You are on page 1of 32

1

mart
Jonathan
Livingston
RICHARD BACH
eviren: Feride EKOGLU

Sabahn erken saatleri.


Gnein ilk klar, yumuack, denizin rpertisini altn prltsyla
oynatryordu.
Kydan bir mil akta bir balk teknesi. Denize yem iin dklen balk
artklarnn kokusu bir anda yaylyor havaya ve kahvalt srs ary
alyor. Bin martlk kalabalk, yiyecek paralar iin kapp kavga etmeye
geliyor. Youn bir gn balyor yine.
Ama uzaklarn yalnzlnda, tekneden ve kydan telerde, Mart
Jonathan Livingston tek bana uu denemeleri yapyor. Otuz metre
ykseklikte, parmak aralar perdeli ayaklarn indiriyor, gagasn
kaldryor, kanatlarnn ac veren eimli gerginliini koruyabilmek iin
kaslyor. Eim, ar uacan gsteriyor ve rzgr yznde bir fslt
kalana dek, altndaki okyanus hareketini yitirene dek yavalyor.
Tm dikkatini toplayp ksyor gzlerini, soluunu tutuyor, zorluyor ...
bir ... tek ... santim ... biraz ... daha ... eim ... sonra, tyleri karmakark,
bocalyor ve dyor.
Bilirsiniz, martlar asla bocalamaz, sendelemezler
bocalamak utantr onlar iin, onursuzluktur.

asla.

Havada

Ama utanmadan kanatlarn yeniden geren, titreyen o zorlu eimle


yeniden geren yavalayan, yavalayan ve bir kez daha bocalayan Mart
Jonathan Livingston sradan bir ku deildi.
ou martlar, uuun en basit gereklerinden tesini renmeye
zahmet etmezler kydan yiyecee ve oradan geriye ulamak. Martlarn
ou iin umak deildir nemli olan, boazdr. Bu mart ise yemeyi
deil, umay nemsiyordu. Umay hereyden ok seviyordu Mart
Jonathan Livingston.
Dier kulara ho grnmek iin bu tr dncenin hi de yararl
olmadn kefetti. Jonathan'in btn gnlerini tek bana, yzlerce kez
alaktan szlme deneyi yaparak geirmesi, anasyla babasini bile
zyordu.
Mart Jonathan nedenini bilmiyordu ama suyun zerinde kanat
aklnn yarsndan az yksekliklerde utuu zaman, az bir abayla
havada daha uzun bir sre kalabiliyordu. Ayaklar skca bedenine
yaptrlm bir biimde su yzne dediinde, her zamanki gibi inik
ayaklarla suya batma yerine, uzun bir iz brakarak szlebiliyordu. Kyda
benzer szlmeler denemeye, sonra da kayma uzunluunu kumda
brakt izi admlayarak lmeye vardrnca, anas babas gerekte
dehete dtler.
"Neden Jon, niin?" diye sordu annesi. "Srnn geri kalanna
benzemek bu kadar m zor? Alaktan umay neden pelikanlara,
albatroslara brakmyorsun? Neden yemiyorsun? Jon, bir ty bir kemik
kaldn."
"Bir ty bir kemik kalma aldrmyorum anne. Yalnzca havada ne yapp
ne yapamayacam bilmek istiyorum, hepsi bu. Yalnzca bilmek
istiyorum."
"Bak Jonathan" dedi babas, hi de hain olmayan bir sesle. "K pek
uzak deil. Tekneler seyrelecek ve yzey balklar derine inecek. Eer
alman gerekiyorsa, yiyecekle ura, nasl yiyecek bulacan ren.
Bu uma ii iyi de, biliyorsun, bir szlmeyi yiyemezsin. Unutma ki
umann nedeni yemektir."
Jonathan itaatlice ban sallad. Birka gn br martlar gibi
davranmaya alt; gerekten urat, iskelelerde, balk teknelerinin

evresinde lklar atp sryle kavgalara giriti, balk ve ekmek


ynlarna dalp kt. Ama yrtemedi.
O kadar anlamsz ki, diye dnd, zor kazanlm bir hamsiyi, kendisini
kovalayan yal, a bir martnn nne kastl olarak drrken. Btn
bu zaman umay renerek geiriyor olabilirdim. renecek onca ey
varken!
ok gemeden Mart Jonathan yine tek banayd, ak denizlerde a,
mutlu, renmede.
Hz konusunda urayordu ve bir haftalk pratikle, yaayan en hzl
martdan daha ok ey rendi bu konuda.
yz metre ykseklikten, kanatlarn olabildiince hzl arparak,
dalgalara doru dimdik bir dala geti ve martlarn neden byle dallar
yapmadn renmi oldu. Yalnzca alt saniye iinde hz yetmi mile
kmt, bu hzda kanatlarn denetleyemiyordu bir trl.
Her seferinde byle oluyordu. Tm dikkatine karn, gcnn,
yeteneinin son zerresini kullanmasna karn, yksek hzda denetimini
yitiriyordu.
Trman yz metreye. Tm hzla ilen. rp kanatlarn ve dimdik pikeye
ge. Ama yine olmuyor, olmuyordu. Sol kanad hz yitirip bocalyor ve
iddetle sola savruluyordu. Sa kanadn kapatp denge kazanmaya
altnda ise frldak gibi saa dn veriyordu.
Bir trl beceremiyordu bu pikeyi. Belki on kez denedi. Onunda da,
saatte yetmi millik hza ulayor, sonra karmakark bir ty yuma
halinde, iddetle suya aklveriyordu.
Her yanndan sular szarken, birden beyninde imek akt: Yksek
hzda kanat rpmamal! Elli mile k ve sonra kanatlarn ylece tut!
Altyz metreye trmanp yeniden denemeye giriti. Gagasn aa dikip
denize doru pikeye geti. Hz elli mile ular ulamaz kanatlarn
kaskat gerdi ve hareketsiz brakt. Dehetli g tketiyordu bu deney
ama olmutu, sonunda baarmt. On saniye iinde saatte doksan mili
averdi. Martlar aras dnya hz rekorunu krmt Jonathan.

Ama ksa mrl bir baar oldu bu. Yeniden ykselmeye, kanatlarnn
asn deitirmeye kalkt an ayn felaketle yzyze geldi. Havada
patlad ve ta gibi suya aklverdi. Saatte doksan mil hz sanki
dinamitlemiti onu.
Kendine geldiinde karanlk oktan kmt ve aynda okyanus
zerinde srkleniyordu. Kanatlar kurun gibiydi ama baarszln
yk ok daha ard. Bu arlk onu dibe ekmeye yetseydi keke! eki
verseydi dibe ve sona eri verseydi herey! Byle diledi belli belirsiz.
Suyun dibine kerken garip bir ses duydu iinden. aresi yok. Ben bir
martym. Kendi doamla snrlanmm. Eer uu hakknda bunca ey
renmem gerekseydi, beyin yerine uu haritalarm olurdu. Hzl
umam gerekseydi, ahin gibi ksa kanatlarm olurdu ve balk yerine
fareyle beslenirdim Babam haklym, bu samalklar unutmalym. Eve,
srme dnmeliyim ve kendimle yetinmeliyim. Zavall, snrl bir mart
olarak kabullenmeliyim kendimi.
Ses snp gitti ve Jonathan hak verdi ona. Gece vakti bir martnn yeri
kydr ve Jonathan o andan itibaren sradan bir mart olmaya and iti.
Hem, bylesi herkesi honut edecekti.
Karanlk sulardan bitkince ekip kard kendini ve kyya umaya
balad. Neyse ki alaktan Uu hakknda hayli ey renmiti de fazla
zorlanmyordu.
Ama hayr! rendiim hereyi bir yana brakmalym, unutmalym eski
kendimi. Dier martlar gibi sradan bir martym ben ve onlar gibi
uacam. G bela otuz metreye trmand ve kyya ulamak iin
kanatlarn hzla rpmaya balad.

