Professional Documents
Culture Documents
AFA- Sinema:
27
7
AFA-Yaynlar:
ISBN 975-414-177-0
1986
1992
AFA. 'fa
clk A.., Shhiye
. ANDREY TARKOVSK
Mhrlenmi Z aman
eviren:
Fsun Ant
,
AFA
YAYINLARI
iindekiler
Giri
Balang
il Sanat: deale Duyulan zlem
111 Mhrlenmi Zaman
iV nceden Belirlenmilik ve Yazg
v Filmsel Grnt
Zaman, Ritm ve Kurgu zerine
Zamandan Heykeltralk
Film Tasarm ve Senaryo
Film Grntsnn Oluturulmas
Sinema Oyuncusu zerine
Mzik ve Ses zerine
VI Sanat ile Halk Arasndaki iliki zerine
VII Sanatnn Sorumluluu zerine
VIII Nostalghia'n Ardndan
IX Bitiirken
Dipnotlar
1
16
42
64
95
120
132
142
144
156
162
180
184
199
221
234
245
Giri
."
"
15
Balang*
16
van 'n ocuklugu: van, "su lar altnda kalm l ormanda" iz sryor
bir ykde ilk tasarnn kat kurallara bal geliimi van'n yk
sndeki kadar tutarl ilenmemitir.
Kahramann lm bu ykde zel bir anlam tar.
Burada, buna benzer edebi durumlar yazanlarn teselli edici
k yollan nerdikleri yerde, kesin bir nokta konmu. Ardndan ba
ka hibir ey gelmiyor.
Sava kah'.amanlklarm ileyen yazarlar genelde dayanamaz,
her
hi
sa genelde sonu, seyirciye hi akl yrtme frsat tanmakszn tepsi iinde sunulmaktadr. Seyirci zahmetsiz elde ettii bu sonula ne
yapacam bilemez. Yaratc, bir grntnn yaratlmasndaki zah
meti ve mutluluu seyirciyle paylamadan ona bir ey anlatabilir
"?
m.
23
ic,
dnsel amalardr.
ia11 'n ocu kltu: dam edile ua ' Gestapo dosyulardaki fotoruf
.eteneine sahip olduu sonradan ortaya kt. Film ekibi iinse ko
nunun getii yerlerin ve evrenin tasarlanmas, yani senaryonun dialoga dayanmayan blmle rini somut bir sahneler ve episodlar or
tamna dntrme almas ok retici oldu. yksnde Bogo
molov, olay y,erini, yksn temel ald konulara ilk elden tank
birinin kskanlacak ihtimamyla betimlemiti. Yazarn izledii
ilke, zamannda kenCli gzleriyle grd cephedeki olaylar bel
'= sel olarak yeniden ina etmekti .
Yap olarak bu yerler benim iin l i1,l i r anlam tamayan en-,
tanelerdi: Dman kylarndaki allk. G ulzev'in snann
kamuflaj, tpatp buna benzeyen shhiye merkezi, nehrin ke
daki sefil gzlem kulesi, siperler... Btn bunlar etraflca be
nroiti, ama bende hibir estetik duygu yaratmyor, hatta aksi
epki uyandryordu. Bu ortam, van'n yksnn bende can-
_-
33
38
41
il
y koparp yemesiyle birlikte insanolu da sonsuz bir gerek arayna mahkum edildi.
kavradlar
Ecinniler
1
j
Andrey
Ru.blo
Eer insanlarn ve
Meleklerin dilleriyle konuursam,
Ama sevgim olmazsa,
Ses karan bir bakr ya da
ten bir zil olmu olurum.
Eer peygamberlikte bulunabilirsem,
Ve btn srlan bilir
Ve h er trl bilgiye sahip ol ursam,
Eer dalan yerin den oynatacak kadar
Byk bir imanm olursa
Ama sevgim olmazsa,
Bir hiim.
Eer btn malm sadaka olarak datr
Ve bedenimi yaklmak zere teslim edersem
Ama sevgim olmazsa,
Bunun bana hibir yaran yoktur,
Sevgi sabrldr, sevgi efkatlidir.
Sevgi kskanmaz,
vnmez,
Bbrlenmez.
Sevgi kaba davran maz,
Ken di karn aramaz,
Kolayca fkel enmez,
Ktl anmaz.
Sevgi hakszla sevinmez
Ama gerek olanla sevinir.
Sevgi her eye katlanr,
Her eye inanr,
Her eyi mit eder,
Her eye dayanr.
Sevgi asla son bulmaz.
Peygamberlikler ise ortadan kalkacak,
Diller sona erecek
Bilgi ortadan kalkacaktr.
(1. Korintlilcr.
13)
51
,\111/ny Hublo
". . . vaaz verer<'k retmek benim iim deil, sanat zaten bal ba
na bir renme sreci. Benim iim, yaayan grntler aracl
yla konumaktr, yarglar araclyla deil. Hayat, hayat ola
rak ele almal ve asla ucuzlatmamalym. "
Ne kadar doru! Aksi takdirde her sanat kendini izleyenlere ken
di grlerini zorla kabul ettirmeye alrd. Ama kim, sanatnn
56
salonda oturan ya da elinde bir kitap tutan bir kimseden daha akll
olduunu iddia edebilir ki? Sanatnn tek stnl, grntlerle
dnebilmesi ve kendisini izleyenlerden farkl olarak dnya gr
n bu grntlerin yardmyla dzenleyebilmesidir. Yoksa ara
mzda sanatn hi kimseye hibir ey retemeyecei dncesini
paylamayanlar m var? nsanolu, drt bin yldr hibir ey rene
mediini yetirince gstermedi mi?
Sanatn deneyimlerini, sanatta ifade edilen idealleri hakikaten
benimseme yeteneimiz olsayd, hi phesiz, ok daha iyi insanlar
olurduk. Ancak ne yazk ki sanat, insan ruhunu yalnzca sarsntyla,
katharsis'le iyiye yneltebiliyor. nsann iyi olmay renebileceini
sanmak samalk olurdu. Bu imkanszdr, Sovyet edebiyat derslerin
de iddia edildiinin aksine, Pukin'in kadn kahraman Tatyana'nn
"olumlu" rneinden "sadk" bir kadn olmann renilmeyecei gi
bi.
Ama biz, bir kere daha Rnesans devri Venedik'ine dnelim.
