Professional Documents
Culture Documents
Orijinal ad:
Kari
Doan
Kitapl!k A
I Yzyl
Mahallesi
06
www.dogankitap.com
www.dk.com.tr
Joachim Khler
Df>GAN
-KiTAP
Al
Btn hayata srt evinniim iiyamda.
Gece
ve
Friedrich Nietzsche
"EU, El'i, lama asabtari", yani "Tannn, Tanrm, neden beni terk
C'ttin ?" yi bir soru. Daha nce sorsaym ya.
Gelelim Larna'ya. armhta len'in..son szlerini ailevi amala
ra alet etmeyi nasl m dndm '? te gene iyi bir cevab hak
eden iyi bir soru. Cevap yle: ben de a111ha gerildim. Grn
e bakarsak, hala da amuha gerili saylrm. nk doktorlar be
ni ok uzun sreli olarak armha gerdiler. Bu yzden Eli ve lama
10
ek akyor.
Uyumuum, rya gryorum. Denizin iinden bir ada kyor,
sarp kayal yamalar ftnal, kapkaranlk bir ge don yksel
mekte. Adann stnde bir ev gryorum, etraf hrdayan servi
'
11
aalanyla evrili, eik atl, tulal bir ev. inde ben yatyorum,
yaayan bir lym. Etrafmda hep geceyars aydnl hkm
sryor, yanma yalnzlk ve arkada;;larmn en kts olan hrl
tl bir lm sessizlii km. Snm yldzlar adann zerin
den ayor, kurun gibi dalgalar onlara tempQ tutuyor. Yoksa za
vall kalbimin at m bu? Bunu syleyemem.
Lama pencereleri kapal tutar. Btn odalar scaktan hamam
gibi. Lama backl izmeleriyle evin iinde ptr ptr dolarken
tatl tatl kolonya kokan dantel mendilleriyle yelpazelenip serin
ler. Oysa beyni zehir saar. Kara dul hayatm toplad, kemikleri
mi ve klleimi sprp ince elekten geirdi. Yaadm her saati
kilit altnda tutuyor. Azmdan kan her sz o kk defterine
hapsediyor. Yazdm her sayfay matbaaya gtrd. Y zmn ve
elimin al kalbn karttrd, bir vitrinde tehir ediyor. Bana ka
lan ise gzleri ak lmek
Beyaz bir kefene sarlm gibi yatakta uzanyorum. Lama by
le istiyor. Her sabah bam dzeltiyor, ellerimi vakur bir ekilde
st ste koyuyor, stme kokulu esanslar skyor. Bir am10Sy
la, hizmetkarlar trnaklarm kesmek, byklarm krpmak, sala
rm taramak iin kouuyor. Giyimli bedenim gnden gne bes
lenip temizleniyor. Srtmda yaralar aldnda, Efendimizin naa
gibi merhemler srp beni kutsuyorlar. Hizmetkarlar benden
ireniyor, bunu onlarn gzlerinden okuyorum. Grevlerini yeri
ne getirir getimez kabrimden svp gidiyorlar. Tekrar yalnz ka
lyorum, nefes alan bir kadavraym. lmszlkten nceki lm.
Sanki bir odun ynnn stne uzanmm gibi srtm acyor.
Haftalardr, yoksa aylar m oldu bilemiyorum, oynatmadm ba
caklanm en kk bir harekette dalverecek kurt yenii iinde
ki rk bir tahta paras gibi. Bir keresinde Palermo'daki mezar
ukurlarnda mumyalar grmtm, sE1ssiz bir lk atmak zere
alm az ve gz ukurlaryla kaskat kesilmi kurumu derili
bebekler. Sizi kutsuyorum, benim gibi rmek zorunda kalma
yan, kuruyup kalm kz ve erkek kardelerim benim.
Yer alt mezarlarndaki serinliin tersine benim etrafm cehen
nem sca sann. Alnmdaki terlere sinekler yor, suratmda
12
13
14
15
16
17
18
19
"
"
20
21
1
Gnn birinde
beni azizlik mertebesine
kartmalarndan fena halde korkuyorum.
Ben aziz falan olmak istemiyorum,
soytar olaym daha iyi.
Belki de bir soytarym. Ve gene de...
dorular kyor azmdan.
Friedrich Nietzsche
Sesler.
Sesler mi duyuyordu?
nlayan ses uzaktan gelen bir mzik miydi, yoksa insanlar
onunla m konuuyordu?
Hayr, kuleler uyandrd onu. Israrla alan an sesleri Sinyor Lu
igi'yi ryasndan kopard ve keyfini kard. lkence dolu uykusuz
gecenin ardndan zerine ken tatl sabah uykusu onu yldzl bir
gkyznn durgun sulara vurduu uzak denizlere gtrmt.
Grnmeyen krekilerin ektii kayg artk alt st olmayan
parlak bir evrenin ortasnda salnmaktayd. Etrafrida dnp du
ran dnyalardan gelen zlem dolu bir mzik duyduuna inanm- .
ken, ak duran balkon kapsndan ieri dolan an sesleriyle hayal
leri tpk bir sis perdesi gibi yrtld. Sinyor Luigi bu rahatsz edici
mzikten nefret ediyordu. "Hassas kulaklar iin bir hakaret" diye
syleniyordu yksek sesle, "stelik de kum grlt."
Pencereden baktnda onu bir srpriz bekliyordu: kar yam
t ve Torino'nun zeri yumuak beyaz bir rtyle kaplanmt. Ne
ho, diye dnd. Aada, ok katl evler ile manr saraylarn
arasnda ])i(l.zza yani nwydan uzanyordu. zerinde karnca sr
lerinin dola-t bembeyaz bir masa rtsn andryordu. e
lenkler tayan ya da matem eritli bayraklar havaya kaldrp sal-
24
professore diye
zrlanmaktayd,
1888 yl iindek
olarak imzalyordu.
25
muh
26
zamandan
ve
gm ay kan da yanna al
27
28
29.
"Carissimo professore"
diye yal
orbas. (.n.)
konulan hiltanlzra
zgu. seb..
30
yun, solgun san ufuklarda bir serap gibi beliren karl donklary
la sra sra yollara bakan u Alpler'den getirtilerek, eski Roma su
kemerleriyle buralara kadar tandn hayal etmek onu heyeca
na bouyordu. Ama byle yksek dalarn arasna gizlenmi, gl
lerden yana zengin bir yksek yaylada bir baka konutu daha var
31
32
33
buco5
osso
34
35
n ten madeni bir sesi, tok bir sesle gmbrdeyen dier anlar
orkestrasndan netlikle aynt edebiliyordu. Hi durmamacasna
yamur yamasna ramen silindir apkasn bandan kartt ve
daha iyi duymak iin bir sancak direine yasland. Ama o, sanki
ona nemli bir ey bildirecekmi gibi kulaklarn trmalayan o tek
an sesini tanyordu. Bir zamanlar kyde biri ldnde kilisenin
kulesinde alan o lm annn sesiyle, ta uzaklardan buraya ge
liyordu.
36
37
Dondurma. (.n.)
38
39
40
41
42
43
t k ipler kopmutu. Geni meydana bakt, s u birikintilerinin ara
snda kendilerine yollar bulan ve at arabalarnn nnden gln
sramalarla kaan insanlarn karncalar gibi didinmelerine
alayla glmsedi. Meydann etrafndaki binalar sanki unutulmu
oyuncak evler gibi iyice geri ekilmi ve her :zamankinden daha
kkm gibi grnyordu. Kukuyla tanrsnn adn mrlda
narak etrafna baknd ve dilerini gcrdatt.
Ustaca bir dnce zinciriyle postanedeki olaydan nceki ruh
durumuyla bir balant kurmaya alt, ama yapamad. Meydan
dan geerken, kendi kendine, "O halde, dmanlar tarafndan
paralanan Tanr'y oynamalym" dedi. "Doktorlar tarafndan
uzun sre armha gerilmek, dmanlarm tarafndan aalanp
grmezden gelinmek her zaman tanrlmn bir parasyd. ste
lik u anda hznn kara sularnda boulacak bile olsam, tanrl
mn zmrt yeili gzellii asla bozulmaz. nk Dionisos, yunus
larla oynamak iin kayyla ebediyyen geri dnyor. " Hafiften bir
opera melodisi mrldanmaya balad, kapal pencere ve kaplary
la sap kayalar gibi nne dikilen ev cepheleri boyunca yolunu
arad ve kafasn sallayarak yolunu kaybettiini teslim etti.
