You are on page 1of 66

Albert

cam us

TERS VE
YZ

eviri: TAHSN YCEL

@9

Lenvers et Jendroit, Albert Camus


1958, Editions Gaimard, Paris
1992, Can Sanat Yaynlar Ltd. ti.
Tm haklan sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlar dtnda yayncnn
yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.
1. basm: 1992
9. basm: Austos 2012
Bu kitabn 9. basks I 000 adet yaplmtr.
Kapak tasarm: Aye elem Design
Kapak resmi: iStockphoto.com / Martin Hendriks
Kapak bask: Azra Matbaas
bask ve cilt: Ekosan Matbaas
ISBN 978-975-510-323-5

C A N S A N A T Y A YIN LA RI
YAPIM, D A ITIM , T C A R E T VE SAN AY LTD. T.
Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, stanbul
Telefon: (0212) 252 56 75 ! 252 59 8 8 1 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
www.canyayinlari.com
yay inevi @canyayi nl ari.com

Alber t

cam us

TERS VE
YZ
DENEME

1957 NOBEL EDEBYAT DL

F r a n s z c a a s ln d a n e v ir e n

Tahsin Ycel

@$3

A lb ert C am u snrt Can Yaynlarndaki dier kitaplar:


Yabanc, 1981
Mutlu lm, 1992
Yolculuk Gnlkleri, 1993
ilk Adam, 1994
Yaz, 1994
Bakaldtron nson, 1994

Dn I Bir Alman Dosta Mektuplar, 1995


Srgtir ve Krallk, 1996
Sisifos Sylem, 1997

D, 1997
Veba, 1997

A LBER T C A M U S, 1913 ylnda C ez ay ird e dnyaya geldi. C ez ay ir ni


v e r site sinde s rd rd fe lse fe renim ini salk n edenleriyle yarda
brakt, 19 3 8 de P aris'e gitti, ilk yaptlar Tersi ve Yz ve Dn bu
d n e m d e yaymland. E debiyat dnyasna asl giriini, 19 4 2 d e yaymla
nan Yabanc adl rom an ve Sisifos Syleni balkl felsefi d e n e m esi belir
ledi. Birbirini tam am layan bu iki yaptta, v aro lu u izler tayan " sa m a
felsefesin i gelitirdi. Baka/drcm insan, Yaz, Srgn ve Krallk isimli e s e r
leriyle hem ed eb iy at hem d e d n ce alanlarn da yetkinliini kantlad.
Mut/u lm ve lk A d a m adl rom an lar l m nden so n ra yaymland.
19 5 7 d e N o b e l E debiyat d l n e d e e r g r len ve bugn X X . yzyl
e d e b iy a t ve d n ce dnyasnn en n em li adlarndan biri kabul edilen
A lb e r t C a m u s, 19 6 0 ylnda bir a r a b a k azasn d a yaam n yitirdi.

T A H S N Y C E L , 1 9 3 3 t e E lb istan d a d o d u . G a la ta s a ra y L ise sini ve


E d ebiyat Fakltesi F ransz Dili ve Edebiyat B l m n bitirdi (1 960).
V arlk Y aynlarnd a e v irm en lik ve yaz ileri m d rl y ap t. yk
d erlem ele ri, rom an lar, bilim sel a ra trm alar ve ku ram sal yazlarnn
yan sra , B alzac, F la u b ert, D a u d e t, G id e , Sim en on , Fran ce, P ro u st,
C a m u s, S a r tr e , M alrau x v e D u r a s gibi n em li F ran sz y azarlarn y ap t
larn dilim ize kazan d ran Y cel, 19 8 4 d e A z r a E rh at eviri st n H iz
m e t d l ne, 1 9 9 7 d e F ran sz h k m eti P alm es A c a d m iq u e s N ia n
na d e e r g r ld .

indekiler
Camusnn Yaptlarnda Tersi ve Yznn Yeri...................11
nsz....................................... ...........................................

]()

A lay.......................................................... .................................29
Evetle Hayr Arasnda............................................................. 39
Ruhta lm...... ................ ............... ........ ........................

49

Yaama A k ..................................................... ........................ g]


Tersi ve Yz...,............ ............................... .............................7

Cam usnn Yaptlarnda


Tersi ve Yz nn Yeri
"u saatte, tm lkem bu dnya. Bu gne ve bu glgeler,
bu scak ve havann derinliklerinden gelen bu souk: her ey
gkyznn tm doluluunu acma duyguma doru boaltt
bu pencerede yazl olduuna gre, len bir ey var m, yok
mu, insanlar ac ekiyorlar m, ekmiyorlar m diye dnmem
gerekir mi? unu syleyebilirim, az sonra da syleyeceim:
nemli olan insanca ve basit olmak. Hayr, gerek olmaktr
nemli olan, hepsi girer bunun iine, insanlk da, basitlik de.
Ve ben dnya olduum zaman deil de ne zaman daha gerek
olurum ki? Daha ben istemeden yerine getirilmi her eyim.
lmszlk urackta, bense onu umut ediyordum. Mutlu ol
mak deil artk dileim, yalnzca bilinli olmak.
Bir adam evresine dalm, bir bakas mezarn kazyor:
nasl ayrmal onlar? nsanlar ve samalklarn? Ama ite gk
yznn glmsemesi. Ik kabaryor, yaz pek mi yakn? Ama
ite sevilmesi gerekenlerin gzleri ve sesi. Tm devinimlerimle
dnyaya, btn acmam ve tm minnetimle insanlara balym.
Dnyann bu tersiyle yz arasnda br seim yapmak istemi
yorum, semesini sevmem. nsanlar ak grl ve alayc ol
mamz stemiyorlar. 'Bu sizin yi olmadnz gsterir/ diyorlar.
Ben arada bir balant gremiyorum. Birine aktreye ters d
tn sylediklerini duyarsam, kendine bir aktre bulma ge
reksiniminde olduunu anlarm bundan; birine usu kmse
diini sylediklerini duyarsam, kukularna katlanamadn
anlarm. Hile yaplmasn sevmem de ondan. Byk yreklilik,
lme olduu gibi a da gzlerini krpmadan bakabilmektir.
11

Okuduumuz para, k gneinin aitnda bir pencere


nnde dncelere dalan, ama bu dnceler arasnda hibir
zaman dorultusunu armayan, tam tersine, uslamlamasnn
her yeni dnemecinde, yaam gereini biraz daha ak, biraz
daha yaln bir biimde kavramay baaran bir anlatc karyor
karmza: yirmi iki yanda, yoksul ve nsz bir gen adamn,
1935-1936 yllarnn Albert Camussnn yaynlad kk
denemenin: Tersi ve Yznn anlatcs. Bu nedenle bu ssten
uzak, ksa ve duru tmceler, Roland Barthesn ak yaz di
ye adlandrd eyin kusursuz bir rneini sunan bu anlatm,
k, gk, gne, scaklk, basitlik, ak grllk, bilinlilik gibi sk sk beliren bu izlekler karsnda armamak
zor: Camusnn son yaptlarnn da ayrc nitelikleri bunlar.
Oysa, sylemek bile fazla, bir yazarn daha ilk yaptnda kendi
ni bulduu, kendini syledii enderdir. Yolunun banda, ken
dini ve yaptn uzaklarda grr genellikle, yazn bir yaama
biimi deil, yaamadan te bir ey olarak grd, yaptnn
k noktas bir deney, dnce, duygu btnnden ok, ba
kalarnn yaptlar olduundan, bakalarnn sesini yeni batan
duyurmaya alr. Kendi z yaptlarn verinceye dek belki de
uzun ve ileli bir olgunlama srecinden gemesi gerekecek
tir. Yukardaki kck rnein de gsterdii gibi, Albert Ca
mus'nn byle bir dnem geirmemi ender yazarlardan biri
olduu sylenebilir.
Daha ilk yaptnda kusursuzlua eritiini sylemek s
temiyorum. Hi kimsenin etkisinde kalmadm da sylemek
istemiyorum. Jean Greniernin, Andr Gide'in etkisinde kald
n, her ikisinden de ok eyler rendiini, ayrca Malraux'
ya, Kafkaya, Tolstoya, Melville'e hayranlk duyduunu kendi
si syler. Ama bu etkiler, bu hayranlklar hibir zaman ayan
yerden kesmemi, inde kendi dnyasndan, yani hep gzleri
nin nndeki somut dnyadan ayr bir dnya grnts do
masna yol amam, ksacas, Camus kendi kendinden hibir
zaman uzaklamamtr. Yaptlar arasndaki sk bant bunun
sonucudur. lk yapt Tersi ve Yz'nn nemi de onun bu zel
liinden ileri gelir. Bu kitabn 1958 basksna yazd nszde
kendisi syler: her sanatnn ta iinde, benliini ve dilini yaam
boyunca besleyen tek bir kaynak vardr, onun kayna da Tersi
ve Yzdr. Tersi ve Yzde beliren yzler ve grnmlerdir.
12

Gerekten de, Camusnn daha sonra yazd birok ya


ptnda Tersi ve Yz'nn, bu yoksulluk ve k evrem'nin,
derin izleri grlr. Bu kk kitapta dile getirilen duygu ve
dnceler, ufak syleyi deiiklikleri bir yana, sonraki kitap
larnda da karmza kar sk sk. Bunu dorulamak iin, Ter
si ve Yz ile Sisifos Sylennin kimi paralar arasnda kk
bir karlatrma yapmak yeter. rnein, Tersi ve Yz'mm an
latcs, susar susmaz yalln dnen geveze bir yal ada
mn duygularm belirtmek iin Yarn her ey deiecek, ya
rn, der, hemen arkasndan da ekler: Birdenbire yarnn da
byle olacan anlyor, br gnn de, tm teki gnlerin de.
Bu aresiz bulu eziyor onu. te bu trl dnceler ld
rr adam. Ayn yaptn bir baka denemesinde de imdi bir
adam, diye yazar. "nemli oan da bu deil mi? Hayr, deil:
grevlerini yapmak ve bir adam olmay benimsemek yalnzca
yalla gtrr insan. Bu dncenin Sisifos Syleninin te
mel izleklerinden birini oluturduu bilinir. Camus yle der
bu yaptn balarnda: Gelecee dayanarak yaarz: yarn,
ileride, iyi bir iim olunca, 'yalandka anlarsn. Bu tutar
szlklara hayran kalmamak elde deil, nk ne de olsa lmek
var iin iinde. Gene bir gn gelir, insan otuz yanda olduu
nu grr ya da syler. Genliini belirtir bylece. Ama, ayn
anda, zamana gre yerini de belirtir. Zaman iinde yerini alr.
Gemesi gerektiini syledii bir erinin belirli bir anndadr.
Zamann maldr, iinin rpertiyle dolmas zerine, en kt
dman olarak grr onu. Yarn istiyordu hep, tm benliinin
bundan kanmas gerekirken, yarnn gelmesini diliyordu.
Bununla da kalmaz koutluk: Tersi ve Yzde, Evetle
Hayr Arasnda adl denemede unlar okuruz: Ve ben, bu
gece, yaamn belirli bir saydaml karsnda hibir eyin ne
mi kalmad iin kiinin lmek isteyebilmesini anlyorum. Bir
insan ac eker, mutsuzluk stne mutsuzlua urar. Katlanr
bunlara, yazgsn benimser, iyice yerleir iine. Sayg grr.
Sonra, bir akam, hi: bir zamanlar ok sevdii bir dostuna
rastlar. Dostu biraz dalgn konuur onunla. Evine dnnce,
adam kendini ldrr. Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen ac
dan sz edilir. Hayr. lle de bir neden gerekirse, dostu kendi
siyle dalgn konutuu iin ldrmtr adam kendini. Sonra,
Sisifos Syleninde, ayn gr, szck deiiklikleri dnda,
13

hibir deiiklie uramadan, yeniden kar karmza: nsa


nn kendini ldrmesinin birok nedeni vardr, genellikle de
en ok gze arpanlar en etkinleri olmamtr. nsann bir d
nce sonucu kendini ldrd enderdir (ama bu varsaym
da konu dnda brakmamak gerekir). Bunalm balatan eyi
denetlemek hemen her zaman olanakszdr. Gazeteler sk sk
gizli aclardan' ya da iyilemez dertlerden sz ederler. Geerlidir bu aklamalar. Ama o gn umutsuz kiinin bir dostu ken
disiyle ilgisiz bir tavrla konumu mudur, konumam mdr,
bunu bilmek gerekir.
Yolculuun deerini oluturan ey korkudur, diye yazar
Camus Tersi ve Yzde. Yolculuk benliimizdeki bir tr i de
koru ykar. Hile yapmak, yani bro ve antiye saatlerinin (bizi
sert bir biimde ayaklandran, ama yalnz olmann acsndan
da ok iyi koruyan bu saatlerin) ardna gizlenmek olanakszdr
artk. Bu yzden kahramanlarmn Broda geirdiim saatler
olmasayd, halim ne olurdu? ya da Karm ld, ama, bereket
versin ki, tamamlanacak bir sr evrak var yarna, diye ko
nuacaklar romanlar yazmak gelir hep iimden. nl yazar,
kahramanlan tpk byle konuan romanlar yazmamtr belki,
ama Yabanc'da olduu gibi, Sisifos Syleninde de bu alk ve
bilinsizlik yaamn tm keskinliiyle gzler nne sermeye
almtr: "Yataktan kalk, tramvay, drt saat bro ya da fab
rika, yemek, tramvay, drt saat alma, yemek, uyku ve ayn
uyum iinde sal, aramba, perembe, cuma, cumartesi, ou
kez kolaylkla izlenir bu yol. Ancak bir gn niin' ykselir ve
her ey aknlk kokan bir bkknlk iinde balar. Balar', bu
nemli. Bkknlk makinemsi bir yaamn edimlerinin sonun
dadr, ama ayn zamanda bilincin devinimini balatr.
Alabildiine oaltabileceimiz bu benzerlikler karsnda,
Tersi ve Yznn daha sonra yazlacak yaptlarda kullanlmak
zere hazrlanm bir paralar btn olduu dnlebilir.
Ama bu kk deneme bunun ok stnde, ok tesindedir.
Albert Camus, gene 1958 nsznde, Brie Parain'in Tersi ve
Yzn yazdklarnn en iyisi saymasnn nedeninin bu bece
riksiz sayfalarda, daha sonra yazdklarna gre, daha ok ger
ek sevi bulunmas olduunu syler. Hangi kitab sz konusu
olursa olsun, Camusnn her satrnda sezilen sevinin gerek
lii tartma konusu edilemez. Ama Tersi ve Yzde bu seviye
14

ayr bir derinlik kazandran bir etken fazlasyla ar basar: ya


am. Tm anlamlaryla. Sanatnn daha sonraki yaptlarnda
karmza birer dnce olarak kacak olan birok e bu
rada daha somut, daha yaln, daha dolaysz bir biimde yan
stlm birer yaant olarak belirir. Bir reti, bir dizge iinde
belirlenmez daha dnceleri, ama Camus, ileride kendisinin
uyumsuzluk konusunda Kierkegaard iin syleyecei gibi, da
ha iyisini yapar: bu dnceleri yaar. Sisifos Sylem nde olsun,
Bakaldran insan'da olsun, Dte olsun, tm ana sorunlara
insan ile dnyay karlatrarak girer, sonularn da bu kar
latrmadan karr. Tersi ve Yz'nn anlatcs ise, bir tepede,
bir pencerede, bir mezarn banda, dnya ile kar karyadr
hep.
Bu yaptn bizi Camusnn dncesinin kaynaklarna
gtrmesi de bundandr: yoksulluk ve gney gnei, plaklk
ve aydnlk. Bu koullarn nemi Tersi ve Yz okunduu za
man daha bir aklk kazanr, nk Camus kendisinden ve
evresinden hibir yerde buradaki kadar ak ve dolaysz bir
biimde sz etmemitir: Camus, mahallesi, evi, annesi, byk
annesi, yoksulluu, sonra her eyin stnde parldayan k;
Camus, yaam, lm, sonra dnyann tm "; Camus, ssz,
duygusuz doa, deniz, toprak, gne. En yaln biimleri altn
da dnyann ve yaamn tm temel eleri: kiiliin ve yaptn
beslendii kaynak. "Camus kendinden de, kendi dnyasndan
da hibir zaman uzaklamamtr, sznn anlam imdi daha
iyi anlalyor.
Ama bizim dnyamzdan, hepimizin dnyasndan desek
de olur. yle ya, Camus, bilinle, kendi kendisine, en yaln, en
plak, en canl biimine indirgemek ister dnyay. Bunu daha
ilk yaptnda byk lde baarr. plak ve duru bir bakla
kavramaya alr onu. Onun iin yalnzca dnya ve dnyann
stnde, ayn zamanda da karsnda, insan vardr. Her ikisi de
her trl gereksiz, oyalayc, saptrc ssten syrlm olarak be
lirir yaptnda. Doa ve insan karsnda, Camusnn usu gzle
rin, ellerin, be duyunun usu olmak ister. Biz de, onu okurken,
geri kalan ne varsa, insanlarn, yzyllar boyunca, gzlerimizi
krletirmek, usumuzu temel gereklerden uzaklatrmak iin,
nmze, ardmza ylm fazlalklar olduunu sezinleriz. Ca
mus, daha ilk yaptnda, bu izlenimi bir kesinlie dntrme15

