You are on page 1of 17

BÖLÜM 10

BETONARMEDE KULLANILABİLİRLİK SEHİMLERİN


ve ÇATLAKLARIN DENETLENMESİ
Betonarme yapılarda ve yapı elemanlarında, yıkılmaya karşı
güvenliğin sağlanmasının yanısıra, öngörülen işletme (kullanım)
yükleri altında elemanların ve yapının tümünün aşırı çatlama,
aşırı şekil ve yer değiştirme ( sehim ) ve aşırı titreşime neden
olmayacak biçimde boyutlandırılıp donatılması gerekir.
İşletme yükleri etkisinde kalan yapılarda mukavemet yönünden
sakıncalı olmayan, ama yapının işletme aksaklığı göstermesine,
giderek işletme dışı kalmasına neden olabilecek deformasyonların ve
çatlakların oluşmaması istenir.
İşletilebilme yönünden güvenlik, işletme yükleri altında oluşabilecek
sehimlerin ve çatlakların izin verilebilen maksimum değerden küçük
olduğu gösterilerek sağlanabilir. Buna göre kesitlerin boyut ve
donatısının kontrolüne gerek vardır.
Eğilme Elemanlarında Oluşan Sehimlerin ve
Çatlakların Denetlenmesi
Yüksek mukavemetli beton ve çelik üretilmesi ve kesit
hesaplarının taşıma gücü ilkesiyle yapılması,
günümüzde narin yapı elemanlarının
gerçekleşebilmesini sağlamıştır. Deformasyon ve
çatlamanın geçmişe oranla çözümü daha önemli bir
sorun olmasının temel nedeni, söz konusu narinliktir.
İletme yükleri etkisinde kalan yapılardaki sehimler,
elemanların belirli bir rijitlikte olması sağlanarak
denetlenebilir.
Sehimlerin denetlenmesinde, iki yol izlenebilir;
a) Boyutlandırma, yönetmeliklerde verilen ve sehim
hesabı yapılmasını gerektirmeyen minimum boyutlar
temel alınarak yapılabilir. Bu minimum boyutların altına
inilmesi durumunda ise, sehim hesabı yapılır ve
belirlenen sehimin yönetmeliklerde verilen maksimum
kriterlerle karşılaştırılması yapılır.
b) Çatlak genişlikleri de hesaplanarak öngörülen sınırların aşılıp
aşılmadığı denetlenir.
Özetle boyutlandırma, hem mukavemet hem de deformasyon
yönünden yapılmalı, kimi zaman deformasyonun boyutları
belirleyebileceği unutulmamalıdır. En elverişli çözümü veren ve
hesaplardaki yinelemeyi minimuma indiren boyutların
kestirilmesi (tahmin) ise, projeyi yapan mühendisin
deneyimine ve değerlendirme yeteneğine bağlıdır.
Sehimlerin Denetlenmesi
Sehimlerin denetlenmesi, işletme yükleri etkisinde kalan
elemanlardaki sehimlerin hesaplanması ve bulunan
değerlerin, izin verilen sınır değerlerden küçük olduğunun
gösterilmesiyle yapılır. Sehim hesabında kullanılan yöntemle,
eğilme momentinin eleman boyunca değişken olması
nedeniyle oluşan çatlama ile sünme ve rötre etkilerinin göz
önüne alınmış olması gerekir.
Kiriş ve özellikle döşemeler, sehime duyarlı yapı elemanı
taşımıyorsa ve bunlarla ilişkili değilse, eleman
yüksekliğinin açıklığa oranı, aşağıdaki çizelgede verilen
sınırların üzerinde kalmak koşulu ile sehim hesabı
yapılmayabilir.
Bu minimum değerlerin altına inildiği zaman, sehim hesabı
yapılmalı ve belirlenen sehimin TS 500 ’de verilen maksimum
değeri aşıp aşmadığı araştırılmalıdır.
Verilen sınır aşılıyorsa, eleman boyutları büyütülmelidir.

Eğilme Elemanlarında Sehim Hesabı Gerektirmeyen ( Yükseklik / Açıklık )