Bir araba dura umutlarnn yeniden artmasna neden oldu. Pa
ra kesesini dncesizce nnde tayarak dikkatli admlarla yk
sek tekerlekli, parlak siyah sandkl bir arabann yanna gitti. Ar3;ba
sanki onu bekliyormu gibi botu, ama ortalkta arabac falan g
rrunyordu. ne edii bayla, sabrszca bir naldan brne ei
nen ata yaklat. Hayvann aznda yere kadar inen bir yem torbas
aslyd, itahla ve alabildiine alm gzlerle yemleniyordu. Ara
da bir brnde sinirli bir seyirmenin dolatn, sivri kulaklardan
birini yasslttn fark ediyordu, ama o bu iaretleri anlamaktan
ok, ok uzakt. At myor muydu acaba? O ise buz kesmiti ve
akam ayaz elbisesinin iine kadar ilmiti, onu titretiyordu. Si
lindir apkasna uzand, ama onu bulamad. Ya paltosu neredeydi,
astarl eldivenleri ? Haff bir sesle, "Sakin ol, ruhum" dedi, "bu sa
dece vatanndan sm bir selam olarak seni sevgiyle sarmalamak
iin uzaktaki karl dalardan kopup gelen bir ayaz. Grdn m,
imdi gene glmsyorsun. Gel ey altn nee gel, ey sen lmn en
44
Minik dldl
45
46
2
Denizi hafife dalgalandran o hafif, lk soluu hissettiinize inana
na kadar, glgelerin karanlk dnyasnda hayallere dalabilirsiniz. Muh
teem sessizlii grltl bir szckle bozmaktan rkene kadar.
Arnold Bcklin,
l/,er Adas
zerine
Friedrich Nietzsche
ta yollarla, kla gi
48
49
50
51
likle houna giderdi, diye dnd. O yn gsterir, adam da krekleri ekebilirdi. Ama iyi para dyordu, bu da kupayla ehir
den: kalkp oraya gelen kadn hastanede srekli kalmalar gere
ken gerek hastalardan ayryordu. Bayan Druskowitz kendile
rinde uyandrd iyileme beklentisinin karln bol bulama
deyen asabi zel hastalarndan biriydi. Wille onun kendine
Karun er-
52
53
54
55
yoktu, biri ieri girmek istiyordu. Ama Wille bunu istiyor muydu
bakalm ? Sorun buradayd. Muayene saatleri oktan gemiti,
hemireler paydos edip gitmilerdi. Kap, bu kez daha da srarl
bir ekilde tekrar vuruldu, bunun zerine Wille, derhal yaz masa
sna gemeyi de ihmal etmeden, raz oldu. Kap kararsz bir ekil
de ald, bir bilgin kafas belirip gzlklerinin arkasndan ieriyi
szd.
"Profesr Wille ?" diye sordu ekinerek, bsbiitn ieri girme
ye cesaret etmeden nce. Elinde, profesrlerin katlarn ve te
reyal elanek paketlerini koyduklar cinsten domuz derisi bir ev
rak antas tayan, gri takm elbiseli, yalca bir bey du:r:uyordu.
Adam, "Ama sizden rica ediyorum" diyerek hemen lafa girdi,
"Tanr akna, adm sylemekten beni affediniz. Tpk herhangi
bir insan gibi benim iin de kimliimin bilinmemesi nemli, ok
nemli, belki de ok tehlikeli. Ksaca sylemem gerekirse, bir in
sann hayat sz. konusu. "
Wille kei sakalyla anlaml anlaml ban sallad , b u tuhaf ko
nua hastalar konusunda son derece ketum davrandna dair
gvence verdi ve halden anladn gstererek onu masann te
ki tarafndaki sandalyeye buyur etti.
"Sayn beyefendi, o halde sizi bu ge saatte bu tmarhaneye ge
tiren nedir?" diye sordu cesaretlendirici, neredeyse. pek arkada
a bir tonda. Bir yandan da irin irin glmsyor, gzlerini iki in
ce izgi halinde ksyor ve ilk i, kendini ok ey vaat eden ifaatn
o ho n tadna vem1ek iin akam, yemeinin hazzn erteliyordu.
3
ki binyl geti ve
bir tek yeni tann bile yok.
Friedich Nietzsche
58
"
59
,'
60
"
61
da. "
62
daki muazzam zaman araln dev bir yorum admyla aan , ger
ekten r ac bir gle ona balyordu. "
"Doru mu duyuyorum ?" diye atld Wille, armt, "Aishilos
ile Wagner arasnda m ? Bu imdiye kadar duyduum en heyecan
verici ey. Dostunuz olduka gz kara biri gibi."
"'tam isabet buyurdunuz" diye karlk verdi ziyareti ve elini
onaylar biimde Wille'nin yaz masasna vurdu. "Dostumuzun if
te tabiat ite tam bu noktada yatyor. zel ilikilerinde bir gen
kz gibi ne kadar ekingen ve tutuksa, kalabalk karsnda da bir
o kadar cretkar ve tal1riki davranyor. Bu atlak, yllar getik
e bir uurum gibi derinleti ... "
"Ziyaretinizden de anlald zere, problem ocuumuz artk
kesin olarak bu uurumurr iine yuvarlanm gibi. Ama ar!idaki
zaman iinde neler oldu, demek istediim, niversitedeki kariye
ri sona erdikten sonra ne oldu ? Kuyrukluyldz iz brakmadan Ba
63
64
byle ey ekmemi gibi korkun cehennem azabyla dolu bir
uurum olarak anlatyordu. ifa bulmasn, tannsal gler saye
sinde onu adeta bir mancnkla manevi cokunun en yce doruk
larna frlatan gerek bir dirili gibi kutluyordu. Bu kendinden ge
ercesine heyecanl durumlarnda, nne gelen her eye ok s
tn karakterler atfediyordu. Az ok bir rastlant sonucu geldii,
.
hatta karaya vurduu bile sylenebilir, ehir ona harikalkta btn ehirleri fersah fersah geride brakm gibi geliyor, iine ka
pankl yznden dostumun hibir zaman hibir ekilde ileti
im kuramad ehir sakinleri ise dnyann en sevilmeye deer
insanlan oluyordu. Yrmyor, tersine szlyordu ve ou za
man tembel alan sindirim sistemi Fransz pastilleri sayesinde
istenen mlayimlie geldiinde, bana bu konuda uzun uzun rapor
veriyor, yedikle.rini yar tanri gibi hazmettiini anlatyordu. dac
mm o ou zaman son derece dolaysz yaklamyla bu konuda
neye dikkat ettiini biliyor musunuz ? 'Dostunun' demiti karm
gz krparak, 'kaleme sanlmadan nce bir para imi olmas
mmkn m acaba ? Baksana, herkesin dedii gibi, bizim Torino
kral kafay ekmie benziyor.' Karm dostunmzun arlklarn
byle aklyordu, ne var ki bir para sadakat duygusuyla onunla
bu konuda hemfikir olmakta tereddt ediyordum. "
"Bizim bilimsel olarak tanmladmz gibi, byle bir forinin "
diye araya girdi Wille, "ou zaman bir ruh hastalnn n belir
tisi olarak ortaya kt dncesi bu durumda hi aklnza gel
memi gibi grnyor. "
"Hemen deil. Ancak ekim ortalanndaki doum gnyle bir
likte bir kez daha, ama ok daha vahim bir deiim husule geldi.
yle syleyebilirim, o keyifli hali iddetlenerek gerek bir mega
lomani nbeti halini alyordu. Borlenerek, kaderin onu bir e
it dnyn efendisi olarak setiini ileri sryordu ve buna ger
ekten inanyor muydu, yoksa sadece yeni bir poz taknmaktan
m holanyordu, bunu anlayan beri gelsin. Her neyse, durmadan
insanln geleceinin kendi ellerinde olduunu, hem de kelime-
65
66
"
"
67
"
68
69
70
rularak kollarn
"
L tfen ri.
,
71
72
4
Neyi perinliyordu Yunanl o esrik enliklerle ?
Hayatn sonsuz dnn,
iftlemeyle, cinsellik oyunlanyla
lmden sonra da srecek btn bir hayat
demek olan gerek hayat.
Friedrich Nietzsche
74
ller
Wi]
Gi.yi
75
76
"u erkekler"
dedi.