Srden biri olmaya karar verdii iin rahatlamt. Artk renme


isteine gem vurmaya gerek kalmayacakt. Ne yeni giriimler olacakt ne
de yeni baarszlklar. Ne hotu, dnmemek ve kydaki klara doru
karanlkta umak ne hotu!
Karanlk! indeki garip ses dehetle haykrd. Martlar asla karanlkta
umaz!

Jonathan kulak vermek istemedi. Ho, diye dnd. Mehtap ve klar


suda oynayor, gecenin iine kprtl izler salyorlard. Herey o kadar
huzurlu ve sakindi ki... n aa! Martlar asla karanlkta umaz.
Karanlkta uman gerekseydi gzlerin bayku gz olurdu. Beyin yerine
uu haritalarn... ahin gibi ksa kanatlarn...
Gecenin orta yerinde, otuz metre ykseklikte, Mart Jonathan Livingston
gzlerini krpt. Acs, kararlar, hepsi yok oluverdi.
te yant! Ne aptalmm! Tm gereken kk, minicik bir kanat.
Kanatlarm bkmeliyim ve srf kanat ularmla umaya almalym.
Ksa kanatlar!
Kapkara denizin zerinde alt yz metreye trmand. Baarszl ya da
lm bir an bile dnmeden kanatlarn bedenine yaptrd. Yalnzca
dar ve sivri kanat ulann rzgara vererek dimdik bir pikeye geti.

Rzgar banda bir frtnayd. Saatte yetmi mil, doksan, yzyirmi, daha
hzl, daha hzl... imdi yz krk mildeki rzgar gerilimi, nceleri yetmi
milde olduundan bile daha azd ve kanat ularyla kck bir kavis
izdiinde, pikeden kp, ay nda gm bir glle gibi dalgalarn
zerinde ykseliveriyordu.
Rzgara kar gzlerini ince izikler halinde kst. Mthi bir cokuydu bu.
Saatte yz krk mil! Ve denetimli! Alt yz yerine binbeyz metre
ykseklikten pikeye gesem, acaba ne kadar hza...
Bir an nceki and imeleri, kararlar, hepsi unutulup gitmiti, rzgrn hz
onlar silip sprvermiti sanki. Ama kendine verdii szlerden cayd
iin hibir sululuk duymuyordu. Byle szler yalnzca sradanl kabul
eden martlar iindir. reniminde yetkinliin eiine ulaan biri iin bu
tr szler yoktur.
Gne doduunda, Jonathan' yine uu denemelerinin banda buldu.
Binbeyz metreden, balk tekneleri dmdz maviliin zerinde birer
noktayd, Kahvalt Srs ise dnp duran silik bir toz bulutu...

Yaam doluydu Jonathan, hazla rperiyor, korkusunun denetim altnda


oluundan gurur duyuyordu. Sonra, trensel bir hazrla gerek
duymakszn kanatlarn gvdesine yaptrd, kanat ularnn asn
olabildiince geniletti ve dorudan denize pikeye geti. Binikiyz
metreye indiinde son hza ulamt. Rzgar kat bir ses duvar gibiydi,
denetim altna alnm ama hznn snrn izen bir duvar. imdi, saatte
ikiyzondrt mil hzla dimdik aaya iniyordu. Bu hzda kanatlarn
averecek olsa, milyonlarca minik mart zerreciine paralanacan
bilerek yutkundu. Ama hz gcn ta kendisiydi ve hz cokuydu ve hz saf
gzellikti.
yz metreye indiinde, kanat ular dehetli rzgrda uuldayp
rpnrken, yolunun tam zerindeki balk sandal ve mart srs
meteor hzyla byyp zerine gelirken, pikeden kmaya hazrland.
Duramazd, bu hzda nasl yn deitirileceini bile bilmiyordu henz.
arpmak, annda lm olacakt. Ve bylece gzlerini kapad.
te o sabah, o anda, gndoumundan hemen sonrayd ki, Mart
Jonathan Livingston saatte ikiyzon mil hzla ve kapal gzlerle, rzgr
ve tylerden olumu mthi bir lk gibi Kahvalt Srsnn ortasnda
patlad. ans Marts ona bir kez daha glmsedi ve kimse lmedi.
Jonathan gagasn yukar dikmeyi baardnda, saatte yzaltm millik
bir hz hl koruyordu. En sonunda, yirmi mile debildiinde ve
kanatlarn aabildiinde, tekne, binikiyz metre aada, deniz zerinde
bir krntyd.

Zafer: Buydu ilk dncesi. Son hz! kiyzondrt milde bir mart! Bir
devrimdi bu. Srnn tarihindeki en byk tek and ve bu anda Jonathan
iin yepyeni bir a ald. Kendi yapayalnz deney alanna dnerken,
ikibin drtyz metreden dala gemek zere kanatlarn bkt ve nasl
dn yaplacan kefetme iine giriti.
Ve rendi ki, kanatucundaki tek bir ty santim kprdatmak bile, mthi
hzda yumuak ve gzel bir kavis izmek iin yeterlidir. Ama bunu

renene kadar, bu hzda tek tyden fazlasn oynatmann onu frldaa


evireceini de anlam oldu... Jonathan, yeryznde , crobatik uu
yapan ilk mart olmutu.
O gn dier martlarla konumak iin zaman yitirmedi. Gnbatmndan
sonraya kadar umay srdrd. Taklay, yava tonoyu, ters dn,
frldak dn rendi.
Mart Jonathan kydaki srye katldnda, oktan gece olmutu. Ba
dnyordu ve mthi yorgundu. Yine de keyifli bir taklayla balad inie
ve uzun bir szlmeyle tamamlad. Duyduklarnda, diye dnyordu.
Devrimi duyduklarnda, sevinten lgna dnecekler. imdi yaam ne
kadar anlaml! Balk teknelerinin peinden bezgince ileri geri
srnmenin tesinde, gerek bir anlam bu! Bilgisizlikten syrlp
kabiliriz, kendimizi mkemmel, zeki ve yetenekli yaratklar haline
getirebiliriz. zgr olabiliriz! Umay renebiliriz

Gelecek, umut prltsyla aryordu.


ndiinde, Mart Kurultayn toplant halinde buldu. Aslnda toplantnn bir
sredir onu bekledii anlalyordu.
"Mart Jonathan Livingston! Ortaya k!"
Yal kurultay bakan en trensel sesiyle konumutu. "Ortaya kma"
yalnzca byk utan ya da byk onursuzluk anlamna gelirdi. Mart
nderlerini saptamak iin ise, "Onur Adna Ortaya kma" ars
yaplrd. Elbette, diye dnd. Bu sabahki Kahvalt Srs yaptm
Devrimi grd. Ama ben onurlandrlmak istemiyorum ki! nderlikte
gzm yok. Yalnzca bulularm paylamak, nmzde alan engin
ufuklar gstermek istiyorum. Bu dncelerle ortaya doru ilerledi.
Yal Kurultay Bakan: "Mart Jonathan Livingston", dedi. "Mart
Soydalarnn baklar altnda, utan adna ortaya k."
te o an, kaynar sular dkld bandan aaya. Dizlerinin ba
zld, tyleri sarkt, kulaklar uuldad. Utan adna ortaya kmak?
Hayr olamaz! Ya Devrim! Anlamyorlar! Yanlyorlar... Yanlyorlar!