Carpaccio'nun bol figrl kompozisyQll}an insan masals gzellikle
riyle bylyor. nsan, bu resimlere baktnda heyecan verici bir
umuda kaplyor: Yoksa aklanamaz olan burada birden aklana
cak m? Bu tablonun bizi neredeyse korkutacak derecede sarsmas
yznden etkisinden kolay kolay kurtulamadmz o psikolojik geri
lim alannn nasl olutuunu uzun bir sre kavrayamamtm. Car
paccio'nun resimlerindeki uyum ilkesini grmeye balayana dek
muhtemelen saatler geer. Ancak bu ilke sonunda kavrand m da,
artk kimse, bu gzelliin ve ilk bakta edindii izlenimin cazibesin
den bir daha kendini kurtaramaz.
Aslnda bu, son derece sade bir uyum ilkesidir ve kaynan b
yk lde -hatta bence Raffaello'dan daha fazla- Rnesans sanat
nn insancl ruhundan alr. Burada benim kastettiim, Carpaccio' nun bol figrl kompozisyonlarnn merkezini, odak noktasn, figr
lerinin her birinin oluturduu olgusudur. nsan dikkatini bu figr
lerden herhangi birinde younlatrdnda, derhal alacak bir
aklkla, geri kalan her eyin, ortamn ve evrenin bu "rastlantsal!"
57
58
ispatlamaya,
'c
63
ili
Mhrlenmi Zaman
'Pas'.
Saba; bu yapay
saba
"e yarar bir hediye, rnein bir koltuk, bir tabak ya da bir bas
ton vermek zorunda kalsa bile, bunu mutlaka 'antikalam' e
yalar arasndan seerdi. Bunlarn, uzun zamandr kullanlmad
iin yararlanlma zelliini yitirmi, yani gnlk ihtiyalarm
z karlamaktan ok eski sahiplerinin hayatlarna dair birtakm
tarihi menkibeler anlattklarna hkmederdi. . . "19
"Anlann dev binasn canlandralm"; bu cmle de Proust'un. Ve
bence, bu "canlandrma" srecinde sinema sanatnn zel bir yeri
vardr. Japonlarn saba lks, bir anlamda son derece sinematog
rafik bir lkdr, yani yepyeni bir malzemedir ve bylelikle zaman,
sinemann bir arac olacaktr, yeni bir ilham perisi, hem de kelime
nin tam anlamyla.
le birlikte her eyi balatan Treh Geliyor adl dahiyane filmi unut
mu deiliz. Auguste Lc.rut e , a:..1l bu herkese bilinen filminin tek
evrilme nedeni, o gnlerde kffedilen film kameras, eridi ve gs
terim aygtyd Yarm d: _acla fazla srmeyen bu eritte, gne
70
, , , .van
Yu riy Nikulin)
73
75
Ovada sessizlik
Bir kelebek uuyor
Kelebek uyumu.
76
Dalgalarda oltalar
Mehtap
Yalayp geiyor.
Ya da:
,\ndrey
bir
durum deildir.
A nrlr<71 R u l/,,, ,.
i :.i m;
80
81
.
Btn bunlar yaplabilir ama tek artla: Perdeye yansyan "r
yann yks" hayatn grnr, doal biimlerinden oluturulmal
dr. Ama bazen yk u ekilde de yanstlabiliyor: Ar ekim ya da
bir sis bulutu yardma arlyor, modas gemi yntemlere bavu
rulabiliyor ya da uygun bir grlt yaplyor. Ve bu konuda artk
eitilmi seyirci de hemen beklenen tepkiyi gsteriyor: "Evet, bak
imdi hatrlamaya balad!" - " Kadn bunu ryasnda gryor de
mek!" Ne var ki bu tr esrarengiz grnl betimlemelerle rya
nn ya da anlarn filmsel bir etkisini yaratmak mmkn deildir.
Film yapmak, tiyatrodan birtakm hileler dn almak deildir, as
la da olamaz.
Peki ama sinema hangi hilelere bavurmal? zellikle ve her
eyden nce insan, kahramanmzn nasl bir rya grdn bil
mek zorundadr. nsan bu ryaya temel olan gerek ve olgusal ne
denleri bilmeli, bu gerekliin daha sonra gecenin uyank bilincine
(ya da bir insann herhangi bir resmi aklna getirmeye alt sra
da bavurduu bilince) dnecek btn gelerini nnde grebil
melidir. Sonra btn bunlar herhangi bir gizemlilie ya da dtan
mdahaleye meydan vermeden perdeye yanstlmaldr. Mutlaka
imdi de yle bir soru sorulacaktr: Ryann karkl, okanlaml
l ve gerekdl ne olacak p eki? Buna verebileceim tek cevap,
ryan1! "karmakl"nn ve "sylenebilmezlii"nin sinema iin net
grntlerden vazgemek anlamna gelemeyeceidir. Burada sz
konusu olan, daha ok, ryann mantnn yaratt zel bir etki,
tam anlamyla geree dayal gelerin allmadk ve artc bir e
kilde birletirilmesi ya da kar karya getirilmesidir. Byk bir ti
tizlikle grntye getirilmesi gereken ey budur. Sinema zaten do
as gerei, gerei rtbas etmekle deil, aksine aydnlatmakla y
kmldr (aynca en ilgin ve de korkun rya, zellikle en ince ay
rntsna kadar hatrlanabilen ryadr).
Sinemann vazgeilmez nkoulu, hatta filmin her trl plastik
83
85
94
iV
deneyimlerini
Solaris: Harey'l lm
.ide dirilii
101
de olsa bugn bir filmin, geni bir kesimin beenisini kazanarak "ba
arya" ulamas, onun, sanatn deil kitle kltrn bir rn ol
masna iaret eder.
Geri Sovyet sinemasnn bugnk ynetimi, kitle kltrnn
Batda gelitii, buna karlk Sovyet sanatlarnn grevinin halk
iin gerek sanat yaratmak olduu konusunda srar etmektedir.
Ama aslnda onlar da kitlesel baar elde eden filmler peinde ko
maktadrlar. Byk laflarla " stn gerekilik geleneinin" gelii
minden sz etmekte, ama ayn zamanda halkn gereinden ve esas
sorunlarndan tamamen uzak bir film yapmclm bilinsizce te
vik etmektedirler. Gzlerini 30'lu yllarda Sovyet filmlerinin elde et
tii baarlara dikmi, hfila kitlesel bir seyirci hayali iinde yayor
ve ne pahasna olursa olsun, o gnden bugne sinema ile seyirci ara
snda hibir deiikliin olmad izlenimini uyandrmaya alyor
lar.
