You are on page 1of 142

doumunun 150, ylnda

freud konumalar

Freud K o n u m a la r, Sigrnund

Freudun 150. doum yl olan

2006da, Yap Kredi Kltr Sanat Y ayn clkn, Sermet ifter


Salonunda dzenledii bir etkinlik dizisinin kaytlarndan oluuyor.
Bu konumalar kitaplatrmadaki ama, Freudun ve psikanaliz
kuramnn nemini ve bireysel ve toplumsal yaama etkilerini
uzmanlarn azndan aktarrken, psikanaliz kuramnn ve pratiinin
Trkiyede alm lann, izleyici katlm yla zenginleen oturumlarla
gstermek.
F reud un nem i / Blent Somay
U ygulam al P sikanaliz, Tarih ve K lt r /

Yavuz Erten, skender Savar


P sika n a liz ve S onras /M urat Paker, Saffet Murat Tura
Freud ve B ire y / Nilfer Gngrm Erdem,

Bella Habip, Melis Tank

Doumunun 150. Ylnda

FR EU D KO N U M A LA RI

Doumunun 150. Ylnda

Freud Konumalar

ATIF ENEL
AVUKAT

0E30
STANBUL

ltant?ui Barosu 12318 Sicil


Gaziosmanpaa V,D. 10640070660
Ali OalipBey Cad. 15/4-56

Gaziosmanpaa stanbul

Yap Kredi Yaynlar - 2725


Cogito -166
Doumunun 150. Ylnda
Freud Konumalar
Kitap editr: eyda ztrk
Dzelti: Hakan Toker
Kapak tasarm : Nahide D ikel - E lif Rifat
Bask: -Er Ofset
Yzyl Mah. M assit 3. Cad. No: 195 Baclar / stanbul
1. bask: stanbul, H aziran 2008
ISBN 978-975-08-1445-7
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. 2008
Sertifika No: 1206-34-003513
Btn yayn haklar sakldr.
Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olm akszn hibir yolla oaltlamaz.
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..
Yap Kredi Kltr Merkezi
stiklal Caddesi No. 161 Beyolu 34433 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 <pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http://www.yapikrediyayinlari.com
e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
nternet sat adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr
http://www.yapikredi.com.tr

i in d e k il e r

Giri 7
Freud K onum alar
Freud'un nemi 13
Uygulam al Psikanaliz, Tarih ve Kltr
Psikanaliz ve Sonras 87
Freud ve Birey 117

Giri

Freud Konumalar, Sigmund Freud 'un 150. doum yl olan


2006'da, Yap Kredi Kltr Sanat Yaymclk'm, Serm et ifter
Salonu'nda dzenledii bir etkinlik dizisinin kaytlarndan olu
uyor. Bu konum alar kitaplatrmadaki ama, Freud'un ve psi
kanaliz kuram nn nemini ve bireysel ve toplumsal yaam a et
kilerini uzm anlarn azndan aktarrken, psikanaliz kuram nn
ve pratiinin Trkiye'de alm lan biim ini, izleyici katlmyla
zenginleen oturum larla gstermek.
17 M art 2006'da Blent Som ay'm al konumasyla ba
layan oturumlar, Yavuz Erten ve skender Savar, Saffet Murat
Tura ve Murat Paker ve nihayet Bella Habip, Nilfer Gngrm
Erdem ve M elis Tank'm katlmyla devam etti. Psikanalizin bi
reyin ruh salna olduu kadar, bilim e, kltre, edebiyata vb
katklarnn da ele alnd bu kitabn balca ilevi, okuru da
psikanaliz zerine dnmeye yneltmek olacaktr diye umu
yoruz.

F reud K o n um alari

Tarih: 17 Mart 2006


K o n u m a c i: B l e n t S o m a y

Freud'ur nemi

Blent Som ay, Bilgi niversitesi'nde Karlatrmal Edebiyat


Blm retim grevlisi. Bugne kadar psikanalizle ilgili ya
zp izdiklerini de byk ihtimalle okudunuz ki buradasnz.
Bugne kadar cogito etkinlikleri kapsamnda farkl psikanaliz
etkinlikleri yaptk. Genellikle psikanalizin ve psikanalistlerin
tarafndan bakan, hatta konuya klinik bak asndan yaklaan
birtakm program lar dzenledik. Bugnk toplantyla balaya
cak olan etkinliklerde Blent Somay psikanalizin farkl alanla
rn farkl bak alaryla sunacak. Kendisi bir program hazrla
d, bugn de hem bu program n ieriini ve olas tartmalarla
ilgili bir takm ngrlerini anlatacak bildiim kadaryla hem
de 150. ya gnnde Freud ile ilgili neler yapabileceimizi ko
nuacaz.

Blent Somay: Merhaba. Bugne kadar burada Freud'la,


daha dorusu psikanalizle ilgili eitli etkinlikler dzenlendi.
Hatta ben bunlardan birka tanesine katldm. Fakat bunlar
da vurgum uz daha ziyade bir terapi biim i olarak psikanaliz
ve bunun hayatmzdaki etkileri zerineydi. Freud 'un 150. do
um yln kutlamaya ynelik bu etkinlikler dizisinden bahse
derken ben hep "Freud'un 150. Yl enlikleri" demeyi tercih
ettim. Freud'un 150. doum yln kutlarken aslnda Freud'un
on dokuzuncu, yirm inci ve yirm i birinci yzyl, yani yzyl
zerindeki kltrel etkilerini tartalm istedik. Bu da felsefe,
sosyal bilim ler ve son zam anlarda daha yaygnlaan tabiriyle,
kltrel alm alar alanndaki etkileri olmak zere e ayrla

14

Freud Konum alar

cak. Bu kutlamalar bugnden balayarak nmzdeki yln so


nuna kadar her ayn nc veya son cumasnda dzenlenecek
bir etkinlikte ilerleyecek. eitli konumaclarmz olacak ve yl
sonunda da bunlar, eer amaladmz, hedeflediimiz yere
varrsak bir kitap halinde toplamay dnyoruz.
imdi benim bu ilk konumada, daha dorusu bu etkinlik
lerin al konumasnda yapmaya alacam ey, Freud'un
mn ve ehemmiyetini vurgulamak. Yani Freud'un bir mns
var myd? Var idiyse bu m nnn bugn hl bize ynelik bir
ehemmiyeti var mdr? sterseniz neden 150. yl diye balayalm.
Freud, 1856 ylnn 9 maysnda douyor; u anda ek Cum
huriyeti snrlar ierisinde kalyor doduu yer olan Freiberg.
Bir Yahudi ailesinin olu, gerek ad Sigismund Freud - bu ara
da adn 21 yandayken Sigmund olarak deitirmi. lgin bir
ailesi var; babas Freud doduunda olduka yal, 41 yanda,
annesiyse ok gen ve Freud'un, kendisinden olduka byk
iki aabeyi var. Freud doduunda aabeylerinin biri 16, biri 18
yanda. Dolaysyla ok odal bir evde douyor gibi dnn
Freud 'u. Yani iki tane yetikin erkek var evde, doduu srada.
Freud Yahudiliinin hep bilincinde. nk kk yata baba
snn ileri bozulduu iin gelip Viyana'ya yerlemiler. Viya
na bir Avusturya ehri ama bir Alm an kltr merkezi. Alm an
kltrnn her zam an antisem itik yan vardr. O da bouna de
il, nk Alm anlar Yahudilerle en fazla i ie yaayan uluslar
dan bir tanesi. Dolaysyla Freud daha liseyi bitirmeden Alm an
kltrndeki bu antisem itik yanla karlam ve bu konuda
olduka radikal bir tavr va.r. Yani hibir zam an im anl ya da
dinibtn bir Yahudi olmam ama antisem itizme kar her za
man sert ve radikal bir tutumu olduunu sylemek mmkn.
Tp okuyor, nrolojiyle ilgileniyor. Fakat ok ksa bir zam an son- :
ra bir klinisyen olm aktan vazgeip aratrmac olmaya karar ve- riyor. ngiltere'ye gitmi, orada alm. Paris'e gitmi, Charcot
ile alm. Bu arada, nroloji konusunda bir sr ilgin buluu
var. Bunlar imdi ok nem verilecek bulular deil; ne bileyim,
mesela sinir dokularn mikroskop altnda grnr klm ak iin
bir boyama teknii gelitirmi. Yani tpla ya da dokubilimle u
raan biri varsa bunun nemini bilir, ama bizim iin ok vur-

Freudun nem i

15

g ulanmas gereken bir ey deil. Yani parlak bir renciymi


ya da parlak bir gen doktormu zamannda. Freud'un ciddi
bir ekilde kafasnn karmaya balam as sanyorum iki eyle
oluyor; bunlardan bir tanesi, Paris'te Charcot'nun yannda staj
yapmas bir dieri de, elektrook terapisiyle uramasdr. n
k o zamanlarda nroloji genellikle elektrook yoluyla su teda
visi ad verilen, hastay su altnda tutma yntemiyle ya da tam
0 sralarda gelitirilen yepyeni bir dahice bulu olan lobotomiyle alyor. Yani size psikotik bir hasta getirdikleri zam an onu
ya elektrie tabi tutuyorsunuz ya suda b o m a y a alyorsu n u z
ya da gz yuvasna yle bir buz ekiciyle veya buz kraca ile
girip beyin n loblarnn balantsn imha ediyorsunuz. Bylec o psikotik hasta sakinleiyor, onu tedavi etm i olu yorsu nu z.
1:reud lobotomiyle pek ilgilenm em i ama elektrook terapisiyle
epey bir ilgilenmi, uygulam hatta. Tam o srada Charcot'nun
etkisiyle hipnoterapiyle ilgilenmeye balam. nk o srada
hipnoz (ya da o zaman ki adyla 'm esm erizm ') olduka revata yani sizi hipnotize ediyorlar, siz derdinizi anlatyorsunuz sonra
iyilemi olarak aylyorsunuz gibi. Bir yan daha var Freud'un,
o da kokain zerine yapt alma. Kokainin sedatif etkisi ze
rine alrken kendisi de kokain kullanmaya balam. Hatta bir
dnem bamlla yakn bir noktada olduunu biliyoruz. Daha
sonra brakm; yani kendi kendini tedavi etmi bamllktan.
Ama bir pratik facias var; m orfin bam ls birini kokainle te
davi etmeye alrken bam lm daha beter hale getirmi. O
yzden tbbi evrelerden de ciddi bir fra yemi bu yanl uy
gulama yznden.
imdi bunlardan neyi grebiliriz? Hipnoterapi bugn he
men hemen kim senin uygulamad, ancak sigaray braktrm ak
vs iin uygulanan biraz avangard, manasz bir yntem. Elek
trook terapisiyse bugn hl uygulanyor fakat psikanalistler
psikiyatristleri bu uygulam ann problemleri, hasta zerindeki
olumsuz etkileri konusunda uyarm, seslerini ykseltm i d
rmdalar. Freud'un kokainle ilgili yapt iler de en hafif tabi
riyle biraz fazla uuk. Dolaysyla Freud'un genliinden beri
bu tr avangardizmlere, yani allm am olana ynelen bir yan
olduunu kabul etmemiz lazm. Psikanaliz dediimiz alan ke

16

Freud K onum alar

fetmesi kendi gayretiyle olm uyor aslnda; yine beraber alt,


kendisinden yal baka bir psikiyatrisin, yani Breuer 'in etkisiyle
oluyor. nk Breuer, daha sorara Histeri zerine almalar kita
bnn temel konularndan biri o>lacak mehur Anna O. vakasyla
uramakta. Ve Breuer'in yapt da bu ciddi derecede, gndelik
hayatn aksatacak biimde histerik olan kadn konuma yoluyla
tedavi etmeye almak. N itekim psikanalize "konuma terapi
si" yaktrm asn yapan da aslnda Anna O. O sylemi "Bu bir
'talkirg cure', bir konuma terapisi bu sizin yaptnz" diye. im
di, Breuer 'in bu terapi giriim i baarl olm am aslnda. nk
Breuer ilk aktarm travmasyla karlatnda terapiden kendisi
kam. Hasta kam am da, doktor kam. nk Anna -k i
bu bir takma isimdir-, ona terapinin bir noktasnda kendisinden
ocuk yapmak istediini sylyor. imdi, gnmzde kim se
buna armaz, ok standart b ir aktarm cm lesi bu. Yani kad
nn ne yle bir niyeti var, ne de Breuer ile flrt etmeye alyor.
Aslnda, uzun sreli bir terapi srasnda mutlaka bir noktada
belli bir duygusal kilitlenm enizi aktarr, transfer edersiniz. Bu
da bildiim iz standart transferanslardan biri. Aa yukar her
analizan, analistine kar bir ara byle bir eyler hisseder. Bunu
dile getirir ya da getirmez ama bunu hisseder. Fakat tabii bu ilk
denemelerden biri olduu iin ve Breuer de gayet muhafazakr,
evli barkl, stelik ya da gekin bir adam olduu iin, panie
kaplm ve "Aman, am an!" deyip, terapiyi brakm. Dolaysyla
Breuer her ne kadar psikanalizin ilk ipularn kefeden kii olsa
da, araziyi terk etm i ama A llah 'a kr tam o srada terk ettii
araziye sahip kacak bir bakas var: Freud.
Freud, psikanaliz kelim esini Histeri zerine almalar ki
tabnda (Breuer ile Freud'un ortak kitabdr) kullanmyor. lk
kulland yl, babasnn ld yl olan 1896. Nitekim 'Oidipus
kom pleksi' ifadesini de tam 1897'de kullanacak. imdi bu ilgin
bir tesadf diye dnlebilir- Yani Freud'un, Oidipus komp
leksini kefetmesi iin babasnn lmesi gerekiyormu. Ve ok
da gen deil o sralarda; 1856 doumlu olduunu bildiim ize
gre 1897'de 41 yanda. 41 ya gene ilgin bir ya, ben bu tr
rakam tesadflerine ok neraklymdr. Bize bir ey sylyor ya
l. sylem yor olabilir .a aklm zda tutmakta fayda var. Freud

Freudun nem i

17

doduunda babas 41 yanda, babas ldnde Freud 41 ya


snda, ilgin bir rastlant. 1896 ylnda "psikanaliz" terim ini ilk
lefa kullanyor Freud ve bunu psikiyatrik tedavinin bir yntemi
olarak dile getiriyor. Ama bu durumun ok uzun srmeyecei
ni sylememiz mmkn. nk daha 1900 ylnda (asl 1899'da
.ima 1900'de kitaplayor) Ryalarn Yorumu kitab ortaya ka
ra k , hemen onun arkasndan seri halde iki kitap daha kacak.
Bunlar, Gndelik Hayatn Psikopatolojisi ve akalar ve Bilindyla
likileri. Aslnda bu sonuncusunda Freud'un kast ettii daha zi
yade fkralar. imdi 1896 'da psikanaliz dedii zam an Freud 'un
nene belli bir tepki ald m uhakkak ama ald tepki ok byk
bir tepki deil. nk sonu olarak gene hastalardan ve hastala
r iyiletirmeye alan doktorlardan sz ediyoruz. Yani urada
bir takm patolojiler var, bunlar belli insanlarda somutlam,
bu insanlar ite ya histerik fel geirmekteler ya da histeri n
betleri o kadar artm durumda ki, gndelik hayatlarn srdr
mekte glk ekiyorlar ya da en azndan hayat yaknlarna
zehir etmekteler. Bu insanlar alp ite yle bir divana yatryor;
bu divana yatrma da ok m istik bir ey deil, Freud ilk terapi
almalarm bir klinikte yapt iin hastalar zaten yatar du
rumda oluyor. Yani adamcazn aslnda psikoterapi adma ilk
yapt ey, yatak ba muhabbeti doktorluu - hani doktor gelip
hastann baucuna oturur da onunla bir eyler konuur ya, onu
yapyor. Daha sonra bu bir mit halinde divana dnt. imdi
breud bunu yapt srece, ortodoks olmayan bir pratik uygula
d iin eitli eletiriler alacaktr, ama henz tehlikeli bir adam
deil. Dolaysyla 1896 ile 1902 arasndaki dnemde Freud, -o r
todoks deil de heterodoks diyelim ona isterseniz- heterodoks,
biraz uuk, biraz allm olann dnda eyleri denemeye pek
hevesli ama, byynce adam olur inallah, diye grlen bir
doktor. Bu arada, 1900 ylnda 44 yanda.
Fakat, ne zam an ki Freud ryalar, gndelik yaam n psiko
patolojisi (yani unutmalar ve dil srmeleri), hemen arkasndan
da fkralar ve akalar konularna girip, benim ilgi alanm hasta
lar deil, hepim iziz diyor, ite o zam an tbbi camiadan nihai afo
rozu da balyor. nk bu kolay kolay sindirilebilecek bir ey
deil. Yani doktorsanz hastayla urarsnz. imdi salkl in

18

Freud Konum alar

sanlarn orasyla burasyla uramak da nerden kt? Hepimiz


rya gryoruz, imdi benim ryalarm niye kartryorsun
sen, hastalarnn ryalaryla ura. Ama olur mu? Freud kitap
ta kalkp kendi ryalarn ya da 'salkl'ryalar analiz ediyor.
Ayrca, srf ryalarla snrl kalmyor, dil srmelerine de giriyor
- rnein, konuma srasnda, biri Freud derken ben Preud der
sem, "Yok, bir dakika o masum bir ey deil, imdi biz bir ana
liz edelim bakalm , bunun arkasnda ne yatyor?" diyor. E, ben
burada, yksek bir yere oturmu konuma yapan akl banda
biriyim, sen niin benim ruhumu kurcalyorsun? Freud kurca
lyor. Hemen arkasndan, urada size bir fkra anlatasm gelmi
benim diyelim, ona da izin vermiyor, onu da analiz edecek illa:
"Sen imdi bu fkray niye anlattn bakalm , bu fkrada uradan
uraya bir kelime oyunu yapyorsun, o kelim e oyunu nerden ge
liyor bakalm ?" diyor. Dolaysyla, Freud hakikaten tahamm l
edilmez bir adama dnyor. imdi burada biraz Freud 'un d
na kp Freud'un yetitii dnemi ondan muhtemelen daha
iyi bilen birine, M ichel Foucault'ya danalm.
M ichel Foucault bir tarihi, bir arkeolog olarak geriye do
ru bakt iin o dnemi, iinde yaayan Freud'dan daha iyi
bilebilir, diyorum - daha akll olduu ya da daha iyi bir te
orisi olduu iin demiyorum bunu. Freud'un yaad, yani
doduu ve yetitii, genliini yaad, byk bir ihtim alle
kiiliinin ve dnsel yapsnn olutuu, yani doumundan
44 yana kadarki 1856-1900 yllar arasndaki dnem, ngil
tere'de Victoria Dnemi diye bilinen (nk o 50 yl boyun
ca Kralie Victoria bata) ama Avrupa 'da da aslnda ona ok
paralel giden bir dnem. Biz Avrupa tarihinin 1850-1900 aras
dnem ine Victoria Dnemi deriz; Kralie Victoria Avrupa 'nn
banda deildi, Britanya Kraliesiydi ama Victoria Dnemi
derken kastettiim iz eyler aslnda btn Avrupa iin geerli
ve bu dnem in en temel zelliklerinden biri, cinselliin, yani
pratik cinselliin, yaanan cinselliin korkun bir tabu haline
gelmesi. Fakat Foucault 'ya gre cinsellik o dnemde tabu h ali
ne geldi diye konuulm az olmam, tam tersine esas o zam an
1 <mu olmutur. rnein, Victoria Dneminde kadnlar 18. yz\l Minim, )>v ok daha kapal, vcut hatlarn hi belli etm e

Freudun nem i

19

yen eyler giyiyor; erkeklerin kyafetleri ok daha fazla zaptu


rapt altna giriyor, ssten kanlyor, sadeleiliyor, cinsel hayat
zerine ok daha fazla yasaklar geliyor. M esela 18. yzylda
son derece sradan kabul edilen ecinsellik bu dnemde mthi
bir yasakla karlayor. Yani 18. yzyln ikinci yarsna bakar
sak, ngiliz kltr hayatnda bir sr ecinsel vardr. Halbuki
Victoria Dnem inde ngiliz hayatnda bilinen ecinsel kimdir?
( )scar W ilde ve adam cazn bana gelmeyen kalm am. Victo
ria D nem i byle, cinsellik zerine yasaklar ok fazla, mesela
cinselliin haz iin yaplan bir ey olduu fikrinden tam amen
vazgeilmeye balanm ; rem e amacyla uygulanm ayan cin
selliin neredeyse yasak ve gnah kabul edildii bir noktaya
j>elinmi. Fakat btn bunlara karn cinsellik sylemsellemi,
yani durm adan cinsellik konuuluyor. M etaforlar dzeyinde
yani rtk olarak, gndermelerle ya da ak ak. Foucault da
bizi bu konuda uyaryor, yani siz Victoria Dnem inde cinsellik
zerine bask vard diye cinsellik konuulmuyordu sanm ayn,
lam tersine esas o zam an konuulur oldu, diyor. F reu d 'u ne
yin hazrladn imdi grebiliriz, F reu d 'un btn dnsel
oluumunun zem inini oluturuyor bu yllar. Dolaysyla Freud,
cinsellik zerine konumaya balyor, bu o kadar kt deil;
ama bunu bilim sel bir slupla yapmaya balyor, ite bu ok
kt. nk cinsellii m erulatryor, hele hele cinselliin en
nihayetinde Adem ile Havva 'nm iledikleri bir gnahtan tre
yen ve yetikinlere zg bir sam alk olduu dncesinden
ocuk cinsellii dncesine getii zam an Freud 'u artk hi
bir tbbi kurum da tutmam aya balyorlar. nk Freud, do
duumuz andan itibaren cinsel drtlerle ekillendirilm iizdir, diyor bize. Halbuki cinsellik ne zam an balayacak Victoria
ahlakna gre? Bulu ayla balayacak ve m m kn olduu
kadar bask altnda tutulacak, en sonunda evlenme gibi bir
rroiessesenin yani aile kurum unun iine girildiinde ksmen
serbest braklacak ama o zam an da m m kn olduu kadar
gizli sakl yaplacak. Kadn, kadn olduunu belli etmeyecek.
O yzden Victoria Dnemi giysileri, kalay ve gsleri gste'meyecek ekilde tasarlanr. H albuki Victoria Dnemi nce
sinde beli skan, gs aan giysiler giyerdi kadnlar. imdi

20

Freud Konum alar

gs kapattk, beli bollatrdk, hantallatrdk kadn. Yani


kadna "sadece anne olabilir" grnts vermeye baladk. Bu |
bir tesadf deil. Ayrca bunun tarihte bir benzeri de var; er
kek bereket tanrs im gelerinden nce kadn bereket tanrlar ]
im geleri vard. Ve kadn bereket tanrlar, genellikle sarkk ve
ok memeli, beli kaln, karn i figrlerle tasvir edilirdi. Ancak
bereket erkee getikten sonra kadn tanrlar ikiye ayrt, bir
tanesi hala sarkk memeli ve i karnl, yani "anne-kadn" ama 1
artk bir de A froditlerim iz var. Yani ince belli, dik gsl, hat
ta kk gsl. imdi, A frodit kendisinden iki bin yl nce
hibir yerde ciddi bir bereket tanras olarak kabul edilm ezdi,
nk o memelerle bereket m ereket olmaz. Yani deil mi? Bir
dnn, M ilo Vens'nn m innack m em eleri vardr. Dola
ysyla tarihte Victoria D nem i'nin bir-geri dn, yani kadn
anneletiren, kadn cinselliinden soyan bir yaklam var. Ve
Freud kalkp geliyor 2 yandaki m innack kz ocuunuz iin,
bu kzn cinsel arzular var, bu kzn ald haz cinsel hazdr
diyor. Adam n gzn oyarlar.
Dolaysyla, Freud'un yapt iki ktln birincisi, cinsel
lii sadece evlilik iine sktrlm Victoria Dnemi ahlakndan
kurtarm ak, evlilik dna ve ocuklua yaymak. kincisi, patolo
jiyi, yani psikopatolojiyi, sadece delidir diye akl hastanelerine
ya da nrologlara psikiyatrislere gtrlen bir vaka olm aktan
karp tam tersine hepim izin gndelik hayatnn bir paras ha
line getirmek. Zaten 1900 ylndan, yani Ryalarn Yorumu 'ndan
hemen sonra yazd kitabn balndan bunu anlayabilirsiniz:
Gndelik Hayatn Psikopatolojisi. Demek ki, gndelik hayatta pa
tolojik davranlarm z var. Patoloji sadece delilere tahsis edil
mi bir alan deil artk, patoloji geldi hayatmzn iine girdi.
Ama bunu sylemek kolay, uygulamak zor. Mesela Freud 'a gre
herkes analizden gemeli. Herkesi brakalm , gene Freud 'a gre,
ki bu hl Freud'un fi tarihinde kurmu olduu Uluslararas
Psikanaliz Cem iyeti'nin ilkelerinden biridir, kendisi analizden
gememi hi kim se analiz yapamaz, yapmamaldr. Geri Tr
kiye 'de tbbi etik bunu hl iletebiliyor deil. Ama kendisi psi
kanalizden gememi birisi psikanaliz yapmamaldr. Freud 'un
koyduu bir ilke bu ve Freud sonrasnda da hl srdrlyor.

Freudun nem i

21

I eki, Freud analizden gemi mi? Hayr. Tam analize balyor


iistat, kim inle olduunu biliyor musunuz? Ju ng'la. Yani
lencisi olan Ju n g 'la analize balyor, ya da drt seans kadar
konuuyorlar ondan sonra tak diye kesiyor orada ve Jung biraz
da krlm ve alnm bir ekilde 'Ama hocam niye brakyor
sunuz? ' deyince, 'B u ' diyor 'benim psikanaliz cam ias iindeki
otoritemi tehlikeye atar.'Dolaysyla, biz im am n yaptn deil
dediini yapalm.
Gene Freud'un kendi koyduu ve daha sonra Uluslarara
s Psikanaliz Cem iyeti'nin iddetle uygulad baka bir ilke
ye gre, tandklar, birinci derece hatta ikinci derece akrabalar
arasnda analiz ilikisi kurulm am aldr; ok da anlalabilir bir
eydir bu. Analistiniz mm kn olduu kadar yabanc biri ol
maldr. A nalistiniz ile analiz dnda baka bir ilikiniz varsa
o iliki analiz ilikisindeki aktarm ve karaktarm srelerini
bozacaktr. Yani dolaysyla psikanalizin temeline aykr bir ey.
Freud 'un k z Anna Freud 'un psikanalizini kim yapt? Freud.
Yani bu kadar olmayacak bir ey olabilir. Hani insan, ne bileyim
kuzenini ya da uzaktan bir tann, bir arkadan filan analiz
edebilir de kendi kzn analiz etmek, yani kz Oidipus komp
leksini sana m anlatacak? Deil m i yani, kz ne desin, Oidipus
kompleksiyle ilgili ne sylesin babasna? Olabilecek bir ey de
il. Yani, o gerek bir analiz olmam demek ki. Dolaysyla,
Freud 'un eitli uukluklar burada da devam ediyor. Bunlar
undan dolay sylyorum: kiiyi azizletirmeyelim. M arx ze
rinde konuuyor olsaydm, size M arx'm krd eitli cevizle
ri anlatyor olurdum u anda. Yani bu insanlar her ne kadar
ok sayyorsam ve teorik erevede ok sayg duyuyor ve nem
veriyorsam da, sakn bu insanlarn hayatlarnn bir aziz hayat
olduunu ya da bu adamlarn kendi teorilerine uygun yaayan
insanlar olduklarn kesinlikle zannetmeyelim. Kendi teorile
rine uygun yaamyorlar. Freud da yle kendi teorisine uygun
yaayan birisi deil.
Dolaysyla, 'gndelik hayatn psikopatolojisi' kavramn
dan, -kitaptan deil de bu kavram dan- hareket ederek dn
dmzde, hepim izin gndelik hayatnda patolojik davran
larm z var. Ama analistin kendisi bunu nedense kabul etmek

22

Freud Konum alar

istemiyor. rnein, Jung. 1908'de Freud, Jung'u Uluslararas


Psikanaliz Cem iyeti'nin bana getirir. imdi bunun eitli ne
denleri var; Jung ok parlak bir adam, daha sonra 1912 'de kavga
edecekler ve ayrlacaklar, Jung psikanalizden de uzaklaacak
hatta yapt iin adn bile deitirip analitik psikoloji demeye
balayacak. Daha sonra zaten psikotik davranlar ortaya ka
cak, tam am en kendini m istisizme verecek filan falan. Ama o d
nemlerde psikanaliz camiasna yaklaan en parlak zihinlerden
biri Jung. Uluslararas Psikanaliz C em iyeti'nin bana getirilm e
sinin, yani Freud 'un zellikle bunu istem esinin nedeni ok net,
nk o evredeki Yahudi olmayan tek kii. Ve 1908'e gelindi
inde, psikanalize bir Yahudi komplosu demeye balam antisemitistler. Dolaysyla Freud zellikle Yahudi olmayan biri bu
iin iinde olsun, hatta banda olsun istiyor ki, psikanalizin bir
Yahudi komplosu filan deil, bilim sel bir ey olduu grlsn.
Jung'un, Freud'la kavga ederken (mektuplar zerinden kavga
ediyorlar, nadiren yz yze grmler) bir noktada, m ektu
bun slubuna bakarak, bar bar bardn syleyebiliriz. "Ben
asla nevrotik deilim ," diye yazyor. imdi sizin retiniz, ben
asla nevrotik deilim diyebilecek hi kim senin olmad anla
m na geliyor. Yani herhangi bir insann nevrozdan arnm ol
mas m m kn deil psikanalize gre. Ama stat sra kendisine
geldii anda bunu syleyebiliyor - ki, kendisine nasl sra gel
diini ksaca anlataym: Freud ile Jung tartmaya balamlar,
Freud m ektubunda Jung'a "sen ana doktrinden saptn," diyor.
Jung da "Asla sapmadm, ne demek, ben sadece ana doktrini
zenginletiriyorum ," diyor. Hangisi hakldr, ona sonra geliriz.
O srada A lfred Adler psikanaliz grubundan ayrlm durumda.
Freud da Jung'a 'Sen de A dler'in yolundan gidiyorsun' vs diyor.
Jung da Freud 'a 'En banaz Adlerciler bile beni kendilerinin bir
izleyicisi olarak grm yorlar' diye bir cmle yazyor. imdi bu
rada bir talihsizlik var. nk kendilerinin kelim esini Almanca
yazarsanz, "ihrige" yazyorsunuz, bunu kazayla byk "I" ile
yazarsanz (yani "ihrige"), o "kendilerinin" olm aktan kyor,
"sizin" oluyor. Yani bir 'i 'kayd zaman, 'En banaz Adlerciler
bile beni kendilerinin bir izleyicisi olarak grm yorlar' cmlesi
'En banaz Adlerciler bile beni sizin bir izleyiciniz olarak gr-

Freudun nem i

23

nyorlar' haline geliyor. Ve adam n kalemi srm, yani 'i'


harfini byk yazm. imdi Freud'a da bu yaplr m? Adam
mektubu alm, suratn hayal edebiliyorum, herhalde glm e
ye balam olmal. Sonra, son derece saygl bir cevap yazyor;
"Doktor Jung, hani yle de bir kalem srmesi var sizin mek
tupta, acaba bunun bir anlam yok mu? Hani, biz demez miyiz,
hibir srme masum deildir, diye. Yani burada da herhalde bir
.ey var, deil mi?" gibi bir laf ediyor ve Jung resmen ciyak ciyak
bararak, 'Ben asla nevrotik deilim ' diyor. 'Tahtaya vuralm '
diye de ekliyor. Yani batl itikatlar daha o zaman ba gstermi
durumda Jung'un. Dolaysyla analistlere bakarsanz, kendileri
hari herkesin bir patolojisi, bir bilind vardr. Yani bana so
rarsanz da, hepinizin bir patolojisi vardr, u salondaki herkesin
bir patolojisi var, derim, "Ben hari," diye de uraya kk sesle
eklerim. Her biriniz de em inim yle yapyorsunuzdur. Bu ura
ya kadar abartlabilir, herkesin bir bilind vardr, ben hari.
Yani varsa bile ben bilmiyorumdur onu. Bilseydim, bilind
olmazd.
imdi Freud'un bilim ve dnce dnyasna belki de en
nemli hediyesine, 'bilind' kavramna gelelim. Farkndaysa
nz, Freud'un orijinallik diye getirdii eylerin ounun aslnda
kendine ait olmadm syledim. Yani baz eyleri Charcot'dan
alm, Breuer'den alm, am a bunlar Freud'un birebir katks
gibi grnr; imdi diyeceim ki, bilind kavram n da al
m. " alm ak" derken, kt bir eyden bahsettiim i sakn san
mayn. En iyi teoriler, en zgn teoriler alarak kurulur. Yeter
ki aldnz iyi yerde kullanm ay becerin. Becerebiliyorsamz
ok iyi. Yani intihalden bahsetm iyorum tabii, farkl yerlerden
farkl kavramlar, farkl dnce dizgilerini dn alp bunlar
bir araya getiren kiidir orijinal bir ey karabilen. Yoksa yle
yepyeni fikirler insanlarn kafasndan, Athena'nm Zeus'un ka
fasndan frlad gibi frlamyor. Alacaksnz, tabii alacaksnz,
bir araya getireceksiniz, kaynatracaksnz, ancak yle kyor.
Dolaysyla Freud da hibir eyi kendi beyninden tretm i filan
deil. Bilind kavram n da Hegel'den alm. Hegel 19. yzyl
ba Alm an idealist filozofu; ksmen romantik ve bilin, zbilin,
bilind kavram larn ilk gelitiren dnr.

24

Freud Konum alar

zleyici: Bilind m, bilinalt m?


Blent Somay: Bu yanl kullanm larm zdan bir tanesi
Trkede. Freud'da "Unbewut"t\ir kavram. imdi onun zaten
biraz etimolojisine gireceim. "Unbewut"ta, alt diye bir ey yok.
Freud ngilizceye evrilirken, baz evirmenler "subconscious"
(alt bilin) demi. Ama u anda esas kabul edilen eviri "uncons
cious". Freud bize ngilizceden getii iin birka yanl eviriyle
balayp ondan sonra yaygnlat 'bilinalt'. Freud 'da bilinalt
diye bir ey var am a ayr bir ey o. Bilinalt henz bilince k
mam, bilincin hemen altnda duran, bilin olmak zere olan
ey; "preconscious", nbilin gibi bir kavram. Bilind bambaka
bir kavram. imdi bilind da aslnda yetersiz bir eviri. nk
Freud 'un kulland kavram dediim gibi Unbewut. Alm ancay paralarsak hemen ite 'un' negatif n tak, 'bewut' kalyor
geriye, 'wissen'dan tryor. " Wissen" bilmek, 'bew ut' bilinen
demek. 'Unbewutes' bilinmeyen demek. Aslnda Freud'un te
mel kavram bu. Yani ngilizceye ok sadk bir eviri "unknown"
olabilirdi: Bilinmeyen. Ama ngilizce evirisi olan "unconscious"
ne demek? uursuz. Mesela baygn bir adama "unconscious" de
nir. Biz iyice kartrm z ii, bilind ya da alt yapmz. Hal
buki adamn demek istedii bilinsiz, bilinsiz olan. O yzden
de m esela ben bilinaltm bilirim deyince bir insan yeterince
komik tnlamyor. Halbuki bunu Alm anca syleseydiniz, size
glerlerdi. Yani 'Ich wisse mein Unbewutes', 'H i?' Yani biliyorsan
nasl bilinmez? Tam bir eliki olurdu, oksimoron denilen ey
olurdu. Halbuki biz byle bilinalt, bilind gibi biraz daha
m uallak kavram lar kullandm z iin yeterince sert olmuyor.
Oysa gerek kelime, "bilinmeyen". Bu ne demek? Freud 'un bize
syledii aslnda undan ibaret: Hepimizin zihninde yani o
ruh/zihnin iinde bizim bilm ediim iz bir alan var. Yani, bunu
bilm ek mm kn deil, analizle de bilemeyiz. Kim se bilemez,
ben bilmezsem bakas nasl bilebilir? O yzden analize giden
ler ya da gitmek niyetinde olanlar sakn u hataya dmeyin:
Ben gideceim, konuacam, konuacam, terapistim benim
bilindm bilecek. Yok byle bir ihtimal.
Bilind, bizim hafzam zn iinde ama hafza eriim ola
naklarm zn dnda olan ey. Freud bunu anlatrken ok zor-

Freud un nem i

25

lanyor, halbuki ben bilgisayar ann bir orta yals olarak u


I e r i m herle rahatlkla anlatabilirim: Bilgisayarnzda bir dosyay
sildiimizde ne yapyorsunuz? Geri dnm kutusuna atyor
sunuz.. Siz bunu yapnca ne oluyor o dosya? O dosya orada ka
lyor. N eden biliyor musunuz, nk 'S il' komutu yani 'Delete'
komuttu sadece bir dosyann adnn ilk karakterini siler. Mesela,
I Iiyelitn Blent diye bir dosya var. Ben bunu sil diyorum. Aslnda
Ililgisaiyarn gizli gizli yapt 'B 'yi silmektir. Oradan sadece sfr
ve birllerden oluan bir satr karyor. Ne oluyor ama o zaman
liliyorr musunuz? Bilgisayarnzn File Allocation Table (FAT) de
nilen (dosya adresleme ya da dosya yerletirme tablosunda, artk
lalmaz oluyor. Neden? nk bu alfabetik bir sralama; FAT
.1fabetik sralamay ilk karakterlere gre yapt iin, o ilk ka
rakter olmaynca ona ulaamyor, yok o. Yani o var ama bilgisa
yarmz artk onu bulamyor. imdi bilind ite byle eylerden
oluur, var ama biz ulaamyoruz. Freud, bilgisayar metaforunu
kullanamayaca iin, bunu nrolojik terimlerle uzun uzun anktmaya alyor. Yani bizim hafzam zn hibir eyi silinmiyor
aslnda. Her ey orada duruyor, sadece bazlarm eriilmez kl
yoruz?: o kadar. Buna Freud 'un verdii ad nedir? Bastrma. Bastnyoruz, ulalmaz oluyor onlar bir daha hatrlamyoruz. imdi,
baz peyleri gerekten hatrlayamyoruz. Hafzann biliyorsunuz
(. e i t t e n vardr, ksa, orta ve uzun vadeli hafzalar. Uzun vadeli
hafziamzda duran bir eyi hemen hatrlayamayabilirsiniz. Yani
illa hafzadaki her eyi yle elim i attm buldum diye hatrlama
nz gerekm iyor ama kendinizi zorlarsanz, zaman tanrsanz hal rlarfsmz. Ama baz eyler var ki, hatrlamanz mm kn deil.
sterseniz, Woody Ailen gibi elli yl terapiye gidin, seksen iki
ane terapist deitirin, gene hatrlamayacaksnz baz eyleri.
Yani annenizle babanz ilk kez seviirken grdnz an ha(rlatmayacaksnz. En iyi ihtim alle ikinci grnz ya da du
yuumuzu hatrlarsnz, daha ileri yata olaca iin, ama ilkini
asla Ihatrlamayacaksmz, bitti gitti o. Ya da, daha da iyisi, hafza
nza kazl duran, unutmu olamayacanz bir an var ki, bunu
hatrlayan yoktur. Hangi an bu? Doum an. Deil mi? Do
duumuzda bir beyniniz var, doarken yaadnz o korkun
deneyim ler dizgesini kaydediyor. Darack bir yerden skarak

26

Freud Konum alar

itile kakla gemek, souk bir ortama km ak 37 dereceden 20 'li


bir dereceye kyorsunuz. Birden bire cierler alyor, oksijen
geliyor, midede asit salglanmaya balyor, sessiz, karanlk bir
yerden kl, grltl bir yere kyoruz. Doum inanlm az bir
travma, insann hayatnda bir daha bu kadar byk bir travma
olmayacak, belki lrken olacak. Ama onu da hatrlamayacaz.
imdi, byle bir travma yaamsnz, hatrlayan var m? Yok,
hatrlayamazsmz. Ama orada em in olun belli nronlarda, belli
nron balantlarnda, belli nron sinapslarmda yazl bu, em in
olun yazl duruyor bu. Ama sizin oraya bir eriim iniz yok. Tpk
bunun gibi, mesela babanza duyduunuz ilk fke, ondan ilk
nefret ediiniz; sadece bana ait olduunu sandm kadn m e
erse bu adamnm, dediiniz an. Bunu hatrlamanz mm kn
deil. Ya da alt aylkken altnza doldururken duyduunuz o
derin haz, hatrlayan var m? Hatrlayamazsmz ama emin olun
bir bebee yakndan bakn ne zam an altna yapmakta olduunu
suratndan anlarsnz. Bir sre dikkatli gzleyin bebei, gre
ceksiniz, hangi anda altna yaptn bilirsiniz, nk inanlm az
bir orgazm sonras mutluluu gelir yzne bebein. Yanaklar
pene pene olur filan. Alt taraf kakasn yapmtr. Mthi bir
haz verir kaka yapmak, ama bunu hatrlayamazsmz, bu da ya
saklanmtr. A nnenizin m emesini emerken duyduunuz haz
z hatrlamanz mm kn deil. Btn bunlar gidiyor. Nereye
gidiyor? "Unbevuft"a, bilinmeyene gidiyor, o bilinmeyen yere.
Freud 'un bize anlatt bu.
Buradan sonra psikanalizin temel ilkelerine girmek istem i
yorum, Freud 'un anlam ve nemi, m ana ve ehemmiyeti zeri
ne konumak istediim iin. Dolaysyla Freud'un bize temel
de syledii bu, hepim izin bir bilind var; benim bilindm
yoktur diyene, A llah yardmc olsun, der geeriz. nk haki
katen bakas y ard m c olamaz ona. Hepimizin bir bilind var,
bu ne demek, hepim izin u anda bilincinde olmad, bilmedii
fakat bir zam anlar bilm i olduu ve sonradan bastrd koca bir
anlar, duygular, bilgiler kmesi var ve bunlara ulaamyorlar.
Ama problem urada: nasl iki iede durduu gibi durmazsa,
bilind da bilinte durduu gibi durmaz. Yani bastrlan dai-

Freudun nem i

27

na geri dner. Geri dnmemesi mm kn deildir. Sorun n U ki,


sizden vergi olarak alman bastrlan, sonradan yol, su, e le k t r ik
olarak geri dner. Yani siz bir eyi bastrrsnz am a b a s t r d
nz biim de geri dnmez. O yzden geri dndnde t; tanya
mazsnz.
Freud'un bir vakasndan rnek vereyim. Hastasn-mv bel
den aas tamamen feltir. Kadncaz Viyana'nm nde|e gelen
Yahudi ailelerinden birinin ocuu, uzun sredir evli; 'r'm utlu'
bir evlilii var gibi grnyor dardan. O tuzlarnn son,nj[anna
doru belden aas fel olmu. Bel kem iine baklyor^ sinir
sistem ine baklyor, her ey gayet iyi durumda ama kaddm y
ryemiyor. Freud konua konua unu bulmu: Kadn sson iki,
ii senedir kocasyla cinsel ilikisiye girmiyor, yle bir iliiki kal
mam ortada. Fakat kadn o kadar muhafazakr ki, e v lilik
ilikiyi hayal bile edemiyor, kocas da zaten devrede deij. g U/
gen bir adamla tanyor, adam bununla flrt ediyor, kaacjm
karlk veriyor ama sadece flrt etmekle kalyor; kadmn ak
imdan bile gemiyor bu adamla cinsel ilikiye girmek. ! Sadece
birbirlerinden holanyorlar, karlkl irinlikler yapyor r]ar. g jr
gn adam la bulumaya giderken, nehri gemek iin k p r y e
doru inerken, kadn dyor. Dtkten sonra, bacaklaarm j^i
sene kullanamyor. Freud kadnla uzun uzun k o n u arak unu
buluyor: kadnn kocasnn dnda bir erkekle, cinsel ilikiyi
oktan getik, bulumaya kar oluturduu diren o kad]ar g
l ki, zihin engel olmaynca, beden bir m ekanizm a o la ra k ev
reye girip kesm i belden aasn. Bu arada belden aaij fe]
bouna deil nk bilen bilir, belden aa fel ayn zaaman{j a
btn cinsel ilikileri de ortadan kaldrr. M esela sa bacca de
il giden, btn belden aas gidiyor, yani cinsellii de Jgidiyor.
Yani, vajinada da duyarllk yok. Ayaa batrlan ineyii hisset
m edii gibi, vajinas da hissizlemi. Neyse bu kadm d(a ayaa
kaldrd, stat. ok zlm eyin yani kadn iin. Evet, baqs[ir ]an
er ge geri dner.
Konumann banda da sylemitim, Freud a sln ^ a pra
tisyen olmak istemiyordu; yani bir klinisyen, hasta balkan biri
olmak istemiyordu ama hayat m aalesef hibirim izin ist&dii e
kilde gelimiyor. stat evlendi, bir de doum kontrol diye bir

28

Freud Konum alar

ey yok, birbiri arkasna ocuklar geliyor ve aileyi geindirmek 1


lazm. Evet, aratrm asn yapp yazsn yazyor geri ama, ha
yalindeki gibi deil; elinde bir klinik yok, bir laboratuar yok, tek i
laboratuar var o da evinin muayenehane olarak ayrd odas
ve tek deney im kn da kendisine gelip onunla konuan h a sta -5
lar ya da analizanlar. Dolaysyla Freud srekli pratik halinde,
bu nedenle, uzunca bir sre iin yazd eyler dorudan d o ru -1
ya pratiin sorunlarm ilgilendiren eyler olacak. Ama 1913 'te, 1
Jung'un ayrlm asndan hemen sonra ilk tp d m etnini yazyor. 1
O da Totem ve Tabu. imdi, hibir ey tesadf deildir biyografi
lerde. Dediim gibi, Freud 'un Oidipus Kompleksi ifadesini ilk
kez babas ldkten alt ay sonra kullanm as nasl bouna deil
se, Totem ve Tabu gibi bir almay Jung'un ayrlndan hemen
sonra yaym lam as da bouna deil. nk, totem, tabu, ilkel
toplumlar, ilkel gelenekler, m istisizm gibi eylerle uraan insan
Jung, adam n merak alan bu. Nitekim Jung daha sonra birka
alm a arkadayla birlikte nsan ve Simgeleri adl dev eseri ya
ymlayacak. Freud 'un zel bir antropoloji ilgisi de yok, bunlarla
uraan Jung. Ama Jung 'dan sonra, psikanalizin toplumbilimle,
antropolojiyle ilgili ksm eksik kalyor, o zam ana kadar bu ko
nularda Jung'a gvendiini syleyebiliriz. Jung kalkp gidince,
bu kitab yaymlamaya karar veriyor; halbuki Jung gitmese bel
ki hi yaymlamayacak, o notlarn Jung 'a verecekti.
Sonra uzun bir ara var ve 1920'den sonra, yani Freud'un
maddi durumu dzeldikten ve her gn sekiz vaka greyim
durumundan kurtulduktan sonra da metapsikoloji metinleri
balyor. Ne ilgintir ki, ilk metapsikoloji m etninin yaymland
yl, ene kanseri olduunu rendii yl; bu metin, Ego ve d.
Geri bu kanserle on yedi yl yaayacak ama bu yle bir sorun
yaratyor, giderek konuma zorluu ekmeye balyor. Hayat
nn sonlarna doru hi konuamyor, sadece yazyor ve birok
kongrede onu kz Anna temsil ediyor, onun adna konuuyor,
onun sesi oluyor. imdi tabii, bir gn birisi kp Anna Freud 'un
psikanalizini yapmal, diyorum. Yani baba tarafndan analize
uram bir kz ('tacize uram ' dememek iin analize diyo
rum) bir de stne stlk hayatnn tam en verimli dneminde
kendi adna bir ey yapmaktansa babann sesi olarak konuuyor.

