
Mottahedeh, Roy P. Loyalty and Leadership in an Early Islamic Society. Princeton: Princeton University
Press, r98o.
Muslim b. ai-Hajjaj ai-Nisaburt. Al-]ami' al-Sahrh. Beirut: AI-Matkab al-Tijart, tarih yok. Sahrh Muslim.
ev. ve ed. 'Abdul Hamid Siddiqi. Lahor; Sh. Muhammad Ashraf, I973
JIO

S E M E KAYNAKA

Nanji, Azim. "Almsgiving." Encyclopaedia of the Qur'an iinde, c. I, ed. Jane Dammen McAuliffe, 64-70.
Leyden: E. J. Brili, 2001.
Natsheh, Yusuf. "Al- 'Imara al- 'Amira: The Charitable Foundation of Khassaki Sultan (959/1552)." Ot
toman Jerusalem: The Living City, 1517-1917 iinde, ed. S. Auld ve R. Hillenbrand, 749-90. Londra:

Altajir World of islam Trust, 2000.


Necipoglu, Glru. The Age of Sinan: Architectural Culture in the Ottoman Empire. Foto. ve. iz. Arben N.
Arapi ve Reha Gnay. Princeton: Princeton University Press, 2005.
--, "A Kanun for the State, a Canon for the Arts: Conceptualizing the Classical Synthesis of Ottoman Arts
and Architecture." Soliman le Magnijique et son temps iinde, ed. Gilles Veinstein, 195-216. Paris: La
Documentation Frangaise, 1992.
Nizam al-Mulk. The Book ofGovernment, or Rules for Kings. The Siyar al-Muluk or Siyasat-Nama ofNizam
al-Mulk. Farsadan ev. Hubert Darke. Londra: Routledge and Kegan Paul, 1960.

Nizami, K. A. "fakir." El',II757-58.


Novossyolov, D. "lbe Islamization ofWelfare in Pakistan." Russia's Muslim Frontiers iinde, ed. D. F. Eickel
man, 160-74. Bloomington: Indiana University Press, 1993.
Ormsby, Eric. Ghazali. Makers of the Muslim World. Oxford: Oneworld Publications, 2007.
Ostrower, Francie. Why the Wealthy Give: The Culture of Elite Philanthropy. Princeton: Princeton University
Press, 1996.
Owen, David. British Philanthropy, 1 660-1960. Cambridge, MA: Harvard University Press, 1964.
zbek, Nadir. "Imperial Gifts and Sultanic Legislation in the Late Ottoman Empire, 1876-1909." Poverty
and Charity in Middle Eastern Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 203-20.

Albany: State University of New York Press, 2003.


--, Osmanl imparatorluu'nda Sosyal Devlet: Siyaset, ktidar ve Meruiyet 1876-1914. stanbul: letiim,

2002.
--, "Osmanl mparatorlugu'nda 'Sosyal Yardm' Uygulamalar: 1839-1918." Toplum ve Bilim, no. 83
(K 1999/2000): m-32.
--, "Philanthropic Activity, Ottoman Patriotism, and the Hamidian Regime, 1876-1909." International
journal of Middle East Studies 37 (2005): 59-81.

--, "The Politics of Poor Relief in the Late Ottoman Empire 1876-1914." New Perspectives on Turkey 21
(Gz 1999): 1-33.
--, "lbe Politics of Welfare: Philanthropy, Voluntarism and Legitimacy in the Ottoman Empire, 1876-

1914." Doktora tezi, Ringhamton University, State University of New York, 2001.
ztrk, Nazif. "Osmanllar'da Vakflarn Merkezi Otoriteye Baglanmas ve Sonular." Le waqf dans le
monde musulman contemporain (XlXe-XXe siedes): fonctions sociales, iconomiques et politiques iinde,

ed. Faruk Bilici, 19-41. Istanbul: Institut Franais d'Etudes Anatoliennes, 1994--, Trk Yenileme Tarihi erevesinde Vakf Messesesi. Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, 1995.

