Professional Documents
Culture Documents
Arkeoloji, Klasik Filoloji, Eskia Tarihi, Sanat Tarihi, Bilim Tarihi konularnda
zgn almalarn yaynland Arkeoidea e-Dergisinin yeni saysn
okurlarmzla buluturabilmenin mutluluunu yayoruz.
Arkeoidea Dergisinin yedinci says, yaplan nemli yenilikle yaynlanyor;
ncelikle artk Arkeoidea bir Bilim Kuruluna sahip. Konularnn uzman olan
on bir saygdeer retim yesi, Arkeoidea Dergisi Bilim Kurulu yeliini
kabul ederek, dergiye zverili katkda bulunuyorlar.
Bilim kurulu yesi olarak Arkeoideaya g katan retim yeleri:
Prof. Dr Erendiz zbayolu,
Prof. Dr. Halit al,
Prof. Dr. idem Drken,
Do. Dr. Tansu Ak,
Do. Dr. Salim Aydz,
Do. Dr. Efrumiye Ertekin,
Do. Dr. Emel Erten,
Do. Dr. Turhan Kaar,
Do. Dr. Glgn Krolu,
Yrd. Do. Dr. Sema SANDALCI,
Yrd. Do. Dr Sibel nalan,
Yrd. Do. Dr. Kvan Zorlu
Saygdeer hocalarmza, Arkeoidea e-Dergisine verdikleri destekten dolay
ok teekkr ederiz.
Arkeoideann ikinci nemli yenilii, bilimsel ltlere uygun sreli yaynlar iin
sahip olunmas gereken ISSN numarasnn alnmasdr. Son olarak Arkeoidea
Dergisinin eski ve yeni saylar, artk www.arkeoloji.web.tr adresinden
bamsz, ancak yine ayn alma ekibi tarafndan oluturulan
www.arkeoidea.com
adresiyle
okuruyla
buluuyor.
Bu
arada,
www.arkeoblog.com hizmetimizden cretsiz olarak yararlanabilir, kaz, yzey
aratrmas ya da eskia bilimleriyle ilgili kendinize ait kiisel site
oluturabilirsiniz.
Bu saymzda birbirinden ilgin almalar, H. brahim Ylmazn yeni
dzenlemesiyle sizlere sunduumuz dergi sayfalarnda bulabilirsiniz.
Haziran aynda kacak olan Arkeoideada bulumak dileiyle sayglar
Murat zyldrm & H. brahim Ylmaz
Editrler
ARKEOIDEA VII
NDEKLER :
STANBULDAK BZANS YAPILARI VE OSMANLI DNEMNDE KULLANIMLARINA
DAR BR DEERLENDRME
(DO. DR. SALM AYDZ)
12
22
28
35
42
49
55
59
66
71
YASAL UYARI: ARKEOIDEA Dergisi ksmen veya tamamen ARKEOIDEA ynetiminin yazl izni
alnmadan herhangi bir ortamda baslamaz, datlamaz ve oaltlamaz.
ARKEOIDEA VII
ARKEOIDEA VII
2 Mehmed Fuad Kprl, Bizans messeselerinin Osmanl messeselerine tesiri, stanbul: tken Neriyat, 1981; smail
Tokalak, Bizans-Osmanl sentez : Bizans kltr ve kurumlarnn Osmanl zerindeki etkisi, stanbul: Gler Boy Yaynclk,
2006; stanbul niversitesi 550. Yl Uluslararas Bizans ve Osmanl Sempozyumu (XV. Yzyl) 30-31 Mays 2003, editr
Smer Atasoy, stanbul: stanbul niversitesi Rektrl, 2004; Fahameddin Baar, Osmanl kaynaklarna gre OsmanlBizans mnasebetleri (1299-1451), 1991, Tez (Doktora), stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Ortaa Tarihi
Anabilim Dal.
ARKEOIDEA VII
binalarn yllar sren tahvilleri ayn zamanda Osmanl-Bizans medeniyetlerinin de ortak bir
ekilde tezahr olmutur. Binalarn tarih boyunca geirdikleri deiiklikler her iki kltrn de
bir biriyle nasl i ie bir etkilenme iinde olduunu gstermesi asndan son derece deerli
noktalar tamaktadr. Burada bu meyanda kiliseden camiye veya mescide tahvil edilmi
nemli birka binay ele alarak bu kltrel etkileime ksaca iaret etmek istiyoruz.
Tespitlerimize gre Ayasofya ile birlikte kiliseden cami veya mescide evrilen Bizans yaplar
unlardr.3
1. Ayasofya: Hagia Sophia (Yunanca: ; "Kutsal Hikmet, Latince: Sancta
Sophia veya Sancta Sapientia). Fatih Sultan Mehmed tarafndan kiliseden camiye evrilmi
ve binaya bir adet minare ilave edilmitir. Daha sonraki yzyllarda yaplanlarla birlikte drt
adet minaresi bulunmaktadr. Ayrca zaman ierisinde minber, mihrab, mahfiller ve levhalar
da eklenmitir. Mahmut I. dneminde klliye olmutur. Abdlmecit dneminde Kazasker
Mustafa Efendi hattyla Allah, Muhammed, Ali, mer, Osman, Ebubekir, Hasan, Hseyin
levhalar aslm, d duvarlar sar krmzya boyanmtr. 1 ubat 1935'de mze olmutur.
2. Kalenderhane Camii: Vezneciler semtinde olup Fatih Sultan Mehmed devrinde
camiye tahvil edilmi eski bir Ortodoks kilisesidir. Halen cami olarak kullanlmakta olan bina
kubbeli Bizans kiliselerinin ayakta olan son temsillerinden birisidir. Kilise Theotokos Kyriotissaya
atfedilmektedir.
3. Vefa Kilise Camii veya Molla Grani Camii: Fatih dnemi eyhlislamlarndan Molla
Grani (d. 1410 - . 1488) tarafndan camiye dntrlmtr. Eski bir Dou Ortodoks kilisesi
olan bina Hagios Theodorosa atfedilmektedir.
4. Aya rini: Hagia Irene veya Hagia Eirene (Yunanca: "Kutsal Mekn"). Eski
bir Dou Ortodoks kilisesi olup Topkap Saray bahesi iinde saray ile Ayasofya arasnda yer
almaktadr. stanbulda ina edilen en eski kilise olarak bilinir. Bina Fatih Sultan Mehmed
dneminde yenierilerin silahlarn koyduklar bina olarak kullanlmaya balanm ancak
3 Alexander Van Millingen, assisted by Ramsay Traquair - Walter S. George and A. E. Henderson, Byzantine churches in
Constantinople: their history and architecture, London: Macmillan and Co., Limited, 1912; Thomas F. Mathews, The
Byzantine churches of Istanbul : a photographic survey, (plans and map prepared by Glenn Ruby and Robert Texter),
University Park (Pa); London: Pennsylvania State University Press, 1976; Thomas F. Mathews, The early churches of
Constantinople: architecture and liturgy, University Park, Pennsylvania State University Press [1971]; Sennur Sezer-Adnan
zyalner, ' Dinin Bulutuu Kent stanbul', nklap Y., st. 2003.
ARKEOIDEA VII
daha sonra ganimet mallar da buraya konulmutur. Sultan III. Ahmed dneminde (1703
1730) silah mzesi yaplmtr.
5. Fenari sa Camisi (Lips Manastr): 10. yzylda Dou Roma donanma komutan
Konstantinos Lips tarafndan stanbul'da kurulan manastrn kilisesidir. Fatih'de Vatan Caddesi
zerindedir. stanbul'un fethinden sonra cami olarak kullanlmtr. Moni tu Libos adyla da
bilinir.
ARKEOIDEA VII
1511de cami oldu. 1948'de mze yaplmtr. Kariye Kilisesi, tipik Bizans yapsdr. Dardan
tula duvarlaryla olduka sade grnmekle birlikte ii en ssl kiliselerden biridir. Gney
cephede uzanan dar uzun tek nefli bir apel olan parekklesion bir bodrum zerine yaplmtr.
st ksmen kubbe, dier ksmlar tonozla rtldr. Kariye (Chora) Kilisesi, 6. Y.Y.a kadar
giden bir gemie sahiptir. Gnmze ulam hali Osmanl dneminde ve 20. yyin ikinci
yarsnda geirdii onarmlarn sonucudur. lk nce manastr olarak 534 ylnda Justinianus
dneminde Aziz Theodius tarafndan yaplmtr. Mozaik ve freskler cami olduktan sonra
bazen tahta kepenklerle, bazen de badana ile rtlmtr. 1948'den 1958'e kadar yaplan
almalar sonunda tm mozaik ve freskler ortaya karlmtr. Yap 1948den bu yana da
Kariye Mzesi olarak hizmet vermektedir.
11.
eski din yapdr. Dou Konsl Studios tarafndan bugnk Yedikule'de 454 ylnda kurulan
Studios Manastr'nn bir paras olan Aya oannes Prodomos (Vaftizci Yahya) kilisesidir.
Osmanl padiah II. Bayezid dneminde mrahor lyas Bey tarafndan camiye evrilmitir.
Osmanl dneminde ehrin en byk camilerinden biri olarak hizmet vermitir. 1782 yangn ve
1894 depreminde byk zarar grm, 1908'de ats kmtr.
ARKEOIDEA VII
12.
camiye evrilmitir. 6. yzyldaki Ahagios Petros ve Ahagios Paulos bazilikas 1497'de cami
olmutur.
13.
Hristiyan inaat olduu grlmekte ve bir mezar binas ya da bir martirion olma ihtimali
olduka yksektir ve bylece yapnn inaat 3. -4. yylara tarihlenebilir. Sonralar yapya
douya doru bir apsis eklenerek bir apel haline getirilmitir. Fethin arkasndan, terk edilmi
durumdaki harap Bizans binalarndan bazlar, ehrin kuatlmas srasnda ehir denler adna
ve viraneleri enlendirme politikasnn belirtisi olarak mescide dntrld srada, bu
yap da Sancaktar Hayreddin adna mescit olarak yaplmtr. Zamanla harap olan bina
197375 yllar arasnda hazrlanan projeye gre Sancaktar Hayreddin Mescidi orijinal
mimarisine uygun biimde yeniden yaplandrlmtr.
14.
Bodrum Camii (Bodrum Mesih Paa Camii veya eski adyla Mireloin Kilisesi),
stanbul'da Laleli yaknndaki Dou Roma dneminden kalma dini yapdr. 10. yzylda
Mireloin Manastr'nn kilisesi olarak mparator Romanos Lekapenos tarafndan yaptrlmtr.
stanbul'un fethinden sonra II. Bayezid dneminde Sadrazam Mesih Paa tarafndan camiye
evrilmitir.
15.
tamamen cami olmutur. Arap Camii; fetih ncesinden kalan stanbul'un tek Gotik kilisesidir.
1475'te Fatih, kiliseyi camiye evirerek vakfna katmtr. Yirmi yl sonra da, spanya'dan
kartlan Endls Araplarnn bir ksmnn, evredeki mahallelere yerletirilmesiyle cami, "Arap
Camii" olarak tannr. Caminin Araplara mal edilmesinin bir nedeni de, minareye evrilen eski
an
kulesinin
714'te
am'da
yaptrlan
nl
Emeviye
Camii'nin
zgn
minaresini
artrmasdr. III. Mehmet ve I. Mahmut'un annesi Saliha Sultan ve II. Mahmut'un kz Adile
Sultan deiik dnemlerde Cami'yi onartm; hnkr mahfili, sebil, eme, adrvan gibi
eler ekletmilerdir. zellikle Saliha Sultan'n yaptrd onarmdan sonra caminin i dzeni,
mahfillerin, mihrabn barok ahap tasarmlaryla hayli deimi, tiyatral bir grmn egemen
olmutur. 19131919 yllar arasndaki kapsaml onarm sonucu yap yeniden byk bir
deiime urar: Avlu duvar yklr, Cami geniletilerek yeniden yaptrlr. "Arabesk" bir son
cemaat mahalli ekletilir. Deme altnda kalan yz akn Latin soylusunun mezar talar
ARKEOIDEA VII
Sonu
Sz konusu Bizans binalarn cami veya mescit gibi dini binalara tahvil eden Osmanllar
bu binalarn asli unsurlarn byk lde muhafaza etmilerdir. Ancak zaman iinde binalarn
i terifatnda ve dekorasyonunda eitli deiiklikler
deiikliklerle byk lde Osmanl kimlii ile Bizans kltr bir arada korunmutur. Ayasofya
ve
Kariye
rneinde
olduu
gibi
binalardaki
Osmanl
dekorasyonlarnn
ortadan
kaldrlmasyla birlikte Bizans dnemine ait unsurlar byk lde ortaya kmtr. Bu durum
Osmanllarn Bizans kltrn kendi bina kltr iinde muhafaza ettiklerini gstermesi
asndan son derece dikkat ekicidir. Ayrca Osmanllarn eski medeniyetlerin muhafazasn
itina ettiklerine de nemli bir iarettir.
ARKEOIDEA VII
Levha 1
ARKEOIDEA VII
Manastrda yaplan temizlik almalarndan sonra bu yapnn gneyinde daha evvel izilen
planlarda yer almayan iki yeni oda bulundu. Ayrca sz konusu manastrn dousunda ana
kayaya oyulan ve buraya kan merdivenler tespit edildi. lk kez bulunan bu mekanlar
manastra eski planlarda olmayan blmler ekledii gibi bu yapnn daha nceki dikdrtgen
plannn, gney ve yer yer dou blmlerinin btnyle deimesini gerekli klmaktadr.
Bu yl Olba Yzey Aratrmalarnda, kentin yerleim ve nekropolis alanlar ile yakn evresinde
yer alan klt alanlarnn belgelenmesi ilemine de zel arlk verildi. Bu balamda nceki
yllarda eytanderesi Vadisi iinde belirlenen klt maarasnn ayrntl belgelemesi yapld.
Kentte 2008 yl aratrmalar kapsamnda akropolisin kuzey-bat eteinde yer alan tiyatro da
ayrntl olarak ele alnd (Lev. 2). Yapnn plan ve tanm Keil - Wilhelm tarafndan bu blgede
1925 ylnda yaplan almalarn sonularn ieren 1931 tarihli kitapta yaynlanmtr. Ancak,
bu plan mimari ayrntlardan olduka yoksundur. Bu konuda zellikle skene binasnn derinlii
konusunda yzeyde hibir veri grnmedii halde, ortalama bir derinliin verilmi olmasn
rnek vermek gerekir. Bu durum plann revize edilmesini gerekli klmaktadr. Ancak, bu yap ile
ilgili ayrntl bilgilere ulalmas iin burada arkeolojik kazlarn yaplmas zorunludur.
