Professional Documents
Culture Documents
freud konumalar
Freud K o n u m a la r, Sigrnund
FR EU D KO N U M A LA RI
Freud Konumalar
ATIF ENEL
AVUKAT
0E30
STANBUL
Gaziosmanpaa stanbul
i in d e k il e r
Giri 7
Freud K onum alar
Freud'un nemi 13
Uygulam al Psikanaliz, Tarih ve Kltr
Psikanaliz ve Sonras 87
Freud ve Birey 117
Giri
F reud K o n um alari
Freud'ur nemi
14
Freudun nem i
15
16
Freudun nem i
17
18
Freudun nem i
19
20
Freudun nem i
21
22
Freudun nem i
23
24
Freud un nem i
25
26
Freudun nem i
27
28
Freudun nem i
29
30
Freudun nem i
31
32
Freudun nem i
33
34
Freudun nem i
35
36
bir bilim deildir. Freud 'un da metodolojisi bilim seldir ama psi
kanaliz bir bilim midir? Bence deildir; psikanaliz daha ziyade
edebi, felsefi, metodolojik ve metodolojisi bilim sel olan bir sy
lemdir. Dolaysyla o yzden alma lafn da ok rahatlkla kul
lanabiliyorum. Marx, A llah akna, syledii her eyi ald. Yani
ben M arksistim, en ok sayg duyduum insanlardan birinden
bahsediyorum u anda.
zleyici: Kimden ald?
Blent Somay: Adam Smith, Ricardo, Hegel, Feuerbach, Ba
uer '1er, Stirner...
zleyici: Onlarn sylediinin tersini syledi diyorsunuz.
Blent Somay: yle, bir yerde o birinin tersini sylyor,
tekinin dzn sylyor. Baka bir yerde birinin tersini te
kinin dzn sylyor filan; ki bana sorarsanz M arx sonunda
Hegelcidir. Metodolojik olarak. imdi yani bu M arx 'in deerini
bir gram azaltr m?
zleyici: Birilerinin bir yerlerden zaten sentezlemesi gerek
mez mi?
Blent Somay: Tabii, zaten gereken bu. Yani dediim gibi,
Marx kp ben ne kadar orjinal bir teori atyorum ortaya diye ko
numaya balasa, onu kim se dinlemezdi. Ben de dinlemezdim.
zleyici: Freud'un dil srmelerinden bahsettiniz; Freud
kesinlikle bu 'alma 'kelim esinin bir srmeye benzediini sy
lerdi. Benim 'alm a'kelim esine bir itirazm olduu iin syle
miyorum bunu, hatta houma gitti ama Freud burada bir ey
yakalayabilirdi belki.
Blent Somay: imdi, Trke bilseydi, mutlaka yapard. ok
Freud okumu biri olarak bazen Freud 'un kafasnn nasl ala
bileceini dnrken yakalayabiliyorum kendimi; "Freud ol
sayd, bunu yle dnrd," vs derken yakalyorum. Bu biraz
kstahlk tabii, ama belki, benim mzisyen kim liim i de devre
ye sokar, 'alm ak've 'alm ak' yani 'mzik alm ak' ve 'hrszlk'
anlamnda alm ak arasnda bir paralellik kurar, buradan adam
kendine narsisistik bir pay karyor derdi.
zleyici: Evet, bunun zerine dnmek lazm yani.
Blent Somay: Hemen dndm bakn, ki olabilir. Narsi
sistik bir pay karyor olabilirim kendime. "Freud da alard,
Freudun nem i
37
38
Freud un nem i
39
40
Freudun nem i
41
artk teknolojik olarak yle bir yere geldik ki, cinsellik ve reme
birbirinden neredeyse tam am en ayrld. A rtk rahim d dllen
me ok kolay, biliyorsunuz; suni dllenme demiyorum, o zaten
oluyordu on yllardr, ama on yldan beri rahim d dllenme de
mmkn. Yani darda dlleyip sonra rahme koyuyorlar. Bu u
demek; rahim d doum da mmkn. Teknolojik olarak mm
kn am a sosyal olarak henz mm kn deil. nk rahim d
doan ocuk ne olacak?
zleyici: Ama travmatik bir ey deil m i o?
Blent Somay: Deil, niye travmatik olsun?
zleyici: Babasna kzm asndan daha travm atik bence kza
cak bir baba bulamamas.