Pancaroglu, Oya. "Serving Wisdom: The Contents of Samanid Epigraphic Pottery." Studies in Islamic and
Later Indian Art from the Arthur M. Sackler Museum iinde, 59-75. Cambridge, MA: Harvard niver

sitesi Sanat Mzesi, 2002.


lvi L i K YAP DEN izE AT; M s L M A N ToPLU M U N DA HAYl RSEV E R L i K

3 11

Patlagean, Evelyne. Pauvreti economique et pauvrete sociale a Byzance 4e-7e siecles. Paris: Mouton, 1977.
Pedersen, J ., G. Makdisi ve di.. "madrasa." El', V:lr23-54
Peirce, Leslie P. "Tbe Family as Faction: Dynastic Politics in the Reign of Sleyman." Soliman le Ma
gnifique et son temps iinde, ed. Gilles Veinstein, rop6. Paris: La Documentation Francaise, 1992.

--, The Imperial Harem: Women and Sovereignty in the Ottoman Empire. New York: Oxford University
Press, I993--, Morality Tales: Law and Gender in the Ottoman Court of Aintab. Berkeley: University of California

Press, 2003.
Peri, Oded. "Tbe Muslim Waqfand the Collection of jizya in Late Eighteenth-Century )erusalem." Ot
toman Palestine 1800-1914: Studies in Economic and Social History iinde, ed. Gad G. Gilbar, 2'37-97

Leyden: E. ) . Brill, I990.


--, "The Waqf as an Instrument to Increase and Consolidate Political Power: Tbe Case ofthe Khasseki
Sultan Waqfin Late I8th Century )erusalem." Asian and African Studies 11 (I983): 47-62.
--, "Waqf and Ottoman Welfare Policy." journal of the Economic and Social History of the Orient 35
(I992): I67-86.
Peters, Rudolph, et al. "wakf El', XI:59-99.
--, "nafaqa. " El' iinde. Supplement, 643-44.

Postel, Guillaume. Des Histoires Orientales et principalement des Turks ou Turchikes et Schitiques ou Tar
taresques et aultres qui en sont descendus, oeuvre pour la troisieme fois augmente. Paris: Imprimerie de

Marnef, I575 nsz, notlar ve ed. Jacques Rollet. Istanbul: !sis, I999
--, De la Ripublique des Turcs, li ou l 'occasion s'o.ffrera, des me

ly de tous muhamedistes. Poitiers:

Enguilbert de Marnef, I56o.


Powers, D. S. "Orientalism, Colonialism and Legal History: Tbe Attack on Muslim Family Endowments
in Algeria and India." Comparative Studies in Society and History 3I (I989): 535-71.
Quataert, Jean. Staging Philanthropy: Patriotic Women and the National Imagination in Dynastic Germany,
1813-1916. Ann Arbor: University of Michigan Press, 20or.
The Qur'an. branice. ev. ve ed. U ri Rubin. Tel Aviv: Tel Aviv niversitesi Yayn, 2005.

Rabie, H. The Financial System of Egypt AH 576-741/AD 1169-1341. Londra: Oxford University Press, I972.
Rafeq, Abdul-Karim. "Tbe Poor in Ottoman Damascus: A Socioeconomic and Political Study." Pauvrete
et richesse dans le monde musulman mediterraneenjPovertv and Wealth in the Muslim Mediterranean
World iinde, ed. )ean-Paul Pascual, 2I7-26. Paris: Maisonneuve et Larose, 2003-

Rahman, Fazlur. "Some Key Ethical Concepts ofthe Qur'an." journal ofReligious Ethics n , no. 2 (I983): qo-85.
Raymond, A. "Tbe Ottoman Conquest and the Development of the Great Arab Towns." International
journal of Turkish Studies I, no. I (I979-8o): 84-ro.