Levha 2
Manastrn ardndan tiyatroda yaplan ot temizlii sonrasnda oturma sralarnn ortalama
derinlik ve ykseklikleri esas alnarak, yapnn oturma kapasitesi be yz izleyici olarak
hesaplanmtr. Bu durum, yapnn bir odeon olmas ihtimalini de olaslk haline getirmektedir.
zellikle skene derinliini gsteren hibir izin olmamas, yapnn kapal bir mekan olabileceini
dndrmektedir. Buna gre, aklkl skene olarak tanmlanan yap, aslnda odeonun d
duvar olmaldr.
Bu yl arazi almalarmzn ilgin bulgularndan biri de akropolisin kuzey-dou kesindeki
kulenin duvar rgs iinde bulunan yazttr. Drt satrdan oluan Yunanca yazt, kulenin
rektagonal duvar rgs iinde ters olarak yer alr. Bu durum sz konusu bloun kulede
devirme malzeme olarak kullanldn kantlar. Yazt, Olba ile ilgili XIX. yzylda yaplan en
erken bilimsel yaynlardan birinde yaynlanmtr. Burada yaztn Olba aquaeductusunun
zerinde olduu belirtilmektedir. Ancak, yazt aslnda aquaeductusun hemen zerindeki kule
duvar rgs iinde deil, akropolisin kuzey-dou kesindeki kulede yer almaktadr. Bu
nedenle de aradan geen uzun yllar iinde yaztn yerini belirlemek mmkn olamamtr.
ARKEOIDEA VII
Olbada arkeolojik aratrmalarn yan sra disiplinler aras almann gzel ve gerekten
yararl bir rnei olarak jeoarkeoloji aratrmalar da gerekletirildi. Bu konuda Mersin
niversitesi Jeoloji Blmnden Sayn Do. Dr. Muhsin Eren ve Sayn Yard. Do. Dr. Kvan
Zorlunun bilimsel yayna dnen zverili katklarn burada belirtmek gerekir.
Aratrma ekibi yelerimiz, yllardr blgedeki en nemli arkeolojik sorun olarak grdmz
korumaclkla ilgili ou kayg verici gelimeleri eitli basn yayn organlarnda,
konferanslarda, yaynlarda belirtiyordu. Ekip yelerimiz, sadece ikyet etmekle kalmayp
Silifke Jandarma Komutanlna tespit ettiimiz kaak kazlar resmi olarak bildirdi. Olbada
2005 yl alma dnemimizde, kaaklarn yerinden sktkleri ve alnmaya hazr hale
getirdikleri Romal askerler kabartmas, ekibimizin giriimleri sonucu Silifke le Jandarma
Komutanl, Uzuncabur Belediyesi ve Silifke Mzesi ibirlii ile mzeye tand (Lev. 3).
Kapatlan Uzuncabur Jandarma Karakol Komutanlnn yeniden almas iin resmi
kanallardan aba gstermemize karn bir sonu alamadk.
Levha 3
Nfus sorunu nedeniyle belediye olmaktan ksa bir sre kye dnmesi gndeme gelen
Uzuncabur Belediyesinin belediye olarak kalmas gereinin nemini eitli yerlerde
belirttik ve yerinde bir kararla, arkeolojik kalntlarla i ie bir yerleim olan Uzuncabur, yine
belediye olarak almalarn srdryor.
Bu yl sevindirici bir gelime olarak Olbada yeni bir kaak kaz ukuruna rastlamam
olmamz, szl ve yazl bilgilendirmelerimiz sonucu Silifke Jandarma Komutanlnn Olba
genelindeki youn abalarna balyor ve alnan nlemlerin devam etmesini dileyerek
teekkrlerimizi sunuyoruz.
Olba yzey aratrmalar ekibi, 2001 ylndan bugne, kentin arkeolojik gemiiyle ilgili yzey
buluntularn deerlendirerek birok sonuca ulamtr. Bu sonular, birok bilimsel yaynla
bilim dnyasnn ilgisine sunulmutur. Ekip yelerimiz birok sempozyum, seminer, konferans
gibi etkinliklere katlarak Olba arkeolojik yzey aratrmalar ile ilgili ulalan bilimsel sonular
paylamtr. Bunlardan baka, Olba kentinin mezarlarn konu eden bir yksek lisans tezi de
tamamlanmtr. Bilindii gibi TC Kltr ve Turizm Bakanlmz tarafndan verilen arkeolojik
ARKEOIDEA VII
yzey aratrmalar izinleri, bilimsel kaz yaplmasna olanak salamayan, bakanlk temsilcisi
gzetiminde yzeyde bulunan eserleri incelemeye olanak salayan izinlerden olumaktadr.
Olbada, aratrma ekibimizle birlikte srdrlen yzey aratrmalarnda artk bilimsel kaz izni
alarak almay bu ynde devam ettirmek ve kaz verilerini yzey aratrmas verilerimizle
birletirmek, bilimsel bir gereklilik olarak ortaya kmaktadr. Bylelikle Olba ve dolaysyla
Kilikia tarihi asndan yeni baz bilimsel verilere ulaabilmek mmkn olacaktr.
Olba ile ilgili aratrmalarmzn sonucunda kente ait, daha nce yaynlanmam birok
arkeolojik mimari ya da kk eser yayna dnerek bilim dnyasnn ilgisine sunuldu.
rnein kentin cam buluntular, ant mezar, nympaheum vd. ilk kez bu kadar kapsaml bir
biimde yaynland. Erken Hristiyanlk dnemine ait yaynlar, kentin bu dnemine k tutan
Yunanca Latince eserlerin yol gstericiliinde hazrland. Olbay jeoarkeoloji alannda
inceleyen yaynlar ilk kez ortaya kondu. Kentteki arkeolojik tahribat, verilen ayrntl bilgilerle
yaynland.
Aada, Olba Arkeolojik Yzey Aratrmalarnn balad 2001 ylndan bugne kadar ekip
yelerimizin yapt bilimsel yaynlarn bir listesi bulunmaktadr. Bu listeye, eitli yerlerde
verilen ve baslmayan konferans ve dier sunumlar dahil deildir.
OLBA ARATIRMALARININ BALATILMASI (2001 YILI) SONRASINDA EKP
YELER TARAFINDAN YAPILAN YAYINLAR:
E. Erten, Glass Finds from Olba Survey, OLBA VII, (2003) s. 145-154, Levha 20-26.
E. Erten, Olba (Uuralan) 2001 Yzey Aratrmas, 24. Kaz Aratrma ve Arkeometri
Sempozyumu Bildirisi, 20. Aratrma Sonular Toplants 1. Cilt, Ankara 2003, s. 185-196.
E. Erten, Olba 2001 Yzey Aratrmas 25. Kaz Aratrma ve Arkeometri Sempozyumu Bildirisi,
21. Aratrma Sonular Toplants 2. Cilt, Ankara 2003, s. 55-66.
E. Erten, Mersin, Silifke, Olba Yzey Aratrmas 2003, 26. Kaz Aratrma ve Arkeometri
Sempozyumu Bildirisi, 22. Aratrma Sonular Toplants 2. Cilt, s. 11-22.
E. Erten, Mersin, Silifke, Olba (Uuralan) 2004 Yl Yzey Aratrmas, 27. Kaz Aratrma ve
Arkeometri Sempozyumu Bildirisi, 23. Aratrma Sonular Toplants 1. Cilt, s. 309-318.
E. Erten, Olba: A Roman Town in Rough Cilicia, European Union Mosaic Programme: Mersin
Region Steeped in Ancient History and Culture, Mersin 2004, s. 37-41.
E. Erten, Archeological Heritage from Silifke and Environs, European Union Mosaic
Programme: Mersin Region Steeped in Ancient History and Culture, Mersin 2004, s. 109-117.
E. Erten, Silifke, Olba (Uuralan) Arkeolojik Yzey Aratrmas 2003 Archeological Surveys at
Olba (Uuralan), Silifke-Mersin, in 2003, Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri News of
Archeology from Anatolias Mediterranean Areas, 2004.2, s. 105-109.
E. Erten, Mersin-Olba (Uuralan) Arkeolojik Yzey Aratrmas 2004 - Archeological Surveys
at Mersin-Olba (Uuralan) in 2004, Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri News of
Archeology from Anatolias Mediterranean Areas, 2005.3, s. 143-147.
E. Erten, Olba Yzey Aratrmas 2005, 28. Kaz Aratrma ve Arkeometri Sempozyumu Bildirisi,
24. Aratrma Sonular Toplants 1. Cilt, s. 421-432.
E. Erten, Mersin-Olba (Uuralan) Arkeolojik Yzey Aratrmas 2005 - Archeological Surveys in
Mersin-Olba (Uuralan) in 2005, Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri News of Archeology
from Anatolias Mediterranean Areas, 2006.4, s. 121-124.
ARKEOIDEA VII
10
E. Erten, Mersin, Silifke, Olba Yzey Aratrmas-2006, 29. Kaz Aratrma ve Arkeometri
Sempozyumu Bildirisi, 25. Aratrma Sonular Toplants (baskda).
E. Erten, Olbadaki Tapnak Planl Ant Mezar, PATRONVS- Cokun zgnele 65. Ya
Armaan, Festchrift fr Cokun zgnel zum 65. Geburtstag, stanbul 2007, s. 149-156.
E. Erten, Mersin-Olba (Uuralan) Arkeolojik Yzey Aratrmas 2006 - Archeological Surveys in
Mersin-Silifke-Olba (Uuralan) in 2006, Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri News of
Archeology from Anatolias Mediterranean Areas, 2007.5, s. 133-136.
M. zyldrm, lka ve Erken Hristiyanlk Kaynaklarnda Olba Szcn Deiik Kullanmlar,
Olba VII, Mersin 2003.
M. zyldrm, Erken Hristiyanlk Dnemi Dinsel Tartmalar ve Mersin Snrlar indeki
Piskoposluk Merkezleri, Tarih inde Mersin II. Collocium Bildirisi, Mersin 2005.
M. zyldrm, Ariminum ve Seleucia ad Calycadnum Konsilleri 359 kiz Konsiller Yl, Olba XV,
Mersin 2007.
M. zyldrm, Olbada Arkeolojik Korumaclk Sorunlar, Silifke Mzesi Arkeoloji Konferanslar
Kitab, Mersin 2007.
M. zyldrm, Olbada Hristiyanln zleri, Arkeoidea Say VII, Sreli E- dergi, 2008.
Erten, E., - zyldrm, M., 2005 Yl Olba Yzey Aratrmas, T. C. Kltr ve Turizm Bakanl Kaz
Sonular Toplants, Ankara 2007.
Erten, E., - zyldrm, M., 2006 Yl Olba Yzey Aratrmas, T. C. Kltr ve Turizm Bakanl Kaz
Sonular Toplants, Ankara 2008.
T. Akay Olba Mezarlar (Dan. E Erten) Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Mersin . Sosyal
Bilimler Enstits Arkeoloji ABD Mersin 2008.
T. Akay, Ta Ustas Mezarlar Inda Olbada Yerel ilik, Olba XVI, Mersin 2008.
M. Eren, Olba Yresi Jeoarkeolojisi (Silifke/Mersin, Gney Trkiye), 30. Uluslararau Kaz,
Aratrma ve Arkeometri Sempozyumu, Ankara 2008.
K. Zorlu, Description of the weathering states of building stones by fractal geometry and
fuzzy inference system in the Olba ancient city (Southern Turkey) Engineering Geology 101
(3-4), 124-133, 2008.
K. Zorlu, A simple and non-destructive approach to predict the weathering state of
limestone blocks used as building Stone, EGU General Assembly 2008, Wien, Austria.
Abstract No. EGU2007- A-00083, 2008.
K. Zorlu, Tarihi bir kentte yapta olarak kullanlan kireta bloklarnn bozunma derecesinin
kestirimi iin bulank bir algoritma Yerbilimlerinde Esnek Hesaplama Yntemleri Sempozyumu,
Bildiri zleri Kitab, s. 6., 12-13 Mays 2008, Sivas, 2008.
K. Zorlu, Yapta olarak kullanlan kireta bloklarnn bozunmaya bal fraktal boyutlarnn
deiiminin incelenmesi 61. Trkiye Jeoloji Kurultay, s. 278, 2008.
K. Zorlu C. Gkeolu, Olba antik kentinde kullanlan yaptalarnda gzlenen bozunma
davranna mikro ve makro lekte genel bir bak, 30. Uluslar Aras Kaz, Aratrma ve
Arkeometri Sempozyumu 2008 (baskda).
ARKEOIDEA VII
11
Gkdemir 2008.
Bkz. (zellikle girilere) Bernbeck 1997, Dark 1995, Embree 1992, Heinz 1999, Veit 2002.
New Archaeology teriminin kunlanl nedeni ilknce yeni olduundan, yani ondan ncekinden
deiik olduunu dile getirmek isteinden gelimitir. Dolays ile gnmzde, yani bu gelimelerin
balangcndan neredeyse yarm yzyl sonra bunlar yeni arkeoloji diye adlandrmak doru deildir
(ayrca bkz. dipnot 5). New Archaeology ve sonraki geliimler iin bkz. Bernbeck 1997, Dark 1995,
Eggert/Veit 1998, Trigger 1998.
post-processual arkeoloji bal altnda toplanan, ama birbirinden farkl olan akmlarn, ondan nceki
grlere bilinli olarak aykr gr tarznda bulunmalarna ramen New Archaeology`e ait olarak
nitelendirilmelerinin nemli bir nedeni, Bernbeck`in vurgulad gibi, arkeolojide kuram zerine
(Almanya`da son 50 yldaki) yaplan yetersiz aratrmalar ve bilgilerden kaynaklanyor (Bernbeck
1997, 34). Grebildiim kadar ile bu Trkiye iin de geerlidir.
rnein A. Nuzzo (2002, 1621b) bilimde esas bilgi tayclarnn kuramlar olduunu belirtiyor.
Burada kavramlarn anadilde kullanlmasnn nemini dile getirmek gerekiyor. Sz konusu olan
hereyin tam anlam ile tanmlanmasnn esas olarak sadece anadilde mmkn olabileciini bir ingiliz
dnr ( ? ) eline bir kak alarak yle dile getiriyor: this is a spoon. Germans call it Lffel, French
cuillre, but what it`s exactly is, is a spoon. Baka bir deyile Kavram, bir eyin ne olduunu tam
olarak anlamann, yani kavramann sonucudur (bkz. Hanerliolu 2005, Cilt 3, 227-250). Herhalde
Dnyann hi bir yerinde kavranlan bir ey yabanc bir dilde dile getirilmez. Buna kar baz kiiler
bilimsel bir yaznn kalitesini orada kullanlan yabanc terimlerin oran ile lyorlar gibime geliyor.