Blent Somay: Bence tam tersi. O ocuu doduktan sonra
ormana brakmayacaz, tabii. Belki de ocuk bytmeyi eit
li kolektiflere vermek lazm. yle dnn, ocuk bytmek
zor bir i ama vallahi bugn herkes ocuk yapyor, deil mi?
nnde bir yasak yok ve herkes ocuk yapyor. Tamam, ben de
birtakm insanlara ocuk yapmak hakk verelim, snavdan gei
relim, sen doru drst anne olmazsn, sen yapamazsn, yasak
vs diyelim demiyorum ama belki de bu konuda, u zm an lam
demeyeceim ama, iyi niyetli insanlardan oluan kolektiflere
verm ektir ocuklar zm. Hem ocuklar daha erken sosyalle
irler, nk ok fazla ocuk olacaktr orada, hem de farkl anne
ler farkl babalarla, tekil bir anneden, tekil bir arzu nesnesinden
kurtulm ak mmkn olur. M lkiyetilik oradan geliiyor zaten,
belki bylece m lkiyetilikten de kurtuluruz; ayn ekilde, tek
ve her eye hakim bir b a b a o lm a z sa otoriteye boyun emekten,
itaatten biraz daha kurtulabiliriz. Bu da bir yntem.
zleyici: imdi baka bir model var, ocuklar da her eyi bi
lir geliyor ve anne baba esir oluyor. imdi model bu, onlarn gr
d model bu. Her eyi ocuk biliyor ve ocua hayr demek
ya da ocuu ynlendirmek ocuun haklarna tecavz gibi g
rlyor. Bir yandan itibaren aileyi rehin alyor ocuk.
Blent Somay: Bu yine orta ve st orta snfta geerli tabii,
ama doru haklsnz.
zleyici: Kendi iinde daha tutarl nk geleneksel bir e
kilde ocua mdahale ediyor. Ama benim u son zamanlarda
42
Freudut nem i
43
44
Freud un nem i
45
46
Freudun nem i
47
Benim de iim itiraz ediyor. Yani yle tekli duygu yatrm, bir
ane nesne olsun, benim olsun; bu ok erkeke bir tutum. Yani
Irigaray'm iddias beni de ikna ediyor nemli lde; "Kadnn
kateksisi hibir zaman tekil deildir" diyor. "Bir, erkee zg
dr, fallustur. Kadn oktur." O yzden, her ne kadar kltr
mz kadnn tekelilii zerine kurulu olsa da, duygusunu esas
paylatrabilecek olan kadndr, erkek deil. O yzden kadn
en azndan ocuu ve kocasna bler duygusal kateksisini, er
kek ise kars baka bir erkee yan bakt zam an cinayet iler.
Yani bu erkek kateksisinin ne kadar tekil, kadn kateksisinin en
azndan ikili olduunu bize gsterebiliyor. Erkek hibir zaman
kateksisini ocua yneltmez, duygu yatrm n ocuuna yap
maz. Bir yapar, daha dorusu bir kadna yneltir, o her eydir.
Kadn onu aldatrsa cinayetler ileyecektir, ama sonra da o kad
n aldatr, o ayr. Ama duygusal kateksis deil bu, teki kadn
lar sadece cinsel nesneler. Dolaysyla, kateksis dalmas yani
birden oka gemesi gibi bir im kn da var. Ben tabiatm gerei
ok iyim ser olduum iin sylemiyorum bunlar. Sorun u, k
tmser olunacaksa siz zaten kendi kendiniz de olursunuz. Yani
bu konuda size yardmc olmam gerekmiyor, depresyonsa dep
resyon, melankoliyse melankoli, kendi kendinize de yaparsnz.
Ben uradan size bir ey sylemeye alyorsam bari mitli bir
ey syleyeyim. Yoksa ben yalnz kalnca nelere dertleneceim
biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. O yzden hani benim iim o
diye yapyorum bunu, anlatabiliyor muyum? Yoksa tabiatm ge
rei ok mit dolu biri olduumdan deil; iin m itli yann gr
meye alyorum en azndan. mitsiz yann ne de olsa hepiniz
gryorsunuz zaten hayatta. Yani her travmada bir kere daha
yayorsunuz. Bunun iin kim seyi tevik etmeye gerek yok.
Baka bir soru yoksa iyi akam lar diyebilirim, teekkrler.