"... balanmaz bir sorumsuzlukla" diye diye yankland o trensel ses,


"Mart Ailesinin geleneini ve saygnln sarsarak... "
Utan adna ortaya kmak, mart toplumundan dlanmak ve Uzak
Kayalar'a tek bana srgn edilmek anlamna geliyordu.
"...bir gn, Mart Jonathan Livingston, sorumsuzluun zararn
anlayacaksn. Yaamn srrna erilemez. Yegne bilinen, bu dnyaya
yemek ve olabildiince ok yaamak iin geldiimizdir."
Bir martnn Kurultaya kar yant hakk kesinlikle yoktu ama Jonathan'n
sesi ykseldi. "Sorumsuzluk mu? Ama kardelerim!" diye haykrd.
"Yaamn anlamn, daha yce bir amacn bulan ve ona ulamaya
abalayan bir martdan daha sorumlu biri olabilir mi? Binlerce yldr balk
kafalar kovalayp durduk, ama imdi bir yaama nedenimiz var
renmek, kefetmek, zgr olmak!
Bana bir ans tanyn, size bulularm gsterme frsat verin..."
Sr, ta kesilmiti sanki.
"Kardelik ld" diye haykrdlar hep bir azdan ve hep birlikte ona
srtlarn dnp kulaklarn tkadlar.

Derdi, yalnzlk deildi. br martlarn, nlerindeki uu erincine


inanmay reddetmi olmalaryd. Onlar, gzlerini ap bakmaktan
kanmlard.
Her gn yeni eyler rendi. Yksek hzla dal yaptnda, okyanus
yzeyinin metre altndaki o az bulunur, lezzetli balklar
avlayabileceim renmiti; yaamak iin balk teknelerine ve kfl
ekmeklere ihtiyac yoktu artk. Kendini karadan gelen esintiye brakarak
havada uyumay renmiti, bylece gnbatmndan gndoumuna yz
millik bir yol katedebiliyordu. Ayn i denetimi kullanarak, youn sis
tabakalarn yaryor ve gz kamatrc, duru gkyzne ulaabiliyordu...
hem de btn br martlar, sisten ve yamurdan gz gz grmeyen

10

kylarda pinekleyip dururken. Gl rzgrlarla kara paralarnn taa


ilerine ulamay ve oralardaki nefis bceklerle beslenmeyi de rendi.
Bir zamanlar srnn tm iin umduklarn, imdi yalnzca kendisi iin
elde ediyordu. Umay reniyordu ve karlnda dedii bedel
nedeniyle pimanlk duymuyordu. Mart Jonathan, bir martnn yaamn
o denli ksaltan nedenlerin, sknt, korku ve fke olduunu kefetti ve
bunlarn zihninden silerek uzun, gzel bir yaam srd.

Sonra onlar geldiler. Vakit akamd. Ve Jonathan', sevgili gkyznde,


tek bana ve huzur iinde szlrken buldular. Kanat ularnda
beliriveren iki mart, yldzlar gibi dupduruydular. Gecenin koynunda
sevgiyle ve dostlukla k ktlar. Ama hepsinden gzeli, iki yannda ve
kanatlarndan birer parmak akta uyum iinde uabilme yetenekleriydi.
Tek sz etmeden, Jonathan onlar kendine has snavdan geirmeye
koyuldu, yle bir snav ki, tek mart bile bunu baaramamt. Kanatlarn
bkp saatte bir millik hza dt. ki ltl ku da onunla birlikte
yavaladlar ve yumuack bir uyumla l uuu srdrdler. Yava
uuu biliyorlard.
Kanatlarn katlayarak kayd Jonathan, sonra saatte yzdoksan millik bir
pike inie geti. Onlar da kusursuz bir dalla Jonathan'a katldlar.
Sonra bu hzdan, uzun, dikey bir yava kaymaya geti. Onlar da
glmseyerek Jonathan'la birlikte kayyorlard. Mart Jonathan dz uua
dndnde uzun sre sessiz kald. "Pekala", dedi sonunda. "Kimsiniz
siz?"
"Bizler senin srndeniz Jonathan. Kardeleriniz." Szckler gl ve
duruydu. "Seni daha yukarlara karmaya geldik, evine gtrmeye."
"Evim yok benim. Benim Srm yok. Dtalanmm ben. imdi Byk
Da Rzgrnn tepesinde uuyoruz.
Bu yal gvdey, belki ancak yz metre daha ykseltebilirim, ama daha
fazla deil."

11

"Hayr Jonathan, baarabilirsin. nk rendin. Bir okul bitmitir, baka


bir okula balama zamandr imdi."
Tm yaamn aydnlatan bilin, Mart Jonathan'n o ann da prl prl
ediverdi. Haklydlar. Daha yksee uabilirdi ve eve dnme zamanyd.
Gkyzne, onca ey rendii bu grkemli gm lkeye son kez uzun
uzun bakt.
"Hazrm" dedi sonunda.
Ve Mart Jonathan Livingston, yldz parlaklndaki iki martyla birlikte,
gn koyu karanlnda uzaklaarak gzden kayboldu.

13

kinci Blm

Cennet buymu demek


diye dnd ve hemen arkasndan glmsedi kendi kendine. Henz
eiindeyken cenneti yorumlamaya kalkmak pek de saygn bir tavr
olmasa gerekti.
Ik saan iki martyla kenetlenip Yeryznden bulutlarn zerine
ykseldiinde, kendi bedeninin de onlarnki gibi parlamaya baladn
grmt. inde daima dipdiri kalm olan gen Mart Jonathan oradayd
hal, ama d grn deimiti. Bedeni yine bir martnnkini
andryordu ama imdiden, eskisiyle kyaslanamayacak kadar iyi
uuyordu. Yeryzndeki abamn yarsyla, oradaki baarlarmn iki
katn elde edebilirim, diye dnd.
Tyleri prl prld imdi, kanatlar yeni parlatlm gm levhalar
andryordu. Byk bir hazla onlar tanmaya, bu yeni kanatlarn gcn
kefetmeye koyuldu. Saatte ikiyz elli mile ulanca, dz uutaki azami
hzna yaklatn sezinledi. kiyzyetmi mile knca, bu hz
aamayacan dnd ve belli belirsiz dkrklna kapld. Yeni
bedenin yapabilecekleri de snrlyd demek, ve eski dz uu rekorunun
hayli zerinde olmasna karn, bu yeni snr amak yine de ok aba
gerektirecekti. Oysa, cennette snr olmamalyd.
Bulutlar yarld,
kayboldular.

klavuzlar

"iyi

iniler

Jonathan",

deyip

gzden

Bir denizin zerinden sarp kyya doru yol alyordu. Birka mart
yamalardan esen rzgrlarla oynayorlar, birka ise kuzeye doru,
ufkun zerinde uuyorlard. Yeni grntler, yeni dnceler, yeni
sorular... Neden bunca az mart? Oysa Cennet martlarla dolup
tamalyd! Ve ben, neden birden bire bu kadar yorgunum? Cennetteki
martlarn hi yorulmamalar gerekirdi, ve hi uyumamalar.