Neyse ki gemi olan geri gelmiyor. Bireysel bilin ve insann
kendine zg grlerinin deeri artyor. Sinema ite bu olgu saye
sinde geliiyor, biimi karmaklayor. Sorunlarn daha derinleme
sine ele alarak farkl yazglaryla, birbirleriyle elien karakterleriy
le ve hi badamayan mizalaryla her trden insanda ortak olan
sorular ortaya atyor. Bugn iin hakikaten benzersiz ve olaanst
bir sanat olay karsnda ayn tepkiyi almak hemen hemen imkan
sz hale geldi. Yeni sosyalist ideolojinin yerletirdii kolektif bilin,
yaamn gerek zorluklarnn basksyla yerini bireysel bilince terk
etmektedir. Sanat-seyirci ilikisinin nkoulu bugn, her iki tara
fn da istedii ve gerekli olan amaca ynelik bir diyalogdur. Sanaty
la seyirciyi ortak karlar, eilimler, benzer grler ve nihayet or
tak bir fikri seviye birbirine balar. Aksi takdirde tek tek son dere
ce ilgin olan kiilikler bile birbirlerini skmak, bozmak, d krkl
na uratmak tehlikesiyle kar karya kalrlar. Bu, son derece do
al bir sretir. Gereklii alglaylarndaki znellik iinde her bir
klasik ustann kendini bambaka ekillerde yanstt bir sr deil,
ne de olsa.
102
iin o kadar kendi iinde kapal bir konuydu ki, retmenim Mihail
Ilyi Romm'un26 beni buna hazrlamasna karn burada oynayaca
m rol ancak byk zorluklarla kafamda canlandrabiliyordum.
bir meslek arama gcn gsteremez. nsan tam 5 (!) yln sinema
renimine hasrettikten sonra, dorusu, bir zamanlar besledii
umutlardan yle kolay kolay vazgeemiyor.
Bu adan bakldnda ilk Sovyet sinema kua zerimizde
ok daha doal bir etki brakr, nk onlar seimlerinde yalnzca
yreklerinin sesini dinlemilerdir. Byle bir ey balang dnemle
rinde son derece doald ve kimse buna fazla pay bimeye kalkm
yordu. Bugn ise pek ok kimse, klasik Sovyet sinemasnn yaptkla
n iin anlamn kavram, bunun sorumluluunu slenmekten e
kinmeyen neredeyse ocuk denecek yata, gencecik insanlar tarafn
dan gerekletirildiini unutmua benziyor.
Btn bunlar bir yana, benim VGIK deneyimim gene de ok
reticiydi, en azndan, o zamanlar edindiim deneyimleri bugn sa
lkl bir ekilde deerlendirebilmem iin gerekli temeller, ben fark
na bile varmadan orada atlmtr. Hermann Hesse Boncuk Oyu
nu 'nda ne doru bir sz sarf etmi: Gerek yaanlr, renilmez.
Haydi savaa!
Bir hareketin, gelenei gerekten de toplumsal enerjiye dn
trebilen gerek bir hareket olabilmesi iin, yazgs, yani bu geli
menin ve hareketin eilimi, mevcut gelime mantyla akmal,
hatta onu amaldr.
Bu balamda, biraz nce szn ettiimiz Hesse alntsn ada
yabileceimiz Andrey Rublov'a yeniden dnmek istiyorum.
Andrey Rublov'un karakteri, geleneksel bir "kendi benliine.
geri dn" kalbna gre izilmitir. Ancak umarm filmde bu, per
deye yansyan yaamnn "serb est" ak iinde, az ok doal bir so
nu olarak alglanmtr. Andrev Rublov'un yaam yks, "nce
den b elirlenmi", zorlama bir kavrayn yksyd; ve bu, yaamn
gerekliini saran atmosferde nce iyice bir tututurulup yaklmaly
d ki, sonra bu kllerin arasndan neredeyse yeni kefedilmi bir
gerek, tpk bir Phoeniks gibi ykselebilsin.
Andrey Rublov, Zagors'taki Sv. Sergey leme Manastrnda
Sergey Rodenski'nin himayesinde huzur iinde renim grd
105
ocuktum; hastalandm
Korkudan, alktan. atlam dudaklarm
Kemirdim, yalandm sonra. O serin,
O tuzlu tat htila hatrmda.
Durmadan yryorum - Daha telere, telere.
Kapnn eiinde merdivene oturmu snmaya alyorum;
Hummal dler iinde, sanki
Fareli Kyn Kavalcs slyla beni nehre ekiyor,
Yrdm; sonra oturdum,
Isttm kendimi, rperdim gene de.
te annem orada beni yanna aryor, sanki
Yanmda, yanzbamda;
Ulaamyorum gene de. Ben yak !ayorum o kayor
telere; sonra gene yanzbamda;
Ve ben yaklayorum- o kayor, telere;
Sonra gene yanzbamda.
Ate basyor,
Yakam ayor, yatama uzanyorum, Birden bir trompet sesi, gzlerimi delen bir k,
Atlar geiyor nmden, deli gibi ve annem
yolur. stnde uuyor, el sallayarak beni
Yanna aryor ve uup gidiyor.
Hala dlerimde
Elma aalarnn altnda o beyaz hastane,
Bana gzlerini diken beyaz bir doktor,
108
1. Plan
2. Plan
3.
Plan
Yakn plan ekimde bir kamp atei. Bir el, eski, buruuk
bir zarf snmekte olan atein stnde tutar. Ate birden
parlar. Tepeden ekim. Aaca yaslanm duran . Baba
(iirin yazan) atee bakmaktadr. Sonra atei canlandr
mak iin eilir.
Odak uzakl toplu ekime kaydrlr. Usuz bucaksz, h
znl bir sonbahar manzaras. Uzaklarda, tarlalarn orta
sndaki bir aacn yannda yanan kamp atei. Baba atei
canlandrr, ayaa kalkar ve srt kameraya dnk tarlaya
doru yrr.
Yavaa yan genel ekime kaydrma. Baba tarlalarn orta
snda yrmeye devam etmektedir. Yaplan kaydrmalar
la babann hep aym byklkte kalmas salanr. Sonra
baba hafife yan dner, p rofili gzkr.
Baba aalarn arkasna saklanr. Aalarn arkasndan
109
4. Plan
5. Plan
Ayna: Eski folog-aflara baklarak yeniden ina edilen ''anlatcnn " evi
daha nce de deindiimiz Paul Valery alayc bir dille yle der:
"Metonimi bir keif, metaforu bir ispat, kelime kalabalkln olaa
nst derin bir bilgi fkrmas ve kendini bir peygamber olarak ele
almak gibi aptalca alkanlklar; b unlar daha beikten bize verilen
felaketlerdir."