52
53
54
Freud Konumalar
55
Iruth) vardr. Uygulamal psikanaliz yapanlarn iinde kuramsal olarak her bir kurama srtm dayayanlar bulunur. lk grup
kuramsal olguya inananlar iinde, yukarda sz edilen uygu
lamal psikanaliz eksikliklerini daha titiz alma ve daha ok
veri ile ama yanls olanlar vardr. Onlara gre, uygulamal psi
kanalizin kkensel bir metodolojik problemi olmaktan ziyade,
her bir uygulamal psikanaliz almasnn sistematik alma
eksiklikleri bulunabilir ve bunlar alabilir. Kapsaml inceleme
ler, karaktarmsal farkndalklar, psikanalitik kuramn temel
ilkelerine ballk, sorunlar zme gcne sahiptir. Marshall
Edelson'un (1988) ve Charles Hanly'nin (1992) yaklamlar bu
tutuma rnektirler. 1986'da Marshall Edelson, Peter Gay ve John
Gedo ile birlikte katld, Amerikan Psikanaliz Birlii'nin son
bahar toplantsndaki panelde Vamk Volkan da (Gehrie, 1992)
benzer bir tutumu savunur. Volkan yedi senede tarihi Itzowitz
ile birlikte gerekletirdii "lmsz Atatrk" psikobiyografisini anlatr. Bir senesini Trkiye'de geirmi, yaayan tanklarla
grm, tarihsel belgeleri incelemi, Atatrk'n yazdklarn
serbest arm gibi ele almtr. alt konuya youn olarak
odaklanm ve onu "koklamaya" balamtr. Volkan karaktarmsal deikene de vurgu yapar ve bir psikobiyografi yazlr
ken yazarn aslnda kendini de yazdn syler ancak bu duru
mun farkna varlmas ve ntralize edilmesi gerekmektedir. Bu
da bireysel analizle mmkn olur.
Uygulamal psikanaliz konusunda yazdklar ile dikkat
eken Esman (1992), tek bir hakikat ve ona tekabl eden, titiz
alma ile bu hakikate ulaacak, eer ulaamadysa sistematik
eksiklikleri olan uygulamal psikanaliz kavramna kar kar
ve sylemsel hakikat (narrative truth) kavramn vurgular. Ona
gre, yorumsamac (hermeneutic) tutum kanlmazdr ve bu
yorumsamann arkasnda her bir aratrmac kuramn kendi
kavramsal ats (conceptual framework) bulunur. nemli olan
bu kavramsal at ile b u lgu la rn uyumu ve ortaya kan geer
liliktir.
Schmidl (1972) uygulamal psikanalizin doas gerei her
zaman iki disiplinli bir alma olmas gerektiini syler. Uygu
lamac sadece psikanaliz konusunda deil, aratrd konunun
56
Freud Konumalar
57
58
Freud Konumalar
59
60
61
62
63
halkalar younlam ve zamansal-meknsal erevesi daha be1irli olarak varolabilir. Belli bir uygulamal psikanaliz rneini
odak tema olarak ele alan psikanaliz sempozyumlar, atlyeler,
)>,rup almalar, ardk karaktarm analizleri ile paralel s
reler zerine alabilir.
Szlerimi bitirirken, Joseph Lichtenberg'n (1978) adm ok
manidar bulduum, bir makalesini anmak istiyorum. Bu bir
.rdl karaktarm analizidir: "Freud'un Leonardo'su: Dhinin
Biyografisi ve Otobiyografisi".
Teekkr ediyor ve sz skender'e brakyorum.
skender Savar: imdi, psikanalizin yle bir tuhafl
var, Freud'un da yle bir tuhafl var. Freud, bildiiniz gibi,
1856'da dodu, ama psikanaliz adn verdiimiz dnce siste
matiini, akl yrtme tarzn genel kabule gre gelitirmeye,
1896'da, yani 40 yandayken gelitirmeye balad. Bu, Freud'un
kiisel biyografisini gz nnde bulundurduunuzda, olduka
Luhaf, biraz ge bir doum. Ve 1890'lar nemli bir dnem, Bat
da modernitenin ilk byk buhrannn yaand dnem. Freud
genliini, Bat pozitivizminin kendine en gvendii dnemde
yayor. Yani, Henry Molsen 'in, Brucker 'in her eyin eninde so
nunda hareket etmekte olan atom paracklarnn yer deitir
meleri ve aralarndaki ekim ilikilerine indirgenebilecei, ru
hun en hassas hareketlerinin bile son kertede pozitivist bir ak
lamasnn verilebilecei inancyla mesleinde ilerlemi ilerledii
kadar. Ki nemli, yani, o gnk aratrma program erevesinde
nemli, kymetli addedilen aratrmalar var. 1890 Tarda ise bu
paradigmann olduka ciddi bir darbe yediini dnyoruz.
