You are on page 1of 13

Ray Bradbury

ERTELENEN AK
yk - Bilimkurgu

Yeilkentteki yaz okuluna Ann Taylorn retmen olarak atand haftayd. Gen
kadn yirmi drdnden henz gn almt o yaz... Bob Spauldingsse byklar bile
terlememi on drtlk bir delikanlyd.
Aradan bunca yl getikten sonra bile herkes hatrlyor, Ann Tayloru. rencilerin
sabah gelirken ona vermek iin kr iekleri topladklar, elmalar, portakallar getirdikleri,
karatahtay prl prl etmek iin yartklar, corafya dersinin haritalarn asabilmek iin
sa baa sille tokat dvtkleri bir kadnd. Batmak iin onun eve dnmesini beklerdi
gne... Son glge oyunlarn onun yznde oynard. Temmuz scana yrek ferahlatan
bir serinlik, k souna insann iliklerini stan bir scaklk verirdi sanki... nsanlar ne zaman
bir deiiklik isteseler, Ann Tayloru karlarnda bulurlard. Gittii, duyduu yerden
ylesine farkllard ki, hemen gze batverirdi . steseniz de karamazdnz onu
gzden...
Bob Spauldingsse hazan yapraklar iin Fareli Kyn Kavalcsyd sanki. Yalnz olmak
iin yaratlmt. Aa tepelerinde uuldayan rzgarn arasndan sesi gelir, bir kestane
aacnn altnda dnyay yreinden dlam olarak saatlerce oturur, kitaplarnn
stnde cirit atan karncalara aldrmadan kitabn okur, babaannesinin evinin terasnda
tek bana bir satran tahtasyla oyaland ok olurdu. Deil, yatlaryla, kimseyle
birlikte gremezdiniz onu...
Okul odasnn kapsndan admn ilk att andan itibaren renciler ilgiyle izlemilerdi
Ann Tayloru... Gen kadn karatahtaya ilerleyip adn yazdnda t kmam kl
kprdatmamlard.
Adm Ann Taylor demiti gen kadn, Yeni retmeninizim.
Gen kadnn cvl cvl hayat dolu sesi duyulduunda, okulun ats umu, prl prl
yaz gnei ieriyi doldurmutu sanki... Aalara tnemek, cvl cvl koro halinde tmek
iin kular sanki o an semilerdi...
Bob Spaulding de kap almadan nce hazrlad balgam aznda tutmu,
gezindirmi, Ann Taylor'u yarm saat dinledikten sonra ses karmamaya zen gstererek
srsnn altna brakmt. Dersler bitip de btn teki renciler gittikten sonra elinde bir
kova ve bezle gelmi, srasnn yanma km, kuru balgam silmeye koyulmutu.
Krsde oturan Ann Taylor, biraz akn, basn kaldrp hayretle Bob'a bakmt. "Ne
oluyor?" diye sormutu, bir yandan yoklama katlarn toplarken...
"Yer biraz kirli de onu temizliyorum" demiti Bob, iine ara vermeden...
"Biliyorum" demiti Ann Taylor. "Ama, bu ii yapacak odaclar var. Yapmak istediine
emin misin?"
Biraz tereddt geirmiti Bob, o zaman... Tedirgin bir ses tonuyla, "Herhalde sizden
izin istemeliydim. Hata m ettim yoksa?" diye mrldanmt.
"Haydi, bu seferlik izin vermi olalm" demiti Ann Taylor, yrekleri stan

glmsemesiyle...
Ondan sonra Bob Spaulding ate paras gibiydi. Frtna hzyla yerleri bitirdikten
sonra kara tahtalar tamamlam, tebeirleri zenle yerlerine yerletirmi, tozlu silecekleri
de pencerenin nnde temizlemiti.
bittikten sonra, "Senin adn Bob Spaulding deil mi ?" diye sormutu Ann Taylor...
"Evet".
"Yardmlarn iin teekkr ederim Bob".
"Her gn size yardm edebilir miyim ?"
"Bakalarna da frsat braksam daha iyi olmaz m ?"
"Bakalar nemli deil... Her gn bu ii ben yapmak isterim".
"Ehh yleyse" demiti Ann Taylor, "Birka gn deneyelim seni...
becerebilecek misin".