77
78
crtsyla karlyor. imdi, her biri hznl birer kar bal tayan
bu,danm gl sralarndan geiyor ve evin kapsnn nnde dun
yor. Ey hder, seni takip ediyorum, diye dnyor Franz Over
beck, skntl zamanlarnda Nietzsche byle i ekerdi, kader, seni
79
80
81
<' I
luyum. Bir hafta nce, byk bir heyecan iinde, btn eserleri
zerindeki basm haklarn yaymcdan satn almak iin on bir bin
marka ihtiyac olduunu yazmt." Overbeck deri antasn ka
rtrp yakn tarihli bir mektup kard. "urada yazyor: 'lerki
yllarda deme gcm hi de azmsanmayacak bir dzeye kabi
leceinden, bunun iin borlanabilirim. nk bask adedinde
Zola'nn Nana'sn geeceim. ' Ve arkasndan sevgili Deccahmz
l ize neeli bir Noel yortusu diliyor. da, ben gidiyonm. "
da glmsyordu. "Sen onun yalnz yaadndan tam olarak
l'rnin misin ?"
Overbeck akn akn bakt.
Kadn kalann kaldrarak, "Son mektuplanndan birinde bir
kadn hakknda ima yollu eyler yazdn hatrlamyor musun ?
Ariadne diye biri" devam etti. "Hatta bir keresinde, onun, gelini
olduunu da aklamt. "
Overbeck kahkahalarla gld v e adehini bir dikite bitirdi.
"da, sen o ii yanl anlamsn. Onda sk sk grld gibi, gene
mitolojik bir telmih sz konusu. Ariadne, nl Yunanl kahraman
sevgilisi Teseus'a labirentte yardm eden Giritli prensesin adyd. . . "
"Teseus boa bal canavan ldrdkten sonra, yle deil mi? Sen
karn o kadar
82
83
84
bile geirmedii gibi, pekitinnek istercesine kendi elini d e oraya
koyup basky yle artnnt ki; Therese'nin hatrasyla yanp tutu
arak kavuan eller yava daireler halinde zirveye ykseliyordu.
ini sknt basan Wille alnnn terlemeye baladn hissetti, san
ki kalorifer son haddinde gibiydi. Belki u salak doktor gmleini
kartsam iyi olur, diye dnd ve kalkmak istedi, ama elini kad
nn demir penesinde hissetti.
Dnskowitz, "Kutumu ayordu benim" diye tekrarlayp dun
yor ve bir yandan da, aalad erkek cinsinden dn alnan ya
banc elle yapt hareketleri hzlandryordu, "onu ayor ve beni
ak iksirini, lm erbetini imeye aryordu." Son szleri yk
sek perdeden bir sesle, yani bir solde iin bouk bir sesle teren
nm etti ve kar koymasnn ne kadar gereksiz olduunu gster
mek iin yeniden hzl ve talepkar devinimlerle Wille'nin elini e
kitirmeye balad. Ruh dokton, an heyecanlanan hasta akut
tekrarlama drtsnden rahatsz eklinde not ald iinden. Ger
ekten de Dnskowitz imdi ayan b eyan ve neredeyse hi utanma
dan doktonnun divanda yanna uzanmasn talep ediyor ve yak
ksz isteine yapmack bir dayanlmazlk kondurmak amacyla,
sanki Therese ona bu arkyla sahip olmu gibi, ak hastas sol
de'nin arklarndan en heyecanlsn terennm ediyordu: "Yrei
na5l da cesaretle kabaryor" diyerek, kararsz erkei yreklendi
riyordu, "dolgun ve yce gsten fkrarak. ..
"
85
eliiyle onun gonca halindeki kamn nasl ikiye ayrdn hatr
l yor musun ? Elbette, demin kendin
86
87
saca v e bluzunu ilikleyerek divandan kalkt. Gzlerini doktorun
gzlerine dikerek, bir o yana bir bu yana kvrtt, sonra ellerini bir
rahibe gibi yukar kaldrp
88
89
90
Tragedyann Douu
91
92
J1agedyann
Dou
93
94
kocas mahcup bir srtla. "Onu bugn leden sonra ruh hasta
lklar kliniinin bahekimi Wille'nin yannda grdm, beni der
hal tand ve doktora kendimi tantmak istememe niyetim giime
gitti. En berbat da, beni ani hir bitkinlik krizi yznden uzand
m divanda yakalamas."
"O Kadar yldan sonra onu gerekten bugn m grdn ? Ne
kadar anlaml. Grnen o ki, kadn ne Nietzsche'nin puslu atmos
ferinden, ne de, ben buna hi amadm, kendi ruhsal dengesizli
inden kurtulabilmi. Wille'ye tedavi iin mi gelmi ?"
"Akl banda gibi grnmesine ramen, yle sanrm. Bana ba
kar balanaz, dummu derhal anlad ve beni dostumla birlikte ma
karaya almaktan kendini alamad. Bu arada ad da artk Nielsen
deil, Helene von Druskowitz olmu ve yle bir fark ettim, tli
butlu bir Rubens gzeline dnm. Hayat ok etrefilli yollardan
geiyor, yle deil mi ?"
"Hayr, asla ve kesinlikle yle deil. Dmdz yollar da var, ama
sen onlan dikkate almaktan kanyorsun. Sen onunla neler yaa
m olursan ol, Schtzengraben'deki olay, Nietzsche'nin senin hi
giremeyecein kapal bir evrende yaadn ve senin onun uru
na kendini feda etmenin hibir ie yaramayacan bana bir kez
daha kantlyor. Kendisinin bunun deerini bilip bilmediini ise
hi kartrmayalm. Siz ikiniz ayr gezegenlerde yayorsunuz,
artk anla bunu. Brak o kendininkinde yaasn, sen de kendinin
kinde."
95
96
97
Ay
prl
es
98
99
deil "
"Ben senin her zaman iin ondan tisnm olduunu biliyordum: "
"Hayat tecrbesi olarak belki, u kn
gereklerle Yz yze
1 00
101
ki
"
1 02
1 03
1 04
1 05
Buulu bir sesle, "Bu resim" diye sze balad, "az nce fark et
tim onu. Onun daha nce burada olmadn sanyorum, yoksa
gzmden kamazd. Her neyse. O orada duruyor ve her eyi sy
lyor. Tekrar ediyorum, her eyi. imdi ok iyi dinleyin, Wille, o
zavall biare trnze acmay unutun ve u r_esmin mesajna ku
lak verin. Kadn lme yol gsteriyor, resim byle diyor."
"Efendim ?" diye sordu Wille, gerekten de armt.
"lm rehberi. Kayktaki o rahibe gibi beyazlara brnerek,
sona giden yolda, en son, en kesir. sonun sonuna giden yolda in
sanl srkleyecek. Erkek olmann alakl nihayet unutulu
un tabutu iinde kaybolup gittiinde, tanra ezeli gzelliiyle
kutsal adann kylarna ayak basacak. Ve b izler, beyaz rahibeler
orada onun mkemmelliinin h i snmeyen mealesini bekleye
ceiz."
"Amin" diye tamamlad Wille. "En azndan bugn, u sonun so
nuna itiraz edecek halim yok. Yalnz ben, sizin onu bulamayaca
nzdan korkann."
Onu yanl anlayan Bayan Dnskowitz fkeden kprd. Gr
leyen bir sesle, "Onu bulmak yerine, kendini insandan sayp ii
nen erkek denen solucana irin mi grneceiz, ha ! Rezilliinize
ramen u sm da renin. nsanln sonu evlilikten sabrla ka
tan gelecek. Ne bakyorsunuz yle '? Tpk Antika'daki Vesta
Rah ibeleri gibi tamamen tanrann mealesine ait olmak iin er
kein ehvetinden kayoruz. Bundan byle artk hibir evlilik
ba olmayacak, artk hibir soy dllenmeyecek. Ey muhteem
zamanlar, ey yozlam insanln o tatl yok oluu. Yeryz, tan
rann sabah gneinin nura boduu dnp duran bir kl tepe
cii haline gelecek. u resme bir bakn, Wille, o zaman her eyi
kavrayacaksnz. "
Wille kutusun dan frlayan bir hacyatmaz gibi yerinden frlayp
doru divana kotuu gibi Vesta Rahibesi'ni dolgun kalalarn
dan ka"Tad. Iki azdan tek bir lk duyuldu, dm dm ol
1 06
o yana bir
5
Denizin san leden sonrasnda yzerek yaklaan kokular,
yrein, sanki o unutulmu adalan hatrlarcasna,
bir zamanlar yaad, sonsuza dek yaamas gereken
adalan hatrlanasna hop ettii.
Friedrich Nietzsche
laf
1 08
"Mle
?"
1 09
ilgin gn
1 10
<ukada:;;ln olan bu
1 1 1
1 12
mu gibi duran krk vermut iesini indirmek gibi dahice bir fikir
geldi aklna, keyfi tam anlamyla yerine gelmiti. Dionisos barda
n kaldrd, hlyalar iinde balkon kapsnn nnde asl duran
ve buluttan koyunlarn gden ayn erefine iti ve iye hitaben bir
ark tutturdu, sessizce yeryzne szlen, nk tatl tatl avutan
her ey gibi yumuack pabular giyen avutucu iye. Bir yandan
mrldanrken bir yandan da mutluluktan alyordu, arlaan ba
masann stne sarknca, glmseyerek brakt kendini.