Riis, Tbomas, ed. Aspects of Poverty in Early Modern Europe. c. I, Stuttgart: Klett-Cotta; c. I l-III, Odense,
Odense University press, I98I-90.
Rizvi, Kishwar. "Gendered Patronage: Women and Benevolence during the Early Safavid Empire."
Women. Patronage, and SelfRepresentation in Islamic Societies iinde, ed. D. Fairchild Ruggles, 123-53.

Albany: State University of New York Press, 2ooo.

312

5EM E KAYNAKA

Robbins, Kevin C "Philanthropy," New Dictionary ofthe History ofIdeas iinde, c. IV, ed. Maryanne Cline
Horowitz, 1757-Gr. New York: Charles Scribner's Sons, 2005.
Rodinson, Maxime. Europe and the Mystique of Islam. ev. Roger Veinus. Londra: I. B. Tauris, 1987.
Rodriguez-Manas, Francisco. "Supplanting the Ruler: The Levying of Taxes by Slfi Zawiyas in the
Maghrib." Islamic Quarterly 40 (1996): 188-99.
Rosenthal, Franz. "Sedaka, Charity." Hebrew Union College Annual 23 (1950-51): 4II-30.
--, "The S tranger in Medieval Islam." Arabica 44 (1997): 35-75
Ruggles, D. Fairchild, ed. Women, Patronage, and Self-Representation in Islamic Societies. Albany: State
University of New York Press, 2000.
Sabev, Orlin (Orhan Salih). "Tales of Ottoman Book Theft (19th Century). " journal of Ottoman Studies/

Osmanl Aratrmalan 29 (2007): 173-201.


Sabra, Adam. Poverty and Charity in Medieval Islam: Mamluk Egypt 1250-1517. Cambridge, BK: Cambridge
University Press, 2000.
--, '"Prices are in God's Hands': The Theory and Practice o; Price Control in the Medieval Jslamic
World." Poverty and Charity in Middle Eastern Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve
Amy Singer, 73-91. Albany: State University of New York Press, 200J.
Salama, O. ve Y. Zilberman. "Aspakat ha-mayim li-yerushalayim ba-meot ha-16 veha-17" [16. ve 17.
yzyllarda Kuds'te su tedariki]. Cathedra 41 (1986): 91-106.
Sanders, Paula. Ritual, Politics, and the City in Fatimid Cairo. Albany: State University of New York Press, 1994.
Sayyid Qutb. Social justice in Islam. ev. John D. Hardie, gz. ge. ev. ve Giri. Hamid Algar. Oneonta, NY:
Islamic Publications International, 2000.
Schacht, J. An Introduction to Islamic Law. Oxford: Oxford University Press, 1964.
Scott, James C. "Resistance without Protest and without Organization: Peasant Opposition to the Is
lamic Zakat and the Christian Tithe." Contemporary Studies in Society and History 29 (1987): 417-52.
Sells, Michael. Approaching the Qur'an: The Early Revelations. Ashland, OR: White Cloud Press, 1999.
Shefer, M iri. Living with Death: Medicine and Society in the Early Modern Middle East. Albany: State Univer
sity of New York Press.
Shoshan, Boaz. PopuZar Culture in Medieval Cairo. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1993.
Simonsen, Jargen Baek. Studies in the Genesis and Early Development of the Caliphal Taxation System.
Kopenhag: Akademisk Forlag, 1988.
Singer, Amy. "Charity's Legacies: A Reconsideration of Ottoman Imperial Endowment Making." Poverty

and Charity in Middle Eastern Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Singer, 295314. Albany: State University of New York Press, 2003.

--, Constructing Ottoman Benefiance: An Imperial Soup Kitchen in ]erusalem. Albany:


Male University of New York Press, 2002.
--, "Imarets." The Turks iinde, c. III, ed. Hasan Celal Gzel, C. Cem oguz, ve Osman Karatay, 657-64.
Ankara: Yeni Trkiye Publications, 2002.