Freudun nem i

29

Yani bundan rom an yazlr, vaka incelemesi yaplr, film yaplr,


m* isterseniz yaplr.
Freud, Ben ve d 'in yaymlanmasyla konuamaz hale gel
inesi arasnda geen dnemde de bir sr nemli m etin yazyor.
Nedir bunlar? H az lkesinin tesinde v e Uygarln Huzursuzlu
u ya da Kltrn Huzursuzluu -b u m etin ngilizceye maalesef
'( ivilization and Its Discontents' yani 'Uygarlk ve Huzursuz
luklar' diye evrildi, halbuki Alm ancas 'Kltrde Huzursuz
luk' demek; 'uygarlk' deil de 'k lt r' kelim esini kullanyor
Al mancada ve dikkatli bakacak olursanz, burada kiilerin biI indn kurcalam aktan, kltrn ya da uygarln bilindm kurcalam aya doru bir gei yapmakta Freud. O yzden 150
yldr var, yoksa bir terapi tekniinin kurucusu olarak ad yine
hayrla anlrd ama bu kadar da zerine konuuyor olmazdk.
I'otem ve Tabu 'da balayan bir srele uygarlmzn psikanali
zin terim leriyle nasl anlalabilecei zerine yazmaya balad
l'reud. Sadece uygarlmzn da deil, insan dediimiz eyin
psikanalizin terimleriyle nasl anlalabilecei zerine yazmaya
halad. Ben ve d, H az lkesinin tesinde tam budur. Yani insan
nasl insan oldu; insan, insan olduktan sonra uygarl nasl ge
liti? Btn bunlar psikanalizin terimleriyle kavramak, tart
mak m m k n. Tek bana yeterli mi? Tabii ki deil.
Freud'um yaptn Freud'a yaparak, yani o nasl, uradan
bir tutam Breuer, uradan biraz Charcot, imdi biraz da Hegel
kartralm diye kurduysa kendi kuram sal erevesini, biz de
I 'reud'un stne biraz M arx sosu dkp, hafif Weber kartrp,
uradan birazck da Durkheim rendelersek stne, muhtemelen
ilgin eyler kabilir, diyeyim ve konumam burada bitireyim
ve size de fik ir beyan edecek ya da soru soracak zam an kalsn.
zleyici: Tam olarak zemediim bir ey var, bilindm
siz bilem ediiniz gibi psikanalizinize de aktaramaz msnz?
Byle bir ey i hayal etmeyin dem itiniz ama az evvel aktard
nz zere, Freud ilgi duyduu bir beyle bulumaya giden bir ba
yann bilindm zyor ve ona yardmc oluyor. Peki, doum
an gibi h ibir ekilde hatrlayamayaca bir an olan babaya
duyduu cin sel drtden dolay kolunu kullanam ayan bayan
nasl zebiliyor?

30

Freud Konum alar

Blent Somay: imdi bu ok yerinde bir soru tabii, nk


ben psikanaliz ie yaramaz demeye almadm, yarar.
zleyici: Bilindysa, bilemiyoruz ve de aktaramyoruz
gibi algladm ben.
Blent Somay: Tabii, bilind tanm gerei bilinemez
olandr. Ad o zaten: bilinmeyen. Dolaysyla Freud yle zel
bir aygtla bir insann beynine girip onun bilindm a saklanan
eyleri gryor filan deil. Freud sadece ya serbest arm
yntemini kullanarak, bir de zel bir ortam yaratarak - o seans
odasnn, psikoterapinin yapld odann bir zellii, hatta bir
m istik yan da vardr; oraya girdiiniz zam an gndelik haya
tnzda olduundan biraz daha farkl davranmaya, konumaya
balarsnz- oradaki ortamla doru sorularla ynlendirerek si
zin aslnda kendinize sylemediiniz laflar etm enizi salama
ya alr o. Nitekim Freud bunlar "Senin kafanda u varm,
bundan bunu kefettim," diye bulmuyor, kendine syletiyor
insann. Zaten hipnoterapiden vazgemesinin nedeni de bu,
nk hipnoterapinin almad yer neresi biliyor musunuz?
Hipnoz altnda bir insana her eyi anlattrrsnz fakat kendisi
duymayaca iin faydas olmaz. Psikanalizin, yani psikanalitik terapinin bence tek bir temel anlam var, o da u: bizim nor
m al olarak azmzdan kan kulamz duymaz halbuki se
ans odasnda azmzdan kan kulamz duymaya balyor.
Yoksa gndelik hayatta aslnda dertlerimizin kaynaklarn dil
srmeleriyle, unutmalarla ya da bambaka bir konuda bir ey
sylerken o kadar ele veriyoruz ki, ama farknda deiliz. n
k azmzdan kan kulamz duymuyor genellikle. Halbuki
terapi srasnda azmzdan kan kulamz duymaya balyor.
Bu azm zdan kan sessizlik bile olsa. Yani gidip o divana ya
tp 45 dakika boyunca hibir ey sylemeden sussak bile, o 45
dakikann sonunda bir ey renmi olarak karz; nk hi
konumadmzda bile neleri sylememeye altmz, nelere
kar diren gelitirdiim izi anlarz. Ama bilindm zn kendi
sini, orada neler olduunu grebilir miyiz? Gremeyiz, ama ne
yaparz? Bir igr gelitiririz. Yani terapist de o igry bize
verm ez ya da szlerim izi yorumlayp, "Bak imdi, senin yle
yle bir Oidipus kompleksin varm ," diye anlatmaya kalkarsa,

Freudun nem i

31

l'iz ona direniriz. Yani hangi terapistin haddine dm, ben


},iin o divanda yatp bir eyler anlattktan sonra bana "imdi
hk Blent karde, senin yle bir sorunun varm, annenle il
gili vs," demek? Ben o terapisti dinlemem bile, "Sen kim sin ki,
In-ni benden iyi biliyor oldun bir anda" diye dnrm. Kimse
l inlemez, kim se ciddiye almaz. Zaten biraz iini bilen bir ana
list asla byle bir ey yapmaz. Analistin yapaca nedir? Size
loru sorular sormaktr. Sizi doru yne doru ufak ufak drI iiklemektir. Yani yle gidiyorsanz, "Bir dakika, urada bir ey
sylemitin. N eydi o?" diyerek sizi bu tarafa ekmektir. Siz de
konua konua en sonunda "Aa, ben ne dedim imdi? Bak bunu
tl edim," dersiniz; bu, bir igr gelitirmektir.
Peki bu sre bittii zam an siz bilindm z biliyor mu
(>1ursunuz? Hayr. Ama spesifik bir alanda, spesifik bir davran
ya da duyguda sizi oraya doru iten eyin ne olduu hakknda
bir eyler sezmeye balarsnz. Bu, tedavi iin yeterlidir. Mkem
mel olarak tedavi olmak diye bir ey yoktur nk. Hibirimiz
n ev rozlarm zd an ku rtu lam ay aca z, hibirim iz kompleksleri
mizden kurtulamayacaz. Tedavi olmak nedir? Gndelik ha
yat ac ekmeden srdrebilecek kadar tedavi olmaktr. Onun
tesinde bir tedavi yok. Yani bunun tesinde tedaviyi hayal eden
varsa hemen vazgesin. Ama bu sylediim ok nemli bir ey:
gndelik hayat srekli bir ac olmadan srdrebiliyor olmak.
I sikoterapi sizin ak acnz yok edemez, ki etmesin de. Ak ac
s olmadan geen bir mre mr diyecek misiniz? yle bir ey
yapamaz psikoterapi. Ama mesela bir yaknnzn lmesi olabi
lir, birini kaybettiiniz iin melankoliye kaplm ve gndelik
hayatnz srdremez hale gelmi olabilirsiniz, ite bunu tedavi
edebilir. Ama bir sevdiinizi kaybetm enin zntsn geire
mez. Geirm esin de zaten deil mi? Bir sevdiim izi kaybedip
de arkasndan zlmeyeceksek, niye yayoruz ki? Dolaysyla,
bunlar beklememek lazm. O yzden bilindm bilemez di
yorum. Terapist de bilemez, ben de bilemem ama terapist beni
ynlendirerek kendi bilindma dair bir igr oluturmam
salayabilir. Bu da zaten anlam l bir terapi iin yeterlidir. tesi
zaten mm kn deil, m m knse bile zaten olmasn. Yani ben
istemem o kadar tedavi olmay ahsen. Yani ben ak olacam

32

Freud Konum alar

da, sevdiimi kaybedeceim de ondan sonra aman deyip bir i


kincisine geeceim. Byle ey olur mu? Am an olmasn, gzya
dkeyim ben orada.
zleyici: Peki diyelim ok zorlu bir doumla dnyaya gelen
bir insan, ileride bundan dolay birtakm psikolojik bozukluklar I
yaayabilir mi? Yani insanolu bu bilindm m ekerini nereye
kadar ekiyor?
Blent Somay: Vallahi rahim iine kadar dnenler var. Ra
him iindeyken travma geirm enin bile etkileri olduunu sy
leyen psikanalistler var. rnein, annenin hamileyken ar bir |
hastalk geirmesinden vs etkileniyorsunuz. Doum travmas
bizim asla ulaamayacamz bir yer ama, mesela ilk drt yl da
asla ulaamayacamz yerler. Oray hibir zam an hatrlamaya
caz. Neden? nk yasaklar var orada. Yani ilk drt yl bizim
uygar dnyada dzenli olarak yasaklanan her eyi yaptmz
yllar. Altmza yapmak, altm za iemek, bir kadnn memesine
yapp emmek, vs; yetikin olarak bunu yaptryorlar m bize?
Hem de herkesin nnde. Cinsel organm zla hayasz bir ekilde
ve herkesin grecei ekilde oynam ak, bunlarn hepsi zamanla
yasaklanan eyler bize. Dolaysyla, bunlarn hepsi hatrlayama
yacamz yerlere itilmi. M esela, Freud 'un ocukluk onanizmi
dedii, ocukluk m astrbasyonlarm z hatrlamayz. Bulu
a m astrbasyonlarm z tabii ki hatrlarz. Bir sr insan
bunu bile bastrabiliyormu, sonradan rendim. Yani sonradan
ortaya kyor. Hani genellikle ok unutulabilecek bir ey deil,
nk bulu a en tehlikeli am z, hayatmzda en ok dei
im in yaand, btn hayatm zn alt st olduu bir a. Orada
olanlar insan hatrlyor ister istemez. Bunu bile unutan kyor
vallahi. ahsi tecrbemden bilm iyorum terapist olmadm iin,
ama terapist arkadalarm 'ben vallahi hi mastrbasyon nedir
bilm em ' diye lafa balayp, sonra terapi srecinin belli bir aa
masnda mastrbasyonlarn hatrlamaya balayan hastalardan
bahsettiler. Ben vallahi kulaklarm a inanam adm ama oluyor
mu. Ama mesela yandaki, drt yandaki mastrbasyonla
r hatrlamayz, mm kn deil. Bizim hafzam z genellikle drt
ya be ya civarlarnda balar. ok kk yata snnet edil
mi erkek ocuklar bu travmay hatrlam azlar mesela. Neden?

Freudun nem i

33

nk, bir insana bundan daha byk bir ktlk yaplabilir


i? ocuk zaten bir kastrasyon fobisi tayor, zaten bir tane k
k pipisi var, m innack bir ey, bir ie de yaramyor aslnda,
,ma ocuk bu beni nemli klyor diye de bir bilgi edinmi, ben
kzlara gre daha m him biriyim diye dnyor, ona bu bilgi
verilmi. Siz istediiniz kadar eitliki olmaya aln, ocuk o
1ilgiyi alyor. ocua nce o bilgiyi veriyorsunuz ondan son
ra tutup pipisinin ucunu kesiyorsunuz. ocuk zaten o pipinin
kendisini nasl olup nemli kldn, asla anlayamad. Yani, u
kadarck eyin ne nemi olabilir diye, zaten akl ermiyor. Bir de
zerine tehdit ediyorsunuz "Kestim , gerisini de keserim," diye,
m ocuk bundan sonra hayat boyunca srekli kastrasyon fobi
siyle yaayacak. Ama o kastrasyon fobisi nereden geliyor diye
sorsanz o bilmez, hatrlamaz. Halbuki nerden geliyor aslnda?
Snnetten deil, hayatnda ilk kez annesinin aslnda babaya ait
olduunu ve kendisinin darda braklm bir varlk olduunu
anladnda, ocukcaz babaya kar bir fke duyuyor. Hemen
arkasndan annesine bakyor, kz kardei varsa kz kardeine
bakyor ve onlarn pipisi olmadn gryor ve niye olmadn
dnyor. ki tr canl olduunu, bir tanesinin penisinin te
kisinin vajinasnn olduunu kim se anlatmyor ki ocua. ocu
un tabii ki akim n erecei tek ey u; onlarn da vard ama ko
parld. Ne yaptlar? Bir hata ilediler. Kim e kar? Babaya kar.
Eyvah ben de imdi babaya kar ktlk edip duruyorum, yani
adamn karsna sahip kmaya alyorum her eyden nce.
Gitti, benim ki de tehlikede imdi. Zavall ocuk hayat boyunca
kastrasyonla yaayacak.
zleyici: Bu sylediinizin arkasnda durarak sylyorsu
nuz deil mi?
Blent Somay: Durmaz mym? Tabii ki duruyorum.
zleyici: Bunu ilk defa Freud syledi ama siz onu derleyici,
toparlayc, alc yaptnz.
Blent Somay: alc benim iin ok vc bir laftr.
zleyici: Am a yanl, bakn alcya ben hi katlmyorum.
Yanl olan zaten benden nce hibir ey yaplmam, hibir eye
bakm ama gerek yok deyip oturup bir eyler kurmaya almak.
Dorusu, zaten aranan, benden nce kim ne yapm? Mmkn

34

Freud K onum alar

olduunca da gerisine, geriye bakm ak. Dorusu zaten takdir et


memiz lazm, eletirmek deil.
Blent Somay: Yok hayr, eletiri deil zaten. Ben almay
bir eletiri cm lesi olarak sylemedim. Bakn benim hayatta en
sevdiim edebiyat Bertolt Brecht'tir. Hayatta hibir eyi alm a
dan yazmad bu adam.
zleyici: Ama niye almak? alm ak o deil ki.
Blent Somay: Ben "alm ak" kelim esini kurtarmaya al
yorum. Yani dnsel hayatta alm ak olmaz; intihal olur, o ba
ka bir eydir. Brecht'in yapt nedir? Brecht'in her oyunu mut
laka baka bir oyundan alnmadr. Ama oyunun orijinaline ba
kn, bir de Brecht'in yaptna bakn, meseleyi anlarsnz. Ayn
ekilde, Charcot kim? Freud olmasayd, Charcot adn hatrla
m azdk biz. te ben zel bir anlam da kullanm aya alyorum,
bunu zellikle belirtm eye alyorum hep. Yani Charcot'nun
adm bile duymazdk Freud olmasayd. Breuer de hayatnda bir
tane ilgin bir i yapmaya kalkp onun da sonunu getiremeyip
tym, ki muhtemelen bunu yazm azd bile Breuer ve biz de
bilmezdik.
zleyici: Hipnozu rendii kii kimdi?
Blent Somay: Charcot.
zleyici: Tamam, mesela onun ileri gtremedii bir nok
tadan alp, terapiye getiinde artk kendi buluunu yapm
oluyor. Yani hipnoz yetmiyor, nk dediiniz gibi, sylediini
duymas...
Blent Somay: Ama onu da Breuer balatm daha nce za
ten. Yani sorun u, Breuer hipnoz yapmyor. Hipnoz tekniini
C harcot'tan alyor, konuma tekniini Breuer'dan. Yani bunla
rn hibiri nemli deil, nk psikanalizi kim buldu? Ne Char
cot ne Breuer, Freud.
zleyici: Tamam ama, dinlem enin bir maske olduunu, esa
snda baka bir ey dourduunu gren Freud. Yani orada bir
bulu var anlatabiliyor muyum?
Blent Somay: Burada yanl bir eyi tartyoruz, ben bu
lu yok demiyorum. Sadece Freud yle birdenbire akim a psika
naliz diye bir ey geldi de ortaya kt filan deil. Siz kelimeye
hassasiyet gsteriyorsunuz, hatrnz iin baka kelime kullana

Freudun nem i

35

ym ama mesela ben yazarken alma derim buna ve aklarm


neyi kastettiimi.
zleyici: imdi M oskova'daki bir tiyatro festivalinde Ber
il ard Shaw bakan seilm i ve demi ki 'Niye beni setiniz?
Beyaz sakalm iin mi? A rtk ihtiyarla o kadar nem verilm i
yor, oyunlar yazdm iin mi? Benim kiler de Shakespeare gibi
oradan buradan alm adr' demi. Yani sizin dediiniz Shaw 'm
yapt ve Shakespeare 'in yapt baz kaynaklardan yararlana
rak yeni bir eser meydana getirmek. Hatta M artha Graham de
iftihar ederdi, danslarn birok kadndan ald iin. Bu alma
laf biraz insanlar ey yapmak iin kullanlyor yani.
Blent Somay. E tabii, ben Freud 'un idolletirilmesine kar
bir eyler yapmaya alyorum da ondan. te, "Freud byk bir
dahiydi, ne kadar orijinal eyler syledi," vs. Yaklamna kar.
Hayr, byle deil. rnein, Shakespeare; Shakespeare byk
dahiydi, tabii ki yleydi, bir tek oyunu orijinal deil adamn.
Hepsi bir yerden yrtme.
zleyici: Ama biri sanattr br bilimdir.
Blent Somay im di oraya gelelim, psikanalizin ne kadar
bilim olduu ok tartm a gtrr, ok su kaldrr bir tartma.
Yani eer becerebilirsek, - u anda bunun iin urayoruzAdolf Grnbaum Ekim 'de ya da Kasm 'da buraya gelir de ko
nuursa, o size psikanalizin neden bilim olmadn uzun uzun
anlatacak. imdi G rnbaum 'la ok farkl yerlerden geliyoruz,
Grnbaum tam bir analitik felsefeci, Anglosakson okulundan,
hi benim ait olmadm, kendimi yakn bile hissetm ediim bir
okul geri, ama Grnbaum aptal deil. Ve sylediklerinde dik
kate alnm as gereken eyler var. Yani gelir de kendi sylerse
zaten kulaklarnzla duyarsnz. Psikanalize bilim demek zor,
nk bizim bugn yaptmz bilim tanm , deneysellik ve tekrarlanabilirlik stne kurulu. Halbuki psikanalizde, verileriniz
sadece bir seans odasnda dardan gzlenmesi mmkn olma
yan hatta yanl olan konumalardan geliyor ve tekrarlanmas
mm kn deil. Dolaysyla psikanalize bu noktadan hareketle
bilim demek ok zor. Ha, bilim olmak ok mu nemli diye sora
rm ben; zaten itirazm bu olur benim Grnbaum 'a. Yani Mark
sizm de bir dilim deildir, bilim seldir metodolojisi ama kendisi

36

Freud Konum alar

bir bilim deildir. Freud 'un da metodolojisi bilim seldir ama psi
kanaliz bir bilim midir? Bence deildir; psikanaliz daha ziyade
edebi, felsefi, metodolojik ve metodolojisi bilim sel olan bir sy
lemdir. Dolaysyla o yzden alma lafn da ok rahatlkla kul
lanabiliyorum. Marx, A llah akna, syledii her eyi ald. Yani
ben M arksistim, en ok sayg duyduum insanlardan birinden
bahsediyorum u anda.
zleyici: Kimden ald?
Blent Somay: Adam Smith, Ricardo, Hegel, Feuerbach, Ba
uer '1er, Stirner...
zleyici: Onlarn sylediinin tersini syledi diyorsunuz.
Blent Somay: yle, bir yerde o birinin tersini sylyor,
tekinin dzn sylyor. Baka bir yerde birinin tersini te
kinin dzn sylyor filan; ki bana sorarsanz M arx sonunda
Hegelcidir. Metodolojik olarak. imdi yani bu M arx 'in deerini
bir gram azaltr m?
zleyici: Birilerinin bir yerlerden zaten sentezlemesi gerek
mez mi?
Blent Somay: Tabii, zaten gereken bu. Yani dediim gibi,
Marx kp ben ne kadar orjinal bir teori atyorum ortaya diye ko
numaya balasa, onu kim se dinlemezdi. Ben de dinlemezdim.
zleyici: Freud'un dil srmelerinden bahsettiniz; Freud
kesinlikle bu 'alma 'kelim esinin bir srmeye benzediini sy
lerdi. Benim 'alm a'kelim esine bir itirazm olduu iin syle
miyorum bunu, hatta houma gitti ama Freud burada bir ey
yakalayabilirdi belki.
Blent Somay: imdi, Trke bilseydi, mutlaka yapard. ok
Freud okumu biri olarak bazen Freud 'un kafasnn nasl ala
bileceini dnrken yakalayabiliyorum kendimi; "Freud ol
sayd, bunu yle dnrd," vs derken yakalyorum. Bu biraz
kstahlk tabii, ama belki, benim mzisyen kim liim i de devre
ye sokar, 'alm ak've 'alm ak' yani 'mzik alm ak' ve 'hrszlk'
anlamnda alm ak arasnda bir paralellik kurar, buradan adam
kendine narsisistik bir pay karyor derdi.
zleyici: Evet, bunun zerine dnmek lazm yani.
Blent Somay: Hemen dndm bakn, ki olabilir. Narsi
sistik bir pay karyor olabilirim kendime. "Freud da alard,

Freudun nem i

37

ben de alarm, bakn ne kadar benziyoruz birbirim ize." Ger


i o Breuer'den alyor, ben gitar alyorum ama olsun. nk
Freud 'da kelimeler kendi balarna anlam tar. Yani almak ke
lim esinin iki deiik anlam n fark etmez bilind, ikisini de
ayn kavrar. Bilind iin nemli olan kelimelerin kendileridir.
zleyici: Hatta dinleyenler zerinde brakt etki de byleydi. Yani siz ne kadar farkl anlamda kullandm deseniz de
onlar gene ayn anlamda anlam akta direndiler. Bu bunun bir
gstergesi belki.
Blent Somay: Evet. Hatta daha da derine gidebiliriz, b
tn dinleyenler deil, baz dinleyenler yle anlam akta diren
diler. O zam an o dinleyenlerin de analizine girebiliriz. Freud 'a
grdnz gibi ok zengin edici bir alan kt. Hepimizi birden
terapiye alsa, ikier sene srse bu, offf.
zleyici: alm ak kelim esine niye bu kadar hassasiyet duyu
yoruz acaba? Bir tuhaflk var sanki, deil mi?
Blent Somay: sterseniz bunu tarihesini bir cmleyle
syleyeyim; Brecht'in ald ok sylenir, Brecht dman bir
sr insan tarafndan. zellikle Trkiye 'de ok sylenmitir bu.
Brecht sevmezler; hemen "Brecht zaten hrszn tekiydi," derler.
Buna kar da Brecht sevenler, "Yok canm, neresi hrsz" diye
savundular ok uzun bir sre. Bu savunma ok clz kald. En
sonunda biz baz banaz Brechtciler u defans gelitirdik: "Evet
alyordu, bunda ne var? yi de yapyordu, aferin adama. Oh
daha da alsn." Dolaysyla ben o zamandan beri -k i, bu yirm i
li yalarm dan kalma bir tartm adr- 'alm ak' kelim esini hep
olumlu anlamda kullanrm. Yani Marx alyordu, alsn karde
im, iyi de etmi, daha beter de alsn. Hepinizin m aln alsn
inallah, filan demek isterim. Yani Marx olsun da alsn, Brecht
olsun da alsn, Freud olsun da alsn kardeim. O yzden ben
'alm ak' kelim esini severek kullanrm bu anlamda.
zleyici: Freud davranlarm zn altnda yatan eylerin
cinsel gdler olduunu, hatta birtakm ruhsal rahatszlklarn
cinsel gdleri bastrm aktan kaynaklandn syler. Sizce bu
onun yaam olduu dneme tepkisi mi? Yani daha rahat bir
dnemde yaam olsayd baka bir ey m i diyecekti? Sonuta u
anda cinsel tabular yok, o yzden daha salkl m olmalyz?

38

Freud Konum alar

Blent Somay: Yok mu?


zleyici: Var m? ok yok; eskisi kadar, onun yaad d
nemdeki kadar yok.
Blent Somay: Hala gmbr gm br namus cinayetlerinin
ilendii bir lkede yaadm z unutmadan konusak.
zleyici: Belli snflarda olabilir mi?
Blent Somay: Bu m aalesef bizim kltrmzde olan bir
ey; sonuta kltr smflarstdr. Yani snflara gre blnr
tabii ama btne baktnz zaman bu lkede namus cinayetleri
ileniyor ama bu namus cinayetlerini ileyenler sadece belli bir
snftan ya da yreden deil. Baka snflar ya da baka yreler
belki ii cinayete kadar gtrmyorlar ama tepkiler ayn. Kadm
tekelilii hala son derece kskana korunan bir alan. stelik
bunu sadece erkekler baskc tekniklerle koruyor olsalar yine bir
ey demeyeceim, ama kadnlar kendileri de bunu stleniyorlar.
Bu nedenle, tamamen zgrz derken biraz daha tetikte olun;
bir kadm olarak sizin tetikte olmanz gerekir. Ben monogamiyi
erkeklerden daha ok savunan kadnlar grdm. Halbuki ta
rihe baktnz zam an monogami, sadece kadnlar iin geerli
olan erkeklere hi ilemeyen bir eydir; ileseydi fahielik diye
bir kurum olmazd. u anda hl monogamiyi atele "Ben zaten
kskan bir kadnm, asla!" diye savunan kadnlar var. Monoga
mi sizi zincirlemek iin uyduruldu, siz hl savunuyorsunuz.
Freud'un dneminden bugne tabii ki birok ey deiti; tabii
ki daha zgrz, ama bu sadece greceli.
imdi, bir de giriteki sznz biraz dzelteyim: Freud,
"Davranlarm zn, daha dorusu bastrlm ve geri dnen
davranlarm zn ardnda yatan cinsel gdlerdir" dememeye
alyor. Gd deil, drt diyor bir kere. Yani ikisi arasnda
ciddi bir fark var; igd hayvanda olan ey, bizim ki igd
den ziyade drt; biraz daha kompleks bir ey. kincisi de, cin
sel drtden anladmz ey cinsel birleme arzusu mu? nk
ocuk cinselliinden bahsediyorsak mesela, ocuk cinsel birle
m eyi nerden bilsin? ocuk iin cinsel haz bir eyi em menin hazzdr. Freud 'un bence devrimci olan yan, ocukta bir cinsellik
kefetmek deil, tam tersine ocuun em m esinin de cinsel bir
yan olduunu, ocuun kaka yapmasnn da cinsel bir yan ol

Freud un nem i

39

duunu bulmasdr. Yani Freud aslnda bizim sradan gnde


lik davranlarmzn hepsinin iinde cinsellik olduunu syler
bize. Yoksa kaka yapmak da em zik emmek de cinsel birleme
ye ynelik davranlardr demez. Tam tersine, cinsellik, cinsel
birlemeyle snrl tutulabilecek kadar dar bir alan deildir, der.
Cinsellik hazza ynelik olan her eydir. Halbuki biz cinsellii
genellikle reme pratiiyle snrlyoruz. Bu, cinselliin binde
biri bile deil. Cinsellik bize haz veren herhangi bir ey. sterse
niz snrlarz ve buna bedensel haz deriz, isterseniz snrlamayz
ve bedensel ve psiik haz deriz. Dolaysyla, evet, sizin bedensel
ve psiik haz alm anzn nnde, Victoria Dnem i'nde olduun
dan daha az engel var. Ama hl ok engel var.
Kinsey film ini gren var m? Kadm cinsellii zerine
rapor var: 1952 Kinsey Raporu, 1956 Masters and Johnson's Ra
poru, 1975 Shere Hite Raporu. Bu raporun her birinde, binin
zerinde kadnla yaplan aratrm alarn sonular veriliyor. En
iyimserinde orgazm denilen eyin ne olduunu bilen kadn ora
n % 30'u gemiyor. Ne olduunu bilen dedim, dzenli olarak or
gazm olan deil. En az bir kere orgazm olmu kadn oran %30 'u
gemiyor. Geriye kalan %70 'ten bahsediyoruz. Dolaysyla, cin
sellik bastrlm am m? Yani "orgazm olam am ak" dediimiz
ey nedir ki? Kendi bedeniyle bark olmamaktr, nevrotik bir
durumdur. Tpk, hayat boyunca erken boalan, bunu normal
bir ey zanneden ve srtn dnp uyuyan erkein durumu gibi,
bu da nevrotik bir durumdur. Zaten bu ikisi birbirini tam am
lar, deil mi? Orgazm olamayan kadnla erken boalan erkek
evlenmiler, pek de mutlu olmular. Adamn uraaca bir ey
yok, iini halledip dnp uyuyor, kadn da zaten midin i kes
m i o da dnyor, uyuyor. Farkndaysanz burada messesenin
kendisi hasta. Yani aile messesesi dediimiz ey zaten byle
bir hastalk stne kurulu. Victoria Dnem i'nde farkl bir ey
mi oluyordu zannediyoruz? O dnemde kadnn haz almasnn
zaten ayp bir ey olduu syleniyordu. imdi ayp deil, hatta
-a m a sadece entelektel evrelerde- nemli, lazm bir ey.
Dolaysyla, cinselliin zerindeki temel tabular kalkmadan
-k i, Freud'a sorarsanz, bu tabular iki tanedir; bir tanesi ensest,
kincisi kadn m onogam isi- bilindm kolay kolay.boaltama-

40

Freud Konum alar

yacaz. Bana sorarsanz, ocuk doumu ve bakm toplumsal


latrlmadka, ocuklarn ok uzun sre anneye bam l var
lklar olm asndan kurtulam adm z srece, kadn kurtulm az.
Bu ok nemli, nk insan bu konudaki tek hayvan. Yani yav
runun anneye bu kadar uzun sre bam l olduu tek hayvan.
Tay doar, yarm saat sonra ayaklar stndedir, bir saat sonra
otlamaya balar, isterse. Biz doarz, bizi brakrlarsa lrz. ki
sene sonra brakrlarsa gene lrz, be yanda braksnlar gene
lrz. O yzden, bir kadn kendimize kle ederek byrz
biz. Yani biz kadn kleliinden bahsederken hep erkei dman
diye gryoruz, esas byk dman ocuktur. Anne zerinde
en byk hakk iddia eden yine ocuk. te bu nedenle ocuk
bakm toplumsallatrlmadka kadn kurtulam az. Bilind
serbestleemez ve kadnn kle olduu bir dnyada erkein z
gr olmas m m kn deildir. Ama ilk kurtulacak olan kadn bu
arada. Yani bizim yapabileceimiz hibir ey yok, elimizden bir
ey gelmez. Bakmayn siz yle, biz pipim iz var diye bbrleni
yoruz ama bizim yapabileceimiz hibir ey yok orada.
zleyici: Paylaamaz myz?
Blent Som ay: Paylamaya kalkarsak, onu da biz yaptk
diye bbrleniriz sonra.
zleyici: Onu dememek m i lazm?
Blent Som ay: te onu dememek m m kn deil, yani ini
siyatif kadnlarn. Ne zaman ki biz erkekler inisiyatifi brakp
onlarn peine taklm a, art olma tevazuunu gstermeyi re
neceiz, o zam an bir ie yararz. Ama bizde tevazu olmaz.
zleyici: Bir eyi ok merak ettim ; bu ocuk memesi toplum
sallatrlm as nasl olacak?
Blent Som ay: imdi, bu daha nce Sovyetler Birlii 'nde
denendi. Kt bir rnekti ama ite ocuklar, anne de baba da a
lt iin ok kk yatan itibaren hayatlarnn byk ksm
n krelerde geiriyorlard. nk Sovyetler Birlii kurulduu
andan itibaren kadn emeine ok ihtiya duyulan, ktlk iinde
bir lkeydi; sonra durum lar dzeldi ama o zaman da dnya
sava geldi filan derken, kadnn srekli almas gerekti. O
yzden ocuklar alnd ve ounlukla kolektif anne babalarla
bytlmeye alld. ok da ilemedi bu m ekanizm a ama biz

Freudun nem i

41

artk teknolojik olarak yle bir yere geldik ki, cinsellik ve reme
birbirinden neredeyse tam am en ayrld. A rtk rahim d dllen
me ok kolay, biliyorsunuz; suni dllenme demiyorum, o zaten
oluyordu on yllardr, ama on yldan beri rahim d dllenme de
mmkn. Yani darda dlleyip sonra rahme koyuyorlar. Bu u
demek; rahim d doum da mmkn. Teknolojik olarak mm
kn am a sosyal olarak henz mm kn deil. nk rahim d
doan ocuk ne olacak?
zleyici: Ama travmatik bir ey deil m i o?
Blent Somay: Deil, niye travmatik olsun?
zleyici: Babasna kzm asndan daha travm atik bence kza
cak bir baba bulamamas.
Blent Somay: Bence tam tersi. O ocuu doduktan sonra
ormana brakmayacaz, tabii. Belki de ocuk bytmeyi eit
li kolektiflere vermek lazm. yle dnn, ocuk bytmek
zor bir i ama vallahi bugn herkes ocuk yapyor, deil mi?
nnde bir yasak yok ve herkes ocuk yapyor. Tamam, ben de
birtakm insanlara ocuk yapmak hakk verelim, snavdan gei
relim, sen doru drst anne olmazsn, sen yapamazsn, yasak
vs diyelim demiyorum ama belki de bu konuda, u zm an lam
demeyeceim ama, iyi niyetli insanlardan oluan kolektiflere
verm ektir ocuklar zm. Hem ocuklar daha erken sosyalle
irler, nk ok fazla ocuk olacaktr orada, hem de farkl anne
ler farkl babalarla, tekil bir anneden, tekil bir arzu nesnesinden
kurtulm ak mmkn olur. M lkiyetilik oradan geliiyor zaten,
belki bylece m lkiyetilikten de kurtuluruz; ayn ekilde, tek
ve her eye hakim bir b a b a o lm a z sa otoriteye boyun emekten,
itaatten biraz daha kurtulabiliriz. Bu da bir yntem.
zleyici: imdi baka bir model var, ocuklar da her eyi bi
lir geliyor ve anne baba esir oluyor. imdi model bu, onlarn gr
d model bu. Her eyi ocuk biliyor ve ocua hayr demek
ya da ocuu ynlendirmek ocuun haklarna tecavz gibi g
rlyor. Bir yandan itibaren aileyi rehin alyor ocuk.
Blent Somay: Bu yine orta ve st orta snfta geerli tabii,
ama doru haklsnz.
zleyici: Kendi iinde daha tutarl nk geleneksel bir e
kilde ocua mdahale ediyor. Ama benim u son zamanlarda

42

Freud Konum alar

grdm byle bir ey de var, anne baba da sahiplenmiyor. u


anda ocuklar egemen, yani ok farkl bir sistem var. Belki de
belli kurum lar bu ie el atsa ocuklar daha salkl olacaklar.
Blent Somay: Yani kurum sallaan her ey beni korkut
tuu iin, ocuk doumunu ve bakm m kolektifletirm ek vb
yuvarlak bir lafta brakm ay tercih ediyorum. Yuvarlak, n
k gelecee dair plan kurm ak tehlikeli bir eydir. Yani insan
otoriter olmaya ok yatkndr. M esela hemen iki laf ettim , ne
kt oradan? te, ocuk bakm aya en az yetkili olacak insan
lar ocuk douruyor; bir braksanz iki tanesini sallandracak
sn Galata K prs'nden filan demeye geeceim. O yzden
ben kendim i dizginlem eye, bunu sylememeye alyorum.
Hadi onu demesem ey diyeceim; ocuk dourm ak iin li
sans alm ak gerekli olsun, eitim den gesin bu insanlar, ocua
yapm adklarn brakm yorlar vs. Hemen otoriter oldum ite,
buyurun. Bu otoriterlikten nasl kurtulacaz? Belki, ok faz
la topya yapmayarak. Brakalm ve ocuk doumunun zaten
giderek sosyalleiyor olmas, yannda yeni yaplar getirecektir,
diye umalm.
zleyici: Ben bu konuda ok bir ey yapmak istemem ama,
aslnda bu bak as, yani psikanalizin ve sosyal teorinin bir
araya geldii bu toplam, birbiriyle tam ztlama halinde; yani
zm olarak ortaya konulan ey tam ztlam ann olduu nok
ta. Aslnda insanlk zaten byle bir evreden geliyor ve tam da
kltr denilen eyin temelinde o anne baba ve ocuk geni var.
Biz o geni bu ekilde datmaktan bahsettiim izde, aslnda
kiiliin oluumunda onun dalmasndan bahsediyoruz. Yani
zaten Freud'un uygarlk ve honutsuzluklar derken kastettii
ey de bu, Viktorya Dnemi nevrotik deil, insanln kuruluu
n evrotik...
Blent Somay: Uygarlk nevrotik.
zleyici: Evet, uygarlk nevrotik. Yani o anne, baba ve o
cuk geninin ierisine giren ve ylece oluan uygarlk nevrotik.
Ama bunun baka yolu da yok. Freud kendi yazsnda buna bir
zm de getiremiyor, yani k vardr da diyemiyorum diyor.
Ama hemen onun arkasndan o k ocuk bakm n sosyalle
tirm ekte bulm ak, psikanaliz ierisinden bir bak olmuyor.