Sanki ne kadar yabanc kelime kullanlrsa, yaz o kadar kaliteli, o kadar bilimsel olur gibi
dnlmektedir. rnein sav tez oluyor, konu tema, kuak jenerasyon ve daha ne acayiplikler.
Halbuki tam tersi olmas gerek, yleki bir kiinin zerinde alt konuyu ne kadar iyi anladn,
kulland terimler ve kavramlar dile getirir. Anlamak ise ilknce anadilde mmkndr.
ARKEOIDEA VII
12
eylerin anlalmas iin (anlamak iin) amlamasnda8 kullanlan kuramlar ile, arkeolojinin
bilimsellii ile ilgili kuramlar arasnda ayrt etmektir. Amlamann, bilimde yaplan her
aratrma gibi yntemli olmas gerektiinden, dalays ile amlama bir yntem olduundan,9
bu tr kuramlar yntembilim (Methodology) kuramlarna aittirler. Yani yntembilim-kuramlar
hakkndaki gerekli almalar, arkeolojide yapld gibi sadece dier bilimlerden (genellikle
sosyoloji ve etnolojiden) alnp arkeolojinin aratrdklarn anlamada kullanlan, yani bu
anlamda yaplan uydurmalardan da daha teye gitmekdedir. kincisi ise bilimkuramdr. Her
ikisinin de esas ele alnd ve tartld alan gnmzde felsefedir. 10 Birincisi aratrmann
8
Grdm kadar ile Trkiye`de Interpretation terimi iin counlukla yorumlama kullanlyor.
Halbuki yorumlama daha ok Comment terimine yakndr. Karklklar Interpretation`un ok geni
alanlarda kullanlndan kaynaklanmaktadr. rnein bir sanat baka birinin bir eserini yorumlar.
Buna Interpretation diyebiliriz. Ama bir futbol karlamas da yorumlanr. Buna Interpretation
diyemeyiz, bu Comment`tir. Yorumlama aklamadan farkl ve kiiye, kiilie zg tanmlanr
(Hanerliolu 2005, Cilt 7, 334). Fakat ibuki Interpretation felsefe ve bilimde bir yapt anlamak iin
yaplr ve sonu kuramdr [Hem yaplan ie hemde sonuca nterpretation denilir] (Scholz 2002).
Anlama (verstehen) ise gnmzde aklamann (erklren) kart deil de, bunlarn balantl
olduklar kabul edilir (Groeben 1986, 380 f.; Scholz 2002, Schurz 1990, 9; Schurz 2004, 168 f.). Yani bir
eyi aklamak iin onu anlamak, onun anlalmas iin de aklanmas gerekir. Bunlar da bilimde
yntemli yaplr, dolays ile kiiye zg deildirler. Amlama ise rnein bir dnceyi daha ok
amak iin yaplr (Hanerliolu 2005, Cilt 1, 22). Orada amlama bir yaznn aklanmas olarak
da tanmlanyor. Bunu yazdan baka, insann her rn iin geerli saymak gerekir. Anlama,
aklama ve bunlarn ilikileri arkeolojide de tartlmaktadr (Heinz/Eggert/Veit 2003). Bundan dolay
arkeolojide yaplan i iin amlama teriminin kullanlmas daha dorudur: Her bilimde aratrlan
eylerin nedenleri sorgulanr. Bu sorgularn cevaplandrlmas da nedenlerin aklanmas ile olur.
Arkeolojide insanlarn yapt eyler aratrlr, bunlar zdek, somut yapay olgulardr. Bunlarn insanlar
tarafndan yapldndan ve insan genelde dnen (uslu) bir varlk (Homo sapiens) olarak
tanmlandndan, bu eyleri aklamak iin yaplan aratrmalarda bunlarn yaplma nedenleri
soruturulur. Bu nedenler ise yapandan dair tinseldir. Ksacas, olguya konulan mana aratrlarak
karlmaya allr. (Bkz. dipnot 9).
Buna kar baz postprocessual grler gemite bir gerek (truth) bulunamayacan ve
amlamann (Interpretation) yntembilime (Methodology) indirgenemeyeceini, yani yntem ile
ilgisi olmadn ne sryorlar (Shanks / Tilley 1996, 25-28). Bylece bilimin iki nemli nitelii (a.
gerei arayp bulmak ve b. bunu yntemli yapmak) yalanlanm oluyor. Postprocessualist`ler bu
gr anlamann (Verstehen) bilimsel yntem ile ilgili olmadn ve tinsel bilimlerin
(Geisteswissenschaften) (bkz. dipnot 14) felsefe, sanat ve tarih tecrbeleri ile ayn dtn, bu
tecrbelerdeki gerein (Wahrheit) ise bilimsel yntem ile kantlanamayacan (Verifikation) ne
sren H. G. Gadamer`e (Gadamer 1990, 1-2) balyorlar. (Bu tr Interpretation G. Scholtz`a gre
felsefi yumuak Interpretation olarak sert bilimsel Interpretation`dan ayrlabilir [G. Scholtz
takrir/sunum ZfW 24.4.2008]). yleki bu kesimler iin Hermeneutik ounlukla H. G. Gadamer ile
kstlanyor. Halbuki Hermeneutik`in 17. yzyla kadar uzanan bir tarihi vardr, anlam zorluundan
(anlayamamak dan) domutur (Scholz 2001; Bhler 2002) ve o zamandan beri anlama(k)-kuram
ve amlama yntembilimi (Theorie des Verstehens und Methodenlehre der Auslegung) olarak
tanmlanmakatadr (Bhler 2002, 547b).
10
Burada yntem ile yntembilim ayrt ediliyor. Bilimler doal olarak kendi yntemleri zerinde
almalar yaparken, genel yntem sorunlar felsefede ele alnyor. Bilimkuramda tartlan sorunlar ise
dorudan ve genel olarak bilim ile ilgilidir ve bilimlerin farklar ile ilgili sorunlar da kapsar. Bu
farkllklarn deiik bilimlerdeki yntem farkllklarn da ierdii iin, bilimkuramda yaplan almalar
ymtembilim-kuram da kapsar. Bilimkuram (Wissenschaftstheorie / Philosophy of Science)
bilgikuram (Erkenntnistheorie / Epistemologie) denilen felsefe dalndan ayrdr (Scholz basm
hazrlnda). Bilimkuram bilimle ve bilimsel aratrmann sonucu olan bilgi ile ilgili iken bilgikuram bilim
ile elde edilen bilgeden baka, bilginin genelde ne ve nasl olduu sorusunu, aratrc ve aratrlann
arasndaki ilikiyi, gnlk hayattaki ve hatta inan dnyasndaki, bilgi olduuna inanlan dnce,
gr ve fikirleri de ele alr. Bilimkuram 1920lerden sonra bilimlerin (doa bilimlerinin) positiv (olgucu)
olmas ile beraber tamamen felsefeye alnmtr (Strker 2004). Yani bilimkuram o zamana kadar
esasen bilimler tarafndan aratrlan bir alan idi. Bilimkuramda ele alnan sorunlarn bilimlerden
kaynaklanmas ve doa bilimleri dnda kalan insan bilimlerinin positiv olmamas/olamamas,
bilimkuramn sadece felsefenin aratrd bir alan olarak snrlandrlamayacan gsterir. Bu alanda
bilimlerin de alma zorunluluu sz konusudur. Deinilmesi gereken nemli bir nakta ise felsefe ile
bilim arasndaki imtiyazlandrma/deerlendirme sorunudur. Baka bir deyile birine dierine stn
grmek, stnlk aramaktan, yada kurmaktan saknmak gerekliliidir (bkz. Hartmann /Janich 1998,
12-13). Bilim tarafndan felsefenin gzard edilmesi bilimin geneleksellemesine yol aarken (SteekelerWeithofer 2002, 1248b), ayn ekilde felsefenin sorunlarmza tek bana zm bulabilicei gr,
felsefeyi propagandalatrr (Dewey 2002, 52). (Amlama, bilim, bilimkuram ve felsefe ilikisi geni
olarak doktora almamda ele alnmaktadr).
ARKEOIDEA VII
13
tarz/usul, yani yntem ile, ikincisi ise aratrmann btnl, yani tam geniliinde bilim ile
ilgilidir ki, burada bilimsel aratrnn nedenleri, deeri ve sanat, din, mitoloji gibi baka alanlara
kar snrlandrlmas ile ilgili sorularda ele alnr.11 Yntembilim-kuram ve bilimkuram, bilimsel
almada birbirine baldrlar. rnein arkeolojide srecilerin (processualists) amlama iin
kullandklar ilevcilik ve sistem kuramlar toplumbilimden (sosyoloji) alnm ve dolays ile orada
arkeoloji toplumbilim olarak tanmlanmtr.12 Yani bilimin nasl bir bilim olduu zerine ifade
verilir. Bu ifadeler ise, eer ak (explicit), yntemli ve tam olduu zaman kuramlar. Bu
almalar bilinli olarak yrtld zaman bilimkuram olarak nitelendirilir.
Yukarda bahsedilen kuramsal arkeolojinin balangcndaki sorunlar esas olarak ilk nce
bilimkurama mahsusdur ve New Archaeology`nin ortaya koyduu yeni sorulardan
kaynaklanmaktadr. New Archaeology o zamana kadar geleneksel arkeolojinin aratrd,
ne?, ne zaman? ve nerede? sorular yansra nasl? ve neden? sorularn ele alm ve
bunlarn bilimsel aratrmadaki nemini vurgulamtr:
In short, we seek answers to some `how and why questions in addition to the `what,
where, and when questions so characteristically by archaeologist. (Binford 1964, 425)
On this explanatory level [] we are no longer asking merely what but also how and
even why. [G. R. Willey / P. Phillips 1958, 5-6 [alnm Binford 1964, 425; Binford 1968, 7])
Bu sorularn bilimsel aratrmadaki nemi, zellikle neden? sorusunun her bilim dalnn
cevaplandrmas gerektirmesinden kaynaklanmaktadr.13 Fakat bu sorularn arkeolojide
grgclkle (Empirie) cevaplandrlamamas bir yandan etnoloji ve sosyoloji gibi bilimlere ve
bunlarn rettii kuramlara yansmalarn gerekliliini ortaya koyarken, dier yandan bu
yansmalarn gerekelendirilmesi ile ilgili sorunlar beraberinde getirmitir. Dolaysyla arkeolojide
de bilim ilgili sorular ele alnmtr. Bu en iyi ekilde WATSON/LEBLANC/REDMAN`in (1984)
satrlarndan alnabilir:
Once attention was explicitly turned to theoretical issues, these archaeologist found
themselves participating in some of the oldest debates in the intellectual history of the
Western world: What is knowledge? In particular, what is archaeological knowledge? Is
there an objective, real world of past human behaviour that can be empirically
perceived, described, and explained, as physical scientists perceive, describe and
explain the behaviour of nonhuman entities? What is Science? Are the human sciences,
that is, the social sciences, logically different from the natural sciences (physics,
chemistry, biology)? What is the significant differences and similarities between
archaeology and history? Is historical research logically distinct from scientific research?
Are there laws of human behaviour, and if so how can they discovered or established?
Are the patterns of human behaviour now or in the archaeological documented past
sufficiently regular so that can be explained and predicted? Do explanations and
predictions of social and cultural behaviour of human beings have the same logical
form as explanations and predictions of processes and events in the nonhuman
physical world? (Watson / LeBlanc / Redman 1984, 1-2)
11
Scholz bas.
12
13
ARKEOIDEA VII
14
Burada bilgi nedir?, arkeolojik bilgi nedir?, Bilim nedir?, Doa bilimleri ile insan bilimleri
ayr mdrlar?, Tarih aratrmalar bilimsel aratrmalardan farkl mdr?14 gibi sorular ve
bunlardan teye aklama ve kanun kavramlarna ynelik sorular dile getiren
arkeologlarn, sonuta anlksal tarihdeki ok nemli tartmalara itirakta bulunduklar tespit
ediliyor.15
Bu sorularn ve bunlar zerinde yaplmas gereken aratrmalarn nemi yukarda belirtildii
gibi, almalarn bilimsellii ve bunun yannda yaptmz iin, yani arkeolojinin, toplumdaki
yeri ve deeri ile ilgilidir ki, bunlar siyaseti bile eitli ekilde temaslayabilir. O kadar ki M. K. H.
EGGERT (1998) niversitelere mensup olmalarna ramen bu aratrmalar yapmayanlar hakl
olarak sert bir ekilde eletirerek, baz dallarn bilim olduklarndan phe duyduunu dile
getiriyor:
Man sollte meinen, da es ein Wesensmerkmal von Wissenschaft und damit jeder
einzelnen Disziplin sein mte, sich regelmig ber die angestrebten Ziele, ber die fr
ihre Realisierung notwendigen Methoden und Verfahren sowie ber die theoretischmethodologischen Grundlagen aller Bemhungen Rechenschaft abzulegen. [] Blickt
man aus dieser Perspektive auf die Archologie insgesamt, dann knnte einem Zweifel
kommen, ob mancher ihre Teildisziplinen berhaupt zu den Wissenschaften gehren.
Dies gilt in einem ganz besonderen Mae fr die Ur- und Frhgeschichtliche
Archologie. In diesem Fach mangelt es nicht nur an einer hinreichenden Besinnung
auf die Grundlagen und Ziele der wissenschaftlichen Ttigkeit. Auch die
Auseinandersetzung mit der Rolle der Archologie in der Gesellschaft der Gegenwart ist
nicht einmal in Anstzen erkennbar - jedenfalls nicht in Zusammenhngen, die man in
irgendeiner Weise als reprsentativ fr das Fach insgesamt bezeichnen knnte. [...]
Selbst in der Universitt, an einem Orte also, an dem man solche Reflexionen doch am
ehesten erwarten wrde, begegnet man einem derartigen Anliegen meist mit
Stirnrunzeln. Schlimmer noch, bei manchen Hochschullehrern ruft der Wunsch nach
einer profunden Auseinandersetzung mit dem, was wir doch allesamt tun, eine recht
deutliche Abwehrreaktion hervor. (Eggert 1998, 365)
Fakat byle dnenlerin says dk oranda kalmtr. Bunun muhtemelen bir nedeni bilim ile
ilgili sorunlarn zm, arkeolojiden baka, ncelikle felsefe olmak zere baka bilim dallarna
yansmalar gerektirmesinden ileri gelir. Yukarda belirtilen zorluklar da burada balyor. nk,
R. HACHMANN`n (1987) bundan yirmi yl nce dile getirdii gibi, sz geen yansmalar zellikle
felsefede belirli lde bilgi gerektirmektedir. Bu bilgilerin renimde maalesef temin
edilememesi acizlik dourmaktadr. Bu sadece arkeoloji yada belirli bir lke iin geerli
deildir, evrensel kabul edilebilir:
Man mu es als Tatsache nehmen, dass das Nachdenken ber die philosophischen
Grundlagen der durch das Studium angestrebten Wissenschaft in Deutschland schon
sehr lange nicht mehr zu den Selbstverstndlichkeiten einer jeden akademischen
Ausbildung gehrt. Das gilt gleichermaen fr a l l e Natur- und Geisteswissenschaftler.