14

Nereden duymutu bunu? Yeryzndeki yaants giderek siliniyordu


belleinden. Yeryznde pek ok ey renmiti elbette ama ayrntlar
bulanyordu, yiyecek iin kapmalar, dtalanmak gibi bir eyler...
Kydaki bir dzine mart onu karlamaya geldiler, hibiri bir ey
sylemeksizin. Yalnzca benimsendiini seziyordu ve burasnn yuvas
olduunu. Mthi bir gn olmutu onun iin, gndoumunu bile artk
anmsayamad bir gn.
Kyya inmek zere alald ve kanat rparak yumuack kondu kumlarn
zerine. br martlar da indiler ama tek bir tylerini bile rpmadan.
Kendilerini rzgra verip parlak kanatlarn germiler ve ayaklar yere
dedii anda durabilecek biimde tylerinin asn deitirivermilerdi.
Ne gzel bir ini, ne mkemmel bir denetimdi bu! Ama Jonathan imdi
bunu deneyemeyecek kadar yorgun hissediyordu kendini. Hl tek bir
szck bile sylenmemiken, kumlarn zerinde dururken ylece
uyuyakald.
Sonraki gnlerde Jonathan anlad ki, bu yeni yerde ok ey vard uu
hakknda renilecek, geride brakt yaamdaki kadar ok ey.
Yalnzca bir farkla. Burada, kendisi gibi dnen martlar vard. Herbiri
iin, yaamdaki en nemli ey, en sevdikleri konuda, yani uuta kendini
amak ve yetkinlie ulamakt. Hepsi de olaanst kulard, hergn
saatlerce uu denemeleri yapyorlar ve ileri havaclk tekniklerini
snyorlard.
Uzun bir sre, Jonathan kopup geldii dnyay unuttu. Gzlerini uu
evkine kapatm, kanatlarn yalnzca yiyecek kavgas iin kullanan sr
dnyas geride kalmt. Ama ara sra tek bir an iin bile olsa
anmsayveriyordu.
Bir sabah, katlanm kanatla takla almasndan sonra eitmeniyle
kyda dinlenirken yeryz dt aklna.
"Herkes nerede Sullivan?" diye sordu sessizce. lklarla, anlamsz
tlerle deil, bu martlarn kulland telepati yntemiyle iletiim
kurmaya almt artk. "Neden bu kadar azz? Garip! Benim geldiim
yerlerde... "

15

"Binlerce ve binlerce mart yaard, biliyorum" diyerek ban sallad


Sullivan. "Sana verebileceim tek yant, senin ancak milyonda bir
raslanan bir mart olduun. oumuz ylesine yava gelitik ki.
Dnya deitirdiimizde, vardmz yer hemen hemen aynsyd
terkettiimizin, nereden geldiimizi hemen unutarak ve gelecee
aldrmayarak gn birlik yaadk. Karn doyurmann, didimenin sr
iinde iktidar hrsnn tesinde deerler olduunun bilincine varmak iin
ka yaamdan getik dersin? Binlerce Jon, onbinlerce! Sonra da yetkinlik
denen eyin varln renmek iin yz yaam ve ona ulamak iin bir
yz yaam daha. imdi ayn kural bizim iin yine geerli elbette:
Gelecekteki dnyamz burada rendiklerimizle kuran/. Bir ey
renmedik mi, geleceimiz imdikinin ei olur. Hep ayn snrlamalar,
stesinden gelmemiz gereken kurun gibi ar bir tekdzelik... hep
ayns."
Sullivan kanatlarn gerip rzgra dnd "Ama sen, Jon, sen bir yaamda
ylesine ok ey rendin ki, buraya ulaabilmek iin binlerce yaamdan
gemek zorunda kalmadn."
Az sonra ikisi de yeniden uu denemelerine balamlard. kili ters
taklay uygulamak hayli gt. Taklann yarsnda, Jonathan baaa
dnmek zorunda kalyordu. stelik bu srada kanatlarnn eimini
deitirmesi ve eitmenine annda uyum salamas gerekiyordu.
"Yeniden deneyelim", dedi Sullivan, defalarca. "Yeniden deneyelim."
"Yeniden... oldu, gzel!" Sonra d takla almasna baladlar.
Bir akam, gece uuuna kmayan martlar kumsalda toplanm,
dnyorlard. Jonathan, tm cesaretini toplayarak, yaknda onlarn
dnyasndan ayrlaca sylenen Yal Martya yaklat.
Kaygl bir sesle, "Chiang... " dedi.
Yal mart sevgiyle bakt ona. "Evet yavrum..." Yllar onu gten
dreceine, bsbtn glendirmiti. Tm martlardan daha hzl
uabiliyordu, dierlerinin ancak yeni yeni kavramaya balad hnerleri
vard.

Chiang, buras cennet filan deil, yle deil mi?"

16

Ay nda glmsedi Yal: "reniyorsun yine Mart Jonathan", dedi.


"yi ama bundan sonra ne olacak? Nereye gidiyoruz? Cennet diye bir yer
yok mu?"
"Hayr Jonathan, yle bir yer yok. Cennet ne bir zamandr, ne de bir
mekan. Cennet yetkinliin ta kendisidir." Sustu bir an. "Sen ok hzl bir
uucusun, deil mi?"
"Ben ... ben hz severim", dedi Jonathan. Vasimin farketmi olmasna
hem arm, hem de onur duymutu bundan.
"Yetkin hza ulatnda, cennete ulam saylrsn Jonathan. Ve bu, ne
saatte bin mildir, ne milyon mil, ne de k hz. nk herhangi bir say
snrdr daima, oysa yetkinlik snr tanmaz. Yetkin hz cennettir yavrum."
Chiang apansz gzden kayboluverdi ve ayn anda onbe metre kadar
tede, su kysnda belirdi.
Yeniden kayboldu ve saniyenin bindebirinden nce Jonathan'n omuz
bandayd. "Ho bir oyun", dedi.
armt Jonathan. Cennet hakknda sormak islediklerini unuttu. "Nasl
yapyorsun bunu? Nasl bir duygu veriyor? Ne kadar uzaa gidebilirsin
byle?''
"stediin herhangi bir yere ya da zamana gidebilirsin. Ben,
dnebildiim her yere ve her zamana gittim. "Denizin telerine bakt.
"Ne garip! Yolculuk uruna yetkinlii yadsyan martlar, o yavalkla hibir
yere ulaamyorlar. Yetkinlik uruna yolculuktan cayanlarsa, annda her
yere gidebiliyorlar. Unutma Jonathan, cennet bir mekan ya da zaman
deildir, anlamszdr mekan ve zaman. Cennet... "
"Bana byle umasn retebilir misin?" Mart Jonathan, yeni bir
bilinmeyeni fethetme cokusuyla titredi.
"Elbette, eer renmek istersen." "sterim. Ne zaman balayabiliriz?"
"stersen hemen imdi."

