Professional Documents
Culture Documents
n d r
n t k
o n n a r d
unan
U Y G A R L I I
A n t i g o n e den
E V R E N :
K E R E M
S o k r a t e s e
K U R T G Z
B A S I M
A Y I N
EVRENSEL
BASI M YAYIN
ndr
Bo
nnard
A N Tt K Y UNAN
UYGARLII
CLT II
A
n t g o n e d e n
Sokrates
' f r
Franszcadan eviren
Kerem Kurtgz
ANTK
y u n a n u y g a r l i i - ii
Antigoneden Sokratese
Orijinal Ad
Civilisation Grecque (1954, Lozan)
Andr Bonnard
Franszcadan eviren
Kerem Kurtgz
Redaksiyon
Necla Ik
Kapak Tasarm
Sava eki
Birinci Basm
Ekim 2004
ISBN 975-87-8
Bask
Ayhan Matbaas
(Y z y l M a h . M a s s 5. C a d . N o : 4 7 B a cla r 0 2 1 2 .6 2 9 01 65)
A n t k Y unan
UYGARLII
CLT II
A
n t g o n e d e n
Sokrates
CLT i
l y a d a d a n P a r t h e n o n a
CLT Z
A n t g o n e d e n S o k r a t e s e
ilt
E u r p d e s t e n s k e n d e r i y e y e
NDEKLER
Blm I
........................ 13
Antigonenin Verdii Sz
Blm II
Ta Yontmak, Bronzu D k m e k ........................................... 43
Blm III
Bilim Dodu, Dnya Aklanyor Artk
ThalesveDemokritos
....................71
Blm IV
Sophokles ve Oidipus
Blm V
Pindaros, airler Prensi ve Prenslerin airi ................... 133
Blm VI
Herodotos Eski Ktay K e f e d i y o r ...................................... 157
Blm VII
V. Yzylda Hekimliin Durumu H i p p o k r a t e s .............. 183
Blm VIII
Aristophanes ve G l m e k .......................................................... 217
Blm IX
(in Batyor
........................................................... 247
Blm X
Sokrates Bilmecesi
Kaynaka
........................................................ 265
299
A ntk
Y unan
UYGARLII
A n t g o n e d e n S o k r a t e s
Blm
A n t g o n e n n
V E R D S Z
14 ' A n t I k Y u n a n
Uygarlici
Antg
one
n In V
erdii
! 15
16
A n t Ik Y unan
Uy g a r l i Ci
An
tgone
n In V
erd
I G
Sz
17
18
A n t Ik Y unan
Uygarlii
20
A n t Ik Y unan
Uygarlii
Antgo
ne
n n V
erd
I CI
S z
21
22
A n t Ik Y unan
Uygarlii
Ant go
ne
nn
Ve
rd
I CI
Sz
23
24
A n t k Y unan
UygarliCi
Ant
gone
n n V
erd
I G
S z i 25
26
A ntik
Y unan
Uygarligi
Antgo
ne
n In V
erd
I GI
Sz
27
28 | A n t k Y
unan
UYGARLII
A n T G O N E NN
V ER D
SZ
29
30
A ntik
unan
Uygarlii
man bir usavurma ya da bir temel kural deildir; izledii her zaman
yreidir, onu lme atan duygunun taknldr. Daha ilk anlarda
Ismene bunu ona syler:
Buz gibi lm iin tutuan yrek, der.
Yine yle der:
ekip gidiyorsun, lgnsn sen, ama sevdiinin gerek dostu.
Ama lkesinin dman olarak Polyneikesden nefret etmeyi red
dettii u parlak dizede yaratln en doru biimde tanmlayan Antigonenin kendisidir:
Ben kini deil sevgiyi paylamak iin geldim dnyaya.
Aka hibir kayt, hibir snr getirmeyen katksz sevgi yaratl
... Ama Yunanca anlatmn younluu burada zor evrilir, ok g
dile getirilebilir. Sevgiyi paylamak iin dodum, der Antigone -be
nim yaratlm, benim varoluum bu-. Onu vermek ve onu almak,
sevginin kutsal treninde yaamak iin.
Bu noktada yanlmayalm. Antigonenin eylemi ona tanrlar ta
rafndan buyurulmadan bile nce yaratl tarafndan buyurulmutur. Onda sevgi ilk plandadr, doutandr. Antigone eer karde
ini sevmeseydi, kendisine onu kurtarmay buyuran o tanrsal, ilksiz
ve sonsuz, yazl olmayan yasalar kendi iinde kefedemezdi. O bu
yasalar hibir biimde dardan almaz: Bunlar onun yreindeki
yasalardr. En azndan unu syleyelim ki o, tanrsal iradenin bilgi
sine, ruhsal istein aklna yrei ile, sevginin cokusuyla ular.
Tensel sevgi, en azndan buradaki anlamyla bir bedene duyulan sev
gidir. Antigone, kendisini erkeklerin iradesine kar diken tm ba
kaldr gcn, onu tamamyla Tanrya balayan tm itaat gcn,
bu karde bedene duyduu sevgiden almaktadr.
Kendi kendini balatma erki, kendini oaltma gc ile ak bil
mek gerek. Antigoneyi ikenceye yollayan bir Eros ise ve her Eros
gibi kskan ve dn vermeyen bu Eros da bu can, kardeinin sela
meti dnda her eye kapam gibi grnyorsa, o ayn zamanda,
Antigoneyi Sophoklesin dnyasnda tanr kelm olacak en yce
gereklikle dlleyip gebe brakan yaratc Eros deil midir? Antigo
ne bu kelm tar ve onu prl prl bir gven iinde dnyaya getirir.
Bu grkemli meyveyi ak iinde edindii ve gelitirdiine gre, lm
onun iin nemsizdir.
yle der:
Bu yasalar ne bugn, ne de dn geerli yasalar; her zaman iin
32
A ntik
Y unan
Uygarlii
Ant gon
nn
Verdii
S z
33
A n t Ig
one
n I n VERD
Sz | 35
nek savunucusu sanan insan, gzmze artk sadece sade bir birey
gibi grnr.
Ancak kendi erkini, yalnz kendini, kendine yarayan dnceyi
sevdii iin -ama buna sevmek denir mi?- Kreon, sonunda yalnzl
a mahkmdur. Olunu, karsn, iktidar her eyi ayn anda yitirir,
ite bo otorite ile bouna iirmi olduu o zavall klfnda iine e
kilmitir iyice. Yaamdan ayrlma annda Antigone de, dediim gibi,
yalnzd. Diri diri gmlecei mezarna doru ar ar giderken
kimse, hatta koro bile onun yazgsna gzya dkmyordu. Ama
Antigonenin dokunakl yalnzl ancak grnteydi. Son kavga
snda her insani yaratn yaad zorunlu yalnzl. Ama ruhun
yalnzl deil. Antigone bu anda bile llerini kendi iinde ta
maktadr, sevgili kardeini iinde tar. Ak onu tanrsal btnle
kavuturur. Oysa Kreon, airin dehas tarafndan yaratlan, ac e
ken her yarat yerletirdii o acma emberinin ortasnda en ssz
yalnzla indirgenmi gibidir: istifilik yaptklarn ne srd tan
rlar onu cezalandrrlar, site onu terk eder ve lleri -Beninin ar
bymesine korkun bir biimde kurban edilen o oul ve e- yre
inde scak kiilikler, sevgili ve besleyici bir yaam olmaktan ok
uzak, onlar hl sahiplenmeye alan gzlerinin nnde artk birer
cesettirler.
Yine de air, Kreonu, znt ve rknt veren bu Kreonu, in
sani kusurlar anlatan bu simay yalnzca bir uyar olarak deil, bir
kardeimizmi gibi iimize sokar. Tm drama boyunca hele de o son
dakikada, Kreon, kiiliimizin doal bir paras olarak iimizde yo
un biimde yaamtr. Kukusuz suludur o. Ama bir soyut kura
ln ta tepelerinden kalkp onu mahkm etmeyi dnemeyeceimiz
kadar bizim kendi hatalarmza yakndr. Kreon bizim trajik deneyi
mimizin bir parasdr. Kreon kendince ya da iinde bulunduu ko
numa gre haklyd; Sophoklesin iirinin, blnm kiiliimizden
ve bu kiiliin, iinde devinme durumunda olduu dnyadan edindi
imiz o eksiksiz bilgi demek olan meyvesini bizlere devretmek iin
Kreonun, onun dedii gibi yapp, yle davranmas gerekiyordu.
yleyse biz hem Antigone, hem Kreon, hem de onlarn atmasyz. Sophoklesin dehasnn ve sanatnn en ak zelliklerinden bi
ri de bizi kiilerden her birinin yaamna katabilmesidir; her birine
bizi o kadar sk balarla balar ki, karmzda durduklar ve konu
tuklar anda, hak vermeden edemeyiz. nk hepsi de konuur ve
36
A n t Ik Y unan
UygarliC
A n t Ig
on e
n In V e
rd
S z
37
Ant Igo
ne
n In V e
rd
S z j 39
40
A n t I k Y unan
Uygarlii
An t Ig o
ne
n In V
erdii
S z
41
42 i ANTK
Y unan
UYGARLII
Blm
II
ai
Bronzu
ontmak
kmek
44
AntIk Y
unan
Uygarlii
ai
Y o n t m a k , Bronzu
kmek
45
46 j A n t I k Y u n a n
U yc
arlii
fi EB X lili
r
*
jft
48
A n t I k Y unan
Uygarlii
ai
Y o n t m a k , Br o n z u
k m e k
j 49
ai
Y o n t m a k , Br o n z u
kmek
i 51
fazla deil, iki: Biri plak delikanl (kuros), teki giyinik gen kz
(kore).
Bu plak delikanl ncelikle genliinin zirvesinde bir tanrdr.
Arkeologlar bunlardan ouna Apollon adn koydular. Onlara Hermes de diyebilirdik. Ya da hatta gen Zeuslar. Bu kuros heykelleri
yar kazanan atletlerin grntleri de olabilirler. Gzellikte, sporla
biimlenmi erkek ile Olympos sakinleri arasndaki mesafe byk
deildir. Gkyz yeryz grnmndedir. Homerosun kahra
manlar tanrlara benzer diye nitelemesi, yalnzca eksiksiz kahra
manlar onurlandrmakla kalmaz, Olympia (Olimpia), Delphoi
(Delfi) ya da baka yerde adna byk ulusal oyunlar dzenlenen
tanrlar da onurlandrr. Vaktiyle, stadlarn pistlerinde, bunlardan
kimilerinin ete kemie brnp kotuklar grlmemi midir? Tan
rlarn, beden eitimi almalaryla vcut gzellii biimlenmi deli
kanllarn tasviriyle tasarlanmalar doaldr.
Yunan heykelci, bu Kuros tipine bakarak insan anatomisini
renir. Jimnastik okullarnda erkek genler neredeyse plaktrlar:
Oraya gidip bakmak yeter. Burada, gelenekte doan heykel sanat
nn hzl geliiminin temel nedenlerinden birini ve de onun gereki
zelliinin temel nedenlerinden birini gryoruz. Bir tapmakta dikil
mi bir Kuros heykeline bakan herkes bilir; nk, yarta koan
ampiyonun vcudundaki tm kaslarn nasl oynadn grmtr.
Dorusu yine de heykeltra I.. VI. yzylda bu kas almasn
doru alglamaktan henz uzaktr. O kaslarn ABCsini ancak yava
yava renir. Vcudu hareket halinde canlandrmaya bile cesaret
edemez kayasnda. Saa ya da sola bir hareket yoktur henz. Ban
bir eilii yoktur. Anatomi, sylemek gerekirse, henz ok ilkeldir.
Yz birka tuhaf izgiyle belirtilir. Gzler, ar gzkapaklar arasn
da frlamaya hazr, hafife kntldrlar. Tek bana alndnda bu
gz acayip bir eydir. Bak sanki dikkat etmeye abaladndan uza
m gibidir. Peki bu gz azdaki glck ile nasl badatrmal?
te yandan bu glce ne demeli? Antik sanat tarihileri bunlar
uzun uzadya tarttlar. Kimilerine gre, arkaik glmseme basit bir
teknik beceriksizliktir, o kadar. Dediklerine gre, glmseyen az
canlandrmak, devinimsiz az almaktan daha kolaydr. Bunlara
kim inanr? Kimilerine gre ise bu glmseme koruyucudur, insa
na iyi gelir: Kt ruhlar kovmak, felaketi savmak iin gereklidir.
Heykel bir tanry temsil ettiine gre, Homerosun nlenemez g-
ai
Yontmak,
B r o n z u
D k m e k
!I 53
54 | A
ntik
unan
Uygarli
can biraz nde durmas vcudun kaslar zerinde hibir etkiye yol
amaz. yleyse sol bacak yry iareti gsterir ama vcut onu iz
lemez. Gerekten de yry kalalarn, dizlerin, omuzlarn bak
mn yok edecekti. Tm vcut insan hapis tutan hareketsizliinin
a iine alnm gibi kalr. Yrmek ister ama kmldamaz. Burada
sadece byk bir teknik glk m vardr? Ta ya da tuncu sanki
canl maddeymi gibi nasl yrtmeli? Ama bu teknik glk yalnz
ca bir baka engelin -dinsel trden bir engelin- yansmas olabilir
mi? Heykeltra canlandrmaya kalkt bu tanry yrtmeye cesa
ret etmez. Tanr ona katlanmaktan ok ilke edindii bu hareketsiz
lik iinde daha tanrsal grnr. Tanry harekete geirme cesareti
nasl gsterilir? Ona yrme komutu vermek, onun yce zgrl
ne kastetmek demektir. Demek oluyor ki hareketi betimlemeye ili
kin teknik gln kkeni, sanatnn maddeden ekip kard bu
tanrya duyduu derin saygsnda bulunmaktadr.
Bu glk, klasik sanatn eiinde ancak Myronun dehasyla
alacaktr.
Zaten, heykeltra Kuros-tanr karsnda iimizi onun gcne
ilikin duyguyla doldurmasn bildike yryn bu eksikliini bir
eksiklik olarak hissetmeyiz. Her eyden nce onda enerji ile dopdo
lu tanry hissederiz, onun vaatle ykl, iinde tad ve douraca
o gelecee kar, tam olarak hazr olduunu hissederiz. nceden
kestirilemez biimde, nk o tanrdr.
ai
Y o n t m a k , Br o n z u
k m e k
55
56 [ A n t I k Y u n a n
Uygarlii
siz, uzun bir hrka ayaklara kadar iner, bazen tniklerde artk fazla
krma grlmez ve aldrmadan bedenine iyice yapr kuma. nsan
onlar Akropolis mzesinde bir arada grnce, bir defileye hazrla
nan, ama sergilenecek giysileri biraz rasgele seilmi bir grup man
ken sanr.
Ama raslant deildir, seimi sanat yapmtr. Ona gre nem
li olan Kore tipi bir heykelde insan anatomisinin allmasndan da
ha ok, kuman karmak drapelerinin allmasdr. Tuvaletin sti
li, giysinin rtt vcut blmne gre deitii gibi, giysinin kv
rmlar da kuman cinsine gre alabildiince deiir; giysinin rol
vcudun bir blmn rter gibi yaparken, iindeki bedenin ne bi
imde olduunu dndrtmektir. Yunan heykel sanatnda giysi,
onu erkek giymi ise gzel, kadn giymemi ise harika bir gzellik
aracdr: Yunan sanats daha sonra esiz bir ustalkla bundan ya
rarlanmay bilecektir. Kore zerinde bizi elendirerek, kukusuz
kendi de elenerek bunun yeni eitlemelerini yapar sanat.