Sie finden auch spter im Verlaufe ihrer wissenschaftlichen Ttigkeit kaum noch Zugang
zu den philosophischen Grundlagenwissenschaften. Umgekehrt zeigt der mit diesen
Wissenschaftsgrundlagen befasste Philosoph seit langer Zeit nur noch geringe Neigung,
zu prfen, wie weit sich sein Denken an der Realitt der Natur oder denen der Kultur
verifizieren lsst. So wird der Geschichtsphilosoph, da er mit dem geistesgeschichtlichen
Bildungsgut eines Abiturienten an die Arbeit geht, ebenso zum Dilettanten wie der
Historiker, der sich um Erkenntnis- und Wissenschaftstheorie, Geschichts- und
Kulturtheorie bemht. (Hachmann 1987, 25.)
14
Ingilizcede Science genelde tabiat bilimleri iin kullanlyor. Bundan dolay ngilizce`den
alnmalarda yanl anlalmalar ortaya kyor. Doa bilimleri dnda kalan insan bilimleri ise genelde
Humanities diye adlandrlyorlar. Bunlara Almanca`da Geisteswissenschaften deniliyor. Bunlar
iin Trke`de de tinsel bilimler (felsefede) tanmlanmas geerlidir (bkz. Hanerliolu 2002, Cilt 6,
321).
15
Orada Bat Dnyasnn tartmalar deniliyor. Bu ekilde bilimin sadece Avrupa`ya ait olduunu
ne sren grlere ok rnek verilebilir. Bu, gnmze kadar gelen, fakat 20. yy sonunda
eletirilmeye balanan Ethnozentrismus, yada sadece Avrupa`ya dair olan Eurozentrismus
denilen, H. Markl ile beraber kltrel rklk (Podiumsdikussion 1989, 81) diyebileceimiz ideolojiye
balanabilir.
ARKEOIDEA VII
15
16
Bunun bir baka nedeni ise kt tecrbe olarak tanmlanabilir ve Alman arkeolojisini nemli ekilde
etkilemitir, fakat sadece buna ait deildir. Sz geen kt tecrbe, 1933-1945 aralarndaki rk
dncelerin arkeolojiye sokulup, arkeolojinin siyasi amalara alet edilmesinden kaynaklanr
(geliimler iin rnein bkz. Gramsch 2007).
17
rnein M. K. H. Eggert`in de vurgulad gibi baz postprocessualist`ler de, onlardan ncekiler gibi,
birbirlerine zt olmalarna ramen, baka bilim dallarndan eitli akmlar ve kiilere dayanmlardr.
(Eggert 1994, 12). [Ayrca bkz. dipnot 9.]
18
19
Kuhn 1976.
20
21
22
23
Holtorf 2006.
24
Scmidt 1993.
ARKEOIDEA VII
16
medyada ahlaki (Ethik) bir sorun olur.25 Fakat HOLTORF`a gre bir bilgi kuramnn ahlaki
ilkelere temellenmesi gerekmemekdedir:
Es scheint mir jedoch von vornherein unsinnig, von einer Theorie des Wissens zu
verlangen, ethische Prinzipien begrnden zu knnen (so wie man das ja auch
andersherum nicht ohne weiteres verlangen wrde) (Holtorf 2006, 351).
Etik ilkelerini nemsememek ve bunlara dayanmamak Trke`de tam olarak ahlakszlk
anlamna gelir. Ahlakszlk ise bir gr (Spekulation) iin geerli olabilir, fakat ahlakszln
arkeoloji gibi bir tarih biliminde ve toplumun bilgilendirilmesinde tanlan sorumluluktan dalay
yeri yoktur. Dolays ile bu tr postprocessual grler bir bilimde kabull edilemez.
Baka bir rnek: R. BERNBECK arkeolojinin elence ve turistik amalar iin kullanlmas ve
niversitelerdeki retimin okullatrlmasn, dolays ile yeni kuak bilimcilerin erkin aratrma
yeteneinden mahrum braklmasn hakl olarak eletirdii, fakat bundan tr arkeologlarn
kaz yaptklar lkelerdeki siyasi ve ekonomik alanlar ile ilgili sorumluluk tadklarn iddia ettii
bir yazy yle sonulandryor:
Es lsst sich absehen, dass unser Zeitalter in der Zukunft einmal als das
neokolonialistischer westlicher ArchologInnen betrachtet wird, dass aber auch in den
nchsten Jahren mehr und mehr alternative, nichtwestliche historische Entwrfe aus
dem Nahen Osten selbst kommen werden. Die gross angelegte, tiefsinnige Geschichte
Vorderasiens aus der Feder des frheren PKK-Chefs Abdullah calan macht nur einen
Anfang. (Bernbeck 2004, 286)
Yani, biryandan gnmz arkeolojisinin gelecekte yenismrgeci bat arkeologlar devri
olarak tanmlanabilecei ne srlrken,26 dier yandan marid abesini derin anlaml olarak
nitelendirip, hayatn bilime adam insanlarn eserleri ile kyaslayan gabavet mmkn
olabiliyor.
Bu rneklerde grlebildii gibi bilim ile ilgili olan arpk ve mahdut yansmalar bilim
dmanlna, ahlakszla (ve belkide kstahla) kadar uzanabiliyor. yle ise zm nerede?
Bir yandan bilimi kstlayan sabitlemeler, te yandan postmodern rts altndaki kaamaklar
ve saptmalar.
Yirminci yzyln nemli bilim-sosyologlarndan R. K. MERTON`un (1966) belirttii gibi, dier
kurulularda (Institution) olduu gibi bilimde de elikili kaide/dzg (Norm) iftleri
bulunmaktadr. Bu kurululardan yneltilen kiilere den grev ise bu elikileri olabildiince
tutarl (konsequent) ilemde eriterek birletirmektir.27 Bu iftlerden biri de sz geen
geleneksellemek ile yenilemek elikisidir. R. K. MERTON bununla ilgili olarak u tavsiyede
bulunuyor:
Der Wissenschaftler darf sich nicht in die Gefahr begeben, ein Opfer intellektueller
Marotten zu werden, jener modischen Ideen, die fr kurze Zeit auftauchen und zum
Verschwinden verurteilt sind, aber er mu beweglich und offen fr eine neue
vielversprechende Idee sein und vermeiden, da er unter der Maske eines
verantwortungsbewuten Aufrechterhaltens intellektueller Tradition erstarrt. (Merton
1966, 331)
Vurgulanan, bir yandan bilimcilerin yenilik bal altndaki kaklk/acaipliklerin kurban olma
tehlikesinden saknma gereklilii iken, dier yandan vaat dolu yeni tasarmlara kar ak ve
devingen olup, gelenekleri muhafaza sorumluluu maskesi arkasnda saklanmamaktr.
eitli bilimlerde yaplan eletirilerde vurgulad gibi bilimin gelimesi iin ergin ve erkin
almalar zorunludur.28 Baka bir deyile, bilim dnmek ile olur, oradan buradan gelen
yeni akmlar ezberlemek ve zmsemek ile deil. Dnmek ise insann bir niteliidir, batya,
25
Yeilyurt bas.
26
Burada da, yukarda deinildii gibi (bkz. dipnot 15) Avrupa ve ABD dndaki almalar bir bakma
grmezlikten gelinmektedir.
27
28
rnein felsefede (bilimkuram) Bunge 1983, 202; Psikolojide (ruhbilimeri) Masloy 1981, 38-39.
ARKEOIDEA VII
17
Kaynaka:
Bernbeck, R.
1997
2004
Binford, L. R.
1964
1968
Bhler, A.
2002
Bunge, M.
1983
Dark, K. R.
1995
Theoretical Archaeology. London: Duckworth, 1995.
Dewey, J.
2002
Duque, F.
2002
Eggert, M. K. H.
1994
1998
29
30
Sz geen eserlerde ounlukla yaratclk kavram kullanlyor. Yaratclk dinsel bir kavram
olmasndan dolay, yani eer yaratclk yokdan var etmek anlamn tayacak ise, bu kavramn
insan ve insan rnlerinin tanmlanmasnda kullanlmayacan dnmekteyim. nk bu, insann
elinde olan bir ey olmad gibi, insann rnleri iin de geerli deildir. nsann zellii doadaki
varlklar (var olan), varlklarn e ve unsurlarn, varlklar arasndaki ilikileri alglayabilmek ve
kavrayabilmek, bunlar eitli ekillerde ileyebilmek ve deitirebilmektir. Bundan tr, alglad ve
kavrad varlklar ile bunlarn unsurlar arasnda eitli boyutlarda ilikiler kurabilmek, bunlar
kuramlatrabilmek ve bunlardan yeni tasarmlar tretmektir. Sonuta her trl insan rn doada
var olan bir olguya indirgenebilir. Fakat yoktan var etmek sz konusu olamaz. Yaratclk yerine
reticilik, treticilik, ileyicilik, yapclk gibi kavramlarn kullanlmasnn daha uygun olduunu
dnyorum.
ARKEOIDEA VII
18
Embree, L.
1992
Introductory Essay: The Future and Past of Metaarchaeology. In: Embree, L. (ed.),
Metaarchaeology. Reflexion by Archaeologists and Philosophers. Boston studies
of philosophy of science. Vol. 147. Dordrecht, Boston, London, 1992 3-50.
Feyerabend, P. K.
1986
Gadamer, H. G.
1990
Grundzge
einer
philosophischen
Hermeneutik.
Gkdemir, .
2008
Gramsch, A.
2007
Groeben, N.
1986
Hachmann, R.
1987
Einleitung. In: Hachmann, R. (Hg.), Studien zum Kulturbegriff in der Vor- und
Frhgeschichte. Bonn: Habelt, 1987, 9-32.
Hanerliolu, O.
2005
Hartmann, D. / Janich, P.
1998
Die
Kulturalistische
Wende.
Zur
Orientierung
Selbstverstndnisses. Frankfurt a. M.: Suhrkamp, 1998.
des
philosophischen
Heinz, M.
1999
Holtorf, C.
2005
2006
Kuhn, T. S.
1976
Maslow, A. H.
ARKEOIDEA VII
19
1981
Merton, R. K.
1966
Nuzzo, A.
2002
Podiumsdiskussion
1989
Was heit und was soll: Einheit der Wissenschaft? Ein Streitgesprch der Disziplinen.
In: Konstanzer Bltter fr Hochschulfragen. Symposium: Wird die Wissenschaft
unberschaubar? Das disziplinre System der Wissenschaft und die Aufgabe der
Wissenschaftspolitik. Jg. XXVI, H. 1-2, 1989, 77-96.
Schmidt, S. J.
1993
Scholz, O. R.
2001
2002
bas.
Schurz, G.
1990
2004
Shanks, M. / Tilley, C.
1996
Stekeler-Weithofer, P.
2002
Strker, E.
2004
Disziplinen. Ein
Tetens, H.
2002
Thiel, C.
2003
Trigger, B. G.
ARKEOIDEA VII
20
1989
Veit, U.
2002
Von Nutzen und Nachteil der Theorie fr die Archologie: Anmerkungen zur
jngeren deutschsprachigen Diskussion. In: R. Aslan, et all (Hg.), Mauerschau.
Festschrift fr M. Korfmann, Bd. 1, Remshalden-Grumbach 2002, 37-55.
Yeilyurt, M.
bas.
Eine Stellungnahme zur Darstellung des <Archologischen> in den Medien Formen der Zusammenarbeit von Wissenschaft und Wissenschaftsjournalismus,
Verweis auf allgemeingltige Normen journalistischer Ethik, Geschfte und was in
der Archologie noch zu tun ist. (In: Archologische Informationen 30/2, 2007).
ARKEOIDEA VII
21
ARKEOIDEA VII
22
en yaygn birimi olan kiretadr. Kireta gibi karbonatl kayalarda bozunma durumunun
belirlenmesi olduka gtr. nk, karbonatlar znme yoluyla bozunmaya duyarldr ve
bozunma
rnleri
neredeyse
tamamen
ortamdan
uzaklamaktadr.
Bu
nedenle,
karmak
ve
detayl
almalar
gerektirmektedir.
Yaplacak
olan
bozunma
ARKEOIDEA VII
23
kalan duvarlarda, yan duvarlara gre daha fazla bozunmann gelitii gzlenmektedir
(Levha 1 ve Levha 2). Korykos kalesi, yamur suyu ile deniz suyundaki tuzun birlikte etkin
olduu bozunma mekanizmasnn tipik rnei olan ve en dk yksekliindeki ak-hava
antik kentidir.
Kanytella (Kanldivane)
Kanytella yaayan bir ehir olarak uzun bir zaman diliminde varolmu ve farkl tarzda ina
edilmi antlar bnyesinde bulundurmasyla, yap talar bakmndan olduka ilgi ekici bir
antik kent niteliindedir. Farkl zamanlarda ina edildii dnlen binalarda kullanlan yap
talar, poligonal ekilden prizmatik ekle gei gstermekte ve daha sonra duvarlar
arasndaki imento malzemesine rastlanmaktadr (Levha 3, Levha 4). Ayrca, ayn yapda
farkl yap ta ekillerine rastlanyor olmas, bu ksmlarn binann yaplmasndan daha sonraki
dnemlerde, eitli nedenlerle restorasyon yapldn dndrmektedir. Seilen ak-hava
antik kentlerinden, orta yksekliklerdeki ehirleri temsil eden Kanytella, ayn meteorojik ve
jeolojik koullara sahip ortamdaki, farkl tarihlere ve geometrilere sahip yap talarndaki
bozunma mekanizmasnn ve bozunma derecesinin niceliksel olarak ortaya konmasnda
nemli bir stnlk salamas bakmndan nemli bir lokasyondur. Bu ykseklikte egemen
olan bozunma koullar, yamurun ve rzgarn etkisiyle gelien bozunmalar olup, deniz
ARKEOIDEA VII
24
suyundaki tuzun andrma etkisinin ortan kalkmasn ve fiziksel bozunmann daha etkin
olduunu iaret etmektedir. Kanytellada dier antik kentlerden farkl olarak gze arpan en
nemli zellik, bu antik kentin yap talarnn arasnda kullanlan imentonun varldr. Bu
kentteki yap talarnn arasnda neden imento malzemesine gerek duyulduu ayr bir
alma konusu olmakla birlikte, antik alar boyunca bu malzemede meydana gelmi olan
deiim (imento malzemesinin ana bileenleri iin) daha detayl bir almaya ile
belirlenebilecek nitelikte ve nemdedir.
