You are on page 1of 420

zelkitapgrubu

Edward W. Said

arkiyatl k
Batl'nm ark Anlaylan
Kuds dogumlu olan Edward W. Said (1935-2003) Kahire

Victoria Kolejinde, Massachusetts Mount Hermon School'

da ve Princeton ile Harvard niversitelerinde egitim gr


da. 1963' ten itibare n Columbia niversitesi'nde 1 ngilizce
ve karlatrmal edebiyat dersleri verdi. 1974'te Harvard'

da Karlatrmali Edebiyat Blmnde konuk gretim

yesi olarak, 1975-76'da Stanford Davran Bilimleri Jreri

Aratrmalar Merkezinde burslu aratrmact olarak, 1979'

da da Johns Hopkins niversitesinde Beeri Bilimler Bl

mnde konuk gretim yesi olarak bulundu. Arab Studies


Quarterly'de editrlk yapt; New York'taki D Ilikiler

Konseyi, Amerikan Sanatlar Akademisi ve PEN ynetim

kurulu yeliklerini yrtt. 1976'da Harvard niversitesi


Bowdoin dln, 1994'te de Lionel Trilling dln al

dt. Kitaplar arasanda, Joseph Conrad and the Fiction of


Autobiography; The Question of Palestine; The World,

The Text and The Critic; Medyada Islam (ev. Aysun Ba

bacan, Metis, 2008); After the Last Sky; Kltr ve Emper


yalizm (ev. Necmiye Alpay, Hil, 1999); Entelektel (ev.

Tuncay Birkan, Aynntl, 1995); Hmanizm ve Demokratik

Eletiri (ev. Osman Aknhay, Agora, 2004); Ge Dnem

Oslubu (ev. zge elik, Metis. 2008); Balang,lar: Ni

yet ve Yntem (ev. F. Burak Aydar, Metis, 2009) ve bir


otobiyografi olan Yersiz Yurtsuz (ev. Aylin ler, Iletiim,

i003) saylabilir. Trkede daha kapsaml bir Said okumas

iin, 2001 ytlnda yazann makalelerinden derledigimiz Me

tis sekisini, K1 Ruhu'nu tavsiye ederiz.

Metis Yaynlan
Ipek Sokak 5, 34433 Beyoglu. Istanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e- posta: info@metiskitap. com
www.metiskitap.com
Yaynevi Sertifika No: 10726
Metis 1 Kltr Incelemeleri
arkiyat1hk
Bab'nn ark Anlaylan
Edward W. Said
Ingilizce Basrm1: Orientalism,
Western Conceptions of the Orient
Routledge & Kegan Paul, 1978
Gzden geirilmi bas1m: Penguin, 1995

Edward W. Said 1978, 1995, 2003


Metis Yaymlan, 1995, 2005
The Wylie Ageney (UK) Ltd'den alman
lisans ile yay1mlanm1br.
lfk Bas1m: Mart 1999
Yedinci Bas1m: Ekim 2013
Yay1ma Haziriayaniar:
Beril Eyboglu, Orhan Koak
Kapak Fotograf: Pierre Lotinin Istanbul'da vapurdan inii..
Kapak Tasanm1: Semih Skmen
Dizgi ve Bask1 ncesi Haz1rhk: Metis Yay1nc1hk Ltd.
Bask1 ve Cilt: Yaylacrk Matbaac1hk ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No. 12/197-203
Topkap1, Istanbul Tel: 212 5678003
Matbaa Sertifika No: 11931

ISBN-13: 978-975-342-236-9

Edward W. Said
1 1
BATI'NIN ARKANLAYlLARI
eviren:
Berna lner

metis

EDWARD W. SAID KOLEKSiYONU

arkiyatlk,

I 999

K Ruhu, 2000

Ge Dnem Uslubu, 2008

Medyada Islam, 2008


Balanglar, 2009

'

indekiler

2003 Basm in nsz

Teekkr 7
Giri

ll

Birinci Blm

ARKYATILIIN ETKNLK ALANI


I. arkiy Bilmek 4

II. imgesel Corafya ve Temsil Biimleri:

ark'n arldatnlmasz 5 9
ID. Tasanlar 8 3

IV. Bunalm 03

kinci Blm

ARKYATI YAPlLAR VE
YENDEN YAPlLANDlRMALAR
I. Yeniden izilen Snrlar,
Yeniden Tanmlanan Meseleler,
Dnyevileen Din 23

II. Silvestre de Sacy ve Emest Renan:

Aklc Antropoloji ile Filoloji Laboratuvar 134


m. ark'ta karnet ve Araunuac lk:
Szlkbilim ile imgelemin Gerekleri 60

IV. Haclar ve Haclk,


ngilizler ile Franszlar 7 8

Ouncu Blm

BUGNK ARKYATILIK
I. rtk ve Ak arkiyatlk 2 3
II. Biem, Uzmanlk, Tasavvur:

arkiyatln Dnyevilii 2 38
m. Modem ngiliz-Fransz

arkiyatdnn Olgunluk a 26 7
IV. Son Evre 298

1 995 Basksina Sonsz 3 4 4

Notlar 369
Dizin 395

2003

Basm Iin nsz

Dokuz yl nce, 1994 baharnda

arkiyatlk'a

bir "Sonsz" yazm

tm; kitapta kanaatimce ne syleyip ne sylemediimi netletinneye a


ltm bu yazda, 1978'de

arkiyatlk'n

yaymlanmasndan sonra

balayan birok tartmay ele almakla kalmam, "ark"n temsil edil


me biimlerini konu alan bir almann nasl olup da yanl temsil ve
yanl yorumlan oaJtmaya hizmet edebildii zerinde de dumutum.
Bugn ayn duruma irkilerek deil de istihzayla yaklamam, yetikinlik
yolunu ekillendiren beklentilerle pedagojik hevesierin mecburen azal
masnn yan sr yann getirdii arln da bana usulca nfuz et
mi olduunun bir gstergesi. ki byk entelektelin, siyasi ve kiisel
klavuzlann Eqbal Ahmad ile -arkiyatlk'n ithaf edildii kiilerden
biri olan- brahim Abu-Lughod'un yakn zamanda vefat etmesi, keder
ve kayp hissiyle birlikte, bir tevekkl ve yola devam etme konusunda
amaz bir azim de verdi bana. yimserlikle hibir ilgisi yok bunun; da
ha ziyade, entelektellik mesleinin erevesini ve ynn belirledii
ni dndm, zgrleme ve aydnlanma srecinin hep srdne,
daha dorusu dpedz bitimsiz olduuna inanmaya devam etmekle il
gili bir ey bu.
Yine de

arkiyatlk'n

tm dnyada otuz alt dile evrilip tartma

konusu olmay srdrnesi benim iin hala bir aknlk nedeni. imdi
UCLA'da, evvelce de srail Ben Gurion niversitesinde alan sevgili
dostum ve meslektam Profesr Gaby Peterberg'in abalar sayesinde,
kitabn -srailli okurlar, renciler arasnda nemli tartmalar, ihtilaf..
lar yaratan- branice bir evirisi de mevcut artk. Aynca Avustralyalla
nn yardmyla Vietnamca bir eviri de yaymland; inhindi'nin ente
lektel dnyasnda artk bu kitapta gelitirilen nermelere de bir yer
aldn sylemek, bykleome saylmaz umanm. Her durumda, kita
bmda ortaya koymaya altm eylere duyulan ilginin -zellikle de
"ark"n pek ok farkl yresinde- tamamen snmemi olduunu gr
mek, almasnn bu kadar hayrl bir yazgs olabileceini hayal etme-

11

A R K I Y A TI LIK

mi bir yazar olarak bana byk bir mutluluk veriyor.


Bu ilginin nedeni ksmen, Ortadou, Araplar ve slamn mthi de
iimlere, ihtilaflara, ekimelere ve -u satrlan yazdm esnada- sa
vaa sahne olmay srdnesi elbette. Yllar nce sylediim gibi

ar

kiyatlk, temelden, hatta kkten zorlu koullarn rndr. 1999 tarih


li Out of Place (Yersiz Yurtsuz) balkl anlanmda, kendim ve okurla
nn iin, Filistin, Msr ve Lbnan 'da -kanaatimce- beni biimlendiren
ortamiann aynntl bir tasvirini sunarak, ierisinde yetitiim tuhaf, e
likili dnyay betimlemitim. Ancak 1967 Arap-srail savandan son
ra balayan siyasi etkinlik yllanma uzanmayan gayet kiisel bir anla
tyd bu - savan yol at ve hala sren durumdan tr (Filistin top
raklan ve Golan Tepeleri hala srail'in askeri igali altnda), benim ku
amdan Araplar ve Amerikallar iin hayati nem tayan mcadele
koullan ve fikirler hala gncelliini koruyor. B unuola birlikte, bu kita
bn yazlabilmesinin, hatta entelektel almalannn tamamnn bir
niversite mensubu olarak srdm hayat sayesinde mmkn olduu
nu da bir kez daha belirtmek isterim. nk sk sk deinilen kusur ve
sorunlanna ramen Amerikan niversiteleri, zellikle de benim alt
m Columbia, ABD'de dnme ve inceleme faaliyetlerinin hala nere
deyse topik bir bannak bulabildii birka yer arasnda. Arlkla Av
rupa ve Amerika kaynakl bir beeri bilimler eitiminden geip bu alan
da eitmenlik yaptm, modem kai"latrmal edebiyat alannda uz
man olduum iin, Ortadou hakknda

hi ders vernedim. Zorunlu ola

rak dnyaya da atflarda bulunmasna ramen gene de basite Ortadou


siyasetiyle deil, kltrle, dncelerle, tarihle ve iktidarla ilgili olan
bu kitabn ierdii enine boyuna dntp tanlm, serimlenmi in
celeme, iki kuak boyunca nitelikli renciler ve yetkin meslektalarla
yrttm pedagojik almalar ve niversite sayesinde ortaya ka
bildi. Kitabn andm nitelii konusunda balangtan beri aym kanaati
tayorum - benim iin bugn de gayet bariz ve ok daha net bir ey bu.
Ancak gene de arkiyatlk, yakn tarihin alkantl dinamikleriyle

sk skya ilintilidir. Nitekim ark teriminin de Bat kavramnn da on


tolojik bir istikran olmadn kitapta vurgulamtm; bunlann ikisi de

insaniann harcad abalarla, ksmen olumlamalarla ksmen de te..


ki'nin tespiti yoluyla retilmitir. Bu st kurnacalann kolayca kolektif
bezeyaniann gdm ve idaresine girebildikleri, zamanmzdaki kadar
aka grlmemiti hi - byk lde bir tarafta slam ile Araplara,
dier tarafta da "biz" Batltiara ynelik olan korkuyu, kini, nefreti, tik
sintiyi, nksedip duran kibir ve kstahl harekete geirne ynnde

2003

B A SI M I 11N N SZ

ok byk lekli giriimlerde bulunuluyor bugn.

lll

arkiyatlk, Lb

nan i savana dair 1975 tarihli bir tasvirle balar; 1990'da sona ermitir
bu sava-ne var ki iddet ve o irkin sre, insan kan dkme sreci, u
an hala sryor. Oslo ban srecinin baarszla urayna, ikinci inti
fadann patlak veriine, srail'in Filistiniiieri toptan cezaJandna uygu
lamasnn bir paras olarak savunmasz sivillere kar srekli kulland
F-16'lan ve Apache helikopterleriyle yeniden igal edilen Bat eria
ve Gazze'deki Filistiniiierin feci aclanna tank olduk. Verdii korkun
zararlada birlikte intihar saldns fenomeni kt ortaya; bu zarariann en
dehetJisi, en cehennemisi, ll Eyll olaylanyla ardndan gelen Afganis

tan ve Irak savalanyd elbette. Ben bu satrlan yazarken, Britanya ile


ABD'nin Irak'a ynelik gayri hukuki, gayri meru emperya1 igal ve isti
las sryor-keza maddi tahribat, siyasi istikrarszlk ve dnlmesi
bile cidden korkun baka igal ihtimalleri gibi etkileri de. Tm bunlar,
ebedi, dnsz, giderilmez uygarlk] ar atmas denen eye ekleniyor.
Ancak ben bu gre katln yorum.
te yandan, ABD'de Ortadou, Araplar ve siama ilikin genel kav
rayn bir lde iyiletiini syleyebilmek isterdim, fakat yazk ki du
rum byle deil. eitli sebeplerle Avrupa'daki durumun ok daha iyi
olduu grlyor. ABD'de grlen tavr sertlemesi, kltc genelle
me ve zafer kibrini yanstan ki ieler cenderesinin iyice sklamas, mu

halifler ve "tekilere" ynelik horgryle ittifak iindeki kaba gcn


hakimiyeti Irak'n ktphane ve mzelerinin yamalanmas, soyulmas
ve tahrip edilmesinde ifadesini buldu. Liderlerimizle entelektel uak
Jannn kavramaktan aciz olduklan anlalan ey u ki tarih -"biz" kendi
geleceimizi yazabilelim, o aa halkiann rnek almas iin kendi ha
yat tarzmz dayatabilelim diye- bir karatahta gibi silinip temizlene
mez. Sanki kadim toplumlar ve saysz halk kavanozdaki fstklar mi
sali katp kartrmak mmknm gibi, Washington'daki yksek g
revliler arasnda ve sair evrelerde Ortadou'nun haritasn deitir
mekten sz ediliyor sk sk. Ne var ki bu i genelde "ark" sayesinde Napolyon'un on sekizinci yzyl sonunda Msr igalinden beri, "ite
ark'n tabiat budur ve ona buna gre muamele etmemiz gerekir," diye
kestirip atan bir bilgi biimi zerinden ileyen iktidar tarafndan tekrar
tekrar retilmi yan mitik bir ina sayesinde- olup bitiyor. Bu srete.
saysz tarihi ve ba dndrc eitlilikte halk, dil, deneyim ve kltr
ieren sonsuz tarihsel tortu bir tarafa itiliyor ya da grnezlikten gelini
yor, Badat ktphaneleriyle mzelerinden kartlan hazineler anlam
sz paralar derekesine indirilip kum ynlan arasna atl veriyor. Be

lV

A R K I Y A T I L I K

nim iddiarn u: Tarih insanlar -erkekler ve kadnlar- tarafndan retilir;


ama tarihin -daima eitli suskunluklar ve geitirnelerle, daima daya
tlan biimler ve gz yumulan biimsizliklerle- bozulmas ve yeniden
yazlmas da mmkndr; "bizim" sahip olacamz ve yneteceimiz
[birer kurgu olarak] .. bizim" Dou'muz ya da "bizim" ark'mz tam da
bu tr ilemlerle retilmitir.
Bir kez daha belirtmeliyim ki, savunduum "gerek" bir arkm yok
benim. Ama o blgenin halklannn, ne oldukJan na ve ne olmak istedik
lerine ilikin kendi tahayylleri adna mcadele etme g ve yetenekle
rine byk bir saygm var. Geri kalmlklanndan, demokrasi yokluun
dan, kadn haklannn ihlalinden tr gnmz Arap ve Mslman top
luniarna ynelik ylesine youn ve hesapl bir saldn var ki, modem
lik, aydnlanma ve demokrasi gibi kavramiann -otuna odasndaki Pas
kal ya yumurtalan gibi ya varl ya yoldou sz konusu olan- basit ve
zerlerinde uzlalm kavramlar olmadn kolayca unutuveriyoruz.
D politika namna konuan ve hibir canl fkre (veya gerek insania
nn fiilen konutuklan dile ilikin hibir bilgiye) sahip olmayan s siya
set yazarlannn nefes kesici kaytszl, Amerikan iktidannn

sahte bir

serbest piyasa .. demokrasisi .. modeli kurmasn salayan orak bir man


zara hazrlad - hem de bylesi tasanlarn Swiffin Lagado Akademisi
dnda var olamayaca yolunda en ufak bir kuku duyulmakszn.
Bir dier iddiarn da u: Baka halklar ve baka zamanlar hakknda,
anlay, duygudalk, zenli inceleme ve zmleme sayesinde edini
len bilgi ile, genel bir kendini olumlama seferberliinin, savaseverli
in ve dpedz savan bir paras olan bilgi -tabii buna bilgi denebilir
se eer- arasnda bir fark vardr. Neticede, birlikte yaamay ve ufukla
n insanca geniletmeyi hedefleyen anlama iradesi ile denetlerneye ve
dsal hakimiyete ynelik hkmetme iradesi arasnda kkl bir fark var
dr. km bir nc Dnya diktatrlne kar, seilmi deil
atanm Amerikan hkmeti grevlilerinden (hibiri askerlik yapmad
iin .. yavru ahinler" deniyor bunlara) olumu dar bir evrenin ha
zrlad, tamamen ideolojik zemine dayanan, dnya hakimiyeti, g
venlik denetimi ve kt kaynaklarla bantl emperyalist bir sava ald;
ama tadklan "ilim" ismine ihanet eden arkiyatlar bu savan ger
ek ieriini gzden gizlediler, sava abuklatnp gerekelendirdiler:
Kukusuz tarihteki entelektel felaketlerden biridir bu. George W.
Bush'un Pentagonu ile Ulusal Gvenlik Konseyi zerinde en byk et
kiyt Amerikan ahinlerinin "Arap zihniyeti" ve "slamn -ancak Ame
rikan iktidannn tersine evirebilecei- yzlerce yllk gerileyii .. gibi

2003 B A Sl M I N N SZ

abes fenomenler hakknda fikir retmesine yardmc olan Bemard Le


wis ile Fouad Ajami gibi Arap ve slam dnyas uzmanlan yaratt.
ABD'deki kitaplar bugn slam ile terre, slamn "iyz"ne, Arap
tehdidine ve Mslman tehlikesine dair rticanca balklar tayan
pespaye teraneleele dolu; bunlann tamam da "bamza" bin trl be]a

karan bu tuhaf ark halklannn gya kalbine nfuz etmi uzmanlar


dan rendiklerini bilgi diye satan siyasi polemikiler tarafndan kale

me alnyor. Bu sava kkrtcs bilirkiilere, dnyann her kesine


uzanan CNN ile Fox, muhafazakar Protestanlara ve sa kanada ait say

sz radyo istasyonu, pek ok tabloid gazete ve hatta orta snf1ara hitap


eden gazeteler de elik ediyor - tm bunlar, "Amerika"y yabanc ibiise
kar seferber etmek amacyla hep ayn, iler tutar yan olmayan kunla
calan ve devasa genellerneleri tekrar tekrar dolama sokuyor.
Irak -korkun hatalan ve yinni sene nce ksmen ABD politikalan
tarafndan yaratlm feci bir diktatr oJ sa da- dnyann en byk muz

veya portakal ihracats olsayd eer, sava da, ne hikmetse srra kadem basan kitle imha silahlan etrafnda kopanlan yaygara da, eitimli
Amerikaltiann bile hakknda doru drst bir fikir sahibi olmad,
7.000 mil uzaklktaki bir lkeyi yakp ykmak zere dev bir kara, hava
ve deniz gcnn oralara sevki de sz konusu bile olmazd kukusuz,
tm bunlarn "zgrlk" uruna yapld sylenemezdi. aralardaki in
sanlarn "bizim" gibi olmadklanna, "bizim" deederimizi takdir ede
mediklecine dair itinayla rgtlenmi bir hissiyat

-arkiyatlk'ta yara

tln ve dolamn ele aldm geleneksel arkiyat dogmann ekir


deidir bu- olmasayd eer, sava da olmazd.
Nitekim, Malezya ile Endonezya'nn Hallandal fatihlerinin, Hin
distan, Mezopotamya, Msr ve Bat Afrika'daki ngiliz ordularnn,
inhindi ve Kuzey Afrika'daki Fransz ordulannn saflanna kattklar
cretli profesyonel alimierin tpatp benzeri akil adamlar bu sefer Pen
tagon ile Beyaz Saray'n Arnerikah danmanlan klnda ktlar orta
ya; gene ayn klieleri, ayn aailayc basmakalp fikirleri, g ve id
deti aklamak iin ayn gerekeleri (bu kervana katlanlara gre, bu halk
larn anladklan tek dil gtr zaten) kullanyorlar. Bunlarla birlikte,
ders kitaplar ile anayasann kaleme alnmasndan Irak'n siyasi yaam
nn ve petrol endstrisinin yeniden ekillendirilmesi ve zeiJetirilmesi ..
ne dein her eyin teslim edildii koca bir mteahhitler ve gayretli giri
imciler ordusu da giriyor Irak'a. Her imparatorluk resmi syleminde
baka imparatorluklara benzemediini, koullannn zel olduunu, bir
aydnlatma, uygarla.trma, dzen ve demokrasi getirne misyonu tad

A R K I Y A TI L I K

VI

nt, ancak baka are kalmad iin gce bavurulduunu syler. Da


ha ackls, son

mission civilizatrice'in

[uygarlatrna misyonu] sebep

olduu ykm, felaket ve lmleri kendi gzlerimizle gryor olmam


zm hibir nemi yokmu gibi, merhametli, dierkarn imparatorluklar
hakknda teskin edici szler syleyecek gnll entelektellerden olu
an bir koro da mevcuttur her zaman.
mparatorluk sylemine Amerikallann getirdii zgn katk, o zel
siyasi uzmanlk jargonudur. Arap dnyasnn ihtiya duyduu eyin, in
a edilecek demokrasileri n yarataca domino etkisi olduu kesinlerne
sini dile getirmek iin Arapa ya da Farsa, hatta Franszca bilmek ge
rekmiyor. Gz yaartacak kadar cahil, sava merakls politika uzman
lannn dnya deneyimleri, "terorizm '' ile liberalizme, veya slami kk
tendincilik ile Amerikan d politikasna, veya tarihin sonuna ilikin
dorulua, dnceye, gerek bilgiye hi itibar etmeksizin, dikkat e
kip etkili olma yanna giren- Washington-kl birrnek kitaplarla
snrl. nemli olan tek ey, bunlann pek mhim ve pek alimane eyler
mi grnts veuneleri ve deyim yerindeyse insanlan tavlamalandr.
Bu zc malzemenin en kt yn, tm younluu ve aclanyla birlikte
insaniann ektiklerinin herhava oluvernesi. Bir eyi "defetme"yi anlat
mak iin kullanlan yaygn ve aalayc Amerikanca deyile, "sen ta
rih oldun"la dile getirildii gibi, bellek ve onunla birlikte tarihsel ge
mi silinip gidiyor.

arkiyatlk,

yaymianmasndan yirni be yl sonra, modem em

peryalizm hi sona erdi mi yoksa iki yzyl nce Napolyon'un Msr'a


giriinden beri ark'ta srp gidiyor mu diye soruyor bir kez daha.
Araplarla Mslmanlara, maduriyet edebiyatnn ve imparatorluun
getirdii ykm zerinde dunann sadece halihazrdaki sorumlululdar
dan kamann bir yolu olduu syleniyor. Baaramadnz, yanldnz,
diyor modem arkiyat. "mparatorluun kurbanlan lkeleri param
para olurken szianmaktan baka bir ey yapmyorlar," diyen V. S.
Nai paul'n de bu edebiyata bir katks var elbette. Emperyalist mdaha

lelerin yol at eyleri ne kadar s deerlendiren bir sz bu; impara


torluun "aa .. halkiann ve "tabi rklar"n hayatlannda kuaklar bo

yunca yaratt muazzam tahrifat nasl da alelacele azaltveriyor; im


paratorluun szgelimi Filistinlilerin, Kongolulann, Cezayiriiierin ve
ya Irakllann hayatianna uzun yllar nfuz etmeyi srdrn olmasyla
yzlernek konusunda nasl da gnlsz!. Holokost'un amzn bilin
cinde kalc bir deiim yarattn kabul ediyoruz hakl olarak: Peki bu
epistemolojik dnm niin emperyalizmin yapm olduklanna, ar-

2003 B A Sl M I N NSZ

..

v
-

kiyatln hala yapmakta olduklanna da uyarlamyoruz? Napolyon'la


balayan, ark aratrmalannn hz kazanmas ve Kuzey Afrika'nn ele
geirilmesiyle, Vietnam, Msr ve Filistin'deki benzer giriimlerle, tm
yinninci yzyl boyunca Kfez blgesi, Irak, Suriye, Filistin ve Afga
nistan'da petrol ve stratejik hakimiyet uruna girilen mcadelelerle s
ren hatt dnelim. Bunlann kontrpuan olarak da smrgecilik kart
milliyetiliin ykseliini -ksa sreli liberal bamszlk, askeri darbe,
isyan, i sava, kktendincilik, irrasyonel mcadele ve son "yerli" top
lulukianna ynelik tavizsiz vahet dnemlerini- dnelim. Bu evre ve
dnemlerin her biri, kendi arpk "teki" bilgisini, indirgeyici imgeleri
ni, ihtilafl polemikJerini retti.

arkiyatlk'taki dncem, mcadele alanlan amak iin hmanist


eletiriye bavurnak; bizi, hrn bir kolektif kimlii hedefleyen yafta
lara, dmanca tartmalara hapseden ksa vadeli, polemie dayal, d
nceyi ketJeyici fke patlamalannn yerine uzun soluklu bir dnme
ve zmleme sreci getinek. Yapmaya altm ey iin "hma
nizm" szcn kullandm; bilgi postmodem eletirnenler hor g
rp bir kenara atsalar da benim kullanmay inatla srdrdm bir sz
ck bu. "Hmanizm" derken, Blake'in deyiiyle "zihnin tavnda dvl
m kelepeler"den kurtulup aklmz tarihsel ve rasyonel olarak kulla
narak gerek bir dnsel kavraya ve sahici bir alma ulama gayre
tini kastediyorum ncelikle. Aynca, hmanizmin dayana, baka yo
rumcularla, baka toplumlar ve dnemlerle toplumsal bir ortakl mz
olduu dncesidir: Yani, en ak deyile sylenecek olursa, tek ba
na hmanist diye bir ey yoktur.
Bu, her blgenin dier tm blgelerle balantl olduunu, dnya
mda hibir eyin d etkilerden tamamen bamsz, yaltlm olmad
m sylemektir. Meselenin mit knc yn ise u: Eletirel kltr in
celemeleri durumun byle olduunu gsterdike bu bakn etkisi azal
yor, ''slam ile Bat" gibi indirgeyici kutuplamalann fethettii blge
geniliyor sanki.
Koullann zoruyla fiilen hem siarn hem Bat'y ieren okkltrl
bir hayat srenlerimiz adna, aratrnaclar ve entelekteller olarak ya..;
pp ettiklerimizle ilintili zel bir entelektel ve ahlaki sorumluluk duy
maktaym uzun zamandr. Zihni, insann somut tarihinden ve deneyim
lerinden uzaklatnp ideolojik kunnaca, metafizik saflama ve kolektif
hezeyan alanlan iine hapseden indirgeyici forrnllerin ve dnyadan
kopuk ama etkili dncelerin ne kadar sorunlu olduunu sergilemenin
ve/veya silahlann yok etmenin bize den bir dev olduunu dn

A R K IY A T I L I K

\'lll

yorum elbette. Bu sylediim, adaletsizlik ve aclardan sz edemeyece


imiz anlamna gelmiyor; bunlardan mutlaka tarihe, kltre ve toplum
sal-iktisadi gereklie gmlm bir balam erevesinde sz etmemiz
gerektii anlamna geliyor. Grevi miz, egemen otoriteye gre belirlen
mi snrlar koymak deil, tartma alann geniletmektir. Son otuz be
yldr hayatnn byk bir ksmn Filistin halknn kendi kaderini tayin
etme hakkn savunmakla geirdim; ama bunu yaparken, Yahudi halk
nn gerekliine, urad zulmden ve soyknmdan kaynaklanan ac
lara tam bir hassasiyet gsterneye altm hep. En nemli ey, Filistin/
srail eitlii mcadelesinin insani bir hedefe, yani bir arada yamaya
ynelik olmas, yeni bask ve yadsmalara deil. arkiyatlk ile mo
dern anti-Semitizmin ortak kkenierine tesadfen iaret etmi deilim.
Dolaysyla bamsz entelektellerin, Ortadou'da ve baka yerlerde
bunca zamandr hkm sren karlkl dmanikiara dayal, nesnesini
indirgeyici bir biimde basitletirip snrlandran modeller karsnda
srekli alternatif modeller retmeleri hayati bir zorunluluk.
imdi, benim iin almalanmda son derece byk bir nem ta
yan, farkl bir model seeneinden sz edeceim, izninizle. alma
alan edebiyat olan bir hmanistim, karlatnal edebiyat alannda
eitim grneye krk yl nce balam yal biriyim ben; kurucu fikirle
ri on sekizinci yzyl sonu ile on dokuzuncu yzyl banda Almanya'
da ekillenen bir alan bu. Ama birazdan zikredeceim Alman dnr
lerin fikirlerini nceleyip belirleyen Napolili filozof ve fifolog Giam
battista Vico'nun son derece yaratc katksn anmak gerekir ncelikle.
Herder ile Wolfun anda yaam bu Alman dnrleri, daha sonra
Goethe, Humboldt, Dilthey, Nietzsche, Gadamer ve yirninci yzyln
byk Roman filologlan Erich Auerbach, Leo Spitzer ve Emst Robert
Curtius izlemitir. imdiki neslin genlerine filolojinin dncesi bile
fena halde eski ve demode geliyor, ama aslnda en temel, en yaratc yo
rum sanatdr filoloji. Bana kalrsa en hayranlk uyandnc rnei de,
Goethe'nin genelde Islama, zelde de Hafz'a ynelik ilgisidir; Goe

Weststlicher Diwan' (Bat-Dou Divan) yazmasn salayan,


daha sonra gelitirdii Weltliteratur [dnya edebiyat] fikrini -tm dn

the'nin

ya edebiyatlannn senfonik bir btn olarak incelenmesi, btn gzden


yitirilmeksizin f1er tek almann zgnlnn korunduu bir kuram
sal bakla kavranmas fikrini- biimlendiren delice bir tutkudur bu.
in ilgin yan, gnmzn kresellemi dnyas burada sz ko
nusu ettiim i szlatc yollan izleyerek btnleirken, tam da Goethe'
nin fikirlerinin engellerneyi hedefledii trden bir tektiplemeye, ho-

2003 B A Sl M I I I N NSO Z

lX

mojenlemeye yaklayoruz muhtemelen. Erich Auerbach 195 I 'de ya

ymlanan "Philologie der Weltliteratur" [11Dnya Edebiyat Filolojisi"]

balkl denemesinde, -ayn zamanda Souk Sava'n da balangc


olan- sava sonras dnemin banda tam da bu saptamay yapmt.
Auerbach'n 1946'da Bem'de yaymlatt, ama stanbul'da Roman dil
leri dersleri veren bir sava srgnyken kaleme ald esiz kitab

Mi

mesis in, Homeros'tan Virginia Woolfa dein Bat edebiyatnda temsil


'

edilen gerekliin eitliliiyle somutluunun nihai belgesi olmas he

deflenmiti; ne var ki 1951 tarihli denemede, yazd bu byk eserin


Auerbach iin kapanan bir dneme -insanlann, sahip olduklan engin
bilgi birikimi ve birka dile ok iyi vakf olmalan sayesinde metinleri
filolojik, somut, duyarl ve sezgisel alardan yorumlayabildikleri, bu
nu yaparken de, Goethe'nin slam edebiyatna yaklam konusunda sa
vunduu trden bir anlay ayakta tutabii dikleri bir dneme- at oldu
u hissedilir.
Pozitif dil ve tarih bilgisi gerekli ama kesinlikle yeterli deildi; keza
mekanik olgu toplama edimiyle, mesela Dante gibi bir yazann tm re
timini kavramaya yarayacak bir yntem kurulamazd. Auerbach ile se
leflerinin sz konusu ettikleri, uygulamaya altklan filolojik kavra
y trnn temel gerei, yazl bir metni, dneminin ve yazannn (ein

gefllen) bak asndan ele alarak bu metnin yaamna duygudalkla,


zneilikle katlmakt. Weltliteratur'a uygulanan haliyle filoloji, baka
bir dneme, farkl bir kl tre yabanclkla, dmanhkla yaklamak tan
sa, cmerte, deyim yerindeyse konukseverlikle hayata geirilen esasl
bir hmanist ruh getirmitir. Nitekim yle bir ruhtur ki bu, yarumcunun
zihni bu yabanc teki'ne zel bir yer hazrlar. Bu ilem olmakszn ya
banc ve uzak kalacak olan yaptiara ynelik bu yaratc yer hazrlama
ii, yarumcunun filolojik misyonunun en nemli yndr.
Almanya'da tm bunlar Nasyonal Sosyalizm tarafndan dpedz
tahrip ve talan edildi. Auerbach sava sonrasnda, dncelerin tektip
letiini, bilgi alannda arttka artan uzmanlamann, temsilcisi olduu
-aratrnaya ve meseleleri sonuna kadar sorgulamaya dayal- filolojik
alma trnn imkanlann gitgide daraltln belirtmiti keder iin
de; yazk ki daha da zc bir durum var ortada: l957'den, Auerbach'n
);jmnden beri hmanist aratrmalann kapsaycl da merkezilii de
hem fikir hem de uygulama dzeyinde epey azald. Ariv incelemesine
dayal kitap kltr ve bir zamanlar tarihsel bir disiplin olarak hma
nizmi ayakta tutan genel dnce ilkeleri neredeyse tamamen ortadan
kalkt. rencilerimiz bugn, szcn gerek anlamyla "okumak"

A R K Y A T I L I K

yerine, internetten ya da kitle iletiim aralanndan ulalan para blk


bilgilerle sersemiemi durumda genelde.
Ama daha fenas eitim, arlkla -izleyici ye cerrahi titizlik izleni
mi veren, ama aslnda modem ..temiz" savan rettii korkun aclarla
ykm gzlerden gizleyen elektronik savalara tarih bilgisinden uzak
bir slupla ve sansasyonel bir tavrla odaklanan- kitle iletiim aralan
nn yayd milliyeti ve dinci banazlklann tehdidi albnda. nsanlan
kzgn ve kkrtlm halde tutmak gibi genel bir amaca hizmet eden
"terrist" yaftasnn yaptnld mehul bir dmann canavarlatni
mas srasnda ilgiyi medya grntleri ynlendirir; ll Eyll sonrasn
da grlen trden buhran ve gvensizlik dnemlerinde bu tr grnt
ler smr amacyla bol bol kullanlr. Hem bir Amerikal hem de bir
Arap olarak okurlanmdan, Pentagon'daki dar bir sivil elitler evresinin
ABD'nin tm Arap ve slam dnyasna ynelik politikas iin izdii
basitletirilmi dnya resmini hafife almamalann istiyorum; bu resim
de, kendisine ynetimin genel izgisini aklayan szde "uzmanlar" ret
mek gibi bir grev bimi bulunan iletiim aralannn sonu gelmez, y
rek tketici tartmalannn ana temalan, -tarihte grlm en ikin as
keri btenin desteini alan- "terr", "n-alc sava" ve "tek tarafl re
jim deiiklii" fikirleridir.
Dncenin, tartmann, akli muhakemenin, insaniann kendi tarih
lerini yaratmas gerektiini bildiren, laik bir tasanma dayal ahlak.ilke
sinin yerini, Amerika ya da Bat'y mstesna gren, balarnn nemini
grmezden gelen ve baka kltrlere mstehzi bir kmsemeyle yak
laan soyut mu soyut fikirler ald. Hmanist yorum ile d politika ara
snda ok ani geiler yaptm, benzeri grlmedik bir gcn yan sra
internete ve F- 16 sava uaklanna da sahip olan modem bir teknoloji
toplumunun sonuta Donald Rumsfeld ile Richard Perle gibi dehetli
tekno-politika uzmanlannca idare edilmek zorunda olduunu syleye
bilirsiniz. Ne ki, aslnda yitirilmi olan ey, insan hayatndaki youn
luk, karlkl bamllk duygusudur - ne bir formle indirgenebilecek
ne de gereksiz diye bir yana atlabilecek bir eydir bu. avan dili bile
son derece gayri insanidir: Geen gece ulusal televizyonda kongre ye
si bir hanm, "Oraya gireceiz, Saddam' alp karacaz, ince neter
darbeleriyle ordusunu imha edeceiz, herkes harika bir i olduunu d
necek," diyordu. Bakan Yardmcs Cheney'nin 26 Austos 2002'de
Irak'a saldn emri hakknda yapt sert konumada askeri mdahaleyi
savunurken, bavurduu tek Ortadou "uzmam" olarak, gecelik cret
karlnda televizyonlara danmanlk hizmeti sunan ve kendi halkna

2003

B A SlMI N N SZ

Xl

duyduu nefreti, gemiinden koptuunil dile getirip duran bir Arap


akademisyenini anmas, u iinde bulunduumuz netarneli dnem hak
knda bana son derece anlaml gelen bir eyler sylyor. Bylesi bir

trahison des eleres

[aydn ihaneti], gerek hmanizmin nasl yozlap

azgn milliyetilie, sahte yurtseverlie dnebileceini gsteren bir


arazdr.
Kresel tartmann bir taraf byle. Arap ve Mslman lkelerinde
ki durum da bundan hallice deil. Roula Khalafn

Finaneial Times da
'

yaynlanan (4 Eyll 2002) mkemmel makalesinde syledii gibi, bl

gede, bir toplum olarak ABD'nin neye benzerliine pek kafa yorulmad
n gsteren ucuz bir Amerikan-kartlna kaylyor. Hkmetler,
ABD'nin kendi lkelerine ynelik politikasn etkileme gcne sahip
olmadklan iin enerjilerini kendi halklann bask altnda tutmaya, sus
tunnaya harcyorlar; bu da, insann tarihini ve geliimini ne karan
laik fikirlerin ezber bilgi zerine ina edilmi bir lslamclkla, rakip ko
numundaki baka laik bilgi biimlerinin yok edilmesiyle ve genelde
modem sylemin uyumsuz dnyasnda fikir zmlemesi ve dei to
kuu iini baaramama durumuyla karlap baansz olduu ve hayal
knkhklan yaratt katJal toplumlan amaya zerre faydas olmayan,
hn, fke ve aresizlik rn beddualar retiyor. slamn olaanst
"itihat" geleneinin yava yava kaybolmas, zamanmzn en byk
kltrel felaketlerinden biri oldu; bunun sonucunda, eletirel dnce
ve bireyin modem dnyann sorunlanyla cebellemesi de son buldu.
Bunlann yerine banazlk ve dogma hkm siiyor artk.
Kltr dnyasnn, bir tarafta sava merakls bir yeni-arkiyatl
n, br tarafta da toptanc bir reddiyeciliin yer ald basit bir gerile
me srecine girdii anlamna gelmez bunlar. Geenlerde Johannes
burg'da dzenlenen Birlemi Milletler Dnya Zirvesi, imJdinlannn k
stllna ramen, son derece geni bir ortak kresel ilgi alannn var ol
duunu gsterdi aslnda; evre, alk, ilerlemi lkeler ile .gelimekte
olan lkeler arasndaki uurum, salk ve insan hakianna ilikin ayrnt
l almalanyla, ou zaman sadece iyi niyetli bir fikir olarak kalan
"tek dnya" dncesine yeni bir aciliyet kazandran yeni bir kolektif
topluluun doduunu dndryorrlu bu zirve. Ne ki tm bunlan
sylerken, bata da belirttiim gibi dnyay oluturan eitli ksmlar
arasnda, yahtlmla imidin venneyen gerek bir karlkl bamllk
olmasna ramen, hi kimsenin u kresellemi dnyamzn son dere
ce karnak btnln bilmesinin mmktin olmadn da kabul et
memiz gerek.

A R KYATILI K

Sonu olarak, insanlan "Amerika", "Bat" ya da "slam" gibi sahte


btnlkler oluturan balklar altnda srletirip aslnda birbirinden
gayet farkl saysz birey iin kolektif kimlikler icat eden korkun dere
cede indirgeyici ihtilaflann imdiki kadar gl kalamayaca, bunlara
kar durulmas, iktidar seferber etme gleri ve etkinliklerinin ldr
c etkisinin iyice azaltlmas gerektii konusunda srar ediyorum. Gele
neksel deerlere ya da klasik literatre dnmemize yarayacak duygusal
bir sofuluk olarak deil, dnyevi, laik, rasyonel sylemin etkin uyguJa
mas olarak, hmanist eitimden miras kalan rasyonel yorum becerileri
daarcmzda mevcut hala. Laik dnya, insanlar tarafndan retilmi
bir ey olarak tarihin dnyasdr. nsann eylemlilii, soruturma ve
zmlemeye tabidir- bu sorutunna ve zmleme iini kavramak, ele
tirnek, etkilemek ve yarglamak da anlama yelisinin misyonudur... Bir
kere, eletirel dnce devlet gcnn gdmne ginnez, u ya da bu
tescilli dmana kar yrye geilirken safiara katlma emri vermez.
Imal edilmi bir uygarlklar atmasndansa, kltrlerin, zetleyici ve
ya sahicilikten uzak bir kavray tarznn sunabileceinden ok daha il
gin yollarla bir araya gelmesi, birbirinden faydalanmas ve birlikte ya
amas iin yava yava ilerleyen ortaklaa bir almaya younlama
mz gerekir. Ama bu tr bir geni apl kavray iin, annda etki-tepki
talep eden bir dnyada ayakta kalmas g yorum topluluklanna, g
venle desteldenecek kukucu soruturmalara, zamana ve sabra ihtiyac
mz var.
Hmanizm, basmakalp fikirleri ve tescilli otoriteyi deil, bireyin
eylemliliini ve znel sezgiyi merkeze alr. Metinler, tarih alan iinde
dnyevi diye nitelediim binbir eit yol yardamla retilip yaayan me
tinler olarak okunmaldr. Ama kesinlikle iktidan es gemez bu okuma;
tam tersine, kitabmda da gstermeye altm gibi, en ilmi derin ara
tunalarda bile iktidann glgeleri, iktidar katmanlamalan grlr n
k...
Son olarak unu diyeceim (en nemlisi de bu zaten): nsanlk tari
hini irkinletiren gayri insani uygulama ve adaletsizliklere kar eli
mizdeki tek -hatta "son" bile diyebileceim- direnitir hmanizm. Biz
ler bugn, tiranlklar veya banazlklar dnyasnda yaayan gemi ne
sillerin hayal bile edemeyecekleri, tm kullanclara ak siberuzarnn
sunduu son derece cesaret verici, demokratik bir alandan faydalanyo
ruz. Irak'ta savan balamasndan nce dnya apnda ykselen protes
tolar, tm dnyaya yaylm, alternatif verilere ulaan ve -u kk ge
zegende bizi birbirimize bal klan- evre, insan haklan ve zgrlkle

2003

B A Sl M I l l N N S Z

XJU

ilgili kayglann tam .nlamyla bilincinde olan alternatif topluluklar var


olmakszn mmkn olamazd. Bu dnyann Rumsfeld'leri, Bin La
din'leri, aron'lan, Bush'lan inanlmaz bir diren gsterseler de, insani
ve hmanist bir arzu olan aydnlanma ve zgrleme arzusu kolay ko
lay ertelenemez. arkiyatlk'n, sk sk mdahaleye urayan uzun z
grlk yolunda kendine bir yer bulmu olduuna inanmak isterim.
E.W.S.
2003

Teekkr

arkiyatlk konusunda okumay birka yldr srdrnekteydim, ama


bu kitabn byk bir ksm, Califomia Stanford Davran Bilimleri leri
Aratrnalar Merkezinde burslu aratrnac olarak geirdiim 1975 ve
76'da yazld. Bu esiz ve cmert kurumda, yalnz eitli meslektaann
deil, Joan Wannbrunn, Chris Hoth, Jane Kielsmeier, Preston Cutler ve
merkezin yneticisi Gardner Lindzey'in yardmlanndan yararlanma
ans buldum. Kitabn ilk halini ksmen ya da tmyle okuyan veya din
leyen dostlann, meslektalann, rencilerin listesi, beni ve hatta belki
de nihayet kitaplaan bu almaya yardm edenleri utandracak kadar
uzun. Gene de, bu tasany bandan sonuna izleyen Janet ve Ihrahim
Abu-Lughod'un, Noam Chomsky'ni n, Ro ger Owen'n her zaman yararl
olan yreklendjnnelerini kranla annam gerek. Ayn ekilde, sorula
nyla, tartmalanyla metni byk lde glendiren eitli yerlerdeki
meslektalann, dostlann, rencilerin yol gsterici, eletirel ilgilerine
de mteekkirim. Pantheon Books'tan Andre Schiffrin ile Jeanne Mor
ton, ideal birer yaync ve editrd; en azndan yazar asndan pek s
kntl bir ey olan yayna hazr. Jama iini, retici ve gerekten dUn
sel bir sre haline getirdiler. Marlam Said'in arkiyat kuruniann er
ken modem dnem tarihine ilikin almasnn bana nemli bir katks
oldu. Bu yardm bir yana, onun gnl destei, bu kitapla ilgiJi alima
lann byk ksmn yalnz ho deil olanakl da kld.
E.W.S.

New York

Eyll-Ekim 1977

lanet ile Ihrahim iin

Onlar kendilerini temsil edemezler,


temsil edilmeleri gerekir.
KARL MARX
Louis Bonaparte'n 18 Brumaire'i
Dou bir meslektir.
B E N J AM I N D I S RAELI
Tanered

Giri

I
1975-76'daki korkun i sava srasnda Beyrut'ta bulunan bir Fransz
gazeteci, yerle bir olmu kent merkezi iin, "buras bir zamanlar Chate
aubriand ile Nerval'in ark'na ... aitmi gibi grnrd"1 diye yazmt
yana yakla. Beyrut konusunda haklyd tabii, hele bir Avrupah olduu
dnlrse. ark neredeyse tmden Avrupa'ya zg bir bulutu; antik
adan beri, gnl maceralannm, egzotik varlk.lann, akldan kmayan
anlarla grnmlerin, olaanst deneyimlerin mekan olagelmiti.
Artk yok oluyordu; bir anlamda yok olmutu bile, vadesi dolmutu. Bu
srete arkhlara ait bir eylerin de tehlikede olduu, arkllann Chate
aubriand ile Nerval'in zamannda da orada yaam olduu, imdi ac
ekenin onlar olduu, kayda deer bulunmarnt belki de; Avrupal zi
yareti iin esas olan, ark ile onun bugnk yazgsnn Avrupa'ya z
g bir temsil biimiydi, gazeteci ile Fransz okurlan asndan bunlann
ikisinin de zel bir toplumsal anlam vard.
Amerikallar ark iin ayn eyi hissetmeyecektir; onlar iin ark,
bambaka bir biimde, Uzakdou'yla (temelde in ve Japonya'yla) ba
lantldr daha ok. Amerikallardan farkl olarak Fransztarla ngilizle
rin --onlannki kadar gl olmasa da, Almanlann, Ruslann, spanyolla
nn, Portekizlilerin, talyanlann, svirelilerin- benim

arkiyat/k

di

yeceim kkl bir gelenekleri ark'n Avrupa-Bat deneyimindeki zel


yerine dayanan bir ark'Ja uzlama biimleri vardr. ark, Avrupa'nn
sadece komusu deildir; Avrupa'nn en byk, en zengin, en eski s
mrgelerinin mekan, uygarlklan ile dillerinin kayna, kltrel rakibi,
en derin, en sk yinelenen teki imgelerinden biridir. Aynca, ark,
onun kart imgesi, dncesi, kimlii, deneyimi olarak Avrupa'nn (ya
da Bat'nn) tanmlanmasna yardmc olmutur. Ne ki, bu arkiann hi
biri salt imgelernde yaratlnu deildir. ark, Avrupa'nn maddi uygarh
ile khrnn btnleyici bir parasdr. arkiyatlk bu btnleyici
paray, kltr, hatta ideoloji dzleminde, bir sylem biimi olarak -bu
sylemi destekleyen kurumlarla, szck daarcyla, aratrmalarla,

12

A R K Y A T I L I K

imge daarcyla, retilerle, hatta smrge brokrasileri ve smrge


biemleriyle birlikte- dile getirir, temsil eder. Amerika'nn ark anlay
nn ise tersine, -yakn dnemdeki Japonya, Kore, Gneydou Asya
maceralanmzn imdilerde daha ll, daha gereki bir " ark" bilin
ci yaratmas gerekiyorsa da- Avrupa'nn ark anlaynnki gibi bir d
nsel younluu olmayacaktr. Dahas, Amerika'nn Yakndou'daki
(Ortadou'daki) alabildiine yaygn siyasal, iktisadi etkinliit ark an
laymza byk lde damgasn vunnutur.
Okur, "arkiyatlk" derken, birbirine bal olduunu dndm
birka eyi birden kastettiimi anlayacaktr (ilerki birka sayfada daha
ak hale gelecek bu). arkiyatlk, en kolay kabul gren nitelemeye
gre, akademik bir eydir; bu etiket birtakm akademik kurulularda ha
la kullanlyor. ster zel ister genel ynleriyle urasn -antropolog,
sosyolog, tarihi ya da filolog olmas fark etmez- ark hakknda yazan,
ders veren ya da ark' aratran kii arkiyatdr, yapt i de arki

ark aratnnalan ya da blge aratrmalan yla karlat


nidnda arkiyatlk teriminin -hem ok mulak ve genel olmasn

yatlktr.

'

dan hem de ondokuzuncu yzyl ile yirninci yzyl ba Avrupa smr


geciliinin kibirli ynetici tutumunu antrmasndan tr- mtehas
sslarca pek yelenmedii dorudur. Ne var ki, yeni ya da eski usul ar
kiyatlar, konunun nde gelen yetkeleri olarak, ana konusu "ark"
olan kitaplar yazyor, kongreler dzenliyor. nemli olan, varln eski
si gibi srdrnese de arkiyatln, akademik dnyada, ark ile ark
lya ilikin retileri ve savlan araclyla yaanasdr.
Kazanmlan, dnmleri , ihtisaslamalan ve aktanmlanyla ksmen
elinizdeki almaya konu olan bu akademik gelenekle balantl, daha
genel bir anlam da vardr arkiyathn. arkiyat, "ark" ile (ou za
man) "Garp" arasndaki antolajik ve epistemolojik aynma dayanan bir
dnme biemidir. Aralannda ozanlann, romanclan n, felsefecilerin,
siyaset kuramclannn, iktisatlann, imparatorluk yneticilerinin de
olduu kalabalk bir yazar topluluu, ark'a, arkn insanna, treleri
ne, "aklna", yazgsna vb. ilikin kuramlar, destanlan, romanlan, top
lum betimlemelerini, siyasal kaytlan ileyip inceltirken, Dou ile Bat
arasndaki temel aynm balang noktas saymtr.

Bu

arkiyatlk

Aiskhylosa, diyelim Victor Hugo'yu, Danteyi, Karl Marx' bir araya


getirebilir. Bu Giri blmnde, biraz aada, bu kadar geni tanml
bir "alan" da karlalacak yntembilimsel sorunlara deineceim.
arkiyatln akademik anlam ile az ok imgelemle yaratlm an ..
lam arasndaki etkileim kesintisizdir; onsekizinci yzyln sonundan

GIRI

13

beri bu iki anlam arasnda, dikkate deer lde, denetlenen -hatta d


zenlenen- bir alveri sregelmektedir. imdi arkiyatln, dier
ikisine gre daha tarihsel; daha somut bir tanm olan nc bir anla
mna geliyorum. Kabaca belirlenmi bir balang noktas olarak onse
kizinci yzyl sonu alnrsa, arkiyatlk, ark'la -ark hakknda sap
tamalar yaparak, ona ilikin grleri merulatrarak, onu betimleye
rek, reterek, oraya yerleerek, onu yneterek- uraan ortak kurum
olarak, ksacas ark'a egemen olmakta, ark' yeniden yaplandrnak
ta, ark zerinde yetke kurmakta kullanlan bir Bat biemi olarak ince

lenebilir, zmlenebilir. Burada, arkiyatln ne olduunu anlamak

L'Archeologie du savoir (Bilginin Arkeoloji


Surveiller et punir'de (Hapishanenin Douu) tanmlad sy

iin, Michel Foucault'nun


si) ile

lem kavramn kullanmann ie yarayacan dndm. Savm u: ar


kiyatlk bir sylem olarak incelenmedike, Aydnlanma sonrasnda
Avrupa kltrnn ark' siyasal, sosyolojik, askeri, ideolojik, bilim
sel, imgesel olarak ekip evirebilmesini -hatta retebilmesini- sala

yan o mthi sistemli disiplinin anlalmas olanakszdr. Dahas, arkiyatln ylesine yetkin bir konumu vard ki, bence ark'a ilikin ya
zan, dnen, eyleyen hi kimse, bu ileri, arkiyatln dnce ile
eyleme dayatt snrlamalan hesaba katmakszn yapamazd. Ksacas
ark, arkiyatdk yznden bamsz bir dnme ya da eyleme nes
nesi olamad (hala da deil). Bu, arkiyatln ark hakknda sylene
bilecekleri tek ynl olarak belirledii anlamna gelmiyor; btn bir
kar ann, "ark" denen zel btnln sz konusu olduu her durum
da etkili (dolaysyla balayc) olduu anlamna geliyor. Bu kitapta or
taya konmaya allan ey de bunun nasl gerekletii olacak. Ayrca
Avrupa kltrnn gcn ve kimliini, kendini bir tr ikamesi, hatta
yeralt benlii olan ark karsnda konumlandrarak kazanm olduu
da gsterilmeye allacak.
Tarih ve kltr asndan bakldnda, Franszlarla ngilizlerin
ark'a mdahaleleri ile -kinci Dnya Sava sonras balayan Ameri
kan hakimiyeti dnemine dein- dier Avrupa ve Atiantik glerinin
ark'a mdahaleleri arasnda niteliksel olduu kadar niceliksel bir fark
da var. Dolaysyla arkiyatlktan sz etmek, yalnz onlara zg olma
sa da, ncelikle ngilizler ile Franszlara ait bir kltrel giriimden, bir
tasardan sz etmektir; bu tasan, farkl ynleriyle, imgelemin kendisi,

tm Hindistan ile Dou Akdeniz, Kutsal Kitap ile kutsal topraklar, ba


harat ticareti, smrge ordulan ile uzun bir smrge ynetimi gelenei,
korkun bir aratnna birikimi, saysz ark "uzman", "ustas", bir ark

A R K Y A T I L I K

14

hocal, "ark"a ilikin karmak bir fikirler dizisi (ark zorbal, a


aas, acmaszl, ehveti), yerel Avrupa kullanm iin ehliletirilmi
pek ok Dou mezhebi, felsefesi, bilgelii. . . diye uzayp giden neredey
se bitimsiz bir listedeki baka baka alma alanlanru ierir. Ben arki
yatln, Ingiltere ve Fransa ile ark arasndaki (aslnda, ondokuzuncu
yZyl bana dein yalnz Hindistan ile kutsal topraklan kapsayan bir
ark arasndaki) zel yaknlktan kaynakland dncesindeyim. On
dokuzuncu yzyl bandan Ikinci Dnya Savann sonuna dein, ark
ile arkiyatlkta Fransa ile ngiltere egemendi; kinci Dnya Savan
dan sonra ark'a Amerika egemen oldu, eskiden Fransa ile Ingiltere'nin
yaklat gibi yaklati ark'a. Itici gc --Garp'n (ngilizlerin, Fransz
lan n, Amerikallan n) ark karsndaki grece byk gcn pekitirip
dursa da- son derece retici olan bu yaknlktan, arkiyat dediim

ykl metinler btn dodu.

Batan sylemem gerek, pek ok kitab, yazan inceledim, ama ince


lediklerimden ok daha fazl asn almann dnda tutmak zorunda
kaldm. Ancak, benim savlan m, ne her eyi kapsayan bir "ark'a ilikin
metinler" katalouna ne de bir araya gelmekle arkiyatln gelenek
sel ltlerini oluturan, gzelce snrlandnlm bir metin, yazar, d
nce beine dayanyor.. Bunlann yerine, bu Girite ortaya konan bir
dizi genellerneyle bir bakma omurgasn oluturdoum farkl bir yn
tembilimsel seenee dayanyor almam; imdi zmleyerek, aynn
tlanyla ele alacam ey de bu genellemeler olacak.

n
ark'n hareketsiz bir doa olgusu olmad kabulyle baladm ie. Na
sl Garp'n kendisi

belli bir yer deilse,

ark da

belli bir yer deildir.

Vico'nun nemli gzlemini, insann kendi tarihini yapb, bilebilecei


nin de kendi yapt ey olduu gzlemini lafta braknayp corafyaya
uygulamamz gerekiyor: Tarihsel varlklar bir yana, (yerler, blgeler,
"ark" ya da "Garp'' eidinden corafi blmlemeler gibi) corafi ve
kltrel varlklar da insan yapmdr. Dolaysyla, Bat kadar ark da,
kendisine Bat'da ve Bat iin gereklik ve mevcudiyet kazandran bir
tarih ile bir dnme geleneine, bir ortak imge ve szck daarc ge
leneine sahip bir fikirdir. Bylelikle bu iki corafi varlk birbirini des
tekler, bir lde birbirini yanstr.
B unlar syledikten sonra, akla yatkn birka belirleme yapmak gere-

GlR

kiyor. lkin, ark'n

aslnda,

gereldikte karl olmayan bir yarat ya

da fikir olduu sonucuna vannak yanl olur. Disraeli,

Tanered roma

nnda Dou'nun bir meslek olduunu sylerken, gen, zeki Batllar iin
Dou'yla ilgilenmenin tketici bir tutku olabileceini dile getiriyordu;
bu deyi, "Dou, Batllar iin

yalnzca

bir meslektir" diye yorumlan

mamal. Mekanlan Dou'da olup da, yaamlanyla, tarihleriyle, trele


riyle, Bat'da haklannda sylenebilecek her eyi dpedz aacak kadar
geni ve ham bir gereklie sahip olan kltrler, uluslar vard; hala da
var. B u arkiyatlk incelemesinin bu konuya, dile dklmemi bir ka
bullenmeden te pek bir katks olmayacak. Ama, benim burada incele
diim haliyle arkiyatlk grngs, her eyden nce, arkiyatlk
ile ark arasndaki bir akmayla deil, -"gerek" ark'la tm ak
malara ramen, tm akmalann tesinde, dolaysyla akmann yok
luunda- arkiyatln ve onun ark'a ilikin dncelerinin (meslek
olarak Dou'nun) i tutarh lyla ilgilidir. Diyeceim, Disraeli'nin Do
u'ya ilikin sz, temelde, ark sz konusu olduunda baskn olann,
Wallace Stevens'n dedii gibi ark'n saf varl deil, bu yaratlm tu
tarllk, bu dzenli dnce dizilimi olduuna iaret eder.
kinci bir belirleme: Fikirler, kltrler ve tarihierin gerekten anlal
mas ve aratnlabilmesi iin bunlann gcnn ya da daha kesin bir de
yile, iktidar yaplannn da incelenmesi gerekir. ark'n yaratlm ol
duuna -ya da benim deyiirole "arkJatnlm" olduuna- inanp da
bunun yalnzca imgelemin bir gerei olarak ortaya ktn ne srnek
ikiyzllk olur. Garp ile ark arasndaki iliki, bir iktidar, egemenlik
ilikisidir, derecesi deien karmak bir hakimiyet ilikisidir; bunu en
ak biimde dile getiren, K.M. Panikkar'n klasik yaptnn ad,

Asia

and Western Dominance'dr (Asya ve Bat Egemenlii).2 ark, srf sra


dan ondokuzuncu yzyl Avrupahsnn varsayd tm o basmakalp bi
imleriyle "arkl" kefedildii iin deil, ark'n arkl

klnabi/nesi

-yani, arkl klnmla boyun emesi- iin de arklatrld. Szgeli


i, Flaubert'in Msrl kibar fahieyle karlamasnn, etki alan geni
bir ark kadn modeli yaratm olduunu kabuJlenmek pek g; bu ka
dn hi kendinden sz etmemi, duygulannn, kiiliinin ya da tarihinin
temsilciliini stlenmemiti. Onun adna konuan, onu temsil eden

ubert di.
'

Fla

Aaubert yabancyd, kadna gre varlklyd, erkekti ; tm bun

lar, Flaubert'in bedenen Kk Hanm'a sahip olmasn salamakla kal


mayan, onun adna konumasn, onun niin "tipik arkl" olduunu
okurlanna sylemesini de salayan tarihsel egemen lik olgularyd. FJa
ubert'in Kk Hanm karsndaki gce dayal konumunun mnferit

16

A R K I Y AT I L I K

bir rnek olmadn ne sreceim. Bu rnek, Dou ile Bat arasndaki


greli g kalbn, bu kalp tarafndan olanakl klnan ark'a ilikin
sylemi, olduu gibi dile getiriyor.
Bu bizi nc bir belirlemeye ultnyor. arkiyatln yapsnn,
-asl astan aniatlsa kolayca dalp gidecek- yalanlarla, sylenlerle ku
rulmu bir yap olduu sanlmamal. Ben, kendi payma, arkiyatl
n, akademik ya da aratrnaya dayal biiminde savland gibi ark'a
ilikin, gerei yanstan bir sylem olmasndan ok, ark zerindeki
Avrupa-Atiantik iktidarnn bir gstergesi olmasnn zel bir deer ta
rlna inanyorum. Bununla beraber, gznnde bulundurnamz, anla
maya almamz gereken ey, arkiyat sylemin kenetleyici gc,
onu olanakl klan toplumsal-iktisadi ve siyasal kurumlarla yakn iliki
leri, sarslmaz dayanklh. Kald ki, ABD'de 1 840'lann sonundan, Er
nest Renan'n dneminden bugne (akademilerde, kitaplarda, kongre
lerde, niversitelerde, dileri kurululannda) retilebilir bir bilgi dal
olarak deimeden kalabilen bir dnce dizgesinin, bir palavra derle
mesinden daha etin bir ey olmas gerekir. Dolaysyla arkiyatlk,
ark'a ilikin uuk bir Avrupal hlyas deildir, nesillerdir nemli pa
rasal yatnmlann yapld, yaratlm bir kurarn ve uygulama btn
dr. Sregiden yatnmlar, nasl arkiyatlktan treyerek genel kltre
giren nenneleri oaltn, bunlan gerekten retken klmsa, ark'a
ilikin bir bilgi dizgesi olarak arkiyatl da, ark'n Bat bilincine
szlerek gelmesini salayan, onanm bir dzenek haline getirmitir.
Gramsci, sivil toplum ile siyasal toplum arasnda, kullanl, zm
leyici bir aynm yapar; buna gre sivil toplum, okullarda, ailelerde, sen
dikalarda olduu gibi gnll (en azndan, akla yatan, zor kullanlma
yan) ilikilerle kurulur; siyasal toplumsa, ynetimdeki rol dolaysz
egemenlik olan devlet kurumlanyla (ordu, polis, merkezi brokrasi).
Kltrn ilerlik kazand yer de sivil toplumdur kukusuz; bu ileyi
te, dncelerin, kurumlann, baka insaniann etkisi, egemenlik aracl
yla deil, Gramsci'nin nza dedii' ey araclyla aa kar. Dolay
syla, totaliter olmayan her toplumda, belirli dnceler dier dnce
lerden daha etkili olduu gibi, belirli kltrel biimler de dier biimle
re egemendir. Gramsci bu kltrel nclk biimine hegemonya der;
sanayilemi Bat'daki kltr yaann anlayabilmek iin zorunlu bir
kavramdr bu. arkiyatla buraya dein szn etmi olduum kal
cln, gcn kazandran hegemonyadr ya da daha ok, mevcut, ile
yen kltrel hegemonyann sonulandr. arkiyatlk, Denys Hay'in
Avrupa fikri dedii,3 tm "o" Avrupal olmayanlar karsnda "biz" Av-

GR

17

rupallarn kimliini belirleyen ortak dneeye hi de uzak deildir;


dahas, Avrupa kltrnn en nemli bileeninin, tam da bu kltr
hem Avrupa'da hem Avrupa dnda- hegemonyac klan ey olduu
savlanabilir: Avrupal olmayan halklarla, kltrlerle karlatrldn
da, Avrupal kimliinin dierlerinden stn olduu fikri. Buna bir de,
Avrupa'nn ark'a ilikin dncelerinin -ark'n gerilii karsnda
Avrupa'nn stnln yineleyip duran, daha bamsz ya da daha
kukucu bir dnrn baka trl dnebilecei olasln oun
umursamayan dncelerin- hegemonyas eklenir.
arkiyatlk, stratejisi gerei, Batl ya grece stnln hi yitir
meksizin ark'la kurabilecei bir olanakl ilikiler dizisi salayan bu es
nek konum stnlne dayanr hep. B aka trl de olamazd zaten, he
le Rnesans n sonlanndan bugne uzanan grlmedik Avrupa hkm
ranl dneminde. Bilimadamlan, aratnac lar, misyonerler, tccar
lar, askerler, ark'tan pek bir direni grneksizin ark'ta bulunma ya da
ark' dnme

imkanna

sahip olduklar iin ark'taydlar, ark' d

ndler. ark bilgisi genel bal altnda ve -onsekizinci yzyln son


larnda balayan- ark zerindeki Bat hegemonyas emsiyesinin gl
gesinde, niversitede aratnlabilecek, mzede sergilenebilecek, smr
ge ynetimince yeniden yaplandrlabilecek, insanla evrene ilikin ant
ropoloji, biyoloji, dilbilim, rk ve tarih tezlerinde kuramsal olarak ak
lanabilecek, gelimeye, devrime, kltrel kiilie, ulusal ya da dinsel
karaktere ilikin iktisadi ve sosyolojik kurarnlara elverili, karmak bir
ark kt ortaya. Ayrca, ark'a zg eylerin imgesel dzlemde ince
lenmesi, neredeyse sadece egemen Bat bilincine dayanyordu; bu bilin
cin kar konulmaz merkeziliinden, nce arkinn kim ya da ne oldu
una dair genel dnce lere gre, ardndan da salt ampirik gereklike
deil, bir arzu, bask, yatrm, yanstma beince de ynlendiriJen ayrn

Chresto
mathie arabe' (Arap Yazn Sekisi) ya da Edward William Lane'in Ac
count of the Manners and Customs of the Modern Egyptians' (Modern
tl bir manta gre, ark dnyas dodu. Silvestre de Sacy'nin

Msrllarn Gelenek ve Grenekieri zerine Aklamalar) gibi gerek


aratnnaclarn nemli arkiyat almalan n kaydederken, Viktorya
dneminin birok nemli pornografk romannn yan sra (bkz. Steven
Marcus'un " ehvet Dkn Trk"4 zmlemesi) Renan ile Gobine
au'nun rk dncelerinin de ayn i tkiden kaynaklandnn farknda olmamz gerekir.

Ama yine de kii kendine, arkiyatlkta nemli olann malzeme y


nna hkmeden genel bir dnce bei mi (bu dncelerin, "ark"

A R K I Y A T I L I K

bir tr ideal, deimez soyutlama olarak gren dogmatik anlaylarla,


Avrupa'nn stnlne dair retilerle, trl rklk biimleriyle, em
peryalizmle bezenmi olduklarn kim yadsyabilir), yoksa ark' ele
alan tekil birer rnek olarak okunabilecek, neredeyse saysz tekil yaza
rn rettii birbirinden ok farkl yaptlar m olduunu tekrar tekrar sor
mak zorundadr. Bir bakma bu iki seenek, yani ya genelin ya da ze
H n zerinde durmak, ayn malzerneye ilikin iki ayn bak asdr as
lnda: Her iki durumda da, Nerval ya da Flaubert gibi byk sanatlar
la birlikte, bu alann Wi11iam Jones gibi nclerini de ele almak gereke
cektir. Peki bu iki bak asnn birlikte ya da srayla kullanlmas niye
olanakl olmasn ki? Dzenli olarak ya ok genel ya ok zel bir belim
lerne dzeyi korunursa, ak bir arptma tehlikesi (akademik arkiyat
ln eilimJi olageldii trden bir tehlike) domaz m?
ekindiim iki ey var: arptma ile eksik anlatm, daha dorusu ar
dogmatik bir gene11emeyle an pozitivist bir daraltmann yarataca
eksik anlatmlar. Bu sorunlarla urarken, yaadm an gereklii
nin temel ynn ele almaya altm; bunlar, tarttm yntembi
limsel glkleri ya da bak as glklerini ama yolunu gsterebi
lirler gibi geliyor bana. Sz konusu glkler, ya verilen emee deme
yen, kabul edilemez genellikte bir betimleme dzeyinde kaba bir pote
mik yazmaya ya da tm alan biimlendiren, ona kendine zg inandn
cln veren genel kurucu izgilerin izini yitirtecek lde ayrntl ve
nesnesini atomlarna ayntrm bir dizi zmleme yapmaya zorlaya
bilir insan. Bu durumda tekil eler nasl belirlenecek; tekil e, dn
eeye dayal -ama hi de edilgen ya da yalnzca buyurucu olmayan- ge
nel, hegemonyac, hakimiyet kurucu balamyla nasl badatrlacak?

m
arnn gerekliinin ynnden sz ettim: imdi bunlar akla
man, ksaca ele alnam gerekiyor; bylece, bu zel aratrna ve yazma
yolunu nasl tuttuum da anlalabilir.

1. Saf bilgi ile siyasal bilgi arasndaki aynm.

Shakespeare'e ya da

Wordsworth'a ilikin bilginin siyasal olmadn, oysa ada in ya da


Sovyetler Birlii'ne ilikin bilginin siyasal olduunu savlamak ok ko
laydr. Benim biimsel, mesleki nvanm "beeri bilimci"; bu etiket, ala
nnn beeri bilimler olduunu, dolaysyla bu alanda yaptklarnn si
yasal olmasnn uzak bir olaslk olduunu belirtiyor. Tabii ki, burada

GlR

19

tm bu nitelemelerle terimleri aralanndaki ayrtlar belirlemeden kulla


nyorum, ama iaret ettiim genel hakikat anlalyor sanrm. Word
sworth hakknda yazan bir beeri bilimcinin y a da ihtisas Keats olan bir
editrn siyasete bulamadnn syleomesinin bir nedeni, yaptklan
iin, gndelik anlamyla gereklik zerinde dolaysz bir siyasal etkisi nin
olmadnn dnlmesidir. Konusu Sovyet iktisad olan bir aratnna
c, devlet karlarnn youn olduu bir alanda almaktadr; almala
n ya da nerileriyle ortaya koyduklar, siyaset retenleri, devlet grevli
lerini, kurumlara bal iktisatlar, istihbarat uzmanlarn ilgilendire
cektir. "Beeri biJimciJer" He meslekleri siyasetle ilgili olan ya da siya
sal nem tayan kiiler arasndaki ayrm daha da belirginletirnek
iin, ikincilerin ideolojisinin dolayszca malzemelerinin dokusuna ka
rtn (modern niversitede iktisat, siyasetbilim ve sosyoloji ideolojik
bilimlerdir zaten), bundan tr "siyasal" olduklarnn batan kabul
ediJdiini, oysa beeri bilimcilerin (alanlan ndaki meslektalar nca, Sta
linciliklerine, faistliklerine ya da fazla lml liberalizmlerine kar
klsa da) ideolojik tutumlarnn siyasetle anzi bir iliki iinde olduunu
syleyebiliriz.
Ne var ki, ada Bat 'da (burada temelde ABD'den sz ediyorum)
retilen ou bilgide, ,.siyasal olmama"nn belirleyici damga olmas,
yani bilginin aratnaya dayanmas, akademik ve yansz olmas, tarafl
ya da dar grl retisel inanlarn zerine kmas istenir. Bu heve
se kuram dzeyinde kar klamaz belki ; ama uygulama dzeyinde
olup bitenler, kurarn dzeyindekinden ok daha karnaktr. Aratrma
c y, yaam kou11arndan, bir snfa, bir inan beine, bir toplumsal
konuma -bilinli ya da bilinsiz- balanmlndan ya da srf toplu
mun bir yesi olarak hareket etmekten uzak tutacak bir yntem henz
gelitirilebilmi deildir. Bunlar artrmacnn meslek gerei yapp et
tiklerini etkilerneyi srdrecektir; oysa, aratrmalar ile aratrnalarn
sonular , doal olarak, kaba gnlk gerekl iin yasaklamalar ve snr
landrmalar karsnda grece zgr bir dzeye varmay hedefler. n
k, bilgiyi reten bireyden (kuatc, kafa kartrc yaam koullaryla
birlikte bireyden) grece daha tarafsz olan, "bilgi" diye bir ey vardr.
Yine de bu tarafszlk bilgiyi kendiliinden siyasetd klmaz.
Yazn ya da klasik filoloji tart malar nn siyasal anlam ykl -ya da
dolayszca siyasal anlam olan- tartmalar olup olmad sorusu, kimi
aynntsyla baka bir yerde incelemeye altm, kapsaml bir soru. 5
u anda beni ilgilendiren, ,.doru" bilginin temelde siyasal olmadn
(dpedz siyasal bilgininse, tersine, "doru" bilgi olmadn) syleyen

20

AR KYATILIK

genel liberal mutabakatn, bilgi retilirken hkm sren, -karanlkta


kalsa da- yksek dzeyde rgtlenmi olan siyasal koullan gizlediini
anmsatmak. Gnmzde, szde siyasetst nesnellik kurallarn ine
meye cret eden almalara karalayc yafta niyetine siyasal" sfatnn
u

yaktnlmas, liberal mutabakatn ne yaptn gneyi engelliyor. lk


elde, sivil toplumun eitli bilgi alanlar arasnda bir siyasal nem dere
celernesi yaptn syleyebiliriz. Bir alana atfedilen siyasal nemin
kayna, bir lde bu alann dorudan iktisat diline evrilebilirlii,
ama daha ok da, ilgili alann siyasal toplumdaki kesinlenebilir iktidar
kaynaklarna yaknldr. Szgelii, Sovyetlerin uzun vadeli enerji po
tansiyeli ile bu potansiyelin askeri gce etkisini aratran bir iktisat a
lmasnn Savunma Bakanlnca smarlanm olmas, bundan tr de
erken dnem Tolstoy yaptiarna ilikin, ksmen bir kurulua destekle
nen bir almann ulaamayaca bir siyasallk dzeyine ulamas ola
sdr. Ama gene de, her iki alma da -biri pek tutucu bir iktisat, die
ri radikal bir yazn tarihi si tarafndan yaplyor olsa bile- sivil toplu
mun ortak sayaca bir alana, Rus aratrmalar alanna aittir. Burada
vurgulamak istediim, Gramsci'nin anlad anlamda siyasal toplumun
niversite gibi sivil toplum alanlarna el atmasndan ve bu alanlara ken
di dolaysz ilgisinin etkisini katmasndan tr, genel bir inceleme ko
nusu olarak .. Rusya" nn, "iktisat" ile "yazn tarihi" gibi daha ince aynn

lara gre siyasal ncelik taddr.

Tm bu sylediklerimi genel kuramsal dzlemde kabul ettirmeye a


lmak niyetinde deilim: Bana yle geliyor ki, iddiamn deeri ve ina
nlrl zel rneklere girildike kantlanacaktr; Noam Chomsky'nin
devlet destekli askeri aratrmalar runekte kullanlan nesnel bilimsel
aratrma kavram ile Vietnam Sava arasndaki arasal ilikiyi incele
dii almas bu tr bir kantlamann meidir.6 ngiltere, Fransa ve
yakn dnemde de ABD emperyalist gler olduklar iin, bunlarn si
yasal toplumlar, ne zaman nerede yurtdndaki emperyalist karlarn
ilgilendiren bir ey olsa, sivil topluniarna bir aciliyet duygusu salar,
onlar dorudan siyasete sokar. Szgelii, ondokuzuncu yzyl sonla
rnda Hindistan'daki ya da Msr'daki bir ngilizin bu lkelere duyduu
ilgi, onlan zihninde ngiliz smrgesi konumuna yerletirmi olmasn
dan bamsz deildir, kanmca tartma gtrmez bir eydir bu. Bu
sylediim, Hindistan ile Msr'a ilikin tm akademik bilginin, bir bi
imde, kaba siyasal gerekler tarafndan lekelendiini, damgalandn,
bozulduunu sylemekten ok farkl olabilir; ama yine de, elinizdeki
arkiyatlk incelemesinde

sylediim bu.

nk eer beeri bilimler

GlR

21

alanndaki hibir bilgisel retimde, o bilgileri reten yazarn bir insan


znesi olarak iinde yaad koullarla ilgisinin gzard edilemeyecei,
yadsnamayaca doruysa, ark' inceleyen bir Avrupal ya da Am eri ..
kalnn kendi gerekliinin temel kouUarnn da yadsnamayaca do
rudur: Batl ark'n karsna, ncelikle bir Avrupal ya da Amerikal
olarak kar, bireylii arkadan gelir. Byle bir durumda Avrupal ya da
Amerikal olmaksa, hi mi hi edilgen bir hal deildir. Bu, ark'ta belir
li karlar olan bir gce ait olduunun, daha nemlisi, neredeyse Ho
meros'un andan beri belirli bir ark'a mdahale tarihine sahip olan
topraklara ait olduunun, bulanka da olsa ayrdnda olmak anlamna
geliyordu, bugn de ayn anlama geliyor.
Byle ifade edildiinde bu siyasal gerekler, saliden ilgi ekici ola
mayacak lde belirsiz ve genel grnyor. Bu dediklerimi herkes ka

Salammb'yu yazdnda
iin de y a da Modem Trends in lslam' (slamda Modern Ei

bu] edecektir; ama, sylediklerimin, szgelii


Flaubert

limler) yazdnda H.A.R. Gibb iin de geerli olduu konusunda uzla


laca anlamna gelmiyor bu. Sorun u: Bir romann ya da bir aratr
ma metninin yazd srasnda incelikli i dzenini ynlendiren gnlk
yaam ayrntlar ile ..:.betimlediim biimiyle- geni lekli egemenlik
oJgusu arasnda ok byk bir mesafe var. Ama, emperyalist egemenlik
gibi "byk" olgularn, kltr ile fikirler gibi karmak konulara meka
nik ve zorunlu bir biimde uygulanabileceini ne sren grleri daha
batan bir yana brakrsak, ilgin bir inceleme trne yaklamaya bala
rz. Bana gre, Avrupa'n n, ardndan da Amerika'nn ark'a ilgisi, bura
da andm ark'a ilikin baz aikar tarihsel aklamalara baklrsa, si
y asald ; ama bu ilgiyi yaratan kltrd, ark'n -dpedz arkiyatlk
dediim alanda yer alan- o deiken, kannak mekan haline getirilme
sinde, kaba siyasal, iktisadi, askeri mantklarta birlikte i gren. itici
g olarak ie katlan da kltrd.
Dolaysyla arkiyatlk, kltr, aratrnalar ya da kurumlar tarafn
dan edilgence yanstlan, salt siyasal bir konu ya da alan deildir; ark
hakk nda yazlanlardan olumu geni, snrlar belirsiz bir metinler y
n da deildir; " ark" djjnyasn bask altnda tutmaya yarayan, irkin
bir "Bat" emperyalizmi tezgahnn temsilcisi, ifadesi de deildir. Daha
ok, jeopolitik bilincin aratrma metinlerine, estetik, iktisat, sosyoloji,
tarih, floloji metinlerine
mn

dalmdr;

yalnzca temel, corafi bir ayr

C'dnya eit olmayan iki yanndan, ark ile Garp'tan oluur" diyen

ayrmn) deil, aratrmaya dayal bulu, filolojik yeniden yaplandr


ma, psikolojik zmleme, manzara betimi ile sosyolojik betimleme gi-

22

A R K Y AT I L I K

bi aralarla arkiyatlk tarafndan yaratlp kalc klnan bir "kar"


beinin de

ilenip inceltilmesidir;

dpedz farkl (ya da alternatif, ye

ni) bir dnyaya ynelik, belirli bir anlama, kimi durumda denetleme,
deitirme, hatta ekillendirne istencinin ya da niyetinin dile getirilii
olmaktan te, bu

istencin, niyetin ta kendisidir;

tm bunlarn tesinde,

kesinlikle doal halindeki siyasal iktidarla dorudan, karlkl bir iliki


iinde olmayan, eitli iktidar trleriyle gelgitli bir alverite retilip
var olan, bir yere kadar, siyasal iktidarla (bir smrge y a da imparator
luk kuruluuyla), dnsel iktidarla (kar latrnal dilbilim ve anatomi
ya da modern ynetim bili mlerinden biri gibi egemen bilimlerle), klt
rel iktidarla (beeni, meti n, deer grenekleri, ltleriyle), ahlaki ikti
darla ("bizim" ne yaptmza, "onlarn" ne yapamarlna ya da neleri
"bizim" gibi anlayamadklanna ilikin fkirJerle) alveriinde biimle
neo bir sylemdir. Aslnda benim gerek savm u: arkiyatlk mo
dern siyasal-dnsel kltrn sadece temsilcisi deil, nemli bir boyu
tudur ve bu biimiyle ark'tan ok "bizim" dnyanzla ilgisi vardr.
arkiyat lk, kltrel ve siyasal bir oJgu olduuna gre, yaltJm
bir belgeler uzamnda srdrmez varln; tam tersine, ark'a ilikin

dnlen, sylenen, hatta yaplanlar n, baz belirgin, dnce gcyle


ayrt edilebilir yollar izlediinin (belki de bu yollarda ortaya ktnn)
gsterilebileceini dnyorum. Burada da, genel styapsal basklar
ile kurgulamann ayrntlan -yani metinsel olgular- arasnda, nemli bir
ayrt ve inceitme ileminin yer ald grlebilir. Beeri bilimler aratr
maclarnn ou, sanrm, metinlerio balamlar iinde var olduu, me
tinleraraslk diye bir eyin mevcut olduu, uzlamlann, ncellerin, re
torik biemierin basksnn yaratcl snriandrd (Walter Benja
min'in bir zamanlar ... yaratclk' ilkesi . . . adna retici insana kaldrabi
leceinden fazlasn yklemek" derken and, ozann kendi bana,
kendi saf dncesiyle yaptn var etmesini salad dnlen yarat
cl snrlandrd7) gryle barktr. Ama, siyasal, kurumsal, ide
olojik zorlamalann, bir birey olan yazarda da dier bireylerde iledii
biimde ilediini kabul etmek konusunda bir isteksizlik vardr. Bir be
eri bilimci, Balzac'n

Insanlk Komedyas'nda

Geoffroy Saint-Hilaire

ile Cuvier arasndaki atmadan etidienmi olmasnn, her Balzac yo


rumcusu iin ilgin bir olgu olduuna inanacaktr; ama, Ba1zac zerin
deki ayn tr bir basknn, derin gerici monarizm etkisinin Balzac'n ya
znsal dehasn alaltt belli belirsiz duyumsand iin, bu bask hak
knda ciddi bir alma yapmann gereksiz olduu dnlr. B enzer bi
imde, Harry Bracken'in bknadan gsterdii gibi,8 felsefeciler

Loc-

GR

23

ke'a, Hume'a, ampirizme ilikin tartmalarn, bu klasik yazariann "fel


sefi" retileri ile rk kuram, kleliin gereketendirilmesi ya da s
mrgelerdek.i smrnn savunulmas arasndaki ak banty hesaba
katmakszn yrteceklerdir. Bunlar, ada aratrnalan n, masumiyet
lerini korumak iin izledikleri bildik yollardr.
Kltr siyaset amuruna bulatrna giriimlerinin ounda, fazla
syla kabasaha bir putkncln ortaya kt dorudur belki; y a da bel
ki benim alanmdaki toplumsal yazn yorumu, ayrntl metin zmle
melerindeki korkun teknik ilerlemeye ayak uyduramamtr. Ne olursa
olsun, genelde yaz nsal incelemelerin, zelde de Amerikal Marksist
kuramclann, metin incelemeleriyle tarih aratrmalarnda, styap j]e
altyap arasndaki gedii kapamak iin ciddi bir aba gstennekten ka

ndklar yadsnamayacak bir gerektir; hatta, bir baka vesileyle daha


da ileri giderek, bir btn olarak yazn-kltr kurumunun, ciddi bir em
peryalizm ve kltr almasn yasak blge ilan ettiini sylemitim.9
arkiyatlk kiiyi bu sorunla yle bir yzletirir, tm bir alma alan
nn, imgelemin, aratnna kurumlarnn siyasal emperyalizm tarafndan
ynetildiini kiiye yle bir gsterir ki, dnsel ve tarihsel olarak em
peryalizm ile k]tr sorunundan kanmak olanaksz hale gelir. Ama,
szgelii bir yazn aratrmacsnn ya da bir felsefecinin yazn ya da fel
sefe eitimi grdn, siyaset ya da ideoloji zmlemesi eitimi gr
mediini sylemekle kurulan srekli bir ka dzenei de hep var ola
caktr. Baka deyile, mtehassslk sav, daha geni, bana sorarsanz
dnsel bakmdan daha ciddi bir bak asnn engellenmesinde ok
etkili olabiliyor.
Bu noktada, en azndan emperya1izm iJe kltr (ya da arkiy atlk)
incelemesi sz konusu olduunda, basit bir ift ynl yantn verilebile
ceini dnyorum. ncelikle, ondokuzuncu yzyl y azarlarnn nere
deyse tm, imparatorluk olgusunun pekala fark ndayd (bu, nceki d
nemlerin yazarJan iin de az ok dorudur): Pek inceJenmemi bir konu
bu; ama modem bir Viktorya dnemi mtehasssnn, John Stuart Mill,
Arnold, Carlyle, Newman, Macaulay, Ruskin, George EJiot, hatta Dic
kens gibi liberal kltr kahramanlannn rk ile emperyaJizme ilikin

(yazlarnda ok kolay bulunabilecek) keskin fikirlere sahip olduklann


kabul etmesi g olmayacaktr. Dolaysyla bir mtehasss bile, szge ..
lii Mill'in,
m

ent'taki

On Liberty

(zgrlk zerine) ile

Representative Govern

(Temsili Ynetim) grlerinin Hindistan'da uygulanamaya

can, nk Hintli terin -rka gerilikleri bir yana- uy garika geri ol ..


duklann (ne de olsa, yaamnn ounu Hindistan ubesindeki grev-

24

A R K Y AT I L I K

de geitniti) yine bu kitaplarda aka dile getirdii gereiyle hesap


lamak zorundadr. Bu kitapta gstermeye alacam benzer bir ayk
rlk Marx'ta da vardr. kinci olarak, emperyalist biimiyle siyasetin
yazn retimini, aratrmalar, toplum kuram n, tarih yazcln etki
lediine inanmak, bu durumundan tr kltrn aalk, yerilecek bir
ey olduunu sylemekle ayn ey deildir. Tam tersine, sylediim u:
Kltr gibi her yere sinen hegemonya dizgelerinin salaml ve kalc
l, bu dizgelerin yazarlar, dnrler zerindeki isel zorlayclnn
tek ynl bir dizginleme olmad,

retici bir zorlama olduu grld

nde daha iyi anlalabilir. Gramsci'nin, ok farkl yollardan giden Fo


ucault ile Raymond Williams'n di Ilendinneye altklar tam da bu fi
kirdir. Ondokuzuncu yzyln kltrel zenginlii hakknda, Williams'n

The Long Revolution'nn 1 0 (Uzun Devrim)

"mparatorluun Kullanm

lar" blm ndeki birka sayfa bile, cilt1er dolusu kapal metin zm
lemesinin sylediinden fazlasn syler bize.
Tm bunlardan tr arkiyatl, tek tek yazarlar ile bu yazarlarn
dnce ve imgelem topraklarnda yazlarn rettikleri byk impa
ratorluk -ngiltere, Fransa, Amerika- tarafndan biimlendirilen yaygn
siyasal kayglar arasndaki devingen bir alveri olarak inceliyorum.
Nasl Lane, Flaubert ya da Renan gibi bir yazarda bizi asl ilgilendiren,
Garpllarn arkilardan (Renan'a gre) tartlmaz biimde stn oldu
u gerei deil de, bu gerek tarafndan alan geni uzarnda (Re
nan'n) aynntl almalannn -esasl deiimlerden, uyarlanmalardan
gemi- tanklysa, bir aratrnac olarak beni en ok ilgilendiren de,
kaba siyasal gerek deil, aynntl ardr. Burada sylediimin anlalma
s iin, Lane'in Modern Msrllarn

Gelenek ve Grenekieri zerinetsi

nin tarih ile antropoloji incelemelerinde bir temel yapt olmasnn, kita
bn rksal stnln basit bir yansmas olmasndan deil, bieminden,
zeki ce, dahice aynntlanndan kaynaklandnn annsanmas yeter.
B u durumda, arkiyatlkla birlikte u trden siyasal sorular da gn
deme geliyor: arkiyatlk gibi bir emperyalist gelenein oluturulma
sna hangi dnsel, estetik, bilimsel, kltrel kuvvetler elik etti? Filo
loji, szlkbi lim, tarih, biyoloji, siyaset ile iktisat kuram, romanclk
ve ozanlk, arkiyatln genel izgileriyle emperyalist olan dnya
grnn hizmetine nasl girdi? arkiyatlkta ne gibi deiimler,
ayarlamalar, tasfiyeler, hatta devrimler olmutur? B u balamda, zgn
lk, devamllk, bireysellik ne anlama gelir? arkiyatlk, bir adan
bir aa kendini nasl aktarr, nasl yeniden retir? Ksacas, sadece ko
ullandrlmadan benimsenen bir uslamlama olarak deil de bir tr

is-

25

GRl

temli insan yapt

olarak kltrel, tarihsel arkiyatlk grngsn

kltr yaptlar, siyasal eilimler, devlet ve zel egemenlik olgular ara


sndaki ibirliini de gzden kanadan- tm tarihsel karmaklyla,
ayrntlaryla, deeriyle nasl inceleyebiliriz? Bu kayglarca yntendiri
len bir beeri bilimler almas,

hen siyasete hen de

kltre ynelme

sorumluluunu duyacaktr. Ama bu, byle bir almann her derde de


va bir bilgi-siyaset bants kural getirecei anlamna da gelmez. Be
nim savm u: Her tekil aratrna, bu bantnn niteliini, o almann
zel balam, konusu ve tarihsel koullan erevesinde tanmlamak zo
rundadr.

2.

Yntembilimsel sorun. nceki kitaplanndan birinde, beeri bilim

lerde bir ilk adm, bir yola k noktas, bir balang ilkesi bu Imann,
bunu dile dkmenin yntembilimsel nemine ilikin dnce ve
zmlememi byk lde sunmutum. 1 1 Aldm ve bakalarna da ak
tarmaya alt m nemli bir ders, bir yerlerde bizi bekleyen hazr ba
lang noktalarnn var olmadyd: Balang, her bir tasar iin, syle
necekleri

olanakl klacak

biimde retilmelidir. Bu dn gl

nn bilincine, hibir almamda, bu arkiyatlk incelemesinde vard


m kadar varmamtm (sonu baanl m baarsz m, gerekten bile
miyorum). Balang fikri -aslnda balang edimi- zorunlu olarak,
belli bir eyi dev malzeme ynndan kesip karan, bu yndan ay
ran, onu bir hareket noktas, bir balang olarak sunan, balang klan
bir snrlandrma edimini gerektirir; metin inceleyen renciler iin
byle bir al snrlandrmas, Louis Althusser'in

sorunsal fikri -yani

zmlemenin gndeme getirdii, zel, belirli bir metin ya da metinler


birlii- olabilir.12 Ama, ( Althusser'in zerinde alt Marx metinleri
nin tersine) arkiyatlktaki tek sorun bir hareket noktas ya da bir so
runsal bulmak deil; bir de, almaya en iyi gidecek metinleri, yazarla
r, dnemleri seme sorunu var.
arkiyatlk tarihini ansiklopedik bir anlatyla ele almaya kalkma
nn sama olacana karar verdim. nk, her eyden nce, klavuz il
kem "Avrupa'nn ark fikri" olacaksa, incelemek zorunda kalacam
malzemenin de haddi hesab olmayacakt; ikincisi, aniat modeli, be
timlemeler yapma ve siyasallk zerinde durna hedefime uymuyordu;
ncs, Avrupa- ark ilikisinin belli ynlerine ilikin ansiklopedik

La Renaissance orientale'i (ark R


nesans), Johann Fck'n Die Arabischen Studien in Europa bis in den
Anfang des 20. Jahrhunderts'i (Yirminci Yzyln Bana Dein Avru
almalar, Raymond Schwab'n

pada Yaplan Arabistan incelemeleri), yakn tarihlerde de Dorothee

26

A R K Y ATI L I K

Metlitzki 'nin

The Matter ofAraby in Medieval England' 13 (Ortaa in

gil teresinde Arabistan Meselesi) gibi kitaplarda zaten vard ve bunlar


da yukarda ana hatlan n izdiim genel siyasal ve dnsel balamda
kinden farkl bir eletiri biimi koyuyordu ortaya.
Geriye, ok kalabalk bir belgeler btnn ba edilebilir bir boyuta
indirgeme, daha nemlisi bu metin beinde -anlamsz bir zamandi
zimsel sralamaya uymakszn- dnsel dzen denebilecek bir eyin
taslan karma sorunu kalyordu. Bunun iin benim hareket noktam,
ngiliz, Fransz ve Amerikallarn ark deneyimi birim alndnda, bu
deneyimi olanakl klan tarihsel ve dnsel zemin, yaanan deneyimin
nitelii ve karakteri oldu. Az sonra ele alacam nedenlerden tr, za
ten snrlandrlm (ama haHi an geni) sorun beini, ngiliz, Fransz
ve Amerikallarn Arap-slam deneyimiyle snriandrdm (neredeyse
bin yl boyunca, ark dendiinde anlalan ey Araplar ile slamd).
Bylece, ark'n byk ksm -Hindistan, Japonya, in, Uzakdou'nun
dier blgeleri- dolayszca elenmi oldu ; gereke, bu blgelerin nemli
olmamas deil (nemliler elbette), Avrupa'nn Yakndou ya da slam
deneyiminden, Uzakdou deneyimi ie kantnlmakszn sz edilebil
mesidir. Ama yine de, Avrupa'nn Dou meraknn genel tarihindeki
belli noktalarda, ark'n Msr, S uriye, Arabistan gibi zel blgeleri,
Avrupa'nn -en nemlileri ran ile Hindistan olan- daha uzak blgel er
le kurduu iliki incelenmeksizin ele alnamaz; bu noktada anlmaya
deer bir konu, onsekizinci ve ondokuzuncu yzyl ingi lteresi dikkate
alndnda, Msr ile Hindistan arasndaki balanbdr. Fransa iin de
benzer bir durum sz konusu; Franszlarn

Zend-A vesta'nn*

zlme

sindeki rol, ondokuzuncu yzyln ilk o n ylnda Paris'in sekin bir


Sanskrite incelemeleri merkezi olmas, Napolyon'un ark'a ynelik il
gisinin, Hindistan'daki ngiliz etkinliine ilikin dncelerine bal ol
mas gibi rnekleri olan Uzakdou merak, Franszlarn Yakndou'ya,
islama, Araplara ilgisini de dorudan etldlemitir.
ngiltere ile Fransa yaklak onyedinci yzyl sonlarndan itibaren
Dou Akdeniz'e egemen oldu. Ancak bu egemenlie, dzenli ilgiye ili

(a) Almanya, talya, Rusya, spanya ve Portekiz'in ar


kiyatlktaki nemli katklarnn; (b) onsekizinci yzylda ark aratr
kin grlerim,

malanndaki nemli itkilerden birinin, Piskopos Lowth, Eichhom, Her


der ve Michaelis gibi ilgin ncterin alevlendirdii Kutsal Kitap ince* Zerdt dininin douunu, ayin yntemlerini, yasalann ve Zerdt'n retilerini
ieren kutsal kitap. (.n.)

GlRI

27

lerneleri devrimi olmasnn hakkn veniyor. lk noktaya deinilecek


olursa: ngiltere, Fransa ve yakn dneme ait Amerika kaynakl malze
me zerinde titizlikle durman gerekti; nk, ngilizlerle Franszlarn
ark'ta ve ark aratrnalannda nc uluslar olduklar da, yirninci
yzyl ncesi tarihinde b u nclk konumunu iki byk smrge a
sayesinde korurluklan da yadsnamayacak olgular. Amerika'nn kinci
Dnya Sava sonrasnda ark'ta tuttuu yerler, iki eski Avrupa gc
nn at alanlarla akyordu; kanmca, zellikle yaplm bir eydi
bu. Ayrca, ngiliz, Fransz ve Amerikallarn ark'a dair yazlannn,
srf niteliinden, srekliliinden, hacminden tr, Almanya'da, tal
y a'da, Rusya'da ve baka yerlerde y aplan -kukusuz ok nemli- al
malarn stnde bir dzeye ktna inanyorum. Ama sannm, ark
aratnnalannda en nemli admiann ilkin ya ngilizler ya Franszlarca
atld, ardndan Almanlar tarafndan gelitirHip ilendii dorudur.
Szgelii islam, Arap yaznn, Drzilii, Sasanileri inceleyen Silvest
re de Sacy, Avrupa'nn bir kuruma bal ilk modern arkiyats olmak
la kalmaz, ayn zamanda ChampoBion ile Almanya'da karlatnnal
dilbilimin kurucusu olan Franz Bopp'un da hocasdr. Benzer bir nce
lik, ardndan da nclk sav, William Jones ile Edward William Lane
iin ileri srlebilir.
kinci noktaya ge1ince: Modern arkiyatlk dediim eyin Kutsal
Kitap aratrnalanndaki kklerine ilikin -bu arkiyatlk inceleme
sindeki kusurlan da rahatlkla telafi eden- baz nemli, yeni almalar
var. Bun lar arasnda en iyisi ve konuyu en ok aydnlatan, E. S. Shaf
fer'n etki leyici almas

"Kuhla Khan " and the Fall ofJerusalen'dir1.

("Kubilay Han" ve Kuds'n D); Romantizmin kkenine, Colerid


ge, Browning ve George Eliot'un yaptJannn temel dayanan olutu
ran dnsel etkinlie ilikin vazgeilmez bir almadir bu. Shaffer'n
almas, Alman Kutsal Kitap aratrnac larndaki konuyla ilgili mal
zemeyi dzenleyerek, bu malzemeyi byk ngiliz yazarn almala
rn okumakta kullanarak (zekice ve her admyJa ilgin okumalardr
bunlar), Schwabn ana hatlarn verdii yaklam biraz daha gelitirir.
Ancak Shaffer'n kitabnda eksik olan, benim ncelik verdiim ngiliz
ve Fransz yazarlarn ark kaynaklarna kattklan o hem siyasal hem
ideolojik boyuttur; aynca ben Shaffer'dan farkl olarak, hem yaznsal
arkiyatlkta hem de akademik arkiyath kta ortaya kan, bir yan
dan ngiliz arkiyatl ile Fransz arkiyatl arasndaki bantda,
te yandan ak bir smrgecilik mant tayan bir emperyalizmin
domasnda etkili olan sonraki gelimeleri de aklamaya alyorum.

28

A RKYAT I L I K

Ardndan da, erken dneme ait tm bu meselelerio kinci Dnya Sava


sonrasnda Amerikan arkiyatlnda nasl az ok yeniden retildiini
gsterneyi hedefliyorum.

.
Ne var ki, almarnn yanltc olabilecek bir yn var; yeri geldike

yaptm gndermeler dnda, Almanya'da, Sacy'nin grlerinin ege


men olduu balang dneminden sonra ortaya kan gelimeleri tm
ayrntlaryla ele atmyorum. Akademik arkiyatl anlamay hedef
leyen, ama -birka anlacak olursa...: Steinthal, Mller, Becker, Goldzi
her, Brockelmann, Nldeke gibi aratrnaclar ok da hesaba katma
yan bir alma ayplanr; ben kendimi, szm esirgemeden ay ph yo
rum. zellikle de, Alman aratrn alarnn ondokuzuncu yzyln orta
larna dein kazand byk bilimsel saygnl daha ok dikkate al
madm iin zgnm; bu saygnln gzard edilmesi, George Eli
ot'un dar kafal ngiliz aratrnac lar itharn etmesine yol amt. Kas
tettiim, Eliofun

Middlenzarch'taki

unutulmaz Mr. Casaubon portresi

dir. Casaubon'un Tm Mitolojilere nsz'n bitirememesinin bir ne


deni, gen kuzeni Will Ladislaw'a gre, Almaniann aratrmalanndan
haberdar olmaydr. nk, Casaubon, "kimya kadar deiken, yeni
bu tularn srekli yeni bak alar getirdii" bir konu semekle kalma
m, "biliyorsunuz, kendisi arkiyat olmad" iin Paracelsus'un*
rtmelerine benzer bir i stlenmitir. 15
Eliot, yaklak 1 830' larda -Middlemarch bu tarihte geer- Almanla
rn aratrnalan nn Avrupa'daki stn konumuna tmyle ulam ol
duunu ima ederken yanlmyordu. Ancak, ondokuzuncu yzyln ilk
yetmi ylnda Almanlarn aratrnalar erevesinde, ark'ta kalc,
uzun vadeli klnm bir

ulusal kar ile

arkiyatlar arasnda salam

bir ortaklk geliemezdi . Almanya'nn, Hindistan'daki , Dou Akdeniz'


deki, Kuzey Afrika'daki ngiliz-Fransz varlna denk bir ark deneyi
mi yoktu. Dahas, Almanlarn ark' neredeyse srf kuramsal -en azn
dan klasik- bir ark't: iirlere, fantezilere, hatta romanlara konu olmu
tu, ama hibir zaman Msr ile Suriye'nin Chateaubriand, Lane, Lamarti
ne, Burton, Disraeli ya da Nerval iin olduu gibi gerek olmamt.

Weststlicher Di
ber die Sprache

ark'a ilikin en nl iki Alman yaptnn, Goethe'nin

wan' (Bat-Dou Divan) ile Friedrich Schlegel'in


und Weisheit der Indier' inin (Hintlilerin Dili ve Bilgelii zerine), sra

syla, bir Ren yolculuu ile Paris kitaplklannda geirilen saatlerde re* Paraeelsus (1493-155 1), tpta kimyann nemli bir rol olduunu belirleyen gezgin
Alman hekim ve simya bilgini. (.n.)

29

G R

tilmi olmasnn bir anlam vardr. Almanlarn ark aratrmalarnda ya


plan, ngiliz ve Fransz imparatorluklan zamannda ark'tan neredeyse
blge blge taranarak devirilen metinleri, sylenleri, fikirleri, dilleri
incelemekte kullanlan teknikleri gelitirip yetkinletirmekti.
Bununla birlikte, Alman arkiyatlnn, ngiliz-Fransz, sonralar
da Amerikan arkiyatlyla ortaklk gsteren yn, Bat kltr er
evesinde ark zerinde kurulan bir tr dnsel yetke olmutu. arki
yatl betimlemeye girien her alma, byk lde bu yetkeyi ko
nu edinmek zorundadr; bu almada da yle zaten.

arkiyat/k

ad

bile, ciddi, belki de hantaJ bir uzmanhk biemini antnyor; modern


Amerikan sosyal bilimcilerini bu adla andrnda (kendilerine arkiyat
demedikleri iin benim bu szc kullannam aykr kayor), bunu,
Ortadou uzmanlarnn hala arkiyatln ondokuzuncu yzyl Avru
pasndaki dnsel konumunun brakt izlerden yararlanabildiklerine
dikkati ekmek iin y apyorum.
Yetke, gizemli ya da doal bir ey deildir. Oluturulmu, yaylm,
salmtr; arasal dr, ikna edici dir; toplumda bir yeri vardr, beeni ve
deer kuranan getirir; doru diye ycelttii belirli fkirlerden, olutur
duu, aktard, yeniden rettii geleneklerden, alglaylardan, yarg
lardan ayrt edilemez gerekte. Tm bunlann tesinde, yetke zmle
nebilir, zmlenmelidir. Yetkenin tm bu nitelikleri arkiyatla da
uyar; bu almada y aptm i, arkiyatln hem tarihsel yetkesini
hem de yetkelerini -kiileri- betimlemektir byk lde.
Burada yetkeyi incelerken iki temel yntembilimsel gerece bavuru
yorum: Birincisi, bir metinde yazarn konumunu, hakknda yazd
ark malzemesi bakmndan betimlemenin bir yolu olan

numlandrma;

stratejik ko

ikincisi de, metin beklerinin, metin eitlerinin, hatta

metin trlerinin, kendi aralar nda, ardndan da geni lekte kltrde


hacim, younluk, gnderim gc kazanma biimleri ile metinler arasn
daki ilikiyi zmlemenin bir yolu olan

stratejik biimlendirme.

Stra

teji kavramn, srf, ark'la uraan her yazann karlat sorunu .. nereden yakalamal, nasl yaklamal; etrefllii, etkinlik alan, kor
kun boyutlar karsnda bozguna uramaktan, ezilmekten nasl kan
mal" sorununu- belirlemek iin kullan yorum. ark hakknda yazan
herkes, kendini ark karsnda bir yerde konumlandrmak zorundadr;
yazarn metnine tercme edildiinde, bu yer, benimsenen anlat biimi
ni, kurulan yap eidi ni, metne yaylan imge, izlek, motif trlerini ie
rir - tm bunlar, lle biile tasarlanm okura seslenme, ark' ere
veleme, son olarak da ark' temsil etme ya da onun adna konuma bi

30

A R K Y ATI L I K

imlerini oluturur. Ancak bunlann hibiri soyut dzlemde kmaz or


taya. ark'la uraan her yazar (Homeros bile), gndernae yapaca, da
yanaca, kendine gre eski bir ark', gemiteki bir ark bilgisini te
mel alr. Ayrca, her ark almas kendini baka almalarla, izleyici
lerle, kurumlarla, ark'n kendisiyle

balantl

klar. Bylece, yaptlar,

izleyiciler ve ark'n kimi belirli ynleri arasndaki ilikiler btn, za


mandaki, sylemdeki, kurumlardaki (okullardaki, kitaplklardaki, di
lerindeki) varlyla bu btne g, yetke veren -szgelii, filoloji a
lmalarndan, ark yazn sekilerinden, gezi kitaplarndan, ark fante
zilerinden kurulu- zmlenebilir bir biim1enme oluturur.
Yetkeye ynelik ilgimin, arkiyat metinlerio ardnda gizli olanla
rn deil, metnin yzeyinin, betimledii ey karsndaki dsallnn
zmlenmesini gerektirdii aktr umarm. Tekrar tekrar vurgulanma
s gereken bir dnce bu. arkiyatln temel koulu dsallatrna
dr, ister ozan ister aratrnac olsun arkiyatnn ark' konutumas,
betimlemesi, ark'n gizemlerini Bat iin, Bat'ya anlalr klmasdr.
ark, szlerine kaynaklk eden ey olmasnn tesinde ilgilendirmez
arkiyaty. arkiyatnn syledii, yazd, syleniyor, yazlyor ol
masndan tr, onun, hem varhksal hem ahlaki bir olgu olarak ark'n
dnda kaldn gsterir. Bu dsalln temel rn temsil biimleridir
tabii: Aiskhylos'un oyunu Persler'den beri ark, uzak m uzak, ok kere

de tehdit edici Otekilik'ten grece tandk betilere (Aiskhylos'ta yas tutan Asyal kadna) dntrlr.

Persler'deki temsil biiminin sahnede

ki dolayszl, izleyicinin pek yapay bir canlandrmay -arkl olma


yan birinin tm ark'n simgesi haline getirdii bir eyin canlandnlma
sn- izledii gereini gizler. Bundan tr arkiyat metinlere ilikin
zmlemelerimde bylesi temsil biimlerinin ark'n "doal" betimle
ri deil,

temsilleri

olduunu gsteren ve hi de grnmez olmayan ka

ntlar zerinde zellikle durulmutur. Bu kantlara, geree uygun deni


len metinlerde de (tarihlerde, filoloji zmlemelerinde, siyasal incele
melerde), sanatsal olduunu bildiren (aka imgesel) metinlerdeki ka
dar sk rastlanr. Baklacak eyler, biem, mecazlar, aniatdaki mekan,
aniat gereleri, tarihsel, toplumsal koullardr, temsilin doruluu ya
da zgn olana sadakati

deildir.

Temsilin dall her zaman, "ark

kendini temsil edebilseydi ederdi zaten" trnden bir beylik dnce ta


rafndan belirlenir; ark'n kendisi bunu yapamadndan, bu ii temsil
etkinlii yapar, hem Bat iin hem de -faute de mieux [daha iyi bir see
nei olmadna gre]- zavall ark iin. Marx'n,
18

Brumaire 'i'nde

Louis Bonaparte 'n

syledii gibi, "onlar kendilerini temsil edemezler,

31

GR

temsil edilmeleri gerekir ("Sie knnen sich nicht vertreten, si e mssen

vertreten werden n).

Dallk konusundaki srarclmn bir baka nedeni de, bir kltr


erevesindeki dei tokular ile kltrel sylem dnldnde, d
sal olan tarafndan ortak dolama sakulann ndorular" deil temsil bi
imleri olduunun anlalmas gerektiine inanmam. Dilin kendisinin
de, birok ifade etme, gstenne, iletilerle renileri dei toku etme,
temsil etme vb. gereci kullanan, son derece iyi rgtlenmi, ifrelenmi
bir dizge olduunu bir kez daha tantlamak gereksiz. En azndan yazl
dilde, hibir durumda, mevcut bir varlk yoktur, yeniden

var olma ya da

temsil edilme vardr. Dolaysyla ark'a ilikin yazl bir ifadenin dee
ri, ie yararh l, gc, grnteki geree uygunluu, ark'n kendi
siyle pek az ilintilidir; bunlarn arasal olarak ark'n kendisine dayan
mas ise olanakszdr. Tersine, okur asndan yazl ifade, ark .. gibi

gerek bir eyi danda tutmas, lzumsuz klmas , onun yerine gemesi
sayesinde bir varlk kazanr. Yani arkiyatlk tmyle ark'n dn
da, uzanda kalr: arkiyatln bir anlam tamas ark'tan deil t
myle Bat'dan kaynaklanr; arkiyatlk tad anlam, dorudan
doruya, Bat'nn -ark' grlr, ak, ilgili sylende orada bulunur"
ll

klan- trl temsil tekniklerine borludur. Bu temsil biimleri, etkileri


asndan, kurumlara, geleneklere, uzlamlara, zerinde uzlalm an
lama ifrelerine dayanr, uzak, belirsiz bir ark'a deil.
Onsekizinci yzyln son otuz ylndan nceki ark temsilleriyle son
rakiler (yani modern arkiyatlk dediim eye ait olanlar) arasndaki
fark, temsil biimlerinin yaylm alannda ortaya kar; ikinci dnemde
bu alan ok daha genitir. William Jones ile Anquetil-Duperron'dan
sonra ve Napolyon'un Msr seferinin ardndan Bat'nn her zamankin
den daha bilimsel bir ark bilgisine vard, ark'ta daha gl bir yet
keyle, disiplinle yaar hale geldii dorudur. Ancak Bat iin nemli
olan, etki nlik alannn geniletilmi, ark' almlamakta kullanlan tek
niklerin daha da inceltilmi olmasyd. Onsekizinci yzyl biterken ark
dil lerinin ya aa kt, bylece bran icenin kutsal eceresinin aslsz
l da grld; bunu ortaya kartan, baka aratrmaclara aktaran, ye
ni bir bilimde, Hint-Avrupa flolojisinde bu buluu deerlendiren, bir
bek A vrupalyd. Dilsel ark' ele aJan yeni, gl bir bilim dodu; bu
bilimle birlikte, Foucault'nun

Les nots et les choses'da (Kelimeler ve

eyler) gsterdii gibi, tm bir bantl bilimsel ilgiler a kt ortaya.


Benzer ekilde, William Beckford, Byron, Goethe ve Hugo, sanatlany
la ark' yeniden yaplandrdlar; imgeleri, ritmleri, motifleri aracly-

32

A R K Y AT I L I K

la ark'n renklerini. n, insanlarn grnr kldlar. "Gerek"


ark'n etkisi, yazan kendi ark tasavvuruna kkrmakla snrl kald;
yazarn almasn yn lendirdii pek grlmedi.
arkiyatlk, gene Bat'nn rettii szde nesnesinden ok kendisini
reten kltre yant verdi. Bundan tr arkiyatlk tarihi hem bir i
tutarlla hem de arkiyath kuatan egemen kltrle kurulan, sk
skya eklemlenmi bir ilikiJer beine sahiptir. Dolaysyla zmle
melerim, alann biimiyle i rgtlenmesini, nclerini. eceresindeki
yetkeleri, temel metinleri, kutsal fikirleri, rnek kiileri, kervana kat
lanlar, gelitiricileri, yeni yetkeleri serimlerneye alyor; ayrca, ar
kiyatln kltre hakim olan "gl" fikirlerden, retilerden, ei
limlerden neler dn aldn, bunlarn arkiyatla nasl adm ba
veri tadn da aklamaya alyorum. Bu ilikiler sayesinde dilbili
min ark', Freud'un ark', Spengler'in ark', Darwin'in ark', rkl
n ark' vb. var oldu, var olmakta. Ancak, saf y a da saltk ark diye
bir ey hibir zaman var olmad; benzer ekilde, arkiyatln maddi
olmayan bir biimi -ark "fikri" gibi masum bir ey- de var olmad hi
bir zaman. Bu temel kan ile bu kandan kan yntembilimsel sonular,
dncelerin tarihiyle uraan aratunaclardan aynyar beni. nk,
arkiyat sylemin rettii nernelerin vurgular, uygulamaya dnk
biimi, bunlann tesinde maddi etkisi, meslekten olmayanlara kapal
kalan her dnce tarihinin tmden kstlamaya ynelecei biimlerde
ortaya kar. B u vurgular ile bu maddi etkisi olmasayd arkiyatln
baka dncelerden fark kalmazd; oysa arkiyatlk herhangi bir
dnceden fazla bir ey olageldi. Bundan tr, yalnz aratrmaya da
yal yaptlan deil, yaznsal yaptlan, siyasal yazlar, gazetecilerin me
tinlerini, gezi kitaplann, din ve filoloji almalann incelemekle ba
ladm ie. Baka deyile, tm metinlerio -kukusuz trden tre, dnem
den dneme deien bii mlerde- dnyevi ve koullara bal olduuna
inandm iin, melez bak am, genelde tarihsel ve "antropolojik" bir
nitelik tayor.
Ancak, almalarna ok ey borlu olduum Michel Foucault'dan
farkl olarak, tekil yazarlan n, arkiyatlk gibi bir sylemsel biimien
meyi yaratan, anonim bir ortaklaa metinler btnne vurduklar dam
gann nemli olduuna inanyorum. zmiediim geni metin toplu
luunun bir birlik oluturmas, ksmen, bu metinleri n sk sk birbirleri
ne gnderne yapmalanndan kaynaklanyor: arkiyatbk, nnde so
nunda, bir yapt ve yazar alntlama dizgesidir. Edward William Lane'in

Modem Msrllann Gelenek ve Grenekieri zerine si


'

Nerval, Flau-

GR

33

bert, Richard Burton gibi farkl kii lerce okundu, alntland . Lane, yal
nz Msr hakknda deil ark hakknda yazp dnen herkesin bavur
mas farz olan bir yetkeydi: Nerval

Modem Msrllar'dan

baz blm

leri harfi harfi ne aktardnda, bunu, -Msr'dan deil- Suriye'den ky


grnmlerini betimlemekte Lane'in yetkesinden yararlanmak iin ya
pyordu. Lane'in , i ncelikli al ntlar kadar geliigzel alntlara da olanak
tanyan bir yetkesi, elveri lilii vard; nk arkiyatlk, Lane'in me
tinlerine b u genel geerlilik biimini kazandnyordu. Ancak, metinleri
nin ayee zellikleri anlalmakszn Lane'in geerliliini anlamak ola
s deildir; bu, Renan, Sacy, Lamartine, Schlegel ve dier baz etkin ya
zarlar iin de ayn derecede dorudur. Foucault, genelde tekil metinle
ri n ya da yazarlarn pek nemi olmadna inanr; ampirik bakmdan
arkiyatlkta (belki de yalnz arkiyatlkta) bunun doru olmadn
dnyorum. Bu nedenle zmlemelerimde, tekil metin ya da yazar
ile yazarn almasyla katkda bulunduu karmak, ortakJaa biim
lenme arasndaki diyalektii aa kannay hedefleyen yakn metin
okumalarn kullanyorum.
Ne var ki bu kitap, geni bir yazar sekisi iernesine ramen, gene
de tam bir arkiyatlk tarihi ya da genel bir arl.dyatlk dkm ol
maktan ok uzak. Bu kusurun tmyle bilincindeyim. arkiyatln
sk dokulu sylemi, Bat toplumunda zenginlii sayesinde varln ko
rudu, iledi: Benim tek yaptm, bu dokunun baz blmlerini belli an
laryla betimlemek; ayrntl, ilgin, byleyici betiler, metinler, olay
larla bezeli, daha geni bir btnn var olduunu -yalnzca- sezdir
mek. Bu kitabn tefrikann bir blm olduuna inannakla teselli bul
dum, umarm dier blmleri yazmak isteyecek aratirmaclar, eletir
menler kar. Emperyalizm ile kltre ilikin genel bir deneme henz
yazlmad, yazlmay bekliyor; arkiyatlk ile pedagoj i arasndaki ba
nty, talyan, Hollanda, Alman ve svire arkiyatln, aratnna
lar ile imgesel yazclk arasndaki devini yi, ynetime ilikin fikirler ile
dnsel disiplin arasndaki ilikiyi deip didikleyecek baka inceleme
ler de yle. Belki de tm bunlardan daha nemli bir grev, baka kltr
lerin, baka hal kJann, baskc, dalavereci olmayan, zgrlk bir ba
k asyla nasl incelenebileceini sornak zere, arkiyathk kar
snda getirilen ada seenekleri incelemek olurdu. Ancak bunun iin,
karmak bilgi-i ktidar sorununu yeni batan dnmek gerekir. Utan
verici ama, bu almada btn bu devler eksik kald.
Ynteme ilikin son -belki de bbrlenme ieren- bir gzlem: Bu
almay farkl farkl okurlan gznnde bulundurarak yazdm. Yazn

34

A R K I Y AT I L I K

ve eletiri rencileri iin arkiyatlk, toplum, tarih ve metinsellik


arasndaki karlkl ilikiler konusunda olaanst bir rnektir; dahas
ark'n Bat'daki kltrel rol, arkiyatl ideolojiyle, siyasetle, ikti
dar mantyla bantl klar; bence bunlar yazn dnyasyla ilikili ko
nulardr. niversiteki aratrmaclardan siyaset reticilerine dein a
da ark incelemecileri iin iki amac gznnde bulundurarak yaz
dm: lkin, dnsel soyktklerini, daha nce izlennemi bir yoldan
giderek sunmak; ikincisi, almalarnn byk lde dayal olduu,
oun sorgulanmayan kabulleri -tartma yaratma umuduyla- eletir
mek. Genel okur asndan bu alma, yalnz Bat'nn teki anlayla
ryla, teki'ni ileyiieriyle deil, Bat kltrnn Vico'nun deyiiyle
"uluslarn dnyas"ndaki zel, nemli rolyle de bantl, her zaman
dikkat ekici sorunlar inceliyor. Son olarak, bu alma nc Dnya
denen kesimin okurlar iin, Bat siyaseti ile bu siyasetteki Batl olma
yan dnyay deil, daha ok Bat'nn kltr syleminin -sk sk yanl
anlalan, salt dekoratif ya da "styapsal" sanlan-

gcn

gznne

alan bir anlaya ulmak iin atlm bir adm olmay amalyor. U ma
nn, etin bir kltrel egemenlik yapsn ortaya koyup bu yapnn zel
likle gemite smrgeletirilmi halklar iin kendileri ya da bakalar
zerinde kullanlmasnn tehlikelerini, batan kancln gsterebil
miimdir.
Kitabn uzun blm ile on iki ksa birime blnm olmas, se
rimlememi olabildiince kolaylatrmay amalyor. Birinci Blm,
.. arkiyatln Etkinlik Alan", hem tarihsel ak ile deneyimlere gre
hem de felsefi , siyasal iziekiere gre konuyu tm boyutlaryla kuatan
geni bir ereve iziyor. kinci Blm, .. arkiyat Yaplar ile Yeniden
Yaplandrmalar", modern arkiy atln geliimini, kapsaml bir za
mandizimsel betimleme yaparak, aynca nemli ozanlann, sanatlarn,
aratrnaclarn yaptlarnda ortak olan bir gereler beini betimleye
rek izlemeye alyor. nc Blm, .. Bugnk arldyatlk", ncel
lerinin brakt yerden, yaklak 1 870'ten balyor. B u dnem, ark'ta
smreciliin en ok yayld dnemdir, kinci Dnya Savayla da
biter. Unc Blmn son altblm ngiliz ve Fransz hakimiyetin
den Amerikan hakimiyetine geii inceliyor; bu blmde, son olarak,
ABD'de arkiyatln imdiki dnsel ve toplumsal durumunu ana
hatlaryla anlatmaya alyorum.

Kiisel boyut. Gramsci Quademi del Careere'de (Hapishane Def


terleri) unlan syler: .. Eletirel irdelemenin hareket noktas, kiinin
3.

gerekte ne olduunun bilincine varmasdr, 'kendini' o ana uzanan ta-

GR

35

rihsel srecin bir rn olarak 'bilmesi'dir; bu tarihsel sre, size, dk


mn brakmakszn, sonsuz sayda iz ykler. Gramsci'nin talyanca
metinde "bundan tr, nce bylesi bir dkm deriemek arttr," diye
rek vard sonu, nedense mevcut tek Ingilizce eviriye alnmam.6
Bu al madaki kiisel ynelimlerin ou, iki ngiliz smrgesinde
gemi ocukluumdan kalma bir " arkllk" bilincinden gelir. Bu s
mrgelerde (Filistin ile Msr) ve ABD'de grdm eitim, batan sona
Bat usul bir eitimdi, ama derinde yatan o ilk bilin varln hep koru
du. arkiyatlk i ncelemem, birok ynyle, kltrn -egemenlii tm
arkilaro yaamnda pek gl bir etken olmu olan kltrn- bir
arkl olarak benim zerimde ki izlerinin dkmn yapma giriimiydi.
Mslman ark'n benim iin zorunlu bir ilgi oda olmasnn nedeni de
budur. Gramsci'nin salk verdii trden bir dkm yapmaya alma bi
lincini tamann nemli olduunu dnmeme karn, yaptmn by
le bir ey olup olmad, benim karar verebileceim bir konu deil. Ki
tap boyunca, hem eletirel bir bilinci hem de --eitimimden bana kalan
hayrl miras- tarihe, beeri bilimi ere, kltr incelemelerine qzg ara
lan kullanmay, olabildiince kuvvetle, olabildiince aklc bir biimde
srdnneye alt m. Ancak, tm bunlarda, "bir arkl " olmann klt
rel gerekliini, arkl olmann getirdii bak biimini hep korudum.
Bu almay olanakl Jalan tarihsel kouHar hayli karmak; burada
bun lan n izelgeletirilrni bir listesini karabilirim ancak. 1 950'lerden
beri Bat'da, zellikle de ABD'de yaayan herkes, Dou-Bat ilikileri
nin son derece alkantl olduu bir ada yaad. Bu a boyunca "Do
u"nun nasl hep bir tehlike, tehdit iareti olduunun, bununla hem ge
leneksel ark'n hem de Rusya'nn kastedildiinin herkes farknda. ni
versitelerde blge aratmaianna ynelen programlar ile enstitlerin
oalmas, akademik ark artralann ulusal siyasetin bir dal ha1i
ne getirdi. ABD'de kamu hayat, ark'n geleneksel egzotiklii kadar
stratejik ve iktisadi nemine de dayanan, canl bir ark ilgisi ieriyor.
Dnya, elektronik ada yaayan bir Bat yurtta iin dolayszca ula
labilir hale geldiyse, ark da daha bir yakna geldi; artk ark, bir mitos
deil, Bat'nn, zellikle de Amerika'nn karlannn kol gezdii bir yer
olsa gerek.
Elektroniklemi, postmodern dnyann zeJi iklerinden biri, bu dn
yada ark'a bakmann arac olan klielerin pekitirilmi olmasdr. Te
levizyon, filmler, medyann tm olanaklar, bilgiyi gitgide tektipleen
kalplara girmeye zorlad. ark sz konusu olduunda, tektipleme ile
kltrel klieler, ondokuzuncu yzyln akademik ve imgesel "gizemli

36

A R K Y AT I L I K

ark" hurafeciliinin etkisini younlatrd. Bu, baka hibir konuda


Yakndou'nun kavran biimi iin olduu kadar doru deildir. En
yaln Arap-slam anlaynn bile son derece siyasallam bir eye, bir
bezeyana dnmesinde eyin pay var: lkin, arkiyatla doJay
szca yansyan, Bat'daki Arap ve slam kart yaygn nyargnn tarihi;
ikincisi, Araplar ile srail siyonizmi arasndaki savam ve bunun Ame
rika Yahudileri nin yan sra, hem liberal kltre hem de genelde halka
etkisi; son olarak da, Araplar ve slamla zdelemeyi ya da bu konuyu
soukkanllkla tartmay olanakl klan herhangi bir kltrel konum
bulmann neredeyse olanaksz olmas. Dahas, Ortadou imdilerde,
Byk Devlet siyasetleriyle, petrol iktisadyla, zgrlk A demokra
tik srail iJe kt, totaJiter, terrist ArapJardan dem vuran safdil ikilikle
yle bir zdelemitir ki, Yakndou'dan sz edilirken neden sz edii
diine dair net bir gr sahibi olmak gibi bir olasln i karartacak l
de az olduunu sylemek bile gereksizdir.
Bana bu kitab yazdran, ksmen, bu sorunlan yaamlm oldu. Bir
Filistinli Arabn Bat'daki, zellikle de Amerika'daki yaam. umut kn
c. Amerika'da, Filistinli Arabn siyasal adan var olmadna, var ol
masna izin verildiinde de ya bir babelas ya da bir arkl olarak var
olduuna dair neredeyse tam bir mutabakat var. Irklkla, kltrel kli
elerle, siyasal emperyalizmle, Araplarn ya da Mslmanlarn maruz
kaldklar insandan saylrnama ideolojisiyle oluan a gerekten ok
gl; her Filistinlinin benzersiz, cezalandnc bir yazg olarak duyum
sad ey de bu adr zaten. ABD'de, Yakndou'ya akademik ilgilerle
el atm hi kimsenin -yani, hibir arkiyatnn- kltr ve siyaset ba
kmndan Araptarla itenlikle zdelememi olduunu grmek, Filis
tinli iin durumu daha da beter klar; kimi dzeyde zdelemeler ol
mutur elbette, ama bunlar hibir zaman liberal Amerika-siyonizm z
delemesi gibi "makbul" olmamtr, hepsi de yeleri tarafndan ya
kaypak siyasal, iktisadi karlar (rnein petrol irketleri veya Ameri
kan Dilerinin Arap blm) ya da din nedeniyle, onulmaz biimde
rseJenmitir sk sk.
Tm bunlardan tr, "arkl"y yaratan ve bir bakma -insan ola
rak- silip yok eden bilgi-iktidar bantlar, benim iin srf akademik
bir sorun deil. Yine de, nemi ok ak, dnsel bir sorun. insani ve
siyasal kayglarm, pek dnyevi bir konuyu, arkiyatln douunu,
gelimesini, pekinesini zmlemekte, betimlemekte kullanabildim.
Yazn ile kltr ou zaman siyasal, hatta tarihsel bakmdan masum ad
dedilir, bana hep tersi doru grnd; bu arkiyatlk incelemesi de,

GIRI

37

toplum ile yaznsal kltrn ancak bir arada anialp incelenebilecei


ne tmyle inandrd beni (umarm yazola uraan meslektalarm da
inandrr). Ayrca, neredeyse kanlmaz bir mantk gerei, Bat'nn Ya
hudi aleyhtarlnn garip, gizli bir ortann tarihini yazarken buldum
kendimi. Yahudi aleyhtarl ile slamiyetteki kolunda ele aldm bii
miyle arkiyatl fena halde birbirine benzemesi yle garip bir ta
rihsel, kltrel ve siyasal gerektir ki, bir.Filistinli Araba "bu ikisi birbi
rine benziyor" demek, bu gerein tad ironinin gzelce anialma
sna yeter. Ancak, bu kitapta getirmek istediim bir dier ey de, klt
rel egemenliin ileyi biimine ilikin daha gelikin bir anlayt. Eer
bu anlay ark'la uramann yeni bir biimine nayak olursa, hatta
"ark" ile "Garp" toptan ortadan kaldnrsa, Raymond Williams'n "i
kin tahakkmc tarz"n "belleklerden ve yerleik davranlardan silin
mesi"'7 dedii srete bir adm ilerlemi oluruz.

BtRINCl BLM

arkiyatln
Etkinlik Alan

. .. le genie inquiet et ambitieux des Europeens


... impatient d'employer les nouveaux instru
ments de leur puissance ... *
J E A N B A PTISTE-JOSEPH FOURI ER,
Tarihsel nsz ( 809).
Msr'n Tasviri

Glerinin yaratt yeni aralan kullanmak


iin sabrszlanan ... A vrupallann huzursuz ve
hrsl zekas ...
*

arkiy Bilmek

1 3 Haziran 1 9 1 0 gn Arthur James Balfour Avam Karnarasnda "M


sr'da ele almamz gereken sorunlar" hakknda konuurken, bunlarn
"Wight Adasn ya da Bat Yorkshire' ilgilendiren" sorunl ardan "t
myle farkl bir kategoriye ait olduunu" dile getirmi ti. Kdemli mil let
vekili, Lord Salisbury'nin eski zel sekreteri, eski rlanda leri Bakan,
eski skoya Bakan, eski Babakan olmann, pek ok deni zar bunal
mn, baannn, deiimin duayeni olmann verdii yetkeyle konuuyor
du. imparatorluk ilerine bakt dnende, 1 876'da Hindistan mparato
riesi ilan edilen bir hkmdann [ngiltere Kral iesi] hizmetindeydi;
Afgan ve Zulu Savalan n, ngiltere'nin 1 882 Msr igalini, Sudan'da
General Oordon'n lmn, Faoda [imdiki Kodok] meselesini, ro
durman Savan, Boer Savan, Rus-Japon Savan izlemesini sala
yan, olaanst yetkilerle donatlm grevlerde bulunmutu. Toplum
daki byk saygnln n yan sra bilgisini n, zekasnn enginlii (Berg
son, Handel, teizm ve golf gibi deiik konularda yazabiJiyordu), Eton
ile Cambridge'de, Trinity Kolejinde okumuluu, im paratorluk ilerin
deki gzle grlr ustal, Haziran 1 9 1 O'da Avam Karnarasnda syle
diklerine hatn saylr bir yetkinlik katyordu. Ancak Balfour'un konu
masnn ya da en azndan bu konumay fazlaca didaktik, ahlak klma
gerei duyuunun altnda baka bir ey daha vard. Baz yeler "M
sr'daki ngiltere"nin gerekliliini sorguluyorlard; "Msr'daki ngilte
re" Alfred Mil ner'n 1 892'de yaymlanan cokulu kitabnn konusuydu,
ama bu tartmada, eskiden kazanl, imdilerdeyse -Msr mill iyetili
inin trnana gemesinden, Msr'daki mevcut ngiliz varl nn artk
yle kolayca savunulamamasndan tr- baa bela olmu bir igali im

I iyordu. Balfour bunun iin bilgi veriyor, aklama yapyordu.


Tyneside milletvekili J.M. Robertsonfun tepkisini anmsatrken onun
sorusunu yinelemiti Balfour: "arkl demeyi setiiniz insanlar kar-

42

A R K Y AT I L I K

snda byle stnlk taslamaya hakknz var m?" "arkl" szc ka


lplam bir seiti; Chaucer ile Mandeville tarafndan, Shakespeare,
Dryden, Pope ve Byron tarafndan kullanlmt. Corafya, ahlak ve
kltr bakmndan Asya'y ya da Dou'yu imliyordu. nsan Avrupa'da
bir ark kiiliinden, ark atmosferinden, ark yksnden, ark zor
balndan ya da ark retim tarzndan sz edebilir ve dedikleri anla
labiHrdi. Marx kuHanm t bu szc, imdi de Balfour kullanyordu ;
anlalabilir bir seimdi bu, yorum gerektirmiyordu.

stnlk tasladm yok. Ama, [Robertson'dan ve] birazck tarih bilen ...
[herkesten], Msr ve Dou l kelerinin halklan gibi byk rkiann karsnda
stn konuma getirilmi bir devlet adamnn uramak zorunda olduu gerek
lerle yzlemelerini rica ediyorum. Msr uygarln herhangi bir lkenin uy
garlm bildiimizden daha iyi biliyoruz. Tarihini baka lkelerinkinden daha
eski zamanlara dek takip edebiliyonz, daha yakndan tanyoruz, hakknda daha
ok ey biliyoruz. Msr uygarl bizim rknuzn ksack tarihinden ok daha
eskilere uzanr; rkmzn tarihinin belirsizletii tarih ncesi zamanda, Msr
uygarl altn an oktan gerilerde braknut. Tm ark lkelerine balon.
stnlkten aalktan sz etmeyin.
Balfour'un bu szleriyle daha sonra syleyeceklerinde iki nemli Ba
con'c izlek egemen: bilgi ile g. Msr'daki ngiliz igalinin gereklili
ini temellendirirken Balfour'un gznne ald stnlk, ncelikle as
keri ya da iktisadi gle deil, "bizim" Msr bilgimizle ilintilidir. Balfo
ur'a gre "bilgi", bir uygarl douundan ykseliine, sonra da k
ne, batan sona gzden geirmek -tabii bir de bunu yapma

imkanna sa

hip olmak- anlamna gelir. Bilgi, dolayszca var olann stne kmak,
"kendi .. nin tesine, yabanc ve uzak olana varmak demektir. Byle bir
bilginin nesnesi, doas gerei, irdelemeler karsnda savunmaszdr;
uygarlklarn sk sk yapt gibi geliip deise ya da kendini dntr
se bile, yine de z hatta varlk bakmndan istikrarl kalan bir "olgu"dur.
Byle bir varln byle bir bilgisini edinmek ona egemen olmaktr,
onun zerinde yetke sahibi olmaktr. B urada yetke, "bizim" iin, "onun"
-ark lkesinin- zerkliini yadsmak demektir; nk onu biliriz, o bir bakma- biz onu nasl biliyorsak yle var olur. ngilizlerin Msr bil
gisi, Balfour iin Msr'dr; bu bilginin getirdii ykmllkler, aa
olma ile stn olma gibi sorunlan ikincil klar. Balfour hibir yerde n
gilizlerin stnl ile Msrllann aa konumunu yadsmaz; sz ko
nusu bilginin sonularn anlatrken de bunu byle kabul eder.

Her eyden nce olgulara bakn. Batl uluslar, tarihte ortaya kar kmaz,
... kendilerine zg erdemleri edinip ... kendi kendini ynetme yelilerinin ilk il-

A R K Y AT I L I I N ET K N L I K ALA N I

43

kelerini ... sergilediler. ... Genel deyile "Dou"daki arkltiann tm tarihine bir
gz atn, kendi kendini ynetmenin izine rastlayamazsnz. Tm nemli yzyl
lan (pek nemli yzyllard bunlar), zorbalk altnda, mutlakiyeti ynetimler
altnda geti. Uygarla tm byk katklan (ki esasl katklard bunlar), bu y
netim biimi altnda gerekletirildi. Fatihler fatihleri, egemenlikler egemenlik
leri izledi; ancak, tm bu kader ksmet dnmlerinde, bu uluslardan hibiri
nin, bizim -Batl bak amzla- kendi kendini ynetme dediimiz eyi kendi
talebiyle getirdiini grmezsiniz. in asl budur. Bir stnlk ya da aalk so
runu deildir bu. Sannm, gerek bir Dou bilgesi de, bir filozofun, bizim M
sr'da ya da baka yerlerde stlendiimiz ynetim ilerini uramaya deer bul
mayacan -yani gerekli ileri grmenin pis, aalk bir ura olduunu- sy
leyecektir.

Bunlar birer olgu olduuna gre, akl yrtmeyi srdrebilir Balfour.


Bu byk uluslar iin -byklklerini kabul ediyorum- bu mutlakiyei y
netimin bizim tasarrufumuzda olmas hayrl mdr? Hayrld 1 r, derim ben. Sa
nnm bu deneyim, onlann tm dnya tarihi boyunca idaresine girdikleri dier
ynetimlerden ok daha iyi bir ynetim altnda olduklann, bunun yalnz onlar
iin deil kukusuz tm uygar Bat iin bir kazan olduunu gsteriyor. ... On
lar iin Msrda olsak da, srf onlar iin orada deiliz, genelde Avrupa iin de
oradayz.

Balfour, Msrllarn ya da .. uratmz dier rk1ar"n, smrge iga


linin kendilerine dokunan hayrn takdir ettiklerini, hatta anladklarn
gsterir hibir kant getirmez. Kald ki, Msrlnn kendi adna konu
masna izin venek aklndan gemez Balfour'un; nk, muhtemelen,
sesini ykseltecek her Msrl, yabanc egemenliinin yaratt .. sorun
lar" gnnezden gelen iyi yerJiden ok "sorun yaratmaya alan bir k
krtc olacaktr. Etik sorunlar bylece halledip uygulama sorunlarna
geer Balfour sonunda. ..Bize minnet duyulsa da, duyulmasa da, halkn
kimi kayplann telafi etmi olmamz itenlikle hatrlansa da hatrlan
masa da [Balfour, bu kayplar arasnda Msr'n bamszln n kaybe
dilmesinin de -ya da en azndan belirsiz bir tarihe ertelenmesinin de
olduunu ima bile etmiyor] saladmz kazanlardan geriye hibir
can h iz kalmasa da, eer ynetmek bizim iimizse, bu bizim grevimiz
se, bu grev nasl yerine getirilecek?'' ngiltere "iimizden en iyilerini
bu lkelere" gnderir. Bencillikten uzak bu yneticiler ilerini, "farkh
bir inanca, farkl bir rka, farkl bir disipline, farkl yaam koullarna
sahip on binlerce insann ortasnda" grrler. Bu uralarn, ynetim
iini olanakl klacak ey, anavatanda yaptklarn onaylayan bir yne
tirnce c!esteklendiklerini duymalandr. Ne ki,

44

ARKYAT I L I K

yerli halklar, kendilerini idare edenlerin ardnda, onlan oraya yollayan lkenin
kudretinin, yetkesinin, duygudalnn, tam ve gnll desteinin olmadn
igdleriyle, dolayszca seziyorlar; nasl bizim grevlHerimiz, aralanna gn
derildikleri insanlarn yaranna yapp edebilecekleri her eyin ana dayana olan
g ve yetke duygusunu kaybediyorlarsa, yerli halklar da uygarlklannn ana
dayana olan dirlik dzenlik duygusunu kaybediyorlar.

Balfour'un buradaki mant, tm konumasnn nclleriyle tam bir tu


tarl lk gsternesinden tr ilgin. Ingiltere Msr' biliyor; Msr, In
giltere'nin bildii ey; ngiltere Msr'n kendi kendini ynetemediini
biliyor; bunu Msr' igal ederek kesinliyor; Msrllar iin Msr, ngil
tere'nin igal ettii, imdi de ynettii bir ey; dolaysyla yabanc iga
li, modern Msr uygarlnn "ana dayana" haline geliyor; Msr ngi
liz istilasn -aslnda srarla- istiyor. Ama eer Msr'da ynetenler ile
ynetilenler arasndaki zel yaknlk anavatandaki meclisin kayglann
dan tr bozulursa, "baskn olan ve dediim gibi, yle de kalmas gere
ken rkm ... yetkesi km olur". ngiltere'nin saygnl zarar grnek
le kalmaz, "bir avu ngiliz grevli de -onlara ne verirseniz verin, akl
nza gelen tm kiilik zellikleriyle, stn yeteneklerle donatn, gene
de- harcan r; onlara Msr'da, salt bizim deil uygar dnyann da ykle
di i byk grevi yerine getirneleri olanakszlar. "
Bir belagat gsterisi olarak bu konuma, Baltour'un eitli karakter
leri oynay ve temsil edi biiminden tr nemli. Burada, yerine
"biz" adl kullanlan "ngiliz"ler var ncelikle; bu kullanma, kendini
ulusunun tarihindeki tm en iyilerin temsilcisi addeden bir insann se
kinliinin, gcnn tm arl elik ediyor. Balfour aynca, uygar
dnya adna, Bat adna, Msr'daki grece kk smrge grevlisi
topluluu adna da konuabiliyor. Dorudan doruya arkllar adna
konumuyorsa, bunun nedeni, nnde sonunda onlarn baka bir dil ko
numas; ama ne duyduklarn biliyor, nk tarihlerini, onun gibilere
bel baladklarn, beklentilerini biliyor. Gene de bir anlamda arkllar
adna da konuuyor Balfour, sanki arkllara sorulsa ve sorulana yant
verebilseler, zaten aikAr olan bir eyi -kendilerinin baml bir rk ol
duunu, onlar, onlar iin neyin hayrl olduunu olaslkla kendilerin
den daha iyi bilen bir rkn egemenliinde olduklann- fazladan bir kez
daha kesiniemi olacaklar. arkllarn iyi gnleri geride kalmtr; mo
dern dnyada srf gl, yeni imparatorluklann onlar dlerinin se
faletinden ekip karmas, onlar retken smrgeterin slah edilmi
sakinleri haline getirnesi sayesinde yararllk gsterebilirler.
Hele Msr bu konuda mkemmel bir rnekti; Balfour lkesindeki

A R K YAT I L I G I N ETK N L K A L A N I

45

meclisin bir yesi olarak ngiltere, Bat ve Bat uygarl adna modern
Msr hakknda sz sylemekte ne byk hak sahibi olduunun tmyle
bilincindeydi. nk Msr herhangi bir smrge deildi: Bat emper
yalizminin aklanmasyd; ngiltere tarafndan ilhak edilene dein, ark
geriliinin neredeyse en tipik rnei olmutu; ngiliz bilgisinin, ingiliz
gcnn utkusu haline gelecekti. ngiltere'nin Msr' igal ettii, Arabi
Paann milliyeti ayaklanmasna son verdii 1 882 ile 1 907 arasnda,
ngiltere'nin Msr'daki temsilcisi, Msr'n efendisi, Cromer Lordu
(Over-baring* diye de bilinen) Evelyn Baring'di. 30 Temmuz 1 907'de
Avam Kamarasnda, Cromer'e Msr'da yaptklarnn dl olarak elli
bin sterJin emeklilik ikramiyesi verme tasansn destekleyen Balfo
ur'du. Msr' Cromer var etti diyordu Balfour:
Neye el attysa baard. ... Lord Cromer'in eyrek yzyllk hizmeti Msr',
toplumsal ve iktisadi dn en alt basamandan, imdilerde mali ve ahlaki
refah bakmndan ark uluslan arasndaki, esiz olduuna inandm, konumu
na getirdi.

Balfour, Msr'n ahlaki refahnn nasl lldn sylemeye kal


kmamt. ngiltere'nin Msr'a ihracau tm Afrika'ya ihracat na denk
ti; bu, (biraz eitsiz de olsa) Msr ile ngiltere'nin birlikte, bir tr mali
refaha ulatna delalet ediyordu kukusuz. Ama asl nemli olan, bir
ark lkesi zerindeki kesintisiz, kuatc Bat himayesiydi; igali hazr
layan, sonra da gerekletiren aratrnaclardan, misyonerlerden, ia
damlanndan, askerlerden, retmenlerden, -kendilerini, Msrn ark
aldrmazlndan imdiki yalnz ama saygn konumuna ulamasn sa
layan, bu ykselii ynlendiren, hatta kirnileyin Msr' buna zorlayan
kimseler olarak gren- Cromer ile Balfour gibi yksek grevlilere uza
nan bir himayeydi bu.
ngiltere'nin Msr'daki baans Balfourun dedii kadar benzersiz ol
sa bile, hi de anlalmaz, akl almaz bir ey deildi. Ms r'da iler, hem
Balfour'un ark uygarlna ilikin grlerinde hem de Cromer'in M
sr'n gnlk ilerini idare ediinde dile gelen genel bir kurama gre y
netiliyordu. Yirninci yzyln ilk on ylnda bu kuramn en nemli zel
lii ilemesi, stelik iyi ilemesiydi. Sav, en yaln biimine indirgendi
inde, ak, kesin, kavranmas kolay bir savd. Bir Batllar bir de ark
llar vardr. Batllar egemendir, arkJlara da birinin egemen olmas ge
rekir; bu, ou zaman, topraklarnn igal edilmesi, iilerinin titizlikle

Ing . over bearing, zorbalk etmek, bask yaratmak anlamnda, burada ses benzerli
inden yararlanlarak yaktnna yaplyor. (.n.)

46

A R K I Y A T I L I K

denetlenmesi, kiilikleri ile hazinelerinin herhangi bir Batl gcn ta


sarrufuna girnesi anlamna gelir. Az sonra greceimiz gibi, Balfour
ile Cromer'in insanl bylesine insafsz kltrel, rksal zlere indirge
yebilmesi, hi de kiisel ktlklerinin gstergesi deildi. Daha ok,
genel bir retinin, Balfour ile Cromer'in kullanmna girdiinde, nasl
da an gerekleri asndan uygun -uygun ve geerli- hale geldiini
gsteriyordu.
arkllara ilikin tezleri nesnel genel geerlik iddias tayan Balfour'
dan farkl olarak Cromer, nce Hindistanda, ardndan da ngiliz mpa
ratorluunun en nemli elisi durumuna geldii Msr'da yini be yd
boyunca ynettii, urat arkidar zelinde konuuyordu. Balfour'
un "arkllaru, Cromerin "baml rklar"yd - Cromer'in 1 908 Oca..
nda Edinburgh Review'da yaymlanan uzun makalesinin konusuydu
"baml rki ar". Ynelenecek olursa, baml rklarn ya da arkltiann
idaresini kolay ve kazanl klan, onlar hakkndaki bilgidir; bilgi g ve
rir, gitgide daha kazanl hale gelen bir reni-denetim diyalektiinde
g arttka bilgi de artar. Cromer, anavatanda sava zihniyet ile ticari
benmerkezcilik, smrgede de ("Hristiyan ahlak yasasna uygun" ngi
liz ynetimindekinin tersine) .. bamsz kurumlar" trnden eyler de
netim altnda tutulursa, ngiliz mparatorluunun zlmeyeceini d
nyordu. nk Cromer'e gre, eer mantk " arkinn varln hep
ten gzard etmeye eilimli olduu" bir eyse, arkiy ynetmeye uy
gun yntem, ona ar bilimsel ltler yklemek, mant tmyle ka
bul etmeye zorlamak deildir. Uygun yntem, arkinn snrlann an
lamak, "baml rk n halinden honutluunda, ynetenler ile ynetilen
ler arasnda daha deerli ve -umulur ki- daha gl bir birletirici ba
bulmaya almaktr... Baml rk n pasifize edildii her durumun ar
dnda, askerlerinden, kaba saba vergi tahsildarlarndan, l bilmez
kuvvetinden ok, incelmi kavray gcyle ve nadiren kullanlmasyla
etkili olan imparatorluk kudreti gizlidir. Tek szckle, imparatorluk
saduyulu olmaldr; tamahkarln bencillikten uzak durarak, hog
rszln de esnek disiplinle hafifletmelidir.
Daha ak sylemek gerekirse, ticaret ruhunu denetim altna almak gerekir
derken kastedilen udur: Geri bu insaniann isteklerinin iyi irdelenmesi gerekir
ama, Hintliler veya Msrltarla ya da illuklar veya Zulularla ticaret yaparken
ilk sorun -millet dzeyinde konuulduunda- az ok vesayet altnda olan tm
bu insanlann, kendi karlan asndan neyi en iyi bulduklann hesaba katmak
ur. Ama temel olan, her zel konu hakknda, bir devlet olarak ngiltere'nin ha
nesine yazlan herhangi bir gerek ya da varsaymsal yarara gre veya -daha

A R K Y A T I L I G I N ET K I N L K A L A N I

47

sk grld gibi- bir ya da birden ok etkin ngiliz zmresi tarafndan temsil


edilen zel kariara gre deil, ncelikle, yerellik dikkate alnarak yumuatl
m Bat bilgisinin ve deneyiminin nda, elimiz vicdanmzda, baml rk
iin neyin en iyi olduunu dnyorsak ona gre karar vernek gerektiidir.
Eer ngiliz ulusu topyekOn bu ilkeyi sebada aklda tutarsa, bu ilkenin uygulan
mas konusunda inatla srar ederse, rksal yaknla ya da dil birliine dayal
yurtseverliin bir benzerini hibir zaman yaratamayacak olsak da, stn yete
neklerle, bencillikten uzak davranlarla uyandnlan sayg temeline, gerek ba
lanan ltuflara gerek gelen kiiler duyulan minnettarlk temeline dayal bir
tr kozmopolit sadakati n gelimesini salayabiliriz belki de. Bylece, ne olursa
olsun bir umut, Msrlnn kendi yazgsn gelecein Arabi Paalanna bala
mazdan nce bir an duraksayaca umudu doar . ... Bir Orta Afrika yaban bile,
eninde sonunda, ona iki verneyi reddedip adalet veren lngi1iz grevlinin gs
terdii biimde Astraea Redux* onuruna bir ilahi okumay renebilir. Dahas
ticaret de artar.3

Yneticinin baml rkn nerilerini ne kadar "c iddiyetle hesaba kat


mas" gerektii, Cromer'in Msr milliyetiliine tmden kar kyla
aklanm oluyordu. B amsz yerel kurumlar, yabanc igalinin kald
rlmas, destee ihtiya duymayan ulusal egemenlik: Tm bu beklene
bilir talepler, aka "Msr'n asl gelecei[nin] ... yalnz Msr'n yerli
lerini kuatacak dar bir milliyetilikte deil, . . . geniletilmi bir kozmo
po1itizmde"4 olduunu iddia eden Cromer tarafndan hep geri evrildi.
Baml rklar kendileri iin neyin hayrl olduunu bilme becerisine sa
hip deildi. Bu rklann ou, temel zelliklerini Cromer'in -hem Hin
distan'da hem Msr'da yakndan tanma frsat bulmasndan tr- iyi
bildii arkl rklard. Cromer iin arkllara ilikin el altndaki veriler
den biri de, koullar baka baka yerlerde birazck deise de, arklla
rn neredeyse her yerde hemen hemen ayn biimde ekilip evrildiiy
di. s Bu, arkllarn hemen her yerde aa yukar ayn olmasndan kay
naklanyordu elbette.
Sonunda, uzun zamanda gelien temel bilgi ekirdei ne, Cromer ile
Balfour'un asrlk modern Bat arkiyathndan miras aldklar o hem
kuramsal hem uygulamal bilgiye geliyoruz: arkllara, rklarna, kii
liklerine, kltrlerine, tarihlerine, geleneklerine, toplumlarna, olanak
lanna ilikin bir bilgi. Etkin bir bilgiydi bu: Cromer Msr' ynetirken
bu bilgiden yararlandna inanyordu. Dahas, snanm, deimez bir
bilgiydi, nk "arkllar'', uygulamaya dnk btn amalar iin her
arkiyatnn (ya da ark yneticisinin) inceleyebilecei, anlayabilece
i, serimleyebilecei bir ze, Platon'un anlad anlamda bir ze sahip

Namus ve erdem tannas. (.n . )

A R K I Y AT I L I K

48

ti. Cromer bu bilgiye dayanarak, iki ciltlik yapt

Moden Egypt'n (Mo

dern Msr) -deneyimleriyle baarlarn derleyen bu tumturakl sicilin


otuz drdnc blmnde, arkiyat bilgeliin bir tr kiisel mecelle
sini koyar ortaya:

Zamannda Sir Alfred Lyall yle demiti bana: "arkh zihniyet kesinlikten
nefret eder. Hindistan'daki her ngiliz bu ilkeyi her zaman anmsamaldr." Ko
layca doruluktan caymaya kayabilecek bu kesinlik yoksuniuu arkl zihninin
ana niteliidir aslnda.
Avrupalnn akl yrtmeleri salamdr; olgulan aklarken belirsizlikten
kanr; mantk dersi almam olabilir, ama doutan mantkdr; doas gerei
kukucudur, bir nermenin doruluunu kabul etmezden nce kant ister; ei
timli zekas bir mekanizmann paras gibi iler. te yandan arkhnJn ald pio
resk sokaklanna benzer, sirnetnden yoksundur. Akl yrtmesi batan savma
betimlerle doludur. Eski Araplar diyalektik biliminde grece daha yksek bir
dzeye ulam olsalar da, ardllan mantk yetisi bakmndan fena halde zayf
tr. ou zaman, doruluunu kabul edebildikleri en yaln ncllerden, en ak
kann yapmay beceremezler. Herhangi bir sradan Msrldan bir olguyu
aka ifade etmesini isteyin. Aklamas bktnc uzunlukta ve mulaktr ge
nellikle. Muhtemelen, yksn bitirene kadar yan m dzine eliki ye decek
tir. Azck keye sktnldnda ise zlecektir.
Bu sylenenlerin ardndan arkidar ya da Araplarn budalal,
"enerji ve girikenlik yoksunluu", "an dalkavukluu", dmen eviri
cilii, kurnazl, hayvaniara eziyet edileri sergilenir. arkllar yoldan
da kaldrmdan da yryemezler (kark kafalanyla, zeki Avrupalnn
hemen kavrad eyi, yollarla kaldnnlarn yrnsn diye yapldn
anlayamazlar); mzmin yalancdrlar, "uyuuk ve phecidirler", her
durumda Angio-Sakson rknn akl nn, dolayszlnn, asaletinin
kartdrlar.6

Cromer iin arkllar her zaman, ngiliz smrgelerinde ynettii in


san malzemesidir sadece, bunu gizlerneye de almaz. Cromer, "esas
inceleme alan insan da ieren -ama, ynetilmesi asndan insan ie
ren- bir diplomat ve yneticiyim sadece, bu sfatla . . . genel olarak ark
lnn u ya da bu biimde, Avrupa tarznn tam kart bir tarzda eyledi
i, konutuu, dnd gerei yetiyor bana,"7 diyordu. Cromer'in
beyanlar ksen dolaysz gzleme dayanyordu elbette; ama zaman
zaman, grlerini desteklemek iin yerleik arkiyat yetkelere (zel
likle Ernest Re nan ile Constantin de Volney'ye) ba vuruyordu. Ayrca,
arkltiann niin sylendii gibi olduklann aklamak gerektiinde de
bu yetkelere snyordu. arkltiara ilikin

her bilgini kendi grleri

ni -Msrlnn keye sk tnldnda zlmesine ilikin betimlemesi-

A R K I Y AT I L I I N ET K I N L I K A L A N I

49

ne baklacak olursa, arkinn sululuuna karar veren grlerini


dorulayacana kukusu yoktu. Su, arkinn arkl olmasyd; bu ge
reksiz yinelemenin nasl da genel kabul grdnn kesin bir gsterge
si, bunun Avrupa mantna ya da akln simetrisine bile bavurulmaks
zn dile getirilebHir olmasdr. Dolaysyla, arkh davrannn kurallar
diye grlen eylerden saplmasnn da doaya aykr olduuna inanl
yordu; Cromerrin yllk Msr raporlarnn sonuncusunda, Msr milli
yetiliinin "tmyle yeni bir fikir" olduu, "yerli deil, egzotik bir bit
ki,. olduu, buna dayanlarak iddia ediliyordu.s
Cromer ile Balfourrun yazlarnda ve kamu siyasetlerinde durmadan
bavurduklar gvenilir bilgi daann , yerleik arkiyat grn yasa
lan n kmsersek sannn hata yapm oluruz. arkiyatln srf s
mrge ynetimini akliletirnenin bir yolu olduunu sylemek, iin
nemli bir ynn, arkiyatln smrge ynetimini her ey olup bit
tikten sonra deil daha batan temellendirdiini grmezden gelmek
olur. nsan dnyay, gerek ya da imgelernde yaratlm farkllklar
olan blgelere blmtr hep. Dou ile Bat arasndaki, Balfour ile Cro
mer'in bylesine gnl rahatlyla benimsedikleri kesin snrn oluma
s, yllar, hatta yzyllar almt. Saysz keif yolculuu vard elbette;
ticaret ya da savala kurulan balantlar vard. Ancak onsekizinci yzy
ln ortalarndan beri Dou-Bat ilikisinde iki temel e daha vard. lki,
Avrupa'daki, ark'a ilikin, giderek genileyen dzenli bilgiydi, hem
smrgelerde kurulan ilikilerle hem de gelien etnolojinin, karlatr
mal anatominin, flolojinin, tarihin kendi yararna kulland, yabanc
olana, olaand olana ynelik yaygn ilgiyle pekien bir bilgiydi; ayr
ca, romanclar, ozanlar, evirenler ve yetenekli gezginlerce retilen
koca bir yazn btn de bu dzenli bilgiye eklendi. ark-Avrupa iliki
lerindeki dier temel zellik, Avrupa'nn her zaman -hkmeden konu
munda demesek bile- gl konumda olmasyd. Bunu sylemenin da
ha ki bar bir yolu yok. Gerekten de, "glnn zayfla ilikisi", Balfour'
un ark uygarlklar nn "bykl "n tanmasinda olduu gibi, mas
kelenip haffletilebiliyordu. Ama siyasal, kltrel, hatta dinsel zemin
deki temel iliki, Batlda (bizi burada ilgilendiren de Bat zaten) gl
taraf ile zayf taraf arasndaki bir iliki diye grlyordu.
Bu ilikiyi dile getirmek iin birok teri m kullanld: Balfour ve Cro
mer de teamle uyup eitli terimler kullandlar. arkl mantkszdr, ah
lakszdr (gnahkardr), ocuksudur, "farkl"dr; buna karlk Avrupal
akl banda, erdemli, olgun, "nonnal"dir. Ama ilikiyi daha canl kl
mann yolu, her yerde, arknn farkl, ancak eni konu dzenli, kendine

50

A R K I Y AT I L I K

ait bir dnyada -kendi ulusal, kltrel, bilgisel snrlar, i tutarl lk ilke
leri olan bir dnyada- yaadn vurgulamakt. Bununla birlikte arkl
nn dnyasna anlalrln ve kimliini veren, arkinn bu yoldaki a
basnn semeresi deil, Bat'nn ark'n kimliini saptamakta kulland
btn bir kannak bilgisel tahrifler dizisiydi. Bylelikle, kltrel iliki
nin yukarda akladm iki temel zellii bir araya gelir. ark bilgisi
gten kaynakland iin, bir bakma ark', arkly, arkinn dnya
sn

yaratr.

Cromer ile Balfour'un dilinde arkl, (mahkemelerdeki gi

bi) yarglanan, (ders kitaplanndaki gibi) incelenip tasvir edilen, (okul


larda ya da cezaevlerindeki gibi) gzetim altnda tutulan, (hayvanbilim
klavuzlarndaki gibi) resmedilen bir ey olarak betimlenir. B u durumla
rn her birinde dikkat ekici olan, ark hnn egemen erevelerde

kap

sanmas, bu erevelerce temsil edilmesidir. Bu edimler nereden gelir?


Kltrel g kolayca inceleyebileceimiz bir ey deil (bu alma
nn amalarndan biri de, arkiyath bir kltrel g uygulamas ola
rak aklamak, zmlernek, tartmak). Baka deyile, yklce bir mal
zemeyi zmJeyene dein, kltrel g gibi belirsiz ama ok nemli
bir dneeye ilikin genellerneleri tehlikeye atmamaleta fayda var. An
cak ilk elde unu syleyebiliriz: Ondokuzuncu ve yinninci yzyllar bo
yunca Bat'da, ark ile arktaki her eyin -Bat'ya gre dpedz aa
olmasa da- Bat'nn slah edici almalanna gereksinim duyduu hk
mne varld. ark, sanki snfla, mahkemeyle, cezaeviyle, resimli kla
vuzla erevelenmi bir ey gibi grld. Dolaysyla arkiyatlk da,
ark'a zg eyleri, irdelensin, incelensin, yarglansn, disipline sokul
sun ya da ynetilsin diye, snflara, mahkemelere, cezaevlerine ya da k
lavuzlara sokan ark bilgisi dir.
Yirminci yzyln ilk yllarnda Balfour ile Cromer gibilerin szleri
ni yukardaki dile getiri biimiyle syleyebilmelerinin bir nedeni var
d: Onlar ondokuzuncu yzyl arkiyathndan daha eskiye dayanan
bir arkiyatlk gelenei tarafndan, mecazlarla, bir szck ve imge
daarcyla, bir retorikle donatlmlard. Dahas arkiyatlk belirli
bir bilgiyi -Avrupa'nn ya da Bat'nn usuz bucaksz, geni bir yeryz
parasna tam anlamyla hkmettii bilgisini- pekitirdi, kendi de bu
bilgiyle pekiti. arkiyatln kurumlar ile ieriindeki byk ilerle
me dnemi, Avrupa'nn ei grlmedik yaylma dnemiyle tam tamna
akr; 1 8 1 5'ten 1 9 1 4'e dein, dorudan doruya Avrupa ynetiminde
ki smrgeterin kaplad alan, yeryznn yaklak yzde 35'inden
yzde ssine kt.9 Tm ktalar bu yaylmdan payn ald, ama hibiri
Afri ka ile Asya kadar etkilenmedi. En byk iki imparatorluk ngiliz-

A R K Y AT I L I I N E T K N L K A L A N I

51

lerle Franszlann imparatorluklanyd; kimi durumda mttefiktiler, or


taktlar, kimi durumdaysa dmanca bir rekabete girdiler. ark'ta, Ak
deniz'in dou kylarndan Gneydou Asya ile Malaya'ya, smrgeleri
ile imparatorluklarnn etki alanlar birbirine komuydu, snrlar sk sk
alyor, savalyordu. Ancak, ngilizlerle Franszlarn birbirleriyle ve
.. ark"la en you, en yakn, en karmak ilikilerini kurduklar yer Ya
kndou'ydu, kltrel, rksal temel zelliklerinin slamiyet tarafndan
belirlendii varsaylan Arap topraklaryd. Neredeyse tm ondakuzun
cu yzyl boyunca, ngilizlerle Franszlarn ortak ark yaklamlar kar
mak bir sorunsal oluturnutu; Lord Salisbury 1 8 8 1 'de durumu yle
dile getiriyordu: .. Sizin gz diktiiniz bir lkeye el atmaya niyetleneo
sadk bir mttefkiniz ... varsa, yol tutabilirsiniz. Vazgemek, el koy
mak ya da paylamak. Vazgemek Franszlar Hindistan yolumuzun or
tasna yerJetinnek olurdu. El koymak sava tehlikesini artrrd. Biz de
paylamaya karar verdik. n o
Biraz aada inceleyeceimiz biimlerde paylatlar da. Ancak pay
tatklar yalnz toprak, kazan ya da ynetim deildi, arkiyatlk de
diim bir tr dnsel g de paylald. arkiyatlk, ortaklaa -kimi
yn de tam bir gr birlii yle- korunan bir reni kitaph ya da ari
viydi bir bakma. Bu ariv i bir arada tutan, bir dnce ailesi 1 1 ile etkili
lii eitli yollarla kantlanm, birletirici bir deerler beiydi. Sz
konusu dnceler arkilaro davranlarn aklyordu, arkhlara bir
zihniyet, bir soy kt, bir atmosfer salyordu; en nemlisi Avrupal
larn arkilan deimez niteliklere sahip bir grng olarak ele almas
na, hatta byle grnesine geit veriyordu. Ancak, her kalc dnce
bei gibi arkiyat dnceler de insanlar -Garpl, Avrupal ya da
Batl denenler kadar arkl denen insanlar da- etkiledi; ksacas arki
yathk, srf olgusal bir reti olarak deiJ, dnce zerindeki bir dizi
zorlama, snrlama olarak kavranmaldr. arkiyatln z Bat'nn
stnl ile ark'n aal arasndaki silinemez ayrlk ise, arkiyat
ln geliimi ve sonraki tarihiyle bu ayrl derinletirdiini, keskin
letirdiini grmeye hazr olmamz gerekiyor. Ondokuzuncu yzylda
ngiltere' de, Hindistan'daki ve baka yerlerdeki yneticileri elli beleri
ne vanr varmaz emekli etmek genel bir uygulama haline geldiinde,
arkiyatlkta da daha i ncelikli bir dzeye ulalm oldu; hibir ark
lnn bir Bathy yalanp bozulmu haliyle grmesine izin verilmedii
gibi, hibir Batl da kendi grntsnn baml rk n gzlerine din,
aklc ve her zaman tetikte olan gen bir Raca'dan farkl bir ey olarak
yansma olaslna katlanmak zorunda kalmad. 1 2

52

A R K Y AT I L I K

arkiyat dnceler, ondokuzuncu ve yirminci yzyl boyunca bir


takm farkl biimlere girdi. Her eyden nce, Avrupa'da, Avrupa'nn
gemiinden miras kalan, ark'a dair ok geni bir yazn vard. Bu al
mada modem arkiyatln balad dnem olarak kabul edilen onse
kizinci yzyl sonu ile ondokuzuncu yzyl bann aync zellii, Ed
gar Quinet'nin deyiiyle, bir ark Rnesansnn ortaya km olmasy
d.1 3 Birdenbire, ok farkl trden dnrlerde, siyasetilerde, sanat
larda, in'den Akdeniz'e uzanan ark'a dair yeni bir bilin dodu sanki.
Bu bilin, ksmen Sanskrite, Zend, Arapa gibi dillerde yazlnu ark
metinlerinin yenilerde bulunup evrilmesinin, ksmen de ark-Bat ili
kisinin yeni kavran biiminin sonucuydu. Benim buradaki arnaiarm
asndan baklrsa, Yakndou-Avrupa ilikisinin temel ilkesi, Napol
yon'un 1 798 Msr istilasyJa belirlenmiti; bu istila, birok bakmdan,
dpedz daha gl bir kltrn bjr baka kltr salt bjJimsel yoldan
kendine mal ediinin modeliydi. Zira Napolyon'un Msr igaliyle bir
likte, Dou ile Bat arasnda, ada kltrel ve siyasal bak amza
hala egemen olan sreler balad. Napolyon'un seferi, ortaklaa oluturulan esiz bilgi ant Description de l Egypte le (Msr'n Tasviri) birlikte, arkiyatla bir sahne ya da dekor salad; nk Msr, ardndan
da dier slam lkeleri, ark'a ilikin etkin Bab bilgisinin gerek dnya
daki alma alan, laboratuvar, tiyatrosu diye grld. Napoiyon ma
ceras na daha sonra geri dneceim.
Napolyon igali gibi deneyimlerle birlikte, Bat'daki bir bilgi btn
olarak ark da modemleti; ondokuzuncu ve yirminci yzyl arkiyat
lnn ald ikinci varolu biimi budur. nceleyeceim dnemin ta
en bandan beri, arkiyatlar arasnda, her durumda bululann, dene
yimleri ni, anlaylarn modern deyi biimine uygun olarak ifade etme,
ark'a ilikin fikirleri modern gereklerle yakndan ilintili klma tutku
su vard. Szgelii Renan'n 1848 tarihli Sami dilleri aratrmas, yetke
sini ada karlatrrnal dil bilgisi, karlatrmal anatomi ve rk kura
mndan alan bir biemle sze dklmt; bunlar Renan'n arkiyatl
na saygnlk katyor ve -madalyonun br yzne baklacak olursa
arkiyatl, Bat'daki ciddi, etkili dnce akmlarnn yan sra son
moda dnce akmiarna da ak klyordu. arkiyatlk, emperyaliz
min, pozitivizmin, topyacln, tarihselciliin, Darwinciliin, rkl
n, Freudculuun, Marksizmin, Spenglerci1iin yrngesine girecekti.
Ama birok doa ve toplum bilimi gibi arkiyatln da aratra "pa
radigma"lar, kendi bilgi kurumlar, kendi kururnlamas vard. Ondo
kuzuncu yzylda hem arkiyatln saygnl hem de Societe asiati'

A R K Y AT I L I G I N ET K N L K A L A N I

53

que (Asya Dernei), Royal Asiatic Society (Kraliyet Asya Dernei),


Deutsche Morgen1andische Gesellschaft (Alman ark Dernei), Ameri
can Oriental Society (Amerikan ark Dernei) gibi kurumlamalarn
n ve etkisi olaanst bir art gsterdi. Aynca, bu derneklerin geli
mesiyle birlikte, tm Avrupa'da akademik ark aratrmalan kadrolar
nn says, bunun sonucunda da arkiyatl yaygnlatrmaya yara
yan ulalabilir kaynaklar artt. Fundgraben des Orients'le (ark Hazi
neleri, 1 809) balayan arkiyat sreli yaynlar, ihtisas alanlarnn sa
ysyla birlikte bilgileri de oaltt.
Ne var ki, arkiyatlk nc bir varolu biimiyle ark'a ilikin
dneeye snrlar dayatt iin, bu etkinliklerin, bu kurumlarn pek az
zgrce var olup zgrce geliti . Flaubert, Nerval ya da Scott gibi o a
n imgelemi en gl yazarlarnn bile, ark deneyimleri de ark hak
knda syleyebilecekleri de lastlanmt. nk arkiyatlk son ker
tede gerekliin siyasal bir tasavvuruydu; bu tasavvurun yaps, tandk
(Avrupa, Bat, "biz") ile yabanc (ark, Dou, "onlar'') arasndaki fark
ll keskinletiriyordu. Bu tasavvur bir bakma, byle grlen bu iki
dnyay yaratt, ardndan da bunlara hizmet etti. arkllar kendi dnya
lannda yaad, "biz" kendimizinkinde. Tasavvur ile maddi gereklik
birbirine arka kt, birbirini iler kld. Bu ilikide belli bir zgrle
sahip olmak Batlnn ayncal oldu hep; nk Batlnn kltr gl
kltrd. Disraeli'nin deyiiyle, byk Asya gizemine szabilir, onunla
mcadele edebilir, ona biim, anlam verebilirdi. Ne ki, daha nceleri
dikkate alnmayan ey, kanmca, bu ayncaln szck daarcnn k
stl, bu tasavvurun nispeten snrl olmasyd. Benim savma gre, ar
kiyatlk olgusu hem insana aykrdr hem de kalc. arkiyatln ku
rumlar ile her tarafa yaylan etkisi kadar etkinlik alan da gnmze
dein uzanmtr.
Peki arkiyat lk nasl iledi, nasl iliyor? Tarihsel bir grng, bir
dnme biimi, ada bir sorun ve maddi bir gereklik olarak, tm
bunlarla birlikte nasl betimlenebilir? mparatorl uun becerikti bir tek
nikeri olan, ama ayrca arkiyatlktan da nasiplenen Cromer'e bakalm
gene. Bize ilenecek, ham bir yant salayabilir Cromer. "Baml Irkla
rn Ynetimi"nde, ngiltere'nin -birey lerden olumu bu devletin- ala
bildiine yaylm bir imparatorluu birka temel ilkeye gre nasl y
netecei sorunuyla bouur. Hem yerliler hakknda ihtisaslam bilgi
ye hem de Angio-Sakson bireyselliine sahip olan "yerel temsilci" ile
anavatandaki, Londra'daki merkezi yetkeyi kar karya getirir. lki,
'yerel kar odaklan karsnda, imparatorluun karianna zarar ver-

54

A R K Y AT I L l K

meyi, hatta bunlar tehlikeye atmay planlayacak biimde" davranabilir.