Dionisos'un bir kat altnda, Fino'larn mutfanda huzursuzluk
egemendi. Drt kii dirseklerini yemek masasna dayam bir hal
de ukur tabaklarn bana kmt. Davide Fino piazza'daki
olay ve Sinyor Luigi'deki deiiklikleri btn o deh:etengiz ay
rntlaryla anlatmt. Kzlan rene ile Giuliana babalarn dinler
ve arada bir ellerini azlarna gtrerek zntlerini sessizce
belli ederken, asl ismi Candida olan anne Bian ca, sanki olacak
lar oktan biliyormu gibi, dinlediklerini onaylarcasna ikide bir-
1 13
etti kadn.
"Bizim Pactre2
1 14
mankinden daha vahi ve tehditkar, szn ksas kendimi tutama
dm ve anahtar deliinden ieri baktm."
"Annee" diye bard kzlar bir azdan.
"Syledim ya, eliinde deildi, bakma riskini gze almalydm
ve ltufkar Tann ahidim olsun, buna ok pimanm. nk gr
dm ey, Kutsal Bakire esirgesin, benim gcm ayordu.
Az
1 15
"Ama eytann hilesi de esas burada yatyor ya" diye itiraz etti
Bianca, iaret parman tehdit edercesine havaya kaldrarak.
"eytan en ok aziz klna gim1eyi sever, hatta rahip klna,
Tanr biliyor ya, b.u konuda epey tecrtibem olmutur."
"Sonra da sana minik boynuzlarn gstermitir, yle deil mi ?"
diye alay etti Davide.
"yle olmad, ama ok gemeden, o plak haliyle tpk bir
dans dersindeymi gibi hoplayp zplamaya balad, grrunez bir
kiiyi zarif bir ekilde dndrtip duruyordu. Bir yandan da ezgi
ler mrldanyordu. O kadar komikti ki, yksek sesle glmemek
iin kendimi zor tuttum. Ama daha sonraki marifetiyle o ana ka
dar olan biten her eyi fersah fersah geride brakt. Bizim ciddi
profesiimz odann iinde kei gibi srayarak dans ediyordu,
adeta bir kurbaa gibiydi, ve tabii btn o takm taklavatyla tam
allahlk bir manzara sunuyordu ve bir yandan da sanki bir ie
vermutu iip bitirmi gibi sevin naralar atyordu."
"Peki eytan bunun neresinde ?" diye sordu rene steleyerek.
"ocuum, eytan onun kendisiydi. Bizim Sinyor Luigi'mizin
byle eyler becerebilecei hi aklna gelir miydi ? Olacak i de
il. eytan onun iine girmi, syleyey_im size. yi saatte olsunlar
da alld zere, yabanc diller de konuuyordu.
"Ama anne" diye itiraz etti lrene, "kiracmz yalnzen zaten
hep Almanca konuur.
"Gryorsun ya ite" diye hakl kard kendini Bianca "te
bu da hi yanltmayan alallletlerden biri. Sadece eytan arpm
lar kendi kendine konuur. "
O anda balarnn stnde bir .tangrt duyuldu. Bu sesi bir ce
hennem numaras olarak gren anne hararetle duaya balarken, .
sadece gazetelerde yazl olan eylere inanan baba kukuyla g
lmseyerek kulaklarn tkad.
"Bir doktor aumalyz" :'edi, "en iyisi de bir deli doktoru."
"Ona ancak Padre Pio yardm edebilir" dedi anne duasn yar
da keserek.
"Doktor bulamazsam polis getiriyorum" dedi Fino ve kararl
bir ekilde Bianca'nn kara gzlerine bakt.
1 16
J 17
d partal bir valiz tayordu. Aln geni kenarl pamuklu bir ap-
1 18
grn
119
preldn
1 20
. . ?"
mu .
121
1 22
halar yadrr.
Ellerini aa yukar hareket ettiren mzik kutusu, imdi za
man zaman onun, gecenin siyah kadife rtsnde elmas yldzla
n
Barkarol'n
uzayp giden
1 23
124
1 25
1 26
arabal misafir bo
6
Bugnn insan -ben onun pis nefesinde
bouluyorum . Btn binyllan
tmarhane dnyasnda ilerliyorum.
Friedrich Nietzsche
ald. Buz-
128
129
fi-
1 30
131
1 32.
133
134
1 35
1 36
137
1 38
hametli gs kafesi
L)9
"
1 40
" . . . Nietzsche
Zerdt
I4I
1 42
Diinyann La
Bu arada, sev
I 43
7
Seni zavall gezgin, uuup duran yorgun kelebek seni !
Bu akam dinlenmek ve bir yuva m istiyorsun ?
Friedrich Nietzsche
1 46
1 47
condottiere1
1 . it.
1 48
149
1 50
151
1 52
1 53
1 54
1 55
1 56
gn yol
157
158
159
1 60
161
1 62
163
duvara dizilmi, onun zavall ruhu iin dua eden o ailenin kar
snda. Bu ekilde hatralarma kaznd. Ve azizim Wille, arka.c;n
dan hi b eklenmedik bir ey oldu. N ietzsche dnp sofaya kotu
ve dudaklarnda zarif bir tebessmle giyinik olarak geri dnd.
Sanki az nceki rezalet hi olmam gibi, sevgili Franz dedi, b
yklarnm m:unu Kayser Wilhelm gibi yukar doru kvrrken, bir
yandan da, bir mirasyedi gibi ya7adm, herhalde bana sz verdi
in ilalan getirmek iin geldin, diyordu. O kadar amutm ki,
azizim Wille, oturmak zorunda kaldm."
"nanlmaz eyler bizim srekli gndemimizde olma.c;na ra
men, bunlar deneyimli bir ruh doktoru iin bile kulaa inanlmaz
geliyor. "
"Sonra beni en st kata kan m erdivenlerden tepedeki k
ck odacna gtrd. Orann nasl acnacak bir halde olduunu
tasavvur dahi edemezsiniz. Ykanma suyunu bile donduran buz
gibi bir souk vard. Ben zerimde paltom var diye sevinirken, za
vall arkadam karmda gmleiyle oturuyordu. Orada bana
p lanlad eyleri at. at katna verdii isimle tapnanda tal
yan kral ve kraliesini arladktan sonra, Avrupa'nn taksimi
hakknda bir konsil toplayacakm ve bylece, nedendir bile:ni
yorum, amanszca n efret ettii Alman kayserinin elini kolunu
balayacakn ve crm imparatorluunu, bunlar onun szleri,
demirden bir cendereyle boacakn. Aynca o gnlerde, yani o
konsilde kacak kararla Hristiyanln ortadan kaldrld an
yeni bir tarihin balangc saylacakm. Bunlar sylerken, onda
ocukluundan beri var olan ve bizim sevdiimiz yumuak huylu
Nietzsche'ye hi yakmad iin benim hi holanmadm o
okbilmi vaiz sesine brnyordu. Sonunda yatan stne s
rad, halkn karsna km bir hatip gibi dnyay ynetenlere
haykrarak sesleniyor, bana da bunlar sineye ekmek kalyordu.
Sonra alayarak yere indi, hkrarak ve inleyerek yerdeki cam
krklaryla boya.c.;z pabular arasna ylp kald. Ona doru ei
lince, kollarm boynuna dolad ve tpk okullu bir kz gibi cilve
yaparak yapmack bir tonla fsldad, Frmz, ben seni her zaman
sevmiimdir. "
1 64
"Bu arada yeri gelmiken" diye sze girdi Wille, "az nce sizin
adnza refakatiye karlk olarak iki yz frank dedim."
"Ah, Bettmann' kastediyorsunuz, .ilgin biri. Hemen size bir
1 65
"
1 66
8
Labirintos'a kar bir
m erak
var iimizde,
Fiedicl Nietzsche
kara ylan
gibi sz
a'.drn
168
umarm."
Overbeck
1 69
1 70
171
Neden dostuna
1 72
1 73
1 74
del'anima"3
"La
1 75
"
1 76
1 77
Can
1 78
yin
1879, diye ekledi, hatta, ibu kat sadece bir yl iin geerlidir,
eklinde bir ibarenin yer ald dipnotu bile atlamadan okudu.