Freudut nem i

43

Blent Som ay: Ben zaten yapalm demedim, byle neriler


var, bu tr topyalar var dedim ve Freud 'un hemen sonrasn
da, zellikle Frankfurt Okulu'nun psikanalize ilgi duymasyla
gelen ve ite o mehur "represif desblimasyon" tartmalaryla
giden bir ey var. rnein, M arcuse uygarln nevrotik yann
represyonla deil de opresyonla, bastrmayla deil de baskyla
aklayarak bir teori gelitirmeye alyor ve bence ok olmaz
bir teori de deil bu. Yani M arcuse'nin her dediine katlm a
makla birlikte orada ciddi bir gayret olduunu dnyorum.
Son zamanda buna benzer baka bir ey yapan Zizek, Lacan ile
Marksizmi bir ekilde buluturmaya alyor. Freud 'un mitsiz
olduu dorudur - u anlam da mitsiz: Uygarln Honutsuzlu
u 'ndan kan aa yukar u cmledir: "Nevroz ve uygarlk e
anlamldr." Yani, nevrotik olmayan bir uygarlk olamaz. nk
Freud 'un anlad biimiyle uygarlk zaten kadn tek eliliiyle
balyor. Kadn tek eliliiyle balayan bir eyi de sorgulad
nz zaman nevrozu psikoza evirmekten baka yolunuz kalmaz.
Ama Lacan gibi, yani her eye ramen Freudcu olan, "Ben Freudcuyum, hatta Freud 'un ilk dnemini sonuna kadar savunuyo
rum," diyen Lacan gibi, uygarl daha ziyade dille aklamay
tercih edebiliriz. Yani, anne, baba, ocuktan oluan aile gibi belli
dnemlere ait antropolojik yaplar evrenselletirmekten ziyade,
insanlk iin gerekten evrensel olan eyi, yani dili ne karabi
liriz; nk dili olmayan bir insanlktan bahsedemeyiz. nk
Yahudi-Hristiyan ailesi denilen ailenin olmad bir insanlk
var. Halbuki Freud tam da Viktorya a'nn, yani gecikmi Aydmlanmaclm etkisiyle, onlar insandan saymad iin maa
lesef bu aileyi evrenselletiriyor -b u hatay ok insan yapyor o
dnemde. Yani o bakyor ve uygar dnyann her yerinde bu aile
var diyor; gen aile, anne, baba ve ocuk ailesi. Halbuki Mayalar
da bir uygarlk, nkalar da bir uygarlk, her ne kadar biz onlar
beenmesek de "AvrupalIlar" olarak. Sonra biz de bir uygarlk
tk, Avrupallar da bizi beenmiyor imdi filan. Yani dolaysyla
Freud'un Avrupa merkeziyeti bak asn biraz zenginletir
mek lazm. Dolaysyla Lacan'm genilii ok daha salam bir
genilik. Yani, o dilin tesinde bir uygarlk olamayacan syl
yor am a o zaman da nevroz dille zde oluyor. Doru, yani dille

44

Freud Konum alar

konutuumuz srece nevrotik olmak zorundayz. nk dil,


bizi snrlayan ey. Zaten her dil bir yasak sistemidir. Dolaysy
la biz o yasak sistem inin iindeyken bir yanm z da o snrdan
kurtulm aya alt srece, biz daim a nevroza az, hazrz.
Ancak bunu dediimiz zam an insanl gerekten kucaklyor
olabiliyoruz, nk hakikaten dili olmayan bir insanlktan sz
edemeyiz. Freud'un Oidipal ailesi ok anlam l ve bizim bildii
m iz uygar toplumlar tabii ki Oidipal geni bir ekilde yaayan
toplumlar. Ama Oidipus dnda da uygarlk olabilir. Yani gen
ailenin dnda uygarlk olabilir, mmkn. Nitekim u anda olu
yor. Yani bakn, boanm alar ald ban gidiyor dnyada, Trki
ye'de bile. Bildiim iz anlamyla monogami bitti, farknda deil
misiniz? A rtk yeni bir konsept var: 'seri m onogam i' diyoruz.
Bu, gerekten teknik olarak kullanlan bir terim oldu, "serial monogamy". M onogami diye bir ey yok artk, nk monogami bir
mr boyuydu. yle bir ey yok ki. Bir monogami arkasndan
baka bir monogami. Yani temporal olarak poligami bu. Zam ansal balamda baktnz zam an poligam i yayoruz biz aslnda.
Dolaysyla bildiim iz Oidipal gen tam olarak ilemiyor bura
da; boanm alar oluyor, yeni babalar geliyor, yeni anneler geliyor.
Babam var, sonra boandlar yeni bir baba geldi, hangisi babann
ad? Hangisi ile Oidipal genin iindeyim ben? Kart. Dolay
syla Freud'un O idipus'u gen iinde tasarlayan yannn biraz
m uhafazakr kalm akta olduunu artk grmeliyiz. Bir de tabii
gen olarak tasarlam ann yle bir sakncas da var: kardeler
sorununu hibir zam an gndeme getirmiyor Freud. imdi daha
ok Freud'un dnemine gre, am a genellikle de hibir zaman
tek ocuk olunmaz; anne, baba ve ocuklar vardr. Ve hibir za
m an gen deildir, karedir, begendir, altgendir sorun. Nite
kim Juliet M itchell'n 2003'de yaymlad bir kitab var Siblings,
['Kardeler'] diye. Tam da Freud'un o eksikliini tamamlamaya
alyor. Mitchell, fem inist bir psikanalist.
zleyici: Freudcu mu?
Blent Somay: Tabii. Freud-Lacan izgisinden gelir. Ne Adler, ne Jung, ne Melanie Klein'a, o byk sapaklardan hi biri
ne sapmam. Gayet saf, Freud, Lacan, ki Lacan da bir sapma
deildir. Yani Freud 'dan farkl hibir ey sylemez. M itchell 'in

Freud un nem i

45

mesela byle bir almas var, nemli bir alm a. Trkede de


Vi kacak inallah. Onu da neririm m erakllarna.
izleyici: Deien rollerden bahsettiniz, deien rollerde
zellikle son 20-30 yl ierisinde ekonomik aksiyom un da ok
nemli rol var. Yani ocuun zellikle p ro fil olarak grmeye
alt gl anne, alan anne babann y erin i aldryor. Yahut
ila vey baba daha yetkinse, ekonomik olarak daha glyse
Imn un yannda, buna paralel olarak efkat ya da sevgi de vere
biliyorsa, z babann yerine de geebilir. Son 3 0 -4 0 yl ierisinde
yeni dzen denilen bu olayla birlikte bunu d a dikkate almakta
sanyorum fayda var.
Blent Somay: stelik nmzdeki 10 y ld a bir de Freud 'un
hibir zam an ngremeyecei yle bir faktr de ortaya ka
cak; o da gay iftler ve ocuklar. u anda gay evlilikler dnya
da yava yava kabul edilmeye baland. Evlilik kabul edildii
anda evlat edinm e hakk da kabul ediliyor. Dolaysyla 10 yl
sonra gay ailelerde, yani iki erkekten ya da ik i kadndan olu
an ailelerde byyen ocuklar ok sk grlr olacak. imdi,
bunlara Oidipal geni uygulamaya altm zda ne yapaca
z bakalm biz? Babann penisi olmas lazm , halbuki lezbiyen
iftin ocuunda penis m enis yok ortada. N e yapacak ocuk?
Erkek ocuklar var bunlarn. Bu ocuun rol m odeli nerede?
Babann ad nerede? ler kart. Ya da a n n en in de penisi var,
bu defa da gay ift. Ne yapacaz o zam an? Y ani Freud'un o
gen m odeli zaten gidiyor. O yzden her ne kadar ok fazla
topya kurm aya karysam da - n k topya h er zam an totaliteryanizm e iter b iz i- biraz da bu konuda spek lasyon yapalm
artk diyorum. nk hakikaten varolan yap sarslyor. Yani
gitti gider durumdayz. Bir yandan rahim d d oum im kanla
r ortaya kyor, bir yandan lezbiyen iftler. K endi ocuklarn
da yapyor bu arada onlar, gayler gibi sadece evl at edinm e deil
onlarn derdi. Kendi ocuklarn da yapm aya balayacaklar. Ne
yapacaklar? Bir yerden sperm dn alacaklar, bir tanesi gei
ci anne olacak, douracak kadn ocuu. N e yapacaz imdi?
Yani Freud polisi kurup am an aman siz o cu k bytem ezsiniz,
bunu anneli babal bir yere verin diyem eyeceiz deil mi? ok
tehlikeli olur.

46

Freud Konum alar

zleyici: Bir karmaa var gerekten, her ey karyor. Bu bir


adan iyi de olabilir, kt de. Ama karmaaya bakarken sadece
bir umut grmemek gerektiini de unutmayalm; o zam an ok
saf durumuna da dm olabiliriz gibi geliyor bana. Yoksa, illa
gen yerinden oynamasn diye m uhafazakar bir tavrm yok,
bu istesek de olacak, istemesek de. Nasl bizim irademizle or
taya kmadysa, yine yle sarslacak. O da bir zorunluluktan
ve bir gereklilikten ortaya kt. Ama, nesnenin srekliliinin
olmad bir durumda, dolaysyla zdeleme nesnesinin yani
sevilen nesnenin srekli ve belirgin olmad bir durumda, kl
tr kuran ey, yani 'acdan kurtulm ak iin hazdan vazgem ek'
tartm al olabilir. Freud'un dedii gibi. Neden vazgeiyoruz?
Sevdiimiz, ksm i de olsa sevdiimiz iin. Ama o zam an bunun
srekliliinin olmas lazm. O sreklilik ortadan kalktnda ne
oluyor?
Blent Somay: 19. yzyln ortasndan 1930 Tara kadar psi
kanalizin esas urat alan histeridir. 1950 'den beri biz eitli
narsisistik bozukluklarla urayoruz. Yani, histeri neredeyse
yok gibi artk, ya da varsa bile farkna varlmyor. A rtk narsisis
tik bozukluklarla urayoruz, nk ocuun sevgi ya da afeksiyon nesnesi o kadar fazla yer deitirir, oynar hale gelmi ki,
genellikle ocuk kendine eviriyor sevgiyi. Yani kateksislerini
egoya yneltmeye balad ocuk. Eskiden kateksisleri darya
ynelikti, im kansz kateksisler olduu iin geri dnp ac veri
yordu onlar ve histeri oluuyordu. Halbuki imdi kendine y
neltiyor. imdi, o da im knsz bir kateksis, kim se kendi kendine
seviemez, her ne kadar mastrbasyon Woody A llen 'in tabiriyle
"sevdiin biriyle sevim ek" ise de. Sonu olarak kendinize yne
lik kateksisleriniz ancak ieriye kapanabilir. imdi dsal katek
sisler nasl? 'K ateksis' derken, duygu yatrm larndan bahsedi
yorum. Yani yatrm yapyorsunuz bir yere, uraya yatrdm di
yorsunuz. Duygu yatrm larn nasl darya ynelteceiz? Tekli
duygu yatrmlarndan, yani "b ir" merkezli duygu yatrm larn
dan, oklu duygu yatrm larna gem enin yolunu aramamz la
zm. Ancak oklu duygu yatrm lar potansiyeli kadnlarda var,
erkeklerde yok. O yzden ben hep mit kadnlardadr dedim,
bouna demedim. Yani biz erkek olarak buna itiraz ediyoruz.

Freudun nem i

47

Benim de iim itiraz ediyor. Yani yle tekli duygu yatrm, bir
ane nesne olsun, benim olsun; bu ok erkeke bir tutum. Yani
Irigaray'm iddias beni de ikna ediyor nemli lde; "Kadnn
kateksisi hibir zaman tekil deildir" diyor. "Bir, erkee zg
dr, fallustur. Kadn oktur." O yzden, her ne kadar kltr
mz kadnn tekelilii zerine kurulu olsa da, duygusunu esas
paylatrabilecek olan kadndr, erkek deil. O yzden kadn
en azndan ocuu ve kocasna bler duygusal kateksisini, er
kek ise kars baka bir erkee yan bakt zam an cinayet iler.
Yani bu erkek kateksisinin ne kadar tekil, kadn kateksisinin en
azndan ikili olduunu bize gsterebiliyor. Erkek hibir zaman
kateksisini ocua yneltmez, duygu yatrm n ocuuna yap
maz. Bir yapar, daha dorusu bir kadna yneltir, o her eydir.
Kadn onu aldatrsa cinayetler ileyecektir, ama sonra da o kad
n aldatr, o ayr. Ama duygusal kateksis deil bu, teki kadn
lar sadece cinsel nesneler. Dolaysyla, kateksis dalmas yani
birden oka gemesi gibi bir im kn da var. Ben tabiatm gerei
ok iyim ser olduum iin sylemiyorum bunlar. Sorun u, k
tmser olunacaksa siz zaten kendi kendiniz de olursunuz. Yani
bu konuda size yardmc olmam gerekmiyor, depresyonsa dep
resyon, melankoliyse melankoli, kendi kendinize de yaparsnz.
Ben uradan size bir ey sylemeye alyorsam bari mitli bir
ey syleyeyim. Yoksa ben yalnz kalnca nelere dertleneceim
biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. O yzden hani benim iim o
diye yapyorum bunu, anlatabiliyor muyum? Yoksa tabiatm ge
rei ok mit dolu biri olduumdan deil; iin m itli yann gr
meye alyorum en azndan. mitsiz yann ne de olsa hepiniz
gryorsunuz zaten hayatta. Yani her travmada bir kere daha
yayorsunuz. Bunun iin kim seyi tevik etmeye gerek yok.
Baka bir soru yoksa iyi akam lar diyebilirim, teekkrler.

Tarih: 28 Nisan 2006


K o n u m a c il a r : Y a v u z E r t e n , s k e n d e r S a v a ir

Uygulamal Psikanaliz Tarih ve Kltr

Yavuz Erten: Merhaba, ben herhalde bir 20, 25 dakika ko


nuacam. Sonrasnda sz, skender Savar'a brakacam. s
kender Savar'1a bizim byle yirm i seneye yakn sredir diya
loglarmz, beraber alm alarm z oluyor. Bir sredir ayr kal
mtk; imdi yeniden birlikte olmak gzel. nceden ona biraz
irin grnmeye alyorum ki, bana ok satamasn.
Psikanaliz doas itibariyle klinik bir ereve iinde var olur.
Bu erevenin somut zellikleri zam an ve m eknsal dzenleme
ler yaparlar. Ayrca analist ve analizan arasndaki ilikinin tabi
olaca kurallar belirlerler. ereve, psikanalitik ilikinin alan
oluturucu soyut zelliini de ierir. Bu soyut alan psikanalitik
almann gerek ve dlemsel, gncel ve gemi, bilin ve bilind arasndaki geilerini olas klan boyutluluu yara
tr. Bu boyutluluk sras ile gemiin bilgisi, gncelin bilgi
si ve aktarm dan gelen bilgidir. Freud'un alm alarnn erken
dnemlerinden balayarak, psikanalizin yukarda tanm lanan
klinik ortam dndaki uygulam a denemeleri dikkat ve ilgi ek
mitir. Uygulam al psikanalizin inceleme odanda sanat eser
lerini, yaratm srelerini, tarihsel kiilikleri, topluluk ruhsall
n, rgtl davran grrz. Bu sunumda su soru zerinde
fikir yrtlecektir: Uygulam al psikanalizin elde ettii bilgi ne
kadar psikanalitik olabilir? Bu soruyu sorduran temel unsur, bu
uygulam alardaki ereve ve metodoloji sorunudur. Uygulamal
psikanalizde zmleyen ve zmlenenin bulutuu ve yarat
tklar ortak alan psikanalitik ereveye, klinik ortamdaki zel-

52

Freud Konum alar

lklerle karlatrrsak, uymaz. Klinik ortamdaki boyutlulu


un en gl esi olan aktarm n bilgisi eksiktir. Bu ve dier
eksikliklere biraz sonra daha ayrntl deineceim.
Uygulam al psikanalizin ilk rnekleri Freud'un almala
r ile balamtr. Karl Abraham, Ernest Jones, Marie Bonaparte,
Otto Rank, Theodore Reik, Otto Fenichel gib i isim ler de bu tr
almalarn dier nclerindendir. Daha sonraki yllarda Ernst
K ris'in sanat tarihi ve sanat; Erik Erikson'un tarihsel kiilikler
ve sosyal olgular zerine yapt almalar hatrlayabiliriz. Za
m anm za daha yakn gnlerde Peter Gay ve Peter Loewenberg
tarih alannda; Robert Levine ve Weston LaBarre antropoloji
alannda; Donald Kuspit ve Ellen Handler Spitz sanat tarihinde
ve M eredith Skura, Peter Brooks ve Norman Holland edebiyat
alanndaki uygulam al psikanaliz rneklerinde tannm isim
ler oldular. Eklemek gerekir ki, bu isim lerin hemen tam am psi
kanaliz eitim i alm kiilerdi.
Uygulam al psikanaliz Freud'un kuramnn, insana dair
her eye aklam alar getirme olanan sunmasnn cokusunu,
m erakn ve iyim serliini tam tr ve ierdikleri sebebi ile ok
ilgi ekmitir. Leonardo 'nun srlarn zmek, dinlerin kkenini
anlamak, politik ynelimleri anlamak, ve benzerleri.. .Tm bun
larn, toplumsal arenada, herhangi bir kiinin bireysel psiik va
roluunu anlam ak ve aklam aktan ok daha ilgi ekici olabile
ceini kabul etmek gerekir.
Uygulam al psikanalizin uyandrd bu m erakn yannda
her zam an eletirel bir tutum ve tepkiyi de kkrttn syle
mek gerekiyor. Uygulam al psikanalizin zellikle metodolojik
sorunlar psikanalitik camiada eletiri, kuku ve hatta kayg
yaratmtr. Bu konuda ok sayda makale, kitap yazlm ve bi
lim sel toplant yaplmtr. Peinen sylemek gerekiyor ki, tm
bu almalardan nihai, tatm in edici ve somut zmler km a
mtr ve ucu ak srelerde aray srmektedir. Bu tartm alar
srerken an ruhu deimi ve psikanaliz yz yan henz
gemiken, nc yz yl da yaamaya balam tr (19, 20. ve
21. yzyl). Tartmann bir boyutu felsefede, epistemolojide ve
tm insani bilim lerde modernizmden post-modernizme sancl
geiin izlerini de tamaktadr. Uygulamal psikanaliz zerine

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

53

tartmalar, zellikle post-modernizmle beraber, geriye dnl


olarak klinik psikanalitik almadaki bilgi aray ve hakika
tin doas ile ilgili sorgulamalara kadar uzanmaya balamtr.
Buna bir rnek olarak, "nerede psikanalitik zmleme varsa
orada uygulamal psikanaliz vardr" (Gehrie, 1992; Esman,1998)
savunmasn verebilirim. Bu savunmann z, divandaki psika
nalitik almann da Freud'un kendi analizi, akl yrtmeleri,
dier bilimlerden aldklar ve en nemlisi dehas ile oluturduu
kuramlarnn analiz odasndaki uygulamas olduu grdr.
Epey tartma yaratacak bir gr olduunu iletmek gerekir. Bu
gr, bir bakma psikanalizin yaratm srecinin Freud'un ken
di analizindeki yalnzlnda, onun kuramsal almalarnda,
onun tp ve insani bilimler bilgisinde gereklemi olduunu ve
bu ura srasnda ve sonrasnda klinik olarak uygulandn id
dia etmektir. Bu tartmal gre biraz sonra geri dneceim.
Uygulamal psikanalizin metodolojik olarak problemli g
rnd konular unlardr: ncelikle bu almada analistle
birlikte alan, analiz talep etmi olan, canl bir analizan, ser
best arm, yorumlarn ardl dorulanmas, dorulanma
mas, dnmleri yoktur. Ezcmle iki znelliin etkileimi ile
ekillenen bir analitik iliki yoktur (Trilling, 1950; Kohut, 1960;
Schmidl, 1972; Bergmnn, 1973; VVerman, 1979; Coltrera, 1981;
Skura, 1981; Baudry, 1983; Reed, 1985; Gehrie, 1992; Barrett, 1993;
Esman, 1998). Uygulamal psikanalizle divandaki analizi kar
latran Reed (1985) dier farklarn yannda en nemli gr
nen eksikliin uygulamal psikanalizin "belirsizlik" (uncertainty) konusundaki duruu olduunu iletir. ki gndr burada
psikanalitik ereve ile ilgili sylenenlerin iinde en can alc
zelliin, erevenin analitik srecin belirsizliini ierebilmesi
olduunu dnyorum. Psikanaliz uzun nefesli bir almadr.
Bu almann uzun oluu, belirsizlie tahamml kapasitesi ile
ilgilidir. "Tahamml" deyince olumsuz bir arm yapyor.
Ancak bu belirsizlik Reed'in de dikkat ektii gibi, analizanm
bilindma kendisini ifade etmesi iin bir alan yaratr. Reed'e
gre, uygulamal psikanalizde bu belirsizlik ve onun yaratt,
onun imknl kld alan yoktur. Uygulamal psikanalist analiz
ettii nesne ile ilgili "bilgi" bir konumdadr. Christopher Bol-

54

Freud Konumalar

las (2006) Atina'da yaplan son Avrupa Psikanaliz Federasyonu


toplantsnda Vincenzo Bonaminio ile yapt mlakatta zetle
unlar syler: lk olarak, psikanaliz ancak iki kii arasnda "biIind ile iletiime" girme aracn kullanan bir iliki kurulduu
zaman anlaml ve deerlidir. Bu alma sadece bir kii olarak
yaplamaz. kinci olarak Bolla, psikanalisti, bilindnm zel
bir bilgisine sahip olduuna dair bir inanca, bir batan kmaya
kar uyarr. Byle bir durumdaki psikanalist bilinli olmayan
hakknda rahata konuur ve ironik bir ekilde kendisi, her eye
bilinliymi gibi davranr.
Bu "bilgilik" ve uygulamal psikanaliz alannn bir ura
olarak seilmesi ve zel olarak aratrlan konu (onun zm
lenme ekli, ulalan sonular) ve de son olarak, tm bunlarn
karaktarmsal yannn glgede kalmas uygulamal psikanaliz
almalarnn zerinde bir phe glgesi brakmaktadr. phe
nin ad "vahi psikanaliz"dir.
Kendisi de uygulamal psikanaliz eserleri yazan Erik Erikson (1969) "originology" adn verdii bir baka tehlikeye dikkat
eker. Ona gre tm bir yaam, tm bir kiilii, bir eserin tama
mn ocukluktaki birka olaya ve atmalara balamak ciddi
bir indirgemecilik tehlikesi yaratr. Barrett (1994) byle bir duru
ma "psikanalitik emperyalizm" adn verir. Erikson bu saknca
dan kanmak iin mmkn olduu kadar ok veriye ulamaya
alr ve sebep-sonu balantlarnda yaamn tmne yaylan
kuramn ara klar.
Psikobiyografi zerine alan Perdigao (1986) benzer so
runlardan yola karak, bu tr zelliklerin tarih ve uygulamal
psikanalizi birbirine yaknlatrdn iletir. Aslnda tarih bilimi
bu tr zorluklarn kendisidir. Ancak psikanaliz yle midir? Uy
gulamal veya divanda psikanaliz tarihsel gerekliin peinde
midir? Coltrera (1981) Freud'un psikobiyografi uygulamalarn
da amalad eyin geerlilik (validity) olduunu, tarihsel ha
kikat olmadn savunur.
Bu konu hakknda Esman (1992) bir ayrm yapar. Ona gre
ilk olarak, hakikata tekabl etme iddiasndaki kuramlar (cor
respondence theories of truth) ve ikinci olarak, kendi ilerinde
uygunluk ve geerlilik sahibi kuramlar (coherence theories of

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

55

Iruth) vardr. Uygulamal psikanaliz yapanlarn iinde kuramsal olarak her bir kurama srtm dayayanlar bulunur. lk grup
kuramsal olguya inananlar iinde, yukarda sz edilen uygu
lamal psikanaliz eksikliklerini daha titiz alma ve daha ok
veri ile ama yanls olanlar vardr. Onlara gre, uygulamal psi
kanalizin kkensel bir metodolojik problemi olmaktan ziyade,
her bir uygulamal psikanaliz almasnn sistematik alma
eksiklikleri bulunabilir ve bunlar alabilir. Kapsaml inceleme
ler, karaktarmsal farkndalklar, psikanalitik kuramn temel
ilkelerine ballk, sorunlar zme gcne sahiptir. Marshall
Edelson'un (1988) ve Charles Hanly'nin (1992) yaklamlar bu
tutuma rnektirler. 1986'da Marshall Edelson, Peter Gay ve John
Gedo ile birlikte katld, Amerikan Psikanaliz Birlii'nin son
bahar toplantsndaki panelde Vamk Volkan da (Gehrie, 1992)
benzer bir tutumu savunur. Volkan yedi senede tarihi Itzowitz
ile birlikte gerekletirdii "lmsz Atatrk" psikobiyografisini anlatr. Bir senesini Trkiye'de geirmi, yaayan tanklarla
grm, tarihsel belgeleri incelemi, Atatrk'n yazdklarn
serbest arm gibi ele almtr. alt konuya youn olarak
odaklanm ve onu "koklamaya" balamtr. Volkan karaktarmsal deikene de vurgu yapar ve bir psikobiyografi yazlr
ken yazarn aslnda kendini de yazdn syler ancak bu duru
mun farkna varlmas ve ntralize edilmesi gerekmektedir. Bu
da bireysel analizle mmkn olur.
Uygulamal psikanaliz konusunda yazdklar ile dikkat
eken Esman (1992), tek bir hakikat ve ona tekabl eden, titiz
alma ile bu hakikate ulaacak, eer ulaamadysa sistematik
eksiklikleri olan uygulamal psikanaliz kavramna kar kar
ve sylemsel hakikat (narrative truth) kavramn vurgular. Ona
gre, yorumsamac (hermeneutic) tutum kanlmazdr ve bu
yorumsamann arkasnda her bir aratrmac kuramn kendi
kavramsal ats (conceptual framework) bulunur. nemli olan
bu kavramsal at ile b u lgu la rn uyumu ve ortaya kan geer
liliktir.
Schmidl (1972) uygulamal psikanalizin doas gerei her
zaman iki disiplinli bir alma olmas gerektiini syler. Uygu
lamac sadece psikanaliz konusunda deil, aratrd konunun

56

Freud Konumalar

ilgili olduu alanda da uzman olmaldr. Uygulamal psikana


lizdeki eksikliklerin nemli lde uzmanlama eksikliklerine
dayal olduunu dnmektedir. rnek olarak Freud'un Leonardo makalesindeki talyanca eviri yanlnn tm analizi na
sl bozduunu anlatr. Bu yaklam arlkl olarak tarihsel hakikati bir zelliktedir.
Andr Green (1996) on sene ncesinde Sergio Benvenuto ile
yapt mlakatta entellektlleri batan karmaya (sduction)
almann gereksiz olduunu syler. Baka disiplinlerle kpr
ler kurarak entelektelleri etkilemeye almann, znde klinik
bir disiplin olan psikanalize hibir faydas yoktur. Ayrca batan
kardklarna da hi faydas yoktur. Ona gre bu, ancak belli
baz analistlerin guru olmasna yarar.
Divanda psikanalizin iki kiilik doas, sylemsel hakika
ti aktarm-karaktarm etkileimleri ile ina eder. Psikanalitik
ereve bu konuda en byk yardmcdr. Uygulamal psikana
lizin ereve sorunu, ilk kuramsal yaklama (tarihsel hakikati)
dayanan uygulamal psikanaliz almalarm tarih almasna;
ikinci kuramsal yaklama (sylemsel hakikat) dayanan uygula
mal psikanaliz almalarn da bir ba bolua (anything goes)
srkleyebilir.
Tm bunlar ilettikten sonra, uygulamal psikanaliz olgusu
nu ne yapacaz? "Bundan bir ey kmaz..." diyerek bir kenara
m brakacaz. yle grnyor ki, biz bir kenara braksak da,
brakmasak da, uygulamal psikanaliz var olmaya devam ede
cektir. stelik onu douran, ilk rnleri veren kii psikanalizin
babas Sigmund Freud'dur. Sigmund Freud (1930) yle der: " Bir
derinlik psikolojisi ve bilindnn kuram olarak psikanaliz, insan me
deniyetinin evrimiyle ilgilenen tm bilimler iin kanlmaz bir kaynak
olmutur. Analizin nevrozlarn tedavisi iin kullanm onun uygulama
alanlarndan sadece birisidir ve gelecek yllar belki de ortaya koyacaktr
ki, en nemlisi de olmayacaktr" (s.248).

Uygulamal psikanalizin ereve sorunu ve metodolojik a


mazlar zerine younlaan iddialara kar bir tezle ortaya
kan Esman (1998) eletirilerde baz temel gereklerin gz ard
edildiini syler. Peter Gay gibi (Gehrie, 1992) o da, "uygulamal
psikanalizde 'uygulamal' nedir ki?" (VVhat's applied in applied

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

57

psychoanalysis?) diye sorar. Burada ima ettii, divandaki analiz


de dahil olmak zere, her psikanalitik zmlemenin uygula
mal olduudur. Klasik tezin, psikanalitik kuramn klinik so
nulardan yola karak kurulduu iddiasna, tarihsel verileri or
taya koyarak kar kar. Ona gre, psikanaliz kuramnn olgun
yllarndaki pek ok kavram, Freud'un Fliess'le mektuplama
larnda yer almtr. Bu mektuplarn tarihi 1890 lara kadar geri
gider. Sigmund Freud 1897'de Fliess'a yazd mektupta "Oedi
pus tragedyasnn insanlk durumunu akladn" sylyor
du. Esman, Freud'un 1900'deki "Dlerin Yorumu", 1901'deki
"Gnlk Yaamn Psikopatolojisi", 1905'teki "akalar", 1905'teki
"Cinsellik zerine Deneme" eserlerinden rnekler vererek,
ortada henz bugn tanmlanan haliyle bir psikanaliz yokken
bile, kuramn temel dayanaklarnn kurulduunu iddia eder.
Bu tespitlerle Esman divandaki analizde de Freud'un nceden
kurduu kuramnn bir uygulamasnn yapldn savunarak,
uygulamal psikanalizin ayrmcla uramasn eletirir. Ona
gre klasik tez divandaki analizi ycelterek aslnda varolmayan
bir saf altn yaratmtr.
Esman'm grlerini tartmaya deer bulmakla birlikte,
her kurucu balangn bir istisna olduunu hatrlamakta ya
rar var diye dnyorum. Psikanalizin kuruluunda Freud'un
oto-analizi de vard ancak bugn artk oto-analiz sz konusu
deildir. Oto-analiz, Freud'dan nce bir psikanalist olmamas /
olamamas durumunun mecburi kld istisnadr.
Psikanaliz pratii yz senelik birikimiyle gitgide daha fazla
klinik deneyime odaklanm ve psikanalitik erevenin yaratt
imkanlarla zenginleen verilerini kuramn omurgasnn geli
iminde, hatta zaman zaman deiiminde kullanmtr.
Yukardaki kar tez, uygulamal psikanalizin metodolo
jik sorunlar olmas durumunu deitirmez. Benim grme
gre, metodolojik sorunlar bir kmaz sokak olarak grlmek
yerine, tartma, alma, aratrma ve geliim iin bir gdlen
me olmaldr.
Bu noktadan itibaren, uygulamal psikanalizin belirli bir
dalma, psikobiyografiye ve onun bizim iin olduka nemli ve
anlaml bir rneine odaklanmak istiyorum. Bu rnek Volkan

58

Freud Konumalar

ve Itzkowitz'in eseri "lmsz Atatrk"tr (The Immortal Ata


trk).
Vamk Volkan, Norman Itzkowitz'in onuruna hazrlanan
ve henz baslmam olan "Osmanl Dnemi Orta Dousu ve
Balkanlarda Kimlik Oluumu" (Identity and Identity Formati
on in the Ottoman Middle East and the Balkans) balkl kitaba
yazd "Psikanalitik Biyografi Yazmak: Eldeki Veriyi Yorum
lamann Metodolojisi" (Writing a Psychoanalytic Biography: A
Methodology of Interpreting the Available Data) adl blmde,
"lmsz Atatrk"n yazld yllardan sonraki zamanlarda
metodoloji zerine daha fazla altn ve gelitirdiini belir
tir. Psikobiyografi hazrlarken elde edilen verileri drt blm
de toplar. Karaktarm bu blmlerden biridir. Volkan'a gre
bu alan en sorunlu, en dikkat edilmesi gerekendir. Freud'un
1910'da yazd Leonardo makalesinde ve 1936'da biyografisi
ni yazmak isteyen Stefan Zweig'a verdii yantta sylediklerini
referans gstererek, biyografi yazarnn, biyografisini yazd
kiiyle zdeleebileceini, ona hayranlk duyabileceini, tarihi
arptabileceini ve hakikatin yerine bir illzyon yaratabilecei
ni syler. Volkan bize, Freud'un Zweig'a yazd mektupta, tm
biyografi yazarlarnn yalanlara, gizlemelere, ikiyzlle ve
dalkavuklua bulatn sylediini hatrlatr.
Volkan ncelikle, psikobiyografi yazarnn kesinlikle ana
lizden gemi olmas gerektiinin altn izer. Bununla birlikte,
biyografiyi yazma motivasyonunu, biyografiyi nasl yazdn,
biyografiyi yazarken i dnyasnda olup bitenleri srekli gzlemlemeli ve zmlemelidir. Volkan byle bir almay ya
parken, tek yazar olmamann avantajlarna da deinir. Psikobiyografiyi hazrlayan yazarlar birbirlerinin karaktarmlarn
srekli olarak alacak ve tartacaklardr. Bu "iki veya daha
fazla yazar nerisi"ne imdilik bir "im" koyaym. Biraz sonra
geri dneceim.
Volkan'm Atatrk'e karaktarmyla ilgili hem kitabnda,
hem de sonrasnda yazd veya syledii eylerdeki verilere
ksaca bakalm:
Volkan "Psikanalitik Biyografi Yazmak. Eldeki Veriyi Yo
rumlamann Metodolojisi" adl henz baslmam blmde,

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

59

t Mmsz Atatrk zerine alrken grd bir ryadan sz


eder. Ryada o sralarda analiz ettii bir kiiyle Atatrk' ayn
insan olarak grmektedir. O younlam (condensed) figre
"Son Rnesans Adam" (The Last Renaissance Man) adn verir.
Benzerlik olarak, analizanm da Atatrk'n de grkemli kendi
likleri (grandiose self), yetenek ve yakkl fiziklerinden sz
eder. Ardndan unu ekler:
"Atatrk'n u szlerini hastam da sylemi olabilirdi: "Ne
den bunca yllk eitimden, medeniyeti incelememden
ve sosyal olgunlamamdan sonra sradan insanlarn
seviyesine inmem gereksin? Bunun yerine, ben onla
r kendi seviyeme ykselteceim. Onlara benzememi
beklemeyin; onlarn bana benzemeleri gerekiyor"

Volkan domadan nce; Kbrs'ta bir retmen olan baba


s; Atatrk' kendine rnek alma konusunda onu taklit etmeye
varan dramatik bir tavr gelitirmiti. Trkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluundan sonra, devrimlerle oturtulmaya allan modern
yaamn bir simgesi olarak ve Trk erkeklerine en uygun balk
olduunu dnd apkay tantmak iin Atatrk, o zama
nn muhafazakr bir blgesine (nebolu ve Kastamonu) gitmiti.
Geleneksel yaamn simgesi olan fesin yerini almas dnlen
apka ok uzun zamandan beri kafirlerin bir simgesi olarak g
rld iin, olduka cesur bir giriimdi. Bu gezi srasnda Ata
trk kendisini karlayan kalabaln karsna bir panama ap
ka giyerek km, eliyle apkay iaret ederek yle sylemiti:
"Efendiler; bunun ad apkadr!"
Bu olay iiten Volkan'm babas soluu kydeki geleneksel
bir kahvehanede alm, yksek bir yere karak eliyle tuttuu bir
apka ile Atatrk'n mesajn yinelemiti. Orada bulunanlarn
kendisini Atatrk'e gsterilmi olana benzer bir tepkiyle kar
layacaklarn umuyordu; ne var ki, ok gemeden zerine ynel
tilmi bir tabancann namlusuyla yz yze geldi. Kendisinden
hemen oradan inmesi ve apka konusunda enesini kapamas
istendi, aksi takdirde bana geleceklere katlanmak zorunda ka
lacakt. Bu yknn aile iinde srekli anlatlyor oluu, kk

60

Bugnn Dnyasn Anlamak in Yeni Bir Paradigma

Volkan' ok etkiledi. Atatrk'n baar ile sonulanan giriimi


nin aksine Volkan'm babasnn, giriimi baarszla uramt.
Vamk Volkan'm, babasnn yaam olduu eydeki insani bo
yutun ayrdma varmas, olayn zerinden uzun yllar getikten
sonra mmkn oldu. Kk Volkan'in zihninde, kendi babas
da dhil olmak zere, hi kimse Atatrk'le karlatrlamazd.
Bu nedenle, Atatrk' bir "insan" olarak tanmak ve onun ya
am yksn inceleyecek bir kitap yazmak nce kendi-kendini
ve babasnn imgesini aratrmak anlamna geliyordu.
Volkan ayrca unlar anlatr (Volkan, Kiisel letiim): "Nor
man Itzkowitzle Atatrk kitabm yazmamz yedi yl srmt.
Atatrk' anlamak babam anlamak gibiydi. Her blm nce
ben yazp Norman'a gnderiyor, o da yazdklarma eklemeler
yapyordu. Bir ara Norman'da yaz yazma blou (writing block)
geliti. Bir iki sene bir ey yazamaz oldu. Demek ki hem o h em
de ben Atatrk' "baba" imgesi olarak alglamtk ve buna gre
(Oidipal) reaksiyonlar veriyorduk. Karaktarmlarmz zerin
de konumadan Atatrk' "ilmi" olarak incelememize imkn
yoktu.
"lmsz Atatrk" Chicago niversitesi Yaynevi ta
rafndan basldktan sonra o zaman Virginia niver
sitesinin Tp Fakltesi Dekan olan Dr. Norman Knorr
benim onuruma 300 kiinin katld bir yemek ver
miti. Orada konumalar yapld. O akam bir rya
grdm. Ryamda eitli lkelerde kan ve birok
lisanda baslan gazetelerin manetlerine bakyordum.
Bu manetler deiik lisanlarda "Atatrk ld" olarak
yazlmlard. Ryamda hngr hngr alamaya ba
ladm."
Volkan divandaki analizle psikobiyografi arasnda karla
trma yaparken divandaki analizde varolan aktarm ve aktarm
nevrozunun ve de aktarmn analiz odasndaki canlandrmala
rnn (enactments) psikobiyografi almasnda olmadn iletir.
Bu iki eksiklii dier bilgi kaynaklar zerinde titiz bir almay
la ve inceledii kiinin geliimsel profilini tamamlayarak kapa-

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

61

lacaktr. Karaktarm analizini yukarda zetlediimiz gibi ele


alrken, karaktarmm canlandrmalarna fazla deinmemitir.
Psikobiyografinin psikanalitik geliiminin ve zamanla
bir ereve belirme midinin "karaktarm ve canlandrma"
(countertransference-enactment) ekseninden getii kanaatin
deyim. lmsz Atatrk'n yazlmas; bu esere verilen tepki
ler; onun yaratt etkilerin, gitgide genileyen emberler olarak
bir karaktanmsal canlandrma olduunu dnyorum. Bu
emberlerden doru dnmek analiz edilen ve eden-ler ara
snda varolan paralel sreleri (parallel processes) anlamamza
yardmc olabilir.
Biraz nce "im" koyduum yere geri dneyim. Volkan'm
psikobiyografiyi iki veya daha fazla yazarla yazma neriiydi
bu. Grup psikolojisi ve bu psikolojide srelerin analizi sade
ce kitapla veya makaleyle snrl kalmayp, psikobiyografinin i
ie geen emberlerdeki etkilerini anlamay salayacak geni bir
grup almasna dnebilir.
"Volkan-lmsz Atatrk" bulumasn inceleyecek bir a
lma (buna "A-l" diyelim) daha sonrasnda, "Volkan-lmsz
Atatrk-A-1" bulumasn inceleyecek A-2 tarafndan ele alnabi
lir. Bu A-n'e kadar giden bir sretir. Zaten ilk uygulamal psi
kanaliz rnei olarak adlandrabileceimiz Freud'un oto-analizi veya Leonardo makalesi veya Irma'nn enjeksiyonu ryas
bylesine bir zincir almalar srecine tabi d eil midirler?
Bu ardk (subsequent) analizler dizisi srasnda ortaya
kan olgunun sadece metinler' ve kuramlar olmas beklenemez.
Ardk analiz srerken analistler arasndaki ilikiler, eylemler,
grup davranlar, vs. de paralel sreler olarak canlandrma
lara dneceklerdir. Bunlarn anlalmas ve aklanmas ok
nemli veri kaynaklardrlar.
Bugn Vamk Volkan' alglarken lmsz Atatrk'ten ba
msz ve ayr dnmek gtr. Vamk Volkan ismi getiinde
ilk arm ounlukla lmsz Atatrk'tr. Bu sadece mes
leki camia iin deil, meslek dndaki evreler iin de byledir. Atatrk'n, bir Trkiyeli'nin psiik dnyasndaki nemini
gz nne aldmzda, onun analizini yapan birisinin byle bir
armsal durumda olmas doaldr ve kanlmazdr, ikisinin

62

Bugnn Dnyasn Anlamak in Yeni Bir Paradigma

de bugnk Trkiye snrlarnn dnda domu ve yetimi ol


malar; bu blgelerdeki Trk-Rum ilikileri ve sorunlar; ikisinin
de tabu konusunda ykc ve yeni kurumlan kurucu zellikleri;
Bat'dan yeni dnceleri getirmeleri, vb. gibi zelliklere sahip
olmalar konumuzla ilgili ilgin noktalardr. Atatrk'n psiik
dnyamzdaki temsili yarlm zelliktedir: dealizasyon ve de
valasyon. Atatrk'n analizi gibi bir tabuya el atan Volkan da
ayn yarlmaya uram grnmektedir.
Yurtdmdaki psikanalitik camiada yanklar bulan ve ze
rine ok ey yazlp izilen "lmsz Atatrk" hakkmda yerli
mesleki camiada genelde sessiz kalnmtr. Tabu, zerine konu
ulmayan ya da ksk sesle konuulan ya da karanlkta konuu
landr. Sessizlii ardl karaktarm ve canlandrma analizleri ile
amadka, iine girilen paralel sreleri anlamak ve aklamak
mmkn olmayacaktr. Bu paralel sreleri anlamak ve akla
mak, zincirin bandaki ilk halkay yani Atatrk' anlamak ve
aklamak iin elzemdir. Bu zmleme, psikobiyografisi yaz
lanla, yazan ve onlar stne alanlarn ardk ekilde bulu
malarnn grup analizini de ierecektir.
Bugn bireysel ve grup dzeyinde yaadklarmzn anla
lmas iin konuulmayanlarn konuulmas adna, lmsz
Atatrk ilevsel bir balang yapmtr. Bu anlamyla, lmsz
Atatrk gerekli ama tek bana yetersiz bir ilk halkadr. Tek ba
na kalrsa, o da zamanla tabulaacaktr. O halkaya yeni halkalar
eklendike, hepimiz iin ok nemli bir yaam alannn ortaya
kmas mmkn olacaktr. Bu yaam alan belki de Trkiye Psi
kanalizi'nin yaam alandr.
Divandaki analizin kurulu srecinde Sigmund Freud iin
balangta en byk engel olarak grlen aktarm sonrasnda
nasl en nemli ara ve mttefik haline geldiyse, erevesi so
runlu ve belirsiz olan uygulamal psikanaliz iin karaktarmm
ve ardk karaktarm analizlerinin de nemli bir ara haline
gelebileceini dnyorum.
Bu nerilen ardk analizler zinciri erevesi, divandaki
analizle karlatrldnda, sadece psikanalitik konum asn
dan deil, zamansal ve mekansal olarak da ucu ak bir zellik
tedir. Ancak ardk karaktarm analiz zincirinin iinde baz