"Merkezi yetke bu nedenden kaynaklanan her tehlikeyi nleyebilecek
bir konumdadr." Niye? nk bu yetke "makinenin farkl paralannn
uyum iinde almasn" salayabilir, aynca "olabildiince, smrge
ynetimine hizmet edecek koullar oluturmaya almaldr."14 Kulla
nlan dil mulak ve sevimsiz, ama syleneni kavramak g deil. Cro
mer'in zihninde, Bat'da yer alan bir g merkezi ile bu merkezden Do
u'ya yaylan, merkezi yetkeyi besleyen ama gene de onun ynetiminde
olan, kapsayc, byk bir maldne vard. Makinenin Dou'daki kollarn
dan iletilenler -insan kayna, maddi zenginlik, bi1gi, ne derseniz artk
makine tarafndan ilenir, sonra da yine gce dntrlr. Mtehasss
da ham ark malzemesini kullanl tzlere evirir hemen: arkl, sz
gelimi, baml bir rk olur, "ark" kafasnn bir rnei olur, bunlann
hepsi de anavatandaki "yetke"yi yceltmeye yarar. ':Yerel karlar" ar
kiyatln zel karlardr, "merkezi yetke" ise imparatorl uk toplumu
nun tamamnn genel kardr. Cromer, bilginin toplum tarafindan r
gtlendii, -ne kadar ze11emi bir bilgi olursa olsun- nce bir mte
hasssn yerel karlanyla, sonra da toplumsal bir yetke dizgesinin genel
karlanyla dzenlendii gereini pek gzel saptar. Yerel karlar ile
merkezi karlar arasndaki etkileim karmaktr, ama asla geliigzel
deildir.
Bir imparatorluk yneticisi olarak kendi koullannda "esas inceleme
alannn insan da ierdiini" sylyor Cromer. Pope insanln esas in
celeme alannn insan olmas gerektiini ne srerken, "zavall Hintli
ler" de dahil tm insanlan kastediyordu; oysa Cromer'in cmlesindeki
"insan da" ifadesi, arkllar gibi belli insanlarn okluun arasndan
esas incelemenin konusu olarak seilebileceini anmsatyor bize. Bu
anlamda arkltiara dair esas incelerne alan arkiyatlktr, dier bilgi
biimlerinden de esas oluuyla aynlr; ama sonuta, tm bilgiyi her an
kuatan, bilgiyi destekleyen, bilgiye ie yararllk katan maddi ve top
lumsal gereklik asndan kullanldr (nk sonludur). Dou'dan
Bat'ya uzanan bir hkmranlk dizilimi oluturulur, en kesin anlatm
n vaktiyle Kiplingin sunmu olduu gln bir varlk silsilesi kurulur:
Katr, at, fiJ, kz, gildcsnn emrindedir, gdc avuunun, avu te
meninin, temen yzbasnn, yzba binbasrun, binba albaynn, albay
alay yneten tugay komutannn tugay komutan da, kralienin hizmetkan
olan kral naibine tabi generalin emrindedir. s

Bu ucube komuta zinciri kadar sahte, Cromer'in "uyumlu ileyi"i

A R K Y A T I L I I N ET K I N L K A L A N I

55

kadar sk rgtl arkiyatlk, -Bat'da anlalan biimiyle- Bat'nn


gc ile ark'n zayfln da aa vurur. Dnyay, kkten farkl oldu
una inanlan eyler tarafndan yaratlan bir geriJim durumunda bir ara
da var olan varlklara, geni, genel ksrnlara blen her gr gibi arki
yatlk da yapsnda byle bir gllk-zayflk tar.
nk arkiyatln ortaya kartt temel dnsel meseledir bu.
nsan gereklii, aslnda gerekten de blnm gibi grnd iin,
aka farkl kltrlere, tarihlere, geleneklere, toplumlara, hatta rkara
blnebilir mi, bu blnmenin sonulanna insanca gs gerilebilir mi?
Sonulara insanca gs gennekten kastm, bu blnmeyle -diyelim,
insanlan .. biz.. (Batblar) ile .. onlar.. a (arkllar) blmekle- aa vuru
lan dmanlktan kanmann herhangi bir yolu olup olmadn sonnak.
nk bylesi blnmeler, tarihsel ve gncel kullan mlar baz insanlar
ile baz baka i nsanlar arasndaki, ou zaman pek de ho olmayan he
deflere ynelik aynnn nemini vurgulamak durumunda olan birer ge
neiJemedir. zmlemede, aratnnada, kamu siyasetinde, hem balan
g noktas hem de sonuta varlacak hedef olarak arkl ile Batl gibi
kategoriler kullanldnda (Balfour ile Cromer'in kullandklar katego
riler byledir), i genellikle aynm kutuplatrnaya -arklnn daha
ark l, Batlnn daha Batl hale gelmesine- ve farkl kltrler, gelenek
ler, toplumlar arasndaki insani temasiann snrlandrlmasna vanr. K
sacas, yabanc y ele almaya yarayan bir dnce biimi olarak arkiyat
lk, modern tarihinin bandan bugne, "Dou" ile "Bat" gibi kat ay
rmlan temel alan her bilginin ortaya koyduu pek acnas bir eilimin ti
pik bir rneini sergiler: Dnceyi bir Bat ya da Dou mecrana sokar.
arkiyat kurarola uygulamann ve Bat'da oluan deerlerin tam gbe
inde bu eilim olduu iin, Bat'nn ark karsndaki gllk duygu
su -bilimsel dorulua sahipmiesine- salam bir zemin addedilir.
Bir iki gncel rnek bu gzlemi pek gzel aklar. ktidardaki insan
Iann uramak zorunda olduklan dnyay, arada srada, yle bir gz
den geinneleri doaldr. Balfour sk sk yapard bunu. adamz
Henry IGssinger da yapar - bu konuda "lkenin Yaps ve D Siya
set" makalesindekinden daha kestirne bir itenlikle konutuuna rast
lanmaz pek. Canlandrlan sahne geree dayanmaktadr; buna gre
ABD, dnya leindeki davranlarn, bir yandan lke ii glerin te
yandan d lkelerde olup bitenlerin basks altnda belirlemek zorunda
kalmaktadr. Srf bundan tr, Kissinger'n sylemi ABD ile dnya
arasnda bir kutuptama yaratmak mecburiyetindedir; ayrca Kissinger,
yakn tarihi ve gnmzdeki gerekliiyle, iktidarn ve egemenliini

56

A R K l Y AT I L I K

kolay kolay kabul etmeyen bir dnyann karsna km olan en byk


Batl gcn yetkili sesi olmann bilinciyle konumaktadr elbette. ABD
iin, gelimekte olan lkeleri idare etmekteuse sanayilemi, gelimi
Bat'y idare etmenin daha dertsiz olacan sezer Kissinger. Kald ki,
ABD ile (in, Gneydou Asya, Yakndou, Afrika ve Latin Amerika'
y kapsamak zere) nc Dnya denen kesim arasndaki ilikinin a
mzdaki hali, Kissinger'n bile gzden rak tutamayaca, aka gr
nen, etrefl bir sorunlar beidir.
Kissinger'n bu makaledeki yntemi, dilbilimcilerin ikili kartlk de
dikleri eye gre iler: Yani, d siyasada iki usul (katinlik ile siyaseti
lik), iki teknik tr, iki dnem vb. olduunu gsterir Kissinger. Savnn
tarihe deinen ksmnn sonunda ada dnyayla yz yze geldiinde,
ada dnyay da iki yar ma, gelimi lkeler ile gelimekte olan lke
lere ayrr. lk yarm, Bat, "gerek dnyann gzleyene dsal olduu,
bilginin verileri kaydedip snflamakla oluturulduu -ne kadar kesin
olursa o kadar iyi olduu- fikrine itenlikle baldr." Bunu sylerken
Kissinger'n lt, gelimekte olan lkelerde yaanmam olan New
ton devrimidir: "Newtonc dncenin ilk etkisinden kaan kltrler,
gerek dnyann neredeyse tmyle gzleyene ikin olduu yolundaki
Newton ncesi temel gre bal kaldlar." Dolaysyla, "yeni lkele
rin birou iin ampirik gerekliin tad anlam. Bat iin tad an
lamdan ok farkldr; nk bu lkeler, tam anlamyla ampirik gerekli
i kefetme srecine hibir zaman giremediler . 6
Cromer'den farkl olarak Kissinger, arkltiarn kesinlik yetenein
den yoksuniuu konusunda Sir Alfred Lyall'dan alnt yapmaya gerek
duymaz; iaret ettii ey yeterince aktr, zel bir temellendirme gerek
tirmez. Biz Newton devrimini geirdik, onlar geinedi. Dnr ola
rak onlardan ok daha iyi saylnz biz. Gzel! Sonuta ana hatlar, tam
da Balfour ile Cromer'in izdii gibi iziliyor. Ne var ki ngiliz emper
yalistlerinden Kissinger'a dein altm ksur yl geti. Pek ok sava,
devrim, Kissinger'n hem gelimekte olan "kusurlu" lkelere hem de
Viyana Kongresi'nden nceki Avrupa'ya yaktrd Newton ncesi
kahinlik bieminin hepten baarsz olmadn kesinlikle kantlad. Do
laysyla Kissinger, gene Balfour ile Cromer'den farkl olarak, bu New
ton ncesi bak asn dikkate almak zorunda kalmaktadr; nk bu
bak as "gnmzn devrim hengamesi karsnda kolayca biim
deitirebilir". Yani Newton sonras (gerek) dnyada insann devi
"bir bunalm bunu zorunlu klp yaptnnarlan nce, uluslararas bir d
zen kurnaktr": Baka deyile, gelimekte olan lkeleri denetim alan..

A R K I Y A T I L I I N ET K N L K A L A N I

57

mzda tutmann bir yolunu bulmamz gerekiyor yine. Bu sylenen, Cro


mer'in, sonuta -gelimekte olan dnyaya kar koyan- bir merkezi yet
kenin yaranna tasarlanm, uyumla ileyen makine tasavvuruna benze
miyor mu?
Belki de Kissinger, dnyay Newton ncesi ve Newton sonras ger
eklik anlayianna blerken, hangi kkl bilgi birikimine dayand
nn farknda deildi. Ama aynmlamas, arkilan Batllardan ayran
arkiyatlarn geleneksel aynmlamasyla zdetir. Gene arkiyatla
nnki gibi Kissinger'n ayrmlamas da --deyi biiminin grnteki
yanszlna ramen- deerlerden bamsz deildir. Tm betimleme
Jerine "kahinlik", "kesinlik", "isel", "ampirik gereklik", "dzen" gibi
szckler serpitirilmitir; bu szckler ya cazip, tandk, istenir erdem
leri ya da tehdit edici, garip, dzensiz unsurlar ieren kusurlar niteler.
Greceimiz gibi hem geleneksel arkiyatlar hem de Kissinger, kl
trler arasndaki farkll, nce bu kltrleri ayran bir cephe yaratarak, ardndan da Bat'y Oteki'ne hakim olmaya, onu denetim alannda
tutmaya, olmazsa (stn bilgisi, uzlatrc gc sayesinde) ynetmeye
davet ederek aklar. Bu militanca ayrmlamann, hangi amalar adna,
neler pahasna korunduunu anmsatmak gereksiz bugn.
Kissinger'n zmlemesine elif elifine uyan bir baka rnek: Ame
rican Journal of Psychiatry I 972 ubat saysnda Harold W. Glidden'n
bir makalesini yaymlad. Burada yazar, Amerikan Dileri Bakanl,
Haberalma ve Aratrma Servisinin emekli yesi diye tantlr; makale,
balyla ("Arap Dnyas "), deyi biimiyle, ieriiyle, pek tipik bir
arkiyat dnce eilimi koyar ortaya. yle ki, Glidden, bin yz
yllk bir dnemin sz konusu edildii yazsnda, yz milyonu akn in
sann psikolojik portresini sadece ift stuna drt sayfada verirken, g
rlerini desteklemek zere tastamam drt kaynaktan yararlanr: Trab
lusgarp'a ilikin yeni yaymianm bir kitap, Msr gazetesi El-Ahram'n
bir says, Oriente Modemo dergisi ve tannm arkiyat Majid Khad
duri'nin bir kitab. Makale, bizim bak amza gre "sapkn" ama Arap
lara gre "olaan" olan "Arap davranlarnn i ileyii"ni aa kar
ma iddiasndadr. Bu i ac balangc n ardndan, Araplarn itaatkarl
a nem verdikleri; "saygnln yolu"nun izleyici ve mahmi toplama
becerisinden getii bir 11Utan duygusu kltrnde"* yaadklar (bu
arada, Arap toplumunun her zaman hami-mahmi ilikisi temeline da
yal bir sistem" olduu); Araplarn ancak atma durumunda bir ie ya

tl

( n)
Sosyal psikolojideki kart, sululuk duygusu ve soruni ulu k kltr . .
r

tt.

58

A R K I Y A T I L I K

radklar; saygnln yalnz bakalanna egemen olma becerisine dayal


olduu ; utan kltrlerinde -dolaysyla slamda- almann bir erdem
sayld (bu konuda Glidden, 29 Haziran I 970 tarihli Ahram'dan, hakl
lk sevinciyle dolu bir alnt yapar; bu alnt, Msr'da " 1 969'daki l 070
faili belli cinayet vakasnda, katillerin yzde 20'sinin namusunu temiz
lemek iin, yzde 30'unun gerek ya da hayali hakszlkJan dzeltmek
iin, yzde 3 'inin de kan davas nedeniyle cinayet ilediklerinin anla
ldn" gsterir); Batl bak asna gre "Araplar iin akla yatkn
olan tek ey ban salamak" olsa da; "Arap dzeninde nesnelliin bir
deer saylmamasndan tr, Araplar iin duruma bu tr bir mantn
hakim olmad" sylenir bize.
Glidden daha bir cokuyla srdrr szlerini: "Arap deer sisteminin
topluluk iinde mutlak dayanma gerektirmesi, ama te yandan, yele
ri arasndaki rekabeti -bu dayanmay ykacak trden bir rekabeti- k
krtmas, anlmaya deer bir olgudur"; Arap toplumunda sadece " baan
nn hkm geer", "ama arac meru klar"; Araplar "genel bir kukuy
Ja, gvensizlik1e aa vuru1an, nedensiz dmanlk diye adlandnlm
bir kaygyla nitelenen" bir dnyada "doallkla" yaarlar; "kurn azl k sa
nat Arap yaaynda da slamda da pek gelimitir"; Araplarda intikam
alma gereksinimi her eye galebe alar, intikamn alamazsa "benliini
kertecek" bir utan duyar Arap. Dolaysyla, "B atllar bar deer s
ralamasnn en stnde saysa" da, "biz zamann deerini iyi bilsek" de,
Araplarn gerei byle deildir. "Aslnda ... Araplarn (deerlerinin de
kayna olan) kabile toplumunda, doal durum bar deil atmayd,
nk iktisadn iki temel dayanandan biri yamaclkt." Bu ilim irfan
dolu bilgisel incelemenin amac, Bat ile ark'n deer sralamalarnda
ki "elerin birbirlerine gre konumlarnn" ne kadar "farkl" olduunu
gstermektir sadece. QED [kantlanmas gereken buydu] !17
arkiyat zgvenin zirvesidir bu. Sadece birer sav olan genellerne
lerin hepsi yce dorular olarak gsterilir; hibir kuramsal ark sfatlar
dizelgesi gerek dnyadaki arkllann davranianna uygulanmaktan
geri kalmaz. Bir tarafta Batl lar, bir tarafta Arap-arkllar vardr; Bat
llar (belli bir sra izlenmeksizin) aklc, bar, zgrlk, mantkl
drlar, gerek deerlere sahiptirler, doal vehimlerden uzak durabilir
ler, Arap-arkllarda ise bunlarn hibiri yoktur. Hangi ortak ama tekil
lemi ark grnden kar bu saptamalar? Cromer ve Balfour ile
ada bir devlet adammzn ark betimlemeleri arasndaki bu benzer
lii, hangi zel beceriler, hangi imgesel zorlamalart hangi kurumlarla
gelenekler, hangi kltrel gler retir?

II

imgesel Corafya
ve Temsil Biimleri:
ark'n ark/atnlmas

arkiyatlk, en kesin deyile, akademik bir alma alandr. Hristi


yan Bat'da resmi biimiyle arkiyathn 1 3 1 2'de Viyana'da toplanan
Kilise urasnn "Paris, Oxford, Boogna, A vignon ve Salamanca" ni
versitelerinde "Arapa, Yunanca, branice ve Sryanice" krslerinin
kurulmasn kararlatrnasyla birlikte balad kabul edilir. s Ancak,
her arkiyathk aklamas, sadece meslekten arkiyatlarla onlarn
yaptlar n deil, ark denen corafi, kltre), dilsel, etnik birime day ah
bir alma alan dncesinin kendisini de gznne almak zorunda
kalacaktr. alma alanlar, oluturulan eylerdir elbette. Bunlar, ara
tmaclann kendilerini, zerinde genel gr birliine varlm bir
aratrma konusu gibi gnen bir eyle farkl biimlerde uramaya
adamalarndan tr tutarllk, btnsellik kazanrlar zamanla. Ancak,
sylemek gereksiz, bir ahma alannn, o alann en ateli taraftarlar
nn -genellikle aratrmaclar n, profesrlerin, uzmanlarn vb.- savlarl
kadar yaln tanml olduu pek enderdir. Kald ki, bir alan, filoloji, ta
rih, ilahiyat gibi en kkl disiplinlerde bile ylesine deiebilir ki, ara
trma konusunun her duruma uyabilecek bir tanmn yapmak neredey
se olanaksz hale gelir. Bu, baz ilgin nedenlerden tr, arkiyatlk
iin zellikle geerlidir.
arkiyatlk sz konusu olduunda, akademik aratrnaya dayal
ihtisas bir corafi "alan" terimiyle dile getirmek, yaplann ne olduu
nu yeterince aa vuruyor; zira arkiyatlkla simetrik Garbiyatlk
denen bir alan tasadamak olas deil. arkiyatln zel, hatta belki
de aykn tutumu nicedir gzle grlr hale geldi. nk, birok bilgi
dal

insan malzemesi denebilecek bir ey karsnda alnm bir konuma

iaret etse de (szgelii tarihi insann gemii ni, imdiki zaman iinde,
gr stnl salayan zel bir noktadan ele alr), alabildiine eit-

GO

A R K I Y A T I L I K

lenen toplumsal, dilsel, siyasal, tarihsel gerekler karsnda sabit, nere


deyse btncl bir corafi konum alnmas ei benzeri grlmedik bir
durumdur aslnda. Bir klasik diller ya da Latin kkenli diller mtehass
s, hatta bir Amerikan dilbilimcisi, arkiyatya gre dnyann daha
mtevaz bir blmyle urar, koca bir yarsyla deil. Ama arkiyat
lk, byk corafi iddialar olan bir alandr. Aynca arkiyatlar gele
nek gerei ark'a zg eylerle uram olduklar iin (kendilerine
arkiyat diyenler, bir ince leheleri ya da Hint dinleri uzman kadar
bir slam Hukuku mtehasssn da arkiyat sayarlar), arkiyatln
karman orman, devasa hacmi ile neredeyse sonsuz sayda alt birimlere
blnebilirliini, onun temel niteliklerinden biri olarak kabul etmeyi
renmemiz gerekir; arkiyatlktaki kafa kantnc bilei m, yani aza
metli mulaklk ile kesin ayrntlarn kaynamas, onun bu niteliinin
kantdr.
Btn bunlar arkiyat lJ akademik bir disjplin olarak tanmlar.
arkiyatlktakj "-lk", bu disiplinin dier tm disiplin trlerinden
ayrln srarla vurgular. Bir akademik disiplin olarak arkiyatln
tarihsel geliimindeki kural, daha seici olmak deil etkinlik alann da
ha geni klmakt. Erpenius ile Guillaume Postel gibi Rnesans arki
yatlarnn -Postel Asya'y, ta in'e kadar, eviene gerek duymadan
gemeyi baarnakla bbrlense de- temel ihtisas alanlan kutsal top
raklarda konuulan dillerdi . Onsekizinci yzyl ortalarna dein arki
yatlar, genellikle, ya Kutsal Kitap aratrnacs, ya Sami dilleri ince
lemecisi, ya slam mtehasss, ya da Cizvitlerin yeni bir alan olarak
in incelemelerini gndeme getirmeleri sayesinde, Sinologtu. Onseki
zinci yzyl sonlannda Anquetii-Duperron ile Sir William Jones Aves
ta diliyle Sanskritenin olaanst zenginliini anlalr biimde ortaya
koyana dein, Asya'nn geni orta blgeleri, arkiyatlk asndan
akademik olarak fethedilmi deildi. Ama ondokuzuncu yzyln orta
larna gelindiinde, dlenebilecek en zengin bilgi hazinesi olmutu
arkiyatlk. Bu yeni, baanl eklektisizme mkemmelen iaret eden
iki rnek vardr. Bunlardan biri, Raymond Schwab'n ark Rnesan
s'ndaki , kabaca 1 765- 1 850 arasn kapsayan ansiklopedik arkiyatlk
betimidir. 19 Bu dnemde Avrupa'da, meslekten alimierin ark'a zg
eylere ilikin bilimsel bulularndan baka, bir de dnemin her byk
ozann, denemecisini, filozofunu etkileyen, gizil bir ark merak salg
n vard. Schwab'a gre, ''arkl", Asya'ya zg her ey karsnda du
yulan o anatrce ya da profesyonelce heyecan harekete geiren eydi;
Asya da egzotik, gizemli, derinlikli, dourgan olann eanlamls sayl-

A R K I YATI LIIN ETK N L K ALANI

61

yordu. Bu, Avrupa'da Yksek Rnesans dneminde eski Yunan ve La


tin uygarlklan karsnda duyulan heyecan n bir benzerinin o dnemde
Dou'ya aktarlmasdr. 829'da Victor H ugo bu deiimi yle dile ge
tiriyordu: "XIV. Louis a Helenizm ayd, bu a ise arkiyatlk
a" (''Au siecle de Louis XIV on etait helleniste, maintenant on est ori
entaliste").20 Dolaysyla ondokuzuncu yzyl arkiyats ya bir akade
misyendi (Sinolog, slam veya Hint-Avrupa mtehasssyd), ya yete
nekli bir ark hayranyd (Les Orientales'iy1 e [arkl Kadnlar] Hugo,
Bat-Dou Divan'yla Goethe), ya da ikisi birdendi {Rich ard Burton, Ed
ward Lane, Friedrich Schlegel).
arkiyatln Viyana Orasndan beri ne kadar kapsayc hale gel
diini gsteren dier rnekler, bu alana ait ondokuzuncu yzyl tarih
kaytlar arasnda bulunur. Bu trn en yetkin rnei, Jules Mohl'n,
840- 1 867 aras arkiyatlkta olup bitmi kayda deer her eyi ieren
iki ciltlik seyir defteri, Vingt-sept ans d'histoire des etudes orientales'i
dir {ark Aratrmalan Tarihinin Yirni Yedi Yl).2 Mohl Paris'teki
Asya Derneinin yazmanyd; ondokuzuncu yzyln ilk yarsn akn
bir sre, arkiyatlk dnyasnn bakenti {Walter Benjamin'e gre de,
ondokuzuncu yzyln bakenti) Paris'ti. arkiyatlk alannda, Mohl'
n Dernekteki konumundan daha merkezi bir konum olamazd. Bu yir
mi yedi yl boyunca, bir Avrupal aratrmacnn elinden kan, Asya'ya
ilikin herhangi bir eyi Mohl'n etudes orientales'e [ark aratrmala
r] kaydetmedii vaki deildir. Mohl'n kaytlarnda dikkate alnan ya
ynlardr elbette; ancak arkiyat aratrmaclar ilgilendiren yaym
lanm malzeme artc genilikte bir alana yayl r. arkiyat aratr
ma diye grlen filoloji almalar listesi {Arapa, Hintenin saysz
lehesi, branice, Pehlevi dili, Asur dili, Babil dili, Moolca, ince,
Birman dili, Mezopotamya dili, Cava dili vb.) neredeyse bitimsizdir.
Kald ki, grne gre arkiyat almalar, metinleri yayma hazrla
yp evirmekten tutun, -antik ya da modern- biJinen tm Asya ve Ku
zey Afrika uygarhldarna ilikin parabilim, antropoloji, arkeoloji, sos
yoloji, iktisat, tarih, yazn ve kltr almalarna varas ya her eyi kap
sar. Gustave Dugat'nn Histoire des orientalistes de l'Europe du XJJe au
xxe siecle'i ( 1 2. Yzyldan 1 9. Yzyla Kadar Avrupah arkiyatla
rn Tarihi, 1 868- 870),22 nemli arkiyatlar seki usul toplayan bir
tarihtir, ama sunulan alann genilii bakmndan Mohrn almasn
dan geri kalmaz.
Ne ki, byle bir eklektisizmin kr noktalar vard. Akademik arki
yatlan ilgilendiren, incelediideri hangi dil, hangi toplum olursa olsun,

62

A R K Y AT I L I K

bu dilin ya da toplumun klasik dnemiydi genellikle. Ondokuzuncu


yzyln neredeyse sonuna dein, -Napoiyon'un Institut d'Egypte'i (Msr Enstits) bir yana- modern ya da gncel ark'a ilikin akademik
alma yapmak rabet grnedi pek. Ustelik, incelenen ark, bir metinler evreniydi genelde; ark'n etkisi kitaplarla, elyazmalanyla ulayor
du, Rnesans'taki Yunan etkisinde olduu gibi heykel, seramik eidin
den benzetmeye dayal yaptiarta dei1. arkiyatlarla ark arasndaki
ba bile metin1ere dayanyordu; yle ki, baz ondokuzuncu yzyl Al
man arkiyatlarnn, ilk kez sekiz kollu bir Hint yontusu grneleri
zerine arkiyat beenilerinden tmyle arndklan rivayet edilir.23
Uzman bir arkiyat, ihtisas aJan olan lkeye gittii zaman, inceledii
"uygarla" ilikin soyut, sarslmaz temel ilkelerden amazd hi; ar
kiyatlarn bu hayat "hakikat"leri, kaln kafal, bundan tr de yoz
yeriHere -pek byk bir baar elde etmeksizin- uygulayarak kantla
mak dnda bir eyle ilgilendikJeri enderdi. Son olarak, arkiyatln
kendi gc ve etkinlik alan, ark'a ilikin bir kesin olgusal bilgiler y
n retmekle kalmad, bir tr ikincil bilgi dzeyi de dourdu: "ark"
masal ve anlatlar, gizemli Dou'nun mitoloj isi ve Asya'nn anlaJ
mazl dncesinde yuvalanan bu ikincil bilginin -V.G. Kiernan'n
pek isabetli bir deyile "A vrupa'nn ark'a ilikin ortaklaa kurulmu
hayali "24 diye adlandrd- kendine zg bir dinamii vard. B unun
ho bir sonucu, ondokuzuncu yzyln pek ok nemli yazarnn ark
hayran olmas oldu: Hugo, Goethe, NervaJ, Flaubert, FitzGerald ve
benzerlerinin yaptlaryla rneklenen bir arkiyat yazndan rahatlkla
sz edebi liriz. Ne ki bu yaptiara kanlmazcasna elik eden ey, geli
igzel bir ark mitolojisidir; bu mitolojinin ark', sadece ada tu
tumlarla yaygn nyarglardan deil, Vico'nun deyiiyle uluslarn ve
aratrmaclarn kibrinden de treyen bir ark'tr. Bu yaznsal birikimin
yirminci yzyla geite ortaya kan siyasal kullanmlarna deinmi
tim zaten.
kinci Dnya Savana kadarki dnemle karlatnlrsa, bugn bir
arkiyatnn kendini arkiyat diye adlandrnas pek olas deil. An
cak bu adlandnna, niversitelerde ark dillerinin ya da uygarlklarnn
incelendii programlar ya da blmler korunduu iin, hiUa ie yaryor.
Oxford'da bir ark "Fakltesi", Princeton'da da bir ark incelemeleri
Blm var. ngiliz hkmeti, 1 959 gibi grece yakn bir tarihte, bir
kurula ''niversitelerde, ark, skandinavya, Dou Avrupa ve Afrika
aratrmalarndaki gelimeleri gzden geine ... ve gelecekteki geli
melere ilikin nerileri i nceleme, denetleme" yetkisi verdi.25 196 I 'de
,L

A R K I Y A T I L I I N ET K N L I K A L A N I

63

yaymland zamanki adyla Hayter raporunda, ark szcnn geni


kaplarnndan tr rahatszlk duyulmad ortadayd; raporda bu ad
landrnann Amerikan ni versitelerinde de kullanlmasnn faydal ola
ca belirtiliyordu. Kald ki, en nemli modern Angio-Amerikan slam
aratrmacs H.A.R. Gibb bile, kendini Arapa mtehasss diye adlan
drnaktansa arkiyat diye adlandrnay yeliyordu. Gibb, bir klasik
Arapac olmasna karn, blge aratrmas ile arkiyatln eninde
sonunda birbiri nin yerini tutabilecek corafi nitelemeler olduunu gs
termek zere, arkiyatlk yerine o sralarda uydurulan irkin .. blge
aratnnas" deyiini kullanabilmiti.26 Ama sanrm bu durum, bilgi ile
corafya arasnda kurulan ok daha ilgin bir ilikiyi kurnazca gizliyor.
imdi ksaca bu ilikiyi ele alacam.
Zihin, pek ok belirsiz arzu, gd, imge tarafndan elinmesine, yo
lundan alkonmasna ramen, Claude Levi-Strauss'un somutun bilimi
dedii eyi diJlendirip durur gibidir.27 Szgelii ilkel bir boy, yakn ev
resindeki her yaprakl bitki trne belirli bir yer, ilev, anlam atfeder.
Bu otlann, ieklerin ounun bir ie yarad yoktur; amaLevi-Strauss'
un zerinde durduu ey, zihnin dzen gereksinimi duymasdr ve bu
dzen de her eyi aynmlayp her eye dikkat etmekle, zihnin ayrdnda
olduu her eyi gvenli, yeniden ulalabilir bir zihinsel konuma yerle
tirmek) e, dolaysyla eylere, bir "evre.. yi oluturan nesneler, zdelik
Jer dolamnda bir rol vernekle kuru] maktadr. Bu eit ilksel snfla
malarn kendi mantklar vardr; ama ereltiotunu bir topl umda iyiliin,
bir dierinde ktln simgesi klan mantk kurallarnn, ne ngrle
bilir bir ussall ne de evrensellii vardr. eyler arasndaki ayrmlarn
seili biiminin her zaman bir lde keyfi olduu sylenebilir. Bu ay
rmlara deerler de elik eder; tmyle gn na kanlabHseydi eer,
deerlerin tarihi nin de ayn lde keyfi olduu grlrd muhtemelen.
Moda yeterince ak bir rneidir bunun. Peruklar, dantel yakalar, iri to
kah pabular niye kar ortaya, bir zaman sonra niin kalkar piyasadan?
Bu soruya verilecek yant ksmen yararl lkla. ksmen de modann ikin
gzelliiyle ilgili olacaktr. Ama tarihteki her eyin, tpk tarihin kendisi
gibi insan eliyle oluturulduunu kabul edersek, unu anlamamz da ko
laylar: Birok nesneye, yere ya da zamana biilen roller, yklenen an
lamlar, ancak bu bime ve ykleme ilemleri yapld ktan sonra nesnel

geerl iJik kazanr. Bu, zellikle de yabanclar, bilkat garibeleri ya da


"anormal " davranlar gibi grece az rastlanr eyler iin dorudur.
Baz belirgin ve ayrk nesnelerin zihin tarafndan retildiini, nes
nel varolua sahip gibi grnseler de bu nesnelerin ancak kurnaca bir

A R K Y ATI L I K

64

gerekliklerinin olduunu savlamak pekala mmkndr. Birka d


nmlk arazilerde yaayan insan topluluklar, kendi topraklar ve yakn
evreleri ile "barbarlarn topraklar" dedikleri teki topraklar arasna s
nrlar ekerler. Baka deyile, kiinin zihninde, "bizim" olan tandk bir
uzam ile "bizimki"nin tesinde "onlara" ait olan yabanc bir uzam belir
lemesi evrensel bir edimdir; tamam yla keyfi

olabilecek corafi aynn

lar yapmann bir biimidir bu. Burada "keyfi" szcn kullanyorum,


nk "bizim topramz - barbarlarn topra" dedirten imgesel coraf
ya eitlemesi, barbariann da bu ayrmlamay kabul etmesini gerektir
mez. Bu snrlar kendi zihnimizde izmek "biz"e yeter; "onlar" byle
likle "onlar" haline gelir, hem yurtlar hem dnleri, "bizimkinden"
farkl olmasyla belirlenir. Dolaysyla, modem ve ilkel toplumlarda
kimlik duygusu, bir yere kadar, olumsuzlamadan karsanr.

i..

bein

ci yzylda yaam olan bir Atinal, byk olaslkla, olumlu anlamda


Atinal olduunu duyurnsad lde, barbar-olmayan diye de duyum
samtr kendini. Corafi snrlar, toplumsal, etnik, kltrel snrlara,
ngrlebilecek biimlerde elik eder. Ne ki, kiinin kendini yabanc
olmayan olarak duyumsay, ok zaman, "danda", kendi yurdunun
tesinde olana ilikin pek bulank bir dneeye dayaldr. Dardaki
yabanc uzam doldurak zere eit eit varsaym, anm, kurnla
ca trer.
Fransz filozof Gaston Bache1ard, uzarnn poetikas dedii eyi
zmlemiti.28 Ev ilerinin, buralara zg gibi grnegelmi deneyim
lerden tr, gerek ya da imgesel bir mahremiyet, bir gizlilik, bir g
venlik duygusu kazandn sylyordu. Evin nesnel uzam -keleri,
koridorl an, kileri, odalan- eve iirsel olarak ykteneniere oranla pek
nemsizdir; yklenen, genellikle, adlandnp duyumsayabileceimiz
imgesel ya da mecazi bir deeri olan -evi "perili .. , "yuva gibi", "hapis
hane gibi" ya da "byl" klabilen- bir niteliktir. Yani uzam, bir tr i
irsel srele, duygusal, hatta ussal bir anlam kazanr: Bo ya da adsz
uzak alanlar, burada bizim iin anlama dnr. Zaman sz konusu ol
duunda da ayn sre kar ortaya. "ok eskiden" , "balang" ya da
"zamann sonunda" gibi zamanlamalara yak.trdklarmzn, hatta bun
lar hakknda bildiklerimizin ou iirseldir: Yaplm, uydurulmutur.
Msr'n Orta imparatorluk dnemiyle uraan tarihi iin "ok eski
den"in pek ak, belirgin bir anlam olacaktr; ama bu anlam bile, "ok
eskiden"in, bizimkinden ok farkl, ok uzak bir zamanda gizlendii se
zilen imgesel, yan-kurmaca niteliini tmden ortadan kaldrmaz. n
k, hi kukusuz imgesel corafya ile tarih, zihne yakn olan ile rak

A R K I Y AT I L I I N ET K N L I K A L A N I

65

olan arasndaki uzaklk ve farkll abartarak zihnin kendini duyuunu


youn latrmasna yardnt eder. Arada bir, "onaltnc yzylda ya da
Tahiti'de olsam kendimi daha bir 'yuvamda' hissederdi mil derken duy
duklanmz iin de geerlidir bu.
Yine de, zaman ile uzam, daha dorusu tarih ile corafya hakkndaki
tm bilgimizin ncelikle imgesel olduunu iddia etmek gereksiz. Unut
mayalm ki, olgusal tarih ile olgusal corafya da mevcuttur; Avrupa ile
ABD'de dikkate deer, etkileyici iler baamutr bunlar. Bugn ara
trmaclar, dnya hakknda, dnyann gemii ile imdisi hakknda, es
kiden -szgelii Gibbon'n zamannda- bildiklerinden fazlasn biliyor
lar. Ne ki bu, bili necek her eyi bildikleri anlamna ya da daha nemlisi,
bildikleri eylerin, zerinde durduum imgesel corafya ve tarih bilgi
sini fiilen ortadan kaldnn olduu anlamna gelmiyor. Bu tr bir im
gesel bilginin tarih ile corafyaya katp katmad na ya da bir biim
de tarih ile corafyay hkmsz klp klmadna karar vermemiz ge
rekmiyor burada. imdilik bu bilginin, salt olgusal bilgi gibi grnen
den fazla bir ey olduunu syleyelim sadece.
Neredeyse en eski zamanlardan beri ark, Avrupa'da, ark'a ilikin
ampirik bilgilerden fazla bir ey olageldi. En azndan onsekizinci yz
yln balarna dein, R. W. Southern'n da pek gzel gsterdii gibi,
Avrupa'nn ark kltrlerinden birine, slam kltrne ilikin gr
cahilce, ama kannakt.29 Zira, cehalet ile bilgi arasndaki snrda gezi
nen belirli Dou anmlar, bir ark anlaynn etrafnda toplanm
gibidir hep. nce ark ile Bat arasna konan snn ele alalm. Zaten

ll

yada'dan beri belirgin bir snrdr bu. En etkili Dou armlarndan


ikisi, mevcut en eski ve en yeni tarihli iki antika Atina oyununda
Aiskhylosun

Persler'i

ile Euripides'in Bakkhalar'nda- ortaya kar.

Aiskhylos Perslerin, Kral Kserkses'in komutasndaki ordularnn Yu


nanllar tarafndan bozguna uratldn rendiklerinde kapldklar
ykm duygusunu betimler. Koro u at syler:

imdi btn Asya topra ssz


Kserkses kim varsa gtrd, yazklar olsun
Kserkses onlan yitirdi, yazk,
Kserkses kadrgalann denizde
aptalca batrd gitti.
Oysa Darius, usta oku
Susahiann sevdii babu
onun, yurttaianna byle zarar
getirdii olmu muydu?3

66

A R K Y ATI L I K

Burada nemli olan, Asya'nn da Avrupa'nn imgelemi aracly1a, bu


imgeJem sayesinde konumasdr; Avrupa, denizar, dman "teki"
dnyay. Asya'y yenik dnnesiyle tanmlanr. Asya'ya atfedilen ey
ler, boluk, kayp, ykm duygusudur ve bundan byle B at'ya her mey
dan okuyuunda ark'n bulaca da hep ayn ykm olacaa benzemek
tedir; aynca, Asya'nn daha stn olduu, Avrupa'y alt ettii grkemli
bir gemi iin yaklan at da iitilir.
Tm Atina oyunlan arasnda belki de Asya'ya en yakn duran oyun
olan Bakkhalar'da Dionysos Asya kkenliliiyle, ark gizemlerinin ga
rip bir ekilde tehdit edici olan taknlklaryla ilikilendirilir aka.
Thebai Krah Pentheus, annesi Agave ile onun yanda B akkha rabibele

ri tarafndan ldrlr. Bylece Dionysos'un gcn de tanrsalln

da tanmayp ona kar gelen Pentheus, bu yaptndan tr feci bir e


kilde ceza1andnlm olur; oyun, ayrks tann Dionysos'un korkun g
cnn herkes taraf ndan kabul edilmesiyle biter. Modern Bakkizalar yo
rumcular oyunun olaanst dnsel eriminin, estetik etkisinin ayr
dna varmaktan geri kalmadlar; ancak ek bir tarihsel aynnty, Euripi
des'in "boa geen, gitgide abes1een Peloponnesos Sava yllannda,
Anadolu ile Dou Akdeniz'den gelen, Pire'yle Atina'y altst eden ya
banc, esrimeye dayal Bendis, Kibele, Sabazios, Adonis ve sis dinleri
araclyla Dionysos kltlerinin ald yeni grnmden kukusuz et
kilenmi olduu"nu da gzard etmemek gerekir.31
ark'n bu oyun iftinde onu Bat'dan ayran iki yz, Avrupa'nn im
gesel corafyasnn temel motifleri olarak varln srdrecektir. ki k
ta arasna bir hat ekilir. Avrupa gl, dillendirilmi olandr; Asya boz
guna urayandr, uzakta, belirsiz kalandr. Aiskhylos, Asya'y, Kserk
ses'in annesi yal Pers kraliesinin ahsnda

temsil eder,

konuturur.

ark' dillendiren Avrupa'dr; bu diJlendirne, bir kukJacnn yapt ie


benzemez: Bir yaratcnn, araya giremesi halinde allm snrlarn
tesinde sessiz, tehlikeli bir alan olarak kalacak olan bir uzam kendi ya
am verici gcyle temsil eden, canlandran, kuran gerek bir yaratc
nn ayrcaldr. Aiskhylos'un, Asya dnyasn oyun yazannn tasarla
d biimde kapsayan korosu ile gene usuz bucaksz, belirli bir biim
almam, geliigzel Asya yaylmn, kirnileyin duygudalk gsterse
de egemenlii hi elden brakmadan irdelemeyi srdrecek olan arki
yat aratnnalann bilgiyle olumu kabuu arasnda bir koutluk var
dr. teki motif, "B at'ya szan tehlike olarak ark" motifdir. Dou'nun
taknlklar, yani normal deerler diye grlen eylerin gizemli bir e
kicilie sahip kartlar, ussall baltalar. Dou ile Bat arasndaki far-

A R K Y ATI L I I N E T K N L K A L A N I

67

kn simgesi "sertlik"tir, Pentheus histerik Bakkha rabibelerini serte ge


ri evirir nce. Daha sonra kendi de bir Bakkha rabibi olduunda, Di
onysos'a yenilmesinden te, balangta Dionysos'un tehdidini hafife
ald iin ldrlr. Euripides'in vermek istedii ders, Kadmos ile Ti
resias adl iki yal bilge tarafndan aktarlr oyunda; bu bilgeler insanla
r

ynetenin yalnzca "egemenlik.. olmadn,32 yazgy belirleyen yar

g diye bir eyin de var olduunu, bunun ise yabanc glerin kudretini
doru tartmak ve onlarla ustalkla uzlamak anlamna geldiini syler
ler. Bundan byle ark gizemleri ciddiye alnacaktr; bunun ncelikli
gerekesi, bu gizemterin aklc Bat zihnini, sregiden hrs ve gcn
yeni uygulamalarla ortaya koymaya kkrtmasdr.
Ancak, Bat ile ark arasndaki bu byk lekli aynmlama, zellik
le de uygarla zg nornal giriimlerin yolculuk, fetih, yeni deneyim
ler gibi yollara dklmeyi gerektiren etkinlikleri tevik etmesinden t
r, baka, kk aynmlamalara yol aar. Klasik Yunan ve Roma'da,
corafyaclar, tarihiler, Sezar gibi kamusal figrler, hatip ve ozanlar,
rklar, blgeleri, uluslar, zihinleri birbirinden ayran s nflandrc bil
gi birikimini zenginletirdiler. Bu birikimin byk ksm, hayn kendine
dokunur cinstendi; Romallarla Yunanllarn dier insanlardan stn ol
duunu kantlamak iin vard. Ancak ark ilgisi kendine ait bir snflan
drma ve hiyerari geleneine sahipti. Herodotos (tarih i, gezgin, mera
k sonsuz vakanvis) ile skender'in (sava kral, bilim merakls fatih)
daha nce ark'ta bulunm u olduklar, en azndan t.. ikinci yzyldan

beri her gezgin in ya da Dou'ya gz diken her hrsl Bat hkmdarnn


bildii bir gerekti. Dolaysyla ark, bir de kendi iinde, hem Herodo

tos ile skender hem de onlan n ard llann ca nceden biline n, gidilip g
rlm, fetbeditmi blgeler ile hi bilinmeyen, gidilmemi, fethedil
memi blgelere blnd. Hristiyanlk temel ark-ii blgelerin olu
turulmasn tamamlad: Bir Yaknark vard bir de Uzakark; ilki Rene

[Do u Akdeniz imparatorl uu] dedi


P3 tandk ark't, dieri bilinm eyen, yeni bir ark. Dolaysyla zihin
lerdeki corafyada ark, kiini n, yeni bir deikesini oluturnak zere
-Aden'e ya da Cennet Bahesi'ne dner gibi- geri dnd bir Eski
Grousset'n in

l'empire du Levant

Dnya olmakla, Kolombun Amerika'ya geliindeki gibi, yeni bir dnya


kurnak iin gelinen tmyle yeni bir yer olmak arasnd a gidip geliyor

du (oysa, terslik bu ya, Kolomb Eski Dnya'n n yeni bir ksmn kefet
tiini dnmt). Kukusuz, bu arklarn ikisi de sadece yaknla,
tandkla indirgenemedii gibi, sadece uzakla, bilinmezlie de in
dirgenemiyordu; ilgi ekici olan, bu dnceler arasndaki gelgitti, bu

68

A R K I Y AT I L I K

kavram ikilisinin ierdii o kkrtc anm zenginlii, zihinleri el


me, oyalama ve bulandrma gcyd.
ark'n, zellikle de Yaknark'n nasl olup da Batrda. antikadan
beri Bat'nn byk tamamlayc kart diye bilinir ha1e geldiine bir
bakahm. in iinde Kutsal Kitap ile Hristiyanln douu vard; tica
ret yollarnn baritasn, dzenli bir mal dei toku sistemi modelini
kartan Marco Polo gibi gezginler, Marco Poto'nun ardndan da Lodovi
co di Varthema ile Pietro della Vaile vard; Mandeville gibi hikayeciler
vard; Dou'nun korkutucu ftuhat hareketleri ve kukusuz ncelikle
slam vard; militan hac lar, en bata da Hahlar vard. B u deneyimlere
ait literatrden, tmyle kendi iinde yaplanan bir belgeler btn ge
liti. Bu btnden de snrl sayda tipik kalp dodu: seyahat, tarih, hi
kaye, klieler, kalem almalar. Bunlar ark'n deneyimlenmesine ara
clk eden merceklerdir; Dou-Bat karlamasnn dilini, alglann,
biimini olutururlar. Ancak, sonsuz saydaki karlamaya bir birJik
getiren ey, az nce szn ettiim gelgittir. Dpedz yabanc olan,
rak olan bir ey. u ya da bu nedenle, daha tan1dk bir ey haline gelir.
Kii eyleri ya hi bilinmedik ya da tmyle bilinen eyler diye deer
lendirmekten vazgemeye ynelir; ilk kez grlen yeni eyleri, nce
den biJinen bir eyin deikesi olarak grneye izin veren yeni bir orta
deerlik kategorisi doar. Byle bir kategori, z gerei, yeni reni
edinmeye yarar bir yol olmaktan ok, varlklara ilikin belli bir yerleik
gr tehdit ettii dnlen eyi denetleme yntemidir. Eer zihin,
ortaan banda slamn Avrupa'da grld gibi, hepten yeni bir
yaam biimi diye grlen bir eyle anszn ilikiye gemek zorunda
kalrsa, verecei karlk genellikle tutucu, savunmaya gemi bir kar
lk olur. slam, eski bir deneyimin, bu zel durumda Hristiyanln hi
leli bir deikesi diye deerlendirilir. Tehdidin sesi kesilir, bildik deer
ler kendilerini zorla kabul ettirir; sonuta zihin, eyleri ya "zgn" ya
"yinelenen" eyler olarak kendine uyarlamakla zerindeki basky azal
tr. Ardndan da "el atlr" slarna: Yenilii ve anm gc denetim al
tna alnr; bylelikle, slamn ham yeniliinin ylece, el srlmeden b
raklmas halinde yaplmas olanaksz olan grece daha i ncelikli farkl
lahrmalar yaplabilir. Dolaysyla, tm ark, Bat'nn tandk olana
duyduu kmseme ile allmadk karsndaki holanma -ya da kor
ku- iliperii arasnda gidip gelir.
Ne var ki, slam sz konusu olduunda, Avrupa'nn -her zaman say
gs deilse bile- korkusu yerinde bir korkuydu. Hz. Muhammet'in 632'
de lmesinden sonra, askeri, ardndan da kltrel ve dinsel slam h8.ki-

A R K Y A T I L l 1 N ET K 1 N L K A L A N I

69

miyeti olaanst bir art gsterdi. nce ran, Suriye, Msr, ardndan
Trkiye, sonra da Kuzey Afrika Mslman ordularnn eline geti; se
kizinci ve dokuzuncu yzyllarda spanya, Sicilya ve Fransa'nn baz
blgeleri fethedildi. nnc ve ondrdnc yzyllara gelindiinde
slam egemenlii douda Hindistana, Endonezyaya, infe kadar uzan
mt. Avrupa, bu ei grlmedik saldr karsnda, dehetten, saygyla
kark korkudan baka pek bir tepki de gsteremiyordu. slamiyetn fe
tihlerine tank olan Hristiyan yazarlarn, Mslmanlarn bilgisiyle, ge
likin kltryle, ikide bir kendini gsteren grkemiyle ilgilendikleri
yoktu pek; oysa bu kltr, Gibbon'n deyiiyle, "Avrupa vakayinamele
rinin en karanlk, en miskin dneminin adayd" . (Ne ki Gibbon bir
tr hazla unu da ekliyordu: "Tm bilim Batda ykselie getiine g
re, ark'taki aratrmalarn tavsamas, de gemesi beklenecek bir
eydir."34) Hristiyanlarn Doulu ordular karsndaki tipik duygusu
yle bir eydi: "Tpk oul karan arlar gibi grnyor.. lard, "ama
acmasz"dlar, "her eyi yakp yktlar"; Monte Cassino Manastrndan
Erchembert adl bir keiin onbirinci yzyldaki szleriydi bunlar.35
slamn yldny, yakp ykmay, eytansy, nefret edilen barbar s
rlerini simgeler hale gelmesi nedensiz deildi. Avrupa iin slam sre
en bir sarsntyd. Onyedinci yzyln sonuna dein "Osmanl tehdidr',
tm Hristiyan uygarl iin srekli bir tehlikenin temsilcisi olarak Av
rupann yan banda pusuda bekledi ; zamanla Avrupa uygarl bu
tehditle, onun bilgi birikimiyle, nemli olaylar, nemli simalar, er
demJeri, kusurlaryla, bunlar yaamnn dokusuna katmasna b..
tnleti. Sadece Rnesans ngilteresinde bile, Samuel Chew'un klasik
almas The Crescent and the Rose'da (Hilal ve Gl) anlatt gibi, .. az
ok eitim grm, kafas biraz alan biri .. Osmanh-slam tarihinin
birok ayrntsn ve Hristiyan Avrupa'ya tecavzlerini ok iyi bilir,
bunlan Londra sahnesinde izleyebilirdi.36 nemli olan u: slam konu
sunda baki kalan ey, slamn bir zamanlar simgesi olduu o byk,
tehlikeli gcn zorunlu olarak aptan dm bir deikesiydi. Msl
man, Osmanl ya da Araplarn Avrupa'ya zg -Walter Scott'n Sara
zenleri gibi- temsil biimleri, korkulur ark' denetlemenin bir yolu ol
du hep; ayn ey, bir yere kadar, ada akademik arkiyatlarn yn
temleri iin de geerlidir. arkiyatlann konusu Dou'nun kendisinden
ziyade, Batl okuryazar kamuoyuna tantld ve bylece daha az kor
kulur klnd haliyle Dou'dur.
Egzotik olann byle evcilletirilmesinde, zellikle tartlacak ya da
knanacak bir ey yok; tm kltrler arasnda, kukusuz tm insanlar

70

A R K I YATI L I K

arasnda ortaya kan eylerdir bunlar. Benim iaret etmek istediim,


Avrupal Bat'da ark' dnen, ark deneyimi olan herkes kadar ar
kiyatlarn da bu tr bir zihinsel ilemi uygulamaya koymu olduklan
dr. Ancak gene de, bu ilemin bir sonucu olarak kendini dayatan snrl
szck ve imge daarc daha nemlidir. Bat'da slamn almlan,
Nonnan Daniel'in de hayranlk uyandracak bir biimde inceledii m
kemmel bir rneidir bunun. siarn anlamaya alan Hristiyan d
nrler zerinde etkili olan kstlamalardan biri benzetirneye dayan
yordu; Hristiyan inannn temel dayanann Hz. sa olmasndan t
r, byk yanlgyla, Hristiyanlk iin Hz. sa neyse slam iin de Hz.
Muhammet'in ayn ey olduu varsay ld. Bundan tr islama kalem
atmalarnda ..Muhammetilik .. ad verildi, Hz. Muhammet iin de
.. sahtekar" sfat kendiliinden kullanlverdi.37 Bu ve bunun gibi birok
yanl kavramlatrnalarla .. imgel em rn dlatrnalar tarafndan
hibir zaman knlmayan bir dng olutu . ... Hristiyanln btnsel,
kendi kendine yeter bir islam anlay vard. . 38 islam, ilevi kendi ba
na islam temsil etmekten ok, ortaa Hristiyan iin islam temsil et
mek olan bir imge haline geldi (deyi Daniel'e ait, ama bana kalrsa s
lamn imge haline gelmesi arkiyatln geneli asndan da nemli
ipular yor).
.

Kurantn anlamn veya Mslmaniann onu nasl yorumladklann ya da


Mslmaniann belirli koullarda ne dndklerini ve ne yaptklanm grmez
den gelme yolundaki deimez eilim, ister istemez, Kuran retisi ile dier s
lami retilerin, Hristiyanlan ikna edecek bir biimde sunulduu anlamna ge
lir; yazarlar ile okurlann slami snra uzakl arttka, gitgide daha abartl ha
le gelen sunu biimleri kabul edilebilirlik kazanacakt. Mslmanlarn, ,. Ms
lmanlar bunlara inanrn dedii eyleri gerekten onlann inanlan diye kabul
etmeye pek yanalmyordu. Aynntlardan (olgusal zorlamalar altnda bile) ola
bildiince az vazgeilen, ana hatlardansa asla vazgeilmeyen Hristiyan yapm
bir tablo sz konusuydu. Farkl dnlerin glgeleri dolayordu, ama bunlar
ancak ortak bir erevede ortaya kabiliyordu. Giderek artan kesinlik meraky
la yaplan tm dzeltmeler, zedelenebilir olduu pek yenilerde fark edilen bir
eyin korunmas, zayflam bir yapnn desteklenmesiydi yalnzca. Hristiyan
Iann siama ilikin gr, srf yeniden kurmak iin bile olsa, yktiamayacak
bir yapyd.39

Hristiyanln bu kesin izgili slam tablosu, ortaadaki ve Rne


sans'n ilk dnemindeki farld trden iirler, bilgince tartmalar, yay
gn batl inanlar da dahil olmak zere eitli yoUardan kuvvetlendiri1di.40 Bu dneme dein Yaknark, Latin Hristiyanlnn genel dnya
tablosuna hemen hemen tamamyla dahil edilmiti; szgelii Roland
'

A R K Y A T I L I I N ETK N L I K A L A N I

71

Destan'ndaki tasvire gre Sarazenlerin dininde Hz. Muhammet ile


Apollon'a iman etmek vardr. Onbeinci yzyln ortalanna varldn
da, R.W. Southem'n pek gzel gsterdii gibi, ciddi Avrupal dnr
ler iin, askeri gcyle Dou Avrupa'ya sokulup sular bulandran "s
lam konusunda bir eyler yapmak gerektii" gzle grlr hale gelmi
ti. Southem, arpc bir olay, 1450-60 arasnda drt alimin, Segovial
Juan, Nicolaus Cusanus, Jean Germain ve Aeneas Silvius'un (Pius ll)
slamla contraferentia, yani "grme" yoluyla uzlamaya almalar
n anlatr. Fikir Segovial Juan'dan kmt: Hristiyanlarn Mslman
lara toptan din deitirtneyi amaladklar aamal bir grme olma
lyd bu. Segovial Juan'a gre "grme, siyasal iievin yan sra kesin
bir dinsel iieve de sahip olacakt; o devri n gnllerini tam kalbinden
vuracak szlerle, on yl bile alsa bunun savaa gre daha ucuz, daha za
rarsz bir yol olacan zerine basa basa sylyordu." Bu drt kii ara
snda hibir fikir birlii yoktu; ama bu olay, Avrupa'nn karsna temsi
li bir ark karmaya, ark ile Avrupa'y tutarl bir biimde birlikte sah
ne/emeye ynelik -Beda'dan Luther'e uzanan, Avrupa'ya zg genel bir
giriime dahil- pek ineeliidi bir giriim olmasndan tr, Hristiyanlar
iin temel dncenin, Mslmanlara slamn sadece Hristiyanln
yoldan km bir deikesi olduunu gstenek olmasndan tr can
alc bir olaydr. Southem'n vard sonu udur:
Bizim iin en arpc olan, bu dnce dizgelerinin [Avrupa-Hristiyan d
nce dizgelerinin], aklamaya kalktklan grngye [slama] sahiden doyu
rucu bir aklama getirne konusundaki yetersizlikler idir - stelik gerek hayat
ta olayiann akn da pek etkilemez, belirli bir yola sokmaz bu dizgeler. Olay
lar, fiiliyatta, en akl banda gzlemcilerin kestirimlerinin tersine, ne ok iyi ne
de ok kt bir seyir izler; olayiann asla, ii en iyi bilenlerin kuku duymadan
bekledikleri mutlu sona ulamadn saptamakta da yarar var herhalde. [Hris
tiyanln slam bilgisindel bir ilerleme var myd? Olduu kansna vardn
sylemeliy im. zm inatla gzden rak tutulmu olsa da, sorunun dile getirili
i daha karmak, daha ussal, daha bir deneyimlerle bantl hale geldi. ... Orta
ada slam sorunuyla uraan aratraclar, aradklar. bulmak istedikleri
zme ulmay baaramadJar; ama, baka insanlar arasnda, baka alanlarda
gn geldiinde baanya hak kazanabilecek zihinsel alkanlklar, kavray ye
til eri gelitirdiler.4t

Bat'nn islama bakna ilikin ksa tarihinde Southern'n zmle


mesinin en iyi yn, sonuta daha i ncelikli, daha kannak hale gelenin
Bat'nn cehaleti olduunu, Bat'ya zg. hacmi ya da doruluu artan
bir olgusal bilgi btn olmadn kantlamasdr. nk kurmacalarn
kendi mantklan, kendi geliim ya da k diyalektikleri vardr. Orta-

72

A R K I Y AT I L I K

ada Hz. Muhammet'e yle nitelikler yaktnld ki, ortaya " [onikinci
yzylda] Avrupa'da gerekten grlen, kendilerine iman edilmesini is
teyerek yandalar toplayan o 'zgr Ruh' peygamberleri .. ne denk den
bir kiilik kt. Ayrca gene benzer biimde, sahte vahiylerin yaycs
diye grlmesinden tr, ehvet ve sefahat dknlnn, olancl
n, tm bir kallelik eitlerneleri beinin timsali haline geldi Hz.
Muhammet; btn bunlar retisindeki sahtekarlklardan "mantksal"
olarak treti lmiti.42 Bylelikle ark, deyim yerindeyse temsilciler ve
temsil biimleri edinmi oldu; bunlarn her biri, kendilerinden ncekile
re gre daha somut, ierikleri balamndan Bat'nn baz gereksinimlei
ne daha uygun temsil biimleriydi. ark bir kez sonsuzu sonlu bir biim
altnda cisimletinneye uygun bir yer diye bellendikten sonra, Avrupa
bu uygulamaya bir son verneyi baaramad sanki; ark ile arkl,
Arap, Mslman, Hint1i, inli, artk kim olursa, taklit ettikleri varsay
lan byk bir zgn varln (sa'nn, Avrupa'n n, Bat'nn) yinelenip
duran sahte cisim1eme1erj haHne geldi .. ZamanJa deien tek ey, Ba
t'nn ark'a ilikin bu epeyce narsisst dncelerinin yola k noktas
oldu, nitelii deil. yle ki, onikinci ve onnc yzyllarda, Arabis
tan'n "Hristiyan dnyann kysnda, sapkn canilerin doal sna"43
olduunu, Hz. Muhammet'in dininden dnm bir hilekar olduunu
syleyen bir genel inan, yininci yzylda da, slamn gerekte ikincil
dzeyde bir Ariusu* sapk nlktan baka bir ey olmadn syleyen44
bir arkiyat aratrmac, yetkin bir mtehasss bulabiliriz.
arkiyatln akademik bir alan olduu yolundaki ilk tanmlama
mz imdi yeni bir somutluk kazanyor. Alan denince, ou zaman, s
nrlan belirlenmi bir uzam anlalr. Temsil dncesi tiyatro kkenli
bir dncedir: ark, tm Dou'nun snrland sahnedir. Rolleri tre
dikleri geni btn temsil etmek olan simalar kar bu sahneye. Dola
ysyla ark, tandk Avrupa dnyasnn tesindeki bitimsiz bir yaylm
gibi deil, daha ok. kapal bir alan, Avrupa'ya eklenmi bir tiyatro sah
nesi gibi grnr. arkiyat, genelde Avrupa'nn sorumlu olduu bir
bilginin zel mtehas ssdr sadece; nasl izleyici tarihsel ve kltrel
olarak, teknik dzlemde oyun yazarlarnca at hp kurulan oyunlarn so
rumluluunu tayorsa (ve bu oyunlara katlyorsa), arkiyat bilgisinin
sorumluluunu da Avrupa tar. B u ark sahnesinin derinliklerinde, te
kil eleriyle inanlmaz zenginlikte bir dnya yaratan mthi bir kl t* Drdnc yzyln bnda lskenderiyeli rahip Arius tarafndan ortaya atlan. lsa'nn
ilahi olmayp yaratlm bir varlk olduunu ileri sren sapkn Hristiyan retisi. (.n.)

A R K Y A T I L I I N ETK N L I K ALANI

73

rel repertuvar bulunur: Sfenks, Kleopatra, Aden, Troya, Sodom ve Go


morra, Astarte, lsis ile Osiris, eba, Babil, Refakati Cinler, Drt M
neccim, Ninive, Rahip Johannes, Hz. Muhammet ve daha dzinelerce
si ; yan dsel yar bildik dekorlar, kimi durumda da yalnz adlar; cana
varlar, iblisler, kahramanlar; yldrlar, zevkler, arzular yer alr bu re
pertuvarda. Avrupa'nn imgelemi byk lde bu repertuvardan bes
lenmitir: Ortaa ile onsekizinci yzyl arasnda Ariosto, Milton, Mar
Iowe, Tasso, Shakespeare, Cervantes ve Roland Destan ile Cid Efsane
si'nin yazarlar gibi byk yazarlar, eserlerinde ark'n zenginliklerin
den, onlar popler klan imgelerin, dncelerin, betilerin ana hatlarn
keskinletirecek biimde yararlanmlard. Ayrca, Avrupa'da akade
mik arkiyat aratrna saylan ey, bilgi gerekten geliiyonnu gibi
grndnde bile, byk lde ideolojik sylenleri ie kouyordu.
arkiyat tiyatroda drama tarz ile bilgiye dayal imge daarcnn
nasl bir araya geldiini gsteren nl bir rnek, Barthelemy d'Herbelot'
nun, lmnden sonra, 1 697'de, An toine Galland'n nszyle yaymla
nan Bibliotheque orien tale'idir (ark Kitapl). Ksa bir sre nce ya
ymlanan Cambridge History of lslamn (Cambridge slam Tarihi) giri
inde, "yeni slam anlay .. nn yaygnlatrlmas, slamn "akademik
ilgileri youn olmayan okura" tanllmas asndan, George Sale'in Ku
ran evirisindeki ( 1 734) nsz ve Simon Ockley'nin History of the Sa
racens iyle (Sarazenlerin Tarihi, 1 708- I 7 1 8) birlikte d'Herbelot'nun ya
pt da "son derece nemli"45 grlr. Sale ile Ockley'ninkilerden farkl
olarak lslamla snrl kalmayan ark Kitapf iin yetersiz bir tanm(a...
madr bu. Johan n H. Hottingerin 1 65 I 'de yaymlanan Historia Orienta
lili (arkllarn Tarihi) bir yana, ark Kitapl Avrupa'da ondakuzun
cu yzyln bana dein standart bavuru yapt olarak kald. Yaptn et
kinlik alan gerekten ana uygundu. Avrupann ilk Binbir Gece Ma
sallar evirmeni, tannm Arapac Galland, d'Herbelot'nun giriimi
nin geni kapsamna dikkati ekerek, onun baars ile ondan nce orta
ya konulanlar kartlatnut. GalJand, d'Herbelot'nun pek ok Arap
a, Farsa, Trke yapt okuduunu, bu okumalarn sonucunda, o gne
dein Avrupallar iin gizli kalan birok ey i ortaya kartabildiini
sylyordu.46 oHerbelot nce bu ark dilinin szlklerini olutur
du; sonra da, hem efsanevi hem geree sadk biimleriyle ark tarihi
ni, ilahiyatn, corafyasn, bi1imini, sanatn inceledi. Derken bu iki
almay ilkin bir bibliotheque'te [kitaplkta], harf srasna gre dzen
lenmi bir szlkte, ardndan da bir jlorilegede [sekide] birletirmeye
karar verdi. Bunlardan sadece ilki tamamland.

74

A R K I Y AT I L I K

Galland'n ark Kitapl'na ilikin aklamasnda, arlkla Dou


Akdeniz'i kapsayan bir orientale'in [arkl] tasarland saptanmt;
oysa kapsanan sre -Galland'n hayranlk duyarak dile getirdii zere
Adem'in yaratlmasndan balayp temps ou nous sommes'la [iinde bu
lunduumuz zaman] bitmiyordu: D'Herbelot daha da gerilere, efsanevi
tarihlerde plus haut [daha eski] diye tanmlanan bir zamana -Adem n
cesi Sleymanlar'n hkm srd uzun dneme- uzanmt. Galland'
n aklamasnn devamnda, ark Kitapl'nn "dier tm" dnya tarih
lerine benzediini, nk giritii iin, Yaradl, Nuh Tufan, Babil'in
k vb. konulara ilikin mevcut bilginin eksiksiz bir zetini kart
mak olduunu --d'Herbelot'nun farknn ise, ark kaynaklanna dayan
mas olduunu- reniriz. Tarihi iki tipe -kutsal (Yahudi, Hristiyan)
ve kafir (Mslman) tarihlere- ve iki dneme -tufan ncesi ile sonras
na- blmt d'Herbelot. Bylece, Mool, Tatar, Trk ve Slav tarihleri
gibi ok eitli tarihleri inceleyebilmiti ; ayrc treleri, ayinleri, gele
nekleri, tefsirleri, hanedanlar, saraylan, nehirleri, bitki rtleriyle,
ark'n en uzak ucundan Herkl Stunianna dein Mslman impara
torluunun tm topraklarn da ele almt. Byle bir alma, "Hristi
yanla bu denli byk zararlar veni olan Muhammefin sapkn re
tileri"ne C'la doctrine perverse de Mahomet, qui a cause si grands dom
mages au Christianisme") ynelik zel bir ilgi ierse de, nceki tm a
lmalardan daha kapsaml bir btnd. Galland "Sylev" ini, sonunda
okuru d'Herbelot'nun ark Kitapl'nn utile et agreable [kullanl ve
ho] olma asndan esizlii konusunda ikna ederek bitimiti; Pastel,
Scaliger, Golius, Pockoke, Erpenius gibi arkiyatlar, dilbilgisine, sz
lk bilgisine, corafyaya vb. kslp kalm arkiyat almalar ret-
milerdi. Galland'a gre, Avrupal okuru ark kltrn incelemenin
nankr, ksr bir almadan te bir ey olduuna inandracak bir yapt
ortaya koyabiten tek kii dtHerbelot'ydu: Okurunun zihninde ark' biJ..
menin, incelemenin ne demeye geldiine dair -hem zihni tatmin edecek
hem de byk, nceden tasarlanm beklentileri karlayacak- yeterince
kapsayc bir dnce oluturnaya alan da yalnz o olmutu.4'
Avrupa, d'Herbelot'nunki gibi giriimlerle, ark' kuatma, ark'
arklatna yetisine sahip olduunu kefetti. Galland'n, kendisinin ve
d'Herbelot'nun materia orientalia's [ark kaynaklar] hakknda syle
diklerinin u ya da bu noktasnda, belirli bir stnlk duygusu peydah
Ian verir; Raphael du Mans gibi onyedinci yzyl corafyaclarnn ya
ptlarnda grld zere, Avrupallar, Bat biliminin ark' atn
ve gerilerde braktn alglayabilmektedirler.48 Ne ki grlr hale ge-

A R K Y A T I L I I N ET K N L I K A L A N I

75

len, Batl bir bak asnn ark' gerilerde brakmas deildir sadece:
Bir de, ark'n bi timsiz zenginliine el atmaya, bu zenginlii dizgeleti
rerek, hatta alfabetik sraya dizerek sradan Batl iin bilinir klmaya
yarayan muzaffer bir teknik vardr. Galland, d'Herbelot'nun beklentileri
karladn sylerken, ark Kitapl'nn ark'a ilikin genel kabul g
ren dnceleri gzden geirip dzeltineye kalkmad n belirtmek is
tiyordu sannm. nk arkiyatnn yapt i, okurunun gznde
ark' kesin/emektir; oktan pekimi kanlar sarsmaya almaz arki
yat, kald ki bunlar sarsmak gibi bir niyeti de yoktur. ark Kitapl'
nn tek yapb, ark' daha tam, daha ak biimde sunmakt; Dou Ak
deniz tarihine, Kutsal Kitap imgelerine, slam kltrne, yer adiarna
vb. dair rasgele devirilmi gereklerden oluan geliigzel bir derleme
de olabilecek eyler, A'dan Z'ye aklc bir ark panoramasna dnt
rlmt. D'Herbelot Muhammet maddesinde peygambere taklan tm
adlar verir nce, ardndan da Hz. Muhammet'in ideolojisinin, retisi
nin deerini yle belirler:
C'est le fameux imposteur Mahomet, Auteur et Fondateur d'une hn5sie, qui a
pris Je nom de religion, que nous appeUons Mahometane. Voyez le titre d'EsJam.
Les Interpretes de I'Aleoran et autres Docteurs de la Loy Musulmane ou Ma
hometane ont applique a ce faux prophete tous les eloges, que les Ariens, Pauli
tiens ou Paulianistes & autres Heretiques ont attribue a Jesus-Christ, en lui
0
otant sa v n . . . 49
....

(Kendini din diye adlandran, bizim Muhammetilik dediimiz bir sapknl


n Yaratcs, Kurucusu olan nl sahtekar Muhammet. Bkz. Islam maddesi.
Kuran yorumculan ile Mslman ya da Muhammetilik eriatnn stati an,
bu sahte peygamber iin, Arlusu1ann, PauJos taraftarJan nn ya da Paulosula
nn ve dier sapknlann, Hz. lsa'ya -onun kutsalln elinden alarak- yaktr
dklan vglerin hepsini kullannuJardr. ... )

"Muhammetilik", Avrupa'nn islama reva grd (kltc) ad


dr; Mslmanlk iin kullanlmas gereken doru ad -"slam"- ise bir
baka maddeye havale edilir. "Bizim Muhammetilik dediimiz sap
knlk", gerek dinin Hristiyan usul bir taklidinin taklidi diye "anla
lr". Ardndan, Hz. Muhammet'in yaamna ilikin uzun tarihsel akla
masnda az ok gvenilir bir anlatya geer d'Herbelot. Ne ki, ark Ki
tapl'nda yaplmak istenen, Hz. Muhammet'i bir yere yerletirmektir.
Bu babo sapknlk, alfabetik sralamaya yerletirilmi, ideolojik a
dan kesin bir ansildopedi maddesine dntrldnde, tad tehli
keler de ortadan kalkar. Hz. Muhammet tehdit edici, ahlaksz bir sefih
niteliiyle Dou dnyasnda gezinip durmaz artk; ark sahnesindeki

76

A R K I Y AT I L I K

yerinde (teslim edHen nemiyle) uslu uslu oturur. 50 Bir soykt, bir
aklama, hatta bir geliim balanmtr Hz. Muhammefe; tm bunlar
onu yerli yerinde tutan basit nermelerde ierilmitir.
Bu trden ark "imge .. leri, kapsanamayacak kadar yaygn ve byk
bir btnl temsil ederek veya onun yerine geerek bu btnl
kavranr ya da grnr kldklar iin imgedirler. Ayn zamanda The
ophrastos, La Bruyere ya da Selden'in rettii vngen, pinti ya da obur
gibi tiplerle soyda karakterlerdir de. Ama belki de miles gloriosus [ko
medide bbrlenen asker tipi] ya da sahtekar Muhammet gibi karakter
lerin grldn sylemek pek doru olmaz, nk bir karakterin
sylemsel kstlanndan beklenen ey, olsa olsa, genel bir tipin glk
ek.ilmeden, belirsizlie d1meden anialmasn salamaktr. Yine
de d'Herbelot'daki Hz. Muhammet karakteri bir imgedir; nk sahte
peygamber, ark Kitapl'nda btn ierilen, orientale diye anlan ge
nel teatral temsili n bir parasdr.
arkiyat temsilin didaktik nitelii, ark' sahneleme iinin bt
nnden ayn tutulamaz. ark Kitapl gibi sistemli bir alma ve ara
trma rn olan bilgisel yaptlarda yazar, zerinde alt malzemeyi
sk bir dzene sokar; ayrca basl sayfann verdii eyin, malzerneye
ilikin dzenli, disiplinli bir akl yrtme olduunu okur iyice anlasn
ister. ark Kitapl'nn bu yolla aktard ey, arkiyatln gcne,
etkinliine ilikin bir kandr; bu kan okura, bundan byle her an,
ark'a ulamak iin arkiyatnn salad bilgi aianndan ve ifrele
melerden gemek zorunda olduunu hatrlatr. Bat Hristiyanlnn
ahlaki gereklerine uydurulmakla kalmaz ark; ayn zamanda, dzelt
meler, kantlamalar iin Bat zihnini ncelikle ark'a ait kaynaklara de
il, baka arkiyat yaptiara gnderen bir dizi tutum ve yarg tarafn
dan kuatlr. Benim verdiim adla arkiyatlk sahnesi, ahlaksal ve
epistemolojik katln bir dizgelemesi olup kar. Bylelikle, ark'a
ilikin kurumsallam Bat bilgisini temsil eden bir disiplin olarak ar
kiyatlk, ark, arkiyat ve Batl arkiyat .. tketicisi" zerinde
koldan bask uygulamaya balar. Byle kurulan bu kollu ilikinin
gcn azrnsamak hata olur bence. nk (Dou'da "bir yerlerde"ki)
ark, Avrupa toplumunun, "bizim .. dnyamzn snrlarnn dnda kal
masndan tr dzeltilir, hatta cezalandnlr; bylece arklatnlm
olur ark - ark' arkiyatlara ait alan olarak belirlemekle kalmayan,
acemi Batl okuru da (d'Herbelot'nun alfabetik srayla dzenlenmi
ark Kitapl gibi) arkiyat ifreleri gerek ark olarak kabul etme
ye zorlayan bir sretir bu. Ksacas hakikat, sonunda varoluunu bile

A R K YAT I L I I N E T K N L K A L A N I

77

arkiyatya borluymu gibi grnmeye balayan kaynan kendisi


nin deil, bilgisel yarglarn bir ilevi haline gelir.
Tm bu didaktik sreci anlamak da aklamak da g deil. Btn
k1trJerin ham gereklie dzeltmeJer yklediini, gereklii geliig
zel nesnelerden bilgi birimlerine evirdiini hatrlamak gerekiyor yine.
Sorun bu dntrmenin ortaya kmas deil. nsan zihninin bakir ya
bancln saldrsna diren gstermesi son derece doaldr; dolaysyla
kltrler, baka kltrleri olduklar gibi deil -almlayann lehine ol
mak zere- olmalan gerektii gibi almlayarak, bu kltrlere btnsel
dnmler dayatma eilimi gsterritir her zaman. Ne ki Batl iin
ark, her zaman Bat'nn u ya da bu ynne benziyordu; szgeJii, baz
Alman Romantiklerine gre Hint dini, znde Germen-Hristiyan pan
teizminin ark'a zg bir deikesiydi. Ama arkiyat, yaptnda ark'
bir eyden baka bir eye dntrnenin bir yolunu bulur her zaman:
Bunu kendisi iin yapar, kendi kltr iin yapar, kimi durumda da
ark sayd ey iin yapar. Bu dntrme sreci disiplinlemi bir s...
retir: Oretilir, kendi dernekleri, sreli yaynlar, gelenekleri, szck
daarc, retorii vardr; tm bunlar, Bat'nn hakim kltrel, siyasal
dsturlanna gbekten baldrlar, bu dsturlarca beslenirler. Aada da
gstereceim gibi, sz konusu sre, yapmaya alt ite, btnselli
ini azaltna deil, daha btnsel hale gelme eilimi gsterir; o kadar ki,
ondokuzuncu ve yirminci yzyllarn arkiyath yle bir gzden ge
irildiinde edinilen baskn izlenim, arkiyatln tm ark' duygu
suzca ematikletirdiidir.
Bu ematikletirmenin bJangcnn ne kadar eskiye uzand, Ba
t'nn ark' temsil etme biimlerine deindirnde klasik Yunan yaz
nndan verdiim rneklerden anlalyor. Eski temsil biimleri zerine
kurulan sonraki temsil biimlerinin ne kadar sk eklemlenmi oldukla
nn, ne kadar abartl bir dikkatle ematikletirildiklerini, Bat'nn imge
sel corafyasna yerletirilileri nin ne kadar arpc bir etkisinin oldu
unu, Dante'nin Cehennem'ine bavurarak aklayabiliriz imdi. Dan
te'nin La divina commedia'daki (lahi Komedya) baars, dnyevi ger
ekliin gereki resmi ile evrensel, ebedi Hristiyan deerleri dizgesi
ni, dikisiz, yekpare bir dokuda birletirnesiydi. Kutsal yolculua
kan Dante'nin Cehennemden, Araftan, Cennet'ten geerken grd
ey, benzersiz bir ilahi yarg tasavvurudur. Szgelimi Paolo ile Frances
ca, gnahlarndan tr sonsuza dein cehenneme atlm halleriyle g
rlrler, ne var ki hala kendilerini sonsuza dek kalacaklar yere gnde
ren karakterleri, eylemleri canlandrnakta, hatta yaamaktadrlar. B un

78

ARKIYATILIK

dan tr de Dante'nin tasavvurundaki kiilerin hibiri yalnz kendini


temsiJ etmez, kiiliinin ve payna den yazgmn tipik bir temsilcisidir
ayn zamanda.
"Maometto" -Hz. Muhammet- Cehennem'in 28. kantosunda ortaya
kar. Cehennemin dokuz katndan sekizincisi ne, on Malebolge Bolgia'
sndan dokuzuncusuna -eytan'n Cehennem'deki kalesini kuatan kas
vetli hendekierin bulunduu yere- yerletirilmitir. Dolaysyla Dante
Hz. Muhammet'e ulamadan nce, gnahlar daha hafif insanlarn ehvet dknlerinin, paragzlerin, oburlarn, sapknlarn, fkelilerin,
canna kyanlarn, katirieri n- bulunduu katardan geer. Hz. Muham
met'ten sonra -Cehennemin dibine, eytan'n bulunduu yere vanlmaz
dan nce- dzenbazlada hainler vardr sadece (Yahuda, Brts ve Cas
sius da buradadr). Yani Hz. Muhammet kat bir ktlk hiyerarisinde,
Dante'njn seminator di scandalo e di scisma [rezili ik ve ayrlk tohum
larn atanlar] dedii kategoride yer alr. Hz. Muhammet'in ayn zaman
da ebedi yazgs da olan cezas zellikle irentir: Dante'nin deyiiyle
tahtalar ayrlan bir f gibi, enesinden makatina ikiye yarlr sonsuza
dein. Bu noktada Dante'nin dizeleri, bu kadar kanl canl bir cezann
getirdii te dnya bilgisi ayrntlarnn hibirinden mahrum etmez
okuru: Hz. Muhammet'in barsaklar ile dks pervasz bir zenle be
timlenir. Hz. Muhammet Dante'ye, gnahkarlar kuyruunda n sra
giden, grevli zebaninin ikiye bld Hz. Ali'yi de gstererek anlatr
cezasn; ayrca Dante'den, kadn ve mal ortakln savunan bir mezhe
be bal, bir sevgili edinmekle sulanan dnek rahip Dolcino'yu, kendi
sini nelerin bekledii konusunda uyarmasn ister. Dante'nin, Dolcino
ile Hz. Muhammet'in i bulandnc ehvet dknlkleri, ayrca ilahi
yattaki szde sekinlikleri arasnda bir koutluk grmesi, okur zerinde
etkili olacaktr.
Ancak, Dante'nin slam hakknda sylediklerinin hepsi bu deil. Cehennem'in balannda bni Sina, bni Rd ve Selahattin'den oluan k
k bir Mslman topluluu kar ortaya. Hektor, Aeneas, Hz. brahim,
Sokrates, Platon ve Aristoteles'le birlikte Cehennernin ilk katria" atl
nulardr, Hristiyanln esininden yararlanmadklan iin pek hafif
(hatta onurlu) bir ceza gren erdemli dinsizlerin arasndadrlar. Dante
onlarn byk erdemlerine, stesinden geldikleri ilere hayrandr elbet
te; ama, Hristiyan olmadklan iin, hafif bir cezayla da olsa, cehenne
me atmak zorunda kalr onlar. Sonsuzluk farkllklardan arndrr, tamam, ama Hristiyanlk ncesinin nllerini Hristiyanlk sonrasmn
Mslmanlaryla ayn kategoriye koymak, ayn "dinsizliin .. cezasna

79

A R K Y AT I L I I N E T K N L I K A L A N I

mahkOm etmek gibi zel tarih kannaalar, aykrJklar rahatsz etmez


Dante'yi. Kuran'n Hz. sa'nn peygamber olduunu bildirmesine ra
men, Dante byk Mslman filozoftarla Mslman hkmdar kk
ten Hristiyanlk cahili diye bellerneyi yeler. Filozoftarla hkmdaro
klasik antika kahramanlanyla, bilgeleriyle ayn sekin dzeyde ele
ebilmesi, Raffaello'nun, akademi meclisinde lbni Rd'n Solcrates ve
Platon'la yarenlik ettii Atina Okulu freskindekine benzeyen tarihd
bir tasavvurdur ayn zamanda (Raffaello'nun freski de, FeneJon'un, bir
Sokrates-Konfiys diyalounun getii Dialogues des morts un u
[Oller Diyalou, 1 700- 1 7 1 8] anmsatr).
Dante'nin iirsel slam kavrayndaki ayntrma ve inceltmeler, isla
m ve onun ad konulmu temsilcilerini, ematik. neredeyse kozmolojik
bir kanlmazlkla Bat'nn corafi, tarihi, daha nemlisi ahlaki bak
ndan tremi yaratklar klan yaklamn bir rneidir. ark'a ya da
ark'n herhangi bir blmne ilikin ampirik verilerin nemi yoktur
pek; nemli, belirleyici olan, arkiyat tasavvur diye adlandrdm,
meslekten aratrnaclarla da snrl kalmayan, Bat'da ark hakknda
dnm kim varsa hepsinin ortak mal olan bir tasavvurdur. Dante'nin
ozanlk gc, ark karsndaki bu bak alannn temsil ediciliini pe
ki tirerek bunlar kuvvetlendirir. Hz. Muhanmet, Selahattin, bni Rd
ve bni Sina tasavvura dayal bir kozmolojide sabitletirilirler: "levle
ri" ve ktklar sahnede canlandrdklan rntler dnda hibir ey
gznne alnmakszn sabitlenir, mumyalanr, kutulara konur, hapse
dilirler. Isaiah Berlin bylesi tutumlarn etkisini yle betimlemiti:
'

(Byle bir) kozmolojide insaniann dnyas (kimi deiketerde de tm ev


ren), her eyi kapsayan tek bir hiyeraridir; yle ki bu dnyadaki her bir nesne
nin niin olduu gibi olduunu, niin orada, o zamanda olduunu, yaptn ni
in yaptn aklamak da o nesnenin ereinin ne olduunu, bu eree ulamak
ta ne kadar baanl olduunu ve eitli erek gdc varlklan n birlikte olutur
duklan uyumlu piramit iinde bu varlkJann erekleri arasndaki egdm ve
astik-stlk ilikilerinin neler olduunu sylemek demektir. Eer gerekliin
doru bir betimiyse bu, o zaman dier btn aklama biimleri gibi tarihsel
akl amann yapt da, her eyden nce, bireyleri, topluluklan, uluslan, trleri.
evrensel rnt iinde kendi zg) konurolanna yerJetirmektir. Bir eyin ya da
bir kiinin "evrendeki .. yerini bilmek, hem onun ne olduunu, ne yaptn hem
de niin yle olmas, yle yapmas gerektiini sylemektir. Bu durumda. var ol
mak ile bir deer tamak, mevcut olmak ile bir iieve sahip olmak (aynca bu i
levi az ok baanyla yerine getirmek) bir ve ayn eydir. Var edip de ortadan
kaldran, tm varlklara ama, yani deer ve anlam veren tek ey bu evrensel
rntdr. Anlamak ilntleri kavramaktr . ... Bir olay, bir eylem ya da bir ka
rakterin ka m lmaz olduu ne kadar ak gsterilirse, o olay, eylem ya da ka-

80

A R K I Y AT I L I K

rakter o kadar iyi anla lm olur, aratrmacnn kavray o kadar derinleir ve


biz de nihai bir hakikale o kadar yaklam oluruz.
Bu tutum, ampirizme kkten kardr. s t

Genelde arkiyat tutum da byledir aslnda. By ve mitolojiyle or


tak yn, kapah bir dizgen in kendi kendine yetme, kendi kendini peki
tirme zelliidir; bu dizgede nesneler ne iseler odurlar, nk hibir am
pirik malzemenin yerinden edemeyecei, deitiremeyecei varlksal
nedenlerle, hep yle kalmak zere bir kez ne oldularsa odurlar. Avrupa'
nn ark'Ja, zellikle de lslamla karlamas, ark'a ilikin byle bir
temsil dizgesini glendirmi ve Henri Pirenne'in de iaret ettii gibi, s
lam ortaadan beri tm Avrupa uygarlnn karsnda kurulduu ya
bancnn ideal rneine dntrmtr. Barbar istilasnn bir sonucu
olarak Roma mparatorluu'nun kmesi, barbar adetlerini Roma ve
Akdeniz kltrne -Romania'ya- katmak gibi elikili bir etki yaratm
t; oysa yedinci yzylda balayan slam istilasnn sonucu, Avrupa kl
trnn merkezinin, artk bir Arap diyar olan Akdeniz'den Kuzey'e kay
mas oldu Pirenne'e gre. "Germanizm tarihteki roln oynamaya bala
d. Roma gelenei o zamana dein kesintiye uramamt. Ama, zgn
bir Roma-Germen uygarl gelimek zereydi artk." Avrupa kendi ii
ne kapand: ark, salt ticaret yaplan bir yer olmasa da, kltr, dnce,
ruh bakmndan Avrupa'nn ve Avrupa uygarlnn dnda'yd - Piren
ne'in deyiiyle Avrupa, "kilise rgtleriyle hemhudut byk bir Hristi
yan cemaati" haline gelmiti, "Garp artk kendi yaamn yayordu."52
ark ile slam, Dante'nin iirinde, Rahip Pierre ile dier Cluny arkiyat
larnn yaptlar nda, Nogentli Guibert'Je Beda'dan, Roger Bacon, Trab
luslu William, Monte Sionlu Burchard ve Luthere kadar slam kart
Hristiyan polemikilerin yazlarnda, Cid Efsanesi'nde, Roland Desta
n'nda, Shakespeare'in ("dnyay hor kullanan") Othello'sunda, Avrupa
iinde zel bir rol oynayan yabanclar olarak temsil edildiler hep.
imgesel corafya -Cehennen'de bulunabilecek canl portrelerden
d'Herbelot'nun ark Kitapl'nn yavan ansiklopedi maddelerine dein
her admda- bir szck daarcn, slam ile ark' tartmaya, anlama
ya zg, temsil edici bir sylem evrenini merulatrr. Bu sylemin ol
gu sayd eyler, rnein Hz. Muhammet'in bir sahtekar olmas, syle
min bir bileenidir; sylemin Hz. Muh ammet adnn her akla geliinde
dayatt bir beJirlemedir. arkiyat sylemin tm farkl birimlerinin
altnda ("birimler" den kastm, ne zaman ark'tan sz edilse ya da ark
hakknda yazlsa bavurulan szck daarc sadece), bir temsil edici
deimeceler ya da mecazlar bei vardr. Greneklemi kostmler

A R K I Y ATILIIN ETKNLK ALANI

81

bir oyundaki karakterler iin neyse, bu deimeceler de gerek ark


ya da beni burada asl ilgilendiren ey olan slam- iin odur; szgelimi,
Halktankii'nin* tayaca ha ya da bir commedia dell'arte oyununda
Arlequino'nun giydii alacal bulacal kostm gibidir bunlar. Baka de
yile, ark' resmebnek iin kullanlan dil ile ark'n kendisi arasnda
rtme aramamz gereksizdir - ama kullanlan dilin geree uygun ol
mamasndan ok, uygun olma abasn bile gstermemesinden tr
gereksizdir. B u dilin amac, Dante'nin de Cehennen'de yapmaya al
t gibi, ark' ayn anda hem yabanc diye nitelernek hem de tertipi
bir ematiklikle -izleyic isi, ynetmeni ve oyunculan Avrupa' nn, sade
ce Avrupa'nn tarafn tutan- bir tiyatro sahnesine dahil etmektir. Tan
dk ile yabanc arasndaki gelgit de buradan kaynaklanr; Hz. Muham
met her zaman sahtekardr (tandktr nk bildiimiz Hz. sa gibi ol
ma iddiasndadr) ve her zaman arkidr (yabancdr nk, kimi ba
kmdan Hz. sa "gibi .. olsa da, sonuta hi de benzemez ona).
ark'la balantlandnlm -ark'n tuhafl, farkll, egzotik du
yusall gibi- tm szel deimeeeleri saymaktansa, Rnesans aracl
yla aktarlm hallerine bakp bunlara ilikin genellemeler yapabili
riz. Sz konusu deimeeelerin tm de bildirimseldir, apaktr; kul
landklar zaman kipi, belirsiz ncesizlik-sonraszlktr; bir yinelenme,
dayankllk izlenimi verirler; kirnileyin belirlenmi kirnileyin belirlen
memi Avrupal bir ele hep simetrik, ama apa bu eten hep aadr
lar. Tm bu ilevleri yerine getiek iin, srf "-dr" koac n kullan
mak yeterlidir ounlukla. Hz. Muhammet bir sahtekardr, d'Herbelof
nun ark Kitapl'nda kutsanan, Dante tarafndan da bir bakma sahne
lenen ifadenin ta kendisidir. Herhangi bir destekleyici koullar btn
olmas gerekmez; Hz. Muhammefi mahkOm etmek iin gereken kant
"-dr"da ierilir. Bu ifade deimez; ne "Hz. Muhammet bir sahtekar
idi" demek gerekli grlr ne de -bir an iin- bu belirlemeyi yineleme
nin gerekli olmayabilecei dnlr. Yinelenir, o bir sahtekardr, bu
nun her syleniinde Hz. Muhammet daha bir sahtekarlar; cmleyi
yazan da, bunu bi1dirni olmakla yetkesini biraz daha artrr. Nitekim,
onyedinci yzylda Humphrey Prideaux'nun yazd Hz. Muhammet'in
yaam yksnn altbal The True Nature of Inposure dr (Sahte
karln Gerek Doas). Son olarak, sahtekar (hatta arkl) gibi kate
goriler, ne hileyle baka bir ey olan ne de durmadan aka tanlanma-'

Everyman; onbeinci ve onaltnc yzyllarda erdem ve ktlk gibi ahlaksal deer


lerin simgeJendii oyunlarda sokaktaki adam. (.n.)

82

ARKYATILIK

ya ihtiya duyan bir kart ima eder, hatta gerektirir. B u kart "Garp
h"dr ya da Hz. Muhanmet rneinde Hz. sa'dr.
yleyse, felsefe asndan bakldnda, en genel haliyle arkiyat
lk dediim dil, dnce, tasavvur tr, kktenci bir gerekilik* bii
midir. ark'a ait saylan sorunlarla, nesnelerle, niteliklerle, blgelerle
ura.ma alkanl demek olan arkiyath benimsemi herkes, hak
knda konutuu ya da dnd eyi bir szck ya da ifadeyle gste
recek, adlandracak, imleyecek, sabitteyecek ve bylece bu szcn
de ya gereklik kazand ya da zaten gerekliin ta kendisi olduu d
nlecektir. Retorik asndan sylenecek olursa, arkiyatlk tama
myla anatomiktir, sayma dayanr: arkiyatln szck daarcn
kullanmak, ark'a ait eyleri baa klabilir paralara blmekle, tikel
letirrnekle uramaktr. Psikoloji asndan arkiyatlk, bir paranoya
biimidir ve farkl trden, szgelimi nonnal tarih bilgisinden farkl tr
den bir bilgidir. Btn bunlar, imgesel corafYa ile bu corafyarun iz
dii arpc snrlarn verdii rnlerin sadece birka. Ancak, bu ark
atrma rnleri zel modern dnmler de geirmi tir, imdi bunlar
ele alacam.

Burada gerekilik, kavramlarn gerek bir varlk ya da tz olduunu savunan felsefi


Joktrin. C .n.)

lll

Tasarlar

Srf Michelet'nin "ark, dlerinin ekiciliiyle, chiaroscuro'sunun


[alacasnn, glgelerinin] bysyle, yenilmemek, yok etmek zere,
k tannlarna doru ilerliyor"53 diye dile getirdii tehdit edici dn
cenin nasl da tmden haksz (ve hepten geree aylan) olduunu gr
mek iin bile olsa, arkiyathn daha parlak fiili baarlann incele
mek gerekir. Dou ile Bat arasndaki hat A vrupa zerinde belirli, sabit
bir iz brakm olsa da, Avrupa ile ark arasndaki kltrel, maddi, d
nsel ilikiler sa}'lsz aamadan geti. Ne ki, genelde Bat Dou'ya git
ti, Dou Bat'ya deil. arkiyatlk, Bat'nn ark'a yaklamn belim
lemek iin kullandm, tr belirten bir terimdir; ark'a, bir renme,
bir keif, bir uygulama konusu olarak, sistemli biimde yaklalmasn
salam olan (ve hala salayan) disiplindir arkiyatlk. Ben bu sz
c, bir de, aync hattn dousunda kalanlar hakknda konumaya a
lan herkesin eriebilecei hayal, imge ve szck daarc derlemesi
ni adlandruak zere kullan yorum. Avrupa ark'ta, arkiyatln bu
iki ynn birden kullanarak gvenle -ve szcn dz anlamyla
ilerleyebildiine gre, bu i.ld yn birbjrine ters dmez. Bu altblmde,
esas olarak sz konusu ilerlemenin nesnel kantlarn ele alacam.
Ondokuzuncu yzyla dein Avrupa iin -slam hari- ark, Bat'
nn kesintisiz, mutlak egemenliinin hkm srd bir blgeydi. ngil
tere'nin Hindistan'daki, Portekiz'in Dou Hint Adalanndaki, in'deki,
Japonya'daki, Fransa ile talya'nn da ark'n eitli blgelerindeki dene
yimlerinin ortaya koyduu apak bir gerektir bu. 1 638-39'da bir grup
Hristiyan Japonun Portekiziileri blgeden snnesinde olduu gibi, bu
tabioyu bozan yerli muhalefet rnekleri de kyordu zaman zaman; ama
Avrupa karsnda genelde yalnz Arap ve slam ark', siyasal, dn
sel ve bir sre iin de iktisadi dzlemde, hakkndan gelinemeyen bir di
reni gsterdi. Dolaysyla arkiyatlk, tarihinin byk bir ksmnda,

84

A R K I Y A T I LI K

Avrupa'nn Islam karsndaki sorunlu tutumunun damgasn tad; bu


blmde zerinde duracam ey de arkiyatln bu hassas noktas.
Kukusuz slam pek ok bakmdan gerek bir kkrtcyd. Corafya
ve kltr bakmndan, tedirgin edecek kadar yaknd Hristiyanla. Ya
hudi-Helen geleneklerine dayanyordu, Hristiyanlktan yaratlCI uyarla
malar yapyordu; rakipsiz askeri, siyasal baarsyla vnebilirdi. Bu
kadarla da ka1myordu. slam topraklar kutsal topraklara bitiikti, hatta
kutsal topraklar da kapsyordu; stelik slamn etki alannn merkezi,
Avrupa'nn hemen yan bandaki, Yaknark ya da Yakndou denmi
olan blge olmutu hep. Arapa ile branice Sami dillerindendi; Hristi
yanlk iin son derece nem1i kaynaklar, bu iki dilin tasarrufunda ka.l
m, bu iki dil iinde ekillenmiti. Yedinci yzyhn sonundan 1 57 1
nebaht savana dein, gerek Araplara ve Osmanlya zg biimiyle
gerekse Kuzey Afrika'yla spanya'ya zg biimiyle slam, Avrupa H
ristiyanlna egemen olmu ya da onu fiilen tehdit etmiti. slamn Ro
ma'ya stn gelmesi, Roma'y glgede brakmas, gemite ya da gn
mzde hibir Avrupalnn zihninden silinmi olamaz. Aadaki, Decli
ne and Fall of Roman Empire'dan (Roma mparatorluunun Gerileme
ve k) alnma blmde aka grld gibi, Gibbon bile bundan
payn almt:
Roma Cumhuriyetinin parlak gnlerinde senato, konslleri ile lejyonlann
tek bir savaa hasretmeyi ve bir ikincisinin husumetini kiartmadan nce ilk
dman tmyle ortadan kaldrmay ngrrd. Arap Halifeterin yce gnl
ya da cokusu bylesi rkek siyasal stratejilere tenezzl etmedi. Halifeler, Au
gustus'un haletlerine de Artakserkses'in haletlerine de ayn evkle, ayn baa
nyla saldrdlar; rakip krallklar, ayn anda, onca zamandr hor grmeyi kank
sadklan bir dmann av haline geldiler. Sarazenler, Halife mer'in on yllk
ynetimde, otuz alt bin kent ile kalekenti mer'in hkmne boyun edirdiler,
drt bin kiliseyi ya da kafir tapnan yakp yktlar, Muhammet'in dininin ge
reklerini n yerine getirilmesi iin bin drt yz cami yaptlar. Muhammet Mek
ke'den hicret ettikten yz sene sonra, ardllannn ordulan ile hkmranl Hin
distan'dan Atlas Okyanusuna dein eit eit uzak ile yaylmt.54

ark terimi, salt bir btn olarak Asyal Dou'nun eanlamls olma
dnda ya da genelde rak ile egzotiin ifadesi olarak alnmadnda, s
lami ark' belirten pek hain bir anlam tard. Bu "sava" ark, Henri
Baudet'nin "Asya'ya zg met-cezir dalgas" dedii ey iin kullanlr
oldu.55 Kukusuz, ta onsekizinci yzyln ortalanna dein, d'Herbelot'
nun ark Kitapl gibi "ark" bilgisi depolar ncelikle lslam, Araplan
ya da Osmanllan kastetmekten vazgeineeye kadar, Avrupa'da durum

A R K YATILIGIN ETK N L K ALANI

85

buydu. Bu zamana dein kltrel bellek, stanbul'un d, Hal se


ferleri, Sicilya ile spanya'nn fethi gibi grece uzak olaylara anlalr
bir ncelik tand; ama bunlar tehdit edici ark' imleseler de, bylelikle
Asya'nn geri kalann silip atm olmadlar.
nk her zaman Hindistan vard; ilk Avrupa sleri burada onaltnc
yzyl balannda Portekiz nclnde kurulmu ve Avrupa, en bata
da ngiltere, esas olarak ticari etkinlie dayanan uzun bir dnemin
( 600'den 1 758'e dein) ardndan igalci bir g sfatyla siyasal ba
kmdan da egemen olmutu. Ancak Hindistan, Avrupa'ya ynelik yerel
. bir tehdit olmad hi. Tersine, Hindistan'daki yerli yetke paralanarak
bu topraklar Avrupa-ii rekabete, Avrupa'nn lsz siyasal denetimi
ne am olduu iin, Avrupa Hint ark'na, islama atfedilen tehlike
duygusunu hi mi hi tamakszn, mal sahibi kibriyle davranabilmi
ti.56 Ne ki, bu kibir ile doru olgusal bilgi arasnda korkun bir bada
mazlk vard. D'Herbelot'nun ark Kitapl nda Hint-ran konularna
ilikin maddeler tmyle slami kaynaklardan devirilmiti; "ark dil
leri"nin ondokuzuncu yzyln bana dein "Sami dilleri"yle eanlaml
sayldn sylemek de doru olur. Quinet'nin szn ettii ark Rne
sans, slamn tm ark' rnekledii o dar snrlar geniletme ilevi
grecekti. 57 Sanskrite, Hint dini, Hint tarihi, Sir William Jones'un on
sekizinci yzyl sonundaki giriimlerine dein bilimsel bilgi kertesine
ulaamamt; hatta Jones'un Hindistan merak da, nceki slam menkl
ile bilgisinden dolanarak geliyordu.
Dolaysyla, d'Herbelot'nun ark Kitapl'nn ardndan gelen ilk b
yk arkiyat yaptnn, Simon Ockley'nin -ilk cildi 708'de yaymla
nan- Sarazen/erin Tarihi olmas artc deildir. Yakn dnemden bir
arkiyatlk tarihisi, Ockley'nin Mslmanlar karsndaki tutumu
nun (Avrupal Hristiyanlarn felsefeyle ilk tanmalar n Mslmanla
ra borlu olduklarn belirtmiti Ockley) Avrupal okur iin "ac verici
bir sarsnt" olduu kansna varr. nk Ockley yaptnda slamn sz
konusu ayncaln aka gstermekle kalmamt ; "Araplarn, Bi
zans'la, ran'la savaiarna ilikin bak asn da ilk kez zgn ve esasl
bir biimde hissettirniti Avrupa'ya" .58 Ne var ki, Ockley kendisini s
lamn bulac etkisinden uzak tutmaya zen gsteriyordu; meslekta
William Whiston'dan (Newton'n Cambridge'deki ardl) farkl olarak,
slamn ahlaka aykn bir sapknlk olduunu gsterniti hep. Oysa
Whiston, slaniyete duyduu hayranlk yznden 1709'da Cambrid
ge'den kovulmutu.
Hindistan'n (ark'n) zenginliklerine ulamak iin nce slam ille'

A RKt Y ATI L I K

86

gemek ve slamn -Ariusuluk benzeri bir inan dizgesi olmak


la getirdii- tehlikeli etkisine kar koymak gerekiyordu. En azndan
onsekizinci yzyln byk ksmnda ngilizlerle Franszlar barmt
bunu. Osmanl mparatorluu oktan beridir, ondakozuncu yzyla
"Dou Sorunu" sfatyla nakolunmak zere, (Avrupa asndan) yrek
ferahlatc bir kocarnlk konumuna yerletirilmi t. 769'da ngiltere
fiilen Hindistan'n iktisadi, siyasal denetleyicisi olup kncaya dein,
Fransa ile ngiltere, nce 744-48 aras, ardndan da 756-63 aras sa
vat Hindistan'da. Napolyon'un ngiltere'nin ark imparatorluunu,
nce ngilizlerin slamdan geen yolunu, Msr etabn keserek taciz et
meyi yelemesi kadar kanlmaz bir ey olabilir miydi?
Hemen ncesinde en az iki temel arkiyat tasar gerekletitilmi ol
sa da, Napolyon'un 1 798 Msr istilas ile Suriye akn, modem arkiyat
lk tarihi asndan bunlardan ok daha byk bir nem tayordu. Na
polyon'dan nce, ark' peesini aarak ve Kutsal Kitap ark'nn sala
d greli gvencenin tesine geerek istila etmeye ynelik, ikisi de bi
rer aratrmac tarafndan gerekletirilen iki giriim olmutu sadece. Uk
giriim, Janseneilikle yerleik Kataliklik ve Brahmancl kendi zihnin
de badatrmay beceren, bir Seilmi Kavmin ve Tevrat'taki soy izgi
lerinin en eski zamanlarda gerekten var olduunu kantlamak iin As
ya'ya giden, egzantrik toplumsal eitlik kurarncs Abraham-Hyacinthe
Anquetil-Duperron ( 1 73 1- 1 805) tarafndan gerekletirilmiti. Ama
Anquetil ngrd hedefi at, sakl kalm A vesta metinlerini bulaca
, Avesta'nn evirisini de tamamiayaca Surat'a kadar gitti. Raymond
Schwab, Anquetil'i yollara dren gizemli Avesta fragnan iin, "ara
trmaclar Oxford'daki nl fragnana bakp almalarna geri dner
ken, Anquetil ayn metne bakp Hindistan'a gitti," diyordu. Schwab ayn
ca, Anquetil ile Voltaire'in -aralannda kiilik ve ideoloji bakmndan
umarsz bir anlamazlk olsa da- ark ile Kutsal Kitap'a, "birinin Kitap'
daha kuku gtnnez, dierinin de daha inanlmaz klmak" zere benzer
bir ilgi duyduklann dile getinniti. Terslik bu ya, Anquetil'in Avesta e
virileri Voltaire'in amalarna hizmet etti; nk Anquetil'in bulgular
"ksa srede, o gne dein vahiy metinleri diye bellenen [Kutsal Kitap]
metinlerinin eletirilmesinde yol gsterici oldu". Schwab Anquetil'in
seferinin yaratt nihai etkiyi baaryla betimler:
ri nden

Anquetil, 1 759'da Surat'taAvesta evirisini, 1 786'da da Paris'te Upaniadlar


evirisini bitirdiinde, Akdeniz havzasna ilikin eski hmanist bilgiyi dzeltip
genileterek, insan dehasnn iki yankresi arasnda bir kanal ab. Anquetil'in
yurttalan Pers olmann neye benzediini renme gereini, elli yldan az bir

A R K YAT ILII N ETK N L K A L A N I

87

zaman nce, Perslerin antlannn Yunanllannkilerle nasl karlatnlacan


Anquetil'den rendikleri zaman duydular. AnquetiJ'den nce, gezegenimizin
uzak gemiine ilikin malumat, sadece byk Latin, Yunan, Yahudi ve Arap
yazarlannda aranrd. Kutsal Kitap da ssz bir kayalk, bir gkta gibi grlr
d. Yazyla kurulmu, ulalabilir bir evren vard, ama hi kimse bu bilinmez
diyann usuz bucakszlmn farknda deil gibiydi. Uyam Anquetil'in A vesta
evirisiyle balad; Orta Asya'da Babil'den sonra treyen dillerin kefedilmesi
sayesinde ba dndrc zirvelere ulat. O zamana dein Rnesansn [byk
ksm slam araclyla Avrupa'ya aktanlm olan] dar Yunan-Latin mirasyla
snrl kalan okullannuza, alar ncesinin saysz uygarlna dair, bir yaznlar
sonsuzluuna dair bir tasavvur sokuverdi; keza, tarihte iz brakmak, sadece bir
ka Avrupa lkesine mahsus deildi.59
ark ilk kez, metinlerinin, dillerinin, uygarlklarnn somutluunda
gsteriliyordu Avrupa'ya. Aynca Asya da ilk kez, corafi raklk ve ge
nilik sylenlerini destekleyen kesin izgili bir dnsel ve tarihsel bo
yut kazanmt. Anquetil'in ark almalarn, yukanda andm Na
polyon ncesi tasarlardan ikincisi, William Jones'un almalar izledi.
Apansz bir kltrel gelimenin karl olarak denen kanlmaz bir
daralma diyetiydi bu. Anquetil geni gr alanlar amt aslnda, ama
Jones bunlar, yasalatualarla, dizelgeletinelerle, karlatrmalarla
kapad. 1 783'te Hindistan'a gitmek zere ngiltere'den ayrlmazdan n
ce, Arapay, braniceyi, Farsay adamakll renmiti zaten Jones.
Bunlar dier becerileri arasnda en nemsiz kalanlard belki de: Bir
ozan, bir hukuku, her alanda uzman bir allame, bir klasik a mtehas
ss, yelileriyle Benjamin Franklin, Edmund Burke, William Pitt, Samu
el Johnson gibilerinin hayranln kazanm azimli bir aratrmacyd
da ayn zamanda. Gnn birinde "Hint Adalannda saygn, geliri yksek
bir memuriyete" atand; Dou Hint Kumpanyasndaki grevine balar
balamaz da, ark' derleyip toparlamaya, parsellemeye, ehliletirneye,
bylece de Avrupa'ya ait bilgini!) bir alan haline getirmeye ynelik ki
isel incelemelerine giriti. "Asya'da ikametim Srasnda incelediim
Meseleler" balkl kiisel almasnda, soruturmasnn konulan ara
snda "Hindularla Muh amm etilerin Yasalar; Hindistan'da Modern Si
yaset ve Corafya; Bengal'i Ynetmenin En yi Yolu; Asyallarda Arit
metik, Geometri ve Karma Bilimler; Hintlilerde Tp, Kimya, Cerrahi
ve Anatomi; Hindistan'n Doal rnleri; Asya'da iir, Retorik ve Ah
lak; Dou Uluslannn Musikisi; Hindistan'da Esnaflk, imalat, Tarm
ve Ticaret" gibi eyleri sayp dkmt. 1 7 Austos 1 787'de Lord Alt
horp'a "Hindistan' gemiteki btn Avrupallardan daha iyi bilmek
benim tutkum," diye yazmt alakgnlllkle. 1 9 1 O'da Balfour'un,

A R K I Y AT I L I K

88

bir ngiliz olarak ark' herkesten daha iyi, daha ok bildii yolundaki
iddiasnn ilk taslan bulabiiecei yerdir buras.
Jones'un resmi ii hukukuluktu, yani arkiyathk tarihi asndan
simgesel anarn tayan bir meslei vard. Jones'un Hindistan'a gelme
sinden yedi yl nce, Warren Hastings Hintiiierin kendi yasalaryla y
netilmeleri gerektiine karar vermiti ; ilk bakta grndnden daha
cretkar bir tasaryd bu, nk Sanskrite yasa kitabnn kullanmaya
elverili sadece Farsa bir evirisi vard, hibir ngiliz de Sanskriteyi
metinterin aslna bavurabilecek kadar iyi bilmiyordu o tarihte. Bir
kurnpanya grevlisi olan Charles Wilkins nce Sanskriteyi iyice
rendi, ardndan Manu Kanunla r n evinneye koyuldu; ksa sre sonra
Jones, bu almadaki yardmcJs olacakt. (Geerken belirtelim, Wil
kins Bhagavad-Gita'nn ilk evirmeniydi.) Jones 1 784 Ocanda, Asia
tic Society of Bengal'in (Bengal Asya Dernei) kurulu toplantsn d
zenledi; ngiltere iin Kraliyet Dernei neyse, Hindistan iin de Bengal
Asya Dernei oydu. Jones, dernein ilk bakan ve sulh hakimi olmak
la, ark ile arkllara dair -sonralar onu arkiyatln mutlak kurucu
su (bu deyi A.J. Arberry'ye ait) klacak olan- etkin bilgiyi edindi. Y
netmek ve renmek, sonra da ark' Garp'la karlabnnak: Jones'un,
daima yasalatrmaya, ark'n sonsuz eitliliini kurallann, betilerin,
treleri n, yaptlarn "tam bir zeti "ne boyun edieye ynelen kar
konmaz bir itkiyle ulatna inanlan hedefleriydi bunlar. Jones'un n
l szleri, modern arkiyatln, kendisine ilk hedef olarak Avrupa
dillerini rak, zararsz bir ark temeline dayandnay semekle, felsefi kkenierinde bile- karlatmal bir disiplin olmay ne lde
baardn gsterir:
'

Ne kadar eski olursa olsun, Sanskrite'nin olaanst bir yaps vardr; Yu


nanca'dan daha yetkin, Latince'den daha zengindir, bu dillerin ikisinden de da
ha incelikti bir anh vardr, ama bu iki dille arasnda, hem fiillerin kkenieri
hem de dilbilgisi biimleri bakmndan, rastlanbyla ortaya km olabilecek bir
benzerlikten daha salam bir benzerlik grlr; hibir filoloun, bu dili, or
tak bir kaynaktan doduklarna inanmakszn inceleyemeyecei kadar salam
bir benzerliktir bu aslnda.60
Hindistan'daki ilk ngiliz arkiyatlannn birou, Jones gibi hu
kukular ya da daha ilginci, misyonerlik eilimleri gl hekimlerdi.
Grne baklrsa, pek ou "Asya'nn bilimleri ile sanatlarn, Asya'
daki slahat kolaylatrmak ve anavatandaki bilgiyi ilerletmek, sanatlar gelitim1ek umuduyla"61 incelemek gibi iki ynl bir amala donan
mt; arkiyatln genel hedefi, 1 823'te Henry Thomas Colebrooke

89

tarafndan kurulan Kraliyet Asya Derneinin Centenary Vol ume'nde


(Yznc Yl Kitab) byle dile getiriliyordu. Geri bugn, ark'ta res
mi Garpl kiiliiyle bulunmann insanlkianna getirdii kstlamadan
tr onlar sulayamayacak olsak da, Jones gibi erken dnem, meslek
ten arkiyatlann, dnemlerinin arkllaryla urarken icra ettikleri
iki rol vard sadece. Ya yargtlar ya hekim. Gerekilikten deil meta
fizikten giden Edgar Quinet bile, bu tedavi ilikisinin belli belirsiz ayr
dndayd. Le Genie des religions'da (Dinlerin Dehas) "Asya'nn kahin,
Avrupa'nn hekim" olduunu sylyordu.62 zel ark bilgisi, btnlk
l bir klasik metin incelemesinden kmt; klasik metinleri modern
ark'a uygulamak, ancak bu incelemeden sonra sz konusu olmutu.
Modern arklnn gze grnr tkenmiliiyle, siyasal gszlyle
yz yze gelen Avrupah arkiyat, grevinin, o gnk ark'ta "slahat
kolaylatrmak" zere, yitmi, gemite kalm klasik ark grkeminin
bir ksmn kurtannak olduu karanna varmt. Avrupalnn klasik
ark gemiinden devirdii ey, yalnzca kendisinin en karl biimde
kullanabilecei bir tasavvurdu (aynca binlerce olgu ve sanatsal rn
d); modem arklya verdiiyse, kolaylk ile slahatt - aynca bir de,
modem ark iin neyin hayrl olaca konusundaki yargsndan yarar
I an Iabitirdi.
Napoiyon'dan nceki tm arkiyat tasarlarn aync zellii, tasa
nnn baarl olmasn salamak zere nceden yaplabilecek pek bir
ey olmamasyd. rnein Anquetil ile Jones, ark hakknda yapacak
lar almann ne olduunu, ancak ark'a gittikten sonra rendiler.
Deyim yerindeyse tm ark'la kar karya kaldlar; ancak zamanla,
hatr saylr doalama denemelerinden sonra, yonta hie daha kk
bir alan haline getirebiidiler ark'. Oysa Napoiyon Msr'n tmn al
makta kararlyd; n hazrlklar grlmedik byklkte ve mkemmel
likteydi. Gene de, neredeyse banazca ematik, tertipi ve -deyim ye
rindeyse- metinsel hazrlklardan ibaretti bunlar; bu zellikler zerinde
biraz durnak gerekir. Anlalan, 1 797'de talya'da bir sonraki askeri ha
rekata hazrlanrken, Napolyon'un kafasnda, baka her eyin tesine
geen temel dnce vard. ilkin, ngiltere'nin hala tehdit edici bir
g olmas bir yana braklacak olursa, Campoformio Anlamasyla zir
veye varan askeri baars, ann srdrmek zere ynelecek Dou'dan
baka yer braknarnt ona. Kald ki Talleyrand y akn zamanda, sitem
edercesine "u anki koullarda yeni smrgeler edinmenin avantajla
r "ndan ("les avantages a retirer de colonies nouvelles dans les circons
tances presentes") sz etmiti; ingiltere'ye zarar vennek gibi cazip bir

90

ARK1YATILIK

olaslkla birlikte bu dnce, Napolyon'u Dou'ya ynlendirdi. kinci


si, yeniyetmeliinden beri ark ekici gelirdi Napolyon'a. Szgelimi,
genliinden kalma elyazmalarnda Marigny'nin Histoire des Arabes'
ndan (Araplarn Tarihi) kard bir zet vardr; Jean Thiry'nin sapta
d gibi, genelde Byk skender'in ark'na, zelde de Msr'a yakt
nlan n ve an ok iyi bildii, tm yazlar ile syleilerinden anla
hr.63 Dolaysyla, ngiltere'nin zararna olmak zere yeni bir slami s
mrge edinmek gibi ek bir karla badak olarak, yeni bi Byk sken
_
der sfatyla Msr' yeniden fethetme fikri dt akhna. Uncs, Na
polyon Msr' akla yatkn bir tasar sayyordu; nk, taktik, strateji, ta
rih dzlemlerinde ve -bunlardan hi de aa kalmayacak bir biimde
metinsel dzlemde, yani hakknda bir eyler okunan, yenilerin yan sra
klasik Avrupal yetkelerin yazlar araclyla da hakknda bilgi edini
len bir ey olarak biliyordu Msr'. Tm bunlarda nemli olan, Napol
yon iin Msr'n, nce zihninde, ardndan da fetih hazrlklarnda, am
pirik gereklie deil de metinlerden devirilmi dnceler ve sylen
ler alanna ait deneyimler araclyla gereklik kazanan bir tasar olma
syd. Bundan tr de Napolyon'un Msr planlar, arkiyatnn zel
uzmanlnn dolayszca ilevsel smrge kullanmna girdii uzun bir
Avrupa-ark ilikileri dizisinin ilk adm haline geldi; zira Napolyon'
dan beri arkiyatlar, ark'a ballklan, ark'la duygudalklar ile
fetbeden Bat arasnda bir seim yapmalar gereken canalc noktalarda,
hep ikinci yolu seer oldular. tnparatorun kendisine gelince, o da ark'
nce klasik metinler, ardndan da arkiyat uzmanlar tarafndan ifre
lenmi haliyle grd yalnzca; arkiyat uzmann klasik metinlere da
yal tasavvuru, gerek ark'la kurulan her dolaysz ilikinin yararl bir
ikamesiydi sanki.
Napolyon'un Msr seferi iin birka dzine "Mim"i askere almas, iyi
bilinen, dolaysyla burada aynntlarna girilmesi gerekmeyen bir konu.
Napolyon'un niyeti, kendisinin kurduu Msr Enstits'nn yeleri ta
rafndan her konuda yrtlen almalarla, seferin bir tr canl belgeli
ini oluturnakt. Belki de daha az bilinen baka bir konu, iki ciltlik ya
pt Voyage en Egypte et en Syrie (Msr ve Suriye'ye Yolculuk) 1 787'de
yaymlanan Fransz gezgini Volney'nin almasnn, Napolyon iin te
mel bir dayanak olmasdr. Volney'nin Yolculuk'u, yazann 1 783'te Do
u yolculuuna asn anszn eline geen bir miktar parann (mira
sn) olanakl kldn okura bildiren ksa kiisel nsz bir yana, nere
deyse i daraltacak lde kiisellik yoksunu bir belgedir. Besbelli Vol
ney, grd eylerin "durum"unu kaydetmekle grevli bir bilimadam

...

ARKYATILIIN ETKNLK ALANI

91

sayyordu kendini. kinci ciltte bir di olarak slamn anlatld yer Yol
culuk'un zirvesidir.64 Volney'nin grlerinde, bir din ve bir siyasal ku
rumlar dizgesi olarak siama ynelik dinsel gdml bir dmanlk var
d; ama Napolyon, Volney'nin bu yaptyla Considerations sur la guer
re actuelle des Turcs'n (Halihazrda Trklerle Yaplan Savaa likin
Dnceler, 1 788) zellikle nemli buluyordu. nk Volney uyank
bir Franszd sonuta; kendisinden eyrek yzyl sonra gelecek olan
Chateaubriand ile Lamartine gibi o da Yaknark', Fransa'nn smrge
ciJik tutkusunu gerekletirmesine elverili bir yer olarak gryordu.
Napolyon'un Volney'den ald, sefere km bir Fransz gcnn
ark'ta karlaca engellerin, glk derecesine gre sralanm bir
dkm oldu.
Napolyon, S aint Helena'da General Bertrand'a dikte ettii Msr seferi ne ilikin dncelerinde -Campagnes d'Egypte et de Syrie, 1 7981 799'de (Msr ve Suriye Seferleri, 1798- 1799)- Volney'ye ak gnder
meler yapar. Napolyon, Volney'ye gre ark'ta Fransz hakimiyetinin
nnde engel olduunu, doJaysyla her Fransz gcnn savaa
birden girrnek zorunda kalacan syler: Bu savan ilki ngilizlere,
ikincisi Osmanl Devletine, nc ve en zorlusu da Mslmanlara kar
olacaktr.6s Volney'nin ngrs hem akllca hem de yanllnn
gsterilmesi g bir ngriiyd; zira, Volney'nin Yolculuk'u ile Dn
cele rinin ark'ta yengi kazanmay dileyen her Avrupalnn kullanmas
gereken etkin metinler olduunu, onu okuyacak herkes gibi Napolyon
da aka gryordu. Baka deyile, Volney'nin yaptlar, ark'a doru
dan doruya maruz kalan A vrupahnn duyaca insani sarsnty hafif
letneye ynelik bir klavuz oluturuyordu: Okuyun bu kitaplar, der gi
biydi Volney, bylece ark'n artmacalarndan korunduktan baka,
onu kendinize tabi de klarsnz.
Napoiyon Volney'nin szlerini neredeyse olduu gibi benimsemitir;
ama kendine zg, ineeliidi bir bjimde. Msr ufuklarnda Armee
dr Egypterin (Msr ordusu) grld ilk andan itibaren, Bonaparte'n
2 Temmuz 1798'de skenderiye halkna yapt konumadaki szleriyle,
"biz gerek Mslmanlarz" (''no us sommes les vrais musulmans") sav
na Mslmanlan inandrmak iin her ey yapld.66 Bir arkiyat tak
myla donanan (ve ark adl bir amiral gemisine kurulan) Napolyon, ls
lama kar zellikle iyicil ve seici bir sava vernek iin, devrimci bir
fikre, frsat eitlii fikrine bavurdu ve Msrllarn Memluklara duyduk...
lan husumeti kulland. Seferi izleyen iJk Arap vakanvisi Abdurrahman
el Cabarti'yi en ok etkileyen ey, Napolyon'un yerlilerle temaslar y"

92

A R K IY ATIL I K

rbnekte aratrnaclan kullanmasyd (el Cabarti asndan Avrupa'nn


modern bir dnsel kurumunu yakndan izlemek de arpc bir dene
yimdi).67 Napolyon her yerde slam

adna savatn kantlamaya al

yordu; syledii her sz Kuran Arapasna evriliyordu, bu arada


Fransz ordusu da, Napoiyon'un talimatyla, slam duyarln hep ak l
da tutmaya zorlanyordu. (Napolyon'un Msr'daki taktikleri, bu bakm
dan,

1 5 1 3 'te spanyollar taraf ndan, Amerikan Yerli lerine oku n mak ze

re -spanyolca- yazalm bir belge olan Requerimiento'nun taktikleriyle


karlatn lmal: "Sizi, karlarnz, ocuklarnz alacaz, onlar kle
yapacaz, Ekselanslannn [spanya Kral ile Kraliesi] buyurduu ze
re, bu sfatla satp elden karacaz onlan; mallannz alp gtreceiz,
itaat etmeyen tebaalara yapld gibi, yapabileceimiz tm ktlkleri
yapacaz, her trl zarar vereceiz size" vs. vs.68) Napolyon, kendini
Msrllara zorla benimsetmek iin gcnn yetersiz kaldn grr gibi
olduunda, yerel imamlara, kadlara, mftlere, ulemaya, Kuran' Gran
de Armee [Fransz Ordusu] lehinde tefsir ettirmeye alt. Bu amala,
ulemadan El-Ezher'de hocalk yapan altm kii N apoiyon'un karargah
na davet edilip Grande Arnlee nianlan verildi; Napolyon'un, slam ile
Hz. Muhammet'e duyduu hayranlkla, ok iyi bilir gibi grnd Ku
ran'a duyduu, aka da gsterdii saygyla kendilerini pohpohlamas
na izin verdiler. Taktik ie yarad; Kahire halk ksa srede igalcilere
duyduu gvensizlikten kurtulmaya balad.69 Napolyon sonralan veki
li KI eber' e, kendisi aynidktan sonra Msr'n hep arkiyatlar ile kendi
yanlarna ekebildikleri Mslman dini liderler araclyla ynetilmesi
konusunda kesin bir talimat verdi; baka bir siyaset fazl asyla pahalya
patlar, aklszlk olurdu.70 H ugo .. Lui .. adl iirinde Napoiyon'un ark se
ferinin i ncelikli grkemini yakalarln dnm t:

Au Nilje le retrouve encore.


l'Egypte resplendit des feux de son aurore;
Son astre imperial se leve i\ l'orient.
..

Vainqueur, enthousiaste, eclatant de prestiges,


Prodige, il etonna la terre des prodiges.
Les vieux scheiks veneraient I'emirjeune et prudent;
Le peuple redoutait ses annes inoules;
Sublime, il apparut aux tribus eblouies
Comme un Mahomet d'occident.7l
(Nil kysnda bulurum yine onu.
Msr onun afann ateiyle ldar;
Onun imparatorluk yldz ykselir ark'ta.

A R K Y ATI L I I N ETKN L K A L A N I

93

Muzaffer, cokunt saygnlk ykl,


Dehalar lkesini artan bir dehadr o.
Gen, akll emirio nnde eilirierdi kocam eyhler.
Insanlar benzersiz silahlan karsnda dehete derdi;
Gzleri kamaffil boylarat
Garpl bir Muhammet gibi yce grnmt.)
Byle bir utku, ancak bir askeri seferin ncesinde, belki de ancak ki
taplarla aratrnaclarn syledikleri dnda herhangi bir ark deneyi
mi olmam biri tarafndan hazrlanabilirdi. Beraberinde tam tekilatl
bir akademik kadro gtrme fikri, ark'a ynelik bu metinsel tutumun
net mi net bir grnmyd. Zamannda bu tutum zel devrim kararla
ryla (zellikle de, 1 0 Gerninal, Yl III -30 Mart 793- tarihli, Bibli
otheque nationale'de [Milli Ktphane] Arapa, Trke ve Farsa
retmek zere bir ecole publique [devlet okulu] kurulmasna ilikin ka
rar) desteklenmiti72; bu kararlarn amac, gizemleri dalnalet en srr
na erilmez bilgileri bile kurumsallatrmak gibi aklc bir amat. Nite
kim Napolyon'un arkiyat evirmenlerinin birou, -balangta,
796 Haziran nda- Ecole publique des langues orientales'in (ark Dilleri Okulu) ilk ve tek Arapa hocas olan Sylvestre de Sacy'nin renci
leriydi. Sacy sonralar Avrupa'daki hemen her nemli arkiyatnn ho
cas oldu; yzyln drtte nde, arkiyatlk alannda onun renci
lerinin hkm srd Avrupa'da. Bu arkiyatlann birou -bazlarnn
Msr'da Napolyon iin gsterdii biimde- siyasal yaradlk gsterdi.
Ne var ki, Mslmanlan yola getirnek, Napolyon'un Msr'a egemen
olma tasansnn yalnzca bir parasyd. Tasarnn dier blm, Msr'
bsbtn ak, Avrupa'nn irdelemeleri asndan tmyle ulalabilir
hale getirmekti. Msr, o gne dein eski gezginlerin, aratrnaclarn.
fatihlerin servenleri araclyla, ikinci elden bilinen bir ark lkesi,
bir bi1inmezlik diyan olmaktan kp, Franszlarn bilgisel birikiminin
bir dal haline gelmeliydi. Metinsel, ematik tutumlar burada da aka
grnyor. Kimyac, tarihi, biyolog, arkeolog, cerrah ve eski eser m
lehasss ekipleriyle birlikte Enstit, ordunun alim tmeniydi. Enstit
nn yapt i ordununkinden daha az saldrganca deildi: Msr' mo
dern Fransa'ya aktarmak. stelik, Abbe Le Mascrier'nin 1735 tarihli
Description de l Egypte'inden (Msr'n Tasviri) farkl olarak, Napol
yon'un giriimi evrensel bir giriim olacakt. Napolyon, igalin nere
deyse ilk anndan itibaren, Enstitnn toplantlara, deney iere -bugnk
deyile olgu toplama grevine- balamas iin gerekenleri yapmt. En
nemlisi, sylenen, grlen, incelenen her ey kayda geecekti; bir J

'

A R K Y AT I L I K

94

kenin bir baka lkeyi kendine topluca mal etmesinin ifadesi olan o b
yk yaptta - 809- 828 arasnda, yirni dev cilt halinde yaymlanan
Msr'n Tasviri'ne- kaydedildi de zaten. 73
Msr'n Tasviri, salt hacminden, hatta yazarlannn dehasndan tr
deil, konusu karsndaki tutumundan tr de esizdir; Msr'n Tas
viri ni modern arkiyat tasaniann arabnlmas asndan alabildiine
ilgi ekici klan da bu tutumdur. Enstitnn yazman Jean-Baptiste
Joseph Fourier'nin yazd preface historique'in [tarihsel nsz] ilk bir
ka sayfasnda, aratnaclann Msr' "ele almak"la, ayn zamanda, el
dememi bir kltrel, corafi, tarihi anlam zmeye albklan belir
tilir. Msr, Afrika ile Asya arasndaki, Avrupa ile Dou arasndaki, bel
lek ile gerek arasndaki iJikilerin odak noktasyd.
'

Afrika ile Asyatnn arasnda yer alan, Avrupa'yla rahata ilikiye geebilen
Msr, kadim ktann merkezindedir. Bu lkenin sunduu ey esiz anlardr yal
nzca; sanatlarn anavatandr Msr, saysz ant saklar; en yeni yaplannn Tro
ya Sava srasnda oktan ina edilmi olmasna ramen, ilk tapnaklan ile
krallannn yaad ilk saraylan hala durur. Homeros, Lykurgos, Solon, Pytha
goras, Platon, hepsi de bilimleri, dini, yasalan incelemek zere gitmiti Msr'a.
skender, uzun zaman ticari stnlnn sefasn srm, Roma'nn ve tm
dnyann yazgsn belirlerken Pompeus'a, Sezar'a, Marcus Antonius'a, Augus
tusta tanklk etmi zengin bir kent kurdu orada Dolaysyla, uluslann kaderini
ynlendiren anl prensierin dikkatini ekmeyi hak eder bu lke.
ster Batl ister As yal olsun, byk bir g kazanmaya girien her ulus, bu
gcn bir lde doal kayna saylan Msr'a evirnitir gzlerini. 74
Sanatlar, bilimler ve ynetim asndan anlam ykl olmasndan t
r Msrtn rol, dnya tarihi asndan nem tayacak eylemlerin orta
ya kaca bir sahne olmakt. Yani modern bir devlet Msr' almakla,
doal olarak gcn kantlam, tarihi dorulam olurdu; Msr'n ka
deri ilhak edilmek, -tercihan Avrupa'ya- eklennekti. Aynca Msr'
alacak devlet, orada bulunmu olmakla ark' onurtandran Homeros,
skender, Sezar, Platon, Solon, Pythagoras gibi hretli simalarca belir
lenen bir tarihe de katlacakb. Ksacas ark, an gereklerine deil,
ark ile uzak bir Avrupa gemii arasnda kurulmu, deeri saptanm
bir dizi bantya ilitirilen bir deerler bei olarak var oluyordu. S
zn ettiim metinsel ve ematik tutumun kusursuz bir rneidir bu.
Fourier yz sayfadan fazla bu minvalde devam eder (bu arada, sayfa
lar birer metre karedir; tasan ile sayfann boyutunun birbirine denk l
ekte olmas dnlmtr sanki). Ancak Fourier, balantsz bir ge
miten yola kp, Napolyon'un seferinin, gerekletirildii tarihte giri
ilmesi gereken bir i olduunu kantlamak zorundadr. nszde dra-

A R K Y AT I L I G I N ETK NLK A L A N I

95

matik bak asndan da vazgeilmez hi. Ynlendirdii Avrupal okur


ile ark betilerinin biHncinde o lan Fourier yle syler:

Franszlann ark'ta olduunu bildiren sersemletici haberin tm Avrupa ze


rindeki etkisi hatrlardadr. ... Bu byk tasan sessiz sedasz dnlUp tasar
land, dmanlanmzn kaygl uyankln atiatacak bir alma ve gizlililde
hazrland; hasmmz, dnleni, giriileni, baanyla gerekletirileni, olup
bittii anda rendi ancak.
Bu kadar dramatik bir coup de theatre'n [beklenmedik gelime]
ark'a dokunan yararlan da vard:

Bilgisini pek ok ulusa aktarm olan bu lke, bugn barbarla saplanm


tr.
Tm bu etmenleri ancak bir kahraman bir araya getirebilirdi; Fourier
yle betimler bu kahraman:

Napo1yon, bu olayn Avrupa, ark ve Afrika arasndaki ilikilerde, Akdeniz'


deki deniz tamaclnda, Asya'nn yazgsnda yarataca etkinin farkndayd.
... Napoiyon ark'a, bir "yararl Avrupal" rnei sunmak, aynca sonuta hem
yerli halka mkemmellemi bir uygarln nimetlerini kazandrmak hem de
onlann yaayru daha tatl klmak istiyordu.
Sanatlar ile bilimlerden srekli yararlanmakszm, bunlann hibiri mmkn
olamazd. 75
Bir blgeyi imdilci barbarlndan kurtarp eski klasik debdebesine
kavuturmak; ark' (kendi iyilii iin) modern Bat usulyle eitmek;
ark' siyasal egemen lik altna alma srecinde edinilen grkemli bilgi
sel tasary bytebilmek iin askeri gc tabi klmak ya da roln da
raltmak; ark' deimez kalplarla dillendinek, bellekteki yerini, im
paratorluun stratejisi asndan tad nemi, Avrupa'nn bir eklentisi
sfatyla tad "doal" rol tmyle kabul ederek ark'a biim, kim
lik, tanm vennek; bu tasarda yerli halk yalnzca -hay n onlara dokun
mayan- metinlerin bahanesi olarak dikkate alnp byle muamele g
rrken, smrge igali sresince derlenen tm bilgileri "modern bilgiye
katk" bal yla yceltmek; ark tarihi ni, zama nn. corafyasn, nere
deyse keyfince yneten bir Avrupal olduunu hissetmek; yeni ihtisas
alanlar ihdas etmek; yeni disiplin ler kurmak; gr alanndaki (ve d
ndaki) her eyi blmJemek, amak, ematikletinnek, dizelgeletir
mek, dizinlemek, kaydetmek; her gzlemlenebilir ayrntdan bir genel
leme, her genellerneden de ark doasna, nizacna, zihniyetine, tresi
ne ya da tipine ilikin deimez bir yasa tretmek; en nemlisi de. yaa
nan gereklii metinlerin hammaddesine dntnek, srf ark't,ki

96

A R K I Y A T I L I K

hibir ey sahip olunan gce direnmez gibi grnd iin gereklii


elinde tutmak (ya da tuttuunu dnmek): Bunlar, arkiyatln M
s r'n Tasviri'nde tmyle gereklemi tasarlardr; Ms r'n Tasviri'
nin kendisini olanakl klan, pekitiren de Napolyon'un, Bat'nn bilgi ve
g aralarn kullanarak Msr' tmyle ark.iyatln girdabnda
bomas olmutur. Fourier nszn, Msr'n nasl " [Napolyon'un] a
nnn sahnesi olduunu, bu olaanst olayn koullann unutulmak
tan .. nasl alkoyduunu tarihin hep anmsayacan bildirerek bitirir
( .. Egypte fut le theatre de sa gloire, et preserve de l'oubli toutes les cir
constances de cet evenement extraordinaire").'6
Bylece Msr'n Tasviri, kendi tutarll, kimlii, anlam olan bir
tarih olarak Msr ya da ark tarihini yerinden eder. Karlnda da,
Msr'n Tasviri'nde kaydedildii ekliyle tarih, kendini dorudan do
ruya -Avrupa tarihinin bir rtmecesi olan- dnya tarihiyle zdeletire
rek Msr ya da ark tarihinin yerine geer. Bir olay unututmaktan ko
rumann arkiyatnn zihnindeki karl, ark' kendi ark temsilleri
iin bir tiyatroya evirmektir: Fourier'nin syledii neredeyse tam bu
dur. Dahas, ark' modem Garp terimleriyle aklam olmann getirdi
i saf g, ark' ihmal edilmiliiy le kalakald ve sadece gemiinin
geni ama belirsiz anlamnn tam biimlenmemi uultularnn iitildii
o suskun karanlklardan modern Avrupa biliminin ak seikliine yk
seltir. Buffon'un fornle ettii hayvanbilimin trleme yasalarnn ka
ntlanmasn andran yeni ark be tileri -szgelimi Geoffroy S aint
Hilaire'in Msr'n Tasviri'ndeki biyoloji tezleri- burada ortaya kar.77
Ya da, bu ark "Avrupa uluslarnn alkanlklarnn arpc kart"
("contraste frappante avec les habitudes des nations europeennes")78
olarak i grr; bu kartlk ta arkllarn bizarrejouissance' [tuhaf haz
lar] Garpl alkanlklannn ciddiyetine, akl bandalna dikkat ek
meye yarar. Ya da, ark' kullanma yollanndan bir dieri anlacak olur
sa, er meydannda can veren kahramanlar, N apoiyon'un byk ark se
ferinin canl andaiar olarak saklanabilsinler diye, arkl bedenlerde
mumyalanp saklannay olanakl klan fizyolojik niteliklerin Avrupal
bedenlerdeki dengi aranr.79
Napoiyon'un Msr igalindeki askeri aksaklklar, bu igalin, Msr'a
ya da ark'n geri kalanna ynelik btncl tasary yanstmaktaki ve
rimliliine halel getirnedi. gal, Msr'da Napoiyon tarafndan kurulan
sylem evreni erevesinde yorumland biimiyle tm modern ark
deneyiminin doumu oldu; bu sy Iem evreninin egemenlik ve yaylm
aralan arasnda Enstit ile Msr'n Tasviri de vard. Dnlen, Char-

A R K YATI L I I N ETKNLK ALANI

97

Ies-Roux'nun nitelemesiyle, Msr'n "bilge, aydnlanm bir ynetirole


yeniden refaha kavuturulmas, yeniden caniandnimas ... tm arkl
komularna uygarlatnc n saacak olmas'yd.8 Kukusuz ba
ka Avrupal gler, en bata da ngiltere, bu grevi tamamlama peine
decekti. Ancak, Avrupa ii dalamalara, irkin rekabete ya da dpe
dz savaa ramen, Garp'n ark'a ynelik ortak misyonunun kalc mi
ras olarak ortaya kan ey, eski ark'a eklenenleri Avrupa'nn fetih ru
huyla kaynatran yeni tasanlar, yeni tasavvurlar, yeni giriimler yarat
mak olacakt. Nitekim Napolyon'un ardndan arkiyatln dili kk
ten deiti. Betimleyici gerekilii yetkinleti, sadece bir temsil bie
mi olmakla kalmayp bir dil, hatta bir yaratma arac haJine geldi. Mo
dern Avrupa halk kltrnn, Fabre d'Olivet tarafndan langues meres
[ilk, arkaik diller] diye adlandrlan o unutulup kalm kaynaklaryla
birlikte ark da yeniden yaplandnld, yeniden birletirildi, ilemler
den geirildi, ksacas arkiyatlann abalarndan dodu. Msr'n Tas
viri, ark' Avrupa'nn daha yaknna getirmeye, ardndan tmyle Av
rupa'ya dahil etmeye, en nemlisi ark'n yabancln, slam sz ko
nusu olduunda da dmanln ortadan kaldrmaya ya da en azndan
haffletmeye, azaltmaya ynelik sonraki tm abalarn ideal rnei ol
du. nk bundan byle "slami ark", Mslmanlar insan olarak, ta
rihlerini de tarih olarak gsteneyen, sadece arkiyatlarn gcn im
leyen bir kategori biiminde ortaya kacakt.
Bylece Napoiyon'un ark seferi, Chateaubriand'n ltineraire de Pa
ris a Jerusalem, et de Jerusalem l Paris'inden (Paris-Kuds ve Kuds
Paris Yolculuu) Lamartine'in Voyage en Orient' (ark Yolculuu) ile
Flaubert'in Salammb'suna, gene ayn gelenekte Lane'in Modern Msr
llarn Gelenek ve Grenekieri zerine Aklanalar' ile Richard Bur
ton'm Personal Narrative of a Pilgrimage to al-Madinah and Mecca'
sna (Medine ile Mekke'ye bir Hac Seyahatinin Kiisel Oyks) uzanan
bir metinler dizisi dourdu. Bunlar bir araya getiren ey, ark efsanesi
ile deneyiminin salad ortak arka plan deildir sadece, onlar dnya
ya getiren bir tr ana rahmi olarak ark'a duyduklar bilgi destekli g
vendir de. Bu yaratlar sonuta, elikili bir biimde, son derece stilize
suretler olarak, canl bir ark'n benzedii dnlen eylerin ineelikle
ilenmi taklitleri olsalar da, bu durum ne sz konusu suretlerin, taklit
lerio imgesel kavram yknn gcn ne de ark zerindeki Avrupa
egemenliinin etkinliini azaltr - bu gcn ve etkinliin n-rnekleri,
srasyla, Avrupal byk ark takJitisi Cagliostro ile ark'n ilk mo
dern fatihi Napolyon'dur.

98

ARKIYATILIK

Napoiyon seferinin tek rn sanatsal ya da metinsel yaptlar oJ ma


d. Bunlara ek olarak, kukusuz daha etkili olan bilimsel tasarlar ile je
opolitik tasarlar da sz konusuydu; bilimsel tasaniann balca rnei,
Emest Renan'n, Volney dl iin 1 848'de -tam zamannda- tamam
lanan Systeme compare et histoire genera/e des langues semitiques'i
(Sami Dillerinin Karlatrmal Sistemi ve Genel Tarihi) idi; jeopolitik
tasarlarn temel ad mlan da Perdinand de Lesseps'in Svey Kanal ile
ngiltere'nin 1 882 Msr igaliydi. Bu iki tasan tr arasndaki fark, yal
nz grnr leklerinde deil arkiyat inaniann niteliindedir de.
Renan yaptnda ark' yeniden, asl gerekliiyle yarattna itenlikle
inanyordu. De Lesseps ise, tasansnn eski ark'ta yaratt yenilikten
tr adeta huu iindeydi, bu duygu l 869'da Kanaln almasn sra
dan bir olay olarak grmeyen herkese sirayet etmi gibiydi. Thomas
Cook'un 1 Temmuz 1 869 tarihli Excursionist and Touris Advertiser'
ndaki (Gezgin ve Turist Blteni) heyecan De Lesseps'in heyecanna
kouttur:
.

1 7 Kasmda bu yzyln en byk mhendislik harikasnn baans, A vru

pa'nn neredeyse her kraliyet ailesinden zel bir temsilcinin katlaca muhte
em bir al leniyle kutlanacak. Dorusu olaanst bir olay olacak bu. Av
rupa ile Dou arasnda bir su balants hattmn oluturulmas, srasyla Yunan
llan n, Romallann, Saksonlann, Galyallann zihinlerini megul etmi yzlerce
yllk bir dnceydi; ama son birka ylda modem uygarlk, yzyllar nce iki
. deniz arasnda, izleri bugne kalan bir kanal am olan kadim firavunlann a
basyla rekabet etmeye kalkana dein gereklemedi. ... [Modem] almalar
la balantl her ey devasa llerdedir; giriimi betimleyen, Chevalier de St.
Stoess'un kaleminden kma kk kitap incelediimizde bizi en ok etkile
yen, azmi, soukkanl cesareti, ileri giillyle yzlerce yllk d sonun
da gerek, elle tutulabilir bir olgu haline getiren byk ustann, Bay Perdinand
de Lesseps'in dehasdr, ... Bat ile Dounun lkelerini birbirlerine daha yakn
klma, bylelikle de farkl aiann uygarlklann birletinne tasansdr. s

Eski dncelerle yeni yntemlerin bilemesi, ondokuzuncu yzyl


la ilikileri birbirinden farkl kltrlerin bir araya getirilmesi, Dou ile
Bat gibi eski duraan, blnm corafi varlklara modem teknoloji
nin gc ile dnsel iradenin fiilen benimsetilmesi: Cook'un alglad
, de Lesseps'in de gncelerinde, konumalarnda, tanbn yazlarnda,
mektuplarnda reklamn yapt ey budur.
eceresine baklacak olursa Ferdinand doutan anslyd. Babas
Mathieu de Lesseps Napolyon'la birlikte Msr'a gelmi, 1 801 'de Fran
szlarn blgeyi tahliye etmesinden sonra drt yl (Marlowe'un deyiiyle
"gayri resmi Fransa temsilcisi"82 sfatyla) Msr'da kalrub. Ferdinand'

A R K I Y AT I L I I N ETKN L K A L A N I

99

n ge dnem yazlarnn ou, Napoiyon'un kanal ama meralana gn


dernede bulunur; Napolyon, uzmanlarca yanl bilgilendirilmi olma
sndan tr hibir zaman gerekleebilir bir hedef olarak grmemitir
bunu. Richelieu ile Saint-Simoncularn tasarladklar Fransz planlarn
da ieren dzensiz kanal tasanlar tarihinden etkitenmi olan de Lesseps
1854'te, sonuta on be yl sonra tamamlanacak olan ie girirnek zere
Msr'a geri dnmt. Gerek bir mhendislik birikimi yoktu. naat,
nakliyeci ve mucit olarak hayatn srdrmesini salayan adeta tanrsal
becerilerine mthi bir gveni vard sadece; diplomatik ve mali yetenek
leriyle Msr ile Avrupa'nn desteini kazanrken, ii bitirmesini sala
yacak gerekli bilgiye de ulam grnyordu. Belki de iine en ok ya
rayan, dnya-tarihi sahnesindeki olas destekilerine yapt iin nemi
ni gsterip -tasansna verdii adla- pensee morale'inin (ahlaki dn
ce] aslnda ne anlama geldiini anlatabilmek oldu. 1 860'da yle diyor
du onlara: "Garp ile ark'n birbirine yaklamasnn uygarla, evrensel
zenginlie salad byk hizmetleri gryorsunuz. Dnya sizden b
yk bir ilerleme bekliyor, siz de dnyann bu beklentilerini yerine getir
meyi istiyorsunuz" ("Vous envisagez les immenses services que le rapp
rochement de l'occident et de l'orient doit rendre a la civilization et au
developpement de la richesse generale. Le monde attend de vous un
grand progres et vous voulez repondre a J'attente du monde").83 Bu d
ncelere kout olarak, Lesseps'in 1 858'de kurduu yatrm irketinin,
gnlnde yatan byk planlar yanstan iddial bir ad vard: Compagnie
universelle (Evrensel irket). Academie franaise (Fransz Akademisi)
1 862'de "Kanal" konulu bir iir yarmas at. Yarmay kazanan Bor
nier, Lesseps'in tasansyla temelde elimeyen bir abartya kaptnnt
kendini:

Au travail! Ouvriers que notre France envoie,


Tracez, pour l'univers, cette nouvelle voie!
Vos peres, les heros, sont venus JUsqu c;
Soyez ferne comme aux intrepides,
Comme eux vous combattez aux pieds des pyramides,
Et Ieurs quatre mi lle ans vous contemplent aussi !

t.

Oui, c'est pour l'univers! Pour I'Asie et I'Europe,


Pour ces elimats lointains que la nu it enveloppe,
Pour le Chinois perfide et l'lndien demi-nu;
Pour les peuples heureux, libres, humains et braves,
Pour Ies peuples mechants, pour les peuples esclaves,
Pour ceux a qui le Christ est encore inconnu. 84

100

A R K I YATILI K

(I bana! Fransamzn yollad iiler,


izin, evren iin bu yeni kanal!
Babalannz, kahramanlar buralara kadar geldiler;
O yiitler gibi kararl olun,
Onlar gibi siz de piramitlerin yan banda savayorsunuz,
Onlann drt bin yl sizi de izliyor!
Evet, evren iin bu ! Asya iin, Avrupa iin,
Gecenin rtt uzak iklimler iin,
Kalle inli iin, yan plak Hintli iin;
Mutlut zgr, insancl, cesur toplumlar iin,
Kt toplumlar iin, esir toplumlar iin,
lsann henz tannmad toplumlar iin.)
De Lesseps, Kanaln gerektirecei korkun para ve insan giderinin
gerekelerini ortaya koymas istendii zamanki kadar belagatli ve ma
haretli olmamt hi. Dinleyen herkesi hayran brakacak biimde ista
tistikler sayp dkebiliyordu, denizcilik istatistikleriyle Herodotos'tan
yapt alntlar ayn akchkla dudaklanndan dklynrdu. 1 864 gnce
si nde, Casimir Leeonte'un egzantrik bir yaamn insanda nemli zgn
lkler gelitirecei, zgnlkten de allmadk, olaanst baanlarn
doaca gzlemini aktamut beeniy le. 85 Bylesi olaan st baarlar
kendi kendilerini hakl kartmak iin yeterliydi. ok eskilere uzanan
bir baarszlk eceresine, fahi maliyetine, Avrupa'nn ark' idare et
me biiminin deimesine yol aacak lde iddial olmasna ramen,
verilecek emee deerdi Kanal. Kendisine danlanlann itirazlarn
bastrabilecek, ark' bir btn olarak gelitirme iinde, tertipi Msrl
larn, kalle inlilerin, yan plak Hintlileri n hibir zaman kendileri iin
yapmay baaramadklan eyleri baaracak tek tasaryd bu.
I 869 Kasmndaki al trenleri, Lesseps'in tm entrika tarihi ka
dar dncelerini de yetkin biimde somutlatran bir olayd. Konuma
lar, mektuplar, tantm yazlar son derece canl, teatral bir szck da
arcyla yklyd yllardr. Baar peinde koarken, kendinden (hep
birinci oul ahsla) "yarattk, mcadele ettik, dzenledik, baardk,
eyledik, kabul ettik, sebat ettik, ilerledik" diye sz ettii grlyordu;
hibir eyin bizi durduramayacan, hibir eyin olanaksz olmadn,
eninde sonunda, tasarlad, belirledii ve sonuta da eyleme geirdii
le resultatfinal, le grand bul'nn [nihai sonu, byk hedef] gerekle
mesinden baka bir eyin nemli olmadn birok vesileyle yinele
miti. 16 Kasmda, Papaln treniere gnderdii eli, hazr -bulunan
ekabir karsnda konumasn yaparken, Lesseps'in Kanalyla sunulan

A R K YAT I L I I N E T K I N L K A L A N I

101

dnsel grnm ile imgesel grnm birbirine uydurmaya al


yordu umutsuzca.
Il est permis daffrmer que rheure qui vient de sonner est non seulement une

des plus solennelles de ce siecle, mais encore une des plus grandes et des plus
decisives quait vues l'humanite, depuis quee a une histoire ci-bas. Ce lieu, ou
confinent -sans desornais y toucher- l'Afrique et I'Asie, cette grande t!te du
genre humain, cette assistance auguste et cosmopolite, toutes les races du glo
be, tous les drapeaux, tous les pavillions, flottant joyeusement sous ce ciel radi
eux et immense, la croix debout et respectee de tous en face du croissant, que de
merveilles, que de contrastes saisissants, que de rves reputes chimeriques de
venus de palpables nalites ! et, dans cet assemblage de tant de prodiges, que de
sujets de reflexion pour le penseur, que de joies dans l'heure presente et, dans
les perspectives de l'avenir, que de glorieuses esperances ! ...
Les deux extremites du globe se rapprochent; en se rapprochant, elles se re
connaissent; en se reconnaissant, tous les hommes, enfants dun seul et meme
Dieu, eprouvent le tressaillement joyeux de leur mutuelle fratemite! O Occi
dent! O Orient! rapprochez, regardez, reconnaissez, saluez, etreignez-vous! ...
Mais derriere le phenomene materiel. le regard du penseur decouvre des ho
rizons plus vastes que I es espaces mesurables, les horizons sans bomes ou mou
vent les plus hautes destinees, les plus glorieuses conquetes, les plus immortel
les cenitudes du genre humain. ...
[Dieu] que votre souffle divin plane sur ces eaux! Quil y passe et repasse, de
I'Occident a I'Orient, de I'Orient a I'Occident! O Dieu! Servez vous de cette voie
pour rapprocher les hommes les uns des autre s ! 86
(unu belirtmek gerekir ki, gelip atan saat, bu yzyln en parlak saatlerin
den biri olmakla kalmaz; ayn zamanda dnya yznde bir tarihi olalberi in
sanlin grm olduu en byk ve en belirleyici saatlerden biridir. Afrika ve
Asya'nn birbirlerine demeden snrda olduklan bu yer, insan nesiinin bu b
yk bayram, bu yce ve kozmopolit katilm, dnyann btn rklan, u pnl p
nl ve geni gkyznde neeli neeli dalgalanan btn bu bayraklar, btn ban
dralar, hilal karsnda dikilmi ve herkesten sayg gren ha, ne kadar ok ha
rika, heyecan verici ne ok kartlk, birer kuryntudan ibaret olduu sanlan
ama artk kesin birer geree dnen ne ok hayal! Bu mucize dolu toplantda,
dn r iin ne ok dnce konusu, u yaanan saati dolduran ne ok nee, ge
lecekte grnen ne ok zafer dolu umut!..
Dnyann iki ucu yaklayor; yaklarken birbirini yeniden tanyor; yeniden
tan rken, btn insanlar, bir tek ve ayn Tannnn ocuklan, karlkl kardelik
lerinin neeli titreyiini duyuyorlar. Ey Garp! Ey ark! Yaklan, bakn, tann,
selamlan, kucaklan! ...
Fakat, maddi grngnn ardnda, dnrn bak llebilir uzamlardan
daha engin ufuklann varln fark ediyor; en yksek yazglann, en muzaffer fe
tihlerin, insanolunun en lmsz gerekliklerinin kprdand snrsz ufuk
lar ...

102

A R K I Y ATI L I K

[Tannm] kutsal nefes iniz bu sulann zerinde szlsn Tekrar tekrar gesin
buradan, Garp'tan ark'a, ark'tan Garp'a ! Ey Tannm ! nsanlan birbirlerine
yaklatrmak iin bu Kanaldan yararlanm.)

Tm dnya, Tanrnn yalnzca kutsamakla mkellef olduu bir tertip


karsnda sayg sunmak iin toplanmt sanki. Eski aynmlamalar, en
gellemeler ortadan kalkmt: Ha Hilali alt etmi, Bat bir daha ayni
mamak zere ( 1 956 Temmuzunda Cemal Abdl Nasr, de Lesseps'in
adn anarak Kanaln Msr'a devrini ilan edene kadar kalmak zere)
gelmiti ark'a.
Svey Kanal fikri nde, arkiyat dncenin, daha ilginci arkiyat
giriimin mantksal sonucunu buluruz. Bat iin Asya, bir zamanlar
suskun rakl ve yabancl temsil ederdi; islam da Avrupa Hristiyan
lnn karsndaki saldrgan hasmd. Bylesi zorlu deimezlerin s
tesinden gelmek iin, unutulmu dilleri, tarihleri, rklan ve kltrleri,
modern ark' yarglamakta, ynetmekte kullanlabilecek -modem
arkinn akl erdiremedii- gerek klasik ark olarak ortaya koymak
zere gn na karan aratrmaclar, askerler, yarglar tarafndan
ark'n nce bilinmesi, sonra istila edilip mlk edinilmesi, ardndan da
yeniden yaratlmas gerekiyordu. Karanlk, yerini sera rnlerine brak
mak zere azalmt; "ark.. aratrmaclarn szcyd, o sra modem
Avrupa'n n, hala acayipliini koruyan Dou'dan anlad eyi imliyor
du. De Lesseps ile Kanal, ark'n rakln, Bat'dan uzak mnzevi
mahremiyetini, srgit egzotikliini ortadan kaldrmt sonunda. Tpk
su kanalna dnebilecek bir arazi snn gibi ark da hal deitirip di
ren gsteren hasmdan, mlteft, itaatkar bir ortaa dnmt. En
ak deyile, de Lesseps'ten sonra artk kimse ark'tan, baka bir dnya
ya aitmi gibi sz edemezdi. Artk yalnz "bizim" dnyamz vard, bir
araya gelip kenetlenmi "tek,. bir dnya vard; zira Svey Kanal, hali
bu iki dnyann birbirinden farkl olduuna inanan son darkafallar da
hezimete uratmt. Bundan byle "arkh.. kavram ynetime, icraya
zg, nfusbiHmsel, iktisadi, sosyolojik etmeniere tabi bir kavram ola
caktr. Balfour gibi emperyalistlere ya da J .A. Hobson gibi emperyalizm
kartiarna gre, Afrikal gibi arkl da sadece bir corafi blgenin sa
ki ni deil, baml bir rkn yesidir. De Lesseps, ark' Bat'ya (nere
deyse fiilen) srkleyip sonuta slam tehdidini ortadan kaldnnakla
ark'n corafi kimliini yok etti. Emperyalist olanlan da ieemek zere
yeni kategoriler, yeni deneyimler kacakt ortaya, zamanla arkiyat
lk da kendini bunlara -biraz glk ekerek de olsa- uyarlayacakt.

IV

Bunalm

Bir eyin ya da bir kiinin metinsel bir tutum gtlnden sz etmek ga


rip grnebilir; ama bir yazn rencisi, Voltaire'in
dii gr, hatta Cervantes'in

Candide'de eJetir

Don Quijote'de hicvettii

gereklik kar

sndaki tutumu anmsayacak olursa eer, daha kolay anlayacaktr bu


deyii. Bu yazariara saduyunun tartl maz bir gerei gibi grnen ey
udur: nsanlarn iinde yaadklan kaynaan, belirsiz, sorunlarla ykl
kargaann, ki tap1 arn -m eti nleri n- sylediklerine day anlarak anlal a
bileceini varsaymak bir hatadr; kitabi bilgiyi gereklie uygulamaya
kalkmak, lgnl ya da ykm gze almaktr. Kii nasl ncil'i, sz
gelimi A vam Kanarasn anlamak zere kullanamazsa,

dis'i
.

Galyal Ama

de onyedinci yzyl spanyasn (ya da bugnn spanyasn) anla

mak iin kullanmay dnmez. Ama insanlarn metinleri byle bir safdillikle kullanmaya aJrru olduklar, alyor olduklar da aktr;
yoksa

Candide ile Don Quijote, bugn okur iin tadklar ekicilii ta

yor olmaziard . insani olanla dorudan doruya karlamann yol a


t daimalara kar bir metnin ematikletirici yetkesini yelemek,
ortak bir insani zaaf gibi grnyor. Peki bu zaaf hep mevcut mudur,
yoksa metinsel tutumun ortaya kma olasln artran birtakm koul
lar m vardr?
Metinsel tutumu krkleyen iki durum grlr. Bunlardan biri, kii
nin grece yabanc, tehdit edici, nceleri uzanda olduu bir eyle bu
run buruna gelmesi dir. IGi byle bir durumda, sadece eski deneyimle
rinde yeni olan andranlara deil, bu yeni hakknda okumu olduklar
na da bavurur. Seyahat kitaplar ya da rehberler, aa yukar, dn
lebilecek her kitap kadar "doal" metinlerdir, bileim ve kullanm a
sndan her kitap kadar mantkldrlar; bu ncelikle insani bir eitimden,
yabanc topraklara yolculuk etmenin belirsizlikleri kiinin dengesini
tehdit ettiinde bir metne bavurna eilimi gstermekten kaynaklanr.