"Vay canna" diye bard Wille ve yaz masasna koarak Arna
lie Hemire'nin zerinden belgeye eildi: "Hi kuku yok" dedi,
kada tepeden gz gezdirerek, "belge geersiz, hatta Franszca
olarak da okunabiliyor:
imdi karmzda
koca bir yasa ineyici var" diye takld Nietzsrhe'ye otuz iki diS. Fr. ""Bir yl iin geerlidr." (.n.)
1 79
1 80
181
182
1 83
1 84
di hayat olduuna ? Ama Tanr ld, bunu bir kenara not edin."
Bahekim yaz masasnn zerindeki vazoda bultnan kuru i
ekleri dzeltti. Yeni hastann deli samas dnce seli karsn
da efsunlanm gibiydi, ondan divana gemesini rica etmek ve
cep saatiyle biraz hipnotize etmek filaine kapld. "stirahat et
mek istemez miydiniz, professore" diye sordu masum bir tonla,
"u rahat divanda dernek istiyorum, ben le ekerlernelerimi
orada yaparm."
inisiyatifi elden bralanak istemeyen N ietzsche, "Henz bitir-
1 85
1 86
vita,
rnedia
in
nel mczzo
del
carmin
di nostra vita,7
ki bu yol da tepe st
(.n.)
1 87
an
iin
1 88
1 89
1 90
191
9
"nsanlk" -genel manzara, tm zamanlar
iinde rasgele blk prk bir eylerin kotanld,
saylmayacak kadar k eyin de
baanszlkla sonuland
muazzam bir deney laboratuvar.
Friedrich Nietzsche
1"
diyerek iin
ce, tpk kendisi gibi beyin felli oda arkadalarndan birini iste
rik bir glme krizi tuttu. Ancak Miescher'in baka bir ey syle
meden, kendisine kollarndan balanan deli gmleini giydirme
sinden sonra pes etti ve hor gren baklarla kendini yatana at
t. Ve annda szd.
Friedrnatt'n yatl olmayan ve aada ehirde kalan bir hasta
sna byle bir mutluluk bahedilmemi gibiydi. Dr. Paul J. l\1bi-
1 94
du Zerdt'ten
Buyur
1 95
biri gibi, btn bir insan topluluundan kopuk acayip bir adam
gibi davranmyor muydu ? Yazk. Wille dncelerini gelitirmeyi
srdrd, btn bir sohbet boyunca, hastaln ykc glerine
meydan okuyan o ne mthi bir entelektel enerj iydi yle, sanki
yaam gc kafatasnn altndaki ykma kar ahlanyor gibiydi.
n k hi kuku yok ki, bu ykm balamt ve hastann kar
sndakini oyalayarak iinde bulunduu durumu sezdinneme ko
nusundaki o artc zihinsel baary, ancak oktan zarar gr
m blgelerin grevlerinin, henz salam durumdaki blgeler
tarafndan vekaleten stlenilmesini safayan beynin ani fikir ve
bulutan yana zenginlii mnll<iin klabilirdi.
Dncelerinde hastann onu durmadan gafil avlad, o son
derece zeki, laf istedii yne evinne yollarndan bir kez daha
geip giderken bir puro yakt. Kokulu dumanlar arasnda kar
snda onu grd. Dikkat eken iki koca bombeli alnn vakur bir
edayla eiiyle, elini sekin bir tavrla sanda gezdiriiyle ya da
fra gibi byklaryla oynarken, dier eliyle kk pannan ha
vaya kaldrarak puroyu tutuuyla, bir de o partal kl olma;sa,
tam bir dandi, serseri maskesi altnda saklanan ince zevkli, zarif
bir insan saylabilirdi.
Kontrolden sonra Nietzsche'yi blme geri gtrdnde, dok
torun boynuna sarlmt. Alamakl bir sesle, "Bana gsterdiiniz
onca dikkat iin size nasl teekkr edeyim, sayn doktor ?" demi
ti, "Bende bir tanrnn dahi yreini burkacak szler var, nk
msaadenizle ben, her insan evresinde ancak alt bin fersah kat
edilerek edinilebilecek deneyimlerin buluma yeriyim. "
"Bunu sylerken ciddi misiniz ?"
"Tabii ki deilim" diye cevap vemliti bu muanmrn gibi adam,
ellerini Wille'nin omuzlarndan indirmi ve Friednatt'taki haya
letler lkesine yerlemiti.
zerinde hkm srd bu lke, o uykusuz gecede Wille'ye
korkun tehditkar grunut: hibir eyin grnd gibi olma
d, her eyin annda tam tersine dnd bir fanteziler ve sanr
lar labirenti. Wille, bu labirentte bir anlam aramann beyhude oldu
unu dnd ve hangi lanet bynn onu bu yere kskvrak ba-
1 96
da,
1 97
1 98
infinitum l
ya da daha ok da capo
1 99
bir
terzi kimliin
re disposition,
cher
Monsieur" 3
"A vot
"Pa.rbleu"4
Eyfel Kulesi tabii ki, la Tour Eiffe l . " Ve rencilere dnerek ekle
di. "Sizlere kk bir sr vereyim mi ? Onunla burnuma sadece
unutulmaz bir ant dikmek istiyordum. " Arkasndan iddetle hap
rd ve vizit ekibi ok yaa diyerek oradan ayrld.
Wille, "Bu odada birka ilerlemi muhteem gnbatm yaad
nz" diye aklayarak, topallaya topallaya ve gmleini uura uu
ra beraberindekilerin nnde kotururken, bir yandan da ona
ayak uydum1akta glk eken bir hemirenin bloknot.una alak
sesle bir eyler dikte ettiriyordu. 1\runun son durana gelmeden
nce, Wille genleri tekrar karsna ald. "imdi de biraz yazalm,
beyler. Aslnda, adna paralizi denen bu deiim zengini beyin ko
medisinin nasl tehis edileceini soruyorsunuz bana ya da asln
da sormalydnz. Her halkarda, hasta size o derin mahremiyeti
ni aana kadar beklemenize gerek yok Bunlar tamamen ikinci de
receden eyler, tbben hibir ey ifade etmiyor. Emin olmanz sa
dece baknz salayacak, bu vakada gze ve cinsel blgeye sa
lam bir bak. Alttaki kk yara izi stnden ok uzun zaman
gemi ak zevklerini mahcubiyetle hatrlatrken, ki bu arada,
Franszlar byle anlarda vcuda duhulden uzak dururlard, hasta
lk st tarafta, gm1e organnn merkezinde n hakkn vereme3. Fr. "Hizmetinizdeyim baym." (.n.)
2 00
201
2 02
2 03
"
bravissimo,
ok etkilen
2 04
2 05
rene ve Almanca "deli" anlamna gelen lrre'yle yaplan bir sz oyunu, (.n.)
206
207
2 08
"O halde siz memur falan deildiniz ?" diye sordu Nietzsche.
"Kesinlikle hayr, saygdeer stat" diye cevap verdi adam al
akgnlllkle, "ben kanyla canyla sizin mezinizim. nsanlk
gzlerini bir kez Dr. J. Mbius'a dikecek o lsa, unu hi tereddt
sz kabul edecektir: benim retmenim ve stadm byk Zer
dt't. Yaasn o ve peygamberi Friedrich Nietzsche."
Mbius heyecandan nefsine hakim olamayarak, elini pmek
zere tekrar Nietzsche'ye eildiinde, onun derin derin nefes al
dn ve aka tekrar uykuya daldn fark etti. "Huzur iinde
uyu" diye fsldad mez ve burnunun zerinden gzlklerini e
kip ald. Gzleri ne kadar da koyu karanlk ukurlarn derinlikle
rinde yatyor, diye dnd, insan karsnda bir l var sanacak.
Hem yce, hem meum. Elini hemen ekti.
Bak Nietzsche'nin yatann stndeki duvarda asl olan ah
ap bir haa takld. Deccal'n odasn byle bir tarihsel arpklk
la sslemek, ne kadar byk bir saygszlk, diye dnd. Dile
rinin arasndan, "Tanr ld ve l olarak kalacak" diyerek san
dalyeyi yaklatrd ve Nietzsche'nin yatann zerinde dengesini
bulmaya alarak, aykr kaan simgeyi ivisinden kartt. Aa
bakarak, lm uykusunda gibi uyuyan stinsana doru, "Bunu
senin iin yapyorum" diye fsldad.
stinsann krallnda her ey ne kadar da yoksul, diye dn
d, demir ayakl karyola stnde birka ilte ve yatan nnde
hasr bir yolluk. Ne de olsa kartal ve ylanyla birlikte bir maa
rada on yln geiren ve pekala da kutynden ve parfmlerden
kolayca vazgeebilen Zerdt byle istemiti. Sadece gnei ken
209
10
stinsan hayatn dolgunl uundan
afyon yutann hayallerini, delilii
ve Dionisosa dans almtr.