Olba (Uuralan)
Mersin, Silifke, Uzuncabur Beldesinin 4 km. dousunda, Uzuncabur-renky yolu zerinde
yer alan Olba (Ura-Uuralan)nn antik yerlelimi, Olba territoriumu snrlar iinde, denizden
ortalama 1100 m, bulunduu dzlkten yaklak
50 m. ykseklikteki akropolis ve
evresindedir. Olba antik kentinde bulunan yaplarn inalar Helenistik, Roma ve Erken Bizans
dnemine ait olup (Erten, 2005)., alma blgesinin en yksekteki antik kentini temsil
etmektedir. Yap talarndaki bozunma dereceleri gzle grlebilecek kadar farkllklar
ARKEOIDEA VII
25
sergileyen (Levha 5-7) ak-hava antik kentindeki bozunma mekanizmas, seniz seviyesinden,
karasal ortama deiim gsteren meteorojik ve jeolojik faktrlerin tanmlanmasnda nemli
bir rol oynamaktadr. Karasal ortamdaki bozunmalar daha ok scaklk farklarnn meydana
getirmi olduu mekanik ayrmalar sonucu olumaktadr. Ayn yap ta malzemesinden ina
edilmi olmasna ramen farkl zamanlarda oluturulmu duvarlarda gzlenen bozunma
eitlilii, iklimsel deiimlerin etkisini aka gstermektedir.
ARKEOIDEA VII
26
Sonular
Yap talarndaki bozunma derecelerinin ve bozunma mekanizmasnn belirlenmesi, antik
kentlerdeki antlarn restorasyon almalarnda olduka nemli bir rol oynamaktadr.
Restorasyon almalarnn yaplaca duvarlarn doru ve uygun yap talar ile restore
edilmesi hem antlarn grntleri hem de gelecekteki durayllklar bakmndan byk nem.
Yaplan yanl uygulamalar, antik kentlerin grselliini ve gelecek kuaklara braklacak bu
nemli miraslarn deerlerini kt ynde etkilemektedir. Bu nedenle ak-hava antik
kentlerinde yrtlecek bozunma almalar, kltrel/tarihi miraslarn korunmas ve gelecek
kuaklara aktarlmas bakmndan olduka nemli bir konu olarak tm dnya literatrnde
kabul grmektedir. Mersin ilindeki ak hava antik kentlerindeki bozunma farkllklarnn
aratrlmasna ynelik yaplan bu almada sadece gzlemsel deerlendirmelere yer
verilmi olup, bu almann deneysel deerlendirmelerinin de yaplmas ve yap talarndaki
bozunma derecelerinin yan sra, bozunma mekanizmasn ortaya konmas byk nem
tamaktadr. Bu konuya ilikin detayl almalar halen devam etmektedir.
Kaynaka
Erten 2005 Erten E, Archaeological Surveys at Olba (Uguralani). Silifke-Mersin, in 2003. Mersin
University, Department of Archaeology, Internal Report, 5p.
Zorlu 2008 Zorlu K,
geometry and fuzzy inference system in the Olba ancient city (Southern Turkey)
Engineering Geology 101 (3-4), 124-133.
ARKEOIDEA VII
27
Levha 1
Shalmansarn yerine getii Tokolty Ninurtay yaztnda da grebiliriz. O, Urartu ismi yerine Van
Arkeolog, Azerbaycan- Garbi Arkeoloji Aratrmalar Bakan, Arkeoloji lmi Karbordi niversitesi
Re_heydari@yahoo.com. (Editrlerin notu: Sayn Reza Heydarinin Arkeoidea iin yazd makaleyi,
Farsadan Trkeye tercme eden Kiarash Ghasemlouya teekkr ederiz).
1
ARKEOIDEA VII
28
gl evresinde yaayanlar iin nairi ismini kullanr. Bu ismin dier kullanld yer Asur kral I.
Tikilat Pilserin yaztnda da geer. M 9. yzylda eski Nairi ve birka dier eyalet, ok zorlu
almalar ve Bayayini Kralyla yaplan savatan sonra ittifak kurup Van ya da dier adyla Urartu
devletini oluturur. M 9- 8. yzyllarda Urartularn en gl ve en geniledikleri zamandr. Bu
dnemde Urartu snrlar bugnk Ermenistan snrndan, Trkiyenin dousu, ran
Azerbaycanndan baz blmler ve kuzey Iraktan kk bir blmden oluur. Aslnda Van,
Urumiye ve Suvan glleri ve evresi Urartu blgesidir. M 9. yzyln ortalarndan M 8. yzyl
ortalarna kadar Urartu krallar kendi blgelerini gelitirme ve geniletme almalarna giritiler.
Bunun sonucunda Frat Nehrinin balangcndan Urumiye glnn gneyine kadar her yeri ele
geirdiler. Aslnda bu krallarn ele geirdikleri yerler geit vermez da sralarnn bulunduu krsal
alanlardr. Ancak bu alanlar tarm ve yeni ehirler kurmak iin elverilidir 2. Bu arada Urumiye Gl
havzas, Urartu Devletinin dou blmnn bir parasn oluturmaktayd. Bu arada anlamalar
ve yaztlar zerinde yer alan bilgiler, bu blgenin dinsel yaam gelenekleri ve krallarn siyasetlerini
anlamak bakmn nemli bilgiler iermektedir (Lev. 1).
Bat Azerbaycan da deiik Urartu eserlerini barndrmaktadr. Bu eserler arasnda ivi yazl
yaztlar da yer alr. Bu eserler bazen dalarn eteklerinde, bazen bilimsel kazlar sonucunda ne
yazk ki bazen de kaak kazlar sonucunda ortaya kmtr. Bu alma, ran Bat
Azerbaycanndaki bulunan ivi yazl eserleri tantmaktadr.
A) Ayn el Rum Yazt (Ejder Pnar)
Yazt Urumiye ve Ushneviye yollar arasndadr. Urumiye glnn gneyinde yer alr. Urartulardan
suya yakn olarak bulunan tek yazttr. Yazt birka kurun izi hari, nsan eliyle herhangi bir zarar
grmeden gnmze ulamtr. Ancak doal tahribat sz konusudur bu da su ve donma
sonucu olumutur. Yazt, M 900lerde Manova Krallna aittir3. Yazt, 150 cm. x 260 cm. olup
derinlii 70 cm.dir. Yukar ksm bir hilal ile sslenmitir. Tahrip sonucunda elimize gecen kstl
bilgiler yledir: yazl tarihi Manova (M 810 780), shpuini (M 825 810) ve gl kraln
yaptklar ve Tushba ehri4 (Lev. 2)
Levha 2
B) Manova Yazt
Heyderi 2006.
Heyderi 2003.
4 Heydari 2004.
2
3
ARKEOIDEA VII
29
Bu yazt, Urumiyenin batsndaki Baradust ilesinde Manova kynde 1994 ylnda bulunmutur.
Yazt kaak kaz sonucunda ele gemitir ama Nasr Faruki adl bir rencinin abalaryla
Urumiye Mzesine getirilmitir. Boyutlar 275 cm x 70 cm genilik ve 35 cm derinliktir (Levha 3). Bu
yaztn iki yznde ivi yazs ile Asuri ve Urartu dillerinde iki yz elli iki satr yaz bulunmaktadr.
Saldori olu Rosann (M 735 713) emriyle yazlm, konu Orzana, Ardinsi ehri hkmdarnn
grev sresinin uzatlmas ve Musasire yapt gezi, Haldi tanrsna sunduu kurbanlardr 5 (Lev. 4).
Levha 3
Levha 4
Heyderi 2004.
ARKEOIDEA VII
30
C) Mahmudabad Yazt
Yazt, 1976 ylndan Urumiyenin gneyindeki Mahmudabad kynde bir ev yapm srasnda
bulunmutur. Genilik 90 cm x 61 cm ve derinlik 22 cmdir. Bir tarafnda on drt satr Urartu dilinde
ivi yazs bulunur. Saldorinin olu Rosa dneminde yazlmtr. Kraln emriyle Urartu tanrlarna
savata ve barta verilen kurbanlar yaztn konusunu oluturur. Kral kendisini Urartu
tanrlarndanbiriolan Shibtunun hizmetkar olarak ilan eder (Lev. 5).
Levha 5
D) Kle-Shin Yazt
Kle shin yazt Urartularn en eski kantlarndan biridir. Krtede kle shin mur mezar anlamna
gelir. Sz konusu yazt Ushneviye ve Revandz yolu zerinde ran Irak snrnda blunmutur.
stelik 1985 ylna kadar iki lkenin snr gstergesi olarak kullanlmtr. Yazt, sava yznden
mermilerle byk lde hasar grmtr (Lev. 6 - 7). Yazt, toplam krk bir satrdan olumakta ve
taa Asur Urartu ivi yazlar ustalkla kaznmtr. lleri, 65 cm. x 40 cm. ve ykseklii 190
cm.dir. Bir baka ta zerine (ki onun boyutlar 120 cm x 130 cm x 37 cm.dir) monte edilmitir6. lk
kez Alman aratrmac Shultz 1829 ylnda bu yazt bularak bir kopya almay baarmtr7. Yaztn
tercmesini Minoreski yapar, yazt Sardorun olu shipaini (M 830 820) emri ile yapmtr8.
Yaztn konusu, kral ve olu (Mnovann) Mosasir ehrini gemesi, Uratularn tanrs Haldi iin
armaanlar ve kurbanlar vermesidir. Yaztn en nemli yn Urartu krallarnn adlar ile tapndklar
Heyderi 2003.
Mahmudzade 2004.
8 Salvini 2004.
6
7
ARKEOIDEA VII
31
Levha 6
Levha 7
Heyderi 2004.
ARKEOIDEA VII
32
E) Bestam Yazt
Bu yazt en nemli Urartu yaztlarndan biri olarak kabul edilir. Bu yazt, yklm bir kale giriinde
1910 ylnda Alman konsolosluu alanlar tarafndan bulunmutur. Ancak daha sonra ne yazk
ki yazt, birka yl evvel bir kpr inaatnda, Akay Nehri zerinde Kesian ky evresinde
kullanld. ki yl evvel yazt bulunduu yerden alnarak ran Tarih Mzesine gtrld 10. Boyutu 72
cm. x 56 cm.dir. On alt satr ivi yazs yazt zerinde yer alr.
Prof. Dr. Hinz bu yazt konusunda ok nemli bilgiler elde etmitir. Yazt, tanr Haldi iin yaplan
tapnan ansna yazlmtr11. Bestam Urartu Kalesinde yaplan arkeolojik almalarda da deiik
Urartu eserleri bulunmutur12.
Sonu ve deerlendirme
Kukusuz yaztlar, arkeologlar ve dier aratrmaclara ok bilgi veren eserlerin banda gelir.
Yaztlar ounlukla eski dnyann krallklar, savalar ve ideolojileri hakknda eitli bilgiler
barndrr. Ancak bazlar ierdii bilgiler ynnden esiz kabul edilecek kadar nemlidir. zelikle
Urartu yaztlar blyledir. Urartu lkesinde Van Gl ve evresinde, Van Kalesinde13, Toprakkale
ve Aildcevazda14 bu rnekler grlebilir.
ran Azerbaycan Urartu ve Asur yaztlarna ve tarihi aratrmalardan elde edilen sonulara gre
Urartu lkesinin dousunu oluturmaktadr15. Yaztlarn evirileri ve ayrntlarnn ortaya karlmas
Urartularn dou snrlarnn tarihini aydnlatmas bakmndan nemlidir.
ran slam Cumhuriyeti ve Trkiye Cumhuriyetinin aratrma balantlarnn artmasyla zellikle
Demir Devrinin son dnem Urartu Tarihi daha aydnlanacaktr. Bilimsel aratrmalarn art
zellikle Urumiye ve Van blgesinde aratrmaclara yakn yllarda yardmc olmutur.
Kaynaka:
Almanya Arkeoloji Birimi, ran Arkeolojisi Raporlar 1965. (muh. Saylar)
Belli, O., "Urartu Krall Van Blgesinde letilen Ta Ocaklar ve Atlyeler" Trkiye Arkeolojisi ve
stanbul
niversitesi (1932-1999), editor O. Belli - stanbul niversitesi 2000.
Heydari R., Simaye Mirase Farhangi-e Azarbayjane Gharbi, ran slam Cumhuriyeti Kltr
Bakanl 2003.
Heydari, R., Urumiye Mzesindeki ivi Yazt Mzeler Dergisi yayn no: 17, Say: 38, 2004.
Heydari, R., Barasiye Asar Va Olgoha Ye Tarsim Estegrar Haye Hezareye Avval e Ghabl az Milad
dar Hozeye
Shimale Gharbiye Daryacheye Urumiye ba Takid bar Roye Eskane Emperatoriye Urartu
, YL Tezi 2006.
Khatib S., Urartu Devri Yayinci Pajohesh Kadeye Bastan Shenasi, I. Basm 2004.
ARKEOIDEA VII
33
ARKEOIDEA VII
34
ARKEOIDEA VII
35
Herodot Tarihi ( I, 31), s. 29-30, Remzi Kitabevi, ev. Mmtekim kten, Yunanca aslyla karlatran ve
sunan Azra Erhat.
3 Boardman 1994, res. 70.
4 Boardman 2001, s. 29-30.
2
ARKEOIDEA VII
36
Verilen ilk rnek olan ikizler mezar ant olmaslar da Eskiada insanlarn lm
dncesine Herodotosun aktardklaryla k tutarlar. Onlarn byk
yarmalarda dller kazandklarn ve bununla yn zamanda baarl sporcu
yanlarn da reniriz. Belli ki sadece Argoslular deil tanrlar da onlarn
poplerliinden etkilenmiti. Bu yzden Delphide Tanr Apollona adanan
Kleobis ve Biton kardelerin heykelleri uykuda lmle dolaysyla mutlu lme
rnektirler.
kinci rnek Attika Blgesinde Anavysosdan gelen bir kuros heykeli, dier
ismiyle Kroisos5; kaidesindeki yazt onun iin yle demektedir;...n saflarda
arprken Aresin gazabna urayan Kroisosun lm zerine yaplm bu
antn nnde dur ve kederlen...6. Atina Ulusal Mzesinde bulunan mezar
ant figr (res. 2, 2A) kuros heykel tipinin en nemli temsilcilerinden olup ..