ok yaygn, btn kltrlere sirayet edecek bir biimde ve bir
anlamda baz ynleriyle bizim yzylmzla da ortak yanlar bu
lunan bir kltrel kriz yaanyor, yzyl sonu buhran diye an
lan bir buhran. te Ortaaa geri dn zlemi uyanyor, teosofi
gibi birtakm akl aan, aklclktan daha ileri bir bilim seviye
sini temsil etme iddiasnda bulunan anlaylar tryor, her tr
den sembolizme byk bir inan duyuluyor, Eski Yunan'n akl
clnn hakimiyetine kar Msr'n gizli bilgilerine, batini gele
neine duyulan ilgi artyor, astrolojiyle ilgileniliyor, mistisizmle
ilgileniliyor - 1800 Terden bahsetmiyorum 1880 Terin sonundan
64
Freud Konumalar
65
66
Freud Konumalar
67
68
Freud Konumalar
69
70
Freud Konumalar
71
72
Freud Konumalar
73
skender Savar: O zaman gen tamamlanm olur, karaktarm analizi sz konusu olur.
Blent Somay: Evet, gen tamamlanm olur. Ama sakn,
toplumu tedavi ediyoruz, tarihi tedavi ediyoruz, kltr tedavi
ediyoruz zannetmeyelim. Burada son bir laf edeyim.
skender Savar: Onlar bizim tedavi oluumuza bakp bel
ki biraz slah olurlar.
Blent Somay: Aynen yle. Tam kastettiim buydu. Bura
da Lacan'm terapisti tanmlarken kulland "bildii varsaylan
zne" kavram bence ok nemli. Yani Lacan'm terapi anlayn
da terapist bildii varsaylan znedir ama hibir ey bilmez. Ve
stelik terapist, doru drst bir terapist ise hibir ey bilmedi
ini de bilir.
zleyici: Bu Lacan'a gre mi byle, yoksa sizin grnz
m?
Blent Somay: Lacan'a gre byle, ancak ben de banaz bir
Lacanc olduum iin kesinlikle bana gre de yle. Lacan'a gre
analizan terapiye balarken analistinin her eyi bildiini varsay
mldr. Aktarm ve karaktarm sreleri boyunca ve terminasyona yani sonlanmaya varrken terapistin yle her eyi de
bilmediini anlar. Fakat terapist eer kazara kendi analizammn
bu yanlsamasn paylarsa o zam an orada terapi filan olmaz.
Yani analizan analistinin her eyi bildiini sanacak, analist hi
bir eyi bilmediini bilecek. Buradan hareketle Slavoj Zizek, ana
listin bu ilevini yani "bildii varsaylan zne" ilevini Bolevik
Parti'ye ykler. Yani bu parti, ii snf karsnda bildii var
saylan znedir. Ama o partinin kendisinin bilmediini bilmesi
gerekir, ancak o zaman anlaml bir toplumsal harekete nderlik
edebilir. Parti her eyi bildiini sanmaya baladnda, batm
tr. imdi, bu, toplum iin bir tr travmatik terapiyse, bir devrim
niteliindedir. Bu anlamda, bu tr bir nclk ilevine soyunan
bir parti de bir terapist pozisyonunda grlebilir. Btn mesele^
o partinin de bilmediini bilmesidir. te yandan, bizim onun
bildiini varsaymamz lazm. Biz o partinin iindeysek bilme
diimizi bileceiz, dndaysak bildiini varsayacaz. Ancak
o zaman bu iliki kurulabilir, ancak o zaman kendimizi tedavi
ederek bir anlamda toplumu da tedavi ederiz; yani devrim bir
74
Freud Konumalar
75
76
77
78
79
80
Freud Konumalar
81
82
Kaynaka:
Barrett, B. B. (1994). The Problem of Truth in Applied Psychoanalysis. Jour
nal o f American Psychoanalytic Association, 42:1300-1304.
Baudry, F. (1983). Lives, Events and Other Players: Studies in Psychobiog
raphy. International Review of Psychoanalysis, 10:113-114.
Baudry, F. (1984). An Essay on Method in Applied Psychoanalysis, Psycho
analytic Quarterly, 53: 551-581.
Bergmann, M.S. (1973). Limitations of method in Psychoanalytic Biograp
hy: A Flistorical Inquiry. Journal of American Psychoanalytic Association,
21: 833-850.
Boyer, L.B. (1988). The Immortal Atatrk. A Psychobiograhy. Journal of
American Psychoanalytic Association, 36: 803-806.