Friedrich Nietzsche
212
213
beri ilk kez yalnz kalan Nietzsche tepesinden sivri oklardan bir
saanak gibi zerine boanrken, alttan Delfoi yarndan fknr
gibi kaynar buhar halinde ykselen slak maddenin iinde ho bir
ekilde gevemenin keyfini kartyordu. Dairesel hareketlerle sa
bunlanmaya balar balamaz vcudu kvr kvr kpkl szntlar
la kapland, bir ark takld dudaklarnn ucuna, tekilerin yank
l anan amata ve uultularna katld bir Dionisos arks.
Hrdayan yamur perdesinin arkasndan hemen dikkatini
ekmiti, langur lungur hoplaylarla, kendilerinden daha ho,
daha endam yerindekileri kovalyor gibi grnen kara tylerle
kapl, ya tulumu iko gbekler geip gidiyordu nnden. Oyun
dan usanan avclar s bir havuza dalp zemindeki mozaii titre
tirlerken, eriiln:ez yakkllar uzun uzun gerinip esneterek er
kek vcudunun kas yapsn tehire koyuluyorlard. Islaklktan
parlayan ya da kpkle kapl gne yan esmerlemi vcutlar
mekanda canl heykeller gibi salnr\<en, kocam ikolar kei
ayakl Satirler gibi onlarn peinden ayrlmyorlard.
Bu manzara duun altndaki profe8 ylesine sarmt ki, sa
214
215
duu an, yani bir eyrek saat kadar sonra, bir kova scak su geti
rip dkeceim. " akacktan elini kalarna gtrp bir asker se
lam akt. "imdi kyorum, maj esteleri. imdilik size iyi rahat
lamalar dilerim."
Kvetin karanlndan Nietzsche'nin, "Ama sevgili Bismarck"
d iye itiraz eden sesi ykseldi. "Beni u soysuz insanlarla yalnz
brakmayacaksnz herhalde ?"
Oysa hastabakc oktan kapdan kp gitmiti bile ve :'\'ie
tzsche'ye ancak burnuyla nefes alabilecek kadar derine dalmak
tan baka yapacak ey kalmamt. Sanki artk mevcudiyeti orta
dan kalkm gibi, bu ona ok iyi gelmiti. Dionisos saklan1ba
oyununun piri olarak gene yapacan yapt, diye dnd byk
altndan glerek. Ama yleyse neden titriyordu ? Elbette, Bis
marck gittiinden beri bir
lm sessizlii kmt.
Kendisinden
2 16
217
218
an
eli yanm
gibi durdu.
"nanmadm sevgili
Ni etzsche, "Ne ya
gta, sonda uyan raca etkinin tersini uyand rab ilir. Ben bunu
basur tedavisinden bilirim. Belki siz tekrar sakinleene kadar bi
raz beklesek daha iyi olacak, profesr."
"Bunun gerekli olduundan kukulu yum . Rahata devam ede
bilirsiniz, sorumluluk benim" diye steledi hasta ve cesaretlendi
rircesine hastabakcnn gzleri n i n iine bakt. " E vet, ok iyi, da
ha imdiden iyiletir ici etkiyi hissetmeye baladm. "
Au gustin , "ansnz vamu ki, ben masrlk eitimi grdm"
diyerek tekrar b alarke n , bu defa daha yum uak bir m asaj yap
maya alyordu. Nietzsche bir sre hi sesini karmad , sonra
dilerinin arasndan tslayarak "Bir dakika" dedi, hastabakc bir
an tepki gsterip durdu.
b il irsiniz. "
"Ve siz de oturakl banyo tedavisi hakknda aynntl malumat
verirken, u rahatlayan bilinci ilemeye devam e debi lirsin iz."
" Siz e b ahem ire Dagmar'n bana akladklarndan baka ey
219
"
9"
molas verdi.
Nietzsche azametli bir glmsemeyle, "Elbette" diye cevap
220
22 1
222
yim ?
imdi
223
elan
"Yani tanr, ltfen imdi rahat durun, sizin iinize girdi. "
224
"Ha.Ja
225
oh
oh
evet, yanat.
Ho
sanna. 1 "
Kulne'nin oturakl masaj banyosunun
tamamlanmasndan son
Augustin hastay kurulad, giydirdi ve tek kiilik odasna geri
gtrd. Ne var ki, lo kl koridorda kapnn nne geldi klerin
ra
ken
Ltfen he
"Ama sesler,
gitmeyi
ya
gld. Augustin
gizleine
arkadan
emin
balad,
Ama
Bismarck,
siz vaftiz
1 . Eski Ahit'te geen "ku rtar bizi" anlamnda mutluluk ve nee ifade etmek iin
okunan dua. (.n.)
226
arrha gerdiler,
cehenneme
sylentiler vard.
(.n.)
Bacan
227
nz .
bu
228
229
230
ve
N ietzsche bu
defa
kalkt, gzyalarn
23 1
yordu.
Augustin'le, yeni gelenin farknda bile olmayan kayser bir hay
gl'is
sando lar4 kartrken, hkmdar ban sallyor, her sallaynda
ran kitlesinin baklar altnda kk arpinden dalgalanan
'
mek. (.n.)
232
233
234
235
ah,
bilin
236
kt. "Ha
11
Uykudalar hala, o stn insanlar, oysa ben uyanm:
gerek yoldalarm deil benim onlar.
Hfila geceyanlanm kemiriyor onlarn ryalar.
Friedrich Nietzsche
238
239
240
dan bir aatan kan ktk gibi, iftlemeye hazr bir cinsel orga
nn kmasnn nedenini anlamaya alrken, ressam bunda hi
bir ekilde sanatsal uydurmacln sz konusu olmadn, tersi
ne bunun bu eit bstlerdeki bir zellikten ileri geldiini akla
d. "Hem zaten, tamamlanm da deil" diye ekledi sanattan anla
yan dostuna,
..m.. ..
"Dionisos 'un
mezleri. "
24 1
son yapt kendi pc rtre ;inden tandk gelecek bir klkta bekli
yordu konuklarn. J .enlf ,i ipek eritlerle ssl Drer beresine uy
bacak stne ata ker , elini gevek bir ekilde Floransa ii bir
242
Barones
H e lene
von
Druskowitz'e
ksmet
oldu.
243
244
J.
Mbius
245
ller Adas,'ndaki
ne
246
247
"
248
249
250
mezleri
251
Friedrich
252
253
snene kadar. " Wille bir nefes ald, kupa5Pdan tekrar bir yudum
cuk ek'ti ve toplad bilimsel verilerin di lkmn ya 1arak tam
byk finale doru yaklayordu ki, sz 'cesildi.
Wille'nin konumas boyunca can skJ.111 gibi gzn yerden
ayrmayan Franz Overbeck endi:;;eyle b1a kaldrd ve haber kim
se iin beklenmedik bir ey deilse de,
dl re ekleyerek, herkes ad
254
Yz"
255
256
Traged
Deccal'a kadar btn o dev eserlerini ister
yann
Douu'n dan
257
258
ii
ve
acsndan
259
an
260
irfemmefatale, yani me
26 1
1 1z 1 1
birlilctP,
2 62
263
anlatt afyon
bugne kadar bir muanma gibi belleime akl kalan teatral bir
sahnede. Saime Nietzsche'nin yllar nce ltalya seyahatinden d
nte geceledii ve her zamanki gibi daha ilk akamdan bir mig
ren kriziyle yataa serildii bugnk Hotel Zum Weissen Kreuz'da
cereyan etmektedir. Ricas zerine ar kesici damlalarn verdik
ten sonra, beni yanma ekmi, tekinsiz bir sesle, kendi deyiiyle
korkun sm kulama fsldamt. "
Salona b i r sessizlik kt v e gemeye balayan ate bile iin
iin yanarken sadece hafife inliyordu. Elinde arap srahisiyle
kk salm gibi duran Ferdinand bile ne yapacan bilemez hal
de kalakalmt.