bir biimde dorular. Bylece basitlik, yoksulluk bir otel odas


grntsnn altnda, hem sanat, hem dn asndan, kl
bir g kazanr Camusde. Tersi ve Yzne deerini, ekiciliini,
kekre tadm veren de her eyden nce bu basitlik olsa gerek.
Bu basitlie, bu somutlua eriebilmek iin Camus gibi
bilinli, ak grl olmak gerekir kukusuz. nl yazar, daha
ilk kitabnda, hem de sk sk, bunlar en byk deerler olarak
gsterir. Ak grllk, bu en son noktasna gelmi bilincin
en son noktas, her eyin birletii yerdir. Bilin, yreklilik ve
mutluluk, hem de biricik mutluluktur: Duyabileceim biricik
mutluluu: dikkatli ve dost bir bilinci iime ekiyorum, diye
yazar ilk kitabnda. Sonraki kitaplarnda gcnden ve etkinli
inden hibir ey yitirmeyecektir bu bilin: Sisifos Syleninde,
dnyann uyumsuzluunu bu bilin alglayp aklayacak, her
ey sarsldktan, ykldktan, dayanlabilecek hibir destek kal
madktan sonra yalnz bu bilin ayakta kalacak, Bakaldran
nsan'da biricik mutluluk ve umut kvlcmlarn bu bilin
aktrac aktr.
Camusnn Yabana'dan Veba ya, Sisifos Syleninden Bak
kaldran insana geii bir zamanlar kimilerini artm, d
ncesinde bir yn deitirme, bir eliki gibi grnmtr.
Bugn artk byle bir elikiden sz edilmiyor. Tersi ve Yz
de byle bir sannn geersizliine yeterince tanklk etmekte.
Gerekten de, D'te nereden geldii anlalamayan bir kah
kaha biiminde beliren, Sisifos Syleni' nde kiiyi kendini l
drme dncesine ynelttikten sonra, aldatmacalardan uzak,
bilinli bir yaama biimine dnen umutsuzluk, nedeni ve
yorumuyla birlikte, ilk yaptta karmzdadr: Bir byklk
gerekiyordu bana. Onu dnyann en gzel grnmlerinden
birinin gizli umursamazl ile derin umutsuzluunun kar
latrlmasnda buluyordum. Hem yrekli, hem de bilinli ol
ma gcn karyordum bundan. Ayn biimde, Bakaldran
insanda, belirsiz bir gelecek adna durmadan yinelenen, ac
masz ldrmelerin tarihi iinde ulalan aydnlk sonucu da,
olduka belirgin izgilerle, ilk yaptta bulabiliriz. Yazarn le
dncesi diye adlandrd eydir bu: her eyi kl plakl
iinde gsteren, insann doa ile kartlm, kanlmaz lm
kesinleyen, ama gene de stan Akdeniz gneinin altnda do
an dnce.
17

Tersi ve Yz'nn anlatcs ancak talya gneinin altnda,


bu scak ve aydnlk umutsuzlukta bulur aradm. Buna kar
lk, bir baka umutsuz, Dn kahraman Jean-Baptiste
Clamence, souk, puslu, kl rengi bir ortama yerleip ac ek
meyi yeler. Bunun sonucu olarak, hibir atlm yer almaz ya
amnda, gemiini sakz gibi ineyip durmakla kalr. Aydnlk
ve plaklkta, bilinli umutsuzluk umudu yaratr. Umutsuz
luktan umuda gtren bu yaratc atlm da, bir kez daha, Ter
si ve Yz nceden sezdirir bize: "Yaama umutsuzluu yoksa,
yaama ak da yoktur.
Ama Tersi ve Yz Camusnn yaptlarnn kayna de
ildir yalnz, yaamnn, duygularnn, davranlarnn da kay
nadr bir bakma. Birok edimini "Tersi ve Yze sezinlenmi
gereklerin koullandrdm, yaam konusundaki bilgisinin
bu kitapta acemice sylenmi olan' amadn kendisi syler.
Bunca yldan sonra, Tersi ve Yuzn bu basm iin yeniden
okurken, kimi sayfalar karsnda, tm acemiliklerine karn,
igdyle biliyorum ki bu budur. Bu, yani bu yal kadn, ses
siz bir ana, yoksulluk, talyann zeytin aalarnn zerindeki
k, yalnz ve kalabalk ak. benim iin geree tanklk eden
ne varsa, hepsi, diye yazar 1958'de. Sonra ekler: "Bu kitaptan
bu yana ok yrdmse de o kadar ilerlemedim. ou zaman
ilerlediimi sanrken geriliyordum. Gnn birinde kiilii ile
sanat arasnda kusursuz bir denge kurulursa, Camus dleri
nin yaptm gerekletirebilecektir, bu yapt da, u ya da bu
biimde, yeniden yaratlm bir Tersi ve Yz olacaktr. Erken
lm, bu dn gerekletirmesini nledi! Ama bu dn
onun en byk dlerinden biri olduu anlalyor: Bir gn.
Tersi ve Yzn yeniden yazmay baaramazsam, hibir ey
baaramam olacam. Tersi ve Yz n yeniden yazmaksa,
bir anann hayranlk verici sessizliini, bir adamn bu sessizli
i dengeleyen ak yeniden bulma yolundaki abasn yeniden
yaatmak, zerlerine yrein ilk ald basit ve byk bir iki
imgeyi yeniden bulmaktr.
yice anlalyor artk: Tersi ve Yz dz bir yolun ba
lang noktas deildir yalnz, her zaman dnlen, her zaman
zlenen, her eyi besleyen kaynaktr, n fkrd noktadr.
TAHSN YCEL
18

nsz

Bu kitapta toplanm olan denemeler 1935 ve 1936 yl


larnda (yirmi iki yamdaydm o zaman) yazlm, bir yl sonra
Cezayir'de, ok az sayda baslmt. Bu bask oktandr bu
lunmaz olmutu, ben de Tersi ve Yuz'nn yeniden baslmas
nerilerini hep geri evirmitim.
nadmn gizemli nedenleri yok. Bu yazlarda dile getiri
lenlerin hibirini yadsmyorum, ama biimleri hep acemice
grnd bana. Sanat konusunda elimde olmadan beslediim
nyarglar (bunlar ileride aklayacam], bunlar yeniden
bastrmay dnmemi uzun zaman engelledi. Byk bir ku
runtu bu grnte, hem de br yazlarmn tm gerekle
ri karladn dndrtecek bir ey. Hi de yle olmadm
sylemem gerekir m? Yalnz Tersi ve Vuzii'deki beceriksizlikler
tekilerden daha ok rahatsz ediyor beni, bilmiyor deilim.
Bunlarn en ok nemsediim konuyla ilgili olduklarn, biraz
da onlar ele verdiklerini kabul ederek deil de nasl akla
yabilirim bunu? Yaznsal deeri konusu sonuca balandktan
sonra, benim iin bu kk kitabn tanklk deerinin gerek
ten byk olduunu syleyebilirim. Benim iin diyorum, n
k benim nmde tanklk ediyor, derinliini ve glklerini
yalnz benim bildiim bir tanklk istiyor benden. Nedenini
sylemeyi denemek isterdim.
Brie Parain, sk sk, yazdklarmn en iyisini bu kk
kitabn ierdiini ileri srer. Brie aldanyor. Drstln
bildiim iin, eski kiiliini imdiki kiiliine ye tutmak say
19

gszlm gsterenler karsnda her sanatnn kapld kz


gnlkla sylemiyorum bunu. Hayr, aldanyor, nk, deha bir
yana, insan yirmi iki yanda yaz yazmasn pek bilmez. Ama
sanatn bilgin dman ve acmann filozofu olarak Parainin
sylemek istediini anlyorum. Bu acemice sayfalarda, sonra
dan yazdklarmdakinden daha ok gerek ak bulunduunu
sylemek istiyor, haksz da deil.
Her sanat, benliinin ta iinde, olduu ve syledii eyi
yaam boyunca besleyen tek bir kaynak saklar byle. Kaynak
kuruyunca, yaptn katlat, atlad grlr yava yava.
Grnmez akntnn sulamaz olduu, nankr sanat toprak
landr bunlar. Otlar seyrekleip kuruyunca, saman kkleriyle
kaplanan sanat, susma ya da -bu da ayn kapya kar- salon
larda boy gsterme ana gelmi demektir. Bana gelince, kay
namn Tersi ve Yzde, iinde uzun zaman yaadm, ans
beni her sanaty tehdit eden iki kart tehlikeden, hntan ve
doygunluktan hl koruyan bu yoksulluk ve k dnyasnda
olduunu biliyorum.
Bir kez, yoksulluk benim iin hibir zaman bir mutsuzluk
olmad: k zenginliklerini sayordu iine. Bakaldrlarm bi
le onunla aydnlanmt. Hemen her zaman, hileye kamadan
syleyebilirim sanyorum, herkes iin bakaldrmalard bunlar,
herkesin yaamnn kta gelimesini isteyen bakaldrmalard.
Yreimin doal olarak akn bu trne yatkn olduunu ke
sinlikle syleyemem. Ama koullar yardm etti bana. Doal bir
ilgisizlii dzeltmek iin, sefalete de, gnee de ayn yaknlkta
bulunan bir noktaya yerletirilmitim. Sefalet gnein altnda
ve talihte her eyin iyi olduuna inanmam nledi; gne de
tarihin her ey olmadn retti bana. Yaam deitirmek,
evet, ama Tanr gibi grdm dnyay deil. Amaca eriece
ime gvenemeden, zerinde glkle ilerlediim bir cambaz
ipine' anlkla ktm, bugn yapmakta olduum zor meslee
byle baladm kukusuz. Baka bir deyile, yadsmasz, boyun
eisiz sanat olmad doruysa, bir sanat oldum.
Ne olursa olsun, ocukluumun zerinde hkm sren
gzel scaklk her trl hntan uzak tuttu beni. Yoksulluk
iinde, ama ayn zamanda da bir tr ergi iinde yayordum.
Tkenmez gler duyuyordum iimde: yalnz bunlara bir uy
gulama noktas bulmak gerekiyordu. Bu glere set eken ey
20

yoksulluk deildi: Afrikada deniz de, gne de bedavadr. Ger


ek engel nyarglard ya da ahmaklkt daha ok. Burada, dos
tum ve retmenim Jean Grenier'nin hakl olarak alaya ald,
bana ok zararlar dokunan, yaradllarn da bir kanlmaz
alnyazs bulunduunu anladm dakikaya dein, bou bo
una dzeltmeye altm bir geimsizlii gelitirmek iin
tm frsatlar vard nmde. O zaman kendi gururunu kabul
etmek ve Chamfortun dedii gibi, yaradlndan daha g
l ilkeler benimsemektense, onu kullanmak daha iyiydi. Ama,
kendimi yokladktan sonra, birok zayflm arasnda bizde en
yaygn olan kusurun, yani "ekememezlik m, toplumlarn ve
retilerin bu gerek kanserinin hibir zaman yer alamadn
syleyebilirim.
Bu mutlu bakla kendi emeimle ulamadm. Bunu
her eyden nce ailemin neredeyse her eyden yoksun olan ve
neredeyse hibir eye gz dikmeyen insanlarna borluyum.
Okumas yazmas bile olmayan bu aile, sessizlii, arball
, doal ve yaln gururuyla, bana en yce dersleri verdi o za
man. Bu dersler bugn de srmekte. Sonra ben de baka bir
ey dlemeyecek lde duymaya vermitim kendimi. imdi
bile, Pariste ok zengin bir yaamla karlatm zaman, iim
de uyanan uzaklk duygusunda bir acma vardr. ok adalet
sizliklere rastlanr yeryznde, ama bir adaletsizlik daha var
dr ki hi sz edilmez: iklim adaletsizlii. Ben, bilmeden, bu
adaletsizliklerden yararlananlardan biri oldum uzun zaman.
Yazm okuyacak ar nsanseverlerimizin sulamalarn im
diden iitir gibiyim. Berikilerin mutlu kleliini, tekilerin de
gcn daha uzun zaman srdrmek amacyla, iileri zengin,
kenterleri yoksul gibi gstermek stiyormuum. Hayr, yle de
il. Tam tersine, yoksulluk, bydm zaman kentlerimizin
korkun d mahallelerinde karlatm u gksz, umutsuz
yaamla birleince, en son ve en bakaldrtc adaletsizlik en
son noktasna gelmi demektir: gerekten de, bu insanlarn se
faletin ve irkinliin ifte alaltmasndan syrlmalar iin her
eyi yapmak gerekir. Bir ii mahallesinde, yoksul domu
tum, bununla birlikte, o souk d mahallelerimizi tanyncaya dein, gerek mutsuzluun ne olduunu bilmezdim. Son
noktasna varm Arap sefaleti bile, gklerin farkll altnda,
bununla karlatrlamaz. Ama bir kez endstri alan olan d
21

mahalleleri grdkten sonra, sanrm, her zaman iin amu


ra bulanm gibi bir duygu uyanr insann iinde, onlarn ya
amndan sorumlu bulur kendini.
Ama sylediim gene de gerek. Baz baz, usuma bi
le getiremeyeceim zenginlikler ortasnda yaayan insanlarla
karlayorum. Gene de, bu zenginliklere imrenilebileceini
anlayabilmek iin bir aba harcamam gerekiyor. Uzun zaman
oluyor, sekiz gn boyunca, bu dnyann zenginliklerine g
mlm bir biimde yaamtm: bir deniz kysnda, akta
uyuyorduk, karnm meyvelerle doyuruyordum, gnlerimin
yarsn ssz bir suda geiriyordum. O dnemde bir gerek
rendim ki beni hep rahatln ya da yerlemenin belirtilerini
alayla, sinirlilikle, baz baz da fkeyle karlamaya yneltti.
imdi yarn kaygs duymadan, yani ayrcalkl olarak yayor
sam da sahip olmasn bilmem. Elimdekinden, yani hep ben
aramadan bana verilmi olandan hibir ey saklayamam. San
rm, savurganlktan ok, baka tr bir cimrilikten geliyor bu:
varbk fazlal balar balamaz yok olan zgrln cimrisi
yim. Benim iin lkslerin en by bile bir yoklukla birle
meye hi ara vermemitir. Araplarn ve spanyollarn plak
evini severim. inde yaamay ve almay ye grdm
(daha da enderi, iinde lmenin benim iin fark etmeyece
i) yer otel odasdr. eri yaam denilen (ou zaman da i
yaamn kart olan) eye hibir zaman brakamadm kendi
mi; kenter mutluluu denilen ey beni skar, tylerimi rper
tir. te yandan, bu yeteneksizliin koltuk kabartacak hibir
yan da yoktur; kt kusurlarmn beslenmesine de az yardm
olmad. Hibir eye gz dikmem, bu benim hakkmdr, ama
bakalarnn ekemezliklerini de dnmem her zaman, bu da
beni dlem bakmndan, yani iyilik bakmndan eksik bra
kr. Kendim iin bir kural benimsemiimdir: 'lkelerini byk
konulara saklama insan, kk eylerde acma duygusu ye
ter. Ne yazk! nsan zdeyileri kendi yaradlnn ukurlarn
doldurmak iin benimser. Bende, szn ettiim acmann ad
daha ok ilgisizliktir. Etkileri, kolayca anlald gibi, o denli
mucizemsi deildir.
Ama ben yoksulluun ille de ekemezlii iermediini vur
gulamak istiyorum yalnz. Daha sonra, ar bir hastalk, iim
de her eyi deitiren yaama gcn geici olarak elimden
22

ald zaman, grnmez sakatlklara, bunda bulduum yeni


zayflklara karn, korkuyu ve cesaret krkln tandmsa
da i burukluunu hi tatmadm. Bu hastalk baka kstekler
ekliyordu kukusuz, en etinleri de nceden bende olanlard.
Sonunda u yrek zgrln, insan karlar karsnda u
hafif uzakl, beni her zaman hntan korumu olan uzakl
destekliyorlard. Pariste yaamaya balayal beri, bu ayrcaln
yce bir ayrcalk olduunu biliyorum. Ama snrsz olarak ve
hi pimanlk duymadan tadn kardm bunun, hi deilse
bugne dein tm yaamm aydnlatt. rnein sanat ola
rak, hayranlk iinde yaamaya baladm, buysa, bir anlamda,
yeryz cennetinin ta kendisidir. (Bugn Fransada, yaznda ilk
admlarn atmak, hatta yolunu tamamlamak iin, tam tersine,
alaya alacak bir sanat semenin grenekten olduunu biliyo
rum.) Ayn biimde, insan tutkularm da hibir zaman kar
olmad. Sevdiim yaratklar benden daha iyi, daha bykt
her zaman. Benim yaadm yoksulluk bana hnc retmedi,
tam tersine, belirli bir sadkl, bir de sessiz ball retti.
Bunu unuttuum olduysa, yalnz ben ve kusurlarm sorumlu
yuz, iinde doduum dnya deil.
Mesleimi uygulaymda kendimden honut olmam da
bu yllarn ans nledi. Burada, elimden gelen tm yalnlkla,
yazarlarn genellikle susula geitirdikleri eyden sz etmek is
terdim. Baarlm kitap ya da sayfa karsnda duyulduu an
lalan honutluk bile deil sylemek istediim. Bu honutluu
tatm sanatlar ok mudur, bilmem. Kendi payma, bitmi bir
sayfay yeniden okumaktan bir sevin kardm hi sanmyo
rum. Hatta, szme inanlacan umarak, kimi kitaplarmn
ok beenilmesinin beni hep arttn syleyeceim. Elbet
te alyor insan buna, hem de olduka yakksz bir biimde.
Gene de, bugn bile, gerek deerlerini kabul ettiim, bata
gelenlerinden biri de bu kitabn yirmi yl nce adand kii1
olan yaayan yazarlarn yannda bir rak gibi grrm ken
dimi. Doal olarak yazarn da yaamn doldurmaya yeten se
vinleri vardr elbet, bunlar iin yaar. Ama ben bunlarla daha
tasarlama srasnda, konunun belirdii, birdenbire ak grl