6.yy 4. eyrei balarna tarihlenmektedir. 1, 94 cm yksekliindeki Kroisos
zerinde hibir askeri donanm tamasa da savaa hazrlkl gl st gvdesi
ve bacaklaryla yaztla uyuur7. nl Lydia kralnn ismini
tayan bu gen erkei dier kuroslardan ayran en belirgin
zellii daha atletik ve iri yapl kasl yapl vcududur.
Kroisosun yaztndan rendiimiz kimliine dair burda
nemli ipucu ise bir sava, yani asker olmasdr.
Kroisosa en uygun karlatrmay bu anlamda Aristionun
mezar steli oluturur8 (res. 2A ). Kaidesindeki yazt onu
Aristion olarak adlandrr. Profilden sakall gsterilen figr
tad giysiler ve mzra ile yetikin bir erkek ve asker
olarak anlatlr. Eskiada bir erkek
bedenini ve akln eittii gymansium
dnda hayatnn nemli bir ksmn
savalarda geiriyordu. Bunun iin
Arkaik ve Klasik mezar stellerine bir
gz atmak yeterlidir. Byk bir
ksmnda yazt veya atribularla
sava zellii ne karlmtr.
Argolisli kardeler tanrsal hediye
mutlu lm temsil ederken Kroisos
Resim 2
savata lm ile acma ve keder
hissetirir.
Resim 2a
ARKEOIDEA VII
37
6.
yy
ortalarna
tarihlenen
Phrasikleia, Merenda Nekropolisinde
bir kurosla birlikte yanyana itinayla
gml ekilde bulunmutur. Olaslkla
480 de Pers stilasndan hemen nce
bir ukura yerletirilmilerdi. Heykelin
kaidesinde yer alan yazt yle
demektedir; ...Phrasikleiann iareti
Resim 3
(semas). Ebediyen kz (kore) olarak
bilineceim, tanrlar bana bu ismi evlilik yerine verdiler. Paroslu
Aristion beni yapt...9.Yaztn bize aktard isim Phrasikleia len
kiiye aittir. Mezar iareti olarak figr ben ahs olarak seslenir.
Belki tanrlara biraz da sitemle kendisinin sonsuza dek kore,
evlenmemi gen kz kalacan syler ve bir gen kzn
Resim 1b
yaamndaki en nemli olaylardan biri evlilie adm atamadan,
dn olmadan gelen zamansz lmne geride kalanlarn yas tutmasn
umarak.
Phrasikleiann (res. 2, 2A) 1,76 yksekliindeki zayf ve ince bedeni hareketsiz,
kvrmsz giysisi ile daha da vurgulanmtr sanki. Sa kolu vcudun yanna
sarktlm ve sa el etei hafife yana ekerken, sol kol dirsekten bklm ve
sol eliyle iki gs arasndan lotus tomurcuk iei tutmaktadr. Buna uygun
olarak figr zellikle zengin ss taklaryla dikkati eker; Bandaki gelin tac
olarak lotus tomurcuklu polosu ve ayn ekilde lotus tomurcuklu kolyesi ve
kpeleri onun bir gelin aday kimliine gndermedir. Bu
durumda en iyi karlatrma rneini Attikal Berlin Koresi
(res. 4, 4A) oluturur. Ayn ekilde gm ant ilevi, giysisi ve
ssl
taklaryla
ayn
grupta
deerlendirilmelidirler.
Phrasikleiadan farkl olarak sa elinde bir nar tutsada ierii
adan adak heykeli olmad iin direk bir tanra ile
balant gstermek yerine elindekini gelin atribusu olarak
grmek daha doru olur. ok iyi durumda ele geen
Resim 3a
10
ARKEOIDEA VII
38
ARKEOIDEA VII
39
Resim 4b
Resim 5
Martini 1990, s. 70-71. Kuros veya koreler sadece gen yata lenler iin mezar heykeli olutururken,
Arkaik dnem mezar stellerinde olgun yataki erkekler iin de mezar stelleri dikildiini dorulamaktadr.
21
ARKEOIDEA VII
40
Berlin Koresi mezar sahibi ile arkada kalanlar arasnda temsilci gibidirler.
de gerek kiiler olsalar da lenin betimi veya grnts olarak
alglanmamaldrlar22. Kleobis ve Biton kardeler ve Kroisos Arkaik heroik
idealin yannda ideal insan bedeninin atletik grntsn de ilerinde tarlar.
Mezar ant koreler ise sonsuz genliin ayn zamanda heroize ideal23
grnmdrler. Zamansz lmn zalimce ve ac yz Arkaik sanatn resim
diline byle yansyarak heykel ve yazt yoluyla yaayanlara seslenerek bu
gen insanlarn lm iin yas tutulmas yani empati gsterilmesini bekler
gibidirler.
Kaynaka
Boardman 1994
Mainz 1994.
Boardman 2001
2001.
Herodot Tarihi
Reinsberg 1993
Reinsberg 2001
Martini 1990
Darmstadt 1990.
Schneider 1975
www.metmuseum.org/toah/images/h2/h2_32.11.1.jpg
www.academic.reed.edu/humanities/110Tech/kouroi.html-17kk
22
23
ARKEOIDEA VII
41
ARKEOIDEA VII
42
ARKEOIDEA VII
43
ARKEOIDEA VII
44
yaynlanr28. 1605te Claudius Dausqueius ise ilk kez Basileusun vaazlarn Latinceye evirip,
krknc vaaz olan E
(Kurtarcmz, tanrmz, efendimiz sann deiimi zerine) ekler. PGdeki son vaaz olan
(Kutsal Hristiyan Protomartyr Stephanusa
Methiye) ilk kez nl Dominikan keii ve Teoloji Profesr Franois Combefis ( 16051679)
tarafindan 1656 ylnda yaymlanr29.
1860 tarihli Patrologia Graeca (PG)nn seksen beinci cildinde Seleucial Basileusun krk bir vaaz
yazl olarak bulunur. Ancak Seleucial Basileusun daha birok vaaz olduu tahmin edilmektedir.
rnein birok Erken Hristiyanlk Dnemi kilise aratrmaclar tarafndan, Giritli Andreas (660740)n yazd (Drt gnlk - l olan- Lazarusa) adl
almann, yaz stili Seleucial Basileusunkine ok benzedii iin onun yazd dnlr30. Bunun
yansra Erken Hristiyanlk Dnemi aratrmaclar PGde bulunan vaazlarn bazlarnn Basileusa
ait olmadn dnrler. Fransz rahip ve tarihi Louis-Sbastien Le Nain de Tillemont (1637
1698) (Kutsal Hristiyan Protomartyr
Aziz Stephanusa Methiye) adl eserin Ierusalemli rahip Chrysippus tarafndan yazlm
olabileceini bildirir31.
Ayrca E E (Kutsal
Tanrdourann haberi zerine) adl vaazn Constantinopolisli Proclus (?- 446), otuz yedinci vaaz
olan (Herodos tarafindan Beytllahimde
ldrlen bebekler zerine) Nestorius (?- 451)
tarafndan yazlm olabilecei baz Erken
Hristiyanlk dnemi aratrmaclar tarafndan dnlr 32.
Seleuciali Basileusun bu vaazlar ne zaman yazd hakknda kesin bir bilgi yoktur ancak
vaazlarda geen ahs isimleri ve olaylar dorultusunda ilk on yedi vaaz ve E
(Kurtarcmz, tanrmz,
efendimiz sann deiimi zerine) kendisinin papaz olduu dnemde, otuz nc vaaz olan
(Be ekmekle be bin insanin
beslenmesi zerine) piskopos olduu donemde,
(Kutsal Hristiyan Protomartyr Stephanusa Methiye) ise 455-457 arasndaki bir
tarihte yazd dnlr33.
Constantinopolisli Aziz Photius, Basileusun vaazlarndaki yazma stilini (tasvirli),
(canl), (ll) olarak betimler34. Louis-Sbastien Le Nain de Tillemont ise Seleucial
Basileus ok stn bir yazma yeteneine sahip ancak bu yeteneini vaazlarnda biraz az
gsterseydi daha iyi olacakt diye belirtir35.
ARKEOIDEA VII
45
Kaynaka ve Ksaltmalar
Ksaltmalar
ABO
ACO
CCG
DThC
EEC
EECh
PG
PL
SC
Analecta Bollandiana
Acta Conciliorum Oecumenicorum
Corpus Christianarum, series graeca
Dictionnaire de theologie catholique
Encyclopedia of Early Christianity
Encyclopedia of the Early Church
Patrologia Graeca
Patrologia Latina
Sources Chretiennes
CCG 1979
Athanasius Alexandrinus
Athanasius Alexandrinus., Vita B. Antonii abbatis, (PL, vol.73. .
J.P. Migne, ed. Parisiis: excudebat Migne, 1849)
Basilius Seleuciae
Elmenhorsyius,
ed.
Evagrius 1854
Evagrius., A history of the church from A.D. 322 to the death of Theodore
of
Mopsuestia, A.D. 427, by Theodoret, Bishop of Cyrus. And from A.D.
431 to A.D. 594, by Evagrius. (edt. Edward Walford), London
Leo I
Photius
Photius., Bibliotheca, vol. II, (texte etabli et traduit par Rene Henry) Paris :
Societe dEdition les Belles Lettres 1960
Petrus Chrysologus
Petrus
Chrysologus.,
ed.Parisiis:excudebat
Migne, 1846)
Sermones,
(PL,
vol.52.
J.P.Migne,
Tertullianus
Tertullianus
ada Kaynaklar
ARKEOIDEA VII
46
Altaner 1951
Aubineau 1972
Bardenhewer 1908
Bardenhewer, O., Patrology; The Lives and Works of the Fathers of the
Church, St. Louis.
Buchberger 1958
Camelot 1937
Casagrande 1974
Cunnigham 1986
ABO 104,
Fabbro 1946
Duchesne 1951
DThC 1923
EEC 1990
EECh 1992
Fleury 1844
Fleury, M.L., The Ecclesiastical History from A.D 429 to A.D 456, London.
Gore 1912
Gore, C., The Fathers for English Readers; Leo the Great, London.
Gray 1979
Hefele 1883
Hefele, C.J., A History of the Councils of the Church Vol III-IV, Edinburgh.
Honigmann 1953
Lambertsen 1995
Lequien 1740
LHuillier 1996
Mansi 1960
ARKEOIDEA VII
47
Martzelos 1992
Marx 1941
Mitsakis 1971
Mitsakis, K., The Hymnography of the Greek Church in the Early Christian
Centuries, Jahrbuch der Osterreichischen Byzantinistik, 20. Band, Wien.
Parys 1971
OCarroll 1982
Sabra 2000
Sellers 1961
Slussers 1990
Tevel 1989
Tillemont 1733
Wendeberg 1998
ARKEOIDEA VII
48
DALIK CILICIA (OLBA) BLGESNN IV. VII. yzyllar ARASINDAK SOSYAL YAAM
ve
EKONOMK YAPISINA GENEL BR BAKI
mit AKMAK- M.A.1
Bu almada Dalk Cilicia blgesinde yer alan Olba territoriumu ele alnacaktr. Bu
kapsamda ncelikli olarak Olba blgesinin (Erdemli Silifke aras) IV. VII. yzyllar arasndaki
siyasal sreci, blgenin ekonomik yaps, blgede grlen meslekler ve bu sre ierisindeki
sosyal yaam aklanmaya allacaktr.
Cilicia blgesi snrlar Strabon tarafndan batda Coracesium (Alanya), doudaysa Alexndria
minor (skenderun) olarak snrlandrlr2. Ayrca Strabon, Cilicia blgesini kendi iinde ovalk
(Cilicia Pedias) ve dalk (Cilicia Tracheia) olarak da ikiye ayrr.
Dalk Cilicia blgesi olduka dalktr ve geni tarm arazilerine sahip deildir. Blgenin zor
corafi artlarndan dolay ky blgeler her zaman stratejik bir neme sahip olmutur. Dalar
denize paralel olmakla birlikte zellikle Erdemli ve Silifke arasnda dalarn denize derin
vadilerle balant kurduu grlr. Vadilerin denize dik inmeleri bu duruma uygun
yerleimlerin olumasna neden olur. Blge olduka nemlidir ve bu durum tarmsal faaliyetleri,
rnleri de ekillendirir. Ancak, Erdemli ve Silifke arasnda kalan blge derin vadilere sahiptir,
bundan dolay burada iklim ve hava basnc bu blgeyi biraz daha yaanlabilir klmaktadr.
Ayrca vadilerin bu ekilde derin ve i Anadoluya alan Sertavul geidinin burada olmas
blgenin yerleim dzenlemesini de etkiler. Blge Hellenistik3, Roma ve Erken Bizans
Dnemlerinde youn bir ekilde yerleim dzenlemesi grlr4.
Erken dnemlerden Roma mparatorluk Dnemine kadar Erdemli ve Silifke arasnda kalan
blgede bir tapnak devlet bulunur. Strabon, Olba blgesi ve Olba tapnak devleti hakknda;
Teukros olu Aiasn kurduu Zeus Tapnann rahibinin ayn zamanda Dalk Ciliciann da
egemeni olduunu belirtir5. Belirli bir sistem ve disiplin iinde ilk defa Olba blgesinde,
Hellenistik Dnemde, .. 188 ylnda yaplan Apameia Anlamas sonucu Seleucuslar
tarafndan balatlan imar etkinlii sz konusudur. Apameia Anlamasndan sonra blgede
savunma arlkl polygonal duvar teknii ile ina sreci balad anlallr6. Seleucuslar bu
srete Olba territoriumunu batdaki en u snr noktas olmasndan dolay territorium iinde
Peribolion7lar yani askeri garnizonlar kurmulardr8. Bu savunma arlkl imar hareketlilii
Seleucuslar ile Olba Tapnak Devleti yneticileri olan Teukros slalesi arasnda ibirlii ile
yaanmtr9. Olba Tapnak Devleti, Seleucuslar ile yaplan ibirlii sonucu tarmsal arazilerini de
kuleler ina ederek koruma altna almaya balar10. Bu kuleler savunma amalarnn yannda
tarmsal rnlerin sakland depo, st dzey subay ve rahiplerinde ikamet binalar olarak da
kullandklar anlalr11. Wannagat, blgede yapt almalar sonucunda Olba Tapnak
Devletinin Diocaesarea kentinin kulesinin de bulunduu dou alann otuz bin metre karelik bir
alana sahip olduunu tespit etmitir12.