104

A R K I Y A T I L I K

Birok gezgin, yeni bir lkede yaad deneyimin bekledii eye hi


benzemediini syleyecektir; kitapta okuduklarndan farkl bir dene
yim yaamtr. Kukusuz birok seyahat kitab ya da rehber yazant ki
taplarn bir lkenin nasl bir ey olduunu ya da daha iyisi, renkli, pa
hal, ilgin vb. olduunu sylemek iin yazar. Her halkarda amala
nan, insanlarn, yerlerin, deneyimlerin bir kitap tarafndan -bu kitaba
(ya da metne) betimlenen gereklii bile aan bir yetkinlik ve kullanm
kazandracak 1de- betimlenebilmesidir hep. Fabrice del Dongonun
Waterloo Savan aramasnda komik olan, sav bulamamasndan
ok, onu metinleri n szn ettii bir ey olarak aramasdr.
Metinsel tutumu krkleyen ikinci durum, grnrde elde edilen ba
ardr. Eer kii aslanlarn yrtc olduunu bildiren bir kitap okuyup
sonra da yrtc bir aslanla karlarsa (basitletiriyorum elbette), olas
lkla, ayn yazann baka kitaplarn okumaya zenecek, bunlara inana
caktr. Dahas, eer "aslan kitab .. yrtc bir aslanla nasl baa klaca
konusunda talimat veriyorsa ve bu talimat ie yaryorsa, yazar yalnzca
inanlr olmakla kalmayacak, ayn zamanda baka trden yazl edinie
re de el atmaya yreklendirilm i olacaktr. Burada pek kannak bir pe
kitirme diyalektii vardr: Okurlarn gereklikteki deneyimleri oku
mu olduklaryla belirlenir, bu da yazarlar, nceden okurlarn dene
yimleriyle saptanm konularla uramaya ynlendirir. Bylelikle, yr
tc bir aslan karsnda nasl davranlacana dair bir kitap, aslanlarn
yrtcl, yrtcln kkenieri gibi konular hakknda bir dizi kitabn
yazlmasna da yol aabilir. Benzer ekilde, metin konunun daha dar bjr
yn zerinde -aslanlarda deil yrtclklannda- odaklanyorsa, bir as
lann yrtcl karsnda nasl davranlaca konusunda salk verilen
davran biimlerinin, gereklikte aslann yrtcln artracan, aslan yrtc olmaya zorlayacan bekleyebiliriz; nk "yrtclk" aslann olduu eydir, znde onun hakknda bildiimiz ya da yalnzca bi
lebileceimiz eydir.
Gerek bir eye ilikin bilgi ierdii iddias gden, az nce betimle
diklerime benzer koullarda ortaya kan bir metni yok saymak gtr.
Uzmanlk atfedilir bylesi metinlere. Uygulamadaki baarlarnn ge
rektirdiinden daha byk bir saygnlkla kuatlarak, akademisyenle
rin, eitim kurumlarnn, hkmetlerin yetkesi eklenebilir bunlara. En
nemlisi, bylesi metinler yalnz bilgi retmekle kalmaz, betimlemek
zere ortaya ktklar gerekliin kendisini de yaratabilirler. Bu bilgi
ile gereklik, zamanla, bir gelenek ya da Michel Foucault'nun deyiiyle
bir sylem retir; bundan reyecek metinlerden, belirli bir yazarn yara

A R K I YATILI IN ETKIN LK ALA NI

lOS

tcl deil, bu gelenek ya da sylemin varl veya basknl sorum


ludur gerekte. Bu tr bir metin, tpk Flaubertrin idees reues [basma...
kalp dnceler] katalounda topladklar gibi nceden hazr reni bi
rimlerinden oluturulur.
Tm bunlann nda Napoiyon ile de Lessepsre bakalm. ark hak
knda bildikleri hemen her ey, arkiyatlk geleneinde yazlm, ar
kiyatln idees reues kitaplna yerletirilmi kitaplardan gelmey
di; onlar iin ark, -"yrtc aslan" gibi- karlalacak, bir lde de
baa klacak bir eydi, nk metinler byle bir ark' olanakl kl
yordu. Bu ark suskundu, giriilen ama asla dorudan yerli halka kar
sorumlu olunmayan tasanlarn gerekletirilmesi iin Avrupa'nn elinin
altndayd; kendisi iin gelitirilen tasarlara, imgelere ya da dpedz
betimlemelere diren gsteremiyordu. Yukarda, Bat metinleri (ve
bunlann getirdikleri) ile ark suskunluu arasndaki bu ilikiyi, Ba
trnn byk kltrel gcnn, ark zerindeki iktidar istencinin bir so
nucu, bir iareti diye anm tm. Ancak, varl arkiyatlk geleneinin
baslalanna, bu gelenein ark karsndaki metinsel tutumuna bal
olan bir yn daha vardr bu gcn; yrtc aslanlara dair kitaplar nasl
aslanlar bir karlk verene kadar kendi varlklarn srdryorsa bu yn
de yle srp gider. ark iin planlar tezgahiayan birok tasar sahibin
den ikisini, Napolyon ile de Lesseps'i daha nce pek denenmemi bir
bak asndan ele alacak olursak, bu ikilinin arkn bitimsiz suskun
luunda at oynatabilmesini salayan ey, esas olarak, ark'n on1arla
ba etmesini engelleyen gerek gszlnn de tesinde, N apoiyon
ile de Lessepsrin eylemlerine anlam, anlalabilirlik ve gereklik katan
arkiyat sylemdir. arkiyat sylem ile bu sylemi olanakl klan
ey -Napolyon sz konusu olduunda, askeri bakmdan ark'tan ok
daha gl bir Bat- Msr'n Tasviri gibi yaptlarda betimlenebilecek
arkllar ile de Lesseps'in Svey'i blverdii gibi ortasndan kesilip
blnebilecek bir ark verdi onlara. Dahas, onlara baarlarn kazan
dran da arkiyatlkt - en azndan, arkinn bak asyla hibir ilgi
si olmayan kendi bak alarna gre. Bir baka deyile baar, Trial by
Ju1}'deki (Jri Tarafndan Yarglanma) yargcn "dedim kendime, de
dim" diyen Batls ile arkl arasndaki tm gerek insani alverileri
salant.
arkiyatl Batnn kendi tasarlarn ark'a yanstmas ve arka
hkmetme istei olarak dnmeye baladktan sonra, beklenmedik
pek az ey kar karmza. nk eer Michelet, Ranke, Tocqueville,
Burckhardt gibi tarihilerio aniatlarn .. zel bir tr hikaye"87 olarak

106

A R K Y AT I L I K

yzlerce yl boyunca ark tarihini, kimliini,


yazgsn dokuyan arkiyatlar iin de ayn ey geerlidir. Ondakuzun
cu yzyl ile yinninci yzylda arkiyatlarn saysnda ciddi bir art
oldu; nk, bu arada, imgesel ve gerek corafyann erimi klm;
ark-Avrupa ilikisi, piyasa, kaynak, smrge arayndaki nlenemez
Avrupa yaylmacl tarafndan belirlenmi; arkiyatlk bir aratona
sy1eminden emperyal bir kuruma dnmekle kendi bakalamn ta
mamlamt. Bu bakalamn gstergeleri, Napolyon, de Lesseps, Bal
four ve Cromer hakknda sy lediklerimde ortaya kyor zaten. B unla
rn ark'taki tasarlarn dahilerin, ufku genilerin -Carlyle'n anlad
anlamda "kahraman"larn- ileri gibi gnek ancak ilksel bir dzlemde
sz konusu olabilir. Eer d'Herbelot ile Dante'nin ematikletirme bi
imlerini anmsayacak ve bu ernalara hem ondokuzuncu yzyl Avru
pa imparatorluklar gibi modernlemi, etkin bir aygt olarak hem de
olumlu bir ters anlam ykteyerek bakacak olursak, Napolyon, de Les
seps, Cromer ve Balfour'un aslnda ok daha kurala uygun, ok daha s
radan olduunu da grrz: ark' (belki d'Herbelot ile Dante'nin de far
kna vardklar gibi) ontolojik olarak silip yok etmek mmkn olmasa
da, ark' ele geirneye, ele almaya, betimlemeye, gelilinneye, kkten
deititneye yarayacak aralar vardr.
Vurgulamak istediim ey u: Salt metinsel bir ark kavrayndan,
fonnlnden ya da tanmJamasndan, tm bunJann ark'ta uygulamaya
konulmasna geilmitir ve szc dz anlamyla kullanacak olur
sam- bu akld gei de arkiyatlkla yakndan ilintilidir.. Kesin bi
limsel aratrmaya dayal yaptlar gznne alnacak olursa (kesin bi
limsel aratrnaya dayal, kar gzetmeyen ve soyut bir yapt fikri, be
nim kolayca anlayamayacam bir ey; gene de dnsel dzlemde ka
bullenebiliyoruz bu deyii) pek ok ey yapt arkiyatlk. Ondoku
zuncu yzylda, altn anda, aratrnaclar yaratb; Bat'da eitimi ve
rilen dillerin, yayna hazrlanan, evriten, yorumlanan elyazmalarnn
saysn artrd; ou durumda, Sanskrite dilbilgisi, Fenike paralar,
Arap iiri gibi konularla itenlikle ilgilenen, ark'la duyguda Avrupal
renciler verdi ark'a. Ne ki -bunu ak ak sylemek gerek- ark'
ineyip geti. ark'a ilikin bir dnce dizgesi olarak arkiyatlk,
zel insani ayrntdan genel insantesi aynntya kt hep; onuncu yz
yl Arap iirine ilikin bir gzlem, katlana katlana, Msr, Irak ya da
Arabistan'daki ark zihniyetine ynelik (aynca, bu zihniyete dair) bir
si yasa retti kendinden. Benzer ekilde, Kuran'dan bir ayet Mslman
larn iflah olmaz ehvet dknlnn en iyi kant diye grlebildi.
rp kurduklar doruysa,

A RK YA T I L I I N ETK N L K A L A N I

arkiyatlk, deimez bir ark, Bat'dan (adan aa deien gerek


elerle) mudak olarak farkl bir ark varsayd. Onsekizinci yzyl son
ras biimiyle arkiyatlk, kendini gzden geirip dzeltemedi hi.
Tm bunlar, ark'n gzcs, yneticisi olarak Cromer'in, Balfour'un
ortaya kmasn kanlmaz klyordu.
Siyaset ile arkiyatlk arasndaki yaknlk, -ya da daha dikkatli
sy1enirse- arkiyatlktan kanlan ark'a ilikin dncelerin siya
sette kullanlabilme olaslnn yksek olmas, nemli ama son derece
hassas bir hakikattir. Siyah ya da kadn aratrmalar gibi alanlarda, ma
sumluk ya da sululua, bilimsel yanszhk ya da bask grubu nfuzuna
ilikin sorularn ortaya atlmasn salar arkiyatlk. ster istemez in
sann vicdannda, kltrel, rksal ya da tarihsel geneliemel ere, bunlarn
kullanmlarna, deerine, nesnellik derecesine, temel niyetine ilikin ra
hatszlklar yaratr. Hepsinden te, Bat arkiyatlnn iinde serpilip
gelitii siyasal koullar ile kltrel koullar, bir aratrna nesnesi ola
rak ark ya da arklnn alaltlm konumunu gze grnr hale geti
rir. Anwar Abdel MaJek'in yetkinJikle ni teledii arklatnJm ark',
siyasal efendi-kle ilikisinden baka bir ilikinin retmesi mmkn
mdr?
a) Sorunu ortaya koyma dzleminde, sorunsal dzleminde ... ark ile arkl
[arkiyatlk tarafndan] bir aratrnta "nesnesi" olarak ele alnr; -"zne" ol
sun ..nesne" olsun, farkl olan her eye atfedilen- bir tekilik damgas yer; ama
bu tekilik, zsel nitelikte, bnyesel bir tekiliktir. ... Bu aratuna .,nesne .. si
teamJ gerei- edilgen, katlmc olmayan, "tarihsel" bir zneilikle donatlm
ve hepsinin tesinde kendisiyle ilgisinde etken olmayan, zerk olmayan, ba
msz olmayan bir ey olacaktr: Son kertede kabul edilebilir olan tek ark ya
da arkl -veya "zne"- yabanclam varlktr, yani felsefedeki anlamyla,
kendiyJe ilikisinde kendinden bka olandr, bakalan tarafndan konulmu,
anlalm, tanmlanm -ve oynanm- ol andr.
b) lzlek dzleminde [arkiyat], ark'n incelenen lkelerine, uluslanna,
halkianna ilikin zc bir anlay benimser; bu anlay kendisini, ... ksa srede
rkla varaca.k oJan niteleyici bir etnist tip snflamas arachyla jfade eder.
Geleneksel arkiyatlara gre, ele alnan tm varlklan n devrolunamaz, or
tak temelini oluturan -hatta kirnileyin aka metafizik terimlerle betimlenen
bir zn var olmas gerekir; bu z, hem tarihin afana uzand iin "tarih
sel''dir hem de varl, aratrma "nesne"sini, dier tm varlklar, devletler,
uluslar, halkJar, kltrler gibi -tarihsel evrim alannda ileyen g vektrlerinin
bir rn, bir sonucu olarak- tanmlamak yerine, kendi devrolunamaz, evrile
mez zgllnde dondurduu iin temelde tarihddr.
Bylelikle, gerek bir zglle dayanan, ama tarihten kopanlm, dolay
syla soyut, zsel olarak kavranm bir tip snflamasna vanlr sonunda; bu da,
incelenen .. nesne"yi baka bir varla dntrr ve ineeleyeni de bu nesne kar-

108

ARKIYATILIK

smda aknlatnr. Buna gre, bir homo Sinicus, bir homo Arabicus (ama bir
homo Aegypticus vb. de olabilir pekala), bir homo Africanus vardr, bir de "nor
mal insan" diye anlalan insan - tarihsel dnemin, yani Antik Yunan'dan bu ya
na geen dnemin Avrupa insan. Onsekizinci yzyldan yirminci yzyla de
in, beeri ve sosyal bilimler alanndaki, zellikle de dorudan doruya Avrupa
l olmayan halklarla iliitili alanlardaki Avrupamerkezciliin, Marx ile Engels
tarafndan aa kanlan mlk sahibi aznlk hakimiyetine ve Freud tarafndan
sklp ayntnlan insanmerkezcilie ne lde elik ettii grlr. ss
Abdel Malek arkiyatln, -yirninci yzyl sonu "arkl"s asn
dan- yukarda betimlenen amaza varan bir tarihe sahip olduunu d
nmektedir. imdi de bu tarihin, ondokuzuncu yzyl boyunca, "mlk
sahibi aznlk hakimiyeti .. ve Avrupamerkezeilikle birlemi insanmer
kezcilik birikimini oluturmak zere ilerleyiini, arlk ve g kazan
n zetteyelim ksaca. Onsekizinci yzyln sonlanndan itibaren, en
azndan yz elli yl boyunca, bir disiplin olarak arkiyathkta ngiltere
ile Fransa egemen oldu. Karlatrmal dilbilgisi alannda Jones, Franz
Bopp, Jakob Grinn ve dierlerinin yapt byk filolojik keifler, Do
u'dan Paris ile Londra'ya getirilen elyazmalanna borlu olunan keif
lerdi temelde. Neredeyse istisnasz btn arkiyatlar flolojiyle bala
mt meslee; flolojide Bopp, Sacy, Bumoufve bunlann rencilerini
ortaya karan devrim, dillerin, en nemli iki rnei Hint-Avrupa ile Sa
mi dilleri olan dil ailelerine ait olduu nclne dayal bir karlatrna
I bilimdi. Yani arkiyatlk bandan beri iki zelliin aktancs ol
mutu: . Avrupa iin ark'n tad dilsel neme dayanan, yeni olu
turulmu bir bilimsel zbilin; 2. ark'n hep ayn kalan, deimeyen,
tekbiimli ve kkten yabanc, tuhafbir nesne olduu yolundaki dn
n hi deitirmeksizin konu malzemesini blmlere, altblmlere
ayrma ve yeniden blmleme eilimi.
Sanskriteyi Paris'te renen Friedrich Schlegel, bu iki zellii bir
den tar. 808'de Hintiiierin Dili ve Bilgelii zerine'si yaymlandn
da arkiyat olduunu fiilen inkar etmi olsa da, bir yanda Sanskrite
ile Farsann, dier yanda Yunanca ile Almancann birbirlerine, Sami,
in, Amerika ya da Afrika dillerine olduklarndan daha yakn oldukla
rn savunuyordu. Dahas, Hint-Avrupa dil ailesi, szgelimi Sami dille
rinin tamad sanatsal bir yalnlk ile yeterlie sahipti. Bu gibi soyut
lamalar Schlegel'i rahatsz etmiyordu; onun iin uluslar, rklar, fikirler
ve halklar -ilk kez Herder'de tezahr eden ve giderek daralan poplist
bak asyla- haklarnda hararetle konuulabilecek eyierdi ve mr
boyu srecek bir cazibeye sahiptiler. Ne ki, yaayan, ada ark'tan

A R K l Y A T I L I 1 N ET K t N L K A L A N 1

109

hibir yerde sz etmiyordu Schlegel.. 1 800'de, "Romantizmin en incel


mi biimini aramamz gereken yer ark'tr," derken, Sakuntala'nn,
Zend-A vesta'nn, Upaniadla r'n ark'n kastediyordu. Dilleri bitiken,
estetikten yoksun, mekanik olan Samiler ise farkl, aa, geriydiler.
Schlegel'in dile, ayrca yaama, tarihe, yazna ilikin dersleri, en ufak
bir koul getirmeksizin yapt bylesi ayrmclklarla doluydu. brani
cenin kehanet bildirnek, gaipten haber venek iin yaratldn syl
yordu; ama Mslmanlar "l, bo bir tektanncl, salt olumsuz bir
B irliki inan" kabullenmilerdi.89
Schlegel'in Samiler ile dier "aa" arkllara ilikin yergilerindeki
rkln byk blm Avrupa kltrnn dokusuna sinecekti. Ama
ondokuzuncu yzyln Darwinci antropologlar ile kafatas bilimcileri
hari, hibir yerde karlatrnal dilbilimde ya da filolojide olduu gi
bi, bilimsel bir inceleme konusunun temeli yaplmad. Dil ile rk sk s
kya birbirine kenetlenmiti sanki; "iyi ll ark, Hindistan 'n uzak gemi
inde bir yerlerde bir klasik dnerndi hep, oysa likt ll ark o gnn As
yas nda, Kuzey Afrikasnn kimi ksmnda ve slamnn her kesinde
varln srdryordu. 11Ariler" Avrupa ile kadim ark'a mahsustu;
Uon Poliakov'un ('' Samilernin sadece Yahudilerden olumad na,
Mslmanlarn da Sami olduuna bir kez bile deinmeksizin90) gster
dii gibi, Arilik syleni, "daha kk" halklarn zararna olmak zere,
tarihsel ve kltrel antropolojiye egemen olmutu.
arkiyatln resmi dnsel soykt, ondokuzuncu yzyldan
birka nl ad neredeyse rasgele anacak olursak, Gobineau, Renan,
Humboldt, Steinthal, B umouf, Remusat, Palmer, Weil, Dozy ve Muir'i
ierecektir kukusuz. Bu soykt, I 822'de kurulan Asya Dernei,
823'te kurulan Kraliyet Asya Dernei, 842'de kurulan Amerikan ark
Dernei gibi bi1gi kurumlarnn gr yayma gcn de ierecektir. Ne
var ki, ark'n eitli corafi, zamansal, rksal ksmlar arasndaki ar
kiyat blmlemeleri pekitiren imgesel yazn ile seyahatnarnelerin
byk katks ister istemez ihmal edilebiliyor. Bunlar dikkate almamak
hata olur; nk Mslman ark asndan bu yazn zellikle zengindir,
arkiyat sylemin inasnda da nemli bir katks vardr. Goethe, Hu
go, Lamartine, Chateaubriand, Kinglake, Nerval, Flaubert, Lane, Bur
ton, Scott, Byron, Vigny, Disraeli, George Eliot ve Gautier'nin yaptlar
n ierir bu yazn. Sonralan, ondokuzuncu yzyl sonu ile yirninci yz
yln banda Doughty, Barres, Loti, T.E. Lawrence ve Forster da ekle
nebilir bunlara. Tm bu yazarlar, Disraeli'nin "byk Asya gizemi "nin
izgilerini daha da belirginletirir. Mezopotamya'daki, Msr'daki, Suri-

11 0

AR K Y ATI L I K

ye' deki, Trkiye'deki l ark uygarlklannn (Avrupal kazclar tara


fndan) gn na karlmasnn yan sra, tm ark'ta yaplan byk
corafi incelemeler de bu giriime hatr saylr bir destek verir.
Ondakozuncu yzyl sonuna gelindiinde, bu baarlar, ( 1 9 1 8'den
sonra gasp edilen Osmanl mparatorluuna ait blgeler hari) tm Ya
knark'n Avrupa tarafndan igal edilmesiyle de desteklenmiti. Rus
ya ile Almanya belli bir etkinlik gsterni olsa da, nde gelen smrge
ci gler Ingiltere ile Fransa'yd gene.91 Balangta "smrgeletir
me .. , karlarn belirlenmesi -hatta yaratlmas- anlamna geliyordu;
bunlar, ticari, dini, askeri, kltrel karlar, haberlemeyle ilgili karlar
. olabiliyordu. rnein ngiltere, slam ile Mslman topraklar s; ko
nusu olduunda, bir Hristiyan gc olarak korumak zorunda olduu
meru karlar olduunu dnd. Bu karlar gzeten karnak bir
aygt gelitirildL Society for Promoting Christian Knowledge (Hristi
yanlk Bilgisini Gelitirne Cemiyeti, 1 698) ile Society for the Propaga
tion of the Gospel in Foreign Parts (Yabanc Blgelerde ncil'i Yayma
Cemiyeti, 1 70 1 ) gibi ilk rgtlerin ardndan, sonralar bunlara arka
kacak olan Baptist Missionary Society (Baptist Misyonerler Cemiyeti,
1792), Church Missionary Society (Kilise Misyonerleri Cemiyeti,
1799), British and Foreign Bible Society (ngiliz ve Ecnebi ncil Cemi
yeti, 1804), London Society for Promoting Christianity Among the
Jews (Yahudiler Arasnda Hristiyanl Gelitirmek in Londra Cemi
yeti, 1 806) kuruldu. Bu misyonlar .. Avrupa'nn yaylmasna aka ka
tldlar".92 Bunlara ticaret derneklerini, bilgi demeklerini, corafi keif
fonlarn, eviri fonlann, ark'ta okul, misyon, konsolosluk, fabrika
ama, kirnileyin byk Avrupa cemaatleri kuma faaliyetlerini de ekie
yecek olursak, "kar" fikri "geni.. bir anlam kazanr. Bundan byle
karlar, byk evkle, byk harcamalarla korunacakt.
Buraya kadarnda kardm kaba bir taslaktr. Peki, arkiyatln
aratrma dzlemindeki ilerleyiine ve arkiyatlktan desek alan si
yasal fetibiere elik eden tipik deneyimler, tipik duygular nelerdir? n
celikle, modern ark'n hi mi hi metinlere benzernemesinden tr
duyulan hayal krkl vardr. 1 843 Austosunun sonunda Gerard de
Nerval, Theophile Gautier'ye -yle yazmt:

Dnyann o gzel yanmn, krallk krallk ardna, diyar diyar ardna yitirdim
oktan, yaknda hayallerime snak olacak hibir yer bulamaz hale geleceim;
en ok da Msr iin zlyorum, onu hayal dnyarndan kovup iim acyarak
antanma gmdm iin! 93
. .

A R K YATI L I G I N E T K N L K A L A N I

1J 1

nl Voyage en Orient'n (Douya Yolculuk) yazan byle sylyor


du. Nerval'in yaknmas, gerek Romantizmin (Albert Beguin'in Li1me
romantique et le reve de [Romantizm Ruhu ve D] belimiedii "hsra
na urayan hayal"in), gerekse Chateaubriand'dan Mark Twain'e ark'ta
ki kutsal topraklarn ziyaretilerinin ortak konusudur. Dnyevi ark'la
her temas, tpk Goethe'nin "Mahometsgesang"nda (''Muhammet'in
arks") ya da Mugo'nun "Adieux de l'htesse arabe"nda ("Evsahibi
Arabn Vedas" ) olduu gibi, ironik olarak byle deerlendirmeler geti
rir. Modem ark'tan devirilen anlar imgeleme ters der; Avrupa du
yarl asndan gerek ark'a yelenecek bir yer olarak ingeleme geri
gnderir kiiyi. Bir zamanlar Nerval'in Gautier'ye syledii gibi, ark'
gnnemi kii iin nilfer haJa nilferdir; Nerval iinse, bir tr soandr
sadece. Modern ark hakknda yazmak, ya metinlerden arta kalm im
gelerin gizemden arndrdn aa vuran sinir bozucu bir ilerndi ya
da Mugo'nun ark/ Kadnlar n n ilk nsznde deindii ark'la snrl
kalmak ve ark' sadece image ya da pensee [imge ya da dnce], une
sorte de preoccupation generale'i n [bir tr genel saplantnn] simgeleri
olarak almakt. 94
Kiisel bybozomu ile genel sapiant hali, ilk admda arkiyat rlu
yarln topografyasn gereince karmalda birlikte, bunlar daha tan
dk baz dnme, duyumsama ve alglama alkanlklarn da getire
cektir. Zihin, genel bir ark kavrayn zel ark deneyimlerinden
ayrnay renir; bu ikisi, deyim yerindeyse, kendi ayr yollarn izler
ler. Scott'n roman The Talisman da (Tlsm, 1 825) Sir Kenneth, Filis
tin llerinde bir yerlerde, yalnz gezen bir Sarazenle, yeniemedikleri
bir dve durur; daha sonra Hal ile dman -k lk deitirni Sela
hattin'dir bu dman- konumaya koyulduklannda, Hristiyan, Msl
man hasmnn hi de fena bir adam olmadn kefeder. Gene de yorumu udur:
'

'

'

Gafl rknzn iren bir eytandan, yardmn almakszn bu kutsanm Fi


listin topraklann Tannnn bunca yrekli askerine kar koruyamayacanz bir
murdar eytandan geldiini ... dnrdm. Szm sana deil Sarazen, genelde
halkna ve dinine. Ama bana garip gelen eytan'n zrriyetinden olmanz deil,
bununla vnmeniz.9S
Zira Sarazen gerekten de, rknn eceresinin blis'e, Mslman
eytan'a dayanmasyla vnr. Scott, Hristiyan Mslmana ilahiyat
asndan ondokuzuncu yzyl AvrupalJannn yapmayacaklan (ama
burada yapabildikleri) bir biimde saldrtarak bu salneyi bir "ortaa"
sahnesi haline getirir. Ancak burada saliden tuhaf olan ey bu zayf,

1 12

ARKIYATILIK

zrl tarihselcilik deildir; asl tuhaf olan, Hristiyann hakaretini so


ukkanl bir "seni kastetmiyorum"la haftletirken btn bir halk da
"genelde" mahkum ediindeki o azametli kmsemedir.
Ne var ki Scott slam uzman1 deildir (oysa, Tlsm' slam ile Sela
hattin'e ilikin derin kavrayndan tr ven H.A.R. Gibb bir slam
uzmandr96); blis'e mminlerin kahraman roln vermesi byk bir
sorumsuzluktur. Scott'n bilgisi Byron ile Beckford'tan geliyordu muh
temelen; ama bizim iin burada, ark'a zg eylere atfedilen genel ni
teliin, aikar istisnalarn hem retorik hem varolusal gc karsnda
ne kadar byk bir kuvvetle direndiini kaydetmek yeterli. Sanki, bir
yandan, Bat'nn Dou'ya ynelik tm yetkeci, anonim, geleneksel tu
tumlar nn dncesizce tkld "ark" adl bir sandk vardr, ama te
yandan da, bu genel hizmet sandyla pek ilgisi olmayan ark dene
yimleri (ve ark'taki deneyimler) fkra aniatma geleneine ok uygun
bir biimde anlatlabiJir yine de. Ancak Scott'n nesrinin yaps, bu iki
sini daha sk bir rntyle birbirine balar. nk hazrda bekleyen
genel kategori zel rnee snrl bir hareket alan tanmaktadr: zel
istisna ne denli kkl olursa olsun, mnferit arkl etrafn kuatan en
gelleri amakta ne denli baar gsterirse gstersin, o nce bir arkldr,
ikinci olarak bir insandr ve son olarak da gene bir arkldr.
"arkl" gibi genel bir kategori, ok ilgin deikeler retme olana
na sahiptir. Disraeli'nin ark cokusu iJk kez 1 83 1 'deki bir Dou yolcu
luunda kar ortaya. Kahice'de yle yazar: "Gzlerim, zihnim, bize bu
kadar az benzeyen bir ihtiam karsnda hala kamayor. "97 Genel ihti
am ve tutku, eylere ilikin akn bir duyula birlikte, fiili gereklik
karsnda bir tahammlszlk esinlemitir Disraeli'ye. Roman Tane
red, rka, corafyaya dair beylik laflarla ykldr; Sidonia, her eyin
bir rk meselesi olduunu, o kadar ki selamete ancak ark'ta, ark rkla
r arasnda erilebileceini belirtir. Orada Drziler, Hristiyanlar, Msl
mani ar, Yahudiler kolayca can cier dost olurlar, nk -roman kiile
rinden birinin nktesiyle- Arap da ata binen Yahudiden baka bir ey
deildir, hepsi arkidr znde. Ortaklklar genel kategoriler arasnda
kurulur, kategorilerle ierdikleri arasnda deil. arkl ark'ta yaar; bir
ark zorbal, ark ehveti ortamnda, ark kaderciliine gmlm
halde, ark'n huzurlu yaamn srer. Marx, Disraeli, Burton ve Nerval
kadar birbirinden farkl yazarlar, bu genellerneleri -sorgulamakszn,
ama gene de anlalr biimde- kullanarak, kendi aralarnda uzun tart
malar srdrebilmilerdir sanki.
Bybozumu ve genelletirilmi -hatta izofrence- bir ark gr-

A R K Y AT I L I I N ETK I N L I K ALANI

1 13

nn yan sra, bir baka tuhaflk daha vardr ou zaman. Genel bir nes
ne haline getirildii iin, ark'n tmne zel bir egzantrikliin rnei
olma ilevi yklenebilir. Geri arkl birey, tuhafln anlaml klan ge
nel kategorileri sarsp bozamaz, ama tuhafl bal bna bir elence
konusu olabilir. rnein Flaubert ark'n seyirliklerini yle betimler:

Mehmet Ali.nin soytans bir gn, kalabal elendirmek iin, Kahire paza
nndan bir kadn ald, kadn bir dkkann tezgahna oturttu, dkkanc sakin sa
kin ubuunu tttrken halk huzurunda kadnla iftleti.
Bir sre nce, Kahire ubra yolunda bir gen adam, orta yerde bir byk
maymuna dzdrd kendini - yukandaki ykde olduu gibi, insanlarn hou
na gitmek, onlan gldrrnek iin yapmt bunu.
Nicedir Tann iareti tayan bir ermi olduuna hkmedilmi bir dervi -bir
budala- ld geenlerde; tm Mslman kadnlar onu grmeye, onu elleriyle
tatmin etmeye gelirlerdi. Sonunda bitkinlikten ld, sabahtan akama bitmez
tkenmez bir boalma halindeydi. .
yle bir olay anlatlr: Bir zaman nce bir santon (ileci rahip) Kahire so
kaklannda, kafasna ve kanna geirdii iki klaltan gayri rplak gezerdi.
ernek iin kamndaki klah kard nda, ocuk isteyen ksr kadnlar ko
turup gelir, i erisinin altna atarlard kendilerini, sidikle ovunurlard.98
.

Flaubert bunun abartlm bir gariplik olduunu ak yreklilikle ka


bul eder. "Tm o eski mizah" -Fiaubert'in .. eski mizahiltan anlad,
11SOpa yiyen kle . . . kaba pezevenk . . . hrsz tccar trnden bildik uz
lamlardr- ark'ta yeni, .. taze ... sahici ve byleyicill bir anlam kaza
nr. Bu anlam yeniden retilemez; ancak o anda zevk alnr ondan ve
ancak yakn bir benzeri "geri getirilebilir... ark, dipsiz acayiplikler ku
yusundan kma neredeyse crm kabi linden (ama asla gerekten c
rm olmayan) davranlarndan tr seyredilir. Duyarlyla ark ka
teden Avrupal, bir seyircidir; asla olup bitene dahil olmaz, her zaman
ayr durur, Msr'n Tasviri'nde bizarre jouissance [tuhaf haz] denilen
eyin yeni rnekleriyle karlamaya hazrdr hep. ark canl bir gara
bet tablosu olup kar.
Bu tablo. pek mantkl bir biimde, zel bir metin konusu haline ge
lir. Bylece dng tamamlanr; ark, nce metinterin kiiyi hazrlama
d ey olarak sergilendikten sonra, hakknda disiplinli bir biimde ya
zlp izilen bir ey olarak geri dner. Yabancl tercme edilebilir,
anlamlar zlebilir, dmanl yumuatlabilir; ama ark'a atfedilen
genellik, kiinin ark'la karltktan sonra duyduu bybozumu ve
arkn zlmemi egzantriklii de, ark hakknda sylenen ya da ya
zlan her eye yeniden datlr. rnein slam, ondokuzuncu yzyl so
nu ile yirninci yzyl ba arkiyatlar iin tipik bir arkllkt. Cari

l l 'l

AR KIYATILIK

Becker, "slam"n (genellemenin byklne dikkat), Helen gelenei


nin mirass olmasna ramen, Yunan hmanizma geleneini ne kavra
yabildiini ne de kullanabildiini ne srmt; dahas, islam anlamak
iin, her eyden nce onu "zgn" bir din olarak deil, Rnesans Avru
pasnda bulduumuz yaratc esin olmakszn Yunan felsefesini kullan
maya ynelik baarsz bir ark giriimi olarak grrnek gerekiyordu.99
Modern Fransz arkiyatlarn belki de en nls, en etkilisi olan Lou
is Massignon'a gre slam, Tannnn sa'da vcut bulmasna ynelik sis
temli bir reddiyeydi; slamn en byk kahraman Hz. Muhammet ya da
bni Rd deil, islam kiiletierne cretini gsterdii iin tutucu Ms
lmanlarca idam edilen Mslman ernii Hallac- Mansur'du. 100 Bec
ker ile Massignon'un aka aratnnalarnn dnda tuttuklar ey ark'
n egzantrikliiydi; ama ark' zorla Bat'nn terimleriyle dzenlemeye
almalda bu egzantriklii dotayl olarak kabullenmi oldular. Hz. Mu
hammet kap dar edildi, ama Hallac- Mansur bir sa figr olmay
setii iin n plana karld.
ark' yarglamaya kalkan modern arkiyat, inand hatta ifade
ettii gibi, nesnellii koruyarak ark'tan ayn duruyor deildir. Mesleki
bilgi rtsnn altnda gizlerneye alt duygudalk yoksunluun
dan karsayabileceimiz insani uzakl, arkiyatln kitabn ban
dan beri betimlemekte olduum tutucu tavrlan, bak alan ve ruh
halleriyle yklenmi durumdadr. arkiyatnn ark', ark'n kendisi
deil arklatrlm ark'tr. Kesintisiz bir bilgi ve iktidar kemeri Av
rupal ya da Batl devlet adam ile Batl arkiyatlan birbirine ba
lar; ark'n iinde bulunduu salneyi evreleyen de bu kemerdir. Bi
rinci Dnya Savann sonuna gelindiinde, Bat iin Afrika da ark
da, dnsel bir seyir nesnesinden ok, ayncalkl bir mntkayd artk.
arkiyatln etkinlik alan imparatorluun etkinlik alanyla tam ta
mna akyordu ve Bat'nn ark dncesi tarihindeki , ark'la ura
ma tarihindeki biricik bunalm ortaya kartan ey de, sz konusu et
kinlik alanlar arasndaki bu mutlak ittifakt. B u bunalm hala devam
etmektedir.
imparatorluk ve emperyalizme kar, batan baa tm nc Dn
ya'da 1920'lerden itibaren bagsteren tepki, diyalektik bir tepkiydi.
1 955 Bandung Konferansna dein tm ark Bat imparatorluklarndan
siyasal bamszln alm, ancak yeni bir emperyal g gruplama
s y la -ABD ve Sovyetler Birlii'yle- karlamt. Yeni nc Dn
ya'da "kendi" ark'n bulamayan arkiyatlksa, meydan okuyan, si
yaseten silahlanm bir ark'la yz yzeydi artk. arkiyatln nn-

ARKYATILIIN ETKNLIK ALANI

l lS

de iki seenek vard. fiki, hibir ey olmam gibi devam etmekti. kin
cisi de, eski davran usuln yeniye uyarlamakt. Ancak, ark'n hibir
zaman deimeyecei ne inanan arkiyat iin "yeni", yeninin ihaneti
ne uram eskiydi, -szck uydurma izni tanrsak kendimize- "am
-arkl"nn (dis-Orientals) yanl anlalmasyd sadece. arkiyatlk
tan tmyle vazgemeyi neren revizyonist bir nc seenek ise yal
nz kk bir aznika dikkate alnd.
Bunalmn gstergesi, Abdel Malek'e gre, arkiyatJ edilgen,
kaderci "baml rklar" kavramn yerle bir eden .. eski smrge" ark'
taki "ulusal zgrlk hareketleri" deildi sadece; buna ek olarak, "mte
hassslar ile kamuoyu, yalnz arkiyat bilimin incelenen konunun ge
risinde kalmlnn deil, beeri ve sosyal bilimlerin kavramlar, yn
temleri ve aralan karsnda arkiyatlnkilerin geride kalmln n
da farkna varmt ve bu da belirleyici bir etki yaratacakt. " 101 Szgeli
mi, Renan'dan Goldziher'e, Macdonald'a, von Grunebaum'a, Gibb'e,
Bernard Lewis'e dein arkiyatlar islam, Mslman halklarn ikti
satlarndan, toplumlanndan, siyasetlerinden ayr tutularak incelenebile
cek bir "kltrel bireim" (deyi P.M. Holt'a ait) olarak grdler. arki
yatla gre slamn -en zl forml aranacak olursa- Renann ilk
incelemesinde bulunabilecek bir anlam vard: slamn en iyi biimde
anlalmas iin, "adr ile kabile "ye indirgenmesi gerekiyordu. Smr
geciliin, dnyevi koullarn, tarihsel geliimin etkisi: arkiyat iin
tm bunlar, yaramaz ocuklarn elence olsun diye ldrdkleri -ya da
aldn etmedikleri- sinekler gibi dir; isamn zn karmaklatracak
lde ciddiye alnmazlar hibir zaman.
H.A.R. Gibb'in meslek yaam, kendi iinde, arkiyatln modern
arka ilikisinde benimsedii iki alternatif yaklam rnekler. 945'te
Chicago niversitesinde Haskell Konferanslarn Gibb verniti. Gz
den geirdii dnya, Balfour ile Cromer'in bildii Birinci Dnya Sava
ncesinin dnyas deildi. eitli devrimler, iki dnya sava, saysz
iktisadi, siyasal, toplumsal deiim, 945 gerekliini dpedz, hatta
tufandan kmasna yeni bir nesne haline getirmiti. Ne ki Gibb'in,
lslanda Modem Eilimler adn verdii konferansarna balarken un
lar sylediini grrz:
Arap uygarlyla uraan renciler, szgelimi Arap yaznnn belirli dalla
nnda ortaya konan i ngelem gc ile -gene ayn rnlere hasrediimi olsa bile
akl yrtme ve serimlemelerde ortaya konan kuruluk ve malumatfuruluk ara
sndaki arpc kartidda yz yze gelirler hep. Mslman halklar arasndan
hyk filozoflar kt, bazlanmn da Arap olduu dorudur, ama bunlar ender

1 16

A R K I Y AT I L I K

istisnalardr. lster d dnya ister dnce sreleri sz konusu olsun. Arap zih
ni, somut olayiann birbirinden ayn ve tekil eyler olduunu iddetle duyumsa
maktan kendini kurtaramaz. Kanmca bu, Profesr Macdonald'n arkinn nite
leyici farkll olarak grd "kural duygusu eksikliinin" ardnda yatan te
mel etmenlerden biridir.
But Batl renciler iin [arkiyatlar tarafndan kendilerine aklanmadkal kavranmas pek g bir eyi, Mslmaniann aklcln dnme sre
lerine kar duyduklan nefreti de aklar. ... Dolaysyla, aklc dnme yollan
ile bunlardan ayr tutulamayacak faydac etiin yadsnmasnn kkeninde,
Mslman ilahiyatlann halk cahil brakma taraftarl" denen ey deil,
Arap imgeleminin atomculuu, somutluu vardr. o

Katksz arkiyatlktr bu elbette; ama kitabn geri kalann nitelen


diren muhteem kurumsal slam bilgisi kabul edilse bile, Gibb'in ba
langtaki nyarglar, modern islam anarnay uman herkes iin ste
sinden gelinmesi g bir engel olarak kalr. "-Denli eki tmden silindi
inde "farkl" ne anlama gelir? Bir kez daha, arkl Mslman, sanki
dnyas bizim dnyamzn aksine -bizimkinden .. farkl olarak"- hi ye
dinci yzyln tesine gemeye kalkmamasna incelememiz isten
mi olmuyor mu? Modem islama gelince, Gibb'in bu alandaki kavray
baka bakmlardan gz kamatrc olsa da, niin bylesine amansz
bir dmanlk uyandrr Gibb'de? Eer slam kalc zaaflarndan tr
batan beri zrl ise, arkiyat, s1amda reforn yapmaya ynelik her
Mslman giriimine muhalifhissedecektir kendini; nk ona gre re
fonu islama ihanettir: Gibb'in akl yrtmesi tam da byledir. imdi,
bir arkinn Kral Lear'daki Soytan'yla birlikte "dou syledim mi on
lar krbalatyor, yalan sylersem sen krbalatyorsun, bazen de hi a
zm amadm iin krbalan yorum," diye yineleyip dum1ann dn
da bir seenei kalm mdr ki btn bu engellernelerin arasndan syn
lp kendini modem dnyaya atabilsin?
Haskell Konferanslarndan on sekiz yl sonra Gibb, bu kez de ngiliz
yurttalarndan oluan bir toplulua hitap etmiti, ama artk Harvard'da
ki Ortadou Aratrnalan Merkezinin Mdr sfatyla konuuyordu.
Konusu "Blge Aratrmalan n Yeniden Dnmek"ti; bu konumada,
dier aperus'lerin [zl hakikatler] yan sra, ark'n "arkiyatlara
braklamayacak kadar nemli" olduunu da teslim etmiti. Nasl Mo
den Eilimler ilk ya da geleneksel yaklama rnek oluturduysa, ar
kiyatlarn nnde alan yeni ya da ikinci yaklam seenei de bu ko
numada ilan ediliyordu. Gibb'in .. Blge Aratrmalarn Yeniden D
nmek"teki reetesi -tabii ileri, rencileri "kamu ve i dnyasnda"
meslek hayatna hazrlamak olan Batl ark uzmanlan dnld

A R K Y AT I L I I N ET K I N L I K A L A N I

1 17

srece- iyi niyetli bir reeteydi. Gibb, artk gereksinim duyduumuz


eyin, geleneksel arkiyat ile iyi bir sosyal bilimcinin birlkte al
mas olduunu sylyordu: Bu ikili arasnda disiplinleraras" alma
gerekleecekti. Ne ki geleneksel arkiyat, ark'la ilgili miad dol
mu bilgiler getirneyecekti; uzmanl, henz blge aratnalannn
eiindeki meslektalarna, "Bat'nn siyasal kurumlarna zg psikolo
ji ve mekanii, Asya'nn ya da Araplarn koullarna uygulama[nn]
tam Walt Disne y"lik bir i olduunu anmsatmaya yarayacakt. 103
Uygulamada bu dnce, arkllar smrge igaline kar mcadele
ye giritikleri nde, (Disney'cilik tehlikesine dmernek iin) onlarn "bi
zim" yaptmz biimde kendi kendini ynetmenin ne demek olduu
nu hibir zaman kavrayamam olduklann sylemek anlamna geliyor
du. Kimi arkl rk ayrmcl uygularken kimisi de aynncla kar y
sa, "znde hepsi arkl" dersiniz ve snfsal karlarn, siyasal koulla
rn, iktisadi etmenlerin konuyla hibir ilgisi kalmaz. Ya da Filistinli
Araplar srail'in kendi topraklanna yerlemesine, buralan igal etmesi
ne kar kyorlarsa eer, Bernard Lewis'le birlikte, bunun "slamn d
n"nden baka bir ey olmadn veya nl, ada bir arkiyatnn
saptad gibi, slamn Mslman olmayan halklar karsndaki direni
i l 04 olduunu syleesiniz - yedinci yzyln muteber bir slam dsturu
dur bu. Tarih, siyaset, iktisat nemsizdir. slam islamdr, ark da ark;
sol kanada, sa kanada, devrimiere ilikin tm dncelerinizi aln, g
trp Disneyland'e tahvil edin ltfen.
Eer bylesi totolojiler, savlar, vazgeiler tarihilere, sosyologlara,
iktisatlara, beeri bilimcilere, arkiyatlk dnda hibir alanda tan
dk gelmiyorsa, bunun nedeni gn gibi ortada. nk tpk varsaymsal
konusu gibi arkiyatlk da kendi engin asudeliine halel getirecek fi
kirlere geit vermedi. Ancak modem arkiyatlar -ya da yeni adlaryla
blge uzmanlar- okullan n dil blmlerinde edilgence inzivaya ekme
diler kendilerini. Tersine Gibb'in nerisinden yararlandlar. ounu,
Harold Lasswell'in siyasa bilimleri dedii alann 105 dier .. uzman .. larm
dan, .. danman .. larndan ayrt etmek olanakszdr bugn. yle ki, hi ..
bir ey iin deilse bile srf tedbir olsun diye. diyelim bir "ulusal kiilik
zmlemesi' mtehasss ile bir slami kurumlar uzman arasndaki it
tifakn getirdii askeri-ulusal gvenlik olanaklar ksa srede benimse
necekti. Ne de olsa kinci Dnya Savandan beri .. Bat .. , safdil ark
(Afrika, Asya, gelimemi lke) uluslan arasndan kendine mttefik
toplayan zeki . totaliter bir dmanla kar karyayd. Bu dman arka
dan vurmak iin, ancak bir arkiyatnn gelitirebilecei usullerle

A R K I Y A T J L I K

1 18

arkinn mantksz zihnine uygun davranmaktan daha iyi bir yntem


olabilir miydi? Bylece, tm de varsaylan nesnesini daha iyi ekip
evinnek amacyla yeni aralarla donatlm geleneksel "bilgi"ye daya
l. havu-sopa teknii gibi baz ustalkl manevralar kt ortaya; lerle
me ttifak ile Gneydou Asya Antamas Tekilat (SEATO) bunlar
dan bazlaryd.
Bylece, devrim alkants slam ark'n etkisi altna alrken, sosyologlar Araplann "oral icraatlara"106 dkn olduklann anmsatrlar bi
ze, bu arada iktisatlar da -yani "dntrlm" arkiyatlar da
modern slam iin ne kapitalizmin ne de sosyalizmin uygun bir dzen
olaca gzleminde bulunurlar. 107 SmrgeciHk kartl btn ark
dnyasna yaylr, hatta bu dnyay btnletirirken, arkiyat tm
bunlar Bat demokrasileri iin bir bela, dahas bir aalanma olarak
grp lanetler. Dnya, nkleer ykmn, felakete yol aacak kaynak kt
lnn yan sra, benzeri grlmedik eitlik, adalet, iktisadi denklik ta
leplerini ieren ok nem1i sorunlar1a kar karyayken, popler ark
karikatrleri de, ideolojik besinlerini sadece yan cahil teknokratlardan
deil, ayn zamanda ok bilmi arkiyatlardan da alan siyasetiler t
rafndan istismar edilir. Amerikan Dilerinin efsanevi Arap uzmanla
r, Araplarn dnyay ele geirne planlarn nceden haber verirler.
Kalle in1iler, yar p1ak Hint1iler, miskin MsJmanlar, "bizim" cmertliimizi yamalayan akbabalar olarak betimlenirler; "onlar" ko
mnizme ya da slah olmam arkl gdlerine -aradaki fark nadiren
nemlidir- "kaptrdmzda" da lanetlenirler.
Basn ile kamuoyu, bu ada arkiyat tutumlann istilas altnda
dr. Szgelimi Araplarn, deveyle gezen, terrist, kanca burunlu, hak et
medikleri zenginlikleriyle gerek uygarlk karsnda kstahlk eden sa
tlk sefihler olduklan dnlr. Bu yaktrnalarn ardnda, Batl t
keticinin -kk bir aznln yesi olsa da-: dnya kaynaklannn b
yk ksmna sahip olmaya ya da bunlan harcamaya (kimileyin ikisine
de) yetkisi olduu kabul gizlidir hep. Niye? nk, arkldan farkl
olarak, gerek bir insandr o. Anwar Abdel Malek'in "mlk sahibi azn
hklarn hakimiyeti" dedii eyin ve Avrupamerkezeilikle birlemi in
sanmerkezciliin daha ak bir rnei yoktur bugn: Beyaz, orta snf
bir Batl, beyaz olmayan dnyay yalnz idare etmenin deil bu dnya
ya sahip olmann da kendisinin insani ayncal olduuna inanr; n
k, tanm gerei, "bizim gibi tam anlamyla insan deildir "o". nsan
hktan km dncenin bundan daha has bir rnei olamaz.
Daha nce de sylediim gibi, arkiyatln snrllklar, bir an'

A R K Y A T I L I I N ETKN L K A L A N I

1 19

Jamda, bir baka kltrn, insann ya da corafi blgenin insaniliini


yoksamann, zselletirmenin, saymann getirdii snrllklardr. An
cak arkiyatlk bundan bir adm teye de gider: ark', varl Bat
iin sergilenmekle kalmayan, zaman ile mekanda sabitlenmi de olan
bir ey gibi grr. arkiyatlk, ark'n kltrel, siyasal, toplumsal tari
hindeki btn dnemlerin salt Bat'ya verilen karlklar olarak grl
mesi bakmndan, ok etkileyici betimsel ve metinsel barlara ula
mtr. Bat baoyuncudur, ark ise edilgen tepki vericidir. ark'a zg
davraniann her bir ynnn izleyicisi, yargc, jrisidir Bat. Ne ki,
yinninci yzylda tarih, ark'ta ve ark iin kkl bir dnm yaratt
nda afallar arkiyat. Iskalad eyler vardr:
Yeni [arkl] nderler, entelekteller ya da siyaset belirleyiciler, ncelleri
nin ektikleri sanclardan pek ok ders kardlar. Ara dnemde stesinden geli
nen yapsal, kurumsal dnmlerden ve lkelerinin geleceini biimtendir
rnek konusunda eskiye gre byk lde zgr olduklan gereinden de des
tek aldlar. Aynca, ok daha gvenli, belki biraz da saldrganlar. Artk Batnn
grnmez jrisinin lehte karann elde etmeyi umarak i grmek zorunda deil
ler. Diyaloglan Bauya deil kendi yurttalanyla .os

stelik arkiyat, metinlerinin kendisini hazrlkl klmad eyle


rin, ya arktaki d milraklarn ya da ark'n ipe sapa gelmez dangalak
Inn sonucu olduunu varsayar. En kapsaml bavuru kitab olan
Cambridge Islam Tarihi de dahil olmak zere, siama ilikin saysz
arkiyat metinden hibiri, okurunu, 1 948.den beri Msr, Filistin, Irak,
Suriye, Lbnan ya da Yemen'de olup bitenlere hazrlayamamtr. sia
ma ilikin dogmalar, "bilmedii dil yoktur" denen arkiyatlarn bile
iine yaramaz olduunda, "sekinler", "siyasal istikrar .. , "modernle
me .. , "kurumsal geliim" gibi hepsi de arkiyat bilgeliin mhryle
damgalanm pazarJanabiJir soyut] amalardan oluan arklatrlm bir
sosyal bilim jargonuna bavurulur. Bu arada giderek byyen, gitgide
daha tehlikeli hale gelen yanima, ark ile Garp' birbirinden ayrr.
Mevcut bunalm, metinler ile gereklik arasndaki badamazl
sahneler. Ancak bu arkiyatlk incelemesinde yapmak istediim, ar
kiyat grlerin kaynakJarn serimiemek deU sadece, arkiyatl
n nemi zerinde dunay da hedefliyorum; zira ada aydn, hakl
olarak, dnyann artk aka kendi alanna tecavz eden bir ksmn g
zard etmenin gereklikten kamak olduunu sezmekte. Beeri bilimler
le uraanlar, ilgilerini blmlemi aratrma konulanyla snrlam
lardr genelJikle. Dnyann bir metinler sekisi ya da bir yazar gibi ko
layca snrlandrlabilen bir ksmna deil de tmne hakim olmay kah-

120

A R K Y A T I L I K

c tutku edinmi arkiyatlk gibi bir disiplini izlemez ya da byle bir


disiplinden bir eyJer devinnezler. Ancak, boyunu aan zlemlerine ve
"tarih", .. yazn" ya da " beeri bilimler" gibi akademik koruyucu klflar
na karn arkiyatlk, ou zaman tumturakl bir bilimseJiiin ve akl
clk meraknn ardna gizlerneye alt dnyevi ve tarihsel koullarla
da balantldr. ada aydnn arkiyatlktan alaca ders, bir yan
dan ait olduu disiplinin savlarnn etkinJik alann gereki bir biimde
snrlamak ya da geniletmek, te yandan da, zerinde metinleri n, tasav
vurlarn, yntemlerin, disiplinlerin doduu, byyp serpildii, yoz
lat (Yeats'in, "yrein pis eskici dkkan" dedii) insani zemini gr
mektir. arkiyatl sorutunnak, ayn zamanda, onun -deyim yerin
deyse- malzemesi olan ark'ta tarihin ortaya kann olduu yntem
sorunlarn ele almay salayacak dnsel yollar nermeyi gerektirir.
Ama bundan nce, arkiyathn, etldnlik alanyla, deneyimleriyle,
yaplaryla neredeyse hepten ortadan kaldrd insani deerleri gerek
anlamda grnemiz gerekir.

IKINCI BLM

arkiyat Yaplar
ve Yeniden Yaplandrmalar

Krk be yl kadar nce ... Nakibleraf (ya da Peygamber so


yundan gelenlerin nderi) Seyit mer ... kzlanndan birini ev
lendirirken, dn alaynn nnde, karnn demi olan ve b
yk bir ksmn dan kard barsaklann gm bir tepsi de
tayan gen bir adam yryordu. Trenden sonra barsaklan
n toplad; bu ahmaka ve tiksindirici hareketin etkilerini atiatp
iyileene kadar gnlerce yatakta kald.
EDW A R D WILLIAM LANE
Modem Msrl/ann Gelenek ve Grenekieri zerine A1klamalar

... stanbul'da gerekleecek bir ihtilal ya da topraklan n birbiri


ardna kaybetmek gibi nedenlerle bu mparatorluun kmesi
durumunda, her bir Avrupal g, bir kongre karaoyla mpara
torluun kendisine braklan parasn himaye altna alacaktr;
toprak, komuluk, smr gvenlii, din, adet ve karlarn ben
zerlii asndan tanmlanacak ve snrlandnlacak olan bu hi
maye blgeleri ... sadece Avrupal glerin hkmranln ta
nyacaktr. Bylece tanmlanan ve Avrupa'nn hakk olarak ka
bul edilen bu hkmranJk biiminin asl ierii bu topran ve
ky blgelerinin herhangi bir blmn igal edebilmek, ora
larda gereinde zgr kentler, gereinde Avrupa smrgeleri,
gereinde limanlar ve ticaret uraklan kurmaktr. ... Her g,
kendi himaye blgesi zerinde silahl ve medeniletinci bir ve
sayet kuracaktr; daha gl bir milliyetn bayra altnda, hi
maye blgesinin varln ve milliyet zeiliklerini gvenceye
alacaktr. ...
A L P H O N S E DE L A M A R T I N E
ark Yolculutu

Yeniden izilen Snrlar,


Yeniden Tanmlanan Meseleler,
Dnyevileen Din
~

Gustave Flaubet 1 880'de ldnde, bilginin yozlamasna ve insani


abann beyhudeliine ilikin ansiklopedik gldr roman Bouvard et
Pecuchet'yi (Bilirbilmezler) tamamlam deildi. Gene de tasavvuru
nun ana hatlar belirgindir, romann zengin ayrntlarnca da aka des
teklenir bunlar. Burjuva kkenli iki katip, ilerinden birinin beklenme
dik, ykl bir mirasa konmas sayesinde, bir tara malikanesinde canla
r ektiince yaamak zere kentten ayrlrlar {"nous ferons tout ce qui
nous plaira!"). Flaubet onlarn deneyimlerini, canlar ektiince yapp
ettiklerini resmederken, Bouvard ile Pecuchet'yi tarm, tarih, kimya,
eitim, arkeo1oji, yazn alan1annda, pek de baarl sonular vermeyen
uygulamal ve kuramsal bir geziye gnderir; zaman ve bilgi iinde yol
culuk eden seyyahlar gibi deiik renim alanlarndan geerler, esin
yoksunu amatrlere zg d knklklarn, talihsizlikleri, kleri ya
arlar. inden getikleri ey, ondokuzuncu yzyln, -Charles Moraze'
nin deyiiyle- les bourgeois conquerants' [burjuva fatihler] kendi eit
letirici yetersizliklerinin, sradanlklarnn acemi kurbanlar haline ge
tiren o hayal krklna uratc deneyiminin btndr aslnda. Tm
hevesleri skc bir klieye dnr; her bilgi eidi y a da disiplin umut
ve g verecek yerde, dzensizlie, ylantya, kedere sebep olur.
Flaubert'in bu umutsuzluk panoramasnn sonu iin gelitirdii tas
laklarda bizi zellikle ilgilendiren iki ey var. ki adam insanln ge1e
ceini tartrlar. Pecuchet "insanln geleceine kara gzlklerle" ba
kar, oysa Bouvard'n grd "parlak" bir gelecektir.
Modem insan ilerliyor, Avrupa Asya'dan tekrar doacak. Uygarln ark'
tan Garp'a ilerlemesi tarihin yasas ... insanln iki biimi birbirine kenetlene
cektir sonunda.

124

A R K Y AT I L I K

Dpedz Quinefnin yanks olan bu szler, iki adamn geecei bir


dier coku/hayal krkl dngsnn de balangcn temsil eder. Fla
ubert'in notlar, Bouvard'n ngrd dier tm tasarlar gibi bu tasar
nn da gereklik tarafndan hoyrata kesintiye uratldn gsterir
bu kez de, Bouvard' biri lerini batan karnakla sulayan jandannalar
giri verir sahneye. Ancak, birka satr sonra, bizi ilgHendiren ikinci ko
nu ortaya kar. ki adam ayn anda, gizli arzularnn kopya karma ii
ne dnmek olduunu itiraf ederler birbirlerine. Kendilerine ift kiilik
bir masa yaptrrlar, kitaplar, kurun kalemler, silgiler alrlar; Flau
bert'in taslain sonunu balad deyile, "ils s'y mettent": e koyulur
lar. Bilgiyi -az ok dorudan doruya- yaamaya, uygulamaya al
maktan yola kan Bouvard ile Pecuchet, eletirellikten uzak bir biim
de bir metinden dierine bilgi aktanakla yetinirler sonunda.
Bouvardrn Asya'dan tekrar doan Avrupa tasavvuru etraflca ak
lanmam olsa da, bu tasavvur (ve onun kopya edenin masasnda neye
dnt) hakknda birtakm ilgin yorumlar gelitirilebilir. ki ada
mn dier birok tasavvuru gibi bu da kresel ve yeniden ku rucu 'dur;
Flaubert'in ondokuzuncu yzyln eilimi diye grd eyin -dnyay
kimi zaman zel bir bilimsel tekniin elik ettii imgesel bir tasavvura
gre yeniden ina etme eiliminin- temsilcisidir. Flaubert'in kafasnda
ki tasavvurlar arasnda, Saint-Simon ile Fourier'nin topyalan, Com
telun tasarlad insanln bilimsel yeniden douu, Des tu tt de Tracy,
Cabanis, Michelet, Cousin, Proudhon, Coumot, Cabet, Janet, Lamen
nais gibi ideologlann, pozitivistlerin, eklektiklerin, gizlibilimcilerin,
gelenekilerio ve idealistleri n destekledikleri btn teknik ya da dnye
vi dinler vardr.2 Bouvard ile Pecuchet roman boyunca bylesi sirnala
rn trl hedefleri ni benimserler; bunlan bir bir tketip yenilerini ara
maya koyulurlar, ne ki daha parlak sonulara da ulaamazlar.
Bu gibi revizyonist emeller aslnda, ok zgl bir biimde Roman
tiktir. Onsekizinci yzyl sonunun tinsel ve dnsel tasansnm byk
lde yeniden kurulan bir tanrbilim, M.H. Abrams'n deyiiyle bir
"doal doastclk" olduunu anmsayalm; bu dnme biimi,
Flaubert'in Bilirbilmezler'de hicvettii tipik ondokuzuncu yzyl tutum
lar tarafndan da srdrlmt. Dolaysyla yeniden dou fikrinin
kkleri,
Aydnlanmann aklcln n ve lllnn ardndan gelen bariz bir Ro
mantik eilime [uzanr] ... [bu eilim] Hristiyanlk yk ve retilerinin kab
dramasna, doast gizemlerine, Hristiyan i yaamnn iddetli atmalan
na, apansz dnlerine [geri giderek] yok edili ile yaratl, cehennem ile cen-

125

A R K i Y ATl Y A P I L A R

net, kovulma ile kavuma, lm ile yeniden doum, keder ile sevin, yitirilen
cennet ile yeniden bulunan cennet gibi kart ular arasmda salnr ... Ne ki, Ro
mantik yazarlar Aydnlanmadan sonra yaadklan iin, bu kadim meseleleri bir
farkla yeniden canlandrdlar: nsann tarihi ile yazgsna ilikin genel bak,
varolu paradigmalann, dini miraslannn belli bal deerlerini, hem duygusal
adan uygun hem de dnsel adan kendi dnemlerinin kabul edebilecei bir
biimde yeniden kurarak korumaya girimilerdi.3

Bouvard'n kafasndaki fikir -Avnpa'nn Asya'dan yeniden domas


dncesi- ok etkili bir Romantik fikirdi. Szgelimi Friedrich Schle
gel ile Novalis yurttalann, genelde de A vrupallar, Hindistan' ayrn
tlaryla incelemeye tevik ediyorlard; nk, onlara gre, Garp klt
rnn maddeci li i ile mekanikliin i (ayrca cumhuriyetiliini de) boz
guna uratabilecek olan ey, Hint kltr ile diniydi. Bu bozgundan ye
ni bir Avrupa, yeniden can bulmu bir Avrupa doacakt: Kutsal Ki
tap' n lm, yeniden dou, kefaret deyip kurtulma imgeleri aka
grlyor bu reetede. Dahas, Romar:tik arkiyat tasar, genel bir
eilimin zgl bir an deildi sadece; Raymond Schwab'n ark Rne
sans'nda pek ikna edici bir biimde savlad gibi, sz konusu eilimin
gl bir biimlendiricisiydi. Ancak nemli olan Asya'nn kendisi de
il, modern Avrupa asndan ie yararllyd. Dolaysyla, -Schlegel
ya da Franz Bopp gibi- bir ark diline hakim olan herkes, artk yitip git
mi bir kutsal grev duygusunu Avrupa'ya geri getiren tinsel bir kahra
man, macerac bir valyeydi. Flaubert tarafndan resmedilen sonraki
dnyevi dinlerin ondokuzuncu yzyla aktardklar ey tam da bu duy
gudur. Bouvard gibi Auguste Comte da, ana hatlar amazcasna Hris
tiyanla ait o] an dnyevi bir Aydnlanma sonras sylenin in destekisi,
savunucusu olmakta Schlegel'den, Wordsworth'tan, Chateaubriand'dan
geri kalmaz.
Flaubert, romann balangcndan gln, alaltc sonuna varasya
Bouvard ile Pecuchet'nin revizyonist fikirleri yoklayp durmalarna ola
nak tanmakla, tm bu tasarlardaki ortak insani kusura dikkati ekmi
tL " Asya'dan-yeniden-doan-A vrupa" gibi bir idee re u e'nn altnda
pek sinsi bir kibrin yattn ok iyi grmt Flaubert. Tasavvur geli
tirenJerin usuz bucaksz corafi alanlar ilenebilir, ynetilebilir birim
lere dntrme teknii olmakszn .. Avrupa'' da bir hiti "Asya da.
Dolaysyla Avrupa ile Asya, bizim A vrupa'mz, bizim Asya'mz idi so
nuta -Schopenhauer'un deyiiyle, bizim istencimiz, bizim temsilimiz
di. Tarih yasalar aslnda tarihinin yasalanyd - tpk ''insanln iki bi
imi"nin dikkat ektii eyin de gereklikten ok, Avrupa'nn insan
tl

126

ARKYATILIK

eliyle yaratlm ayrmara bir ka nlmazlk havas verme becerisi ol


mas gibi. Trncenin dier yarsna -" . . . birbirine kenetlenecektir so
nunda" ksm na- gelince: Flaubert insani varlklan, sanki son derece
duraan maddelermi gibi kesip blen, eritip datan bir bilimin ger
eklikle olup bitenler karsndaki tasasz umursamazlyla alay edi
yordu. Ancak aJay ettii herhangi bir bilim deildi: gayretke, hatta
kurtarcla soyunmu Avrupa bilimiydi; zaferleri arasnda baarsz
devrimlerin, savaiann ve zulmn yer ald ve akl almaz bir itahla
byk, kitabi dnce]eri donkiota bir tutumla uygulamaya kalkan
Avrupa biJimi. Byle bir bilim ya da bilginin hibir zaman hesaplama
m olduu ey, kendi derin, yerleik ve zbilinten yoksun sahte masu
miyetiyle gerekliin buna gsterdii direnti. Bouvard bilimadam ro
ln oynarken, bilimin -bilimadamnn dedii gibi- salt gereklik oldu
unu, bilimadamnn bir aptal ya da hayaJperest olup olmamasnn
nemli olmadn varsayar safdillikle; Bou vard (ya da onun gibi d
nen herhangi biri) ark'n Avrupa'y yeniden yaratmak istemeyebilece
ini ya da Avrupa'nn sar ya da kara tenli Asyallarla demokrasi ere
vesinde kaynamaya yanamadn gremez. zetle, byle bir bilima
dariu, bilimindeki giriimJerini besleyen, ihtiraslann yoJdan kartan
benmerkezci g istencinin aynmna varamaz.
Flaubert, zavall salaklarn bu glidere de bulatnr tabii. Bou
vard ile Pecuchet, fikirlerler ve gereklikle bir arada uranamann da
ha iyi olacan renmilerdir. Roman, artk en beendikleri fikirleri
kitaptan kada sadakatle aktarnaktan son derece honut olan iki ada
mn resmedilmesiyle biter. Bilgi gereklie uygulanmay gerektirmez
bundan byle; sessiz sedasz, yorumJar yaplmakszn bir metinden di
erine aktarlan eydir bilgi. Fikirler anonim olarak nakledilir, yayl r
lar; herhangi bir ey atfedilmeksizin yinelenirler; tam anlamyla birer

idee reue haline gelirler:

nemli olan bunlarn eletirilmeksizin yine

lenmek, yanklanmak ve yeniden yanklanmak zere urada bulu nma


lardr.
Flaubertin

Bilirbilmezler notlanndan alnan bu youn, ksa blm

ck, sonuta ondokuzuncu yzyl A vrupa dncesinin dnyevi (ve ya


r-dinsel) inanlanndan biri olan arkiyatln zgl modern yapla
n n

ortaya koyar. Ortaa ile Rnesans dnemleri araclyla devral

nan ve islam ark'n z sayan "ark.. anlaynn genel etkinlik saha


sn yukanda belirlemitik. Ancak onsekizinci yzylda, yaklamakta
olan, sonralan ana hatlarn Flaubert'in yeniden yarataca "baka di
yarlara tebli yayma" (evangelical) dneminin iaretlerini veren birta-

ARKI YATI YAPILAR

km yeni, birbirine kenetlenmi eler de vard.


Birincisi, ark, slam topraklannn hayli tesine almaktayd. Bu ni
celiksel deiim, Avrupa'nn dnyann kalan ksmna ynelik sregiden
ve gittike yaylan keiflerinin bir sonucuydu byk lde. Seyahat
edebiyatnn, imgesel topyalarn, manevi yolculuklarn, bilimsel ra
porlarn gitgide artan etkisi, ark' daha belirgin, daha geni bir ilgi ala
n haline getiriyordu. Eer arkiyathk ncelikle Anquetil ile Jones'un
yzyln son otuz ksur ylndaki verimli Dou keiflerine bir eyler
borlu ise, bu keiflerin de Cook ile Bougainville'in, Tournefort ile
Adanson'un yolculuklarnn, President de Brosses'un Histoire des navi
gations aux terres australelinin (Gney Yarkre Topraklarna Yap
Ian Deniz Yolculuklannn Tarihi), Pasifik'teki Fransz tacirlerin, in ile
Kuzey ve Gney Amerika'daki Cizvit misyonerlerin, William Dampi
er'n keifleri ile raporlannn, Avrupa'nn uzakdousunda, batsnda,
gneyinde, kuzeyinde yaad varsaylan devlere, Patagonyallara, ya
banlara, yerlilere, canavariara ilikin saysz kurgulamann yaratt ge
ni balamda grlmesi gerekir. Ne ki tm bu genileyen ufuklar Avru
pa'y asli gzlemci (ya da Goldsmith'in Citizen of the Worldnde [Dn
ya Vatanda] olduu gibi, asl gzlenen) o]arak kesinlikle ayrcalkl
bir merkezde tuttu. Zira da ynelirken bi] e Avrupa'nn kltrel gl
lk duygusu pekiti. Sadece eitli Hint kurnpanyalan gibi byk kuru
lularla deil seyyahlarn ykleriyle de smrgeler yaratld, etnik
merkezci bak alan korund u. 4
kinci olarak, yabanc ve egzotie yneJik, bilgisel temeli daha sa
lam bir tutumu, yalnzca seyyahlarJa kftifler deil, Avrupa deneyimi
nin hem eski uygarlklarla hem de baka uygarlktarla yarar salayacak
bir biimde karlatrlabileceini dnen tarihiler de zendiriyordu.
Onsekizinci yzyln tarihsel antropolojisindeki bu gl akm (biJgin
ler, tannlarn kar karya gelmesi diye betimliyorlard bu akm) tpk
Vico'nun modern uygarl eski alardaki barbarca, iirsel ihtiam ara
clyla aniayabilmesi gibi, Gibbon'n da slamn ykseliinde Roma'
nn kn okumasn salyordu. Rnesans tarihileri inatla ark'n
bir dman olduuna hkrnederken, onsekizinci yzyl tarihileri ark'
n zelliklerine kar biraz temkinli davranarak, biraz da dorudan do
ruya ark kaynaklaryla uramaya alarak onunla yzletiler; bunun
nedeni belki de, byle bir tekniin Avrupalnn kendisini daha iyi bil
mesine yardmc olmasyd. George Sale'in Kuran evirisi ile bu eviri
ye elik eden nsz deiimi gsternektedir. S ale, ncellerinden far
1 olarak, Arap tarihini Arap kaynaklarna dayanarak ele almaya al-

128

ARKYATILIK

mt; stelik, Mslman kutsal metin yorumcularnn kendi adiarna


konumalarna da izin venuiti. 5 Tm onsekizinci yzylda olduu gibi
Sale'de de yaln karlatrnaclkt ondokuzuncu yzyl ynteminin
vnc haline gelecek olan (filoloji, anatomi, hukuk, din gibi) karla
trmal disiplinlerin ilk aamasyd.
Ancak baz dnrler arasnda, karltrn1al aratrnalar ve bun
larn "in'den Peru'ya'' varasya insanla dair mantkl incelemelerini,
duygudala dayanan bir zdeleme yoluyla ama eilimi vard. Mo
dern arkiyatlln izleyecei yolu hazrlayan, onsekizinci yzyla ait
nc edir bu. Gnmzde tarihselciHk dediimiz ey bir onseki
zinci yzyl fikri dir; dierlerinin yan sra Vi co, Herder ve Hamann tm
kltrlerin isel bakmdan tutarh organizmalar olduklarna inanyorlar
d; yabanci bir insan, bir ruhun, bir zel esini n, bir Klima [hava] ya da
ulusal ilkenin bir arada tuttuu bu btnle ancak tarihsel duygudalk
edi miyle szabilirdi. yle ki Herder'in Jdeen zur Philosophie der Gesc
hichte der Menschheit' (nsanlk Tarihi Felsefesine likin Dnceler,
784- 1 79 ), her birine dier kltrlerinkine ters den yaratc bir ruh
sinmi olan, her biri ancak nyarglann Einfiihlung'a [duygudahk] fe
da etmi bir gzlemci iin eriilebilir olan eitli kltrlerin panoramik
bir serimiydi. Herder ile dierlerinin savunduu poplist, oulcu tarih
duygusuna6 gmlm onsekizinci yzyl akl, Bat ile slam arasnda
ykselen reti duvarlarnda bir gedik ap kendisi ile ark arasndaki
akrabaln gizli elerini grebiliyordu. Napolyon, (genellikle seici
lik gsteren) duygudala dayal bu zdelemenin nl bir rneidir.
Bir dier rnek Mozart'tr; Saraydan Kz Ka rma ile (Mason dsturla
rnn "halim selim ark.. tasavvurlanna kart) Sihirli Flt, ark'a
zel bir yce gnll insanlk biimi atfeder. Mozart'n douya ynelik
duygudalnn ardnda, "Trk" musikisinin moda olmas1ndan ok bu
vardr.
Yine de Mozart'taki gibi ark sezgilerini, ark'n egzotik bir yer ola
rak sunulduu tm o Romantizm ncesi ve Romantik temsil biimleri
silsilesinden ayrmak ok gtr. Onsekizinci yzyl sonu ile ondoku
zuncu yzyl balannda popler arkiyatlk ok youn bir moda hali
ne gelmiti. William Beckford'da, Byron'da, Thomas Moore'da, Goet
he'de rahatlkla sapanabilecek bu moda bile, Gotik yklere, szde or
taa idillerine, barbarlarn ihtiam ve acmaszlyla ilgili tasavvurla
ra gsterilen ilgiden kolay kolay ayrt edilemez. yle ki, ark'n temsil
biimleri, kimi durumda Piranesi'nin hapishaneleri ni, kimi durumda Ti
epolo'nun grkemli atmosferleri ni, kimi durumda da onsekizinci yzyl

A R KYATI YAPILAR

129

sonu resimlerindeki egzotik ycelii anhrabilir.7 Sonralar, ondoku


zuncu yzylda Delacroix ile gerekten dzinelerce baka Fransz ve
ngiliz ressamnda ark tarz tablolar, temsil biimlerine grsel bir ifa
de ve kendine zg bir yaam kazandrd (ne yazk ki bu kitapta konu
nun bu yn irdelenemeyecek). ehvet, vaat, yldn, ycelik, doadan
zevk aJma, youn kudret: Onsekizinci yzyl sonu Avrupasnn Roman
tizm ncesi, teknik ncesi arkiyat imgelemindeki bir beti olarak
ark, (sfat haliyle) "arkl" denen, her kisveye brnebilir bir nitelikti
aslnda.8 Ne ki bu babo ark, akademik arkiyatln geliiyle bir
likte ciddi biimde budanp kstlanacakt.
Modem arkiyat yaplarn izleyecei yolu hazrlayan drdnc
e, doa ile insan tipiere ayrp snflamaya ynelik gl itkiydi. Bu
konuda en nemli isimler Linnaeus ile Buffon'dur kukusuz; ama, be
densel (ardndan da ahlaki, dnsel, tinsel) yapnn -bir nesnenin ken
dine has zdekselliinin- salt seyirlikten, niteleyici elerin kesin l
mne dntrlmesini salayan dnsel ilem ok yaygnd. Linnae
us doal bir tipi belirlerken dlen her kaydn, "bir say, biim, oran,
durum rn olmas gerektiini" sylemiti; gerekten de, Kant'a, Di
derot'ya ya da Johnson'a baklacak olursa, ok sayda nesneyi daha az
sayda dzenlenebilir ve betimlenebilir tipiere indirgemek zere genel
zellikleri abartma eilimi griilr hep. Doa tarihinde, antropolojide,
kltrel geneliemelerde tipler, gzlemciye bir niteleme, -Foucault'nun
deyiiyle- "denetimli bir treyi" salayan zel karakteriere sahiptiler.
Bu tipler ile karakterler bir dizgeye, birbirine bal genellemelerden
oluan bir aa aittiler. Dolaysyla,
her nitelemenin, dier tm olanakl nitelemelerle kurulan belli bir ilikiyle ta
mamlanmas gerekir. Bir tekile neyin uygun olduunu bilmek iin dier tm
tekillerin smflanm olmasJ -ya da sJnflanma olanaJna sahip olmas- gere
kir.9

Filozoflarn, tarihileri n, ansiklopedistlerin ve denemecilerin yazla


nnda, nitelenmi karakter fizyoloj ik-ahlaki bir snflandrma olarak
karmza kar: Vahi adamlar, Avrupallar, Asyallar vb. vardr szge
limi. Bunlar elbette Linnaeus'ta mevcuttur, ama Montesquieu'de, John
son'da, Blumenbach'ta, Soemmerring'de, Kan'ta da giilrler. Fizyo
lojik ve ahlaki zellikler az ok eit datlmtr: Amerikal "kzl, asa
bi, dimdik"tir, Asyal "sar, melankolik, kat", Afrikal da "siyah, ar
kanl, gevek".10 Ne ki bylesi nitelemeler, daha sonra --ondokuzuncu
yzylda- treyiin kkeni olarak, genetik tip olarak "karakter"le ba-

130

A R K Y ATILIK

lantlandnlmalanyla birlikte g toplanubr. Szgelimi, Vico ile Ro


usseau'da ahlaki genellernelerin gc, arpc, neredeyse birer arketip
olan ilkel insan, dev, kahraman gibi betileri, mevcut ahlaki, felsefi, hat
ta dilsel meselelerio kkeni olarak gsterme konusundaki titizlikle pe
kiir. Dolaysyla, bir arklya gndenede bulunulduunda, bu gn
derme onun "ilksel" hali, asli zellikleri, zel tinsel gemii gibi gene
tik tmeller araclyla yaplyordu.
Betimlediim drt e -yaylma, tarihsel yzleme, duygudalk, s
nflandrma- modern arkiyatln kendine zg dnsel ve kurum
sal yaplar nn dayand onsekizinci yzyl dncesindeki akmlardr.
Aada da greceimiz gibi, bunlar olmakszn arkiyatlk ortaya
kamazd. stelik bu elerin, genelde ark', zelde de islam, o gne
dein Hristiyan Bat tarafndan incelendiideri (ve yarglandklan) dar
dini irdeleme erevelerinden kurtarntak gibi bir etkisi de vard. Baka
deyile, modern arkiyat1 hk, onsekizinci yzyl Avrupa kltrnn
dnyeviletirici elerinden tremitir. Bunlardan ilki, yani ark'n
corafi bakmdan daha da douya, zaman bakunndan daha da gerilere
uzanp yaylmas, Kutsal Kitap erevesini byk lde esnetti, hatta
ortadan kaldrd. Dayanak noktalar , pek mtevaz takvimleriyle, hari
talaryla birlikte Hristiyanlk ve Yahudilik deildi artk; Hindistan,
in, Japonya, Smerler, Budachk, Sanskrit, Zerdtlk ve Manu'ydu.
kincisi, tarihin kendisi de esldsinden daha kktenci bir biimde kavra
nrken, Avrupal olmayan, Yabudi-Hristiyan olmayan kltrleri bir ki
lise siyaseti konusuna indirgemeyip tarihsel olarak ele alma becerisi
kuvvetlendi; Avrupa'y gereince anlamak, ayn zamanda, Avrupa ile
Avrupa'nn eskiden ulalmaz olan zamansal, kltrel snrlar arasnda
ki nesnel ilikileri de anlamak demekti. Bir anlamda, Segovial Iuan'n
"ark ile Avrupa arasnda

contraferentia"

fikri gereklemiti, ama ta

mamen dnyevi bir biimde; Gibbon Hz. Muhammet'i, byclk ile


sahte peygamberlik arasnda bir yerlerde salnan eytani bir imansz
olarak. deil, Avrupa'y etkilemi tarihi bir kiilik olarak ele alabilirdi
artk. Uncs, kendinin olmayan blgelerle, kltrlerle seici bir z

deleme kurmak, "barbar srleri karsnda mevzilenen inanllar


topluluu" gibi bir kutuptanay yaratm olan benlik ve kimlik inadn
ktd. Hristiyan Avrupa'mn snrlan bir tr gmrk olarak kullanlrn
yrdu artk; insann belli olanaklan olduu dncesi ile insani birlik
fikri -dar cemaat anlayyla snrl meruluun aleyhine olmak zere
ok yaygn, genel bir meruluk kazand. Drdncs, niteleme ve tret
me olanaklar , Vico'nun putperestler ile imanl uluslar dedii kategori-

131

A R KI Y ATI Y A P I L A R

lerin tesinde bir incelmilie ularken, insanla ilikin snflamalar


dzenli f,ir biimde oald; rk, renk, kken, huy, karakter ve tipler,
"Hristiyanlar ile dierleri aynmn ortadan kaldrd.
Ne ki, sz konusu birbiriyle balantl eler bir dnyevileme eili
minin temsilcisi olsalar da, insann tarihi ile yazgsna ilikin eski dinsel
kalplarn, "varolu paradi gm alan"nn tamamen ortadan kalkm oldu
u anlamna gelmiyorrlu bu. Tersine: Bunlar yukarda saylan dnyevi
erevelerde yeniden oluturulmu, yeniden konumlandntm, yeni
den datlmt. ark' aratran herkesin, bu erevelere uygun, dnye
vi bir szck daarc kullanmas bekleniyordu. Ancak arkiyatlk,
szck daarcn, kavram repertuvarn, tekniklerini edinmi olsa bile
-zira onsekizinci yzyln sonundan beri arkiyatln yapt ve oldu
u eydi bu- syleminde yerinden oynatlmam bir "geer ake" olarak
yeniden kurulmu bir dinsel itkiyi, doallatrlm bir doastcl
de korudu. Aada arkiyatlktaki bu itkinin, arkiyatnn kendisi
ni, ark' ve bal olduu disiplini kavray biiminden kaynaklandn
gstermeye alacam.
Modern arkiyat, ark' bizzat kendisinin tespit ettii karanlktan,
yabanclamadan, yabanclktan kurtaran bir kahraman olarak gryor
du kendini. Reid Ta'ndan yola kp Msr hiyerogliflerinin zlme
sine katkda bulunan Champollion gibi, incelemeleriyle ark'n yitik
dillerini, trelerini, hatta dn biimlerini yeniden kurmutu. zel
arkiyat teknikler -szlk olutuna, dilbilgisi, eviri, kltrel ifre
zmleri- hem antik, klasik ark'n hem de geleneksel filoloji, tarih,
retorik ve reti polemii disiplinlerinin itibarn iade etti, artrd, yeni
den teyit etti. Ne ki sre iinde ark ile arkiyat disiplinler diyalek
tik bir deiim geirdiler; zira ilk halleriyle ayakta kalamazlard. ark,
genellikle arkiyatlann incelediideri .. klasik" biimiyle bile modern
letirildi, zamana uyarland; geleneksel disiplinler de ada kltre ak
tanid. Ancak, ikisinde de gcn izleri vard : ark' yeniden canlandr
m, hatta yaratm olmann gc ile antropolojik genellemelerin, filo
lojinin yeni, bilimsel olarak gelimi tekniklerinde yerleik olan g.
Ksacas, ark' moderniteye tam olan arkiyat, dnyevi bir yarat
c olarak yntemini ve konumunu kutsayabilirdi artk: Tanr eski dn
yay yarattysa, o da yeni dnyalar meydana getinniti. Bylesi yntem
lerin ve konumlarn tek tek arkiyatlarn mrlerinin tesine aktarl
masna gelince: Aralarndaki kardelik kan bana deil, ortak bir sy
leme, uygulamaya, kitapla, kabullenilen fikirler beine, ksacas ker
vana katlan herkes iin ortak bir amentye dayanan meslekten yntemtt

132

A R K Y ATILIK

bilimcilerin laik dzeni, dnyevi bir sreklilik gelenei kacaktr orta


ya. Flaubert, modern arkiyatlann zamanla Bouvard ile Pecuchet gibi
metin kopyalamaktan baka bir ey yapamayacaklarn kestirecek bir
ngrye sahipti; ama ilk zamanlarda, Sil vestre de Sacy ile Ernest Re
nan'n meslek yaamlarnda, grnrde hi de byle bir tehlike yoktu.
Benim savm u: Gnmz arkiyatlnn da kayna olan mo
dern arkiyat kurarn ve uygulamann temel eleri, ark'a ilikin nes
nel bilgiye aniden ulalmas olarak deil, gemiten miras alnp filolo
ji gibi disiplinler tarafndan dnyeviletirilen, yeniden dzenlenen, ye
niden biimlendiriJen bir yaplar bej olarak analabilir ancak; bu ya
plar da Hristiyan doastclnn doalla.trlm, modernletiril
mi, laikletirilmi ikameleridir (ya da deikeleridir). Dou, yeni me
tinler, yeni fikirler erevesinde bu yaplara uyarlanmtr. Jones ile
Anquetil gibi filologlar, kaifler modern arkiyatla katkda bulun
mulardr kukusuz; ama bir alan, bir fikir bei, bir sylem olarak mo
dern arkiyatl ayn klan, bunlardan sonraki bir kuan rnleridir.
Napoiyon seferini ( 798- 1 80 1 ) modem arkiyathk asndan "imkan
lar yaratan bir tr ilk deneyimli olarak alacak olursak eer, bu deneyimi
resmen balatan kahramanlar -slam aratnalannda Sacy ile Renan'
ve Lane'i- bu alann kurucular, bir gelenein yaratc lar, arkiyat kar
deliinin atalan olarak grebiliriz. Sacy, Re nan ve Lane'in yapt i,
arkiyatl bilimsel, aklc bir temele oturtmak oldu. B u da, onlann
rnek nitelii tayan almalanna imkan tanmakla kalmad, ayn za
manda arkiyat olmaya niyetleneo herkes tarafndan, kiisellikten
uzak durularak kullanlabilecek bir szck daarc ile fikirlerio yara
tlmasn salad. arkiyatlkta yaptklan al olaanst bir baa
ryd. Bir bilimsel terninolojiyi olanakl kld; belirsizlie son verip,
zel bir aydnlanma getirdi ark'a; ark konusunda temel yetke olarak
arkiyat betisini yerletirdi; zellikle tutarl bir arkiyat yapt tr
n merulatrd; bundan byle varlyla ark adna konuacak olan
sylemse bir geer akeyi kltrel dolama soktu; hepsinden nemli
si, al yapanlarn yaptlar, bir aratrna alan ile bir fikir bei ya
ratt; bunlar da, ecereleri, gelenekleri, hrslar, ayn anda hem alana i
kin hem de genel saygnlk asndan yeterince dsal bir aratnnaclar
topluluu oluturabildL Ondokuzuncu yzylda Avrupa'nn ark'a m
dahalesi arttka, arkiyatln kamuda kazand gven de o lde
artt. Ne ki bu gvenin bir zgnlk yitimiyle akmas ok da art
mamal bizi; zira tarz, balangtan beri, yeniden kuna ve tekrarlama
oldu.

ARK YATI YAPILAR

133

Son bir gzlem: Bu blmde ele alacam onsekizinci yzyl sonu ile
ondokuzuncu yzyla ait fikirler, kurumlar, betiler, bilinen en byk
toprak kazanma ann ilk aamasnn nemli bir ksmn, ok belirle
yici bir ileniini oluturuyor. Birinci Dnya Savann sonuna dein
Avrupa, dnyann yzde 85'ini smrgeletirniti. Ksa yoldan gidip
modem arkiyatln hem emperyalizmin hem de smrgeciliin bir
vehesi olduunu sylemek, su gtrmez bir gerei dile getirnektir.
Ne ki bunu sylemek yeterli deil; zmleyerek, tarihselliiyle am
lamak da gerekir. Beni ilgilendiren, Dante ile d'Herbelot'nun smrge
cilik ncesi bilincinden farkl olarak, modem arkiyatln dzenli bir
biriktirme disiplinini nasl somutlatrdn gsternek. Kesinlikle salt
dnsel ya da kuramsal bir zellik olmayan bu biriktirnecilik, arki
yatl dzenli olarak i nsanlarla topraklar biriktirmeye ynlendirnitir. Ol ya da yitik bir ark dilini yeniden kurnak, eninde sonunda, l
ya da ihmal edilmi bir ark' yeniden kurnak anlamna geliyordu; ayr
ca, bu yeniden kurucu dikkatin, bilimin, hatta imgelemin, sonralar or
dular, ynetimler, brokrasiler tarafndan toprak zerinde, ark'ta ger
ekletirilecek craatlarn yolunu hazrlamas anlamna da geliyordu.
Bir bakma, arkiyatl aklayan ey sadece dnsel ya da sanatsal
baans deil, daha sonraki etkililii, kullanll, yetkesiydi. Kuku
suz, tm bu ynleriyle ciddi bir incelerneyi hak ediyor arkiyatlk.

II

. Silvestre de Sacy ve Ernest Renan:


Aklc Antropoloji ile
Filoloj i Laboratuvar

Silvestre de Sacy'nin yaamnda iki nemli izlek vard: destan s bir aba
ve pedagojik, aklc yararllklar gsterme arzusu. 1 757'de, geleneksel
meslei noterlik olan lansenci bir ailenin ocuu olarak dnyaya gelen
Antoine-lsaac-Silvestre, bir Denedikten manastnnda zel hocalardan
nce Arapa, SUryanice ve Kalde dili, sonra da branice eitimi ald.
Ona ark yolun u aan dil Arapa oldu; nk, Joseph Reinaud'nun dedi
i gibi, o dnemde en eski, en retici biimiyle hem kutsal hem kafir
kanattan ark malzemesinin bulunabilecei dil Arapayd. 1 1 Bourbon
hanedan taraftar olmasna karn, 1 769'da, yeni alan - 1 824'te de
dr olaca lang ues orientales vivantes [yaayan ark dilleriJ okulu
na, okulun ilk Arapa retmeni olarak atand. 1 806'da College de Fran
ce'dan profesrlk nvann ald, oysa 1 805'ten beri Fransz Dilerin
de daimi arkiyat olarak alyordu. 1 8 1 1 'e dein cretsiz alt
Dilerindeki ilk grevi, Fransz Ordusunun bltenleri ile Napolyon'un,
Rus Ortodoksluuna kar "Mslman fanatizmi"nin kkrtlabilecei
umudunu ortaya koyan, 1806 Manifestosu'nu evinnekti. Ama bundan
sonraki yllar boyunca gelecein aratrnaclarnn yan sra, Fransz
ark mtercimleri ekibi iin tercmanlar yetitirdi. 1 830'da Franszlar
Cezayir'i igal ettiinde, bildirgeyi Cezayiriilere tercme eden Sacy ol
mutu; dileri bakan ark'la ilgili tm diplomatik meseleler iin d
zenli olarak, sava bakan da arada bir bavuruyordu Sacy'ye. Yetmi
be yandayken Dacier'nin yerine Academie des Inscriptions'un (Yazt
lar Akademisi) yazmanln stlendi; aynca Bibliotheque rayale'de
(Kraliyet Kitapl) ark elyazmalar ksmna mdr oldu. Uzun ve se
kin meslek yaam boyunca ad, ha}4 olarak, devrim sonras Fransasn
da (zellikle de ark aratrmalarnda) eitimin yeniden yaplandnlma-

ARKI YATI YAPILAR

135

syla, yeniden biimlendirilmesiyle birlikte anld. 1 2 1 832'de Cuvier'yle


birlikte Fransa'nn yeni soy lulan arasna kabul edildi.
Adnn modern arkiyatln balangcn antrmasnn tek ne
deni, 1 822'de kurulan Asya Derneinin ilk bakan olmas deildir; a
lmalaryla bu meslee, sistematik bir metinler btnn, bir pedagojik
uygulamay, bir aratrma geleneini, ark aratrnalar ile kamu siya
seti arasndaki nemli bir balan by fiilen sunmasdr da. Avrupa'da Vi
yana Orasndan beri ilk kez Sacy'nin almalarnda aratrmaclk di
siplinine kout giden bilinli bir yntembilim ilkesi ilemeye balam
t. B unun kadar kayda deer bir dier nokta da, Sacy'nin kendini her za
man, nemli bir revizyonist tasarnn balangcnda duran biri saym
olmasyd. Ne yaptn bilen bir ncyd; genel savnuz asndan da
ha nemlisi, retisi ark, cemaatiyse rencileri olan, dnyevilie
dnm bir din adam gibi davranmasyd. Ona hayran bir ada,
Broglie Dk, Sacy'nin almalannn bilimadam tavn ile Kutsal Kitap
teblieisi tavrn badatrdn, Sacy'nin "Leibniz'in hedefleri ile Bos
suet'nin abalarn"13 uzlatrabilen tek insan olduunu sylemiti. Bu
nedenle de yazd her ey zellikle rencilere hitap ediyordu (ilk ya
pt, 1 799 tarihli Principes de grammaire generale [Genel Dilbilgisi l
keJeri] sz konusu olduunda, "renci" kendi oluydu) ve bir yenilik
olarak deil, o gne dein zaten yaplm, sylenmi ya da yazlm olan
eyJerin en iyilerinin gzden geirilmi bir zeti olarak sunuluyordu.
Bu iki aync zellik -rencilere ynelik didaktik sunum ile reviz
yon ve zetierne araclyla y ineleme niyetinin ikrar edilmesi- belirle
yicidir. Sacy'nin yazlar bir konuma tonu tayordu hep; yazlar birin
ci kii adllanyla, kiisel nitelemelerle, retorik gsterileriyle bezeliydi.
nc yzyl Sasani paralarna ilikin aratrmasnda olduu gibi, en
zorlu yazlarnda bile, yaz yazan bir kalemden ok, sz syleyen bir
sesti sezilen. almalarinn temel dsturu, Genel Dilbilgisi llkelertn
de, oluna ithafnn ilk satrlannda belirir: "C'est a toi, mon eber Fils,
que ce petit ouvrage a ete entrepris" -"senin iin yazyorum (ya da ko
nuuyorum), sevgili olum, nk bunlar bilmen gerekiyor; syleye
ceklerimi buJabiJecein ie yarar bir kitap olmadndan, senin iin bu
ii ben grdm" demeye gelir bu szler. Dorudan hitap: Yararllk:
aba: Dolaysz ve faydah aklchk. Zira Sacy, sz konusu grev ne ka
dar g, konu ne kadar apra1 k olursa olsun, her eyin ak, aklc bir
hale getirilebileceine inanyordu. Bossuet'nin kathJ ile Leibniz'in so
yut hmanizmas, bir de stne Rousseau'nun ses tonu, hepsi ayn bi
emde bir araya gelmiti.

136

A R KIYATI LIK

Sacy'nin tonunun etki si, Sacy ile dinleyicilerini genelde dnyadan


ayran mhrlenip kapanm bir ember oluturmak olmutur; keza
retmen ile rencilerinin kapal bir snfta bir araya gelme biimi de
mhrlenip kapanm bir uzam oluturur. Fizikten, felsefeden ya da
klasik yazndan farkl olarak ark aratralannn herkese bilinmesi
caiz deildir; zaten ark'a ilgi duyan, ama ark' daha iyi, daha dzenli
bir biimde tanmak isteyenlere aktarlr, bu noktada pedagoj i disiplini
nin ekiciliinden ok etki lilii sz konusudur. Dolaysyla didaktik
konumac tilmizlerine malzemesini

serimler,

tilmizin ro1 ise, dikkat

le seilip dzenlenmi konular halinde kendisine verileni almaktr. ark


eski olduu, rak olduu iin, hocann serimlernesi geni gr alann
dan kp gitmi olann yenilenmesidir, yeniden gzden geirilmesidir.
Aynca, uzam, zaman ve kltrler bakm ndan bitmez tkenmez bir zen
ginlie sahip ark'n tamam sergilenemeyeceine gre, ancak en iyi
rnek olabilecek ksmlarnn sergilenmesi gerekir. Dolaysyla Sacy'
nin ilgi oda, rencilere grece az sayda gl rnek erevesinde
ark' sunan antolojiler, okuma paralar , tablolar ve genel ilkelere dair
incelemelerdir. Bu rnekler iki nedenden tr gldr: llkin, o gne
dein uzakl ve egzantrikliinin gizlemi olduu eyleri ark'tan ka
stl biimde deviren Batl bir yetke olarak Sacy'nin gcn yanstr
lar; ikincisi de, bu rnekler ark' anlamlandrna konusunda kendi ile
rinde (ya da onlara arkiyatnn ykledii) bir gsterge gc tarlar.
Sacy'nin tm almalar temelde birer derlemedir; dolaysyla, t
rensel bir didaktiklie sahiptirler ve zahmetli bir gzden geirne etkin
liinin rndrler.

Genel Dilbilgisi Ilkeleri dnda,

ciltlik bir Arap

Yazn Sekisi ( 1 806, 1 827), bir Arapa dilbilgisi yazlar antolojisi


( 1 825), 1 8 1 0 tarihli (a l'usage des eleves de l'Ecole speciale [zel okul
rencilerinin kullanm iin]) bir Arapa dil bilgisi, Arap iirinin kural
larna, Drzi dinine ilikin incelemeler, ark paralanna, adlarna, yazt
larna, corafyasna, tarihine, arlk ve uzunluk llerine dair ksa a
lmalar kaleme almt Sacy. Pek ok evirisi,

Kelile ve Dimne ile el

Harirfnin* Makdnuitrna ilikin iki kapsaml tefsiri vard. Editr, hat


rat, modern ilim tarihisi olarak da ayn lde gayretketi. arkiyat
lkla il intili baka disiplinlerde au

couront [vakf] olmad pek az ko

nu vard; ne ki kendi yazlan tek boyutlu ve arkiyatlk d alanlarda


dar bir pozitivist bak asna sahipti.
* (1054-1 122) Arap yaznnda ksa ve uyakl yk trnn nciii yazar. Elli ksa y
kden oluan Makam/it Arap dilinin btn inceliklerini ieunektedir. (.n.)

A R K I Y ATI Y A P I L A R

137

Yine de Fransz Enstits 1802'de Napolyon tarafndan, 1789'dan


beri sanatlar ile bilimlerin durumuna, ilerlemesine ilikin bir tableau

general [genel tabloJ olutunnakJa grevlendirildiinde, yazarlar kuru


luna seildi Sacy: Mtehassslar arasnda en titizi, genel bilgiyle ura
anlar arasnda da tarihsel bak en gl olan oydu. Gayri resmi ady

la Dacier raporu, Sacy'nin ark bilgisinin durumu konusundaki katkla


nn iermenin yan sra, onun pek ok eilimini de somutlatnyordu.
Raporun bal

-Tableau historique de l'erudition franaise (Fransz

Bilgisinin Tarihsel Tablosu)- (ilahi bilincin kart olarak) yeni tarihsel


bilinci ilan eder. Teatral bir bilintir bu: Bilgi, btnlnn kolayca
gzden geirilebilecei -deyim yerindeyse- bir sahne mekannda d
zenlenebilir. Dacier'nin krala hitap eden nsz bu izlei mkemmel
bir biimde dile getiriyordu. Byle bir inceleme, baka hibir hkmda
r n yapmaya kalkmad bir eyi, yani tm insan bilgisini bir coup
d reil'le [yle bir gz atmakla] kavramay olanakl klmt. Eer byle
bir tarihsel tablo daha nceleri ortaya konmu olsayd, diye srdrr
'

szlerini Dacier, imdilerde ya yitip gitmi ya da hasara uram ok sa


yda bayapt elimizde olurdu bugn; tablonun nemi ve faydas, bilgi
yi korumasndan, annda ulalabilir klmasndan geliyordu. Dacier s
t kapal olarak, byle bir grevin .. Napolyon'un -bir sonucu da modern
corafi bilgi dzeyini ykseltmek olan- ark seferiyle kolayiatn
sylemekteydi. 1 4 (Bir tarihsel tablonun teatral biiminin, kullanm a
sndan, modem bir arnn kemeraltlarna ve tezgahanna denk oldu
unu en iyi grebileceimiz yer, Dacier'nin discours'unun [anlatm] b
tndr.)
arkiyatln balang aamasn anlamak bakmndan

Tarihsel

Tablo nun nemi, bu tablonun arkiyat bilginin biimini ve zellikle


rini dlatrmasndan, ayrca arkiyatnn kendi konusuyla ilikisini
betimlemesinden kaynaklanr. Sacy, baka yazlarnda olduu gibi

Ta

rihsel Tablo'daki arkiyatlk sayfalarnda da, kendi almasndan,


usuz bucaksz aprak bir malzeme ynnn aa karlnas, ay
dn/atlmas, kunanlmas diye sz eder. Niin? Konuyu renc inin
nne getirebilmek iin. nk tm bilgin adalan gibi Sacy de, aka
demik almay, tm aratrrnaclarn birlikte ykselttikleri bir binaya
dahil edilen olgusal bir eklenti olarak gryordu. Bilgi, malzemeyi

rnr klmakt temelde; tablonun amac da, bir tr Bentham usul tam
grm (panoptikon) kunakt. DolayJsyla aratuna disiplini zel bir
g teknolojisiydi: Kullancsna (ve kullancnn rencilerine) ara
gerelerini ve (eer kullanc bir tarihi ise) o gne dein yitik kalm

138

ARKIYATILIK

bilgiyi salyordu. 15 Kald ki, ihtisastam g ve kazanrnn dili, Sacy'


nin arkiyat ln ncs namyla zellikle balantldr. Bir bilimada
m olarak Sacy'nin kahrananl, stesinden gelinmez glkleri baa
ryla halletmi olmasyd; ortada hibir ara yokken, rencilerine bir
alan sunmak zere aralar edinmiti. Kitaplar, dsturlar, rnekler yarat
t diyordu Broglie Dk, Sacy hakknda. Sonu, ark'a dair malzeme
nin, bu malzemeyi inceleme yntemlerinin, arkltiann bile sahip olma
d numunelerin retilmesi oldu. 1 6
Enstitde alan bir Yunanca ya da Latince mtehasssnn harcad
ernekle karlatrldnda, Sacy'ninki korkun bir emekti. Onlarn
metinleri, kurall an, okullar vard; Sacy iinse yoktu byle eyler, dola
ysyla bunlar yaratmaya koyulmas gerekiyordu. Sacy'nin yazlarnda,
nce yitik olan belirlemek sonra da bunu elde etmek gibi takntl bir
etkinlik kural iliyordu; bu ie yapt yatnm gerekten ard. Dier
alanl ardaki meslektalar gibi, bilginin grmek olduuna -deyim yerin
deyse, tamgrm olduuna- inanyordu; ama onlardan farkl olarak,
bilgiyi yalnz saptamas deil, ifrelerini zmesi, yorumlamas, en zo
ru da ullabilir klmas gerekiyordu. Sacy'nin baans, tm bir alan
retmi olmasyd. Bir Avrupal olarak ark arivlerini talan etti, hem
de Fransa'dan hi uzaklamadan. Ayrd metinleri getirtti ; bunlar el
den geirdi; sonra notlarla aklad, sistemli hale getirdi, dzenledi, yo
rumlad. Zaman iinde, ark'n kendisi, arkiyatnn ondan rettii e
ye oranla nemsizleti; bir kez Sacy tarafndan pedagojik bir tablonun
mhrlenip kapanm sylemsel alanna ekildikten sonra, arkiyat
nn ark' gereklie dnmekte isteksiz davranacakt.
Sacy, grleri ile uygulamasn uslamlama desteinden yoksun b
rakmayacak kadar zekiydi. Her eyden nce, kendi bana .. ark.. n ni
in Avrupal nn beenisi, zekas ya da sabn karsnda tutunamayaca
n aka gstermiti hep. Arap iiri gibi eylerin nemini, salayaca
fayday savunuyordu; ancak asl syledii, Arap iirinin deerinin ania
lmaya balanmas iin nce arkiyat tarafndan uygun bir biimde
dntrlmesinin gerektiiydi. Bunun gerekeleri epistemolojikti ge
nelde, ama arkiyatla zg bir kendini hakl kanna ilemini de
ieriyordu . Arap iiri, bsbtn yabanc (Avrupallara yabanc) insanlar
tarafndan, Avrupalnn aina olduundan son derece farkl tarih, top
lum, iklim koullannda retilmiti; dahas, bu r .. bizim ancak uzun ve
skntl almalardan sonra anlayabileceiniz kanlardan, nyarglar
dan, inanlardan, boinanlardan .. beslenmiti. htisas eitiminin ekti
recei cefalar atiatlsa bile, Arap iirindeki betimlemelerin ou, .. daha

A RKYATI Y APILAR

139

yksek bir uygarlk dzeyine ulam olan" Avrupallar iin anlalr ol


mayacakt. Ancak gene de, vakf olacamz konunun, dsal nitelikleri
mizi, bedensel etldnliimizi, doayla ilikimizi saklamaya alkn Av
rupallar olarak bizim iin byk bir nemi vard. Dolaysyla, arki
yatnn yarar, geni erimli bir o1aand deneyimler alamn, -ama da
ha deerlisi- "sahiden kutsal" olan brani iirini anlamamza yardm
edebilecek bir yazn trn yurttalan iin ulalabilir klmakt. 17
Bu durumda, eer arkiyatnn aracl olmakszn ark bilinemi
yorsa, arkiyat ark'n rak derinliklerindeki baz faydal cevherleri
aviayp kard iin gerekliyse, ark yazlannn da bir btn olarak
alnmamas gerekir. Sacy'nin,_ genel bir Romantik motif olan "fragman"
kuramn sunuudur bu. ark'n yaznsal retimleri zleri gerei Avru
pa'ya yabanc olmakla kalmazlar; hep ayn lde nemli olmadklar
gibi, seilmi paralar dnda yaymiannay hak edecek (pour meriter

d'etre publies autrement que par extrait) "bir beeniyle, eletirel ruh"la
da yazlmamlardr. 1 8 Dolaysyla arkiyat, temsil edici bir fragnan

lar dizisiyle, yeniden yaymlanan, tefsir edilen, nottarla aklanan, gene


birtakm fragmanlarla kuaulan fragmanlarla ark' sunmak iin gerek
lidir. ByJe bir sunum iin zel bir tre gereksinim vardr: Seki. Sacy
sz konusu olduunda, arkiyatln faydasnn ve neminin en do
laysz, en yararl biimde serimlendii trdr bu. Sacy'nin en nl eseri
ciltlik Arap Yazn Sekisi idi; daha en bnda i uyakl Arapa bir
beyitle, deyim yerindeyse mhrlenmiti bu kitap: "Kitab'l-enis el
mfid li't-Uilib el-mstefid; 1 ve camf e-utOr min manzam ve mensfir"

("alkan renciler iin ok gzel ve yararl bir kitap; 1 manzum ve

mensur paralar sekisi ").

Sacy'nin antolojileri Avrupa'da nesiller boyu ok yaygn bir biimde


kullanld. ierdikleri paralar n tipik olduu iddia edilse de, arkiyat
taraf ndan uygulanan ark sansrn rtp gizler bu antolojiler. ste
lik, ieriklerinin i dzeni, ksmlannn bir araya getirilii, fragnanlarn
seilii bu antolojilerin smn asla aa vunaz; fragmanlar, nemle
cinden, tarihdizimsel geliimlerinden ya da (Sacy'de grlmedii ze
re) estetik gzelliklerinden tiii seilmi olmasalar bile, gene de beJirli
bir ark doalln ya da tipik bir kanlmazl somutlatrdklar iz
lenimini yaratrlar. Ancak bu da asla dile getirilmeyen bir eydir. Sacy,
rencileri uruna aba harcam olduunu, onlar korkun genilikte
bir ark kitapln edinmekten (ya da okumaktan) kurtardn iddia
eder sadece. Okur da zamanla arkiyatnn abalarn unutur, ark'n
bir sekide ifadesini bulan yeniden yaplandrln

tout court [ksa yol-

140

A R K YATILIK

dan] ark diye grp kabullenir. Nesnel yap (ark' n saptanp nitelen
mesi) ile znel yeniden yaplandnna (ark'n arkiyat tarafndan
temsil edilmesi) birbirinin yerine geebilir hale gelir. ark. arkiyat
nn aklchyla rtlr; arkiyatnm ilkeleri onun ilkeleri olur. Irak
olandan ulalabilir olana dnr; kendi bana ayakta duramayan bir
ey olmaktan kp pedagojk bakmdan yararl hale gelir; kayp para
lar tam da bu sre iinde ondan kopanlp atlm olduu halde, yitik
likten kar, kefedilir. Sacy'nin antolojileri ark'a eklenmekle kalmaz,
aynca ark' da arki mevcudiyet olarak Bat'ya ekler. 1 9 Sacy'nin al
malar ark' mecelle haline getirir; rencilerin kuaktan kuaa aktar
d bir metinsel nesneler mecellesi retir.
Gerekten de. Sacy'nin tilmizlerinde yaayan miras hayret vericiy
di. Ondokuzuncu yzylda Avrupa'daki balca Arap dili ve edebiyat
mtehassslan dnsel yetkelerini ona dayandnyorlard. Fransa'daki,
spanya'daki, Norve'teki, isve'teki, Danimarka'daki, zellikle de Al
manya'daki niversiteler, akademiler, onun etkisiyle, onun almalar
nn salad antolajik tablo araclyla kendini yetitini renciler
le doluydu.20 Ancak, tm dnsel miraslarda olduu gibi, zenginlikler
ile .snrlamalar birlikte aktarlmt. Sacy'nin arkiyatln soykt
ndeki zgn yn, modern ark'n dzensiz, ele avuca gelmez mev
cudiyetinden tr ve bu mevcudiyete ramen ark' yenilenmesi gere
ken bir ey gibi ele alm olmasyd. Sacy Araplan ark'n

iine yerle

tirdi, ark da genel modem retim tablosuna yerletirilmiti zaten.


Dolaysyla arkiyatlk Avrupa aratrnaclnn bir parasyd;
ama, bu arnn kemeraltiarnda Helen uygarl ve Latince aratrma
clnn yannda yer alabilmesi iin nce malzemesinin arkiyatlar
taraf ndan yeniden yaratlmas gerekiyordu. Her arkiyat, ilk kez
Sacy'nin getirdii ve uygulad temel epistemolojik kurala ("yitik
olan-elde-etme" kuralna) gre kendi ark'n yeniden yaratt. Nasl
arkiyatln babas olduysa, bu disiplinin ilk kurban da oldu Sacy;
nk ardndan gelen arkiyatlar, yeni metinler, yeni fragmanlar, ye
ni seilmi paralar evirerek kendi yenilenmi arklarn sunmakla,
Sacy'nin almalarn da tmden yerinden etmi oldular. Bununla bir
likte, onun balatt sre devam ettirilecekti ; floloji, Sacy'nin hi ya
rarlanmad sistematik ve kurumsal bir g kazanacakt. Bu Renat'n
baarsyd : Bata floloji olmak zere yeni karlatrmal disiplinlerle
ark' ilikilendirecekti Renan.
Sacy balatan Renan ise srdrendir, aralarndaki fark budur. Sacy
kaynaktr; almalan arkiyat alannn, kkleri devrimci Romantizme

14 1

ARK YATI YAPILAR

uzanan bir ondokuzuncu yzyl disiplini olarak ortaya knn, stat


snn temsilcisidir. Renan arkiyatln ikinci kuandandr: Resmi
arkiyat sylemi kuvvetlendirnek, bu sylemin kavray biimlerini
dizgeletirmek, dnsel ve nesnel kurumlarn oluturnak Renan'n
grevi oldu. Alan, alann yaplarn ortaya koyan, bunlara can veren,
Sacy'nin kiisel abalanyd; arkiyat yaplar dnsel olarak kalc
klan, bunlann gze grndn artran ise, Renan'n arkiyat flo
lojiye, ardndan da bunlarn ikisini birden ann dnset kltrne
uyar1 amasyd.
Renan ne btn btne zgn ne de mutlak bir trev olan kendine
zg bir kiilikti. Dolaysyla, bir kltrel g ya da nemli bir arki
yat olarak Renan, ne salt kendi kiiliine ne de srf inand ematik
fikirler beine i ndirgene bilir. Tersine, Renan' kavramann en iyi yolu,
onu, elinin altndaki frsatlar zaten Sacy gibi ncler tarafndan yarat l
m olan, ama bu nclerin baardarn bir tr geer ake olarak kltre
katan etkin bir g olarak grn1ektir; Renan bu geer akeyi, (imgeyi
biraz daha zorlarsak) kendisinin yeni-geer-akeliiyle birlikte dola
ma ve yeniden dolma sokar. Ksacas Re nan, bir kltrel ve dnsel
praksis tipi olarak kavranabilece}( bir betidir: Michel Foucault'nun a
nn arivi diye adlandraca ereve dahilinde, arkiyat nermelerin
kurulmasn salayan bir biem olarak grlmesi gerekir.21 nemli
olan syledikleri deildir sadece; kiisel donann ile eitiminin n
da bunlar nasl syledii de, konusu olarak kullanmak zere neyi seti
i de, neyi neyle bir araya getirdii gibi eyler de ok nemlidir. Dola
ysyla Renan'n ark'a ilikin konusuyla, zaman ve seyircileriyle, hat
ta kendi yazlaryla ilikisi, sorgulanmam bir ontolojik deimezlik
kabulne dayanan forrnllere (szgelimi

Zeitgeist'a [an tini], fikirler

tarihine, yaam ile dnemine) bavurulmakszn betimlenebilir. Bu tr


fornller kullanmak yerine, Renan', zaman, uzam ve kltr (dolaysy
la da ariv) dzleminde tanmlanan bir yerde, seyirciler iin -ve tabii,
ann arkiyatlnda kendi konumunu salamlatrmak iin- be
timlenebilir bir eyler yapan bir yazar olarak okuyabiliriz.
Renan flolojiden gelmiti arkiyata; arkiyatl en nemli teknik
zellikleriyle donatan da, flolojinin son derece yetkin ve saygn klt
rel konumudur.

Filoloji

szcn iittiinde aklna skc, yersiz bir

szck aratrnas gelen kiilere, Nietzsche'nin, ondokuzuncu yzyln


byk dehalaryla birlikte kendisinin de bir flolog olduunu beyan et
mesi artc grnecekti r - ama Balzac'n
mak bu aknl bir lde giderebilir:

Louis

Lambert'ini hatrla

142

A R K I Y A T I L I K

Bir szcn yaamnn maceralannn anlatld bir kitap yazlsa ne harika


bir ey olurdu! Hi kukusuz bir szck, hangi olaylar iin kullanldysa onlara
dair eit eit izlenimle ykldr; kullanld yerlere bal olarak, farkl in
sanlarda farkl trden izienimler uyandn r; ama bir szc l ruh-cisim
etkinlik grlinmyle ele almak daha mthi bir ey olmaz nu?22

Sonralan Nietzsche, filolog olarak kendisi gibi Wagner, Schopenha


uer ve Leopardi'nin de dahil olduu bu kategorinin neyin nesi olduunu
soracaktr. Bu terim, hem dil konusunda Tanr vergisi, az rastlanr bir
tinsel gr tamay hem de estetik ve tarihsel gce sahip bir dile getiri
biimi olan yapdar retme yetisini ierir gibidir. Geri floloji meslei
ta 1 777'de, "F.A. Wolf kendisi iin stud. philol. adn icat ettii" gn
domutur ama, Nietzsche gene de Yunan ve Latin klasikleriyle ura
an meslekten aratrmaclarn genelde kendi disiplinlerini anlamaktan
aciz olduklann gstermek iin urap durur: "Hibir zaman meselenin
kkne inemezler: Hibir zaman flolojiyi bir sorun olarak koyamazlar
ortaya." Zira "antik dnyann bilgisi olarak filoloji sonsuza dein sre
mez elbette ; malzemesi tkenir cinstendir."23 Filolog srsnn aniaya
mad ey budur. Ancak, Nietzsche'nin -mulaklktan uzak ve benim
buradaki stnkr anlatmma hi benzemeyen bir slup kullanarak
vgye deer bulduu birka istisnai ruhun aync zellii modernitey
le kurduklar kkl ilikidir ve bu ilikiyi flolojik almalan kazandr
mtr onlara.
Filoloji sorunlatnr - kendini, uygulaycsn, imdiyi sorun haline
getirir. Modern ve Avrupal olmann zel bir biimini sornutlatnr; zi
ra, bu iki kategorinin eski, yabanc bir kltr ve ala bants kurul
makszn gerek bir anlam olamaz. Nietzsche'nin grd bir dier ey
de, flolojinin domu bir ey olduu, insani abann bir iareti olarak Vico'nun verdii anlamla- retilmi bir ey olduu, insann keiflerine,
kendini kefetmesine ve zgnlne ait bir kategori olarak yaratlm
bir ey olduudur. Filoloji, tarihsel bakmdan kiinin kendisini, byk
sanatlarn yapt gibi, kendi andan, yakn gemiten kopannas
nn bir yoludur - bunu yapmakla kii aslnda elikili, atmal bir bi
imde kendi modernliini niteliyor olsa bile.
I 777'nin Friedrich August Wolfu ile 1 875'in Friedrich Nietzsche'si
nin arasnda, arkiyat bir flolog olan Emest Renan yer alr; floloji
ile modern kltrn birbirine karma biiminin karna ilgin bir g
rnm de ortaya kar Renan'da. 1 848'de yazlan, ama 1 890'a dein
yaymianmayan Lvenir de la science'da (Bilimin Gelecei) "modern
dncenin kuruculan filologlardr," der. Bir nceki tmcede de, mo-

A RKJYATI YAPILAR

1 43

dern dnce " [hepsi birden] flolojiyle ayn gn kurulan aklclk, ele
tirellik, liberalizm deilse" nedir peki, diye sorar. Filolojinin, hem yal
nzca modemlerin sahip olduu karlatnal bir disiplin hem de mo
dernliin (ve Avrupa'nn) stnlnn bir simgesi olduunu syleye
rek srdrr szlerini; onbeinci yzyldan beri insanlin gerekletir
dii her ilerleme, tilotojik diye nitelebilecek bir dncenin sahiplerine
mal edilebilir. Modem kltrdeki (Renan'n flolojik dedii bir kltr
dr bu) floloji meslei, gereklik ile doann aka grlmesini, dola
ysyla doastcln defedilmesini, doa bilimlerindeki keiflere
ayak uydurulmasn srdrmeyi hedefler. Ancak tm bunlardan te, in
san yaam ile eylerin dzenine dair genel bir gr olanakl klar fi
loloji: "Her eyin tnn sol uyarak, her eyi deerlendirerek, karlatra
rak, biletirerek, bunlardan tmevanmlar kararak merkezde duruyo
rnn - bu yolla eylerin gerek dzenine ulaacam." Aikar bir g
halesi tar filolog. Filoloji ile doa bilimlerine dair grlerini de dile
getirir Renan:
Felsefe yapmak eyleri bilmektir; Cuvier'nin ho deyiinin izinden gidersek,
feJ sefe dnyaya kuram dZleminde talimat vermektir. Kant gibi ben de, saf kur
gusal kantlarnalann geerliliinin matematiksel kantlarnalann geerliliinden
daha fazla olmadna, bize mevcut gereklik hakknda hibir ey retemeye
ceklerine inanyorum. Filoloji, zihinsel nesnelerin kesin bilimidir [La philolo
gie est la science exacte des choses de l'esprit]. Cisimlere dair felsefi bilimler
iin fizik ile kimya ne ise, insanla dair bilimler iin de floloji odur.24

Renan'n Cuvier alntsna, aynca srekli doa bilimlerine gnderne


yapmasna az sonra geri dneceim. imdilik, Bilimin Gelecei'nin ara
blmnn tamamnn, Renan'n ayn anda hem insann tm niteleme
giriimlerinin en zoru hem de tm disiplinlerin en kesini olan bir bilim
diye tanmlad flolojiye dair hayranlk verici aklamalarla dolu oldu
unu saptamak yeterli. Renan, filolojinin gerek bir insanlk bilimi ol
mas arzusu bakmndan aka Vico'yla, Herder'le, Wolfla, Montesqui
eu'yle, aynca Wilhelm von Humboldt, Bopp, byk arkiyat (ve sz
konusu cildin ithaf edildii) Eugene Burnouf gibi filolojideki yakn a
dalany la ilikilendirir kendini. Filolojiyi, srekli bilginin ileri ey ii di
ye and eyin merkezine yerletirir; kald ki kitap da, altbaliyla
("Pensees de 1 848" [ 1 848 Dnceleri]) ve 1 848'in -Bilirbilmezler ve
Louis Bonaparte 'n 1 8 Brumaire'i gibi- dier kitaplanyla birlikte dnldnde, kesinlikle jroni ieneyen hmanist bir yiye gidi mani
festosudur. yleyse, genelde manifesto, zelde de Renan'n floloji
aklamalan (Renan o tarihte, kendisine Volney dln kazandran,
-

1 44

A R K Y AT I L I K

Sami dillerine ilikin youn floloji incelemesini oktan yazmt), Re


nan' 848'in byk toplumsal meseleleriyle aka alglanabilir bir ili
kisi olan bir aydn olarak konumlandrn1ak zere kurgulannub bir bak
ma. Byle bir ilikiyi, tm dnsel disiplinler arasnda en dolayl olan
disipline, grnr popler nemi en alt dzeyde kalan, en tutucu, en ge
leneksel disipline (filolojiye) dayanarak biimlendirmeyi semesi, Re
nan'n konumunun enine boyuna dnlp tanlm olduuna delalet
eder. nk, tm insanlara seslenen bir insan olarak konumuyordu as
lnda; daha ziyade, 1 890 nsznde de dile getirdii gibi, rklarn eit
sizliini ve aznln ounluk zerindeki zorunlu egemenliini antide
mokratik bir doa ve toplum yasas olarak grp kabullenrni bir mte
hasssn kendi zerine dnk dncesini sezdiren bir sesti konuan.25
Peki nasl olmu da Renan kendisiyle sylediklerini bylesine eli
ik bir konumda tutabilmiti? nk bir yanda filoloji vard: Tm in
sanl kapsamak, insan trnn birliini ngnnek ve her insani ayrn
tya deer vemek zerinde temellendirilen bir bilim. Ama te yanda da
filolog vard: Bizzat Renan'n mesleki nn borlu olduu arkl Sa
milerle ilgili almasndaki o mahut rk nyargsyla kandad gi
bi, 26 insanlar insafszca stn ve aa rkiara blen, almalarnda za
mansallk, kken, geliim, iliki ve insani deere ilikin en batn d
ncelere yer veren bir liberal eletirnen. Bu ikisi nasl bir arada dura
biliyordu? Cevabn bir yn, flolojik ynelimleri hakknda Victor Co
usin, Michelet ve Alexander von Humboldt'a yazm olduu ilk mek
tuplannn da ortaya koyduu gibi,27 Renan'n profesyonel bir bilgin,
profesyonel bir arkiyat olarak, kendisiyle kitleler arasna mesafe
koymasna neden olan gl bir lonca ruhu tamasyla ilgili olacakbr.
Ama sanrm daha nemli bir etken, Renan'n, flolojinin geni tarihini,
geliimini ve hedeflerini deerlendirirken, bir ark filologu olarak ken
di roln kavray biimiydi. Baka bir deyile, bize eliki gibi gelen
ey, Renan'n, tarihi ve balatc keifleriyle birlikte floloji hanedan
iinde kendi konumunu alglay biiminin, aynca bu erevede yapp
ettiklerinin beklenebilecek sonucuydu. Dolaysyla Renan'n aync
zellii floloji hakknda konumas deil, filoloji dzleminde konu
masdr; dile ilikin nernelerinde hibir dolayszlk ya da safdillik g
rlmeyen yeni ve saygn bir bilimin ifreli dilinin ilk kez kullanlmasn
dan gelen bir kudret de hissedilir bu konumada.
Renan filolojiyi kavrayp renirken, floloji eitiminden geerken,
bu disiplin bir temel dsturlar bei yklemiti ona. Filolog olmann
anlam, Idinin almalarna, her eyden nce, flolojiyi fiilen balatan

ARK iYA TI YAPILAR

145

ve ona kendine ait ayn bir epistemoloji salayan bir dizi yakn tarihli,
yeniden deerlendirneye dayal kefin yn veresiydi: Burada szn
ettiim dnem, kabaca, 1780'1er ile 1830'larn ortas arasnda kalan d
nemdir; bu dnemin sonlan Renan'n eitimine balad dnemle ak
r. Hatratnda anlatt zere, 1 845'te, dini inancn yitinnesiyle so
nulanan bir inan bunalm, aratrmaclk yaamna vardrd Renan':
Filolojiye, filolojinin dnya grne, bunalnlarna, biemine katl
masnn balangc oldu bu. Kiisel dzlemde, kendi yaamnn filoloji
nin kurumsal yamn yansttna inanyordu. Ne ki, yaamnda, ev
velden olduu kadar Hristiyan olmaya, ama artk Hristiyanln deil
de la science laique [laik bilim] dedii eyin eliinde Hristiyan olma
ya azmetmiti. 28
Laik bilimi n ne yapp ne yapamayaca konusunda en iyi rnek, yl
lar sonra, 1 878'de Sorbonne'da verilen bir derste -"Filolojinin Tarihsel
Bilimiere Sunduu Hizmetler zerinettde- Renan tarafndan ortaya
konmutu. B u metinde aa kan, filolojiden sz ederken Renan'n
kafasndakinin din olduudur (szgelimi, din gibi filoloji de, insanln,
uygarln, dilin kaynaklan hakknda bir eyler retir bize); bu kout
luun tek hedefi de, flolojinin i tutarllk, sk dokunmuluk, kesinlik
bakmndan dinden ok daha alt dzeyde kalan bir ileti sunduunu din
leyiciterin iyice anlamasdr. 29 Renan'n genel bak umarszca tarihsel
ve kendisinin de bir kez dile getirdii gibi biimbilimsel olduuna gre,
gen yanda dinden filolojik aratrnaya geebilmesinin tek yolunun,
dinde edinmi olduu tarihsel dnya grn yeni laik bilirnde de ko
rumak olmas akla yatknd: "Bana gre hayatma anlam verecek bir tek
ura vard; bu da, laik bilimin salad bol miktarda arac kullanarak
Hristiyanla ilikin eletirel aratrnalann [Renan'n Hristiyanln
tarihi ile kaynaklarna ilikin byk aratrma tasarsna bir antrma]
srdrnekti. "3 Renan, Hristiyanlk sonras eilimine uygun bir biim
de flolojiye uyum salamu.
Grece yeni bir disiplin olarak flolojinin getirdii tarih ile Hristi
yanln ikin olarak sunduu tarih arasndaki fark, tam da modern flo
lojiyi olanakl klan eydi, Renan bunu ok iyi biliyordu. Zira, onseki
zinci yzyln sonlar ile ondokuzuncu yzyln balar sz konusu ol
duunda, "floloji"nin zikredildii her yerde anlalmas gereken ey
yeni filolojiydi; bu bilimin en nemli baarlar da, karlatrmal dil
bilgisi almalar, dillerin aileler halinde yeniden snflandrlmas ve
kutsal kkenieri olduunun kesin olarak reddedilmesiydi. Bu baarla
nn, dili tamamyla bir insan grngs sayan bir grn u ya da bu

146

A R K Y A T I L I K

lde dolaysz sonular olduunu sylemek abart olmaz. Kutsal dil


ler denen dillerin (ncelikle branice'nin) en eski, ezeli diller olmadkla
nnn, kutsal bir kaynaktan da gelmediklerinin ampirik yoldan kefedil
mesiyle birlikte bu gr geerlilik kazand. Dolaysyla, Foucault'nun
dilin kef dedii ey, Cennet'te Tanrnn insana dili veriine ilikin din
sel gr yerinden eden, geen yzyla ait bir olaydr.31 Nitekim, eti
molojik, soysopu dilsel akrabalk anlaynn, dilin birbirine gemi
ise1 yaplar ve tutarllklarla kendini bir arada tutan bal bna bir
alan olarak grlmesiyle yerinden edilmesini salayan bu deiimin so
nularndan biri, dilin kkenieri sorununa ynelik ilginin arpc bir bi
imde azalmas oldu. Herder'in di1in kkenierine ilikin denemesinin
1 772 ylnn Berlin Akademisi madalyasn kazand 1 770'1erde bu so
runu tartmak pek revatayd; ne ki yeni yzyln ilk on ylna gelindi
inde, Avrupa'da bilimsel tartma konusu olarak bsbtn lanetlenmi
bir sorun oldu bu.
William Jones'un Anniversary Discourses'dak.i (Yldnm Sylev
leri, 1785 - 1 792) saptamalarnda ya da Franz Bopp'un Vergleichende

Grammatik'teki (Kar Iatnnal Dil bilgisi, 1 83 2) iddia] ar nda grld


gibi, kutsal dil hanedanl her ynden, birok farkl biimde nihai
bir kesintiye uram, bir dnce olarak gvenilirliini yitirmjti. K
sacas, yeni bir tarih anlayna gereksinim vard; nk Hristiyanlk,
temel metinlerini kutsal konumlarndan yoksun brakan ampirik veri1er
karsnda ayakta kalamayacak gibi grnyordu. Chateaubriand'da da
grld gibi, Sanskritenin braniceyi neelediini ortaya koyan ye
ni bilgilere ramen, kirnilerinin inanc hi sarslmyordu: ''Heyhat! Hik
met ykl Hint diline dair daha derin bir bilgi edinelim derken, saysz
yzyl Kutsal Kitap'n dar dngsne hapsediverdiler. Ne mutlu bana,
bu kepazelii gneden evvel

inancma kavumutum yeniden"

("Helas! il est arrive qu'une connaissance plus approfondie de la langue


savante de l'lnde a fait rentrer ces siecles innombrables dans le cercle
etroit de la Bible. Bien m'en a pris d'etre redevenue croyant, avant
d'avoir eprouve cette mortification").32 Bakalarna, zellikle de Bopp
gibi nc flologlara gre ise, dil incelemesi kendi tarihini, felsefesini,
bilgi birikimini getirniti ve tm bunlar da insana Tann tarafndan
Cennet'te verilen ilk dil fikrini ortadan kaldrnub. Sanskrite incele
meleri ile onsekizinci yzyl sonunun yaybnac ruhu uygarln b
langcn kutsal topraklann ok daha dousuna tarken, dil de bir d
g ile konuan insan arasndaki bir sreklilik olmaktan kp, dili kul
lananlarn kendi aralarnda yaratp ortaya koyduklar ikin bir alan hali-

ARKYATI YAPlLAR

147

ne geldi. imdi ele alacam bir yntemin ngrdnn dnda yaln


bir dil olmad gibi, bir ilk dil de yoktu.
:Renan asndan bu ilk kuak flologlardan kalan miras ok nemliy ..
di, Sacy'nin yapt iten bile daha nemli. Uzun meslek yaamnn is
ter banda ister ortasnda ister sonunda olsun, ne zaman dil ile filolojiyi
ele alsa, yeni filolojinin beliettii dersleri yineliyordu; bu bilimin ana
direi, (kutsal deil) teknik bir dilbilimsel uygulamann, dil hanedan
na, sreklilie muhalif ilkeleriydi. Dilbilimeiye gre dil, Tanrdan yay
lan tek ynl gcn rn diye betimlenemez. Coleridge'in szleriyle,
"dil, insan zihninin cephaneliidir; ayn anda hem gemiin ganimetie
rini hem de gelecekteki zaferierin silahlarn tar."33 lk dil, Cennet dili
fikri ortadan kalkar, yerine sadece aratrnay kolaylatracak bir kav
ram olarak n-dil (Hint-Avrupa dili, Sami dili) anlay gelir; bu dilin
varl asla tartma konusu olmaz, zira byle bir dilin yeniden yakala
namayaca, ama flolojik srete yeniden kurgulanabilecei kabul edi
lir. Bir dilin dier tm dillerin mihenk ta olarak, gene aratrnay ko
laylatracak bir biimde hizmet etmesi sz konusuysa eer, bu dil, en-:
eski Hint-Avrupa biimiyle Sanskritedir. Terninoloji de deimitir:
Artk dil aileleri vardr (trJerle, anatomik snflamaJarla benzerJik
ak), herhangi bir .. gerek" dile denk dmesi gerekmeyen mkemmel
bir dilsel biim vardr, yalnzca floloji syleminin bir rn olan, ger
eklikten kaynaklanmayan kkensel diller vardr.
Ne ki cinfikirli baz yazarlar, Sanskritenin, genelde de Hindistan'a
zg eylerin branice ile Cennet yanlgsnn ikamesinden baka bir
ey olmadn dile getirdiler. Benjamin Constant, ta 1 804'te Journal
intime inde (Gnlkler) De la religion (Din zerine) adl yaptndan
sz ederken, bu kitapta Hindistan' ele almakla uramadn, nk o
topraklann sahibi olan ngilizler ile o kltr inceleyen Alnanlarn,
Hindistan' bkp usanmakszn her eyin fons et origo'su [temeli ve
kayna] yaptn yazmt; buna bir de, Napolyon ile Champollion'un
ardndan her eyin Msr ile yeni ark'tan ktna karar vemi olan
Franszlar ekleniyordu. 34 1 808'den sonra bu kkene ulama merak, iti
ci gcn Friedrich Schlegel'in nl Hintli/erin Dili ve Bilgelii zeri
ne'sinden ald; bu Id tap Sellegel'in SOO'de dile getirdii sav, ark'n
Romanti zmin en saf biimi olduu savn dorular gibiydi.
Tm bu ark heyecanndan - 830'larn ortas ile 840'lann sonlar
arasnda eitim gren- Renan'n nesiine kalan ey, Garpl dil, kltr,
din aratrnacs asndan ark'n dnsel bir gereklilik olmas oldu.
Burada kilit metin, Edgar Quinet'nin Dinlerin Dehas 'yd ( 1 832); ark
'

148

A R K Y ATI L I K

Rnesansn ilan eden, ark ile Bat'y birbiriyle ilevsel bir ilikiye so
kan bir almayd bu. Raymond Schwab'n ark Rnesans'nda etrafl
ca zmlenen bu ilikinin engin anlamna deinmitim yukarda; bu
rada sadece, bir flolog, bir arkiyat olarak Renan'n uraJannda et
kisi olan zel ynlerine dikkat ekmek istiyorum. Quinet'nin Miche
let'yle ibirlii, birinin Herder'e brnn de Vico'ya duyduu ilgi, iki
sinde de u dncenin belirmesine yol amt: Bilgin-tarihi, farkl,
yabanc, rak olanla karlamal, adeta bir dramann gelimesini izle
yen bir seyirci ya da vahiy iniine tanklk eden bir mrnin gibi yzle
meliydi onunla. Quinet'nin forml, ark'n neren, Bat'nn da tasar
rufta bulunan olduuydu: Asya'nn kabinleri vardr, Avrupa'nnsa he
kimleri (yani haktmleri, aJimleri: Kelime oyunu kasthdr). Bu rastla
madan yeni bir reti ya da yeni bir tanr doar; ama Quinet'nin asl
vurgulad, Dou'nun da Bat'nn da yazglann bu rastlamada ger
ekletirdikleri, kendi kimli klerini bu rasttanada kesinletirdikleridir.
Akademik bir davran kalb olarak burada ortaya kan portre, edilgin,
gelimemi, diil, hatta suskun ve durgun Dou'yu sanki zellikle elve
rili bir adan bakarak gzden geiren ve ardndan da -gcn gizli,
irek dilleri zme yetisinden alan- bir flologun a.Iimce yetkesi altnda
ark'a srlarn ifa ettirerek Dou'yu dillendinneye koyulan Batl bil
gin portresidir. Renan'da da srecekti bu. Bir filolog olarak raklk d
nemini geirdii 1 840'larda Renan'da srnemi olan ey ise, teatral tu
tumdu: Bunun yerini bilimsel tutum almt.
Quinet ile Michelet'ye gre tarih bir dramayd. Quinet, zengin an
ml bir benzetmeyle tm dnyay bir tapnak, insanlk tarihini de bir
tr dinsel tren olarak betimliyordu. Michelet ile Quinet ele aldklan
dnyay gryor/ard. nsanlk tarihinin kayna, Vico ile Rousse
au'nun ilkel alarda yeryzndeki yaam resmetmek iin kullandkla
r grkemli, tutkulu ve dramatik deyi biiminin aymsm kullanarak be
timleyebildikleri bir eydi. Michel et ile Quinet, kendilerini Avrupa'nn
o ortaklaa Romantik giriimine ait hissediyorlard; bu giriim, "ister
destanda, ister drama, dzyaz romans ya da 'teyi gren byk Kaside'
gibi bir baka temel trde olsun, Hristiyanln ilk gnah, kefaret ve
cenneti yeniden kuracak olan yeni bir yeryznn ortaya kyla ilgili
emasn o an tarihsel, dnsel koullarna uygun bir dille, kktenci
bir biimde yeniden ekillendime"35 iini stlenmiti. Kanmca, Qui
net iin "domakta olan yeni tann" fikri, eski tanndan kalan yerin dol
durolmas anlamna geliyordu; ama Renan'a gre filolog olmak, eski
tannyla, Hristiyanln tanrsyla tm ilikileri kesip atmak demektL

149

A R K Y ATI Y A P I L A R

Bylece, bunun yerine yeni bir reti (herhalde bilim), adeta yeni bir
konumda zgrce yer alabilecekti. Renann tm meslek yaam, bu
i lerlemenin somutlanna adanm tt.
Dilin kkenierine ilikin pek bilinmeyen bir denemesinde aka be
lirtir Renan: nsan artk bir mucit deildir, yaratma a kesinlikle sona
enitir. 36 Hakknda ancak tahminler yrtebileceimiz, insann gerek
anlamda suskunluktan szcklere tand bir dnem yaanmt. Artk
dil vard, bundan byle gerek bilimadan iin grev, dilin nasl oldu
unu incelemekti, nasl ortaya ktn deil. Ne ki, Renan Herderi, Vi
co'yu, Rousseau'yu, hatta Quinet ile Michelet'yi pek heyecanlandnn
olan bir eyi, ilkel zamanlarn tutkuyla yaratlmasn bir yana atsa da,
yeni ve kastl bir yapay yaratm trn, bilimsel zmlemenin bir so
nucu olarak gerekletirilen yaratm gndeme getirir. College de Fran
ceda (2 1 ubat 1 862.de) verdii leon inauguralede [al dersi], le la

boratoire meme de la science philologique [floloji laboratuvarnn ta


kendisi] ilk elden grlebilsin diye derslerinin halka ak olacan ilan
ediyordu.37 Her Renan okuru, byle bir ifadenin, artmaktan ziyade
edilgence memnun etme niyeti gden. -fazlasyla zayf olmakla birlik
te- tipik bir ironi de tad m anlayabilirdi. Zira Renan branice krs
snn bana geiyordu, dersi de Sami halklarnn uygarlk tarihine kat
klaryla ilgiliydi. "Kutsal" tarih karsnda, tarihteki ilahi mdahalenin
yerine floloji laboratuvarnn geirilmesinden daha incelikti bir hakaret
olabilir miydi; o ada ark'n artk Avrupadaki incelemelerin malze
mesi olmaktan te bir anlam tamadn beyan etmenin daha etkili bir
yolu olabilir miydi?38 Sacy'nin tablolar biiminde dzenlenen grece
cansz fragmanlan, yerini yeni bir eye brakyordu bundan byle.
Renann bu dersin sonundaki kkrtc szleri nin, srf ark-Sami fi
lolojisini gelecekle, bilimle balantlandrmaktan baka bir ilevi daha
,

vard. branice krssnde Renan'n halefi olan Etienne Quatremere,


popler alim karlkatrnn numunesi gibiydi. Mthi gayretli ve bilgi
bir adamd; Renann Ekim 1 857 tarihli

Journal des debas daki (Tart

ma Tutanaklan) duygusallktan epey uzak ifadesiyle, al kan bir ii

gibi muazzam hizmetlerde bulunmu olsa da binann btnnn ina


edilmi halini gremeyecekti. Bina, ta ta stne kanarak ina edil
mekte olan

la science historique de ['esprit humain den [tarihsel insan


'

tini bilimi] baka bir ey deildi.39 Nasl ki Quatremere bu ina ann


adam deilse, Renan da aksine almalaryla ann adam olmaya
kararhyd. Dahas, ark o gne dein yalnzca, fark gzetilmeksizin
Hindistan ve in'le zdeletirilmiken, Renann emeli kendisi iin ye-

so

ARKYATlLIK

ni bir ark alan anakt - mevcut durumda, Sami ark'yd bu alan. Re


nan, Arapa ile Sanskritenin bilmeden ve kukusuz yaygn bir bjimde
birbirin kartrldnn farkndayd elbette (bunun bir rnei, Bal
zac'n La Peau de chagrin'inde [Tlsml Deri] meum blsmdaki Arap
a yaznn Sanskrite diye tantlmasdr); buna kout olarak, Bopp'un
Hint-Avrupa konusunda yapt ii Sami dilleri konusunda yapmay g
rev edinmiti - 1 855'te, karlatrmal Sami dili incelemesinin ns
znde byle sylyordu.4o Dolaysyla, Renan'n plan, Sami dillerini
Bopp'a zg (a la Bopp) keskin ve parltl odak noktasna tamak, ay
rca bu ihmal edilmi aa dillere dair aratrnalan, Louis Lambert'e
zg (a la Lambert) ateli, yeni tin biliminin dzeyine ykseltmekti.
Renan birka vesileyle, Sarnilerin ve Sami dilinin arkiyat filoloji
aratnnalannn yaratlar olduu savn aka dile getinniti.41 Ara
trnay yapan o olduuna gre, bu yeni, yapay yaratmda Renan'n te
mel bir rol oynad da aka belirtilmi oluyardu. Peki, Renan bu r
neklerde yaratma szcyle ne kastediyordu? Bu yaratma'nn, bir
yanda doal yaratmla, te yanda da Renan ile dierlerinin laboratuvara
ve snflandrc bilimi ere, doa bilimlerine -en bata da felsefi anatomi
denen bilime- atfettikleri yaratmla balants neydi? Bu noktada ie bi
raz kurgulama katmamz gerekiyor. Renan meslek yaam boyunca, bi
limin insan yaamndaki rolnn (eviride olabildiince szcklere sa
dk kalarak aktanyorum) "insana eylerin szn [logos?] kesin olarak
sylemek (bundan bahsetmek ya da bunu dillendinek)"42 olduunu ta
hayyl eder gibidir. Bilim eylere konuma katar; ama daha iyisi, ey
lerde olanak halinde bir sz oluturur, bu szn dile gelme nedeni olur.
Dilbilimin zel deeri (yeni floloji bundan byle "dilbilim" diye anla
caktr), doa biliminin ona benzemesinden deil, szcklere birer do
al nesne gibi davranmasndan gelir: Dilbilim, aslnda suskun olan bu
nesnelerin gizlerini aa vurmalarn salar. Yazt ve hiyeroglif aratr
malarndaki en nemli hamlenin, Champollion'un Reid Ta'ndaki
simgelerin anlamsal bileenin yan sra sesil bileen de tadn ke
fetmesi olduunu anmsamak gerekiyor.43 Nesneleri konuturmak, sz
ckleri konuturmaya benziyordu; onlara koullara uygun deerler ver
mek ve kurallann geerli olduu bir dzende belirli bir yer salamakla
mmkn oluyordu bu. Renan'daki ilk anlamyla yaratma, Sami dili gibi
bir nesnenin bir eit yaratm olarak grlmesini salayan ekiemienme
yi imliyordu. kincisi, yaratma, sahnenin -sami dili sz konusu oldu
und ark tarihinin, kltrnn, rknn, zihninin- bilimadam tara
fndan aydnlatlp suskunluundan karlmasn da imliyordu. Son

A R K Y A T I Y A P I L A R

151

olarak, yaratma, sorun edinilen nesnenin baka benzer nesnelerle kar


latrmal olarak grlmesini salayan snflandrma dizgesinin ortaya
konulmasyd; Renan'n .. karlatrmal "yla kastettii de, Sami dilleri
ile Hint-Avrupa dilleri arasnda yakalanan kannak bir dizisel ilikiler
ayd.
Renan'n Sami dillerine ilikin grece unutulmu aratmalar ze
rinde bu kadar srarla dumamn birka nemli nedeni var. Sami dili
aratrmas, Renan'n Hristiyanla duyduu inanc yitinnesinin hemen
ardndan yneldii bili msel aratrnayd; yukarda Renan'n, Sami
aratalarn inancnn yerini alan, gelecekte inancyla kuraca ele
tirel ilikiyi olanakl klan bir ey olarak grneye balamasn anlatm
tm. Sami aratrmas Renan'n ilk geni kapsaml arkiyat aratrnas,
bilimsel aratnas oldu ( 1 84?'de bitmi, ilk kez 1 855'te yaymlanm
t); bu alma, Hristiyanln kkenlerine, Yahudilerin tarihine ilikin
sonraki byk yaptlarnn bir paras olduu kadar, bu yaptlar iin bir
hazrlkt da. Belki baardklan bakmndan deil ama ynelimi bak
mndan Renan'n Sami diline dair eserinin flolojide r aan bir al
ma olduunu ne srntm (dilbilim tarihi ile arkiyatlk tarihine
dair birtakm standart ya da ada yaptlarda Ren an 'n yle stnkr
bir deinmeden te sz konusu edilmemesi ilgin bir durumdur); Re
nan sonraki yllard dine, rka, milliyetilie dair grlerinin (hemen
hep olumsuz grlerdi bunlar) yetkesini bu almadan devimiti
hep. 45 Szgelimi, Ren an ne zaman Yahudilere ya da Mslmanlara ili
kin bir beyanda bulunmak istediyse, Samilere dair son derece hain
(kendi uygulad bilim dnda hibir temeli olmayan) yergiler elik et
ti bunlara. Dahas Renan, Sami incelemelerinin, hem Hint-Avrupa dil
biliminin geliimine hem de arkiyathklarn farkllamasna katkda
bulunmasn ngryordu. Hint-Avrupa dilbilimi asndan Sami dili hem ahlaki hem biyolojik anlamda- bozulmu bir biimdi; oysa arki
yatlkta, kltrel yozlamann deimez bir biimi, hatta asl biimiy
di. Son olarak, Sami dili Renan'n ilk yaratsyd, kamusal mevki ve g
rev duygusunu tatmin etmek zere floloj i laboratuvarnda gelitirdii
bir kurnacayd. Unutmamalyz ki, Renan'n "ben"lii asndan Sami
dili, Avrupa'nn (dolaysyla Renan'n) ark ve o a zerindeki ege
menliinin simgesiydi.
Dolaysyla, ark'n bir kolu olarak Sami dili, ne tam anlamyla szgelimi bir maymun tr gibi- doal bir nesneydi ne de bir zamanlar
dnld gibi, tam anlamyla doad ya da ilahi bir nesne. Daha
ok orta konumda yer alyordu; nonnal dillerin tersine tuhaflklaryla

1 52

A R KI Y AT I L I K

merulayordu (normalliin ls Uint-Avnpa'yd); ksmen bu dilin


sergilen me, zmleome yerinin kitaplklar, laboratuvarlar, mzeler ol
masndan tr, egzantrik, yar-ucube bir grng saylyordu. Renan
incelemesinde, kitabi bilgiye ve Cuvier ile baba-oul Geoffroy Saint
Hilaire'ler gibilerin uyguladklar trden doal gzlemlere dayanan bir
ses tonu ve serimierne yntemi benimsemiti. Bu nemli bir biem ba
arsyd; nk Renan'n dilin anlalaca kavramsal ereveyi kurar
ken ilksellie ya da ilahi emre deil ktphane'ye ve laboratuvar gz
lemlerinin sonularnn sergilenmeye, aratrmaya ve retime sunul
duu yer olan mze'ye bavurmasna olanak salyordu. 46 Renan, dil,
tarih, kltr, zihin, ingelem gibi olaan insani olgu lan, Sami ya da ar
ki olmalarndan ve zmleornek zere laboratuvar boylam olmala
rndan trii, sanki baka bir eye dnmler, sanki zel bir sapkn
lklar varm gibi ele alr hep. Dolaysyla Samiler, hibir sylen, sa
nat, ticaret, uygarlk retmemi azl tektannclardr; bilinleri, dar, kat
bir bilintir; nnde sonunda "insan doasnn aa bir bileimi"nin
(une combinaisan inferieure de la nature hunuine)41 temsilcisidirler.
Ren an ayn zamanda, fiilen mevcut olan gerek bir Sami tipinden deil,
bir ilkrnekten sz ettii anlalsn ister (geri, yazlannn birok yerin
de pek de bilimsel mesafeiilii gzetmeksizin o gnn Yahudileri ile
Mslmanlann ele alarak iner bu kural).48 Yani, bir yandan insann
nurnuneye dnmesiyle karlarz, bir yandan da, numunenin numu
ne olarak, flolojik, bilimsel aratrmann konusu olarak kalmasn sa
layan karlatmal yargyla.
Dilbilim ile anatomi arasndaki balanblara dair dnceler ve Renan iin ayn lde nemli bir dier ey olan- bu balanblann in
sanlk tarihi (tes sciences historiques [tarihsel bilimler]) retiminde
nasl kullanlabileceine dair yorumlar, Histoire generale et systeme
compare des langues semitiques'in (Sami Dillerinin Karlatnnal Sis
temi ile Genel Tarihi) tmne yaylmhr. ncelilde rtk balaobiar
ele almalyz. Renan'n arkiyat Genel Tarih'inin tipik sayfalarnn,
basm ile yap bakmndan, Cuvier ya da Geoffroy Saint-Hilaire'in bie
mini tayan bir karlatnal felsefi anatomi sayfas dnlerek ku
rulmu olduunu sylemenin hata ya da abart olmayaca kansnda
ym. Hem dilbilimciler hem de anatomiciler, doada dorudan doruya
yakalanamayan ya da gzlemlenemeyen eylerden sz ettikleri iddia
sndadrlar; dilbilimcinin saf, varsaymsal bir ilk Sami ya da ilk Hint
Avrupa diJinden yola karak kurduu diziler gibi, bir iskelet ya da ay
nntl bir kas izimi de laboratuvar ve kitaplk riindr. Bir memeli ya

1 53

A RK YATI YAPILAR

da bir organ numunesini sergileyen mze vitrininin doayla (ya da ger


eklikle) kurduu genel iliki neyse, bir dilbilim ya da anatomi metni
nin doayla ilikisi de odur. Sacy'nin ark semelerinin birounda ol
duu gibi, metnin sayfalar ile mzenin vitrinierinde verilen ey de bu
danm bir abartdr; ama, nesne ile doa arasndaki bir ilikiyi deil,
bilim (ya da biHmadaru) ile nesne arasndaki bir ilikiyi sergiJemektir.
Renan'm Arapaya, braniceye, Aramcaya ya da ilk Sami diline dair he
men her sayfasnda okuyacanz ey, bir iktidar olgusudur; arkiyat
filolog, bu iktidarn salad yetkeyle, kitaplktan gnlnce insan ko
numas rnekleri derleyip, bunlan gene kitaplkta, dildeki, insanlarda
ki, kltrdeki hatalara, erdemlere, barbarlklara, ihmallere iaret eden
przsz bir Avrupa nesriyle kuatarak sraya koyar. Sergilemedeki ton
ile zaman kullanm, neredeyse deimezcesine imdiki hal kipindedir;
yle ki, bir ders-laboratuvar krssnde duran bir aratrnac-biliriada
mmn, ele ald malzemeyi yaratt, snrlad, yarglad pedagojik
bir tantlamayla kar karya olduu izleminine kaplr insan.
Renan'm fiilen bir tan tl ama gerekletirildi i duygusunu uyandrma
kaygs, anatominin nesneleri snfiara aynay salayan sabit, grle
bilir gstergeler kulland, ama dilbilimin bunu yapmad grn
aka dile getirmesiyle netlik kazanr.49 Dolaysyla filolog, belli bir
dilsel olgunun, bir biimde, bir tarihsel dnemle alamasn salamak,
bylece de bir snflandrna yapmay olanakl klmak zorundadr. An
cak, Renan'm da sk sk syledii gibi, dilin zamansall ve tarihi, bo
luklarla, korkun kesintilerle, varsaymsal dnemlerle doludur. Bundan
tr de dilsel olaylar, izgisel olmayan, temelde kesintili bir zamansal
boyutta, dilbilimci tarafndan ok zel bir biimde denetlenen bir bo
yutta ortaya karlar. Sz konusu denetleme biimi, Renan'n ark dil
lerinin Sami koluna dair i ncelemesinin tamamnda, epey uralarak
gsterilmeye alld gibi, karlatrmal bir denetlemedir: Hint
Avrupa canl,

organik

karlatnal olarak,

tipik rnek diye grlr, Sami ark dilleri de,

inorganik saylr.50 Zaman,

karlatrmal snf

landrmann uzamna dnr; bu uzam, organik diller ile inorganik dil


ler arasndaki kat ikili kartla dayaldr sonuta. Yani, bir yanda
Hint-Avrupa'nn temsil ettii organik, biyolojik olarak retken sre
vardr, te yanda da Sami dilindeki kemikleip kalm inorganik, zce
retken olmayan sre : En nemlisi Renan, bylesine zorba bir yarg
nn, arkiyat filolog tarafndan laboratuvarda retildiini mutlak bir
aklkla ortaya koyar; zir onun urat trden aynmlamalar, ei
timli, meslekten kimseler dnda kalanlar iin ne olanakl ne de ulala-

1 54

A R K I Y ATILIK

bilirdir. "Dolaysyla, Sami dillerinin, insan bilincinin dier rnleri gi


bi deiim ya da birbirini izleyen deiiklikler geirne zorunluluun
dan kanamayacan kabul etsek bile, bu dillerin kendilerini yeniden
retme kapasitesine sahip olduklarn reddediyoruz" ("Nous refusons
done aux langues semitiques la faculte de se regenerer, tout en reconna
issant qu'elles n'echappent pas plus que les autres reuvres de la consci
ence humaine a la necessite du changement et des modifcations suc
cessives .. ).51
Ancak, bu kkl kartln ardnda da, Renan'n kafasnda ileyen
bir dier kartik vardr; beinci kitabn ilk blmnn eitli sayfala
rnda, bak asn ak yrekJilikle gsterir okura. Saint-Hilaire'in
.. tiplerin yozlamas"na52 dair grleri sunulurken ortaya kar bu ba
k. Geri Renan hangi Saint-Hilaire'i kastettiini belirtmez ama, gn
derane yeterince aktr. nk, hem Etienne hem de olu lsidore, Fran
sa'da ondokuzuncu yzyln ilk yarsnda zellikle yazola uraan ay
dnlar arasnda olaanst bir n ve etkiye sahip birer biyoloji kurgula
macsdrlar. Annsanacak olursa, Etienne Napoiyon seferine katlm
t, Balzac Insanlk Komedyas'nn nsznde nemli bir blm ayrm
t ona; aynca Flaubert'in, baba Saint-Hilaire'in de oul Saint-Hilaire'in
de yazdklann okuduunu, yaptlarnda onlann giilerini kulland
n gsteren pek ok veri vardr.53 Etienne ile lsidore, trler arasndaki
benzeimlere, benzetirmelere, organik kkensel-biimlere byk bir
ilgi gsterilen, Goethe ile Cuvier'yi de iine alan .. Romantik" biyoloji
geleneinin mirass olmakla kalmazlar; en dehet verici fizyolojik
sapmalarn tr-yaam erevesindeki isel gerilemenin sonular sayl
d ucubelik felsefesi ve anatomisi -Isidore'un deyiiyle, teratoloji*
mtehasssdrlar ayn zamanda. 54 B urada terato1ojinin artc dolambalanna (ve meum cazibesine) giremeyeceim; hem Etienne'in hem
de Isidare'un bir biyoloji dizgesinde olanald olan sapmalan aklamak
zere di sel dizileri n kuramsal gcnden faydalandklann sylemek
_
yeterii. Oyle ki, Etleone'in bilkat garibelerinin birer ayk n durum oldu
u gr, dilde szcklerin birbirleriyle kurduklar, hem ayknla
hem de benzerlie dayal ilikiler erevesinde var olmalaryla ayn an
lama gelir: Dilbilimde bu fikir, en az Varro'nun De Lingua Latina's
(Latince Uzerine) kadar eskidir. Hibir aykr durum, salt nedensiz bir
istisna diye grlemez; tersine aykn durumlar, ayn snfn tm yele
rini bi rbirine balayan dzenli yapy kesinlerler. Anatomi iin pek id.
,

* Gelimedeki biimsizlik ve anonnallikleri inceleyen biyoloji ve tp dal. (.n.)

A R K Y AT I Y A P I L A R

1 55

dial bir grtr bu. Etienne, Philosophie anatomique'inin (Anatomik


Felsefe) "Giri"inin bir yerinde unlar syler:
Kald ki, bugn kiinin kendini tek bir monografi erevesiyle sk skya s
nrlamasnn olanaksz hale gelmesi gibi bir aync zeJJii vardr amzn.
Bir nesneyi yaltlmlnda aratnrsanz, onu kendine geri gtrmeyi baanr
sruz sadece; dolaysyla, o nesneye ilikin yetkin bilgiyi asla edinemezsiniz.
Ama, eer nesneyi, birbirleriyle birok farkl biimlerde balantl, birbirlerin
den farkl biimlerde yaltlm varlklarn ortasnda incelerseniz, bu nesne iin
daha geni bir ilikiler alan kefedersiniz. ncelikle, bu nesneyi -hatta zgl
halini bile- daha iyi bilirsiniz: Ama bundan nemlisi, nesneyi kendi etkinlik
alannn tam merkezinde ele almakla, onun kendi d dnyasnda nasl davran
dn kesin olarak renirsiniz, aynca kendisini kuatan ortama tepki verirken
zelliklerinin nasl olutuunu da bilirsiniz.SS

Saint-Hilaire, ada aratrnalann ( 1 822'de yazyordu) zel niteli


inin grngleri karlatrnal olarak incelemek olduunu sylemek
le kalmyor, bilimadamlar iin, ne kadar sapkn, ne kadar istisnai olur
sa olsun, baka grnglerle ilgisinde aklanamayacak bir grng ol
madn da sylyor. Saint-Hilaire'in merkezilik (le centre de sa
sphere d'activite [kendi etkinlik alannn merkezi]) eretilemesini kul
lan da dikkat ekici; bu eretilemeyi sonralar Bilimin Gelecei' nde
Renan da, belli bir konumu betimlemek zere kullanacaktr. Filolog da
dahil oJmak zere doadaki herhangi bir nesnenin igal edebilecei bir
konumdur bu, yeter ki bilimadam tarafndan bilimsel olarak incelen
mek zere bu konuma yerletirilmi olsun. Bylece, nesne ile bilimada
m arasnda bir duygudalk ba kurulur. Kukusuz bu ancak laboratu
var deneyimi srasnda gerekleebilir, baka bir yerde deil. Vurgula
nan ey, bilimadamnn elinin altnda bir tr kaldra olduu, bununla
hepten olaand bir vakann bile, doallkla grlp bilimseilikle bili
nebileceidir; bu "grme" ile "bilme", doastne bavurmama, sadece
bilimadamnn kurduu bir kuatc evreye bavurma anlamna gelir
burada. Bunun bir sonucu olarak doann kendisi de yeni bir kavray
biimiyle sreklilie, uyumlu bir tutarlla, temel bir anlalrla sa
hip bir ey olarak grlebilir.
Dolaysyla Renan iin Sami dili, Hint-Avrupa topluluunun olgun
lam dilleri ve kltrleriyle, hatta dier Sami-ark dilleriyle karla
trldnda, geliimi kesintiye uram bir grngdr.56 Ne ki, Re
nan'n elikisi, bizi dilleri etres vivants de la nature [doadaki canl
varlklar] gibi gn1eye ynlendirmesine karn, her admda, urat
ark dillerinin, yani Sami dillerinin inorganik, kesintiye uram, tm-

A R K Y AT I L I K

1 56

den kemiklemi, kendini yeniden retmeye muktedir olmayan diller


olduunu gsternaesidir; baka deyile, Sami dilinin yaayan bir dil ol
madn, bundan tr de Sarnilerin canl yaratklar olmadn kant
lar. stne stlk, Hint-Avrupa dili ile kltr de, laboratuvar sayesin
de canl ve organiktir, laboratuvara ramen deil. Ancak, bu elikinin,
Renan'n yaptlannda kyda kede kalm bir mesele olmak yle dur
sun, tm almalarnn, bieminin, ann kltrndeki belgesel varo
luunun tam merkezinde yer ald kansndaym. Matthew Arnold, Os
car Wilde, James Frazer, Mareel Proust gibi birbirinden ok farkl in
sanlar da onun bu kltre ok nemli katklan olduunda hemfikirdil er.
Yaam ile yar-canl varlklar (Hint-Avrupa'y, Avrupa kltrn), ay
rca bir de yar-ucube, organik olana kout inorganik grngleri (Sarri
dilini, ark kltrn) bir arada tutup btnletiren bir tasavvuru koru
yup srdrebilmek, tam anlamyla, A vrupal biJimadamnn laboratu
varnda kazand bir baandr. Avrupal bilimadam kurar, kurma edi
minin kendisi, baskn kltrn ve onun .. doallatnlmas"nn tescili ol
duu gibi, inat grngler zerindeki emperyal gcn de bir gster
gesi dir. Renan'1n filoloji JaboratuvannJn, onun A vrupa etnikmerkezcili
inin fiili mekan olduunu sylemek abart olmaz aslnda; ama burada
vurgulanmas gereken ey, filoloji laboratuvarnn sylemin dnda, bu
sylemin srekli retildii, deneyimlendii yazlann d1nda bir varla
sahip olmaddr. Oyle ki, Renan'n organik ve canl dedii kltr Avrupa kltr- bile, floloji tarafndan laboratuvarda yaratlan bir ya
ratktr yine.
Re nan sonraki neslek yaam1n tamamyla Avrupa'ya, kltre adad.
Baarlan eitlendi ve muteberleti. Bieminin sahip olduu her tr
den yetke, inorganik (ya da yitik) olan kurma, ona diri grnm ver
me tekniine geri gtrlebilir bence. Kukusuz en ok Vie de Jesus yle
(sa'nn Yaam), Hristiyanlk ile Yahudi halkna dair dev tarihlerini
balatan almayla n kazanmt. Ancak yine de, lsa'nn Yaam'nn
Genel Tarih'le tam da ayn trden bir "olaanst ban" olduunu tes
lim etmemiz gerek; bu kitap, tarihinin, l bir ark'n (Renan iin iki
anlamda l: hem l bir inancn hem de yitik, dolaysyla l bir tarih
sel dnemin) biyografsini -elikiye dikkat- sanki doal bir yaamn
geree sadk anlatsymJ gibi maharetle ileyip retme yeteneiyle
mmkn klnm bir kurulutu. Renan her ne sylerse bu sz nce flo
loji laboratuvanndan geiyordu; szler metinlerio dokusuna katlarak
yaymlandnda, bu dokunun iinde, tm bilimsel gcn, tm eleti
rellikten uzak kendini onaylayn modernlikten devirmi bir ada

'

ARK YATI YAPILAR

157

kltrel imzann hayat verici kudreti de bulunuyordu. Byle bir kltr


iin dil hanedan, gelenek, din, etnik cemaatler gibi ecereler, ii dnya
ya talimat vernek olan bir kuramn birer ileviydi sadece. Renan bu
sonraki deyi biimini Cuvier'den dn alrken, bilimsel kantlamay
deneyimin stnde bir yere yerletiriyorrlu ihtiyatla; zamansallk bilim
asndan faydasz bir sradan deneyim alan dzeyine indirilirken, kl
tr ile kltrel karlatnnacln (etnikmerkezciliin, rk kuramnn
ve iktisadi basknn da dayanadr bu karlatnaclk) zel dnem
letirmelerine ahlak tasavvurununkinden ok daha youn bir kudret ka
zandr lyordu.
Renan'n biemi; arkiyat ve yazar olarak meslek yaam; ilettii
dncelerin ahvali; zamannn Avrupa'ya zg genel kltryle, ara
trma kltryle -pek istisnai durumlar hari, liberal, dlayc, zorba,
gayri insani olan bir kltrle- kurduu pek yakn iliki . . . tm bunlar
iin bakir ve bilimsel sfatiarn kullanacam. Renan'da reme, nl
manifestosunda bilimle bir araya getirdii l'avenir'in [gelecek] alanna
havale edilmitir. Bir kltr tarihisi olarak Turgot, Condorcet, Guizot,
Cousin, Jouffroy , Ballanche gibilerin ekolnde, aratrnaclkta ise
Sacy, Caussin de Perceval, Ozanam, Fauriel ve Bumoufun ekolnde
yer alsa da, Renan'n tarih ve ilim dnyas, zel bir tahribata uram,
fena halde erli bir dnyadr. Babalarn, analarn, ocuklann dnyas de
ildir bu; Renan'n isa'snn, Marcus Aurelius'unun, Caliban'nn, gne
tanrsnn (Dia/ogues

philosophiques'in

[Felsefi Diyaloglar] "Dler"

blmnde anlatlan gne tannsnn) dnyasdr aslnda.57 Bilimin g


c, zellikle de arkiyat filolojinin gc kutsald Renan iin; onun
kavray biimlerinin, tekniklerinin peindeydi; ann yaamna, o
u zaman kayda deer bir etkinlikle mdahale etmek iin kullannt
bu gc. Ama yine de Renan'n ideal rol seyirciliktL
Renan'a gre bir filolog,jouissance'tansa [haz] bonheur' [mutluluk]
yelemelidir: Bu yeleyi, cinsel haz kars nda, steril ama yce bir
mutluluun seiliini dile getirir. dealler dzleminde dnlrse, sz
cklere dair aratrnalar gibi szckler de bonheur alanna aittir. Bildi
im kadaryla, Renan'n genel konulara dair yazlarnda, kadnlara ha
yrl, yararl bir rol verilen pek az yer vardr. Bunlardan biri, Nonnan
fatibierin ocuklarn yabanc kadnlarn (dadlann, hizmetilerin) eit
mi olduu dncesidir, dilde grlen deiiklikleri buna balamakta
dr Renan. B urada retkenlik ile yaylmann yan ilevler olmadklarna,
retkenliin bir isel deiim olduuna, yaylmann da buna tabi oldu
una iaret etmek gerekir. Ayn denemenin sonlannda .. insan"n "ne di-

1 58

A R K Y A T I L I K

line ne de rkna ait olduunu; her eyden nce kendine ait olduunu,
nk her eyden nce zgr bir varlk, bir ahlak varl olduu nu" sy
ler Re nan. 58 insan Renan'a gre zgrd, ahlak sahibiydi, ama Renan'n
ngrd biimleriyle rk, tarih ve bilim tarafndan, aratrmacnn in
sana dayatt koullar tarafndan zincire vurulmutu.
ark dillerini aratrmak Renan' bu koullann tam merkezine gtr
mt; floloji de, insana dair bilginin, ancak nce (Sacy'nin Arapa
fragnanlar ait olduklar gereklikten zorunlu olarak kopartmasnda ol
duu gibi) ham gereklikten kopartlmas, sonra da reti dsturlarn
dan oluma bir deli gmlei ne so kulmas halinde -Ernst Cassirer'in de
yimiyle- iirsel bir dntrc1k59 kazanabileceini somut bir biim
de gstermiti. Bir zamanlar Vico, Herder, Rousseau, Michelet ve Qui
net tarafndan uygulanan szck aratnnas, filoloji haline gelmekle,
Schelling'in deyiiyle rntsn, dramatik sunum niteliini yitirdi.
Bunun yerine de epistemolojik bakmdan karmaklt.