17

Gzlerinde garip bir k parlamt Jonarhan'n. "Byle umay renmek


istiyorum. Ne yapmam gerektiini syle bana."
Chiang onu byk bir dikkatle izleyerek ar ar konutu. "Herhangi bir
yere dnce kadar hzl uabilmek iin, oraya imdiden vardna
inandrmalsn kendini."
Chiang "a gre bu iin srr, Jonathan'n kendini bir metrelik kanat akl
olan bir bedenle ve harita zerinde izlenebilecek bir uu rotasyla snrl
grmemesiydi. Sr, gerek znn, henz szlenmemi bir say
mkemmeliyetiyle, zaman ve mekann her yerinde ayn anda yaadn
bilmekti.
Jonathan gnlerce, gndoumundan nce balayp geceyarlarndan
sonralara kadar inatla urat. Ama, tm abasna karn, bir ty boyu
bile yol alamad.
"nanca bover" diyordu Chiang tekrar tekrar. "Umak iin inanca
ihtiyacn yoktu, uuu anlaman gerekiyordu. Bu da ayn ey. imdi
yeniden dene..."
Sonra bir gn Jonathan, kumsalda gzlerini kapam ve dikkatini tek bir
noktaya toplam durup dururken, birden bire Chiang'n sylediini
anlayverdi. 'Elbette! Ben snrlandrlmam, yetkin bir martym." Mthi
bir cokuyla sarsld.
"Gzel" dedi Chiang zafer dolu bir sesle.
Jonathan gzlerini at. Yal martyla birlikte bambaka bir kyda
yapayalnzd. Aalar suya eilmiti ve tepelerinde ifte sar gneler
dnyordu.
"Sonunda rendin ite", dedi Chiang. "Ama kendini denetlemek iin
biraz daha uraman gerek." aknlktan dili tutulmutu Jonathan'n.
"Neredeyiz?" Garip evreden hi etkilenmeyen Yal, soruyu
nemsemedi.
"Besbelli ki herhangi bir gezegendeyiz, yeil gkyz ve gne yerine
ifte yldz olan bir gezegen." Jonathan bir sevin l att.
Yeryznden ayrlal kard ilk sesti bu: "BAARDIM!" 'Elbette

18

basardn. Ne yaptn bilirsen daima baarrsn. imdi u denetim


sorununa dnersek..."
Dndklerinde hava kararmt. Dier martlar, altn gzlerinde prldayan
saygyla baktlar Jonathan'a. Onun, uzun sre dikilip durduu yerden
birden bire yok oluunu grmlerdi.
Jonathan onlarn kutlamalarn ksa kesti. 'Ben burada yeniyim. Ve
sizden renmesi gereken benim."
"Bundan kuku duyarm Jon" dedi yaknnda duran Sullivan. "Onbin yldr
grdm tm martlar iinde renmekten en az korkansn sen."
Srye sessizlik kt, Jonathan vglerden duyduu utanla kprdand.
"Dilersen, gemie ve gelecee uman salayacak olan zaman
denemelerine geebiliriz", dedi
Chiang. "Ve o zaman, en zoruna, en glsne ve hepsinden daha
elencelisine balamak iin hazr olacaksn. yiliin ve sevginin anlamn
renmek iin uua hazr hale geleceksin."
Bir ay ya da bir ay gibi gelen bir sre geti aradan, Jonathan mthi bir
hzla reniyordu. Sradan gnlk deneyimlerden de abuk renmiti
daima ve imdi, Yal Martnn zel rencisi olarak, yeni dnceleri
tyl bir bilgisayar gibi yutuveriyordu.
Ama sonra Chiang yok oluverdi. Ayrlmadan nce sessiz konuuyordu
onlarla. renmekten, rendiklerini uygulamaktan, tm yaamn l
olan o grnmez yetkinlie ulamak iin abalamaktan asla
caymamalarn tlyordu. Sonra, konuurken, tyleri giderek
parlaklat ve sonunda o denli parlad ki, hibir mart ona bakamaz hale
geldi.
"Jonathan, sevgi zerinde almay srdr." Son szleri oldu bunlar.
Yeniden grebildiklerinde, Chiang gitmiti.
Gnler getike, Jonathan geride brakt yeryzn ska dnmeye
baladn farketti. Oradayken, imdi bildiklerinin onda birini, hatta yzde
birini bilmi olsayd, yaam ne denli anlaml olurdu kimbilir!

19

Oralarda, snrlarn amaya alan, teknelerden atlan ekmek


paralarn kapmann tesinde uuun anlamn kavramaya abalayan
bir mart var myd acaba? Belki de, Srnn yzne kar gerei
syledii iin Dlanm olan bile vard. te bunlar geiyordu aklndan
kumsalda dinlenirken. Ve, Jonathan iyilik derslerinde derinleip sevginin
doasn anlamaya altka, Yeryzne dnme istei glendi, nk,
yalnz gemiine karn, Mart Jonathan eitmen olmak zere domutu
ve onun sevgisini gsterme biimi, grd gerei, geree ulamak
iin yalnzca frsat kollayan bir martyla paylamakt.
Dnce hzyla umay renmi ve imdi bunu bakalarna retmekte
olan Sullivan, kukuluydu.
"Jon, sen bir zamanlar dlanmtn. Nasl oluyor da eski srnden
herhangi birinin seni dinleyeceini dnebiliyorsun? Bilirsin u
ataszn ve dorudur: En yksek uan mart, en uza grendir. Senin
geldiin yerdeki martlar, barp ararak ve dverek sahillerde
pinekliyorlar. Cennetten bin mil uzaktalar Ve sen onlara Cenneti
gstermek istediini sylyorsun! Jon, onlar kendi kanat ularn
grmekten acizler! Burada kal. Buradaki martlara, reteceklerini
kavrayabilecek olanlara yardm et. Sustu bir an, sonra szlerini srdrd.
Chiang kendi eski dnyalarna dnm olsayd... ? nerelerde olurdun sen
bugn?
Son nokta nemliydi ve Sullivan haklyd. En yksek uan mart en uza
grendir. Jonathan geriye dnmedi. Yeni gelen kularn eitimiyle
urat. Bunlarn tm, derslerini abucak kavrayan zeki martlard. Ama
eski duygusu yine de canlanyordu. Yeryznde de, renmeye hevesli
bir iki mart olabileceini dnmeden edemiyordu. Kendisi dland
gn Chiang ona ulaabilmi olsayd, imdi ok daha bilgili olmayacak
myd?
"Sully, geri dnmeliyim", dedi sonunda. "renciler baarl. Yeni
gelenleri yetitirmede sana yardmc olurlar."
ini ekti Sullivan. Ama tartmad. "Seni ok zleyeceim Jonathan."
Tm syleyebildii buydu.
"Utan Sully!"diye serzenite bulundu Jonathan.

20

"Aptallk etme! Biz ne yapmaya alyoruz?