"Aray'', " deney" gibi kavramlar sinemada daha zor bir uygula
ma alanna sahiptir. Biri elinize film malzemesi ve gerekli aletleri s
ktryor, sonra da uruna film ekmeye kalktnz o z bir eri
de tespit etmenizi bekliyor.
Bir filmin tasla ve amac daha iin banda ynetmen iin ak
olmal. Bu arada, sonu belli olmayan deneyleri demeye hazr birile
rini bulma zorluklarndan sz etmek bile gereksiz. Sonu ne olursa
olsun, bir ey ok ak: Bir sanat istedii kadar denemelere girie
bilir. Bu tamamen onun kiisel sorunudur. Ama arayn bir film e
ridine tespit ettii andan itibaren (ilave ekimlere ok az rastlanr
ve yapm dilinde buna rk mal adi verilir), yani tasarsn nesnel
letirdii andan itibaren, seyirciye sinema yoluyla sylemek istedii
eyi
bulduu varsaylr.
1 16
1!1lerdi. Perdede ilk defa yakn ekimde kesik bir kafa grdklerin
de de ayn ekilde korkudan dleri patlad. Bugn ise buna benzer
eyler hi zel bir tepkiye yol amyor. Ve daha dn, derinden sar
san bir yenilii bugn biz, genelgeer, allm ve olaan bir " nokta
lama iareti" olarak kullanyoruz. Hi kimserun de aklna yakn eki
min modasnn getii gibi bir ey gelmiyor. . .
Sinema diline getirilen bir yenilik herkese kullanlan, sradan
bir orta malna dnmeden nce, bir sanatnn dnyaya getirdii
kendi yorumunu ancak bu dil araclyla olabildiince kapsaml yan
stabilecei, yalnzca bu dilin doal ve yegane olanak olduu kantlan
mal, yani her eyden nce bu yenilik kendini kantlamal. Bir sanat
yalnz estetik kayglarla yeni uygulama tarzlar peinde komaz.
O, daha ok, yaratcnn gereklie olan ilikisini en uygun biimler
de ekillendirecek aralar byk aclara katlanma pahasna bulma
derdindedir.
Becerikli bir zanaatkar, son tahlilde kendine yabanc bir eyi,
ada film teknolojisinin en yksek dzeyine bavurarak anlatrsa
ve biraz da zevk sahibiyse seyircileri mutlaka bir sre aldatabilir.
Gene de bu tr bir filmin geici nemi kendini ok abuk belli eder.
Ei bulunmaz bir kiiliin en derin inancnn ifadesi olmayan her e
yi zaman, er veya ge, acmasz bir ekilde aa karr. nk yara
tc alma, nesnel olarak varolan bilgilerin biraz mesleki beceri ge
rektiren canlandrlma biimi olmakla kalmaz. Yaratc alma, da
ha ok, bir insann varolu biimi, onun yegane ifade biimidir. Dil
sizlii amak iin bkp usanmadan gsterilen insanst gayret, "ara
y" ya da "deney" gibi selmu szcklerle nasl bir tutulabilir ki?! .
1 19
Filmsel Grnt
Yeri gelmiken,
elde edilen bir grn
tnn aslna sadk
olabilmesi iin, iin
de yaam gereklii
ni dile getiren geleri
barndrmas, ayman
da da bu gereklii
benzersiz ve tekrarla
namaz klmas gere122
kir, nk en gze
arpmayanfenomen
lerinde bile yaam
byledir.
Bir gzlem ola
rak grnt . . . Japon
iirini akla getirme
clen bu konu hi ele
ulabilir mi?
Japon iirind_e
grntnnaslanla
mna en ufak bir gn
derme yapmaktan
kesi nlikle k a n lma
s, grntnn anla
mn tpk b i r bulma
cada nl ch. gibi ya
va ya\'a el ei frr rt.
m e zon l l heni
he r zama k etkil e
miti r. llaik gr n
Kuytu bir gl
Bir kurbaa zplayp dald
Sessizlikte fsltlar.
Ya da:
Bu atalet nedir?
Bugn beni zor uyandrdlar...
lkbahar yamuru kulaklardanlyor.
Nasl da basit ve kusursuz bir gzlem!
Nasl da disiplinli bir dnce! Bu ne zevkli bir hayal gc. Bu
dizeleri bu denli gzel klan, sonsuzlua karmadan nce yakalana
bilen ann tekrarlanamazldr.
Japon airleri, yalnzca gzlem noktasndan hareketle ger
eklikle olan ilikilejni ifade edebilmiler. Yalnzca gzlemlemekle
kalmamlar, hi sabrszlk gstermeden ve kibirlilie kaplmadan
bu ilikinin sonsuz anlamn bulmaya almlar. Ve gzlem ne ka
dar iyi yaplrsa o kadar benzersiz olur. Ve ne kadar benzersiz olur
sa grntye o kadar yaklar. D ostoyevski'nin bir keresinde demi
olduu gibi, hayat insann tahmininden ok daha harikadr. .
lk hali sabitletirilmi fotoraf olan filmsel grntde gzlem
ok daha tayin edicidir. Filmsel grnt, gze uygun bir drt boyut124
duygularn
bir
gzlem
olarak
Rusada prostite/propuslile l N ) .
'
1 25
en
Ayna, tek tek her plan da belirleyen ayn zaman zerine ina
edilmitir. Filmde yaklak 200 plan vardr. Bu uzunlukta bir filmin
genelde 500 plandan olutuu dnlrse olduka az bir say. Plan
larn sayca azl filmimizde uzunluklarn da belirledi. Kurgu kesi
mi ve yaps, sanldrun aksine, filmin ritminin dourmaz.
Filmin ritmi, daha ok, bir plan sresince geen zamana benze
im iinde oluur. Ksaca sylemek gerekirse: Filmin ritmini, kurgu
lanm planlarn uzunluu deil, onlarn iinde geen zamann yarat
t gerilim belirler. Yani, eer kesim kurgusu, ritmi belirlemeyi ba
aramamsa kurgunun kendisi de biimsel bir aratan baka bir
ey olamaz. Dahas: Filmde zaman, kurgu sayesinde deil, ona ra
men akp gider. B, planda sabitletirilen zaman akdr. Ve ynet
men ite bu zaman, nndeki kurgu masasnda yatan blmlerin
iinden yeniden ekip karmaldr. . .
zellikle bir plann iine yerletirilen zaman, ynetmene sz
konusu uygun kurgu ilkesini kabul ettirir. Film blmlerinin "kur
gulanamaz" olmas, yani biraraya getirilememesi demek, bu blm
lerin {arkl zaman dilimlerine ait olmalarndan baka hibir anlama
136
burada,
Zamandan Heykeltralk
Ancak u da var ki, bilinli olarak farkl tutulmu zamansal gerilimli
ekimlerin snflandrlarak dzenlenmesi, hayat, keyfi tasarmlar
uyarnca temsil etmemeli, aksine isel zorunluluklarla belirlenmeli,
bir btn olarak filmin konusuna organik bir biimde balanmal
dr. Zira bu tr geilerde organik btnln salanamamas halin
de ynetmenin aslnda tbas etmek istedii kurgu vurgular derhal
gze arpar.