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

63

halkalar younlam ve zamansal-meknsal erevesi daha be1irli olarak varolabilir. Belli bir uygulamal psikanaliz rneini
odak tema olarak ele alan psikanaliz sempozyumlar, atlyeler,
)>,rup almalar, ardk karaktarm analizleri ile paralel s
reler zerine alabilir.
Szlerimi bitirirken, Joseph Lichtenberg'n (1978) adm ok
manidar bulduum, bir makalesini anmak istiyorum. Bu bir
.rdl karaktarm analizidir: "Freud'un Leonardo'su: Dhinin
Biyografisi ve Otobiyografisi".
Teekkr ediyor ve sz skender'e brakyorum.
skender Savar: imdi, psikanalizin yle bir tuhafl
var, Freud'un da yle bir tuhafl var. Freud, bildiiniz gibi,
1856'da dodu, ama psikanaliz adn verdiimiz dnce siste
matiini, akl yrtme tarzn genel kabule gre gelitirmeye,
1896'da, yani 40 yandayken gelitirmeye balad. Bu, Freud'un
kiisel biyografisini gz nnde bulundurduunuzda, olduka
Luhaf, biraz ge bir doum. Ve 1890'lar nemli bir dnem, Bat
da modernitenin ilk byk buhrannn yaand dnem. Freud
genliini, Bat pozitivizminin kendine en gvendii dnemde
yayor. Yani, Henry Molsen 'in, Brucker 'in her eyin eninde so
nunda hareket etmekte olan atom paracklarnn yer deitir
meleri ve aralarndaki ekim ilikilerine indirgenebilecei, ru
hun en hassas hareketlerinin bile son kertede pozitivist bir ak
lamasnn verilebilecei inancyla mesleinde ilerlemi ilerledii
kadar. Ki nemli, yani, o gnk aratrma program erevesinde
nemli, kymetli addedilen aratrmalar var. 1890 Tarda ise bu
paradigmann olduka ciddi bir darbe yediini dnyoruz.
ok yaygn, btn kltrlere sirayet edecek bir biimde ve bir
anlamda baz ynleriyle bizim yzylmzla da ortak yanlar bu
lunan bir kltrel kriz yaanyor, yzyl sonu buhran diye an
lan bir buhran. te Ortaaa geri dn zlemi uyanyor, teosofi
gibi birtakm akl aan, aklclktan daha ileri bir bilim seviye
sini temsil etme iddiasnda bulunan anlaylar tryor, her tr
den sembolizme byk bir inan duyuluyor, Eski Yunan'n akl
clnn hakimiyetine kar Msr'n gizli bilgilerine, batini gele
neine duyulan ilgi artyor, astrolojiyle ilgileniliyor, mistisizmle
ilgileniliyor - 1800 Terden bahsetmiyorum 1880 Terin sonundan

64

Freud Konumalar

bahsediyorum. Ama paralellik olduka aikr ve psikanaliz bir


hareket olarak rgtlendiinde bu hareketin ilk mensuplar bil
diiniz gibi hekimlerden olumuyor; pozitivist ereveden bak
tmzda crufat diye anabileceimiz baz disiplinlerden gelme
antropologlar, pediyatristler, edebiyat eletirmenleri, yazarlar,
ksacas kznz vermeyeceiniz insanlardan oluan bir birlik
halinde oluyor. Bu grubun en parlaklarndan birinin hem ge
miinde hem geleceinde ciddi bir psikoz tarihi var; bu kii Cari
Gustav Jung. Genliinde ruh arma seanslarna katlyor, bu
arada olduka yaygn bir inan ruh arma modalar; psikana
lizin kendileri iin ilk cazibe merkezi oluturduu insanlar asln
da byle evrelerden gelme insanlar - tamam son derece aydn
kiiler bunlar ama yine de biraz aibeliler. imdi, bilimin epistemolojik yapsna baktmzda da konuyla ilgilenmi btn filo
zoflarn dikkatini ekmi psikanalizin melez bir niteliinin ol
duu. nk 19. yzyln sonunda bilimler ailesi dediimiz ey
iki byk kme halinde ele alnyor. Bir yanda beeri bilimler,
toplumsal bilimler, insan bilimleri karsnda ise doal bilim
ler var ve bu ikisinin aratrma yntemleri, nesnelerine yakla
rken kurduklar balantlar temelde farkl. Birincisi nesnesini
aklamaya, yani bir neden-sonu zinciri ierisine yerletirme
ye alyor ve son kertede bilimsel bir dille ifade ediyor. Dier
yandan, anlamaya dayal disiplinlerde, yani insan bilimlerinde,
anlamlar temel alnyor ve eninde sonunda empati yalnzca bir
erdem ve ahlki bir meziyet olarak deil, yntemsel bir zorunlu
luk olarak i gryor. rnein filolojiyle ilgilenmek istiyorsanz,
empati yeteneinizi de gelitirmelisiniz. Yani Othello zerine
bir yaz yazacaksnz, kskanln ne demek olduu hakknda
epey iyi bir fikre sahip olmanz lazm, yoksa meslek deitirin.
Psikanalizin bu ikisinden hangisi olduu sorusunaysa, ne biri
ne de br veya hem biri hem br yantn verebiliriz. Psika
nalize kar kan, psikanalizi kmseyen yazarlar, ki bunlarn
en nemlilerinden biri Heinz Kv bir dieri de bilim felsefecisi
Kari Popper, bu belirsizlii psikanalizin temelsizliine bir delil
olarak kullanyorlar. Popler basnda da sk sk karmza kar
bu tr sulamalar, rnein Oedipus kompleksinin yanl olduu
gsterildi. Ayrca psikanalizin ampirik olarak dorulanamam

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

65

olduu iddiasndan bahsetmek istiyorum. Tuvalet terbiyesinin


nasl yaanm olduunun parayla ilikilerimiz zerinde ciddi
bir etkisi olacan dnrz. Terapi ortamnda paradan bah
sedilirken, genelde olmasa da, sktmz baz noktalarda, g
rme iyi gitmiyorsa, tkandn hissediyorsak eninde sonunda
tuvalet terbiyesiyle ilgili bir soru da sorarz - konuyla hi ilikisi
yokmu gibi grnse de. Ama bu demek deildir ki, yle bir
ampirik aratrma tasarladk, tuvalet terbiyesi hakknda bir l
ek gelitirdik, oturduk son derece bilimsel bir aratrma yaptk,
ayrca cimrilik, bonkrlk, eli aklkla ilgili bir baka lek ge
litirdik, yeterli byklkte bir rneklemde uyguladk ve iddia
yanlland. Bu ikisi arasnda hibir iliki bulamadk. Benim gibi
psikanalitik dnce iind en d n m e y e alan biri, ne zanne
diyorsunuz diyecektir, nk bizim iin para, sahip olduumu
zu dndmz bir armaan, verilebilecek ve alnabilecek
bir armaandr; buradan hareketle bizim dnyaya verdiimiz
ilk armaan, kendi kontrol edebildiimiz ilk ey kendi dkmz
olduu iindir ki, para gibi son derece soyut bir nesnenin bile
son kertede gvdesel eretilemelerle, gvdesel metaforlarla kav
randn gstermek iin bavurduumuz bir metafordur dk
ve analizdeki kii bunu bizim gibi grd, bu yorumu kabul
ettii zaman kurduumuz balantnn doruluunu ya da yan
lln anlayabiliriz.
Biz sylemin (burada Yavuz'un deminden beri bahsini et
tii aktarm ilikisinin nemine geliyoruz) dnda duran bir
nesne hakknda konumuyoruz. Bizim btn yorumlarmz ak
tarm ierisindeki kii hakkndadr. Ve yaptmz yoruma bal
olarak o deiecek ya da deimeyecektir. Deiip deimeme
si de bizim yorumumuzun doruluu veya yanll zerine
bavuracamz kstaslardan biri olacaktr. Doruluun, pay
lalmann biimi, duygusal tonu ve ekline gre snand bir
ortamdan bahsediyoruz. Dolaysyla demin tarif ettiim trden
ampirik aratrmalarn ilkece nfuz edemeyecei bir anlamlar
dnyasndan bahsediyoruz. Ama bu ortam saf anlamdan m
ibaret? Bunu eninde sonunda gvdeye dndrmek istediimiz
srece, hayr. nk insan davrannn aklanabilir bir yn
nn olduunu da sylyoruz. Bir anlamda analitik dnce di

66

Freud Konumalar

yeceim, kendini aslnda insan varoluunun en genel paramet


releri zerine kurar, dnya karsndaki durumunu. Hepimiz
bu dnyaya bir madde paras olarak geliyoruz, anlamn bil
mediimiz bir madde paras, anlamlandrmak durumunda ol
duumuz bir madde paras olarak; bu madde paras ncelikle
gvdemiz tabii. Ve kendi gvdemiz elbette birtakm nedensel
ilikilere tabi ama bu aikr deil, Yavuz'un kulland terim
le. Dolaysyla anlalmaya direnen bir maddeyi, kendi gvde
mizi anlamaya alarak, diyalog kurulmas belki de imkansz
olan bir nesneyle diyalog kurmaya alarak kendi kendimizi
var ediyoruz. Bu da mevcut epistemolojik erevelerde emsa
li bulunmayan bir bilgi trne gtryor bizi, odadaki bilgi.
Yavuz'un ok gzel ifade ettii gibi o genin yaand, zu
hur ettii, aydnla kavumaya alt ve odann dna ilke
ce tanamayacak olan bir bilgi tr. Ancak hakkmdaki rivayet
tanabilir darya. Bizim btn vaka kaytlarmz aslnda tam
olarak aktarlamayacak bir durumu yaygn dile aktarma giri
imidir. Psikanalitik durumun belli bal baz riskleri vardr.
Yani bir yan indirgemecilie gitmekse, demin sylediim gibi,
ampirik trden snanabilecek bir ey zannetmek riski ise dier
yan da aslnda stadn kendisinin bile zaman zaman bak
olmad bir risktir, telepatiyle falan ilgilenmeye balamaktr.
nk, bir anne-ocuk ilikisini artran, sanki ayn gvde
nin iinde iki bilin varm gibi bir eyaam ilikisini andran
yle durumlar olur ki -em inim arkadalarmn ou da yaa
mtr bunu, Freud'un da hayatnn son dneminde telepatiyle
ilgilendiini biliyoruz- bazen karmdakinin drt cmle sonra
snda ne syleyeceini nceden biliyor oluyorum. Ve byle his
settiim zamanlarda yanldm ok nadir oluyor. Hissettiysem
o drt cmle geliyor. Demek ki her tr maddi dolaym hatta
szleri bile aan bir anlay dzeyine varyoruz. Ama ite psi
kanaliz tam da bu riskli blgenin ad; bu bakmdan son derece
yapay, yani bir deney ortam kadar yapay bir ortamda retilmi
bir bilgi tarz stne ina edilmi bir dnce sistematii. Bir
anlamda, insanlk ynmzn en genel parametrelerine indir
giyor halimizi ve oraya girip karnzda size genelde seyrek ce
vap veren biriyle diyalog halinde buluyorsunuz kendinizi. Bu

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

67

luhaf bir diyalog ve buradan kendiniz hakknda baka olaan


ilikilerinizde karamayacanz bir bilgi karmay umuyor
sunuz. Aktarm dediimiz eyin bys burada. imdi bunun
zerinde daha fazla durmak isterdim ama Yavuz'a bulamadan
edemeyeceim. imdi biliyorsunuz psikanalizin olduka iri id
dialarndan biri, ki oumuzun katld bir iddia bu sanrm,
oto-psikanalizin, insann kendi kendini analiz etmesinin belli
snrlar olduu, mutlak anlamda insann kendi kendini analiz
etmesinin'imkansz olduudur. nk o diyalog durumuna,
yani aktarm yapabileceimiz bir tekinin varlna mutlaka ih
tiya duyarz. nk bilin dediimiz ey daima bir iliki er
evesi ierisinde oluagelmitir. Bilincin varln tanmak iin
tanmlayc bir glge olarak ilikiye ihtiyacmz var. Tabii bu
ister istemez karmza bir paradoks karyor; Freud'un kendi
sini ne yapacaz? Freud kendi analizini nerede grd? nk
btn disiplinimizin temelinde, yani kendi kendine analiz ya
plamaz diyen disiplinin temelinde bir adamn kendi kendine
yapt analiz yatyor. Tamam, Wilhelm Fliess ile ilikisinde bir
aktarm olduunu ve bu aktarm kendisinin zmlediini d
nebiliriz, ki bunun hakknda ok ipucu var elimizde. Fakat
dier yandan unu da syleyebiliriz; tam da Freud'un aktarm
konusunda sylediklerinin zayf kalan baz ynleri kendisinin
analizden gememi olmasnn ifadesidir. Ki bu son yllarda,
zellikle terapi teknii zerinde yaplan tartmalarda ok sk
ele alman bir konu. Freud 'un psikanaliz teknii zerine yazd
yazlar da herhalde yazd en kt yazlardr. nk kendi
pratiini de yanstmaktan ok uzaktr; popler kltre de mal
olmu tamamen donuk, souk, hi konumayan bir analist tab
losu izer. Ve ayn erevede, Yavuz'un szn ettii bir karaktarm mutlaka kurtulunmas gereken bir zaaf, bir illet ola
rak deerlendirir. Kar aktarm da dar ya da geni anlamda
tanmlayabiliriz. Geni anlamda, terapistin dananna ynelik
duygularnn, eilimlerinin, sklmalarnn, heyecanlarnn ta
mamdr kar aktarm. Dar anlamdaysa, kendi gemiinden
getirip zmleyemedii baz basnlarn danan tarafndan
kkrtlmas, kendi komplekslerini gndelik dildeki anlamyla
terapi ortamna yanstmaya balamas.

68

Freud Konumalar

zleyici: Bu karaktarmn Almanca ya da ngilizce kar


l nedir?
skender Savar: 'Countertransference'. imdi, psikanalitik bilgi hakknda sylediklerimiz doruysa ve insann kendi
si hakknda bilgiyi onun ilikisel varlndan bamsz olarak
dnemiyorsak bu aktarm-karaktarm meselesini nasl ele
alacaz? Ben, Yavuz'un tarihsel psikanaliz ya da uygulamal
psikanaliz denilen alanla ilgili endielerine cevap vermek iin
unu sylemek istiyorum. Biz, bakalarnda braktmz etki
den ibaret deiliz, nk daima bir bagajla yayoruz, daima
hep bir fazlayla ya da eksikle geliyoruz ilikilere. Ama bakala
rnda braktmz etki de hibir zaman bizim kim olduumuz
dan tamamen bamsz deil. Yani bunu ulara gtrebilirsiniz.
Kontroll bir kar aktarm, -burada epey etrefilli bir alana
giriyorum, farkndaym- yani selim bir karaktarm aslnda
bizim danan dinlerken ne hissettiimiz, dalgnlamamz,
uykumuzun gelmesi, heyecanlanmamz, vs danann bize ne
anlatmakta olduuyla, hangi mesaj iletmekte olduuyla ilgili
ok nemli bir veri kaynadr Freud'un zannettiinin aksine.
Karaktarm her zaman bir hata kayna deildir, nk kar
mzdaki kendisini zaten byle duygular yaratarak var etmek
tedir. Bilgi ikimizin ortasnda, Yavuz'un sevdiini bildiim bir
terimle syleyeyim, 'inter-sbjektif' alanda yatyordun Karm
daki znede ya da bende deildir bilgi. Bu ikimizin arasnda
olan alanda olumutur. Ve ben belirli bir duruma mhlanp kal
mamsam, her yerde ayn tekrar iin bir frsat aramyorsam ve
hastadan karm parayla snrlandrabilmisem, (analizin ille
de para karl yaplmasnn gerekliliklerinden biri de budur)
o zaman benim o seans srasnda neler hissediyor, neler duyuyor
olacam tamamen karmdakinin hizmetine verebilirim. Dola
ysyla, iyi bir terapistten veya iyi bir analistten beklenen, gr
me srasnda karsndakini yorumlamak olduu kadar kendi
kendisini de yorumlamaktr. Yani ben u anda neden esnedim,
neden gzlerim kapanr gibi oldu? Bu btn terapistlerin bana
gelir, gelmiyor diyen varsa yalan sylyordur. Neden dikkatim
dalyor, toparlayamyorum? Bunu zaaf olarak deerlendirip
kamaktansa bu soruyu sorup zerine gitmek gerekir.

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

69

imdi tarihsel psikanalizin alanna girelim. Hepimizin Ata


trk'e ynelik bir karaktarm var. imdi ben bir an iin Tr
kiye'nin nasl bir lke olmas gerektii hakkndaki dncele
rimi ve emellerimi unutur veya en azndan paranteze alrsam
ve bu uurda Mustafa Kemal'in ismini nasl kullanabileceimi,
rnein bartsn amakta kendisinden nasl yararlanabile
ceimi dnmeyip, bu enstrmantal yaklamn dna ka
bilirsem, Atatrk'n bende yaratt btn eliik duygular,
nesnemin hangi zelliklerinden kaynaklandn anlamak iin
kullanmaya balarsam, o zaman gerekten de tarihsel bir nes
ne karnda analitik durua benzer bir duru taknm olurum.
Ve tabii bunun iin benim de analizden gemi olmam gerekir.
Nasl bireysel analiz yapabilmem iin analizden gemi olmam
gerekiyorsa toplumsal ya da tarihsel olan yorumlarken de ken
di ksmiliimin, kendi dar grllmn ya da tasarlarmn
anlaymn nne gememesi iin, kendi pratik varlm ask
ya alabilmem, paranteze alabilmem gerekir.
Elbette pratik hayatta byle davranrsam, gidip oy bile vere
mem. Yani seime katlan btn partilerin psikanalizini yapar
ken, hepsiyle ilgili karlarm askya alp onlarn bende uyandr
d duygular, dnceleri, armlar nesneye geri gtrecek
ekilde dnmem gerekir, ki bu Yavuz'un da pratiinde yap
tn bildiim bir ey. Kimi zaman dananmzn armlar
tkanr. Ryasn anlatr ve karlkl donup kalrz. Bu noktada
bence iyi bir terapist danan yerine arm kurmaya balar Yavuz yapyor bunu, biliyorum. Terapist, u olabilir mi, bu olabi
lir mi, benim aklma u geldi, diyerek danan yoklar. Bu, kimi
zaman ie yarar, kimi zaman barajn nn kaldrabilirsiniz. Bu
anlamda da btn bu kullandm, saydm eyler en azndan
Yavuz'un tarihsel-kltrel psikanaliz yaplamaz savn destek
liyor. Yaplamaz, nk bir unsuru eksiktir ama dier yandan
zarar verme endiesi de tamamen ortadan kalkmtr, ki bireysel
terapi ortamnda da analizi snrlandran ciddi faktrlerden biri,
zarar verme korkusudur. kincisi, kar aktarmn analizi ok
gl bir ara olabilir.
Yavuz Erten: skender'in son sylediklerine katlyorum.
Ancak yle bir ey sylyorum; tarihsel analizin tam adn ko

70

Freud Konumalar

yalm. Topluluk zihniyetinin, sanatn, dinin analizine, odann


dna ihra olmas sebebiyle, "uygulamal analiz" diyelim. Uy
gulamal analizin sorunu, ki bence 20. yzyln dnce tarihi
nin meselelerinden bir tanesidir, biraz nce ortaya koyduum
ekliyle o genin krlm olmasdr. Orada aktarmsal bir bilgi
ak yok, analiz edilen aktarm kuramyor analiste, demitim.
Ama karaktarm bir nc bilgi kesi olarak geliyor, diyor
skender. Tamam ben bunda hemfikirim, ancak diyorum ki, o
zaman Freud'un tanmlad ve "olmazsa olmaz" olarak orta
ya koyduu psikanalizden baka bir ey bu. Belki de gelecein
psikanalizi iin ok verimli olabilecek bir kriz bu.
skender Savar: Ama tam da bireysel analizde karaktanm m analizini renmek ok nemli bir srama noktas deil
miydi?
Yavuz Erten: Tamam, ama orada, yani Melanie Klein'dan
sonra ekillenen gnmzn bireysel, klinik psikanalizindeki
bilgi edinme ve bu bilgiyle zmlemeyi gerekletirme oda
nda, "aktarm art karaktarm" var. Oysa, bir uygulamal
psikanaliz rnei olan Atatrk'n analizinde (u anda bize en
yakn rnek bu olduu iin tekrar etmi oluyorum) srf karaktarmdan gelen bilgi var. Aslnda bu noktada ben Blent'in de
bir eyler syleyebileceini dnyorum. Uygulamal analiz
zerine dnrsek, aktarmla karaktarmm bulutuu yer,
belki Lacanc bir formlasyonu bekliyor. Belki dil, yani dilin
levhas bu tr bir ayrmn ortadan kalkt bir yer. rnein, 19.
yzyl Trk romann ele alan psikanalitik bir incelemede, ak
tarm ve karaktarm ayrmnn ortadan kalkt, znenin ve
nesnenin bulutuu yer, belki bir dil analizi olabilir. Birtakm
kuramsal zmler gerekiyor. Bireysel analizin snrlar iinde
kaldmzda, yani bir tedavi ve zmleme arac olan analizin
teorisinde, "aktarm art karaktarm analizi"nde kaldmzda
sorun olmayan bir ey burada sorun oluyor. Bu problemin z
m iin yeni bir kuramsal katk gerekiyor.
skender Savar: Bir ey eklemek istiyorum. Vamk Volkan'm
ve bence dier bir uygulamal psikanalist olan Erikson'm kitapla
rnda eksik olan, bence onlar ok zaafl klan ey, karaktarmm
hi zmlenmemesi. Neden yazyor Vamk Bey o kitab?

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

71

Yavuz Erten: Girite ksa bir hikye var, orada aklyor.


skender Savar: Bir kahraman masal eklinde kitap, yani
kendi idealizasyonunu hibir noktada masaya yatrmyor, orta
ma getirmiyor. Aslnda Blent'ten sz ettik, iyi bir ters rnek de,
Blent'in Alafranga Zppe zerine metnidir. Blent'in yazan
kii olarak varl da sorgu konusu edilir btn metinde. Yani,
bir zppenin yazdn unutmanza izin vermez. Yanl syle
medim, deil mi? Burada Ferenzci'ye yaklatm farkndaysan,
karlkl analiz.
zleyici: Bir eyi anladmdan emin olmak iin sormak
istiyorum. imdi Yavuz Erten kkl bir uygulamal psikana
lizin tam mmkn olmadn nk aktarmdan gelen bilgi
nin eksik olduunu syledi. Yavuz Erten ve siz de buna kar
lk, karaktarm kullanlabilir diyorsunuz. lmsz Atatrk'
okumadm ama Trk Yunan atmas'm okudum ve onda da
Fatih Sultan Mehmet'le ilgili bir Oidipal tema olduunu ha
trlyorum. Fatih Sultan Mehmet nce babas tarafndan tahta
karlr, sonra bir sava dolaysyla tahttan iner. Tekrar tahta
getiinde mthi bir kzgnlk vardr iinde ve babasnn ya
pamadn yapp stanbul'u igal eder ve bylece, bir eylerin
baarlmasyla Oidipal tema oluur. imdi, bildiim kadaryla
bunun doru olup olmamas, geerli olup olmamas o kadar
nemli deil. nemli olan, buradaki Oidipal temann bir ekil
de Trk toplumuna aktarlm olmas. Trk-Yunan ilikilerini
dnrken gayet radikal bir yaklammz vardr; Yunanllar
stanbul'un dmesini hazmedemezken, bu ekilde bakarlar
ken, biz de gayet radikal bir ekilde, nasl yendik Yunanllar,
deriz. Yani, byle bir aktarm var. Acaba bu yle uygulanabilir
mi? Zihinlerimizde, hepimizin Atatrk tarafndan kurtarld
nn yerlemi olmas rnein, bir karaktarm mdr? Karaktarmdan bahsettiiniz bu mu, yoksa benim bahsettiim de
apayr bir aktarm m?
skender Savar: Elbette sizinki de aktarm ama bunun
hibir meru yan yok.
Blent Somay: Ben bu kadar ilgin bir konu alacan bil
sem, kendime bir sandalye bulup buraya otururdum. Maalesef
kardm o frsat ama masay iki dakikalna igal edeyim.

72

Freud Konumalar

Bence alan tartma ok nemli bir tartma, nk iki bak


as var; bir tanesine gre psikanaliz sadece bireysel ruhun
analizidir ve baka bir ey deildir. Dierindeyse psikanaliz bir
metodolojidir, bu metodolojiyle kii de zlr, toplum da, tarih
de; antropolojiye de bularsn, sosyolojiye de, hatta gerekirse
nkleer fizik alanna da girersin. imdi, bunlar ok uzlama z
tutumlar ve bir uzlatrma gayreti var. Oysa biz burada sadece
taraf tutuyoruz. rnein ben bugne kadar hep ikinci yakla
ma yakn durdum ama bu tartmaya dahil olmadm. imdi
bu tartmann almas ok iyi oldu, nk Yavuz'un syledii
bence ok nemli. Yani, psikanaliz eer gndelik deneyim, bi
reyin tarihsel deneyimi ve bir de analizin yapld mekanda
ki aktarm deneyimi olmak zere ayr deneyimin bir arada
analiziyse, bireysel analiz dndaki herhangi bir analiz abas
mutlaka bu sacayan bir ayan eksik tutuyor demek olacak.
imdi buna ben iki ey ekleyebilirim; birincisi, toplumu analiz
etmeye alan kii, toplumu tedavi etmeye de almyordun
Tedavi gayretim olmad iin aktarma ihtiyacm olmayabilir.
Yani toplumu nasl kurtaracam ben? Dolaysyla aktarm-karaktarm ayann eksikliini ortada bir ifa sreci olmamasy
la karlanyor. Yani ben toplumu kurtarmaya almyorum,
Vamk Volkan da Atatrk' tedavi etmeye almyor. O halde,
Vamk Volkan neyle urayor aslnda? Bizdeki Atatrk imge
siyle urayor. Dolaysyla burada ifa bulacak birileri varsa,
o olsa olsa biz olabiliriz. Dolaysyla bizim Vamk Volkan'm
kitabn okurken hissettiklerimiz, verdiimiz tepki, bu konu
da kendi aramzda konumamz ya da Vamk Volkan'a mesaj
yazp fikrimizi belirtmemiz, ksacas tepki vermemiz bir aktarm-karaktarm sreci. Burada sorun u; biz Dostoyevski'nin
bir kitabn psikanaliz yntemiyle okurken, Atatrk gibi tarih
sel bir kiilikle urarken ya da dorudan doruya faizmle,
milliyetilikle urarken, btn bunlar yaparken aslnda ne
yapmaya alyoruz? Ne milliyetilii tedavi etmeye alyo
ruz, ne Atatrk' ne de Dosteveski'yi. Biz aslnda kendimizi
tedavi etmeye alyoruz. Yani psikanalitik okuma, toplumsal,
kltrel olgularn psikanalitik okumalar tamamen kendimizi
tedaviye yneliktir.

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

73

skender Savar: O zaman gen tamamlanm olur, karaktarm analizi sz konusu olur.
Blent Somay: Evet, gen tamamlanm olur. Ama sakn,
toplumu tedavi ediyoruz, tarihi tedavi ediyoruz, kltr tedavi
ediyoruz zannetmeyelim. Burada son bir laf edeyim.
skender Savar: Onlar bizim tedavi oluumuza bakp bel
ki biraz slah olurlar.
Blent Somay: Aynen yle. Tam kastettiim buydu. Bura
da Lacan'm terapisti tanmlarken kulland "bildii varsaylan
zne" kavram bence ok nemli. Yani Lacan'm terapi anlayn
da terapist bildii varsaylan znedir ama hibir ey bilmez. Ve
stelik terapist, doru drst bir terapist ise hibir ey bilmedi
ini de bilir.
zleyici: Bu Lacan'a gre mi byle, yoksa sizin grnz
m?
Blent Somay: Lacan'a gre byle, ancak ben de banaz bir
Lacanc olduum iin kesinlikle bana gre de yle. Lacan'a gre
analizan terapiye balarken analistinin her eyi bildiini varsay
mldr. Aktarm ve karaktarm sreleri boyunca ve terminasyona yani sonlanmaya varrken terapistin yle her eyi de
bilmediini anlar. Fakat terapist eer kazara kendi analizammn
bu yanlsamasn paylarsa o zam an orada terapi filan olmaz.
Yani analizan analistinin her eyi bildiini sanacak, analist hi
bir eyi bilmediini bilecek. Buradan hareketle Slavoj Zizek, ana
listin bu ilevini yani "bildii varsaylan zne" ilevini Bolevik
Parti'ye ykler. Yani bu parti, ii snf karsnda bildii var
saylan znedir. Ama o partinin kendisinin bilmediini bilmesi
gerekir, ancak o zaman anlaml bir toplumsal harekete nderlik
edebilir. Parti her eyi bildiini sanmaya baladnda, batm
tr. imdi, bu, toplum iin bir tr travmatik terapiyse, bir devrim
niteliindedir. Bu anlamda, bu tr bir nclk ilevine soyunan
bir parti de bir terapist pozisyonunda grlebilir. Btn mesele^
o partinin de bilmediini bilmesidir. te yandan, bizim onun
bildiini varsaymamz lazm. Biz o partinin iindeysek bilme
diimizi bileceiz, dndaysak bildiini varsayacaz. Ancak
o zaman bu iliki kurulabilir, ancak o zaman kendimizi tedavi
ederek bir anlamda toplumu da tedavi ederiz; yani devrim bir

74

Freud Konumalar

tr travma terapisidir. Devrim derken de, sokaa ktk, klk


saray aldk, iki yer yaktk vb eyleri kastetmiyorum; devrimi
radikal bir toplumsal dnm anlamnda kullanyorum. Radi
kal bir toplumsal dnm ancak byle gerekleir.
skender Savar: Ben sizin spesifik sorunuzla ilgili bir ey
syleyeyim. Bir, Atatrk ile Fatih arasnda kurduunuz paralel
lik bence tutmaz, isterseniz ayrntlarna gireriz sonra ama ben
metotla ilgili bir ey syleyeceim. imdi, "Biz mi hepimiz Ata
trk tarafndan kurtarldmz zannediyoruz," dediniz. Kim
sylyor size bunu?
zleyici: yle bir his var iimizde.
skender Savar: Evet, kim sylyor bize bunu?
zleyici: Biz bunu toplumdan...
skender Savar: Biraz spesifik gidelim, Atatrk herhangi
bir noktada ben sizi kurtardm diyor mu? Yazl beyanlarnda
var m byle bir sz?
zleyici: Hayr.
skender Savar: Demek ki en azndan karaktarm ana
lizinden kastm bu. Bu ie kalktmz durumda hangi nok
tadayz? Kimden bahsediyoruz? Bize srekli bizi kurtardn
syleyen bir adam zerine dnmek isteyerek balyoruz ko
numaya. Dolaysyla, byle bir analitik abaya girieceksek
nce bu durumu analiz etmemiz lazm. Vamk Bey'in kitabnda
bence eksik olan yan bu - ki bu durumda politik bir yan oluyor
bu ve bu eksiklik politik bir tercih olan bir eksiklik ifadesi gibi
grnmeye balyor bana. Yani, kendisi yerine konuulan bir
adamdan bahsediyoruz, bunun bizim hangi ihtiyacmza denk
dtn de dnmemiz gerekiyor. Sahte babalar yerine ger
ek babay arayan Hamlet miyiz, Hamlet'i Hamlet mi yapyo
ruz? Buradan yola karak, Atatrk'n baz cmlelerini, baz
bastrlm anekdotlar dnebiliriz. Bildiim kadaryla, Onun
cu Yl Nutku'nun son cmlesi basl metinden karlr. Bu son
cmle, "Beni unutmaym"dr. Buna gre, kurtarlmay bekleyen
biri varsa, Atatrk'n kendisidir; hatrlanmay beklemektedir.
imdi bunu dnmeye balayabiliriz. Ama bunu ele almadan
nce bizim bu analize nereden giritiimizi dnmemiz lazm.
Ancak o zaman, bunlar arptmama konusunda belli bal baz

U ygulam al Psikanaliz, Tarih ve K lt r

75

avantajlara sahip olabiliriz. Yani psikanalitik dnce son kerte


de bir dinleme terbiyesidir. Katlr msnz?
zleyici: Terapiyi, derdini dinlemek, derdini anlatmak ya
da dierine nasihat vermek eklinde bir ey gibi de grebilriz.
Yalnz burada derdini anlatacak kii bir eyi anlatmaya al
yor, bilmedii eyi nasl anlatacak? Yani, derdinin ne oldujnu
bilse zecek belki. Siz o bilmediiniz eyi sadece yorumlayacak
msnz, onun yaad eyleri gzard m edeceksiniz? Yani siz
odann ierisinde onu dinleyerek, bandan geen her eyi bil
meden nasl terapi yapacaksnz?
Yavuz Erten: Evet, insan zmek kolay bir ey deil ol
duka karmak bir dinamik var orada. Analiz sreci aslnda
ok uzun bir sre. Analistle analizan arasndaki iliki alt sene,
yedi sene belki daha da uzun bir sre boyunca haftada , drt
seansla devam eden bir sre. Olduka geni bir aratrma ve
gzleme alan oluuyor. Sizin de dediiniz gibi, o insan da
rda grmyorsunuz, bilmiyorsunuz, ancak aktarm ok temel
bir bilgi arac. Yani o kii sadece bilinli dzeyde kontrol ede
bildii ekilde deil, bu kadar uzun sren ve bir zaman sonra
defanslarnn da dmeye balad bir srete bilindtdan
da taarak deiik ekillerde iliki kurmaya balyor. ok geni
bir bilgi alan var analizde. Mesele doru okuyabilmekte, doru
yorumlayabilmekte. Elbette, skender'in yapt ek de ok nem
li: Psikanaliz 20. yzylda, zellikle 1950 Terden sonra bir t>aka
nitelik kazand. Sadece aktarm deil karaktarm okumak da
iin iine girdi. Yani analistin analiz ettii kiiye ne aktardn,
iki znenin buluma alannda ortaya kan deneyimle okumak
da ok nemli bir bilgi arac.
zleyici: Psikanaliz ile hipnoz arasnda bir ilgi var m, varsa
nedir?
skender Savar: Freud, balangta, yani psikanalize
gemeden nce hipnoz kullanyordu. Bir ekilde ok elverili
olmadna inand iin terk etti. Yzeysel baz benzerlikler
den bahsedebiliriz; divana yatyor olmak, analistin yzn
grmemek falan. Fakat hipnozda, genel kannn aksine, hipnoz
yapan kiiye byk bir g atfedilir, o da gc kendinde veh
meder. Belki en nemli fark udur: psikanalist bir iktidar oda

76

Freud Konum alar

olarak varolmaz odada, oysa hipnozu yapan kii bir iktidar


oda olarak vardr. Analistin kendisi aslnda karsndakinin
egosunun, daha dorusu egonun kendi elikilerinin hizme
tindedir. Daha sonra hikye deiiyor ama zellikle analizin
ilk evrelerinde biz blnm, kendi iinde elikili bir egonun
elikilerini derinletirmenin hizmetindeyiz, kullanlmak iin
varz orada.
Blent Somay: Freud'un hipnoz yntemini yani hipno-analiz yntemini brakmasyla ilgili olarak bir ey daha sylenebi
lir. imdi bizim derdimiz acaba, Yavuz'un bata ok iyi anlatt
gibi, grnenle rtk olan arasndaki ilikiyi kavrayp rtk
olan kefetmek mi?
izleyici: Ben tedavi asndan sormutum.
Blent Somay: Hayr hayr, ite tam da onu sylemeye al
yorum. Yani mmkn olan en byk hzla rtk olan, sakl olan
kefetmekse eer ama, hipnoz iyi bir yntem. Ama analistin ya
da terapistin deil de, analizanm ya da danann kendisinin ke
fetmesiyse maksat, o zaman hipnoz ok kt bir yntem. nk
o, azndan kan kulann duymad bir pozisyonda hipnoz
altndayken. Dolaysyla, biz onu uyuturuz, bir gzel konuturu
ruz, her eyini syletiriz, ama ona ne faydas olur? O uyannca
unutacak onlar; bilgi benim elimde, ne yapacam ben? "Hadi
imdi uyan bakaym; sen bana unlar anlattn, bunlarm senin
hayatndaki hakikatler" mi diyeceiz? Psikanaliz teknii bize
tam da bunun olamayacan gsterir. Yani biz ona bunu telkin
edemeyiz. Onun, -k i bu belki de psikanalize en uygun laftr- a
zndan kan kulann duymas lazm. Kendisi konuurken,
vay ben bunu diyorum yahu diye, duymas lazm onun. Hipnoz
bunu engelledii iin, psikanaliz iin kt bir tekniktir.
skender Savar: Bir de, bastrma metaforu popler kl
trde ok vurgulanyor. Sanki bir an hatrlanacak ve her ey
dzelecek. Ufak bir parack anlataym; uzun sren bir analizin
bir evresinde gerekten sakl bir an ortaya kt, benim yala
rmda bir adam ok severek hatrlad amcasnn aslnda basba
ya cinsel istismar saylacak davranlarn hatrlad. Problem
hatrlamas deil, o anyla ne yapacamzd. ok iyi giden bir te
rapiydi ve bitebileceini, yani erken sonulanacan dnd-

Uygulamal Psikanaliz, Tarih ve Kltr

77

gm tek evre orasyd, nk bu kii mutlak bir redde girimeye


alt. Sakin bir analistin orada yapmas gereken, onun infia
lini paylamak deil, zulmle sevginin ayn kaynaktan gelmi
olduunu gstermektir. nk olduka zayf babasna karlk
amcas onun iin ok ey yapm biriydi. Ama taciz de etmi.
Analizanm bu iki bilgiyi birden tutmas lazm, bunu hipnozla
yapamaz. Bu ancak alarak yaplr. Ayn nesneye ait o iki duy
guyu iinizde tayp k en d i iinizi bu olgunlua, bu esneklie
kavuturmanz iin sizi dinleyecek, yani infialinize prim ver
meyecek bir analiste ihtiya vardr. Bu anlamda da cinsel tacizle
almak zordur. nk ister istemez kurbandan yana oluruz,
btn hissiyatmz o yne gider ama analistten beklenen olayn
btnln kavramasdr. Analist, sempati duyan anlayl bir
kulaktan daha fazlas olmaldr.
zleyici: Peki, psikanalizde, analist karsndakinin szge
limi kk bir acsn kefediyor, bunu ona dorudan sylemi
yor ama telkinle veya uygun yntemle kabullendiriyor. te bu
aamada, byle bir eyin ortaya kmasyla bitmiyor deil mi
psikanaliz?
skender Savar: Hayr.
zleyici: O zaman, hastann balangta karsndaki dokto
run her eyi bildiini bilmesi de ok salkl deil galiba.
skender Savar: Bu sorunuzla aslnda zor bir alan iaret
ediyorsunuz; benim pratikte ektiim bir glk bu. Ben terapi
ilikisi ierisinde gizli bilgi tutmay sevmem. Yani, "tamam bu
buraya gidiyor, ben farkna vardm ama imdi bunu sylemenin
yeri deil," biiminde davrandm tabii ki ok oluyor, ama bu
durumda olmay sevmem. Dolaysyla, orada hassas bir dengeyi
tutturmak dnda bir ey yok. Yani benim iin, iliki kuruldu
unda bynn bozulmas sreci de balar. Yani, her eyi bildi
i farz edilen zne, daha batan o rolnden feragat etmeye ha
zr olmadr. Bu durumdan duruma ok deiiklik gsterecektir
ama aslen elikili bir durumdasnz; nk kimi zaman ana
lizanm, kar olduu iin grmezlikten geldii eyleri, siz, bir
karnz olmad iin gryorsunuz; ama bunlar sylemenin
zaman deil, diye dnerek susuyorsunuz. te, "zaman de
il" demek bile, iktidar kullanmaktr.

78

Freud Konum alar

Yavuz Erten: Bu arada unu sylemekte de fayda var san


rm: bilin - bilind ayrm sz konusu olduu zaman, bilind "ayn karanlk yz, tekinsiz" vb nitelenince, ok gizli olan,
grnmez olan bir ey gibi alglanyor. Bu, szkonusu olan kii
iin yle olabilir ama darda onunla be dakika konuan birisi
iin byle olmayabilir. Yani bakalar iin ok aikr olan bir ey,
bizim iin rtk olabilir. O yzden skender'in son syledii ey
ok nemli.
izleyici: ktidar kullanmak dediiniz, hiyerari yaratmak
mdr? O biimde balarsa, o sre iinde ister istemez devam
edecektir ve o devamllk iindeki iliki de olumsuzlaacaktr
zaten.
skender Savar: Buna katlmyorum. nk bunun ya
pay bir iliki olduunu syledim. ok haklsnz, genel olarak
bir iliki bir mecraya girerse tabii ki yle devam eder ama ana
litik ilikinin ayrt edici yanlarndan biri de son derece akkan
olmas. Yani, aktarm bir gn anne ise br gn babadr; bir
gn sevilen anne ise br gn nefret edilen annedir. rnein
ben bir analizimde, ecinsel bir dinamik olduunu fark ettiim
de, analizana, "Sen mi bana geleceksin, ben mi sana geleceim?
u anda hangisini istiyorsun, onu kestiremiyorum," diye sor
mutum. Dolaysyla, bir noktada mstebit bir iktidar sahibi
olabilirsiniz teki noktada da o iktidardan tr ikayet edilen,
szlanlan ya da szlanan anne rolnde olabilirsiniz. Dolaysyla
olaan ilikilerden, yani iktidardan korkan bir duru da caiz
deildir.
Blent Somay: Yani analist -analizan ilikisi, terapist- da
nan ilikisi tpk renci-retmen ilikisi, urada oturup
konuan ve orada oturup dinleyen ilikisi gibi bir iktidar ili
kisidir. Yani buna isyan ederek hibir ey kazanamayz. Ama
bunun iktidar ilikisi olmas baka bir ey; yani, benim elimde
ister istemez, u pozisyonda durduum iin bir iktidar var, fa
kat ben onu karmdakini ezmek zere kullanmak istemiyo
rum.
zleyici: imdi, beynimizdeki programlarn bir blm
znel deneyimlerimizle ekilleniyor ama byk bir blm de
kltr tarafndan bize aktarlm oluyor. inde yaadmz

U ygulam al Psikanaliz, Tarih ve K lt r

79

kltrn bize aktardklar hem sosyal snfa hem de kltr


evresine gre farkllk gsteriyor; hatta baka lkeden gelin
dii zaman o kltr ilgilendiren problemler gene baka olu
yor. imdi, siz psikanaliz yaparken bu kltr elerini, kltr
yoluyla gelen sorunlar, aktarm ve karaktarm yoluyla nasl
tehis ediyorsunuz. Ksacas, psikanalizle kltrn arasndaki
iliki ne?
skender Savar: nsan yavrusunun znelliinin ekillen
mesinde kltrar baz deneyimlerin etkili olduuna inan
yoruz. Her insan yavrusu, hayatta kalmak iin beslenmek zo
runda; bir noktada o tamamen pasif konumda kald durumu
terk etmek zorunda. Bu kltrar bir gerek, yani hangi kl
trde yaarsanz yaayn bu deneyimden gemek zorundasnz.
Gemezseniz lrsnz. kincisi de tuvalet terbiyesi; u ekil
de yaarsnz, bu ekilde yaarsnz ama bildiimiz kadaryla,
tuvalet terbiyesinin verilmedii bir kltr yok - bu sistematik
olur, laka olur, u olur, ama olur... Dolaysyla, insanlk diye bir
eyden bahsetmemizi mmkn klan kltrar baz deneyim
ler var; rnein, ensest yasa. Ensest yasann snrlar urada
izilebilir, burada izilebilir ama son kertede anneyle cinsel ili
ki yasaktr. Dolaysyla, bu ekirdek alan bize insan hakknda
konuma imkn veriyor; u ya da bu kltrden insan deil,
insan hakknda. Onun dndaki her ey, yani belirli bir kltr
den gelen insann, o malzemeyi odaya nasl tayaca o analiz
srasnda belirlenecektir. O ilikinin kendi dinamikleri belirle
yecektir bunu. Yani iir, mzik nasl gelecek? Bize bal deil, o
danana bal. Bir de arkadan dediine rnek vererek, konu
yu oraya balayalm. Fatih Sultan Mehmet'ten bahsettik; ger
ekten de ok nemli Fatih'in I. Murat'la ilikisindeki gelgitler.
Fatih'in Roma mparatoru olmaya yknmesini yani Osmanl
sultanlyla yetinmemesini de gsterdii tepkiler arasnda sa
yabiliriz. kincisi de, "nizam- alem iin karde katli vaciptir"
yasas var. Bunu isterseniz o Oidipal hikayenin bir yerine yer
letirmeye aln ve bizim kltrmze aktarlann ne oldu
unu, yani en byk sultanmzn sultan olmak istemeyen bir
karde katili olmasnn bizim hakkmzda ne sylediini biraz
dnelim.