Yunan giysisinin ou zaman bizimki gibi dikilmediini hatrla
talm. Kollarn bindirildii tnikler bunun dndadr: Yine de bu kol
lar ok geni ve iinde eller, bilekler ok rahat biimde devingendir.
Bizim dikilen ve vcuda uydurulan modern giysimiz dayanak nokta
sn omuzlarda, kalalarda bulur. Yunan stili giysi vcuda uydurul
mu deildir, sarmalayan, bryen bir giysidir. Byle bir giysi ile v
cuda uyumlu bir biim -yzlerce biim- vermek, fistan ve hrkay
omuza ve gse sarmalatmak, bunlar bacaklara drmek, bir ke
merle kabark tutmak, her ynde krmalarla dzenlemek ok byk
glkler karr! Bir organn ya da vcudun en ufak hareketi kvrm
larn ynn deitirecektir. Ama Kore heykelcisi bu engellere, yara
tc bir buluun kysnda olduu duygusuyla nee ile yaklar.
ai
Y o n t m a k , Br o n z u
D k m e k | 57
58 i A n t i k
Y unan
Uy g a r l i Gi
ai
Yontmak, Bronzu
D kmek
59
60 | A n t i k
Y unan
U ygar
lig i
ai
Yo n t m a k , Bronzu
kmek
61
62
A n t I k Y unan
Uygarlici
64
A n t Ik Y unan
Uygarlici
ai
Y o n t m a k , Bronzu
kmek
65
66 | A n t i k
Y unan
Uy g a rl i Ci
ai
Yo n t m a k , Bronzu
kmek
67
68 | A n t I k Y u n a n
Uygarlii
ai
Y o n t m a k , Bronzu
kmek
69
B lm
III
B l m D o d u ,
D nya A i k l a n i y o r A rtik
T h a l e s ve D e m o k r t o s
72
A n t k Y unan
Uygarlici
BiLM
D o d u , D nya A i k l a n i y o r A rti k
74
nt
k Y unan
UycarliCi
i 75
76
A n t k Y unan
Uygarligi
BI l I m D o C d u , D nya A i k l a n i y o r A rtik
derdi. Hemehrileri ona bir bilge, Yedi Bilgeden biri dediler. Ama
hem lml hem atlgan, nasl bilgeliktir bu? Yalnz ona mal edilen
zl deyiler arasnda dehasn en ok belirten kukusuz u szdr:
Bilgisizlik, ar yk.' iinde yaadmz dnyay anlamak isteyen
Thales nce yer ve gk arasnda olan ve Yunanllarn Meteorlar (ha
va olaylar) adn verdikleri eyle ilgilenir. nk Thales bir Yunan
l tccarlar kentinde yaar. Aratrmalarnda faydaclk ilkesine
uyar: Gemilerin yklerini limana indirmelerini ister, bunun iin de
yamurun neden yadn, rzgrlarn ne olduunu, onlara bakarak
yn tutulacak yldzlarn hangileri olduklarn, hangilerinin en dei
ken, hangilerinin en sabit olduklarn bilmek ister.
Demek oluyor ki bilimin kkeninde pratikten, uygulamadan
baka bir ey yoktur. Ama, denildii gibi, bunun ilemesidir. Bi
lim insann nesnelerle ilikisinden doar, duyularn tanklna ba
ldr. Alglanabilir gereklikten uzaklat olsa bile her zaman ona
dnmesi gerekir. Gelimesinin ilk koulu budur. Bilim mantk ve bir
teori hazrln gerektirir, ama en titiz mant ve genellikle iddial
teorisi pratiin snamasndan gemelidir. Uygulamal bilim, yeni ku
rallar retirken, kuramsal bilime gerekli olan temeli oluturur.
Thalesin birok giriimi vardr. nceki yzyllarda Milet iki kez
deniz yollarna dp buday ekimi ve maden iin toprak aramaya
kalkt. Doksan koloni ve sat noktas kurdu. Miletli Thales byk
bir gezgindir. Msr, n Asyay, Kaldeyi dolat, bu lkelerde es
ki bilgi kalntlar, zellikle de gk ve yerle ilgili ok sayda olgu der
ledi ve bunlar zgn bir biimde bir araya getirmeyi dnd.
Yolculuklar dneminde Kroisosun (Krisos) hizmetinde askeri
mhendis oldu, tamamen pratik problemler zmekle urar. Ama
o ayn zamanda snrsz gte bir yaratc zekya sahiptir.
Thales Msrllar ile Kaldelilerin gzlemine, mesleini uygula
ma srasndaki almalarna ok ey borludur. Bu olgular derleme
sinden yeni bir eyler yaratacaktr.
loniada, u Eski Yunan dnyasnn (Anadolu Yarmadas) Babili diyebileceimiz yerde birok dnce akm, birok kar aray
birbiriyle kaynar. Thales tam bu deiik ynelimlerin bilekesin
de yer alr. O ve hemehrileri birlikte, bilinmedik bir dnyada yaa
ma sorununu ve orda yaamak iin neyin bilinmesi gerektiini ara
trmaya kaptrr kendini. Yeni sorular sorarlar. Thales bu sorular
kendine zg bir ynteme gre ve bu konularda henz allmam
Stun ve ok keli ra rgs. Delphoida Apollon tapna
nn dayanak duvar. VI. yzyln sonu.
80
A n t Ik Y unan
Uygarlii
B i l i m D o d u , D nya A i k l a n i y o r A rti k
82 1 A n t k
Y unan
Uygarlic
84
AntIk Y
unan
Uygarligi
86
lig i
BI l I m D o d u , D nya A i k l a n i y o r A rti k
j 89
90 | A n t k Y
unan
Uy g a rl i Ci
91
92; A
ntik
unan
U y g a r l i Ci
94
An t Ik Yunan
U y c a r l i Gi
i
I
ona esinledii bir kayt koyar. nsanlardan daha ince atomlardan olu
ma ve lmsz olmakszn, son derece uzun yaayacak birtakm var
lklarn olabileceini kabul eder. Ama bu varlklarn nesneler zerinde
de, insanlar zerinde de hibir etkileri yoktur. Bu nedenle bunlarn
varlklar (varsaymsal) bizim ynmzden hibir grev iermez. Demokritos ne duadan ne dindarlktan ne tapnmadan ne de kurbandan
sz eder. lszlk ve sefahat sonucu kendi salklarn bozarken,
kendilerine salk vermesi iin tanrlara yalvaran insanlarla alay eder.
Demokritosun din sorununu ele alma biimi halkn inanlar
karsnda kendi dnme zgrlnn parlak bir kantn verir.
Demokritosun insann d dnyay nasl rendiini aklama
biimini belirtmek de, eitli yorumlara yol at iin ok ilgintir.
insan dnyay duyular yoluyla ve tamamen maddesel olarak, ta
nr. rnein iitsel duyumlar sesli nesneden kulaklarmza yaylan
atom akmlarndan ileri gelir. Bu akmlar kendilerine benzer hava
paracklarn harekete geirir ve kulaklarmzdan organizmaya gi
rerler. Ayn ekilde grsel duyumlar grnt denilen, d nesneler
den ayrlan ve gzlerimize ya da daha dorusu gzlerimiz yoluyla
beynimize giren imgelerden meydana gelirler.
Bu aklamalar yanltr ve bize ocuka grnrler. Ama V.
yzylda fiziin durumu ve zellikle ilkada duyu organlar fizyolo
jisinin ve anatomisinin olmay varsaymda daha ileri gitmeyi ve da
ha doru olmay gletiriyordu. Dnyay tanmamzn duyularmz
ve nesnelerden gelip duyumsal organlarmza arpan akmlar (dalga
lar diyoruz) araclyla saland dncesi hl modern bilimin ve
de modern felsefenin bir blmnn olaylar tasarlama biimidir.
Bilgi teorisinde Demokritosun ald tavr materyalist bir duyum
culuktur. Ama Demokritos aklamasnda birtakm glklerle, hatta
elikilerle karlamaktayd. Bilgiye ilikin glklerin farknda olma
s onu neredeyse kukucular arasna sokmak anlamna gelmez. O bir
kukucu deildir, bilimsel aratrmacnn iinin snrszln bilen bir
kafadr. Bu durumda sakngan ve kukulu duygular dile getirdii de
olur; bunlar, tarihin hangi dneminde olursa olsun, her drst aratr
macnn alnm sonu ile ulalmas amalanan karlatrdnda, ka
nlmaz olarak hissettii duygulardr. Demokritos bu anlardan birin
de, aratrmac eiliminin en gzel ey ve doal olaylara nedensel bir
aklama getirmeye almann, bir insan mutlu klmak iin bir kral
lk tahtna sahip olmaktan daha uygun olduunu syler.
95
96
A n t I k Y unan
Uygarlii
rnek olacak bir para aada verilmitir: Bu parada Demokritosun, en azndan kendi dneminde de kefettii gibi, sisteminin
sonu olarak vard elikilerden biri ile karlat grlmektedir.
Bu para byk hekim Galenosdan alnmtr.
Demokritos, renkmi, tatlym, acym, kabul edelim ki as
lnda hepsinde sadece atomlar ve boluk vardr, diyerek grnene
saldrdktan sonraki u sylemi akla kar kp duyulara dayandrr:
Zavall akl, elimizden kant olanaklarn aldktan sonra, bizi alt et
mek istiyorsun! Senin zaferin bozgunun olur.
Kabul edilen elikinin bir diyaloga yol at tek olgu sadece bir
zm arayan, gerei arayan dnrn gl dirimselliinin iare
tidir.
Demokritosun sistemi, grdmz gibi, gerek zmeye alt
sorunlarn eitlilii, gerekse dayand ilkelerin salaml bak
mndan dikkate deer. M. Robinin Demokritos hakkndaki kansn
da syledii gibi Eer idealler felsefesi baskn kmam olsayd, bu
zgn ve tutarl zm... doa bilimine... onun aratrmalarn d
zenlemeye elverili yntemce dzenli bir varsaym salayabilirdi.
Kukusuz, eski atomculuk ile modern bilimin atomculuu arasn
daki benzerlikler konusunda yanlgya dmemeliyiz. Deneysel teknik
lerde ve matematikte gerekletirilen ok byk ilerlemeler sonunda
atom bugn artk Demokritosun dnd gibi, o blnmez birim
deildir. Pozitif olarak ykl bir ekirdein evresinde, tpk bir gne
in evresindeki gezegenler gibi, dnp duran belli sayda negatif
elektrikli cisimcikden, yani elektronlardan oluan bir sistemdir.
Bununla birlikte (burada M. Solovinein Demokritos hakkndaki yaptnn sonucundan sz ediyorum) son bir zmlemeyle bi
zim iin Evren imgesi Demokritosunki ile ayndr: Snrsz uzaya
serpilmi ve srekli olarak devinen dnlemeyecek kadar ok sa
yda cisimcikler.
Demokritosun, bu byk dnrn bilinliliine ve cesaretine
hayran olmamak elde mi? O -hreti zararna- ok byk bir i yap
t; maddeye saygnln kazandrd. Bu u demektir: O, bizi -beden
ve ruh birlikte- kendimizle bartrmaktadr. Eer onu anlamay bi
lirsek, bize insan olmann ycelii konusunda gven verir, insanlar
tredikleri ilk bala balad iin l d yceltmeye kalkmadan,
yine de bizi, sonucu ve artk zanaatlar olduumuz bir gelimenin
tepesine yerletirir.
BI l I m D o d u , D nya A i k l a n i y o r A rti k
Blm
IV
S o p h o k l e s ve
O i d i pu s
Y azgiya Y anit
100
nt
Ik Y unan
UygarliC
SOPHOKLES
VE
O 1D I P U S - Y AZ G I YA
YANIT
101
102
AntIk Y
unan
Uygarlii
SOPHOKLES
VE O 1 D 1 P U S - Y A Z G 1 Y A Y A N I T
Kaderin vurmak iin kulland ilk ara bilici Teiresiasdr. Oidipus Laiosun ldrlmesini aydnlatmasna yardm etsin diye kr
ihtiyar getirtmitir. Apollon Thebainin kurtulu bedelini katilin ko
vulmas olarak bildirmitir. Teiresias her eyi bilir: Kr bilinmezden
haber verendir. Laison cinayetini ileyen kimdir, bilir, hatta Oidipusun kimliini, onun Laiosun olu olduunu bilir. Ama bunu na
sl syleyecektir? Ona kim inanr? Teiresias gerein estirecei frt
na karsnda geriler. Cevap vermeyi reddeder ve bu teleme doal
dr. Oidipusun buna kzmas da doaldr. Thebaiyi kurtarmak iin
syleyecek sz olan adam karsndadr, ama bu adam susmakta
dr. Oidipus gibi iyi bir yurtta iin daha utan verici ne olur ki? Da
ha kukulu ne vardr? Bir tek aklama akla gelir: yleyse Teiresias
vaktiyle sulunun orta olmutur, sessizlii ile bunu rtmeye a
lmaktadr. Bu durumda, bu cinayet kimin karnadr? Laiosun
mirass Kreonun. Sonu: Aranan katil Kreondur. Oidipus, soru
turmasnn bitmek zere olduuna hemen inanr ve inat sessizliiy
le yolunu kesen ve herhalde komploya kart iin, kendisinin ge
rek duyduu ipularn vermeye yanamayan Teiresiasa kzar.
Kraln din adamna ynelttii bu sulama da eit bir zorunluluk
la, yeni bir durum dourur. Sertlikle gtrlen psikolojik oyun ce
hennem makinesini harekete geirir. Hakaret gren Teiresias olsa ol
sa gerei haykrabilir ancak: Aradn katil, sensin... ite, indirilen
ilk darbe budur, Oidipus ardna dt ve anlayamad bu gerek
le kar karyadr. fke seliyle ykselen sahnenin devamnda bilici
daha da ileri gider: Daha beter bir gerek deryasn yar yarya ak
lar: Laiosun katili Thebailidir. Babasn ldrmtr, anasnn ya
tan kirletmektedir. Ama Oidipus Teiresiasn kendisine sunduu
bu gerei kesinlikle kavrayamaz. Laiosu ldrmediinden, Korinthos (Korintos) kralnn olu olduundan, gen yanda, Thebaiyi
sfenksden kurtard gnden nce, bu lke ile hibir zaman bir al
verii bulunmadndan emindir. akn ama sarslmam halde sara
yna dner. Kaderin ona iaret ettii sahte ize -Kreonun kuruntu
komplosuna- her zamanki ateli tutumuyla atlacaktr.