Sprachgefhl

[dil duygusu] yeterli deildi artk; nk szcklerin duyularia ya da ci


simsellikle ilgisi azald (Vico iin vard byle bir ilgi), rk, zihin, kltr,
ulus gibi sera rn fornllerin egemen olduu kr, imgesiz, soyut bir
alanla bants younlat. Sylemsel olarak kurulan, adna da ark de
nen bu alanda, hepsi de ayn gl genellie, kltrel geerlilie sahip
olan belirli trden savlar ortaya atmak olanakhyd. Zira Renan'n tm
abas, ark kltrnn -floloji laboratuvannda yapay olarak retil
menin dnda- bir reme hakk olduunu reddetmeye ynelikti. nsan,
kltrn eviad deildi; filoloji bu soysopu anlaya da etkin biimde
kar kmt. Filoloji, kltrn bir kurulu, (Dickens'n Dur Mutual
Friend'de [Ortak Dostumuz] Bay Vens'n meslei iin kulland an
lamyla) bir eklemleme, hatta bir yaratm olduunu, ama szde organik
bir yapdan te bir ey de olmadn belletiyordu insana.
Renan'da zellikle ilgin olan bir ey de, zamannn, etnikmerkezci
kltrnn bir yaratm olduunun ne lde farknda olduudur. Per
dinand de Lesseps'in 1885'te yapt bir konumaya akademik bir yant
verne vesilesiyle, "ulusundan daha dirayetli olmann pek hazin bir du
rum" olduunu iddia etmiti. "Kii anavatan na kar kin duyamaz.
Ulusla birlikte yanlmak, ulusa kat gerekleri syleyenlerle birlikte
hakl olmaya yedir."60 Doru olmayacak kadar mkemmel bir yalnl
a sahiptir bu szler. Zira ihtiyar Renan, en iyi iliki biiminin, kiinin
kendi kltryle, bu kltrn ahlak, yaanlan dnemdeki adabyla
kurduu iliki olduunu, kiiyi zamannn ya ocuu ya da ebeveyni k
lan soysop ilikisi olmadn sylemi olmuyor mu? Burada laboratu-

A R K Y A T I Y A P I L A R

159

vara geri dnyoruz; nk -Renan'n dnd biimiyle- evlat so


rumluluklannn, sonuta toplumsal sorumluluklarn bittii, bilimsel,
arkiyat sorumlu1uldann balad yer laboratuvardr. Laboratuvar,
Renan'n bir arkiyat olarak dnyaya hitap ettii krsyd; Renan'n
beyaniarna araclk ediyordu laboratuvar, bunlara srekliliin yan sra
gvenilirlik, genel kesinlik veriyordu. Dolaysyla, Renan'n anlad
haliyle floloji laboratuvar, Renan'n a ile kltrn, bunlar yeni
yol yordamlarla tarihlendirip ekillendirerek yeniden tanmlamakla
kalmad; Renan'n ark'la ilgili konusuna bilimsel bir tutarllk kazan
drd, dahas Renan' (ardndan da onun geleneine bal arkiyatlar)
Garp kltrnn bir betisine dntrd - Renan buydu artk. Kltr
deki bu yeni zerkliin Renan'n flolojik arkiyat biliminin yaratma
sn umduu zgrlk olup olmadn ya da bu zerkliin -eletirel bir
arkiyat tarihisinin bak sz konusu olduunda- arkiyathk ile bu
disiplinin -sonuta gce dayal olan, gerekten yansz bir nesnellie da
yal olmayan- farazi insani konusu arasnda karmak bir badaklk
kurup kurnadn merak edebiliriz rahatlkla.

III

ark'ta karnet ve Aratrmaclk:


Szlkbilim ile imgelemin Gerekleri
~

Renan'n arkl Samilere ilikin grleri, popler nyarglar ile genel


Yahudi aleyhtarl alanndan ok bilimsel ark filolojisi alanna aitti
kukusuz. Renan ile Sacy'yi okuduum uzda, kltrel geneHernelerin
bilimsel nerme zrhna ve dzeltici aratrma havasna brnmeye
balayna kolayca gzleriz. Birok akademik ihtisas dalnn balang
dneminde olduu gibi modern arkiyatlk da tanmlad konusunu,
bu alann kalcln salamak iin elinden geleni yapmak zere, men
genesine kstrarak korudu. Bylelikle bu alana zg bir szck daar
c geliti; bunun biemi kadar ilevleri de, Renan'n kulland, ustaca
ynlendirdii trden kar/atumal bir ereveye yerletirdi ark'.
Byle bir karlatnnacln betimleyici olduu pek enderdir; ou za
man hem deerlendirneye hem yorumlamaya yneliktir. te tipik bir
Renan karlatrmas:

Sami rknn basitliinden tr bize kusurlu bir rk gibi geldii grlr hep.
Benzetme yerindeyse, resim iin karakalem taslak neyse, Hint-Avrupa ailesi
iin de Sami rk odur; bu rk, yetkinliin koulu olan o eitlilikten, o bolluk
tan, o yaam bereketinden mahrumdur. Ho bir ocukluun ardndan ancak va
sat bir erkeklie ulaabilen, pek kstl bir verimlilie sahip kiiler gibi Sami
halklar da, en gelikin hallerini ilk dnemlerinde yaam, gerek olgunlua ise
asla ulaamamlardr. 6 I
Tok Renan'n Sami Sark d uv arhi!ln 1 n Hint-C";P.rnun rkh1nn n vr&

..,

....,

-'

--

--

--

--

----- ----

- -

--

d mertebeye asla ulaamadn sylemesinde olduu gibi, HintAvrupa gene bir mihenk tadr burada.

.
Bu karlatrma tutumunun temelde aratrmann bir gereklilii mi,

yoksa klk deitirmi, etnikmerkezci bir rksal nyarg m olduunu


1nutlak bir kesinlikle syleyemeyiz. Syleyebileceiniz ey, bu ikisi
nin birbirlerini destekleyerek bir arada ilediidir. Renan ile Sacy'nin

ARKYATI YAPlLAR

161

yapmaya alt ey, ark', aync zelliklerini kolayca irdelemelere


aan, karmak insanln hertaraf eden bir tr insani boyutsuzlua in
dirgemekti. Renan' ele alacak olursak, onun giriimlerine meruluk
salayan ey, ideolojik akideleriyle bir dilin kkenierine geri gtri
mesine destek veren filolojiydi; bundan byle flologlar bu dilsel k
kenleri, Renan ile dierlerinin yapt gibi, temellerindeki rk, zihin, ka
rakter ve yaratla balamay olanakl greceklerdi. Szgelimi Renan'a
gre, kendisi ile Gobineau arasndaki yaknlk ortak bir filolojik ve ar
kiyat bak asna sahip olmalanndan kaynaklanyordu62; Genel Ta
rih'in sonraki basmlannda Gobineau'nun baz almalanyla kendi a
limalar arasnda ortaklklar kunutu Re nan. By Iece ark ile arkh
Iara dair incelemelerdeki karlatrmaclk, Garp ile ark arasndaki
bariz varlksal eitsizliin eanlamls haline gelmiti.
Bu eitsizliin temel zellikleri ksaca zetlenneye deer. Schlegel'
in Hindistan akna, ardndan da ani bir deiiklikle Hindistan'dan ve
tabii ki slamdan sauyup nefret ediine deinmitim yukarda. ark'la
uraan ilk amatrlerin birou ark', Avrupa'ya zg zihinsel, ruhsal
alkanlklarnn yararl bir derangement' [bozulma hali] kabul edip
memnuniyetle karlayarak ie balamt. ark'n panteizmine, tinselli
ine, istikranna, sreenliine, ilkselliine vb. abartl bir deer atfediliyordu. Ornein Schelling ark'n oktannclnda Yahudi-Hristiyan
tektanrclnn hazrlklanru gryordu: Brahma Hz. brahim'in n
tasviriydi. Ne ki, bylesi abartl takdirierin ardndan, neredeyse her de
fasnda, kar tepkiler geliyordu: ark birdenbire, acnacak kadar insan
lktan uzak, antidemokratik, geri, barbar vb. olup kyordu. Sarkacn
bir yne salnm , bu salnma denk gte bir kart salnma yol ayor
du: Deeri dveriyordu ark'n. Bir meslek olarak arkiyatlk, eit
sizlie dayal olan bu karthklardan, dengelemelerde n, ayarlamalardan
dodu; geni lekte kltrde, fikirler benzer fikirleri besledi, benzer
fikirlerden beslendi. Kald ki, arkiyatla elik eden snrlama ve ye
niden yaplandrna tasarsnn izi de, dorudan doruya, ark'n kar
latrnaya dayal yoksulluunu (ya da zengin liini) floloj i, biyoloji,
tarih, antropoloji, felsefe ya da iktisat gibi disiplinlerde grlen trden
akademik, bilimsel inceleme biimine mahkOm eden eitsizlie dek s
rlebilir.
Dolaysyla, o gnn arkiyatlk meslei, bu eitsizlik ile yaratt
zel aykrlklar ba keye yerletirdi. nsanlar ou zaman, arkiyat
l ark'n kendilerine dayatt eylerle hesaplamann bir yolu diye
grerek bu meslee giriyorlard; ancak ou durumda, arkiyatlk

162

A R K l Y ATILIK

eitimi, deyim yerindeyse, gzlerini ayordu; ark'a bir zamanlar veri


len itiban byk lde geri alan bir tr "aslm gsterne" tasans kal
yordu ellerinde. Szgelimi, William Muir'in ( 1 8 I 9- 1 905) ya da Rein
hart Dozy'nin ( 1 820-1 883) almalannda kendini gsteren inanlmaz
emek ile bu almalarda ortaya kan ark'a, Islama, Araplara ynelik
arpc nefret baka nasl aklanabilir? Tipik bir durum: Dozy'nin drt
ciltlik Histoire des Mussulmans d'Espagne, jusqu'a la conqulte de l'An
dalousie par les Almoravides'inde (Endls'n el-Murabtlar Tarafn
dan Fethine Kadar spanya Mslmanlarnn Tarihi, 1 86 1 ), Renan'n
1864'te bir cilt halinde yaym] anan, Yahudilerin ilkel dnemdeki tanrlarnn Yehova deil Baal olduunu, bunun kantnn da (baka yerler
dururken) Mekke'de bulunabileceini savunan Yahudi aleyhtar yergi
terinden pek ok alnt yer almt; Renan ise Dozy'nin destekilecinden
biriydi. Muir'in Life of Mahomet'i (Muhammet'in Hayat, 1 858- 86 1)
ile The Caliphate, /ts Rise, Decline and Falfu (Halifelik, Douu, Geri
lemesi ve k, 89 ) hala gvenilir birer akademik aratuna ant
saylmaktadr; ne ki, Muir'in konusuna ynelik tavn, "Uygarln, Ozgrln ve Hakikatin dnyann imdiye kadar karlam olduu en
etin dmanlar Muhammet'in klc ile Kuran'dr"63 szlerinde aka
ortaya konmutu. Pek ok benzer fikir, Cromer'in onaylayarak alntla
d yazarlardan biri olan Alfred Lyall'n almalannda da bulunabilir.
arkiyatnn, Dozy ile Muir'in yapt gibi malzemesini aka yar
glamad durumlarda bile eitsizlik ilkesi etkisini gsterir. ark'n ya
da arknn adeta yenilenip onarlm bir resmini, bir portresini olu
turnak, meslekten arkiyatnn ii olmay srdrr; Sacy'nin gn
n a kartt trden fragnanlar malzemeyi salar, ama aniat ekli, de
vamhlk ve betiler, aratonay arkn disipline gelmez (Garpl olma
yan) tarihsizliini dzenli tarih kaytlaryla, portrelerle, planlarla alt et
mekten ibaret bir ey diye gren aratmtaclar tarafndan kurulur. Ca
ussin de Perceval'in Essai sur l'histoire des Arabes avant l'lslamisme,
pendant l'epoque de Mahomet1. (slamiyet ncesinde, Muh ammet'in
anda Arap Tarihi zerine bir Deneme, cilt, 1 847-1 848), kaynak
lar bakmndan, dier arkiyatlarn (kukusuz temelde Sacy'nin) alan
dahilinde dolama soktuu belgelere ya da Avrupa'daki arkiyat kitap
lklarnda yatp duran -Caussin'in pek gvendii bni Haldun metinleri
gibi- belgelere dayanan tamamyla profesyonel bir almadr. Arapla
no Muhammet tarafndan bir halk haline getirildiini, slamn temelde
siyasal bir szleme olduunu, kesinlikle tinsel bir szleme olmadn
iddia eder Caussin. Yapmaya alt ey. korkun hacimde kafa kan

ARK V ATI Y APlLAR

163

tnc bir aynntlar ynnn orta yerinde bir ak alan yaratmaktr. Dola
ysyla, slam incelemesinden kan ey, almann sonunda (lm
aniatldktan sonra) kesin ayrntlaryla gsterilen Hz. Muhammet'e ait,
tam anlamyla tek boyutlu bir portredir.64 Caussin'in Muhammet'i ne bir
eytan ne de bir Cagliostro ilkrneidir; zel bir siyasal hareket olarak
slamn tarihine (bu tarihin en ehven deikesine) uygun, bir anlamda
onu metin dna srp kartan saysz aktannayla merkezletirilmi
bir adamdr. Caussin'in niyeti Hz. Muhammet hakknda syleomedik
hibir ey brakmanaktr; bylece Peygamber, souk bir k altnda,
hem engin dini kudretinden hem de Avrupaly rkten aklanmam
glerinden soyulmu haliyle grlr. Burada dikkat ekici olan ey,
kendi zaman ile mekruu na zg bir beti olarak Hz. Muhammet'in, on
dan geriye pek silik bir insan minyatr brakmak zere silinmesidir.
Caussin'in Muhammet'inin meslek dnda retilmi bir benzeri Cari
yle'n Muhammet'idir; kendi zaman ile rnekanna ait tarihsel, kltrel
koullar tamamyla gzard eden bir teze hizmet etmeye zorlanm bir
Muhammet'tir bu. Cariyle da Sacy'den aktannaJar yapar yapmasna
ama, onunki dpedz itenlie, kahramanla, peygamberlie ilikin
baz genel fikirleri savunan birinin rettii bir denem edir. Tutumu lehte
bir tutumdur: lyfuhammet bir efsane deildir, utan verici bir ehvet
dkn deildir, gvercinlere kulandan bezelye almay reten g
ln, aciz bir hokkabaz da deildir. "Usandnc lde kafa kantrc
bir karmaa, hamlk, hantallk; biunez tkenmez bir yineleme, laf seli,
dolamba; en byk hamlk, hantallk - ksacas desteklenemez bir ap

tallk .. 6s olan bir kitabn, Kuran'n yazar olmasna karn, gerek bir

grme gcne sahip, kendinden emin bir insandr. Kendi de bir berrak
lk numunesi, bir biem harikas olmayan Carlyle, bu iddialar, Muham
met'le birli kte kendisini de kusurlu karacak olan Bentham standartla
rndan Peygamberi kurtarmann aresi olarak atar ortaya. Ancak Mu
hammet barbar ark'tan Avrupa'ya aktarlan bir kahramandr; bu ark,

835 tarihli nl "Tutanak .. nda .. yerli uyruklarmz"n bizden rene


cekleri eylerin bizim onlardan reneceklerimizi atn ileri sren
Lord Macaulay'n yetersiz bulduu barbar ark'tr. 66
Baka bir deyile hem Caussin hem de Carlyle, ark'n bizde lzum
suz bir kayg yaratmamas gerektiini, Avrupa'nn baarlar ile ark
arasnda korkun bir eitsizlik olduunu gsterir. arkiyat bak as
ile arkiyat olmayan bak as akJyor burada. Zira, arkiyatl
n ondokuzuncu yzyl balarndaki filoloji devriminden sonra dn
t karlabrral alan erevesinin iinde ve dnda, ister yaygn kli-

164

A R K Y AT I L I K

elerde ister Cariyle gibi filozoflar tarafndan ark'tan kanlan beliler


de ve Macaulay'nki gibi klielerde olsun, kendi iinde ark dnsel
bakmdan Bat'ya tabi klnd. incelemelerin ya da kendi zerine dnen
dncenin malzemesi olarak ark, yaradltan gelen bir aczin tm be
lirtileriyle donatld. ark' aklayc rnek niyetine kullanan eitli ku
ramlann kaprislerinin oyunca haline geldi. Hi de byk bir arkiyat
olmayan Kardinal Newman 1 853'te arki islam, Kn m Savandaki
ngiliz mdahalesini hakl gsteren konferanslannn temel dayana ni
yetine kullanyordu.67 Cuvier, almas Le Regne animal (Hayvanlar
Alemi, 1 8 I 6) iin ark'n ie yarayacan dnmt. Paris'in trl
salonlarnda uygun bir konuma konusuydu ark. 68 ark fikrinin n
plana geiverdii gndernelerin, aktannalann, dntnnelerin bit
mez tkenmez bir listesi vardr; ne ki aslnd erken dnem arkiyat
larnn elde ettikleri, arkiyat olmayan Batllarn da sebeptendikleri
ey, hakim, baskn kltre, bu kltrn kuramsal (daha beteri uygula
madaki) gereklerine uygun, indirgenmi bir ark mekesiydi .
Dou ile Bat arasndaki bu eitlikten uzak ortakln istisnaiarna ya
da istisnaianna olmasa bile ilgin karmanna da rastlanr zaman za
man. Karl Marx, Hindistan'daki ngiliz ynetimine ilikin 1 853 tarihli
zmlemelerinde Asya tipi iktisadi sistem dncesini ortaya atm,
ama hemen ardndan da, ngiliz smrge mdahalesinin, agzll
nn, snrsz gaddarlnn bu sistemde yol at insani tahribat anm
tt. Pek ok makalesinde, giderek artan bir inanla, ngiltere'nin Asya'y
yakp ykarken bile orada gerek bir toplumsal devrimi olanakl kld
fikrine geri dnd grlr. Marx'n biemi, toplumlar v3hice d
ntrlrken cinsdalarmz olan arkilaro ektikleri aclardan dola
y duyduumuz doal nefreti, bu dnD?-l erin tarihsel zorunluluuyla
uzltrma glyle kar karya brakr bizi.

Bu alkan, ataerkil ve zararsz toplumsal rgtlenmelerin binlercesinin al


tst olup paralanna aynlna. bir felaketler denizine atlna, yeleri olan bi
reylerinse ayn anda hem kadim zamanlara dayanan uygarlk biimlerini hem
de kaltsal geim aralann kaybedilerine tank olmak, ;insani duygulara ar
geliyor kukusuz; ama, bu dingin krsal cemaatlerin, zararsz gibi grnseler
de, ark zorbalnn salam temeli olduklarn, insan zihnini mmkn olan en
dar ereveyle smrladklann, dirensiz bir batl inan gereci haline getirdikle
ri ni, geleneksel kurallar altnda kleletirdiklerini, byklnden ve tarihsel
kudretinden yoksun braktklann da unutmamak gerek . ...
ngiltere'nin, Hindistan'da bir topltmsal devrime neden olurken, sadece aa
lk karlada harekete getii, bu karlan dayat biiminin aptalca olduu
dorudur. Ama mesele bu deil. nsanlk. Asya'nn toplumsal durumunda temel

165

A RKIY ATI YAPILAR

bir devrim yaplmakszn yazgsn gerekletirebilir mi? Mesele bu. Cevab


mz olumsuz olduuna gre, ne su ilemi olursa olsun, bu devrimi yaratmak
konusunda tarihin bilinsiz aracyd ngiltere.
Dolaysyla, dalp giden kadim bir dnyann grnm kiisel duygulan
mza ne kadar ac gelirse gelsin, tarihin bu noktasnda Goetheye birlikte unla
n sylemeye hakknuz var:

So lite diese Qual uns qualen


Da sie unsere Lust vermehrt
Hat nicht Myriaden Seelen
Timurs Herrschaft aufgeziehrt?
(Katmerlenmez mi bu azap
Bize daha ok haz verdii iin,
Timur'un hkmdarl da
Tketmemi miydi saysz ruhu?)69

Marxn azabn haz getirecei savn desteklemek zere Bat-Dou


Divan'ndan yapt bu ak:tarma, onun ark grnn kaynaklarn or
taya koyar. Romantik, hatta mesihvari dncelerdir bunlar: Romantik
bir kurtarma tasarsnn bir esi olarak ark, insan malzemesi olarak
ark'tan daha nemlidir. Dolaysyla Marxn insanlarn sefaleti kar
sndaki insaniyeti, duygudal ie karsa bile, iktisat zmlemeleri
standart bir arkiyat giriime tam anlamyla uygundur. Kald ki so
nuta, Marxn kuramsal toplumsal-iktisadi grleri u k1asik standart
imge tarafndan massedildiinde, galip gelen Romantik arkiyat ta
savvur olur:
Ingiltere'nin Hindistan'da ikili bir grevi yerine getirnesi gerekmektedir: l
ki ykc bir grevdir, dieri ise yeniden yaratmaya -Asya tipi toplumun orta
dan kaldnlmasna, Asya'da Bat toplumunun maddi temellerinin atlmasna

yneliktir. 70

Aslnda cansz olan Asya'nn yeniden yaratlmas fikri halis Roman


tik arkiyatln bir parasdr kukusuz; ama bu fikir, sz konusu ye
niden yarat lmann getirdii insani aclar da kolayca gzard edemeyen
bir yazardan kt iin, artc geliyor insana. Bu ifade, ncelikle,
Marxn Asya'nn kayb ile lanetiedii ngiliz smrge ynetimi arasn
da kurduu ahlaki denkliin, dnp dolatp nasl buraya dein inceledi
imiz eski Dou-Bat eitsizliine vardn sormamz; ikincisi de, in
sani duygudala ne olduunu, yerini arkiyat tasavvura brakrken
hangi dnce alannda yitip gittiini sormamz gerektiriyor.
Burada dorudan doruya, ondokuzuncu yzyl ba dnrlerinin
pek ou gibi arkiyatlarn da insanl ya geni ortak terimler ya da

166

A RKYAT I L I K

soyut genellemeler kullanarak dndklerini grm oluyoruz. arki


yatlar bireyleri ele almakla ilgilenmezler, kald ki bunu yapabilecek
durumda da deildirler; bunun yerine, kkleri belki de Herder'in pop
lizmine uzanan yapay varlklar egemendir. arkllar. Asyahlar, Sami
ler, Mslmanlar, Araplar, Yahudiler, rklar, zihniyetler, uluslar vb.
vardr, bunlardan bazlar Renan'n almalanndaki gibi bilgisel ilem
lerin rnleridir. Benzer biimde, "Avrupa" ile "Asya" ya da "Garp" ile
"ark" arasndaki yzlerce yllk ayrm, her olas insan oull uu eit
lemesini, kapsamlar son derece geni etiketierin altna sokar, sre
iinde bu oulluu bir ya da iki nihai, ortak soyutlamaya indirger.
Marx da istisna deildir. Bir kuram rneklendinnek iin varolusal in
sani kimlikleri kullanmaktansa ortaklam ark' kullanmak kolayna
geliyordu. Zira ark ile Garp arasnda, nem tayan ya da var olan tek
ey geni anonim ortaklatralard ; her durumda hakl kacak bir ke
hanet gibiydi bu. Ar kstlayc olsa da, fikir alveriine yarayacak
baka bir kahp yoktu elde.
Marx'n yine de insani bir eyler duyabiliyor, zavall Asya'yla pek az
da olsa zdeleebiliyor olmas, etiketierin duruma el koymasndan,
ark'a dair bir bilgelik kayna niyetine Goethe'ye bavurulmasndan
nce bir eyler olup bittiini dndryor. B ireysel zihin (bu durumda
Marx'n zihni) Asya'da ortaklatnna-ncesi, resmiyet-ncesi bir birey
sellik bulmu ve bu bireyselliin kendi duygulan, sezgileri, duyular
zerindeki hasklarna teslim olmu, ama kullanmaya zorland szck
daarcnn daha etin sansryle karlat anda bulduu eyden
vazgemiti. Sansrn yapt, duygudal durdurnak, ardndan da
defetmekti; keskin, sabit bir tanm elik ediyordu buna: O insanlar ac
ekmezler, diyordu bu tanm, arkldrlar, bundan tr de kullanagel
diinizden farkl muele biimleri uygulamanz gerekir onlara. By
lece, kabaran duygu dalgas, ark'a uygun olduu varsaylan "ark"
hikmetiyle (yani Divan'la) desteklenen arkiyat bilim tarafndan ina
edilmi sarslmaz. tanmiarta karlatnda ekilip yok olmutu. Duy
gu szckleri de, arkiyat bilimin, hatta arkiyat sanatn szlk po
lisi nin mdahalesine maruz kalmasyla birlikte dalp gitmiti. Bir de
neyim, bir szlk tanm tarafndan yerinden ediliyordu: Marx'n Hin
distan denemelerinde, neredeyse gzle grlr bir nitelik kazanr bu i
lem - bu denemelerde yle bir ey olur ki, Marx apar topar Goethe'ye
komaya, onun koruyucu arklatnlm ark'na snnaya mecbur
kalr.
Marx ksmen kendi toplumsaJ...iktisadi devrim tezlerini hakl kar

ARK YATI YAPILAR

167

ma kaygsn tayordu elbette; ama ksmen de, arkiy atln hem i


sel olarak pekitirdii hem de alann tesinde sunduu, ark'a ilikin
her nermeyi denetleyen hacimli bir yazlar toplamn hemen elinin al
tnda bulmu gibiy di. Birin ci blmde, bu denetimin antikadan beri
Avrupa'da genel bir kltrel gemie sahip olduunu gsterneye al
mtm; bu blmde uratm ey ise, ondokuzuncu yzylda, -bu is
ter arkiyatlarn ister arkiyat olmayanlarn eliyle gerekletirilsin
varl yJa ark'a dair syJemi egemenlii altnda tutan modern bir mes
leki terminoloji ile uygulamann nasl yaratldn gstermek. Sacy ile
Renan arkiyat ln, -srasyla- bir metinler btn ile filoloji kken
li bir ileyi biimi ni almasnn rnekleriydiler; bunlar ark'n , Bat1yla
eit olmayan sylemsel bir kimlik kazanmasna neden oldu. Marx',
arkiyat olmayan birinin insani ynelimlerinin arkiyat genelleme
ler tarafndan nce datlp ardndan da gasp edilmesinin rnei olarak
ele aldmzda, arkiyatla zg szlkbilimsel, kurumsal pekitir
me srecini incelerken bulduk kendimizi. Ne zaman ark' tartmaya
kalksanz, her eye kadir tanmlarn zorlu dzeneinin, kendisini tar
tmanz asndan biricik geerli dzenek olarak sunmasn salayan
bu ilemin asl neydi? Aynca, bu dzenein aslnda kendisiyle elien
kiisel insani deneyimler zerinde nasl zellemi (ve etkin) bir ileyi
e sahip olduunu da gstereceksek, sz konusu deneyimlerin sregi
derlerken nerelere varm, hangi biimlere girmi olduklarn ortaya
koymak zorundayz.
Betimlenmesi ok g, karmak bir ileyitir bu; en azndan, geli
mekte olan herhangi bir disiplinin rakiplerini safd ederken, hem gele
nekieri, yntemleri ve kurumlar iin yetke hem de neneleri, yeleri,
failieri iin genel bir kltrel meruluk kazanrken geirdii sreler
kadar g ve karmaktr. Ancak, arkiyathn kendi hedefleri iin ti
pik biimlerde kulland, meslek erbabndan daha geni bir izleyici
topluluu asndan da temsiJcisi olduu deneyim trlerini belirlemek
le, bu ileyiin ince doku lu aniatsal karmakln byk lde yaln
latrabiliriz. Bu deneyimler temelde, Sacy ile Renan'da ortaya kn
betimlediim deneyimlerin devandr. Ancak, bu iki aratrmacnn
temsil ettii tamamyla kitabi bir arkiyatln yannda (zira, ikisi de
in situ [asl yerinde] gelitirilmi zel bir ark uzmanl olduu iddias
gtmez), meruluunu zellikle zorlayc bir olgudan, ark'ta ikamet
etmekten, ark'la gerek, varolusal bir bant kurmaktan ald iddia
sn tayan bir baka gelenek daha vardr. Bu gelenein ana hatlarn il
kin Anquetil, Jones ve N apoiyon seferi belirler kukusuz; bundan byle

A R K I YATI Ll K

168

bu nn, ark'ta ikamet eden tm arkiyatlar zerinde sarslmaz


bir etkisi o1acaktr. Sz konusu ana hatlar Avrupa iktidanndan gelir:
ark'ta ikamet etmek, orada sradan bir yurttan deil, kendi impara
torluu (Fransz ya da ngiliz imparatorluu) ark' askeri, iktisadi, en
nemlisi de kltrel donatmy la kuatp iermi olan temsili bir A vru
palnn ayncahkl yaamn srmek demektir. Bylece de, ark'ta ika
met ile bu ikametin akademik rnleri, Renan ile Sacy'de bulduumuz
kitabi metinsel tutumlar geleneine eklenir: Bu iki deneyim birleerek,
hi kimsenin, hatta Marx'n bile bakaldramayaca ve kanamayaca
o zorlu kitapl oluturacaktr.
ark'ta ikamet, bir lde kiisel deneyim, kiisel tanklk katar ie.
arkiyat kitaplna, bu kitapln glenmesine katkda bulunmak, de
neyim ile tankln saf kiisel belgeler olmaktan kartlp arkiyat
bilimin iktidar salayc ifrelerine dntrlmesine baldr. Baka
deyile, metin erevesinde, kiisel ifadeden resmi ifadeye dnmn
ortaya kmas gerekir; Avrupalnn ark'taki ikameti ile deneyiminin
kaytlan, ikamet ile deneyimin saf otobiyografik, kiisel betimlemeleri
ni dlayarak, hi deilse en aza indirerek, genelde arkiyatln,
zelde de sonraki arkiyatlarn daha ileri bilimsel gzlemler ile be
timleri dayandrabilecekleri, bunlara ina zemini ve temel edinebile
cekleri betimlemeleri ne kartmaldr. Dolaysyla, ark'a dair kiisel
duygulanmlardan resmi arkiyat nernelere dnn Marx'n dn
nden daha keskin olmas beklenebilecek bir eydir.
Bu noktada durum, Avrupallar iin tm ondokuzuncu yzyl boyun
ca ark'n, zellikle de Yaknark'n, seyahat edilecek, hakknda yazlar
yazlacak gzde bir mekan olmasndan tr eitlenip karmakla
yor. Ayrca, Avrupa yaznnda, genellikle ark'taki kiisel deneyimlere
dayanan pek kapsaml bir ark modas da gelimitir. Bu yaznn en
nemli kaynaklarndan biri olarak, ilk elde Flaubert geliyor akla; Disra
eli, Mark Twain ve Kinglake de dier belirgin rnek. Ancak ilgi e
kici olan, kiisel arkiyatlktan mesleki arkiyatla dnm yazm
tr ile gene ark'ta ikamete, kiisel tankla dayal, ama bilim olma
yan, .. yazn olarak kalm ikinci yazm tr arasndaki farktr: imdi
inceleyeceim ey de bu fark olacak.
ark'ta Avrupal olmak, daima, evreden ayr olma, bu evreyle eit
olmama bilincini tamay getirir. Ancak, dikkat edilecek temel ey, bu
bilinlilikteki hedeftir: Ne iin ark'tadr Avrupal? Scott, Hugo, Goet
he gibi yazarlar iin sz konusu olduu gibi, gerekten Avrupa'dan ay
rlmakszn pek somut trden bir deneyim iin ark'a gidiyor olsa bile

ARKYATI YAPILAR

1 69

niin hayalinde ark'a yerleir? Burada izelgeletirilebilecek birka


niyet kategorisiyle karlarz. Bir: ark'taki karnetini bir bilimsel
gzlem biimi olarak gren, bu ikameti arkiyatlk mesleine bilim
sel malzeme salamak gibi zel bir grev iin kullanmay hedefleyen
yazar. ki: Ayn amaca varmay hedefleyen, ama gayri ahsi arkiyat
tanmlar uruna bireysel bilincinin ayrksln ve biemini feda etme
konusunda ilk kategoridekiler kadar istekli olmayan yazar. Yazlarnda
bu trden gayri ahsi tanmlar bulunsa da, bunlarn kiisel biem takn
llarndan ayrt edilmesi kolay deildir. : Gerek ya da mecazi bir
ark yolculuunu, derinden hissedilen, kanlmaz bir tasannn gerek
letirilmesi diye gren yazar. Dolaysyla bu nenn metni, tasan
syla beslenip biimlenen kiisel bir estetik zerine kuruludur. lk kate
goriyle karlatnldnda ikinci ile nc kategoride, kiisel -ya da
en azndan arkiyat olmayan- bilincin oyun alan ok daha genitir;
Edward William Lane'in Modem Msrllarn Gelenek ve Grenekieri
zerine Aklamalarn ilk kategorinin nde gelen rnei olarak alr
sak, Surton'n Medine ile Mekke 'ye bir Hac Seyahatinin Kiisel yk
s'nn ikinci kategoriye ait olduunu, Nerval'in Douya Yolculuk'unun
da nc kategorinin temsilcisi olduunu dnrsek, metinde yaza
rn varln ortaya koymas, sergilernesi iin kalan alanlar arasndaki
genilik fark aa kacaktr.
Ancak, aralanndaki farkiara ramen bu kategori dnld ka
dar ayn deildir birbirinden. Kald ki, kategorilerin her biri "katksz"
temsil edici tipleri ieriyor da deildir. Szgelimi, her kategori de,
merkezlerindeki Avrupa bilincinin halis benmerkezci gcne dayaldr.
Her durumda da ark Avrupal gzlemci iindir; dahas biemi b
yk lde yansz bir gayri ahsilik yakalamaya alsa da Lane'in M
srllar'nn dahil olduu kategoride arkiyat "ben" ayan beyan orta
dadr. Aynca, her kategoride de srekli yinelenen belli motifler var
dr. Hac mekan olarak ark, bu motifterin ilkidir; seyirlik ya da table
au vivant [canl tablo] olarak ark tasavvuru da bir dier motiftir. Bu
kategorilere giren ark'la ilgili her yapt bu mekann zelliklerini belirt
meye alr elbet; ama daha ilgin olan ey, yaptn i yapsnn, belli
lde, kapsaml bir ark yorumuyla (ya da yorumlama denemesiyle)
ayn anlama gelmesidir. Bu yorum ou zaman, ark' kurtarmak zere
yenileyerek bugne getiren Romantik bir ark' yeniden yaplandr
ma" biimi, ark'a dair yenilenmi bir tasavvurdur. Yani ark iin yara
tlan her yorum, her yap, ark'n yeniden yorumlanmas, yeniden ina
s demektir.
'

170

A R K YATI L I K

Bunlar syledikten sonra dorudan doruya kategoriler arasndaki


farkiara geri dnyoruz. Lane'in Msrllara ilikin kitab etkili bir ki
tapt, ok okundu, sk sk alntiland (bakalarnn yan sra Flaubert de
aktannalar yapt buradan); yazarna, arkiyat aratrmalar dnyasn
da sekin bir yer kazandrd. Baka deyile Lane'in yetkesi, salt syle
dikleri sayesinde deil, sylediklerinin arkiyatla uyarlanabilir ol
mas sayesinde de kazanlm bir yetkeydi. Msr ile Arabistan'a dair bir
bilgi kayna olarak anlr Lane; oysa B orton ile Flaubert, ark bilgile
rinden ok, bize Borton ile Flaubert hakknda sylediklerinden tr
okundular, okunuyorlar. Lane'in Modern Msrl lar nda yazarn ilevi
dier kategorilerdeki kadar gl deildir; nk Lane'in almas ar
kiyatlk mesleine yaylp sinmi, bu meslek tarafndan pekitirilmi,
bu mesleki e birlikte kurumsallamtr. Lane'inki gibi mesleki bir disip
linde retilen bir almada yazarn kimlii, alann ve konunun gerekle
rine tabi klnr. Ne ki kolayca yaplveren, sorun yaratmayan bir ey
deildir bu.
Lane'in klasik yapt Modem Msrl/ann Gelenek ve Grenekieri
zerine Aklamalar ( 1 836), bir dizi alma ile iki ayn "Msr'da ika
met" dneminin ( l 825- 1 828 ile 1 833- 1 835) malcup semeresiydi. Bu
radaki .. mahcup" deyii zellikle vurgulanmaktadr, zira Lane, incele
mesinin anlk ve dolaysz, yaln ve yansz bir betimleme almas ol
duu izlenjmini vern ek istiyordu; oysa bu inceleme h atn saylr bir ya
yna hazrlama almas (Lane'in yazd, sonuta yaymlad yapt
deildi) ile gene hatr saylr bir eitlilik gsteren pek zel abalarn
rnyd aslnda. Doutan gelen ya da sonradan eitimle edindii
zellikleri arasnda, kaderini ark'a baiayacan dndrecek her
hangi bir zel nitelii yoktu - tabii, kitabnn gzle grlr isel titizli
ini bir biimde aklayan yntemli alkanlndan, klasik inceleme
ler ile matematikte yetenekli olmasndan baka. nsz, kitabn ortaya
kmas iin neler yaptna ilikin birtakm ilgin ipulan sunar. M
sr'a Arapa renmek iin gitmiti aslnda. Sonra, modern Msr'a ili
kin baz notlar derlemesinin ardndan, Yararl Bilgileri Yayma Derne
inin bir kurulu tarafndan Msr ile sakinlerine dair sistematik bir al
ma yapmaya ynlendirilmiti. alma balangta rasgele derlenmi
bir gzlemler dizisiyken, sonradan yabanc bir lke hakknda temel bil
gileri edinmek isteyen herkesin kolayca ulaabilecei, onlar iin dzen
lenmi yararl bilgilerin derlendii bir belgeye dnmt. nsz,
byle bir bilginin nceden mevcut bilgileri bir biimde dzenlemek zo
runda olduunu, aynca zel bir etkililik tad iddias gtmesi gerekti'

A R K YATI Y A P I L A R

171

ini aka ortaya koyar:. Lane usta bir polemikidir burada. lk planda,
ondan nce bakalarnn yapamad ya da yapmad bir eyi gerek
letirdiini, ardndan da hem sahici hem de kesin bir malumat btn
edinmeyi baardn gstermesi gerekir. Bylece kendine has yetkesi
belirn1eye balar.
Lane nsznde Dr. Russell diye birinin "HaJep Halkna Dair Ak
lamalar"n (unutulmu bir almadr bu) kalemine dolayp onunla dal
ga geerken, gemiteki en nemli rakibinin Msr'n Tasviri olduu
aka ortadadr. Ancak Lane'in uzun bir dipnota hapsettii bu yapt,
aalayc trnak iaretleri iinde, Msr'a ilikin byk Fransz yapt"
diye anlr. O yapt hem felsefi bakmdan ok genel hem de ok zen
sizdi, der Lane; Jacob Burckhardt'n nl almas ise, Msrllarn ata
sz kabilinden hikmetli szlerinin, "bir halkn ahlakna dair kt tah
liller"in topland bir derlerneydi yalnzca. Fransztarla Burckhardt'tan
farkl olarak Lane, yeriiierin arasna kanmay, onlar gibi yaamay,
alkanlklarna uyum salanay, "yabanclarda, zorla aralarna katl
maya katkan biri olduu ... kukusunu tahrik etmekten kanmay" ba
arnt. Nesnelliini yitirdii sanlmasn diye, Kuran'n yalnzca laf
na (i tali k Lane'e ait) bal kaldn, temelde yabanc olan bu kltr kar
sndaki farkllnn daima bilincinde olduunu syleyerek srdrr
szlerini.71 Dolaysyla, Lane'in kimliinin bir taraf saf Mslman de
nizinde kolayca yzerken, suyun atnda kalan ksm, evresindeki her
eyi yorumlamaya, edinmeye, sahiptenmeye ynelik gizli Avrupal gcn korur.
arkiyat ark' taklit edebilir, ama bunun tersi geerli deildir.
Bundan tr de arkiyatnn ark hakknda sylediklerinin, tek yn
l bir alverite ulalm bir betimleme olarak anlalmas gerekir:
arkllar konuur, eylerken, arkiyat gzleyip kaydetmitir. arkiyat
nn kudreti, onlann arasnda kendi dillerini konuan biri gibi, ayn za
manda da gizli bir yazc gibi var olmasyd. Hedef, yazdklarnn yerli
ler iin deil, Avrupa ile Avrupa kltrn yaymay hedefleyen kurum
lar iin yararl bilgiler olmasyd. Zira Lane'in yazlarnn unutmamza
asla izin vennedii ey udur: Msr'n adetleri, trenleri, bayramlar,
ocukluu, yetikinlii, cenaze trenleri arasnda gezinen "ben", birinci
ahs adl, aslnda hem bir arkllk kostmdr hem de deerli ve ba
ka trl eriilemeyecek malumat elde edip aktarmay salayan bir ar
kiyatlk aygtdr. Anlabc olarak Lane, hem sergilenen hem sergile
yendir; ayn anda iki tarafn birden gvenini kazanp iki deneyime bir
den hees gsterir: arkl olan, ahbaplk kunnaya (ya da yle grnme

172

A R K Y ATI L I K

ye), Batl olan da gvenilir, yararl bilgi edinmeye bakar.


Bunun en iyi rneklendii yer, nszdeki ksml son hikayedir.
Lane burada en nemli malumat kayna ve dostu eyh Ahmet'i, kendi
sine elik eden bir garabet olarak tantr. Lane Mslmanm gibi yapar
bu ikili; ama Ahmet ancak Lane'in taklitterindeki abartnn uyandrd
korkuyu yendikten sonra camide Lane ile yanyana namaz klar gibi ya
pabilecektir. Sonuta namaz ii baaryla gerekletirilecektir, ama
bundan nce, Ahmet'in acayip bir cam yiyici ve okeli bir adam olarak
resmedildii iki sahne yer ahr. eyh Ahmet hikayesinin blmnde
de, Mslman ile Lane arasndaki mesafe, eylemin kendisinde kapanr
ken bile, giderek aJimaktadr. Mslmanlarn davran biiminin d
yin yerindeyse aracs ve tercman olarak Lane'in, Mslmanlk kal
bna, ancak onu arbal, ngiliz usul bir dzyazda betimleyebilecek
lde ginnesi ironik bir durumdur. Sahte mminlayncalkl Avrupal
kimlii tam bir samimiyetsizlik meidir, zira ikinci yn apak ng
rlebilecek bir biimde ilkini baltalar. yle ki, fazlasyla garip bir Ms
lmann yaptklarna dair olgusal veri aktann gibi grnen bir ey, La
ne tarafndan, tm Mslman inannn drste serimlenen z olarak
konur ortaya. Ahmet'in dostluuna ya da kendisine malumat salayan
baka kimselere ihanet etmi olmay hi dert etmez Lane. Onemli olan,
bildirilenlerin doru, genel, tarafsz grnmesi, ngiliz okurun Lane'in
sapknlktan, din deitinekten hi mi hi etkilenmedii konusunda
ikna olmas, son olarak da Lane'in metninin, bilimsel geerlilik adna,
inceledii konunun insani ieriini silip atmasdr.
Tm bunlarn salanabilmesi iin kitap, salt Lane'in Msr'daki ka
rnetinin anlats biiminde deil, arkiyat yeniden yaplandrmalar ile
ayrntlarn istila ettii bir aniat yaps biiminde dzenlenmitir. La
ne'in yaptnn temel baans budur sanrm. Modern Msrllar, ana
hatlar, biimi bakmndan sradan bir onsekizinci yzyl romannn
diyelim, bir Fielding romannn- yolunu izler. Kitap, lkenin, ortamn
aniatlmasyla balar, ardndan da " Aync Kiisel zellikler" ile .. o
cukluk ve lk Eitim"e ilikin blmler gelir. Son blm olan .. lm ve
Cenaze Trenleri"nden nce, bayramlar, yasalar, karakter, sanayi, b
y, ev yaam gibi eylere ilikin yirni be blm yer alr. Bu grn
me baklrsa, Lane'in uslamlamas bir tarihdizimi gder, geliimseldir.
Kendisinden, insan yaamnn temel aamalarn takip eden sahneleri
seyreden bir gzlemci gibi sz ederek yazar: Modeli, kahramannn
dnyaya geliini, maceralarn, evliliini ve rtk biimde lmn an
l atan Tom Jones'daki gibi bir aniat kalbdr. Ancak Lane'in metninde

A RK YATI YAPILAR

17 3

anlatcnn sesi, ya olmayan bir sestir; oysa konusu olan modern M


srl, bireyse1 yaam dngsnden geer.. Tekil bireyin, kendisini za
mand yetilerle donatp, bir toplum ile bir halka da kiisel bir mr s
resi yklemesini salayan bu tersine evirme, salt yabanc diyariara ya
plan seyahatlerin anlats olabilecek bir eyi, sradan bir metni, egzo
tiklii seriroleyen bir ansiklopediye ve arkiyat irdelemelerin oyun
alanna evirerek dzenleyen eitli ilemlerin ilkidir yalnzca.
Lane'in malzemesi zerinde kurduu denetim, sadece dramatize
edilmi ikili varl (sahte Mslman, sahici Batl olmas) ile anlatnn
sesini ve konusunu ustaca ynlendirnesi sayesinde deil, ayrntlar
kullan araclyla da salanr. Her ksmn ana blm, artc ol
mayan bir genel gzlemle balar hep. rnein, .. bir ulusun usullerinde,
adetlerinde, karakterinde ortaya kan en dikkat ekici zelliklerinin
birounun, lkenin fiziksel zelliklerine atfedilebilir olduu gzlenir
genelde."72 Ardndan sylenenler de -Nil, Msr'n .. pek shhi" iklimi,
kyllerin .. kusursuz.. almas- kolayca dorular bunu. Ne ki bunlar
aniat erevesinde bir sonraki hikayeye balanaca na, ayrntlar ekie
n ir, dolaysyla saf biimsel gerekelerle beklenen aniatsal tamamlan
ma gereklemez. Baka deyile, Lane'in metninin kaba hatlar anlat
sal ve nedensel doum-yaam-lm dizilimine uysa da, diziimin ken
disi verilirken sunulan zel ayrntlar aniatsal hareketi bozar. Genel
gzlemlerden Msrl karakterinin belli bir ynnn betimine, Msr'da
ocukluun, yeniyetmeliin, olgunluun, yalln aniatlmasna gei
lirken, Lane akc geileri engellemek zere bol miktarda ayrntyla
birlikte ortaya kverlr hep. Szgelimi, Msr'n shhi iklimine dair bir
eyler iittikten az sonra, lmcl hastalklar, tbbi yardmn yokluu
ve ar yaz sca yznden pek az Msrhn1n birka yldan fazla yaa
yabildiini reniriz. Ardndan, sca n ,.Msrliy [dayanaksz bir ge
ne lle me geliyor] tensel zevklere ar dkn olmaya ynelttii .. syle
nir bize, biraz aada da Kahire mimarisine, sslemelerine, emeleri
ne, kilitlerine dair planlarla, izimlerle tamamlanm betimlemelere bo
uluruz. Yeniden bir aniat izgisi belirdiinde, bunun yalnzca bir for
mali te olduu aka ortadadr.
Aniatsal dzeni engelleyen ey -stelik bu aniatsal dzen Lane'in
metnindeki hakim kurnacadr- ince dokulu, ezici, tantanal betimleme
lerdir. Lanein amac Msr ile Msrllar tamamyla gze grnr kl
mak, hibir eyin okurlarndan sakl kalmamasn salamak, Msrllar
iirilmi aynntlarla, derinlikten yoksun bir biimde sunmaktr. Rapor
tr olarak Lane, derviterin kendilerini sakatlamalar, hakimierin ac-

174

A R K Y AT I L I K

maszl, Mslmanlar arasnda dinin ahlakszlkla harmanlanmas,


cinsel tutkulann arl vb. trnden sado-mazoist elerin, yenmez
yutulmaz lok.malarn peindedir. Ancak yine de, olaylarn ne kadar tu
haf, ne kadar sapkn olduuna, bizim bu olaylarn b dndrc aynn
tlarnda nasl da kaybolduumuza bakmakszn, her yerde hazr ve na
zrdr Lane; ii paralan yeniden bir araya getirnek, bizim dura kalka
da olsa ilerlememizi olanakl klmaktr. Bunu ksmen, ne yazk ki Ms
lmanlar hkm altna alm olan tutkular ile heyecanlan sylemsel
dzlemde denetleyebilen bir Avrupal olmas sayesinde yapar. Ancak
Lane'in engin konusunu aman vernez bir disiplin ve tarafszlk gemiyle
dizgin altna alma yetisi, daha ziyade, Msr'daki yaamdan, retkenlik
ten kendisini uzak tutmasna dayanr.
Temel simgesel e, altnc blmn -"Ev Yaam - Devam Edi
yorllun- banda ortaya kar. Lane buraya varasya, Msr yaamnda
gezinmek gibi bir aniatsal uzlam benimsemitir; gezintisinin sonun
da selamlk iJe Msr evinin alkanlklanna vardnda da (toplumsal
dnya ile uzamsal dnyay bir araya getirir Lane), ev yaamnn mah
rem ynn irdelemeye koyu lur. lk i olarak, "evlilik ile evlilik trenle
rine iliki n bir aklama yapmas gerekir. ll Her zaman olduu gibi ak
lama genel bir gzlemle balar: "Evlenme a geldiinde, geerli bir
engel de yoksa" evlenmekten kanmak, "Msrllar tarafndan uygun
suz, hatta yakksz bir tutum diye grlr. ll Orackta bu gzlem i kendi
ne de uygular Lane, bu hesaba gre kendi de sulu kar. Sonra da uzun
bir paragraf boyunca, evlenmesi iin yaplan, azimle gs gerdii )?as
kl ar anlatr. Sonuta, yerli bir doston ayarlamay nerdii bir mariage
de convenance'n da [anlamal evlilik] reddedilmesinin ardndan, tm
dizilim aniden bir nokta ve bir tire iaretiyle sona erer.73 Bir baka genel
gzlemle yeniden genel uslamlamasn srdnneye koyulur Lane.
Burada Lane'e zg tipik bir kesintini n, ana anlatnn dzensiz ayrn
tlarla kesintiye uratlmasnn yan sra, kesin, gerek bir kopula da
karlayoruz; yazann ark toplumunun retici srelerinden kopuu
dur bu. Lanein, betimledii topluma katlmay reddediine ilikin k
k-anlats arpc bir bolukla son bulur: Ev yaamnn mahremiyeti
ne girmedii, dolaysyla bu yaamn bir aday olarak gz nnden e
kilmedii srece kendi yksnn devam edemeyeceini syler gibidir
Lane. Evlenerek topluma girmeyi reddetmekle, bir insan znesi olarak
kendini tam anlamyla ortadan kaldrr. Bylelikle, bir sahte katlmc
olarak tad yetke sahibi kimliini korumu, anlatsnn nesnelliini
destekiemi olur. Lanein Mslman olmadn zaten biliyor olsak da,

A R K I Y ATI Y AP I L A R

175

imdi artk, bir arkl olmak yerine bir arkiyat olmak iin ev yaam
nn tensel hazlanndan kendini mahrum etmek zorunda kaldn da
renmi oluruz. stelik insani yaam dngsne katlarak bir tarih sahi
bi olmaktan da uzak dunnas gerekmitir. Bir gzlemci olarak zanand ...
yetkesini, ancak bu olumsuz yolu tutarak konyabilmitir.
Lane'in seimi, "dert, zahmet" ekmeksizin yaamak ile modern M
srllara ilikin incelemesini tamamlamak arasnda yaplan bir seimdi.
Yapt seim, Msrllara ilikin aklamasn, yaptn olanakl kld;
zira eer onlardan biri haline gelmi olsayd, bak as steril, cinsiyet
siz bir szlkbilimsel bak as olma zelliini koruyamazd. Dolay
syla Lane, iki nemli, zorlayc yntemle bilimsel gvenilirlik ve me
ruluk kazanr. lki, insan yaamnn bildik aniatsal akna mdahale
etmektir: Lane'in muazzam aynnt ynnn ilevi de budur; bir yaban
cnn gzlemci zekyl bu aynntlarla koca bir malumat ynn su
nabilir, sonra da paralan birletirip bu yn bir btn haline getirebi
lir. Tehir iin Msrllarn, deyim yerindeyse, barsaklar deilip ka
rlr, sonra da Lane tarafndan tler eliinde tekrar toparlanr. kinci
si, Msr-ark yaamndaki reyiten kopmaktr: Bu da, Lane'in M
sr'da, Msr iin deil, genelde Avrupa'da, akademik birikim iin bilgi
yaymak adna bedensel arzulann bastnnasnn grd ilevdir. La
ne'in arkiyat yllklanndaki byk nnn kayna, hem dzensiz bir
gereklie aratnacnn iradesini yklemeyi hem de gtt hedef
dorultusunda yerleim yerinden uzaklap akademik nnn sahnesi
ne gemeyi baarm olmasdr. Onun ortaya koyduu trden yararl
bilgiler, ancak bylesi mahrumiyetlerle elde edilebilir, fornlletirile
bilir, yaylabilirdi.
Lane'in dier iki byk almas, yarm kalan Arapa szlk ile esin
yoksunu Binbir Gece evirisi, nce Modem Msrllar da ortaya km
olan bilgi dizgesini pekitirdi. Modern Msrllar'dan sonra yaplan bu
almalarn ikisinde de, yaratc bir varlk olarak Lane'in bireysellii
tamamen ortadan kalkntr - tabii, anlatya dayal yapt fikri de. Kii
olarak Lane, resmi yorumcu ve yeniden eviren (Binbir Gece yorumcu
su, evirneni) kimliiyle, gayri ahsi szlk kimliiyle ortaya kar
sadece. Inceledii konuyla ayn a paylaan bir yazarken, -klasik
Arapa ve klasik lslamla ilgilenen arkiyat bir bilgin olarak- konu
sundan sonra da yaamn srdren bir bilgin haline gelir. Ancak ilgin
olan, bu bekann biimidir. Zira bir aratrmac olarak Lane'in miras,
ark iin deil, kendi Avrupah toplumunun kurumlar, arac kurulular
iin nemlidir elbette. Bunlar ya akademiktir -resmi arkiyat dernek-

176

A R K Y AT I L I K

ler, kurumlar, arac kurululardr- ya da son derece kendine zg bi


imlerde akademik dnyann dnda kalan kurumlardr, ark'ta ikamet
eden sonraki Avrupallarn yaptlarnda rneklerini bulurlar.
Lane'in Modern Msrllar' n, bir ark bilgileri kayna olarak deil
de akademik arkiyatln gelien rgtlenmesine katkda bulunan
bir yapt olarak okuyacak olursak, aydnlauc bir alma olduunu g
rrz. Lane'de genetik "ben"in aratrnac yetkeye tabi klnmas, eit
l i ark derneklerince temsil edilen ark bilgisindeki giderek artan ihti
saslamaya, kurumsa11amaya kouttur. Kraliyel Asya Dernei, Lane'in
kitabnn yaymlanmas ndan on yl nce kurulmutu; ama bu dernein,
"amac" ark "sanatlar, bilimleri, yazn, tarihi ve antikayla Hintili
verileri ve incelemeleri toplamak"74 olan yazma kurulu, ilendii ve
ifade edildii biimiyle Lane'in bilgi birikiminin yapsal alcsyd. La
ne'inki gibi almalarn yaygnlatnlmasna gelince, yalnzca eitli
faydal bilgi dernekleri deil, -ark'la ticareti, alm satm destekleme
ye ynelik ilk arkiyat programn ortadan kalkm olduu bu ada
ihtisaslam akademik bilgi demekleri de sz konusuydu; bu ikincile
rin rn, yansz aratrmacln (fii1i deerlerini olmasa bile) gizil de
erlerini ortaya koyan almalard. Asya Derneinin bir programnda
unlar sylenir:
Bu ile grevlendirilmi [ark dilleri okutan] hocalar tarafndan retilen
dillerin renilmesi iin yararl ya da zorunlu olduu kabul edilmi dilbilgisi ki
taplann, szlkleri, dier temel kitaplar hazrlamak, basmak; yardm toplama
ya da baka yollarla, Fransa'da ya da yurtdnda giriilen ayn trden alma

] ann yaymianmasna katkda bulunmak; Avrupa'da bulunan elyazmalann

edinmek veya bunlann -ksmen ya da tmden- kopyasn karmak, bunlardan


eviriler yapmak veya zetler karmak, ya oymabask ya da tabaskyla bunla
n oaltarak saylann artnnak; corafya, tarih, sanatlar ve bilimlerle ilgili fay
dal eserler veren yazarlan n, gzden gizli emeklerinin meyvelerinden kamunun
faydalanmas iin gereken aralara ulamalan m olanakl klmak; halkn dikka
tini, Asya yaznna aynlm sreli derlemeler araclyla ark'n bilim, yazn,
iir retimine ekmek ve Avrupa'da dzenli olarak yaymlanan bu tr yaynlar
la, Avrupa'y ilgilendiren ark'a dair olgulan, konusu ark halklan olan her tr
kefi, almay kamunun bilgisine sunmak: Bunlar, Asya Derneinin kendisi
iin ngrd amalardr.

arkiyatlk kendini, ark malzemesinin ihtisaslam bir bilgi ha


linde derlenmesi ve dzenli olarak yaylmas dorultusunda sistemli bir
biimde rgtledi. Birileri dilbilgisi almalannn kopyasn karp
bast, birileri zgn metinleri edindi, birileri de bu metinleri oaltacak
pek ok yere ulatrd, hatta bilgiyi sreli yaynlarla aktard. Lane al-

A R K YATI Y APlLAR

177

masn bu sistemde, bu sistem iin yazd, "ben"ini bu sistemde, bu sis


tem iin feda etti. Lane'in almalarnda bavurulan, bunlara arkiyat
arivlerindeki kalcln veren yol yordam da bylece salanm oldu.
Sacy'ye gre, bir .. mze' olmalyd;
kendilerini [ark'] aratrmaya adamak isteyenlere sunulacak her tr nesnenin,
izimin, zgn kitabn, haritalann, seyahat anlatmlannn konaca usuz bu
caksz bir depo [olmal]; yle ki, bu aratrmaetiann her biri, sanki byyle
gnderilmiesine, diyelim bir Mool kabilesinin ya da bir in rknn -artk
neyi aratrnasnn konusu yapacaksa onun- ortasna tanm gibi hissedebii
sin kendini. ... ark dillerine dair ... temel kitaplar yaymlandktan sonra ... ya
placak en nemli iin, bu mzenin temel tan koymak olduu sylenebilir; bu
mze, kanmca, szlklerio yeni, canl bir amlamas ve yorumu [truchement]
olacaktr. 75

Truchement, Arapada "tercman", .. arac,. ya da .. szc" anlamn


tayan tercemlin szcnden gelir. arkiyatlk, bir yandan ark'

olabildiince geni bir biimde, tam anlamyla kendine mal etti, te


yandan da bu bilgiyi dzenleyici ifrelerden, snflandrnalardan, r
nek vakalardan, sreli yaynlardan, szlklerden, dilbilgisi kitaplarn
dan, yorumlardan, edisyonlardan, evirilerden geirip szerek Bat iin
evcilletirdi ; bunlarn tm bir araya gelerek ark'n temsili bir suretini
oluturdu, ark' Bat'da, Bat iin maddi olarak yeniden retti. Ksacas
ark, gzpek seyyahlarn, ark mukimlerinin kiisel, kimi zaman da
tahrife uram tanklndan uzaklap, her tr bilim iisinin elbirli
iyle ortaya koyduu gayri ahsi bir tanma dnecekti. Bireysel ara
trmann birbirini izleyen deneyimleri olmaktan kp, ark kltrnn
uzak m uzak, eit eit derleme elerinin hep birden ark kategorisi
ne sokulaca, bir tr damsz duvarsz, imgesel mzeye evrilecekti.
Ka.iflerin, seferlerin, komisyonlarn, ordularn, taeirierin para para
tayp oluturduu yamal boha yeniden dntrlp yeniden yap
landrlacak, ark'n szlkbilimsel, bibliyografik, blmlemi, netit
sellemi arkiyat anlam kacakt ortaya. Ondokuzuncu yzyln or
talanna gelindiinde ark, Disraeli'nin dedii gibi, bir meslek haline
gelmiti; kiinin yalnzca ark' deil kendini de yeniden retebilecei,
yenileyebilecei bir meslekti bu.

IV

Haclar ve Haclk,
ingilizler ile Franszlar

ark'ta seyahat ya da ikamet eden her Avrupal kendini ark'n tedirgin


edici etkilerinden korumak zorundayd. Lane gibi biri kp da ark
hakknda yazmaya koyulduunda, sonuta ark' yeniden programiayp
yeniden konumlandrn oldu. Allmadk takvimleriyle, egzotik me
kansal dzenlemeleriyle, umarszca tuhaf dilleriyle, grnte sapkn
ahlakyla ark yaamnn egzantriklikleri, bunlarn kurala bal bir Av
rupa dzyaz biemiyle sunulan bir dizi aynntl inceleme kalemi ola
rak ortaya kmasyla birlikte azald. Lane'in ark' arklatrrken ta
nmlama iinin yan sra bir tr yayma hazrlama ii de grdn sy
lemek yerinde olur; Lane, kendi insani duygudalna ek olarak, Avru
pa duyarln tedirgin edebilecek eyleri de kesip att ark'tan. ou
durumda, cinsel edebi ihlal eder gibiydi ark; ark'a -ya da en azndan
Lane'in Msr'daki ark'na- dair her eyden tehlikeli bir cinsellik szyor, Lane'in allmadk bir aklkla belirttii gibi bunlar an bir "cin
sel iliki serbestisi"yle hijyeni ve evii adab tehdit ediyordu.
Ne ki, cinsellikten baka tehditler de vard. Bunlarn tm de, Avru
palnn zaman, uzam ve kiisel Idmlik konusunda gelitirdii aklcl,
ayrl andnyordu. Birdenbire akla hayale gelmedik kadim zaman
larla, gayri insani gzelliklerle, snrsz uzaklktarla karlalyordu
ark'ta. Bunlar, dorudan doruya ya.anmadklarnda, haklannda d
nlen, yaz yazlan eyler olduklannda, deyim yerindeyse daha ma
sumane bir kullanm biimi kyordu ortaya. Byron'n ,.Giaour"unda
(''Gavur"), Bat-Dou Divan'nda, Hugo'nun arkl Kadnlar'nda, te
mel notas Goethe'nin "Hegire"sinden (''Hicret.. ) ykseliveren bir kur
tulu biimi, bir zgn frsatlar mekandr ark.
.

A R K Y ATI Y A P l L A R

179

Nord und West Sd zersplittem,


Throne bersten, 'Reiche zittern,
Fluchte du, in reinen Osten
Patriarchenluft zu kosten!
(Dallyor Kuzey, Bat, Gney,
atrdyor tahtlar, imparatorluklar titriyor.
U git sen, var saf Dou'ya
Atalann havasn solu maya.)

Hayal edilen her eyin tamamlanmas, dorulanmas diye grlerek


ark'a geri dnlr hep -"Dort, im Reinen und in Rechten 1 Will ich
menschlichen Geschlechten 1 In des Ursprungs Tiefe dringen" (nsan r
knn derinlerdeki kaynana geri dneceim, orada safl, doruluu
bulacam):
Gottes ist der Orient!
Gottes i st der Okzident!
Nord und sdliches Gelande
Ruht im Frieden seiner Hande.76

{ark Tannnndr!

Garp Tannrun!
Kuzey i ll eri, Gney ilieri
Tannnn huzurlu ellerinde yatar.)

Goethe iin, iiriyle, atmosferiyle, olanaklanyla birlikte ark'n tem


silcisi -onun deyiiyle, unbegrenzt, yani engin, biz Avrupallardan da
ha yal ve daha gen- irazl Hafz gibi ozanlard. Hugo iin de, "Cri
de guerre du mufti" ("Mftnn Sava l") ile "La Dauleur du pac
ha" (" Paann Kederi")77 iirlerinde arkilaro vahilii ve lsz me
lankolilerinden sz etmesine yol aan ey, arkilaro lm korkusunu
ya da yolunu arm yitiklik duygusunu sezmesi deil, akademik a
lmalanyla barbarlarn grkemini bu olaanst yetenekli ozan iin
kullanlabilir malumata dntren Volney ile George Sale'den yarar
lanmasyd.
Msr'n Tasviri bir yana, Lane, Sacy, Ren an, Volney, Jones gibi ar
kiyatlar ile dier nclerin ulalabilir kldklan eyler, yazn evrele
ri tarafndan kHanJd. a.rk' konu alani orada gerekten ikarnet etmi
olmaya dayanan yaptlann . tipi hakknda yukarda sylenenleri
anmsamamz gerekiyor imdi. Kat bilgisel gereklilikler ark.iyat ya
zlardan )'azarn duyarln tasfiye etmiti: Lane'in bireyselliini feda
edii de, saydmz yapt trlerinden ilki de bu tasfiyeyle ilikiliydi.
kinci ve nc yapt tipine gelince: i gerek bilgiyi yaymak olan bir

1 80

A R K I Y ATILI K

sese hizmet eden (ikinci tip) ya da bize ark hakknda sylenen her e
ye hkmeden, araclk eden (nc tip) benlik tm arpclyla orta
dadr bunlarda. Ancak, ondokuzuncu yzyln bandan sonuna dein yani, Napolyon'dan sonra- ark bir hac yeri oldu; her zaman akademik
olmasa da sahici bir arkiyatla ait olan her byk yapt, biimini,
biemini, ynelimini ark'a hac yolculuu yapma fikrinden devirdi.
Ele aldmiz arkiyat yazlarn dier pek ok biiminde olduu gibi
bu fikirde de, Romantik dneeye has yenileyerek yeniden kuna fikri
(doal doastc lk) temel kaynaktr.
Her hac eyleri kendine zg bir biimde grr; ama bir hac yolcu
luunun ynelebilecei eylerin, girebilecei kalplarn, biimlerin, a
a karacai hakikatierin de bir snn vardr. ark'taki tm hac yolcu
luklar kutsal topraklardan geiyordu ya da gemek zorundayd; kald ki
bunlarn birou, geni, bereketli ark'tan Yahudi-Hristiyan/Yunan
Roma gerekliinin bir ksmn kurtarmaya ya da bu gereklii yeniden
canlandrmaya ynelik giriimierdi aslnda. Hesaba katlmas gereken
zorlu haletler Kutsal Kitap, HalJar, slam, Napolyon ve skender idi;
buna kout olarak, ark1atrlm ark -arkiyat aratrmaclann
ark'- da, brpalanma pahasna geilecek zorlu bir yoldu bu haclar
iin. Hacnn derin dncelerine ve mahrem hayallerine ket vuran tek
e ilmi ark deildir; arkiyatln daha nce balam olmas bile
ada seyyah ile yazs arasna birtakm manialar koyar - bunun istis
nas, Nerval ile Flaubert'in Lane'i kullan biiminde grld gibi,
arkiyat almann kitaplktan koparlp estetik tasanlara hasredil
mesidir. Bir dier engel de, arkiyat ilminin resmi gerekliliklerinin ar
kiyat yazlar fena halde kstlamasdr. Chateaubriand gibi bir hac,
seyahatlerine ncelikle kendisi iin ktn iddia etmiti pervaszca:
"Sadece imgeler aramaya gidiyordum: Hepsi bu" (..J'allais ebereber des
images: voila tout").78 Flaubert, Vigny, Nerval, Kinglake, Disraeli, B ur
ton ... hepsi de hac yolculuklarna, mevcut arkiyat arivinin tozunu pa
sn gidernek iin kmlard. Onlarn yazlar, taze, yeni bir ark de
neyimleri hazinesi olmalyd - ne ki aada greceimiz gibi, bu tasar
bile, her zaman deilse de ou zaman, arkiyatln indirgemecilii
ne kaptryordu kendini. Hacnn tabiatyla, yaz tarzyla, yaptnn y
nelim biimiyle yakndan ilintili, karmak nedenleri vardr bunun.
Ondokuzuncu yzyln tekil seyyahlar iin neydi ark? ncelikle,
ngilizce konuan ile Franszca konuan arasndaki farklar ele alalm.
nki iin ark Hindistan'd elbette, gerek bir ngiliz mlkyd; bundan
tr de, Yaknark'tan gemek, byk bir smrgenin yolu zerindeki

ARK YATI YAPILAR

181

bir yerden gemek demekti. Dolaysyla, imgelemin oyun alan, yneti


min, mlki meruiyetin, ynetici iktidarn gerekleri tarafndan kst
lannt zaten. Lane ile ondan nce gelen Jones iin olduu gibi, Scott,
Kinglake, Disraeli, Warburton, Burton, hatta (ark'a dair planlar kuru
lan bir yaptn, Daniel Deronda'nn yazar) George Eliot iin de ark,
maddi mlkiyette, adeta maddi bir imgelemle tanmlanmt. ngiltere
apolyon'u yenilgiye uratp Franszlar blgeden karmt: ark'ta
Ingiliz aklnn kolaan ettii ey, 1 880'1ere gelindiinde Akdeniz'den
Hindistan'a dein yekpare bir ngiliz topra olup km bir imparator
luk alanyd. Msr, Suriye ya da Trkiye'ye seyahat etmek kadar bura
lar hakknda yazmak da, bir siyasal irade, siyasal idare, siyasal tanm
alannda gezinmek demekti . Mlki buyruklar, Disraeli gibi fazlasyla
serbest bir yazar iin bile son derece zorlaycyd; Tanered salt bir ark
cmb olmakla kalmaz, gerek glerin gerek topraklar zerindeki
ustalkl siyasal ynetiminin bir uygulanmdr da.
Fransz hac ise tersine, keskin bir yitiklik duygusuna gmlyordu
ark'ta. Vard yer, ngiltere'den farkl olarak Fransa'nn hibir hakimiyetinin olmad bir yerdi . Akdeniz'de, Hallardan Napolyon'a varas
ya Franszlann urad hezimetlerin sesleri yanklanyordu. Sonralar
la mission civilisatrice [uygarlat rna misyonu] diye anlacak olan ey.
ondokuzuncu yzylda, ngiliz varl karsnda geici bir siyasal
zm olarak ortaya kt. Dolaysyla Volney'den itibaren Fransz hac
lar, temelde kendizihinlerindeki mekanlar iin planlar, tasarlar geliti
rip hayaller, hlyalar kurdular; ark'ta tipik Fransz usul, hatta belki de
Avrupa usul sistemli deneyim btnlkleri salamak iin tertipler
oluturdular, tabii ki dzenlemenin kendi ellerinden kacan varsay
dlar. Onlarn ark', anlann, manidar ykntlarn, unutulmu srlarn .
gizli mektuplan n, neredeyse virtzce bir var olma bieminin ark'yd,
en yetkin yaznsal biimleri Nerval ile Flaubert'in yaptlarnda buluna
bilecek bir ark't; bu iki yazarn yaptlan, imgesel, (estetik dzlem ha
ri) gereklie uzanm olmayan bir boyutta sk skya sabitlenmiti .
Bir lde ark'taki Fransz aratmac seyyahlar iin de doruydu
bu. ou, Henri Bordeaux'nun Voyageurs d O rient'da (ark Seyyahla
n) savunduu gibi,79 Kutsal Kitap'ta sz edilen gemi zamanlarla ya
da Hallarla ilgileniyordu. Bunlara, (Hassan al-Nouty'nin nerdii gi
bi) Quatremere de dahil olmak zere. arki Sami dilleri ntehassslarn; Ol Deniz'in kdif Saulcyyi; Fenike arkeologu sfatyla Renan;
Fenike dilleri artnacs Judas'y; Ensarileri, smailileri, Seluklulan
incelemi olan Catafago ile Detremery'i; eski Gezer kentini ortaya

'

182

A R K Y A T I L I K

kartm olan Clermont-Ganneau'yu; almalarnn oda Palmira kita


beleri olan Voge Markisi'ni eklememiz gerek. Aynca bir de, Cham
pollion ile Mariette'e dayanan, sonralar Maspero ile Legrain'in de dahil
olacaklar eski Msr uygarl okulu vard. ngilizlerin gerekleri ile
Franszlarn hlyalan arasndaki farkn bir gstergesi olarak ressam Lu
dovic Lepic'in Kahire'deki szleri annsanmaya deer; 1884'te (ngi1iz
igalinin balamasndan iki yl sonra) u yorumu yapyordu zntyle:
.. Kahire'de ark lm" ("L'Orient est mort au Caire"). Arabi Paann
milliyeti isyannn ngilizler tarafndan bastrlmasn, yalnzca her da
im gereki bir rk olan Renan ho gryordu; esiz dirayetiyJe, bu is
yann bir "uygarlk ay b" olduunu iddia ediyordu.80
Volney ile Napolyon'dan farkl olarak ondokuzuncu yzyl Fransz
haclar, egzotik ama zel ekicilie sahip bir gerekliin peindeydi
Jer, bi Jimsel bir gerekJik aradklar yoktu pek. Bu durum, ark'ta yazn
haclarnn zel sylenlerine, takntlanna, gereksinimlerine duygusal
bakmdan uygun bir mekan bulmu olan Chateaubriand'la balayan ya
zn hacl sz konusu olduunda apak bir hakikattir. Bu noktada
tm haclarn, ama zellikle Fransz haclann almalarnda ark' s
mrdklerini grrz, asli grevlerini temellendirmek iin bulduklar
acil zmdr bu. Benlik tamas, ark haklanda yazlrken ancak ek
bir bilisel ama da gdldnde biraz daha denetim altnda tutulur
sanki. Szgelimi Lamartine kendisini ve Fransa'y ark'taki bir g di
ye anar; biemine kendi ruhu, kendi anlan, kendi imgelemi tarafndan
istif edilen buyruklar yumuatan, sonuta bunlar denetleyen ey bili
selliktir. ster Fransz ister ngiliz olsun hibir hac, kendi benlii ile
kendi konusu zerinde Lane'inki kadar insafsz bir egemenlik kurama
mt. nce ince hesaplayarak Mslman usul bir hac yolculuu hazr
layan Borton ile Mekke'den klan bir hac yolculuu yapan, kendi de
yiiyle tersine hacca giden T.E. Lawrence'n kitlelere sunduktan taripi,
siyasal, toplumsal arkiyatlk bile, asla Lane'deki kadar "ben"den ba
msz deildi. Burton, Lawrence ve Charles Doughty'nin, Lane iJe
Chateaubriand arasnda, orta konumda yer almalarnn nedeni budur.
Chateaubriand'n Paris-Kuds ve Kuds-Paris Yolculuu (18 101 8 1 1 ), Kuzey Amerika seyahatinden sonra, 1 805-1 806'da gerekletiri
len bir yolculuun aynntlarn kaydeder. Yzlerce sayfalk kitap, yaza
rnn "daima kendimden sz ediyorum" (11je parle etemenement de
moi") itirafnn doruluunu kantlar, o kadar ki kendisi de hi mi hi
kendinden vazgemeyen bir yazar olan Stendhal bile, kavray keskin
bir seyyah olarak Chateaubriand'n baarszlnn "kokumu benmer-

A R K I Y ATI Y A P I L A R

1 83

kezcilii"nin bir sonucu olduunu dnebilniti. ark'a pek ar bir


kiisel ama ve varsaym yk tamt Chateaubriand; bu yk oraya
boaltm, sonra da sanki hibir ey mstebit imgelemine kar dura
mazm gibi ark'n insanlarna, mekanlarna, fikirlerine saldrmt.
Chateaubriand ark'a kurulmu bir beti olarak gelmiti, gerek bir benJik olarak deil. Ona gre Bonaparte son Halyd; kendisi ise, "gemi
zamanlarn haclarna zg fikirler, hedefler, duygulanmlarla kutsal
topraklara seyahat etmek iin yurdunu terk eden son Fransz" d. Ne ki,
bu seyahatin baka nedenleri de vard. Simetri: Yeni Dnya'ya gidip
oradaki doa harikalarn grdkten sonra, inceleme dngsn ark
ile arkn bilgi harikalarn ziyaret ederek tamamarnas gerekiyordu;
Eski Roma ve Kelt dnemini incelerliine gre, geriye bir tek Atina,
Memfs ve Kartaca harabelerini gnek kalyordu. Yetkinleme: imge
birikimini beslernesi gerekiyordu. Din duygusunun nemini kesinleme:
"Din, tm insanlarn anlad bir tr evrensel dildir"; sz konusu top
raklar slam gibi grece a1t dzeyde kalan bir d inin hkm altnda olsa
bile, dini gzlemlemek iin ark'tan daha iyi bir yer olabilir miydi?
Hepsinden nemlisi, Chateaubriand'n, eyleri olduklar gibi deil de
kendi varsaymiarna uygun biimde grme ihtiyac duymas: Kuran
Muhammet'in kitabyd (le livre de Mahomet); ne bir uygarlk ilkesi ne
de kiilii yceltebilecek bir dstur (ni principe de civilisation, ni
precepte qui puisse elever le caractere) ieriyordu. Biraz da lafn gelii
ne gre keifler yaparak devam ediyordu Chateaubriand: "Bu kitap, ne
zorbalktan nefreti ne de zgrlk akn va'zeder."81
Kendine an deer bien Chateaubriand gibi bir kii asndan
ark, onun tarafndan yenilenmeyi bekleyen ypranm bir tabloydu.
arkl Arap, "yaban haline geri dnm uygar insan"d: Dolaysyla,
Franszca konumaya alan Araplar izlerken, hi kukusuz, papaa
nnn ilk kez konutuunu iitmenin heyecann yaayan Robinson Cru
soe'nun hislerini tayordu Chateaubriand. Tabii ki, yeniden gerek uy
garlkla -yani Avrupa uygarlyla- birtakm benzeriikierin yakalana
bilecei yerler vard, mesela Beytlehem (Chateaubriand Beytlehem'in
dilsel kkeni konusunda tamamyla yanhyordu); ama bunlar pek azd
ve birbirinden uzakt. Drt bir yanda, uygarlklar, dinleri, usulleri ye
niden fetbeditmeyi hak ettirecek kadar aa, barbar, tezat dolu arkl
larla, Araptarla karllyordu. Hal Seferlerinin bir saldr olmad
n savunuyordu Chateaubriand; mer'in Avrupa'ya uzannn Hristi
yan cephesindeki karlyd Hallar. Aynca, ister modern ister z
gn Hallar sz konusu olsun, bir saldn varsa bile, Hal Seferlerinin

184

ARK YATILIK

ortaya koyduu meselenin sradan lmllerin sorunlarn atn ekli


yordu:
Hallar sadece Kutsal Mezar kurtarna peinde deildiler; daha ziyade.
yeryznde, cehaleti [bu cehalet lslamd elbet], zorbal, klelii dzen1i bir
biimde destekleyen uygarlk dman bir itikadn m, yoksa modem insanda
hikmet dolu bir antika ruhunun uyanmasn salayan, rezil klelik kurumunu
ortadan kaldran bir itikadn m galip geleceini renmenin peindeydiler.82

Avrupa yazn nda, neredeyse aklszla varan, katlanilmaz bir yetke


kazanacak olan bir dncenin -ark'a zgrln anlamn reten
Avrupa izleinin- ilk belirgin di Hendiriliidir bu; Chateaubriand ile on
dan sonra gelenlerin inanna baklrsa, arkllarn, zellikle de Msl
manlarn hakknda hibir ey bilmedik1eri bir fikirdir zgrlk.
zgrlk hakknda hibir ey bilmiyorlar; keza edepten yoksunlar: Tanrlan
kudret. lahi adalet getirecek fatihlerden uzun sre yoksun kalrlarsa, nderi ol
mayan askerlere, yasasz kalm yurttalara, babasz ailelere dnyorlar.83

Daha 1 8 IO.da, Cromer'in 1 9 1 0.da konutuu gibi konuan, arkila


ro fethedilmeye ihtiyalan olduunu savunan, ark'n Bat tarafndan
fethedilmesinin hi de bir fetih olmad, zgrlk demek olduu d
ncesinde herhangi bir ay knlk grneyen bir Avrupalyla karlayo
ruz. Chateaubriand bu fikri tmyle Romantik kurtarclk dncesi
nin slubuyla dile getirir; buna gre Hristiyanln misyonu, l bir
dnyay yeniden canlandrnak, bu dnyada kendi gcnn bilincini
cansz, yozlam bir yzey altndaki varln ancak bir Avrupalnn
seebilecei bir duyguyu- harekete geinnektir. Seyyah asndan, Fi
listin'de gezerken rehber niyetine Eski ve Yeni Abit kullanmak gerekti
i anlamna gelir bu84; modem ark'n grnteki yozlamasnn tesi
ne ancak bu biimde geilebilir. Ne ki Chateaubriand, gezisi ile tasav
vurunun kendisine modern arkl ile onun yazgs hakknda hibir ey
gsteremeyecei gereindeki ironiyi sezmez. ark sz konusu oldu
unda nemJi olan, ark'n Chateaubriand'n neler yaamasna olanak
tanyaca, ruhunun neler yapmasm mmkn klaca, kendisi, fikirle
ri, beklentileri hakknda neleri ortaya karmasna geit vereceidir. .
Onca nemsedii zgrlk, kendisinin ark'n dmanlk ykl yknt
larndan kurtulmasndan te bir ey deildir.
Bu kurtuluun olanakl kld ey, dorudan doruya, imgelem ile
imgeleme dayal yorumlann alanna geri dnmektir. ark'n betimi,
kendi kudretini hi mi hi gizlemeyen mtehakkim bir "ben"in arkta
dayatt tanzim biimleri ve kalplar tarafndan silinip yok edilir. Eer

ARKl YATI YAPILAR

185

Lane'in yazsnda grdmz ey, ark'n tm gereki ayrntlaryla


ortaya kabilmesi iin "ben"in silinmesiyse, Chateaubriand'da da, ken
di yaratt harikalarn temaasnda eriyip giden, sonra yeniden doan,
her zamankinden daha gl, kudretini daha i yi kullanabilen, kendi yo
rumlarndan daha fazla faydalanabilen bir ben kar ortaya.
nsan Yahudiye'ye gittiinde, nce bir sknt basar yreine; ancak, ard ar
dna ssz alanlardan geerken uzam nnzde snrszca yayldnda sknt da
yava yava dalr; ruha atalet salmak yle dursun, cesareti artran, yrekteki
dehay uyandran gizli bir dehet duyulur. Mucizelerle ilenmi topraklann her
kesinden olaanst bir eyler ykseli verir: Yakc gne, yrtc karta!, mey
vesiz incir aac; tm iirsellik, tm Kutsal Kitap sahneleri oradadr. Her ad bir
gizem banndnr; her kaya kovuu bir kehanet sunar; her zirve bir peygamberin
kelamn saklar kendinde. Tannnn kendisi de konumutu bu kylarda: Kuru
sel yataktan, yanlm kayalar, ak mezarlar rnucizelere ehadet eder; l hala
dilsizdir dehetten, sonsuzluun sesini iittiinden beri suskunluktan kamad
n syleyebilir insan.ss

Bu blmdeki dnce sreci neler olup bittiini aklyor. Paskal


vari bir dehet deneyimi zgveni azaltmalda kalmaz, mucizevi bir bi
imde kkrtr da. orak manzara, kendini ok gl, takviye edilmi
bir "ben"in irdelemelerine sunan, ierden aydnlanm bir metin gibi
gzler nne serilir. Chateaubriand ada ark'n korkutucu ama zelil
gerekliini amtr, dolaysyla zgn, yaratc bir iliki kurabilir
ark'la. Blmn sonlarna gelindiinde modern an insan deildir
artk, aa yukan Tannnn ada, gnl gz gl bir ernitir; yle
ya, Yahudiye l Tann orada konutuundan beri suskun olsa da, ses
sizliin ayrmna varabilir, bunun ne anlama geldiini anlayabilir, oku
ru iin l yeniden konuturabilir Chateaubriand.
Chateaubriand'n Le Genie du Christianisme'de (Hristiyanln De
has) Hristiyanln, Rene ile Atala'da da Kuzey Amerika gizemlerinin
temsilcisi, tercman olmasn salayan esiz duygudalk yetileri, Yol
culuk'taki yorumlarda daha da yce doruklara ular. Doann ilkselli
iyle, Romantik dncelerle uraan bir yazar deildir artk: Yolcu
luk'ta ebedi yaratclkla, ilahi var edicilikle urr; zira bunlarn ilk in
dikleri, amlanmadan, rtk bir biimde varlklann srdrdkleri yer
Kutsal Kitap ark'dr. B unlar kolayca yakalanp kavranacak eyler de
ildir elbet; Chateaubriand'n gz dikip elde etmesi gerekir. Yolcu
Luk 'un hizmet etsin diye yaratld tutkulu ama budur; keza metinde
Chateaubriand'n "ben"inin de, bu iin stesinden gelmeye yetecek l
de kkl bir yeniden kurulu ileminden gemesi gerekir. Lane'den

1 86

ARKlYATILIK

farkl olarak Chateaubriand, ark' tketmeye alr. ark' kendine ma1


etmekle kalmaz, ark' temsil eder, ark adna konuur; tarih iinde de
il tarihin tesinde, insan ile yeryznn, Tanr ile insann bir olduu,
balangtaki btnlk halinin tam anlamyla saland bir dnyann
zamansz boyutunda yapar bunu. Dolaysyla, tasavvurunun merkezi,
hac yolculuunun nihai sonu olan Kuds'te ark'la, Yahudi, Hristiyan,
Mslman, Yunan, Pers, Roma, en sonunda da Fransz ark'yla bir tr
tam barklk hali atfeder kendine. Yahudilerin iine dt olumsuz
durumdan etkilenir, ama onlarn da kendi genel tasavvurunu aydntat
maya hizmet ettikleri yargsna vanr; Yahudilerin ek bir faydas da,
Chateaubrianddaki Hristiyan kindarlna gerekli keskinlii katmala
rdr. Tanrnn yeni bir halk setiini, bunun da Yahudi halk olmad
n syler.86
Ancak, dnyevi gerekJie baz baka dnler de verir. Seyahatnamesinde Kuds nihai dnyad hedef diye anlr ama, Msr da siyasal
arasz iin malzeme salar Chateaubriand'a. Msr'a ilikin dnceleri
hac yolculuunu pek gzel tamamlar. Muhteem Nil Deltas, unlar
syletir ona:
Bu muhteem ovalarda deerli bulduum tek ey anl lkemin izleri oldu;
Nil kylan na Fransz dehasnn getirdii yeni bir uygarla ait arutlann kaJnt
lann grdm. 87

Ancak bu fikirlerio dile getiriliine gemie duyulan zlem de elik


eder; zira Chateaubriand Msr'da, Fransa'nn yokluunun, mutlu bir
haJk yneten zgr bir ynetimin yokluu demek olduu kansna va
rr. Ayrca, Kuds'n ardndan Msr, tinsel dzlemde beklenmedik bir
dten baka bir ey deildir. Msr'n vahim durumuna ilikin siyasal
yorumlarnn ardndan, tarihsel geliimin bir sonucu olan "farklla"
dair malum soruyu sorar kendine: Bu yoz, aptal "Mslman" gnhu,
Herodotos ile Diodoros'u derinden etkilemi, tamamyla farkl insanla
rn sahip olduklar bu topraklara nasl yerleebilmitir?
Once Tunusa, Kartaca harabelerine gitmek, sonra da lkesine dnmek zere ayrld Msr'a uygun bir veda konumasdr bu. Ancak M
sr'da kayda deer son bir icraat daha vardr: Elinden, Piramitlere uzak
tan bakmaktan baka bir ey gelmeyen Chateaubriand, taa adn kazt
trmak iin oraya bir grevli yollama zahmetine girer; bize yarar olaca
dncesiyle "dindar bir seyyahn d tm kk ykmllkleri
yerine getirmek gerekir," der. Normalde bu irin, turistik bayala g
lp gemekten baka bir ey yapmazdk. Ancak Yolculuk'un son sayfa

A R K Y ATI Y A P I L A R

187

snda, bu szlerin, ilk bakta grndnden daha nemli bir terkip ol


duu ortaya kar. Chateaubriand, yirmi yllk tasansna -bir srgn
olarak

tous les hasards et tous les chagrins' [talibin tm cilvelerini,

tm kederleri] yaayp renme tasansna- ilikin dncelerini dile


getirirken, yana yakla, kitaplarnn her birinin aslnda bir tr "varln
ebedi lalma.. abas olduunu anlatr. Ne bir yuvas ne de yuva sahibi
olma ihtimali .olan bir adam olarak genliinin ok gerilerde kaldnn
bilincindedir. lahi g onu ebedi huzura yaklatrsa da, kendini, sessiz
sedasz, lkesi iin bir ant (monument a ma patrie) yaratmaya adayaca
n syler. Ne ki yeryznde ondan baki kalan ey yazlan dr; eer ad

yaarsa yeterlidir bu yazlar, yaamazsa fazladr bile. ss

Bu son cmleler, Chateaubriand'n Piramitlere isim kazttrma mera


lana geri dndryor bizi. Chateaubriand'n benmerkezci ark hatrat
nn bize, srekli temellendirilen, bkp usanmakszn yaanan bir benlik
deneyimi sunduunu anlyoruz bylece. Chateaubriand iin yaz yaz
mak bir yam edimiydi; eer yaamay srdrecekse, hibir ey, uzak
lardaki talar bile, yazsnn deip dakunduu eyler olmaktan geri kal
mamahyd. Nasl Lane'in anlatsnn dzeni bilimsel yetke ile sonsuz
ayrntlarn tecavzne uradysa, Chateaubriand'n aniat dzeni de
benmerkezci, ele avuca gelmez bir bireyselliin vasiyetine dnm
t. Lane arkiyatln temel dsturlan uruna kendi "ben"ini feda
ederken, Chateaubriand ark hakknda syledii her eyi tamamyla
kendi "ben"ine baml klacakt. Ne ki iki yazar da, kendilerinden son
ra neseplerinin bereketli olacan ngremezdi. Lane, teknik bir disip
lini n gayri ahsiliine dahil oldu: almalan kullanlacakt, ama insani
bir belge olarak deil. te yandan Chateaubriand, Piramitte brakt
yadigar gibi yazlarnn da benliinin iareti olacan dnyordu;
eer byle olmazsa, eer yaamnn bekasn yazyla salamay baara
mazsa, hayat da gereksiz bir fazlalk olacakt.
Chateaubriand ile Lane'den sonraki tm ark seyyahlar onlann a
lmalarn hesaba katm (hatta kimi durumda ii harfi harfine aktarma
boyutuna vardrnu) olsalar bile, bu iki seyyahn brakt miras arki
yatln kaderinin, mahkOm olduu seeneklerin somuttam halidir.
Yazlanlar, ya Lane'inki gibi bilimsel yazlar ya da Chateaubriand'nki
gibi kiisel bey anlar oldu. lki iki sorunla maluld: Genel, ortaklatnc
grnglerin betimlenmesinin mmkn olduuna ilikin, Bat'ya zg
gayri ahsi bir inan ve gereklikleri ark'tan ok kendi gzlemlerinden
retme eilimi. Kiisel beyanlarda ortaya kan sorun ise, estetik adan
gerekten ''yksek" hayaller sz konusu olsa bile, bunlarn kanlmaz-

A R K I YAT I L I K

1 88

casna kiisel hayaller ile ark' e tutan bir konuma ekilip snmasy
d. Her iki durumda da arkiyathk, ark'n betimlenme, nitelenme bi
imi zerinde gl bir etkiye sahipti kukusuz. Ne var ki bu etki,
uroarsz bir genellik ya da tavizsiz bir kiisellik tamayan bir ark duy
gusunun ortaya kmasn her zaman, hatta bugne dein engelledi.
arkiyatlkta -modern dnyann ada bir sakini olarak- arkinn
insani, hatta toplumsal gerekliiyle ilgili canl bir duygu aramak, boa
krek ekmektir.
Betimlediim iki seenein -Lane ve Chateaubriand, ngiliz ve Fran
sz seeneklerinin- etkisinin bu ihmaldeki pay byktr. Bilginin, zel
likle de ihtisas bilgisinin geliimi ok ar ileyen bir sretir. Bu geli
im salt eklenmelere ya da birikneye bakmaz; aratnna uzlam ola
rak bellenmi ey erevesinde gerekletirilen seici birikime, bilgile
rin birbiri nin yerini almasna, silinmelere, yeniden dzenlemelere, di
rekenlie bal bir sretir. Ondokuzuncu yzylda arkiyatlk gibi
bir bilginin meruluu, Aydnlanma'dan nce olduu gibi dini yetkeden
deil, yenileyici bir biimde eski yetkeyi aktarmak diyebileceimiz bir
eyden kaynaklanyordu. Sacy'den balamak zere akademik arkiyat
larn tutumu, bir dizi metin parasn gzden geiren, sonra bunlar
rtk olarak temsil ettikleri btnsel resmi olutuak iin eski taslak
lan sraya koyan onarmcnn yapaca gibi- yay na hazrlayp dzenle
yen bilimadamnn tutumudur. Bundan tr de arkiyatlar, kendi
aralannda, birbirlerinin almalarn ayn aletarnaclk usulyle ele
alp kullanrlar. Ornein Burton, Binbir Gece'yi ya da Msr', dolayl
olarak, Lane'in almalar araclyla, haletinden aktarnalar yaparak,
Lane'e ok byk bir yetke atfehnekle birlikte ona kar karak ele ala
cakt. Nerval'in ark yolculuu Lamartine'inkinin, Lamartine'inki de
Chateaubriand'nkinin yolunu izledi. Ksacas, gelien bir bilgi tr ola
rak arkiyathk, besinini salamak iin bu alann eski aratrnaclarn
dan yaplan aktannalara bavurdu temelde. arkiyat, yoluna yeni
malzemeler ktnda bile, bunlar, (aratrmaclarn pek sk yaptklar
gibi) haletlerinin bak asn, ideolojisini, yol gsterici savlarn
dn alarak deerlendirdi. Dolaysyla, Sacy ile Lane'den sonraki ar
kiyatlar, tavizsiz bir titizlikle Sacy ile Lane'i yeniden yazdlar; Chate
aubriand'dan sonraki haclann yapt da Chateaubriand' yeniden yaz
makt. Hele Nerval ile Flaubert gibi yetileri gl haclar, gzlerinin,
zihinlerinin kendilerine dolayszca sunduu eylerdense Lane'in betim
lemelerini yelediklerinde, modem ark'n mevcut olgular bu karma
k yeniden yazmlardan dzenli olarak dianm oldu.

189

ARK YATI YAPILAR


.

ark'a ilikin bilgiler dizgesinde ark bir mekandan ziyade, kaynan bir alntda, bir metin parasnda, birilerinin ark'a dair bir alma
sndan yaplan bir aktarmada, eski bir kurgulamada ya da tm bunlarn
karmnda bulmu gibi grnen bir topos, bir gndermeler bei, bir
aync nitelikler kmesidir. Dolaysz ark gzlemleri ya da ark'n du
ruma bal betimleri, ark'a dair yazlarn unduu birer kurmacadr;
ama bunlar, baka trden dizgesel ilevlere gre ikincil kalrlar hep. La
martine'de, Nerval'de, Flaubert'de ark, okurda ilgi uyanduaya muk
tedir estetik ve ynetici bir iradenin gctrnndeki temel malzemenin
temsili, yeniden sunumudur. Ne ki her yazarda da, yukarda deindi
im gibi, aniat bilincinin ok nemli bir rol olsa bile, arkiyatlk ya
da ar.kiyathn kimi yn savunulur. Tm egzantrik bireyselliine
ramen bu aniat bilincinin, hacln nnde sonunda bir kopyalama
ii olduunun farkna vanlmasyla sonulanacan greceiz, tpk Bi
lirbilmezler'de olduu gibi.
Dediine gre Lanartine, 1833'te ark yolculuuna ktnda, hep
hayalini kurduu bir eyi gerekletirniti : "ark'a yolculuk, i yaant
nn nemli bir evresi gibi(ydi)" ("Un voyage en Orient [ etait] comme
un grand acte de ma vie interieure"). Bir temayller, duygudalklar,
nyarglar bohasdr Lamartine: Romahlardan, Kartaca'dan nefret
eder, Yahudileri, Msrl lan, Hintlileri sever; onlarn Dante'si olacan
iddia eder. ark'ta yapmay planlad her eyi sayp dkt, Fransa'ya
sunduu resmi bir veda iiriyle -"Adieu" ("Elveda")- donanp Dou'ya
gitmek zere biner gemiye. Balangta rasgeldii her ey, ya iirsel n
grlerini dorular ya da benzerlik kurma isteini karlar. Lady Hester
Stanhope l n Kirke'sidir; ark patrie de mon imagination'dur [imge
Iemimin vatan]; Araplar ilkel bir halktr; Kutsal Kitap iiri Lbnan top
raklarna kaznmtr; ark, Asya'nn ekici geniliine ve Yunanis
tann greli kklne tanklk eder. Ne var ki, Filistin'e vardktan
ksa bir sre sonra, iflah olmaz bir imgese] ark reticisi haline gelir
Lamartine. iddiasna gre, Kenan ovalar en iyi haliyle Poussin ve Lor
rain'in yaptlannda ortaya kyordur. Yolculuu, daha nce syledii
gibi bir "tercme"89 olmaktan kp, gzlerinden, zihninden, tininden
ok anJan n, ruhunu, gnln seferber eden bir i badete dnr.
Bu itenlikli beyan, Lamartine'in benzetme yapmaya, yeniden kur
maya ynelik (disiplinsiz) cokusunu hepten babo brakr. Hristi
yanlk imgeleme, antnsamaya dayal bir dindir; Lamartine de kendisi
nin rnek bir dindar olduunu dnd iin, kendini bu yola koyve
rir. Gdml "gzlemleri"nin listesi, bi timsiz bir liste olacaktr: Grd-

190

A R K YAT I L I K

bir kadn Don Juan'daki Haidee'yi anmsatr ona; Hz. sa ile Filis
tin'in ilikisi Rousseau ile Cenevre arasndaki ilikiye benzer; gerek
rdn nehri, insann ruhunda uyandrd "gizemler" kadar nemli de
ildir; arkllar, zellikle de Mslmanlar tembeldir, siyasetleri ise
keyfi, itidalsiz, ngrszdr; bir baka kadn Atala'dan bir blm
anmsatr ona; gemiteki seyahatleriyle Lamartine'in aslnda pervasz
bencilliini sk sk rseleyen Tasso ile Chateaubriand, kutsal topraklar
gereince anlam deildir vb. Hakknda tam bir kendine gvenle ko
nutuu Arap iirine ilikin sayfalannda, Arapa bilmezliinden tr
rahatszlk duyduunu aa vuran herhangi bir ey yoktur. Lamartine
iin nemli olan, ark'taki seyahatlerinin ona ark'n nasl da bir la ter
re des cultes, des prodiges [dinler, mucizeler diyar] olduunu gster
mesi ve bir de kendisinin Bat'nn seilmi ozan olmasdr. u szlerin
de kendine dnk bir alaycln en kk belirtisi bile yoktur:
Bu Arap diyan mucizeler diyandr; gverneyecek ey yoktur burada, yeri
geldiinde tm budalalar, tm yobazlar birer peygamber olup kabilirler bu di
yarda.90

Lamartine de srf ark'ta ikanet etmesi sayesinde peygamber olup


kmtr.
Anlatsnn sonuna vardnda, hedefine de vann, yani tm zama
nn, tm uzarnn k ve biti noktas olan kutsal mezara yapt hac yol
culuun u tamamlamtr. Gereklikten uzaklap saf tefekkre, yalnzl
a, felsefeye, iire ekilebilecek kadar iselletiritir gereklii. 91
Corafi ark'n tesine geerken ada bir Chateaubriand'a dn
r; Dou'yu, Avrupa iktidarnn tasarrufuna girmeye hazr kiisel bir
yetki alanymasna (ya da en azndan bir Fransz eyaletiymiesine)
kolaa eder. Gerek zamanda, gerek uzarnda yol alan bir seyyah, bir
hac olmaktan kar, kendini Avrupa iktidar erevesinde, tm Avru
pa'nn bilinciyle zdeletiren akn bir llben" haline gelir. Karsnda
grd ey, gelecekte kanlmazcasna paralanmaya varacak bir s
rece girn1i olan, Avrupa hkmranl tarafndan devralnp kutsana
cak olan ark'tr. yle ki, Lamartine'in bu buhranl dneme ilikin ta
savvurunda ark, Avrupa'nn ark zerindeki iktidar hakknn ileme
siyle yeniden doar:
Bylece tanmlanan ve Avrupa'nn hakk olarak kabul edilen bu hkmran
lik biiminin asl ierii bu topran ve ky blgelerinin herhangi bir blmn
igal edebilmek, oralarda gereinde zgr kentler, gereinde Avrupa smrge
leri . gereinde limanlar ve ticaret uraklan kurmaktr.

A R K Y ATI Y A PILAR

191

Bu kadarla da kalmaz Lamartine. Daha ykseklere trmanr, az nce


grd ve bulunduu yer olan ark iyice klp de Avrupa igaline
"snmay tedirginlikle bekleyen ... topraksz, vatansz, haksz, hukuk
suz, gvenliksiz halklar"92 haline gelinceye kadar trmanmaya devam
eder.
arkiyatln tezgahndan kan hibir ark tasavvurunda, kelime
nin tam anlamyla bylesine btnlkl bir zet bulunamaz. Lamarti
ne'e gre ark'a yaplan bir hac yolculuu, mstebit bir bilincin ark'a
nfuz etmesini gerektirnekle kalmaz, ark zerinde bir tr gayri ahsi,
Avrupa'ya zg denetime ulamasnn sonucu olarak bu bilincin fiilen
ortadan kaldnlmasn da gerektirir. ark'n halihazrdaki kimJii, bir
ardk fragnanlar dizisinde, Lamartine'in sonralar, Napoiyon'un dn
ya hakimiyeti dnn yeni bir ifadesi olacak biimde toparlanp gn
deme getirilen anmsamaya dayal gzlemlerinde yitip gider. Lane'in
insani kimlii bi Jimsel Msr snflandnnalar dzeneinde ortadan kal
karken, Lamartine'in bilinci doal snrlarn hepten aar. Byle yap
makla da Chateaubriand'n yolcuJuu ile tasavvurlann, salt bunlarn
tesine gemek, dnyalarn, halklarn masadaki iskarnbiBer gibi sr
lp alnd Shelley ve Napolyon'a zg soyutlamalarn alanna vannak
zere yinelemi olur. Lamartine'in yazsnda ark'tan geriye elle tutulur
bir ey kalmaz pek. Corafi-siyasal gereklii Lamartine'in ark planla
nyla rtlr; gittii yerler, tant insanlar, geirdii deneyimler, tan
tanal genellemelerinde.ki birka clz yanaya indirgenir. ark n kendi
ne zglnn son izleri de, ark Yolculuu 'nun sonundaki resume
politique'te [siyasal zet] siHnip gider.
Lamaetine'in akn, neredeyse ulusal benmerkezciliinin karsna
Nerval ile FJaubert'i yerletirmemiz gerekir. Nerval ile Flaubert'in ark'
a ilikin yaptlan l2uvre 'lerinde [tmyapt] temel bir rol oynar, Lamani
ne'in emperyalist Yolculuk'unun tmyaptlar arasndaki rolnden ok
daha nemli bir roldr bu. Ancak Lamartine gibi bu iki yazar da, klasik
yazn, modern yazn ve akademik. arkiyatlk alanlarna dair kapsaml
okumalar la hazrlanp gelmilerdi ark'a. Flaubert bu hazrlk konusun
da Nerval 'den ok daha ak yreklidir; Nerval, Les Filles du feu'de
(Atein Kzlar), sahte bir itenlikle, ark hakknda bildii her eyin
eitiminden kalma yar unutulmu anlarndan ibaret olduunu syler.93
Sistematiklik, dzenlilik asndan Flaubert'inkinden ok daha geri bir
ark bilgisine sahip olduunu ortaya koysa da, Douya Yolculuk'taki
veriler dpedz eliir bu sylediiyle. Ne ki daha nemlisi, her iki ya
zarn da (Nerval'in 1 842-43'teki, Flaubert'in de 1 849-SO'deJd) ark yol-

192

A R K Y ATI L I K

culuklarnda, baka hibir ondokuzuncu yzyl seyyahnn gtmedii


kadar byk kiisel, estetik hedefler gtm olmalandr. Her eyden
nce her ikisinin de dahi olmas nemsenmeyecek bir durum deildir
ayrca ikisi de, Avrupa kltrnn arpk ama duygudaa bir ark ta
savvurunu tevik eden ynlerini iyice zmsemiti. Nerval ile Flaubert,
Mario Praz'n The Romantic Agony'de (Romantik Azap) anlatt d
nce ve duygu cemaatinin birer yesiydiler; egzotik rnekanlara dair
imge daarc, sado-mazoist zevklerin (Praz "ac ekmekten ahnan
haz" [algolagtia] der buna) ilenmesi ve lmclle, Tehlikeli Kadn
fikrine, gizemlere, gizli glere duyulan hayranlk, bir araya gelerek,
Gautier (o da bir ark hayranyd), Swinbume, Baudelaire ve Huys
mans'n rettii trden yaznsal yaptlar olanakl klmt bu cemaat
te.94 Nerval ile Flaubert iin, Kleopatra, Salome, lsis gibi kadn kahra
manlarn zel bir anlam vardr; ark yolculuklannn yan sra ark'a
dair yaptlannda da arlkla bu trden efsanevi, zengin imalar tayan,
anm ykl gl kadn tiplerine rabet edip eitlerneler katmalan
kesinlikle rastlantsal deildir.
Nerval ile Flaubert, genel kltrel tutumianna ek olarak, ynelimle
riyle, hatta yapsyla ark' gerektiren kiisel bir rnitoloji tadlar
ark'a. kisi de, Quinet ile bakalannn saptad zere, ark Rnesan
snn etkisinde kald: Hayal mahsul bir eskillik ve egzotiklikle sala
nacak bir lazelenmenin peindeydiler. Ancak ikisi iin de ark'a hac
yolculuu yapmak, grece kiisel bir eyleri aramakt: Flaubert, dinle
rin, tasavvurlarn, klasik an kayna olan yerlerde, Jean Bruneaunun
deyiiyle bir .. anayurt"95 aryordu; Nerval ise, ondan nce Stemein Yo
rickinin yapt gibi, kiisel duygulanmlarnn, dlerinin izlerini ar
yordu ya da daha dorusu, bu izierin ardndan gidiyordu. Dolaysyla
iki yazar iin de ark bir deja vu mekruuyd; aynca ikisi iin de ark,
tm byk estetik imgelem sahiplerinde grlen tipik sanatsal tutumlu
luk uyarnca, gerek yolculuklar tamamlandktan sonra ikide bir geri
dnlen bir yerdi. arka dair yazlarnda hayal krkl, bynn bo
zulmas ya da gizemin yi tmesi gibi durumlara sk sk rastlansa da, kul
lana kullana tkettikleri bir ey deildi ark.
Ondokuzuncu yzyldaki arkiyat dneeye ilikin, elinizdeki in
celeme gibi bir inceleme asndan Nerval ile Flaubert'in en nemli y
n, bu iki yazarn buraya dein ele aldmz arkiyatlk tryle balantl, bu arkiyatla dayal, ama yine de bu arkiyatlktan bamsz kalan yaptlar retmi olmalandr. ncelikle, yaptlarnn kapsam
meselesi kyor ortaya. Nerval'in Douya Yolculuk'u, seyahat notlann.

19 3

A R K Y ATI Y A P l L A R

dan, taslaklardan, yklerden ve fragnanlardan oluan bir derleme bi


iminde yazlmt; Nerval'in ark merak, Les Chimeres de (Kuruntu
lar), mektuplarnda, baz kunacalar ile dier dzyazlannda da gr
lr. Flaubert'in yolculuundan nceki yazlanna da sonraki yazlanna
da sinmitir ark. Bruneau'nun incelikti aratnnasna konu olan
Herodias, Salammb, pek ok okuma notu, oyun metni ve elimize ge
mi olan bitmemi ykterin yan sra, Camets de Voyage (Seyahat
Defterleri) ile La Tentation de Saitt Antoine'n (E1mi Antotius ve ey
tan) ilk deikesinde (ve sonraki iki deikede) mevcuttur ark.96 Flau
bert'in dier nemli romanlarnda da arkiyatln yansmalar gr
lr. Nerval ile Flaubert, tm bu yaptlarda ark malzemelerini ileyip
dururlar, bu malzemeyi eitli biimlerde kiisel estetik tasarlarnn
zel yaplanna yedirirler. Ancak bu, yaptlannda ark'n rastlantsal bir
yan e olduu anlamna gelmez. Her ikisinin de hi ekinmeden aktar
malar yapt Lane gibi, Chateaubriand, Lamartine, Renan, Sacy gibi
yazarlarn tersine Nerval ile Aaubert'in ark', kavranm, el konmu,
indirgenmi ya da ifrelere balanm bir ark'tan ok, yaanan, ola
naklarla dolu geni bir mekan olarak estetik ve i ngelem dzlemlerinde
faydaJanlan bir ark't. Nerval ile Flaubert iin nemH olan, bamsz.
estetik, kiisel bir olgu olarak eserlerinin yapsyd, istendiinde ark'
etkin biimde hakimiyet altna almay ya da en yaln izgileriyle res
netmeyi salayacak yntemler deildi. "Ben "leri hibir zaman ark'
kendinde eritmedi; keza ark', belgelere dayal, metinsel ark bilgisiy
le (ksacas resmi arkiyatlkla) tamamyla zdeletirmediler de.
yleyse bir yandan, Nerval ile Flaubert'in ark yapt arnn kapsam
.
tutucu arkiyatlk tarafndan dayatlan snrlar aar. Ote yandan, ya
ptlannn konusu, (kendilerine zg bir ark' arkiatrma ii gerek
letirmi olsalar da) arkiliin veya arkiyatln tesine geer; ark
ile ark'a ilikin bilgi tarafndan sunulan snrlarla, bu bilginin ivalar
ve mcadele arlaryla, pek bilinli bir biimde oynanr bu yaptlar
da. Szgelimi Nerval, grdklerine dirim katmas gerektiine inanr,
zra:
'

Le ciel et la mer sont toujours la; le ciel d'Orient, la mer d'lonie se donnent
chaque matin le saint baiser d'amour; mais la terre est morte, morte sous la main
de l'homme, et les dieux se sont envoles!
(Sema ile deniz hep duruyor yerinde; ark semas ile yonya denizi birbirine
sevdann kutsal pcn veriyor her sabah; ama toprak l, l nk insan
ldrm onu, tannlarsa terk etmiler.)

194

ARK Y ATILIK

Tannlarnn terk ettii ark yaayacaksa eer, bu ancak ve ancak


Nerval'in verimli abalanyla salanabilir. Douya Yolculuk'ta aniat bi
linci, Nerval'in deyiiyle iki Arapa szckle, -nzay bildiren- tayyib
ve -reddi bildiren- mafi szckleriyle donanm ark varoluunun la
birentlerinde ilerleyen srekli etkin bir sestir. Bu iki szck Nerval'in
kartlklarla dolu ark dnyasyla kendi seimlerini yaparak karla
masn, karlap bu dnyaya gizli dsturlarn ifa ettinesini olanakl
klmaktadr. ark'n, Kahire'nin her kesinde grd peeler gibi, de
rin, zengin bir kadn cinsellii hazinesini gizleyen bir le pays des reves
et de l'illusion [dler, yanlsamalar diyar] olduunu kabul etmeye da
ha batan hazrdr. Lane'in slam toplumunda evliliin bir zorunluluk
olduunu kefetme deneyimini o da yaar; ama Lane'den farkl olarak
bir kadna tutulur Nerval. Zeynep'le ilikisi toplumsal mecburiyetten
te bir eydir:
lk vatanmz olan bu kutsal topraklara ait saf bir gen kzla birlemeliyim;
iirin, atalanmzn imannn kt kaynakta, insanln can verici pnannda y
kanmalym! ... Yaamm bir roman gibi srsn isterdim; ne pahasna olursa ol
sun evrelerinde bir olay, bir karmaa rnts, tek szck!e eylem yaratmak
isteyen atak, azimli kahramaniann yerine seve seve geerdim.97

Nerval bir yatrm yapar ark'a, yatrd kendisidir; roman biimin


de ortaya konmu bir aniat deil, dnce ile fiziksel eylemi kaynatr
maya ynelik -hibir zaman tam anlamyla gereklemeyecek- ebedi
bir niyet retir bu yatrm. Bu kar-anlat, bu hac-tesine-gei, ark'la
uraan nceki yazariann tasariayp gelitirdikleri sylemsel sonluluk
trnden bir saptr.
Fiziksel ve duygusal bakmdan ark'la ba kuran Nerval, tm hik
metin tredii "ayn anda hem gizemli hem ulalabilir" analk "merke
zi"ni zellikle Msr'a yerletirerek,98 ark'n zenginlikleri arasnda, (te
melde diil olan) kltr ortamnda teklifsizce gezinir. zlenimlerini,
dlerini, anlarn, ark biemiyle yazlm gsterili, yapmackl ania
t paralar izler. Seyahatin Msr'da, Lbnan'da, Trkiye'de karlalan
kat gerekleri, kastl olarak konudan aynlan bir yan metnin yapsna
kartnlr; Chateaubriand'n Yolculuk'unu yneliyordur sanki Nerval,
bir yeralt yolundan (ama Chateaubriand'nkinden ok daha az mstebit
ve ok daha az aikar bir yoldan) giderek onun gzerg8hn izler gibi
dir. Michel Butor ok gzel dile getirir bunu:
Nerval'in gznde Chateaubriand'n yolculuu, salt yzeyden gidilen bir
yolculuktur; oysa kendisininki, temel merkezleri kuatan ek merkezlerden, ek-

A R Kl Y AT I Y A P I L A R

195

silti dehJizlerinden yararlarularak hesaplanmtr. Bu da NervaJ 'in, raklk aJa

nn kullanarak, sradan merkezlerin diplerinde banndrdklan tuzaklan tm bo


yutlanyJa grnr klmasna olanak tanr. Kahire'nin, Beyrut'un, Konstantino
polis'in sokaklannda gezinen Nerval, Roma'nn, Atina'nn, Kuds'n [Chatea
ubriand'n Yolculuk'undaki belli bal kentlerdir bunlar] altnda uzanan maara
lan hissediveunesini salayacak bir eyler yakalamak iin tetiktedir hep . ...
Tpk Chateaubriand'daki kentin birbiriyle balantl olmas gibi -Roma,
imparatorlan ve papalanyla, Atina ile Kuds'n mirasn, abdini yeniden bir
araya getirir- Nerval'in maaralan da ... birbirleriyle iliki iindedir.99

Kalc, salam bir aniat sylemi tamas ngrlen geni rntl


iki blm bile -"Halife Hakimin Hikayesi" ile "Saha Melikesinin Hika
yesi"- Nerval'i "yerst"nn kesinliinden uzak1atrarak, aykrlklar
ve dlerden oluan sapiantl bir i dnyann derinliklerine srkler gi
bidir. Aka dillendirilen motiflerinden biri ensest olan bu iki ykde
"ok kimliklilik"le uralr; yklerin ikisi de, Nerval'in, kendilerini
eski zmlerde, kesinlikle, maddilikte sonsuzca retip aaltan belir
siz, akkan dlerden olumu zsel ark dnyasna geri gtrr bizi.
Yolculuk tamamlandnda, Nerval Avrupa'daki anavatan na dn yo
lunda Malta'ya vardnda, artk souun, frtnalarn lkesinde (le pays
du froid et des orages) olduunun ayrdna varr; "ve benim iin ark,
hemen ardndan gnn skntlar gelen o sabah dlerinden biri oldu
imdiden" ("et deja l'Orient n'est plus pour moi qu'un de ces rves du
matin auxquels viennent bientt suceecter les ennuis du jour"). 100 Ner
val'in Yolculuk'u, Lane'in Modem Ms rl ta ,ndan kopyalanm birok
sayfa tar, ama bu aklarmalann akl banda gveni bile, sonsuzca ayr
an, gz gz gediklere blnen bir ede, Nerval'in ark'nda znr
gibidir.
Yolculuk'u bir lde arkiyatla dayansa bile, Nerval'in bu yapt
iin tuttuu notlar, onun ark'nn, arkiyathn ark anlayn and
ran her eyden kendini nasl da ayrdn anlamamz salayan iki m
kemmel metin verir bize. lki, seme yapmakszn deneyim ve an top
lamaya alma akn ortaya koyar: "Tm doay iimde zndrme
li yi m (yabanc kadnlar). Burada yaamln anlan" ("Je sens le beso
in de m'assimiler toute la nature [femmes etrangeres] . Souvenirs d'y
avo ir veeu"). kincisi ise, ilkini biraz gelitirir: "Dler ve delilik . . .
ark arzusu. Avrupa ykseliyor. D gerekleiyor . . . O kadn. Ondan
katm, onu yitirdim ... ark teknesi" ("Les r!ves et la fo lie ... Le desir
de l'Orient. L'Europe s'eleve. Le reve se realise . . . Elle. Je l'avais fuie, je
l'avais perdue ... Vaisseau d'Orient"). o ark, Nerval'in dsel arayn

196

ARK YAT I L I K

ve -hem arzu hem kayp olarak- bu arayn odandaki o hep kap gi


den kadn simgeler. Vaisseau d'Orient -ark teknesi- bilmecemsi bir
biimde, ya ark' tayan tekne olarak kadn ya da belki Nerval'in ken
di ark teknesini, voyage [seyahat] yazsn imler. Her iki durumda da
ark, unutulmaz eksiklikle zdetir.
Bylesine zgn ve bireysel bir zihnin rn olan Yolculuk gibi bir
yaptta, Lane'den uzun paralarn Nerval tarafndan -herhangi bir erh
de dlmeksizin- kendi ark betimleriymi gibi metne katlmasn,
byle tembelce bir kullanm baka nasl aklayabiliriz? Hem sabit bir
ark gereklii araynda baarsz kalan hem de ark' temsil etme,
yeniden sunma giriimine sistematik bir dzen verme niyetini gerek
letiremeyen Nerval, bu yenilgi zerine, arkiyatln mecellesi hali
ne gelmi bir metnin dn yetkesini kullanmt sanki. Nerval'in seya
hatinin ardndan toprak dirilmedi; Yolculuk'taki zekice ilenmi, ama
parampara somutlamalar bir yana, Nerval'in benlii de eskisi kadar
sersemlemi, ypranm haldeydi. Bundan tr de ark, gemii itiba
riyle bir olumsuzluk alanna aitmi gibi grnyordu; ark' tamas
mmkn olan yegane tekne, baarsz aniat lar, altst olmu tarih kayt
lar, katksz aratrna metni kopyalanyd. Hi deilse Nerval, kimi s
znn doruluunu kantlamak iin arkiyatla bavursa da, tasars
n kurtarmak amacyla kendini ark zerindeki Fransz emellerine t
myle teslim etme yoluna sapmamt.
Nerval'in boalm ark'a dair olumsuz tasavvurunun tersine Flau
bert'in ark tasavvuru fazlasyla maddidir. Seyahat notlar ile mektup
larnda, olaylar, kiileri, ortamlan bizarreries'sinden [acayiplikler] haz
alarak, titizlikle bildiren, grd tutarszlk ve tuhaflklar asla basit
zmlere indirgerneye almayan bir adam olarak belirir. Yazdkla
rnda (ya da belki yazd iin) n plana kard ey, bilinli bir biim
de ilenmi ifadelere tercme edilmi bir gz-avcldr: Szgelimi,
"Msr'da hayat belirtisi gsteren iki ey vard sadece, yaztlar ile ku
pislikleri. "102 Flaubert'in beenileri sapknla varr; bu sapkn lk, u
noktaya varm bir hayvanilik, hatta kaba bir mstehcenlik ile gene u
noktaya vam ve kimi zaman da dnsel nitelik tayan bir incelmi
liin bileimidir genelde. Kald ki Flaubert'deki bu zel sapknlk eidi
salt gzlemlenen bir ey deildir; incelenmi, zerinde allm bir
eydir ve Flaubert kurnacalannn temel bir esini temsil etmektedir.
Flaubert'in yazlarnda kol gezen malum kartlklar ya da Harry Le
vin'in verdii adla ikiz-deerler (ten ile tin, Salome ile Vaftizci Yahya,
Salammb ile Ermi Antonius103), ark'ta grd eylerle, bilgi ile

ARKIYATI YAPILAR

197

tensel kabalk arasndaki ortakla ilikin olarak -eklektik donann


erevesinde- grebildii eylerle belirgin bir koutluk iindedir. Yu
kar Msr'da antika Msr sanatndan, bu sanatn i nceliinden ve ka
stl ehvaniliinden etkilenmiti: "Demek bu kadar mstehcen resimler
bu kadar eski alarda da vard !" ark'n sorular yaratmaktan ok bun
lan yantlad, aada sylenenlerden aka anlalyor:
Bana ark'n hayalimde canlandrdm eye uyup uymadn soruyorsun
[hitap ettii kii annesidir]. Evet, uyuyor; dahas, bendeki snrl dncenin
ok tesine geiyor. Kafamda bulank olan ne varsa hepsinin gzelce beHrJen
mi halini buldum burada. Olgular varsaymiann yerini ald; hem de bu yle
mthi bir ey oldu ki, ikide bir sanki aniden eski, unutulmu dlerle karla
m gibi oldum.t04

Flaubert'in yaptlar, yalnzca ark yazlaona baklarak yaplacak


aklamalar fena halde kusurlu, umarszca eksik klacak lde karma
k ve hacimlidir. Gene de, ark hakknda yazan baka yazarlarn yarat
tklan erevede baklacak olursa, Flaubert'in arkiyatlnda ortaya
kan belli sayda temel zellik gereince betimlenebilir. tenlikli kii
sel yazlar (mektuplar, seyahat notlar, gnlk kaytlar) ile kurallara
uygun sanatsal yazlar (romanlar, hikayeler) arasnda bir fark olacan
kabul edelim, gene de Flauberfin ark'a bak asnn kklerinin, do
uda ve gneyde "hayali bir alternatif araynda yattn syleyebili
riz; bu, "Fransz kr manzaralan nn gri tonlamasyla tezat oluturan gz
kamatnc renkler anlamna geliyordu. Yeknesak, kanksanm grn
t yerine heyecaniandnc bir seyir, fazlasyla tandklk yerine srgit
gizem demekti. os Ne ki, gerekten ark'a gittiinde, bu arkn y!p
ranml, kocaml derinden etkiJedi Flaubert'i. Bu nedenle, dier
tm arkiyatlklar gibi Aaubert'inki de yeniden canlandrc bir arki
yatlktr: ark' Flaubert'in hayata dndrmesi gerekir; ark kendine
ve okurlanna aktarmas gerekir; kitaplardaki, olay mahallindeki dene
yim onun ark deneyimidir; bu mucizeyi gerekletirecek olan onun
kendi ark dilidir. Dolaysyla, ark romanlarnda tarihsel, bilgisel ye
niden kurulular y aratmakla urat Aaubert. Salannb'daki Kartaca
ile Ermi Antoniusun ateli imgeleminin rnleri, Flaubert'in ark din
lerine, savalanna, adetlerine, toplurolarna dair (temelde Batl) kay
naklara dayanan geni kapsaml okumalarnn zgn meyveleriydi.
Kurallara uygun sanatsal yaptlarn koruyup saklad ey, ark se
yahatinin anlardr - Flaubefin oburca okumalarnn, kaynaklar see
rek kullanmasnn izlerinden ok daha nemlidir bunlar. Dictionnaire
des idees re ues de (Basmakalp Fikirler Szl), arkiyatnn un
..

'

198

A R K Y AT I LI K

homme qui a beaucoup voyage1 06 [ok gezen biri] olduu sylenir; fa

kat Flaubert, bu seyyahlann pek oundan farkh olarak, yolcuJuklarn


incelikli bir i iin de kullanmay becerir. Deneyimlerinin ou teatral
slupla dile getirilir. ilgilendii tek ey grdklerinin ierii deildir;
Renan gibi o da nasl grdne nem verir. ark'm, kirnileyin dehet
verici olsa da ekiciliini hep srdren kendini sunu biimiyle de ilgi
lenir. ark'n en iyi izleyicisi Flaubert'dir:
... Kasr'l-Ayni Hastanesi. yi durumda. Klot Bey'in eseri - maharetinin izle
ri grnyor hala. leriemi firengi vakalan; Abbas'n MemiOklan kouunda,
hastalk ounun k nda. Hekimin bir iareti zerine hepsi yataklannda domal
dlar, ukurlarn zdler (askeri tali m gibiydi), banlann gstermek iin par
maklanyla makatarn atlar. Dev huniler; birinin makatnn iinde kllar k
mt. Yal bir adamn kamnn derisi tamamyla soyulmutu; kt kokudan
irkilip geri katm. Bir raitik: Eller geriye kvnlm, tmaklar uzun, pene gibi;
gvdesinin kemik yaps bir iskelet kadar ak seik grillebiliyordu; bedeninin
kalan ksm da inanlmaz lde zayft, kafasnda ak czam lekeleri vard.
Terih odas: ... Masada bir Arabn kadavras, karn kesilip alm; gzel si
yah salar . . 1 01
.

Bu sahnenin dehet verici aynntlan, Flaubert'in romanlannda hasta


ln bize bir hastane tiyatrosundaymzcasna sunulduu birok sah
neyle balantl. Terih ile gzellik karsnda bylenii, szgelimi Sa
lammb'daki, Matho'nun trensel lmyle biten son salneyi anmsa
tr. Bu eit sahnelerde irenme ya da duygudahk tmden bastrlr;
nemli olan kesin aynntlarn doru sunulmasdr.
Flaubert'in ark seyahatinin en mehur blm, Halfa Vadisinde
karlat naml Msrl dansz, kibar yosma Kk Hanm'la ilgili
blmdr. Flaubert Lane'de alme'ler ile havaflar --dansz kzlar ile o
lanlar- hakknda bir eyler okumutur; ama, alme'nin meslei ile adnn
anlam arasndaki neredeyse metafizik elikiyi ona hemen yakalatp
bu amazdan yararlanmasn salayan, Lane'in imgeleminden ok ken
di imgelemidir. (Joseph Conrad Victory'de [Zafer], mzisyen kahrama
n Alma'y kar konmaz bir cazibeye sahip, Axel Heyst asndan da
tehlikeli bir kadn olarak canlandrmalda Flaubert'in gzlemini tekrarla
m olur.) Arapada alime bilge kadn demektir. Tutucu onsekizinci
yzyl Msr toplumunda, ezbere iir okumakta baarl kadnlara veri
len sand bu. Ondokuzuncu yzyl ortalannda ise bu san, Flaubert'in,
kendisiyle yatmadan nce L 'Abeille [An] dansn seyrettii Kk Ha
nm gibi ayn zamanda fahielik de yapan danszler iin bir tr meslek
ad olarak kullanlyordu. Kukusuz Kk Hanm, cinsellik konusun-

A R K Y ATI Y APlLAR

1 99

daki tecrbesi, tptl ve (Flaubert'e gre) dncesizce kabal ba


kmndan Flaubert romanlarndaki eitli kadn karakterlerinin ilkme
iydi. Flaubert'in Kk Hanm'da zellikle holand ey, yatanda
ki tahtakurulannn "mide bulandrc kokusu", usandal aac ya dam
layan bedeninin rayihasyla" byleyici bir bileim olutururken, ken
disinden hibir ey talep etmez grnmesiydi. Yolculuunun ardndan
Louise Colet'yi u cmlelerle rahatlatacakt: "ark kadn bir makine
den baka bir ey deildir: Erkekler arasnda hibir ayrm yapmaz."
Flaubert'in Kk Hanm'n dilsiz ve indirgenmez cinsellii yznden
dald dncelerin iddeti,. l'Education sentimentale'in (Gnl ki Yetimekte) sonunda Deslauriers ile Fredric Moreau'nun ilikisinin anla
tld pasaj getirir aklmza:
"'

Bana gelince ... neredeyse gzlerimi hi kapamadm. O gzel, uyuyan yara


t seyretmelde (horluyordu, kafas kolumun stndeydi; iaret parmam
kolyesinin altna geirmitim), gecem uzun, sonsuz younlukta bir hlya oldu
kalmarnn nedeni de bu. Paris kerhanelerinde geen gecelerimi dndm
tm eski anlar geri geldi. Onu, dansn, benim iin anlamsz, hatta birbirinden
ayrt edilemez szcklerden ibaret arklan n sylerkenki sesini dnd m. os

ark kadn, Flaubert'in derin dnceleri iin bir vesile, bir frsattr;
ark kadnnn kendi kendine yeterliiyle, duygusal aldnazlyla,
ayrca yan banda yatan Kk Hanm'n ona dndrdkleriyle ken
dinden geer. Bir kadn olmaktan ok, etkileyici ama szel da vurum
dan yoksun bir diiiliin sergilenmesi olan Kk Hanm, Salammb
ile Salome'nin, aynca Eni Antonius'un maruz kald eitli ehevi,
kadns batan kanlma biimlerinin ilkmeidir. Saba Melikesi gibi
(o da "An" dans yapar) Kk Hanm da -konuabilseydi eer- "bir
kadn deil bir dnyaym ben" ("je ne suis pas une femme, je suis un
monde")l09 diyebilirdi. Bir baka adan bakldnda, Kk Hanm te
dirgin edici bir bereket simgesidir; esirgemedii, snrsz grnen cin
selliiyle tuhaf bir ekilde arkldr. Evi yukar Nil'in kysndadr; ya
psal olarak evin konumu, Salammb'da Tanit'in -Omnifeconde [son
suz lde bereketli] olarak nitelenen tanrann- peesinin gizlendii
yere benzer. o Ne ki, Tan it, Salome ve Salammb gibi Kk Hanm
da ksr, sefih, dlsz kalmaya yazgldr. Kk Hanm ile iinde yaa
d ark dnyasnn, Flaubert'in kendi oraklk duygusunu ne kadar
younlatrrr olduu aadaki szlerden anlalyor:
Geni bir orkestramz, zengin bir renk paletimiz, eitli kaynaklanmz var.
imdiye dein bilinenlerden ok d aha fazla dalavere, numara biliyoruz muhe-

200

A R K I Y AT I L I K

melen. Ama hayr. bizde eksik olan, doutan getirilen ilkeler, eylerin ruhu.
zne dncesinin ta kendisi. Notlar alp yolculuklar yapyoruz: Boluk! Hep
boluk! Alim, arkeolog, tarihi, hekim, kundura tamircisi, safa ehli oluyoruz.
Neye yarar tm bunlar? Nerede gnl, nerede heves, nerede dirim? Nereden
balamal? Nereye gitmeli? Emmeyi de iyi biliyoruz, dil oyunlann da, saatler
ce seviiyoruz: Peki ya aslolan! Boalmak, bir can yaratmak yok mu! 1 1 1
"

ster heyecan ister d knkl getirsin, Flaubert'in tm ark dene


yimlerinin dokusunda, ark ile cinsellik arasnda kurulan neredeyse
tekdze bir balant vardr. Flaubert bu baianty kurnakla, Bat'nn
ark karsndaki tutumlarnda ortaya kan, dikkat ekecek lde ka
lc bu motifn ne ilk ne de en abartl rneini sunmutu. Flaubert'in de ...
has bu motife sanatsal ycelik katma konusunda baka herkesi geride
brakm olsa da, motifin kendisi olaanst bir deimezlik gsterir
aslnda. ark'n neden hala sadece bereketi deil, ayn zamanda cinsel
vaadi (ve tehdidi), usanmaz ehveti, snrsz arzuyu, derin yaratc g
leri antrr gibi grnd kurgulamalara ak bir konudur: ikide bir
nkseden, ama zmleme alanma girneyen bir konu bu ne yazk ki.
Gene de, arkiyatlarn karmak tepkiler vermelerine, kirnileyin de
kendilerine ilikin korkutucu keifler yapmalanna yol aan bir ey ol
masndan tr, tad nemi teslim etmek gerek; Flaubert ilgin bir
rnekti bu adan.
ark Flaubert'i gerisin geriye kendi insani ve teknik kaynakl anna
gndermiti. Kk Hanm gibi ark da Flaubert'in varlna cevap ver
miyordu. Kendinden nceki Lane gibi ark'n sregiden yaamnn k
ysnda duran Flaubert de, grd eye katlma, onun bir paras olma
konusunda, her eyle arasna mesafe koymasna neden olan bir gsz
lk hissediyordu - belki bir de, kendi iradesinin rn olan bir isteksiz
lik. Bu Flaubert'in kurtulamad bir sorundu kukusuz; Dou'ya git
mezden nce de vard, seyahatten sonra da devam etti. Flaubert byle
bir glk ektiini kabul ediyordu; panzehiri ise, yaptlarnda (zellik
le Ermi Antonius ve eytan gibi bir ark yaptnda) yaamla kurulan
insani balardan vazgeme pahasna malzemenin ansiklopedik sunum
biimini n plana kannale oldu . Kald ki Erni Antonius'un temel
zellii de, gereklii kendisinden uzakta batan kanc bir biimde
tehir edilen birtakm trenlerden , seyirliklerden, kitaplardan ibaret bir
ey diye grnesidir. Flaubert'in tm o engin bilgisi -Michel Fouca
ult'nun arpc bir deyile syledii gibi- mnzevinin baklar nnde
tantanal gsterisini yapan bir tiyatro, bir fantastik kitapl k gibi kurul
mutur;1 12 buna ek olarak, sz konusu gsterin in biimi, F1aubert'in

A R K I Y ATI Y A P I L A R

201

Kasr'I-Ayni'ye (frengililerin askeri talimine), Kk Hanm'n dansna


dair anlarn tar. Tm kiartmalarda cinsel bir nitelik gren Erni
Antonius'un dinsel nedenlerle evlilikten uzak duran bir bekar olmas
meseleyi daha da netletirir. Her tr tehlikeli ekime kar koyduktan
sonra, biyolojik yaam srelerini yle bir grverir sonunda; yaamn
douuna tank olmak lgna evirir Emi Antonius'u. Bizzat Flau
bertri ark'taki konukluu srasnda acze dren bir sahnedir bu. An
cak, Antonius ldrdna gre, ironik bir okuma gerektiriyor olmal bu
sahne. Antonius'a sonunda balanan ey, naddileme, yaam haline
gelme arzusu, bir arzudur olsa olsa - gerekleip gerekleemeyecei
ni, yerine getirilip getirilemeyeceini bilemesek de.
Flaubert, zihinsel enerjisine, inanlmaz dnsel zmseme gcne
ramen, iki ey duyar ark'ta: lki, " [ayrntlarna bakarak] zerinde ne
kadar younlarsanz, btn de o kadar az kavrarsnzrrdr; ikincisi de,
"btn talar kendiliinden yerlerini buluyor"dur.1 13 Bu ncller de, ol
sa olsa, seyirlik bir biim retir, ne ki sz konusu seyir Batlnn tam ka
tlmna kapal kalr. Belli bir dzeyde bakldnda, bu Flaubertrin, ba
a kmak iin birtakm aralar gelitirdii kiisel bir derdiydi; yukarda
bu aralarn bazlanna deindik. Daha genel bir dzeyde ise, kukusuz
arkiyatlk disiplininin varlk nedeni olan epistemolojik bir glkt
bu. Flaubert ark turunun bir noktasnda, epistemolojik meydan oku
mann nelere yol aabileceini dnmt. Ruh ile biem dedii ey
ler olmasa, rrarkeolojide yitip" gidebilirdi zihin: Burada iaret ettii ey,
egzotik olann, yabanc olann, Basmakalp Fikirler Szl'nde alay
ettii trden szlklerde, ifrelerde, sonuta da ki ielerde dillendiriJebi
lecei bir eit dzenli disiplinli antikaclktr. Byle bir tutumun etki
siyle dnya "bir okul gibi" dzenlenir. rrretmenler kanun olacak, her
kes niforma giyecektir. '' 1 4 Flaubert, bu tr dayatlm bir disiplin kar
snda, egzotik malzemeyi, zellikle de hem deneyimini edindii hem
de hakknda yllarca kitap okuduu ark malzemesini ele ah tarznn,
kesinlikle ye1enmesi gereken bir tarz olduunu dnyordu hi ku
kusuz. Bu tarzda, en azndan dorudanlk duygusuna, imgeleme, sezgi
ye yer vard, oysa dizi dizi arkeoloji ciltl erinde her ey katledilmi, sa
dece "ilim" braklmt. Flaubert rgtlenmi ilmi, rnlerini, sonula
rn pek ok romancdan daha iyi tanyordu: Bouvard ile Pecuchet'nin
urad felaketlerde aka grlr bu rnler; ne ki, metinsel tutumla
r idees reues dnyasnn bir paras oJ an arkiyatlk gibi bir alanda
da ayn lde komik kaabilirdi bunlar. Yani insann ya ev kle, biem
kaygs gderek dnyay kunas sz konusuydu ya da gayri ahsi aka-

202

ARK Y ATI L I K

demik ilem kuranarna gre bkp usanmadan dnyann kopyasn


karmas. ark asndan her iki durumda da, ark'n bizim Bat'daki
dnyamzn sradan batanmlan ndan, duygulanmlarndan, deerlerin
den ayr, baka bir yerlerdeki bir dnya olduu ak yreklilikle kabul
ediliyordu.
Flaubert tm romanlarnda ark', cinsel faotezilere snp yaam
dan kamalda balantlandrr. Emma Bovary ile Frederic Moreau, kas
vet li (ya da eziyetli) burjuva yaamlarnda sahip olmadklar eylerin
hasretini ekerler; istediklerini fark ettikleri eyler, -haremler, prenses
ler, prensler, kleler, peeler, danszler, kekler, erbetler, melhemler
tiinden- ark klieleri iinde kolayca gelip doluverir gndz dleri
ne. Repertuvar tandktr burada; repertuvarn bize Flaubert'in ark yol
culuklarn, ark takntsn hatrlatmasndan ok, gene ark ile ahlak
d cinsellik arasnda apak bir balant kurulmu olmasndan kaynak
lanr bu tandklk. Giderek artan burjuvalamayla birlikte, andokuzun
cu yzyl Avrupasnda cinselliin byk lde kurumsaliatn da
grebiliriz burada. Hem "zgr" cinsellik diye bir ey yoktu hem de
toplum iindeki cinsellik, ayrntl ve kukusuz zorlayc baz yasal, ah
laki, hatta siyasal ve iktisadi ykmllklerden oluan bir ala sanly
d. Nasl eitli smrgeler -merkez Avrupa'ya dokunan iktisadi yarar
lar bir yana- dik bal oullarn, sululardan oluan gereksiz nfusun,
fakirierin ve dier istenmeyenlerin yolland yerler olarak faydal idiy
seler, ark da Avrupa'da edinilemeyen cinsel deneyimlerin aranabiiece
i bir yer oldu. sooden sonraki dnemde ark hakknda yazan ya da
arka giden, kadn olsun erkek olsun neredeyse hibir Avrupal yazar,
kendini bu arayn dnda tutamad: Flaubert, Nerval, "Dirty [Pis]
Dick" Burton ve Lane bunlarn en nlleridir sadece. Yirminci yzyl
sz konusu olduunda da, Gide, Conrad, Maugham ve dzinelerce ba
ka yazar gelir akla. Aradklar ey -ki doru yerde aryorlard bunu
belki biraz daha sefihce ve sululuk duymadan yaayacaklan farkl tr
den bir cinsellikti genelde; ne ki bu aray bile, eer yeterli sayda insan
tarafndan yinelenirse, bilgi kadar dzenli, tekbiimli hale gelebilirdi
(nitekim geldi de). Zamanla "ark usul ak", kitle kltrnde mevcut
olan dier mallar gibi standart bir mal olup kt; yle ki, okurlar ile ya
zarlar eer ark usul ak istiyorlarsa, bunu ark'a gitmek zorunda kal
makszn da elde edebiliyorlard.
Ondokuzuncu yzyln ortalarna gelindiinde, ngiltere ile Avru
pa'n n kalan ksnu kadar Fransa'nn da, Flaubert'in rkt trden, geli
ip rpilen bir bilgi sanayiine sahip olduu kesinlikle doruydu. Ya-

ARK YATI YAPILAR

203

ymlanan metinlerio haddi hesab yoktu; daha nemlisi, bunlann yay


gnlatrlmasn ve oaltlmasn hedefleyen kurumlar, arac kurulu
lar kuroluyordu her tarafta. Bilim ve bilgi tarihilerinin gzlemledii
gibi, ondokuzuncu yzylda ortaya kan bilim ve biJgi alan rgtlen
meleri hem kat hem de kuatcyd. Aratrma yapmak dzenli bir et
kinlik haline gelmiti; dzenli malumat dei tokulan yaplyordu,
aratuna ile aratrmalarn sonular iin uygun paradigmalarn neler
olduu konusunda bir mutabakat olduu gibi, sorunlar konusunda da
bir gr birlii vard. 1 1 5 ark incelemelerine hizmet eden dzenek bu
sahnenin bir parasyd; Flaubert "herkesin niforn1a giyeceini .. iddia
ederken kafasndaki eylerden biri buydu kukusuz. arkiyat, yete
nekli, evkli bir amatr olamazd artk ya da olsa bile, bir aratnnac
olarak ciddiye alnmas zordu biraz. arkiyat olmak, ark aratinna
lan alanlarnda niversite eitimi grnek demekti ( 1 850'1erde, her b
yk Avrupa niversitesinde, u ya da bu arkiyat disiplinin tam anla
myla oturn1u bir mfredat mevcuttu); seyahatleri (Asya derneklerin
den birinden, bir corafi keif fonundan ya da bir devlet bursundan ge
len) tahsisatlarla yapmak demekti ; yaynlar (bir bilgi derneinin hima
yesinde ya da bir ark tercmeleri fonundan) onay alarak yapmak de
mekti. Hem arkiyat aratunaclar loncas erevesinde hem de ge
nelde kamuda, arkiyat aratrnalannn sahip olduu trden tek tip bir
onayianma biimi Bilim demekti ; kiisel tankhk ya da znel izlenimci
lik bu anlama gelmiyordu.
ark'la iJgjJi konulardaki baskc dzenlemelere, Byk Devletler'in
(Avrupa imparatorluklannn o zamanki adyd bu) ark'a, zellikle de
Dou Akdeniz'e ynelik ilgisinin artmas eklenmiti. 1 809'da Osmanl
mparatorluu ile Byk Britanya arasnda imzalanan Kale-i Sultaniye
Antamasndan beri Dou Sorununun Avrupa'nn Akdeniz ufuklann
daki grnts her zamankinden daha belirgin hale gelmiti. ngilte
re'nin Dou'daki karlar Fransa'nnkilerden daha bykt; dier yan
dan Rusya'nn ark'taki atlmlar ( 1 868'de Semerkant ile Buhara'nn
alnmas; Hazar Denizinin tesine uzanan demiryolunun dzenli olarak
ilerletilmesi) ile Almanya'nn, Avusturya-Macaristan'n hamlelerini de
unutmamak gerekir. Ancak, Fransa'nn slam siyaseti Kuzey Afrika'ya
mdahalelerinden ibaret deildi. l 860'da Lbnan'da (Lamartine ile
Nerval'in vaktinde ngrn olduu zere) Maruniler ile Drziler ara
snda kan atmalarda, Fransa Hristiyanlar, ngiltere ise Drzileri
destekledi. Zira, tm Avrupa lkelerinin Dou siyasetlerinin neredeyse
tam merkezinde aznlklar sorunu vard; Byk Devletler -her biri ken-

204

A R K I Y A T I L I K

di ne zg bir biimde olmak zere- aznikiann karlarn koruma ve


temsil etme konusunda hak iddia ediyorlard. Yahudiler, Rumlar ile
Rus Ortodokslar, Drziler, erkezler, Ermeniler, Krtler, eitli kk
Hristiyan mezhepleri: Hepsi de, ark siyasetlerini hem yaptiandran
hem gelitiren Avrupa Gleri tarafndan inceleniyor, planlanyor, tan
zim ediliyordu.
Bunlara deinmemin nedeni, ondokuzuncu yzyln ikinci yansnda,
ark' bir aratrma konusu ve bir toprak paras olarak kapsamna alan
o katmerlenmi kar, resmi bilgi, kurumsal bask duygusunu zihinde
canl tutmak. En zararsz seyahat kitab bile kamusal ark bilincini. yo
unlatrmaya katkda bulundu (yzyl ortasndan sonra yzlerce seya
hat kitab yazlmt 1 1 6); bireysel ynelimlerle Dou'ya giden hacJan n
(bunlar arasnda, Mark Twain ile Herman Melville dahil, baz Amerika
l gezginler de vardr1 1 7) hazi an, ok ynl serveni eri, tanklk ettikleri
harikalar aratrnac seyyahlarn, misyonerlerin, devlet grevlileri nin
ve dier uzman tanklarn gvenilir raporlarndan kaln m kaln bir iz
giyle aynld. Bu aync hat, bir yaznsal smr alan olarak ark kar
snda masum bir bak asna sahip olmayan her bireysel bilin iin ol
mas gerektii gibi, Flaubert'in zihninde de aka mevcuttu.
ark'a yaplan hac yolculuklarnn neler getirebilecei konusunda, bir btn olarak alnacak olursa- ngiliz yazarlarnn Fransz yarlar
nnkinden daha keskin, daha salam bir ngrs vard. Buna gre Hin
distan deerli, gerek bir deimezdi; dolaysyla., Akdeniz ile Hindis
tan arasnda kalan tm topraklar da bu deimeze gre deien arlkta
bir nem kazanyordu. Byron ile Scott gibi Romantik yazarlarn bu n
grye kout, siyasal nitelik tayan bir Yaknark tasavvurlan, ark
Avrupa ilikilerinin nasl ynlendirilmesi gerektii konusunda kavgac
bir uyanklklar vard. Scottn Tlsm ile Count Robert of Paris'deki
(Parisli Kont Robert) tarih duygusu, onun bu romanlan, iktidarlarn
yurtdndaki davran biimlerine ilikin akl evvel siyasal deerlen
dirnelerinden de taviz vermeksizin, srasyla Hallarn Filistini ile on
birinci yzyl Bizansna yerletirnesine olanak tanmt. Disraeli'nin
Taneredinin baanszl, yazarnn ark siyaseti ile ngiliz kodaman
larnn kar ana dair fazlaca gelikin bilgisine verilebilir kolayhkla;
Tancredin Kuds'e gitmek iin duyduu iten arzu, Disraeli'nin ksa
srede, bir Lbnanl kabile reisinin kendi siyasal stnln salamak
zere Drzileri, Mslmanlar, Yahudileri, Avrupallan nasl ekip e
vinneye altna ilikin, gln kaacak lde karmak aklama1ara saplanp kalmasna neden olur. Romann sonlarna gelindiinde

A R K I YATI YAPILAR

205

Tanered'in Dou maceras neredeyse hepten yitip gider, nk Disraeli'


nin ark gerekliklerine dair maddi tasavvuru bu hac1nn uan itkilerini
besieyecek hibir ey iernez. ark'a hi gitmemi olan George Eliot
bile,

Daniel Deronda'da ( 1876) ark haccnn Yahudi cephesindeki

dengini, Dou tass zerinde belirleyici bir etkisi olan ngiliz gerek
lerinin karmak bileimine girneksizin kuramam t.
Yani, ngiliz yazarlar iin ark motif, (FitzGerald'n Ruhaiyat'nda

of Hajji Baba of
lspahan'nda [sfahan'dan lstanbul'a Hac Baba'nn Maceralar] oldu
[mer Hayyam Rubaileri] ya da Morier'n Adventures

u gibi) salt biemle Hintili bir ey deildi her zaman; bu motif, bireysel
fantezisinin karsna kan birtakm zorlu direnilerle yz yze getiri
yordu yazar. Chateaubriand, Lamarti ne, Nerval ve Flaubert'in ark ya..
ptlannn dengi olacak yaptlar yoktur ngiltere'de; keza, arkiyat ala
nnda Lane'in dengi, ncel leri olan Sacy ile Renan, hakknda yazdklar
eyin ne lde kendi yaratmlan olduu konusunda Lane'den ok daha
bilinliydiler. Kinglake'in Eothen'i ( 1 844) ile Surton'n Medine ile Mek

.
ke'ye bir Hac Seyahatinin Kiisel yks ( 85 5- 856) gibi yaptlarn
biimi, yazarlar sanki bir maceray deil de bir ark pazarna yaplan

alveri yolculuunu anlatyorlarmasna kat bir tarihdizimsellik ve


vazifeinas bir izgisellik tar. Kinglake'in hak etmedii bir ne sahip,
popler yapt, kibirli bir etnikmerkezcilik ile ngilizin Dou'suna ili-
kin betimleyici olmaktan uzak, bktnc aklamalardan oluma doku
nakl bir kataJogtur. Kitabn grnteki amac, ark'a yolculuk etme
nin "kiiliinizin -yani kimliinizin- biimlenmesi" asndan nemli
olduunu kantlamaktr; ama bunun, "sizin" Yahudi aleyhtarlnz,
yabanc dmanlnz, genel, ok amal rksal nyargnz pekitir
menin bile tesine varan bir ey olduu bellidir aslnda. Szgelimi,

Bin

bir Gece Masallar'nn, "yaratc amalar bakmndan l, kuru bir ey


-bir zihinsel mumya- olan katksz bir arkl" taraf ndan yaratlm ola
mayacak kadar canl, bulularla dolu bir yapt olduu sylenir bize.
Kinglake, hibir ark dilini bilmediini kaygszca itiraf etse de, bu bil
gisizlik onu ark hakknda, ark kltr, zihniyeti, toplumu hakknda
kapsaml geneHemeler yapmaktan alkoymaz. Yineledii tutumlarn
birou kurallara, teamllere uygun tutumlardir elbet, ama ark' ger
ekten grm olma deneyiminin, sahip olduu kanlar bu kadar az et
kilemi olmas da ilgin bir durumdur. Dier pek ok seyyah gibi King
lake de, grlmesi gereken eyleri grrnekten ok, kendisini ve ark'
(l, kuru zihinsel mumyay) yeniden yaratmakla ilgilenir. Karlat
her varlk, Doulu larla anlamann en iyi yolunun gz korkutmak oldu-

206

A R K I Y AT I L I K

u inancn pekitirir yalnzca. Hkmran bir Batl "ben" den daha iyi
bir gz korkutma arac olabilir mi? Svey yolunda bir bana l ge
erken, kendi kendine yeterliiyle, gcyle vnr: "Burada, bu Afrika
lndeydim, yaammn sorumluluunu stlenen bendim, bir bakas
deil. . 1 8 ark Kinglake'e, kendine sahip kmasna olanak tanmak gi
bi grece lzumsuz bir ama iin hizmet etmiti.
Kendinden nce Lamartine'in yapt gibi Kinglake de, kendi stn
bilincini ulusunun bilinciyle rahatlkla zdeletirniti; ikisi arasndaki
fark, -o sra- Franszla karlatrldnda ngiliz asndan, kendi dev
letinin ark'n kalan ksmna yerleme olaslnn daha fazla olmasy
d. Flaubert yetkin bir keskiniiki e grnt bunu:
..

Bana kalrsa, ngiltere'nin ksa sre iinde Msr'n efendisi haline gelmeme
si neredeyse imkansz gibi. Aden zaten ngiliz taburlany1a dolu; Svey geidi,
gzel bir sabah vakti ngiliz askerlerinin Kahire'ye varmalanru ok kolaylat
racak - bu haber de Fransa'ya iki hafta sonra ulaacak, herkes pek bir aracak !
Kehanetimi hatrlayn: Avrupa'da bir belann yaldatna dair ilk iareti n orta
ya kmasyla birlikte ngiltere Msr', Rusya Konstantinopolis'i alacak, biz de
misilierne olsun diye Suriye dalannda kltan geirteceiz kendimizi. l 9

Kinglake'in grleri, tm bbrlenmeci bireyselliine karn, ark'


a dair kamusal ve ulusal bir istemi dile getirir; Kinglake'in "ben"i bu is
temin dillendirilmesinin aracdr, kesinlikle efendisi deil. ark'a dair
yeni bir anlay gelitirmek iin mcadele ettiini gsterir hibir veri
yoktur yazlarnda; buna ne bilgisi ne kiilii elverir, Richard Burtontla
arasndaki byk fark da budur. Bir seyyah olarak Burton, gerek bir
servenciydi; bir aratrnac olarak, Avrupa'daki her akademik arki
yatya kabul ettirebilmiti kendini; bir kiilik olaraksa Avrupa'y ve
Avrupa bilgisini o kusursuz anonimlik ve bilimsel katlkla yneten
nifonnal retmenler ile kendisi arasnda zorunlu bir mcadele olaca
nn tamamyla farkndayd. Burton'n yazd her ey bu mcadeleci
liin kantdr; rakipleri karsnda duyduu kmserneyi en ak bi
imde dile getirdii yer de, Binbir Gece evirisinin nszdr. Meslek
ten arkiyatlardan daha ok ey bildiini, onlardan daha fazla aynnt
ya vakf olduunu, malzemesini onlardan daha nkteli, daha incelikli,
daha taze bir slupla ele almay becerdiini kantlamaktan ocuka bir
haz duyar gibidir.
Daha nce de sylediim gibi, Burton'n kiisel deneyime dayanan
yaptlar, bir tarafta Lane'in, dier tarafta da incelediim Fransz yazar
larn temsilcisi olduklar arkiyat yazm tarzlar arasnda bir orta ko
numda yer alr. ark anlatlarnn yaplandnl, hac yolculuklanna

A R K Y ATI Y A P I L A R

207

benzer; The Land of Midian Revisited (Midyanoullan Diyanna kinci


Ziyaret) dnlecek olursa, kirnileyin dini, kirnileyin de siyasal, ikti ..
sadi nemi olan yerlere ikinci kez yaplan hac yolculuklardr bunlar.
Burton bu yaptlarn ba kiisi sfatyla kar ortaya; (Fransz yazarlan
gibi) hayali macerann, hatta fantezinin merkezinde yer ald kadar,
(Lane gibi) ark toplumu ile adetleri konusunda yetke sahibi bir yorum
cu, kendini bunlardan ayr tutan bir Batldr da. Thomas Assad, Bur
ton' Dou'ya giden, keskin bir bireysellie sahip Viktorya dnemi sey
yahlan dizisinin ilk rnei olarak grr, yerinde bir saptamadr bu (di
er iki seyyah Blunt ile Doughty'dir); Assad almasn, dnsel tu
tum ve kavray dzeyi bakmndan bu yazann yaptlar ile Austen
Layard'n Discoveries in the Ruins of Nineveh and Babylon'u (Ninive
ve Babil Kahntlarnda Keifler, 1 85 1 ), EJiot Warburton'n nl The
Crescent and the Cross' (Hilal ve Ha, 1 844), Robert Curzon'n Vis it to
the Monasteries of the Levant' (Dou Akdeniz Manastrlarn Ziyaret,
1 849), (anmad bir yapt olan) Thackeray'nin olduka elendirici No
tes of a Joumey from Comhill to Grand Cairo'su (Cornhill'den Muhte
em Kahire'ye bir Yolculuun Notlar, 1 845) gibi yaptlar arasndaki
uzakla dayandnr.120 Ne ki., Surton'n brakt miras, katksz bir bi
reycilikten daha karmak bir eydir; zira yazlarnda Dou'daki emper
yalist bir g olarak Avrupa'yla (zellikle de ngiltere'yle) kurulan g
l bir ulusal zdeleme duygusu ile bireycilik arasndaki mcadelenin
rneklennesini bulabiliriz. Assad, Araptarla kurduu duygudaa ba
lantya ramen Burtonn bir emperyalist olduuna zellikle dikkati e
ker; ama daha nemli olan, Surton'n kendisini hem yetkeye bakald
ran bir asi (Viktorya dneminin ahlaki basksndan bamsz bir yer
olarak Dou'yla zdelemesi bundan kaynaklanr) hem de yetkenin
Dou'daki potansiyel bir vekili olarak grmesidir. Birbirine ters den
bu iki roln ortak varoluunun tarzdr ilgin olan.
Sonuta sorun kendini ark bilgisi sorununa indirger; ondokuzuncu
yzyln byk ksmnda ortaya kan arkiyat yaplar ile yeniden ya
plandrnalara dair aklamamzn Burton'n arkiyathna ilikin bir
deerlendirmeyle son bulmasnn nedeni de budur. Seyahat eden bir
macerac olarak Burton, topraklarnda yaad insanlarn yaamn
paylat kansndayd. arkl olmay becermek konusunda T.E. Law
rence'dan ok daha baarlyd; dili kusursuz konumalda kalmyordu,
slamn kalbine szabilmi, Hintli Mslman bir hekim klnda Mek
ke'ye hacca gitmiti. Ancak Burton'n en srad zellii, kanmca, top
lum yaamnn ne lde kurallara, ifrelere tabi olduunu neredeyse

208

A R K Y A T I L I K

doast bir bilme yetisiyle kavrayabilmesiydi. Yazd her sayfaya


yaylm engin ark bilgisi, genelde ark' n, zelde de slamn birer
reni, davran, inan dizgesi olduklarn, bir arkl ya da bir Mslman
olmann belirli eyleri belirli biimlerde bilmek demek olduunu, bun
larn tabii ki tarihe, corafyaya, toplumun kendine zg koullarndaki
geliimine tabi olduunu bildiini gsterir. Dolaysyla, Dou'daki yol
culuklar na ilikin aklamalan, tm bunlarn farknda olan, tm bunla
rn arasnda bir an iat akn ynlendirrreyi beceren bir bilin sunar bi
ze: Arap a ile siarn Durton'n bildii kadar bilmeyen hi kimse, Bur
ton kadar uzaa, Mekke ve Medine'de saliden hac olacak kadar uzaa
gidemezd i. Yani onun yaziiarnda okuduumuz ey, yabanc bir kltr
de, bu kltrn malumat ve davran dizgelerini baanyla zmsemi
olmas sayesinde yolunu bulan bir bilincin tarihidir. Burton'tn zgrl
, Avrupa'daki kkleriyle ba ntsnn, bir arkl gibi yaayabilecek
kadar gevemi olmasndan kaynaklanyordu. Hac Seyahati'ndeki her
sahne onu, yabanc bir yerdeki bir ecnebi olarak karlat engellerin
stesinden gelirken gsterir. Bunu yapabilmitir, nk yabanc bir
topluma dair, bu amac gerekletirneye yetecek bilgiye sahiptir.
ark hakknda yazan hibir yazarda, ark'a ilikin genellemelerin,
orada yaayarak, oray gerekten, ilk elden grerek, ark yaamn
onun iine girmi birinin bak asyla grneye saliden gayret ederek
edinilmi bir ark bilgisinin sonucu olduunu Burton'da hissettiimiz
kadar hissetmeyiz; bu genellernelerin iki rnei, Araplann keyf dn
cesine ya da eitimin arkl aklna nasl uydurulduuna ilikin sayfalar
dr (eitim konusunda sylenenlerin Macaulay'n basit savlarn rt
meye ynelik olduu aktr). 121 Ne ki, Burton'n yazlanndan, her za
man yzeye yakn duran bir baka duygu daha yaylr: ark yaamnn
tm kannaalar zerinde yetke kurma, bunlara hkmetme duygusu.
Surton'n her dipnotu -bu ister Hac Seyahati'nde olsun ister Binbir Ge
ce evirisinde (ayn ey, Binbir Gece iin yazd "Sonsz"de de geer
lidir1 22)- kendi bana stesinden geldii bir dizgenin, kimi zaman bir
kepazelik olup kan ark bilgisi dizgesinin karsnda kazand yengi
ye tanklk etmeye yneliktir. Zira, Durton'n yazlarnda bile ark, asla
dorudan doruya verilmez bize; ark'a dair her ey, Burton'n bilgi
ykl (ou zaman da arzu ykl) mdahalelerinden dolanlarak sunu
lur. Bu mdahaleler, latsnn amalar dorultusunda ark yaam
nn idaresini ele aldn anmsatp durur bize. Burton'n bilincini ark
karsnda stn bir konumuna ykselten de ite bu olgudur - olgu di
yorum, zira bu Hac Seyahati'nde gerekleen bir eydir. Bu konumda

A R K I YATI Y A P I L A R

209

Surton'n bireysellii, kendi de bir kurallar, ifreler, somut bilgisel al


kanlklar dizgesi olan imparatorluun sesiyle ister istemez yanyana ge
lir, hatta bu sesle btnleir. yle ki, Hac Seyahati'nde Burton bize
,.Msr'n kazanlmas gereken bir hazine" olduunu, bu lkenin "Avru
pa ihtiras karsnda Dou'nun sunduu en akl elici dl'' olduunu,
"Altn Boynuz'un [Hali] bile daha akl elici olmadn" 1 23 syledi
inde, fena halde nevi ahsna mnhasr bir ark bilgisi ustasnn sesi
nin, Avrupa'nn ark'a hkmetme ihtirasnn sesini nasl da biimlen
dirdiini, besledii ni gnnek zorunda kalrz.
Surton'n iki sesi birbirine karp tekleerek, sadece birtakm ngiliz
yazarlar saylacak olursa T.E. Lawrence, Edward Henry Palmer, D.G.
Hogarth, Gertrude Beli, Ronald Storrs, St. John Philby, William Gif
ford Palgrave gibi "arkiyat ve imparatorluk ajan" yazarlarn yaptla
rnn habercisi olur. Surton'n yaptlarnda, ayn anda hem ark'taki ika
metini bilimsel gzlem iin kullanmak hem de bireyselliini bu hedefe
kolay kolay feda etmemek gibi ikili, atallanan bir ynelim vardr. Bun
lardan ikincisi, Durton'n kanlmazcasna ilk ynelime teslim olmas
na neden olur. nk Burton bir Avrupaldr, A vrupalya gre Bur
ton'm sahip olduu trden bir ark bilgisi, ancak bir kurallar ve uygula
malar derlernesi olarak toplum karsnda bir zbilince sahip olan bir
Avrupal iin olanakldr; gitgide netleecek bir eydir bu. Baka deyi
le, ark'ta Avrupal olmak, ark'ta bilgili bir Avrupal olmak iin, insa
nn ark' Avrupa'nn hakimiyetindeki bir alan olarak grp bilmesi ge
rekir. Bylelikle, Avrupa'nn ya da Bat'nn ark bilgisi dizgesi olan
arkiyatlk, ark'n Avrupann egemenlii altna alnmasyla ean
laml hale gelir; bu egemenlik, Surton'n kiisel bieminin garipliklerine bile hkmeder.
Burton, Avrupa'nn resmi ark bilgisi ariviyle girdii mcadelede,
kiisel, zgn, duygudaa, insancl bir ark bilgisi sunduu iddiasn,
gidebjJdiince iJeri gtrd. Ondokuzuncu yzyl tarihinde ortaya
kan, tm eitli bilgi ve yaam alanlarn yenilemeye, yeniden yaplan
drmaya, yeniden kazanmaya ynelik giriimlerde, --esinini Roman
tizmden alan dier tm bilgi disiplinleri gibi- arkiyatln da nemli
bir katk pay vard . Zira bu alan, ilhama bakan gzlemler dizgesi ol
maktan kp Flaubert'in dzenli bir bilgi alan dedii eye evrilmekle
kalmad, Burton gibi en yaman bireycileri bile birer imparatorluk katibi
haline getirdi. ark bir mekan olmaktan uzaklap halihazrdaki akade
mik kurallarn, ufuktaki imparatorluk idaresinin bir alan haline geldi.
Renan, Sacy, Lane gibi erken dnem arkiyatlarn rol, yaptlarn ve

210

ARK YAT I L I K

ark' bir mizansenle donatmakt; ister aratrnaclar ister kurmaca ya


zarlan sz konusu olsun, sonraki ark.iyatlar da bu sahneye sk skya
bal kaldlar. Ne ki daha sonra, bu sahnenin ynetilmesi gerektiinde,
ynetme oyununda kurumlar ile devletlerin bireylerden daha iyi olduu
aka grld. Ondokuzuncu yzyl arkiyatlnn miras budur, va
risi de yirminci yzyldr. imdi, 1 880'lerden itibaren Bat'nn ark' i
gal etmesiyle, bu uzun srete ba1ayan yinincj yzyl arkiyath
nn zgrlk ile bilgi zerinde kurduu baarl denetimi nasl salad
n, ksacas arkiyatln nasl srekli kendi kopyalarn reten bir bi
im kazandn, olabildiince kesin bir ekilde i ncelememiz gerekiyor.