"Ama o uursuz ses" diye devam etti Overbeck, "benimle bir ar
kadatan ok, yakama yapan yabanc bir varlk gibi konuuyor
du. Gnn ya da gecenin birinde bir eytan en koyu yalnzlna
264
o ralrntsz roko
265
met, efkat ve mafiretli bir son bahetmesi iin yce Tann 'ya yal
varmak." Yeniden boanan gzyalar o gzel dncelerini ak
lamaya devam etmesini engellediinden, hemcinsi derhal yard
mna kotu: Bcklin'in kendisini srkledii minder yn ara'>n
dan, heyecandan titreyen bir sesle onunla birlikte seslendi: "Mer
hanet diyorsunuz, sevgili hanmefendi arkadam, hurada yakp
ykan bu soylu ruha kalan sadece merhamet. Gerisi sessizlik. "
Wille tuhaf ve telal admlarla Ida Overbeck'in yanna kotu,
derin bir reveransla elini pt, nk bu arada Druskowitz'in eli
oktan ressamn azna yapmt, ha. hekim duygulu ba salla
malar ara..,nda, insanln en son nedeninin ancak merhamet ve
yrekten payla.;;rnada bulunabileceini aklad ve arkasndan, al
kol ve duygusallktan ezilmi bir halde baronesin ayaklarnn di
bine kverdi.
Yabanc bir ses ykseldi ve herkes ona kulak verdi. Ludwig von
Scheffler grne baklrsa salondaki tek ayk kii gibi duuyor
du ve hazr bulunanlara kar geri tn olarak ho ama anlam ola
rak ho olmayan szlerle yklendi. "Ne akam ama" diye bara
rak bir elini pantolonun cebine soktu, teki elinin sivri pannakla
n arasnda ise purosunu tutuyordu. "Nietzsche hakknda ahkam
kesiiniz, onu kendi zekanzla keye sktrmanz, onu merakn
zn terih masasna yatnmz. Muhteem. Ve imdi de ona kar
merhamet dileniyorsunuz. Bu ne karanlk bir talandnnadr, bey
ler, :-.J'ietzsche'ye acmakrn. Ama sizi rahatlatabili;m, o yank y
reinizi uzun sre dolatrmak zorunda deilsiniz. N ietzsche'nin
sizin rnnhanetinize ihtiyac yok. D obralm balayn, ama si
zin merhametinize ihtiya duyacak kadar klmedi o . "
Scheffler sigarillosunu ayakkabsnn tabanna bastrp sn
drd ve yeniden kendine gelen Mbius'un alklar arasnda git
meye davrand. A-ada kap ngra alnd. Bcklin gmld
ukurdan zahmetle dorulurken, Ferdinand oktan merdiven
lerden a-a paldr kldr komaya balamt bile. Yabanc biriy
le avaz avaz konuarak geri dnd. Zaten Scheffler'in densizlii
yznden bozulan akamn konuklar tam kadro ayaa kalkmaya
hazrlanyordu ki, Drer beresini alnna yan yatrm olan ev sa-
266
12
Hayatmz,
FriPnrich NiPtzsche
268
k,
269
2 70
Dionisos'un mezleri
271
dola.p
ona gelmiti. Ar
hastalk
de
Nietzsche'yi sarsmt,
2 72
knnz ropdambrl adam ve uyuyan profesrne glmsyor
du, seni buraya bir tann gnderdi, hem de Dionisos'tan hi de aa
kalmayan bir tann, Pallas Atena'nn korumas altndakilei a
bila dilenciler olarak geri getirmesi gibi, sen de imdi karmda
yle hasta, bitkin ve acma uyandracak denli klksz bir halde ya
tyorsun. Ama ne sylyorum ben sana hasta diyerek ? Dionisos
etrafn saran mezlerini dolambal yollardan ok daha emin bir
ekilde hedefine srklemek iin delilikle vurmuyor muydu anla
n ? Sevdiklerini anlan bomakla tehdit eden elikiler yuman
dan, o esriklik verici lgnla srkleyerek ekip kartmam
myd ? Ve belki de sen sonunda gnlk hayatn deliliinden kur
tularak salna kavuurken, dn senin hakknda o riyakar kome
dilerini sergileyen szde akll dar kafallar tam anlamyla Fried
matt'lk olmayacaklar myd ?
Bouk, anlalmaz bir haykm Scheffler'i hayallerinden uyan
drd ve korku dolu baklar karlat. "Bismarck" diye seslendi
Nietzsche emredercesine ve yerinde doruldu. "Siz de kimsiniz ?"
diye bard Scheffler'e. "Peki ya Bismarc k hangi cehenneme git
ti ? Artk hizmetkarlara da m gvenilemeyecek ?" Kendini tuta
mayp elini ba:na vurdu. "Ben byle i taatsizliklere tahamml
edemem, bir Torino tiran snf rtbe meseleleinde kendisiyle
alay edilmesine izin veremez. " Son bir defa daha hastahakcsna
ismiyle seslendi, sonra hibir karlk gelmeyince alamakl oldu
ve kendini tutamayp hkrarak yzn ya5tklara gmd.
"Ltfen beni balayn, sayn profesr" dedi Scheffler yatt
rc bir sesle, bu arada deri bir tabure ekip yana.-rnt, "maale
sef size Prer..s Bisrnarc k'la hizmet edemem, ama onun yerine size
btn saygmla kendi konukseverliimi sunmak isterim. "
"Ben Bismarck'la konumak istiyorum" diye sylendi Nietzsche
ho olmayan set bir asker tonuyla, bu arada fra gibi kalarnn
ardndaki gzleri alev alev titremeye ba-lam, bklen dudakla
ryla birlikte yukar kalkan byklar bumma kadar dayanp kabar
mt. Ne yapacan bilemeyen Scheffler, Nietzsche'nin yz hatla
rnda derin bir nefret okuduunu sanarak, balanmas iin tekrar
rica etmeye kalknca, beriki esip grleyerek, ona burada ne ii ol-
2 73
duunu sordu, yle ya buras kapal zel bir blmd, aynca anla
lan Prens Bismarck Kuhne usul oturakl masaj banyosunun ha
zrlyla megul olduundan, buray derhal terk etmesini de em
retti. "Tiranlarn gazabndan korkun" diye haykrd ve hemen arka
sndan da ipiriri. yumuack bir glckle, banyoda imdiye ka
dar bylesine enfes bir hayvann, aynen byle diyordu, eksikliini
ektiinden, ipek ropdambn dn alp alan1ayacan sordu.
Nietzsche'nin ruh halindeki deiiklik zerine rahatlayan
Scheffler parlak kuma, bir boa grei al gibi kanepenin st
ne yayd, misafiriyse parman kuman stnde oynar gibi kay
drarak ocuksu bir hayretle onu izliyordu. Ev sahibi zerine si
yah kadife bir ropdambr geirdikten sonra tekrar misafirinin
yanna oturdu ve bir sigarillo ikram ettiyse de, o bunu geri evir
di. Gz krparak daha sert ttne alkn olduunu vurgulad, bu
nun anlam da en ok kaln bir puroyu tercih ettiiydi. Sekizgen
masann stnde byle bir tane bulununca, uzatlan kesme aleti
ni umursamakszn puroyu bir ucundan dileyip kahverengi t
tn yapran keyifle bumuna ekti. Derin bir ekiten sonra du
man geni halkalar halinde cierlerinden fledi. Dostane bak
larla karlkl baktlar ve halka halka tavana ykselen duman
bulutlarn izlediler.
Scheffler bir sre sonra, "imdi kendinizi daha iyi hissediyor
musunuz, profesr?" diye sorarak konumaya alt.
Muhatab dumandan sulanm kederli gzlerle ona bakyordu.
"Maalesef' dedi, rencisinin niversiteden bildii, o yumuak,
neredeyse yaltaklanan ses tonuyla, "maalesef, ucuz atlatmak iin
bile, on misli olanakszlk mevcut. "
Scheffler yutkundu.
"Ama gene de" diye devam etti Nietzsche konumasna, "be
nim soyut hastane odama uzun seyahatlerimden alkn olduum
dekorlar sayesinde bir nebze olsun dnya apnda bir karakter
kazandrma abalarn takdir ediyorum. Tahminen siz, sevgili
prens, af buyurunuz, ne yazk ki isminizi u anda hatrlayamadm,
siz u kaba saba keten partallar iinde benim damarlarmda da
soylu bir kan, gururla ekleyeyim, Polonyal kan dolatn gre-
2 74
"
2 75
avluda,
2 76
277
2 78
2 79
280
281
"
"
2 82
"Senin
283
gz
2 84
-:.maya bala
"''-r
-. Hayr,
285
"Ama sen de bana daha gzel baka bir alemden gelen bir ya
ratk gibi grnyoNun ve hemen karna oturup, ilk defa baka
lar tarafndan rahatsz edilmeksizin mimiklerini, jestlerini ve o
Veronese gzlerindeki parlak baklarn iime almak iin daha
fazla bekleyemiyorum."