Oidipusa ikinci darbeyi indirmek iin tanrnn setii ara lokastedir (Iokasti). Kralie kocas ile kardei arasnda patlak veren tart
maya karr. Kral sakinletirmek, onu Teiresiasn szleri konusun
da rahatlatmak ister. Ona bilicilerin yararszlnn ak bir kantn
verirken bunu baardn sanr. Vaktiyle bir bilici Laiosa olunun
103
104 | A n t I k Y u n a n
Uygarlii
eliyle leceini haber vermimi. Oysa bu kral, lke dna yapt bir
yolcukta, bir yol atnda haydutlarca ldrlm ve hayatta sahip ol
duu tek oul da, doumundan gn sonra, dada lme terk edil
mi. ite bilicilerin szne verilecek deer bu kadarm.
lokastenin Oidipusu rahatlatmaya ynelik bu szleri aka ilk
kez onun susuz olduu inancn sarsacak szcklerdir. Cehennem
makinesinde gveni kukuya, gvenlii kaygya dntrebilen bir
kk yay vardr. lokaste istemeden ite bu yaya dokunmu olur. Laiosun lm hakknda bir yknn iine dnmeden sokulan u
nemsiz ayrntlardan birini vermitir: Bu arada Laiosun bir yol a
tnda ldrlm olduunu sylemitir. Bu ayrnt Oidipusun bilin
altna girmi, orada btn bir unutulmu anlar ynn yerinden oy
natmtr. Kral birden eski bir yolculuktaki bu yol atn, bir at araba
s srcsyle yapm olduu o kavgay, ona kamsyla vuran u ih
tiyar, ani genlik fkesini ve vurduu darbeyi yeniden grr gibi ol
mutur... Teiresias yoksa doru mu sylemitir? Oidipusun kendisini
bu yol atma gtren olaylar dizisinden henz en ufak kukusu olmaz,
lokastenin yksnde yol kava szcklerini duyar duymaz
bsbtn anlarna dalan Oidipus, akln ok daha korkun bir yola
sokmas olas sonraki cmleye, yani terk edilen ocukla ilgili cmleye
takmtr. yleyse onun babasn ldrebilmi olmasn dnmesi
olanakszdr, ama Laiosu ldrebileceini kabul etmek zorundadr.
Bu durumda Oidipus lokasteyi sorularla bunaltr. lokastenin
kendisine anlatt cinayette imdi ilediini hatrlad cinayetle
uyumayan bir ayrnt bulmay umar. Neredeymi bu yol at? Yer
tastamam uyar. Cinayet ne zaman ilenmi? Zaman tastamam
uyar. Bu kral nasl bir insand? Ka yandayd? lokaste yle kar
lk verir: Uzun boyluydu. Sa aarmaya balamt... Sonra, bu
nun ilk kez farkna varyormu gibi yle der: Biraz sana benziyor
du galiba. Burada trajik ironinin gc ve seyircinin bu benzerlie
verdii, lokastenin bilmedii anlam yakalanr... Yine de bir ayrnt
da uygunluk yoktur. Yol atndaki cinayetten kurtulan tek uak,
efendisi ile arkadalarnn bir haydut etesi tarafndan ldrldkle
rini (kendini aklamak iin yalan sylediini tahmin ederiz) sylemi
tir. Oidipus tek bana olduunu bilir. Bu ua aratr. Bu yanl ay
rntya drt elle sarlr, oysa seyirci bu karlamadan bir felaket bek
lemektedir.
106
An
Ik Yunan
Uygarlici
SOPHOKLES
VE
O D
! P U S-
YAZ
G IYA
Y a NIT
107
108
A ntik
Y unan
UygarliCi
II
Trajik gzyalar dkmek, dnmek demektir... Hibir byk
eser bizi dndrmek amacyla yazlmaz. Bir tragedya bizi duygu
landrmak ve bize ho grnmek ister. iirsel bir yaptn anlam hak
knda soru sormak ve bu anlam dnsel terimlerle belirtmek tehli
kelidir. Bununla birlikte -eer aklmzn su geirmez blmeleri yok
sa- bizi duygulandran her yapt aklmzda yanklanr ve tamamyla
bizi sarar. air de onu btn varlyla oluturmutur. Ruhundan
SoPHOKLES
VE O 1 D 1 P U S - Y A Z G I Y A Y A N I T
109
110
A n t Ik Y unan
U ygarli
dar isyan ettiricidir ki, insann iyi niyetle kaderden kama olasl
nn bulunduu durumlarda, dorudan ie karr. rnein, Oidipusa ikinci kehaneti yanstrken, tanr bu kehanetin yanl yorumla
nacan bilmektedir. Kurbann dindarln ve evlatlk sevgisini kul
lanan tanr, iyi bir gelecein erdem yar ile gereklemesi iin gere
ken eyi insanlara esinler. Tanr kelam insan ruhunun zgr ele
rini tam da kaderin mekanizmas ynnde harekete geirir. Tanrsal
ln bu drtleri insan ileden karr.
Ama bunlar tanry elendirmektedir. Trajik alayl szler kuliste
onun glnn yanksdr sanki.
Tanrsallkta hemen hi balayamadmz ite bu ac alaydr.
Eer tanrlar susuz ya da kendi kusurlar yznden sulu den Oidipus ile alay ediyorlarsa, kahramann kederini nasl olur da insan
lmza yaplm bir hakaret olarak hissetmeyiz? Bu nedenle, o an
dan itibaren yaralanm onurumuzun duygusallyla, tragedyadan
tanrsal olana kar bir sulama iinde, bize yaplan bir hakszl
belgelemek zere oyuna drt elle sarlrz.
Bu tepki salkldr. Sophokles bu hakl bakaldry yaamtr.
Dzenledii olay aknn sert yaps bize bunu dndrmektedir.
Bununla birlikte, Sophokles bize dman efendilerimize kar bu f
ke hareketine taklp kalmaz. Oyun boyunca birtakm belirtiler bizi
uyarr, birtakm engeller iimizde isyan kstekler, iimize yerleme
sine engel olur, bizi dramann bu ilk anlamn amaya ve yapt ye
niden sorgulamaya davet ederler.
Bakaldrmza ilk engel korodur.
Her antik tragedyada koral lirizmin nemi bilinmektedir. Bii
min ze ball gibi, olay akna balanan bu tragedyada lirizm,
dramann anlamn aydnlatr. Oidipus'ta, tanrlara kar fkemizi
artran her blmden sonra, koronun arklar, tanrsalla olan a
rtc ballk gsterisi olur kar. Koronun kralna ball sarsl
maz, sitenin velinimetine kar sadakati ve sevgisi sarslmaz. Ama
koronun tanrnn hikmetine gveni de sarslmaz. Koro hibir zaman
Oidipus ile tanrlar kar karya getirmez. Bir susuz ve bir sulu,
bir kurban ve onun celladn aradmz yerde, koro kral ile tanry
ayn sayg ve sevgi duygusu iinde birletirir. nsann, yaptklarnn
ve servetinin yoklua gmldn grdmz dramann tam or
tasnda, koro sregiden eylerin de varolduu duygusuna kesin g
venini ortaya koyar, grnenin tesinde, bizden gelecek olumsuz bir
Babasn pen kz.
Durisin kupas. 480e doru.
112 | A n t I k Y u n a n
UygarliCi
SOPHOKLES
VE
D P
U S-
YAZ
G I
Y A Y a NI T
113
114
A n t Ik Y unan
Uygarlii
SOPHOKLES
VE O 1 D 1 P U S - Y AZ G I Y A Y A N I T
115
116
A n t Ik Y unan
Uygarlii
SOPHOKLES
VE
O D I P U S- Y AZ G IY A
YANIT
117
118
AntIk Y
unan
Uygarlii
SOPHOKLES
VE
U S-
YAZ
G IYA
YANIT
119
120
A n t I k Y unan
U y g a r l i Gi
III
Kral Oidipus, insann her durumda ve Yazg tarafndan kendisi
ne kar yneltilen saldrnn sertliine varncaya kadar, bykl
n ve saygnln koruma durumunda olduunu gsteriyordu.
Trajik tehdit, onun yaamna kar her eyi yapabilir, ruhuna
kar, ruh gcne kar hibir ey yapamaz.
Ruhun bu sarslmazln Oidipus Kolonostamn kahramannda
dokunulmam biimde yeniden buluruz; bu ruh salaml, yllar
dan beri yollarda meydan okuduu korkun felakette onu ayakta tu
tan yce erdem olarak ilk dizelerden balayarak kendisi tarafndan
dorulanr.
Sophokles Oidipus Kolonostay yazd zaman insan mrnn
olaan snrlarn amtr: Oidipus hakknda ok dnm, Oidipusla birlikte ok yaamtr. Kral Oidipus'un son blmnde kah
ramann yazgya verdii cevap, imdi kendisinin lme yaklat s
rada ona tam olarak doyurucu grnmez. Kukusuz orda verilen ce
vap Oidipusun yaad an iin hep geerlidir. Ama Oidipusun ya
am sona ermemitir... Tanrlar sylemeye yeniden balamadlar
m? Yeniden balayan saldr m? Oidipus Kolonosta Oidipus ile
tanrlar arasndaki tartmann bir devamdr; efsanenin nda,
ama ayn zamanda Sophoklesin ileri yanda sahip olduu deneyi
min zel aydnlnda oluan bir devam. yle grnyor ki, lm
ne yakn Sophokles, bu tragedyada insani durum ile tanrsal durum
arasna bir kpr, haka bir iskele kurmaya kalkr, insan tanrdan
-yaam lmden- ayran uurumu Yunan tragedyas, yalnz Oidi
pus Kolonosta adl oyunda aar. Bu tragedya Oidipusun lmnn
yksdr; sradan bir lm deildir bu, tanrlarca seilen bir insa
nn (niin? Kimse bilmez bunu), kahraman konumuna geiidir.
SOPHOKLES
VE
O 1 D P U S - Y A Z G I Y A Y a NIT
121
122
A ntk
unan
Uygarli
SOPHOKLES
VE O t D I P U S - Y A Z G 1 Y A Y A N I T
123
SOPHOKLES
VE O 1 D t P U S - Y A Z G I Y A Y A N I T
125
126
A n t Ik Y unan
Uygarlii
SoPHOKLES
VE O 1 D P U S - Y AZ GI YA Y a NI T
127
128 1 A n t I k Y u n a n
Uygarlii
SOPHOKLES
VE
O I D 1P U S- Y A Z G I Y A
Y a NIT
129
130 | A n t I k Y u n a n
U y g a r l i Gi
Sophokles
ve
O i d i p u s - Y a z g i y a Y a n i t | 131
Blm
PNDAROS,
ARLER
VE
PRENS
PRENSLERN
AR
134 I A n t I k Y u n a n
Uygarlii
' t
Yazm olduu ilk zafer kouu olan onuncu iir Pythia (Pitia)
kouu, bayaptlarndan biri olmasa da anlmaya deer; nk he
mencecik btnyle Pindarosu bu iirde grrz. Dncesinin te
mel izgileri, sarslmaz dinsel inanc, Apollona candan ball,
Sparta ve onun aristokrat ynetimlerine kar hayranl, kendine ka
lt olarak kalan erdeme vgs, atletlerin baarsna verdii ncelik,
en sonu kompozisyonun tasarlanm dzensizlii, slubun parltl
younluu: ite iirin z budur, Pindaros, burada hemen kendini ele
vermektedir.
Pin
daros
, ai rler
P rensi
ve
Prenslerin
a Ir | |
135
136
A ntk
Y unan
UygarliCi
't
ite bir genlik yapt daha (Pindaros otuz yandadr) bu kouk
iinde hi efsane olmayan, airin yreine ok yakn tanrlara yaln
bir yakarmadr. Bu ondrdnc Olmpia kouunda o, delikanllar
stadyumunda bir gencin baarsn da kutlamaktadr.
Bize gre bu kouk ksaca airin esininin derindeki kaynan or
taya karr; bu kaynak Kharitler (Harit) sevgisidir. Pindaros nce
insan tipini anmsatr; bu tiplerde lmllere gre btn holukla
rn, btn tatlarn parldad grlr. Bunlar esinli air, gzellik
le ssl insan, anla parldayan insandr. Oysa bu nimet -deha,
gzellik, an- Kharitlerin armaanlarndan baka bir ey deildir.
Dnyada her eyi onlar ynetirler: Tanrlar bile deerli Kharitler
olmadan ne oyunlarn tadn alabilirler ne de lenlerin... Pythial
Apollonun yannda bulunan tahtlarnda, Kharitler babalar Olymposun efendisinin grkemini kutsarlar.
air bu gzeli adlaryla anar: Sen ey usta Aglaia (Aglaia n
datr) ve sen, Euphrosyne (Efrosini), uyumun byledii (Euphrosyne Bilgelik anlamna gelir, ama Pindarosa gre her trl bilgelik
iirdedir) ve sonra sen, Thalia (Talia), sevdal arklar... (Thalia G
zellii, Genlii ve Neeyi veren Kharitdir) gr, Thalia, u evik y
ryt alayn zafer sevinciyle ilerleyiini... Senin aknla Olmpiada
138 | A n t I k Y u n a n
Uygarligi
Pl N D A R O S,
ARLER
PRENS
VE
PRENSLERN
a R
139
140
| A n t Ik Y unan
I
Uygarlii
' f r
142
j A n t Ik Y unan Uygarlii
yaparlar. Agesias ansn Syrakusada denemeye gelmitir. Hieronun yannda parlak bir kariyer yapmtr. Pindarosun methiye
si onun Olympiada katr koulu araba yarndaki zaferini ver. Bu
od nce Agesiasn ana tarafndan yurdu olup Olympiaya ok uzak
olmayan Arkadiadaki Stymphalosda (Stimfalos), sonra ikinci ola
rak Syrakusada temsil edildi.
Yapt birbirine eit olmayan blme ayrlr. Birinci blm ya
rn galibinin vgsne ayrlmtr. Bu vg tm iire giri niteliinde
grkemli bir grntye dayanr. Grkemli bir sarayn kurulduunu
grrz. Sarayn revak grkemlidir: Ufka kadar prldayan altn s
tunlar gz kamatrr. Saray iirin kendisidir adeta; grlmemi sra
stunlar hem Olympia bilicisi, hem ampiyonu olan Agesiasn an
dr. Tm giri blm parlak antrmalarla doludur, biri bir biliciye,
bir dieri Zeusun gazabna uram baka bir savaya yaplan an
trmalardr. Zeusun toprakta derin uurumlar ap, at ve koumla
ryla birlikte, o zamandan bu yana Hellen birliinden yana olan Thebaili halk kahramann frlat anlatlr. Bu balang tmyle gne
nlarnn aydnlatt dank grntl bir koruluk gibidir.
Ezginin ikinci blmne -bu, efsanenin yer ald en nemli b
lmdr- gemek iin Pindaros Agesiasn arabasnn srcsnde
katrlarm koup Agesias soyunun kaynandaki gnele dolu yola
srmesini diler... arklarmzn kaplar alsn ardna kadar nle
rinde.
inanl airin azndan katmerli bir tanrsal ekiciliin gzel y
ksn duyacaz. Vaktiyle, Eurotas kylarnda gen bir kz,
nympha Pitane yaarm. Poseidon ile birleip mor sa rgleri olan
bir ocuk dnyaya getirmi. Bakire analn giysisinin kvrmlar al
tnda saklam... sonra tanrdan gebe kalp dourduu ocuu bir
baka rman, Alpheann (Alfea) kylarna yollam, ite Evadenin
yetitii ve Apollon ile, ilk kez Aphrodite hazzn tatt yer oras
dr. Baba bu kabul edilemez ve gzkamatrc macera hakknda bi
liciye danmtr. Oysa Evade bu srada, krmz kemerinden ve g
m kutusundan vazgeip mavi korulukta kehanetlerle donatlm bir
ocuk dourmu. Altn sal tanr onun yanna iyiliksever llithyeyi
(Ilitia) ve Parkadan yerletirmi. Ve onun brlerinden, tatl bir ra
hatlamayla tamos km ve onu hemen k karlam. ok zgn
ana, ocuunu toprakta brakm. Ama tanrlarn isteiyle, gk gz
l iki ylan ona bakm ve onu arlarn zararsz ausu ile beslemiler.