NC BLM

Bugnk
....., arkiyatlk

On les apercevait tenant leurs idoles entre leurs bras


comme de grands enfants paralytiques.
[Putlanru felli koca ocuklar gibi kollannda tutarak
beliriyorlard karmzda.]
G U S T A V E FLAU B E RT
Ermij Antonius ve eytan

ou zaman farkl bir ten rengi ya da bizimkine g


re birazck bask bir burnu olaniann elinden dnyay
almak demek olan yeryznn fethi, dikkatlice ba
kacak olursanz eer, pek de ho bir ey deildir.
Bunu kurtaracak tek ey, fikirdir. Gerisindeki fikir;
duygusal bir bahane deil, bir fikir; aynca bir de bu
fkre duyulan bencillikten uzak inan - nce olutu
racanz, sonra nnde boyun biikp kurban suna
canz bir eydir bu fikir. . ..
JOSEPH CONRAD
Karanttn Yreli

rtk ve Ak arkiyatlk

Birinci Blmde, ngilizler ile Franszlarn Yaknark, slam, Arap de


neyimlerini ayncalkl birer rnek olarak kullanarak arkiyatlk sz
cnn kapsad dnce ve eylem alann belirlemeye almtm.
Bu deneyimlerde, Garp ile ark arasnda yakn bir ilikinin, belki de
Garp i le ark arasndaki en yakn, en zengin ilikinin kurulduunu tes
pit etmitim. Sz konusu deneyimler, Avrupa'nn ya da Bat'nn ark'la
kurduu ok daha kapsaml ilikilerin bir parasyd; ama arldyath
en ok etkilemi grnen ey, Dou'yla uraan Batllarn kapldklar
neredeyse deimez bir yzleme duygusudur. Dou ile Bat arasndaki
snr dncesi, eitli derecelerde yanst)an aalk ve gllk ko
num lar, grlen iin ap, ark'a atfedilen aync zelliklerin trleri:
Tm bunlar, Dou ile Bat arasndaki -yzyllarca ayakta kalan- iradi
bir imgesel ve corafi blnmeye tanklk ediyor. kinci Blmde ilgi
odam byk lde darald. Onsekizinci yzyln ikinci yars ile on
dokuzuncu yzyln ilk yllarnda balayan, modern arkiyatlk diye
adlandrdm eyin ilk evreleriyle uratm bu blmde. almarnn
modem Bat'daki ark aratrmalanna dair aniatsal bir vakayiname ol
masn hedeflemediim iin, bunun yerine arkiyatln, dnsel,
kltrel, siyasal bir tarih zemininde biimienileri erevesinde, 1 870
ya da 1 880'e kadarki ykseliini, geliimini, kurumlarn anlattm. kin
ci Blmde arldyatla yneJik iJgim yeter1i eitJilikte aratrmac
y ve edebiyaty kapsam olsa da, arkiyatlk alann, bu alann ba
ka alanlarla kurduu birlikleri, en etkili aratnaclanndan bazlarnn
ahmalarn oluturan tipik yaplarn (ve bu yaplardaki ideolojik ei
limlerin) genel bir resminden fazla bir ey sunduumu hibir ekilde id
dia edemem. leyie ilikin (bu blmde de varln koruyacak olan)
temel kabullerim unlard: En egzantrik sanatlarn yaptlar kadar bil-

214

A R K Y A T I L I K

gi alanlar da, toplum, kltrel gelenekler ve dnyevi koullarla, okul


lar, kitaplkJar, ynetimler gibi sabitleyici etkilerle kstlanp belirlenir;
dahas, bilgiye dayal yazlar da imgelem rn yazlar da asla zgr
deildirler, imge daarcklar, kabulleri, ynelimleri bakmndan snr
ldrlar; son olarak, akademik biimiyle arkiyatlk gibi bir .. biJi m in
gerekletirdii ilerlemeler, genellikle dndmzden daha alt d
zeyde kalan bir nesnel dorulua sahiptir. Ksacas, almarnn buraya
kadarnda, bir fikir, kavram ya da imge olarak ark szcnn Batcta
yaygn ve ilgin bir kltrel tn kazanm olduunu kabul etmekle bir
likte, arkiyatl tutarl bir konu klan dnsel iktisad betimlemeye
altm.
Bylesi kabullerin tartmaya ak ynlerden annm olmadnn
farkndaym. oumuz, genel olarak, bilginin ve akademik almann
geliip ilerlediini varsayarz; bunlarn, geen zamanla birlikte, daha
ok malumatn birikmesiyle, yntemlerin incelmesiyle, sonra gelen
aratrmac nesillerinin kendilerinden ncekilerin rnlerini gelitirme
siyle birlikte daha yetkin hale geldikleri duygusuna kaplnz. Buna ek
olarak bir yaratma syleni ni de yaatnz; sanatsal dehalann, zgn yete
nekierin ya da gl zekalarn, dnyaya yeni bir yapt sunmak iin, ya
adklar zaman ile mekann snrlannn tesine srayab_ilecekleri inan
cn ieren bir sylendir bu. Bylesi dncelerin belli bir dorul.uk pay
tadklarn yadsmak anlamsz olur. Ne ki, byk, zgn bir zihin a
sndan kltrdeki mevcut yapt olanaklan asla snrsz deildir; keza b
yk yeteneklerin, bakalannn kendilerinden nce yaptklar ilere, ilgi
li alann zaten ierdii eylere kar ok salkl bir sayg duyduklar da
bir gerektir. ncellerin almalar, bir aratrma alannn kurumsal ya
am, bilgiye dayal giriimlerin doasndaki ortaklaalk: ktisadi, top
lumsal koullar hi dikkate alnmasa bile, tekil aratrmacnn retimi
nin etkilerini azaltna eilimi tar bunlar. arkiyatlk gibi bir alann
birikime, ortaklamaya dayanan bir kimlii vardr; geleneksel ilim1erle
(klasiklerle, Kutsal Kitap'la, filolojiyle), kamusal kurulularla (hk
metlerle, ticaret irketleriyle, corafya dernekleriyle, niversitlerle),
belirli yazm trleriyle (seyahat, keif kitaplaryla, fantezilerle, egzotik
betimlemelerle) kurduu birliklerden tr zellikle gl bir kimliktir
bu. arkiyatlk asndan bunun sonucu, bir tr mutabakata vannak ol
mutur: Belli eyler, belli nerme trleri, belli yapt trleri uygun grn
mtr arkiyatya. Yapt ile aratrmasn bunlann zerine kurmu,
sras geldiinde onun yapt ile aratrmasnn da yeni yazarlar, yeni
aratrmaclar zerinde zorlayc bir etkisi olmutur. Yani arkiyatlk,

B UG N K A R K Y AT I L I K

215

grnte ark'a uygun mecburiyetlerin, bak alarnn, ideolojik ei


limlerjn egemen olduu dzenlenmi (ya da ark'a zg khnm) bir
yazm, tasavvur, aratrma tarz olarak grlebilir. ark, birtakm ay
rmlam usullerle retilir, aratrlr, ynetilir, hkme balanr.
Dolaysyla arkiyatlkta ortaya kan ark, ark' Bat bilgisine,
Bat bilincine, sonra da B at egemenliine tayan bir gler bei b
tn tarafndan ekillendirilmi bir temsil biimleri dizgesidir. Eer bu
arkiyatlk tanuru her eyden nce siyasal bir tanm gibi grnyor
sa, bu sadece arkiyatln kendisinin de belirli siyasal gler ile et
kinliklerin bir rn olduunu dnmemden ileri geliyor. arkiyat
lk, uygarlklanyla, halklan ve yerleimleriyle birlikte ark' malzeme
edinmi bir yorum okul udur. Bu okulun nesnel keifleri -yani, metinle
ri yay na hazrlayan, eviren, dilbilgisi kurallarn dizgeletiren, szlk
ler yazan, l alar yeniden kuran, olgularca dorulanabilir bilgiyi
reten kendini meslee adam saysz aratrnacnn almalar- dille
aktarlan tm hakikatler gibi arkiyatln hakikatlerinin de dilde so
mutlat gerei tarafndan belirlenmitir hep; dilin hakikatiyse, Ni
etzsche'nin de syledii gibi,
devingen bir eretilemeler, deimeceler, insanbiimcilikler ordusudur - ksa
cas, oalan, farkl dizgelere dntrlen, sanatsal yaratm ve retorik dzle
minde sslenip pslenen, uzun bir kullanm srecinden sonra da halkiara sa
lam, yerleik, zorunlu gibi grnen insan ilikilerinin toplamdr: Hakikatler, ne
olduklan unutulan eylere dair yanlsamalardr. l

Nietzsche'ninki gibi bir gr an nihilist gelebilir bize; ama bu g


r en azndan, Bat bilincinde var olduu srece "arki! szcnn,
zamanla arka geni bir anlamlar, armlar, yan anlamlar alan kat
m olan bir szck olduu, bunlarn da zorunlu olarak ark'a gnder
mede bulunmad, szc kuatan alana gndermede bulunduu ger
eine dikkat ekecektir.
Yani arkiyathk, tarihin herhangi bir annda Bat'da var olan,
ark'a ilikin olgusal bir reti deildir sadece; ayn zamanda, (arki
yat diye adlandnlan akademisyen mtehassslar dikkate alndnda)
etkili bir akademik gelenek olmann yan sra, seyyahlar, ticari giriim
ler, ynetimler, askeri seferler, roman ve egzotik macera hikayesi okur
lan, doa tarihileri ve ark' zel mekanlar, halklar, uygarlklar hak
kndaki zel bir bilgi tr olarak gren haclar tarafndan belirlenmi
bir ilgi alandr da. Zira "ark" szcyle retilen deyimler sk kulla
n lan deyimler haline gelmi, Avrupa sylemine iyice yerlemiti. De
yimlerin altnda, ark'a ilikin retinin yer ald bir katman vard; bu

2 16

A R K Y A T I L I K

reti, ark kiilii, ark zorbal, ark ehveti gibi ark'n temel ve
heleri sz konusu olduunda ayn noktada birleen pek ok Avrupalnn
deneyimleriyle biimlenmiti. Ondokuzuncu yzylda bir Avrupa] iin
arkiyatlk, Nietzsche'nin anlad anlamda "hakikat"lerden oluan
byle bir hakikat dizgesiydi (bunun neredeyse kaytsz artsz her du
rumda geerli olduunu sylemek de mmkn sanrm). Dolaysyla,
ark hakknda dile getirebilecekleri bakmndan her Avrupalnn so
nuta rkJ, emperyalist, neredeyse hepten etnikmerkezci olduunu
sylemek de yerinde olur. Buna ek olarak insan toplumlarnn, en azn
dan dierlerine gre daha ileri kltrlerin, .. teki" kltrlerle iliki a
sndan bireye emperyalizmden, rklktan ve etnikmerkezci likten gayri
pek bir ey sunmadklarn da anmsayacak olursak, yukardaki yaftala
rn ilk actc etkisi biraz azalr. Tm bunlara bal olarak arkiyatlk,
dnyann Avrupa yakas ile Asya yakas arasndaki farkl lk duygusunu
daha kat klmaya ynelik genel kltrel bask1ara yardmc olmu, bu
basklardan yardm grnt. Benim iddiarn u: arkiyatlk, Bat'dan
gsz olduu iin ark'a kararl bir biimde dayatlm olan bir siyasal
retidir temelde; Bat, bu dayatmada, ark'n gszlyle birlikte
farklln da grmezden gelir.
Bu sav daha nce, Birinci Blmde dile getirilmiti; sonraki sayfa
larda sylenen hemen her ey ksmen bunu dorulamay hedefliyordu.
arkiyatlk gibi ark'ta edeer karl olmayan bir "alan"n mevcu
diyeti bile, ark ile Garp'n greli glerini sezdirir. ark'tan sz eden
sayfalarn haddi hesab yoktur, bunlar ark'la etkileimin korkutucu l
de yksek bir dzeye, nicelie ulatnn iaretidir kukusuz; ama
Bat'nn gcnn canalc gstergesi, (onsekizinci yzyln sonlarndan
bu yana) Dou'ya giden Batllar ile Bat'ya giden Doulular karla
trmann olanaksz olmasdr. Batl ordularn, diplomat mfrezelerinin,
tacirlerin, bilim ve arkeoloji seferlerinin hep Dou'ya ynelmi olmala
r bir yana, 1800- 1900 aras, Avrupa'dan slami Dou'ya giden seyyah
larn says karsnda slami Dou'dan Avrupa'ya giden seyyahlarn sa
ys son derece dktr.2 stne stlk, Bat'daki Doulu seyyahlar,
ileri bir kltrden bir eyler renmek, bu kltr karsnda aakalmak
iin oradaydlar; ark'taki Batl seyyahlar ise, yukarda grdmz
gibi, ok farkl trden amalarn peindeydiler. Ayrca, 1 800 ile 1950
arasnda Yaknark' ele alan altm bin civarnda kitap yazld tahmin
edilmektedir; Bat hakknda ark'ta yazlm kitaplarn says bu sayy
la kesinlikle karlatrlamaz. Bir kltrel dzenek olarak arkiyat
lk, batan sona, saldrganlk, etkinlik, yarglama, hakikat istenci, bilgi

B UG N K A R K l Y A T I L I K

217

demektir. ark Bat iin vard ya da pek ok arkiyatya yle geliyor


du; bu arkiyatlarn zerinde altklan ey karsndaki tutumlar,
ya pederahi bir buyurganlkt ya da ak yreklilikle sergilenen bir te
nezzl - eski alarta uramyorlarsa tabii, ama bu durumda da 11kla
sik11 ark onlarn itibar hanesine yazlyordu, acnas modern ark'n
deil. Sonra bir de, Batl aratnaclann almalarna g veren pek
ok kurum ve arac kurulu vard; ark toplumunda bunlara kout hi
bir kurum yoktu.
Dou ile Bat arasndaki bu dengesizliin, deien tarihi rntlerin
bir ilevi olduu aktr. slam, sekizinci yzyldan onaltnc yzyla de
in sren siyasal ve askeri altn anda, hem Dou'ya hem Bat'ya ege
mendi. Sonralar iktidar merkezi Bat'ya kayd; yirninci yzyln son a
nna yaklatmz u dnemdeyse bu merkez gene gerisingeriye Do
u'ya ynelmi gibi grnyor. kinci Blmdeki ondokuzuncu yzyl
arkiyatlna ilikin aklamam, ondokuzuncu yzyln ikinci yar
snda, zellikle gergin bir dnemde kesmitim; arkiyatln ou za
man askda kalan, soyut ve yanstmac ynlerinin, resmi smrgecili
in hizmetinde yeni bir dnyevi misyon duygusu kazanmaya balad
bir dnerndi bu. imdi bu tasary, arkiyatln bu an n anlatmak is
tiyorum; zira, arkiyatln yirminci yzyldaki bunalmiarna ve Do
u'da siyasal, kltrel gcn yeniden canlanmasna dair baz nemli ar
ka plan verileri salayacak bu bize.
Dou'ya dair bir fikir, inan, klie ya da bilgi btn olarak arkiyat
lk ile genel olarak kltrde yer alan dier dnce okullar arasndaki
balantlara eitli vesilelerle deindim. Ondokuzuncu yzyl arkiyat
lndaki nemli gelimelerden biri, ark'a ilikin -ark'n ehvet
dk nl , zorbalk eili mi, sapkn zihniyeti, savsaklama alkanl,
gerilii gibi- temel fikirleri n szlp incelerek zerk ve kar klmaz
bir tutarllk kazanma syd ; yle ki, bir yazarn arkl szcn kul
lanmas, okur iin, ark'a dair zel bir malumat btnn belirlemeye
yetecek bir gndenne oluyordu. Bu malum at btn, ahlaki adan yan
sz ve nesnel geerlilie sahip gibi grnyordu; tarihteki zamandizim
lerlnin kine ya da corafyadaki blgelerinki ne denk bir epistemolojik
stats vard sanki. Dolaysyla, en temel biim iyle ark malzemesi,
herhangi birinin yapt bir keifle sahiden ihJale uram olmuyordu,
keza bu malzemenin tamamyla yeniden deerlendirilmesi gerektii de
dnlmyordu. Tersine, ondokuzuncu yzyl n eitli aratnnaclar
ile kurnaca yazarlarnn almalar, bu temel bilgi btnn daha ak,
daha aynntl , daha ierikli ve " Garbiyathk ..tan daha bariz klyordu.

21X

ARK YATI LIK

Yine de arkiyat fikirler genel felsefi kuramlarla (rnein, insanlk ve


uygarlk tarihine ilikin olanlarla) ve filozoflarn kimi zaman kullandk
lar deyimle birtakm "dnya-varsaymlan"yla ittifak kurabiliyordu;
ark bilgisine katkda bulunan meslekten kimseler, birok bakmdan,
formlleri ile fikirlerini, aratrmaya dayal yaptlan n ve llp biil
mi ada gzlemlerini, kltrel geerlilii dier bilimler iJe dnce
dizgelerinden tretilmi bir dil ve teninolojiyle dile getirne kaygs
duyuyorlard.
Yaptm ayrm, rtk arkiyatlk adn vereceim neredeyse bi
lind (ve kukusuz dokunulmaz) bir kesinlik ile ark toplumuna, dil
lerine, yaznlar na, tarihine, sosyolojisine vb. ilikin olarak aka dile
getirilmi grler arasndadr aslnda - bu ikincisine de ak arkiyat
lk diyeceim. ark bilgisindeki tm deiiklikler, neredeyse sadece
ak arkiyatlkta gerekleir; rtk arkiyatlktaki oybirlii, istik
rar, sreenlik byk lde deimeden kalr. kinci blmde zm
Iediim ondokuzuncu yzyl yazarlannn ark'a dair fikirleri arasndaki
farkllklar, srf ak farkllklarla, biim ve kiisel biem farkllklary
la snrldr; temel ierik farkllklarna rastlanmaz pek. Sz konusu ya
zarlann her biri, ark'n ayr ln, egzantrikliini, geriliini, suskun al
dnnazln, diil nfuz edilebilirliini, miskin boyun eerliini ylece
korudu, bu fikirlere hi dokunmad; (ideolojik dzlemde baklrsa) Re
nan'dan Marx'a ya da en kat aratrnaclardan (Lane ile Sacy'den) en
gl imgelemlere (Flaubert ile Nerval'e) dein ark hakknda yazan
her yazarn ark', Bat'nn ilgisini yneltmesi, yeniden kurmas, hatta
kurtarmas gereken bir yer diye grnesinin nedeni budur. ark, A vru
pa'nn bilimlerdeki, sanatlardaki, ticaretteki ilerlemesinin ana dorultu
sunun dnda kalm bir mekan olarak var oldu. Bundan tr de,
ark'a iyi ya da kt her ne deer yklendiyse, bunlar Bat'nn ark'a
ynelik yksek derecede ihtisaslam ilgisinin birer ilevi olarak kt
ortaya. Yaklak 1 870'lerden yirninci yzyln ilk zamanlarna dein
durum buydu - imdi izniniz1e, ne kastettiimi aklayan birka rnek
sunacagm.
Ondokuzuncu yzyl balarnda, ark'n geriliine, yozluuna, Bat'
nn eiti olmadna dair tezlerin en kolay btnletiideri fikirler, rksal
eitsizliin biyolojik temellerine ilikin fkirlerdi. Dolaysyla, Cuvier'
nin Hayvanlar A lemi'ndeki, Gobineau'nun Essai sur l'inegalite des ra
ces humaines'indeki (nsan Irklarnn Eitsizlii zerine Deneme), Ro
bert Knox'un The Dark Races ofMan'indeki (nsanln Karanlk lrkla
r) rksal snflamalar, rtk arkiyatlkta gnll yoldalar buldu. Bu
....

219

B UGNK ARKIYATILIK

fikirlere, rklarn gelimi ve geri rkiara ya da Avrupal-Ari ve arkl


Afrikal rkiara blnmesinin .. bilimsel" geerliliini n plana karm
gibi grnen bir Darwincilik trevi de eklendi. DolaysyJa, ondoku
zuncu yzyl sonlann a hem emperyalizm yanllar hem de kartlar
tarafndan benzer biimde tartlan emperyalizm sorunu btnyle iki
li bir snflamay, gelimi ve geri (ya da baml) rklar, kltrler, top
lumlar snflamasn srdryordu. Szgelimi, John Westlake'in Chap
ters on the Principles ofInternational Law'unda (Uluslararas Hukukun
Ilkeleri zerine, 1 894), yeryznn "uygarlamam" denen (baka ka
bullerin yan sra arkiyat kabullerin de ykn tayan bir szcktr
bu) blgelerinin gelimi glere eklenmesi ya da bu gler tarafndan
igal edilmesi gerektii iddia edilir. Benzer ekilde, Cari Peters, Leo
pold de Saussure, Charles Temple gibi yazarlarn fikirleri, andokuzun
cu yzyl sonu arkiyatlnda srarla savunulan gelimi/geri ikicili
ine3 dayanr.
Farkl biimlerde geri, yoz, uygarlamam, gee i kneli diye nitelenen
dier tm halklarla birlikte ark halklarna da, biyolojik belirlenirncilik
ile ahlaki-siyasal tlerden olumu bir erevede baklyordu. Byle
ce arkl, Bat toplumunun, ortak kimlikleri en iyi "acnas yaban" diye
tanmlanabilecek elerine (sululara, delilere, kadnlara, yoksullara)
balanm oldu. arkllann grld, arkllara bakld olmad pek;
.
yurt, hatta insan olarak dei], zm lenecek, snrlanacak ya da
smrgeci glerin ak ak topraklanna gz dikmesiyle birlikte- ynetimieri sttenilecek birer sorun olarak grlp incelendiler. Onemli
olan nokta, bir eylerin ark'a zg diye nitelendirilmesinin, zaten dile
getirilmi bir deer bime yargsn, ryen Osmanl mparatorluun
da yaayan haJklar sz konusu oJduunda ise zmni bir eyJen1 plann
gerektirnesiydi. arkl baml rkn bir yesi olduuna gre, hkm
altna alnmalyd: Bu kadar basitti ite. Byle bir yarg ile eylemin fo
cus classicus'u [klasik yer], Gustave Le Bon'un Les Lois psychologiqu
es de l'evolution des peuples'dr (Halklarn Evriminde leyen Psiko
lojik Yasalar, 1 894 ).
Ancak, rtk arkiyatln baka kullanmlar da vard . Eer sz
konusu fikir bei arkltiarn gelimi, uygar glerden ayrlmasna
olanak tand ysa, eer "klasik" ark hem arkiyaty hem de onun mo
dern arkllar karsndaki aldrmazln hakl karmaya hizmet ettiy
se, rtk arkiyatlk da garip (hatta fkelendirici) bir eril dnya anla
yn tevik etti. Buna yukarda, Renan' incelerken yle bir deinmi
tim. ark erkei, iinde yaad, Lane'in izinden giden birok arkiyat

220

A R K Y ATI Ll K

nn horgrye, kaygya benzer birtakm duygutarla bakt cemaatin


btnnden ayr tutularak ele alnyordu. stelik, arkiyatln kendi
si de erkeklere zg bir inceleme alanyd; modem dnemin pek ok
meslek topluluu gibi arkiyatlk da kendini ve konusunu cinsiyeti
at gzlkleriyle gryordu. Bu durum zellikle seyyahlarla romancla
rn yazlarnda aka grlr: Kadnlar, eri I bir hayal gcnden kma
yaratklardr ou zaman. Snrsz ehvetin ifadesidirler, eni konu aptal
drlar, hepsinden nemlisi isteklidirler. Flaubert'in Kk Hanm', ilgi
ekmek zere yeniliklerini ark'tan deviren pornografik romanlarda
(rnein, Pierre Louys'in Aphrodite'i) olduka yaygn bir e olan bu
tr karikatrlerin ilk rneidir. Dahas, mesleini icra eden arkiyat
zerindeki etkisi bakimndan eril dnya anlay, durallk, donukluk ve
ebedi sabitlenme eilimi tar. Geliim, dnm, insani devinim ola
na, ark ile arkldan -szcn tam anlamyla- esirgenir. Bilinen,
eninde sonunda devinimsiz, retimsiz bir nitelik olarak kt bir eberli
lik biimiyle zdeletirilmeye balanr ark ile arkl: Bundan tr
de, ark onaylanacaksa eer, "Dou bilgelii" gibi deyiler kullanlr.
Toplurnlara ilikin zmni bir deerlendineden kltrlere ilikin ge
ni lekli bir deerlendireye aktarlan bu dural erli arkiyatlk, on
dokuzuncu yzyl sonunda, zellikle de slam tartmaya aldnda e
itli biimler ald. Leopold von Ranke ile Jacop Burckhardt gibi saygn
genel kltr tarihileri bile, sanki ele aldklan ey bir dini-siyasal kltr
olduu kadar insanbiimci bir soyutlama da deilmi gibi, lslama, hak
knda kkl genellemeler retmek mmkn ve caizmiesine saldr
yorlard: Ranke Weltgeschichte'sinde (Dnya Tarihi, 88 - 888) sla
mn Germen-Roma halklar tarafndan bozguna uratldn sylyor
du; Burckhardt ise "Historische Fragmente"de ("Tarih zerine Notlar",
yaymlanmam notlar, 1 893) slamn seflliinden, basitliinden, abes
liinden sz ediyordu.4 Bylesi dnsel ilemler, Oswald Spengler'de
ok daha gsterili bir slupla ve evkle gerekletirilmiti; Spengler'in
(tipik rnei Mslman arkl olan) mneccim kiiliine ilikin fikirleri
Der Untergang des Abendlandes'e (Bat 'nn k, 1 9 8-1 922) ve bu
rada savunulan kltr "morfolojisi"ne sinmi durumdadr.
Byk bir yaygnlk kazanan bu ark anlaylarnn dayana, dne
min Bat kltrnde, saliden duyumsanan ve yaanan bir g olarak
ark'n neredeyse hi var olmayyd. Birtakm ak nedenlerden tr
Bat iin ark, hem bir darlld hem de bnyeye katlm zayf bir or
tak konumundayd hep. Batl aratrnaclar ada arkllann ya da
ark'taki dnce ve kltr akmlannn ayrdna vardklar lde, bun-

B U G N K A R K 1 Y A T I L I K

221

lar ya gereklie arkiyat tarafndan getirilen, arkiyatnn can ver


mesi gereken suskun glgeler olarak ya da arkiyatnn grkemli yo
rumlama etkinlii iin yararl, st yarg, alim, gl kltrel irade sfa
tyla arkiyatnn craatlar iin gerekli bir tr kltrel, dnsel prole
tarya olarak alglanyordu. Kastm u: ark tartmalannda ark mev
cut deildi, oysa arkiyat ile onun syledikleri mevcudiyet olarak du
yumsanyordu; ne ki, arkiyatnn mevcudiyetini mmkn klan eyin
ark'n fiili yokJuu olduunu da unutmamamz gerekiyor. "ikame ve
yerine geme" diye adiandnimas gereken bu olgu arkiyatnn ken
disine de, ark' aklama, serimierne iine ok zaman ayrm olsa bile,
almasnda ark' indirgerneye ynelik belirli bir bask yklyordu.
Julius Wellhausen ile Theodor Nldeke'nin yaptlan trnden byk
almalarda, bu almalann byklne tamamen aykr bir biimde
ortaya kan ve yneldikleri konulara neredeyse hepten kara alan o ba
sit, genel ifadeler baka nasl aklanabilir? yle ki, Nldeke I 887'de,
bir arkiyat olarak tm almasnn Dou halklarna dair "olumsuz
kanaatini" teyit etmeye ynelik olduunu beyan edebiliyordu.5 Cari
Becker gibi Nldeke de bir Helenseverdi; Yunan kltr sevdasn, ga
rip bir biimde, sonuta bir ara.trnac olarak inceledii ey olan ark'a
duyduu kesin nefreti aa vurarak gsteriyordu.
Jacques Waardenburg'un ok deerli ve incelikli bir arkiyatlk a
lmas olan / 'Islam dans le miroir de l'Occident'nda (Garp'n Aynasn
da slam) slam imgesinin kurucusu olarak be nemJ.i uzman incelenir.
Waardenburg'un, ondokuzuncu yzyl sonu, yirminci yzyl ba arki
yatl iin gelitirdii aynadaki imge eretilemesi, pek yerinde bir
eretilemedir. Be sekin arkiyatsnn her birinin almalarnda,
son derece tarafgir -hatta, biri hari die drdnde dmanca- bir s
lam tasavvuru vardr; hepsi de islam belirli zaaflannn bir yansmas
diye grntr sanki. Sz konusu aratunaclann her biri derin bir bil
gi birikimine sahipti, her birinin getirdii katknn kendine zg bir bi
emi vard. Bu be arkiyat kendi aralarnda, kabaca l 880'ler ile sa
va aras dneme dein geen sre iinde arkiyat geleneinin en iyi,
en gl rnek1eriydi. Ancak, Ignaz Goldziher'in slamn dier diniere
gsterdii hogrye ynelik beenisi, Hz. Muhammet'in insanbiim
ciliine ve slamn fazlasyla dsal ilahiyatna, hukukuna duyduu nef
retle rselenir; Duncan Black Macdonald'n slami dindarlk ile sadaka
te ynelik ilgisi, "slamdaki sapkn Hristiyanlk" dedii eye ilikin an
layyla hkmsz hale gelir; Cari Becker'in slam uygarln kavra
y biimi, onun islam acnacak lde geri kalm bir kltr olarak

222

A R K I Y A T I L I K

grmesine neden olur; C. Snouck Hurgronje'nin (slamn z sayd)


tasavvufa ilikin son derece incelikli aratrmalar, tasavvufun sakatla
yc snrlanmlna dair insafsz yargtara vardnr onu; Louis Massig
nonun Mslmanln ilahiyatyla, tasavvuf akyla, iir sanatyla kur
duu olaanst zdeleme de, garip bir biimde, bu dinde Tannnn
Hz. isa'da insan suretine girmesi fikrine kar gnahkar bir isyankarlk
olduunu dnmesinden tr, slam karsnda balamaz bir tutum
almasna yol aar. Yntemleri arasndaki ak farkllklar, slamn aa
l konusunda vardklar rtk arkiyat mutabakat kadar nemli
deildir.6
Waardenburg'un almasnn bir baka erdemi de, bu be aratna
cnn, gerekten uJuslararas bir birlik haline gelmi olan ortak bir d
nce ve yntem geleneini paylatn gstermesidir. 1 873'teki ilk
arkiyatlk kongresinden beri bu alann aratrmaclan, birbirlerinin
almalarn takip ediyor, birbirlerinin mevcudiyetini dolayszca du
yumsuyorlard. Waardenburg'un yeterince vurgulamad ey ise, on
dokuzuncu yzyl sonu arkiyatlannn ounun, ayn zamanda siya
sal dzlemde de birbirlerine bal olduklandr. Snouck Hurgronje slam
aratrmalannn hemen ardndan, Endonezya smrgelerindeki Msl
man halkn ynetilmesi konusunda Hollanda hkmetinin danmanl
na getirilmiti ; Kuzey Afrika'dan Pakistan'a dein pek ok smrge
ynetimi, birer slam uzman olarak Macdonald ile Massignon'un pe
inden kouyordu; Waardenburg'un bir yerde pek ksa deindii gibi,
bu be aratrnac, tm Bat dnyasnn ynetim evrelerinde yaygn
etkisi olan tutarl bir sfam tasavvuru gelitiniti.7 Waardenburg'un
gzlemlerine eklememiz gereken ey, bu aratrmaclarn, onaltnc ve
onyedinci yzyllardan beri sregelen eilimi, ark' yalnzca mulak
bir yaznsal sorun olarak deil, Masson-Ourselin deyiiyle "trelere,
dncelere nfuz etmek, tarihin srlarn aa dklmeye zorlamak
iin dillerin deerini gereince zmserneye ynelik salam bir neri"
(''un ferme propos d'assimiler adequatement la valeur des langues pour
penetrer les mceurs et les pensees, pour forcer meme des secrets de
l'histoire")8 olarak da ele alma eilimini yetkinletirmi, nihai, somut
bir incelmilie kavuturnu olmalardr.
Yukarda ark'n ierilip zmsenmesinden, bu etkinliklerio Dante
ile dtHerbelot kadar birbirinden farkl yazarlarca gerekletirildi i nden
sz etmitim. Eski giriimler ile ondokuzuncu yzyln sonuna dein
saliden zorlu bir kltrel, siyasal ve maddi Avrupa giriimi haline ge
len ey arasnda bir fark olduu aktr. Ondokuzuncu yzyl smrge-

BUGNK ARK YATILIK

223

ciliindeki "Afrika kapmas" kesinlikle Afrika'yla snrl deildi el


bette. Keza, Asya aratrnalaryla gemi yllarn ardndan, ark'a n
fuz etmek de, ani, arpc, sonradan akla gelivermi bir dnce deil
di. Hesaba katmamz gereken ey, uzun ve yava bir el koyma sreci
dir; Avrupa'nn y a da Avrupa'daki ark bilinc i, bu sre iinde kendini
metinsel, tefekkre dayal bir bilinten, idari, iktisadi, hatta askeri bir
bilince dntrmt. Temel deiim. uzamsal ve corafi bir deiim
di ya da ark sz konusu olduunda, corafi ve uzamsal kavrayn ni
teliinde ortaya kan bir dei imdi. Avrupa'nn dousunda kalan co
rafi uzam iin kullanlan yzlerce yllk "ark" adlandrnas, ksmen si
yasal, ksmen retisel, ksmen de imgeseldi; bu adlandra, fiili ark
deneyimi ile ark'a zg eylere ilikin bilgi arasndaki zorunlu bir
balantya delalet etmiyordu. Hi kukusuz, Dante ile d'Herbelot'nun
kendi ark fikirleri hakknda, bunlarn kkl bir renimsel (ama varo
lusal olmayan) gelenek tarafndan dorulandklarndan te bir iddiala
r yoktu. Ancak, Lane, Renan, Burton ve ondokuzuncu yzyln dier
yzlerce Avrupal seyyah ile aratnacsnn ark' ele allan nda,
ark ile ark'a zg eylere ynelik ok daha tekli fs iz, hatta sahiplenici
bir tutumun ortaya ktn hemen saptayabiliyoruz. ark'n, arkiyat
tarafndan iinde yeniden kurulduu klasik ve genellikle zamansal
bakmdan rak biimi erevesinde. modem ark'n yaand, incelen
dii ya da hayal edildii o tamamyla gncel biimi erevesinde,
ark'n corafi uzamna nfuz edilmi, bu uzam elden geirilmi ve ele
geirilm iti. Alabildiine hakimane bir B at elinin yllar iinde biriken
etkisi, ark' yaban bir uzam olmaktan kartp bir smrge uzamna
dntrmt. Ondokuzuncu yzyln ikinci yarsnda nemli olan
ey, Bat'nn ark'a nfuz edip etmemesi, ark'a sahip olup olmanas
deil, ngilizler ile Franszlann bu ii nasJ yaptklar konusundaki ka

naat/eriydi.
ark hakknda yazan ngiliz yazar, dahas ngiliz smrge yneticisi,
yerliler grnte Fransa'nn ve Fransz dnce tarznn ekim alann
da olsalar bile, hi kukusuz ngiliz gcnn gerekten nfuzunu artr
makta olduu bir blgeyle urayordu. Gelgelelim, ark'n mevcut
uzam sz konusu olduunda ngiltere fiilen oradayd ama Fransa.
arkl hdkleri batan karan uar bir fettan gibi salnmak dnda
yoktu ortalkta. Uzamsal tutumlarda ortaya kan bu nitelik farknn.
Lord Cromerin sz etmekten pek holand bir konuda syledii u
szlerden daha iyi bir gstergesi olamaz:

224

ARK Y ATI LIK

Fransz medeniyetinin Asyallar ve Dou Akdenizliler iin zel bir ekicilik


ar etmesinin sebebi ortada. Fransz medeniyeti, ngilizler ile Almanlarnkin
den daha cazip aslnda stelik taklit edilmesi de daha kolay. Toplumsal yalnz
hyla, muhafazakar grleriyle, elcingen, utanga lngilizi, en akrak, koz
mopolit, utangalk kelimesinin anlanun dahi bilmeyen, her nne gelenJe on
dakikada gya sk fk ahbap olan Franszla karlatnn. Yan cahil arkl, In
gilizin her durumda samimi davranma meziyetine sahip olduunun, ama Fran
szn ou zaman sadece rol yaptnn farkna varamaz. ngHizi souk souk
seyreder, Fransznsa kolianna atlr.

Buradan itibaren cinsel imalar -neredeyse doallkla geliir. Fransz


gler yzl, nkteli, latif ve zevk sahibidir; ngiliz ise gayretke, al
kan, Bacon'c ve titizdir. Cromer'in savunmas, Msr'da gerek varl
olmayan Fransz ayartcln n karsndaki ngiliz salamlna daya
nr tabii.
Dnsel yetenei zayf Msrlnn {diye srdrr szlerini Cromer], Frans
zn akl yrtmelerinin temelinde ou zaman baz hatalann yattn grmeyi
beceremernesi ya da Ingilizi n, Almann gayretke, cazibesiz alkanlndansa
Franszn gayet yzeysel parlakln tercih etmesi alacak bir ey olabilir mi
hi? Franszlarn idari sistemlerindeki nazari mkemmellie, incelikli aynntla
ra, ortaya kabilecek her muhtemel meseleyi halletmek iin yapld ak olan
hazrlklara tekrar bir gz atn. Bu vasflan, ngilizlerin birka asli konuda kural
lar getiren gerisini, binlerce aynnty da ahsi takdire brakan icraat sistemleriy
le karlatnn. Yan cahil Msrl, haliyle, grnte daha mkemmel, ileyii
daha basit olduu iin Franszlan n sistemini tercih eder. Dahas, ngilizin, onun
uramak mecburiyelinde olduu hakikatiere uygun den bir sistem gelitir
mek istediini, halbuki Franszlann idare usullerini M sr'a tatbik etmekteki
esas mahzurun, hakikatierin hazr sisteme uydurulmas olduunu da anlayamaz.

Msr'da gerek bir ngiliz mevcudiyeti olduu iin, bu mevcudiyet


Cromer'e gre- Msrlnn zihnini eitmekten ok " ahsiyetini ekillen
dirmek" zere orada olduu iin, Franszn gelge cazibesi "biraz suni
bir cazibeye" sahip bir cici kz sevimliliiyken, ngiliz "belki ahlaki de
eri daha yksek ama d grn cici kz kadar ho olmayan ciddi,
yan ban alm bir mrebbiye"nin cazibesini tar.9
Cromer'in ciddi ngiliz dad ile Fransz koket arasnda kurduu kar
tln altnda, ngilizlerin ark'taki yerleimlerinin mutlak ayncal
yatar. "Onun [ngilizin] uramak zorunda olduu hakikatler", bunlar
ngilizlere ait olduu iin, havai Franszn ynelebilecei herhangi bir
eyden ok daha karmak, ok daha ilgintir. Cromer, Modern Msr'
nn ( 1 908) yaymlanmasndan iki yl sonra, Ancient and Modem lmpe
ria li wn de (Eski ve Modern Emperyalizm) felsefi dncelerini de et.

'

B U G N K A R K l Y A T I L I K

225

raflca koydu ortaya. Ak asimilasyon, smr, bask siyasetleriyle


birlikte Roma emperyalizmiyle karlatrldnda ngiliz emperyaliz
mi, biraz sulandrlm olsa da yelenir bir emperyalizm gibi geliyordu
Cromer'e. Ancak ngilizler, "fazlasyla donuk, zensiz, ama nevi ahs
na mnhasr bir Angio-Sakson tarz uyarnca" imparatorluklan "iki ze
min arasnda, yaygn askeri igal ile [bamh rklar iin] milliyet ilkesi
arasnda" kararsz kalm gibi giinyor olsa bile, belli konularda yete
rince kararlydlar. Fakat sz konusu kararszlk da kuramsal bir karar
szikt eninde sonunda; zira uygulamada Cromer de Ingiltere de oyunu
"milliyet ilkesi "nin aleyhine kullanmt. Buna bal, dikkate alnmas
gereken baka eyler de vard. Bir kere, imparatorluktan vazgeilecek
deildi. Hem sonra ngiliz erkekleriyle ngiliz kadnlarnn yerli halk
tan kiilerle evlenmesi istenecek ey deildi. ncs -bana kalrsa
en nemJisi- Cromer'in kanaatine gre, Dou smrgelerindeki ngiliz
mparatorluu mevcudiyeti, Doulu toplumlarn ve zihinlerin zerinde
-tufan yaratmasa da- hep srecek bir etki brakmt. Cromer'in zihnin
de Bat'nn ark topraklarna nfuz etmesi o kadar gl bir fikirdi ki,
sz konusu etkiyi dile getirmek iin neredeyse ilahiyata zg bir eretiI erne kullanyordu: Uzerinden Bat'nn bilimsel dnce ykl soluunun bir kez estii, geerken de ebedi bir iaret brakt lke, asla eskisi
gibi kalamaz." 1 0
Ne ki, bu gibi konuJarda zgn bir dnsel yetenek olmaktan ok
uzakt Cromer. Grd ey ile bunu dile getiri biiminin, hem impa
ratorluun ileri gelenleri hem de aydn evrelerdeki meslektalan ara
snda genel bir geerlilii vard. Cromer'in genel vali olan meslektalar
Curzon, S wettenharn ve Lugard sz konusu olduunda bu mutabakat
ak biimde geerliydi. zellikle de Lord Curzon'n srekli kulland
dil, imparatorluun lingua franca'syd; ngiltere ile ark arasndaki
ilikiyi, Cromer'inkinden bile daha rahatsz edici bir slupla mlkiyet
ten, tam anlamyla eticin bir smrge efendisinin mal olan geni bir
corafi uzamdan dem vurarak resmediyordu. Bir vesileyle dile getirdii
zere, ona gre Imparatorluk "ihtiraslarn yaratt bir ey" deildi, "her
eyden nce, byk bir tarihi, siyasal, toplumsal gerekti." 1 909'da,
Oxford'da toplanm mparatorluk Basn Konferans'nn delegelerine
hatrlatnada bulunuyordu: "Valilerinizi, yneticileri n izi, hakimlerinizi,
ayrca retmenlerinizi, vaizlerinizi ve avukatlannz burada eitip yol
luyoruz size." Curzon'a gre, bu neredeyse pedagojik imparatorluk g
ii nn Asya'da, onun deyiiyle "durup dndren" zel bir arka pla
n vard.

..

226

ARKYATILIK

Bazen bu byk imparatorJuk fabrikasn Tennyson'n "Sanat Saray"na ben


zer dev bir yap olarak resmedesi m geliyor: Bu lkede, ngiliz eliyle atlm, n
gilizlerin elinde kalmas gereken temelleri var yapnn, stunlan ise smrgeler
oluturuyor, tm bunlan da Asya ii usuz bucaksz bir kubbe kaplyor.
Kafalarnda Tennyson usul byle bir S anat Saray tayan Curzon
ile Cromer, bir ark aratrmalar okulunun kurulmasn kabul ettirnek
iin 909'da kurulmu bir komitenin ateli yeleriydiler. Curzon, yana
yakla, Hindistan'daki "ktlk turlar" srasnda yerel dili bilmenin fay
dalanndan yoksun kaln anlatyor, ark aratrmalarnn ngilizlerin
ark'taki sorumluluunun bir paras olduunu savunuyordu. 27 Eyll
1 909'da Lordlar Karnarasnda unlar sylyordu:
Dou insannn yalnz dillerine deil, trelerine, hissiyatna, geleneklerine,
tarihine, dinine de aina olmamz, Dou ruhu diyebi1eceimiz eyi anlama ma
haretimiz, kazanm olduumuz mevkii gelecekte de koruyabilmemizi salaya
cak tek dayanaktr; bu mevkii salamlatnak iin atlabilecek hibir adm,
Majestelerinin Hkmetinin ilgisine ya da Lordlar Karnarasnda tartlmaya
layk olmayan bir mesele saylamaz.
Curzon, be yl sonra, bir Mansion House konferansnda meramn
ak seik dile getirir sonunda. ark aratnalan dnsel bir lks de
ildir; bunlar, der Curzon,
mparatorluk iin byk bir mecburiyettir. Bana sorarsanz, Londra'da byle
bir okulun [sonradan Londra niversitesi ark ve Afrika Aratrnalan Okulu
olacak olan ark aratunalan okulunun] kurulmas, mparatorluun zorunlu
tehizatnn bir parasdr. u ya da bu ekilde birka yln Dou'da geirni
olan, bunu yaamnn en mutlu dnemi sayan, ister byk ister kk olsun ora
da yerine getirdii grevi bir ngilizin omuzlan na yklenebilecek en byk so
rumluluk addeden bizler, milli donarunumzda muhakkak kapabimas gereken
bir gedik olduunu hissediyoruz; mali destek ya da baka bir fiili, arneli yar
dmla bu gedii kapama iinde rol oynayacak Londral yetkililer de, mparator
lua kar yurtseverlik grevlerini yerine getini olacaklar, insan nesiinin da
vasn, manevi deerlerini ycelteceklerdir. 12
Curzon'n ark aratrmalarna dair fikirleri, ok byk lde, ngi
lizlerin o altn alanndaki faydac Dou smrgeleri ynetimlerinden
ve bu smrgelere ilikin felsefelerinden mantksal olarak tretil mitir.
Bentham ile (baba-oul) James ve John Stuart Mill'in, ark'taki (zel
likle de Hindistan'daki) ngiliz ynetimi zerinde byk bir etkisi var
d, bu etki bir sr "gereksiz'' dzenlemenin ve icadn ortadan kaldrl
masn salamt; bunlarn yerine de, Eric Stokes'un inandnc akla
ntasnda gsterildii gibi, Dou'daki ngiliz ynetiminin felsefeleri

B UG NK AR K Y ATI L I K

227

olan liberalizin ve Protestan ahlaknn mirasyla birleen faydaclk, e


itli yasal, cezai nizamnamelerle donanm gl bir idarenin, snrlar
ile toprak gelirleri gibi konulara ilikin bir retiler sisteminin, her ta
rafta sarslmaz, denetleyici bir imparatorluk yetkesi kurulmasnn akli
nemi zerinde dunutu. 1 3 Tm sistemin temel ta, srekli yetkinle
tirilen bir ark bilgi siydi ; bylelikle geleneksel toplumlar tez elden
modem ticari toplumlar haline getirilirken, ngilizlerin pederahi dene
timlerinde hibir eksilme, keza hkmet gelirlerinde de hibir d ol
mayacakt. Ancak Curzon, pek de kibar saylamayacak bir deyi bii
miyle ark aratrmalarndan "mparatorluun zorunlu tehizatn diye
sz etmekle, ngilizler ile yeriiierin ilerini yrtmelerin i, yerlerini ko
rumalarn salayan i akitlerine de sabit bir imge getirni oluyordu.
Sir Willia m Jones'un zamanndan beri ark, ngiltere'nin hem ynettii
hem de hakknda bilgi sahibi olduu bir eydi: Corafya-bilgi-iktidar
akmas -ngiltere daima efendi konumunda olmak zere- tamamlan
mt. Curzontn yapt gibi Dou'nun "alimlerin hibir zaman akademik nvanlar alamadklan bir Universite" olduunu sylemek, Dou'
nun neredeyse sonsuza dein orada kalacak birilerinin mevcudiyetini
gerektirdiini dile getirmenin bir baka yoluydu.14
Ne ki, ark'taki ngiliz mevcudiyetine ynelik daimi (belki de ok
nemli saylmayacak) bir tehdit oluturan, aralarnda Fransa ve Rusya'
n m da bulunduu Avrupal gler vard. Curzon, tm byk Batl dev
letlerin dnyay ngiltere'nin grd gibi grdnn kesinlikle far
kndayd. Corafyann -akademik bir konu olarak artk bitmi hali iin
Curzon'n kulland deyile- "kasvetli, aynntda boulan" bir bilim ol
maktan kp "en kozmopolit bilim" haline gelmesi, yeni Bat tercihi
nin, yaygn tercihin kesin kantyd. Curzon'n I 9 1 2'de, bakan olduu
Corafya Derneinde unlar sylemesi bouna deildi:

Corafya alannda, yalnzca retim tarz ile yntemlef asndan deil, ka


muoyunda salanan saygnlk asndan da mutlak bir devrim oldu. Bugnlerde
corafi bilgiyi, genel olarak bilginin ok temel bir ksm sayyoruz. Byk do
al glerin etkilerini, nfus dalmn, ticaret artn, srurln uzanmn,
devletlerin geliimini, eitli grnm1eriyle insan enerjisinin parlak baanian
n corafyann yardmyla anlyoruz, kald ki bunlan anlamann baka bir yolu
da yok.
Biz corafyay tarihin hizmetkan olarak gryoruz . ... Aynca, iktisat ile si
yasetbilimin kz kardeidir corafya; bu dalda alma yapmaya girimi olan
bizler, her birimiz bitiyoruz ki, insan corafya alanndan aynid anda kendini
jeolojinin, hayvanbilimin, etnolojinin, kimyann, fiziin ve bu soy bilimlerin
neredeyse hepsinin snrianna varm bulur. Dolaysyla, corafyann bilimle-

A R K I Y A T I L I K

228

rin en banda geldiini, doru bir yurttalk anlay iin gerekli olan donan
mn bir paras, kamusal insan retmenin vazgeilmez bir tamamlaycs oldu
unu sylerken haklyz. l5

Corafya, z gerei, ark'a dair bilginin maddi temeliydi. ark'n


tm rtk ve deimez aync zellikleri, ark corafyas zerinde yk
seJiyordu, ark corafyasna kk salmt. Dolaysyla, corafi ark bir
yandan sakinlerini besliyor, bunlarn ayrc zelliklerini gvence altna
alyordu, bir yandan da -rgtlenmi bilgi dallarnda ok sk aa vu
rulan amazlardan biri uyarnca- Dou Dou olarak, Bat da Bat ola
rak kalsa bile Bat'nn ilgisini tevik ediyordu. Corafyann kozmopo
litlii, bu bilimin, dnyann geri kalanyla ilikisi ak bir agzllk
ilikisi olan Bat'nn btn iin tadJ gene] nemden kaynaklanyor
du Curzon'a baklrsa. Ancak corafya merak, anlamaya, tespit etme
ye, aa karnaya ynelik epistemolojik bir itkinin ahlaki yanszl
n da alabilirdi Karanln Yrei'nde Marlow'un itiraf ettii harita
tutkusu bunun bir rnei dir.
-

Saatlerce Gney Amerika'y, Afrika'y ya da Avustralya'y inceleyip o keif


heyecannda kendimi kaybederdim. O zamanlar yeryznde pek ok bilinme
yen alan vard; bunlardan harita zerinde zellikle davetkar grnen (hepsi y
le grnr ya) birine rasgeldiimde, parmam zerine bastnp "bydm
zaman oraya gideceim" derdim. t6

Marlow'un bunlar sylemesinden aa yukan yetmi yl nce La


martine, harita zerinde bo alan olarak grnen yerlerin yertilerin top
raklar olmasn hi tasa etmemiti; keza, kuramsal dzlemde de, svi
re kkenli Prusyal bir uluslararas hukuk otoritesi olan Emer de Vattel,
1 758'de Avrupa devletlerini sadece gebe kabHelerin y8ad toprak
lar sahiplenmeye davet ettiinde herhangi bir kayg tamyordu kafa
smda. 1 7 nemli olan, sradan fetihleri bir fikirle yceltmek, daha ok
corafi. uzam edinme arzusunu, uygar ya da uygar olmayan halklar ile
corafya arasndaki zel ilikiye dair bir kurama dntrmekti. Ancak
bu ussallatrmalarda Franszlarn da belirgin bir katk pay vard.
Ondokuzuncu yzyln sonlarnda Fransa'da, siyasal koullar ile d
nsel koullar, corafyay, corafi speklasyonu (her iki anlamyla
birden speklasyonu*) cazip bir ulusal elence klmaya yetecek kadar
akyordu. Avrupa'nn genel kanaat ortam umut vericiydi; kukusuz
ngiliz emperyalizminin baanlar konusunda fazla sze gerek yoktu.
Ne ki ngiltere Fransa'ya ve Fransz dnrlerine, Fransa'nn ark'ta az
* speklasyon hem kurgu hem de vurgun anlamna gelir. (.n.)

B UG N K A R K Y ATI L I K

229

ok baarl bir emperyalist rol stlenmesini bile engellemek peindey


mi gibi grnyordu hep. Fransa-Prusya Sava ncesinde ark'a dair
siyasal hsnkuruntular pek boldu; bunlara kaplanlar da sadece ozan
lar, romanclar deildi. rnein, Saint-Marc Girardin 1 5 Mart l 862'de
Revue des Deux Mondes 'da (ki Dnya Dergisi) unlar yazmt:
La France a beaucoup a faire en Orient, parce que l'Orient attend beaucoup
d'elle. Il lui demande meme plus qu'elle ne peut faire; il lui remettrait volontiers
le soin entier de son avenir, ce qui serait pour la France et pour I'Orient un grand
danger: pour l a France, parce que, disposee A prendre en main la cause des po
pulations souffrantes, elle se charge le plus souvent de plus d'obligations qu'elle
n'en peut remplir; pour J'Orient, parce que out peuple qui attend sa destinee de
l'etranger n'a jamais qu'une condition precaire et qu'il n'y a de salut pour les na
tions que celui qu'elles se font elles-memes.s
Fransa'nn ark'ta yapaca ok ey var, nk ark Fransa'dan ok ey bek
liyor. Dahas Fransa'nn yapabileceinden fazlasn istiyor ondan mmkn ol
sa, btn geleceini seve seve Fransa'nn ellerine brakrd. Ama bu Fransa iin
de ark iin de byk bir tehlikedir: Fransa iin tehlikelidir, nk ileli halkia
nn davasn stlenmeye hazr olan Fransa, kaldrabileceinden ar bir ykm
lln altna girer; ark iin tehlikelidir, nk kaderini yabanclann ellerine
brakan hibir halk belini dorultamamtr. Uluslann selamete kavumasnn
tek yolu, bu selameti kendi baanna yaratmalan dr.
Byle bir gr karsnda Disraeli, sk sk dile getirdii gibi Fran
sa'nn Suriye'de (Girardin'in yazsnda sz edilen ark Suriye'dir za
ten) sadece birtakm .,duygusal karlar" olduunu sylerdi kukusuz.
Bu "ileli halklar" edebiyat, Napolyon'un, Trklere kar ve slam ad
na kendi yararianna olduunu syleyerek Msrllara yardm tekli fnde
bulunduunda kulland bir eydi tabii ki. 1 830-40-50 ve 60'1arda ark'
n iteli halklar Suriye'deki Hristiyan aznikiarta snrlyd. L'Orient'
n kurtarlma talebiyle Fransa'ya bavurduunu gsteren hibir kayt da
yoktu. Franszlarn ark yolunu ingiltere'nin tkadn sylemek ok
daha gereki olur; zira, Fransa ark'a kar sahiden bir ykmllk du
yuyor olsa bile (nitekim byle bir ykmllk duyan birtakm Fransz
lar da vard), Hindistan'dan Akdeniz'e dein uzanan, ngiltere idaresin
deki dev toprak paras ile ngiltere arasna girnek konusunda Fran
sa'nn yapabilecei pek bir ey yoktu.
1 870 savann Fransa'da yaratt en nemli sonular arasnda, co
rafya derneklerinin gsterdii olaanst geliim ile etkin bir biimde
yeniden gndeme getirilen toprak edinme talebi de vard. 87 'in sonla
rnda Societe de geographie de Paris (Paris Corafya Dernei), artk
"bilimsel kurgulamalar"la snrl kalmayacan ilan etti. Yuttalar top-

230

A R K Y A T I L I K

luluuna, "eski stnlmzn, barbarlk karsnda uygarl zafere


ulatrma ... rekabetinden ekiirliimiz gnden beri tartmal olduunu
unutmama" uyansn getirdi. Corafya hareketi diye anlmaya balanan
eyin liderlerinden biri olan Guillaume Depping 88 l 'de, 1 870 sava
srasnda "galip gelenin bilgi" olduunu, yani gerek zaferierin Fransz

larn stratejik savrukluklar karsnda Prnsya'nn bilimsel corafyas


nn kazand zaferler olduunu iddia etmiti. Devletin

Journal offici

el i (Resmi Gazete), corafi keifler ile smrgecilik maceralannn er


'

demlerini (ve getirdii kazanlar) temel konu edinen saylar yaymia


yp duruyordu art arda; yurttalar, ayn sayda de Lesseps'ten "Afrika'
daki frsatlar" , Garnier'den de "Mavi Nil'in [Bahr'l Ezrak] kef"ni

renebiliyorlard. Bilimsel corafYa ksa srede yerini, bilimsel baarlar


ve uygarlk baaniarna bah ulusal gurur ile ham saylabilecek bir kar
drts arasndaki balantnn basksyla smrge edinimine destek ol
maya ynlendirilecek olan "ticari corafya"ya brakt. Bunun ateli des
tekilerinden birinin deyiiyle, "corafya dernekleri, bizi kendi kylar
mza zincirleyen uursuz tlsm krmak zere kurulmutur." Bu zgr
letirici araya yardm olsun diye eit eit tertipler gelitiriidi uzun
uzad ya; bunlar arasnda, -yaygn deyile "inanlmaz baar "s grn
te, akl yrtmeterin zirvesine vamu bir bilimsel dnceyi sergile
yen- Jules Verne'in "dnya apnda bir bilimsel keif kampanyasna"
nc tayin edilmesi, Cezayir ile Senegal'i demiryoluyla birbirine "ba
lama" -tasar sahiplerinin deyiiyle "elik erit"- tasans ve Kuzey Af
rika sahilinin hemen gneyinde engin, yeni bir deniz yaratma plan da
vard .19
Ondokuzuncu yzyln son otuz ylnda Fransa'da duyulan yaylma
hevesi, byk lde, 870-7 1 'deki Prnsya yenilgisini telafi etmek gibi
ak bir istekten ve gene ayn derecede nemli bir dier arzudan, ngi
lizlerin emperyal baarlarn yakalama arzusundan kaynaklanyordu.
kinci arzu ylesine gl, ngilizler ile Franszlarn ark rekabeti gele
nei ylesine kklyd ki, Fransa iin ngiltere tam anlamyla bir takn
t olmutu sanki; ark'la balantl her konuda ngiltere'ye yetiip onu
geme kaygs vard Fransa'da. 1 870'1erin sonunda Societe academique
indo-chinoise (Akademik inbindi Dernei) hedeflerini yeniden dile
getirirken, "inhindi'ni arkiyatlk alanna sokmak" nemli grl
mt. Niye? Cochinchine'i (Vietnamllarn Nam Ky diye adlandrdk
lan Gney Vietnam'n bir blm) bir "Fransz Hindistan" haline getir
mek iin. Smrgeler bakmndan Fransa'nn ngiltere karsndaki
uzun sreli ve belirgin gerilii bir yana, Prusya Savandaki askeri ve ti-

B UGNK ARKYATIL I K

23 1

cari zayflk bileiminin faturas, askerler tarafndan, Fransa nn nemli


smrgelere sahip olmamasna kanhyordu. nde gelen corafyac...
lardan La Ronciere Le Noury'nin iddiasna gre, "Batl rklarn yayt...
ma gc, bu gcn byk davalar, eleri, insan yazglar zerindeki
etkileri, gelecekteki tarihiler iin gzel bir aratrna konusu olacak...
tr... Ne ki, smrge yayln ancak beyaz rklarn kendilerini yolculuk
zevklerine (bu onlarn dnsel stnlklerinin bir gstergesiydi) koy...
vermeleri halinde ortaya kabilirdi. 2o
Bu gibi tezler, genel kabul gren bir grle, ark'n srlp ekile...
cek, hasad alnacak, korunacak bir corafi uzam olarak grlmesiyle
sonuland. Buna kout olarak. ark'a ilikin ekip bime imgeleri, aleni
cinsel ynelim imgeleri de oald. te Gabriel Charmesn 1 880'de ka...
leme ald tipik bir i dkrne rnei:
Bizim artk ark'ta olmayacanuz, dier byk Avrupa devJetlerinin orada
olaca gn, Akdeniz'deki ticaretimiz, Asya'daki geleceimiz, gney limanla
nndaki faaliyetlerimiz asndan her ey sona erecek. Ulusal zenginliimizin en
verilnli kaynaklarndan biri kuruyacak . [Vurgulama bana ait.]

Bir dier dnr, Leroy-Beaulieu, bu felsefeyi daha da inceltmiti:


Bir toplum, yksek bir olgunluk ve g dzeyine ulatnda smrgeler ku ..
rar; can verdii yeni toplumu dller, korur, iyi geliim koullannda yaatr ve
ergenlie kavuturur. Smrge kurmak, toplumsal psikolojinin en karmak, en
hassas olayJanndan biridir.

Bu kendini yeniden retme-smrge kurma denklii, biraz netarneli


bir dnceye, modem bir toplumda canl olan ne varsa hepsinin, bu
toplumun "bereketli etkinliklerinin takn da akyla byd" fikri
ne vardnt Leroy...Beaulieu'y. Bundan tr de unlar sylyordu:
Smrgeletinne, bir halkn yaylm gcdr; o halkn yeniden retme g..
cdr; uzarnda genilemesi, oalmasdr; evrenin ya da evrenin byk bir k s..
mn n, o halkn diline, trelerine, fik.irlerine, hukukuna tabi khnmasdr.

Burada nemli olan, ark gibi zayf ya da az gelimi blgelerin uza


mnn, Franszlarn ilgisi ne. nfuz etmesine, dllernesi ne -ksacas s
mrgeletinesine- davetiye karan bir ey olarak grlmesidir. Co...
rafya anlaylar, hatlar hudutlar iinde tutulan ayr btnlkleri, hem
dz hem mecazi anlamda ortadan kaldrd .. Plan ark ile Garp corafi
snrlanndan kurtarmak olan de Lesseps gibi ufku geni giriimciler ka
dar Fransz aratmaclar, yneticileri, corafyaclan, ticari temsilcile...
ri de bereketli etkinliklerini, uygun biimde uzanm, diil ark'a aktt-

232

A R K Y A T I L I K

lar. Hem saylar hem de yelerinin miktan Avrupa'daki tm emsalle

rinden iki kat fazla olan corafYa dernekleri vard; Comite de I'Asie
franaise (Fransz Asyas Komitesi) ile Comite d'Orient (ark Komite
si) gibi gl rgtler vard; Asya Derneinin ba ektii, rgtlenme
leriyle, yeleriyle niversitelere, enstitlere, hkmetlere iyice kk sal
m olan bilimsel aratnna dernekleri vard. Bunlarn her biri kendine
zg bir biimde ark'taki Fransz karlann daha gerek, daha maddi
kld . Neredeyse tm bir yzyl boyunca srn olan, artk edilgen bir
ark aratnnas diye grlen ey, ondokuzuncu yzyln son yimi y
lnda Fransa'nn ulustesi sorumluluklarn stlenmesiyle birlikte sona
ermek zorunda kald.
ark'n, ngilizler ile Franszlarn karlannn gerek anlamda rt
t tek ksmnda, artk can ekien Osmanl mparatorluunun toprak
larnda, bu iki dman atmalarn kendilerine zg ve neredeyse ku
sursuz bir uyumla srdrn1eyi becerdi. ngiltere Msr ile Mezopotam
ya'dayd; Akdeniz ile Hindistan arasnda uzanan dev toprak parasnn
ounun yan sra, yerel (ve gsz) liderlerle yaplan bir dizi szde an
lama sayesinde, Kzl Deniz'in, Basra Krfezinin, Svey Kanalnn
denetimini de ngiltere almt. te yandan Fransa, de Lesseps'in Kanal
baarsn yineleyen tertipleri uygulamaya koymak zere arada bir inie
gemesi dnda, ark'n ancak semalannda salnmaya yazglyd sanki;
bu tertipierin ou, bir lde ngiliz topraklanndan gemesi planlanan
Suriye-Mezopotamya hatt gibi demiryolu tasanlanyd. Aynca Fransa
kendini, Hristiyan aznlklarn -Marunilerin, Keldanilerin, Nasturile
rin- koruyucusu addediyordu. Ama yine de ngiltere ile Fransa, vakti
geldiinde Asya'daki Trk topraklannn paylalmas gerektii konu
sunda ilke anlamasna vard. Birinci Dnya Sava ncesinde ve sava
srasnda gizli diplomasi, Yaknark' nce etki alanlarna, ardndan da
mandalara (ya da igal edilmi topraklara) blmekte kararlyd. Fran
sa'da corafya hareketinin hzl zamanlarnda biimtenmi olan yayl
maclk fikri, byk lde, Asya'daki Trk topraklann paylama
planiarna kilitlenmiti; o kadar ki, 19 14'te Paris'te, bu hedefe ynelik
"grkemli bir basn kampanyas balatld."22 ngiltere' de, ark' blme
nin en elverili yollarn aratrp siyaset nerme yetkisiyle donatlm
birtakm komiteler kuruldu. Bunsen Komitesi gibi komisyonlar, ortak
ngiliz-Fransz ekiplerini oluturacakt; bunlarn en nls Mark Sykes
ile Georges Picot'nun liderlik ettii ekipti. Corafi uzarnn eit bll
mesi, ayn zamanda ngiliz-Fransz rekabetini lml hale getirmeyi de
amalayan bu planlarn temel kuralyd. Zira, Sykes'n bir anma toplan-

BUGNK ARK YATILIK

tsnda dile getirdii gibi,


er ge bir Arap ayaklanmasnn ortaya kaca, eer bu ayaklanmann nimet
yerine felaket olmas i stenmiyorsa Franszlarla aramz daha iyi tutmamz ge v ... akt ..23
rektg
.

Husumet sryordu. Bu husumete bir de, uluslarn kendi kaderlerini


tayin hakkna sahip olmasn ngren Wilson programnn kkrtcl
eklendi; bizzat Sykes'n da dile getirecei gibi, bu program, Byk
Devletler arasnda ortaklaa kurulan smrgeletirme ve paylama ter
tiplerinin temel atsn hkmsz klacak gibi grnyordu. Burada,
Yaknark'n yirninci yzyl balanndaki aprak, derin ekineli ta
rihini, yazgsnn Byk Devletler, yerli hanedanlar, eitli milliyeti
partiler ile hareketler ve siyonistler arasnda belirleniini ele almak yer
siz olur. Konumuz asndan daha nemlisi, arkn grlmesine arac
lk eden, Byk Devletlerin edimlerinin de kayna olan zel epistemo
lojik erevedir. nk, aralarndaki farkllklara ramen ngilizler i le
Franszlar ark', kaderi zerinde geleneksel bir yetkileri olduuna
inandklan corafi -aynca kltrel, siyasal, nfusbilimsel, sosyolojik,
tarihsel- bir varlk olarak gryorJard. OnJar iin ark ani bir keif,
salt bir tarihsel rastlant deildi kesinlikle; Avrupa'nn dousuna den,
asli deeri hep ayn ekilde Avrupa'nn diliyle, daha dorusu Avru
pa'nn -Avrupa bilimi nin, aratraclnn, kavray biiminin, yne
timinin- ark' o gn olduu ey haline getire erefini tama iddias
glmesini salayan dille tanmlanan bir aland . Bu da modern arkiyat
ln baars oldu - bunun bile isteye yaplp yaplmadnn burada
konumuzia ilgisi yok.
Yirminci yzyln balarnda arkiyatln ark' Batya sunmak
iin kulland iki temel yntem vard1. Bunlardan biri, modern eitimin
yaygntama olanaklarndan, bilgiye dayal mesleklerdeki, niversite
lerdeki, meslek derneklerindeki, keif ve corafya kurulularndaki, ya
ynclk sanayiindeki yaylma dzeneklerinden yararlanmakt1 . Daha
nce de grdmz gibi tm bunlar, tasavvurlarnn toplamyla bir
ark z oluturmu olan nc aratnnaclarn, seyyahlann, azanlarn
saygn yetkeleri zerine kurulmutu; byle bir ark'In reti dzeyinde
ya da yinelenen kalp szlerde aa kmas, burada rtk arkiyat
lk diye adlandrdm eydir. rtk arkiyathk, arka dair herhangi
bir yargsn dile getinnek isteyen kiiye, kullanlabilecek ya da daha zi
yade harekete geirilebilecek, eldeki somut durum iin i ncelikli bir sy
leme dntrlebilecek bir dillendinne olana salyordu. Nitekim,

234

A R K I Y AT I L I K

Balfour 9 1 O'da A vam Karnarasnda arkllar hakknda konuurken,


hi kukusuz, zamannn geerli ve ussall tescilli dilinde bulunan dil
lendine olanaklarn tayordu zihnin de; bu sayede "arkl" denen bir
ey adlandrlabiliyor, bu ey hakknda fazla bir mulaklk tehlikesi ol
makszn konuulabiliyordu. Ancak, her dillendirme olana ile bunla
rn mmkn kld her sylem gibi rtk arkiyatlk da, kkten mu
hafazakard yani, kendini muhafaza etmeye adanmt. Kltrn nesilden nesile aktarlan bir parasyd; gerekliin bir ksmna ilikin bir
dil olmak konusunda geometriden ya da fizikten kalr yeri yoktu. arki
yatlk varoluunu, aklna, ark' almlayabilirliine deil, ark
zerindeki kurucu g istenci konusunda tad isel, yineleyici tutar
llna dayand nnut. Byle bir yol tutmakla da, devrim leri, dnya sa
valar n, imparatorluklarn gerek anlamda paralanmasn atiatp
ayakta kalabilmiti.
arkiyatln ark' Bat'ya sunmasn salayan ikinci yntem ise,
kayda deer bir yaknlamann rnyd. arkiyatlar yllar boyu ark
hakknda konumular, metinler evirmiler, -taklide gelmez yabanc
lklarndan tr Avrupa iin mehul kalan akademik nesneler olarak
uygarlklan, dinleri, hanedanlar, kltrleri, zihniyetieri aklamlard.
arkiyat, Renan ya da Lane gibi, toplumdaki grevi yurttalar iin
ark' yorumlamak olan bir uzmand . arkiyat ile ark arasndaki ili
ki, bir yorumsama ilikisiydi temelde: Uzaklarda kalm, zar zor anla
labilecek bir uygarln ya da kltr anbnn karsnda duran arkiyat
aratrmac, tercme ederek, duygudaa betimlemeler yaparak, ula
lmas g nesneyi iinden kavrayarak mulald azaltt. Ne ki yine
de ark'n dnda kald; keza ark da, anllabilir grnsn diye onca
ey yaplmasna karn, Garp'n telerinde kalmaya devam etti. Bu kl
trel, zamansal, corafi uzaklk ise, derinlik, gizlilik, cinsel vaat ereti
lemeleriyle dile getiriliyordu: rrDoulu gelinin peesi'' ya da nakl sr er
mez ark'' gibi deyiler gnlk dile yerlemiti.
Ancak, ondokuzuncu yzyl boyunca, ark ile Garp arasndaki uzak
lk, neredeyse manta aykn bir kapanma sreci de geirdi . Dou ile
Bat arasndaki ticari, siyasal ve dier varolusal ilikiler (blmn ba
ndan beri ele aldmz biimlerde) artarken, bir yanda "klasik" ark'a
dair aratrmalarn desteini alan rtk arkiyatln dogmalar ile te
yanda seyyahlarn, haclarn, devlet adamlannn ve benzerlerinin mev
cut, modern, akta olan ark'a dair betimlemeleri arasnda bir gerilim
dodu. Tam olarak belirlenmesi olanaksz bir noktada bu gerilim, iki
arkiyatlk trnn yaknlamasna neden oldu. Sz konusu yaknla-

B UG N K A R K Y ATILIK

235

ma, muhtemelen (bu yalnzca bir kurgu tabii) Sacy'den itibaren arki
yatlar modern ark'n ne olduu konusunda ynetimlere danmanlk
etmeyi stlendiklerinde ortaya kmb. Bu noktada, zel bir eitim
grnt, zel bir donanma sahip uzmann rol ek bir boyut kazand:
ar.kiyat, ark karsnda siyaset gelitinneye alan Batl iktidarn
zel ajan olarak da grlebilirdi. ark'taki btn alim Avrupal seyyah
lar (ve pek de alim saylamayacak olanlar), belirsizlik tabakalarnn di
bine ulm birer Bat temsilcisi gibi hissediyorlard kendilerini. Bur
ton'da, Lane'de, Doughty'de, Flaubert'de ve ele aldm dier nemli si
malarda aka grlr bu.
Bat'nn ark'ta toprak kazanm arttka, Batllarn modern, mey
danda olan ark'a dair keifler yapmalar da zorlayc bir acillik kazan
d. Bylece, aratn1ac arkiyatnn ark'n z diye tanmlad ey
kirnileyin yanlland, ama ark'n halihazrdaki bir idari ykmllk
haline gelmesiyle ou durumda da doruland. Hi kukusuz, Cro
mer'in arkllara ilikin -geleneksel arkiyat belgeliinden deviril
mi- kuramlar, halihazrda milyonlarca arkiy ynettii iin bol mik
tarda kant buldu. Bunlar pek parlak deneyimler olmasa da, Franszlarn
Suriye'deki, Kuzey Afrika'daki ve baka Fransz smrgelerindeki de
neyimleri iin de ayn lde doruydu bu. Ancak, rtk arkiyat
reti ile ak arkiyat deneyim arasndaki yaknlama hibir zaman,
Birinci Dnya Savann bir sonucu olarak Asya'daki Trk topraklar
nn paralanmak zere ngiltere ile Fransa tarafndan gzden geirilme
sinde olduu kadar arpc bir biimde ortaya kmad. Ameliyat edil
mek zere orada, cerrah masasnda, tm zayf ynlerini, aync zellik
lerini, topografik hatlarn gzler nne seren Avrupa'nn Hasta Adam
yatyordu.
Bu ameJiyatta arkiyat, zel bilgisiy1e, paha biilemeyecek lde
nemli bir rol oynad. Daha l 882'de, ngiliz aratrmac Edward Henry
Palmer ngiliz kart dnceleri yoklamak, Arabi Paa isyannda bu
dncelerin salayaca olas katlm lmek zere Sina'ya gnderil
diinde, arkiyatnn ark'n iindeki bir tr gizli ajan olarak tayaca
bu canalc roln belirtileri ortaya kmt zaten. Palmer bu srete
ldrld; ama o, Imparatorluk iin benzer hizmetler gren birok in
san arasnda en baarsz olan kiiydi yalnzca - sz konusu hizmetler,
ksmen blge "uzman"na havale edilmi ciddi. zahmetli bir i haline
gelmiti artk. Bir dier arkiyatnn, The Penetration of Arabia24
(Arabistan'a Nfuz, 1 904) gibi. anlaml bir balk tayan nl Arabistan
keifleri kitabnn yazan D.G. Hogarth'n, Birinci Dnya Sava srasn-

236

A R K Y ATI L I K

da Kahire'deki Arap Brosunun banda olmas bouna deildi . Hepsi


de birer ark uzman olan Gertrude Beli, T.E. Lawrence, St. John
Philby gibi kimseleri n, ark ile arklllara dair derin, ihtisas) am bilgi
lerinden tr imparatorluk ajan, ark dostu, alternatif siyaset mucidi
olarak ark'a yollanmalan da rastlant deildi. Lawrence'n deyiiyle
bir "ekip" oluturuyorrlu bu uzmanlar; elikili dnceler ve kiisel
benzerliklerle, yani gl bir bireysellik, ark'a ynelik duygudalk ve
sezgisel zdeleme, kskanlikia korunan "ark'taki kiisel grev"
duygusu, incelikti bir egzantriklik ve ark karsnda eninde sonunda
beliren bir honutsuzlukla bir araya gelmi bir ekipti bu. Onlar iin
ark, kendi dolaysz, zgn ark deneyimleriydi. ark' idare etmeye
ynelik etkin bir uygulama eidi ve arkiyatlk, ngiliz mparatorlu
unun yok olmasndan, mirasn baat g rolne talip dier adayiara
brakmasndan nce ortaya kan, Avrupa'ya zg son biimine bu uz
manlarda ulat.
Bu trden bireycilerin akademik bir ynleri yoktu. Biraz aada
bunlarn, hibir bakmdan resmi, mesleki arkiyat aratrnaclar bir
I ii ne kat lmaksz n akademik ark aratrmalarndan yararlandklarn
greceiz. Ancak rolleri akademik arkiyatl kstlamak ya da yk
mak deil, etkin hale getirmek oldu. Ansiklopedik .. kendi kendini yeti
tinnecilik"lerinden tr olduu kadar, arkllarla uratklannda ya
da onlar hakknda yazdklarnda aka kullandklar kusursuz., szde
aratrmaya dayal ark bilgilerinden tr de, soyktkleri Lane ile
Burton gibi insanlara dayanyordu. Mfredat programianna uygun
ark incelemelerinin yerine, dnemlerinin imparatorluk kltrnde ko
layca ulaabildikleri rtk arkiyatln aynntlandnlm bir eklini
kullandlar. Aratrmaclk konusundaki bavuru ereveleri (pek par
lak bir ereve deildi bu), William Muir, Anthony Bevan, D.S. Mar
goliouth, Charles Lyall, E.G. Browne, R.A. Nicholson, Guy Le Stran
ge, E.D. Ross, Thomas Arnold gibi, ayn zamanda dorudan doruya
Lane'den gelen izgiyi izleyen kimselerce biimlendirilmiti. imgesel
bak alarn da, rpalmiye ve am diyarna hkmetme" teranesi akl
lardan kmayan hretli adalan Rudyard Kipiing'den almlard.
Bu tr konularda Fransa ile ngiltere arasndaki fark, bu iki devletin
ark'taki tarihiyle tam bir tutarllk gsteriyordu: ngilizler oradaydlar;
Fransa da, Hindistan ile ara blgelerin yitirilmi olmasnn yasn tutu
yordu. Yzyln sonunda Suriye Fransz etkinliinin ana oda haline
geldi; ama Suriye'de bile, grevlilerin nitelii bakmndan da siyasal et
kinin derecesi bakmndan da Franszlann ngilizlerle boy lemeye-

BUGNK ARKIYATILIK

cei konusunda genel bir fikir birlii vard. Osmanlnn yamalanmas


meselesinde ortaya kan ngiliz-Fransz rekabeti, Hicaz'da, Suriye'de,
Mezopotamya'da sava alanlarnda bile hissedildi - ama tm bu yerler
de, Edmond Bremond gibi dirayetli kimselerin de grd gibi, Fransz
arkiyatlar ile yerel uzmanlar, zeki ve incelikli manevralar bakmn
dan ngiliz meslektalarnn ok gerisinde kaldlar.s Louis Massignon
gibi az rastlanr bir deha dnda, Fransz Lawrence'lar, Sykes'lar,
BelJ'Ieri yoktu hi. Ancak, Etienne Flandin ile Franklin-Bouillon gibi
azimli emperyalistler mevcuttu. Ateli bir emperyalist olan Cressaty
Kon tu 9 3'te Paris'te, Alliance franaise'de konuurken, Suriye'nin
Fransa'nn ark' olduunu, Franszlarn siyasal, ahlaki, iktisadi karla
rnn burada toplandn beyan etmiti - bu age des envahissants
imperialistes'de {emperyalist istilaclar a] kariann korunmas ge
rektiini de eklemiti szlerine. Ne ki, ark'taki Fransz ticaret ve sana
yi irketlerinin, Fransz okullanna kaytl ok yksek sayda yerli
rencinin varhna ramen, Fransa'nn ark'ta srekli itilip kakldn,
yalnz ngiltere tarafndan deil, Avusturya, Almanya ve Rusya tarafn
dan da tehdit edildiini belirtiyorrlu Cressaty. Eer Fransa le retour de
1'/slam' [slamn dn] engellerneyi srdrecekse, ark' elinde tut
malyd: Cressaty'nin getirdii, Senatr Paul Doumer'nin de destekledi
i bir savd bu. 26 Bylesi grler birok vesileyle yinelenmi ve Fran
sa gerekten de Birinci Dnya Savandan sonra Kuzey Afrika ile Suri
ye'de ilerini yoluna koymutu; gene de ngilizlerin iftihar ettikleri ida
re biimini, tarih sahnesine yeni yeni kan ark l halklarn ve kuramsal
olarak bamsz lkelerin ynetimi iin gelitirdikleri zel, somut idare
biimini skaladklann dnyordu Franszlar. Sonuta, modern ngi
liz arkiyatl ile Fransz arkiyatl arasnda hep hissedilen fark,
bir biem farkdr belki de; ark ile arkllara ilikin genellernelerin
hkm, ark ile Garp arasndaki ayrlk duygusunun korunmas, ark
zerindeki Garp hakimiyetinin istenirlii vb., tm bunlar iki gelenekte
de ayndr. nk, allageldii zere "uzmanlk" dediimiz eyi olu
turan birok eden biri olan ve gelenek, kurumlar, isten ve biimsel
dillendirme yetisinin ekillendirdii zel dnyevi koullarn sonucu
olarak ortaya kan biem, sz konusu eler arasnda kendini en ak
biimde ortaya koyanlardan biridir. imdi bu belirleyici etkeni, ngilte
re ile Fransa: nn yirminci yzyl ba arkiyatlndaki bu alglanabi
lir ve modernlemi ineetmeyi ele alacaz.
.,

II

Biem, Uzmanlk, Tasavvur:


arkiyatln Dnyevilii

Kipling'in, birok iirde, Kim gibi romanlarda ve saysz sloganda iro


nik bir kunnaca olarak beliren Beyaz Adam, bir fikir, bir ahsiyet, bir
var olma biemi olarak, yurtdnda bulunduklan srada birok ingilize
hizmet etmi gibidir. Derilerinin asli rengi, arpc, kukuya yer brak
mayacak bir biimde yerliler deryasndan aynyordu ngilizleri; ama
Hintliler, Afrikallar ya da Araplar arasnda dolanan ngiliz iin kesin
bir bilgi daha vard: Renkli rklarn ynetiminin sorumluluunu ta
mak konusunda gelitirilmi kkl bir gelenee mensup olduunu, bu
gelenein ampirik ve tinsel birikiminden yararlanabileceini biliyordu
ngiliz. Kipling, Beyaz Adamlarn smrgelerde ald "yol "u verken,
bu gelenei, bu gelenein ihtiamn, glklerini dile getiriyordu:
Bu yol Beyaz Adamann auklan yol
Bir diyan antmaya giderken arnladklan yol
Yer demir gkte asmalar
ki yanda iki yar.
Rehber tutup seilmi yldzmz
Admladk bu yolu, bu slak, frtnal yolu.
Ey Dnya, ne mutlu sana, Beyaz Adamlar omuz omuza
Yollann arnladklannda !27

"Bir diyar artmak", en iyi biimde aralarnda hassas bir ittifak ya


ratm Beyaz Adamlar tarafndan gerekletirilir; smrgelerdeki Av
rupa rekabetinden kaynaklanan mevcut tehlikelere dair bir antnnadr
bu. Zira, ortak siyaset giriimlerinde hezimete urayan Kipiing'in Be
yaz Adamlar, savaa gineye pek tendirler: "Bize zgrlk, oullan
mza zgrlk 1 zgrlk olmayacaksa, Sava." Beyaz Adamn cana
yakn nder maskesinin ardnda, kuvvet kullanmaya, ldrp ldrl-

BUGNK ARKYATILIK

239

meye hazr olma ifadesi vardr hep. Vazifesine eref katan ey, bir d
nsel adanmlk duygusudur; o bir Beyaz Adamdr, ama salt kir iin
deil, "seilmi yldz"nn dnyevi kazancn ok zerinde bir yerlerde
durduu varsayld iin. Hi kukusuz, birok Beyaz Adam, bu "s
lak, frtnal yolda" ne iin savatklan n merak etmiti sk sk; pek ou
da, derilerinin renginin kendilerine stn bir varlksal stat ile meskfin
dnyann byk ksm zerinde byk bir g salamasna amt
kukusuz. Ne ki sonuta, Kipiing ile kavray biimleri, retorikleri Kip
Iing'den etkilenenler iin Beyaz Adam olmak, bir kendi kendini doru
lama iiydi. Beyaz Adam olduklar iin Beyaz Adam olmulard; daha
nemlisi, "bu kupadan imek", .. Beyaz Adamn devrinden bu deimez
kaderi ksmeti yaamak, kken, neden, tarihsel mantk gibi ey Iere ili
kin aylaka kurgulamalara d'almak iin pek vakit brakmyordu insana.
Dolaysyla, Beyaz Adam olmak bir fikirdi, bir gerekti. Hem beyaz
dnya hem de beyaz olmayan dnya karsnda dnlp kararlatrl
m bir konum almay gerektiriyordu. Smrgeler sz konusu olduun
da, belli bir konuma tarzn tutturnak, bir dzenleme kurallar btn
ne gre davranmak, hatta belli eyleri duyumsayp baka eyleri duyum
samamak anlamna geliyordu. zel yarglar, deerlendirmeler, jestler
demekti. Beyaz olmayanlarn, hatta beyazlarn, nnde eilmeleri bek
lenen bir yetke biimiydi. Ald kurumsal biimlerde (smrge yne
timlerinde, diplomatik tekilatlarda, ticari kurulularda), dnyaya yne
lik siyasetleri ifade etmenin, yaymann, yrtmenin bir aracsyd; bu
araclk erevesinde, belJi bir kiisel serbestJie izin verilse de, gayri
ahsi ortak bir fikir, Beyaz Adam olma fikri egemendi. Ksacas Beyaz
Adam olmak, ok somut bir ..dnyada-bulunma" tarz gereklie, dile,
dneeye hkmetme biimiydi. zel bir biemi mmkn klyordu.
Kipiing salt rastlantlarla Kipiing olmad; ayn ey onun Beyaz Ada
m iin de geerlidir. Bylesi fikirler ile bunlarn yaratclar karmak
tarihsel, kltrel koullardan doar; Kipiing ile Beyaz Adam sz konu
su olduunda bu koullardan hi deilse ikisi, ondokuzuncu yzyl ar
kiyatlk tarihiyle byk bir ortaklk tar. lki, kltrce onaylanan b
yk genellemeler kullanma alkanldr; sz konusu genellemeler ger
ekliin eitli ortaklamalara blnmesini salar: Diller, rklar, tipler,
renkler, zihniyetler trnden her kategori, yansz bir belirleme olmad
gibi, deerlendirmeye dayal yorumlar da ierir. Bu kategorilerin te
melinde, sabit ift terimli "bizimki/onlannki .. kartl vardr; ilki ikin
cisini ("onlarnki .. , salt "bizimki"nin bir ilevi haline gelesiye) istila
eder hep. Bu kartlk sadece antropolojiyle, dilbilimle, tarihle deil,

240

A R K Y A T I L I K

J)arwinci hayatta kalma ve doal ayklanma tezleriyle de, -ayn derece


de: belirleyici olmak zere- yksek kltr hmanizminin retorliyle de

pekitirilmiti phesiz. Ren an i le Arnold gibi yazariara rkiara dair ge

nellemeler yapma hakkn veren ey, beiJi bir biim alm k1tr biri
kjmlerinin resmi bir nitelik tamasyd. "Bizim" olan deerler, (szge
lii) zgrlk, insani, doru deerlerdi; bilgi ykl aratnnaclk,
aklc sorutunna ve edebiyat geleneiyle destekleniyordu bunlar; ne
zaman erdemleri yceltilse Avrupal (ve beyaz adam) sfatyla "biz" de
pay alyorduk bundan. Ne var ki, yinelenen kltrel deerlerle biimle
neo ortaklklar, dahil edici olduu kadar dta brakcyd da. Arnold,
Ruskin, Mill, Newman, Cari yle, Renan, Gobineau ya da Comte'un sz
cln yapt "bizim" olan sanata ilikin her fikir iin "biz i bir ara
da tutan zincirde yeni bir halka biimienirken bir baka yabanc da d
lanyordu . Byle bir retoriin sonucu her yerde, her zaman ayn olsa bi
le, ondokuzuncu yzyl Avrupas sz konusu olduunda, heybetli bir
renim ve kltr binasnn -kltrdeki ro1leri, yaplar gerei

rinin neye uygun olmadklarn

kendile

tanmlamak olan- halihazrdaki yaban

clara (smrge halklarna, yoksullar sululara) kar ina edildiini


de hatrlamamz gerekiyor . 28
Beyaz Adamn yaratlmas ile arkiyathk arasndaki dier ortaklk,
bunlarn hkmettikleri ualan"dr; bir de byle bir alann birtakm zel
davran, renme ve mlkiyet tarzlar n, hatta greneklerini gerektir
dii duygusudur. Szgelimi, arkilardan ancak bir Garpl sz edebilir
di, keza renklileri ya da beyaz olmayanlan da ancak Beyaz Adam belir
leyip adlandrabilirdi. arkiyatlar ya da Beyaz Adamlar (ou zaman
birbirinin yerine de geebiliyordu bunlar) tarafndan ortaya konan her
nenne, beyaz renkliden ya da Garply arkldan ayran kapanmaz
mesafe duygusunu iletiyordu; dahas, her nernenin ardnda, arkl
renkliyi

Garpl-beyaz tarafndan incelenen nesne

konumunda tutan,

tersinin de sz konusu o lmad bir deneyim, renim, eitim gelenei


nin tns vard. Bir Garpl-beyaz iktidarda olduunda -rnein Cromer
iktidarnda- arkl, ilkesel olarak hibir arkinn bamsz olmasna,
kendi kendini idare etmesine asla geit verilmeyeceinin kesin olduu
bir ynetim sistemine aitti. Buradaki ncl uydu: arkllar kendi ken
dini ynetmekten bihaber olduklarna gre, kendi iyilikleri iin bu hal
de tu tu lmalarnda yarar vard.
arkiyat gibi Beyaz Adam da, renklileri kstnldklan yerde tutan
gerilim hattnn fazlasyla yaknnda yaamasndan tr, gzden geir
dii alan kolayca tanmlayabilmenin, yeniden tanmlayabilmenin ken-

B U G N K A R K I YAT I L I K

241

di si iin bir zorunluluk olduunu sezmiti. Aniatsal betimleme pasajla


r ile anlaty kesip bozan yeniden dillendirilmi tanm ve yarglar s
rekli birbirini izler; maske niyetine Kipiing'in Beyaz Adamn kullana
rak i gren ark uzmanlannca retilmi kendine zg bir yazma bie
midir bu. T.E. Lawrence I 91 8'de V.W. Richards'a unlar yazm:
... Arap, imgelemime hitap ediyor. Kendini hanelere zg putlardan, bizim
tannmzn dayatt ssn psn de oundan anndrm eski mi eski bir uy
garlk bu. Maddiyatta yalnlk dsturu iyi bir dstur, grne gre bir tr ahla
ki yalnlk da getiriyor. Anlk dnyorlar; hayat dnemesiz yokusuz, ka
yp gider gibi yaamaya gayret ediyorlar. Ksmen . zihinsel ve ahlaki bir yor
gunluk bu, terbiye edilmi bir rk; glklerden kanmak iin bizim onur, va
kar saydmz pek ok eyi safra gibi atmak zorundalar: Yine de san n m, bak
alann kesinlikle paylamasam da, kendime ve dier yabanclara onlann tara
fndan -o taraf kmsemeksizin- bakmaya yetecek kadar aniayabiliyorum bu
bak asn. Onlar iin bir yabanc olduumu, hep yabanc kalacan biliyo
rum; ama onlara benzernem ne kadar imkanszsa, onlara duyduum inan da o
kadar gl. 29

Ele alnan konu farkl gibi grnr ama Gertrude Bell'in u dnce
lerinde de benzer bir gr as ortaya kar:
Bu halin [yani, Araplann .. sava hali"nde yaamalannn] ka bin yldr by
lece srp gittiini. ln ilerindeki en eski kaytlan okuyacak olanlar syle ..
yecek bize; zira bu hal ta ilk Arap cemaatlerine kadar gidip dayanyor, ancak
tm bu yzyllar boyunca deneyimlerinden herhangi bir hikmet devirmemi
Arap. Asla gvende deil, ama yine de sanki gvenlik gnlk nafakasym gi
bi davranyor. 30

Bu szlerine, am'daki yaamla ilgili u gzlemlerini de -bir erh


olarak- eklemek gerek:
Bir byk Dou kentinin uygarlnn ne demek olduunu, nasl yaadklan
n, ne dndklerini hayal meyal gnneye balyorum; onlarla anlar hale
geldim. ngiliz olmann byk faydasn.greceime inanyorum. ... Be yl n
cesine gre ok yol aldk dnyada. Fark ok belirgin. Bu, Msr'daki ynetimi
mizin baansndan kaynaklanyor sannm . ... Rusyann yenilgisinin bunda
nemli bir pay var, aynca Lord Curzonn Basra Krfezi ile Hindistan snnn
daki enerjik siyasetinin katksnn da byk olduunu dnyorum. Douyu
bilmeyen hi kimse Douda her eyin nasl da birbirine bal olduunun fark
na varamaz. Abartsz bir saptama: ngiliz misyonu Kabil kaplanndan geri ev
rilseydi, Ingiliz turistler am sokaklannda biraz zor gezinirlerdi.31

Bu gibi belirlemelerde "Arap .. n ya da "Araplar" n, anlatlabilir ya


am ykleriyle birlikte birer birey olarak Araplara ait her izi silecek

242

A R K I Y AT I L I K

bir aynlk, belirlenmilik, ortak z-tutarllk halesi tadklann hemen


fark ediyoruz. Lawrence'n imgelemine hitap eden ey, hem bir imge
hem de varsaylan bir hayat felsefesi (ya da tutumu) olarak Araplann
berrakldr: Her iki durumda da Lawrence'n dayana, Arap olmayan
birinin antc bak asndan grlm bir Araptr, bu kii iin, Arabn
sahip olduu trden kendinin farknda olmayan bir ilkel yalnlk, gz] e
yen tarafndan -bu durumda da Beyaz Adam tarafndan- tanmlanm
bir eydir. Ne ki, temel zellikleri Yeats'in,
Ne akmak ta ne elikle tutumu, ne de rayla harlanan alevler,
Hibir frtnann engelleyemedii yafaziardan domu alazlar,
Kandan domu ruhiann vard o yerde
Uzaklap yiter fkenin karmaas32
dizelerindeki Bizans tasavvurlaryla alaan Arap annml, Arap
sanki hi normal tarih srelerine tabi olmamasna, Arabn ebedili
iyle birleir. elikili bir biimde, Arap kendini tam da kendi zamansal sreenliinde tketmi gibi gelir Lawrence'a. Oy le ki, Arap uygarlnn parlak a, Arab zsel niteliklerine ulaasya anndrmaya,- bu
srete de ahlaken yornaya hizmet etmitir. Kala kala Beli'in Arab ka
lr bize: Yzlerce yllk deneyime karn hikmetten yoksunluk. Yani or
taklaa bir btnlk olarak Arap, hibir varlksal, hatta anlamsal youn
luk biriktinez. Lawrence'n and tketici annmalann dnda, batan
baa tm "i l kaytlarlinda ayn kalr. Eer bir Arap neeleniyorsa,
ocuunun ya da ana babasnn lmne kederleniyorsa, siyasal zorba
lktan tr adaletsizlik duygusuna kaplyorsa, bu deneyimlerin, zo
runlu olarak, Arap olmak gibi katksz, yaln, sreen bir olguya tabi ol
duunu varsaymamz gerekir.
Byle bir durumun ilkellii, ayn anda hi deilse iki dzeyde birden
kar ortaya: lkin, indirgeyici olan tanmda; ikinci olarak da, (Lawren
ce ile Bell'e baklrsa) gereklikte. Bu mutlak akma tesadfi deildi.
Zira ilkin, bu akma ancak dardan, hem eylerin zne ulamak
hem de rastlantlarn, koullarn ya da deneyimlerin saptrclndan
kanmak zere tasarlanm bir szck daarc ile epistemolojik ara
lar sayesinde gerekletirilebilirdi. kinci olarak da, sz konusu ak
ma, ancak yntemin, gelenein ve siyasetin hep birlikte i gnesinin
sonucunda ortaya kabilecek bir olguydu. Bu edimlerin ikisi de, bir
yanda tip (arkl, Sami, Arap, ark) ile te yanda tm insanlarn iinde
yaad sradan insan gereklii (Yeats'in deyiiyle "hayvan zeminde
ki denetlenemez gizem ) arasndaki ayrmlar siliyordu bir bakma.

11

BUGNK ARKIY ATILIK

243

Akademik aratrntac, "arkl" damgas tayan bir tipi, rasgelebilecei


her tekil arklyla ayn ey sayyordu. Yllarn geleneiyle, Sami ya da
kh ruhu gibi konulara ilikin sylem bir meruluk kabuu balam
t. Siyasal saduyu da, Beli'in muhteem ifadesiyle Dou'da "her eyin
birbirine bal olduu"nu retiyordu. Dolaysyla ilkellik ark'n tabi
atnda vard, ilkellik ark't; bu fikir, ark'la uraan ya da ark hakkn
da yazan herkesin, zamann ya da deneyimin karsnda baki kalan bir
mihenk tana bavururcasna geri dnmek zorunda kald bir fikirdi.
Btn bunlan, beyaz ark ajanlarnn, uzmanlarnn, danmanlar
nn faaliyetlerine bakarak anlamann mkemmel bir yolu vardr. Law
rence ile Bell iin nemli olan, tannabilir, itibar gren bir dillendirne
uzlamnn, aynntlan kendine tabi klabilecek bir uzlamn mal olan
Araplara ya da arkllara yaptklan gnderelerdi. Peki, daha aynntl
baklacak olursa, "Arap" , "Sami" ya da "arkl" nereden geliyordu?
Ondokuzuncu yzylda Renan, Lane, Flaubert, Caussin de Perceval,
Marx, Lamartine gibi yazarlarda "ark"a ilikin bir geneliernenin gc
n, ark'a zg olan her eyde bulunduu varsaylan temsililik niteli
inden aldn yukanda grmtk; ark'n her parac kendi arkl
ln anlatyordu, o kadar ki, ark l olma sfat her kar rnei ezip ge
iyordu. arkl insan ncelikle bir arklyd, insanl ikincildL Bu kk
tenci tipleme, doal olarak, geriye ve gemie dnk bir ynelile tr
kategorisine bavuran bilimler (ya da yelediim deyile sylemler) ta
rafndan pekitirildi; bu yneliin, trleri n her tekil yesi iin bireyolu
sal bir aklama olduu da varsayJlyordu. Bylece, "arkl" gibi geni,
yar popler adlandrnalar erevesinde, bilimsel geerlilii biraz daha
yksek aynmlanalar yapld; bunlarn ou dil tiplerine -yani, Sami,
Dravid, Hami dillerine- dayanyordu temelde, ama kendilerini destek
leyen antropolojik, psikolojik, biyolojik, kltrel kantlar bulmalar da
zor olmuyordu. rnein Renan'n "Sami dili", Renan'n elinde, anato
miye, tarihe, antropolojiye, hatta yerbilime ait her tr kout dnceyi
kendine katabilen bir dilsel genellemeydi. Yani "Sami" yaln bir betim
leme ya da adlandrna olarak kullanlmakla kalmyor, her tarihi-siyasal
olay bileimine de uygulanabiliyordu; ama sz konusu bileimleri,
hem bunlar neeleyen hem de bunlarda ikin olan nvelere indirge
mekti. Dolaysyla "Sami ", nceden mevcut bir "Sami" zne dayana
rak "Sami" davrannn her somut edimini ngrne iddias tayan, ay
nca birtakm genel "Sami" elerine gre insan yaam ile etkinliinin
tm grnmlerini yorumlama hedefi gden zamantesi, bireytesi bir
kategoriydi.

244

A R K I Y AT I L I K

Dilbilim, antropoloji, biyoloji gibi bilimlerin ampirik bilimler olma


larndan, kesinlikle kurgusal ya da nazari bilimler olmamalanndan t
r ekici olduklan anmsanmadka, bylesi mahkOm edilmesi gereken
fikirleri n ondokuzuncu yzyl sonunun zgrlk Avrupa kltr ze
rindeki zel hkm anlaJimaz gelecektir insana. Bopp'un Hint-Avru
pas gibi Renan'n Sami dili de kurulmu bir nesneydi, evet; ama zel
Sami dillerine ilikin bilimsel olarak anlalabilir ve ampirik olarak
zmlenebilir veriler nda, bir ilkbiim olarak da mantkl ve kanl
maz olduu dnlyordu. Dolaysyla, bir ilkrnek ve ilkel dilsel tip
(ayrca kltrel, psikolojik, tarihsel tip) fornle etme abasnda, Itinsa
nn asli olanaklann tanmlama giriimi1133 de vard; tamamyla zgl
davran rneklerinin hep ayn biimde bu olanaklardan tredii d
nlyordu. Bu noktada, -klasik ampirizmin terimleriyle- zihin ile be
denin, ikisi de bandan beri belirli bir corafi, biyolojik ve szde-tarih
sel koullar beiyle belirlenmi, birbirine bal gereklikler olduuna
da inanlnasayd eer, bu giriim mmkn olmazd. 34 Yerlinin keif ya
da i gzlernde kullanmak zere ulama olana bulamad bu koullar
beinden ka yoktu bundan byle. arkiyatlarn antika merak
bu ampirist fikirlerce desteklendi. "Klasik" islama, Budacla ya da
Zerdtle ilikin tm aratrualannda, George Eliot'n Dr. Casaubon'
unun itiraf ettii zere, "dnyada gezinen, ykntlara, kafa kartnc
deiikliklere ramen zihninde dnyay eskiden olduu gibi kurnaya
alan bir eski zaman hayaleti gibi"35 davrandklarn dnyorlard.
Dille, uygarlkla, sonuta da rkla ilgili aync zelliklere dair bu tez
ler, Avrupal bilginler, aratrmaclar arasndaki bir akademik tartma
nn bir yn olmakla kalsayd eer, bunlar nemsiz, yalnzca okunsun
diye yazlm bir piyesin dekor malzemesi sayp dikkate almayabilirdik.
Ne ki, hem tartmadaki tezler hem de tartmann kendisi geni bir dola
m alannda srekli gndemdeydi; Lionel Trilling'in dedii gibi, ondo
kuzuncu yzyl sonu kltrnde, .. ykselen milliyetilik ile yaygnlaan
emperyalizmin harekete geirdii, kusurlu, iyi zmsenmemi bir bi
limle desteklenen rk kuram, neredeyse tartlmaz bir eydi. "36 Irk ku
ram, ilkel kkeniere ve ilkel dnem snflamalanna dair grler, mo
dern yozlama, uygarln ilerlemesi, beyaz (ya da Ari) rklarn kaderi,
smrge topraklannn gereklilii: Tm bunlar zel bir bilim-siyaset
kltr bileiminin eleriydiler; bu bileimin yneldii hedef, neredey
se istisnaszcasna, Avrupa'nn ya da bir Avrupa rknn, insanln Av
rupal olmayan kesimleri zerinde egemenlik kunasn salamakt
hep. Ayrca, Darwin'in kendisinin de onaylad, garip dnmler ge-

245

B U G N K A R K Y A T I L I K

inni bir Darwincilik deikesi uyarnca, modern arkllar n gemite


ki azametin gerilemi artklar olduu konusunda da gene] bir gr bir
lii vard. ark'n antik ya da "klasik" uygarlklar mevcut yozlama ha
linin kargaas aracl yla alglanabilirdi; ama bu ancak (a) ok incelik
li bilimsel teknikiere sahip bir beyaz mtehasssn eleme ve yeniden
ku rna iini gerekle tirebilmesi ve (b) Samiler, Ariler, arkllar gibi
kapsaml genell emeler tayan bir szck daarcnn, bir kurnacalar
beine deil, nesnel grnen, hakknda uzlalm tm bir ayrmlama
lar yelpazesine iaret etmesi sayesinde mmknd. Bylelikle, arkhla
rn neyi yapp neyi yapamayaca na ilikin bir yorum, P. Charles Mic
hel'in "Biyoloji Asndan D Siyasetimiz" yazsnda ( 1 896), Thomas
Henry Huxle y'nin The Stnggle for Existence in Human Socie y'sinde
(nsan Toplum unda Varlk Mcadelesi, 1 888), Benjamin Kidd'in Social
Evolution nda (Toplumsal Evrim, 1 894), John B. Crozier'Jn History of
lnteljectual Developnent on the Lines of Modern Evolution nda (Mo
dern Evrim izgisinde Dnsel Geliim Tarihi, I 897- 190 1 ), Charles
Harvey'nin The Biology of British Politics'inde (ngiliz Siyasetinin Bi
yolojisi, 1 904) dile getirilenler trnden biyolojik " hakikati er" le destek
lendi.37 Varsaylan uydu: Eer diller birbirlerinden dilbilimcinin dedii
kadar farklysa, dilleri kullananlar da -bunlarn zihinleri, kltrleri, ola
naklar, hatta bedenleri de- ayn biimde birbirlerinden farkl olmalyd.
Bu ayrmlamalar, onto1ojik, ampirik hakikatn gcnden ve byle bir
hakikatn kken, geliim, kiilik ve kader incelemeterindeki inandnc
kantlarndan destek alyorlard .
Vurgulanmas gereken ey, rklar, uygarlklar, diller arasndaki ayr
c farkllklara dair bu hakikati n asli, silinmez bir hakikat olmasdr (ya
da yleymi gibi davranlmasdr). Bu hakikat eylerin ta zne kadar
i nmi, kkeni erden, bu kkenierin olanakl kld tiplerden ka olma
dn kesinlemiti; insanlar arasnda, rklarn, uluslarn, uygarlklarn
zerine kurulduu gerek snrlar belirlemiti; tasavvurlar sevin, ac,
siyasal rgtlenme gibi ortak, aynca oul insan gerekliklerinden
uzaklamaya zorlam, bunun yerine dikkati geriye, gemie, deimez
kkeniere ynlendirmiti. Bir bilimadamnn aratrmasnda bu gibi k
ken]erden kanmas imkanszd artk; keza arkinn da, beyaz aratr
macnn retici sunumlar iin kullanld durumlar hari, imdiki aalanm, smrgeletirilmi, geri- gerekliinin onu dnda tuttu
u " Saniler"den, "Araplar"dan ya da "Hintliler"den kurtulmas mm
kn dei1di.
ihtisas gerektiren aratrmalar yapma sanat esiz ayrcalklar sal'

'

246

A R K Y AT I L I K

yordu. Lane'in arkl gibi grnebildiini, ama yine de aratrnacya


zg mesafeliliini koroyabildiini hatrlayalm. nceledii arkllar
onun arkllar haline gelmi kimselerdi aslnda; zira onlar salt gerek
insanlar olarak deil, aklamalarnda antlatrd nesneler olarak da
grmt. Bu ikili bak as, bir eit yapsanam ironiyi tevik edi
yordu. Bir yandan u anda yaayan insan topluluklar vard ; te yandan
bu insanlar -inceleme konusu olarak- "Msrllar .. , "Mslmanlar" ya
da "arkllar" haline geliyordu. Bu iki dzey arasndaki badamazl
ancak bir aratnnac grp istedii yne ekebilirdi. lki, imdide yaa
yanlar, daha da eitleome eilimindeydi her zaman; ama bu eitlilik,
geriye ve gemie doru, genelliin kksel bi tim noktasna doru sk
tnlyor ve ksttanyorrlu hep. Her modern, yerli davran rnei, sre
iinde gc artan bir kkensel bitim noktasna geri gnderilecek bir
ak olup kyordu. Bu "havale etme" biimi, arkiyatlk disiplininin
ta kendisiydi.
Lane'in, mevcut varlklar ve su i generis etiketierin dorulanmas ola
rak Msrllarla urama becerisi, hem arkiyat disiplininin hem de Ya
knark Mslmaniarna ya da Samilerine dair genel kabul gren gr
lerin bir ileviydi. Mevcut hal ile kkeni bir arada grne olana bak
mndan hibir halk arkl Samilerle boy lemezdi. arkiyat ara
trma konular olarak Yahudiler ile Mslmanlar, ilkel kkenierine ba
klarak kolayca anlalabilecek halklard: Modem arkiyatln temel
tayd bu (hUa da yle byk lde). Renan Samileri kesintiye ura
m geliim rnei diye anyordu; ilevsel adan baklacak olursa bu
sylenen, arkiyat iin, modern olduuna ne kadar inanm olursa ol
sun hibir modern Saminin kkenierinden gelen zorlamalan aamaya
ca anlamn tayordu. Bu ilevsel kural hem zamansal hem uzamsal
dzlemde iliyordu. Hibir Sami, zaman iinde, bir "klasik" dnem ge
liiminin tesine geemedi; hibir Sami, adnnn ve kabilesinin krsal
ortamnn, l ortamnn dna biraz olsun kamad. Halihazrdaki
"Sami" yaamnn her tezahr, ilkel dneme dair aklayc "Samilik"
kategorisine geri gnderilebilirdi, gnderilmeliydi de.
Ondokuzuncu yzyln sonlannda, gerek davranlara dair her so
mut rnein birka aklayc "kkensel" kategoriye indirgenip geri g
trlebilmesini salayan bu gnderi dizgesinin hatn saylr bir icra g
c vard. Kamu ynetiminde brokrasi neyse, arkiyatlkta da bu diz
ge oydu. Blm tekil dosyadan daha yararlyd; hi kukusuz insanlar,
ncelikle, dosyalara vesile olmalanndan tr nem tayorlard. ba
ndaki arkiyaty, zerinde "Samiler" yazan byk bir evrak dola-

B UGNK ARKYATILIK

247

bnda eit eit dosyann tasnifini yapan memur rolnde canlandrma


lyz imgelemimizde. William Robertson Smith gibi bir aratrmac,
karlatnnal ilkel dnem antropolojisinin yeni keiflerinin yardmy
la, Yaknark'ta yaayanlar gruplayp bunlarn akrabalk, evlilik trele
ri hakknda, dini uygulamalannn biimi ile ierii hakknda bir eyler
yazabiliyordu. Smith'in almasnn gc, bu almann a1k bir kk
tencililde Samileri sylensellikten kartmasndan gelir. Dnyaya s
lam ya da Yahudilikle sunulan adlardan ibaret snrlar bir yana itiHr;
Smith, Sami flolojisini, sylenbilimini, Samilie ilikin arkiyat
aratrmacl, "Araplara zg tm olgularla tutarl, toplumsal sistem
lerin geliimine ilikin varsaymsal bir tablo ... kurnak iin" kullanr.
Eer bu tablo, tektanncln totemcilikteki ya da hayvan tapnlarnda
ki eski ama hala etkili kklerini aa kartmakta baarl olursa, ara
trmac da baarl olmu demektir. Bunun, "Muhammet'e dair kaynak
larmzn eski putperestliin tm ayrntlarn elden geldiince gizleme
sine" ramen gerekletirilecek bir ey olduunu syler Smitb.3B
Smith'in Samilere ilikin almalar, ilahiyat, yazn, tarih gibi alanla
r kapsyordu; arkiyatlann ortaya koyduklar yaptlarn farkndayd
(rnein bkz. Renanrn Histoire du peuple d /s rai!l ine [srail Halknn
Tarihi] ilikin 1 887 tarihli acmasz eletirisi), daha nemlisi Smith'in
almalarnda modern Sarnilerin anialmasna yardmc olmak gibi bir
niyet de gdlyordu. Kanmca Smith. uzman-olarak-Beyaz Adam
modem ark'a balayan dnsel zincirde canalc bir halkayd. Smith
o1masayd, Lawrence, Hogarth. BeiJ ve dierleri tarafndan ark uz..
manl diye sunulan hikmet numunelerinin hibiri ortaya kamazd.
te yandan, antika aratrnacs Smith de, "Araplara zg olgularila
dair dolaysz, ek deneyimleri olmakszn, sahip olduu yetkenin yarsn
bile kazanamazd. Smithin yazlarna arik katan ey, ada arkl
davrannn ampirik dzeydeJd tuhaftklarn n ardnda yatan genel ha
kikatleri grne becerisi ile ilkel kategorileri "kavray"nn oluturduu
bileimdi. Aynca, Lawrence'n, Bell'in, Philby'nin namlarn zerinejn
a ettikleri uzmanlk bieminin habercisi de bu zel bileimdi.
Kendinden nceki Burton ile Charles Doughty gibi Smith de Hicaz'a
gitti, 1 880-8 aras oradayd . arkiyat iin Arabistan zellikle ayrca
lkl bir yer oldu hep; bunun tek nedeni Mslmanlarn slam Arabis
tan'n genius loci si [koruyucu melei] olarak grmeleri deildir, ayn
zamanda Hicaz'n, corafi bakmdan oJduu kadar tarihsel bakmdan da
orak ve incelenmekte geeikilmi bir yer olmasdr. Bu sayede Arap
lleri, hakknda -imdiye ilikin nermelerle tam da ayn biimi (ve
'

'

'

248

ARKYATILIK

ierii) tayan- gemie dair nermeler retilebilecek bir yer olarak


grlr. Aynmlamalar yapma zahmetine katianmakszn Mslmanlar
dan, modem lslamdan, ilkel slamdan sz edebilirsiniz Hicaz'da. Bu ta
rihsel temel yoksunu szck daarcna, Sami aratrnalacnn sala
d ek yetkenin mhrn basnay becenniti Smith. Onun yorumlarn
da iittiimiz ey, slamn, Araplarn, Arabistan'n tm gemiine hk
meden bir aratrmacnn grdr. Yani:
Tm ulusal duygulann dini bir grnm almas Mu hammetiliin aync
zelliidir, keza Mslman lkelerin tm siyasal, toplumsal kahplan da din
kisvesine brnmtr. Ancak, kendini dini bir biim almakla meru klan her
eyin temelinde sahici bir din duygusu olduunu varsaymak hata olur. Arabn
nyarglan kklerini, Islam inancndan daha derinlerde yatan bir tutuculukta
bulur. lk tebli edildii rkn nyarglarna kendini byle kolayca kaptnmas,
Muhammefin bile hibir dini deeri olmadn mutlaka grd, ama yenilen
mi retilerinin propagandasn kolaylatrrnak iin kendi sistemine aktard
bunca barbarca, az gelimi fikri himayesine almas, Peygamberin dininin b
yk bir kusurudur aslnda. Bununla birlikte, bize Muhammetiliin en belirgin
zellikleri gibi gelen nyarglann birounun Kuranda yeri, temeli yoktur.J9

Bu artc mantk numunesinin son cmlesindeki "biz", Beyaz


Adamn stnlk salayan konumunu aka tanmlyor. Bu konum,
"bizim", ilk cmlede tm siyasal, toplumsal yaamn din kisvesine "b
rndn" (slam bu sayede totaliter diye nite1enebi1ecektir), ilcinci
cmlede de dinin Mslmanlar tarafndan kullanlan bir klftan baka
bir ey olmadn (baka deyile, tm Mslmanlarn aslnda ikiyzl
olduunu) sylememizi salar. nc cmlede ise, slamn, Arabn
inan dnyasn ele geirirken bile onun slamiyet ncesinden gelen as
li tutuculuunu gerek anlamda yeniden biimlendirnedii iddia edili
yor. Dahas var. slam bir din olarak baarl olduysa eer, bunun nede
ni, beceriksizlik edip Araplara zg nyarglarn kendi iine szmasna
izin vermesiydi ; byle bir taktik iin (imdi bunun slamn uygulad
bir taktik olduunu da gnnekteyiz), sonuta acmasz, gizli bir entrika
c olan Muhammet'i sulamamz gerekiyor. Ne ki son cmle btn bun
lar byk lde silip atyor, nk burada Smith slam hakknda sy
lemi olduu her eyin -islamn Bat'da bilinen zl grnmleri hi de
"Muhammeti" olmad iin- geersiz olduunu sylyor "biz e.
zdeJik ile elimezlik ilkelerinin arkiyaty balamad ak.
Bu ilkeleri ineyip geen ey, tmyle arkiyatnn felsefi ve retorik
kavray iinde kalan rtlmez bir ortaklaa hakikate dayal arki
yat uzmanltktr. Smith, hibir kayg duymakszn, "Arap zihninin yau

B U G N K A R K Y AT I L I K

249

van, pratik, .... yap itibariyle dind tabiatndan" sz edebilir, islam


"rgtl bir ikiyzllk" sistemi olarak anabilir, "biimcilii ve bo yi
nelemeleri bir sisteme indirgeyen Mslman itikadna sayg duyma"nn
olanakszlndan dem vurabilir. siama ynelik saldrlar izafi deil
dir; zira A vrupa'nn ve Hristiyanln stnlnn bir kuruotu dei1,
bir fiili durum olduu aktr Smith iin. Sonuta Smith'in dnya tasav
vuru ikilidir; bu ikililik aadaki gibi pasajlarda aka grlmektedir:
Arap seyyah bizden ok farkldr. Bir yerden bir yere gitme ii skntdan
baka bir ey deildir onun iin; aba harcamaktan ["bizim" aldmz gibi]
zevk almaz; ["bizimu aksimize] vargcyle alk ile yorgunluktan szm szm
szlanr. Deveden indiinizde, arnnda bir kilime kmekten, ttn sanp bir ey
ler ierek dinlenmeten (istirahat) baka bir isteiniz olabileceini asla aniala
mazsnz arklya. Ustelik manzara da pek etkilemez Arab [ama .. biz.. etkile
niriz].40
"Biz" byleyiz, "onlar" yle. Hangi Arap, hangi slam, ne zaman,
nasl, hangi zevke gre: Smith'in Hicaz'daki incelemesi ile deneyimleri
asndan lzumsuz aynmlamalardr bunlar. Canalc nokta, "Samiler"
ile "arkllar" hakknda bilinebilecek ya da renilebilecek her eyin,
srf belgelerde deil, dorudan doruya yerinde dorulanmas dr.
ngiltere ile Fransa'daki byk yininci yzyl ark uzmanlarnn
almalar byle zorlayc bir ereveden tredi; bu ereve, modern
"renkli" insan, ilkrnekleri oluturan kendi dilsel, antropolojik, reti
sel atalan hakknda beyaz bir Avrupal aratrnac tarafndan dile geti
rilen genel hakikatiere kopmazcasna zincirliyordu. Sz konusu uzman
lar bu ereveye, Doughty ile Lawrence gibi yazarlarn byk bir evk
le iledikleri zel sylenlerini ve takntJarn da tadlar. Her yazar
Wilfrid Scawen Blunt, Doughty, Lawrence, Beli, Hogarth, Philby,
Sykes, Storrs- ark'a zg eylere dair tasavvurunun bireysel olduu ..
na, ark, slam ya da Araplarla girilen birtakm youn kiisel ilikiler
den kma kiisel bir yaratm olduuna inanyordu; her biri, kabul g
ren resmi Dou bilgisi karsnda duyduu genel horgry dile getiri
yordu. Travels in Arabia Deserada (Arap lnde Seyahatler) "gne
beni Arap yapt, ama asla arkiyatla saptrmad," diyordu Doughty .
Ne ki son zmlemede {Blunt hari) hepsi, Bat'nn geleneksel ark
dmanln, ark korkusunu dile getirdi. Grleri, byk genelleme
ler repertuvanyla, kar klnas imkansz, indirgeyici fornller re
ten tarafgir .. bilim"iyle birlikte modern arkiyatln akademik bie
mini incel tti, kiisel kvnmlar ekledi bu bieme. (Yine Doughty, arki
yatl kmsedii o ayn sayfada yle sylyor: .. Sami, grtlana

250

A R K Y AT I L I K

kadar bok ukuruna batm ama gene de aln ge eren bir adam gibi
dir. "4 1 ) Sz konusu genellernelere dayanarak eylemlerde, taahhtlerde
bulunup kamu siyasetleri nerdiler; terslik bu ya, kendi kltrlerinde de
Beyaz arkl kimliini kazandlar - Doughty, Lawrence, Hogarth ve
Beli'de olduu gibi, meslek gerei (Smith'inkine benzer biimde) Do
u'yla kurduktan balant onlar batan baa tm Dou'yu aalamak
tan alkoymad halde. Onlar iin temel mesele, ark ile siarn Beyaz
Adamn denetimi altnda tutmakt.
Bu tasardan yeni bir diyalektik doacaktr. ark uzmanndan iste
nen yalnzca "anlamak" deildir artk: ark'n harekete gemesi salan
mal, gc "bizim" deerlerimizin, uygarlmzn, karlarmzn, he
deflerimizin safna katlmaldr artk. ark bilgisi dorudan doruya et
kinlie tercme edilir, bunun sonucunda da ark'ta yeni dnce ve ey
lem akmlar doar. Ne ki bunlar da, Beyaz Adann yeni bir denetJeyici
otorite kurmasn gerektirecektir; Beyaz Adam bu kez, ark'a dair ara
trmaya dayal bir almann yazan sfatyla deil, ada tarihin yap
cs sfatyla, acilen eyleme gemeyi gerektiren bir gereklik olarak
ark' (ii balatm olann o olmasndan tr ancak uz:ann gerein
ce anlayabilecei ark') oluturan kii sfatyla kacaktr ortaya. ar
kiyat, ark tarihinin bu tarihten ayrt edilemeyecek bir betisi, ekillen
diricisi, Bat iin bu tarihin aync gstergesi haline gelmitir artk. Ana
hatlaryla yle bir eydir bu diyalektik:
Bata Kitchener olmak zere baz ngilizler, Araplann Trklere .kar ayak
lanmasnn, Almanyaya savaan l ngilterenin ayn zamanda Almanya'nn mt
tefki Trkleri de yenilgiye uratmasn olanakl klacana inanyorlard. Arap
a konuan halklarn tabiatna, gcne, lkesine ilikin bilgileri, byle bir ayak
lanmann pek isabetli sonular vereceini dnmelerine neden olmutu; ayak
lanmann niteliini, yolunu yordamn da belidemiti bu bilgi. Nitekim ayak
lanmay ngiliz Hkmetinden resmi yardm teminatn aldktan sonra balatt
lar. Ama yine de Mekke emirinin ayaklanmas pek oklanna srpriz oldu, Mt
tefikleri hazrlksz yakalad. Kark duygulara yol at; gl dostluklar, gl
dmanlklar yaratt, bunlann atan kskanlklannn arasnda da ayaklanma
sarpa sarmaya balad.42

Bu pasaj, Lawrence'n The Seven Pillars of Wisdom'n (Bilgeliin


Yedi Direi) birinci blm iin yazd zettir. "Baz ngilizler"in
"bilgi"si, grd "iler"le kank bir sre balatan bir hareketin yara
tcs olur ark'ta; bu yeni, yeniden can verilmi ark'n ikizanlamllk
lan, yar imgesel, trajikomik sonulan, uzmanlarn yazlarnn, yeni bir
arkiyat sylem biiminin konusu haline gelir. Bu yeni sylem, a

B U G N K A R K I Y A T I L I K

251

da arka ilikin -anlab biiminde deil, batan sona glk, sorunsal,


boa giden umut biiminde ortaya kan- bir tasavvur sunar; Beyaz

arkiyat yazar da bu tasavvurun dilsel olarak incelmi, kahince tani


mdr.
Tasavvurun anlatya galebe almas (Bilgeliin Yedi Direi gibi d
pedz hikayevari bir alma iin bile geerlidir bu), Lane'in Modern
Ms rl lar nda zaten karlam olduumuz bir durumdur. Btncl
bir ark gr (betimleme, dev hacimli kaytlar) ile arkta olup biten
lere ilikin bir aniat arasndaki atma, eitli dzeyleri olan, birtakm
farkl meseleleri ie katan bir atmadr. arkiyatlk syleminde sk
sk tazelenen bir atma olmasndan tr bunu biraz zmlemekte
fayda var. arkiyat, nne serilen panoramann -kltrn, dinin, zjh
nin, tarihin, toplumun- tamamn kavramak amacyla, yukarlarda bir
yerlerden bakarak gzden geirir ark'. Bunu yapmak iin de, tm ay
nntlan, (Samiler, Mslman zihni, ark gibi) indirgeyici kategoriler
den oluan bir aygt araclyla grmek zorundadr. Bu kategoriler te
melde tertipleyici ve etkin olduklar iinr aynca hibir arkinn kendi ..
ni bir arkiyatnn bilebilecei biimde biterneyecei kabul hayli ge
erli olduu iin, her ark tasavvuru, tutarllk ve g kazanmak adna,
ait olduu kiiye, kuruma ya da syleme dayal hale gelir sonuta. Her
kapsayc tasavvur tutucudur temelde; Bat'daki Yaknark'a ilikin f
kirlerin tarihinde, hibir kar kant dikkate alnmakszn, bu fikirlerio
kendilerini nasl koruyup srdrdklerini grdk yukarda. (Bunlarn,
geerii olduklann gsteren kantlar rettiklerini de ne srebiliriz as
lnda.)
arkiyat, bylesi kapsayc tasavvurlarn bir tr temsilcisidir nce
likle; Lane, fikir1erini, hatta grdklerini, ortak adyla "ark ya da
"ark ulusu" diye tannan grngnn btnne ilikin bir "bilimsel"
grn gereklerine tabi kld na kendini inandran bireyin tipik rne
idir. Dolaysyla, bpk ondokuzuncu yzyl sonu arkiyathn bi
imlendiren bilimsel kategoriler gibi tasavvurlar da duraldr: nsami
ler"den y a da "ark zihni"nden te bir bavuru noktas yoktur; bunlar,
tm alana ilikin genel bir gr erevesinde ark davrannn tm
eitlernelerini ieren nihai bi tim noktalardr. Bir disiplin, bir meslek,
ihtisastam bir dil ya da sylem olarak arkiyathk, bir btn olarak
ark'n sregitmesine baldr; zira "ark" olmakszn, "arkiyatn de
nen tutarl, anlalr, dillendiritmi bilgi de var olamaz. Dolaysyla,
ark'a ait (ya da ark'a dair), nesnesine uygun malumatn mevcut oldu
u varsaymna kout olarak, ark da arkiyatla aittir.
'

252

A R K l Y AT I L I K

Tm ark'n tamgrmle izlenebilecei nkabuln tamasndan


tr tasavvur diye adlandrdm bu dural "esremli zclk"43 diz
gesine kar srekli bir bask vardr. Basknn kayna anlatdr; zira,
ark'a zg herhangi bir ayrntnn devinim ya da geliim halinde oldu
u gsterilebildiinde, sisteme artsremlik girer. Devinisiz gibi gr
nen ey -ki ark devinisizliin, deimez ebediliin eanlamlsdr- de
vingen olup kar. Devingenlik, bozguncu aynntlaryla, deiim dalga
laryla, gelime, gerileme ya da arpc manevralar yapma eilimiyle
birlikte tarihin ark'ta ve ark iin de olanakl olduunu ima eder. Tarih
ve onun temsilini salayan anlat, tasavvurun yetersiz olduunu, mut
lak bir ontolojik kategori olarak "ark"n gerekliin deiim imkann
yok saydn ortaya koyar.
Dahas anlat, yazl tarihin tasavvurdaki deimezlie kar koymak
zere ald zel biimdir. Lane, hem kendine hem de sunduu malu
mata izgisel bir ekil vermeyi reddedip bunun yerine ansiklopedik ya
da szlkbilimsel tasavvurun antsal biimini yelerken, anlatnn tehli
kelerini seziyordu. Anlat, insann doma, gelime, lme olanaklanna
sahip olduunu, kurumlar ile gereklikleri n deime eilimi gsterdii
ni, modernlik ile adaln eninde sonunda "klasik" uygarlklar aa
bileceini kesin ler; hepsinden nemlisi, tasavvurun gereklik zerinde
ki hakimiyetinin yalnzca bir g istenci, bir hakikat ve yorum istenci
olduunu, tarihin nesnel bir koulu olmadn kesinler. Ksacas anlat,
btnsel tasavvur ana kart bir gr, bak as, bilin getirir; tasav
vurun kesiniedii o asude, yce, ApoJionvari kurntaealar bozar.
Birinci Dnya Sava'nn bir sonucu olarak ark tarihe sokulduun
da, bu ii gerekletiren kii ajan-olarak-arkiyatyd. Hannah Arendt,
brokrasinin tamamlaycsnn imparatorluk ajan olduunu44 dile geti
ren zekice bir gzlernde bulunur; dolaysyla, eer arkiyatlk denen
ortaklaa akademik giriim belirli bir tutucu ark tasavvuruna dayanan
bir brokratik kurum idiyse, byle bir tasavvurun ark'taki uaklan da
T.E. Lawrence gibi imparatorluk ajanlaryd. Aniatsal tarih ile tasav
vur arasndaki atmann en ak biimini Lawrence'n almalarnda, .
onun deyiiyle "yeni emperyalizmin, [ark'taki] yerli halklara sorumlu
luk yklerneye ynelik etkin atlm"45 gerekletilne giriiminde bula
biliriz. Avrupa Gleri arasndaki rekabet, bu glerin ark' etkin ya
ama gemeye zorlamasna, hizmete komasna, deimez "arki" edil
genlikten atak modem yaama dndnnesine neden oluyordu artk. Bu
nunla birlikte, arkllarda zgrlk gelenei olmadn savunan yerle
ik grn varlndan tr, ark'n kendi yolunu izmesine ya da el-

B U G N K A R K Y A TI L I K

253

den karlmasna kesinlikle izin verilmemesi de nemliydi.


Lawrence'n almalarnn byk dram, ilkin (cansz, zamansz,
gsz) ark' harekete geirme, ikinci olarak, bu harekete znde Ba
tl bir biim dayatma, son olarak da bu yeni, harekete geirilmi ark'
kiisel bir tasavvurda -stelik gemie dnk slubunda gl bir baa
rszlk ve ihanete uramlk duygusu bulunan bir tasavvurda- ienne
mcadelesini simgeliyor olmasdr.
Niyetim yeni bir ulus yaratmak, yitip gitmi bir etkiyi tazelemek, yirmi mil
yon Samiye milli dncelerinden oluan bir dler saray kurnalan iin ilham
alacaklan bir temel sunmakt . . .. Tm baml lmparatorluk blgeleri, l bir
ngiliz ocuu kadar deerli deildi gzmde. Eer Dou'ya yeniden biraz z
sayg, bir ama, idealler verdiysem, eer beyazn kzl zerindeki allageldik
egemenliine daha da acillik kazandrdysam, bu halklan, baskn rklan n kendi
vahi baanlann unutacaklan, beyazlann, kzllann. sanlann, kahverengilerin,
siyahlann birbirlerine yan bakmadan hep birlikte dnyann hizmetinde olacak
lan yeni bir uluslar topluluu menebesine uygun hale getirmi de oldum.46
ster bir niyet, ister gerek bir giriim, ister baarszla urayan bir
tasar sfatyla olsun bunlarn hibiri, Beyaz arkiyatnn balangtaki
bak as olmakszn var olamazd:
Brighton'da Metropol'daki u Yahudi, u pinti, u Adonis mridi, am ba
takhanelerindeki u zam para: Tm de hem Sarnilerin haz kapasitesinin gster
geleriydi hem de kar uta bize Essenlilerin, iJk Hristiyanlann ya da ilk Hali
feterin -ruh yoksunJanna cennet yolunu gsteren btn bu zahitlerin- ilecili
ini veren o ayn gzkaraln ifadeleriydi. Samiler, ehvet ile ilecilik arasn
da srekli gidip geldiler.
Lawrence'n bu trden szlerini, btn bir ondokuzuncu yzyl iin
den deniz feneri gibi uzanan saygn bir gelenek destekler. Fenerin
k reten kayna uark"tr elbette; bu kaynak, eriebildii kaba to
pografyay da incelikli topografyay da aydnlatmaya yetecek gtedir.
Yahudi., Adonis mridi, am zamparas, insanlktan ziyade., .. Sami" di
ye anlan ve arkiyatln Samilerle uraan kolu tarafndan tutarh
lkla kurulan bir gstergebilimsel alana ait gstergelerdir. Belli eyler
olanaklyd bu alanda:
Araplan, iple balarcasna fikirlere balamak mmknd; nk zihinleri
nin kaytsz artsz ball itaatkar uaklar haline getirniti onlan. Hibir
Arap, baan ve baanyla birlikte sorumluluk, grev, ie adanma gndeme gelc
ne dein kap kurtulamayacakt balanndan. Bunlar gndeme geldiindeyse
fikir utu, alma son buldu ykntlar arasnda. nan olmakszn. yeryznn
tenginlikleri, nimetleri sergilenerek, (cennet hari) dnyann drt bir yanna

254

ARKlYATILIK

yerletirilebilirdi Araplar; ne ki eer yollan na ... kafasn sokacak yeri olmayan,


iaesini ku aviayp dilenerek salayan bir ermi karsa, onun vahyi uruna
tm zenginliklerinden vazgeeceklerdi . ... Su gibi deikendiler ve yine su gibi
sonuta da kazanan onlar olacakt belki. Yaarnn afandan beri, insanlk ky
lan na vurmulard kendilerini art arda dalgalarla. Her dalga knlmt . ... Byle
dalgalardan birini (hem en kn de deil) ben yaratt m, bir fikrin soluu
nun nne kattm onu, ta ki kabara kabara gelip am'da knlncaya kadar. Ka
zanlanlann direnciyle ilerlemesi engelleneo bu dalgann vuruu, bir sonraki
dalgaya kaynak salayacak, vakti geldiinde sular bir kez daha kabaracak.

....biJirdi .. , 11-cakt" ve "eer", Lawrence'n, deyim yerindeyse, kendi


ni konunun iinde sokma tarzdr. Bylece, Araplar ynlendiren kii
olarak Lawrence'n kendini Araplan n bana geiriverecei son cmle
nin yolu yaplr. Conrad'n Kurtz'u gibi Lawrence da, yeni bir gereklik
le zdelemek zere yeryzyle ilgisini kesmiti; bu koputaki ama,
Lawrence'n sonradan syledii gibi, "zamann bize kanlmazcasna
dayatt yeni Asya'y ... bir kalba sokma"47 sorumluluunu yklene
bilmekti.
Arap isyannn anlam kazanmas ancak Lawrence'n bu isyan iin bir
anlam tasarlamasyla mmkn olacaktr; Lawrence'n Asya'ya bitii
anlam ise bir zaferdi, "bir bakasinn acsn ya da deneyimini, kiiliini
stlendiimizi hissettiimiz ... bir genileme hali.'' ark' kstnld k
ede dikkatle tutulacak bir ey olarak gren Lane gibi eski katlmc
gzlemcilerden farkl olarak, artk bir temsili arkl haline gelmiti ar
kiyat. Ne ki Lawrence'ta, Beyaz Adam ile arkl arasnda yaanan
zmsz bir atma vardr; geri ak ak dile getirn1ez ama bu ihtilaf,
onun zihninde, Dou ile Bat arasndaki tarihi atmann yeniden sah
nelenmesidir temelde. ark karsndaki gcnn, aynca ikiyzll
nn bilincinde olan, ama ark'ta, tarihin her eye karn tarih olduunu,
o olmasa bile Araplann sonuta Trklerle kozlann paylaacaklarn
kendisine anmsatabilecek hibir eyin bilincine varamayan Lawrence,
(geici baarlar ve ac hezimetiyle birlikte) tm bir isyan aniatsn
zmsz, " sregiden bir isava.. olarak kendine ilikin kendi tasavvuru
na indirger:
Ancak gerekte bu vekaieti kendimiz iin ya da en azndan kannza oldu
u iin yklenmitik ve bu bilgiden de ancak hem duygu hem saik baknundan
kendimizi kandrarak kanabilirdik . ...
nceki saikleri ya geersiz klan ya da bsbtn glendiren, bilinmez, ken
dini gsternez saiklerle halka halka yaylan bu artmacal nderlik yolunda,
biz ncler iin dmdz yryp gitmek imkan yoktu sanJti.48

B U G N K A R KlYAT I L I K

2SS

Lawrence sonralan bu iten yaanm bozgun duygusuna, zaferi


kendisinden alan "eski adanlar"a ilikin bir kurarn da ekledi. Ne olur
sa olsun, Lawrence iin nemli olan, yJllann getirdii akademik ve po
pler ark bilgeliinin mirass bir beyaz uzman olarak var olma bie
mini onlartokine tabi klabiirnek ve ardndan da "yeni Asya" da bir hare
keti biimlendiren arkl peygamber roln stlenebilmektir. u ya da
bu nedenle hareket baarszla uradnda da (bakalarnca stlenil
mi, arnaanna ihanet edilmi ya da bamszlk d boa kmtr),
asl nem tayan ey, Lawrence'n urad hayal krkl dr. Kafa ka
rtnc olayiann korkun hengamesinin iinde yolunu izini yitirni s
radan biri olmak yle dursun, doacak olan yeni Asya'nn mcadelesi
ile kendisi arasnda tam bir denklik kurar Lawrence.
Aiskhylos kayplannn yasn tutan Asyay temsil ederken, NervaJ
istediinden daha gz kamatnc deil diye ark'ta urad d krk
ln dile getirirken, Lawrence, hem neredeyse kozmik bir bybozu
munu dillendiren znel bir bilin hem de yasl ktann kendisi haline
gelir. Sonuta, (Lowell Thomas ile Robert Graves'in yan sra bakala
rnn sayesinde de) Lawrence ile tasavvuru, ark sorununun simgesi
olup kar: Ksacas, okur ile tarih arasna salam tecrbelerini serpiti
rerek ark'n sorumJuluunu zerine alr Lawrence. Gerekte okura
sunduu ey, dolaymsz bir uzmanlk gcdr, ksa sreliine ark ol
ma gcdr. Varsaymsal olarak tarihsel Arap isyanna atfedilen her
olay, eninde sonunda Lawrence'n kendi cephesinde geirdii deneyim
lere indirgenir.
Dolaysyla, byle bir durumda biem, Asya, ark ya da Araplar gibi
muazzam genel konulan simgelerne gc deildir sadece; ayn zaman
da, tek bir sesin tm bir tarih haline gelmesini salayan bir yerine ge
me ve kendine katma biimidir, -okur ya da yazar olarak beyaz Batl
asndan- bilinmesi olanakl olan tek ark trdr. Nasl Renan kl
trde, dncede, dilde Samilere ak olan olanaklar alannn atlasn
hazrlad ysa, Lawrence da modern Asya'nn zaman ve uzam haritasn
karr (hatta o uzam kendine maJ eder). Bu biemin etkisi, Asya'y bo
hayaller yaratacak lde Bat'nn yaknna getinnektir, ama yalnzca
ksa bir sre iin. Sonunda elimizde kalan, yabanln Bat'dan ilelebet
yabanclmlnn nian olarak tamaya yazgl ark'tan "biz .. i hala
ayran acld bir uzaklk duygusudur sadece. Ayn aa ait bir romann,
E.M. Forster'n Hindistan 'a Bir Geit inin sonunda da dorulanan, d
krklna uratc bir sonutur bu. Romanda Aziz ile Fielding uzla
maya alr, ba aram azlar:
'

A R K I Y AT I L I K

256

"Niye hemen burackta dost olamyoruz? .. dedi beriki, muhabbetle tekine


san lrken . .,Benim istediim bu. Senin istediin de bu . ..
Ama atlar istemiyordu, birbirlerinden uzaklatlar; yeryz istemiyordu, at
llann ancak tek sra aabilecekleri kayalar karnt yollanna; geitten kp
aada Mau'yu grdklerinde gz erimine giren tapnaklar, sam, hapishane.
saray, kular, le, han: Hibiri istemiyordu, yzlerce ses haykrd "hayr, henz
dei 1 , gk yz di le geldi "hayr, burada dei 1. .,49
..

Bu biem, bu zl tanm, ark'n daima yz yze gelecei eydir.


Karamsarlna ramen olumlu bir siyasal ileti vardr bu cmleleri n
ardnda. Cromer He Balfour'un da gayet iyi bildii gibi, Dou ile Bat
arasndaki uurum stn Bat bilgisiyle, gcyle kapatlabilir. Lawren
ce'n tasavvuru Fransa'da, Maurice Barres'in Une Enquete aux pays du
Levant'yla (Dou Akdeniz lkelerinde Bir nceleme) tamamlanr;
1 9 1 4'te yaplan bir Yaknark yolculuunun kaytlanndan oluur bu alma. Kendinden nceki pek ok yapt gibi inceleme de, yazarn Bat
kltrnn ark'taki kaynaklarn, kkenierini arayp bulmakla kalma
d, Nerval, Flaubert ve Lamartine'in ark yolculuklarn da yeniden
gerekletirdii bir "zet yapf'tr. Ancak Barres'e gre kendi yolculu
unun ek bir boyutu, siyasal bir boyutu da vardr: Fransa'nn Dou'da
kurucu bir rol olduunu kesinleyecek kantlar, nihai deliller arar. Ne
ki, Franszlarla ngilizler arasndaki uzmanlk fark srnektedir: ngi
lizler halklarn, topraklann fiilen birlemesini ayarlarken, Franszlar bir
tinsel olanaklar alanyla uramaktadr. Barres'e gre Fransz mevcudi
yetinin grlebilecei en iyi yer Fransz okullardr; skenderiye'deki
bir okula ilikin szleriyle, bu okullarda, "[Franszca konuan] kk
arkl kzlarn, Ile-de-France hayalini, tnsn itenlikle kabul edip ok
ho bir ekilde yeniden rettiklerini grn1ek son derece mutluluk veri
ci"dir. Fransa'nn buralarda smrgeleri olmayabilir, ama gene de sahip
olduu bir eyler vardr:
Orada, ark'ta, Fransa hakknda, tm eitliliiyle zlemlerimizin hepsini
zmseyebilecek, benimseyebilecek kadar derin, gl bir hissiyat var. ark'ta
maneviyat, adaleti, ideal kategorisini temsil ediyoruz biz. ngiltere gl, Al
manya daha da gl ark'ta; ama biz arkl ruhlan tutuyoruz elimizde.

Jaures'le ateli bir tartmaya giren bu nl Avrupal "hekim", As


ya'nn kendi hastalna kar alanmasn, arkltiann Garpllatnlma
sn, Fransa'yla aralarnda saaltc bir balant kurulmasn nerir. An
cak bu tasarlarda bile Barres'in tasavvuru, azalttn iddia ettii Dou
Bat ayrmn korur.

B UG N K A R K Y AT l L I K

257

Birlikte alabiiecei miz aydn sekinler zmresi ni, kklerinden kapmaya


cak, kendi ilkelerine gre evrimini srdrecek, ananelerini koruyacak, bylece
de bizimle yerli kitleler arasnda bir halka tekil edecek arkhlardan oluma bir
zmreyi nasl kurabiliriz? [ark'taki] Siyasal gelecei mizin almasru istedii
miz biim olan szlemelerin, anlamalann yolunu hazrlamak asndan ge
rekli ilikileri nasl yaratacaz? Sonuta tm bunlar bu yabanc halklarda, bi
zim aklmzia temas srdrme zevkini tevik etmekle ilgilidir, bu zevk aslnda

onlarn kendi ulusal yazg duygularndan kaynaklansa bile. SO

Son cmledeki vurgu Barres'e ait. nk, Lawrence ile Hogarth'tan


(Hogarth'n kitab Wandering Scholar [Gezgin Bilgin], 1 896 ile
1 9 1 0'da Dou Akdeniz'e yaplan iki yolculuun tamamyla bilgilendir
meye ynelik, romantiklikten uzak kaytlarndan oluurs ) farkl olarak
Barres, bir uzak olaslklar dnyas hakknda yazar; ark' kendi izdii
yolda ilerleyen haliyle tahayyl etmeye dierlerinden daha yatkndr.
Ne Id , Dou ile Bat arasnda olmas gerektiini savunduu ba (ya da
yular), Bat'dan Dou'ya ynelen srekli bir dnsel bask eitlernesi
ne olanak tanmak zere tasarlanmtr. Barres eyleri, dalgalar, sava
lar, tinsel maceralar erevesinde deil, incelikli olduu kadar sklp
atlmas da olanaksz bir dnsel emperyalizmin gelitirilmesi ere
vesinde grr. Lawrence'la rneklenen ngiliz tasavvuru ise, resmi ve
genel ark'la, Beyaz Adam'n uzmanlk vesayetinin klavuzluk ettii,
denetim altnda tuttuu ark halklaryla, siyasal rgtleriyle, hareketle
riyle ilgilidir; ark "bizim" ark'mzdr, "bizim" halkmzdr, "bizim"
mstemlekelerimizdir. Sekinler-kitleler ayrm da, ngilizlerden ziya
de Franszlarn yapabilecei bir aynmd; zira Franszlarn yaklamlar
ve siyasetleri her zaman aznlklara ve Fransa ile smrgelerdeki evlat
Ian arasnda kurulan manevi ortakln sinsi hasklarna dayanyordu.
ngiliz ajan-arkiyat (Lawrence, Beli, Ph i lby, Storrs, Hogarth), Birin
ci Dnya Sava srasnda ve sonrasnda, hem ondokuzuncu yzylda
Lane, Burton ve Hester Stanhope tarafndan yaratlm olan uzman
macerac-egzantrik kiilik roln hem de yerel hkmdardan sonra ge
len en nemli mevki ye sahip smrge yetkesi roln stlendi. Lawren
ce ile Haimileri n, Philby ile Suudi hanedannn ilikisi bunun en iyi bi
linen iki meidir. ngiliz ark uzmanl, mutabakat, yerleik dinsel
ynelim ve hkmran yetke etrafnda biimlendirdi kendini; iki sava
arasndaki haliyle Fransz ark uzmanl ise, yerleik olana ay kn din
sel ynelimlerle, ruhani balarla, aynkshklarla ilikideydi. Dolaysy
la, bu dnemin -biri ngiliz, dieri Fransz kanadndan kan- en nem
li iki aratrnaclk karlyeri nin H.A.R. Gibb ile Louis Massignon'a ait

258

A R K I Y AT I L I K

olmas rastlant deildir; Gibb'in ilgisinin belirleyici yn Snni siama


(ya da yerleik gre) ilikin dnceleriydi, Massignon'un ilgi oda
ise, st aleme varmay hedefleyen, szde sa-benzeri nl mutasavvf
Hallac- Mansur'du. Bu iki nemli arkiyatya biraz aada geri dnecegm.
Bu altblmde aratnnaclar yerine imparatorluk ajanlar ile siyaset
reticilerinin zerinde bu kadar dunnamn nedeni, arkiyatlktaki,
ark bilgisindeki, ark'la ilikideki temel kaymay, akademik tutumdan
arasal tutuma kay vurgulamakt. Bu kaymaya, tavr deiikliinin
yan sra, bundan byle kendini -Lane, Sacy, Renan, Caussin, M ller
ve dierlerinin yapt gibi- kendi i gelenekleri, team11eri olan bir tr
lonca cemaatine ait sayma gerei duymayan tekil arkiyat elik eder.
arkiyat artk kendi kltrnn, Bat kltrnn temsilcisi, yapt i
te temel bir ikilii tayan biri haline gelmitir; kendine zg biimi ne
olursa olsun yapt i, sz konusu ikiliin simgesel ifadesi dir: Garp bi
linci, bilgisi, bilimi, ark'a ait en ince aynntnn yan sra en uzak ark
ufuklann da hkm altna alr. Biimsel olarak arkiyat, ark-Garp
birliini saladn dnr, ne ki temelde Bat'nn teknolojik, siyasal,
kltrel stnln yeniden pekitirerek yapar bunu. Tarih, byle bir
birlikte, hepten yok saylnasa bile fena halde sulandrlp hafifletilir.
Bir geliim ak, bir aniat darnan ya da uzam ile zamanda dzenli,
maddi bir anianma gsteren etken bir g olarak grlen insanlk ta
rihi -bu ister Dou'nun ister Bat'nn tarihi olsun- zc, idealist bir
Garp-ark anlayna tabi klnr. arkiyat, kendini Dou-Bat bln
mesinin tam kysnda hissettii iin, geni mi geni genellemeler er
evesinde konumakta kalmaz, ark ya da Garp yaamnn her bir y
nn, bu iki corafi yarmdan birinin dolaymsz bir iaretine dntr
meye bakar.
arkiyatnn yazlarnda, uzman benlii ve Batl temsilci sfatyla
tanklk, gzlemcilik eden benliin nbetiee birbirinin yerine gemesi,
grsellie dayanan bir deyi biimine varr ou zaman. Duncan Mac
donald, klasik yapt The Religious Attitude and Life in Islam'n (slam
da Dini Tutum ve Yaam, 1 909) Gibb'in aktard tipik bir pasajnda
y Je syler:
w

Araplar kendilerini, kolay kandnlr kimseler olarak deil , akgz, madde


ci, sorgulayan, kukucu, kendi batl inanlanyla, adetleriyle dalga geen, doa
st snamalara dkn kimseler olarak gsterirler; tm bunlan da tuhaf, uan
bir ed ayla, neredeyse ocuka bir tutumla yaparlar.52

BUGNK ARKYATILIK

259

Hakim fiil gstemek'tir burada; bu fiil Araplarn kendilerini (bile is


teye ya da farkna varmaksz n) uzman irdelemeleri iin sergiledikleri ni
anlamamz salar. Araplara atfedilen sfatiarn miktar, kullanlan ka
labalk kouotular beinden tr, "Araplar.. n bir tr varolusal ar
lkszlk hali kazanmasna neden olur; bylece de .. Araplar.. n, ok ge
ni bir nitelemeye, modern antropoloji dncesinin mutat .. ocuksu il
kellik" nitelemesine yeniden katlmas salanr. Macdonald ayrca,
bylesi betimlemeler yapmak iin zellikle imtiyazl bir konumun var
olduunu, Batl arkiyatnn bu konumda bulunduunu ve temsilci
olarak ilevinin tam da grlmesi gerekenleri gstermek olduunu sez
dirir. Bylelikle, tm zel tarihler, ark ile Garp'n ortak tepe noktasn
dan ya da hassas snrndan grlebilir hale gelir. nsan yaamnn kar
mak oluumlan (anlat olarak tarih diyorum ben buna), ark yaam
nn ayrntlarnn sadece konunun arkld ile gzleyenin Batld nn
yeniden kesinlenmesine hizmet etmesini salayan dngsel tasavvurla
karlatrldnda, ya ilgisiz ya da nemsiz eyler haline gelir.
Byle bir tasavvur baz ynleriyle Dante'nin tasavvurunu anmsatsa
bile, bu ark ile Dante'nin ark' arasnda ne kadar byk bir fark oldu
unu kesinlikle gzden karnamamz gerekiyor. Bu tasavvurdaki apa
klk bilimsel olma iddiasndadr (ve muhtemelen byle de saylyor
dur); soykt asndan baklacak olursa, bu apakln eceresi Av
rupa'nn ondakuzuneo yzyldaki nazari ve beeri bilimlerine dayan
maktadr. steJik ark salt bir mucize, bir dman ya da egzotikliin
bir uzanm deildir; byk ve nemli bir kuvvete sahip siyasal bir ger
ekliktir. Lawrence gibi Macdonald da, bir Batl olarak tad temsil
cilik niteliklerini bir araturuac olarak tad rolden ayr tutamaz. Do
laysyla, Lawrence'n Arap tasavvuru gibi Macdonald'n slam tasav
vuru da nesnenin tanmna, tanmlayan kiinin kimliini de kartrr.
Tm Arap arkllar, Batl aratrmac tarafndan kurulan bir ark tipi
tasavvuruna, aynca Batlnn ark'n zn yeniden yakalayaca zel
bir Bat-ark karlamasna uyarlanmak zorundadr; Batlnn ark
kars ndaki derin yabanclamasnn bir sonucudur bu. Forster iin ol
duu gibi Lawrence iin de bu yabanclama duygusu, ayn zamanda
kiisel baarszlktan da kaynaklanan bir mitsizlik yaratr; Macdonald
trnden aratrnaclar iinse, arkiyat sylemi pekitirir.
Yabanclama bu sylemi danya, kltr, siyaset, gereklik dnya
sna yayar. Szgelimi Malraux'nun romanlannda kolayca grebilecei
miz gibi, iki sava aras dnemde Dou-Bat ilikileri hem yaygn hem
de gerilimli bir gncellik kazanmt. Her yanda ark'n siyasal bam-

260

A R K I Y AT I LI K

szlk taleplerinin iaretleri vard; Osmanl mparatorluu paralanrken


bu taleplerin Mttefiklerden tevik grdne kuku yoktu, tm Arap
syan ile sonulannda en ak biimiyle grld gibi ksa srede bi
rer sorun haline geldi bu talepler. ark artk, hem genelde Bat'ya hem
de Bat'nn tinine, bilgisine, stn gcne kar bir meydan okuma ola
rak kyordu ortaya. ark'n srekli mdahaleye urad (ve srekli
incelendii) gzel bir yzyln ardndan, artk modemliin bunalmlan
na tepki veren bir Dou'da Bat'nn tad rol, ok daha hassastam
grnyordu. Dorudan igal meselesi vard; manda ynetimindeki l
keler meselesi vard; Avrupa lkelerinin ark'taki rekabeti meselesi
vard; yerel sekinlerle, halk hareketleriyle, kendi kendini ynetme ve
bamszlk talepleriyle baa kma meselesi vard; ark ile Garp ara
sndaki uygarlatnc temaslar meselesi vard. Bu tr meseleler Bat'nn
ark bilgisinin yeniden deerlendirilmesini gerektirdi. Asya Demei
nin 928- 1 935 yllar arasndaki bakan ve College de France'n Sans
krite profesr olan Sylvain Levi gibi nemli bir kiilik, 925'te Do
u-Bat sorununun acilliini ciddiyetle irdeliyordu:
Grev imiz ark uygarln anlamaktr. Hmanizmann sorunu, dnsel
dzeyde, yabanc uygarlklan hem gemiteki hem de gelecekteki biimleriyle
anlamaya ynelik duygudaa ve ussal bir aba gsternektir; bu sorun biz
Franszlann karsna zellikle byk Asya smrgelerimize ilikin olarak uy
gulamada kyor [oysa benzer duygular bir Ingiliz tarafndan da dile getirilebi
lirdi: Sorun, bir Avrupa sorunuydu] . ...
Kkl bir tarih, sanat, din geleneinin mirass olan bu halklar byle bir ge
lenein duygusunu tmden kaybetmi deiller, muhtemelen srdrne kaygs
da duyuyorlar. Geliimlerine bazen kendilerine danmadan, bazen de talepleri
ne cevaben mdahale etme sorumluluunu stlendik . ... Doru ya da yanl, s
tn bir uygarln temsilcisi olma iddiasndayz; yeriilere mutlak bir hakikat gi
bi grnmesini salayacak kadar gvenli bir tonla iddia ettiimiz bu stnl
n bize verdii yetkiye dayanarak, tm yerel gelenekleri sorguladk . . . .
Dolaysyla, genel olarak her Avrupa mdahalesi nde yerli, gerekten doku
nakl bir genel mitsizlik duyarak bakt kendine; nk, saf maddi koullann
dan te ahlak alanndaki esenliinin de artmadn, tersine aslnda azaldn
hissetti. Toplumsal yaamnn temelini olututnu olan her ey, rk ank,
ayak altndan kayp gidecek gibi grnyor, zerine yaamn yeniden kurdu
unu dnd altn stunlar, yaldzl kartonlardan baka bir ey deilmi gibi
geliyor artk yerli ye.
Bu hayal knkl batan baa tm ark'ta hnca dnt; imdi bu hn da
nefrete dnrnek zere, nefret ise eyleme dklmek iin uygun zaman kolluyor sadece.
ayet Avrupa, miskinlikten ya da anlayszlktan tr, salt karlannn ge
rektirdii abay gstermezse, Asya dram bunalm noktasna yaklaacaktr.

BUGNK ARKYATILIK

261

Bir hayat tarz ve bir siyaset arac olan bilim bu noktada -yani, karlanm
zn tehlikede olduu her yerde- temel deerleri ile kalc niteliklerini kefetmek
zere yerli uygarlnn, yerli yaamnn mahremiyetine nfuz etmekle ykm
ldr, yerli yaamn Avrupa'dan gelme uygarlk rnlerinden kaynaklanan tu
tarsz tehditlere bomakla deil. Kendimizi bu uygarlklara dier rnleimizi
sunduumuz gibi, yani yerel mbadele piyasasnda sunmalyz. [Vurgulamalar
zgn metne aittir.]S3

Bat'nn Dou'daki uzun -ya da daha ziyade, uzatlm- mdahale


gemii bilgisel sonular bakmndan da bahtsz yerliler zerindeki et
kileri bakmndan da yadsmamayacak bir ey olduu iin, arkiyatl
siyasetle balantlandrnakta hi glk ekmez Levi; bu ikisinin,
sz konusu sonular ile etkilerin birlii, tehdit edici olabilecek bir gele
cek demektir. Dile getirdii tm insancllna, hemcinsi olan yaratkla
ra ynelik hayranlk verici ilgisine karn, mevcut durumu naho kaa
cak lde daraltc terimler erevesinde kavrar Levi. arklnn; stn
bir uygarlk tarafndan dnyasnn tehdit edildiini hissettii tahayyl
edilir; ancak gdleri, yalnzca zgrlk, siyasal bamszlk ya da kl
trel baar adna zgrle, siyasal bamszla ya da kltrel baar
ya ynelen birtakm olumlu arzular tarafndan deil, hn ya da ks
kanlk tayan bir garez tarafndan ynlendirilir. Gizil bir fenalk ie
ren bu dnm noktasnda nerilen her derde dava zm, ark'n Batl
tketiciye pazarlanmas, dikkatini ekmeye alan saysz emtiadan bi
ri olarak Batl tketicinin nne konmasdr. Tek bir hamleyle, hem
(ark'n kendini Garp'n fikir pazarnda "eit" bir nicelik olarak dn
mesine izin verilerek) ark bombas etkisiz hale getirilecek hem de Ba
tnn arki gelgit dalgas karsndaki endieleri yattrlacaktr. So
nuta Levi'nin temel saptamas -ve en etkileyici itiraf- ark konusun
da bir eyler yaplmad takdirde, "Asya dram"nm "bunalm noktas
na yaklaacak" olmasdr kukusuz.
Asya ac ekmektedir; ama ac ekerken bile Avrupa'y tehdit etmek
tedir: Ezeli, belal snr klasik adan beri neredeyse deimeksizin var
hn srdnnektedir Dou ile Bat arasnda. En saygdeer modern
arkiyatlardan biri olan Levi'nin szleri, kltr hmanistleri tarafn
dan kurnazlk dozu daha dk bir biimde tekrarlanr. Bir rnek:
1 925te Franszlarn Les Cahiers du mois (Ayn DefterJeri) dergisi, n
de gelen aydnlar arasnda bir aratrma yapmt; gr alnanlar arasnda, Andre Gide, Paul Valery, Edmond Jaloux gibi yazn adamlannn
yan sra arkiyatlar (Levi ile Bnile Senart) da vard. Sorularda ark
Garp ilikileri iyi bir zamanlamayla, yzszce bir kkrtclkla ele

262

ARK YAT I L I K

alnmt; sadece bu bile, dnemin kltrel havas hakknda bir eyler


sylyor. arkiyat aratnnaclkta yrrle konan trden fkirJerin
artk kabul gren hakikatler dzeyine ulam olduunu hemen grrz
bu aratruada. Sorulardan biri, ark ile Garp'n birbirleri iin nfuz
edilemez olup olmadiklan zerinedir (Maeterlinck'in fikridir bu); bir
dier soruda, Fransz dncesi karsnda ark etkisinin -Henri Mas
sis'nin szckleriyle- un peril grave [ciddi bir tehlike] olup olmad
sorulur; nc bir soru da, Garp'n ark karsndaki stnln
aklayabilecek, Garp khii ne zg deerler hakkndadr. Valery'nin
yantnda uslamlama izgilerj ylesine aktr ki, bu yant -hi deilse
yinninci yzyl ba iin- ylesine kkl ve muteberdir ki, buradan bir
alnt yapmaya deer gibi geldi bana:
Kltr asndan baklacak olursa, bugn ark etkisinden rkmemiz iin pek
bir neden olmad kansndaym. Bilmediimiz bir ey deiJ bu. Tm sanatlan
mzn balangcn, bilgimizin byk bir ksmn ark'a borluyuz. Bugn
ark'ta ortaya kan eyi rahatlkla kabul edebiliriz, orada yeni bir ey ortaya
kyorsa eer - ki bu konuda son derece kukuluyu m. Gvencemiz ve Avrupa'ya
zg silahmz da kesinlikle bu kukudur zaten.
Aynca, bu tr ilerde asl sorun, aldn sindinnektir. Kald ki bu da, gene
ayn kesinlikle, alar boyu Avrupa dncesinin esasl bir zellii olagelmi
tir. Dolaysyla rolmz, bu seme gcn, gene] kavray gcn, her eyi d
nt tp kendi malzememiz haline getirme gcn, bizi biz yapan gleri ko
rumaktr. Yunanllar ile Romallar, Asya'nn garabetleriyle nasl baa klaca
n, bunlann nasl zmlenerek ele alnacan, zlerinin nasl ekilip kar
sanacan gsternilerdi bize. ... Akdeniz havzas, usuz bucaksz ark'n z
sel elerinin younlamak zere topland kapal bir tekne gibi gelir bana.
[V urgulama ile nokta zgn metne ait]54
ayet Avrupa kltr genelde ark' sindirdiyse, bu ii gerekletir
menin zel bir aracsnn arkiyatlk olduunun kukusuz farkndayd
Valery. Wilson'n getirdii ulusal kendi kaderini belirleme ilkelerinin
dnyasnda, byk bir gvenle; ark tehdidinin uzaklatnlmasna ili
kin zmlerneye dayanr Valery. "Seme gc", nce ark' Avrupa
biHminin kayna diye kabul eden, ardndan da ona rulm kken mua
melesi gsteren Avrupa iindir temelde. Nitekim, baka bir balamda
Balfour, yerli Filistin sakinlerini, toprak zerinde ncelikleri olan, ama
bu nceliin hemen ardndan gelen yetkeye, topraklar elinde tutma
yetkesine sahip olmayan kimseler olarak grebiliyordu; yedi yz bin
Arabn niyet olmaktan teye geemeyen isteklerinin, temelde Avru
pa'ya ait olan bir smrge hareketinin yazgsyla karlatnldkta, her
hangi bir kuvvet unsuruna sahip olmadn sylyordu Balfour.ss

BUGNK A R K YATJLIK

263

Dolaysyla Asya, John B uchan'n 1 922'de dile getirdii gibi, naho


bir olasln, "bizim" dnyamz yerle bir edebilecek ani bir patlama
olasl nn temsilcisi ydi:
Rabtasz glerle, rgtlenmemi yeteneklerle kaynyor yeryz. in'in du
rumunu dndnz m hi? Ho ve bo hnerlere boulmu milyonlarca kes
Id n zeka var orada. Ne belli bir yn mevcut ne de ynlendinci bir g; dolay
syla tm abalan boa gidiyor, tm dnya glyor in'e.56
Ama in kendini (gelecekte yapaca zere) rgtleseydi eer, alay
konusu olmazd. Dolaysyla, Avrupa'nn abas, Avrupa'nn dndan
devirebildiklerini zmseyerek, dnsel ve maddi dzlemde her eyi
kendi kullanmna dntrerek, ark' semeye dayal bir rgtllk
(ya da rgtszlk) iinde tutarak, kendini Valery'nin une machine pu
issante51 [gl bir dzenek] dedii ey halinde srdnneye ynelikti.
Ne ki ancak tasavvur ve zmlemenin berraklyla salanabilirdi bu.
ark'a neliini anlamak iin baklmazsa1 askeri, maddi, tinsel gcyle
er ge Avrupay ezerdi ark. Byk smrge imparatorluklar, byk
sistematik bask dzenleri, bu korkutucu akbeti nlemek iin var ol
mutu. Smrge uyruklan, kta toprann bir tr uzants olarak, Asya
h , Afrikal, arkl olarak grlebilirdi ancak; George Orwell 1 939'da
Marake'te grd uyruklar karsnda bu bak rnekler:
Buras gibi, en az yirni bin insarun srtndaki paavralardan baka hibir e
ye sahip olmad iki yz bin nfuslu bir kasahada gezindiinizde, insaniann
nasl yaadklann, dahas ne kadar kolay lp gittiklerini grdnzde, insan
lar arasnda yrdnze inanmak g gelir. Tm smrge imparatorluklan
bu gerek zerine kurulu aslnda. Jnsanlann yzleri kara - ne kadar da oklar!
Sahiden sizin etiniz gibi mi etleri? Adlan da var m? Yoksa anlar ya da mercan
sinekleri kadar bireysellikten uzak, bir tr ayrmlamam kara malzemeden mi
ibaretler sadece? Yerden bitiveriyorlar, birka yl ter dkp alktan kvrandk ..
tan sonra gerisingeri mezarhktaki adsz tepecikterin altna giriveriyorlar, kimse
de yokluklannn farkna vannyor. Mezarlar bile gnein altnda abucak yerle
yeksan olup gidiveriyor. ss
Avrupal okura (Pierre Loti, Marmarluke Pickthall vb. gibi) nemsiz
yazarlarn egzotik kurmacalarnda su nu J an renkli kiilikler bir yana,
Avrupallarn bildii Avrupal-olmayan, tam da Orwell'in anlatt gibi
dir. Ya bir elence esidir ya da gnlk sylernde veya ilenmi sy
lemlerde arkl, Afrikal, sar, kara veya Mslman denen aynmlanma
m bir tip olarak belirlenen geni mi geni bir ortakln bir atomcuu
dur. arkiyatlk, bir uygarln mnferit haBerini onun deerlerinin,
f k.irlerinin, tavrlannn ideal tyclarna dntrerek bu tr soyutla-

264

ARKlYATILIK

malara kendi genelierne gcn katt ; "ark"ta bu ideal tayclar bu


lup onlar genel kltrel dolama sokan da arkiyat oldu zaten.
1 934'te etkileyici bir Anquetii-Duperron biyografsi yaymiayan ve
bylece arkiyatl bu disipline uygun bir kltrel ereveye yerleti
recek aratrmalar balatan Raymond Schwab'n yazdklarn inceleye
cek olursak eer, Schwab'n yapt iin, -Valery gibi- ark ile Garp'
hala ikinci el soyutlamalar halinde gren ada sanat ve aydntarla
keskin bir kartlk iinde olduunu da saptanz mutlaka. Geri Pound,
Eliot, Yeats, Arthur Waley, Fenollosa, (Connaissance de l est'iyle [Do
u'nun Bilgisi]) Paul Claudel, Victor Segalen ve dierleri, Max M ller'
in birka nesil nceki deyiiyle "Dou'nun hikmeti"ni gzard ediyor de
illerdi. Daha ziyade, ark'a, zellikle de islama pheyle bakan, ark
karsndaki bilimsel tutumunu da hep bu phe araclyla aktarm
olan bir kltr sz konusuydu. Bu ada tutumu en ak biimiyle orta
ya koyan uygun bir rnek, 1924'te Chicago niversitesinde, gl bir
Dou deneyimine sahip tannm Avrupal gazeteci V alentine Ch irol ta
rafndan verilen "Garp ile ark" konulu seminer dizisidir; Chirol'n
amac, eitim1i Amerikallara, ark'n belki de inandklar kadar uzak
larda olmadn aka gsternekti. Yaln bir dnce izgisi vardr
Chirol'n: ark ile Garp yumuamaz bir kartlk iindedir; ark zellikle de "Muhammetilik"- dnyadaki "en derin atlaklarn" m
sebbibi olan "byk dnya gleri"nden biridir.59 Diziyi oluturan alt
dersin balklan, Chirol'n kapsayc genellemelerini gereince temsil
ediyor kanmca: "ark ile Garp'n Antikadaki Sava Alanlar", "Os
manl mparatorluunun Ylal, Msr rnei"., "ngilizlerin Msr'daki
Byk Deneyinti", "Himaye ve Manda Ynetimleri" , "Yeni bir Etmen:
Bolevizm" ve "Baz Genel Sonular".
Chirol'nki gibi grece popler ark aklamalanna Eli e Faure'un ta
nkla dayal bir yazsn da ekleyebiliriz; Chirol gibi Faure da derin te
fekkrnde tarihe, kltr uzmanlna, Beyaz Garp ile renkli ark ara
sndaki malum kartla dayanr. Faure, le camage permanent de l'in
difference orientale [ark aldrszlnm daimi kym] (zira, "biz" den
farkl olarak "onlar da bar fikrinin esamisi okunmaz) gibi elikili fi
kirleri dillendirirken, arkl bedeninin tembel olduunu, ark'ta tarih,
ulus ya da patrie [vatan] fikrinin olmadn, ark'n zce mistik oldu
unu vs. gsterneye de ynelir. arkllar aklc olmay, bilgi ve olgu
sallk teknikleri gelitirn1eyi renmedikleri srece, Dou ile Bat ara
snda herhangi bir rapprochement [yaknlama] olamayacan ileri s
rer.60 Dou-Bat ikilemi konusunda ok daha incelikli ve bilimsel bir
'

B UG N K A R K Y AT I L I K

265

aklama, Fernand Baldensperger'nin denemesi "ark Aydnlar ile


Garp Aydnlannn atma Noktas"nda bulunabilir; ne ki Baldensper
ger de, ark'n yapsnda tad, dnceye, zihinsel disipJine, aklc
yoruma ynelik horgrnden sz eder. 61
Avrupa kltrnn derinliklerinden gelme, bu kltr adna konu
tuklarna kendilerini gerekten inandrm yazarlar tarafndan dile geti
rilen bylesi basmakalp dnceler (zira mkemmel birer idee re
ue dr bunlar), salt banaz ovenizm rnekleri olarak aklanamazlar.
Byle deildirler, aynca -Faure ile Baldensperger'nin dier yaptlar
hakknda bir eyler bilen herkesin aka grecei gibi- ovenizm rne
i olmamalar daha da byk bir amazdr. Arka planlarnda, titiz, mes
leklemi arkiyatlk biliminin dnm vardr: arkiyatln on
dokuzuncu yzyl kltrndeki ilevi insanln yitik bir blmn Av
rupa'ya yeniden kazandrmakken, yinninci yzylda bu bilim hem bir
siyaset arac hem de daha nemlisi Avrupa'nn kendini ve kendisi iin
ark' yorumlamasn salayan bir ifreleme haline gelmiti. Bu kitabn
nceki blmlerinde ele alnan nedenlerden tr modern arkiyat
lk, Avrupa'nn slam karsnda duyduu byk korkunun damgasn
zerinde tayordu zaten; bu korku, entre-deux-guerres'in [iki sava
aras dnem] siyasal bakaldrlaryla birlikte daha da iddetlendi. iddi
am u: Grece zararsz bir tilotojik altihtisas, siyasal hareketleri ekip
evirme, smrgeleri ynetme, Beyaz Adamn zorlu uygariatrma
misyonunu temsil eden neredeyse vahiy kabilinden beyanlarda bulun
ma yetisine dnmtr; tm bunlar da, liberallik iddias gden bir
kltrde, vn kayna olan dnce zgrl, oulculuk, ak fi
kirlilik gibi dsturlarn zerine titrenen bir kltr erevesinde ileyen
eylerdir. Ortaya kan, liberalliin tam tersiydi aslnda: "Bilim" tara
fndan tebli edilen reti ve anlamn pekiip "hakikat" haline gelme
siydi. Zira, byle bir hakikat yukanda deindiim biimlerde deimez
arkllk hali olarak ark' yarglama hakkn kendine sakladysa eer,
bu durumda liberallik de bir bask, zihniyetiere ilikin bir n yarg bii
minden baka bir ey olamazd.
Liberallikten uzakln ne boyutlara vard, bu kitabn kefe alt
nedenlerden tr, kltr erevesi iinde fark na varlmam, fark
na varlnayan bir eydir genelde. Gene de, bu liberallikten uzak tutu
mun arada bir itiraztarla karlamas cesaret vericidir. Bunun bir rne
i I.A. Richards'n Mencius on the Mina nn (Mensiys'te Zihin, 1 932)
nsznde bulunabilir; aadaki parada "in" szcnn yerine
"ark" szcn kayabiliriz rahatlkla.
'

266

ARKI YATILIK

in dncesine ilikin bilgi lerin artmasnn Bat zerindeki etkilerine gelin


ce: M. Etienne Gilson gibi bilgisiz ya da dikkatsiz olduu dnlemeyecek bir
yazann bile, Le Tlotnistne: Introduction au syste1ne de saint Tlomas d'Aquin in
(Aquinolu Tommaso'nun Sistemine Giri) I ngilizce basmnn nsznde Tom
maso'nun felsefesini "tm insanlk geleneinin onanmas, bir araya toplanmas"
diye and n gnnek ilgin bir durum. Hepimizin kendi amzdan nasl da hala
Bat dnyasn Dnyaya [ya da Dnyann hkm geen ksmna] denk tuttuu
muzu gsterir bu; yansz bir gzlemci ise, byle bir banazln tehlikeli oldu
unu syleyecektir belki de. Batl olmann etkilerinden tr ac ekmediimiz
konusunda kuku duymayacak kadar mutlu deiliz henz Bat'da. 62
'

Richards'n uslamJamas, tanmlama sistemlerindeki kavgacln or


tadan kaldrlmasnn yan sra, okynl Tanmlama adn verdii sa
hici bir oulculuk trnn uygulanmasna ynelik talepler de getirir.
Richards'n Gilson'un banazlna ynelik itirazm kabul edelim etme
yelim, tarihsel dzlemde arkiyatln da bir daln oluturduu libe
ral hmanizmann gerek bir anlama yetisine ulmaya araclk edecek
sreci, anlamn geniletilmesi, genilemesi srecini geciktirdii ner
mesini kabul edebiliriz. Yirninci yzyl arkiyatlnda -yani, teknik
bir alan erevesinde- anlam geniletmesinin yerine gemi olan ey,
imdi ele alacamz konudur.