1. Jean Grenier. (.N.)

23

oluvermi duyarlk nnde yaptn biimlenmeye balad sa


niyede, imgelemin anlakla tam olarak kaynat u ok gzel
anlarda karlarm. Doduklar gibi geer bu anlar. Yapt ger
ekletirmek kalr geriye, yani uzun bir aba.
Baka bir dzlemde, bir sanatnn bo gururdan gelen
sevinleri de vardr. Yazarlk meslei, hele Fransz toplumunda, byk lde bir bo gurur mesleidir. Hi kmseme
duymadan, fazla fazla biraz zntyle sylyorum bunu. Bu
noktada ben de bakalarna benzerim; bu gln sakatlktan
arnm olduunu kim syleyebilir? Ne olursa olsun, ekemezlie ve alaya adanm bir toplumda, bir gn gelir yazarlarmz,
alaylar altnda bu zavall sevinleri ok ac bir biimde derler.
Ama yirmi yllk yazn yaammda mesleim byle sevinleri
pek az getirdi bana, zaman getike de azald bunlar.
Beni kitle iinde mesleimi yrtrken rahat olmaktan
alkoyan, bana her zaman dost kazandrmayan bir sr geri
evirmeye ynelten ey de Tersi ve Yz'de sezinlenen gerek
lerin ans deil midir? Gerekten de, insan vmeyi ya da sayg
sunmay bilmeyince, yalnz kendinden kuku duymasna kar
n, kendisini ven kiiyi kmsedii sansn uyandrr. Ayn
biimde, yazarlk mesleinde karlalan u sertlik ve gnl
alclk karmn gsterseydim, hatta gsterimi abartsaydm,
daha ok sevgi toplardm, yle ya, ne de olsa oyunu oynam
olurdum. Ama elden ne gelir, bu oyun beni elendirmiyor!
Rubemprnin ya da Julien Sorelin1 hrs bnlyle, biraz da
alakgnlllyle sk sk artr beni. Nietzsche'nin, Tols
toy'un ya da Melville'in hrslar altst eder beni, hem de u
radklar baarszlk nedeniyle. Yreimin derinliinde, ancak
en yoksul yaamlar ya da akln en byk servenleri karsnda
alalm bulurum kendimi. Bugn, bunlarn ikisi arasnda, gl
dren bir toplum bulunmakta.
Baz baz, pervaszlkla Tm-Paris dedikleriyle2 karlat
m tek yer olan tiyatro premire1er inde, tm salon yok olup
gidecekmi, bu dnya, bu grnd biimiyle, yokmu gi
bi bir duygu uyanr iimde. tekilerdir bana gerek grnen,

1. Rubempr Baizacn; Julien Sorel ise Stendhalir bir kahramandr. (.N.)


2.Yani kibar tabakayla. (.N.)

24

sahnede haykran yce kiilerdir. O zaman kamamak iin,


bu izleyicilerin her birinin de kendi kendisiyle bir randevusu
olduunu, bunu bildiini, az sonra da hi kukusuz bu ran
devuya gideceini anmsamak gerekir. Hemen sonra, ite ye
niden karde oluvermitir: toplumun ayrdklarn yalnzlklar
birletirir. Bu bilindikten sonra, bu insanlar nasl pohpohlanr,
gln ayrcalklar iin nasl oyun oynanr, tm kitaplarn tm
yazarlarn kutlamaya, sizi destekleyen eletirmene ak ak
teekkr etmeye nasl raz olunur, kart kazanmak iin ne
diye aba harcanr, sonra Fransz toplumunun Pernod ve g
nl yaynlar kadar bol kulland bu vgler ve bu hayranlk
(yazarn nnde hi deilse, nk, yazar gitti mi!..) nasl ka
bul edilir? Bunlarn hibirini beceremiyorum, bu bir gerek.
Benliimdeki gcn, enginliini bildiim u kt gururun da
etkisi ok belki bunda. Ama, yalnz bu olsayd, bu ite yalnz
gururum ro oynasayd, yle sanyorum ki, tam tersine, yine
lenen bir rahatszlk duyacak yerde, yzeysel olarak vgnn
keyfini karrdm. Hayr, kendi durumumdaki insanlar gibi
bende de bulunan gururun byk bir gerek pay tayan kimi
eletirilere tepki gsterdiini duyarm her eyden nce. vg
karsnda, bana ok iyi bildiim o kat ve nankr grn
veren ey gurur deil, (bende bir yaradl sakatl gibi olan u
derin ilgisizlikle birlikte) o srada iime doan garip bir duygu:
"Bu bu deil..." Hayr, bu bu deildir, ite bu nedenle de n,
sylendii gibi, baz baz benimsenmesi ylesine g bir eydir
ki onu yitirmek iin ne gerekiyorsa yapmakta bir tr kt se
vin bulur insan. Tersine, bunca yldan sonra, Tersi ve Yz'n
bu basm in yeniden okurken, kimi sayfalar karsnda, tm
acemiliklerine karn, igdyle biliyorum ki bu budur. Bu, ya
ni bu yal kadn, sessiz bir ana, yoksulluk, talyann zeytin
aalarnn zerindeki k, yalnz ve kalabalk ak, benim iin
geree tanklk eden ne varsa, hepsi.
Bu sayfalarn yazld zamandan beri, yalandm, ok
eyler grp geirdim. Snrlarm, sonra nerdeyse tm zayf
lklarm tanyarak kendi hakkmda bilgi edindim. Yaratklar
hakknda o denli bilgi edinemedim, nk benim merakm
tepkilerinden ok yazglarna ynelir, yazglar da ok yinelenir.
Hi deilse var olduklarn ve bencilliin, kendini yadsyamasa
bile, ak grl olmaya almas gerektiini rendim. n
25

sann kendinden haz almas olanakszdr. Bu alandaki byk


yeteneklerime karn bunu biliyorum. Yalnzlk varsa -benim
bilmediim bir ey bu- bir cennet dler gibi dleyebilir in
san onu. Herkes gibi ben de dlerim baz baz. Ama iki din
gin melek onun eiinden hibir zaman geirmedi beni; biri
dostun yzn gsterir, br dmann suratn. Evet, tm
bunlar biliyorum, akn neye patladn da rendim, ya da
aa yukar. Ama yaamn kendisi hakknda, Tersi ve Yzde
acemice sylenenden daha fazlasn bilmiyorum.
Bu sayfalarda, biraz da tumturaklla kaarak Yaama
umutsuzluu yoksa, yaama ak da yoktur, diye yazmtm. O
srada ne denli doru sylediimi bilmiyordum; gerek umut
suzluk zamanlarndan gememitim daha. Bu zamanlar geldi
ve bende lsz yaama isteinden baka her eyi ykabildi.
Tersi ve Yz'nn en karanlk sayfalarnda bile parldayan bu
hem verimli, hem ykc tutkunun acsn hl ekerim. Ya
ammzn ancak birka saatini gerekten yayoruz, derler. Bir
bakma dorudur, bir bakma da yanl. nk bu kitaptaki
denemelerde duyulacak olan doymaz cokunluk beni hi b
rakmamtr ve bu coku, uzun szn ksas, en kt ve en
iyi yanyla yaamdr. Hi kukusuz bende yaratt en kty
dzeltmek istedim. Herkes gibi ben de, elimden geldiince,
yaradlm ahlak yoluyla dzeltmeye altm. Yazk k bana
en pahalya mal olan da bu oldu. G zoruyla, (g de bende
vardr) baz baz ahlaka gre davranmay baarabilir insan, ol
may deil. Bir tutku adam olunca da ahlak dlemek, tam da
adaletten sz edildii srada, kendini adaletsizlie adamaktr.
nsan bana yryen bir adaletsizlik gibi grnr baz baz:
kendimi dnrm. Bu anda iimde yazdmda aldandm
ya da yalan sylediim gibi bir duygu varsa, adaletsizliimi d
rst olarak nasl ortaya koyacam bilemediim iindir. Hi
kukusuz, adaletli olduumu hibir zaman sylemedim. yle
olmaya almak gerektiini, bir de bunun bir glk ve bir
mutsuzluk olduunu sylediim oldu yalnz. Ama fark o ka
dar byk m? Ve adaleti kendi yaamnda bile egemen klamayan kii adaletten dem vurabilir mi? Hi deilse onura, bu
adaletsizlerin erdemine gre yaanabilseydi! Ama dnyamz
bu szc "mstehcen sayyor; aristokrat da yazm ve felsefe
kfrleri arasnda yer alyor. Ben aristokrat deilim, yantm
26

bu kitabn iinde: ite ailemin insanlar, ustalarm, ocuklarm;


ite onlar yoluyla beni herkesle birletiren ey. Gene de, evet,
onura gereksinimim var, nk ondan vazgeecek kadar b
yk deilim.
Olsun! Ben yalnz unu belirtmek istiyordum: bu kitap
tan bu yana ok yrdmse de o kadar ilerlemedim. ou za
man, ilerlediimi sanrken geriliyordum. Ama sonunda, kusur
larm, bilgisizliklerim ve ballklarm beni hep Tersi ve Yz
ile amaya baladm ve sonradan tm yazdklarmda izleri
grlen yola, rnein kimi Cezayir sabahlarnda hep ayn hafif
sarholukla yrdm bu eski yola getirdi.
yleyse, durum buysa, bu zayf tankl ortaya karmaya
bunca zaman neden yanamadm? Bir kez, gene yinelemem ge
rek, bakalarnda ahlaksal ve dinsel direnler olduu gibi bende
de sanatsal direnler bulunduundan. zgr bir doann o
lu olarak bana olduka yabanc olan yasaklama, "bu yaplmaz"
dncesi, bir tutsak, kat bir sanat geleneinin hayran tutsa
olduumdan hep aklmdadr. Belki bir de iimdeki derin kar
gaayla ilgili bu ekingenlik, bundan dolay da yararl kalyor,
iimdeki kargaay, kimi igdlerin iddetini, iine atlabile
ceim amansz vazgeii bilirim. Sanat yapt, kurulmak iin,
her eyden ncelikle ruhun bu karanlk glerini kullanmaldr.
Ama onlara belli bir yn vermeden, onlar setlerle evreleme
den deil, dalgalan elden geldiince iyi ykselsin diye. Benim
setlerim bugn bile fazla yksek belki. Baz baz bu katlk bun
dan geliyor... Yalnz, olduum ile sylediim arasnda denge ku
rulduu gn, ite belki o gn, -yazmay g gze alabiliyorumdlediim yapt kurabilirim. Burada sylemek istediim, bu
yaptn u ya da bu biimde Tersi ve Yz1ne benzeyecei ve
akn belirli bir biiminden sz edeceidir. Bu genlik dene
melerini imdiye kadar kendime saklamamn ikinci nedeni an
lalyor imdi. Bizim in en deerli olan gizleri beceriksizlik
ve dzensizlik iinde, gereinden de fazla aa vururuz, fazla
yapay bir klk altnda da ele veririz onlar. Seslerini duyurtmaya hi ara vermeden, onlara bir biim vermeden ustalamay,
hemen hemen eit dozlarda doal ile sanat birletirmesini bil
meyi, ksacas olmay beklemek daha iyidir. nk ayn za
manda her eyi yapabilmek, olmaktr. Sanatta, ya her ey bir
arada gelir, ya da hibir ey gelmez; alevsiz k yoktur. Stendhal
27

bir gn Ama benim ruhum alevlenmedi mi ac eken bir ate


tir, diye haykrmt. Bu noktada ona benzeyenler yalnz bu tu
tuma iinde yaratmalyd. Haykr alevin tepesinden dimdik
kar, szcklerini yaratr, onlar da kendisini yanstrlar. Burada
hepimizin, sanat olduklarndan kuku duyan, ama baka ey
olmadklarndan kukulan bulunmayan sanatlarn, en sonun
da yaamaya raz olmak iin, gn gn stne beklediimiz ey
den sz ediyorum.
yleyse bu bekleyi, belki de bouna olan bekleyi sz
konusu olduuna gre bugn bu yaym kabul etmek neden?
Bir kez, okurlar beni inandran kant bulduklar iin.1 Son
ra da, bir sanatnn yaamnda yerini saptamas, sonra bura
da tutunmak zere kendi merkezine yaklamas gerekecek bir
zaman eninde sonunda gelir. Bugn benim durumum da bu
ite, daha fazlasn sylememe gerek yok. Bir dil kurma, sylenleri yaatma yolunda bunca abaya karn, bir gn Tersi ve
Yzn yeniden yazmay baaramazsam, hibir ey baarama
m olacam, ite benim bulank inancm. Ne olursa olsun,
bunu baaracam dlememe, bu yaptn odana bir anann
hayranlk verici sessizliini, bir adamn da bu sessizlii denge
leyen bir adalet ya da ak yeniden bulma abasn koyacam
kurmama hibir ey engel deil. te, yaamn dnde ger
eklerini bulan, sonra yitiren adam, lm topra zerinde, sa
valar, lklar, adalet ve ak lgnl, ksacas acnn iinden,
lmn bile mutlu bir sessizlik olduu bu dingin yurda geri
dnmek zere. Sonra ite... Evet, hibir ey engel deil dle
meme, srgn zamannda bile, yle ya, hi deilse bunu biliyo
rum, iyice biliyorum ki, bir insan yapt, zerlerine yrein ilk
olarak ald, basit ve byk iki imgeyi yeniden bulmak
iin sanatn dnemeleri arasnda bu uzun yryten baka
bir ey deil. te belki de bu nedenle yirmi yllk almadan,
verimden sonra, yaptmn daha balamad dncesiyle ya
amay srdryorum. Bu yeni basm nedeniyle, yazdm bu
ilk satrlara dner dnmez, her eyden nce burada bunu be
lirtme isteini duydum.

1. Bos/t:Bu kitap nasl oisa var, ama az sayda, kitaplarca pahal satlyor. N e
den onu okuma hakk yalnz zengin okurlarn olsun? Gerekten de, neden?