80

Freud Konumalar

zleyici: Geenlerde bir kitap okumutum; Alice Miller'm


kaleme ald, Hayat Yollar admda bir kitap. Orada, Ameri
ka'daki baz terapistlerin hastalarn tedaviyi kar amal kul
landklarn ve birtakm tarikatlarn bu temelde olutuunu
okudum.Yani bir anlamda psikanalizin iktidarnn bireysel ya
da grup karlar adna kullanlmas sz konusu. Byle bir kt
ye kullanm nasl yorumluyorsunuz?
Blent Somay: Ben size bir soru soraym, t ne ie yarar?
zleyici: Arlk olarak da kullanabilirsiniz, tlemek iin
de.
Blent Somay: Birtakm anneler ocuklarm, birtakm ko
calar karlarn cezalandrmak iin tyle yakyorlar; tnn bir
kabahati var m?
zleyici: yle bir ey sormadm. Psikanalisti karalamak ya
da sadece bir cezalandrma...
Blent Somay: Yo hayr, ben anladm sorunuzu... Yani, tabii
ki her eyi ktye kullananlar var bu dnyada. Ve hibir ey
ktye kullanlmaktan muaf deildir. Yani, psikanaliz de tehli
keli bir ilikidir. Evet iinde iktidar tayan, hiyerari tayan bir
ilikidir. Dolaysyla, bir sr psikanalist ve baka tr terapist
var; dinamik terapist olur, Gestalt olur, davran olur, kognitifi olur; bir sr terapist o terapi ilikisini kar salamak iin
kullanr; iki ylda bitecek ilikiyi yirmi iki yla uzatrlar... Bakn
Woody Ailen' biliyoruz, elli yldr terapide adamcaz, bir trl
kamyor.
zleyici: Terapinin demeyelim de terapistin etkisi mi sz ko
nusu burada?
Blent Somay: Kltrn.
zleyici: Yoksa kendi kiisel, bireysel kmazlar m sz ko
nusu byle bir saptamada?
skender Savar: yi bir analizden gemi olmas lazm
analistin / terapistin, srekli bu art unutuyorsunuz... yi bir
analizden gemise, doas itibariyle doymak bilmez olaca
aikar olan bir iktidar hrsnn esiri olmadn, -yabancs ol
madn demiyorum- farz etmek durumundayz. Bir de, tera
pide drt yz elli tane ayr ekol var; drt yz elliydi en son
deil mi?

Uygulam al Psikanaliz, Tarih ve K lt r

81

Yavuz Erten: Evet, doru... Psikoterapiyle psikanalizi birbi


rin d e n ayrmak lazm. Yzlerce terapi ekol var.

zleyici: Peki. Alice Miller da 19. yzyldan bu yana, psi


koloji adna yaplanlarn, eitim adna yaplanlarn hepsini ele
ahye" ve mesela pedagojiyi "kara pedagoji" diye tanmlyor. Do
laysyla Alice Miller'dan sonra, -sadece o kitabn deil, Trkeye evrilmi kitabn okuduktan sonra- yeniden ve yeniden
insafn gene kendi iine dnmesi gerektiini, zellikle ocukluk
ahda yaananlarn hayat boyu ne kadar etkili olduunu, ne
lere yol atn anladktan sonra doru yntemlere bavurma
nn nemini bana bir kere daha hatrlatt.
skender Savar: Alice Miller tabii ki ok nemli bir yazar
amal CNBC-e' de CSI adnda cinsel sular konu alan bir polisiye
dizi var, seyrediyor musunuz? Orada bir kadn var, annesi cinsel
taci:2^ uram ve kendisi o cinsel taciz sonunda domu; son
ra a bu polis departmannda almaya balam. Alice Miller,
ban'a biraz o kadn hatrlatyor. Yani, o fkesini biraz da olsa
yattrmadan cinsel taciz kurban olduunu hisseden birinin
cinsel sulularn peine dmesinin getirecei sakncalar ok
dndryor. Alice Miller, biraz fazla fkeli.
zleyici: fkeler gerek ama bu dnyada.
Blent Somay: Yok, fkeye kimsenin itiraz yok ama insan
lar^ hayat hakknda t vermeye baladmz noktada kendi
fkemizi kontrol etmeyi renmi olmalyz.
zleyici: t m verdiini dnyorsunuz?
skender Savar: Ben dnmyorum, veriyor.
Blent Somay: Yoksa, yani keke her fkeli insan insanlara
t vermeye kalktnda onlar da hakszla ve adaletsizlie
kajr fkelendirse. yle olmuyor maalesef...
Peki, bu dizinin bir sonraki toplantsnda Saffet Murat Tura
ve -Murat Paker konuacak. ok teekkr ederiz.

82

Freud Konum alar

Kaynaka:
Barrett, B. B. (1994). The Problem of Truth in Applied Psychoanalysis. Jour
nal o f American Psychoanalytic Association, 42:1300-1304.
Baudry, F. (1983). Lives, Events and Other Players: Studies in Psychobiog
raphy. International Review of Psychoanalysis, 10:113-114.
Baudry, F. (1984). An Essay on Method in Applied Psychoanalysis, Psycho
analytic Quarterly, 53: 551-581.
Bergmann, M.S. (1973). Limitations of method in Psychoanalytic Biograp
hy: A Flistorical Inquiry. Journal of American Psychoanalytic Association,
21: 833-850.
Boyer, L.B. (1988). The Immortal Atatrk. A Psychobiograhy. Journal of
American Psychoanalytic Association, 36: 803-806.
Bolla, C. (2006). Vincenzo Bonaminio interviewing Christopher Bollas,
Athens, E.P.F. Bulletin 2006.
Coltrera, J.T. (1981). Lives, Events and Other Players: Studies in Psychobiograp
hy. New York: Jason Aronson.
Edelson, M. (1988). Psychoanalysis: A Theory in Crisis. Chicago: Chicago Uni
versity Pres.
Erikson. E. (1969). Gandhi's Truth. New York: W.W. Norton.
Esman, A.H. (1992). The Problem of Truth in Applied Psychoanalysis. Inter
national Revieiu of Psychoanalysis, 19: 507-509.
Esman, A.H. (1998). What's Applied in Applied Psychoanalysis? Internatio
nal Journal of Psychoanalysis, 79: 741-752.
Fishner, D.J. (1999). Richard Nixon: A Psychobiography by Vamik D. Vol
kan, Norman Itzowitz and Andrew W. Dod. Journal o f American Psycho
analytic Association, 47: 285-289.
Freud, S. ,(1930). The Question of Lay Analysis. SE 20, pp.183-258.
Gehrie, M.J. (1992). Freud's Vision: Key Issues in the Methodology of App
lied Psychoanalysis, Journal of American Psychoanalytic Association. 40:
239-244.
Green, A. (1996) Against Lacanism. A conversation of Andr Green with
Sergio Benvenuto. Journal of European Psychoanalysis, 2
Hanly, C. (1992). The. Problem of Truth in Applied Psychoanalysis. New York:
The Guilford Pres.

U ygulam al Psikanaliz, Tarih ve K lt r

83

Jacobs, T.J. (1993). Who Killed Virginia Wolf? A Psychobiography. Psyihoanalytic Quaretely, 62:153-158.
Kohut, H. (I960). Beyond the Bounds of the Basic Rule. Some Recent Con
tributions to Applied Psychoanalysis. Journal of American Psychoandytic
Association, 8:567-586.
Kuspit, D. (1996). Some Contemporary Psychoanalytic Construction of
Art. Journal of American Psychoanalytic Association, 44: 257-269.
Lichtenberg, J. D. (1978). Freud's Leonardo: Psychobiograhy and Autobiograp
hy of Genius. Journal of American Psychoanalytic Association, 26:863-850.
Moraitis, G. (1986). The Immortal Ataturk: A Psychobiography. Internatio
nal Review o f Psychoanalysis, 13:108-111.
Perdigao, H.G. (1986). The Immortal Ataturk. A Psychobiograhy. Psy;hoanalytic Quarterly, 55:681-688.
Reed, G.S. (1985). Psychoanalysis, Psychoanalysis Appropriated, Psychoa
nalysis Applied. Psychoanalytic Quarterly, 54: 234-269.
Rogow, A .A. (1984). L ife H istories an d Psychobiography: Explorations in
Theory and Method. Psychoanalytic Quarterly, 53: 619-621.
Skura, M.A. (1981). The Literary Use of the Psychoanalytic Process. New Hea
ven: Yale University Pres.
Schmidl, F. (1972). Problems of Method in Applied Psychoanalysis. Psycho
analytic Quarterly, 41:402-409.
Trilling, L. (1950). Freud and Literature in Readings in Psychoanalyti: Psy
chology, ed. M.Lewitt, New York: Appleton-Century-Crofts, 199, pp.
321-337.
Volkan, V.D.& Itzkowitz, N. (1984). The Immortal Ataturk. A Psychobiograhy.
Chicago: Chicago University Press.
Volkan. V.D., Itzowitz, N. & Dod, A.W. (1997). Richard Nixon. New York:
Colum bia University Pres.
Warner, S. L. (1991). Princess Marie Bonaparte, Edgar Allan Poe and Psycho
biography. Journal of the American Academy of Psychoanalysis, 19:446-461.
Werman, D. (1979). Methodological Problems in the Psychoanalytic Inter
pretation of Literature: A Review of Studies in Sophocles' Anigone.
Journal of American Psychoanalytic Association, 27: 451-479.

Tarih: 2 Haziran 2006


K o n u m a c i l a r : S a f f e t M u r a t Tu r a , M u r a t P a k b r

Psikanaliz ve Sonras

Blent Somay: Bu, Freud'un Doumunun 150. Yl etkin


liklerinin ncs. lkinde ben genel bir giri yapmtm. kin
cisinde Yavuz Erten ve skender Savar psikanalizin bir kltr
kuram olarak nasl alglanabilecei zerine bir tartma yap
mlard. Bugn de, psikanalizin daha klinik yanma eilerek bir
alm denemesi yapacaz. Bu da yle bir alm: Psikanaliz bu
adla ortaya kt andan itibaren genellikle dar, hatta giderek
ortodokslaan bir izleyici grubu ve bu grubun dnda kalan ve
genellikle bu izleyici grubunu psikiyatri iinde, nroloji iinde
ya da bilim iinde bile saymayan geni bilim dnyas arasnda
ki elikiyle yz yze kald ve bu eliki uzun srd. Bu tr
ikilikler biliyorsunuz kendi kendilerini besleyen ikiliklerdir. Bu
srdke, psikanaliz kendi iinde daha fazla ortodokslat, dardakiyle ayrm daha byd. En sonunda, ancak 1960'lara
geldiimizde, yani psikanalizin zellikle Anglosakson lkelere,
ngiltere ve Amerika'ya tanmasyla birlikte, bu eliki biraz
yumuamaya balad. 1960'lar ve 1970'ler boyunca bu bir d
manlk olmaktan kp alveriin mmkn olabilecei bir ili
kiye dnt. Ancak o zaman da psikanalizi karsna almayan,
psikanalizin yanl bir anlay ya da bilim olmayan bir disiplin
olduunu iddia etmeyen, fakat onun dnda da bir ey syle
meye alan eilimlerle, psikanalizin iinde kalan fakat psikanalatik bir ortodoksluu koruma konusunda srarl olmayan
eilimler arasnda bir alveri, bir karlkl etkileim balad ve

88

Freud Konum alar

bylece psikanalizin bir adm tesinde olabilecek eyler zerine


dnme olana bulduk.
Bugnk konumac arkadalarm Saffet Murat Tura ve
Murat Paker; ikisi de tp kkenli arkadalarmz. Saffet Murat
Tura hl psikanalist olarak almalar yrtyor. Murat Paker
gene klinik fakat geleneksel/ortodoks psikanalizden farkl bir
alma yrtyor; ancak psikanaliz alanyla yakndan ilikili.
imdi, ikisinin tabii ki klinik deneylerinin nda, psikanali
zin nereye doru gidebilecei, psikanaliz dndaki hem klinik
hem insan psikolojisini anlamaya ynelik deneyimlerle nasl
bir araya getirilip, yeni admlar atabilecei konusunda birtakm
almlar duymay hedefliyoruz. lk sz Saffet Murat Tura'ya
veriyorum.
Saffet Murat Tura: yi akamlar. Bu scak gnde buraya
geldiiniz iin ok ok teekkr ederim. Hakikaten byk bir
zveri. Ama sanrm darda kalanlar bu kadar serin bir ortam
olduunu bilselerdi gelmeyi tercih edeceklerdi. Ben konuma
ma balamadan evvel, sevgili Blent Somay'n bir szn bi
raz dzeltmek gereini duyuyorum. Ben psikanalist deilim.
Kendisini psikanalist olarak snflandran veyahut nitelendiren
insanlarn baka tipte bir organizasyonla balantlar var. Ben
psikanalatik ynelimli psikoterapi yapan bir psikiyatrm. Bu iki
si arasnda belli bir fark var. Ama psikanalize olduka yakn bir
konumdaym elbette. Bu konumada da biraz psikanalizle ili
kimi, kendi tarihimi anlatmak istiyorum. Ondan sonra da psi
kanalizde nelerin eksik olduu, nelerin tamamlanmas gerektii
konusunda kendi kanaatimi dile getireceim. imdi, psikanaliz
100 yldan daha da fazla bir zamandan beri Bat toplumlarmda
ok etkili olmu bir dnce akm bir yanyla. Bir yanyla da
kendini bir tedavi teknii olarak sunuyor. Neden ok etkili bir
akm olduunu dnrsek, bir kere her eyden evvel hepimizi
ilgilendirdiini, btn insan varl olarak hepimizi ilgilendir
diini syleyebiliriz. Tabii ki herkes kendi psikolojik sorunlar
n, kendi psikolojik yapsn anlamak gibi bir eilim ierisinde
oluyor. kinci olarak, psikanaliz her ne kadar komplike bir teori
gibi dnlse de aslnda basit bir teoridir. Anlalmas ok zor
bir teori deildir; herkes ok kolaylkla, biraz kendisini zorlaya

Psikanaliz ve Sonras

89

rak psikanalizi renebilir. Bunun da psikanalizin etkinliinde


nemli bir rol olduunu dnyorum. Bir de hepimizin uz
manl olan alanlar vardr. Burada bir siyaset bilimci konusa
hepimizin siyaset bilimi hakknda syleyebilecei eyler vardr;
felsefe konusunda da keza, herkes bir eyler syleyebilir. Psika
naliz d<e bunlardan biridir. Ben bunun yanl ya da kt bir ey
olduumu sylemiyorum. Keke konu kuantum mekanii oldu
unda <da ayn ekilde konuabilsek.
inndi, demin de sylediim gibi, ben psikanalist deilim.
Ama 2 5 yldr ciddi bir ekilde psikanalizle ilgiliyim, psikana
lizi dnmediim bir gnm gemedi. Esas ilgi alanm deil
ama ikinci alanm oldu psikanaliz. Psikanalizle benim ilikim
de daim a gerilimli bir iliki oldu. Ne tam olarak kendimi iinde
hissettiim psikanalizin, ne de karsnda. O nedenle belki benim
grlerimin psikanalize daha objektif yaklamak bakmndan
veya em azndan sizlerin psikanalize bsbtn karsndan de
il de tbiraz dardan bakabilmeniz asndan bir katks olabilir
diye dlnyorum. Ben kendi pratiimde, psikoterapi prati
imde psikanalizden olduka esinlenmi bir teknik kullanrm.
Ama illgi alanm, yapm gerei, daha ziyade kuramsal konular.
Teori konusuyla, psikanalitik teori konusuyla ok fazla ilgilen
dim. Dem in de sylediim gibi, kendimi hibir zaman tam ola
rak psikanalizin iinde hissetmememe ramen, hibir zaman
da karsnda yer almadm, daima yannda ve destekisi oldum,
ama siadece o kadar. Neden byle? imdi bakn, sevgili Blent
Somay'm syledii gibi, biraz klinik adan yaklama eilimindeyim ben bu konumada. 100 yllk bir psikanaliz tarihi var;
bu 10C0 yllk psikanaliz tarihinde belki baka hibir psikiyatri
kuramna, tezine veya psikoloji kuramna nasip olmayan bir ay
rcalk psikanalize tannmtr. Nasl bir ayrcalktr bu? 100 yl
boyumca psikanalizle ilgili boylamsal alma yaplmamtr. u
ana kcadar psikanalizin hangi bozukluklarda ne lde etkili ol
duumu gsteren tek bir alma yoktur. Bu baka hibir akma,
hibir: yaklama gsterilmeyen bir ayrcalktr. Bunun sebepleri
var, aayrca bunu konumak istemiyorum. Henz bize psikanali
zin neerede, hangi bozukluklarda ne lde etkili olduunu sy
leyen,, uzunlamasna detayl hibir alma yok. imdi, bu klinik

90

Freud Konum alar

adan nemli bir zaaf. kincisi, bir kitapta psikanalizin bugne


kadar birtakm hastalklarn etiolojisi, yani nedenbilimi ile ilgili
olarak iddia ettii birtakm varsaymlar inceleniyor. Bunlardan
ite diyelim 1950'lerde unlar ileri srlm, 1930 Tarda bunlar
ileri srlm; bunlardan yazarn tespit ettii en az 20 tanesi
hibir geerlilii olmayan kuramlar, tamamen speklatif. Daha
sonra, biyoloji psikiyatrlnm gelimesiyle, bu hastalklarn hi
bir ekilde psikanalizin iddia ettii dinamiklere dayanmad
gsterilmi bize. Peki, psikanaliz, etioloji konusunda nasl olu
yor da bylesine hatal tezler ileri srebiliyor? Bunun nedenleri
ni ok iyi anlamamz lazm.
imdi, psikiyatride iki trl faktrn rol oynadn d
nrz, bir tanesi evre koullar, doutan itibaren maruz
kalman evre koullar, ilk ocukluk deneyimleridir. kincisi,
doumla beraber gelen eilimler. Burada psikanaliz daha ok
evresel koullar n plana alan, evresel koullar daha ok
deerlendiren bir akm olarak karmza kyor. Neden byle
oluyor? sterseniz bunun nedenini, psikanalizin niin bu yola
girdiini incelemeye alalm. Psikanaliz bu yola drt ku
ram, klasik drt kuram nedeniyle girmitir. Nedir klasik
drt kuram? Bunun da orijinine gittiimiz zaman Freud'un
1905 tarihli Cinsellik zerine D enem e sini gryoruz. Freud
bu kitabnda cinsel sapknlklar aklamak iin, igd kavra
mnn bir kart olarak drt kavramn ileri srmtr. unu
demek istemitir: nsann motivasyonel sistemi igdsel olarak
belirlenmemitir, bedensel birtakm uyaranlar, drtler vardr.
Bunlar psiede temsil edilirler ve evreden tatmin olduklar ve
engellendikleri oranda psieye egemen olurlar, demitir. Yani,
drt kuram evre faktrlerini n plana karmtr. Halbuki,
igd dediimiz zaman, drtnn salkl rneklerinde tama
men ebiimli bir ekilde tekrar eden davran kalplarn ince
leriz. Freud insan cinselliinin gsterdii eitlilii aklamak
bakmndan insanda igd olmadm ama onu motive eden
birtakm drtler olduunu savunmutur. Bu da biraz evvel
sylediim gibi, doutan gelen belirleyicilerin, yani igdsel
belirleyicilerin azlna karlk, ilk yaam deneyimlerinin belir
leyicilerinin n plana kartlmas anlamna gelir. Freud ayn za

Psikanaliz ve Sonras

91

manda nevrozlar da, cinsel sapknlklarn bastrlmasyla, ters


yz edilmesiyle aklamtr, ki bu aklama da sonu itibaryla
ayn drt kuramnda temellenir. Halbuki bu drt kuramnn
yannda elbette insan, kularda ya da kertenkelelerde gzledi
imiz gibi igdlerle donatlm, ayn davran kalplaryla bir
motivasyonu yerine getiren bir canl deil. Fakat bu igdsel
eilimle Freud'un drt adn verdii ar zgr ve tamamen
deneyime bal brakan eilimler arasnda birok ara durum sz
konusu olabilir, ki bunlardan biraz sonra bahsedeceim. Demek
ki, Freud'un orijinal kuramnda drt bu ekilde tanmlannca
ister istemez evre faktrleri n plana kyor ve hata da bura
da dmleniyor. Halbuki daha sonra gelitirilen ve benim de
ahsen daha ok yaknlk duyduum "nesne ilikileri kuram"
drtlerin daha doutan birtakm nesnelerle, doyum nesne
leriyle bal olduunu sylemek suretiyle drtleri igdlere
daha yakn motivasyonel sistemler olarak tanmlar. Bu da dr
tlerden ziyade gerek Melanie Klein'm gerek Otto Kernberg'in
tercih ettii "igdsel drt" gibi biraz melez tanmlara yol
aar. Ben ahsen klinik deneyimim itibaryla nesne ilikileri ku
ramnn, yani drtlerin doutan baz nesnelere bal olduu,
doutan belirlenimli motivasyonlarnzn olduu fikrinin daha
doru olduu kanaatindeyim. Bu kanaat, biraz evvel sylediim
gibi evre faktrlerinin yannda doutan getirilen yapsal fak
trlerin de nemli bir rol oynadn kabul etmemizi beraberin
de getirecektir. Keza Klein ve Kernberg de bu tip bir yaklam
benimsemitir. Bununla ilgili olarak bir ey sylemek isterim;
Freud orijinal almas Cinsellik zerine Denem e'de bize ne
diyordu? Drtler bedende meydana gelen uyarlardr ve bunlar
ilk evre deneyimleriyle ekillendirilerek nesne ilgilerini, nes
neye balanmay kazanrlar. Halbuki bugn modern almalar
unu gsteriyor: kadn beyni ve erkek beyni daha cenin anne
karnndayken farkllamaya balyorlar. Keza, erkek ecinselli
inin biyolojik determinantlarnn olduu konusunda ok ciddi
almalar var. En azndan yle dnn: erkeklerde testoste
ron hormonunun kadnlarda ise storejen, progesteran ve oksitosin hormonlarn bulunmas dahi bu trlerin, bu cinslerin eit
olarak gdlenmediini gsteren bir belirti. Keza bugn erkek

92

Freud Konumalar

beyni ile kadn beyni ve hatta erkek ecinsel beyninde farkl ya


planmalar olduunu ve bunun daha doutan, anne karnnda
maruz kalman hormonal dengesizliklerle balantl olduunu
destekleyen ok ciddi almalar var. Demek ki Freud'un Cin
sellik zerine Deneme sinin ve drt kuramnn bugn kabul
edilmesi olduka zor, dolaysyla bu kurama dayanan nevroz ve
sapknlk teorisinin tam anlamyla kabul edilmesi olduka zor.
Ben size kk bir rnek veriyorum. Mesela Dominik Cumhuriyeti'ndeki baz ocuklarda 5 alfa redktaz enzimi noksan
lna bal olarak gzlenen, halk arasnda "12'sinde penis" ad
verilen bir sendrom vardr. Bu ocuklarn beyinleri erkek beyini
eklinde gelimi olmasna ramen szn ettiim enzim nede
niyle d genital organlar tamamen kz ocuk eklinde belirlen
mi olarak dnyaya gelirler. Aileleri tarafndan kz ocuk olarak
kabul edilerek yetitirilip eitilirler. Bununla beraber, 12 yan
da hormonal aktivite baladnda doutan farkllam olan
beyin yaplar deiir ve d organlar da kadn cinsel organn
dan erkek cinsel organna dnr. Bu ocuklar hibir ekilde
erikin erkek yaamna gemekte zorluk ekmezler. Hzla yeni
sosyal rollerine adapte olurlar, o toplumda normal kabul edi
len erkek cinsel davran ve tutumunu gerekletirirler. Burada,
Freud'un ilk kuramlarnn nasl olduunu ok basit bir rnekle
dile getirdik.
Benim psikanalizde eletireceim bir baka nokta, "ar yo
rumlama". Ben size burada kk bir rnek vermek istiyorum.
Bir hastam ocukluunda ocuk felci geirmi; daha nce yurt
dnda, bir baka lkede gittii psikanaliz srasnda, kendisine
bu geirdii ocuk felcinin annesine sesini duyurmak amacy
la geirildii sylenmi. imdi ocuk felci poliomyelit ad veri
len bir hastalk. Bu virtik bir hastalk, anneye ses duyurmayla
bilmem neyle falan alakas yok. A olsayd, poliomyelit as
yaplsayd hibir ekilde ocuk felci de gelitirmeyecekti. im
di, baz psikanalistlerin bu tip de ar anlamlandrma ve ar
yorumlama eilimleri vardr. Bu ar anlamlandrma ve ar
yorumlama eilimleri de Freud'un bir lafn hatrlamamz ge
rektirir. "Bir puro bazen sadece bir purodur." Bana sorarsanz,
puro genellikle purodur, bazen baka anlamlara gelir. Bakn ben

Psikanaliz ve Sonras

93

pozitivist, matematik kafal bir insanm. Psikanalizin nrolojik,


biyolojik temellerinin ok iyi yerletirilmesi gerektii kanaatin
deyim. Psikanalist 21. yzylda ancak bu koulu salarsa ha
yat hakk bulacaktr kanaatindeyim. Burada tamamen Freud'a
liyakatten bahsediyorum. nk Freud bilimsel bir psikoloji
kurmak istemitir. Bilimsel psikoloji kurmann yntemi de minimalizmden geer. Bir bilimsel teori veya aklama, speklatif
elere ne kadar az yer verirse o kadar ciddiyet kazanr. Eer
yaplan yorumlar fantastik boyutlara ulatrmadan, hakikaten
yaplabilecek en minimalist yorumlar eklinde tutarsak psika
nalize ok byk bir katkda bulunacamz dnyorum.
Dediim gibi ben minimalist ve kendisi efsane yaratmayan ve
doa bilimci yn ar basan bir psikanaliz kuramnn her za
man yanndaym ve gelimesi iin elimden geleni yaparm. Te
ekkr ederim.
Blent Somay: Efendim Saffet Murat Tura'nm konumas
byle. Hemen kk bir not deyim. ki itirazndan bahsetti;
ikisine de katlyorum. tirazlardan birincisi Freud'un kendisineydi, fakat kincisindeki "ar yorumlama"nm Freud'un gna
h olmadn belirtmek istiyorum. Psikanaliz yapyorum diye
ortada dolaan ok fazla sama sapan insan var. ocuk felcini
anneye ses duyurmak istei diye yorumlayan bir analisti de de
mek ki baz lkelerde altryorlar. Bu iki itiraz iki ayr dzeyle
ilgili. Birincisi kuramn kendisindeki bir problem ve bu proble
mi ancak biyolojik psikiyatrinin gelimesiyle ortaya koyabildik,
yani Freud'un dnemsel bir eksikliinden bahsediyoruz. Otekiyse, her zaman bamza gelebilecek bir ey.
Saffet Murat Tura: ok doru sylyor Blent Bey. Yani bu
iki dzeyi ayrt etmek lazm.
Blent Somay: Bu nrolojide de olabilir. Bir nrolog kalkar
ve zavall bir histerie beyin tmr tehisi de koymaya kalka
bilir. Tersi de mmkn bunlarn, o yzden bu ikisini ayrmak
lazm. Ama bence daha, temel olan, yani kuramn dnemsel s
nrllna getirilen bir eletiri de var, ki ben ikisine de katlyo
rum. imdi sz Sayn Murat Paker'e veriyoruz.
Murat Paker: Ben de ok teekkr ederim geldiiniz iin.
Aslnda birbirimizden habersiz hazrladk konumalarmz ama

94

Freud Konum alar

dinledikten sonra gryorum ki, hem Blent Somay'm ksa sunu*!


muyla, hem de Saffet Murat Tura'nn konumasyla yer yer kesien]
blmleri var benim de konumay dndm eylerin. O yz-j
den benim iimi biraz kolaylatrm ve belki ksaltm oldular.
Ben de nce kendi durduum yeri ve nasl bir i yapyorum!
onu syleyerek balayaym. Evet ben tp mezunuyum. Sonra, psi
kiyatriye deil, klinik psikolojiye kayp, o alanda yksek lisans j
ve doktora yaptm. Halen retim yelii ve psikoterapistliil
birlikte yrtyorum. Klinik pratiimde psikanalitik psikotera* I
pi yapyorum ve giderek de psikanalitik psikoterapiyi olabildi
ince baka baz ekollerle btnletirmeye alarak yapyorum f
- ana ereveyi psikanalitik tutmak kaydyla. Dolaysyla ben i
de Saffet Murat Tura'm anlatt gibi resmi anlamda psikanalist 1
deilim. Bu resmi-gayriresmi ayrmna birazdan daha ayrntl
deineceim.

Psikanalizin temas kanallarndaki alma


Psikanaliz herkesin bildii gibi ncelikle ve arlkl olarak
bir klinik praksis olarak balad, geliti ve sonra baka alanlara da
ksmen yayld. Ama her zaman psikanaliz deyince ilk planda akla ]
gelen, bir psikoterapi faaliyeti, bir klinik faaliyet oldu. Bu klinik
faaliyetin de tarihsel evrimine baktmzda psikanalizin temas
kanallarnn ncelikle eksen zerinden bir alma/genileme
sergilediini grrz: 1) Psikanalitik klinik faaliyeti yapanlarn
eitlenmesi, 2) bu faaliyetin sunduu hizmetten yararlananlarn
snfsal profillerinde bir genileme ve 3) psikanalitik klinik faali
yetin ele ald psikopatoloji spektrumunda bir genileme.

Psikanalizin tptan zerklemesi


Psikanalitik klinik faaliyet, ilk bata ok dar bir evrede
balad, ilk baladnda ok yadrgand, ok fazla muhalefet
grd, izole edildi, edilmeye alld ama bir ekilde tuttu. Bir
miktar ABD'de psikanalizin gelime seyrine arlk vererek

Psikanaliz ve Sonras

95

syHersem -ki Avrupa lkeleri iin de byk lde geerlidir


lu ( durum- psikanaliz, 1920'lerden 30'lardan itibaren psikiyat
ri ccamias ierisinde giderek arln hissettirmeye balad ve
K)Tlarda 50'lerde neredeyse egemen klinik pratik haline geldi.
ISvyk lde, bu sre boyunca, Freud'un vasiyetinin tersine,
lp t evreleri ierisine hapsoldu. Bir tbbi pratik olarak dnl
d. . Giderek 60'lardan 70'lerden sonra zellikle tp d, klinik
psilikoloji gibi, klinik sosyal hizmet gibi, psikiyatrik hemirelik
jibbi ya da felsefe gibi dier alanlardan gelen insanlarn da iine
)>irkebilecei, psikanaliz eitimi alabilecei ve sonrasnda da bir
I>si i ka naiitik klinik pratii yapabilecei bir alma doru gitti.
Anma hala psikanaliz ierisinde psikiyatrisi arlnn, o anlam
da hegemonyasnn, olduunu; yer yer bunun krldm ama
yeir yer de tutulduunu syleyebiliriz.

Psikanalizin snfsal kapsam alannn genilemesi


Psikanaliz, ilk dneminde haftada 5-6 kere gidilmesi gerekeen bir klinik faaliyet olarak balyor. Haftada 5-6 kere gideceksirniz; kamu kurumlarmda deil, muayenehanelerde ya da zel
kliliniklerde alyor psikanalistler; seanslar ucuz deil, olduka
paahal. Dolaysyla ok az insann, st snf aznln gidebildii,
yaararlanabildii bir faaliyet. Bu nedenle psikanalizin ilk dne
mlinde -ki doal olarak klasik psikanalizin teorik olarak kurulu dneminden bahsediyoruz- toplumlarm, btn toplumlarm
dcta deil, sadece Bat toplumlarmn ok dar bir kesimiyle temas
sz konusu. Daha sonra tp kurumu ierisinde, psikiyatri kuruumu ierisinde, hastanelerde, kliniklerde alan psikiyatristler
anmalyla byk lde yaygnlama eilimine girdikten sonraa kamu kuramlarnda alan psikiyatristler de ok daha ucuza
y</a da bedavaya psikanalitik klinik faaliyette bulunma imkanna
ksavutular. Giderek 30'lardan 40'lardan itibaren. O zam an yle
bi>ir profil deiikliiyle karlayoruz, ilk kuak psikanalistlere
gelen hastalarn/analizanlarm toplumu temsil etme oranlaryla
d la ha sonra bu kamu kurulularnda psikanalitik faaliyette bu
lam an klinisyenlerin grdkleri hastalarn toplumsal profilleri

96

Freud Konumalar

arasnda bir deiiklik olmaya balyor. ok daha geni bir top


lumsal kesime ulamaya onlarla temas kurmaya balyor. lk d
nem psikanalistler, byk arlkla ok st snf diyebileceimiz
burjuvazinin kaymak tabakasyla temas halindeyken kamu ku
ramlarna girmesiyle psikanalitik faaliyetin daha geni bir sos
yal evreye ulamas, o evreyle temas kurmas imkan dou
yor. Kamusal kaynaklarn bir klinik faaliyet olarak psikanalize
ksmen almas sz konusu olan. Geerken ksaca Trkiye'deki
duruma deinirsek, psikanalizin Trkiye'ye girii olduka yeni
saylabilecei iin ve sadece psikanaliz iin deil tm psikotera
pi eitleri iin anlaml dzeyde kamu kayna ayrlmad iin,
henz bu eksende bir alma olduundan bahsetmemiz maale
sef mmkn grnmyor.

Psikanalizin tm "normal" psikopatoloji spektrumuna nfuz etmesi


Bununla birlikte psikopatolojilerde de bir kaymadan bah
sedilebilir. lk bata Freud ve ilk kuak psikanalistler daha ok
nrotik dzeyde o anlamda grece daha salkl dzeyde has
talarla temas halindeyken, psikanalitik faaliyetin kamu has
tanelerine/kliniklerine girmesiyle nrotik dzeyden daha zor
hasta gruplaryla da temas kurma imkan oluyor. Btn bun
lar psikanalizin klasik anlamda, Freudyen anlamdaki teorik
erevesinde bir gerilmeye, bir zorlanmaya neden oluyor; cid
di revizyonlar yaplmasn gerektiriyor. nk farkl bir hasta
grubu var, farkl psikopatolojiler var ve ilk bataki teoriler her
eyi aklamaya yetmiyor. ok uzatmadan sylersek, psikanali
zin bu almaya, temas kanallarnn almasna, hasta profilinin
almasna ynelik tepkisinin birbiriyle elien iki tarzda geli
tii sylenebilir.

Psikanaliz ve Sonras

97

Psikanalizin muhafazakrl ve devrimcilii


Btn bunlar olurken 1950'lerd en 60'ardan itibaren biyolo
jik psikiyatri geliiyor, davran terapi ekolleri geliiyor, 60'lardan itibaren bilisel terapi ekolleri geliiyor ve rakipler var pi
yasada artk. Btn bu ortam ierisinde, psikanalizin kurumsal
taycln stlenmi olan enstitler, ulusal ve uluslararas bir
liklerdeki resmi ve hegemonik izgi bir tr muhafazakarlama,
ie kapanma eilimine giriyor. Burada uzun bir sre egemen
konumda olmann getirdii bir byklenmecilik hali var. "Psi
kopatoloji bizden sorulur, biz biliriz, aklarz" hali var bir ya
nyla. Bir yanyla da d dnyada ok daha deiik eyler oluyor,
rakipler geliiyor, ruh sal alannda dnya kadar aratrma
yaplyor, hem psikopatoloji anlamnda hem toplumsal kesim
anlamnda deiik kanallarla temaslar artyor, vb. Psikanalizin
birinci tepkisi bir tr brokratik, yer yer tarikat diyebilece
imiz kurumsal bir ie kapanma eklinde tezahr ediyor. Bu,
psikanalizin potansiyel olarak tad teorik, entellektel kapa
siteyi, canll krelten bir durum tabii ki. Ama ne mutlu ki, tek
tepki bununla snrl kalmyor.
Yine psikanaliz iinden baka bir tepki, bu sefer psikanalizin
dnda olan gelimelerle, dier alanlarda olan gelimelerle tema
s daha yakndan, daha sk, daha youn kurmaya alarak, hem
o alanlar etkileyen, ama onlardan etkilenmeye de ak, yani kar
lkl bir etkileim ve deiim ierisine girmesi oluyor. Psikana
liz iinden baz kurumlarn, ekiplerin, insanlarn giderek klasik
psikanalizi revize etmeye baladn, yer yer radikal bir ekilde
revize etmeye baladn gryoruz. Dolaysyla bir yanyla psi
kanalizin kurumsal olarak ie kapandm, muhafazakarlatn, baka bir yanyla da da aldn, da aldka deitiini
ve deitirebildiini de gryoruz. Nihayetinde psikanalizin ku
rucusu Freud, kendi ann erevesi iinde deerlendirildiin
de byk bir devrimciydi, teorik/klinik kyla paradigmatik
bir altst olua yol amt. ou devrimci dnmden sonra
grlen muhafazakarlama, kurumsal/resmi psikanalizin de
bama geldi, ama psikanalizin teorik/klinik zenginlii kaderi

98

Freud Konumalar

nin sadece muhafazakarlama olmadn, en azndan imdiye


kadar, Freud'dan miras alman o devrimci merak ve giriimlerin
snmediini, yer yer parlayarak devam ettiini gsteriyor.
Psikanalizin bugn benim iin nemli, deerli olan yan da
byle bir yan: Da alabilen, kendi dnda ortaya km ge
limelerle, bulgularla diyalog kurabilen, onlar iselletirebilen,
iselletirebildii srece de kendini baka bir dzeyde yeniden
kurabilen, devrimci imkanlar sunan bir praksis.

Birok yeni alamet belirdi


Saffet Murat Tura da deindi, Freud'un klasik teorisinden
bugn geriye kalan ne var diye baktmzda, -bunu hala klasik
psikanalizin peinden gidenler kabul etmeyebilirler tabii- bana
yalnzca dinamik bir bilindmm varl kalm gibi geliyor.
Onun dnda Freud'un ok zengin olan bir sr paral teo
risinden, ilk bata kurulduu haliyle bugn hala geerliliini
srdren bir teorik nermesi yokmu gibi geliyor. Libidinal ve
saldrgan iki temel drtye dayal olan ikili drt kuram b
yk lde gitti. Gdlenme sisteminin Freud'un ikili drt
kuram zerinden deil de genel olarak bir iliki aray zerin
den anlalmas gerektii son 10-20 ylda arlk kazanan, benim
de kendimi olduka yakn bulduum, iinde grdm ilikisel
psikanaliz1 diye zetleyebileceimiz eilim asndan genel ola
rak kabul edilen bir ey. Ya da gdlenme sistemini Freud'un
iki-drtl kuram yerine ok daha zengin ve karmak, rne
in "beli gdlenme kuram", bir ekilde yeniden kurma gi
riimleri sz konusu.2 Bunun yannda Freud'un psikoseksel
geliim teorisi olduka izgisel bir teoriydi. Bu teoriye gre, oral,
anal, fallik, latent, genital dnemler eklinde be tane psikosek
sel geliim dnemi var ve insan canls doumdan itibaren bu
1 Mitchell, S. (1988), Relational Concepts in Psychoanalysis. Cambridge, MA: Har
vard University Press. [Bu kitabn Trke evirisi 2008 yl iinde stanbul Bilgi
niversitesi Yaynlar tarafndan yaynlanacaktr],
2 Lichtenberg, J., Lachmann, F. & Fosshage, J. L. (1992). Self and Motivational Sys
tems. Hillsdale, NJ: The Analytic Press.

Psikanaliz ve Sonras

99

srayla bu dnemlerden geiyor. Her dnemin belli m eseleleri,


zorluklar var, onlarn almas lazm, baarl bir ekildi ala
mazsa ocuk o dneme taklyor (fixation) ve ileri y alam d a o
takld dneme uygun psikopatolojiler sergiliyor. B u teorinin,
btn zenginliine ramen, izgisellik varsaym ve cinsellik
tek-boyutluluu nedeniyle, ok daha karmak olan insin geli
imini olduka basite indirgedii, geliim psikolojisi ve jeliim
psikopatolojisi alanlarnda elde edilen bulgularla u yunlu ol
madn belirtmemiz lazm. ncelikle izgisel geliim diye bir
ey sz konusu deil. nsan geliiminin deiik kendilik (self)
sistemleri, rntleri, temsillerinin ezamanl olarak svrilen,
birbirini etkileyen karmak bir ilikisi olduu gr <>lduka
arlk kazanm durumda.3
te yandan klinik teori asndan yine klasik anlamyla
Freud ve ardllar, tarafsz [neutral] kalabilen, ayna gibi durabi
len, yalnzca hastann kendisine aktardn yanstan bir analist,
bir terapist tasavvur ederken, byle bir eyin mmkn olmad
, nk analistin kendi znelliini askya alabilmesinin mm
kn olmad, bunun gayri-insani olduu psikanaliz iinde bile
giderek artan biimde kabul edilen bir olgu.4
Son bir faktr, psikanaliz Bat'dan km ve o an lafn d a ok
byk lde Bat-merkezli ve daha nce bahsettiim nedenlerle
st-snf ynelimli bir projeydi. Bu Bat-merkezli olmas ok de
imedi. Dikkat ederseniz Dou toplumlarmda psikanaliz yle
ok yaygn olarak kk salabilmi deil, ok yava ilerleyen ve
ok snrl evrelere ulaabilen bir faaliyet. zellikle Hindistan
ve Japonya zerinden, oralarda yaam ya da hala yaamaya
devam eden psikanalistlerin, az sayda da olsa, yapt alma
larda, o tr toplumlarda psikanalitik klinik faaliyette bulunmak
iin psikanalizin teorik erevesini kltrel faktrleri ok daha
ciddi biimde ele alarak ciddi bir revizyondan geirmesi gerei

3 Stern, D. N. (1985). The Interpersonal World o f the Infant. New York: B a s ic Books.
4 Mitchell, S. (1993). Hope and Dread in Psychoanalysis. New York: Basic Books.
Ogden, T. H. (1994). The analytic third: working with intersubjecfive clinical
facts. International Journal o f Psychoanalysis, 75:3-19.
Stolorow, R. & Atwood, G. E.B, Randchaft, B. & Atwood, G. (1987). Psychoanalytic
Treatment: An Intersubjective Approach. Hillsdale, NJ: Analytic Press.