Roma mparatorluu tm Akdeniz dnyasna yapt gibi bu blgede de kentletirme
politikalarna uygun yerleimler kurulmasn salar ve yerleimlerin aralarndaki balantlarn
Arkeolog, Mersin niversitesi Fen Ed. Fak. Arkeoloji Blm Yksek Lisans rencisidir.
umitcakmak1979@hotmail.com
2 Strabon 14.5.1.
3 Aydnolu, 2004, 171-174.
4 Aydnolu 2005, 168-173.
5 Strabon 14.5.10.
6 Durukan 2004, 3963.
7 Akaln 2005, 76.
8 Aydnolu 2005a, 169182.
9 Aydnolu 2005b, 169.
10 Durugnl 1995, 201202.
11 Durugnl, 2007, 1617.
12 Wannagat-Kramer-Linnemann 2008, 79.
1
ARKEOIDEA VII
49
yaplmas amacyla yollar ina eder. Vadilerin geit ve yol olarak kullanldklar, Roma
Dnemine ait mil talarndan da anlalr13. Blgede Roma Dneminde defa imar
hareketlilii yaanr14. lki Vespasianus ile birlikte gerekleen imar hareketidir. Vespasianus,
sahil yolunu, Calycadnus zerindeki kpry ve Diocaesarea gibi nemli yerleimleri birbirine
balayan yollar yaptrr. Blgede yaanan ikinci imar hareketi .S.2. yzyln sonlarnda, Dou
Dalk Cilicia blgesinde var olan yollar tamir edilir ve bunlara yenileri eklenir. Ayrca birok
yerleimde antsal yaplar grlmeye balanr. nc imar hareketlilii .S.4.yzylda balar. Bu
dnemde, Corycus Olba Diocaesarea arasndaki yollar tamir edilerek, blgede su
sistemleri yaplr15.
Ayrca Olba Blgesinde, 474 479 yllar arasnda Isaurial Zeno tarafndan youn bir ekilde
imar hareketlilii yaanr16. Bu hareketlilik daha ok dinsel mimari anlamnda olsa da sivil
mimari ve ekonomide etkilenir.
Cilicia blgesinde .S. 4.-7. yzyllar aras yaanan siyasi ve ekonomik sreler blge iin farkl
bir durum oluturur. Cilicia blgesi, IV. yzyla idari blnmeyle girer. Roma mparatoru
Diocletianusun yapt idari reformlar sonucu, Cilicia, Dalk ve Ovalk olarak birbirinden
bamsz iki eyalete ayrlr. Ayrca Dalk Ciliciadan bir blmn ayrlmasyla 305 ylnda Isauria
eyaleti kurulur ve ilk bilinen valileri Flavius Severianus (305), Lucilius Crispus (306307), 308 324
arasnda ise Aurelius Fortunatusdur17. Isauria eyaletinin kurulmasnn nedeni, burada bir
ynetim merkezi oluturarak, bu blgede sk sk kan isyanlar kontrol etmektir. Fakat
Isauriann dalarnda kan ayaklanmalar bir sre sonra tekrar balar. Isaurial isyanclar,
Pamphylia ve Lycaonia blgelerine girerek, ekonomik deeri yksek rnlere el koyarlar ve
burada yaayan birok insan kle olarak da karrlar. Isauriallar, 325 ylnda Seleucia (Silifke)
ve civarn yamalamak isterler ve Roma mparatorluuna ait erzak dolu gemileri ele
geirirler18. Roma mparatorluunun mdahalesiyle bu isyan da bastrlr. Isauria blgesi kan
bu ayaklanmalar yznden legio 1, legio 2 ve legio 3 olarak e ayrlr ve sivil otorite ile askeri
otorite tek elde toplanr19. Caesar Gallus IV. yzyln ortasnda Isaurial isyanclara kar tedbirler
alr. Birok isyancy yenerek onlar Lykoniadan Pamphyliaya kadar birok blgeye srgn
eder.
Isaurial isyanclarn ayaklanmalar; 367368, 377, 397398, 400 (Hunlarla birlikte), 404 (Hun ve
Gotlarla birlikte) ve 457 yllarna kadar batda Lycia blgesi, douda Syria (Suriye) Palaestina
(Filistin) blgelerine sk aralklarla devam ettii grlr20. Dou Roma mparatorlar 1. Leo 457
ylnda, isyan karan Isaurial kabileleri imparatorluun ordusuna dahil eder. Isaurial Zeno ise
474479 yllar arasnda Dou Roma mparatorluunun bana geer ve imparatorluun st
dzey subaylarn ve yneticilerini Isauriallardan seer 21. Bylelikle Isauria ve Cilicia
blgelerinde rahatlama ve ekonomik kalknma grlmeye balar. Kalknmann yaand 457
613 yllar arasnda; Elaiussa - Sebaste (Aya), Corycus (Kzkalesi), Seleucia ad Calycadnum
(Silifke) gibi yerleimler ekonomi ve kltr alanndaki geliimi hz kazanr 22. zellikle Isaurial
Zenonun imparator olmas Cilicia ve Isauria blgelerinin iktisadi ve dini gelimelerine neden
olur. I. Leo ve Zenonun isyan karan kabileleri tarmsal ekonomiye ve askeri sistem iine dahil
etmesi isyanlarn bitmesine neden olur. Zeno, blgede ok sayda kilise ve manastr yaptrarak
blgenin kamusal ihtiyalarnn giderir.
ARKEOIDEA VII
50
ARKEOIDEA VII
51
geldii bununda eski a da blgeye egemen olan glerin olmasna ramen blge insann
kendi geleneine de bal kalm olduunu gsterir33.
FTLK YAPILARI
YOLLAR
=
CILICIA EKONOMS
KAYNAKA
Akaln 2005
Aydnolu 1998
Aydnolu 1999
Aydnolu 2004
33
ARKEOIDEA VII
52
Aydnolu 2005
Aydnolu 2008a
Aydnolu 2008b
Canevello zyldrm CANEVELLO S. A., ZYILDIRIM M., Constantinopolis Tahtnda Isavrial Bir
mparator: Zeno, Yayna Hazrlk aamasndadr.
Durugnl 1995
Durugnl 2007
Durukan 2004
Erten 2007
Hellenkemper-Hild 1990
Karazm 2005
KARAZM
G.,
Dou
Dalk
Kilikia
(Olba)
Blgesi
Lahitleri,
MacKay, 1981
Pilinius
Strabon
ARKEOIDEA VII
53
ahin 2003
ahin 2007
2008,
Hellenistiche
Architektur,
Kaiserzeitliche
Grabbauten
und
ARKEOIDEA VII
54
Corafi konumu ile Anadolu, tarih boyunca eitli kavimlere yurt olmu, topraklar zerinde
uygarlklar yeertmi, sras gelen, sessiz sedasz sahneden ekilerek yerini baka uygarlklara
brakmtr. Anadolu Medeniyetleri Mzesi, bu uygarlklar gemiten gelecee tayan bir kpr
grevi grmektedir.
Avrupada 1997 ylnda Yln Mzesi seilmek gibi nemli bir baarya imza atan Anadolu
Medeniyetleri Mzesi, Ankara Kalesi'nin gney dousunda, Atpazar Semtinde Gzc Sokak
zerinde yer almaktadr. Mustafa Kemal Atatrkn telkinleri ile Sakarya Meydan Sava esnasnda
ilk olarak Ankara Kalesinin Akkale burcunda 1921de kurulmutur. Ayrca bu dnemde Augustus
Tapna ile Roma Hamamndan da eser toplanmtr.
Merkezde bir Eti Mzesi kurma fikrinden hareketle dier blgelerdeki Hitit eserleri de Ankaraya
gnderilmeye balannca geni meknlara sahip bir mze binasna ihtiya duyulmutur. Mahmut
Paa Bedesteni ve Kurunlu Hann onarlarak mze binas olarak kullanlmas fikri kabul edilerek
1938 ylndan, 1968e kadar devam eden bir restorasyon almas balamtr. Bedestenin orta
blmnde yer alan kubbeli meknn byk bir ksmnn onarmnn 1940 ylnda bitirilmesi ile
eserler, yerletirilmeye balanm, 1943 ylnda binalarn onarm devam ederken, orta blm
ziyarete almtr. Mze son eklini, 1996 ylnda klasik ve Ankara seksiyonlarnn almasyla almtr.
Mzenin sergi salonunu oluturan bina Mahmut Paa Bedesteni olup, Fatih Sultan Mehmet'in
sadrazamlarndan Mahmut Paa tarafndan 14641471 yllar arasnda yaptrld tahmin
edilmektedir. Ortada on kubbe ile rtl dikdrtgen planl kapal mekn, st beik tonozlarla
rtl ve karlkl simetrik yerletirilen yz iki dkkndan meydana gelen bir arasta ile evrilidir.
Bedestene doudan iki, kuzey ve batdan birer kapyla girilir.
Yapm malzemesi olarak tula ve moloz ta kullanlmtr. st
rts kurunla kapldr.
Mzenin idari blmnn bulunduu Kurunlu Han ise yine
Fatih Sultan Mehmet dnemi ba vezirlerinden Mehmet
Paa tarafndan stanbul skdardaki imaretine vakf olarak
15. yzyln ilk yarsnda yaptrlmtr. Han, Osmanl Devri
hanlarnn tipik plan karakterinde olup, arazinin meyline
uyarak dou taraf iki katl, bat taraf bodrum ilavesi ile
katldr. Ortada avlu ve revak sras ile bunlar eviren iki katl
odalardan oluur. Birinci katta otuz, zemin katta yirmi sekiz
ARKEOIDEA VII
55
ARKEOIDEA VII
56
57
sfenksler, kutsal hayvan zerindeki tanrlar, hayvanlar arasndaki mcadele ve dier hayvan
sahneleri ok sevilen konulardr. Urartu maden sanatnn kendine
zg heykelciklerle ssl tun kazanlar Frigya'ya Kta Yunanistan'a
ve talya'ya ihra edilmitir. Kemerler, miferler ve kalkanlar, adak
levhalar, koum takmlar Urartu maden sanatnn ilgi ekici
eserlerindendir. Ele geen eserlerden, fildii iilii geleneinin
Urartularda byk bir baaryla devam ettii grlmektedir.
Gney ve Bat Anadolu'da M..700300
tarihleri arasnda Karia ve Lykia, Orta
Anadolu'da Lidya Krallklar vardr. Lidya
hakimiyeti, M.. 546 ylnda Persler tarafndan yklr ve Anadolu Pers
egemenlii altna girer (M.. 546334). Byk skender, M.. IV. yzyln
sonlarnda Pers egemenliine son verir ve M.. 33030 yllar arasnda
Helenistik Dnem hkm srer. Byk skender'in vasiyeti ile Anadolu, Roma
egemenliine girer. Roma mparatorluu 330'lu yllarda ikiye blnr.
Konstantinopolis (stanbul), Dou Roma mparatorluunun bakenti olur ve Bizans Dnemi balar
(IV. - XV. yzyllar aras). 1071 Malazgirt Sava ile birlikte Anadolu kaplar Trklere alr ve Trkiye
Cumhuriyeti kurulana kadar Byk Seluklu Devleti, Anadolu Seluklu Devleti, Osmanl
mparatorluu bu topraklar zerinde hkm srer. 1919 ylnda balayan Kurtulu Sava sonunda,
1923 ylnda Cumhuriyet ilan edilir ve son olarak Anadolu topraklarnda Trkiye Cumhuriyeti Devleti
kurulur.
Alt katta yer alan salon ise iki blme ayrlmtr. Klasik Seksiyon olarak dzenlenen blmde
M..7.yzyldan gnmze Anadolu'da yaam olan uygarlklar kronolojik bir srayla, Ankara
seksiyonunda ise, Ankara merkez ve evresinde yaplan kazlarda ele geen eserler
sergilenmektedir.
ARKEOIDEA VII
58
1- ARKEOLOJK DEERLER
Yaklak 9000 yllk bir gemii olduu, Gzkule Hynde yaplan
kazlarla ortaya karlan Tarsus, tarihi konumu ve corafyas ile Antik
Kilikiann stratejik blgesinde bulunmaktadr. Bu corafi konumu
nedeniyle binlerce yldr eitli medeniyetlerin, kltrlerin ve dinlerin
kaynama, birleme ve etkilenme noktas olan Tarsus, gnmzde de bu
nemini korumakta farkl dinlerin, kltrlerin bir arada yaad, cazibe
merkezi konumunu devam ettirmektedir.
lkemizin, nemli bir turizm potansiyeline sahip olmas ve bu
sirklasyonunun gn getike gelimesi ve ilemizin de sz konusu Turizm
hareketlerinden yararlanabilmesi iin ilemizdeki; tarihi, kltrel ve doal
gzelliklerinin ortaya karlmas, dzenlenmesi ve tantmnn yaplmas
byk bir nem arz etmektedir.
1-a- ARKEOLOJK SORUNLARIMIZ
Yarm Kalan
Alamamas
Yzeyde Bulunan
Korunamamas
Projeler
Nedeniyle
Antik
Arkeolojik
Kalntlarn
Olumsuz
Gzelliklerin
klim
Ziyarete
Koullarndan
ARKEODIDEA VII
ARKEOI
59
60
ARKEODIDEA VII
ARKEOI
61
62
63
ARKEODIDEA VII
ARKEOI
64
ARKEODIDEA VII
ARKEOI
65
Levha 1
ARKEOIDEA VII
66
Olba Hristiyanl zerine yazl belgelerdeki ilk bilgiler Azize Theclann hayat
hikayesini anlatan Aziz Basileusun yazd
(Hz. sann Azize ve Martyri
Theclann Yaam ve Mucizeleri adl eserde yazldr. Thecla, Seleucia ad
Calycadnumda I. yzylda ve rivayete gre doksan yl bir maarada (bugn
Meryemlikteki maara) mnzevi bir yaam srer. Azize Thecla, bir ifa datc
olarak hastalar iyi ederek nn Seleucia ad Calycadnum gibi evre
kentlerde de duyurmay baarr. Theclann gerekletirdii mucizeler
arasnda Olbal olan ve gzlerinde grme sorunu olan bir kk ocuk da
vardr. Hristiyanlkla ilgili metinler iinde Olbadan bir ekilde sz eden en eski
metin budur. Verilen bilgi, kentte I. yzylda da says belirsiz olmakla birlikteHristiyanlarn olduunu gstermesi bakmndan nemlidir.
Levha 2
Olba, erken Hristiyanlk dnemiyle birlikte gerek sosyal alanda, gerekse dinsel
anlamda nem kazanm bir yerleim yeri olarak dikkati eker. ncelikle
Yunanca Latince yazl kaynaklarn verdii bilgilerden kentin 381 ylndaki
Constantinopolis Konsilinde Piskopos Eusebios tarafndan temsil edildiini
belirtmek gerekir. Daha sonra, 431 ylnda toplanan I. Ephesus (Efes)
Konsilinde Olba Piskoposu Poplios yer alr. Olba Piskoposu Diapherontius 449
ylndaki II. Ephesus Konsiline katlr. Ayn piskopos 451 ylndaki Chalcedon
Konsilinde de kenti temsil eder. Bu piskopos isimleri, Erken Hristiyanlk
dnemindeki gelimeleri anlatan Kilise Babalarnn Yunanca - Latince
eserlerinde yer almaktadr.