28

ALAY
ki yl oluyor, yal bir kadn tanmtm. Bir hastalk
geiriyordu, bu hastalktan leceini sanmt. Tm sa
yanna inme inmiti. Yalnz bir yars bu dnyadayd,
br yars imdiden yabancyd kendine. Kml kml,
geveze bir ihtiyarckken, sessizlie, kmltszla gm
m lerdi onu. Uzun gnler boyunca yalnzd, okumas
yazm as yoktu, pek bir duyarl da yoktu, tm yaam
Tanrya yneliyordu. nanyordu ona. Bunun kant da
bir tespihi, kurundan bir sa heykelcii, bir de mermer
am urundan bir ocuu tayan bir A ziz Yusuf heykelci
i bulunm asyd. Hastalnn iyilemez olduundan ku
ku duyuyordu, am a hi de gerektii gibi sevmedii Tan
rya gvenerek, kendisiyle ilgilensinler diye iyilemez
olduunu sylyordu.
O gn, biri kendisiyle ilgileniyordu. G en bir adam
d bu. (G en adam bunda bir gerek pay bulunduuna
inanyor, ayrca b u kadnn yaknda leceini de biliyor
du, bu elikiyi zm ek gibi bir kaygs yoktu.) Yal ka
dnn derdine gerek bir ilgi duymutu. Kadm da iyice
sezm iti bunu. Bu g um ulm adk bir lendi hasta iin.
Aclarn cokunlukla anlatyordu: sfr tketm iti artk,
hem genlere de yer am ak gerekirdi. Sklyor m uydu?
Hi kukusuz. Konumuyorlard kendisiyle. Kede kal
29

mt, bir kpek gibi. lm ek daha iyiydi. yle ya, birine


yk olm aktansa, lmeyi ye tutard.
Sesi kavgac olmutu. Bir pazaryeri sesi, bir pazarlk
sesiydi. G ene de bu gen adam anlyordu. Ancak lmektense bakalarna yk olmann daha iyi olduu dncesindeydi. A ncak bir tek eyi kantlayabilirdi bu: imdiye
dein hi kim seye yk olmadn. Yal kadna da, tespi
hi grdkten sonra, Tanr kalyor size/' diyordu. D o
ruydu. A m a bu konuda bile cann skyorlard. Uzun za
man duaya dalarsa, bak duvar kaplamasnn bir nak
nda silinirse, te gene dua ediyor! diyordu kz. Sana
ne zarar var bunun? diyordu hasta. H ibir zarar yok,
am a sinirime dokunuyor/' htiyar da serzeni ykl, uzun
bir bakla kzma bakarak susuyordu.
G en adam ta gibi yreine oturan, bilinmedik, u
suz bucaksz bir acyla dinliyordu tm bunlar. Yal ka
dn gene konuuyordu: "O da grecek yalannca. Onun
da gereksinimi olacak bu n a!
Bu yal kadnn Tanrdan baka her eyden syrld
, tm den bu son hastala brakld, zorunluluk sonu
cu erdemli olduu, kendisine kalan eyin aka deer bi
ricik varlk olduuna kolayca inand, sonra, bir daha
dnm em esiye, Tanrya adanm insann dknlne
gm ld seziliyordu. A m a yaam um udu yeniden
dom ayagrsn, insanolunun karlar karsnda Tanr
nn bir arl kalmyordu.
Sofraya oturulm utu. G en adam akam yemeine
arlmt. Yal kadm yem ek yemiyordu, akamlar ye
m ekler ar oluyordu nk. Kesinde, kendini dinle
mi olann arkasnda kalmt. G zetlendiini sezinledii
iin, gen adam rahat yiyemiyordu yemeini. Bu arada,
yem ek bitm ek zereydi. Bu birliktelii uzatm ak iin si
nemaya gidilmesi kararlatrld. Tam da elenceli bir
film gsteriliyordu. G en adam, arkasnda var olmay
30

srdren varl hi usuna getirmeden, dncesizce ka


bul etmiti.
Sofradakiler, sokaa kmadan nce gidip ellerini
ykam ak iin kalkmlard. Yal kadnn da gelmesi sz
konusu deildi elbette. Ktrm olm asa bile, bilgisizlii
filmi anlamasn engellerdi. Sinemay sevmediini syl
yordu. G erekte anlamyordu. te yandan, kesindeydi, tespihinin tanelerine bo, am a byk bir ilgi duyu
yordu. Tm yle ona gveniyordu. Saklad nesne,
onun iin, tanrsaln balad elle tutulur noktay belir
tiyordu. Tespihten, sa ve Aziz Yusuf heykelciklerinden
balayarak, onlarn ardnda, byk ve derin bir karanlk
alyor, o da tm um udunu bu karanla balyordu.
Herkes hazrd. Kendisini pm ek ve iyi bir gece di
lem ek iin yal kadna yaklalyordu. imdiden anla
mt, tespihini var gcyle skyordu. A m a bu davrann
coku kadar um utsuzluktan da kaynaklanabilecei iyice
grlyordu. pm lerdi kendisini. Yalnz gen adam
kalmt. O da kadnn elini sevgiyle skmt, imdiden
arkasn dnyordu. A m a teki, kendisiyle ilgilenmi
olann gittiini gryordu. Yalnz kalmak istemiyordu.
Yalnzlnn dehetini, uzayan uykusuzluu, Tanr ile o
um ut krc ba baal duyuyordu imdiden. Korkuyor
du, yalnz insana gveniyordu artk, kendisine ilgi gste
ren biricik varla balanarak elini brakmyor, skyor, bu
srar dorulam ak iin beceriksizce teekkr ediyordu.
G en adamn rahat kamt, tekiler, biraz abuk ol
masn sylem ek iin geriye dnyorlard imdiden. Film
dokuzda balyordu, giede beklem em ek iin biraz erken
varm ak daha iyi olurdu.
O, imdiye dek karlat mutsuzluklarn en kor
kuncu nnde duruyordu: sinem aya gitmek iin brak
lan ktrm bir yal kadnn m utsuzluu. Gitm ek, sv
m ak istiyordu, bilmek istem iyordu, elini ekm eye al
31

yordu. Bir saniye sresince, bu yal kadna yabanl bir


kin duydu, onu ak diye tokatlam ak geldi iinden.
En sonunda ekilip gidebildi, bu arada basta, koltu
unda yar yarya dorulm u, dehet iinde, dayanabile
cei biricik kesinliin silindiini gryordu. Kendisini
koruyan hibir ey yoktu artk. Tm yle lmnn d
ncesine braklmt, kendisini rpertenin ne olduunu
tam olarak bilmiyordu, ama yalnz kalmak istemediini
seziyordu. Tanr insanlar elinden alp, kendisini yalnz
brakmaktan baka hibir iine yaramyordu. nsanlar
brakm ak istemiyordu. te bu nedenle alamaya b a
lad.
tekiler sokaa kmt bile. Yapkan bir pimanlk
iini kemiriyordu gen adamn. Gzlerini aydnlk pen
cereye, sessiz evin iri ve l gzne doru kaldrd. G z
kapand. Yal hastann kz gen adam a "Yalnz oldu m u
hep sndrr. Karanlkta kalmay sever, dedi.

Bu yal adam kabaryor, kalarn atyor, iaret par


man kurum lu kurumlu sallyordu. yle diyordu: Ba
bam bana gelecek cumartesiye kadar elenm em iin be
frank haftalk verirdi. N e dem ezsiniz, gene de bir yana
birka kuru ayrmann yolunu bulurdum . Bir kez, ni
anlm grm eye gider, drt kilom etre gidite, drt kilo
m etre de dnte, sekiz kilom etre yol yrrdm krlar
da. Brakn canm, sz benim szm e bakn, bugnn
genleri elenmesini bilmiyor. Yuvarlak bir masann
evresinde gen, bir de kendisi vard. Zavall serven
lerini anlatyordu: bnlklerini ok ykseklere karyor,
yorgunluklar utkular gibi kutsuyordu. yksnde ses
sizliklere hi yer vermiyor, braklmadan nce her eyi
sylem ek istedii iin de yalnz dinleyicilerini etkileye
ceini sand yanlarn alkoyuyordu gemiinin. Biricik
32

kusuruydu kendini dinletmek: baklarn alayn, zerine


yadrlan alayl kabal grm eye yanamyordu. Kendi
si deneyimi ar eken ve saylan bir ata olduunu sanr
ken, onlar iin, zam annda her eyin yolunda gittii bili
nen bir yal adam dan baka bir ey deildi. Genler de
neyimin bir bozgun olduunu, biraz bilgi edinmek iin
her eyi yitirmek gerektiini bilmezler. Kendisi ac ek
miti. Bu konuda hibir ey sylemiyordu. M utlu grn
m ek daha iyidir. H em sonra, bunda yanlyorsa, onlar
m utsuzluklaryla etkilem ek istem ekle daha ar bir b i
im de aldanrd. Siz tm varlnzla yaamla ilgilenir
ken, bir yal adamn aclarnn ne nemi vardr? Konu
uyor, konuuyor, bouk sesinin donukluuna gm l
yordu hazla. A m a byle srem ezdi. Hazz bir sonuca
varm ak gerektiini sylyordu, dinleyicilerinin dikkati
de azalyordu. Elendirici bile deildi artk; ihtiyard. Ve
genler de her gnn budalaca almasna benzemeyen
bilardoyu, iskambili severlerdi.
yksn daha ekici klmak iin abalar harcad,
yalanlar sylediyse de ok gem eden yalnz kald. G en
ler saygya maygya kulak asmam, gitmilerdi. Gene
yalnzd. Dinlenm ez olmak: insan yaland m korkun
olan budur. Onu sessizlie ve yalnzla m ahkm ediyor
lard. Pek yaknda leceini tlatyorlard ona. lm
yaklam bir yal adam da yararszdr, hatta rahatsz
edicidir, aldatcdr. D efolup gitsin. Yoksa, sussun: saygl
olmann en kk kouludur bu. O ysa o, susam ad, su
sunca yal olduunu dnm eden edemedii iin ac
ekiyor. Gene de kalkt, evresindeki tm nsanlara g
lm seyerek gitti. Am a yalnzca ilgisiz ya da paylam a
hakkn tam ad bir neeyle canlanm yzlerle kar
lat. Bir adam glyordu: Kar yal olmasna yal, ama
en iyi orbalarn eski tencerelerde piirildiini de biliriz.
Bir bakas daha ciddiydi: Biz zengin insanlar deiliz,
33

am a iyi yeriz. u torunum u gryor musun, babasndan


daha ok yer. Babasna yarm kilo ekmek yeter, onu bir
kilodan aas kurtarmaz! Sonra gelsin sucuk, gelsin
peynir. Baz baz, bitirince, Ih, h ! yapar, sonra gene yer.
Yal adam uzaklat. Ar admlaryla, alkan bir eein
ufak admlaryla, insan dolu, uzun kaldrmlar boyunca
dolat. Rahatsz buluyordu kendini, gene de dnm ek is
tem iyordu. Genellikle masay ve petrol lambasn, ile
rinde parmaklarnn yerlerini kendiliklerinden bulduk
lar tabaklar yeniden grmeyi olduka severdi. Sessiz
akam yemeini, karsnda oturan, beyni bo, gzleri
duruk ve l, lokmalarn uzun uzun ineyen koca
kary da severdi. Yemek getirilmi ve soumu, kocakar
yatm olacakt, kayglanmayacakt da, yle ya, beklen
medik gecikmelerini bilirdi. Banda kavak yelleri esiyor
gene/ derdi ve her ey sylenmi olurdu.
Admlarnn tatl inadyla gidiyordu imdi. Yalnz ve
yalyd. Bir yaamn sonunda, yallk bulantlarla gelir.
H er ey artk dinlenilmez olmakla son bulur. Yryor, bir
sokan kesini dnyor, aya sryor, dyor nere
deyse. O nu grdm. Gln, am a elden ne gelir. N e
olursa olsun, soka seviyor, evinde, ateten kocakary
grem ez olduu, odasnda yalnz kald o saatleri yaa
maktansa, soka ye tutuyor. O sralarda baz baz kap
usulca alr, bir an aralk kalr. Bir adam girer. Ak renk
giyinmitir. Yal adamn karsna oturur ve uzun daki
kalar boyunca susar. Kmltszdr, az nce aralanan kap
gibi. A rada srada, elini salarnn zerinde dolatrr,
usul usul iini eker, O deim ez, kederden arlam
bakla yal adam a uzun uzun baktktan sonra, sessizce
gider. Arkasndan, kuru bir grlt der mandaldan,
yal adam ylece kalakalr, dehet iinde, karnnda ac
ve szl korkusu. O ysa sokakta yalnz deil, karlatkla
r ne kadar az olursa olsun. Atei trksn syler. U fak
34

admlar sklar: yarn her ey deiecek, yarn. Birdenbi


re anlar ki yarn da byle olacaktr, br gn de, tm te
ki gnler de. Ve bu aresiz bulu ezer onu. te byle d
nce ldrr insan. Bunlara katlanamad iin ldrr
insan kendini ya da, gense, tm celer kurar.
Yal, deli, sarho, belli mi olur. Sonu anl bir son
olacak, hkrkl, hayranlk verici. G zel lecek, yani ac
ekerek. Bir avuntu olacak bu ona. H em nereye gidebilir
ki: bir daha dzelm em esiye yalanm. nsanlar her eyi
ilerideki yallk zerine kurarlar. D zelm ezlerle kua
tlm bu yalla kendilerini savunmasz brakan ba
boluu verm ek isterler. Kk bir kke ekilmek iin
rgatba olm ak isterler. Ama bir kez yalla gmldler
mi anlarlar bunun yanl olduunu. Korunmak iin ba
ka insanlara gereksinimleri vardr. O na gelince, yaamna
inanabilm esi iin kendisini dinlemeleri gerekirdi. imdi,
sokaklar daha karanlk, daha insanszd. Sesler geliyordu
hl. Akam n garip yatmas iinde, daha bir tantanal
oluyorlard. Kenti evreleyen tepelerin ardnda, hl g
nn parltlar vard. A alk tepelerin ardnda, nereden
gelmiti, bilinmez, kocam an bir duman belirdi. Ar ar
ykseldi, bir akam gibi kat kat oldu. Yal adam gzleri
ni yum du. Kentin homurtularn, gkyznn bn ve il
gisiz glm sem esini alp gtren yaam karsnda, yal
nz, ykk, plakt, lyd imdiden.
Bu gzel m adalyonun tersini de anlatmak gerekir
m? Kirli ve lo bir odada kocakar sofray hazrlamtr akam yem ei hazrdr, oturdu, saate bakt, biraz daha
bekledi, sonra tahla yemeye balad. Banda kavak
yelleri esiyor gene, diye dnyordu koca kar. H er ey
sylenmiti.
Bei bir arada yayordu: nine, kk olu, byk
kz, bir de byk kzn iki ocuu. O ul neredeyse dil
35

sizdi; kzn da bir sakatl vard, glkle dnrd, iki


ocuktan biri imdiden bir sigorta irketinde alyordu,
onun k de okuyordu. Yetmi yanda, nine hl
tm bu topluluu egemenlii altnda tutm aktayd. Yata
nn st yannda bir portresi vard, bu portrede, be ya
daha gen, boynu bir m adalyonla kapanm bir kara giy
si iinde dimdik, krksz, usuz bucaksz, ak renk ve
souk gzleriyle, ancak yalandka el ektii, baz baz
sokakta yeniden bulm aya alt gzel ve soylu bir ha
vas vard.
Torunu hl yzn kzartan bir any bu ak renk
gzlere borluydu. Gzlerini sert sert zerine dikerek
Kimi seviyorsun, anneni mi, nineni mi?" diye sormak iin
evde beklerdi yal kadn. Kz da orada oldu mu oyun k
zrd. nk, her iki durum da da, ocuk, yreinde bu
her zaman susan anneye kar bir ak cokusuyla N ine
mi, diye yant verirdi. Ya da konuklar bu yelemeye a
tlar m annesi O nu o bytt de ondan," derdi.
Bunun bir nedeni de yal.kadnn sevgiyi hak gibi
istenecek bir ey sanmasyd. yi aile anas bilincinden bir
tr katlk, hogrszlk karrd. Kocasn hi aldat
m am ve ona dokuz ocuk vermiti. Onun lm nden
sonra, kk ailesine tkenm ez bir gle bakmt. Kent
dndaki iftliklerinden ayrlm, oktandr oturm akta
olduklar yoksul bir eski m ahalleye dmlerdi.
Bu kadnn stn nitelikleri de yok deildi kuku
suz. A m a daha kesin yarglar anda bulunan torunlan
iin bir oyuncudan baka bir ey deildi. Enitelerinden
de bunun gibi anlaml bir yk dinlemilerdi. A dam ,
kaynanasn grmeye gelince, pencerede bo bo oturdu
unu grm t. A m a kadn elinde bir paavrayla karla
mt onu, ev ileri pek az zam an braktndan, iini sr
dreceinden dolay zr dilemiti. N e yalan sylemeli,
her eyde byleydi. Bir aile tartm asndan sonra byk
36

bir kolaylkla baylverirdi. Bir de bir karacier ra


hatszlndan gelen, etin kusmalar vard. Bunu uygun
bir biim de yapm ak iin hi aba harcamazd. Bir yere
ekilip de kusm ak yle dursun, mutfan p tenekesi
ne grltyle kusard. Yz solgun, gzleri abadan
gzyalaryla dolm u bir durum da ocuklarnn arasna
dnd zaman, yatm as iin yalvarlacak olursa, hazrla
yaca yemekleri, evin ynetiminde tuttuu yeri anm sa
trd: Burada her eyi yapan benim . Ya da Ben lnce
haliniz ne olacak?
ocuklar kusmalarna, kendi deyimiyle nbetlerine, yaknmalarna aldrmam aya baladlar. Bir gn yata
a girdi ve hekim istedi. G nl ho olsun diye bir hekim
getirildi. Birinci gn, hekim basit bir rahatszlktan sz
etti, ikinci gn de ar bir sarlktan. A m a iki ocuun en
k bunda yeni bir gldrden, daha ince bir n um a
radan baka bir ey grm em ekte inat ediyordu. Kayg
land yoktu. Fazlasyla bask yapmt bu kadn zerin
de, ilk grleri ktm ser olam azd. Ak grllkte,
sevmeyi yadsm ada bir tr um utsuz cesaret vardr. A m a
hastalk oyunu oynand m gerekten duyulabilir bu: ni
ne lm e kadar gtrd yknmeyi. Son gn, ocuk
larnn nnde, barsaklarndaki gazlan karyordu. T o
rununa, yaln bir dille G ryor musun, kk bir d o
m uz gibi yelleniyorum, dedi. Bir saat sonra da ld.
Torunu iyice seziyordu imdi, hibir ey anlamamt
bu iten. nnde b u kadnn oyunlarnn sonuncusu ve
en canavarcas oynand dncesini bir trl atamyor
du iinden. D uyduu acy anlamak iin kendini yok
laynca da hibir ey bulam yordu iinde. Yalnz cenaze
gn gzyalarnn genel patlay yznden, alad, ama
iten olm am ak ve lnn karsnda yalan sylem ek kor
kusu iinde. Prl prl, gzel bir k gnyd. G n m a
visinde, pul pul sarya batm souk seziliyordu. M e
37

zarlk kentin yukar sn d ayd, gzel, saydam gnein, k


tan bir dudak gibi titreyen krfeze dt grlebili
yordu.