Bolla, C. (2006). Vincenzo Bonaminio interviewing Christopher Bollas,
Athens, E.P.F. Bulletin 2006.
Coltrera, J.T. (1981). Lives, Events and Other Players: Studies in Psychobiograp
hy. New York: Jason Aronson.
Edelson, M. (1988). Psychoanalysis: A Theory in Crisis. Chicago: Chicago Uni
versity Pres.
Erikson. E. (1969). Gandhi's Truth. New York: W.W. Norton.
Esman, A.H. (1992). The Problem of Truth in Applied Psychoanalysis. Inter
national Revieiu of Psychoanalysis, 19: 507-509.
Esman, A.H. (1998). What's Applied in Applied Psychoanalysis? Internatio
nal Journal of Psychoanalysis, 79: 741-752.
Fishner, D.J. (1999). Richard Nixon: A Psychobiography by Vamik D. Vol
kan, Norman Itzowitz and Andrew W. Dod. Journal o f American Psycho
analytic Association, 47: 285-289.
Freud, S. ,(1930). The Question of Lay Analysis. SE 20, pp.183-258.
Gehrie, M.J. (1992). Freud's Vision: Key Issues in the Methodology of App
lied Psychoanalysis, Journal of American Psychoanalytic Association. 40:
239-244.
Green, A. (1996) Against Lacanism. A conversation of Andr Green with
Sergio Benvenuto. Journal of European Psychoanalysis, 2
Hanly, C. (1992). The. Problem of Truth in Applied Psychoanalysis. New York:
The Guilford Pres.
83
Jacobs, T.J. (1993). Who Killed Virginia Wolf? A Psychobiography. Psyihoanalytic Quaretely, 62:153-158.
Kohut, H. (I960). Beyond the Bounds of the Basic Rule. Some Recent Con
tributions to Applied Psychoanalysis. Journal of American Psychoandytic
Association, 8:567-586.
Kuspit, D. (1996). Some Contemporary Psychoanalytic Construction of
Art. Journal of American Psychoanalytic Association, 44: 257-269.
Lichtenberg, J. D. (1978). Freud's Leonardo: Psychobiograhy and Autobiograp
hy of Genius. Journal of American Psychoanalytic Association, 26:863-850.
Moraitis, G. (1986). The Immortal Ataturk: A Psychobiography. Internatio
nal Review o f Psychoanalysis, 13:108-111.
Perdigao, H.G. (1986). The Immortal Ataturk. A Psychobiograhy. Psy;hoanalytic Quarterly, 55:681-688.
Reed, G.S. (1985). Psychoanalysis, Psychoanalysis Appropriated, Psychoa
nalysis Applied. Psychoanalytic Quarterly, 54: 234-269.
Rogow, A .A. (1984). L ife H istories an d Psychobiography: Explorations in
Theory and Method. Psychoanalytic Quarterly, 53: 619-621.
Skura, M.A. (1981). The Literary Use of the Psychoanalytic Process. New Hea
ven: Yale University Pres.
Schmidl, F. (1972). Problems of Method in Applied Psychoanalysis. Psycho
analytic Quarterly, 41:402-409.
Trilling, L. (1950). Freud and Literature in Readings in Psychoanalyti: Psy
chology, ed. M.Lewitt, New York: Appleton-Century-Crofts, 199, pp.
321-337.
Volkan, V.D.& Itzkowitz, N. (1984). The Immortal Ataturk. A Psychobiograhy.
Chicago: Chicago University Press.
Volkan. V.D., Itzowitz, N. & Dod, A.W. (1997). Richard Nixon. New York:
Colum bia University Pres.
Warner, S. L. (1991). Princess Marie Bonaparte, Edgar Allan Poe and Psycho
biography. Journal of the American Academy of Psychoanalysis, 19:446-461.
Werman, D. (1979). Methodological Problems in the Psychoanalytic Inter
pretation of Literature: A Review of Studies in Sophocles' Anigone.
Journal of American Psychoanalytic Association, 27: 451-479.
Psikanaliz ve Sonras
88
Psikanaliz ve Sonras
89
90
Psikanaliz ve Sonras
91
92
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
93
94
Psikanaliz ve Sonras
95
96
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
97
98
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
99
3 Stern, D. N. (1985). The Interpersonal World o f the Infant. New York: B a s ic Books.
4 Mitchell, S. (1993). Hope and Dread in Psychoanalysis. New York: Basic Books.
Ogden, T. H. (1994). The analytic third: working with intersubjecfive clinical
facts. International Journal o f Psychoanalysis, 75:3-19.