100

Freud Konumalar

dillendiriliyor.5
Btn bu nedenlerle klasik psikanaliz, biraz nce bahset
tiim dinamik bilindmn varl hari, teorik ve klinik a
lardan olduka ciddi meydan okumalarla kar karya kald.
Saffet Murat Tura etraflca bahsettiinden nrobiyolojiden kay
naklanan meydan okumalara girmiyorum, bir de onlar var. Do
laysyla imdi uygulanan psikanaliz ya da psikanalitik terapi,
Freud 'un zamanndan olduka farkl ya da daha doru deyile
ok daha farkl olmas gerekiyor. Hala klasik anlamda psikana
liz yapmakta srar eden, taassup sahibi psikanalistler olmasna
ramen, "dnya deiti" diyelim ksaca.
Bu deiiklikler babndan birka noktaya daha deinmek is
terim: u anda dnyada ok sayda psikanaliz enstits var. Bun
larn kimilerinin bir araya gelmesiyle oluan ulusal psikanaliz
birlikleri, en stte de uluslararas psikanaliz birlii var. irydi bu,
resmi psikanaliz. Bu resmi psikanaliz, kendi iinde zamanla belli
bir evrimden gemesine ramen, byk lde hala muhafaza
kar, brokratik ve o anlamda defansif ve byklenmeci bir ie
kapanmay temsil eden bir eilim olarak nitelendirilebilir. Ama
bunun dnda baka psikanaliz enstitleri de var. Bunlar daha
zgrlk ve "revizyonist" diyebileceimiz bir noktadan kurul
mu ve resmi gr tarafndan psikanalitik olarak tannmayan,
yer yer hain olarak grlen, resmi kurumsallk tarafndan dla
nan odaklar. Bu hainlerin veya dlananlarn says ve yaygnl
gnmzde o kadar artt ki artk dlananlar iin dlanm olma
nn bir anlam kalmad. yle ki resmi psikanaliz kurumlarmm
DSM hegemonyasna kar daha yeni yaynlad ansiklopedik
"Psikanalitik Tan Kriterleri" kitabna6 editor ve yazar olarak kat
k sunanlar arasnda "resmen" psikanalist saylmayan psikana
listler de mevcut. Resmi psikanaliz, itibarn korumak iin resmen
5 Kakar, S. (1985). Psychoanalysis and Non-Western Cultures. International Review
o f Psycho-A nalysis, 12:441-448.
Roland, A. (1988). In Search of Seif in India and Japan: Toioard a Cross-cultural Psy
chology. New Jersey: Princeton University Press.
Roland, A. (1996). Cultural Pluralism and Psychoanalysis: The Asian and North
American Experience. London: Routledge.
6 Alliance of Psychoanalytic Organizations (2006). Psychodynamic Diagnostic M an
imi. Silver Spring, MD : Alliance of Psychoanalytic Organizations.

Psikanaliz ve Sonras

101

psikanalist saymad psikanalistlerden medet umar durumda.


Ek olarak, belki de en kalabalk grup, resmi ya da gayr resmi
psikanaliz enstitlerinin kat kuralc eitim ablonlarnn dnda
kalan, teorik ve klinik psikanalitik eitimlerini bu kuramlarn d
nda edinen klinisyenlerden oluuyor. Resmi psikanaliz ne derse
desin, onlar da psikanalitik bir faaliyet yrtyorlar.
Btn bunlara bakarsanz, aslnda psikanalizin serveni,
sosyalizmin/marksizmin serveniyle olduka benziyor. Orada
da ciddi ortodoksluklar var; ortodoksluu krma abalar, arada
hainlik sulamalar, blnmeler, paralanmalar, yeniden bir ara
ya gelmeler var. O kadar trajik olmasa da psikanaliz alannda da
ciddi bir kapma durumu, resmi izginin kendini devam ettir
meye almas, birilerinin psikanaliz iinden ya da kysndan
resmi izgiyi eletirip, dar kma ya da karlma durumu sz
konusu. Dar kanlar, darda kalanlar ya da dar kmasalar bile daha grece zerk bir alan bulabilenler, resmi psikana
litik kuramlarn iinde kalarak bile, daha nce bahsettiim gibi
psikanaliz dndaki baz nemli gelimelerle ok daha iyi iliki
kurabilen, diyalog kurabilen psikanalistler ya da psikanalitik
ynelimli terapistler gibi geliyor bana.

Psikanalizde devrim?
rnein geliim psikolojisi alannda yaplan bir sr ara
trmadan artk unu biliyoruz: Bugn diyelim ki 30 yanda ye
tikin biri, belli bir semptomla [belirti, ikayet] karmza geliyor.
Klasik psikanaliz, bu semptomu demin dediim izgisel geliim
kuram asndan inceleyip bunu ocukluk dnemindeki belli
bir evrede olmu belli arzalara indirgeme eilimindedir. o
cukluk dnemi yaantlar tabii ki ok nemli, zellikle ilk 5-6
yl, nrolojik geliimin en nemli, en kritik olduu, kiilik rgt
lenmesinin byk lde belirlendii zaman dilimi. Ancak, ge
liim psikolojisi ve geliim psikopatolojisi alanlarndan gelen bir
sr aratrmadan biliyoruz ki, klasik psikanalizin izgisel ve
indirgemeci determinizmi yerine, multifinality [oklu-sonu?]
ve equifinality [e-sonu?] kavramlarm devreye sokmak gerek

102

Freud Konumalar

lidir.7 Genel sistem teorisinden ve karmaklk [complexity] teo


risinden tretilmi bir kavram iftinden bahsediyorum. Konu
muz balamnda multifinality, ayn evrede ayn/benzer yaan
tlara maruz kalm ocuklarn, hesaba katlmas gereken baka
binlerce faktr/yaant nedeniyle, ileride ok farkl tablolar ser
gileyebileceini belirtir. Yine konumuz balamnda equifinality,
ayn evrelerde farkl yaantlara maruz kalm ocuklarn, yine
hesaba katlmas gereken baka binlerce faktr/yaant nedeniy
le, ileride ayn/benzer tablolar sergileyebileceini belirtir. Bu
kavram ifti, klasik psikanalitik yaklamn izgisel ve indirge
meci psikoseksel geliim teorisine byk zorluk karmakta
dr. Sadece de bununla kalmamaktadr bu kavram iftinin ma
rifeti: Multifinality ve equifinality ak-sistemlerde geerli olan
ilkelerdir. Kapal-sistemlerde ise etki-tepki kural ("o olursa bu
olur" gibi) geerlidir. Mesele sonu olarak, insan canlsn ak
bir sistem ya da kapal bir sistem olarak kavramsallatracamz sorusuna gelip dayanmaktadr. Klasik psikanalizin bu so
ruya cevab nihai olarak "kapal-sistem" olmutur. Oysa insan
gibi biyolojik ve sosyal olan her eyin bir "ak-sistem" olduuna
dair elimizde yeterince teorik ve ampirik bulgu var. O yzden,
son zamanlarda, psikanalizi bir ak-sistem (ilikisel) olarak
kavramsallatrmaya alanlar hakl olarak klasik psikanalizi
"tek-kiilik-psikoloji" olmakla eletirmektedirler.8 Multifinalityequifinality kavram ifti zerinden ksaca anlatmaya altm
tarzda yeni bilgi yumaklarn iselletirebilen yeni bir psikana
litik geliim teorisi kurmak, psikanalizin nndeki devasa i
lerden bir tanesidir. Bu konuda resmi psikanaliz dndaki psi
kanalitik kuramc ve aratrmaclarn katksyla epeyce mesafe
alnd da sylenebilir.
te yandan 1960'larda gelitirilen ve giderek ivme kazanan
7
8

Cicchetti, D. & Rogosch, F. A. (1996). Equifinality and multifinality in develop


mental psychopathology. Development and Psychopathology, 8, 597-600.
Aron, L. (1990). One Person and Two Person Psychologies and the Method of
Psychoanalysis. Psychoanalytic Psychology, 7:475-485.
Ghent, E. (1989). CredoThe Dialectics of One-Person and Two-Person Psychol
ogies. Contemporary Psychoanalysis, 25:169-211.
Spezzano, C. (1996). The Three Faces of Two-Person Psychology: Development,
Ontology, and Epistemology. Psychoanalytic Dialogues, 6:599-622.

Psikanaliz ve Sonras

103

bir balanma kuram [Attachment theory] var.9 Bu ku-iram, res


mi psikanalizin dndan gelitirilen bir kuram. Am^a giderek
psikanalizin, "ilikisel psikanaliz" dediim ksmnn iine al
nan, onunla etkileim halinde gelien ve giderek kliniik pratie
de ya nsyan, onu renklendiren bir kuram. Balanma kuram nn
katklaryla, kiilik geliiminde klasik psikanalizin e-vre takl
malar merkezli yaklamnn tesinde daha zengin ve- ufuk a
c bir yaklam mmkn hale gelmitir.10
Psikanalizin iinden, kysndan ve dndan y a fP 'la n kat
klarla bugn artk biliyoruz ki insan canls doumlundan iti
baren olduka aktif bir iliki aray iinde, Freud'unt ve klasik
psikamalizin dnd g ib i pasif b ir alc deil. B eb e e in pasif
likten aktifIie doru evrimletiini varsayan iz g ise e l bir geli
im emas yerine, bebein evresiyle ilikiselliinin i srekli ve
aktif bir ekilde yeniden rgtlenmesine dayanan bpir geliim
modeli n plana kyor.11 Kendilik ve teki temsiller rinin olu
masndan nce, henz bebein sembolizasyon k a p a s it e s i geli
memiken, doumdan itibaren iliki/etkileim rintlerinin
bebein zihninde temsil edildii gsterilmi durumd4a.12 rne
in, bir iki haftalk bebekler dier nesnelerle karlatrldnda
insan yzne kar daha ok ilgi gsteriyorlar. Ek o larak , par
alara ayrlm ve kartrlm insan yz resim lerin izd en daha
9 Aimsworth, M. and Bowlby, J. (1965). Child Care and the Growth ofL ^ ove. London:
Pemguin Books.
Ainsworth, M., Blehar, M., Waters, E., & Wall, S. (1978). Patterns o of Attachment.
Hilllsdale, NJ: Erlbaum.
Bowlby, J. [1969] (1999). Attachment, 2nd edition, Attachment and i Loss (vol. 1),
N ew York: Basic Books.
Bowlby, J. (1973). Separation: Anxiety & Anger, Attachment and L o s , s (vol. 2); (In
ternational psycho-analytical library no.95). London: Hogarth P r e s s s s .
Bowlby, J. (1980). Loss: Sadness & Depression, Attachment and Loss (' (vol. 3); (Inter
national psycho-analytical library no.109). London: Hogarth Press, s.
10 Fomagy, P. (2001). Attachment Theory and Psychoanalysis. New York : : Other Press.
Fomagy, P. & Target, M. (2003). Psychoanalytic Theories : Perspectives s from Develop
m ental Psychopathology. New York : Brunner-Routledge.
11 Sameroff, A. (1983), Developmental systems: Contexts and evo lu tio n . In: Mussem's Handbook of Child Psychology, Vol. 1, ed. W. Kessen. NY: Wiley, y 237-294.
12 Beebe, B., Lachmann, F.M., Jaffe, J. (1997). Mother-infant interacti<tion structures
and presymbolic self and other representations. Psychoanalytic Di?ia^gues, 7:133182!.

104

Freud Konumalar

ok btnl olan insan yz resimlerine ilgi gsteriyorlar.13


Ayrca bebeklerin, doduktan sonraki 15 gn iinde annelerinin
sesini, kokusunu ve yzn, yabanclarnkine gre tercih ettik
leri; doumdan sonraki birinci gnde kendi seslerini ayrt ede
bildikleri; 3-4 aylktan itibaren alglarna bal olarak beklentiler
gelitirip, beklentilerine uygun eylemlerde bulunabildikleri; 2-3
aylktan itibaren gelikin bir hafzaya sahip olduklar ve negatif
duygulanmn hatrlamay zorlatrd; gelikin bir zaman ve
mekan algs ile doduklar; 3-4 aylktan itibaren duygularn
yz mimikleriyle ifade edebildikleri ve karlarndaki kiinin
yz ifadesinden ve ses tonundan duygusal durumuna dair
karmda bulunabildikleri; 3-5 aylktan itibaren ematik modelleme yapabildikleri; algladklar verileri deiik alg kanallar
arasnda transfer edebildikleri; basit kategoriletirme becerisine
sahip olduklar bir ok bilimsel alma sonrasnda ortaya kon
mutur.14 Btn bu bulgulara dayanarak psikanaliz alannda
r aan aratrmalar yapan Daniel Stern15 ve Beatrice Bee
be16 gibi klinisyen-aratrmaclar, anne-bebek ilikisinin mikro
sre analizleri zerinden bebein doumundan itibaren, yani
sembolletirme-ncesi evrede bile, olduka zengin ve karmak
bir zihni temsil kapasitesine sahip olduunu; zihinsel olarak
temsil edilenin de nesnelerden (tekilerden) nce nesnelerle ku
rulan iliki rntleri olduunu; bebein duygulanmn srek
li olarak kendi iinde ve nesnesiyle ilikisinde karlkl olarak
dzenlediini [regulation]; bu duygulanm dzenleme/dzenleyememe ekseninin bebein ruhsal dnyasnn zihni temsiller
zerinden yaplamasnda temel belirleyen olduunu; dolay
13 Pascalis, O., de Schonen, S,, Morton, }., Deruelle, C., & Fabre-Grenet, M. (1995).
M other's face recognition by neonates: A replication and an extension. Infant
Behavior and Development, 18(l):79-85.
Valenza, E., Smion, F., Cassia, V.M., & Umilt, C. (1996). Face preference at birth.
/ Exp Psychol Hum Percept Perform, 22(4):892-903.
Beebe, B. & Lachmann, F. (1994), Representation and internalization in infancy.
Psychoanalytic Psychology, 11:127-165.
14 Aktaran: Beebe, B., Lachmann, F.M., Jaffe, J. (1997). Agy.
15 Stern, D. N. (1985). The Interpersonal World o f the Infant. New York: Basic Books.
16 Beebe, B. & Stern, D. N. (1977), Engagement-disengagement and early object ex
periences. In: Communicative Structures and Psychic Structures, ed. N. Freedman
& S. Grand. New York: Plenum Press, pp. 35-55.

Psikanaliz ve Sonras

105

syla bebein psikolojik rgtlenmesinin, klasik psikanalizin

vazettii kapal bir sistemi ngren tek-kiilik bir paradigmayla


anlalamayacan gstermilerdir. Btn bu bulgulardan son
ra psikanalizin klinik praksisinde de radikal ve ilikisel bir d
nm mmkn hale gelmitir.
Psikanalizde yaanan bu ilikisel devrimi destekleyen ba
ka bir nemli bulgu da genel psikoterapi aratrmalarndan gel
mektedir. Ekollerden bamsz olarak psikoterapideki dn
m/iyilemeyi hangi faktrlerin salad sorusunun peinden
giden onlarca aratrmann vard zet sonu udur:17 1) Terapi
srecinde yaanan deiimin % 40 ' terapi-d faktrlere ba
ldr. 2) Deiimin %15' plasebo etkisidir; hastalar terapide ol
duklar iin iyileecekleri ynnde bir beklenti gelitirmekte ve
bu beklentinin bizatihi kendisi %15 orannda teraptik deiimi
etkilemektedir. 3) Her ekolun kendi teorik erevesi ierisinden
gelitirdii ve kskanlkla savunduu zgl terapi teknikleri te
raptik dnmn sadece % 15'ini aklamaktadrlar. 4) Kalan
%30'luk pay ise ekol fark gzetmeksizin ortak faktrler olarak
tanmlanan terapiste ya da terapi ilikisine dair faktrlerdir. G
rnen o ki terapi ilikisinin kalitesi, zgl terapi tekniklerinden
iki kat daha nemlidir. Bu bulgu, terapi ekollerini enine kesen
genel bir bulgudur ve ilikisel psikanalizin genel erevesiyle
tamamen uyum halindedir.
Psikanalizin son zamanlarnda gze arpan ve 21. yzylda
daha da pekiecek gibi grnen baka bir deiiklik de psika
nalizle psikanalitik terapiler arasnda varolduu var saylan ka
tegorik ayrmn giderek erim ey e balamasdr.18 Tahminim o ki
17 Lambert, M. J. & Barley, D. E. (2001). Research summary on the therapeutic rela
tionship and psychotherapy outcome. Psychotherapy, 38:4,357-361.
18 Fosshage, J.L. (1997). Psychoanalysis and Psychoanalytic Psychotherapy: Is
There a Meaningful Distinction in the Process? Psychoanalytic Psychology, 14(3):
409-425.
Sechaud, E. (2000). Affective self-disclosure by the analyst. International Journal
of Psychoanalysis, 81(1): 164-165.
Suman, A., & Brgnone, A. (2001). Psychoanalytic psychotherapy and psycho
analysis: A choice in step with the times. Psychoanalysis and psychotherapy: The
controversies and the future (der. S. Frisch, R. D. Hinshelwood, J. M. Gauthier) iinde
(s. 91-109). London: Karnac.

106

Freud Konumalar

bu erime hzlanarak devam edecektir ve belki de 10-20 yl sonra


byle bir ayrmdan hi bahsetmeyeceiz bile. Psikanalizin im
diye kadar srdrd "divan, haftada en azndan 3-4 seans ve
en azndan 5-6 yl" koullar son yllarda ortaya kan teorik ge
limeler ve aratrma bulgular nedeniyle yakn zamanda birer
mit haline dnecek gibi grnyor. Aktarm - kar-aktarm
matriksini merkeze alp analitik temas/iliki zerinden yr
yen btn klinik faaliyetlerin psikanaliz olarak tanmlanmas
gerektiini savunanlarn says giderek artyor.
Son birka on ylda genel psikoterapi alannda btnleik
(integrative) psikoterapilerin giderek n plana ktn gr
yoruz. Deiik psikoterapi ekolleri arasnda farkl melezleme
deneyleri yaanyor. Psikanalizin geirdii (d)evrim itibary
la bu genel melezleme eilimine daha merakl ve yatkn hale
gelmesini bekleyebiliriz. Psikanalitik praksis erevesine youn
olarak katlmaya en yakn adaylar davurumcu sanat terapile
riyle19 somatik (beden-odakl; hareket ve dans) terapiler20 ola
cak gibi grnyor. Psikanaliz, dil-ncesi dnemin ok katmanl
belirleyiciliini ve buna bal olarak teraptik dnmn yorum-temelli szel alandan ok sz-d (nonverbal) duygulanmsal/ilikisel bir alanda gerekletiini kefettikten sonra,21
klinik praksiste sz-d iletiim kanallarna giderek daha ok
yer amas srpriz olmayacaktr. Geleneksel olarak, Freud'un da
katksyla, psikanalizi ksaca tanmlamak iin kullanlagelmi
olan "konuma tedavisi" nitelemesi, kapsam yetersizlii nede
niyle aslnda imdiden braklmaldr. Psikanaliz, klinik praksis
balamnda konuma tedavisinin ok tesinde bir ey olduunu
Waska, R. (2006). Psychoanalysis or psychoanalytic psychotherapy? Shifting the
debate from theoretical to clinical with the concept of analytic contact. Bulletin of
the Menninger Clinic, 70(2): 145-159.
19 Leclerc, J. (2006). The unconscious as paradox: Impact on the epistemological
stance of the art psychotherapist. The Arts in Psychotherapy, 33(2): 130-134.
20 Bloom, K. (2006). The Embodied Self: Movement and Psychoanalysis; London: Karnac.
21 Fosshage, J.L. (2003). Fundamental Pathways to Change: Illuminating Old and
Creating New Relational Experience. International Forum of .Psychoanalysis, 12:
244-251.
Stern, D.N. gander, L.W., Nahum, J.P. ve ark. (1998). Ndn-interpretive mecha
nisms in psychoanalytic therapy: The 'something m ore' than interpretation. In
ternational Journal o f Psychoanalysis, 79: 903-921.

Psikanaliz ve Sonras

1 07

epeyce kantlamtr ve tm muhafazakar savunmalara ramen


daha da kantlayabilecek devrimci bir enerjiye sahip gibi grn
mektedir.
Blent Somay: Evet, iki arkadamza da teekkrler. imdi
isterseniz sizin sorularnza ve grlerinize geebiliriz.
zleyici: Hastalarn tedavi edilmesinde psikanalizin haki
katen ok etkili neticeler ald doru mu efendim?
Saffet Murat Tura: Sorunuza ben cevap vereyim. Bu konu
da ok ayrntl almalar olmadn sylemitim. En azndan
karlatrmal aratrmalar yok. Bu tabii psikanalizin yapsn
dan kaynaklanyor bir lde, nk uzun sreli bir tedavi tek
nii. Bu nedenle hakikaten 100 yllk bir gemiinin olmasna
ramen, ok ciddiye alnabilecek (bizim longitudinal almalar
dediimiz) mesela davran tedaviyle karlatrmasn, ilala
karlatrmasn yapan bu tipte almalar, biraz da alarak
sylenebilir ki, maalesef yok. Daha ziyade vaka ykleri ile ilgi
li, tek tek vakalarn ykleriyle ilgili almalar var. Psikanalizin
etkisinin esas nedeni ok aklc olmas; yani hakikaten ikna edici
bir tarafnn olmas... Geri klinik olarak destekleyen alma
lar, eitli metodolojik glklerle, yani psikanalizin ok uzun
srmesi, u bu gibi nedenlerle gerekletirilemiyor ise de teorik
olarak ok ikna edici. Biz psikiyatrlar ve psikologlar hl cezbediinde bu teorik ikna edicilii ok ok nemli rol oynuyor.
Bunun yannda, gerek Murat Bey gerek ben tabii ki kendi mesle
ki pratiimizde etkili olduunu da gryoruz. Yalnz Murat Bey
ok gzel bir konuya temas etti. Ben uzun zamandr psikoterapi
vb konularnda ok ciddi okumalar yapmyorum; beyin ve bi
lin problemiyle ilgileniyorum. Murat Bey, tekniklerin farknn
teraptik faktrler arasnda % 15'lik bir rol oynad, ok arlk
l olarak hekimin veyahut da psikologun iliki kurma tarznn
terapi sonucunu etkiledii yolunda sonular alman bir alma
dan bahsetti ki, bu benim hakikaten bu konuma bittikten sonra
Murat Bey'den bilgi almak istediim bir nokta. nemli bir bilgi
olduunu sylemek isterim.
zleyici: Sylediiniz nemli bir ey vard, hangi teknik uy
gulanrsa uygulansn, gerekten yapan kiinin empati yetenei,
scak kanl oluu, nemlidir dediniz. imdi unu dnyorum:

108

Freud Konumalar

Her psikanaliz yapann -bilmiyorum psikologlar, psikiyatristler hepsi yapabiliyor m u- uzun yllar boyu psikanalizden ge
mi olmas gerekiyor. Birinin psikanalizden geip gemediini,
bizler hasta olarak, analize gelen kiiler olarak nasl bileceiz?
Seimlerimizi gven duygusuyla nasl yapacaz? Evet, birileri
gvenilir kaynaklarla gidebiliyor. Ama bunu denetleyen ya da
bir ekilde organize eden mekanizma nasl iliyor?
Saffet Murat Tura: Ben ksaca cevap vereyim; Murat Bey
daha ayrmtlandracaktr. Baz klasik psikanaliz enstitleri var,
ama bunun dnda da, yani bu enstitlerin dnda da bir psika
naliz uygulamas veya analatik psikoterapi uygulamas vardr.
imdi, bu ok zor, ok tartmal bir konu. Psikanaliz enstitleri
nin nerdii teknikler yahut yaklamlar acaba ne lde geerli?
Bakn size gayet basit bir rnek vermek istiyorum. Bugn dak
tiloda F klavye dediimiz bir klavye kullanyoruz. Bu F kjavye
nasl gelimi biliyor musunuz? Daktilo aletleri yapld zaman
teknolojik olarak ok hzl alyorlar ve hzl altklar zaman,
yani ahs hzl yazd zaman tular birbirine taklyor. Onun
iin kullancnn daktiloyu kullanm hzn drmek zere F
klavyeyi gelitiriyorlar. Yani kullanc daha dk hzla yaz
sn diye F klavyeyi gelitiriyorlar. Bu o zaman iin bir ilerleme.
nk artk tular taklmyor birbirine. Biz eski tip daktilolar
kullandk, tabii siz genler bilmiyorsunuz ama eskiden tular
birbirine taklrd. Daha sonra teknoloji geliiyor ve hakikaten
daha hzl yazmaya imkn veren daktilolar ortaya kyor. Ama
insanlar F klavyeye gre eitildikleri iin yeni kan ve ok daha
elverili teknolojiyi benimsemekte zorluk ekiyorlar; biz bugn
hl F klavyeyi kullanyoruz. Bu u anlama geliyor: Bir dnem
iin elverili olan ve almlara yol veren birtakm kurulular,
uygulamalar, yntemler bir sre sonra brokratik engeller tekil
edebilir ve aksine hzl gelimeleri, tartmalar ve bilimsel ara
trmalar etkileyecek hipostazlam, kemiklemi yaplar hali
ne gelebilir. Ltfen bunu da deerlendirmelerinizin iine aln.
Bilmiyorum Murat Bey Amerika'da ok uzun yllar konuyla il
gili aratrmalarda bulundu, eitimde bulundu, herhalde bize
daha ayrntl bir ekilde durumu zetleyecek.
Murat Paker: Ben ksaca yle diyeyim. Bu sorunuzla haki

Psikanaliz ve Sonras

109

katen ok nemli iki noktaya temas ediyorsunuz. Bir kurumsal


eksiklikler, bir de kurumsal eksiklik olmasa bile, i ileyile ilgili
sorunlar var. Diyelim ki ok iyi ileyen bir psikiyatristler, psiko
loglar birliimiz ya da psikoterapi veya psikanaliz kurumlan
var ve bunlar ok iyi iliyorlar, etik kurullar var, vb. Byle ku
rumsal eksiklikler var Trkiye'de. Ama olmasa bile bence bun
lardan daha nemli olan, eer psikoterapi almak istiyorsanz,
byle bir ihtiyacnz varsa sizin iin en gvenilir ey ilk seansa
gittiinizde kendinizi nasl hissettiinizdir. O yzden size ilk
nerilen terapiste illa ona devam edeceim gzyle bakmama
nz neririm. Birka terapistle, birka ilk seans geirmenizi ne
ririm. Hangisiyle daha rahat hissediyorsanz, hangisiyle sahici
bir temas kurabildiinizi hissediyorsanz onunla devam etme
nizi neririm. Bu sizin kendi znel yaantnz. Bir 45-50 dakika
geireceksiniz bu insanla, sizin kendinizi nasl hissettiiniz, o
spesifik terapistle sizin nasl bir ikili oluturduunuz en nem
li deiken burada. Terapist ok iyi olabilir ama her iyi terapist
herkesle iyi alamayabilir. O terapistin kt bir terapist olduu
anlamna gelmez, sizin iin iyi olmayabilir, sizin bambaka bir
kimyanz vardr, terapistin kimyas ile sizin kimyanzn uyu
mas ok nemli. kinci bilgi kayna tabii etrafnzdan duyduk
larnz, bunlar da nemli bir bilgi kayna. te arkadalarnz
gitmitir ya da ite tandnz, gvendiiniz biri gitmitir ve
neriyorlardr. Ek olarak, ilk seansta terapistin eitimiyle ilgili
soru sormanzda hi bir saknca yok. Yani Trkiye'de zellikle
doktorlar gibi grlen terapistler ya da analistler bir tr yksek
otorite konumuna konduklar iin sanki onlarn ne tr eitim al
dklar, ne yaptklarna dair soru sorulamaz gibi hissedebilir bir
sr kii. Halbuki hastann en doal hakkdr "siz nasl bir tera
pistsiniz, nasl bir eitim aldnz?" vb. tarzda sorular sormak.
zleyici: Eitimden ziyade, ka yl srer?
Murat Paker: O konuya da geleceim onu da isterseniz so
rabilirsiniz tabii ama imdi ne kadar sre terapiden, psikanalitik
terapiden ya da psikanalizden getii tek bana ok da belirle
yici bir ldr diye de dnmeyin. Yani psikanalitik terapi ya
da psikanaliz yapan birinin youn, uzun psikanalizden ya da
psikanalitik terapiden gemesi gerekir. te yandan, brokratik

110

Freud Konumalar

psikanaliz kurumlannm belli reeteleri var: ite herkes haftada


2 'den 3 'ten balayarak, u kadar saat psikanalizden gemek zo
rundadr, tarznda reeteler var. Bu yolu kullanmayanlar kaale
almyorlar diyelim. Yine maalesef bu konuda aratrma yok ama
kendi hayatmzdan, yaadklarmzdan, grdklerimizden bili
yoruz ki, deil 300 saat, 800 saat psikanalizden gemi olsa bile
hasta gndermeyeceimiz analistler ya da terapistler de var.
Tam tersi durumlar da var. Bu nemli bir deiken ama tek ba
na da bir deiken deil, onu demeye alyorum.
zleyici: 100 yllk bir tarihten bahsediliyor, eitli eleti
rilerden, deiikliklerden bahsediliyor. Ama henz somut bir
alternatif gelitirebilmi deiliz. Bir defa tptan km bir ey
olduunu biliyoruz bunun. Buna ramen tbbi bir mdahalede
bulunamadmz bir yntem. Benim en ok ilgimi eken bu
oldu. Bir de siz, analiz yapanla analiz edilen arasndaki iliki
aslnda nemlidir dediniz. Bu istatistikler neye gre belirlenmi
onu merak ettim mesela. Bu size bir sorum olsun Murat Paker.
Saffet Murat Tura'ya da evrimsel psikoloji zerine ne dnd
n sormak istiyorum.
Murat Paker: Soruyu yanl anlamamak iin ksaca tek
rarlayaym isterseniz. Yanlsam siz dzeltin. Terapistle hasta
arasndaki, danan arasndaki ilikinin nemli olduunu syle
dim. Bu nasl llm, nasl bulunmu mu diyorsunuz?
zleyici: Konumayla gerekleen terapi yani.
Murat Paker: imdi, benim kendimi yakn hissettiim, hat
ta iinde hissettiim ilikisel psikanaliz ekolne gre, konuma
belki de birincil faktr deil, iyiletirici. Kiiliimize en fazla
etki eden yllarn, hayatmzn birinci ve ikinci yllar olduu
nu ve o yllarda dilin olmadn dnrsek, zellikle ilk ylda
anne ocuk ilikisinin, yz yze bakmalarnn vs mikro ana
lizlerini yapan ok nemli ve deerli almalar var. Orada anne
ile ocuun yz yze ifadelerinin mikro analizlerini yapyor
lar ve bunun nasl komplike bir dans olduunu ve bu komplike
dansn ocuun duygu dnyasn hem altst etmekte hem d
zenlemekte birinci dereceden nemli olduunu gryorlar. Bu
ilikide bildiimiz anlamda dil yok, bambaka bir ey var.
Terapi iin de diyebiliriz ki, tabii konuma nemli ama ko

Psikanaliz ve Sonras

111

numa niye nemli? Belki de bizim ilk yllardan itibaren olu


turmaya baladmz bu zihinsel temsilleri, kendimizi ve bizim
iin nemli insanlar nasl grdmze ve hissettiimize dair
temsilleri aktive etmek iin nemli konuma yalnzca. Bunlar
aktive olduu zaman, konumann dnda bambaka kanallar
la biz iletiim kuruyoruz, bilind kanallarla, yz ifadeleriyle,
ses tonlaryla, vcut dilleriyle iletiim kuruyoruz. Onlar da ok
nemli, belki daha nemli, szden de nemli. Ama sz bu tr
eyleri ortaya karmak iin bir ara olarak da kullanlabilir.
zleyici: imdi psikoterapist, analist; analiz yapan, tetkik
eden ilim adam btn duygusal ve aktif ahsiyetiyle mi geliyor
olayn iine yoksa sadece bir fikirci, bir tespit edici, bir gzlemci
olarak m giriyor? Yani ahsiyetiyle, duygusal ahsiyetiyle iin
iine karmak hastasna o tarzda hkmetmek, etkide bulunmak
mecburiyetini duyuyor mu duymuyor mu? Yani, mevzular tabii
ok fazla tahlil etme imkan yok ama, hastayla doktor arasndaki
kimyann uyumasnn lazm geldiini belirttiniz. Bu manada,
doktorla hasta arasnda bir sempatinin vcut bulmasnn gerek
tiini syleyebilir miyiz?
Saffet Murat Tura: Herhalde. Syleyebiliriz yani.
zleyici: Yani doktoru, istemeyecei bir partner konumuna
sokmas muhtemel mi deil mi? Psikanalisti isteyip istemedii
pheli olan bir partner, hastann bir nevi partneri haline gir
mek mecburiyetinde kalp kalmad hakknda ne sylenebilir?
Saffet Murat Tura: im di sizin bir so ru n u z vard aslnda
evrim psikolojisine dair, ona cevap verilememi oldu, atlanm
oldu, kusura bakmayn.
zleyici: Benim sualimden mi kayorsunuz?
Saffet Murat Tura: Hayr kamyorum ama siz araya girdi
iniz iin o yzden o soru kat. Ben ondan sonra size yant ve
reyim izninizle. imdi, evrimsel psikolojiyi ok nemsiyorum.
Bir ok rnek verilebilir; insan seksalitesinin, kadn erkek ili
kilerinin doas buradan yola karak ekillendirilebilir. Psika
nalizde veyahut analatik psikoterapide ok eksiini ektiimiz
motivasyon teorileri keza bu tip evrimsel yaplanmalara dayandrlabilir. Yani kabaca cevap vermek istersek, evrimsel psikoloji
konusunda henz ok iyi almalar yapm deilim. Ama ev

112

Freud Konumalar

rim konusunda, evrim teorisi konusunda epey altm. Evrim


sel psikolojiyi de psikanalitik yaklamn iine katmaya am
ve hazrm. Konumamn banda sylediim gibi, doa bilimi
erevesinde bir psikanaliz benim tercih ettiim psikanaliz.
izleyici: Doadan kopan insanlar...
Saffet Murat Tura: Bu doay nasl tanmladnza bakar.
Doann ii mi d m? Bakn 'doadan kopan' dediiniz zaman
ehirlemeyi, endstrilemeyi falan kastediyorsanz o baka bir
ey, doa biliminden kopmak baka bir ey; doa bilimi baka
bir disiplin. Ben doa biliminden kopmaktan ya da kopmamaktan bahsediyorum.
ok ksaca sizin sorunuza da cevap vereyim: Psikoterapi,
psikanaliz ya da baka bir terapi zaten bir partnerlik halidir, ok
zel bir iliki vardr orada. Bu ilikinin yalnzca o iliki olmas,
baka bir ilikinin iin iine katlmamas gerekir. Siz sanyorum
yle bir ey sordunuz; terapistin istemedii bir iliki gibi bir ey
sordunuz. Psikoterapi ilikisi, yalnzca terapist ve hasta ya da
danan ilikisi dzeyinde kalmas gereken bir ilikidir. Hem
hasta iin, hem terapist iin karmamas gereken bir ilikidir,
bunu soruyorsanz eer?
zleyici: Teekkr ederim. Yalnz elde olmadan karrsa te
davide daha iyi mi netice alnr.
Saffet Murat Tura: Hayr, alnmaz.
zleyici: Bu kadar akademik sylemden sonra ok somut
bir soru soraym. Psikoterapinin yetersiz kald noktada m
ila takviyesi, tedavisi almyor? Yalnz bir endiemiz var has
talar veya hasta yaknlar olarak: Bu ilalar bamllk yapar
m? Hasta gnn birinde o ilalar braktnda normal yaama
dner mi?
Saffet Murat Tura: imdi ilalarn bir blmnn baml
lk yapt dorudur. Bugn mmkn olduu kadar bamllk
yapan ilalardan kamyoruz. Bununla beraber baz durum
larda bu ilalar kullanmak zorundayz. imdi size u soruyu
sormak istiyorum? Eer eker hastas olsanz enslin bamls
olacaksnz, enslin bamls olmayacam diye ekerden le
cek haliniz yok. Bu kabilden dnerek; beyninizde baz nrotransmiterlerin, kimyasal ileticilerin doutan getirdiiniz bir ta-

Psikanaliz ve Sonras

113

kim enzim noksanlklar nedeniyle retilmediini var sayalm.


Bunlar sizin iradeniz dnda kimyasal mekanizmalarla retilen
eyler. Eer genetik faktrler nedeniyle retilmiyorsa, dardan
veren ilalarla salarz. ok basit ilalar deildir psikiyatride
kullanlan ilalarn byk bir blm; aldm ite biraz kafay
iyiletiriyor, diyebileceiniz ilalar deildir. Dorudan genlerle
oynayan, genleri stimule ederek etkili olan, tahmin edemeye
ceiniz kompleksitede bir kimyas olan ilalardr. Bu ilalarn
ou bamllk yapmaz; ama bamllk yapanlar da var. Ye
il reeteye tabidir bunlar. Hekimler mmkn olduu kadar
bunlar geri planda tutmaya, kullanmamaya alr ama dnem
dnem kullanlmas gerektii de dnya apnda kabul edilmi
ilalardr. Her tedavinin bir yan etkisi vardr. Bunu da kabul et
memiz lazm. Kimse kanser ameliyat, akcier kanseri ameliyat
oldum cierlerimden biri gitti diye doktorundan yaknmaz, ama
psikiyatrideki en ufak bir yan etki hemen ikayet konusu olur.
Hangi tedavide olmuyor ki bu, apandisitiniz alnd zaman ay
larca uyuyamazsnz. Eer teraptik yollardan zm mm
knse, terapi tercih edilmelidir. Ama yle vakalar vardr ki, ilac
ktleyerek o vakalarn iyileme ansn azaltrsnz ve intihar
riskini oaltrsnz ya da ciddi bir ruhsal bozukluk geirme
ansn ykseltirsiniz. O nedenle, ila konusunda konuurken
ok ok dikkatli olmak gerekir.
Teekkr ederim.
zleyici: Hastann ilaca inanmas m lazm yani, onu mu de
mek istiyorsunuz?
Saffet Murat Tura: Hayr.
Blent Somay: Son bir iki soru alp bitireceim, henz az
n amam olanlardan soru alaym.
zleyici: Psikanalizle ilgili kimisi bilimdir diyor, kimisi
bilim deildir diyor. Bu benim kafamda bir soru iareti olarak
kald. Psikanaliz gerekten bilim midir, bir ekol mdr yoksa
bir metot mudur? 100 yllk tarihi var, o noktaya ulap ulama
dn soruyorum.
Saffet Murat Tura: imdi msaadenizle yle cevap vere
yim. Psikanaliz bir bilim midir derken bilimi nasl tarif ettii
nize, nasl tanmlayacanza bal olarak deien bir ey. Bilimi

1 14

Freud Konumalar

nasl tarif ettiinizi siz bana syleyin, bilim udur deyin, ben size
psikanalizin bilim olup olmadm syleyeceim. yle diyelim,
bilimsel bir disiplin, u anlamda bilimsel bir disiplin, mmkn
olduu kadar en ekonomik varsaymlarla belli olaylar akla
maya alan ve bu aklama tarznn ierisinde de varsaymla
rn temel bir biimde tanmlamaya, bu varsaymlar herhangi
bir inan sistemine dayandrmamaya alan bir disiplin. Ama
bilim dediiniz zaman neyi kastettiiniz her zaman ok ak de
ildir. Popler anlamda bilimsel bir disiplindir ama epistomolojik anlamda bilimin ne olduu henz filozoflar tarafndan bile
tanmlanabilmi bir ey deil. Dolaysyla, psikanaliz bilimdir
ya da bilim deildir gibi bir vaazda bulunmak ok ok zor. Ama
bilimsel bir yaklamdr dememiz bence doru olur. Deil mi
Murat ne dersin?
Murat Paker: Evet ok kark bir konu. Burada u anda ile
ride deiebilir, deise iyi olur ama u anda psikanalizin klinik
faaliyeti iin; rnein, psikoterapi faaliyeti iin -srf psikanaliz
iin deil btn psikoterapiler iin de syleyebiliriz bunu- bi
limsel faaliyettir demem mesela ben. nk psikoterapinin
bilimsel faaliyet olamayacan dnyorum. Ama psikotera
pinin etkili olup olmad bilimsel olarak aratrlabilir. Bunu
da ite psikoloji yapar, psikiyatri yapar, u yapar bu yapar. Ama
psikoterapinin kendisi sonu olarak insani bir ilikidir, bir bo
yutuyla da zanaattr. Hani, bilim mi zanaat m yoksa bilim mi
sanat m ayrm konur ya, o anlamda mesela psikoterapi faali
yeti bilimsel bir faaliyet deildir. Bilimsel verilerden yararlanr,
yararlanmaldr ve etkili olup olmad bilimsel olarak arat
rlmaldr; o ayr bir ey. Psikanalitik terapi ya da psikanaliz bu
anlamyla bence bilim deildir. Ama Saffet'in dedii gibi insan
zihnine, insan znelliine dair bilimsel bir teoridir, bir disiplin
dir; o anlamda bir bilimsellik iddiasnda bulunabilir; ki byle
olmadm iddia eden de bir sr insan var, bu nedenle tart
mal bir konu.