Uzlam yor m u btn bunlar? Ne gzel gerek ya!


Sinemaya gitm ek iin braklan bir kadn, artk szleri
dinlenmeyen bir yal adam, hibir ie yaramayan bir
lm, sonra, br yanda, dnyann tm . N e kar,
insan her eyi kabul ettikten sonra? Birbirine benzeyen,
gene de farkl yazg sz konusu. lm herkesin ba
nda, ama herkesin lm kendine gre. Olsun, gne
gene de styor kemiklerimizi.

38

EVETLE HAYIR ARASINDA

Cennetlerin yalnzca yitirilmi cennetler olduu


doruysa, bugn iimden kmayan u ho ve insand
eyi nasl adlandrmalym, bilmiyorum. Bir gmen yur
duna dner. Bense, anmsyorum. Alay, katlk, her ey
susuyor, ite yurdum a dnm tm . Durm am acasna
m utluluu dnm ek istem iyorum . Bylesi ok daha
basit, ok daha kolay. yle ya, unutuun ta dibinden
kendim e doru ektiim bu saatlerden, ar bir cokunlu
un, sonsuzlua aslm bir dakikann el dem em i ans
kalm her eyden nce. Bende gerek olan yalnzca bu,
bense bunu hep i iten getikten sonra anlyorum. Bir el
devinisinin gevemesini, grnm de bir aacn uyum u
nu severiz. Ve tm bu ak yeniden yaratmak iin, tek,
am a yeterli bir ayrnt vardr elimizde: fazlasyla uzun
zam an kapal kalm bir oda kokusu, yolda garip bir ayak
sesi. Benim in de byle, O zaman kendimi vererek se
viyorsam, yalnz ak bizi kendimize getirdiine gre en
sonunda kendi kendimdim.
Bu saatler geri dnyor, ar, durgun, sert, gene yle
sine gl, ylesine duygulandrc, nk akam imdi,
hznl bir saat, ksz gkte de belirsiz bir arzuya ben
zer bir ey var. Yeniden bulunan her devinim bana beni
39

gsteriyor. Bir gn bana Yaamak ylesine g ki! de


milerdi. Sylenii de aklmda. Bir baka kez de biri En
kt yanl ac ektirtmektir, diye mrldanmt. H er
ey bitti mi yaam susuzluu snmtr. Bu m udur m u t
luluk dedikleri? Bu anlar boyunca ilerlerken her eye
ayn sessiz giysiyi giydiririz, lm de renkleri soluk bir
tuval gibi grnr. Kendi kendim ize dneriz. Skntm
z duyarz, byle daha ok holanrz kendimizden. Evet,
m uduluk belki de budur, acmal m utsuzluk duygumuzdur.
Bu akam da byle ite. Bu M arip kahvesinde, Arap
kentinin ta bir ucunda, gem i bir m utluluu deil, garip
bir duyguyu anmsyorum, G ece olm u bile. Duvarlarda,
kanarya sars aslanlar beer dall palm iyeler arasnda, ye
iller giymi eyhleri kovalyorlar. Kahvenin bir kesin
de, bir asetilen lambas, oynak bir k samakta. A m a sa
rl, yeilli minelerle ssl bir kk frnn dibindeki
ocak veriyor asl aydnl. Alev, odann ortasn aydnla
tyor, yansmalarn yzm de duyuyorum. Kapy ve
krfezi karma almm. Kahvenin sahibi bir keye
km , dibinde bir nane yaprayla bo kalm kadehi
ne bakar gibi. Hi kimse yok kahvede, kentin yukardan
aaya doru inen grltleri, daha ileride, krfezin s
tnde klar. Ar abn gl gl soluk aln duyuyo
rum, gzleri de yar karanlkta parlyor. D enizin grlt
s m o uzaktaki? D nya uzun bir uyum iinde bana
doru gs geiriyor, lmeyenin ilgisizliini ve dinginli
ini getiriyor bana. Kocaman, krmz yansmalar duvar
larda aslanlar dalgalandryor. H ava serinleiyor. D eniz
de bir vapur dd. Fenerler dnmeye balyor: yeil
bir k, bir krmz, bir de ak. Ve hep dnyann bu zorlu
gs geirii. Bir tr gizli trk douyor bu ilgisizlik
ten. ite yurduma dnm m . Yoksul bir m ahallede ya
am bir ocuu dnyorum . O mahalle, o ev! Yalnz
40

bir kat vard, m erdivenler de aydnlatlmazd. imdi,


uzun yllardan sonra bile, byle gece gece oraya dnebi
lirdi. M erdivende bir kez bile aya srmeden, var h
zyla kabileceini biliyor. Bedenine bile havas, etkisi
sinmiti bu evin. Bacaklar basamaklarn yksekliinin
tam lsn saklar. Eli, merdivenin korkuluunun hi
bir zam an yenilenmemi olan igdsel dehetini. Bu
dehet ham am bceklerinden ileri gelirdi.
Yaz akamlar, iiler balkonda otururlar. Onun
evinde, kck bir pencereden baka bir ey yoktur. Bu
yzden evin nne iskemleler indirilir, akamn tad by
le karlrd. Sokak vard, yanda dondurmaclar, karda
kahveler ve kapdan kapya koan ocuklarn grlts.
Am a, her eyden nce, byk incir aalar arasnda, gk
vard. Yoksullukta bir yalnzlk vardr, am a her nesneye
deerini veren bir yalnzlk. Zenginliin belirli bir nok
tasnda, gkyz de, yldzlarla dolu gece de doal var
lklar gibi grnr. A m a basam aklarn dibinde, gk tm
anlamn yeniden kazanr: paha biilm ez bir Tanr arm a
an. Yaz geceleri, ilerinde yldzlar hrdayan gizlemler! ocuun ardnda, pis pis kokan bir koridor vard,
patlam kk iskemlesi de altnda biraz kerdi. Ama
gzleri yukarda, dudaklar dee dee geceyi ierdi. Baz
baz bir tramvay geerdi, kocaman, hzl. Sonra bir sar
ho ark sylerdi, gene de bulandram azd sessizlii.
ocuun annesi de sessiz sessiz otururdu. Kimi du
rumlarda, bir soru sorarlard kendisine: Ne dnyor
su n ? Hi, diye yantlard. Bu da doruydu. H er ey or
tada, yleyse hi. Yaam, karlar, ocuklar burada, or
tada, duyulam ayacak kadar doal bir varlkla ortada ol
m akla yetinirlerdi. Sakat bir kadnd, glkle dnr
d. H er eyi bir alngan hayvan onuruna kurban eden,
sert, dedii dedik bir annesi vard, kznn zayf akln
uzun zaman egemenlii altnda tutm utu. Kz evlenip
41

kurtulm u, kocas lnce tp tp geri dnm t. K o


cas, beylik bir deyimle, onur alannda lm t. Uygun
bir yerde, yaldzl bir ereve iinde, sava nianyla as
kerlik m adalyas grlebilir. H astane dul kadna gvde
sinde bulunm u bir kk obs parasn da yollam.
D ul kadn da saklam bunu. oktandr keder duym az
oldu artk. Kocasn unuttu, ama ocuklarnn babasndan
hl sz eder. ocuklarn yetitirm ek iin alr, p a
rasn da annesine verir. Annesi bir krbala yetitirir o
cuklar. Fazla sert vurdu m u kz Bana vurm a, der.
yle ya, ocuklardr bunlar onun, onlar ok sever. H i
bir zaman gzlerine arpm am , deim ez bir akla sever
onlar. Baz baz, olunun anmsad u akamlarda, ezip
bitirici iinden (evlerde tem izlik yapar) dnd zaman,
evi bo bulur. Yal kadn alveritedir, ocuklar daha
okulda. Bir iskemleye ylr, sonra, gzleri dumanl, par
kenin bir izgisini akn akn kovalarken yitip gider.
evresinde, gece younlar, bu karanlkta bu sessizliin
aresiz bir sknts vardr. ocuk bu srada ieri girerse,
bu om uzlan kemikli, zayf glgeyi grr ve durur: kor
kar. ok eyler duymaya balar. Kendi varlnn bile pek
ayrmna varmamtr. Am a bu hayvans sessizlik nnde
alam ak zor gelir. Annesine acr, bu onu sevm ek midir?
Annesi hi okam am tr onu, yle ya, becerem ez ki.
Uzun dakikalar boyunca yle durup annesine bakar. Ya
bancln duyduka acsnn bilincine varr. Kadn iit
m ez onun geldiini, sardr nk. A z sonra, yal kadn
dnecek, yaam yeniden doacaktr: petrol lambasnn
yuvarlak , m uam ba, lklar, kaba szckler. Am a
imdi, bir duru zamann belirtir bu sessizlik, lsz
bir an belirtir. Bunu bulank biim de duyumsaynca, o
cuk iindeki cokuya bakarak annesine ak duyduunu
sanr. D uym as da gerekir ayrca, ne de olsa annesidir.
Kadn hibir ey dnm ez. D arda k, grltler;
42

burada karanlk, bir de sessizlik. ocuk byyecek, re


necek. Kendisini bytyorlar, acdan esirgiyorlarm gi
bi minnet isteyecekler. Annesinin hep byle susmalar
olacak. O ac iinde geliecek. A dam olmak, nemli olan
bu. N inesi lecek, sonra, annesi, kendisi.
Annesi yerinden srad. Korktu. Ona byle bakar
ken budalaca bir grn var ocuun. G idip devleri
ni yapsn. ocuk devlerini yapt. im di pis bir kahvede.
im di bir adam. nem li olan da bu deil mi? Yok, inanmamal buna, yle ya, devlerini yapm ak ve bir adam ol
may kabul etmek, yalnzca yal olm aya gtrr insan.
Arap kesinde, hep yle melmi, ayaklarn elle
rinin arasnda tutuyor. Taraalardan kavrulmu kahve
kokusu ykseliyor, gen seslerle canlanm gevezelikler
le birlikte. Bir rmorkrden kaln ve ho bir ses gelm ek
te hl. D nya her gn olduu gibi burada bitiyor, tm
o lsz skntlarndan hibir ey kalmam imdi, u
bar um udundan baka. Bu garip anann ilgisizlii! Yal
nz bu dnyann usuz bucaksz sessizlii var onunla
karlatrabileceim. Bir akam, olunu -bym t artkyanm a armlard. Bir korku beyninde tehlikeli
bir sarsnt yapm t. G nn bitirince balkona oturm ak
alkanlmdayd. Bir iskemle alr, azn balkonun souk
ve tuzlu demirine dayard. nsanlarn geiini izlerdi. Ar
kasnda, gece yava yava kmelenirdi. n nde, dk
knlar birdenbire aydmlanverirlerdi. Sokaklar kalaba
lkla, klarla kabam d. A m asz bir izlem e iinde ken
dini unuturdu burada. S z geen akam, arkasndan bir
adam kagelmi, onu srklemi, ok kaba davranm,
grlt duyunca da kamt. O hibir ey grm emiti,
baylm t sonra. O lu geldii zam an yatyordu. Olu,
hekimin sz zerine geceyi yannda geirmeye karar
verdi. Yataa, onun yanma, onun araflarnn stne
uzand. M evsim yazd. Fazlasyla scak odada yeni ya
43

anm olayn korkusu srkleniyordu. Admlar hrd


yor, kaplar gcrdyordu. Ar havada, hastay serinlet
mek iin kullanlan sirkenin kokusu uuyordu. Kadn a
balyor, inliyor, baz baz birden sryordu. O zam an o
lunu ksa uyuklam alardan syryor, olu, ter iinde, tela
iinde, frlayveriyordu uykudan - sonra, zerinde
kez yinelenen gece lambasnn alevinin oynad saatine
baktktan sonra, ar bir biim de yeniden gm lyordu
uykuya. O gece ne kadar yalnz olduklarn sonradan
duydu. H erkese kar yalnz, ikisinin de cierlerine atei
ektikleri saatte, tekiler' uyuyorlard. Bu eski evde, her
ey oyuk gibi grnyordu o srada. G ece yars tram
vaylar uzaklarken, bize insanlardan gelen tm um udu,
kentin grltlerinin verdii tm kesinlikleri kurutuyor
lard. Ev hl geileriyle nlyor, yava yava her ey s
nyordu. Byk bir sessizlik bahesinden baka hibir
ey kalm am t artk, iinde hastann korkak iniltileri
byyordu baz baz. O hi byle her eyden kopm u
bulm am t kendini. D nya erimiti, yaamn her gn
yeniden balad yanlsamas da erimiti onunla birlikte.
renimler, hrslar, lokanta semeler, gzde renkler, hi
bir ey, hibir ey yoktu artk. Hastalktan, iine gm l
dn duyduu lm den baka hibir ey... G ene de,
dnyann kt saatte, o yayordu. H atta en sonunda
uyum utu da. A m a ikili bir yalnzln um ut krc ve
li grntsn de birlikte gtrm t. D aha sonra, ok
sonra, ter ve sirke karm bu kokuyu, kendisini anasna
balayan balar duyum sad bu dakikay anm saya
cakt. Yreinin usuz bucaksz acm a duygusuydu san
ki, evresine yaylm, bedensel olm utu, aldatm acaya
dm ek kaygs duymadan, yazgs insan ilendiren yok
sul bir yal kadnn roln oynuyordu.
im di ocakta ate kllerle rtlyor. H ep topran o
deim ez i ekii. Bir darbukann dzenli arks duyu44

Iyor. G le bir kadn sesi nlyor zerinde. Krfezde


lklar ilerliyor - mendiree dnen balk kayklar ol
mal. Yerimden grdm gkyz geni gnn bulut
larndan syrld. Yldza batm , duru bir soluk altnda
titriyor, evrem de de gecenin yum uak kanatlan rpm
yor ar ar, iinde kendi kendim olmaktan ktm bu
gece nereye kadar gidecek? Basitlik szcnn tehlike
li bir nitelii var. Ve ben bu gece yaamn belirli bir say
daml karsnda artk hibir eyin nemi kalmad
iin lm ek istenebilmesini anlyorum. Bir insan ac e
ker, m utsuzluk stne m utsuzlua urar. Katlanr bunla
ra, yazgsn benimser, iyice yerleir iine. Sayg grr.
Sonra, bir akam, hi: bir zam anlar ok sevdii bir dostu
na rastlar. D ostu biraz dalgn konuur onunla. Evine d
nnce, adam kendini ldrr. Sonra gizli dertlerden, bi
linmeyen dramdan sz edilir. Hayr. lle de bir neden ge
rekirse, dostu kendisiyle dalgn konutuu iin ldr
m tr adam kendini. Byle ite, dnyann derin anLmn duyar gibi olduum her seferde, onun basitlii a
rtt hep beni. Annem, bu gece ve garip ilgisizlii. Baka
bir kez, kent dnda bir evde oturuyordum, bir kpek,
bir ift kedi ve kara yavrusuyla yalnzdm. D ii kedi
yavrularn besleyem iyordu. Yavrular birer birer lyor
du. Odalarm pislikle dolduruyorlard. H er akam d
nnce, birini iyiden iyiye katlam, aznn ulan dar
kvrlm buluyordum . Bir akam sonuncuyu buldum ,
anas yan yarya yemiti onu. imdiden kokuyordu. l
kokusu sidik kokusuna karyordu. O zam an tm bu
dknln ortasna oturdum , ellerim pisliin iinde,
bu rm e kokusunu iime eke eke, uzun zaman, bir
kede kmltsz duran kedinin yeil gzlerinde parla
yan bunak aleve baktm . Evet. Bu akam da byle. Yok
luun belirli bir noktasnda, hibir, ey hibir eye gtr
m ez olur, ne um ut, ne um utsuzluk kkl grnr, tm
45

yaam tek bir im gede zetlenir. A m a ne diye durmal


bunun zerinde? Basit, evet, her ey basit, deniz fenerle
rinin bir yeil, bir krmz, bir ak klarnda, gecenin se
rinliinde, kentin ve pln bana kadar gelen koku
larnda, her ey basit. Bu gece, bana doru gelen ey, bir
ocukluun grntsyse, ondan alabileceim ak ve
yoksulluk dersine nasl kucak am am ? Bu saat evetle ha
yr arasnda bir aralk, bir duraklama gibi olduuna gre,
yaam a um udunu ya da yaam a tiksintisini baka saatle
re brakyorum. Evet, yitirilmi cennetlerin saydamln
ve basitliini toplam al yalnz: bir imgede toplam al. G e
enlerde bir oul, eski bir m ahallede bir eve, annesini
grmeye byle gitti ite. Kar karya oturdular, sessizlik
iinde. A m a baklar karlayor:
E, anne.
E, ite/
Sklyor m usun? ok konumuyor m uyum ?"
H ibir zaman ok konumazdn ki,
D udaksz, gzel bir glm sem e eriyor yznde.
D oru, hi konum am tr onunla. A m a ne gerei var as
lnda? Susunca, durum aydnlanr. O onun oludur, o da
onun annesi. Annesi ona Biliyorsun, diyebilir.
Annesi sedirin dibine oturm u, ayaklan birlemi,
elleri de dizlerinin zerinde birlemi. O iskemlesinin
zerinde, pek bakmyor annesine, durm adan sigara ii
yor. Bir sessizlik.
Bu kadar imesen iyi olur."
Doru."
Mahallenin tm kokusu geliyor pencereden. Kom u
kahvenin akordeonu, akam sklaan gidi-geli, ufak ek
mekler iinde yenilen ikebaparm m kokusu, sokakta
alayan bir ocuk. Anne kalkp bir rg alyor eline. Par
maklar uyuuk, mafsal iltihabndan biimleri bozulm u.
Hzl remiyor, ayn ilmee kez batan balyor ya da

46

tm bir sray bouk bir hrtyla skyor.