III

Modern ingiliz-Fransz arkiyatlnn


Olgunluk a

ark'n herhangi bir dalyla ya da ark yaamnn herhangi bir ynyle


iJgiJi ahmalar yapan ada uzman "b1ge aratrmalar li mtehasss
diye dnmeye altmz iin, yaklak kinci Dnya Sava yllarna
dein arkiyatnn, zetleyici nenneler retmek asndan ok geli
kin becerilere sahip, (kukusuz, pek ok zel bilgi tayarak) her konu
da konuabilen bir alim olarak grldn anlayamyoruz. zetleyici
nermeden kastm u: arkiyatnn, grece yaln bir dnceyi, szge
limi Arapann dilbilgisine ya da Hint dinine ilikin bir dnceyi dile
getinnekle, ayn zamanda bir btn olarak ark'a ilikin bir nermeyi
de dile getirmi olduu, dolaysyla arkl zetiedii dnlyorrlu
(arkiyat da kendisi hakknda byle dnyordu). Oy le ki, ark malzemesinin bir parac n ele alan her tek aratrma, zetleyici bir bi
mde bu malzemenin aslen ark'a zg olduunu da dorulam olu
yordu. Genelde tm ark'n asli, organik bir bala bir arada tutulduuna
inanlmasndan tr, arkiyat aratrmac iin, ele alnan maddi ka
ntlan, ark kiilii, zihni, adab ya da dnya-tini gibi eylere ilikin da
ha iyi bir kavraya ulatran nihai klavuzlar olarak grmek, son derece
yetkin bir yorumsama biimi demekti.
Bu kitabn ilk iki blmnn byk ksmnda, arkiyat dnce ta
rihinin nceki dnemlerine ilikin benzer us lamlamalar gelitirildL Bu
rada uratmz ge dnem arkiyat tarihindeki farkllama ise, Birin
ci Dnya Savann hemen ncesi ile sonras arasnda ortaya kan bir
farkllamadr. nceki dnemlerde olduu gibi bu iki dnemde de, ilgi
tenilen zel durum ve onu aklamak iin kullanlan biem ya da teknik
ne olursa olsun, ark arkldr; sz edilen iki dnem arasndaki fark,
ark'n zndeki arkll grmek konusunda arkiyat tarafndan

A R K I Y ATILI K

268

gsterilen nedendir. Snouck Hurgronje'nin, Eduard Sachau'nun Mu


hammedanisches Recht i n e (Muhammetilik Hukuku) ilikin 1 899 ta
rihli eletirisinden ah nan u blm, sava ncesi dnemin mantn
yanstan iyi bir rnektir:
'

... uygulamada halkn adetlerine, trelerine, ynetenlerin keyfiliine hep daha


byk imtiyazlar tanmak zorunda kalm olan fkh, yine de Mslmaniann
dnsel yaam zerindeki ciddi etkisini korudu. Dolaysyla fkh mevcudi
yetini srdryor; bizim amzdan ise, sadece hukuk, uygarlk ve dinler tari
hiyle balantl soyut nedenlerden tr deil, ayn zamanda fiili amalardan
tr de nemli bir aratirma konusu olmay srdryor. Avrupa'nn Msl
man Dou'yla ilikileri ne kadar yakn olursa, ne kadar ok Mslman lke Av
rupa hkmranl altna girerse, biz Avrupallar iin slamn dnsel yaam
n, di ne dayal hukukunu, kavramsal arka plann tanmak da o lde nem ka
zanr.63
Hurgronje "slam hukuku" kadar soyut bir eyin arada bir tarih ile
toplum zerinde bask uygulam olduunu teslim etse de, bu soyutla
may dnsel kullanma hasretme kaygs tar; nk, genel hatlaryla
"slam hukuku" Dou ile Bat arasndaki badamazl kesinler. Hurg
ronje asndan ark-Garp aynm salt akademik ya da popler bir klie
deildi. Tam tersine, Hurgronje iin bu aynm ark ile Garp arasndaki
temel, tarihsel iktidar ilikisini imJiyordu. ark bilgisi, Avrupa hkm
ranlnn (bu deyiin ondokuzuncu yzyla uzanan saygdeer bir e
ceresi vardr) Asya'ya etkin bir biimde yaylmasn salayan fark ka
ntlar, artrr ya da derinletirir. Yani bir btn olarak ark' bilmek, eer bilecek kii bir Batl ise- ark'n kendi himayesine emanet edil
mi olmasndan tr ark' bilmek demektir.
Gibb'in 1 93 1 'de yaymlanan The Legacy ofIslam'daki (slamn Mira
s) "Yazn" makalesinin son paragrafnda, Hurgronje'nin szlerinin ne
redeyse tam olarak simetrik kart olan bir blm vardr. Onsekizinci
yzyla dein Dou ile Bat arasnda kurulan rastlantsal temas an
lattktan sonra ondokuzuncu yzyla doru Herler Gibb:
u

Bu rastlantsal temas annn ardndan, Alman Romantiklri Dou'ya dn


dler yeniden; tarihte ilk kez, ark iirinin gerek mirasn Avrupa iirine kat
mann yolunu hazrlamay bilinli bir ama haline getirdiler. Ondokuzuncu
yzyl, yeni iktidar ve stnlk duygusuyla birlikte, Alman Romantiklerinin ta
sanlanna kesinlikle kapam gibiydi kaplan. Ancak bugn birtakm deiim
iaretleri grlyor. ark yazn kendi adna incelenmeye baland yeniden, ye
ni bir Dou anlay ediniliyor. Bu bilgi yaylrken, Dou insanln yaamnda
hak ettii yeri yeniden elde ederken, ark yazn da bir kez daha tarihsel ilevini
yerine getirebilir; dnyann bu ksmnda yazn, dnce ve tarihte anlaml olan

B U G N K A R K YATI L I K

269

ne varsa hepsini kstlayacak dar, baskc anlaylardan kendimizi kurtanp z


grlememize yardmc olabilir.64

Gibb'in kulJand "kendi adna" ifadesi, Hurgronje'nin Dou zerin


deki Avrupa hkmranlna dair beyannn hkm altndaki usJamla
ma izgisiyle taban tabana zttr. te yandan, deimeden kalan ey,
"Dou" denen bir ey ile "Bat" denen bir dier eyin, dokunulmazlkla
r varm gibi grnen btncl kimlikleridir. Bylesi btnlkleri n
birbirine ihtiyac vardr; Gibb'in vgye deer amac da, ark yaznnn
Bat yazn zerindeki etkisini gsternenin Brunetiere'in "ulusal utan"
diye adlandrd11 eye varmak zorunda olmadn beJirtmektir. Tersine
Dou'yla, Bat'nn etnikmerkezciliinin yerel snrlarnalarna ynelik
bir tr insani kar k olarak da yzleilebilecektir.
Gibb'in, nceleri Goetheye ait Weltliteratur [dnya yazn] fikrini
savunmasna karn, artk Dou ile Bat arasndaki karlkl ruhsuzta
mann zerinde durnas, sava sonras dnemin deien siyasal ve kl
trel gereklerini yanstmaktadr. ark zerindeki Avrupa hkmranl
geip gitmi deildi; ama en azndan ngilizlerin Msr'nda, yerliie
rin az ok skunetle kabullendikleri bir ey olmaktan kp, bamszl
a ynelik asi yerli taleplerinin eklenmesiyle arlaan, gitgide daha e
kimeli hale gelen bir siyasal meseleye evrilmiti. Bu dnem, ngilizle
rin srekli Zaglul Paa gibi, Vafd partisi gibi dertlerle cebelletikleri
yllard.65 Dahas, 1925'ten beri dnya apnda bir iktisadi durgunluk
yaanyordu; Gibb'in yazlarnn yanstt gerilim duygusunu youn
latran eylerden biri de buydu. Fakat Gibb'in sylediklerinin en zorla
yc yn, zel kltrel iletisidir. Okurlarna, dar kafal ln, boucu ih
tisaslamann, snrl bak alarnn stesinden gelme mcadelesinde
Bat dncesine salayaca faydadan tr ark' nemsemelerini
syler gibidir Gibb.
Hurgronje'den Gibb'e dein, ncelikler kadar zemin de byk lde
deimiti. Avrupa'nn ark zerindeki egemenliinin neredeyse doal
bir olgu olduu gr muhalefet gnneden ileyemiyordu artk; keza,
ark'n Bat'nn aydnlarcln gereksedii de varsayJamyordu. ki
sava aras dnemde nemli olan, banazl, yabanc dmanln
aan bir kltrel ztanma varmakt . Gibb'e gre Bat'nn, incelenecek
bir ey olarak ark'a gereksinimi vardr; nk ark, ruhu steril ihtisas
lamalardan kurtarr, an banazln, milliyeti benmerk ezciliin ge
tirdii aclan hafifletir, kltr incelemelerinde gerekten merkezi nite
lik tayan meseleleri kavrama gcn artnr. Eer bu yeni, ykselen

270

A R K Y AT I L I K

kltrel zbilin diyalektiinde ark daha ziyade bir ortak olarak be1iri
yorsa, bunun ilk nedeni ark'n artk eskiye oranla daha gl bir kar
k haline gelmi olmas, ikinci nedeni de Bat'nn ksmen dnyann
kalan ksm zerindeki hkmranlnn azalmasndan kaynaklanan g
rece yeni bir kltr bunahm evresine giriyor olmasdr.
Dolaysyla, iki sava aras dneme ait -temsilcileri ni Massignon ile
Gibb'in etkileyici meslek yaamlarnda bulan- en iyi arkiyat yapt
larda, bu dnemin en iyi beeri bilim aratrmalanyla ortaklk gsteren
eler grrz. yle ki, yukarda szn ettiim zetleyici tutum, kl
tr bir btn olarak, pozitivizm kart bir tavrla, sezgilerle, duygu
dalkla kavramaya ynelik tamamen Bat'ya zg beeri bilim atlm
larnn arkiyatlk cephesindeki dengi olarak grlebilir. arkiyat
olan da olmayan da, Bat kltrnn, temel zellii barbarlk, dar tek
nik ynelimler, ahlaki oraklk, keskin milliyetilik gibi tehditierin da
yatt bir bunalm olan nemli bir evreden getii duygusundan hare
ket eder. Szgelimi, (bir dnemin, dolaysyla bir kltrn tm yaam
n anl amak zere) zelden genele karak almak iin zel metinler
kullanma fikri, Bat'da, Massignon ile Gibb gibi nde gelen arkiyat
aratrnaclarn yan sra, esinini Wilhelm Dilthey'in almalanndan
alan beeri bilimciler iin de ortak bir uygulamadr. Dolaysyla, Curti
us, Vossier, Auerbach, Spitzer, Gundolf ve Hofmannsthal'n almala
rnda ortaya kan haliyle66 filolojiyi yeniden canlandrma tasars, kat
tekniklerle ileyen arkiyat filoloji erevesinde Massignon'un -ta
savvuf szl, slami itikatlar lgatesi gibi adlar verdii- aratnala
ryla salanan yenilenmede bulur dengini.
Ancak, tarihinin bu aamasndaki arkiyatlk ile ada olan Av
rupa beeri bilimleri (sciences -de l'homme), Geisteswissenschaften [tin
bilimleri] arasnda daha ilgin baka bir ortaklk da vardr. ncelikle
unu belirtmek gerek: arkiyat olmayan kltr aratrnalar, Avru
pa'da ykselen faizmin hi deilse ksmen temsilcisi olduu, kendi
kendini ycelten, ahlakd bir teknik ihtisaslamann hmanist kltre
ynelttii tehdit karsnda mecburen daha dolaysz bir tepki gsterni
ti. Sz konusu tepki, iki sava aras dnemin kayglarn kinci Dnya
Sava sonras dneme de tad. Bu tepkiye ilikin etkileyici bir aratr
maclk ve kiisel tanklk rnei, Erich Auerbachrn yetkin yapt Mi
mesisrte (Taklit) ve yazarn bir Philolog [flolog] olarak ortaya koyduu
son yntembilim dncelerinde bulunabilir.67 Auerbach, Mimesis'in
Trkiye'deki srgnlk dneminde yazldn, bu kitabn byk l
de, Bat kltrnn btnln, uygarlk bakmndan tutarlln he-

B U G N K A R K 1 Y ATI L I K

271

nz koroyabildii neredeyse son noktasndaki geliimini gerek anlam


da grmeyi hedeflediini syler bize; bundan tr de, Bat'nn yazn
sal retim ilkelerini tm eitlilii, zenginlii, verimliliiyle serimieye
cek biimde yaplan zel metin zmlemelerine dayal genel bir al
ma yazmay grev edinmiti Auerbach. Ama bir Bat kltr bireimi
ne varmakt; burada, bireimi gerekletirme jesti de bireimin kendisi
kadar nemliydi ve Auerbach'a gre bu jest "ge burjuva hmanizina
s"68 dedii ey sayesinde mmkn oluyordu. Bylelikle, ayrk tikel
(Bat kltr), dnya tarihi srecinin byk lde dolaymianm bir
simgesine dntrlmekteydi.
Auerbach iin ayn derecede nemli bir baka mesele, hmanizmde
ki "bakasnn ulusal kltrne ya da yaznna el atma" geleneiydi
arkiyatl da dorudan doruya ilgilendiren bir olgudur bu. Auer
bach'n bu konudaki rnei Curtius'tur; dev eserleri, Curtius'un bir Al
man olarak kendini Latince kkenli yaznlarla profesyonelce urama
ya adamak gibi dntp tanlm bir seim yaptn kantlar. Dola
ysyla Auerbach'n olgunluk dnemi dncelerini St. VictorJu Hu
go'nun Didascalicon'undan anlaml bir alntyla bitinnesi bouna deil
dir: "Anavatann seven insan, narin bir aylaktr henz; her topra
kendi yurdu gibi gren insansa oktan glenmi demektir; ama kusur
suz insan, tm dnyay yabanc bir diyar gibi grendir."69 Kii kendi
kltr yuvasndan ne kadar uzaklaabilirse, bu kltr ve tm dnyay
doru tasavvur iin gerekli olan tinsel ayr duru ve yce gn11lkle
yarglamas da o lde kolaylar. Ayn yaknlk-uzaklk bileimiyle,
kendini ve yabanc kltrleri deerlendinnek de daha kolaydr.
Bunun kadar nemli, yntem asndan biimiendinci bir dier kl
trel g, sosyal bilimlerde hem bir zmleme gereci hem de bilinen
eyleri yeni bir biimde grmenin bir yolu olarak "tipler" in kullanlma
syd. Weber, Durkheim, Lukacs, Mannheim gibi yirminci yzyl ba
dnrlerinde ve dier bilgi sosyologlarnda ortaya kan haliyle
"tip"in kesin tarihi, yeterince incelenmi bir konudur:70 Ne var ki, We
ber'in Protestanlk. Yahudilik, Budaclk incelemelerinin bu dnr
(belki de ayrdna vannakszn), ilkin arkiyatlar tarafndan haritas
karlp sahiplenilmi bir alana srklemi olduu grlmedi kanmca.
Dou ile Bau'nn iktisadi (ayrca dini) ''zihniyef'leri arasnda bir tr
varlkbilimsel farkllk olduuna inanan tm o ondokuzuncu yzyl d
nrlerinin oluturduu dnsel atmosfer Weber'i de cesaretlendir
miti. Esasl bir slam artnnasna hi girmemi olsa da, bu alanda
kayda deer bir etki yaratt; bunun temel nedeni, Weber'in tip anlay-

272

A R K I Y ATILIK

nn, arkiyatlann savunduklar yerleik tezlerin birou iin "da


n"dan gelen bir dorulama olmasdr sadece. ktisat dncesi bak
mndan arkiyatlar, arkltarn temelde ticaret, almsatm ve iktisat
mant yetilerinden yoksun olduklarn savlamann tesine hibir za
man geememilerdi. slam alannda bu tr klieler yzyllar boyu ra
bet grmt - ta ki 1 966'da Maxime Rodinson'n nemli incelemesi
Isian and Capitalisn (slamiyet ve Kapitalizm) yaymlanncaya kadar.
Gene de, tip dncesi -arkl, slam, Arap, ne olursa artk- varln
srdrmekte, modern sosyal bilimlerde ortaya kan benzer trden so
yutlamalar, paradigmalar ya da tipler tarafndan desteklenip beslen
mektedir.
Bu kitapta, arkiyatlarn kendi kltrlerinden kkten farkl bir kl
trle urar ya da bu kltr yaarken hissettikleri yabanclamaya de
indim sk sk. Burada u eklenmeli: Bir yanda arkiyathn slami
kolu ile te yanda Auerbach'n yabanclamann gereklilii dncesi
nin belli bir geerlilik tad dier tm beeri bilim disiplinleri arasn
daki arpc farkllklardan biri, slam arkiyatlannn kendilerindeki
islama yabanclamay asla hayrl bir durum ya da kendi kltrlerini
daha iyi anlamalarn da salayabilecek bir tutum olarak grnemi ol
malardr. Tersine, islama yabanclamlklan, Avrupa kltryle ilgi
li stnlk duygularn younlatnyordu yalnzca; hatta tadklar
holannama duygusu, slamn geri (genellikle de kindarlndan tr
tehlikeli) bir temsilcisi sayld ark'n btnne de yansyordu. By
lesi eilimler, tm ondokuzuncu yzyl boyunca arkiyat aratrna
geleneklerinin kurucu eleri oldular, zamanla ou kurumda, kuak
tan kuaa aktarlan arkiyat eitiminin standart bileenleri olup kt
lar - ondokuzuncu yzyla ilikin savm da buydu zaten. Buna ek ola
rak, kanmca, Avrupal aratrmaclarn Yaknark' Kutsal Kitap'la
Hintili "asl"n dikkate alan bak as araclyla grneyi, yani sarsl
maz bir etkisi olan dinsel kkenler mekan olarak grneyi .srdnnesi
olasl da ok yksekti. slam, hem Hristiyanlkla hem de Yahudilik
le zel ilikisinden tr, arkiyatnn kafasndaki ideal kkensel kl
trel kstahlk rnei (ya da tipi) olarak kald hep; slam uygarlnn,
gerek kkeninde gerekse ada biimiyle u ya da bu biimde Hristi
yan Bat'nn karsna muhalif bir g olarak dikilmesinin uyandrd
korku da doal olarak bu tasavvuru pekitiriyordu.
Tm bu nedenlerden tr, iki sava aras dnemde slam arkiyat
crl, dier beeri bilimlerle ayn ekilde gelimeksizin, Auerbach ile
ksaca deindiim teki dnrlerin sezdirdikleri genel kltrel buna-

B U G 0 N K A R K 1 Y A T I L I K

273

lm havasn paylat. slam arkiyatl, batan beri tad kendine


has polemiki dini tutumu da koruduu iin, deyim yerindeyse belirli
yntembilimsel hadara takl kald. Zira ncelikle, kltrel yabancla
masnn, modem tarih ile toplumsal-siyasal koullardan, ayrca yeni ve
rilerin tm kuramsal ya da tarihsel .. tip.. lere dayatt zorunlu yenilen
melerden korunmas gerekiyordu. kinci olarak, slam uygarl sz ko
nusu olduunda arkiyatln sunduu soyutlamalarn (daha dorusu,
soyutlamalar yapma frsatnn) yeni bir geerlilik kazand dnl
yordu. nk, slamn arkiyatnn syledii biimde (gereklikle de
il, yalnzca bir dizi .. klasik.. ilkeyle balantl olarak) iledii varsayl
yordu; ayrca, ayn zamanda slam asndan modernJiin bir kar
ktan ok bir hakaret olduu da dnld iin, modern slamn ye
niden ne srlm bir eski slam eitlernesinden te bir ey olamaya
ca farz ediliyordu. (Geerken belirteyim, bu aklamada dile getirilen
kalabalk kabuller ve varsaymlar bei, ark.iyatlk asndan insani
gereklik karsndaki zel bak biimini korumak iin gerekli olan
fazlasyla aynks manevralar, yn deitirmeleri resmetmek gibi bir
gaye de gdyor.) Son olarak, filolojideki (Auerbach ile Curtius'un ta
d) bireim tutkusu aratnacnn bilincini, insanlarn kardelii
kavramn, insan davranarna ilikin belli ilkelerin kapsamn geni
letmeye varsa da, slam arkiyatlnda bireim, siama yansyan ha
liyle ark-Garp farkhl duygusunu keskinletinnekle sonulanyordu.
Dolaysyla, betimlediim ey, bugne kadarki slam arkiyatl
n niteleyecek bir ey: Dier beeri bilimiere (hatta arkiyat ln di
er kollan na) oranla yozlam l; genel yntem, ideoloji gerilii ; hem
diger beeri bilimlerdeki hem de tarihi, iktisadi, toplumsal, siyasal ko
ullardan oluan gerek dnyadaki gelimelerden grece kopuklu u.71
Ondokuzuncu yzyln sonlarna doru, slam (ya da Sami) arkiyat
lndaki bu geride kalma halinin bir lde farkna varlnt zaten;
bunun nedeni, kimi gzlemcilerin, Sami arkiyathJnn da slam ar
kiyatlnn da tredikleri dinsel zeminden kendilerini ne kadar az
kurtarabildiklerini anlamaya balam olmalaryd belki de. lk arki
yatlk kongresi 1 873'te Paris'te dzenlenmiti; kongrelerin neredeyse
daha balangcndan itibaren, dier aratrmaclar genel olarak Sami
mtehassslan ile slam mtehassslannn dnsel geriliklerini aka
gnlerdi. 1 873 ile 1 897 arasnda toplanan tm kongretere ilikin ge
nel bir rapor yazan ngiliz araormac R.N. Cust, Sami-slam altalan
hakknda unlar sylemiti:

274

ARKIYATILIK

Byle toplantlar [antik Sami dilleri alannn toplantlan] ark bilgisini ger
ekten ilerletiyor.
Modem Sami dilleri blm iinse ayn ey sylenemez; kalabalkt, ama
tartlan konular pek bir edebi ilgi uyandrmyordu, eski ekoln amatr ali mle
rinin kafasn yoracak trden konulard bunlar, ondokuzuncu yzyln byk
"ncnler zmresinin deil. Benim bir szc bulmak iin ta Plinius'a kadar
geri gitmem gerekir. Modem Sami aratrmalan blmnde ise, ne modem filo
loji ruhu vard ne arkeoloji ruhu; sonu raporu da, baiye yazarlannn rmcek
alann sptilp gtren Karlatrmal Filolojinin doumundan hemen nce,
bir antik Yunan oyunu pasajnn nasJ okuoacan ya da bir nlnn vurgusu
nun nasl olacan tartmak iin toplanm geen yzyldan kalma niversite
hocalannn kongresinden kma gibiydi. Muhammet'in kalem tutup tutamad
n ya da yaz yazmay bilip bilmediini tanmann bir anlam var m?72
Cust'n betimledii polemiki eskiseverlik, bir lde, Avrupa'daki
Yahudi aleyhtarlnn akademik biimiydi. Hem Mslmanlan hem
Yahudileri ieren (kklerini de Renan'n ncs olduu szde antik Sa
mi dilleri alannda bulan) "modern Sami dilleri" adlandrnas bile, ku
kusuz bir kibarlk gsterisi olmas istenmi bir tavrla rklk bayran
tayordu. Cust, raporunun biraz aalannda, ayn toplantda "'Arilik'
[blmnn] pek ok dnce malzemesi sunduunu" belirtir. Aktr
ki, "Arilik.. , "Samiliin" kar-soyutlamasdr; ama yukanda saydm
nedenlerin bazlanndan tr, bylesi soysopu etiketierin zellikle
Samilere uygun olduu dnlyordu - bu hissiyatm, bir btn olarak
insan topluluu asndan nasl da ar ahlaki ve insani sonular oldu
unu yirninci yzyl boyunca sk sk grdk. Ancak, modern Yahudi
aleyhtarl tarihlerinde yeterince zerinde durulmam olan ey, byle
si soysopu adlandrnalarn arkiyathk tarafndan merulatrlm
olmasdr; benim buradaki arnaiarm asndan daha da nemlisi, bu
akademik, dnsel merulatrmann tm modern a boyunca islama,
Araplara ya da Yaknark'a ilikin tartmalarda kalc olmu olmasdr.
Zira, "Zenci zihni"ne ya da "Yahudi kiilii"ne ilikin bilimsel (hatta
popler) incelemeler yazmak artk olanakl deilken, "slam zihni" ya
da "Arap kiilii" gibi aratrnalarla uramak pekala olanakldr hala
- bu konuyu daha sonra ele alacam.
Dolaysyla, iki sava aras dnemin -en ilgin, en doyurucu rnek
lerini Massignon ile Gibb'in meslek yaamnda bulan (byle sylerken
ie istihza katyor deilim)- slam arkiyatlnn dnsel soykt
n gereince anlamak iin, arkiyatnn malzemesine ynelik zet
leyici tutumu ile Auerbach ve Curtius gibi filologlarn yaptlarnda beli
ren ve kltrel adan arkiyatllda nemli benzerlikleri olan tutum

B UG N K A R K Y A T I L I K

275

arasndaki farkllklar anlayabilmemiz gerekiyor. slam arkiyatl


ndaki dnsel bunalm, "ge burj uva hmanizmas"n n tinsel bunal
mn n bir dier grnmyd; ancak, biimi ve biemi bakmndan is
lam arkiyat lnda, insa nl n sorunlarnn, "ark" ya da "Garp" de
nen kategorilere ayniabiiecei dnlyordu. Bylece, Garpl iin sz
konusu olan durumdan farkl olarak ark lnn zgrlemek, kendini or
taya koymak, gelitinek gibi meseleleri olmadna inan ld. Tersine,
slam arkiyats sia ma ilik in fikirlerin i, hem kendinin hem de farazi
M slm ann , deiim karsnda, Dou ile Bat'nn birbirini anlamas,
kadnlarla erkeklerin arkaik, ilkel klasik kurumlardan modern aa
doru evrilmesi, gelimesi karsnda gsterdii direnci vurgulayacak
biim de dile getirdi. Hatta, bu "deiime direnme" duygusu ylesine
kesldn, bu duygu ya atfedilen kudret ylesine kapsaycyd ki, arkiyat
larn yazdklarn okurkenlt korkulan layarnetin Bat uygarlnn k
mesi deil, Dou ile Bat'y birbirinden ayn tutan engellerin yklnas
olduunu anlar insan. Gibb modern slam devletlerindeki milliyetilie
kar ktnda, bunu, milliyetiliin islam arkl tutan isel yaplar
rteceini dnd iin yapmt; laik milliyetiliin kesin sonucu
ark' Bat'dan farksz klmak olurdu. Ne ki Gibb'in yabanc bir dinle
zdelemek bakmndan sahip olduu olaand duygudalk yetene
i, onun honutsuzluunu yerleik itikada bal slam camias adna ko
nuur gibi dile getirnesini salayan bir nimettir. Gibb'in yerleik gr
e bavurnas, arkiyatln eski alkanhna, yerliler adna konu
ma alkanlna geri dn myd, yoksa itenlikle slamn iyilii iin
konuma abas myd? Cevabn bu iki seenek aras 1 nda bir yerlerde
buiunabilecei bir sorudur bu.
Kukusuz, hibir aratrmac ya da dn r, ulusal kkeni ya da tari
hin rastlantlar sayesinde dahil olduu bir ekoln ya da kurgusal tipin
kusursuz bir temsilcisi deildir. Bununla birlikte, arkiyathk gibi ihti
sastamann ve grece yaltlmln youn olduu geleneklerde, her
aratrnac, ksmen bilinli ksmen bilinsiz olarak, ulusal ideolojisine
deilse de ulusal geleneine ilikin bir sezgi tar kanmca. Bu durum,
ek bir nedenden tr, Avrupa uluslarnn u ya da bu ark lkesinin i
lerine dorudan doruya siyasal mdahalelerde bulunuyor olmalarn ...
dan tr arkiyatlk iin zellikle geerlidir: Aratrmacnn ulusal
kimlik duygusunun yaln, ak olduu, ngiliz ya da Fransz olmayan
bir aratnnac rnei verilecek olursa, ilk elde akla gelen isim Snouck
Hurgronje olur.73 Ancak, birey ile tip (ya da bir birey ile bir gelenek)
arasndaki fark konusunda tm gerekli belirlemeleri yaptktan sonra bi-

A R K Y A T I L I K

276

le, Gibb ile Massignonun sahiden de temsil edici birer tip olduunu
grmek arpc bir durum. Belki de yle sylemek daha yerinde olur:
Gibb ile Massignon, ulusal geleneklerinin, uluslannn siyasetlerinin,
ulusal arkiyat ..ekol"lerinin isel tarihinin onlar iin yaratm olduAu
tm beklentileri karlamlardr.
Sylvain Levi, bu iki ekol arasndaki farkll net bir dille ortaya ko
yar:
l ngiltereyi Hindistana balayan siyasal kar, ngilizlerin almalanm so
mut gerekliklere sk skya bal klar, gemiin temsilleri ile imdinin gr
nm arasndaki tutarll korur.
Klasik geleneklerden beslenen Fransa ise, insan tininin Hindisandaki teza
hrn tpk ine ilgilendii gibi arar.74
Bu kutuplamann, bir yanda ll, ilevsel, somut ngiliz yaptla
ryla, te yanda da evrenselci, kurgusal. parlak Fransz yaptlaryla so
nulandn sylemek, iin kolayna kamak olur. Ancak yine de bu
kutuplama, 1960'lara dein birinde Fransz slam arkiyatnn, die
rinde de ngiliz-Amerikan slam arkiyatnn egemen olduu iki uzun,
son derece sekin meslek izgisini aydnlatinaya yardmc olacaktr;
byle bir egemenlikten sz edebiliyorsak eer, bunun nedeni her ara
trmacnn, kstlanmalar (ya da dnsel ve siyasal bir terirole syle
necek olursa, snrlar) Levi'nin yukanda betimledii gibi betimlenebi
lecek bilinli bir gelenekten km olmas, bu gelenek erevesinde a
lm olmasdr.
Gibb Msr'da, Massignon da Fransa'da domutu . kisi de, toplum
dan ok toplumdaki dini yaam aratran pek dindar insanlar haline ge
leceklerdi yetikinliklerinde. Aynca, her ikisinde de kkl bir dnyevi
lik vard; en byk baarlarndan biri, geleneksel aratrmacl mo
dern siyaset dnyasnn kullanm na sunmalaryd. Ne ki, okul ve din
eitimleri arasndaki ak badamazlklar hesaba katlarak baklsa bi
le, almalarnn erimi -ou durumda dokusu da- birbirinden ok
farkly d. Batan sona Hallac- Mansur'a adanm meslek yaammda
(Gibb'in 1 962'de Massignon'un lm vesilesiyle yazd yazdaki sz
leriyle, Massignon "sonraki slam yazn ile itikadnda Hallac'n izlerini
aramaktan hi vazgememiti") , Massig non'un neredeyse snrsz olan
aratrma erimi onu, l'esprit humain l travers l'espace et le temps'a
[uzam ile zaman iinde insan tini] dair kantlar bulmak zere, fiilen drt
bir yana ulatracakt. Massignon'un "ada Mslman yaam ile d
ncesinin her ynn, her blgesini" ele alan bir uvre'le arkiyatlk
alannda ortaya koyduu varl, meslektalan asndan daimi bir boy

B UG N K A R K Y AT I L I K

277

lme ansyd . Kukusuz Gibb, sonuta aynid bir yol olsa da,
Massignon'un izleklerini ele alma biimine hayranlk duyuyordu; Massgnon,

Mslmanlar ile Katolilderin manevi yaamlann bir biimde balantlandran,


Hz. Fatma'nn yceltilmesinde de yine bu ynde bir e [yakalamasn sala
yan], buna bal olarak, pek ok tezahryle ii dncesini ele alan inceleme
lerde ya da Yedi Uyuyanlar gibi motiflerde ve brani kkenli cemaatte zel bir
ilgi alan [bulmasn mmkn klan] iziekierin [peindeydi]. Bu konulara ilikin
yazlan, konulaona katt niteliklerden til, slam aratrmalannda hi azal
mayacak bir nem kazand. Fakat tam da bu niteliklerden tr, -deyim yerin
deyse- iki ayn sicil oluturur Massignon'un yazlan: Bunlardan ilki, akademik
aratrmann yerleik gerelerini ustalkla kullanarak belirli bir grngnn do
asfn aydnlatmaya bakan nesnel aratrmacln allm dzlemiydi. kinci
si ise, nesnel verilerin, nesnel anlayn, manevi boyuta ynelik bireysel bir sez
giyle zmsenip dntrld bir dzeydi. lk dzey ile Massignonun kiilik zenginliinin tamasndan kaynaklanan grnm deiimleri arasna aync
bir hat ekmek kolay deildi her zaman.
Burada "Hz. Fatma'nn yceltilmesi"ne dair bir incelemeye Protes
tanlardansa Katoliklerin daha yakn olabilecei syleniyor rtk ola
rak; Gibb'in, "nesnel" aratrmaclk ile "manevi boyuta ynelik birey
sel bir sezgiye" dayanan (hatta bu sezginin ince ince ilenmesi olan) bir
aratnnaclk arasndaki fark bulanklatrn bir aratrnacya ku
kuyla bakt ise aka grlyor. Bununla birlikte, Gibb sz konusu
yazsnn bir sonraki paragrafnda Massignon'un "Mslman sanatnda
simgecilik, Mslman manunn yaps, ortaa maliyesinin karmak
dzeni, esnaf birliklerinin rgtlenmesi" gibi farkl alanlarda zihinsel
"verimlilik" gsterdiini teslim ederken haklyd; hemen ardndan.
Massignon'un "henz alana yabanc olan ar iin neredeyse eski Herma
tika'nn* srlanyla yaracak denli karmak almalan"na, balang
taki Sami dilleri meraknn neden olduunu sylerken de hakhyd. Ge
ne de, yce gnlllk gstererek bitirir yazsn Gibb;
bizim amzdan, M assignon'un kendi neslinden arkiyatlar iin en nemli
zellii, Dou kltrlerinin farkl ynlerine anlam ve deer katan hayat enerji
sini hesaba katmadan artk klasik arkiyatln bile tatmin edici olamayaca
n gstenni olmasyd.75
Massignon'un en byk katks buydu elbette; ada Fransz slam

Yaznn mucidi ve yazya dayal btn sanatiann koruyucusu olduu kabul edilen
Msr Bilgelik Tanns Tot'un yazdna inandan gizlicilik, ilahiyat ve felsefe metinleri
(.n.)

278

ARKYATILIK

biliminde (kimi zaman kullanlan bir add bu), "Dou kltr"n bi


imlendiren "hayat enerjisi"yle zdelemek gibi bir gelenein gelitii
de dorudur. Massignon'un r ac arpcln grnek iin, Jacqu
es Berque, Maxime Rodinson, Yves Lacoste, Roger Arnaldez gibi yak
lam ve ynelim bakmndan birbirinden son derece farkl aratrnac
larn olaanst baanlarn anmak bile yeterlidir, bu aratrmaclann
hepsinde Massignon'un dnsel etkisi aka grlr.
Ne ki, bu yazsndaki yorumlarnda ksa ksa maddeler halinde Mas
signon'un eitli gl ve zayf ynleri zerinde dunnay seen Gibb,
Massignon'a ilikin birtakm ak olgular, onu Gibb'den ylesine farkl
klan, ama -bir btn olarak bakldnda- Fransz arkiyatndaki ok
nemli bir geliimin yetkin simgesi haline de getiren eyleri gzden ka
rmt. Bun lardan biri, Massignon'un Levi'nin Fransz arkiyath
betimindeki yaln hakikati pek gzel rnekleyen kiisel donanmyd.
En bata esprit humain [insan tini] fikri, pek ok ngiliz arkiyatnn
yan sra Gibb'in de iinden yetitii dnset dinsel donanma eni ko
nu yabanc bir eydi: Massignon ise, ocukluundan beri, hem dini, ah
laki, tarihi hem de estetik bir olgu olarak "tin" dncesinden besien
mit sanki. Ailesi Huysmans gibi insanlarla ahbaplk ediyordu; Mas
signon'un ge dnem Simgeeiliin fikirlerinden ve dnsel ikliminden
beslenen genlik eitiminin etkisi, ilgilendii zel Katoliklik biimine
(ve tasavvuf gizemciliine) varncaya kadar yazd hemen her eyde
aka grlr. Yzyln byk Fransz biemlerinden biriyle kaleme
alnm yaptlarnda yalnlk yoktur. nsan deneyimine ilikin grleri
ni olutururken, ada olan dnrlerden, sanatlardan pek ok ey
devirmitir Massignon; Gibb'in dahil olduundan tamamyla farkl bir
kategoriye girmesinin nedeni de, biemindeki bu kltrel erim genili
idir zaten. lk zamanlarndaki dnceleri estetik dekadans adyla an
lan dnemin rndr, ama ayn zamanda Bergson, Durkheim, Mauss
gibi dnrler de kaynaklk etmitir bunlara. arkiyatla balants,
gen yata derslerini dinledii Renan araclyla kurulmutu; aynca
Sylvain Levi'nin de rencisiydi, arkadalar arasnda Paul Claudel,
Gabriel Bounoure, Jacques ve Rarssa Maritain, Charles de Foucauld gi
bi nemli simalar vard. Sonralar, kent sosyolojisi, yapsal dilbilim,
psikanaliz, ada antropoloji ve Yeni Tarih gibi grece yeni alanlarda
retilmi almalar da katt birikimine. Hallac- Mansur'a ilikin kap
saml incelemesi bir yana denemeleri de hi zorlanmadan kulland is
lam yazn klliyatna dayanr; artc bilgi birikimiyle, teklifsiz kiili
iyle, Jorge Luis Borges'in kaleminden kma bir alim gibi grnr ba-

B UGNK AR KYATILIK

279

zen. Avrupa yaznndaki "ark" izlekleri konusunda ok duyarlyd


Massignon; Gibb'in de ilgilendii eylerden biriydi bu, ama Gibb'den
farkl olarak Massignon, ne ark' "zm" Avrupal yazarlarn cazi
besine kaplmt ne de arkiyat aratnnaclann sonradan aa
kartacaklar eylerin bamsz sanatsal dorulamalar addedilen Avru
pa rn metinlerio (Gibb'in, Selahattin aratnnasnn bir kayna ni
yetine Scott'la uramas bu ikinci tutumun bir rneidir). Massignon'
un "ark", Yedi Uyuyanlarn ya da brani dualarnn dnyasyla tam
bir uyum iindeydi (Gibb bu iki izlei Massignon'un yerleik teamlle
re uzak slam grnn aync iaretleri sayarak dier izieklerden
ayrmt): Tuhaf, biraz aykn bir ark't bu, Massignon'un ona uygula
d (bir anlamda da onu bir konu olarak kuran) gz kamatrc yorum
lama becerilerine tmyle cevap verneye hazr bir ark. Nasl Gibb
Scott'n Selahattin'ine meftunsa, Massignon'daki kout tercih de, zy
km, poete maudit [lanetli ozan], ruhsal tuhaflk olarak Nerval'di. An
cak, Massignon'un temelde gemii inceledii anlamna gelmez bu; ter
sine, kltrde olduu kadar siyasette de, slam-Fransz ilikilerinde de
ok nemli bir ahsiyetti Massignon. slam dnyasna yalnzca aratr
macJlk araclyla deiJ , bu dnyann tm etkinliklerine kendini ada
ma yoluyla da nfuz edilebileceine inanan tutkulu bir insand; bunla
rn en nemlilerinden biri, slamn etki alannda kalan Dou Hristiyan
lyd - Massignon, Dou Hristiyanlnn alt kollarndan biri olan
BadaJiya Cemiyetini hararetle destekiemi t.
Massignon'un byk yaznsal yetenekleri akademik almalarna
kirnileyin bir keyflik, abartl kozmopolitlik grnm, sk sk da kii
sel kurgu havas verir. Yanltcdr bu, yazlar iin uygun bir belimie
me olmaktan uzaktr aslnda. Massignonun zellikle kand ey,
l'analyse analytique et statique de l'orientalisme16 [arkiyathn ay
rtnc ve dural zmlemesi] dedii eydir: Varsaylan bir slam met
ninin ya da sorununun zerine kaynaklarn, kkenlerin, kantlarn, ta
ntlamalann vb. atica ylmasdr. abas, bir sorunu ya da bir metnin
balamn olabildiince geni tutmak, buna ruh katmak, okurunu art
maktr hep; tm bunlara, Massignon gibi arpc sezgilere sahip herke
sin duyaca bir istek, yani metinlerdeki insani nveye nfuz etmek iin
disiplinlerin, geleneklerin snrlarn ama istei elik eder. Hibir mo
dern arkiyat -kukusuz, baar ve etki bakmndan en yakn emsali
olan Gibb bile- tek bir deneme erevesinde, bir alay slam mutasavvf
ile Jung'a, Heisenberg'e, Mallarme'ye, Kierkegaard'a onun kadar kolay
(ve kusursuz) bir ekilde gndennelerde bulunamazd; byle bir erim

280

ARK YATILIK

ile 1 952 tarihli denemesi "ark Karsnda Garp: Kltrel zmn


ncelii"nde77 szn ettii somut siyasal deneyimlere bir arada sahip
olan pek az arkiyat vard kukusuz. Bununla birlikte, dnsel dn
yas aka belirlenmi bir dnyayd. Meslek yaamnn bandan sonu
na dein dakunulmadan kalm belirli bir yaps vard bu dnyann; et
kinlik alan, bavuru kaynaklar bakmndan neredeyse esiz bir zengin
lik tamasna ramen, temel, deimez bir fikir beiyle kuatlmt.
imdi ksaca bu yapy betimleyip sz konusu fikirleri zetleyerek sa
yalm.
Massignon, Hz. brahim'in soyundan treyen brani kkenli dini
hareket noktas edindi; bunlardan biri olan slam Hz. smail'in dinidir,
Hz. shak'a verilen ilahi vaadin dnda kalm bir halkn tektanrcl
dr. Dolaysyla, bir kar koyma (yaratc Tanrya ve tanrsal bir kiiJik
olan Hz. isa'ya kar gelme) dinidir slam, yine de Hz. Hacer'in gzya
laryla balayan kederi tar kendinde. Bunun bir sonucu olarak Arapa
gzyalarnn dilidir, keza slamda d dmanlar olarak Hristiyanlk
ile Yahudilie, i dman olarak da mezhep saplanikiarna kar sava
may ngren cihat kavramnn da nemli bir dnsel boyutu vardr
(Massignon "cihat"n slamda bir destan biimi olduunu, Renan'n da
bunu gremediini, anlayamadn syler). Ama yine de slam ere
vesinde, tasavvufta somutlam, ilahi iyilie ynelen bir yol, bir kar
akm tr seilebileceine inanyordu Massignon - bunu incelemek de
temel dnsel grevi haline geldi. Tasavvufun asli zellii znelliiy
di elbette; bu znellikteki ussal olmayan, hatta anlalmaz eilimler, te
kil olana, bireysel olana yneliyordu, lahi Varla bir an iin katlma
deneyimlerini hedefliyordu. Dolaysyla, Massignon'un tasavvufa ili
kin olaanst almalarnn tamam, yerleik itikada bal slam ce
maati tarafndan, Snnilik tarafndan dayahlm snrlayc uzlamdan
ayrlan ruhlarn yolculuunu betimlemeye ynelik bir giriimdi. ranl
mutasavvf, ksmen Ari olmasndan (eski ondokuzuncu yzyl etiketle
ri "Ari" ile "Sami"nin zorlayc bir kanlmazl vardr Massignon
iin. keza "Ari" ve "Sami" dil aileleri arasnda Schlegel'in ngrd
ikili kartlk da geerlidir ona gre78), ksmen de Kamil Varl arayan
insan olmasndan tr Arap mutasavvftan daha cesurdu. Arap muta
savvf, Massignon'a gre, Waardenburg'un ahadete dayal tekilik de
dii eye ynelmiti. Massignon asndan rnek sima, -bir btn ola
rak slamda reddedilen lm biimini- armhta paralanarak lmeyi
isteyerek, sonunda da buna ulaarak yerleik itikada bal cemaatin d
nda kendisi iin zgrlemeyi arayan Hallac- Mansur'du; Massig-

BUGNK ARK YATILIK

281

nonta gre Hz. Muhammet, kendini Tanndan ayran uurumu kapatma


s iin nne konulan frsat bile isteye geri evirmiti. Dolaysyla Hal
tae'n baars, slamdaki temayln tersine Tanryla mistik bir birlik
kurabilmi olmasyd.
Yerleik itikada bal cemaat, Massignon'un .. soif ontologique.. varla susaml k- dedii bir durumda yaar. Tanr insana kendini bir
tr yokluk olarak, mevcut olmay reddedi olarak sunar; bununla birlik
te, sofu Mslmann Tann iradesine teslimiyet bilinci (slam), Tanrnn
aknln kskanlkla gzetme duygusuna, her trden putperestlik
karsnda hogrszle neden olur. Massignon'a gre bu fikirlerio
mekan, Mslmanlktaki ahadet arzusunun penesinde olmasna kar
n, Hallac- Mansur gibi mutasavvflarda grld gibi ilahi bir tut
kuyla ya da Tann akyla da tutoabilecek o "gnahtan arnm g
nJ .. dr. Her durumd Tannnn akn birlii (tevhit), sofu Mslmann
ya bu birlie ahadet ederek ya da tasavvuftaki Tanr ak na kendini b
rakarak tekrar tekrar ulamas, vakf olmas gereken bir eydir: Massig
non karmak bir denemesinde slamn "hedef' ini byle beJirler.79 Mas
signon'un duygusal bakmdan slamdaki tasavvuf akmndan yana ol
duu aktr; tasavvufun, sofu bir Katolik olan Massignon'un merebine
yakn olduu kadar, yerleik ilikat btn erevesinde ykc bir etkiye
de sahip olmasndan kaynaklanr bu. Massignon'un slam imgesinde
beHren din, kendi reddjyelerinin, dier brani kken1i inaniara oranla
ge kalmlnn, grece ksr dnyevi gerekJik duygusunun, Hallac-
Mansur ile dier mutasavvflann yaadklar trden "maneviyat huzur
suzluklarna" kar gelitirdii youn savunma yaplarnn, byk
tektannc inantan bugne kalan tek "arki" din olarak yalnzlnn
kstlayc arln srekli srtnda tayan bir dindir.80
Ancak, invariants simples8 1 [basit sabitler] (herhalde zellikle Mas
signon'unki gibi son derece renkli bir dnce asndan basit) gibi nite
enelerden de geri durnayan bu kadar kat bir slam gr, slamiyete
kar derin bir dmanlk da getirmiyorrlu beraberinde. Massignon
okurken, ok ynl okumalann gerekliliinin srarla vurgulanmas ar
pc gelir insana - mutlak bir itenlik tad konusunda kuku duyula
mayacak tlerdir bunlar. 1 95 1 'de kendi arkiyatlk biiminin, "ne
bir egzotiklik delilii ne de bir Avrupa reddiyesi" ( .. ni une manie d'exo
tisme, ni un reniement de l'Europe") olduunu sylyordu; onun arki
yatl, "daha ziyade, aratrua yntemlerimiz ile eski uygarlklarn
sregelen geleneklerinin ayn dzleme getirilmesiydi" ('tmais une mise
au niveau entre nos mthodes de recherches et les traditions vecues

282

ARKI YATILI K

d'antiques civilisations"). 82 Bu arkiyatlk tr, Arapa ya da slami


metinleri okuma konusunda uygulamaya konduunda, kar durolmaz
bir zekann rn olan yorumlar sunuyordu; Massignon'un zihninin e
siz dehasna, zgnlne sayg d uymamak iin aptal olmak gerekirdi.
Ne ki, arkiyatlk tanm ndaki iki deyiin -nos methodes de recherc
hes [aratrma yntemlerimiz] ile les traditions vecues d'antiques civili
sations'un [eski uygarlklarn sregelen gelenekleri]- zerinde durmak
gerekiyor. Massignon yapt ii, birbirine fena halde ters den iki ni
celiin biretirilmesi olarak gryordu; ama burada insan rahatsz
eden ey Avrupa ile ark arasndaki kartlk deildir sadece, bu iki ni
celik arasndaki zel asimetridir de. Massignon, Bat ile Dou arasnda
ki farklln znde, modernlik ile eski gelenek arasndaki farklln
yattn ima etmektedir. Kald ki, Massignon'un ynteminin snril
nn en dolaysz biimde grlebilecei yer olan siyasal sorunlara, a
da sorunlara ilikin yazlarnda, Dou-Bat kartl en zgn bii
miyle ortaya kar.
En iyi rneklerine baklacak olursa, Massignon'un Dou-Bat kar
lamas tasavvuru, Dou'yu istila etmesinden, smrgeciliinden, isla
ma ynelik amansz saldrlarndan tr Bat'ya byk bir sorumluluk
pay biiyordu. Massignon, Mslman uygarlnn yannda saf tutan
ylmaz bir savayd; 948'den sonraki saysz denemesi ile mektubu
da, Abba Eban'n deyiine bavurarak szn esirgemeksizin srail'in
"burjuva smrgecilii"83 diye adlandrd eye kar Filistinli mlte
cileri desteklediinin, siyonizm karsnda Filistin'deki Arap Msl
manlar ile Hristiyanlarn haklarn savunduunun kantdr. Ne var ki,
Massignon'un tasavvurunun iinde yer ald ereve, slami ark' te
melde eski zamanlara, Bat'y da modernlie yerletiren bir ereveydi
ayn zamanda. Robertson Smith gibi Massignon da arkiy bir modern
a insan olarak deil bir Sami olarak gryordu; bu indirgeyici kate
gorinin Massignon'un dncesi zerinde gl bir hkm vard. Sz
gelimi, College de France'daki meslekta Jacques Berque'le gerekle
tirdikleri ve 960'ta Esprit'de yaymiattklar "Araplar"a ilikin sylei
de, an Araplannn sorunlarna bakmann en iyi yolunun bunlarn bi
rer Sani sorunu olduunu (temel rnek olan Arap-srail atmasnn
aslnda bir Sami sorunu olduunu) sylemek olup olmad uzun uzun
tartlmt. Berque kibarca kar kmaya, Massignon'u, dnyann ka
lan ksmndaki insanlar gibi Araplarn da "antropolojik dnm" dedi
i eye uram olabilecekleri olaslna yneltneye almt: Mas
signon bu dnceyi elinin tersiyle bir kenara itmiti.84 Filistin atma-

B UG N K A R K I Y AT I L I K

283

sn anlamaya, anlatmaya ynelik yinelenen abalar, ierdikleri derin


hmanizme karn, Hz. shak-Hz. smail ekimesinin veya -srail'le
hesaplamas sz konusu olduunda Yahudilik ile Hristiyanlk ara
sndaki gerilimin tesine gemi deildi. Arap kentleri, kyleri siyo
nstterin eline getiinde, dini duygulanndan tr infial duymutu
Massignon.
Avrupa, zellikle de Fransa ise, ada gereklikler olarak grl
yordu. Massignon ngiltere ile ngiliz siyaseti karsnda belirgin bir
honutsuzluk duydu hep; bu honutsuzluk, ngilizlerle Birinci Dnya
Sava srasnda gerekleen ilk siyasal karlamasndan kaynaklan
yordu ksmen. Lawrence ve ona benzer tipler, Massignon'un KraJ Pay
sal'la urarken kar kt fazlasyla karmak bir siyaset biiminin
temsilcisiydi. "Faysal'la birlikte ... onun kendine zg geleneinin anla
mna nfuz etmeye ... alyordum" ("Je cherchais avec Paysal ... a
penetrer dans le sens meme de sa tradition a lui"). ngilizler, ark'ta "ya
ylma"nn, ahlakd bir iktisat siyasetinin, modas gemi bir siyasal
nfuz felsefesinin temsilcisi gibiydiler. 85 Franszlarsa, maneviyat, gele
neksel deerler vb. bakmndan yitirdikleri eyleri ark'tan devirnek
gibi bir ykmllk tayan daha "ada" insanlarda. Massignon'un bu
gre yapt yatnm, kanmca, ilk imalar Quinet'de bulunabilecek bir
gelenein, ark'n Bat iin ifa kayna sayld tm bir ondokuzuncu
yzyl geleneinin yolunu tutmutu. Bu gelenek Massignon'da Hristi
yanlktaki dierkarniida bir araya ge1di:
arkllarla urarken, -dillerinin. zihinsel yaplan nn. aslnda bizim de ka
tlmamz gereken oluumu sz konusu olduunda bile- bu dierkamlk ilmi ne.
bu likatlm becerisiline bavurmamz gerekir: nk sonuta bu ilim, ya ayn
zamanda bize de ait oJan hakikatiere ya da yitirdii miz, tekrar kazanmak zorun
da olduumuz hakikatiere tanklk eder. Son bir neden daha: Derinlemesine ha
klacak olursa, var olan her ey bir biimde iyidir, o zavall smrgeletirilmi
insanlar sadece bizim amalanmz iin deil, kendilerinde [en soi] ve kendileri
iin de bir varla sahiptirler. 86
Ne var ki, en soi [kendinde] arkl, kendini deerlendirme ya da anla
ma yetisine sahip deildi. Ksmen Avrupa'nn ona ettiklerinden tr,
dinini, philosophie'sini [felsefe] yitirmiti; Mslmanlar un vide immet
se [muazzam bir boluk] tayoelard ilerinde; kargaann, intiharn k
ysndaydlar. Dolaysyla, Mslmanlarn arzusuna, geleneksel kltr
lerini, inananlarn mirasn koruma ve hanedanlar nn devamn salama
arzusuna kendini ortak etmek Fransa'nn ykmll oluyordu.87
Hibir aratnnac, hatta Massignon bile, ulusunun ya da iinde a-

284

A R K I Y A T I L I K

lt aratrma geleneinin hasklanna direnemez. ark hakknda,


ark'n Garp'la ilikisi hakknda sylediklerinin byk ksmnda dier
Fransz arkiyatlarn fikirlerini inceltiyor ama yine de tekrarlyor gi
biydi Massignon. Ancak, bylesi inceltmelerin, kiisel biemin, birey
sel dehann sonuta gelenek araclyla, ulusal atmosfer araclyla
gayri ahsi bir biimde ileyen siyasal kstlamalan aabileceini teslim
etmemiz gerek. Ne ki, bir ynden baklacak olursa, Massignon'un
ark'a dair fikirlerinin -kiiselliklerine, dikkat ekici egzantrikliklerine
ramen- gelenekselliklerini, arkiyatlklarn tamamyla korudukla
rn da kabul etmeliyiz. Massignon'a gre slami ark tinseldi, Samiydi,
kabileciydi, kkten tektanrcyd, Ari deildi: Ondokuzuncu yzyl so
nuna ait bir antropoloji betimlemeleri derlemesini andnr bu sfatlar.
Grece dnyevi olan sava, smrgecilik, emperyalizm, iktisadi bask,
ak, lm, kltrel dei toku deneyimleri, Massignon'un gzne, me
tafizik -sonuta da insanlk zelliini silen- merceklerden szlerek
ulam gibidir hep: nsanlar, Samidirler, A vrupaldrlar, arkldrlar,
Garpldrlar, Aridirler ... Kategoriler Massignon'un dnyasn yapland
nr, szlerine -en azndan Massignon iin- derin bir anlam katar. Dier
ynden baklacak olursa, akademik bilgi dnyasnn bireysel ve son de
rece ayrntl fikirleri arasnda eitli manevralar yaparak kendini zel
bir konuma yerletirniti Massignon. islam, bir yandan Avrupa'ya kar
., dier yandan da kendi yerleik itikadna kar yeniden yaplandnp
savunmutu. Can verici ve savunucu sfatyla gerekletirilen, ark'a
ynelik bu mdahale (nk gerekten de bir mdahaleydi bu), Mas
signon'un, hem ark'n farklln hem de onu kendi istedii eye d
ntrmeye abalarln kabul ediinin simgesiydi. Bu ikisi, ark ze
rine ve ark yararna bilgi edinme istenci, Massignon'da son derece
gldr. Hallac- Mansur yorumu da bu istencin kusursuz bir rnei
dir. Massignon'un Hallac- Mansur'a ifrata kaan bir nem atfetmesi,
ncelikle aratrmacnn belli bir kiilii iinden kt kltrn zeri
ne ykseltme kararna, ikinci olarak da Hallac- Mansur'un -inanc,
mutasavvfn grd gibi, u noktaya varan bir kendinden vazgeme
olarak gneyen (belki de gremeyen)- Batl Hristiyan karsnda da
imi bir meydan okumann, hatta bir tahrikin temsilcisi haline geldiine
delalet eder. Her iki durumda da, Massignon'un Hallac- Mansur'u, te
melde slamn asli reti sistemi tarafndan gayri meru klnm deer
leri szcn tam anlamyla somutlatnaya, ete kemie brndrme
ye ynelik bir fgrd - ve Massignon'un bu sistemi betimlemesinin
asl amac da, onu Hallac- Mansur'un yardmyla keye sktrmakt.

BUGNK ARKYATILIK

285

Bununla birlikte, ksa yoldan gidip Massignon'un yaptlarnn sapkn


olduunu ya da en byk zaafnn siarn "ortalaman veya ''sradan" bir
Mslmann balanaca trden bir inan olarak yanl temsil etmek ol
duunu sylememiz gerekmez. Sekin bir Mslman aratrmac, Mas
signon'u sulu bulmamasna karn, tam da yukarda dile getirdiim
ikinci gr savunmutu uslamlamasnda.88 Bu savlar kabul etmeye
yatkn olsak da (zira, b u kitabn tantlamaya alt zere, slam Ba
t'da kkten yanl temsil edilegelmitir), asl mesele udur: Gerekten
doru bir temsil olabilir mi, yoksa her temsil, srf tensil olmasndan
tr, temsil edenin ncelikle dilinde, ardndan da kltrnde, kurum
lannda, soluduu siyasal havada m yerleiktir? Eer (benim de inand
m gibi) ikinci seenek doruysa, temsilin eo ipso [kendi bana] gene
bir temsil olan " hakikat" in yannda baka pek ok eyle de ima edildii,
i ie getii ve rld gereini kabul etmeye hazr olmamz gere
kir. Bunun bizi yntem asndan kanlmaz olarak vardraca yer,
temsilierin (ya da yanl temsilleri n, aralarndaki fark olsa olsa bir dere
ce farkdr) ortak bir oyun alannda yer aldklar dncesidir; yalnzca
ikin bir ortak konu tarafndan deil, ortak bir tarih, gelenek ve sylem
evreni tarafndan da belirlenen bir alandr bu. Hibir aratrmacnn bir
bana yaratamayaca, her bir aratnnacnn kabul edip iinde kendi
ne bir yer edinecei bu alan erevesinde katksn sunar tekil aratr
mac. Bu tr katlaJar, az rastlanr dehaJarda bile, alan erevesi dahilin
de malzemeyi yeniden dzenlemeye ynelik stratejilerdir; bir zamanlar
kaybolmu bir elyazmasn gn na karan aratrmac bile, "bulun
mu" metni, zaten bu metin iin hazr bekleyen bir balamda ortaya ko
yar, yeni bir metin bulma'nn gerek anlam budur nk. Dolaysyla
her tekil katk, nce alan dahilinde birtakm deiimlere neden olur, ar
dndan da yeni bir istikrar getirir -yirmi ayr dzlem parasyla kaplan
m bir yzeye eklenen yirni birinci parann, dier paralarn kprda
yp yer deitirmesine, ardndan da yeni, uyumlu bir ortak dzene geip
yerlemesine yol amasn andrr bu.
Avrupa kltrndeki arkiyat temsil biimleri, kendini yalnzca
tarihsel deil, ayn zamanda maddi (ve kurumsal) bir varlkla da gste
ren, sylemsel tutarllk diyebileceimiz bir ey karr ortaya. Re nan'la
balantsnda diJe getirdiim gibi, bu sylemsel tutarllk bir kltrel
uygulama biimiydi, ark hakknda nerneler retmeye yarayan bir
frsatlar dizgesiydi. Benim bu dizge hakknda tm sylemek istediim,
onun belli bir ark zn yanl temsil ettii deil (bir an bile inanm
deilim byle bir zn varlna), temsiJlerin ou zaman yaptklar gi-

286

ARKIYATILIK

bi, zel bir tarihsel, dnsel, hatta iktisadi ortam iinde bir amaca y
nelik ve bir eitime uygun olarak ilediidir. Baka deyile, temsilierin
amalar vardr, ou zaman birtakm etkiler yaratrlar, bir ya da birka
grevi yerine getirirler. Temsiller ekillenmelerdir ya da Roland Bart
hes'n dilin tm ileyiieri iin syledii gibi ekilbozumlardr. Avru
pa'daki bir temsil olarak ark, "Dou" denen bir corafi alana ynelik
gitgide zellemi bir duyarlkla ekillenmitir - ya da ekilbozumuna
uramtr. Bu alandaki mtehassslar, birer arkiyat olarak meslekle
ri zaman iinde topluniarna ark imgeleri, ark'a dair bilgiler ve sez
giler sunmalarn gerektirdii iin bu alan zerinde alrlar. arkiyat
, (a) kendi aync damgasn tayan, (b) ark'n ne olabileceine ya
da ne olmas gerektiine ilikin kavrayn meklendiren, (c) bir ba
kasnn ark grne bile isteye muhalefet eden, (d) arkiyat syle
me, o an iin en elzem grnen eyi katan, (e) an belirli kltrel,
mesleki, ulusal, siyasal, iktisadi gereklerine cevap veren ark temsilleri
salar ounlukla. Aktr ki, bu temsillerde her zaman yer alsa da ol
gusal bilginin rol mut1ak olmayacaktr. Tersine, asla ham, dolaymsz
ya da basite nesnel olmayan "bilgi, arkiyat temsilin yukarda say
lan be zelliinin datt ve yeniden datt eydir.
Byle bakldnda Massignon, efsanevi bir "deha"dan ok, bir araya
geldiklerinde Massignon'un ann belgeliini ya da kltrel malze
mesini oluturan kalabalk bir sylemsel ekillenmeler ynna yayl
m belli trden nermeleri retmeye yarayan bir tr dizgedir. Bunu ka
bul etmekle Massignon'un insanln yadsdmz ya da onu kaba bir
zorunluluun nesnesine indirgediimizi sanmyorum. Tam tersine, bu
kabulle baktmzda, bir insann kurumsal ya da insanst boyutu ar
basan bir kltrel ve retici kapasiteye nasl ulam, bu kapasiteyi nasl
daha da geniletmi olduunu grrz bir anlamda: Zaman ile uzamda
ki lml varlyla yetinmeyecekse fani insann gz dikmesi gereken
ey de budur herhalde. Massignon, "hepimiz Samiyiz" ("nous sommes
tous des Semites.. ) derken, fikirlerinin toplumunun tesine uzanan eri
mini de gsteriyor, ark'a dair fikirlerinin bir Franszn ya da Fransz
toplumunun yerel, mnfert koullarn ne lde aabileceini ortaya
koymu oluyordu. Sami kategorisi Massignon 'un arkiyatlndan
besleniyordu; ama bu kategorinin gc, disiplinin snrlarn ap belli
bir geerlilie ve kudrete sahip gibi grnd daha geni bir tarih ve
antropolojiye de yaylma eilimi tamasndan kaynaklanyordu.89
Massignon'un ark formlleri ile temsil biimleri, en azndan bir d
zeyde, yani meslekten arkiyatlar loncasnda, sorgulanmam bir ge-

B U G N K A R K Y A TJ L I K

287

erlilie deilse de dorudan bir etkiye sahipti. Yukarda da dile getir


diim gibi, Gibb'in Massignon'un baarlann kabul etmesi, (Gibb bunu
ak ak sylemese de) Massignon'un yaptlarnn kendi yaptlarnn
alternatifi olarak ele alnmas gerektii dncesine de yol aar. Tabii
bu sylediklerimi Gibb'in yukarda deindiim yazsna dayandryo
rum; o yazda benim sylediklerim yalnzca belli belirsiz izler biimin
de ortaya kyor, gerek nerneler biimi nde deil, ama eer imdi
Massignon'un meslek yaamnn kar rnei olarak Gibb'in meslek ya
amna bakacak olursak, saptadm eyin nemi aka grlebilir. Al
bert Hourani'nin British Academy (ngiliz Akademisi) adna Gibb'in
ansna kaleme ald deneme (eitli vesilelerle bavurduum bir yaz
dr bu), Gibb'in meslek yaamn, ona klavuzluk eden fikirleri, yaptla
rnn nemini pek gzel zetler: Ana hatlan bakmndan Hourani'nin
deerlendirmelerinde katlmadm hibir ey yok. Ama yine de bu de
nemede eksik kalan bir eyler var; William Polk'un "arkiyathk ile
Tarih Arasnda Sir Harnilton Gibb" balkl90 daha dar ereveli yaz
snda ksmen telafi edilen bir eksikliktir bu. Hourani Gibb'i kiisel ili
kilerin, kiisel etk.ilenmelerin vb. rn olarak grme eilimindedir;
oysa, Gibb'e ilikin genel anlay bakmndan Hourani'deki incelik d
zeyinin epey gerisinde kalan Polk, zel bir akademik gelenein ulat
son nokta olarak grr Gibb'i - Polk'un yazsnda olmayan bir deyi
kullanacak olursak, bir akademik aratra mutabakat ya da paradig
mas diyebileceimiz bir eydir bu gelenek.
Thomas Kuhn'dan biraz kaba bir biimde, arka planna deinmeksi
zin dn aldm "paradigma" dncesi, Hourani'nin bize anmsatt
gibi birok bakmdan esasl bir kurumsal kiilik olan Gibb'in durumuna
pek uygun bir dnce. Gibb'in, Londra'daki ilk dneminden Oxford'
daki ara dnemine, ardndan da Harvard Ortadou Aratrmalar Mer
kezinin mdr olduu etkin yllarna dein syledii ya da yapt her
ey, yerleik kurumlar iinde byk bir rahatlkla ileyen bir zihnin
kuku gtrmez mhrn tar. Massignon umarszca dmda kalyor
du, Gibb ise iindeydi kurumlarn. Ama sonuta, saygnlk, etkinlik ba
kmndan Massignon Fransz arkiyatlnda, Gibb de ngiliz-Ameri
kan arkiyathnda zirveye ulamt. Gibb iin ark dorudan do
ruya karlalan bir yer deildi; bilim demeklerinin, niversitelerin,
akademik konferanslarn snrlar erevesinde aratrlan, hakknda
okunup yazlan bir eydi. Massignon gibi Gibb de Mslmantarla ah
baphk kunnu olmakla vnyordu; ama Gibb'inkiler, kalc dostluklar
deil faydal ahbaplklard sanki, tpk Lane'inkiler gibi. Sonuta Gibb,

288

ARK YATI LIK

arkiyat hanedannn -ngiJiz (sonralar da Amerikan) arkiyatlnn


akademik erevesi dahilindeki- bir yesidir; yaptlaryl niversitele
rin, hkmetlerin, aratrma vakflarnn iine yerlemi bir akademik
gelenekteki ulusal eilimleri hayli bilinJi bir biimde ortaya koyan bir
aratrmacdr.
Bu durumun bir gstergesi, Gibb'in olgunluk yllannda sk sk siya
set belirleme rgtleri iin konumalar yapm, yazlar yazm olmas
dr. Szgelimi, l 95 1 'de The Near East and the Great Powers (Vakndo
u ve Byk Devletler) gibi anlaml bir adla yaymlanan derlemedeki
denemelerden biri Gibb'indi; bu denemede, ngiliz-Amerikan ark
aratrmalan programlar nn yaygnlamasnn gerekli olduunu anlat
maya alyordu Gibb:
... Asya ve Afrika lkeleri konusunda Bat lkelerindeki durum tamamyla de
iti. Sava ncesi dnemin dncesinde nemli bir rol oynam gibi grnen
saygnlk etmenine gvenemeyiz ank; keza, kurulup oturduumuz yerden, As
ya ile Afrika ya da Dou Avrupa halklannn bize gelmelerini, bizden bir eyler
renmelerini de umamayz artk. Karlklla daha yakn bir iliki iinde on
larla birlikte almay renebilmek iin haklannda bir eyler bilmemiz gere
kiyor.9 1
Bu yeni ilikinin ltleri, sonralan "Blge Arabrnalann Yeniden
Dnmek"te dile getirildi. ark aratrmalar, akademik etkinliklerden
ziyade, smrgecilik sonras dnyann bamszln yeni kazanan,
olaslkla da kolay kolay denetim altna alnamayacak olan uluslanna
ynelik ulusal siyasetin aralar olarak grlecekti bu evrede. Atiantik
uluslar topluluunda neminin farkna vanlmasndan, bu bilincin yeni
den odak noktas haline gelmesinden g alan arkiyat, siyaseti belir
leyenlerin, iadamlarnn, yeni bir aratrmac kuann rehberi ola
cakt.
Gibb'in sonraki tasavvurunda en nem verdii ey, arkiyatnn bir
aratrnac olarak yapt olgusal almalar (szgelimi Gibb'in genli
inde Orta Asya'daki Mslman istilalarn incelerken yapt trden
almalar) deil, bu aratrnalarn kamusal dnyann kullanmna
uyarlanabilirliiydi. Hourani pek gzel anlatr bunu:
[Gibb] ... modem ynetimlerin, modem sekinlerin, kendi toplumsal yaam ve
ahlak geleneklerini bilmeksizin ya da bunlan yadsyarak eylemde bulundukla
n n, baanszlklannn bundan kaynaklandn anlad. Bundan sonra da temel
abas, gemie ilikin titiz almalarla, Mslman toplumunun zel doasn,
bu toplumun znde yatan inantan, kltr aydnlatmak oldu. Bu sorunu bile,
ncelikle ve temelde siyasal adan grne eilimindeydi.92

B UG N K A R K Y AT I L I K

289

Ancak, Gibb'in gemi almalarndaki sk hazrlklar olmakszn


bu sonraki tasavvur da mmkn olamazd; Gibb'in fikirlerini anlamak
iin ilk bakmamz gereken yer, bu nceki almalardr. Balangta
Gibb'i etkileyenlerden biri de Duncan Macdonald'd; Gibb slamn tu
tarl bir yaam dizgesi olduu dncesini Macdonald'n almalarn
dan devirmiti. Bu dizge, sz konusu yaam sren insanlardan ok,
tm Mslmanlarn katld bir ana reti, bir dinsel uygulama ynte
mi, bir dzen fikri sayesinde tutarllk kazanyordu. nsanlar ile "slam"
arasnda olaan, devi ngen bir iliki olduu akt; ne ki Bat h aratrma
c iin nemli olan, slamn Mslmanlarn deneyimlerini anlalr kl
ma gcyd, tersi deil.
Macdonald'a, ardndan da Gibb'e gre, (hakknda geni, son derece
genel nermeler retilebilen) bir nesne olarak "slam"n tad episte
molojik ve yntembilimsel gliderin stesinden hibir zaman geline
memitir. Macdonald slamda. daha da meum bir soyutlama olan
"ark zihniyeti "nin grnmlerinin alglanabileceine inanyordu. En
etkili (ve Gibb asndan azmsanamayacak bir nem tayan) kitab Is
lamda Dini Tutum ve Yaam'n ilk blmnn tamam, Dou ya da
ark zihnine dair tartma kabul etmeyen bildirimierin derlendii bir
antolojidir. unlan syleyerek balar kitaba: "Gze Grnmezlik kav
ramnn B atl halkiara oranla arkl halklar iin ok daha dolaysz ve
gerek olduu, ak ve kabul grn bir hakikattir sanrm." "Zaman
zaman neredeyse genel yasay bozar gibi grnen pek ok deiim e
si", ne az nce dile getirilen kural ne de ark zihnine hkmeden. ayn
lde kapsayc ve genel olan dier yasalar bozar. "ark zihninin te
mel fark, gze grnmeyen eylere ilikin safdillii deildir. grnen
eyler sz konusu olduunda bir dizge kurmay becerememesidir." Bu
gln bir dier grnm de udur: "arkldaki farkllk, temelde
banaz olmas deil, yasa duygusundan mahrum olmasdr. arkl iin
doann sabit bir dzeni yoktur." Sonralar Gibb'in. Arap yaznndaki
biim yokluunun ve Mslmann temelde atomcu olan gereklik g
rnn msebbibi sayaca bir zelliktir bu. Byle bir "olgu"nun, mo
dern Bat biliminin byk lde zerine kurulduu slam biliminin
olaanst baarlarn aklayamamas karsndaysa suskundur Mac
donald. Deerlendimelerini srdrr: "arkinn her eyi olanakl say
d aktr. Doast yle yakndr ki, her an deip dakunabilir ona."
Macdonald'n akl yrunesinde tek bir olgunun -yani, tektanrcln
tarihi ve corafi doum yerinin ark olmasnn- Dou ile Bat arasnda
ki farka ilikin btnlkl bir kurarn haline gelmesi, "ark.iyatln"

290

A R K Y AT I L I K

Macdonald zerindeki balayclnn younluuna iaret eder. Mac


donald sz konusu fark yle zetler:
Yaam dzenli bir biimde, bir btn halinde grmek, bir yaam kuramnn
tm olgulan kapsamas gerektiini anlamak konusundaki yetersizlik; tek bir fi
kirle ortal velveleye verip baka her ey karsnda krlemeye yatkn olmale
Dou ile Bat arasndaki farkn bu olduuna inaruyorum.93
zel bir yenilik yok kukusuz bu sylenenlerde. Schlegel'den Re
nan'a, Robertson Smith'ten T.E. Lawrencea dein sonu gelmezcesine
yinelenmitir bylesi fikirler. ark hakknda verilen bir hkm temsil
eder bunlar, kesinlikle bir doa olgusunu deil. arkiyatlk denen bir
meslee Macdonald ile Gibb gibi bile isteye girmi herkes, verilmi bir
hkme, ark'n ark olduu, farkl olduu gibi bir hkme dayanarak ay
n eyi yapmtr. Dolaysyla da, bu alanda gerekletirilen irdeleme
ler, inceltmeler, bunlara bal eklemlenmeler, ark' snrlama hkm
n pekitirip kaJc klar. MacdonaJd'n (ya da Gibb'in) arkinn tek bir
fikirle ortal velveleye veneye yatkn olduu grnde ironiden
eser yoktur; Macdonald da Gibb de, arkiyatln tek bir fikirle,
arkn farkll fikriyle nasl da ortal velveleye vermeye yatkn ol
duunu gremez. Keza, ilitirilen sfatlanyla, tretilen fiilieriyle birlik
te -sanki Platon'un idealar trnden eylere deil de kiilere iaret edi
yorlarmasna - zel isim olarak kullanlan "slam" ya da "ark" gibi
toplu adland1rmalardan kayg duymaz ikisi de.
Dolaysyla, Gibb'in slam ile Araplar hakknda yazd hemen her
eyde ortaya kan hakim izlein, akn, zorlayc bir ark olgusu ola
rak slam ile gndelik insan deneyimlerinin gerekleri arasndaki geri
lim olmas rastlantsal deildir. Bir akademisyen ve sofu bir Hristiyan
olarak yatrmn tislam"a yapmt Gibb; milliyetiliin, snf mcade
lesinin, bireyletirici ak, fke, alma deneyimlerinin islama getirdii
grece nemsiz (ona gre nemsiz) yan elere deil. Bu yatrmn
yoksullatrc niteliinin en ak biimde grlebilecei yer, Gibb tara
fndan yayna hazrlanan, adn Gibb'in bu kitaptaki denemesinden alan
1932 tarihli Whither lslam?d r (slam Nereye Gidiyor?). (Bu kitapta
Massignonun Kuzey Afrika'daki islam inceleyen, etkileyici bir maka
lesi de yer ahr.) Burada Gibb'in stlendii grev, slam, slamn mev
cut durumunu ve olas geleceini deerlendirnekti. Bu grev ereve
sinde, slam dnyasnn tekil ve aka birbirinden farkl blgeleri, sla
mn birlii dncesini rten kar rnekler deil, bu dnceyi des
tekleyen rnekler olacakt. Kendisi de konuya giri olarak bir slam ta-

B UGNK ARKlYATILIK

291

nm atmt ortaya; buna bal olarak kitabn sonu yazsnda da, Isla
mn halihazrdaki durumu ile gerek geleceine dair beyanlarda bulun
maya almt. Macdonald gibi Gibb de Dou'yu yekpare bir ey ola
rak gnnekten hibir rahatszlk duymaz gibidir. Bu yekpare Dou'nun
varolusal koullan kolay kolay rka ya da rk kuram na indirgenemez;
rksal geneliemelerin deerini srarla yadsmakla, kendinden nceki
arkiyat nesillerin knannaya en ak ynn am olur Gibb. Buna
kout olarak, egemenlik alannda kalan farkl etnik ve dini cemaatlerin
bar ve demokrasi iinde bir arada yaamalarn mmkn klmasndan
tr slam evrenselciliine, hogrsne yce gnlllkle, duygu
dalkla bakar. Gibb'in siyonisler ile Marunileri, bir arada yaamay
kabullenememelerinden tr slam dnyasndaki tm etnik cemaatler
den aynnda kara bir kehanet tonu da vardr.94
Ancak, Gibb'in us lamlamasnn can damar udur: slam, belki de so
nuta arkinn doaya deil Gze Grnmeze ynelik zel ilgisinin
temsilcisi olduu iin, slami ark'taki yaamn btn zerinde nihai
bir ncelie ve egemenlie sahiptir. Gibb iin slam, slamn yerleik
itikaddr, ayn zamanda mrninler cemaatidir, yaamdr, birliktir, an
lalabilirliktir, deerlerdir. Cihat yanllar ile komnist kkrtclarn
naho blclklerine ramen, yasa ve dzendir de. Gibbiin Islam Ne
reye Gidiyor?'dak.i yazsnda sayfa sayfa ardna, Msr ile Suriye'deki
yeni ticari bankalarn slamn ya da slami giriimin rettii olgular ol
duklann reniriz; dnce dernekleri, gazetecilik ve Batllama gibi,
okullar ve artmakta olan okuma yazma oran da slamdan kma olgu
lardr. Sald "zehir"lerle birlikte milliyetiliin ykseliini ele alrken
Avrupa smrgeciliinden hi mi hi sz etmez Gibb. Modern slam
tarihinin, smrgecilik karsnda gsterilen siyasal ya da siyasetd di
reni sayesinde daha iyi anlalabilecei hi aklna gelmez; ayn ekil
de, ele ald "slami" ynetimlerin cumhuriyet mi, feodal ynetim mi,
yoksa krallk m olduunu belirtmek de sonuta gereksiz grnr
Gibb'e.
Gibb iin .. slam .. , hem siyasetin (milliyeti liin, komnist kkrt
malarn, Batllamann) hem de slamn dnsel hkmranln sars
may hedefleyen tehlikeli Mslman giriimlerinin tehdit ettii bir tr
styapdr. Aadaki parada din szc iJe trevlerinin Gibb'in yaz
snn tonunu nasl da etkileyip belirledii grlyor; o kadar ki, "s
lam"a ynelik dnyevi basklardan tr duyulan, usulnce dile getiril
mi bir yaknma sezeriz burada:

ARKI Y ATIL I K

292

Bir din olarak slam kudretinden pek bir ey kaybetmedi. ama [modem dn
yadaki] toplumsal yaamn karar mercii olarak slam tahtndan indirilmektedir:
Islamn yannda, hatta tesinde birtakm yeni gler, kimi zaman Islamn gele
nekleriyle, sregiden toplumsal grenekieri yle elien, ama yine de bunlarla di
die didie kendi yolunu aan bir yetke kuruyor. Olup bitenlerin en yaln akla
mas udur. Yakn zamana dein sradan Mslman yurttan ve iftinin her
hangi bir siyasal ilgisi ya da ilevi, dini edebiyatn dnda kolayca ulaabilece
i bir edebiyat, dinle balant h olanlardan baka hibir bayram ve ortak yaam
deneyimi yoktu, dinsel gzlkleri n ardndan setii eyler hari d dnyay ya
pek az grmt ya da hi grmemiti. Dolaysyla, onun iin din her ey de
11ekti. Ama imdi, tm ileri lke insanlannnkinden bile daha geni bir ilgi ala
n var, faaliyetleri de dinle snrlanm deil artk. Dikkatini harekete geiren si
yasal sorular var; dinle hi ilgisi olmayan her tr konuda, dini bak asnn hi
mi hi sz konusu edilmedii, nihai karariann ok farkl ilkelere dayanlarak
verildii ynla makale okuyor ya da bunlar kendisine okutmu durumda . ...
[Vurgulamalar bana ait]95
itiraf etmek gerekir ki bu tasviri kavramak biraz g, zira djer tm
dinlerden farkl olarak slam her eydir ya da her ey demektir. Bir in
san grngsnn betimi olarak, arkiyatla zg esiz bir mbala
a bu bence. Yaamn kendisi -siyaset, yazn, devinim gc, etkinlik,
gelime- bu akla hayale smaz ark btnselliine ynelik bir teca
vzdr (Bathya gre). Ancak, "Avrupa uygarlnn bir tamamlaycs
ve dengeleyicisi olarak slam, modern biimiyle bile kullanl bir nes
nedir: Gibb'in modern islama dair savlannn z budur. Zira Ilen gene]
tarihsel grnmyle, Avrupa ile slam arasnda u anda olup biten ey,
Rnesansta suni bir blnmeye uram, ama imdi kar konmaz bir
gle birliini yeniden ilan etmekte olan Bat uygarlnn bir kez daha
1196
btnlemesidir.
Metafizik kurgulamalarn gizlemek iin hibir aba gstermeyen
Massignon'dan farkl olarak Gibb, bu gibi gzlemlerini, sanki bunlar
birer nesnel bilgiymi gibi sunar (Gibb'in Massignon'da eksik olduunu
dnd bir kategoridir nesnel bilgi"). Ne var ki, Gibb'in islama ili
kin genel almalarnn ou, neredeyse tm ltlere gre metafizik
tir; Gibb'in, sanki ak, belirli bir anlam vann gibi "slam" trnden
soyutlamalar kullanmasnn yan sra, onun uislam"nn somut zaman
ile uzarnn hangi noktasnda yer aldmn tamamyla belirsiz olmasn
dan da kaynaklanan bir metafizikliktir bu. Bir yandan, Macdonald'm
izinden giderek islam kesin olarak Bab'nn dna yerletirse de, te
yandan, almalarnn pek ounda islam Bat'yla liyeniden btnle
tirdii" grlecekti. 1955'te bu i-d sorununu biraz daha ak hale geu

B UGNK ARK YATILI K

293

tirdi: Bat lslamdan, kkence gene Bat'dan km olan bilimd ele


ri almt yalnzca; slam biliminden birok ey devirmi olmas ise,
.. doa bilimi ile teknolojiyi ... snrszca aktarlabilir.. 97 klan yasaya uy
maktan baka bir ey deildi. Bunun amaz sonucu, slamn, " sanat,
estetik, felsefe ve dini dnce" alanlarnda ikincil bir giing haline
getirilmesi (nk B at'dan gelmedir bunlar), bilim ile teknoloji sz ko
nusu olduunda da, islama zg olmayan birtakm elerin aletarld
bir kanal olarak grlmesidir.
Gibb'in dncesinde slamn neliine ilikin bir aklk, bu metafi
zik kstlanmalar erevesinde bulunabilir ancak; krkl yllarda yaym
lanan iki nemli yapt, fslamda Modern Eilimler ile Mohammeda
nism: An Histoncal Survey (Muhammetilik: Bir Tarihsel nceleme)
meseleyi aynntlaryla ortaya koyar. Gibb bu iki kitapta, slamdaki
mevcut bunalm irdelemek iin byk aba harcar, siarn tadil etmeye
ynelik modem giriimler ile slamn ikin, temel varln kartlat
rr. Yukarda, Gibb'in slamdaki modernleme akmlar karsnda gs
terdii dmanca tutuma, inatla yerleik slam itikadna bal kalmas
na deinmitim zaten. imdi, Gibb'in Islam szcndense Muham
metilik szcn yelemesine (gerekesi, slamn aslnda Hz. Mu
hammet'le son bulan peygamberler silsilesi dncesine dayal olmas
dr), slamdaki hakim bilimin daha slamn ilk zamanlarnda ilahiyatn
yerini alan fkh olduunu ileri snesine deinmenin vakti geldi. Bu
savlardaki tuhatlk, bunlarn, slam dahilindeki verHere dayanlarak de
il, zellikle slamn dndaki bir manta dayanlarak retilmi iddia
lar olmasdr. Hibir Mslman Muhammeti demez kendine; bilindii
kadaryla, ilahiyat karsnda fkhn zorunlu olarak daha nemli oldu
unu da hissetmez. Ancak Gibb'in yapt, bir aratnnac olarak kendi
ni gene kendi grd elikiler zerinde konumlandrmak, rtslam"da
"biimsel d sreler ile i gereklikler arasnda dile gelmemi, belirli
bir rtmezlik hali"nin98 ortaya kt noktada odaklanmaktr.
Dolaysyla arkiyat, bu akmazh dile getirmeyi, buna bali
olarak da islama ilikin hakikatleri sylemi vazife bilir; slamn, tan
m gerei -elikilerinden tr kendini anlama gc de kstland
iin- dile getiremedii hakikatlerdir bunlar. Gibb'in siama ilikin ge
nel nennelerinin byk bir ksm, gene onun tanm uyarnca, slamn
kavray gcnden yoksun bir din ya da kltr olduu dncesini ta
yan slam anlaylar getirir: "ark felsefesi, Yunan felsefesindeki kk
l adalet fikrinin deerini hibir zaman grememitir." ark toplumlar
na gelince, "pek ok B at toplumunun tersine, [bunlar] genelde, kurgu-

294

ARKY ATI LIK

sal felsefi dnce sistemleri oluturmaktan ok, kalc toplumsal r


gtlenmeler kurmaya adamlardr" kendilerini. slamn temel isel za
afi, "dinsel tarikatlar ile Mslman st ve orta snflar arasndaki birli
i bozma"sdr.99 Ancak Gibb ayn zamanda, slamn hibir zaman dn
yann kalanndan yaltlm olmadnn, bu nedenle kendi ile dnya
arasndaki birtakm dsal rtmezliklere, yetersizliklere, zlmelere
maruz kalmak zorunda olduunun da farkndadr. Dolaysyla, modem
slamn, klasik bir dini n Romantik Bat dncesiyle, zamandalk ta
mayan bir temas kurntasnn sonucu olduunu syler. Romantik fikirle
ri n bu hcumuna tepki olarak bir modernstler ekol gelimitir slam
da; Mehdicilik, milliyetiJik, hilafetin yeniden canlandrlmas gibi mo
dern dnyaya uygun olmayan, hep bir umutsuzluu aa vuran fikirle
ri vardr bu ekoln. te yandan, modernizm karsndaki tutucu tepki
de modernlie uygun olmama bakmndan modernstlerden geri kal
maz, bir tr direken yenilik dmanl retmitir tutuculuk. Bu du
rumda, u soruyu sorabiliriz: Eer isel kopu ve rtmezliklerini aa
myor ve d evreyle de gereince baa kamyors nedir sonuta s
lam? Bu sorunun yant, lslamda Modem Eilimle r in u temel pasajn
da aranabilir:
'-

I slam, onlarca, yzlerce milyon insann gnlne, zihnine, vicdanna hitap


eden, yaayan, dirimsel bir dindir; bu insanlara onurlu, ll, Tann korkusu
ieren bir yaam srmelerini salayacak bir standart getirmitir. Fosilleen ey
slam deil , slamn yerleik fonnlleri, sistematik ilahiyab, toplumsal davala
ra alet ediliidir. Kopuun ve rtmezliin kayna budur, en iyi eitim gr
m, en zeki taraftarlan nn byk bir ksmnn honutsuzlpk duyduklan ey bu
dur, gelecekteki tehlikelerin en bariz olduu nokta da burasdr. Hibir din, ira
de zerindeki talepleri ile taraftadannn zihnine yapt an arasnda srgit bir
uurum varsa eer, dalmaya diren gsteremez sonuta. Mslmaniann b
yk ounluu iin rtmezlik sorununun henz gndeme gelmemi olmas,
ulemann, modernistler tarafndan nerilen acil tedbirleri bir an nce almay
reddetmesinin gerekesi olur; ancak, modernizmin yaylmas, yeni fornllerin
ilelebet rafa kaldnlamayaca konusunda bir u yandr.
Islamn formllerinin fosillemesinin nedenlerini, kaynan belirlemeye a
lrken, modemistlerin sorduklan, ama bugne dein iinden kamadklan bir
soruyu, yani " slamn temel ilkeleri, zsel elerine zarar verilmeksizin nasl
yeniden fornle edilebilir?.. sorusunu cevaplamak zere bir ipucu da bulabili
riz muhtemelen. oo
Bu alntn ikinci ksm olduka tandk: ark kendi iin bunu yap
ma becerisinden yoksun olduuna gre, mevcut geleneksel arkiyat
ln ark' yeniden kurup yeniden formle edebilecei antnlyor.

B UGN K0 ARKYATILIK

295

Dolaysyla Gibb'in siarn ksmen, ark'ta uygulanan, incelenen, vaze


dilen haliyle slamn ilerisinde var olur. Ancak bu mstakbel slam, salt
arkiyatya ait, onun fikirleriyle dokunmu bir kurmaca deildir: Tm
bir mrninler cemaatine seslenen, gerekten var olamad iin onlara
ancak arda bulunan bir "slam"a dayaldr. "slam"n bir lde ge
lecee ait arkiyat slam formllerinde var olabilmesinin nedeni,
ark'ta slana, cemaatin zihni zerinde hak iddias gden slam ulema
snn dili tarafndan el konmu, slamn bu dil tarafndan alaltlm ol
masdr. ars dile dklmedii srece gvencededir slam; slahat
ulema, modernlie kablmasn olanakl klmak zere (meru bir rol ola
rak) slamn yeniden formle edilmesi roln stlendii anda sorun
balar. Bu sorun da rtmezliktir elbette.
Gibb'in almalannda "rtmezlik", slam erevesinde ortaya
kan varsaymsal bir dnsel glkten ok daha nemli bir eyi nite
ler. Bu kavram, arkiyatnn slam hakknda yazabilmek, slam iin
yasalar koyabilmek, islam yeniden fonle edebilmek zere kendjni
konumlandrd o ayncalkl zeminin ta kendisine iaret eder kanmca.
Gibb'in tesadfen ayrdna vard bir ey deildir .. rtmezlik", onun
konusuna giden epistemolojik geittir; buna bal olarak da, onun tm
yazlarnda, bulunduu tm etkili grevlerde islam gzden geirebil
mesini salayan gzlem krssdr. Bir yanda slamn yerleik itikada
bal yekpare bir mrninler cemaatine ynelttii sessiz ar, te yanda
siyasal ey lemcilerden, gzkara ulemadan ve frsat slahatlardan
o1uan bir gafller gruhunun islama ilikin szden teye gemeyen be
yanlar: Yazlarn yazarken ve yeni formller getirirken kendini bu iki
sinin arasnda bir yerde konumlandrnt Gibb. Onun yazlar ya sla
mn syleyemediklerini ya da u1emann sylememeyi setiklerini diJe
getiriyordu. Gibb.in yazdklar bir anlamda, zamansal olarak, slamn
u anda syleyemediklerini syleyebilecei gelecekteki bir noktay ola
nakl klmas bakmndan slamn ilerisindeydi. Ancak, baka bir a
dan bakldnda da, islama ilikin yazlar, tutarl bir .. yaayan" inan
lar btn olarak dini nceliyordu; zira onun yazlarnda slam, Msl
manlara inanlan bir dnyevi sav, uygulama ya da tartma meselesi
haline gelmezden nce yneltilen szsz bir an olarak ele alnmt.
Gibb.in yaptlarndaki eliki (nk "slam" hakkndaki szlerinin,
ne ulemann gerekte syledii szlere ne de ulemadan olmayan taraf
tarlarnn -eer konuabilselerdi- syleyebileceklerine benzemesi bir
elikidir), kendi almalar kadar Macdonald gibi klavuzlar aracl
yla miras olarak devrald tm modern arkiyatlk tarihini de yn-

296

A R K Y A T I L I K

lendiren metafizik tutum tarafndan bastnlr, iitilmez klnr. ark ile


slam, onlar Batl uzman d11nda hi kimsenin ulaamayaca bir ko
numa yerletiren gerektesi bir statye, gngbilimsel indirgerneyle
salanm bir statye sahiptir burada. Bat'nn ark'a dair kurgulamala
rnn balangc ndan beri ark'n yapamad ey, kendini temsil etmek
tL ark'n sunduu kantlar, ancak arkiyat almalarn antc atein
den getikten, bu atete pitikten sonra gvenilir olabiliyordu. Gibb
klliyat islam (ya da Muhammetilii) hem olduu gibi hem de olabi
lecei gibi gsterne iddiasndadr. Metafizik dzlemde z ile olanak
bir k l nmaktadr - kald ki yalnzca metafizik dzlemde olabilecek bir
eydir bu zaten. Massignon eletirisindeki nesnel bilgi/znel bilgi ayr
mnn hi dert edilmedii "slamda Dini Dncenin Yaps., ya da "s
lam Tarihi zerine bir Yorum" gibi nl Gibb denemelerini de, bir me
tafizik tutum retebilirdi ancak.101 "slam"a ilikin neneler, dpedz
tanrsal bir gven ve skfinetle ortaya konmutur Gibb'de. Onun elin
den kma sayfalar ile bu sayfalarda betimlenen grng arasnda hi
bir rtmezlik yoktur, hibir sreksizlik duyumsanmaz; zira Gibb'e
gre bu ikisi, sonuta birbirine indirgenebilir eylerdir. "slam" ile
Gibb'in slam betimi, dingin, sylemsel bir apakla sahiptir, bu ikisi
nin ortak esi de ngiliz alimin o pek nizami sayfasdr.
Basl bir nesne olarak arkiyatnn sayfasnn grnmnn ve
amalanm modelinin byk bir nem tad kansndaym. Bu kitap
ta, d'Herbelot'nun alfabetik ansiklopedisinden, Msr'n Tasviri'nin dev
yapraklanndan, Renan'n laboratuvar-nze defterlerinden, Lane'in Mo
dern Msrllar'ndaki boluklardan, ksa blmcklerden, Sacy'nin an
tolojilerindeki seme paralardan vb. sz ettim. Bu sayfalar, okura su
nulan belli bir ark'n ve arkiyatnn gstergeleridirler. Bu sayfalar
da, okurun yalnzca "ark" deil, bir tercman, bir sergileyici, bir kii
lik, bir arac , bir temsilci uzman (ve temsil eden uzman) olarak arki
yaty da grp anlamasn salayan bir dzen vardr. Gibb ile Massig
non, dikkat ekici bir biimde, Bat'daki arkiyat yazlarn tarihini, bu
tarihin eitli trsel ve topografik biemierde cisimleniini ve sonuta
akademik, monografik bir tektiplie indirgeniini tekrarlayp zetleyen
sayfalar rettiler. ark numunesi; ark sekileri; ark'a dair szlk
maddesi; ark dizileri; ark rnekleri: Tm . bunlar Gibb ile Massig
non'da, denemelerde, ksa makalelerde, inceleme kitaplannda sunulan
sylemsel zmlemenin izgisel dzyaz yetkesine tabi klnd. Onla
rn zamannda, yani Birinci Dnya Savann sonundan altmlarn ba
na dein, temel arkiyat yaz biimi -ansiklopedi , antoloji ve ki-

B UGNK ARKYATlLIK

297

isel kayt- kkl' bir dnm geirdi. Gibb ile Massignon'un yetkesi,
bir uzmanlar komitesine (The Encyclopedia !Islam [slam Ansiklope
disi] ile Cambridge Islam Tarihine), daha alt dzeyde bir hizmet sekt
rne (insan, Sacy'nin Arap Yazn Sekisinde olduu gibi diplomasiye
deil, sosyoloji, iktisat ya da tarih aratrnalarna hazrlayacak temel
bir dil eitimine) ve duygusal aydnlanma alanma (Lawrence'n aka
rnekiedii gibi, bilgiden ok kiilerle ya da ynetimlerle ilgili bir ay
dnlanmadr bu) yeniden datld, yayld, sald. Sakin bir pervaszh
a sahip, ama esasl bir mantksal ardklk gden dzyazsyla Gibb;
kendisine egzantrik bir yorum yapma ans verdii srece hibir gnde
riyi fazla mbalaal bulmayan sanat duyarlyla Massignon: Bu iki
aratnac, Avrupa arkiyatlnn temelde bir Hristiyanlar birlii
kurmaktan gelen yetkesini, gidebildiince ileriye gtrd. Onlann ar
dndan gelen yeni gereklik -yeni ihtisastam biem- genel olarak
sylenirse ngiliz-Amerikan biemi, daraltlarak sylenecek olursa da
Amerikan Sosyal Bilimeesi idi. Bu erevede eski arkiyatlk para
lanp birok ksma aynld; ne ki, bunlarn hepsi birden geleneksel ar
kiyat retilerine hizmet ediyordu hala.

IV

Son Evre

kinci Dnya Savandan bu yana, zellikle de Araplarla srail arasnda


ki iki savatan sonra, Mslman Arap, Amerikan popler kltrnde ta
nnan bir fgr haline geldi; dahas akademik dnyada olduu kadar si
yaset planlayclarnn dnyasnda ve idnyasnda da Araplara ciddi
bir dikkatle yaklalmaya baland. Uluslararas g dalmndaki ok
temel bir deiimi simgeler bu. Fransa ile ngiltere dnya siyasetinde
merkezi bir konum igal etmiyor artk; bunlarn yerini Amerikan hUd
miyeti ald. ok geni bir kar a, eski smrgeletirilmi dnyann
her parasn ABD'ye balyor bugn; keza., akademik altihtisaslama
larda grlen oalma da, arkiyatlk gibi btn eski flolojik, Avru
pa kkenli disiplinleri birtakm ksrnlara blyor (ama yine de balan
tl tutuyor bunlar). imdiki deyiimizle blge artrmalar mtehass
s, ynetimin ya da idnyasnn -veya her ikisinin birden- hizmetinde
olan blge uzmanln sahiplenmekte. Modem Avrupa arkiyat yllk
larnda depolanan -szgelimi, Jules Mohl'n ondokuzuncu yzyla ait
seyir defterinde kaytl olan- youn, szde maddi bilgiler zlp ayn
arak yeni biimler alm durumda. Bugn eit eit melez ark temsil
leri gezinip duruyor kltrde. Japonyann, inhindi'nin, in'in, Hindis
tan'n, Pakistan'n temsil edilme biimleri, gnmzde de sregiden ba
z yaygn, zincirleme tepkimeler yaratt; pek ok yerde anlalr neden
lerden tr tartma konusu oldu bunlar. slam ile Araplarn da kendi
lerine has temsil edili biimleri var; bunlan, paralanma eiliminde
olan -ama yine de g ve ideoloji bakmndan tutarllk gsteren- sre
enlikleriyle, bu pek az incelenen halleriyle ele alacaz burada. Gele
neksel Avrupa arkiyatlnn ABD'de geerli olan biimidir bu.
I.

Popler imgeler ile sosyal bilimlerdeki temsil biimleri. Gnmz

de Arabn ounlukla nasl temsil edUdiine i likin birka rneimiz

BUGNK ARKYATILIK

299

olacak burada. Sz konusu rneklerde, "Arap"n, srekli girmeye zor


land -tm de dpedz tarafgir- imgesel dnm ve indirgenmele
ri nasl da kolayca bnyesinde banndnrm gibi grndne dikkat
etmek gerekiyor.. 1967'de, Princeton'n '57 mezunlarnn buluma parti
sinin kostmleri Haziran Savandan nce tasarlanmt. Motif ( .. motif'
diyorum nk kostm kaba bir antrmadan te bir ey olarak betim
Jemek yanl olur) Arap olacakt: Harmaniler, kefiyeler, sandallar. Sa
van hemen ardndan, Arap motifinin utan verici bir ey olaca anla
ld nda, buluma toplantsnn planlarnda deiiklik yaplmasna ka
rar verildi. Batan beri tasarlanan kostmleri giyen eski mezunlar geit
treninde elleri blannn stnde, onursuz maluplar edasyla yrye
ceklerdi. Arap bu hale gelmiti. Ana hatlan az ok belirli bir klieden,
deveye binen gebe kliesinden, baanszln ve kolay bozgunun so
mutlamas olarak kabul gren bir karikatre: Araba tannan devinim
alan bu kadard ite.
Oysa 1 973 savandan sonra her yerde, daha tehdit edici bir ey ola
rak kt ortaya Arap. Benzin pompasnn nndeki Arap eyhini resme
den karikatrler tekrarlanp durdu. Ancak bu Araplar aka "Sami"ydi:
Keskin kanca burunlar, velfecri okuyan gzleriyle hain, bykl suratlar,
(byk ksm Sami olmayan bir halka) "Samilerilin eninde sonunda "bi
zim bamzn derdi olduklarn, bu belirli durumda da ncelikle petrol
andan tr bir "dert" olduklarn anmsatan ak gstergel erdi. Po
pler Yahudi aleyhtarl ruhunun Yahudi hedefinden Arap hedefine
ynelmesi yumuak bir gei oldu, nk beti temelde aynyd.
Dolaysyla Arap.. dikkat ekmeye yetecek lde yer igal etse de,
olumsuz bir deer olarak toplar dikkatleri zerine. srail'in veya Ba
t'nn varl karsnda rahatsz edici bir e olarak ya da gene ayn e
ye ilikin bir dier anlaya gre, 1 948'de srail kurulurken karlalan
alabilir bir engel olarak grlr. Bu Arabn bir tarihi varsa eer, tari
hin ona arkiyat gelenek ve daha sonra da siyonist gelenek tarafndan
verilen parasdr bu (ya da ondan alnan paras: aradaki fark pek in
ce). Filistin, Lamartine ile ilk siyonstler tarafndan bir anda canlanma
y bekleyen bo bir l olarak grlmt; Araplar trnden l sakin
lerinin, toprak zerinde hibir gerek hak iddias gtmeyen, bundan
tr de hibir kltrel ya da ulusal gereklie sahip olmayan nemsiz
gebeler olduklan varsaylmu. Nitekim bugn Arap, Yahudilere
musaHat olan bir glge saylyor. Araplar ile YahudiJerin arkl Sami
ler olmalanndan tr, Batlnn arkl karsnda duyduu tm gele
neksel, rtk gvensizlikler yklenebilir bu glgeye. Zira Nazilik ncerr

300

ARKY ATI LIK

si Avrupasnn Yahudisi atallanmtr: Bugn bir ukahraman Yahudi ..


vardr, yeniden kurgulanm o macerac-nc-arkiyat (Burton, La
ne, Renan) kltnden kurgulanarak elde edilmi bir figrdr bu; bir de
onun gizemli bir korkutuculua sahip sinsi glgesi olan Arap arkl.
arkiyat polemiin kendisi iin yaratt gemi dnda her eyden
yaltlan Arap, onu sabitletiren ve bir tepkiler dizisine mahkOm eden
bir yazgya zincirlenir, bu tepkiler de Barbara Tuchman'm verdii tanr
bilimsel adla "srail'in amansz, tez klc" tarafndan belli aralarla ceza
landrlr.
Siyonizm aleyhtar olmasnn yan sra bir de petrol kaynadr Arap.
Bir baka olumsuz niteliktir bu; nk Arap petrolne ilikin aklama
larn ounda, (temelde Batl petrol irketleri ile kk bir ynetici
Arap sekinleri zmresinin iine yaram olan) 1 973-74 petrol boykotu,
Araplarn -bylesine byk petrol kaynaklarna sahip olmann gerek
tirdii- ahlaki niteliklerden yoksunluuyla denkletirilir. Malum kibar
latrnla szckleri kullanlmadan dile getirilecek olursa, en sk sorulan
soru udur: Araplar gibi bir halk, gelimi (zgr, demokratik, ahlakl)
dnyay tehdit atnda tutmak gibi bir yetkiye nasl sahip olabilir? Bu
tr sorulann ardndan, deniz piyadelerinin Araplarn petrol sahalanna
ginnesi nerisi gelir genelde.
Sinemada ve televizyonda ise, ya bir ehvet dkndr Arap ya da
kana susam bir namussuz. Cinsellie an dkn bir ahlaksz, hakk
n teslim etmek gerekirse zekice, alengirli dmenler evirneye mukte
dir, ama temelde sadist, kalle, sfli biri olarak kar ortaya. Kle taci
ri. .. deveci . . . sarraf. .. yanardner bir alak: Sinemadaki baz geleneksel
Arap rolleridir bunlar. Arap lider (apuJculann, korsanlarn , ,.yerli" asi
lerin lideri), tutsak alnm Batl kahraman ile sann kz (ikisi de ilik
lerine kadar salkldr) hrltl sesiyle tehdit ederken grlr sk sk:
"Adamlann sizi gebertecek, ama nce biraz elenmek istiyorlar." Ko
nuurken mstehcen imalarla ykl baklar atar: Valentno'nun eyhi
nin gnmzdeki amiyanelemi biimidir bu. Haber filmlerinde, ha
ber fotoraflarnda Arap, kalabalklar halinde gsterilir hep. Hibir bi
reysellik, hibir kiisel zellik ya da deneyim yoktur bunlarda. Resim
lerin byk ksm kitlesel fkeyi, sefaleti ya da akld (dolaysyla
umutsuzca ayrks) jestleri gsterir. Tm bu imgelerin ardnda sakl
olan ey, cihat tehdididir. Sonu: Mslmaniann (ya da Araplann) dn
yay ele geirecekleri korkusu.
slam ile Araplar hakknda, ortaa ve Rnesansn kindar slam
aleyhtar polemiklerinden kesinlikle hibir fark olmayan kitaplar, ma-

B UGNK ARKl YATILIK

301

kaleler yaymianyor dzenli olarale Herhangi bir itiraz ya da muhale


fetle karlamakszn haklarnda fiilen her eyin sylenip yazlabilece
i baka bir etnik ya da dinsel topluluk yoktur dnyada. Columbia ni
versitesinin lisans rencileri iin hazrlad 1975 yl ders rehberinde,
Arapa derslerinden sz edilirken, bu dildeki iki szckten birinin id
detle Hintili olduu, dildeki .. yansma"snda grld zere Arap zih
ninin omarszca mbalaal olduu syleniyordu. Emmett Tyrren
Harper's dergisinde yaymlanan yakn tarihli bir makalesi, iftira ve rk
l daha da arya vardrmu; Araplarn ftraten cani olduklan, id
det He dzenbazln Arap genlerinde tand iddia ediliyordu bu ya
zda.1 02 The Arabs in A merican Textbooks (Amerikan Ders Kitaplarnda
Araplar) balkl bir inceleme, bir etnik-dini toplulua ilikin son dere
ce artc birtakm arptmalan ya da daha doru bir deyile en nasr
lam temsil biimlerini aa kanyordu. ncelenen kitaplarn birin
de, "bu blgede [Arap blgesi] ok az sayda insann daha iyi bir yaa
ma biiminin varlndan haberdar" olduu iddia edilmekte, ardndan
da insana pes dedirtecek u soru sorulmaktadr: .. Ortadou insann bir
arada tutan ba nedir?" Hi duraksanmadan verilen yant: .. Son ba,
Araplarn Yahudiler ile srail ulusuna ynelik husumeti, kinidir... Bu
trden metinlerio yan sra, bir baka kitapta da slam hakknda unlar
sylenmektedir: .. slam denen Mslman dini yedinci yzylda ortaya
kt. Bu din, Muharnmet adnda Arabistanl, zengin bir iadam tarafn
dan balatld. Muhammet peygamber olduunu iddia etti. Dier Arap
lar arasnda yandalar buldu. Onlara dnyaya hkmetmek iin seildik
lerini syledi. " Bu bilgi numunesini, ayn lde kusursuz bir dieri iz
ler: .. Muhamme t'in lmnden ksa bir sre sonra retileri Kuran ad
verilen bir kitapta topland. Bu kitap slamn kutsal kitab oldu. " 103
Bu kaba dnceler, ii Arap Yakndousunu incelemek olan akade..
misyenler tarafndan, eletiriirnek bir yana, desteklendi. (Bu arada, yu
karda andm Princeton vakasn n, 1927.de kurulmu lkedeki ilk Ya
kndou Aratinnalan Blmyle vnen bir niversitede gerekleti
ini sylemekte yarar var.) Princetonda sosyoloji ve Yakndou Ara
trnalan profesr olan Morroe Berger tarafndan 1 967'de, Salk, Ei
tim ve Sosyal Hizmetler Bakanl nn istei zerine hazrlanan bir ra
por, rnek olarak incelenebilir; Berger o dnemde Ortadou Aratrma
lan Birliinin (MESA) bakanyd. B u birlik, "beeri ve sosyal bilim di
siplinlerinin bakJ asna .. sahip, Yaklndounun "temelde slamn ba
langcndan sonra ortaya km" 104 tm grnmleriyle ilgilenen ara
trnacl ann bir araya geldii, 1 967'de kurulmu bir meslek birliiydi.

302

A R K Y ATILIK

Berger almasna "Ortadou ve Kuzey Afrika Aratrmalan : Geli


meler ve ihtiyalar" adn vermiti, MESA Blteninin ikinci saysnda
da yaymiatmt bu yazy. Blgenin ABD iin tad stratejik, iktisa
di, siyasal nemi inceledikten, niversitelerde yrtlecek programlar
desteklemeye ynelik eitli resmi ve zel kurulu tasarlarn - 1 958
Ulusal Savunma Eitimi Yasasn (dorudan doruya Sputnikten esin
lenen bir giriimdi bu), Sosyal Bilimler Aratrma Oras ile Ortadou
aratrmalar arasmda balantlar kurulmasn vb.- onayladn dile
getirdikten sonra, u sonuca varmt Berger:
Modem Ortadou ile Kuzey Afrika, byk kltrel baaniann merkezi de
ildir, yakn gelecekte byle bir merkez haline gelmesi de olas deildir. Bu ne
denle, modem kltr sz konusu olduunda, blgenin ya da dillerinin incelen
mesi dl getirecek bir alma olmaktan uzaktr.
... Blgemiz bir byk siyasal g merkezi deil, byle bir merkez haline
gelme olanana da sahip deil. ... Afrika'ya, Latin Amerika'ya, Uzakdou'ya
gre Ortadou (bir lde Kuzey Afrika da), ABD asndan tad dolaysz
siyasal nemi (hatta "manet .. ya da "ba belas" olarak tad deeri bile) kay
betmektedir.
... Yani ada Ortadou, akademik ilgiyi kendinde toplamak bakmndan
nemli olabilecek trden zelliklerin pek azn tar. Bu durum, blgeyi incele
yen aratrmalann geerliliini, dnsel deerini azaltmaz, aratrmaclann bu
blgeye ilikin almalannn niteliini etkilemez. Ancak, aratrma yapacak
ve ders verecek insan says bakmndan bu alann gelime kapasitesine farkn
da olmamz gereken snrlamalar getirir. lOS
Bu sylenenler, bir kehanet olarak pek isabetsiz, pek ackldr kuku
suz; durumu daha da vahimletiren ey ise, Bergern, srf modern Ya
kndou uzman olduu iin dei1, -raporun sonu blmnde aka
anlalaca gibi- Yakndou'nun ve orada gdlecek siyasetin gelece
i hakknda tahminlerde bulunabilecek durumda olduu sanld iin
de bu raporu yazmakla grevlendiritmi olmasdr. Berger'n Ortado
unun byk bir siyasal nemi olduunu, byk bir siyasal g potan
siyeli tadn grmeyi baaramamas, rastlantsal bir deerlendime
hatas deildi kanmca. Berger'n iki temel yanlgs, i1k paragraf ile son
paragrafta ortaya kar - bunlarn eceresi de burada incelediimiz ar
kiyat tarihine uzanr. Byk kltrel baarlarn yokluu hakknda sy
ledikleri ile gelecekteki almalar hakknda vard sonuta (Ortado
unun ikin zayflndan tr akademik ilgiye mazhar olamayaca
sonucunda}. Sarnilerin hibir zaman byk bir kltr ortaya koymadk
larn ve Renan'n da sk sk dile getirdii gibi, Sami dnyasnn genel
ilgiyi kendinde toplayamayacak lde fakir olduunu ileri sren ku-

B UGNK ARKYATILIK

03

ranam arkiyat grn neredeyse tam bir kopyasn buluruz. Da


has Berger, gcn eskiJiinden alan bu eit yargJarda bulunmakla
ve gznn nnde duran eyler karsnda bsbtn kr kalmalda (elli
yl nce yazmyordu Berger, ABD'nin petrolnn yzde lO'unu Orta
dou'dan ithal ettii, blgedeki stratejik ve iktisadi yatrmlarnn akl
almaz boyutlara vard bir dnemde yazyordu), bir arkiyat olarak
kendi konumunun merkeziJiini gvence altna alm oluyordu. nk
sonuta syledii ey, kendi gibi insanlar olmakszn Ortadou'nun g
zard edilecei, onun aracl, yorumlama ilevi olmakszn bu meka
nn anlalamayacadr; sz konusu " anlalmazlk'', ksmen, zaten pek
fazla olmayan anlalacak eylerin eni konu tuhaf olmasndan, ksmen
de kendini yorumlama becerisinden tamamyla yoksun olan ark' yo
rumlayabilecek tek kiinin arkiyat olmasndan kaynaklanr.
Berger'n raporunu yazarken, klasik bir arkiyatdan ok (ne o za
man arkiyatyd Berger ne de imdi arkiyatdr) meslekten bir sos
yolog olmas, arkiyatlktan, arkiyat fi kirlerden devirdiklerini
azaltmaz. Devirdii dnceler arasnda, almasnn temel zeminini
oluturan malzerneye ynelik, zel bir meruluk tayan bir antipat ve
kmseme de vardr. Bu ylesine gldr ki, gznn nndeki ger
ekleri grmez hale gelir Berger. Ama daha da arpc olan, bu antipat
ve kmsemenin, Berger iin, eer Ortadou .. byk bir kltrel baa
r merkezi deil"se, ne diye -kendisinin de yapt gibi- bakalarna ya
amlarn bu kltr incelemeye adamalarn tavsiye ettii sorusunu
sonay gereksiz klmasdr. Akademisyenler -szgelimi doktorlara
oranla daha ok- holandklar, ilgilendikleri eyleri aratrrlar; bir
akademisyeni iyi olmadn dnd bir eyi aratrmaya, abartl
bir kltrel grev duygusu ynlendirebilir ancak. Bununla birlikte, ar
kiyath besleyen tam da byle bir grev duygusudur; nk nesiller
boyunca bir btn olarak kltr, arkiyaty, mesleki almalarnda
Dou'yla -onun barbarlklaryla, egzantrikliiyle, asiliiyle- kar kar
ya geldjj ve Bat adna Dou'yu skt kede tuttuu siperlere
yerletinitir.
Berger slami ark'a ynelik akademik tutumun bir rnei olarak,
bilimsel bir bak asnn popler kltrde tretiten karikatrleri nasl
destekleyebileceinin bir rnei olarak anyorum. te yandan Berger,
arkiyathn geirdii son dnm de temsil eder: arkiyatln.
temelde filolojik bir disiplin, mulak, genel bir ark kavray olmaktan
kp bir sosyal bilim mtehasssh haline gelmesidir bu dnm. Ar
tk arkiyat ncelikle ark'n irek dillerine hakim olmaya almaz:

304

AR KIYATILIK

bunun yerine, eitimli bir sosyal bilimci olarak koyulur ie, bilimini
ark'a ya da her neresi sz konusuysa oraya "uygular". Amerika'nn
arkiyat tarihine yapt zel katkdr bu; balang tarihi de, kabaca,
kinci Dnya Savann hemen ardndan gelen, ABD'nin kendini ngil
tere ile Fransa'nn yeni terk ettii konumda buluverdii dnemdir.
Amerikallarn bu zel ann ncesindeki ark deneyimleri snrlyd.
Melville gibi kltr mnzevileri ark'la ilgilenmilerdi; Mark Twain gi
bi kinikler ark'a gitmi, ark hakknda yazmlard; Amerikal Akn
clar Hint dncesi ile kendi dnceleri arasnda yaknlklar bulmu
lard; birka din bilgini, birka Kutsal Kitap aratrmacs, Kutsal Kitap
ark'nn dillerini incelemiti; Berberi korsanlar ve benzerleriyle arada
bir kurulan diplomatik, askeri temaslar, ender Uzakark deniz seferleri
ve tabii bir de her yerde hazr ve nazr ark misyonerleri vard. Ne ki,
byk yatrmlar yaplm bir arki yatlk gelenei yoktu; bundan t
r de ABD'de ark bilgisi asla Avrupa'da olduu gibi, filoloji aratrma
laryla balayan o nceltici, ebekeletirici, yeniden kurucu ilemlerden
gememiti. stelik, imgesel dzeyde de herhangi bir yatnm yaplma
mt ark'a; bunun nedeni belki de, nemli saylan snriann Bat'daki
snrlar olmasyd. Dolaysyla, kinci Dnya Savann hemen ardndan
ABD iin ark, Avrupa iin yzyiJar boyu olduu gibi geni, kapsaml
bir mesele deil, bir ynetim meselesi, bir siyaset sorunu haline geldi.
Dar omuzlarna arkiyat gmleini geirecek olan yeni uzman ile sos
yal bilimci kt sahneye. Bunlar da, aada greceimiz gibi, arkiyat
l neredeyse tannmaz hale getiren deiiklikler yaptlar. Ama ne
olursa olsun, yeni arkiyat da kltrel dmanlk tutumunu benimse
yip korudu.
ark'a ynelik yeni, Amerika'ya zg sosyal bilimsel ilginin arpc
ynlerinden biri, yazndan zellikle kanmasdr. Tek bir edebiyat
gndernesine rastlamakszn modern Yakndou'ya ilikin ciltler dolu
su uzmanlk yazs okumanz mmkndr. Blge uzmanlarna ok daha
nemli grnen ey, yaznsal metinleri n muhtemelen altst edecei "ol
gular"dr. Arap ya da slam ark'na ynelik modern Amerik bilin
cindeki bu dikkat ekici ihnalin kesin etkisi, blgeyi, insanlarn kav
ramsal adan budanm halde, "tutumlar"a, "eilimler"e, istatistiklere
indirgenmi halde, ksacas gayri insaniletiri1mi halde tutmaktr. Bir
Arap ozan ya da romanc -ki pek ok Arap ozan, romanc vardr- dene
yi nlerini, derlerini, (her ne kadar garip olsa da) insanln yazdn
da, ark'n temsil edilmesine yarayan eitli kalplar (imgeleri, kliele
ri. soyutlanalan) fiilen altst etmi olur. Bir yaznsal metin, az ok

B UGNK ARKYATILIK

305

dorudan doruya, yaayan bir gereklikten sz eder. Metnin gc,


Arap, Fransz ya da ngiliz rn olmasndan deil , szcklerin kudre
tinden, diriminden kaynaklanr. Flaubert'in Ermi Antonius ve eytan'
daki eretilemesini ie katacak olursak, szckler, arkiyatlarn yk
selttii ilahlan, putlar alaa eder ve ark'n yerine geinneye kalk
tklan bu kocanan felli ocuklan -arkiyatnn ark'a dair fikirleri
dir bunlar- ellerinden drnelerine neden olur.
ada Amerikan Yakndou incelemelerinde edebiyatn eksiklii
ile filolojinin grece zayf konumu, arkiyatlkta ortaya kan yeni
bir egzantrikliin rnekleridir - bu incelemeler sz konusu olduunda,
benim anladm anlamda "arkiyat lk" szcn kullannam bile
aykr kayor aslnda. Zira, Yakndou'yla uraan akademisyen uz
manlarn imd ilerde yaptklan ilerde, Gibb ile Massignon'da sona er
mi olan geleneksel arkiyatl anrusatacak pek az e vardr; sr
drlen temel eyler, yukarda da sylediim gibi, belirli bir kltrel
dmanlk ile artk fi1o1ojiden ok "uzmanJa" dayanan beJJi bir duyu
biimidir. Soyktne baklarak sylenecek olursa, modem Ameri
kan arkiyatl, sava srasnda ve sonrasnda kurulan askeri dil
okullar; sava sonras dnemde Batl olmayan dnyada birdenbire or
taya kan devlet ve zel irket karlar ; Sovyetler Birlifyle girilen
Souk Sava mcadelesi ; yeniletirilmeye, yeniden eitilmeye hazr
hale geldii dnlen arkllara ynelik gemi art bir misyonerlik
tutumu gibi eylerden trer. rek ark dillerine ilikin filolojik olma
yan incelemeler, apak stratejik nedenlerden tr yararldr; ama ayn
zamanda, dolaysz becerileri sayesinde umarszca aprak bir malze
menin hakkndan gelebilecei iddiasyla ortaya kan "uzman"a nere
deyse gizemli bir yetke kazandrnak gibi bir faydalar da vardr.
Sosyal bilimler dzeninde dil incelemesi, yaznsal metinler okumak
an1amna ge]mez, baka amalar iin bir aratr yalnzca. rnein,
1 958'de Ortadou Enstits (V akndou'yla ilgili aratrmalar ynetip
desteklemek iin kurulmu yar resmi bir kurulutur bu), bir Report on
CurrentResearch (Mevcut Aratnnalara Dair Rapor) hazrlamt. Ra
porda, "ABD'deki Arapa Aratnualarnn Bugnk Durumu" makale
sinin (yazarn bir branice profesr olmas ilgin bir durum) bandaki
paragrafta u szler yer alr: "Yabanc dil bilgisi, szgelimi beeri bi
limler araurnaclanna has bir alan deildir artk. Mhendislerin, ikti
satlarn, sosyal bilimcilerin ve dier birok mtehasssn alma ara
cdr." Tm raporda, petrol irketi yneticileri, teknikerieri ve askeri
personel iin Arapann tad nem vurgulanr. Ancak raporun asl

306

A R K I Y A T I L I K

derdi, u cmlede ortaya kar: "Bugn Rus niversiteleri ok iyi


Arapa konuan insanlar yetitiriyor. Rusya, insanlara zihinleri aracl
yla, onlarn dillerini kullanarak hitap etmenin nemini anlad. ABD
de, yabanc dil programlar gelitirme konusunda oyalanmamah ar
tk." 1 06 Yani, ark di Ileri, -belli lde hep olageldii zere- bir siyasal
hedefin ya da gl bir propaganda giriiminin bir parasdr. Bu ama
larn ikisi iin de ark dilleri incelemeleri, Harold Lasswell'in propa
ganda tezlerini uygulamann arac haline gelir; sz konusu tezler asn
dan nemli olan ey, insanlarn ne olduklar ya da ne dndkleri de
il. kendilerinin ve dncelerinin hangi ekle sokulacadr.
Propagandac bak biimi, bireysellie gsterilen sayg ile biimsel demok
rasiye ynelik umursamazl bir araya getirir aslnda. Bireysellie gsteri1en
sayg, byk lekli harekatann kitle desteine ve insan tercihlerinin eit1i1i
ini ortaya koyan deneyimlere bal olmasndan kaynaklanr. ... Kitle i nsanna
gsterilen bu dikkat, bir insann karlann en iyi deerienelirebilecek kiinin
gene kendisi olduunu syleyen demokratik dogmatizme dayanmaz. Modem
psikolog gibi modem propagandac da, insann kendi karlan hakkndaki yar
glannn genellikle zayf olduunu, salam bir nedeni olmakszn bir seenek
ten dierine savrulup durduunu ya da dlekHk gsterip bin yllk yosunlu kaya
paralanna tutunduunu kabul eder. Alkanlklarda, deerlerde yaratlacak ka
lc bir deiiklii gvence altna alma olaslm hesaplamak, genel olarak in
sanlann tercihlerine dair tahmi nlerde bulunmaktan ok daha fazlasn gerektirir.
Bu, insann etrafn a gibi saran ilikiler dokusunu hesaba katmak, hibir kast
llk ya da hesap h h k yanstmayan tercihierin izlerini aramak, olgulara uygun
zme ynelik bir program gelitirnek demektir. . . . Kitlesel eylem gerektiren
ayarlamalar sz konusu olduunda propagandacnn grevi, hem benimsenme
yi hem de uyariannay kolaylatrmak gibi ifte bir iieve hizmet eden hedef
simgeler gelitinnektir. Si mgeler, kendiliinden kabullenmeyi tevik etmelidir.
... Buna kout olarak, ynetim ideali, bir durumu dayatmayla deil ngryle
denetim altna almaktr. ... Propagandac, dnyann tamamyla nedenlerle yne
tildiini, ama ancak ksmen tahminlere ak olduunu varsayar. . . 1 01
.

Dolaysyla, renilen yabanc dil, halkiara ynelik incelikli saldn


larn bir parasn oluturur; keza ark gibi yabanc bir blgenin ince
lenmesi de, bir "ngryle denetim altna alma" programna dnr.
Ne ki bylesi programiann bir liberallik cilasyla kaplanmas gerekir
hep, bu i de genellikle akademisyenlere, iyi niyetli insanlara, evkle bu
ie aday olanlara kalr. Tevik gren fikir, "bizim", arkllan, Msl
manlar ya da Araplan incelemekle, bir baka halk, yaam biimini,
dncelerini vb. bilebileceimizdir. Bu ama asndan en iyisi onla
rn kendi adianna konumalarna, kendilerini temsil etmelerine olanak

B UGNK ARKYATILIK

307

tanmaktr (bu kurmacann altnda Marx'n Louis Napoiyon iin syle


dii -Lasswelrin de katld- .. onlar kendilerini temsil edemezler,
temsil edilmeleri gerekir" cmlesi yatsa bile). Ama bir yere kadar ve
zel bir biimde. 1973 Ekiminde, Arap-srail Savann gerilimli gnle
rinde New York Times Magazine, biri srairi dieri de Arap cephesini
temsilen kaleme alnacak iki makale sipari etmiti. srail taraf nn tem
silcisi srail li bir avukatt; Arap kanadnnki ise, ark aratrmalar ala
nnda hibir resmi eitimi olmayan, eskiden Arap lkelerinden birinde
elilik yapm bir Amerikalyd. Dorudan doruya Araplarn kendile
rini temsil etme becerisinden yoksun olduklarna inanld sonucuna
atlamaktan kanmak iin, bu rnekte Araplarn da Yahudilerin de (ele
aldm geni kltrel niteleme erevesinde) Sami olduunu, her iki
halkn da Batl izleyiciler iin temsil edilmekte olduunu anmsamak
iyi olur. B u noktada Proust'tan bir blm hatrlamakta da yarar var; bir
aristokrat salonuna birdenbire bir Yahudinin girmesi yle anlatlr bu
blmde:
Rumenler, Msrllar ve Trkler Yahudilerden nefret edebilir. Ama bir Fran
sz salonunda, bu halklar arasndaki farklar pek de belirgin deildir. l n ba
nndan kmasna srtlan gibi sinerek, eri boynunu uzata uzata saa sola
marur selamlar vererek salona giren bir Yahudi, belli bir arkiyat zevkini [un
goutpourl'orientalisme] mkemmelen tatmin eder. os

2. Kltrel ilikiler siyaseti. ABD nin aslnda yiiminci yzyla dein


bir dnya imparatorluu haline gelmediini sylemek doru olur; ama
te yandan bu devletin, ondokuzuncu yzylda, gelecekteki aikar em
peryal kayglarnn yolunu hazrlayacak bir biimde arkla ilgilendii
de dorudur. 1 80 1 ile l 8 1 5te Berberi korsaniara kar dzenlenen se
ferleri bir yana brakp, 1 842.de kurulan Amerikan ark Demeini ele
aJalm. 1 843teki ilk yllk toplanuda dernein bakan John Pickering,
Amerikann, emperyal Avrupa gleri rneini izlemek zere kendi
ark aratrmalarn yapmas nerisini aka ortaya koymutu. Picke
ringin mesaj, ark artnalar erevesinin, salt akademik deil, imdi olduu gibi o zamanlar da- siyasal olduuydu. Aadaki zette,
arkiyatl destekleyen uslamlama izgilerinin gdlen niyet konu
sunda kukuya yer brakmad giilyor:
Amerikan Derneinin l 843teki ilk yllk toplantsnda Bakan Pickering,
dernein ilemesi ngrlen alana ilikin ilgi ekici, genel bir tasvir yaparak s
ze balad: dnemin zellikle elverili koullanna. yani her yerde bann hakim

308

A R K I Y AT I L I K

olduuna, ark lkelerine daha serbest giri imkannn, iletiimde daha byk
kolayhklann sz konusu olduuna dikkat ekti. Mettemich ile Louis-Philippe
in zamanmda yeryz sakin bir yerdi. Nankin Antiamas in limanlann at.
Pervane dzenei okyanus aacak gemilere uyarland; Morse telgrafn tamam
lad, bu arada Atiantik tesi telgraf hattnn denmesini nermiti oktan. Der
nein amalan, Asya, Afrika, Polinezya dillerine ilikin bilgileri gelitirnek;
ABD.de ark'la ilgili her konuda bir ark aratrmalan zevki yaratmak; metin
ler, eviriler yaymlamak, bir iletiim a kurmak; bir kitaplk ile bir koleksiyon
oluturmakt. almalann byk ksm Asya alannda, zellikle de Sanskrite
ile Sami dilleri alannda gerekletirildi. 109
Mettemich, Louis-Philippe, Nankin Antlamas, pervane dzenei:
Hepsi de Avrupa ile Amerika'nn ark'a nfuzunu kolaylatran emper
yal yaplannay hatrlatyor. Bu nfuz etme sreci hi kesintiye ura
mad. Hatta efsanevi Amerikan Yakndou misyonerleri, ondokuzuncu
yzyl ile yinninci yzylda, Tanrdan ziyade, kendi Tanrlar, kendi
kltrleri, kendi yazglan tarafndan belirlenen bir ey olarak stlendi
ler rollerini. 1 10 lk misyonerlik kurululan -basmevleri, okullar, ni
versiteler, hastaneler vb.- blgenin refahna katkda bulundular elbette;
ama bu kurumlar, zellikle emperyal bir nitelik tamalan ve ABD y
netiminden destek almalar bakmndan ark'taki Fransz ve ngiliz mu
adi llerinden hi farkl deildiler. Sonralan ABD'nin en temel siyasal
karlarndan biri haline gelecek olan Filistin'in smrgeletirilmesi ile si
yonizm, Birinci Dnya Sava srasnda bu lkenin savaa katlmasnda
hatr saylr bir rol oynad ; ngilizlerin Balfour Bildirgesinden (Kasm
19 1 7) nceki ve sonraki tartmalan, bu bildirgenin ABD tarafndan ne
kadar ciddiye alndn ortaya koyar. 1 1 1 kinci Dnya Sava srasnda
ve sonrasnda ABD'nin Ortadou'daki karlan byk lde artt. Ka
hi re, Tahran ve Kuzey Afrika nemli birer sava alanyd; bu dekor iin
de, Ortadou'nun tm petrolnn, stratejik olanaklarnn ve insan kay
nak] arnn smrlmesine nclk etmi olan ngiltere ve Fransa'nn ar
dndan bu kez de ABD, sava sonrasnda sttenecei yeni emperyalist
role hazrlanyordu.
Bu roln en nemli grnmlerinden biri, Mortimer Graves'in 1 950'
deki tanmlamasyla "bir kltrel ilikiler siyaseti"ydi. Graves'e gre,
"her nemli Yakndou dilinde 1 900'den beri yaymianm her nemli
yayn" edinme giriimi bu siyasetin bir parasyd; "Kongremizin, bir
ulusal gvenlik tedbiri olarak kabul etmesi gereken" bir giriimdi bu.
nk, Graves'in (''keskin kulaklara" ynelik) iddiasna gre, "Ameri
kallann, Yakndou'da kabul grmek iin, Amerikan dncesine kar

B U G N K ARK YATI L I K

309

mcadele eden gleri ok daha yakndan tanmalar" gerekiyordu.


11BU glerin en nemlileri, komnizm ile slamdr kukusuz. n 1 2 Byle
bir ilgiden, bak daha ziyade geriye dnk olan Amerikan ark Deme
inin ada bir uzanm olarak, Ortadou'da aratrma yapmaya yne
lik koca bir rgtlenme btn dodu. Ortadou Enstits, hem ak
stratejik tutumoyla hem de kamu gvenlii ve siyaset konusundaki du
yarllyla (genel eilimin tersine, saf arahrmaclk duyarll tan
yormu havas yarablmyordu) bu rgtlenmenin modeli oldu. Enstit,
1946 Maysnda, tam olarak federal hkmet tarafndan deilse bile yi
ne de federal hkmetin himayesinde Washington'da kurulmutu. 1 1 3 Bu
tr kurululardan, Ortadou Aratnalar Birlii (MESA); Ford Vakf
ile dier vakflarn gl destei; niversitelere sunulan eitli federal
destek programi an; eitli federal aratrna tasani an; Savunma Bakan
l, RAND Kurumu, Hudson Enstits gibi kurumlar tarafndan ger
ekletirilen arabrna tasanlar; bankalan n, petrol irket]erinin, oku
luslu irketlerin vb. danmanlk ve lobicilik faaliyetleri doup geliti.
Tm bunlann, hem genel hem de ayrntlardaki ileyilerinin byk
ksmnda, Avrupa'da gelimi olan geleneksel arkiyat bak koru
duklarn sylemek bir indirgeme olmaz.
Avrupa ile Amerika'nn ark'la (Yakn ve Uzakark'la) ilgili emper
yalist pJanlan arasnd:lld koutJuk aktr. Belki bu kadar ak biimde
grlmeyen iki ey, (a) Avrupa'daki arkiyat aratuna geleneinin,
ABD'ye devredilmese de, bu lkede yerleiklemesi, sradanlamas,
ehlilemesi, poplerlemesi ve sava sonras dnemdeki Yakndou
aratmalar patlamasna katlm olmas ve (b) ada incelmilik g
rntsne, aynca (gene) byk lde karmak gibi grnen sosyal bi
linl tekniklerinin kullanlmasna ramen, ABD'de pek ok aratrmac,
kurum, sylem biemi ve ynelim arasnda tutarl bir tutumun domas
n Avrupa geleneinin salam olmasdr. Gibb'in fikirlerini yukarda
incelemitim; ancak, Gibb.in 1 950'1erin ortalarnda Harvard Ortadou
AratrmaJarr Merkezinin bana getiini, byle bir konumda bulun
mas sayesinde fikirleri ile bieminin nemli etkiler yarattn belirt
mek de gerekiyor. Bu alanda yapp ettikleri bakmndan Gibb'in ABD'
deki etkinlii,. 1 920'lerin sonlarndan beri Princeton'da bulunan Philip
Hitti'nin etkinliinden farklyd. Princeton'daki Blm pek ok nemli
aratrnac yetitirmi, Blmn damgasn tayan ark aratrmalar
alana ynelik byk bir akademik ilgi yaratmt. Gibb ise, arkiyatl
n daha ziyade kamu siyaseti ynyle ilgiliydi; arkiyatl Souk
Sava dneminin blge aratmalar yaklamnn oda haline getir-

310

A R K I YAT I L I K

rnek asndan Gibb'in Harvard'daki konumu Hitti'nin Princeton'daki


konumundan ok daha etkili olmutu.
Yine de Gibb'in kendi almalar, Renan-Becker-Massignon gele
neindeki kltrel sylem dilini aktan aa kullanm deildi. Ama
bu sylem, bu sylemin dnsel dzenei, dogmalar, (bakalarnn
yan sra) zellikle Gustave von Grunebaum'un nce Chicago Universitesindeki, ardndan da UCLA'daki almalarnda ve kurumsal yetkesin
de arpc bir biimde mevcuttu. Von Grunebaum faizmden kaan Av
rupal bilginlerden biriydi, bu beyin gnn bir paras olarak gelmiti
ABD'ye. 1 14 Buraya yerletikten sonra, slam zerinde younlaan sa
lam bir arkiyat klliyat koydu ortaya; meslek yaarnnn bandan
sonuna dein, btnc bir kltr olarak tanmlad slam hakknda ay
n indirgeyici, olumsuz genellerneleri retip durdu. Avusturya-Alman
ansiklopedikliini, Fransz, ngiliz ve talyan arkiyatlnn kural
lam szde bilimsel nyarglarn zmsediini, aynca yansz aratr
mac-gzlemci konumunda kalabilmek iin gsterdii neredeyse umut
suz abalar hissettiren kaotik verilere boulmu biemi, okunurluk s
nrlarn zorluyordu. slamn zimgesine dair tipik bir Grunebaum say
fasnda, mmkn olduunca farkl dnemlerden seilmi yarm dzine
slam metni gndermesinin yan sra Husserl'e, Solcrates ncesi flozof
lara, Uvi-Strauss ile eit1i Amerikan sosyal bilimcilerine yaplan gn
derneler bir araya tktnlabilir. Ne ki btn bunlar, von Gruneba
um'un slam karsnda duyduu iddetli nefreti gizleyemez. Dier tm
din ya da uygarlklardan farkl olarak slamn btnsel bir grng ol
duunu varsaymakta hi glk ekmez von Grunebaum; ardndan da,
slamn gayri insaniliini, gelime, kendini tanma ya da nesnel olma
becerisinden yoksunluunu, aynca yaratclktan, bilimsellikten uzakh
n. yetkeciliini gsterneye giriir. Aadaki iki alnt, von Gruneba
um'un, bu alan erevesinde ders veren, yneticilik yapan, geni bir
aratrnaclar ana burslar datan ve ABD'de bir Avrupal aratrmac
olmann salad esiz yetkeyle yazan bir akademisyen olduu hatrda
tutularak okunnas gereken iki tipik rnektir:

Mslman uygarlnn bizim asli gayelerimizi paylamayan bir kltrel b


tnlk olduunun farkna varmak esastr. ster kendi bana bir hedef ister ken
di niteliklerini ve tarihini daha iyi anlamann bir arac sifatyla olsun, baka kl
trlere dair planl incelemeler yapmakla ilgilenmek hayati nem tayan bir ey
deildir [ slamda]. Bu gzlem, salt ada slam iin geerli olsayd eer, sla
mn iinde bulunduu, mecbur kald durumlar hari kendinden tesine bak
masna izin vermeyen mevcut kargaayla balantlandnlabilirdi. Fakat ayn

B UG N K A RK Y AT I L I K

31 1

zamanda gemi iin de geerli olduuna gre, bu uygarln [slam uygarl


nn] temel hmanizma kartlyla balantlandnlmas mmkndr; hmaniz
ma kartlndan kast, slamn insan eylerin yarglaycs veya ls olarak
grmeyi kesinlikle ve her durumda reddetmesi, zihinsel yaplann tasviri olan
hakikatle ya da baka deyile psikolojik hakikatle yetinmesidir.
[Arap ya da slam milliyetilii], ara sra slogan olarak kullanlsa da kutsal
"millet olma hakk" fikrinden yoksundur; ekillenmi bir etikten yoksundur;
ondokuzuncu yzyl sonunun mekanik ilerleme inancndan da yoksun gibi g
rnr; hepsinden nemlisi, asli fenomenleri kavrattracak fikri kudretten yok
sundur. Hem g hem de g istenci bal bana bir hedeftir. [Bu cmle uslam
lamada herhangi bir amaca hizmet etmiyor; ama felsefi olduu izlenimini yara
tan bu sahte cmle, slamdan bilgece sz ettiine, I slam ktlemediine kendi
ni inandrmak ister gibi grnen von Grunebaum'a bir gvence salyor kuku
suz.] Siyasal aalanmalardan kaynaklanan hn [ slam Ueminde duyulan
hn] tahammlszlk yaratr, fikri alanda da uzun vadeli tahlilleri, planlamala
n engeller .I s

Baka pek ok balamda byle bir yazya, kibarca poJemik denirdi.


arkiyatlk iinse, teamllere olduka uygun bir yazdr kukusuz; te
melde Avrupal aratrnaclara atfedilen kltrel saygnlk sayesinde
de, kinci Dnya Sava sonras Amerikan Ortadou incelemelerinde
yerleik kurallara uygun bir hikmet rnei saylmtr. Ancak nemli
olan, von Grunebaum'un almalarnn sz konusu alan erevesinde,
bugn bu alan von Grunebaum gibi insanlar yeniden retemiyor olsa
bile, eletiritmeksizin kabul grmesidir. Yalnzca tek bir aratrmac
ciddi bir von Grunebaum eletirisi yapmay stlenmitir: Fasl tarihi
ve siyaset kurarncs Abdullah Laroui.
Von Grunebaum'un almalarndaki indirgeyici yinelenme motifini
eletirel bir arkiyatlk kart incelemenin uygulamadaki arac olarak
kuJlanan Laroui, temel savlann bir btn olarak etkileyici bir biimde
ortaya koyar. nanlmaz ayrntlarna, belirgin erimine karn von Gru
nebaum'un ahmalannJn indirgeyiciHini srdrmesine neden olann
ne olduunu sorar kendine. Laroui'nin dedii gibi: "Von Grunebaum'un
slam szcne ekiedii sfatlar (ortaa, klasik, modern) herhangi bir
niteleme getinez, hatta lzumsuzdur: Klasik slam ile ortaadaki s
lam arasnda hibir fark yoktur, baka deyile slam dzdr, yal ndr . . . .
Dolaysyla, [von Grunebaum iin] kendi iinde deien tek bir slam
vardr. " 1 16 Von Grunebaum'a gre modern slam Bat'ya srt evirni
tir, nk balangtaki anlamna sadktr; te yandan, ancak Bat'ya
zg bir bak asndan bakarak kendini yeniden yorumlamakla mo
dernleebilir slam - tabii ki von Grunebaum bunun imkansz olduunu

312

A R K I Y AT I L I K

da gsterir. Ancak Laroui, von Grunebaum'un slamn yenilikler getir


me becerisinden yoksun bir kltr olarak betimlenmesine varan dn
ce srecini anlatrken, slamn kendini gelitirnek iin Bat'nn yn
temlerini kullanmas gerektii fikri nin, belki de von Grunebaum'un
yaygn etkisi sayesinde, Ortadou aratrnaJar iin neredeyse mutlak
bir hakikat haline geldiine deinmemitir. (Ornein, David Gordon
Self-Determination and History in the Third Wo rld'de 1 11 [nc Dn
yada Kendi Kaderini Belirleme ve Tarih] Araplara, Afrikallara, Asya
hiara hararetle "olgunlamalarn " tavsiye eder; bu olgunluun da an
cak Bat'nn nesnelliinden bir eyler renilerek kazanlabileceini id
dia eder.)
Laroui'nin zmlemesi ayrca, von Grunebaum'un islam anlamak
iin A.L. Kroeber'in kltrc kuramn nasl kullandn, bu aracn na
sl zorunlu bir biimde, slamn kapal bir dlama dizgesi olarak temsil
edilebilmesini salayan bir dizi indirgeme ve elerneyi gerektirdiini
gsterir. yle ki slam kltrnn her bir farkl grnm, von Grune
baum tarafndan, deimez bir kah bn, bu grnmterin tmne birden
bir anlam ve dzen dayatan zel bir Tann kuramnn dolaysz yansma
s olarak grlebilmitir: Bundan tr de lslamda geliim, tarih, gele
nek ve gereklik birbirinin yerine geebilir eylerdir von Grunebaum
iin. Laroui hakl olarak, nasl kltr ideolojiye, ideoloji ilahiyata indir
genemezse, karmak bir olaylar, zamansallklar, anlamlar dzeni ola
rak tarihin de byle bir kltr anlayna indirgenemeyeceini savunur.
Von Grunebaum, hem miras ald arkiyat dogmalann hem de sla
mn bir kusur olarak yorumlamak zere setii zel bir niteliinin kur
ban olmutur: von Grunebaum'a gre slamda, tm incelikleriyle dile
getirilmi bir din kuram bulunur, ama dini deneyimlere dair ak1ama
lar pek azdr; ayrntlaryla dillendirilmi bir siyaset kuram vardr, ama
pek az siyasal belge bulunur; bir toplumsal yap kuram vardr, ama bi
reysellemi eylemler pek az ortaya kar; bir tarih kuram vardr, ama
tarihlenmi olaylara pek az rastlanr; dile gelmi bir iktisat kuram var
dr, ama nicel dzenlemeler pek az grlr vb. s Tm bunlardan kan
kesin sonu, yelerinin deneyiminde kendi varolusal gerekliinin
hakkn verne, hatta bu gereklii inceleme becerisinden yoksun bir
kltr sunan kuramyla malul tarihsel bir islam tasavvurudur. Sonuta
von Grunebaum'un islam, eski Avrupah arkiyatlarn lslamdr:
Gndelik insan deneyimini hor gren, yekpare, kaba, indirgeyici, de
imez bir din.
Byle bir slam gr siyasaldr temelde, rbneye bile kalkmad

B U G N K A R K YATI LIK

313

bir tarafgirlik gder. Yeni arkiyatlar (yani von Grunebaum'dan


gen olanlar) zerindeki gc, ksmen geleneksel yetkesinden, ksmen
de dnyann ok geni bir blgesini kavramaya, bu koca blgenin ba
tan baa tutarl bir grng olduunu iddia etmeye yarayan bir ara ola
rak tad kullanm deerinden kaynaklanr. Siyasal dzlemde slam
hibir zaman Bat tarafndan kolayca kuatlp ierilmi olmad iin ve kukusuz kinci Dnya Savandan beri Arap milliyetilii Bat em
peryalizmine ynelik dmanln aktan aa beyan eden bir hare
ket olup kt iin- misilierne niyetine, slam hakknda dnsel ba
kmdan doyurucu iddialar getirne arzusu artar. Yetkelerden biri slam
dan sz ederken (hangi islam ya .da slamn hangi ynn kastettiini
belirtmeksizin), slamn "kapal geleneksel toplumlarn bir ilkmei"
olduunu sylemiti. Burada Islam szcnn, ayn anda hem bir top
lumu, hem bir dini, hem bir ilkrnei, hem de halihazrdaki bir durumu
imleyen ibret verici bir kullanmn grrz. Ancak tm bunlar, gene
ayn aratrnac tarafndan, olaan toplumlardan ("bizim"kilerden)
farkl olarak slam ve Ortadou toplumlarnn tamamyla "siyasal" ol
duklar dncesine balanacaktr; buradaki "siyasal" sfatnn kast, is
lam "liberal" olmad iin, ("biz"im yaptmz gibi) siyaseti kltr
den ayramad iin knamaktr. kan sonu, hiddet uyandracak ka
dar ideolojik bir "biz" ve "onlar" potresidir:
Bir btn olarak Onadou toplumunu anlamak, temel hedefimiz olarak kal
maldr. Siyaseti, iktisad y a da kltr, salt kullanl aratrma blmlemeleri
olarak deil saf zerkliklere sahip varolu alanlan olarak dnmeyi, ancak
["bizimki" gibi) devingen bir istikrara zaten varm bir toplum baarabilir. Se
zar'n ileri ile Tannrunkileri birbirinden ay ramayan ya da srekli deiim ha
linde olan geleneksel bir toplumda, siyaset ile yaamn dier tm ynleri arasn
daki balant, her eyin can damandr. Bugn Onadou'da, szgelimi bir erke
in drt kadnla m tek kadnla m evlenecei, oru tutup tutmayaca, gayri
menkul edinip edinmeyecei, vahye mi akla m dayanaca, hep birer siyasal
mesele haline gelir. ... Mslman kadar yeni arkiyat da, slam toplumunun
nemli yaplan ile ilikilerinin neler olabileceini yeni batan soruturmak zo
rundadr. 19
rneklerin (drt kadnla evlenmek, oru tutup tutmamak vb.) abesli
i, slamn kapsayclm, zorbaln kantlamay hedefler. Bunlarn
nerede olup bittii sylenmez bize. Ancak, kukusuz siyasetin dnda
kalan bir olgu, "Ortadoululara gemilerine dair kesin bir bilin ala
yann byk lde" 12 arkiyatlar olduu olgusu anmsatlr bize,
ola ki arkilaro kendi balarna bilemeyecekleri eyleri, tanmlar ge
rei arkiyatlann bildiini unutursak diye.

3 14

A R K I Y A TI L I K

Bu SQylenenler yeni Amerikan arkiyatlndaki "kat" ekol zet


ler; "esne k" ekol ise, geleneksel arkiyatlarn bize slam tarihinin, di ...
ninin, toplumunun ana hatlarn sunmu olduklarn, ama "genelde, bir
uygarln anlamn birka elyazmasna dayanarak zetlemekten rahat
szlk duymadklann" 1 2 1 vurgular. Dolaysyla, yeni blge aratrmala
r mtehasss felsefi dzlemde geleneksel arkiyatya kar u sav
getirir:

Aratrma yntemleri ile disiplin paradigmalar, aratnimak zere seilen


eyi belirlemcmeli, gzlemleri snrlandrmamal. Bu bak asndan hareket
eden blge arat rmalan, doru bilginin ancak var olan eylerin bilgisi olabile
ceini ngrr; oysa yntemler ile kuramlar, ampirik olmayan ltlere gre
aklamalar getiren, gzlemleri dzenleyen soyutlamalardr. l 22
Gzel. Peki bu "var olan eyler" nasl bilinecektir ve hangi lde
bilen tarafndan kurulmutur? V ar olan bir ey olarak "deerlerden ba
msz yeni ark anlay" blge aratrnalar programlan erevesin
de kurumsallatna gre, tartmaya ak kalan bir konudur bu. Taraf
gir kuramiatrmalar olmakszn slam nadiren aratnlr, nadiren ince
lenir, nadiren tannr: Bu kavray biiminin ocuksuluu, kendi ideo
lojik anlamn pek de gizleyemez; insann bilgi malzemesi ile bilgi s
recinin oluumunda hibir pay olmad, ark gerekliinin dural ol
duu ve "var olduu", ancak (Dr. Kissinger'n szcklerini kullanrsak)
havarilik tasayan bir devrimcinin dardaki gereklik ile kendi kafa
sndaki gereklik arasndaki fark kabul etineyecei yolundaki sama
sapan savlar apak sntmaktadr.
Ote yandan, kat ekol ile esnek ekol arasnda, eski arkiyatn az ok
sulandrlm deikeleri filizlenir - kimi zaman yeni kimi zaman eski
akademik jargonlar kullanlr bunlarda. Ancak, arkiyatln temel
dogmalar, Araplara ve islama dair aratunalarda en saf biimleriyle
mevcutturlar bugn. imdi bu dogmalar zetleyelim: lki, aklc, geli
kin, insani, stn Bat ile sapkn, gelimemi, aa ark arasndaki
mutlak, sistemlemi farkllktr. Bir dier dogma, modem arkn ger
eklerinden karsanm dolaysz kantlardansa ark'a dair soyutlama
larn, zelJikle de "klasik" bir ark uygarln temsil eden metinlere
dayal soyutlamalarn daima yelenir olmasdr. ncs, ark'n eze
li ebedi, tekbiimli ve kendini tanmlamaktan aciz olduu dogmasdr;
buna bal olarak, ark' Bat'dan bakarak betimleyen, byk lde
genelleyici, sistematik bir szck daarcnn kanlmaz, hatta bilim
sel adan .. nesnel" olduu varsaylr. Drdnc bir dogma, arkn

B UG N K A R K Y A T I L I K

315

nnde sonunda ya korkulmas gereken bir ey (Sar Tehlike, Mool


srleri, kahverengi deriiiierin hakimiyeti) ya da edilgenletirilerekt
aratnna ve gelitirmeyle, mmknse dorudan doruya igal edilerek
denetim altna alnmas gereken bir ey olduudur.
Tuhaf olan, bu dncelerin, modem Yaknark'a ilikin akademik
ya da devlet gdml aratunalarda ciddi bir itirazla karlamakszn
srp gitmesidir. Ackit olansa, arkiyatln dogmalarn tartan
Mslman ya da Arap aratrnaclarn yaptlarnda -pek az rastlanr bir
kar k tavrndan gayri- kayda deer bir etki yaratmamasdr; yazl
d zaman ile mekan asndan nem tayan, ama arac kurumlar, ku
rulular, gelenekler tarafndan korunan o zorlu aratrma mutabakatnn
akn etkiJeyemeyen, urada burada yaym] anm birka mnfert ma
kale vardr sadece. Buradaki sorun, amzda slam arkiyatlnn
dier arkiyat altdisiplinlerden ok farkl bir yaam srm olmasdr.
l 960'1arda, temelde Amerikallardan oluan The Committee of Concer
ned Asia Scholars (Sorumluluk Duyan Asya Aratrnac lan Komitesi),
Dou Asya mtehasssJannn derecelendiriliJerinde bir devrim yaratt;
Afrika aratrmalar mtehassslar yenilikilerden ykselen benzer iti
razlada karlatlar; dier nc Dnya blge mtehassslar da ayn
kar klara maruz kaldlar. Herhangi bir yenilenme geirneksizin i
lerini grmeyi srdren, sadece Arap ve slam mtehassslardr. Onlar
iin bir slam toplumu, bir Arap zihni, bir ark ruhu gibi eyler vardr
hala. ihtisas alan modem islam dnyas olanlar bile, Kuran gibi metin
leri ada Msr ya da Cezayir toplumunun tm ynlerini okumak ze
re kullanmak gibi tarihe ay kn bir i grrler. slamn ya da arkiyat
tarafndan kurulmu yedinci yzyl slam idealinint smrgeciliin,
emperyalizmin, hatta gnlk siyasetin yeni, nemli etkilerini hertaraf
eden bir btnle sahip olduu varsaylr. Mslmanlarn (ya da hala
arada bir kullanlan deyile Muhammetilerin) davraniarna ilikin
klieler soukkanllkla kullanlr; siyahlar veya Yahudilerden sz edi
Jirken gze ahnamayacak bir tehlikedir bu. arkiyat iin Mslman,
olsa olsa bir "yerli bilgi kayna "dr. Ama gizliden gizliye aa h k bir
sapkn olmay da srdrr; gnahlarndan tr, olumsuz anlamyla "si
yonizm aleyhtar'' diye tannmak gibi berbat bir duruma katlanmak zo
rundadr bu sapkn .
Tabii ki, irket faaliyetlerini, vakflan, petrol irketlerini, misyonlar,
askeriyeyi, dilerini, istihbarat evrelerini akademik dnyaya bala
yan bir Ortadou aratrnalan kurumlamas, bir karlar birlii. "ah
bap avu"lardan ya da "uzman"lardan oluan birtakm alar vardr.