Bakalm

Yine de gitmemiti Bob... Kapnn yannda duraklamt.


"Artk eve gitsen iyi olacak" demiti Ann Taylor...
"yi geceler" demiti Bob... Glge gibi kapdan szlm, ar ar evinin yolunu
tutmutu.
Ann Taylor'un yaz okuluna retmen olarak atand ilk gnn ertesiydi. Gen kadn
kald pansiyondan kp okula gitmeye hazrlanrken, kapda Bob Spaulding'le
karlamt.
"te, ben geldim demiti Bob... "Tahmin etmitim demiti gen kadn..."
Birlikte yrmeye balamlard okula doru...
"Kitaplarnz tamamza yardm edebilir miyim ?" diye sormutu Bob...
"Teekkr ederim Bob" demiti kadn, kitaplarnn bir blmn ona uzatrken...
"nemi yok" diye mrldanmt delikanl...
Birka dakika tek sz bile sylemeden yan yana yrmlerdi. Gen kadn bir sre
sonra yan gzle szmeye balamt onu... Hareketlerinde ok rahatt delikanl...
Yznden derin bir mutluluk okunuyordu. Gen kadn sylenecek bir ey varsa, ilk sz
delikanlnn etmesi iin susmutu. Ama, Bob t bile karmamt. Okulun nne
geldiklerinde kitaplar gen kadna uzatm. "Sizi burada yalnz braksam iyi olur" demiti,
"teki renciler yanl anlayabilirler".

"Neredeyse ben bile yanl anlayacam" diye mrldanmt Ann Taylor...


"Ama, nasl olur ?" demiti Bob, "Biz iyi birer arkadaz. Hepsi o kadar..."
Birden bir eyler sylemek istemi. hatta "Bob" diye sze bile balamt gen
kadn... Sonra da szlerini yanda kesmiti.
"Evet efendim" demiti Bob...
"Bo ver. nemli deil" demiti gen kadn. Yryp uzaklarken de, Bob'un
arkasndan "Derste mutlaka bulunacam" diye seslendiini duymutu.
Evet, Bob her gn derste, okuldan sonra da derslikteydi. Ann Taylor yoklama
katlarn sraya koyup snav katlarn okurken, slak bir bezle kara tahtalar siler,
silgilerin tebeir tozlarn temizler, corafya dersinin haritalarn zenli biimde rulo haline
getirip snfn kesindeki yerlerine koyard. Tek sz bile etmezdi btn bunlar
yaparken...
Son zilin ald drtten sonra snav katlarnn stnde gezinen kalemin czrts.
slak bezin kara tahta stndeki hrts, tebeir tozlarn temizlemek iin birbirlerine
vurulan silgilerin hafif ve tok tkrts dnda tek ses bile duyulmazd koca odada... Bee
kadar srd bile olurdu bu sessizliin... Ann Taylo bam katlardan kaldrdnda,
Bob Spaulding'i ilerini bitirmi. snfn en arka srasnda yeni emirlerini bekler durumda
bulurdu.
"Ehh... Eve gitme zaman geldi artk" derdi Ann Taylor...
"Evet efendim" demekle yetinirdi Bob,.. Hemen yerinden frlar, gen kadnn palto ve
apkasn getirir, kadn odadan ktktan sonra da kapy kilitlerdi. Okul bahesinde ou
kez in-cini top oynar bulurlard ktklarnda...
Havadan sudan konuurlard, ar ar evlerine yrrken...
"Byynce ne olacaksn Bob ?"
"Yazar..."
"Kararlsn demek... Ama, unutma ki yazar olmak kolay i deil... ok uramak
gerek..."
"Biliyorum. Ama ansm deneyeceim. ok okuyorum".
"Okuldan sonra yapacak iin yok mu. Bob ?"
"Nasl yani?"
"Hayr... Btn arkadalarn yapacak bir iler buluyorlar, ama, sen oturup snf
temizliyorsun. Bunca yorulmana zlyorum".