U fak bir hrka bu rdm. Ak bir yakayla giyece
im. Bir bu, bir de kara m antom , bu m evsim kl dz
dm demektir.
I yakm ak iin kalkt.
Erkenden karanlk basyor artk.
D oru. Yaz deildi artk, gz de deildi. Durgun
gkte, krlanglar hl baryorlard.
Yaknda gene gelecek m isin?
"Ama daha gitm edim ki. N eden ayorsun bunun
szn?
Sz olsun diye syledim .'
Bir tramvay geiyor. Bir otom obil.
Gerekten babam a benziyor m uyum ?
Ya, tam babann burnundan dm sn. Elbette,
onu tanmadn. ld zam an alt aylktn. Am a kk
bir byn olsayd!
Pek de can istedii iin sz etmedi babasndan. Ne
bir ans var, ne cokunluu. Baka biroklar gibi bir
adam d kukusuz. te yandan, pek cokulu gitmiti.
M arne'da, kafatas paralanmt. Bir hafta boyunca gzleri grmemi, can ekimiti: bucann ller antnda
ad vardr.
Aslna bakarsan, bylesi daha iyi oldu, diyor kadn.
Ya kr dnecekti, ya deli. O zaman, zavallck...
D oru.
H ep bylesnin daha iyi olduu kesinlii, dnyann
tm anlamsz basitliinin bu odaya snd duygusu
deil de ne tutuyor onu bu odada?
G ene geleceksin, deil m i, diyor kadn. Biliyorum,
iin var, am a arada srada..
A m a bu saatte neredeyim ben? Ve bu ssz kahveyle
gemiin bu odasn nasl ayrmal birbirinden. Yayor
m uyum , yoksa anmsyor m uyum , bilmiyorum artk.
47

D eniz fenerlerinin klar hep yanyor. nm e dikilen


Arap da kahveyi kapayacan sylyor. kmal. ylesi
ne tehlikeli olan bu yokuu inmek istem iyorum artk.
Krfeze ve klarna son bir kez daha baktm gerek, o
zam an bana doru ykselen ey daha gzel gnlerin
um udu deil, her ey ve kendim karsnda durgun ve il
kel bir ilgisizlik olduu da gerek. A m a bu fazlasyla yu
m uak, fazlasyla kolay eriyi krmak gerekir. Ak gr
lle gereksinimim var. Evet, her ey basit. nsanlar
kartryor ileri. M asal anlatmasnlar bize. lm m ah
km u iin Toplum a borcunu deyecek/' demesinler,
Kafas kesilecek, desinler. Hi nemli deilmi gibi g
rnyor. A m a ufak bir ayrm var arada. H em sonra, yaz
glarnn gznn iine bakmay ye tutan insanlar da
vardr.

48

RUHTA LM
Praga akamn altsnda geldim. Eyalarm hemen
em anetiye gtrdm . Bir otel aramak iin iki saatim
vard daha. Kollarm iki valizimin arlndan kurtuldu
u iin tu h af bir zgrlk duygusuyla kabardm du
yuyordum . Gardan ktm, baheler boyunca yrdm,
birdenbire; bu saatte kalabalkla kaynayan Wenceslas
aaddesinin ortasnda buldum kendimi. evremde, o g
ne kadar yaam, ama yaamlarndan bana hibir ey
ulam am bir milyon insan. Yayorlard. Bildik lkeden
m ilyonlarca kilometre uzaktaydm . Dillerini anlamyor
dum . H epsi de hzl yryordu. Beni geince, hepsi de
kopuyordu benden. N erede bulunduum u bilem ez ol
dum.
Param azd. Alt gn geinebilecek kadar bir ey.
Am a, bu srenin sonunda, gelip bulacaklard beni. A n
cak bu konuda da bir kayg dt iime. Bu nedenle,
ucuz bir otel aramaya baladm . Yeni kentteydim, gzle
rim e grnen her ey klarla, gllerle, kadnlarla
parlyordu. D aha hzl yrdm . Aceleci gidiimde bir
eyler bir ka andryordu imdiden. Sekize doru,
yorgun argn, eski kente geldim. Burada, grn al
akgnll, girii kk bir otel beni ekti. Giriyorum .
Fiimi doldurup anahtarm alyorum. O dam 34 num a
49

ra, nc katta. Kapy anca pek lks bir odada buluyorum kendim i.Fiyatlevhasnanyorurrr.dndm n
iki kat. Para sorunu etrefilleiyor. Ancak yoksulca yaa
yabilirim bu byk kentte. Az nce bulank olan kayg
belirginleiyor. H uzurum kam. Bir oyukluk, bir b o
luk duyuyorum kendimde. G ene de bir anlk bir ak g
rllk: hakl ya da haksz olarak, para sorunlarna kar
sonsuz bir ilgisizlik gsterdiimi sylemilerdir. Bu
sam a kukunun ii ne burada? Am a, imdiden, dnce
yolunu tutm u bile. Bir eyler yemek, gene yrm ek ve
ucuz lokantay aramak gerek. H er yem eim de on kuron
dan fazla harcam am alym. G rdm tm lokantalar
iinde, en ucuzu, ayn zam anda insan en az ekeni. G e
lip gelip geiyorum. eridekiler davranmdan kuku
lanmaya balyorlar en sonunda: girmek gerek. zentili
fresklerle ssl, olduka lo bir yer buras. M teriler ol
duka kark. Birka sokak kadn bir kede sigara t t
tryor, ciddi ciddi de konuuyorlar. Adam lar yem ek yi
yor, oklar yasz ve renksiz. Garson, kirli smokinli bir
insan azman, kocaman, anlatmsz bayla bana doru
ilerliyor. Benim iin anlalmaz olan listenin zerinden
bir yem ei geliigzel iaret ediyorum abucak. A m a bu
bir aklama gerektiriyor anlalan. Garson eke soru
soruyor bana. Ben de yarm yam alak A lm ancam la kar
lk veriyorum. A lm anca bilmiyor. Sinirleniyorum. O, ka
dnlardan birini aryor, kadn da beylik bir pozla, sol
eli kalasnda, sa elinde sigara, dudaklarnda slak bir
glm sem eyle lerliyor. M asam a oturuyor, kendi Almancam kadar kt bulduum bir Almancayla soru soruyor
bana. H er ey aydnlanyor. G arson bana gnn yem ei
ni vm ek istiyormu. Pek kulak astm yok nasl olsa,
gnn yemeini kabul ediyorum. Kadn benim le konu
uyor, am a anlamyorum artk. Elbette, anlarm havam
la evet diyorum. A m a burada deilim. Her ey sinirime
50

dokunuyor; bir zayflk, bir geveklik km zerime,


karnm da a deil, iim de hep o szl batm a var, kar
nmda bir skklk. Yarm duble ikram ediyorum, nasl
davranmak gerektiini bilirim nk. G nn yemei ge! iyor, yiyorum: etle irmik karm bir yemek, akl almaz
derecede kimyon katmlar iine, m ide bulandrc bir
ey olmu. A m a ben baka ey dnyorum, hibir ey
dnm yorum daha dorusu, gzlerim karmdaki ka
dnn yal ve gle dudaklarna dikili. D avet mi ediyo
rum sanyor? im diden yanmda, sokulduka sokuluyor.
Kendiliinden bir devinimim durduruyor onu. (irkin.
Sk sk dndm : bu kadn gzel olsayd, bundan sonra
olacaklardan kurtulacaktm .) Burada, bu glmeye hazr
insanlar arasnda hastalanm aktan korkuyordum. O tel
odam da, parasz, isteksiz, kendi kendime ve zavall d
ncelerim e indirgenmi bir durum da yalnz kalmaktan
daha da ok korkuyordum. Bugn bile, huzursuzlukla
sorarm kendi kendime: o sradaki hantal ve dlek ya
ratk nasl doabilm iti benden? Gittim . Eski kentte y
rdm, am a kendimle daha fazla kar karya kalam aya
caktm, otelim e kadar kotum , yattm, uykuyu bekle
dim, o da hem encecik geliverdi nerdeyse.
Sklm adm bir lke bana hibir ey retmeyen
bir lkedir. Byle tmcelerle kendimi glendirmeye
alyordum . A m a bundan sonraki gnleri nasl anlat
mal? Lokantam a dndm . Sabah akam, midem i b u
landran o berbat, kimyonlu yiyecei sineye ektim. Bu
yzden, iim de srekli bir kusm a isteiyle dolatm b
tn gn. A m a beslenm ek gerektiini bildiimden, bu is
teim e boyun em edim. te yandan, yeni bir lokanta
denem ek iin ekeceklerimin karsnda bu neydi ki?
Burada biliniyordum hi deilse. Konum uyorlarsa da
glm syorlard burada bana. te yandan, bunalm git
tike ar basm aya balyordu. Beynimdeki bu ince bat
51

ma fazla ekiyordu dikkatimi. Gnlerim i dzenlemeye,


ilerine dayanak noktalar serpitirmeye karar verdim.
Elden geldiince uzun zaman yatakta kalyordum, gnle
rim de o derecede ksalm oluyordu. Ykanp tra olu
yor, kenti yntemli olarak inceliyordum. Bir yurt bulm a
ya alarak grkemli barok kiliselerde dalp gidiyordum,
ama kendi kendimle bu aldatc ba baalktan daha
um utsuz, daha bo kyordum. Kaynayarak dalgalanan
barajlarla kesilmi Vltava boyunca dolayordum. Issz,
sessiz, usuz bucaksz Hradschin mahallesinde sonu gel
m ez saatler geiriyordum. Katedralinin ve saraylarnn
glgesinde, gnein batm aya yz tuttuu saatte, sokak
lar yalnz admlarm nlatyordu. Bunu fark ettim mi
korku gene yakam a yapyordu. A kam yemeini erken
den yiyor, sekiz buukta yatyordum. G ne beni ben
den koparyordu. Kiliselerde, saraylarda, mzelerde, tm
sanat yaptlarnda bunalm m yum uatm aya alyor
dum . Beylik numara: bakaldrm hzne indirgemek is
tiyordum . A m a bouna. D arya kar kmaz, bir ya
bancydm. G ene de bir kez, kentin bir ucunda barok bir
manastrda, havann tatll, ar ar, hznle alan an
lar, em ektar kuleden ayrlan gvercin salkmlar, bir de
otlarn ve hiliin kokusunu andran bir eyler, gzyalaryla dolu bir sessizlik yaratt iimde, beni kurtuluun
eiine kadar getiren bir sessizlik. Akam dnnce, aa
daki satrlar bir solukta yazverdim, olduu gibi geiri
yorum onlar buraya, nk tumturakllnda bile o za
m an duyduum eyin karkln buluyorum : Ve bun
dan baka ne yarar salam ak isteyebiliriz ki yolculuktan?
te takp taktrdm her eyi atm m zerim den. Ya
ztlarn okumasn bilm ediim kent, bildik, allm hi
bir eyin taklm ad garip harfler, ne konuulacak bir
dost, ne skntm giderecek bir elence. yice biliyorum:
hibir ey beni yabanc bir kentin grltleri gelen bu
52

odadan karp bir yuvann ya da sevilen bir yerin daha


gzel na gtrmeyecek. Seslensem, barsam m?
Yabanc yzlerdir belirecek olan. Kiliseler, altnlar ve b u
hur, hepsi de, hepsi de, her nesnenin deerini i sknt
mn verdii gnlk bir yaam a atyor beni. Ve ite al
kanlklarn perdesi, devinimlerin ve szlerin yrei uyu
turan, rahat rgs, ar ar alyor, kaygnn solgun y
zn gsteriyor en sonunda. nsan kendi kendisiyle kar
karyadr artk: hadi m utlu olsun da grelim! G ene de
yolculuk bu yanyla aydnlatr insan. nsanla nesneler
arasnda byk .bir uyum suzluk doar. D irenci azalm
olan bu yree, dnyann m zii daha kolay girer. Ksa
cas, bu byk yoklukta, en ufak bir yalnz aa grn
tlerin en tatls, en abuk silineni olur. Sanat yaptlar
ve kadn glm sem eleri, topraklarna dikilmi insan soy
lar ve yzyllarn zetlendii antlar, yolculuun olu
turduu ilendirici ve duyarl bir grnmdr. Sonra
gn sonunda, bir kez daha, iimde ruh al gibi bir e
yin oyulduu bu otel odas. A m a tm bunlarn uyumak
iin uydurduum m asallar olduunu sylem em e gerek
var m ? im di syleyebilirim, Pragdan bende kalan ey,
ayakst yenilm ek zere her sokak kesinde satlan,
ben eikten geer gem ez o eki ve keskin kokusu i s
kntm uyandrp beslem eye balayan bir sirkeli hyar
kokusu. Bir bu, bir de bir akordeon havas. Pencereleri
min altnda, tek kollu bir kr, algsnn zerine oturup
onu bir kyla tutar, salam eliyle de alard. H ep ayn
ocuksu ve tatl hava sabah beni uyandrr, birdenbire
beni iinde rpndm dekorsuz geree yerletirirdi.
Bir de V ltavanm kylarnda birdenbire duruverdiimi, benliimin ta iine yansyan kokuya ya da bu hava
ya kaplarak alak sesle N e dem ek bu? N e dem ek bu?'
diye sylendiimi anmsyorum. A m a daha son noktaya
gelm em itim kukusuz. D rdnc gn; sabah saat ona
53

doru km aya hazrlanyordum. Bir nceki gn bu la


m adm bir Yahudi mezarln grm ek istiyordum. Bir
kom u odann kaps vuruldu. Bir anlk bir sessizlikten
sonra yeniden vuruldu kap. Bu kez uzun uzun. Am a b o
una vuruluyordu anlalan. Ar admlarla biri m erdi
venden aa indi. K afam bom botu, dikkat bile etm e
den, bir aydr kullanm akta olduum bir tra kreminin
tantmn okuyarak biraz zam an geirdim. Hava ard.
Eski Pragn kuleleri ve kubbeleri zerine bakr rengi bir
aydnlk iniyordu kapal gkten. G azete satclar her sa
bahki gibi N arodni Politika diye baryorlard. zerim e
ken uyuukluktan glkle syrldm. A m a kacam
srada, bizim katm garsonuyla karlatm, elinde anah
tarlar vard. D urdum . Yeniden ald kapy, uzun uzun.
A m aya alt. O lm ad. K ap ieriden srglenmi ol
malyd. Yeni vurular. Bo bir ses veriyordu oda, bu da
ylesine hzn vericiydi ki soluum kesildi, yryp
gittim, hibir ey sormak gelmedi iimden. A m a Prag so
kaklarnda szl bir nsezi yakam brakmyordu. Kat
garsonunun bn suratn, garip bir biim de kvrlm b o
yal pabularn, ceketinde bir dmenin eksikliini nasl
unutabilirim ? En sonunda yem ek yedim, am a gittike
artan bir tiksintiyle. Saat ikiye doru, otele dndm .
Holde, otelin alanlar fsldayorlard. Bekledi
imle daha abuk karlamak iin katlan hzla ktm.
yleydi. Odann kaps yar akt, b u yzden ancak m a
viye boyanm bir byk duvar grnyordu. A m a yu
karda szn ettiim donuk k bu perdeye yatan
zerine uzanm bir lnn glgesiyle cesedin nnde
nbet tutan bir polisin glgesini yanstmaktayd. ki gl
ge bir dik a yaparak kesiiyordu. Bu k altst etti b e
ni. G erek bir kt, gerek bir yaam , yaam n le
sonunun yd, insann yaam akta olduunu anlam a
sn salayan bir kt. O lm t. O dasnda yalnz. Bu
54