Yeri gelmiken, Isaurial mparator Zenonun tahttan indirildiinde
Constantinopolisten Isauriaya geldii bilinmektedir. Yazl kaynaklar,
ARKEOIDEA VII
67
Levha 3
ARKEOIDEA VII
68
Levha 4
ARKEOIDEA VII
69
ok byk bir kent olmayan Olbada tek Tanr inancnn ulat artc
etkinlii, yazl kaynaklar ve tespit ettiimiz arkeolojik kalntlar ispatlamaktadr.
Bu da yerleiminde gl bir Hristiyan dinsel yaamnn zellikle IV. VI.
yzyllarda bulunduu aktr.
Daha nce kentin Hristiyanlk dnemi zerine ayrntl almalarn yaplmam
olmas, bu konuda blgede aratrma yaplmasn ayrca gerekli klmtr.
almalarmz, bir dalk yerleim olarak kentin o dnemdeki dinsel yaamn
gl bir biimde ortaya karmtr. Kentin Erken Hristiyanlk dnemindeki
durumunu ayrntl olarak inceleyecek yaynmz hazrlk aamasndadr.
Kaynaka:
Pseudo-Joshua the Stylite, Chronographia (translated with notes and
introduction by Frank R. Trombley and John W.Watt),
Liverpool, 2000.
Erten., E.- zyldrm, M., 2005 Yl Olba Yzey Aratrmas, TC Kltr ve Turizm
Bakanl Kaz Sonular Topants, Ankara 2007.
Erten, E.- zyldrm, M., 2006 Yl Olba Yzey Aratrmas, TC Kltr ve Turizm
Bakanl Kaz Sonular Topants, Ankara 2008.
zyldrm, M., lka ve Erken Hristiyanlk Kaynaklarnda Olba Szcn
Deiik Kullanmlar, Olba VIII, Mersin 2003.
zyldrm, M., Erkem Hrstiyanlk Dnemi Dinsel Tartmalar ve Mersin Snrlar
indeki Piskoposluk Merkezleri, Tarih inde Mersin II.
Collocium Bildirisi, Mersin 2005.
zyldrm, M. Canevello, S., Constantinopolis Tahtnda Isaurial Bir
mparator: Zeno, Lucerna Klasik Filoloji Aratrmalar
Dergisi, Ankara (Baskda).
Elektronik Kaynaka:
The Catholic Encyclopedia 1912: Smith, Olba.
http://www.newadvent.org/cathen/11235a.htm.
ARKEOIDEA VII
70
Arkeolog.
Assosda, kazlarda kan yaztlar incelendiinde kentin tiyatrosundaki rezervasyon sistemi dikkat
eker. Tiyatronun orta taraftaki oturma yerlerinde meslek adnn yazl olduu grlmektedir. Bu
meslekler demirciler, ta ustalar ve dericilerdir. Meslek gruplarna ayrlan yerler, orta sralarda olduu
iin meslei yapanlarn sevilen ve statleri yksek olan kiiler olduu dnlebilir. Assosdaki sur
duvarlarnn Troas blgesindeki sur duvarlarna gre daha iyi korunmu olmas ve duvarlarn har
kullanlmadan dayankl olarak yaplmas, ta ustalarnn bu kent iin neden nemli olduunu aklar.
Arslan 2007, 16.
3 Kltrleraras iliki ve etkileim olgusu iin bkz; evik 2003, 213251.
1
2
ARKEOIDEA VII
71
boyutlar asndan nemlidir. Amphitheatrumun yapm iin bloklarn alnd ana kayada
zellikle dili tarak aletinin kullanlmas dikkat eker 4.
Ta ilemeciliinin tarihsel sreci incelenirse, balangta bu ie heykeltralarn yneldii ve
bylece mimaride de tan ssleme amal kullanld bilinmektedir. Msrdaki ta ustalnn
3000 yllarna kadar uzand sylenmektedir5. Mezopotamyada da ta iiliinin tarihi,
erken dnemlere dayanr. rnein, Urda Leonard Wooleyin bulduu byk bir tabletten,
Smerli ustalar ve zanaatkrlar hakknda bilgi edinilebilir. Tablette; 1975 ylnda yaplan bir
iin zeti verilmekte ve sekiz adet atlye sralanmaktadr. Bu atlyelerden bir tanesi de ta
kesicilerine aittir6.
Yunan uygarlnda ta iilii ve ta ileme sanat .. 7. yzyln sonlarna doru n plana
kar. Ta yontuculuu ile uraan kiilere Yunanca (ta kesicisi, ta oca iisi),
Latince lapidarius (ta kesicisi) denir7. Ancak Ta iisi ile ta ustas arasndaki fark ayrt
edilmelidir. Ta iisi, ocaklardan bloklarn kesimi iinde uzmanlamaktadr. Eskiada ta
ocaklarnda genellikle kleler altrlmakta,
bu ocaklardaki alma artlar ar
olduundan, cezalandrlan kiilerin ya da baz askerlerin kullanld bilinmektedir8. rnein
Hristiyanln yasak olduu dnemlerde bu dini kabul edenlere uygulanan cezalardan biri de
ta ocaklarnda altrlmaktr9.
Ta ustas ise ocaklardan gelen malzemeyi ilemektedir. Bir dier deyile ta ustas doadan
ilenmemi olarak elde edilen ya da ocaklardan karlan eitli niteliklerdeki talarn,
yaplarda plastik eserlerde kullanlmas iin; kesilmesi, ilenmesi, zerlerine yaz yazlmas gibi
daha ince ileri, gerekli takm ve aleti kullanarak yapan kiidir. Tan, sertlii, krlganl,
homojenlii veya tabakalama gibi zellikleri, hem karlmasnda hem de ilenmesinde
nemli faktrlerdir. Bu yzden tan karlmasndan en son haline getirilmesine kadar geen
ilemlere karar veren kiinin de ta ustas olmas gerekmektedir.
Ta iisi ile ta ustas arasndaki fark gibi ta oca ile ta atlyesi arasndaki fark da ayrt
edilmelidir10. lki hammaddenin karld, ikincisi ise, retimin ve ince iiliin yapld yerdir.
Eskiada genel olarak, iki ilevin birlikte ve ayn meknda yapld grlmektedir. rnein
Termessosda bu uyguluma arkeolojik verilerle kantlanr. Termessosdaki ta atlyesi ve ta
ocanda, bir lahdin tomruk halinde ocaklardan kartlndan en son safhasna dek tm
retim aamalarn izlemek mmkndr 11.
Bloklarn kartlma Teknikleri
Bloklarn ana kayadan kartlmas ocan yaps ve corafi artlarna gre deiiklikler
gsterir. Ancak genel anlamda ta ocaklarnn alma teknikleri ortaktr. ncelikle ta
ocann almasn ihtiyalar ve katmanlarn uygunluu belirler. Sonrasnda bloklarn tanma
imknlar, iklim, su temini gibi faktrler gz nne alnarak ta ocann iletilmesine karar
verilir12. Ta ocaklarndan bloklarn kartlmasnda da belli bal teknikler kullanlr
Doal atlaklardan Yararlanma
Ta iileri ta ocanda bulunan doal atlaklardan yararlanrlar. Masif kaya katmannda
bulunan damarlarn dzgn bloklar kartlmasna elverili olmas durumunda aada
deineceimiz yntemlere bavurulmaktadr.
Akay 2008(a), 11.
Albustanlolu 2006, 7.
6 Kramer 2002, 139141.
7 lapidarius tala ilgili, taa ait; (sfat niteliinde) ta; z, ta ocaklar, ta gemisi, ta ustas
tamlamalarndadr. Szck iin bkz; Latince Trke szlk, Kabaaa, Alova, 1995, 336.
8 Dopp 1994, 25
9 Dopp 1994, ay. yer.
10 Akay 2008 (b), 26.
11 elgin 1994, 172.
12 Albustanlolu 2000, 13.
4
5
ARKEOIDEA VII
72
ARKEOIDEA VII
73
kabaca ekil verilir. Ta ustasnn ince iilikle yapaca kabartmalar iin alanlar belirlenir ve
nakledilecek yere bu ekilde gtrlr. Sivri kenarlar, u blgeler tanma srasnda ok rahat
krlaca iin i gerilmelerin younlaaca kelerden kanlmaktadr.
Ta ocaklarndan bloklarn tanmas eimli ve dz alanda tama olarak iki kategoride
deerlendirilebilir. Dz alanlar iin genellikle kz arabalar tercih edilmektedir. Byk
bloklarn tand zamanlarda yk arabalarnn tekerlek says artrlarak yere olan basn
tekerleklere dalr ve bir blgeye kuvvet uygulanmas engellenir. Ayrca byk kzaklar da
dz tama sisteminde kullanlmaktadr. Eimli arazilerde bulunan ta ocaklarndan bloklarn
yola indirilmesinde belirli teknikler kullanlmaktadr. Kk bloklarn yamalardan aaya
indirilmesi ncelikle halatlar sayesinde yaplrken (Lev. 6) daha sonra bloklarn altlarna
ktkler konularak kzaklar yardmyla tan yer ile temas kesilmitir.
Kk bloklarn her trl hareketinin salanmasnda en ok kaldralar kullanlr. Kaldra
yardmyla kaldrlan bloklarn altna konulan ahaplarla tan her trl seviyeye ykseltilmesi
salanr. Bloklarn kaldrlmasnda ve istenilen seviyeye getirilmesinde dier bir yntem beikle
hareketlerinin salanp altlarna ahaplarn yerletirilmesidir (Lev. 7). Bu uygulamalar kk
bloklar iin geerlidir. Byk bloklar iin farkl yntemler kullanlr. Uzak mesafeler iin
merdaneler kullanlr. rnein eskian en ok kullanlan mimari paralarndan biri olan
stunlar iin belirli baz yntemler vardr. Ta ocanda kabaca ekil verilmi stun silindirinin
ularna yuvalar yaplr ve ilerine demir dklr. Ardndan ulara yerletirilen demir
ubuklarn tuttuu ahaptan bir ereve yaplr stunu saran bu ereve de bir kz
arabasna balanarak gidecei yere ekilir (Lev. 8).
Silindir eklinde olmayan ar bloklarn tanmas iin de baz yntemler gelitirilir. Bu
yntemde tekerlek n plandadr. Ahap malzemeden yaplan tekerlek geni enli olarak
tasarlanr. Bylece topraa saplanmalar ortadan kaldrlr. Bu tekerleklerin ap 3,5 cm.
civarndadr. Stun silindirlerini tarken kullanlan yntem gibi tahta erevelere yerletirilen
yataklar iine dnen demir ubuklar taklr. Tanmann daha rahat yaplmas iin, tanan
bloun tekerleklerle ayn hizada yerletirilmesi gerekir15 (Lev. 9).
Baz bloklarda manivelann nereden yerletirildii eitli entik izlerinden anlalr (Lev. 10). Ta
ocandan kabaca ilenerek getirilen bloklar ina alannda ince iilik yaplarak uygun hale
getirilir. Daha sonra yerletirilecek olan yere i ve dtan kurulan payandalar sayesinde
palangalardan oluan bir sistemle yukarya ekilir ve gerekli alana yerletirilirdi. Bloklarn
halatlarla ya da metal malzeme ile kaldrld esnada daha statik olmas iin bloklar zerine
yardmc oyuklar kaznr. Bu oyuklar; mahmuzlar, U oluklar (Lev. 11-12), yan ve alt oluklar
nadir de grlse V oluklar eklindedir. Bu oyuklar kalc olduundan dolay yapnn
grnmeyen ya da kullanlmayan blmlerine alr16.
Mahmuzlarn drt taraftan kaldrlacak ekilde olanlar sadece stun tamburlarnda
mmkndr. ki tarafta braklan mahmuzlar bloklarn duvara yerlemesinin nlemek
amaldr. Oluk ve kanal sistemlerinde ise halat oluk ve kanaln iini dolanarak arl btn
blgeye datr. Daha sonra yerletirme ilemi yapldktan sonra bir yerden ekilerek halat
kartlr.
Tama ve kaldrmada zamanla halatn yerini metal gereler alr ve halat bu elere taklan
ikincil bir e olur. Bunlardan biri kurt az denilen sistemdir17(Lev. 13). Bu sistem bloun
oyuklarna yerletirildikten sonra yukarya ekildiinde yuvada geniler ve yuvadan kmaz.
Bylelikle salam bir ortam hazrlanp ucuna halat balanp ekilebilir. Ayrca daha salam
olmas iin kurt aznn olduu yere kurun dklr 18. Bir baka metal gere ise kavratr.
Bloklara alan oyuklara yerletirilen kavra, halatn yukarya ekmesiyle makas gibi alarak
ta skar bylelikle salam bir ekilde ta kaldrlm olur (Lev. 14).
Ancak bu gibi yntemler ksa mesafeler iin kullanlr. Landels 1978, 212.
Adam 1994, 48.
17 Landels 1978, 99.
18 rdk 2006, 2632.
15
16
ARKEOIDEA VII
74
Kaynaka
Adam 1994
Akay 2008(a)
Akay 2008(b)
Albustanlolu 2000
Albustanlolu 2006
Albustanlolu 2007
Arslan 2007
Bingl 2004
ARKEOIDEA VII
75
elgin 1994
evik 2003
rdk 2006
Dopp 1994
Landels 1978
Kramer 2002
Kretzschmer 2000
Naumann 1975
Ankara.
Vitruvius
ARKEOIDEA VII
76
Levha 1
Akay 2008(a).
Levha 2
Adam 1984, 29, fig 30.
ARKEOIDEA VII
77
Levha 3
Adam 1984, 33.
Levha 4
Adam 1984, 29
ARKEOIDEA VII
78
Levha 5
Adam 1994, 31.
Levha 6
Adam 1994, 27.
ARKEOIDEA VII
79
Levha 7
rdk 2006, 28.
Levha 8
Landels 1978, 211.
Levha 9
Landels 1978, 211.
ARKEOIDEA VII
80
Levha 10
Akay 2008(b), 160.
Levha 11
rdk 2006, 31.
ARKEOIDEA VII
81
Levha 12
Landels 1978, 99.
Levha 13
Bingl 2004, 63
Levha 14
rdk 2006, 32.
ARKEOIDEA VII
82
Levha 15
Landels 1978, 211
Levha 16
Kretzschmer 2000, 34.
Levha 17
Kretzschmer 2000, 34.
ARKEOIDEA VII
83