Farkl zamanlara sahip planlarn egdmlenmesi, ister iste
mez, ritmde kopuklua yol aar. Ancak, egdmlenen ekimlerin
isel hayatyla amalanan buysa, o zaman ritmik kopukluk, burada
elde edilmek istenen ritmik grntnn vazgeilmez bir koulu da
olabilir. Zamansal gerilimin farkl farkl biimlerini dnn! Simge
sel olarak konumak gerekirse dere, nehir, rmak, alayan ve okya
nv.s . . . Bunlarn egdmlenmesi esiz bir ritmik tablo, yaratcsnn
zaman duygusuyla hayat bulan organik bir yenilenme oluturur.
Zaman duygusu, ynetmenin hayat dolu sezgilerinin bir para
sysa ve kurgulanan blm kesitlerinde varolan ritm basks uygun
kurgu kesimlerini belirliyorsa, o zaman kurgu da ynetmenin imza
sn onaylar. Kurgu, ynetmeninin tasarmyla arasndaki ilikiyi di
le getirir ve gene kurguyla, ynetmenin dnya gr kesin hatlar
na kavuur. Bana kalrsa, fazla dnmeden filmlerini birka biim
de kurgulayabilen bir ynetmen derin olmaktan ok uzaktr. Berg
man, Bresson, Kurosava ve Antonioni'nin kurgu kesimleri hemen
ilk bakta tannr. Baka birilerinin kesimleriyle kartrlmalar
142
imsel olarak olaanst bir biimde ekilmi olsa bile onu tayan
dncenin dorultusundan sapm olur, yani sonu olarak btn
selliini yitirir.
Sanat ynetmeninin gsn kabartan en muhteem dekorlar
ve yaplar, eer ynetmenin ilk p roj esinde b elirlenen temel drtle
ri yanstmyorlarsa, filmi bozacak, hatta baarszla neden olacak
tr. Ve eer bir besteci ynetmenin denetiminden karak film mzi
ini kendi bildii gibi yazacak olursa, o zaman filmin gerekten ge
reksindiinden bambaka bir ey o rtaya kacak ve ana dnce ger
ee dntrlememe tehlikesiyle karlaacaktr.
Hi abartmakszn syleyebiliriz ki att her admla ynetmen,
senaristin ne yazdm, oyuncunun ne oynadm, kameramann ne
ektiini ve nihayet kurgucunun filmi nasl kesip yaptrdn gz
lemekle yetinen salt bir tank olma tehlikesiyle yzyze gelir. Zaten
ticari fabrikasyon yapmlarda da bu, genellikle b yledir. yle du
rumlarda ynetmenin tek grevi, film ekibinin tek tek her yesinin
profesyonel abalarm egdmlemektir. Ksacas: nsann kafasn
da bir kere ekillenmi dncelerin dalmamas iin gsterdii b
tn abalar, sradan yapm dzeniyle arptnda kendi ynetmen
filmselse,
145
Ayna' da,
153
156
158
den nce ticari bir taleptir, estetik bir kaygyla alakas yoktur. Tek
rar tekrar siyah-beyaz filmlere el atlmasnn, siyah-beyaz filmler
den bir trl vazgeilememesinin nedenlerinden biri de budur.
Belli niteliklere sahip bir rengi kaydetmek fizyolojik ve ruhbi
limsel bir fenomendir ve genelde insan buna p ek flikkat etmez. Ge
nelde yalnzca kopya kalitesinin mekanik bir sonucl.t olan ekimin
160
161
jiktir.
163
164
as olan belli bir ruh haline sahipken ona baka bir ifade tarzm be
nimsetmeye hi hakkmz yoktur. Her insan ayn olay kendine z
g, tekil bir biimde yaar. znt ve karamsarlk dolu insanlarn
bir ksm "ilerini dkmeye", kendilerini amaya alrken, dier
bir ksm da aclaryla yalnz kalmak isterler.
Pek ok iilmde, oyuncularn ynetmenin tavrlarm ve davran
biimlerini nasl kopya ettiklerini gzlemledim. Sergey Gerasi
mov'un etkisi altnda olan Vassili ukin de bu byleydi, 36 u
kin'in ynetimi altnda oynayan Kuravlov da . . . Kuravlov'un u
kin'i bir ebek gibi taklide kalkt pek ok an yakaladm. Oyuncu
lara hibir zaman belli bir rol anlaym zorlamaya kalkmam ve onla
ra olabildiince zgrlk tanmaya hazrm, yeter ki ekim alma
larndan nce temel tasarmdan bamsz davranabileceklerini ba
na ispatlam olsunlar.
Ynetmen de oyuncusunu b elli bir duruma sokmadan nce o
durumu kel)di iinde hissedebilmelidir. Doru rotay ancak byle
bulabilir. rnein, baka bir yerde allm bir sahneyi oynamak.
iin hi bilinmedik bir eve gidilmez. Buras eninde sonunda, iinde
tanmadk insanlarn yaad yabanc bir evdir. Ve bu yzden, ba
ka dnyalardan gelen insanlara kendini ifade etmede yardmc ol
maz.
Bir sahnenin hazrlan srasnda ynetmenin en nemli grevi
oyuncuyu gerekli otantik, inandrc bir ruh haline sokabilmektir.
Tabii ki her oyuncuyu ele al ekli baka olmaldr. rnein Tereo
va, filmin senaryosunu bilmiyordu, yalnzca iinden baz blmleri
oynuyordu. En nihayet ona filmin konusunu da rolnn gerek anla
mm da aklamaya niyetim olmadn anladnda ok ard. K
sacas, daha sonra grsel olarak btnletirdiim mozaik paralar
r
170
..
nn hastal gibi.