nun bir intihar olmadn biliyordum. abucak odam a


dndm , yatam a attm kendimi. Birok insan gibi bir
insan, glgeye baklrsa ufak ve iman. Ve otelde yaam
srm t, garson onun kapsn almay dnnceye
dein. A dam hibir eyden kukulanmadan gelmiti b u
raya ve yalnz lm t. Ben, o srada, tra kreminin ta
ntmm okuyordum. Tm le sonunu kolay kolay anla
tam ayacam bir durum iinde geirdim. Kafam bo,
yreim grlm edik bir biim de daralm bir durumda,
uzanm tm . Trnaklarm kesiyordum. Parkenin izgile
rini sayyordum. Bine kadar sayabilirsem ... Ellide ya da
altmta, zl balyordu. D aha teye gidemiyordum.
Darnn grltlerinin hibirini iitmiyordum. Am a bir
kez, koridorda, ksk bir ses, bir kadn sesi: yle iyiydi
ki, diyordu Alm anca. O zaman kentimi, Akdeniz kys
n, yeil k iinde ok ho, gen ve gzel kadnlarla do
lu, ok sevdiim yaz gecelerini dndm um utsuzca.
G nlerden beri tek szck kmamt azmdan, tutul
m u haykrlarla, ayaklanmalarla patlyordu yreim.
Bana kucan aan biri olsayd, ocuklar gibi alayabilir
dim. Akam a doru, yorgunluktan bitm i bir durumda,
kapnn srgsne bakyordum lgn gibi, kafam bom
botu, akordeonla alman bir halk havasn yineleyip du
ruyordum . Bu srada, daha teye gidem ezdim . N e lke,
ne kent, ne oda, ne ad vard artk, lgnlk m, yoksa
utku mu, alal m, yoksa esin m, en sonunda bilecek
m, yoksa tkenecek m iydim ? Kap vuruldu, dostlarm
ieriye girdiler. ok ypranm olsam bile kurtulm u
tum . "Sizi grdm e sevindim, dediimi sanyorum.
A m a hi kukum yok ki, almalarm orada kesildi ve
ben onlar iin braktklar adam olarak kaldm.
Pragdan ksa bir sre sonra ayrldm. Sonradan gr
dklerimle de ilgilendim elbet. Bautzenin kk, gotik
55

mezarlnda tr ieklerinin gzler kamatran krmz


s ve mavi sabah dikkatimi ekebiliyordu. Silezyann o
uzun, ta yrekli ve nankr ovalarndan sz edebilirdim.
Gn doarken getim o ovalardan. Sisli ve kirli sabahta,
yapkan topraklarn zerinden ar ar bir ku srs
gemekteydi. Yumuak ve arbal M oravyay, uzak
noktalarnn duruluunu, eki meyveli erik aalaryla
evrili yollarn da sevdim . A m a dipsiz bir yer yarna
gereinden fazla bakmlarn sersemlii kald hep iim
de. Viyana'ya geldim, bir hafta sonra oradan da ayrldm,
hep kendi kendimin tutsa durumundaydm.
G ene de beni Viyanadan Venedike getiren trende
bir ey bekliyordum. Hastal boyunca etsuyuyla besle
nip de yiyecei ilk ekmek kabuunun nasl olacan d
nen, iyilemeye yz tutm u bir hasta gibiydim. Bir k
douyordu. im di biliyorum bunun ne olduunu: m ut
lulua hazrdm. Vicenza'nm yaknlarnda bir tepede ya
adm alt gnden sz edeceim yalnz. Hl oradaym,
daha dorusu, baz baz orada bulurum kendimi, bir b i
beriye kokusu iinde sk sk her ey geri gelir.
talyaya giriyorum. G nlm e gre yaratlm to p
rak! Yaklamasnn belirtilerini birer birer tanyorum. K i
remitleri pul pul ilk evler, duvarlar kaplam, gztamdan m avilemi ilk asmalar. Avlulara aslm ilk 'am a
rlar, nesnelerin karkl, insanlarn apaulluu. Son
ra ilk selvi (ylesine ince, gene de ylesine dik), ilk zey
tin aac, tozlu incir aac. talyann kk kentlerinin
bol glgeli olanlar, gvercinlerin bir snak aradklar
le saatleri, arlk ve tembellik, ruh bunlarda bakald
rlarn ypratr. Tutku gzyalarna doru yol alr yava
yava. Sonra da, ite Vicenza. Burada, gnn tavuk ba
rlaryla kabarm uyanndan, austosbceklerinin tr
ksyle uzun uzun ayarlanm, selvilerin ardnda ip eksi,
yum uak, tatlms, esiz akama dek kendi evrelerinde
56

dner gnler. Bana elik eden bu i sessizlik, gn bu


baka gne gtren ar koudan douyor. Eskia eya-,
laryla, tla rlm dantelalaryla, ovaya alan bu oda
dan baka ne isteyebilirim? Tm gkyz karmda,
gnlerin bu dnn de onlarla birlikte dnerek, durmam acasna, kmltszca izleyebilirim gibime geliyor.
D uyabileceim biricik m utluluu: dikkatli ve dost bir
bilinci iim e ekiyorum. Btn gn dolayorum: tepe
den V icen zaya doru iniyor ya da krn daha ilerilerine
gidiyorum. Karlalan her varlk, bu sokan her koku
su, her ey, her ey sonsuzca sevmeye bir bahane benim
iin. Tatile km bir ocuk topluluuna gz kulak olan
gen kadnlar, dondurm a satclarnn borusu (arabalar,
ifte oklu, tekerlekli bir gondol), meyve sergileri, kara
ekirdekli, krmz karpuzlar, ii grnen yapkan zm
ler - artk yalnz olmasn bilmeyen kii iin bir o kadar
dayanak. Ya austosboceklerinin kekre ve ho flt, su
larn ve eyll gecelerinde rastlanan yldzlarn kokusu,
sakzaalar ve kamlar arasnda kokulu yollar, yalnz1
olm ak zorunda olan kii iin bir o kadar ak belirtisi.
Bylece, gnler geiyor. G ne dolu saatlerin gzler ka
matran parltsndan, gnbatmnn altn rengiyle selvilern karasnn yaratt gzler kamatran dekor iinde
akam oluyor. O zaman yolda yrmeye balyorum,
sesleri ta uzaklardan duyulan austosbceklerine doru.
Ben ilerledike, seslerini alaltyorlar birer birer, sonra
susuyorlar. Bunca ateli gzellik karsnda soluum ke
silmi bir durum da, ar adm larla ilerliyorum. Ardmda,
birer birer, austosbcekleri seslerini ykseltiyor, sonra
da arkya balyorlar: ilgisizlikle gzelliin dkld
b u gkyznde bir m uam m a. Sonra, son k iinde, bir

1. Yani herkes.

57

kkn alnlnda, n magnificentia naturae, resurgit spiritus] yazsn okuyorum. Burada durmal ite. lk yldz
dodu bile, sonra kar tepede k; birdenbire, haber
sizce inivermi gece, arkamdaki allarda bir mrlt ve
bir m eltem , gn bende tatlln brakarak kap gitmi.
D eim em itim elbette. A m a artk yalnz deildim.
Prag'da duvarlar arasnda bunalyordum . Burada dnya
nn nndeydim, kendi evreme yansmtm, evreni
kendim e benzer biimlerle dolduruyordum . yle ya,
gneten sz etm edim daha, iinde ocukluum un ge
tii yoksulluk dnyasna duyduum ball ve ak ne
den sonra anladm gibi, gnein ve douum u grm
lkelerin dersini de ancak imdi sezinliyorum. leden
az nce, dar kyor, usuz bucaksz Vicenza ovasna
bakan, bildiim bir noktaya doru yneliyordum. G ne
neredeyse en yksek noktasnda, gkyz gl ve ha
val bir mavilik iinde oluyordu. Buradan dklen tm
k, tepelerin yokuundan iniyor, selvileri ve zeytinleri,
ak evleri ve krmz atlar giysilerin en atelisiyle giydi
riyor, sonra gidip gnete tten ovada siliniyordu. H er
seferinde de hep ayn yokluktu karmdaki. Sonra ben,
iman ve ksa kk adamn yatay glgesi. Sonra, gne
te ve tozlar iinde kasrga gibi dnen bu ovalarda, bu ya
np kavrulm u otlarla tr tr olmu, kaznm tepeler
de, parm am la dokunduum ey, iimde tadm u
hilik duygusunun plak ve ekicilikten yoksun bir bii
minden baka bir ey deildi. Bu m em leket beni kendi
benliimin gbeine getiriyor, beni gizli i skntmn
karsna yerletiriyordu. A m a Pragdaki i skmtsyd
bu, deildi de. Nasl aklam al? Elbette, aalarla, gne
le, glm sem elerle dolu bu talyan ovasnn nnde, bir

1. (Lat.) Doann grkeminde, ruh ortaya kar. (.N.)

58

aydr beni kovalayan lm ve insand kokusunu ba


ka yerlerde olduundan daha iyi kavradm. Evet, bu gz
yandan uzak doluluk, bu iime dolan, sevinten yok
sun huzur, bana dm eyen eyin: bir vazgeile bir ilgi
sizliin kesin bilincinden baka bir ey deildi. Roman
kahramanlarn bir yana brakrsak, lm ek zere olan,
stelik bunu bilen bir kiinin, karsnn yazgsyla ilgilen
medii gibi. nsann i arsn gerekletirir bu adam,
bu da bencil, yani um utsuz olmaktr. Bana gelince, bu
m em lekette hibir lm szlk um udu yok. V icenzay
grecek gzlerim, V icenzann zm lerine dokunacak
ellerim, M onte Bericodan villa M a l m a r a n a y a giden yo
lun zerinde gecenin okayn duyacak derim olmadk
tan sonra, ruhum da yeniden yaam m ne kar?
Evet, tm bunlar doruydu. Am a, ayn zamanda,
benliim e gnele birlikte, anlatam ayacam bir ey giri
yordu. En son noktasna gelmi bilincin en son nok
tasnda her ey birleiyor, yaam m atlacak ya da alna
cak bir kle gibi grnyordu gzlerime. Bir byklk
gereksinimi duyuyordum . Derin um utsuzluum la dn
yann en gzel grnmlerinden birinin gizli ilgisizlii
nin karlatrlmasnda buluyordum bunu. Ayn zam an
da hem cesur, hem bilinli olm a gcn karyordum
bundan. ylesine g, ylesine elikin eyin bu kadar
yeterdi bana. A m a belki de o zam an ylesine doru ola
rak duyduum eyin bir yanm zorlammdr. te yan
dan, Praga ve orada yaadm lmcl gnlere sk sk
dnerim. Kentim e kavutum . Yalnz, baz baz, eki bir
hyar ve sirke kokusu gelip kaygm uyandrr. V icenzay
dnm em gerekir o zaman. A m a ikisi de deerlidir b e
nim iin, k ve yaam akm o anlatmak istediim
um utsuz deneyime olan gizli ballmdan pek ayram am . Anlamsnzdr, ben semeye boyun emek iste
m iyorum . Cezayir kentinin dnda, kaplan kara demir
59

den, kk bir mezarlk vardr. Sonuna kadar gidildi mi,


vadi grnr, vadinin ardnda da krfez. D enizle birlikte
gs geiren bu sunu karsnda uzun uzun dlere
dalnabilir. A m a insan geldii yoldan geri dnerken, b a
kmsz bir m ezarda, Tkenmez zntler diye bir yaz
bulur. Bereket versin, idealistler var da her eyi yoluna
koyuyorlar.

60

YAAMA AKI
Palm ada gece, yaam yava yava pazarn ardndaki
arkl kahveler semtine doru akyor: ilerinden k ve
alg sesleri szan panjurlu kaplarn nne gelininceye
kadar karanlk ve sessiz sokaklar. Bu kahvelerden birinde
bir geceye yakn bir zaman geirdim. Dikdrtgen biimli,
yeile boyanm , pem be elenklerle sslenmi, ok bask
ve kk bir salondu. Ahap tavan kk kk krmz
am pullerle kaplyd. Bir orkestra, renk renk ieli bir bar
ve om u z om uza, lm ne skm insanlar bir mucize
sonucu yerlem ilerdi bu kk alana. Tm mteriler
erkekti. Ortada, iki metrekarelik bir bo yer. Garson bu
radan odann drt kesine kadehler, ieler yolluyordu.
Bir tek kiinin bile akl banda deildi burada. H epsi de
uluyordu. D eniz subayna benzer bir adam alkol ykl
incelikler geiriyordu suratma. M asam da, ya belirsiz
bir cce bana yaamn anlatyordu. A m a onu dinlemeye
cek kadar gergindim. Orkestra, herkes ayayla tem po
tuttuu iin yalnz uyum u kavranabilen havalar alyor
du durm adan. Baz baz kap alyordu. Yeni gelen adam,
ulum alar arasnda, iki iskemle arasna sktrlyordu.1

1. Sevinte bir rahatlk vardr, gerek uygarl bu tanmlar. spanyol halk da


Avrupann ender uygar halklarndan biridir.

61

Birdenbire bir zil sesi duyuldu, sonra birden m eyha


nenin ortasna, darack halkann iine bir kadn atlad.
"Yirmi bir yanda/ dedi subay bana. Azm ak kald.
Bir gen kz yz, ama bir et dandan yontulm u. Boyu
bir seksen olabilirdi bu kadnn. Kocamand, yz elli ki
loya yaknd herhalde. lmikleri ak etten bir damay ka
bartan sar bir file giymiti, elleri kalasnda glm s
yordu; aznn her bir kesinden kulaklarna doru bir
biri ardndan ufak tefek et dalgalanmalar ykseliyordu.
Salonda, taknln snr yoktu artk. Bu kzn tannan,
sevilen, beklenen bir kz olduu seziliyordu. Glm syor
du hep. Gzlerini kalabaln evresinde dolatrd, son
ra, hep sessiz ve gle, karnn ne doru dalgalandrd.
Tm salon uludu, sonra iyi bilindii anlalan bir ark is
tedi. Burundan sylenen, davul takm m ca her lde
bir, bouk bouk uyumlandrlan bir Endls arkisiydi
bu. Kadn hem sylyor, hem de ikide bir tm bedeniy
le sevim e yksne giriiyordu. Bu tekdze ve tutkulu
devinim iinde, kalalarnn zerinde gerek et dalgalan
douyor, om uzlarna dek ykselip eriyordu. Tm salon
ezilmi gibiydi. Am a, nakarata gelince, kadn kendi ev
resinde dnerek, gslerini avulayarak, krmz slak
azn aarak, arksn salonla birlikte srdrd, herkes
grlt iinde ayaklanncaya dek.
O, ortaya yerlemi, terden yap yap olm u, sa
lar darmadan, sar filesinin iinde kabarm, kocaman
bedeniyle yle dikilmi duruyordu. Sudan km iren
bir tanra gibi, aln bn ve dar, gzleri ukurda, dizinin
hafif bir titrem esiyle yayordu yalnz, kousunu yeni b i
tirmi atlar gibi. evresinde tepinen sevincin ortasnda,
bo gzlerinin um utsuzluu, karnnn youn teriyle, ya
amn dkn ve coturucu grnts gibiydi...
Kahveler ve gazeteler olmasa, yolculuk etm ek g
olurdu. Kendi dilimizde baslm bir kt, akam vakti
62