"Sevdiim iin yapyorum bunu... Bana kimse sevmediim bir ii zorla yaptramaz".
''Yine de yazk sana..."
"Hayr, yapmak istiyorum. Yapacam". Bu son szden sonra Bob biraz duralamt.
Syleyeceklerini zenle semeye alt besbelliydi. Neden sonra, derin bir soluk alp,
"Bana bir iyilik yapar msnz, Bayan Taylor ?" diye sormutu.
"Ne istediine bal" demiti gen kadn...
"Her Cumartesi gn Buetrick Caddesi boyunca ilerleyip, rmak boyundan Michigan
Gl kylarna iniyorum. Kelebekler, kular, balklar bu mevsimde harika... Hayat dolu...
Gerekten grlmeye deer bir manzara... Belki siz de benimle gelmek istersiniz".
"Teekkr ederim" demiti gen kadn...
"Demek, geleceksiniz" diye sevinmiti Bob...
"Korkarm gelmeyeceim" demiti Ann Taylor...
"Ama ok zevkli, elenceli oluyor" diye diretmiti Bob...
"Herhalde ok elenceli olur, ama yapacak ilerim var."
"Ne iin var ki ?" sorusu dilinin ucuna gelmiti Bob'un... Ama, bu soruyu sormann hi
de ho olmayacan dnerek son anda tutmutu kendisin!... Onun yerine, "Yanma
sandvi alyorum" demiti, salaml, sosisli. turulu sandviler, portakal suyu gtryorum.
Hi kafama tasa takmadan dolayorum rmak boyunda, gl evresinde... leye doru
glde oluyorum, leden sonra te de eve dnyorum. Gerekten gzel ve dinlendirici
bir gn oluyor. Gelseniz ok sevinirim. stelik, kelebek koleksiyonu bile balatabiliriz sizin
iin... Benim ok gzel bir koleksiyonum var".
"Hayr Bob" demiti gen kadn, "Ama yine de teekkrler... Belki baka bir zaman..."
Bu son szlerle birlikte durmutu Bob... "Sizi byle armamam gerekirdi galiba...
Hata ettim" diye mrldanmt.
'Hata etmi saylmazsn Bob" deniti gen kadn, "Dilediini sormakta, istemekte
zgrsn".
Bu olayn stnden birka gn ya gemiti, ya gememiti. Ann Taylor sandktaki
kitaplarm kartrrken bulduu Byk Umutlarn eski bir basksn Bob'a armaan
etmiti. Bob da dur-durak demeden sabaha kadar kitab okumu, ertesi gn de Ann
Taylor'la okuduklarm tartmaya koyulmutu.
Belli bir kalba oturmutu yaantlar... Okul saatine yaklaldnda, kald
pansiyondan kan gen kadn, az ileride Bob'u bekler buluyordu. Birka kere artk
gelmemesini sylemek iin azm amaya yeltenmi, ama son anda vazgemiti.