Tarih: 29 Eyll 2006


K o n u m a c il a r : B e l l a H
M e l s Ta n ik

a b p,

N il f e r G n g r m E r d em ,

Freud ve Birey

Merhaba; ben Bella Habip; psikanalist ve klinik psikolo


gum; ayn zamanda ocuk psikologu ve psikanalisti olarak al
yorum. Nilfer Gngrm Erdem ise yazar ve senarist; ayn
zamanda psikoloji son snf rencisi, psikanalist olma srecin
de ilerliyor. Dier konumacmz Melis Tank da klinik psikolog,
Bilgi niversitesi 'nde retim grevlisi, yine psikanalist pratii
ile urayor ve kendisi de bu sre iinde.
Freud'un doumunun 150. yln ve psikanaliz tedavisinin
100 yln oktan arkamzda braktmz bu son bir asr iinde
psikanaliz tedavisinin, psikanaliz syleminin yeri ve anlam
hem ok eitlendi ve hem de oald. Bu eitlilik ve bolluk
ortamnda Freud'un metni eitli ynleriyle ele alnd. Kurucu
diyebileceimiz bu metinler, ierik ve biim itibariyle de (unutul
mamal ki Freud yazarlara verilen Goethe dln de almt) o
kadar ok zenginlik barndryordu ki, psikanaliz ksa zamanda
sadece psikolojiyi ve psikiyatriyi deil, ocuk geliimini, sosyo
lojiyi, felsefeyi, zellikle edebiyat ile sanat da ciddi lde et
kiledi. Ben burada Freud'u, metinlerinde birey zihniyetini ina
eden bir bilim ve dnce adam olarak ele almak istiyorum; bu
bireyi de toplumsal, zellikle topluluksal deerlerden syrlan
bir birey olarak tasavvur etmek istiyorum.
Bu ne demek?
ncelikle bu giriimimi tetikleyen iki temel dnce oldu.
lkin, psikanaliz kuram ile pratiinin ve genel anlamda psika
nalizin ileri srd temel tespitlerin vlgarize olmas, yani

118

Freud Konumalar

yaygnlamas olgusundan hareket ederek, baz psikanalitik


kavramlar ele almak istedim. Vlgarizasyon belli bir bilimsel
disiplini her kesime ulatrma, yaygnlatrma misyonu tar,
ama bu giriim ayn zamanda belli bir zn arptlmasyla da
sonulanabilir. Bir bilgi veya dnce, heterojen bir toplulukla
kar karya gelince her zaman arzu edilen sonulara yol am
yor. Bir baka deyile, Freud 'un yaptndaki baz temel tespitleri
yeniden ele alarak zamannn birey olmayla ilgili deerlerini alt
st eden unsurun altn izmek istedim.
ikinci olarak, vlgarizasyonun olumsuz ynyle mcadele
yi de ieren bu giriimime elik edecek ekilde, kendi psikana
liz pratiimden ve bu konudaki eitli alma grubu deneyim
lerimden hareketle, Freud'un yaptndan baz kiisel sonular
kardm. Burada, bu sonulardan bir tanesi zerine bir eyler
sylemeye alacam. O da yle ifade edilebilir: Freud'un bire
yi, topluluktan syrlabilen bir kiidir.

imdi Freud'un kefindeki bu nermemi temellendirecek


bir tespiti ele alacam. "Oidipus Kompleksi" ya da karmaas
ad altnda yaygnlaan ve odak noktasn ocukluk cinselliinin
oluturduu trajik yky bilmeyeniniz yoktur. Sofokles'in nl
tragedyasyla sk sk kartrlan bu yk, Yunan mitolojisinden
esinlenmitir. Bu mitte kk Oidipus, Thebai kral Laios ve kar
s kralie Iokaste'nin ocuudur. Oidipus doduunda bir khin
onun byynce babasn ldreceini ve annesiyle evlenecei
ni syler. Laios bu kadere kar karak Oidipus'un ayaklarn
iviletir (Yunancada Oidipus "imi ayaklar" anlamna gelir) ve
hizmetisine onu bir daa terk etmesini syler. Fakat hizmeti
kraln emirlerini yerine getireceine, bebei oradaki bir obana
emanet eder. oban da bebei ocuk sahibi olamayan, Korinthos
kral Poliybos ile kars Priboia'ya verir.
Oidipus byr ve etraftaki dedikodulardan annesi ile baba
snn ocuu olmadn duyar; bu sylentilerin doruluunu
snamak iin Delfoi'deki khine gider. Khin kendisine baba
sn ldreceini ve annesiyle evleneceini syler. Bu bilgiyle
dehete kaplan Oidipus evine dnmez, yollara der. Bir gn
yolda Thebai kral Laios 'la karlar ve aralarnda bir tartma
kar; Oidipus Laios 'u, yani z babasn ldrr. O srada The-

Freud ve Birey

119

bai'deki bir Sfenks, dii bir canavar, kentte terr estirmektedir.


Sorduu bilmeceleri doru yantlamayan kim varsa birer birer
ldrmektedir. Sra Oidipus'a gelir. Sfenks Oidipus'a yle bir
bilmece sorar: "kimi zaman iki, kimi zaman , kimi zaman
drt ayak stnde yryen ve doa yasalarna kart olarak en
ok aya olduu zaman en gsz olan yaratk hangisidir?"
Soruya doru yant veren Oidipus kurtulur, Sfenks de kendini
ldrr. Bu baarsyla Oidipus dul kralie, yani annesi Iokaste'ye de talip olur ve onunla evlenir. Onunla olan evliliinden
drt ocuk dnyaya gelir: Eteokles, Polyneikes, Antigone ve Ismene.
Yllar geer ve Thebai kentinde veba salgn ba gsterir. eh
rin khini, Laios'un katili bulunursa ehri saran belann ortadan
kalkacan buyurur. Sonunda Oidipus, hakikati, onu evlat edi
nen babas Polybus'un lmyle renir. Bir haberci Oidipus'a,
bir oban tarafndan dan tepesinde ayaklar ivilenmi halde
bulunduunu, oradan kurtarlp Korent kralna teslim edildiini
syler. Kehanet dorudur. Yolda ldrd adam da Laios'tur
ve z babasdr. Bunu renen Iokaste kendini asar. Oidipus da
gzlerini oyar ve yollara der.
Gelelim yeniden Freud'a ve nl "Oidipus Kompleksi"ne
- ya da artk Trkeletirilmi haliyle "Oidipus Karmaas"na.
Ne demektedir Freud? Freud bu kavram sistematize etmemi
tir, ama bu mesele tm yaptlarnda, batan sona mevcuttur.
ncelikle, Oidipus kompleksiyle Freud'un neyi kastettiini
ele alalm.
Psikanaliz kuramna gre erkek ocuk 2-3 ya aras cinsel
duyumlarla doludur ve bu dnem cinsel geliiminin fallik evre
sine denk der. Erkek ocuk, penisindeki duyumlardan hare
ketle bu organna byk bir nem atfeder ve tabii bu duyularn
dorult usunda realizasyon giriimlerinde bulunur; ksacas an
neyle bir cinsel birleme talep eder ve babay devreden kar
mak ister. ocuk sahibi olan veya bu yataki ocuklarla alm
veya yakndan izlemi olanlar, erkek ocuklarn bu yalarda an
neleriyle evlenmek istediklerine dair eyler sylediklerine ok
ahit olmulardr. Bunu sylemeyen ya da syleyemeyen, yani
bizim jargonumuzda bu meseleyi sembolize edemeyen, bir an

120

Freud Konumalar

lam hanesine yerletiremeyen ocuklar da annelerine yapr,


srarla dokunur ya da geceyars yataklarna giderler; bu ocuk
lar daha sonra bir dizi uyum sorunu yaarlar. nk trajik ak
betlerine kar kmakta direnmektedirler. Anne ile olan ensest
yasa onlar iin kabul edilemez olduundan, bu tr ocuklar
bir tr neo-realite yaratp, rnein babalarndan korkmak yeri
ne sokaklardaki atlardan korkmaya balarlar. Bunun gzel bir
rneini Freud "Kk Hans" adl makalesinde ok arpc bir
biimde anlatr.
ocukta her eyin "normal" bir ekilde tezahr ettiini
varsaydmz durumlarda (normalliin ne olduu, ayr bir
yazda ele alnmas gereken, apayr bir konu), erkek ocuk an
nesiyle evlenmek istedii iin ya da anneye tek bana sahip
olmak istedii iin babann penisini idi ederek onu cezalan
dracan dnr ve bu korkuyla anneden uzaklar. Kimi
kltrlerde bu korku salt ocuun imgeleminde deil anni-babanm syleminde apak mevcuttur. ocuk penisiyle oynarsa,
penisini tehir ederse, bir anlamda cinselliini apak sergiler
se yle klasik bir tehdit ortaya kverir: "ek elini ordan ke
serim yoksa." Bu tehdit erkek ocuk iin dnm noktas olur
ve olumlu Oidipus hareketinin ilk balang evresidir. ocuk
babayla olan, yani otoriteyle olan ilikilerini yeniden dzenler
ve drtlerini uykuya yatrr. Annesine srt evirir ve babasna
benzemek ister, onunla zdeleir, yani dmanlk ve rekabet
duygularn bir mddet iin gmer. Tabii bu duygular tam anla
myla uyumaz, ergenlikte yeniden tezahr eder ve tm yaam
boyunca, bir erkein otorite karsnda yaayaca tm insani
durumlarn kmazlarnda tm tazelii ve canllyla yeniden
ortaya kar.
Kk erkek ocuun babaya kar bu bakaldrsnn m a
sallara, mitlere ve destanlara ana malzeme olmasndan hareket
eden Freud, bu kompleksi insanln nesil ve cinsiyet farkllk
larn dzenleyen bir prototipi olarak ele alr. Bir baka deyile
bu karmaa sayesinde ocuk, nesiller-aras yerini tanmlayabile
cek ve kabul edecek, yani u anneden doma u babadan olma
trnden bir kalb iselletirecek ve kendi cinsiyetinden olan

Freud ve Birey

121

ebeveynle zdeleip birey olarak yoluna devam edecektir. Bu


birey, O'idipus atmasnn eitli biimleriyle yzleecek ve
onlara kendi kiisel yorumunu katarak, yani kendi yksn
yazarak;, yaamnn kader boyutunu srekli smayacaktr. Biraz
nce an lattm mitte, Oidipus'un tek bana yollara dm
halini vurguluyorum. Freud'un bireyini ite ben byle algl
yorum. Doumundan itibaren kendisine bakan kiilerin yapp
ettiklerini, kendisine bakm biiminden tutun da ocuklarnn
ve kenci etraflarnda kurduklar dzenin biimine kadar, ebe
veynleri ya da ona bakan kiileri en ince ayrntsyla inceleyip
onlara anlam veren, soru soran ve sorgulayan ocukta, daha
sonra atmal ergende ve erikin olduunda yine kafas soru
larla, tereddtlerle ve atmalarla dolu yetikinde, bir khin
den dierine gitmek zere yola dzlen Oidipus'un izlerini
grmek mmkn.
imdi Freud'un metninde Oidipus kompleksinin somut ola
rak nellere tekabl ettiine bakalm.
1897 ylnda Freud yakn arkada ve ruhsal hayatn zel
likle yazmalarnda cmerte at Wilhelm Fliess'e yollad
bir mektupta unlar sylemektedir: "Hem kendimde, hem de
bakalarnda genel olarak ocuklara zg duygularla karla
tm: anneme beslediim ak duygulan ve babama beslediim
kskanlk. Eer durum bundan ibaretse, tm uslamlayc itiraz
lara ramen, Kral Oidipus'un acmasz kaderinin yaratt can
alc etki hipotezi anlam kazanr. Tragedyay izleyen herkes, bir
gn, layalinde bir Oidipus olmay dlemitir; ve bu yzden
dleminin gereklikle yer deitirmesi onu dehete drr ve
ocukluk haliyle imdiki hali arasndaki tm bastrmann dere
cesine gre, korkudan tir tir titrer."
Freud, 1900 ylnda yaynlanan Ryalarn Yorumu 'nda,
dleri araclyla kendi kendini analiz eder. Tabii bu kitapta
amac, ryalarn rasyonel bir yapya sahip olduunu ve bilindma giden yolun ryalardan getiini ileri srmek olsa da,
Freud 'un ryalar, otoriteyle olan atmalarnn bir panorama
sn sunmaktan geri kalmaz. Ryalarn birou siyasi eler

122

Freud Konumalar

barndrmaktadr. Bunlar, Freud 'un niversitedeki konumuyla


(profesrlk unvann on yedi yl gecikmeyle elde etmitir, oy
sa "normal" -yani Yahudi olm ayan- bir AvusturyalI iin bu
srenin ortalama yedi yl olduu sylenmektedir), meslektala
ryla olan rekabet duygularyla ilgili ryalardr.1 Bu ryalarn
etrafnda dnd, nemli, yine politik diyebileceim bir tes
pit vardr, o da ryalardaki sansr ilevidir. Freud, ryalarda
bilind arzularn gerekletii tezine kar kanlara, rya
daki grsel ve iitsel malzemenin anlamszln ve samal
n deifre edecek baz kurallar ileri srer. Bu kurallardan biri
de sansrdr. Rya, ryay gren kiiye kendisini anlalmaz
klmak iin birtakm yer deitirmelere ve younlatrmalara
bavuracaktr. rnein ryadaki bir kii ryay gren kiinin
armlarnda dnp dolap baka bir kiiye iaret ediyorsa,
bu ikinci kii ryadaki kiiyle yer deitirmi olacaktr. Ya da
ryadaki kii ayn zamanda birka kiiyi veya bu kiilerirt be
lirli zelliklerini de artryorsa, ryadaki sansrn youn
latrma mekanizmas zerinden ilediini ileri srebiliriz.
Sansr mekanizmasn bu ekilde aklayan Freud, bilinlilik
halini sosyal ve politik bir analojiyle ele alr ve yle der: "Rya
nn temas, rya gren kiinin ruhsallmda tpk iktidardakilere ynelik naho hakikatleri yazan politik yazarn karlat
sorunlara maruz kalr. Sansrc acmasz olunca, yazar muha
lefetini grnrde masum klacak bir iki klk deitirmeyle
gizleme yolunu tutacaktr."
Halk ve ktidar gibi iki ayr sosyal g olmas gibi, ruhsallm iinde de iki ayr, birbirine zt g vardr. Bunlardan en
nemlisi, rya iinde ifade bulmu gizli arzu, bir dieri de bu
arzuyu anlalmaz klan sansrdr. Tabii Freud'un bu politik
metaforlarm balamna yerletirerek okumak gerekiyor. Unut
mayalm ki Freud'un Viyana's yar parlamenter sisteme dayal,
kmeye ve dalmaya yz tutmu Avusturya-Habsburg mpa
ratorluu tarafndan ynetiliyordu; rejim bir yandan liberalizme
1 Bu ryalarn analizi iin hem Freud'un bu kitabna, hem de D. Anzieu'nn
Freud'un Kendi Kendine Analizi adl kitabna baklabilir. L 'auto-analyse de Sigmund
Freud (thse universitaire), 1959, Paris, rd. PUF (L'auto-analye de Freud et la
dcouverte de la psychanalyse) 1998.

Freud ve Birey

123

kucak ayor gibi grnse de, ar sa gittike g kazanyordu.


Bu belirsizlik ortamnda tm rejimlerde grlen baskc yntem
ler ibamdayd.
Frceud 'un sadece ryalarn deil, nevrozlarn da mekanizma
sn auklayan bu sansr ilkesi, dorudan yasaklar alaat eden,
ama gzlerini kr etmek suretiyle bir yandan da bunu grmek
istemeyen Oidipus'u artrmaz m? Freud'un deifre ettii e
hirli, rmodern nevrozlu da, Oidipus gibi sululuk duygularyla
kvranrken, bu duygularna anlam verecek her trl yolculua
hazr cdeil midir?2
Oidipus kendini aramaktadr. Bir khinden tekine giderken
onlara sorduu soru kim olduudur. Oidipus kendisine yabanc
lamtr, ama yabanclat lde de kendisine yaklamakta
dr. Ziira onu yabanclatran eyler, kimliiyle ilgili rendii,
dehe;t veren bilgilerdir. te Freud'un metninde de byle bir ey
sezi)nnektedir: Oidipus meselesini sanki evirip evirnni ve ele
ald her meselenin bir tarafnda Oidipus dehetini tirl trl
anlayabilecek birok keifte bulunmutur. Oidipus'u yalnz ba
na (dnm, atmal ocukluk hallerinde tasavvur etmi;
nevrcozlularm direnlerinden psikotiklerin kopuk yaamlarna,
topluluklarm liderleriyle olan ilikilerinden hipnotizm acnn komutkarma gsterilen dirence, kadn ya da erkek her iinsamn u
veya bu ekilde karlat ldrme arzularna kadar' her vaka
da omun smr tanmayan cinselliini ve yaad trajedileri tespit
etmiitir.
iimdi 1912 ylma geelim ve Oidipus m e s e le s in in bir ba
ka booyutunun ele alnd Totem ve Tabu adl metne b;akalm. Bu
metiinde Freud, ilkel insanlar zerine yaplm tarihli ve etnolo
jik aratrmalardan yola karak insanln b alan g cm a dair bir
varssaymda bulunur. Burada kitabn sadece bir boyutumu vurguluycorum: nsan topluluklarnn balangtaki rgtlenme ve bir
araca yaama biimleri zerine olan ksm. Burada eda bir baba
cinaayeti sz konusu, ama bu seferki cinayet kimlik v& tarih olu
2

BSurada "yolculuk" derken, ruhsallk zerine ortaya km iki yz elli ksur


posikoterapi eidinden baka, ruhsal ihtiyalar giderme amac ttayan ve grup
teeknii, beden teknii vs. zerine kurulu onlarca saaltm tekniini kastettiim
saamrm ak.

124

Freud Konumalar

turmaktan ok topluluk yelerinin birbirlerine kardee sarl


malarn salayan, bir topluluun i btnlnn temelindeki
cinayet. Freud'un deyimiyle bu "ilkel kabile miti"ne gre insan
topluluklar balangta acmasz bir adam tarafndan ynetil
mektedir. Bu adam kabilenin tm kadnlarna sahip olmaktadr
ve bu kadnlardan doan erkek ocuklarn ona kafa tutacak ya
a geldiklerinde bir bir ldrr. Bir gn erkek kardeler birleip
babaya kar ayaklanrlar ve onu ldrrler, bedenini de toplu
ca totemik bir ziyafetle yerler. Ve aralarnda bir szleme imza
larlar. Bundan byle kimse kimsenin karsna gz dikmeyecek,
aralarndaki iliki de bir szlemeye, bir hukuka dayanacaktr.
Artk her erkek kendi kabilesini kurabilecektir. Burada Oidipus
meselesi btn plaklyla karmza karken bireyin topluluk
la olan ilikisindeki vaheti ve acmaszl da gzler nne serer.
Mamafih, burada sz konusu olan topluluktan syrlmak deil,
nce topluluun ve topluluk yelerinin bir szlemeyle birbirle
rine balanmasdr. Bireyler topluluk yesi olarak var olurlar ve
henz "ben kimim" sorusunu sormamaktadrlar. Belli bir ama
iin gerekletirilen toplu cinayetle (lin?), erkekler aralarnda
kutsal bir ittifak olutururlar.
Freud'un Oidipus sorunsal sosyolojik diye tabir edeceimiz
dier metinlerle devam eder. rnein 1921 ylnda yaynlad
"Kitle Psikolojisi ve Benlik Analizi "nde bir topluluk iinde -bura
da Freud Kilise ve Ordu gibi rgtlenmi topluluklar inceler- bi
reylerin etkilenme koullarndan sz eder. Bu tr topluluklarda
bireyler benlik ideallerini bir liderde nasl birletirirler? Freud,
tpk hipnotizmac ile hipnotize edilen arasndaki ilikide olduu
gibi, rgtl topluluklarda kaynamay salayan etkenin de libi
dinal kkenli olduunu ileri srer. Bu kken sayesinde hipnotize
edilen kii hipnotizmacnn tm komutlarn yerine getirir, asker
ve din cemaat yeleri de bakomutann ya da ruhani liderin emir
lerini sorgulamazlar. Bu tr ilikinin prototipi tabii ocuklukta
yatar. ocuk, yetersizlik ve aresizlik duygularyla karlanca
ebeveynini gl yetilerle donatr: Onu idealize eder. Bu idealizasyon sayesinde topluluklar ve ocuklar kendilerini emniyette
hissederler. dealizasyon merkezli ilikinin bir dier rnei de ak
ilikisidir. Sevgilinin tm zellikleri yceltilir. Libidonun gerek

Freud ve Birey

125

lii boyayan, ona ekil veren ve ou zaman onu gzelletiren bir


ze sahip olduu sylenebilir. Bir liderle ya da hipnotizmacyla
kumlan iliki tr, bireylemenin derecesi zerine bize fikir vere
bilir. rnein Freud'un histeri vakalarna baktmz zaman hip
noza direnen, hipnoz edilemeyen hastalardan sz ettiini gr
rz. Zaten Freud'un hipnozu terk edip psikanalize ynelmesi de
bu yzdendir. dealizasyon ilikisinin topluluklarn ileyii iin
gerekli olduunu dolayl olarak ifade eden Freud, idealizasyonu
birey olmann karsnda duran bir mekanizma olarak grr. Bu
rada da tek bana gezinen, babasn ldren ve onun deerlerini
alaa eden, kimlik bunalmndaki ergen bir Oidipus'un izlerini
grmez miyiz? Tabii bu cinayeti ve babadan devralman deerle
rin alaa edilmesini sembolik olarak ele almak gerektiini sy
lemeye gerek yok.
Son olarak, Freud'un 1939 ylnda kaleme ald en son yap
tndan bir rnek vereceim. Musa ve Tektannchk'ta Freud yle
ilgin bir tez ileri srer. Ona gre Musa peygamber semit bir ka
vimden gelmez, Msrl yksek rtbeli bir firavun ailesinde dn
yaya gelmitir. Gne tanrs Aton a tapan bir inanc yerletirme
ye alan Firavun IV. Amonhatep eski inanc ortadan kaldrmak
iin ismini deitirir ve Akhenaton adn alr. Musa tektanrclk
taraftardr ve kendi yerini yurdunu brakp semit bir kabilenin
bana geer. Kavminde bir Msr riteli olan snneti yerletiren
Musa peygamber, bu yolla kendi kavminin dierlerinden farkl
olduunu gsterir ve daha da ileriye giderek Tanr tarafndan "se
ilmi" olduunu iddia eder. Ama Musa'nn kavmi bu yeni dine
kar tepki gsterip bakaldrn Musa'y topluca ldren kavmin
yeleri bu korkun any bastrr. Freud'a gre bu an Hristiyan
lkla yeniden zuhur eder. Tann'nm olu sa, Musa'y topluca kat
leden kardelerin sululuunu ve ac ekerek insanl kurtarma
arzusunu temsil etmektedir.
Freud'un bu ilgin metnindeki tm ayrntlar bir kenara b
rakp yine Oidipus'a dnersek, burada da Freud, tpk srgnde
ki Oidipus gibi, Musa peygamberin kavim kurma serveninin
arkasndaki kurucu eylemin, "byk adam" olmann, yapt orta
ya koymann ardndaki kanlmaz "srgn" durumuna iaret
etmektedir. Kendini arayan, keifler yapmak zere yola kan,

126

Freud Konumalar

adalarn yaptyla, szyle ve zeksyla etkileyen kii, eninde


sonunda yerinden yurdundan olmak zorundadr. Gelenekleri ve
baba mirasn alaa eden bu kii, Freud'un bakaldran, gezen,
soran, soruturan, savaan Oidipus'u deil midir?
Freud'un Oidipus'u sadece modern an bireyini deil, ev
rensel birey olma deerini tar gibidir. Amerikan Ryas 'nn bi
reycilik kavramndan apayr olan bu birey, kendi kendini var
eden, yoktan var olan, harikalar yaratan biri deil. Aksine, bu
birey topluluktan gelen, (her birimiz gibi) acmasz bir kadere
sahip olan ve bu kaderi sorgulamak, deitirmek iin tek bana
ve topluluktan ayr mcadele veren, bu mcadeleden sonra yine
toplulua dnen kiinin toplulukla atmal bir uzlama iinde
ki var oluunu gstermez mi? Teekkr ederim. imdi sz Ni
lfer Gngrm Erdem'e brakyorum.
Nilfer Gngrm Erdem: Ben insann karanlndan
bahsetmek istiyorum, nsann karanl biraz da insann ocuk
luu demek.
Freud, Cinsellik Kuram zerine Deneme'sinde (1905)
ocukluk kayglarnn kkenlerini irdeledii blmde, ileri sr
d grlere rnek olarak bir gece kendisinin duymu oldu
u, yandaki bir ocukla teyzesi arasnda geen u konuma
y aktarr: ocuk gece karanlkta yatt odadan seslenir. "Teyzecim konu benimle. Korkuyorum, ok karanlk. Teyzesi "Ne
faydas olacak" der, "beni grmyorsun ki". "Olsun" der ocuk,
"biri konuunca aydnlk oluyor", (sf 224)
Saysz anne-babann, hepimizin, ocuklardan farkl biim
lerde, defalarca duyduumuz bu szler ve her evde yaanan bu
kk sahne Freud 'un gelitirdii psikanaliz kuram, teknii ve
uygulamasn btn zellikleriyle anlatan bir metafor gibidir.
Freud 'un anld bu toplantda, bu kk ocuun szlerinden
yola karak, Freud 'un bulgularnn, insann karanlk yannn
anlalmasna katklarndan bahsetmek istiyorum ve bu yolla
psikanaliz kuram, teknii ve uygulamasnn belli bal baz
ynlerine deinmeyi umuyorum.
Biliyorsunuz psikanaliz insann karanlna ve ocukluu
na dnp bakmay nererek ortaya kmtr. nsann karanl
kavramnn biraz mulak olduunun farkndaym. Psikanaliz

Freud ve Birey

127

ncesi baka disiplinlere veya dinin, felsefenin, sanat ve ede


biyatn yaklamlarna baktmz zaman insandaki bilinme
yen ksmla, yani karanlkla, d dnyadaki bilinmeyenin ou
zaman i ie gemi olduunu gryoruz. Veya insandaki bi
linmezlerin d dnyaya yanstlarak temsil edildiini ve bu
temsiller araclyla dolayl yoldan irdelendiini gryoruz.
Fakat bu aklama biimi bile nce psikanaliz kuramnn ol
masn gerektiren bir bak asndan dile geliyor. nsann d
dnyann eleriyle temsil edilen, yeterince anlalamayan
veya rktc grnen ynlerini dorudan doruya insanla
il ikilend irerek "insann karanl" diyebilmemizi mmkn
klan psikanalitik kuramn kendisi olmutur. Ve bu karanlk
yn baka disiplinlerde veya kltrel rnlerde ifade bul
duu biimiyle saptayp irdelemenin aralarn veren de yine
psikanaliz kuram dr. Dolaysyla, farkl farkl isimleri olan
yaantlar, birbirinden uzak temsilleri hemen yan bamzda,
"insann karanl" dediimiz yerde bir araya getiren psikana
lizin bak asdr. Benim burada kastettiim karanln ierii
bu bak asyla bir araya gelmi elerden oluuyor. Yani hem
korkularmz ieriyor hem zlemlerimizi. Hem rktc ola
n ifade ediyor hem esin kayna olan. Masallardaki cadlarla
da temsil edilebilir, uzaybilimin karadelikleriyle de, dinlerde
ki eytanla da... Deliliimize de iaret edebilir yaratclmza
veya bilmediimiz, kefetmeyi umduumuz bedensel ve ruh
sal kapasitelerimize de...
Psikanalize gre karanlmz ncelikle bilindmzdr. Bilindmz hem istenmeyen dncelerin duygularn
atld bir tavanaras ya da bodrum kat gibidir, hem de biz
farkna varmasak bile iinde zengin balantlarn kuruldu
u dinamik bir yapya sahiptir. Bilinli benliim izi besleyen,
onun canlln, zenginliini salayan bir kaynak oluturur.
Freud bu tanmlamasyla, o gne kadar farkl disiplinler, sa
nat ve din tarafndan farkl biimlerde irdelenerek anlalma
ya ve zerinde hakimiyet kurulmaya allan karanlmza
bir isim ve yer baheder. Bu yer bizim iimizdedir. Karanlk
malzemesiyle biz onu her ne kadar pencerenin camndaki r
ktc glgelere, girmeye korktuumuz odalarn karanlna

128

Freud Konumalar

veya gece gnn kopkoyu boluuna yanstsak da, onu ya


tan altndan bizi tutup ekiverecekmi gibi gelen korkun
yaratklarla, masallar, hikyeleri, efsaneleri, romanlar dol
duran karanlksever varlklarla, tuhaf, sulu, kusurlu adam
lar ve kadnlarla temsil etsek de, d dnyaya deil, bizim i
dnyamza aittir.
Grnmeyeni grnr hale getirmek iin simgelere ihtiyac
mz vardr. Bilind da bu anlamda simgesel bir tanmlamadr.
Ve yine simgesel olan ruhsallm tarif edilmesine imkn veren
en nemli edir. Bylece karanlmz denen rktc alandan
ruhsallmz denen ele alnabilir, irdelenebilir, zerinde al
lp dzenlenebilir alana geeriz. Bunu mmkn klan insan zih
ninin simgeler yaratabilme yetisi ve bata dil olmak zere sim
gesel sistemler kurma eilimidir. Psikanaliz kuramnn kendisi
de, baka btn kuramlar gibi simgesel bir sistemdir. Ve fepk
"biri konuunca aydnlk oluyor" diyen kk ocuun ima et
tii gibi, bizim iin karanlk olan bir yeri ve ierii konuulabilir
kelimelerle ve kavramlarla aydnlk hale getirme amacndadr.
Freud 1919 tarihli Tekinsizlik (Unheimlichkeit) zerine
makalesinde, insann karanln baka bir kavramlatrmayla,
beklenmedik anlarda kendini gsterip bizde tuhaf bir tedirgin
lik duygusu yaratan karanlk ikizimiz olarak ele alr. Bunu "te
kinsizlik" yaantsyla tanmlar ve tarif eder.
Tekinsiz, vaktiyle tandk olann bize yabanclamasdr.
Evin iindeki, evden biri olan yabancdr. Kendi evimizde kar
mza kp bizi irkiltir, rktr. nsann beklenmedik bir anda
aynada kendi grntsyle karlamas gibidir. Bu tandk olan
yabanc, sradan bir yabancdan daha rktcdr. Freud, te
kinsizlik yaantsnn ortaya kn aklayabilmek iin hasta
laryla gzlemlerinden ve rya analizlerinden elde ettii, ruhsal
dnyann yasalarna ilikin bilgisini kullanr. Bilindmda bir
"tekrar otomatizminin" hkm srdn hatrlatr. Drtle
rin kendilerine zg niteliklerinden kaynaklanan bu otomatizm,
haz ilkesine ramen, haz ilkesinin tesinde kendini gsterecek
kadar gldr. Ayn olann tekrarndan doan tekinsizlik izle
nimi ocuk ruhsallmdan tremitir.
Freud tekinsizlik yaantsna yol aan karanlk ikizimizin

Freud ve Birey

129

varln lml olduumuz gereiyle balantlandrr. Ya


amn balangcnda bu ikizin bir ilevi vardr: Benlii ykma
kar korumak iin yaratlmtr. nsann "lmn gcn b
tn gcyle yalanlama" abasnn (O. Rank) bir rndr. Di
er adyla "lmsz" ruh dediimiz eydir bu. Ruhsal geliimin
ilk evrelerinde hayatta kalmann gvencesi olarak yaratlan bu
lmsz ikiz temsili, ilk evreler geride brakldnda ilevini
yitirir. Ve daha nce lmszln gvencesi olan ikizimiz bu
defa "lmn habercisi, tekinsiz bir iarete" dnr, (sf 186).
Dolaysyla "tekinsiz olan aslnda ne yenidir ne de yabanc,
tam tersine sadece bastrma srecinin bakalatrd, fakat ruh
sal yaam iin teden beri tamdk olan eydir", gizlenmitir ve
tekrar ortaya kar (sf 194). "Bastrlm ocukluk karmaalarn
ierir. Bunlar dtan gelen herhangi bir izlenimle tekrar canlana
bilirler veya ocuun daha ileri bir ruhsal ve zihinsel seviyeye
gelmesiyle am olduu ilkel kanlar tekrardan dorulanr gibi
olur, ite o zaman gerek yaamda tekinsizlik [yaants] ortaya
kar." (sf 205). Tekinsizlik yaants bir anlamda bilindmzn
kendini bize, iimizde olan ve hem bize benzeyen hem de tuhaf
bir ekilde farkl bir kii olarak hissettirmesidir.
Freud tekinsizlik yaantsn tehis edip tanmlarken edebi
yattan rneklere ska bavurur ve karanlk ikizimizin yaratclk
la yakn ilikisine deinir. Freud'un tekinsizlik yaantsn dayan
drd birincil narsisizm evresi yani ocukluun ilk evreleri, ani
mizmin ve dncelerin tmgllnn hakim olduu evredir
(dier bir deyile animizm yani var olan hereye canl muamelesi
yapmak, ve dncelerin tmgll, yani byl dnce).
Bu evrede gereklik ilkesine kar haz ilkesinin arl hissedilir.
Yaamn ilerki evrelerinde, gereklik ilkesi ar basp, animistik
dnceden ve dncelerin tmgllne olan inancmzdan
vazgesek de, bunlar ruhsal gereklilikler sonucu zaman zaman
bavurduumuz dnme biimleri olarak varln srdrr.
zellikle yaratclk gerektiren srelerde bu dnme biimleri
ne ihtiyacmz vardr. rnein edebiyat ele alacak olursak, kt
zerindeki nesnelerin canllna, dncelerin tmgllne,
bu yolla ortaya kan "byye" inanmakszm ve gereklie mey
dan okumakszm herhangi bir ey yazmak mmkn deildir. Bu

130

Freud Konumalar

dnme biimlerini yaratcln hizmetinde, simgeletirmeler


iin kullanabilme kapasitemiz, tekinsizlik yaantlarn ve karan
lk ikizimizi yaratcln hizmetinde kullanabilmemizi salar.
Buna ilgin bir rnei Sevim Burak'n bir metninden ver
mek istiyorum: Everest My Lord. ncelikle yazarn bu metin
de, animizmi ve dncelerin tmglln akla gelmedik
boyutlarda kullandn hatrlataym. Sadece kiileri, nesneleri
deil, kelimeleri, fiilleri bile kt zerinde, durduklar yerden
kaldrp "yrtr". "Uyumak /Ay /Mum/Parlamak/Koltuktan
kalkar/ Mendil/ Silmek/Gz/Salona girer." (sf 29). (...) "Everest
My Lord minenin stndeki zili alar/ Sessiz tarih ieri gi
rer." (sf 35)
Bu metnin kiilerinden biri "Yazarn Glgesi"dir. Metin bo
yunca sada solda, allarn arkasnda saklanp yazar ve dier
kiileri gzetler. Kendisine rahat huzur vermeyen bu tekinsiz
karakter, bu karanlk ikiz, btn korkutuculuuna ramen so
nuta yazarn metni yazp bitirebilmesinin gvencesidir. Yazar
karanln kt zerinde "glgesi" olarak temsil edip simge
letirir. Bylece onun stnde hakimiyet kurabilir, onunla ibir
liine girebilir ve onun glerinden yararlanabilir hale gelir ve
ancak bu sayede metnini tamamlayp var edebilir. Nitekim met
nin sonu da aynen byle biter: "Yazarn Glgesi ieri girer/Yaz
odasna giderek / Yaz masasna oturur/ Yazmaya balar."
"Karanlkta olup rahatsz eden"in temsil edilebilir hale geti
rilmesi psikanalizin iinden dndmzde, bizi psikanaliz
tekniine ve uygulamasna getiriyor. Karanlk yanmzn, yani
hem tekinsizlik yaantlarnn hem de bilindmn, psikana
liz uygulamasnda temsile dklecei yer analitik ereve, bu
ereve iinde analistle analizan arasnda doan aktarm-karaktarm ilikisi ve bunlarn harekete geirdii analitik sretir.
Analitik ereve, birlikte bir aratrmaya girien iki insan, ana
listle analizan belli kurallar iinde bir araya getirir. Bu, tpk
karanlktan korkan kk ocukla teyzesinin yaad sahnede
olduu gibi, sadece szle kurulan ve srdrlen bir erevedir.
erevenin analiz odas, seans sresi, seans skl gibi baz so
mut zamansal ve meknsal snrlar vardr. Fakat bu snrlar s
zn at arm alannn genilii lsnde genileyip da

Freud ve Birey

131

ralr. Yani ereve szle esner. Bu zelliinden dolay hatrlanamayan, adlandrlamayan, henz bilinmeyen veya korkuttuu,
ac verdii iin sze dklemeyen yaantlar kapsayabilecek,
tarmadan tayabilecek esneklie sahiptir. Bylece btn bu
malzemenin emanet edilebilecei gvenilir bir alan oluturur.
Dier taraftan bu alan iinde gelien aktarm-karaktarm ili
kisinin mmkn kld yorumlarla szkonusu malzeme ilenip
dntrlebilir. Yani biri konuur ve aydnlk olur.
Karanlk sadece korkutucu olan ifade etmez. inde sakla
dn dndmz bilinmezlerden dolay merak uyandrr
ayn zamanda. Dolaysyla, rnekteki kk ocuun teyzesin
den talebini, bilgilendirilmek anlamnda bir "aydnlatlma" ta
lebi olarak da duyabiliriz.
Freud, ncelikle kendisi, hastalarnn onlar aresiz brakan,
olmadk davranlara ve dncelere iten karanlk yanlarna, bu
konuda aydnlatlmak isteyen bir insann merakyla kulak ver
mitir. Psikanaliz o gne kadar akl hastas, ruh hastas, deli de
nen kiilerin dedikleri ve yaptklaryla neyi kastettiklerine y
neltilen bir meraktan domutur.
Dier taraftan hastalarnn szlerine kulak verdiinde, on
larn ifade etmeye altklar yaantlarda cinselliin nemli bir
yer tuttuunu ve bu yaantlarn gerisinde cinsellikle ilgili "o
cuksu kuramlarn" yattn fark etmitir. rnein ocuklar be
bein annenin karnna yutma yoluyla girdiini, bebein ans
ten doduunu, anne ile babann yatakta birbirlerinin cann
acttn dnrler. Cinsellik ve doumla ilgili kendi ocukluk
fantezilerimizi hatrlarsak bunlarn ne kadar eitlilik gsterdi
ini tahmin edebiliriz. Btn kuramclar gibi ocuklar da bu
kuramlar yoluyla, kendileri iin boluklarla, sorularla, karanlk
noktalarla dolu bir meseleye aklama g etirm e ve bu konudaki
gzlemlerini anlaml bir btnde toplama abasndadrlar. He
pimizi yaammzn ilk yllarnda megul eden ben nerden gel
dim, annemle babam yalnzken ne yapyor sorular bizi ilerde
baka sorular sormaya gtrecek merakn ilk biimlerini ifade
eder.
ocuklarn bilinli fantezileri yani uydurduklar hikyeler,
oyunlarnda girdikleri roller vs, cinselliin onlarn bilindla-

132

Freud Konumalar

rrda nasl rgtlenmi olduu hakknda bize bilgi verir. By


dke ve bilgilendike ocuk kendine zg ocuksu cinsellik
kuramlarn bir tarafa braksa da bilind fanteziler varln
srdrr ve erikinlik yaantlarnda etkili olur. Dolaysyla
ruhsallmzm nemli bir bileeni olan ocuk cinsellii, erikin
bilincimizle anladmz genital cinsellikten farkldr fakat ilerki
yaammzda, rnein nevrotik bozukluk iinde veya etrafmz
daki olaylar anlamlandrmakta yetersiz kaldmz baz anlar
da, kendini erikin cinselliinin nitelikleri altnda gsterebilir.
Freud hastalarnn anlattklarna ve onlarn yardm taleple
rine kulak verdiinde szlerinin gerisinde bu ocukluk kuram
larn, gemiteki ocuksu cinsel yaantlarn izlerini grr. Yani
boluklarla, karanlklarla, yanl anlamalarla dolu cinsel tasav
vurlarla karlar. Bunlar etrafnda rgtlenmi bastrlm bi
lind yaplara ular. Hastalarn yardm talebi karanlkta pzle
aydnlatlmay bekleyen ocuunki gibi bir bilgi isteidir ayn
zamanda. Karanln korkusuzca aratrlabilmesi, insan zihni
nin geliebilmesi iin gerekli olan merakn canl kalabilmesini
salar.
Dolaysyla psikanalizin insann iinde saptayp tanmla
d karanlk hem tanmas zor yiikmzdr, hem de yegane
zenginliimiz.
Bu kadar benim syleyeceklerim.
Bella Habip: Teekkrler Nilfer, imdi Melis Tank son
merak konusuna bir gei yaparak "ben nasl dnyaya geldim"
konusunu irdeleyecek.
M elis Tank: Benim konumamn bal 'ben nasl dn
yaya geldim, psikanalizde yeniden dou'. Doum, yaamn
balangcdr. Her balang gibi umudu, sevinci, heyecan, kor
kuyu, tela, kaygy ve kayb iinde barndrr. Ayn zamanda
doum ilk kopu, ilk ayrlktr. Yaamn her evresinde tekrar
lanacak, bymek ve gelimek iin gerekli olan ayrlklardan
ilkidir. Freud'un doumu bize psikanalizin, bir anlamda da
bireyin doumunu ya da kiinin zne olarak douunu mj
deler. Ben de Freud 'un doumunun 150. yln kutladmz u
gnlerde onun doumla ilgili yazlarnn bir ksmn derlemek
istedim. "Ben nasl dnyaya geldim?" sorusu erken ocuklukta

Freud ve Birey

13 3

kafamz megul eden, zlmesi gereken bir muamma olarak


karmza kar. Bu soru gelecekteki bilme ve aratrma drt
snn balangcdr. Psikanaliz sreci de ite byle bir merakla
beslenir, nereden ve nasl geldiimize dair duyulan bu merak
bize ocukluumuzun ve bilindnm gizemli dnyasnn ka
plarn aar.
Sigismund Schlomo Freud, 6 Mays 1856'da Freiberg'de Ya
hudi bir aileye domutu (Anzieu, 1959). Schlomo ismini ayn yl
ubat aynda len baba tarafndan dedesinden almt. Bu baba
snn ikinci evliliiydi ve babasnn ilk evliliinden iki ocuu
olmutu. Sigmund Freud/Jacob ve Amalia Freud iftinin sekiz
ocuundan ilkiydi. Kendisinden bir sene sonra doan erkek
kardei alt aylkken lmt. Be kz kardei ve bir erkek kar
dei vard. Sigmund Freud byynce, anne ve babas ona yal
bir kadnn onun ileride byk bir adam olaca konusunda ke
hanette bulunduunu anlatmt.
Freud orta ya krizi ve babasnn lmnden ksa bir sre
nce balad otoanalizi srasnda ryalarn analiz etmeye
balad. En nemli eserlerinden biri olan Dlerin Yorumu 'nu
1900 'de yazd. Dlerin Yorumu 'nda ayrntl olarak yorumlad
"Irma 'ya yaplan ine ryas"nm oul anlamlar vardr. Burada
Didier Anzieu 'nun yapt yorumlardan birine dikkat ekmek
istiyorum. O, bu ryann bir yldnm ryas olduunu syler:
Freud bu ryay 1895 Temmuz 'unda grmtr. Freud 'un anne
ve babas 1855 Temmuz 'unda evlenmiler ve biraz evvel belirt
tiim gibi 1856 Mays 'mda Freud dnyaya gelmitir. Anzieu'ye
gre bu rya, Freud 'un ana rahmine dnn krknc yln
temsil etmekte ve Freud'un psikanalize "gebe kalmak" zere
olduu zamana denk dmektedir (Anzieu, 1959). Freud bu r
yayla divandan divana aktarlan bir gelenek olan psikanalizin
kurucusu haline gelmektedir.
Freud "bilindma giden kral yolu" olarak tanmlad
rya analizinin sayesinde, hem kendisinin hem de hastalarnn
ryalarn analiz etmeye balamtr. Freud ryalar hastalarnn
armlarndan yola karak yorumlar. Bununla birlikte rya
larda evrensel bir takm elerin olduunu ve doum ryalar
na rastlandn belirtmitir. Bu ryalarda dou m , suya dalmak