PlNDAROS,
ARLER
PRENS
VE
PRENSLERN
a R
143
144
AntIk Y
unan
UygarliCi
Pindaros birka kez Sicilyaya yolculuk yapt. Akragaslu Theron ve Syrakusal Hieron gibi prenslerin dostu olarak yaad. Byk
Simonides ve Bakhylides (Vakhilidis) ile yararak onlarn vgcs
oldu. Ayrca onlarn danman ve dostu oldu. Ve bu g danman
lk ve vgclk grevinde, onu her tr cesaretle donatan kendi din
sel inancna dayanan en salam ahlak deerlerinin arsn kard.
Birtakm nemli sipariler, daha esnek bir air olan Bakhylidese git
mek zere, elinden kat.
nc Pythia kouu bize Hieron ile Pindarosun ilikilerinin
skln gsterir. Aslnda bu bir methiye deildir, bu, bir spor zafe
ri nedeniyle deildi, Hieronun acsn ektii bir kum dkme buna
lm srasnda airin yazd zel bir mektuptur. Bir dostun mektubu,
bir hastaya yollanan teselli mektubudur bu.
air Asklepiosun (Asklipios) ustas Kentaur Kheironun (Hiron)
-en eski iirsel gelenee gre hekimliin babas- artk hayatta olma
yna esef etmekle balar. Sonra hasta prense hekimlik tanrs Askle
piosun douunu anlatr. Apollon ile nympha Koronisin aklarnn
PiNDAROS,
ARLER
PRENS
VE
PRENSLERN
AR
145
146
AntIk Y
unan
Uygarlici
PIn
d a r o s
, a
i r l e r
r e n s
ve
r e n s l e r i n
a r !
147
PiNDAROS,
ARLER
PRENS
VE
PRENSLERN
AR |
149
150
A n t Ik Y unan
UygarliCi
Pn
d a r o s
, a
i r l e r
r e n s
ve
r e n s l e r i n
a r !
151
152
A n t Ik Y unan
Uygarlii
PlNDAROS,
ARLER
PRENS
VE
PRENSLERN
A tR
t j 153
154
j A n t Ik Y unan Uygarli ci
PIn
d a r o s
, a
i r l e r
r e n s
ve
r e n s l e r i n
a I r I]
155
156
A n t I k Y unan
UygarliC
Blm
VI
e r o d o t o s
ski
e f e d i y o r
it a y i
158
AntIk Y
unan
Uygarlii
erodotos
Es k I K itayi
efediyor
159
160
AntIk Y
unan
Uygarlici
erodotos
E ski
K itayi
Kefediyor
re eder, hatta belki Elam Krallnda yer alan Susa kadar daha da
uzak bir yol izledii sylenir, ama bu kesin deildir. Kuzeyde, bu
gnk Ukraynann yan banda, Karadeniz kysnda kurulan Yu
nan kolonilerini dolat. Ukrayna steplerinde akan byk nehirler
den birinin, Dinyeper ya da Borysthenesin (Voristenis) aa havza
sn Kiev blgesine dek izlemi olmas olasdr. En sonu, batda, G
ney talyada bir Yunan kolonisinin kurulmasna katld. Kyrenaikay (Krinaika) ve herhalde bugnk Trablusu da dolat.
Demek ki bu tam bir kiisel aratrma, corafyacmzn el att
yerler hakknda bir aratrmadr. Anlatsnn ierisinde onun durma
dan sorular sorduu, yeni eylere bakt duyulur. Msrda bir tahniti dkknna girer ve meslein yntemleri hakknda ve de bu ile
rin fiyat hakknda ayrntl bilgiler edinir. Tapnaklarda yaztlar
kendi diline evirtir, rahipleri firavunlarn tarihi konusunda sorguya
eker. lkenin dinsel bayramlarnda bulunur, giysilerin rengini ve
balklarn biimini gzleriyle ier adeta. Piramitler boyunca, ihti
yatl olarak taban ler ve bylece ald llerde pek yanlmaz.
Ama ykseklii gz karar lmesi gerektiinde fazlasyla yanlr.
Gittii btn lkelerde durum byledir, gitmedii pek ok lkede ise
u ya da bu handa rastlayabildii Yunan ya da barbar gezginlerinin
anlattklarna bel balar...
161
162
A n t Ik Y unan
Uygarlii
' p
Neyse dnya turuma geliyorum ben ve Babylondan (Vavilon)
balyorum. Herodotos byk Babylon sitesini grd. Sur kare bii
mindedir, der. Karenin kenarlarndan birinin boyunu belirtir ve bu
rakam evre sz konusu olduunda seksen be kilometredir. ok
abartl bir rakamdr bu. Babylonun evresi olsa olsa yirmi kilomet
reye ulayordu. Herodotosda byk rakamlara kar bir ocuk ya
da gneyli eilimi vardr. te yandan o bu surun Dareios (Garios)
tarafndan yerle bir edildiini belirtir. Ama duvarn ykntlar kal
mtr. Duvarn nasl yapldn renmek ister. Ona duvarn tula
dan yapldn ve her otuz tula katnn balant iin birbirine ge
mi sazlar ve ziftle harlandn anlatrlar. Zift iine yerletirilmi
bu sazlarn izi duvarn bugnk ykntlar iinde hl grnr hal
dedir.
Herodotos Babili byk bir kent olarak betimler. O dnemde
grm olduu, antik dnyann en byk ve en geni kentiymi
Babylon. Birbirini dik ayla kesen byk dz sokaklar gsterir bi
ze. Kendi lkesinde bilinmeyen ya da drt katl evleri hayranlk
la seyreder. Nabukadnezar tarafndan yaptrlan birbirine kout iki
surun olduunu renir. Bu ifte surun toplam kalnl aa yuka
r otuz metreydi. Herodotos bir defalk, gerekliin altnda, aa
erodotos
E s k I K itayi
Kefediyor
163
164
A n t Ik Y unan
Uy g a rl i Ci
erodotos
E ski
K itayi
Kefediyor
165
166
A n t Ik Y unan
Uygarlii
Vaktiyle skit halkndan bir kolun yaad Altay dalar blgesinde bir
mezarda bulunmu bir skit kral (solda) ile metresinin balar.
168
A n t Ik Y unan
Uygarlii
N E UR ES
JELOM.AR
ARGIPEENS
KE AYAKLILAR
ft;
AVRUPA
(SBRYA)
S'
Cr:
Pn
BAKTR1AL1LAR
erodotos
E ski
K itayi
K e f e d i y o r , 169
rndan birini, sakisini, bir a, bir khya, bir uak ve bir ula koyar
lar. Ayrca atlar, kulland eylerden birka rnek, en sonu altn bar
daklar da (ne gm ne de bakra yer vardr) mezar odasna konulur.
Bunlar yapldktan sonra, ukuru toprakla doldururlar ve hepsi birbi
ri ile yarrcasna, mezar yerinin stnde ok yksek bir tepecik yk
seltmek iin alrlar. Gney Rusyada alan birok kurganda pek
ok insan iskeleti, at kemikleri ve bol bol altn eya bulunmutur. I.S.
920 ylnda, Ibn Fadlan adnda bir Arap bize, Herodotosun betimle
dii cenaze trenlerinin Ukrayna kavimlerinin nderleri iin hl uy
gulandn anlatr. Bu Arap gezgin nceden boularak ldrlm
odalklardan birinin efendisi ile birlikte yakldn grmtr.
Sonra, yl dolduunda, bu kez kraln en deerli hizmetkrlarn
dan ellisi ve o kadar atn boulmas suretiyle trenlere yeniden ba
lanr. Bu elli uak mezarn evresinde kaza geirilmi olarak yine
kaza geirilmi elli atn stne yerletirilirler. Mezarn dnda yer
aldklar iin bu anmalklar elbette bulunamamtr. Herodotosun
byle ykleri gk bile demeden anlatmaktan ald ak zevk Yunan
uygarlnn ayrt edici zelliklerinden biridir. Yunanllar, yalnzca
yaratllarnn soylu ynleri ile deil, btn ynleriyle, kendilerini
br insanlara yakn hissederler. En ok zalimlik edenler ok da
nemsiz deildirler. Onlarn her tarafa ynelen insancl, bir tek
yne sapmaz: idealizm ynne.
17 O j A n t k Y u n a n U y g a r l. i C i
erodotos
E s k I K itayi
Kefediyor
171
lig i
erodotos
EskI K
itayi
Kefediyor
173
174 | A n t i k
Y unan
U y g a r l i Ci
176 I A n t i k
Y unan
Uygarlici
erodotos
EskI K i t a y i K e f e d i y o r
177
178
A n t Ik Y unan
U y g a r l i Gi
erodotos
EskI K i t a y i K e f e d i y o r i 179
180
An t Ik Y unan
U y g a r l i Gi
yemez. Drt ayakl bir hayvandr ve hem kuru yerde hem de durgun
sularda yaar. Yumurtalarn karaya brakr ve orada atlatr. G
nn en byk blmn kuru yerde ama btn geceyi nehirde gei
rir; nk gece su iy dmemi havadan daha scaktr. Tandmz
btn hayvanlar iinde, bu kadar kk iken, bu kadar byk olan
bakas hi yoktur. Gerekten de timsahn yumurtalar kaz yumur
talarndan ok da byk deildir ve yumurtadan kan hayvan da
ona gredir; ama yava yava byr ve on yedi ar, hatta daha faz
la boya ular. Domuz gzleri gibi gzleri, kntl dileri ve bede
niyle orantl bir uzunluu vardr. Dili olmayan tek hayvandr; alt
enesini hi oynatmaz ve yalnz st enesini alt eneye yaklatrr.
ok gl peneleri vardr; derisi ise o kadar kabukludur ki srtnda
delinmez bir baa oluturur. Timsahn gz suda grmez ama kara
da, olabilecek en keskin gre sahiptir. Suda yaadndan aznn
ii slklerle doludur. Tm br drtayakllar ve tm kular ondan
kaarlar: Yalnz kumulluundan yardm grd iin onunla bar
halinde yaar. Timsah sudan kp da topraa uzannca hemen her
zaman meltemin estii yne dnme ve az ak durma alkanl
vardr: O zaman kumulluu aznn iine girer, orada slkleri yu
tar; timsah bundan ok zevk alr ve kendini rahatlam hisseder, ona
asla ktlk yapmaz.
Bu tasvirde, Msrdan daha gneyde, bugn hl alt metre bo
yuna varan timsah trlerinin bulunmasna karn, abartl olan on
yedi ar rakam bir tarafa, iki temelli yanl vardr. Bir kere on yedi
ar sekiz metre eder: Bu boyda bir timsah olamayacak bir canavar
dr. iki byk yanla gelince, unlardr: Timsah dilden yoksun deil
dir; bu dilin ok kk ve timsahn dilini karamayaca kadar ya
pk olduu dorudur. br yanl ise udur: eklemli olan st ene
deil alt enedir. Herodotosun bu konuda yanlmasnn nedeni alt
enesini yerde dinlendiren ve avn yakalamak iin ban kaldran
hayvann gerekten de st enesini oynatm gibi grnmesidir. Herodotos dil ve ene konusunda dorulamaya girimekten kendini ok
yakndan sorumlu bulmamtr. Kumulluuna gelince bu bir tr
yamurkuudur. Bu ku, grg tanklarna gre, timsah slklerden
olmasa bile, hi deilse onun azna girmi bceklerden kurtarr.
Hayvanlara ilikin baka bir rnek de yledir: Msrda Zm
rd Anka denilen kutsal bir ku vardr. Onun sadece resmini gr-
erodotos
E sk
K itayi
Kefediyor
181
182 i A n t I k Y u n a n
Uycarligi
Bana bunca rnein sonucu olabilecekmi gibi grnen, Herodotosdan bir sayfay, adetlerin eitlilii konusundaki bir sayfay
alntlayarak szlerimi tamamlamak isterim. Tarihi iin bildik bir
temadr bu. Bu tema onun uzun aratrmasn aklar. eit eit adet
leri tanmak ruhu hayretle doldurur: Herodotosu byler ve elen
dirir. Ama bu bilgi ok daha fazlasn yapar. Adet her halkn kulla
nmna bal olarak onun dn stnde bir boyunduruk olur
ken, sonsuz ve elikili eitlilikleriyle adetlerin tmn bilmek, ta
rihinin ellerinde, dncenin bir zgrleme aracdr. Herodotosun
dnceleri yledir:
Eer btn insanlardan eitli lkelerde uyulan en iyi yasalar
arasnda bir seim yapmalar istenseydi, kukusuz, her insan biraz
dndkten sonra, kendi yurdununkini seerdi, gerekten de, her
insan kendi yasalarndan daha gzelinin olmadna o kadar inan
mtr ki.
Btn insanlarn z gelenekleri ile ilgili bu duygular tamalar
birok rnekle dorulayabileceimiz bir gerektir; bunlardan biri de
yledir. Maiyetindeki Yunanllara seslenen Dareios, bir gn onlara
ka para karlnda lm babalarn yiyebileceklerini sormu.
Hepsi de verilecek herhangi bir para karlnda bunu asla yapma
yacaklarn sylemiler. O zaman Dareios Kallatiler denilen ve lke
lerinde ana-babalarn yeme adeti olan u Hintlileri getirtmi; ve on
lara Yunanllarn nnde, karlkl sylenenleri aklayan bir terc
mana gre, babalarn lmlerinden sonra ka para karlnda ya
kabileceklerini sormu. Bu soruya kzan Hintliler, bu kadar iren
bir ii yerine getirmemeleri iin ona yalvarmlar. te bylesine gldr gelenek!
Bu nedenle hibir ey bana Pindarosun iirlerinde bulunan u
szden daha doru grnmez: Dnyann kraliesidir gelenek.
Bu dnceleri okuyan hangi kii Montaigneden bir sayfa oku
duu duygusuna kaplmaz?
Blm
VII
V. YZYI LDA
H e k m l n D urumu
H PPOKRATES
O /
l/iskhylosun tragedyasnda, ilk insanln kendisine borlu
olduu nimetleri sayan Prometheus ilk sray hekimlie vermekteydi.
yle der Prometheus:
Hele, hasta dtklerinde insanlar,
Ne yiyecek, ne iecek, ne de merhemleri vard rahatlamak iin:
lp giderlerdi ancak.
ite, ben rettim onlara ifal ilalar yapmay
Her trl hastalktan korunmalarna elveren.
184 I A n t I k Y u n a n
U y g a r l i Gi
V.
YZYILDA
HE K M L N
DU RU M U
H i l POKRATES
185
186|I A n t I k
unan
Uycarlii
''k r
V.
Y ZYILDA
H EK M L N
DU RU M U
HiPl> O K R A T E S
187
188
A n t I k Y unan
Uygarlii
190 | A n t k
Y unan
Uygarlii
V.
YZYI LDA
HE K ML N
D URUMU
Hl PPOKRATES
191
192
A n t Ik Y unan
Uygarlii
V.