316

A R K YAT I L I K

Burslar ve dier dller vardr; rgtler vardr; hiyerariler vardr; t.


m de islama, ark'a, Araplara ilikin temel ve temeli itibariyle dei
mez bir avu fikrin yetkesini merulatnaya, korumaya adanm ens
titJer, merkezler, faklteler, blmler vardr. ABD'de Ortadou ara
trmalarnn ileyiine dair yakn tarihli eletirel bir zmleme, alann
llyekpare" olmadn, farkl bileenlere sahip olduunu, "kk bir . . .
akademik iktidar simsarlan ... aznh"nn 23 yan sra eski usul arki
yatlar, zellikle marjinallii semi mtehassslar, kontrgerilla m
tehassslarn, siyaset reticilerini ierdiini gsterir. Her durumda ar
kiyat dogma ekirdei varln srdrr.
Bu alann imdilerde rettii eylerin en makbul, dnsel adan en
saygn biiminin bir rnei olarak, ilk kez ngiltere'de l 970'te yaymla
nan, arkiyatln yerleik inanlarnn beylik bir temel yapt olan iki
ciltlik Canbridge islam Tarihi'ni ksaca ele alalm. Alann nde gelen
aratrmaclarnn elinden kma bu almann, arkiyatln ltle
rinin dnda kalan tm ltler asndan bir dnsel baarszlk ol
duunu sylemek, bundan farkl, daha iyi bir slam tarihi de olabilece
ini, ama olamarln sylemek demektir. Aslnda, bu almay hazr
layanlardan daha dirayetli aratrmaclarn da dile getirdii gibi, 1 24 daha
tasarianma aamasndayken yazgs belli olmu bir tarihti bu, uygula
mada farkl ya da daha iyi olmas sz konusu olamazd: Pek ok fikir,
editrler tarafndan, eletirellikten uzak bir tutumla benimsenmitir;
mulak kavrarnlara ok fazla bel balanmtr; yntembilimsel mesele
ler zerinde pek az durulmutur (arkiyat sylernde iki yzyldr s
regeldikleri halleriyle braklmtr bunlar); hi olmazsa slam fikrini il
gin gsternek konusunda bile en ufak bir aba harcanmamtr. Daha
s, Cambridge islam Tarihi bir din olarak lslam kkten yanl kavra
yp yanl temsil etmekle kalmaz, ayn zamanda bir tarih olarak kendine
dair btnletinci bir fikir de tamaz. B u eit kapsaml giriimlerin
pek az iin, fikirlerden ve yntembilimsel dnceden neredeyse tama
men yoksun olduu sylenebilir - Cambridge Islam Tarihi de bunlar
dan biridir.
Erfan Shahid'in kitabn bandaki slam ncesi Arabistan'a ilikin ya
zs, yedinci yzylda slamn iinden doduu ortama, topografya ile
insan esi arasndaki verimli uyuma dair zekice bir taslak kanr. An
cak, slam ncesi Arabistan'dan dorudan doruya Muhanmet bl
mne geen, oradan da soya dayal halifelik ile Emevi halifelerinin ele
alnd blme atlayan, bir inant itikat, reti dizgesi olarak islama
ilikin aklamalar hepten geitiren ve btn bunlara ramen giri ya-

BUGNK ARKYATILIK

317

zsnda P.M. Holt tarafndan pek ftursuz bir deyile "kltrel bire
im" 125 diye tanmlanan bir slam tarihi karsnda hakkaniyetten sap
madan ne diyebilir ki insan? Birinci cildin yzlerce sayfasnda slam,
savalann, hkmranlklarn, lmlerin, ykselilerin ve parlak ala
no, gelilerin ve geilerin pe pee dizildii, sregiden bir tarihdizini
gibi grlr; ounlukla dehet verici bir tekdzelikle kaleme ahnm
bir tarihdizinidir bu.
rnek olarak, sekizinci yzyldan onbirinci yzyla dein sren Ab
basi dnemine baklabilir. Arap ya da slam tarihiyle bir nebze tankl
olan herkesi n bildii zere, bu dnem, slam uygarlnn doruk nok
tas, kltr tarihinin talya'daki Yksek Rnesans dnemi kadar parlak
bir dnemiydi. Ne ki, krk sayfalk aklamann hibir yerinde en ufak
bir zenginlik imasyla karlamaz insan; bunun yerine yle cmleler
vardr: " [Memun] Halife olduktan sonra, Irak'n ynetimini gvenilir
adamlarndan birine, Hasan bin Sehl'e emanet etti, Badat toplumuyla
balantlarn kesip Merv'e ekildi; Hasan bin Sehl, Cemazi yelahr 1 99/
Ocak 8 1 5'te Kufe'den Hasani bn Tabataba'y desteklemek zere silah
Iara sarlma ansnda bulunan Ebu'l Seraya'nn balatt ciddi bir ii
ayaklanmasyla kar karya kalm olan Fazi'n kardeiydi. " 1 26 slam
uzman olmayan biri, bir ii'nin ya da bir Hasani'nin ne olduunu anla
mayacaktr burada. Bir tr tarihi imiedii anialsa da, bunun dnda
Cemaziyelalur'n ne olduuna dair en ufak bir fikir edinerneyecektir.
Harun Reid dahil Abbasileri n, Merv'de surat asm oturan, itl ah olmaz
easma kasvetli, lm saan bir gruh olduuna in anacaktr kukusuz.
Merkezi slam topraklar, Kuzey Afrika ile Endls dta tutularak
tanmlanr; onlarn tarihi gemiten modern zamanlara ilerleyen nizami
bir yrytr. Dolaysyla birinci ciltte slam, uzmanlarn iine geldii
biimde tarihdizinine, seime dayah olarak uygulamaya konan corafi
bir belirlenimdir. Ancak, klasik islama ilikin blmler, "yakn zaman
lar" diye adlandrlan dneme geldiimizde duyacamz hayal krkl
na yeterince hazrlayamaz bizi. Modern Arap lkelerine ilikin b
lm, bu blgedeki devrimci harekeJer hakknda hibir ey anialma
dan yazlmtr. Yazar Araplar karsnda, baretmen slubu tayan,
dpedz gerici bir tavr alr ("bu dnemde Arap lkelerindeki eitimli
ve eitimsiz genlerin, heyecanlarndan, idealizmlerinden tiii siyasal
smrye ak bir duruma geldiklerini, zaman zaman da belki farkna
varmakszn vicdansz radikallerin ve kkrtclarn maas oJduklarn
sylemek gerekiyor" 127); metne yer yer serpitirilmi Lbnan milliyet
ilii vgleriyle (ne ki, otuzlarda az sayda Araba hitap eden faizmin,

318

A R K YATILIK

1936'da Mussolini'nin Kara Gmlekiiierinin bir kopyas olarak Falan


jist milisieri kuran Lbnan Marunilerine de bulat hi sylenmez bi
ze) lml hale getirilse bile tepkisel bir tutumdur bu. Siyonizmden hi
sz edilmeksizin "huzursuzluk ve kkrtma" isn at edilir 1 936'ya; s
mrgecilik ve emperyalizm aleyhtarl dncelerinin anlatnn asude
liini bozmasna kesinlikle izin verilmez. "Bat'nn siyasal etkisi" ile
"iktisadi ve toplumsal deiim "e (bu fikirler, daha fazla aklanmadan
bylece braklmtr) ilikin blmlere gelince: Bunlar genelde "bi
zim" dnyanzia ilgili olduklar iin, siama gnlszce tannan ayrca
hklar olarak ele alnrlar. Deiim yalnzca modernlemeye denk tutu
lur, dier deiim trlerinin niin bylesine mstebit bir tutum la herta
raf edilmesi gerektii ise hibir yerde akla kavuturulmaz. slam m
tek dikkate deer ilikisinin Bat'yla kurduu iliki olduu varsayld
iin, Bandung Konferansn n, Afrika'nn ya da Unc Dnyann nemi gzard edilir genelde; gerekliin drtte karsnda gsterilen
bu dncesizce kaytszhk, u artc lde tasasz beyan bir biim
de aklar: "Bat ile slam arasnda kurulacak ... eitlie, ibirliine da
yal . . . yeni bir iliki iin gereken tarihsel zemin almtr" 128 (kim tara
fndan, niin ve nasl ald belli deildir tabii).
Birinci cildin sonuna dein slamn gerekte ne olduu konusunda
birtakm elikilere, glklere batanz yalnzca, oysa ikinci ciltte du
rum hepten umutsuzdur. Bu cildin yars, onuncu yzyl ile yinninci
yzyl aras Hindistan, Pakistan, Endonezya, spanya, Kuzey Afrika ve
Sicilya tarihine ayrlmtr; profesyonel arkiyat jargonu ile babo
tarihi ayrntlarn bileimi her yerde alabildiine boy gsterse de, Ku
zey Afrika'ya ilikin blmlerde bu bileim daha bir aklk kazanr.
Yaklak bin iki yz sayfalk youn bir metnin ardndan, "slam"n h
kmdar fermanlarndan, savalardan, hanedanlardan ibaret bir kltr
bireimi nden te bir ey olmad kar ortaya. kinci cildin kalan ks
mnda da bu esiz birei m, "Corafi Yerleim", "slam Uygarlnn
Kaynaklar" , "Din ve Kltr" ve "Sava" makaleleriyle tamama erdirir
kendini.
Akla taklan yerinde sorular ile itirazlarn hakll ortaya km gi
bidir artk. Baz slam ordularnn sosyolojik yapsnn ele alnd (s
telik, ilgin bir biimde incelendii) bir blm "slamda sava" diye
balklandrmak niye? Diyelim Hristiyan usul savalardan farkl, sa
ma zg bir sava tarz olduu mu varsaylacak? Buna kout bir rnek
"kapitalist sava karsnda komnist sava" olurdu. Ayn lde bou
cu ve ilgisiz dier malzemelerle birlikte yazann slam uygarlna ili

B UGNK ARK YATILIK

319

kin sayfalann bezeyen anlalmaz Leopold von Ranke alntlannn,


Gustave von Grunebaum usul bir malumatfuruluk serimlernesi ol
mak dnda, islam anlamak bakmndan ne gibi bir faydas vardr ki?
Gerek bir Grunebaum tezini, slam uygarlnn Mslmanlar tarafn
dan Yahudi-Hristiyan, Eski Yunan ve Avusturya-Alman uygarlklarn
dan ilkesizce apartlm eylere dayand tezini bu biimde gzden
gizlemek sahtekarlk olmaz m? Bu fikir -tanm gerei slamn dn
ce hrszl yapan bir kltr olduu fikri- birinci ciltte hibir kant geti
rilmeksizin, hibir ad zikredilmeksizin ileri srlen fkre, "Arap yazn
denen yazn .. n ranllarca kaleme alnd fikrine kouttur. Louis Gar
det'nin "Din ve Kltr" makalesinde, zetle, slamn yalnzca ilk be
yz ylnn ele alnmas gerektii sylenir bize; burada kast, "modern
zamanlar" da din ile kltrn bir "bireim" oluturamad mdr, yoksa
slamn nihai biimine onikinci yzylda ulat mdr acaba? Msl
man ehirlerinin "planl anarisi"ni de ierir gibi grnen "slami co
rafya" diye bir ey var mdr sahiden, yoksa kat bir corafi-rksal belir
lenirncilik kuramn kantlamak zere icat edilmi bir konu mudur bu
temelde? pucu niyetine "hareketli geceleriyle Ramazan orucu" anm
satlr bize, buradan slamn "kent sakinleri iin gelitirilmi" bir din ol
duu sonucunu karmamz beklenir. Kendi de aklannay gerekseyen
bir aklamadr bu.
ktisadi, toplumsal kurumlara, hukuk ile adalete, tasavvufa, sanat ile
mimarla, bilime, eitli slami yaznlara ilikin ksmlar, Islam Tari
hi'nin geneline gre ok daha dzeylidir. Ne ki, bu ksmlarn yazarlar
nn baka disiplinlerdeki modern beeri ya da sosyal bilimcilerle birta
km ortaklklar olduunu gsterir kantiara rastlanmaz hi: Geleneksel
dnce tarihi tekniklerinin, Marksist zmleme tekniklerinin, Yeni
Tarih tekniklerinin yokluu dikkati eker. Ksacas slam, onu incele
yen tarihilere, epeyce Platonvari ve eskisever bir bak sapmasyla ele
aJnabiJecek bir ey gibi grnr. Islam Tarihi'nin kimi yazarna gre
slam bir siyaset ve bir dindir, kimine gre bir varlk tarzdr, kimine
gre "Mslman toplumundan ayrt edilebilir.. bir eydir, kimine gre
mistik dzlemde anlalabilecek bir zdr; yazarlarn tmne gre ise
slam, bize bugnn Mslmanlarnn karmak dnyalar hakknda
retecek pek bir eyi olmayan, rak, gerilimsiz bir eydir. Birbirinden
kopuk paralardan oluma tm bir giriimden, Cambridge Isian Tari
hi'nden arta kalan ey de, arkiyatln kadim hakikatidir: slamn in
sanlarla deil metinlerle Hintili olduu fikridir.
Cambridge Islam Tarihi gibi ada arkiyat metinlerle gndeme

320

ARKI YATILIK

gelen asl soru, etnik kken ile dinin, en iyi ya da hi deilse en ie ya


rar, en temel, en ak insan deneyimi tanmlan olup olmaddr. a
da siyaseti anlamak bakmndan, X ile Y'nin belirli, ok somut olum
suz koullar altnda olduunu bilmek mi, yoksa bu X ile Y'nin Msl
manlar ya da Yahudiler olduunu bilmek mi daha nemlidir? Tartla
bilecek bir sorudur bu elbette, dinsel-etnik aklamalar da toplumsal
iktisadi aklamalar da inandrc bir biimde srarla savunmamz pe
kala mmkndr; ne var ki arkiyatlk baskn kategori olarak aka
siarn almaktadr ve gerici dnsel taktikleri konusunda asl hesaba
katlmas gereken de budur.
3. Sadece Islam. Modern arkiyatlktaki haliyle Sarnilerin basitli
i varsaym ylesine kk salmtr ki, bu varsaymn The Protocols of
the E/ders of Zion (Siyon Akillerinin Protokolleri) gibi Avrupa rn
mehur Yahudi aleyhtar yazilardaki ileyii ile Chaim Weizmann'n
30 Mays 1 9 1 8'de Arthur Balfour'a ilettii u nottaki ileyii arasnda
pek bir fark yoktur:
Yzeysel bir zekaya, yzeysel bir uyankla sahip Araplar bir eye, yalnz
ca tek bir eye kulluk ederler: iktidar ve baar . ... Arap1ann hain tabiatn oldu
u gibi gren ... ngiliz yetkililer ... her an tetikte olmak zorundadrlar. ... I ngiliz
ynetimi daha hakkaniyetli olmaya altka Arap daha da kstahlayor. ...
Mevcut durum, Filistin'de bir Arap halk olsayd eer, zorunlu olarak bir Arap
Filistin'i yaratmaya varabilirdi. Byle bir ey olmayacak tabii , nk fellah a
n en az drt yzyl gerisinde; "efendi", ... onursuzdur, cahildir, agzldr,
kifayetsiz olduu gibi vatanperverlikten de uzaktr. t29
Weizmann ile Avrupal Yahudi aleyhtariarnn ortak paydas, Sami
lerin (ya da alt gruplarnn) doalar gerei Garpllann istenir nitelikle
rinden mahrum kalm insanlar olarak grld arkiyat bak as
dr. Bununla birlikte, Renan ile Weizmann arasndaki fark, Weizmann'
n oktan retoriinin ardna kurumlarn kudretini toplam olmasdr,
Renan'da olmayan bir eydir bu. Yininci yzyl arkiyatlnda da,
Renan'n Sarnilerin deimez varlk tarz diye grd -kah akademik
aratrmaclkla, kah bir devletle, bu devletin tm kurumlaryla ftur
suzca ittifak kuran- o ayn eskimez "tatl ocukluk" fikri yok mudur?
Ne ki bu sylenin yinninci yzyldaki eitlemesi, ok daha byk
zarariara yol aarak korunup srdrld. "lerlemi" yan-Garpl bir
toplumun bak asyla izilmi bir Arap resmi retti bu yaklam. Fi
listinli, yabanc smrgeeBer karsnda gsterdii direnite, ya ahmak
bir yaband ya da -ahlak, hatta varolu dzleminde- nemsenmeye

B UGNK ARK YATILIK

321

demez bir nicelikti. srail hukukuna gre sadece Yahudiler tam yurt
talk hakkna, koulsuz g ayrcalklarna sahiptirler; topran esas
sakinleri olmalarna ramen Araplara daha kstl, daha basit haklar ta
nnr: G edemezler; ayn haklara sahip deillerse, bunun nedeni

"

az

gelimi" olmalardr. Yakn zamanda yaymlanan Koenig Raporunda


da ziyadesiyle kantland gibi, srail'in tm Arap siyasetini arkiyat
lk ynlendirir. Bir iyi Arap vardr (kendine syleneni yapan Arap),
bir de kt Arap (kendine syleneni yapmayan, dolaysyla terrist
Arap). ou zaman da, Arapl ann srail'in stnl sylenin i kabul et
mek zorunda olduklar ve hibir zaman saldrya geme cretini gste
remeyecekleri varsaymndan hareketle, bir kez bozguna uratldktan
sonra iyice tahkim edilmi bir hattn ardnda itaat) e otunuas beklenen,
olabildiince kk bir topluluk tarafndan bile denetim altna alnabi
lecek Araplar sz konusudur. Arap zihninin nasl da yoz, iliklerine de
in Yahudi aleyhtar, iddet dolu, dengesiz, yalnzca belagat retebilen,
bunun tesine pek az geebilen bir zihin olduunu grmek iin -Robert
Alter'n

Commenta1)''de 1 30 pek

i ac bir deyi biimiyle ortaya koy

duu zelliklerdir bunlar- General Yehoshafat Harkabi.nin ArabAttitu

des to ls raefinin

(Araplarn srail Karsndaki Tutumlar) sayfalanna

yle bir gz atmak yeter. Sylenler birbirlerini destekley ip retirler.

B irer arkl olarak Araplar n retmesi beklenebilecek, ama bir insan


olarak hibir Arap tarafndan gerek anlamda doruJan mayacak trden
kalplara, koutluklara ynelerek birbirlerini yantlar bu sylenler.
Kendi bana, kendinde arkiyat lk, bir inanlar bei, bir zm
leme yntemi olarak arkiyatlk, gelimeye muktedir deildir. Hatta
"geliim" in retisel kar tezidir arkiyatlk. Merkezde yer alan iddi
asJ, Sarnilerin geliiminin kesintiye uram olduu sylenidir. Her biri
Saminin Batlnn kart olduunu, umarszcasna kendi zayflnn
kurban olduunu gsteren dier sylenler bu kalptan tremitir. Belli
bir olaylar, durumlar silsilesi sonucunda, siyonizm hareketi erevesin
de Sami syleni atallanp iki kota ayrld; Sarnilerin bir kolu arkiyat
lk yolunu tuttu, dieri de -yani Arap da- arkldk yolunu tutmaya
zorland. Ne zaman .. adr ile kabile .. gndeme getirilse, kullanlan ey
bu sylendir; ne zaman Araplarn ulusal nitelii kavram zikredilse, bu
sylene bavurulur. Bu aralarn zihin zerindeki hkm, bunlar etra
fnda ina edilen kurumlarla artar. arkiyatln yayd sylenlerin
Hakiliine bakhrsa, her arkiyat, artc lde byk bir gcn
sunduu destekleme sistemine srtn dayam durumdadr. Bu sistem,
tam da devlet kurumlarnda zirvesine ulamtr artk. Dolaysyla,

322

ARKYATILIK

Arap-ark dnyas hakknda yazmak, bir ulusun verdii yetkeyle yaz


maktr; keskin bir ideolojinin onayna deil, mutlak kudretin arka akt
mutlak hakikati n sorgulanamaz kesinliine dayanarak yazmaktr.
Commenta1}'nin ubat I 974 saysnda, Profesr Gil Cari Alroyun
Araplar Bar istiyor muT' balkl bir makalesi sunuldu okurI ara. Al
roy bir siyasetbilim profesrdr, Attitudes Towards Jewish Statehood
in the Arab World (Arap Dnyasnda Yahudi Devletine Ynelik Tutum
lar) ve lmages of Middle East Conjlic (Ortadou atmasnn Gr
nm leri) adl iki almann yazardr; Araplar ttbildii" iddiasndadr,
bir tt grnm yaratma ustas olduu da aktr. Uslamlamas kolayca
tahmin edilebilecek bir uslamJamadr: Bkp usanmadan, fanatik bir
cokuyla, tt Araplar srail'i ykmak istiyorlar", tt Araplarn fikri neyse
zikri de odur.. gibi savlar getirir (Msr gazetelerinden destekleyici ka
ntlar aktarabilme becerisini gsterii bir edayla kullanr Alroy; sanki
Araplarla Msr gazeteleri birmi gibi, hep .. Araplar"la zdeletirdii
kantlardr bunlar). alma alan ttArap zihni" olan General Harkabi
gibi dier Arabiyatlann ("arkiyatttnn eanlamlsdr bu) gemite
ki almalarnda grld zere Alroy'un makalesinin merkezinde
de, tm dsal samalklardan arndrldklarnda Araplarn gerekte ne
ye benzerliklerine dair bir alma hipotezi vardr. Baka deyile, Al
roy, ncelikle kanl intikamlar alma eilimi tadklan iin, ikincisi ru
ben bar olma yelisinden yoksun olduklan iin, ncs de adaletin
tam tersi olan bir adalet anlayna doutan bal olduklan iin Arapla
ra gvenilmemesi, baka lmcl hastalklada savald gibi Araplar
la da ilelebet mcadele edilmesi gerektiini kantlamak zorundadr. Ka
nt niyetine sunduu ey, Harold W. Glidden'n Arap Dnyas" maka
lesinden yaplan bir alntdr (Birinci Blmde deinmitim bu makale
ye). Alroy'a gre Glidden, Batl ile Arabn" nesnelere dair "grleri
arasndaki kltrel farkllklar yakalamay ok iyi" baarmtr. Dola
ysyla Alroy'un sav -Araplarn slah olmaz yabanlar olduklar sav
kantlanr; bylelikle de Arap zihni konusunda otorite saylan biri,
muhtemelen Yahudiler iin kaygtanan geni bir okurlar topluluuna,
uyank olmaya devam etmeleri gerektiini sylemi olur. Bunu da, aka
demik kurallar erevesinde, soukkanllkla, hakkaniyetle, Araplann
kendilerinden (tannsal bir zgvenle, Araplarn "srarla ... gerek bar
. . . silip attklarn" syler Alroy) ve psikanalizden devirilmi kantlar
kullanarak yapm olur. 13 1
Bylesi bey anlar, arkiyatnn arkl karsnda belirledii ok da
ha kkl, gl bir farkll, arkiyatnn yazan, arklnn ise hakkn-

B UG N K A R K YAT I L I K

323

da yazlan olduunu giip hesaba katmalda aklanabilir. arkl iin


biilen rol edilgenliktir; arkiyatya biilen rol ise, gzlemleme, ara
trna gcne ve benzer glere sahip olmaktr; Roland B arthes'n dedi
i gibi, bir sylen (ve bu syleni srdrenler) kendini (kendilerini) hi
dunnakszn tretebilir(ler). 1 32 arkl sabit, duraan, aratnnaya, hatta
kendi hakknda bilgi edinmeye gereksinimi olan bir ey olarak sunulur.
Diyalektik ne istenen ne de izin verilen bir eydir burada. Bir malumat
kayna (arkl) vardr, bir de bilgi kayna (arkiyat); bir yanda bir
yazar vardr, te yanda hakknda bir eyler yazlnasa atl kalacak olan
bir konu. kisi arasndaki iliki tamamyla bir iktidar meselesidir; bu
konuda birtakm imgeler de gelitirilmitir. te Raphael Patai'nin Gol
den River to Golden Road' u ndan (Altn Nehirden Altn Yola) alnm
bir rnek:
Ortadou kltrnn utan verecek lde zengin Bat kltr daanndan
neleri isteyerek benimseyecei konusunda doru bir deerlendirme yapabil
mek iin, daha iyi, daha salam bir Ortadou kltr anlay edinmekgerekir
nce. Ayn nko ul, yeni sunulan zelliklerin gelenek gdmndeki halkiann
kltr ortarnnda yarataca olas etkileri hesap edebilmek iin de gereklidir.
Aynca, yeni kltrel neriterin hoa gitmesini salamann yollan ile aralan
konusunda da, bugne dein yaplanlardan ok daha salam, adamaklli bir in
celeme yapmak gerekiyor. Ksacas, Ortadou'da Batlllamaya kar gsteri
len direnci, bu Gordion dmn zebi/menin tek yolu, Ortadou'yu incele
mek, geleneksel kltrnn tam bir resmini edinmek, Ortadou'da bugn yaa
nan deiim srelerini daha iyi anlamak, Ortadou kltrnde yetien insan
topluluklannn ruh hali konusunda daha derin bir kavraya ulamaktr. Klfet
li bir grevdir bu, ama dl, yani hayati nem tayan bir komu blge ile Bat
arasndauyumusalamak, bu klfete katlanmaya deer. l ll

Bu cmleleri ayakta tutan eretilemeli ifadeler (bunlar italikle be


lirttim) ok eitli etkinlik alanlarndan, kimi ticaretten, kimi tarmdan,
kimi dinden, kimi veterinerlikten, kimi de tarihten geliyor. Yine de, her
birinde Ortadou ile Bat arasndaki iliki, cinsel bir iliki olarak tanm
lanyor aslnda: Flaubert'i incelerken sylediim gibi, ark ile cinsellik
arasndaki balant, belirgin bir kalcla sahiptir. Ortadou, her baki
renin yapaca gibi diren gsterir, ama erli aratrmac, "grevin klfe
tine" ramen. Gordion dmn aarak, dme nfuz ederek dl
kazanr . .. Uyum .. , nazl bakirenin fethedilmesinin semeresidir, kesinlik
le eiderin ortak yaam deil. Aratnnac ile konu arasndaki temel ik
tidar ilikisi asla deimez: Her zaman arkiyatnn lehinedir. ''Uyum"
un albenisiyle maskelenen aratrma, anlama, bilgi ve deerlendinne,
fetbin aralandr.

ARKYATILIK

324

Son yapt

The Arab Mind'da1 34

(Arap Zihni) nceki almasn bile

aan Patai'nin yazlanndaki gibi dilsel ilemler, ok zel trden bir s


ktrna, indirgeme yapmay hedefler. Patai'nin donann byk l
de antropolojiktir (Ortadou'yu bir "kltr alan" diye betimler); ama
sonu, tek bir farkllk lehine, Araplan dier herkesten ayran farkllk
lehine olmak zere. (bunlar kim olursa olsun) Araplar arasndaki farkh
lklar okluunu ortadan kaldrnaktr. Bir aratrna ve zmleme ko
nusu olduklannda Araplar denetim altnda tutmak daha kolaydr. ste
lik, byle bir indirgemeyle, Sania Hamady'nin

racter of the Arabs'

Temperamentand Cha

(Araplarn Mizac ve Karakteri) gibi almalarda

rastlanan trden genel samalklar da mmkn, meru ve deerli kl


nr. Bir rnek:

Araplar imdiye dein, disiplinli ve kalc bir birlik kurma becerisine sahip
olmadklann kantladlar. Ortak heyecan patlamalan yaarlar, ama sabr gste
rip ounlukla gnlsz katldklan ortak giriimleri srdnezler. rgtlen
me ile ileyite egdm ve uyum eksiklii sergilerler; kald ki birlikte alma
yeteneine sahip olduklarn da gsterebiimi deillerdir. Ortak yarar ya da kar
lkl kar salayacak ortaklaa hareketler yabancdr Araplara. ns
Bu cmlelerin biemi, Hamady'nin kastettiinden fazlasn sylyor
belki de. "Kantlama", "gsterme", "sergileme" gibi fiiller, birer dolay h
tmle almakszn kullanlyor: Araplar kime gsteriyor, kime kantl

yor, kime sergiliyor? Aktr ki, zelde hi kimseye, genelde de herke


se. Sz konusu hakikatlerin, yalnzca ayncalkl, o evrenin bir yesi
olan gzlemci iin apak hakikatler olduunu sylemenin bir baka
yoludur bu biem; zira Hamady, gzlemlerini destekleyen, herkesin
ulaabilecei kantlar gsternez hi. Aynca, bylesi anlamsz gzlem
ler iin ne gibi bir kan st sunulabilir ki? Yaz ilerledike Hamady'nin to
nundald zgven dozu da artar: .. Ortaklaa hareketler yabancdr Arap
lara... Kategoriler kesif; savlar daha tavizsiz; Araplarsa bir halk olmak
tan kp salt Hamady'nin bieminin varsaymsal konusuna dnm
durumda. Araplar, mstebit gzlemci iin bir vesile olarak var olabilir
ler ancak: "Dnya

benim dncemdir...

Ayn ey, btn ada arkiyat almalar iin de geerlidir: En


tuhaf savtarla bezelidir arkiyatnn sayfalan (szgelimi: Manfred
Halpern, tm dnce srelerinin sekiz eide indirgenmesi mmkn
olsa da, slam zihnin in bunlardan ancak drdn gerekletirebilecei
ni ne srer; 1 36 Morroe Berger da Arapann belagate fazlaca yer ver
mesinden tr Araplarn doru dnemedii kansndadr1 37). ilev-

B UGNK ARK YATILIK

325

leri ile yaplan bakmndan sylen denebilir bu savlara; ancak, kulla


nmlarn ynlendiren dier belirleyicileri de anlamaya almak gere
kir. Bunlardan biri kurgulamadr elbette. Mesele Araplann aync zel
liklerini eletirel bir biimde sayp dkmek olduunda, Araplara ilikin
arkiyat genellemeler pek aynntldr; Araplarn gl ynlerini
zmlemek sz konusu olduundaysa, hi de aynntl deildir bunlar.
arkiyat tarafndan yaplan mebzul miktarda betimlemeye karn ve
bu betimlemelerin konularn kapsama gleri bakmndan bir tamla
sahip olmalarna ramen, Arap ailesi, Arap belagati, Arap karakteri, do
aya aykn, insani olanaklardan yoksun eyler olarak kar ortaya. Ge
ne Hamady'ye bakalm:
Dolaysyla Arap, etin, engelleyici bir ortamda yaar. Olanaklan n gelitir
me, toplumdaki konumunu belirleme konusunda pek bir ans yoktur, ilerleme
ile deiime inanmaz, selameti ahrette bulur. t38

Arabn kendi bana baaramad eye, hakknda yazlanlarla ula


lacaktr. arkiyat

kendi

olanaklanndan fevkalade emindir, karamsar

deildir, hem kendi konumunu hem de Arabnkini belirleyebilir. Orta


ya kan arkl Arap resmi kesinlikle olumsuzdur; buna karn ne diye
Araba ilikin bu bitmez tkenmez almalar si Isilesinin retildii soru
su geliyor akla. Arap bilimine, zihnine, toplumuna, baaniarna sevda
lanmadlarsa eer -ki byle olmad kesindir zaten- nedir Arabn ar
kiyatlan yakalayan yn? Baka deyile, hakknda gelitirilen sy
lensel sylernde Arap mevcudiyetinin doas nedir?
ki eydir: say ve reme gc. Bu ikisi birbirine indirgenebilir nite
liklerdir sonuta, ama zmlernemizin amalarndan tr bunlar
ayrmamz gerekiyor. Neredeyse hi istisnasz, aratrnaya dayal her
ada arkiyat almada (zellikle de sosyal bilimler erevesinde
gerekletirilenlerde), aile hakknda, ailenin erkek egemen yaps hak
knda, toplumda her eye sirayet eden etkisi hakk nda pek ok ey sy
lenir. Patai'nin almas tipik bir rnektir. Dile gelmemi bir eliki he
men gsteriverir kendini: Aile ancak "modernleme .. gibi bir sahte ila
cn yardmyla genel zaaflanna deva bulabilecek bir kurum olsa bile,
gene de ailenin kendi kendini retmeye devam ettii ni, yeni nesiller
verdiini ve bu haliyle dnyadaki Arap varlnn kaynan oluturdu
unu kabul etmemiz gerekmektedir. Berger'n deyimiyle "erkeklerin
kendi cinsel iktidariarna atfettikleri byk deer" 139, dny adaki Arap
mevcudiyetinin ardnda gizli bir g yattn ima eder. Eer Arap top
lumu arkiyat kahramann kapp gtrecei ve teslim alaca bir ey

326

A R K I YATILI K

olarak, neredeyse tamamen olumsuz ve edilgen terimlerle temsil edili


yorsa, byle bir temsilin Arap topluluklannn byk eitliliini ve gi
zilgcn hem kaydetmeye hem de bastrmaya yarayan bir yntem ol
duunu varsayabiliriz: Bu eitlilik ve gizilgcn kayna, dnsel ve
toplumsal deilse eer, cinsel ve biyolojik olmaldr. Oysa arkiyat
sylemin kesinlikle inenmemesi gereken tabusu, cinseliii asla ciddi
ye alnama zorunluluudur. arkiyatnn Araplan n sz konusu olduu
her yerde kefettii baarszlktan ve "gerek" ussal incelik yokluun
dan tr asla aka sulanamaz cinsellik. Ancak bu, kanmca, Ha
mady, Berger ya da Lerner'inki gibi temel konusu "geleneksel" Arap
toplumu eletirisi olan uslamlamalardaki eksik halkadr. Ailenin gc
n teslim ederler, Arap zihninin zaaflarn kaydederler, Bat asndan
ark dnyasnn tad "neme" dikkati ekerler, ama hibir zaman
sylemlerinin ima ettii eyi, tm sylenenlerden, yaplanlardan sonra
Araba aslnda kala kala ayrmlamam bir cinsel gd kaldn syle
mezler. Leon Mugniery'nin yaptnda olduu gibi nadir rastlanr du
rumlarda, gizilin aklatn -"bu scakkanl gneytilerin karakterle
rinde . . . gl bir cinsel itah" 1 40 olduunu- grrz. Ne ki ou za
man, Arap toplumunun alaltlmas, ancak rksal aalk dncesi he
saba katldnda kavranmas mmkn olan beylik laflara indirgenme
si, metinde bir alt aknt gibi srp giden cinsel abartya elik eder:
Arap sonsuzca, cinel anlamda retir kendini, bunun dnda da pek bir
ey yapmaz. arkiyat, uslamlamas buna dayansa da cinsel retim
hakknda hibir ey sylemez: "Ancak, Ortadou'da ibirlii hala b
yk lde bir aile meselesidir, akraba topluluklarnn ya da kylerin
tesine varan ibirlii rneklerine rastlanmaz pek. " 14 1 Arabn ancak bir
biyolojik varlk olarak dikkate alnabileceini sylemektir bu; kurum
sal, siyasal, kltrel dzlemde bir "hi" ya da "hi"in bir gmlek st
dr Arap. Saysal olarak, aile reticisi olarak varlk gsterir.
Buradaki sorun, bu grn, Patai, hatta Hamady ve dierleri gibi
arkiyatlann varsaydklar "Arap edilgenlii"ni zora soknasdr. Ne
var ki, dler gibi sylenlerin mant da, esasl kar savlarn rahatlkla
kabullenilecei bir mantkhr. nk bir sylen sorunlar zmlemez,
zmez: Zaten zmlenmi ve zlm gibi temsil eder bunlan; ya
ni, oktan birletirilmi, btnletirilmi imgeler halinde sunar, tpk
birtakm eski psk malzemelerden derlenip insan yerine geirilen bos
tan korkuluklar gibi. nge kendi hedefi uruna her tr malzemeyi kul
land iin, aynca sylen -tanm gerei- yaamn yerini alcb iin,
n bereketli Arap ile edilgen oyuncak arasndaki eliki ilevsel de-

BUGNK ARK YATILIK

327

ildir. Sylemin. ak elikiyi rter. arkl Arap akl almaz bir yaratk
tr; libidinal enerjisi an tahrik nbetlerine srkler onu, ama yine de,
ne anlayabildii ne de baa kabildii modern dnyay bo baktarla
seyreden bir kukladr dnyann gznde.
ark1lann siyasal davranianna ilikin yeni tartma1ar da byle bir
imgeyle Hintili gibi grnyor; arkiyat uzmanln iki yeni gzde
konusuna, devrim ile modemlemeye dair akademik tartmalar vesile
siyle gndeme geliyor bu imge. 1 972'de, ark ve Afrika Aratrnalar
Okulunun himayesinde, P.J. Vatikiotis'in yayna hazrlad Revolution
in the Middle East and Other Case Studies (Ortadou' da Devrim ve Di
er Vaka incelemeleri) balkl bir kitap yaymland. Bunun tbbi bir
balk olduu aktr; zira arkiyatlarn sonunda, "geleneksel" arki
yatln ou zaman uzak durduu bir tetkik trnden, psikoklinik
tetkikten de yararlandklarn dnmemiz beklenmektedir. Vatikiotis,
szde tbbi bir devrim tanmnn eliinde, genelde devrimden sz
eden bir derleme tonu verir kitaba; ama, onun da okurlannn da aklnda
Arap devrimi olduu iin, tanmdaki dmanlk kabul edilebilir bir ey
gibi grnr. Az sonra deineceim pek ince, gln bir aykrlk var
dr burada. Vatikiotis'in kuramsal destei Camus'dr (Conor Cruise
O'Brien'n da yakn zamanda gsterdii gibi, Camus'de kesinlikle dev
rim ya da Arap yanda olmayan bir smrge zihniyeti vardr); ne ki
Camus'den devirilen "devrim hem insanlar hem de ilkeleri telef eder"
sz bir 11temel hakikat"e sahipmi gibi kabullenilir. unlar syler Va
tikiotis:
. . . tm deyrimci ideolojiler, insann akli, biyolojik ve psikolojik oluumuyla do
laysz bir atma iindedir (hatta dorudan doruya saldnr bunlara).
Yntemli bir yaylmay ngren devrimci ideoloji, yandalanndan fanatik
Jik bekler. Devrimci iin siyaset, sadece bir inan meselesi ya da dini inancn
ikamesi deildir. Eski alkanlklara, yani zaman iinde hayatta kalmak iin gi
riilen uyarianma faaliyetlerine son vermesi gerekir. Yaylmac, halaskar siya
set uyarlanmalardan nefret eder; glklerden saknmasnm, insann karmak
biyolojik-psikolojik ynlerinden kaynaklanan engelleri gzard ve hertaraf et
mesinin ya da insandaki snrl ve incinneye ak, ama incelikli de olan aklcl
uyutmasnn baka bir yolu olabilir mi? lnsani sonniann somut, mnferit do
as ile siyasal yaamn uralan korkutur bu siyaset biimini, kanr bunlar
dan: Soyutlukta ve kumazlkta kuvvet bulur. Tm maddi deederi bir .. en st
deer .. e tabi klar: nsan ile tarihin, byk bir tasavvura, insann zgrlemesi
tasavvuruna koulmas demektir bu. Pek ok sinir bozucu snrlama getiren in
sani siyasetle tatmin olmaz bu siyaset biimi. Bunun yerine, uyarlanmalarla,
tehlikelerden geerek, incelikleri grerek -yani insani bir biimde- deil, kor
kun bir tannsal, szde-kutsal yaratma eylemiyle yeni bir dnya yaratmak ister.

A R K Y AT I L I K

328

Devrimci ideolog iin "insann hizmetindeki siyaset", kabul edilemeyecek bir


reetedir. Tersine, insan, siyasetle kurulan, vahetle ynetilen bir dzene hiz
met etmek iin var olur. t42

Bu alntnn ortaya koyduu baka eyler -fena halde adal slubu,


devrim aleyhtar gayretkelii- bir yana braklacak olursa, sylenen,
devrimin habis bir cinsellik (szde-kutsal bir yaratma eylemi), aynca
kanser gibi bir hastalk olduudur. "nsan "n yapt her ey, V atikio
tis'e gre, aklci, hakl, incelildi, mnferit, somuttur; devrimcinin yay
d eylerse, vahi, akld, uyutucu, hastahkldr. Dourma, deiim,
sreklilik, sadece cinsellik ve deJilikle deil, biraz elikili olmakla bir
likte soyutlukla da zdeleir.
Vatikiotis'in szckleri, (sa kanattan ykselen) insanlk ve basirct
ars ile (sol kanada kar ykseltilen) insanl cinsellikten, kanser
den, delilikten, akld iddetten, devrimden koruma ars sayesinde
duygusal bir arlk, bir renk kazanr. Sz konusu edilen devrim Arap
devrimi olduu iin, bu alnty yle okumamz gerekiyor: Devrim bu
dur ite; eer Araplar bunu istiyorlarsa, onlara, bylesi aa bir rka
ilikin pek ok ey de anlalm olur. Arabn gc ancak cinsel tahrik
lere yeter, tanrsal (Bat'ya zg, modem) akla deil. Yukarda szn
ettiim gln ay knlk bu noktada katlr oyuna; zira birka sayfa son
ra, Araplarn devrimci emellere, ulamak bir yana, talip bile olamaya
cak kadar aciz olduklann anlanz. Dolaysyla, Arap cinselliinin ken
dinden deil, baanszlndan korkmak gerekir. Ksacas Vatikiotis
okurundan, Ortadou'daki devrimin, tam da gerekleemeyecek bir
devrim olmasndan tr bir tehdit olduuna inanmasn ister.
Bugn Ortadou'nun, aynca Afrika ile Asya'nn birok lkesindeki siyasal
atma ile olas devrimin ana kayna, szde radikal milliyeti rejimlerle hare
ketlerin, bamsz olmann getirdii toplumsal, iktisadi, siyasal sorunlan z
mek yle dursun, hale yola koymay bile becerememeleridir . ... Ortadou'daki
devletler, iktisadi etkinliklerini denetim altna alabilinceye, kendi teknolojileri
ni yaratabilinceye ya da retebilinceye dein, devrim deneyimine ancak belli
snrlar iinde katlabileceklerdir. Bir devrim iin hayati nem tayan siyasal
kategoriler eksik kalacaktr.143

Oyle de sulusunuz, byle de. Bu znen tanmlar dizisinde devrimler, cinsellikle bozmu zihinlerin uydurmalan olarak kar ortaya;
daha yakndan balalp zmlendiinde ise, sz konusu zihinlerin, Va
tikiotis'in sahiden muteber sayd deliikleri -Araba deil insana zg
olan, soyut deil somut olan, cinsel deil cinsiyetsiz olan delilikieri- bi
le gerekletinneye muktedir olmadldar grlr.

B UGNK ARKYATILIK

329

Vatikiotis'in derlemesinin en gzide paras, Bernard Lewis'in kale


me ald "slamda Devrim Anlaylar" denemesidir. Bu yazda strateji
incelmi haliyle kar ortaya. Gnmzde Arapa konuanlar iin savra
szc ile yakn trevlerinin devrim anlamna geldiini birok okur
bilir; Vatikiotis'in Giriinden de renilebilecek bir eydir bu. Ancak
Lewis makalesinin ta sonuna dein savrd'nn anlamn sylemez; devle,

fitne ve buglit gibi kavramlan, tarihsel

ve daha ok da dinsel balanla

nnda inceledikten sonra gelir savra'ya. Bu denemede, "B at'ya zg 'k


t ynetime direnme hakk' retisinin slami dneeye yabanc oldu
u", bunun slamda birer siyasal tutum olarak "bozgunculua" ya da
"dnyadan elini eteini ekmeye" yol at gr ortaya konur temel
de. Denemenin hibir noktasnda, tm bu terimierin szcklerin tari
hinden baka bir yerlerde de ortaya kp kmad konusunda emin
olamaz insan. Denemenin bitiminden az nce unlar okuruz:
Arapa konuulan lkelerde savra [devrim] yerine baka bir szck kulla
nlrd. Klasik Arapada s-v-r kk, kalkmak (rnein devenin kalkmas), tah
rik olmak, heyecanlanmak, buna bal olarak da zellikle Maipl ilerin kulla
nmnda bakaldrmak anlanuna geliyordu . Bu szck genellikle ufak, bam
sz bir hkmranlk kurna balamnda kullanlr; szgelimi, onbirinci yzyl
da Kunuba Halifeliinin yktimasndan sonra tspanyada hkm sren .. iti
raki kral .. lara suvvar denir (tekili sa'ir). sim olarak savra, ncelikle, stanClart
ortaa Arapas szl Sihahta verilen cmlede, "intazr hatta teskunO hadi
di 's-savra .., "bu heyecan yauncaya kadar bekle .. cmlesinde olduu gibi he
yecanlanmak anlamna gelir - pek yerinde bir tavsiyedir bu. Fiil hali de el
ci'nin yazlannda savaran ya da islirat fitne -fitne faaliyete geti ya da ortalk
kant- diye geer; insan, kt ynetime kar direnme grevini ifadan vazge
iren tehlikelerden biridir bu. Savr, ondokuzuncu yzylda Arap yazarlar ta
rafndan Fransz Devrimi iin, bu yazariann ardllan tarafndan da, zamanm
zn yerli ya da yabanc onay gren tm devrimleri iin kullanlan terimdir.144

Bu alntnn tamam, gstennelik bir alakgn lllkle ve

art

niyetle

doludur. Modern Arap devriminin kkenbilimsel aklamas niyetine


ayaa kalkan deve dncesini sunmak niye? nnde sonunda, modern
Arap devriminin itibarn sarsmak iin bulunmu zekice bir yntemdir
bu. Lewis'in derdi nin, devrimi ada deerinden yoksun brakp, olsa
olsa yerden yekinen bir deve kadar asil (ya da gzel) bir eye indirge ..
rnek olduu aktr. Devrim heyecandr, fitnedir, kk bir hkmran
lk kurnaktr, daha te bir ey deil; en iyi t (bunu da yalnzca bir
Batl bilginin, bir Batl beyefendinin verebileceini hissederiz), "he
yecan yatana kadar beklemek"tir. Bu kmseyici savrtl aklamasn
dan, -Lewis'in mstehzi aratrmaclyla bile kavrananayacak kadar

330

AR K Y AT I LI K

karmak koullar altnda- saysz insann savra'ya fiilen balanp katl


lln karntak olanakszdr. Ne ki, Ortadou'yla uraan incelemeci
ler ve siyaseti ynlendirenler iin doal olan, bu tr zselletirilmi be
timlemelerdir: uArapiarn arasndaki devrimci faaliyetler, olsa olsa deve
yekinmesi kadar nemlidir, olsa olsa hdk bezeyanlar kadar dikkate
deerdir. Temel arkiyat yazn da ayn ideolojik nedenden tr,
Arap dnyasnda yirninci yzylda glenen devrimci ykselii akla
yamaz, anialmasn salayacak verileri sunamaz.
Lewis'in savra'y devenin ayaa kalkyla, genelde de (deerler ad
na mcadeleyle deil) heyecanlannayla bir araya getirnesi, Arabn n
rotik bir cinsel varlktan te bir ey olmadna ilikin alldk imala
rndan ok daha ak bir ima barndrr. Devrimi betimlemek iin kul
land her szce, her ifadeye cinseBi k kanr: Tahrik, heyecanlan
na, kalkma. Ne ki Araba atfettii cinsellik, "kt u bir cinselliktir ou
zaman. Sonuta, Araplar aslnda ciddi bir eylemin gerektirdii donan
ma sahip olmadkianna gre, cinsel heyecanlan da bir devenin ayaa
kalkmasndan daha asil bir ey olamaz. Devrim yerine, fitneye bula
mak, kk kk hkmranlklar kurmak, fazla heyecanlanmak sz
konusudur; bu ayn zamanda, Arabn cinsel birlemeyi deil, ancak oy
namay, masturbasyonu, yanda kesilen cinsel birlemeyi becerebilece
ini sylemektir. Yayd masumane ilim havasna, kulland edepli
dile ramen Lewis'in szlerinden kan sonular bunlardr kanmca.
Szcklerin ince aynmlan konusunda o kadar duyarl olduuna gre,
kendi szcklerinin de ince ayrmlar tadnn farknda olsa gerek.
Lewis, biraz daha incelenebilecek ilgin bir vaka; zira Ortadou in
giliz-Amerikan Topluluunun siyasal dnyasnda arkiyat bilimada
m sfatn tayorrlu Lewis, alann "yetke"si yazd her eyin iine ile
miti. Ne ki, en azndan on be yl boyunca ou almas, incelikli,
nkteli eyler yazmak iin gsterdii abalara karn, saldrganla va
ran bir ideolojiklik sergiledi . Lewis'in bu yakn tarihli yazsn da, libe
ral nesnel aratrnaclk rn olduu iddias gden, ama gerekte in
celenen malzerneye kar propaganda yapmaya pek yakn duran akade
mik almalann mkemmel bir rnei olarak anyorum. Bu tutum,
arkiyat tarihine aina olanlar iin hi de artc olmasa gerek; "ara
trmaclk" rezaletlerinin en yenisi -ve Bat'da en az eletiriye uraya
n- olmaktan te bir zellii yok bunun.
Lewis, Araplar ve siarn tehir etme, kltme, itibarsziatrma ta
"arsna ylesine saplanp kalmtr ki, bir aratrmac ve tarihi olarak
sahip olduu enerji bile yar yolda brakr onu. Szgelimi, 1 964 tarihli

B U G N K A R K Y AT I L I K

331

bir kitapta "slamn isyan " diye bir makalesi yaymlanr; on iki yl son
ra da, byk lde ayn malzemeyi, yeni bir yay na ( Commentary'ye)
uydunak zere biraz deitirerek, "slamn Dn" diye yeni bir ba
Idda yeniden yaymlatr. "syan.. dan .. Dn"e gemek ktye giden
bir deiimdir elbette; Lewis'in bu deiimle hedefledii ey, yeni
okurlanna, Mslmanlarn (ya da Araplarn) niin hala dize gelip Ya
kndou'daki srail hakimiyetini kabullenmediklerini aklamaktr.
Lewis'in bunu nasl yaptna biraz daha yakndan bakalm. Her iki
yazda da, Yahudi aleyhtar diye niteledii, 1 945'te Kahice'de kan em
peryalizm aleyhtan ayaklanmaya deinir Lewis. Ne var ki, iki yazda
da isyann hangi bakmdan Yahudi aleyhtan sayldn sylemez bize;
aslna baklrsa, Yahudi aleyhtarl iddiasn destekleyecek maddi ka
nt niyetine birtakm artc bilgiler sunar, "eitli kiliselerin, Katolik,
Ermeni ve Rum Ortodoks kiliselerinin saldrya urayp tahrip edildii
ni" syler. 1 964 tarihli ilk yazya bakalm:
Msr'daki siyasal nderler, 2 Kasm 1 945'te, Balfour Bildirgesinin yldn
m vesilesiyle gsteriler tertiplediler. Bu gsteriler hzla geliip Yahudi aleyh
tan bir ayaklanma haline geldi, bu esnada da bir Katolik, bir Ermeni ve bir Rum
Ortodoks ldlisesi saldnya urad, tahrip edildi. Katoliklerin, Ernenilerin,
Rumiann Balfour Bildirgesiyle ne ilgisi olduu sorulabilir.l 45

imdi de 1 976 tarihli Commentary deikesine bakalm:


Milliyeti hareket halk arasnda sahiden yaygn bir hareket haline gelirken.
milli yn zayflayp dini yn kuvvetlendi - bir baka deyile, Arabi yn ge
rilerken slami yn n plana kt. Son yirmi otuz yldr pek ok kez yaanan o
bunalm anlannda igdsel cemaat ball baka her eye baskn kar. Bir
ka rnek yeterli. 2 Kasm 1 945'te Msr'da, ngiliz Hkmetinin Balfour Bil
dirgesini ilan etmesinin yldnm vesilesiyle gsteriler dzenlendi [burada,
"gsteriler dzenlendi .. ifadesinin kullanlmasnn, igdsel bahlklan gs..
termeye ynelik bir aba olduunu belirtelim; yaznn nceki halinde gsteri i
lerinden .. siyasal nderler" sorumluydu]. Gsteriye nayak olan siyasal nder
lerin niyeti kesinlikle bu olmasa da, nmayi ksa srede Yahudi aleyhtan bir
ayaklanmaya, ayaklanma da daha genel bir patlamaya dnt; bu esnada eit
li Katolik, Ermeni ve Rum Ortodoks kiliseleri sald n ya urad, tahrip edildi [bir
dier retici deiim: Burada edinilen izieni m, her trden birok kilisenin
saJdnya urad; nceki yazda belirli kil iseden sz ediliyordu ]. 14 6

Lewis'in burada da baka yazlarnda da, aratrnac deil polemiki


olarak hedefi slamn salt bir din olmadn. Yahudi aleyh tar bir ideo
loji olduunu gsternektir. slamn korkutucu bir kitlesel grng ol
duunu, ayn zamanda da .. halk arasnda sahiden yaygn olmad"n

332

ARK YATILIK

ileri srneye alrken ufak bir mantksal glkle karlar, ama bu


sorun fazla oyalamaz Lewis'i. Tarafgir ykcnn ikinci deikesi
nin de gsterdii gibi, slamn Mslmanlar tutkularndan, igdle
rinden ve zerinde dnlmemi kinlerinden yararlanarak yneten
akld bir sr ya da kitle grngs olduunu beyan eder srarla. Se
rimlemesinin tm gayesi, okuru, stama hibir ekilde kaplmamasn
salayacak lde korkutmaktr. Lewis'e baklrsa slam da gelimez
Mslmanlar da; sadece vardrlar, o kadar. Katksz (Lewis'e gre ka
tksz) zlerinden tr de gz altnda tutolmalan gerekir, nk H
ristiyanlar ile YahudHere ynelik kkl bir kini de ieriyordur bu z.
Lewis bylesi kkrtc nermeleri fazla ak bir dille ortaya koymak
tan geri durur hep; Mslmanlarn tabii ki N azi usul bir Yahudi aleyh
tarl gtmediklerini, ama dinlerinin kendini rahatlkla Yahudi aleyh
tarlna uyarlayabileceini, nitekim uyarlarln belirtmekle yetinir.
slam asndan ayn ey, rklk, klelik ve az ok "Bat"ya zg dier
ktlkler konusunda da geerlidir. Lewis'in islama dair ideolojisinin
ekirdei, slamn asla deinedii dncesidir; tm grevi, okuyan
Yahudi halknn tutucu kesimlerini ve kendine kulak veren herkesi,
Mslmanlara dair her siyasal, tarihsel, ilmi ak1amann "Mslman
lar Mslmandr gereiyle balayp bu gerekle bitmesi gerektii ko
nusunda bilgilendinnektir artk.
Zira, tm bir uygarln temel ballk kaynann din olabileceini kabul et
mek zordur. Byle bir eyin ima edilmesi bile, kendi himayesinde sayd insan
lan koruyucu kanatlan altna almaya her zaman hazr olan liberal gre ar
geliyor. Bu durum, halihazrda siyasette, gazetecilikte, aratrmaclkta, Msl
man dnyann mevcut meselelerindeki din etmeninin nemini kabul etmek ko
nusunda gsterilen yetersizlikte ortaya kyor. Buna bal olarak da, Msl
man siyasetini aklamak zere sol kanat ile sa kanad n, ilericilik ile tutuculu
un diline ve dier Bat terminolojilerine bavurulmas, bir kriket man bir
beyzbol muhabirinin anlatmas kadar doru ve aydnlatc oluyor. [Lewis bu
kriket-beyzbol nktesini o kadar sevmitir ki, 1964 tarihli polemiinden szc
szcne aktarmtr buraya.] 1 47

Sonraki almalanndan birinde, hangi terninoloji nin daha doru,


daha kullanl olduunu syler bize Lewis, ne ki bu tenninoloj i de te
kiler kadar (her ne demekse) "Batl "dr: Dier eski smrge halldan
nn pek ou gibi Mslmanlar da, gerei syleme, hatta gne bece
risinden yoksundurlar. Lewis'e gre, "ABD'de ortaya kan, Amerikan
ahlaknn gemite kalm altn an zleyen, dnyadaki hemen her
gnah, suu lkelerindeki mevcut kurumlma biimine balayan sz-

B UG N K A R K Y AT I L I K

333

de revizyonist ekol"le148 birlikte Mslmanlar da sylen mptelasdr


lar. Bu revizyonist tarih aklamasnn sorumsuzca yaplm, tamamy
la yanl bir aklama olmas bir yana, byle bir yorum, Lewis'i, "sade
ce Mslman"lar ile revizyonistterin gelimemilikleri ne yukarlardan
bakan byk bir tarihi olarak konumlandnnak zere dzenlenmitir.
Bununla birlikte, i tam bir doruluk kaygs gtmeye ve kendi koy

duu kural, "aratrmac nyarglannn ie karmasna izin verneye

cektir" 149 kuraln yerine getirneye gelince, ftursuz bir geveklik ser
giler Lewis. rnein, (Arap milliyetilerinin "grup-ii" dilini kullana
rak) "siyonizme kar Arap davas t'n anlatrken, Filistin'de yerli Arap
halkn varlna ve muhalefetine ramen bir siyonis istilann ve smr
geletinnenin de sz konusu olduunu hibir yerde, hibir yazsnda
belirtmez. Hibir sraillinin yadsmayaca bu durumu arkiyat tarih
i Lewis rahatlkla gzard eder. Ortadou'da srail dnda demokrasi
nin olmadn syler, ama srail'de Araplan ynetmek iin kullanlan
Acil Savunma Dzenlemelerini anmaz bile; keza, srail'de Araplarn
"ihtiyati tecrit" e uraas, askeri igal altndaki Bat eria'da dzineler
ce yasad yerleim biriminin bulunmas, eski Filistinde Araplar iin
insan haklarnn, en bata g etme hakknn var olmamas konusunda
da syleyecei hibir ey yoktur. Buna karlk, "emperyalizm ile Siyo
nizme [Araplar sz konusu olduunda] Hristiyanlk ile Yahudilik ad
altnda ok eskiden beri aina olunduu "nu J so sylemesini salayan
aranrnac zgrln tanr kendine. slam karsndaki davasn des
teldemek zere T.E. Lawrence'tan "Sami ler" e ilikin aletarnalar yapar;
Siyonizmi asla islama kout bir ey olarak ele almaz (bir dini hareket
deil de bir Fransz hareketidir sanki siyonizm); herhangi bir yerde ya
placak herhangi bir devrimin, olsa olsa bir tr "lik mesihi lik" olduu nu kantlamaya alr hep.

Mslmanlar ile Araplarn nesnel olamayacaklan, ama onlar hakk n


da yazan Lewis gibi arkiyatlann, tanm gerei, eitimleri sayesinde
ve srf Batl olmalan nedeniyle nesnel olduklan imasyla birlikte, ger
ek bir tarihinin nesnel, drst, yansz olmas gerektiini bildiren va
azlar da bu akl yrtme tarzna elik etmeseydi eer, bir siyasal propa
ganda olarak (baka bir ey deildir zaten) kimsenin pek bir itiraz ol
mazd buna. Konusunu kltmekle kalmayan, ayn zamanda uygulay
clarn da krletiren bir dogma olarak arldyatln ulat son zir
ve budur. Tarihinin nasl davranmas gerektiini anlatan Lewis'e son
bir kez kulak verelim. Lewis'in kyasya eletirdii nyarglara konu
olann yalnzca arkllar olup olmadn da sorabiliriz pekala.

334

A R K Y A T I L I K

[Tari hi nin] balti k 1 an, aratrma kon usunu sei i ni etkileyebi lir rah atl ki a;
ama konusunu ele aln etkilernemeli bunlar. Eer aratrmalann ak iinde,
zdeletii grubu hep hakl, bu grubun atma iinde olduu dier gruplan da
hep haksz buluyorsa, vard sonulan sorgulamas, kantlan n seip yorumla
masna temel oluturan varsaymlan yeniden gzden geirmesi iyi olur; zira,
hep hakl olmak, insan topluluklannn [yleyse herhalde arkiyat topluluu
nun da] doasna aykndr.
Sonu olarak, tarihi yksn sunuunda adil ve drst olmaldr. Bu, ke
sin olarak saptanm olgulardan oluma yalnkat bir anlatrola kendini snrla
mas gerektii anlamna geJmiyor. Tarihi almasnda, birok dzeyde varsa
YI mlar gelitirip yarglarda buJunmak zorundadr. nemli olan bunu bilinli ve
net bir biimde, sonulan n pekitiren ve rten kantlan yeniden gzden ge
irerek, eitli olas yorumlan inceleyerek, ne karara vardn, nasl ve niye bu
karara vardn ak ak belirterek yapmasdr. ts

Ne ki kendisi islam yle bir ele al biimiyle incelemitir ki, Le


wis'de siama Hikin bilinli, adil, ak bir yarg aramak, boa krek
ekmek olur. Yukarda da grdmz gibi, imalarla, antnnalarla i
grmeyi yeler Lewis. Ancak, (belki, siyonizm taraftarl, Arap milli
yetilii aleyhtarl, keskin Souk Sava yanll gibi .. siyasal" mese
leler konusunda ald tavr dnda) bunu yaptnn farknda olmad
kukusuna kaplr insan; nk, mirass olduu tm bir arkiyatlk
tarihinin, sz konusu antrnalan, varsaymlan tartlmaz hakikatler
haline getirmi olduunu syleyecektir mutlaka.
Bu en temel "hakikatler"in belki de en tartlmaz, en tuhaf olan (zi
ra, byle bir eyin baka herhangi bir dil iin iddia edilebileceini d
nmek ok gtr), bir dil olarak Arapann tehlikeli bir ideoloji oldu
u savdr. Arapaya ilikin bu grn ada locus classicus'u, E.
Shouby'nin "Arap Dilinin Arap Psikolojisi zerindeki Etkisi" adl de
nemesidir. 152 Yazar, klinik ve toplumsal psikoloji eitimi grm bir
psikolog" diye tantlr; grlerinin pek yaygn bir geerlilik kazanma
snn temel nedeni, kendisinin de bir Arap (kabahati kendinde arayan
bir Arap) olmasdr belki de. Ortaya att uslamlama, muhtemelen di
lin ne olduu, nasl iledii konusunda hibir fikri olmad iin, acna
cak lde cahilcedir. Bununla birlikte, denemesindeki altbalklar y
ks hakkdda ok ey syler; Arapa "Genel Dnce Mulald .. ,
"Dilsel Gstergelerin An Vurgulanmas .. , "An ddiallk ve Abar
t"yla nitelenir. Shouby bir yetke olarak anlr sk sk; nk bir yetke
gibi konuur, nk temel dayanak edindii ey bir tr dilsiz Araptr stelik, bu dilsizliine bakmadan, pek bir ciddiyet ya da ama tamak
szn dil oyunlan oynayacak lde szck ustal da edinmi bir

B UGNK ARK YATILIK

335

Arap. Dilsizlik, Shoubynin szn ettii eyin nemli bir parasdr;


zira tm yaz boyunca, Arabn lsz bir vn duyduu yaznndan
tek bir alnt bile yapmaz Shouby. Peki bu durumda Arapann Arap
zihni zerindeki etkisi nerede ortaya kabilir? Sadece, arkiyatln
Arap iin yaratt sylensel dnyada. Arap, onulmaz bir ar dillendir
meyle birlemi dilsizliin, bollukta birlemi yoksulluun bir gster
gesidir. Byle bir sonuca flolojinin aralanyla varlahiimi olmas, e
itli bileenlerden olumu eski filoloji gelenei nin, bugn artk ok az
kii tarafndan temsil edilen bir gelenein hazin sonuna iaret eder. Bu
gnn arkiyatsnn flolojiuye bel balamas, tamamyla sosyal bi
lim ideolojisine dayal bir uzmanla dnm bir aratrma disiplini
nin aczinin son aamasdr.
incelediim her eyde arkiyatln dili baskn bir rol oynar. Bu
dil, kartlan sanki "doalnii gibi bir araya getirir; insan tiplerini ara
trmaclk deyimleri ve yntemleri erevesinde sunar; kendi retimi
olan nesnelere (ki bunlar da gene birtakm szcklerdir), gnderinin da
yana olma nitelii ve gereklik atfeder. Sylensel dil sylemdir, yani
her eyden nce dizgeseldir; sylemi ya da sylemdeki nermeleri ret
mek istee bal bir i deildir, nce bu sylemin varoluunu gvence
altna alan ideoloji ve kurumlarn bir paras haline gelmi olmak gere
kir - kimi zaman bilinsizce, ama her durumda istend bir biimde
olur bu. Sz konusu kurumlar, daha az gelimi bir toplumu ele alan ge
limi bir toplumun, zayf bir kl trle ilikiye geen gl bir kltrn
kurumlardr hep. Sylensel sylemin temel zellii, betimledii eyin
kkenieri kadar kendi kkenierini de gizlemesidir. 11Araplar dural tip
imgeleriyle, neredeyse ideal tip imgeleriyle sunulurlar; bu sunumda, ne
gerekleme srecinde herhangi bir olanaa sahip yaratklardr ne de
oluan bir tarihtirler. Bir dil olarak Arapaya yklenen abart l deer,
arkiyatnn dili zihnin, toplumun, tarihin, doann dengi haline getir
mesini salar. ark.iyatya gre Arap arkl dili konumaz, dil Arap
arkly konuur.
4.

arkl/ar arkl/ar arkllar.

arkiyatlk diye adlandrdm ide

olojik kurmacalar dizgesi nin, salt dnsel gvenilmezliinden de kay


naklanmayan birtakm ciddi yan etkileri vardr. Bugn ABD Ortadou
da dev yatnmlar yapyor, dnyann baka yerlerindeki yatrmlarndan
daha byk yatnmlar bunlar: arkiyatlk, siyaset reticilerine dan
manlk eden Ortadou uzmanlarnn iine, kiiliklerine ilemi durum
da. Sz konusu yatnmlann byk ksm, yerinde bir benzetme yapla-

336

A R K I Y AT I L I K
. .

cak olursa kumdan temeller zerine kurulu, nk uzmanlar siyasete,


"siyasal sekin ler", "modernleme", "istikrar" gibi pazarlanabilir soyut
lamalara dayanarak yn veriyorlar; bunlarn ou, siyaset dili kisvesine
brnm eski arkiyat klielerdir yalnzca, ayrca son zamanlarda
Lbnan'da, daha nce de Filistiniiierin srail'e kar gsterdikleri halk
direniinde olup bitenleri aklamak konusunda tamamyla yetersiz kal
m soyutlamalardu. arkiyat imdilerde, ark' Bat'nn bir taklidi
olarak grmeye alyor; Bernard Lewis'e gre, ancak milliyetilii
"Bat'yla uzlamaya hazr hale" 1 53 geldiinde kendini geli tirebilecek

bir taklittir bu. Eer bu arada Araplar, Mslmanlar ya da Unc ve


Drdnc Dnya hi mi hi beklenmedik yollar tutacak olursa, bir ar
kiyat kp, bu durumun arkilaro iflah olmazlnn delili olduu
nu, dolay isyla arkh1ara gvenilmemesi gerektiini kantladn sy
leyebilir; buna amamak gerek.
arkiyatlktaki yntembilimsel hatalar,

gerek ark'n

arkiyat

nn ortaya koyduu ark tasvirlerinden farkl olduu ya da arkiyatla


rn ark'ta olup bitenler konusunda bir igr sahibi olmalarnn bekle
nemeyecei, nk ounun Batl olduu sylenerek aklanamaz. Bu
nennelerin ikisi de yanltr. Bu kitabn, gerek ya da sahici bir ark
(slam, Arap , her ne olursa) diye bir ey olduunu ne srmek gibi bir
tezi yoktur; keza, Robert K. Merton'n kullanl aynmyla sylenecek
olursa 1 54 bir "i" bak asnn bir "d" bak as karsnda zorunlu
bir ayrcalk tad iddias da gtmez. Tam tersine, kitabn bandan
beri, kendi bana "ark"n kurulmu bir ey olduunu ileri srdm;
corafi uzamlarn, bu uzamlara zg din, kltr ya da rksal zlere da
yanlarak tanmlanabilecek yerli ve kkten "farkl" sakinleri olduu d
ncesinin de ayn lde tartma gtrr bir dnce olduunu iddia
ettim. Hi kukusuz, siyahlar hakknda ancak bir siyahn, Mslmanlar
hakknda ancak bir Mslmann vb. yaz yazabiiecei dncesine,
byle snrlayc bir sava katimam da mmkn deil.
Ne ki arkiyatlk, yanlglann kendine zg acnas diline, pek
de gizleyemedii rklna, yalnkat dnsel dzeneine ramen,
yukarda anlatmaya altm biimlere girerek serpilip geliiyor bu
gn. Hatta, etkisinin "ark"a da yaylm olmasndan tr endie duy
mak iin nedenler var: Arapa kitaplarn, dergilerin sayfalan, "Arap
zihni"ne, "slam"a ve dier sylenlere dair, Araplar tarafndan yapl
m ikinci elden zmlemelerle dolu (ayn ey Japoncada, eitli Hint
lehelerinde ve dier ark dillerinde yaymlanan kitaplarda, dergilerde
de grlyor kukusuz). Arap paras ile kaynaklarnn, stratejik adan

B UG N K A R K YA T I L I K

337

nem tayan ark'a ynelik geleneksel "kayg "ya hatn saylr bir e
kicilik katmasyla birlikte, arkiyatlk ABD'de de yaygnlat artk.
Gerek u ki, arkiyatlk yeni emperyalizme baanyla uyarlanmtr;
arkiyatln hakim paradigmalan, Asya'ya hkmetneye ynelik s
regiden emperyalist planlarla elimiyor, hatta bunlar destekliyor.
ark'n, hakknda birtakm dolaysz bilgilere dayanarak konuabile
ceim bir ksmnda aydn zmre ile yeni emperyalizm arasnda kurulan
mutabakat, arkiyatln zel zaferlerinden biri saylabilir rahatlkla.
Bugn Arap dnyas, ABD'nin dnsel, siyasal, kltrel uydusu duru
munda. Kendi bana alndnda yazklanlacak bir ey deil bu; ama
uyduluk ilikisinin zel biimi iin ayn eyi syleyemeyiz. Her eyden
nce, Arap dnyasndaki niversitelerin genelde eski bir smrge ikti
darndan miras kalm ya da bir zamanlar bu iktidar tarafndan dolay
szca dayatlm bir modele gre ilediini sylemek gerek. Yeni koul
larsa eitimi akl almaz hale getiriyor: Yzlerce rencinin yld s
nflar; iyi yetimemi, an ykl, az para alan retim yeleri; siyasal
balantlar; ileri aratmalar n, aratna donanmnn neredeyse hep
ten eksik olmas; en nemlisi de tm blgede tek bir yeterli ktphane
nin bulunmamas. Bir zamanlar Dou'nun dnsel ufuklanna, itibarla
r, zenginlikleri sayesinde ngiltere ile Fransa hkmederdi; ama bu ko
num ABD'ye ait artk. B u hakimiyet, sistemle baa kabil mi, gelecek
vaat eden az sayda rencinin, mezuniyet sonras almalarna devam
etmek zere ABD'ye gelmeye tevik edilmesi sonucunu yaratmtr.
Arap dnyasndan kan baz renciler renimlerini srdrmek iin
Avrupa'ya gidiyorlar kukusuz, ama byk ounluk ABD'ye geliyor;
Suudi Arabistan ile Kuveyt gibi tutucu lkelerin rencileri kadar radi
kal saylan devletlerden gelen renciler iin de geerlidir bu. Ayrca,
aratnaclkta, i dnyasnda, incelemelerde ileyen hamilik sistemi
ABD'yi fiilen egemen nder klyor; gerek bir kaynak olmasa da ABD
kaynak saylyor.
Durumu daha da bariz bir arkiyatlk zaferi haline getiren iki et
men var. Kapsayc bir genelierne yaplabilirse eer, Yakndou'daki
ada kltrde varl hissedilen eilimler, Avrupa ile Amerika kh
modellerin klavuzluundadr. Taha-Hussein 1 936'da modem Arap
kltrnn bir Dou kltr deil bir Avrupa kltr olduunu syle
diinde, kendisinin de pek parlak bir yesi olduu Msr kltr sekin
lerinin kimliini tescil etmi oluyordu. 1 950'lerin balarndan beri bl
geyi etkileyen emperyalizm aleyhtar nc Dnya fikirlerinin olu
turduu gl akm hakim kltrdeki keskin Batcl trplemi olsa

33M

A R K I Y A T I L I K

bile, Arap kltr sekinleri zmresi iin de hala ayn ey geerlidir. Ay


rca, Arap ve slam dnyas, kltr, bilgi ve aratrna retimi asndan
ikinci 1 dzeyde kalan bir g olmay srdryor. B u noktada, van lan
durumu aklamak zere g siyaseti terminolojisine ba.vunnak son
derece gereki bir tutum olur. Hibir Arap ya da Mslman ara.tna
c, ABD ile Avrupa'daki akademik dergilerde, kurumlarda, niversite
lerde olup bitenlere aldrmazlk edemez; oysa tersi geerli deildir bu
nun. Szgelimi, bugn Arap dnyasnda yaymlanan nemli hibir
Arap aratrmalar dergisi yoktur; keza, ark'la ilgili olmayan konular
da olduu gibi Arap dnyas incelemelerinde de, Oxford, Harvard ya da
UCLA gibi merkeziere meydan okuyacak hibir Arap eitim kurumu
yoktur. Tm bunlarn ngrlebi1ir sonucu, arkl rencilerin (ayra
arkl hocalarn da) hilla Amerikan arkiyatlarn a gelip onlarn gd
mne ginneye, ileride de yerel okurlarna, arkiyat dogmalar diye ni
telediim klieleri yinelemeye mahkOm olmalandr. Byle bir yeniden
retim sistemi, arkl aratnnacnn, arkiyat sistemi "idare etmeyi"
becerebilmesi sayesinde Amerikan usul eitimini kendi halk karsn
da kendini stn hissetmek zere kullanmasn kanlmaz klar; stte
riyle, Avrupal ya da Amerikal arkiyatlarla ilikisinde, yalnzca bir
"yerli bilgi kayna .. olmay srdrecektir arkl aratrnac. Kald ki,
doktorasn yaptktan sonra da orada kalacak kadar talihli olmasn sa
layan ey, Bat'da stlendii bu roldr. Bugn ABD niversitelerinde,
ark dilleri blmlerindeki temel dil eitimi derslerinin byk ksm,
"yerli bilgi kaynaklan" tarafndan verilmektedir; aynca, arkl olan da
imi hocalar ile arkl olmayanlarn saysal oran ok ezici bir farkla
ikinci gruptakilerin lehine olmasa da, sistemde (niversitelerde, vakf
larda vb.) iktidar, neredeyse sadece arkl olmayaniann elindedir.
ABD'nin dolaysz ve kaba iktisadi basks kadar ark'n rzasyla da
korunan kltrel hakimiyetin sregittiini ortaya koyan baka pek ok
gsterge vardr. Szgelimi, ABD'de Arap ve slam ark'n incelemek
zere dzinelerce kurulu varken, ark'ta, blgede ok byk bir iktisa
di, siyasal etkiye sahip olan ABD'yi incelemeye ynelik tek bir kurulu
olmadn grmek aydntatc olur. Daha fenas, en mtevazsndan ol
sa bile ark aratrmalarna aynlm bir kurum da yoktur ark'ta. Ne ki
tm bunlar, arkiyatln zaferine katkda bulunan ikinci etmenle,
ark'taki tketimeilik olgusuyla karlatrldklannda nemsiz kalyor
l ar kanmca. Bir btn olarak Arap ve slam dnyas, Bat'nn piyasa sis
teminin oltasna yakalanm durumda. Blgenin en byk kayna olan
petroln tamamyla ABD'nin iktisadi sistemine aktn sylemek bile

B UGNK ARK YATILIK

339

fazla. Bundan kastm, byk petrol irketlerinin Amerikan iktisadi siste


mi tarafndan denetlenmesi deil yalnzca; pazarlama ve aratrma sek
tr ile sanayi ynetiminin yan sra Arap petrol gelirlerinin de ABD'de
toplanmasn kastediyorum. Bu durum, petrol zengini Araplar Ameri
kan ihra rnlerinin byk bir tketicisi haline getirmitir. Krfez dev
letleri kadar Libya, Irak ve Cezayir gibi radikal devletler iin de geerli
dir bu. Benim zerinde durduum ey, bunun tek ynl bir iliki olmas
dr; bu ilikide ABD, pek az rn (temelde petrol ile ucuz insan gc)
alan seici bir mteridir, Araplar ise, ABD'nin zengin maddi ve ideolo
jik rn yelpazesinin byk bir eitleome gsteren tketicileridirler.
Bu durum pek ok sonu yaratmtr. Blgede yaygn bir beeni tek
tiplemesi grlyor; . transistorlu radyolann, kot pantolonlarn, Coca
Cola'nn yan sra, Amerikan kitle iletiim aralar tarafndan salanan,
televizyon izleyicisi kitleler tarafndan dnlmeden tketilen kltrel
ark imgeleri de bu tektiplemenin birer simgesidir. Bir Arabn kendini
Hollywood'un imal ettii trden bir "Arap .. olarak gnesi gibi elikili
bir durum, dile getirdiim eyin en yaln sonucudur. Bir dier sonu,
Bat'nn piyasa iktisad ile tketici ynetimlerinin, dnce yaps piya
sa ihtiyalann karlamaya ynlendirilmi bir eitimliler snf retmi
(ve giderek artan oranda da retiyor) olmasdr. Mhendislie, i idare
sine, iktisada byk bir nem veriliyor, anlalabilir bir ey bu; ama ay
dn zmre, Bat'da biHip hazrlanm ana eilimler diye grd ei
limlerin taeronluunu stleniyor. Aydnlar iin ngrlen, kararlatr
lan "modemletirici .. rol, aydnlarn, byk lde ABD'den aldklan
modernleme, ilerleme ve kltre dair dncelere meruluk ve yetke
salamalar anlamna geliyor. Bunun arpc kant, sosyal bilimlerde
ve hayli artc bir dier evrede, Marksizmlerini toptan Marx'n
nc Dnyaya ilikin (ikinci blmde ele aldm) trdeletirici g
r nden deviren kktenci aydnlarda ortaya kar. yleyse, arkiyat
ln imgeleri ile retileri karsnda bir dnsel boyun ei varsa
eer, bunun iktisatta, siyasette, toplumsal alverite ortaya kan ok
gl ek destekleyicileri de vardr: Ksacas modern ark, kendi ark
Iatnlna katlmaktadr.
Peki sonuta arkiyatlk karsndaki seenekler nelerdir? Bu kitap
sadece bir eylere kar bir uslamlama m, olumlu bir eylere destek k
myor mu? Kitabn ak iinde eitli noktalarda, blge aratrnalar
denen aratrnalarda grlen .. smrgeci zihniyeti hertaraf edici" yeni
klardan -Anwar Abdel Malek'in almalanndan, Ortadou aratr
malar yapan Hull topluluu yelerinin yaymladklar incelemelerden,

A R K Y A T I L I K

340

Avrupa'da, ABD'de, Yakndou'da eitli aratnaclann sunduu ye


niliki zmleme ve nerilerden ss_ sz ettim; ama bunlan annakla
yetindim ya da yle bir deinip getim. Benim tasarm zel bir dn
ce dizgesini betimlemekti, bu dizgenin yerine yenisini getirrnek deil.
Aynca, insan deneyimi sorunlarnn tartlmasyla Hintili bir dizi soru
yu ortaya koymaya altm: Baka kltrler nasl

temsil edilir? Baka

kltr nedir? "Ayr bir kltr" (ya da rk, din, uygarlk) dncesi ie
yarar bir dnce midir, yoksa byle bir dnce her zaman, (kiinin
kendi kltr sz konusu olduunda) kendinden honutluk duyma.
C'teki .. nin kltr sz konusu olduunda da) dmanlk ile saldrgan
lk m getirir? Kltrel, dinsel, rksal farkllklar, toplumsal-iktisadi ya
da siyasal-tarihsel kategorilerden daha

nemlidir? Fikirler nasl yet

ke, ,.olaanlk", hatta ,.doal" hakikat stats kazanrlar? Aydnn rol


nedir? Bir paras olduu kltr ve koul lar btnn geerli klmak
iin mi oradadr? Aydn asndan bamsz bir eletirel bilincin,

lif

muha

bir eletirel bilincin nemi nedir?


Bu kitap boyunca bu sorulara birtakm rtk cevaplar verni olmay

umuyorum; ama belki de bunlardan bazlann burada biraz daha amak


mmkn. Benim bu almada ni telediim haliyle arkiyatlk, siyasal
olmayan aratrmacln olanaldln kukulu hale getirmekle kal
maz, aratnnac ile devlet arasnda fazlasyla yakn ilikiler kurulmas
nn tavsiye edilecek bir ey olmadn da gsterir. Ayn derecede ak
olan bir dier ey de, arkiyath her daim ikna edici bir dnce tr
klan koullarn sregideceidir, kanmca: Bir btn olarak bakldn
da olduka can skc bir durum bu. Gene de, dnsel, ideolojik, siya
sal bakmdan arkiyatln. imdiye dein olduu lde kar duru
lamaz bir dnce tr olarak kalmayabileceini syleyen akla yatkn
bir beklenti var iimde.
Resmettiim akademik alma tr kadar yoz ya da en azndan in...
san gereklii karsnda bu kadar kr olmayan bir aratrmac lk tr

nn de var olduuna inanmasaydm eer, byle bir kitap yazmaya kal


kmazdm. slam tarihi, dini, uygarl, sosyolojisi , antropoloj isi gibi

alanlarda ok deerli rnler veren birok aratrmac var bugn. So


run, arkiyatl n lonca geleneinin, uyank davranmayan, bir aratr
mac olarak bireysel bilinci arkiyatlk inesleinde pek byk bir ko

laylkla nesilden nesile aktarlan

idees reues ye kar her zaman tetikte


'

olmayan aratrnacy hemen etkisi altna almasdr. Dolaysyla ilgin


almalar da, yerleik kurallara, buyruklara ya da corafyaya gre ta
nmlanan arkiyat gibi bir "alan"a deil, dnsel dzlemde tanmla-

B UG N K ARK YATI LIK

341

nan bir disipline bal olan aratrmaclardan gelecektir daha ok. Bu


nun yeni, yetkin bir rnei, Clifford Geertz'in antropoloji almalan
dr; Geertz'in siama ynelik ilgisi, arkiyatln grenekleriyle, n
kabulleriyle, retileriyle deil, inceledii zel toplumlarla, sorunlarla
harekete geecek lde aynmlam, somut bir ilgidir.
te yandan, geleneksel arkiyat disiplinlerin eitimini alm ara
t.......,.nnac ve eletirmenler de kendilerini eski ideolojik deli gmleinden
kurtaracak gce pekala sahiptirler. Jacques Berque ile Maxime Rodin
son, bugn var olan en kat eitim sisteminden gemilerdir; ama, gele
neksel sorunlara dair olsa bile soruturmaianna canllk getiren ey,
kendi yntemlerinin bilincinde olmalandr. Zira, arkiyatlk tarihsel
olarak, ileyi biimleri ile ncileri bakmndan an bir kendini been
milik, an bir yaltlmlk, an bir poziti vist gven iindeyse eer, ki
inin ark'ta inceledii ya da ark hakknda inceledii eye kendini aa
bilmesinin tek yolu, kullanlan yntem zerine dnmek, bu yntemi
eletirel irdelemeye tabi tutmaktr. Berque ile Rodinson'da farkl biim
lerde ortaya kan aync zellik budur. almalarnda gze arpan ey,
ncelikle malzemeleri karsnda gsterdikleri dolaysz duyarllk, ar
dndan da yntemleri ile uygulamalan asndan srekli kendi kendileri
ni sorgulamalar, almalarn retisel nkabullere deil malzerneye
karlk verir halde tutmaya ynelik direken bir aba harcamalardr.
Kukusuz, Abdel Malek ve Roger Owen gibi Berque ve Rodinson da,

arkl olsun olmasn- toplum ile insann incelenmesinin en iyi yolunun,


bu incelerneyi tm beeri bilimleri ieren geni bir alan erevesinde
yapmak olduunun fark ndadrlar; bundan tr de bu aratrnaclar,
baka alanlarda olup bitenler karsnda eletirel birer okur, birer ren
cidirler. Berquein yapsal antropoloj ideki yeni keiflere, Radioson'n
sosyoloji ile siyaset kuramna, Owen'n da iktisat tarihine ynelik ilgisi:
Tm bunlar, ark'a dair sorunlar denen sorunlara ilikin aratrnalara
ada beeri bilimlerden tanan retici dzeltilerdir.
Ne ki, "onlar" ile "biz" arasnda yaplan arkiyat farkllatrnay
gzard etsek bile, bugn aratrmacln baz etkili siyasal ve sonuta
da ideolojik gereklikler tarafndan biimlendirildii olgusundan ka
yoktur. Dou/B ab aynm bir yana bralclsa bile, hi kimse, Kuzey/G
ney, sahip olanlar/olmayanlar, emperyalist/emperyalizm aleyhtar, be
yaz/renkli aynmlaryla uramaktan kanama. Sanki byle eyler
yokmu gibi davranarak kurtulamayz bunlardan; tam tersine, ada
arkiyatlk, durumu grmezden gelmenin bir dnsel onursuzluk ol

duunu, aynmlan keskinletirmek, hem habis hem kalc hale getinek

A R K YATILIK

342

gibi bir sonuca vardn iyice retiyar bize. Bununla birlikte, aka
polemiki, saduyulu "ilerici" aratrmaclk biimi de kolayca yozlap
dogmatik uykuya gmlebiliyor; bu da hi i ac olmayan bir olaslk.
Yu karda dile getirdiim soru eitleri, meseleyi nasl kavradm
gere ince ortaya koyuyor. Modern dnce ile deneyim, temsil etme,
teki'ni inceleme iinde, rksal dn biiminde, yetke sahibi insan
larn ve fikirleri n llp biilmeden, sorgusuz sualsiz kabul ediliinde,
aydnlarn toplumsal-siyasal rollerinde ie nelerin kart konusunda
duyarl olmay ve kukucu eletirel bir bilincin tad byk deeri
retti bize. nsan deneyimine dair incelemeleri n, genellikle, ya en iyi
ya da en kt trden, siyasal sonular bir yana, etik sonulara vardn
aklda tutacak olursak eer, aratrnac sfatyla yapp ettiklerimiz kar
snda kaytsz kalmayz belki de. Aratrnac iin zgrlk ile bilgi
den daha iyi bir dstur olabilir mi? Toplumdaki insann incelenmesinin,
ukalaca soyutlamalara, mulak yasalara ya da keyfi dizgelere deil, so
mut insanlk tarihi ile deneyimine dayal olduunu da hatrlamamz ge
rekiyor belki. Dolaysyla mesele, incelemeyi, bu inceleme sayesinde
aydnlanabilecek, belki de deiebilecek deneyime uygun klmak, bir
biimde bu deneyimle ekillendirnektir. Ne pahasna olursa olsun,
ark' tekrar tekrar arklatrnak gibi bir hedeften uzak durmak gereki
yor; bilginin incelmesini, aratrmacnn kibrinin azalmasn da sala
yacaktr bu. "ark" bir yana brakldnda, insan topluluunu ileriet
meye ynelik genel giriimi, rksal, etnik, ulusal farkllamalardan daha
nemli sayan aratrnaclar, eletirmenler, aydnlar, insanlar kacaktr
ortaya.
Olumlu ynden baklacak olursa: Dier almalarmda da gster
meye altm gibi, bugn beeri bilimlerde yaplmakta olan birok
eyin, ada aratrmacy, tarihsel ykselii esnasnda arkiyatln
sunduu trden rksal, ideolojik, emperyalist klieleri bir yana atmasn
salayacak seziler, yntemler, fikirlerle donatmaya yeterli olduuna
gerekten inanyorum. arkiyatln kusurunun, hem dnsel hem
de insani bir kusur olduu kansndaym; nk arkiyatlk, dnyann
kendininicine yabanc sayd bir blgesi karsnda deimez bir mua
rzlk konumunu benimsernesinden tr, insan deneyimiyle zdelee
meme, dahas bunun insan deneyimi olduunu grememe kusurunu i
ledi. Eer, yirminci yzylda yeryzndeki halklarn pek ounun yaa
d genel siyasal ve tarihsel bilin ykseliinden gereince yararlana
bilirsek, arkiyatln dnya apndaki hakimiyeti ve temsil ettii her
ey, kar klabilir hale gelir artk. Eer bu kitabn gelecekte bir fayda-

B U G N K A R K Y AT I L I K

343

s dokunacaks sz konusu kar ka mtevaz bir katkda bulunmak


olacaktr bu - ve bir de uyan getirnesi: arkiyatlk gibi dnce diz
gelerinin, iktidar sylemleri nin, ideolojik kurmacalarn -zihnin atein
de biimlendirilmi kelepelerin- var edilmesi, uygulanmas ve korun
mas ok kolaydr, fazlaca kolay. Tm bunlardan te, okuruma, arki
yatla verilecek yantn Garbiyatlk olmadn gstermi olduu
mu umuyorum. Hibir eski u arkl" bu arkl l yaam olduu iin,
t

imdi kendisinin rettii yeni .. arkllar" -ya da "Garpllar"- incele


meye yatkn -fazlasyla yatkn- olduu dncesiyle rahatlamamal.
arkiyat bilgisinin bir anlam varsa eer, bu anlam, arkiyatln bil
gide ortaya kabilecek ayartc alaln bir hatrlatcs olmasnda ya
tar - herhangi bir bi lgi de, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda.
Belki imdi eskisinden de ok.

995

arkiyatlk 1 977'nin

Basksna Sonsz

sonlarnda tamamland, bir yl sonra da yaym

land. Aratrmasndan eitli tasiaklar na ve oradan da son haline va


rncaya kadar tm aarnalann aralksz ya da ciddi bir kesintiye ura
madan birbirini izledii tek bir btnlkl hamlede yazdm yegane
kitap bu oldu (haUi da yle). Stanford Davran Bilimleri leri Aratr
malar Merkezinde burslu aratrmac olarak geirdiim son derece ra
hat, sorumluluklardan grece uzak bir yl ( I 975-6) hari, d dnyann
destek ya da ilgisine nail olmadm pek. Bir ya da iki dosttan, yakn aile
evresinden tevik grdm grmeye ama, Avrupa ile Amerika'daki iki
yzyllk bir gelenein iktidarnn, aratrmaclnn, imgeleminin, Or
tadou'ya, Araplara, islama bak biimlerinin genel okurun ilgisini e
kip ekineyecei hi de ak deildi. Szgelimi, ilk zamanlarda ciddi
bir yayncnn bu tasaryla ilgilenmesini salamann pek g olduunu
hatrlyorum. Giriimim balangta ylesine kendi halinde, iddiasz bir
giriim gibi grnm olacak ki, akademik bir yaynevi, srf deneme ol
sun diye, kk bir monograf iin mtevaz bir szleme yapmay
nerniti. Neyse ki, kitab yazp bitirdikten sonra durum hzla deiti,
iler iyiye gitti (ilk yayncmla ilgili talihli deneyimime

arkiyatlk'n

zgn Teekkr sayfasnda deinmitim).


Kitap hem Amerika'da hem de 1979'da ayn bir ngiliz basmnn ya
ymland ngiltere'de byk ilgi toplad; grd ilgi, kirnileyin (bek
lenecei zere) pek dmanca, ki mileyin anlaytan uzak, ama ou du
rumda olumlu ve yreklendiriciydi. 19 80'de kan Franszca basmn
dan itibaren, bugne dein says gitgide artm olan bir dizi evirisi ya
ymland; bunlann birou, anlamaya yetecek lde bilmediim dil

lerd yrtlen tartma ve ekimeler yaratt. Suriye'nin yetenekli


ozan ve eletinneni Karnal Abu Deeb'in yapt, ilgi ekici, hala tart
lan bir Arapa evirisi kt; az sonra sz edeceim bu eviriden. Bunun
'

SONSZ

345

ardndan, Japon Almanca, Portekizce, ltalyanca, Lehe, ispanyolca,


Katalanca, Trke, S rpa-Hrvata, lsvee (kitap 1993'te isve'te en
ok satan kitaplardan biri oldu, benim kadar sveli yayncy da ar
tan bir durundu bu) evirileri yaymiand arkiyatlk'n. Birtakm ba
smlar (Yunanca, Rusa, Norvee, ince) hazrlanmakta ya da kmak
zere. Gelen bir iki habere gre, baka Avrupa evirilerinin yan sra bir
srail basksnn da kaca rivayeti dolayor. ran ile Pakistan'da ks
mi korsan eviriler yapld. Dorudan doruya bildiim eviriterin bir
ou (zellikle de Japonca evirisi), birden fazla bask yapt; hepsi de
piyasada mevcut, yaymlanmalaryla birlikte kitab yazarken dnd
m her eyin ok tesine geen yerel ta:tmalar yaratyorlar zaman
zaman.
Tm bu eviriterin sonucu, arkiyatlk'n -neredeyse Borges'in d
nd biimde- birok farkl kitap haline gelmesi oldu. Ardl dei
keJeri izieyebildiim ve anayabildiim kadanyla, bu tuhaf, ou za
man rahatsz edici, kesinlikle akla gelmedik okbiimlilii konu edine
ceim burada; bunun iin de, hem arkiyatlk'tan sonra yazdklanm
(sekiz ya da dokuz kitap ile pek ok makaleyi) hem de arkiyatlk'
gznnde bulundurarak bakalannn kitap hakknda sylerliklerinin
salamasn yapacam. Aktr ki, yanl okumalan, birka durumda
da kastl yanl yorumlar dzeltneye alacam.
Ay nca arkiyatlk', zamannda ancak pek azn ngrdm do
rultularda faydal bir kitap olarak kabul eden sav lan, dnsel gelime
leri de nakledeceim. Tm bunlardaki ama, ne hesaplamak ne de kut
lamalarla bbrlenmek; bir alma yapmaya giritiimizde kapld
nuz "ben yalnz bir varlm" duygusundaki benmerkezciliin ok te
sine geen geni kapsaml bir yazarlk duygusunu kubak gsterip
tescil etmek. nk artk nereden baksam, ortaklaa yazlm bir kitap
gibi grnyor arkiyat/k bana; yazar olarak beni, yazdm srada
ngrebileceimden de fazla ap geiyor.
Kitabn almlan nn beni en ok zen, u anda ( 994) stesinden
gelmek iin en ok uratm bir ynyle sze balayaym: Kitaba at
fedilen Bat aleyhtarl - hem hasm hem de yanda yorumculat tara
fndan kullanlan fazlasyla tantanal ve yanltc bir niteleme. Bu d
ncenin, kimi zaman bfr arada kimi zaman da ayn ayn ne srlen iki
ksm var. lki, bana mal edilen u iddia: arkiyatlk grngs, tm
Bat'nn zetleyici rnei ya da minyatr simgesidir, aslnda btnnde
Bat'y temsil etmektedir. Bu durumda, diye srer bu akl yrtme, tm
Bat Araplarn, Mslmanlarn dmandr, hatta Bat'nn smrgeciJi-

A R K I Y AT I L I K

i nden ve nyarglanndan tr ac ekmi olan ranllarn, inlilerin,


Hintliterin ve baka birok Avrupal olmayan halkn da dmandr.
Bana atfedilen savn ikinci ksm da, kapsamllk bakmndan ilkinden
geri kalmyor. Yamac Bat'nn ve arkiyatln, slam ile Araplan
ineyip getii iddiasdr bu. ("arkiyatlk" ile "Bat" terimlerinin
nasl birbirine indirgendiine dikkat.) Bu durumda, ark.iyatlk ile
arkiyatlarn varl, tam da kar savlan, yani Islamn kusursuz oldu
u, tek yolun slam olduu (el helal 'l-vahid) vb. savlar ne snnek
iin vesile addedilir. Benim kitabmda yaptm gibi arkiyatl ele
tirmek, slamcln ya da Mslman kktendinciliinin bi.r destekisi
olnak demektir sonuta.
Yazar da savlar da aka zclk kart, ark ile Garp gibi tm
kategorik adlandrtalar karsnda had safhada kukucu, ark ile sia
rn "savunmamaya", hatta tart mamaya byk zen gsteren bir kitaba
ilikin bu karikatrvari yorumlar karsnda ne diyeceini bilemiyor in
san. arkiyatlkArap dnyasnda, slam ile Araplara ilikin sistematik
bir savunma olarak okundu, hakknda yazlanlar bu minvalde oldu; oy
sa kitapta asl ark ya da slamn gerekte ne olduunu gstermekle il
gilenmediimi, byle bir eye gcmn de yetmeyeceini ak ak
sylyorum. Aslnda kitabn en balarnda bunun da tesine geerek,
"ark" ile "Garp" gibi szcklerin bir doa olgusu gibi var olan sabit
bir gereklie tekabl etmediini belirtiyorum. Kald ki, bylesi cora
fi adlandrmalarn hepsi de, ampirik ile imgeseli n tuhaf bir bileimidir.
ngiltere'de, Fransa'da, Amerika'da yrrlkte olan bir dnce olarak
"ark"a baklacak olursa, bu fikir byk lde, salt betimleme deil,
ayrca hkmetme, bir biimde kendini ark'a kar savunma dTtlerin
den kaynaklanr. Gsterneye altm gibi, zellikle tehlikeli bir
ark somutlamas olarak lslamla ilgisinde ok gl bir geerlilie sa
hiptir bu.
Ancak burada dikkat edilecek nokta, Vico 'nun da bize rettii gibi,
insanlk tarihinin insanlar tarafndan oluturulduudur. Nasl toprakla
rn idaresini ele geime mcadelesi bu tarihi n bir parasysa, tarihsel
ve toplumsal anlam zerindeki mcadele de bu tarihi n bir parasdr.
Eletirel aratnnacnn grevi, mcadeleleri birbirinden ayrmak deil,
ilkinin ezici maddilii ile dierinin grnte dnyadan kopuk incel
milikleri arasndaki kartla ramen bunlan balantlandnaktr. Bu
amala benim tuttuum yol, her kltr n geliimi ile bekasn n, farkl,
rakip bir alter ego'nun [teki ben] varln gerektirdiini gstermek ol
du. Kimliin inas ("inas" diyorum, nk, ister ark ister Gap, ister

.1 7

S O N S Z

Fransz ister ngiliz kimlii sz konusu olsun, bakalarndan ayr bir or


tak deneyimler daan olsa da kimlik bir

itadr sonuta),

kartlarn,

"tekiler"in belirlennesini gerektirir; bunlarn fiili halleri, .. biz"den


farkllklarna ilikin kesintisiz yorumlara, yeniden yorumlamalara ko
nu olur hep. Her a, her toplum kendi "tekilertlini yeniden yaratr.
Dolaysyla, dural bir ey olmayan kendinin ya da "teki"nin kimlii,
tekrar tekrar elden geirilen tarihsel, toplumsal, dnsel, siyasal bir s
retir; tm toplumlarda bu sre, bireyler ile kurumlarn katldklar bir
ekime olarak ortaya kar. Bugn Fransa ile ngiltere'deki Fransz
lk", "ngilizlik .. tartmalan ya da Msr ile Pakistan gibi lkelerdeki s
lam tartmalar, ister yabanclar ve mlteciler sz konusu olsun, ister
din deitirenler ya da inanszlar, farkl "tekilertlin kimliklerini ie
katan ayn yorumlama srecinin parasdrlar. Her durumda, bu sre
lerin birer zihin egzersizi olmad, g hukuku, kiisel davranlara
ilikin yasalann kanlmas, resmi grn oluturulmas, iddetin ve/
veya ayaklanmalarn merulaunlmas, eitimin nitelii ile ierii, o
u zaman resmi dmanlarn adlandrlmasyla il intili olan d siyasetin
ynlendirilmesi gibi somut siyasal meseleleri ieren kanlmaz birer
toplumsal ekime olduu aktr. Ksacas, kimliin inas, her toplu
mun g-gszlk dengelerine baldr; dolaysyla salt akademik bir
;
kurun tu deildir kesinlikle.
Tm bu akkan, olaanst zengin gerekliklerio kabul edilmesini
gletiren ey, birok insann temelde yatan dnceye, insan kimlii
nin doal, sabit bir ey olmamakla kalmad, kurulmu, hatta kirnile
yin dpedz icat edilmi bir ey olduu dncesine diren gstermesi

arkiyatlk ya da daha sonra yaymlanan The lnvention ofTraditi


on (Gelenein icad) ile BlackAthena 1 (Kara Athena) gibi kitaplara y
dir.

nelik itirazlarn ve dmanln bir ksm, bu kitaplar n bir kltrn, bir


benliin, bir ulusal kimliin kesin olgularna, deimez tarihine duyu
lan ocuksu inanc zayflatr gibi grnmesinden kaynaklanr.

arkiyat

lk ancak akl yrtmemin yars grnezden gelinirse bir Islam savun


mas olarak okunabilir; gnnezden gelinen yarda sylediim ey (ar
kiyatlkrtan sonraki kitabm Covering Islamda da [Haberlerin Anda
Islam] sylediim gibi), doutan ait olduumuz ilksel topluluun bile
yorumlama eki nesi karsnda baklnn olmad ve Bat'da s
lamn ortaya k, geri gelii, dirilii olarak grlen eyin de aslnda
slam toplumlannda slamn tanm konusunda verilen bir mcadele ol
duudur. Hi kimsenin, hibir yetkenin, hibir kurumun bu tanm ze
rinde, bundan tiii de ekime erevesinde mutlak hakimiyeti yoktur.

348

ARK YATILIK

Kktendincilerin epistemolojik yanlgs, "temel kurallar" tarihd ka


tegoriler olarak almak, bunlar iman icab kabul ettii varsaylan gerek
inanllarn eletirel irdelemelerine tabi olmadklarn, dolaysyla ele
tirel irdelemenin dnda olduklarn dnmektir. slamn tekrar ilk ha
line getirilmesini ya da yeniden canlandrlmasn ngren bir slam an
laynn taraftarlar, (Salman Rushdie iin de dndkleri gibi) arki
yatlar, bu slam anlayna zarar verneleri nden, glge drnelerin
den, onu sahte ve kutsalliktan uzak gibi gstenelerinden tr tehlike
li sayarlar. Dolaysyla, sz konusu slam taraftariarna gre benim kita
bnn erdemi, arkiyatlarn yaratt ktcl tehlikelere dikkati ek
nesi, bir biimde I slam arkiyatlarn penesinden kurtannasyd.
Yaptm dndm eyden pek uzak olsa da bu gr hala etkili
dir. Bunun iki nedeni var. lkin, insan gerekliinin srekli olumakta,
zlmekte olduu, sabit zler trnden eylerin srekli tehdit altnda
olduu savn tevekklle, korkusuzca tamak, kimse iin kolay deil
dir. Yurtseverlik, ar yabanc dman milliyetilik ve bsbtn naho
ovenlik bu korkunun dourduu ortak tepkilerdir. Ayamz basaca
mz bir zemine hepimiz ihtiya duyarz; sorun, bu zeminin niteliine
ilikin formllerimizin ne lde anya kat, ne lde deimez
olduudur. Benim iddiam, slamn ya da ark'n z sz konusu edildi
inde, bu imgelerin yalnzca birer imge olduklan ve hem inanl Ms
lmanlar cemaatinden hem de arkiyatlar cemaatinden bu halleriyle
onay grdkleridir (anlaml bir alamadr bu). arkiyatlik dediim
eye ynelik itirazm, bunun ark dillerine, toplumlanna, halkianna
ilikin eskisever bir aratrna biiminden ibaret olmas deil, bir d
nce dizgesi olarak arkiyatln, heterojen, devingen, karmak bir
insan gerekliine eletirelikten uzak, zc bir bak konumudan ha
reketle yaklamasdr; bu da, hem kalc bir ark gerekliini hem de
ona kart, ama ayn lde kalc bir dier z, ark' uzaktan, deyim
yerindeyse yukardan gzleyen bir Bat zn ima eder. Bu hatal gr
as tarihsel deiimi gizler. Benim bak ama gre daha da nemlisi,
arkiyatnn

karlann gizler. Masum bir aratrmaclk giriimi ola

rak arkiyatlk ile imparatorluun su orta olarak arkiyatlk ara


sna ineeliidi bir aynm izgisi ekmeye ynelik abalara karn, sz ko
nusu karlann, modem kresel aamas 1798'de Napolyon'un Msr'
igal etmesiyle balayan genel emperyalist ereveden tek yanl bir bi
imde koparlmas kesinlikle imkanszdr.
Bunlar sylerken, Avrupa'nn ark dedii eyle modern zamanlarda
kurduu ilikilerin balangcndan beri aka ortada olan arpc bir

SONSZ

349

kartlk, zayf taraf ile gl taraf arasndaki kartlk var kafamda. Na


polyon'un Msr'n Tasviri'nin bilgi ciddiyeti. gsterili vurgulamalar
(youn, sral ciltleri, modern bir smrge fetih ordusunu ardna alm
bir lllimler mfrezesinin harcad sistematik emein kantdr), fark
l ciltte Fransz igalini igale urayann gzyle anlatan Abdurrahman
el Cabarti gibi insanlarn kiisel tankln glgede brakr. Tasvir'in
ondokuzuncu yzyl ba Msr'na ilikin bilimsel, dolaysyla nesnel
bir anlatmdan ibaret olduu sylenebilirdi; ne ki (Napolyon'un hem ta
nmad hem de merak etmedii) Cabarti'nin varl, baka eyler geti
riyor akla. Napolyon'unki, Msr' Fransa'nn imparatorluk yrngesin
de tutmaya alan gl birinin bak konumundan dile getirilmi
"nesnel" bir anlatmdr; Cabarti'ninki ise, bedeli deyen, mecazi anlam
da ele geirilmi, alt edilmi birinin anlatmdr.
Baka deyile, bir arada alndnda Tasvirile Cabarti'nin vaka tarih
eleri, ezeli kartlara., Garp ile ark'a tanklk eden cansz belgeler ola
rak kalmazlar, dier deneyimlerin eveilmesine kaynaklk eden, ncesin
de de baka deneyimlerin var olduu bir tarihsel deneyim olutururlar.
Bu deneyimler beinin tarihsel devinimlerini incelemek, "Dou-Bat
ihtilaf" gibi basmakalp fikirlere snnaktan daha klfetli bir itir.
arkiyatlk'n hatal bir yorumla, gizliden gizliye Bat aleyhtarl g
den bir yapt olarak okunmasnn ve bu okumann da (sabit olduu var
saylan bir ikili kartla dayal tm okumalarda grlebilecei gibi)
dayana olmakszn, hatta inatla gemie deer atfederek, masum, h
ma uram Islam imgesini yceltmesinin nedenlerinden biri budur.
Savlanndaki zclk kartlnn kolay kabul grmemesinin ikinci
nedeni, siyasal ve ideolojiktir - en acil anlamyla ideolojik. Kitabn ya
ymlanmasndan bir yl sonra rann son derece geni erimli bir slam
devriminin ss olup kacan ya da 1 982.de Lbnan'n istilaya ura
masndan 1 987'nin sonlarnda intifadann balamasna dein srail ile
Filistinliler arasndaki savan bylesine uzayp giden. bylesine vahi
bir sava haline geleceini bilemezdim. Souk Savan bitmesi, temsil
cileri bir yanda Araplar ile slam, te yanda da Hristiyan Bat olan o so
nu gelmez Dou-Bat ihtilafn. ortadan kaldrmak yle dursun, bir
nebze azaltmad. Daha yakn zamanda, ayn lde ciddi baka eki
meler de ortaya kt, bunlar birtakm olaylarn sonucuydu: Sovyetler
Birlii'nin Afganistan igal etmesi; 1980'ler ile 90'larda, Cezayir, Urdn, Lbnan, Msr ve igal altndaki topraklar gibi birbirinden farkl
yerlerde slami gruplarn mevcut duruma kar kmalar ve Amerika
i1e Avrupa'da bunlara verilen eitli tepkiler; Pakistan'daki kamplarda,

A R K I Y AT I L I K

350

Afganistan'da Ruslara kar savaacak slam mcahitlerinin yetitiril


mesi; Krfez Sava ; srail'e verilen destei n srmesi; "slam "n, her
zaman doruluk ile bilgiye dayal olmasa da rtkanl n koruyan ga
zetecilik ve akademik aratrmaclk iin bir konu haline gelii. Tm
bunlar, neredeyse gnlk hayatta bile Batl m Doulu mu olduklarn
aklamaya zorlanan insanlarda bask altnda olduklar duygusunu k
rkledi. Hi kimse, "biz" ile "onlar" arasndaki kartlktan bamsz
alamyordu sanki; hi de i ac olmayan, glenmi, derinlemi, pe
kimi bir kimlik duygusu oldu bunun sonucu.
Bylesi alkanth bir ortamda, hem talibii hem talihsiz bir yazgs
vard

arkiyatlk'n.

Arap ve slam dnyasnda Bat'nn tasallutunu

kaygyla, gerilimle duyumsayanlara, arkiy hibir zaman gerekten


dinlememi ya da arkly srf arkl olduu iin asla affetmemi bir
Bat'ya ciddi bir karlk veren ilk kitap gibi grnd arkiyatlk. Kita
bn eski tarihli, Arapa bir eletiri sini hatrlyorum. Bu eletiride kita
bn yazan, Araplar iin mcadele eden, ezilenleri ve tecavze urayan
lar savunan bir kahraman olarak resmediliyordu; bir tr destans ve ro
mantik mano-a-mano [teke tek dv] iinde, Batl yetkelerle hesapla
ma misyonunu stlenmi bir yazard bu. Tad abart ya ramen, ger
ek bir duyguyu, Bat'nn ezeli dmanln Araplann nasl duyumsa
rln dile getiriyor, ay nca pek ok eitimli Arabn doru olduunu d
nd bir tepkiyi aktaryorrlu bu yaz.

arkiyatlk' yazarken, Marx'n kitabn banda alntladm .. Onlar


kendilerini temsil edemezler, temsil edilmeleri gerekir" cmlesiyle ima
ettii znel hakikatin bilincinde

olduumu

inkar etmeyeceim. yle

ki, eer kendi fikrini syleme frsatndan mahrum edildiini hissediyor


san, bu frsat yakalamak iin var gcnle uraacaksn. Zira, yirminci
yzyln zgrlk hareketleri tarihinin gzelce kantlad gibi, imti
yazszlarn da konumas

mmkndr aslnda. Ne ki ben hibir zaman,

oluumunu anlattm ve korkun etkilerini azaltmaya altm birbi


rine rakip iki siyasal ve kltrel yekpare blok arasndaki dmanl
srdryormu gibi hissetmedim kendimi. Tersine, daha nce de syle
diim gibi, Garp-karsnda-ark kartl hem yanltcdr hem de ke
sinlikle istenecek bir ey deildir; aslnda, gz kanatnc bir yorumlar
ve arpan karlar tarihinden baka bir ey olarak da gnnemek gere
kir bunu. ngiltere ile Amerika' da, aynca ngilizce konuulan Afrika ve
Asya lkelerinde, Avustralya'da, Karayipler'de birok okurun, kitab,
yabanc dmanlna, saldrgan, rk bir milliyetilie deil sonralar
okkltrllk diye anlacak olan eye ilikin gerekler zerinde duran

SONSZ

35 1

bir kitap olarak grm olduunu bilmek mutlu ediyor beni.


Gene de

arkiyatlk,

iktidarn bilgiyi kendini glendirmek iin

kullannn okkltrllk asndan yaplm bir eletirisi saylmak


tan ok, bir tr "imtiyazszlarn tanJ kl" olarak, yeryz nn bahtszla
rnn verdii karlk olarak dnld. Bylece, kitabn yazar olarak
ben, bakalarnn gznde, bana atfedilmi bir rol canlandrdm: Ta
rihsel olarak arkllarca deil dier Batllarca okunacak biimde d
zenlenmi bir sylernin bilimsel metinlerinde bastrlan ve arptlan e
yin bilincinin kendi kendini temsil etmesiydi bu rol. arkiyat syle
min anlan zellii nemli bir noktadr ve kitabnn uzak durmaya ah
dettii, ama e1ikili bir biimde n kabul olarak ierdii ve dayand
bir duyguyu, ezeli bir blnme hattnn ardndan birbiriyle savaan sa
bit kimlikler duygusunu keskinletirir. Haklannda yazdm arkiyat
lardan hibirinin, okur olarak bir arkiy dndn sanmyorum.
arkiyatlk sylemi, bu sylemin isel tutarl l, kat usulleri merkez
kabul edilen Bat'nn okurlar, tketicileri iin tasarlanmt hep. Bu du
rum, ynettikleri ya da inceledikleri arkilardan hazzetmeyen, onlara
gnl indinne tavryla yaklaan Lord Cromer gibi kibirli smrge y
neticileri, Ernest Renan gibi parlak bilginler, Arthur Balfour gibi kkl
aristokratlar iin olduu kadar, Msr tutkunu Gustave Flaubert ve Ed
ward Lane gibi saliden hayranlk duyduum insanlar iin de geerlidir.
Bunlarn eitli beyanianna ve arkiyatlararas tartmalarna kulak
misafirl olmaktan belli bir keyif aldm, bulgularm hem Avrupaltia
rn hem de Avrupal olmayanlarn bilmesini salam ol maktan tr
de ayn lde haz duyduumu itiraf etmeliyim. Hi kukusuz, bunu
mmkn klan ey, Dou ile Bat arasndaki zorlu blnme hattn ge
mi, Bat'nn yaamna katlm, ama yine de geldiim yerle belli bir or
ganik ba korumu olmamd. Bunun, aync engelleri korumaya deil
amaya ynelik bir ilem olduunu yineleyeceim; sannn bir kitap
olarak

arkiyatlk

da bunu ortaya koyuyordur - zellikle de, beeri

bilimiere zg incelemelerden dnce zerindeki baskc snriann


tesine gemeyi, tahakkmc olmayan, zc olmayan bir bilgi eidine
varmay ideal edinmi bir aray olarak sz edi iyle.
Tabii bu d.nceler, kitabn yaralarn tanklnn ve aclann kay
dnn temsilcisi o1maya zorlayan basky daha da younlatrd; bunla
nn anlatlmas, Bat'ya indirilen ok gecikmi bir kar darbe olarak g
rld. Sahte bir tevazu gsterecek deilim: Farkl insanlar, farkl d
nemler, farkl arkiyatlk biemleri hakknda sylediklerinde ayrtlla
ra ve ince ayrmiara kar epeyce duyarl olan bir kitap iin yap lm

A R K I Y A T I L I K

352

bylesine basit bir niteleme zyor beni. zmlemelerimin her biri


resme bir eitierne katyor; farkll, aynmlanmalan artnyor; hepsi
de arkiyat lk'la balantl olsa bile, yazarlar, dnemleri birbirinden
aynyor. Chateaubriand ile Flaubert'e ya da Burton ile Lane'e ilikin
zmlemelerimi, hep ayn vurgulamayla, "Bat uygarlna ynelik bir
saldr" gibi baya bir fornlden hep ayn indirgeyici iletiyi kararak
okumann hem basitletirici hem de yanl olacana inanyorum. Ama
te yandan, nerdeyse insan gldrecek kadar srarc olan Bemard Le
wis gibi yeni arkiyat yetkeleri de, latif sluplar ve inandrc olma
yan bilgi gsterileriyle gizlerneye altklar bir siyasal gdmlln
ve dmanca tankln temsilcileri olarak okumann ok doru bir i
olacan dnyorum.
Bylece bir kez daha, kitabn siyasal ve tarihsel balamna dnm
oluyoruz; bunun kitabn ieriiyle ilgisi yokmu gibi yapmayacam. O
balarnn kavray incelii bakm ndan en zengin, aynmlamalar bak
mndan en zekice aklamalarndan biri, Basim MusaHam'n bir kitap
eletirisinde ortaya kondu (MERIP, 1 979). Benim kitab m, yine arki
yatln gizemini bozan daha eski bir almayla, Lbnanl aratrna
c Michael Rustum'un 1 895 tarihli almasyla

(Kitab 'l-Garlb fi'l

Garb) karlatrarak balyor yazsna Musallam;

ardndan da, aramz

daki temel fark belirtiyor: Musallam'a gre, benim kitabm yitirile


ili kiliyken Rustum'da byle bir ey yoktur.
Rustum zgr bir insan olarak, zgr bir toplumun yesi olarak , bir Suriyeli,.
Arapa konuan biri, henz bamsz bir Osmanl devletinin yurtta olarak ya
zar . . . Michael Rustum'dan farkl olarak Edward Said'in ise, genel kabul gren
bir kimlii yoktur, ait olduu halk bile tartma konusudur. Edward Said ile
onun kuandan olanlar, ayaklanmn altndaki topran hi de salam olmad
, olsa olsa Michael Rustum'un gp gitmi Suriye toplumunun kalnlllanna
ve antara dayandklan hissine kaplyor olabilirler. Asya ile Afrika'daki dier
toplumlar bu ulusal zgrlk anda baanya ulatlar; bu tarafta ise, ac verici
bir tezat kt ortaya: Ezici bir stnlk karsnda umutsuz bir direni, bugne
dein sregelen bir bozgun. Bu kitab yazan herhangi bir Arap deildir, zel bir
gemii ve deneyimi olan bir Araptr. (s. 22)

MusaHam hakl olarak, bir Cezayirlinin, genelinde karamsarlk ta


yan bu tr bir kitap yazmayaca n, zellikle de Franszlarn Kuzey Af
rika'yla, hele ki Cezayir'le ilikilerine pek az deinen benimki gibi bir
kitap yazmayacan syler. arkiyatlk'n son derece somut bir kiisel
kayp ve ulusal zlme tarihinden kma olduu yolundaki genel izle
nimini kabul etmekle birlikte (Golda Meir, bir Filistin halknn var ol-

..

SONSOZ

353

madna ilikin o mahut ve son derece arkiyat vecizesini, ben arki

yatlk'

yaznazdan yalnzca birka yl nce ortaya atmt) gerek bu

-The Question
Haberlerin Anda Islam da

kitapta gerekse hemen ardndan gelen iki kitabmda

of Palestine

(Filistin Sorunu; 1980) ile

'

( 1 9 8 1 )- tek hedefimin yitirilmi kimlii geri almaya ve milliyetilii


canlandrmaya ynelik bir siyasal program nerek olmadn da ek
lemek isterim. Kukusuz, sonraki kitaplarn ikisinde de, arkiyatlk'ta
eksik olan sunma, yani kiisel bir bak asndan ark'n belli ksmla
nnn -srasyla Filistin ile slamn- farkl bir resminin nasl olabilecei
ne ilikin bir anlay salama abas vard.
Ancak tm almalarmda, kin gdc, eletirellikten uzak bir mil
liyetilik karsnda kkten eletirel olma tutumumu hep korudum. Be
nim sunduum slam resmi, dayatc sylemin, tartma kabul etmeyen
yerleik itikatln resmi deildi; slam dnyasnn iinde ve dnda,
eitler diyalou temelinde iletiim iinde olan yorum topluluklarnn
var olduu dncesine dayal bir resimdi . lki n

Filistin Sorunu nda di


'

le getirdiim Filistin grm bugn de ayn: Milliyeti mutabakatn


tasasz yerliciliine ve fevri militarizmine ilikin tm itirazlarm belirt
tim, bunun yerine de, Araplarn iinde bulunduklar duruma, Filistin ta
rihine, srail gerekliine eletirellikle bakmay nerdim; bitmez tken
mez savan d urulmasn salayacak tek eyin, ac eken iki toplumun,
Arap ve Yahudi toplumlannn arasnda grmelerle varlacak bir an
lama olabileceini syledim. (Bu arada belirteyim: Filistin' e ilikin ki
tabm, 1 980'lerin balarnda, kk bir srail yaynevi olan Mifras tara
fndan iyi bir branice eviriyle yaymland, ama bugne dein Arapaya evrilmedi. Kitapla ilgilen en btn Arap yaynclar, FKO de dahil

olmak zere u ya da bu Arap rejimine kar aka eletirel olan ksm


lan deitinemi ya da kitaptan karnarn istedi benden, yerine getir
meyi hep reddettii m bir istek oldu bu.)
zlerek belirtmeliyim ki, Karnal Abu Deeb'in olaanst evirisi
ne ramen

arkiyatlk'n

Araplar arasndaki almlan, kitabn, em

peryalizmde de grlen hkmetme ve denetleme itkileriyle bir tuttu


um mill iyetilik akn kran ynn gzard etmeyi baard (kimileri
de arkiyatlk eletirirnde bir milliyetilik ak buldu). Abu Deeb'in
zenli evirisinin temel baars, Bat'nn szcklerini Arapalatrarak
kullanmaktan neredeyse tamamen uzak dunnasyd;

radigma ya da ifre gibi

sylem, suret, pa

teknik szckler iin, Arap geleneinin klasik

retoriinden karlklar bulunmutu. Abu Deeb'in amac, benim al


mam, bir dier gelenee kltrel yeterlilik ve denklik perspektifinden

354

ARKI YATI LIK

sesleniyormuasna sunulan, tam anlamyla biimlenmi bir gelenein


iine yerletirmekti . Deeb'in uslamlamasna gre, bu yntemle, tpk
Bat gelenei erevesinde olduu gibi Arap gelenei erevesinde de
epistemolojik bir eletiri gelitirile bilecei ni gsterrnek olanaklyd.
Ne ki, ounlukla duygusal bir biimde tanmlanan bir Arap dnyas
ile daha da duygus al bir biimde yaanan bir Bat dnyas arasndaki
yzleme ve hesaplama dncesi,

arkiyatlk'n

savaa tutumu ve

umarszca birbirine zt kimliklerin olumlanmasn deil eletirilmesini


hedefleyen bir kitap olduu gerei ni grlt ye getirdi. Dahas, kitabn
son sayfalannda betimlediim mevcut durum, gl bir sylemsel diz
genin bir dier dizge zerindeki hakimiyetini koruduu gerei, Arap
okurlar ile eletirmenleri arkiyat hk dizgesiyle daha kararl bir ekil
de uramak zere harekete geirebiJecek bir tartmann balang
hamlesi olsun diye gndeme getiri lmiti. Ya apa k nyarglarn d
nce dizgesinin yardmyla aabildii iddia edilen Marx' daha fazla
dikkate almam olmamdan tr paylandm (Arap dnyas ile Hindis
tan'n dogmatik eletirmenlerinin ki tabnn en ok seip deindikleri
blmleri, Marx'n arldyat bakna ilikin blmlerdi), ya da arki
yatln, Bat'nn vb. byk baarlarn takdir etmediim iin eleti
rildim. slam savunulannda da olduu gibi, tutarl bir btnsel dizge
olarak Marksizme ya da "Bat"ya bavurnak, yerleik bir itikat alaa
etmek iin bir dierini kul lanmak olur gibi geliyor bana.

arkiyatlk'n Arap dnyasnda ald tepkiler ile dier tepkiler ara


sndaki fark, kayplarla, bo didinmelerle, demokrasi yokluuyla geen
yllarn Arap blgesindeki dnsel ve kltrel yaam nasl da etkiledi
inin kesin bir gstergesidir kanmca. Kitabmn, zaten var olan ve ay
dnlar arkiyatlk gibi dizgelerin prangalanndan kurtarp zgrletir
meyi amalayan bir dnce akmnn paras olmasn ngrntm:
Okurlarn benin kitabmdan, Araplar ile dierleri nin tarihsel deneyim
lerini zenginletirc ve imkanlar ac bir tarzda aydnlatacak kendi ye
ni aratrnalann ortaya koymak zere faydalanmalarn i stiyordum.
Bu sylediim Avrupa'da, ABD'de, Avustralya'da, Hindi stan'da, Kara
yipler'de, rlanda'da, Latin Amerika'da, Afrika'nn baz yerlerinde ger
ekleti kukusuz. Afrika ve Hint aratrnalar syleminden kan can
landrc almalar, imtiyazszlarn tarihine ilikin zmlemeler, fe
minizm ile aznlk sylemlerindeki engin, yeni geli melere ek olarak,
smrgecilik sonras antropolojinin, siyaset biliminin, sanat tarihinin,
yazn eletirisini n, mzikolojinin ald yeni dzen :

arkiyatlk'n tm

bunlar sk sk etkilemi olmasndan tr mutluluk, vn duyuyo-

SONSZ

355

rum. Deerlendirebildiim kadaryla, Arap dnyasnda durum byle


deildir; ksmen almam, kullanlan metinlerden tr, hakl olarak
Avrupamerkezci bir kitap diye grlm olduu iin, ksmen de Musai
lam'n syledii gibi, kltrel olarak hayatta kalma sava zihinleri faz
lasyla igal ettii iin, Arap dnyasnda benimki gibi kitaplar, ''Ba
t "nn ya lehinde ya da aleyhinde tavr alan savunma hamleleri olarak
yorumlanyorlar, rettiklerinin faydasna balalmyor pek.
Buna karlk, kesinlii ve dnszl bayrak edinmi baz Arneri
kah ve ngiliz akademisyenlere gre

arkiyat/k (ve dier tm

al

malar m), tad hmanizma "kalnt"lanndan, kuramsal tutarszlkla


rndan, yetersiz, hatta belki de duygusal vekillik tutumundan tr, ye
rici eletiriler almay hak etmitir. Ne mutlu bana!

arkiyat/k

tarafgir

bir kitaptr, kuramsal bir makina deildir. Hi kimse, bireysel abann,


belli bir dzeyde, en derin anlamyla retilerneyecek bir dzeyde hem
egzantrik hem de Gerard Manley Hopkins'in anlad anlamda zgn ol
madn ikna edici bir biimde ortay a koymu deildir; hibiri aslnda
yekpare, yetkin ya da ka nlmaz olmasa da dnce dizgeleri nin, sy
lemlerin, hakimiyetierin mevcut olmasna ramen byledir bu. Bir kl
trel grng olarak arkiyatla duyduum ilgi, arkiyatln de
ikenliine, kestirilemezliine -Massignon ile Burton gibi yazariara
artc glerini, hatta ekiciliklerini kazandran bu iki zellie- daya
nr

(Culture and lmperialism'de [Kltr ve Emperyalizm]

1 993 'teki ha

linden sz ettiim emperyalizm kl tr konusunda da benzer ey geer


lidir). arkiyatlk zmlememde korumaya altm ey, arkiyat
lktaki tutarllk ile tutarszln bileimiydi, deyim yerindeyse arki
yatlktaki oyundu; bu bileimi, bu oyunu aktarmann tek yolu, kiinin
yazar ve eletirmen olarak kendisi iin, belli bir duygusal g tama
hakkn, etkilenme, fkelenme, arma, hatta holanma hakkn sakl
tutmasdr. Rosalind O'Hanlon ve David Washbrook ikilisi ile Gayan
Prakash arasndaki tartmada, Prakasl'n daha hareketli yapsalclk
sonras dn biiminin hakkn teslim etmek gerektiini dnme
min nedeni de budur.2 Ayn nedenden tr Homi Bhabha, Gayatri Spi
vak ve Ashis Nandy'nin, smrgeciliin yaratt, kirnileyin sersemteti
ci olabilen znel ilikilere dayal almalar t arkiyatlk gibi dizgele
rin kurduu insani tuzaklar karsnda kavray gcmze yaptklar
katkdan tr reddedilemeyecek almalardr.

arkiyatlkn

eletirel dnmlerine ilikin bu genel deerlendir

memi, beklenebilecei gibi kitabma ynelik en grltl tepkilerin


ykseldii topluluu, arkiyatlarn kendilerini anarak sonulandra

ARKlYATILIK

356

ca m . Benim

ncelikli hedef okurum

arkiyatlar deildi kesinlikle;

dier beeri bilimciler bir alann zel usulleri ile soy ktnn farkna
varsnlar diye arkiyatlarn uygulamalanna k tutmak istemitim.
"arkiyatlk" szcnn kendisi de, ok uzun zamandan beri bir
mesleki ihtisasa hasrediimi durumdadr; ben bunun uygulanmlarn,
genel kltrdeki, yazndaki, ideolojideki, hem toplumsal hem siyasal
tutum lardaki varln gstermeye altm. Birinden, arkiyatnn
yapt gibi arkh diye sz etmek, onu, diliyle, corafyasyla, tarihiyle
bilimsel incelemelerin malzemesi olan bir kii olarak nitelernek deildi
yalnzca: ou zaman, alt soydan bir insan imleyen kltc bir ifade
olarak kullanlyordu "arkl". Bunu sylemek, Nerval ile Segalen gibi
sanat larda "ark" szcnn, olaanst, ustalkl bir biimde egzo
tiklikle, byleyicilikle, gizemle, vaatle balantlandrldn yads
mak demek deildir. Ne ki ark, geni kapsaml bir tarihsel genelle

ark, arkl, arkiyatlk szcklerinin bu tr


kulJanmlarna ek olarak, arkiyat terimi de, Dou dilleriyle, tarihle

rneydi ayn zamanda.

riyle uraan geni bilgi sahibi aratrnacy, temelde akademik mte


hasss temsil eder hale gelmiti. Bununla birlikte, Albert Hourani'nin

1992 Mart nda, zamansz, zc lmnden birka ay nce bana yazd


gibi, kitabm, savmn vurucu gcnden tr (bunun iin beni kna
yamayacan sylyordu Hourani), "arkiyatlk" teriminin yansz
bir biimde kullanlmasn neredeyse olanaksz hale getirnek gibi talih
siz bir etki yaratmt; o kadar ki, bir svg terimi olup kmt "arki
yatlk". Hourani, gene de bu szc "snrl, fazlasyla yavan ama
geerli bir aratrula disiplini"ni betimlemek iin kullanmak zere al
koymak istediini syleyerek sonulandnyordu szleri ni.
Hourani,

arkiyatlk'a

ilikin

1979 tarihli, genelde ll kitap

eletirisi nde, kitaba ynelik itirazlarndan birini, ou arkiyat yazda


abartlar, rkl, dmanl seip alrken arkiyatln pek ok
arahrmaclk baarsn, beeri bilimsel baansn annay ihmal ettii
mi ne srerek dile getiriyordu. Hourani'ye gre, (anlmas

de rigueur

[zorunlu] Alman yazarlarn yan sra) Marshall Hodgson, Claude Ca


hen, Andre Raymond dahil sayd isimlerio hepsinin, insann bilgisine
gerekten katkda bulunduklar kabul edilmeliydi. Benim

arkiyat

lk ta sylediklerimle elimiyor bu, ama u farkla: Kolayca dahlama


'

yacak ya da kolayca gzard edilemeyecek bir tutumlar yapsnn syle


min kendisinde hkm srd konusunda srar ediyorum. Herhangi
bir yerde, arkiyatln kt, stnkr ya da her bir arkiyatnn a
lmasnda hep ayn biimi tayan bir ey olduunu iddia etmi dei-

S O N S Z

lim. Ama, arkiyatlar

foncasnn

357

emperyalist gle kurduu su or

taklnn zel bir tarihi olduunu, bunu konuyla ilgisiz saymann ha


yattan kopuk bir alimlik tutumu olacan sylyorum.
Dolaysyla, Hourani'nin savunmasn duygusal bakmdan payla
sam da, aslnda gereince anlaldnda arkiyatlk kavramnn, faz
lasyla aprak, her zaman vnlesi olmayan koullarndan bsbtn
ayr tutulup tutulamayaca konusunda ciddi kukular tayorum . U
rnek olarak bir Osmanl ya da Fabmi arivi mtehasssnn Hourani'
nin anlad anlamda arkiyat olarak dnlebileceini varsayyo
rum; ama, bylesi aratrmalann

bugn nerede, nasl gerekletirildii

ni, hangi destekleyici kurumlarla, arac kurulularla birlikte yapldn


gene de sormamz gerekir. Kitabm yaymlandktan sonra yazan birok
insan, anlalmas en zor, en dnyadan uzak aratrmaclar sz konusu
olduunda bile tam da bu sorular sordu; kimi zaman ykc sonular ge
tiren sorulard bunlar.
Bununla birlikte, arkiyatlk eletirisinin (hele benimkinin) hem
anlamsz olduu hem de tarafsz aratrmaclk dncesini bir biimde
ihlal ettii iddiasn yerleik klmaya ynelik kalc bir giriim de k
mtr ortaya. Kitabmda birka eletiri sayfas ayrdm Bemard Le

arkiyatlk'n yaymlanmasndan on
yazd Lewis, bunlann bazlan Islam and

wis'in balatt bir giriimdir bu.


be yl sonra bir dizi makale

the West (slam

ve Bat) adl bir kitapta topland. Bu kitabn temel b

J mlerinden biri, bana ynelik saldnlardan oluur; bu blm, bir bek


gayri ciddi, tipik arkiyat fonl ie koan blmleri n ve makalele
rin arasna sktnntr Lewis - sz konusu fornller, modernliin
Mslmanlar fkelendirdii, slamn hibir zaman din-devlet ayrmn
gerekletirnedii vb. gibi tm de ar genellemeci, birey olarak
Mslmanlar arasndaki, Mslman toplumlar arasndaki, Mslman
l ktaki gelenekler, alar arasndaki farkllklar neredeyse hi anlmak
szn dile getirilmi fornllerdir. Lewis bir anlamda kendine, benim
eletirimin asli zeminini oluturan arkiyatlar toncasnn szcl
grevini bitii iin, onun yolu yordam zerinde biraz daha durmakta
fayda var. Ne yazk ki Lewis'in fikirleri, fkeli, ftraten demokratiklik
ten uzak, iddet ieren bir slam dnyas karsnda Batl tketiciyi
uyank klnay i edinmi gibi grnen kk mrltieri ile taklititeri
arasnda da hayli revata.
Lewis'in yaratt laf kalabal, grnn ideolojik temellerini de
neredeyse her eyi yanl anlama konusundaki olaanst yeteneini
de gzden gizleyemiyor pek. Kukusuz, arkiyat soyunun bildik nite-

358

A R K YATI L I K

likleri bunlar; bu soyun kimi yeleri, baka Avrupal olmayan halkiann


yan sra Mslman halkiara da fiilen kara aldklarn drste kabul
leome cesaretine salipierdi hi deilse. Lewis'te yoktur bu. Gerei
arptarak, yanl benzetmeler kurarak ve ak ak ortaya koymad
birtakm yntemler gelitirerek Herler Lewis; bunlara o her eyi bilen
serinkanl yetke cilas n da -bilginlerin byle konutuunu sanyordur
eklemeyi unutmaz. Tipik bir rnek olarak, benim arkiyatlk eleti
rim ile klasik antika aratrnalarna ynelik varsaymsal bir saldr
arasnda kurduu benzetmeye bakalm; byle bir saldnda bulunmak,
aptalca bir edi m olur, der Lewis. yle olur elbette, ama arkiyatlk ile
He1enizm kesinlikle karlatr1amaz. arkiyathk, dnyann koca bir
blgesini betim1emeye ynelik, bu blgenin smrge fethine uramas
na elik eden bir giriimdir, Helenizmin ise ondokuzuncu ve yininci
yzynarda Yunanistan'n dorudan smrge fethine uramasy1a hi
bir i1gisi yoktur; ayrca arkiyathk sama duyuJan nefreti dile getirir,
He1enizm ise klasik Yunan'a duyuJan beeni yi.
Bunlara ek olarak, Arap aleyhtar, Mslman aleyhtan rk kliele
rin pek bol olduu (klasik Yunan'a ynelik herhangi bir saldnnn ise
sz konusu olmad) mevcut siyasal hal, Lewis'in tarihd, kastl si
yasal iddialar birer aratr11a sav biiminde sunmasn mmkn klar;
eski moda smrgeci arkiyatln en itibar edilmez ynlerini tama
myla koruyan bir uygulamadr bu.3 Dolaysyla Lewis'in almalar,
saf dnsel ortamdan ziyade, mevcut siyasal o rtam n bir parasdr.
Lewis'in yapt gibi, arkiyatln slamla, Araptarla uraan dal
nn bilimsel bir disiplin olduunu, bundan tr de rahatlkla klasik filo
lojiyle ayn kategoriye konabileceini ima etmek, akla aykr bir ey sy
lemektir; Bat eria ile Gazze'deki igalciler iin alan sraiHi Arapa
uzmanlarndan, arkiyatlardan birini Wilamowitz ya da Mornnsen gi
bi bilginlerle karlatrmak kadar abes olur bu. Lewis bir yandan slam
arkiyatln masum, gayretke bir aratrmaclk dah statsne indir
gemek, te yandan da arkiyatl, (ben ve baka biroklan gibi) arki
ya olmayanlarn eletiremeyecekleri bir biimde var olan, ok karma
k, eitlenen, teknik bir eymi gibi gsternek ister. Lewis'in buradaki
taktii, tarihsel deneyimin nemli bir ksmn rtbas etmektir. Syledi
im gibi, Avrupa'nn islama ynelik ilgisinin kayna merak deildir,
Hristiyanln karsndaki tektannc, kltrel ve askeri bakmdan zorlu
bir rakipten duyulan korkudur. Pek ok tarihinin gsterdii gibi, Avru
pa'nn ilk slam aratmaclan, Mslman gruhlarn tehdidini, Hristi
yanlktan dnlmesi tehdidini savuturmak iin yazan ortaa polemik-

S O N S Z

359

ileriydi. u ya da bu biimde, bu korku ve dmanlk bileimi, dnyann


imgesel, corafi ve tarihi olarak Avrupa ile Bat

karsnda konurolan

m bir ksmna -ark'a- ait olduu dnlen bir islama ynelik ilgide
(hem aratrmaclk-ii hem de aratrmaclk-d ilgide) bugne dein
srdrd varln.
slam ya da Arap arkiyatlna dair en ilgin sorunlar, ncelikle
byk bir inatla sregiden ortaa kalntlarnn bugn aldklar biim
lerdir, ikinci olarak da arkiyatlk ile onu reten toplumlar arasndaki
balantlarn tarihi ve sosyolojisidir. Szgelimi, arkiyatlk ile emper
yalist bilin aras nda olduu kadar arkiyatlk ile yaznsal imgelem
arasnda da gl

ittifaklar vardr.

Avrupa tarihinin birok dneminde

arpc olan ey, aratrmaclarn ve mtehassslarn yazdklan ile ozan


larn, romanclan n, siyasetilerin, gazetecilerin slam hakknda syle
d ikieri arasndaki traf ktir. Buna ek olarak, modern arkiyat aratr
macln ykselii ile ngiltere ve Fransa'nn kendilerine usuz bucak
sz Dou imparatorluklar kurmalar arasnda tuhaf (ama gene de anla
labilir) bir koutluk vardr - Lewis'in ele almay reddettii canalc nok
tadr bu.
ngilizlerin greneldemi klasik eitimi ile ngiliz mparatorluu
nun yaylmas aras ndaki balant Lewis'in dnebileceinden daha
karmak olsa da, modern filoloj i tarihinde, arkiyatlkta grlenden
daha bariz bir iktidar-bilgi koutluu yoktur. slam ile ark'a ilikin, s
mrge iktidarlarnn smrgeciliklerini gerekelendirmek zere kullan
dklan malumatta bilginin byk ksm, arkiyat aratrmaclk kay
nakldr: B irok yazdan oluan yeni bir alma,

Postcolonial Predicament4 (arkiyathk

Orientalism and the

ve Smrgeci lik Sonras Du

rum) bol miktarda belgeyle, arkiyat bilginin Gney Asya'daki s


mrge ynetimlerinde nasl kullanldn ortaya koyar. arkiyatlar
trnden blge aratrnaclar ile di leri bakanikiarna bal resmi
makamlar arasnda eni konu istikrarl bir mbadele srmektedir hala.
Ayrca, John Suchan'dan V .S. Nai paul'e dein birtakm yazarlarda bu
lunabilecek birok klie, rnein slam ve Arap ehvanilii, tembellii,
kadercilii, acmaszl , al ald, debdebesi klieleri, komu alan olan
akademik arkiyatln da temelinde yatan nkabullerdir. Tersine,
Hintbilim ve Sinoloji ile genel kltr arasndaki klie takas ise, kayda
deer ilikilerin, aktannalann varlna ramen, pek de verimli deil
dir. Keza, B atl Hintbilim ve Sinoloji uzmanlar iin geerli olan du
rum ile Avrupa'daki, Amerika'daki meslekten slam aratrnaclannn,
yaamlarn slam konusunu inceleyetek geiren, ama yine de slam di-

360

A R K Y ATILIK

ni He kltrn, beenmek yle dursun, sevmeyi imkansz bulan bir


ok aratrnacnn hali arasnda da pek bir benzerlik yoktur.
Lewis ile taklitilerinin yaptklar gibi, tm bu gzlemlerin "revata
olan davalar" sahiplenmekten baka bir ey olmadn sylemek, bir
takm sorular grmezden gelmek demektir. Szgelimi : Niin bunca ls
lam mtehasss, slam dnyasna dair planlar iktisadi smr, ege
menlik kurma ya da dorudan s3:ldn olan hkmetler iin dzenli bir
biimde danmanlk yapp, etkin bir biimde alt, almakta; niin
-bizzat Lewis gibi- bunca slam aratnacs, her eye karn ..klasik
lslan1 kltrnn tarafsz aratrmac ilgisinin nesnesi olabilecei baha
nesinin ardna sJnp modern Arap ya da slam halkianna saldrlar y
neltmeyi, gnll olarak grevinin bir paras sayyor? ABD'nin Kr
fezdeki gvenlik karlar konusunda bilgi verrnek zere dileri ba
kanl grevlisi olarak blgedeki sefaredere gnderHen ortaa slam
loncalar tarihi mtehassslarnn grnm, Lewis'in, klasik filolojiye
akraba olduu varsaylan alana atfettii eski Yunan sevdasn antra
cak herhangi bir ey sunmaz kendiliinden.
Dolaysyla, devlet iktidaryla girdii su ortakln yadsmaya her
zaman hazr olan slam ve Arap arkiyatl alannn, ok yakn za
mana dein, yukarda deindiim ittifakiara ilikin isel bir eletiriyi
asla retmemi olmas da, Lewis'in arkiyatla ynelik bir eletirinin
"anlamsz" olacan bildiren hayret verici beyan dile getirebilmesi de
artc deildir. Ayrca, birka istisnayla, kitabnn .. mtehasss
lar"dan toplad olumsuz eletirilerin ounun, tpk Lewis'inki gibi,
bir aristokratn mlknn kaba saba bir ekiyann tecavzne uray
n anlatan amiyane bir yk olup kmas da artc deildir. Gene bir
ka istisnayla, tarttm eyi (ki bu arkiyatl n yalnz ca ierii de
il, ilikileri, ittifaklar, siyasal eilimleri, dny a grdr de) ele al
maya aba gsterenler, sadece Sinologlar, Hint bilim ciler ve yeni etkile
re, ayrca arkiyatlk eletirisin in getirdii siyasal savlara kar hassas
gen nesil Ortadou aratrnaclar oldu. Bunu n bir rnei Harvard'dan
Benjamin Schwartz'dr; 1 982'deki Asya Aratrnalar Birli i bakanlk
konumasn, srf katlmad baz eletirilerimi tartmak iin deil , ay
n zamanda savlarm dnsel dzlemde honutlukla kar ladn gs
termek iin de bir vesile bilmiti Schwartz.
Eski nesil Arapaclarn, slam uzmanlarnn byk ksm, haksz
yere hakarete uramlk edasyla verdiler tepkilerini; onlar asndan,
kendi zerine dnmenin bir ikamesidir bu. Sanki eletiri kutsal aka
demik korunmuluklan karsnda izin verilemez bir tecavzmesilt

SONSZ

361

ne, "kara almak", "leke srmeku, "onur knc neriyat" gibi deyiler
kuJJanyor ou. Lewis sz konusu olduunda, ortaya atlan savun_ma
bariz bir samimiyetsizlik tar; zira Lewis, Amerikan Kongresinde,
Commentary'de ve baka yerlerde, Arap davasna (ve dier davalara)
kar arkiyatlarn oundan daha ateli bir siyasal tarafgirlik sergile
mitir. Dolaysyla, Lewis'e verilecek cevap, alannn uonur"unu savu
nurnu gibi davranrken yapp ettiklerinin siyaset ile sosyoloji asn
dan ne demeye geldiine ilikin bir aklamay iermelidir; sz konusu
savunm ann, mtehasss olmayan okuru yanl ynlendirnek zere d
zenlenmi ideolojik szde hakikatleri ieren, zenle sslenmi bir hap
olduu da yeterince aktr.
Szn ksas, slam ya da Arap arkiyatl ile modern Avrupa kl
tr arasndaki iliki, yaam her arkiyaty, her arkiyat geleneini
ya da arkiyatlar tarafndan yazlm her eyi listeleyip, bunlar yoz,
deersiz emperyalizm biimleri diye niteleyerek bir araya ymakszn
da incelenebilir. Benim yapum da byle bir ey deildi kesinlikle.
arkiyatln bir komplo olduunu sylemek ya da "Bat"nn kt ol
duunu iddia etmek gaflettir: Bu iddialarn her ikisi de, Lewisin ve m
ritlerinden Irakl gazeteci-yazar Kanan Makiya'nn bana ykleme cre
tini gsterdikleri ahmaklklar arasnda yer alyor. te yandan, aratr
mac olsun olmasn insanlarn ark hakknda yazar, dnr ve konu
urken iinde bulunduklan kltrel, siyasal, ideolojik ve kurumsal er
eveleri gzard etmek de ikiyzllk olur. Daha nce de sylediim
gibi, unu anlamak son derece nemli: Batl olmayan, saduyulu bunca
insann arkiyatla kar kmasnn nedeni, modern arkiyatlk
syleminin, hakl olarak, kklerini bir smrgecilik anda bulan bir
iktidar sylemi olarak alglanmasdr (bu sylem, yaknlarda yaplan
kusursuz bir sempozyumun, Colonialism and Culture'n5 [ Smrgeci
lik ve Kltr] konusuydu). Temelde slamn yekpare, deimez, dolay
syla gl yerel karlar adna "uzman .. lar tarafndan pazarlanabilir ol
duu kabulne dayanan bu tr bir sylemde, Mslmanlar, Araplar ya
da insanlktan dianm dier alt kademedeki halklar, kendilerini insan,
onlar gzlemleyenleri de salt aratnnac sayamazlar. En nemlisi de,
bu halklar, modern arkiyatln syleminde ve bu sylemin Amerika
yerlileri ile Afrikallar iin oluturulmu benzer bilgi alanlarndaki kop
yalarnda, aratnnac tarafszl kurnacasn srdrmek adna kend i
lerininki gibi dnce dizgelerinin kltrel balamn yadsmaya, rt
bas etmeye ya da arptmaya ynelik mzminlemi bir eilim grrler.

A R K I V A T I L I K

362

II
Lewis'in gr trnden giiler revata olsa da, son on be ylda yal
nzca bunlarn ortaya ktn ya da glendiini iddia edecek deilim.
Evet, Sovyetler Birlii'nin dalmasndan sonra, ABD'deki baz aratr
maclar ile gazetec ilerin arklatr lm bir slam da yeni bir ktlk im
paratorluu bulma telana dtkleri dorudur. Buna bal olarak,
elektronik ve hasma dayal iletiim aralar, slam ile terri zmi, Arap
lar ile iddeti ya da ark ile zorbal bir araya getirip kaynatran alal
tc klielere bouldu. Ayrca, Ortadou ile Uzakdou'nun eitli yerle
rinde, yerlici dine ve ilkel milliyetilie geri dnld (bunun zellikle
tats z grnmlerinden biri, ran 'n Salman Rushdie iin kard, hala
geerli fetvadr). Ne ki resmin btn bundan ibaret deil. Bu deneme
nin kalan ksmnda, yeni aratrna, eletiri, yorumlama eilimlerinden
sz etmek istiyorum. Bunlar, kitabnn temel ncllerini benimsernek
le birlikte,

arkiyatlk'n

ok tesine geiyorlar; bunu da, tarihsel de

neyimin karmakl duygumuzu zenginletirecek bir biimde yap


yorlar kanmca.
Sz konusu eilimlerin hibiri bir anda ortaya kmad kukusuz; ke
za, tam anlamyla yerleiklik kazanm bilgiler, uygulamalar mertebesi
ne ulam da deiller. Dnyann genel hali, hem insan kararszla d
ren kkrtcln hem de ideolojik ykn, kaypakln, gerilimini,
deikenliini, hatta lmclln koruyor. Sovyetler Birlii'nin da
lm olmasna, Dou Avrupa lkelerinin siyasal bamszla kavu
mu olmalarna ramen, iktidar ve egemenlik kalplan tedirgin edici bir
aklkla sryor. Bir zamanlar romantik, hatta duygusal bir deyile

Unc Dnya diye anlan Gney yanmkre, bir bor tuzana yakalanm, dzi nelerce derme atma ya da rabtasz paraya blnm, son
on-on be ylda giderek artan yoksulluk, hastalk, azgelimilik sorun
larna boulmu durumda. Smrgelikten kurtulma, bamszlk kazan
ma iini stlenen kari zmatik nderler ve Balantszlar hareketi ortadan
kalkt. Korku verici bir etnik atma ve yerel sava kalb, drt bir yana
yayld gene; ackl Bosna rneinin de gsterdii gibi, Gney yanm
kreyle snrl olmayan bir kahptr bu. Orta Amerika, Ortadou ve As
ya gibi yerlerde, ABD ile ardndaki babozuk, skntl, henz biriee
memi Avrupa, egemen g olmay srdryor hala.
Dnya sahnesinin mevcut durumuna ilikin aklamalar, kltrel ve

..

SONSOZ

363

siyasal bakmdan bu salneyi kavramaya ynelik giriimler, dikkat eke


cek kadar arpc biimler alarak kt ortaya. Kktendincilie yukarda
deindim. Bunun laik edeerleri, farkl kltrler ve uygarlklar arasn
daki kkl ayrmn (hatal olarak, her eyi kapsad dnlen bir ay
rmdr bu) zerinde duran kurarnlar ile milliyetilie geri dntr. Sz
gelimi, yakn zamanlarda Harvard niversitesinden Profesr Samuel
Huntington, inandnclktan uzak bir iddia att ortaya; iddiasna gre,
Souk Savataki kutuplamann yerini "uygarlklar atmas" dedii
ey almtr. Bu tez, birtakm baka uygarlklarn yan sra Bat, Konf
ys ve slam uygarlklarnn geirimsiz blmeler gibi olduklar, yeleri
nin tek derdinin de dta kalan herkesi kendilerinden uzak tutmak olduu
nclne dayanr. 6
Manta aykr bir tezdir bu; zira modern kltr kuramndaki en b
yk ilerlemelerden biri, kltrlerin melez.. heterojen olduklarnn nere
deyse herkes tarafndan kabul edilmi olmasdr. Kltr ve Emperya
lizm de gstermeye altm gibi, kltr ve uygarlklar yle sk bir
karlkl iliki ve birbirine ballk a iinde yer alrlar ki, bunlarn
zelliklerine ilikin her btnsel ya da yaln betimleme eksik kalr. B
yk lde bir ideolojik kurmaca olarak gndeme getirilmesi bir yana,
"Bat uygarl "ndan nasl sz edilebilir ki bugn? Byle bir kurmaca,
bir avu deer i] e fiJarden tr bu uygarln ayn bir stnle sahip
olduunu ima eder; oysa sz konusu deerlerin, fikirlerio hibiri, Bat
uluslanna imdiki kank kimliklerini kazandran fetihlerin, glerin,
yolculuklarn, halk kaynamalannn tarihi dnda pek bir anlam ta
maz. Bu, gnmzde sorunlu bir fetihler ve kymlar tarihinin yan sra
kukusuz nemli kltrel ve siyasal baarlar da paylaan farkl rkla
rn ve kltrlerin oluturduu muazzam bir palimpsest olarak tasvir edi
lebilecek olan AB D iin geerlidir zellikle. arkiyatl1k'n dolayh ile
tilerinden biri de uydu: Kltrler ile halklar zorla ayr, farkl soylara
ya da zlere blen her giriim, bunun getirdii yanl temsiJieri. tahrif
leri ortaya koymakla kalmaz, anlama yetisinin "ark" ya da "Bat" gibi
eyler retmek zere iktidarla nasl bir su ortakl kurduunu da gz
ler nne serer.
Huntington ve onun ardnda da zafer sarhou olmu bir Bat gelene
inin Francis Fukuyama gibi kurarnc ve savunucular kamu bilinci
zerindeki etkilerini byk lde kaybettiler. Belirtileri Paul Johnson
rneinde aka grld gibi, eskinin solcu aydnlar, bugnn de
yozlam toplum ve siyaset polemikileridir bunlar. Johnson, kesinlik
le marjinal bir yayn olmayan New York Times Magazin e in 1 8 Nisan
'

'

364

ARK YAT JLIK

993 tarihli saysnda, "Smrgeciliin Dn - Tam da Vaktinde ..

balkl bir denemesini yaymlatt; denemenin ana fikri, "uygar ulus


lar"n, "uygar yaamn en temel koullan nn ortadan kalkt" nc
Dnya lkelerinin yeniden smrgeletirilmesini stlenmesi, bunu da
bir vekalet sistemi araclyla gerekletirnesi gerektiiydi. John
son'nki, dpedz bir ondokuzuncu yzyl smrge modelidir: Avrupa
h larn, ticarette kar edebilmek iin, siyasal dzen getirmek zorunda ol
duklarn syler.
Johnson'n savnn, ABD siyaset reticilerinin almalarnda, med
yada ve tabii ki Ortadou, Latin Amerika ve Dou Avrupa'da mdaha
leeiliin i srdren, bunlarn dnda zellikle de Rusya ile eski Sovyet
cumhuriyetlerine ynelik siyasetinde aka misyonerlik gden ABD
d siyasetinde pek ok rtk yansmas oldu. Ne ki nemli olan nokta,
kamu bilincinde, pek zerinde durulmayan ama ciddi bir gediin al
m olmasdr; arkiyatlk sisteminin bir paras olduu eski Bat ha
kimiyeti fikri ile yeni fikirler arasndaki bir gediktir bu. Sz konusu ye
ni fikirler, imtiyazsz, elverisiz koullarda yaayan cemaatlerde ve ge
ni bir aydn, akademisyen, sanat kesiminde rabet grmtr. Alt ka
deme halklarn -eskinin smrgeletirilmi, kleletirilmi, bastrlm
halklarnn- artk yalnzca eski kuak Avrupal ya da Amerikal erkek
ler asndan suskun ve nemsenmez olduu, ok arpc bir biimde
grlyor. Kadnlann, aznlklann, marjinalterin bilincinde, dnya a
pnda genel dnme biimini etkileyecek kadar gl bir devrim ger
ekleti. 1 970'lerde, arkiyat/k zerinde alrken, byle bir eyin
gerek1eeceini bir lde seziyordum; ama artk durum, aratnnaya
dayal, kuramsal kltr incelemelerine ciddiyelle eilen herkesin dik
katini ekecek kadar arpc bir biimde ortada.
ki kapsaml akm ayrt edilebilir: Smrgecilik-sonras (post-colo
nialism) dncesi ile post-modernizm. Bunl ardaki "sonras" szc
ve "post" neki, "tesine geme" anlamna gelmez pek, daha ziyade Ella
Shohat'n smrgecilik-sonrasna iliki n ufuk ac makalesinde ortay a
koyduu gibi " srek lilikler ile kesintiler" e iaret eder, "ama vurgulanan
ey, bir 'te deil, eski smrgeci uygulamalarn yeni halleri, yeni bi
imleridir."7 Smrgecilik-sonras dncesi de post-modernizm de,
1980'lerdeki birbiriyle balantl ura ve sorutunna konulan biimin
de kt ortaya; pek ok durumda, birer ncel olarak arkiyat/k trnden almalan gznnde bulundurdu her ikisi de. Bu yazda, bu iki te
rimi kuatan, kimisi sz konusu ifadeterin tireli mi tiresiz mi yazlmas
gerektii meselesine kadar uzanan geni terninoloji tartmaianna de-

S O N S Z

365

inmek olanaksz. Dolaysyla burada yaplacak i, u rneklerden ya da


gln deyilerden sz etmek deil, 1978'de yaymianm bir kitap a
sndan bakldnda 994'te bu kitab hala bir lde tartmalara dahil

eder gibi grnen sz konusu akmlar ile abalar bir yere yerletirmek.

Yeni siyasal, iktisadi dzene ilikin en zorlu almalarn ou,


Harry Magdoffun yakn tarihli bir makalesinde "kreselleme" diye ni
teledii bir sistemle uramtr; bu sistem, kk bir mali sekinler
grubunun, rn ve hizmet fiyatlann iirerek, zenginlii (genellikle
Batl olmayan dnyadaki) dk gelir kesimlerinden yksek gelir ke
simlerine doru yeniden datarak gcn tm dnyaya yaymasn sa
lanu bir sistemdir.8 Buna kout olarak, Masao Miyoshi ile Arif Dir
lik'in teknik bir dille tarttklan yeni bir ulustesi dzen dncesi do
mutur; bu dzende devletlerin snrlar yoktur artk, emek ile gelir yal
nzca kresel yneticilere tabidir, Gneyin Kuzeye bamhl bak
mndan smrgecilik yeniden ortaya kmtr. 9 Miyoshi de Dirlik de,
Batl akademisyenlerin okkltrllk ve "smrgecil ik-sonras" gibi
konularla ilgilenmesinin, aslnda, kresel iktidarn getirdii yeni ger
eklikler karsnda kltrel ve dnsel bir ka olabileceini gster
meye alr. Miyoshi'ye gre "bize gereken", kltrel aratrnalar ve
okkltrllk gibi yeni alanlardaki .. liberal kendini kandrmacalar"la
rneklenen "pedagojik areler aramaktansa, siyasal ve iktisadi durumu
ciddiyetle gzden geirmektir." (s. 75 1 )
Ne ki, bu uyarlar ciddiye alsak bile (ciddiye almamz da gerekir za
ten), bugn hem post-modemizme hem de bunun hayli farkl bir karl
olan smrgecilik -sonrasna ilgi duyulmasna neden olan salam bir

tarihsel deney im zemin i vardr. Aralarndaki farkl lk dnlrse: Her


eyden nce, post-modernizmde ok daha gl bir Avrupamerkezci

eilim geerlidir; bunun yan sra, yerel ile olums al n, ayrca neredeyse
ss unsur u halin e gelen tarihi n hafifl iinin , pasti in, hepsinden nem lisi

tketim dk nl nn zerinde duran kuramsal, estetik vurgunun bas


kn l sz konus udur. Smrgecil ik-sonrasna ilikin ilk almalar,

Anwar Abdel Malek, Samir Amin , C.L.R . James gibi sekin dnrler
tarafndan ortaya kondu; bunlan n hemen hepsi, ya tamamlanm bir si
yasal bams zlk ya da henz tamamJanmam bir zgrleme tasars
konumu ndan hareketle gerekletirilmi , egemenlik ile denetime ilikin
aratrnalara dayanyordu. Oysa, en nl ileyi belirleyici saptamalar
dan birine (Jean-Franois Lyotard'nkine) gre post-modernizm, byk
zgrleme, aydnlanma anlatlarnn ortadan kalk zerinde durur; ilk
kuak smrgecilik-sonras sanatlar ve aratrnaclannn yaptklar

366

A R K I YATI L I K

almalarn ounun ardndaki vurgu ise, bunun tam tersidir: Fiilen


gerekletirilmeleri imdilik askya alnm, ertelenmi ya da nlenmi
olsa bile, byk aniatlar srmektedir. Smrgecilik-sonras ile post
modernizmin greli ayr l klarn belirleyen ncelikli tarihi ve siyasal
artlar arasndaki bu canalc farkllk, iki akm arasnda ("byl ger
ekilik" teknii gibi) birtakm alamalar olsa da, birbirinden hepten
farkl yaklamlar, sonular yaratr.
1 980'lerin balarndan beri son derece arpc bir art gsteren s
mrgec ilik-sonras almalarnn en iyilerinin ounda, yerel, blge
sel, olumsal olann pek fazla vurgulanmadn ne srnek yanl olur
kanmca: Byle bir vurgu var, ama bana yle geliyor ki, smrgecilik
sonras genel yaklam, ok ilgin bir biimde, evrensel bir ilgiler be
ine balanmtr; bu ilgilerin tm de zgrlemeyle, tarih ile kl tre
ynelik revizyonist tutumlarla, yeniden gndeme gelen kuramsal mo
dellerin, biemierin yaygn ku11anmyla ba ntldr. Ba eken motif
lerden biri, tutarl Avrupamerkezc ilik ve ataerkillik eletirisi olmutur.
1 9 80'lerde ABD ve Avrupa niversitelerinde renciler ile retim
yeleri ayn direkenlikle, temel mfredat denen eyin akademik odai
n, kadnlarn, Avrupal olmayan sanatlar ile dnrlerin, imtiyazsz
larn yazlann da ierecek ekilde geniletmek iin aba harcadlar.
Buna, uzun zaman klasik arkiyatlarn ve dier aJanlardaki edeerle
rinin tasarrufunda kalm olan blge aratrnalan yaklamnda nemli
deiikliklerin ortaya kmas elik etti. Antropolojide, siyaset bilimin
de, yaznda, sosyolojide, hele hele tarihte, kaynaklara ilikin geni

erimJi bir eletiri getiril mesinin, kuramn ortaya konmasnn , Avrupa


merkezci bak asnn yerinden edilmesinin etkileri hissedildi. Belki
de en parlak yeniliki almalar, Ortadou aratrmalan alannda de
il, Ranajit Guha nderliindeki bir grup ilgin aratrnac ile incele
meciden oluan Subaltem [imtiyazsz Grup] Aratrnalar topluluu
nun ortaya kmasyla birlikte Hintbilim alannda gerekletirildi. Ta
rihyazmnda bir devrim yaratmak gibi bir amac vard bu toplu Juu n;
yakn hedef ise, Hint tarih inin yazmn mill iyeti sekinleri n egemenli

inden kurtarmak, bu tarihe kent yoksullar ile krsal kesimde yaayan


kitlelerin tadklar nemli rol iade etnekti. Akademik yn ar ba
san bylesi almalann kolaylkla "ulustesi" yeni-smrgeciliin sa
fna katldklar n, su orta olduklarn sylemek yanl olur. Gelecek

teki tuzaklara ilikin uyanlar getirirken baanlan kaydetmeye, kabul et


meye de gereksinimimiz var.

Benim iin zellikle ilgin olan ey, smrgecilik-sonras dnce-

S O N S Z

367

sinin corafyann sorunlarna uzan biimiydi. Ne de olsa arkiyat


lk, yzyllarca Dou'yu Bat'dan ayran kapanmaz bir uurum olduu
na inanlm eylerin yeniden deerlendirilmesi zerine kurulu bir a
lmadr. Daha nce de sylediim gibi, amacm farkll ortadan kal
drmak deildi; insanlar arasndaki ilikilerde kltrel farklar gibi ulu
sal farklarn da kurucu bir rol oynadn kim yadsyabilir ki? Farkll
n dmanl, donmu ve eylemi bir kart zler beini, bu eyler
zerine kurulmu bir muhalif bilgiler btnn ima ettii dncesine
kar knakt amacm. arkiyatlk1ta ulanaya altm ey, nesil
ler sren dmanlklann, savan, emperyalist denetimin kkrtcs
olan ayrlmalar, atmalar kavramann yeni bir yolunu bulmakt. Kal
d ki, smrgecilik-sonras aratrnalarndaki en ilgin gelimelerden
biri, mecelle haline gelmi kltrel rnleri, yerlerinden etmek ya da
gnah keisi yapmak zere deit bunlar ikili efendi-kle diyalektii
nin bir deikesine hapsetmenin tesine geerek baz kabullerini yeni
den incelemek zere yeniden okumakt. Kukusuz, Rushdie'nin Mid
night's Children' (Geceyars ocuklar) gibi artc bir ustala sahip
romanlar, C.L.R. James'in anlatlarn, Aime Cesaire ile Derek Wal
cott'n iirlerini okumak da benzer bir etki yaratmtr; bu tr yaptlarn
cretkar yeni biimler bulma konusundaki baarlar, esas olarak tarih
sel smrgecilik deneyiminin yeniden ele geirilerek canlandrlmasn
dan ve yeni bir paylama estetiine, sk sk da akn bir yeniden dillen
dinneye dntrlmesinden geliyordu.
1 980'lerde Field Day (Hasat Gn) adl bir topluluk kuran bir grup
sekin iriandal yazann almalarnda da benzer bir gelime grlr.
Yaptlarndan hazrlanan bir sekinin nsznde, kendileri hakknda
unlar sylenir:
(Bu yazarlar) Field Day'in, (rlanda Cumhuriyeti ile Kuzey rlanda arasnda
ki) mevcut durumun hem belirtisi hem de nedeni olan yerleik gre, sylenle
re, klielere ilikin zmlemeler reterek, halihazrdaki bunalmn giderilme
sine katkda bulunabileceine, bulunmas gerektiine inanmaktadrlar. Anaya
sa!, siyasal dzenlernelerin kmesi, bunlann bastrmak ya da snrlamak zere
tasarlandklan iddetin yeniden alevlenmesi, bunalmn zmlenmesini, Ku
zey rlanda'da Cumhuriyettekinden daha acil bir gereklilik haline getirdi ...
Bundan tr topluluk, (Seamus Heaney'nin iirlerinden, Seamus Deane'in de
nemelerinden, Brian Friel ile Tom Paulin'in oyunlanndan oluan etkileyici bir
diziye ek olarak) bir kitapklar dizisiyle balayacak bir yayn programn y
rtmeye karar verdi; bu dizide, rlanda sorununun doasn kefedebilmek, bu
nun sonucunda da sorunla yzlernek asndan imdiye dein kaydedilenden
daha byk bir baannn salanabilecei dnld. o

368

ARK YATILIK

Tm bu eletirel, aratrmaya dayal almalar selinin merkezinde,


bir zamanlar halklar ile kltrlerin corafi aynlna dayal olan tarihsel
deneyimlerin yeniden dnlmesi, yeniden dillendirilmesi fikri yer
alr. Bu sylediim, sadece rnek anlacak olursa, Amiel Alealay'n
Beyond Arabs and Jews: Remaking Levantine Culture nda (Araplar ile
Yahudilerin tesinde: Dou Akdeniz Kltrnn Yeniden Yapm),
Paul Gilroyn The Black Atlantic: Modemity and Double Conscious
ness'nda (Kara Atlantik: Modernlik ve ifte Bilin), Moira Ferguson'n
'

Subject to Others: British Women Writers and Colonial Slavery,

1670-

1 834'unda (Bakalarna Bamllk: ngiliz Kadn Yazarlar ve Smr


gelerde Klelik, 1 670- 1 834) bul unabilir. 1 1 B u almalarda, eskiden
yalnzca bir halka, cinsiyete, rka ya da s nfa has olduuna inanlan
alanlar, bakalarn da ie katacak ekilde yeniden incelendi, ortaya
kondu. Uzun zaman Araplar ile Yahudilerin sava alan olarak temsil
edilen Dou Akdeniz, Alealay'n kitabnda, bu iki halk iin ortak bir
Akdeniz kltr olarak kar ortaya; Gilroy'a gre benzer bir sre, es
kiden temelde Avrupa'nn kulland bir geit olarak dnlen Atlas
Okyanusunun alglann da deitirir, hatta iftletirir. Ferguson da,
ngiliz kle sahipleri ile Afrikal kleler arasndaki dmanlk ilikisini
yeniden incelerken, beyaz kadn beyaz erkekten ayran, sonuta Afri
ka'da yeni alaltma biimleri, yeni knlmalar yaratan daha kannak bir
kal b n plana kartarak grlmesini salar.
Daha pek ok rnek verebilirdim. Ancak, unlan syleyerek ksaca
baiayacam szm: Bir kltrel, siyasal grng olarak arkiyat
la duyduum ilginin balang nedeni olan husumetler, hakszlklar
hala var olsa da, artk hi deilse bunlarn ezeli-ebedi bir dzeni deil,
sonu ya da en azndan ksmen hafiflernesi yakn olan tarihsel bir dene
yimi temsil ettikleri yolunda bir genel kabul de var. Dnce zerinde
ki, insan ilikileri zerindeki emperyalizm zincirlerinin etkisini azalt
maya ynelmi youn, yeni bir yorumlama biimi ile aratrma girii
minin ve olaylarla dolu son on be yln salad mesafeden dnlp
bakldnda, arkiyatlk, hi deilse, kukusuz "Bat" ile .. Dou"da
birlikte sren mcadelede aka saf tutma erdemine sahip oldu.
E.W.S.

New York
Mart 1 994

Notlar

GR
1 . Thierry Desjardins, Le Martyre du Liban, Paris, Plon, l 976: 14.
2. K.M. Panikkar, Asia and Wesern Dominance, Londra, George Alien &
Unwin, 959.
3. Denys Hay, Europe: The E1nergence of an Idea, Edinburgh, Edinburgh
University Press, 968 (2. basm).
4. Steven Marcus, The Other Victorians: A Study of Sexuality and Pomog
raphy in Mid-Nineteenth Century England, New York, Bantarn Books, 967
(ilk basm 1 966): 200- 9.
5. Bkz. benim, Criticism Between Culure and System, Cambridge, Mass.,
Harvard University Press (baslacak).
6. zellilde bkz. Noam Chomsky, American Power and the New Manda
rins: Histarical and Political Essays, New York, Pantheon Books, 1969; For
Reasons of State, New York, Pantheon Books, 973.
7. Walter Benjamin, Passagenwerkten; alntda kullanlan kitap Charles
Baudelaire: A Lyric Poe in the Era of High Capitalism, ev. Harry Zohn,
Londra, New Left Books, 973: 7 ; Trkesi "Charles Baudelaire. Kapitaliz
min Ykseli anda Bir Lirik air", Pasajlar, ev. Ahmet Cemal, stanbul,
Yap Kredi Yaynlan, 995: 44.
8. Harry Bracken, "Essence, Accident and Race", Hermahena 6, K
973: 8 -96.
9. Yaymianm sylei, Diacritics 6, no. 3, Gz 1 976, 38.
o. Raymond Williams, The Long Revolution, Londra, Chatto & Windus,
96 : 66-7.
. Benim, Beginnings: lntention and Method, New York, Basic Books,
975.
2. Louis Althusser, For Marx, ev. Ben Brewster, New York, Pantheon
Books, 969: 65-7.
3. Ray mond Schwab, La Renaissance orientale, Paris, Pay ot, 950; Jo
hann W. Fck, Die Arabischen Studien in Europa bis in den Anfang des 20.
Jahrhunderts, Leipzig, Otto Harrassowitz, 955; Dorothee Metlitzki, The
Matter of Araby in Medieval England, New Haven, Conn., Yale University
Press, 977.
4. E. S. Shaffer, "Kuhla Khan " and the Fall of Jerusalem: The Mythologi
cal School in Biblical Criticism and Secular Literature, 1770- /880, Cambrid
ge, Cambridge University Press, 975.
5. George Eliot, Middlemarch: A Study of Provincial Life, Boston, Ho.

A R K Y AT I L I K

370

ughton Mifflin Co., 956 (ilk basm 872): 64.


6. Antonio Gramsci, Tle Prison Notebooks: Selections, ev. ve yay. haz.
Quintin Hoare ile Geoffrey Noweli Smith, New York, International Publis
hers, 1 97 : 324. Hoare ile Smith'in evirisindeki eksik blm iin bkz.
Gramsci, Quaderni del Carcere, yay. haz. Valentino Gerratana, Torino, Eina
udi Editore, 1 975, 2: 363; Trkesi Hapishane Defterleri, ev. Adnan Cem
gil, Istanbul, Belge Yaynlar, 986 (2. basm).
7. Raymond Williams, Culture and Society, 1780- 1950, Londra, Chatto &
Windus, 1 958: 376.

Birinci Blm
ARKIYATILIGIN ETKINLK ALANI

1 . Arthur James Balfour'un A vam Karnarasndaki konumasi ndan alnan


bu ve nceki alntlar iin bkz. Byk Britanya, Parliamentary Debates
(Avam Kamaras), 5. ser., 1 7, 9 0: l 40-46. Aynca bkz. A.P. Thomton, The
bnperial Idea and /ts Enemies: A Study in British Power, Londra, MacMilJan
& Co., 1 959: 357-60. Balfour'un konumas Eldon Gorst'un Msr siyasetinin
bir savunusuydu; buna ilikin bir tartma iin bkz. Peter John Dreyfus Melli
ni, "Sir Eldon Gorst and British Imperial Policy in Egypt", yaymlanmam
doktora tezi, Stan ford U ni versitesi, 97 1 .
2. Den is Judd, Balfour and the British Empire: A Study in lmperial Evoluti
on, 1874-1932, Londra, MacMillan & Co., 1 968: 286. Aynca bkz. s. 292: Bal
four'un Msr'dan -ironi yapmakszn- .. bamsz bir ulus" olarak sz edii ol
sa olsa 926 tarihli.
3. Evelyn Baring, Lord Cromer, Political and Literary Essays, 1908-19/3,
Freeport, N.Y., Books for Libraries Press, 1969 (ilk basm 9 3): 40, 53, 2- 4.