Pansiyonla okul arasnda mekik dokurken Dickens, Kipling, Poe ve yazn dnyasnn teki
byklerinden sz ediyorlard her gidi gelite...
Sonra, bir sabah, Ann Taylor krsnn stnde bir kelebek bulmutu. Eliyle kelebei
karmaya altnda fark etmiti. hayvann l olduunu... Birden bam kaldrp Bob'a
bakm, ama onu kitabna bakar bulmutu. Okumuyordu Bob... Yalnzca baklarm
kitaptan ayrmyordu.
Gnler byle birbirini kovalad.
Ann Taylor Bob'u derse de kaldramaz olmutu. Szlye armak iin renci
adlarnda gzlerini gezdirirken Bob'a gelir, biraz duraklar, sonra bakalarn tahtaya
arrd. Artk, okuldan eve, evden okula yrrken baklarm da Bob'dan karr
olmutu.
Ama, Bob yle deildi.
Akamst olup da gen kadn katlarn toplar, Bob da karatahtalarla silgileri
temizlerken, birka kere, Bob'un baklarn stnde yakalamt gen kadn... Bu
durumlarda, bir-iki saniye baklar kenetlenir, sonra da gen kadn tekrar katlar
stnde ilgisini toplard.
Birka gn daha byle gemiti.
Bir Cumartesi sabahyd.
Pantolonunu dizlerine kadar kvrmt Bob... Irmaa diz boyu girmi, kollarn sulara
daldrm, kaan balklar yakalamaya alyordu. Birden ban kaldrdnda, rman
te yakasnda Ann Taylor'u grmt Bob...
"te geldim" diye glmt gen kadn...
Gnler nce, gen kadnn szlerini tekrarlamt Bob... "Tahmin etmitim" demekle
yetinmiti.
"Kelebeklerle balklar gster bana" demiti gen kadn...
Irmak boyu ilerleyerek gl kenarna inmiler, kumlarda oturmular, tatl tatl esen
rzgarn salarn dalgalandrdn hissetmiler, turulu salaml, sosisli sandvileri,
portakal suyunu ocuksu bir heyecanla midelerine indirmilerdi. Btn bunlar olurken,
Bob, hep bir-iki metre uzanda ve gerisinde oturmutu gen kadnn...
"Harika" diye mrldanmt Bob, "mrmn en gzel gnn geiriyorum".
"Ben de hayatmda byle bir piknie hi kmadm" diye mrldanmt Ann Taylor...
"Bacak kadar bir ocukla kmamtm demek istiyorsun galiba" demiti Bob...
"Ne olursa olsun" karlm vermiti gen kadn, "ok rahatm. nemli olan da o..."

"Sevindim buna" demiti Bob...


Ondan sonra da gne inie geene kadar, fazla bir konuma gememiti
aralarnda...
Neden sonra, sessizlii bozan Bob olmutu. "Btn bunlar kocaman bir yanllk"
demiti. hznl bir sesle... "Neden yanl olduuna da akl-sr erdiremiyorum. Kelebek
ve balk yakalamann, sandvi yemenin. gezinti yapmann neresi yanl ? Ama, bizi bir
arada grseler, anamn, babamn, arkadalarmn dilinden kurtulamam. En azndan
taklrlar bana... Maytaba alrlar, teki retmenler de herhalde sana kahkahalarla
glerler".
"Korkarm yle" demiti Ann Taylor...
"O zaman, kelebek avlamaya ara versek iyi olacak" demiti Bob...
"Hala nasl olup da seninle geldiime ayorum" demiti gen kadn...
Gn yle bitmiti.
ki- kelebek, birka sandvi, birka ie portakal suyu...
Ama, o Cumartesi'yi izleyen ilk okul gnnde Ann Taylor her zamanki saatinde
pansiyondan kmamt. Telalanmt Bob... Ama okula vardnda, gen kadn oradayd. Derslikteydi. Okula gitmek iin evden erken kmt. O gn leden sonra da
bann ardn syleyerek, son dersini bir baka retmen arkadana brakm,
erkenden eve gitmiti. Gidememiti Bob. peinden.. Okul daldktan sonra gen kadnn
kald pansiyonun nnde biraz volta atm, ama, kapy almaya cesaret edememiti.
Sal akamst yine eski sahne vard. Bob karatahtay siliyor, Ann Taylor'sa
katlarn okuyordu. Derken, uzaktan, mahkeme binasndaki byk saatin saat-ban
aldm duymulard. ylesine tok, ylesine sert bir alt ki bu, insan, saatlerin
getiini, yalandn iliklerine kadar hissediyordu. Bir saat bile olsa, insanlarn kafasna
kakyordu yalandklarn...
Hafife kasld Ann Taylor... Sonra bam kaldrd, kalemini masaya brakt.
"Bob" dedi.
Bir saatlik sessizlii bozan bu tek szckle irkiliverdi Bob...
"Buraya bir saniye gelir misin ?" dedi gen kadn...
Bob silgileri ar-ar yerine brakt.
Samalk bu... nsanlar insan olarak deerlendirmek iin yan, santimetrenin ne
deeri var?