Eer dostluumuz zaman ve mekan gibi eylere balysa, sonunda
zaman ve mekan yendiimizde, kendi dostluumuzu da ykm oluruz!
Ama mekan yendiimizde, geriye yalnzca Buras kalr. Zaman
yendiimizde, bize kalan yalnzca imdi'dir. Buray ve imdiyi
paylaacamza gre, nasl dnemezsin sk sk birlikte olacamz?"
Mart Sullivan glmekten kendini alamad. "Deli ku", dedi sevgiyle.
"Yerdeki birine bin mil tesini gstermek mmknse, bunu Mart
Jonathan Livingston'dan baka kim yapabilir?" Sonra gzlerini kuma
dikti. "Hoakal Jon, dostum benim... "
"Hoakal Sully! Yine karlaacaz." Ve o anda, bambaka bir zamann
bir deniz kysndaki koca mart srlerinin grntsn dledi.
Yaad pratik ona, yalnzca kemik ve tylerden olumadn,
zgrln ve uuun snr tanmayan yetkinliini tadn retmiti.
Mart Fletcher Lynd ok genti henz ama imdiden, hibir kua hibir
Srnn bu denli acmasz ve bunca adaletsiz davranmadn biliyordu.
"Ne derlerse desinler" diye dnd fkeyle. Uzak Kayalar'a doru
uarken gzleri dolmutu. "Umak, bir yerlerden bir yerlere ulamak iin
kanat rpmaktan ibaret olamaz. Bunu bir ... bir sivrisinek bile yapabilir!
Srf elence olsun diye Sr Bann nnde bir takla atverdim mi
hemen Dlanm oluyorum! Kr m bunlar? Gremiyorlar m? Umay,
gerek anlamda renmenin yceliini kavrayamyorlar m?"
"Ne dnlrse dnsnler. Onlara umann ne olduunu
gstereceim. stedikleri buysa, tmyle Yasa D olacam. Ve piman
edeceim onlar... "
Sonra bir ses duyuverdi kafasnn iinde. Yumuakt bu ses, ama onu
ylesine artt ki, havada sendeleyip tkezledi.
"Onlara kar sert olma Mart Fletcher. Seni dtalamakla onlar yalnzca
kendilerini yprattlar ve bunu bir gn anlayacaklar. Bir gn gelecek, onlar
da senin gznle grecekler. Bala onlar ve anlamalarna yardmc ol."

21

Kanadnn iki santim tesinde dnyann en beyaz, en parlak marts,


tek bir tyn kprdatmadan, Fletcher'in neredeyse son hznda
uuyordu, hem de zahmetsizce szlerek.
Gen ku allak bullak oluverdi o an.
"Ne oluyor? ldryor muyum? ldm m yoksa? Nedir bu?"
Ses, yumuaka ve sakince, dncesinin arasna karp sordu ona:
"Mart Fletcher Lynd, umak istiyor musun?"
"EVET, UMAK STYORUM!" Mart Fletcher ne denli gururlu ya da
incinmi olursa olsun, bu olaanst yetkin varla yalan syleyemezdi.
"stiyorum" dedi usulca.
"yleyse Fletch", dedi parlak yaratk sevgi dolu bir sesle, "Dz uula
balayalm ie..."

22

nc Blm

Jonathan Uzak Kayalar zerinde evresini gzleyerek ar ar


dnyordu. Bu gen ve acemi Mart Fleteher mkemmel bir uu
rencisine benziyordu. Havada gl, hafif ve evikti ama ok daha
nemlisi, renme isteiyle yanp tutuuyordu.
Geliyordu ite! Pikeden bulank, gri ekilli bir imek gibi kyor ve saatte
yzelli mil hzla eitmenini bir anda geride brakyordu. Onalt sayl
dikyava tonoyu bir kez daha denemeye giriti hemen, yksek sesle
sayyordu.
"... sekiz ... dokuz ... on ... gryor musun Jonathan, hz yitiriyorum ...
onbir ... seninki gibi gzel keskin durular istiyorum oniki... lanet olsun
yine olmad ... on ... u son say yok mu ... onlarsz ... ond ...
aaakh!"

23

Baarszlk karsnda duyduu korku ve fke Fletcher'in tepedeki


dn bsbtn beter etti. iddetle ters dnd. Yalpalayarak
baaa kurun gibi dmeye balad. Eitmenin otuz metre altnda,
soluk solua durabildi ancak.
"Benimle zaman yitiriyorsun Jonathan! Geri zekalnn biriyim ben!
Aptalm! Urayorum, didiniyorum, ama asla baaramayacam!"
Mart Jonathan ona bakp ban sallad. "Byle sert klarla balarsan
baaramazsn asla. Daha balangta saatte krk mil hz yitirdin!
Yumuak olmak zorundasn. Kararl fakat yumuak, unutma!"
Gen martnn yanna indi. "Birlikte deneyelim imdi, yanyana. ka
dikkat et. Yumuak, kolay bir giri, tamam m?"
nc ayn sonunda Jonathan'n alt rencisi daha vard. Dlanm
martlard tm de. Bu yeni uu fikrini, uu zevki iin umay merak
eden martlar.
Yine de, yetkinlik denemelerine girimeleri, bunun ardnda yatan felsefeyi
anlamalarndan daha kolay oluyordu.
"Gerekte her birimiz, Yce Mart dncesinin, snrsz zgrln ta
kendisiyiz. Uu yetkinlii, zmz dile getirmeye doru bir admdr.
Bizi snrlayan her eye kar kmalyz. Yksek hz denemeleri, yava
uular, hava akrobasisi, bunlarn tmnn amac snrlar ykmaktadr."
Jonathan akamlar kumsalda byle eitiyordu rencilerini.
... ve, gn boyu umaktan yorulan rencilerin uykusu gelirdi. Pratii
seviyorlard, nk hzlyd, heyecan vericiydi ve her dersle artan bir
renme aln doyuruyordu. Ama hibiri, Mart Fletcher Lynd bile uu
teorisinin, tylerin ve rzgrn uuu kadar gerek olabileceini
kavrayamyorlard.
Bazen de yle derdi Jonathan onlara: "Kanatucunuzdan kanatucunuza
bedeninizin tm, aslnda dncenizin somutlam biimidir.
Dncelerinize vurulan zinciri krn, greceksiniz ki bedeniniz de
zincirlerini koparp atacaktr..."

24

Ama nasl sylerse sylesin, ho bir hayal gibi geliyordu bu szler gen
martlara ve iyice uyku kyordu zerlerine.
Srye dnme zamanlarnn geldiini sylemek iin bir ay daha bekledi
Jonathan.
"Hazr deiliz!" diye kar kt Mart Henry Calvin. "Bize hogeldin
diyecek halleri yok! Dlanmz biz! stenmediimiz yere zorla girmeye
alamayz ya!"
"stediimiz yere gitmekte ve istediimiz eyi olmakta zgrz" diye
yantlad Jonathan. Kumlar zerinden havalanarak douya, Srnn
yaad yere doru umaya balad.
Bir tedirginlik sard rencileri. Sr Yasas der ki, dlanm olan asla
geri dnmez ve onbin yldr bir kez olsun bozulmamt bu yasa. Yasa,
gitmeyin, kaln diye buyuruyor, Jonathan gidin diyordu; ve imdiden bir
mil uzaklamt bile. Daha uzun sre bekleyecek olurlarsa, dman bir
sryle tek bana karlaacakt.
"Eh, srnn bir paras olmadmza gre, yasaya uymak zorunda
deiliz, ne dersiniz?" Fletcher'in sesi kayglyd. "Ayrca bir kavga
verilecekse, orada, burada olduumuzdan daha fazla ie yararz."
Ve bylece, o sabah batdan sekiz mart geldi. Kanatular adeta
birbirine deerek ifte halka yapmlard. Srnn Kurultay Toplants
yapt kyya saatte yzotuzbe mil hzla vardklarnda, Jonathan en
ndeydi, sa kanatucunda rahata uan Fletcher, solda onlara uymak
iin aba harcayan Henry Calvin. Sonra hepsi birlikte saa kaydlar, tek
bir ku gibi ... ayn hizadalar ... ters dndler ... ayn hizadalar ... ve
rzgr yalayp geiyor onlar.
Srnn gnlk yaam, bar arlar bir anda kesildi. Gkten inen
dev bir bakt sanki bu sekizli ve sekizbin mart gz, kprtsz, onlar
gzlyordu. Sekiz kuun herbiri havada keskin birer takla attktan sonra
geni bir dn yaparak kumlarn zerine bir anda iniverdiler. Ve sonra,
sanki bu her gnlk bir olaymasna, Jonathan uuun eletirisine
giriti.