Stolorow, R. & Atwood, G. E.B, Randchaft, B. & Atwood, G. (1987). Psychoanalytic
Treatment: An Intersubjective Approach. Hillsdale, NJ: Analytic Press.
100
Freud Konumalar
dillendiriliyor.5
Btn bu nedenlerle klasik psikanaliz, biraz nce bahset
tiim dinamik bilindmn varl hari, teorik ve klinik a
lardan olduka ciddi meydan okumalarla kar karya kald.
Saffet Murat Tura etraflca bahsettiinden nrobiyolojiden kay
naklanan meydan okumalara girmiyorum, bir de onlar var. Do
laysyla imdi uygulanan psikanaliz ya da psikanalitik terapi,
Freud 'un zamanndan olduka farkl ya da daha doru deyile
ok daha farkl olmas gerekiyor. Hala klasik anlamda psikana
liz yapmakta srar eden, taassup sahibi psikanalistler olmasna
ramen, "dnya deiti" diyelim ksaca.
Bu deiiklikler babndan birka noktaya daha deinmek is
terim: u anda dnyada ok sayda psikanaliz enstits var. Bun
larn kimilerinin bir araya gelmesiyle oluan ulusal psikanaliz
birlikleri, en stte de uluslararas psikanaliz birlii var. irydi bu,
resmi psikanaliz. Bu resmi psikanaliz, kendi iinde zamanla belli
bir evrimden gemesine ramen, byk lde hala muhafaza
kar, brokratik ve o anlamda defansif ve byklenmeci bir ie
kapanmay temsil eden bir eilim olarak nitelendirilebilir. Ama
bunun dnda baka psikanaliz enstitleri de var. Bunlar daha
zgrlk ve "revizyonist" diyebileceimiz bir noktadan kurul
mu ve resmi gr tarafndan psikanalitik olarak tannmayan,
yer yer hain olarak grlen, resmi kurumsallk tarafndan dla
nan odaklar. Bu hainlerin veya dlananlarn says ve yaygnl
gnmzde o kadar artt ki artk dlananlar iin dlanm olma
nn bir anlam kalmad. yle ki resmi psikanaliz kurumlarmm
DSM hegemonyasna kar daha yeni yaynlad ansiklopedik
"Psikanalitik Tan Kriterleri" kitabna6 editor ve yazar olarak kat
k sunanlar arasnda "resmen" psikanalist saylmayan psikana
listler de mevcut. Resmi psikanaliz, itibarn korumak iin resmen
5 Kakar, S. (1985). Psychoanalysis and Non-Western Cultures. International Review
o f Psycho-A nalysis, 12:441-448.
Roland, A. (1988). In Search of Seif in India and Japan: Toioard a Cross-cultural Psy
chology. New Jersey: Princeton University Press.
Roland, A. (1996). Cultural Pluralism and Psychoanalysis: The Asian and North
American Experience. London: Routledge.
6 Alliance of Psychoanalytic Organizations (2006). Psychodynamic Diagnostic M an
imi. Silver Spring, MD : Alliance of Psychoanalytic Organizations.
Psikanaliz ve Sonras
101
Psikanalizde devrim?
rnein geliim psikolojisi alannda yaplan bir sr ara
trmadan artk unu biliyoruz: Bugn diyelim ki 30 yanda ye
tikin biri, belli bir semptomla [belirti, ikayet] karmza geliyor.
Klasik psikanaliz, bu semptomu demin dediim izgisel geliim
kuram asndan inceleyip bunu ocukluk dnemindeki belli
bir evrede olmu belli arzalara indirgeme eilimindedir. o
cukluk dnemi yaantlar tabii ki ok nemli, zellikle ilk 5-6
yl, nrolojik geliimin en nemli, en kritik olduu, kiilik rgt
lenmesinin byk lde belirlendii zaman dilimi. Ancak, ge
liim psikolojisi ve geliim psikopatolojisi alanlarndan gelen bir
sr aratrmadan biliyoruz ki, klasik psikanalizin izgisel ve
indirgemeci determinizmi yerine, multifinality [oklu-sonu?]
ve equifinality [e-sonu?] kavramlarm devreye sokmak gerek
102
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
103
104
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
105
106
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
1 07
108
Freud Konumalar
Her psikanaliz yapann -bilmiyorum psikologlar, psikiyatristler hepsi yapabiliyor m u- uzun yllar boyu psikanalizden ge
mi olmas gerekiyor. Birinin psikanalizden geip gemediini,
bizler hasta olarak, analize gelen kiiler olarak nasl bileceiz?