Oranları ( TS 500-2000 Çiz.13.1 )
Sehim hesaplarının yapılmasında yük ve malzeme
katsayıları 1.0 alınır. Ani sehim hesabının, yalnızca
hareketsiz ve hareketli yükler toplamına göre
yapılması yeterlidir. Zamana bağlı sehim
hesaplanmadıysa, rötre ve sünme etkisi hesaba
katılmalıdır. Plakların sehim hesabında ise, plak
boyutları ve geometrisi, mesnet koşuları ve plak
sınırlarındaki çevre elemanların rijitlikleri göz
önünde bulundurulmalıdır. Beşinci bölümde
açıklandığı gibi, kiriş kesitleri, donatı yüzdesi belirli
bir sınır değeri aşmayacak biçimde hesaplanmışsa,
sehim hesabı yapılmasına gerek kalmaz.
Ani Sehim
Kirişlerdeki maksimum sehim, kirişin doğrusal
elastik davrandığı varsayılarak, max=kL2(M/EI)
genel bağıntısında; M eğilme momenti,
L kiriş açıklığı, E malzemenin elastisite modülü,
I kesitin atalet momenti ve k sınır koşullarına ve
yükün açıklık boyunca dağılımına bağlı bir katsayıyı
gösterir.
Bu bağıntı, betonarme kirişlerdeki sehimlerin
hesaplanmasında da kullanılabilir.
Kalıcı ve hareketli yükler altında, açıklığı boyunca hiçbir
kesitinde çatlama olmayan betonarme eğilme
elemanlarında; yani, elemana etkiyen maksimum moment
( Mmax ), elemanın çatlama momentinden ( Mcr ) küçükse,
sehim çatlamamış beton kesit ( brüt beton kesit ) atalet
momenti Ic , temel alınarak hesaplanır.
Ic nin hesaplanmasında donatı hesaba katılmaz.
Beton elastisite modülü TS 500-2000 ’den alınabileceği gibi
1. Bölümde verilmiş formül ile de bulunabilir.
Çatlama momenti:

Mcr=2.5 fctd Ic/y


y : tarafsız eksenin çekmeye çalışan beton yüzüne
uzaklığı
Çatlayan elemanlarda ise, yani maksimum moment çatlama
momentinden büyükse ( Mmax > Mcr ), sehim hesabı kesitin etkili
atalet momenti Ief , temel alınarak yapılır.

Ief=(Mcr/Mmax)3 Ic + [1-(Mcr/Mmax)3] Icr

Icr , çatlamış kesitin atalet momentidir. Icr , betonarme


kesit, eşdeğer beton kesite dönüştürülerek belirlenir,
Etkili atalet momenti, çatlamamış beton kesit atalet
momentinden büyük alınmamalıdır.
Sürekli kiriş ve döşemelerde, açıklık ve mesnet kesitleri
( iki mesnetin ortalaması ) için iki ayrı atalet momenti
hesaplanmalı ve iki değerin ortalaması etkili atalet momenti
olarak kullanılmalıdır. Konsollarda ise, mesnet kesiti atalet
momenti kullanılmalıdır.
Zamana Bağlı Sehim

Betonarme kirişlerde zamana bağlı deformasyon genellikle ani


deformasyondan büyük olur. Bazı durumlarda zamana bağlı
deformasyonun, ani deformasyonun üç katına çıktığı deneylerde
gözlenmiştir. Zamana bağlı deformasyonu etkileye en önemli etkenler
rötre ve sünmedir. Bu nedenle, rötre ve sünmeyi etkileyen
değişkenler, zamana bağlı deformasyonu da etkiler. Basınç donatısı
kullanılmasıyla zamana bağlı sehimler azaltılabilir.
Proje hesaplarında, zamanla oluşan sehim ( t ), kalıcı yüklerden
oluşan ani sehimin ( ig ) , “bir” den büyük bir katsayısıyla çarpılması
ve toplam yüklerden oluşan ani sehime ( i ) eklenmesiyle
belirlenebilir.
t=i+λig

λ=γt/(1+50ρ΄)
Denklemdeki t katsayısı, kalıcı yüklerin etkime süresine
göre aşağıdaki çizelgeden alınmalıdır.
’ , kesitte bulunan basınç donatısı oranıdır.
Kalıcı yük; en az 6 ay süreyle değişmeden kalması beklenen hareketli
yüklerin, hareketsiz yüklere eklenmesiyle elde edilen yük , kalıcı yük
olarak tanımlanır.
Kalıcı Yük Süre Katsayısı ( TS 500-2000 Çiz.13.2 )
Sehim sınırları
Eğilme elemanlarında izin verilebilecek sehim sınırları,
serbest açıklığa bağlı olarak aşağıda çizelgede verilmiştir.

Sehim Sınırları ( TS 500-2000 Çiz.13.3 )

* Bölme duvar bulunan ve büyük sehimden etkilenebilecek elemanlar taşıyan


Çatlakların Denetlenmesi
Bilindiği gibi betonarme elemanlarda çatlama, genel olarak
kaçınılması gereken bir olay değildir. Ne var ki yapıda, mukavemet
bakımından sakıncalı olmasa bile, yapının görünümünü bozacak
(estetik), konuya yabancı kişilerde kuşku yaratacak (psikolojik etki)
ve donatının korozyonuna yol açabilecek ölçüde çatlaklar
oluşmamalıdır.
Bu konuda kuşkuya düşüldüğü zaman, çatlak genişlikleri
hesaplanmalı ve izin verilen karakteristik değerlerin altında kalındığı
gösterilmelidir.
Çatlak hesaplarında yük ve malzeme katsayıları 1.0 alınmalıdır.
İzin verilen çatlak genişlikleri, elemanın bulunduğu ortama bağlı
olarak aşağıda verilmiştir. (T.G.Ç.A çiz:7.3, TS 500 Çiz. 13.4)
İzin verilen çatlak genişlikleri
( TS 500-2000 Çiz.13.4 )