Yzyilda
ekml
ICIn D
urumu
HI
ppokrates
snn nne geirir. Demek ki, ona gre, hekimliin insan organiz
masnn incelenmesinden daha salam temeli yoktur.
nsan Vcudunun Blmlerinz geen sz konusu cmleye
ilikin olarak baz gnmz aratrmaclar Claude Bernarda gn
derme yapmlardr. Bu kitab yazan kimlii belirsiz alakgnll
pratisyen iinse ok byk, hem de hak edilmi bir onurdur bu. Knidos yanls baka hibir yaz, bunun gibi bir yaknlamaya kap a
maz.
Yazarmzn anatomi aklamasna gelince, bu aklamann daha
ok eksii vardr. Ama insan Vcudunun Blmlerini yazan hekim
duyu organlarnn beyne bal olduunu bilmez deildir; gz eper
leri ile kafa ii eperlerini tam olarak saptamtr; st ana toplarda
marn kalbe kan gtrdn bilir. Buna karlk, alt ana toplarda
mar ana atardamar (aort) ile kartrm gibidir.
Hem zaten burada onun aratrma sonularnn doruluunu
belirtmekten ok, patolojiyi anatomi bilgisi zerine kurmak isteyen
bir yntemin doruluunu vurgulamak sz konusudur.
Koleksiyonun asl Hippokratesci yazarlarna yneltmek zere
Knidosun drst pratisyenlerinden ayrlmadan nce, Kalp zerine
balkl dikkate deer kitap hakknda birka sz edelim. Bu yapt yer
yer Knidos okulunun etkisinde kald: Yenilerde, byk bir olaslk
la, Sicilya hekimlik okulunun bir hekimine, bilgin Philistona
(Filiston) mal edildi. Bu usta t.. IV. yzyln banda Syrakusada
(Sirakuse) ders veriyordu, Platon da onu yakndan tand.
Hi kukusuz, Philiston elinde skalpel, bir insan kalbini incele
miti. Bu konuda Msrllarn eski bir geleneine bavuran Philiston,
kendisinin bunu dorulamas bir yana, zellikle onun bu organa ili
kin anatomik betimlemesindeki kesin doruluk gerekten de l bir
insann kalbini kardm gstermektedir. Bilginimizin yapt ey
yalnzca amlama (terih) deil, ayn zamanda canl hayvanlar ze
rinde almtr. Aksi takdirde karncklar artk arpmad halde
kulakklarn kaslmaya devam ettiini nasl kefederdi?
Olay dorudur, bu nedenle de sa kulaka ultimum moriens
ad verilir.
Peki doktorumuzun kalp hakknda edindii anatomik bilgi ne
dir? O, kalbin sinir dokusuyla deil, adale dokusu liflerinden olu
an ok gl bir kas olduunu bilir. Kalpte iki karnck ve iki ku
lakk olduunu bilir; kalbin sa ve sol blmn ayrt eder ve ikisi
193
194! A
I
ntik
Y unan
Uygar
lig i
V. Y Z Y I L D A H E K M L N D U R U M U
HlPPOKRATEsj
195
196
A n t I k Y unan
UygarliCi
V. Y Z Y I L D A H E K M L N D U R U M U H P P O K R A T E S
197
198! A n t I k Y u n a n
I
Uygarlii
200
A n t k Y unan
Uy g a r l i Ci
V.
YZYILDA
HE K ML N
DURUMU
HlPPOKRATEs|201
202
A ntik
Y unan
Uygakligi
yapabildikleri etkileri ele alr. Durgun sular drt gnde bir gelen ate
nbetine yol aarlar. Hippokrates baz sular kaynatmay salk ve
rir...
Ve btn bunlar, insann maddi ortamna bal olduu, topran
niteliinin bedenin niteliini biimlendirmeye katkda bulunduu,
vs. gibi sradan beylik iddialardan olumu deildir. Tam tersine,
Hippokrates iin, yer kabuunun bir blgesinde yaayan, filan ve fa
lan etkiye ak, unu yiyip bunu ien bir adamn belirli bir hastala
yakalanabilir olup olmadn renmek sz konusudur.
Hippokrates Avrupa ve Asya lkelerini dolap, bu somut ara
trmaya girierek, asl tre incelemelerini gelitirecek, topran ve
havann insanlarn ruhsal durumlar zerine belli lde bir etkide
bulunduklarn gsterecek duruma gelir. nceleri budun ruhu (ethnopsychie) biiminde adlandrlan ie giriir, insan, yaad ortam
la uyum halinde dnp davranmaktadr.
Bununla birlikte, btn bunlar arasnda, yazar toplumsal koul
larn organizmann geliimi ve hatta yaps stndeki etkisini hatr
latmay unutmaz. Bu konuda doa (physis) ile gelenek-grenek (nomos) arasnda sofistlerin iyi bildikleri ayrm getirir.
Btn bu dnce ve ele al biimleri ve daha bakalar Hava
lara Dair, Sulara Dair ve Yerlere Dair adn tayan yaptlar, salam
belgelere dayanan bir giriim ve belki de meteorolojik olaylar bir ya
na, tp olgular ile corafya olgularn dikkatle ve ayn anda bir ara
da ele alp incelemek zere iki bin ylda becerilebilmi tek giriim ha
line getirirler. Bu alakgnll yapt, antik an bize brakm ol
duu en zgn yaptlardan biri yapan ey de budur. Bilimlerin b
lmlerine kapanp almaya alk kafalar Hippokratesin tek bir
amaca, insanln sal amacna ynelerek bir araya getirdii vaka
larn okluuna ap kalmaktadr.
' t
V . YZYI LDA
HE K ML N
D U K U MU
Hi l M O K R A T E S I 2 0 3
204
An t Ik Y unan
Uygarlii
V.
z y i l d a
e k
Im
I C n
u r u m u
p p o k r a t e s
205
206
A n t Ik Y unan
UygarliCi
V . Y z y i i . da
H : K ML N D
urumu
Hi >
pokrates
207
208
A n t I k Y unan
Uygarlici
Hippokrates hekimliinin sk yntemleri byledir; Hippokratesin doadan ve insan vcudundan kard hekimlik mesleinin
felsefesi byledir. Bu blmde Hippokratesin elde ettii sonulardan
ok onun kurduu bilimin yntemleri stnde durdum. nk bilim
alnan sonular ynndan ok yntemlerin doruluu ile geliir.
Bunca zihinsel ycelik, dnmede bunca alakgnlllk ve
soyluluk Hippokratesin rencilerinden istedii ve kendisinin de
uygulad ahlaki davranla tamamlanr ve grkemli bir biimde
talanr.
Yukarda Koleksiyondaki Yemin, Yasa, Hekim, vb. gibi etik
trden metinleri belirttim. Bunlarn kukusuz Hippokratesin yal
lk dneminde ya da onun ilkelerine ve uygulamas dorultusunda
lmnden az sonra yazldklarn hatrlatalm. Antik bir adalet d
ncesine, yazl ve kukusuz Okula ait ilksel bir biim veren Yemin'in bu yzden hem Koleksiyonun en eski, hem de gncel bii
miyle, V. yzyldaki Hippokratesci byk kitaplardan biraz daha
gen bir metni olduunu belirtelim. Yemin ayn zamanda etik metin
lerin en nemlisidir.
Hekimlerin mesleklerine balarken ettikleri bu yeminin tam e
virisi aadadr.
Apollon hekim, Asklepios, Hygieia (Igia) ve Panaceia zerine,
btn tanr ve tanralar zerine, onlar tank gstererek ant ierim
ki aadaki yemini ve sz elimden geldiince ve aklm yettiince
yerine getireceim.
Bana hekimlik sanatn reten kimseye, beni var edenlere kar
gsterdiim saygy gstereceim; varm youmu onunla paylaa
cam; ocuklarn karde bileceim ve hekimlii renmek isterler
se, bunu onlara cretsiz ve ykmllk beklemeden reteceim.
Aldm tleri, szl dersleri ve grdm renimi oullar
ma, ustamn oullarna ve hekimlik yasasna bir sz ve yeminle ba
l raklara duyuracam, baka hibir kimseye duyurmayacam.
Hastalar her trl ktlk ve zarardan uzak tutmak amacyla,
ynetimlerini elimden geldii ve aklmn yettiince, onlarn yararna
srdreceim.
Benden istense bile kimseye zehir vermeyeceim ve bunu t
lemeye kalkmayacam. Ayn ekilde hibir kadna dk iin ila
vermeyeceim.
V.
z y i l d a
e k
Im
ICIn
u r u m u
p p o k r a t e s
209
210
A n t Ik Y unan
Uygarlii
rnek diye alnan Vaud vaadinde geriye zellikle, Hippokratesin hastalarna gsterdii ve rencilerinden istedii sevginin uzak
ama gerek bir yanks gibi olan u biricik yardmsever amam iz
ledii o gzel szckler, bilin, onur, insanlk kalr.
Hl Cenevre Yemini baln tayan Cenevreli hekimin and,
Hippokrates yeminine daha yakn durmaktadr. Bu ant siyasal ma
kam karsnda deil, Hekimler Birlii Genel Kurulu nnde sylenir.
Szleri yledir:
Hekimlik mesleinin yeleri arasnda saylrken:
Yaamm insanln hizmetine adama konusunda ciddi y
kmll alyorum.
Hocalarma kar borlu olduum sayg ve minettarl koruya
cam.
Sanatm bilin ve onurla yapacam.
ilk tasam olarak hastamn saln dneceim.
Bana emanet edilecek kiinin srrna sayg gstereceim.
Tp mesleinin onurunu ve soylu geleneklerini tm olanaklarm
lsnde srdreceim.
Meslektalarm kardelerim olacaktr.
Ulus, rk, parti ya da toplumsal snf dncelerinin grevim ile
hastam arasna girmesine izin vermeyeceim.
Gebelikten itibaren insan yaamna mutlak saygy koruyaca
m.
Tehdit altnda bile, tbbi bilgilerimi insanlk yasalarna kar
kullanmay kabul etmeyeceim.
Bu szleri erefim zerine, serbeste ve resmen veriyorum.
Bu Cenevre Yemini Eyll 1948 tarihinde, Cenevrede, Dnya
Hekimler Birlii Genel Kurulu tarafndan kabul edilmitir.
Hippokratesin Yemin1i, Yasa's ve br etik kitaplar daha baz
aklamalar gerektirir.
nemli olan konu udur: Hekime mesleinin uygulamas konu
sunda verilen bilgiler, derlenen ve yeminle pekitirilen bu yazlar
iinde yer alyorlarsa, hibir zaman birbirleriyle elime halinde de
illerdir, tam tersine Koleksiyonun br kitaplar ile, zellikle de
Hippokratese mal edilebilenler ile dorulanmlardr. Demek bura
da basit eski kullanm sralamasna bakmalyz ve bu sralama Usta
nn dncesine uygun olarak ve onun hatrasna tam bir ballk
iinde yaplmtr.
V. Y Z Y I L D A H E K M L N D U R U MU
Hl PPOKRATES
211
212
A n t I k Y unan
Uy g a r l i Ci
Bitirirken imdiye dek daha yeni iaret edilen son bir zellik s
tnde duralm.
Btnyle Hippokrates Koleksiyonu, ok sayda kitaplarnn
hibirinde, kleler ile zgr kiiler arasnda asla en ufak bir ayrm
V.
z y i l d a
e k i m l i i n
u r u m u
p p o k r a t e s
213
214i A n t I k Y unan
UygarliCi
V.
z y i l d a
e k
Im
ICIn
u r u m u
HI
p p o k r a t e s
2lS
Blm
VIII
ristophanes
ve
G lmek
218
A n t Ik Y unan
U y g a r l i Gi
Aristophanes
ve
l m e k
219
220 | A n t I k Y un a n
Uycarlici
Aristophanes
ve
lmek
221
222 i A n t I k Y un a n
U y g a r i . ii
A RI S T O P H A N E S VE G L M E K 2 2
224 |i
A n t I k Y unan
Uygarlii
Aristophanes
ve
lmek
Aristophanes bir ky ocuudur. Akharnllar'a baklrsa, Aigina adasnda yerel bir tanra iin, ykntlar, zeytin ve am aalar
arasnda hl yolcular aran u tapnan dikildii sralar dnya
ya gelmitir. Babasnn kukusuz Aiginada kk bir mlk vard.
Aristophanes bu adada ticaret yapt, tm yaptnda savunduu bi
imde krsal yaamla i ieydi; tarlalarn ve bahenin ieklerini,
kularn tm adlarn, tm tlerini tanmay burada renip. al
lklar perisi Musalarn arsn, cvlt iinde duydu. Temizce silin
mi metal ksm gnete parldayan ve kylnn iini sevinle doldu
ran beli ve apay kulland. Mlk sahibi ile ailesinin rn artrmak
iin, remenin simgesi olan canl renklerle sslenmi koca bir phallosu (falos) saf saf tarlalarn ve balarn evresinde gezdirdikleri o
ok nemli ve neeli enliklere katld. Aristotelesin eski Attika ko
medyasnn kkenini onda grd, u erkeklik organ arksn,
mlk sahibi savatan mlkne dnnce, syleyiine kulak verin:
Phales, Bakkhosun yolda,
neeli konuk, gece kuu,
kadn avcs, yakkl olanlarn,
sonunda, be yl gittikten sonra,
dnp kyme sevinle selamlyorum seni,
bar yaptm artk,
yalnzca kendim ve de yaknlarm iin,
kurtuldum kayglardan, kavgalardan, savatan.
ok daha ho deil mi,
Phales, sevgili dostum,
akalozun tahta kanadn tutmak yerine,
Thrattay, Strymodorosun (Strimodoros) klesini,
bilirsin, u krpe oduncu kz
yakalamak belinden,
devirmek onu yere
ve karmak ekirdeini...
225
226! A ntk
Y unan
UygarliCi
Aristophanes
ve
lmek
227
228
A n t I k Y unan
Uygarlii
n altnc ylndayz) Mecliste bar nerilerinin yce grevlilerce iplenmediini, kandrlm halk tarafndan da yuhalandn gren na
muslu kyl Dikaiopolis u ok basit, u akl almaz dnceye va
rr: Peki, ben kendi bama bar yapsam olmaz m! Dikaiopolis ka
rar vermitir ve kyne dner. Hemen btn mallar onun pazarna
akar: Megaradan domuz yavrular, Boitoiadan ylanbalklar ve da
has bol bol gelir arkadan. Dikaiopolis daha nce halkn nnde sa
van sorumlularn ve en bata, soan ba biiminde Olymposlu
kafatasyla, Attika limanlarn Megarallara kapatan, Atinay a b
rakan, Megaray mahveden, btn Yunanistan altst eden uursuz
kararnameyi tasarlayan Periklesi de elbette sulamtr. Btn bun
lar iletmeci olarak, Periklesin gzdesi Aspasiann banda bulun
duu bir genelevden kaldrlan orta mal kzlarn yks iinde veri
lir... Ve ite birka di sarmsak ile orospuya karlk ate iinde
tm Yunanistan!