Genelde, almaya balamadan hangi oyuncuya filmimde rol
vereceimi bilmem. Bunun tek istisnas, hayatta olduu srece mut
laka her filmimde yer alm olan Anatoli Solonizin'di. Onunla aram
da neredeyse batl iti.kata dayal bir iliki vard. Nostalghia'nn se
naryosunu da onu dnerek yazmtm. Bu oyuncunun lmyle
benim hem sanatsal -hem de kiisel hayatmn ikiye b lnmesi ara
snda neredeyse simgesel bir ba var: Rusya' da kalanla ondan son
ras.
Oyuncu seimi benim iin, genelde, son derece skntl, uzun
bir sretir. ekim almalarm yanlayana dek seimin doru mu
yanl m olduunu sylemek tam anlamyla imkanszdr. Belki de
iin en zor yan seimimin doruluuna gvenmesini renmek, se
ilen oyuncunun kiiliinin benim kafamdaki kiilie gerekten de
uyduuna inanmaktr. Seim konusunda asistanlarm bana ok yar
dmc olurlar. Solaris'in hazrlklar srasnda karm ve en byk
desteim Larisa Pavlovna Tarkovskaya, Snauts roln oynayacak
uygun bir oyuncu aramak zere Leningrad Film Stdyosuna gitti ve
o sralar Grigori Kosinzev'in Kral Lear filminde oynayan olaanst
oyuncu, Litvanyal Juri Jarvet ile dnd.
Snaut rol iin, saf, rkek ve ekingen bakl bir oyuncu arad
mz bandan beri biliyorduk. O gzel mavi, ocuksu gzleriyle
Jarvet, aklmzdaki tipe mkemmel bir ekilde uyuyordu. Bugn
ona Rusa konuturduumuza ok pimanm. Onu Litvanya dilinde
konuturup sonradan senkron yapsaydk ok daha iyi olacakt. O za
man mutlaka daha rahat, daha ak ve daha ayrntl oynard.
Bir keresinde, bir sahnenin provas srasnda ondan btn sah
neyi batan bir kere daha ve bu sefer "biraz daha zgn" oynamas
n rica etmitim. Jarvet, istenileni aynen yapt. Sahnenin ekilme171
172
rak ' bu denli yorard. Ama ne yazk ki hala kendimizi onlarn etki
sinden kurtaramadk, bizi hala en az dnk kadar yormaya devam
ediyorlar.
Gln olmak demek birinin glmesini salamak demek deil
dir. Ayn ekilde acndrma duygusu uyandrmak da seyircinin gz
yalar kanallarm harekete geirmek olamaz. Bir abartma ancak,
eserin tmn kapsayan yap ilkesi olarak, grnt sisteminin bir
zellii olarak mmkndr, yoksa yntemlerden biri olarak deil.
Bir oyuncunun el yazs ne gsterili olmal ne de okunmaz. Bazen
tam anlamyla gerekd olan bir ey gerein ta kendisini dile geti
rir. Dimitri Karamazov, 40 daha o zaman yle demiti: " Gerekilik
- ne kt bir aka!"
Her sanat, kavramann bir biimi olarak gerek olana eilir, an177
Otar oseliani'nin Bir Zamanlar ten Bir Ard Kuu Vard adl
filminin en dikkate deer zellii profesyonel olmayan oyunculara
gvenmesiydi. Bu ne demektir? Baoyuncunun otantiklii konusun
da hi tereddt uyanmyor: Perdede canlandrd hayat kesinlikle
179
182
VI
185
Yusuf ve Kardeleri,
Sava ve Bar'
ya da Thomas
Persona'sn,
bir gzle olmak zere birok kere seyrettim. Otantik bir sanat eseri
olmas nedeniyle bu film, seyircisine her seferi.nde bu filmin dnya
syla tamamen kiisel, yeni bir iliki kurma, bu filmi her. seferinde
yeniden yorumlama firsatn vermektedir.
Sanat, eserini daha anlalr ve kabul edilir klmak adna her
hangi bir ortalama dzeye inme hakkna sahip deildir. Biz, sanatn
serpilip gelimesini bekler, sanatda henz ortaya kmam p otan
siyel olanaklara inanrken, daha dorusu inanmak isterken onun
byle bir tutum benimsemesi sadece ve sadece sanatta rmeye
yol aar.
Marx yle demiti: " Sanatn tadna ancak sanatsal zevkleri ge
limi bir insan varabilir." Sanat "anlalr" olma peinde komay
dnemez. Bu, en az "anlalmaz" olmay istemek kadar samadr.
Sanat, eseri ve onu alglayanlar ayrlmaz bir btn oluturur
lar, tek bir kan dolam sistemiyle birbirine bal tek bir organizma. .
B u organizmann paralar arasnda bir uyumsuzluk ba gosterdi188
190
192
Stalker
"ar sensin. Yalnz yaa. Kendi zgr yolundan git. zgr kafan
seni nereye srklerse srklesin. Deerli dncelerinin rn
lerini gerekletir. Yce eylemlerin iin asla dl isteme. dl
sensin, dl senin kendi iinde. Kendinin en yce yargcsn sen:
Kendi yaptn amanszca yarglama gcn herkesten fazladr.
Sen, iddial sanat. yaptndan honut musun? "
Burada, seyircinin benimle olan ilikisi zerinde hibir etkim olma
dm sylemekle film ynetmeni olarak stlendiim grevi akla
kavuturmak istiyorum. Aslnda olduka basit bir grev: Olanaklar
erevesinde iini yapmak ve kendini acmaszca eletirmek. Du
rum byleyken, bir de nasl "seyircinin houna giderim" diye, Sov
yet sanatlarna hep sylendii gibi "seyirciye rnek olacam" diye
mi uraaym? Bu seyirci de kimdir? Anonim bir kitle mi? Robotlar
m yoksa? . .
Sanat zmleyebilmek iin ok a z ey gereklidir. Yalnzca uya
nk ve duyarl bir ruh yeter de artar bile, yeter ki giizeie ve iyiye
ak, estetik ze dorudan ulama yeteneine sahip olsun. rnein
Rusya'da seyircilerimin arasnda bilgi durumu ve eitim dzeyi yk
sek bile olmayan byle pek ok insan vard. Bana kalrsa, insana al
glama yetenei daha beikte verilir ve bu, insann tinsel yapsna
yakndan baldr.
"Halk bunu anlamaz" laf, beni teden beri mthi kzdrmtr .
194
195
1 96
kalksnlar
da
doyuracaklarna,
retimi
oluturulmas
Ayna'y
tamamladktan
198
Vll
199
200
duygular da, ynetmenin duygular olmak bir yana adeta bir tan
n duygularna dnr.