"Efendim" diye mrldand, Ann Taylor'un yanma geldiinde... "yle biraz otur Bob...
Sana syleyeceklerim var".
"Peki efendim".
"Sana ne syleyeceklerimi tahmin edebiliyorsun, deil mi Bob ?"
"Evet efendim..."
"Belki sen aklndan geenleri sylersen benim iim de kolaylar".
"Bizim durumumuz hakknda konuacaksnz herhalde..."
"Ka yandasn Bob ?"
"On drdme bastm".
"Yani on yandasn".
"Evet efendim".
"Ben ka yandaym ?"
"Galiba yirmi drt... yle sylyorlar".
"Evet. Doru duymusun. Yirmi drt yandaym".
"Ne olacak yani ? Ben de on sene sonra yirmi drt olacam".
"Ama, ne yazk ki, imdi on drdndesin".
"Ne fark eder ki ? Kendimi imdi de yirmi-drdmde hissediyorum".
"Evet, doru... Bazen davranlarnla da bunu gsteriyorsun .
"Sahi mi?"
"yle heyecanlanma... Kprdanp da durma... Konuacak ok eyimiz var. Olup
bitenler hakknda sa-salim dnmemiz, durumu tartmamz gerekiyor. Sen de bu
grme katlrsn herhalde..."
"Evet, Bayan Taylor..."
"O zaman ben syleyeyim izin verirsen... Bir kere, ok iyi arkadaz. Arkadalklarn
en gzellerinden biri bu... Senin gibi bir rencim olmad gibi. hi bir rencime de sana
duyduklarm duymadm. Senin hesabna sz sylemek bana dmez, ama, galiba, senin
en ok sevdiin hocalardan biriyim".
"Biri deilsiniz. Teksiniz".