Dikaiopolis buna aldrmaz. Kiiye zel barnn iine kurul
mu, sava sayklamasyla tutuan dmanlarn, aksi huylu ve harap
balar nedeniyle onu taa tutmak isteyen baclar, sava propagan
dasnn yalanlar yznden intikamc fke ve gururla gz kr ol
mu kentlileri alt eder. Kendi bana bar yapan adam, Aristophanesin onun sitesine kar balatt kavgay kazanr. O bu mca
deleyi aklyla, maskaralk ve hnzrlyla kazanmtr. Buna ok se
vinir. Sevinci bir nee frtnas gibi patlar sahnede... Hemehrilerinin
onu rnek almaktan baka areleri yoktur.
Aristophanesin buluu bylece Atinann tarihsel ve gndelik
gerekliine uygun der. Megaraya kar hazrlanan kararname ta
rihi Thukydides tarafndan dorulanm ve onun tarafndan savaa
yol aan diplomatik durumun anahtar olarak gsterilmitir. Ama
Aristophanesin yarats bu gereklii nce karikatr biimiyle, son
ra dsellik iinde yeniden oluturur; air bunu hem tat almas hem
de dnmesi iin seyircisine nerir. Olaydaki samalk ve zaman
zaman kurgulama olayn iiri iinde, kandrlan halkn budalaca sr
mesine izin verdii ve pekitirdii ekliyle politik gerein bayal
n ve glnln sayar dker.
I.. 411 ylnda, zellikle sitelerin aralarnda kapt kapkara
bir dnemde temsil edilen, savaa kar bir baka komedya da
Lysistratadr (Lisistrati). Aristophanes Peloponesos sava adn ver
diimiz ve ilkan ilk dnya savandan baka bir ey olmayan
Aristfanes. Bronz ba. Yaklak 200 ylnda tarihlenen nl bir zgn yaptn repliki.
230
A n t k Y unan
Uygarlii
Arstophanes
ve
l m e k
| 231
eme banda gevezelik eden gen kzlar. VI. yzyln bir Atina amforasndan ayrnt.
Aristophanes
ve
lmek
233
234 | A n
Ik Y unan
U y g a r i. i i
A Si S TOP HANES VE G L M E K
235
Aristophanes
ve
lmek
237
238
An
Ik Y unan
U ygar
lig i
ARSTOP HANES
VE
GLM EK
239
240 j A n t ! k Y un a n
UygarliCi
Aristophanes
ve
lmek
241
242
j A n t Ik Yunan Uy g a rl i Ci
Aristophanes
ve
lmek
243
244
A n t Ik Y unan
Uygarligi
Byle bir parada gln bir protesto yok mu? Elbette, bir ac
ma duygusu var. Acmadan da te, insan yaamyla kyaslandnda
her eyin nee, gl, genlik ve ark gibi grnd bu kanatl
dnya karsnda duyulan ll ama kesin bir sevgi var.
Aristophanes hibir zaman harfi harfine ele alnmamaldr. O,
yukarda aktarlan birok parann bir ku tapnm kurma dnce
sini sezdirmesine karn, bunu ciddi olarak aklndan bile geirmez.
Ama komedyann kimi anlarnda, gl nerede durur? D nerede
balar? air, unutmayalm ki, atalarnn dininin biimlerinden biri
olan bir tapnm hayallerine kaplmaktan holanr.
Aristophanes Zeusdan nce kartala, Athenadan nce gecekuuna tapnldm Piseterese syletse de buna kendisi de inanmaz. Bili
yoruz ki -Aristophanes bilmiyordu bunu- Akropolisde bile, gecekuu tapnm Homerosun bir sfatla syledii gibi gecekuu yzl
Athena tapnmamdan nce gelmektedir. Yunanllar efsanelerin ve bir
ok arkeoloji olgusunun dorulad gibi bir vakitler aylaa ve g
vercine, guguk kuu ve kuuya, krlang ve blble taptlar. Efsane
bakalamlarn ynn tersine evirir: Zamanla, Zeusa dnen ku
udur, tersi deildir. Halk bilinci, kyllerin bellei, bir ku dininin
karanlk izlerini ok iyi koruyabilmektedir. Aristophanes eski tren
lerin ynlendirmesi ya da sadece kendi sezgisiyle kularla elenirken
belki de kyl ruhunun derinliinde birtakm kutsal anlar kmldat
makta, gmlm bir dindarl yar yarya diriltmektedir.
Aristophanes
ve
lmek
245
246
A ntik
Y unan
Uy g a rl i Ci
Blm
IX
Batiyor
248
A n t Ik Y unan
Uygarlii
Batiyor
249
250 j A nti k
u n a n
UYGARLII
Her sitenin iinde ortaya kan bu i blnmeler o kadar gldr ki daha da ileri giderek Peloponesos sava emperyalist bir sava
ayn zamanda bir snf sava gibi grlebilir. Ama bu deyi V. yz
yln sonunda grlen siteler aras atmay tam olarak aklayamaz. Yzyln bandan beri hava deimitir: Snf savann anlam
artk nitelik deitirmitir. Atinada ve baka yerlerde, demokratlar
iin artk demokrasiye hakim olmak ya da geniletmek deil, zengin
lerin ona katlmasn engellemek sz konusudur; ayn zamanda gelir
dalmnda her yurttan payn artrmak iin yurttalk ktn
yeni gelenlerden artmak sz konusudur. Ama bir kelimeyle syle
mek istersek, tuzu kuru demokratlar iin iktidar ve ayrcalklarn
korumak demektir. Sitenin iinde geen mcadelenin artk Solon ve
Kleisthenes zamanlarnda tad o geni ve verimli anlam yoktur;
artk sadece ksr ve olumsuz bir anlam iermektedir.
Ama Peloponesos savann aklanmas gereken bir baka zel
lii vardr ki, o da bir trl yatmayan iddet acmaszldr. Yu
nanllar arasndaki savalarda bu tamamen yeni bir olaydr.
Her yerde kyma kymla karlk verilir, insanlarn haklarna
ve tartlrken de inenirken de dikkate alnmayan antlamalara en
ufak sayg gstermeden taknlkla kym uygulanr. Yunanllar ara
snda bile artk sava yasalar yok olmu gibidir. Basknla ele geiri
len kentlerde silah tayacak durumda olan nfus kestirmeden kl
tan geirilir; kadnlar ve .ocuklar kle pazarlarnda satlr. Bir yer
lerde baka Oradourlar yaklr; bir baka yerde cretleri denme
yen paral askerler, intikam almak ya da elenmek iin bir okulun
ocuklarn keserler. Mttefik siteler, kendileriyle dostluk antla
mas yaplm olanlar bile, Atina tarafndan smrlrken, eer
bir bakaldrya kalkrlarsa ar bastrmaclarn neredeyse yar
snn lgnla kapld sinirli bir meclis tarafndan dpedz lme
mahkm edilirler (428de, Lesbos adasnda Mytilenenin durumu
byleydi; uzun sredir dost olan bu kentin halknn son bir kym
dan kurtulmu olmas iin ertesi gn rastlant olarak ounluun
yn deitirmesi gerekecektir). Lakedaimonlular tarafndan zaptedilen ve yklan Plataiann kaderi Lesbos sitesinin kaderine benzer:
Spartal yarglardan oluan gln bir mahkeme halka daha ks
taha davranmak iin hukuka bavurur. Daha baka yerlerde Atina
ve Spartann sertliklerinin dourduu korkuyla dehete den top
luluklarn hep birlikte intiharna yol aar... Tarihinde bu ktlkle-
Ba
t i y o r
| 251
252 !I A n t I k
Y unan
UYGARLII
Ba
t i y o r
| 253
yordu, imparatorluk bizzat Atina iin tez elden korkun bir tiran
lk haline gelir (Thukydides szc Periklesin azna verir); Ati
nann kaplm olduu -ve sonunda iinde ezilecei- bir ark olur.
Ayaklanmalar ayaklanmalar izlemektedir. Sparta ise pusuda zaman
kollamaktadr. Bununla birlikte, mttefiklerden alnan haralar ege
men halkn beslenmesi ve elenmesi iin zorunlu olmaktadr. Bu
ark dzeninden syrlmak iin nce sava kazanmak gerekmekte
dir. Atina sava kaybetti ve orada varn younu yitirdi.
nce kk kyller topluluu vuruldu. Atina stn donanmas
ile yrtt politikasnn yol at dmanlarn ibirliine kar
gl deildi. Perikles bu durumda ancak denizde savamaya ve tm
Attika halkn sitenin surlar arkasna kapatmaya karar verdi. Atina
ve Piraios (Pireos) ada haline geldi. Kyller topraklarn ve kyleri
ni terk ederler. Spartal dman yldan yla her bahar gelir ve tarlala
r yakp ykar. Kyller kentte berbat koullarda yaam srdrrken;
Atinay Piraios ve Phalerona (Faliron) balayan Uzun Surlar arasn
da konaklarlar. 430da ortaya kan veba, bu st ste ylm ve a
lktan kurumu kitle arasnda seme bir zemin bulur. Her eyini yitir
mi ve krlp geirilmi Atina kyls -imdiye dek onlarn zengin
likleri imparatorlua bal deildi- tpk zanaatlar, denizciler, k
k memurlar gibi, i ve ekmek bekledii bu emperyalist sava des
teklemeye zorlanr.
Platonun Sokratesi Atmallar tembel, gevek, geveze ve a
gzl kld iin Periklesi eletirirken olsa olsa ok ileri gitmitir.
Gerekten de, Perikles, bu yaplanmadan, Atinada devletten kendi
lerini beslemesini ve elendirmesini bekleyen bu isiz yurttalar kit
lesinin olumasndan sorumludur. Devlet sra ile onlara cret verir,
gsterilerde bulunmalar iin para der ve onlar Peloponesos ya da
Thrakiadaki (Trakya) sava alanlarnda lmeye yollar. Ama bunu
bile -onlar besleyen Atinay savunmay- uzun sre istemezler. Az
sonra yurtta ordusu diye bir ey kalmayacaktr. Atina demokrasisi
nin hissedar yurttalar kr paylarn kendilerine vermesi gereken
savalar srdrmek iin cretli askerler tutulmasn isteyeceklerdir.
Yurttalk ruhu pahal denen, ama ilerleyecek durumda olmad
iin l gibi grnen demokratik kurumlarn fethinden sonra uzun
sre yaayamaz.
Aslnda, bu kurumlar dokunulmam olarak kalrlar, ama yarm
yzyl sren altn a boyunca tehlikeli bir duraan dnemde donup
254 i A n t k
Y unan
UYGARLII
256 | A n t i k
Y unan
Uygarlii
Ba t i y o r
257
258
A n t Ik Y unan
U y g a r l i Gi
I 259
G n B a t i y o r I
ra, IV. yzyl iinde, %50 azalacaktr. Zengin bir tredi aznlk Attika krsalndaki mlkleri ele geirir: Byk mlk sahipleri kkle
ri yutar. Yoksullarn topraklar zerinde zenginlerin ipoteklerini
gsteren ve VI. yzylda Solonun sktrd u talarn yeniden
boy gsterdii grlr. Topran yeni sahipleri bundan byle onu
ok sayda kleyle iletirler. Kle emeinin varl zgr toprak
emekilerinin eski etkinliklerine yeniden balamalarn engeller.
Gerekten de klelik -antik toplumun her zaman daha geni te
meli, ama bu toplumun iine gmlecei kaygan bir zemindir- site
ler aras sava ve fesatlar sayesinde, demokrasinin gerilemesiyle so
nunda her yeri sarmtr. Bu IV. yzyln banda kleler, toplumun
asl retici snf, ve hi deilse Atinada hemen tek snf haline gel
mitir.
Bu tarihte klenin fiyat, kukusuz pazara bol bol satlk beden
salan sonu gelmez savalar yznden iyice der. Bir klenin beslen
mesi ok ucuz, zorunlu olarak ne kadar yetingen olursa olsun zaval
l bir zgr insannkinden daha azdr. Bu durumda kyde olduu gi
bi zanaatlarda da gitgide kle emeinin baskn olmas doaldr.
zgr insann, el emeine kar duyduu kmsemenin onu
devletin srdrd aylakl yelemeye srklediini de rahat rahat
sylerler. Alk, ne yazk ki el ii ile insana rahat gelen tembellik ara
snda seim yapmay sert bir biimde bastran bir ncelliktir. te
yandan iinde bulunduumuz tarihte sz edilen kmsemenin va
rolduunu sanmyorum. Son zamanlarda baz aydnlar tarafndan
Ksenophon, Platon tank gsterilse de onlar bu konuda ok fazla di
retmezler. ok daha sonra, milattan sonra II. yzylda, Plutarkhos
artc bir biimde, iyi aileden gelme hibir delikanlnn hibir za
man bir Pheidias ya da bir Polykleitos olmak istemeyeceini, nk
bu sanatlarn el emekileri olarak herhalde baya ve aalk sayl
dklarn syler.
zgr yurttalar ile klelerin saysal oran kle emeinin zgr
emee basknln aklamaya yeter. Yurtta saysnn azalmakta ol
duunu grdk; klelerinki ise (byle bir konuda kesinleme ne ka
dar g olursa olsun) aka ters yolu izler: Say durmadan artar ve
V. yzyln ortalarnda, Atinada iki yz bin iken IV. yzyln sonun
da drt yz bine varm gibi grnr.
Bu arta karn -art ancak altn an sonuna doru kendini
260 ' A n
Ik Yunan
Uygarlii
Ba t i y o r
261
262
AntIk Y
unan
U y g a r l i Gi
Ba t i y o r
263
Blm
Sokrates
B L ME C E S
266
A ntik
Y unan
UYGARLII
SOKRATES
BLMECES
1 267
elli yllk bir yapt boyunca, kendisini bilgelikte eiten kiinin azn
dan yapar. Platon yaptlarnda Sokratesi Platoncu idealizmin yara
tcs olarak gsterir. Platon byk bir airdir ve Sokratesin kendi
sinden yola karak yapt arptma kukusuz komedya airi Aristophanesinkinden daha az nemli deildir. Zaten Aristophanese
kar kt kadar, onu dorulad ve onaylad da olur.
Ama Platon yalnz air deil siyasal efsaneler yapmcsdr;
belki de ncelikle siyasal bir ba ve Atina demokrasisinden tiksi
nen bir insandr. Yaptnn her paras bunu belirtir ve ondan kalan
mektuplarn en nlsnde, siyasal yapsn kendisi de kabul eder. Bu
durumda Sokratesi, hem de antidemokratik anlamda siyasal kl
mas son derece olas grnr. Yine de halktan gelen Atinal Sokra
tesin, bazen dncesizce ne srld gibi, gerici Platoncu ide
olojinin ilk kurucusu olmasn hibir ey, kesinlikle hibir ey bize
tantlamaz.
br tanklara bakalm, IV. yzyl dncesinin iki kutbunda
gibi duran, ama Sokratesi de kaynak gsteren ileci Kinikler Okulunun kurucusu Antisthenes (Antistenis) ile hazclarn aklc haz
okulunun kurucusu Aristippos vardr.
Filozof deil de tarihi olan ya da kendini yle gren bir ren
cinin, Ksenophonun fazlasyla yapt tankl da unutmayalm;
fazla ekitirilen ve hi de gsterilmek istendii kadar dar grl ol
mayan, ok drst dost Ksenophon, duyduu ok sayda Sokratik
konumay bize aktardn ne srer. Yine de kyl mlk sahibi ve
svari birlii komutam konumunun onu kukusuz zel olarak Sok
ratesin dersini doru aktarma ynnde hazrlamadn belirtelim.