25

"Hereyden nce" dedi keyifsiz bir glle, "havada birleirken biraz


geciktiniz."
Srde sanki imek akt. Bunlar dlanm kular! Ve geri gelmiler! Ve
bu ... bu olamaz! Fletcher'in kavga beklentisi, Srnn aknl
arasnda eriyip gitti.
"Pekala, dlanm olabilirler", dedi gen martlardan bazlar. "Ama byle
umay nerede renmiler, sylesenize?"
Bakann buyruu ancak bir saate yakn bir sre sonra yaylabildi
sreye: "Aldrmayn onlara! Dlanm biriyle konuan da kendini
dlanm bilsin. Ban evirip bir dlanma bakan bile Sr Yasasn
inemi saylr."
O andan itibaren, tm sr gri tyl srtlarn donuverdi Jonathan'a, fakat
o farketmemi grnd. Uu derslerini Kurultay Kumsalnda srdrd
ve ilk kez, rencilerinin yeteneklerini son snrna kadar zorlad.
"Mart Martin!" diye bard gkyzn nlatarak. "Alak hz uuunu
bildiini sylyorsun. Kantlayana kadar hibir ey biliyor saylmazsn.
Gster bakalm. U!"
Ve bylece minik mart Martin William, eitmeninin hmna uram
olmann dehetiyle, kendini bile artarak alak hz uuunda harikalar
yaratt. Kendini kaldrabilecei en hafif esintiyle ve bir kez olsun kanadn
rpmakszn, kumlardan bulutlara kadar havaland ve yere indi.
Mart Charles Roland ise Byk Da Rzgrn yakalayp sekizbin
metreye trmand. Souktan morarm olarak ama akn ve mutlu, ertesi
gn daha bile yksee kma kararyla geri geldi.
Hava akrobasisini herkesten ok seven Mart Fletcher onalt sayl
dikyava tonosunu zaferle" tamamlad ve ertesi gn l taklayla kendini
at. Tylerinden yansyan gne, kumsalda gizlice onu izleyen ve
saylar hi de az olmayan martlarn gzn ald.
Jonathan her an rencilerinin yanndayd. Gsteriyor, neriyor,
ynlendiriyor ve zorluyordu.

26

Gece demeden, bulutlara, frtnalara aldrmadan keyifle uuyordu


rencileriyle, stelik kumsaldaki martlar umarszlk iinde birbirlerine
sokulup dururlarken.

Uu sonras, renciler kumsalda toplanrd. Giderek Jonathan' daha


dikkatle dinlemeye baladlar. Anlayamadklar baz lgn fikirler ileri
sryordu, gelgeldim, anlayabildikleri gzel fikire ne demeli?
Derken, renci halkasn baka bir halka evremeye balad geceleri
koyu karanlkta sonuna kadar dinleyen ama birbirlerine grnmek
istemeyen gndoumundan nce kaybolup giden merakl martlarn
oluturduu bir halka.
Bir ay gemiti Dn'n zerinden. lk kez srden bir mart snr at
ve umay renmek istediini syledi. Sorar sormaz da, Mart Terrence
ewell lanetlendi; dlanm damgas yedi, ve Jonathan'n sekizinci
rencisi oldu.

27

Sonraki gece, Mart Kirk Maynard koptu srden. Kumsalda sendeleye


sendeleye, sol kanadn skleyerek geldi ve Jonathan'n ayaklar dibine
ylp indi. "Yardm et bana." Son nefesini veren biri gibi usulca
konuuyordu. "Dnyada hereyden ok umay istiyorum."
"Gel yleyse", dedi Jonathan. "Yksel benle birlikte, hadi balayalm."
"Anlamyorsun. Kanadm. Kanadm kprdamyorum."
"Mart Maynard, kendin olma, gerek kimliini bulma zgrlne
sahipsin, burada ve u anda, ve hibir ey engelleyemez seni. Yce
Mart Yasas, var olan tek yasa budur."
"Yani uabileceimi mi sylyorsun?" "zgrsn diyorum."
te ylesine kolayca ve abucak, Mart Kirk Maynard kanatlarn at ve
hi zorlanmadan gece karanlnda havaland. Tm sr, onun yzelliikiyz metre yksekten, sesinin son perdesinde kopard lklarla
uyand:
"Uabiliyorum! Bakn! UABLYORUM!"

Gndoumunda, renciler halkasnn evresinde bine yakn ku


toplanm, merakla Maynard' szyorlard. Grlp grlmediklerine
aldrmyorlard bile. Dinliyorlard, Mart Jonathan' anlamaya
alyorlard.
ok yaln eylerden sz ediyordu Jonathan: Umak bir martnn doal
hakkdr, zgrlk varlnn zndedir. ster bo inanlar ve gelenekler,
isterse snrlamann herhangi bir biimi, zgrl kstlayan ne varsa
kaldrp atlmaldr."
"Kaldrp atlmal mdr?" diye bir ses ykseldi kalabalktan.
"Bu sr yasas olsa bile mi?"
"Tek gerek yasa, zgrle gidendir. Baka yasa yoktur."
"Senin gibi umamz nasl bekleyebilirsin?" dedi bir baka ses.

28

"Sen zelsin, ayrcalkl ve kutsalsn, teki kulardan farklsn."


"Fletcher'e bakn! Ya Lovvell? Charles Roand? Onlar da zel, ayrcalkl
ve kutsal m? Ne sizden stn onlar, ne de benden. Tek fark, inann tek
fark, gerek zlerinin bilincine varmaya ve bunu hayata geirmeye
balam olmalardr."
Flatcher dndaki renciler tedirgince kprdandlar. imdiye dek
anlayamamlard yaptklarnn bu olduunu.
Kalabalk her gn biraz daha artt. Kimi sorgulamaya, kimi putlatrp
yceltmeye geliyor, kimi atyordu onlara.
Bir sabah, ileri Hz Eitimi sonras, Fletcher Jothan'a yle dedi:
"Srde, senin ya Yce Marun kendi olu olduun ya da zamanmzn
bin yl ilerisinde yaadn syleniyor."
ini ekti Jonathan. Yanl anlalmann bedeli, diye dnd. Sana ya
Tanr derler, ya da yalanc. "Sen ne dnyorsun Fletcher,
zamanmzn ilerisinde miyiz?"
Uzun bir sessizlik. "Dorusunu istersen, bu tr ku, onu kefetmek
isteyenler iin hep vard, elinizin altndayd; bunun zamanla ilgisi yok.
Allmn tesindeyiz, belki. ou martlarn uu biiminin ilerisinde."

"Bu da birey" dedi Jonathan, baaa szlrken. "Zamanmzn


tesinde olma dncesinden daha iyi en azndan."
Olay bir hafta sonra oldu. Fletcher, yeni rencilerden oluan bir kmeye
yksek hz uuunu gsteriyordu. kibinbeyz metreden yapt dal
henz tamamlam, kumsaln on santim zerinde uzun, gri bir iz gibi
kayp gidiyordu ki, ilk uuunu yapan gencecik bir ku anasn ararak
tam yolunun zerine kverdi. Mart Fletcher, yavruya arpmamak iin,
saniyenin onda biri gibi ksa bir sre iinde sola doru sert bir dn
yapt. Ve, saatte ikiyz milden fazla bir hzla kayalara, granit kayalara...