Seimlerimizi gven duygusuyla nasl yapacaz? Evet, birileri
gvenilir kaynaklarla gidebiliyor. Ama bunu denetleyen ya da
bir ekilde organize eden mekanizma nasl iliyor?
Saffet Murat Tura: Ben ksaca cevap vereyim; Murat Bey
daha ayrmtlandracaktr. Baz klasik psikanaliz enstitleri var,
ama bunun dnda da, yani bu enstitlerin dnda da bir psika
naliz uygulamas veya analatik psikoterapi uygulamas vardr.
imdi, bu ok zor, ok tartmal bir konu. Psikanaliz enstitleri
nin nerdii teknikler yahut yaklamlar acaba ne lde geerli?
Bakn size gayet basit bir rnek vermek istiyorum. Bugn dak
tiloda F klavye dediimiz bir klavye kullanyoruz. Bu F kjavye
nasl gelimi biliyor musunuz? Daktilo aletleri yapld zaman
teknolojik olarak ok hzl alyorlar ve hzl altklar zaman,
yani ahs hzl yazd zaman tular birbirine taklyor. Onun
iin kullancnn daktiloyu kullanm hzn drmek zere F
klavyeyi gelitiriyorlar. Yani kullanc daha dk hzla yaz
sn diye F klavyeyi gelitiriyorlar. Bu o zaman iin bir ilerleme.
nk artk tular taklmyor birbirine. Biz eski tip daktilolar
kullandk, tabii siz genler bilmiyorsunuz ama eskiden tular
birbirine taklrd. Daha sonra teknoloji geliiyor ve hakikaten
daha hzl yazmaya imkn veren daktilolar ortaya kyor. Ama
insanlar F klavyeye gre eitildikleri iin yeni kan ve ok daha
elverili teknolojiyi benimsemekte zorluk ekiyorlar; biz bugn
hl F klavyeyi kullanyoruz. Bu u anlama geliyor: Bir dnem
iin elverili olan ve almlara yol veren birtakm kurulular,
uygulamalar, yntemler bir sre sonra brokratik engeller tekil
edebilir ve aksine hzl gelimeleri, tartmalar ve bilimsel ara
trmalar etkileyecek hipostazlam, kemiklemi yaplar hali
ne gelebilir. Ltfen bunu da deerlendirmelerinizin iine aln.
Bilmiyorum Murat Bey Amerika'da ok uzun yllar konuyla il
gili aratrmalarda bulundu, eitimde bulundu, herhalde bize
daha ayrntl bir ekilde durumu zetleyecek.
Murat Paker: Ben ksaca yle diyeyim. Bu sorunuzla haki
Psikanaliz ve Sonras
109
110
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
111
112
Freud Konumalar
Psikanaliz ve Sonras
113
1 14
Freud Konumalar
nasl tarif ettiinizi siz bana syleyin, bilim udur deyin, ben size
psikanalizin bilim olup olmadm syleyeceim. yle diyelim,
bilimsel bir disiplin, u anlamda bilimsel bir disiplin, mmkn
olduu kadar en ekonomik varsaymlarla belli olaylar akla
maya alan ve bu aklama tarznn ierisinde de varsaymla
rn temel bir biimde tanmlamaya, bu varsaymlar herhangi
bir inan sistemine dayandrmamaya alan bir disiplin. Ama
bilim dediiniz zaman neyi kastettiiniz her zaman ok ak de
ildir. Popler anlamda bilimsel bir disiplindir ama epistomolojik anlamda bilimin ne olduu henz filozoflar tarafndan bile
tanmlanabilmi bir ey deil. Dolaysyla, psikanaliz bilimdir
ya da bilim deildir gibi bir vaazda bulunmak ok ok zor. Ama
bilimsel bir yaklamdr dememiz bence doru olur. Deil mi
Murat ne dersin?