"Peki, yle olsun... Ama, insann kendi z duygularndan baka eylere de dikkat
etmesi, deerlendirmesi gerekir. Kendimizi olmasa bile, bakalarn, evremizi, kent
halkn dnmemiz, hesaba katmamz gerek... ok dndm bu konuyu Bob... Gzden
hi bir ey kardm da sanmyorum. stelik. ne duyduumu, ne dndm de ok
iyi biliyorum. Baz zel durumlarda bu ilikimiz ok yadrgatc, ok garip olabilirdi. Ama,
sen sradan bir insan deilsin. Bakalarndan ok farklsn. Hasta ya da sapk olmadm
biliyorum. Ruh ve beden salmda da bir bozukluk yok... Sana olan duygularnm da
salksz olmadna bu yzden inanyorum. Kiiliine, iyiliine olan inancmdan
kaynakland bu duygular... Ama, ne var ki, iinde yaadmz dnyann bu duygular
benimseyebilmesi iin, onlarn belli yaa ulam bir erkekte bulunmas gerekiyor.
Bilmem, anlatabiliyor muyum ?"
"Evet. ok iyi anlyorum" dedi Bob, "On ya daha byk, 30-40 santim de daha uzun
olsam hi sorun olmayacak... Samalk bu... insanlar insan olarak deerlendirmek iin
yan, santimetrenin ne deeri var ?"
"Sylediklerin doru, ama, insanlarn kafa yaplarm deitiremezsin... Dnya bu..."
"Dnya byle olabilir, ama, ben farklym..."
"Doru... Kendisini byk, olgun ve iyi hisseden bir insan bakalarnn yle
grmemesi gerekten ters... Dnyamz byle kurulmu... Ama, yine de senin utan
duyacak bir eyin yok... yi, drst bir kiisin... Ben de sana kar yle olmaya altm".
"Oldunuz. Olmasna oldunuz, ama..."
"Szm kesme Bob... zlemini ektiimiz, ileriki bir dnyada insanlarn yan,
doduklar gne gre deil de, zekasna, bilgisine, insanlna gre saptayacaklar belki
de... 'Geri bunun nfus kadnda-ki ya on- ama kendisi yann u kadar yl
ilerisinde' diyecekler. Sorumluluunu. grevlerini bilen olgun bir kii olarak
deerlendirecekler. Ama, ne yaparsn ki, o gnler gelinceye kadar, allm ltlere
uymak zorundayz. Doum yln, boylar, kilolar dikkate almak, onun zorlaylarna
uymak durumundayz".
"Bu hi houma gitmiyor" dedi Bob...
"Ben de holanmyorum, ama, holanmadn bir eyin stne gitmek, ou kez,
getirdii mutluluktan fazlasn gtrr, ikimizin de mutsuz olmasn istemezsin herhalde. ..
Hi kukun olmasn, byle bir iliki ikimize de mutsuzluk getirir. ikimizin karlkl geip bu
konumay tartmas bile g oluyor. Bakalar nasl karlar bunu, hi dndn m ?"
"Haklsnz galiba.... Kendi duygularmz, durumumuzu ok iyi biliyoruz. Birbirimize
kar her zaman drst ve ak szl olduk. Bu duygularmzda da herhangi bir ktlk,
utanlacak, zlecek bir ey yok... Ama, durumun umutsuzluunu da kabullenmemiz
gerekiyor. Haksz mym ?"
"Biliyorum. Bilmesine biliyorum, ama, hakszlk olduuna da isyan edeyim geliyor".

"Galiba karar verme zaman geldi, att, ilk kez sana sylyorum. Baka bir okula
naklinim yaplabilmesi iin bavurdum".
"HAAYYYYIRRR!"
"O zaman senin baka bir okula naklini yaptrman gerekecek..."
"Fazla kafa yorma. Bayan Taylor... Bu kentten tanyoruz. Ailem dn karar verdi.
Gelecek hafta Madison'a gidiyoruz".
"Bu aramzda olup bitenlerle bir ilgisi yok deil mi, ailenin bu kararnn ?'
"Hayr, yok... Babam orada daha iyi bir i buldu. Hepsi o kadar. Ama, gideceimiz yer
buradan 80 kilometre uzakta... Hi deilse hafta sonlar buraya gelebilirsem sizi grebilir
miyim?..."
"Bunun doru bir ey olacam sanyor musun ?"
"Galiba haklsnz... Pek doru olmaz".
Sessizlik kmt odann stne... Tpk bir karabasan gibi....
Sessizlii, umutsuzluk akan bir fsltyla Bob bozdu.
"Neden ? Neden ?" diye mrldand, "Bu dnyann ileri neden byle ?"
"Bilmiyorum" dedi Ann Taylor, "Kimsenin bildiim de sanmyorum. Binlerce yldr bu
konuda kafa patlatyor insanlar... Daha binlerce yl da patlatacaklar, insanlarn ya
birbirlerini sevmeleri, ya sevmemeleri gerek bu dnyada... Bazen de birbirlerinden
holanmamalar, birbirlerini sevmemeleri gereken insanlar sevgiyle balanveriyorlar. u
andaki duygularm anlatacak sz bulamyorum. Senin bulabildiini de sanmyorum".
"Ben eve gitsem iyi olacak" dedi Bob, yerinden dorulurken...
"Bana kzmadn, deil mi Bob ?"
"O nasl sz ? Size nasl kzabilirim ?"
"Gitmeden bir ift sz daha syleyeyim, o zaman... Hayatta, kaybettiin bir eyin
yerine yenisini her zaman bulursun. Bu da hayatn garip bir cilvesi... Byle olmasa,
insanlar yaayamazlar. Bir kayb telafi etmenin yollar var. u anda hi de iyi
hissetmiyorum kendimi... Herhalde sen de ylesin. Ama, inanyorum ki, bunu telafi edecek
bir ey mutlaka olacak... Senin de buna inanman isterim".
"Ben de isterim, ama inanamyorum".
'' nanmalsn... Dnyann ac gerekleri bunlar..."
"Keke...."