29

Kaya, bambaka bir dnyaya alan kocaman, sert bir kapyd sanki.
arpt anda bir patlama; korku, ok, karanlk ... sonra, tuhaf, ok tuhaf
bir gkyznde szlmek ... Unutmak, anmsamak, unutmak; korku,
znt, pimanlk, mthi bir pimanlk.
Mart Jonathan Livingston ile ilk karlat gn duyduu ses yine geldi.
"in srr, Fletcher, snrlarmz srasyla ve sabrla amaya almaktr.
Programmzn daha ileri aamalarna ulamadan kayalarn iinden
uamayz."
"Jonathan!"
"ayn zamanda Yce Mart'nn olu olarak da bilinir!" diye yantlad
eitmeni, inceden inceye alay ederek.
"Senin ne iin var burada? Kayalar ... Ben ... lmemi miydim? ...
lmedim mi?"
"Hadi canm, byle yapma Fletch! Dn. Benle u anda konuabildiine
gre, lmediin apak ortada, deil mi? Senin yapmay becerebildiin,
biraz ani olmakla birlikte, bilin dzeyini ykseltivermekti. imdi seim
senin. Burada kalabilir ve bu dzeyde renmeyi srdrebilirsin ki,
geride braktndan hayli ileri bir dzey bu, ya da geri dnp sryle
birlikte alabilirsin. Yallar bu tr bir felaketi bekleyip duruyorlard
zaten ama onlar bu denli sevindirmene kendileri bile atlar."
'Elbette srye geri dnmek
rencilerimle almaya."

istiyorum.

Yeni

yeni

balamtm

"ok iyi Fletcher. Unutma ki, bedenin dncenin somut biiminden


baka bir ey deildir."
Fletcher ban sallad, kanatlarn gerdi ve gzlerini atnda kayann
dibindeydi. Tm sr toplanmt ve tam ortalarnda buluverdi kendini.
Kprdad anda byk bir lk koptu martlardan.
"Yayor! lm olan yayor!"
"Kanatucuyla dokundu, can verdi ona! Yce Martnn Olu."

30

"Hayr! O bunu yadsyor! eytann ta kendisi o! EYTAN! Sry


datmaya geldi!"
Olup bitenlerden dehete dm drtbin mart ... ve bir lk: EYTAN!
lk okyanus kasrgas gibi sarst martlar, frtna gibi doland sry.
Ve atldlar, parlak gzlerle, sipsivri gagalarla paralamak iin atldlar.
Jonathan sordu: "Ne dersin Fletcher, uzaklasak daha m iyi olacak
acaba?" "te buna fazlaca kar kacam sanmyorum... "
Annda bin metre tedeydiler ve lin grubunun bilenmi gagalar bolukta
buldu kendilerini.
"Nedendir", diye sordu Jonathan aknlkla. "Dnyada en zor ey neden
bir kuu zgr olduuna ikna etmektir? Oysa kendisi ksa bir pratikle
bunu kendi kendine kantlayabilir! Neden bu kadar zor?"
Fletcher bu ani deiiklik nedeniyle hl gzlerini krptryordu. "Ne
yaptn az nce? Nasl geldik buraya?"
"Linten kurtulmak istediini syledin, sylemedin mi?" "Evet! Ama sen
nasl... " "Herey gibi, Fletcher. Pratik."
Sabah olduunda sr lgnln unutmutu ama Fletcher unutmad.
"Jonathan, bir zamanlar sylediini anmsyor musun? Sry, geri
dnecek kadar, renmesine yardm edecek kadar sevme konusunda... "
"Evet."
"Az nce seni lin etmeye kalkan bu ayak takm kular sevmeyi nasl
becerebildiini anlamyorum."

"Yok Fletch, o deil sevdiim! Kin ve ktl sevmezsin elbet. Ama


gerek marty, herbirinin iindeki iyi yan grebilmelerine yardmc
olmalsn. Sevgiden benim anladm budur. stelik bir kez tadna vardn
m, vazgeemessin bu iten", dnmyor musun?"
fke dolu gen bir mart hatrlyorum rnein. Ad Mart Fletcher Lynd.
Henz dlanmt ve Srye kar bir lm kalm savana girmeye
hazrlanyordu, Uzak Kayalar kendi cehennemi edecekti az daha. Ve

31

ite bugn burada kendi cennetini ina ediyor. stelik tm sry de


buna ynlendiriyor."
Fletcher eitmenine dndnde gzlerinde bir anlk korku belirdi. "Ben
mi? Ben mi ynlendiriyorum? Ne demek istiyorsun sen? Burada eitmen
sensin. Gidemezsin!"
"Gidemez miyim? Baka srler, baka Fletcher'ler olduunu,
aydnlanmak iin onlarn bir eitmene daha fazla ihtiya duyduklarn
dnmyor musun?"
"Ben mi? Jon ben sradan bir martym, oysa sen... "
"... Yce Martnn biricik olu, deil mi?" Jon iini ekti ve ak denize
bakt. "Artk bana ihtiyacn yok. Kendi bana kefetmelisin, gerek
snrsz Mart Fletcher'e her gn bir para daha yaklamalsn. Senin
eitmenin odur. Onu anlamal ve pratie geirmelisin."

Bir an sonra Jonathan'n bedeni havada dalgaland ve saydamlamaya


balad. "Benim hakkmda sama sapan sylentiler yaymalarna ya da
benden bir Tanr yaratmalarna izin verme, tamam m Fletcher? Ben bir
martym. Umay seviyorum, hepsi bu... "
"JONATHAN!"
"Sevgili Fletch! Gzlerinle grdklerine inanma. D grntr onlar
yalnzca, snrldr. Kavraynla bak, rendiklerinin bilincine var, ve
bylece umann yolunu bulacaksn."
Dalgalanma duruldu. Mart Jonathan gzden kaybolmutu.
Bir sre sonra Mart Fletcher Gkyzne srkledi kendini ve orada ilk
uu dersi iin sabrszlanan bir grup yeni renciyle karlat.
"Hereyden nce unu unutmayn ki" dedi hznle, "bir mart snrsz bir
zgrlk kavramdr. Yce Martnn bir grntsdr. Ve bir kanadndan
brne, tm bedeniniz dncenizin ta kendisinden baka bir ey
deildir."

32

Gen martlar aknlkla baktlar ona. Hadi canm, diye dndler,


takla atma kuralna hi de benzemiyor bu szler.
Fletcher iini ekip yeniden balad. "Hmm... Ah... Pekala", dedi onlar
szerek. "Dz uula balayalm. Byle der demez, Fletcher dostu
Jonathan'n kendisinden hi de daha kutsal olmadn anlayverdi.
Hi mi snr yok Jonathan? yleyse senin kumsalnda belirivereceim
zaman uzak deil.
stelik sana uu hakknda bir iki ey bile gstereceim.
rencilerine alabildiine ciddi grnmeye almasna karn, Mart
Fletcher birdenbire onlar gerek kimlikleriyle grverdi. O bir an,
sevmekten teydi duygular, ak oldu grdne.
"Snr yok mu Jonathan?"
Byle dnd ve glmsedi. renme
yar balamt.

SON...

You might also like