4. A.g.e. : 7 1 .
5. Roger Owen, .. The Influence of Lord Cromer's Indian Experience on
British Policy in Egypt 1 883- 907", Middle Eastem Affairs, Number Four: St.
Antony's Papers Nu1nber 17, yay. haz. Albert Hourani, Londra, Oxford Uni
versity Press, 965: 109-39.
6. Evelyn Baring, Lord Cromer, Modern Egypt, New York, Macnillan
Co., 908, 2: 1 46-67. ngiltere'nin Msr politikas hakknda Cromer'in gr
ne tamamyla ters den, ngiliz kkenli bir gr iin bkz. Wilfrid Scawen
Blunt, Seeret History of the English Occupation of Egypt: Being a Personal
Narrative of Events, New York, Alfred A. Knopf, 1 922. Msr'n ngiliz yne
timine kar kna ilikin deerli bir tartma iin bkz. Mounah A. Khouri,
Poetry and tle Making of Modern Egypt, 1882-1922, Leiden, E.J. Brill, 1 97 1 .
7. Cromer, Modern Egypt, 2: 64.
8. Aktaran John Marlowe, Cromer in Egypt, Londra. Elek Books, 970:

27 1 .
9. Harry Magdoff, "Colonialism ( 1763-c. 1 970)", Encyclopaedia Britanni
ca, 1 974 ( 5. basm): 893-4. Aynca bkz. D.K. Fieldhouse, The Colonial E1npi-

NOTLAR

371

res: A Comparative Survey from the Eighteenth Century, New York, Delacorte
Press, 1967: 78.
lO. Aktaran Afaf Lutfi al-Sayyid, Egypt and Crotner: A Study in Anglo
Egyptian Relations, New York, Frederick A. Praeger, 1969: 3 .
1 . Ian Hackingin deyii, The Etnergence of Probability: A Plilosophical
Study of Early Ideas About Probability, lnduction and Statistical lnference,
Londra, Cambridge University Press, 975: 17.
2. V .G. Kieman, The Urds of Human Kin d: Black Man, Yellow Man, and
White Man in an Age of Empire, Boston, Little, Brown & Co., 969: 55.
1 3. Edgar Quinet, Le Genie des religions, CEuvres cotnpletes, Paris, Pagu
erre, 1 857: 55-74.
14. Cromer, Political and Literary Essays: 35.
5. Bkz. Jonah Raskin, The Mythology of lmperialistn, New York, Random
House, 97 1 : 40.
6. Henry A . Kissinger, American Foreign Policy, New York, W. W. Nor
ton & Co., 1 974: 48-9.
7. Harold W. Glidden, "The Arab World", American Journal of Psychi
atry 28, no. 8, ubat 972: 984-8.
8. R.W. Southem, Westem Views of Islam in the Middle Ages, Cambrid
ge, Mass., Harvard University Press, 962: 72. Aynca bkz. Francis Dvomik,
The Ecumenical Councils, New York, Hawthom Books, 96 l : 65-6: "Belli

bal niversitelerde branice, Yunanca, Arapa ve Kalde dili retiminin ve


rilecei krslerin kurulmas gerektiini syleyen onbirinci kanun zellikle il
gintir. neri, Araplan dinlerinden dndrmenin en iyi yolunun Arapa
renmek olduunu savunan Raymond Lull'a aitti. Yasa, ark dillerini retecek
pek az retmen olduu iin neredeyse tmden atl kaldysa da, bu yasann
kabul edilmesi Baudaki mi syonerlik dncesinin gelimesine delalet eder.
X. Gregor oktandr Moollan Hristiyan yapmak istiyordu; Fransisken rahip
ler de, misyonerlik uralan srasnda Asyann derinliklerine szp sokulmu
lard. Bu umutlar gereldemese de, misyonerlik ruhu gelimeye devam etti."
Aynca bkz. Johann W. Fck, Die Arabischen Studien in Europa his in den
Anfang des 20. Jahrhunderts, Leipzig, Otto Harrossowitz, 955.
1 9. Raymond Schwab, La Renaissance orientale, Paris, Payot, 1 950. Ayn
ca bkz. V.- V. Barthold, La Decouverte de l'Asie: Histoire de /'orientalisme en
Europe et en Russie, ev. B . Nikitine, Paris, Payot, 947; Theodor Benfey,

Geschichte der Sprachwissenschaft und Orientalischen Philologie in Deutsc


hlan dn ilgili blm, Mnih, Gottafschen, 1 869. retici bir kartlk iin
bkz. James T. Monroe, Islam and the Arabs in Spanish Scholarship, Leiden,
E.J. Brill, 1 970.
20. Victor Hugo, lEuvres poetiques, yay. haz. Pierre Albouy, Paris, Galli
mard, 1 964, : 580.
2 1 . Jules Mohl, Vingt-sept ans d'histoire des etudes orientales: Rapports
faits a la Societe asiatique de Paris de 1840 tl 1867, 2 cilt, Paris, Reinwald,
879-80.
22. Gustave Dugat, Histoire des orientalistes de l'Europe du XJJe au XJXe

A R K I Y ATI LIK

372

siecle, 2 cilt, Paris, Adrien Maisonneuve, 868-70.


23. Bkz. Ren Gerard, L'Orient et la pensee romantique allemande, Paris,
Didier, 1 963: 1 1 2.
24. Kieman, Lords of Human Kind: 1 3 .
25. University Grants Commitlee [niversite denti Komitesi], Report of
the Sub-Committee on Oriental, Slavonic, East European and African Studies,
Londra, Her Majesty's Stationery Office, 1 96 .
26. H.A.R. Gibb, Area Studies Reconsidered, Londra, School of Oriental
and African Studies. 964.
27. Bkz. Claude Levi-Strauss, La Pensee Sauvage; Trkesi Yaban Dn
ce, ev. Tahsin Ycel, Istanbul, Yap Kredi Yaynlan, 1 994, bl. 1 -7.
28. Gaston Bachelard, La Poetique de l'espace; Trkesi Mekann Poetika
s, ev. Aykut Derman, Istanbul, Kesit Yaynclk, 1 996.
29. Southem, Westen Views of Islam: 1 4.
30. Alnt da deitiTilerek kullanlan metin, Aiskhylos, Persler, ev. Gn
gr Dilmen, Istanbul, Mitos Yaynlan, 1 997: 43.
3 1 . Euripides, The Bachae, ev. Geoffrey S. Kirk, Englewood Cliffs, N.J.,
Prentice-Hall, 1 970: 3. Avrupa-ark farkllna ilikin daha fazla bilgi iin
bkz. Santo Mazzarino, Fra oriente e occidente: Ricerche di storia greca arca
ica, Floransa, La Nuova ltalia, 1947; Denys Hay, Europe: The Emergence of
an Idea, Edinburgh, Edinburgh University Press, 968.
32. Euripides, The Bachae: 52.
33. Rene Grousset, L'Empire du Levant: Histoire de la question d'Orient,
Paris, Payot, 1 946.
34. Edward Gibbon, The History of the Decline and Fall of the Roman Em
pire, Boston, Little, Brown & Co., 1 855, 6: 399.
35. Nonnan Daniel, The Arabs and Medieval Europe, Londra, Longmans,
Green & Co., I 975: 56.
36. Samuel C. Chew, The Crescent and the Rose: Islam and England du
ring the Renaissance, New York, Oxford University Press, 1 937: o3.
37. Norman Daniel, Islam and the West: The Making of an Imge, Edin
burgh, University Press, 1 960: 33. Aynca bkz. James Kritzeck, Peter the Ve
nerable and Islam, Princeton, N.J., Princeton Uni versity Press, 964.
38. Daniel, Islam and the West: 252.
259-60 .
39. A.g.e.:
.
40. Omein bkz. William Wistar Comfort, "The Literary Rle of the Saracens in the French Epic", PMLA 55, 1 940: 628-59.
4 . Southem. Westen Views of Islam: 9 1 -2, 1 08-9.
42. Daniel, Islam and the West: 246, 96 ve eitli yerler.
43. A.g.e.: 84.
44. Duncan Black Macdonald, "Whither Islam ?", Muslim World 23, Ocak
1933: 2.
45. P.M . Holt, The Cambridge History of Islam'n Girii, yay. haz. P.M.
.

Holt, Anne K.S. Lambton ve Bemard Lewis, Cambridge, Cambridge Univer


sity Press, 1 970: xvi.

NOTLAR

373

46. Antoine Galland, Barthelemy d'Herbelot'nun Bibliotheque orientale, ou


Dictionnaire universel contenant tout ce qui fait connaitre les peuples de
l Orient nn giri "Sylev"i, Hague, Neaulme & van Daalen, 777, : vii. Gal
'

'

land, d'Herbelot'nun "Dou harikalanuru antran trden efsane ya da sy


lenler deil, gerek bilgiler sunduu kansndayd. Bkz. R. Wittkower, "Mar
vels of the East: A Study i n the History of Monsters.. , Journal of the Warburg

and Courtauld lnstitutes 5, 942: 59-97.


47. Galland, d'Herbelot'nun Bibliotheque orientale inin giri .. Sylev.. i: xvi,
'

xxxiii. D'Herbelot'nun hemen ncesindeki arkiyat bilginin durumu iin


bkz. V.J. Pany, .. Renaissance Histoncal Literature in Relation to the New and
Middle East (with Special Reference to Paolo Giovio) .. , Historians of the
Middle East, yay. haz. Bemard Lewis ve P.M. Holt, Londra, Oxford Univer
sity Press, 962: 277-89.
48. Barthold, La Decouverte de IJ.1sie: 137-8.
49. D'Herbelot, Bibliotheque orientale, 2: 648.
50. Aynca bkz. Montgomery Watt, "Muhammad in the Eyes of the West.. ,
Boston University Jouma/ 22, no. 3, Gz 1974: 6 -9.
5 1 . lsaiab Berlin, Historical lnevitability, Londra, Oxford University Press,

1 955: 3- 4.
52. Henri Pirenne, Muhammed and Charlemagne, ev. Bemard Miall, New
York, W.W. Norton & Co., 939: 234, 283; Trkesi Hz. Muhammed ve
Charlemagne, ev. M. Ali Khbay, Ankara, Verso.
53. Aktaran Henri Baudet, Paradise on Earth: Some Thoughts on Europe
an lmages of Non-European Man, ev. Elizabeth Wentholt, New Haven,
Conn., Yale University Press, 965: xiii.
54. Gibbon, Decline and Fall of the Roman Empire, 6: 289.
55. Baudet, Paradise on Earth: 4.
56 : Bkz. Fieldhouse, Colonial Empires: 38-6 1 .
57. Schwab, La Renaissance orientale: 30.
58. A.J. Arberry, Oriental Essays: Portraits of Seven Scholars, New York,
Macmillan Co., 1 960: 30, 3 .
59. Raymond Schwab, Vie d'AnquetilDuperron suivie des Usages civils et
religieux des Perses par Anquetil-Duperron, Paris, Emest Leroux, 934: O,
96, 4, 6.
60. Arberry, Oriental Essays: 62-6.
6 1 . Frederick Eden Pargiter (yay. haz.), Centenary Volume of the Royal
Asiaic Society of Great Britain and lreland 1823-1923, Londra, Royal Asia
tic Society, 1 923: viii.
62. Quinet, Le Ginie des religions: 41.
63. Jean Thiry, Bonaparte en Egypte decembre 1797-24 aout 1799, Paris,
Berger-Levrault, 1 973: 9.
64. Constantin-Franois Volney, Voyage en Egypte et en Syrie, Paris, Bos
sange, 1 82 , 2: 241 ve eitli yerler.
65. Napolyon, Campagnes d'Egypte e de Syrie, 1798- 1799: Memoires po
ur servir a l'histoire de Napoleon, Paris, Comou, 1 843, : 2 .

374

ARKIYATILIK

Bonaparte en Eg)pte: 26. Aynca bkz. Ihrahim Abu-Lughod,


Arab Rediscovery of Europe: A Study in Cultural Encounters, Princeton, N.J.,
Princeton University Press, 963: 2-20.
67. Abu-Lughod, Arab Rediscovery of Europe: 22.
68. Arthur Helps'ten (The Spanis/ Conquest of America, Londra, 1 900:
66. Thiry,

1 96) aktaran Stephen J. Greenblatt, "Leaming to Curse: Aspects of Linguistic


Colonialism in the Sixteenth Century", First lnages of Atnerica: The lmpact
of the New World on the Old, yay. haz. Fredi Chiapelli, Berkeley, University
of Ca1ifomia Press, 976: 573.
69. Thiry, Bonaparte en Egypte: 200. Napoiyon alay etmiyordu. Goethe'yle
Voltaire'in Mahotnet'ini tartt, Islam savunduu sylenir. Bkz. Christian
Cherfils, Bonaparte et 1'/slatn d'aprs /es docutnens franais arabes, Paris, A.
Pedone, 1 9 4: 249 ve eitli veri er.
70. Thiry, Bonaparte en Egypte: 434.
7 1 . H ugo, Les Orientales, CEuvres poetiques, : 684.
72. Henri Deherain, Silvestre de Sacy, ses contemporains et ses disciples,
Paris, Paul Geuthner, 938: v.
73. Description de l'Egypte, ou Recueil des observations et des reclerches

qui Olll ete faites en Egypte pendant l'expedition de l'annee franaise, publie
par les ordres de sa majeste l'empereur Napoleon le grand, 23 cilt, Paris,
Imprimerie imperiale, 809-28.
74. Fourier, Preface historique, Description de l'Egypte, cilt 1 : .
75. A.g.e.: iii.
76. A.g.e.: xcii.
77. Etienne Geoffroy Saint-Hilaire, Histoire naturelle des poissons du Nil,
Description de l'Egypte, cilt 1 7: 2.
78. M. de Chabrol, Essai sur fes mt:Eurs des habitants modemes de l'Egypte,
Description de l'Egypte, cilt 14: 376.
79. Baron Larrey'de aktr bu durum: Notice sur la conformation physique
des egyptiens et des differentes races qui labitent en Egypte, suivie de quelqu
es reflexions sur l'embaumement des motnies, Description de l'Eg)pte, cilt 1 3 .
80. Aktaran John Marlowe, Tle Making of the Suez Cana/, Londra, Cresset
Press, 964: 3 .
8 1 . Aktaran John Pudney, Suez: De Lesseps' Cana[, New York, Frederick

A. Praeger, 969: 1 4 1 -2.


82. Marlowe, Making of the Suez

Canal: 62.
83. Perdinand de Lesseps, Lettres, journal et documents pour servir l
l'listoire du Canal de Suez, Paris, Didier, 8 8 1 , 5 : 3 1 0. Lesseps ile Cecil Rho-
des'un mistik diye nitelendikleri iyi bir inceleme iin bkz. Baudet, Paradise
on Eartl: 68.
84. Aktaran Charles Beatty, De Lesseps of Suez: The Man and His Times,
New York, Harper & Brothers, 956: 220.
85. De Lesseps, Lettres, journal et documents, 5: 1 7.
86. A.g.e.: 324-33.
87. Hayden White, Metahistory: The Historical llnagination in Nineteentl

375

NOTLA R

Century Europe, Baltimore, Johns Hopkins University Press, 1 973: 2.


88. An war Abdel Malek, "Orientalism in Crisi s.,, Diogenes 44, K 1 963:
07-8.
89. Friedrich Schlegel,

ber die Sprache und Weisheit der lndier: Ein Be


itrag zur Begrwdung der Altertwnstunde, Heidelberg, Mohr & Zimmer,
808: 44-59; Schlegel, Philosophie der Geschichte: lt achtzeln Vorlesungen
gelalten zu Wien im Jahre 1828, yay. haz. Jean-Jacques Anstett, Kritische
Friedricl-Schlegel-Ausgabe, cilt 9, Emest Behler edisyonu, Mnih, Perdinand
Schningh, 97 : 275.
90. Leon Poliakov, The Al}an Myl: A History of Racist and Nationalisi
ldeas in Europe, ev. Edmund Howard, New York, Basic Books, I 974.
9 . Bkz. Derek Hopwood, The Russian Presence in Syria and Palestine,
Oxford, Ciarendon Press, 969.
92. A.L. Tibawi, British Interesrs in Palestine, 1800-1901 , Londra , Oxford
Uni versity Press, 1 96 1 : 5.
93. Gerard de Nerval, CEuvres, yay. haz. Albet Beguin ve Jean Richet, Pa
ris, Galli mard, 960, : 933.
94. H ugo, CEuvres poetiques, 1 : 580.
95. Sir W alter Scott, Tle Talisman, Londra, J.M. Dent, 1 9 1 4 (ilk basm
1 825): 38-9.
96. Bkz. Alben Hourani, "Sir Harnilton Gibb, ) 895- 1 97 1 , Proceedings of
the British Academy 58, 972: 495.
97. Aktaran B.R. Jerman, The Young Disraeli, Princeton, N.J., Princeton
University Press, 960: 1 26. Aynca bkz. Robert B lake, Disraeli, Londra, Ey
re& Spottiswoode, 966: 59-70.
98. Flaubert in Egypt: A Sensibility on Tour, ev. ve yay. haz. Francis Steeg
muller, Boston, Little, Brown & Co., 973: 44 5. Bkz. Gustave Flauben, Cor
respondance, yay. haz. Jean Bruneau, Paris, Gallimard, 973, 1 : 542.
99. Cari H . Beckerin, Das Erbe der Antike im Orient und Okzident inde
(Leipzig, Quelle & Ma yer, 93 ) ileri srlen savd1r bu.
oo. Bkz. Louis Massignon. La Passion d'al-Hosayn-ibn-Mansour al"

'

Hallaj, Paris, Paul Geuthner, 1 922.

1 0 1 . Abdel Malek, .. Orientalism in Crisis": 2.


o2. H.A.R. Gibb, Modem Trends in Islam, Chicago, University of Chicago Press, 947: 7.
o3. Gibb, Area Studies Reconsidered: 2, 3.
o4. Bemard Lewis, ..The Return of Islam", Co1nmental}, Ocak 976: 3949.
o5. Bkz. Daniel Lemer ve Harold Lasswell (yay. haz.).

The Policy Scien

ces: Recenr Developments in Scope and Method, Stanford, Calif., Stanford


University Press, 1 95 1 .
o6. Morroe Berger,
day & Co., 1 962: 58.

The Arab World Today, Garden City, N.Y., Double-

o7. Bylesi tutumlann zet listesi ve eletirisi iin bkz. Maxime Rodin
son, Islam and Capitalism, ev. Brian Pearce, New York, Pantheon Books,

376

A R K Y A T I L I K

1 973.
1 08. Ihrahim Abu-Lughod, "Retreat from the Secular Path? Islamic Dilem
mas of Arab Politics", Review of Politics 28, no. 4, Ekim 966: 475.

kinci Blm
ARK Y ATI Y APlLAR VE YENI DEN YAPILANDIRMALAR
. Gustave Flaubert,

Bouvard et Pecuchet, A. Thibaudet ve R. Dumesnil


(yay. haz.), CEuvres, ci lt 2, Paris, Gallimard, 952: 985 ; Trkesi Bilirbilmez
ler (Bouvard ile Pecuchet), ev. Tahsin YceI, stanbul, Can Yaynlan, 990.
2. Bu tasannlar ile topyalara ilikin aydntatc bir alma iin bkz. Do
nald G. Charlton, Secular Religions in France,
Uni versi ty Press, 1 963.
3. M.H. ;{brams, Natural Supernaturalism:

1815-1870,

Londra, Oxford

Tradition and Revolution in

Rornantic Literature, New York, W. W. Norton & Co., 97 : 66.


4. Aklayc veriler iin bkz. John P. Nash, "The Connection of Oriental
Studies with Commerce, Art, and Literature During the 8th- 1 9th Centuries",
Manchester Egyptian and Oriental Society Journal 1 5, 1 930: 33-9; aynca,
John F. Laffey, "Roots of French lmperialism in the Nineteenth Century: The
Case of Lyon", French Histoncal Studies 6, no. 1 , Bahar 969: 78-92 ve R .
Leportier, L'Orient Porte des lndes, Paris, Editions France-Empire, 1 970. Geni bilgi iin bkz. Henri Omont, Missions archeologiquesfranaises en Orient
aux XVJJe et XVII/e siecles, 2 cilt, Paris, Imprimerie nationale, 902; Marga
ret T. Hodgen, Early Anthropology in the Sixteenth and Seventeenth Centuri
es, Philadelphia, University of Pennsylvania Press, 964; aynca Nonnan Da
niel, Islam, Europe and Empire, Edinburgh, University Press, 966. Konuya
ilikin iki ksa temel inceleme: Alben Hourani , "Islam and the Philosophers of
History", Middle Eastem Studies 3, no. 3, Nisan 967: 206-68; Maxime Ro
dinson, "The Western Image and Westem Studies of Islam", Joseph Schacht
ve C.E. Bosworth (yay. haz.), The Legacy of Islam, Oxford, Ciarendon Press,
1 974: 9-62.
5 . P.M. Holt, .. The Treatment of Arab History by Prideaux, Ockley, and
Sale", Bemard Lewis ve P.M. Holt (yay. haz.), Historians of the Middle East,
Londra, Oxford University Press, 962: 302. Aynca bkz. P.M. Holt, The
Study of Modern Arab History, Londra, School of Oriental and African Studi
,

es, 965.
6. Herder'in poplist ve oulcu olduu iddias iin bkz. Isaiab Berlin, Vico
and Herder: Two Studies in the History of /deas, New York, Viking Press,
1 976.
7. Bu tr motifler ile temsil biimlerine ilikin bir tartma iin bkz. Jean
Starobinski, The lnvention of Liberty, 1700-1789, ev. Bemard C. Smith, Ce
nevre, Skira, 964.
8. Bu pek az incelenmi konuya dair birka alma vardr. Bunlann en iyi
bilinenleri unl ardr: Martha P. Conant, The Oriental Tale in England in the

NOTLA R

377

Eighteenth Century, 1908, New York, Octagon Books, 1 967 (yeni basm);
Marie E. de Meester, Oriental lnjluences in the English Literature of the Nine
teenth Century, Anglistische Forschungen, no. 46, Heidelberg, 9 5 ; Byron
Porter Smith, Islam in English Literature, Beyrut, American Press, 1 939. Ay
nca bkz. Jean-Luc Doutrelant, "L'Orient tragique au XVIIl e siecle", Revue
des Sciences Humaines 1 46, Nisan-Haziran 972: 255-82.
9. M . Foucault, Les mots et les choses, alntda kullanlan kjtap The Order
of Things: An Archaeology of the Human Sciences, New York, Pantheon Bo
oks, 1970: 1 3 8, 1 44. Trkesi Kelimeler ve eyler, ev. M.A. Klbay, Anka
ra, mge Kitabevi, 994. Aynca bkz. Franois Jacob, The Logic of Life: A His
tory of Heredity, ev. B . E. Spillmann, New York, Pantheon Books, 1973: 50
vd.; Georges Canguilhem, La Connaissance de la vie, Paris, Gustave-Joseph
V rin, 1 969: 44-63.
1 0. Bkz. John G. Burke, .. The Wild Mans Pedigree: Scientific Method and
Racial Anthropology" , Edward Dudley ve MaximilHan E. Novak (yay. haz.),

The Wild Man Within: An Image in Westem Thoughtfrom the Renaissance to


Romanticism, Pittsburgh, Pa., Uni versity of Pittsburgh Press, 1 972: 262-8.
Aynca bkz. Jean Biou, "Lumieres et anthropoph agie11, Revue des Sciences Hu
maines 46, Nisan-Haziran 972: 223-34.
1 . Henri Deherain, Silvestre de Sacy: Ses Contemporains et ses disciples,

Paris, PauJ Geuthner, 1 938: l l l .


1 2. B u ve dier aynntlar iin bkz. a.g.e. : i-xxxiii.
1 3 . Duc de Broglie, " Eloge de Silvestre de Sacy", Sacy,
litterature orientale, Paris, E. Ducrocq, 833: xii.
4. Bon Joseph Dacier, Tableau historique de l'erudition

Melanges de

franaise, ou
Rapport sur les progrs de l'histoire et de la litterature ancienne depuis 1789,
Paris, Imprimerie imperiale, 8 0: 23, 35, 3 1 .
5. Michel Foucault, Surveiller et punir: Naissance de la prison, alntda
kullanlan kitap Discipline and Punish: The Birih of the Prison, ev. Alan
Sheridan, New York, Pantheon Books, 1 977: 1 93-4; Trkesi Hapishanenin
Douu, ev. Mehmet Ali Klbay, Ankara, I mge Kitabevi Yaynlan, 992.
6. Broglie, " E loge de Silvestre de Sacy": 1 07.
7. Sacy, Melanges de litterature orientale: 1 07, l l O, 1 1 1 - 1 2.
8. Silvestre de Sacy, Chresomathie arabe, ou Extraits de divers

ecrivains
arabes. tan en prose qu 'en vers, avec une traduction franaise et des notes, il
l'usage des eleves de l'Ecole royale et speciale des langues orientales vivan
tes, cilt I , 1 826, Osnabrck, Biblio Verlag, 973 (yeni basm): viii.

1 9. "Eklentilik", ..ekleme", "eklenme .. kavramlan iin bkz. Jacques Derri


da. De la gramnutologie, Paris, Editions de Minuit, 1 967: 203 vd.
20. Sacy'nin etkisi ve rencilerinin ksmi bir listesi iin bkz. Johan n W.
Fck, Die Arabischen Studien in Europa bis in den Anfang des 20. Jahrhun
derts, Leipzig, Otto Harrassowitz, 1955: 1 56-7.
2 1 . Foucault'nun ariv nitelemesi iin bkz. L'Archiologie du savoir, I ngiliz

eesi The Archaeology of Knowledge and the Discourse on lAnguage, ev. A.M.
Smith ve R. Sawyer, New York, Pantheon Books, 1 972: 79- 1 3 l . Renann gen

378

ARK YATI L I K

ve keskin zekal bir ada olan Gabriel Monod, Renan'n dilbilimde, arkeolo
jide ya da Kutsal Kitap yorumculuunda kesinlikle bir devrim yaratmadn,
ama dneminin en geni, en yetkin bilgi birikimi onda olduu iin, bu dnemin
en sekin temsilcisinin Renan olduunu syler (Renan, Taine, Miclelet, Paris,
Calmann-Levy, 1 894: 40- 1 ). Aynca bkz. Jean-Louis Du mas, "La Philosophie
de l'histoire de Renann, Revue de Metaplysique et de Morale 77, no. , Ocak
Mart 1 972, 00-28.
22. Honore de Balzac, Louis IA1nbert, Paris, Calmann-Levy, tarihsiz: 4.
23. Nietzsche'nin filolojiye ilikin grleri tm yaptlannda bulunabilir.

zellikle bkz. Ocak-Temmuz 1 875 dnemine ait defterlerinde bulunan "Wir


Philologen" notlar; bunJar I ngilizeeye William Arrowsmith tarafndan "Notes
for 'We Philologists"' bal altnda evriJmitir (Ari on, N.S. 1/2, 974: 279380); aynca bkz. The Will to Power'daki dile ve perspektivizme iJikin blm
Jer (ev. Walter Kaufmann ve R.J. Hollingdale, New York, Vi ntage Books,
968).
24. Erne st Renan., Li\ venir de la science: Pensees de 1848, 4. basm, Paris,
Calmann-Levy, 1 890: 1 4 1 , 142-5, 146, 48, 1 49.
25. A.g.e.: xiv ve eitli yerlerde.
26. Histoire genera/e et systeme compari des langues semitiques'in (CEuvres
completes, yay. haz. Henriette Psichari, Paris, Calmann-Levy, 947-6 1 , 8: 4363) ilk blmnn tamam ( 1 . kitap, 1 . blm), Samilere (yani Mslmanlar ile
Yahudilere) kar tanan rksal nyarglan rtk biimde seriroleyen bir ansik
lopedidir. Ayn tr dnceler hem bu almann devarnnda hem de -L'Avenir
de la science, zellikle de Renann buradaki notlan dahil olmak zere- Renan'
n dier pek ok almasnda sk sk aa kar.
27. Emest Renan, Correspondance; 1846- 1871, Paris, Calmann-Uvy,
926, 1 : 7 - 1 2.
28. Emest Renan, Souvenirs d'enfance et de jeunesse, CEuvres completes,
2: 892. Jean Pommier, Renann din ile filolojiyi uzlahnn u iki almada
nemli aynntlar sunarak inceler: Renan, d'apres des documents inedits, Paris,
Perri n, 923: 48-68; La Jeunesse clericale d'Emest Renan, Paris, Les BelJes
Lettres, 933. Daha yakn tarihli bir aklama iin bkz. J . Chaix-Ruy, Emest
Renan, Paris, Emmanuel Vitte, I 956: 89- 1 . Daha ok Renan'n di ne ilikin
grleri asndan yaplan standan aklama da faydal olabilir: Pierre Las
serre, La Jeunesse d'Ernest Renan: Histoire de la crise religieuse au XJXe
siecle, 3 cilt, Paris, Gamier Freres, 925, cilt 2: 50- 1 66 ile 265-98, filoloji, fel
sefe ve bilim arasndaki ilikiler asndan yararldr.
29. Emest Renan, "Des services rendus aux sciences historiques par la phi
lologie", (Euvres completes, 8: 1 228.
30. Renan, Souvenirs: 892.
3 1 . Foucault, Tle Order of Tlings: 290-300. Dilin Cennete uzanan kken
lerinin kukulu hale geJmesinin yan sra, Nuh Tufan, Babil Kulesinin inas
gibi birtakm baka olaylar da birer aklama olarak gvenilirliklerini yitirni
lerdi. Dilsel kken kuramianna ilikin en kapsaml tarih Amo Borst'un al
masdr:

Der Tunnbau von Babel: Geschichte der Meinungen ber Ursprung

NOTLAR

379

und Vielfalt der Spraclen und Volker, 6 cilt, Stuttgart, Anton Hiersemann,
1 957-63.
32. Aktaran Raymond Schwab, La Renaissance orientale, Paris, Payot,
1 950: 69. ark keiflerine ilikin genellernelere ok kolay kaplmann yaratt
tehlikeler konusunda bkz. sekin bir ada Sinolog olan Abel Remusat'nn
dnceleri, Melanges posthumes d'histoire et litterature orientales, Paris,
lmprimerie royale. 1 843: 226 ve eitli yerler.
33. Samuel Taylor Coleridge, Biograplia Literaria, 16. Blm, Donald A.
Stauffer (yay. haz.), Selected Poetry and Prose of Coleridge, New York, Ran
dom House, I 95 : 276-7.
34. Benjamin Constant, CEuvres, Alfred Roulin (yay. haz.), Paris, Gallimard, 957: 78.
35. Abrams, Natural Supematuralism: 29.
36. Renan, De l'origine du langage, CEuvres co11pltes, 8: 1 22.
37. Renan, "De la part des peuples semitiques dans rhistoire de la civilisa
tion , CEuvres complees, 2: 320.
38. A.g.e.: 333.
39. Renan, "Trois Professeurs au College de France : Etienne Quatremere",
CEuvres completes, : 1 29. Renan, incelemek zere ilgin konular toplayp
bunlan son derece sradan eyler hale getirmek gibi bir yetenei olan Quat
remere hakknda yanlmyordu. Bkz. Quatremere, "Le Gout des livres chez tes
orientaux" ve "Des sciences chez les arabes", Melanges d'histoire et de philo
logie orientales, Paris, E. Ducrocq, 1 86 : -57.
40. Honore de Ba1zac, LA Peau de clagrin, Mareel Bouteron (yay. haz.),
La Comtdie humaine,. cilt 9 (Etudes philosophiques 1 ), Paris, Gallimard,
950: 39; Renan, Histoire generale des langues semitiques: 34.
4 . rnein bkz. De l'origine du langage: I 02 ve Histoire generale: 80.
42. Renant L J\ venir de la science: 23. Alntinn yapld ksmn tamam
yle: 11Pour moi, je ne connais qu'un seul resultat a la science, c'est de
n5soudre l 'enigme, c'est de dire definiti vement a J 'homme le mot des choses,
c'est de l'expliquer a lui meme, c'est de lui donner, au nom de la seule autorite
..

legitime qui est la nature humaine toute entiere, le symbole que les religions
lui donnaient tout fait et qu'il ne peut plus accepter" (Bana gre, bilimin tek
bir sonucu vardr: Esran zmek, insana nihayet her eyi olduu gibi anlat
mak, insan insana aklamak; var olan yegane meru otorite, yani insan doa
s adna, bir zamanlar dinlerin hazr bir ekilde eline verdii ve artk bylesini
kabul ederneyecei simgeyi vermek insana).
43. Bkz. Madeleine V.-David, Le Debat

sur les ecriures et l'hieroglyple


aux XVJJe el XVIJJe siecles et l'application de la notion de dechiffrement aux
ecritures mortes, Paris, S .E. V .P.E.N., 965: 30.
44. Renan, Schwab'n La Renaissance orientale'inde sadece geerken yle
bir anlr, Foucault'nun Kelimeler ve eyler inde hi anlmaz, Holger Peder
son'n The Discovery of Language: Linguistic Science in the Nineteenth Cen
tury 'sinde (ev. John Webster Spargo, 1 93 1 , yeni basm, Bloomington, India
na University Press, 972) ise yerlierek anlr. Max Mller Lecures on the
'

380

A R K I Y A T I L I K

Science of LAnguage 'te ( 1 86 1 -64, yeni basm, New York, Scribner, Arms
trong, & Co., 1 875), Gustave Dugat da Histoire des orientalistes de l'Europe
du XIJe au Xfxe siecle'de (2 cilt, Paris, Adrien Maisonneuve, 1 868-70) Re
nan'dan hi sz etmez. James Damesteter'nin Essais Orientaux'sunun (Paris,
A. Levy, 1 883) ilk makalesi -"L'Orientalisme en France ..- Renan'a ithaf edil
mi bir tarih yazsdr, ama Renan'n katksna deinmez. Jules Mohl'n ansik
lopedik (ve son derece deerli) seyir defteri

Vingtsept ans d'histoire des


etudes orientales: Rappors faits a la Societe asiatique de Paris de 1840 a
186'lte (2 cilt, Paris, Reinwald, 879-80) Renan'm yaptianna ilikin alt ksa

not vardr.
45. Irk ile rkh ele alan yaptlarda Renan olduka nemli bir yer tutar.
Renan u almalarda ele alnmtr: Emest Seilliere, La Philosophie de

I'ilnperialistne, 4 cilt, Paris, Plon, 903-8; Theophile S imar, Etude critique sur
lafannation de la doctrine des races au XVJJJe siecle et son expansion au Xl
xe siecle, Brksel, Hayez, 922; Erich Voegelin, Rasse und Staad, Tbingen,
J .C.B. Mohr, 1 933; aynca gene ayn yazann -Renan'n dnemini ele almasa
da Rasse und Staad'n nemli bir tamamlaycs olan- almas Die Rasseni
dee in der GeistesgeschicJte von Ray bis Carus, Berlin, Junker und Dunnha
upt, 933; Jacques Barzun, Race: A Stud) in Modem Superstition, New York,
Harcourt, Brace & Co., 937.
46. U Renaissance orientale'de Schwab'n mzeye, biyoloji ile dilbilim
arasndaki koutluklara, Cuvier'ye, Balzac'a ve dierlerine ilikin zekice g
rlerinin sunulduu sayfalar vardr; bkz. s. 323 ve eitli yerler. Kitaplk ve
ondokuzuncu yzyl ortas kltr asndan kitapln nemi iin bkz. Fouca
ult, "La Bibliotheque fantastique", Flaubert'in La Tentation de Saint Antoi
ne 'nn nsz, Paris, Gallimard, 197 1 : 7-33. Bu konulara dikkatimi ektii
iin Profesr Eugenio Donato'ya teekkr borluyum; bkz . .. A M ere Labyinth
of Letters: Flaubert and the Quest for Fiction", Modem Language Notes 89,
no. 6, Aralk 974: 885-91 O.
47. Renan, Histoire generale: 1 45-6.
48. Bkz. L venir de la science: 508 ve eitli yerler.
49. Renan, Histoire glnerale: 214.
50. A.g.e .: 527. Bu fikir, Schlegel'in organik diller-bitiimli diller aynm na
uzanr, Sami dilleri bitiim li dil tipinin bir meidir. Renan'dan beri ou ar
kiyatnn yapt gibi Humboldt da bu aynnu yapar.
5 1 . A.g.e.: 53 -2.
52. A.g.e. : 5 1 5 ve eitli yerler.
53. Bkz. Jean Seznec, Nouvelles Etudes sur La Tentation de Saint Antoine", Londra, Warburg Institute, 949: 80.
54. Bkz. Etienne Geoffroy Saint-Hilaire, Philosophie anatomique: Des
"

monstruosites humaines, Paris, yazann yaym, 1 822. Isidore Geoffroy Saint


Hilaire'in almasnn tam bal: Histoire genera/e et particuliere des ano
tnalies de l'organisation chez l'homme et /es animaux, ouvrage comprenan
des recherches sur les caracteres, la classification, l'influence physiologique
et pathologique, /es rapports generaux, les lois et /es causes des monstruo-

NOTLAR

381

sites, des varietes et vices de confonnation, ou traite de teratologie, 3 cilt, Pa


ris, J .-B. Baillire, 1 832-36. Erich Heller'in Disinherited Miruf nda (New
York, Meridian Books, 1959: 3-34) Goethe'nin biyoloj i grlerine ilikin bir

takm deerli sayfalar vardr. Aynca, Saint-Hilaire'lerin dirim bilimlerinin ge


liimi ndeki yerine ilikin son derece ilgin aklamalar iin bkz. Jacob, The
Logic of Life ve Canguilhem, La Connaissance de la vie: 174-84.
55. E. Saint-Hilaire, Philosophie anatomique: xxii -xxi ii.
56. Renan, Histoire generale: 1 56.
57. Renan, CEuvres completes, 1 : 621-2 ve eitli yerler. Renan'n zel ya
,

amna ilikin incelikli bir aklama iin bkz. H.W. Wardman, Emest Renan:
A Critica/ Biography, Londra, Athlone Press, 964: 66 ve eitli yerler; Re
nan'n biyografisi ile benim tiRenan'n eriI dnyas" dediim ey arasnda bir
koutluk kurmak gerekmese de, Wardman'n bu kitaptaki aklamalan mani
dardr aslnda - en azndan benim iin.
58. Renan, "Des services rendus aux sciences historiques par la philolo
gie", CEuvres completes, 8: 228, 232.
59. Emst Cassirer, The Problem of Knowledge: Plilosophy, Science, and
History since Hegel, ev. William H. Woglom ve Charles W. Hendel , New
Haven, Conn., YaJe University Press, I 950: 307.
60. Renan, "Reponse au di scours de reception de F. de Lesseps (23 avril
1 885)", (Euvres completes, : 8 7. Ancak, sahiden ayn dnemin insanlan ol
malannn neminin en iyi ortaya konduu yer, Sainte-Beuve'n Haziran 1 862
tarihli, Renan'a atfta bulunan makaleleridir. Aynca bkz. Donald G. Charllon,
Positivist Thought in France During the Second Empire, Oxford, Ci arendon
Press, 1 959 ve gene Charlton'n Secular Religions in France'. Bunlann yan
sra bkz. Richard M. Chadboume. "Renan and Sainte-Beuve", Romantic Revi
ew 44, no. 2, Nisan 1 953: I 26-35.

6 1 . Renan, CEuvres completes, 8: 1 56.


62. Gobineau'ya yazd 26 Haziran 1 856 tarihli mektuptan, (Euvres
completes, I O: 203-4. Gobineau bu konudaki dncelerini Essai sur l'inegalite
des ra ces hum aines 'de ( 853-55) dile getirmitir.
63. Albert Hourani'nin yetkin makalesi "Islam and the Philosophers of His
tory''den (s. 222) ak.tarma.
64. Caussin de PercevaJ, Essai sur l'histoire des Arabes avant 1'/slamisne,
pendant L'epoque de Mahomet et jusqu'a la reduction de toutes les tribus sous
la loi musulmane, 1 847-48, yeni basm, Graz, Avusturya, Akademische Oruek
und Verlagsanstalt, 967, 3 : 3329
65. Thomas CarJyle, On Heroes, Hero- Worship, and the Heroic in History,
1 84 , yeni basm, New York, Longmans, Green & Co., 906: 63.
66. Macaulay'n Hindistan deneyimlerini G. Otto Trevelyan anlatr, The Li
fe and Letters of Lord Macaulay, New York, Harper & Brothers, 1 875, 1 :
344-7 1 . Macaulay'n "Tutana.kltnn kolayca bulunabilecek tam metni iin bkz.
Philip D . Cunin (yay. haz.), lmperialism: The Documentary History of Wes
tern Civilization, New York, Walker & Co., 1 97 1 : 78-9 1 . Macaulay'n I ngi
liz arkiyat lna i l ikin grlerinin yaratt baz sonulara dair bir tart ...

382

ARKYATI LIK

ma iin bkz. A.J. Arberry,

British Orientalists, Londra, William Collins, 1 943.


67. John Henry Newman, Tle Turks in Tleir Relation to Europe, Histori
cal Sketcles, cilt , 853, yeni basm, Londra, Longmans, Green & Co., 1 920.
68. Bkz. Marguerite-Louise Ancelot, Salons de Paris, joyers eteints, Paris,
Jules Tardieu, 858.
69. Karl Marx, Surveysfrom

Exile, yay. haz. David Fembach, Londra, Peli

can Books, 973 : 306-7.


70. A.g.e.: 320.
7 1 . Edward William Lane, An Account of tle Manners and Customs of tle
Modern Egypians, Yazann nsz, 836, yeni basm, Londra, J .M. Dent,
936: xx, xxi.
72. A .g.e.: .
73. A.g.e.: 1 60- . Standart Lane biyografisi, Lane'in yeeninin olu Stan
ley Lane-Poale tarafndan kaleme alnm, 1 877'de yaymlanmtr. A.J. Ar
berrynin Oriental Essays: Portraits of Seven Scholars nda da (New York,
Macmi I lan Co., 960: 87- 2 ) duy gudalkla ani atlr Lane.
74. Frederick Eden Pargiter (yay. haz.), Centenary Volume of tle Royal
Asiatic Society of Great Britain and Jreland, 1823 ... }923, Londra, Royal Asia.
tic Society, 1 923: x.
75. Societe asiatique: Livre du centenaire, 1822-1 922, Paris, Paul Geuth
ner, I 922: 5-6.
76. Johann Wolfgang von Goethe, Weststlicher Diwan, 1 8 1 9, yeni basm,
Mnih, Wilhelm Golmann, 958: 8-9, 1 2. Goethe'nin Diwandaki erhlerinde
Sacy'nin ad byk bir saygyla anlr.
77. Victor Hugo, Les Orientales, CEuvres poetiques, Pierre Albouy (yay.
haz.), Paris, Galli mard, 1 964, l : 6 1 6- 8.
78. Franois-Rene de Chateaubriand, CEuvres romanesques et voyages,
Maurice Regard (yay. haz.), Paris, Gallimard, 969, 2: 702.
79. Bkz. Henri Bordeaux, Voyageurs d'Orient: Des pelerins aux meharistes
de Palmyre, Pari s, Plon, 926. Victor Tumer'n Dramas, Fields, and Metap
lors: Symbolic Action in Human Socie ty sinde (lthaca, N. Y ., Comeli Univer
sity Press, 1 974: 166-230) dile getirilen haclar ile hacla ilikin kuramsal d
ncelerin yararl olduu kansndaym.
80. Hassan al-Noutyt Le ProcleOrient dans la litterature franaise de
Nerval i Barres, Paris, Nizet, 1 958: 47-8, 277, 272.
8 1 . Chateaubriand, CEvres, 2: 702 ve not, 684, 769-70, 769, 70 , 808,
9b 8.
82. A.g.e.: O , 979, 990, 052.
83. A.g.e.: 069.
84. A.g.e.: 03 1 .
85. A.g.e.: 999.
86. A.g.e.: 126-27, 1049.
87. A.g.e.: 1 1 37.
88. A.g.e.: 148, 1 2 14.
89. Alphonse de Lamartine, Voyage en Orient, 1 835, yeni basm, Paris,
'

383

NOTLAR

Hachette, 887, l : O, 48-9, I 79, 78, 148, 1 89, 1 8 , 245 ..6, 25 .


90. A.g.e., 1 : 363; 2: 74-5; : 475.
9 1 . A.g.e., 2: 92-3.
92. A.g.e., 2: 526-7, 533. ark'taki Fransz yazarianna ilikin iki nemli a
lma: Jean-Marie Carr, Voyageurs et ecrivains franais en Egypte, 2 cilt, Ka
hi re, Institut franais d'archeologie orientale, 932; Moenis Taha-Hussein, Le
Ro1nantismeJranais et l'lslam, Beyrut, Dar-el-Maeref, 962.
93. Gerard de Nerval, Les Filles du feu, lEuvres, Albert Beguin ve Jean
Richet (yay. haz.), Paris, Gallimard, 960, : 297-8.
94. Mario Praz, The Romantic Agony, ev. Angus Davison, Cleveland,
Ohio, World Publishing Co., 967.
95. Jean Bruneau, Le "Conte Oriental" de Flaubert, Paris, Denoel, 973:
79.
96. Tm bu yazlar Bnneau tarafndan incelenir, a.g.e.
97. Nerval, Voyage en Orient, lEuvres, 2: 68, 194, 96, 342.
98. A.g.e.: 8 1 .
99. Michel Butor, "Travel and Writing .. , ev. John Powers ve K. Lisker,
Mosaic 8, no. 1 , Gz 974: 1 3 .
oo. Nerval, Voyage en Orient: 628.
I O l . A.g.e. : 706, 7 I 8.
102. Flaubert in Egypt: A Sensibility on Tour, Francis Steegmuller (ev. ve
yay. haz.), Boston, Little, Brown & Co., 1 973 : 200. Aynca, Flaubert'in tm
"ark .. yazlannn bulunduu u metinlerden de yararland m: CEuvres completes
de Gustave Flaubert, Paris, Club de I'Honn@te homme, 973, ci lt O, l l ; Les
Lettres d'Egypte de Gustave Flauben, Youssef Naaman (yay. haz.), Paris, Ni
zet, 965; Aaubert, Correspondance, Jean Bruneau (yay. haz.), Paris, Galli
mard, 973, : 5 1 8 ve devam.
o3. Harry Levin, The Gates of Hom: A Study of Five French Realists,
New York, Oxford University Press, 963 : 285.
.

Flaubert in Egypt: 73, 75.


05. Levi n, The Gates of Ho m: 27 .
o6. Flaubert, Catalogue des opinions chic, CEuvres, 2: 1 O l 9.
07. Flaubert in Egypt: 65.
I 08. A.g.e.: 220, 1 30.
09. Flaubert, La Tentation de Saint Antoine, (Euvres, : 85.
1 0. Bkz. Flaubert, Salanunb, CEuvres, : 809 ve devam. Aynca bkz. Ma
urice Z. Shroder, "On Reading Salammb", L'Esprit createur 1 0, no. 1 , Bahar
04.

970: 24-35.
l l.

Flaubert in Egypt: 98-9.

2. Foucault, " La Bibliotheque fantastique .. , Flaubert, La

Tentaion de Sa-

int Antoine: 7-33.


3. Flaubert in Egypt: 79.
t 4. A . g. e : 2 1 1 -2.
.

5. Bu srece ilikin bir tartma iin bkz. Foucault, L 'Archeologie du sa


voir; aynca Joseph Ben-David, The Scientist's Role in Society, Englewood

384

ARKIYATILI K

Cli ffs, N.J., Prentice-Hall, 97 1 . Bunlann dnda bkz. Edward W. Said, "An
Ethics of Language Diacritics 4, no. 2, Yaz 1 974: 28-37.
1 6. Son derece deerli listeler iin bkz. Richard Bevis, Bibliotheca Cisori
u,

entalia: An Annotared Checklist of Early English Travel Books on the Near


and Middle East, Boston, G.K. Hall & Co., 1 973.
7. Amerikal seyyahlar konusunda bkz. Dorothee Metlitzki Finkelstein,

Melville 's Orienda, New Haven, Conn., Y ale University Press, 96 ; Franklin
Walker, lrreverent Pilgrims: Melville, Browne, and Mark Twain in the Holy
Land, Seattle, University of Washington Press, 974.
8. Alexander William Kinglake, Eothen, or Traces of Travel Brought
Hotne frotn the East, D.G. Hogarth (yay. haz.), 844, yeni basm, Londra,
Henry Frowde, 1 906: 25, 68, 24 1 , 220.
9. Flaubert in Egypt: 8 .
1 20. Thomas J. Assad, Three

Victorian Travellers: Burton, Blunt and Do

uglty, Londra, Routledge & Kegan Paul, 964: 5.


2 1 . Richard Burton, Personal Narrative of a Pilgrimage to al-Madinah
and Meccal, lsabel Burton (yay. haz.), Londra, Tylston & Edwards, 893, :
9, 1 08- o.
22. Richard Burton, "Sonsz", The Book of the
Londra, Burton Club, 886, 1 0: 63-302.
23. Burton, Pilg rimage, : 2, 1 4.

Thousand and One Nights,

nc Blm
BUG NK ARKl YATILIK
1 . Friedrich Nietzsche, non Truth and Lie in an Extra-Moral Sense", The
Portable Nietzsche, Walter Kaufmann (yay. haz. ve ev.), New York, Viking
Press, 954: 46-7.
2. Abu-Lughod, Arab Rediscovery of Europe: A Study in Cultural Encoun
ers'da (Princeton, NJ., Princeton University Press, 1 963: 75-6 ve eitli yer..
ler) Batya giden Arap seyyahlann saysna ilikin tahminlerde bulunup bu
konuda deerlendirmeler getirir.
3 . Bkz. Philip D. Curtin (yay. haz.), ltnperialism: The Docwnentary His
tory- ofWestern Civilization, New York, Walker & Co., 1 972: 73- 1 05 .
4. Bkz. Johann W. Fck, "Islam as an Histoncal Problem in European His
toriography since 1 800", Historians of the Middle East, Bemard Lewis ve
P.M. Holt (yay. haz.), Londra, Oxford University Press, 962: 307.
5. A.g.e.: 309.
6. Bkz. Jacques Waardenburg, L'lslam
Mouton & Co., 963.
7. A.g.e.: 3 l .

dans le miroir de l'Occident, Lahey,

8. P. Masson-Oursel, "La Connaissance scientifque de I'Asie en France de


puis 1900 et les varietes de I'Orientalisme", Revue Philosophique 1 43, no. 7-9,
Temmuz-Eyll 1953: 345.

NOTL A R

385

9. Evelyn Baring, Lord Cromer, Modem Egypt, New York, Macnillan


Co., 1 908, 2: 237-8.
1 0. Evelyn Baring, Lord Cromer, Ancient and Modern lmperialism, Lond
ra, John Murray, 9 I O : 1 1 8, 1 20.
I . George Nathaniel Curzon, Subjects of the Day: Being a Selection of
Speeches and Writings, Londra, George Allen & Unwin, 1 9 1 5: 4-5, 10, 28.
1 2. A.g.e.: I 84, 9 -2. Bu okulun tarihi iin bkz. C.H. Phillips, The School

of Oriental and African Studies, University of London, 1917-1967: An /ntro


duction, Londra, Design for Print, 967.
1 3 . Eric Stokes, The English Utilitarians and lndia, Oxford, Ciarendon

Press, 1 959.
14. Aktaran Michael Edwardes, High Noon of Empire: lndia Under Cur
zon, Londra, Eyre & Spottiswoode, 1 965: 38-9.
5 . Curzon, Subjects of the Day: l 55-6.
6. Joseph Conrad, Heart of Darkness, Youl and Two Other Stories, Gar
den City, N.Y., Doubleday, Page, I 925: 52; Trkesi Karanln Yreif ev.
Sinan Fiek, Dost Ki tabevi Yaynlan, 982.
1 7 . Vattel'in almasndan derlenmi aydmlatc seme paralar iin bkz.
Curtin (yay. haz.), bnperialistn: 42-5.
8. Aktaran M. de Caix, La Syrie, Gabriel Hanotaux, Histoire des colonies
franaises, 6 cilt, Paris, Socite de l'histoire nationale, 929-33, 3 : 48 1 .
1 9 . Bu aynntlar iin bkz. Vernon McKay, "Colonialism in the French Ge
ographical Movement", Geographical Review 33, no. 2, Nisan 1 943: 2 14-32.
20. Agnes Murphy, The ldeology of Frenc/ ltnperialism, 1817-1881, Was
hington, Catholic University of America Press, 1 948: 46, 54, 26, 45.
2 1 . A.g.e.: 89, 1 o, 1 36.
22. Jukka Nevakivi, Britain, France, and the Arab Middle East, 19141920, Londra, Athlone Press, 1 969: 1 3 .
23. A.g.e. : 24.
24. D.G. Hogarth,

The Penetration of Arabia: A Record of the Devetop


tneni of Westem Knowledge Canceming The Arabian Peninsula, New York,
Frederick A. Stokes, 904. Ayn konuya ilikin yakn tarihli iyi bir kitap: Ro
bin B id well, Travellers in Arabia, Londra, Paul Hamlyn, 1 976.
25. Edmond Bremond,
1 93 1 : 242 ve devam.

Le Hedjaz dans la guerre tnondiale, Paris, Payot,

26. Cressaty, Les lnterets de La France en Syrie, Paris, Floury, 1 9 1 3 .


27. Rudyard Kipling, Verse, Garden City, N.Y., Doubleday & Co., 1954:
280.
28. Ondokuzuncu yzyl kltrndeki dlama ile kapatma izlekleri, Mic
hel Foucault'nun almaJannda nemli bir rol oynamtr, bu almalann en
yenileri SuiVeiller et punir: Naissance de la prison iJe Histoire de la sexualite,
La Volonte de savoir'dr (Trkesi Cinselliin Tarihi, I. cilt, ev. Hlya Tufan, stanbul, Afa, 1988).
.

29.

The Letters of T.E. lAwrence of Arabia, David Gamett (yay. haz.),

938, yeni basm, Londra, Spring Books, 1 964: 244.

386

A R K I Y AT I L I K

30. Gertrude Beli,

The Desert and the Sown, Londra, William Heinemann,

1 907: 244.
3 1 . Gertrude Beli,

Frotn Her Personal Papers, 1889-1914, Elizabeth Bur

goyne (yay. haz.), Londra, Emest Benn, 958: 204.


32. William Butler Yeats, "Byzantium , The Colleced
..

Poems, New York,

Macnillan Co., 959: 244.


33. Stanley Diamond,

In Search of the Primitive: A Critique of Civilizati

on, New Brunswick, N .J., Transaction Books, 974: 9.


34. Bkz. Harry Bracken, "Essence, Accident and Race",

Hemathena 1 6,

1973: 8 1 -96.
35. George Eliot,

Middletnarch: A Study of Provincial Life, 1872, yeni ba

sm, Boston, Houghton Mifflin Co., 956: 3.


36. Lionel Trilling, Matthew Arnold, 939, yeni basm, New York, M eridi
an Books, 1955: 2 4.
37. Bkz. Hannah Arendt, The Origins of Toalitarianism, New York, Har
court Brace Jovanovich, 973: 80, 55. not; Trkesi Totalitarivnin Kaynak
lar, ev. Babadr Sina ener, lletiim Yaynlan, 996 ve 1 998 (2 cilt).
38. W. Robertson Smith., Kinship and Marriage in Early Arabia, Stanley
Cook (yay. haz.), 1907, yeni basm, Oesterhout, N.B., Anthropological Publi
cations, 1966: xiii, 24 .
39. W. Robertson Smith, Lectures and Essays , John Sutherland Black ve
George Chrystal (yay. haz.), Londra, Adam & Charles Black, 1 9 2: 492-3.
40. A.g.e.: 492, 493, 5 1 1 , 500, 498-9.
4 1 . Charles M. Doughty, Travels in Arabia Deserta, ikinci basm, 2 cilt,
New York, Random House, tarihsiz, 1 : 95. Aynca bkz. Richard Bevisin yet
kin makalesi "Spiritual Geology: C.M. Doughty and the Land of the Arabs ,
Victorian Studies 1 6, Aralk 972: 1 63-8 .
42. T.E. Lawrence, The Seven Pillars of Wisdom: A Triumph, 1 926, yeni
basm, Garden City, N.Y., Doubleday, Doran & Co., 1 935: 28.
43. Bu konuya ilikin bir tartma iin bkz. Talal Asad, "Two European
Images of Non-European Rule", Anthropology and the Colonial Encounter,
Tal al Asad (yay. haz.), Londra, I thaca Press, 1 97 5: 03- 1 8.
44. Arendt, Origins ofTotalitarianism: 2 8.
45. T.E. Lawrence, Oriental Assetnbly, A.W. Lawrence (yay. haz.), New
York, E.P. Dutton & Co., 940: 95.
46. Aktaran Stephen Ely Tabachnick, nThe Two Veils of T.E. Lawrence",
Studies in he Twentieth Century l 6, Gz l 975: 96-7.
47. Lawrence, Seven Pillars of Wisdom: 42-3, 66 1 .
48. A.g.e.: 549, 550-2.
..

49. E.M. Forster, A Passage to lndia, 1 924, yeni basm, New York, Harca
urt, Brace & Co., 1 952: 322; Trkesi Hindistan'a Bir Geit, ev. Filiz Oflu
olu, Adam Yaynlan, 1 989.
50. Maurice Barres, Une Enquete aux pays
20; 2: 1 8 1 , 92, 193, 197.
5 1 . D.G. Hogarth,

du Levant, Paris, Plon, 1 923, 1 :

The Wandering Scholar, Londra, Oxford University

387

NOTLAR

Press, 924. Hogarth biemini, "ncelikle bir kAifin, ikinci olarak bir akade
mik aratrmac"nn biemi diye belimler (s. 4).
52. Aktaran H.A.R. Gibb, "Structure of Religious Thought in Islam.. ,
H.A.R. Gibb, Studies on the Civilization of /slatn, Stanford J . Shaw ve William
R. Polk (yay. haz.), Boston, Beacon Press, 1 962: 1 80.
53. Frederic Letevre, " Une Heure avec Sylvain Uvi" , Memorial Sylvain
Uvi, Jacques Bacot (yay. haz.), Paris, Paul Hartmann, 1937: 23-4.
54. Paul Valtry, CEuvres, Jean Hytier (yay. haz.), Paris, Gallimard, 1 960,
2: 1556-7.
55. Aktaran Christopher Sykes, Crossroads to Jsrael, 965, yeni basm,
B loomington, Indiana University Press, 973: 5.
56. Aktaran Alan Sandison, The Wheel of Empire: A Study of the ftnperial
Idea in Some Late Nineteenth and Early Twentieth Century Fiction, New York,
St. Martin's Press, 967: 58. Ayn konunun Fransz cephesine ilikin yetkin
bir alma: Martine Astier Loutfi, Litterature et colotialisme: L'Expansion co
Loniale vue dans La Liuerature romanesquefranaise, 1871-1914, Lahey, Mou
ton & Co., 97 1 .
57. Paul V alry Varit!te, Paris, Gallimard, 924: 43.
,

58. George Orwell, "Marrakech", A Calleetion of Essays, New York, Do


ubleday Anehor Books, 954: 1 87.
59. Valentine Chirol, The Occident and the Orient, Chicago, University of
Chicago Press, 924: 6.
60. Elie Faure, "Orient et Occident", Mercure de France 229, Temmuz l
Agustos 1 , 1 93 I : 263, 264, 269, 270, 272.
6 1 . Femand Baldensperger, .. Ou s'affrontent l'Orient et l'Occident intellec
tuels", Etudes d'histoire litteraire, 3. dizi, Paris, Droz, I 939: 230.
62. I.A. Richards, Mencius on the Mind: Experiments in Multiple Deftniti
ons, Londra, Routledge & Kegan Paul, 1 932: xiv.
63. Selected Works of C. Snouck Hurgronje, G.H. Bousquet ve J. Schacht
(yay. haz.), Leiden, E.J. Brill, 1 957: 267.
64. H.A.R. Gibb, "Literature", The Legacy of Jslatn Thomas Arnold ve
Alfred Guillaume (yay. haz.), Oxford, CJarendon Press. 93 1 : 209.
65. Siyaset, toplum, iktisat ve kltr asndan bu dneme ilikin en iyi ge
,

nel aklama Jacques Berque'in ak1amasdr: Egypt: bnperialism and Revo


lution, ev. Jean Steward, New York, raeger Publishers, 1 972.
66. Bu flologlann almalann bii mlendiren dnsel tasanya ilikin

On Four Mo
dem Hununisrs: Hofmannsthall Gundolf, Curtius, Kantorowicz, Princeton,
faydal bir aklama iin bkz. Arthur R. Evans, Jr. (yay. haz.),

..

N.J., Princeton University Press, 970.


67. Erich Auerbach, Mimesis: The Representation of Reality in Westen Li
terature, ev. Wi liard R. Trask, 946, yeni basm, Princeton, N.J., Princeton

Literary I.mguage and /ts Public in Late Latin Anti


quity and in the Middle Ages, ev. Ralph Manheim, New York, Bollingen Bo
University Press, 968;

oks, 965.
68. Erich Auerbach, 'Philology and Weltliteratur", ev. M. ve E.W. Said,

388

A R K I Y AT I L I K

Centennial Review 3, no. , K 1969: 1 .


69. A.g.e.: 1 7.
70. rnein, H. Stuart Hughes, Consciousness and Society: The Recons
truction of European Social Thought, 1890- 1930, 1 958, yeni basm, New
York, Vintage Books, 1 96 1 .
7 . Bkz. Anwar Abdel Malek, "Orientali sm in Crisis",

Diogenes 44, K

1961: o3-40.
72. R.N. Cust, "The International Congresses of Orientalists",

Hellas 6, no.

4, 897: 349.
73. Bkz. W.F. Wertheim, "Counter-insurgency Research at the Tum of the
Century - Snouck Hurgronje and the Acheh War", Sociologische Gids 9, Ey
ll-Aralk, 1972.
74. Sylvain Levi, "Les Parts respectives des nations occidentales dans les
progres de rindianisme", Metnorial Sylvain Uvi: t 6.
75. H.A.R. Gibb, "Louis Massignon ( 882- 962)", Journal of the Royal

Asiatic Society ( 1962) : 20, 1 2 .


76. Louis Massignon, Opera Minora, Y. Moubarac (yay. haz.), Beyrut,
Dar-el-M aaref, 963, 3: 1 4. Moubarac tarafndan kanlm eksiksiz Massig
non kaynakasndan yararlandm: L'lEuvre de Louis Massignon, Beyrut,
Editions du Cenacle libanais, 1 972-73.
77. Massignon, "L.Occident devant l'Orient: Primaute d'une solution cultu
relle", Opera Minora, : 208-23.
78. A.g.e.: 1 69.
79. Bkz. Waardenburg, L'lslam dans le miroir de l'Occident: 47, 1 83,
86, 1 92, 2 , 2 1 3.
80. Massignon, Opera Minora, 1 : 227.
8 1 . A.g.e.: 355.

82. Massignon'un Biruru'ye ilikin denemesinden aktarma: Waardenburg,


L'lslam dans le miroir de l'Occident: 225.
83. Massignon, Opera Minora, 3 : 526.
84. A.g.e.: 6 0- 1 l .

85. A.g.e.: 2 1 2. Aynca, Ingilizlere ilikin bir dier eletiri iin s. 2 ; Lawrence'a ilikin deerlendirnesi iin s. 423-7.
86. Aktaran Waardenburg, L'Jslam dans le miroir de l'Occident: 2 9.
87. A.g.e.: 2 1 8- 1 9.

88. Bkz. A.L. Tibawi, .. English-Speaking Orientalists: A Critique of Their


Approach to Islam and Arab Nationalism, Pan n, lslamic Quarlerly 8, no. 1 ,
2 (Ocak-Haziran 964): 25-44; "Part Il", lslamic Quarterly 8, no. 3, 4 (Temmuz-Aralk 1 964): 73-88.
.
89. "Une figure domine tous les genres, celle de Louis Massignon": Claude
Cahen ve Charles Pellat, .. Les E tudes arabes et islamiques", Journal asiatique
26 1 , no. 1 , 4 ( 1 973): 104. slam arkiyatl alanna ilikin son derece aynn
tl bir inceleme iin bkz. Jean Sauvaget, Introduction a l'histoire de /'Orient
musulman: Elements de bibliographie, Claude Cahen (yay. haz.), Paris, Adri
en Maisonneuve, 96 .

NOTLAR

389

90. William Polk, "Sir Harnilton Gibb Between Orientalism and History,
lntematiofUJl Journal of Middle East Studies 6, no. 2 (Nisan 1 975): 1 3 1 -9.
Gibb kaynakas iin Arabic and lslamic Studies in Honor of Harnilton A. R.
Gibb den yararlandm, George Makdisi (yay. haz.), Cambridge, Mass., Har
vard University Press, 1965: 1 -20.
9 1 . H.A.R. Gibb, "Oriental Studies in the United Kingdom, The Near East
and the Great Powers, Richard N . Frye (yay. haz.), Cambridge, Mass., Har
vard University Press, 1 95 1 : 86-7.
92. Albert Hourani, "Sir Harnilton Gibb, 1 895- 197 1 11 , Proceedings of the
British Academy 58 ( 1 972): 504.
93. Duncan Black Macdonald, The ReUgious Attitude and Life in Islam,
1 909, yeni basm, Beyrut, Kbayats Publishers, 1965: 2- 1 .

94. H.A.R. Gibb, Whither Islam?", Whither lslatn? A Survey of Modem


Movements in the Moslem World, H.A.R. Gibb (yay. haz.), Londra, Victor
Gollancz, 1 932: 328, 387.
95. A.g.e.: 335.
96. A.g. e. : 377.

97. H.A.R. Gibb, "The lnfluence of lslamic Culture on Medieval Europe11,


John Rylands Library Bulletin 3R, no. I (Eyll 955): 98.
98. H.A.R. Gibb, Mohanvnedmism: An Histarical Survey, Londra, Oxford
University Press, 1 949: 2, 9, 84.
99. A.g.e.: 1 1 , 88, 1 89.
1 00. H . A.R. Gibb, Modem Trends in Islam, Chicago, University of Chica
go Press, 947: 108, 1 1 3 23.
1 0 1 . Bu iki deneme iin bkz. Gibb, Studies on the Civilization of Islam:
176-208 ve 3-33.
1 02. R. Emmett TyreH, Jr., "Chimera in the Middle East, Harper's, Kasm
976: 35-8.
1 03. Ayad al-Qazzaz, Ruth Afiyo vd., The Arabs in Ame:4ican Textbooks,
California State Board of Education, June I 915: 1 0, 1 5.
04. "S tatement of Purpose", MESA Bulletin , no. (Mays 1 967): 33.
05. Morroe Berger, "Middle Eastem and North African Studies: Develop
ments and Needs", MESA BuJietin , no. 2 (Kasm 1967): 1 6.
06. Menachem Mansoor, "Present State of Arabic Studies in the United
States", Report on Current Research 1958, Kathleen H. Brown (yay. haz.),
Washington, Middle East Institute, 1 958: 55-6.
o7. Harold Lasswell, "Propaganda",

Encyclopedia of the Social Sciences

( 1 934), 1 2: 527. Bu gndenneyi Profesr Noam Chomskyiye borJuyum.


1 08. Mareel Proust, The Guermantes Way, ev. C. K. Scott Moncrieff,
1 925, yeni basm, New York, V intage Books, 970: 1 35; Trkesi Guennan
tes Taraf, ev. Roza Hakmen, stanbul, Yap Kredi Yaynlan, 1 998: 1 67.
1 09. Nathaniel Schmidt, "Early Oriental Studies in Europe and the Work of
the American Oriental Society, 1 842-1 922", Journal of the American Oriental
Society 43 ( 1 923): 1 1 . Aynca bkz. E.A. Speiser, "Near Eastem Studies in
Arnerica, 1 939-45", Arehiv Orientalni 1 6 ( 1 948): 76-88.

390

A R K Y A T I L I K

1 1 0. rnein: Henry Jessup, Fifty-Three Years in Syria, 2 ci1t, New York,


Fleming H. Revell, 9 O.
. Balfour Bildirgesinin yaymlanmas ile ABD.nin sava siyaseti arasn
daki balant iin bkz. Qoreen Ingrams,

Palestine Papers 1917-1922: Seeds of

Conjlict, Londra, Cox & Syman, 1 972: 1 0 ile devam.


1 2. Mortimer Graves "A Cultural Relations Policy in the Near East",

The

Near East and the Great Powers, Frye (yay. haz.): 76, 78.
1 13. George Camp Keiser, "The Midd1e East Institute: lts Inception and Its
Place in American International Studies", The Near East and the Great Po

wers, Frye (yay. haz.): 80, 84.

4. Bu ge ilikin bir aklama iin bkz.

The lntellectual Migration: Eu

rope and America, 1930-1960, Donald FJeming ve Bemard Bai1yn (yay. haz.),
Cambridge, Mass., Harvard University Press, 1 969.
l S. Gustave von Grunebaum, Modem Islam: The Search for Cultural
ldentity, New York, Vintage Books, 964: 55, 26 1 .
6. Abdullah Laroui, .. Po ur un e methodologie des etu des islaniques:
L'Islam au miroir de Gustave von Grunebaum , " Diogene 38 (Temmuz-Eyll
973): 30. Bu deneme Laroui'nin The Crisis of the Arab lntellectuals: Traditi

onalism or Historicism?'inden derlenmitir, ev. Diarmid Cammell, Berkeley,


University of Califomia Press, 976.
7. David Gordon, Self-Determination and History in" the Third World,
Pri nceton, N .J., Princeton Uni versi ty Press, 1 97 .
1 8. Laroui, "Pour une methodologie des etudes islamiques": 4 .
9. Manfred Halpem, "Middle East Studies: A Review of the S tate of the
Field with a Few Examples", World Politics 1 5 (Ekim 1 962): 1 2 1 -2.
1 20. A.g.e. : 1 7.
1 2 1 . Leonard Binder, " 974 Presidential Address .. , MESA Bulletin 9, no. I
(ubat 975): 2.
22. A.g.e. : 5.
23. "Middle East Studies Network in the United States", MERIP Reports
38 (Haziran 975): 5.
24. Catnbridge History'ye ilikin en iyi iki eletirel inceleme: Albert Hou
rani, The English Historical Review 87, no. 343 (Nisan 972): 348-57; Roger
Owen, Journal of lnterdisciplinary History 4, no. 2 (Gz 973): 287-98.
25 . P.M. Holt, Giri, The Cambridge History of Islam, P.M. Holt, Anne
K.S. Lamhton ve Bemard Lewis (yay. haz.), 2 cilt, Cambridge, Cambridge
University Press, 970, : xi.
26 . D. Sourdel, nThe Abbasid Caliphate", Cambridge History of /slan,
Holt vd. (yay. haz.), : 1 2 1 .
1 27. Z.N. Zeine, nThe Arab Lands", Cambridge History of Islam, Holt vd.
(yay. haz.), : 575.
1 28. Dankwart A. Rustow, rThe Political Impact of the West", Cambridge
History of Islam, Holt vd. (yay. haz.), l : 697.
1 29. Aktaran Ingrams, Palesrine Papers, 191 7-1922: 3 1 -2.
1 30. Robert Alter, .. Rhetoric and the Arab Mind", Commentary, Ekim

NOTLAR

391

1 968: 6 -85. Alter'n makalesi General Yehoshafat Harkabi'nin Arab Attitudes


to lsrael'ine (Kuds, Keter Press, 972) methiyeler dzen bir incelemeydi.
3 1 . Gil Cari Alroy, "Do The Arabs Want Peace?", Commentary, ubat
974: 56-6 .
32. Roland Barthes, Mythologies, Paris, Editions du Seuil, 957; Trkesi
ada Sylenler, ev. Tahsin Ycel, I stanbul, Metis Yaynlan, 998: 79-22 1 .
133. Raphael Patai, Golden River to Golden Road: Society, Culure, and
Change in the Middle East, Philadelphia, University of Pennsylvania Press,
962, gzden geirilmi nc basm, 1969: 406.
34. Raphael Pataif The Arab Mind, New York, Charles Scribner's Sons,
973. Daha da rk bir alma iin bkz. John Laffm, Tle Arab Mind Con
sidered: A Need for Understanding, New York, Taplinger Publishing Co.,

976.
1 35. Sania Hamady, Tetnperatnent and Claracter of tle Arabs, New York,
Twayne Publishers, 1 960: 1 00. Hamady'nin kitab srailliler ile srail'i savunan
lar arasnda pek revatadr; Alroy ile Amos El on (Tie lsraelis: Founders and
Sons, New York, Holt, Rinehart & Winston, 97 1 ) Hamady'yi onaylamayla
anar. Morroe Berger da (bkz. aada not 1 3 7) sk sk Hamady'den sz eder.
Hamady'nin modeli Lane'in Manners and Custotns of the Modern Egypians'
dr, ama Hamady'de Lane'in bilgisi nden, genel donanmndan eser yoktur.
1 3 6. Manfred Halpem'n tezi "Four Contrasting Repertories of Human Re
lations in Islam: Two Pre-Modem and Two Modem Ways of Dealing with
Continuity and Change, Collaboration and Conflict and the Achieving of Jus
tice"da bulunabilir; bu tebli, 8 Mays 973'te, Princeton niversitesi, Psiko
loji ve Yakndou Arat rnalan, 22. Yak ndou Konferans nda sunu 1 mutur.
Bu inceleme, Halpem'in "A Redefi ni tion of the Revolutionary Situation" (Jo
urnal of International Affairs 23, no. [ 969]: 54-75) iin hazrlanmt.
1 37. Morroe Berger, The Ara b World Today, New York, Doubleday Anehor
Books, 1 964: 1 40. Joel Cannichael ile Daniel Lemer gibi szde Arap uzmanla
nnn hantal almalannn altnda bu trden pek ok dokundurma yatar; Theo
dare Draper, Walter Laqueur ve Elie Kedourie gibi siyaset ve tarih aratrmac
lannda ise daha incelikli halleriyle bulunabilir bunlar. Gabriel Baer'in Populati
on and Society in the Arab East'i (ev. Hanna Szoke, New York, Frederick A.
Praeger, 1 964) ve Alfred Bonne'nin State and Economics in the Middle East: A

Society in Transition' (Londra, Routledge & Kegan Paul, l 955) gibi byk
sayg gren almalarda da aka ortaya karlar. Araplar eer dnebiliyor
larsa, bunun farkl bir dn olduu -yani, zorunlu olarak aklla dnme ol

mad, ou zaman akl olmakszn dnme olduu- yolunda genel bir fikir
birlii vardr sanki. Aynca bkz. Adel Daher'in RAND aratrmas, Current

Trends in Ara b lnellectual Thought (RM-5979-FF, Aralk 969); aratrmada


vanlan tipik sonu udur: "Somut sorun zme yaklam bariz bir biimde ek
siktir Arap dncesinde" (s. 29). Roger Owen, Journal of bterdisciplirary

Histo ry'deki (bkz. yukanda not 1 24) bir inceleme denemesinde, tarih aratrma

cln n bir kavram olarak .. I slam" dncesine saldnr. Eletirisinin odanda


The Cambridge History of Islam vardr; Owen'a gre, Ca1nbridge History,

392

A R K Y ATI LIK

(Cari Becker ile Max Weber gibi yazarlarda bulunabilecek) bir slam fikrini,
"znde dini, feodal, akla ay kn bir sistem olarak, Avrupa'nn ilerlemesini ola
nakl klm olan zorunlu aync zelliklerden yoksun bir sistem olarak tanmla
nan" slam fikrini belirli biimlerde ebediletirir. W eber'in tmden yanldn
ortaya koyan salam bir kantlama iin bkz. Maxime Rodinson, Islam and Ca
pitalism, ev. Brian Pearce, New York, Pantheon Books, 1 974: 76- l 1 7.

1 38. Hamady, Character and Temperament: 1 97.


39. Berger, Arab World: 1 02.
1 40. Aktaran Irene Gendzier, Frantz Fanon: A Critica/ Study, New York,
Pantheon Books, 1 973: 94.
1 4 1 . Berger, Arab World: 5 1 .
1 42. P.J. Vatikiotis (yay. haz.), Revolution in the Middle East, and Other
Case Studies; seminer bildirisi, Londra, George Alien & Unwin, 972: 8-9.
143. A.g.e. : 12, 13.
144. Bernard Lewis, .. lslamic Concepts of Revolution", a.g.e.: 33, 38-9. Le
wis Race and Color it Jslatnda (New York, Harper & Row, 1 97 l ) bir allarnelik
havas iinde benzer bir holanmazh diJe getirir; keskinlik bakmndan bu a
lmadan geri kalmayan, siyasal tutumun ise daha ak olduu bir dier al
mas da Islam in History: ldeas, Men and Events in the Middle Easttir (Londra,
Al cove Press, 973).
45. Bemard Lewis, "The Revolt of Islam", The Middle East and the West,
Bloomington, Indiana University Press, 1964: 95.
1 46. Bemard Lewis, "The Return of Islam", Commentary, Ocak 1 976: 44.

47. A.g.e.: 40.


148. Bemard Lewis, History - Remembered, Recovered, lnvented, Princeton, N.J., Princeton University Press, 975: 68.
1 49. Lewis, Islam in Hist01}': 65.
1 50. Lewis, Tle Middle East and the West: 60, 87.
1 5 1 . Lewis, Islam in History: 65-6.
52. lk basm, Middle East Joumal 5 ( 95 1 ). Derleme iinde: Readings in
Arab Middle Eastem Societies and Cultures, Abdulla Lutfiyye ve Charles W.
Churchill (yay. haz.), Lahey, Mouton & Co., 970: 688-703.
1 53. Lewis, The Middle East and the West: 1 40.
1 54. Robert K. Mert on, "The Perspectives of Insiders and Outsiders , The
Sociology of Science: Theoretical and Empirical lnvestigations, Noman W.
Storer (yy. haz.), Chicago, University of Chicago Press, 1 973: 99- 1 36.
55. Omein bkz. Anwar Abdel Malek'in yeni almalan, Yves Lacoste
ve Review of Middle East Studies 1 ve de (Londra, Ithaca Press, 1975, 976)
"

denemeleri yaymlanan yazarlar, Noam Chomsky'nin Ortadou siyasetine ili


kin eitli zmlemeleri ve Ortadou Arabnna ve Enformasyon Projesince
(MERIP) ortaya konan almalar. yi bir reete iin bkz. Gabriel Ardant.
Kostas Axelos, Jacques Berque vd., De l'imperialisme l la decolonisation
(Paris. Editions de Minuit, 965).

NOTLAR

393

995 BASKlSINA SONSZ

I. Martin Bemal, Black Athena, New Brunswick, Rutgers Uni versity Press,

I. cilt 1 987; II. cilt 99 ; Trkesi Kara Athena, ev. zan Buze, stanbul,
Kaynak Yaynlan, 1 998. Eric J . Hobsbawm ve Terence Rangers (yay. haz.),
The /nvention ofTradition, Cambridge, Cambridge University Press, 1 984.
2. O'Hanlon ve Washbrook, "After Orientalism: Culture, Criticism, and Po
litics in the Third Worldn; Prakash, "Can the Subaltem Ride'? A Reply to
O'Hanlon and Washbrookn , Comparative Studies in Society and History, IV, 9
(Ocak 1 992): 1 4 1 -84.
3. zellikle arpc bir rnek: Lewis'in tarafgir genellemeler yapma al
kanl, hukukla ban derde sokmu gibi grii nyor. Liberation (I Mart
994) ile Guardian'a (8 Mart 994) gre Lewis u anda Fransa'da, Erneniler
ile insan haklan rgtlerinin atklan ceza ve kamu davalanyla kar karya
kalm durumda. Fransa'da Nazi soyknmnm varln inkar etmeyi de su k
lan kanun maddesini ihlal etmekle sulanyor; aleyhindeki sulama, (Fransz
gazetelerinde) Osmanl mparatorluu dneminde bir Ermeni soyk1nmnm ol
duunu inkar etmek.
4. Carol Breckenridge ve Peter van der Veer (yay. haz.), Orientalism and
the Postcolonial Predicament, Philadelphia, Uni versity of Pennsylvania Press,

1 993.
5. Nicholas B. Dirks (yay. haz.), Colonialism and Culture, Ann Arbor, The
University of Michigan Press, 1992.
6. 11The cash of Civilizations", Foreign A!fairs 7 1 , 3 (Yaz 1 993): 22-49.
7. "Notes on the tPost-Colonial' 11, Social Text, 3 /32 (992): 106.
8. Magdoff, "Globalisation - To What End?n, Socialis Register 1992: New
World Order?, Ralph Milliband ve Leo Panitch (yay. haz.), New York,
Monthly Review Press, 992: -32.
9. Miyoshi, IlA Borderless World? From Colonialism to Transnationalism
and the Decline of the Nation-State11, Criical lnquiry, l 9, 4 (Yaz 1 993); 7265 1 ; Dirlik, "The Postcolonial Aura: Third World Criticism in the Age of Glo
bal Capitalism", Critical lnquiry, 20, 2 (K 1994): 328-56.
1 O. /reland's Field Day, Londra, Hutchinson, 985: vii-viii.
. Alealay (Minneapolis, University of Minnesota Press, 993); Gilroy
(Cambridge, Harvard University Press, 993); Ferguson (Londra, Routledge,
1 992).

Dizin

Bu dizinde. metnin iinde geen yabanc kitap ve iirlerin bhklan zgn adlaryla veril
di, yanianna Trkeleri dilimize evrilmilerse italik. evrilmemilerse dz olarak yazl
d. Makale adlan dorudan Trke verildi. Yalmzca notlarda ad geen kitap ve makale
ad lan. Trke basklan mevcut deilse zgn adlaryla verildi.

Abbas 1 (Ms1rl), 1 98
Abbasiler, 3 1 7
ABD, 1 6 , 1 9, 20, 27, 34-6, 55-7, 65, 1 1 4,

298, 302-1 0 , 31 6, 332, 335-40, 344,


354, 360, 362-4, 366, 390
Abd el Mal ek, Anwar, 1 07-8, 1 1 5, 1 1 8,
339, 34 1 , 365. 375, 388, 392
Abrams. M . H 1 24, 376, 379
Abu-Lughod. lbrahim, 374, 376, 384
.

Account of the Manners and Customs of


the Modem Egyptians An (Modern

Mstrllann Gelenek ve Grenekieri


Uzerine Aklamalar) (Lane), 1 7, 24,

32, 33. 97, 1 2 1 , 1 69-176, 1 95. 251 ,


382, 391
atk arkiyathk, 218, 221 ; rtk arkiyat fkla yaknlamas, 2346
Adanson, Michel, 1 27
Ade m ncesi Sleymanlar. 74
"Adieux de l'htesse arabe"' (Evsahibi
Arab1n Vedas") (Hugo), 1 1 1

Adventures of J:lajji Baba of lspahan (Is


fahan'dan lstanbul'a Hact Baba 'n1n
Macera/an) (Morier), 205
Aeneas Silvius: bkz. Pius ll, Papa

Afganistan, 349, 350


Afrika. Afrikal . 4 1 , 45, 47, 50, 56, 62. 94,

95, 1 0 1 , 1 02, 1 08, 1 1 4, 1 1 7, 1 29, 223,


228, 230, 238, 263, 288, 308, 312,
318, 328, 350. 352, 354, 36 1 , 368
Aiskhylos. 1 2. 30, 65-6. 255, 372

Akademik inhindi Dernei (Societe academique indo-chinoise), 230


AJcaJay, Amiel. 368
alme.

1 98

Alman ark Dernei ( Deutsche Morgen


landische Gesellschaft), 53
Almanya, Alman, 1 1 , 26-9, 33, 62, n,

-----

---.--

,_

--

--

1 08, 1 1 0, 1 40, 1 47, 203, 224. 237,


250, 256, 268, 3 1 0, 319, 345, 356
Alroy, Gil Cari, 322, 391
Alter, Robert. 321 , 390-1
Althusser, Louis, 25, 369

Ame romantique et le reve, L ' (Roman

tizm Ruhu ve D) (Beguin), 1 1 1

American Power and the New Manda


rins (Chomsky), 369

Amerikan ark Dernei (American Ori


.
ental Society), 53, 1 09, 307-9
Amin, Samir, 365
anatomi: karlatrmal 22, 49, 52, 1 28;
felsefi ve dilbilimsel, 150, 1 52-5, 243
Ancient and Modern lmperialism (Eski
ve Modern Emperyal izm) (Cromer),

224, 384-5

Anniversary

Discourses

{Yldnm

Sylevleri) (Jones), 146


Anquetil-D uperron, Abraham-Hyacinthe .

3 1 , 60, 86-7, 89, 1 27, 132, 1 67, 264


Aphrodite (louys), 220

Arab Attitudes to lsrael (Araplarn lsrail

Karsndaki

Tutumlar)

(Harkabi),

321 , 390-1

Arab Mind, The (Arap Zfhni) (Patai),

324,

391

Arab Rediscovery of Europe (Abu-Lug

hod), 374, 384

Arab World Today, The (Berger),

375,

391 , 392

Arabi (Ahmet) Paa, 45, 47, 1 82, 235

Arabischen Studien in Europa bis in den


Anfang des 20. Jahrhunderts) Die (Yir

mincl Yzyln Bana Dein Avru


pa'da Yaplan Arabistan Incelemeleri)

(Fck), 25. 369, 37 1 , 377


Arabistan, 26, 72, 1 06, 1 70. 235, 247-8,

:- -.--- --- -r..------

396

A R K Y A T I L I K

301 , 31 6

Arabs inAmerican Textbooks, The ( Ame-

rikan Ders Kitaplarmda Araplar), 301 ,

389
Aramca. 1 53
"Arap Dilinin Arap Psikolojisi zerindeki
Etkisi" (Shouby), 334-5
Arap Dnyas" (Giidden), 57, 322, 371
Arap-Israii Savalar, 1 1 7, 282, 298-9,

307, 349

Arap Isyan, 250, 254-5, 260


Arap iiri, 106, 1 38, 1 90
Arap niversiteleri, 337-8
Arapa, 52, 59, 6 1 , 73, 84, 87, 92, 93,

134, 136, 153, 1 70, 175, 1 77, 1 90,


1 94, 208, 267, 280, 301 , 305-6, 3245, 329-30, 334-7, 371 ' 391 -2
Araplar, 26, 27, 36, 37, 48, 51 , 57-8, 69,
72, 80, 83-5, 1 08, 1 1 2, 1 1 5-8, 1 27,
1 40, 1 62, 166, 1 83, 189, 208, 241-3,
245-5 1 ' 253-5, 258, 259, 263, 274,
282, 290, 298-301 , 307, 312, 3 1 4,
31 6-39, 344, 346, 349, 350, 352-5,
358-62, 368, 371 ; ayrca bkz. islam;
Yaknark. .
"Araplar Bar Istiyor mu? (Airoy), 322,

391

Arberry, A.J., 88, 373, 381 , 382


Archeologie du savoir, L ' (Bilginin Arkeo
lojisi) (Foucault), 1 3, 377-8, 383
Arendt, Hannah, 252, 386
Ari ler, Arilik, 1 09, 219, 244-5, 274, 280,

284

Ariosto, Lodovico, 73
Aristoteles, 78
Ariusuluk, 72, 75, 86
Amaldez, Roger, 278
Amold, Matthew, 23, 156, 240
Amold, Thomas, 236, 387
Asia and Western Daminance (Asya ve
Bat Egemenlii) (Panikkar), 15 , 369
Assad, Thomas J., 207, 384
Asya Dernei (Societe asiatique), 52-3,

6 1 , 1 09, 1 35, 1 76, 232, 260

"Asya'da ikametim Srasnda inceledi..


im Meseleler (Jones), 87
Aknclar, 304
Atala (Chateaubriand), 1 85, 1 90
Atina Okulu (RaHaello), 79
Atinal, Atina, 64-6, 1 83, 1 95

Attitudes Towards Jewish Statehood in


the Arab World (Arap Dnyasmda

Yahudi Devletine Ynelik Tutumlar)

(Airoy), 322
Auerbach, Erich, 270-4, 387
A venir de la science, L (Bilimin Gelecei)
(Renan), 1 424, 1 55, 378, 379, 380
Avesta, 86; ayrca bkz. Zend-Avesta
Avesta dili, 60, 86
Avrupamerkezcilik, 1 08, 1 1 8, 355, 365,
'

366
Bachelard, Gaston, 64, 372
Bacon, Roger, 80
Badaliya Cemiyeti, 279
Baml Irklarn Ynetimi" (Cromer), 53-

4
Bakkha/ar ( E ur ip ides) , 65-7, 372
Baldensperger, Fernand, 265, 387
Balfour, Arthur James, Lord, 41 -7, 49,
50, 55, 56, 58, 87-8, 1 02, 106, 1 07,
1 1 5, 256, 262, 35 1 , 370
Baltour Bildirgesi, 308, 33 1 , 390
BaJianche, Pierre Simon, 1 57
Balzac, Honore de, 22, 1 4 1 , 1 50, 1 54,
378. 379, 380
Bandung Konferans, 1 1 4, 3 1 8

Baring, Evelyn, bkz. Cromer


Barres, Maurice, 1 09, 256-7, 386
Barthes, Roland, 286, 323, 391
Batllama: islam dnyasnda, 291 -2,

323, 33540

Baudelaire, Charles, 1 92
Baudet, Henri, 84, 373, 374
Becker, Cari Heinrich, 28, 1 1 4, 22 1 , 31 O,

375, 392

Beckford, William, 3 1 , 1 1 2, 1 28
Beda, 71 , 80
Beguin, Albert, 1 1 1
Beli, Gertrude, 209, 236, 237, 241-3,

247, 249, 250, 257, 385-6

Bengal Asya Dernei (Asiatic Society of


B engal) , 88
Benjamin, Walter, 22. 61 , 369
Bentham, Jeremy, 1 37, 226
Serberi korsanlar, 304, 307
Berger, Morroe, 301-3, 324-6, 375, 389,

391 ' 392

Bergson, Henri, 41 , 278


Berlin, Sir lsaiah, 79, 373, 376
Berque, Jacques, 278, 282, 34 1 , 387,

392

Bernal, Martin, 393


Bertrand, Henri Gratien, Kont, 91
Bevan, Anthony, 236
Beyaz Adam, 238-43, 247-55, 257-8

DIZIN
BeyandArabs and Jews (Araplar ile Ya-

hudilerin tesinde) (Aicalay), 368


Beyrut, 1 1 , 1 95
Bhabha, Hami, 355
Bhagavad-Gita, 88
Bibliotheque orientale (ark Kitapl)
(d' Herbelot), 73-7, 80, 8 1 , 84, 85, 373
Binbir Gece Masal/art, 73, 1 75, 1 88,
205, 206, 208, 384
Biology of British Politics, The (ingiliz Si
vasetinin Biyolojisi) (Harvey), 245
birfktirmecifik (arkiyat hkta), 1 33, 1 767
Birinci Dnya Sava, 1 1 4 , 1 1 5, 1 33, 232,
235, 252, 257,267,283,296, 308
"Biyoloji Asmdan D Siyasetimiz" (Mi
chel), 245
Bizans, 85, 204
Black Athena (Kara Athena) (Bemal),
347, 393
Black Atlantic, The (Kara Atlantik) (Gilroy), 368
Blumenbach, Johan n Friedrich, 1 29
Blunt, Wilfrid Scawen, 207, 249
Bopp, Franz, 27, 1 08, 1 25. 1 43, 1 46, 1 50,
244
Bordeaux, Henri, 1 8 1 , 382
Borges, Jorge Luis, 278, 345
Bornier, Henri de, Vikont, 99
Bossuet, Jacques Benigne, 1 35
Bougainville, Louis Antcine de, 1 27
Bounoure, Gabriel, 278
Bouvard et Pecuchet (Bilirbilmezler) (Fia
ubert), 1 23-6, 1 32, 1 43, 1 89, 201 , 376
blge aratrmalar, 1 2, 35, 63, 1 1 7, 267.
298, 309, 314, 339, 359, 366
"Blge Aratrmafarn Yeniden Dnmek" (Gibb). 1 1 6-7, 288, 372, 375
Bracken, Harry, 22, 369, 386
Brahma, 1 6 1
Brahmancfk. 86
Bremond, Edmond, 237. 385
Brockelmann, Cari. 28
Broglie, Achille-Charles-Leonce-Victor,
Dk, 1 35. 1 38, 377
Brosses, Charles de, 1 27
Browne, Edward Granville, 236
Browning, Robert, 27
Bruneau, Jean, 1 92-3, 383
Brunetiere, Vincent de Paui-Marie
Ferdinand, 269
Buchan, John, 263, 359
Budacrlrk, 1 30, 244, 271

397

Buffon, Georges-Louis Leclerc de, Kont,


96, 1 29
Bu nsen Komitesi, 232
Burckhardt, Jacob, 105, 1 7 1 , 220
Burke, Edmund, 87
Burnouf, Eugene, 1 08, 1 09, 1 43, 1 57
Burton, Sir Richard. 28, 33, 6 1 , 97, 109,
1 1 2, 1 69, 170, 1 80-2, 1 88, 202, 2059, 223, 235, 236, 247, 257, 300, 352,
355
Butor, Michel, 1 94, 383
Byk iskender, 67, 90, 94, 1 80
Byron, George Gordon, Lord, 31 , 42, 1 09,
1 1 2, 1 28, 1 78, 204
"Byzantium" ("Bizans") (Yeats), 242,
386
Cabanis, Pierre-Jean-Georges, 1 24
Cabarti, Abdurrahman el. 91 -2, 349
Cabet, Etjenne, 124
Cagliostro , Kent Alessandro, 97, 1 63
C ah en, Claude, 356
Cahiers du mois, Les, 261

CaliphateJ /ts Rise, Decline and Fal/,


The (Halifelik, Douu, Gerilemesi ve

k) (Muir). 162

Cambridge History of Islam, The (Camb

ridge islam Tarihi) (yay. haz. Holt,


Lambton ve Lewis), 73, 1 1 9, 297.
31 6-20, 372, 390, 392

Campagnes ci'Egypte et de Syrie, 1 7981 799 (Msr ve Suriye Seferleri) (Na

poryon). 9 1 , 373
Camus, Albert, 327
Candide (Voltaire), 1 03
Carlyle, Thomas, 23, 1 06, 163-4, 240,
381
Carnets de Vayage (Seyahat Defterleri)
(Fiaubert), 1 93
C assirer, Ernst. 1 58, 381
Catafago, Joseph, 1 82
Caussin de Perceval, Armand-Pierre,
1 57, 1 62-3, 243, 258, 381
Cecil, Robert Arthur Talbot Gascoyne,
Lord Salisbury, 4 1 , 5 1
Cehennem (Dante), 77-81

Centenary Volume of The Royal Asiatic


Society (Kraliyet Asya Derneinin Y

znc Yl Kitab) (yay. haz. Pargiter),


89, 373, 382
Cervantes Saavedra, Miguel de, 73, 1 03
Cesaire, Aime. 367
Cezayir, 230, 3 1 5.' 339, 349, 352

398

A R K I Y AT I L I K

Champollion, Jean-Franois, 27, 1 3 1 ,


1 47, 1 50, 1 82

Chapters on the Principles of Internatio


nal Law (Uluslararasi Hukukun ilkele

ri zerine) (Westrake), 2 1 9
CharlesRoux, F.J., 96
Charmes, Gabriel, 231
Chateaubriand, Franois-Re ne, Vikont,
1 1 , 28, 91 , 97, 1 09, 1 1 1 , 1 25, 1 46,
1 80, 1 82-8, 1 90-5, 205, 352, 382
Chaucer, Geoffrey, 42
Chew, Samuel, 69, 372
Chicago niversitesi, 1 1 5, 264, 3 1 0
Chimeres, Les (Kuruntular) (Nerval),
1 93
Chirol, Valentine, 264, 387
Chomsky, Noam, 20, 369, 389, 392
Chrestomathie arabe (Arap Yazm Se
kisi) (Sacy), 1 7, 1 36, 1 39-40, 297, 377
Cid Efsanesi, 73, 80
cihat, 280, 291 , 300
Citizen of the World, The (Dnya Vatanda) (Goldsmith), 1 27
Cizvitler, 60, 1 27
Claudel, Paul, 264, 278
Clermont-Ganneau, Charles, 1 82
corafya: bilgiyle ilikisi, 64, 95-6, 228;
emperyalizmin amas, 1 05, 223, 225;
rksal belirleni mcilik, 3 1 9 ; i mgesellii
ve keyfilii, 635, 67-8, 78, 80-82, 87,
1 06, 2 1 3, 3 1 9; insan yapm, 1 4 ; "koz
mopolit" bilim haline gelmesi, 227-3 1 ,
232; de Lesseps'in corafyay ama
s , 98-1 02; ve arkiyatl n zselle
tirici tasavvuru, 1 1 9, 258, 3 1 7, 3 1 9;
ark\yat' tasanlar, 98-1 02; arkiyat
lk tarafndan ilenip inceltilmesi, 2 1 2, 59-60, 64, 74-5, 87, 95, 1 36, 1 76,
213, 227-8; "ticari" corafya, 230
Colebrooke, Henry Thomas, 88
Coleridge, Samuel Taylor, 27, 1 47, 379
Colet, Louise, 1 99
College de France , 1 34, 1 49, 260, 282
Colonialism and Culture (Smrgecilik
ve Kltr) (sempozyum), 361 , 393
Columbia niversitesi, 301

Comedie humaine, La ( insanttk Komed


yasl) (Balzac), 22, 1 54, 379
Commentary, 321 , 322, 33 1 , 361 , 375,

391 , 392
Comte, Auguste, 1 24, 1 25, 240
Condorcet, Marki, 1 57
Connaissance de l'est (Dou'nun Bilgisi)

(Ciaudel), 264
Conrad, Joseph, 1 98, 202, 2 1 1 , 254,
385

Considerations sur la guerre actuelle


des Turcs (Hal ihazrda Trklerle Ya

plan Savaa Ilikin Dnceler) (Vol


ney) , 91
Constant, Benjamin, 1 47, 379
contraferentia, 7 1 , 1 30
Cook, James, 1 27
Cook, Thomas, 98
Count Robert of Paris ( Parisli Kont Robert) (Scott), 204
Cournot, Antoine-Augustin, 1 24
Cousin, Victor, 1 24, 1 44, 1 57

Co vering Islam (Haberlerin Atnda is


lam) (Said), 347, 353
Grescent and the Cross, The (Hilal ve
Ha) (Warburton), 207

Grescent and the Rose, The (Hilal ve

Gl) (Chew), 69, 372


Cressaty (Kontu), 237, 385

Criticism Between Culture and System

(Said), 369
"Cri de guerre du mufti" (Mftnn Sa
va lt) (Hugo), 1 79
Cromer, Evelyn Baring, Lord, 4550, 535, 56-8, 1 06, 1 07, 1 1 5, 1 62, 1 84, 22326, 235, 240, 256. 35 1 , 370, 371 , 385
Crozier, John 8 . , 245

Cu/ture and lmperialism (Kltr ve Em


peryalizm) (Said), 355, 363
Culture and Society 1 780- 1950 (Willi
ams) , 370

Curtin, Philip D., 381 , 384, 385


Curtius, Ernst Robert, 270, 27 1 , 273,
274
Curzon, George Nathaniel, Lord, 225-8,
241 1 385
Curzon, Robert, 207
Cust, Robert Needham, 2734, 388
Cuvier, Georges-Leopold-ChretienFre
dericDagobert, Baran, 22, 1 35, 1 43,
1 52, 1 54, 1 57, 1 64, 2 1 8 , 380
in, inli, 1 1 , 1 8, 26, 52, 56, 60, 69, 72,
83, 1 00, 1 1 8, 1 27, 1 28, 1 30, 1 49,
1 77, 263, 265-6, 276. 298, 308, 346
ince, 61 , 1 08, 345
inhindi, 1 2, 56. 230, 298
Dacier, Joseph, 1 34, 1 37, 3 77
Dampler, William, 1 27

DZN
Daniel, Norman, 70, 372, 376
Daniel Deronda (Eliot), 1 8 . 205
Dante, 1 2, 77-9, 80, 8 1 , 1 06, 1 33, 1 89,
222, 223 , 259
Dark Races of Man, The (Insanln Karanlk lrklar) (Knox), 2 1 8
Darwin, Charles, 32, 21 9, 240, 244-5
Deane, Seamus, 367
De la religion (Din zerine) (Constant),
1 47
De Lingua Latina (latince zerine) (Varro), 154
Deeb, Kama1 Abu, 344, 353, 354
D efremery, Charles. 1 8 1
Deherain, Henri, 374, 377
Delacroix, Ferdinand-Victor-Eugene, 1 29
Depping, Guillaume, 230
Derrida, Jacques1 377
Description de I'Egypte (Msr'In Tasviri).
39, 52, 94-7, 1 05, 1 1 3, 1 7 1 , 1 79, 296,
374
Description de /'Egypte (Msr"n Tasviri)
(le Mascrier), 93
Destutt de Tracy, Antoine-Louis-Ciaude,
Kent, 1 24
Dialogues des mons (ller Diyalou)
(Fenelon), 79
Dialogues philosophiques (Felsefi Diya
loglar) (Renan), 1 57
Dictionnaire des idees reues (Basma
kalp Fikirler Szl) (Fiaubert), 1 97,
201
Dickens, Charles, 23. 1 58
Didascalicon (St. Victorlu Hugo), -271
Diderot, Denis, 1 29
dil: bilim ve dil, 1 50; insan gr ngs
olarak kef, 1 46, 378; kkenieri, 1 458, 243-4; Nietzsche, 215; Renan,
1 48; temsil olarak, 29-3 1 , 285; ayrca
bkz. filoloji
Diodoros Sicufus, 186
Dionysos kltJeri, 66-7
Dirlik, Arif, 365, 393

Discoveries in the Ruins of Nineveh and


Babylon (Ninive ve Babil Kalntlarn

da Keifler) (layard). 207


Disraeli, Benjamin, 1 . Beaconsfield Eari '
, 1 5, 28, 53, 1 09, 1 1 2 , 1 68, 1 77, 1 801 ' 204-5, 229

Divina commedia, La ( Ilahi Komedya)

(Dante), 77-79
Don Juan (Byron), 1 90
Don Quijote (Cervantes), 1 03

399

Donato, Eugenio, 380


Doughty, Charles Montagu, 1 09, 1 82,
207, 235. 247, 249, 386
"Douleur du Pacha, la" ("Paann Kaderi") (Hugo), 1 79
Doumer, Paul, 237
Dozy, Reinhart, 1 09, 1 62
Dryden, John, 42
Dugat, Gustave, 6 1 , 371 , 380
Durkheim, Emile, 271 , 278
Drzi, 27. 1 1 2, 136, 203-4, 205
Eban, Abba, 282

Ecole publique des langues orientales


(ark Dilleri Okulu), 93

Education sentimentale, L (Gnl ki Ye


timekte) (Fiaubert), 1 99

Eichhorn, Johann Gottfried. 26


Eliot, George, 23, 27, 28, 1 09, 1 8 1 , 205,
244, 369, 386
Eliot, T S 264
emperyalizm: Amerikan emperyalizmi,
1 3-4, 20, 24, 26, 28, 34, 36, 1 1 4-5,
1 1 7-8, 298, 304, 307-1 0 , 3 1 3 , 336,
337: Arap aydn zmresiyle mutaba
kat, 336-38; Baltour'un savunmas,
4 1 -6; Cromer ve emperyalist siyaset,
46-8. 53-4, 223-5; Fransz emperya
lizmi 1 3-4, 20, 24, 26, 28, 34, 36, 501 , 86t 96-7, 1 05, 1 1 0, 1 34-5, 1 68,
203, 224, 228-37, 2567; Ingiliz em
peryalizmi, 1 3-4, 20, 24, 26, 28, 35.
36, 4 1 -8, 50-1 , 53-4, 85, 86, 1 06, 1 1 O,
1 64, 1 68, 1 80- 1 , 203, 207, 209, 2239, 232-9, 250- 1 , 256, 257, 269; arki
yat ajanlar ve vekiller, 208-9, 234-7,
240-43, 249-58, 335, 336, 348, 357;
arkiyat retiler, 1 7-8, 21 . 23-5,
28, 53-4, 95-6, 1 05-8, 21 8-9, 234-7,
258, 303-7, 308-9, 3 1 3, 336, 342-3;
arklllara etklsj 225. 263, 337
Encyclopedia of Islam, The (Islam Ansiklopedisi), 297
Endonezya, 69, 222 , 3 1 8
Endls. 3 1 7
Engels, Friedrich, 1 08
England in Egypt (Msr'daki Ingiltere)
(Mi Iner), 4 1
Enqule aux pays du Levant, Une (Dou
Akdeniz Ulkelerinde Bir Inceleme)
(Barres), 256-7. 386
Eothen (Kingfake), 205, 384
Erchembert, 69
.

.,

400

A R K Y A T I L I K

Erpenius, Thomas, 60, 74

Essai sur l'histoire des Arabes avant


1'/s/amisme (lsramiyet ncesinde
Arap Tarihi zerine Bir Deneme) (Ca
ussin de Perceval), 1 62, 381

Essi sur nnegalite des races hu!J1aines

(Insan Irklannn Eitsizlii Uzerine


Deneme) (Gobineau), 218, 381
Eurip\des, 65-7, 372
Evrensel irket (Compagnie universal
le), 99

Fabre d'Oiivet, Antoine, 97


Falanjist milisler (Lbnan l), 3 1 8
Farsa , 73, 87, 88, 93, 1 08
Faoda meselesi ( 1 898), 4 1
Faure, Elie, 264-5, 387
Fauriel. Claude, 1 57
faydachk, ve emperyalizm, 226-7
Faysal, Kral, 283
FEmelon, Franois de Salignac de La
Mothe-, 79
Fenollosa, Ernest Francisco, 264
Ferguson, Moira, 368
Filistin, Filistinli, 35, 36, 1 1 1 . 1 1 7, 1 1 9,
1 84, 1 89, 190, 204, 262, 282, 299,
308, 320, 333, 336, 349, 352, 353
Fil/es du feu, Les (Atein Kzlar) (Nerval), 1 9 1 , 383
filoloji: Amerikan arkiyatlnda gre
ce zayf konumu, 305, 334-5; ve biyo
lojik "tiplerin yozlamas", 1 54-5; filo
lojide devrim. 1 08, 1 63-4; rkhktaki
uzantlan, 1 09, 144, 1 52, 1 56, 1 58-9,
1 60-1 , 239-40, 243-6; insan grng
s olarak dilin kefi, 1 46; Jones'un
katks, 88, 1 08; karlatrrmah disip
lin, 1 28, 1 40- 1 , 1 42, 1 5 1 , 1 52, 153-4,
1 63-4; modern bilginin merkezi, 1 43;
Nietzsche ve filoloji, 1 42, 378; arki
yatlktaki stratejik konumland r lma
s , 29, 61 , 1 08
"Filolojinin Tar.hsel Bilimiere Sunduu
Hizmetler Uzerine" (Renan). 145.
378, 381
FitzGerald, Edward, 62, 205
FK, 353
Flandin, Etienne, 237
Flaubert, Gustave, 1 5, 1 8 , 21 , 24, 32-3,
53, 62, 97, 1 05, 109, 1 1 3, 1 23-6, 1 32,
154, 1 68, 170, 1 80, 1 8 1 , 1 88, 1 89,
1 9 1 -3, 1 96-204, 205, 206, 209, 21 1 ,
2 1 8 , 220, 235, 243, 256, 305, 323,

35 1 , 352
Ford Vakf, 309
Forster, E.M., 109, 255, 259, 386
Foucauld, Charles de, 278
Foucault, Michel, 1 3, 24, 3 1 -3, 1 04, 1 29,
1 4 1 , 1 46, 200, 377, 378-9, 380, 383,
385
Fourier, Franois-Marie-Charies, 1 24
Fourier, Jean-Baptiste-Joseph , 39, 94-5,
96, 374
Franklin, Benjamin, 87
Franklin-Bouillon, Henry, 237
Fransa, Franszlar, 1 1 , 1 3 , 1 4 , 20, 24,
26-7, 28, 29, 34, 5 1 , 69, 83, 86, 9 1 '
92, 93, 95, 98, 99, 1 08, 1 1 0, 1 1 4,
1 27, 1 29, 1 34, 1 35, 1 38, 1 40, 1 47,
1 54, 1 68, 1 7 1 , 1 76, 1 78, 1 8 1 , 1 82,
1 83, 1 86, 1 88, 1 89, 1 90, 1 96, 1 97,
202, 203, 204, 206, 207, 2 1 3, 223-4,
227-33, 235, 236-7, 249, 256-7, 260,
26 1 , 262, 267, 276, 277-9, 283, 284,
286, 287, 298, 304, 305, 308, 3 1 O,
329, 333, 337, 346, 347, 349, 352,
359, 383, 387, 393
Fransa-Prusya Sava ( 1 870-1871),
229, 230
Fransz Asyas Komitesi (Comite de
I'Asie franaise), 232
Fransz Enstits ( lnstitut de France),
1 37
Frazer, Sir James George, 1 56
Freud, Sigmund, 32, 52, 1 08
Friel, Brian, 367
Fukuyama, Francis, 363
Fundgraben des Orients (ark Hazineleri), 53
Fck, Johann W. , 25, 369, 371 , 377, 384
Galland, Antoine, 73-5, 373
Gardet, Louis, 3 1 9
Garnier, Francis, 230
"Garp ile ark" Semineri (Chirol), 264,
387
Gautier, Theophile, 1 09, 1 1 o, 1 1 1 . 1 92
Geertz, Clifford, 341
Genie des religions, Le (Dinlerin Dehas)
(Quinet), 89, 147, 371 , 373
Genie du Christianisme, Le (Hristiyanl
n Dehas) (Chateaubriand), 1 85
Geoffroy Saint-Hilaire, Etienne, 22, 96,
1 52, 154-5, 374, 380-1
Geoffroy Saint-Hilaire, Isidare, 1 52, 1 54,
380-1

DlZN
Gerrnanizm, 80
Germen, 77, 80, 1 60, 220
"Giaour" ("Gavur") (Byron), 1 78
Gibb, Sir Harnilton A.R., 2 1 , 63, 1 1 2,
1 1 57, 257, 26ft-70, 274-9, 287-97,
305, 309-10, 389
Gibbon, Edward, 65, 69, 84, 1 27, 1 30,
372, 373
Gide, Andre, 202, 261
Gilroy, Paul, 368
Gifson, Etienne, 266
Girardin, SalntMarc, 229
Glidden, Harold W., 57-8, 322
Gobineau, Joseph-Arthur, Kent, 1 7, 1 09,
1 61 , 2 1 8, 240, 381
Goethe, Johann Wolfgang von, 28, 31 ,
6 1 , 62, 1 09, 1 1 1 , 1 28, 1 54, 1 65, 1 66,
1 68, 1 78, 1 79, 269, 374, 381 , 382
Golden River to Golden Road (Altn Nehirden Altn Yola) (Patai), 323, 391
Goldsmith. Oliver, 1 27
Goldziher, lgnaz, 28, 1 1 5, 221
Golius, Jacobus. 74
Gordon, Charles George, General, 4 1
Gordon, David, 3 1 2 , 390
Gramsci, Antonio, 1 6, 20, 24, 34-5, 370
Graves, Mortimer, 308. 390
Graves, Robert, 255
Gri mm, Jakob, 1 08
Grousset, Rene, 67, 372
Grunebaum, Gustave von, 1 1 5. 3 1 0-3,
3 1 9, 390
Guha, Ranajit, 366
Guizot, Franois-Pierre-Guillaume, 1 57
Gundolf, Friedrich, 270

Hah(lar), 68, 85. 1 1 1 , 1 801 , 1 83, 1 84,


204
Haftz, bkz. irazl Hafz
halifeler, hilafet, 84, 253, 294, 31 67
"Halife Hakjm'in Hikayesi" (Nerval), 1 95
Hallac- Mansur, 1 1 4, 258, 276, 278,
280 - 1 ' 284
Halpern, Manfred, 324, 390. 391
Hamady, Sania, 324, 325, 326, 39 1 , 392
Hamann, Johann Georg, 1 28
Hariri, Ebu Muhammed el-Kasm, 136
Harkabi, Yehoshafat, General, 321 , 322,
391
Harun R _id, 3 1 7
Harvard Universitesi, 1 1 6, 287, 309
Harvey, Charles, 245
Hasan bin Sehl, 3 1 7

40 1

Hasanr, 3 1 7
Hastings, Warren, 88
Haimiler, 257
hava/, 1 98
Hay, Denys, 1 6 , 369, 372
Hayter Raporu, 63
Hazar Denizi (Hazar tesi demiryolu),
203
Heaney, Seamus, 367

Heart ot Darkness (Karanltln Yrei)

(Conrad), 21 1 , 228, 385


"Hegire" ("Hicret") (Goethe), 1 78-9
Heisenberg, Werner, 279
Helenizm, 61 , 87, 1 40, 358; ve islam,
84, 1 1 4, 221 , 31 9
Herbelot de Molainville, Barthelamy d' ,
736, 80, 8 1 , 84, 85, 1 06, 1 33, 222,
223, 296, 373
Herder, Johann Gottfried von, 26, 1 08,
1 28, 1 43, 1 46, 1 48, 149, 1 58, 1 66,
376
Herodias (Fiaubert), 1 93
Herodotos, 67, 1 00, 1 86
H ristiyanJk: Aydnlanma sonras laik et
ki 1 24-5. 1 30-2, 1 34-51 1 45, 148-9,
1 65, 1 69, 1 80, 1 84, 21 8-9; Dou 'daki
aznlklar, 203-4, 229, 282, 279, 290,
31 7-8: ve emperyalizm, 1 1 O, 333; ge
rekleri ve arkiyatlk, 76, 1 02: Hris
tiyanlk asndan Sami dillerinin ne
mi, 84; I slam tarafndan tehdidi, 69,
84, 1 02, 1 1 0, 272, 280, 358; kutsal ta
rih olarak, 74, 1 46; Lamartine ve,
1 89-90; Massignon ve, 1 1 4, 222,
258, 276, 278, 28 1 , 282-4; ortaa
daki Islam imgesi. 68-72: Re nan ve,
1 44-5, 1 48, 1 51 , 1 56-7, 378
1

H'az, 237, 247, 249

Hindistan, Hintli, 13, 14, 20, 23, 26, 28,


4 1 , 46, 47, 48, 5 1 , 54, 69, 72, 77, 83,
84, 85, 86, 87, 88, 99- 1 00, 1 09. 1 1 8,
1 25, 1 30, 1 47, 1 49, 1 6 1 , 1 64, 1 65,
1 66, 1 80, 1 8 1 , 189, 204, 226, 229,
230, 232, 236, 238, 24 1 , 245, 267,
276, 298, 304, 3 1 8 , 336, 346, 354,
366, 381
HintAvrupa dilleri, 3 1 -2, 6 1 , 85, 88, 1 08,
1 46-7, 1 4954, 1 556, 1 60, 244-6
Hintbilim, 359, 360, 366
Histoire des Arabes (Araplann Tarihi)
(Marigny), 90

Histoire des Mussulmans d'Espagne


(Ispanya

Mslmanlarnn

Tarihi)

402

A R K I Y ATIL I K

(Dozy), 1 62

Histoire des navigations aux terres aust


rales (Gney Yankre Topraklarna
Yaplan Deniz Yolculuklan nn Tarihi)
(de Brosses), 1 27

Histoire des orientalistes de I'Europe du


xus au XfXB siecle ( 1 2. Yzyldan 1 9.
Yzyla Kadar Avrupa1r arkiyatla
rn Tarihi) (Ougat), 6 1 , 371-2, 380
Histoire du peuple d'lsrael (lsrail Halk
nn Tarihi) (Renan), 247

Histoire geners/e et particuliere des ano


malies de l'organisation chez l'hom
me et /es animaux (1. Geoffroy Saint
Hilaire), 380-1

Histoire genera/e et systeme compare


des langues semitiques (Sami Dilleri
nin Karlatrmal Sistemi ile Genel
Tarihi) (Renan), 1 52, 1 56, 1 6 1 , 378,
379, 380, 381
Histoire naturelle des poissons du Nil (E.
Geoffroy Saint-Hilaire), 374
Historia Orientalis (arkllarn Tarihi)
(Hottinger), 73
Historians of the Middle East (yay. haz.
Lewis ve Holt), 372, 376, 384
"Historische Fragmente" ("Tarih zerine
Notlar") (Burckhardt), 220

History of Intel/ectual Development on


the Lines of Modern Evolution (Mo
dern Evrim izgisinde Dnsel Geli
im Tarihi) (Crozier), 245

History of the Decline and Fal/ of the Ro


man Empire, The (Roma imparatorlu

unun Gerileme ve k) (Gib


bon), 84, 372, 373
History of the Saracens (Sarazenlerin
Tarihi) (Ockley), 73, 85
H itti, Philip, 31 O
Hobsbawm, Eric J., 393
Hobson, J.A., 1 02
Hodgson, Marshall, 356
Hofmannsthat, Hugo von, 270, 387
Hogarth, David George, 209, 235, 247,
249 , 250, 257, 384, 386, 387
Holt. P.M., 1 1 5 , 3 1 7, 372, 373, 376, 384,
390, 391
Homeros, 2 1 , 30, 94
Hopki ns, Gerard Manley, 355
Hatlinger, Johan n H . , 73
Hourani, Albert, 287, 288, 356-7, 370,
375, 376, 381 , 390
Hughes, H. Stuart, 388

Hugo, Victor. 1 2 , 31 , 6 1 , 62, 92, 1 09,


1 1 1 ' 1 68, 1 78, 1 79, 371 374, 375,
'
382
Humboldt, Alexander von, Baran, 1 44
Humboldt. Wilhelm von, Baran. 1 09,
1 43, 380
Hume, David, 23
Huntington, Samuel, 363
Hurgronje, C. Snouck, 222, 268-9, 275,
388
Husserl, Edmund, 3 1 0
Huxley, Thomas Henry, 245
Huysmans, Joris Karl, 1 92, 278
Hseyin bin Ali (Mekke amiri), 250

ldeen zur Phi/osophie der Geschichte


der Menschheit {insanlk Tarihi Fel

sefesine ilikin Dnceler) (Herder),


1 28
lmages of Middle East Conflict (Ortado
u atrmastnrn Grnmleri) (AI
roy), 322
lmperialism (yay. haz. Curtin). 366, 38 1 2, 384, 385
lnvention of Tradition, The (Gelenein
lcad1), 347, 393
Irak, 1 06, 1 1 9, 3 1 7, 339
rk kuram1: ve ampirizm, 22-3, 244-5;
Baltour ve, 45-6; ve Bati 'daki Filistinli
Araplar, 36, 29930 1 ; Beyaz Adam'
retmesi. 23841 ; biyolojik temelleri,
2 1 8, 243-5; Cromer ve, 46-9; dil tiple
rine ve ilkrneklere dayanmasi, 243
6, 274; Gibb'in kar1 lkr, 29 1 ; karr
latrmah filoloji ve, 1 09, 1 58, 243-4;
Kinglake ve, 205; klasik dnyada, 67;
ve 1 8. yzyrhn tip s1nrflamasr, 1 2930; rtk arkiyat1hka benimsen
mesi, 21 8-9; Re nan ve, 1 7, 24, 48,
52, 1 09, 1 44, 1 5 1 -3, 1 55-6, 1 58, 1 601 , 1 62, 1 66, 1 8 1 , 240, 2434, 246,
302-3, 320, 378, 380, 391 ; Schlegel
ve, 1 08-9; arkiyatrhk ve, 1 7, 24, 32,
36, 44, 52, 1 02, 1 07, 1 1 7, 1 65-6, 2 1 6 ,
244, 3 1 9 , 320-33, 336, 339, 341 -3;
Trilling ve, 244; ve Viktorya dnemi
emperyalizmi, 23, 21 8-9
Islam and Capitalism {islamiyel ve Kapi
talizm) (Rodinson), 272, 375, 392
Islam and the West (islam ve Bat) (Da
niel), 357, 372

i
de /'Occident, L'
Islam dans le mroir
(Garp' rn Aynasnda islam) (Waarden-

oztN
burg), 22 1 , 384, 388

ltineraire de Paris a Jerusalem et de


Jerusalem a Paris (Paris-Kuds ve
Kuds-Paris Yolculuu) (Chateaubri
and), 97, 1 82-7, 1 94, 1 95

ibni Haldun, 1 62
ibni Rd, 78, 79, 1 1 4
lbni Sina, 78, 79
lbrahim, Hz., 78, 1 6 1 , 280
Ibrani kkenli, 277, 279, 280-1
ibranice, 3 1 , 59, 61 , 84, 87, 1 09, 1 34,
1 46, 1 47, 1 49, 1 53, 305, 353, 371
ici, Abudeddin el, 329
idees reueslidee reue, 1 05, 1 25, 1 26,
1 98, 20 1 , 265, 341
Ikinci Dnya Sava , 1 3, 1 4, 27, 28, 62,
1 1 7-8, 267, 270, 298, 304, 308, 31 1 ,
313
ilerleme ittifak, 1 18
lnebaht Sava , 84
ingiltere, ingilizler, 1 2, 1 4 , 20, 24, 26-9,
34-5, 4 1 -51 ' 53, 56, 62, 69, 83, 8591 , 97, 98, 1 08, 1 1 0, 1 1 6, 1 29, 1 47,
1 68, 1 78, 1 80-2, 1 88, 203-7 ' 209,
213, 223-30, 232, 233, 235-8, 241
249, 250, 256-7, 260, 264, 267, 269.
275-7, 278, 283, 287-8, 296-8, 304-5,
308, 3 1 0, 3 1 6, 320, 330, 33 1 , 337,
344, 346, 347, 350, 355, 359, 368,
370, 381 -2, 388
insanmerkezctlik, 1 08, 1 1 8
iran, 26, 69, 85, 3 1 9, 346, 349, 362
isa, Hz . . 70, 72, 75, 79, 8 1 . 82, 1 00, 1 1 4,
1 57, 1 90, 222, 258, 280
ishak, Hz., 280, 283
iskenderiye, 9 1 , 256
islam: Bat'nn korkusu, 68-9, 84-5, 1 02,
264, 265, 272, 300- 1 , 358; Bat'nn
ark'taki egemenliinin istisnas, 835; Bat'yla yeniden btnlemesi,
268-9, 292-3 ; "bozgunculuu", 329;
Dante ve, 78-80; darlkil numunesi,
80, 220; dinsel hogrs, 22 1 , 29 1 ;
direni dini, 280, 281- ; "dn", 1 1 7,
237, 331 , 347; dural eril arkiyatlk
ve, 220; egemen oluu. 68-9, 2 1 7 ; fe
tih hareketi olarak, 67, 68-9, 7 1 , 80,
84-5, 1 02, 21 7. 280, 31 7-8; filologlar n
"kt"' ark, 1 09, 1 5 1 : Gibb ve, 1 1 5-6,
258, 288-97; hakkndaki ada dog
malar, 31 4-5; Hiristiyani n Islam
temsil biimleri, 69-78, 80-1 , 90-1 ,

403

1 84, 221 ; iki sava aras incelemeler,


267-9, 27084, 290-1 ; Macdonald ve,
221 , 222, 258-9, 289-90; Massignon
ve, 280-5; Napolyon' un hayranl,
9 1 -2 , 374; znde "adr ile kabile"ye
indirgenmesi, 1 1 5, 246, 321 ; sahte H
ristiyanlk olarak grlmesi, 68, 70,
71 -2, 75, 8 1 -2, 221 ; Schlegel ve, 1 089, 1 6 1 ; Scott ve, 1 1 1-2; Smith ve, 2479; tasawuf, mistisizm, 221 , 265, 279,
280-1 ; tinsel deil siyasal bir szle
me olmas, 1 62; utan kltr olarak,
57-8; von Grunebaum ve, 31 0-3, 319;
ayrca bkz. Arap; Yaknark.
Islam hukuku, 60, 75, 22 1 , 268, 291 , 293
"islam Tarihi zerine Bir Yorum" (Gibb),
296, 389
"islamda Devrim Anlaylar" (Lewis),
329, 392
"'islamda D)ni Dncenin Yaps"
(Gibb), 296, 387, 389
Islamn Dn (Lewis), 331 , 375, 392
"'islamn isyan" (Lewi s), 331 , 392
lsmail, Hz., 280, 283
Ispanya, lspanyol, 1 1 , 26, 69, 84, 85, 92,
1 03, 1 4 0, 318 , 329, 345
lsrail, 36, 282, 283. 298, 299-300, 301 ,
307, 321 1 322, 331 333, 336, 345,
349, 350, 353, 358, 391 ; aynca bkz.
Yahudi; Siyonizm
svire, 1 1 , 33
ltalya. talyan, 1 1 , 26. 27. 33, 83, 89. 3 1 7

Jaloux, Edmond, 261


James, C. L. R., 365, 367
Janet, Paul. 124
Jansencilik, 86, 1 34
Japonya, Japon. 1 1 , 1 2, 26, 4 1 , 83, 1 30,
298, 336
Jaures, Jean Leon, 256
Johnson, Paul, 363
Johnson, Samuel, 87, 129
Jones, Sir William, 1 8 , 27, 3 1 , 60, 85,
87-9, 1 08, 1 27, 1 32, 1 46, 1 67, 1 79,
1 8 1 , 227
Jouffroy, Theodore, 1 57
Journal intime (Gnlkler) (Constant),
1 47
Judas. Auguste, 1 82
Jung, Cari Gustav, 279
Kahire, 92. 1 1 2, 1 82, 1 94, 1 95, 206,
236, 308, 331

404

A R K YATI L I K

Kalde dili, 1 34, 371


Kale-i Sultaniye Antlamas , 203
Kant, lmmanuel, 1 29, 1 43
Kartaca, 1 83, 1 86, 1 89, 1 97
Keldani, 232
Ketile ve Dimne, 1 36
Khadduri, Majid, 57
Krm Sava, 1 64
Kidd, Benjamin, 245
Kierkegaard, Sren, 279
Klernan, V.G . , 62, 371 , 372
Kim (Kipling), 238
Kinglake, Alexander William, 1 09, 1 68,
1 80, 1 8 1 , 205-6, 384
Kipling, Rudyard, 54, 236, 238, 239,
24 1 , 385
Kissinger, Henry A., 5557, 314 . 371
Kitab ai-Garib fi ai-Garb (Rustum), 352
Kitchener, Horatio Herbert, Lord, 250
Kleber, Jean-Baptiste, 92
Klot Bey (Ciot, Antoine-Barthelemy),
1 98
Knox, Robert, 2 1 8
Koenig Raporu, 321
Kolomb, 67
ko m n izm, komnist, 1 1 8, 29 1 , 309, 3 1 8
Konfys, 79, 363
Kralie Viktorya (dnemi), 1 7 , 23, 41 ,
207
Kraliyet Asya Dernei (Royal Asiatic Society), 53, 89, 1 09, 1 76
Kroeber, A.L., 3 1 2
Kserkses, 65, 66

"Kubla Khan" and the Fal/ of Jerusalem

("Kubilay Han" ve Kuds'n D)


(Shaffer), 27, 369
Kuhn, Thomas, 287
Kuran, 70, 73, 75, 79, 92, 1 06, 1 27, 1 62,
1 63, 1 71 , 1 83, 248, 301 , 3 1 5
Kurtuba Halifelii, 329
Kutsal Kitap (lncil ve Tevrat), 1 03, 1 84;
ve Bat'nn Yakrnark'a mdahalesi,
68, 84, 1 8 1 -2, 272; ve hac dOncesi,
1 80, 1 85-6; ve 1 8 . yzyldaki laikle
mesi, 130, 1 45-7; ve Romantik yeni
den dou fikri, 1 24-5; arkiyatlk
a1an olarak, 1 3, 72-3, 75, 86-7, 1 89
Kutsal Kitap aratrmacl, arkiyatl
n buradaki kkenleri, 26-8, 60, 867, 1 81 -2, 214, 304, 378
Kuveyt, 337
Kuzey Afrika, 28, 6 1 , 69, 84, 1 09, 203,
222, 230, 235, 237, 290, 302, 308,

3 1 7, 3 1 8 , 352
Kk Hanm, 1 5, 1 98-20 1 , 220
La Bruyere, Jean de, 76
La Ronciere Le Noury, Camille de, Ba
ran, 231
Lacoste, Yves, 278, 392
Lamartine, Alphonse de, 28, 33, 9 1 , 97,
1 09, 1 2 1 , 1 82, 1 88, 1 89-91 , 1 93, 203,
205, 206, 228, 243, 256, 299, 382
Lamennais, Feliciti!-Robert de, 1 24
Land of Midan Revisited, The (Midyanoullar Diyarna Ikinci Ziyaret) (Surton), 207
Lane, Edward William, 1 7, 24, 27, 28,
32, 33, 61 , 97, 1 09, 1 2 1 , 1 32, 1 69-77,
1 78-82, 1 85, 1 86, 1 8 7-88, 1 9 1 , 1 93,
1 94, 1 95, 1 96, 1 98, 200, 202, 205,
207, 209, 218, 2 1 9, 223, 234, 235,
236, 243, 246, 25 1 1 252, 254, 257,
258, 287, 296, 300, 351 , 352, 382,
391
Laroui, Abdullah, 31 1 .;2, 390
Lasswell, Harold, 1 1 7, 306, 307, 375,
389
Lawrence. T.E., 1 09, 1 82, 207-8, 209,
236, 237, 24 1 -3, 247, 249, 250, 2527, 259, 283, 290, 297, 333, 385, 386,
388
Layard, Austen, 207
Le Bon, Gustave, 21 9
Le Mascrier, Abbe, 93
Le Strange, Guy, 236
Leeonte, Casimir, 1 00
Legacy of Islam, The (islamn Miras)
(yay. haz. Arnold ve Guillaume), 2689, 387
Legrain, Georges, 1 82
Leibniz, Gottfried Wilhelm von, Baran,
1 35
Leopardi, Giacomo, Kont, 1 42
Lepic, Ludovic, 1 82
Lemer, Daniel, 326, 375, 391
Leroy-Beaulieu, Paul, 23 1
Lesseps, Ferdinand-Marie de, 981 00,
1 02, 1 05-6, 158, 230, 23 1 , 232, 374,
381
Lesseps, Mathieu de, 98
i

Lettres d'Egypte, de Gustave Flaubert,


Les (yay. haz. Naaman). 383

Levi, Sylvain, 260-1 276, 278, 387, 388


Levi-Strauss, Claude, 63, 3 1 0, 372
Levi n, Harry, 1 96, 383

D Z N
Lewis, Bemard, 1 15, 1 1 7, 329-34, 336,
352, 357-62, 373, 375, 376, 384, 390,
392, 393
libya, 339
Life of Mahomet (Muhammet' in Hayat)
(Muir), 1 62
Linnaeus, Carolus, 1 29
Locke, John, 22-3

Lois psychologiques de l'evolution des


peuples, Les (Halklarn Evriminde I

leyen- Psikolojik Yasalar) (Le Bon),


219
Londra Universilesi ark ve Afrika Aratrmalar Okulu. 226
Long Revolution, The (Uzun Devrim)
(Williams), 24, 369
Lorrain, Claude, 1 89
Loti, Pierre, 1 09, 263
Louis Bonaparte'1n 18 Brumaire'i (Marx),
30, 1 43
Louis Lambert (Balzac). 1 4 1 , 378
LouisPhilippe, 308
Louys, Pierre. 220
Lowth, Robert, 26
Lugart, Frederick Dealtry, 1 . Baran Lugard, 225
"Lui" (Hugo). 923
Lukacs, Georg, 271
Luther. Martin, 7 1 , 80
Lbnan, 1 1 9, 1 89, 1 94, 203, 205, 31 7-8,
336, 349, 352
Lyafl, Sir Alfred Comyn, 48, 56, 1 62
Lyall, Sir Charies James, 236
Lykurgos. 94
Lyotard, JeanFranois, 365

Macaulay, Thomas Babington, 23, 1 63,


1 64 , 208
Macdonald, Duncan Black, 1 1 5, 1 1 6,
221 , 222, 258-9, 289-92, 296
Maeterlinck, Maurice, 262
Magdoff, Harry, 365, 370, 393
Mahomet (Voltaire), 374
"Mahometsgesang ("Muhammet'in arks") (Goethe), 1 1 1
Makamat (ei-Hariri), 136
Makiya, Kanan, 361 , 393
Mallarme, Stephane, 279
Malraux, Andre, 259-60
Mandevi lle. Sir John, 42, 68
Manifesto (Napolyon), 1 34
Mannheim, Karl, 271
Mans, Raphael du, 74

405

Manu, 1 30

Manu Kanunlan, 88

Marake, 263
Marcus Antonius, 94
Marcus Aurelius, 1 57
Marcus, Steven, 1 7, 369
Margoliouth, David Samuel, 236
Mariette, August-Edouard, 1 82
Marigny, Franois Augier de, 90
Maritain, Jacques ve Ra"issa, 278
Marksizm, 23, 52, 3 1 9 , 339, 354
Marlowe, Christopher, 73
Marlowe, John, 98, 370, 374
Maruniler, 203, 232, 291 , 3 1 8
Marx, Karl, 1 2 , 24, 25, 30, 42, 1 08, 1 1 2,
1 64-8, 218, 243, 306, 339, 350, 354
Maspero, Sir Gaston, 1 82
Massignon, Louis, 1 1 4, 222, 237, 257,
270, 274, 276-87, 290, 292, 296-7,
305, 3 1 0 , 355, 375, 388
Massis, Henri, 262
MassonOursel, P , 222, 384
.

Matter of Araby in Medieval England,


The (Ortaa Ingilteresinde Arabis

tan Meselesi) (Metlitzki), 26, 369


Maugham, W. Somerset, 202
M au ss, Mareel , 278
Mehdicilik, 294
Meir, Golda, 352
Mekke. 84, 1 62, 1 82, 207-8, 250
Melville, Herman, 204, 304
Memluklar, 91
Mencius on the Mind (Mensiys'te Zihin)
(Richards). 265, 387
Merton, Robert K., 336, 392
MESA Blteni, 301 , 302, 309, 389
metinsel tutum, 1 03-4; Bilirbi/mezlet'de,
1 24, 20 1 -2; Cambridge Islam Tarihf
nde, 3 1 9-20; modern ark'ta bybo
zumu, 1 1 1 , 1 1 3-4 ; pekitirme diyalek
tii, 1 04; arkiyatlkta, 1 05, 1 67-8,
20 1 2; ark'ta uygulamaya konulma
sna gei, 1 06, 222-3, 235, 250-1 ,
258, 265.
Metlitzki, Dorothee, 25-6, 369, 384
Metternich, C Iemens Lothar Wenzel,
Prens, 308
Mezopotamya, 6 1 , 1 09, 232, 23 7
Msr, Msrl. 1 5 , 20, 26, 28. 3 1 , 33. 35,
4 1 -9, 52, 58, 64, 69. 86, 89. 90-4, 961 00, 1 02, 1 06, 1 09, 1 1 0, 1 1 9, 1 3 1 ,
1 47, 1 70-5, 1 78, 1 8 1 , 1 82, 1 86, 1 88,
1 89, 1 9 1 , 1 94, 1 96-8, 206, 209, 224,

406

A R K I Y AT I L I K

229, 232, 241 246, 269, 276, 291 ,


307, 3 1 5, 322. 33 1 , 337, 347, 348,
349, 351 , 370; aynca bkz. islam, Ya
kmark
Msr Enstits (lnstitut d' Egypte), 62,
90, 93, 94, 96
Michaelis, Johann David, 26
Michel, P. Charles. 245
Miche1et, Jules. 83, 1 05, 1 24, 1 44, 1 489, 1 58
Middlemarch (Eiiot), 28, 369, 386
t

Midnight's Children ( Geceyaflsl ocuklar) ( Rushdie), 36 7


Mill, James, 226
Mill, John Stuart, 23, 226, 240
Milner, Alfred, 1 . Vikont Milner, 41
Milton, John, 73
Mimesis (Auerbach), 270, 387
Miyoshi, Masao, 365
Modern Egypt (Modern Msr) (Cromer),
48, 224, 370. 385
Modern Islam (von Grunebaum) , 390
Modern Trends in Islam (islamda Mo
dern Eilimler) (Gibb), 2 1 , 1 1 5-6,
293, 294, 375, 389
Moal, Moolca, 6 1 , 74, 1 77, 3 1 5, 371
Mohammedanism
(Muhammetilik)
(Gibb), 293, J89
Mohl, Jules, 6 1 . 298, 371 . 380
Mommsen, Theadar, 35f
Monte S\onlu Burchard, 80
Montesquieu, C arles de Secondat. de
la Bre de et de. Baran, 1 29, 1 43
Moore. Thomas, 128
Moraze, Charles, 1 23
Morier, James Justinian, 205
Morse, Samuel F., 308

Mots et fes choses, Les (Kelime/er ve


eyle!) (Foucault), 3 1 , 377, 379

Mozart, Wolfgang Amadeus, 128


Mugniery, Leon, 326
Muhammet. Hz., 68, 70-2, 73, 74, 75-6,
78, 79, 80, 8 1 -2, 84, 92-3, 1 1 4, 1 30,
1 62-3, 1 83, 221 , 247, 248, 274, 281 ,
293, 301 , 3 1 6

Muhammedanisches Recht (Muham-

metilik Hukuku) (Sachau), 268


Muir, Sir William, 1 09, 162, 236
Musallam, Basim, 352, 355
Mussolini, Benito, 3 1 8
Mller, Friedrich Max, 28, 258, 264, 379
Mslman: Bkz. Arap, islam.

Naipaul, V. S., 359


Nandy, Ashis, 355
Nankin Antlamas, 308
Napolyon (Napoleon 1), 26, 3 1 , 52, 62,
86, 87, 89-99, 1 05-6, 1 28, 1 32, 1 34,
1 37, 1 47, 154, 1 67, 1 79, 1 80, 1 8 1 ,
1 82, 1 83, 1 9 1 1 229, 307, 348, 349,
373
Napo1yon, Louis (Napoleon lll), 306
Nasr, Cemal Abdl, 1 02
Nasturiler, 232

Near East and the Great Powers, The


(Vakndou ve Byk Devletler) (yay.

haz. Frye), 288, 389


Nerval, Gerard de, 1 1 , 1 8, 28, 32, 33,
53, 62, 1 09, 1 1 0-1 1 1 1 2, 1 69, 1 80,
1 8 1 , 1 88, 1 89, 1 91 -6, 202, 203, 205,
2 1 8, 255, 256, 279, 356, 375, 383
Newman, John Henry, Kardinal, 23, 1 64,
240, 382
Nicholson, Reynold Alfeyne, 236
Nicolaus Cusanus, 7 1
Nietzsche, Friedrich Wilhelm, 1 4 1 , 1 42,
2 1 5 , 2 1 6 , 378, 384
Nil, 1 73, 1 86, 1 99
Nogentli Guibert, 80

Notes of a Journey from Comhill to


Grand Ca ro
i (Comh ill'den Muhteem

Kahira'ye Bir Yolculuun


(Thackeray). 207
Nouty, Hassan a1-, 1 8 1 382
Novalis, 1 25
Nldeke, Theodor, 28, 221

Notlan)

O'Brien, Conor Cruise. 327


Ockley, Simon, 73, 85
O'Hanlon. Rosafind, 355, 393
On Liberty (zgrlk zerine) (Mill), 234
Orientales, Les (arkh Kadnlar) (Hugo),
6 1 , 1 1 1 , 1 78, 374, 382
'

Orientalism and the Postcolonial Predi


cament (arkiyathk ve Smrgeci

lik Sonras Durum) (yay. haz. Carol


Breckenridge ve Peter van der Ve
er), 359, 393
"Orientafism in Crisis" (Abdel Mafek),
375, 388
ortaa, 68-72, B0, 301
Ortadou: Bkz. Yaknark
Ortadou Aratrmalar Birlii (MESA),
301 , 302, 309
Ortadou Aratrmalar Merkezi (Har-

DZN
vard), 1 1 6, 287, 309
Ortadou Enstits, 305, 309
"Ortadou ve Kuzey Afrika Aratrmala
r (Berger), 301-3, 389
Orwell, George, 263, 387
Osmanh Imparatorluu, 69, 84, 86, 1 1 0,
203, 2 1 9 , 232, 237, 260, 264
Othello (Shakespeare), 80
Our Mutual Friend (Ortak Dostumuz)
( Dickens), 1 58
Owen, Roger, 34 1 , 370, 390, 391
Oxford niversitesi, 59, 62, 86, 225,
287, 338
Ozanam. Antoine-Frederic, 1 57
mer, Hz., 84, 1 83
rtk arkiyathk: a1k arkiyathkla
yak1nlamas, 234-6; be islam ara
trmacsmda, 221 -2; cinsiyeti yakla
m, 21 9-20; corafyadaki kkleri,
228; deimezlii, 2 1 8, 220; ve em
peryalizm, 233-6; 1rkt yaklam, 2 1 89; imparatorluk ajanlarnca gelitiril
mesi, 236; klasik. aratrmalarn
destei, 234
Pakistan, 222, 298, 3 1 8, 345, 34 7, 349
Palgrave, William Gitford, 209
PaJmer, Edward Henry, 1 09, 209, 235
Panikkar, K.M., 1 5 , 369
Paracelsus, Philippus Aureolus, 28
Paris, 26, 28, 59, 61 , 86, 1 08, 1 64, 232,
237, 273
Paris Corafya Dernei (Societe de geo
graphie de Paris), 229-30

Passage to lndia, A (Hindistan'a Bir Gei (Forster), 255-6, 386-7

Patai, Raphael, 323-6, 391


Paulin, Tom, 367
Peau de Chagrin, La (Tlsmlr Deri) (Bal
zac), 1 50, 379
Peloponnesos SavaJ, 66
Penetiation of Arabia, The (Arabistan 'a
Nfuz) (Hogarth), 235, 385

Pensee Sauvage, La ( Yaban Dnce)

(Levi-Strauss), 372
Pers, 27, 87
Persler (Ajskhylos}, 30, 65-6, 372

Personal Narrative of a Pilgrimage to aiMedinah and Meccah ( Medine lle


ekke'ye Bir Hac Seyahatinin Kiisel
Oyks) (Burton) , 97, 1 69, 205, 2089 , 384

407

Peters, Cari, 2 9
Philby, Harry St. John Brtdges, 209, 236,
247, 249, 257
"Philology and Weltliteratuf (Auerbach ,
ev. M ve E.W. Said), 388
Philosophie anatomique (Anatomik Fel
sefe) (E. Geoffroy Saint-Hilaire), 1 55,
380, 381
Pickering, John, 307
Pickthall, Marmaduke William, 263
Picot. Georges, 232
Piranesi, Giambattista, 128
Pirenne, Henri, 80, 373
Pitt, William, 87
Pius U , Papa, 71
Plon, 47, 78, 79, 94, 290, 3 1 9
PJinius, 274
Pockoke, Edward. 74
Poetique de l'espace, La (Mekan1n Poetikas) (Bachelard), 372
Poljakov, Leon, 1 09, 375
Polk, William, 287, 387, 389
Polo, Marea, 68
Pope, Alexander, 42, 54
Portekiz, 1 1 , 26, 83, 85
Pastel, Guillaume, 60, 74
Pound, Ezra, 264
Poussin, Nicolas, 1 89
Prakash, Gayan, 355, 393
Praz, Maric, 1 92, 383
Prtdeaux, Humphrey, 81
Princeton niversitesi, 62, 299, 301 ,
309, 391
Principes de grammaire genera/e (Ge
nel Dilbilgisi Ilkeleri) (Sacy), 1 35, 136
Protaco/s of the E/ders of Zion, The (Siyon Akillerinin Protokolleri). 320
Proudhon, Pierre Joseph, 24
Proust, Marcel, 1 56, 307, 389
Prusya, 229, 230
Pudney, John, 374
Pythagoras, 94
Qazzaz, Ayad al, 389

Quaderni del Careere (Hapishane Def


ter/en) (Gramsci), 34-5, 370

Quatremere, Etienne- Marc, 1 49, 1 8 1 , 379


Question of Palestine (Filistin Sorunu)
(Said), 353
Quinet, Edgar, 52, 85, 89. 1 24, 1 47-9.
1 58. 1 92, 283, 37 1 , 373

408

ARKlY ATILIK

Raffaello, 79
Rahip Johannes, 73
Rahip Pierre, 80
RAND Kurumu, 309, 391
Ranke, leopold von, 1 05, 220, 3 1 9
Raymond, Andre, 356
Regne animal, Le (Hayvanlar Alemi)
(Cuvier), 1 64, 2 1 8
Reinaud, Joseph, 1 34
..

Religious Attitude and Life in Islam, The


(lslamda Dini Tutum ve Yaam)
(Macdonald), 258 , 289, 389
Remusat Jean-Pierre-Abel . 1 09, 379
Renaissance orientale, La (ark Rne
sans ) ( Schwab), 25, 60, 1 25, 1 48,
369 , 37 1 , 373, 379, 380
Renan, Ernest, 16 , 1 7, 24. 33, 48, 52,
98, 1 09, 1 1 5 , 132, 1 34, 1 40-59, 1 602, 1 66, 1 67, 1 68, 179, 1 8 1 , 1 82, 1 93,
1 98, 205, 209, 2 1 8, 2 1 9, 223, 234,
240, 243, 244, 246, 247, 255, 258,
274, 278, 280, 285, 290, 296, 300,
308, 31 o, 320, 35 1 , 377, 378, 379,
380, 381
Rene (Chateaubriand), 1 85
Report on Current Research (Mevcut
Aratrmalara Dair Rapor; Ortadou
Enstits) , 305
Representative Government (Temsili
Ynetim) (Mill), 23
Reid Ta1, 1 3 1 , 150
..
"Retreat from the Secular Path? (Abu
Lughod), 376
Revolution in the Middle East (Ortado
u'da Devrim) (yay. haz. Vatikiotis),
327-8, 392
Richards, I.A., 265, 387
Richards, V . W., 241
Richelieu, Armand Jean Duplessis, Kar
dinal, 99
Robertson, J.M., 41 -42
Rodinson, Maxime, 272, 278, 34 1 , 376,
392
Roland Destan, 701 , 73, 80
Roma, Romahlar, 67, 80, 84, 94, 98,
127, 1 80, 1 83, 1 86, 1 89, 1 93, 1 95,
220, 225, 262
Romantic Agony, The (Romantik Azap)
( Praz), 192, 383
Romantizm: Alman, 77, 268-9; ve biyolo
ji, 154 ; Byron ve Scotfta, 204; Chate
aubriand'da, 1 84; ve egzotik ark,
1 28; Flaubert ve Nerval'de, 1 9 1 -2; ve

fragman kuram, 1 39; Hristiyan kur


tarma tasarsnn Aydnlanma sonras
deikeleri, 1 24-5, 1 48-9, 1 65, 1 69,
1 80, 1 84, 1 97, 209; Marx'm ark anla
ynda, 1 65; ve modern islam, 293-4;
Schlegel ve ark' n Romantizmin en
saf biimi olmas, 1 08-9, 1 47; Shaffer
ve, 27; arkiyat Romantizmin hs
rana uramasi , 1 1 0 1 . 1 95-6; arki
yatllrn Romantik kkleri, 1 401
Ross. E.D., 236
Rousseau, Jean-Jacques, 1 30, 1 35,
1 48-9, 1 58, 190
Rnesans, 1 7, 52, 60, 6 1 , 62, 69, 70, 8 1 ,
85, 87, 1 1 4, 1 26, 1 27, 1 92, 292, 300,
317
Rubaiyat (mer Hayyam Rubaileri)
(FitzGerald), 205
Rushdie, Salman, 348, 362, 367
Ruskin, John, 23, 240
Rustum, Michael, 352
Rusya, Ruslar. 1 1 , 20, 26-7, 35, 41 , 1 1 O,
1 34, 203. 204, 206, 227, 237, 24 1 ,
306. 349, 364
'"Saba Malikesi'nin Hikayesi" (Nerval),
1 95
Sachau, Eduard, 268
Sacy, Antoine-lsaac, Baron Silvestre,
1 7, 27, 28, 33, 93, 1 08, 1 32, 1 34-4 1 ,
1 47, 1 49, 1 53. 1 57, 1 58, 1 60, 1 62,
1 63, 1 67, 1 68, 1 77, 1 79, 1 88, 1 93,
205, 209, 2 1 8 , 235, 258, 296, 297,
377, 382
Said, Edward W., 352, 384, 387
Saint-Simon, Claude Henri de Rouvroy,
Ko nt, 99, 1 24
Sakuntala (Kalidasa), 1 09
Salammb6 (Fiaubert), 2 1 , 97, 1 93, 1 969, 383
Sal e, George. 73, 1 27-8, 1 79
Salisbury, Lord; Bkz. Cecil
Sami dilleri, 52, 60, 84, 85, 98, 1 08-9,
1 44, 1 47, 1 49, 1 50-6, 243, 244, 2734, 277, 280. 308, 380
Samiler, 109, 144, 1 49-52, 1 56, 1 60,
1 66, 2423, 245-5 1 1 253, 255, 273,
274, 280, 282, 284, 286, 299, 302,
307, 320-21 , 333, 378; aynca bkz .
Araplar, islam, Yahudiler, Yahudi
aleyhtarl
Sanskrite, Sanskrit, 26, 52, 60, 85, 88,
106, 130, 1 46, 147, 1 50, 260, 308

DZN

Saraydan Ktz Katrma (Mozart), 1 28

Sarazen, 69, 71 , 84, 1 1 1


Sasani, 27, 1 35
Saulcy. LouisFelicien-Joseph de . 1 8 1
Saussure, Leopold de, 2 1 9
savra, 329-30
Scaliger, Joseph Justus, 74
Schelling, Friedrich Wilhelm Joseph
von, 1 58, 1 6 1
Schlegel, Friedrich, 28, 33, 6 1 , 1 08-9,
1 25, 1 47, 1 6 1 , 280, 290, 375, 380
Schopenhauer, Arthur, 1 25, 1 42
Schwab, Raymond, 25, 27, 60, 69, 86,
1 25, 1 48, 264, 369, 371 , 373, 379,
380
Schwartz, Benjamin, 360
Scott, Sir Walter, 53, 69, 1 09, 1 1 1 -2,
1 68, 1 8 1 , 204, 279, 375
SEATO, 1 1 8
Segalen, Victor, 264, 356
Segovial Juan, 7 1 , 1 30
Selahattin, 78-9, 1 1 1 -2, 279
Selden, John. 76

Self-Determination and History in the


Third World (nc DOnyada Kendi

Kaderini Belirleme ve Tarih) (Ger


don), 312, 390
Senart, Emile, 261
Senegal, 230
Seven Pi/Jars of Wisdom, The (Bilgeliin
Yedi Direi) (lawrence), 250, 251 ,
386
Sezar, 67, 94
Shaffer, E.S., 27, 369
Shahid, Ertan, 3 1 6
Shakespeare, William. 1 8, 42, 73, 80
Shelley, 1 9 1
Shohat, Ella, 364
Shouby, E . . 334-5
snflandarma, 243-5, 249-50, 274; dilleri,
1 45-6, 1 47, 50-1 1 53, 1 77, 239-40,
'
243, 274, 280; fizyolojik-ahlaki, 1 2930, 239-40
Sicilya, 69, 85, 31 8
Sihirli Flt (Mozart), 1 28
,

Silvestre de Sacy, ses contemporains et


ses disciples (Deherain), 374, 377

Si mar. Theophile, 380


Sinoloji (inbilim), 60, 6 1 , 359, 360, 379
siyonizm, 36, 233, 282, 299, 300, 308,
3 1 5, 3 1 8 , 320- 1 , 333, 334, 339
Smith, William Robertson, 247-50, 282,
290, 386

Social Evalutian (Toplumsal

409
Evrim)

(Kidd), 245
Soemmerring, Samuel Thomas von, 1 29
Souk Sava, 305, 309, 334, 349, 363
Sokrates, 78-9, 3 1 o
Salon, 94
"Sonsz" (Burton). 208, 384
Sorbonne, 1 45
Sorumluluk Duyan Asya Aratrmaclan
Komitesi (Committee of Concerned
Asia Scholars), 3 1 5
sosyal bilimler: 339; Avrupamerkezcilii,
1 07-8; ve ark azerinde yetke kurma
gelenei, 29-30, 58, 1 1 8, 1 1 920,
296-7, 301-7, 31 O, 335; arkiyatlk
la i ie gemesi . 1 1 7-8, 31 9-20; ve
"tipler"in kullanlmast, 271-2; Yakn
dou Ozerine, 301 -7
Sosyal Bilimler Aratrma rast, 302
Southern, R.W., 65, 7 1 , 3 7 1 , 372
Souvenirs d'enfance et de jeunesse (Renan), 378
Sovyetler Birlii, 18, 20, 1 1 4, 305, 349,
362, 364: ayrca bkz. Rusya
sylem: Avrupa syleminde rtk arki
yatltk, 21 7-8, 233-4; Bat sylemi
nin gc, 34, 1 05; emperyal kurum
olarak, 1 06; fHoloji sylemi, 1 47-8,
1 56-7. 1 58; Foucault ve, 1 3 , 1 04-5;
ve iktidar biimleri, 21 -2, 342-3; imge
sel yaznn arkiyat syleme katk
s. 1 2-3, 1 09; Re nan'n arkiyat
sylemi kuvvetlendirmes i, 140-41 ;
sylem olarak arkiyatlk, 12, 1 3 ,
1 5-6, 22, 29-34, 80-2. 90, 96-7, 1 045, 1 09, 1 3 1 -2, 1 4 1 , 1567, 234, 2423, 325-6, 335, 351 ; sylensel sylem,
325, 335; arkiyat sylernde tip s
nflamas , 2426; arkiyat sylem
de yntembilimsel meseleler. 3 1 -2,
1 35, 13 7-8. 3 1 6 ; arkiyat sylemin
aments, 1 3 1 -2; arkiyat syle
min rnei olarak von Grunebaum,
3 1 0-1 1 ; arkiyat sylemin tarihsel
etkisi, 1 05-6; arkiyat sylemin ye
ni biimi olarak uzmanlk, 250- 1 ; tan
m, 1 04-5; temsil olarak, 30-1 , 802,
285-7
Spengler, Oswald, 32, 52, 220
Spitzer, Leo, 270
Spivak, Gayatri, 355
St. Victor1u Hugo, 271
Stalin, 1 9

4 10

A R K Y AT l L I K

Stanhope, Hester Lacy, Leydi, 1 89, 257


Ste1nthal, Heymann, 28, 09
Stendhal, 182
Sterne, 1 92
Stevens, Wallace, 1 5
Stokes, Eric, 226, 385
Storrs, Ronald, 209, 249, 257

Struggle for Existence in Human Soci


ety, The (insan Toplumunda Varirk

Mcadelesi) (Huxley), 245


Subject to Others (Bakalanna Balmh
lk) (Ferguson), 368
Surat, 86
Suriye, 26, 28, 33, 69, 86, 90- 1 , 1 09-1 O,
1 1 9, 1 8 1 , 206, 229, 232, 235-7, 29 1 1
344, 352

Surveiller et punir (Hapishanenin Douu) (Foucault), 1 3, 377, 385


Suudi hanedanr, 257
Suudi Arabistan, 337
Smerler, 1 30
Snni, 258, 280
Sryanice, 59, 134
Svey Kanalr, 98-1 02, 1 05, 206, 232
Swettenham, Sir Alexander, 225
Swinburne, Algernon Charles, 1 92
Sykes, Sir Mark, 232-3, 237, 249
Syrie, La (de Caix), 385

Systeme compare et histoire genera/e


des langues semitiques (Sami Dilleri
nin Karrlatrrmalr Sistemi ve Genel
Tarihi) (Renan), 98

arn, 241 , 253, 254


"ark Aydrnlarr ile Garp Aydrnlarnn a
trma Noktasr" (Baldensperger), 265,
387
"ark Karrsnda Garp" (Massignon),
280, 388
ark Komitesi (Comite d'Orient), 232
ark yaz.nr, 87, 1 06, 1 1 5-6, 319 ; ve ark
arkiyatrlrk, 218; antolojiler, sekiler,
30, 73, 1 36, 139-40, 153, 1 58, 162,
1 76, 1 88, 296-7; Batr iin deeri, 1389, 268-9; dini edebiyat, 292; Gibb ve,
268-9, 287; Kinglake ve, 205; Mas
signon ve, 222, 276, 278; Nerval ve,
1 94, 1 95; arkiyatr sosyal bilimlerde
yazmdan katnma, 304-5; iir, 1 06,
1 36, 1 79, 1 90, 222, 268; "usuz bu
caksrz"hr, 87
arkiyatrlk Kongresi, 1 . , 222, 273
"arkiyathk ile Tarih Arasmda Sir Ha

milton Gibb" (Polk), 287, 388-9


"ehvet Dkn Trk" (Marcus), 1 7
eyh Ahmet, 1 72
ii, 3 1 7
irazh Haf1z, 1 79 , 307, 383

Tableau historique de I'Brudition franai


se (Frans1z Bilgisinin Tarihsel Tablo

su) (Sacy), 137, 377


Taha-Hussein, Moenis, 337, 383
Talisman, The (T1Issm) (Scott}, 1 1 1 , 1 1 2,
204, 375
Charles Maurice
Talleyrand-Perigord,
de, 89
Tanered (Disraeli), 1 5, 1 1 2, 1 8 1 , 204
tarih: ak arkiyatrlr kta, 2 1 8; anlatr ola
rak, 1 725, 251 , 252, 258; Araplarm
tarihe tabi olmadrrnrn dnlmesi,
242-3, 247, 291 ; Baltour ve ark tari
hi, 4 1 -3; Bat'nn ark tarihini ynet
mesi, 94, 95-6, 1 1 8-9; bilimsel tiple
menin dayatmasr, 243, 272-3; Camb
ridge islam Tarhinde, 31 6-8, 391 -2;
dinsel-rrksal yaklarma alternatif ola
rak, 339-40, 365-6; d'Herbelot'da kut
sal ve kafir tarih, 74; insan yaprmr,
1 4 . 63, 1 25-6, 346; jeopolitik bilin,
2 1 , 23-4, 59-60; Lewis ve, 333-4;
Marx ve tarihsel zorunluluk, 1 64-5;
1 8. yzyr1da ark tarihi, 1 27-8, 1 3 0;
Quinet ve Michelet tarafrndan drama
olarak grlu, 1 48 , 1 49; Renan'n
kltre\ tarihi, 1 56-7; revizyonist tarih,
333; arkiyatrlann genellemesi,
243-5; arkiyatlann gzardr etmesi,
1 1 5 , 1 1 7 , 242-3 , 246 , 258, 272, 291 .
332, 335, 348; arkiyatr temsil, 2931 , 42-3, 80; ve arkiyatrlrrn zc
tasavvuru, 1 07-8, 243, 252, 258; von
Grunebaumun kltr kuramryla indir
gemesi, 3 1 2-3
tasawuf/mutasawrf, 258, 278, 280, 284
Tasso, Torquato, 73, 1 90
i

Temperament and Character of the


Arabs (Araplarrn Mizacr ve Karakteri)

(Hamady), 324, 391 , 392


Temple, Charles, 2 1 9
Tennyson, 226

Tentatian de Saint Antoine, La (Ermi

Antonius ve eytan) (Fiaubert), 1 93,


200, 305, 380, 383
Thackeray , William Makepeace, 207
Theophrastos, 76

DIZIN
Thiry, Jean, 90, 373, 374
Thomas, Lowell, 255

mal Difbifgisi) (Bopp), 146


Verne, Jules, 230
Vico, Giovanni Battista, 1 4 , 34, 62, 1 27,
1 28, 130, 142, 143, 148, 1 49, 1 58,
346
Vico and Herder (Berlin}, 376
Victory (Zafer) (Conrad), 1 98
Vie de Jesus (isa'n1n Yaam) (Renan),
1 56
Vietnam Sava1, 20
Vigny, Alfred-Victorde, 1 09, 1 80

Thomisme: Introduction au systme de


saint Thomas d'Aquin, Le (Aquinolu

Tommasonun Sistemine Giri) (Gil


son), 266
Tiepolo, Giovanni Battista, 1 28
Tocquevifle, Afexis de, 1 05
Tolstoy, Lev, 20
Tom Jones, 1 72
Tournefort, Joseph Pitton de, 1 27
Trabluslu William, 80
Trave/s in Arabia Deserta (Arap lnde
Seyahatler) (Doughty), 249, 386
Triffing, lionef, 244, 386
truchement, 1 77
True Nature of lmposture (Sahtekarh 1n
Gerek Doas1) (Prideaux), 81
Tuchman, Barbara, 300
Tunus, 1 86
Turgot, Anne-Robert-Jacques, 1 57
Turks in Their Relation to Europe (Newman), 382
"Tutanak" (Macaulay), 1 63, 381
Trkiye, Trk. 69, 74, 1 1 0, 1 28, 1 8 1 ,
1 94, 229, 232, 235, 250, 254, 270,
307
Trke, 73, 93, 345
Twain, Mark, 1 1 1 , 1 68, 204, 304
Tyrrell, Emmett, 301 , 389
UCLA, 3 1 0, 338

Untergang des Abend/andes, Der (Batl'n1n k) (Spengler), 220


Upaniadlar, 86, 1 09

411

Vingt-sept ans d'histoire des etudes arienta/es (ark Aratirmalan Tarihinin


Yirmi Yedi Y1h) (Mohl), 61 , 371 , 380

Visit to the Monasteries of the Levant

(Dou Akdeniz Manast1rlanm Ziya


ret) (Curzon), 207
Viyana (Kilise) Oras1, 59, 61 , 135
Voge Markisi, 182
VoJney, Constantin-Franois de Chasse
boeuf, Kont, 48, 90-1 , 1 79, 181 , 1 82,
373
Voltaire, 86, 1 03, 374
Vossier, Karl, 270
Vayage en Egypte et en Syrie (M1swr ve
Suriye'ye Yolculuk) (Volney), 90- 1 ,
373
Vayage en Orient (ark Yolculuu) (La
martine), 97, 1 21 , 1 9 1 , 383
Vayage en Orient (Douya Yolculuk)
(Nervaf), 1 1 1 , 169, 1 91 -6, 383
Voyageurs d'Orient (ark Seyyahlan)
(Bordeaux), 181 , 382

ber die Sprache und Weisheit der Indier ( Hintiiierin Dili ve Bilgelii zerine)

Waardenburg, Jacques,
384, 388
Wagner, Richard, 1 42
Waley. Arthur, 264
Walcott, Derek, 367

Vafd partisi, 269


Vaftizci Yahya, 1 96
Valery, Paul, 261 -4, 387
Vaile, Pietro della, 68
Varro, Marcus Terentius, 1 54
Varthema lodovico di, 68
Vatikiotis, P.J., 327-9, 392
Vattel, Emer de, 228, 385
Vergleichende Grammalik (KarlatJr-

(Hogarth), 257, 387


Warburton, Eliot, 1 8 1 , 207
Washbrook, David, 355, 393
Weber, Max, 271 , 392
We il, Gustav, 1 09
Weizmann, Chaim, 320
Wellhausen, Julius, 221
Weltgeschichte (Dnya Tarihi) ( Ranke),
220
Westfake, John, 2 1 9
Weststlicher Diwan (BatrDou Divan1)
(Goethe), 28, 61 , 1 65, 1 66, 1 78-9,
382

uzam, 64-.5, 1 78, 223-5, 232-3, 246

.. (Schlegel), 28, 1 08, 1 47, 375


"Uikenin I Yaprsr ve D Siyaset" (Kis
.. singer), 55
Urdn, 349

2212.

280,

Wandering Scholar, The (Gezgin Bilgin)

412

ARK YATILIK

Whlston, William, 85
Whither Islam? (Islam Nereye Gidiyor?)
(yay. haz. Gibb), 29091 , 389
WilamowitzMoellendorff, Ulrich von,
358
Wilde. Oscar, 1 56
Wilkins, Charles, 88
Williams, Raymond, 24, 37, 369, 370
Wilson, Woodrow, 233, 262
Wolf, Friedrich August, 1 42. 1 43
Wordsworth . William, 1 8-9, 1 25
Yahudiler, 1 1 2, 130, 1 5 1 , 1 66, 1 86, 1 89,
204, 205, 253, 299, 3 1 5, 320, 338,
339, 353, 368; Arilik syleni, 1 09;
1 945 Kahire ayaklanmas , 3312;
Chateaubriand ve. 1 85; Dozy ve,
1 62; Ibrani kkenli dinler, 28 1 ; ilkel
kkenleri, 246-7; lsrail'de, 32 1 ; kutsal
din hanedanl, 139, 1 46-7; kutsal
tarih, 74; Proust'ta arklh1, 307; Re
nan ve, 1 5 1 , 152, 156; ayrca bkz .
Samiler, siyonizm
Yahudi aleyhtarlr, 37, 108-9, 144, 1 5 1
2, 156, 1 60-2, 205, 243-7, 274, 299,
331 , 378, 391
Yakmdou: Bkz. Yakanark
Yakndou Aratirmalar (Princeton),
301
Yaknark: Amerikan siyaseti ve, 12 , 356, 308-9, 335-6, 337-9, 360, 364,
390; Arap-Israii ilikileri, 36, 1 1 7,
282-3, 298, 299-300, 320-2, 333,
349, 350, 353, 391 ; Avrupa'ya giden
seyyahlar, 2 1 6; ada akademis
yenler ve, 301 -7, 31 0-20, 322-35,
355, 356, 357-61 , 391-2; ada
ark klieleri, 35-6, 274, 298-301 ,
304, 31 4-9, 320-35, 39 1 ; Franszlarn

smrge edinme emeli, 90-1 , 1 47,


230-1 , 236-7; Hristiyanln ncelii,
68-9, 84, 1 8 1 -2, 272; ve indirgeyici
kategoriler, 251 , 31 0-3; Ingiliz ve
Franszlarn ark'ta nde gelen g
olmas, 26-7, 50- 1 , 1 1 0, 2 1 3 , 23 1 -2;
Ingiliz ve Franszlarm Uzakdou'daki
karlaryla balants, 26, 204; Smith
ve, 24 7-9; ve nc Dnya, 56,
3 1 5, 3 1 8 , 362, 364; ayrca bkz. Arap
lar, islam, Msr
"Yazn" (Gibb), 268
yazn, imgesel: Fransz arkiyatlar
karsnda Ingiliz arkiyatrlar, 2045; mesleki arkiyathk ve, 1 68-9,
1 80, 1 82, 1 9 1 2, 1 95, 201 -2. 209; si
yasal balantlar, 1 8-20, 24, 33-4,
1 8 1 : ve ark'a hac yolculuu, 1 80- 1 ,
1 82, 1 83-6, 1 89-202, 204-6; arkiyat
yazn tr, 1 2. 1 7-8, 27, 30, 31 -2,
35-6, 52, 53, 6 1 -2, 69, 97, 1 09-1 O,
1 1 1 -2, 1 689, 1 78-80, 1 80-8, 1 89202, 204-7, 236, 268-9, 279-80, 2967, 359; ve ark'ta ikamet, 1 68-9; top
lumsal-kltrel kstlamalar, 53, 1 8 1 ,
2 1 4 ; ayrca bkz. tek tek yazarlar
Yeats, W. B., 1 20. 242, 264, 386
Yemen, 1 1 9
Yunan, 6 1 , 62, 65, 67, 77, 87, 98, 1 08,
1 1 4, 1 42, 1 80, 1 86, 1 89, 22 1 , 262,
293, 3 1 9, 358, 360
Yunanca. 59, 88, 1 08, 1 38, 345, 371
zaman. 64-5, 1 78, 243, 246
Zaglul Paa, Saad, 269
Zend-Avesta, 26, 52, 86-7, 1 09
Zerdtlk. 1 30, 244; ayrca bkz. Zend-

Avesta

You might also like