Sinemann tpk mzik gibi gereklikle uratm bir kez daha
vurgulamak istiyorum. Bu nedenle yapsalclarn bir ekimi bir ba
ka eyin gstergesi, bir anlamlama olarak ele almalarna kesinlikle
kar kyorum. Bu, baka sanat dallan zerinde yaplan aratrma
yntemlerinin hibir eletiri szgecinden geirilmeden salt biimsel
olarak aktarlmasndan baka bir ey deildir. Mzikte tek bir ge
nin hibir ilgin yam yoktur ve hibir ideolojiye sahip deildir. Ayn
ekilde filmsel bir ekim de, gerekliin hibir gr iermeyen kesi
tidir yalnzca. Film ancak bir btn olarak belli tarzda ideolojik bir
anlam tayan gereklii ierir. Szck ise bal bana bir dnce
dir, bir kavramdr, belli bir soyutlama dzeyidir. Bir szck anlam
sz bir ses olamaz.
Leo Tolstoy Sivastopo' Oykleri'nde bir askeri hastanenin kor
kunluunu en ince ayrntsna kadar gereki bir biimde betim
ler. Ancak bu rktc ayrntlar ne kadar titiz ve geree uygun
bir biimde betimlerse betimlesin, okuyucu, doalc bir acmaszlk
iinde verilmi bu grntleri kendi deneyimlerine, arzularna ve
grlerine gre uyarlama olanana sahiptir. Zira okuyucu kendi
tasarmlarnn yasalarna uygun olarak her metni seici bir biimde
alglar.
Bin kez okunan bir kitap bin ayr kitaptr. Hayal gc snrsz
bir okur, ksa ve z tutulmu anlatmlar bile bazen yazarn dn
dnden daha ak grebilir (yazarlar da aslnda bu tr geniletil
mi okumalara bel balamlardr). ekingen, ahlaki nyarglara sa
hip, darkafal bir okur ise acmaszca anlatlm btn ayrntlar, sa
hip olduu ahlaksal-etik nyarglann szgecinden geirerek atlaya
atlaya okuyacaktr. Bylece ortaya yazar-okur ilikisinin temel feno
meni olan znel izlenimlerin garip bir tashihi kar. Ancak bu feno
men tpk Truva atna benzer, iindeki yazar buradan okurun ruhu
na szar. Sonu okurun da ikinci bir yazar gibi yaratcla zorlanma
sdr. Bir kitap okuman bir film seyretmekten ok daha zor ve yo201
Stalker
nsann diledii gibi yaad, keyfince davrand, can isterse
yapt, istemezse yapmad, tamamen zgr bir hayat benim hi
aklmn almad bir eydir. Tam tersine ben, belli bir aamada ba
na ok nemli ve gerekli olan eyi yapmaya kendimi adeta zorunlu
hissederim. Seyirciyle kurulacak en doru iletiim, insann kendine
sadk kalmasndan geer, hem de bilinmez nedenlerden dolay biz
ynetmenler tarafndan elendirilmeyi bekleyen seyircilerin yzde
seksenini hi kaale bile almadan. Ancak biz film ynetmenleri seyir
cilerin bu yzde seksenini o kadar ok hor grmeye baladk ki, ar
tk onlar elendirmeye de hazrz, ne de olsa ilerde yapacamz fil
min finansman onlara bal. Olduka aresiz bir durum!
Bizi gene, her eye karn sinemadan estetik izlenimler bekle
yen aznlk seyirciye geri dnelim, yani her gerek sinema sanats206
eyleri yok eder. Ayrca ben, ssl szle rle dolu propaganda amal
filmler deil, insan derinden sarsan filmler yapmak istiyorum. Be
nim seyircilere olan sorumluluum bu dorultudadr ve sanrm, si
nemann karanlk salonunda oturmay gze alacak kadar ok ihtiya
duyduu benzersiz bir deneyimi de seyircime iletebiliyorum.
steyen herkes, filmlerimi, iinde kendini grd bir aynaya
bakar gibi seyredebilir. Sinema sanat, tasarmm yaam benzeri bi
imlerde sabitletirip duygusal olarak alglanabilecek ekilde rgt
lerse seyirci de kendi deneyimlerini anmsayarak olaya katlabilir.
Ancak bunu, " iirsel ekim" diye adlandrlan o speklatif biimde,
yani dnce arlkl bir mizansen ekiminde srar ederek gerek
letirmek olanakszdr.
Daha nce de belirttiim gibi, insann amalarm fazla n plana
karmamas kanlmazdr. zerl rinde fazla durulursa ortaya bel
ki sradan anlamyla nispeten gncel bir sanat eseri kabilir. Ama,
kukusuz, mr uzun olmayacak, nemi geici kalacaktr. Byle bir
durumda znn derinliklerine inmeye alan bir sanattan p ek sz
edilemez, olsa olsa propagandann, gazeteciliin, felsefenin ve dier
yakn bilim dallarnn hizmetine girmi bir sanattan sz edilebilir,
yani salt faydac bir grev stlenmi bir sanattan. . .
Sanatta yeniden retilen bir fenomenin doruluk pay, mahtk
sal yaam ilikilerinin btnyle yeniden ina edilmesi denemesin
de aa kar. Ancak rasgele aptaki bir "zaman dilim" ine ait olgula
r semede ve birletirmede sinema sanatsnn snrsz bir zgrl
e sahip olduu da asla sylenemez. nk sanat kiilii, kanl
maz olarak, mutlaka gn na kacaktr.
Fakat gerek, sanatnn ancak belli bir blmn kavrayabil
dii saysz nedensel balantlara dayanr. O halde sanat, yalnzca
yakalanmasn ve yeniden retmesini bildii balantlarla ilgilene
cektir. te sanatnn bireysellii ve tekillii de bu noktada ortaya
kar. Demek ki bir yaratcnn sorumluluu, canlandrd olaylar
aslna yaklatrabildji lde artar. Bir sanat drst olmaldr.
Onun temiz ellere ihtiyac vardr.
210
212
213
Stalker,
216
hayalleri, umutlar, ng
de ne bir zaman fazlal olmalyd ne de ekim, yalnzca dramatrj ik bir malzemeyi dzenleme ilevini yrtmeliydi. Her ey, sanki
ben btn filmi tek bir ekimle tamamlamm gibi qir etki yaratma
lyd. B u tr sadelik, hatta tutumluluk bana ok byk bir olanak
salarm gibi geliyordu. Sonuta d etkenleri olabildiince az kul
lanmam engelleyecek ne varsa hepsini senaryodan attm. Genel
filmsel inada sade ve mtevaz bir yapya kavumak istiyordum.