Murat Paker: Evet ok kark bir konu. Burada u anda ile
ride deiebilir, deise iyi olur ama u anda psikanalizin klinik
faaliyeti iin; rnein, psikoterapi faaliyeti iin -srf psikanaliz
iin deil btn psikoterapiler iin de syleyebiliriz bunu- bi
limsel faaliyettir demem mesela ben. nk psikoterapinin
bilimsel faaliyet olamayacan dnyorum. Ama psikotera
pinin etkili olup olmad bilimsel olarak aratrlabilir. Bunu
da ite psikoloji yapar, psikiyatri yapar, u yapar bu yapar. Ama
psikoterapinin kendisi sonu olarak insani bir ilikidir, bir bo
yutuyla da zanaattr. Hani, bilim mi zanaat m yoksa bilim mi
sanat m ayrm konur ya, o anlamda mesela psikoterapi faali
yeti bilimsel bir faaliyet deildir. Bilimsel verilerden yararlanr,
yararlanmaldr ve etkili olup olmad bilimsel olarak arat
rlmaldr; o ayr bir ey. Psikanalitik terapi ya da psikanaliz bu
anlamyla bence bilim deildir. Ama Saffet'in dedii gibi insan
zihnine, insan znelliine dair bilimsel bir teoridir, bir disiplin
dir; o anlamda bir bilimsellik iddiasnda bulunabilir; ki byle
olmadm iddia eden de bir sr insan var, bu nedenle tart
mal bir konu.
a b p,
N il f e r G n g r m E r d em ,
Freud ve Birey
118
Freud Konumalar
Freud ve Birey
119
120
Freud Konumalar
Freud ve Birey
121
122
Freud Konumalar
Freud ve Birey
123
124
Freud Konumalar
Freud ve Birey
125
126
Freud Konumalar
Freud ve Birey
127
128
Freud Konumalar
Freud ve Birey
129
130
Freud Konumalar
Freud ve Birey
131
ralr. Yani ereve szle esner. Bu zelliinden dolay hatrlanamayan, adlandrlamayan, henz bilinmeyen veya korkuttuu,
ac verdii iin sze dklemeyen yaantlar kapsayabilecek,
tarmadan tayabilecek esneklie sahiptir. Bylece btn bu
malzemenin emanet edilebilecei gvenilir bir alan oluturur.
Dier taraftan bu alan iinde gelien aktarm-karaktarm ili
kisinin mmkn kld yorumlarla szkonusu malzeme ilenip
dntrlebilir. Yani biri konuur ve aydnlk olur.
Karanlk sadece korkutucu olan ifade etmez. inde sakla
dn dndmz bilinmezlerden dolay merak uyandrr
ayn zamanda. Dolaysyla, rnekteki kk ocuun teyzesin
den talebini, bilgilendirilmek anlamnda bir "aydnlatlma" ta
lebi olarak da duyabiliriz.
Freud, ncelikle kendisi, hastalarnn onlar aresiz brakan,
olmadk davranlara ve dncelere iten karanlk yanlarna, bu
konuda aydnlatlmak isteyen bir insann merakyla kulak ver
mitir. Psikanaliz o gne kadar akl hastas, ruh hastas, deli de
nen kiilerin dedikleri ve yaptklaryla neyi kastettiklerine y
neltilen bir meraktan domutur.
Dier taraftan hastalarnn szlerine kulak verdiinde, on
larn ifade etmeye altklar yaantlarda cinselliin nemli bir
yer tuttuunu ve bu yaantlarn gerisinde cinsellikle ilgili "o
cuksu kuramlarn" yattn fark etmitir. rnein ocuklar be
bein annenin karnna yutma yoluyla girdiini, bebein ans
ten doduunu, anne ile babann yatakta birbirlerinin cann
acttn dnrler. Cinsellik ve doumla ilgili kendi ocukluk
fantezilerimizi hatrlarsak bunlarn ne kadar eitlilik gsterdi
ini tahmin edebiliriz. Btn kuramclar gibi ocuklar da bu
kuramlar yoluyla, kendileri iin boluklarla, sorularla, karanlk
noktalarla dolu bir meseleye aklama g etirm e ve bu konudaki
gzlemlerini anlaml bir btnde toplama abasndadrlar. He
pimizi yaammzn ilk yllarnda megul eden ben nerden gel
dim, annemle babam yalnzken ne yapyor sorular bizi ilerde
baka sorular sormaya gtrecek merakn ilk biimlerini ifade
eder.
ocuklarn bilinli fantezileri yani uydurduklar hikyeler,
oyunlarnda girdikleri roller vs, cinselliin onlarn bilindla-
132
Freud Konumalar
Freud ve Birey
13 3
134
Freud Konumalar
Freud ve Birey
135
136
Freud Konumalar
Freud ve Birey
137
138
Freud Konumalar
Freud ve Birey
139
140
Freud Konumalar
Freud ve Birey
141
142
Freud Konumalar
Freud ve Birey
143
144
Freud Konumalar
Freud ve Birey
145
146
Freud Konumalar
Freud ve Birey
147
148
Freud Konumalar
Freud ve Birey
14 9
15 0
Freud Konumalar