--, Palestinian Peasants and Ottoman Officials: Rural Administration araund Sixteenth-Century ]erusalem.
Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1994.
i Y i L i K YAP D E N iZE AT; M s L MAN TOPLU M U N DA HAY l R S EVE RLi K

3 13

--. "The Privileged Poor of Ottoman Jerusalem." Pauvrete et richesse dans le monde musulman mediter

raneenjPoverty and Wealth in the Muslim Mediterranean World iinde, ed. Jean-Paul Pascual, 2s7-69.
Paris: Maisonneuve et Larose, 2003.
--, "What's so Charitable alout Ottoman Charity? (branice]." jama'a s (2oo6): 9-30.
Slack, Paul. The English Poor Law, 1531-1782. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 1995.
Smith, Grace Martin. '"Ashure and, in Particular, the 'Ashure of Muharrem." journal ofTurkish Studies
8 (1984): 229-31.
Sonbol, Arnira al-Azhary. "Adoption in Islamic Society: A H istarical Survey." Children in the Muslim

Middle East iinde, ed. Elizabeth Wamock Fernea, 45-67. Austin: University ofTexas Press, 199S
Stephan, St. H. "An Endowment Deed ofKhasseki Sultan, Dated 24th M ay 1SS2." Quarterly ofthe D'part

ment ofAntiquities in Palesiine ro (1944): 170-94.


Stillman, N orman A. "Charity and Social Service in Medieval Islam." Societas S (197S): os-1s.
Tabbaa, Yasser. "The Functional Aspects of Medieval Islamic Hospitals." Poverty and Charity in Middle

Eastem Contexts iinde, ed. Michael Bonner, Mine Ener ve Amy Sir.ger, 9S-I20. Albany: State Uni
versity of New York Press, 200J.
Taylor, Christopher S. In the Vicinity of the Righteous: Ziyara and the Veneration of Muslim Saints in Late

Medieval Egypt. Leyden: E. J. Brill, 1999


Terziolu, Derin. "The Imperial Circumcision Festival of s82: An Interpretation." Muqamas 12 (I99S):
84-100.
Tezcan, Semih. Bir Ziyafet Defteri. stanbul: Simurg Yaynclk, 1998.
Thompson, E. P. "The Moral Economy of the English Crowd in the Eighteenth Century." Past and Pres

ent so (1971): 76-136.


Thys-enocak, Lucienne. "The Yeni Valide Mosque Complex at Eminon." Muqamas s (1998): s8-7o.
Tietze. Andreas, ed., eviren ve notlayan. Mustafa 'All's Counsel for Sultans of 1581. 2 cilt. Viyana: Verlag
der Osterreichischen Akademie der Wissenschaften, 1979 ve 1982.
Tocqueville, Alexis. Democracy in America. Ed. Gertrude Himmelfarb. ev. Arthur Goldhammer. New
York: Library of America, 2004.
Toledano, Ehud. "The Emergence of Ottoman-Local Elites (1700-18oo): A Framework for Research."

Middle Eastem Politics and Ideas: A Historyfrom Within iinde, ed. I. Pappe ve M. Ma'oz, 14s-62.
Londra: ! B . Tauris, 1997.
Tolmacheva, Marina. "Female Piety and Pattonage in the Medieval 'Hajj.' " Women in the Medieval Is

lamic World: Power, Patranage and Piety iinde, ed. Gavin R. G. Hambly, r6r-79 New York: St.
Martin's Press, 1998.
Trimingham, J . S. The Sufi Orders in Islam. Oxford: Ciarendon Press. 1971.
Tripp. Charles. Islam and the Moral Economy: The Challenge of Capitalism. Cambridge, BK: Cambridge
University Press, 2006.
Uuk, Cahit. Bir Imparatorluk kerken. stanbul: Yap Kredi Yaynlar, I99S
nver, A. Sheyl. Fatih Ahanesi Tevzi'namesi. Ankara: stanbul Fethi Dernei Yaynlar, 19S3