Tersine asl Sokratesin imgesini arptmtr. Komedya airinden ya
da filozof-air, politikac-airden az m ok mu? Buna karlk ver
meyi stlenemem.
En sonu, hi deilse bir aleyhte tan, Sokratese kar bir sula
mann yazar (bu, arkhona verilen resmi bir sulama deil, bamsz
bir yapttr) Polykratesi anmak gerekir. Bu yapt gnmze ulama
mtr, ama ne kadar gecikmeli olursa olsun, elimizde onun doru ol
duuna inanabildiimiz bir zeti bulunuyor.
ok saydaki bu tanklar elbette sk sk birbiriyle eliirler. Bun
larn deerlerini tartmak, aralarndan seim yapmak, belki de tm
n reddetmek: ite bilim adamlar iin tam bir inceleme konusu.
2 6 8 !I A n
Ik Y unan
Uygarlii
S o KRATES
BLMECES
269
270i A n t I k Y unan
U ygar
lig i
Delphoi, akam.
272 i A n t k Y u n a n
Uygarlici
Ama gerekte, yarm yzyl boyunca Atina sokaklarnda Sokratesin kiiliinin ve retiminin etkili varl olmakszn ve hele
399da Sokratesin lm konu edilmeksizin daha sonraki hibir ey
aklanamaz. Sokratik edebiyatn zenginliini ve eitliliini yalnz
rencilerin urad sarsntnn iddeti aklar. Gerek bir kiinin
yol at bu gerek sarsnty her biri farkl bir biimde ald; nk
onlar da birbirinden farklydlar, ama her biri bu sarsnty kendi be
deninde duydu. Sokratesin lmnden sonra icat edilen hibir iir,
sanatn gc ne kadar byk olursa olsun, airlerin, tarihilerin, fi
lozoflarn tmn, hem de yzyllar boyunca harekete geirecek du
rumda deildi. Burada, sanki cesetler sz konusuymu gibi terih et
tikleri canl metinler stne eilmi eletirmenlerin miyop gzlerine
bana gre gz kamatrc bir aydnlk gibi grnen bir cevap vardr.
rnein Platondan Sokratesin lmnn yksn almak -bunun
la bana, ok farkl dinleyiciler karsnda ayn heyecansal gc his
settiimi syleme olana verilecektir- bunu Sokratesin filozofik
iiri ad verilen bir blmn ieriinde snflandrmak, samala
yaklaan bir terslik gibi geliyor bana. Bir hiten ya da hemen hemen
hilikten yola karak hibir zaman byle bir iir yaratlmamtr.
Ama yapmack oluun bir kt niyet kukusu da barndran ve
bizi devingen Sokratesden uzaklatrmaya alan bu incelemeleri
kendi kaderlerine terk etmenin vaktidir; olaylar br ucundan yeni
den ele almann ve hem tarihsel hem de efsanevi Sokratesi, bizimle
daha iyi iliki kurmas iin, ho ve alaysama maskesi ardnda anlam
sz samala kaym, gizlenmi gibi grnen bilmece gibi bir Sokra
tesi yeniden yaatmann tam vaktidir.
''fr
Sokrates genleri ok sevdi: insan onun genliini bilmek ister.
Bir harika ocuk olmad o. Bir tanr ona iaret ettii iin krk ya
nda misyonunu anlar. Delphoida, Apollon tapnanda taa kazn
m oktandr sylenen Hellen bilgeliinin u byk szn oku
mutur: Kendini bil. Dikkatsiz bir hac gibi gzleriyle okuyup ge
mi deil de, genliini sktrp duran sorulara bir karlk gibi ken
di iinde duymutur: Kimsin ve neye yararsn sen? Ne biliyorsun?
Ne iine yarar senin bilgin? Hem ateli hem akl banda bir ruhu,
hem tutkulu hem de olacak en soukkanl aklc bir yaratl vard.
Sokrates
B U
meces
273
274
A n t Ik Y unan
Uygarligi
Sokrates
Bilmecesi
istedii bir baka madde onu kendine eker: insan ruhudur bu. Sokra
tes gzel ruhlar gn na karmak iin bir teknik bulmak ister.
Ar bir rakln sonunda, Sokrates arad eyi ve onun ne ol
duunu anlar, insann iinde olan ve insanla ilgili olan gerei on
dan elde etmeye olanak veren bir yntem arar, insan yaamna ili
kin bir bilim arar, mesleini kararllkla seecek kadar kendini tanr.
Gbek ba kesen anasnn eski mesleini alr. Ruhlar tadklar
gerein meyvesinden kurtarr.
Ruhlar dourtan (ebe) olmak zere domutur o.
Ama sonunda bu seimde karar klmak iin genliinin karanlk
yllarnda hangi etin yoldan gemek zorunda kalmad ki? Ruhun
engelleri ile binien ne gibi ten engelleri sadece gerek istemine gt
ren bu yolda bulutular? Onun u kr tanrs ehresine bir bakn:
Ruhlara olan akndan baka onu ne gibi isteklerin sarmalad g
rlecektir.
Sokrates arab severdi; ama bu ylmaz ikiciyi kimse asla sarho
grmemitir. Sokrates gen bedenleri severdi; ama davasnda kimse
onun bunu utanlacak bir alkanla dntrdn ne srmeye
cesaret etmedi. O, yaratln kasp kavuran btn nefis ateini tek
bir vuslatn, gerein iddetli arzusu haline dntrd! Hayvans
ehresinde, o byl dudaklarn stne ruhun sz gelip konacak
tr.
Ancak tasarlayabildiimiz, hem de kukusuz sert geri evirmeler
pahasna tasarlayabildiimiz i mcadeleler arasnda kazanlan bu
eilimi Delphoi tanrs bir gn ona btn aklyla gsterir.
yky biliriz. Uzun zamandr kendi kendisiyle ve birka tan
d ile konuan Sokrates oktan olgunluk ana varmtr. Ama o
mesleini henz hi de bir tanr hizmeti ya da bir halk hizmeti ola
rak almyordu. ocukluk arkadalarndan biri bu dnyada Sokratesden daha bilge bir adam olup olmadn Apollonun bilicisine
sormay dnr. Ondan bilgesi hi yoktur karln verir tanr.
Sokrates ap kalr. Yalnz kendi cehaletini bildiinden, iyi niyetli
dir. aknl ok byktr. Tanrnn yalan sylemediinden emin
dir, ama kendini bunu kantlamaktan bak sanmaz. Biliciyi do
rulamak iin, yerleik her trl bilgelii incelemekten baka yol yok
tur... Otuz yl boyunca, Atina ve Yunanistann en nl zeklar ile
srdrecei bu grme byle balar. Her seferinde devlet adamlar
nn ve rahiplerin, bilginlerin ve airlerin bilgisini altst eder ve her
275
276
An
Ik Yunan
Uygarligi
o k r a t es
i l m e c e s i
bir alnla talanr. Kaln kalarnn altnda patlak gzleri bir boa
bak frlatr. Btn burunlar iinde en az Yunan tipi burnu kstah
a yukar kalkktr. Bir eeinkinden daha irkin ve srmak iin ya
ratlm gibi grnen bir azn dudaklarn doru drst rtmeyen
seyrek bir sakal Sokratesi daha da bulunmaz klar. Ksa bacaklar
stnde grbz bir beden. Sokratik irkinlik byledir; Sokrates bu
nunla hem alay eden ilk kiidir hem de bu irkinliin gzelliin ta
kendisi olduunu kantlama savndadr. nk, eer gzel faydal
ise, gkyznn soluuna sunulmu, her rzgra ak bu burnu, de
likleri yalnzca terden ykselen kokular alan dz bir buruna kim
tercih etmez? Olympos tanrlarna inananlar ile beden eitimini se
venlere gre pek inandrc bir kant deildir bu. Kimileri byle ar
bir irkinlikte Tanrnn husumetinin bir iaretini grmek eiliminde
dirler. Yalnz senli benli olduu bir yakn burada tersine hocann
antik perilerden u kurnaz satirlerle ve byc Silenosla yaknl
nn srrn zer.
Bu irkin adamcaz kendine bakmaz. Bedenini nemsiz bulan bu
filozof pek az ykanr. Sk sk beden eitimi salonlarna giderse de bu
orada yan sakncalarn, sinsi ya istilasn gidermek iin deil de,
safa laflarn piyasaya srmek iindir. Ya poyrazn sert sert estii ya
da dikine gnein saduyulu insanlar bir eein glgesinde konuma
ya zorlad her mevsim srtnda srkledii u eski psk pelerine ne
demeli! Sokrates yoksul insanlarn giysisini giyer. Halk Sokratesin
yzyllarn nnde geldiini ve bu mantoyu onun ans olarak filozof
larn alacaklarn ve ilerde kei giysisi olacan bilmez.
Derken Sokrates meydanda tannm bir kiiyle, konumas ile
Halk Meclisini ynlendiren kiilerden biriyle karlat, iyi bir sylevci, belki namuslu bir adam, ama sakngan olmad ou zaman,
azndan adalet szcn eksik etmeyen biridir bu. Antik ilikiler
deki serbestlikle Sokrates ona yaklar: Azizim, demitir ona, aa
yukar byle bir ey"', sen hakl haksz her ite halkn danmansn,
u adaletin ne olabileceini birlikte arasa mydk? Ya da yle de
mitir: B/r devlet adam, meslek olarak yasalara saygy gzettiine
gre, yasay tanmlasak m? Halka halinde toplanlmtr. nemli
zatn kendine gveni sonsuzdur. Yasa m? Adalet mi? Bundan da
ha basit ne var! Tanmn yapar. Sokrates bu tanm lp bier.
* Yazar ksmen hayali, ya da en azndan karma , ama hep Sokratik izgide rnekler
kullanmaktadr.
277
278
An t Ik Yunan
U y g a r l i Gi
Olympia. renler.
280 | A n
Ik Yunan
Uy g a r l iCi
imon adnda kendi tanrs vardr. Onun sesini iitir. Oysa kimsenin
bu sesleri duyma hakk yoktur. Yalnz Pythia ile baka birka bilici
duyar; ama burada da denetleyici rahipler vardr. Kimsenin tanma
dmz tanrlardan, siteyle ilgisi olamayan tanrlardan sz etme hak
k yoktur. Baka eyler hakknda olduu gibi tanrlar hakknda da
hibir ey bilmediini sylemesi bounadr. Davadan bir kurtulu
yolu deildir bu. Herkesin bildii eyler, her yurttan bilmesi gere
ken eyler vardr.
Sokratesin halk ynetimi hakknda syledii eye gelince, bu or
talama Atinal iin daha da arpcdr. Atinal, demokratik kurumlar ile vnr. Baz lszlkler yok deildir ama, hakl olarak v
nr. Zaten onu da bu kurumlar yaatmaktadr. Herkes, ya da hemen
herkes srasnda bir yllna ya da bir dava sresince, bazen sadece
bir gnlne yarglk yapar. Atinal, Sokratesin yarglarn ad
ekme yoluyla seilmesi yntemini eletirdiini duyunca aar. Site
nin temsilcilerini semek sanki tek aklc ve gerekten demokratik
bir yntem deilmi gibi! Ona Sokratesin Halk Meclisinin kararla
rn geliigzel aldn; ya da ynetmenin g ve kk bir azn
la ayrlmas gereken bir bilim olduunu syledii aktarlr. Yurt
talarn eitlii ne ie yaryor peki? Bir gn -bunu herkes grd ve
iitti- yksek mahkeme olarak kurulan Halk Meclisinin bakanlk
kuruluna katlma sras Sokratesindi. ite tutup, tartmalar insan
ileden karan bir biimde ynetti, istediimiz gibi oy vermemizi
engellemeye kalkt. Bizler, Arginuses deniz savanda galip gelen
on generali hep birlikte lme mahkm etmek istiyorduk: Szde pat
lak veren bir frtna nedeniyle, boulmakta olan askerleri kurtarmak
zahmetine katlanmamlar. Sokrates ise on kiinin her biri hakknda
ayr karar vermemizi ne sryordu. Bakanlk makamndaki arka
dalar sonunda bizim istediimiz ekilde yapmamz saladlar. Sok
rates demokrasinin en kt tarafnn, sonuta ynetenlerin her za
man halkn istediini yapmasna izin vermeleri olduunu sylyor,
iyi ki yle! Hatta o bir gn demokrasinin bir tr tiranlk (despotluk)
olduunu syledi!.. Hibir ey bilmemekle vnen bu adamn byle
eyler sylemesi ve de dncelerinde diretmesi ne kadar tuhaftr...
Gerein ve halknn hizmetinde alan Sokrates tehditlerle yaz
gsn stlenirken birok Atmalnn kafalar ite byle iliyordu.
Yine de, bu srada Atinada felsefeyle urarken yalnz olmad
n unutmamaldr. Onun tarz br filozoflarnkinden daha renkli,
o k r a t e s
Bilmecesi
281
282 | A n
Ik Yunan
U ygar
lig i
284 ! A n t I k Y unan
UycarliCi
o k r a t e s
i l m e c e s i
285
286
A n t Ik Y unan
Uygarli
S o k r a t es
B1l m e c e s !| 287
288 I A n t I k Y u n a n
UygarliCi
S o k r a t e s
B i l m e c e s i
i 289
290
A ntik
Y unan
Uygarlioi
Sokrates
B i l m e c e s i i 291
292 j A nt i k
u n a n
UYGARLII
nin ana sokar; yine sylemek gerekir ki, onu tpk bir bakas ve
silesiyle kulland sofizm tuzana drr. Onu susturur.
Ama zellikle yarglarla konuma nemlidir. Atina halk ile be
lirleyici grme. Sokrates son bir kez kendini tantmaya kalkr.
Grevini anlatr. Ona gre pek nemli olamayan yaamn savun
mak iin deil de, Atinadan onu daha iyi klacak akll bir davran
elde etmek iin. En sonu Sokrates iin hi de bir ktlk olmayacak
lm geciktirmek iin deil de hemehrilerinin ruhunu ktlerin en
kts hakszlktan korumak iin Atinadan adil bir davran kart
maktr derdi. Sann verdii bu mcadeleden umduu Atinann
kurtuluudur. Eer beni lme mahkm ederseniz bana deil, ken
dinize hakszlk edersiniz... u anda kendimi savunmuyorum ben:
Tam tersine. Savunduum szisiniz.
Sokrates bu nedenle yarglarndan balama dilemeyi grkemli
bir biimde reddeder. Sradan sanklar, bunun egemenin houna gide
ceini bildikleri iin, yalvarmalara tenezzl eder, alayan ailelerini
mahkemeye karrlard. Genellikle de bu komedya yoluyla mahkeme
yerini tutan kitlenin duyarl yreini yumuatmay baarrlard. Sokratese gre, acma duygusundan yararlanp bir aklama karar kopar
maktan daha kt bir ey olamazd. O yarglarn korkak bir yalan
c duyarla deil, akln cesaretine srkler. Acmalarn istemez: Adil
olmalarn ister. Onlarn vngenliklerini honut eden dalkavuu, he
le de ynetici-halk nnde alalan dilenci olmay reddeder. nk
ynetici, sevdii iin sert bir biimde knayan yneticidir.