134

Freud Konumalar

ya da dar bir yerden geiyor olmak eklinde ortaya kar (Freud,


1900). Freud (1900), kiilerin rahim iindeki hayata dair bilind dlem ve dncelerinin, ou kiinin diri diri gmlmek
korkusunun ve lmden sonra hayatn olduuna dair inancn
anlalmasna k tuttuunu belirtir. Bu domadan nceki ra
him ii yaamn tekinsizliinin sanki gelecee yanstlmasdr.
Freud kadnlarn ryalarnda birinin sudan kurtarlmasnn
da doumu simgelediini syler. Kadn ryada bir erkei kur
taryorsa bu, kadnn o erkein annesi olmak istedii anlamna
gelir. Ya da kadn bu erkek tarafndan gebe braklmak ve bu
erkee benzeyen bir ocuun annesi olmak istemektedir (Freud,
1922). Dilerle ilgili olan ryalar rnein diin ekilmesi ou
zaman mastrbasyon ya da idi edilme korkusu olarak yo
rumlanrken, Jung bunlarn kadnlarda doumu simgelediini
ne srmtr. Ernest Jones bunu hem doumda hem de idi
edilmede vcudun bir parasnn tamamndan ayrldna ia
ret ederek aklamtr (Freud, 1900). Baz ryalarda kii de ja vu
hissine kaplr. Freud (1900), ryay gren kiinin bu kadar b
yk bir inanla daha evvel bulunmu olduunu syledii yerin,
ana rahminden baka bir yer olamayacan syler.
Ryalarda olduu gibi, mitlere de bakldnda bebei sudan
kurtaran kadn, bebein gerek annesidir. (Freud, 1916). Freud
(1939), Musa'nn yani kendi rknn kurucusunun kkenlerini
dolaysyla kendisinin ve kendi rknn kkenlerini aratrd
ve Musa'nn Msrl olabilecei iddiasn ortaya att eserinde
kahramanlarn doumuna dair mitlerin ortak zelliklerinden
bahsetmitir. Otto Rank'in Freud'un nerisiyle yazm olduu
"Kahramann Doumunun Miti" adl eserden yola karak do
um efsanelerinin zellikleri stnde durmutur (Freud, 1939).
Buna gre: kahraman genelde aristokrat bir ailenin, bir kralm
oludur ve ana rahmine dmesi kiisel ya da d nedenler y
znden zorlukla gerekletirilir. Gebelikten nce ya da gebelik
sonrasnda babasna tehlike arz edecei iiri doumunun gerek
lemesine kar bir kehanette bulunulmutur. Bu yzden babas
ya da babay temsil eden bir figr tarafndan, doduktan sonra
lme terk edilir ya da korunaksz braklr. leride kahraman
olacak bu bebek genellikle bir kutu iinde suya braklr. Yenido-

Freud ve Birey

135

an, hayvanlar ya da fakir kiiler tarafndan kurtarlr, dii bir


hayvan ya da fakir bir kadn tarafndan emzirilir. Byynce
gerek anne-babasnn kim olduunu renir. Hem babasndan
alr, hem de bykl ve hreti herkes tarafndan tannr.
Bu mitin psikanalitik aklamas kahramann babaya kar
karak zafer kazanan kii olmasdr, babann onu istememesine
ve terk etmesine ramen kurtulur. Sudan karlma biraz evvel
belirttiim gibi ou ryada doumu temsil etmektedir. Burada
kutu rahim, su da amniyotik svdr. Erken ocuklukta, ocuk ai
lesini idealize eder, ryalarda ve masallarda anne-baba kral ve
kralie olarak ortaya kar. Oidipal atmalar ve yaamda kar
lalan hayalkrklklar yznden ocuk kendisini anne-babasmdan ayrr ve babann ocuun gzndeki deeri der. Yani
psikanalitik anlamda aslnda bir aile vardr. Bu ailenin nitelii
ocuun geliimine bal olarak deiir. ocuun iine dodu
u ve idealize ettii aristokrat olan ailedir, zamanla koptuu ve
bata idealizasyonun krlmasyla deersizletirdii ise fakir olan
ailedir.
Freud'a gre (1908), ryalarda ve mitlerde farkl simgeletirmelerle karmza kan doum srecine duyulan merak,
yalarnda, genellikle de ocuun kardelerinin dnyaya gel
mesiyle ortaya kar. Henz kardei olmayan ocuklar da ken
dilerini dier ailelerdeki kardei olan ocuklarn yerine koyup
ayn merak duyarlar. Aileye yeni bir ferdin katlmasyla daha
evvel ocuun zerinde younlam olan ilgi kardeine ynel
mi olur. Bu da ocukta anne-babasmm artk kendisiyle eskisi
gibi ilgilenmeyecekleri korkusunu ve kardeiyle bata anne ve
babas dahil olmak zere her eyi paylaaca endiesini yaratr.
Bunun sonucunda ocuk kardeine kar pek de gizlemedii bir
dmanlk hissetmeye balar. rnein iinde kardei varken be
bek arabasn duvara toslatan ya da hrn bir ekilde kardeinin
yanan skan ocuklara rastlamsnzdr. Anneleri tarafndan
uyarldklarnda genelde kardeimi uyutmak iin sallyordum
ya da yanan skmadm gibi cevaplar verirler. Kardelerine
duyduklar saldrgan duygular sevgi gsterisi altnda sakla
maya alrlar. Bu duygular zellikle arada ya farknn daha
fazla olduu durumlarda iyice gizlenir. Hatta ya ilerleyip hl

136

Freud Konumalar

kardei olmayan ocuklar dier ailelerde olduu gibi bir karde


istediklerini sylerler.
Biraz evvel belirttiim gibi ocuk kardeinin domasyla
korku ve endieye kaplmtr ve kafas bebekler nereden gelir
sorusuyla megul olmaya balar. Bu aslnda daha ok bu da
vetsiz misafir nereden ortaya kt sorusudur (Freud, 1908). o
cuk ok fazla rkmediyse tm bilginin kayna olarak grd
anne ve babasnn bu soruyu yantlamalarn ister. Baz annebabalar bu soruyu geitirir, ocuu azarlar ya da "Seni bize
leylekler getirdi" gibi yantlar verirler. Bu tutum, ocuklar tara
fndan itiraf edilmese de pheyle karlanr ve ilk kez ocuun
anne ve babasna kar gveninin yklmasna neden olur. o
cuk sorduu sorunun yasak bir eyle ilgili olduunu dnr
ve bundan sonra bu konudaki aratrmalarn yetikinlerden
titizlikle saklar. Freud 'a gre bu, ocuktaki ilk ruhsal atma
y ortaya karr. ocuun igdsel olarak kendisine doru
gelen grleri, otoritesini kabul ettii yetikinlerin grleriy
le atmaktadr. Bu da ocuun iinde bir blnmlk yaa
masna neden olur. Yetikinlerin onayladklar grler baskn
ve bilin dzeyindeki grleri, ocuun kant bulduu fakat
onaylanmayan aratrma sonular da bastrlm ve bilind
olanlar oluturur. te Freud 'a gre nevrozun ekirdei de bu
ekilde ortaya kar. Freud (1907), bunun iin annesi olmayan
bir kzn on bir buuk yanda teyzesine yazd mektubu r
nek verir. Kk kz mektupta ocuklarn leylekler tarafndan
getirildiine dair phesini dile getirmi, srarla teyzesinden
ocuklarn nasl dnyaya geldikleri konusunda onu aydnlat
masn istemitir. Freud byk olaslkla teyzenin bu soruyu
yantlamadn ve kzn bilindmda bu sorunun yantn
kara kara dnmekten nevroza yenik dtn, sonrasnda
da bu kza dementia praecox tehisi konduunu belirtmitir.
Freud 'un vakalarn incelediimizde; Kk Hans 'm at fobisi
nin kz kardeinin evdeki doumundan sonra bebeklerin nasl
dnyaya geldiine dair sorusunun uygun biimde yantlanmamasyla tetiklendiini grrz (Freud, 1909). Dora'nm anali
zi srasnda ortaya kan ve onu hasta eden babasndan ocuk
sahibi olma dlemini de unutmamak gerekir (Freud, 1905).

Freud ve Birey

137

Freud (1920), ecinsel kadn hastasnn kendisini tren altna ata


rak ldrme giriimini, kadnn babasndan ocuk sahibi olma
arzusuyla balantlandrm ve bu giriimiyle kendisini ceza
landrm olduunu sylemitir. Freud (1920), baka intihar
yntemleri yoluyla da cinsel arzularn hem doyurulduunu,
hem de bu arzular yznden kiinin kendini cezalandrdn
belirtmitir. Bilindmda kendini zehirlemek gebe kalmaya,
boulmak ocuk tamaya, kendini yksekten atmak ise ocuk
dourmaya etir.
Freud ocuklarn cinsellikle ilgili sorularnn yantlanmas
na ve bu konularda aydnlatlmalarna byk bir nem vermi
tir. Bunun yaplmamasnn ocuun bamsz ekilde dnme
sini engelleyeceini syler (Freud, 1907). Bu sorular yetikinler
tarafndan yantlanmadnda ocuklar byk bir gizlilik iin
de bu yantlar bulmaya alrlar. Bu aratrmalarn sonucunda
hakikatler son derece arptlm ve doru olmayan eylere ka
rr. Btn ocuksu cinsellik kuramlarnn temelinde bu vardr.
ocuklar cinsellikle ilgili meseleleri dier ocuklarla konuur
lar fakat bu onlarn sululuk duymasna ve cinselliin utanla
cak ve tiksinilecek bir ey olduunu hissetmelerine neden olur.
ocuklarn ou bundan sonra cinsellikle ilgili sorulara uygun
ekilde yaklaamazlar. Freud, ocuklarn on yama basmadan
okulda cinsellik stne eitim almalarn, bu eitimde insan
larn ve hayvanlarn doasnn benzerliine dikkat ekilmesini
nerir. Cinsel aydnlanma, adm adm okulda ve ocuun ya
na uygun ekilde yaplmaldr.
Freud (1905), "Cinsellik kuram stne deneme"de
ocuklarn doumla ilgili kurduklar ocuksu kuramlardan
bahseder. ocuklar gzlemlerine dayanarak bebein annenin
karnnda bydn fark ederler. Bebek annenin karnna
nasl konmutur ve nasl byr sorusu kafalarn kartrr.
ocuk annenin iinde tadklarna kar byk bir merak du
yar. Freud 'dan sonra gelen Melanie Klein, ocuun annesinin
karnnn iindeki zenginliklere duyduu merak epistemofilik
drt olarak tanmlar. Klein ocuklarla yapt klinik dene
yimlerinden yola karak, ocuun annenin karnnda bebek
ler, babann penisi ve dklar olduunu dlemlediini syler.

138

Freud Konumalar

Size yandaki bir erkek ocuun bu konudaki merakn


nasl dile getirdiini anlatmak istiyorum. Bu ocuk komusu
nun gebe olduunu biliyordu. Komu kadn gebeliinin son
aylarmdayd ve dolaysyla karn olduka belirgindi. Bir gn
sokakta yrrken bu erkek ocuk onun eteklerini havaya kal
drm ve sabrszlkla hani nerede bu bebek, ne zaman gelecek
diye sormutu.
Annenin gebelii srasnda, ocuklar bu srete babann
stlendii rol kavramakta da glk ekerler (Freud, 1908).
Tam babann penisinin annenin iine annedeki bir oyuk aracl
yla girdiini dnecekleri noktada annenin de penise sahip
olduu dncesi bu dnceden vazgemelerine neden olur.
ocuklarn bu dnemde yenilen bir ey yznden bebek sahibi
olunduunu yani az yoluyla dllenme olduunu dndk
leri gzlemlenir. Ayrca, ocuklar vajinann varln sezinleyememeleri sonucunda bebeklerin dklar gibi barsaklar ycfluyla dar atldklarn yani anal yolla doduklarm dnrler
(Freud, 1905). Bu kuram, erkek ocuklarn da ayn ekilde ocuk
sahibi olabileceklerine inanmalarn salar. Daha sonraki yllar
da bebeklerin annenin "memesinden, Krmz balkl kz hika
yesinde olduu gibi gbeinden kesip kartlarak, ya da gbek
delii yoluyla" dnyaya geldiklerini dnrler. ocuklar, on
on bir yalarnda, doru bilgiye sahip arkadalarndan sorular
nn yantlarn renirler, fakat bu bilgiler gemi ocukluk ku
ramlarnn tekrar uyanmasyla ok da gerek olmayan bilgilere
karr. Tm bu hummal dnme ve phecilik ilerideki ente
lektel urann ilk rneidir. Burada uranlan ilk baarszlk
ocuun geleceini kt ynde etkiler. Bunun rneklerine daha
nce deinmitim.
Bu noktaya kadar, Freud'un doum ryalar ve simgele
tirmelerinin yan sra ocuklarn doumla ilgili cinsellik ku
ramlarna dair yazdklar stnde durdum. Psikanaliz srecini
de aslnda bir gebelik ve doum srecine benzetebiliriz. Freud
doum ryas gren bir hastasyla bu ryay yorumlamaya a
lrken hastas ona tedaviyle kendisini tekrar domu gibi his
settiini sylemiti (Freud, 1900). Bu da akla u sorular getiri
yor. Gebelik ve douma benzeyen bu srete analist ve analizan

Freud ve Birey

139

nasl konumlanr? Dnyaya gelen kimdir ya da nedir ve nasl


dnyaya gelir? Gebe kalan ve douran analist midir? Eer y
leyse, analisti kim gebe brakmtr? Analist tarafndan dourulan analizan mdr? Analizan hem dourulan hem gebe brakan
mdr? Yoksa analizan analist tarafndan m gebe braklmtr?
Analist hem gebe brakan hem de douma yardmc olan m
dr? Bu gerekten ikili bir iliki midir? Yoksa baka kuramclarn
belirttii gibi analist-annenin hayalinde babann hep var oluu
ve psikanalitik erevenin mevcudiyeti bu ilikide ilkel bir
genlemeye, bir oullua m iaret eder? Bu da bu sorulara ek
olarak farkl ekilde kurgulanm sorular ortaya karacaktr.
Bu sorularn yantlarnn her analist-analizan kilisinin kurdu
u ilikiye bal olarak ve o ilikinin iinde deiebileceini d
nyorum. Analistin konumu iliki iinde dinamiktir, aktarm
ilikisi iinde analistin konumunun nitelii bazen bir seans iin
de bile bir andan dierine deiebilir. Analist ve analizan, anlam
aray iinde duygular, dnceler ve dlemler, sylenenler ve
sylenmeyenlerle gebe brakan ve gebe braklanlardr. Analist
ayn zamanda douma yardmc olan ebe ya da doktordur.
Psikanalitik sre bir umutla balar ve bu srecin sonun
da doumun gerekleip gereklemeyeceini farkl etkenler
belirler; kukusuz bu srecin sonunda dk de bir olaslktr.
Yeniden douu mmkn klan, analist ve analizann kiisel
zelliklerinin yan sra analist ve analizan iftinin kurduu ili
kideki uyum ve anlama isteidir. Analist, ilk seanstan hatta ilk
telefon konumasndan itibaren bir bilmeceyle kar karyadr.
Analizan, kendi iinde barndrd bilmeceyi bu srete hem
ona elik eden hem de zaman zaman yorumlaryla yol gste
ren analistiyle birlikte zmeye alr. Analist ve analizan ara
sndaki iliki, ana rahmindeki bebein tutunma ve annenin de
doacak bebeini tutma istei kadar hayati bir badr. Bu ba
kurulmad srece en parlak yorumlarn bile ok fazla bir de
eri olmayacaktr. Analiz sreci, bir seanstan dierine ayrlklar
ve kavumalarla devam eder. Seanslar el skarak balar ve el
skarak biter. Yani tutarak ve tutunarak.
oumuz analitik bir psikoterapi ya da analiz srecinin bir
paras olmadan bilindnn hayatmzdaki kuvvetli etkisinin

140

Freud Konumalar

farkna varmayz. Kiinin kendi bilindmn tezahrlerini ke


fetmesi analistinin salad analitik ortamdaki alma sreci
ve kiinin kendisini serbest arma brakmasyla olur. Psi
kanaliz sreci kiinin kendisini tm ynleriyle bir btn ola
rak kefetme ve hayat anlamlandrma abasdr. Bu srecin en
nemli k noktalarndan biri de kiinin dnyaya nasl geldi
ine ve kimler tarafndan getirildiine dair duyduu meraktr.
Ve herkesin doum hikayesi farkldr. Nasl bir anne ve babann
ocuuyum? Nasl bir kadn ve erkein ocuuyum? Annem ve
babam beni isteyerek mi dnyaya getirdiler? Annem nasl bir
gebelik geirdi? Doum kolay m oldu, zor mu, vaktinde mi, er
ken mi, yoksa ge mi domuum? Normal yollarla m dodum,
sezaryenle mi? Kim nerede dourttu beni? Kanc srada dn
yaya geldim? Dkler oldu mu? Btn bu sorularn yantlar ile
bu yantlara dair dlemler, kiinin hayatn umulmadk ekilde
etkiler. Kii hayata nasl geldiinin yan sra hayatta kendisini
nasl var etmek istediini de sorgular.
Psikanaliz sreci iinde, kiinin tarihi bir anlamda tekrar
yazlr. Serbest arm sayesinde ocukluk anlar canlanr,
imdiki zaman gemiin nda, ocukluk anlar ise bir yeti
kinin bak asndan tekrar anlamlandrlr. Kiinin erken o
cuklukta kurmu olduu ilikiler analizde tekrar ortaya kar.
Bu ilikiler sadece gemie dair anlarla deil, analiz ilikisi iin
deki tekrarlar sayesinde hatrlanlr ve derinlemesine allr.
Aktarmn bu ekilde ortaya kp, gelimesi ve yorumlanmas
sonucunda kiinin eski ak nesneleriyle olan gl ilikisi yava
yava zlr. Bylelikle kii isel nesnelerinin hakimiyetinden
kurtulur ve kendisi de bir zne olarak var olmaya balar. Btn
bunlar dinleyip "peki ama analiz nasl biter ve sonunda ne olur,
yeniden domak yepyeni bir insan m olmaktr?" diye sorabilir
siniz. te bu noktada ben de sizi bir bilmeceyle brakmak istiyo
rum. Ama ipucu vermeden deil... Sorunun yant sizin kendi
analizinizde sakl!
Bella Habip: Teekkrler Melis. imdi konularla ilgili soru
larnz soruyu kime sorduunuzu da ekleyip sorarsanz yant
vermek asndan bizim iin kolay olacak. Konuyla ok yakn
dan ilgisi olmasa da sorabilirsiniz sorularnz. Buyrun...

Freud ve Birey

141

zleyici: ki sorum olacakt, biri size Bella Hanm dieri de


Nilfer Hanma. Konumanzda psikanalizin politik ynnden
baktnz olaya, yani en azndan yle gndermeleriniz vard. Me
sela sansr mekanizmasn ayn zamanda bir iktidarla bada
trdnz. Ancak burada Freud'un iinde bulunduu bir ikilem
yok mu? Hani bir yandan sansr mekanizmasn tanmlyor,
ancak bir yandan da (ve nevrozlarn doasnda bunun geerli
olduunu sylyor) tedavi srecinde bu bilind meselelerinin
speregonun ynetimine girmesi gerektiini savunuyor ve bu
ekilde bir tedavi yntemine doru kayyor. Yani burada bir iki
lem yaamyor mu?
Bella Habip: Bilindmn speregonun denetimi altna
gemesini savunuyor, dediniz. yle bir ey savunmuyor, aksi
ne psikanalizin amac, speregonun acmaszlndan kurtul
mas. Yani, insanlarn hayattan zevk almaya balamalar iin
ilerindeki o zalim bekiden, gardiyandan, her neyse o, ondan
syrlabilmeleri gerekiyor. Yani esasnda psikanalizin etii bi
raz bu.
zleyici: Ama peki, bunu toplumsal hayatn neresine koya
caz? Yani toplumsal hayatn acmaszl...
Bella Habip: Sylediiniz ok doru. Yani o yerde, ite
psikanalizin etiiyle kurduumuz topluluklarn, -k i biraz
nce ok i toplumlardan, ilkel topluluklardan sz ettim
size- topluluklarn kurulu biimiyle bizim drtlerimizin
bize dayatt eyler arasnda fersah fersah fark olabiliyor.
Kimi topluluklar, kimi toplumlar drtlerimize yaam hakk
verip ok daha olumlu, ok daha hogrl toplumlar oluveriyorlar, u veya bu sebepten. Bunun eitli aklamalar ola
bilir; sosyologlarn ve politologlarm aklamas gerekebilir.
Mesele ocuk eitimiyle ilgili en bata. rnein burada ok
sk duyarz; "Keserim sokma elini oraya" dendiini; kelime
ler yetikinler iin simgeye dnmtr ama ocuk iin ayn
deil; sylenenleri simgesel alglamyor; yani bir ekilde oras
kesilecek, idi edilecek ve mr boyunca da erkekliinden
mahrum edilecek oluyor.
Freud bireyle ilgileniyor, toplumla ilgilenmiyor. Halbuki,
Freud'un btn metnini bir sosyolog olarak da okuyabiliriz.

142

Freud Konumalar

ok ey sylenebilir bu konuda ama ok nyargl da baklyor


Freud 'un metinlerine bu alanda.
zleyici: Ancak ben Freud 'un u Uygarlk ve Honutsuzlukla
r kitabnda ele ald ynyle alacam konuyu. Mesela orada
uygarln sosyolojik ynn psikanalitik erevede ele alyor.
Ancak burada toplumun geliim izgisini iziyor bize ve bunu
toplumun kiisel ihtiyalara belirli basklar uygulayarak baar
dn savunuyor. Yani, toplum belli bir geliimi bu ekilde sa
lyor, diyor. Anneyle iliki tabusu mesela medeniyetin geliimi
nin bir paras.
Bella Habip: Ama orada baka bir eyden sz ediyor. yle
bir ey var, bir drtlerin idi edilmesi bir de drtlerin simge
lemesi ve yceltilmesi var. Bunlarn ikisi farkl eyler. ok ba
sit bir eyden sz edeyim; bir ocuu eittiiniz zaman -yani,
topluluk iine ksn, okula gitsin, okumay rensin, konuma
y rensin, byklerle konumay rensin, seviyeleri ayrsn,
kimle ne konuulur bunlarn farklarn rensin derken- ocu
un dorudan tezahr eden drtlerine de ket vuruyoruz. Ama
bu ket vurmak, idi edici olabilir. Yani "ek elini, yapma etme"
demek, yasak koymak, korkutmak vs. bu idi edici tutum. Bir
de simgeletiren tutum var. Yani niye yle olmamas gerektiini
syleyerek ya da btn bu aklamalar masallar zerinden ya
da mzik zerinden yaparak eitmek var; yani btn bunlar
simgelerle donatarak anlatmak var. imdi medeniyetin olumas
da biraz bu sblime olan, yani yceltilmi drtlerin bir sonucu,
idi edilmi drtlerin sonucu deil. di edilen drtlerin so
nucu bence terrizm. Baka aklamas yok, yani Freud terrden
bahsetmiyor ama oraya varyor.
zleyici: Teekkr ederim. Nilfer Hanm'a sorum vard.
Konumanzn bir ksmnda "Bir kiler gibi kullanyoruz bilindm, korkularmz oraya atyoruz" demitiniz. Peki korkula
rmz biz mi oraya atyoruz, yoksa bizim stmzdeki kuvvet
mi oraya atyor?
Nilfer Gngrm Erdem: Siz bunu sorarken stmzdeki
kuvvet diye bir ey var kafanzda, yani neyi dnyorsunuz?
zleyici: O sperego, burada speregoyla egoyu bir mi tutu
yoruz? Yani onu cidden biz mi atyoruz?

Freud ve Birey

143

Nilfer Gngrm Erdem: Bizi korkutan, ac veren, ho


nutluk duymayacamz btn duygularmz ve dnceleri
mizi kendimizden, benliimizden, yani egomuzdan uzak tut
maya alyoruz. Bunu bize st benliimiz emretmi olabilir
ama bunu yapan st benlikle atmaya girmek istemeyen ve
yahut da baka bir ekilde drtlerin kendisini srekli drterek
baz eyler yapmasna ynlendirmesi sonucunda honutsuzluk
duymak istemeyen benliin bu honutsuzluk verici duygular
dan, duygulanmlardan, dncelerden kurtulma istei. Bu so
runuza cevap oluyor mu?
zleyici: Nispeten, teekkr ederim.
zleyici: Hipnotize ederek veya psikanaliz yoluyla tedavi
konusunda yaklam nedir Freud 'un? Ve sizce hangisi daha
geerlidir amzda? Hem bilimsel adan hem insana hitap
asndan , insan psikanalizle mi, hipnozla m demek la
zm?
Bella Habip: Psikanaliz mi, hipnoz mu diyorsunuz. imdi,
hipnoz teknii zamanmzda artk psikiyatrik bir tedavi ola
rak ok fazla revata deil. Hipnoz 19. yzylda ok revatayd.
Freud da meslee hipnoz yaparak balad. Hipnozdaki temel
prosedr udur: lk nce hasta bir maddeye, bir a ya da bir
taa, parlayan bir taa sabit bir ekilde bakacak. Ondan sonra ya
va yava uykuya geecek ve ondan sonra bir bir hipnotizrn
verdii komutlarla btn rahatszlklarndan kurtulacakt. Yani,
birer birer komut veriyordu hipnotizr. Fakat herkes hipnotize
olmuyordu. Dolaysyla, bu metod o kadar baarl deildi. im
di, zamanmzda hipnoz daha ok medikal alanda yani aneste
zinin endike edilmedii durumlarda, di tedavilerinde veya do
umlarda uygulanabiliyor. Ama psikiyatrik adan bavurulan
bir yntem deil. Psikanaliz 110 yllk bir gelenek ve her geen
10 ylda nemli deiiklikler, nemli katklar oluyor. Bu konuda
belki arkadalarm da bir ey sylerler.
Nilfer Gngrm Erdem: Bizim btn sylediklerimiz
herhalde sonunda psikanalizin uygunluuna geliyor. nk
ben kendi bak amdan syleyeyim, ben karanlktan bahset
tim, insann kendi karanlyla ba etmesinin zor olduunu d
nyorum. zellikle de byle modern toplumlarda, bu kadar

144

Freud Konumalar

ayrntl bir karanla bu kadar ayrntl bir bak ancak psika


naliz salyor. Yani sadece belli bir belirtinin tedavisine odak
lanmayan tam tersine insann ruhsalln bir btnlk iinde
ele alp btnsel bir dnm hedefleyen bir kuram ve yn
tem. Dolaysyla tabii ki psikanaliz.
zleyici: Bu psikanalizle ilgili okuyabileceimiz basit bir ki
tap tavsiye edebilir misiniz?
Bella Habip: Var. ok gzel de bir kitap var, editrln
de ben yaptm iin syleyeyim, ama hakikaten ok gzel bir
kitap. Roger Perron'un kitab, Neden Psikanaliz adyla Trkeye
evrildi, thaki Yaynlarndan kt.
izleyici: Ben onu biraz sonra sizden yazl olarak alaym.
Teekkr ederim.
izleyici: Ben eyi sormak istiyorum; bilinaltnda yanlsa
mann pay ok byk olduuna gre psikanalizde bunu serbest
arm yoluyla amak mmkn oluyor mu? Sizin deneyimleri
nize dayal olarak soruyorum.
Bella Habip: Evet, doru. Yani bilind yle bir maazann
vitrini gibi deil, nnden geip her eyi okuyamyoruz. Aksine
insanlar yle kolay kolay konumay da sevmiyorlar. Ve bizim
psikanalizin temel kural -k i Freud 1900 ylndan beri bu kural
tedavinin temel kural belirlemitir- serbest arm. Hastaya
"Aklnza ne geliyorsa syleyin" deniyor. Byle birini tanm
tm. ki kere syledim, "Aklnza ne geliyorsa serbeste syleye
bilirsiniz" diye; "yle ey olur mu hi" dedi bana. Yani o kadar
kolay bir ey deil bu. Ama bunlar bir ekilde karlkl bir g
venle, bu ilerin byle yryecei dncesiyle alyor. Bir de
unutmayn ki biz insanlar, konumay seviyoruz. Yani u anda
burada hepimiz bir arada bulunduumuza ve bu yaptmz i
lem konuma stne temellendiine gre, bundan bir haz alyo
ruz. Yani konumak ve konutuklarmz zerine dnmekten
haz alma durumumuz var. O hazza dayanarak tedavi mmkn
olabiliyor.
Nilfer Gngrm Erdem: Psikanaliz sreci yle iliyor.
Bir kii kendinde olanlar ortaya koyuyor; yalan yanl da olsa
koyuyor, bazen kendisi de pheye dyor, bazen srar ediyor
bu byle doruydu diye; onu dinleyen biri var, bu iki insan be

Freud ve Birey

145

raber bir etkileim iindeler ve birlikte bu anlam bulmaya a


lyorlar. imdi, burada varolan bir ana an var ve onu arayp
buluyoruz gibi anlalyor, yle deil aslnda. Bir gemi var,
oradan kalan izler var, izlenimler var, duygulanmlar ve dn
celer var. Bunlarn tamamn belki de hibir zaman bulamaya
caz. Ama zaten amacmz onlarn tamamn bir hikaye olarak
ortaya kartmak deil, kiinin btn bu malzemeden kendisine
yeni bir hikaye ina etmesi. Bu yeni bir hikaye, yeni bir hikaye
uydurmak deil tabii ki ama kendi ruhsal btnln yeri
ne oturtacak, onun ruhsal yapsn olgunlatracak ve ilerliini
salayacak, kapasitesini tamamen kullanmasn salayacak bir
yapnn kurulmas bu. Yani bir inaat var aslnda.
Melis Tank: Yani aslnda ama, objektif bir gereklie ula
mak deil.
zleyici: Ben zaten objektif bir gereklii kastetmedim ama
o kii kendi gereine kar da bir savunma mekanizmas ge
litirecek ve srekli bir etkileim var. Ama ite ben unu merak
ediyorum, siz bunu yaparken sonuta gerekten o anlamda ken
dini btnleyebildiine inanyor musunuz? Onu merak etmi
tim. Yani cevap aldm aslnda bir anlamda, biraz havada kalyor
ama.
Bella Habip: imdi yle, nereden anlyorsunuz bir ekilde o
hikayenin btnleip, bir entegrasyona ulatn? Bunun somut
tezahrleri de var; bunlar sadece anlatlar, o insann hikayesini
kurmas ve btnletirmesi deil. Somut durumlar u: Birincisi,
insanlar semptomlarndan kurtuluyorlar %80 ya da kurtulmuyorlarsa bile, semptom baka bir eye dnse bile hayatlarndan
zevk almaya balyorlar. Geldikleri zaman o yoktu. Daha yaratc
olabiliyorlar, bazen apayr bir yola girebiliyorlar, hayatlar tama
men deiebiliyor, meslek hayat olsun, aile hayat olsun bir e
kilde bir hz, ivme kazanyor. Dolaysyla o yeni hayatlar yeni
anlamlar ieriyor; daha nce varolan ve kendisini ifade etme fr
sat bulamam bir drt bir ekilde yaratc bir zm bulabili
yor kendisine, biz de oradan anlyoruz ki bir ie yaryor.
zleyici: Bir katkda bulunabilir miyim? Psikanaliz bizim
korkularmz yenmemiz anlamna gelmiyor mu? Yani biraz
evvel karanlktan kurtulmak derken, yeni bir dnya kuruyoruz

146

Freud Konumalar

derken, korkularmzdan filan kurtulmamz deil mi kast etti


iniz, bu deil mi psikanalizin ana temeli? Ben yanl m algl
yorum?
Nilfer Gngrm Erdem: Buna varyor diye dnyo
ruz sonuta.
Bella Habip: Bence neden korktuumuzu bilmek nemli
olan, nk korkular hibir zaman bitmez. Her yan, her dev
rin, her ortamn kendine gre bir korkusu var. Ama bir farkmdalk dzeyi yaratyor. Fakat tabii ki ocukluk korkularmz
yok. yle birini tanyorum mesela, gece yars uyanyordu ve
kaplarn tak tak vurulduunu iitiyordu. Haftada drt gece
byle uyanyordu, ondan sonra iki saat uykuyu bekliyordu.
Sonra bu gece korkusunun anlamnn, hayatnda yeni kaplar
amak olduunu anlad. Bu onun iin dnm noktas oldu. O
zamandan itibaren hayatnda bir sr eyi deitirdi. Yani.kor
kularn adn koymak nemli. Yoksa hi korkmamak gibi bir
ey yok, spermenler yaratmyor psikanaliz. Sadece kendi in
san kimliine, cinsel kimliine sahip, ait olduu ortamda ken
disini ifade edebilen ve ocukluk korkularndan syrlm bir
birey yaratyor.
zleyici: Yani benim bu toplantya gelmemin ana nedeni bu
mesela.
Bella Habip: Korkularnzdan kurtulmak m?
izleyici: Hayr. Hepimiz bir aray iindeyiz, yle deil mi?
Burada toplandmza gre herkes yeni kaplar aryor, demek
ki byle bir psikanaliz yapyoruz. Ben byle yorumluyorum, bil
miyorum.
izleyici: Siiblimasyona rnek verebilir misiniz?
Bella Habip: Sblimasyona rnek vermek iin bir vaka bul
mak lazm. Evet, Nilfer verecek rnei.
Nilfer Gngrm Erdem: Ben bir vaka olarak kendimi
rnek vereyim. Ben analize kiisel nedenlerle baladm. Yani
benim de sorunlarm olduu iin. Bambaka bir meslekte al
yordum ve ayn zamanda da hikaye yazyordum, hala da devam
ediyorum. Yazarlk yapyordum ve analiz srecim iinde, ok
ayrntsn anlatamam tabii ama psikanalist olmaya karar ver
dim. Benim hayatmda balangta dnmediim bir eydi bu.

Freud ve Birey

147

Bu bir sblimasyondu yani byle bir dnm oldu hayatmda.


Bella Habip: Ama belki siz tam bu mekanizmay anlamak
istiyorsunuz.
zleyici: Evet. ocuklarda mesela, bir korkusunu sonra na
sl yceltiyor, bir eye ynlendiriyor?
Bella Habip: Evet. u anda aklma bir ey gelmiyor ama b
tn bu ocukluk oyunlarna bakarsak ya da amurla oynayp
o amura biim verme urama ya da mesela kirletme arzusu,
ykp dkme arzusuna. Bu ondan sonra ok daha baka bir eye
yani sosyal anlamda, kltrel anlamda, estetik anlamda ba
ka bir eye dnmenin yolunu bulabilir. Ne bileyim, rnein
mzikle uraanlarn ritmle ilgili bir yaantlar varsa, bunu ya
pacaklar mzikte srekli tekrar ederek bir anlam erevesine
sokabilirler. Keza, resimler de yle; yani bir hastamdan hatrl
yorum, analize baladnn ikinci ylndan sonra boya kokular
duymaya balad. Ve ok titiz bir kadnd; yani ok dzgnd,
iine gidip geliyordu vs. Ve bir gn benim odamda, ki hi re
simle uramyorum, oda badana filan da olmamt, byle bir
koku duymaya balad. Ondan sonra o koku iin "Tam badana
gibi deil, boya gibi" dedi. Ondan sonra akima geldi ki, ilkokul
da resim yapmaktan ok zevk alyordu, sulu boyasn koyuunu,
fray batrm, fray kada srerken kan sesi bile hatrlad;
ite duyduu, o boyalarn kokuuydu. Ondan sonra tekrar res
me dnd; byle bir eyi kefetti analizinde. O zamana kadar
temizlik, dzen vs. onun iin ok nemliydi, ama resim uran
da bir sr kirli eyle bir alveri sz konusu. Ondan sonra re
sim yapmaya balad, ki aklnn ucundan bile gemiyordu resim
yapmak, yle bir ideali de olmamt. Bir kokudan geldi sadece,
balanty o kurdu. Bu sblimasyona bir rnek olabilir. Yani bir
ekilde seans iinde o yaant simgeleti, o kokudan o any ha
trlad ve bir eye dntrd.
zleyici: Efendim, Freud 'un bir deha olduuna inanyoruz.
Fakat Freud'un yapt analizlerde bir istatistik var mdr? Baa
r yzdesi nedir? Bu konuda bir alma var m?
Bella Habip: Evet. imdi, Amerikan psikiyatrisinde byle
bir tartma var. Bunun bir gereklik aya da var tabii. nk
insanlar parasn, zamann, emeini bir yere yatryorsa bunun

148

Freud Konumalar

bir ekilde bir dn olmas lazm. statistiki baars, -yani


ben kendi deneyimimden, kendi evremden, geldiim eitim
den, ekollerden vs karm yapacak olursam- bir sr eye ba
l. Yani size %100 ya da %80 diye byle bir rakam veremeyece
im ama karlkl bir uyum olduktan sonra ve anal izann talep
ettii ey ile psikanalistin sunabilecei eyler arasnda bir yanl
anlalma olmad mddete baarnn neredeyse %100 olma
mas iin bir sebep yok. Yeter ki bu konular zerinde nceden
iyi konuulsun ve bir mutabakata varlsn.
izleyici: ocuk Oidipus kompleksini nasl yaarsa bu sre
ci salkl atlatm olur acaba? Nasl yaamas gerekiyor?
Bella Habip: Nasl yaamas gerekiyor? ocuklarn hepsi
ayn ekilde yayor. Ayrca kimse bana sormad, ben hep erkek
ocuktan bahsettim hi kz ocuklar soran olmad, kzlardan
bekliyordum bir soru ama.

izleyici: Elektra kompleksini mi?


Bella Habip: Yok, kz ocuklar iin de Oidipus diyoruz
biz. imdi nasl yaanmal diyorsunuz. Nasl olumlu koullar
da yaanp atlatlmal demek istiyorsunuz, yani iyi bir ekilde,
travmatize olmadan. Bir ekilde biraz nce szn ettiim sim
geletirme, yani ocuu idi etmemek ama ocuun da dr
tlerini byle havada brakmamak, yani saldm ayra mevlam
kayra trnden deil. Bir ekilde drtlerini kontrol altna alr
ken onlara birer anlam kazandrmak gerekli. rnein, ocuun
sorularna cevap vermek. Erkek ocuk "Niye annemle birlikte
yatmyorum, niye ben annemle evlenmiyorum, niye bu adam bu
evde, burada? " diye soruyor, diyelim. O ocua bir gelecek vaa
di verilebilir. Yani, sen de bydnde bir sevgilin olur, sonra
onunla evlenirsin ve ocuk yaparsn, denilebilir. Byle bir eyler
yaplabilir. Yani, hem ocuun drtlerinin simgeletirilmesi
salanabilir hem de bir anlam verilebilir. nk ocuk ok tu
haf eyler yaadn dnyor ya da ergenliinde mastrbas
yon yaparken byle sama eylerin bir tek onun bana geldiini
dnyor. Onun iin, ergenler bir araya geliyorlar ve konuu
yorlar btn bunlar. nk konuacak bir bykleri yok. Dola
ysyla bunlar anlam hanesine sokmak, bir gelecek vaadetmek
yani ileride de onun bir byk gibi cinsellii olacan, bir haya

Freud ve Birey

14 9

t olacan ve bunlarn da bu kadar byk meseleler olmadn


syleyerek teselli etmek gerek. Bu ocuklar niye durmadan a
lyorlar esasnda? ok normal deil, deil mi devaml alamak?
Yani ok sk alyorlar ocuklar, en ufak bir hayal krklnda,
en ufak bir terslikte alamaya balyorlar. Daha az alayabilirler
diye dnyorum. Byklerin szlerinin orada yattrc etki
si olabilir, simgeletirici bir etkisi olabilir bu anlamda.
zleyici: Son bir ey syleyebilir miyim? ok zel bir ey
belki ama burada ok deinilen bir ey. Benim olum 9 yalarn
dayken falan bana 'Anne ben byynce seninle evleneceim'
demiti. Bende cevap olarak "Hayr," dedim, "anneler ocukla
ryla evlenmezler." Nedenini renmek istedi, belirli insanlarn
birbirleriyle evlenemeyeceini renince ok ard, steledi.
"Bunlar birbirlerini ok seven insanlar nk, insanlarn baka
sevgilere ihtiyalar var. Onun iin bakalarna ynelirler. Bun
lar zaten birbirlerini ok severler" demitim. Byle bir aklama,
gzel, doru bir aklama myd?
Bella Habip: ok gzel bir aklama. Orada, kibar bir bi
imde aklama yapmsnz, idi edici bir biimde deil. Zaten
bunu sylediiniz zaman ocuk anlyor ki sizinle deil, baka
birisiyle evlenmeli. Yani, ensest yasana gnderme yapp ima
ettiniz ki evden biriyle evlenilmeyecek, dardan biriyle evleni
lecek.
zleyici: Bir yasaktan bahsetmedim.
Bella Habip: Evet. Biz daha dorusu, ben ok sk kullan
rm, nevrotik durumlarda dorudan yasa syletirim ve ila
gibi geliyor ocuklara. te gece uyumayan, annesinin yatana
giden, rahatsz eden, huzursuz olan ocuklara, erkek ocuklara
zellikle, "Annenle yatmak yasak" dendii ya da babas ona "Ka
rmla yatman yasak" dedii zaman ila gibi geliyor. Yani orada
bir snr gryor ocuk ve insanln bir yasasyla karlatn
anlyor. Yani, srf annesinin babasnn kurduu yasaklarla deil
- onlarn dnda da bir yasak var, bir gnderme var, ki siz ona
bir gnderme yaptnz. Yani insanlarn evlerinden kp kendi
elerini evlerinin dnda bulmalar gerektiini bir ekilde ima
ettiniz. Ve de ie yaradndan da eminim.
zleyici: Valla ok salkl bir ocuk gerekten.

15 0

Freud Konumalar

Bella Habip: Siz burada biraz iirsel bir slup kullanms


nz. Biz nevrotik durumlarda biraz daha net, snrlar daha be
lirgin sluplar kullanyoruz. nk o ocuklar o snrlar ihlal
etmek istiyorlar. Tpk Oidipus gibi, yani bir ekilde dolanyorlar
ortalkta ve kimliklerini aryorlar; onlara net bir ekilde gster
mezsek eini nerde bulacan, cinsel kimliinin ne olduunu,
onlar hl o aray iinde olacaklar.
zleyici: Bu tr sorularna zaten ben hep ok sade ve doru
cevaplar vermeye altm.
Bella Habip: Bir cevap olmas zaten yeter. ocuk zaten bili
yor btn bunlar, sadece bir kulak istiyor bunlar iin.
zleyici: Psikanalizin bir de zanaat taraf da olduunu d
nyorum. Yalnz bilgiyle kazanlacan deil de, kiinin ya
radlnda da bir yatknlk gerektirdiini dnyorum.
Bella Habip: Dediiniz gibi okumakla, hatim indirmekle
olmuyor psikanaliz eitimi. lk nce kiisel bir psikanaM ge
rekiyor. Yani ilk nce, psikanalist aday kendini analiz ettiriyor.
Birtakm teorik ve pratik kurslardan sonra -k i bunun toplam
aa yukar 7, 8, 9,10 seneyi bulabiliyor- psikanalist olabiliyor.
Ve u anda da bu eitimi veren iki tane okul var stanbul 'da, iki
tane grup var.
Peki ok teekkrler hepinize, teekkr ederiz.

You might also like