3 14

5EM E KAYNAKA

van Leeuwen, Richard. "The Maronite Waqf of Dayr Sayyidat Bikirk in Mount Lebanon during the r8th
Century." Le waqfdans I'espace islamique: outil dt pouvoir sociopolitique iinde, ed. Randi Deguilhem,
259-75. am: lnstitut Franais de Damas, 1995
Vaux, Tony. The Selfish Altruist: ReliefWork in Famine and War. Londra: Earthscan, 2001.
Veyne, Paul. Bread and Circuses: Histarical Sociology and Political Pluralism. nsz: Oswyn Murray, ev.
Brian Pearce. Londra: Alien Lane, 1976.
Waines, David. An Introduction to Islam. 2. has. Cambridge, BK: Cambridge University Press, 2003.
Watt, W. Montgomery. "Al-Ghazall." EI',rr:ro38-4r.

Muhammad at Medina. Oxford: Oxford University Press, 1956.


Weir, T. H. ve A. Zysow. "sadaka. " El', VII7o8-r6.
Weiss, Holger. "Attempts to Establish an Islamic Economy: A Survey on Zakat in Some Nineteenth
Century Muslim States of the Bilad as-Sudan," Helsinki, 2000. Http:/ fwww.valt.helsinki.fijkmij
TutkimusjSalAVeiss%2oaccrapaper.htrn (eriim: 27 Aralk 2006).

--, "Zakat in Pre-Colonial Sub-Saharan Africa. A Tentative Sur1ey. Part One." Helsinki, 2000. http://
www.valt.helsinki.fijkmi!JulkaisAVPtf 2oooAVProoHW.HTM (eriim: 5 Temmuz 2007).

--. "Zakat in Pre-Colonial Sub-Saharan Africa. A Tentative Survey. Part Two." Helsinki, 2000. http : f f
www.valt.helsinki.fijkmi/JulkaisAVPtj.oooAVP2oo4.HTM (eriim: 5 Temmuz 2007).
Wensinck, A. J. "khitlin." El', V:20-22.
--. "niyya." El', VII:66-67.
Wensinck, A. J., and P. Marais. "'Ashra'. " El',q os-6.
Wolper, Ethel Sara. "The Politics of Patronage: Political Change and the Construction of Dervish Lodges
in Sivas." Muqamas r. ( 1 995) : 39-47.
Yediyldz, Bahaeddin. Institution du vaqf au XVIIle siecle en Turquie - etude socio historique. Ankara: Im
primerie de la Societe d'Histoire Turque, 1985.
--, "Vakf."

A, XIII: 153-72.

Yerasimos, S. "Les waqfs dans l'amenagement urbain d'! stanbul au XIXe siecle." Le waqfdans le monde

musulman contemporain (XlXe-XXe siecles):fonctions sociales, economiques et politiques iinde, ed. F.


Bilici, 43-49. Istanbul: Institut Francais d'Etudes Anatoliennes, 1994.
Zarinebaf, Fariba. "Feeding the Poor: The Rab '-i Rashidi 'Imaret in II-Khanid Tabriz." Feeding People,

Feeding Power: Imarets in the Ottoman Empire iinde, ed. N ina Ergin, Christoph K. Neumann ve Amy
Singer. Istanbul: Eren Yaynlan, 2007.
Ze'evi, Dror. "The Use ofOttoman Shari'a Court Records as a Source for Middle Eastem Social History: A
Reappraisal." Islamic Law and Society 5. no.

(1998): 35-56.

Zilfi, Madeline C. "The Kadizadelis: Discordant Revivalism in Seventeenth-Century Istanbul." journal of

Near Eastem Studies 45 (1986): 251-69.


--. The Politics ofPiety: The Ottoman Ulema ofthe Postclassical Age (6oo-8oo). Minneapolis: Bibliotheca
Islamica, 1989.
Zysow, A. "zakat." EI', XI:4o6-2z.

l v i L i K YAP D E N i z E AT; M sL M A N ToPLU M U N DA HAY RSEVE R L i K

You might also like