Ortam ωmax
Yapı içi normal çevre 0,4 mm
koşulları
Yapı içi nemli ve yapı dışı 0,3 mm
normal çevre koşulları
Yapı dışı nemli çevre 0,2 mm
koşulları
Yapı içi ve dışı agresif 0,1 mm
çevre koşulları
Aşağıda belirtilen koşulların tümünün
sağlandığı durumlarda, çatlak kontrolü
yapılmayabilir;
a) Nervürlü donatı kullanılmış olmalıdır.
b) Betonarme elemanların çekme bölgelerinde,
TS 500-2000 ’de yer alan minimum koşullar
sağlanmış olmalıdır.
c) Zararlı etkili çevre koşulları bulunmamalıdır.
d) Donatı aralıkları, 200 mm yi aşmamalıdır.
Çatlak Genişliklerinin Hesaplanması
Yük ve malzeme katsayıları 1.0 alınmalıdır. Deneysel araştırmalar
eğilmeye çalışan elemanlarda çatlak genişliklerini etkileyen değişkenlerin
çok fazla olduğunu göstermiştir. Donatının türü, donatıdaki gerilme,
donatı yüzdesi, çubuk çapı, donatının kesit içindeki dağılımı, elemanın
enkesit boyutları, çekme etkisinde kalan beton kesit alanı, betonun
aderans ve çekme mukavemetleri, örtü beton kalınlığı vb.

Araştırma sonuçları da şöyle özetlenebilir;


Nervürlü çeliklerin kullanılması durumunda, çatlak genişlikleri ve
aralıkları, düz yüzeyli çeliklere oranla küçük olmaktadır.
Belirli bir sınır değere kadar çatlak genişlikleri, çatlak aralıklarının
fonksiyonudur.
Çatlak genişliği, donatıdaki uzamanın, dolayısıyla gerilmenin
fonksiyonudur. Donatı alanı (yada yüzdesi) sabit olmak üzere az sayıda
büyük çaplı çubuk yerine çok sayıda küçük çaplı çaplı çubuk kullanılması
ve bu çubukların kirişin çekme bölgesindeki dış yüzler boyunca sık
aralıklarla yerleştirilmesi, çatlak genişliklerini küçültmektedir.
Bu durumda çatlak genişliklerinin, çatlaklara yol açan donatı
gerilmeleriyle yaklaşık olarak doğru orantılı değiştiği gözlenmiştir.
Çatlama Bölgesinde Donatı Çevresi
Örtübeton kalınlığı ve betonun yüzüne en yakın olan çubuğun ağırlık
merkeziyle bu yüz arasındaki uzaklık, çatlak genişliğini önemli ölçüde
etkilemektedir.
Çatlaklarla ilgili bu bulgular göz önünde bulundurularak,
yukarıdaki çizelgede verilen tasarım çatlak genişliği ω ,
nervürlü donatı için aşağıda verilen denklemle hesaplanır. Düz
donatı için bu değer 1.7 ile çarpılarak artırılır. Donatı gerilmesi
s , yük katsayısıyla çarpılmamış yükle hesaplanmalıdır. Ancak,
bu değer yaklaşık olarak 0.7 fyd olarak da kullanılabilir.

ω = 1.3 ( At.c )1/3( s. 10 –5 )


Önceki verilen şekilde tanımlanmış olan At , elemanlarda her bir çekme
çubuğuna düşen etkili beton alanıdır. Donatı çapları farklı olduğunda, toplam
donatı alanı , oradaki en büyük çaplı çubuk alanına bölünerek bulunan
eşdeğer n ( çubuk sayısı ) değeri kullanılmalıdır.
c , dış yüzeye en yakın çekme çubuğu için örtübeton kalınlığı (mm);
, donatı çapı (mm);
Böylece belirlenen ω genişliğinin, izin verilen çatlak
genişliğinden büyük olmaması gerekir.
Çatlak genişliklerinin 0.1 mm ile sınırlandığı
yapılarda düz yüzeyli donatı kullanılmamalıdır.
Eleman eksenine paralel donatı çubukları boyunca
oluşan çatlaklar korozyon yönünden daha sakıncalı
olur. Bu tür çatlakların oluşmaması için, kenetlenme
boyları ve donatı ekleriyle ilgili kurallara uyulmasına
büyük özen gösterilmelidir.
Burulma deformasyonu ve burulma çatlaklarıyla ilgili
sınırlandırmalar burulma bölümünde açıklanmıştır.

You might also like