"Keke ne?"
"Keke beni bekleyebilseniz".
"On yl m?"
"On yl sonra ben de yirmi-drdmde olurum".
"Ama, ben de o zaman otuz-drdmde olacam. ok deiik bir insan olabilirim".
"Olsun".
"Olmayacak duaya amin demek gibi bir ey bu..."
"Ama, olsun istemez misin ?" Durdu, dnd Ann Taylor... "Deli samas bu... Ama
doru-sunu sylemek gerekirse, olmasn isterim. Hem de ok isterim".
Uzun sre daha sessiz kaldlar. "Seni hibir zaman unutmayacam" dedi Bob.
"Sen de biliyorsun, hayatn byle olmadm... Olamayacan... Ama, yine sevindim
byle dnmene..."
"Seni asla unutmayacam. Ne yapp edip unutmamann bir yolunu bulacam".
Ann Taylor yerinden kalkp kara-tahtaya yneldi. Islak bezi eline alp silmeye koyuldu.
"Sana yardm edeyim" dedi Bob...
"Hayr" dedi gen kadn, "Sen evine gitsen iyi olacak... Bundan sonra da okul
saatlerinden sonra karatahta ve silgi temizlemek yok... O grevi artk Helen Stevens'a
vereceim".
Okul binasndan kp uzaklamaya balad Bob... Bir ara arkasna dnp bakt.
Pencereden, karatahtay ar hareketlerle silen Ann Tay lor'u grd.
Onu son gryd bu...
Ertesi hafta Bob Yeilkent'ten ayrld. Tastamam on alt yl uzak kald oradan...
Otuzundan gn almt. Evlenmiti. Karsyla Chicago'ya giderken, aklna Yeilkent'e
uramak geldi. Saptlar kavaktan... Bir gn kalacaklard orada....
Bob karsn otelde brakp kent sokaklarnda gezindi. Ann Taylor'u sordu herkese...
Kimse hatrlamyordu onu... Derken, hatrlayan biri kt.
"Ann Taylor mu ? Nereden hatrlyorum ben bu ad ? Haaa... O gzel retmen... Sen
ayrldktan ksa bir sre sonra, 1936'da ld."
"Evlenmi miydi ?"

"Hayr".
Sonra mezarla gitti Bob... Ann Taylor'un mezar tan buldu. "Ann Taylor; 19101936" yazyordu tata...
rkildi Bob... "Yirmi altsndayken lm" diye geirdi aklndan, "Bak u ie. Bayan
Taylor... Ben senden ya daha bym imdi..."
O gn, leden sonra, Bob'la bulumak iin kestane aacnn altna doru sokaklarda
ilerleyen gen karsn grdler, kent halk... Bakmak iin onun gemesin! bekliyordu
sanki gne... Son glge oyunlarm onun yznde oynuyordu. Temmuz scana yrek
ferahlatan bir serinlik, k souna insanlarn iliklerini stan bir scaklk veriyordu sanki...
Gittii, durduu yerde ylesine farkllayordu ki, hemen gze batveriyordu. isteseniz de,
istemesiniz de karamyordunuz onu gzden...

You might also like