insanlarla dirsek dirsee gelmeye altmz bir yer,


kendi evremizdeyken biz olan, ama uzakta, bize ylesi
ne yabanc grnen adam a allm bir devinimle
yknm em izi salar. yle ya, yolculuun deerini olu
turan ey korkudur. Yolculuk, benliimizdeki bir tr i
dekor'u ykar. H ile yapmak, yani bro ve antiye saatle
rinin (bizi sert bir biim de ayaklandran, ama yalnz ol
mann acsndan da ok iyi koruyan bu saatlerin) ardna
gizlenm ek olanakl deildir artk. Bu yzden kahraman
larmn Brodaki saatlerim olm asayd halim ne olur
d u ? ya da "Karm ld, ama, bereket versin ki, tam am
lanacak bir sr evrak var yarm a, diye konuacaklar ro
manlar yazm ak gelir hep iimden. Yolculuk bu snak
tan yoksun brakr bizi; Sevdiklerimizden, dilimizden
uzakta kalnca, tm desteklerim izden kopup maskeleri
mizden yoksun kalnca (tramvay saatlerini bilmezsiniz,
her ey de byledir), kendi kendimizin yzeyindeyizdir
tmyle. A m a bir de, ruhum uzu hasta bulunca, her var
la, her nesneye, m ucize deerini veririz. D nm eden
dans eden bir kadn, bir perdenin ardndan grlen bir
m asa stnde bir ie: her imge bir simge olur. O srada
yaam m zn onda zetlendii lde, yaam da tmyle
onda yansr gibi gelir bize. Tm armaanlar karsnda
duyarlyken, tadabileceim iz tm elikin sarholuklar
(ak grlln sarholuuna varncaya kadar) nasl
anlatmal. Akdeniz lkesinden baka hibir lke ayn za
m anda hem kendi kendimden ylesine uzaklara, hem de
kendimin ylesine yaknlarna getirm em itir beni belki.
Palma kahvesindeki cokunluum da bundan geli
yordu kukusuz. A m a leyin, tam tersine, ssz katedral
sem tinde serin avlulu, eski saraylar arasnda, glge koku
lu sokaklarda, bir tr arlk dncesi sarsyordu beni.
Kim secikler yoktu bu sokaklarda. Cihannmalarda, don
mu, yal kadnlar. Evler boyunca yrrken, yeil bitki
63

lerle, yuvarlak ve kl rengi ayaklklarla dolu avlularda


dururken, bu sessizlik kokusunda eriyor, snrlarm yiti
riyordum, ayaklarmn sesinden ya da duvarlarn hl
gne vuran yukarlarnda glgelerini grdm, uan
ku srsnden baka bir ey deildim artk. Kk, go
tik San Francisco m anastrnda da uzun saatler geiriyor
dum . nce ve kibar stunlar, Ispanyann eski antlarna
zg olan u gzel, yaldzl saryla parlyorlard. Avluda,
zakkum aalar, dvme demirli bir kuyu, zerinden de
m adeni paslanm, uzun bir kepe sarkmakta. Gelip ge
enler buradan su iiyorlard. Kuyunun ta stne d
nce kard duru sesi hl baz baz anmsarm. G ene
de yaamann tatll deildi b u manastrn bana ret
tii. Sessizlik birdenbire bahenin ortasna sokulup giz
lenince, gkteki gvercin srlerinin kuru kanat sesleri
iinde, kuyu zincirinin yalnz gcrtsnda, yeni, ama gene
de dost bir tat buluyordum . Grnlerin bu esiz oyu
nu karsnda ak grl ve gletim. inde dnyann
yznn glmsedii bu kristali bir devinim atlatabilirmi gibi geliyordu bana. Bir ey bozulacak, gkteki ku
km esi lecek, her biri alm kanatlarnn zerinde ar
ar decekti. Bir gz aldanm asna ylesine ok benze
yen eyi, yalnz sessizliim le kmltszlm akla yakn
klyordu. Oyuna katlyordum. Aldanmadan, grnle
re brakyordum kendimi. Yaldz yaldz bir gzel gne,
manastrn sar talarn tatl tatl styordu. Bir kadn
kuyudan su ekiyordu. Bir saate, bir dakikaya, bir saniye
ye kadar, belki hemen imdi, her ey yklabilirdi. G ene
de m ucize sryordu. D nya srp gidiyordu, utanga,
alayl ve saygl (kadnlarn dostluunun kimi yum uak
ve dengeli biimleri gibi). Bir denge sryordu, kendi
sonunun tm kukusuyla renkliydi gene de.
Tm yaam a akm buradayd ite: belki de elimden
kaacak olana kar sessiz bir tutku, bir alevin altnda bir
64

aclk. H er gn, kendi kendimden koparlm, ktsa bir an


iin dnyann sresine geirilmi gibi ayrlyordum bu
m anastrdan. Ve o zaman niin dorik Apollonlarn baksz gzlerini ya da G io tto nun1 tutum u ve donmu ki
ilerini dndm biliyorum. O srada, byle m em le
ketlerin bana neler getirebileceini gerekten anlyor
dum da ondan. Akdeniz kysnda kesinlikler ve yaama
kurallar bulunabildiini, orada insann akln doyurdu
unu, bir iyimserlii ve bir toplum duygusunu hakl
kardn aknlkla gryorum. yle ya, o srada beni
sarsan ey, insan lsnde yaplm bir dnya deildi insann zerine kapanan bir dnyayd. Hayr, lkelerin
dilinin iim de derin derin nlayan eye uymas, soru
larma yant verdii iin deildi bu, onlar yararsz kld
iindi. Tanrya krler deildi dilimin ucuna gelebi
lecek eyler, ancak gneten ezilm i grnm ler nnde
doabilm i olan bu N ad ayd. Yaama um utsuzluu yok
sa, yaam a ak da yoktur.
Ibizada, liman yolunun stndeki kahvelere gidip
otururdum her gn. Saat bee doru, mem leketin gen
leri m endirek boyunca dolarlar. Evlenmeler ve tm ya
am burada geer. Yaamna byle herkesin nnde ba
lam akta bir byklk olduunu dnm ekten kendini
alamyor insan. O tururdum , gnn gneiyle hl sallana sallana, ak kiliseler ve tebeirim si duvarlarla, kuru kr
lar ve sk zeytin aalaryla dolu olarak. Tatlms bir b a
dem erbeti ierdim. Karm daki tepelerin erisine b a
kardm. U sul usul denize doru inerlerdi. Akam yeilleirdi. Tepelerin en by zerinde, son m eltem bir de
irmenin kanatlarn dndrrd. Ve, doal bir m uci

l. Yunan heykelinin gerilemesi de, talyan sanatnn bozulmas da, glm


seme ile bakn belirmesiyle balar. Akln balad yerde gzellik bitermi
gibi.

65

zeyle, herkes sesini al'altrd. G kyznden ve gky


zne doru ykselen, am a ok uzaklardan geliyormu
gibi duyulan trkl szcklerden baka hibir ey kal
m azd bylece. Alacakaranln bu ksack annda, yalnz
bir insann deil, tm halkn duyduu, sreksiz ve h
znl bir ey hkm srerdi. Bana geline?;, alam ak gelir
gibi sevm ek gelirdi iimden. Bundan byle uykum un
her saati yaam m dan alnacakm gibi bir duygu uya
nrd iimde... ereksiz arzu zamanndan alnacakm gi
bi yani. Palma meyhanesinin ve San Francisco m anast
rnn o titrek saatlerinde olduu gibi, kmltszdm, ger
gindim, dnyay avularmn iine koymak isteyen bu
usuz bucaksz coku karsnda gszdm .
yi biliyorum ki yanlyorum, benimsenilmesi, ta
nnmas gereken snrlar Vardr. Yaratrsa byle yaratr in
san. A m a sevmenin snn yoktur ve ben her eyi kucaklayabildikten sonra, iyi sarlam asam da ne kar? Cenovada tm bir sabah boyunca glmsemelerini sevdiim
kadnlar var. Bir daha grm eyeceim artk onlar, bun
dan daha basit bir ey de olam az kukusuz. Am a szck
ler zlem im in alevini rtem eyecek. San Francisco m a
nastrnn kk kuyusu. G vercin srlerinin uup gi
diini izlerdim orada, bu yzden susuzluum u unutur
dum . A m a susuzluum un yeniden doduu bir an her
zam an gelirdi.

66

TERS VE YZ
Tuhaf ve yalnz bir kadnd. Ruhlarla sk bir ilikisi
vard, onlarn kavgalarn, kzgnlklarm benimser, aile
sinden olup da snd dnyada iyi gzle baklmayan
kimi kiileri grmeye yanamazd.
Hi beklenm edik bir zam anda kz kardeinden ge
len kk bir miras geti eline. Bir yaamn sonunda ge
len b u be bin frank, km senm eyecek bir ba belas
olarak kt ortaya. Bu paray bir yerlere yatrmak gereki
yordu. Aa yukar tm insanlar byk bir serveti rahat
a kullanabilir, ama para az oldu m u glk balar. Bu
kadn kendi kendine sadk kald. lm n eiine gelm i
ti, em ektar kemiklerini barndrm ak istedi. Bulunm az
bir frsat kmt karsna. O turduu kentin mezarln
da, bir yerin iyelik sresi dolm utu, bu toprak zerinde
m al sahipleri grkemli bir lahit odas yaptrmlard, ya
ln izgiliydi, stelik kara m ermerdendi, gerek bir hzi
neydi ksacas. H em de drt bin frank gibi bir paraya
satyorlard. Bu lahiti satn ald. Borsa alkalantlarnn,
politik olaylarn hi mi hi s arsam ayaca, salam bir de
erdi bu. ukuru dzelttirdi, bedenini almaya hazr
bir durum da tuttu. H er ey bitince de yaldzl harflerle
adn kazdrtt zerine.
Bu i ona yle derin bir m utluluk verdi ki mezarna
67

kar derin bir aka tutuldu. Balangta alm alardaki


ilerlem eyi grm eye geliyordu. Sonunda her pazar le
den sonra ziyaret etm eye balad mezarn. Biricik ge
zintisi, biricik oyalanm as b u oldu. leden sonra saat
ikiye doru, m ezarln bulunduu yere, kentin ta bir
ucuna kadar uzun yolu yryordu. Kk lahit odasna
girip kapy zenle kapatyor, dua iskemlesinin zerine
diz kyordu. te bylece, kendi karsna yerleerek,
olduu eyle olaca eyi karlatrarak, her zam an krk
bir zincirin halkasn bularak, felein gizli amalarn
hi aba harcam adan sezinledi. H atta, tu h af bir sim ge
nin yardmyla, herkes iin ldn de anlad bir gn.
Toussaint yortusunda, her zamankinden biraz daha ge
geldi m ezarna, kapnn eiini sevgi dolu bir zenle
m enekelerle rtlm buldu. Bilinmedik, iyi yrekli
insanlar, bu ieksiz m ezar grnce, ok ince b ir zen
le, kendi ieklerini blm ler, kendi kendine braklm
bu lnn ansna sayg gsterm ilerdi.
ite gene bu eylere dnyorum. Pencerenin br
yanndaki bu bahenin duvarlarn gryorum yalnz.
lerinden k akan u birka yaprak topluluu. D aha
yukarda, gene yapraklar. D aha da yukarda, gne. H a
vann darda duyulan tm b u gnencinden, dnyann
stne serpilm i tm bu sevinten, ben yalnz dallarn
ak perdelerim in zerinde oynayan glgelerini seebili
yorum. Be gne n var bir de, odaya kurum u otlarn
kokusunu boaltyorlar sabrla. Bir m eltem kyor, glge
ler perdenin stnde canlanveriyor hemen. Bir bulut
gnei rtp amayagrsn, bu m im oza vazosunun p a
rl parl sars kveriyor glgeden. Yeter: tek bir parlt
dom ayagrsn, ite iim bulank ve ldrtc bir sevin
le doldu demektir. Beni byle dnyann tersyzyle kar
karya getiren bir ocak le sonu. A m a souk rek
lenmi havann dibine. Trnan altnda kolayca trda
68

yp yrtlverecek, am a tm nesnelere bir lm sz g


lm sem e giydiren bir gne zar her yanda. Ben kimim
ve yapraklarla n oyununa katlmaktan baka ne ya
pabilirim ? iinde sigaramn tkendii bu n, bu tatllk,
havada soluk alan b u sessiz tutku olmak. Kendime eri
m eye altm m bu n ta dibinde eriebiliyorum.
Dnyann gizini veren bu ho tad anlamaya, duymaya
altm m evrenin dibinde kendi kendimi buluyorum.
Kendi kendimi, yani beni dekordan kurtaran bu en son
noktasna varm cokunluu.
A z nce, baka eyler vard, insanlar ve satn aldkla
r m ezarlar vard. A m a brakn da zamann kumandan
keseyim u dakikay. Bakalar sayfalar arasnda bir iek
brakrlar, akn kendilerine dokunup getii bir gezinti
yi kapatrlar oraya. Ben de geziyorum, ama bir Tanr ok
uyor beni. Yaam ksadr ve insann zamann yitirmesi
gnahtr. Canl bir insanm, yle derler. Am a canl olmak
da insann canllkta kendini yitirdii lde gene za
mann yitirmesidir. Bugn bir durutur ve yreim ken
di kendini karlamaya gidiyor. Grtlam a gene bir i s
knts sarlyorsa, bu ele gelm ez ann parmaklarm ara
snda cva incileri gibi kayp gittiini duyduum iindir.
Dnyaya srt evirmek steyenleri brakn. Benim yakn
dm yok, yle ya, kendi douum u grmekteyim. u
saatte, tm lkem bu dnya. Bu gne ve bu glgeler, bu
scak ve havann derinliklerinden gelen bu souk: her ey
gkyznn tm doluluunu, acma duygum a doru
boaltt bu pencerede yazl olduuna gre, len bir
ey var m, yok mu, insanlar ac ekiyorlar m, ekmiyor
lar m diye dnm em gerekir m i? unu syleyebilirim,
az sonra da syleyeceim: nemli olan insanca ve basit
olmak. Hayr, gerek olmaktr nemli olan, hepsi girer
bunun iine, insanlk da, basitlik de. Ve ben dnya oldu
um zam an deil de ne zam an daha gerek olurum ? D a
69

ha ben istem eden yerine getirilmi her eyim. l m s z


lk urackta, bense onu um ut ediyordum . M utlu olm ak
deil artk dileim, yalnzca bilinli olmak.
Bir adam evresine dalm, bir bakas mezarm kaz
yor: nasl ayrmal onlar? nsanlar ve samalklarn?
A m a ite gkyznn glm sem esi. Ik kabaryor, yaz
pek mi yakn? A m a ite sevilmesi gerekenlerin gzleri ve
sesi. Tm devinimlerimle dnyaya, tm acmam ve tm
minnetimle insanlara balym. Dnyann bu tersiyle y
z arasnda bir seim yapm ak istemiyorum, semesini
sevm em . nsanlar ak grl ve alayc olmamz istem i
yorlar. Bu sizin iyi olmadnz gsterir, diyorlar. Ben
arada bir iliki gremiyorum. Birine aktreye ters dt
n sylediklerini duyarsam, kendine bir aktre bulm a
gereksiniminde olduunu anlarm bundan; birine kmsendiini sylediklerini duyarsam, kukularna katla
namadn anlarm. Hile yaplmasn sevm em de ondan.
Byk yreklilik, lme olduu gibi a da gzlerimizi
krpmadan bakabilmektir. Sonra, insan yiyip bitiren ya
am a akndan bu gizli um utsuzlua gtren ba nasl
anlatmal? Nesnelerin dibine reklenmi alaya1 kulak
verirsem, ar ar belli eder kendini. Ufak, aydnlk gz
n krparak: Yaayn, sanki ey olmayacak gibi...2 der.
Nice aratrmalara karn, tm bildiim bu benim.
N e olursa olsun, hakl olduum dan kukuluyum.
A m a bana yksn anlattklar u kadn dnrsem,
nemli olan bu deildir. lm ek zereydi, kz da m eza
rna gtrecei giysilerini o daha canlyken giydirdi ze
rine. G erekten de, bu iin eller ayaklar katlamadan da
ha kolay olduu anlalyor. A m a ok tuhaf, ne kadar ive
cen insanlar arasnda yayoruz.
1. Barresin sz ettii u zgrlk gvencesi.
2. Yani? Sanki lm yokmu gibi. (.N.)

70

Varoluu edebiyatn en nemli


temsilcilerinden biri olan Albert
Camus, politik sylemlerle sesini
ykseltmedi ama fsldayarak bile
depremler yaratt, adalarn
derinden etkiledi.

Brie Parain, sk sk, yazdklarmn en iyisini bu kk kitabn ier


diini ileri srer. Hayr, aldanyor. nk insan, yirmi iki yanda
yaz yazmasn pek bilmez. Ama Parainin sylemek istediini anl
yorum. Bu acemice sayfalarda, sonradan yazdklarmdakinden daha
ok gerek ak bulunduunu sylemek istiyor. Haksz da deil. Bu
sayfalarn yazld zamandan beri yalandm, ok eyler grp ge
irdim. Snrlarm, hemen de btn zayflklarm tanyarak ken
dim hakknda bilgi edindim. Herkes gibi ben de dler kurarm baz
baz. Ama iki sakin melek, onun eiinden hibir zaman geirme
diler beni; biri, dostun yzn gsterir, br, dmann suratn.
Evet, btn bunlar biliyorum; akn neye patladn da rendim
ya da aa yukar. Ama yaam hakknda, hl Tersi ve Yznde ace
mice sylenenlerden fazlasn bilmiyorum.
ALBERT CAM US

Kapak resmi: MARTIN HENDRIKS

ISBN 978-975-510-323-5

7 TL
KDV DAHL

7 8 9 7 5 5

1 0 3 2 3 5

You might also like