"Dncelerimde" diye devam etti Scheffler ve yzn teki
ne evirdi, yle ki yanaklar bir an iin birbirine dedi, "elimde
bira, beklenti iinde sana bakar, sen ise ara<;tran gzlerle beni
szerek bir yandan da byklarn svazlarken, dncelerimde
bunlardan hibiri yok Kupalan yeniden doldurduun bir aradan
sonra, nihayet benimle konuuyorsun, biraz donuk ifadelerle zi
yaretim iin teekkr ediyorsun ve ardndan, damdan der gi
bi, aslnda antik eserler blmnde ne aradm soruyorsun. Ay
n anda o prl prl iri gzlerini zerime dikip, benim plastik sa
natlara olan dknlm verek, en sevdiin heykellerden, o
harika diken karan Apollon'dan ve daha bakalarndan sz
edince, ben sahiden de biraz sersemlemi bir halde bakakalyo
rum."
Nietzsche kahkahayla glerek, "O halde" diyor, "o krpe ya
na saygmdan olsa gerek, o utanmaz kr tannsn senden saklam
m, hani sonsuz bir can skntsyla bacaklarn aynp duran . . . "
"Yoksa feci ekilde utanrdm. Hayr, sen o sarho Dionisos -
286
287
"
288
"pe
289
2 90
gelsin."
dikleri yerine
Kar ynlar ikinci bir defa daha mucizevi bir ekilde a.lm
olmalyd, nk ok ksa bir sre sonra, tula evin giriinde ger
ein buz gibi nefesini Scheffler'in bedevi adrna so kmaya al
an bembeyaz olmu iki kii dunyoru.
ngran
tekrar aln
29 1
Kuh
292
293
294
295
drt bir yanda yan klanan gk grltsyle bir an iin hzn kay
bediyor ve kar tanelerini o yumuack, hi durmayan szlle
riyle bir bana brakyor gibi oldu.
"Yaknda yolculua kyonm" dedi Nietzsche, gzlerini onun
gzlerinden ayrmayan Scheffler ise kkreyen gmbrtye ra
men, onun sylediini anlad. Yals, "Tatil geldi att" diye de
vam etti. "Siz de benimle gelsenize. Veronese'nin vatannda bulut
larn srkleniini birlikte seyretmek istemez miyiz ?"
Belki bir saat sonra, aslna baklrsa, byle ilerin hi zaman
yoktur ya, kar frtnas dinip, byk ehrin o vzr vzr hareket
lilii geri dndnde, btn b ir gn klinik k aan kollayan
Ba5el'Ji bir jandarma garda ellerinde hafif bagaj laryla iki ada
mn Italya'ya hareket eden Gotthard trenine bindiklerini grd.
Ancak kayp Ni etzsche'nin ekali hibir ekilde ikisine de uymu
yordu.
*
296
297
Kapan
Elbette gler var orada, muazzam gler ama vahi,
ilkel ve hi mi hi aman vermeyen.
nsan onlara bir cad kazanna bakar gibi
korkulu bir bekleyile nutku tutularak bakar:
her an fokurdayp imekler akabilir
kt alametleri haber vermek iin.
Yzyldr kendimizi bir sr derin altst olua hazrladk biz.
Friedrich Nietzsche
3 00
301
.
"Bu arada, bir eyi unutmamalsnz, sevgili Ba;:an Overbeck"
3 02
3 03
304
305
rum . " Bunlar sylerken, sanki ayak ularnn zerinde durur gibi
enesini yukar kaldrm, boynunu dimdik germiti. "Aslnda
haddinden fazla deer verilen btn bir felsefesiHi deliliin belir
tileri olarak deerlendirip foyasn ortaya dkyorum. Ne diyorsu
nuz sayn profesr, bu artc dnceye scak bakmaz myd
nz? Kitabm iin vg dolu bir cmle beni mutlu ederdi" diye giz
li bir i evirircesine fsldarken, Druskowitz nemli bir ey ka
nnm endiesi iinde, zararsz bir glmsemeyle iki beyefendinin
yanna yaklat. Wille yapkan heriften kibarca kurtulmak iin fr
sattan yararlanp hanmefendiye kolunu verdi ve soluk benizin ka
ranlk baklar altnda onu arive gtrd. Yanna sokulan dolgun
vcutla mest olmu bir halde kar beyaz kei sakaln svazlad ve
kavalye rol iinde adeta topallamay da unutur gibi oldu.
Cereyana kar duyarl olan ev sahibesinin pencerelerin al
masna izin vermemesi zerine, ariv salonunda meale anakla
r ve yanan sra sra amdanlarla ar snan hava yznden ege
men olan boucu scak ok gemeden bir sera scaklna ulat.
Dzinelerce mumla ssl bronz amdanlardan duvarlar boyunca
huzursuz bir k yaylyor, ilek pembesi demeleriyle keler
deki mobilyalar, kurun ubuklarla birbirine tutturulmu renkli
camdan abajurlarla aydnlatlyordu.
Alak sesle sohbet edip, an scaklamalarna sessizce are ara
yan konuklar salonda dolayor ve sonunda bulduklar her trl
katla yelpazelenip serinlemeye alyorlard. Sanki scaa katla
nabilmek iin kollarn vahice uzatp Wagner yelesini savuran Pe
ter Gast'n ald piyanonnn notalarna sessizce ac ekerek kulak
verdiler. Scak yznden kulaklar mzik dinletilerine sar kala
cak kadar perian olan dierleriyse, sanki donup kalm sarmak
lar halinde kitap vitrinlerinin etrafn saran ahap sslemeleri ba
tan sona takip ediyorlard, balarn ediklerinde raflardaki kitap
larn deri srtlarndaki balklar okunabiliyordu.
Hizmetkarlar yldrm hzyla boalp, kristal srahilerden ann
da yeniden doldurulan su bardaklaryla dolu tepsileri dolatrr
ken, iindekilerin kutsal emanetler gibi krmz kadife zerinde
sergilendii vitrinlerin nnde merakllar toplanmaya baladlar.
306
307
l a ssl ban sessiz bir dua halinde eerek, son grlt de kesi
lene kadar bekledi.
"Byk dahinin sevgili mezleri" diye sze balad, "arive
yardm eden hayrseverler. Zerdt bir keresinde, mutluluum an
cak bugn tamam olacak, demiti. Ben de size, mutluluumun an
cak bugn tamam olduunu sesleniyorum. " Kendini toplad, ara
tran gzlerle kalabala bakt ve sonra ban titrek mum klar
yznden hareket ediyormu gibi grnen Hermes'e evirdi.
"Mutluluumun neden bugn tamam olduunu soruyorsunuz.
imdi size syleyeceim. Dahinin sevgili mezleri, Nietzsche'nin
btn eserleri nihayet hak ettii mkemmellie kavutu.
Siyah eldivenleriyle, mermer heykelin kaidesine dayal, oktav
boyda deri ciltli bir kitab bann stne kaldrd ve bir kutsal a
nak gibi her tarafa evirip gsterdi. "Aabeyim gerek felsefesini
dnyaya aka gstermek istedii bu kitap zerinde yllarca a
lt, ama hain kader kalemini ondan esirgedi. Ve bylece, sevgili
mezler, en byk eserinin, esas mirasnn tamamlanmas gre
vi benim ellerime kald. Bizzat kendisi bana, kk kz kardei
ne, oraya buraya dalm notlarn deifre etme ve bir dzene
koyma grevini verdi. Arivdeki yorulmak bilmeyen yardmcla
rm
sunuyorum. "
istemi. (.n.)
308
309
rim
yzn
Wil
310
311
312
ni,
tn
lmu."
gezdiren
314
yle
ld. "
Son deyi
"Bir adm ne geldi, kollarn armha gerilmi gibi iki yana at v e yzn,
altn sars akam gnn szlp posta ilemleri blmne vurdugu kubbeye
dogru kaldrd. Tumturakl bir tavrla, 'Ben tanrym' diye haykrd, 'sizler,
gerek ehresine dayanamayacagnz iin maske ta'4zn bir tanr. Sevgili insanlar,
ben size sonsuz bir enlik gn yaatmak iin yeryzne indim '. "
1 952 doumlu olan Joachim Khler 1 977'de Nietzsche'nin en Bilim'i zerine
bir alma hazrlad ve eletirmenlerce vgyle karlanarak ksa srede on bir
dile evrilen iki kitap yaymlad: Zarathustras Geheimnis ( 1 9 8 9 ) ve Friedrich
Nietzsche und Cosima Wagner ( 1 99 6 ) . Yazar ve serbest gazeteci olarak
Hamburg'da yaayan Khler'in ayrca Wagners Hitler ( 1 997) adl bir kitab da
vardr.
.1l3DOGAN
..
KiTAP
I S B N 9 7 5 - 2 9 3 - 1 47 - 2
11 111 1 1 111
9 789752 93 1 473