Bu oyunda yaamn tehlikeye atar. O bunu bilmektedir: Tek tek
her bir sz lme kaytszlkla doludur. Yaam bu insanlarn elin
dedir; alaycln oklar ile onlara nian almay srdrr, her zaman
ki dilinden bir szc, sesindeki bir bklm bile deitirmez.
nk sz konusu olan onun yaam deil, bu halk alaltmamak,
tam tersine, onu daha ykseltmeye almaktr. Sokrates kamusal
yaamnn bu son saatinde, her zaman olduu gibi, sitenin eitmeni
olarak kalr.
evresinde birtakm mrltlar ykselir. Vazge, Sokrates; brak
artk. Bu yanda, u insanlar hrpalama tutkunu, u talimat verme
isteini dinlendiremez misin? Senin ktln istemiyoruz biz, yal
nz artk faydasz bir abay brak. Sokaklarmzda filozofluk etmek
ten vazge,.biz sadece bar istiyoruz seninle. Bu sesler onun kendi
dostlarnn az ile konuurlar.
SOKRATES
BLMECES!
293
294
A n t I k Y unan
Uygarlii
Sokratesin mahkmiyetinden nceki gn Atmallar, her yl, Apollonun douu bayramn kutlamak zere Delosa bir temsil kurulu
gtren kutsal geminin k tarafn iek talaryla sslerlerdi. Bu hac
ziyareti srasnda, kentin bir idam cezas ile lekelenmesine yasa izin
vermiyordu. Geminin dnn beklemek gerekiyordu. Eer rzgr
lar ters olursa, yolculuk uzun srerdi. Sokrates otuz gn bekledi.
O, bu sre iinde, her zamanki konumalarn sakin sakin sr
drerek hapishanesinde rencilerini kabul etti. Kendisine air ol
masn buyuran hayallerine uyarak, ustas Apollon iin bir ezgi dz-
Sokrates
Bilmecesi
i 295
296 |I A
n t
Ik Y
u n a n
y g a r l i c i
zere dostunun kendisini terk edecei bir anda, birden onun lme
konusundaki bu kaprisine kar bakaldrr ve onu bundan alkoy
mak iin, Sokratese yaplabilecek en ar hakareti bulur: Onu hak
szlkla sular... Ama olmaz, Sokrates, bu hatay yapamazsn; bu
gece benimle birlikte gideceksin.
Sokrates bu ateli yalvarmaya, nce biraz souk gibi grnen bir
sesle cevap verir. Kararn vermitir. Yine de adeti olduu zere d
nmek ister. Dostunun gznde kendini temize karmak ister.
Gsterdiin ilgi, der Kritona, eer deve de uyuyorsa vgye de
er. Aksi taktirde, o ne kadar srarc ise, o kadar da zcdr. Ve
onu kendisi ile birlikte, her zamanki yntemlerine gre, kendisine
nerdii kan, tm yaam boyunca rettii ilkelere uygun olup
olmadn incelemeye davet eder. nk kendisini bir felaket tehdit
ettii iin bunlar deitirmeyecektir. Asl olan yaamak deildir, iyi
yaamaktr. Peki, Kriton ile onun gibi iki ihtiyar yaamalarn haya
li eylerden sz ederek geirirler miydi? Ya da onlar her zaman ilke
lerin, eer doru iseler, iinde yaam olmay istedikleri bir saat ol
duunu bilmezler mi?
Sokrates bu srada Kriton ile yurttalk devi konusunda uzun
bir tartmaya balar. Haksz yere mahkm edilen yurtta yasalarn
yaptrmndan kanabilir mi? Onun da hakszlk etmeye, ktle
ktlkle karlk vermeye, itaatsizlik ederek dzensizlik rnei ver
meye, siteden grd iyiliklere sitenin yasalarn ykarak cevap ver
meye hakk var m? Elbette, hayr. Ktlk her zaman ktlktr ve
her zaman kanlmas gerekir. Sokratesin dudaklarndan kantlar
art arda dklrler.
Sitenin yasalarnn ona esinledikleri szlerin bir flt sesi gibi, h
l kulanda nladn duyarak, sonunda susar.
Kritonun verecek bir yant yoktur.
Sokratesin yarglar, yasalar saymamay rettii iin mah
km etmi olduklar ve onlara zarar vermektense lmeyi yeleyecek
kiinin byle konutuunu iitmi olsalard ne diyebilirlerdi?
iki gn sonra kutsal gemi Piraiosa dnyordu. renciler her
zamankinden daha erken giderler hapishaneye. Atinadaki adete g
re, Sokratesin ancak gne battktan sonra lmesi gerekmektedir.
Sokrates lml yaamnn bu son gnn btnyle, sevdii kii
lerle, lm ve insan aklna brakabildii lmszlk umutlar hak
knda syleerek geirmek istemitir.
SOKRATES
BLMECES
! 297
Bu grmenin evrelerini ve bilgenin son anlarn burada, Platonun sonsuza dek kendine mal ettii biimden farkl bir biimde
anlatmak densizlik olur. Platon bu anlatya kukusuz yalnz kendi
sinden doma birok kant koymutur. Ama tmyle hocasna kar
sevgisini de koymutur ki, bu, sunumunu deilse bile, en azndan
anlaty dorulamaya yeter. Hocann sakin lm rencinin onun
lmszlne inancn talandrr. Sokrates, ylmaz bir gerek sev
gisiyle, varlnn yakndaki yok oluunun nne koyduu sorunu
korkusuzca karlar. Ardndan kotuu lmszlk kendi kendisini
kandrmaktan holanaca gzel bir yalan deil, akln salam ka
ntlar stne oturtmak istedii bir bilgidir. Sokrates kendisi ile bir
likte aratranlarn ona yaptklar btn itirazlar sevinle karlar;
nk bunlar onu tantlamasn pekitirmeye, yapt bir hatay dzetmeye zorlar.
Kim bilir? Belki de, sonunda bilgisizlikle saaltmak yerine ha
yatla saaltmak gerekir?
Sokrates, seni nasl topraa vereceiz? diye sormutu Kriton.
Sokrates glmsemesine engel olamadan, Nasl isterseniz, diye ce
vap verdi, yine de beni yakalayabilirseniz. Yiit Kriton, az sonra
grecei bu cesede Sokrates diyordu. lmsz olarak deerlendir
mesi gereken bir ze, onu nasl gmmesi gerektiini soruyordu.
Ama bilmen gerekir, Kriton, yanl konumak ruhlara yaplan bir
ktlktr.
yleyse, Sokratesten bir l olarak sz etmeyelim. Onu anla
dysak, bilelim ki lml zarfnn yok olmas yaamnn sonunu de
il, yaknda rencilerinin gnllerinde srdrecei bir baka yaa
mn balangcn gstermektedir. Bu sadk canlar sadece onun ans
na sunulan bir tapnnm tapma olmadlar; onun yeniden douu
nun yeri, bilgiyi aratrma macerasn -Sokratesin ne srd ka
ntlara kar koymak iin olsa bile, yine de Sokratik olarak- bkma
dan yeniden ele almakta direnen varlnn merkezi oldular.
299
K aynaka
Antik Yunan Uygarl nn ikinci cildinde, yazarn bavurduu ya da yararland,
alnt yapt belli bal makale, yaz ve kitaplarn listesi aada verilmitir.
BLM I
C. M. BOWRA: Sophoclean Tragedy
(Sofokles Tragedyas), Oxford, The Cla
rendon Press, 1944.
Andr
B O N N A RD : La Tragdie et
lHomme (nsan ve Tragedya), Neuch
tel, La Baconnire, 1950.
Max POHLENZ: Die Griechische Tragdie (Yunan Tragedyas), Leipzig, Teubner, 1930.
BLM III
J. D. BERNAL: Science in Histoy (Tarih
te Bilim), Londra, Watts 8c Co., 1954.
Jean T. DESANTI: Remarques sur les
Origines de la Science en Grce (Yuna
nistanda Bilimin Kkenleri zerine Not
lar), Paris, La Pense NO 66 mars-avril
1956, pp. 86 ss.
BLM II
J. C H A R B O N N E A U X : La Sculpture
grecque archaique (lka Yunan Heykel
Sanat), Lausanne, La Guilde du Livre,
1942.
J. C H A R B O N N E A U X : La Sculpture
grecque classique (Klasik Dnem Yunan
Heykel Sanat), Lausanne, La Guilde du
Livre, 1942.
Elie FAURE: Histoire de lArt, L Art an
tique (Sanat Tarihi, ilka Sanat), Paris,
H. Floury, 1909.
Henri LECHAT: La Sculpture grecque
(Yunan Heykelcilii), Paris, Payot, 1922.
Henri LECFIAT: Phidias et la Sculpture
grecque au Ve Sicle (Phidias ve V. Yz
ylda Yunan Heykelcilii), Paris, Libra
irie de l'Art Ancien et moderne s. d.
A. de RIDDER ve W. DEONNA: L'Art en
Grce (Yunanistanda Sanat), Paris, La
Renaissance du Livre, 1924.
Max WEGNER: L Art grec (Yunan Sana
t), Paris, Charles Masain Yaynlar, 1955.
8c Wishart,
19 55
V. E. TIMOCHENKO: Le Matrialisme
de Dmocrite (Demokritos Materyaliz
mi), Paris, La Pense No 62 juillet-aot
19 55, pp. 50 ss.
BLM IV
Blm Ideki kaynak kitaplar.
BLM V
Jaqueline DUCHEMIN: Pindare pote et
300 i A n t k
unan
Uygar
lig i
BLM VI
HRO D O TE: Histoire (Tarih), Franszcaya ev: P.-H. Larcher, Paris, Musier, 1786.
H RO DO TE: Dcouverte du Monde
(Dnyann Kefi), eviren Andr Bon
nard. Lausanne, Rencontre, 1 9 5 1 .
W. W. How ve J. WELLS: A Commentary on Herodotus (Herodot zerine Bir
Yorumlama), Oxford, The Clarendon
Press, 19 12 .
Charles PARAIN: L'Entre des Scythes
(lskitler), Paris, Lettres Franaises No
633, 23.8.56.
S. I. RUDENKO: Der zweite Kurgan von
Pasyryk (kinci Pasyryk Kurgan), Berlin,
Verlag Kultur und Fortschritt, 1 9 5 1 .
BLM VII
Louis BOTURGEY: Observation et E x
! 301
BLM IX
W. DEONNA: L'Eternel Prsent (Son
suzluk Burada), Paris, Etudes Grecques
dergisi, 19 22, pp. 1 ss. ve 1 1 3 ss.
Victor EH REN BERG: The People o f
Aristophanes (Aristfanes ve nsanlar),
Oxford, Blackwell, 1 9 5 1 .
Claude MOSS: La Formation de lEtat
esclavagiste en Grce (Yunanistanda
Kleci Devletin Oluumu), Paris, La Pen
se, No mars-avril, 1956, pp. 67 ss.
Lucien SEBAG: La Dmocratie athnien
ne et la guerre du Ploponse (Atina De-
BLM X
Georges BASTIDE: Le Moment histori
que de Socrate (Sokrates i Tarihe Maleden An), Paris, Flix Alcan, 1939.
Andr BONNARD: Socrate selon Platon
(Platon un Gzyle Sokrates), Lausanne,
Mermod, 1945.
Olof G1GON: Sokrates, Sein Bild in
Dichtung und Geschichte (Sokrates, N a
zmda ve ykde Onun Resmi), Bern,
Francke Verlag, 1947.
V. de M A G A L H A E S-V IL H E N A : Le
Problme de Socrate. Le Socrate histori
que et le Socrate de Platon (Sokrates Bil
mecesi, Tarihe Malolmu Sokrates ve
Platon un Sokratesi), Paris, Presses uni
versitaires, 1952.
V. de MAGALHAES-VILHENA: Socrate
et la Lgende platonicienne (Sokrates ve
Platoncu Efsane), Paris, Presses universi
taires, 1952.
Andr Bonnard
(1 8 8 8 -1 9 6 1 ) V a r lk l b ir a ile n in o c u u o la r a k
s v i r e n in L o z a n k e n t i n d e d o d u . B a b a s , n i v e r s i t e d e E s k i
F r a n s z c a p r o f e s r id i. L i s e y i L o z a n ' d a o k u y a n B o n n a r d ,
L o z a n 'd a b a la d n iv e r s ite e it im in i P a r is 't e k i S o rb o n
n iv e r s ite s i'n d e ta m a m la d . K s e n o fo n 'a a d a d d o k to r a te z in i
1 9 1 0 - 1 4 y l l a r a r a s n d a M u l h o u s e k e n t i n d e h a z r l a d (b u te z
b i r y a n g n d a y o k o ld u u i in b u g n e u l a m a m t r ) . 1928 y ln d a n
i t i b a r e n L o z a n n i v e r s i t e s i 'n d e Y u n a n D ili ve E d e b iy a t
p r o f e s r l y a p t. o u E ski Y u n a n u y g a r l z e r in e o lm a k
z e r e o n la r c a e s e r e im z a a ta n B o n n a r d 1949 y ln d a s v i re
B a r H a r e k e t i b a k a n l n a , 1 9 5 0 y l n d a is e D n y a B a r
K o n s e y i y e li in e s e ild i. K o m n is t P a rti yesi o lm a d h a ld e
'k o m n is t k o m p lo ' s u la m a s y la s v i re F e d e ra l M a h k e m e s i
ta r a fn d a n y a r g la n d . 1954 y ln d a L e n in B a r N is a n d l n
a l d . Y a z a r n Sovyet Edebiyat zerine ve insan ve Tragedya a d l
e s e r le r i de y a y n e v im iz c e b a s lm tr .
" . . . f e l s e f e , i n s a n b i l i m l e r i ve s a n a t t a 'Y u n a n M u c i z e s i ' b t n
d n y a d a h l z e n g in b i r o k u l , t k e n m e z b i r i l h a m k a y n a o l m a
n ite li in i s r d r m y o r m u ?
Bu d n c e d e o ld u k la r n s a n d m b y k b ir a y d n k e s im in in ,
A n d r B o n n a r d ' n bu k ita b n s c a k b ir ilg iy le k a r l a y a c a k l a r n d a n
h i k u k u d u y m u y o r u m .
B o n n a r d b iz e Y u n a n l l a r g n l k y a a n t l a r e r e v e s i n d e s e v in
ve k e d e r l e r i , b i l i m ve e f s a n e l e r i , z g r l k ve k l e l i k l e r i i i n d e
su nu yor.
B o n n a r d bu k a d a r l a k a l m y o r . E s k i Y u n a n b il g e l i i y l e b e l e n m i
b i r e t i k a n l a y y l a , t a r i h i n d r a m a t i k b i r d i l i m i n d e b i z l e r e b i r de
a d a h m a n iz m d e r s i v e r iy o r : 'B e n im i in h m a n iz m ,
m a s a s n d a a l a n b ir i n s a n n b il i m i d e il d ir ; h i a y r l m a y a c a m
b ir h a y a t k u ra ld r.. . B u r a d a k i i li im d e A n t ig o n d o s tu ve e v ir m e n i
ile b a r t a r a f l s n a y r m a k i s t i y o r l a r ; o y s a b u n l a r a y n i n s a n ! '
0 i n s a n k i t a b n d a b iz e s a d e c e E s k i Y u n a n ' a n l a t m y o r ; b ir a z da
b iz l e r i a n l a t y o r . . "
Taner Timur
^ E V R E N S E L
BASIM
Y A Y D#'