Ayrca seyirciyi de sanatn bir arac olan sinemann, dzyaznn
kileri aratmayacak olanaklara sahip olduuna daha fazla inandrma
y umuyordum. Seyirciye, sinemann hayat, gerek akn grnr
de neredeyse hi bozmadan gzlemleme yeteneini de tantmak isti
yordum. nk bence sinem: sanatnn gerek iirsel z burada
yata r.
Tek korkum, biimdeki bu ar sadeletirmenin fazla yapma
ck ve zenti bulunmasayd. Bunu da, genelde filmin "iirsel atmos- .
fe ri" diye adland rlan her trl sis perdesini, belirsizlikleri ekim
d e n atarak engellemeye altm. Aslnda bu tr "iirsel atmosferle217
Stal
Bana kalrsa, te
218
220
Vlll
221
Nosthalgia
lar kefetmesini
salamtr.
Daha nce de belitmi tim, ek il mi malzemeyi K. k ez gzden
geirdiimde, evirim almala r
226
ve
mak zor.unda olan, her taraftan beyaza boyanm, plak adamlar canland
nyor. Ben de bu heykellerden biriyim ve hareket ettiim an ok ar cezala
ra maroz kalacam biliyorum, nk efendim gzn bizden ayrmyor.
Ayaklanmdan ykselen souu hissediyor, gene de hi kprdamyorum.
Yorgunluktan artk dayanamayacam fark ettiim an birden uyandm.
ok korkmUtum, nk bunun bir rya deil, berim gereim olduunu
ok iyi biliyordum.
Rusya 'ya geri dnmemeyi deneyebilirim, ama dncesi bile ldr
yor. Doduum lkeyi bir daha mrm boyunca grmemek olabilir mi? Ka
yn aalann, ocukluumun havasn . . .
Terk edilmi zavall arkadandan selam lar.
Pavel. Sosnovski
228
230
2.33
IX
Bitirirken
grlk, yani bireyin kendi yararna olacak her eyi yapmasna izin
veren olanaklar etrafnda dner. Ancak bu hayali bir kurtulutur,
nk bu yolda insanl yalnzca yeni hayal krklklar beklemekte
dir. nsan ruhundaki enerjinin kurtuluu ancak, korkun bir i at
ma sonucu gerekleebilir ki bu atmaya girip girmemeye de an
cak bireyin kendisi karar verebilir. nsann eitimi yerine z-eitim
gemelidir, aksi takdirde elde ettii zgrlkle ne yapacan, onun
kaba, salt tketmeye dayal bir anlayla ele alnmasna nasl kar
kacam bilemez.
Bu konuda Batnn deneyimi, eni konu dnmemizi salaya
cak kadar zengindir. Batnn sahip olduu demokratik zgrlklere
ramen hi kimse, "zgr vatandalarnn" iinde bulunduu ruhsal
buhran grmezden gelememektedir. Burada ne olmutur? Kiilie
tannan bu zgrle ramen neden Batda birey ve' toplum arasn
daki buhran bu derecede iddetlenmitir? Bence Batnn deneyimi
bize, insann zgrl, tpk tek bir kuru bile demeden kulland
kaynak suyu gibi doal addettii srece zgrln kaynaklarn
dan daha iyi bir hayat iin yararlanmadn gstermektedir.
Gerekten zgr bir insan, bireyci anlamda zgr olamaz, ayn
ekilde bireyin zgrl de toplumsal bir abann rn olamaz.
Geleceimiz bizden baka kimseye bal deildir. Biz ise, her eyi
yabanc emek ve skntyla demeye o kadar almz ki. Bu dnya
da her eyin birbirine bal olduu, elimizde tuttuumuz irade z
grl ve iyiyle kt arasnda karar verme hakk nedeniyle rast
lantya hi yer olmad gereini btn basitline karn grmez
den geliyoruz.
Tabii ki bireysel zgrln olanaklar dierlerinin iradesiyle
snrldr. Ancak, zgr olamamann her zaman kendi korkaklm
zn ve ataletimizin bir sonucu, kendi vicdanmza uygun irade bildi
rimlerinde bulunmamz engelleyen kararszlmzn bir rn ol
duunu tekrar tekrar vurgulamakta yarar gryorum.
Rusya'da yazar Korolenko'nun u szleri sk sk tekrarlanr:
" Ku umak iin, !;_san mutluluk iin doar!" Bana kalrsa, insan
240
244
Dipnotlar
su: ilk defa A. Tarkovski'nin hocas Michail Romm ynel timinde oyna
d. Ayna'da " anlatcnn" metnini okumaktadr.
Katok i
ks 1958'de yaynlanmtr.
9. Aleksandr Grin ( 1880 - 1932) : Rus hikayecisi, air. Devrimden nce ba
meni.
Kenyi Mizogui ( 1898 - 1956): Japon film ynetmeni, ressam oyuncu
ve gazeteci. Filmlerinde, olduka uzun planlar ve stste bindirmeler
le kadnn fedakarca sevme yeteneini ilemitir.
12. Kapiyev Efendi ( 1909 - 1944), Dastanl - Sovyet hikayecisi ve evir
14. AJ.eksander Al.eksandrovi Blok ( 1880 - 192 1 ) : Rus airi. Rus semboliz
sam.
16. Vassili ukovski ( 1 783 - 194 1): Rus air ve evirmeni.
17. Dimitri Merekovski ( 1866 - 194 1): Rus eletirmeni, deneme ve ro
g etmitir.
Gemi Za
Peinde adl yedi ciltl1k romanndan alnt. [Swann' larn
Semtinden, 1. Cilt: Combray, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, 1942,
man
s.
58 - 59.)
ne."
246
(Solaris). Bugn
111, Tartu
apayev ( 1934):
26. Michail Romm ( 190 1 - 197 1): Sovyet film ynetmeni. Ayzentayn'n
Machbeth uyarlamasdr.
30. Akaki A Bamatkin: Gogol'un Palto adl romannn bakahraman
dr; Yevgen Onegin ise Aleksander Pukin'in ayn adl manzum roma
nnn bakahramandr.
31. Sz edilen, Dostoyevski'nin
dir.
32. Pascal Aubier ( * 1942): Fransz film ynetmeni. Jean - Luc Godard ve
36. Vassili ukin ( 1929 - 1974) : Rus Sovyet film ynetmeni, oyuncu ve
247
41. Nikolay Gumilyov ( 1 886 - 192 1 ) : Rus airi, hikayeci, eletirmen, dene
neye koymutur.
248